Giriş
(13)

Batik biri ne yapmali?

goklerdengelenkarar
Konu gercekten bir arkadas. 4 bin civari maasi var. Kisisel gideri (eglence, gezme, viyim vb) sifir. Ailesiyle yasiyor. Anne baba kardes. Aile cahil bir aile. Elektrik, su faturasi odemeyip icralik olan tiplerden. Arkadasim bunlari kurtarmak icin once ufak ufak basladi sonra birc sarmalina girdi. Ai
Konu gercekten bir arkadas. 4 bin civari maasi var. Kisisel gideri (eglence, gezme, viyim vb) sifir. Ailesiyle yasiyor. Anne baba kardes. Aile cahil bir aile.

Elektrik, su faturasi odemeyip icralik olan tiplerden. Arkadasim bunlari kurtarmak icin once ufak ufak basladi sonra birc sarmalina girdi. Aile batirdi cocugu. Icki, sigara, kumar, eglencd vb yuzunden borçlanma durumu hic olmadı.

Su an onlara destegi sifir. Ama batik durumda. Oyle boyle degil. Benim de durumum parlak sayilmaz. Zaten esinin dostunun ufak destegi ile kurtulacak gibi degil.

Borcu borcla kapama çabasından borcu 200 bini gordu ya da geçti.

Alteenatif gelir olusturacak, ticarete atilacak bir secenegi yok. Ozel bir egitim kurumunda ogretmen.

Yani su an durum ya piyango cikacak, ya miras kalacak ya da bir hayursevertum borcunu kapatacak da kurtulsun. E bunlar da olmayacagina gore.

Nasil cikaririz bu adami batakliktan? Haketmiyor yasadiklarini. Intihar esiginde resmen.
0
goklerdengelenkarar
(05.12.21)
fatura ödemekiçin 200 bin borç mu yaptı? arkadaşın seni kekliyor olmasın?
0
ayseee
(05.12.21)
ek iş yapacak sisteme ek para enjekte edecek
hayal kurmayı acilen bırakacak
miras, hayırsever gibi.
gerçekle yüzleşmedikçe, çözüme gidemez.

bu saatten sonra 1 lira bile bu batık sisteme harcamayacak.
200bin nasıl borç yaptı, karşılığında ne aldı? onu anlamak lazım.

bu kadar hesapsız nasıl oluyor insanlar şaşırıyorum
0
Corc
(05.12.21)
elektrik de su da 3-5 ay ödenmeyince kapanıyor. max 1000'er lira elektrikleri her ay ödemese max 200 suları ödemese zaten 4-5bin lira borç anca yapar.

başka bir şey vardır. muhtemelen kriptodan batmıştır ya da başka bişey. 200 imkansız.

ya eksik anlatıyorsunuz ya da kandırılmışsınız
0
avatar is back
(05.12.21)
tüm borcunu kredi kartlarına yığsın (arkadaş, tefeci vs borçları olmasın) sonra da yapılandırma talebinde bulunsun. maaşının en fazla %25'ini haczedebilirler. o da bir seçenek. iflas etmesi lazım normalde.

www.youtube.com
0
gabe h coud
(05.12.21)
Valla @ayse nin dedigi gibi elektrik, su faturasi gibi seylerle 200 bin borc batagina dusmek de pek mantikli degil. Isin icinde bence baska bir seyler var. Yine de su durumda ilk adim kangren olan parcayi kesmek. Yani madem ailesi onu borc batagina suruklemis o yuzden ailesiyle iletisimi koparacak. Aile ile iletisimi koparmayip, onlarla yasadigi muddetce durum iyilesmez.

Sonra da borclari krediyle vs kapatmaya calisacak. Yani zor bir surec ancak yapacak bir sey yok. Tabii aileyi borcu ustune almasi icin de zorlayabilir. Yani o borc nereden cikti, aile neden odemiyor, baska kim var odeyecek, niye arkadasin direkt o borclari yuklendi vs vs. Bu tip sorularin cevaplarini bilmek de onemli.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
Yok arkadaslar tum surecine sahidim. Elektrik su isin en basit ornekleri. Ailesi araba aldi kredi cektirdi odemedi, kasko sigorta odemedi kaza yapip perte cikardilar. Bunu duzeltmek icin kredi cekti. Yagina suyuna bakmayip motor yediler. Yaptirup arabayi duzeltip satmak icin kredi cekti arabayi babasinin baska borclarina kurban ettiler.

Ne bileyim bunun gibi bir suru seyden icralar sunlar bunlar. Her seyi cozmek tek yere borcu naglamak icin bir kredi daha. Sonra issiz kaldj odeyemedj. Odemek icin el borcu. Onu odemek icin kredi. Su bu derken nasil acilsigini biz de anlayamadik.

Evet ailesini hatalariyla basbasa birakmaliydi. Yapamadi. Insan o sarmal surecini icindeyken anlamiyor. Anlasa devam etmezdi.

Durum cok enteresan ama boyle. Ben ozetledigim icin (mobilde cok yazmasini beceremiyorum) mantiksiz geliyor ama bir senede ipin ucu kacti. Fark etmesi 3-4 sene gecti. Simdi icinden daha da cikilmaz halde.

Ben surec icinde uyarsam da ailesinin pisligini temizleyip kendi isine gucu e odaklanma gudusuyle devam etti hep bu surece.

Simdi istese de yapamiyor. Ne kredi cikiyor ne bor sey zaten. Arrik istese de borclanamuyor. Ama temizlenemiyor da.

Mantiksiz mi evet. Ama cocuk masum mu evet. Aptallik mi etti. Kocaman evet. Ama iyi niyetle ciktigi yolda fark etmeden batti.
0
🌸goklerdengelenkarar
(05.12.21)
Evleri kendilerininse evi satsınlar. 200 bin lira öyle azar azar bitmez. Bitse de 10 yıl sürer.
0
dissendium
(05.12.21)
Yok evleri de kira zaten. Kira da odemiyordu babasi. Odedik diyorlardi. 4-5 ay hatta 1 seneye yakin birikiyormus. Ev sahibi yurtdisinda, umursamuyor grcikmeyi. Birikince bizimkini aruyor. O da borc harc bulyp odeyip o borcu ödemeye calisiyor. O borcu oderken krediler aksiyor. Kredi aksayinca tekrar borc aruyorvs.

Ya sacmaliyor cocuk ama icinde olmadikca anlasilamayacak seyler bunlar.
0
🌸goklerdengelenkarar
(05.12.21)
mevzu karışık anlamadım resmen,

adama ailesi araba alıyor kendide kredi çekiyor ödemiyor
aracın giderlerini de ödemiyor
elektrik su vs giderlerini de ödemiyor
araç ile kaza yapıyor masraflara kredi çekiyor ödemiyor
aracı tamir ettirip sonra perte çıkartıyor ödemiyor
perte çıkan araçda pederin borçlarına sayılıyor zaten başta destek atmıştı ona sayıyorlar.

genel olarak arkadaşın ödemiyor yani ödemesi gereken giderleri diye anlıyorum.

yani ödemediği parayı bir yerde harcaması lazım ki öyle olur bu arkadaş bu ödemediği paraları nerelerde harcadı onu biliyor musun?

ben valla onu sorarım yani çünkü hepimiz belli bir borç-kazanç döngüsü içerisindeyiz bu borçlar öyle havadan gelmez.
0
bebekbebesi
(05.12.21)
Yuzeye cikmak icin once bataklikla iliskisini kesecek. Sonra da aslinda bana salabilir gibi geliyor. Neden olmasin?
0
dunal
(05.12.21)
ne yapacak konkordato ilan edecek. piyango-hayırsever bir yerde büyük para gelecek bunlar boş işler. borcun kime olduğu önemli. bankalar, devlet gibi resmi kurumlarsa ödemeyecek. maaşının %25'ine haciz gelecek kalanı ile yaşamaya devam edecek.

borç kişilere, tefeciye falansa durum karışık o zaman topuğuna sıkarlar. gerçi tefeci teminat almadan kimseye borç vermez. bence arkadaşının sana anlatmadığı detaylar var.

kredi çekti araç aldı, kazada pert oldu diyorsun. banka kaskosuz kredi vermez. aracın borcu devam ettiği sürece de zorunlu kasko devam eder.
0
orpheus
(06.12.21)
orpheus'a ve diğer arkadaşlara katılıyorum. bu kadar saflık olmaz bence de, farklı bir şeyler olduğu kesin.
0
roket adam
(06.12.21)
arkadaşın borc arsızı olmus. bu olaylardan uzak tut kendini. hayat baskalarinin hatalarıni dert etmek icin çok kısa.
0
buenosdias
(06.12.21)
(3)

3.doz biontech öncesi virüsle karşılaşılmışsa?

art vandaley
aşıda risk olur mu? bizimkilerin 3.doz aşı vakti geldi ama ben iki hafta önce covid oldum. o sırada 15 saatlik bir yolculuk da yaptık beraber. belirti göstermediler ama bence kesin virüs girmiştir :/ eğer virüs aldılar ve hemen üstüne aşı olurlarsa risk midir? yaşlar 60 civarı
aşıda risk olur mu? bizimkilerin 3.doz aşı vakti geldi ama ben iki hafta önce covid oldum. o sırada 15 saatlik bir yolculuk da yaptık beraber. belirti göstermediler ama bence kesin virüs girmiştir :/ eğer virüs aldılar ve hemen üstüne aşı olurlarsa risk midir? yaşlar 60 civarı
0
art vandaley
(04.12.21)
Geçmiş olsun. Yeğenim İstanbul'dan Bozcaada'ya eşinin yaşlı tezyzesiyle bir aracta seyehat etti. Yegenim ertesi gun varyantli kovid cikti, teyze gaya gibiydi massallah.
0
fempusay
(04.12.21)
aradan iki hafta geçtiyse korkmadan yaptırabilirsiniz.
0
kaptankedi
(04.12.21)
Asidan onceden virusle karsilasilmamissa da risk var. Zaten asinin koruma sagladigini dusundugunuz bir etkiye karsi dayanikliliginin test edildigini dusundugunuz birine niye asi yapilmali?
0
dunal
(04.12.21)
(3)

Yatırım tavsiyesi nereden alınır?

hadi ya la
Finansal okuryazarlığı pek de iyi olmayan, küçük sayılabilecek (ev, araba, tarla vs) parayla işi olan bir aile olarak nereden tavsiye alabiliriz?Elimizde üç kuruş değer var, onun da eridiğini hissediyoruz. Hata yapmaktan da korktuğumuz için aksiyon alamıyoruz.
Finansal okuryazarlığı pek de iyi olmayan, küçük sayılabilecek (ev, araba, tarla vs) parayla işi olan bir aile olarak nereden tavsiye alabiliriz?

Elimizde üç kuruş değer var, onun da eridiğini hissediyoruz. Hata yapmaktan da korktuğumuz için aksiyon alamıyoruz.
0
hadi ya la
(26.11.21)
banka.
0
kljgslsdkjsd
(26.11.21)
aslinda tam olarak bu gibi durumlar icin yatirim fonlari var.

paranizi onlara veriyorsunuz, onlar sizin yerinize komisyon karsiliginda degerlendiriyorlar.

tavsiye yerine direkt hizmet almak daha karli olabilir. ytd :P

eksisozluk.com
0
foster
(27.11.21)
Banka tavsiye almak icin kotu tercih cunku hem bilmezler hem size elindeki seyi satmaya calisirlar. Yatirim fonu icin iyi bir finansal okuryazarlik gerekli ve ideal olarak fon yoneticisini tanimak lazim. En sagliklisi bu konuda danismanlik almak ve kendini gelistirmek. Zaten eger son doviz krizi icin soruyorsan firtina vurduktan sonra yapacak pek bir sey yok.
0
dunal
(27.11.21)
(6)

Yabancıların sorduğu Türkiye'de ne oluyor sorusuna nasıl cevap verebilirim?

tuborg yesili
tıkanıyorum ne desem bilemiyorum hiç bilmeyen birine nasıl anlatabilirsiniz ki?
tıkanıyorum ne desem bilemiyorum hiç bilmeyen birine nasıl anlatabilirsiniz ki?
0
tuborg yesili
(23.11.21)
Venezuela gibi oluyoruz de anlarlar.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.11.21)
Reisimiz bisey deniyor denebilir
0
exlibris
(23.11.21)
Bir doviz krizi (currency crisis) var. Gereksiz mi gereksiz. Para birimini desteklemeyerek degerini dusuruyorlar.
0
dunal
(24.11.21)
Kacamiyorduk su ulkeden, ülkeden gitsek de asla kacamiyorduk.

"Lira her gün değer kaybediyor ve kaybetmeye devam edecek. Bu durum enflasyonu körüklüyor. Ekonomistler de devletin bu süreci yanlis yonettigini soyluyor. Nereye gittigini bilmiyorum. Ön görülecek bir sey yok. Sonucta her sey yukaridan, ani ve plansiz yonetiliyor."

Böyle söylüyorum.
0
buf-e kür
(24.11.21)
istediğin kadar anlat tuborg, vallahi anlamıyorlar :) çok yakın bir arkadaşıma yıllardır bu tip konuları hep anlatırım, kızcağızın tepkisi "nasıl yaaa"nın ötesine geçemiyor. konsepte çok uzak çünkü. para değer kaybediyor, enflasyon, islamcı hükümet, para politikası kurulu toplantısı vs... hiçbirine anlam veremiyor. en sonunda BUGÜNKÜ efsanevi dalgalanmayı anlattığımda "ihtiyacın olursa çekinme söyle, €20-30 benim için bi şey değil ama senin çok işine yarayabilir gibi duruyor" dedi jkdfjdjfdkf, sanırım "ya bi sus artık senin ekonomini dinlemeye mi geldik dünyaya" mesajıydı bu.

hükümet yüzünden yatırımcılar için güvenli bir ortam yok filan deyip geç yani, özellikle ilgilenen birisi olursa detay verirsin ama yok "niye paranız değer kaybediyor?" derlerse kısa özet geç. sen detay versen de anlamayacaklar çünkü. maaşını euro veya dolarla alan, 10 yıldır satın aldığı ürünün fiyatı bu süreçte taş çatlasa %10-12 oynamış birine enflasyon, paranın dolar karşısında değer kaybetmesi vs. hiçbir anlam ifade etmiyor, bilmiyorlar.
0
der meister
(24.11.21)
devalüasyon oluyor ama devlet tüm yayın organlarını kontrol ettiği için haberi bile yapılamıyor diyebilirsin.
0
sir gawain
(24.11.21)
(5)

Dolar ve Euro artınca markette hangi ürünler en çok artıyor ?

denizmaniaherif
sb
sb
0
denizmaniaherif
(23.11.21)
Temizlik malzemeleri
0
roe
(23.11.21)
Hepsi artar. Emtia dolarla fiyatlaniyor. Ne kadar ithal, az islenmis ve subvansiyonsuz ise o kadar direkt artar.
0
dunal
(23.11.21)
hammadesi ithal olan urunler en once zam gorur. temizlik malzemeleri aklima geliyor ilk olarak ama, bu icinde oldugumuz durum bir garip, o yuzden bugun satin aldigimiz herhangi bir seyi yarin daha pahaliya aliyoruz. dolar sadece bugun 1 tl fiyatlandi, boyle nereye gider bilmiyorum. alani ekonomi olanlar bizi duzluge cikaracak insallah.
0
exlibris
(23.11.21)
perrier, wasa falan gibi ithal ürünler.
0
blatta hiberna
(23.11.21)
ayçiçeği yağı ve şekerden sonra kahveye de kısıtlama gelmiş türk kahvesine.. abi aklım çıkacak bir yandan virüs bir yandan ekonomi.. ne bileyim ne pahalanacaksa gidip alalım diye düşündüm oturduğumuz yerden maaşımız azalıyor :/
0
🌸denizmaniaherif
(23.11.21)
(9)

almanlar neden hitlerin peşinden gitti?

avatar is back
dünyaya binlerce düşünür (başta felsefe ve toplum bilimi üzerine), bilim insanı (kimyagerler, fizikçiler), binlerce on binlerce muazzam icatlarla dünyayı değiştiren bir toplum nasıl oldu da hitler gibi birinin arkasından giderek hem kendi ülkelerinin hem de dünyanın yıkımına ön ayak oldular?
dünyaya binlerce düşünür (başta felsefe ve toplum bilimi üzerine), bilim insanı (kimyagerler, fizikçiler), binlerce on binlerce muazzam icatlarla dünyayı değiştiren bir toplum nasıl oldu da hitler gibi birinin arkasından giderek hem kendi ülkelerinin hem de dünyanın yıkımına ön ayak oldular?
0
avatar is back
(23.11.21)
Kaybedilen birinci dünya savaşı sonrası Almaya'da yaşanan devasa ekonomik kriz ve yabancı askerlerin Almanya'ya girip Alman vatandaşlarını kendi sokaklarında tartaklaması gibi aşağılamalar buna zemin hazırladı.

Alman vatandaşlarında oluşan hüsran ve öfke aşırı faşist sağa yönelmelerini sağladı. Buna rağmen iktidarı ucu ucuna kazanabildiler zaten.
0
neotunc
(23.11.21)
Hitler gibi biri derken Hitler iktidara gelirken tüm dünyayı yakacağız yahudileri katledeceğiz gibi fikirleri yoktu, hatta yahudi kırımı gibi bir fikri de yoktu Almanya'dan göndermek istiyordu sadece, soykırım düşüncesi çok sonradan gelişen bir olay hatta bu düşünce direkt Hitler'e de ait değil.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.11.21)
Dönemin ruh hali yüzünden. 1. Dünya savaşı'ndan sonra ingiltere ve fransa almanlara hiç acımadı. Gerçekten evlerindeki ekmeğe kadar aldılar.

hiperenflasyon coştu. Hani şu Almanların ekmek almaya bile el arabasıyla mark taşıdıkları dönem. Ülkenin korkunç borçları var savaş harcamaları ve savaş tazminatları yüzünden.

Haliyle o dönem Alman halkının aklından geçen ama söylemeye cesaret edemediği şeyleri söyleyen biri iktidara geldi. Biraz o dönem sokağın sesi gibiydi. Bu arada ilk başta o kadar güçlü değillerdi. Muhalifleri de güçlüydü. Ama bir şekilde iktidara geldikten sonra ilk başta ciddi destek bulmaya başladılar. Bir de çok iyi bir propaganda subayları vardı. Goebbels. Hatta kullandıkları propaganda tekniklerinin birçoğu bugün reklamcılıkta siyasi iletişimde kullanılıyor, birçok yöntemi onlar icat etti diyebiliriz. Hani derler ya hep, Berlin düşene kadar Almanlar savaşı kaybettiklerinin farkında değildi diye. Öyle bir propaganda gücünden bahsediyoruz.

Haliyle Açlıktan kırılan Alman halkı üstünde "haklarınızı geri alacaksınız, kaybettiğiniz zenginliği kazanacaksınız" propagandası çok etkili oldu. Başta ufak olan seçmen desteği, iktidara geldikten sonra ufak bir refah artışı sağlanınca bayaa bir arttı.

Yine de ciddi bir karşıt görüş de vardı körü körüne desteklemedi herkes. O dönem Almanya'daki gidişatı öngören ve ülkeyi terk eden çok insan da oldu.

Şunu unutmamak lazım İngilizler ve Fransızlar 1. dünya savaşından sonra galibiyet sarhoşluğuyla bu kadar ezici bir anlaşma dayatmasalardı, II. dünya savaşı yaşanmayabilirdi.

Başta bu ekibin destek görmesinin en büyük motivasyonu versay anlaşmasını yırtabilme cesareti göstermeleriydi. Tüm ağır şartlara rağmen, "silahlanamazsınız" diyen sözleşmeye rağmen deli gibi silahlandılar. Göstere göstere geldi savaş.

Yani yenilen düşmana merhamet etmezsen, çok üstüne gidersen ilk fırsatta seni ısırır. İngilizler ve özellikle fransızlar bunu çok ağır sonuçlarla gördüler.
Adamlar birkaç ay içinde Eyfel Kulesi önünde selfie çekilecek raddeye geldi.

Hatta 1. dünya savaşında kazanan devletler hangi ülkeye bu tarz ağır anlaşmalar imzalattıysa avuçlarına bakarak dönmek zorunda kaldı çünkü büyük direniş hareketleri gördüler. Bizim kurtuluş savaşımız da SEVR anlaşmasına bir karşılıktı Neyse ki bizim savaşımızı aklı başında, medeni bir komuta kademesi yönetti. Medeni dünyada modern bir sistem kurduk. Oradaki halk desteği de İngiliz ve Fransızların anadolu'daki aşırılıklarından bıkan halkın isyanıydı.

Almanlar ise bu ezilmeye çok sert ve kontrolsüz bir karşılık verdi. Hatta iş ırkçılığa dönüştü bir noktadan sonra. Bunun elbette toplum psikolojisinde açılan yaralarla da ilgisi vardır. Almanya'yı işgal eden askerler sıradan alman vatandaşları bile sokak ortasında keyfi azarlıyor, tartaklıyordu. Bu da aşırı ve radikal alman milliyetçiliği olarak geri döndü ingilizlere.
0
anten
(23.11.21)
Gecmisi bosverin. Su anda dunya gundemini daha iyi takip etmeniz lazim. Bugun de irkcilik yukseliste cunku. Almanlar da o zamanlar benzer sebeplerden bu tercihi yapmis olmali.
0
dunal
(23.11.21)
Türkiye 20 yıldır neden akp'nin elinde ? Almanlarda akıllı eğitimli insan çoktur ama sivrilen bi 10 bin kişiyi bir şekilde susturursan geriye kuzu gibi bir toplum kalır. Onları da propagandayla rahatlıkla güdersin.Bunu işgal kuvvetleri yapamaz, ama kendi milletinden insan yapabilir.
0
vizivozo
(23.11.21)
@Kaleci Saçlı Forvet +1, soykırım olayı 1941-42'den sonra. Amaç başta göndermek, ama gönderecek yer kalmayınca öldürmeye başlıyorlar.

Yani ülken işgal altında, sömürge durumundasın, o esnada adamın biri çıkıp "biz bunu haketmiyoruz" derken gidip "yav öbürü de çok iyi fizikçiymiş" diyip ona oy verecek halin yok.

Asıl sorun şu, ikinci dünya savaşını kaybettiğinden beri, bugün de dahil olmak üzere Almanya hala ABD işgali altında, şu an bile 10 binlerce Amerikan askeri var Almanya'da, muhtemelen Alman ordusundan daha fazla ABD askeri var yani. Acaba buna kim / ne zaman itiraz edecek, ben onu merak ediyorum.
0
plutongezegendegilmi
(23.11.21)
@plutongezegendegilmi

Almanlar özellikle Merkel döneminde ara ara "Birleşik AB Ordusu" fikrini ortaya attılar. Amaç tabii ki kısıtlamalara takılmadan devasa bir Alman ordusu kurma niyeti. AB bahane. AB=Almanya zaten.
0
anten
(23.11.21)
Propaganda ve uyarıcı(pervitin). 2. Dünya savaşı esnasında naziler çoluk çocuk kadın yaşlı demeden herkesi çikolata çikletle uyuşturucu bağımlısına çevirmişlerdi.
0
apocalipy
(23.11.21)
hitabet yetenegi.
0
Kittie
(23.11.21)
(3)

İnternet Sitesindeki Ağırlık ve Kasma Probleminin Sebebi Nedir?

alicek
Teknik servisin kullanması için yapılan bi sitemiz var, bu sitede eskiden bu kadar ağırlık yoktu ancak kullanıcı girişi yaparken en az 30-40 saniye bekletiyor, sitenin açılma ve içinde dolaşma aşamalarında o kadar ağırlık yok.Bunu yazılımcıya söylediğimde ilk önce sunucu problemi dedi geçici sunucuy
Teknik servisin kullanması için yapılan bi sitemiz var, bu sitede eskiden bu kadar ağırlık yoktu ancak kullanıcı girişi yaparken en az 30-40 saniye bekletiyor, sitenin açılma ve içinde dolaşma aşamalarında o kadar ağırlık yok.

Bunu yazılımcıya söylediğimde ilk önce sunucu problemi dedi geçici sunucuya aldık düzelmedi, şu an attığı maile göre 'kullanıcı tarafından atılan istekler farklı adreslerden ve ağır olarak geliyor, eski sisteme göre de benim yazdığım yeni sisteme göre de ters ve uygun olmayan bir durum bu, sıkıntının sebebi yanlış network ayarlarından tutun da elektrik dalgalanması dahi olabilir, buna en hızlı nasıl çözüm getirebiliriz?' yazmış, ben yazılımcı olmadığım için bilmiyorum sorun nedir ne olabilir ne yapmam gerektiğini bilmiyorum
0
alicek
(22.11.21)
Daha iyi bir yazilimci tutabilirsin. 30-40 saniye bekleten bir soruna en hizli cozum aramak yerine daha saglikli olur diye dusunuyorum.
0
dunal
(22.11.21)
detaylarını bilmemekle birlikte bana sanki veritabanı sorgusunda problem varmış gibi geldi.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(22.11.21)
@dunal; freelance olarak çalışıyoruz ve bütçe kısıtlı, bir de şuanki yazılımcı geldiğinde 'kodların mimarisi kötü ve çok paket kullanılmış ben kendime göre düzenledim bu zaman alacak ancak sorunları daha iyi çözeceğiz' dedi, bu yüzden yeni bir yazılımcı ile benzer sorunları yaşamaktan korkuyorum açıkçası,

@duyulmasi gerektigi kadar; sağolun hocam, bunu araştırıp yazayım ona
0
🌸alicek
(22.11.21)
(3)

Meditasyon

ganbatte
Headspace'in rehberli meditasyonlarına Basics'ten başladım. 3 aydır meditasyon yapıyorum. Meditasyon sırasında hiçbir sorun yaşamadım, meditasyon sonrası kendimi rahatlamış hissediyorum ve daha kolay odaklanıyorum ama meditasyon yaptığım günler çok sinirli ve gergin oluyorum. En ufak şeye ani ve ser
Headspace'in rehberli meditasyonlarına Basics'ten başladım. 3 aydır meditasyon yapıyorum. Meditasyon sırasında hiçbir sorun yaşamadım, meditasyon sonrası kendimi rahatlamış hissediyorum ve daha kolay odaklanıyorum ama meditasyon yaptığım günler çok sinirli ve gergin oluyorum. En ufak şeye ani ve sert tepkiler veriyorum. Ateşe benzin dökülmüş gibi bir anda harlıyorum.
Forumlarda araştırdım, aynısını yaşayan olmuş. Meditasyona devam ettim ve geçti demişler. Siz meditasyon yapmaya başladıktan sonra böyle bir şey yaşadınız mı, ne kadar zamanda geçti?

(bkz: oysa yoğurtlu sosun içimi ferahlatması gerekiyordu)
0
ganbatte
(21.11.21)
ben yaşamadım böyle bir durum. hatta öfke çıkarken kendini belli edebilen bir duygu ve meditasyonu rutin haline getirdikten sonra çıkarken fark ettiğimden daha ılımlı tepkiler veriyorum genelde. ama tabii bazen tahammül sınırımın çok esnek olmadığı günlerde patlayabiliyorum ama meditasyon yaptığım günlerde spesifik olarak başıma gelen bir durum olmadı.
0
ruh i tibbiye
(21.11.21)
bende hiç olmadı ama bazı kişilerde öyle olabiliyor. kimin nası duygularıyla yüzleşip onları boşalttığıyla alakalı bu biraz. algıların daha açık odluğu için çeşitli hassasiyetler oluşabilir. ama senin de okuduğun gibi düzenli yapmaya devam ettikçe bu gibi duygularla nasıl başetmen gerektiğini daha iyi oturtursun.
0
e mice
(21.11.21)
Normalde seni rahatsiz edecek cevresel etmenlerin ustesinden simdiye kadar onlari gormezden gelerek geldiysen, bu etmenlerin daha cok farkinda olmak seni sinirlendirebilir. Bunlarin ustesinden gelmenin baska yollari da oldugu icin devam etmekle duzelebilir diye dusunuyorum ben de.
0
dunal
(21.11.21)
(10)

sahibinden de ev araba yazlık satışı hızı

kleider
Yurtdışına yerlesecegim araba , yazlık , tarla satılık durumda, ancak ev 2 senedir hızlı dönen bölgede İstanbul'da, araç spor yaklaşık 3 aydır ilanda, yazlık da yine 3 aydır satılık , tarla var o da yaklaşık 1 senedir ilandaNe arayan var ne soran , herkesin yaptığı gibi değerinde satıyorum , hiç bi
Yurtdışına yerlesecegim

araba , yazlık , tarla satılık durumda, ancak ev 2 senedir hızlı dönen bölgede İstanbul'da, araç spor yaklaşık 3 aydır ilanda, yazlık da yine 3 aydır satılık , tarla var o da yaklaşık 1 senedir ilanda

Ne arayan var ne soran , herkesin yaptığı gibi değerinde satıyorum , hiç bir haket yok favoriye alan var ama arayan yok, sizde nedir durumlar, nerede hata yapıyorum diye sormuyorum zira bir piyasa fiyatlarıyla aynı.
0
kleider
(15.11.21)
İlan no var mı? Bir bakalim ki sorun varsa ne de imiş.
Genelde fiyat meseledir, ama sizin öyküyü anlamak için ilanı görmek gerekir.
0
fempusay
(15.11.21)
Yüksektir fiyat. Karşı apartmanımnda dubleks var ben taşınırken nisan ayında 2.7milyon istiyodu bugun baktım 3 milyon yapmış fiyatı yine satamayacak
0
Mcfly
(15.11.21)
satılmamasının tek sebebi fiyatının yüksek olmasıdır. piyasa fiyatları dediğin eğer diğer ilanlara baktığında çıkan sonuç ise zaten orada bir yanılgı var. halihazırda ilanı olan bir ev/araba zaten satılmamış demektir. satılmamış bir şeyin fiyatı hiçbir anlam ifade etmez. ben de şimdi 100 bin edecek bir arabayı 120 bine koysam başka biri "ohoo bu araba 120 ise benimki 130 eder" diye fiyatı yükseltiyor. sonuç olarak balon bir piyasa oluşuyor. arabam.com gibi sitelerin "arabamın değeri ne kadar" uygulamaları açık olan ilanlara göre bir fiyat belirliyor. oraya da bakmak çok doğru değil. fiyatı azar azar düşürürseniz aramalar başlar. ben de önceki arabamı satarken aynı yanılgıya düşüp ilanlardaki araçlara göre benzer hatta çok az düşük fiyat yazdım. arayan olmadı. sonra 5 bin düşürdüm fiyatı her gün 2-3 kişi aramaya başladı.
0
himmet dayi
(15.11.21)
Fiyat yüksektir bence de. Sahibindende gördüğünüz fiyatlar piyasa fiyatı değil genel olarak. Bir tanıdığım arabasını 1.5 yıldır ilana koyuyor, 145e koyup 135e bırakırım diyordu. Kimse aramadı. Araba şu an 175e ilanda hala kimse aramıyor.
0
thewhitewolf
(15.11.21)
piyasanin biraz altini yazin, ayni gunde kac kisi arayacak gorursunuz :)
0
sweetoffice
(15.11.21)
ilanları burada bile paylaşmamışsın. nasıl yorumlayalım?
yoksa parası olanın yarın daha pahalı olacağını bildiği için alım yaptığı zamanlar bu zamanlar.
0
lazpalle
(15.11.21)
Bu ülkede herşeyin fiyatı normalden satılıyor , benim koyduğum fiyattan satılmıyor olabilirmiş. Komik :)
0
🌸kleider
(15.11.21)
@kleider arayan yoksa maalesef insanların yatırım aracı olarak görmediği tutulmayan bir modeldir/evdir. fiyat insanlara yüksek gelmektedir. tiklemeseniz de durum bu, aklın yolu bir.
0
adivar
(15.11.21)
Istanbulda hizli donen bolgelerde ev icin 3 ay cok uzun bir sure. Araba eger cok cok ozel bir model degilse 3 ay araba icin de yine uzun bir sure. Yazlik icin yerel emlakciya sorman lazim. Hizli satmak icin fiyatlarini fazla yuksek tutmussun belli ki. Ama gectigimiz 3 ayda para birimimizin %15 deger kaybettigi bir ortamdayiz, koydugun nominal fiyat reel olarak rayicine gelince seninkiler de satilmaya baslar. Fiyatlama yapmanin zor oldugu donemler bu aralar. Hizli satmak icin fiyati dusurmen lazim.
0
dunal
(15.11.21)
aracın 3 ay durması fiyatın normal olmadığını kanıtlıyor bence. gerçekten bir fırsat yoksa hiç kimse şu anda durduk yere 2. el spor araba peşinde koşmaz, fırsat yaratman lazım. özellikle çok tutulmayan tarzda spor arabalar için piyasanın biraz daha altına inmeniz lazım. onun dışında tarla ve yazlık da yerel emlakçıyla daha hızlı satılabilecek şeyler bence.
0
roket adam
(15.11.21)
(5)

dünya ekonomisinin geleceği nereye gidiyor?

avatar is back
para müthiş bir şekilde zenginlerin elinde toplanıyor. hem tr hem de diğer gelişmiş ülkelerde de (gelişmemişleri saymıyorum zaten) durum böyle. nereye gidecek bu işin sonu? gelecekte %10 vs %90 mı olacak nolacak? çok canımı sıkıyor bu konu pandeminin başından beri. bu konuyla alakalı olabildiğince b
para müthiş bir şekilde zenginlerin elinde toplanıyor. hem tr hem de diğer gelişmiş ülkelerde de (gelişmemişleri saymıyorum zaten) durum böyle.

nereye gidecek bu işin sonu? gelecekte %10 vs %90 mı olacak nolacak? çok canımı sıkıyor bu konu pandeminin başından beri.

bu konuyla alakalı olabildiğince bişeyler okuyup incelemek istiyorum. www.youtube.com 1-2 sene evvel bu videoyu da izlemiştim bu da geleceğe olan bakışımı kötü etkilemişti.
0
avatar is back
(13.11.21)
Birincisi Turkiye ekonomisi gelismis bir ekonomi siniflandirmasinda yer almiyor. Ikincisi durum %10 zengin - %90 fakir gibi bir orandan daha kotu. Ucuncusu zenginlerin zenginlesme egilimi var fakat zaten her zaman icin kotu bir oran vardi. Dorduncusu dunya ekonomisinde yuksek borclanma dongusunun sonuna yaklasilmasi ve parasal sistemin catlamaya baslamasi onemli egilimler.
0
dunal
(13.11.21)
şöyle, dünya genelinde 70lerden beri bir daralma var. yani zenginlerin karı azalmaya başladı. bu daralmadan çıkış için önce neoliberal politikalar uygulanmaya başlandı. Yani işçi emekçi daha çok çalıştırılıp daha çok sömürüldü, sosyal haklar ortadan kaldırıldı, sendikalar yok edildi, sol felç edildi. böylece kârları arttı. Ama şu anda neoliberalizmin de krizini yaşıyoruz. zira neoliberalizm de üretimi arttıramadığı için hizmet sektöründen gelir elde etmeye çalıştı ama artık o da işe yaramamaya başladı, çünkü hizmet sektörü değer üretemiyor. yani sermaye ne işe girerse girsin para elde edemiyor, o yüzden de yatırım yapmıyor, işsizlik artıyor, gelir elde ettiği yerlerde sömürünün en beterini yapıyor, milli zenginliklere el koyuyor. o da yetmediği için borsada spekülasyon yapıyor, para kaldırmak için coin borsasını manipüle ediyor (elon musk gibi: tesla'dan yeterince para kazanamayınca normal insanın cebindeki parayı coin borsaları vasıtasıyla topladı mesela. bunu bütün büyük finans şirketleri yapıyor.) şimdi artan bu işsizlik ve gelir uçurumuna karşı ya yeni-keynesçi politikalarla bir refah devleti politikasına yönelinecek ya da bu şekilde devam edecek. bu şekilde devam etmek kâr olarak işlerine gelir ama bir sol/sosyalist muhalefet yükselebilir. bunu yükseltmemek için de ellerinden geleni yapabilirler (zamanında cia her yerde darbe yaptı mesela: bkz. 1980 darbesi) ya da otoriter rejimlere yönelebilirler ki solu ezsin. gerçi genel olarak insanlar burdan çıkış için feridun bitir gibi yırtma peşinde, sermaye karşıtı muhalefette olmak insanları cezbetmiyor da neyse. diğer taraftan imf içinde de bu durumun sıkıntılarının farkına varılmaya başlandı ama özellikle gelişmiş ülkelerin durumunu düzeltmek istiyorlar. bizim gibi ülkeler umurlarında değil. pandemi sonrası bir ekonomik boom oldu ama yakında tekrar daralma başlayacak gibi. yani şu anda durum pek iç açıcı değil. kapitalizm bir kriz daha yaşıyor, krizi aşmak için eşitsizliğe müdahale etmeleri lazım ama kapitalistlerin işine gelmediği için imf, dünya bankası falan çok net politika belirleyemiyor. ortalık şimdilik karışık yani. bu durumu ulusal ve küresel toplumsal hareketler belirleyecek son raddede.
0
prole
(13.11.21)
büyük resim kursuna gitmiş bir reyiz olarak dünyanın yakın zamanda patlayacağını düşünüyorum.

en başta senin de söylediğin gibi zenginler zenginleşiyor. kapitalizmde bunun tersini beklemek zaten anlamsız ama pandemide bu iş çok hızlandı. küçük işletmeler birer birer kepenk indirirken zenginler daha da zenginleşti.

iklim krizi var. buna bağlı olarak mülteci krizi var. hem iklim hem de savaşlar kaynaklı. "sıradan vatandaş" olmak dünyanın her yerinde zorlaşıyor (en başta konut ciddi sıkıntı olmaya başladı) ama türkiye gibi dandik ülkelerde bunun etkileri çok daha fazla hissediliyor...

hem ekonomik hem de siyasi anlamda çok fazla çıkmaz var ve tıpkı dünya savaşlarında olduğu gibi yeni bir plan/paylaşım ihtiyacı doğacak gibi görünüyor. yanlış anlaşılmasın bunu "büyük resim" veya "oyun" olarak söylemiyorum; yani bizleri yöneten insanlar, politikacılar, pastadan en büyük payı alanlar vs. artık yavaş yavaş birbirleriyle sürtüşmeye başlıyor. sorunlar büyüyor. böyle zamanlarda güzel bir reset yapmak için dünya savaşı olmasa bile büyük savaşlar/olaylar görebiliriz.

ben bizim neslin perişan olacağını düşünüyorum. 27 yaşındayım. akranlarımın büyük bölümü bence 60'ı göremeyecek. savaş mı olur, yeni pandemi mi olur, kıtlık mı olur bilmem ama "zengin" olmayanların mevcut konfor ve güvenlik seviyesi her geçen gün azalacak.

90'ların sonunda, 2000'lerin başında avrupa'nın ortasında terör saldırıları düşünür müydün mesela? orada yaşayan biri olsaydın, bugünlerin bu kadar kötü olmasını bekler miydin? ama yok işte, en iyi ülkede bile enflasyon can sıkıcı boyutlara gelebiliyor artık; onlar bizim gibi yönetilmedikleri için az biraz kurtarabiliyorlar (şimdilik) ama bence hepimiz çöküşe gidiyoruz. sadece hızlarımız farklı. virüs gibi. bir taraf tamamen çöktüğünde oradaki insanlar diğer tarafa kaçmaya çalışıyor, böyle olunca o tarafın çöküşü de hızlanıyor.
0
der meister
(13.11.21)
Ekonominin geleceği kriptoparalar oradan da akıllı paralara gidiyor uzun vadede. Hani hep diyorlar ya evrensel temel gelir diye. İşte onu alabilmek için daha fazla özgürlüğümüzden feragat edeceğiz. Bugün herhangi bir Abd'li veya Avrupa ülkesi vatandaşının 30 sene önceki kadar özgür olduğunu söyleyebilir misin? Ben söyleyemem. Arabanla yolda giderken izleniyorsun, telefonda izleniyorsun, aldığın her şey dijital ortamda takip ediliyor, kredi notun belli, sigortadaki risk durumun belli, her şeyin kayıt altında. Bütün datanı sömürüyorlar vs. Ne alaka dimi? Öyle değil işte.

Genç işsizlik bugün bak en gelişmiş Batı Avrupa ülkesinde bile %20-25 dolaylarında. Herkes işsiz kalacak bu gidişle. Sonuç olarak insana ihtiyaç kalmıyor. Bu durumda önce çoğalmanı sağlayan koşulları ortadan kaldıracaklar sonra da sana cüzi bir evrensel temel gelir verecekler ve bunu da akıllı paralar sayesinde kontrol altında tutacaklar. Bu söylediklerim distopya gibi geliyor şimdilik ama gidişat bu yönde. Makineleşme ve otomasyon arttıkça insana olan ihtiyaç azaldıkça eldeki insanları en masrafsız nasıl yaşatırızı düşünmeye başlayacak sistemler. Bu metaverse falan da buranın olayı. Bunlar uzun vade.

Kısa vadede ise insanların devletlere olan güveni iyice sarsılmış vaziyette, sadece TR değil. Devlet para bastıkça kripto alıyor insanlar. Kayıtdışılığı ayakta tutan yegane şey de bu zaten. Tarihte hiç olmadığı kadar fazla vergi veriyoruz bu arada bunu da belirteyim. Bu oranlarda vergi verip de "özgür" olarak tanımlanan bir başka insan topluluğu yok tarihte. Yani özgür falan değiliz.
0
bana kedicik derdi
(13.11.21)
evrensel temel gelir, metaverse, kripto para, iklim krizi vs. denilmiş zaten. ben de bir büyük resimci olarak şu konuyu araştırmanı öneririm.

www.youtube.com
0
del piero10
(14.11.21)
(7)

Sosyal bilimlerdeki öznellik sorunu?

ir mania
Her ülkede mi böyle bilmiyorum fakat hocanın görüşü neyse sen de geçmek için onu desteklemek zorundasın. Hocadan farklı düşünceni söylesen hoca sana düşman oluyor söylemesen ders beyin yıkamaya dönüşüyor. Bu durumda ne yapmak gerekiyor?
Her ülkede mi böyle bilmiyorum fakat hocanın görüşü neyse sen de geçmek için onu desteklemek zorundasın. Hocadan farklı düşünceni söylesen hoca sana düşman oluyor söylemesen ders beyin yıkamaya dönüşüyor. Bu durumda ne yapmak gerekiyor?
0
ir mania
(11.11.21)
Valla millet sanirim klasik kopru ve ayi olayini uyguluyor. Oyle acik uclu yoruma dayali sorularin da iste dezavantaji bu. Tek bir kisinin bakip degerlendirmesi yerine en az iki farkli kisinin bu yoruma dayali sinavlari inceleyip not vermesi gerekiyor. Bu sekilde sorunun birazcik ustesinden gelinebilir.
0
j r r tolkien hayrani
(11.11.21)
Keşke Hocadan fazla bilen öğrenci olsa.
Ben öyle bir şey görmedim. Vadatlik vaziyyeti oraya götürüyor. Senin de şikayetin sosyal bilimcilerin şikayet ettiğin özelliğinden başka bir şey olmuyor böylece.
0
fempusay
(11.11.21)
Mesele hocadan fazla bilip bilmeme değil yorum meselesi. Her hoca kendi dünya görüşünü empoze etmeye çalışıyor. Bu durumda okula mi gidiyoruz örgüte mi belli değil.
0
🌸ir mania
(11.11.21)
Misal ben düşüncemi bir hoca olarak söyledim. Dünya görüşümü hiç kimse bilmez.
Sen dediğim gibi büyük bir hasta yapıp herkesi aynı çuvala koyuyorsun. Karşılaştığın örneklerin öyle olması, karşılaşmadıklarının da verili olarak öyle olduğu anlamına mı gelmeli, anlayamıyorum ve tuhaf ki kendinden ne kadar eminsin?
0
fempusay
(11.11.21)
@fem ben karsilaatigimi yorumluyorum elbette başka hocanın bana faydası olmuyor ki bir kişi bile böyleyse bi sıkıntı var demektir
0
🌸ir mania
(11.11.21)
Kendisinden farklı düşünene düşman olan kimse iyi bir hoca olmadığı gibi hocasının kendine düşman olduğunu düşünen kimse de iyi bir öğrenci değildir.
0
dunal
(11.11.21)
@duna ilk cümlen doğru ikincisi değil
0
🌸ir mania
(13.11.21)
(10)

türkiye'de ekonomide kırılma noktası neresiydi?

avatar is back
ekonomi uzun senelerdir kötüye gidiyordu ama son 1,5-2 senedir iyice zıvanadan çıktı. bundan 4 sene önce artık tl'nin değer kaybetmeye başladığını anladığımdan beri önce dövize sonra yatırım fonlarına geçtim. tamam o zamanlarda da işler kötüye gidiyor muhabbeti yapardık ama şu an öyle bir haldeyiz k
ekonomi uzun senelerdir kötüye gidiyordu ama son 1,5-2 senedir iyice zıvanadan çıktı. bundan 4 sene önce artık tl'nin değer kaybetmeye başladığını anladığımdan beri önce dövize sonra yatırım fonlarına geçtim. tamam o zamanlarda da işler kötüye gidiyor muhabbeti yapardık ama şu an öyle bir haldeyiz ki istanbulda asgari ücrete çalışanlar nerdeyse aç uyuyup kalkacak haldeler. yeni mezunların ev araba alması mümkün değil. her yönüyle muazzam bir kriz var gibi.

özellikle ne oldu son 2 senede? "hukuk sistemi, başkanlık sistemi" gibi basit cevaplardan ziyade teknik olarak cevabını bekliyorum. bir yandan aylık 20 milyar dolar ihracat rakamları diğer yanda yağ almakta zorlanan halk (ara mal üretimi ve ithal alıp katma değer katmadan satma mevzusunu tabi ki de ortada)

neler yanlış gidiyor?
0
avatar is back
(06.11.21)
Dönemin MB başkanı agbal in görevden alınması ve 128 milyar USD olayı.. t
0
primetime
(06.11.21)
Tabii başka faktörler de vardır elbet
0
primetime
(06.11.21)
Brunson krizi.
Dolar 3 liradan 8'e firladi.
Birikmis enflasyon bi anda tokatladi bizi.

Ondan oncesi 2008 krizi. 2008den 2018e sıkısmıs bir kriz vardi aniden patladi.
0
divit
(06.11.21)
Valla nasıl anlatsam bilmiyorum o kadar uzun bir konu ki bu...
Herkesin kırılma noktası farklı. TR geneli kırılma Ekim 2010'dur ama kimsenin bu tarihten haberi bile yok. Bir daha düzelememek üzere kırılma ise Mayıs 2013'tür. Kur açısından ise 2017'nin sonlarıdır, 3.5'tan 9.5'a tam 4 yılda gitti.
0
melonsucker
(06.11.21)
berat albayrak dönemindeki para basarak kredi dağıtma olayı bence son 10 yıldaki en kritik olaydı. enflasyonu ve kuru zıplattı durduk yere, hala etkilerini yaşıyoruz.
0
roket adam
(06.11.21)
Başkanlık sistemi referandumunda Evet çıkması. Diğer her şey bunula bağlantılı.
0
himmet dayi
(06.11.21)
Bizi 'teget gecen' 2008-2009 krizi ve 2013 sikilastirmasi. Bunlara ek olarak politik saflari degistirmek sonucu gelen darbe olayi, brunson gibi sarsintilar. 2019 krizlerinden sonra zaten kimsenin tadi tuzu yok. Butun bunlarin yaninda kan emici yiyici grubu unutmamak lazim, refahinin dusuk olmasinda buyuk katkilari var.
0
dunal
(06.11.21)
Yani çok olay var da hepsinin etkisinin görüldüğü somut durum bence de rahip brunson olayı. Tam o sırada avrupa gezisindeydim, 20 günde euro 5'ten 8'e çıkmıştı
0
nundu
(06.11.21)
2 senenin mevzusu değil bu. elbette 2017 referandumu, brunson krizi gibi olaylar hızlandırmıştır. Ancak 2001 krizi sonrasında yapılan reformlar ve dünyada para bolluğu yaşanması sebebiyle ekonomiyi iyi yönetiyorlar algısı oluştu. halbuki o rüzgara iyi ayak uydurup günü kurtardılar.
0
paintov
(06.11.21)
en serti evet brunson olayıydı.

son dönem için diyorsan naci ağbal'ın görevden alınması kesinlikle. piyasalara güven veren adamı direkt asıyorsun...

piyasaların bildiği isimler (ali babacan, mehmet şimşek, naci ağbal) ne zaman sahneden çekildiyse, sonrasında çöküş geldi.

berat'ın gelmesiyle çöküş başladı kısacası tam olarak.
0
mermize
(06.11.21)
(10)

istanbul'da ne oldu da ev krizi ortaya çıktı?

avatar is back
şaka gibi ama son 6-8 ayda kiralar acayip uçtu özellikle. bir an da ne oldu? milyonlarca suriyeli gelirken de bu olmadı dolar 1,5-2'den 5-6'lara kadar 3x yapınca da bu olmadı. fiyatları anladım tamam krizdi fırsatçılardı şuydu buydu. 2020 şubatta olmayan ama bugün olan ne?
şaka gibi ama son 6-8 ayda kiralar acayip uçtu özellikle. bir an da ne oldu? milyonlarca suriyeli gelirken de bu olmadı dolar 1,5-2'den 5-6'lara kadar 3x yapınca da bu olmadı. fiyatları anladım tamam krizdi fırsatçılardı şuydu buydu. 2020 şubatta olmayan ama bugün olan ne?
0
avatar is back
(06.11.21)
Okulların yüz yüze öğretime geçmesi de etmenlerden.
0
Ufuk
(06.11.21)
öğrencilerin gelmesi + zincirleme kira artışı(ev yapımının azalması, kiralar arttıkça kiracıların evden çıkmak istememesi dolayısıyla daha az olan boş evlerin kiralarının artması)
0
nhk ni youkosu
(06.11.21)
Suriyelisi, afganı, kaçak göçmeni. Pandemi sonrası öğrencilerin gelmesi vs vs.
0
westblack
(06.11.21)
Sayılanlara ek olarak boş arsa yok. Yeni ev yapılamıyor.

Ama durmadan üniversite açılıyor.
0
integrative
(06.11.21)
Ev sahipleri ve emlakcilar arz talep dengesizligini aniden fark etti.

Talep hep vardi ama fiyati 2 katina cikarsak evi yine tutarlar mi denemesi yapmamislardi.
Yaptilar yamulduk.
0
divit
(06.11.21)
son 6-8 ayda fiyatı uçmayan bir şey göster, ona göre bunun da açıklamasını yapalım. emlak piyasasını özellikle etkileyen bir şey yok. her şeyde olduğu gibi fiyatlar aşırı arttı, enflasyon bu demek zaten. yoksa yatırım olarak mesela dolar bazında bile baktığında fiyatlar aynı hatta yer yer daha düşük. yani eve milyonlar gömen adam çok mantıklı bir yatırım yapmış olmadı bile diyebiliriz.
0
roket adam
(06.11.21)
Asıl olay fiyat artışları sebebiyle gelen malzeme fiyatı artışı. 6 liralık çivi 12 lira oldu. Beton, demir, boya filan herşey uçuk şekilde zamlandı. Bu yüzden yeni inşaat yok gibi birşey. İyi Müteahhitler yarım kalan işlerini bitirmeye çalışıyor. Culsuz müteahhitler onu da yapamıyorlar.
0
etna
(06.11.21)
Ev arzı çok düştü, neredeyse durdu. 2018 inşaat krizinde çok müteahhit battı, batmadan yakayı kurtaranlar yeni işe girmedi, ev üretilmedi doğal olarak.

Sürekli artan nufus, artan göç, artan öğrenci sayısı ama talebe göre üretilmeyen ev sayısı. Sonuç kaçınılmaz.

(bkz: müteahhitler battı mutlu musunuz) başlığında güldük eğlendik, ama gülüp eğlenen bu insanların ev ihtiyacı olduğunda, bu ihtiyacı karşılayacak olanlar manavlar ya da kuruyemişçiler değildi bunu düşünmedik.
0
John Bloor
(06.11.21)
Kacak gocmenlerden oturu. Sen olmadigini dusunsen de zamaninda Suriyeliler gelince de bir benzeri olmustu. Ek olarak zaten yuksek enflasyon var.
0
dunal
(06.11.21)
pandemide evler bos kaldi. okullar kapaninca universitelere yakin evler (zaten oralari anca is/okul yakinligi icin tutarsin, o muhitlerden bahsediyorum yani) ya hic tutulmadi ya da "2 ogrenci kalacak bolussunler" diyip yuksek fiyat cekenler bunu tekil kiraciya yapamadi.

bir de insanlar ev degistirecekse de pandemi var diye yer degistirmedi.

bunlar ucuk fiyatlarin aciklamasi degil ama.

asil olay su, bazi semtlerdeki adeta komisyon sayesinde para basan emlakcilar parasiz kaldi bir anda. ayni sekilde ev sahipleri de zora dustu.

ve el birligiyle bi kampanya baslatip fiyatlari yukselttiler zarari kapamak icin. pr yaptilar resmen. baktilar olay tuttu devam ettiler...

obur semtlerde de insanlar e biz de arttiralim diyip zincire dahil oldular. olay bu bence.

tabi ki suriyelilerin katkisi devam ediyor, insaat masraflari olayi devam ediyor ama asil olay gizli kapakli baslatilan bu kampanyaydi maalesef. kimse de bu uyanikliga (!) dur diyemedi.
0
Kittie
(06.11.21)
(9)

kaynağı belirsiz para neden kötüdür?

floydian
bir kişi geldi 1 milyar dolar soktu ülkeye. denir ya kaynağı belirsiz para sokamazsın öyle kolay falan diye, neden bu?
bir kişi geldi 1 milyar dolar soktu ülkeye. denir ya kaynağı belirsiz para sokamazsın öyle kolay falan diye, neden bu?
0
floydian
(03.10.21)
Millet yasa disi yollardan (uyusturucu satmak vs) kazandigi parayi harcayamasin diye.

Bu isleri yapinca eline para gecer belki ama o parayi sana kullandirtmazlarsa bu pis isleri yapanlar da azalarak biter diye umuyorlar ama tabii ki bir sekilde bu kara paralar aklaniyor.
0
hlot
(03.10.21)
kaynağı belli para kazanılmış, hak edilmiş paradır. çalışarak ya da yasal ticaret yaparak elde etmişsindir.

kaynağı belirsiz para çalışmadan, yasal ticaret yapmadan kazandığın ya da doğrudan çaldığın paradır. buna uyuşturucu, insan ticareti, rüşvet, gizli kapaklı işler dahil.
0
lesmiserables
(03.10.21)
Baska ulkeden geliyorsa orada nasil kazandigini sorgular mi her zaman ulkeler? En azindan ne olcude?
0
🌸floydian
(03.10.21)
Işin problem olan kısmı uluslararası ilişkiler. Abd türkiye de kaynağı belirsiz para tespit ediyor. Sonra turkiye yi uluslararası arenada sıkıştırıyor. İşi mahkemeye taşıyor. Tazminat ödetmeye çalışıyor...
0
halk
(03.10.21)
İşleme, tutara, kişiye göre değişen çeşitli kriterler var. Mesela Türkiye için MASAK'ın websitesine bakarsanız finansal kurumların hangi işlemler için "şüpheli işlem bildirim formu" doldurması gerektiğini görürsünüz. MASAK da bu raporlara göre soruşturma başlatabilir.
0
salihdt
(03.10.21)
her bankanın kendi risk birimi var, MASAK var, BDDK var. birileri göz yummadıkça o miktarda paralar kaynağı yasa dışı ise asla giremez.

dipnot: eğer bu para bankacılık sisteminde ise zaten aklanmış demektir, yani suçtan elde edilmiş olsa bile o bağ kopmuştur. bu noktada başka ülkeye yollanır, kılıf bulunur vs. vs. tespit edilebilir istenirse, belki suçu kanıtlayamazsın da paranın orijini tahmin edilir yani.
0
passion rules the game
(03.10.21)
Ben de kaynak yapayım; bir gün altcoinden vs voleyi vurduk diyelim, banka hesabımıza 1-2 milyon lira gönderdik binanceden vs. Banka veya devlet bunun hesabını sorar mı
0
beni sen öldürme
(03.10.21)
@beni sen öldürme
Sorar. Daha doğrusu sen dersin kriptoparadan elde ettiğim kazanç diye, onlar da gelir vergisini öde bakalum derler, ödersin. Kriptopara karapara değildir, vergisi verilmemiş yatırımdır.
0
bana kedicik derdi
(03.10.21)
Kime belirsiz ben soruyu tam anlamadim.

Nereden buldun yasasi bizde ac kapa seklinde surekli oynanir. En son kaldirilmisti diye hatirliyorum.
0
dunal
(03.10.21)
(8)

günde 200 küsür ölüm aşıya rağmen çok değil mi?

ya ben lan neyse
2.doz aşi yapilma orani. % 72.35. 1.doz aşi yapilma orani: % 86.99sağlık bakanlığının sitesinden.aşı yüzde 90 üzeri ölüm oranını azaltıyorsa aşısız yüzde 14 için bu sayı çok fazla değil mi?aşı ölüm oranını azaltıyor. keşke herkes aşı olsa ama sanki anlatıldığı kadar da korumuyor ne dersiniz?
2.doz aşi yapilma orani. % 72.35. 1.doz aşi yapilma orani: % 86.99

sağlık bakanlığının sitesinden.

aşı yüzde 90 üzeri ölüm oranını azaltıyorsa aşısız yüzde 14 için bu sayı çok fazla değil mi?

aşı ölüm oranını azaltıyor. keşke herkes aşı olsa ama sanki anlatıldığı kadar da korumuyor ne dersiniz?
0
ya ben lan neyse
(02.10.21)
Açıklanan ölüm sayıları gerçeği yansıtmadığı için ne yorum yapsak içi boş olacak.

i.ibb.co

Bu tabloda vaka sayısı bizdekine yakın ülkelerin, hatta yarısından az olan ülkelerin bile ölüm sayıları bizden çok fazla. zaten en baştan beri covid sebepli ölümlerin kayda farklı şekillerde geçtiği bilgisi dolanıyordu ortalıkta. her geçen gün açıklanan saçma sapan sayılarla iyice ayyuka çıktı.

covid'den ölmek üzere olan birine pcr negtaif sonucu girdikten 1 gün sonra o kişi covidden ölmüştü. ancak pcr negatif çıktığı için ölüm sebebine covid yazılmadı tabii ki. bunun gibi binlerce ölüm oldu muhtemelen.
0
himmet dayi
(02.10.21)
Himmet dayıma her zamanki gibi bir +1
Lafı ağzımdan aldı, hay bin yaşa
0
sydney
(02.10.21)
kacak gocmenlerle beraber 100 milyon olan nufusun yaninda gunde 200 hicbirsey. asil gizleniyorsa ve sayilar 1000leri buluyorsa kork. 0
0
buenosdias
(02.10.21)
günde 200 ise öp başına koy. daha beter haldeyiz.

ayrıca aşının o kadar koruyuculuğu olduğunu düşünmüyorum, kayda değer gelişme olmadı aylardır.
0
rose parks
(02.10.21)
Tüm rakamların dogru olduğunu düşünürsek, hatta ölümler 500 bile olsa aşı oldukça ise yariyor. Hatta superillo.

60milyon yetişkin nüfus var. %72si tam asili diyoruz. Yani 43milyon. Geri kalansa 17milyon.

17 milyon cok büyük bir sayı. Her taraf açık. Okullar açık. Maskeler fora. Virüs ortalıkta rahatça dolaşıyor. 17milyon içinde yakaladıklarını da patir patir olduruyor.

Olay bu.
0
fever
(03.10.21)
aşılanmayan kısımın neredeyse tamamı her gün işe giden, metro-metrobüs kullanan dolaşımda olan kişiler. virüsü yayan bunlar o yüzden bu kesim tam aşılanmadan ne pozitif oranı nede ölümler düşer.

durumun paylaşılan rakamlardan daha vahim olduğunu tahmin ediyorum. (ne açıklanıyorsa en az çarpı 5) Daha dün bakan ölen asiltürkün aşı karşıtı olduğunu bile açıklayamadı.
0
astronom bey
(03.10.21)
Aciklanan hicbir sayiya guvenmemeni tavsiye ederim. Sadece daha yuksek degil daha dusuk olma ihtimali de var. Aciklanan sayilarin gercekle bagi olmadigini kabul edin. Normalde gunde kac kisinin vefat ettiginin bilinmedigi/aciklanmadigi bir yerdeyiz. Dolayisiyla buna ek Covid olumlerinin sayisinin saglamasini yapamiyoruz.
0
dunal
(03.10.21)
Sayıların şaibeli olması alakasız bi durum burada.

Şimdi İngiltere, Amerika ve Almanya'ya baktım, geçen seneye göre o ülkelerde de 2-3-4 kat artış var. Hepsi de yüksek aşılama oranına sahip ülkeler.

Hadi bizdeki sayılarla oynanıyor diyelim, tüm dünyada da mı oynuyorlar?

Kaldı ki bizde de geçen seneye göre katlanmış. Geçen sene oynuyorlardı bu sene oynamıyorlar mı? Yok ikisinde de oynuyorlarsa niye geçen sene 20 diyip şu an 200 diyorlar? Bu soruların cevabı verilemiyorsa, "sayılarla oynanıyor" iddiası aşının etkisizliği konusunda bir argüman olamıyor maalesef.

Benim en çok kafama yatan senaryo şu: aşıyı sadece asıl risk grubu olan yaşlılara değil, milyonda 1 ölüm oranına sahip gençlere bile yaptıkları için aşıdan kaçan varyantlar çok hızlı türedi, bu yüzden asıl korumamız gereken yaşlılar aşılı olmalarına rağmen virüse karşı korunmasız kaldılar, şimdi de patır patır ölüyorlar.

Ki zaten bir buçuk sene eve tıktılar insanları, özellikle yaşlılarda ne moral kaldı, ne güneş gördüler, ne de doktora gidip rutin kontrollerini yaptırabildiler. Ölüm sayılarının artma sebebi yanlış covid politikaları yani genel olarak.
0
plutongezegendegilmi
(03.10.21)
(4)

Ücretsiz VPN önerisi

rose parks
Chrome'a touch vpn ekledim ama bir işe yaramıyor. İşe yarayan bir tane öneriverir misiniz?
Chrome'a touch vpn ekledim ama bir işe yaramıyor. İşe yarayan bir tane öneriverir misiniz?
0
rose parks
(27.09.21)
Windscribe
0
Bruce
(27.09.21)
Opera tarayıcının kendi vpn'i süper çalışıyor.
0
en bi orijinal
(27.09.21)
Tor browser vpn değil ama aynı işlevi görüyor sonuçta.
0
bana kedicik derdi
(27.09.21)
Ucretlisi bile sorunluyken ucretsiz genelde iyi fikir degil bu konuda. Ne icin kullanilacak ona gore oneri dusunmek lazim.
0
dunal
(27.09.21)
(9)

Aşı "yüzde x" koruyor ne demek?

ya ben lan neyse
haber sitelerinde "y aşısı yüzde x koruyor" vs. deniyor. böyle veri olur mu? yüzde x koruyor ne demek? "yüz kişiden x'i hasta olmuyor" demek olsa bile bilimsel olarak yanlış bir ifade değil mi?
haber sitelerinde "y aşısı yüzde x koruyor" vs. deniyor. böyle veri olur mu? yüzde x koruyor ne demek? "yüz kişiden x'i hasta olmuyor" demek olsa bile bilimsel olarak yanlış bir ifade değil mi?
0
ya ben lan neyse
(24.08.21)
himmet dayi
(24.08.21)
Bunu egitimsiz toplumlara anlatmak imkansiz, egitimliler bile zor anliyor. Anlamayan doktorlar bile var.

Cogu kisi "%95 etkili" bir asi = asi olan 100 kisiden 5'i hasta olacak diye anliyor ama oyle degil.

bir toplulukta normalde hasta olacak kisi sayisini %95 dusuruyor demek.

Yani mesela 100bin kisi var diyelim. Covid bunlardan 1000'ine bulasacak ve semptomatik hasta edecek asi olmasa (%1) diyelim.

Asi testi sonucu diyor ki ben bu %1'i %95 dusururum. Yani ayni toplulugun %1'i yerine %0.05 kisi semptomatik hasta olur. Yani 100bin kisilik bir populasyonda 50 kisi.

1000 kisi yerine 50 kisi hasta olur diyor.

Bu "asi olan 100 kisiden 5'inde ise yaramayacak" demek degil.

Bir populasyondaki semptomatik hasta sayisini aşısız bir topluma kiyasla %95 dusurecegim demek.

Bu rakamlar uzerinden de, mesela asi olmasina ragmen semptomatik olan o 50 kiside hastaligin seyri (ölüm oranı) ayri istatistiklerin konusu.

"asi yuzde x koruyor" vs gibi bir sey yok tabii, ama dogrusunu anlatsan da halk anlamayacak. anlatmakla gorevli olan kisi bile anlamiyor. o yuzden anlatamiyor.
0
robokot
(24.08.21)
A hastalığı 100,000 kişiden birinde görülüyor diyelim. X ilacı bunu 10,000,000'de bir yapsın. bu ilaç sizi yüz binde bir riskten on milyonda bir riske götürüyor. 1 - [(1/100,000)/(1/10,000,000)] formülüyle %90 etkili denir. relative risk reduction.
sorarsanız mevcut riski oransal olarak çok azaltmıştır. reklamda bu sayı kullanılır.

ancak zaten çok küçük bir riski çok azcık daha küçültmüştür. %0.001'den %0.00001'e gitmişsinizdir. risk mutlak değer olarak %0.099 azalmıştır. yani yüzbinde bir olan riski zaten on milyonda bir yapmak çok da övünülecek bir iş değildir bence.

burda şuna bakılır 1 kişiyi kurtarmak için kaç kişiye ilaç vermek gerekir. bizim örnekte 100k kişi oluyor bu. sayılar çok uçuk olduğu için :) böyle bi hastalık, ilaç, var mıdır bilmem.

bu rakamı covid aşısı için kim nasıl hesapladı onu bilmiyorum. vaka sayılarını kullanmak doğru değil çok fazla kişi haberi olmadan geçiriyor. ben covid olduysam, sabah uyanınca biraz ağrım vardı öğleden sonra geçti o gün olmuşumdur. test falan da olmadım. vaka yerine durumu ağır hastaları saymak gerekir bence de onu kim nasıl sayacak? allah kerim diyelim.
0
bronz böcek
(24.08.21)
Bu rakamlar covid asilari icin test asamasinda hesaplandi. Bir gruba placebo, bir gruba hakiki aşı verildi ve topluluklardaki hastalik oranlari eldi edildi.

aslinda 2 farkli rakam veriliyor, biri efficacy, biri effectiveness. efficacy test asamasinda elde edilen oranlar, effectiveness ise gercek hayatta gorulen oranlar.

bir cok ulke hem semptomlu vakalari, hem orta siddet, hem agir hastalik hem de ölümleri takip edip raporluyor. en temiz veri israilden geliyor bence cunku en erken onlar asiladilar, buyuk bir orani asiladilar ve gorece kucuk kontrol edilebilir bir laboratuvar olarak dusunulebilir.
0
robokot
(24.08.21)
Zaten deney asamasinda da acayip dandik bir olcum yaptilar.

Grubu ikiye ayirip bir tarafa placebo verdiler digerine asi.
Sonra siz gidin dolanin virus kapin bakalim dediler.

Atiyorum belki grubun yarisi asiliyim diye it gibi gezdi belki yarisi korktu evden cikmadi.
Sonra o grupta virus kapanlar arasinda su kadar kisi diye sayip acikladilar.
Normalde kontrollu deney icin adama virus spreylemek lazimdi.

Deneyde zaten buyuk sayilara ulasmadiysan anlamli bir yuzde cikmazdi ama acele etmeleri lazimdi. %90 kusur deyip gectiler.
0
divit
(24.08.21)
işi bu olan bilim insanlari deneyler ile ilgili potansiyel istatistiki sapmalarin farkindalar. sokaktaki adamin bile aklina gelebilecek potansiyel hatalar sapmalar onlarin da aklina geliyor haliyle. bu potansiyel problemleri minimize etmenin yollari var.

sonucta gercek hayattaki etkinlik deneydeki etkinlikten cok farkli cikmadi hic bir (cok kullanilan) aşıda bu sebeple. Hepsi hata barlarinin icinde.

ha zaten mrna asilarinin ozellikle, istatistiki olarak yetkinliklerini ispatlamalari icin cok advanced bir istatistik bilgisi de gerekmedi.

tinyurl.com

asi / placebo olanlar nasil davranirsa davransinlar, veri en bastan cok acik. grafikte kirmizi pfizer asisi verilenler (kendileri ne olduklarini bilmiyorlar tabii), mavi placebo verilenler, y ekseni ise o gruptaki kumulatif hastalik sayisi. uzerinde S olanlar hastanelik olanlar.

insan davranislarindaki potansiyel degisim, denek sayisi ile bertaraf edilebiliyor en basitinden. denekler ve etkinlik aciklama thresholdlari da buna gore belirlendi zaten. o yuzden de asinin deney disi gercek hayat sonuclari faz3 deneylerine gore kayda deger bir sapma gostermedi.
0
robokot
(24.08.21)
Guzel soru. Gec olsun guc olmasin. Evet, yanlis ifade. Bizde ozellikle kafa karistirmak icin ceviri yapmak yaygin. Oyle denerek etkili/tesirli denmeye calisiliyor ve asi olmamaya (aslinda plasibo almaya) kiyasla azalan risk (vaka haline gelme) oransal olarak kastediliyor.
0
dunal
(24.08.21)
Farkinda degiller demiyorum zaten, aceleye getirdiler yeterince arastiramadilar.

O ilk cikan raporun bir kisminda asili grupta apandisit vakalari goruldugu yaziyordu. Bunu arastirmak lazim dediler ama bir yandan da butun dunya olmeye devam ediyordu basip gectiler asiyi. Apandisiti cozmek kolaydi sonucta.

Ha apandisit cikmadi miyorkardit cikti o da koronadan daha iyidir dediler.

Ferhan sensoy'un istatistik bilimiyle ilgili guzel bir lafi vardir.

- az miktari az miktar gecersen geberir gidersin zaten
0
divit
(24.08.21)
yalniz atlanilan bir konu da herkes bu deneyler gruplar falan daha gecen ay yapilmis gibi konusuyor. bir yildan fazla oldu. asilanan sayisi inanilmaz buyuk bir data havuzu olusturdu coktan. ve bahsedilen rakamlar guncelleniyor elbette. mesela pfizer %95 ten %90 a falan dustu saniyorum cok incelemedim uc bes aydir.

yani evet acil kullanim izni denilen izinle birlikte daha az sayida ornekle varilan sonuclar kabul edildi kullanilmasi icin ama gecen bir yildan uzun sure sonucunda varilan sonuclar sayesinde de tam onay alinicak cok yakin zamanda zaten.

bunun disinda ilk soruya cevap yuzde bilmemkac etkili derken toplumdaki hastalanan sayisini yuzde bilmem kac dusuruyor demek ki zaten yukarida detayli aciklamislar.
0
tanaka
(24.08.21)
(7)

Amerika'nın 11 Eylül projesi iflas etti diyebilir miyiz?

levent bilgen
11 Eylül'ün bir senaryo olduğu tüm dünyanın malumuyken ABD'nin bunu bahane ederek giriştiği işgalin fiyasko ve hezimetle sonuçlanması bir çeşit iflas aslında. İyi de o zaman neye hizmet etti ya da ne işe yaradı? Irak'a giriş ve Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmak mıydı bir diğer amaç da? Değilse 11 Eyl
11 Eylül'ün bir senaryo olduğu tüm dünyanın malumuyken ABD'nin bunu bahane ederek giriştiği işgalin fiyasko ve hezimetle sonuçlanması bir çeşit iflas aslında.

İyi de o zaman neye hizmet etti ya da ne işe yaradı?

Irak'a giriş ve Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmak mıydı bir diğer amaç da? Değilse 11 Eylül'ü nereye bağlayabiliriz?
0
levent bilgen
(17.08.21)
Ne iflas etti abi, herifler her sene ortadoğu'ya trilyonlarca dolar silah satıyorlar...
0
malheiros
(17.08.21)
Amerika'nin "11 eylul projesi" diye bir projesi olmadigi icin (amerigaisrail buyuk komployu cozdum cevrelerinin disinda) oyle bir sey diyemeyiz.

Muttefik bir afganistan elde etme amaci basarisiz oldu evet ama bu gibi girisimlerin direk basariya erecegi dusuncesiyle hareket edilmiyor zaten. dunya surekli degisiyor. kendi cikarlarini korumak adina heuristiklerle hareket ediyor ulkeler. o zaman yapacagi en mantikli seyin bu oldugunu dusunuyordu, el kaidenin de ellerini kesti, afganistan'da kosullanamadilar evet o acidan basarili. ama bu surecte isidler cikti vs. dunya degisti. kendi açısından ellerinin ustune oturup beklemekten iyisini yapti evet, 11 eylul gibi bir saldiriyla da karsilasmadi bugune kadar, o açıdan basarili.

"cok pahali trilyonlar harcandi" mantigi da pek dogru degil, para bir cepten obur cebe gidiyor ekonomi canlaniyor. hepi topu 2000-3000 asker kaybettiler. bugun covidden o kadar kisi 1 gunde ölüyor.

100% istedikleri gibi gitmedi - beklentileri de o degildi, hic bir zaman gitmez bu kadar bilinmezli denklemlerde, ama zarar da etmediler pek yani. durumlarini kotulestirmedi, iyilestirdi mi tartisilir.

11 eylulu baglayacak ekstra bir sey yok iste, yasandi, tepkileri de yasandi, bitti. dunya degisti, dolayli etkileri hep devam edecek olaylardan biri.
0
robokot
(17.08.21)
11 Eyul proje degildi. El-Kaideci olsam emegimiz yok sayiliyor diye butun komplo teoricilerini doverdim. ABD Sovyetler coktukten sonra guvenlik isini cok salmisti, uykudan uyandirdilar.

ABD Irakta da Afganistanda da "Girer sikintili unsurlari dover, demokratik dunya ile anlasabilecek kukla rejim/ulus devlet koyar cikarim" diye dusundu. Burnu buyukluk ile daldigi "adam etme" projesi tutmadi, kabile ve din bagliliginin millet bagliligindan ustun oldugu kulturlerde ulus devlet mayasi tutmadi.
0
cleric
(17.08.21)
İngiltere gibi Böyle devletlerin dünya üzerindeki yanlış işlerini yürütmek için planladıkları kötü senaryolar vardır ki yine kendilerinin yapacakları müdahaleler uluslararası hukuki bir zeminde de haklılık sağlasın.
İngiltere'den sonra dünyanın jandarmalığını üstlenen abd'nin her işi fiyaskodur.

öncelikle abdde kuruluşundan itibaren etkin olan ve şu an oradaki lobi faaliyetini yürütenleri tanımak lazım.
Pentagon, beyaz saray ve diğer kurumlar üzerindeki etkin güçleri ayrı ayrı sorgulamak lazım.
Ortadoğu'da ısrarlı olarak askeri güç bulunması ise başka maksatlar da olabilir ama bir yönden buraya hakim olanın dünyaya hakim olma düşüncesinden kaynaklanıyor. Genel bir teoridir bu.

Ve uygulamaya bakıldığında bu topraklarda kalmak/bulunmak için en geçerli şart, bölgenin her daim istikrarsız ve iç karışıklıklar la dolu olaylı bir yer olmasıdır.
0
Erva
(17.08.21)
Abd'yi tek bir birim gibi dusunmeyin. Siyaseti yorumlayabilmek icin guc kliklerini bilmeniz lazim. Iyi bir analiz icin 11 Eylul'un ardindan hem Abd'de hem Dunya'da hizla yasanan degisimleri dusunmek lazim.
0
dunal
(17.08.21)
bence petrol veya doğalgaz bulur muyuz ümidi ile hareket ettiler ama karşılığında bir şey bulamadılar diye düşünüyorum.
0
bigcaptain
(17.08.21)
@bigcaptain petrole gaza gerek yok, afganistan dogal kaynaklar bakimindan cok cok zengin bir ulke: altin, platinyum, gumus, uranyum... dunyanin en buyuk lityum rezervlerinden biri orada. yaklasik 1 trilyon dolarlik dogal kaynak var ulkede. kendileri isleyecek kadar akillari yok malesef. kiz cocuklarinin okuma yazma ogrenecek kadar egitim almasina izin vermeyi "ilericilik" olan goren bir toplumdan bahsediyoruz.

demek istedigim, amerika'nin derdi dogal kaynaklar olsa aramaya gerek yok, çökülecek cok kaynak var. "ameriga petrol icin yabiyor" olayi bir mit, komplo teorisyenlerinin en begendigi "basit" aciklamalardan biri. ama dogru degil, onu anlatmak icin soyluyorum. afganistanda cok guzel kaynaklar var, yeri yurdu da biliniyor yoksa yani. alacak olan alirdi.
0
robokot
(17.08.21)
(6)

Aşıdan sonra incelenen 30 milyon vatandaş

jepa
Fahrettin koca'nın açıkladığına göre 30 milyon aşı olan vatandaş incelenmiş. En çok koruma 3 doz inaktif aşı olanlardaymış. Böyle bir şey nasıl olabilir ki? Bırakın 10 milyonu aşı olduktan sonra bakanlıkça takip edilen antikor testi yapılan kaç kişi vardır ki?
Fahrettin koca'nın açıkladığına göre 30 milyon aşı olan vatandaş incelenmiş. En çok koruma 3 doz inaktif aşı olanlardaymış. Böyle bir şey nasıl olabilir ki? Bırakın 10 milyonu aşı olduktan sonra bakanlıkça takip edilen antikor testi yapılan kaç kişi vardır ki?
0
jepa
(11.08.21)
antikor testi yaptırdım ve test sonuçlarına ilişkin ülkede yazıyla rakamla bir tek istatistik yok. az mı antikorum var çok mu antikorum var hiç bi fikrim yok. benim olmadığı gibi doktorların da fikri yok.
0
photo85
(11.08.21)
Koruma, antikor üzerinden değil hastalığa yakalanma/hastaneye yatma/ölüm istatistiklerinden hesaplanıyor. Bunların verileri var ellerinde.
0
evrim halkasi
(12.08.21)
@evrim halkası iyi ama o zaman da hastalığı geçiren ama farkında olmayanları tespit edemezsin ki. ya da sinovac yapılanlar aşı olsa bile maske mesafeye çok dikkat ettikleri için virüse yakalanmıyor olabilirler.

bakanın söylediğinden sadece hastaneye yatan ağır vakalar arasında 3 doz sinovac olanların sayısının daha az olduğu anlaşılıyor.
0
🌸jepa
(12.08.21)
bu tarz bir çalışmada
-yaş
-önceki sağlık durumu
-mevcut hastalıklar
-yaşam biçimi
-kan şekeri
-d vitamini
-gelir düzeyi
-yaşanılan/çalışılan yerin hava kirliliği
-beslenme alışkanlıkları
-kilo, yağ oranı

bunların hepsini kontrol etmek gerekir. hiç olmazsa yaş, yatışta d vitamini, mevcut diğer hastalıklar, kilo-yağ oranına bakılması gerekir. öyle bi kontrollü çalışma da yapmıyorlar.
0
bronz böcek
(12.08.21)
Bu soylenenlere hala itibar eden olmasi beni sasirtiyor.
0
dunal
(12.08.21)
3 doz sinovac olanların çoğu yaşlı, emekli vs Zaten evden çıkmıyor bu grup. Babanem 3. aşısını olmadan önce de hastalanmadı. Çünkü hastalanma ihtimali olan hiç bir şeyi zaten yapmıyor.

Yapanlar da zaten hali hazırda müthiş sağlıklı olmadığı için çok dikkatli yapıyor.

Orta yaşlılar ve gençler ise (çoğu biontech olmak durumunda kaldı sinovac bittiği için) fıldır fıldır dışarıda, işe gidiyor, tatile gidiyor vs. Karşılaştıkları viral yük çok daha fazla. Bu nedenle bi kısmının pozitif olması doğal bence

3 doz sinovac olanlar ile 3 doz bintech olanlar aynı viral yüke maruz kaldığı durumda bence biontech ezip geçiyordur. çünkü 2 doz snovac ile 2 doz biontech arasında görmezden gelinmeyecek kadar antikor farkı oluşuyordu biontech lehine.. Bu ibrenin 3. dozda tersine dönmesi çok mantıklı gelmiyor bana.
0
zimbirik
(12.08.21)
(4)

Varyant virüslü adamdan varyant-olmayan virüs bulaşabilir mi?

santimantal
Bir yakınım covid oldu. Varyant virüs olduğu bildirildi ve ona göre sıkı bir tedaviye tabi tutuldu. Bu yakınımdan annesine de bulaştı.Annesinin 14 günlük karantinası bugün bitti ve kontrol testi yapılmadı. İlçe Sağlık Müdürlüğünü arayıp kontrol testi yapılmayacak mı diye sordum. Görevli doktorla gör
Bir yakınım covid oldu. Varyant virüs olduğu bildirildi ve ona göre sıkı bir tedaviye tabi tutuldu. Bu yakınımdan annesine de bulaştı.

Annesinin 14 günlük karantinası bugün bitti ve kontrol testi yapılmadı. İlçe Sağlık Müdürlüğünü arayıp kontrol testi yapılmayacak mı diye sordum. Görevli doktorla görüşüp dönüş yaptı ve annedeki virüsün varyant olmadığını, bir evde 5 kişi enfekte olsa bazılarının varyant, bazılarının varyant-olmayan olabileceğini, annenin 14 günün sonunda normal hayatına devam edebileceğini söyledi.

Varyant virüsle enfekte olandan virüs kapan biri varyant-olmayan virüsle nasıl enfekte olabilir? Birkaç çeşit virüsle mi enfekte oluyor insanlar? Sağlık görevlilerine inanıyorum, sadece öğrenmek için soruyorum.
0
santimantal
(11.08.21)
düz covid olduktan sonra varyantına da yakalananlar olabiliyor.
ama aynı anda hem kovit hem varyantlarına mağruz kalan kişide aynı anda her ikisi de bulunabilir mi? olabilir belki de.
0
photo85
(11.08.21)
Hayir. Olcumlerde hata payi var. Testlerin nasil yapildigi ve nasil yorumlandigi onemli.
0
dunal
(12.08.21)
Varyant, virüsün vücuda girip kendini çoğaltması sırasında RNA kopyalanırken meydana gelen hatalarla oluşuyor. Haliyle bir kişi hastalığı bulaştıran virüsler arasında farklı varyant virüsler de alıp farklı virüsler de bulaştırabiliyor.

Bunların hepsi çok düşük ihtimaller. Varyant virüsle hastalanan kişinin vücudunda yaygın olan virüs de bulunabilir. Hatta biri yeterli virüs yüküne ulaşamadan bertaraf edilince diğeri hastalığa sebep olabilir. Böylece ilgili virüsü bulaştırır. Hatta farklı bir varyant da bulaştırabilir. Görevlinin söylediği fazla iddialı bence. İstatistik tam olarak böyle bir şey değil.
0
nawar
(12.08.21)
sağlık görevlilerine inanmayın.
0
bronz böcek
(12.08.21)
(8)

Araç satışlarındaki düşüşe müdahale gelecek mi? (galiba geldi)

mkrk
Selamlar,Sizce araç satışlarındaki düşüşe bir ekonomik müdahale gelecek mi? ucuz kredi vb. gibi seçenekler konuşuluyor mu?TeşekkürlerEdit: Bir düzenleme var : https://www.ensonhaber.com/ekonomi/yeni-otv-matrah-karari-ile-otomobil-fiyatlari-dusecek
Selamlar,

Sizce araç satışlarındaki düşüşe bir ekonomik müdahale gelecek mi? ucuz kredi vb. gibi seçenekler konuşuluyor mu?

Teşekkürler

Edit: Bir düzenleme var : www.ensonhaber.com
0
mkrk
(10.08.21)
Gelmez öyle böyle kazanıyolar
0
lcha
(10.08.21)
rte faiz indirimi sinyali vermişti geçen haftalarda, belki oradan yürünebilir, onun dışında bir sinyal yok.
0
roket adam
(10.08.21)
biz vatandaş olarak çok fazla anlık düşünüyoruz. (dolar-euro düştü fiyatlar niye düşmüyor vs.)
temmuz ayında düşüş olmuş evet, fakat yılın geride kalan kısmına bakılınca sektörden beklenen ötv'nin büyük bir çoğunluğunun karşılandığı, dolayısıyla hükümetin şu anki önceliğinin yurt dışına döviz akışını azaltmak olduğunu, bunun için de "vatandaş kolay alışveriş yapabilsin" diye yollar bulmaya çalışmaktan çok, ithal malların satın alınmasını olabildiğince zorlaştırmaya çalıştığını anlamamız gerek.
şimdi de alım düştü diye devletin buna müdahale etmesini beklemek saflık olur, çünkü esas öncelikleri bizim gündelik konforumuz değil ekonominin ayakta tutulması. daha geçen ay, eylül ayında ötv düzenlemesi (!) gelebileceği konuşuluyordu. bir şey değiştiğini düşünmüyorum, otomotivden hedeflenen ötv'yi nasıl olsa tahsil edecekler, yükselmesine bir engel görmüyorum.
youtube'da autoclub diye bir kanal var, değerli insanları konuk edip canlı yayınlar falan yapıyorlar. çınar noyan mesela otomotiv yetkili satıcıları derneği sekreteri, hatırı sayılır sektör tecrübesi bulunan biri ve bu konularla ilgili aydınlatıcı bilgiler veriyor, nasıl düşünmemiz gerektiğini de elinden geldiğince anlatmaya çalışıyor. diğer konuklar da benzer şekilde. izlemenizi tavsiye ederim.
0
gkhncnzdgn
(10.08.21)
Konusulmuyor. Sacma olurdu zaten.
0
dunal
(10.08.21)
Araç satışlarında müdahale gerekecek bir düşüş yok ki.

2021 yılı ilk 6 ay 400bin satış olmuş. Araçlar yıl sonuna doğru çok daha fazla satılır. Yani yıl sonu muhtemelen 900bin civarı satış olacak diye bekleniyor. Gayet yüksek bir miktar.

Son 10 yıllık ortalama 12 ayda 800bin zaten.

img.donanimhaber.com
0
lancelot du lac
(10.08.21)
bir takım bankacı akrabalardan eylül-ekim gibi düşük faizli (0,90 civarı) konut kredisi duydum ama araç kredisi konusunda bişey demediler.
0
lostys
(10.08.21)
ötv indirimi gelmiş sanırım. www.ensonhaber.com
0
🌸mkrk
(13.08.21)
Geçen sefer de aynısı oldu. İndirim diye başladı 230 bin liralık araba 300 bine çıktı. Alamadık tabi.

Zaten bir kaç giriş modeli hariç bu düzenlemeye tabi olan araba yok ki. Onlar da 1 ay sonra zamlanıp tekrar eski haline dönüyor üst gruba geçtiğinden. Düşük sınıf baz modellerden alacak olanlar bu arada alabilse bari. Bayiler 2 ay sonraya tarih veriyor araba yok diye.
0
lancelot du lac
(13.08.21)
(9)

yangınlar

black mamba
gündemi çok takip etmiyorum. birçok da bilgi kirliliği var. bir pkk yanlısı bir grup açıklama yaptı dediler sonra yalan dediler. nedeni nedir yangınların? pkk mı yoksa küresel ısınma mı? net bir bilgi var mı? hem antalya hem karadeniz'de yangın var çünkü.
gündemi çok takip etmiyorum. birçok da bilgi kirliliği var. bir pkk yanlısı bir grup açıklama yaptı dediler sonra yalan dediler. nedeni nedir yangınların? pkk mı yoksa küresel ısınma mı? net bir bilgi var mı? hem antalya hem karadeniz'de yangın var çünkü.
0
black mamba
(03.08.21)
www.theguardian.com

Yunanistan'da da var. Sıcaklık fazla bu yıl. Bir de yangına müdahalede sınıfta kaldığımızı düşünüyorum.
0
dissendium
(03.08.21)
ben egede yaşıyorum. burada (nazilli) bir kaç boş otluk arazi durduk yere yandı. sıcaklık çok yüksek, buradaki çamlardan düşen kuruyan yapraklar çıtırdıyor, her an alev almaya müsait. zaten küresel ısınma olacağı yıllardır söyleniyor. kundaklama da arada vardır ancak denizli buldan, güney. aydın karacasu, bozdoğan vb ilçelerde yangın var. tanıdıklarımla konuştuğumda kendiliğinden çıktığını söylüyorlar.bu bölgeler ranta dayalı bölgeler değiller.
28 temmuzda meclisten cbnına truzim bölgelerine yapılaşma yetkisi verilmişti.marmariste kundak olabilir, çünkü marmariste imarlaşacak alan kalmadı,bir grup kundakçı yakıp olayın bu raddeye geleceğini düşünmemiş olabilir. tamamen subjektif yorum.
bence küresel ısınma. bir sürü milli park vb. bölgelere insanlar bayramda, bayramdan önce gidip mangal yaptı, deniz girdi ve kirletti. yani tetiklediler bu durumu.
0
mikahakkinen
(03.08.21)
Yanması değil söndürülmemesi problem.
0
rewlack
(03.08.21)
Kuresel isinma boyle bir sey degil arkadaslar.
0
dunal
(03.08.21)
"Özellikle en sıcak günler seçiliyor ki sıcaklık ne kadar çoksa tutuşma ve yayılma o kadar çabuk olsun diye" diyenler var.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
Miha’ya katılıyorum (nik zor geldi gecenin bu vakti gözüm iyi görmüyor, yaşlanmışız:)
Bence de sıcaklar, ihmal daha ön planda. Her tan yanıyor çünkü. Bölgeleri bilerek yazmıyorum ama insanlar artık çok yaygın alanlara giriyor, kamp, gezi vs derken özellikle cam ya da yanmaya müsait atıklar bazında ihmal diyorum. Sıcaklıkla da birleşince küçük bir kıvılcım alır gider.

Blr kıvılcımla başlayıp çevreye kozalak, rüzgâr vs ile sıçramalar da kontrol edilmez boyuta getiriyor.

Bir ihtimal de az bir yerde belki kasıtlı yakanlar olmuştur, sonrası yine kontrolden çıkmıştır, yani sırayla bir çizgide falan yakmaya devam edildiği gibi şeyleri düşünmüyorum.

Genel olarak da işte toplu bir saldırı var, yakıyorlar her tarafta saldırı var falan kafasında değilim. Ama bu bazıları tarafından o kadar dillendirildi ki, yakacağı olmayan da gaza gelir nerdeyse, adını duyurmak için, örgütüne güç falan diye. Lokal bir yerde olduysa bile bütün yangınları bu şekilde etiketlemek ikna etmiyor. Şu ana kadar da bildiğim kadarıyla somut bir delil yok diye biliyorum.
0
epitaf
(04.08.21)
küresel ısınma böyle bir şey arkadaşlar
www.c2es.org
www.edf.org
www.carbonbrief.org
0
Bruce
(04.08.21)
Kürsel ısınma okeyse bu hafta içinde resmi gazetede yayınlanan yeni turizm kanunu ne alaka? Bu da mı küresel ısınma?
Diyeceklerim bu kadar.
0
jimjim
(04.08.21)
Küresel ısınma ya da sıcak havalardan ötürü gece 3 farklı yerde yangın çıkar mı ? hayır.
0
denizmaniaherif
(04.08.21)
(10)

neye yeteneğim var bilmiyorum

candide
bu kabiliyetsiz olduğum manasına mı gelmekte?
bu kabiliyetsiz olduğum manasına mı gelmekte?
0
candide
(28.07.21)
hayır, neye yeteneğiniz olduğunu bilmediğiniz anlamına gelmekte.
0
işimdeyim gücümdeyim
(28.07.21)
işimdeyim gücümdeyim +1

Keşfetmek içinse yeni şeyler denemeniz gerekmekte.
0
lüzumsuz adam
(28.07.21)
çoğu insan neye yeteneği olduğunu öğrenmeden ölüyor çok takılma, yeteneğin yoksa da yapmak istediğin şeyi düzenli yaparsan suni yetenek elde ediyorsun.
0
nahtoderfahrung
(28.07.21)
yetenekmiş zekaymış bunlar bi yerden sonra etki etmez. Önemli olan ilgilendiğin şey ile ne kadar vakit geçirdiğin, ne kadar istikrarlı olduğun.

Yapmaya yatkın olduğun şeyleri keşfedememiş olabilirsin. Keşfetmek için bir çok şeyde biraz vakit geçirmen lazım. Ama takma. Bir yerden başla. Bir şey hoşuna giderse, sana keyif verirse devamı gelir zaten.
0
zimbirik
(28.07.21)
yeterince farklı şeyle ilgilenmediğiniz anlamına geliyor.
0
duyurukullanıcısı
(28.07.21)
Yeteneğin keşfedilmesi için para+zaman+heves gerekli. Birinden biri olmayınca sıkıntı oluyor. Türk insanının hobisiz olmasını da vakit ve nakit sıkıntısına bağlıyorum.
0
tamam sakinim
(28.07.21)
stallone'un oynadığı bir film vardı cezalandırıcı mı neydi ismi. orada herkesin yeteneğini saptayan bir cihaz vardı, hatta bizimki efsane kazak / örgü örme yeteneğine sahipti. öyle bir yetenek tespit cihazı olsun isterdim. insanlık namına da faydalı olurdu.

kesin bir şeye yeteneğiniz vardır ama neye olduğunun tespiti maalesef size kalmış vaziyette. ben mesela çok iyi düğüm çözerim, misina, kolye, zincir hiç bir şey önümde duramaz. ama bunun mesleği yok :)
0
solitary man
(28.07.21)
sadece tembel de olabilirsin :)
0
kismisolungac
(28.07.21)
Çocuların ilgi alanlarını keşfedebilmek için sıkılmalarının gerektiğini okumuştum. Önce bir miktar şeyi denetip sonra sıkılmasına izin verdiğinde çocuk ilgilendiği, hoşlandığı şeyi keşfedebiliyor.

Siz ya yeterince şey denememişsinizdir ya da yeterince sıkılmamışsınızdır. Sosyal medya, telefonlar, diziler vs insanı sıkılmaktan alıkoyan şeyler.
0
zimbirik
(28.07.21)
Ben de sanki eskiden biliyordum ama unuttum.
0
dunal
(29.07.21)
(3)

Ev kredilerindeki faizler ne olur? Yakın zamanda düşer mi?

fraise
Yıllardır 'krediyle ev almak çok saçma yaaa, bütün hayatını eve bagliyorsun' diye diye kredilerden uzak duruyoruz fakat şu anda İstanbul'da ev kiraları uçmuş durumda. Oturduğumuz daireden çıkıp yeni ev bakalım deyince 'bu kadar kira verecegime gider ev alırım daha iyi' diye düşünmeye başladık. Bir m
Yıllardır 'krediyle ev almak çok saçma yaaa, bütün hayatını eve bagliyorsun' diye diye kredilerden uzak duruyoruz fakat şu anda İstanbul'da ev kiraları uçmuş durumda. Oturduğumuz daireden çıkıp yeni ev bakalım deyince 'bu kadar kira verecegime gider ev alırım daha iyi' diye düşünmeye başladık.

Bir miktar birikmiş var, üstüne kredi de çekip ev alabiliyoruz ama şu anda malum faizler de yüksek. Bir-iki sene daha kirada oturup faizlerin düşmesini beklemek mi daha makul yoksa birikmisi peşinat yapıp ev almak mı bir türlu karar veremedik.

Mevcut siyasi iklimde iki gün sonrasını bile ongormek çok güç farkındayım da bu faizler böyle kalmaya devam eder mi? Düşerse ne zaman düşmeye başlar? Onerebileceginiz uzmanlar varsa onları da okuyup araştırmak isterim.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(16.07.21)
Henüz 2 gün önce politika faizini sabit tuttu MB ama şu an %19 gibi aşırı yüksek olduğu için hükumet düşmesi adına baskı yapacaktır yine. Gerçi baskı diyorum ama asıl kararı verenin kim olduğu da belli. Faizin bu kadar yüksek olması hem emlak, hem otomotiv hem de bankacılık sektörlerindeki hareketi çok kısıtlıyor. Haliyle politika faizini çok indiremeseler de ev satışlarına bi hareket getirmek için kamu bankaları yine politika faizinden düşük faizli kredi kampanyaları yapabilir geçtiğimiz yıllarda yapıldığı gibi.

1-2 sene kirada oturup faizin düşmesini bekleyince bu kez de ev fiyatları artacak. Zaten faizi bugün düşürseler 2 saat sonra emlak fiyatlarına zam yapıyor ev sahipleri. Serbest ekonominin cilveleri. Daha doğrusu ekonomi bilmezlerin işgüzarlığı.
0
himmet dayi
(16.07.21)
Faizler düştüğü anda ev fiyatları katlanır. Şimdi krediye girip, bol bol pazarlık edip, gerekirse ileride krediyi yapılandırmak daha mantıklı.
0
roket adam
(16.07.21)
Yeni gelen mb baskani bile faizleri indiremedi diye dusunmek sanirim daha dogru olur. Ilk firsatta indirmek istiyorlar ancak tl zayif. Secim hazirliklari simdiden basladi, ileride surprizler olabilir. Faizler yuksek geliyorsa kredi oduyormus gibi birikim yapip bunu yatirimda kullanabilirsiniz.
0
dunal
(16.07.21)
(12)

Bu kadar afgan ve suriyeliyi neden ülkeye alıyorlar?

things
Cidden soruyorum, bu adamların planı nedir?
Cidden soruyorum, bu adamların planı nedir?
0
things
(15.07.21)
Birden çok sebebi var. İlki Avrupa'ya karşı ellerinde bir koz oluyor. Ne kadar Avrupa'ya ters politika izleseler de mültecilerin Avrupa'ya geçişini engelleyen bir konumda olması sebebiyle daha sert yaptırımlardan kaçabiliyor. Manevra gücü veriyor.

Bunun yanında AB'den belli bir miktar para alıyor mülteciler için.

Ülke içi sebep olarak da ucuz işgücü oluşturuyorlar. Pompacı olarak çalışan ya da bir atölyede çalışan Suriyeli, Afgan vs. Türkten çok daha az paraya çalışıyor.
0
evandro roncatto
(15.07.21)
Su an uzerindeki kiyafetlere bak, yabanci yerli tamamini bunlar dikiyor dunyaya ve bize.

Les gibi is, su devirde kimseyi oraya sokup calistiramazsin.
Gider trendyol deposunda calisir,a101,bim kasiyeri olur motorkurye olur.
tonla alternatifi var normal gencin.

Bunlar ise kacak olduklari icin les yerlerde calisiyorlar.
Holding patronlarinin isine geliyor. Sigorta yok vergi yok.
Tabi taseron olduklari icin esas sirkete de bulasmiyorlar.

Ab zaten fonluyor, ustte dendigi gibi elinde koz oluyor.

Alanin alehine bir durum olmuyor, olan bize oluyor.
0
divit
(15.07.21)
konut balonunun patlamasını mülteciler engelliyor,
ne kadar insan o kadar konut ihtiyacı demek
malum ülkenin ekonomisini konut sektörü döndürüyor
patlamaması ve çarkın dönmesi için dışarıdan gelen insan lazım
0
technicalte
(15.07.21)
Bu arada bu sorun yeni bir sorun değil, en az 5-6 yılı var, Erzurum bölgesinde bu insanlar senelerden beri yürüyorlar bu şekilde.

Şöyle düşün,

Yaşadığın şehirde ne kadar pis işe karışmış insan var ise senin mahallene sığınıyor, mahalle ağası sensin, sana sığınanlara göre bir tık daha iyi ekonomik koşulların var, sen o insanlara diyorsun ki gel bana ben seni vermem diğer mahalle sakinlerine burda yaşa, yemene içmene yatmana karışmam nerde yatarsan yat ama hayatın burda güvende. Gel zaman git zaman diğer mahalleleri bu insanlar ile tehdit ediyorsun , bana su ver, emek ver , para ver yoksa bunları sana bela ederim diye. Bi nevi haraç kesme sisteminin gelişmiş hali diyebiliriz :)
0
paramolacak
(15.07.21)
tarihci degilim ama yavuz selim zamaninda anadoluyu islamlastirmak icin misirdan getirilenler oldu diye bisey okumustum, dogru bilmiyorum, ama ayni seyin daha kötüsü diye dusunuyorum.

bir de kürt türk ayrimi, alevi sünni ayrimi var ama ic savas vs. olmadi bizde, bence en önemli sebebi bizi bunlara kitir kitir kestirmek.
0
durgunfoton
(15.07.21)
Bence inşaatı ayakta tutmak, ekonomi, oy falan mikro ölçekli kalıyor bu konuda.
Hayat gerçekten güzel +1 kesinlikle
0
dadasalon
(15.07.21)
AB'den para yardımı almak mutlaka asıl gerekçedir ama bunun yanında Rusya'nın Ukrayna'da yaptığı gibi vatandaşlık verip, yarın kendi ülkelerine tekrar gönderince bunları "kendi vatandaşını koruma" bahanesiyle askeri müdahale rahatlığı elde etmek de olabilir.
0
IncredibleMau
(15.07.21)
Ab'den para yardimi nasil ana hedef? Ab'nin verdigi para 2-3 milyar dolar. Suriyelilere 50 milyar dolar harcandi.
0
baldur2
(15.07.21)
AB'nin verdiği para 6 milyar euro. Suriyelilere yapılan harcama resmi rakamsa eğer şişirmedir kesin. Bu yine de işin sonucu. Kapıları açarken kafalarından ne geçti bilmiyoruz. Başta planladıkları maddi destek çok daha büyüktü sonra beklediklerini alamadılar belki. Yine de beklenti paraydı derken anlamı daraltmışım biraz. Para olmak zorunda değil, ab kapısını kapalı tuttukları sürece elinde koz sonuçta. Bundan nasıl bir çıkar elde edecekleri değişir ama bi çıkar mutlaka var.
0
IncredibleMau
(15.07.21)
Goc ve iskan bir politikadir. Dunyada bu politikayi kim ne icin kullanir bakmak lazim. Afganistandan bu kadar genc erkegin kendi kendine Turkiye'ye biz su yoldan girebiliriz diye dusunup yola cikabildigine inanmiyoruz degil mi?
0
dunal
(15.07.21)
Uluslararası antlaşmalar var. Hemen öyle anında geri gönderme de söz konusu değil. Türkiye'nin ayrıca konum itibariyle geçiş güzergahı üzerinde olması bu yoğunluğu arttırıyor. Bunun için dünya göç yolları haritasına bakılabilir.

Türkiye'nin de ayrıca Avrupa karşısında elini güçlendiriyor diyebiliriz. Avrupa, en geriye doğru gidersek Kavimler göçünden beri Türklerden çok çekiyor böyle.
Ama yine de bu kadar göçmen gitmesine rağmen biz Türklerden misafirperverliği öğrenemediler.
Ha tabi ekonomik konularda Türkiyesiz'de yapamazlar.
Biz göçmen/mülteci yoğunluğundan şikayet ederken Akdeniz hattı boyunca Avrupa ülkelerinde kameralara takılan insanlık dışı tavırlar ve göçmenlerin kasten isteyerek denizde boğulmasına neden olanlar, Avrupa'daki kayıp binlerce göçmen çocuk Türkiye'nin göçmen politikasına göre daha çok konuşulmalı.
0
Erva
(15.07.21)
Bu arada uluslararasi anlasma falan yok.

Savastan kacanlari geri cevirme kampa koy diye var sozlesme var.
Suriye'de savas zaten bitti.

Afganlarda hem savas yok hem de komsun degil. Bu yuzden almak zorunda degilsin.
Zaten olsa bile almak zorunda degilsin kamp olusturup guvende tutabilirsin.

Oyle bir anlasma olsa biz de almanya'nin kapisina gidebiliriz bizi al diye.

Dunya tarihinde bizim bu yaptigimizin benzeri bir olay yok. Hatta tam tersi savas cikinca kendi vatandasini kampa koyan amerika ornegi var.
0
divit
(15.07.21)
(6)

Maraton Koşmak

parcaliham
İstanbul maratonu bu sene 7 Kasım'daymış. Koşu kondisyonu olmayan biriyim. Hayatıma bir amaç katmak istiyorum. Maraton koşmuş olmak istiyorum.Burada daha önce maraton koşan ya da koşuyla ilgilenenler varsa bunun imkansız olup olmadığını söyleyebilir mi? Antreman önerileriniz nedir? Gerçekçi antreman
İstanbul maratonu bu sene 7 Kasım'daymış. Koşu kondisyonu olmayan biriyim. Hayatıma bir amaç katmak istiyorum. Maraton koşmuş olmak istiyorum.

Burada daha önce maraton koşan ya da koşuyla ilgilenenler varsa bunun imkansız olup olmadığını söyleyebilir mi? Antreman önerileriniz nedir? Gerçekçi antreman önerilerine açığım.

yaş. 28 - erkek.
0
parcaliham
(11.07.21)
17 yaşında 1500 metre koşusunu tamamlayamayıp sınavdan sıfır almıştım.
23 yaşında uzun mesafe koşuda Türkiye çapında müsabakalara katıldım.
İstedim yaptım. İstersen yaparsın.
0
Mirket
(11.07.21)
son istanbul maratonlarında 5k'yı kaldırdılar yanlış bilmiyorsam, 12 veya 15 koşturuyorlar. eğer bugünden itibaren düzenli antrenman yaparsan, kasım'daki maratonda 10+k'yı en kötü yavaş yavaş koşar bitirirsin. ama 5dk/km altı pace yapacağım dersen zannetmiyorum. hazırlık dönemini de zorlamadan geçirmen gerekli çünkü sakatlanabilirsin. dizindeki çok küçük bir kusur günlük hayatta hiç kendini belli etmezken, koşmaya başlayınca birden sakatlığa dönüşebilir.

hedefinin olması güzel fakat zorlamaya gelecek şeyler değil. uzun vadeli düşün, mesela 5 sene sonra tam maratonu bitireceğim de.
0
malheiros
(11.07.21)
38 yasinda kosuya baslamis, sonrasinda 5klar, 10klar, yari maraton ve full maraton kosmus, su anda da triathlona hazirlanan biri olarak sana onerim su:
hic kosu tecruben olmadan maraton kosmak gercekten cok ama cok zor, 42km'yi idmanli insanlar bile zorlanarak kosarlarken, bir anda maraton hedefi koymak bence hem cok iddali hem de gereksiz. yasin daha cok genc, maraton kosmadan once daha kucuk hedeflerle basla. zaten kucuk hedeflerle baslayip gerceklestirmeye basladigin noktada bir sonraki hedefini daha dogru belirleyip, daha akilli sekilde antreman yapmaya baslarsin.
bence su anda ilk hedefin hic durmadan 5km kosmak olmali. once hic durmadan 5km'yi kos, ondan sonra maraton kosup kosmaman gerektigini bize sormana gerek kalmadan kendin cevaplarsin :)
0
uyku semesi
(11.07.21)
Bu surede sifirdan maraton zor olur saniyorum ama 15km olur.
0
dunal
(11.07.21)
Merhaba,
Her seviye için maratona hazırlık programları var, link bulursam yollarım size. O programlardan başlangıç için olana uyarak hazırlık yapabilirsiniz. Kısa zaman var zor gibi görünüyor ama bu sene olmazsa seneye koşarsınız.
Bunun yanında size şöyle bir fikir vereyim. Maraton koşmak ile maraton bitirmek farklı şeyler, benzer ama farklı. Ben yaklaşık 10 senedir koşuyorum, her pazar yarı maraton koşuyorum. 10 km koşmaya çıkmıyorum yani o kadar diyeyim ( artislik olsun diye söylemiyorum ) senede 1-2 maraton koşuyorum ama iş, güç vb. hazırlık sürecini hiç bi' zaman istediğim seviyede gerçekleştiremedim, napıyorum maratona başlıyorum 35e kdr fln koşup kalanını yürü koş yaparak bitiriyorum.
yani ilaa 42 km koşacaksın diye bişey yok, yapsan tabi ki güzel - ki benim de hedefim bu - ama yapamasan da yine de bitirebilirsin arkadaşım.

2 şeye ihtiyacın var; zaman ve istek.

pardon bir de asgari de olsa ekipman.
0
kumandanim
(12.07.21)
sanirim kimse yazmamis sanırım ama ayakkabi konusu baya ciddi, bir de maratona kalan sure hic kosu gecmisi olmayan birisi icin biraz kisa bir sure bence.
0
bay b
(12.07.21)
(12)

Biontech’in yan etkileri üretimden mi kaynaklı?

neysene
İşin teknolojisini normal insanlar kadar bilmekle beraber mrna aşılarının virüse ait parçalarının antikorlar tarafından tanınması için üretildiğini biliyorum. Peki ya olsun veya olmasın; pıhtı, adet düzensizliği, nörolojik rahatsızlığa neden olan esas şey ne olarak görülüyor? Aşı içeriğine konulan e
İşin teknolojisini normal insanlar kadar bilmekle beraber mrna aşılarının virüse ait parçalarının antikorlar tarafından tanınması için üretildiğini biliyorum. Peki ya olsun veya olmasın; pıhtı, adet düzensizliği, nörolojik rahatsızlığa neden olan esas şey ne olarak görülüyor? Aşı içeriğine konulan ekstra bir kimyasal mı(belki etken madde)? Virüs kopyasının gövdesini oluşturan bölüm mü? Yoksa gerçek virüs gelseydi de ortaya çıkacak olan virüse karşı aşırı tepki veren immün sistemimiz mi? Bu aşıyı gerçek virüs ya da geleneksel aşıdan daha şuçlu yapan bölüm nedir?

Not: görülen yan etkilerin aşı olan popülasyonda oransal olarak normal düzeyde olup olmadığını bilmiyorum fakat suçlayan bilimsel çevre aşının hangi kısmında suç buluyor?

Not2: mesela bir antibiyotik grubu var. Normalde “başka hiçbir antibiyotik çeşidinin etki etmediği durumlarda son çare olarak kullanılabilecek olan. Etken maddesi kalıcı nörolojik hasarlara neden oluyor.
0
neysene
(03.07.21)
twitter.com

bu senin görüldü dediğin şey 300milyon dozda 1100 adet farklı vaka yani 275.000 kişi de bir.

yan etkilerin görülme istatistiği senin covidden ölme istatistiğinden daha düşük o sebeple aşı oluyorsun.

''Bu aşıyı gerçek virüs ya da geleneksel aşıdan daha şuçlu yapan bölüm nedir?''

ya böyle bir durum yok. sinovac geldiğinde televizyona çıkan doktorların biontech neden gelmedi konusuna karşı geliştirdiği saçma sapan yayınları çok izlemişsiniz maalesef. tıp'da geleneksel metod diye bir şey yoktur. yoğurt değil bu.

bu kadar tv izlemeyin, tvdekilere inanmayın.
0
duyurukullanıcısı
(03.07.21)
@duyurukullanıcısı
Aşı karşıtı değilim hocam. Not: diye yazdığım bölümde zaten bunun popülasyon içinde kabul edilebilir düzeyde olup olmadığı muamma.
Bu arada biontech ilk aşımı oldum ikinciyi de olacağım. Olayın bununla ilgisi yok.
Mrna aşının mucidi kişi dahi bu yan etkilerin olabileceğini söylerken türkiyeyle ilgisi olmayan bir durumun “ yok öyle bir şey” diyerek kestirilip atılması da bilimsel değil.
tr.euronews.com
Doğru ya da yanlış demiyorum. Sadece bu kanıya varmalarında hangi sistemi suçluyorlar onu merak ediyorum.
0
🌸neysene
(03.07.21)
haber clickbait, yani tıklanma için oltalamış.

twitter limkinde direk rakam var bende verdim. haberde ise beklenende yüksek diyor rakam yok.

yani 5 milyar aşıda da 3 bekliyorduk 5 çıktı da o haberin konusu
0
duyurukullanıcısı
(03.07.21)
Diyelim A asisi var, baskici bir ulkenin urettigi, elestiri yaparsan hapse atiliyorsun.

B asisi var, tum dunya kullaniyor, uzerinde binlerce test yapiliyor, bolca yan etkisi bulunuyor.

Kisaca test yapmazsan, yan etki de bulmazsin, ne demek istedigimi umarim anladiniz.
0
howfaristhesky
(03.07.21)
@howfaristhesky
Sorduğum soruyla verdiğiniz cevabın bir ilgisini göremedim

Arkadaşlar soru gayet açık ve net. Neden sorduğum soruya cevap vermek yerine kendi bildiklerinizi tekrarlıyorsunuz anlamadım. Aşı karşıtı değilim, suçlamıyorum da.

Şu yazdığım “Peki ya olsun veya olmasın; pıhtı, adet düzensizliği, nörolojik rahatsızlığa neden olan esas şey ne olarak görülüyor?“ cümlesinden aşı karşıtı olduğum ve televizyon izlediğim kanısına nasıl varıyorsunuz çok merak ediyorum ya.
0
🌸neysene
(03.07.21)
www.google.com

Immun sisteminin reaksiyonu diyor. Altina da neden reaksiyon verdigini aciklamislar bilimsel olarak.
0
logisticsmanager
(03.07.21)
Anladığım kadarıyla biontech içerisinde bulunan bu bahsettiğiniz tartışmalı şey, insan hücrelerine virüsün "spike protein"ini üret mesajı taşıyan ve bu spike protein'in (virüsün dış yüzeyindeki hücreye tutunmasını sağlayan dokunaç görünümlü özel şekilli parçalar) bağışıklık yaratacak kadar çok sayıda üretilmesini sağlayan sentetik mRNA parçaları. direkt içerik değil ama bu sürecin kendisinin çok fazla spike protein üretimine sebep olup bu spike'ların da vücutta serbestçe gezinmeleri durumunda bazı istenmeyen etkiler yapabileceği yönünde şüpheler olduğu kanısı oluştu bende, emin değilim ama aslında içerikteki maddeden çok bu sürece takıldıklarını düşünüyorum.
0
engelbert humperdinck
(03.07.21)
Asinin vucuduna urettirdigi proteinlerden ve asiyi tasiyan lipid nanopartikullerden kaynakli. Asinin yan etkilerinin cok oldugunu dusunenler mekanizmaya degil raporlanan vakalara bakiyor.
0
dunal
(03.07.21)
2 tane sikintisi var.

Birisi bagisiklik hucrelerini harekete gecirdigi icin haliyle vucut tepki veriyor. Antikor olusurken atesin cikiyor hasta hissediyorsun basin agriyor vs..

ikincisi de asidaki yan urunlerin alerji etkisi gostermesi.
Bunun icin 20dk bekle eve gitme diyorlar.
Bir sey olursa basacak adrenalini.

Ayrica turkiye'de bunlar raporlanmiyor ki, asi olup evde alerji soku gecirsen de kimse bilmiyor.
0
divit
(03.07.21)
@divit; nasıl? Türkiye'de 20 dakika bekletilmiyor mu? Avrupa'da böyle olunca orada da öyledir diye düşündüm.
Neden bekletmesinler ya :/
0
logisticsmanager
(03.07.21)
@logistic bekle diyorlar da basip gidiyorsun kimsenin salladigi yok.
Eve gidince de bisey oldu mu olmadi mi takibi yok.
Ellerinde milyonluk veri saglama imkani varken takip etmiyorlar sasiriyorum.
0
divit
(03.07.21)
@divit o da insanlarin gerizekaliligi.
Burada bekleme salonuna aliniyorsun ve belgenin üstünde saat kacta cikabilecegin yazıyor. O gelmeden cikamiyorsun.
Yüzlerce insanla bekledim, su ana kadar bir tane reaksiyon gösteren gördüm, o da yere uzandiktan 10-15 sn sonra ayaga kalkti. Ama böyle başı dönme vs gibiydi belki asidan korkuyordur.
0
logisticsmanager
(03.07.21)
(4)

Biontech Aşısı

sec guard
Arkadaşlar,Biontech aşının 4. fazı sahada yapılmış oldu ve ciddi bir sorun yok diyebilir miyiz? aşı olma konusunda biraz karasızım da.
Arkadaşlar,

Biontech aşının 4. fazı sahada yapılmış oldu ve ciddi bir sorun yok diyebilir miyiz? aşı olma konusunda biraz karasızım da.
0
sec guard
(29.06.21)
şimdi baktım dünyada en az 1 doz aşı olanların sayısı 2,96 milyar insan olmuş. günlük 41 milyon doz aşı vuruluyor şu an. hala hiç bir şey çıkmadı. türkiye'ye yeni yeni başlandığı için endişelerimiz devam ediyor ama çoğu ülkede biontech aylardır yapılıyor. herhangi bişey yok hala.
0
avatar is back
(29.06.21)
Tarihte üretilmiş tüm aşıların ciddi yan etkilerinin ilk 8 hafta içerisinde çıktığına yönelik yazılar okudum. Dünya aşılamaya başlayalı epey oldu. Ancak herkesin bünyesi başka, o nedenle sadece seni inceleyerek %100000 güvenli denebilecek bir tedavi türü günümüz dünyasında yok.
0
lcha
(29.06.21)
ABD'de asilanma neredeyse bitti. Ben Mart'ta oldum gecti. Asi karsitlari disinda neredeyse herkes oldu. Onlarin icinden de covid'den olenlerin paylasimlari yapiliyor. Artik diyecek bir sey yok zaten. Egitim sart.
0
howfaristhesky
(29.06.21)
Diyemeyiz, resmi olarak bile hala onay almadi ve uyarilari arttiriyorlar.
0
dunal
(29.06.21)
(15)

Olumsuzun olumludan güçlü olması

mezarkabul
Harika giden bir ilişki düşünelim, bunun kötü ihtimali vardır değil mi?Çok kötü giden bir ilişkinin harikaya dönüşmesi neden yukarıdaki ihtimalden daha düşük? İstatistiksel olarak düşünüp ikisinin de aynı ihtimal seviyesinde olduğunu söyleyebilirsiniz ama biliyoruz ki pratikte hiç de öyle değil.Bunu
Harika giden bir ilişki düşünelim, bunun kötü ihtimali vardır değil mi?

Çok kötü giden bir ilişkinin harikaya dönüşmesi neden yukarıdaki ihtimalden daha düşük? İstatistiksel olarak düşünüp ikisinin de aynı ihtimal seviyesinde olduğunu söyleyebilirsiniz ama biliyoruz ki pratikte hiç de öyle değil.

Bunu, çürük bir domatesin, bir kasa sağlam domatesi çürütmesine ama tam tersi durumun (sağlam domateslerin bir çürük domatesi düzeltmemesine) mümkün olmamasına mı bağlayabiliriz?
0
mezarkabul
(25.06.21)
Entropiye bağlayabiliriz
0
Mossy
(25.06.21)
Bir kasa domatesin çürümesi orada yaşayan bakteriler için çok olumlu bi durum, nereden baktığına göre değişiyor bence.
0
plutongezegendegilmi
(25.06.21)
Sorunun daha net olması için verdiğim örneğe cevap verirken esas soruya neden cevap vermiyorsunuz hocam? Esas soru o değil
0
🌸mezarkabul
(25.06.21)
Oha bu iki cevabı da hayranlıkla okudum. Bir anda kendimi felsefe çukuru içinde buldum. Gerçekten iki cevabı da ayakta alkışlıyorum (ironi değil).

Benim de aklıma ilk gelen şey kaos teorisi oldu. Entropi ile ilintili zaten.
plutongezegendegilmi'nin cevabını ekstra güzel yapan şey, bizim için düzensizlik gibi görünen bir şey aslında kaotik sayıda düzenin bir araya gelişinin bir sonucu. Bir de tabii 'referans çerçevesi' durumu var. Bize göre olumlu olan bir şey başka bir referans çerçevesinde olumsuz olabiliyor. Buradan izafiyete de bağlayıp oradan devam edilebilir. Biraz daha zorlarsak Her şeyin teorisini bile burada aradan çıkartırız gibime geldi. Pardon gaza geldim biraz.
0
himmet dayi
(25.06.21)
Bahçe gibi işte kendi haline bırakırsan kötü hale gelir, bakımını yapmak uğraşmak zaman enerji ister
0
freebird5406_2
(25.06.21)
İyi de hocam ortada esas soru olarak nitelendirdiğin bişey yok ki. Daha çok retorik bir soru gibi duruyor o. Yani demişsin ki "istatiksel olarak eşittir diyebilirsiniz ancak pratikte öyle değil". Şimdi bu açıklama sonrası insan nasıl cevap versin, nasıl aciklasin ki. Karşıt görüş olarak hayır böyle böyle deyip paragraflarca yazsa "pratikte böyle değil" deyip geçebileceksin ve direkt o duruma kendini kapatmış olacaksın. "Evet öyle çünkü şu şu yüzden" desek bu sefer de direkt senin dediğini doğru kabul etmekle hata yapmış olacağız. Dolayısıyla olay @pluton un dediği gibi bakış açısına ve farklı youmlara açık olmayı gerektiriyor. Bu yüzden de net bir şekilde çünkü bu bu yüzden demek zorlaşıyor.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
Esas soruya ben cevap veriyim o zaman. Kötü giden bir iliskinin harikaya dönüsmesi icin cok sayida farkli durumun bir arada gerceklesmesi ve bunlarin sonucunda iliskiyi harika hale getirmek icin gerekli olan güven ve sadakatin olusmasi gerekir. Bunlar da genelde efor ve zaman isteyen seylerdir. Harika giden bir iliskinin kötüye dönüsmesi ise bazen tek bir olaya, söze, harekete, davranisa bakabilir. Olusmasi icin aylar yillar gerektiren güven bazen bir saniyede yok olabilir. Dolayisiyla böyle bir durumun yasanmasi istatistiki olarak daha yüksek ihtimallidir.
0
karanlik yanim
(25.06.21)
j r r tolkien hayrani, hocam, domates örneğini yazmadığımı düşünün, cevap olarak "ilişkinin bozulması başkaları için çok olumlu bi durum, nereden baktığına göre değişiyor bence" benzeri bir cevap gelir miydi sizce?

atar yapıyor gibi anlaşılmamıştır umarım pluton hocama sorduğum soru. sadece konunun esasından kayıyoruz gibi geldi domates örneğine odaklanınca.
0
🌸mezarkabul
(25.06.21)
@mezar
Ben işte domates örneğinde değilim, ilişki örneğindeki sorun esas soru gibi değil, onu demeye çalışıyorum. Hem yönlendirmeli soru sormuşsun hem de diğer cevaba "biliyoruz ki pratikte böyle değil" şeklinde bir yorumla direkt kapatmışsin kendini. Dolayısıyla söylediğin şeyin kesin doğru olduğunu varsayip cevap vermemizi bekliyorsun ki yanlış olan bu.

Yani demişsin ki "Xin olma ihtimali Y nin olma ihtimalinden neden düşük?". Boyle bir soru çok garip bir soru. O ihtimalleri nasıl ölçüp X<Y sonucuna vardın? Onu geçtim neden karşıt cevabı kabul etmiyorsun belki senin ölçümlerin yanlıştır? Hal böyleyken bu tip bir soruya cevap vermek cidden zorlaşıyor çünkü senin dediğini direkt doğru kabul edip ona göre açıklama yapmaya çalışma oluyor sadece bu.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
hocam, istatiksel olarak eşit olabilirler ama her şey teorik değil, işin pratiği var bir de. bu düşünceme rağmen siz veya pluton hocam deseydi ki, hayır katılmıyorum, bir itirazım olamaz. sadece domates, soru değil sorumu daha iyi ifade edebilmek için verdiğim bir örnekti.
0
🌸mezarkabul
(25.06.21)
Çünkü kadınlar unutmaz :)
0
respect
(25.06.21)
@mezar
Hocam işte zaten katılmadığımızı söylüyoruz :D Bunun da ötesinde bu şekil bir sorunun en baştan bir varsayıma dayandığı için seni gerçek cevaba ulaştıramama ihtimalinin yüksekliğine de vurgu yapıyorum çünkü böyle bir soruyu okuyan kişi sadece olaya tek yönden bakabilir. İstatistiksel olarak eşitlik olayından ziyade diğer olasılık Y>X de olabilir. Hatta pratik dediğin kişilere onların ilişki anlayışına, neyi olumlu neyi olumsuz gördüğüne göre vs de değişir.

Onun da ötesinde olay beklentilere, harika tanımına vs bağlı oluyor. Yani bence direkt şu yüzden demek biraz zorlama olur. Yanlış anlaşılmasın bu arada benim tepkim de atar şeklinde falan değil, hani arada yaparım ancak burda direkt bir cevaba ulaşma çabanı görüyorum ancak bu ulaşma çabası da sadece tek taraflı o sıkıntı olabilir diye belirteyim dedim. Yani tek yönden kendini kısıtlaman ulaştığın cevabın gerçek cevap olmamasına sebep olabilir o kotu.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
Domateslerin (özellikle kokulu, kekikli, zeytinyağlı olanlarının) genel olarak ilişkilerden daha ilgi çekici şeyler olduğunu not edip cevaba geçeyim:

Kötü giden ilişkiyi düzeltmenin en kolay yolu beklentini düşürmektir. İlişkiye beklentiyle başlarsın, gerçekler bunu karşılamaz, karnındaki kelebekler uçar gider. Vücudumuzdaki kelebek rezervleri de oldukça sınırlı olduğu için hesabını karşıdan sorarız, halbuki adamın ne suçu var.

Gerçi bazı densizler durduk yere beklentiyi yükseltiyor. "Ay ben kruvasansız kahvaltı yapamam" diyen gotik kız, açık büfe kahvaltıda 3 tane haşlanmış yumurtayı, taze soğanla birlikte, masaya döktüğü tuza banarak yutunca çok kötü olmuştum. O an iç anadolulu olduğumu hatırlayabilseydim belki şimdi boy boy çocuklarım vardı. Nasip kısmet bu işler.
0
plutongezegendegilmi
(25.06.21)
Domates degil ama bina diye dusunebilirsin. Insa etmek yikmaktan daha zordur. Hemen her seyde bu boyle. Diger bir deyisle soylenildigi gibi entropi.
0
dunal
(25.06.21)
İlişki bir denklem. Sonucun olumlu olması için belirli şartlar gerekiyor. Buzun içine tohum atarsan yetişmez, toprağa, suya ve güneşe ihtiyaç var.

Kötü ilişki yanlış kurulmuş bir denklemdir, buzula tohum atmak gibi. Yetişmesini istiyorsan bir yerden toprak bulman gerekir.
0
Jux
(25.06.21)
(6)

Pfizer Biontech sorusu

Ranchoddas
COVID aşılarıyla ilgili kafamı kurcalayan bir şeyi size sormak istiyorum, çünkü ben kendim açıklığa kavuşturamadım.Pfizer-Biontech aşısının uzun vadede Prion disease gibi nörodejeneratif hastalıklara yol açabileceğine dair, güçsüzce ve sallamazca yazılmış bir makale var. Ancak fact check sitelerinin
COVID aşılarıyla ilgili kafamı kurcalayan bir şeyi size sormak istiyorum, çünkü ben kendim açıklığa kavuşturamadım.

Pfizer-Biontech aşısının uzun vadede Prion disease gibi nörodejeneratif hastalıklara yol açabileceğine dair, güçsüzce ve sallamazca yazılmış bir makale var. Ancak fact check sitelerinin tek söylediği bu makalenin ve iddiaların düzgün temellere dayandırılmadığı yönünde. Dayansa da dayanmasa da bu hala ürkütücü bir iddia ve iddiayı factlerle yanlışlayan veya böyle bir şey olmadığına dair ispat paylaşımı yapan bir article veya research bulamadım. Konuyla ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum veya varsa yanlışlayıcı bilgilerinizi okumayı incelemeyi çok isterim.
0
Ranchoddas
(17.06.21)
Şimdi ben sana pfizer biontech aşısı üçüncü bir kol çıkarıyor diyen güçsüzce ve sallamasyon bir yazı versem, bunu yanlışlayıcı bir yazı bulabilir misin? Söylediğin şey buna varıyor çünkü.
0
helena
(17.06.21)
İyi de aşı virüsün mrna’sını veriyor ve kopyalatıyor. Sonuçta rastgele bir şey değil bu. Virüsün genetik dizilimine göre üretilmiş bir mrna veriyorlar. Herhangi ekstra bir risk getirdiği kanısına nasıl varıyorlar? O zaman covid + olan kişiler de bu hastalıklara yakalanabilir.
0
zoghurt
(17.06.21)
Sorun icin tebrik ederim. Fact check siteleri en son guvenilecek siteler ve bir iddiaya sirf anlamiyoruz diye sallamasyon diyemeyiz. Bahsettigin makale Classen'in makalesi sanirim. Biontech asisina bakip bu asi norodejeneratif hastalik yaptigi bilinen su su protein formlarina sokabilir diye teorik bir analiz ortaya atiyor. Bunun sonraki adimi asinin bu proteinleri ortaya cikarip cikarmadiginin test edilmesi. Bu makeleyi alintilayanlara baktigimizda scholar.google.com ben de boyle bir calisma goremedim. Benim gordugum calismalar "boyle bir mekanizma ile suna yol acabilir" duzeyinde. Asi yeteri kadar test edilmedi derken zaten bunu kastediyoruz. Hicbir calisma yapilmasa 1-2 sene icinde bu tarz hastaliklarin cikip cikmayacagi belli olur sanirim.
0
dunal
(17.06.21)
mrna aşıları 30 senelik bir teknoloji. böyle birşeye neden olmuş olsa şimdiye çıkartılırdı. bu aşıların pıhtı yapabildiği nedenleriyle açıklandı ama sizin bahsettiğiniz olayın bir temele dayandırılamamış.
0
false pretension
(18.06.21)
Bu konuyla alakalı bilgim yok ama yaziyi yazan kisinin dediklerini cok fazla kafaya takmadan iki seye bakmak lazim;
-kendisi asi karsiti. Sadece bu asi değil, hepsine karsi
-yazdigi makale peer review olmayan, parasini verdigin sürece yayinlayabilecegin bir platformda

Kendisi bütün asilarin obezite, diyabet, autizme sebep oldugunu soyluyor.
Yani dediği doğru yanlis demiyorum ki zaten adam da demiyor, iddaa ortaya atmis, ayni asilar obeziteye sebep oluyor gibi.
0
logisticsmanager
(18.06.21)
Sorun su ki sirf biri "asi karsiti" diye soyledigi seyin ne olduguna bakmazsak bu ad hominem oluyor. Bu sizin kendi kararlarinizi almaniza yardimci olabilir ama gercegi bulmada yardimci olmaz.

Ilgili iddianin "prestijli" yayin mecralarinda ciddiye alinmadigini goruyoruz. Iddia zaten teorik bir fikir asamasinda. Ancak bunlarin hicbiri asi hakkindaki yetersiz test surecini ve bu tarz iddialari arastirmanin akademik kariyer icin cekici bir konu olmadigini anlamamiza engel degil.
0
dunal
(18.06.21)
(6)

Gebelere aşı?

zseak
Selamlar Malum sgklılara aşı açıldı. Eşim de hamile 6.5 aylık. Aşı karşıtı falan değilim kendim olacağım da ancak eşimle ilgili soru işareti oluştu. Yabancı kaynakları da okudum aşının hamileler üzerinde olumsuz etkisine dair data yokmuş. Yani etkisi olabilir de ama henüz veri yok çünkü çok çok fazl
Selamlar

Malum sgklılara aşı açıldı. Eşim de hamile 6.5 aylık.
Aşı karşıtı falan değilim kendim olacağım da ancak eşimle ilgili soru işareti oluştu. Yabancı kaynakları da okudum aşının hamileler üzerinde olumsuz etkisine dair data yokmuş.

Yani etkisi olabilir de ama henüz veri yok çünkü çok çok fazla aşılanmış gebe yok.

Gördüğünüz, duyduğunuz, bildiğiniz bilimsel açıklama varsa paylasabilir misiniz?
Çocuğun gelisimine bir etkisi olur diye korkuyorum.
0
zseak
(14.06.21)
Sakın. Aşı olsun. Ciddiyim.
0
bigbadabum
(15.06.21)
selam, eşim emziriyordu. makalelerde genelde hamile + emziren birlikte değerlendiriliyordu. negatif hiç bir bulgu yoktu. içimiz rahat eşim aşı oldu.

tercih tamamen sizin.
0
safak efendisi
(15.06.21)
eşim gebe 10 civarı doktora sorduk perinatolog, enfeksiyon vb.
bu doktorların bir aşı bulursan kaçırma hangisini olursan ol, gebeler kötü etkileniyor hastalıktan derken diğer 4’ü olacaksan eski tip sinovac ol dedi, 5i ise izine ayrılmışsan zaten sık dişini ne idüğü belli olmayan, elde verisi olmayan bu aşıları olma, risk sonuçta, kim ol diyorsa vebal alıyor minvalinde konuştu. biz olmadık, doğumdan sonra olacak eşim.
0
bugisme
(15.06.21)
dolayısıyla herhangi bir çalışmanın yapılmadığı, bu hele ki uzun vadeli sonuçlarını kimsenin bilmediği bir bilinmeze sürüklenmek beni ürkütüyor.
0
bugisme
(15.06.21)
hamilelikte 3 aya kadar önerilmiyor. ancak ben olmaktan yanayım. eşim emziriyor tereddüt ettim sinovac oldu.
0
mikahakkinen
(15.06.21)
Olmasin. Olsun diyen doktorla da bir daha gorusmeyin.
0
dunal
(17.06.21)
(7)

Bu musilaj meselesinin birdenbire ortaya çıkması kıllandırıcı değil mi?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Hepimizin de bildiği üzere gündemimize gökten zembille iner gibi oturan bir musilaj problemi var. Madem bu problem vardı da neden daha önce gündeme getirilmedi de bu ülkenin tek sorunuymuş gibi herkes bunu konuşmaya başladı. Bir şeyler için algı operasyonu falan mı yapılıyor? Amaç
Merhaba arkadaşlar,

Hepimizin de bildiği üzere gündemimize gökten zembille iner gibi oturan bir musilaj problemi var. Madem bu problem vardı da neden daha önce gündeme getirilmedi de bu ülkenin tek sorunuymuş gibi herkes bunu konuşmaya başladı. Bir şeyler için algı operasyonu falan mı yapılıyor? Amaç gündemi değiştirmek mi?

Bu arada ben musilajın da ortaya çıkmasını epey şüpheli bulmaya başladım. Utanmasam "Koskocaman Marmara Denizi bir gecede kirlendi." diyeceğim. Zaten Marmara kirliydi ama bu başka bir boyut. Tamam kontrolsüz bir atık yönetimi var, bunu herkes biliyor ama birdenbire bu raddeye gelmesi çok anormal değil mi? Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(08.06.21)
yaklaşık 40 gün önce adaya giderken görmüştüm, ilk defa karşılaşmıştım müsilaj denen şeyle. eve dönünce nette biraz bakındım ve belli dönemlerde belli miktarda olduğunu gördüm. o zaman önemsememiştim ama sonradan anormal seviyelere yükseldi. birdenbire gelmedi ama ama evet böyle olması anormal.

gece fetöcülerin amerikadan müsilaj getirip denize döktüğünü iddia etmiyorsan anormal bulman normal çünkü denizdeki miktar anormal. bunun sebebi ise arkasında şüphe yaratacak bir şey değil, işin ucunda bilim var, bir sürü yayın paylaşıldı nedeni nasılı hakkında. birazcık araştırırsan görebilirsin.
0
Jux
(08.06.21)
t24.com.tr

Üstteki arkadaşın dediği gibi okuyalım araştıralım, aniden olmadı
0
howfaristhesky
(08.06.21)
İzmitliyim. Körfez bildim bileli kirli. Temizlenen, kalitesi artan çok yer var ama genel olarak İzmit Körfezi atık kuyusu durumunda. Sadece fabrika atıklarından bahsetmiyorum. Kanalizasyon da var. Zaman zaman yunuslar görülüyor. Flamingo bile görülüyor. Ama denizin kendisi temiz değil. Müsilaj bir şeylerin artık taşma noktasında ortaya çıkmış.
0
dissendium
(08.06.21)
gemiciler, balikcilar bu olayin her zaman yilin belli doneminde ortaya cikip sonra geçtigini ama bu yil geçmedigini soyluyordu yani deniz bi sekilde cozebiliyorken bu yil cozemedi
0
ala09
(08.06.21)
Ben yeni duydum demek ki killanmaliyim tadinda bir akil yurutme olmus. Hayir, supheleniyorsun da vardigin nokta ne? Ne onemli ne degil hic mi kendin degerlendiremiyorsun?
0
dunal
(08.06.21)
haberleri yalnız ekşi sözlük'te gündem olunca öğreniyor olmanız bir komplo teorisi yaratabileceğiniz anlamına gelmiyor bence.
0
bohr atom modeli
(08.06.21)
Amariganınoyunu biden görüşmesi öncesi
0
gatherer
(08.06.21)
(13)

marjinal değişiklik ne anlama gelir?

estranged
"sistemde marjinal değişiklikler yapıldı." cümlesinde, değişikliğin büyük mü yoksa küçük mü olduğu anlatılmak isteniyor?
"sistemde marjinal değişiklikler yapıldı." cümlesinde, değişikliğin büyük mü yoksa küçük mü olduğu anlatılmak isteniyor?
0
estranged
(04.06.21)
büyük
0
sir gawain
(04.06.21)
Büyük.
0
archmage mahmut
(04.06.21)
Böyük.
0
j r r tolkien hayrani
(04.06.21)
büyük ve küçükten bağımsız değişikliğin köklü ve radikal olduğunu da belirtmek istemiş olabilir.
0
pardus
(04.06.21)
büyük diyebilirsiniz, pardus+1.
işleyişi, anlayışı değiştirecek şeyler.
belki değişikliğin kendisi küçüktür ama etkisi büyüktür. ama genel olarak büyük değişiklik diye bakılabilir.
0
kisa
(04.06.21)
Marjinal değişiklik küçük değişiklik demektir. Bu kadar kişi nasıl büyük demis anlamadım.

Sistemde marjinal değişiklik yapıldı demek de ufak tefek değişiklikler yapıldı anlamına gelir.

En azından İngilizcede ki kullanımı bu şekilde.

Sistemsel, radikal değişikliğin tam tersidir aslında.
0
sckxyss
(04.06.21)
sckxyss +1

İngilizce ve Fransızca'da küçük demektir. Türkçe'ye tam tersi olarak geçmiş ise çok ilginç. TDK da pek yardımcı olamıyor:

marjinal
1. sıfat, mecaz Aykırı.
2. isim, matematik Son birim.

Ekleme: Sanıyorum karışıklık şundan kaynaklanıyor: Fransızca marjinal aykırı, birinci derecede önemli olmayan, azınlığa ait anlamına geliyor. Yani aslında ortada büyük/küçük olmaya dair doğrudan bir unsur yok. Türkçe sanıyorum bu aykırı olma durumunu "büyük bir farklılık" olarak yorumlamış.
0
fotrsapka
(04.06.21)
marjinal degisiklik yapildi diye bir kullanim Turkce'de pek yok. Yani ingilizceden birebir alinmis, cevrilmis cumle. Ingililzcede de marjinal kucuk, onemsiz demektir. Karistiran arkadaslar secimlerdeki marginal seat, marginal bolge seklindeki secim muhabbetlerinden karistiriyorlar sanirim. Marjinal bolge cok az farkla kazanilan secim bolgesidir, o bakimdan orasi onemli olur, secim tahminlerinde onemli, kilit bolge diye anlatilir falan. Marginal decrease, increase dendiginde onemsiz, kucuk degisiklik anlasilmali
0
neverletyougodown
(04.06.21)
büyük.
çünkü marjinal'in türkçe karşılığı sıra dışı, aşırı gibi bir şey.
verdiğiniz örnekte; normal olmayan / sıra dışı değişiklik - büyük, önemli değişiklik mantığına denk geliyor ve günlük hayatta kullanımı da var bu şekilde.

*ben de ingilizce küçük anlamına geldiğini okuyunca şaşırdım. yani aradığınız cevap; söz konusu metnin orijinali ingilizce/fransızcaysa küçük, türkçeyse büyük diye düşünüyorum.
0
asisamus
(04.06.21)
Kucuk ama etki eden degisiklikler olarak kullandiysa dogru kullanmis derdim. Yoksa bana gore de Turkcede boyle bir kullanim yok.
0
dunal
(04.06.21)
küçük ya. minnacık.

marjinal = en son birimin etkisi. hatta iktisatta bir fonksiyonun türevine bakılıyor marjinal etkiyi görebilmek için :D
0
passion rules the game
(04.06.21)
İngilizce düşününce küçük ama cidden Türkçe bakarsak biri bunu dese büyük bi değişiklik gibi anlarız sanki. Çeviri bir metinse direkt İngilizce anlamı geçerli olur.

Bunu yazan Türk ise, önemli/etkili bir değişiklik olduğu anlamaya daha yatkın olurdum ben. Esas anlamını bilip yazması daha küçük bir ihtimal çünkü. Sorabiliyorsan sorup editler misin? :D
0
nhk ni youkosu
(04.06.21)
Benim de anladığım, küçük ama genel düzene adapte olmakla beraber sıradışı kalan göze çarpan deşiklik denebilir.
0
Erva
(04.06.21)
(18)

iş başvurusu

uzaktan bir tanıdık (mentörlük yapan bir mühendis, 55 yaşlarında) iş ilanı yayınlıyor. CVmi gönderdim; bana aşağıdaki mail ile dönüş yaptı. 5 yıl orada çalışma sözü vermemi istemiş.birisine 5 yıl söz vermek ne şart olursa olsun zor bir durum benim için.ancak kabul edecegim yine de. nasıl bir mail dö
uzaktan bir tanıdık (mentörlük yapan bir mühendis, 55 yaşlarında) iş ilanı yayınlıyor.
CVmi gönderdim; bana aşağıdaki mail ile dönüş yaptı. 5 yıl orada çalışma sözü vermemi istemiş.
birisine 5 yıl söz vermek ne şart olursa olsun zor bir durum benim için.
ancak kabul edecegim yine de. nasıl bir mail dönüş yapayım?
siz olsanız nasıl düşünürdünüz? 5 yıllık bir sözleşme imzalamam beklenirse bu normal bir durum mudur piyasa şartlarında? tecrübesi ve fikri olan siz duyurucu arkadaşlarımı yanıta bekliyorum.


XXXXXXXX Bey merhaba,

CV'ni okudum, dikkat çeken tarafı her firmada 1 yıl ve daha az süre görev yapmış olman.

Ben de iki müşteri firma var, biri hidrolik firması aynı zamanda makine ve otomasyon da yapıyor, ama orası daha tecrübeli mühendis arıyor.

İkinci firma dekorasyon firması ama aynı zamanda dezenfektan standı üretiyor ve bu standı akıllı yazılım ve donanımla ar-geye sokacağız. Firmanın 3 inşaat ve 1 mimar mühendis kadrosu var, ama yaptığı işi metal işleme, kaynak, aparatlama, parlatma, montaj, yani inşaat mühendisinin veya mimarın yapamayacağı işler; o yüzden makine mühendisi önerdim. Şu anda da xxxxx'de şantiyesi var. Yurt dışı ihracatı da var.

Akraba olmamız nedeniyle eğer bana aynı yerde en az beş yıl çalışacağına söz verirsen buraya önerebilirim. Zaten tavsiyem, önce bir yerde hiçbir bahane bulmadan beş yıl sebatkâr olman ve kendini iyi donatmandır. Bu firmada ben de destekçin olacağım (firmanın mentorüyüm ve haftada bir kez uğrayıp sorunlara destek oluyorum. Şayet uyumlu çalışır ve vereceğim görevleri eksiksiz yaparsan beş yıl sonra sizi Dünya devi firmalara öneririm.

Ücret beklentini göremedim.

Tüm tanıyanlara selam ve sevgilerimle.
0
(04.06.21)
Parası iyiyse tamam de geç. Her şey çok iyi olursa 5 yıl çalışırsın. Bir şeyler kötü giderse de kötü bir yerde çalışmaya devam etmen için kimse sana ısrar edemez.
0
roket adam
(04.06.21)
fakat 5 senelik bir sözleşme imzalanırsa ne olacak?
0
🌸
(04.06.21)
standart iş sözleşmesi yap, gerisini yav he he deyip sözlü olarak geç. beş sene çalışma sözü diye bir şey ne duydum, ne gördüm daha önce. çok saçmaymış.
0
sir gawain
(04.06.21)
5 senelik sözleşme yapılmaz bence ya, hastalığı var osu var busu var. normal sözleşme yapıp uzun süre kalacağım/kalmak için elimden geleni yapacağım dersiniz.
0
rose parks
(04.06.21)
bence 1 sene yaptığın işle ilgili fikir sahibi olmak için yeterli bir süre fakat o işle ilgili donanım sahibi olmak için yeterli değil. o manada çekinceyi biraz haklı bulmakla birlikte 5 sene beklentisinin abartı olduğunu düşünüyorum. sebatkar olmanın sınırları çok açık çünkü. Öğrenmeye gelişmeye açık olman ve iş yerinde yaşayabileceğin zorluklara karşı motivasyonunu bozmadan mücadele etmen ayrı bir şey, sırf bir başkasının egosunu şişireceksin diye iş yerinde insana karşı mücadele etmen ayrı bir şey örneğin.

yanlış anlamadıysam sözleşmenin 5 sene olmasıyla alakalı bir şey yazmıyor mailde, aranızdaki akraba ilişkisine dayanarak böyle bir söz vermeniz beklentisine girilmiş. ben olsam bu süre zarfında iş değiştirmeyeceğimin sözünü veremem ama size beni bu iş yerine önerdiğiniz için mahcup etmeyeceğimin, yaptığım işi üzerine koyarak başladığım noktadan ileriye götüreceğimin sözünü verebilirim gibi bir dönüş yaparım.
0
evde liyakat kalmamis
(04.06.21)
Valla her şey bir yana ben böyle maili atan biri ile bir işe girişmezdim.
0
j r r tolkien hayrani
(04.06.21)
Bu madde iş kanununa aykırı 2 yıl sonra istifa etsen seni mahkemeye verseler davayı sen kazanırsın. 5 yıl çok saçma olmuş.
0
senbensennedenbenlen
(04.06.21)
Çok tırt bir dil kullanmış. Muhtemelen ilerde seni manipüle edeceğini şimdiden söyleyebilirim. Bu üsluptaki ve düşüncedeki biriyle çok zorda değilsem çalışmazdım.
0
imnotsureabout
(04.06.21)
Ben mailde iyi niyet gosterisinden baska bir sey gormedim. Bir cok iste isveren calisanina belli yatirimlar yapar ve karsiligini gormek ister. Hele boyle personel sayisi az olan firmalarda uygun kisiyi bulmak icin daha ince eleyip sık dokumak durumundadir. Sizin cv de biraz sabikali. Buna ragmen size sans vermek istemis ve beklentisini ifade etmis.

Nitekim ise baslayip yarin obur gun yogun bi donemde zirt diye birakip giderseniz is veren zor durumda kalacak ve sizin akrabada mahcup olacaktır.

5 yil ayrilmayacagim diye cevap donmek mantikli olmaz tabi ama siz de bu iste uzun sureli calismak istiyorsaniz bunu ifade etmelisiniz.
0
Kirmizibavul
(04.06.21)
mail'i size atan adam, çok doğru şeyler söylemiş. kaldı ki adam kendi iş yaptığı yere, kendi kefaletiyle adam aldıracak. doğal olarak sizin de orada uzun çalışmanız gerekiyor ki adam mahçup olmasın.
0
co2s2
(04.06.21)
@co2s2, peki nasıl bir dönüş yapmalıyım?
mailde yazan telefon numarasını dogrudan aramalı mı yoksa mail ile bir yanıt yollamalı mıyım ki bi sonraki aşamaya geçelim?
0
🌸
(04.06.21)
arkadaşlar cevap maili yazalım mı yardım edin bana please.
0
🌸
(04.06.21)
5 yıl iş garantisi diye bakın olaya.
Maile gerek yok görüşmeye gidin.
0
gatherer
(04.06.21)
bence 5 yıldan kastı önceki işlerin gibi 1 senede çıkmaman. Yani 5 olmaz 4 olur. Sonrasında değiştirmek istersen destek olur bence.

Bir de biraz haklı gibi, 5 biraz abartılı ama sektöre alışman zaten 1 sene, sonrasında kendini teknik olarak geliştirip doğru kararlar alacak hala getirebiliyor insan.

Bence mail atabilirsin. benimde planım bu şekilde vs diye
0
zimbirik
(04.06.21)
Senin icin bir firsat olarak gorunuyor. Oyle bir sozlesme imzalaman gerekmez, gerekirse de senin icin fazla bir sorun teskil etmeyecegini tahmin ediyorum.
Bu arada mailde olumsuz ne gordu arkadaslar ben hic anlamadim. Begenmeyenlere sebeplerini sorabilir miyim?
0
dunal
(04.06.21)
@bö : mail yazılmış, mail ile cevap verin
0
co2s2
(04.06.21)
şuna benzer bir yanıt iş görür diye düşünüyorum;

Xxxx bey merhaba,

Öncelikle nazik ilginiz ve desteğiniz için teşekkür ederim.

Söz konusu pozisyonun benim açımdan ne kadar önemli bir imkan olduğunun farkındayım ve sizi mahcup etmemek için elimden geleni yapacağım. Kişisel olarak ben de, olağanüstü bir durum olmadığı sürece, uzun süreli çalışıp kendimi geliştirebileceğim bir işyerini tercih ederim. Sizin deneyim paylaşımınız da benim için çok önemli ve mesleki gelişimime faydalı olacaktır.

Ücret beklentimle ilgili olarak; .........

Tekrar teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Saygılarımla,

xxxxx
0
Phoebe
(04.06.21)
Ben de kesinlikle böyle bi üslupla yardımcı oluyorsa biri bana yanaşmazdım.
imnotsureabout, j r r tolkien hayrani +1
0
guguklusaat
(04.06.21)
(14)

Kriptoda varımı yoğumu kaybettim

bare gud dømmer meg
Anaparam 120 bin liraydı. 53 binini babamdan almıştım. Kalan para 45 bin lira. 2 gündür üzüntüden ne doğru düzgün uyuyabiliyorum ne yemek yiyemiyorum. Çaresizce zararına satış yaptım... Zararı toparlayabilsem anında uzaklaşırım bu pislik sektörden. Nolur bana bir yol gösterin
Anaparam 120 bin liraydı. 53 binini babamdan almıştım. Kalan para 45 bin lira. 2 gündür üzüntüden ne doğru düzgün uyuyabiliyorum ne yemek yiyemiyorum. Çaresizce zararına satış yaptım... Zararı toparlayabilsem anında uzaklaşırım bu pislik sektörden. Nolur bana bir yol gösterin
0
bare gud dømmer meg
(22.05.21)
2 yıllık maaşımı kaybettim. İşe zaten 2 yıl önce başlamış bir gencim. Bütün birikimim gitti.
0
🌸bare gud dømmer meg
(22.05.21)
uzun vadeli düşünüp, küçük küçük oynayıp biraz kazanmaya bakabilirsiniz.

Hiçbir şekilde tek bir yere yatırım yapmamak gerekli. Risk almışsınız. Kazanabilirdiniz de, ama olmamış.

Maalesef bunu bir ders olarak almanız gerekecek.
0
burfak
(22.05.21)
Neler yaptığınızı yazabilir misiniz?
0
stewie
(22.05.21)
şu an faydası olur mu bilmiyorum ama durumun o kadar kötü ödenmeyecek bir para değil

youtu.be
11.10 dan itibaren izle istersen
0
freebird5406_2
(22.05.21)
Zararına satış yaptıysan zaten parti senin için bitmiş. Bu işleri bırak, daha garanti yatırımlara yönelmen lazımdı. Pahalı bir ders olmuş.
0
roket adam
(22.05.21)
nerden hangi coin alıp nerden sattıgınızı ve şu an hangi coine sahip oldugunuzu yazarsanız belki faydalı bir öneri gelebilir.
0
dafuq
(22.05.21)
zararına satış konusunda durumumuz aynı. öncelikle şunu kabul edelim ikimiz de kriptoda zararına satış yapmaktansa anaparanın eridiğini görsek bile satmayıp beklememiz gerekirdi. ikimiz de satarak hata ettik. ama öte yandan şunu söyleyebilirim ki piyasaya emin ol yine canlanacak. senin yapacağın şey şu an artacağı kesin olan sağlam coinlerden düşüş anlarını bekleyerek düştükleri zaman almak ve sonra unutmak. daha sonra da coinlerin değerinin çok arttığı bir zaman diliminde anaparana tekabul edecek kadarını satıp anaparanı almalısın. sonra zaten kalan para ana paran olmayacağı için kafan rahat olur. kısa vadeli al sattan uzak dur kaldıraça girme. detaylar için özelden birbirimize moral verebiliriz. geçmiş olsun üzülme 6 aya kalmaz anaparanı geri alacaksın ama sakın hırs yapıp büyük riske girme ve benim gibi zarardayken satış verme
0
photo85
(22.05.21)
Gecmis olsun. Varini yogunu cok oynak bir araca koyarak hata yapmissin. Once saglik. Kendini cok uzme. Sonra da hatani dogru anla.
0
dunal
(22.05.21)
borsa da veya kripto da ister teknik analizi, temel analizi çok çok iyi bilin en önemli nokta psikolojik olarak hazır olmaktır. ilk önce hedefinizi belirlemek ve stop loss noktalarınızı belirlemeniz gerekir. eğer stop loss noktanız yok ise zararına satış yaparsınız ki bu sizi geri döndürülemez bir noktaya sokar. şunu ilk olarak anlamanız lazım, bu parayı kısa sürede toparlayıp çıkıcam en büyük yanılgılardan biridir. Panik sizi daha da hata yapmaya iter. Durumu kabullenin, sağlığınızı tehlikeye atmayın. hangi coine yatırım yapacağınızı iyi belirleyin, nerede alacaksınız ve kaç olunca satacaksınız. Stop lossunuz ne olacak bilin. 3 günde bu parayı çıkartmalıyım düşüncesini de aklınızdan çıkartın. borsa veya kriptoda en tehlikeli durum panik yapmak.
0
hlt1985
(23.05.21)
Bu toplanmayacak bir para değil. Para bulunur ama sağlık bulunmaz. İnsanlar neler yaşıyor üzülmeyin.


Ama finansal okuryazarlığınızı acilen yükseltin.
Yatırım için ayırdığın para ihtiyacın olmayacak, kaybedersen de üzülmeyeceğin bir miktar olmalı derler. Yine warren buffet'in bir lafı var "borsa sabırlı insanların, sabırsız insanların parasını aldığı yerdir"

Kripto aslında bir yatırım da değil spekülasyon piyasası.

Mesela yatırım sepeti nedir bunu bir araştırın. Tüm birikimi aynı enstrümana kullanmanın risklerini inceleyin. Buradan çıkaracağınız derslerle ilerde böyle şeyler yaşamamanız dileğiyle.

Bu arada aciliyetle bir psikologla görüşün. Sağlığından kıymetli değil hiçbir şey.
0
anten
(23.05.21)
Herkesin mutlaka böyle kaybettiği paralar vardır ders çıkartmak gerekir babanıza borçlanmak yine iyi bir yerde başka insanlar olmamasından iyidir. Sağlığınız olduğu zaman kazanırsınız halledersiniz, bu dönemde düşünmemek için spor özellikle yürüyüş yapın arkadaşlarınızla konuşun ama lütfen bu konuları çok açmayın açtıkça kafanızda büyür
0
esinikaybetmiscorap.
(23.05.21)
"zarari cikartmak" klasik kumar yanlisidir. dunyanin en spekulatif piyasasinda islem yapmak hardcore kumardir. zararini "sans yuzune gulerse" cikarabilirsin, ama devam edersen orta / uzun vade kalan 45'i de kaybetme ihtimalin DAHA yuksek. Kabullenme ve ders alma asamasina gecmek daha mantikli. gecmis olsun.
0
robokot
(23.05.21)
üzülme 60-70 k para değil. gençsin yerine koyarsın. ama bu işlere girme bir daha. dolar altın al beklet.

birde okuyanlar için bir uyarı: allah aşkına kaldıraç kullanmayın. forex gibi kriptoya göre çok çok az volatil olan piyasada bile nice ocaklar battı. kriptoda kaldıraç kullanmak müthiş bir çılgınlık. normal hali zaten hayvan gibi dalgalı. yapmayın etmeyin.
0
xrated
(23.05.21)
Senin için süreç tamamlanmış ve işlemini zararla kapamışsın. Malesef bu sektör böyle. Bu aşamadan sonra zararınla ilgili kimse birşey yapamaz. Bundan sonra bana göre bilmen gerekenler;

- Borç para ile yatırım yapılmaz. Zararı toplayayım derken o 45 bin TL'den de olursun.
- Hırsla yatırım yapılmaz. Borç aldığına göre demek ki "baba bu işte iyi para var, sen de yatır daha çok kazanalım" yaklaşımında oldun.
- Kısa/orta vadede lazım olacak parayla yatırım yapılmaz. O paraya gerçekten 1-2 sene ihtiyacın olmayacaksa yatırımda tut.
- Kripto piyasaları kısa yoldan kolay para yapma yeri değildir. Bunu bu şekilde görmeyin. Malesef geniş bir kesim daha pis yüzüyle yeni tanıştı.

Doğru bildiğimi tekrar tekrar söyleyeceğim. Bitcoin ve/veya diğer coin'lerin fiyatından bağımsız yıllardır bunu söylüyorum:

- Alt-coin denen varlıkların tamamı (istisnalar kaideyi bozmuyor) nitelikli dolandırıcılık organizasyonudur. Kumar niyetine %3-5'in ötesinde kesinlikle alınmamalıdır. Yatırım yapılacaksa uzun vadeli olarak ve düzenli (aylık/haftalık) şekilde (pat diye 100-150-300-500 bin TL olarak değil) Bitcoin biriktirmeli ve kar ettikçe satmalısın.

- Kriptoda olacaksan tüm varlığının belli bir yüzdesini (10-20-30) kriptoda tut ve o belirlediğin yüzdeyi geçme.
0
Lethe
(23.05.21)
(11)

Sedat peker herkese sallarken rte’ye sayın diyor

condom kurşunu
Ona niye sallamıyor ki, en son da ona mı sallayacak yoksa rte mi gazlıyor sedat’ı soylu’yu bitirmesi için?
Ona niye sallamıyor ki, en son da ona mı sallayacak yoksa rte mi gazlıyor sedat’ı soylu’yu bitirmesi için?
0
condom kurşunu
(21.05.21)
rte'yi seviyor ve sayiyor bence.
0
buenosdias
(21.05.21)
o da biliyor soylu'ya sallamasının rte ve etrafı tarafından içten içe hoş karşılandığını :) eğer bu ülkeye bir gün dönecekse de yalnız onun sayesinde olacağına da emin.
0
ilgeru
(21.05.21)
rte'ye de sallasa ülkeye dönüş imkanı kalmaz. adam bunları vatan sevgisinden yapmıyor ki. arayı düzeltip ülkeye dönmek istiyor.

edit: dönmek istemesinden kasıt aslında af istiyor. yoksa dışarıda da rahat yaşayamaz. gizlenmek zorunda hep. gizlenmezse istihbarat paket eder bir yerde.
0
xrated
(21.05.21)
Benim anlamadığım ülkenin yarısından çoğu burdan gitmek isterken bu neden ısrarla dönmek istiyor. Bir sürü ğarası var çevres var buraya dönüp napacak yaşasın işte yurtdışında
0
🌸condom kurşunu
(21.05.21)
RTE ye neden sallasın ki ? Hiç patrondan şikayetçi olunur mu ? Müdürü kötülersin eğer akıllıysan.

Ayrıca bu ülke güçlü ve parası olana cennet bir ülke, gidenler güçsüz ve parasızlıktan gidiyor ( pek tabi böyle bir şey arzulamıyor da olabilirler )
0
paramolacak
(21.05.21)
Vakti gelmemiştir.
0
stewie
(21.05.21)
diğerlerini gönder beni al diyebilmek için.
0
duyurukullanıcısı
(21.05.21)
ss'yi kim gorevden alacak?
0
dunal
(21.05.21)
onu karşısına almak istemiyor. kendisinin ülkeye dönüşüne yardımcı olmasını istiyor.

yukarıda birisi herkes ülkeden gitmek isterken o neden dönmek istiyor diye yazmış.
herkes ülkeden gitmek istemiyor ki. ezilen beyaz yakalı gitmek istiyor.
türkiye zengin ve mafya babası birisi için yaşamak için harika bir yer. buradaki kadar saygı göreceği bir yer yok
0
dafuq
(21.05.21)
Sallamak istiyor ama sallayamıyor. Çünkü Ona sallarsa bırak bir daha ülkeye dönmeyi, uçakla türkiye'nin üzerinden bile geçemez. Diyelim salladı ve döndü, halk linç eder bir defa kendisini.
0
johny guitar
(21.05.21)
parası ve gücü olana bu ülke cennet. önce bunda anlaşalım. adamın organizasyonu her şeyi burada. borusu burada ötüyor.

rte'yi de karşısına almak istemiyor elbette. rte haricinde herkes gelip gidici akp düzeninde, tek değişmeyen rte. herkese sallarsın ama rte'yi karşsına alırsa affı olmaz.
0
not sure if serious
(21.05.21)
(19)

hayatın tadını çıkarmak

chihirovekohaku
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür? azıcık paylaşalım.
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?

- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür?

azıcık paylaşalım.
0
chihirovekohaku
(15.05.21)
-Almıyorum
- Türkiye için konuşuyorum Para ile
0
paramolacak
(15.05.21)
1. Hayır
2. İnsanların çoğunun yaptığının aksini yaparak.
bu da tabi işin içindeyken değil de işin/meselenin dışında bir gözlem yoluyla oluyor.
Hayatın her ortamında siyahlar içinde yaşamaya çalışan kimselere yine siyahın yanlışlığını zararını anlatmak zordur.

Örneklerle griden başlamak lazım ki sonrasında beyaza geçilmesi kolay olsun.
0
Erva
(15.05.21)
Hayatın tadı bence gezerek çıkarılır. Türkiye'yi, dünyayı gezen biri bence hayatını yaşıyordur.

Doyum için kesinlikle kişisel gelişim şart. Sadece parayla doyum olmaz. Kitap okumak, film izlemek, yabancı dil öğrenmek, enstrüman öğrenmek, bir sporda uzmanlaşmak, hobi sahibi olmak doyum için gerekli.
0
dissendium
(15.05.21)
- Evet
- insanın içinde olan bir şey bu. doğru bir mindset'e sahip bir insan yerde gördüğü sümüklü böcekten bile mutluluk duyar, bir muhabbet çıkartır. olumsuz insan aşırı zengin olsa en kral yere gitse bile mutsuz olur.
0
roket adam
(15.05.21)
"bende su eksik, su arkadasimda olan sey bende de olsa" kafasindan cikarak tadi cikarilir.
0
hot potato
(15.05.21)
Pandemi sebebiyle almıyorum ama öncesinde elimden gelenin en iyisini yapıyordum.

Hayatın tadı merak edilerek çıkarılır. Bu biraz istek meselesi, içten gelmeyince gelmiyor. Ama insan ne kadar çok şey öğrenirse o kadar çok merak etmeye başlıyor. O yüzden kendini yeni şeyler öğrenmeye biraz zorlar ve bir şeylerin üzerine düşünme eylemini pratik hale getirirse o zaman kendiliğinden gelişiyor.

Merak ettikçe yeni şeyleri öğrenme hevesi geliyor. Ne kadar çok şey deneyimlersen o kadar fazla tanıyorsun kendini, neyin seni memnun ettiğini, neyden keyif aldığını daha somut bir şekilde anlıyorsun. Dünyanın en lezzetli meyvesini yiyen bir köylü bunun farkında olmaz çünkü daha kötüsünü yememiştir. O meyveden keyif alması gerektiğinin farkında değildir. Şu anda yaşadığın hayat belki de keyif alman için yeterli ama alternatifleri görmeden bunu bilemezsin. Ya da alternatifleri görüp keyfin farkına varabilir, hayatını buna göre değiştirebilirsin.

Doyuma ulaşma hissi bence bunun önünde engel, her zaman daha iyisi vardır. Çünkü deneyim o kadar öznel bir şey ki, ve içinde bulunduğun dinamiklerden o kadar etkilenir ki; doyduğunu düşündüğün senaryo bir zaman sonra sıkıcılaşabilir. Daha önce seni doyurmayan başka bir senaryo değişen dinamikler yüzünden doyurucu hale gelebilir. Bunun için de bu merak-öğrenme-deneyimleme-farkına varma süreci sen bunlardan yorulana kadar devam etmelidir. Amaç bir yere ulaşmak değil, yolculuğun kendisi diyip klişeyle de bağlıyım.

Neleri yapmaktan zevk aldığını keşfetmen lazım kısaca, sonrası gelir.
0
Jux
(15.05.21)
- pandemiyi saymazsak evet.

- biraz kisisel sanirim ikinci soru, bana gore ulasilabilir beklentiler olusturup, onlari yavas yavas gercege cevirerek cikarilir.
0
fakyoras
(15.05.21)
hayatın tadını çıkaran insanlar genelde gamsız ve birazda saf insanlar oluyor şahsi fikrime göre.
0
komando kani var bende
(15.05.21)
- almıyorum. pek beklentim de yok.

- sağlıklı olmak birinci gereklilik. sonrasında çevrende güzel insanların olması belki ikinci sırada olabilir. bu ikisi olduktan sonra üç, dört, beş doldurulur elbet şimdilik bilmiyorum. kendi adıma yeterince kazandığım için parayı yazmadım ama muhakkak şart. iki bira alırken düşünüyorsan bunun getireceği mutsuzluk ve stres de fazladır tahminimce.
0
nehara
(15.05.21)
-basladim
-bolca yer görerek, iyi insanlarla zaman geçirerek, tüketmek yerine üreterek (örneğin tatilde en az parayı harcayıp en çok yeri görerek), yürüyüş yaparak, hayatı oku, çalış, evlen, çocuk bak, emekli ol çizgisinden kurtararak
0
howfaristhesky
(15.05.21)
-evet artik keyif almaya başladim.

-kpss'yi hayatimdan çıkardım mesela. Yillardir eberjimi sömürüyormuş resmen. Birikim yapıcam diye kendimi kasmayi da biraktim. Gezmeye, yeme icmeye, kiyafete, bakimima ve ilgi alanlarima çok kendimi aşmadan harcama yapmaya başladım. Beni mutlu eden iyi hissettiren şeylere yöneldim.ve antisosyalliği bir kenara birakip kaliteli insanlarin oldugu bir cevre edinmeyi de dusunuyorum. Yalnizlik sıkıcı geliyor artik.
0
pikap
(15.05.21)
@komando kani var bende +1
1) Almıyorum.
2) Değiştirilemez koşullar (seçilen meslek, çalışma koşulları, zorunlu ailevi ilişkiler, bakmakla yükümlü olunan kişiler) ve aşırı vicdan varsa hayatın tadı çıkmıyor.
"Doğduğun ev kaderindir" sözüne inanıyorum. Kişilik yapımız, kararlarımız hep buna bağlı. Gamsız, bencil olamıyorum. Böylece hep bir şeyler ayak bağı oluyor.
Sağlıklı olduğuma seviniyorum. Bir de Polyannacılık oynamaya çalışıyorum.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
Aliyorum hem de cokkk

BENCE hayatın tadını cikarmamda ilk ve en önemli temeli gelecek kaygimin olmamasiyla attim. Sonrasında üzerine, surekli gezmek, sevdiğim insanlarla ve sevdiğim bir coğrafyada yasayarak keyifli zamanlar geçirmek şeklinde bina inşa ettim. Kendimi kimseyle/bir şeyle kiyaslamamayi öğrendim çünkü daha fazlasi her zaman var. Bunun sonunun olmadigini, insanı sadece insanin mutlu ettigini ve kendi degerimi kesfettigimden beri keyifsiz çok az zamanim olmuştur.
0
abuzer
(15.05.21)
hiçbir şekilde keyif almıyorum.

paylaşarak bence. ama gerçekten. sosyal medyadan degil.
0
darkcran
(15.05.21)
almıyorum.
canının istediğini istediği zaman yapıp, istemediğini yapmayarak.
0
candide
(15.05.21)
bence hayatın tadı çeşitlilikten geçer, sürekli gezsek bile 10 gün sonra mutsuz olmaya, sahip oldugumuzu hafife almaya ve değerini bilmemeye başlarız

inisiyatif alabildiğimiz, çeşitli aktivitelere finansal durumumuzun elverdiği, konfor alanımızdan hafif şekilde çıkmak zorunda kaldıgımız sürekli zorlayıcı fakat devamlı stresli olmayan bi işten çıkıp akşam eve geldiğimizde yaptıgımız aktivitelerle hayattan zevk alırız

uzun zaman canım ne isterse onu yaparak keyif almaya çalıştım ve asla tatmin olmadım. shiç işim olmasa bile sabah kalkıp kitap okumak gibi bir eylem yapıyorum. kendime görevler tanımlayıp yerine getiriyorum, daha sonra daha cok zevk aldıgım aktiviteleri yapıyorum. bu akşama kadar huzurlu olmamı saglıyor :)
0
megacracker
(15.05.21)
-genelde almıyorum ama imkanlar olgunlaşınca bu tatsızlık geçecek diye düşünüyorum

-kendini gerçekleştirmek için çabalayarak, keyif aldığın şeylere ayıracak zamanı ve maddi imkanı bulabildiginde
0
Micella
(15.05.21)
Ben de hayattan keyif alamayanlardanım. Pandeminin ve yurdum sorunlarının ruh halimde etkisi büyük. Hayattan eskisi kadar keyif almadığımı farkettim bir süredir. İstanbul'dan da çok bunaldım. Yokuşlarından, betonundan, gürültüsünden.

Yokuş çıkmadan yeşilliğinin içinde yürüyebildiğimde, istediğim alanda çalışabildiğimde ve çalışmak dışında gezmeye, yeni hobiler edinmeye zaman ayırabildiğimde yeniden mutlu hissedebileceğimi umuyorum.
0
🌸chihirovekohaku
(16.05.21)
Nasil konusunda abuzer guzel yazmis bana kalirsa. Buna belki bir seyler uretip ona emek vermeyi ekleyip cevreyi biraz daha vurgulayabilirim. Ruh hali sirayet eden bir sey, kotu bir cevrede iyi olmak bu acidan cok zor. Cevreden gelen stres etkenleri de cabasi. Sehir yasami zaten eksik bir yasam, hele hele Istanbul hic insani degil. Diger yandan herkesi geren pandemi korkusu sadece bir korku, gercekci degil ve fazlaca pompalaniyor. Yurt sorunlarini ise herkes birakti. Zaten cozumu elinde olmayan dertleri birakmamaktan baska yapilabilecek bir sey yok, dusununce bunlari bastan yuklenmis olmak sorunlu. i.imgur.com
0
dunal
(17.05.21)
(7)

Bu nasıl bir yatırım böyle?

goklerdengelenkarar
Bir tanidigimin arkadaşının bir anda lüks arabalara falan binmeye başladığını gördüm. Sonra sürekli piyasa takip ettiğini falan. Biraz muhabbet ettik anlattı. Ufak bir miktar nakiti teminat gösterip kredi çekmiş çok düşük faizle. Onunla altın yapıp o mevduatı da teminat gösterip başka bankadan yine
Bir tanidigimin arkadaşının bir anda lüks arabalara falan binmeye başladığını gördüm. Sonra sürekli piyasa takip ettiğini falan. Biraz muhabbet ettik anlattı. Ufak bir miktar nakiti teminat gösterip kredi çekmiş çok düşük faizle. Onunla altın yapıp o mevduatı da teminat gösterip başka bankadan yine kredi çekmiş. Bunun 3. Kredi çekimiyle yine yüklü altın alıp bekletmis. Altın 500 üstü gördüğünde de hepsini satmis. el borçlarını falan bitirip, araba almış. kur yukselisleri sayesinde çektiği kredilerin faizlerini bedavaya getirmiş. Anaparayi oduyormus.

Yani ya ben tam anlamadım ya da böyle bir şeyler yapmış. Bu nasıl bir şey? Risk durumu nedir bu işin? Tam olarak ne yapmış yani?
0
goklerdengelenkarar
(12.05.21)
en iyi kredi ne zaman alınır ? diye soru vardı bir tane programda. ihtiyacın olmadığı zaman demişti yatırım uzmanı. bu bir kenarda dursun.

altından belli zamanlarda ciddi para kazanan var. mesela kaldıraçlı forex sistemde bankacılık işlemleri aracılığı ile oluyor tabi ne kadar çok paran varsa kaldıraç da o kadar güçlü oluyor.

şimdi gelelim nasıl oluyor kısmına. bu işlerle ilgileniyorsan ve her kanaldan besleniyorsan elbet bunun yükseleceğini bilirsin. mesela ben de dolar konusundan bahsedeyim. altı yedi sene önce doların gidişatı ve ne zamanlar yükseldiğini not ettim ve 5'deyken de almışlığım oldu. iş tamamen ileriyi görmek, tahmin, analiz ve takip etmek ile alakalı. borsadan da kazanan var, altından da ... tabi burada anahtar kelime "sabır"
0
evimin paspasi
(12.05.21)
1 kilo toz 1 otobos demiş büyüklerimiz:) illegal para olabilir.
0
neysene
(12.05.21)
gayet normal bir iş yapmış, kredi çekip altına basmış işte. altın düşseydi ortada kalacaktı, yükseldiği için kurtarmış.

eğer altının, dövizin belli bir takvim içerisinde artacağına eminsen hiç krediyle falan uğraşmadan future piyasasında işlem yapabilirsin zaten.
0
roket adam
(12.05.21)
kripto harici o dediği zor. yani iyi para kazanabilir ama o kadar iyi para kazanamaz. mesela doge 2021 yılı 1 ocakta alan 1000 kat kar ederdi şansa bela zengin olan çok var. ama altın alıp kredi faizi ödeyip üstüne o kadar ÇOK kazanamaz. o dediği parayı meşrulaştırmak için, başka kaynağı da vardır.
0
KaraSakall
(12.05.21)
bankalara teminat gosterirken senin o gercek paran mi yoksa kredi filan mi alinmis gorebilir, o yuzden dedigi pek gercekci gelmedi bana :)
0
sweetoffice
(12.05.21)
Ufak para dedigi en az bir otobos filosu buyuklugunde bir servet degilse, o sekilde luks araba alinmaz.
0
dunal
(12.05.21)
Arbitraj kavramını hatırlattı.
0
Erva
(12.05.21)
(7)

Meditasyon yapanlara birkaç soru

Mossy
Meditasyon yapmaya yeni başladım ve biraz tekniğe ihtiyacım var sanırım. Yaptığım şey şu, bağdaş kuruyorum ya da uzanıyorum bir mat üzerinde. Burundan nefes alıp ağızdan veriyorum. Nefesime odaklanıyorum. Seslere ve düşüncelere karşı koymamaya çalışıyorum. Aklımı bir düşünce meşgul edecek olursa bun
Meditasyon yapmaya yeni başladım ve biraz tekniğe ihtiyacım var sanırım.

Yaptığım şey şu, bağdaş kuruyorum ya da uzanıyorum bir mat üzerinde. Burundan nefes alıp ağızdan veriyorum. Nefesime odaklanıyorum. Seslere ve düşüncelere karşı koymamaya çalışıyorum. Aklımı bir düşünce meşgul edecek olursa bunun farkına varıp uzaklaştırmaya çalışıyorum ve tekrar nefese dönüyorum. Bazen de bir ışığın baştan ayağa bedenimde süzüldüğünü düşünmek ki bu beni ilginç bir sekilde aşırı rahatlatıyor.

Bu teknik doğru ve verimli mi ve bunun dışında siz ne şekilde meditasyon yapıyorsunuz?

Diğer sorum ne zamandır yapıyorsunuz ve ciddi bir faydası oldu mu hayatınıza? Benim başlama sebebim o kadar yoğun stress ve kaygı hissediyorum ki artık bunu kontrol edemiyorum. Bir de dikkat sorunlarım...

Aslında yeni başlayan birine verebileceğiniz her tavsiyeye de açığım. Teşekkürler.
0
Mossy
(10.05.21)
Meditopia diye bir program var; onu yükleyip ucretsiz olarak başlangıç derslerine katılabilirsiniz. Sizin yaptığınız dışında Farklı farklı yöntemleri anlatıyorlar.

Ben dönem dönem ara versem de iki yıldır yapıyorum; bana iyi geliyor.
0
fraise
(10.05.21)
iki sene olacak bunun dışında stresli iş hayatı içindekileri de sayarsak beş sene.

Meditasyonlarda tavsiye değil de sizin bedeninize iyi geleni siz bulacaksınız. Öğretilere sahip olan yolculukta olay tamamen sizle alakalı. Aslında meditasyonları yapmadan önce bazı pratikler var, bunlar da kişinin kendi yolculuğu. Keşfede keşfede. Ne zaman bu işlere girenleri görsem, pratikte zorlandığıydı. Yani beden direnç gösteriyor. Bu kırılma noktası aslında...

Bazı ufak denemeler var isterseniz konuşuruz.
0
evimin paspasi
(10.05.21)
Ağzından vermene gerek yok burnundan verebilirsin yine. Psikoloğun bana yaptırdığı meditasyonlardan biliyorum.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
(bkz: psikolog hasan arslan)

Youtube'da çok güzel meditasyonları var. Ben de kendisinden psikolojik destek aldım, birebir tecrübem var yani. O meditasyonlara rahatlıkla erişebilirsin ve çok iyi gelecektir.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Merhabalar, ben 4-5 senedir meditasyon yapıyorum, bu süre içinde tam sayısını unuttum ama oldukça fazla inziva yapma şansım oldu. Tibetli hocalar, japon zen ustalari ve japon ustalardan el almış bir sürü Amerikalı ve Avrupalı hoca ile çalışma fırsatım oldu. Son yıllarda rahatlıkla binlerce saatimi meditasyona ayırdım diyebilirim.

Ben de kaygı ve anksiyete bozukluğu dolayısıyla başladım meditasyona. Eski sevgilim cok ot ve stres kaynaklı psikoza girince bu stres otla birayla çözülmüyor, çalışan ve insani dibe sürüklemeye bir şey olabilir mi bu acaba diye başlamıştım.

Meditasyona asıl önemli nokta, düşünceleri, düşüncelerin sana sattigi hikayeleri ve bunların uyandırdığı duygulari bırakmayı öğrenmek, en azından başlangıçta. Bedensel rahatlama, relax olma, ve nefes odaklı olmayı beraber yapmayı deneyin. Mesela ilk başta sadece nefesin farkında olun, nefes alıyorum, veriyorum, alıyorum veriyorum. Sonra, nefes verirken bedenin de farkında olun, bedenin her yerindeki hisleri deneyimleyin. Sonra, her nefeste, vucuttaki gergin yerleri rahatlatmaya çalışın. Bunu gözler açık yapın, nefesi burunda değil, göbekte hissedin, göbekten nefes alın. Rahatlayınca uyumayın, ayık kalın.

Biz buradaki yönlendirme ile çalışıyoruz genelde

Zazen Instruction by Shodo Harada Roshi. It is part of his book: "The Path to Bodhidharma: the teachings of Shodo Harada Roshi", translated by Priscilla Daichi Storandt, Tuttle Publishing, 2000 (pp 52-67) still-breathing.net

Burada da aynı japin usta videoda anlatıyor

youtu.be

Eğer ilginizi çekerse, Facebook'ta grubumuza katılın, "bir damla zen İstanbul"

Başlangıç için İstanbul'da Vajracaksu meditasyon dersleri veriyor, başlangıç için iyidir. vajracaksu2 at gmail nokta com

Ankara'da uzun yıllarca Tibetli ustalarla çalışmış birisi var, o da çok deneyimli birisi,
tibet-bon.blogspot.com

Bir sorunuz olursa Facebook grubunun jir watsap grubu da var, oraya yazabilirsiniz, bana telefonunuzu yollarsanız eklerim. Veya bana özelden yazabilirsiniz.
0
JohnOakley
(11.05.21)
Farkli meditasyon sekilleri var. Bir tanesini secip guzel bir kaynak bulup ondan ilerleyebilirsin. Kaynaklar disindaki cogu bilgi kulaktan dolma. Strese faydasi olur ama stresi gecirmek icin yapilacak sey bana daha cok stres kaynagi ile hesaplasmak gibi geliyor.
0
dunal
(11.05.21)
YouTube da nrg8 kanalında büyülü şifa ormanı diye bir müzik var onu varsa kulaklıkla yoksa hoparlörden dinlemizi tavsiye ederim
0
rapisa
(13.05.21)
(9)

Karinca

dunal
Koylerde yasayanlar ev icinde karinca problemini nasil cozuyor?
Koylerde yasayanlar ev icinde karinca problemini nasil cozuyor?
0
dunal
(08.05.21)
Karıncaların yol yaptığı duvar kenarlarına limon sıkabilirsiniz. O yoldan geçmiyorlar bir daha.
0
somethinginthewayshemoves
(08.05.21)
Bi noktada karıncayı problem olarak görmeyi bırakarak :/

Bizim burada bi ilaççı vardı, ona gittim, "abi bu karınca problemini çözecek" diye bişey sattı bana. Evin her yerini fısfısladım, sonra 2 gün evde kalmadım. Gerçekten de o yaz hiç karınca olmadı evde. Ama işte o sıktığım şey ne, sağlıksız bir şey mi falan hiç bilmiyorum.

Bir diğer opsiyon da kedi. Kedisine göre değişiyor tabi de bizimki bütün böcekleri öldürüyordu. Epey rahat etmiştik sayesinde.

Ama iklimi doğru düzgün bir yerdeyseniz sürekli mücadele etmeden sorunu çözmenin bir yolunu bulamadım ben. Her yer böcek.
0
plutongezegendegilmi
(08.05.21)
Çok etkili böcek ilaçları var. Veteriner ya da eczanelere danışabilirsin. Evde duvar diplerine sıkıyorsun. Büyük ölçüde etkili oluyor.
0
chihirovekohaku
(08.05.21)
Anneannemin evinde çok olduğunu hatırlıyorum. Yiyeceklere bulaşana kadar yokmuşlar gibi davranıyorlardı. Etkili zehir arıyorsanız ismini hatırlayamadığım Bayer'in bir zehri var. Dışlı şeker kaplı. Karıncalara yuvalarına götürdüğünde tüm koloniye zarar veriyordu :/
0
vernonj
(08.05.21)
Disaridan eve girip alacagini alip ciksalar problem etmeyeyim de evde bir yere yuva yapmislar sanirim. Ilactan kacinmaya calisiyorum.
0
🌸dunal
(08.05.21)
Babaannemin köydeki evine gittimizde ortalık yerde karınca görmezdik bal, reçel veya çayın yanında şekere tek tük gelirdi. Koloni gibi olanlar ip gibi yol yaparak hareket ederler ve kuytu görünmeyecek yerlerde işine bakardı. ilaç vs kullanıldığını hiç görmedim, en kötü karınca tozu kullanılabilir apartmanda vs. öyle yapıyordum.
0
Uncle Sam
(08.05.21)
eve yuva yapmışlarsa ilaçtan kaçınarak çözmek pek mümkün değil diye biliyorum. Anneannem de türlü yollar denemişti ama pek işe yaramamıştı.
0
chihirovekohaku
(08.05.21)
köyde yaşamıyorum da şehrin içinde 5. kattaki evime karıncalar yol yapmıştı balkondan. internette 'doğal' ne kadar çözüm varsa denedim -limon, sirke, kahve telvesi vs- en ufak bir etkisi olmadı. bayer blattanex aldım eczaneden, gün geçmeden çözüldü...
0
asisamus
(08.05.21)
K-othrine bayer.

Süper bir ilaç. Her türlü haşere için faydalı. Evdeki diğer canlılara da zararı yok.
0
makarnacanavari
(08.05.21)
(25)

bir kişi için bütün siteyi yakayım mı?

teritori
malum yasaklar var, bahçelere çıkamıyoruz. Ancak çocukları sitenin bahçesinde 1 saat kadar hava almak için çıkarıyoruz. aksinin mümkün olmadığı aşikar.gelin görün ki bir tane bahçe katı sakini var sitede. bir tek çocuk dahi görse hemen şikayet, site yönetimine şikayet, polisi çağırıyorum demeler ve
malum yasaklar var, bahçelere çıkamıyoruz. Ancak çocukları sitenin bahçesinde 1 saat kadar hava almak için çıkarıyoruz. aksinin mümkün olmadığı aşikar.

gelin görün ki bir tane bahçe katı sakini var sitede. bir tek çocuk dahi görse hemen şikayet, site yönetimine şikayet, polisi çağırıyorum demeler ve çağırmalar.

şimdi şöyle bir sorun var,
bu adam bahçe katında ve bahçesini kullanıyor. gelin görün ki bu kullandığı bahçe alanı aslında site ortak alanı. fakat bütün blokların giriş katları bu şekilde. kimsenin de lafı yok buna çünkü kimsenin bu konularla alakalı bilgisi yok. ben mesleğim sebebi ile biliyorum. ama bu adamın bu tavrı beni bezdirdi. az önce site yönetiminin müdürünün elinden zor aldılar adamı. yöneticiye ağzına geleni saymış.

ben şimdi bu adamın yaptıklarından dolayı herkesin başını yakıp belediyeye şikayet edeyim mi? hiçbir şey olmasa para cezası çıkar bu da toplamda en az 120 daireye para cezası demek olur. belediye üzerine düşerse de bütün bahçe kullanımlarını iptal eder ve sitede en az 7000 - 8000 m2'lik bir ortak kullanım alanı ortaya çıkar.

ya da adamı sakince bahçesine çıkması durumunda yukarıdaki süreci başlatması konusunda uyarayım mı?

sinirlerime hakim olmam lazım sanırım :)
0
teritori
(05.05.21)
şikayetle ceza yazılacağını sanmam onu mahkemeye taşımanız gerekecektir. işgal ve işgal ile fayda sağladıysa vs.

ama işgal durumu varsa yönetici ile konuşun davayı apartman adına yönetici de açabilir veya apartman adına açılmasa bile siz kendiniz açarsanız müdahil olarak katılma konusunda duruşunu öğrenin. eğer apartman adına yönetici yanaşmazsa bile farklı kat malikleri bireysel olarak da müdahil olabilir.

ama uğraşmak isterseniz ve tapuda oranın ortak alan olduğu kesinse, her türlü ceza yer mahkemeden o sebepten o konuda haklısınız. ama önce yönetici ile bir konuşun "ya bu işi yönetim olarak çözelim ya da ben dava açacağım" dersiniz.

nerden biliyorum aynısı bizim binada var.
0
NightBringer
(05.05.21)
@nightbringer: şikayet ile belediye incelemeye gelmek zorunda. incelemeye geldikten sonra da onaylı ilk ve tadilatlı mimari projesinde bu alanlar ortak alan olarak görünen yerlerin mevcut kullanımı ile alakalı tespit tutanağı tutmak zorunda. akabinde bu konuyla alakalı imar kanunun 42. maddesine göre işlem yapılmak durumunda kalınır. gerekirse 32. maddeye göre de düzeltme verir veya tadilat projesi ve ruhsatı ister.

edit: evet site yönetimiyle konuşmak daha sakin ve ılıman bir çözüm olacak.
0
🌸teritori
(05.05.21)
Neden 120 daireye ceza yazılacak? Ben hangi sebepten şikayet olacağını anlamadım. Eğer adam kendine ait olmayan, siteye ait bir alanı kullanıyorsa, adamı şikayet edersiniz. Direkt ceza verilmeyebilir, önce uyarı gelir tahminen. Siz site olarak kamuya ait alanı mı kullanıyorsunuz?
0
the coon
(05.05.21)
Cimerden Fen işlerine yaz gelip ayarı çekerler.
0
plainimalist
(05.05.21)
@the coon: adamın ve diğer bahçe katı sakinlerinin kullandığı bahçe alanları sitenin bahçesi. yani sitenin ortak kullanım alanlarını kullanıyorlar.

ortak kullanım yerleri kat mülkiyeti kanununa göre çok nettir ve şahsi kullanıma konu edilemez. beyefendi bu ortak alanı şahsi kullanımına konu etmiş durumda.

şikayet konusu bu :)
0
🌸teritori
(05.05.21)
adam ortak alanı şahsi kullanım alanına çevirdi diye 5. katta oturan hüseyin abinin suçu ne? bana böyle bir ceza gelse o adamın bi tarafına monte ederim ceza makbuzunu.
0
himmet dayi
(05.05.21)
@himmet dayi: beşinci kattaki adama ceza çıkmaz zaten. sitede 800'e yakın daire var. 120 tanesi bahçe katı sadece.
0
🌸teritori
(05.05.21)
Hepsi kişisel alanına mı çevirmiş daire önü bahçeleri?
0
himmet dayi
(05.05.21)
çevirmiş demeyelim. site en baştan beri bu şekilde pazarlanmış zaten. bahçe katlarında önde bir kullanım alanı ile. sitelerin %80'inde zaten bu eşkilde bahçe kullanımı. evet bütün sitede bu şekilde.
0
🌸teritori
(05.05.21)
Kavga edebilecek, fiziki ve adli gücün varsa yap bence.
0
paramolacak
(05.05.21)
Bununla ilgili yönetim planını okudunuz mu? Orada kullanımı tahsis etmiş olabilirler
0
kisa
(05.05.21)
@kisa: site yönetiminde olması bir şeyi değiştirmez. yönetim planını kat mülkiyeti kanununa aykırı kuramazsınız. aksi takdirde geçersiz olur.

@paramolacak: fiziki bir kavgaya kimseyle girmem. o kadar çomar değilim henüz. sadece adli olarak bütün mercilerde ne şekilde ilerlenmesi gerektiğini biliyorum.
0
🌸teritori
(05.05.21)
Adamla muhattap olma, mevzuyu anlatan bir kağıt falan bırak kapısına. Çirkef bi tip belli ki senin yaptığını bilirse canını sıkar. Baktın davranışı değişmiyor yapıştır gitsin. Sen yapmazsan bir başkası yapacak.
0
roket adam
(05.05.21)
Teriroti, uzmanlığım değil sadece kulaktan dolma bilgiler Benim için ancak yönetim planı ile ortak kullanım alanının belirli yerlere tahsisi kat mülkiyeti kanununa aykırı olmak zorunda gelmiyor bana. Hatta bu kanunun verdiği bir hareket alanı gibi geliyor.
0
kisa
(05.05.21)
Adamın şahsi kullanımına aldığını nasıl ispatlayacaksınız ki? Tel örgüler ile mi çevirmiş durumda şuan da. Çiçek böcek ektiyse ceza vermezler diye düşünüyorum, projeye aykırı ek bir ekleme yoksa bir şey çıkmaz gibi sanki.
0
bigcaptain
(05.05.21)
@teritori hocam senin çomarlık seviyen ile ilgili değil ki durum adam çomarsa nabıcan ? Ya yicen dayağı oturcan ya da adli mercilere devam ( artık 5 sene mi 10 sene mi sürer) ya da sende kendini savuncan o nedenle söyledim.
0
paramolacak
(05.05.21)
ben ettim kanuna uygun dedi sikayeti kapattilar.
Gelip bakan bile olmadi.
0
divit
(05.05.21)
@kisa: yok hocam değil.
@big captain: 2 metrelik dekoratif ağaçlarla çevrili bahçe ve ayrıca buradan kapı açılmış durumda. Bahçe içinde de şahsi kullanıma ait salıncaklar ve bahçe mobilyaları var.
0
🌸teritori
(05.05.21)
Benim de aklima yonetim plani konusu takiliyor. Herkesin imzasiyla ortak bir alanin kullaniminin belirli bir sahsa verilip bunun yonetim planina islenmesi kat mulkiyeti kanununun hangi maddesine aykiri? Benim bilgime gore bu mumkun.
0
dunal
(05.05.21)
@teritori

sen benden bilgili duruyorsun hocam bir şey diyemem de bizim binada da davalık olunmuş durumda ve bir kaç yıldır da devam ediyor. hatta farklı mesajda denilen yönetim planındaki tahsis edilme muhabbeti var falan dava işi biraz yılan hikayesi oldu bizim.
0
NightBringer
(05.05.21)
Mobil olduğum için maddeyi hatırlayamıyorum ancak bu alanların ortak yer olmaması için proje üzerinde gösterilip tapu kayıtlarının beyanlar hanesine de “eklenti” olarak belirtilmesi gerekir. Eğer ki değilse yönetim planında istetlerse çıkıp tepinsinler ( :)) yine bir hükmü yoktur.
0
🌸teritori
(05.05.21)
Teritori, yönetim planına yazıldıktan sonra 5 yıl içerisinde itiraz olmaz ise bu bahçe kullanımı için, kazanılmış hak olarak kabul ediliyor diye bir şey var aklımda. Bunun için yorumun nedir?
0
kisa
(05.05.21)
Böyle bir madde hatırlamıyorum.
0
🌸teritori
(05.05.21)
Bizim sitede de bahçe katı daireler önündeki bahçeyi kullanıyor. Hatta biz de özellikle zemin kat aldık. Salıncak, bahçe koltuk takımı ile döşedik. Ama tabi konu bu değil.

Bizim sitede böyle bir kıl orço olmadığı için site içinde çocuklar özgürce oyun oynuyor. İsteyen yürüyerek, isteyen bisikletle turluyor. Yönetim ile anlaşın. Onun arabasını koyduğu yere bakan kameralar bir 15 gün bozulsun. Her gün kaportaya bir çizik atın. Çocukları şikayet etmeye devam ettiği sürece çizmeye devam edin. Hatta bahçesine bakan kameralar da bozulsun. Her gün bir eşyayı kırın. Diğer çocuklu aileler ile de anlaşın, gerekirse topluca ıssızda kıstırıp, hırpalayın. Şahit olmasın ama.
0
boray eris
(05.05.21)
bizim apartmanda aynısı oldu. deli bir kadın payölçer yapılmıyor diye 1 sene yakacak ödemedi ve bütün apartmanı şikayet etti. neticede belediye geldi ve kapatılan tüm balkonlara ve odaya dönüştüren tüm dairelere ceza kesti bir üsür iş çıktı. ne kadına faydası oldu ne apartmana.

not:kadından icra yolu ile tüm alacakları tahsil ettik, yaklaşık 2 sene sonra da öldü zaten. özet kadıköy belediyesi şikayet edilirse uğraşıyor.
0
orpheus
(05.05.21)
(7)

Salgında zenginlerin daha da zenginleşmesinin temel sebepleri ne?

istambul
Neden büyük şirketler sıradışı oranlarda kâr elde ediyor? Benim aklıma parça parça cevaplar geliyor ama hiçbiri yeterli değil sanki.Bir fikri olan veya kapsamlı bir makale önerecek olan var mı?
Neden büyük şirketler sıradışı oranlarda kâr elde ediyor? Benim aklıma parça parça cevaplar geliyor ama hiçbiri yeterli değil sanki.

Bir fikri olan veya kapsamlı bir makale önerecek olan var mı?
0
istambul
(30.04.21)
Her büyük şirket kâr katlamadı. Hatta zarar edenler de var. Örneğin THY 17,3 milyar lira zarar açıkladı. Kâr edenler büyük oranda hızlı tüketim ürünleri üreten firmalar, kargo şirketleri, perakende satışçılar vs.

Sebebi de çok açık. İnsanlar evlerinde daha çok vakit geçirdiği için hızlı tüketim mallarına olan talep arttı. Dolayısıyla satışlar patladı.

Spesifik bir örneğin varsa 'sıradışı' kâr eden bir şirket için onun da bilançosuna bakıp yorumlayabiliriz.
0
himmet dayi
(30.04.21)
@himmet dayı, meselâ arçelik. insanlar evde çok durunca buzdolabını çamaşır makinesini yenileyeyim demedi ya, neden arçelik bu kadar kâr etti? www.paraborsa.net
0
🌸istambul
(30.04.21)
arçelik için sallıyorum. ekmek, yoğurt yapma makineleri gibi ya da ufak ev aletleri sayılabilecek satışlarda patlama yaşamışlardır. çevremde kahve makinesi almayanı görmedim mesela pandemi sürecinde. "kahve bağımlıları" sayıyorlar kendilerini.
0
bisorumvargaliba
(30.04.21)
her sektör zenginleşmedi+1

ev ve eve dair ne varsa zenginleşti. mobilyada resmen mdf krizi yaşanıyor şuan. yada beyaz eşya. yada hırdavat, ev tamir tadilat ürünleri. yada kitap+puzlle vs. ayrıca bunların satışını yapan şirketler. ayrıca lojistik firmaları.
0
trajikomix
(30.04.21)
Yoo tam olarak insanlar evde çok durunca "buzdolabını çamaşır makinesini yenileyeyim" dedi. Sektörden bildiriyorum: 2020 yılında rekor satış gerçekleşti.

Not: Arçelik'te çalışmıyorum.
0
himmet dayi
(30.04.21)
Küresel teknoloji ve yazılım şirketleri daha da zenginleşti. her istatistik bunu gösteriyor, uzmanlar da aynı şeyleri söylüyor. Hal böyleyken oyun kurucuların zarar etmemesi gerekiyor zaten. (Bir örnek olarak kumarhanelerde de zarar ettikten sonra kepenk kapatan hiç duymadık ne filmlerde ne de başka bir yerde.. kaybeden belki masa oluyor ama kasa her daim kazanır) Gerçek hayatımızda da kaybeden küçük ya da orta düzeyli esnaflar oluyor. Online alış veriş siteleri esnafları çok olumsuz etkiliyor. Dijital tekelleşme söz konusu
Dolayısıyla şirketler küresel aklın ticari bir yönü . Birilerinin zenginliklerinin artmasının yanında, hayatın bir çok yerinde dijitalleşmede de artışta söz konusu. Yaşananlar ve yapılması düşünülen diğer projeler bunu kanıtlar nitelikte. Yine en belirgin sonuçlarından biri zamanla bazı mesleklerin artık robotlar tarafından icra edilmesidir.
0
Erva
(30.04.21)
Salginda genel bir zenginlesme soz konusu degil ancak varlik fiyatlarinin dustukten sonra eski seviyelerin de uzerinde tekrar sismesi soz konusu. Dolayisiyla idarecilerin enflasyon ve dusuk faiz israri bu soruya cevap olabilir. Onun da temelinde asiri borclanma ve asiri para basimi var denebilir.
0
dunal
(30.04.21)
(2)

Soğuk cüzdanın mantığını anlayamıyorum

anladespina
Bu yüzden uzun uzun anlatın demiyorum ama, bir cümleyle tanımlayabilir misiniz mesela? Çevrimdışı biçimde cihazda saklanır deniyor. Tekrar nasıl borsalara gönderiyoruz? Bunun için uygulama mı kullanıyoruz, uygulama kullanıyorsak; uygulamanın ya da cihazın başına bir şey gelirse nasıl kurtarıyoruz? Y
Bu yüzden uzun uzun anlatın demiyorum ama, bir cümleyle tanımlayabilir misiniz mesela? Çevrimdışı biçimde cihazda saklanır deniyor. Tekrar nasıl borsalara gönderiyoruz? Bunun için uygulama mı kullanıyoruz, uygulama kullanıyorsak; uygulamanın ya da cihazın başına bir şey gelirse nasıl kurtarıyoruz? Ya da uygulama kalıcı olarak bozulursa/kapanırsa...
0
anladespina
(22.04.21)
cihaz paraları değil, blokzincire erişmeni sağlayan şifreleri güvenli bir şekilde saklıyor diyelim kısaca. para alette değil, blokzincirde. o alet onları kullanma izni veriyor gibi düşün.

kendi yazılımı var birçoğunun. oradan borsa adresini yazıp gönderiyorsun. benzer şekilde alıyorsun.

güvenli 24 kelimesi var, cüzdan kaybolursa açık kaynaklı yazılımlar ile bu 24 kelime ile kripto parana erişebiliyorsun. duruma göre 25. de eklersin de mantık bu. aletteki kendi pinini unutursan kurtarmanın anahtarı bu 24.
0
passion rules the game
(22.04.21)
Cuzdan = sifre. Soguk cuzdan = internete yuklenmemis sifre. Borsadaki cuzdanin = ne oldugunu senin degil borsanin bildigi, dolayisiyla borsaya ait olan fakat sana ait oldugunu soyledigi sifre.

Ne yaptigini bilmiyorsan soguk cuzdanlarin kullanimi cok kolay sayilmaz. Bilmeden yapacagin herhangi bir islemde soguk cuzdan olma nitelegini yitirtebilirsin.
0
dunal
(22.04.21)
(3)

128 milyar dolar

mg3929
İlk gündeme getiren kişi kimdi? Neye dayanarak söyledi? Nerden çıktı yani başını jaçırdım da biraz.
İlk gündeme getiren kişi kimdi? Neye dayanarak söyledi? Nerden çıktı yani başını jaçırdım da biraz.
0
mg3929
(19.04.21)
emin olmamakla birlikte ali babacan diye biliyorum. kendisine eski mesai arkadaşlarından bilgi geldikten sonra bunu birkaç yerde paylaştı ve sonra herkes sormaya başladı.
0
golgi aygıtı
(19.04.21)
Eski anadolu ajansi ekonomisti haluk burumcekci ilk hesaplamalari yapip gundeme getiren kisi. Zaten piyasayi takip edenlerin islemler yapilmaya baslandigi zamandan itibaren bildigi, ekonomistler arasinda kisa surede herkesce bilinen bir konu haline gelen olaylar bunlar. Ali babacan'in filan konuyla alakasi yok. Gelecek partisi bile daha baskin bu konuda. Chp yuklendigi icin siz duyuyorsunuz.
0
dunal
(19.04.21)
bende ilk babacan'dan duymuştum ama 128 milyar demiyordu. şu kadar net rezerv vardı doları dizginlemek için yaktılar demişti. youtu.be şurada tam attığım dakikada 1-2 dk dinlersen 100 milyar dolar diyordu. daha sonra kasım aylarında fatih altaylı programında "şimdi 20 milyar dolar daha uçtu 120 milyar doları civarı bir para kamu bankaları ile dövize müdahale için kullanıldı" dedi. bu popüler oluşunun başlangıcıydı.

ancak ilk emareleri fark eden Haluk Bürümcekçi idi. o da 2019 yıllarına dayanıyor
0
avatar is back
(19.04.21)
(15)

Erkan Oğur muhalif miydi?

roket adam
adamı paso linç ediyoruz da gerçekten muhalif miydi bu adam, pek öyle bir çıkışını hatırlamadığım için bir sormak istedim.
adamı paso linç ediyoruz da gerçekten muhalif miydi bu adam, pek öyle bir çıkışını hatırlamadığım için bir sormak istedim.
0
roket adam
(16.04.21)
İster muhalif ister muhafazakar olsun. Linç edilmeyi hak etmiyor. Linç edilecek bir şeyde yapmadı.
0
sonuncu nokta
(16.04.21)
sonunca nokta+1
ibrahim kalın'ın siyasi bir kimliği olabilir ama aynı zamanda müzisyen kimliği de var, ben yeni öğrendim. yaptığı şarkı da siyasi kimliğinden tamamen soyutlanarak yaptığı bir şey. erkan oğur'un şarkıda yer almasında ayıplanacak, linç edilecek hiçbir şey görmüyorum. bu siyasi kimlik/sanatçı kimli ayrımının yapılması gerektiğini düşünüyorum. bugün erkan oğur'a yapıyorsak herkese yapmamız gerekir. o zaman da sanatçı sayısında gerçekleşecek düşüşü hayal edemiyorum :)
0
black holes in the sky
(16.04.21)
Türkiye’de “muhalif” olduğunu iddia edenlerin en sevdiği ve en sık yaptığı şey

1. Muhalefeti eleştirmek
2. Muhalifleri eleştirmek

Keza 25 sene önce ankara ve istanbul da bu şekilde kaybedildi. Bu kafayla da daha çook kaybedilir
0
otopsicocugu
(16.04.21)
her şeye de linç der olduk. linç mi edildi erkan oğur?
dinleyici kitlesini tanıyor olması gerek. istediğini düşünmekte ve desteklemekte özgür. ancak kendi kitlesini hayal kırıklığına uğratacak bir vizyonsuzluk sergiledi dinleyiciler veya sevenleri de ayıpladı.

erkan oğur dinleyenlerle seda sayan dinleyenler aynı değil.
ayrıca hedeflenen ve ulaşılan kitle ayrı şeyler.
0
jimjim
(16.04.21)
-adam linc edilmiyor, elestiriliyor.(linc ediliyor algisi etliye sutluye bulasmadan isine bakmak isteyen; "kim ezilirse ezilsin bana bir sey olmasin da" diyen "profesyoneller" tarafindan olusturuluyor.)

-elestirilmesinin sebebi yillardir cizdigi imajin tam aksine davranarak dupeduz bir cikar iliskisine girmesi.

olay bu kadar basit oldugu halde:

niyeyse! erkan ogur "kutsal" oldu.
elestiri = linc oldu.

"yaptirtmam", "siz soyle durun", "siz kimsiniz?" gibi kraldan cok kiralcilar turedi.

bu tarz elestiriye kapali kralcilar yillardir alisik oldugumuz sekilde genelde iktidar kanadindan cikardi.

bu da ister istemez bu kisilerin samimiyetini ve vicdanlarini daha da sorgulatti.

olay epey basit: iktidarin yillar yili gecmisini bile bile, ulkede siyaseten/sosyal/ekonomik... her alanda gelinen noktayi gordugu halde; soyledigi turkuler vasitasiyla ve soylemleriyle "vicdan satan biri"nin, boyle vicdansiz bir davranis icine girmesini takipci kitlesi kendine yediremedi.

"ibrahim kalin'in siyasi bir kimligi olabilir, ama" demek malesef geldigimiz noktada naifligin artik dibi. bu naifligi gosterebilmek icin tabi konum da onemli.

ibrahim kalin akp'de simge isimlerden, en tepedekilerden biri. oyle siradan akp secmeni musteri gibi degil. (yani onu onemsiz biri gibi gostermek de buyuk safsata)

bu kadar insan, kendine derinden dokundugu icin hakli olarak tepki gosteriyorlar.

kaldi ki adam muhtac da degil, yoklukta degil... oyle olsaydi bile gerektiginde yardim gorebilecegi cevreler genis. "oraya mi kaldi bu adam?" diye dusunuldu.

erkan ogur'un bugune kadar "soyle muhalifim" "boyle muhalifim" dedigine ben de sahit olmadim. zira esas "derdi dunyalik degil" algisi yaratmayi basarmis biri; fakat calip soyledigi turkuler, hitap ettigi kesim, yaptigi modern isler... bunlar buyuk oranda muhalif kitlenin de hosuna giden islerdi.

"cok iyi muzisyen" olarak goruldugu icin bir kesimde nezdinde de kendisine sonsuz kredi verilmis. bu hani bir vidyo var: "rte anamin uzerinde yakalansa..." diyen birisinin. ona donustu bir kesimde bu olay. yani adam ak pak bir adam, cok naif...

benim perspektifimden bakinca: erkan ogur (soylenti oldugu kadariyla) "torpil'in karsiligi"ni "profesyonel hizmet" vererek odedi. ibrahim kalin da kendi bozuk imajini tazelerken erkan ogur'u firsattan istifade kullandi.

ibrahim kalin konumu geregi durumdan zarar edemez, ama erkan ogur bir kesim nezdinde kendi imajini kendi elleriyle zedelemis bulundu.
0
idexo
(16.04.21)
Kendi görüşü önemli değil, Erkan Oğur dinleyici kitlesini tanıyor olmalı.
dinleyici kitlesinin hoşuna gitmeyen bir şey yaptı.
üstelik bu hoşuna gitmeyen şeyi, yine dinleyici kitlesinin tasvip etmediği bir şey için (okulunun açılması için destek) yaptı.
İnsanlar da bunu eleştirdi.
Siz linç görmemişsiniz.
0
teritori
(16.04.21)
şahsi fikrim: bir "sanatçı" zaten muhalif olmalı. benim anlayışımda "sanat toplum içindir".

halkı ezenlerle herhangi bir biçimde iş birliği yapmamalıdır. eğer yaparsa ben de hem maddi, hem manevi olarak desteklemiş bir dinleyicisi olarak; hatta sadece halk olarak eleştiririm, tepki gösteririm.

bu linç değildir. "ezen" zümre ile iş birliğine girdiği için gördüğü haklı tepkidir.


kusura bakmasın kimse. bir yandan iktidar sahibine destek atıp bir yandan "ZAHİD BİZİ TAN EYLEME" diyemezsin.

Ya Hızır Paşa'ya başkaldıran Pir Sultan olursun, ya da Orhan Gencebay :)
0
lancelot du lac
(16.04.21)
Benim hatirladigim kadariyla pek karismaz, karismasi da zaten beklenmez, ama muhalif bolgelerde muhalif cenaha muhalif ikonlardan muhalif turkuler calan biri. Hem sarkilarinda hem sarki aralarinda duyarliligini belli eder aslinda ama bu sefer etrafinda olan bitene, kimin ne yaptigina duyarsiz kalarak yazik etmis.
halktv.com.tr
0
dunal
(16.04.21)
muhalif miydi hiç bilmiyorum ama bazı gereksizler tarafından fazla üstüne gidiliyor.
aynı şeyi murat belge için de düşünüyorum mesela.
bu kadar kolay olmamalı bu adamları ağza sakız etmek.
0
filteria
(16.04.21)
Linçlik bir durum yok ama İbrahim Kalın'ın albüm teklifini de nezaket çerçevesi içinde reddedebilecek bi görgüye sahip olduğunu tahmin ediyorum, etmemişse bu kendisi için eksi puandır ama yine de bir Yavuz Bingöl ya da Orhan Gencebay değildir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(16.04.21)
Linç edilen Ali İsmail Korkmaz'dı. Linç edenlerle işbirliği yapan Erkan Oğur. Sanatına laf söyleyecek değilim ama ben artık ne konserine giderim ne açıp dinlerim. Kuzey Avrupa ülkesinde yaşamıyoruz, bu ülkede olanlardan haberi olmayan,olup da aman benim başım ağrımasın diyen kimseye saygım duymuyorum.

idexo + 128
0
asteriks
(16.04.21)
Siz hiç akp kesiminden “ya bize yıllardır muhalif birine neden yardımcı oldun” diye ibrahim kalın’ı eleştiren duydunuz mu?
0
otopsicocugu
(16.04.21)
oncelikle kendileri karsiliginda cikarlari olmayan bir kimseye yardim etmezler.

omurgasiz adamlar yoluna bakar. 'ona buna faydam dokunsun'la zaten vakit kaybetmezler.

onun disinda islerine gelirse "kendilerinden olani" elestirmekle kalmazlar(kalmadilar):
yalan soyleyemeyen muezzini hatirliyor musun?
twitter.com

"elestirmek" iktidarin kulturunde yok ki? "onlar konusur biz yapariz" ne demek anlasilmiyor mu?

"siz elestirin, biz nasilsa istedigimiz atariz, istedigimizi aliriz. elestirmekle ne isimiz var?"

baktigin zaman icerisinden elestiren kim varsa hepsini tepeleye tepeleye bu kadar kaldilar.

(bkz: kol kırılır yen içinde kalır)
0
idexo
(16.04.21)
idexo ve asterix guzel demis.

neyse, ben sanatcilari eylemlerinden bagimsiz degerlendiremiyorum. ahmet kayayi sevmiyorum, ama sarkilarini seviyorum diyenleri hic anlayamadim misal.

erkan ogur daha da dinlemem. canim o tonda bisi cekerse acar ahmet aslan dinlerim. hayirli isler erkan ogur.
0
camussar
(16.04.21)
(bkz: #122066400)

kullandi atti sayilir iste. aciklama yapmis kendi de.

ne guzel caliyorduk, herkes nasibine duseni aldi demis.
0
idexo
(17.04.21)
(5)

Günde bir öğün beslenmek

chihirovekohaku
Günde bir öğün, günlük kalori ihtiyacımı tek öğünde alacak şekilde beslenmeye başladım. Intermittent fastinge de alışık olduğumdan pek zorlanmıyorum ama akşam-gece saatlerinde midemde ekşime-yanma beliriyor. not: açlık hissi değil. Buna karşı ne yapmak gerek? Zamanla geçiyor mu?
Günde bir öğün, günlük kalori ihtiyacımı tek öğünde alacak şekilde beslenmeye başladım. Intermittent fastinge de alışık olduğumdan pek zorlanmıyorum ama akşam-gece saatlerinde midemde ekşime-yanma beliriyor. not: açlık hissi değil.

Buna karşı ne yapmak gerek? Zamanla geçiyor mu?
0
chihirovekohaku
(12.04.21)
nexium kullan. bende de arada oluyor bi tane atıyorum düzeliyor.
0
al basmadan donu var
(13.04.21)
rennie candır.
0
msb
(13.04.21)
İlaç kullanma, sabahları veya yiyeceğin öğünden yarım saat önce aç karnına yarım veya bir muz ye, yapına göre. İlaç kullanma ne gerek var yav. Mide asidi oluşuyordur o asidi dengelersin ve mide duvarların tamir olur. Hem potasyum morali yükseltir iyi gelir.
0
1bir1bir1
(13.04.21)
Anti-Acid kendine yapabilecegin en buyuk kotuluklerden biridir. Helicobacter pylori var mi diye bir test yaptir. Belirtiyi ortadan kaldirmak icin ilac kullanma. Sorunun temelinde ne var bulmaya calis.
0
tezek
(13.04.21)
Benim ilk aklima gelen demek ki yanlis bir sey deniyorum olurdu. Ilac kullanmadan vucudunu dinle. Genelde yemeyi mideyi tamamen doldurmadan tamamlamak ve gec saate kalmamak onerilir. Mide ilgili cok onerilen bir baska sey de stresi azaltmak.
0
dunal
(13.04.21)
(16)

türkiyede hanehalkının para biriktirememe sebebi

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
ne kadarı yoksullukla ne kadarı düzgün harcamayi bilmemekle alakalı? sadece bugünü degil son 15 yılı göz önünde bulundurarak cevaplamanızı rica edeceğim iktisat guruları.
ne kadarı yoksullukla ne kadarı düzgün harcamayi bilmemekle alakalı? sadece bugünü degil son 15 yılı göz önünde bulundurarak cevaplamanızı rica edeceğim iktisat guruları.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(07.04.21)
Benim gördüğüm para biriktirmek diye bir şey yok. Kredi çekip ödemesini yaparsın. O senin birikmiş paran olur.
0
baal
(07.04.21)
Maaşlı çalışıp ay sonunu zor getiren insanlar ne parası biriktirecek? Kenara 2-3bin lira koysa yılda 30bin lira yapıyor. Yatırım yapsa parayı ikiye katlasa yıllık 60 bin lira. Yatırımla 10bin dolar bile yapmadı.
0
synesthesia
(07.04.21)
Para biriktirmek ne kadar para kazandığın ile ilgili değil alışkanlık meselesi. Para biriktirmek diyince insanların aklına direkt 2 bin 3 bin geliyor. Oysa 50,100 tl de olabilir. İstek ve ihtiyaç olayı ile ilgili bence durum. Herkes ''ulan eşek gibi çalışıyoruz bunu hak ediyorum'' diyip paraları bastıkları için alakalı alakasız şeylere durum bu oluyor
0
paramolacak
(07.04.21)
Alışkanlık meselesi olması ayrı bir olay ama kendimizi kandırmayalım. Parayı bir şey almak, o parayı bir yerlerde kullanmak ve duruma göre hayat kaliteni artırmak için biriktiyorsun. Aylık 500 lira biriktiren adam bozulan cep telefonunu anca 6 ayda değiştirebiliyor. Biriktirdiğin paranın bir halta yaramadığını gördüğünde eh yeter bee diyorsun bir yerden sonra. Yoksa benim çevremde gördüğüm maaşlı çalışıp iyi kazanan insanlar gayet de birikim yapabiliyorlar. Ben bu tarz bir genelleme yapamıyorum o yüzden.

15-16 sene önce eve dolmuşla dönmek yerine her gün yürüyerek iki sene boyunca para biriktirmiş, o parayla da istediğim bir şeyi almıştım. Ama bir yaştan sonra hem sefil yaşayayım hem de para biriktirmek için uğraşayım mantığını kaldırmıyor bünye. Az kazanıp ay sonunu zor getiren insanlar için 100 lira bile önemli oluyor.
0
synesthesia
(07.04.21)
Alım gücünün sürekli düşmesi de olabilir. Aynı parayı kenara koymak için sürekli daha az almak lazım.
0
turkce konusan uzayli
(07.04.21)
her şey olması gerekenin 3 katı fiyatta olduğu için. her şey ama her şey olması gerekenin en az 3 katı. ben 10 yıldır para biriktiyorum ve hiç bir şeyim yok. hiç bir şeyi almak istemiyorum son 5 yıldır çünkü resmen kazıklanıcam alırsam.
0
ayseee
(07.04.21)
Sadece turkiye'de degil disarida da sorun orta diregin yok edilmis olmasi, insanlarin ezici cogunlugu dar gelirli dolayisiyla birikmiyor, birikmesine izin vermiyorlar. Dunya nufusunun %95'i %5'in refah icinde yasamasi icin calisiyor. Adamlar da bu arada parayla para yapmaya devam ediyorlar.
0
cooperr
(07.04.21)
yurt disinda enflasyon olmadigi icin insanlar pandemide gelecek korkusundan deli gibi para biriktirmeye basladi. Turkiyede ise %30 uzerinde enflasyon var. Para biriktirsen enflasyon ortaminda nakitte yakalanacaksin.Durum fena.Bu yuzden insanlar deli gibi mal almaya, zam gelmeden tuketim yapmaya calisiyor.Sonuc ortada
0
turkuaz
(07.04.21)
Ikisi de. Hem fakirlik var, hem de finansal okur yazarlik, cost-benefit analizi yapma becersisi falan cok dusuk.

"düzgün harcamayi bilmemek" diyince kulturumuzde son 10 senedir f/p urunu diye bir kavram olustu, tam koyun turnusolu.
0
hot potato
(07.04.21)
ekstra harcama olmadan, minimum giderlerimin tutarı gelirimden fazla. annem yardım ediyor. para biriktirmem imkansız.

bazılarının da gelirleri giderlerine ancak yetiyordur. gelirleri bir tık fazla olanlar da artırabildiklerini zaten çıkan aksiliklere harcıyorlardır.


fakiriz işte düpedüz fakiriz.
0
batlegolas
(07.04.21)
mecburi harcamaları kazancına eşit olan ya da kazancından fazla olan ciddi bir güruh var evet, ama halkın %30'u olsun diyelim ki. kalan %70'in çok çok çok büyük bir kısmında kesinlikle finansal okur yazarlık yok. fakir olduğumuz halde düğün, dernek, kına, sünnet ıvır zıvır şovlara inanılmaz paralar harcıyoruz, yatırım yapma, birikim yapma, parayı katlama gibi bir kafamız kesinlikle yok diyebilirim. en azından etrafımdaki örneklerin çoğu böyle.

31 yaşındayım, aşağı yukarı tüm arkadaşlarım 22-23 yaşından beri çalışıyoruz. herkesin önceki finansal kararlarının sonuçlarını görmeye başladığı yaşlardayız yani. gerçekten 9-10 senedir çalıştığı halde kenarda 3-4 bin tl parası olan adam da var, ev araba kredisine girip en azından birikim yapan da var. yani bizimkilerde gerçekten kafa yok. burada bile her gün "babamdan şu kadar para kaldı faize yatırsam nasıl olur", benzinli değil dizel araba alsam değer mi, ev almam mantıklı mı vs diye soran bir sürü insan var, yani bi excel hesabıyla çözülecek şeyler ama seviyemiz bu denli düşük. zengin bir ülke olup har vurup harman savursak yine idare ederiz ama bu fakirlikle, bu israfla gerçekten bizim nesil 30-40 sene sonra ne olacak çok merak ediyorum. muhtemelen 70 yaşında garsonluk yapmak zorunda kalan doğu bloku insanları gibi olacağız.

yani tüm suçu ülkeye yüklemekte biraz acizlik ve kolaycılık görüyorum açıkçası. evet ülkenin ilginç dengeleri var, o dengeleri okuyup parayı ıvır zıvır şeylere basmak ya da araba kredisine girmek bir tercihtir yani.
0
roket adam
(07.04.21)
Geçen hesaplama yaptım; şu an Avrupa'da junior müdür olarak aldığım para ile İzmir'de aynı hayatı yaşamam için (ayni tarz ev, araba, köpek masrafi, esimin calismamasi falan) 13bin lira civarı para çıktı.
Eh İzmir'de bu parayı 4 yıllık çalışan alamayacagi için ya hayat standardini dusureceksin ya da borç.

Kısacası Türkiye ucuz iş gücüne dayalı gelir farkının uçurum oldugu bir yer. Haliyle zaten çoğu kisinin kenara koyacak parası yok. Ki çok pahalanmis. Merak edip baktım geçen fiyatlara, bundan 4 sene önce 250-300 lira anca tutacak alışveriş 750 lira tutuyor.
0
logisticsmanager
(07.04.21)
Reel faiz dusuklugu. Bugun alabilecegin seyi yarin alamayacaksan biriktirip napacaksin?
0
dunal
(07.04.21)
ben tuketme istegine ve ondan bundan gorup "benim neyim eksik?" duygusuna bagliyorum. hicbir seyden geri kalmiyoruz.

bu gorgusuzlukleri ozellikle dugunler konusunda gorebilirsiniz. servet dokup borca girip dugun yapiyorlar : ) "bir kere evleniyorum" diyorlar, "oteki suraya gitmisti", "beriki bu kadar harcamisti"... sosyal medyanin yan etkileri iste.

bir de baska bir huy daha turedi. baskasinin cebindekini giyiminden kusamindan tahmin edemeyince onu da ayri bir asagiliyorlar. cok parasi var yemiyor diyorlar. illa herkes tuketecek ki bu da rahatlayacak.

milyar dolarlari olan adamlar sort-tshirt geziyorlar parayla bir dertleri yok.

gercekten goruyorum bazi yabancilarda: (bu dediklerim genelde belli bir yasin uzeri tabi) milyon poundlari var, ama ufak bir eve razi oluyorlar, eski model araba kullanmaya devam ediyorlar. senin ugrasmayacagin hobilerle ugrasiyorlar, kazak almak yerine oruyorlar, evde yemek hazirlayip isyerine goturuyorlar...

yani ben de dunyanin en tasarruflusu degilim ama belli basli seyleri uzun vade dusunerek aliyorum. bir telefonu mesela ben minimum 5 yil kullaniyorum. cunku ona buna gostermek icin almiyorum. yere dusurup kirmiyorum. suya bir yere dusurmuyorum... eski telefonlarim hala tertemiz kutusunda da duruyor, satmiyorum.

parasini tek cekim(gerekirse nakit) odeyebildigim halde her sene en yenisini almiyorum.

sadece biriktirme degil bu anlamda dogru durust kullanmayi da bilmedigimizden hemen her seyi eskitip bozuyoruz. ikinci el olup da gercekten temiz kullanilmis bir urune rastlamiyorum ben.

ya bilincsizce almis, ama kullanacak bir firsati olmamis yillarca kutusunda saklamis. (sonra tabi aldigi fiyata satmaya kalkiyor : )

ya da artik oldurmus ama bu sefer de "cok temiz" diyerek tutturabildigine...

cok acayip bir ortam var tuketim konusunda
0
idexo
(07.04.21)
Sorun halkın para biriktirmesinde değil, biriktirdiğinin sürekli enflasyonla erimesi. Bu durumda önceden altın şimdilerde ise hem döviz hem de altın olarak biriktiriyorlar. Pandemi olduğu için de harcama için bir neden yaratamıyorlar.
Kazanç güçleri orta veya altı olduğu için de, ev, araba gibi ya da bir yurt dışı tatili gibi yatırıma harcayamıyorlar.
0
silver apple
(07.04.21)
Turk halki kadar birikim yapan halk var mi acaba.

Anadoluda banka kasalarindan dolar fiskiriyor. Herkesin evinde tonla altin var.

www.ntv.com.tr

Beyaz yaka yiyor eline geceni, ona da zaten para vermiyorlar.
Buna ragmen Golf falan alarak yine de bir sekilde yarim milyonu elde etti cogu.
0
divit
(08.04.21)
(7)

Kanal istanbul'un istanbul nufusuna etkisi olur mu?

Gunter
Artış ya da azalış olur mu nufusta sizce?
Artış ya da azalış olur mu nufusta sizce?
0
Gunter
(07.04.21)
artar
0
co2s2
(07.04.21)
Belediyenin hazırladığı bir kitapçık var. Ben de bugün metro girişindeki standlarda gördüm. Orada her şeyi yazıyor. Bir sürü madde var, ama nüfusu sorduğunuz için sadece onu yazayım. 1.2 milyon ek nüfus gelmesi öngörülüyormuş.

Edit: 25 soruda kanal istanbul. Muhtemelen belediye sitesinde de vardır. Bir bakın derim.
0
Avery
(07.04.21)
Gerceklesmeyecegi icin olmaz. Gerceklesecek olsaydi da insaat surecleri haric yine olmazdi. Cunku bina yapinca nufus artmaz. Ama insa ederken calisan cekersiniz. Uzun sureli ve genis bir santiye alani yaratirsaniz bu, sehrin nufusuna ufak bir miktar etki edebilir.
0
dunal
(07.04.21)
gölün dibinde yer açıp kanalı derinleştirmeleri gerektiği için sürekli bomba patlatacaklar. gelen şantiye işçisinin birkaç misli vatandaş oralardan uzaklaşır.

ayrıca uzmanların söylediğine göre kanal tamamlandıktan sonra karadeniz'in üst tabakasındaki yüksek oksijenli su marmara denizi'ne akarak 10 yıl civarı bir bolluk yaşatacak ama bundan sonra deniz, geriye kalan düşük oksijenli suyla dolacağı için marmara'da hayat bitecek, bütün boğaz çürük yumurta kokacakmış. o koku yüzünden istanbul tersine göç mü yaşar yoksa yalılar yeni getto'larımız mı olur bilmem.
0
sinek kral
(07.04.21)
@dunal : bina yapınca nüfus artar. bina yaptıkça, ev sayısı arttıkça, ev fiyatları/kiraları düşer, gider düştükçe insanlar gelir.
0
co2s2
(08.04.21)
Cocuk yapinca nufus artar diye biliyorum ben. Dedigin mekanizma zaten oyle islemez ama islese bile insanlarin geldigi yerlerde kiralar dusmeyecek mi?
0
dunal
(08.04.21)
insanların geldikleri yerlerde zaten kiralar düşük. istanbul'da yaşayan çoğu insan, istanbul'da kiralar pahalı olduğu için taşraya taşınmak istiyorsa, aynı şekilde kira farkı nedeniyle taşradan İstanbul'a taşınmayan bir kitle de var. kanal istanbul ile kiralar düşerse, taşradan insan gelir bir dolu
0
co2s2
(09.04.21)
(2)

Uyurken zamanın çok hızlı geçiyor nedeni nedir

aretwoane
Bilinç ile alakalı mı bilmiyorum ama uyanık birisine 8 saat yavaş geçerken uyku halinde birisi için 5 dakika gibi. Nedeni nedir
Bilinç ile alakalı mı bilmiyorum ama uyanık birisine 8 saat yavaş geçerken uyku halinde birisi için 5 dakika gibi. Nedeni nedir
0
aretwoane
(01.04.21)
Uykurken zaman mefhumumuz olmuyor.
0
dunal
(01.04.21)
Diğer yandan bakarsak geçmiyor da olabilir. Bazen biraz gözlerini dinlendirirsin ve çok uzun bir rüya görürsün. Gözünü açtığında bir bakmışsın sadece birkaç dakika geçmiş.
0
burka
(01.04.21)
(5)

aşıda patent konusuna dair tartışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

dali dili havali korna
malumunuz, patent hakları nedeniyle aşılar dünya genelinde yaygınlaşamıyor ve ölümler hız kesmeden devam ediyor. bu konuda bir görüş, sosyalist sistemde yaşıyor olsak patent gibi bir mesele de olmayacağından salgının hızla durdurulabileceği yönünde. serbest piyasa taraftarları ise aşıların bu kadar
malumunuz, patent hakları nedeniyle aşılar dünya genelinde yaygınlaşamıyor ve ölümler hız kesmeden devam ediyor. bu konuda bir görüş, sosyalist sistemde yaşıyor olsak patent gibi bir mesele de olmayacağından salgının hızla durdurulabileceği yönünde. serbest piyasa taraftarları ise aşıların bu kadar hızlı bir biçimde geliştirilebilmiş olmasını kapitalizme bağlıyor, "sosyalist sistem olsa aşı belki de yıllar boyunca bulunamazdı bile" diyorlar

sizlerin bu konudaki görüşünü merak ediyorum. kar amacı olmayan bir düzende gerçekten de aşıyı hızla geliştirmek olanaksız mı olurdu yoksa tam aksine koruyucu sağlık esas alındığından bu konuda daha kuvvetli bir altyapıya mı sahip bulunurduk?
0
dali dili havali korna
(30.03.21)
kapitalizm'de bunlar oluyorsa sosyalist düzende daha iyisi olacağını düşünüyorum. kapitalizm'de her şey faydalı diye diye zaten daha çirkin versiyonlarını gördük. benim bu görüşlere ve ters menyal dedikleri hareketlere inancım şu araştırma veya haberden sonra çok değişti "Dünya üzerinde ciddi derecede kıtlık var" Aslında bunun sebebi de Dünya üzerindeki lojistik hizmetlerinin çoğunun yanlış olması.

Diğer türlü olsaydı, kuvvetli ve bir nebze de olsa insanları kurtarmaya çalışan altyapı diyorum.
0
evimin paspasi
(30.03.21)
Sosyalist düzende artı değeri tamamen işçiye bırakıyorsan aşıya yatırım yapacak para kalmaz zaten. Patron yerine devlet el koyuyorsa benim açımdan bir fark olmaz, para bana kalmıyor her türlü. Yani soru aslında "devlet piyasadan daha verimli çalışabilir mi?" sorusu oluyor. Cevabı da hasta olduğunuzda devlet hastanesine mi yoksa özel hastaneye mi gitmek istersiniz sorusunun cevabıyla aynı bence.
0
plutongezegendegilmi
(30.03.21)
kar amacı gütmeyen bir düzende özellikle ar-ge ağırlıklı tıbbi alanlarda gelişim olması imkansız. adamlar milyonlar yatırıyor ve büyük kısmı çöpe gidiyor.

ben kontrollü kapitalizmin daha faydalı olacağını düşünüyorum bu durumda, yani adam evet kar edebilsin ama amerikadaki gibi insülinin dozunu %2000 karla satamasın.
0
roket adam
(30.03.21)
Birisi bu konuda - "zaten aşı üretimi için kapasitenin tamamı kullanılıyor" gibi bir şey demişti, doğru kabul edersek aşının adil dağıtımı mevzusu işin içine girer hayali ütopyada bu nasıl çözülecekti?

Aşı patenti serbest bırakılsa bunu güvenle üretebilecek kaç ülke vardır?

Kar amacı güdülmeyen durumda da aşı geliştirmeleri için benzer efor harcanırdı bence ama teknik imkanlar bu seviyede olur muydu bilmiyorum.
0
atom karincanin torunu
(30.03.21)
Hayir, malumum degil. Asilari yavaslatan bir patent meselesi olmadigina gore sosyalist sistemi bu tartismaya alet edenler tamamen ideolojik konusuyor olmalilar. Yani patent konusunu, patent sistemini ideolojik olarak kirmak uzere sistemde bir centik acmak icin guncel ve herkesin destek verecegini dusundukleri konuya populist sekilde bagliyorlar. Ayrica o asilar uretildi ve bu yuzden insanlara zaten basilacak. Yani patent korumasinin burada hatali bir etkisi varsa o da asiyi daha cok kisiye yapma yonunde, daha az kisiye yapma yonunde degil.
0
dunal
(31.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.