Giriş
(10)

kalabalıkta ders çalışabiliyor musunuz?

for day to break
sobalı bir oda da her kafadan ses çıkıyor, çoluk çocuk, eğlenceli de, böyle bir ortamda ders çalışmak istiyorum, mümkün müdür?
sobalı bir oda da her kafadan ses çıkıyor, çoluk çocuk, eğlenceli de, böyle bir ortamda ders çalışmak istiyorum, mümkün müdür?
0
for day to break
(26.10.16)
Asla. Kütüphanede bile çalışamam. Ful sessizlik ve yalnızlık olması lazım.
0
buff
(26.10.16)
Çok zorlanırım. Kalabalık sorun değil ama gürültü kaldıramam.
0
pike
(26.10.16)
sayısal çalışılır da sözel zor.
0
bohr atom modeli
(26.10.16)
Calisabiliyorum, daha dogrusu calisabiliyordum.. Okurken, ev sikintisi cektigim bir donem paso Starbuckslarda calisa calisa alismistim gurultuye..
0
mirandaiam
(26.10.16)
çalışacağım konuya az çok hakimsem çalışırken muhabbet bile ederim ama sıfırdan başlıyorsam tam sessizlik lazım.
0
axl
(26.10.16)
Evet çalışılır. Eğlenceli olmasa daha iyi olurdu ama neyse fazla kaptırmayın o kısma.
0
firez
(26.10.16)
kişinin ruh haline bağlı
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(26.10.16)
Sayısalsa evet sözelse hayır. Zor sayısalsa gene hayır hatta anlamadığım zaman suçu bu ampul adam akıllı aydınlatmıyor odaklanamıyorum gibi suçlamalara varıyor işin ucu.
0
materyalist imam
(26.10.16)
ben liseye kadar böyle yapıyordum herhalde. yani hiç çalışmamış olamam, dolayısıyla böyle bir ortamda çalışmışımdır. oluyor yani. sonra yatılı okula gidip sessizliğe alışınca yapamaz oldum. keşke yine ortam olsa da yapabilsem.
0
ron dennis
(26.10.16)
Ben calisamazdim.
0
stavro
(26.10.16)
(6)

ortacagda gecen film

pederas31
evet ozellikle ortacag avrupasinda gecen film onerir misiniz?
evet ozellikle ortacag avrupasinda gecen film onerir misiniz?
0
pederas31
(26.10.16)
Mongol
Kingdom of heaven
The physician
0
siyahliadam
(26.10.16)
king arthur
0
cekilmis gayfe
(26.10.16)
monty python and the holy grail
the physician
0
ripolip
(26.10.16)
Gülün adı.
0
firez
(26.10.16)
Daha varsa sevinirim. Herkese teşekkürler.
0
🌸pederas31
(03.11.16)
cekilmis gayfe
(03.11.16)
(15)

başkasının lifini ve havlusunu kullanmak

proletarier aller lander vereinigt euch
ben buna çok takıyorum ancak nedense buna takan kimseye denk gelmedim sanki normal bir şeymiş gibi paylaşabiliyorlar. ben mi abartıyorum acaba?
ben buna çok takıyorum ancak nedense buna takan kimseye denk gelmedim sanki normal bir şeymiş gibi paylaşabiliyorlar. ben mi abartıyorum acaba?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.10.16)
ben de kullanmam asla. kız arkadaşımınkini kullanabilirim bir tek.
0
cekilmis gayfe
(25.10.16)
Ben de bu durumu takmayan birini görmedim. Abartmıyorsunuz.
0
pike
(25.10.16)
sadece kız arkadaş +1
0
bohr atom modeli
(25.10.16)
bizim ailede kendimi bildim bileli herkesin lifi, kesesi ve havlulari ayriydi, o yuzden ben de takintiliyim ama hic umursayamayanlari da biliyorum.

arada sirada annemin bas havlusunu, birkac kere de tatilde erkek arkadasimin havlusunu kullanmisligim var. onlardan tiksinmem ama kullanmamayi tercih ederim.
0
fraise
(25.10.16)
ya hadi aile içi mecburen falan kullanırsam tiksinmem de başkasınınkini kullanmak hele hele lif abovv. peki şöyle sorayım, bu psikolojik bir takıntı mı yoksa sağlık olarak bir zararı olur mu paylaşmanın olursa ne gibi bir şey?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(25.10.16)
takıntılı ya da titiz bir insan değilim ama zorunda kalmadıkça aileminkini bile kullanmak istemem, bazı şeyler şahsi ve kişiye özel olmalı
0
limoncello
(25.10.16)
birçok insan takıyor bence, takmiyorlar miymis?

mecbur kalmadıkça dokunmam bile.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.10.16)
Lif Paylasani hic gormedim.
Hic paylasmadim da kimseyle.

Plaj havlusu vb paylasilir,onu yapiyorum, ama normal banyo havlusu acil durum haric i-ih.
0
kuehles blondes
(25.10.16)
GoZde arpacik cikmasinin en garantili yolu baskasinin havlusunu kullanmaktir
0
baldur2
(25.10.16)
Ben buna takılmayanla tanışmadım daha.
0
nawar
(25.10.16)
hayatta işim olmaz.
takılmayan görmedim henüz +1
0
manuel mandalina
(25.10.16)
öyle şey olur mu yav, asla paylaşılmaz.
0
firez
(25.10.16)
nasıl bir çevren var öyle
0
Big bada bum bum
(26.10.16)
hayret kimse yazmamış, kız arkadaşımın lifini (sabun bezi, adanalılara selam) kullanırım.
0
Polaroid
(26.10.16)
ben de tam tersi, bunu yapan birine denk gelmedim. çevreni değiştir.

ben eşimin veya ailemden birinin bile havlusunu ve lifini kullanmam, benimkinin de kullanılmasını istemem.
0
peggy
(26.10.16)
(2)

İyiliği olmuş birine evlilik hediyesi vermek

Cursed Chico
Zamanında bayağı iyiliği olmuş bir abi var. Düğünü oldu geçenlerde, gitmedim.Bir şey vermek istiyorum. internet kafesi var. Oraya gidip tebrikler deyip altın vermek garip mi olur ya da altın vermek? Başka ne olabilir ki lira dolar flan?
Zamanında bayağı iyiliği olmuş bir abi var. Düğünü oldu geçenlerde, gitmedim.

Bir şey vermek istiyorum. internet kafesi var. Oraya gidip tebrikler deyip altın vermek garip mi olur ya da altın vermek? Başka ne olabilir ki lira dolar flan?
0
Cursed Chico
(25.10.16)
Ayip olmaz takacagin altini keseye koyup gelemedim kusuruma bakmayin diyip verirsin,ya da zarfa takacagin parayi koyar,mutluluklar yazar takdim edersin.gayette guzel olur.
0
duptıs
(25.10.16)
Altın klasik zaten, düğün denince her şekilde gider.
0
firez
(25.10.16)
(8)

restoranlar ya da cafeler suyu adisyona kitleyince napıyorsunu?

all girls dream
sipariş vermeden getiriyor ibneler içmesende adisyona yazıyolar. bide her yer yapıyor. sinir bozucu bir durum
sipariş vermeden getiriyor ibneler içmesende adisyona yazıyolar. bide her yer yapıyor. sinir bozucu bir durum
0
all girls dream
(21.10.16)
Su içmedim de, ödeme.
0
Lim5
(21.10.16)
oha öyle bi şey mi yapıyolar? denk gelmedim hiç. asla ödemem olursa da.
0
nathanieltroy
(21.10.16)
Eğer sipariş etmeden getirdiyse, suyu istemiyorum diyorum.
0
denhia
(21.10.16)
suyu getirip masaya koymasında bir problem yok. açıp içmediğim halde adisyona eklemişse, "suyu içmedim/bir tane içtim" falan diyip sadece içtiğimi ödüyorum.
0
kibritsuyu
(21.10.16)
suyu açmadığını kasada belirteceksin. bu kadar.
0
mahone
(21.10.16)
Suyu geri gonderiyorum, adisyona yazdilarsa "icmedim" diyip cikarttiriyorum. Hic sorun yasamadim.
0
kuehles blondes
(21.10.16)
Yuh. Ben de hiç görmedim bunu. Öyle bir şey olursa kesinlikle ödemem, itiraz ederim.
0
peggy
(21.10.16)
Önden epeyce su getiriyorlarsa garanti adisyona eklemek için getiriyorlar. Aynı durumla bir mekanda iki kere karşılaşınca iyi niyet göremiyorum. Bir tanesini söyleyeyim, gölbaşındaki (ankara yani) belediye tesislerinin olduğu yerdeki kafelerden biri, adını çıkaramadım, banko böyle yapıyor. Biz söyleyince çıkarıyor adisyondan.
Bir de Konya'nın antalya yolu çıkışı üzerinde bir tost balık filan mekanı var, onlar da banko su ekliyorlar. (kusura bakmayın asosyal ve kısmen de fakir olduğumdan kazık deneyimlerim kısıtlı).
0
firez
(21.10.16)
(4)

tarihi roman tavsiyesi

alobuyrunbenlutfiyefidillioglu
ittihat ve terakki ile meşrutiyet devrini anlatan roman tavsiyesi hatta dizi ya da film tavsiyesi de (belgesel türü de kabulümdür.)olanlar paylaşırsa sevinirim.
ittihat ve terakki ile meşrutiyet devrini anlatan roman tavsiyesi hatta dizi ya da film tavsiyesi de (belgesel türü de kabulümdür.)olanlar paylaşırsa sevinirim.
0
alobuyrunbenlutfiyefidillioglu
(19.10.16)
kılıç yarası gibi o dönemlerde geçiyordu
0
nickimin hakkini veremedim
(19.10.16)
Kitaplardan aklıma gelenler:
Minareler Şehrinin Kadınları - Prenses Mirza Rıza Han Arfa (Kitaptaki öykülerin 1900-1908 yılları arasında yazıldığı, yazarın İranlı bir diplomatın ailesi olduğu düşünülüyor)

İsyan Günlerinde Aşk - Ahmet Altan (31 mart vakası)

Cevdet Bey ve Oğulları - Orhan Pamuk

Dizi:
Elveda Rumeli
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(19.10.16)
Üç İstanbul. Mithat Cemal Kuntay.
0
firez
(19.10.16)
Kemal Tahir'in Esir Şehir Üçlemesi, Yorgun Savaşçı ve Kurt Kanunu. Hepsi çok iyi.
0
perferil
(19.10.16)
(13)

Hesap odeme - siz ne düşünürsünüz?

dnk3r
Selamlar,Elimizdeki sevgili kisisi biraz bencil, ben de pek para ödetmem hatta ben 10 odersem o hasbelkader 1 defa oduyodur da mesele o degil.Bunun arkadasi ve arkadasinin sevgilisiyle dışarı ciktik, ben 1 bira fazla icmisim ama farkinda degilim hesap geldiginde er kisiler olarak yarim yarim verelim
Selamlar,

Elimizdeki sevgili kisisi biraz bencil, ben de pek para ödetmem hatta ben 10 odersem o hasbelkader 1 defa oduyodur da mesele o degil.

Bunun arkadasi ve arkadasinin sevgilisiyle dışarı ciktik, ben 1 bira fazla icmisim ama farkinda degilim hesap geldiginde er kisiler olarak yarim yarim verelim dedik. Neyse benim hatun tuttu bizim daha fazla vermemiz gerekiyodu 1 tane fazla ictik dedi, bilmem neden benim de sinirim bozuldu diger oturdugumuz yerde hepsini oderim ben dedim kestirip attim, baska mekana gecildi orda da ben odemeye yeltenirken hatunun arkadasi araya girdi "birak x(benim hatun) ödesin hep sen den olmaz' dedi oylelikle benimki odedi de, benim sinirim bozuldu.
Siz ne diyosunuz bu olaya? Mobilden yaziyorum karismis olabili, affola.
0
dnk3r
(19.10.16)
bana kalırsa sevgiliniz ilkinde siz erkekler aranızda anlaştığınız halde gereksi hassasiyet göstermiş. olabiliyor böyle şeyler... ama sizi de şu konuda anlıyorum, sevgiliniz oyle deyince siz sanki 1 biranın hesabını yapıyor da karşı tarafa birayı iteliyormuşsunuz gibi bir yaklaşım olmuş sanki. ben de sizin yerinizde olsam biraz sinirlenirdim.

ikinci durumu anlayamadım yalnız... hesabı sevgiliniz tek başına mı ödedi yoksa bu sefer kadınlar ortaklaşa mı odediler toplam hesabı?
0
chihirovekohaku
(19.10.16)
Kadinlar ortak ödedi.
0
🌸dnk3r
(19.10.16)
bence üçün beşin hesabını yaptığınızı düşünmemişler. ilkinde erkekler ödediyse ikincisinde de kadınların ödemesi güzel olmuş. bence diğer kadın arkadaş, sizin sevgilinizi doğru yönlendirmiş.

öyle sen bir bira fazl içtın demekle olmuyor pamuk eller cebe demiş :)

iyi olmuş :)
0
chihirovekohaku
(19.10.16)
Diger arkadasin yaptigina sözüm yok da, sen bi tane fazla ictin fazla verecektik kismina takildim ben, ulan o zaman sen de ictigini ode?
0
🌸dnk3r
(19.10.16)
Ben sizin kiz arkadasa sinir oldum, kendi yer icerken ucun besin hesabini yapmayip, siz erkekler aranizda anlastiginiz halde baskasinin kesesinin derdine dusmus. Haklisiniz kil olmakta. Diger mekanda da hesabi kadinlara odeten arkadas iyi yapmis.
0
kassiopeia
(19.10.16)
Bence ayrılın.
0
la rana
(19.10.16)
kız arkadaşın biraz şey. gıcık mı desem ne desem.
0
sanguine mcqaer
(19.10.16)
kız arkadaşına gıcık oldum +1

sen bir tane fazla içtin hesabın hepsini öde ne demek ya? nasıl bir kafa yapısı ki bu? erkekler anlaşmış işte, gereksiz hassasiyet kasmanın ne manası var? hoş bir hareket olmamış gerçekten, ben sana hak verdim.
0
köstebek kurabiye
(19.10.16)
Kız arkadaşınızı da arkadaşını da beğendim. Sorumluluk sahibi kişiler.
0
firez
(19.10.16)
şu 3 kuruşun 5 kuruşun hesabını yapan insanlara tilt olurum genelde de çoğu zaman hesapların çoğunu ben öderim arkadaş çevremde.

etrafımda böyle kimse olmadı, olanı barındırmadım. hesap ödemekten çekinen birisi değilim,
arkadaş çevremde sistem şöyle dönüyor yemekleri ben ödediysem, çayı kahveyi birayı diğer arkadaşlar öder yani ufak hesapları onlara bırakırım ki , rahatsız hissetmesinler kendilerini.


tabii onların ısmarladığı falanda çok olmuştur

kız arkadaşına uyuz oldum +1

senin yerinde ben olsaydım ikinci seferi tamamiyle ben öderdim ikiye mikiye de bölmezdim, ordan alırdı o mesajı.
0
killerbee
(20.10.16)
Erkekler anlaştıktan sonra konuyu bulandırmaya gerek yokmuş evet.Ama kızın da çok üstüne gelmemek lazım hassasiyet göstermiş ama zamanlama yanlış olmuş.
0
lunedi
(20.10.16)
Kız arkadaşın samimiyetsiz.

Dışarıda hesap konusunda çok hassas maşallah, ama Normalde seni düşünmeden hep sana ödetiyorsa sana niye aynı hassasiyeti göstermiyor?
0
KaraSakall
(20.10.16)
Bence sen kız arkadaşına biraz para ödet.. 10 ben ödersem 1 o öder şekline alıştırma, böylece seni seviyor mu? Yoksa ekonomik destek peşinde mi onu bi görürsün.

1 birayı takan senden geçinmeyi de kafasına takıyor olmalı
0
lcha
(20.10.16)
(24)

Uçakta cep telefonu kullanmanın riski nedir? Uçak düşer mi?

dahayeniymis
Hepimizin bildiği gibi önce kaptan iniş ve kalkış sırasında cep telefonlarının tamamen kapatılması konusunda uyarı yapıyor, sonra kabin görevlileri dolaşıp yolcuları kontrol ediyor ve gerekirse ikinci kez uyarıyor. Bugünkü uçuşta uygulanan bu rutinden sonra 15-20dk kalkış için sıra bekledik. Bu esna
Hepimizin bildiği gibi önce kaptan iniş ve kalkış sırasında cep telefonlarının tamamen kapatılması konusunda uyarı yapıyor, sonra kabin görevlileri dolaşıp yolcuları kontrol ediyor ve gerekirse ikinci kez uyarıyor. Bugünkü uçuşta uygulanan bu rutinden sonra 15-20dk kalkış için sıra bekledik. Bu esnada yan tarafımdaki iki yolcu baktım hala mesajlasiyor, uçuş modu bile değil. Bekledim bekledim kapatırlar diye ancak uzunca bir süre geçti ben de durumu kabin görevlileri ile paylaşmaya karar verdim. Arka tarafa yürürken en az 7-8 kişinin daha telefonla uğraştığı gördüm. Oldukça arkalarda oturuyordum ayrıca. Neyse kabin görevlileri bir kere daha tüm koridoru dolaşıp uyarılar yaptılar fakat en azından benim görebildiğim iki yolcu buna rağmen telefonunu kapatmadı. Sorum şu ki bu durumda risk nedir? Bu insanlar bunu nasıl bu kadar hafife alabiliyor? Kaptanın bir bildiği vardır diye düşünen ben mi durumu abartıyorum?
0
dahayeniymis
(15.10.16)
sıra beklerken cep telefonunun sakıncası yok. hoş kalkış-inişte de kanıtlanmış bir sorun yok ama tedbir amaçlı kapattırıyorlar. uçak havadayken çekmiyor zaten istesen de kullanamazsın.
0
cekilmis gayfe
(15.10.16)
Telefonu kapattim sandim kapatmamisim. 1 saat uctuk ve dusmedik.
0
thewizardofearthsea
(15.10.16)
biz asıl kazığı otobüslerde yedik senelerce, frenler tutmuyor hesabına.
0
killerbee
(15.10.16)
@want2die ve killerbee bu uyarıların amacı ne sizce?
0
🌸dahayeniymis
(16.10.16)
düşmez alakası bile yok.
0
orpheus
(16.10.16)
dünyanın en teknolojik cihazlarından biri olan uçaklar için cep telefonu bir tehlike değil. bir uçak cep telefonu ile düşmez. emin olun azıcık düşme ihtimali olsa o telefonu uçağa almazlar. 100ml üstünde sıvı bile almıyorlar uçağı yakarsın diye.

uçakta telefonlar (hatta diğer tüm elektronik cihazlar) iniş ve kalkışta tamamen kapatılıyor, uçuş boyunca da uçuş modunda kullanılabiliyor.

uçuş modunda kullanılmasının tek amacı şu. eskiden hatırlarsanız cep telefonu sinyalleri hoparlörlerde, tüplü monitörlerde falan zırrıtı zıttırı zıttırı diye parazit yapardı. hala da yapar da artık hoparlörler yalıtımlı, tüplü ekran diye bir şey yok, fark etmiyoruz paraziti. yoksa gsm sinyali aynı. 200 tane telefon 35.000 feet'te şebeke ariycam, aşağıda sürekli değişen baz istasyonunu yakalayıp bağlanacam diye yapacağı parazit, pilotların kulaklıklarında zıttır zıttırı diye parazit yapar. pilot telsizden ne konuştuğunu anlayamaz. o yüzden kullan ama şebeke aramasın diyorlar.

iniş kalkışta tamamen kapatılması da tamamen uçuş güvenliği. uçak kazalarının çoğu iniş kalkışta meydana geliyor. olası bir acil durumda hostes acil durum anonsu yaparken kulağında kulaklıkla müzik dinleyen, kafayı önüne gömmüş kendi kıraş oynayan adamlara tek tek acil durum prosedürü anlatmasın, kulaklığı çıkarttırmaya çalışıp herkese tekrar tekrar anlatmasın, herkesin gözü kulağı açık olsun, dikkati başka yerde olmasın da söyleneni duysun diye.

yoksa düşeceği falan yok.
0
kibritsuyu
(16.10.16)
Manyetik alanla ilgili diye biliyorum. Bir iki kişiden birşey olmaz ama herkes yaparsa uçağın manyetik alanını bozabilir.
0
uyusam iyi olur
(16.10.16)
uçağa yıldırım düşüyor da manyetik alanı bozulmuyor kıçı kırık cep telefonu mu bozacak?
0
cekilmis gayfe
(16.10.16)
Cep telefonu uçakta risklidir, mühendis olarak da öyle olduğuna inanıyorum, aslında geçenlerde güzel bir makale okudum, bu konuda okuduğum en inandırıcı teknik bilgileri içeriyordu, hatırlasam link verirdim.
Hatta şöyle söyleyeyim, hani bir thy uçağı düşmüştü ya hollanda filan tarzı bir ülkeye on yıl kadar önce, onun da nedeninin cep telefonu olduğu kanısındayım ben.
Ama cep telefonunun riski, bu konuda hiç bir teknik bilgisi/eğitimi olmayıp da "ne zararı olacak ya" diyen cahilin cesaretinden büyük değildir. (burada görüşlerini yazan değerli arkadaşları kastetmiyorum, günlük hayattaki insanlardan bahsediyorum).

(Not: Olabildiği kadar önlemler alınmıştır, koca uçağı üç beş cahilin cep telefonuna emanet edecek değiller elbette, yine de frekans etkileşimleri ve elektronik devrelerin anomalileri her ihtimali mümkün hale getirebilir).
0
firez
(16.10.16)
Araştırmadan yorum yapmaya yine gönlüm el vermedi.

www.airspacemag.com

The truth is that portable electronic devices can emit powerful electromagnetic radiation that can muck up an aircraft’s navigation and communication systems and actually endanger a flight. (NASA/Goddard)

Güçlü elektromanyetik radyasyon nedeniyle uçağın navigasyon ve iletişim sistemleri bozulabilirmiş.

Yani yönünü bulamazsan, kuleyle iletişim kuramazsan bal gibi de düşersin.

O yüzden please g.tümüzden sallamayalım arkadaşlar. NASA böyle diyor.
0
dissendium
(16.10.16)
Bir de şu olayı otobüsle karşılaştırmayın amk. Otobüs nere uçak nere... Milyon dolarlık farktan bahsediyoruz. Otobüste telefonu yasaklamazsanız adam köyüne gidene kadar telefonda muhabbet eder. Yolcuların da kafası s.kilir. Koskoca otobüsün yönünü bulamayacak hali yok. Bu dikkat dağıtmakla ve otobüs içi huzurla alakalı bir kural. Radyasyon radyasyondur aynı zamanda. Bunun uzay mekiği falan yok.
0
dissendium
(16.10.16)
Ek yapayım, uçak ve otobüs teknolojik olarak birbirinden farklıdır. Yirmi yıl önce de otobüste risk olmadığını söylüyordum. Zaten insanların sonradan uçak konusunda da rahat olmalarına neden olan bir saçmalıktı o.
0
firez
(16.10.16)
Şu anda yanımda bir uçak mühendisi, bir de uçak teknisyeni var; onların yalancısıyım. Yeni tip uçaklarda kibritsuyu'nun dediği gibiymiş tamamen. Hatta çok yeni uçaklarda bu sorun da olmayabilirmiş. Ancak, havayollarının eski uçakları da varmış, hatta yaygınmış. Uçak sistemleri güvenliği çok olsun diye elemanları yedekli yapılırmış, buna "redundancy" deniyormuş. Yani, "Bu asıl ölçen alet, bu yedeği" şeklinde değil de "Bu ikisinden de veri geliyor. Biri öyle biri böyle. O halde üçüncüye bakalım" şeklinde bir üçlü sistemmiş genelde. Cep telefonu bu ölçüm araçlarının verdiği sinyallere mıknatıs etkisi yaptırıp saptırıyormuş. Bunun olasılığı düşükmüş, örneğin binde bir gibi ama günde 10000 küsur uçuş olduğu için, bu da günde on uçağın yanlış sinyallerle uçması demekmiş. Hani, buna göre yine doğru karar verilebilirmiş. Çünkü ölçümlerden birini etkilese, diğer ikisi çalışırmış ama onlardan da birini çalışmadığı bir güne denk gelince elde üç farklı sonuç olurmuş ve uçağı buna göre yönetmek büyük risk demekmiş. Zaten üçlü olmasının bir sebebi varmış, birine güvenemezsen ve ikisi farklı şeyler gösterse hangisine güveneceksin diyorlar. Paraziti de cabası imiş.
0
aychovsky
(16.10.16)
Trilyarda bir ihtimal olsun diyelim, o riski alacak adamın aklına ederim. Gerçi bu mantıkla uçak düşüşe geçtiğinde inanmadığım tüm tanrılara iman etmem de icap ediyor. Kendi aklıma ettim, mutlu musunuz?
0
kargn
(16.10.16)
Uçak inişte kalkışta düz uçuşta bir sürü frekansta aletlere güveniyor. Navigasyonu, iletişimi ne bileyim radyo altimetresi mls'si bi yığın enstrüman. Siz bu ortamda bir de cep telefonu dalgalarını yaymaya başlarsanız bu bir risktir. Tamam belki doğrudan bir etkisi olmaz ama bir malfunction olur sisteme zarar verirse diye önlem alınıyor işte çünkü bu havacılık. Maksimum emniyet bir numaralı önceliktir.
0
zoghurt
(16.10.16)
Zamanında otobüslerde de kullandırtmazlardı, şimdi birazcık normalleştik sorun olmuyor; bu da aynı, milyonda bir olacak olan olasılık için gereksiz havacılık kuralları, 100 ml'den fazla sıvı koyamıyorsun ama 5 tane 99 ml sıvı koyabiliyorsun, umarım havacılıkta da bir reform olur da insanların hayatı biraz daha kolaylaşır.

bu aynı sokakta araba çarpar ölebilirim diye sürekli evde otumaya benziyor, ya da dünyaya bir gök taşı çarpar diye sığınak yaptırmaya, hayatta her olasılığı sırf var diye ciddiye alamazsınız.
0
gezegen olan pluton
(16.10.16)
sadece burada verilen cevapların lakayıtlığından yola çıkarak cep telefonlarının hiçbir etki yapmadığını iddia edebilirim. yok o olabilir, yok şu olabilir. olmuyor ama.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(16.10.16)
Uçak kazaları genellikle tek bir nedenle değil bir çok şanssız olaylar zincirinin sonucu olarak yaşanıyor. Cep telefonu tek başına düşürmez belki ama pekala böyle bir olay zincirini tamamlayan halkalardan biri olabilir. Mesela uçaklarda birçok cihaz yedeklidir ama uçaklar yerine göre bir ya da daha fazla cihaz arızası olduğu halde uçuşa çıkabiliyorlar, dolayısıyla küçük risklerin toplamı büyük risk yapabiliyor.

Ama şu var tabi, türkler herşeyin doğrusunu bildikleri için havacılık kurallarına tabi değildirler, canlarının istediklerini yapabilirler. Bu durumun türklerin kendi hayatlarının daha değersiz olduğu bir ülkede yaşamalarıyla ve başka ülkelerde yaşanmayan sudan sebeplerle ölmeleriyle hiçbir alakası yoktur, tesadüftür o.
0
mikro patlama
(16.10.16)
Easa (avrupa havacılık emniyet teşkilatı) 26 eylül 2014 te bu konuda (taşınabilir cihazların uçuş modu kısıtı olmadan kullanılabilmesi) zarar vermediği şeklinde bir karar verip bunun uygulamasını havayollarına bıraktı. Easa havacılıkta çok çok önemli bir otorite, biz de bağlıyız. (Mobil)
0
puc
(16.10.16)
Ben de uyari yapilmasina ragmen insanlar neden kapamaz, nedir bu inat onu anlamiyorum.
0
engiribord
(16.10.16)
&firez Amsterdam kazasının telefonla ne ilgisi var? Altimetre arızasından düştü o uçak. Boeing %80 suçlu bulundu zaten.

Özetle telefondan uçak düşmez. Riskli falan da değildir. Ama kabin görevlilerini zor durumda bırakmayın. En azından uçuş moduna alın.
0
fuzzy olmak istemistim
(16.10.16)
Bir uçağın cep telefonu sinyalleri nedeniyle düşebileceğini düşünmek için ciddi anlamda paranoyak olmak gerekiyor. Ha tamam tedbir iyidir tabii yine kapatalım konuşmayalım cep telefonlarıyla ama cep telefonunun yaydığı sinyallerin çok daha fazlasına maruz kalıyor uçaklar atmosferden yayılan manyetik dalgalar nedeniyle. Uçaklarda bunlar için alınmış önlemler zaten var. Aynı önlemler cep telefonu için de geçerli. Yani hiçbir şirket yolcunun inisiyatifinde uçuşlar yapmaz. Olaya "Biz uyardık abi yolcuları, açıp kullanırlar da düşersek eğer sorumluluk bizim değil amk" şeklinde yaklaşmazlar. Bugüne kadar cep telefonu kullanımı nedeniyle düşmüş bir tane uçak yok. Tek sıkıntı, düşmeyeceğinin garantisini vermiyor hiç kimse. Yani "Cep telefonu sinyalleri nedeniyle uçaklar düşmez" demiyorlar kesin olarak, konu muallakta olduğu için kullanılmıyor sadece. Yani düşünsene, koca koca uçaklar tüm güvenliğini yolcunun vicdanına yükleyip mi çıkıyor 10.000 metre yüksekliğe. Misal 10 kişilik bir yolcu grubu "Ya sikerim dünyayı da fezayı da" deyip aynı anda telefonları açıp konuşma yaparak uçağı düşürdü, böyle bir şey mümkün olabilir mi? Buna ihtimal vermek bile ciddi anlamda insan zekasına uygun bir davranış değil. Cep telefonunun %0.00001 ihtimal bile uçağı düşürme tehlikesi olsa o uçağa cep telefonuyla binemezdik zaten yasaklanırdı. Böyle bir durum yok yani.
0
angelus
(16.10.16)
Düşmez sadece bozuk havalarda ils sitemini etkileyebiliyor o yüzden inişte kullanmamak önemli
0
basond
(16.10.16)
Seyrüsefer cihazlarının verilerini saptırma ihtimali var. Yani elektronik destekli uçuş(otomatik pilot) ve alana yaklaşma esnasında kullanılan ils bilgisayarının işleyeceği verileri manipüle edebilir cep telefonu sinyali. Yalnız bu ihtimal teknoloji olarak oldukça geri sistemlerde mümkün. Yeni uçaklarda risk yok diye biliyorum.

Diğer taraftan uçuşlarda özellikle Türklere cep telefonu kullandırılmaması taraftarıyım. Milletin veledi zaten yeterince rahatsız ediyor bir de bırbır cep telefonu ile konuşan insanlar o uçuşu iyice çekilmez kılar.
0
isimsiz
(16.10.16)
(2)

Kira dönemi bitmeden daireden çıkmak için nasıl bir yol izlenmeli?

muted
Merhaba,Yaklaşık 2,5 yıl önce hayatımda ilk kez ev kiraladım, kira dönemi bitmeden taşınmam gerekli ve çıkış sürecinde nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda hiç bir fikrim yok. Kira dönemimizin bitimine 5 ay var, en geç bir hafta sonra ben kaldığım daireden çıkacağım. Ev sahibi kalan 5 ayın kira
Merhaba,

Yaklaşık 2,5 yıl önce hayatımda ilk kez ev kiraladım, kira dönemi bitmeden taşınmam gerekli ve çıkış sürecinde nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda hiç bir fikrim yok. Kira dönemimizin bitimine 5 ay var, en geç bir hafta sonra ben kaldığım daireden çıkacağım. Ev sahibi kalan 5 ayın kirasını da yeni kiracı bulmadığı takdirde ödememi istiyor. Önümüzdeki ayın da kirasını ödeyebileceğim bir buçuk ayda zaten kiracı bulabileceğini söylediğimde şehir dışında olduğunu kiracı aramakla uğraşamayacağını benim 5 aylık sürecin sonuna kadar kirayı ödemem gerekeceğini söylüyor. İnternette konuyla ilgili arama yaptığımda 2008-2009 yıllarında yazılmış bazı yazılarda yargıtayın maksimum 3 ay kira istenebileceğini atanacak bir bilir kişinin ise genelde 1,5-2 ayın yeni kiracı bulunması için yeterli bir zaman olduğunu belirtmişler. Ev sahibi de ayrıca benim internete ilan verip ödediğim tutardan evi 5 aylığına kiralayacak birini bulabileceğimi dönem sonunda da fiyatta anlaşırlarsa bu kişiyle sözleşme imzalayacaklarını söylüyor. Bu isteği bana bir hayli tehlikeli geliyor. Nasıl bir yol izlemeliyim tavsiyeye ihtiyacım var.
0
muted
(15.10.16)
standart kira sözleşmesi imzaladıysanız haber verip çıkabilirsiniz sıkıntı olmaz ama 15 gün ya da bir ay önceden haber verip çıkabileceğinize dair bir madde yoksa sözleşmede daha iyi bilene danışmanız iyi olur. ayrıca kimsenin bunun mahkeme masrafıyla, davasıyla uğraşacağını zannetmiyorum, blöf yapıyor muhtemelen.
0
who cares wins
(15.10.16)
Bence de çok takmayın, ama bir aylık ödeyin hiç değilse yeni birini bulana kadarki kaybını karşılamak için.
Bence yakınlardaki bir emlakçıyla konuşun size hem haklarınız konusunda fikir verebilir hem de yeni kiracı filan bulabilir. Zaten tembel evsahibinizin de kiracı bulununca bir şey demeyeceğini zannediyorum.
Ne insanlar var ya, bir ara benim de bir evim vardı kirada, böyle erken çıktıklarında, hatta kirayı da çıktıkları gün kadar eksik alırdım, taşınıyorsunuz ihtiyacınız olur diye.
0
firez
(16.10.16)
(5)

kilo aldırmayacak-az aldıracak gece yemeği?

jonestown
sabah kahvaltı yapmıyorum. öğlen 12de yemek yiyorum işyerinde. ekmek yok, tatlı yok ama.normalde 6da çıkıyorum işten, 7 buçukta akşam yemeği yiyoruz evde. acıkmıyorum uyuyana kadar. ama bu sıralar hep mesai oluyor. isyerinde mesai yemeği 5te. yine dikkat ederek yiyorum. 10-11 arası işten çıkıyorum a
sabah kahvaltı yapmıyorum. öğlen 12de yemek yiyorum işyerinde. ekmek yok, tatlı yok ama.

normalde 6da çıkıyorum işten, 7 buçukta akşam yemeği yiyoruz evde. acıkmıyorum uyuyana kadar. ama bu sıralar hep mesai oluyor. isyerinde mesai yemeği 5te. yine dikkat ederek yiyorum. 10-11 arası işten çıkıyorum ama çok acıkıyorum o saate kadar. eve gelince de o yorgunlukla ne bulduysam yiyorum. bunun bana kilo aldırdığını farkettim. yatmadan yiyip kilo aldırmayacak, hazırlaması kolay ne tavsiye edersiniz?

yeme demeyin uyuyamıyorum, meyve salata falan da doyurmuyor gece uyanıyorum:/
0
jonestown
(10.10.16)
Eğer kahvaltı öğününü seven birisiyseniz, madem sabah kahvaltı yapmıyorsunuz, geç saat dönünce yapabilirsiniz, yumurta, peynir filan.
0
firez
(10.10.16)
Tek öğünle nasıl 7,5 saat dayanıyorsunuz ya? Ben olsam düşer ölürüm bir köşede. Ye gitsin. Bulgur pilavı, haşlanmış tavuk, bezelye, nohut gibi yemekleri ekmeksiz yiyebilirsin. Bir de yoğurt ye. Tamam işte.
0
dissendium
(10.10.16)
1 Çay bardağı yulaf
150 gr lor peyniri
3-4 yumurta
1 çay bardağı süt

Bunların hepsini mikserde karıştırıp tereyağı ile güzelce krep yapıyorsun. Bir tadı tuzu olmaz arasına peynir ve zeytin koyup yiyebilirsin zaten biraz ekmek gibi oluyor. İstersen 2 sini peynir zeytin domates ile bir tanesini reçel ile yüzeysel sür gitmesi kolay olsun.

Yanında süt içebilirsin. Bu formül seni rahat 6-7 saat tok tutar. Acıkır gibi olursan biraz beyaz leblebi ye hem protein değer yüksek hemde karbonhidrat değeri uçuk düzeyde değil. Aynı zamanda sussazdırır böylece su içmiş de olursun. Günde 2-3 litre arası su tüket, cildin güzelleşir.
0
gozu acik sevisen yahudi
(10.10.16)
Uzun saatler aç kalmak yerine ufak atistirmaliklar koyarak da cozmeyi deneyebilirsiniz. Az miktarda cig badem, cig findik olabilir. Kucuk yogurtlar satiliyor ona az miktarda kuru meyve ve yulaf koyup yiyebilirsiniz. Saat araliklarini da tutturabilirseniz geceye bir sey kalmaz belki.
0
stereoseyfi
(10.10.16)
Kuruyemiş.
0
arnold schwarzeneger
(11.10.16)
(3)

whatsapp web tanıtımını yapamadım

hayat aklini konusacak bir filozof uret
telf: sony xperia aquaweb sitesinde uygulamayı aç diyor. açtımikinci yönergede menü diyor, bende menü yok.Nasıl yapabilirim?
telf: sony xperia aqua

web sitesinde uygulamayı aç diyor. açtım
ikinci yönergede menü diyor, bende menü yok.

Nasıl yapabilirim?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.10.16)
Telefondaki menüyü kastediyor, (sorunuzu yanlış anlamadıysam).
0
firez
(10.10.16)
genel chat listesi ekranına çıkın (herhangi bir kişiyle olan chatte olmaz) sağ üstteki 3 noktaya tıklayın orada "whatsapp web" var onu seçin, bilgisayardaki barkodu ekrana ortalayın tamamdır.
0
507
(10.10.16)
@frez, Ben de öyle zannetim ama telefondaki menüye uygulama açıkken ulaşılmıyor.

3 noktaya yanlış sayfada bakmışım heralde. şimdi oldu. çok teşekkür ederim @507.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.10.16)
(2)

Anneme sürekli kanser teshisi konulmus gibi davranmam

basubadelmevt
Annem kanser filan degil. 20 yıldır sigara iciyor. Icimde hep bi korku var akciger kanseri olucak diye.Bu korku sapıttı iyice. Su an sanki teshis konulmus gibi davranıyorum.Kadın konusurken tedaviye nası dayancak filan bir sürü salak sey geçiyor aklımdan.Sanki eminim böyle bisi olcagndan, cok garip
Annem kanser filan degil. 20 yıldır sigara iciyor. Icimde hep bi korku var akciger kanseri olucak diye.Bu korku sapıttı iyice. Su an sanki teshis konulmus gibi davranıyorum.Kadın konusurken tedaviye nası dayancak filan bir sürü salak sey geçiyor aklımdan.Sanki eminim böyle bisi olcagndan, cok garip ya.Nası yenebilirim bunu?Yakını kanser olanlardan özür dilerm ama yenemiyorum.
0
basubadelmevt
(07.10.16)
Sigara içenlerin kendisine bir şey olmuyor, çevresindeki pasif içiciler daha büyük tehlike altında. Yani siz kendinize bakın. Dolayısıyla anneniz için de korkmayın ama az içerse iyi olur, pis kokuyor sigara. (Not: Tıbbi dayanağım yok ama böyle gözlemledim).
0
firez
(07.10.16)
Kaygi bozuklugunun kaynagi baska bir sorunun. Annen degil. Psikologa danis.
0
thewizardofearthsea
(08.10.16)
(17)

Hayatımda her şeyin bir anda sıçmaya başlaması

buff
Eveeet. Uzun uzun yazıp anlatacağım. Duyuru ile şu zamana kadar az çok hukukumuz oldu, bu kadarına hakkım var diye düşünüyorum. Sizler benim iyi kötü tanıdığım sayılırsınız, okuyun ve aklınıza geleni söyleyin.Varan 1: 3 senedir ÖYP kadrosu dahilinde araştırma görevlisi olarak çalışıyordum. Okula gir
Eveeet. Uzun uzun yazıp anlatacağım. Duyuru ile şu zamana kadar az çok hukukumuz oldu, bu kadarına hakkım var diye düşünüyorum. Sizler benim iyi kötü tanıdığım sayılırsınız, okuyun ve aklınıza geleni söyleyin.

Varan 1: 3 senedir ÖYP kadrosu dahilinde araştırma görevlisi olarak çalışıyordum. Okula girdiğim andan beri herkes bütün hocalar benden nefret ediyordu çünkü bölümdeki insanların çoğu ilahiyat çıkışlı, ak partili insanlar; ben odtü mezunuyum, sol görüşlü bir insanım, zerre muhafazakar değilim hatta belki bazıları fazla rahat falan olarak bile nitelendirebilir beni, evli değilim, zaman zaman kısa etek, yakası açık kıyafet de giyerim, içki içerim vs vs. Özetle yaşantım ve dünyaya bakışım okulun çoğu mensubuna taban tabana zıt. Anlayacağınız bu insanların ahlaksız olarak nitelendirdiği tipte ama esasında gayet sıradan bir insanım. Dolayısıyla burada çalıştığım süre içerisinde de herkes benden nefret etti ve mobbingin bini bir para oldu.
3 senenin sonunda artık yüksek lisans tezimi teslim etmem gerekti çünkü maksimum sınıra dayanmıştım. Lakin tez danışmanım okulun farklı idari kadrolarında da görev aldığı için bölüme hiç uğramaz oldu. Sürekli aşırı yoğundu ve kendisine telefonla bile ulaşamıyordum bazı zamanlarda. Hal böyle olunca tezi kendi kendime, kendi çabam ile yazdım (yine de zaman zaman ulaşabildiğimde ona danışarak) ve iyi kötü bir şeyler çıkardım ortaya. Tez jürimde tabiri caizse ağzıma sıçarak tezimi geçirmediler. Danışmanım beni zerre savunmadığı gibi jüri esnasında telefonla konuştu, dışarı falan çıktı geri geldi, odadaki başka hocalarla muhabbet etti vs. Hatta jüriye dışarıdan gelen hoca bile beni böyle bir jüriye neden çağırdınız, çok üzüldüm demiş. Her neyse nitekim beni bıraktılar. ÖYP'de de 3 sene içerisinde tez teslimi yapılmadığı zamanda görevle de ilişik kesiliyor. Dolayısıyla işten atıldım. İşten atıldıktan sonra da öğrendim ki bu mesele planlanmış, çok önceden beri konuşulan, düşünülen ve ayarlanmış bir durummuş. Arkamdan neler konuşmuşlar. İşsizim şu anda. Akademiden soğudum, tiksindim. Bir daha da akademik çalışan olmayı düşünmüyorum.

Varan 2: Yüksek lisanstan da atıldım. Gerçi akademik bir kaygı taşımıyorum artık şu noktadan sonra ama bi ton ders almış, tezi bile yazmışken sıfıra sıfır elde var sıfır pozisyonuna düşmek bana koyuyor. Tezimi akademik bir yetersizlikten dolayı değil, saf politik sebeplerden ve kişisel kin tutmalardan, kötülükten dolayı geçirmemiş olmaları daha da koyuyor.

Varan 3: Hayatta 4 tane dostum var. Birkaç gün önce bunlardan birisi ile beni çok üzen özel bir sebep yüzünden tartıştık demeyeyim de aramız açıldı. Bir daha da toparlanabilecek, eskisi gibi olabilecek gibi değil. Yani hayattaki 4 arkadaşımdan birini kaybetmiş oldum, kaldı üç. Bu arada bu kalan 3 kişi benimle aynı şehirde yaşamıyor, anca telefonla konuşabiliyoruz. Yani yaşadığım yerde bir adet bile dostum kalmadı.

Varan 4: 3 senedir sevgilim yok. Daha doğrusu bu süreçte hayatıma giren iki kişi oldu, birisi kısa sürdü birisi 1 seneyi buldu ama bir türlü o sevgililik hissiyatını yakalayamdım. Güvenemedim, yeterince sevemedim, beni yeterince sevmediler, aldattılar vs vs. Bu yüzden hayatıma giren birileri olduysa da şöyle güveneceğim, sırtımı dayayıp destek bulacağım, onu düşünüp mutlu olabileceğim biri yok 3 senedir. Yapayalnızım. En azından bana el verecek biri olsaydı şu süreçte biraz daha rahat atlatabilirdim diye düşünüyorum ama yok. Hayatımda iyi, sevgi dolu, merhametli, beni seven ve benim de onu sevdiğim bir erkek figürünün eksikliğini her an hissediyorum. Çok acı.

Varan 5: Bu meseleler üst üste geldikçe sağlık da elden gitmeye başladı. Sürekli baş ağrısı çekiyorum, vücuduma garip garip kramplar giriyor sürekli, ağır bir grip atlattım, çok afedersiniz ishal oldum, günlerce sürdü, sigarayı arttırdıkça arttırdım sürekli öksürüyorum. Psikoloji desen zaten kalmadı, günün hiç abartmıyorum 4 saati ağlayarak geçiyor, en az 12 saati uyuyarak geçiyor. Evden çıkmıyorum, çıkarsam hayvan gibi içiyorum. Bazen günlerce kimseyle konuşmuyorum.

Yani hayatım iş, okul, arkadaşlık, aşk, para, sağlık konularında bir anda böyle sıçışlara geçti. Elde düzgün giden sadece aile ilişkisi, o da gerçi sallantıda çünkü 27 yaşında işinde, okulunda tutunamamış, "hala evlenememiş" biri olarak ailemin de beni içten içe başarısızlık abidesi olarak gördüğünü seziyorum her ne kadar destek oluyormuş gibi davransalar da.

Şimdi ben sizce ne yapmalıyım? Her şey üst üste, üst üste geldi, baya böyle ciddi ciddi delirmenin eşiğine geldim. Cidden geldim, görsel duyusal deneyimlerim falan değişmeye başladı. Ne yapacağımı şaşırdım. Bu dip noktasıdır, bundan sonra düzelmeye başlayacak artık her şey diye mi düşünmeliyim? Bu kadar bokluk benim başıma geldiğine göre bende bir hata var diye mi düşünmeliyim? İş konusunda ne yapacağımı bilmiyorum. Para kazanmam lazım. Ancak bu konuda da kararsızım. Tekrar çok da sevmediğim bir yerde alelade bir işe başlayıp hayatımı iyi kötü kendi kendime idame ettirmeye mi çalışmalıyım? Yoksa birkaç ay aileden para alarak hiçbir şey yapmadan kafa dinleyip hayatta gerçekten ne yapmak istiyorum, bunun farkına varıp onun için çaba mı göstermeliyim? Resmen felç oldum kaldım, hareket edemiyorum. Ne yapmalıyım bilmiyorum. Ne yapmak istiyorum, onu da bilmiyorum. Kendimi 27 yaşında hiçbir şeyi başaramamış bir failure, bir asalak gibi görmeye başladım. Özgüvenim kalmadı, ciddi ciddi salak olduğumu düşünüyorum. İnsanlara bakıyorum, herkes iyi kötü işinde gücünde. Herkes kendi hayatını bir şekilde sürdürüyor. Ben? Ailesinden para alan, yapayalnız, bomboş bir insanım yine yeni yeniden. Kendimi şımarık ve iğrenç biriymiş gibi hissediyorum. Susup oturamadım hiçbir yerde. İnsanlar ne koşullar altında çalışıyor, sen bik bik ötmeye devam ediyorsun diyorum kendi kendime. İlk günler çok sinirliydim, şimdi bunların hepsi benim suçum diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Nereden, nasıl yeniden başlayacağım? Siz benim yerimde olsanız ne yapardınız?
Aklınıza geleni yazabilirsiniz.
0
buff
(06.10.16)
Bazı sorunlarınızın kökeni daha derin, bazılarının değil. Öncelikle bunu ayırt etmeniz gerek. Bana göre bunların arasında sıralama yapılmalı. Önce iş, sonra arkadaşlık, sonra aşk. O yüzden arkadaşlık ve aşk konularını bir kenara bırakın. Sağlık zaten üçlü tamamlanınca kendiliğinden gelecek. Bunu da kenara bırakın. Bu sürede sigarayı bırakmayı deneyin, spor yapın (gerçekten), düzenli beslenin, düzenli uyuyun. Bunların dışına kesinlikle çıkmayın. En önemli sorununuz iş şu anda. Mesleğinizi nerelerde yapabilirsiniz? Alternatif mesleklere yönelebilir misiniz? En azından bir süre basit işlerde çalışabilir misiniz? Bu gibi sorulara yanıt bulabilirseniz zaten iş sorunu çözülmüş oluyor. Çalışma süresince de yüksek lisans için tekrar deneme yapabilirsiniz. Evlilik şu yaşta olmalı ya da her yıl mutlaka bir sevgilimiz olmalı gibi bir kural yok. Yaş telaşına kapılmayın. Benim de bir süredir sevgilim yok, istesem kısa sürede olur, ama kendimi geliştirmeye çalıştığım için bu konulara kafa yormuyorum. O yüzden de rahatım. Aşk biraz şans işi.
0
dissendium
(06.10.16)
buff , akedemisyenlik konusunda gram hatan yada eksiğinin olduğunu düşünmüyorum.bunu her ne kadar içerden olmasamda bir kaç defa çok çok net olarak gördüm. ve bazı arkadaş çevresi vasıtasıyla o kadar çok öküz pardon akedemisyen tanıdım ki, hala aklıma geldiklerinde kıçımla gülüyorum bu insanlara.

çok sağlam dostlarım var ki hiç kopmadık ,demek ki yeteri kadar sağlam değilmiş.bu konuda çok düşünme, hatalıysan özürünü dilersin, eskisi gibi olur yada olmaz çok takılmamak lazım


yanlızlık çağımızın sorunu , sıradan olacağına hiç olmasın daha iyi, eğer istersen anlatırım özelden.

insanı işinden ayırdığın zaman bunlar hepimize oluyor, farklı şekillerde yada farklı tarzlarda, insan çalışmaya alıştımı kesinlikle boş duramıyor.


dibe vurmak yukarı tırmanmak için çok iyi bir sebep, biraz kafayı netleştirmen şart, ailen sık boğaz eden tarzda değilse kısa süreliğine ziyarete gidebilirsin, belki sadece işin orada olduğu için abuk bi şehirdesin, belki daha güzel bi yere gitmek te isteyebilirsin.

iş olacak. her şekilde şart. iş abukta olsa azcık seversen herşeyin çok daha normalleştiğini göreceksin.
0
killerbee
(06.10.16)
buff akademisyenlik kısmında senin en ufak bir hatanıın olduğunu ben de düşünmüyorum size çok net bir örnek vereceğim şimdi :)

X üniversitesinin diş hekimliği fakültesi'ne filanca parti başkanının yeğeninin BİYOLOJİ bölümünden 4. SINIFTA yatay geçişle geçirilip, hiçbir pratik bir şey bilmeden hasta baktırıldığını gördü bu gözler. Ve tahmin edin o yeğene ne oldu? Mezun olalı 5 sene olmasına rağmen filanca üniversitede doçent oldu XD

Millet doktorasını anca veriyor bu yeğen ne hikmetse 2 sene sonra prof olursa şaşırmam :))

işte Türkiye'nin akademisyen kalitesi tezi kafalarına fırlatsaydın :))
0
neferkitty
(06.10.16)
Sadece şunu demeye geldim:

İşinden o derece memnun değildin ki her fırsatta beni kovsalar keşke diyordun. İyi tarafından bak, dileğin kabul olmuş :) Bir fırsat olarak görmelisin bence bunu ;)
0
devilred
(06.10.16)
Ben her şeyin boka sarmaya başladığı bir dönemde pılımı pırtımı toplayıp babannemin yanına gitmiştim köye. Döndüğümde gerçekten ferahlamıştım.
0
petekpare
(06.10.16)
@devilred :) onu ben de düşünüyorum ara sıra, bu benim önümde açılmış yeni bir sayfa mı acaba diyorum. Ama bu şekilde olması, şeylerin üst üste gelmesi insanı üzüyor işte ister istemez :)

Kendimi böyle yapayalnız, ortada kalmış gibi hissediyorum.
0
🌸buff
(06.10.16)
Yazdıklarını okuyunca üzüldüm, sen iyi bir insansın burdan bildiğim kadarıyla. Kendini bırakma diye başlamak istiyorum o yüzden.

1. Anlattığın gibi bir olay gerçekten büyük sanssizlik, ne yazık ki ülkemizde sıkça yasanayasa başladı. Elden de bir şey gelmiyor.

2. Akademiden soğuduysan bu alanda bir şey yapma derim. Ha ama gerçekte seviyorken sırf bu olay yüzünden vazgeciyorsan; yapma. Biraz düşünüp kendine zaman ver ama bunu 4 5 ay uzatıp da kendini iyice depresyona sürükleme. Hiçbir şey yapmadan durursan zamanla içinde hiç istek kalmaz. Sevdiğin, istediğin işi bul kısaca.

3. Arkadaş meselesine çok takılma; ben de bunun eksikliğini hissediyorum, yalan değil. Tüm arkadaşlarım başka şehirlerde, baska ülkelerde. Benim 'hadi gel bir kahve içelim' diyeceğim kimse yok. Önceden haber vermem gereken resmiyette olan kişiler var sadece. Zor durum ama alisiyorsun zamanla. Arkadaş bulunur. Tabii kendine uygun ortam saglamalisin bunun için. Bir de o arkadaşınla aranda çok kötü şeyler gecmediyse komple silme bence.

4. Erkek arkadaş meselesine gelince; insan hayatında sevgi önemli ama tek başına yaşamayı öğrenmek de önemli. Eminim sen de seveceğin/ seni seven birini bulacaksın. Biraz akışına bırak sadece.

Ve son olarak kendini eve kapatma; çık, yürüyüş yap, tiyatroya git. Hava al. Hatta hobi bul. Kafanı boşalt biraz, rahatla.

Aglamalarin için de bir uzman gitmek iyi fikir olabilir, sonuçta onlar bizden daha fazla yardımcı olacaktır.

Umarım her şey senin için güzel olur buff.
0
fraise
(06.10.16)
ilk olarak sağlık ve yaşam düzenini düzelterek başla derim.az alkol ve sigara kullanımı, zamanında uyku ve kaliteli beslenmeyle yavaş yavaş düzene girecektir. hatta spora başlarsan daha da hızlı olur ve özgüvenini de toplarsın. spor kafanı boşaltıp sağlıklı düşünmene de yardımcı olacaktır. he kafa boşaltma demişken 1 haftalık tatil de gayet iyi gelebilir.
ilişki konusunda bence çok şanslısın. yalnızlık kadar iyi bişey var mı ya ?!
dost meselesinde eğer dost diyorsan mutlaka barışırsınız, kavga ettikten 5 dk sonra gülerek oynayan küçük çocuklar gibidir dostluk.
akademi konusu ise, madem onlar seni uğraştırdı sen de onları uğraştır derim.
genel olarak bakıldığında o kadar da kötü durumda değilsin. sadece kafayı toplayıp yaşantını da düzene soktuktan sonra hedefleri gerçekleştirmek için çalışmaya başlayacaksın
0
MtKrt
(06.10.16)
dissendium+1
İlaveten:
1-Akademik hayat diye bir şey yok. Şahsen benim için 2000 sonrasında alınan hiç bir akademik ünvanın kıymeti de inandırıcılığı da yok. Bu camianın içinde olanlar neler neler anlatıyorlar. Açın bugünkü Resmi Gazete'yi okuyun. HSYK bizzat, ayrıntıyla anlatmış bu fetöcülerin nasıl birbirlerini destekleyip akademik ünvanlar aldırdıklarını. Dolayısıyla emeğiniz ve beklentiniz boşa gitmiş ama sizden kaynaklanmadığı net.

2- iş konusunu hala neden oyalıyorsunuz bu kısmı hoş karşılamadım, aile yanında neyin kafasını dinleyeceksiniz, ergence. İşe koyulun bir an önce. Bir an önce başalyın ki tecrübe filan edinin de farkı hızla kapatırsınız sonra.

3- sevgili konusunu da hoş karşılamadım, bu toplumun bir dayatması herhalde, hiç gerek yok, önemli olan her zaman iştir. O konuya takarsanız zayıf kalırsınız ve etkilenmeye açık olursunuz, kapatın onu kafanızdan bir süre en azından.

4- onun dışında, umutsuzluğa kapılmazsanız, yeni bir fırsat olarak göreceğiniz güzel bir dönem önünüzde, kolay gelsin.
0
firez
(06.10.16)
Surada anlattigin olaylarda senin bariz hatan olarak gosterilebilecek bir tane bile olay yok.sicis diye adlandirmissin ama bunlar sicisda degil.seninle ayni durumda binlerce insandan birisisin sadece.

Bana soracak olursan iyi bile olmus diyebilirim.her musibette bir hayir arayan tiplerdenim belki ama bir suru amk cocugunun haketmeden coreklendigi sacma sapan kurumlarda neyin bilimini yapabilecektin,neyi ogretebilecektin.kansiz bir sistem var bugun degil gecmisten beri boyle,kodumun istanbul universitesinde butun herkes akrabaydi seneler boyunca,onun cocugu bunun oglu diye yurudu bu isler.kapisini calamiyorduk hocalarin.bu bir lutuf aslinda.asil olmak istedigin sey olabilirsin,hersey olabilirsin.

Yasina bakma bile hatta sacmalama.27 yas bugun icin cok erken bir yas.cevrene bir bak,facebook hesabina bak kac tane 30 yas ustu ergen var.geciktirilmis cocukluk yasiyoruz hala hepimiz,hala yasimizin basimizin farkina varmiyoruz.ustuen ustluk fotografi degisen bir ulkede yasiyoruz.

Git ailenle konus,seni anlayacaklar.suratta yapsalar anlayacaklar.git onlar neredeyse oraya,ya da baska bir sehire.yapacak bir suru is var.milletin kedisine kopegine baksan hayatini idame ettirirsin,cok kasilacak bir durum yok.bana kalirsa durumunu dahada zora sok ve 27 yasinda yapabilecegin en iyi hareketi yap ve guney amerikaya git.bir yil boyuncada geriye gelme.

O arkadasinida siktir et.seni anlamayan insandan arkadas falan olmaz.en kotu ne olabilir.kapatir o sayfayi ve sana sahip cikar.
0
duptıs
(07.10.16)
öyp işi sıkıntı ya. senet sepet, zorunlu hizmet cart curt olmadan atlattıysan iyi. belki de en iyisi budur. bazen 50/d'ye geçirdiklerine seviniyorum ben açıkçası.

akademi beni de bunalttı. her türlü adam kayırma var. ben etliye sütlüye bulaşmıyorum ve nispeten özgür bir okuldayım ama okulların çoğunda onlar gibi değilsen fişliyorlar direk. hukuki açıdan bir yol varsa dene, en azından kanıtlanabilir nitelikteyse.

dersleri saydırabiliyorsan başka bir üniversitede saydırma imkanın olabilir mi diye kontrol et bence. akademi araştırmayı seven insanlar için kaçış yolu gibi. hobin işin oluyor. tabi türkiye'de ne hocası hoca ne öğrencisi öğrenci genelde ama alışınca akademi dışındaki işler kölelik gibi geliyor. en azından bence öyle.

dost sevgili işini bilemicem. ben de 27 yaşındayım, olmayan aşk hayatımı yazsam millet bir tarafıyla güler. ama dertlenip arka arkaya 1 ay falan içtiğim oldu, o yol yol değil. destek al olmadı psikolog vs.

bazen bana da oluyor elimdekilerin kıymetini bilmiyorum mu diye ama elindekinin kıymetini bilen insanlara dert oluyor bu tip düşünceler sadece.

her şey düzelir, güzel olur, içini ferah tut
0
passion rules the game
(07.10.16)
1- yüksek lisansin batmis, bitmis sayilmaz. idari mahkemede itiraz davasi acabilirsin, jürinin yanli tarafli davrandigini flan söylersin, bir mahkeme sürecine girersin. garantisi yok ama o tezi kabul ettirme sansin var.
başka bir üniversitede ayni bölümde tekrar yükseke başlarsin, derslerin büyük ölcüde sayilir, birkac ders alirsin en fazla. sonra danismanindan rica edersin, ayni tez konusunu secip zaten yazdigin tezi bir 6 ay sonra verir, bu sefer başka danisman ve başka jüri ile gecersin. özel okullar bu konuda cok rahat, kimse itiraz etmez böyle bir seye. eger o kadar emegim var boşa gitmesin diyorsan en gec bir sene icinde yüksek lisans mezunu olabilirsin. ama degmez diyorsan, koy bir kenara okuduklarını yazdiklarini. hayatta hicbirsey boşa gitmez, bir gün bir işe yarar.

2- arkadas ayagi g.t ayagi. elbette herkes ister kankileri ile kahve keyfi yapmayi her gün, ama sana yük oluyor ve zarar veriyorsa arkadaslarınin olmasinin bir anlami yok. giden gider, sen yenileri ile yola devam edersin.

3- yapabilir misin bilmiyorum ama one night stand'e yogunlas, seks yalnizliga iyi gelmeyebilir ama kisinin özgüvenini kazanmasina neden oluyor. kurumus tulumbaya bir miktar su atip sonra cekmek gibi düsün, çarkların tekrar dönmesi ve aradigin gibi bir iliski bulmak icin bazen sadece gecici iliskiler yaşamak gerekiyor.

4- kedilere köpeklere iyi davranmaya devam et, onlardan daha güzel dost, sevgili yok.
0
thewizardofearthsea
(07.10.16)
Anladığım kadarıyla insanlara gösterdiğin tepkiden yana huzursuzsun ve başına gelenlerin büyük oranda bundan kaynaklandığını düşünüyorsun. Eğer böyle bir içgüdümsü hissin varsa bunu çalış derim.

Çok fazla gerilmişsin haklı olarak, gerçekten haksızlık yapılmış, haklısın. Fakat böyle bir dönem yaşamanın bence sana mutlaka bir faydası var ki yaşıyorsun bunu.

Eğer imkanlar yeterliyse birkaç ay kendinle ilgilen. Hem ne istediğini öğren hem de kendini anlamaya ve olduğun gibi görmeye, kabul etmeye çalış. Kendi dilinden anlayınca çözümlerini çok daha rahat bulacaksın.

Mesela tepki göstermenin farklı yollarını bulabilirsin. Sana zararı dokunmayacak ama insanlara alttan alttan hissettirecek şeyler. Mesela dalga geçmek, mizaha vurmak. İmalarda bulunmak. Gibi...

Gerek görüyorsan psikoloğa veya psikiyatra git, beyin kimyası değişmişse toparlamak gerekir yeni bir hayata sağlıklı başlamak için. Temiz hava al bol su iç... alkolü biraz azaltmak da çok iyi gelir psikolojik olarak. Şu birkaç ayı kendine ayır, sonra canavar gibi bir iş kadını ol :) akademi camiası maalesef en pislik camialardandır, sana göre değilse hiç kasma. Sağlığın en önemlisi.
0
yaren
(07.10.16)
kişilik olarak kendini sevdir. çok çıkıntı olma. her zaman her şeyi ben bilirim yapma. dünyayı değiştiremiyorsan kendini değiştir.
0
kelepir
(07.10.16)
hepsini okuyamadım ama odtü mezunu adamsın ne işin var araştırma görevliliğinde falan. sana iş mi yok, tut ucundan başla bir yerden kendini geliştir kariyerine tutun. 3-5 sene sonra bir bakmışsın yurtdışındasın, kafa dengi insanlarla mutlu mutlu çalışıyorsun o zaman diğer sorunlarda kendiliğinden çözülür zaten.
0
yue
(07.10.16)
piukh +1
çok güzel bir söz vardır. köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin. ha dayı derken yalama yapmana gerek yok. ama belli yerlerde çıkıntılık yapmadıysan o insanlar öyle davranmazlardı diye düşünüyorum. susup oturamadım diyorsun ya, bazen susman lazım. bazen susacaksın ki konuştuğunda değeri olsun. 27 yaşında olabilirsin ama bu hayat tecrübesini yeni almışsın. yoksa hepimizin hayatında var o tipler. illa ki namaz niyaz olmak zorunda değil. hepimiz bazı şeyleri alttan alıyoruz huzurumuz ve geleceğimiz için.

27 yaş hiçbir şey için geç değil. iş bulur çalışmaya başlarsan (ama susarak, gözlemleyerek) sırayla hepsi düzelir zaten.
0
la noix
(07.10.16)
hukuki haklarını bir araştır, sizinle aynı durumda biri için buna benzer durumlar olmuş mu, geç kalmadan bir hak arayışına girebilirsin.
0
gezegen olan pluton
(13.10.16)
(4)

Tez danismanima ne hediye alabilirim?

Traveller
Aklima Ikea'nin su fenerleri geldi. http://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/ev-dekorasyonu/mumlar-ve-mumluklar/mumluklar/10322298/rotera-fener.aspx Kart olarak bir de verdiginiz egitim isiginin sembolu olarak bu feneri gonderiyorum diyecegim.Daha iyi bir fikri olan var mi? (Bu arada yurt disindayim int
Aklima Ikea'nin su fenerleri geldi. www.ikea.com.tr Kart olarak bir de verdiginiz egitim isiginin sembolu olarak bu feneri gonderiyorum diyecegim.

Daha iyi bir fikri olan var mi?

(Bu arada yurt disindayim internetten alisveris yapip adres olarak okulun adresini verecegim bu nedenle internetten satilan bir sey onerebilirseniz sevinirim.)
0
Traveller
(06.10.16)
uehauheauh abi çok ince, çok gereksiz.

eğer eğitimci kafası varsa, yani teacher tipi hoca olarak öğretmeyi seviyorsa
www.amazon.de

www.amazon.de

şunları gönderebilirsin belki. ama ne sevdiğini bilmek lazım.
0
kurnaz
(06.10.16)
gereksiz romantizm. erkek/kadın ın zevklerine göre bir şey al. fazla romantizm kasma derim
0
ManikD
(06.10.16)
asiri romantizm +1
ben gelirken cok guzel bir sarap getirmistim, bayilmisti. yasadigin yere ozgu bir sey gotur oyle bence sarap +yiyecek gibi.
0
kassiopeia
(06.10.16)
Sakın ha. Ben hoca olsam ve bana gelse dalga mı geçiyor derim.

Yine de öneri getireyim, pek zevkli biri sayılmam o yüzden ciddiye almayabilirsiniz:
www.pasabahcemagazalari.com
www.pasabahcemagazalari.com
gibi.

Tabii bir de siz biraz eğitimci konsepti üzerinde duruyorsunuz, o bunlarda yok, bildiğin züccaciye.
0
firez
(07.10.16)
(3)

Memurun Yurtdışına Çıkışı

uzman pratisyen
bordo pasaportla vizesiz bir ülkeye gideceğim. herhangi bir kısıtlama var mı? son durum hakkında bilgisi olan var mı?teşekkürler...
bordo pasaportla vizesiz bir ülkeye gideceğim. herhangi bir kısıtlama var mı? son durum hakkında bilgisi olan var mı?

teşekkürler...
0
uzman pratisyen
(01.10.16)
Şu anda nasıl bilmiyorum ama 15 temmuz'dan bi hafta sonra bordro pasaportla çıktım SGK kağını istediler, yanımdaydı veridm. Şu anda daha gevşek olabilirler..
0
euteamo
(01.10.16)
Bir şey istemiyorlar
0
nrmnm
(01.10.16)
Bir ara "gitmesinde sakınca yoktur" diye iş yerinden resmi yazı istiyorlarmıştı pasaporttan geçerken. İşyerinize bir sorun derim.
0
firez
(01.10.16)
(18)

Ambulansı nereye şikayet edebilirim?

dalessandro
Bugün ambulansın biri siren çalan çala geliyordu. neyse o kadar trafiğin içinde herkes sıkışa sıkışa yol verdi doğal olarak. Bu bastı gitti. 100 metre sonra trafik biraz rahatlayınca sireni kapatmış. Kendi kendime acaba içindeki hasta öldü mü? dedim.sireni neden kapatmış olabilir? hasta öldüğü için
Bugün ambulansın biri siren çalan çala geliyordu. neyse o kadar trafiğin içinde herkes sıkışa sıkışa yol verdi doğal olarak. Bu bastı gitti. 100 metre sonra trafik biraz rahatlayınca sireni kapatmış. Kendi kendime acaba içindeki hasta öldü mü? dedim.

sireni neden kapatmış olabilir? hasta öldüğü için mi yoksa trafik rahatladığı için mi? eğer ikincisi ise nereye şikayet edebilirim? plakasını aldım.
0
dalessandro
(01.10.16)
gerçekten hastaya gidiyor olsaydı kapatmazdı gibime geliyor.
Yani şahsen ben kapatmazdım aklıma gelmezdi trafik rahatladı sireni kapatayım da okuldaki çocuklar rahatça ders işlesin/ gece çalışanlar rahatça uyusun diye vs düşünmezdim.
edit:beyaz masa
0
basond
(01.10.16)
ambulans hastaya gidiyor olabilir, hasta taşıyor olabilir, bir an önce trafikten kurtulup hastaneye dönmek ve acil durumlar için hazırda bulunmak istiyor olabilir.

ambulans dediğin mobilya taşımıyor, insanların hayatını kurtarmak için var onlar. biraz duyarlı olun lütfen.
0
bohr atom modeli
(01.10.16)
ya bazen turkiyede yasamiyomussunuz gibi soru soruyosunuz ya :D

ambulansin icinde hasta dahi olmayabilir. pek cok "onemli" (?) insanin da sikisik trafikte ambulansla istedikleri yere ulastirildigini okumusdum cooook evvelden.

bu turk sikayetlerin pek tinlancagini sanmiyorum sahsen.
0
superfluid
(01.10.16)
Trafik rahatladiginda kapatabilir ki? Surekli o siren calacak diye bir kaide yok.

Niye sikayet etmeyi dusundunuz anlamadim ben.
0
kuehles blondes
(01.10.16)
@kuehles blondes

içi boşsa ve ya acil durumdaki bir hastaya yetişmeyecekse neden siren çalıyor onu anlamadım.
acil bir durum yoksa trafiği neden alt üst ediyor? kullandığı arabanın avantajını niye alaksız yerde kullanıyor?
0
🌸dalessandro
(01.10.16)
Icinde hasta vardir, trafik kapandigi yerde gecmek icin acmistir ne kadar bekleyecegini bilmediginden. Trafik rahatlayinca sireni acmasina gerek yok hasta olsa bile


Avusturya'da da mesela kavsaklara yaklasirken sireni calistirirlar sonra kapatirlar. Ya da trafik tikaliyken sireni calistirip (ya da kirmizi isik kuyrigunda bekliyosa calistirip o kuyrujtan cikana kadar acik tutar sonra da ihtiyaci olmayinca kapatir.
0
kuehles blondes
(01.10.16)
Acil bir durum olmaması, o an olmayacağı anlamına gelmez. Her bölgenin belirli sayıda ambulansı vardır, o ambulans da hastaneye dönüp bölgesine müdahale etmek için hazırda bulunmak için boş halde iken de siren çalabilir. Trafikte geçirilen her dakika o bölgenin ambulanssız olduğu dakika demektir.
0
once
(01.10.16)
şikayet merci sağlık bakanlığıdır.
0
lonelyman
(01.10.16)
ambulans sireninin söylemek istediği "hasta taşıyorum/hastaya gidiyorum" değildir. o sirenin tek amacı trafikte dikkat çekip kendisine yol açmaktır.

trafik yoksa, yol boşsa içinde hasta da olsa, acil de olsa, hastaya da gidiyor olsa siren çalmasına gerek yoktur. içine hasta bindi hop siren açi hasta indi hop kapat değil yani. trafik sıkışıkken açar, yolu açıldıktan sonra kapatır, bu gayet normal.

hatta birkaç sene önce burada sordum diye duyarsız diye linç edildim. bomboş yolda içinde hasta da olsa niye siren çalıyor ki. içindeki hastaya bir faydası olmayacaksa (bakın burayı dikkatli okuyun "İÇİNDEKİ HASTAYA BİR FAYDASI OLMAYACAKSA" diyorum) etrafı rahatsız etmenin ne gereği var ki?
0
kibritsuyu
(01.10.16)
Benim yaptığım uygulamadır. 24 saatlik nöbet içerisinde 15-20 vaka yapan biriyiz. Her vakaya gidişte, hastaneye nakilde siren açarsak kafamız bi milyon oluyor siz 2 dk sireni duyuyorsunuz geçip gidiyor ambulans ya içindeki personeller? Trafiğin olmadığı yerde açmıyoruz bu vakanın durumuna göre de değişebiliyor. Şikayet ettiğinizde emin olun arkanızdan binlerce laf söylüyoruz. İçiniz rahat edecekse ara 184'ü şikayet et eline ne geçecekse artık!
0
112 hayat kurtarır
(01.10.16)
Ambulans daima geçiş üstünlüğüne sahiptir.
0
nrmnm
(01.10.16)
Ambulansların suistimal edildiğinin düşünülmesi, ambulansların suistimal ediliyor olması ihtimalinden daha kötü bence.
Ben şahsen yeter ki tek 1 gerçek hastaya faydam olsun 99 sahte vakaya trafikte öncelik vermiş bile olsam gocunmam.
Sizin sorunuzun cevabı: ihtiyaç duymadığı için kapatmıştır.
0
firez
(01.10.16)
ya arkadaşlar tamam "suistimal etme ihtimali olmayabilir."

ben de diyorum ki suistimal ettiği %100 ise nereye şikayet edebiliriz? ben gördüğüm ambulansın suistimal ettiğine %100 eminim. valla kusura bakmayın o zaman ben de arabanın önüne flaşörleri takayım sivil polisim ayağına sıkışık trafikte emniyet şeridinden gideyim.
0
🌸dalessandro
(02.10.16)
Yahu belki hastaya gidiyordu. O anda telsizden başka bir ambulansın ulaştığını ilettiler. Ambulans bu ambulans. Sürücüsü evine gitmiyor ki suistimal olsun. Polis arabalarını da şikayet edelim o zaman. Keyfi yol açıyorlar kendilerine.
0
fuzzy olmak istemistim
(02.10.16)
Esim 112 personeli.
Bildierimi soyleyeyim.

Vaka tasirken veya vakayi almaya giderken tepe lambasi zorunlu. Mazaah bir kazada karsi taraf suclu olsa bile "ambulansin tepe lambasi yanmiyordu, farkedemedim" derse baslari belaya girer.

Siren ise yol acmak icin, trafikte en gerilerden en ileriye ambulans geldigini ikaz etmek icin, dort yol agizlarinda vb tehlikeli yerlerde gecis ustunlugunu kullanirken duyurmak icin zorunlu. Bos yolda siren sart degil.

Ayrica o ambulans hasta tasimasa da siren calabilir. Mesela esimin araci yakit alip noktalarina donerlerken yakin mesafe oldugu icin sakin sakin gelirlerken merkezden vaka bildiriliyor. Cok acil bir vaka oldugu icin hemen tepe siren calistirilip vakaya yetismeye calisiyorlar. O sirada trafigin durdugu anda camdan "sabredemediniz hemen siren caldiniz. Sikayet edicem" diye soyleniyor insanlar.

Nasil anlatacaksin vaka ciktigini peki bu insanlara?
0
evrenos gazi
(02.10.16)
Big bada bum bum
(02.10.16)
@dalessandro neye göre eminsin suistimal ettiğine ?
0
112 hayat kurtarır
(02.10.16)
Sahte bir ambulans arabası olmadığı sürece bir problem yok. Ambulans her zaman yol isteyebilir.
0
allezz
(02.10.16)
(11)

hangi iş?

antikadimag
mühendis. 2 yıl tecrübe.kamu kurumunda 5,5-6k maaş. uzama yok kısalma yok. en fazla 6,5-7k olur bir pozisyon var çünkü ilerleyecek.mühendislik yapılmıyor, mesleki olarak körelme var.merkezi yerde. takım elbise, traş zorunluluğu var. ha zaten sakalım çıkmıyor haftada 1 kesmem yeterli :)yurtdışı imka
mühendis. 2 yıl tecrübe.

kamu kurumunda 5,5-6k maaş.
uzama yok kısalma yok. en fazla 6,5-7k olur bir pozisyon var çünkü ilerleyecek.
mühendislik yapılmıyor, mesleki olarak körelme var.
merkezi yerde. takım elbise, traş zorunluluğu var. ha zaten sakalım çıkmıyor haftada 1 kesmem yeterli :)
yurtdışı imkanları var, hatta yüksek lisansa bile gönderiyorlar.

arge üzerine çalışan bir yerde 4,5k maaş. sözleşmeli.
burada da ilerleyerek 5-6 sene içinde 7-8k bandına çıkılıyor. daha ilerisi zor.
dağın başında. gerçi trafiksiz en azından merkezi yerle aynı sürede gidiliyor.
mühendislik yapılıyor tam anlamıyla. spesifik bir konu.
yüksek lisans için mesai tamamlama isteniyor burada, diğeri istemiyor.

böyle yazınca 1. seçenek daha cazip gibi gelmiş, gerçekten öyle de.
benim kafamdaki şey şu. 1'de başka bir yere gitme şansı pek yok. 2'de sektörde başka yerlere de geçilebilir. sanki önü daha açık gibi geliyor.
0
antikadimag
(01.10.16)
Yaşın gençse ve mesleğe ilgiliysen ikincisi.
0
dissendium
(01.10.16)
Hayat kısa, o nedenle kamu diyorum, rahatca yüksek lisans arti yurt disi ihtimali, oldukca iyi,
Mesai tamamlama diyen, şu ara işler yoğun falan da der izin vermemeye çalışır bence,
0
a perfect lie
(01.10.16)
soruyor musun gerçekten? ilk seçeneği gördükten sonra versus olarak herhalde çok çok iyi bi şey koyacaksın karşısına zannettim ama kesinlikle kamu. 34 yaşından sonra kamuya geçmeyi ciddi ciddi düşünen bir mühendis olarak söylüyorum, benim fikrim bu gençken daha farklı düşünülebiliyor ama biraz da senin isteklerine ve bakış açına kalmış. Bence böyle
0
limoncello
(01.10.16)
Kamuya gir.
0
komando kani var bende
(01.10.16)
6k maaş cillop
0
lonelyman
(01.10.16)
kamu!
korelmemek icin mesai harici kendinizi dinamik tutma sansiniz olmaz mi?
0
enaz3kedi
(01.10.16)
İlkinde aldığın paranın karşılığı yaptığın iş değil. Bir bakıma politikacı gibi oluyor, milletin kanını emiyorsun. Eğer bir dini inancın, karma olsun günah olsun bir nihai hesap inancın var ise ilki yanlış olur.


Aslında bu iktisadi düzende kimse yaptığı işin karşılığını almıyor. Hiçbir mühendise ayda 2500 liraya mobilya taşıtamazsın, çöp toplatamazsın, hasta baktıramazsın. Herkes ailesinin maddi imkânlarının, şansının ve ünvanının karşılığını alıyor. Çöpçü yeterince kazanmıyor, kamudaki mühendis kazancının karşılığı kadar çalışmıyor.


Ikincide aldığın para için çok daha fazla çalışıyorsun. Aldığın paranın karşılığı yine de yaptığın iş değil ahlaki açıdan. Ancak sana parayı veren ile fitsiniz sen razısın o razı. İlkindeki gibi yetim hakkını, emekliden alınan ağır vergilerin fakirin fukaranın parasını yemiyorsun.

Velhasıl ahlaki açıdan kesinlikle ilki değil. Ahlak kaygısı gütmüyorsan kesinlikle ilki.

Öte yandan ikinci işin de mesleki açıdan açabileceği kapılar sözkonusu olabilir. Sektörün içinde kendi işini yapmana vesiile olabilecek bir bilgi ve birikim kazanabilirsin.

Kamuda her gün usulsüzlük ve hırsızlığa tanık olup buna sessiz kalarak ruhu çürüyen bir tip olarak bir gün bir bakmışsın sen de recebin mitingine giden servis minibüsünde iş arkadaşlarınla gülerek sohbet ediyorsun.

Bu ülkeden nefret ediyorum.
0
Batuhanolabilir
(01.10.16)
ne mühendisliği hocam?
0
eski sozluk
(01.10.16)
kesinlikle birinci seçenek elbette tartışmasız
0
uzman pratisyen
(01.10.16)
birinci seçenek.
kamuyu niye bu kadar hor görüyorsunuz anlamadım, benim de tanıdıklarım var kmauda çalışan. memur kafasına girmezseniz gayet de bir şeyler öğrenip kendinizi geliştirirsiniz (belli sınırlar içinde). Uzama kısalma yok kısmı da belli olmaz; bazı bölümlerde sanıldığından hızlı devri daim oluyormuş, tabii o zamanki siyasi gündeme bağlı biraz ama tamamen de görevde yükselme yok denemez herhalde.

Benim karar vermede uyguladığım algoritmaya göre de ilk seçenek çıkıyor.
(Algoritmam; hangisini seçersem, başaısız olunca diğerini de yapmama engel yok: ikinciyi seçersen daha sonra istesen de kamuya girmen zor. ama birinciyi seçersen, ne olursa olsun devlet tecrüben olacağı için çok açmazsa yine özele geçebilirsin. Gerçi kamuda çalışmak TATAR ÇÖLÜ'dür, ömrünüz çürür çıkamazsınız bağımlı gibi).
0
firez
(01.10.16)
her türlü 1.

İdealist mühendis olma. gir devlete al maaşını sonra gitar kursuna git vs vs..
0
gonulcelen87
(02.10.16)
(10)

şu ayakkabı neyle giyilir?

kibritsuyu
eşim indirimden kampanyadan denk getirip şu ayakkabıdan almış bana.https://www.morhipo.com/63586-7359-hummel-reflex-low/13910611/detayçok rahat, güzel ayakkabı ama bu renk pek tarzım değil. bu ayakkabıyı neyle ve/veya ne renk pantolonla giyerim? 37 yaşında erkeğim. kampanya ürünü olduğu için renk de
eşim indirimden kampanyadan denk getirip şu ayakkabıdan almış bana.

www.morhipo.com

çok rahat, güzel ayakkabı ama bu renk pek tarzım değil. bu ayakkabıyı neyle ve/veya ne renk pantolonla giyerim? 37 yaşında erkeğim. kampanya ürünü olduğu için renk değiştirme şansım yok, giymezsem iade edeceğim. bana fikir verir misiniz? ama marjinal şeyler önermeyin, düz adama göre fikir verin.
0
kibritsuyu
(19.09.16)
bordo pantolon bence güzel gidebilir.
0
tosiba
(19.09.16)
kotun altına giyiyorlar ama ben pek yakıştıramıyorum. bence iade et.
0
manuel mandalina
(19.09.16)
bende çözemedim.
herhalde şort altına falan gider.
kotun falan altına gitmez bu çirkin şey.
0
lonelyman
(19.09.16)
Herseyle giyilir. Ancak ben boyle bir parca cok renkli ve dikkat cekici olursa diger parcalar en sade sekilde olsun diye dusunuyorum. O yuzden cok renklerle oynamaya, zit, uyumlu renkler dusunmeye gerek yok. Siyah kot, gri kot, normal kot :) hepsiyle olur bence. Ust tarafa da yine en az renkli ve sade tshirtler, guzel minik desenli ya da desensiz sade gomleklerle guzel olur bence.
Ama biraz hipster bir gorunum dusundum. Yalan yok.
0
shadowcat
(19.09.16)
siyah veya antrasit pantolla giyeceksin.
0
evde liyakat kalmamis
(19.09.16)
Ben de şortla bağdaştırdım. Tam yazları gezmelik duruyor.
0
cabiday
(19.09.16)
beyaz, açık gri tonları pantolonlar ile olur. örneğin açık renk beyazımsı kotlar.

yahut siyah, antrasit, koyu gri gibi renkler. (antrasiti yukarıdaki arkadaştan gördüm ve arattım evet kast ettiğim renk)

normal kotla veya mavi, bordo, yeşil vb diğer renklerle pek olacak bir şey değil.
0
antikadimag
(19.09.16)
gri eşofmanla.
0
dedi ve gitti
(19.09.16)
Her şeyle giyilir, gri renkle de iyi olabilir.
0
firez
(19.09.16)
kot ya da beyaz pantolonla iyi gider
0
fragile lady
(19.09.16)
(18)

tarık akan

kurnaz
vefat etmiş bildiğiniz gibi, allah rahmet eylesin.şunu anlamadım ben, tarık akanı niye yere göğe sığdıramıyor insanlar? ben severim ama daha çok nötrüm, oyuncudur sadece.son 10-15 senede ne gördüm ne duydum. ne oldu da insanlar tarık akan sevgilisi oldular?bir de ben onun jenerasyonundan değilim. m
vefat etmiş bildiğiniz gibi, allah rahmet eylesin.

şunu anlamadım ben, tarık akanı niye yere göğe sığdıramıyor insanlar? ben severim ama daha çok nötrüm, oyuncudur sadece.son 10-15 senede ne gördüm ne duydum. ne oldu da insanlar tarık akan sevgilisi oldular?

bir de ben onun jenerasyonundan değilim. mesela şimdi di caprio ölse daha çok üzülürüm yani. flütle titanik çalarım evde 21 pare.

bilmediğim bir şeyleri mi var?
0
kurnaz
(16.09.16)
adamin durusundan oturu.
0
lanc
(16.09.16)
oyunculuğundan ziyade duyarlı bir insan olduğu için seviyordum ben.
0
nice tnetennba
(16.09.16)
senin neslinin oyuncusu olmadığı için de fazla üzülmemen normal.
0
uzdeniz
(16.09.16)
solcu olduğu için.
0
cekilmis gayfe
(16.09.16)
pek çok yeşilçam oyuncusunun yandaşlığa oynadığı şu günlerde politik olarak doğrunun yanında olma konusundaki kararlılığı ve tavizsizliği bunca övülmesinde asıl etken.
0
fragile lady
(16.09.16)
Siyasi acidan. Kendisi aktif bir kisiydi. Siyasi kimligiyle alakali tamamen. Ayni sebepten bir kesim yere goge sigdiramazken bir kesim de yerden yere vuruyor.
0
stavro
(16.09.16)
İdeoloji.
0
harvey
(16.09.16)
tamamen ideolojik...bakın bu tarık akan'I yere göre sığdıramayanlar orhan gencebay'I yerin dibine sokacaklar...
0
gotic
(16.09.16)
siyasi görüşünden dolayı.

ps: münir özkul tarık akanı bile gömdü. allah ömür versin tabi münir özkul'a cok severiz.
0
very big cat you.
(16.09.16)
Anlatayım bilmediğiniz şeyi, soma'yi hatırlar mısınız? Hani 301 madenci ölmüştü, yalandan üzüldü herkes iki hafta, heh o.

Kendisi o yaz geldi somaya halkla birlikte zamanında çektiği maden filmini izledi, konuştu, yanına gidenler sohbet etti, isteyenler fotoğraf çektirdi, yürüyüş yaptı ve sonra birlikte yürüyerek arabasına uğurlandı ve gitti. Samimiydi, üzüldüğünü gösterdi. Ve ben kendisini yerlere göklere sığdıramıyorum, iyi bir insandı.

Bol keseden ideoloji sallayan pek bilgili arkadaşlara duyurulur
0
Apocalypse
(16.09.16)
Siyasi duruşu +1

Ben de vefat haberini aldığımda çok üzüldüm ama ideolojik nedenlere bağlı olarak değil. Tarık Akan benim Türk sinema tarihinde Salih Güney'den sonra en yakışıklı bulduğum aktördü. Bu ikisinin hemen arkasından da Engin Çağlar ve Ediz Hun gelir benim için. Ama nedense Tarık Akan içlerinde en samimi ve sıcak bulduğum adamdı. Filmlerinde genelde zıpır çocuğu oynardı, onun o hafif piçimsi ve ukala hallerine bayılırdım, filmlerini tekrar tekrar izlerdim. Bilhassa Gülşen Bubikoğlu ile olanlarını. Huzur içinde uyusun.
0
köstebek kurabiye
(16.09.16)
@arkadaşlar

işte ben bu görüşlerini hiç görmedim duymadığım için sordum. hiç duymadım hiç görmedim ondan çok ilginç geldi. denildiği gibiyse cidden üzüldüm yahu.

bana sorsan memoli baya bir sesini çıkarttı. onda anlayabiliyorum.ama tarık akanı görmediğim için şaşırdım.

demekki en iyisini yapmış adam ya ortalığı velveleye vermeden iyilik.
0
🌸kurnaz
(16.09.16)
bir de ölen adamn arkasından söven insanlara karşı bir duruş gelişti spontane olarak. akil insan olmaması bile yeterli benim için.
0
killerbee
(16.09.16)
türk sinemasının en yakışıklı jönü diye. herkes hayrandı. eski yeşilçam filmlerini izleyen tüm kadınlar kendisinin hayalini kurardı. bütün kadınların hayalindeki beyaz atlı prens modeli oydu.

erkekler de haliyle saygı duyuyordu. bu kadar ilgi çekici olabilmek saygı duyulası ender bir özellik.

solculuğuyla falan alakası yok. solcu olmasaydı da ölümü büyük yankı uyandıracak efsanelerden.
0
eski solcu
(16.09.16)
bilmediğin şey galiba tarık akanın siyasi duruşu. bundan da öte, para kazanmak için ideallerinden vazgeçmemesi ve bildiği yoldan gitmesi. bu bile günümüzde bence büyük saygıyı hakediyor. ben üzüldüm, toprağı bol olsun; çok acı bir kayıp.
0
bruceandwayne
(16.09.16)
şimdi haksızlık olmasın, herkes siyasi duruşu demiş. Ben normalde bir sanatçının siyasi yönünü de önemserim ama benim üzüntümün bununla hiç ilgisi yok. düpedüz filmlerinden dolayı üzüldüm. Tarık Akan gibi değerli benim için, Ediz Hun'u da çok severim. Aynı şekilde Türkan Şoray, Filiz Akın, bu kişiler bir dönemin gerçek yıldızları, filmleri defalarca izlenmiş, bir toplumun bilincinde yapı taşları oluşturmuş kişiler. (kişi olarak daha az sevsem de haksızlık edemem Hülya Koçyiğit, kadir inanır da bu gruptan galiba ama onlara bu kadar duygulanmam.)
ya gerçekten çok üzüldüm...
Biraz da şeyden olabilir, muhalifti, sahip çıkamadık sanki, değerini bildiğimizi göstermedik, bende biraz onun burukluğu da var.
0
firez
(17.09.16)
Bizden sonraki nesil ne izledi, ne dinledi büyürken bilmiyorum ama benim tüm çocukluğum yeşilçam filmleriyle, zeki müren'le barış mançoyla geçti. Mesela tanımıyorum, hakkında fazla bir şey bilmiyorum diyenleri de ben garipsiyorum, yani herkes sanki benim gibi büyümüş gibi. Tarık Akanlı, Kemal Sunallı çoğu filmin repliklerini ezbere bilirim, hala tv'de rastlasam değiştiremem izlerim sonuna kadar oturup. Bu şekilde evinin içine televizyonla girmiş, sonra bu mesleğe sıcak bakmama vesile olmuş çok usta var böyle, kaldı ki tarık akan yahu, öldüğünü öğrenince hüngür hüngür ağladım sabah.

ikinci kısım da elbette duruşu. Bu adamlardan herhangi biri bir gün akil adam olsaydı bu kadar sevmeye devam edemezdim doğruya doğru, siyasetle de çok ilgili mi bilmiyorum, insanlıkla ilgili bence.

Çocukluğumuzda sevdiğimiz bu adamlar bizi hiç hayalkırıklığına uğratmadılar, masum geldiler masum gittiler gönlümüzde. Ondan sebep...
0
amelie poulain
(17.09.16)
Hem büyük oyuncu, hem de onurlu adam. Saray soytarısı olmadı. Güçlüden değil ezilenden yana oldu.
0
mutlusismankedi2015
(17.09.16)
(2)

iftarlık gazoz

3atar5tutar
Arkadaşlar bu film sene başında vizyonda idi aradan geçti 9 ay, dvdsi çıkmadı herhangi bir digital platformda da yayınlanmadı. yapımcılar daha fazla kişi izlemesin diye filmi sakladılar mı ne yaptılar? amaçları nedir sizce?
Arkadaşlar bu film sene başında vizyonda idi aradan geçti 9 ay, dvdsi çıkmadı herhangi bir digital platformda da yayınlanmadı. yapımcılar daha fazla kişi izlemesin diye filmi sakladılar mı ne yaptılar? amaçları nedir sizce?
0
3atar5tutar
(16.09.16)
Tv8 yayinlayacakmis yakinda. Sonra duser piyasada da.
0
fakyoras
(16.09.16)
Ben bu filmden o yaşlı babaannenin deniz kenarında "oğluum ye" dediği sahneleri arattım youtube'da da bulamadım. Halbuki olsaydı üç beş kere izlerdik. kısacası filmin tanıtım çalışmalarına pek önem vermemişler anlaşılan.
0
firez
(17.09.16)
(7)

belde kitle

galandar kostumu
selam genclik, iyi bayramlarcok gerginim annemin belinde tesadufen bi sislik farkettim, tam kemer bolgesi hizasinda omuriligin 5 cm disinda. 2cm kadar capi var gibi, deri altinda bastirinca saga sola kaykiliyor. kotu bisiy degildir insallah di mi? var mi icimi rahatlatacak bilgiye haiz birileri?
selam genclik, iyi bayramlar

cok gerginim annemin belinde tesadufen bi sislik farkettim, tam kemer bolgesi hizasinda omuriligin 5 cm disinda. 2cm kadar capi var gibi, deri altinda bastirinca saga sola kaykiliyor. kotu bisiy degildir insallah di mi? var mi icimi rahatlatacak bilgiye haiz birileri?
0
galandar kostumu
(14.09.16)
0
rentts
(14.09.16)
koltuk altında, kasıklarda ve boyunda var mı aynı kitleden?
0
pinman
(14.09.16)
Sanki öyle olunca yağ bezesi oluyor gibiydi. Saga sola kayma yoksa tehlikeli diye biliyorum.
0
basubadelmevt
(14.09.16)
@pinman Hayir farkedebildigimiz yok en azindan.
0
🌸galandar kostumu
(14.09.16)
benim biladerde vardi omiriligin hemen yaninda,cildiye+dahiliyeye gitti yag bezesi dediler.
Siz yine de bir gosterin doktora.
Gecmis olsun
0
eksimeksi
(14.09.16)
kardeşim yağ bezesi olabilir o. benim kolumda da var. yumuşak yuvarlak bi tabaka. bastırınca hemen sağa sola kayıyor. ameliyatla alınabiliyor. eğer ciddi rahatsızlık vermiyorsa dursun.
0
Gucci
(14.09.16)
2 cm, kötü huylu bir kitle için epeyce fazla olmalı, yani başka türlü yan etkilerri de görünürdü öyle olsaydı demek istiyorum. Bence yağ bezesi ama her durumda gösterin tabii. not: tıptan anlamam.
0
firez
(14.09.16)
(9)

arz ederim vs rica ederim

anonymice
Dilekçe..90 lı yılların vazgeçilmez cismi.şimdiyse arada sırada gerekebilen bir cisim.Siz dilekçe yazarken hangi bitimi kullanıyorsunuz?Arz ederim mi? yoksa rica ederim mi?Saygılarımla.
Dilekçe..

90 lı yılların vazgeçilmez cismi.

şimdiyse arada sırada gerekebilen bir cisim.

Siz dilekçe yazarken hangi bitimi kullanıyorsunuz?

Arz ederim mi? yoksa rica ederim mi?

Saygılarımla.
0
anonymice
(11.09.16)
Kendimden üst kademelere yazdığım için arz ederim kullanıyorum ben
0
beyaztenlikiz
(11.09.16)
Üstüne arz ederim, altına rica ederim
0
melengich
(11.09.16)
ikisi farklı şeyler.
üst makama yazılıyorsa arz ederim,
alt makama yazılıyorsa rica ederim kullanılır.
eşit derecedeki bir makama yazıyorsan arz/rica ederim kullanılır.
0
veritaslibertas
(11.09.16)
üst makama rica edip alt makama arz etsek dünyanın dengeleri mi bozuluyor?
0
🌸anonymice
(11.09.16)
Genelde hep saygi ile arz ederim.
0
cabiday
(11.09.16)
üst alttan rica edebilir-ki tr'de pek etmez, alt üste arz eder.
0
niye ama
(11.09.16)
Bozulabilir tabi. kime yazdığına da bağlı da, gidip bilmemne müdürüne rica ederim dersen adam da sen kim oluyorsun der. tabi bunu sana gelip bizzat demez de takık bi adamsa başka türlü diyebilir. riske atmaya gerek yok.
0
veritaslibertas
(11.09.16)
dilekçeyi bilgisine arz edersen bile "hııı tamam öğrendik, iyiymiş" deyip geçebilir, gereğini arz etmen lazım.
resmi yazı ise öyle yani.
0
niye ama
(11.09.16)
Vatandaş, resmi daireye dilekçe yazarsa "arzeder". Kesin kural.
Hatta şöyle söyleyeyim, diyelim ki, kişi Tarım Bakanlığında Genel Müdür, ama şahsi işi için Emniyet Müdürlüğüne yazıyorsa atıyorum "pasaportumun yenilenmesi hususunda gereğini arzederim." diye yazması gerekir.
Kısaca bizler memur, makam sahibi değiliz de eziliyoruz gibi düşünmeye gerek yok.
not: ama bir memur demişti geçenlerde; şekil şartlarına fazla bakmayıp, talebe odaklanıyorlarmış.
0
firez
(11.09.16)
(1)

Saat farki/ degisimi ile ilgili

badamli
Simdi azerbaycanla turkiyenin saat farki 2di yillardir. Sonra bizimkiler saat degisme olayini kaldirdi. Turkiye yaz saatine gecince fark 1e indi. Simdi turkiye de degismeyecekmis artik. Simdi bundan sonra saat farki bakuyle hep 1mi olacak yoksa kisin son kez degistikten sonra mi sabitlenecek?
Simdi azerbaycanla turkiyenin saat farki 2di yillardir. Sonra bizimkiler saat degisme olayini kaldirdi. Turkiye yaz saatine gecince fark 1e indi. Simdi turkiye de degismeyecekmis artik. Simdi bundan sonra saat farki bakuyle hep 1mi olacak yoksa kisin son kez degistikten sonra mi sabitlenecek?
0
badamli
(08.09.16)
türkiye bu şekilde devam edecek. başka değişiklik olmayacak.
0
firez
(08.09.16)
(5)

Kustuktan sonra su icilmez mi?

trejemu
icilmezse neden?
icilmezse neden?
0
trejemu
(20.08.16)
İçilir. Mideyi düzelten tek şey yoğurt. Bide powerade lazım su kaybı için
0
hasmetizm 2046
(20.08.16)
Icilir elbet neden icilmesin.
0
kareem said
(20.08.16)
Aksine içilir. Sıvı kaybımızı seyyapmak icin
0
yuvarlanantencereninkapagi
(20.08.16)
Sıvı kaybı olduğu için içilir. Ama az az, yudum yudum aralıklarla içilir. Yoksa mide yine dolar hoş olmaz.
0
firez
(20.08.16)
içilir, aynı zamanda imde asidinin boğazdan temizlenmesine yardımcı olur, sanırsam sütte aynı işi yapıyordu emin değilim.
0
selam
(21.08.16)
(2)

tatile nereye gidilir?

dynder
Merhaba,Ağustos ortası gibi 4-5 günlük bir tatile çıkmayı planlıyorum.Tatil anlayışım vakti mümkün olduğunca dışarıda geçirmek, tarihi yerleri görmek ve doğa gezisi yapmak.Bu yüzden konaklama için olabildiğince uygun fiyatta temiz bir yer düşünüyorum.Muğla beldeleri birincil tercihim. Bunun dışında
Merhaba,

Ağustos ortası gibi 4-5 günlük bir tatile çıkmayı planlıyorum.
Tatil anlayışım vakti mümkün olduğunca dışarıda geçirmek, tarihi yerleri görmek ve doğa gezisi yapmak.

Bu yüzden konaklama için olabildiğince uygun fiyatta temiz bir yer düşünüyorum.
Muğla beldeleri birincil tercihim. Bunun dışında Aydın, İzmir ve Antalya'nın batısı da uygun.

Her gün denize girmek gibi bir düşüncem yok, belki bir ya da iki kez denize girmek isteyebilirim.

Beton ve sıcak birleşimi yerlerden ziyade olabildiğince insan eli değmemiş ve doğal bir yer tercihimdir.

Önerileriniz için şimdiden teşekkürler.
0
dynder
(30.07.16)
Patara'da konuşlanıp, Xanthos, Saklıkent, Demre (Myra) vs. gezebilirsiniz. Arada denize de gidersiniz.
0
firez
(30.07.16)
Patara +1
0
awareim
(31.07.16)
(6)

Değişiklik yapılan kanunları

dead and broken
Görebileceğimiz bir site mevcut mudur? Örneğin; 2016 yılında; şu, şu, şu kanunların şu maddeleri değiştirilmiş, o maddeler de şunlar, şeklinde verebilecek bir site. Uygulama da olabilir. Mevzuat.gov.tr bu isteğimi karşılamıyor maalesef. En son seçenek olarak, TBMM'den ay ay hangi kanunlar değişmiş,
Görebileceğimiz bir site mevcut mudur? Örneğin; 2016 yılında; şu, şu, şu kanunların şu maddeleri değiştirilmiş, o maddeler de şunlar, şeklinde verebilecek bir site. Uygulama da olabilir.

Mevzuat.gov.tr bu isteğimi karşılamıyor maalesef. En son seçenek olarak, TBMM'den ay ay hangi kanunlar değişmiş, onları listeleyip, mevzuat.gov.tr'den bulucam ama bu da baya bir uğraş istiyor.
0
dead and broken
(27.07.16)
Tek bir kanun için mi yoksa belirli bir dönem aralığında mı soruyorsunuz:

-Tek Kanun için, ben genelde Kanunun en sonunda değişiklik yapan Kanun listesine bakıp, bu Kanunları da Resmi Gazete'de yayımlandığı şekliyle tarıyorum.

-Belirli bir dönem için ise, yine resmi Gazete'nin Fihrist, Düstur filan diye ne olduğunu anlamadığım bölümleri var, oradan Kanun seçeneği ile arama yapılabilir belki.

Tabii, bunlar sorunuzu tam karşılamıyor, biraz amatörce.
0
firez
(27.07.16)
mevzuat.gov
0
cilekli krep
(27.07.16)
@cilekli krep, mevzuat.gov.tr'de benim dediğim gibi bir aratma seçeneği yok. (lakin biraz daha kurcalayacağım bu siteyi)

@firez, belli bir dönem aralığını istiyorum aslında. Örneğin; arattıktan sonra desin ki bana,

-2016'da: Danıştay Kanunu'nda, TCK'da, İYUK'da değişiklikler yapıldı.

olmayan bir site tarif ediyormuş hissine kapıldım :) ama böyle bir kolaylık olması lazım aslında ya.
0
🌸dead and broken
(27.07.16)
Bazı hukuk yazılımları veritabanları var (lebib yalkın ve kanunum ilk aklıma gelenler) bu dediğini yapıyor olabilir ama paralı ya da üyelik falan gerektiriyor sanırım.
0
candanag
(27.07.16)
@candanag, o zaman benim sadık yarim, mevzuat.gov.tr'dir :)
0
🌸dead and broken
(27.07.16)
resmi gazete'de belli bir tarih aralığı taranabiliyor.
0
firez
(30.07.16)
(4)

Çıralıda otel/pansiyon tavsiyesi

gakgul
Bookingden bakiyorum ama bi suru secenek var. daha once memnun kaldiginiz yerleri onerir misiniz?
Bookingden bakiyorum ama bi suru secenek var. daha once memnun kaldiginiz yerleri onerir misiniz?
0
gakgul
(27.07.16)
bungalow otellerde kalmani tavsiye ederim. isim olarak hangisinde kaldim bilmiyorum ama çok bir farklari yok.

mekan olarak da sahil tarafinda azur aida'yi tavsiye ederim. barda ufuk çalışıyor. ali abinin selami var dersen bir şeyler yapar :)
0
the junior jr
(27.07.16)
www.ozgebungalow.com

burdan memnun kalmıştık, temizdi, yemeği güzeldi, aile işletiyor.
bisikletleri de ücretsiz kullanmamıza izin vermişlerdi.
4 yıl oluyor gideli, fiyatları hatırlayamadım. bungalowda 4 kişi kaldığımız için baya ucuza geldiğini hatırlıyorum sadece.
ha bir de akşam yemeğinde az bir servis ücretiyle kendi içkimizi açmamıza da müsade ediyorlardı.
0
red g
(27.07.16)
Fehmi pansiyon derdi arkadaşlarım.
0
firez
(27.07.16)
çıralı'da alibaba vardı. odalari filan temizdi.
0
for the record
(28.07.16)
(6)

5 kitaptan hangi 2'si ?

mesudiyeli mesut
arkadaşlar selam. 10 günlük bir iş seyahatine çıkacağım ve bu 10 günün 6'sında full boşum. şu 5 kitaptan 2'sini yanıma almayı planlıyorum; ama hangi ikisini? birlikte seçelim mi?paris ve londra'da beş parasız - george orwellamok koşucusu - stefan zweiggog - giovanni papinimuhteşem gatsby - f. scott
arkadaşlar selam. 10 günlük bir iş seyahatine çıkacağım ve bu 10 günün 6'sında full boşum. şu 5 kitaptan 2'sini yanıma almayı planlıyorum; ama hangi ikisini? birlikte seçelim mi?

paris ve londra'da beş parasız - george orwell
amok koşucusu - stefan zweig
gog - giovanni papini
muhteşem gatsby - f. scott fitzgerald
körlük - jose saramago

dipnot: okuduğum son iki kitap peyami safa "yalnızız" ve george orwell "burma günleri"

şimdiden teşekkürler cevaplayanlara...
0
mesudiyeli mesut
(26.07.16)
mutheşem gatsby

kısa ve öz olduğundan.
0
allanpoe
(26.07.16)
muhteşem gatsby +1 yanına da körlük diyorum.
0
ruhen hastayim ben
(26.07.16)
paris ve londra'da beş parasız - george orwell
0
Polaroid
(26.07.16)
Olmayacak birini söyleyeyim:
amok koşucusu: seyahat ortamında çekilmez bence.
0
firez
(26.07.16)
korluk
0
kassiopeia
(26.07.16)
Körlük
Paris ve londrada beş parasız

Gatsby'yi başka zaman da okursun..
0
jimjim
(27.07.16)
(26)

anneme tavrim yanlis mi?

damdanakan
Ailemle yaşadığım sıkıntıları az çok biliyorsunuz. Bilmeyenlere kısaca özet geçeyim: 30 yaşındayım ve ailemle yaşıyorum. Otuz senede yalnızca bir kere altı aylığına ayrı eve çıktım. Ilk üniversiteli üç sene okuyup bıraktım, diğerini bi sene uzatmali bitirdim. Mezun olduktan sonra bi sene birkaç ise
Ailemle yaşadığım sıkıntıları az çok biliyorsunuz. Bilmeyenlere kısaca özet geçeyim: 30 yaşındayım ve ailemle yaşıyorum. Otuz senede yalnızca bir kere altı aylığına ayrı eve çıktım. Ilk üniversiteli üç sene okuyup bıraktım, diğerini bi sene uzatmali bitirdim. Mezun olduktan sonra bi sene birkaç ise girdim, çıktım, hiçbirinde tutunamadim. Son isimden bir yıl önce ayrıldım, sonra çok büyük bi yıkım yaşadım. Iki üç ay ruh gibi gezdim, kendimi öldürmek istedim. Yeniden tedaviye başladım.

Kasım 2015 gibi ücretli öğretmenliğe başladım, bi ay çalıştım. Çok iyi geldi. Dedim o zaman öğretmenlik yapayım. Bi sürü formasyon başvurusu yaptım, birine kayboldum. Bu ay bitiyor. O esnada da kpss'ye hazırlanmaya başladım. Ilk sınavların sonuçları iyi. Kpss olmazsa diye yüksek lisans başvuruları da yaptım. Çok büyük ihtimalle Marmara'ya basliycam önümüzdeki dönem. Oabt'den çok umutlu değilim ama yine de atanma şansım var.

Peki ben bu kadar şeyi niye yaptım? Ayrı bi hayatım olsun, kendi ayaklarımın üzerinde durayım diye. Yoksa sabah uyandığımda yataktan kalkacak takatim yok. Kendime inancım, gelecekten beklentim falan hiçbir şey yok. Sadece daha huzurlu bi hayat istiyorum. Bunca zaman işlerin kendiliğinden yoluna girmesini bekledim, her şey için bekledim. Hiçbir şey olmadı. Şimdi de kendimi oradan oraya atıyorum. Çok para kazanmak istemiyorum, evlenmesem, çevremde kimse olmasa da olur. Ama bu evde yaşamak istemiyorum. Yani bi sene daha böyle yaşarsam kendimi oldurecegimi biliyorum. Yetişkin dünyasına adım atmam gerek artık.

Sadede geleyim; bugün üniversiteye önlüyor dilekçesi verdim. Eve geldim, annem oraya nasıl gideceksin dedi. Evet bana karşı tutumları bu şekil: Ben hala lise son sınıfım bu evde. Bi iki geveledim sonra oralarda bi ev bulur, yerleşirim dedim. Daha önce konuştuk bu mevzuyu defalarca, onlarla birlikte yaşamak istemediğimi biliyor. Suratını asti yine. Nasıl yapıcan, kirayı nasıl odiycen, evin masrafı ikiye bölünecek bilmemne. Sonunda da olmadı biz de senle tasiniriz dedi. Ben de zaptetemedim kendimi, "Nereye geliyorsunuz benle ya, ben sizle yaşamak istemediğim için ayrı eve çıkıyorum" dedim. "Tamam kızım, sen bilirsin" dedi de bi mahzunlasti yani. Içim sıkıldı. Niye bu kadar zora sokuyorlar bu işi? Kaç yaşında insanım. Her şey üç kat zor oluyor böyle davrandiklari için. Tavrım ne olmalı?

Teşekkürler.
0
damdanakan
(19.07.16)
sorun tam anlamıyla senin kişisel özgürlüğün ve kararların çerçevesinde olduğu için bu konuda taviz vermeden kararlı şekilde davranmak seni kurtuluşa götürecek temel yol.

kurtulduktan sonra annene bolca hediye alarak işi kurtarırsın sıkma canını.
0
kayipadam
(19.07.16)
ayrı eve çıkınca masraflarını ailen mi karşılacak? eğer öyle ise kaç yaşında insanım deme lüksün yok pek.
0
elorelia
(19.07.16)
Çok doğal bir refleks bu damdanakan kardeş. Benim ailem de öyle. Geç bile kalmışsın ayrılmakta. Hızla uzaman ya da evlenmen lazım.
0
roket adam
(19.07.16)
Ailem karsilamayacak masraflarimi tabii ki.
0
🌸damdanakan
(19.07.16)
Ama benim onlara maddi manevi büyük borcum var.
0
🌸damdanakan
(19.07.16)
tamamen yanlış diyemeyiz ama bütün bunları neden yaptım dediğin noktada aslında kendi hayatını kurabilmek adına çok da bir şey yapmış görünmüyorsun. ama şimdi umut var. belki atanacaksın belki yüksek lisansa kabul edileceksin.umarım olur. ama henüz maddi bağımsızlığını kesin olarak elde etmeden çok net ve kırıcı konuşma bence. yani ben olsam yalnız yaşama olayını sınavı kazanıp, atanıp artık her ne ise o zaman açarım. şu an durup durup evden ayrılıcam sizinle yaşamak istemiyorum deyip ortamı germenin anlamı yok.
0
aquarium
(19.07.16)
Annene tutumun yanlis ama annen de klasik turk annesi saniyorum, o yuzden bu hale gelmissin. O yuzden yanlis olsa da tutumunun boyle olmasi dogal. Bu is anca bir ise girsen ve hayatini duzene soksan cozulur. 30 yasinda ve kendini bulamamislik, kaybolmusluk hissi vs bunlar buhran... Cozumu de o bir ise bakar. Gececek diyip ugrasmaya devam et, cunku gececek ve sonra mesafeli ama sevgi dolu bir iliskiniz olacak eminim. Kolay mi 30 yil yuzyuze bakmak :)
0
beriberi
(19.07.16)
öğretmen maaşıyla tek başına zor, ama bir arkadaşla filan çıkacaksan ite kaka olur. bence annen de ilk etapta bu düşünceyle bu kız tek başına ne yapacak, nasıl yapacak bizim de yardım etmemiz gerekir diye düşünmüş, çok da iyi toparlayamadan heyecanla senin yanlış yorumlayabileceğin şekilde söylemiştir.

sen neden zora soktuklarını düşünüyorsun? 30 yaşındasın, istediğini yaparsın. bu olaylar böyle. aile her zamanki gibi aile olma kozunu oynuyor, çünkü ya tutarsa. merak etme yuvadan gitsen de hep açık bir kapın oluyor. anne manipülasyonu diye bir şey var, komikli şakalı davran, aş onu aş. kalk yanağından öp. sen de kızıp tavır alırsan bu olaylar büyür, gerektiği kadar ciddiye almayı ve hatta gerektiği zaman ciddiye almayı öğreneceksin.
0
evde liyakat kalmamis
(19.07.16)
dostum.
eve cikmak maceraya atlamak demek.
ama calisman lazım.
ogretmenlikte cok bos vakit oldugu icin sıkılıyorsun.
az para = az is
gir ozel sektore bak nasıl yogun calisicaksin.
seni anca o paklar.
0
kingcyrax
(19.07.16)
Valla şu an bi para kazanamiyorum. Onun dışında elimden geleni yaptım. Zamanı geldiğinde hadi bana eyvallah dediğimde şok olmasınlar, neyi neden yaptığımı bilsinler istiyorum. Durup durup söylemiyorum zaten. Çok ustelerlerse söylüyorum yoksa benim de gerilim çekecek halim yok.
0
🌸damdanakan
(19.07.16)
İnsanın ailesine maddi-manevi borcu olmaz. Seni senin talebin üzerine mi ürettiler? Kendini suçlu hissedeceksen tek suçun biraz geç kalmış olmak ama bu çok önemli değil. Pencereden kafanı çıkar; şöyle bir etrafa bak: yetişkin insanların ailesi ile beraber yaşamadığından dolayı pişman olduğu, kyk borcu öder gibi aileye borç ödediği bir dünya var mı sence?
0
i ve been mistreated
(19.07.16)
dirayetli ol, zor olacak ama olacak. asla vazgeçme, hem ruh sağlığın hem kişisel gelişimin için çok önemli...
0
kassiopeia
(19.07.16)
sen oradan ayrılmadan rahat etmeyeceksin. güzel de bir yola girmişsin, yani gelecekle ilgili hoş düşüncelerin ve planların var. yoksa da, olabilir. "şimdi ne yapacağım ben" diye sormanı gerektirecek bir pozisyonda değilsin. önünde alternatiflerin, para kazanmanı sağlayabilecek ve icra edebileceğin bir iş var vesaire. bence imkânın olduğunda pılını pırtını topla, helalleş, kendi hayatını kur. ölüm yok ya ucunda, arada yine görüşürsün ailenle. yani neredeyse herkes belli bir yaştan sonra anasının babasının yanından ayrılıyor sonuçta, anennler de alışacaktır bir noktadan sonra.

yalnız ben kendi adıma konuşayım yalnız yaşamayı pek sevmiyorum. yani rahatlığı, sakinliği falan çok güzel de insan anne yemeğini, kardeşle akşam maç izlemeyi falan özlüyor. "aile saadeti" bambaşka bi şey, hele ki benim gibi tembel ve sorumsuz biriysen müthiş oluyo. tek yaşadığında bissürü masraf olacak bi de o var. ama ben altından kalkarım, istediğim şey bu diyosan yardır git ya 30 yaşındasın, kimseye hiçbir şey için hesap vermek zorunda değilsin. git ne istiyorsan onu yap. sen anneni falan çok takıyon bence. durum can sıkıcı evet ama sen de ekstra takılıyosun.
0
der meister
(19.07.16)
kadın zora sokmamış ki her annenin yapacağı duygu sömürüsünü yapmış. öncesini bilemiyorum ama bu zora sokmak değil. tavrın aynı olsun işte, ben 30 yaşına geldim kendim yaşayacağım diyeceksin olacak bitecek, biraz kendin de abartıyor olabilir misin :') kendi paranı kazandığın sürece yürü git çık evden :')
0
freya
(19.07.16)
Yaranamazsın ne yapsan. Evlenip çocuk doğur, seçtikleri bi damat ile tabiki, anca o zaman rahatlar onlar. Çok takılmamak lazım. Yolun yarısına gelmişsin zaten. Kilo da var, tansiyon şeker derken 20 yıl ömrün kalmış :) sıkma canını sen kararlı olduktan sonra he derler mecbur. İşini hallet, paranı kazan sonra çık eve. Bide sana sevgili lazım ya, durum kötü.
0
hasmetizm 2046
(19.07.16)
anneler yapar öyle. bir de yazının sonuna kadar yüzde yüz sana hak veriyodum ama kadın olduğunu okuyunca annene de ister istemez hak verdim. şu ülkede kız annesi/babası olmak cidden çok zor olmalı, ister istemez temkinli yaklaşıyor senin tek başına eve çıkmana. istersen 40 yaşına gel, hala onların çocuğusun sonuçta.

ama bence sakın pes etme. hele zor bir süreçten geçip işi bu seviyeye getirmişken kararından vazgeçme. o evden ayrıl ve kendi evini kur. erkek olduğum ve çok da uzağa gitmediğim halde annem de bana benzer tavır koymuştu. gitmeyeyim diye elinden geleni yapmıştı ama aradan yıllar geçti, şu an aramız gayet iyi. klasik anne işte. seninkine has bir durum değil. hassas bir psikolojinin olduğunu bildiği için ekstra kaygılanıyor olabilir.

bu arada bir ev arkadaşıyla eve çıkmayı ya da ev arkadaşı arayan birinin yanına taşınmayı da düşünebilirsin. hem yalnız yaşamayacağın için annenin içi rahatlar (belki ev arkadaşınla anneni tanıştırırsın hatta), hem de maddi olarak daha yumuşak bir geçiş yapmış olursun.
0
sir gawain
(19.07.16)
işe girmenizin - y.lisans yapmanızın en önemli motivasyonu ana babadan ayrılmak şeklinde algılandıysa ona üzülüyorlardır. aslında sağlık yerinde olduktan sonra uzaktan çok daha iyi her şey. eşle dostla konuşacak daha çok konu demek en başta. başka ülkede / şehirde / muhitte bi kapıları olması aile için de iyidir.
0
kaichi
(19.07.16)
bak benim annem-babam bana güvenir -aslan kızım diye sevilen kızım ben. yani bu tek başına bişeyler yapmak, ev geçindirmek, para kazanmak , gerekirse taşı sıkıp suyunu çıkarmak mevzularında. 33 yaşındayım ve 14 yaşından beri 5 kuruşunu görmedim kimsenin. 19 yıl olmuş dile kolay.. bu sırada hastalık da atlattım ölümden de döndüm, defalarca da taşındım defalarca ev iş ülke de değiştirdim. bin türlü nane.
ama ben en son evi ayıracam dediğimde de evde bin tane sıkıntı oldu. (14 yaşından sonra ilk kez 28 yaşında kısa bir süre ailemle kaldım sonra tekrar ayrılırken oldu bu sıkıntı)
Düşün yani. Bu memlekette belki karşıyakalı (veya o ruhta) anne-babalar hariç "oo kızım tabi sen yetişkinsin, git kendi düzenini kur" diyecek anne-baba yok. YOK. 3 harf bak idrak etmek kolay olmalı.
Boşver sen kendi düzenini kur annen-baban seni atacak satacak değil. sen kendine odaklan bir an evvel elle tutulur birşeyler yap. Ki zaten 30 yaşındasın kusura bakma ama geç kalmış durumdasın, annene kaç yaşında insanım deme lüksün yok. Annen sana güvense memlekete güvenemez ki henüz sana güvenemiyor kadın.O güveni kazan, kendini ispatla bunları sonra konuşalım.
0
niye ama
(19.07.16)
Bana niye yukleniyonuz? Bin defa söyledim zaten 30 yaşındayım, parazit gibi yasiyom diye. Biliyoz, geç kaldık. Keyfimden ya da değil, tamam geç kaldım. Ne kadar gaddarsiniz dhhfxvb
0
🌸damdanakan
(19.07.16)
gaddar değiliz
senin 5 yaşında çocuğun olsa ve yaramazlık yaptığını bilsen rahat rahat parka salar mısın?
salamazsın.
0
niye ama
(19.07.16)
Tamam da o kadar da ölmedik yani. Valla bana "Aney beni cern e kabul ettiler, ben gidiyom" desem yine aynı refleksle karşılaşıcam. Anlatmak istediğim, içime dert olan nokta bu. O kadar da fasa fiso bi insan değilim yani. CV m dolu yani. Ama ailemle yaşıyorum. :/
0
🌸damdanakan
(19.07.16)
kendi adıma
bende de CV sağlam ve üstelik uzak bir yerde de değilim aileme :) yine de sıkıntı yaşadım, refleks olarak var bu. Olmayan aile sayılıdır.
bu tepkiyi atom parçalasan da zaten alcaktın evet, sen bir de üstüne daha fazla tepki almayı olağanlaştıracak şeyler yaşamışsın.
bunlar düzelmez şeyler değil, işini düzenini hallettikten sonra unutulur gider.
Bu ülkenin tipik aile profili bu, böyleyken ya ama bana destek olsalardı, böyle işler daha zorlaşıyor demekte kendince haklısın ama bu aile profilini 3 günde değiştirmek ne senin ne benim elimde. Bu mücadeleyi ömrümce vermiş bir insan olarak ben bile yıldım kökten değişmiyor ancak sen güçlü olursan kabulleniliyor.
Destek mesajları atanları bilemiycem ben hep aynı şeyleri söylüyorum :P
ekşide de gördüğüm şöyle bir şey var; işte aile sana bakmak zorunda, aileye minnet mi olur, karışamazlar sana, yetişkinsin bla bla bla sonra bakıyorsun adam 30 yaşında annesinden harçlık alıyor. Kusura kalmasın kimse de -kendi dünyanı kuramadığın için-annenin evinde oturuyorsan yetişkinim bana kimse karışamaz gibi bir dünya yok.
0
niye ama
(19.07.16)
Orası öyle. 18'inden sonrası için sorumluluk sana ait. Anne- baba da insan. Benim annem elli kusur yaşında tuvalet temizleyerek asgari ücrete tamah ederek yaşayan bi kadın. Bana ne, dogurmasalarmis, diyemiyorsun. Görüyorsun bunları. Gerçi ben artık görmek de istemiyorum. Bi yerlerde benim için de bi mutluluk ihtimali vardır belki. Ama bu evde yok, onu biliyorum. Dünyanın en yumuşak yüzlü, iyi niyetli, evcimen insanıyım ama olmuyor yani anne babayla. Otuz sene kimse kimseyle dip dibe yaşamasın zaten. Para kazansam, bi hayrim olsa da birbirimizden, ortak dertlerimizinden, iç içe geçmiş bi hayat sürmekten yıldik.
0
🌸damdanakan
(19.07.16)
Bu tür sıkıntılar yaşanıyor, anneleri de anlıyorum. Ama ilk direnmeyi aşarsanız sonrası onlar için de iyi olur; "bana gezmeye gelirsiniz" dersiniz, onlara da bir gezme kapısı olur, siz bazen onlara uğrarsınız, şahane olur. Onları tamamen bırakmayacağınıza ikna edin ve en azından bir süre de mecburen öyle yapın.
0
firez
(19.07.16)
bu işlerde para kimdeyse o konusur. ana baba parasi ile özgür kızcılık olmaz.
0
thewizardofearthsea
(19.07.16)
en deger verdıgın ınsan tek basına ev tutmak ıstıyor, tabıı kı sen ıstemezsın, tabıı kı mahsunlasırsın.

ayrıca kusura bakma ama parasını onlardan alacaksan o trıbı atmaya hakkında yok.

baslarda yasadıklarını ıse surda sorsan 5 kısıden 3 u yasamıstır, yasıyoruz maalesef. kendımızı oldurmeyı dusunmek yerıne savasıyoruz, once bır sılkelen, sonra it gibi calısıcam ulan diye basla herhangı bır yerlerde calısmaya, kiranı odemeye hayatını kurmaya
0
hopp
(20.07.16)
(7)

Ankara Yüzüncü Yıl'dan Podium AVM'ye toplu taşıma ile nasıl gidilir?

episantr1
Selam arkadaşlar. Soru başlıkta. Bİraz bakındım ama işin içinden çıkamadım. Yardımcı olursanız sevinirim.
Selam arkadaşlar. Soru başlıkta. Bİraz bakındım ama işin içinden çıkamadım. Yardımcı olursanız sevinirim.
0
episantr1
(17.07.16)
Daha iyi cevap gelene kadar tahminimi yazayım:
Mecburen kızılay'a inip, batıkent metrosuna geçip, macunköy durağında inilebilir.

edit: evet gimat dolmuşu da iyi bir öneri.
0
firez
(17.07.16)
297 önünden geçiyor.
0
zfr38
(17.07.16)
100. yıldan ulus
ulus'tan gimat-ostim minibüsleri, sanırım rüzgarlıdan kalkar. onlar önünden geçer.

taksiyle gitsen anadolu bulvarından yardırır aslında çok kısa sürer.
0
cekilmis gayfe
(17.07.16)
gimat minibüslerinin güzergahını biliyor musun @cekilmis gayfe

ulusa kadar gitmeden ankamallde falan inilse, ordan geçiyor mudur?
0
🌸episantr1
(18.07.16)
evet evet olabilir. istanbul yolundan devam ediyor olmaları lazım.
0
cekilmis gayfe
(18.07.16)
Sihhiye kopru altindan kalkan tum batikent dolmuslari önünden gecer. Ayrica cankaya belediyesi onunden 220 yada 297 ye binilebilir. Ulus ruzgarlidan kalkan batıkent dolmuslari da onunden gecer, ulustan kalkanlara ankamall karsisindan metro istasyonu arkasi alt gecitin bitiminden de binebilirsin.
0
curukturpkokusu
(18.07.16)
trafik rezalet bence hiç çıkma evinden.
0
sarlatan
(18.07.16)
(19)

sarışın bir kadına bu elbise al/alma

kirazıseviyorum
fotodaki kadın gibi saçlarım da zaten ten olarak da benzeriz. bu elbise hakkında ne düşünüyorsunuz?klişe olmasın zarif olsun şık olsun dedim şimdilik en modern ve güzel bu geldi. ne kadar çok fikir o kadar işime gelir.
fotodaki kadın gibi saçlarım da zaten ten olarak da benzeriz. bu elbise hakkında ne düşünüyorsunuz?

klişe olmasın zarif olsun şık olsun dedim şimdilik en modern ve güzel bu geldi. ne kadar çok fikir o kadar işime gelir.
0
kirazıseviyorum
(04.07.16)
al da memintolar çok açıkta değil mi :/
0
mattiadestro
(04.07.16)
bence çok hoş.
0
pangea
(04.07.16)
bence de hoş
0
rakicandir
(04.07.16)
Bu elbise bazı yerlere ağır gelebilir veya gereksiz yere cok dikkat çekebilir yerine göre. Ama al bence, güzel elbise
0
anily
(04.07.16)
Ben mi geri kafalıyım bilemedim, biraz altta teninizi gösteriyor havası var, bu da benim hoşuma gitmez doğrusu. Yine de ortama bağlı. (Oscar törenlerinde filan giyiyorlar ya böyle şeyler ondan dedim).
0
firez
(04.07.16)
@mattiadestro

göğüs kısmı endişelerimden biri ama ortamda sırıtmaz gibi geliyor.

@firez
bilemiyorum ona çok dikkat etmedim :/
0
🌸kirazıseviyorum
(04.07.16)
bence çok iyi.
0
lonelyman
(04.07.16)
Güzel ama transparan gibi duruyor.Yani transparan sanırım tam anlayamadım. Eğer öyleyse Oscar töreni filan değilse ortam kaldırmayabilir.
0
neferkitty
(04.07.16)
Alma.
0
bigbadabum
(04.07.16)
Bence bu elbisenin yakismasinda kriter sac renginden ziyade vucut yapisi olmali. Cok guzel bir fizigin varsa al tabi guzel elbise. Gogus yapin da onemli. Giyecegin yere de uygunsa al.
0
aquarium
(04.07.16)
Öndeki dekoltenin neredeyse göbeğe kadar inmesi elbiseyi basit gösteriyor. Hem dantel hem o saçma dekolte olmamış diyorum. Düz ve mat bir kumaş olsaydı koyu renk düşüncem farklı olurdu veya bu elbise yere kadar olsaydı. Ama hem straplez hem dantel hem açık renk hem gereksiz basit bir dekolte, hepsi birlikte çiğ duruyor. 30k.
0
kaymaktutmayansicaksut
(04.07.16)
dekolte fazla açık
0
benim adim kerim hepinizi severim
(04.07.16)
Zarif değil.
0
çok yorgunum kaptan
(04.07.16)
Bence elbise güzel ama renk uymamış bence. Gri renk yine olur ama grinin bu tonu galiba kadının sıcak alt tonu ile ters düşmüş galiba, ya da ne olduğunu anlayamadığım, gözümü rahatsız eden bir renk uyumsuzluğu var. Örneğin, şunlar sorunsuz gri-sarışın ilişkisinde
www.celebritystyleguide.com
prettyandcleverdotnet1.files.wordpress.com
Ama bunun niyeyse tonu rahatsız etti.

Bir de nerede giyeceğine de bakar. Düğünse kaldırır.
0
aychovsky
(04.07.16)
Bence bile çok iddialı. Ki bu konuda gavat dedikleri erkeklerdenim. Dekolte çok derin, bir de içi bütünüyle gösteriyor gibi. İçine bir şeyler giyerek kamufle edebilirsin sanırım ama memintolar çok açık. :)
0
yirmisantim
(04.07.16)
sağlam meme lazım bunun için.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(04.07.16)
Dekoltenin fazlası her zaman bayağı duruyor, bana göre zarif değil. Kumaşı ve rengini de beğenmedim. Sarışınları böyle renkler çok soluk gösteriyor.
Al-alma diyemem, beğendiysen al tabii.
0
peggy
(04.07.16)
alma
0
seyduna6687
(04.07.16)
üzdü :/
0
🌸kirazıseviyorum
(04.07.16)
(12)

Akademik dünyada bulunan/yurtdışında doktora yapanlar yardım lütfen

cemlemikonusuyorsun
Merhabalar,Üniversiteyi taze bitirdim, Türkiye'nin en iyi denebilecek özel üniversitelerinin 2'sine başvurmuştum ve ikisinden (x ve y olsun) de kabul aldım. İkisinden de ilgimi çeken konulardaki hocalarla konuştum, bilgi aldım, ikna oldum. Amacım doktoraya iyi bir yere kabul almak, bu üniversiteleri
Merhabalar,

Üniversiteyi taze bitirdim, Türkiye'nin en iyi denebilecek özel üniversitelerinin 2'sine başvurmuştum ve ikisinden (x ve y olsun) de kabul aldım. İkisinden de ilgimi çeken konulardaki hocalarla konuştum, bilgi aldım, ikna oldum.

Amacım doktoraya iyi bir yere kabul almak, bu üniversitelerin de iyi bir basamak olacağını düşündüğüm için başvurdum. Konular benzer.

x üniversitesindeki hocanın öğrencileri doktora öğrencileri iyi okullara kabul almışlar, gelgelelim hocadan pek haz etmedim. Ek olarak y üniversitesinin tam olarak yarısı mikarında burs veriyor.

y üniversitesindeki hocanın öğrencileri x üniversitesindekilere göre pek iyi yerlere kabul almamış, çoğu akademik gitmemiş fakat aralarında şu anda hoca olanlar da var. y üniversitesinde x üniversitesindekinin iki katı burs veriliyor. Ek olarak y üniversitesindeki konu daha çok hoşuma gitti, hocaya da ısındım.

Dediğim gibi derdim doktoraya iyi bir yere kabul almak. Size soracağım şey abiler ablalar, doktora için iyi bir üniversiteye kabul almada referansın etkisi nedir? Doktora için iyi bir üniversiteye girmenin sırrı yüksek lisansta yapılan çalışma mıdır yoksa referansın etkisi daha mı büyüktür? Tabi ki çalışmanın etkisi var fakat x üniversitesindeki hocanın öğrencileri neredeyse tamamen aynı okullara girmişler.

Tecrübeli abiler ablalar cevaplarınızı bekliyor olacağım, şimdiden teşekkürler.
0
cemlemikonusuyorsun
(01.07.16)
Tezinin iyi olması referanstan elbette çok daha önemli. Referansı çok aşırı başarılı ve dünyada isim yapmış bir prof.tan falan almadıkça çok bir şey fark etmez kimden aldığın.
0
buff
(01.07.16)
Gpa ve üniversitenin adı bir dereceye kadar etkili sadece. Yurtdışında iyi yerlere gelmiş Türk'lere bakarsanız başaltı üniversitelerden gelenlerin de epey fazla olduğunu görebilirsiniz. Bunun en son örneği geçen nereye olduğunu unuttum seçilen en genç bilim kadını seçilen Türk akademisyendi. Kendisi lisansı Hacettepe fizik mühendisliğinden mezun olmuş ki çok parlak bir bölüm değildir.

Asıl sizi sivriltecek olan bilimsel çalışmalarınız olur. İyi dergilerde bol atıflı yayınlar her kapıyı açar. Geçen bir postdoc ilanı gördüm h indexi 5 istiyordu mesela.
0
maxc
(01.07.16)
konunun da popülerliği büyük bir etken yani öyle değil mi?
0
🌸cemlemikonusuyorsun
(01.07.16)
Ya benim Türkiye'den gördüğüm ABD için paraya dönüşecek işler daha çok tutuluyor. Ahaha stalker gibi görüneceğim ama dün bir Türk'ün cvsine bakmıştım. Penn state'teki mastarından sonra MİT'de doktoraya başlamış teziyle ilgili ve para kazandıran bir birimin de yöneticisi olmuş.

Ama bu demek değil ki nakit olarak geri dönüşü olmayacak teorik fizikçi kabul almaz.
0
maxc
(01.07.16)
Referansın etkili olacağını sanmıyorum.
Diğer bir mevzu: konu dışı olacak, polemiğe de yol açmak istemem, fakat Hacettepe Fizik için buradaki yorumu isabetli bulmadım. çok başarılı fizikçiler yetiştirdiklerine ve akademik olarak da güçlü olduklarına birebir şahidim, hatta bana göre akademik olarak, üniversitenin çoğu bölümünden de yetkindir. (not: oralı değilim).
0
firez
(01.07.16)
Yüksek lisansını yaparken yayımladığın makale, makalenin kalitesi, atıfları vb etkenler hocanın referansından kat be kat etkilidir. elbette, arkadaşların söylediği gibi iyi bir hocadan alınan referans yardımcı olacaktır ama doktoraya kabul alırken akademisyenler daha çok sizin lisans/yüksek lisans akademik geçmişinizi, yaptığınız çalışmaları inceleyecek ve en önemlisi sizi mülakata alacaklar. Bütün bu faktörleri düşününce okul/hoca biraz daha önemsizleşiyor.

Konunun popülerliği önemli bir faktör ama bahsettiğin Türkiye'nin en iyi denebilecek özel üniversitelerinde tahminimce popüler konular çalışılıyordur zaten. Çalıştığın/çalışacağın konu veya buna benzer konularda araştırma yapan hocaları ve okulları sapta şimdiden. Önümüzdeki zamanlarda takip et onları, onların araştırmalarına göre kendine bir hedef de belirleyebilirsin. Yüksek lisansta çalıştığın konulardan %100 bağımsız olmasa da alakasız olabilecek konularda da PhD yapabileceğini de unutma. Yolun açık olsun.
0
yemektehamsivar
(01.07.16)
Hocam ben Hacettepe fizik mühendisliğinin içinden sayılırım. Kötü bir bölüm demedim ki zaten böyle başarılı bir kadını çıkarmış içerisinden.

Öte yandan fizik bölümü olarak bile düşünsek Türkiye'de ilk beşte ya da onda sayılmaz.
0
maxc
(01.07.16)
bu kadar "meta" niteliğindeki bilgi ile herhangi bir yardım bulabileceğini sanmıyorum. bağlamdan kopuk "x" ve "y" gibi değişkenlerden bahsediyorum yani. bunlar yerine açık açık ne çalışmak istiyorsun, hangi hocalarla başvurdun, nereye ve **neden** girmek istiyorsun bundan bahsedebilir, hikayeni anlatabilirsin. bizler yapay zeka değil, insanız. insanların hikayeleri olur. neyi gizliyorsun? basamak demişsin, nereye ve neden "yükselmek" için?

sırf bu anlatım tarzın yüzünden bile "doktora" (doctor of philosophy) için uygun bir aday olmayabileceğini söyleyebilirim.
0
francala
(01.07.16)
@francala

hikayemi paylaşmamayı tercih ederim, ekşiduyuruya motivasyon konuşmamı mı yapacağım ki :d. genelleştirilmiş/basitleştirilmiş bir soru sordum, tecrübeniz varsa paylaşsaydınız daha iyi olurdu sanki. bu başlığa bakıp bana benzer durumda olan insanlar da faydalanabilir böylelikle değil mi?
0
🌸cemlemikonusuyorsun
(01.07.16)
çünkü hikayenin içini doldurmadığın takdirde, bahsini geçirdiğin "motivasyon konuşmanda" refere ettiğin motivasyonunun sadece anlamsızca "yükselmek" olduğunu düşünecek insanlar. en azından bağlamdan kopuk değişkenlerle bezeli ve oportünist bir alt metne sahip olduğunu düşündüğüm bu şımarık ve sığ metnin bende böyle bir intiba uyandırdı. her lisanüstü eğitim mülakatının standart sorusunun "neden lisansüstü düşünüyorsunuz" olması bir tesadüf değil, bir akademisyen olarak olayda ince eleyip sık dokuyan bir tavra sahibim ve sanırım bundan dolayı beni suçlayamazsın. anlıyorum ki uygulamaları bilimlere ait bir disiplinde lisansüstü eğitim düşünüyorsun. okulunda illa ki "lan bu herifi kim hoca yapmış" dediğin birilerine denk gelmişsindir, hele türkiye'deki sosyokültürel yapı düşünüldüğünde bu kaçınılmaz. sonra bu "kim hoca yapmış lan bunu" denen adamın cv'sine açar bakarsınız, milyon adet yayını vardır, en prestijli okullardan elde ettiği diplomaları bulunmaktadır. bunun sebebi yine, dunning-kruger sendromu, eminim sen de haizsin bu bilgiye. soru: türkiye'deki sosyokültürel yapıdan kendini ne kadar izole edebildin? soru: insanlar seni tanımadan ve amacını bilmeden senin "iyi bir yere" kabul almana neden yardım etsinler? soru: bir türk üniversitesinde iki diferansiyel denklem çözmeyi öğrendin diye, doktora planları kurmaya seni iten şey neydi? bu bağlamda diğer herkesten farkın ne? soru: sence ben bu şekilde senin karşına dikiliyorsam, günün birinde bir mülakatta karşına birileri bu şekilde dikilmeyecek mi? akademi, personel olarak girebileceğin herhangi bir şirket değil. bu konuda bana itimat etmiyorsan Max Weber'ın Wissenschaft_als_Beruf isimli metnini okuyabilirsin, düşüncelere katılmasan da en azından kendi retoriğini kurmuş olursun.
0
francala
(01.07.16)
ben olsam y'yi secerdim; arkadaslara katiliyorum.

@ francala sen nasil bir kafa yasiyon ya adam dogru durust sormus sorusunu iste te allaam nasi tipler var.
0
groove
(01.07.16)
Bir sürü şey söylenmiş aynı şeyleri tekrarlamaya gerek yok ben de şöyle iki kelam edeyim nacizane.

Yukarda söylenildiği gibi (alanın ne bilmiyorum özellikle sosyal bilimlerde bu çok daha rahat) yüksek lisans tezinden başka bir alanda phd yaparken kendini bulabilirsin..Şartlar, senin ilgi alanların okulun yayınların durumu ne getirir bazen bilemiyorsun.. Sadece bir alanda ilginde olamaz zaten.. İlla ki bir kaç konuda az çok fikir sahibi oluyorsun..Yayınları takip ettikçe ilgine duruma göre başarılıysa phdde diğer ilgi duyduğun uygun alana yönelebilirsin.

Ayrıca Türkiyede yazılan yüksek lisans tezlerinin o kadar bağlıyıcılığı olduğunu sanmıyorum ( gerçekten iyi iş çıkaranlara değil sözüm..). Hatta genel olarak master tezinin akademik anlamda bağlayıcılığı pek yok..Çoğu akademik cv de çoğunlukla doktora yapılan yer ve doktora tezi daha üzerinde durulan bir şeydir. Bilime gerçek anlamda katkı yaptığın nokta, bilim insanı olma yolunda atılan asıl adım orası çünkü. Yüksek lisans evet, öğretici ve bir başlangıç adımı ama türkiyede ne şartlarda nasıl yazıldığıda belli işte..Önemli olan kendini ilgi duyduğun alanlarda yetkin hale getirmek, akademik alışkanlıkları kazanmak. ayrıca (özellikle) gpa ve referans ve (varsa) mülakat başvuruda daha çok öne çıkıyor.
0
qazaqwsx
(01.07.16)
(9)

bayram günü yapacak işiniz olmasa

Alt4y
iş yerinde mesaiye kalır mıydınızmisal 2 gün fazladan çalışıp 200 lira alırmıydınız
iş yerinde mesaiye kalır mıydınız
misal 2 gün fazladan çalışıp 200 lira alırmıydınız
0
Alt4y
(30.06.16)
Herhangi bir plan programım yoksa çalışırdım.
0
mutekebbir
(30.06.16)
ilk gün asla olmaz ama ikinci gün neden olmasın.
0
firez
(30.06.16)
Bayramda çalışıyorum. Maaşımd bir artış olmayacak. Lanet olsun bilim aşkı!
Kalırdım, çalışırdım, verirlerse alırdım.
0
shadowcat
(30.06.16)
Bayramin ilk gunu 1'den itibaren hergun calisiyorum. Calismasam da yapamacak bir isim yok aslinda ama calismamayi isterdim. Evde miskinlik yapip belgesel izlerdim. Arada disari cikardim yurur gelirdim. Eglenceli olurdu.
Ekstra 200 de almiyorum.
0
isott
(30.06.16)
Çalışmam.
0
damdanakan
(30.06.16)
200 lira için telefonun alarmını bile kurmam.
0
angelus
(30.06.16)
Sen asil arkadaslarimiza bakma,bayram falan bos isler,daha fazla olsa iyiydi ama 200 de guzel para.
0
duptıs
(30.06.16)
eğer çok yorgun değilsem, dinlenmeye ihtiyacım yoksa ve yapacak başka bir şeyim yoksa çalışırdım.
0
şubatsonrası
(30.06.16)
evet.
0
eindaclub
(01.07.16)
(4)

Ankara'da hangi semtten eve çıkayım?

degisikbirtip
Selamlar. Hacettepe'de okuyacağım. Ankara'da hangi semtte eve çıksam okula ulaşımım rahat olur? Tek etken bu da değil, hangi semtte yalnız yaşayan bir kadın problem yaşamaz? Yani nispeten güvenli olursa harika olur.Çok teşekkürler
Selamlar. Hacettepe'de okuyacağım. Ankara'da hangi semtte eve çıksam okula ulaşımım rahat olur? Tek etken bu da değil, hangi semtte yalnız yaşayan bir kadın problem yaşamaz? Yani nispeten güvenli olursa harika olur.

Çok teşekkürler
0
degisikbirtip
(28.06.16)
Beytepe ise: Bahçeli emek civarları, hatta balgat. ya da tersine eskişehir yolundaki ümitköy, turkuvaz vs).
Gerçek şehrin ortasındaki Hacettepe ise: Yine bahçeli-emek. ayrancı dikmen filan da olur ama dolmuşlar sadece kızılaya giiyor. Hah Esat daha uygun sanki.
0
firez
(28.06.16)
bahçeli olur da pahalı olur. kızılay'da 700-800'e evler var. şehrin göbeği. ulaşım da kolay olur.
0
cekilmis gayfe
(28.06.16)
Beytepe olacak. Emek tarafina icim isiniyor guvenlidir degil mi emek?
0
🌸degisikbirtip
(28.06.16)
Emek ankara'nın en "muteber" semtlerindendir. Nezihtir filan.
0
firez
(30.06.16)
(4)

Sterlin almanın vakti midir?

insaniz iste
selamlar, para işlerinden hiç anlamıyorum, ne zaman ne alınır ne satılır hiçbir fikrim yok.önümüzdeki ocak ayında erasmusla ingiltere'ye gideceğim, malumunuz korkunç pahalı oluyor sterlin - tl farkından dolayı. Şimdi bu leave / remain referandumu sonrası sterlinde bir miktar düşüş oldu görmüşsünüzdü
selamlar, para işlerinden hiç anlamıyorum, ne zaman ne alınır ne satılır hiçbir fikrim yok.
önümüzdeki ocak ayında erasmusla ingiltere'ye gideceğim, malumunuz korkunç pahalı oluyor sterlin - tl farkından dolayı.
Şimdi bu leave / remain referandumu sonrası sterlinde bir miktar düşüş oldu görmüşsünüzdür, acaba şuanda elimdeki tüm tl'yi sterlin almak için kullanmalı mıyım sizce? İngiltere'ye gittiğimde yükselmiş olur mu? Eğer sterlin almalıysam daha da beklemeli miyim, daha düşecek mi sizce?

Şimdiden teşekkürler
0
insaniz iste
(25.06.16)
Bu işlerden anlamam ama ben olsam hiç değilse bir kısmını kesin alırdım. Şok nedeniyle düştü o kadar bence.
0
firez
(25.06.16)
daha da düşer mi ingiltere ab'den ayrılınca diye bir endişem var da :/
0
🌸insaniz iste
(25.06.16)
Evet vaktiymiş sevgili insaniz iste, zamanında 3.70 iken almadığın için kafanı duvarlara vuruyorsun biliyorum. geçmiş olsun
0
🌸insaniz iste
(12.01.17)
güncelleme 2: varımı yoğumu sterline yatırsaymışım keşke
0
🌸insaniz iste
(11.02.20)
(15)

"Doktorlar onca insanla uğraşıyor" geyiği

tchuck
ya arkadaşlr sıkmadı mı? bak ciddi soruyorum ha sıkmadı mı?allah aşkına ülkede kaç tane meslek insanla uğraşmıyor ki?doktor çok insanla uğraşıyor diye 70-80 yaşında insanlara böcek gibi davranabilire getiriyorsunuz lafı.kasiyer,güvenlik görevlisi,POLİS?,mağaza çalışanlarıbilmem ne diye uzatayım bu l
ya arkadaşlr sıkmadı mı? bak ciddi soruyorum ha sıkmadı mı?

allah aşkına ülkede kaç tane meslek insanla uğraşmıyor ki?

doktor çok insanla uğraşıyor diye 70-80 yaşında insanlara böcek gibi davranabilire getiriyorsunuz lafı.
kasiyer,
güvenlik görevlisi,
POLİS?,
mağaza çalışanları

bilmem ne diye uzatayım bu listeyi. hepsi doktorların bi günde uğraştığı insanın 50 katıyla uğraşıyor. o zaman onlar da böcek gibi davransın?

ama işin özü bu değil aslında değil mi?
işin özü o aptal egolar. 7-8 sene okumuş olmanın sonunda kendinizde gördüğünüz hak bu. insanları aşağılamak. eşsiz, ikamesiz bir meslek yapıyor olmanın verdiği o ego asıl olay.

o yüzden böyle davranıyorsunuz. yoksa maaş, nöbet, insanalrla uğraşmak vs. hepsi traş. hiçbiri insnalara böcek muamelesi yapmanın sebebi değil.

asıl sıkıntı devlette aslında.
bu doktorların eğitimini 7 sene veriyorsan bunun bir maliyeti vardır. 300binse 300bin, 500binse 500bin.
gidip bu hayvandan bozma tipleri çat pat denetleyeceksin. cezaları yağdıracaksın, sonra da lisansını yırtıp atacaksın ve ona verdiğin eğitimin ücretini de tahsil edeceksin.

çünkü doktorluk diğer mesleklerden farklı. bir meslek değil daha doğrusu.
öyle mevlam kayıla bırakılırsa böyle olur.

neyse ne diyorduk,
evet aslında olay insanla uğraşmak değil demi?
0
tchuck
(21.06.16)
İyi de o saydığın mesleklerin hepsinde var sıkıntılı tipler. Ben kaç tane doktora gittim birinden de kötü bir muamele görmedim. Meslek genellemesi yapmak saçmalık.
0
i was made for you
(21.06.16)
Bu ülkede özellikle iki meslek grubundan insanlar egonun somutlaşmış halidir:
-akademisyenler
-doktorlar.

Cidden de "ama o kadar sene okumuşlar", "o kadar insanla uğraşıyorlar :'(" muhabbeti sıktı. Okudu da bizim hayrımıza mı okudu bunlar?
0
m e b
(21.06.16)
Saydığın mesleklerden bir tek doktor feedback alıyor. Mağaza çalışanını buna katamayız çünkü mağaza çalışanının kitlesi bellidir ve başka mesleklere geçebilir esnekliği fazla. Doktorun işi her insanla uğraşmak. Hedef kitlesi yok bilenle bilmeyenle herkesle uğraşmak zorunda ve bu meslek için yıllarını heba ediyor. Şu odalara dalan yaşlı insanlardan ben hasta olarak bıktıysam doktorun bıkmış olması doğaldır. Bu ülkenin cahili bambaşka oluyor sayıca da çoklar. Pencereden bak mesela sitede oturmuyorsan yanlış park etmiş, kaldırımı kapayan en az iki araç görebilirsin.
0
ThomasJefferson
(21.06.16)
Doktor insan canıyla uğraşıyor, diğer mesleklerle kıyaslamak doğru gelmedi.
Ciddi hastalık durumlarında daha iyi anlaşılır bu.
0
firez
(21.06.16)
"sanki cerrah sürekli bir ameliyattan çıkıp diğerine giriyor" djsjfksk. neyin kafası ya.

abi sana gelince, bence başkasının olayından gaza gelip doktor nefreti bileme. ha bir de şu yazımını imlanı düzelt bi zahmet. türk kürt meselesine dönecek karşılıklı nefretleşe nefretleşe.
0
shotgunwoman
(21.06.16)
iyi de o devlet 300bin egitimi cikariyor merak etme. Ayrica ceza da yagdiriyor. Ustelik GEREKSIZ yere. Sorf bu yuzden devlette doktor kalmadi. Umarim basiniza gripten daha buyuk bir dert gelmez de sovdugunuz doktorlari devlette bulamayinca baska seylere saydirmazsiniz. Ha pardon o da doktorun sucu oluyor
0
la noix
(21.06.16)
Sıktı. Vallahi de sıktı. Özellikle de doktorlara ve öğretmenlere "o kadar para alıyonuz tatil de yapıyonuz hayat size güzel valla bence sizin maaşları düşürsünler" geyiği çok sıktı.

Sıkıntılı örnekler üzerinden meslek grubunu yargılamak bana yersiz geliyor (kolluk kuvvetleri hariç, zira dünyanın bütün polis teşkilatları ya halk düşmanlarını işe alır ya da aldıkları insanı kendi tedrisatlarından geçirerek bu forma sokarlar) burada esas sorgulanması gerekenin toplumsal yapı olduğunu düşünüyorum ben. En basitinden: hangi iş düzgün yürüyor da hastanelerin pirupak olmasını bekliyoruz ki? Metroda inenleri beklemeden omuz atarak ilerleyen insanların olduğu bir ülkede "doktorların egosu var" demek sorunu çözmüyor.

Hekimlerin, akademisyenlerin, mühendislerin, sosyal bilimcilerin, kısacası etik ve ahlaki kurallara en çok bağlı olması gereken kişilerin yanlışlarının dağ olup birikmesi toplumun bozulmasıyla açıklanabilir. "Doktorların egolu olmasıyla" değil. Zira ben Starbucks'tan çıkmayan medikal doktor Berkecan'ın da, kampüs içerisinde otostop çeken öğrenciyi alıp gidene kadar iki kelam etmemiş akademisyenin de gerçekten işini dört dörtlük yapabileceği konusunda şüpheliyim, istisnalar dışında.

Ayrıca meslek koşulları da açılacak başka bir parantez. Şimdiki sağlık sistemi standart ve memnun edici muayene süresi olan en az 10 dakika kuralını herhangi bir şekilde sağlamıyor, sağlayamıyor. Bunun suçlusu da doktorun kendisi değil, basiretsiz iktidarların bugünlere kadar getirdiği sağlık sistemi.
0
sevgikusunkanadinda
(21.06.16)
peki şu 'doktorluğun diğer mesleklerden farkı yok hurrdurr' klişesi ne zaman bitecek?
olay tamamen insanla uğraşmak, siz kabul etseniz de etmeseniz de. sağlık çalışanları karşısındaki insanın direkt 'id'iyle uğraşır. sağlığıyla, hayatıyla. karşındaki insanın vücut bütünlüğünü bozarsın. bu kasiyerin veya polisin yaptığı işten çok farklı. ben babamın dükkanında kasiyerlik, tezgahtarlık da yaptım. günde 200 insanla uğraşırsın ama uğraştığın şey 'süper ego', hadi bilemedin 'ego' olduğu için zorlanacak bir şey yoktur. en fazla 'yok hanımefendi kurtarmaz' dersin, müşteri çeker gider.
'id' ile uğraştığında karşında primitif bir canlı çıkıyor. koluna batan iğnenin acısından mala bağlıyor misal. tabii ki acı çekmeden kan aldırmayı ister insan, orası ayrı, ama sanki kolunu testereyle kesiyormuşuz muamelesi yapmak? orası acıdığı için veya anca üçüncü girişte damar yolu açılabildiği için karşısındaki sağlık çalışanının tüm eğitim kariyerine saydırmak? sanki kolda oluşan morluk bir haftaya geçmeyecekmiş gibi, o acı akşama çoktan unutulmayacakmış gibi ortalığı birbirine katmak (evet, sırf bunun için günde bir sürü insanla ağız dalaşına girersiniz. 9 tanesini alttan alırsın 10.ya patlarsın)? ilkel savunma mekanizmaları işte bunlar. super ego'sunu yeterince geliştiremeyenlerin işi. yani bir bakıma günde 200 tane insanla değil, 200 tane hayvanla (ben burada hayvan kelimesini kullandığım için ne egoistliğim kalır, ne karşımdakini küçümsediğim, ne götü kalkıklığım. du bakalım) uğraşıyorsun, hepsi de sana kendisini öldürecekmişsin muamelesi yapıyor. yolda bulduğunuz köpekten bir kan almaya çalışın bakalım.
üstelik sağlık bilimleriyle ilgisi olmayan kişilerin sağlık çalışanlarını eleştirirken, kötülerken öne sürdüğü sözde 'kanıtlar', yaşanmış olaylar, tecrübeler vsvs bilinçli bir şekilde incelendiğinde büyük çoğunluğu (tabii ki hepsi değil, hata yapan, işini savsaklayan doktor da çok) hastaların olayları yanlış yorumlaması. bunu burada ve ekşide açılan başlıklarda da görebilirsiniz. bir başlık açıldı misal: www.eksiduyuru.com iki tane profesyonel görüş var içeride, birisi benim. ikimiz müdahale etmesek o doktor cahil, yanlış tanı koyan, hiç öyle şey olur mu yahu diye aşağılanan bir doktor olacaktı. bu örneği şimdi sülale, mahalle, toplum geneline yayınız. aha işte gül gibi bir doktor fobiniz ve şiddet normalleştirmeniz oldu. bu bilgi eksikliğini gidermek de tabii doktorun görevi, konuşması lazım; ama işte o noktada kapıda oflayıp puflayıp sıra bekleyen 50 kişi geliveriyor akla. bir de bazen insanların neyi bilmediğini ve bunu ne kadar büyüteceğini kestiremiyorsunuz.
yani burada bir kelebek etkisi durumu var.


şu son videoda bile başı belli olmayan olayları izleyip izleyip doktora saydırmış millet. valla adam bastonluymuş değilmiş, bunlar önemli değil. aynı adamın çocuk siktiğini öğrenseniz ne bastonu kalır ne yaşlılığı, bu ajitasyonları geçeceksiniz bir kere (evet, sağlık çalışanları insanların, insanlığın boktan yüzüyle bir tezgahtardan daha fazla haşır neşir oluyor). doktor aşırı bir tepki veriyor. veriyor da niye veriyor? videoda olayların başı yok. kadın habire çantasını karıştırıyor, demek ki bir şey olmuş. başlığa girip okuyayım diyorsun, 200 tane entry var, olayı mantıklı bir şekilde ele alan bir, iki. akşam haberlerinde zaten doktoru hiç dinlemeden direkt taksim'de sallandırırlar. popülizme yenik düşmeden soruşturulsa bari. neyse, açıkçası ben de öğlen yemeğinden dönüşte odamda birisini görsem öyle dellenmem şimdi, yalan yok. çantayı falan orada bırakmak saçmalık çünkü yaşadığımız toplumda o odaya girilmesi ihtimalinin yüksek olduğunu bilmen lazım. ha buna kızmak da hakkı mı? evet hakkı (bu kadar kızacak ne vardı? video bize bu bilgiyi vermiyor bence). hayatınızın hangi döneminde bir meslek erbabının odasına davetsiz girip oturdunuz, onu söyleyin bana? yahu patronun gelip odanda seni böyle bekliyor olsa aksam gelip ekşi'de pasif agresif paragraflar dizersiniz. neyse ne işte. doktoru dinlemeden atıp tutmak saçma bu video hakkında.

ve evet, kabul etseniz de etmeseniz de sağlık alanı diğerlerinden farklı. deal with it.
ve yine ek olarak: polis ve asker de sizden farklıdır. kafanıza niye her fırsatta cop yediğinizin bunla bir alakası var.
0
dr cucu
(21.06.16)
çekememezlik başa bela kardeşim.

onlarca doktora gittim, tatmin olmadıklarım da oldu ama hiçbir zaman ne kötü muamele ne de azar işittim. gayet memnunum kendi adıma.
0
doxanikee
(21.06.16)
Hepsini sayamam ama doktorun kötüsü de gerçekten fena,ağız burun kıranları anlayabiliyorum.yaşlı yaşlı insanları köpek kovalar gibi gönderen cadaloz genç doktorlar gördüm daha geçen hafta,bugün videosu çıkan olay benim gördüklerimin yanında hiçbişey değil,.belki iş stresi,belki nöbetler,belki başka şeyler ama hiç bi insan bu muameleyi haketmiyor.İşini iyi yapan zaten saygıyı görüyor,başkalarına da tavsiye ediliyor.burada bile tavsiye almıyor muyuz doktor konusunda.
0
essoist
(22.06.16)
sıkmadı. az bile. hastalar önce haklarını sonra da adam olmayı öğrenene kadar da sıkmayacak. sağlık sistemine, devlete laf edip hakkını araması gereken hıyarlar, kabahati doktorda buluyor. sağlık sisteminin bu hale gelmesinden sen sorumluysan, köpek gibi muamele edilmesini de kabul edeceksin. çıkıp "hastane kuyrukları bitti" geyiği yapıyorsan, o kuyrukta can verirken ağlamayacaksın. çünkü aslında öyle bir kuyruk yok değil mi? bitti di mi?


doktorlar, salak salak kıyasladığınız kasiyerlerle nasıl denk iş yapıyor olabilirler. kasiyer dediğin kişi insanlarla al-ver muhabbeti yapar işi biter. en fazla sözlü tartışmaya girer falan. lan doktorun karşısına çıkan herkesin ortaya koyduğu şey ya kendi canı ya da sevdiklerinin canı. eh doğal olarak kasiyerin karşılaştığı insanlardan daha fazla tedirgin, kaygılı, sinirli vs oluyorlar. bir kasiyer günde 5 tane hıyar müşteriye denk gelebilir, ama doktorun her hastası kendine özel olarak biricik durumda. herkesin derdi can. o yüzden gerginler. bu gerginlik de doktora yansıtılıyor. doktor alttan almak mecburiyetinde değil. çünkü o gidince yeni gelen de aynı olacak. doktorun gözünde hepsi eşit. sen kardeşin için gergin olabilirsin ama doktor için dışarıdakilerden farkın yok.

özetle, doktorlar gerçekten de insanla uğraşıyorlar. ama o insanlar tam olmamış. aralarında kendini doktor zannedeni de çok. hadsiz, terbiyesiz, cahiller. malum videodaki yaşlı adamı böcek gibi odadan kovmazsan sana saygı duymaz. dışarıdakiler de saygı duymaz. öyle bir sürü ki ancak çoban sopasını kaldırırsa siniyor. yoksa çobanı parçalar. doktorlar, haddini bilmeyen hastalara had bildirerek az bile yapıyorlar. madem ki derdin var, dermanı da doktor da, eh bi zahmet kıracaksın kıçını oturacaksın, ne söyleniyorsa efendi efendi dinleyeceksin. yok bu sana uymuyorsa, evde kendi kendine hallet ameliyatını da tedavini de. böylece "bitti" dediğin hastane kuyrukları gerçekten biter.
0
elestirman
(22.06.16)
Çoğu doktor özele kaçtı ve baya bi ameliyat devlette hiç yapılmıyor . Doktorlara hepimiz muhtacız ama parası olmayanlar artık iyileşemeyecek duruma geliyor . Bence bu konuya takılsan daha iyi . Bi olay oluyor ve genelleye genelleye bitiremediniz yani . Gözümün önünde kaç hasta ölümden döndü . Azcık empati azcık saygı .. Doktor olamayanlar da söve söve bitiremedi doktorlara . Her sektörde iyi de vardır kötü de anlayın artık
0
lilidance
(22.06.16)
evet cidden sıktı bu muhabbet. neyi kanıtlamaya çalışıyorsun? böyle düşünüyorsan böyle düşün. cok mu sinirinizi bozuyoruz ehehehehehehehöhöhöh xD
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.06.16)
yoo gayette farklı, senin bu topluma katkından çok daha fazla katkıları var, ki bunu dandik maaşlar fazla nöbetlerle yapıyorlar.
0
KaraSakall
(22.06.16)
kanka senin acilen kedi-köpek alman lazım. bu kadar stres sağlığa zarar.

işlerinin tıkandığı yerde duyuruya sorabilselerdi belki daha rahat olurdu doktorlar da. ama hayati konuda sorumluluk almak için gerekli olan tutumlar var.

memnun değilsen özel hastanelerde senin bir aylık maaşını yarım saatlik muayene için alan çok tatlı dilli doktorlar var^^ oraya gidebilirsin.

ücretsiz sağlık hizmetinden memnun değilsen de tepkini sandıkta gösterirsin :p
0
seksen9
(22.06.16)
(15)

düsünmekten beynim eridi

gakgul
merhaba arkadaslar.27 yasindayim endustri muhendisiyim kadinim.bilenleriniz vardir kpss atamasi icin tercihler yapilacak bu hafta.puanim 89.6 epey iyi aslinda ama kadro sikintisi olan bi bolumdeyim.15 kadro acildi sadece.bu yuzden dogu illerindeki dhmi memurluklarini dusunuyorum.doguyu hic bilmem k
merhaba arkadaslar.27 yasindayim endustri muhendisiyim kadinim.bilenleriniz vardir kpss atamasi icin tercihler yapilacak bu hafta.puanim 89.6 epey iyi aslinda ama kadro sikintisi olan bi bolumdeyim.15 kadro acildi sadece.bu yuzden dogu illerindeki dhmi memurluklarini dusunuyorum.doguyu hic bilmem kayserinin sagina gecmedim ve cok korkuyorum.annemle iki kadin gidicez.su illeri bana mantikli bi siralama yaparmisiniz sehirleri bilenler. adiyaman, agri, batman, bingol,hakkari, igdir,kars,mardin,mus, siirt, sirnak.
dhminin tayin acisindan sikintili bi yer oldugu duydum yillarca oralarda kalabilirim.


batida acilan tum kadrolar zabitalik. zabitalik yapabilecegimi dusunmuyorum suan calimiyorum isten ayrildim 5 yildir ozel sektorde cok yiprandim.zabitalik ozel sektorden kotu mudur bilemiyorum.zabitalikla ilgili bildiklerinizi de yazar misiniz.

gunlerden dusunmekten uyuyamiyorum. yorumlarinizi bekliyorum.
0
gakgul
(21.06.16)
Yukaridaki listede ben basa kars i koyarim,sonra adiyaman derim.aslina bakarsin genelinde sikinti yasanmaz koylerinde degilsin,havaalanlari sehire yakin yerlerde genelde ve calisma ortamlari duzgun.mardin de iyidir.cogunu gordum bu illerin ama bu ucunun iyi oldugunu biliyorum.adiyaman kasaba gibi zaten.

Bence zabitalik olur.endustri muhendisi bir zabitayi buyuk ihtimal kurum icinde kaydirma yapip baska bir bolume alirlar.vardir oyle bir sistem.
0
duptıs
(21.06.16)
dil puanınız varsa bölüm atamalarında birinde gidersiniz gibi. saydığın şehirler çöp.
0
glamdr1ng
(21.06.16)
dhmi'de açılacak olan kadrolar hava trafik kontrolörlüğü kadroları mı acaba?
0
kriker
(21.06.16)
Kars'a iki yıl önce gittim. Çok sorunsuz bir şehir. Eniştem polis ve bazen hiç olay olmadığı için devriye arabasını bir alana çekip orada saatlerce oturuyorlar. Şehir merkezinde her şey var. Burger King, LC Waikiki, De Facto, Migros gibi birçok yer var. Yeni yapılan evlerin çoğu güzel. Sarıkamış'ta kayak yapılıyor. Ocak ayında bile birçok turist vardı. Kars Doğu Anadolu'da olduğu için terör sorunu yok denecek kadar az. Terör Güney Doğu illerinde var. Bahsettiğin şehirler arasında Kars altın değerinde. Daha özel sorularınız olursa yanıtlayabilirim.

Bir endüstri mühendisi zabıta olmamalı bana göre. En kötü polis olabilirsiniz. Ben makine mühendisliği okuyorum ve büyük şehirlerde endüstri mühendisleri gayet iş bulabiliyor. Büyük bir şehirdeyseniz devlete atanmak istemeniz biraz anlamsız çünkü uzak yerlerde yıllarca çalışacaksınız. Hayatınızın bir kısmı yok olup gidecek.
0
dissendium
(21.06.16)
kriker hayir 4001 memurluk
0
🌸gakgul
(21.06.16)
dhmi'de açılacak olan kadrolar hava trafik kontrolörlüğü kadroları mı acaba?

cevap gelmedi, dhmi'deki memurluğun trafik kontrolörlüğü olduğunu düşünerek yazıyorum.

saydığınız şehirlerdeki dhmi pozisyonları bu meydanlara inecek, bu meydanlardan kalkacak uçaklara trafik hizmeti vermek işidir. doğu şehirlerinde yoğunluk çok olmadığı için iş de az olur. parası da iyidir. daha sonra büyük şehirlere geçiş imkanı da var. bir arkadaşım aynı sizin durumunuzdayken dhmi'ye kontrolör olarak girdi. 3 sene urfada çalıştıktan sonra ankara'ya gitti. gayet mutlu.

zabıta mı, kontrolör mü diye soracak olursanız tabi ki kontrolör derim.

batı da zabıta mı, doğuda kontrolör mü diyecek olursanız. ığdır, kars, adıyaman sizin düşündüğünüz kadar kötü yerler olmadığını söyler (gördüm, biliyorum), 3-4 seneliğine doğuda kontrolörlük yapılır derim.
0
kriker
(21.06.16)
kriker, yazdim ama sanirim gitmedi mobildeyim hayir 4001 memurluk.maasi yuksek normal memurluklara gore 4000 kusur oldugu soyleniyor.muhendis maasindan iyi yani
0
🌸gakgul
(21.06.16)
o zaman bence dhmi'deki kontrolör pozisyonlarına mutlaka bir bakın. puanınız iyi. ingilizceniz de varsa neden olmasın ki?

doğuda 4001 memur mu? batıda zabıta mı?

bence batıda zabıta.
0
kriker
(21.06.16)
kontrolor poziyonu yok merkezi alimda.dhmi memurluklarinin maasi dedigim gibi batidaki muhendisliklerden iyi.
0
🌸gakgul
(21.06.16)
Muş bile bana çok kötü görünmemişti. Tabii güncel siyasal gerilimle ilgisi oluyor biraz da.
0
firez
(21.06.16)
tüm şehirleri gezmiş biri olarak söyleyebilirim ki, birinci sıraya adıyamanı koy, ikinci sıraya kars'ı.
diğer şehirlere bakma bile. (kadın olduğuniçin böyle dedim) işsiz kalman daha iyidir.
0
etna
(22.06.16)
adıyaman, kars, ağrı, ığdır.

bunların dışında doğudan elazığ, malatya, erzincan, erzurum seçeneklerinden biri varsa onu en başa koyun
0
yemrem
(22.06.16)
erzincan, erzurum seçeneğin varsa oraya git, hırt yok oralarda.
0
prince legolas
(22.06.16)
Adıyaman ışid'ci yeri değil mi ya, herkes tavsiye etmiş. Ben bilmiyorum gerçi nasıl bir yer de, şaşırıdm.
0
firez
(23.06.16)
@firez, ona bakarsan istanbulda işidçi sayısı daha fazla. bu istanbulu kötü bir tercih mi yapıyor? veya istanbulda yaşanan terör olayları ığdırda yaşananlardan çok çok daha fazla, bu ığdırı daha iyi bir yer mi yapar?
0
yemrem
(23.06.16)
(2)

Para biriktirmek için BES/döviz vadeli hesap açtırmak ne kadar mantıklı ?

badabista
ekşici dostlar merhaba,22 yaşındayım para biriktirmeye karar verdim. Bunu ne yazık ki kendi kendime yapamıyorum. ekşi duyuru ve ekşi sözlükte bi sürü şey okudum BES ile ilgili. Olumlu bulanlar/olumsuz bulanlar var. Amacım 10-15 yıl sonraki gelecek için para biriktirmek. Malum o yaşlarda insanın topl
ekşici dostlar merhaba,

22 yaşındayım para biriktirmeye karar verdim. Bunu ne yazık ki kendi kendime yapamıyorum. ekşi duyuru ve ekşi sözlükte bi sürü şey okudum BES ile ilgili. Olumlu bulanlar/olumsuz bulanlar var. Amacım 10-15 yıl sonraki gelecek için para biriktirmek. Malum o yaşlarda insanın toplu paraya ihtiyacı oluyor. (Ev/araba/düğün/kendi işini kurmak vb.)

1)şimdi esas soruya gelecek olursak BES'e hemen girersem ve her ay 100TL gibi bi şeyler atarsam ve bu parayı bi fonla da değerlendirirsem 10-15 yıl sonra sistemden çıkarsam zarar eder miyim ? Eğer bu seçenek mantılı diyorsanız önerebileceğiniz bir fon var mıdır ? (öğrenciliğimin son 1 ayında olduğum için giriş aidatı ödemiyorum bu arada BES için.)

2)aynı senaryo ile 100TL karşılığına denk gelecek şekilde dolar veya euro vadeli hesaba girersem nasıl olur ? BES mi daha mantıklı sizce yoksa vadeli döviz hesabı mı ?

3) döviz hesabı için önerebileceğiniz bankalar nelerdir hali hazırda İş Bankası ve Yapı Kredi müşterisiyim.

4)döviz mantıklı diyenler için şuanki kurlar çok yüksek girmemek mi mantıklı olur bu işlere ?

5)ne yazık ki ülkenin geleceğini çok iyi görmüyorum 10 yıl sonra suriyeye dönersek veya ciddi bir ekonomik kriz olursa BES veyahut vadeli döviz için durumlar sizce nasıl olur ?

6) bir soru da hali hazırda yatırım yapanlar için gelsin, borsa hariç siz böyle bir durumda nasıl bir yatırım yapardınız veya hali hazırda yapıyorsunuz ?

İlginize şimdiden teşekkür ederim.
0
badabista
(15.06.16)
1. Net zarar etmezsin. Yani paran büyür. Ama daha fazla büyütecek alternatiflere göre az büyür. Yani kardan kaybedersin. Orta-uzun vadede ülkenin geleceği iyileşir diyorsan borsa ve karma fonlara, kötüleşir diyorsan döviz getirili fonlara ağırlık ver.

2. Bire bir karşılaştırmak zor. BES'te devlet desteği ve düşük vergiler var. Ama aynı zamanda fon kesintileri de var. Ancak aylık yatıracağın tutar az olacağı için, ileride kendini tutamayıp harcama riskin varsa BES daha iyi olur. önemli olan %2-3 daha fazla kazanmak değil; biriktirmeyi başarıp onu tüketime çevirmemek.

3. Enpara. masrafsız.

4. ülkede enflasyon var. uzun yıllar da olacak. bu yüzden kurlara takılma. 10 yıl sonra enflasyon parayı ne kadar eritmişse, döviz kurları da o kadar yukarıda olacak. bu kadar uzun vadeli yatırıma gündelik kurlara bakılarak girilmez. daha önce de yazdım: doların 4 TL olması veya 5 TL olması "acaba?" denecek ihtimaller degil, sadece "ne zaman olacak" diye sorulabilir (=kesin)

5. Devlet patlayacaksa, fiziki altın dışında her şey riskli.

6. %80 TL mevduat %20 döviz mevduat. kısa vadede oynaklığa göre dövizin oranını arttırabilirim. bakmaya zamanım olsa BIST ve VIOP'a girerdim.
0
507
(15.06.16)
BES sisteminin yeni halini bilmiyorum ama, bence tek avantajı para biriktirmeye "mecbur" bırakması. Döviz tavsiye ediyorum.
0
firez
(15.06.16)
(7)

ofiste kavga ettim

sonbaharadam
çıktım eve gidiyorum simdi. Yarın atılıcak mıyım şimdi amk?
çıktım eve gidiyorum simdi. Yarın atılıcak mıyım şimdi amk?
0
sonbaharadam
(09.06.16)
genelde ofis kavgaları işten çıkarmayla son bulmuyor, ama fiziksel temaslı bi' kavgaysa atılma olasılığın artar.
0
evde liyakat kalmamis
(09.06.16)
Bir su için sakinleşin, o anlık öfkeyle olduys etkisi geçer, olay büyütülmeyebilir. İş yeri kavgası işin tuzu biberi.

edit: vay canına! yorumumu iptal ediyorum.
0
firez
(09.06.16)
kiminle kavga ettiğine bağlı?
0
suicides underground
(09.06.16)
Fiziksel temas var baya bi kan döküldü. Adamın yüzü pert benimde bacagım masanın sivri ucuna girdi kan akıyo hala. Kavgadan sonra da baya bi küfür ettim ordaki çalışanlara annelerine vs. Çıktım.

Kavga ettiğim adam benle aynı pozisyonda
0
🌸sonbaharadam
(09.06.16)
Küfürlü müfürlü olduğu için kimin haklı olduğuna bakılmaksızın ikiniz de atılabilirsiniz. Ya ds kim haksızsa o çıkarılır sadece. Haksız olan sensen %90 atılırsın diyorum.
0
hala mi ceren yahu
(09.06.16)
şimdi bir sonraki görüşmende "bir önceki işinizden neden ayrılmıştınız" diye sorduklarında ne cevap vereceğini düşünmeye başla, ayrıca seni işe alacak insan bu işyerini arayıp seni sormasın diye dua et.
0
celeron 300a
(09.06.16)
celeron 300a +1
0
bobinhoo
(09.06.16)
(23)

"agora" nedir?

jack of hearts
anlamını bilmediğimden sormuyorum, bir çeşit kamuoyu yoklaması yapmak amacım. "agora" denildiğinde aklınıza ilk gelen nedir? ayrıca yabancıların çok bildiği bir kelime mi bu? biliyorlarsa hangi anlamıyla biliyorlardır?
anlamını bilmediğimden sormuyorum, bir çeşit kamuoyu yoklaması yapmak amacım.

"agora" denildiğinde aklınıza ilk gelen nedir? ayrıca yabancıların çok bildiği bir kelime mi bu? biliyorlarsa hangi anlamıyla biliyorlardır?
0
jack of hearts
(09.06.16)
ANtik donemde halkin toplandigi alisveris vs. icin alan, meydan. Ilk aklima gelen bu.
0
stavro
(09.06.16)
(bkz: agora meyhanesi)
(bkz: agorafobi)

bi de şu mükemmel şarkı: www.youtube.com
0
baba jo
(09.06.16)
Antik yunanda insanlarıp toplanıp bazı fikirler paylaşıp tartıştığı alanlar. Diye biliyorum.
0
Goddard
(09.06.16)
anlamını söylemişler zaten. aklıma gelen açık, geniş, çimenlik bir alan. izmir'deki agora geliyor aklıma.
0
tepedeki psychedelic adam
(09.06.16)
ilk aklıma gelen "meydan"
ayrıca izmir agorası
0
teknikekip
(09.06.16)
pazar yeri
0
cekilmis gayfe
(09.06.16)
Anlami tekrar etmiyorum. Ayrica izmirde avm var agora diye.
0
nundu
(09.06.16)
anlamı tekrar etseniz daha iyi olur aslında. ilk akla gelen pazar yeri mi, yoksa toplanıp tartışılan yer mi? benim için önemli olan o.
0
🌸jack of hearts
(09.06.16)
toplanıp tartışılan yer anlamı öncelikli.
arkeoloğum :/
0
manuel mandalina
(09.06.16)
Benim aklıma ilk gelen "toplanma yeri, açık alan" Daha sonra da, agorafobi geliyor. Kelime eski Yunanca kökenli, klasik filoloji okuduğum için ben aşinayım ama yabancılar da Antik yunanda yurttaşların toplandığı kent alanı olarak biliyor.
0
old possum
(09.06.16)
benim için tartışma yeri. hani bu atinalıların filan gevrek gevrek toplaşıp şehirle ilgili oylama yaptıkları yer.
ama çoğunluk pazar yeri diye algılıyordur eminim.
0
firez
(09.06.16)
toplanan yer gibi geliyo bana
0
freya
(09.06.16)
yabancıların (bkz: market square) dedikleri merkez bölge gibi düşünmekteydim ben bunu.
0
kaichi
(09.06.16)
benim aklıma gelen pazar yeri. izmir'dekinden bahsettiğim de avm değil de mezarlıkbaşı'ndaki alan.
şimdi wikipedia'dan baktım sadece pazar yeri değilmiş ama. az miktarda olan yunancamın da katkısıyla birlikte ἀγοράζω kelimesini bildiğim için belki benim aklıma alışveriş, pazar yeri geliyor ama ἀγορεύω diye de bişey varmış. onu bilmiyodum.
"From this twin function of the agora as a political and commercial space came the two Greek verbs ἀγοράζω, agorázō, "I shop", and ἀγορεύω, agoreúō, "I speak in public"."
0
tepedeki psychedelic adam
(09.06.16)
İlk aklıma açık ve boş alan geliyor.
0
aychovsky
(09.06.16)
benim aklıma çarşı geliyor.
0
fatihkkk
(09.06.16)
tartışma yeri forum değil mi yahu? agora dediğin çarşı gibi bişi.
0
cekilmis gayfe
(09.06.16)
@çekilmiş, buyur canım
en.wikipedia.org

forum da onun romancası.
0
manuel mandalina
(09.06.16)
şahsen bende amfora çağrışımı yaptı.
0
champ magnetique
(09.06.16)
Agora Meyhanesi geliyor
0
sen nasıl bir insansın
(09.06.16)
Benim aklima acik alan geliyor ilk olarak agorafobiden dolayi
Sonra sarap
Sonra da gercek anlami: toplanip tartisilan yer
0
la noix
(09.06.16)
şarap
0
hushhush
(09.06.16)
anlamını biliyorum ama bunu duyunca ilk aklıma gelen aegee agora oluyor.
0
isott
(09.06.16)
(19)

Erkek bebeğe barış ismi

fraise
Bir isim sorusu da benden gelsin; kuzenimin yakında bebeği olacak. Ben Barış isminı çok seviyorum. Anlamı, fonetiği ne bileyim hoşuma gidiyor. Bir de tanıdığım bütün Barış isimli kisiler düzgün, efendi, iyi niyetli kişilerdi; bunun etkisi de olabilir. Barış Manço'yu da pek severdim. Kuzenim az önce
Bir isim sorusu da benden gelsin; kuzenimin yakında bebeği olacak. Ben Barış isminı çok seviyorum. Anlamı, fonetiği ne bileyim hoşuma gidiyor. Bir de tanıdığım bütün Barış isimli kisiler düzgün, efendi, iyi niyetli kişilerdi; bunun etkisi de olabilir. Barış Manço'yu da pek severdim. Kuzenim az önce whatsapptan yazmis; bazıları beğenmiş, bazıları çok klişe demiş, bazıları da türkçe karakter var demiş. Ben de kamuoyu yoklaması yapayım dedim. Barış nasıl bir isim sizce?

Diğer secenegimiz de Erdem.

Bir de compu'ye not: lütfen şu mobil versiyonu düzelt artik; duyuruyu düzgünce yazana kadar canım çıktı. Yanlış yazınca tekrar düzeltmek de ayrı dert.
0
fraise
(07.06.16)
Güzel. Barış adında tanıdığım insanlar hep güzel insanlardı.

Erdem ismini sevmem.
0
buff
(07.06.16)
barış ismi güzel ama gerçekten de türkçe karakter var ^^
biz koyamayız çünkü içinde r harfi var r leri söyleyemiyorum ama söyleyebilsem düşünebilirdik.
erdem de fena değil ama ikisi de bir cem değil aşslslsk
0
sta
(07.06.16)
Sta, Cem'i ben de severim de bizim ailede 2 3 tane mevcut :)
0
🌸fraise
(07.06.16)
Barış en sevdiğim erkek ismi . Tüm tanıdığım Barışlar da efendi ve iyi insanlar . Erdem ismini hiç sevmiyorum . Tanıdığım Erdemleri de sevmiyorum
0
lilidance
(07.06.16)
@fraise bence sen koyarsın Barış ı koymasınlar boşver ;)
0
lilidance
(07.06.16)
ikinci ismim barış ama çok kullandığım ismim değil genelde herkes birinci ismimle hitap eder ama severim barış adını da. türkçe karakter kısmı sıkıntılı ama çok da büyük bi sorun teşkil etmez bence.
0
nundu
(07.06.16)
Bora konusunda herkese olduğu gibi sana da ısrarcıyım fraise :)
0
c1b2k3
(07.06.16)
Lilidance, oğlum olacağı %100 garanti olsa koydurmazdim da emin olamadigimiz için yakında biri koysun demiştim :)
0
🌸fraise
(07.06.16)
barış güzel.
bu türkçe karakter olayı artık çok kaale alınıyor isim seçerken ama çok dert değil aslında ya? benim de adımda türkçe karakterler var (yurtdışında da yaşadım) hiç sorun yaşamadım bununla ilgili, belki de bana denk gelmemiştir.
0
asisamus
(07.06.16)
Bora +1. Çok maskülen isim.
0
ThomasJefferson
(07.06.16)
Bora'yi ben hiç sevmiyorum nedense.

Türkçe karaktere ben de takılmamak gerektiğini düşünüyorum; kardeşimin isminde de türkçe karakter mevcut. İlk söylendiği zaman sorun ama sonrasında öğreniyorlar nasılsa.
0
🌸fraise
(07.06.16)
barış da erdem de süper isimler bence. ikisi de gönül rahatlığıyla konabilir. toprak, rüzgar, bulut, uzay, batı, doğu gibi berbat ötesi isimler seçmediğiniz için sizi tebrik ederim.

bu arada adımda da, göbek adımda da soyadımda da türkçe karakter var hiçbir sorun çıkmıyor yurtdışında, şu geyik bitse artık.
0
ambrosia
(07.06.16)
yeni bir adaş adayı olarak şimdiden kutluyorum minik yavrucağı.küçükken "ayy barış ismine aşığım" diye öpüldüğüm oldu, çocuğun önünü kapamayın.barış +1
0
mungojerry
(07.06.16)
barış koymazdım. tanıdıklarımdan dolayı. o tatlarda "Tuna" var.
0
kupigometa
(07.06.16)
barış bence şahane isim. erdem de çok güzel.
0
anneboleyn
(07.06.16)
Erdem ismini pek (hiç) beğenmem. Barış güzel, bir ağırlığı var.
0
firez
(08.06.16)
Barış çok yumuşak görünümlü bir isim. Erdem berbat bir isim. Bence Deniz, Cenk gibi karizmatik isimler koyun.
0
dissendium
(08.06.16)
Erdem olarak tanıdığım kimseyi sevmedim Barışlar daha babacan ve sempatik olurlar. Barış olsun.
0
aydogank
(08.06.16)
tanıdığım bir barış hariç hepsi çok iyi adamlardı. bence isimden çok adam olması önemli. umarım iyi bir insan olur gelecekte:)

erdem koymayın erdemler bir acayip oluyor.içine kapanık ya da hafif asosyal ya da ben ağırım modunda takılan adamlar oluyor.
0
mobydick
(08.06.16)
(4)

Ankara'da şehre en yakın kamp kurulacak yer neresi?

birşeylersoracağım
En ama en yakın yer neresi? Şehrin içinde bi yerlerde de olur. Yeter ki bi çadır kurayım, bi günlük.Araba yok, otobüs dolmuş ulaşımı olsun. Kesin 0 cevap :(
En ama en yakın yer neresi? Şehrin içinde bi yerlerde de olur. Yeter ki bi çadır kurayım, bi günlük.

Araba yok, otobüs dolmuş ulaşımı olsun. Kesin 0 cevap :(
0
birşeylersoracağım
(05.06.16)
Kizilcshamam civarlari belki?
0
kuehles blondes
(05.06.16)
karagöl tabiki.
0
riff cohen
(05.06.16)
Ben de ışıkdağı diyecektim. Bir çeşme var orada, etrafına çadır kurulduğunu duymuştum.
0
firez
(06.06.16)
Elmadağ, hasanoğlan civarı güvenli ve karısan olmaz
0
Erensq06
(06.06.16)
(5)

Araba Kararsızlığı (Polo İçerir)

body electric
iyi akşamlar duyuru ahalisi,şöyle bir sorum olacak, şimdi benim bir yakınım sıfır wv polo almaya karar verdi, kendisi kız kişisi, yıllarca 206 kullandı, şoförlüğü epey iyidir, manueli de çok güzel kullanır. polo için 1.2 motor lounge serisi manuele karar verdi; fakat hala aklı otomatik mi alsaydım a
iyi akşamlar duyuru ahalisi,

şöyle bir sorum olacak, şimdi benim bir yakınım sıfır wv polo almaya karar verdi, kendisi kız kişisi, yıllarca 206 kullandı, şoförlüğü epey iyidir, manueli de çok güzel kullanır. polo için 1.2 motor lounge serisi manuele karar verdi; fakat hala aklı otomatik mi alsaydım acabaya gidiyor. şöyle ki lounge-manuel ile comfortline-otomatik aynı fiyata geliyor, açıkçası lounge-otomatik 5 bin fark istiyor ve o kadar para da bu segmentte bir araca verilir mi bilemiyor. comfortline'da sis lambası arka hava yastığı bile eklememi adamlar. siz ne dersiniz, bu devirde manuel almak akıl karı mı yoksa, isteği üzerine duyuruyu açıyorum, bir fikir verebilr misiniz?
0
body electric
(29.05.16)
istanbulsa otomatik, başka yerse manuel iyidir
0
sta
(29.05.16)
Kendisi neyi tercih ediyor ki? Örneğin ben otomatik sevmiyorum, manuel tercih ederim. Ama objektif olarak piyasa otomatiğe kayıyor sanki.

Esas sorunuza gelince: esas olan modelin ana aksamı, motor tasarımı bence. Arka yastık, sis lambası filan o kadar önemli mi bilmiyorum. Bunlar arabada bulunsa bile esas sürüşü etkileyen mühim şeyler değil, belki hiç ihtiyaç bile olmayacak... bilemedim.
0
firez
(29.05.16)
CVT şanzıman olmadığı sürece otomatik almayın, aldırmayın. Çift kavramalı sistem, yapısı gereği sorun çıkarmaya müsaittir. Kesin sorun çıkarır diyemem ama yapısı buna yatkındır diyorum. CVT de insan yapısı sonuçta elbet o da arıza yapabilir ama bunun için baya uğraşmanız lazım. İsterseniz CVT ve çift kavramalının çalışma mantıklarını internetten görsellerle araştırabilirsiniz. Polo'nun otomatiğinde DSG var örneğin, çift kavramalı sistem. İnternetten DSG arızalarını bi aratın, yazılanları görün. Ford'un kullandığı Powershift için de pek çok olumsuz yorum var. CVT'nin tek avantajı arıza yapmasının zor oluşu değildir üstelik. Yakıt ekonomisi sağlar, vites geçişi olmadığı için vites geçişini hissetme de yoktur, araç hep aynı devirde çalışır (motor ömrü açısından güzel bir durum) gibi pek çok avantajı vardır. CVT genelde Japon araçlarında (Honda, Toyota, Suzuki, Mitsubishi, Nissan...) bulunur. Ben arkadaşınıza sıfır Polo yerine sıfır Yaris öneriyorum. Ben olsam kesinlikle onu tercih ederim.
0
grgn
(29.05.16)
bu biraz konfor işi polo için dsg farkına, aracı daha rahat ve keyifli kullanmak için verdiğin fark neden değmesin.
0
gokhan atestepe
(29.05.16)
çok daha ucuza fabia otomatik tam donanımlı bir araba alabilirsiniz.
0
nekolaytezla
(30.05.16)
(7)

üniversiteye ara verip tekrar hazırlanmak

anatomy
bir arkadaşımın ricası üzerine paylaşıyorum benim aracılığım ile iletişim kurabilirsiniz, cevaplarınızı tek tek iletirim. teşekkürler şimdiden.'' herkese iyi akşamlar. okuyacaklara teşekkürler.96 doğumlu bir gencim. anadolu lisesi mezunuyum. ilk senemde (2014) sınava girdiğimde ygs 65k mfler 70k tml
bir arkadaşımın ricası üzerine paylaşıyorum benim aracılığım ile iletişim kurabilirsiniz, cevaplarınızı tek tek iletirim. teşekkürler şimdiden.

'' herkese iyi akşamlar. okuyacaklara teşekkürler.

96 doğumlu bir gencim. anadolu lisesi mezunuyum. ilk senemde (2014) sınava girdiğimde ygs 65k mfler 70k tmler 60k geldi. yaz bitti. eylülde çalışmaya başladım. dersaneye yazıldım. hedefim ilk 2 ay ankara hukuk idi. hedefim hukuktu çünkü kazanması tıp,itü,odtü'ye göre daha kolaydı. dersanede sayısal sınıftaydım. sonra ygs denemelerim iyi gelmeye başlayınca hukuk hedefimden saptım, yüksek puan hedefim oldu. neyse girdik ygs'ye ygs1 14k ygs2 11k geldi. hayatımdaki en mutlu gündü. dersaneden arkadaşlarla pub'a gidip geceye kadar içmiştik, sanırım bir daha o günkü kadar mutlu olamayacağım. hedefim tıp olmuştu. çalışmaya devam ediyordum ama denemeler düşük geliyordu. neyse girdik lys'lere.

mf3(sağlık) 23k. okul puanıyla 29k
mf4(müh.) 31k. okul puanıyla 37k

istediğim yerler gelmiyordu. hukuk yazdım ben de. ortalama bir devlet üniversitesinde hukuk geldi. yazın 3 ay boyunca üzüldüm bu duruma tekrar hazırlanmayı düşündüm hep. eylül ayında hafiften başladım gene çalışmaya. okul açıldı. lys kitaplarımı okula götürdüm fakülte kütüphanesinde çalıştım. 3.gün akşamı durup düşündüm napıyorum diye. psikolojim kaldırmadı, kitaplarımı yatağımın altına attım. ygs lys çalışmasına son verdim. hayata bir kez geliyorum üniversite hayatını yaşayım dedim.

okula servisle evden gidip geliyorum aylık 300 lira. kyk kredisi aldığımdan beri ailemden harçlık almıyorum.
okulda çevre kuramadım. dışlandım, reddedildim. bu durum üzüyor beni. hiçbir isteğim gerçekleşmedi. bu arada belirteyim, tıpı kazansaydım ama yine de dışlansaydım falan sorun olmazdı benim için, hatta kendimi derslere verir ortalama yapardım.

martta ygs'ye çalışmadan, ne durumdayım acaba girdim sayısallar 40 bin geldi. puanım kırılacağı için pek bir işe yaramaz. ygs'ye girdiğim günün akşamı ağladım. geçen senenin nisan mayıs ayını düşünüyorum hep. hayattan bir beklentim vardı. her şeyi mahvettim.

yazın göğsüme ağrı giriyordu geceleri bu konu yüzünden. bunları yazarken de ağrımaya başladı.
seneye okulu bırakıp hazırlanmak delilik mi olur? hedefim tıp bu arada. avukat olmaktan korkuyorum çünkü pek malımız mülkümüz yok. tek hayalim pratisyen olup aylık 4 5 bin kazanmaktı.

teşekkürler. ''
0
anatomy
(25.05.16)
Bu kadar karamsar olmamanı dilerdim. Unutmamak lazım ki bir sürü kişi için hukuk ilk tercih olarak istenen bir yer. Yani, kötü bir okulmuş gibi düşünmemek gerekir. Ben olsam okuluma konsantre olurdum.

Fikri sabit yapmışsın biraz, güzel bir durumu kötü bir durum gibi algılayıp kendini heder ediyorsun. Dilerim ki hayatında küçük ama güzel bir şey yaşarsın ve algın olumluya doğru değişir.

üzülmenin nedeni daha çok: kaçırılan fırsat, geçen zamanın geri gelmemesi vs. bu gerçekten de hayatta yaşanan çok ağır duygulardan birisidir ama dediğim gibi fikri sabite dönüşüp hayatı zehir etmesine izin vermemek gerkeir.
0
firez
(25.05.16)
96'lı biri için baştan başlamak için çok geç değil. 1. öncelik ilerleyen yaşantında hangi mesleği yaparken mutlu olacaksan onu seçmen olması gerekiyor. sırf sosyal statüsü için bölüm seçmek çok yanlış.
0
belkider
(25.05.16)
Tek hayali pratisyen olup aylık 4-5 bin kazanmak isteyen biri bu kafayla fazla ilerleyemez bence. Büyük şehirlerde işe giren iyi eğitimli mühendisler de 4-5 bin TL alıyor. O zaman mühendis olmayı da mı denemek lazım? Bence önce istediği mesleğe karar versin, ondan sonra sınava tekrar girebilir. Ki bana göre Ankara Hukuk gayet iyi. Tıp mezunlarına zorunlu hizmetiydi, tusuydu derken çok yükleniyorlar.
0
dissendium
(25.05.16)
Hayalin pratisyen olmak mi 4-5k kazanmak mi? Iyi para kazanmak okudugun okuldan ve bolumden ziyade kendine ne kattiginla ilgili. Ilgin olan bi bolumde okursan bu daha kolay olur evet. Ama seninki daha cok tibbin icinde ukte kalmasi gibi geldi bana. Gercekten istiyosan daha cok gencsin calisip yaparsin. Ama once ne istedigine karar vermen gerekiyo.

Herkes istedigi universitede istedigi bolumu okuyamiyo sonucta. Sen cok kisinin hayali olan bi bolum kazanmissin, firsati kacirdim diye yuklenme kendine.
0
turuncu sufle
(25.05.16)
tek derdin 4-5k ise otur dersine çalış iyi avukat ol 4k rahat kazanırsın. tıbbı parası için isteyenler uzman hekim olup 10-15 kazanmak için istiyo, senin hayaller küçükmüş. 4bin lira için tekrar sınava girmek sonra 6 sene tıp okumak hiç çekilmez. illa memur olucam avukatlık yapamam diyosan hakim savcı ol.
0
ambrosia
(25.05.16)
'' öncelikle cevaplar için teşekkürler. ankara hukukta değilim. batıda ortalama bir devlet üniversitesi. istanbul değil ama ısparta da değil.

bir insanın en güzel yılları üniversite yılları derler ama benim üniversite hayatım lise hayatımdan da kötü. ders arasında kitap okuyorum ya da müzik dinliyorum. bu yıllarım bir daha geri gelmeyecek. kendimi geliştirebileceğim bir ortam yok ya da ben bulamadım. fakültemdeki insanlar da bölümden soğumama baya yardımcı oldu. lisede asosyal bir arkadaşımın bile üniversite hayatı güzel geçiyor, kendisi pek değişmedi ama yine de güzel vakit geçiriyor. ben ise her gün hem sosyal hem de mesleki açıdan çürüyorum orada.

hukuk alanı ilgimi çekmiyor. medeni falan neyse bir nebze katlanabiliyorum ama anayasada, hukuk metodolojisinde falan dayanamıyorum dersin yarısında çıkıyorum. yani bilmiyorum boşu boşuna okuyorum gibi geliyor hiçbir bilimsellik yok. aç kanunu bak bunun için 4 sene mi okunur anlamıyorum.

tıp istememin nedeni, hem okuması zor hem de işime yarayacak şeyler öğrenirdim. okumanın zor olması bana göre iyi çünkü böyle boş boş yatıyorum ama tıp okusaydım ders çalışırdım. ders çalışmaktan zevk alıyordum geçen sene. böyle aileme ihanet ediyormuşum gibi geliyor.

mühendislik için yaşım geçti hem de meslek garantisi yok. hem zaten o meslekte başarılı olamam. okulu bile bitiremezdim. matematik, fizik ve geometri yapamazdım lisede de. matematiğim ve fiziğim iyi olsaydı şuan tıp fakültesindeydim zaten. kimya ve biyolojiyi ezberleyip yaptım.

neden hukuk yazdın diyecek olursanız, 9 eylül fizyoterapi, ege mühendislikler tutuyordu ama hukuk okumak bunlardan daha mantıklı geldi. keşke izmiri yazsaydım, mis gibi şehirde okurdum hem sosyal hayatım da olurdu. ''

dedi.
0
🌸anatomy
(26.05.16)
o halde neresinden dönerse kârdır. kaydını her ihtimale karşı dondursun. dershaneye yazılsın. sonra ciddi şekilde ders çalışıp şansını bir daha denesin. 1 yıldan hiçbir şey olmaz.
0
dissendium
(26.05.16)
(11)

Kot pantolonla iş gorusmesine gidilir mi?

theodor
Yer bir banka genel mudurlugu. Temiz tıraşlı beyaz gömlekli ve ceketli olacağım. İş yerinde çok dikkat çekeceği icin takım elbise ile gitmeyeyim diyorum. İk ci ve bölüm muduruyle gorusecegim.
Yer bir banka genel mudurlugu. Temiz tıraşlı beyaz gömlekli ve ceketli olacağım. İş yerinde çok dikkat çekeceği icin takım elbise ile gitmeyeyim diyorum. İk ci ve bölüm muduruyle gorusecegim.
0
theodor
(25.05.16)
Takım olmuyorsa kanvas pantolon/chino.
0
Lim5
(25.05.16)
yanina yedek al bir yerde degistir ve takimla git
0
lcha
(25.05.16)
Okul görüşmesine gideceğini söyleyebilirsin. Yüksek lisans, doktora, hoca görüşmesi, tez sunumu falan...
0
Traveller
(25.05.16)
ben olsam ik'ciya sorardim
0
bir varmis bir yokmus
(25.05.16)
takım elbise olumlu dikkat çeker, iş görüşmesine gittiğin biliniyor zaten; olumsuz değil olumlu etkisi olur.

hee bi dakka, dikkati mevcut iş yerinde çekersin diye mi dedin öyle? öyleyse Icha +1 diyorum. kot hiç olmasın.
0
baba jo
(25.05.16)
Bizim işyerine şort terlikle de gelebilirsin ama banka yemez böyle şeyleri.
0
angelus
(25.05.16)
Nikaha gideceğim dersin. Zaten işyeirndekiler de "hayırdır nikaha mı" diye soracaklardır şık görünce.

esas cevap: bankaya kotla gidilmez.
0
firez
(25.05.16)
Bankalar takiktir takim elbiseye. Kotla gitme kesinlikle.
0
kint
(25.05.16)
kanvas iyidir ya ikisinin arası işte.
0
bohr atom modeli
(25.05.16)
hayır, önem vermediğin anlaşılır ki önem versen zaten kot pantolonla gitmeyi düşünmezsin. görünüş önemli.
0
gokhan atestepe
(25.05.16)
İkcı adayı olarak hayır diyorum:) hem de gm imiş ooo
0
ikcı
(25.05.16)
(1)

düzgün excel takvimi arıyorum

patricia teyze
Selam Ahali,Çalıştığım şirketin günü gelen ödemelerini görebileceğim bir takvim, ajanda lazım bana. Excel'de işime yarayacak bir tane buldum ama kendisi iş ortamında kullanılmayacak kadar şirin :) Bunun aynı işlevi gören daha formal bir versiyonu var mıdır acaba bi el atsanız da bulup çıkarsak?Takvi
Selam Ahali,

Çalıştığım şirketin günü gelen ödemelerini görebileceğim bir takvim, ajanda lazım bana. Excel'de işime yarayacak bir tane buldum ama kendisi iş ortamında kullanılmayacak kadar şirin :) Bunun aynı işlevi gören daha formal bir versiyonu var mıdır acaba bi el atsanız da bulup çıkarsak?

Takvim mümkünse yıllık olsun her ayı ayrı ayrı görüp günlük ödemeleri vs. not düşebileyim yeter.

bu aralar evde pc ve internetim olmadığından sizden rica ettim yoksa pihhhuuuuw

Çoksaoulun
0
patricia teyze
(23.05.16)
Dosya/Yeni/Şablonlar diyerek takvim seçenekleri bulunuyordu, yani tek seçeneğiniz bu değildir bence.
Bunda dahi, üzerinde oynayıp o resimleri kaldırabiliyorsunuz sanırım.
0
firez
(23.05.16)
(8)

Tutumunuz ne olurdu?

kinematik viskozite
İş yerinde bir arkadaş var. sürekli başkalarını eleştirmeye çalışıyor, sürekli kendi fikirleri doğru karşıt fikirliler yanlış havasında. aynı pozisyonda çalıştığı insanları yönlendirme eğiliminde. çoğu kişi bu arkadaştan rahatsız ve ofistekilerin yarısı buna selam bile vermiyor artık.Ben fazla samim
İş yerinde bir arkadaş var. sürekli başkalarını eleştirmeye çalışıyor, sürekli kendi fikirleri doğru karşıt fikirliler yanlış havasında. aynı pozisyonda çalıştığı insanları yönlendirme eğiliminde. çoğu kişi bu arkadaştan rahatsız ve ofistekilerin yarısı buna selam bile vermiyor artık.

Ben fazla samimi olmamaya ve gereksiz sözlerini dikkate almamaya özen gösteriyorum. ama artık katlanılmaz bir hal almaya başladı.

böyle bir tiple karşılaştığınızda tutumunuz ne oluyor?
0
kinematik viskozite
(20.05.16)
Ben de ona sirt cevirenler gurubuna katilirdim. Eninde sonunda yalniz hissedecek, dislandigini farkedecek.
0
stavro
(20.05.16)
elestirilerinde hakli mi peki? bu da onemli bi unsur aslinda. tamam sivri dillidir filan da, birileri uyuz oluyor diye adami hakliyken de gömüyor olabilirler. ne olursa olsun cok samimi degilsem mesafemi korurdum herhangi bi samimiyete bulasmazdim ama terslemezdim de sanirim (hakli oldugu noktalar varsa bu)

nor: dışlanmayı umursamayabilir
0
in vino veritas
(20.05.16)
Bizde de var bu tipten. Ben bilgisayarın monitorune kitleniyorum himm evet evet diyince gidiyo kendiliginden .
0
cabiday
(20.05.16)
@in vino veritas eleştiriler iş konusunda değil, iş konusunda tartışmaya herkes açık o konuda bir sıkıntı yok. insanların özel hayatlarına olan eleştirileri rahatsız edici. giydiğin kıyafet, insanların ilişkileri, siyasi görüşler, yediğn yemekten dinlediğin müziğe kadar kendi gibi düşünmeyenleri eleştiriyor.
0
🌸kinematik viskozite
(20.05.16)
he o baska. o zaman umursamazdim ben olsam buyuk ihtimal. polemige de girmezdim ne laf yetistircem. sinir olurum oyle tiplere de. cevap vermem yorum yapmam dahil olmam muhabbetine.

ama dedigim gibi dislanmayi umursamiyor olabilir yine de.
0
in vino veritas
(20.05.16)
Nasıl yaparsınız bilmiyorum ama aynalama tekniği kullanın, o ne yapıyorsa aynısını yapın bakalım ne olacak.
Mesela, bir hesap yapıyor masasında, "şunu bir hesaplasana" diyin,"hadi çay içelim" dedi diyelim, "çay içelim mi ya hep beraber" diye yansılayın.
0
firez
(20.05.16)
yokmus gibi davraniyorum. samimi olmuyorum.
0
sorusuolaninsanmodeli
(20.05.16)
sallamıyorum.
0
gokhan atestepe
(21.05.16)
(8)

akıllı tv'de hangi markayı seçiyoruz?

tolga asp
aklımdan lg gibi geçiyor, arayüzü çok kullanışlı demişler ayrıca içindeki önemli bir zımbırtıyı kendisi ürettiği için rakiplerinden öndeymiş ama yinede emin olamadım. anladığım kadarıyla vestel, panasonic ve philips'den uzak duruyoruz, lg, samsung ve sony'ye daha ılımlı yaklaşıyoruz doğru mu? yanlış
aklımdan lg gibi geçiyor, arayüzü çok kullanışlı demişler ayrıca içindeki önemli bir zımbırtıyı kendisi ürettiği için rakiplerinden öndeymiş ama yinede emin olamadım.

anladığım kadarıyla vestel, panasonic ve philips'den uzak duruyoruz, lg, samsung ve sony'ye daha ılımlı yaklaşıyoruz doğru mu? yanlışsam düzeltin lütfen.

ayrıca yarın birkaç mağazaya gidicem, flash'a 1080p'lik bir video atıp düşündüğüm modellerdeki teşhir ürünlerinde denemem yeterli olur mu?
0
tolga asp
(20.05.16)
bence akilli televizyon yerine buyuk ekranli televizyon kesinlikle daha akilli bir tercih. ben de lg nin 4 yillik bir led televizyonu var arayuzu cok yavas browser surekli cokuyor rami cok yetersiz. ama zaten boyle ozelliklerini kullanmiyorum. usbden film aciyorum. daha farkli ihtiyaclariniz varsa da chromecast gibi aparatlar cok ucuz. sizin yerinizde olsam ekranin boyutunu olabildigince buyuk olan gorece daha az ozelligi olan televizyonlara yonelirdim.
0
lifeframe
(20.05.16)
samsung kullanıcısı olarak lg öneririm. philips ve sonyden uzak durmam çünkü androidli modelleri var artık. 3 5 sene öncesi olsa uzak dururdum ama.
0
sutlu nescafe
(20.05.16)
filipsten uzak durmaya gerek yok diye biliyorum ben. ama lg ve samsung f/p için en uygun ikili.

bütçe ne kadar bilemiyorum ama şu vakitte akıllı tv alınıyorsa android olsun içinde. biraz pahalılar ama diğerlerinin sağladığı "akıl" pek pratik değil; tarayıcı performansları bile hala istenen seviyede değil. hem android olunca codec sorunu falan da olmayacak uygulamalar sayesinde. sony ve filips'in android tv'leri fena değildi geçenlerde bakındığımda, muhtemelen yeni bişeyler de vardır. ama bence 5 inç küçük olsun android olsun.
0
baba jo
(20.05.16)
LG iyidir, ben kendi evimde projeksiyonu tercih ediyorum ama babam icin 65 inch bir LG secmistim, Turkiye'ye geldigimde canli da gordum bayagi kullanisli.

- Kumandasi cok basarili, havada kullanilabilen bir mouse gibi dusunun (YouTube'da videolari vardir sanirim)
- Genisleme secenekleri gayet makul. Kac HDMI girisi var ezbere hatirlamiyorum ama Chromecast, Digiturk, D-Smart vb her seyi baglayabilmistik
- Goruntu kalitesi super, Turkiye'de 4K TV yayini yok ama YouTube'dan ya da bilgisayardan 4K video acinca sinemada gibi oluyorsunuz
0
crown
(20.05.16)
Lg+1

Benim onceligim usb taktigimde her formati sorunsuz oymatmasiydi. 2 sene once aldigimda bu konuda en basarili LG demisler ve pisman olmadim aldigima. Su anda eminim bircok markada bu ozellik calisiyordur ama 2 sene oncesi icin lg agirlikli yorumlar yapiliyordu.

Uygulama kisminda, tarayicisi uzerinden dizi sitelerine baglaniyorum. Site arayuzunde gezinirken yavas a!a video oynatmasinda hic sorun olmadi. Coktugu de cok nadir oldu.

Digiturk hd yayin kullaniyorum. Dizi ve filmleri de mumkun oldugunc 1080p indirmeye calisiyorum. Kalitesinden memnunum, akilli kumandasi da cok sik ayrica.
0
kint
(20.05.16)
ben hem ablama hem kardeşime hediye aldım. ikisi de lg, ikisi de çok memnunlar.
0
manuel mandalina
(20.05.16)
babamin gonlunden samsung geciyordu, fazla pahali geldigi icin lg'yi secmisti 2 yil falan once.
0
letheavendangered
(20.05.16)
philips seçmiyoruz. bizde bir tane var, tv izlemekten soğuttu beni.
0
firez
(20.05.16)
(7)

itibar yönetimi

sheridans
arkadaşlar itibar yönetimi ile ilgili bir çalışma için,önce rezil olan ve sonra bu imajı düzeltmeye çalışan ama bunu da başaramayan bir firma arıyoruz. bilindik bir firma olursa süper olur.
arkadaşlar itibar yönetimi ile ilgili bir çalışma için,

önce rezil olan ve sonra bu imajı düzeltmeye çalışan ama bunu da başaramayan bir firma arıyoruz. bilindik bir firma olursa süper olur.
0
sheridans
(18.05.16)
turkcell geldi aklıma :D
0
passion rules the game
(18.05.16)
itibar yönetimi çalışması yapıp başaısız olacak kadar uzun bir zaman geçmedi turkcell olayında. bu nedenle çok uygun değil.
0
🌸sheridans
(18.05.16)
Bağdat baharat geldi aklıma bayağı linç edilmişti sözlükte
0
sytemofadownmanyagi
(18.05.16)
bağdat baharat bizim aklımıza da geldi ama devamında ne oldu? imajı düzeltmek için bişey yaptılar mı?
0
🌸sheridans
(18.05.16)
sanalmarketim.com diye bir site de bu duruma düşmüştü. Sözlükte başlığı var hatta.
Belki yabancılardan da örnek vardır ama şimdi aklıma gelmiyor.
0
firez
(18.05.16)
düzeltmek için bir kampanya yürttü mü sanalmarket
0
🌸sheridans
(18.05.16)
Bp var, petrol sizintisi filan zamanlariyla alakali. Basarili oldular mi bilmiyorum tam, gozumdeki yeri az bucuk bellidir cunku.
0
kuehles blondes
(19.05.16)
(2)

Gözde arpacık ve sarımsak

utkumon
Merhabalar, sağ gözümde sık sık iç arpacık çıkar. Ocak ayında şalazyon ameliyatı oldum.Dün akşam da batma yapıyordu, göz kapağımın içine sarımsak sürdüm birkaç kere. Baya yaş geldi gözümden.İyi gelmesinin nedeni de sanırım gözyaşı akıtarak gözyaşı kanallarını temizlemesi ve oradaki iltihabı az da ol
Merhabalar, sağ gözümde sık sık iç arpacık çıkar. Ocak ayında şalazyon ameliyatı oldum.

Dün akşam da batma yapıyordu, göz kapağımın içine sarımsak sürdüm birkaç kere. Baya yaş geldi gözümden.İyi gelmesinin nedeni de sanırım gözyaşı akıtarak gözyaşı kanallarını temizlemesi ve oradaki iltihabı az da olsa atması.

Sorum şu, göze sarımsak sürmenin göze bir zararı var mıdır? Retinaya ya da göz küresine vs. bir zarar vermeyelim?
0
utkumon
(15.05.16)
ilaçlar var o amaçla kullanılan. canını acıtmadan aynı işlevi görüyor. sarımsak zarar vermez de gözüne yazık.
0
in vino veritas
(15.05.16)
Ben küçükken arpacık çıkınca sarımsak sürülürdü. Zararı olduğunu zannetmem, uygulama çok yaygındı çünkü.
ilacı varsa daha iyi tabii.
0
firez
(15.05.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.