Giriş
(3)

aile hekiminde kan tahlili bakılır mı?

fuurkan
merhabalar. aile hekimine gittim sabah 9-10 arası gelirseniz kanınıza, karaciğer fonksiyonlarınıza vs. bakarız benzeri bir şey dedi. o saatlerde gidip, ben bunlara bunlara baktırmak istiyorum diyince bakıyorlar mı yoksa doktor yönlendirmesi mi lazım ?
merhabalar. aile hekimine gittim sabah 9-10 arası gelirseniz kanınıza, karaciğer fonksiyonlarınıza vs. bakarız benzeri bir şey dedi. o saatlerde gidip, ben bunlara bunlara baktırmak istiyorum diyince bakıyorlar mı yoksa doktor yönlendirmesi mi lazım ?
0
fuurkan
(01.10.21)
önce aile hekimini görmeniz gerekecektir kanımca. Çünkü sisteme girilmesi gerekiyor.
0
firez
(01.10.21)
bazı yerlerde randevuyla kan alıyorlar. sadece falanca gün kan alıyoruz diyenler de var.
0
sutlu nescafe
(02.10.21)
ilk once aile hekimi bakıyor. doğrudur fakat sizin karaciğer foksiyonlarınız için kan tahlilinde ekstra başka şeye de bakılması gerekiyorsa, bunu belirtin.
0
evimin paspasi
(02.10.21)
(7)

Beyaz eşya tercihi

nebibecks k
Buzdolabı, Çamaşır Makinesi ve Bulaşık makinesi ihtiyacım var. Çevremden de çok farklı öneriler duyuyorum ancak en üst seviye Miele falan dediler. Electrolux iyiymiş ama sıkıntılı durumlar için servis konusunda soru işaretleri var. Bir de bu ikili fiyat olarak diğerlerinden daha yüksek görünüyor.Ort
Buzdolabı, Çamaşır Makinesi ve Bulaşık makinesi ihtiyacım var. Çevremden de çok farklı öneriler duyuyorum ancak en üst seviye Miele falan dediler. Electrolux iyiymiş ama sıkıntılı durumlar için servis konusunda soru işaretleri var. Bir de bu ikili fiyat olarak diğerlerinden daha yüksek görünüyor.

Ortak olan öneri Samsung oldu, alabiliyorsan Samsung al üçünü de, alamıyorsan Siemens veya Bosch hangisi ucuzsa onu al, farketmez önerisi geldi.

Yönlendirme yapabilecek var mı? Ben aldım memnunum gibi değil de, daha elle tutulur önerilere ihtiyacım var. Yardımcı olabilirseniz sevinirim, teşekkürler.
0
nebibecks k
(01.10.21)
Benim fikrim artık beyaz eşyalar hiç dayanıklı değil, en kalitelisi de çılgın arızalar veriyor. Bizim 4 yıllık üst segment bosch dolabımız pert oldu 1500 lira masraf yaptık 1 ay önce. Ben olsam tercihimi vestel'den yana kullanırım, çok para vermemeye çalışırım.
0
mg3929
(01.10.21)
senle aynı soruları yaşayıp hepsini bosch aldım. 6. yıldayız, hiçbiri tık etmedi maşallah. ilk zamanlar bir kaç kez servisi aradık, bakın şöyle kullanacaksınız böyle yapacaksınız deyip anlatıp anlatıp gittiler, meğer biz yanlış kullanıyormuşuz (özellikle bulaşık makinesini). servis ücreti fln da almadılar.

miele servisi yok diye düşünmedik, bir bozulsa yapacak usta bulamazsın. sonuçta garanti dediğin olay 2 sene sürüyor, sonrası Allah kerim.
electrolüx öven ilk seni duydum.
samsung annemler aldı buz dolabı, tam anlamıyla kepaze oldular. en son satmadılar bile çöpe gitti bildiğin koca buzdolabı.

özetle, tekrar alacak olsam yine bosch alırım. çamaşır kurutma makinesi aldım arçelikten, 1. yılı dolmadı, 4 kez servis gördü, en son hakem heyeti değişim kararı verdi, değiştirdik hala aynı sorunlar. çok pahalıydı yoksa bunu da bosch alacaktım :(
0
trajikomix
(01.10.21)
Miele filan iyidir herhalde, pahalı olanlara birşey diyemem, samsung ve lg ile de tecrübem yok ama ben bundan sonra çamaşır ve bulaşık makinesinde arçelik'ten başka birşey almam.
0
firez
(01.10.21)
9 sene önce bosch’un orta üst modellerini aldım, tık demeden çalışıyor.
0
ludwig boltzmann
(01.10.21)
üstteki cevabı görünce yazmak istedim, biz de kurutmayı arçelik aldık 2 yıl dolmak üzere sadece 1 kez servis geldi onda da işlem yapılmadı zaten gayet memnunuz. bu işler biraz şans işi. aynı şekilde beko bulaşık makinesinden de memnunuz. işin garip tarafı eskiden bu markaların arasında çok fiyat farkı olurdu artık eskisi gibi makas açık değil.
0
kahoan
(02.10.21)
Bosch, Siemens en iyileri.
0
westblack
(02.10.21)
electrolux almada ne alıyorsan al. servisi berbat ve her şeyi garanti dışı tutuyorlar. bosch-siemens den memnunuz biz.
0
xrated
(02.10.21)
(15)

Kız arkadaşın arabasının benzin&otopark ücretini ödemek?

burakinho
Şu an bende araba yok, mevcut kız arkadaşımın ise var.Haftasonları arabasıyla şehiriçinde yemeğe, içmeye bir yerlere gidiyoruz...Beraber zaman geçirmekte olduğumuz esnalarda arabasına benzin alırken, bazı zamanlar ödeme için ben hamle yapmalı mıyım? Nezaket gereği zaten normal olanı da bu mudur? Öde
Şu an bende araba yok, mevcut kız arkadaşımın ise var.

Haftasonları arabasıyla şehiriçinde yemeğe, içmeye bir yerlere gidiyoruz...

Beraber zaman geçirmekte olduğumuz esnalarda arabasına benzin alırken, bazı zamanlar ödeme için ben hamle yapmalı mıyım? Nezaket gereği zaten normal olanı da bu mudur? Ödeme hamlesi yaparsam "Araba benim canım, sağol. Hiç gerek yok." gibi hamlemden memnun olmayacak türde bir şeyler de diyebilir mi?

Veya mesela arabayı otoparka bırakıyoruz, otoparktan çıkacağımızda ödeme kısmını benim halletmem doğru olan mıdır?

Ben sevgililik ilişkisi yürütme konusunda fazla yaşam deneyimi olan biri değilim. O yüzden de kafamda bazı detaylarda boğulup kalıyorum, nasıl davranmamın uygun olacağını kestiremiyorum...
0
burakinho
(07.08.21)
aracını kullanıyoruz geziyoruz eğleniyoruz çok güzel ama bu masrafı eşit olarak ben de karşılamak istiyorum de, nasıl olacağını kararlaştırırsınız, sırayla mı ödersiniz ortak bir kasa mı oluşturursunuz birlikte karar verin daha pratik çözüm neyse denersiniz
0
freebird5406_2
(07.08.21)
Öder misiniz ödemez misiniz bilmiyorum ama sürekli arabayla gidiyorsanız bir yerlere hiç hamle yapmamak ayıp bence. Sadece sevgililik müessesesinden değil. Ben arkadaşlarımla arabayla çıkınca zaten onları alma, otopark bulma stresini yaşıyorum bir de onlar hiç ellerini ceplerine atmayınca baya bozuluyorum.
0
mysticriver
(07.08.21)
Arkadaşlar arasında da sürekli arabayla gezme halinde bu hamle yapılır. Sevgiliyle mutlaka yapılmalı bence.
0
aquarium
(07.08.21)
Valla sanki samimi olunmayan bir iş arkadaşıyla falan yaşanan durum gibi aktarılmış olay. Samimi şekilde konuşamadığın, hareket edemediğin bir ilişkinin olması çok ilginç geliyor bana.

Neyse, kafanda detayda boğulmaya gerek yok, rahatsızsan yap bişeyler. Otur @free'nin dediği gibi konuş ya da git sen öde direkt. Hamlenden memnun olmazsa sen de bişey yapmamaktan rahatsız olduğunu söylersin orta yolu bulursunuz.
0
j r r tolkien hayrani
(07.08.21)
şahsen uzun yol harici yapmadım bunu yapmam da heralde. ama teklif edilebilir. otopark parası verilir mesela. arada dur ben depoyu doldurayım diyebilirsin.
0
jelly bear
(07.08.21)
sen fikrini belirt o olmaz derse de yemekleri öde.

gerçi benim arabam olsa ve içinde ben olduğum müddetçe kimseye benzin parası ödetmem. ben zaten gidiyorum seni de yanımda götürüyorum.
0
blue eyes white dragon
(07.08.21)
Ya bunun için bi plan yapmaya gerek yok ki, ödeme yapılan sırada sen önce davran sen uzat kartı veya parayı.
0
Kahir ekseriyet
(07.08.21)
ara sıra değil, seninle birlikte iken bu masrafları direk senin ödemen lazım.
0
nuisance
(07.08.21)
bu bence sevgililer arasında konuşulacak mesele değil. örneğin arabayı almak için otoparka girerken görevli senin taraftan gelirse ya da ödeme yapılan kulübeye sen daha yakın konumdaysan (içeri doğru yürürken yani) hemen ödeyiverirsin biter gider.

yakıt ise daha yüklü olacağı için kabul edilmemesi daha olası ama tabi ki teklif et, ters tepecek bir şey de yok, en fazla kabul etmez. öyle olursa da pinti imajı vermemek için tabi ki yemeği vs. ödemen güzel olur.

yalnız her seferinde de göze sokar gibi yapmak abes olur otopark sponsoru gibi.
0
infernal majesty
(07.08.21)
bana benzin muhabbeti iğrenç geliyor. ciddi bir uzun yol değilse biri ortak/destek olmayı teklif ettiğinde bile rahatsız oluyorum. gittiğiniz yerdeki hesabı siz ödersiniz olur biter. böyle durumlarda kabaca fitleşmek daha makul. diğer türlü benzin/otopark parası gibi ince hesaplar muhabbeti hoş olmayan yerlere götürür.
0
bruges
(07.08.21)
Benzini kabul etmeyebilir ama otoparkta direkt sen muhattap olabilirsin
0
all girls dream
(07.08.21)
universitede surekli ben yoldan alan, hafta sonlari da genelde birlikte takildigim arkadasa bile "dur, bu sefer benden olsun" diyordum benzincide adam kapiya yaklasinca. aksi takdirde yuk oluyorsuj bence karsi tarafa.
bunun konusma hesaplamasini yapmana bile gerek yok. direkt cikar parayi ver yani.
0
Kittie
(07.08.21)
maddi olarak bir dengesizlik olduğunu düşünüyorsan dışarıda hesap ödeme kısmında sen daha fazla "atik" ol. bir şekilde bölüşmek güzel ama bu işin matematiğe dönüşme ihtimali yok ve hoş durmuyor. Benzini bilmem ama duruma göre aracı sen alabilirsin herhalde. Benzini ödemeye kalksan "hayırdır ya" diyebilir ama "sen kim oluyorsun yahu" da demeyecektir herhalde. nazikçe geri çevirir diye düşünüyorum. Bunları düşünüyor olman yeterli bence hödük olmadığın sürece.
0
sparkle kiddle
(07.08.21)
Bence ortak bütçe hesaplamak falan hiç hoş olmaz. Yorumların çoğuna katılıyorum kibarca sen de başka bir şey ödeyebilirsin veya sevgiliyle yakınsın sonuçta atıyorum durumunun sıkışık olduğunu bildiğin zamanlarda benzin için hep birlikte kullanıyoruz ben boş durmak istemiyorum diyebilirsin. Oturup hesabını kitabını konuşmak beni çok irrite ediyor. Sevgiliyle olabilir ama özellikle arkadaşta en sevmedigim şey. Üniversitede arkadaş grubumuzda bir kişinin arabası vardı ve gruptan bir diğeri hep bi yere gidildiginde veya sadece onu goturdugunde hemen şey derdi x ben sana ne kadar tuttuysa vericem benzini. Aaa vermezsem olmaz. Biz de yemeğiyle filan hallederdik o da ekstra bi yere götürürse yani sadece kendi şahsi işimiz için arabayla bi yere birakirsa. Ama bu kız hep lafını ederdi bizim yanimizda da ben ödeyeceğim diye. Bence asiri itici bi hareket ödüyorsan da nazikçe öde. Hepimizin gideceği kafeye okula aynı evden giderken de benzine ortak olmak saçma bence. Ki kizin benzinini babasi dolduruyordu zaten saçma değil mi biraz bana da cevap vermek isteyen olursa :) aklıma geldi konu acilmisken:)
0
ddenizz
(07.08.21)
Arabayı kızcağızın elinden alma da ne yaparsan yap. (Bazı arkadaşlar, "ödemen bir tuhaf olur, sen sürüp fulle" filan gibi şeyler önermiş).
Benzin önermekte ne var ki, benim kızkardeşlerim bile arada ödemeye kalkışır, kabul etmem o ayrı. Otopark parasını ise siz ödeseniz daha şık olur bence. Ona sormaya gerek yok, direkt hamle yapın otoparkçıya.
0
firez
(08.08.21)
(13)

Arkadaşın gereksiz yere parlaması ve küfretmesi (silinen duyuru tekrar)

signore
Hikayedeki 4 kişi de aynı alanda araştırma görevlisi, ben devlet üniversitesindeyim diğer 3'ü vakıflarda (konuyla ilgisi var devlet-vakıf ayrımının). Hepimiz de aynı okuldan lisans- yüksek lisans bitirdik.X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, o
Hikayedeki 4 kişi de aynı alanda araştırma görevlisi, ben devlet üniversitesindeyim diğer 3'ü vakıflarda (konuyla ilgisi var devlet-vakıf ayrımının). Hepimiz de aynı okuldan lisans- yüksek lisans bitirdik.

X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, onla da arkadaşız. A benim X ve Y'den bağımsız yakın bir arkadaşım. Y, A ve ben bu dönem doktoraya geçiş yapıyoruz.

Şimdi, doktoraya girişte koronadan dolayı bizim okul sınav yapmıyor, sadece ales-dil-ortalama ile alıyor. Buna olağan alım diyelim. Bir de devlet üniversitesi araştırma görevlileri için belirsiz bir içerden geçiş imkanı var buna da içerden geçiş diyelim. Bu konu hakkında okulun başvuru kılavuzunda, sitesinde vs hiçbir bilgi yok, yök kararı var ama uygulanıp uygulanmadığı kesin değil. Burdan girenler kontenjandan sayılmıyor.

Benim puanlarım yüksek olduğu için olağan alım'da birinci girmem garanti gibi bir şeydi. X de puanları tam sınırlarda olan nişanlısı Y'nin önünü açayım diye içerden geçiş yapmam konusunda ısrarcı oldu. Ben de kesin olmadığı için ikisine de başvurdum, eğer ikisinden de kabul alırsam içerden geçiş'i kullanırım, olağan alım'daki hakkım da yedektekilere yani bir olasılıkla Y'ye geçer dedim. Ki X arkadaşım bu durumdan bahsetmişti, geçen dönem ikisine de başvurup kazanan biri varmış ve olağan alımdaki hakkı yedeğe geçmiş.

Ben de garanti olsun diye ikisine de başvurdum. Başka bir okula başvurmadım başka bir okulda yapmayı düşünmüyorum, o kadar puanları almışken riske atmak istemedim. İkisini de kazanırsam yedeğe hak düşeceği gerçeği de rahatlattı. Zaten bu konularda inanılmaz kötümser ve garanticiyim, hep b c planlarını düşünürüm, işlerin ters gideceğini varsayarım. Bu arada A da başvurdu ama okuluyla sorun yaşadığı için kazansa dahi kayıt yaptıramayacağı kesin gibiydi. Ki puanları benden düşüktü ama gayet yüksekti, kazanması garanti sayılırdı.

X ve Y evlenmek için Y'nin de doktoraya girmesini bekliyorlar. Y aşırı başarılı biri alanında, başka okullara da başvurdu sınavlara girdi. (sonradan girdiği tüm sınavları kazandığını öğreneceğiz, olay olduğunda belirsiz) En kötü ihtimal kendi okulunda girerdi zaten.

Neyse sonuç günü geldi, sabah sabah bizim X ve diğer samimi arkadaşlarımızla olan grubumuzda X'in küfürleriyle uyandım, ne olduğunu anlamadım. Baktığımda 1. olduğumu, kayıt yaptıramayacağı neredeyse garanti olan A'nın 3. olduğunu ve Y'nin de çok ufak bir farkla 6. olduğunu gördüm. Dedim ki sakin ol zaten A kayıt yaptirmayacak ve ben de içerden geçiş'ten kabul alırsam hakkım yedeğe düşecek. Küfürler etmeye devam etti. Meğer listede 5'ten sonrası için yedek yazmıyormuș. Bu da sanmış ki yedek alımı yapılmayacak. Dedim okulun yedek açıklamaması benim suçum mu? Evet senin suçun sana kaç kere söyledim silmedin kaydını falan dedi. Ama duyuruda yedek listeler ileri tarihte açıklanacak yazıyor, görmemiş. Bunu kopyalayıp gönderdim. Öyle olunca yumuşadı ama yine sitem etmeye devam etti. Dedim ki okul yedek kayıt tarihi vs yayınlamış, yedek açıklamasaydı ne olacaktı bu benim suçum olmazdı git okulla hallet bana niye sövüyorsun. Hatta hemen A'ya sordum kayıt yaptırmayacağını teyit ettirdim X'e söyledim vs. Niye bu kadar alttan aldım bilmiyorum. Evleneceğiz evlenemiyoruz vs yazıyor grupta sanki ben engel oluyormuşum gibi.

Neyse sonrasında ben enstitüye gittim benim içerden geçiş dilekçesinin sonuçlanmadığını öğrendim, oradaki görevliye durumu anlatınca riske atma kayıt yap dedi. Ben de A ile tekrar tekrar konuştum, o kayıt yaptırmayacağı için Y'ye hak geçiyordu yedekten, o yüzden kendim olağan alım'dan kayıt yaptırdım. Bunları X'e yazdım hep. Neyse Y diğer okullarda girdiği sınavları kazandı vs sonra yedek listeler açıklandı beklendiği üzere yedekten kayıt yaptırmaya hak kazandı. Boşu boşuna X'in bana sövmesiyle kaldım. X yedek alım olmayacağı düşüncesiyle küfretti ama bir yandan iyi oldu, gerçek yüzünü görmüş oldum. O durumda bile yedek alım yapacağını açıklayıp yedek alım yapmayan okul yerine özellikle beni suçladı tekrar tekrar, sanki bir yükümlülüğüm varmış ya da kasten bir zarar vermişim gibi. Biz kendisiyle aşırı yakındık yani en iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biriydi ama bu olay fena canımı sıktı. Gruptaki arkadaşlar da X'in abarttığının farkında. Benim bağımsız arkadaşlarıma, kız arkadaşıma konuşmaları gösterdiğimde çok sinirlendiler bu muameleye.

Ne yapmalı sizce? Tepki koymak istiyorum ama bir yandan kökten arkadaşlığı kesmek mantıklı mı bilmiyorum. Ne bileyim örneğin düğünlerine gitmeli mi? Eskisi gibi samimi olmamız imkansız zaten ama bilmiyorum, fikir almak istedim.

Not: küfür olduğu için silinmiş düzeltip tekrar açtım. Sabah yazılanları okumuştum.
0
signore
(04.08.21)
X'le arkadaş olmayın, bu kadar net. Tepkinizi de koyun. Kendi kafasında bir şey kurup olmayınca tüm dünyayı suçlar böyle tipler. En gereksiz insanlardan.
0
SiyamkedisiZorro
(04.08.21)
Herkesin içinde küfür edip size saygısızlık yapıyorsa siz de ona aynı şeyleri söyleyin. Böyle insanlar en fazla esnaf olabilecekken nasıl doktora yapıyorlar, merak konusu.
0
dissendium
(04.08.21)
arkadaşlığını bitir
0
epleindebisous
(04.08.21)
ben direk konuşurdum bu yaptığının hatalı olduğuyla alakalı. Nasıl hissettiğimi falan söylerdim. Karşı taraf pişmansa zaten özür falan diler. Belki kötü bir günden geçiyordur. Ruh hali kötüdü vs. Şuana kadar böyle bir durum yaşamadıysanız bence karşı taraf yeterince pişmansa affedilebilir.

Ama bu durumu oluşturduğu halde hala pişkin pişkin davranıyorsa, "ben sana çok ayıp ettim" demiyorsa vs sal gitsin. O durumda sen bu arkadaşlık ilişkisi için elinden geleni yapmış oluyorsun.
0
zimbirik
(04.08.21)
ben sana cok ayip ettim demesi lazim+1
demiyorsa da konusmaya devam edin sanki oylesine bir arkadasinizmis gibi. dugune de gidin ama hediyenizi evde unutun, evlerine gitmeniz gerektiginde gene unutun. bir yere cagirdiginda planlariniz olsun, gidemeyin falan. anlayacaktir muhtemelen.

sevgilisinin doldurmasi da olabilir tepkisi.
0
65 derece
(04.08.21)
Tezimi bitirmek üzere olan kıdemli bir doktora öğrencisiyim, öncelikle tebrik ederim. Bu sınav süreçlerinden maalesef geçiyoruz. Kazanması okunmasından zor bi noktada.

Sizin durumunuzda olsam öncelikle X'ten özür beklerim. - (Hatta Y'nin dahi özür dilemesi gerekir. Tüm terane onun için dönüyor sonuçta). Gelmez ise arkadaşlık sandığım iletişimi minimuma indirir yoluna devam ederim. Düğüne falan kesinlikle gitmem, gruptan mı artık neyse tebrikler der geçiştiririm. Maksimum bu olur.
0
buzbebek
(04.08.21)
şöyle bir durumda bile karşı tarafın ruh halini göz önünde bulundurmanızı tavsiye edenlere pes diyorum doğrusu. siz istediğiniz yeri 1.'likle kazanmışken paşanın ruh halini düşünmeniz lazımdı herhalde.

içerden giriş dediğiniz olaya hak kazanamayabilirdiniz, gerçekten de nişanlısı yedeğe bile girememiş olabilirdi, A kayıt olmayı başarabilecek bir durumda olabilirdi, olurdu da olurdu. alın terinizle kazandığınız yer için size küfür eden bir insanla arkadaşlığınızı bitirmemek kendinize saygısızlıktır.

kimsenin hayatını kolaylaştırmak, başkalarının önünü açmak zorunda değilsiniz. kaldı ki burada ön açacak bir durum bile yok. ya kendisi küfür etti -ki bu da arkadaşlığınıza verdiği kıymeti gösterir- ya da nişanlısı doldurdu -partnerinin dolduruşuyla size karşı galeyana gelecek kadar aptal biri-. iki türlüsü de berbat.

özür falan beklemez, açıklama yapmadan hayatımdan çıkarırdım -arkadaş grubunda dramaya yol açmayacaksa-. illaki dramaya sebep olacaksa da gruptan rezil eder öyle çıkarırdım. böyle yakın arkadaş düşman başına dedim okurken gerçekten.
0
amugochi
(04.08.21)
oha. insan arkadaşının başarısından mutlu olur. her ne kadar sen kazanamasan da tebrik edersin, kıskansan bile olgunlukla karşılarsın.

kendi başarısızlığını bana yıkacak öyle mi? ağzının payını güzelce verip uğurlar olsun derdim.
0
bugun hava gunluk gureslik
(04.08.21)
X kişisi arkadaşınız değil
0
howfaristhesky
(04.08.21)
amugochi+1500

Özür dilese bile arkadaş kalmak istemezdim çünkü samimi gelmezdi artık. Bencillik ortada, niyet ortada ve davranış ortada. İnsan bu aşamalardan birinde bile kendini sorgulasa sonuç böyle olmazdı.
0
beetlejuice
(04.08.21)
X'i ve Y'yi bütünüyle hayatımdan çıkarırdım. Işin tuhaf tarafı A da kayıt olmayacağı halde girmiş ve 3. olmuş. Zaten A kesin olmayacaksa yine 6. kişi yedekten girecek, bu curcuna nasıl A'ya hiç dokunmadı anlamadım. Yani yalnızca senin suçlanman da saçma. Düşünmeye gerek yok.
0
velvetmorning
(05.08.21)
Çok kötü ahlaklı bir insanmış, yazıklar olsun... Görüşmeyin mümkünse. Akıl alır bencillik değil, hakkınız olan şeye göz dikmiş. Diyecek şey bulamıyorum.
0
firez
(09.08.21)
Midem bulandı nedenlerini uzun uzun yazmaya gerek yok x'in nişanlısı istediği yerde olsun diye sen tabii deyip başvuruyu mu çekecektin? Bu fedakarlık değil ki enayilik. Herkes başvurmuş hak etseymiş daha yüksek sırada olurmuş. Kes arkadaşlığı gitsin.
0
eatpraylaw
(09.08.21)
(21)

Evi ikea'dan döşemek

sanguine
İlk defa ev döşeyeceğim bu güne kadar bazen yatak bazen dolap, şifonyer, masa (ama hepsi ayrı zamanlar ayrı evler için) türlü mobilya aldım ama önemsemedim başkasının evi olduğunu düşündüğüm için. sanırım bu kez nihayet o.ç. kiracı evden çıkacak ve yaz sonuna doğru kendi evime geçeceğim, ilk kez.çok
İlk defa ev döşeyeceğim bu güne kadar bazen yatak bazen dolap, şifonyer, masa (ama hepsi ayrı zamanlar ayrı evler için) türlü mobilya aldım ama önemsemedim başkasının evi olduğunu düşündüğüm için. sanırım bu kez nihayet o.ç. kiracı evden çıkacak ve yaz sonuna doğru kendi evime geçeceğim, ilk kez.

çok dramatik gelebilir ama her şeyi ikea'dan almak istiyorum. size sormak istediğim 1-buna değer mi 2-ikea kullanışlı mı gerçekten

mesela şu yatak çok hoşuma gitti, bazalı değil yandan çekmeceli ama kullanışlı mıdır acaba

www.ikea.com.tr

ikea'dan mobilya önerilerinizi de bekliyorum, özellikle hala satılmakta olan ürünleri almış olanlar varsa

evim küçük, bir yatak, bir tane çok büyük veya iki tane büyük kıyafet dolabı istiyorum ayakkabı gömlek ıvır zıvır her şeyi koyabileceğim, bir masa ama böyle duvara montelenip indirilip kaldırılanlardan gördüm o olabilir büyük masaya ihtiyacım yok. bir tane güzel hem yatabileceğim hem salonda kullanılabilecek geniş uzun bir koltuk bir tane armchair tekli koltuk. sonra ne bileyim işte klasik 1+1 evde ne lazım olacaksa.
0
sanguine
(10.07.21)
ikea dan sadece ama sadece dizayn satın alırsınız kalite asla..
0
jamswety
(10.07.21)
@jam niye çok mu kötü ya, ben ikeadan hiç büyük çaplı bir şey almadım bugüne kadar, en fazla masa. onun da kurulumu çok kolaydı.
0
🌸sanguine
(10.07.21)
ikeanın bi çok malzemesi sunta. Yada içi boş MDF vs. Kolay çiziliyor. Çünkü kaplaması aşırı dandik oluyor. Normalde MDF kalkacak bir malzeme değil. İkeanın sehpa ayakları köşelerden açılma yapmaya başladı 3. senesinde. Ki titiz kullanırız.

İkea çok dandik. Ben asla yatak falan almazdım. Çünkü gıcırdaması vs ölüm olur.

Özetle: ikea göze hoş gelir. Ama çok dandik. Kesinlikle önermem.
0
zimbirik
(10.07.21)
@zimbirik

nereleri önerirsiniz
0
🌸sanguine
(10.07.21)
vivense
ider
ekonmik mobilya firmaları ama ikea dan çok daha iyiler kesin ve net.
0
jamswety
(10.07.21)
İkea billy kitaplık kullanıyorum, memnunum. Beklentimi karşılıyor, bence en önemli nokta burası. Ne beklediğini iyi bilmek.

Ayrıca Brimnes dolabını kullanıyorum, bu da beklentimi karşılıyor. Ürünler taşınma gördü. Daha ne kadar dayanır bilmiyorum ama mdf kalitesinde bir ağırlık falan beklememek lazım. Noktasına virgülüne kadar tasarlanmış ve size ne vaad etmişse onu sunar ikea. 102 cm demişse 103 çıkmaz.

Ancak karyola yatak için şahsen ikeayı düşünmem, tercih de etmem. Denemedim ama bana o güveni vermiyor. Dolap, komodin, masa vs ıvır zıvır alırım, tasarımları güzel, işlevsel, hantal değil, taşıması kolay, şık görünüyor ve o fiyatlarda ancak ikeayla olabiliyor.
0
epitaf
(10.07.21)
ben de billy kitaplığı 8 senedir kullanıyorum, memnunum. ancak sürgülü gardrop almıştım, kapağı bir türlü yerinde durmuyor. kitaplık, şifoniyer gibi şeyler alınabilir bence zevkli olduğu için ve billy kapaklı olduğu için. ama o fiyata daha güzel şeyler yaptırabilirsiniz gibi geldi bana.
0
durme
(10.07.21)
Ben de tek yaşıyorum, evde minimal eşya var. Çalışma masası, yatak, koltuk ikea. Zaten bundan başka çok temel eşya da yok. Koltuk hayatımda oturduğum en rahat koltuk diyebilirim. İkeadan al geç kafa rahat.
0
mg3929
(10.07.21)
Gardrobu ikea'dan aldım. Platsa serisinden.
Yatak almaya cesaret edemezdim herhalde. Yatak ve koltukta idermobilya'nın şık seçenekleri vardı.
0
firez
(10.07.21)
O duvara monte edilen açılır masa bizim masa. Çok memnunuz, küçük mutfaklara çok uygun. İki de yüksek tabure almıştık.
Ayakkabı dolabı aldık geçen ikeadan, stall. O da dar koridor için çok çok iyi.
Ivır zıvırı alıyorduk zaten hep ama monte edilebilen ürünler olduğu için gardropta ikeadan kaçtık. Mobilyacıdan aldık, şahane diyemeyeceğim. Keşke ikeadan alsaydık, içimde kaldı. Gardrop alacaksanız sürgülü olmasın, kapaklılar daha risksiz.
Bugün arkadaşımın yatağını gördüm çok beğendim, yatak değil de bazasını aslında, ikea ve sağlam gayet dedi.
Vivense ye bakmanızı önermiyorum. Sipariş teslim süreçleri çok kötü, sinir harbi yaşatıyorlar insana.
0
somethinginthewayshemoves
(10.07.21)
Ben neredeyse bütün evi Ikea'dan döşedim: Karyola Malm, yatak Hokkasen, kanepe Landskrone, çalışma masası Skarsta (bu Türkiye'de yok sanırım) Bir tane de mutfakta düz bir masa var ama adını bulmaya üşendim şimdi.

2,5 yıldır bir tersliğini görmedim. Bence sırf müşteri hizmetleri nedeniyle bile tercih edilebilir.
0
bruce mclaren
(10.07.21)
Ikea da çok dandik şeyler de var, çok sağlam şeyler de. Fiyatindan anlaşılıyor genelde zaten.
Bence baştan sona Ikea dosemeyin. Biraz tuhaf oluyor. Ogrenci evi gibi oluyoe ister istemez. Yarısı Ikea olabilir mesela.
0
chavezding
(10.07.21)
Chavezding +100 diyorum.

Bir de bazali degil de cekmeceli yataklarda alan sorunu var. o cekmeceler derin degil ve yatagin ortasina kadar gitmiyor. Ve cekmeceleri cekmek agir olursa filan sikintili. Bas ucuna cok yakin komidin yerlestirmek sikinti vs vs

Ben bazali malm karyola almistim, 7-8 senedir de kullaniyorum, hala tas gibi.
Aslinda yatak odam full ikea (farkli seriler, karyola malm, sifonyer hemnes), salonda ikeadan tek parca bir sey bile yok.
Banyo dolaplarim ikea ama kimse ikea olduguna inanmiyor :D
Mutfakta ufak tefek seyler (masa vs astigim metal cubuklar mesela)
Bir de ayakkabilik

Ikea ucuz mali da var ve cidden kalitesiz ama parasina kiyarsaniz iyi mali hic de fena olmuyor. Ama evi sadece ikea doserseniz surekli ikea katalogu/ikea magazasi gibi olur ve hic size dair bir sey olmaz. Bence usenmeyin, diger dukkanlara da bakin.
0
kuehles blondes
(10.07.21)
telifport.com şu karikatür olmayın da.

Geçenlerde birsürü yerden yatak bakıp yatak+baza+başlık İşbir yatak'tan aldık. Öneririm.

L koltuk alırken Ikea'da beğendiğimiz modelin daha iyisini daha ucuza başka yerde bulduk, neresi olduğunu şu an hatırlamıyorum. Ha yatak ve koltuk demişken, ev 1+1'se hem yatağın hem koltuğun/koltukların altı bazalı olanlara bakın, çok işinize yarayacak.

Ikea'dan ufak tefek şeyler kullanmayı seviyorum ben. Mesela büyük orta sehpa hiç istemediğimiz ama yine de bir sehpa gerektiği için Lack TV sehpası aldık, incecik minicik bir çay-kahve sehpası olarak kullanıyoruz. Katlanır masası var, önce mutfakta kullandık, şimdi balkonda duruyor. Yer kısıtlıysa çok kullanışlı ve kompakt çalışma masaları var. Billy kitaplıklar 3 kez taşındıktan sonra haşat oldu, hâlâ kullanıyoruz ama dördüncü kez taşınmayı kaldırmayacak. Fakat boy boy Kallax'ları çok kullanışlı. Stüdyo dairede yaşayan bir arkadaşım yatağıyla oturma alanını ayırmak için 4*4 Kallax kullanmıştı, çok tatlı gözüküyordu. Bütün evi Ikea'dan döşemeyin +1
0
kobuzchu kiz
(10.07.21)
@jamswety
vivense nerede ikea'dan kesin ve net çok daha iyi yahu.

ev arkadaşım eşyalarını vivense'den aldı ben ikea'dan aldım. söylenen saatte, önceden arayıp teyit alan yetkililer kapıda temiz galoşlarını giyip, temiz temiz çalışıp, çöplerini toplayıp gittiler.

vivense ise randevu vermedi, "geliyoz evdeyseniz konum atın" diyip geldi, eksik/yanlış parça getirdi arkadaşımın dolabının bir çekmecesi yok, klasik bir evden eve nakliyat ekibi geldi, adamlara galoş verdim gerek yok diyip girdiler, fevri hareketlerde bulundular, ortalığı savaş alanına çevirip gittiler.

ikea, ürünlerin çoğunda "bu çok kaliteli&dayanıklıdır" iddiasında bulunmuyor fakat uygun fiyata profesyonel hizmet almak ve vaat edilen ürün ne ise birebir karşılığını almak isteyenin seçimi olması gereken yerdir.

Param kısıtlıysa ikea, param çook ise bilmiyorum neresi en iyisidir ama vivense iki tarafta da yeri olmaması gereken bir yer, onu biliyorum
0
owaki
(10.07.21)
Ikea'dan almayı düşündüğünüz ürünlere Amerika sitesinden bakın, orda kullanıcı yorumları oluyor. Çekmeceli ve kapaklı, menteşeli ürünleri dandik olabiliyor. Kanepeleri güzel ve dayanıklı. Sizin linkteki karyolanın çekmeceleri zamanla düşüyormuş, çökme yapıyormuş mesela ben daha önce yorumlarına bakmıştım. Yatağı ve karyolayı bir yatak firmasından almak daha iyi.
0
cell_in
(10.07.21)
yakın zamanda ev döşedim. l koltuk ve birkaç masa ikeadan. hepsi de sorun çıkardı. daha 1 ay dolmadan koltuğun yayı attı. ahşap masanın üstü açıldı. ikisi de pahalı kaliteli şeylerdi lafta. müşteri hizmetleri rezalet. 2 ayda koltuğu incelemeye gelemediler, en son geldiler hmm evet haklısınız deyip bir daha olursa değiştirelim deyip gittiler. bir o kadardır masa değişimi için gelecekler. adı ikea diye çok abartılıyor, tamamen fos çıktı benim için.

vivense kötü denilmiş. tv sehpası, tekli koltuk, paspas vs aldım. başka şeyler de aldım, sorun çıktı anında çözdüler. mükemmel ilgilendiler, indirim çeki verdiler. mail ile anında bildirimlerde bulundular. 10 üzerinden 100 veririm. hiç bu kadar iyi müşteri hizmetleri beklemiyordum. ben de şaşkınım. ama ikeaya nal toplatır. bu arada, sorun çıkan şeyler vivense kendi üretimi değildi de vivensenin alt gruplarınındı. vivensenin kendi ürettiği hiçbir şeyde sorun yaşamadım. vivense internet mağazasından almıştım. alırken markasına dikkat edersiniz düşünürseniz.

gel gelelim ki bunlar biraz da şans işi. kimi ikeadan alır yıllarca kullanır, ben aldım 1 ayda bozuldu. kimisi de vivenseyle kötü deneyim yaşar, ama benim gibi memnun kalan da vardır. ama bence bir yeri komple aynı markadan döşemek için yeterince kaliteli değil ikea. talep de çok, bir sorun çıkınca müşteri hizmetleriyle uğraştırma ihtimali yüksek ve her şey çok zaman alıyor.
0
dnzbrs
(10.07.21)
Ikea çok kalitesiz ürünler üretiyor. Belki kurdan dolayı tr pazarına iyice kalitesizleri de sürüyor olabilir. Komple ev döşenecek bir yer değil bence. Ama ugrasmayayim hepsini alayım ömürlük olmasin az modern tip görünsün diyorsan al. Ama 2-3 seneye rengi gider, tipi yamulur. Zaten taşınmaya hiç gelmiyorlar bence.
0
westblack
(10.07.21)
4 sene önce bütün evi ikea'dan döşedik, bir kez taşındık. Her şey sapasağlam, çok memnunuz. İkea ile ilgili bazı sabit fikirlerin yerel mobilyacı lobisi tarafından piyasaya sürüldüğünü düşünüyorum :) hayatta gidip yerel mobilyacılardan bir şey almam.
0
gmzo
(10.07.21)
Linkteki karyolayi yaklasik 10 yil kullandim, simdi de misafir odasinda kullaniyorum. Bu arada da 3 kere tasindi.
Cekmeceler cok kullanisliydi bence. Icine yorgan, carsaf, yastik koyarak kullandim. Yeterince derindi benim icin. Sadece biraz yuksek bir model bir sure sonra da biraz ses yapabiliyor. Bunu istemezseniz malm oneririm.
Gardolaplarim pax, kayar kapi ve tekli modeller. Tekli modeller gene 10 yildir falan kullanimda, kayar kapililar 2 yildir. Hic bir sorun yok. Hatta en buyuk artisi zaman icerisinde raf/cekmece falan gibi seyler eklenebiliyor. Oldukca memnunum.
Sifonyerim malm, beyaz. Cabuk sarardi. Bunun disinda sorun yok.

Koltuk olarak sadece tekli tv koltugu kullandim. Sorun yasamadim.

Halilarim ikea. Yikama yapilmiyor, siliniyor. Sorun yok.
0
65 derece
(10.07.21)
ikea'nın tasarimlarini cok seviyorum.
o sade, minimal tasarim hicbir mobilya markasinda yok.

1+1 ev dösemistim ben de, her sey ikea.

1+1 evden once kaldigim odamda da her sey ikea.

1+1de karyola, yayli yatak, kanepe, sehpa, sandalye, komodin, raf, abajur, lambader var. 2015'te almistim. sapasaglamlar ve hicbir sikayetim yok. ornegin yayli yataktan gayet memnunum.

eski odada da karyola, tum giysi dolaplari, duvar dolaplari, calisma masasi, calisma masasi sandalyesi, komodin, raf, sifonyer vardi yani her sey bembeyaz ikea. yani oda bildiginiz ikea magazasi gibi.
bir tek yatagin minder kismi yatas.

hepsi sapasaglam, ben cok memnunum.

daha once 5 yil yasadigim yurt odasinda da rafli yatak basligi, kucuk dolap, poang koltuk gibi urunlerini kullandim

sadece sunu biliyorum, ikeanin montaj yapilan mobilyalari defalarca sokeyim takayim islemine gelmiyor. kurdugunuz yerde hirpalamadan kullanmak lazim.

tasinma durumlarinda riskli olabilir belki.
0
la lykia
(10.07.21)
(10)

Bu dezavantajlardan kurtulmam mümkün mü?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Öncelikle gönderim biraz uzun. Kusura bakmayın. İyi okumalar dilerim.Hayatım boyunca kurtulamadığım bazı dezavantajlar üzerime yapışıp kaldı ve hayatımı cehenneme çeviriyor. İçinde bulunduğumuz toplum da sağ olsun oldukça şekilci ve acımasız olduğu için muhtemelen sahip olduğum de
Merhaba arkadaşlar,

Öncelikle gönderim biraz uzun. Kusura bakmayın. İyi okumalar dilerim.

Hayatım boyunca kurtulamadığım bazı dezavantajlar üzerime yapışıp kaldı ve hayatımı cehenneme çeviriyor. İçinde bulunduğumuz toplum da sağ olsun oldukça şekilci ve acımasız olduğu için muhtemelen sahip olduğum dezavantajlar yüzünden hayatımda olumlu hiçbir şey olmuyor. Çünkü dış görünüş her şey maalesef.

Bu dezavantajlardan ilki çocukluğumdan beri süregelen diksiyon problemi. Dilimde pelteklik var ve konuşurken bazen dilim istem dışı dışarı çıkıyor. Çocukken daha belirgindi bu. Tanımadığım birileriyle konuşurken beni engelli zannediyorlar. Özellikle iş görüşmelerinde sağ olsunlar "Siz engelli misiniz?" diye pat pat yapıştırıveriyorlar. Ses tonum da biraz boğuk çıkıyor. Ses tonumdan acayip derecede nefret ediyorum.

10 yıl önce yaşadığım romatizmal bir sağlık sorunu nedeniyle askerlikten muaf olmuştum ve bunun da pistte boy boy göstermesiyle oluşan kombodan faydalanıp (özgeçmişte askerlikten muaf olduğum yazınca) "Engelli raporunuz var mı?" diye bir kroşe daha vurup nakavt şekilde beni gönderiyorlar "Biz sizi ararız." diye. 5 yılda tonlarca iş görüşmesine gittim ve bunlardan yalnızca ikisinde işe alındım. Ama o ikisi de istediğim şekilde gitmedi ve kısa sürdü. Yani yine elde var sıfır sayılır. Bilmiyorum bu insanlar bu kusurun zihinsel bir engele mi işaret ettiğini düşünüyor yoksa diksiyonu bozuk birini alarak şirketlerinin imajına gölge düşüreceklerine mi inanıyor bilmiyorum ama eminim ki sıradan birileri bu kadar görüşmeden bayağı bir olumlu sonuç alırdı.

İkinci dezavantajım da yukarıda bahsettiğim romatizmal rahatsızlık ve uzun saatler boyunca bilgisayar başında oturmanın birleşiminden kaynaklanan kamburluk. Bu da kötü bir manzara yaratıyor. Zaten olmayan karizmam ( o okul yıllarımdaki eski karizmamdan eser yok şimdi :( ) yerlerin dibine geçiyor.

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi iş bulamamam sebebiyle ailem, akrabalarım falan herkes "Engelli raporu al, EKPSS'ye gir, devlet kadrosuna yerleş, keyfine bak" (Esas bahane askerlikten muaf olmam) diye darlıyor. Ruhuma aldığım o kadar hasar yetmiyormuş gibi bir de bu düşmüşlüğü kabul etmemi, bunu belgeli hale getirmemi istiyorlar. Bir kez çenelerinden kurtulmak için gidip başvurdum engelli raporunu almak için, çünkü vermeyeceklerinden adım gibi emindim. 15% verdiler. Bununla yetinmeyip tekrardan uğraşmamı istediler. Kısa bir süre öncesine kadar yaptığım serbest çevirmenliği bırakıp yeniden iş aramaya koyulduğum, bu uğurda şehir değiştirmeyi bile göze aldığım için bu engelli raporu için tartışmalar yeniden şiddetlenmeye başladı. Bir insanın onuru, gururu nasıl yok edilirin onun canlı performansına şahit oluyorum resmen. Kendilerine göre iyilik yapmaya çalışıyorlar, beni düşünüyorlar ama ben neden olmadığım halde olmakla yaftalandığım bir şeyi kabul etme zavallılığına düşeyim ki?

Engellilerle bir sorunum yok, sonuçta kendi seçtikleri bir şey değil bu ama bu maruz kaldığım şey engelli olmanın ötesinde bir şey. Çocuğu olmayan çiftlere "Neden çocuğunuz olmuyor?" demekle veya onların üzerine gitmekle aynı şey bu.

Ne dersem diyeyim beni anlamıyorlar. Neden bu zamana kadar yapmadım bilmiyorum ama artık canıma tak etti. Kurtulmak istiyorum bütün bunlardan. Diksiyon kursuna giderek bu pelteklik ve ses sorunundan kurtulmayı düşünüyorum. Sizce bu mümkün mü? Ayrıca her sabah koşuya çıkarak daha dik bir duruşa ulaşmam ne kadar sürer ve en önemlisi bunların iş görüşmelerinde ne kadar katkısı olur? Her neyse bayağı uzun oldu. Kusura bakmayın. Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(07.07.21)
merhaba, diksiyon kursu ses tonuna cok etki etmez belki ama pelteklige epey yardim edecektir. tabii diksiyon ve tonlama duzelirse belki ses tonunuz da eskisi kadar rahatsiz edici gelmeyebilir.

dik durus icin kosudan cok reformer pilates faydali olur bence. yuzme de ise yarayabilir.
0
in vino veritas
(07.07.21)
youtu.be

Sunlari yap 1 haftada bile faydasi oluyor.
0
divit
(07.07.21)
Belki senin iyiliğini düşünüyorlar ama seni ne kadar kırıklarının farkında değiller. Teşekkür et ve yoluna devam et
0
opitseri
(07.07.21)
Beni de darlıyorlar çok sosyalist, sol görüşlü ailem. Sahte sağlık raporu almamı söylüyorlar. Kuzenim de görme engelini artırdı, bir kadroya yerleşti. Normalmiş gibi de her yerde anlatıyor, sen de yap diye akıl veriyor.
0
gelmeistemem
(07.07.21)
konuşmanız için: konuşma terapistine gitmeniz gerek. diksiyon kursundan çok daha yararlı olur.

kamburluk: kambur durmuycan aga. bende de vardı. o kadar yani. aklına geldikçe dikelicen. bilgisayar başında oturma. illa bilgisayar başında olmak gerekiyosa bilgisayarı yüksekçe bi yere koyup ayakta durucan

aile, akrabalar: konuşmayın. onlarla hiçbirşeyi tartışarak çözemezsiniz. laf anlatamazsınız. ben halledicem diyin, fikir verirlerse sakın konuşmalarına bile izin vermeyin, susturun. en kötü "çok huysuz laf anlatılmıyor" derler ve rahat bırakırlar :) dediğim gibi "ne desem anlamıyorlar" demişsiniz. anlamaları imkansız. anlatmaya çalışmayın. siz çocuksunuz, aileler çocuklarıyla tartışmazlar, aileler çocuklarını dinlemezler. çocuk kişisinin fikri dinlenmez yalnızca emir verilir. eğer ailenize sert çıkar, bastırır, susturur ve terslerseniz size yetişkin muamelesi yaparlar, korkar rahat bırakırlar.
0
bronz böcek
(07.07.21)
Abi türkiyede yaşıyoruz ne bekliyorsun etraftan. Sadece kadın olduğu için bile türlü türlü eziyet görüyor insanlar.
Neyse, sen şimdi bu tespitleri net şekilde fark ederek önemli bişey yapmışsın daha önemli kısmına geçip çözmeye uğraşmalısın.
Romatizmal hastalık nedir? Artrit gut benzeri bişey mi? Daha yaşın kaç bunun ilerisi yani görüntüden öte iç organlara etkisi var.. öncelikle tedavini sağlamlaştır. Sonra da bütçe ayırıp aletli/reformer pilatese git iyi bir yer bulup. Diksiyon olayı en basiti hiç konuşmayan insanları konuşma terapisiyle iyi ediyorlar. Sen düz diksiyon kursuna gitmeyeceksin; böyle bir yerden ses ve konuşma terapisi alacaksın.
Ama hiçbişey yapmadan da olmaz. Yerleşmiş bir değer, estetik, sosyal algımız var. Senin de var. Şıp diye değişmez bu; sen değişip kimse için değil kendi mutlu olacağın hale dönüşmelisin.
0
rewlack
(07.07.21)
romatizmal rahatsızlık nedeniyle yüzde96 engelli raporum var. hiç de utanılacak bir durum değil bence. bilerek ve istenerek yapılan bişey değil. kamburluk dediğine göre ankilozan spondilit var büyük ihtimalle. tedavini geciktirmemeni öneririm.
ekpss ise başka bir dünya. bende girdim. aldım boyumun ölçüsünü. 100 puan alsam bile atanabilir miydim? zor...
0
sutlu nescafe
(07.07.21)
"Askerlikten muaf" yerine "askerlik sorunu yoktur" gibi bir şey yazılamaz mı? Bilmediğim için...
0
firez
(07.07.21)
Valla hocam bence tum her seye gereginden fazla reaksiyon gosteriyorsun. Sana git engelli raporu al demeleri niye direkt onurun, gururun kirilmasi olsun ki hem de gidip %15 engelli raporu alabilmisken. Hani olay sana sahte bir rapor ayarlama olsa ve sen de 'ben sahte bisey istemiyorum' tarzi tepki versen oldukca yerinde ve guzel bir tepki olurdu ancak konunun bununla alakasi yok. Sen sadece o raporu alirsan o rapor yuzunden milletin sana sanki zavalliymissin gibi bakacagini falan varsayiyorsun ki bence bu yanlis ve sagliksiz bir dusunce.

Ailenin tepkisi de verdigin o cocuk ornegine falan hic uyusmuyor bu arada. Ailen sana o ornektekine paralel olarak 'neden romatizmal hastaligin var' demiyor, diyorlar ki 'madem ise alinmama sebebi olarak bunu goruyorsun o zaman git bir rapor al en azindan onunla belki biseyler yapabilirsin' yani o cocugu olmayan kisiler ornegine uyarlarsak, sanki 'bakin devlet cocugu olmayanlara bunu bisekil belgelemeleri halinde ucretsiz tup bebek destegi veriyormus bundan yararlanin' tarzi oneri vermek gibi oluyor.

Is konusunda da olayi sadece o muaflik olayina yorma, o ozgecmiste sadece askerlik bilgisi bulunmadigi gibi o mulakatlara giren tek kisi de sen degilsin. Senden cok daha iyi birileri o mulakata girmis olabilir ya da atiyorum adamlarin aradigi net kriterlere uymuyor olabilirsin falan. Olayi direkt askerlik olayina yorman bence yanlis.

Sana tavsiyem ilk basta su askeriyeden muaf olma ya da engelli raporu olaylarina falan kafayi pek takmaman. Raporu almam ben diye diretiyorsan git guzellikle almak istemiyorum falan de gec. 'Beni zavalli gosterecek' tarzi dusunceler bence yersiz. Onun disinda olabildigince is olayina iste eksik oldugunu dusundugun kisimlari gelistirmeye falan yogunlas.
0
j r r tolkien hayrani
(07.07.21)
kendimden örnek vericem.
koltuk değneği kullanmam dedim. kullanmak zorunda kaldım.
hastaneye gittim. dedim ki sedyeye yatmam tekerlekli sandalye kullanmam. hepsini yaşadım.
merdivenleri kendim inerim dedim. inemedim. babam hastaneye götürürken sırtında indirdi çıkardı.
dışarı çıkmaya korkardım çekinirdim. şimdi hiçbiri kalmadı. tek başıma koltuk değneğiyle çıkıp dolaşıyorum az da olsa.
zavallılık değil. herkesin başına gelebilecek işler bunlar. utanacak bişey yok.
zaten yüzde 15 raporun bir geçerliliği yok. en az 40 lazım. hala utanıyorsan bunu söyle.

hele hele askerliği hiç takma kafana millet muaf olmak için ne taklalar atıyor. ne güzel muaf olmuşuz işte. hiç pişman değilim.
0
sutlu nescafe
(07.07.21)
(13)

İstifa Vereyim Mi?

Etanglement
Yeni mezunum. Mühendisim.Şirkette 3. ayım dolmak üzere.Girerken yapacağımı zannettiğim işleri değil başka işleri yapıyorum. Yeni işe alımlar yapıyorlar, sonrasında beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi) Bu mutlu edici bir ha
Yeni mezunum. Mühendisim.
Şirkette 3. ayım dolmak üzere.
Girerken yapacağımı zannettiğim işleri değil başka işleri yapıyorum.
Yeni işe alımlar yapıyorlar, sonrasında beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi) Bu mutlu edici bir haber olsa da, geç kaldılar.
Her gün on dakikada bir istifa verip ihbar sürecine girmek istiyorum. Ki ona girmem bile (3 ay bile olmadı yahu)

Mülakat sürecinde bulunduğum üç yer var. Üçü de heyecan verici ve bana çok şey katacak, daha kurumsal yerler. Bunlardan birinde çözmek için vaka bekliyorum, diğerinde kurucu ile mülakatı geçtim yüz yüze sınama yapmaya çağırdılar. Üçüncüsü ile de 45 dakikalık tam istediğim gibi bir mülakat geçirdik ve sunum aşamasına kalacağım kesin. Yani umut var, kesinlikle var!

Ancak bu üç başvurum da olumsuz sonuçlanabilir. İster işe yeğenini sokabilir, pozisyonu kapatabilir, işe iade davası yüzünden birini geri alabilir... Ben de kaka gibi ortada kalmak istemiyorum. Çok sağlam pişman olmak falan, korkutuyor.

Burada mutsuzum. Şu andsa mutsuzum mesela.

Ne yapayım? Şımarık mıyım acab?
0
Etanglement
(07.07.21)
Durdugun kabahat
0
ir mania
(07.07.21)
"Yeni işe alımlar yapıyorlar, sonrasında beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi) Bu mutlu edici bir haber olsa da, geç kaldılar."

yalan.
0
bronz böcek
(07.07.21)
Yeni bir iş kesinleştikten sonra et.
0
himmet dayi
(07.07.21)
Sacma. Ise gir oyle istifa et. Uc yerin de olumsuz donmesi gayet ciddi bir ihtimal. Muhendissen bundan daha analitik olman lazim bence.
0
hot potato
(07.07.21)
İşe alınmadan istifa etmek mantıklı görünmüyor.
Seni daha iyi bir pozisyona alacakları da büyük ihtimalle yalan.
Performansını iyi görürlerse daha ciddi işlere geçebilirsin. Ama bu motivasyonsuzlukla zor. yaptığın işi sevmeden zor.
Seni işe alırken yapacağını söyledikleri işi aynı ekipten başkaları yapıyorsa yalnızca sana güvenmeyi bekliyor olabilirler.

ilk 3 ay çok basit görevler alman hatta görev alamaman falan çok normal. Neden problem ettiğini anlamadım.

Diğer işlere alınmama ihtimaline neden olarak hep şirketle alakalı şeyleri söylemişsin ama seni beğenmeme ihtimalleri de var. Bence sen biraz kendini beğenmiş, ukala biri gibisin. Evet şımarıksın.

yeni mezun dönemimde bir grup mülakatında okulumdan mezun biriyle karşılaştım. Bizim okulu hiç sevmiyorlar o yüzden beni hep eliyorlar dedi. Ben hiç öyle bir şey fark etmemiştim. Grup mülakatında farkettim ki çocuk herkesin sözünü kesiyor. Kimseyi dinlemiyor vs. ve böle biri olduğunu fark etmemiş, onu okulu nedeni ile elediklerini düşünüyordu garibim. Senin de cümlelerini ona benzettim.

Biraz sabret. Böyle düşmesin motivasyonun. bu düşünce tarzı ile mutlu olman çok zor.
0
zimbirik
(07.07.21)
Üç ay bile olmamış ancak yeni pozisyon vermek için geç bile kalmışlar (!)
En azından yeni iş bulup istifa edin mutsuzsanız.
0
pro9it9is9
(07.07.21)
Şu şartlarda yeni iş kesinleşmeden istifa etmeyin bence. 'Mutlu değilseniz istifa edin' lafı bu ülkede ne kadar geçerli. Türkiye'de çalışan bir kişi hayvani mesai saatleri ve iş yükü sebebiyle işinden ne kadar mutlu olabilir ? Herkes söve söve işe gidiyor. En azından 1 yıl dolsun bence.
(Aynı sebepten istifa ettim)
0
sumuklurakun
(07.07.21)
is hayatina giris 101: yeni is kesinlesmeden istifa edilmez.
0
in vino veritas
(07.07.21)
3 ayda ben olsam kimseyi yükseltmem valla. Hele bir bakalım nasıl çalışıyor, nasıl insan filan...
0
firez
(07.07.21)
"sonrasında beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi)"

neden? birinin yeğeni misin? 3. ayda kim kimi mühim bir pozisyona getirir? doğru bile olsa daha sonra dedikleri şey aylarla ölçülmüyordur. bence şımarıksın.
0
timmie
(07.07.21)
iş en iyi işteyken bulunur. kesinleşince istifa et +1

güzel yerlerle görüştüğüne göre etiket üniversitelerden ve/veya yüksek ortalamayla mezunsun. ama sorun şu ki sadece üç aylık deneyimin var. boğaziçi kimya mezunu üstüne şirketin mühendislik yönetimi masterı yaptırttığı ve kendi alanında 3 toplamda on yıllık iş deneyimi olan arkadaş geçen sene pandemi döneminde istifa etti artık dayanamayıp, dört ay işsiz kaldı, girdiği yer ise ona birşey katmayan başka bir yerdi. gerçi bir sene dolunca çok daha iyi ve kurumsal bir yerde iş buldu ama bu sefer çalışmakta iken buldu. bu tip parametreleri ve örnekleri de göz önüne al derim naçizane.
0
pasp
(07.07.21)
Ihbar sureci dedigin 6 aylik kideme kadar 15 gun, diger isler kesinlesine kadar devam ederdim ben olsam
0
pofudukayi
(08.07.21)
"Yeni mezunum."
"Şirkette 3. ayım dolmak üzere."
"beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi) Bu mutlu edici bir haber olsa da, geç kaldılar."

3 ayda sıfır tecrübe ile başlanıp terfi edilmez. he böyle bir kural yok tabi ama 3 ayda ne öğrendin ki terfi bekliyorsun? ben 3 sene bekledim.

ayrıca arkadaşlara katılıyorum. yeni bir iş bulmadan istifa edilmez +1

ayrıca; gelecekte cv'nde kısa süreli çalıştığın yerler mümkün olduğunca az olsun. sonra "neden bu kadar iş değiştirdiniz, hemen çıkıverdiniz" diye soruyorlar. dezavantaj yani
0
oekuklu
(08.07.21)
(1)

Günübirlik turlar

laputa
Merhabalar duyuru sakinleri umarım her şey yolundadır. Ankara'da okuyan öğrencileriz ve Eskişehir-Bolu-Kapadokya gibi bölgelere günübirlik tura katılmayı düşündük ama verimli oluyor mu deneyimleyeniniz var mı? Teşekkür ederim şimdiden
Merhabalar duyuru sakinleri umarım her şey yolundadır. Ankara'da okuyan öğrencileriz ve Eskişehir-Bolu-Kapadokya gibi bölgelere günübirlik tura katılmayı düşündük ama verimli oluyor mu deneyimleyeniniz var mı? Teşekkür ederim şimdiden
0
laputa
(18.06.21)
Ankara'da bu sektör oldukça yerleşiktir ve iyidir. Tempotur, ayakizi ilk hatırladıklarım. Rahatlıkla tavsiye ederim. Doğa yürüyüşleri özellikle güzel oluyormuş.
0
firez
(19.06.21)
(8)

Alkol ve Covid-19 aşısı

yetkili birine benzeyen abi
Covid-19 aşısı olduktan kaç gün sonra alkol alınabilir?Birçok farklı uzmanın farklı görüşü var.
Covid-19 aşısı olduktan kaç gün sonra alkol alınabilir?
Birçok farklı uzmanın farklı görüşü var.
0
yetkili birine benzeyen abi
(10.06.21)
vurulduktan 15 dakika sonra içtim, öyle söyleyeyim. ilk dozda da akşamına rakı sofrası kurmuştuk.
0
mermize
(10.06.21)
Sputnik dışındaki aşılarda buna dair bir şey duymadım.
0
haksizfil
(10.06.21)
Bugün okudum biraz. Fazla miktarda alkol tüketiyorsanız (haftada 14 erkekler için, 7-8 kadınlar için galiba) aşıdan önce ve sonra çeşitli sürelerde içmeyin diyenler var, bu süre 2 aya kadar çıkıyor.

Seyrek ya da günde ≤1 alkol tüketiminiz varsa sıkıntı olmadığı konusunda çoğunlukla hemfikirler.

Bu arada, @mermize, aşıdan sonra alkol tavsiye edilmemesi çarpar, yan etki yapar, sarhoş eder vs değil de antikor üretimi ve uzun dönem etkileri ile ilgili. Ama afiyet olsun tabii :)
0
kobuzchu kiz
(10.06.21)
Hemşire hanım aşıyı vururken 24 saat alkol almayın dedi. (24 veya 48 saat, tam hatırlayamıyorum).
0
firez
(10.06.21)
Kanada'da da yasiyorum. Cin asilari yok, ancak diger asilarin herhangi biri icin alkol ile ilgili herhangi bir yonlendirme yok. Isteyen istedigi zaman iciyor.
0
taurina
(11.06.21)
Biontech?
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(11.06.21)
sen benim yanıtımı beğenmedin ya da gırgır sandın ama, o rakı sofrasına aynı akşam oturduğum arkadaşım, o gün benimle birlikte biontech olmuştu. ben sinovac oldum. arkadaşımda da hiçbir yan etki yapmadı alkol.

çok önemli değil belki senin için, ama durum bundan ibaret.
0
mermize
(11.06.21)
@mermize soruma cevap değildi yazdığın.
Aşı olduktan sonra rakı masasına oturmuş olman seninle ilgili :)
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(11.06.21)
(4)

İngiltere de vakalar neden artıyor ki? Aşı gerçekten koruyucu mu?

ikikerekac
Adamlar ülkenin yüzde 60 ını aşıladı. Ama iki haftadır üç katına çıktı vakaları. Neden ki?
Adamlar ülkenin yüzde 60 ını aşıladı. Ama iki haftadır üç katına çıktı vakaları. Neden ki?
0
ikikerekac
(10.06.21)
İki sebebi var.

1- Birleşik Krallık'ta yakın zamanda kısıtlamaların çoğu kaldırıldı. 1 seneden fazla süren kısıtlamalardı bazıları.
2- Aşının koruyuculuğu var ama bulaşmaya karşı değil. Aşı olanlara koronavirüs yine bulaşıyor ama hastalık ağır geçmiyor. Hastaneye yatmaların önüne geçiyor büyük oranda. Yani öyle aşı olduk covid tamamen bitti gibi bir durum yok.
0
himmet dayi
(10.06.21)
Yanlis hatirlamiyorsam Delta varyanti diye yeni bi mutasyon soz konusu.
0
msb
(10.06.21)
Evet öyleymiş

www.google.com
0
msb
(10.06.21)
Delta varyantı artmış, o da genelde aşı olmayanlarda görülüyormuş şeklinde okudum bir yerde.
0
firez
(10.06.21)
(2)

dedelere gelsin: wq1 uzantılı (quattro pro) dosyalar neyle açılır?

kibritsuyu
bugün arşivleri karıştırırken 1995 yılında (lise 2) kullandığım, dos üzerinde çalışan ve excel gibi bir program olan quattro pro ile yaptığım bazı dosyaları buldum. devemsızlık tablosu, 3 yazılı 3 sözlü puanı girince ortalamasını alıp geçme notunu, ve harf karşılığını gösteren not tablosu, öss netle
bugün arşivleri karıştırırken 1995 yılında (lise 2) kullandığım, dos üzerinde çalışan ve excel gibi bir program olan quattro pro ile yaptığım bazı dosyaları buldum. devemsızlık tablosu, 3 yazılı 3 sözlü puanı girince ortalamasını alıp geçme notunu, ve harf karşılığını gösteren not tablosu, öss netlerini girince puanını ve öys'ye katkısını hesaplayan öss-öys tablosu falan yapmıştım.

çok fena nostalji oldu bana ama hatırlamakla yetiniyorum ve asla açamıyorum. programın kendisi (quattro pro) da var ama o da açılmıyor windows 7 ile. uyumluluk muyumluluk yemedi. dosbox diye bir dos emülatörü kurdum, onu da beceremedim. excel açar belki dedim, yok.

ben bu wq1 uzantılı dosyaları neyle açarım? ya da 1995 model dos üzerinde çalışan quattro pro'yu neyle çalıştırırım?

quattro pro'yu çalıştırıyorsam o dönem oynadığım prince of persia falan da var, onu da açabilir miyim?
0
kibritsuyu
(02.06.21)
Programı hatırlıyorum ama soruya cevabım yok.
İşe yararsa şu linki buldum: smallbusiness.chron.com
0
firez
(02.06.21)
Freedos ile usb'den pc'yi boot edip çalıştırmayı deneyebilirsin.
0
malheiros
(02.06.21)
(16)

30 yaşına gelmem ama işim yok diye bana harçlık verilmeye çalışılması

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bendeniz 30 yaşına gelmiş ve henüz kariyerinde istediği atılımı gerçekleştirememiş birisiyim. Son tam zamanlı işimden ayrılalı 3 yıl olacak 1 ay sonra. Doğru düzgün bir iş bulamadığım için serbest çevirmenlik yapıyorum. Hoşuma gitmiyor serbest çevirmenlik ama hiç değilse geçimimi
Merhaba arkadaşlar,

Bendeniz 30 yaşına gelmiş ve henüz kariyerinde istediği atılımı gerçekleştirememiş birisiyim. Son tam zamanlı işimden ayrılalı 3 yıl olacak 1 ay sonra. Doğru düzgün bir iş bulamadığım için serbest çevirmenlik yapıyorum. Hoşuma gitmiyor serbest çevirmenlik ama hiç değilse geçimimi sağlayacak parayı çıkarıyorum. Adam gibi bir iş bulana kadar böyle devam.

Ailemle yaşıyorum. Bir düzen kuramamış olmak, hala ailenin dizinin dibinde olmak pek hoşuma gitmiyor ama ne yazık ki işleri bir türlü rayına oturtamıyorum. Yaklaşık 3,5 yıldır ailemden para istemiyorum. Zaten öyle çok para harcayan bir tip de değilim. İstediğim şeyi peşin peşin alabiliyorum çok şükür.

Ama bir durum var ki çok fena canımı yakıyor. Yakın çevrem, bazı akrabalarım falan adamakıllı bir işim olmadığı için bana harçlık vermeye çalışıyor. Biliyorum beni sevdiklerinden ama 30 yaşına gelmiş biri olarak benliğim kaldırmıyor artık. Fakir değiliz fukara değiliz. Kirada oturmuyoruz. İnsanlar neden hala gururu incinir mi demeden belli bir yaşa gelmiş insanlara harçlık vermeye çalışır? Sağ olsunlar var olsunlar ama harçlık da bir yere kadar sonuçta.

Ben zaten kendimi bildim bileli dik kafalının, kimseye eyvallahı olmayanın biri oldum ve hiçbir konuda yardım almayı kolay kolay düşünmedim. Her şeyi kendi başıma halletmeye çalıştım. Böyle birileri harçlık verince kendimi zayıf hissediyorum. Zaten ihtiyacım yok. Kabul etmeyince bana darılıyorlar. Kardeşim her ay 500 TL harçlık veriyor ve hiçbir şekilde geri çevirmeme izin vermiyor. Doğal olarak kötü hissediyorum.

İşin diğer boyutuysa almak istemediğim için verilen harçlıkları harcamaya dair içimden en ufak bir istek bile gelmiyor. Kendi param gibi göremiyorum, birisi tarafından emanet bırakılmış gibi geliyor. Ayıp olmayacağını bilsem verilen bütün harçlıkları bir hayır kurumuna bağışlarım. Oysa kendi param söz konusu olunca şunu da alsam bunu da alsam diye hep plan yapıyorum ve harcamak inanılmaz tatlı geliyor.

Sizce ne desem de karşı tarafı kırmadan incitmeden harçlık vermemeleri gerektiği konusunda ikna etsem? "30 yaşına geldim."," Ben kendi paramı kazanıyorum zaten." lafları işe yaramıyor maalesef. Böyle durumlar yaşayanınız var mı? Siz olsanız nasıl hissedersiniz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(09.05.21)
Çevrenize remote/home Office çalıştığınızı söyleyebilirsiniz. Ki zaten kısmen öyle yapıyormuşsunuz.
0
Gradient_tabanlı_mor
(09.05.21)
Harçlığı yaşla ilgili görmeyenler var bence, örneğin annemin dayısının anneme harçlık vermişliğini görmüşüm. Her zaman düzenli değil de kırk yılda bir misal, istediğin bir şey alırsın diye hediye babından. Tam da harçlık sayılmaz gerçi bu, şimdi yazarken farkettim.

Durumunuzu tam kestiremiyorum ama babadan, kardeşten her türlü harçlığa tamamım :))
Yaş kaç olmuş, iş de var ama babam harçlık verince alırım yine şakasını yapar eğleniriz.

Bayram harçlığı da 1lira bile olsa alırım, maksat eğlenmek
0
epitaf
(09.05.21)
Ben bu kadar katı olmazdım. 28 yaşındayım. Anneannem bazen harçlık verir, her harçlık verdiğinde gülerim. Şöyle güzel bir söz var. Kaç yaşında olursanız olun anneniz, babanız hayattaysa hâlâ çocuksunuz demektir. Evlenince gelinle damada takılan paralar da bir bakıma harçlık sayılır. Ben bir gün baba olursam çocuğum 40 yaşına da gelse para veririm.
0
dissendium
(09.05.21)
freelance işlerden gelen paranın yettiğini ihtiyacın olmadığını söyleyebilirsin. gurur yaptığını düşünürlerse daha çok ısrar edecekler. bir de acaba annen-baban durumu görüp yönlendiriyor olabilir mi, oğlum kardeşine arada destek ol gibi ?
0
orpheus
(09.05.21)
"Ayıp olmayacağını bilsem verilen bütün harçlıkları bir hayır kurumuna bağışlarım."

E bagislayin...
0
invictae
(09.05.21)
@ orpheus Annem, bu konularda katı olduğumu bildiği için bir şey söylemez. Zaten söyleme gereği duysa da söylemez direk kendi verir harçlığı bana.

@ invictae Duyarlarsa kırılırlar.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(09.05.21)
Bana ana noktayı kaçırıyorsunuz gibi geliyor. İnsanlar "size acıdıkları" ya da "doğru düzgün işiniz olmadığı" için değil, kendileri iyilik yapmak istedikleri için para veriyorlar. Eğer rahatsız olma nedeniniz muhtaç görünüyor olmaksa, muhtemelen o sadece sizin kafanızda olan bir düşünce. Karşı tarafın öyle düşündüğünü zannetmiyorum.

Ben de 30'a yakınım, anneannem her gördüğünde harçlık verir. Bi ara anneannemin yıllık emeklilik maaşından fazla para kazanıyordum bir ayda, o zaman da veriyordu. Şu an işsizim, yine vermeye çalışıyor. Konunun benimle ilgisi yok yani, onun kendince iyilik yapma şekli bu. Vefat etmeden önce dedemin babannemin falan davranışları da böyleydi.

Ben sizin yerinizde olsam parayı alırım, kullanmak istemiyorsam da sonra onları ziyarete giderken o parayla tatlıdır, işte küçük hediyelerdir falan öyle şeyler alıp giderim. Hem iyi niyetleri için teşekkür etmiş olursunuz, hem de "bakın ben de size bir şeyler alıyorum" mesajı vermiş olursunuz. Win-win durumu gibi. Aranızdaki bağ güçlenir.

Tabi bunları akrabalarınızın kötü niyetli insanlar olmadığını varsayarak söylüyorum. Eğer gerçekten size kendinizi kötü hissettirmek istiyorlarsa kırılırlar mı falan diye düşünmeden hayır demek lazım.
0
plutongezegendegilmi
(09.05.21)
ben üstte yazılanlara katılmıyorum. 30 yaşındaki birine kimse harçlık vermez normalde. iyi niyetli kişiler var da olabilir ama ben çoğunluğun acıdığını düşünüyorum. insanların kafasında "ay 30 yaşına gelmiş hala işi yok, ne evlenebilmiş ne düzen kurabilmiş yazık" düşüncesi oluyor. eğer ısrarla söylemenize rağmen hala vazgeçmiyorlarsa kendi düzeninizi kurmanız lazım ki sussunlar. yani bir birey olduğunuzu göstermeniz lazım. bunun yolu kendi ayaklarınızın üstünde durmaktan geçiyor. aslında durabiliyor gibi gözüküyorsunuz ama bizim milletimiz için tam zamanlı bir işinizin olması ya da ana babadan ayrı yaşamanız, evlenmeniz vs. gerekiyor. ben olsam tam zamanlı iş bulmaya çalışırdım. kendim de şu an freelance takılıyorum ama bu düzen böyle gitmez, farkındayım. tam zamanlı işten sonra da ufak ufak ayrı ev bakmaya başlamanız gerek. herkesin şartları farklı tabii ki ama çok ekstrem bir durum olmadığı müddetçe 30 yaşındaki birisi ana babası ile yaşamamalı.
0
rose parks
(09.05.21)
Konu sahibi iş bulsa, o da ailesiyle yaşamazdı. İş bulamadığı için freelance devam etmek zorunda olduğunu yazmış. Bizim toplumda böyle freelance olanın işi yok. Memur olmalı ya da özelde olmalısın.
0
gelmeistemem
(09.05.21)
Tutup alakasız uzak akrabalar veriyorsa sevimsiz ama genel olarak ben de çoğunluğa katılıyorum. Rahmetli anneannem demans yüzünden iyice aklı karışana kadar bana ara sıra harçlık verirdi. Şu an 37 yaşımdayım, evliyim, kendimize yetiyoruz ama iki hafta önce babam "tamam ihtiyacınız yok ama ben böyle daha huzurlu oluyorum" diye zorla para verdi, aldım harcadım valla, ne yapayım ¯\_(ツ)_/¯

Yine bu sıralar yurt dışında yaşayan halam burada, kendisi köydeyken onun adına almam gereken şeyler için para bıraktı bana, fazla vermiş, aldım hallettim dedim, çocukmuşum gibi "üstü sende kalsın kızım" dedi, ben de o parayla buradan yanında götürmesi için bir şeyler aldım hazırladım @pluton'un dediği gibi.
0
kobuzchu kiz
(09.05.21)
Bence cok konuyu takmamak lazim iyi bir gelirim var ama harclik gelse allah bereket versin der atarim cebe. Guler gecerim.
Babannem hala her ay butun cocuklarina esinden kalan maasi harclik gibi paylastirir. Cocuklarin hepsi evli barkli en kucugu 55 yasinda.
0
kuzey li
(09.05.21)
ailenizle yaşıyorsunuz ve evli falan da değilsiniz, dolayısıyla ailenin çocuğu olarak görülüyorsunuz.
onlar da kendilerince ilgileniyorlar.

evet, aslında bir anlamda dediğiniz gibi bir his yaratması normal ama bence iş güç meselesi sıkıntıda olduğu için normalden daha hassas davranıyorsunuz.
emanet para gibi görüp bağışlamayı düşünmek falan abartılı.
biriktirin, yatırım yapın o zaman.
0
blatta hiberna
(09.05.21)
Bence siz inciniyorsanız onların da incinmemesi için çabalamayın. Bazen 1 sefer sert çıkış yaparsınız ve konu kapanır, gereken budur.
0
megalomaniac
(09.05.21)
yıldırma politikası olarak çar çura harcadığınızı göstermek. saçma sapan şeylere cok para verirseniz "ulan bu bizden zengin" imajı yaratbilirsinizs

iyi niyetli yöntem: size harçlık verenlere bahanelerle hediye al para dönsün 500 lira verdiyse 500 liralık bi şey al ver kendisine internette gördüm aldım fln dersin

kenara atma fikrine ben de sıcak baktım kumbara yap doldur içini. öyle zamanda hayat kurtarır ki kumbara. bizzat size lazım olmasa da yakınınıza sıcak para bulundurmak güzeldir imkan var yapabilirsiniz. çok alınacak bir durummuş gibi gelmedi. verenlerin "minnet etmelisin bana" iması yoksa güzel bi şey harçlık
0
ala09
(10.05.21)
Bence biraz hassasiyet göstermişsiniz, bizim toplumda aile fertleri birbirine bu tür destek olmayı sever, hatta normaldir. Çok hoşunuza gitmiyorsa da, kendi bütçenize karıştırmadan bir köşede ayrı biriktirin. Ama ben olsam sevinirdim doğrusu.
0
firez
(11.05.21)
rose parks +1

megalomaniac +1

kabul etme, istemiyorum de, parayı bırak git. zorla cebine mi sokacak? sokarsa da çıkar. "ihtiyacı olan birine verin de bari bir işe yarasın" falan de.

çok benzer olmasa da hissettiğini anlıyorum. 12 yaşımda babamı kaybettim. ama annem çalıştığı için ve babamdan maaş bağlandığı için durumumuz iyiydi. evimiz de vardı. ama sırf babam yok diye lisede öğretmenler karar vermiş beni alışverişe götürmüşlerdi. yalandan en başarılı sensin sana hediye alacağız dediler. ama herkesten de saklıyorlar. madem başarılıyım ilan et tebrik et. he dedim canım he yemezler. ayakkabı aldıracaklardı bana istemedim. zaten ayağımda o senenin son model nike'ı vardı. yalvar yakar aldırmıştım anneme, annem de kızıp başka ayakkabı almayacağım demişti. ben de çok sevdiğimden her gün onu giyiyordum. bir kız olarak erkek ayakkabısı giyiyordum ama ergenlik işte havalı geliyordu. galiba o ayakkabıyı kötü bir şey sandılar ama pahalı bir ayakkabıydı yani. neyse direttim ve kesinlikle aldırmadım okula geri döndük. sırf muhtaçmışım gibi düşündüklerinden yaptılar bunu ve ben okula dönünce arkadaşıma sarılıp ağladım, babam yok diye muhtaç değiliz biz diye.
0
batlegolas
(13.05.21)
(9)

Atatürk hayatını kaybetmeseydi ve 2. Dünya Savaşı'na katılsaydık...

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Youtube'da Atatürk ile ilgili güzel içerikler paylaşan Can Osman Aksoy isimli bir arkadaş var, bilen vardır muhtemelen. Oradaki videoları izlerken aklıma "Atatürk hayatını kaybetmeseydi ve bir şekilde 2.DÜnya Savaşı'na katılsaydık nasıl olurdu?" diye bir düşünce geldi. Malum Atatü
Merhaba arkadaşlar,

Youtube'da Atatürk ile ilgili güzel içerikler paylaşan Can Osman Aksoy isimli bir arkadaş var, bilen vardır muhtemelen. Oradaki videoları izlerken aklıma "Atatürk hayatını kaybetmeseydi ve bir şekilde 2.DÜnya Savaşı'na katılsaydık nasıl olurdu?" diye bir düşünce geldi. Malum Atatürk'ün askeri zekasını anlatmaya gerek yok. Özellikle Almanya'nın yanında savaşa girmiş olsaydık nasıl olurdu sizce? Şimdi kalkıp Atatürk Hitler'i, sevmezdi, o yüzden Almanya ile savaşa girmezdi" ya da "Yurtta sulh dünyada sulh" görüşünü benimsediği için savaşa dahil olmazdı" gibi şeyler söyleyip gerçekçi davranmayı bir kenara bırakalım.

Ben Atatürk'ün hep Erwin Rommel, Heinz Guderian, Erich von Manstein gibi askeri dehalarla çok iyi silah arkadaşı olacağına inanıyorum, özellikle de Erwin Rommel ile. Almanya İtalya, Romanya gibi askeri anlamda beş para etmez müttefikler yerine askeri kadrosu yıldızlar geçidi olan bir Türkiye ile müttefik olsaydı ve ekipman, silah konusunda da yardımcı olsaydı Türkiye'ye savaş nasıl sonuçlanırdı sizce? Neler yaşanırdı? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(27.03.21)
Atatürk'ün askeri, siyasi ve devlet adamı kariyerine bakarsanız farklı dönemlerde farklı hareket ettiğini görürsünüz. Yani, demek istediğim, Atatürk aynı zamanda iyi bir politikacı olup dönemin şartlarına göre farklı yolları benimsemiştir. Dolayısıyla, 2. dünya savaşına girer miydi sorusunun cevabının güç olduğunu düşünüyorum. Çünkü farklı şartlar demek farklı fırsatlar ve manevra alanları demek.

Almanya'nın yanında savaşa girmemizin savaşın gidişatı yönünden hiçbir şey değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Zira, abd gibi kaynakları sınırsız ve işgal edilme ihtimali 0 olan bir ülkenin karşısında almanya/japonya gibi ülkelerin durması mümkün değil (italyayı bahsetmiyorum bile). Belki, trnin girmesi kısa süreli kazanımlar sağlayacaktır mihver devletlerine ancak uzun sürede hem savaş kaybedilirdi hem de tcnin üzerinden geçerlerdi.
0
kojonotsuki
(27.03.21)
İçimizden geçerlerdi. Nazi Almanyası hastalıklı bir düşüncenin ürünü. Atatürk bu düşüncenin tarafında yer alacak biri değildi kesinlikle. Savaşı kaybederdik. Almanya gibi parçalanabilirdik. Rusya güneye inebilirdi. Birinci Dünya Savaşı'nda yapmadıkları şey değil. Türkiye'nin bugüne kadar yaptığı en anlamlı hareket İkinci Dünya Savaşı'na girmemek.
0
dissendium
(27.03.21)
Yukarıdaki ilk yoruma katılmakla birlikte çeşitli kaynaklarda atatürkün kendisiyle sürekli iletişim kurmaya çalışan hitlere (üstelik daha ilk zamanları..) beni bu deliyle muhatap etmeyin falan dediğine dair yazılar okumuştum :D şu an kaynaksızlıktan atıyormuşum gibi gelecek ama açıp bakın.
0
rewlack
(27.03.21)
İnönünden farklı olmazdı bence, ikinci dünya savaşında Türkiyenin tavrı gayet iyi yönetildi.

Türkiye ile savaşmak da ittifak yapmak da Almanyanın çok işine gelmeyecek bir hareketti, zaten doğu da Sovyetler batıda Yunanistan dolayısıyla almanlar Türkiye ikisi arasında sıkışmıştı. En ufak bi harekette iki tarafın da hamlesiyle Anadolunun savaş alanına dönmesi kaçınılmazdı, eminim ülke kendini zar zor toparlarken Atatürk de bunu istemezdi.

Almanlar da istemezdi çünkü Türkiye Almanyanın savaş endüstrisinde kullandığı kromun bütün bir kısmını ticari olarak sağlıyordu. Türkiye savaşa girse, bu krom ticaretinin kesilmesi Almanların üretimini büyük oranda sekteye uğratırdı, bu yüzden onların da işine gelmez.
0
Haldamir
(27.03.21)
Bence Atatürk de savaşa girmezdi ama girse de Almanların yanında girmezdi. Zeki ve ileri görüşlü bir adamdan bahsediyoruz ve bu adam aynı zamanda askeri deha. Almanların kaybedeğini de öngörürdü. Daha kıvrak bir dış politika yapar, belki yine savaşa girmez; girse de belki on iki ada ya da Musul pazarlığı yapılırdı. Tabi yine bunlar varsayım. Kendisi yine en iyisini yapardı bu ülke için.
0
Hallegadola
(27.03.21)
atatürk ikinci dünya savaşına katılmazdı.

doğu ve batı ile saldırmazlık paktı imzalamış biri bunu yapmaz.

--------

ama gerçekçi bakmıyorsan da atatürklü veya atatürksüz, ikinci dünya savaşına girildiği an sonuç çatır çatır bir doğu bloğu ülkesi olmaktır. ya almanya girer, sovyetler kurtarıcı kimliğinde her tarafı dümdüz eder ve kukla bir komünist rejim yaratılır ya da sovyetler birebir kendisi girerdi.
0
rain when i die
(27.03.21)
Atatürk ilkeleri olan bir lider olduğundan asla Almanya'nın yanında savaşa gireceğine inanmıyorum. Zaten birinci dünya savaşında alman ordusu ile fazla yakın çalışılmasından aşırı derecede şikayetçi olmuştu, tabiri caizse onuruna yedirememişti.
Koşullara göre hareket etmesi onu fırsatçı biri yapmaz. Tabii ki zamanı geldiğinde fırsatları dikkate alarak hareket etmiştir, ama kafasında bugünkü dünyanın dahi o düzeye gelemediği güzel ve onurlu bir ülkenin hayali olduğunu düşünebiliriz. Zaten bizim olan hatay'ı, belki mümkün olsa bir kaç yeri daha geri aldıktan sonra orayı alalım, burayı alalım yerine elindeki ülke sınırlarında müreffeh bir halkı tercih ederdi ve de etmiştir.
Benim spekülasyonlarımdan gerçeğe dönecek olursak, onun son yıllarında savaşın adım adım geldiğini ve dönemin devlet adamlarının beceriksizliği nedeniyle engellenemez hal aldığını üzüntüyle görüyormuş. Hitler ve Mussolini'den hiç hazzetmediği zaten biliniyor. Kısaca, Atatürk bu insanlık düşmanı alçakların yanında asla olmazdı.
0
firez
(28.03.21)
Almanya ne yaparsa yapsın savaş sonucu değişmeyecekti. Özellikle nükleer de işin içine girmişken...
Amerika ve rusya o zamanların iki yıldızı ve bunlara karşı, almanya gayet güçlü bir rakip de olsa bilek eksikliği vardı. Çok hızlı ilerledi, avrupayı çok hızlı işgal etti ancak iklim şartları, süreksiz ham madde, sömürü devletlerinin kaybı (italya ile) almanların büyük kaybını getirdi.
Atatürk, ismet inönüden farklı davranmazdı fakat savaşa girmiş olsaydı türkiyenin yarısı sovyetler tarafından işgal edilmiş, ermeniler doğuya yerleştirilmiş olurdu. Bugünkü azerbaycan sorunlarını biz de yaşıyor olurduk.

Sonuçta almanlar için bir artısı olmazdı. Sovyet Rusyanın tamamen işgaline abd izin vermezdi güç dengesi için.
0
Unde bach canim
(28.03.21)
1. Atatürk ikinci dünya savaşına girmezdi.

2. Atatürk çok büyük askeri deha değildir. Siyasi dehadır. Zaten askeri deha olsa dahi sonuca etkisi olmazdı. Her halükarda Almanya'nın yanında savaşa girsek mahvolurduk. Ülkenin yarısıni Sovyetler Birliğine bırakırdık.
Alman generaller (Guderian, Rommel, Manstein, vb) askeri deha idi ve sonuç değişmedi. Almanya ne olursa olsun kaybederdi.
0
dafuq
(28.03.21)
(4)

Anlamlı güzel yabancı şarkı

naksidil
Eski yeni fark etmez. Hızlı yavaş fark etmez. Sadece anlamı güzel olsun.
Eski yeni fark etmez. Hızlı yavaş fark etmez. Sadece anlamı güzel olsun.
0
naksidil
(19.03.21)
favori listeme hizlica bir goz attim:
clean bandit rockabye
adele someone like you
Stromae - Papaoutai
Nat King Cole - Nature Boy
Passenger Let Her Go
Abba - The Winner Takes It All
The Doors - People Are Strange
Bon Jovi - Livin' On A Prayer
The Cranberries - Animal Instinct
0
neverletyougodown
(19.03.21)
iron maiden - wasted years.
0
ravenclaw
(19.03.21)
Marinella - Lege Mou Sagapo
www.youtube.com
0
heritage
(19.03.21)
tool - parabola
0
firez
(20.03.21)
(7)

hediye ama nasıl bir hediye?

durbikonusucaz
selamlarzevkleri, tercihler, ilgi alanları önemli olmadan bir kişiye ne hediye alınabilir?pahalı olmayankullanışlı olabilir ya da oda, masa, duvar için süs olabilirara sıra ya da sürekli kullanacağı bir şey olabilir ama ne olabilir tavsiyeleriniz var mı?
selamlar

zevkleri, tercihler, ilgi alanları önemli olmadan bir kişiye ne hediye alınabilir?

pahalı olmayan
kullanışlı olabilir ya da oda, masa, duvar için süs olabilir
ara sıra ya da sürekli kullanacağı bir şey olabilir ama ne olabilir tavsiyeleriniz var mı?
0
durbikonusucaz
(16.03.21)
adına bağışta bulunulup e-posta adresine dijital veya fiziksel adresine basılı sertifika göndertilebilir
0
bir garip melek
(16.03.21)
Atkı, kaşkol.
0
firez
(16.03.21)
Çakı, tercihen victorinox
0
kojonotsuki
(16.03.21)
İçinde kendi fotoğrafı olan çerçeve, kitap, kulaklık, enstrüman, takı
0
rapisa
(17.03.21)
Atkı, şapka, kaliteli bir kulaklık, kitap, takı...
0
kedimedi
(17.03.21)
Lamy kalem
0
esinikaybetmiscorap.
(17.03.21)
saat
0
naksidil
(17.03.21)
(8)

yeni is icin cicek gondermek - istanbul

renkli hayalet
merhaba, kiz arkadasim istanbul kadikoy'de yarin isbasi yapacak. bir cicek gondermek niyetindeyim fakat dumduz ciceksepetinden orkide gondermeden bir buraya sorayim dedim:) farkli bir tavsiyeniz var midir acaba?
merhaba, kiz arkadasim istanbul kadikoy'de yarin isbasi yapacak. bir cicek gondermek niyetindeyim fakat dumduz ciceksepetinden orkide gondermeden bir buraya sorayim dedim:) farkli bir tavsiyeniz var midir acaba?
0
renkli hayalet
(14.03.21)
dümdüz çiçek sepetinden orkide gönderin.
0
uuth
(14.03.21)
bloomandfresh.com çok daha iyi bir alternatif bence
0
akiskan
(14.03.21)
İlla çiçek olsun diye düşünmuyorsaniz ofisinde kullanacağı şeylerden oluşan bir kutu ya da iyi bir pastaneden çikolata, makaron vs de gönderebilirsiniz. Bir kadın olarak bunlar beni daha çok mutlu ediyor mesela.

Ama yok çiçek olsun derseniz çiçek sepeti iyidir bence; canlı, cansız bir sürü alternatif var.
0
fraise
(14.03.21)
Kutu gül ya da buket gül gönderirseniz daha iyi olur. Bunun yerine masasında hoş duracak teraryum gönderebilirsiniz. Bu çiçek-hediye gönderme işi sevgilinizin çalışma ortamına bağlı.
0
GoodMorningTeacher
(14.03.21)
bonnyfood?
0
sanal uyku
(14.03.21)
Sabuncakis
0
since1907
(14.03.21)
bütçe yeterliyse bence de bloomandfresh.com.
0
blatta hiberna
(14.03.21)
kız arkadaşınız mutlu olacaksa gönderin ama ben açıkçası işin ilk gününde bu tür jestleri yersiz görürüm. Sonuçta iş yapmaya gidiyor, çiçek, böcek, ne bileyim.
0
firez
(14.03.21)
(6)

Ingilizce ceviri

thecoolkingandthequeen
Arkadasim yazdigim bir seye "that's awesome do!" yazdi. Konu degistigi icin donup soramadim. Do'nun herhangi bir anlami var mi?
Arkadasim yazdigim bir seye "that's awesome do!" yazdi. Konu degistigi icin donup soramadim. Do'nun herhangi bir anlami var mi?
0
thecoolkingandthequeen
(04.03.21)
tho demek istemiş olabilir. yani though.
0
Anjelik
(04.03.21)
"dude" demiş olmasın.
0
firez
(04.03.21)
Bana dude demez ya. Though cok kullanir ama hic tho da yazmaz.
0
🌸thecoolkingandthequeen
(04.03.21)
bence sormalisin. utanilacak bir sey yok, ben hep soruyorum.
0
hot potato
(05.03.21)
Though demek isteyip söylenişini yazmış. Bizim WhatsApp’ı kastedip “vatsap” yazmamış gibi bişi işte.
0
sevenay
(06.03.21)
though
0
baldur2
(07.03.21)
(6)

Arçelik ilk kullanımda bozuk çıkan ürün

titanyum
Bu akşam Arçelik mağazasından çay makinesi ve telve kahve makinesi aldık. Eve geldik çay makinesi kutusundan başka bir çay makinesi çıktı. Kahve makinesinin su haznesinin su doldurmamıza rağmen su yok uyarısı veriyordu. Haznesinin su sızdırdığı fark ettik. Hiç kullanamadık. Moraller sıfır. Çok beğen
Bu akşam Arçelik mağazasından çay makinesi ve telve kahve makinesi aldık. Eve geldik çay makinesi kutusundan başka bir çay makinesi çıktı. Kahve makinesinin su haznesinin su doldurmamıza rağmen su yok uyarısı veriyordu. Haznesinin su sızdırdığı fark ettik. Hiç kullanamadık. Moraller sıfır. Çok beğenerek aldığımız iki üründe de hayal kırıklığına uğradık.
Çay makinesi değiştirilir neyse de kahve makinesini açıp denediğimiz için iade almamazlık yaparlar mı? 14 gün tüketici cayma hakkı ile iade alınacağı yazıyor sitesinde. Servise gönderelim derlerse en az 14 gün dönmezler bu hakkımız varsa da yanmış olur diye düşünüyorum. O yüzden sıfır bir ürünle değiştirmelerini isteyeceğim. Hevesim kalmadı yemin ederim... Daha önce benzer bir olay yaşayan var mı?
0
titanyum
(01.03.21)
Mağazadan görerek alınan ürünlerde 14 gün cayma hakkı olmaz. Sitesinde yazan şey online alışverişler için geçerlidir. Kanun bu şekilde.

Eğer sitesinde yazan şey mağazadan alınan ürünleri kapsıyorsa (tamamen satıcının inisiyatifinde olan bir durum) iade edebilirsiniz.

Cayma hakkı ayrı bir konu. Ürünler ayıplı ise zaten iade edilebilir. Cayma "gerekçe göstermeden iade" hakkını tanımlıyor ve dediğim gibi uzaktan alışverişlerde geçerli sadece.
0
himmet dayi
(01.03.21)
Ayıplı ürünü değiştirmek zorundalar. (Daha doğrusu, değiştirmek/tamir etmek/parasını geri vermek seçeneklerinden birisi). Genelde tamir edeceğiz diye süründürüyorlar ama arçelik ne yapar bilmem.
0
firez
(02.03.21)
İlk 6 ay içinde ortaya çıkan kusur, üretimden iribaren var kabul ediliyor. Sıfır ile kontrol ederek değiştirmek istediğinizi ifade edin. Yokuşa sürerlerse hakem heyeti ile halledeceğinizi, firmaya bilir kişi vs ücreti kilitleneceğinı ekleyip ikna edin.
0
baal
(02.03.21)
Firez, baal +1

Bu haklara seçimlik haklar deniyor. İster onarma yoluna gidersiniz, isterseniz aynısıyla değişim yoluna, isterseniz ayıp bedeli miktarınca para iadesi, isterseniz de sözleşmeden dönme yani komple para iadesi.

Genelde firmalar hemen servise gönderin derdine düşer. Oysa burda seçim sizindir.
0
jamiro
(02.03.21)
Arçelik bu konularda çok iyi. Mağazaya götürün ürünleri. Çay makinesi kullanılmadığı için hemen yenisini verirler. Diğerini servise gönderirler 3-4 gün içinde gelir o da. Öyle 2 hafta falan bekletmiyorlar.

Aynısı geçen sene çaycıda başıma geldi. Alıp gönderdiler, 3 gün sonra yenisi geldi evime.
0
aynabugusu
(02.03.21)
Çay makinesini değiştirdiler. Kahve makinesini kontrol edip test ettiklerinde çalıştı. İlk kullanımda su haznesinin parçalarının tam oturmamasından kaynaklı olabilir dediler. Mağazada tekrar tekrar denedik sorun çıkmadığı için değişim yapamayız dediler. Evde denedik şimdilik bir sıkıntı yok. Cevaplar için teşekkürler :)
0
🌸titanyum
(03.03.21)
(2)

PowerPoint slaytına koruma ekleme

havadakarada
Gönderdiğim kişi değiştiremesin istiyorum. Ayarlar-bilgi kısmında koruma yaptığımda ve slaytı tekrar açtığımda değiştirmeyin diye uyarı veriyor ama 'yine de değiştir' diye bir buton çıkıyor ve oradan değiştirebiliyoruz.
Gönderdiğim kişi değiştiremesin istiyorum. Ayarlar-bilgi kısmında koruma yaptığımda ve slaytı tekrar açtığımda değiştirmeyin diye uyarı veriyor ama 'yine de değiştir' diye bir buton çıkıyor ve oradan değiştirebiliyoruz.
0
havadakarada
(28.02.21)
farkli kaydedin pdf olarak gibi
0
eipcack
(28.02.21)
Bilmem işinizi görür mü ama; Farklı kaydet/Genel Seçenekler'den Dosya Paylaşım ayarlarına şifre yazabilirsiniz. Açar ama değiştiremez. En azından farklı kaydetmek zorunda kalır.
0
firez
(28.02.21)
(5)

kredi kartı seçimi

tempor
hangi bankanın kredi kartı avantajlı size göre? garantinin bonusuyla iyi anlaşıyoruz. kampanyalarıyla ya da avantajlarıyla aidat parasının hakkını veren kredi kartı öneriniz nedir?
hangi bankanın kredi kartı avantajlı size göre?

garantinin bonusuyla iyi anlaşıyoruz. kampanyalarıyla ya da avantajlarıyla aidat parasının hakkını veren kredi kartı öneriniz nedir?
0
tempor
(28.02.21)
Yapıkredi Worldcard'ım var. Taksit imkanları çok fazla olduğu için aşırı memnunum. Aidatının hakkını veriyor mu bilmiyorum. Bence tüm kartlarda aidatlar fazlasıyla yüksek.
0
firez
(28.02.21)
Şu ana kadar yaptıklarıyla, ettikleriyle Ziraat Combo'yu tek geçerim. Ama şu andan sonra güzelliklerine devam eder mi etmez mi bilemem.
0
Mirket
(28.02.21)
Şu anda Türkiye’de en çok worldcard kullanılıyor. Bunun sonucunda taksit meselelerinde biraz daha avantajlı. Maximum da kullanıyordum eskiden ama worldcard ve bonus’un gerisindeydi hep..
0
silah taciri
(28.02.21)
enpara kredi kartı, her yıl para veriyor.
garantiden uzak dur.
0
seyduna6687
(28.02.21)
enpara'nin aidat odeme kampanyasi bitti ezbere yazmayin. bende world ve axess'in aidatsiz versiyonlari var bence world'un kampanyalari daha iyi. ayrica axess son odeme tarihi hafta sonuna gelince onu hafta icine atmak yerine hesap kesim tarihini geri cekiyor; bu tip ufak cakalliklara uyuz oluyorum ben de.
0
bay b
(28.02.21)
(2)

ttnet'le yollar nasil ayrilir

cramschoolgirl
merhaba,bir suredir baglanti sorunlari yasiyorum ve kablonete gecmeye karar verdim. ama ttnetle sozlesmemiz 2022'nin ortasina kadarmis. eger sozlesmeden cayarsam ne kadar oderim? baska ekstra bir odeme isterler mi? ne kadar surer bu isler?tecrubesi olan biri paylasirsa sevinirim.tesekkurler
merhaba,
bir suredir baglanti sorunlari yasiyorum ve kablonete gecmeye karar verdim. ama ttnetle sozlesmemiz 2022'nin ortasina kadarmis. eger sozlesmeden cayarsam ne kadar oderim? baska ekstra bir odeme isterler mi? ne kadar surer bu isler?
tecrubesi olan biri paylasirsa sevinirim.
tesekkurler
0
cramschoolgirl
(24.02.21)
Ben geçen ayrıldım, 250 tl cayma bedeli geldi. Sürem ne kadardı onu da bilmiyorum. Zaten hiç bir şey bilmemenin verdiği sinirle ayrıldım. Çok para ama pişman değilim.

Not: @atomkarinca: Teşekkür ederim, bakayım ben de faturama.
0
firez
(24.02.21)
Son faturanızı açın, sözleşme başlangıcı ve bitişi yazar,
faturada uygulanan indirim yazar, indirim*geçen süreyi hesaplayın ve fatura tutarı*kalan süreyi hesaplayın, bunlardan düşük olan cezanız olacak.
0
atom karincanin torunu
(25.02.21)
(13)

Apartman Elektriği

koskoca kirpi
Merhaba, apartmanda 4 daire var kimse kimseyle samimi değil. Eskiden apartman elektriği taşınan birinin üstüneydi, o kişi aboneliğini iptal ettirecekmiş haliyle. Mevcut durumda hiç kimse apartman aboneliğini üstüne almak istemiyor, bu durumda ne olacak? Bana hoş aslında, giriş kattayım ne otomat ne
Merhaba, apartmanda 4 daire var kimse kimseyle samimi değil. Eskiden apartman elektriği taşınan birinin üstüneydi, o kişi aboneliğini iptal ettirecekmiş haliyle. Mevcut durumda hiç kimse apartman aboneliğini üstüne almak istemiyor, bu durumda ne olacak?

Bana hoş aslında, giriş kattayım ne otomat ne ışık ne asansör zerre alakam yok. Normalde olsa aboneliği üstüme alırdım ama apartmandaki bir komşuya epey uyuzum uğraşmak istemiyorum.
0
koskoca kirpi
(23.02.21)
Kanka neden kişi üzerine ki? bilmediğimden soruyorum. Bizim apartman faturaları apartman adına geliyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(23.02.21)
@allah yazdıysa bozsun Alakası var mı bilmiyorum ama 4 daireli küçük apartman olduğundan yönetim yok.
0
🌸koskoca kirpi
(23.02.21)
E bosver madem, digerleri dusunsun, hem uyuz oluyormussun :D
0
invictae
(23.02.21)
@invictae ne bileyim ceza meza gelir durduk yere ortak olmayak olaya diye ondan soruyorum. zamanında bunlar yüzünden asansör bakımını yaptırmamışlar giriş kat miriş kat demediler çaktılar cezayı daireye geldi ceza payı direkt.
0
🌸koskoca kirpi
(23.02.21)
6 daireli bizim bina. Apartman adına elektrik. Bunu ilinizdeki elektrik idaresine sorun.
0
ykyt
(23.02.21)
Dairenizin içinde, kontrolünüzde olmayan elektriği sakın üzerinize almayın derim. Birisi kaçak hat filan çeker, bilerek bilmetyerek zarar verir. Biliyorsunuz kaçak elektrik kullanınca hapis cezası veriliyor, hem de abone kimse ona, benim haberimm yoktu filan dinlemiyorlar. Bence ayrı bir sayaç taktırılsın projesini çizdirip. Ama o da masraflı olur tabii..Yukarda denilmiş elektrik şirketi ile görüşülebilir, ya da mahallenin elektrikçisi varsa belki o da bilir.
0
firez
(23.02.21)
Bizde de 4 daire var. Gelen faturalar apt yönetimi adına. Kişi adına apt elektriği saçmalığı mı olur? Ki daireye giden bir hat da değil sonuçta bu
0
denizgonen
(23.02.21)
@denizgonen yönetmeliğe göre 10 daire altına yönetici zorunluğu olmadığından burada da yapmamışlar, şu ana kadar da ihtiyaç duyulmamış.
0
🌸koskoca kirpi
(23.02.21)
Bizim de 3 daire var yaşlı bi amca bakıyor, temizlik ürünleri masrafı ve elektrik faturası 6 aylık 20 lira falan oluyor daire başı, asansör yok ama. Sen girişteysen hiç karışma, daire başı 5 10 lira gelecek, istesen alsan dert almasan dert toplu alsan sıkıntı zaten sevmiyormuşsun
0
mg3929
(24.02.21)
Önce bir daire sahibini yönetici seçin. O elindeki evraklari ile ben şuranın yöneticisiyim diyip apartman adına açtıracak.
0
cilekli pasta
(24.02.21)
Bir yönetici seçilecek, karar defteri hazırlanıp noterde onaylatılacak, bu defter ile elektrik şirketine gidilip bina adına abonelik yaptırılacak.
0
John Bloor
(24.02.21)
@cilekli pasta @joh bloor mesele o zaten kimse istemiyor.
0
🌸koskoca kirpi
(24.02.21)
Sizin sorunuz apartman aboneliğini kimse üzerine almıyor yönünde. Fatura şahıs üzerine olmayacak zaten apartman yönetimi üzerine olacak. Her sene bir daire sırayla yapar yöneticiliği.
Yöneticiliği de almıyorlarsa akşam merdiveni fenerle çıksınlar apartman zili yerine cama taş atsınlar ne diyeyim.
0
cilekli pasta
(02.03.21)
(7)

Belediye Arsamın Yerini Değiştirmiş

deneme
Merhaba,Yine ilginç bir olayla karşınızdayım. İzmir’in merkezi bir ilçesinde 100m2 arsamın üzerinde 3 katlı bir binam var. Belediye burayı kamulaştırmak istediği için uzlaşma komisyonuna davet etti beni, gittim, gittiğimde öğrendim ki aslında mevzu bahis kamulaştırma benim bina üzerinden değil, beni
Merhaba,

Yine ilginç bir olayla karşınızdayım. İzmir’in merkezi bir ilçesinde 100m2 arsamın üzerinde 3 katlı bir binam var. Belediye burayı kamulaştırmak istediği için uzlaşma komisyonuna davet etti beni, gittim, gittiğimde öğrendim ki aslında mevzu bahis kamulaştırma benim bina üzerinden değil, benim binanın arazisini belediye çok geçmiş bir zamanda yol olarak belirlemiş, arsasını da başka yere taşımış, taşıdığı yer de tarihi bir binanın arsası, benden almak istedikleri arsa da bu arsa, normalde 15 kat imar izni olan arsamın yerine hiç bir değeri olmayan, hiç bir şey yapamayacağım bir arsa vermişler, milyon liralık arazimin bedeli de yüz elli bin ₺ olmuş. Üç katlı binanın durumunu ise anlayamadım bile, her sene vergisini ödediğim bina şimdi arsası bize ait olmayan, alınıp satılamayan bir şeye dönüştü. İnanılmaz bir mağduriyet söz konusu. Hiç bir şey yapamazsınız, bu arsa değişikliği olalı çok olmuş, itiraz etmemişsiniz diyorlar, ama benim bilgim yoktu.

Yapılabilecek bir şey var mıdır sizce?
0
deneme
(19.02.21)
Biraz klişe olacak ama bu kadar ciddi bir durumda buradan görüş almaktansa bu konularda uzman bir avukatla hızlıca iletişime geçmek daha iyi olur. Gerçekten ciddi bir mağduriyet var gibi duruyor.
0
biravekahve
(19.02.21)
Yeni geldim uzlaşma komisyonundan, avukatla görüşmeden önce belki duruma aşina insanlar vardır diye buradan yazdım. Avukat ile de görüşeceğim yarın.
0
🌸deneme
(19.02.21)
Belediye bu tarz işlemi yapabiliyor ve askı süresi var. Sanırım 1 aydı. O tarihten sonra itiraz hakkınız kalmıyor. Değer kaybı söz konusu ise konunun uzmanı bir avukattan destek almak şart.
0
fikox
(19.02.21)
Bir de en çok merak ettiğim konu, üç katlı binaya ne olacak? Binamın arsasını altından çekip götürmüşler, bina yolun üzerinde gözüküyor. Peki bu binaya ne olacak?

@Fikox keşke haberimiz olsaydı o süreçten, yıllar sonra öğreniyoruz.
0
🌸deneme
(19.02.21)
Askı süresi var denmiş. Bir keresinde böyle bir konuyu konuşmaya belediyeye gitmiştim, memur "o askıya çıkılan panonun yerini ben bile bilmiyorum, müdürün odasında olabilir" demişti.

İşlerine gelmediği için tebligat gibi bir zorunluluk koymamışlar kendilerine
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(19.02.21)
Evrak gormeden zor ama asiri mantiksiz geldi. Belediye 18. Madde uygulamasi yapar bununda sartlari bellidir arazi tasimasi diye birsey olmaz muhakkak altinda farkli nedenler vardir.

Dava acmani oneririm. 1/1000 ve 1/5000 plan ve parselasyon alim satim tarihi itibari ile bina ruhtsat durumuna bakmak lazim. Arazinin kamulastirmasi ile binanin enkaz bedeli ayri hesaplanir.

Dava icin avukat belediye islerini takip etmen icin imar plan islerine hakim harita muhendisi yada sehir plancisi bulup danismalisin
0
Fritz-X
(19.02.21)
Mülkiyet haklarıyla ilgili konularda dava süresi 10 yıla kadar oluyordu galiba. Yanlış bilgi vermiş olmayayım gerçi, bu konulardan anlayan avukat çözer bunu. Emlak uygulaması deniyor galiba.
0
firez
(19.02.21)
(7)

Araç Muayene Soruları

namandigurai
Merhaba,İlk defa aracı muayeneye götüreceğim, 2 soru var aklımda. 1) Trafik sigortası sistemde görünüyor mu çıktısını alıp göstermem gerekiyor mu?2) Egzoz emisyon ölçümünü istasyonda nasıl yaptırıyorum? Teşekkürler.
Merhaba,

İlk defa aracı muayeneye götüreceğim, 2 soru var aklımda.

1) Trafik sigortası sistemde görünüyor mu çıktısını alıp göstermem gerekiyor mu?
2) Egzoz emisyon ölçümünü istasyonda nasıl yaptırıyorum?

Teşekkürler.
0
namandigurai
(04.02.21)
1. ruhsat yeterli
2. egzoz istasyonda yapılıyor.
3. ödemeler nakit.
0
scudman1
(04.02.21)
1) Görünüyor. Yanında götürmene gerek yok.
2) Randevu saatinden 5 dakika önce orada ol. Sıra numarası al. Sana soracak emisyon da var mı diye. Evet diyeceksin. Ödemeyi yapacaksın (sadece nakit kabul ediliyor. Kredi kartı yok). Veznede işlemin tamamlanınca zaten sıra sana gelene kadar boş bir zaman oluyor. O zamanda emisyonun olduğu yere gidip sıraya gireceksin. Emisyonu hallettikten sonra tekrar ön tarafa gelip sıranın sana gelmesini bekleyeceksin. Hepsi bu.
0
himmet dayi
(04.02.21)
Ödemelerde artık kart da geçerli.
0
silah taciri
(04.02.21)
Egzos emisyonu sanayide yaotirmani tavsiye ederim. Tuvturkun gecirmedigini sanayide geciriyorlar
0
cioz
(04.02.21)
Ben egzosu tüvtürk'e bırakmıyorum. Mahallede bir yerde yaptırıyorum. Muayene günü zaten sıra numarası filan stres oluyorum çünkü, bir de egzosla uğraşamam diye.
0
firez
(05.02.21)
Egzoz ölçümü için randevuya gerek yok.
ilk işlem vezneye gidip para yatırmak. Bunun için randevu saatinden en fazla 30 dakika önce işlem yapabiliyorsunuz. Yani erken giderseniz gereksiz beklemek zorundasınız.

Pratikte veznedeki işlem sonrası aracın kendi muayenesi arasında bir süre oluyor. Bu arada ilk egzoz muayenesine gidip arada onu yaptırabiliyorsunuz.

Arada kimliksiz gelen insanlar vardı, siz unutmayın.

Eskiden nakit olmak zorundaydı, 2-3 hafta önce gittiğimde "artık kart ile de ödeniyor" diye reklamlar vardı.
0
burfak
(05.02.21)
arkadaşlar herşeyi yazmış. aracın km bilgisini okuyorsunuz, ruhsatı kabından çıkartıp yaprak olarak hazırlayıp vezneden sıranızı randevu saatinden 15-20 dakika önce gidip alıyorsunuz, nakit parayı yatırıyorsunuz. egzoz muayenesi yoksa onu da ödüyorsunuz. çıkıp egzoz muayenesini yaptırıyorsunuz ve bir süre sonra muayene sıranızda gelir zaten ve işlem 10-15 dakika sürüyor, ve muhtemelen hafif kusurlu olarak muayeneyi geçiyorsunuz. bagajı mümkün mertebe boş tutun, stepneye falan bakıyorlar, ilk yardım seti olsun. tüm emniyet kemerlerini tokasına takın. muayeneden 1 gün önce tüm lambaları, farları kontrol edin.
0
surprise
(05.02.21)
(6)

yazar tavsiyesi

filteria
-ingiliz ya da amerikan-1980 sonrası eser vermeye başlamış-uzun ya da kısa hikâyeler yazan. (aslen romancı da olabilir)-dili ağır, üslubu aşırı kendine özgü ve karmaşık olmayan. (olumsuz örnek: david foster wallace. olumlu örnek: junot diaz)-prezentabl. kimleri önerirsiniz?
-ingiliz ya da amerikan
-1980 sonrası eser vermeye başlamış
-uzun ya da kısa hikâyeler yazan. (aslen romancı da olabilir)
-dili ağır, üslubu aşırı kendine özgü ve karmaşık olmayan. (olumsuz örnek: david foster wallace. olumlu örnek: junot diaz)
-prezentabl.

kimleri önerirsiniz?
0
filteria
(02.01.21)
(bkz: Donna tartt)
0
Jux
(02.01.21)
0
microfiction
(02.01.21)
paul auster
0
mling
(02.01.21)
steinbeck
0
mling
(02.01.21)
Paul Auster. (başka da örnek bilmiyorum zaten).
0
firez
(02.01.21)
@miling: cevap için teşekkürler ama ben 1980 sonrası demişim sen steinbeck demişsin, o yüzden kabul etmiyorum.
0
🌸filteria
(03.01.21)
(3)

ankara öveçler ve seyranbağları/esat tarafları nasıldır?

proletarier aller lander vereinigt euch
bu taraflardan ev bakıyorum da taşınmak için. daha önce gidip gördüğüm yerler değil ama bildiğim kadarıyla ulaşım konusu rahat ve semt olarak da düzgün bir yer. yaşayanlar varsa yorumlarını almak isterim. kiralara göre evler de hiç fena değil gibi çünkü.
bu taraflardan ev bakıyorum da taşınmak için. daha önce gidip gördüğüm yerler değil ama bildiğim kadarıyla ulaşım konusu rahat ve semt olarak da düzgün bir yer. yaşayanlar varsa yorumlarını almak isterim. kiralara göre evler de hiç fena değil gibi çünkü.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.01.21)
esat'ın bazı bölgelerinde gürültü patırtı olabiliyor ama onun dışında öveçler ve seyran iyi yerler. ulaşım olarak da zaten merkezi yerlere çok yakınlar.
0
giovanne
(02.01.21)
Seyran ve Esat daha eskinin semtleri, öveçler biraz daha yeni. Hepsi de iyidir. Ama seyran nedense benim hep içimi daraltır.
0
firez
(02.01.21)
Daha geçen yıl seyranlardan taşınıp istanbula yerleştim. İranlısı, arabı boldur. Genelde apartmanda bir daireye toplu yerleşirler. Benim yaşadığım apartman daha 5 yıllıktı. Resmen İranlı işgali altındydı. Sbaaha kadar parti yaparlardı sırayla. Bir ara polise şikayet etmiştim gelen polis “buralar artık hep böyle, her gün 20 tane ihbara gidiyoruz, imkanın varsa taşının” demişti.
Yeni yapılan apartmanların kalitesi rezalet zaten. Ulaşım seyranbağları, bağlar caddesi için çok yok. Bir tane ulus seyrandolmuşu var. Bir de EGO’nun 160 nolu otobüsü ama taksiyle her yere yakın.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(03.01.21)
(10)

ingiltere'ye yerleşiyorum, napacam?

asabi
merhaba kraliçe severler..ankara antlaşmasına başvurdum ağustos ayında. ekim ayında vizem onaylandı. 29 aralık'ta uçağım var. inşaat alanında başvurmuştum. yalnız kafamda çok acayip sorular dolaşıyor. alışacak mıyım, iş yapabilecek miyim, ingilizcemi ilerletebilecek miyim? gibisinden tonla soru. bur
merhaba kraliçe severler..

ankara antlaşmasına başvurdum ağustos ayında. ekim ayında vizem onaylandı. 29 aralık'ta uçağım var. inşaat alanında başvurmuştum.

yalnız kafamda çok acayip sorular dolaşıyor. alışacak mıyım, iş yapabilecek miyim, ingilizcemi ilerletebilecek miyim? gibisinden tonla soru. burada iyi kötü bir işim var ve istifa ettim.

elde avuçtaki birimi ingiltere'de yiyip bitirip kuyruğumu kıstırıp dönmekten korkuyorum biraz..

sahi nasıl olacak bu işler? :|
0
asabi
(17.12.20)
benim tanıdıklarım genelde gittiler ve yaptılar, güzel memleket, ben eğitim sonrası kalabilecekken döndüm aklıma geldikçe ağlayasım gelir. yaparsın yani, ne tipler yapıyor. ilk 1-2 ay alışma süreci olur, sonra da süreç devam eder tabii ama adapte olmak kolay zaman ilerledikçe.

iş konusunda bilmiyorum sektörü ama ingilizce ister istemez gelişir.

hadi her şey olumsuz gitti diyelim, gitmez de, dönmek de dünyanın sonu değil.

kolay gelsin, orada zengin ol da gelirken çikolata getir :)
0
passion rules the game
(17.12.20)
Yaparsın. Başarırsın. Şu yazdıklarının endişeden çok ayrılık üzüntüsü olduğunu varsayıyorum. Başarılar.
0
pass
(17.12.20)
napacaksin? tebrikleri kabul edeceksin (:

yolunuz acik olsun!
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(17.12.20)
oraya gidenlerle bi ag kurup, onlarin deneyimlerinden faydalanmak guzel olabilir. gormus gecirmis, sizin gectiginiz yollardan gecmis olmuslardir neticede, bence bu durumda onlardan yardim almak cok mantikli
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(17.12.20)
Hiç korkmayın. Her şey ters gitse bile (ki bence gitmeyecek) "en azından denedim" diyeceksiniz.
Sorduğunuz tüm soruların cevabı "Evet hepsini yaparım" olsun.

Sözlükten oraya gidip yerleşen arkadaşlarımız oldu ve hepsi memnunlar. Eğer izin verirlerse, sizle iletişim kurdururum.
0
la traviata
(17.12.20)
simdi normalde
"iş yapabilecek miyim, ingilizcemi ilerletebilecek miyim?" gibi sorulara net evet yaparsin, evet edersin diye cevap verirdim ama "alışacak mıyım" sorusundan biraz killandim. yani nasil bir rahatlama bekliyorsun ki? kafanda "alismama riski" diye bir risk varsa buradan ingiltere'de yasamaya cok ilgili olmadigin sonucu cikabilir, o durumda da karsina cikan gunluk zorluklar gozunde buyuyebilir, bahane haline gelebilir vs vs. o bakis acisi biraz sikintili.
0
hot potato
(17.12.20)
Korkutumayayim ama piyasa berbat. (AKPli gurbetci girisi yaptik ama durum gercek yani :) Ab'den cikiliyor yeni gocmenlik sistemi gelecek diye can havliyle bir suru ab vatandasi geldi, Ankara Anlasmasi bitiyor diye gene rekor sayida Turk geldi, ustune pandemi, Brexit belirsizligi istihdam cok kotu durumda. Kendinizi en kotusune hazirlayin hesabinizi kitabinizi ona gore yapin, sonra supriz olmasin
0
neck_and_neck
(17.12.20)
eğer erteleme durumun varsa ertele, ankara anlaşmasının şartlarında, bir yılın ne kadar zamanını orada geçirmen gerektiğini falan belirlemişler. bence kış kıyamet gitmek sana çok da bişey kazandırmıycak. net bilmiyorum ama lockdown olayının olduğunu söylüyordu oradaki arkadaşlarım. yani sokağa çıkma yasağı. bu sürede türkiyede ingilizceni geliştirmek için uğraşabilirsin. tabi türkiyedeki şartlarını da bilmiyoruz bilsek ona göre cevap veririz atıyorum, yalnızsan, kira veriyorsan, gelir yoksa , oraya gidip orada bişeyler üstünde çalışmaya başlayacaksan, bu ingilizce olabilir, korsan şekilde çalışmak olabilir, eş dost yanında oryantasyon olabilir.

eğer yalnız gidiyorsan en ucuz konaklama şeklini seç. öğrenci ve çalışanlar için oda kiralama sistemi var. aile yanı falan değil, işte aylık parasını veriyosun, odan var, içinde eşyası var, mutfak banyo ortak.

olmaz dersen şehrin dışında ve ucuz bi yer bul, arakdaşlarımdan duyduğum kadarıyla 1+1 yere veya odaya 1000 pound falan veriyormuşsun merkezi yerlerde , ona karşın merkezden uzaklaştıkça fiyatlar ciddi oranda düşüyordmuş. az buz paralar değil sonuçta, toplu taşıması da çok iyiymiş diye duydum arkadaşımdan, 15 senedir orada vatandaş, işi gücü de var, ev alcak kadar para da biriktirdi buna karşın araba almıyor mesela, toplu taşıma ve tren olayı çok iyi çok memnunum hiç öyle haftasonu 2 tur atıcam diye araba almam diyor.

onun dışında orada yeme içme ucuz, türk parasına vurunca tabii ki pahalı gelir ama oraya göre bakınca ciddi şekilde ucuz yani.

bu geçen nisan mayıs ayında ingiltere hükümeti bu ankara anlaşmasıyla gidenleri de kapsayan bir destek paketi çıkarmıştı, 50 bin sterline kadar bilmem kaç sene geri ödemesiz kredi gibi düşük faizli bişey.

bunun kuralını kaidesini bilmiyorum tabi de ankara anlaşmasıyla giden bir arkadaşım 5bin pound almıştı ve sonra millet 50 bin 50 bin çekti keşke ben de çekseydim diye hayıflandı.

araştırıp öreneceğin binlerce şey var ve bence sen bunları pek iyi araştırmamışsın. bunları araştır kafanda plan program tam otursun ki ona göre hareket et. karambole hareket edersen zararın olabilir.

böyle tekinsiz bir yerde oturursan ufak bi çakı taşı, zenciler böyle yol kesip para isteme olayları falan yapıyormuş ama bıçağı gösterince arkasında bakmadan kaçıyormuş, çünkü tenleri koyu diye bıçak yarasının izi çok belli oluyormuş. bunun dışında ingilteredeki mafya türklermiş, eğer öyle bir olayda türkçe konuşursan bile arkasına bakmadan kaçıyormuş. türk mahallesi vb vb gibi yerler varmış. bunlar da aklında olsun.
0
killerbee
(17.12.20)
yaparsınız, yapacaksınız. alışırsınız da. çok özlerseniz uzakta da değilsiniz, hafta sonu atlar gelirsiniz. sonra dönersiniz yine Ingiltere'ye. buradakinden daha güzel bir hayatınız olacak. heyecanlı olmanızsa normal. başkalarının yapıp sizin beceremeyeceğiniz hiçbir şey yok. girişimci olun, kabuğunuza çekilmeyin yeter. zor olan kısım bitmiş zaten. yolunuz açık olsun.
0
hazen
(17.12.20)
ingiltere iyidir, hiç dert etmeyin.
0
firez
(17.12.20)
(7)

Erkek öğretmenler daha mı çok seviliyor?

kırmızıayakkabılıgargamel
18-19 yaşlarında bir grup kız öğrenciyle iletişim halindeyim. Bu kız öğrencilerin yakın zamanda hocaları değişti ve erkek öğretmenleri gidip yerine bir kadın öğretmen geldi. İşte aralarında erkek öğretmenlerin daha iyi olduğu, kadın öğretmenlerin biraz gergin, daha disiplinli olduğu konuşuluyordu. H
18-19 yaşlarında bir grup kız öğrenciyle iletişim halindeyim. Bu kız öğrencilerin yakın zamanda hocaları değişti ve erkek öğretmenleri gidip yerine bir kadın öğretmen geldi. İşte aralarında erkek öğretmenlerin daha iyi olduğu, kadın öğretmenlerin biraz gergin, daha disiplinli olduğu konuşuluyordu. Haliyle kadın öğretmen daha az tercih edilesi, üzülüyorlarlar şimdi (:

Lise-erken üniversite dönemlerim geride kaldı ama ben de böyle muhabbetlere maruz kaldığımı ya da kendim dile getirdiğimi hatırlıyorum.

Erkek öğretmenlerin tercih edilir olması durumu genele vurarak ne söylersiniz?(genele asla vuracağız da...) Erkek öğrenciler de erkek öğretmenlerini daha mı çok seviyordu? Yoksa bu kız öğrencilere has bir şey mi?

Bu arada ben kadın öğretmenlerin daha merhametli daha şefkatli olduklarını gözlemliyorum ama disiplin noktasında biraz daha uğraşıyorlar sanki.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(03.12.20)
Kadın öğretmenler genel olarak otorite sağlamak için daha çok çabalamak zorunda kalıyorlar. Erkek öğretmenin sözünü kendiğilinden dinleyen öğrenci, kadın öğretmende bir zayıflık sezerse üstüne daha çok gidiyor. (Bunu ta ataerkilliğe ve erkek otoritesine bağlarız, çok uzun mesele, üşenirim.)

Sonuç olarak kadın öğretmen, erkek meslektaşıyla aynı saygıyı görmek için daha çok çabalamak ve daha otoriter davranmak zorunda kalıyor/hissediyor bence.
0
kobuzchu kiz
(03.12.20)
Erkek öğretmenden daha çok çekiniyor küçük yaş grubu. Evdeki baba ve anne figürüden öğrendikleri bir şema. Lise ve üzerine gelirsek, evet erkek öğretmen daha çok sevilir. Özellikle genç veya yakışıklıysa. Kendimden biliyorum.
0
ruhen hastayim ben
(03.12.20)
simdi dusundum, aklimda kalan 5 tane ogretmen varsa bunlardan sadece biri kadin, digerleri erkek. Sikintili tabir edebilecegim hocalari dusununce ezici cogunlugu kadin malesef.

Benim gordugum kadin hocalarda bu isi mecburiyetten yapma psikolojisi vardi. Yani ogretmenlik yapmak istemiyorlardi ama iste tatili bol, maasi sabit falan diye egitime girdik kafasi vardi. Hatta bir tane vatandaslik hocasi vardi hatun bunu kabul etmisti, meslegimi sevmiyorum mecbur kaldim, doktor olmak istiyordum ama kazanamadim demisti, dersleri tabiiki berbat geciyordu.

bir de disiplini saglamak icin gereksiz bir sertlik durumu da var tabii..
0
cooperr
(03.12.20)
Hayatım boyunca hiçbir kadın hocanın dersi anlamadım, iyi de anlaşamadım. Okul hocalarım kötüydü ama dershanedeki erkek hocalarım çok iyi ders anlatırdı. İş hayatında da onu fark ettim, erkek amirlerle daha iyi çalışıyorum. Zaten bu okul ve iş hayatında kadın hocaların erkek öğrencilerle anlaştığını da fark ettim. Yaşasın karma eğitim.
0
Hallegadola
(03.12.20)
Valla bana niyeyse her genelleme gibi bu da yanlış geliyor. Bende o yaşlarda böyle bir şey yoktu. Lisede en sevdiğim 2 hoca vardı. Matematikçi ve biyolojici. Matematikçi erkek, biyolojici kadındı. Hocalarla anlasmamda ya da birini daha fazla sevmemde cinsiyetleri hiç belirleyici olmadi. Bendeki durum böyleydi en azından:/
0
Amaranta ursula
(03.12.20)
Kadın hocalarımı da severdim. Aklımda kötü kalan kadın hoca yok. Tersine erkek hocalardan pek tutmadığım bir iki tane vardı.
0
firez
(03.12.20)
Disiplinsiz hocaları sevmiyodum ben. Erkek hocalarda da daha çok vardı bu disiplinsiz olma eğilimi. O yüzden kadın hocalar genelde daha iyi kalmış aklımda. He ama zaten benim 12 yıllık okul, 9 yıllık dershane hayatımda sevmediğim toplam 3 hoca ya var ya yoktur. Tam bi teacher's pet, inek öğrenciydim. O yüzden sayılır mıyım çok bilmiyorum sdhhds
0
nundu
(04.12.20)
(8)

Dolar Bozdurmak vs Kredi Çekmek

integral almayi bilmeyen muhendis
Merhaba Sevgili Rohanlılar,80 bin TL ye ihtiyacım var. Elimde ki 10 bin doları mı bozdurmak daha mantıklı yoksa 12 ay vadeli 80 bin kredi çekip 90 bin geri ödeme mi ?Şu sebepten şunu secerim ... Nacizane fikirlerinizi söylerseniz sevinirim.Best Regardsss
Merhaba Sevgili Rohanlılar,


80 bin TL ye ihtiyacım var. Elimde ki 10 bin doları mı bozdurmak daha mantıklı yoksa 12 ay vadeli 80 bin kredi çekip 90 bin geri ödeme mi ?

Şu sebepten şunu secerim ... Nacizane fikirlerinizi söylerseniz sevinirim.

Best Regardsss
0
integral almayi bilmeyen muhendis
(17.11.20)
dolari bozdur yahu, bosuna borc+faiz gerek yok.
0
unabomber
(17.11.20)
kredi
0
nuisance
(17.11.20)
aslında soru çok basit, 12 ay içinde dolar 9 lirayı geçer mi onu soruyorsun ama bilmiyorum.


ben olsam şöyle yapardım, çekebildiğim kadar uzun vadeli çekerdim, dolarım da cebimde kalırdı aydan aya da öderdim. tabi vade uzayınca faiz de artıyor.

para biriktirmek zor.
0
killerbee
(17.11.20)
Yarı yarıya yapsanız nasıl olur acaba diye düşündüm. Birikmiş parayı komple harcarsanız tekrar birikmesi zor olur yani.
0
firez
(17.11.20)
firez + 1.

sepet yapın. biraz dolar bozdurun, biraz da kredi çekin.
0
fever
(17.11.20)
parayı elinizde tutun, çekebiliyorsanız 12 aydan uzun vadeli çekip aylık giderinizi düşük tutun.

ya da en kötü ihtimalle 12 ay vadeli de olsa kredi çekin.
toplu paranız sizde kalsın.
0
blatta hiberna
(17.11.20)
kredi çekerseniz ödemeyi nasıl yapacaksınız? Her ay taksit miktarınca dolar mı bozdurucaksınız?
0
hayaletimsi
(17.11.20)
kredi çekmek tabi ki.
dolar çok çıkıp inme trendine girerse dolar bozup erken kapatırsınız krediyi gerekirse
0
oz suser
(17.11.20)
(8)

"Işıklar yanıyor" ne demek?

ya ben lan neyse
aym hakiminin bu deyişinin darbeyle ne alakası var? ben "bakın hala çalışıyoruz." anladım. geçmişte ışıklar yanıyor diyen biri darbe mi yapmıştı? kod mu bu?
aym hakiminin bu deyişinin darbeyle ne alakası var? ben "bakın hala çalışıyoruz." anladım. geçmişte ışıklar yanıyor diyen biri darbe mi yapmıştı? kod mu bu?
0
ya ben lan neyse
(23.10.20)
Fetöcüler nurcuydu galiba, nur=isik, isiklar yaniyosa “biz hala burdayiz” demek gibi bir sey olabilir. Ilk cikarim yanlissa tabi tum cevap gume gidiyor
0
kuehles blondes
(23.10.20)
Fetö ile alakası yok. Ordunun darbe yapma ihtimalinin görüldüğü zamanlarda (28 şubat gibi) gazeteciler "genelkurmay'ın ışıkları sabaha kadar yandı" ifadesini kullanırmış, hani ordu rahatsız, bir hazırlık yapıyor gibisinden.
0
firez
(23.10.20)
firez+1
turkiye siyasi tarihinde bu tabir "geldik geliyoruz" anlamina gelir ordu acisindan, genelde de gelmislerdir..
0
alttaraf
(23.10.20)
Ay cok yanlis gelmisim, mobilden cikinca bu cevabi ve oncekini sileyim. (Ya da bir mod gorurse ikisini de silebilir mi?)
0
kuehles blondes
(23.10.20)
o gece ankaranın kurtulusu imis ve ankaradaki tüm kamu kurumlarının isiklari yanarmis, aym başkanı ona gönderme yapiyor, ama böyle güzel pas verince gole cevirmekte gecikmiyorlar, vay siz darbe yapmak istiyorsunuz diyerek.
0
proteus
(23.10.20)
proteus, bu pas degil, bu kendi kalene penaltidan daha sacma bi hareket..
turkiye siyasi tarihini %1 bilen bir universite ogrencisi bile ki bahsettigimiz AYM uyesi, yazdiginin ne anlama geldigini ya da gelebilecegini bilir, cok yanlis bir twetti ve kullanildi tabiiki
0
alttaraf
(23.10.20)
32.gün'de bahsedilmiş
youtu.be
0
oksijensiznefes
(23.10.20)
exlibris
(23.10.20)
(11)

İs mi MBA mi? Karar verelim.

megacracker
Selamlar kendimi tanıtayım ki kafa karışıklığımi anlayabilin :)Birkaç sene yurtdışında inşaat mühendisi olarak çalıştımOcakta döndüm, hemen İstanbul’da is buldum Pandemi nedeniyle ise alım durdu O zamandan beri çalışmıyorum.Derken boş zamanımı değerlendirmek için Mba programına başvurdum. İyi bi te
Selamlar kendimi tanıtayım ki kafa karışıklığımi anlayabilin :)
Birkaç sene yurtdışında inşaat mühendisi olarak çalıştım
Ocakta döndüm, hemen İstanbul’da is buldum
Pandemi nedeniyle ise alım durdu
O zamandan beri çalışmıyorum.
Derken boş zamanımı değerlendirmek için Mba programına başvurdum. İyi bi teknik unide.İTÜ.lisansı aldıgım okul
Kabul aldım. Dersler başladı
Tam o sırada iyi bi firmanın iyi bi projesinde Hollanda’da çalışmak üzere is teklifi geldi

Mba zoomdan yapılıyor. Paralı. 40000 lira program. Henüz ödemedim.
Önümüzdeki hafta programı yükümlülük olmaksızın bırakma şansım var.
Ya da diger seçenek Hollanda’ya gidip şantiyeden fırsat bulduğum ölçüde derslere katılmak.
Ödevler çok zaman alıyor ayrıca şantiyede haftada 5 dersin 2 sini kaçırıyorum.
Tekrar Türkiye’ye döndüğümde programa başlama seçeceğim de var.

Siz olsaydiniz ne yapardınız ? Fikir duymak isterim :)
0
megacracker
(23.10.20)
Dönüşünüzde aynı programa devam etme şansınız kesin varsa Hollanda daha mantıklı gibi geldi bana.
0
kalifiye balta sapi
(23.10.20)
ikisini aynı anda yapardım. gece gündüz çalışırdım. kariyer gelişimi çok önemli.
0
stewie
(23.10.20)
MBA, hele de "İyi bi teknik unide" falan diye nitelenen bir yerde, tirt bir sey - degmez. Kesinlikle Hollanda'ya git. Is hem cok daha onemli, hem de illa MBA yapmak istiyorsan cok cok daha iyisini sonra Hollanda'da yaparsin.
0
hot potato
(23.10.20)
Isi kabul etmemek bi secenek degil heralde dimi? Olmasin :) mba'i de bu kadar ugrasmisken yapabilirsin bence, bir daha surece girmek zor gelir.

Hollanda CV'nde zaten cok guzel duracak, mba'in uzaktan ve teknik universitede olmasini kompanse eder (iyi teknik uni de iyidir tabi ama turkiye koc, sabanci, bounlar var onunde). Hollanda'da yapmak da mantikli ama calisirken yapilabilecek parali mba ler buyuk ihtimalle maasinin saglam kismini yer, para biriktiremezsin, sana kalmis.
0
acan99670
(23.10.20)
MBA eger network yapilmayacaksa gereksiz bir sey. Normal pm kurslari/sertifikalari vs de yapabilirsiniz.

Hollanda, sonrasinda MBA mi bakarsiniz. Bu arada Hollanda’daki santiye ne kadar surecek bilmiyorum ama orada da MBA yapabilirsiniz ya da baska bir egitim, kurs...
0
kuehles blondes
(23.10.20)
Sormaya bile gerek yok, iş her zaman daha değerlidir.
0
firez
(23.10.20)
Hollanda'ya gel. mba'yi yada baska bir master derecesini de burada yap.
0
crucio
(23.10.20)
hollanda'ya git.

mba yapıp ne yapacaksın. askerliği bile üzerine para alarak yaptım ben :)
0
rain when i die
(23.10.20)
Zoom'dan yapilan MBA'in faydasi yok, zaten MBA'in olayi insan tanimak.
Teknik universite'de MBA yapmak zaten kokten hatali bence.
Sorunun cevabi bariz..
0
cooperr
(23.10.20)
İs teklifinden sonra kafamda oluşan ilk şey
- Hollanda’ya git, olursa orda MBA bak, olmazsa 2 sene projeyi bitir gel, bakarsın başka fırsat çıkar, hala MBA istiyor olursam da MBA yaparım- idi. Pekiştirmiş oldunuz arkadaşlar, herkese cevabı icin teşekkür ediyorum. :)
0
🌸megacracker
(24.10.20)
@megacracker

genc olmana veriyorum, bir de muhendisler arasinda da oyle bir sanri/bilincsizlik var sanirim. MBA hic oyle ahim sahim bir sey degil. Yapmadan da kariyerinde bir yerlere gelebilirsin ve cok cok ozel bir yerde yapmadiktan sonra da katkisi sifira yakin bir sey. Yani su gelecek planlarini MBA etrafinda yapma durumundan siyril.

Hollanda'ya git, tebrikler, orada dikis tutturmaya, sirket icinde yukselmeye, network yapmaya calis. Zaten MBA'in tum amaci senin su an zaten buldugun ayarda bir is buldurmak.
0
hot potato
(24.10.20)
(9)

Pancar şekeri

hlot
Nereden ciktiysa bazi urunlerde pancar sekeri kullaniliyor, tabii ki "beyaz sekerden daha saglikli" mesajiyla.Sanirsin pancar sekerini kavanozun icine dogruyor. Bir belgesel vardi, "butun sekerlerin kaynagi dogal" diyor (dogal olarak), aliyor seker kamisini, bir makinede sıkıp suyunu cikariyor, sonr
Nereden ciktiysa bazi urunlerde pancar sekeri kullaniliyor, tabii ki "beyaz sekerden daha saglikli" mesajiyla.

Sanirsin pancar sekerini kavanozun icine dogruyor. Bir belgesel vardi, "butun sekerlerin kaynagi dogal" diyor (dogal olarak), aliyor seker kamisini, bir makinede sıkıp suyunu cikariyor, sonra birkac islemden geciriyor ve al sana seker diyor. Dolayisiyla kaynak ne olursa olsun (seker kamisi, pancar sekeri veya portakal bile olabilir), ondaki sekeri icinden alip rafine haline getirirsen bu zararlidir diye dusunuyorum.

E pancar sekerinde de icine seker pancarini dogramadigina gore bana bu olay "bal" olayinin degisik bir versiyonu gibi geliyor, yine bir kandirmaca bence. Sekerden kacip bala siginamazsin, bal da o kadar zararli, "ama eger cok yemek istiyorsaniz ham (petekli) halini yiyebilirsiniz" diye okumustum.

Yarin bir gun de "urunumuzde seker kamisi vardir" diye etiket mi gorecegiz yani? Sacmaliga bak. Portakal suyunun ustune "urunumuzde portakal sekeri vardir" demek ten daha sacma bir durum ve digeri cok daha az "dogal".

Her neyse, siz bu pancar sekeri hakkinda ne dusunuyorsunuz? Ne biliyorsunuz?
0
hlot
(29.09.20)
Pancar şekeri ve şeker kamışı sinir sisteminde beyinde ortalama miktarda iç organlarda ve kaslarda kullanılabilen, yani vücudun yakıt olarak kullanabildiği şekerin en zararsız formu olan 1 molekül glikoz 1 molekül fruktoz barındıran sukroz formunda şeker barındırır. Bu bitkilerdeki genel şeker formudur, şeker pancarı da ıspanak ailesindendir. Sağlıklı bir birey için bunun vücuda bir zararı yoktur bilakis vücut bunu az önce saydığım birimlerde kullandığı için (özellikle beyinde ve sinir sisteminde) bir ihtiyaçtır. Bal olayı ve portakaldaki şeker farklıdır. Bu ürünler vücutta kullanılmayan, enerji metabolizmasına katılmayan ve büyük oranda karaciğerde yağa dönüşen fruktoz barındırır, bir şeker kaynağı 1:1 glikoz-fruktozsa o şeker formu iyidir vücut onu kullanır ama terazi fruktozdan yana ağır basarsa vücutta kullanılabilirliği düşer. Bal ve meyvelerin birçoğu 1:10+ dengesindedir, bal mesela %60-70 oranında fruktoz içerir, o nedenle şeker özelinde pek bir değeri yoktur.
0
angelus
(29.09.20)
@angelus: tesekkurler ama ben anlamadim, pancar sekeriyle uretilen urunleri alalim, digerlerini almayalim mi?

Bakiniz yedigimiz toz sekerler de pancardan uretiliyor zaten (seker kamisi agirlikli saniyordum aslinda ama sanirim daha cok pancardan uretiyorlar): www.svgkupseker.com

Bu durumda dediginiz sey "toz seker zararsizdir"a cikmiyor mu? Yani sorum "pancar sekerini alip kitir kitir yiyebilir miyiz" degildi. O meyveye girer zaten.

Peki ek bir soru da sorayim bu vesileyle: butun meyvelerin icindeki sekerler portakaldaki gibi zararli mi?
0
🌸hlot
(29.09.20)
Yani soyle sormak istedim: fazla meyve yemek zararli midir?
0
🌸hlot
(29.09.20)
Once sunu netlestirelim.

Turkiye de kamıştan şeker üretimi yok.son iki yıldır bu yönde gelişmeler var ama bugüne kadar üretilen şekerin tamamı pancardan.pancar şekeri diye vurgulanan olay glikoz kullanmıyoruz anlamında daha çok.türkiye pancar üretiminin sağlam kalelerinden birisidir.şeker kaliteside oldukça yüksektir.

Senin algıladığın beyaz şekerden kısmı yanlış olmuş kısacası bahsedilen şey tamamıyla beyaz pancar şekeri.bunuda kullanan genelde torku,adamların bilinçaltı çalışmaları kesinlikle başarılı.

Türkiye de üretilen tüm ürünlerde kullanılan şeker aynı.bazı sektörler maliyet anlamında glikoza ağırlık verir.şeker kamışı ise ağırlıklı hazır ithal ürünlerde vardır.fiyat olarak pancar şekerinden daha ucuzdur ama tatlandırıcılık oranıda düşüktür,total maliyette aynı yeri bulur.arada ithal dönemlerinde kurnazlık yapıp kamış şekeri getirenler olmuştur ama kabul görmemiştir.şimdilerde üretimi planlanıyor ancak ben bu çabayı gereksiz buluyorum.

Buna benzer bir algı esmer şekerde oluşmuştu bir ara,daha sağlıklı diye algılanmıştı haşbuki aynı şeker.
0
duptıs
(29.09.20)
İlk sorunun cevabı: Bu senin yaşam şekline neyi ne kadar önemsediğine bağlı. Yani elinde tatlandırıcı olarak şeker pancarı/şeker kamışı ya da fruktoz/glikoz şurubu kullanılmış ürünler var ve bunlar arasında seçim yapacaksan tabii ki şeker pancarı olanı seçersin. Bununla birlikte toz şekeri zararsızdır derken kullanılabilirlik anlamında zararsızdır ama bunu ne kadar yüklediğin de önemli bir durum. Vücudunun belli bir karbonhidrat kapasitesi ben zararsız dedim diye yarın yokmuş gibi tüketemezsin, ayrıca zararsızlığı muadili ürünlerle kıyas yapıldığında anlam kazanıyor. Çaya daha sağlıklı diye bal atacaksan bu da saçma olur mesela zira dediğim gibi sofra şekeri vücut için bir yakıt ama bal değil, bu şekilde düşünebilirsin. Ayrıca pancar şekeri meyveye girmez, ilk cevabımda da dediğim gibi pancar şekeri ıspanak ailesindendir, ıspanak gibi marul gibi bir bitkidir. Şeker pancarı yediğinde ıspanak ya da bamya yemiş gibi oluyorsun temelde. Bu ilk sorunun cevabı.

Meyve, bitkilerden farklı bir şeker formu olan fruktoz barındırır, fruktoz enerji kaynağı olarak kullanılmaz yani beyinde sinir sisteminde iç organlarda ya da kaslarda kullanılmaz hiçbir işlem görmeden direkt karaciğere gelir orada bir takım kimyasal reaksiyonlarla %90 oranında yağa dönüşür, çok meye yediğinde bu yağlanma miktarı artar. Ha fruktozun çok küçük bir kısmı bu işlemlerle glikoza çevrilir laktata çevrilir ama bunlar eser miktardadır, büyük oranda yağa çevrilir. Çok meyve yersen çok fazla fruktoz yağa çevrilmiş olur. Bu da ikinci sorunun cevabı. Zararlı olup olmaması bu anlamda senin bakışaçına bağlı. Benim için zararlı mesela.
0
angelus
(29.09.20)
Ya aslinda bu olay yuksek fruktozlu misir surubunun halkin gozunde kotu seker olarak lanse edilmesi sonucu olustu. O yuzden simdi firmalar misir surubu kullanmadik demek icin, pancar sekeri'ne (bildigimiz sofra sekeri) yukleniyor.

Ama burda soyle bir durum var, sofra sekeri 50:50 fruktoz-glukoz'dan olusur. Misir surubu ise ya 42:58 ya da 55:45 olarak kullanilir. Yani esas zararli olan sekerin fruktoz oldugunu varsayar isek, ikisi arasinda oyle buyuk bir ucurum yok o yuzden biri birinden daha az zararli demek zor.

Meyve yemek ise kararinda oldugu surece cok zararli degil, az miktarlarda alinan fruktoz zaten karacigerde %40-50 kadar glukoza donusturuluyor. Oyle yedigimiz en zehirli sey degil yani.
0
Haldamir
(29.09.20)
Pancar şekeri nereden çıktı olur mu, hep vardı.
Türkiye daha Cumhuriyet'in ilk yıllarında, daha 1920'lerden başlayarak onlarca şeker fabrikası kurdu, bunlar hep pancardan şeker üretti.
Kayseri ovaları bugün dahi pancar tarlalarıyla doludur, Türk çiftçisinin de önemli geçim kaynaklarından birisidir (son durumu bilmiyorum).
O yıllar, endüstriyel abidik gubidik, katkı maddesi vs işlerin dönmediği tertemiz sanayi dönemi.
O yüzden ben geçenlerde şeker fabrikaları özelleştirilince huzursuz oldum, fabrika yeniliyoruz kafasıyla daha yeni görünen ama daha zararlı teknoloji seçebilirler gibisinden.
Benim için "pancar şekeri"nden yapılması şart zaten. Halen de şeker alacağımda Kayseri şeker fabrikası, konya şeker fabrikasının ürünlerini seçmeye çalışırım.
ABD'den gelenler sanırım GDO'lu mısırdan yapılan glikoz şurubundan yapılıyor ve sağlıksız.
0
firez
(29.09.20)
@firez: "pancar sekeri nereden cikti" derken demek istedigim, sanki daha once boyle bir seker yokmus gibi firmalar birden "seker yok, pancar sekeri var, cok saglikli" demeye basladilar. "neden urunlerde pancar sekeri etiketi gormeye basladik" demek istedim.
0
🌸hlot
(29.09.20)
kapitalizmle ilgili çok güzel bir karikatür vardır.

Bir adam ağaç altında oturmaktadır keyiflidir. sonra kapitalist adam bu ağacı alır,işler ve gölgelik haline getirip o önceki adama satar.

Tamam, dağılabilirsiniz.
0
Techsavvy
(29.09.20)
(10)

burdur nasıl bir yer?

avianthem
mersin'den taşınılacak. mersin aslında çok seviliyor ama suriyelilerden dolayı artık yaşanamayacak halde malum.burdur'da ise bir iş fırsatı var.gidilir mi?
mersin'den taşınılacak. mersin aslında çok seviliyor ama suriyelilerden dolayı artık yaşanamayacak halde malum.

burdur'da ise bir iş fırsatı var.

gidilir mi?
0
avianthem
(28.09.20)
Yav yok yapma sakın öyle bişey. Antalya olmuyor mu ? Burdurda sıkılırsın daralırsın isyan edersin isyan.

www.youtube.com
0
infernalcadre
(28.09.20)
antalya çok büyük olduğundan o taraflar çok ilgimizi çekmiyor. daha makul bir şehir lazım.

teşekkürler cevap için. (:
0
🌸avianthem
(28.09.20)
eğer küçük yerleri seviyorsanız gidilir. maki bitki örtüsü var, yeşillik falan. halkı da çok yobaz değildir.

not: burdurluyum :)
0
nickini degistiren yazar
(28.09.20)
araba varsa güzel yer. benim öğrenciliğim orada geçti. kışları sert ve soğuk olur. antalya ve mersine benzemez. bol bol burdur şiş yersin. tertemiz havası var. öğrenci şehridir, kışın merkezde cafeler caddeler gençlerle dolu olur. yazın şehir boş ve sakin olur.
0
walter white kilikli
(28.09.20)
O zaman ısparta daha makul değil mi ? ya da denizli çok mu büyük olur ?
0
infernalcadre
(28.09.20)
Burdur için hep güzel şeyler duydum, olur bence.
0
firez
(28.09.20)
Bucak (Burdur ilçesi) Burdur'dan daha büyük :)
Oraya da bir bak.
0
etna
(29.09.20)
@infernalcadre iş teklifi burdur'dan.
0
🌸avianthem
(29.09.20)
Bu şarkı ikna edici olabilir :)

www.youtube.com

Şaka bir yana ben iş için 1 aya yakın kalmıştım, küçük sessiz sakin bir yer, büyükşehir sevdalısı biri değilseniz rahat edersiniz diye düşünüyorum. Yerlisi olsam ben kalırım.
0
koskoca kirpi
(29.09.20)
Antalyalım. Babam Burdurlu. Isparta'da yaşıyorum. Asssslaaa diyorum. Isparta, Burdur ve bu kalibredeki tüm şehirlerden uzak dur. Antalya'ya git. Antalya büyük şehir imkanları sunan ufacık bir şehir. Ufak şehir rahatlığıyla büyük şehir imkanları sunan, daha yaşanılası bir şehir yok.
0
joker hakki
(29.09.20)
(9)

iskender pala

sydney
Ayıp olan öğrenmemektir diyerek sorumu yazayım. Birçok tarihi romanda ismini görüyorum ancak kendisi hakkında hiçbir fikrim yok. Tarihi iyi yansıtıyor mu, siyasi figürlüğü var mı, kitapları okunası mı... kısaca bilgi verebilir misiniz? Tarihi romanları çok severim ve ona göre şah ve sultan'ı almayı
Ayıp olan öğrenmemektir diyerek sorumu yazayım. Birçok tarihi romanda ismini görüyorum ancak kendisi hakkında hiçbir fikrim yok. Tarihi iyi yansıtıyor mu, siyasi figürlüğü var mı, kitapları okunası mı... kısaca bilgi verebilir misiniz? Tarihi romanları çok severim ve ona göre şah ve sultan'ı almayı düşünüyorum
0
sydney
(27.09.20)
mihmandar ve abum rabum kitaplarını okudum. bilgilendirici,sürükleyici ve samimi bir tarzı var. bence pişman olmayacaksınız.
0
MtKrt
(27.09.20)
yazarının kim olduğuna bakmadan, o gün bulunduğum yerde elimin altında olan, şah ve sultan kitabına başlayıp sonrasında kitabı bitirmiştim. diğer kitapları için bişey diyemem ama bu kitabını ve dilini sevmiştim. ancak siyasi figürlüğü, akepeye yanlaması, bana çok zıt olduğu için diğer kitaplarını okumadım ve okumayı da düşünmüyorum.

amaç tarihi roman okumasaksa: ihsan oktay anar
0
scudman1
(27.09.20)
ortalama bir yazar, iyi hükümet destekçisi bir edebiyat profesörüdür. hatta anadolu türkülerinde kendince müstehcen bulduğu bölümlere sansür uygulanması gerektiğini savunmuştur. ne kendisini ne kitaplarını severim.
0
tantunizade murat efendi
(27.09.20)
bir umberto eco kesinlikle değildir.
cb kültür sanat danışmanıdır. eski zaman gazetesi yazarıdır.
ekşi sözlükte anlatılmış zaten.
eksisozluk.com
oda tv komplocularının incelemesi odatv4.com
0
ankara06
(27.09.20)
şah ve sultan kitabını taze bitirdim. tarihi roman okumayı severim. edebiyat öğretmeniyim. iskender pala'dan yarım dönem eski türk edebiyatı dersi almışlığım da var. şunu söyleyebilirim ki bence ortalama bir yazar. hükumetin seveceği türde adamlardan. kitaba gelince tarafsız gibi yazmaya çalışma görüntüsü altında basbayağı yavuz sultan selim'in tarafgirliğini yapan bir kitap olmuş kanaatindeyim. yani tarihi konular hakkında hiçbir şey bilmeyen bir insan bu kitabı okusa kesinlikle yavuz sultan selim'e hayran olup, şah ismail de yani ne biliyim der. ama ben bu duruma şaşırmadım. çünkü yetiştiği ideolojik ortam belli, dünyası belli, böyle bıçak sırtı ihtilaflı konularda tarafsızlık beklememek gerekir kendisinden.
0
wilhelmwasmuss
(27.09.20)
Yunus emre ile ilgili bir romanını yarısına kadar okudum, çok derin edebi olmasa da sürükleyici bir üslubu var, tarihi detaylarla da süslüyor. Tam da bu nedenle kitabı yarım bıraktım, fazlasıyla kafasından bir yunus emre oluşturmuş gibi geldi bana, sanatçıdır elbette öyle yapacak da, tarihi arka planıyla anlatınca sanki gerçeği anlatıyormuş havası veriyor ama ben yunus emre'yi onun oluşturduğu karaktere oturtamadım.

Siz de bir eserini okuyup kendiniz karar verebilirsiniz.
0
firez
(27.09.20)
Bana kalırsa fazla basit ve didaktik. Muhafazakar ergenlerin hoşuna gidecek sekilde yazıyor.
Şurada 20 tane alıntı yapılmış.
Kendin karar ver :
www.fikriyat.com
0
prizmatik
(28.09.20)
aslinda üniversite hocasiydi, arada yazilar falan yazardi. sonra zaman gazetesinde yazip taninmaya başlayinca "edebiyatci" yönünü ortaya cikarmaya basladi. bana göre bir edebiyatci olarak 10 üzerinden 2 puani zor alir.

ama sunu da belirtmek gerekiyor, iskender palanın iyi bir edebiyatci olamamasinin en büyük sebebi islami gelenekten geliyor olmasidir. yani diger arkadaslarin didaktik, ağdali, iktidar yanlisi dedigi sey aslinda bu gelenegin bir uzantisi, bu sebeple türkiyede sag cenahtan edebiyat alanında ciddiye alınacak, ideolojisini bir kenara biraktiginizda estetik anlamda agirligini hissettirecek bir yazar cikamiyor (cahit zarifoglu'nu ve sezai karakoc'u tenzih ederim, kendisi bataklikta bir pirlantadirlar, murat menteş iyi bir laf cambazi ama iyi bir edebiyatci olmasina daha vakit var, ismet özelin şairligi müslümanligindan önce olgunlasmisti). hülasa, eger tarihi roman okumak istiyorsaniz ve aradiginiz iyi edebiyat ise, iskender palanın gösterdigi istikametin tam tersi istikamette yürümeye devam edin.
0
proteus
(28.09.20)
Okunur. İllaki bi şeyler katar. Katre-i matem ve efsane güzeldi.
0
antihero
(28.09.20)
(9)

ayrımcılık yapsam mı?

Leonardo~Da~Vinci
4 tane yiğenim var. aynı binada oturuyoruz. 1 ilkokul, 2'si orta okul, 1 tanesi liseye gidiyor. 2 kız, 2 erkek. online ders alıyorlar. bilgisayarları yok(baba varyemez). benim bilgisayarım var. ben sabah gidip akşam eve geliyorum. akşamleyin, bilgisayarda isim oluyor. gün içerisinde bilgisayarım boş
4 tane yiğenim var. aynı binada oturuyoruz. 1 ilkokul, 2'si orta okul, 1 tanesi liseye gidiyor. 2 kız, 2 erkek. online ders alıyorlar. bilgisayarları yok(baba varyemez). benim bilgisayarım var. ben sabah gidip akşam eve geliyorum. akşamleyin, bilgisayarda isim oluyor. gün içerisinde bilgisayarım boş.

ben de onlara ek kullanıcı hesabı açtım. vermek istedim. ancak erkek çocuklara vermek istemediğimi hissettim. kız çocuklara pozitif bir ayrımcılık yapmak istiyorum.

erkek çocuk sürekli telefonda, oyundur filan oynar, sosyal medyada takılır. aklım bu çocuğu tutmuyor. öğrenme ışığı görmüyorum.
diğer erkek çocuk ufak, telefonda da halleder dersini.
erkek çocukların bilgisayarı amaç dışı kullanacağını, hor kullanacağını düşünüyorum. diğer yandan böyle yaparsam kardeşler arasında kıskançlıktan ötürü çıkacak çatışmanın da sebebi olmak istemiyorum.

ne yapsam? bilgisayarı versem-keşke versem-, yenisini kendime alacak maddi gücüm maalesef henüz yok.

edit: ders saatleri cakismiyor, her birinin gun icerisinde farkli saatlerde dersleri var.

edit 2: yorumlar ve dusunceleriniz icin tesekkur ederim. verdim gitti. erkekler de kullanacak. ayrim yapamam. bozulsa da alti ustu bir makine, canlari sagolsun. insandan onemli degil.
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.09.20)
Çok düşünmeden yapardım bunu. Erkekler böyle iken Kız çocukları önce gelir.
Bir zahmet erkeklerin kızlarını kıskanmasının ,bir erkeğe yakışmayacağını da arada öğretirsin onlara .
0
Erva
(20.09.20)
çocukların hepsi aynı evde anladığım kadarı ile. o eve verdiğiniz cihazın kimin kullanacağı nasıl çözülecek 4 çocuk var ise. (tabii siz daha iyi tanıyorsunuz ama ön yargılı yaklaşmamak lazım erkek çocuğa, öğrenme ışığını bilemezsiniz. biz de her fırsatta oynadık ama öğrendik de.) ne olursa olsun o bilgisayar 4üne de yetmeyeceği için, hadi ufaklığı saymayıp 3 diyelim. seçim yapmak istiyorsunuz. dediğim gibi aynı evde kimin kullanacağı nasıl çözülecek hır gür çıkmadan ?

@Erva mevzu kız erkek kıskanması değil, nasıl öyle düşünebiliyorsunuz ? kardeş bunlar.

Edit: sosyal medyada cayır cayır takılan hiç kız çocuğu görmediniz galiba

Edit 2: herkes çocuklar haşat eder yazmış. küçükken bilgisayar kullanmadınız mı ? ben ortakulda hatta ilkokulda kullanıyordum hiç de haşat etmedim. şu ön yargıları bir bırakın.
0
fezagezgini_4
(20.09.20)
Hiç bu işe girmeyin, babaları bilgisayar alsın, hangi devirdeyiz. (Aynı evde olmasalar kız çocuklarına öncelik vermeniz iyi olurdu aslında, ama ayarlamanız zorsa yormayın kendinizi).
0
firez
(20.09.20)
Valla doğru söylüyorsunuz kız yeğenlerinize vermekte ama vermek zorunda da değilsiniz. O bilgisayarın 4 kardeşin kıskançlık krizinde ortada kaldığını düşünsenize. Ben düşünmek istemiyorum. Ben olsam hiçbirine de vermem. O yaştaki çocuklara gözünüz gibi gördüğünüz bilgisayarı vermek doğru olmaz. Çünkü daha doğru düzgün kullanmayı bilmiyorlar her şeye akılları yetse bile.

Benim de mesela yeğenim kullanıyor bilgisayarımı yanımızda kaldığı için, bir şeyin açılmasını hiç bekleyemiyor, otuz kere tıklıyor, sonunda yüz tane pencere açılıyor. Benim yavaş olmayan bilgisayarım o kullanırken yavaşlıyor. Yani bugün jet gibi giden bilgisayarınız yarın kağnı gibi gelir. İnternette nerenin güvenli nerenin güvensiz olduğunu bilmiyorlar. Haliyle bilgisayarınıza bir sürü virüs, zararlı yazılım dolar. O yaştaki çocuklara bilgisayar verilmez bence, kız olsun erkek olsun.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(20.09.20)
o yaşta çocuklara bilgisayar verirsen makineni haşat ederler, olan senin makinene olur.

eğitimin uzaktan verildiği bir ortamda 4 okuyan çocuğu olup da imkanı varken bilgisayar almayan baba sadece varyemez değil, cahil ve vicdansızdır. git anneleri babalarıyla konuş, bir zahmet üç bin lira harcayıp çocuklarına bu iş için basit bir bilgisayar alsınlar.
0
sir gawain
(20.09.20)
bilgisayarı gözden çıkartamıyorsanız vermeyin. gözden çıkartabilirseniz de ayrım gözetmeden verin. zaten aynı evde böyle bir ayrımı nasıl yapacaksınız?
babaları bir zahmet alacak. 4 tane çocuk kazayla doğmamıştır herhalde.
0
not dark yet
(20.09.20)
Hiçbirine vermeyin. Kendi anne babalarının çözmesi gereken bir problem. Durumları olmasa yardım etmenizi desteklerdim ancak böyle daha çok problem çıkar ve babası da zaten var diye umursamaz.
0
eatpraylaw
(20.09.20)
Güzel düşünüyorsunuz ama vermeyin bence. Bilgisayarı gözden çıkarabilecek maddi durumunuz olsa hadi neyse de bu durumda çocukların siz yokken dikkatli kullanacağını öngöremezsiniz. Siz nasılsa yoksunuz diye kimin önceliğe sahip olduğu unutulup anlaşmazlığa düşülebilir ve olan bilgisayara olur eminim.
Zaten bu online eğitim gören dört çocuğa sahip babalarının sorumluluğu.
0
pink cadillac
(20.09.20)
Siz değil ana baba düşünsün bi zahmet. İlla vereyim diyorsanız da kimse dememiş ama en küçüğe verin. Ama saatler de çakışmıyor diyorsunuz, herkes kendi saatinde kullanabilir. Vermek istiyorsanız tabi.

Ben olsam vermezdim. Babası alsın. Parası varmış.
0
makarnacanavari
(20.09.20)
(10)

Temizlik robotları 20 senedir varmış. Kullanan var mıydı 10-15 sene önce?

ananiyimioguz
Eskiden de görüyordum 10 sene önce falan komik kedi videolarında denk geliyordu. Fakat 2001'de çıkmış bu aletler.Ülkemizde yeni popüler olması ben derinden yaraladı.....3. dünya ülkesiyiz diyorlardı ısrarla inanmak istemiyordum ama yine bir olayda daha hissettim resmen.Electrolux çıkarmış ilk. Şarj
Eskiden de görüyordum 10 sene önce falan komik kedi videolarında denk geliyordu. Fakat 2001'de çıkmış bu aletler.

Ülkemizde yeni popüler olması ben derinden yaraladı.....

3. dünya ülkesiyiz diyorlardı ısrarla inanmak istemiyordum ama yine bir olayda daha hissettim resmen.

Electrolux çıkarmış ilk. Şarj istasyonunu da kendi buluyor baya hayran kaldım. Tabi pek algoritma, rota falan bilmiyor kakalak gibi geziniyor ama olsun gün sonunda temizliyor sanki bütün alanı.

Sonra irobot falan çıkmış.
0
ananiyimioguz
(17.09.20)
ona bakarsan internetin icadı da 70'lere gidiyor da kimin evinde bağlıydı bi sor.

icat edilmesi vardır o kadar belki. ben ilk defa breaking bad'in 4x02 bölümünde (yayın tarihi 2011) jesse'nin evinde gördüm. bir sonraki sezonda 5x02'de (yayın tarihi 2012) walter, jesse'nin evinde görünce "what the hell is that" diyor. yani 8 yıl önce amerika'da bile bilinen bir şey değil ki adam evde gezen bir alet görünce şaşırıyor. 15 yıl önce buralarda birinin evinde olsun? çok zor.
0
kibritsuyu
(17.09.20)
İnternet ayrı ama. Kıtalar birbine bağlanacak da ülkeye altyapı kurulacak da modem ve bilgisayar satacaksın da... Ürün öyle değil ki lojistik-reklam sağlandıktan sonra tek seferde satabiliyorsun. Sonuçta çamaşır makinası falan vardı.

Ama diğer örnek biraz ikna etti tşk.
0
🌸ananiyimioguz
(17.09.20)
2009'da vardı benim. İrobot. Şimdilerde bataryası bitti, duruyor bir köşede. Alırsam yine kullanacağım. Güzel temizliyordu.
0
firez
(17.09.20)
Bizim şirkette 18 yaşında Macar bi çocuk var, yeni bi eve taşınmış, toplantıda "buradaki eve sadece 300 mbit internet veriyorlar, çok yavaş, napıcam :((" diye ağlıyordu. Eski evinde 1 gbit varmış. Bende 50mbit var olm diyince inanmadı, dalga geçiyorum sandı falan. Üstelik verdiğimiz para da hemen hemen aynı.

Yani bunun gibi bence, adamlar robot süpürge kullanırken burada normal süpürge kullanılıyor olması normal. Onlar normal süpürge kullanırken burada gırgır vardı. Sürekli 20 yıl geriden geliyoruz. Ben alıştım artık.
0
plutongezegendegilmi
(17.09.20)
Aynı şeyi düşündüm geçen gün. Kaç sene önce breaking bad' de izledik olm bizimkiler evine alınca bir şey oldu sanıyor diyordum. Tek fark eden ben diilmişim niye bilmem hem sevindim hem üzüldüm :(
0
Kediyi üzdün
(17.09.20)
Turkiye'ye hangi teknolojik urun gec geliyor allah askina.

O zamankiler pek akilli ve verimli degildi, ondan tutmadi.
0
baldur2
(17.09.20)
breaking bad'in kaç sene önceki bölümünde görüp ben de sasırmıstım..
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(17.09.20)
Abi burdan 3,dünya ülkesine nasıl bağladın olayı anlayamadım ama muhtemelen senin yaş kurtarmıyor satıldığı zamanları.bizim dükkanda vardı bundan,ilk getirdiğimizde bir talep oldu ama tutulmadı,robot demekte pek doğru değil temizlik oyuncağı gibiydi daha çok.dogubank amerikacıları çok taşıdılar o dönem ama henüz vakti gelmemişti.aynı ipad gibi düşün,senelerdir tablet vardı ama olmuyordu bir türlü ipad çıktı ve oyun değişti.kısaca teknoloji olgunlaşacak ve onu kullanacak bir jenerasyon olacak.
0
duptıs
(18.09.20)
Benim doğubank maceram 2005'te başladı, küçüktüm tabi ama teknolojiyi yakından takip eden biri olarak hiç piyasada gördüğümü hatırlamıyorum, algıda seçiciliktir belki. O zamanlar temizlik ile pek bir alakam yoktu. Yani o yıllarda sadece tr değil tüm dünya hazır değildi ve kullanmıyordu mu diyorsunuz? Belki. Ama bu yine de bizde geç popüler olduğunu değiştirmiyor. Çünkü son 5-6 yılda amazon_com'da üst sıralarda görüyordum, bizde 1, belki 2 yıldır.

Neden 3. dünya ülkesi dedim, misal dvd standartı geldiğinde biz disketten cd'ye yeni geçiyorduk. Avrupada yaşayan kuzen cd taktığı walkman'i ile belinde takılırken biz kalemle kaset sarıyorduk. Belki doğubankta dükkanı olan birine tuhaf gelebilir, orası daha sıcak takip ediyordur ama ülke bu şekilde idi. Adamlar bluray'e geçtiğinde biz dvd'ye yeni geçmiştik. Bilmiyorum doğubankta işler farklı mıydı.. Bunları görünce de o çıkarımı yapıyor insan ister istemez. Yoksa ben de istemez miyim bazı teknolojileri de biz çıkartalım, dünya bizden sonra kullansın.

Edit: Aklıma geldi, giyimde, modada bile 1-2 sene oynuyor gözünüzü seveyim internet çağında olmamıza rağmen g-shock saati geç tanıdık görmüyordum hiç; vans, air force, air max ayakkabılar hep sonradan.. Ki bunlar benim bildiklerim.

Benim takıldığım zaten daha çok geç farkına varmamız, geç popüler olması, geç takip etmemiz. Bunların çoğu insana hala lüks gelmesi. Bazı ürünler için o algının yeni kırılması vs vs.
0
🌸ananiyimioguz
(18.09.20)
Çin markaları yoktu sanki eskiden. Erişilebilir bir seviyeye çekmiş olabilir bunlar.
0
chavezding
(18.09.20)
(11)

kırıkkale'de gece otelde odasına erkek giren kadın

freedonia
Yeni gordum olayi. Kadin uyandim odamda yatagimda oturup beni izleyen biri var diyor. Korku filmi gibi anasini satayim. Bagirip, cagirip, ortaligi ayaga kaldirmasi gerekmiyor muydu? Hadi ilk sok diyelim de, resepsiyonu aradim diyor. Oteli birbirine katman lazim kapiya yonelip kapiyi acmak odadan kac
Yeni gordum olayi. Kadin uyandim odamda yatagimda oturup beni izleyen biri var diyor. Korku filmi gibi anasini satayim. Bagirip, cagirip, ortaligi ayaga kaldirmasi gerekmiyor muydu? Hadi ilk sok diyelim de, resepsiyonu aradim diyor. Oteli birbirine katman lazim kapiya yonelip kapiyi acmak odadan kacmaaya calismak falan gibisinden bir aksiyon beklenir, beklenmez mi?
0
freedonia
(10.09.20)
Beklenebilir de beklenemez de, muhtemelen kadınlar sokakta okulda işte taciz gibi durumlarda olayın nereye varabileceği konusunda senden benden daha deneyimliler, ses çıkarmak her zaman kolay değil
0
freebird5406_2
(10.09.20)
Ben de olsam, "kapıyı kilitlemiş olabilir" diye düşünüp telefona hamle ederdim.
0
firez
(10.09.20)
Bir de koridora çıksan yine yabancı, çoğunluğu erkek bir grup, belki sesi duyup yarıdım bile edemeyecek. O noktada resepsiyonu "dost kuvvet" gibi görürdüm. Gerçi vaziyete göre tezgahın başında zaten resepsiyon varmış, bu olay rutin yaşanıyormuş bu otelde.
0
firez
(10.09.20)
@freebird5406_2 hocam bu otobusteki kasitli mi kasitsiz mi oldugu belli olmayan bir dokunma degil ki? Haksiz yere karsi tarafi linc ettirme olmasin, rezalet cikmasin falan diye insan kendini dizginleyebilir. Ama bu Bildigin haneye tecavuz. Karsi taraf silah, bicak gosterir seni tehdit eder o baska bak. Adam Nurbanu falan diyormus, hemen cesaretini toplayip tepki verebiirsin gibi geldi bana. Nickler de iyi denk gelmis free'den
0
🌸freedonia
(10.09.20)
Dedim ya deneyimler farklı, bizim karşılaşmadığımız düşünemediğimiz şeyleri de hesaba katabiliyor kadınlar önceki deneyimleri üzerinden
0
freebird5406_2
(10.09.20)
karşındaki kişinin psikopatlık derecesini bilemezsin, kapıyı kilitlemiş olabilir, yanında bıçak,silah, bayıltıcı bir sprey olabilir.

saçma bir tabir belki ama banka soygununda veznedarlar ilk anda bağırıp çağıramazlar. o anlık karar belki hayatının kurtulmasını sağlar.

ayrıca malesef kadın cinayetlerinin her gün gündeme geldiği bu topraklarda her kadın bir şekilde tacize uğramış ve bu konuda yine maalesef toplumun bakış açısını deneyimlemiştir. bağırdığında başına bir şey gelmese bile toplum onu “ yollu, kesin bile isteye gelmiş, kesin aralarında bir şey var” gibi akla hayale gelmeyecek erkeği kollayan, kadını ise damgalayan yorumlar yapacak.
Bence de en doğru tepkiyi vermiş hanımefendi. Allah kimsenin başına kan donduran, böylesine tüyleri diken diken eden bir olay getirmesin.
Çok üzülerek söylüyorum ki her şeye rağmen hayatta kalan şanslılardan biri olarak ömrü boyunca bu olayı yaşayacak:(
0
bugisme
(10.09.20)
Olayın tamamını okudum twitterda. Her insanın karakteri, ruhî yapısı, hadiselere tepki verişi aynı olmayabilir. Hanımefendi belli ki soğukkanlı bir insanmış.
Kendimden örnek vereyim. Askerde ani müdahale manga çavuşu iken bir nöbetçi intihar girişiminde bulunuyor ve kendini hafif yaralıyor tabii mevziden silah patlama sesi gelince herkes o yöne koştu (alâkasız istirahat hâlindeki erat dâhil) soğukkanlılıkla mangayı toplayıp yeterli mühimmat ile mevziye yetiştiren ben oldum. Sonraki süreçte ben bile kendime hayret etmiştim. O anki koşullarda nasıl böyle davrandım diye.
0
manimani
(10.09.20)
bir kadın olarak hayal ettim de kesinlikle ne bağırabilirdim ne de yerimden kımıldayabilirdim. inanılmaz korkutucu bir olay. yine kadın bir şeyler yapabilmiş yani. ben mal gibi kalakalırdım eminim.
0
candide
(10.09.20)
ayrıca otobüste yaşanan tacizle asla kıyaslanamaz. otobüste birileri oluyor illaki, genelde gündüz vakti yaşanıyor, sonuç olarak sokaktasın, yardım edecek birileri var vs. çok rahat tepki gösterilebilir. ancak gece ikide, karanlıkta, bilmediğin bir odadasın, kimse yok. dehşet bir şey.
0
candide
(10.09.20)
kırıkkale'deki mevzuda bile polis sapıkla kadını barıştırmaya çalışıyor.

daha önce barışıp öldürülen binlerce insan var.

öğretmene doktora saydırılır ama polis işini yapmıyor kardeşim.

polis insanı çok sevdiğinden mi barıştırmaya çalışıyor?

derdi "iş çıkmasın."

yahu 1 değil 5 değil 20 değil... o kadar çok hikaye duydum ki polisin müştekiyi vazgeçirmeye çalıştığına dair.

kırıkale'deki olayda bile "rüya görmüşsündür" diyorlar kadına.

gaspa uğrarsın "kaçmıştır şimdi o" derler, darp edilirsin "mahkemeye giderse sen de ceza alırsın." derler, taciz edilirsin "adın çıkar" derler.

çocukken hepsini süper kahraman sandığım adamlarla ünv. yıllarında muhatap olmaya başlayınca (evrak, kimlik vs işleri) bunların konuşma tarzını duyduğumda şok olmuştum. trt spikeri beklerken bambaşka bir şey çıktı.

milleti sivilde dövüp tehdit etmeleri falan ayrı konu.

ben de vatanseverim, polis askerin yeri bende de özel ama yozlaşan kurumu eleştirmezsek nasıl düzelecek? polisin caydırıcılıktan başka işlevi var mı ülkede?
0
ya ben lan neyse
(10.09.20)
@ya ben lan neyse

kırıkkale üniversitesinde okudum. o dönem il emniye müdürlüğünün belki de tüm kademeleri fetöcü polislerden oluşuyordu. şu anda da çok farklı olduğunu sanmıyorum.
0
himmet dayi
(11.09.20)
(7)

Ankara'da Halı,beyaz eşya nereden alınır?

muratback
Ankara'da Halı beyaz eşya nereden alınır taksitle?
Ankara'da Halı beyaz eşya nereden alınır taksitle?
0
muratback
(01.09.20)
İstanbul yolu'nda bir sürü halici var
0
elorelia
(01.09.20)
Abi her yerden alinir faizini odedigin surece
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.09.20)
İst yolunda mobilycı halıcı çok. Batıkent kavşapından sonra sincan yönünde.
0
1917
(01.09.20)
Senet ile alabileceğim bir yer bakıyorum internette öğretmenler diye www.ogretmenler.com.tr bir yer var , güvenilir midir? Alışveriş yapan oldumu hiç ?
0
🌸muratback
(01.09.20)
Senetle alacaksan öğretmenler ve ya evkur.
0
1917
(01.09.20)
Öğretmenler halı dikmen'de eski ve ünlü bir halıcı, şimdi şubeleri filan var galiba. Güvenilir bence.
0
firez
(01.09.20)
Öğretmenler halı dan geçen yıl salon halısı aldım iyi fiyata hem de, imkan dahilinde peşin ödeme yaparım ve o niyetle kartla çektirmiş tim ama bana sormadan taksit yapmışlar peşin fiyatina, birkaç ay sonra hepsini ödemistim.
0
candanag
(02.09.20)
(5)

Belli olmayan covid sonucu

ismim ibrahim
pazartesi sabah yaptırdığımız testin sonucu halen belli olmadı. ne zamana belli oluyor ki bu sonuç ?
pazartesi sabah yaptırdığımız testin sonucu halen belli olmadı. ne zamana belli oluyor ki bu sonuç ?
0
ismim ibrahim
(26.08.20)
ortalama 3 günde,

bugün çıkmış olması lazım. enabız'da tahlillerim kısmında sağda ayrı bir pencere var, covid-19 diye. oradan bakıyorsunuz değil mi?
0
reanarchy
(26.08.20)
@reanarchy evet bakıyorum
0
🌸ismim ibrahim
(26.08.20)
bizimde 3 gün sürmüştü çıkması
0
kendicoplugundeotenhoroz
(26.08.20)
Sanırım bir standardı yok, bizim test sonucu 24 saat dolmadan çıktı.
0
(26.08.20)
Bizim bir arkadaşınki neredeyse 6 gün sonra belli olmuştu (veya sisteme girilmişti bilmiyorum). Ankara.
0
firez
(26.08.20)
(8)

çocuğa hediye

black mamba
3 yaşındaki erkek çocuğa nasıl bir hediye alınabilir? çok fazla da bütçem yok :/
3 yaşındaki erkek çocuğa nasıl bir hediye alınabilir? çok fazla da bütçem yok :/
0
black mamba
(26.08.20)
tshirt al geç gayet ucuz.
0
nedendir bilinmez
(26.08.20)
hayvanat bahçesi, lunapark bileti, (pandemi süresince ne derece mantıklı kararı siz verin)
yaratıcılığını veya el becerisini geliştirebilecek oyuncak
herhangi bir çocuk giyim/oyuncak mağazasından hediye kartı, miktarı bütçeye göre belirleyin. 100-150 tl falan bence gayet makul.
0
reanarchy
(26.08.20)
bence kitap. iş bankası yayınları güzeldir. okul öncesi, çok bebek işi olmayanlardan bir şeyler seçebilirsiniz. pahalı da değiller.

www.iskultur.com.tr
0
nimberjack
(26.08.20)
Neler seviyor ki? O yastakiler puzzle yapmaya bayiliyor cogunlukla, yasina uygun puzzle’lar alabilirsiniz.

Beceri gelistiren kutulu oyunlar var, asiri pahali olmayanlari da var, bakabilirsiniz.

Isbankasi +1

Ufak oyuncak araba, ucak tarzi seyler bakabilirsiniz.

Boyama seviyorsa bissuru boyama kitabi+renkli renkli kalemler <3

Ilk aklima gelenler bunlar. Saydiklarimin icinde isbankasinin fiyatlari sabit ve uygun, digerlei ise her butceye gore(manyak gibi pahalilari da var normal fiyatlilari da var.) bulunabilir seyler.
0
invictae
(26.08.20)
lego, her yaştan çocuğa (ve hatta yetişkine) alınabilecek hediye bence. sadece çocuğun yaşına uygun ebatta olmasına dikkat edin, yutma riski olmasın.
0
shadowfollower
(26.08.20)
Kitap al, ben öyle yaptım gayet sevdiler zamanında. Halen kitap alırım.
0
nucleon
(26.08.20)
Kılıç, ışın kılıcı vs.
0
firez
(26.08.20)
Kamyon olabilir, cinsiyetten bağımsız çocuklar çok seviyor.
0
kaset
(27.08.20)
(33)

"madem yemek yapmayacaktın, neden evlendin?"

mezzosprite
arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yap
arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?

ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yapan tarafım. adam sadece kendi ütüsünü yapıyor, kahvaltıya yardım ediyor, aklına eserse de ayda yılda bir akşam yemeği hazırlıyor. bulaşıkları makineye koymuyor. bu durumdan rahatsız olduğum ve eşit sorumluluk paylaşımı istediğim için bir kez kaynanamdan şaka yollu, kocamdan da pek çok kez ciddi ciddi "o zaman neden evlendin" lafını duydum. hatta kocam "iki işi birlikte yürütemiyorsan çalışmak zorunda değilsin" bile dedi. kadın olarak tüm bu ev işlerini memnuniyetle yapmalıymışım. o da erkek olarak mutfağa girmek zorunda değilmiş. bunlar marjinal söylemler değil mi?

lütfen saldırgan olmadan içtenlikle cevaplayabilir misiniz, zaten canım çok sıkkın...

teşekkürler
0
mezzosprite
(25.08.20)
freebird5406_2
(25.08.20)
kafa yapinin hic uyusmadigi biriyle mi evlendin yani?


kisisel gorusum bunlari soyleyen yobazdir ve hiyardir. evlenmeyi birak sosyal cevremde barindirmam.
0
hot potato
(25.08.20)
@hot potato, bu konu dışında çok uyumluyduk. bu konudaki beklentileriyle ilgili birtakım işaretler vardı ama bu kadar katı olacağını bilemedim...

edit: aslında bu işaretleri gördüğümde ona sordum. "sen beni tanımıyor musun, katılmaz olur muyum" dedi. ben de tanıdığım kadarıyla %50-50 olmasa da %40-60 katılacağını düşündüm. hatta bu konuşmayı ona hatırlattığımda "sözümün arkasındayım ama her şeyi paylaşmak istediğini nerden bileyim" dedi. daha detaylı konuşmalıymışız.
0
🌸mezzosprite
(25.08.20)
Valla evlenmeden önce bunlarla karşılaşacağın bir durum olmuştur illaki, yani erkeğin böyle olduğunu anlamış olman lazımdı aileyi boşver
0
olaylar olaylar
(25.08.20)
Yani boyle cetvelle kim ne kadar is yapti diye olcen biriyle ben de evlenmezdim acik soyleyim. Duydugunuz sevgi duzeyi yeterli degil demek ki yoksa muhtemelen balla borekle beslerdiniz ve kendinizi ustu kapali "ezilen kadin" pozisyonuna da sokmazdiniz. Aldiginiz maasin esitligine kadar dem vurmussunuz muhtemelen o adam sizin 100 misliniz kazanan bi fabrikator olsaydi tutumunuz degisecekti. Adam utusunu de yapiyor, kahvalti da hazirliyor, yer yer aksam yemegi de yapiyormus.

Bu arada 'kaynana' sozcugu birtek bana mi asiri kaba geliyor?
0
msb
(25.08.20)
hot potato + 1.
Dünyanın sosyal yapısı gereği, söylemler ne olursa olsun ev işi öncelikle kadına kalıyor, bu gerçeği kabullenmiş de olsak sizinkilerinki biraz aşırı geldi bana.
0
firez
(25.08.20)
bence de kocanı yeterince sevmiyorsun; daha ayak yıkama, boklu donları kirli sepetine atma ve tırnaklarını kesme işlerine bile gelmeden yan çizmişsin. adamın duygularıyla daha fazla oynamadan ayrıl, yazık resmen tanıyamamış seni hiç, kim bilir onu sevdiğini düşündü...
0
Bruce
(25.08.20)
bas edit, erkegim. ve acikcasi bence bu isler maalesef kadina ait. en iyiyi sona sakladim.

esinize katiliyorum. yapmak istemiyorsaniz birini tutun. yine de en iyiyi sona sakladim.

evlenirken bunlari kabul etmistiniz. tamamdir.
0
baldan kaymak
(25.08.20)
@msb, eşit olmayacağım biriyle evlenmezdim. maaş belirtmem gereksiz olmuş olabilir ama aynı işi yapıyor olmamız, aynı mesaiyi yapmamız, aynı düzeyde yorulmamız önemli bir nokta diye düşünüyorum. seven kadın ballı börekle besliyor da seven erkek nasıl oluyor da işten BİRLİKTE dönüldüğünde salondaki koltuğa uzanıp "acıktım, yemek pişmedi mi daha" diye mutfağa seslenebiliyor?
kaynana ve koca sözcükleri bana da çok itici geliyor evet.
0
🌸mezzosprite
(25.08.20)
Çalışma saatleriniz nedir?

Ben eşimden çok sonra eve gelebilirdim. O da akşam yemeğimizi hazırlardı.

Yani belki siz önce geliyorsanız, sizin hazırlamanız mantıklıdır. Ama yani kurulan cümle biraz gereksiz ve ciddi mi?

Arada biz de bu tarz şakalar yaparız. Kayınvalidelerin söylediklerini çok önemseme derim ama eşitlik maaşla da olmaz yani o bakış açısını kaldırmanız gerek.
0
makarnacanavari
(25.08.20)
@makarnacanavarı, işe birlikte gidiyor, işten birlikte dönüyoruz..
0
🌸mezzosprite
(26.08.20)
Çok üzüldüm. Keşke evlenmek gibi ciddi bir işe kalkışmadan birlikte hayatı paylaşıp birbirinizi tanısaydınız. “Seven insan balla börekle besler” savunmasını da ciddiye alamıyorum. Aksine korkutucu buluyorum. Seven insan karşısındakinin hayatını kolaylaştırır. Ben olsaydım böyle bir birlikteliği devam ettirmezdim.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.20)
Sizin eşinizin ev işi yapacak kapasitesi var aslında. Kendi ütüsünü kendisi yapıyormuş. Ama neden size düzgün yardım etmiyor, ev işlerini paylaşmıyor onu anlamadım. Yani üşenmeyip ütü yapıp, elinden iş gelirken sizinle tartışması arasını bozmayı göze alması garip geldi.

Birde evlenmeden önce ne yapıyor ne yapamıyor bilmiyor musunuz? Yolun başında ev işlerine dair hiç konuşmadınız mı? Belki birbirinizin huyunu suyunu bilemeden, tanıyamadan evlenmişsinizdir. Siz ilk yıllarda ev işleri konusunda ciddi tavır almazsanız birkaç yıla işler daha kötü hal alır.

www.instagram.com
0
GoodMorningTeacher
(26.08.20)
Evet, o zaman sıkıntı. En azından yemeği siz hazırlıyorsanız o da mutfağı toparlayabilmeli.

Söylediği cümle çok sıkıntı. Yani beyin yok gibi. Kusura bakma.

Ha ben senin yerinde olsam yapmam. Yemek hazırlamam. Menemen, yumurta, peynir, zeytin falan. İş yoruyor artık böyle diyebilirsin.

Ya da sadece kendi ütüsünü yapıyorsa sen de sadece kendine yemek yapabilirsin. Keyfi bilir.

Eşimin tek iyi özelliği böyle şeylerde yardımcı olması sanırım. Bulaşıklar ondadır mesela. Ütü ondadır. Sevmem ben bunları. Banyoyu yıkar. Kendiliğinden görev dağılımı oldu bizde. Siz de bu şekilde görev dağılımı yapabilirsiniz.
0
makarnacanavari
(26.08.20)
biraz mizahla karışık yazacağım:

eşin tam bir ataerkil yarı alfa ama beta erkek (çünkü ütü yapıyor). ya kılıbıklığa doğru ilerleyecek ve evdeki bütün işleri yapacak ya da ayrılacaksınız. bu kılıbıklık arkadaş ve aile çevresinde sürekli aşağılanmasına neden olacak. aile dedikodularının baş kahramanı olacak.

ayrıca senin çocuk yapmanı isteyecek ve sonrasında da işe dönme istersen diyecek. sonra sana tüm işleri kitleyecek.

böyle adamlarla başa çıkma metodu hem işten ayrılmak hem de yardımcı tutmaktır. keyfine bak bacım kariyer falan hikaye bana şimdi bakacak bir koca bulsam işi gücü bırakır evde otururum.
0
ozdek
(26.08.20)
iyi ki yazmışım buraya, baya ümitsizliğe kapılmıştım.. şimdi biraz daha güçlü hissediyorum. güzel cevaplarınız için çok teşekkürler <3
0
🌸mezzosprite
(26.08.20)
Eşinizin bakışı elbette normal değil. Diğer özelliklerini bilmemekle beraber, pek kaliteli bir imaj yaratmıyor. Bu tarz sıkıntılar yaşamamak adına gerçekten kısa süre de olsa aynı evi paylaşmak fayda sağlıyor.
0
gazozailacatmauzmani
(26.08.20)
"evlenmeden önce bilmiyor muydunuz?" ya da "ailesiyle tanışınca anlamadınız mı?" gibi soruları geçiyorum, zaten birçok kişi yazmış.

bulaşık makinesine tabak koymak nasıl bir iş ki?
ziyafet sofrası hazırlamıyorsanız, iki kişinin salata malata derken beş tabağı çıksa, saniyenin onda biri falan sürüyor bir makineye tabak koymak.
evlilikte bunu şikayet konusu yapmak eşitlik, ev işinde ortak paylaşım falan konusu değil artık bence.
"o kadar kısa sürüyorsa o koysun" diyorsanız da, "hayatım şunu makineye koysana" diye eline tabak verdiğinizde "sen de ne biçim kadınsın?" diyeceğini sanmıyorum.
adam ütü yapıyor diyorsunuz, hiçbir şeye dokunmayan biri değil ki.

ama karşımdaki bunu tartışma ve eşitlik meselesi haline getirse, ben de "neden evlendin o zaman?" diye sorabilirdim.
yarın öbür gün çocuğunuz olacak, yaşlanacaksınız, birinizden biriniz hastalanacak vb.
evlilik böyle bir şey çünkü.
"bundan şikayet ediyorsa, yarın ne olacak?" diye düşünürüm.
artık yanındakinin önüne bir kase yemek koymak da zul gelmemeli insana.
kaldı ki, yemeği de arada bir yapıyormuş.

bunu bu şekilde hak arayışı ve benlik iddiası haline getirmek, "ben üç yaptım, sen beş yaptın" meselesi yapmak bence antipatik bir şey.

madem "çalışmak zorunda değilsin" diyor, yani sizin geliriniz olmasa da olur, o zaman haftada bir kadın tutun, temizliği o yapsın.
siz de rahat edin, o da rahat etsin.
yani illa adamın eline vileda vermek mi buradaki mesele?

kayınvalidenizin söylediği şey yersiz ve biraz bayağı ama işte dediğim gibi, bunlar "sen yapmadın, ben yaptım" tartışması haline gelirse, taraflar psikolojik olarak savunmaya geçer.
oğluna da biraz düşkünse, haddini de aşar.
ikisinin de söylemleri doğru değil ama normal.
burada "evlenmeden önce..." konusu devreye giriyor.

kendimi düşünüyorum.
karşımdaki bir şeyden şikayet ederse, "e ama..." derim.
ama "şunu şuraya koyar mısın?" dese, "tabi" der, dediğini yaparım.
insan psikolojisi böyle bir şey.
üslubunuzu değiştirmeyi deneyin.

bulaşık makinesine tabak dizmek, yemeği o akşam kimin yaptığı gibi şeyler evlilikte tartışmaya değecek şeyler değil bence.
umarım evlilik hayatınız boyunca tek deriniz bu olarak kalır.
"konu yemek ya da bulaşık değil, böyle demesi" diyorsanız da, yukarıda yazdığım gibi olayı tartışmaya çevirirseniz, taraflar kendini savunmaya geçer.
temel insan psikolojisi.

"ben üslubumu ona göre mi ayarlayacağım?" diyorsanız da, boşanın o zaman.
benim yazdıklarım bu deveyi gütmeye yönelik şeyler.
karşınızda böyle tepki veren biri varsa, dediğinizi yaptırmanın, iletişim kurmanın, çözüm bulmanın yolunu arayacak olan sizsiniz bu durumda maalesef.
0
blatta hiberna
(26.08.20)
@blatta+

Cevapların üzerine ekleyebileceğim pek bişey yok ama, bana da biraz haksız gibi geldin. Sorumluluk paylaşımını farkında olmadan rahatsız edici bir noktaya getirmiş olabilirsin. Eşinin tek yaptığı ütü kahvaltı vs. değildir, fazlası vardır ama sen zaten eşitliğe inandığın için gözüne gelmiyordur. "O zaman neden evlendin" ütüsünü kahvaltısını yapan adamın bulaşık tartışmasında söyleyeceği şey değil. Altı başka şeylerle doludur bu cümlenin.
0
IncredibleMau
(26.08.20)
ozdek +1

adam calismak zorunda degilsin demis zaten. ben yerinizde olsam hayatta calismam birakirim herif calissin, evi cekip cevirir arta kalan zamanimi da kuaforde gecirirdim ya, mis gibi.

su dunyaya hatun olarak gelmek varmis ya :)
0
cooperr
(26.08.20)
Seven insan balla börekle besleyecekse, bunu sadece seven kadının değil seven erkeğin de böyle yapması lazım. İşe beraber git beraber dön ama eve gelince sen ayakları uzat yat kadın dinlenmeden yemeğe girişsin.

Buna alıştığında bu sefer her gün taze yemek isteyecek her gün sebze yemeği isteyecek her gün artacak istekleri.

Kaynananın bu şekilde konuşması da gayet kötü. Siz evlisiniz diye senin onların kültür ve kafa yapısına sahip olmanı bekleyemezler, bu karar senin kadar eşinin de kararıydı. Demek ki seni değiştirmeyi kafalarına koymuşlar.

Evli değilim ve hiç evlenmedim ama, sözüm parama geçmiyorsa boşanırdım ben bu adamdan. Çünkü dediğim gibi zaman geçtikçe ve istediğini aldıkça daha fazlasını isteyecek ve hayır dediğimde kötü ben olacam. Neden? Onlar öyleler diye, yani keyfî. Ağır bir şey bu.
0
muhayyer divan
(26.08.20)
Esiniz zamanla is yapmaya yanassa bile bu sefer pasif agresif modlara gecmesi olasi. Burada duzgun bir iletisim sart. Cani kimsenin gercekten istemedigi zaman yapilmamali.
0
karpuzpeynirekmeksu
(26.08.20)
Eşinizi seviyorsanız kurbağa taktiği izleyeceksiniz. Kurbağayı direk sıcak suya atarsan kaçar ama soğuk suya koyup, azar azar ısıtırsan kaçmaz...

Mesela bulaşıkları makinaya koy diyeceksiniz. Alıştırıp, 1-2 ay sonra başka bir şeye geçeceksiniz. Bazı erkekler böyle maalesef...



.
0
kartallar yuksek ucar
(26.08.20)
konu sahibesi eşini dinleyip işi bıraksa, tüm işleri o da yapsa, bu kafa yapısındaki biri o zaman der ki: 'sen tüm gün evdeydin, en çok ben yoruldum'. Adam işsiz kaldığında, temizlikçi olmadığında kadına destek olacak mı bu kafa yapısında birisisiyse? Kuzenim evlenince eşi işten ayrıldı, 3 hizmetçisi vardı. Evde yemek bile yapmazdı. Kocası iyi biri, kadına değer verir, bir sıkıntı çıkmadı.
Bir arkadaşımın eşi 1 yıl işsiz kaldı. Adam tüm gün evde olmasına rağmen bardak bile yıkamazdı. Kıza da bu senin görevin derdi. İşten sonra bir de ev toparlardı kız.

Kocanız evlenmeden önce aileleyle mi yaşıyordu? Hiç beraber yaşamadınız mı?
0
gelmeistemem
(26.08.20)
Öncelikle geçmiş olsun.
Eşiniz ciddi ciddi söylediğini düşündüğünüz şeyleri şaka yollu söylüyor olabilir mi ?
Yine de kayınvalidenizden sizin özelinizle ilgili paylaşmadığınız birşeyin cevabını alıyor olmanız oldukça yanlış siz oğluyla evlendiniz kendisiyle değil.

Evli ve birden fazla çocuklu biri olarak birçok arkadaşın da dediği gibi bir sürü sorumluluk o veya bu şekilde zaten sizin omuzlarınıza binecek. Ama daha çiftken bu aşamadaysanız lütfen buna katlanmayın ve siz de oturup konuşun gerekiyorsa da anlaşarak bitirin.

Birçok eski insan gibi bir kere evlendim bir şekilde devam eder çocuklarım için yaşarım ızdırabına dönmesin hayat sizin için.
0
hayyam ara
(26.08.20)
herkes şaşırmış seni desteklemiş ancak türk erkeklerinin %99.9u bu şekilde zaten.
madem bu önemli kriter, ev işi yapan erkek bulunca kaçırmayın basın nikahı.
eğer ev işi yapmak istemiyorsan bir yardımcı tut, çevremdeki çoğu kadın böyle yapıyor. kocan yardım etmez, unut bunu. adam sana istersen çalışma, yeter ki ev iş yap demiş. klasik türk erkeği işte :)
bu duruma neden bu kadar şaşırılmış ben de ona şaşırıyorum.
0
abelardo
(26.08.20)
Erkeklerin hiçbiri "aman hayat arkadaşım yorulmasın, beraberce yaparız" kafasında değil. Bunu cepte bilin. Aralarındaki tek fark kadın yardım isteyince yardım edenler ve yardım etmeyi tümden reddedenler. Eşiniz tümden reddetmiyormuş. Bu iyi bir başlangıç. Eşim de ben de çalışıyoruz. Eşim işten daha geç geliyor ve evin pek çok işi bana bakıyor. Benim eşim yardım etmeyi reddetmiyor, ancak ben yardım etmesini değil sorumluluk almasını istediğimde sıkıntı çıkıyor. Yavaş yavaş alıştırıyorum (18 senenin sonunda).
Bir; "çalışmak zorunda değilsin" lafını diyebilen birine haftalık temizlikçi ücrteti çok da koymasa gerek. Temizlik işlerini lütfen hemen bu kişiye devredin. Bu ödemeyi de eşiniz yapsın.
İki; gündelik yemek işlerini sohbet ederken beraber yapmayı alışkanlık haline getirin. Bu da beraberliğin bir parçası. Bazen insan işi yapmaya erinmiyor da kendisi iş yaparken eşinin içeride tv seyretmesi koyuyor. "Bu evin hizmetçisi miyim" duygusu pek fenadır. Bunu eşinizle açık konuşun
Üç; fazla titizlenmeyin. Her gün yerleri silmek, ya da mutfağın her daim pırıl pırıl olması şart değil. Temiz olsun yeter. Bir arkadaşım her mutfaktan çıktığında çaydanlık dahil her şeyini yıkıyor, yerleri silip öyle çıkıyordu. Gerek yok, canınızın kıymetini bilin.
Dört; aslında en başa yazılmalı belki. Bu tartışmaya kayınvalidenizi kesinlikle dahil etmeyin. Bu sizin kendi özeliniz. Eşinizi annesine şikayet etmeyin. Eşiniz sizi annesine şikayet ediyorsa çok ciddi konuşun. Bu konuda bile üslup "o zaman neden evlendin"e gidiyorsa bunun daha çocuğu var, işsizlik durumu var. Evin içindeki evde kalır.
Maalesef modernlik bu coğrafyada sadece görseldir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.08.20)
Evde, birileri ev işinin, sadece kadın olduğunuz için sizin göreviniz olduğunu düşünüyor. Bir de üzerine, ekonomik özgürlüğünüzden vazgeçmenizi tavsiye ediyor. İleride, çok daha ileri gideceği belli.


Kusura bakmayın ama o evdeki kişi sizin 'eşiniz' değil, o oyunda beraber, yan yana değilsiniz.

Siz de oturup ciddi ciddi 'niye evlendiğinizi' bir düşünün ve tartışın evdekiyle.

Kadınlar, size yardım etmek zorunda değil erkekler. Yardım etmek, zaten bir sorumluluğu üstlenmiş birine gönlünden kopanı yapmak oluyor. 'Yardım' çok yanlış bir kelime.
0
buf-e kür
(26.08.20)
Hocam ben anlamıyorum ki evlenmeden önce hiç mi görmedin bunları?

Neyse, bu kafa yapısındaki birini bu yaşında düzeltemezsin. Yol yakından boşan ya da onun sana atadığı rolü benimse. (bu kötü haber)


Cevapları okuyunca duruma komple acıdım:
Maaş farkı çok olan evliliklerde az kazananın hizmetçi olarak görüldüğünü, ütü yapmanın ve arada bir kahvaltı hazırlamanın "e yeter işte" diye algılandığını bilmiyordum. Doğulu bir baba ve batılı bir anne ile büyüdüm böyle bir tutum görmedim.

Kendisine ya da kadına saygısı olmayan kişiyle birlikte olmak zor. Onlarca farklı açıdan onlarca cevap gelmiş. Hangisi kafana daha çok yatarsa onunla ilerlersin. Ama bana annem şunu öğütledi:
İlk evlendiklerinde babam sorumsuzluğundan fatura filan ödemiyor annemden yapmasını bekliyormuş. Annem de sallamamış, evde elektrikler kesilmiş, sonrası hop babamın sorumluluğu.
Bir de anneannemden örnekliyorum:
Bir bayram sabahı dedemin takımını ütülerken dalgınlıkla yakıyor. Dedem 83 yaşında ödene kadar kendi ütüsünü kendi yapardı. Yemeği de kafasına göre bölüşürlerdi.

Özetle 1926 doğumlu adam ve 1960 doğumlu adam bu kafadaysa 2020lerde biraz daha farklı bakmak gerekiyor gibi düşünüyorum.

Ailemin kadınlarından öğrendiğim kadarıyla ben böyle yetiştiğim için "ehe çalışmayacaktıysan neden evlendin güzelim" leşliğini de sindirebileceğimi pek sanmıyorum.
0
lcha
(26.08.20)
ben olsam anında boşanırdım. ne olursa olsun. bakın buraya parmak basmak istiyorum, ne olursa olsun...

ekonomik bağımsızlığınız var, siz köle değilsiniz. lütfen kendinize bu muameleyi yaptırtmayın.
0
timmie
(26.08.20)
Timmie +1
Umarım hizmetçilik yapmaya devam etmiyorsunuzdur.
0
sta
(26.08.20)
aile değişik ya da size uygun değil. Babam annem ev hanımı olduğu halde yardım ederdi, bize annemden çok baktığı oldu. O yüzden evlilikten önce tanıyamamış olabilirsiniz, çok üzüldüm ama bu saatten sonra düzelebileceğini hiç sanmıyorum .
0
kestane gürgen palamut
(26.08.20)
içtenlikle cevap verirsem kocana karşı saldırgan olmam gerekir. ama burada seni suçlayanlara, nasıl görmedin canımcılara hak vermiyorum. işte görmüşsün, bazen karşıdaki insan kendini gizler, bazen sen göremezsin, ne yapalım olmuş. harika müneccimler olmak zorunda değiliz hakça olanı yaşayabilmek için.

ayrıl coco diyorum.
0
snape i başından beri tanırım
(26.08.20)
(8)

Akademide mail adabı

whyamy
Bir hocaya mail atıp bir şey sorarken mailin sonuna mutlaka ''Şimdiden teşekkürler.'' gibi bir şeyler yazarım. Hoca cevap maili attıktan sonra teşekkür içeren bir mail tekrar atmak gerekir mi? Bazıları yapıyor, bazıları yapmıyor. Siz ne dersiniz? Hep arada kalıyorum.
Bir hocaya mail atıp bir şey sorarken mailin sonuna mutlaka ''Şimdiden teşekkürler.'' gibi bir şeyler yazarım. Hoca cevap maili attıktan sonra teşekkür içeren bir mail tekrar atmak gerekir mi? Bazıları yapıyor, bazıları yapmıyor. Siz ne dersiniz? Hep arada kalıyorum.
0
whyamy
(20.08.20)
hocana günde onlarca mail geliyordur. boşu boşuna posta kutusunu işgal etme. önceden teşekkür ettiysen tekrar teşekkür etmene gerek yok bence.
0
elektr10
(20.08.20)
"şimdiden teşekkürler" yazılmaz bence. bunu birisi bana yazsa cevap bile vermem. "Teşekkürler." yeterli. Cevap gelirse "zaman ayırdığınız için teşekkür ederim iyi günler." derim.
0
false pretension
(20.08.20)
Yazılmamasının sebebi nedir? Neyi kusur olarak gördünüz? @false pretension
0
🌸whyamy
(20.08.20)
hoca günlük her zaman yaptığı rutin bir görevini yaptıysa 2. bir ayrı teşekkür mail'i atmaya gerek yok ama özel bir istekse ya da her zaman olmayacak bir iyiliği dokunduysa evet, atılmalı bence.

mesela ders seçim zamanı "sistemden seçtikten sonra bana ayrıca mail atın" demiştir, sen seçer atarsın, o da onayladım hepsini der; bu durumda ayrıca teşekküre gerek yok bence. ama yanlış seçim yapmışsındır, ekle bırakın son saati geçmiştir, düzeltme için talebin olur, düzeltir, o zaman gülücüklü bir teşekkür gerekir.
0
Bruce
(20.08.20)
“Yardımcı olabilirseniz minnettar olacağım...” yeterli bir peşin teşekkür sayılabilir.
0
pass
(20.08.20)
benim favori teşekkür line'ım "vaktiniz için teşekkür ederim" şeklinde. cevaplamasa bile en azından okuduğu için kendimi teşekkür etmiş sayıyorum. amma da medeniyim be haha
0
alperz
(20.08.20)
Ama hocaya da "şimdiden teşekkürler" yazılmasa daha iyi.
0
firez
(20.08.20)
Teşekkürler genel olarak yanlış kullanım. Teşekkür ederim denmesi gerekir.
Soruya gelince, epostayı aldığına dair bir teşekkür etme şekli bence kibarlık göstergesi. Hocanın hoşuna gitmezse kendi öküzlüğüdür.
0
d e j i n
(21.08.20)
(1)

Soldier of Fortune cover yaptım // hangi kısımlar kötü?

hadi ya la
Merhaba. Şarkı söylemeyi bilmeyen biri olarak çok sevdiğim bir parçanın coverını yaptım. Bazı yerleri sıkıntılı gibi sanki ama anlayamadım. Ne dersiniz?https://vocaroo.com/hBExObVEaPf
Merhaba. Şarkı söylemeyi bilmeyen biri olarak çok sevdiğim bir parçanın coverını yaptım. Bazı yerleri sıkıntılı gibi sanki ama anlayamadım. Ne dersiniz?

vocaroo.com
0
hadi ya la
(19.08.20)
Ben beğendim aslında. Şarkının duygusunu veriyor aynen.
Ama söyleyişinizde yer yer nasıl desem "yayvan" bir tını var, o bozuyor. Belki gırtlağa biraz yüklenmelisiniz. Sanırım ingilizce sözleri birer birer tek tek söylemeye özen gösterdiğiniz için. Bir ağızda söylenebilir mi bilmiyorum.
0
firez
(19.08.20)
(8)

arabayla ankara'dan istanbul'a yolculuk

tek yaprak havlu
cumartesi sabah 8 gibi çıkıp yollara düşeceğim. hgs'm yok. ücretli yollar varmış sanırım. ilk defa gideceğim de. ücretli yoldan gidip sonradan hgs çıkartacağım.nelere dikkat edeyim?
cumartesi sabah 8 gibi çıkıp yollara düşeceğim. hgs'm yok. ücretli yollar varmış sanırım. ilk defa gideceğim de. ücretli yoldan gidip sonradan hgs çıkartacağım.

nelere dikkat edeyim?
0
tek yaprak havlu
(19.08.20)
Dikkatli gidin
Surat yapmayın.
Kimseyle inatlasmayin
Yorulunca durun bu şu soda çay vs için
0
kisa
(19.08.20)
Hgs için dikkat edecek bir şey yok.
0
kisa
(19.08.20)
ben 8'de çıkıp iş trafiğine yakalanmıştım, bulunduğunuz yere göre değişir tabi bu, hatırlatayım dedim.

yol 30 lera, 15 gün içinde halledersiniz.

abant tarafındaki yokuşlar nedeniyle kamyonlar zorlanıyor. sürekli birbirlerini solluyorlar. onlara dikkat edin. bazen üç şeridi birden tıkadıkları oluyor.
0
bruges
(19.08.20)
çıkış saati iyi
kaynaşlı ya da hendek te mola verip köfte molası iyi gider.
120 hız sınırı var. sakın geçmeyin.
geçiş ücreti daha sonra plakanıza da geliyor.
0
ankarakecisi
(19.08.20)
çok radar var basmayın. hgs'yi internet bankacılığından bile halledebiliyorsunuz eğer bankanız hgs veriyorsa.
0
argent dawn
(19.08.20)
otobana girin, basarsanız da arada, bolu'da falan mola verin çünkü ortalama hız ölçen radarlar var. ankara-istanbul otoyolu tr'deki en rahat yollardan biri, içiniz rahat olsun.
0
plutongezegendegilmi
(19.08.20)
Trafik sakin giderken Kocaeli civarında yoğun ve aralıksız bir hal alıyor, kenara çekeyim deseniz diyemeyeceğiniz bir tempo oluşuyor, o kısma hazırlıklı girmenizi öneririm. Yani, "işte geldik sayılır, yol bitti" gibi değil de "esas şimdi başlıyor" gibi. Onun dışında sorunsuz yoldur gerçekten, özellikle ilk yarı.
0
firez
(19.08.20)
Kahramankazan tabelasını takip edin etmezseniz otobana istemsizce girmiş olursunuz dikkat edin yeter.
0
smokee
(19.08.20)
(7)

Dükkanda yabancı müşteri var, acil , ne demiş olabilir ing

cccbehzatccc
kız kardeşişin bişeyi bunun lanoruymuş; lebır mı dedi leybır mı dedi. nesi olabilir? İkiziymiş dedim ben de patrona, götümden attım galiba
kız kardeşişin bişeyi bunun lanoruymuş; lebır mı dedi leybır mı dedi. nesi olabilir?
İkiziymiş dedim ben de patrona, götümden attım galiba
0
cccbehzatccc
(18.08.20)
fezagezgini_4
(18.08.20)
Hacı translatteb ben de baktım saol.

Bana en yaygın kullanımı lazım, bilen var mıdır?
0
🌸cccbehzatccc
(18.08.20)
enistesinden bahsediyor olabilir mi?
brother in law?

ya da komsu?
neighbour?
0
seksli harf
(18.08.20)
Bence de labor.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(18.08.20)
Neighbour dur o
0
duptıs
(18.08.20)
Kiz kardesim labor'da demis olabilir mi? Dogum yapiyor demek
0
Haldamir
(18.08.20)
labor, doğum yapıyor +1
0
firez
(18.08.20)
(7)

Akıllı süpürgeye geçilir mi?

takıl yani takmıyo belli
Akıllı süpürge kullanıp memnun olan var mı? Bana sanki daha emekleme aşamasında bir teknolojiymiş gibi geliyor.Gerçekten sağa sola takılmadan, sıkışmadan evi temizleyebiliyor mu? Marka model tavsiyeniz varsa alabilirim.
Akıllı süpürge kullanıp memnun olan var mı? Bana sanki daha emekleme aşamasında bir teknolojiymiş gibi geliyor.
Gerçekten sağa sola takılmadan, sıkışmadan evi temizleyebiliyor mu?

Marka model tavsiyeniz varsa alabilirim.
0
takıl yani takmıyo belli
(13.08.20)
ben roborock s5max a niyetliyim kampanya falan bekliyorum ama arttıkça artıyor.
0
NightBringer
(13.08.20)
şu kanalda dehşet incelemeler var, işinize yarayabilir;
www.youtube.com

açıkçası bana da henüz emekleme aşamasında gibi geliyor. tam kullanışlı, aptal olmayanlar yakında çıkar, ben de gelişmesini bekliyorum. öyle alırım.
0
MtKrt
(13.08.20)
bana da öyle geliyordu, tozla başa çıkamayınca xiomi mi robot vacuum pro aldık 1 ay kadar önce. en az iki günde bir calısıyor, tozla savaşı oldukça kolaylaştırdı. kenar köşe çok verimli diyemem ama günlük toz alma için çok faydalı - evde herkes çalışıyorsa. mopunu yalnız bir kez kullandım ama süpürge olarak çekme kuvvetini de ayarlayabiliyoruz, 2cm yüksekliğe de takılmıyor. ortalık topluysa hiç sorun yaşamıyoruz. tabii ki teknoloji ilerler ama bu seviye benim için gayet yeterli, sonuçta detay temizlik yapmıyor. daha iyisi de olsa insan gibi ovamayacağından bana iyi geliyor.
0
nonik
(13.08.20)
Akıllı süpürgeden kastınız robot süpürge ise sözlükle “xiaomi mijia roborock” “xiaomi roborock s5” başlıklarına bakın. Ben memnun olmayanı görmedim. 1,5 yıldır xiaomi roborock s50 kullanıyorum. Evde buzdolabı bozulsa, süpürgemin bozulmasından daha az üzülürüm. Çok çok az şeyle kıyaslayabilirim. Öyle mükemmel bi alet. Anneme, kayınvalideme, kuzenime ve 10+ arkadaşıma ısrarla aldırdım. Hepsi aşırı memnun. Şimdiye kadar neden almamışız hayat kalitemiz yükseldi dediler.

xiaomi’nin bir çok S50 modeli artık üretilmiyor. Model adı revize oldu. Roborock s5 max diye satılıyor. S6 pure, s5 max, mop pro gibi çeşitler var. Bunlar birbiri ile muadil en iyi modeller. Navigasyonu, tek tek oda seçimi, haritalaması en başarılı olan modeller. Vacuum cleaner ve mijia 1c modelleri de iş görür ama haritalama vs özellikleri pek iyi değil.

Kısacası xiaomi markasının “roborock s5 max”, “roborock s6 pure”, “roborock mop pro” modellerinden birini tercih edebilirsiniz. Aldıktan sonra söylediklerimin ne kadar doğru olduğunu anlarsınız.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(13.08.20)
Benim taa neredeyse 10 yıl önce aldığım roomba vardı, bir süre önce bataryası bittiği için yeni batarya alana kadar bir kenara kaldırdım epeydir. Fakat evin temizliği ciddi farketti. Temizleme gücü çok üstündü, evin temizliği farkedilir düzeyde azaldı şimdi. İlk fırsatta tekrar devreye alacağım ki, eskimiş bir modelden bahsediyorum. Yani bu teknoloji daha da gelişebilir ama emekleme aşamasını çoktan geçmiş durumda.
0
firez
(14.08.20)
Zamanında en ucuzundan ilife diye bi marka almıştık. Evimizde bol bol tüy döken bir köpek var. Günlük çalışması o kadar fark ettirdi ki.

Şimdi artık bir üst seviye olsun diye S5 Max aldık.
0
gzg
(14.08.20)
super kahraman + 1

mayıstan beri roborock s5 max kullanıyorum, evde halı da yok, her gün hem siliyor hem süpürüyor, normal süpürgem philips marathon, mayıs ayından beri hiç çalıştırmadık, evi de hiç silmedik.

o kadar mükemmel bir alet, evde çamaşır makinesi buxdolabı ne kadar gerekliyse bu da o kadar gerekli bence. çok çok memnunum.

çok memnunum demiş miydim? :D evde halı olmadığı için ben su haznesine çamaşır suyu ya da yüzey temizleyici de koyuyorum öffff müthiş.
0
benaslinda
(14.08.20)
(12)

Miras kalan arazi - duygusal anne -tavsiye ( hukuki yardim sorusu degil)

hindistan cevizi
Arkadaslar olay su dedemden bi arazi miras kaldi. Dayimlar, teyzemler, annem derken toplam 7 kisi mirasçı. Ortaklar arasi uyusmazlik var ortakligin giderilmesi davasi açilacak. Annem istiyo ki arsamin kensime ait kisminin tapusu olsun gidip duvar cekiyim orda bos dursun. Bi sey ekip bicmiycez, ev fi
Arkadaslar olay su dedemden bi arazi miras kaldi. Dayimlar, teyzemler, annem derken toplam 7 kisi mirasçı. Ortaklar arasi uyusmazlik var ortakligin giderilmesi davasi açilacak. Annem istiyo ki arsamin kensime ait kisminin tapusu olsun gidip duvar cekiyim orda bos dursun. Bi sey ekip bicmiycez, ev filan yapmiycaz cunku diger mirascilarla kavgaliyiz. Herkes birbiriyle kavgali. Anneme dusen payin ederi 30 bin lira. Annemin istedigi sekilde dava acsak duvar ordurtsek 15 20 bin cebimizden gidicek. Arsayi satmasini istiyoruz alici bir mirasci var. Cunku dedigim gibi ev yapma tarla gibi kullanma durumumuz yok akrabalar les gibi insanlar selam vermiyoruz gorsek birbirimize. Ama annem dedemden kalan son sey diye satmak istemiyor. Tamamen duygusal nedenle cebimizden 20 bin ciksin mi? Boyle bi paramiz da yok nakit. Belki birikimden bozdurulacak baska sey icin ayirdigimiz ya da kredi cekilecek. Bence sacma ama annemin kalbini de kirmak istemiyorum gunlerdir konuşuyoruz cok üzülüyor satilma fikrine. Ne yapmali ya :/ bu arada hukuki bilgi istemiyorum arkadaslar. Tesekkurler
0
hindistan cevizi
(09.08.20)
Miras annenin mirası. Hatıra kalmasını istiyorsa duvarı ördürürdüm ben. 20 bin ne ki annemin mutluluğunun yanında.
0
ruhen hastayim ben
(09.08.20)
Miras annemin mirasi tabii ki de avukatı benim ve les gibi akrabalarla ugrasiyorum. Adamlar tehdit ediyo hakaret ediyo onlarla muhattap olmaya değecek bi mal yok ortada. Ben tamamen kurtulmaya calisiyorum bu durumdan:/

Uzerine 20 bin de harcamak dünya sacmasi geliyo ya ama evet annem de mutlu olsun istiyorum kafam karisik
0
🌸hindistan cevizi
(09.08.20)
duvarı nereye ördürecek zeminde ? burası benim dediği yeri tam olarak nasıl belirleyecek? aralarında anlaşacaklar tamam orası senin olsun istediğin duvarı ördür diye ? kullanımda bu tarz zorluklarda çıkabilir bi düşünün derim, satın kurtulun bence.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(09.08.20)
İfraz olmadan duvar çekemez.
Ortalık böyleyse. Kimse. Bölmeylenugrasmaz
Yani yukarıdaki cevap gibi, duvar falan çekemez.

Bir şekilde durumu kabullenmesi lazım Malesef
0
kisa
(09.08.20)
@birfincankahve aralarında anlaşabilseler bu kadar dava vs durumu olmazdi ki ya anlasamiyoruz:/ bizi uzun bi hukuki surec bekliyor iste annemin istediginin olmasi icin.

Kullanim zorlugu degil yok konu hic kullanma plani yok annemin o arsayla duygusal bi bag kurdu babamdan kalan son sey diyo satilmasin bombos dursun diyo.
0
🌸hindistan cevizi
(09.08.20)
Annenizi haklı buldum. Pek çok akrabamın memlekette sembolik küçücük bir arazileri bile olsa çok mutlu olacaklarını biliyorum çünkü. Duygusal bir şey.
0
firez
(09.08.20)
devlet belli metrekare altında yerleri bölmüyordu hatırladığım akdarı ile o duvar ördürme işi sıkıntı olabilir
0
basond
(09.08.20)
@basond evet evet o da bambaska konu. Dedigim gibi cok uzunn bir hukuki surec. Hadi onu da gectim de olcum yapmaya giderken bile tehdit hakaretten islem yapamadik. 2 tane ruh hastasi dayım var orda yasayan. Kafama bi tas vursalar oldurebilirler. Ama annem yok o kadar da yapmazlar diyo :/
0
🌸hindistan cevizi
(09.08.20)
ben olsam o leş insanlarla olan tüm ilişiğimi kesip sevdiğim insanları sükun içinde anmayı tercih ederdim.
0
heavy smoker
(09.08.20)
Başka bir seçenek olarak pay satılıp, o parayla bir şey alınabilir hatıra kalacak. Dedemin ölümünden sonra satılan dairenin parasıyla babam iki tane cumhuriyet altını almış. Evlenirseniz birini sana birini kardeşine dedenden hatıra diye takacağım diyor. Böyle bir şey yaparsanız hem meseleden kurtulmuş hem de annenizi mutlu etmiş olursunuz bence.
0
evrim halkasi
(09.08.20)
Tarım arazisi ise ifraz edilemez, yani bölünemez, annenize ait müstakil bir parsel oluaşamaz özetle.

Ortaklığı giderme davası ile ya ortaklardan biri satın alır tüm hisseleri ya da 3. bir şahıs, bunu siz daha iyi biliyorsunuzdur.

Annenizin isteği pek gerçekci ve yere basan bir istek değil, onu kırmadan olmadığını/olamayacağını anlatın.

Parsel olarak bölünse bile böyle bir ortamdaki arsayı ne yapacaksınız duvar çekip? Yıkacaklar, kıracaklar, içeri girecekler.
0
John Bloor
(10.08.20)
Duvar çözümünü sonraya bırakabilirsiniz.

Bölünebilir bir tapu ise annenizi üzmeye gerek yok. acil duvar örülmeli diye bir şey yok.

Şimdilik sadece beton duvarlarını dikersiniz. Bir iki yıl sonra onların arasına tel çekersiniz. Tel deyip geçmeyin inanılmaz masraf.

Böyle olunca da 20 bin masraf size belki araya zaman girdiği için 25 bine çıkar ama hiç olmazsa borç almadan ve daha az sıkılarak ödersiniz.

Hem beton direkler dikilince duvarı geçip de biri bir şey yapamaz.
0
tessera
(10.08.20)
(7)

Philips 55pus7304 - Samsung 55RU7400 karşılaştırması

borat
Merhaba başlıkta belirtilen 2 model arasında kaldım.Kullanan arkadaşlar varsa gördükleri eksiklikleri veya beğenilerini yazabilirler mi ?internette karşılaştırma için bir link buldum fakat linkteki terimlere çok yabancıyım bu süreçlerden geçen arkadaşlar değerli yorumlarını paylaşırsa çok sevinirim.
Merhaba başlıkta belirtilen 2 model arasında kaldım.Kullanan arkadaşlar varsa gördükleri eksiklikleri veya beğenilerini yazabilirler mi ?internette karşılaştırma için bir link buldum fakat linkteki terimlere çok yabancıyım bu süreçlerden geçen arkadaşlar değerli yorumlarını paylaşırsa çok sevinirim.

www.epey.com
0
borat
(09.05.20)
arkadaşım aldı 50 inçini philips, muhtemelen seninkiyle aynı model. Memnun.
0
izmitcan
(09.05.20)
55pus7304 buyuk ihtimalle ips samsung buyuk ihtimalle va panel. Kesin emin olmak zor. Hangisini istiyorsan ogrenme yolunu anlatabilirim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.05.20)
Biz philips'in bir televizyonunu almıştık 5-6 yıl önce, memnun kalmadım. Görüntü bir yana, yazılımı ve menü komutları dahi bir acayipti. Tabii sizin söylediğiniz modeli bilemem.
0
firez
(10.05.20)
Sadece ambilight özelliği için bile Philips alınır.
0
Arthur Dayne
(10.05.20)
samsung tv'lerin 2018 yılından itibaren modelleri dts desteklemiyor. yani harici hard diskte 4k film koyarsanız ses dosyasını çalıştıramıyor . bilginiz olsun
0
monicapp
(10.05.20)
Bende 50pus7304 var, 2 ay önce aldım, çok memnunum ambilight ışıkları odaya ayrı hava katıyor androidtv özelliği sayesinde aklına gelen market , market dışı uygulamayı yükleyebiliyorsun (kodi vs vs ) hayatı kolaylaştırıyor. Yanlız dahili cihazın kanal geçişleri biraz yavaş ben harici cihaz kullanıyor next 2000hd machina
0
Akabeatz
(10.05.20)
Ben de bir süre önce epey araştırdım ve LG UM7450 almaya karar verdim. Samsung VA panel, LG ise IPS panel kullanıyor genelde ama bahsettiğim modelin 50" olanında VA panel olması ve LG WebOS işletim sistemi ile akıllı kumanda için bunu tercih ettim.

Ben philips ile samsung karşılaştırınca ambilight vs görüntü kalitesi oluyor gözümde biraz. Philipsin malzeme kalitesi ve işletim sistemi daha sorunlu olabilir diye düşünüyorum.

Almadan önce yapılan araştırma insanı felç ediyor. Bence alındıktan sonra hepsine alışılıyor. Bence kullanım rahatlığını ön planda tutarak araştırmanıza devam edin ve LG veya Samsung düşünün.
0
Novice
(10.05.20)
(6)

akıllı telefon alırken öneriler, hangisi?

mrsnpr
selamlar duyurunun teknolojik insanları. 1 ay kadar sonra tıp fakültesinden mezun olacağım yani mezuniyet sonrası 1-2 ay içinde de çalışmaya başlarım diye umuyorum. 1 hafta kadar önce samsung galaxy j5 marka telefonumu bir araba ezdi ve şuan tuşlu bir telefonla idare etmekteyim. maddi durumum bir ke
selamlar duyurunun teknolojik insanları. 1 ay kadar sonra tıp fakültesinden mezun olacağım yani mezuniyet sonrası 1-2 ay içinde de çalışmaya başlarım diye umuyorum. 1 hafta kadar önce samsung galaxy j5 marka telefonumu bir araba ezdi ve şuan tuşlu bir telefonla idare etmekteyim. maddi durumum bir kerede cebimden 2.800 lira çıkarıp cep telefonu alacak kadar iyi değil şuanda. ancak mezun olup iş garantim olduğunu da düşünürsek ihtiyaç kredisi çekip bunu şimdiden ödemeye başlamam problem olmaz.

telefon önerilerinize ve hatta kredi vs ödeme şekli/planı önerilerinize açığım.

Xiaomi Redmi Note 8 Pro 64gb 6.54 inç 2800tl ve
Huawei P30 Lite 64gb 6.15 2100tl inç önerildi bana yakınlarım tarafından.

öncesinde almayı düşündüğüm Xiaomi Redmi Note 8'i kullananların telefon görüşmeleri sonrası donma problemi yaşaması üzerine bu telefonu almaktan vazgeçtim. Pro'nun da boyutunun çok büyük olduğu ve kullanma zorluğu yaşayabileceğim konusunda bir uyarı aldım. huawei telefonun fiyatında bugünkü son kanunla değişmemiş ama diğerleri yaklaşık 400tl kadar yükselmiş :(

bu iki telefondan birini veya 2100-2800 tl aralığında başka bir telefonu önerebilirsiniz. amaç şu dönemde ihtiyacımı gidersin yaklaşık 2 yıl kadar bana sıkıntı yaşatmasın. şimdiden teşekkürler. :)
0
mrsnpr
(09.05.20)
Herkese aynı öneriyi yapıyorum.
Apple almayacaksaniz YouTube da teknoseyir kanalında her ay telefon önerileri yayınlanıyor her bütçe için. Onu izleyin 10 dakika derim.
0
kisa
(09.05.20)
Kisa +1
Teknoseyir'in f/p canavarı olarak önerdiği xiaomi mi 9t'yi kullanıyorum ben de, onu öneririm. 2500 civarına bulunuyor. O civara birkaç seçenek daha var, videoyu izle ve önerdiklerinden ihtiyacına göre olanı al.
0
Bruce
(09.05.20)
Arkadaslar yazmışlar. Xiaomi Mi9t, mi9lite, note8 pro. Realme xt, samsung a51. Geçen hafta ülkeye gelen xiaomi redmi note9s ve haftaya geleceğini düşündüğüm note9pro'yu da degerlendirmeye alın.
P30 lite'ı geçin işlemcisi eskidi. Zaten iyi değildi.

Bunlardan paket olarak fiyatı da göz önüne alındığında en iyisi note8 pro diyebilirim. Büyüklük evet başta sorun olabilir ama alışılıyor çünkü artik telefonlar daha da büyüyor. Amoled panel istiyorsanız -ki ne demek bu daha canlı renk gamı daha parlak ekran, her piksel kendini aydinlattığından ufak bir iki avantajı daha var bir de pili daha az tüketir- mi9t, mi9 lite, realme xt veya samsung a51 bakacaksınız. Islemci sizin için önemliyse mi9t, realme xt ve mi9lite sıralaması var. Mi9 lite'ın avantajı işlemcisi bir tık düşük versiyon olmasına karşın bence selfie kamerası. Mi9t de aşağıdan çıkıyor popup seklinde ve çözünürlüğü düşük mi9lite a gore. Bir de mi9t'de hafıza kartı destegi yok. Realme xt de tam ikisinin arasında. Yani bu 3 telefonun hangisini alırsanız alın pişman olmazsınız tabi yine de kullanıcı deneyimlerini okuyun. Realme de oppo'nun markası şu reklamlarında sıla'nın oynadığı. A51 ise samsung garantisi ve desteğinde iyi bir alet ama bu bahsettiklerimin gerisinde.

Bunun dışında geçen hafta ülkeye gelen xiaomi note9s 2799tlden giriş yaptı ama düşecek kanaatindeyim. Note9pro da 3bin küsürden gelir. Beklerseniz bunları da düşünün. Bir de realmenin yeni telefonu 6 pro var. 3200tl. Kamerasında 2x optik zum farkı bulunuyor bunların dışında.

Ekleyeyim note8pronun ips lcd ekranı takıntılı değilseniz amoledi aratmaz.
0
karacigerim vur kadehlere
(10.05.20)
Xiaomi Redmi Note 8 pro almıştım, 5 ay oldu. tavsiye ederim.
0
firez
(10.05.20)
Kesinlike türk YouTube kanallarını izlemeyin, bende sizinle aynı durumdaydım 2 ay öncesine kadar. Her biri aynı telefonlara aynı yorumları yapıyorlar çünkü telefonları ajanslar gönderiyor, kötü bişey söylemeleri imkansız. Yabancı youtuberları inceleyin derim. Ben Samsung a71 kullanıyorum oldukça memnunum
0
paramolacak
(10.05.20)
@paramolacak, bu dediğiniz teknoseyir için geçerli değil.
0
kisa
(10.05.20)
(11)

Eşinizin/nişanlınızın/sevgilinizin annesini

Alyoşa
Ne sıklıkla arıyorsunuz? Ben nişanlımın annesini yaklaşık bir aydır aramadım bana gücenmiş galiba. Spesifik bir konu olmadıkça arayıp havadan sudan muhabbet edemiyorum, yanlış mı yapıyorum acaba?
Ne sıklıkla arıyorsunuz? Ben nişanlımın annesini yaklaşık bir aydır aramadım bana gücenmiş galiba. Spesifik bir konu olmadıkça arayıp havadan sudan muhabbet edemiyorum, yanlış mı yapıyorum acaba?
0
Alyoşa
(02.05.20)
iki haftada bir biz ariyoruz esimle 2 haftada bir de o ariyor hemen hemen her hafta ya da 10 gunde bir gibi konusuyoruz. oyle cok sık arama aliskanligim yoktur benim de aslinda ama analdigim kadariyla bekliyorlar genelde aileler aranmayi, ariyoruz biz de o yuzden. tek konusmakta rahatsiz oluyorsan nisanlinla birlikteyken arayin daha az gerilirsin.
0
in vino veritas
(02.05.20)
Siz kadin kisiyseniz - kayinvalidenizle seviyeli bir iliski elzem olmali. Sonra her bi boka karisir hayatinizin icine etmeye calisir oglunu birakmak istemedigi icin. Evli erkegim. Esim aramiyor, 2 haftada bir gidiyoruz sadece, ben de ozel gunlerse ariyorum arada ankaraya gidiyoruz senede 1 2 onlar geliyo falan. Bu sekilde sorun yasamiyoruz -)
0
kveldulv
(02.05.20)
Kayinvalideniz iyi bir insan olabilir ama bu kaynananiz oldugu gerxegini degistiemez -)
0
kveldulv
(02.05.20)
o benimkini aramadığı için aramıyorum. bence arayıp alıştırma. sene olmuş 2020 alınmak nedir ya. dini yönü kuvvetliyse her cuma, cumanız mübarek olsun diye ara.
0
mikahakkinen
(02.05.20)
nişanlılık durumunda bence bi miktar aranması gerekiyor sevgililikte aranmayabilir. ama 2 haftada bir aransa güzel olur
0
buiret
(02.05.20)
Benim kayınvalidem haftada bir bize yemek vs gönderdiği için teşekkür etmeye arıyorum zaten. Bazen uzun süre aramamissam yine bir ariyorum. Aramız iyidir yani üst üste konuştuğumuz günler de olur. Plan programa baglayamazsin ya, aranızdaki ilişki ile alakalı biraz.

Ama eşim benim anne babami hiç aramadi mesela bu zamana kadar. Eniştem bayramlarda filan arar. Ama ailem hiç aramiyolar demez yani. Nihayetinde onları aramak görevi asıl cocuklari kimse onlardadir.

Nişanliyken de araşiyorduk çok sık olmasa da. Zaten o dönem de evlerine çok gidiyordum, aramız iyiydi.

Sevgili iken telefonlarımız birbirimizde yoktu. Zaten o dönemde gerek yok hiçbir ilişki için bence.

Hiç aramamak yanlış bence.
0
elorelia
(02.05.20)
evliyim. kayınvalidemi bayramdan bayrama ararım. ama genel olarak telefonla arama yapmayı sevmeyen biriyim.
0
giovanne
(02.05.20)
Oha bunca virus mirus olayi ustune bir aydir aramadin demek. Katlin vaciptir:) Kusura bakma.
0
speedy
(02.05.20)
ben hiç aramıyorum, sıfır. anca özel günlerde o da eşimin telefonuyla arayıp hoparlörü açıyoruz. ben çok çekiniyorum kendisinden o yüzden aramak falan istemiyorum hiç hatta eskiden önemli bişey için arayamazdım bile. evlendikten sonra bile hala siz diyordum sonradan sen demeye başladım.
0
matilda
(03.05.20)
burada anne kişisi ben olsam çocuğumun sevgilisinin vs beni aramasını istemem. ne gerek var? ne konusacagim benden kac yas kucuk insanla telefonda? ayda yılda bir gelirler beraber, görüşür sohbet ederiz.
0
batlegolas
(03.05.20)
2 haftada bir arasanız iyi olur, bir ay fazla bence nişanlı için.
0
firez
(06.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.