Şu anda yanımda bir uçak mühendisi, bir de uçak teknisyeni var; onların yalancısıyım. Yeni tip uçaklarda kibritsuyu'nun dediği gibiymiş tamamen. Hatta çok yeni uçaklarda bu sorun da olmayabilirmiş. Ancak, havayollarının eski uçakları da varmış, hatta yaygınmış. Uçak sistemleri güvenliği çok olsun diye elemanları yedekli yapılırmış, buna "redundancy" deniyormuş. Yani, "Bu asıl ölçen alet, bu yedeği" şeklinde değil de "Bu ikisinden de veri geliyor. Biri öyle biri böyle. O halde üçüncüye bakalım" şeklinde bir üçlü sistemmiş genelde. Cep telefonu bu ölçüm araçlarının verdiği sinyallere mıknatıs etkisi yaptırıp saptırıyormuş. Bunun olasılığı düşükmüş, örneğin binde bir gibi ama günde 10000 küsur uçuş olduğu için, bu da günde on uçağın yanlış sinyallerle uçması demekmiş. Hani, buna göre yine doğru karar verilebilirmiş. Çünkü ölçümlerden birini etkilese, diğer ikisi çalışırmış ama onlardan da birini çalışmadığı bir güne denk gelince elde üç farklı sonuç olurmuş ve uçağı buna göre yönetmek büyük risk demekmiş. Zaten üçlü olmasının bir sebebi varmış, birine güvenemezsen ve ikisi farklı şeyler gösterse hangisine güveneceksin diyorlar. Paraziti de cabası imiş.
0