[]

Akademik dünyada bulunan/yurtdışında doktora yapanlar yardım lütfen

Merhabalar,

Üniversiteyi taze bitirdim, Türkiye'nin en iyi denebilecek özel üniversitelerinin 2'sine başvurmuştum ve ikisinden (x ve y olsun) de kabul aldım. İkisinden de ilgimi çeken konulardaki hocalarla konuştum, bilgi aldım, ikna oldum.

Amacım doktoraya iyi bir yere kabul almak, bu üniversitelerin de iyi bir basamak olacağını düşündüğüm için başvurdum. Konular benzer.

x üniversitesindeki hocanın öğrencileri doktora öğrencileri iyi okullara kabul almışlar, gelgelelim hocadan pek haz etmedim. Ek olarak y üniversitesinin tam olarak yarısı mikarında burs veriyor.

y üniversitesindeki hocanın öğrencileri x üniversitesindekilere göre pek iyi yerlere kabul almamış, çoğu akademik gitmemiş fakat aralarında şu anda hoca olanlar da var. y üniversitesinde x üniversitesindekinin iki katı burs veriliyor. Ek olarak y üniversitesindeki konu daha çok hoşuma gitti, hocaya da ısındım.

Dediğim gibi derdim doktoraya iyi bir yere kabul almak. Size soracağım şey abiler ablalar, doktora için iyi bir üniversiteye kabul almada referansın etkisi nedir? Doktora için iyi bir üniversiteye girmenin sırrı yüksek lisansta yapılan çalışma mıdır yoksa referansın etkisi daha mı büyüktür? Tabi ki çalışmanın etkisi var fakat x üniversitesindeki hocanın öğrencileri neredeyse tamamen aynı okullara girmişler.

Tecrübeli abiler ablalar cevaplarınızı bekliyor olacağım, şimdiden teşekkürler.

 
Tezinin iyi olması referanstan elbette çok daha önemli. Referansı çok aşırı başarılı ve dünyada isim yapmış bir prof.tan falan almadıkça çok bir şey fark etmez kimden aldığın.


  • buff  (01.07.16 20:30:58) 
Gpa ve üniversitenin adı bir dereceye kadar etkili sadece. Yurtdışında iyi yerlere gelmiş Türk'lere bakarsanız başaltı üniversitelerden gelenlerin de epey fazla olduğunu görebilirsiniz. Bunun en son örneği geçen nereye olduğunu unuttum seçilen en genç bilim kadını seçilen Türk akademisyendi. Kendisi lisansı Hacettepe fizik mühendisliğinden mezun olmuş ki çok parlak bir bölüm değildir.

Asıl sizi sivriltecek olan bilimsel çalışmalarınız olur. İyi dergilerde bol atıflı yayınlar her kapıyı açar. Geçen bir postdoc ilanı gördüm h indexi 5 istiyordu mesela.
  • maxc  (01.07.16 20:37:17) 
konunun da popülerliği büyük bir etken yani öyle değil mi?


  • cemlemikonusuyorsun  (01.07.16 20:40:46) 
Ya benim Türkiye'den gördüğüm ABD için paraya dönüşecek işler daha çok tutuluyor. Ahaha stalker gibi görüneceğim ama dün bir Türk'ün cvsine bakmıştım. Penn state'teki mastarından sonra MİT'de doktoraya başlamış teziyle ilgili ve para kazandıran bir birimin de yöneticisi olmuş.

Ama bu demek değil ki nakit olarak geri dönüşü olmayacak teorik fizikçi kabul almaz.
  • maxc  (01.07.16 20:52:44) 
Referansın etkili olacağını sanmıyorum.
Diğer bir mevzu: konu dışı olacak, polemiğe de yol açmak istemem, fakat Hacettepe Fizik için buradaki yorumu isabetli bulmadım. çok başarılı fizikçiler yetiştirdiklerine ve akademik olarak da güçlü olduklarına birebir şahidim, hatta bana göre akademik olarak, üniversitenin çoğu bölümünden de yetkindir. (not: oralı değilim).

  • firez  (01.07.16 21:06:44) 
Yüksek lisansını yaparken yayımladığın makale, makalenin kalitesi, atıfları vb etkenler hocanın referansından kat be kat etkilidir. elbette, arkadaşların söylediği gibi iyi bir hocadan alınan referans yardımcı olacaktır ama doktoraya kabul alırken akademisyenler daha çok sizin lisans/yüksek lisans akademik geçmişinizi, yaptığınız çalışmaları inceleyecek ve en önemlisi sizi mülakata alacaklar. Bütün bu faktörleri düşününce okul/hoca biraz daha önemsizleşiyor.

Konunun popülerliği önemli bir faktör ama bahsettiğin Türkiye'nin en iyi denebilecek özel üniversitelerinde tahminimce popüler konular çalışılıyordur zaten. Çalıştığın/çalışacağın konu veya buna benzer konularda araştırma yapan hocaları ve okulları sapta şimdiden. Önümüzdeki zamanlarda takip et onları, onların araştırmalarına göre kendine bir hedef de belirleyebilirsin. Yüksek lisansta çalıştığın konulardan %100 bağımsız olmasa da alakasız olabilecek konularda da PhD yapabileceğini de unutma. Yolun açık olsun.
  • yemektehamsivar  (01.07.16 21:11:07) 
Hocam ben Hacettepe fizik mühendisliğinin içinden sayılırım. Kötü bir bölüm demedim ki zaten böyle başarılı bir kadını çıkarmış içerisinden.

Öte yandan fizik bölümü olarak bile düşünsek Türkiye'de ilk beşte ya da onda sayılmaz.
  • maxc  (01.07.16 21:11:32) 
bu kadar "meta" niteliğindeki bilgi ile herhangi bir yardım bulabileceğini sanmıyorum. bağlamdan kopuk "x" ve "y" gibi değişkenlerden bahsediyorum yani. bunlar yerine açık açık ne çalışmak istiyorsun, hangi hocalarla başvurdun, nereye ve **neden** girmek istiyorsun bundan bahsedebilir, hikayeni anlatabilirsin. bizler yapay zeka değil, insanız. insanların hikayeleri olur. neyi gizliyorsun? basamak demişsin, nereye ve neden "yükselmek" için?

sırf bu anlatım tarzın yüzünden bile "doktora" (doctor of philosophy) için uygun bir aday olmayabileceğini söyleyebilirim.
  • francala  (01.07.16 21:17:51) 
@francala

hikayemi paylaşmamayı tercih ederim, ekşiduyuruya motivasyon konuşmamı mı yapacağım ki :d. genelleştirilmiş/basitleştirilmiş bir soru sordum, tecrübeniz varsa paylaşsaydınız daha iyi olurdu sanki. bu başlığa bakıp bana benzer durumda olan insanlar da faydalanabilir böylelikle değil mi?
  • cemlemikonusuyorsun  (01.07.16 21:42:04) 
çünkü hikayenin içini doldurmadığın takdirde, bahsini geçirdiğin "motivasyon konuşmanda" refere ettiğin motivasyonunun sadece anlamsızca "yükselmek" olduğunu düşünecek insanlar. en azından bağlamdan kopuk değişkenlerle bezeli ve oportünist bir alt metne sahip olduğunu düşündüğüm bu şımarık ve sığ metnin bende böyle bir intiba uyandırdı. her lisanüstü eğitim mülakatının standart sorusunun "neden lisansüstü düşünüyorsunuz" olması bir tesadüf değil, bir akademisyen olarak olayda ince eleyip sık dokuyan bir tavra sahibim ve sanırım bundan dolayı beni suçlayamazsın. anlıyorum ki uygulamaları bilimlere ait bir disiplinde lisansüstü eğitim düşünüyorsun. okulunda illa ki "lan bu herifi kim hoca yapmış" dediğin birilerine denk gelmişsindir, hele türkiye'deki sosyokültürel yapı düşünüldüğünde bu kaçınılmaz. sonra bu "kim hoca yapmış lan bunu" denen adamın cv'sine açar bakarsınız, milyon adet yayını vardır, en prestijli okullardan elde ettiği diplomaları bulunmaktadır. bunun sebebi yine, dunning-kruger sendromu, eminim sen de haizsin bu bilgiye. soru: türkiye'deki sosyokültürel yapıdan kendini ne kadar izole edebildin? soru: insanlar seni tanımadan ve amacını bilmeden senin "iyi bir yere" kabul almana neden yardım etsinler? soru: bir türk üniversitesinde iki diferansiyel denklem çözmeyi öğrendin diye, doktora planları kurmaya seni iten şey neydi? bu bağlamda diğer herkesten farkın ne? soru: sence ben bu şekilde senin karşına dikiliyorsam, günün birinde bir mülakatta karşına birileri bu şekilde dikilmeyecek mi? akademi, personel olarak girebileceğin herhangi bir şirket değil. bu konuda bana itimat etmiyorsan Max Weber'ın Wissenschaft_als_Beruf isimli metnini okuyabilirsin, düşüncelere katılmasan da en azından kendi retoriğini kurmuş olursun.


  • francala  (01.07.16 22:17:45) 
ben olsam y'yi secerdim; arkadaslara katiliyorum.

@ francala sen nasil bir kafa yasiyon ya adam dogru durust sormus sorusunu iste te allaam nasi tipler var.
  • groove  (01.07.16 23:12:07) 
Bir sürü şey söylenmiş aynı şeyleri tekrarlamaya gerek yok ben de şöyle iki kelam edeyim nacizane.

Yukarda söylenildiği gibi (alanın ne bilmiyorum özellikle sosyal bilimlerde bu çok daha rahat) yüksek lisans tezinden başka bir alanda phd yaparken kendini bulabilirsin..Şartlar, senin ilgi alanların okulun yayınların durumu ne getirir bazen bilemiyorsun.. Sadece bir alanda ilginde olamaz zaten.. İlla ki bir kaç konuda az çok fikir sahibi oluyorsun..Yayınları takip ettikçe ilgine duruma göre başarılıysa phdde diğer ilgi duyduğun uygun alana yönelebilirsin.

Ayrıca Türkiyede yazılan yüksek lisans tezlerinin o kadar bağlıyıcılığı olduğunu sanmıyorum ( gerçekten iyi iş çıkaranlara değil sözüm..). Hatta genel olarak master tezinin akademik anlamda bağlayıcılığı pek yok..Çoğu akademik cv de çoğunlukla doktora yapılan yer ve doktora tezi daha üzerinde durulan bir şeydir. Bilime gerçek anlamda katkı yaptığın nokta, bilim insanı olma yolunda atılan asıl adım orası çünkü. Yüksek lisans evet, öğretici ve bir başlangıç adımı ama türkiyede ne şartlarda nasıl yazıldığıda belli işte..Önemli olan kendini ilgi duyduğun alanlarda yetkin hale getirmek, akademik alışkanlıkları kazanmak. ayrıca (özellikle) gpa ve referans ve (varsa) mülakat başvuruda daha çok öne çıkıyor.
  • qazaqwsx  (01.07.16 23:56:37) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.