Giriş
(10)

Satranç neden

alice in potatoland
Kadın ve erkek diye ayrılıyor? cehaletten soruyorum.
Kadın ve erkek diye ayrılıyor? cehaletten soruyorum.
0
alice in potatoland
(02.10.24)
Varsayımsal konuşuyorum stres altında salgılanan hormonlar, hormonların miktarı odaklanma farkı şeklinde bilimsel bir yaklaşım getirilebilir ama asıl neden satranç turnuvaları ABD'de 19. yüzyılda yapılmaya başlamış, bu tarihlerde Avrupa'da ve ABD'de kadının konumu evinin mutfağıyla sınırlıydı, o nedenle zamanında kadınları turnuvalara almamışlardır aldıkları zaman da ayrı tutmuşlardır o da standart hale gelmiştir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.10.24)
Satrançta kadınlar ve erkekler arasında ayrı kategoriler olmasının nedeni, fiziksel güce dayalı bir spor olmamasına rağmen, tarihsel, kültürel ve pratik sebeplere dayanıyor. İşte bu ayrımın nedenleri:

1. Tarihsel Temsiliyet Eksikliği
Satranç, yüzyıllardır erkek egemen bir alan olmuştur. Tarihsel olarak bu cinsiyet eşitsizliği, kadınların satranca katılımını ve gelişimini sınırlamıştır. Kadınlar için ayrı turnuvalar düzenlenmesi, daha fazla kadının satranç oynamasını teşvik etmek, onlara rekabet fırsatı sunmak ve satrançta kadın temsiliyetini artırmak amacıyla yapılmıştır.

2. Teşvik ve Gelişim
Kadınlar için düzenlenen ayrı turnuvalar, onların yeteneklerini geliştirebileceği, rekabet edebileceği ve başarılı olabileceği destekleyici bir ortam sağlar. Dünyanın pek çok yerinde kültürel ve toplumsal beklentiler, kadınların satranç gibi entelektüel ve rekabetçi alanlara girmesini engelleyebilir. Kadın turnuvaları, kadınların bu alanda tanınmasını ve gelişimini teşvik eder.

3. Katılım ve Performans Farkı
Satranç zihinsel bir oyun olmasına rağmen, üst düzeyde oynayan kadın satranç oyuncularının sayısı erkeklere kıyasla oldukça azdır. Bu, elit düzeydeki oyuncu havuzunda büyük bir fark yaratır. Ayrı turnuvalar, kadınların Büyük Usta (WGM) gibi unvanlar kazanmasına ve daha az deneyimli bir erkek havuzuyla rekabet etmek zorunda kalmadan tanınmasına olanak tanır.

4. Biyolojik ve Psikolojik Faktörler
Satranç fiziksel güce dayanmasa da, bazı argümanlar kadınlar ve erkekler arasında ilgi alanları, risk alma eğilimleri veya bilişsel stratejilerde farklılıklar olabileceğini öne sürer. Ancak bu görüşler tartışmalıdır ve büyük olasılıkla bu farklılıklar biyolojik nedenlerden çok, kültürel ve toplumsal etkilerle şekillenmektedir.

5. Açık Turnuvalarda Entegrasyon
Kadınlar için ayrı turnuvalar olmasına rağmen, satranç çoğu spor dalına kıyasla daha entegre bir yapıya sahiptir. Kadınlar, cinsiyet sınırlaması olmayan açık turnuvalara katılabilirler ve bu turnuvalarda başarılı olabilirler. Örneğin, Judit Polgar ve Hou Yifan gibi kadın oyuncular, en üst düzey erkek oyuncularla başarılı şekilde rekabet etmişlerdir. Bu da satrançta cinsiyet eşitliği potansiyelinin var olduğunu gösterir.

Özetle, satrançtaki bu ayrım, tarihsel ve katılım farklılıklarından kaynaklanmaktadır, yetenek açısından bir zorunluluk değildir. Uzun vadede amaç, daha fazla kadının oyuna katılması ve başarı göstermesiyle birlikte tam entegre turnuvalara doğru ilerlemektir.
0
sonsuz
(02.10.24)
ek soru: aynı şeyi okçuluk için de ben düşünüyorum. sanırım aynı mesafeden atılıyor ve süre - güce dayalı bir spor değil. en azından kadın da erkek de tam 12'den vurabiliyor. bu durumda neden kadın erkek birlikte yarışmıyor?
0
exlibris
(02.10.24)
okculukta kas kullaniliyor tabii ki. sirt kasi, genis omuz, kol kasi yapiyorlar. yayi cekmek kolay mi
0
sonsuz
(02.10.24)
Erkekler daha zeki
0
Shepard
(02.10.24)
Bence okçuluk çok farklı bir konu, misal okçuların kullandığı makaralı yayların libre değerinden cinsi, yani yayın sertlik derecesi kadın ve erkek sporcular için farklılık gösterir, hatta yayın sertlik derecesi yaşa kiloya boya göre bile değişkenlik gösterebiliyor, misal 1.80 boyunda 80 kiloluk bir sporcu 28 inç gerili 50 librelik bir yayla atış yapmayı tercih ederken 1.60 boyunda 60 kiloluk bir kadın aynı şartlarda yarışabilmek için aynı yayı 28 inç çekemeyeceği için haliyle birlikte yarışmalarının da bir imkanı kalmıyor zira atıcılıkta siklet farkı bile yok aslında siklet farkı da olmalı kadın-erkek kategorisi ile birlikte, bu dengesizlik erkeklerin ve kadınların kendi aralarında yarışmalarında bile haksızlıklara neden olabiliyor. Misal son olimpiyatlarda Mete Gazoz'un kaybettiği Güney Koreli sporcuyu gördünüz dombili bir arkadaştı ve bu bir fark yaratıyor avantaj sağlıyor, atıcılıkta güç değişkeni çok önemli bir parametre çünkü. Bu biraz şuna benziyor: Yerde 100 kiloluk bir halter var 80 kiloluk bir erkekle 60 kiloluk bir kadına "hadi gelin bunu kaldırın, ilk kim 3 defa kaldırırsa yarışmayı kazanır." Bu ne kadar adaletsizse aynı derecede adaletsiz olur okçulukta birlikte yarışmaları.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.10.24)
şepard anırdım kardeş hiç gülesim yoktu gece gece. çok yaşa emi
0
titanyum22
(02.10.24)
satranç icat edildiğinde woke eşitlik zart zurt icat edilmemişti
0
lambırcek
(02.10.24)
çünkü muhtemelen kadınların erkeklere karşı neredeyse hiç şansı olmazdı.
0
estranged
(03.10.24)
Kadin erkek diye ayrilmaz. Kadinlar, gencler, yildizlar, kucukler, senyorler vs. diye ayrilir. Bir de acik kategorisi olur. Kadinlar dahil herkes acikta yarisabilir. Ayrimlarin sebebi acikta yarismanin zor olmasi dolayisiyla gruplarin kendi klasmanlarinin olusmasi tabii ki.
0
dunal
(03.10.24)
(12)

Türkiye'deki fiyatları maaşlara göre normal buluyor musunuz?

fraise
1.5 senedir Türkiye'de yaşamıyorum, Türkiye'de en son maaş aldığım zaman da Ağustos 2022. Geçen hafta İstanbul'daydim ve resmen soyuluyormusum gibi hissettim. Bazı ürünler döviz bazında da oldukça pahalı bence ama en çok yeme-icme kısmına takıldım. Basit bir Americano 195 liraya (Starbucks, nero gi
1.5 senedir Türkiye'de yaşamıyorum, Türkiye'de en son maaş aldığım zaman da Ağustos 2022. Geçen hafta İstanbul'daydim ve resmen soyuluyormusum gibi hissettim. Bazı ürünler döviz bazında da oldukça pahalı bence ama en çok yeme-icme kısmına takıldım. Basit bir Americano 195 liraya (Starbucks, nero gibi zincir yerlerden bahsetmiyorum) satılıyor ve bayağı da tıklım tıklım içerisi. Biz herhangi bir mekandan 1500 lira altında hesap ödemeden cikamadik mesela.

Ama bir yandan da Türkiye'de maaş almadığım için kıyaslayamiyorum. Sözlük'te uçan, kaçan tayfa haricindeki gruba göre bu fiyatlar normal mi? Ben mesela şu anda dönsem ne kadar maaş isteyeceğimi bilemem, fiyat algim yok olmuş. Arkadaşlarımıza sorduğumuzda kimse net bir şey söyleyemiyor, alıştık artık diyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?


Cumartesi günü beyin akışına hoşgeldiniz.
0
fraise
(20.01.24)
Bulmuyoruz tabii ki ustelik turkiye yeme-icme konusunda ucuz bir yerken. barinma da hakeza. Hesap yapmak cok zor bu kosullarda bu yuzden gunluk yasamaya yatkinlik oluyor
0
ala09
(20.01.24)
Tıklım tıklım içerisi; normal çünkü ülkede oralari dolduracak kadar parası olan insan var. Buna ek olarak ülkede hobi ve aktivite yapmak çok pahalı. Insanlar da kafe, avm geziyor anca. Nero'da bir kahveye saatlerce oturabilirsin.

Ben burada zamanında Güzelbahçe'de villanin nice fiyatina geldiğini soyledigimde bile normal bulunuyordu, o yüzden fiyatlari normal bulan cikacaktir ama değil. Türkiye'ye gittiğimde ben de soyuluyor gibi hissediyorum. Buna ek olarak ne kaliteli ne dandik anlasilmiyor artik, eskiden daha kolaydi.

Misal ben son gittigimde Fransa'da dışarıda restoranda yemek ile Türkiye'de yemek arasında yüzde 30 civari fark vardi. Eskiden çok daha fazlaydı. Hatta su an baktım İzmir'de alsancakta pizza restoran ile yaşadığım yerde pizza restoranı fiyatlari arasinda 1-2 euro oynuyor. Ama maaş olarak uçurum var.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
Tabi ki de normal değil, zaten o yüzden enflasyon ve kriz var ülkede.
1 yıl önce ortalama bir mekanda 100 liraya doyup kalkıyorken bugün 300 liranın altına çıkamazsın. 2 yıl önce bu 70 lira falandı.
Fiyatlar 5-6 kaat arttı ama maaşlar o kadar artmadı. Üstüne 2 yıl önce 3000 liraya kiraya verilen ev şu an minimum 20.000 liraya veriliyor. Bunlar sadece gıda ve barınma masrafları.
0
pianeta
(20.01.24)
ocak 2021den beri yurtdisindayim, her gittigimde sok olarak donuyorum bence turkiye doviz bazinda da pahali. gecen gittigimizde canakkalede bir italyan restaurantina gittik 4 kisi 3000 tl hesap odedik, en dandik pizza 500 tlydi. ben sahsen ac kalktim masadan guzel de degildi. gece konaklamaya gayet siradan bir otelde 2800 tl odedik, italyada michelin yildizli yerde pizza 5 euro, luksunu ararsan max 15 euro. trde nasil bir pizza 500 tl olabiliyor?
vatikan manzarali kaldigimiz yerin gecelik fiyati 50 euro idi, canakkalede dandik bir yerin geceligi nasil 2800 olabiliyor?
gecen sozlukte de biri yazmisti bunu, %100 dogru. turkiyede herkes birbirine gecirme mantiginda ama bu fiyatlar asla normal gelmiyor bana.
0
tuborg yesili
(20.01.24)
işin ilginç kısmı, dediğin gibi 195 liraya kahve veya tatlı alabilirken, 300 liraya iskender yiyebiliyorsun. (ve düzgünce bir yer)

Ne bileyim 150 liraya kahve içip Welldone'da 250 liraya tavuklu yemek yedim yine kafam karıştı. Denge şaşmış ve birileri fena geçiriyor gerçekten. Enflasyon veya kur ile ilgili değil artık, eskiden öyleydi ama artık alışkanlıktan %100 zamlar geliyor. Geçen arkadaşım bir şey attı, geçen yıl başı 60 liraya aldığı ürün 300 lira olmuş. 5x yapacak ne oldu ülkede bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(20.01.24)
normal değil. ama insanlar inatla "enflasyonun olduğu yerde normal" diyor. saçma sapan bir hale geldi. bunun haricinde insanların tüketim bağımlılığı ve çılgınlığı da zıvanadan çıkmış durumda. geçen iki üniversiteli genç konuşurken "abi iphone bile olmuş 100-150bin" falan dedi. dedikleri de pro max'inin en full hali bile o kadar değildi sanırım. başka bir arkadaşım laptop alacak diyor ki ofise atacam sadece word mail falan takılırım bu pc iyi mi, bakıyorum attığı pc 16gb ram'li ryzen 5'in baya iyi ve güncel işlemcili bilmem ne baya üst seviyesi. herkes yarın pahalanacak diyor ama anlamadıkları şey yarın tl olarak yükselirken dolar olarak düşmüyorlar, kar etmiyorsunuz. tv bakıyorum mesela, forumlarda öneri istiyorum kimse uygun model önermiyor herkes 60-70bin liralık en tepe modelleri söylüyor. onları araştırıyorum hb, trendyol yorumlarına bakıyorum deli gibi satılmış. hepsi kanal d'de dizi izlemek için almış heralde çünkü ya kanal d ya show falan açık :) ingiltere'de almanya'da 2 ingilizin almanın evini gezse bizimkiler inanamazlar.

işte bunlar birleşince de fiyatlar da enflasyon da 1 artacağına 3 artıyor. şimdi de özel okul fiyatları mevzusu çıktı, 3 yorum bakayım diyorsun o paranın çeyreği birikimi olmayanlar bile 600k'nın ne kadar normal olduğundan, devlet okullarına gidenlerin kötülüğünden falan dem vurmaya başlıyor. sadece şunu bil, tr gibi iyi yönetilmeyen yüzbinlerce esnaf dükkanı olmasına rağmen bu süreçte senede bir araç yenileyecek hale gelen, 1 senelik karıyla ev alabilen yerler oluşmaya başladı.
0
avatar is back
(20.01.24)
Türkiyedeki fiyatları maaşlara göre normal bulmamak matematiksel ispatı olan bir şey. Bir taştışma konusu olduğunu sanmıyorum.

İnsanların azımsanmayacak bir kısmı bundan 4-5 yıl önce yapılabildikleri şeyleri artık ya yapamıyor ya da o zamana göre daha kısıtlı bir şekilde yapıyor. Maaşlarda asgari ücretin payının arttığını, emekliler içinde de asgariden yüksek maaş alanların ele avuca gelir bir kısmının taban maaşa yapılan zamlarla artık asgari maaş alan duruma geldiklerini görüyoruz.

Yani alım gücünün düştüğü objektif bir durum. Hiçbir siyasi dahi bunun aksini söylemiyor zaten.

Ortada karmaşık ve belirsiz bir durum göremiyorum ben.
0
akhenaten
(20.01.24)
çünkü esnaf geleceği fiyatlıyor. gelecek belirsiz olunca, ucu açık fiyatlamanın. enflasyonun seneye %200 olmayacağının garantisi var mı? yok. sözlük'teki uçan kaçan tayfadanım maaş konusunda, bana hava hoş ama gerçekten de gelire göre ve dolar bazında fiyatlar fazla.
0
gabe h coud
(20.01.24)
bir mali 1 liraya alip 2'ye sattin. 2 liran oldu. bu mali tekrardan 1 liraya alamadan 2 lira olmus oluyor. o zaman bir yol kat etmemis oluyorsun. ben de bu mali 1 liraya alip 3 liraya satarim cunku bu enflasyon bana bir dahaki sefere 2'ye alacagimi dusunduruyor. ben kar edemeyeceksem neden ticaret yapayim ki?

hukumet disinda kimsenin sucu yok. bu insanlar yuzlerce yildir iyiydi de son 5 yilda mi seytan oldu? olay yonetilemeyen ekonomi baska bir sey degil.

@gabe +1 yani.
0
bohr atom modeli
(20.01.24)
Tabii ki hayir, zaten normal olsa fakir ulke kategorisinde gorulmez.
0
hot potato
(20.01.24)
Normal çünkü 2024'de polis memuru veya öğretmen bir çiftin evine 90.000-100.000 tl para giriyor. Veteriner'de 2 dolarlık aşı 800 tl. Kendi işini yapan meslek okulu mezunlarının aylık gelirleri 100.000-150.000 tl. Esnaf krizi fırsata çevirmek için ahlaksızlık yapıp ederinin 3-4 katını kazanıyor. İstanbul'da eskaza ikinci bir ev almış olsan veya aileden kalma ev olsa ki ortalama konut değeri 5 milyon, onu satıp aylık 200.000 tl faiz alabiliyorsun. Evet enflasyon karşısında eriyecek ama onu dert etmeyenler var.
0
things
(20.01.24)
Yurtdisi fiyat karsilastirmalarini dikkatli yapmak lazim. Luks tuketim, sezon, yerel etkiler gibi bircok etken karsilastirmalari bozuyor.
Ornegin bir yerdeki kalburustu sehir ve normal mekan ile baska yerdeki en zengin sehir ve en gitmek istediginiz mekan arasinda karsilastirma hatali oluyor. Ek olarak son zamanlarda yabanci para enflasyonu da goze carpar oldu. Yani y.disinda yasayanlar bulunduklari ulkelerde yasadiklari alim gucu dusmesini goz ardi etmesinler. Ve yeni yilla birlikte Turkiye'de zamlar yapildi fakat yeni maaslar henuz herkesin eline gecmedi ki bu da yeni alim gucune henuz tam olarak asina olmamayi getirir. Butun bunlar disinda eskiye gore yine fark kalacagini, bunun da doviz kuru yonetimi sonucu oldugunu dusunuyorum. Denge gozeterek yaptiginiz ydisi karsilastirmalarinizdaki hesaplarinizda eskiye gore turkiye fiyatlarindaki artis yonunde kabaca minimum %20 bir fark olacagini tahmin ediyorum. Yani maaslara gore normal bulmakla birlikte surdurubilir bulmuyorum.
0
dunal
(21.01.24)
(8)

Sayisalcilara homojenlik sorusu

duyurukullanıcısı
1kg badem1kg findik2kg aycekirdegi1kg antep iHicbir kuruyemis birbirinin uzerine gelmeyecek kadar genis bir tepsiye yerlestirdim ve karistirici ile karistirmaya basladim. Karistirici normal bir hiz ile ezmeden kuruyemisleri karistiriyorButun hepsiyi gorebilecek sekilde 6 tane yuksek cozunurluklu kam
1kg badem
1kg findik
2kg aycekirdegi
1kg antep i

Hicbir kuruyemis birbirinin uzerine gelmeyecek kadar genis bir tepsiye yerlestirdim ve karistirici ile karistirmaya basladim. Karistirici normal bir hiz ile ezmeden kuruyemisleri karistiriyor

Butun hepsiyi gorebilecek sekilde 6 tane yuksek cozunurluklu kamera yerlestirdim ve goruntu isleme yontemleri ile su komutu girdim

- bademlerin hepsi bir tarafa toplandiginda karistiriyici durdur!

Karistirma islemini sonsuza kadar surdurebilecegimizi varsayarsak bademlerin bir araya gelebilme ihtimali var midir?
0
duyurukullanıcısı
(09.10.23)
Sonsuzluktan bahsediyorsak var. Maymun ve daktilo ile yapilan bir benzetme vardı bununla alakalı. Sonsuza kadar daktilonun tuşlarına rastgele basan bir maymun, o rastgelelik içinde tüm edebi klasikleri hiç harf hatasız yazabilir diye. Sonsuzluk öyle bir kavram çünkü :)
0
nundu
(09.10.23)
Bence yok. Karıştırıcı konumları sürekli değiştiriyor. Belirli bir saniye için bir araya gelmiş bademler bir sonraki saniyede dağılacaktır.
0
dissendium
(09.10.23)
karistiricinin bir kurali yoksa ve rastgele(bu ayri bir konu) karistiriyorsa, bademlerin bir araya gelebilme ihtimali vardir.
0
gule gule
(09.10.23)
olaya sonsuzluk kavramı üzerinden bakarsak vardır. sonsuz bir zamanda sadece bademler de değil, sonsuz bir zamanda tüm kuruyemişler birbirinden net olarak ayrılabilir de.

maymun-daktilo benzetmesi tam olarak bunun için. ya da pi sayısının sonsuza giden basamakları içinde bütün sülalenizin telefon numarasını, tc kimlik numarasını bulabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(09.10.23)
pi örneğinden gidersek ilk 10 milyon basamakta benim tc kimlik numaramın 6 hanelik kısmı ve telefon numaramın 9 hanelik kısmı var örneğin. Telefon numaramın sadece 1 hanesi eksik :D ve bu sadece sonsuzluğun 10 milyonluk kısmı. Evet, teorik olarak bademlerin de hepsi bir araya gelebilir.

Bu arada pi'nin 10 milyonluk kısmı için; introcs.cs.princeton.edu

edit: alan kodu girmeyince numaramın hepsi de varmış :D
0
akhenaten
(09.10.23)
BEnim ne tc ne telefon çıktı. Gizli bir bireyim hattızatında.
0
godless frog
(09.10.23)
böyle mevzulara ilgi duyuyorsanız richard dawkins'in kör saatçi diye bir kitabı var. tübitak çıkarmıştı ama hala var mıdır bilmiyorum, başka yayında vardır belki.
0
kibritsuyu
(09.10.23)
Karistiricini belirtmemissin.
0
dunal
(09.10.23)
(4)

Bir şarkının coverları

dunal
Aklıma bir şarkı takıldı. Şarkıyı sözlerinden bulabildim ancak aklıma takılan müzik bu şarkının farklı bir yorumu. Bir şarkının cover'larını gösteren bir site var mı?Şarkı, Salt in Our Wounds; aradığım yorum daha sert ve gotik idi. Teşekkürler.
Aklıma bir şarkı takıldı. Şarkıyı sözlerinden bulabildim ancak aklıma takılan müzik bu şarkının farklı bir yorumu. Bir şarkının cover'larını gösteren bir site var mı?
Şarkı, Salt in Our Wounds; aradığım yorum daha sert ve gotik idi. Teşekkürler.
0
dunal
(21.02.23)
Site var mi bilmiyorum ama insanlar eger bir sarki coverlarlarsa genelde YouTube'a yukluyorlar.

Suna benzer farkli versiyonlarda aramalar faydali olabilir: www.youtube.com
0
sertac akin
(21.02.23)
secondhandsongs şarkıyı kimin coverladığını gösteriyor


bunun gibi bir site daha vardı ismini unuttum
0
freebird5406_2
(21.02.23)
talentless jerk
(21.02.23)
Yok, bunlar degil sagolun.
0
🌸dunal
(22.02.23)
(2)

10 yıllık devlet tahvili neden farklı?

Trafalgar
bloomberg de, 9 şubat perşembe günü 7,61investing de 11,08https://www.bloomberght.com/tahvil/tr-10-yillik-tahvilhttps://tr.investing.com/rates-bonds/turkey-10-year-bond-yield-historical-datahangisi doğru ve neden böyle?
bloomberg de, 9 şubat perşembe günü 7,61
investing de 11,08

www.bloomberght.com

tr.investing.com

hangisi doğru ve neden böyle?
0
Trafalgar
(14.02.23)
verdigin bloomberght linkinde 9 subat verisi yok, atlanmis. tahviller donem donem farkli uzuluklarda ihrac edilir ve ihrac edilenlerin zamanla suresi kisalir. dolayisiyla 10 sene gibi sabit bir zaman icin gosterge faizi bulmak icin piyasadaki tahvillerin secimi, piyasa fiyatlarini ve mevcut getirilerinin 10 seneye gore uyarlanmasini da iceren hesaplamalar yapilmasi lazim. farkli kaynaklar farkli derleyebilir.
0
dunal
(14.02.23)
dunal bloomberght nin grafiğinde perşembe gününe gelince 7,61 i gösteriyor.
0
🌸Trafalgar
(14.02.23)
(16)

türklerin yahudilerin derdi nedir?

roket adam
theodor herzl'in `yahudi devleti` kitabını okuyorum. kitabın ön kısmında yahudilerin osmanlıdaki durumundan ve abdulhamit'in yahudi devletinin kurulması adına yaptığı yardımlardan bahsediyor. öyle bir noktaya gelmiş ki abdulhamit benim halkım müslümanlar ve yahudilerdir, diğerlerini bizden saymıyoru
theodor herzl'in yahudi devleti kitabını okuyorum. kitabın ön kısmında yahudilerin osmanlıdaki durumundan ve abdulhamit'in yahudi devletinin kurulması adına yaptığı yardımlardan bahsediyor. öyle bir noktaya gelmiş ki abdulhamit benim halkım müslümanlar ve yahudilerdir, diğerlerini bizden saymıyorum falan demiş bizimkiler zamanında.

bizim tarihimizde yahudilerle hiç bir sıkıntımız yoksa, bu bizdeki genel anti-semitizm nereden geliyor? ya da tarihimizde yahudilerle sürtüştüğümüz bir dönem olmuş mudur? ya da durum bu kadar barışçıl değil de, kitabın çevirmeni önsözde biraz şov yapmış olabilir mi?
0
roket adam
(14.02.23)
türklerin yahudiler ile bir problemi yok zaten. anti semitizm siyasal islam tayfasının romantizmi.
0
tantunisultansuleyman
(14.02.23)
Türklerin de Müslümanların da bi sıkıntısı yok aslında, Kuran okumadım ama sanırım Kuran'da da Yahudilerden bahsederken hem değerli hem de sıkıntılı taraflarından eşit olarak bahsetmiş ama Hristiyan dünyasının tabii bunlar İsa'yı çarmıha gerip öldürdü tadında bir yaklaşımları olduğu için sevmiyorlar ve düşmanlık besleyebiliyorlar. Bizim kültürümüzde böyle bir durum yok, sonradan Filistin meselesi falan derken oradan bi düşmanlık çıkmış olabilir Müslüman Türkler arasında. Tamam Kuran'da da İsa'nın öldürülmesi meselesi nedeniyle Yahudilere karşı bi tatsızlık var ama o daha çok abi yolda görseniz merhaba-merhabadan öte muhabbetiniz olmazsa iyi olur tadında bir olay, açık açık bunlarla düşman olun susuz kalsalar su vermeyin gibi bir olayı yok sanırım Müslümanların düşmanlığı kendi kendilerine gelin güvey olma düzeyinde.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.02.23)
Filistin meselesi ve ulusal kanalların yaptığı propagandanın da payı büyük bence.

Şu an açıp tekrar bakmıyorum ama hatırladığım kadarıyla kuranda da yahudilerden “aşağılık maymunlar” şeklinde bahsediliyordu. Hatta şaka mı bu diye dönüp dönüp bakmıştım bayağı adamlar böyle çevirmişler :d Yahudilerin en başında “herkesten üstün” yaratıldığı da bizzat kuranda yazar. Sebt gününde çalıştıkları için yaratıcı tarafından cezalandırılıyorlar sonra.
0
ruhen hastayim ben
(14.02.23)
Bu soru çalıştığım yerden geldi :)

Kuranda İsra suresinde Yahudilerin kötülük yaptığı veya yapacağı anlatılıyor. Geçmiş zamandan mı gelecek zamandan mı bahsedildiği konusunda görüş ayrılığı var.

Konu hakkında bir de hadis var. Yahudilerin taşların, ağaçların arkalarına saklanacağı, taşların ve ağaçların dile gelerek arkalarındaki Yahudileri ifşa edeceği, Sadece Gargat ağacı'nın arkasındaki Yahudiyi gizleyeceği, bu yüzden Gargat ağacının kötü olduğu minvalinde bir hadis. Ne kadar sahih olduğunu bilemem.

Osmanlı tarihinde Yahudiler hiçbir zaman sorun olmamış, hep iyi vatandaş olmuşlardır. (Sabetayistlerin durumu istisna ve biraz karışık.)
Hatta İspanyadan Yahudiler kovulduğunda Osmanlı bütün İspanya Yahudilerine kucak açmıştır.

Birinci Dünya savaşında saf değiştiren Yahudiler olmuş, yanılmıyorsam bir bölük kadar Yahudi birliği Çanakkale'de bize karşı saf tutmuştur.

Yanılmıyorsam daha önceki yıllarda Filistin bölgesinde Yahudilerin mülk edinmesi yasak iken Abdülhamit zamanında bu yasak kalkmış mülk edinmeye başlamıştır.

İsrail devletinde Filistin halkı ezilen bir millettir. Geçmişte Sovyetler Birliği ve Türk solu tarafından sahip çıkılan Filistin (Deniz Gezmiş'in Filistin'de gerilla eğitimi aldığı söylenir), bugün Türkiye'de İslami kesim tarafından sahiplenilmektedir.

Yahudi inanışında düşünceler muhteliftir. Dinini idrak edebilmek için daima kovulmuş ve diasporada yaşamak gerektiğine inanan, bu yüzden de İsrail devletine karşı olan Yahudiler bile vardır.

Bu karışık düşünceler içinde kendilerince kutsal kabul edilen Kenan arazisini ele geçirmek gerektiğini düşünenler de vardır.

Kenan arazisinin sınırları da kafa karıştırıcıdır. Kimileri sadece şu anki Filistin, İsrail devletini işaret ederken, kimileri sınırı Nil'den Fırat'a kadar uzatır ki bu düşüncenin ucu Türkiye Cumhuriyetine kadar uzanır.

Sözde Kürdistan devletinin bu amaca hizmet için kurulmaya çalışıldığına dair ve bir düşünce vardır.

Bugüne kadar okuduklarımdan aklımda kalanlar bunlar. Yanlış hatırladıklarım olabilir.
0
Mirket
(14.02.23)
Bu arada Yahudiler arasında mesela İsrail'i devlet olarak kabul etmeyen Ortodoks Yahudiler de var, bunlar Mesih gelene kadar herhangi bir İsrail devletinin kurulamayacağını düşünen İsrail'de Filistin bayrağı taşıyıp İsrail bayrağı yakan insanalar, kendi aralarında bile çatışmalılar yani fikir olarak.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.02.23)
O zaman yazdıklarınızı yanlış yorumlamıyorsam, "türkler" ile yahudiler arasında bir sorun yok, genel olarak müslümanlık ile yahudilik arasında bir sorun var. Doğru mu anlıyorum?

Çanakkale savaşındaki yahudilerin bize karşı olma durumu da sanırım katır birliğinden kaynaklanıyor, bu da istisnai denilebilecek kadar küçük bir bölük değil mi zaten www.salom.com.tr

Biz kendi topraklarını parayla satan araplar yüzünden, koca bir milletle düşman olmaya çalışıyor olabilir miyiz, sorguladığım şey bu aslında. Filistin ve kudüs meselesi trajik bir mesele evet, ama bizim gücümüz korumaya yetmemiş, yerel halk da o toprakları satmış gitmiş. Bunun kinini tutmak bana anlamsız geliyor. Filistin'i, Kudüs'ü biz sonsuza kadar nasıl koruyabilirdik.
0
🌸roket adam
(14.02.23)
islamcıların gazlama , kutuplaştırma ve motive etme aparatı filistin.
Sanırım içlerindeki arap hayranlığının da önemi büyük.
Saf yurdum insanının beynini yıkıyorlar bu propaganda ile.
Mesele eziyet ise eziyetin kralını Çin, müslüman uygur Türklerine yapıyor.
Ama bunu dert edinen islamcı görmedim.
Bu arada filistinliler de sanırım osmanlı yüzünden bizi pek sevmezler.
0
vizivozo
(14.02.23)
Abi Müslümanlarla olan durum son dönemde gerçekleşen bir olay, teknik olarak Müslümanlarla da bir sorun yok aslında, öyle olsa (kendi söylemlerine göre) Allah'ın yeryüzündeki gölgesi olan Osmanlı padişahı neden İspanya'dan sürülen Yahudileri kabul etsin ki kendi topraklarına. Türk siyaseti çatışmalardan beslenen bi siyaset, Yahudi düşmanlığı da bunun ürünlerinden.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.02.23)
ortada bir filistin gercegi var, bu yuzden dunyanin ciddi bir kesminde israil devleti kotuleniyor, guner amerika'dan avrupa'ya toplumlarin kayda deger bir kismi devlete ve filistin politikalarina mesafeli... cok ciddi bir lobileri olmasa bu kadar olumsuz karsi goruse karsi perisan olmuslardi...
0
hewit
(14.02.23)
Bu arada @vizivozo'nın son cümlesine bir ek yapayım. Filistin bayrağı 3 renkten oluşmaktadır ve kırmızı rengiz ne için oraya konduğu her yerde yazar.
0
Mirket
(14.02.23)
Devlet iliskileri acisindan ele aliyorsan bir derdi yok, fazlasiyla ic ice. Son zamanlarda Israil'in dis politikasina bagli olarak ara hafifce acilmis olabilir. Halklar arasindaki iliskiler acisindan ele aliyorsan, Turkiye icinde yine kimsenin bir derdi yok, Turkiye'de herkes buyuk cogunlukla ic ice baris ve yardim icerisinde yasayagelmis. Fakat Yahudi halklari kendi iclerine cok kapanik ve genel olarak diger tum halklarla tarihsel akista problemleri olmus bir halk. Turkce'de de kendilerine karsi birtakim asagilayici ifadeler dil icerisine yerlesmis. Sadece din acisindan ele aliyorsan bir karsitliktan bahsedilebilir ki bunun da en buyuk sebebi Filistin olmali. Bunun disinda muslumanlar ile yahudiler, hiristiyanlara kiyasla birbirleri ile yine iyi anlasirlar. Nihayetinde ikisi de ayni kokenlere sahip benzer bir din. Ben iki din arasinda sorun var demezdim.
0
dunal
(14.02.23)
Türklerin ya da Müslümanların Yahudilerle bir derdi yok.

Son derece güçlü siyasi ve ekonomik otoriteye sahip, kendini siyonist olarak tanımlayan, nicelik olarak azınlık hükmündeki Yahudilerin Büyük İsrail'i kurma planı adı altında bütün dünyayı kan gölüne çevirmekten imtina etmemesi ve bölge ülkelerindeki tüm savaşları ve yıkımı finanse etmesiyle derdi var.

Tüm dünyada büyük bir mülteci sorunu çıkaran, PKK'yı, IŞİD'i ve bilimum terör örgütlerini paravan ve kukla şekilde İsveç çakısı misali kullanıp onlara silah, para ve lojistik sağlayan Yahudi görünümlü kafirlerle derdi var.
0
duchess jessamine
(14.02.23)
Arkadaşlar Kur'an çeşitli ayetlerin çeşitli surelerinde Yahudilerin nasıl lanetli olduğundan söz ederken Müslüman ile Yahudi arasında sıkıntı olmadığını söylemek aşırı iddialı değil mi? Ayetler var, ayetler:

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

Türklerin, Yahudiler ile doğrudan sorunları yok. Ümmetçiler, Müslümanlar, Siyasal İslamcılar ve Arapperestler Yahudileri sevmezler. Türkiye'de de yaklaşık 70 yıldır bu akım yaygın olduğu ve son 20 yılda da tavan yaptığı için aksi bir algı varmış gibi görünüyor. Yoksa Türk-Yahudi ilişkileri çok eski zamanlara kadar gerek ticari, gerek askeri olarak devam eder. Osmanlı'da Yahudi ilişkileri bile başlı başına buna kanıttır. Diğerleri yazılmış ama Napolyon'un Filistin üzerindeki seferinde Akka kuşatmasında Yahudi devleti sözü verdiği halde bölgedeki Yahudiler bu kuşatmada Fransa safında ya da desteğinde konumlandırmadılar kendilerini. Hatta bu kuşatmada Napolyon'a karşı Akka'yı savunan Cezzar Ahmet Paşa'nın sağ kolu da Yahudi Haim Farhi de kuşatmada etkin rol oynamıştır.

Bu arada İsrail, Yahudilerin inançlarına göre tanrı tarafından vadedilmiş olduğu için Mısır'dan kaçtıklarından sonra (bulmaları yıllar sürmüş) gelip yerleştikleri bölgede 1948'de kurulmuştur. Gerek inançları sebebiyle sahip oldukları "yurtsuzluk" bakışıyla, gerek de bölgede yeterli kuvvete sahip olamadıklarından ya da durumdan şikayetçi olmadıklarından olsa gerek böyle devam etmiş. Roma, Mısır, Arap, Eyyübi, Osmanlı vs. döneminde de yaşamışlar orada. Kuruldukları günden itibaren de çevredeki ülkeler tarafından yok edilmekle tehdit edilmişler. Bu tehditlerin sözde kalmaması ve Holokost'un taze olmasını birlikte incelersek çevredeki kaç ülkeye karşı tek başına mücadele eden küçük ülkenin öfkesini ve bu durumdaki sertliğini anlayabiliyorsunuz. (Sahil bombalayıp çocukların ölmesi gibi örnekler verenin kalbini kırarım. Onları kastetmediğim belli olmalı).

İsrail'in zamanında ve şu an soğuk ve sıcak çatışma halinde olduğu ülkeler ve toplumların neredeyse hepsi Arap Baharı'nda Osmanlı'ya isyan etmiş. Osmanlı askerlerinin midesini deşerek "kaçırılan altınları bulmaya çalışmış", demiryollarını bombalayıp su kanallarını zehirleyerek 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı karşısında yer almış ülkeler ve toplumlar. Halifeci ümmetçiler bu gerçeği kabullenmezler pek. Kaldı ki Filistin-İsrail'in yaşadığı durumun temelinde de İsrail'e evlerini sata sata Filistinlilerin yaşadığı mahalleleri İsrail mahallelerine çeviren Filistinliler ve onların Yahudi düşmanlığı da yatmaktadır. Türk-Filistin-İsrail ilişkilerinde ise Türkiye'nin Filistin ile yakın durmasının temel sebebi ümmetçi kafadır. Asala ve PKK'nın teröristleri ilk yıllarında gerilla eğitimini Filistin Kurtuluş Örgütü'nde aldılar. Ermeni sorununda da Filistin Türkiye karşısında yer aldı.

Türkiye'nin coğrafyadaki doğal müttefiki olması gereken İsrail böyle ümmetçi-Siyasal İslamcı bakış ile eğreti kuruluyor ve Filistin'e göz kırpan şekilde yer alıyor. Neyse konu böyle devam eder.
0
nawar
(14.02.23)
islamcıların karşılıksız filistin aşkından kaynaklanan israil düşmanlığı var.fakat.
amerika'nın fetö ve akp eliyle yürüttüğü ülkemizi yıkma projesi gerçeği de var.
amerikada kararların yahudi lobisi onayı ve desteği olmadan alınamayacağını biliyoruz.
tarihi bir satışa getirilmiş olabiliriz yahudiler tarafından.
0
vizivozo
(14.02.23)
turklerin yahudilerle derdi yok, arap muslumanlarin var. biz de son 20 senede vahabiligin dumen suyuna girdigimiz icin yahudi dusmani pozisyonu aldik. Bir nevi gecici eksen kaymasi yasiyoruz.

muslumanlardaki genel nefretin nedeni bence kiskanclik. Ufak tefek insanlar, araplarla ayni cografyadan cikmislar ama kafalari zehir gibi calisiyor. Teker teker sabun yapilmislar, binbir iskenceye maruz kalip dunyanin dort bir yanina dagilmislar ama hala gucluler, yasamaya devam ediyorlar.

fistik kadar akli olan yahudilere yakin durur, birseyler ogrenmeye calisir.
0
cooperr
(14.02.23)
Yahudilerle sorunu olsa yıllarca birlikte yaşamazlardı.

İsrail'i sevmeyiz.Bunun nedenini herkes biliyor her yerde de yazıyor.
Müslümanların israil devletini istememesinin nedeni İslam dinin güçlüye değil haklıya taraf olunmasını emretmesidir.

Dejenerasyona uğramış, öz güvenini yitirmiş olanları korkudan ve kendini onlardan aşağı gördüğünden onlara yakın durup birşeyler öğrenme hevesine kapılırlar.

Biz onlardan değiliz onlar arap, diyerek sıyırmaya çalışırlar.

Fanatik İsraillilere göre bu tür yanaşmalara yüz vermemek gerekir.Yoksa böcek gibi çoğalacaklarından bahsedilir.
0
hebanon
(15.02.23)
(6)

Datada ne aradığını bilmeden pattern veya korelasyon bulmak?

Ranchoddas
Benim elimde belki de onlarca kolondan oluşan bir tablo var. Bu tabloda korelasyonlar veya patternler arıyorum. Önerileriniz var mıdır? Mümkün mü böyle bir şey, bir metodu var mı? (python vs. kullanabiliyorum düzgünce)
Benim elimde belki de onlarca kolondan oluşan bir tablo var. Bu tabloda korelasyonlar veya patternler arıyorum. Önerileriniz var mıdır? Mümkün mü böyle bir şey, bir metodu var mı? (python vs. kullanabiliyorum düzgünce)
0
Ranchoddas
(09.02.23)
pythonda dataset(burda sizin tablo adınız yani nasıl kayıtlıysa).corr() denediniz mi? 1 veya -1e yakınlaştıkça pozitif veya negatif korelasyon artıyor.
0
pide
(09.02.23)
df.corr() bence de iş görecektir, ek olarak bunları bir heatmap ile görmek bence faydalı oluyor:
stackoverflow.com
0
guguklusaat
(09.02.23)
peki categorical stringler varsa ne yapmalıyım mesela tip 1 tip 2 tip 3, ve bunların bir integer ile korelasyonu gibi. corr sanırım sadece iki sayısal değer arasında bir yaklaşım belirliyor
0
🌸Ranchoddas
(09.02.23)
You can convert datatype to categorical and then do it

df['profession']=df['profession'].astype('category').cat.codes
df['media']=df['media'].astype('category').cat.codes
df.corr()

böyleymiş sanırım
0
🌸Ranchoddas
(09.02.23)
kategorik değişkenleri dummyye çevirip öyle yine corr'u çağırabilirsiniz. stackoverflow.com linkte ilk cevapta örnek vermiş. sizin durumunuzda değişkenler tip1, tip2, tip 3se örneğin, tip1 sütunu oluşturup tip1 olanlar 1 diğerleri 0, tip2 sütununda tip2 olanlar 1 diğerleri 0, hem tip1 hem tip2 sütunu 0sa bu da tip3 demek olacak.
0
pide
(09.02.23)
Bazi metotlar var ama oyle ya da boyle bir amaca hizmet edecek ve o amaci/ne yapilacagini senin belirlemin lazim. Acikcasi verdigin cevaplardan yola cikarak, eger onemli bir calisma ise profesyonel bir hizmet almani oneririm. Kendin yapacaksan korelasyon iyi bir baslangic. Analiz yontemi veri tipine baglidir. Kategorikte de korelasyon olur ama ornegin numerikte kullandigin pearson korelasyonundan farkli olculerdir. Kategorik degiskenin de nasil bir kategorik degisken olduguna bagli olarak farkli korelasyon olculeri secilebilir. Illa numerikte oldugu ile ayni olcuyu kullanacaksan anlatildigi gibi dummy degisken kullanabilirsin (transforme ettigin degiskenlerin birbirini onemli sekilde belirlemedigine dikkat ederek) Bu durumda cikan sonuclarin yorumlamasini da ona gore yapman lazim.
0
dunal
(09.02.23)
(5)

daire vs dukkan kirasi

dunal
Standart mutevazi bir mahalle dusunelim. Bu mahallenin ana bir caddesinde market, tekel, bufe, firin, petshop, noter gibi tipik dukkanlar var. Bu mahallede, cadde ustu bitisik nizam eski tipik bir bina olsun. Bu binadaki ara kat 70-80m2 kucuk bir 2+1 dairenin kirasi ile bu binanin zeminindeki benzer
Standart mutevazi bir mahalle dusunelim. Bu mahallenin ana bir caddesinde market, tekel, bufe, firin, petshop, noter gibi tipik dukkanlar var. Bu mahallede, cadde ustu bitisik nizam eski tipik bir bina olsun. Bu binadaki ara kat 70-80m2 kucuk bir 2+1 dairenin kirasi ile bu binanin zeminindeki benzer metrekaredeki kucuk bir dukkanin kirasinin orani sizce kac olur?
0
dunal
(31.01.23)
Turkiyede kiraci ile ugrasilmaz demeye geldim. Vazgec gitsin.

Mutevazi mahalle ise, ticari gucu yok ise. Dukkanin zemin kat daire parasi olmasini beklerim. Gerci ticari vs meskeni hesaba katmamis oluyorum.

Ama atiyorum taksim ise dukkna belki 10 kat degerli
0
camussar
(31.01.23)
Bir buyuksehirde buyuksehir icin mutevazi fakat mahallenin ana caddesi.
0
🌸dunal
(31.01.23)
dükkandan kira almak 1-2 yıl sonra sıkıntı olur. esnaf çirkefleşir bu konuda. kendinizin de orada esnaf ya da her dakka başında duran olmanız lazım.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
bahsettiğin yerde 1:1 olur.
0
malheiros
(01.02.23)
Caddenin potansiyeline göre değişir, ama asla daire fiyatına yakın olmaz. En az 2-3 kat olur, caddeye göre bu 10 katı bile aşabilir.
0
John Bloor
(01.02.23)
(4)

ev sahibine ne zaman bildirim yapilir?

chihirovekohaku
Istanbul'da kiraciyiz. Evi yaklasik 4 yil önce kasim ayinda tutmustuk.Evden cikmadan kac ay öncesinde ev sahibine bildirim yapmamiz gerekir? (Ben bir ay önce diye hatirliyorum ama emin olamadim. Bu arada ev sahibine 2022 yazinda bir telefon konusmamizda 2023 temmuz gibi cikmayi düsünüyoruz diye söyl
Istanbul'da kiraciyiz. Evi yaklasik 4 yil önce kasim ayinda tutmustuk.

Evden cikmadan kac ay öncesinde ev sahibine bildirim yapmamiz gerekir?

(Ben bir ay önce diye hatirliyorum ama emin olamadim. Bu arada ev sahibine 2022 yazinda bir telefon konusmamizda 2023 temmuz gibi cikmayi düsünüyoruz diye söylemistik.)

Ev sahibinin bize, kasima kadarki kirayi da toptan isterim deme olasiligi var mi?
0
chihirovekohaku
(02.01.23)
Buyuk ihtimalle olu parasina yasiyorsun. Cikmani dort gozle bekler. Senden yeni kiraci bulmani veya ev tutulana kadar kirani odemeni isteyebilir ama ben olsam ugrasmaz evi yeni kiraciya yuksekten vermeye bakardim.
0
kuzey li
(02.01.23)
Bunlarin hepsini ben de tahmin ediyorum.
Benim merak ettigim yasal durum.

Yasal olarak bir ay önce ya da 3 ay önce bildirim yaptiktan sonra o yilin parasiyla ilgili talepte bulunup bulunamayacagi. Cünkü yeni kiraci degil, 4 yillik kiraciyim.
0
🌸chihirovekohaku
(02.01.23)
Yasal durum zaten kirayi istemesi veya kiraci bulmani istemesi. Sozlesmeler yillik yenilenir ve arada cikarsan sozlesme son tarihine kadar ki kismi isteme hakki var.

Dort yillik kiraci demek suresiz sozlesmeli demek ancak sozlesmeye bakarsan orada yenileme tarihinden 1 ay once bildirmek yazar. Arada cikinca eksik donemi odemeni isteye bilir.
0
kuzey li
(02.01.23)
Istanbul'da yoğun bölgelerde kiralık evler 1 haftada filan gittiği için sorun olan bir durum değil bu. Belli olunca 1-2 ay önceden söylense iyi olur. Ev sahibi daha yüksekten kiraya vereceği için kolaylıkla tamam der zaten. Evi başkasına verdiği aylar için kirayı senden istemesi sözkonusu olmaz.
0
dunal
(03.01.23)
(6)

nakit ihtiyaci ve bozulacak yatirim

kedi olmus gidiyorsun
bir miktar nakit ihtiyaci ortaya cikti. dolar, euro, altin, hisse senedi/fon veya bireysel emeklilik birikimlerimin hepsinden ayri ayri karsilayabiliyorum bu tutari. bunlarin hangisini bozmak en mantiklisidir acaba? ya da hepsinden parca parca mi bozdurmali?ek bilgi: bireysel emeklilik 2026'da %60 d
bir miktar nakit ihtiyaci ortaya cikti. dolar, euro, altin, hisse senedi/fon veya bireysel emeklilik birikimlerimin hepsinden ayri ayri karsilayabiliyorum bu tutari. bunlarin hangisini bozmak en mantiklisidir acaba? ya da hepsinden parca parca mi bozdurmali?

ek bilgi: bireysel emeklilik 2026'da %60 devlet katkisi kazandiracak. altin ve dovizler mevduat hesabinda, vadelide bir sey yok.
0
kedi olmus gidiyorsun
(17.12.22)
Kredi kullan bence.
0
Mirket
(17.12.22)
nakit avans kurtarmıyor mu, kredi ile benzer oranlarda faizi var.
0
carisch
(17.12.22)
yok kredi cektikten sonra kalan harici bir ihtiyac bu, kredi/nakit avans soz konusu degil o yuzden.
0
🌸kedi olmus gidiyorsun
(17.12.22)
Hisse senedi
0
dunal
(17.12.22)
Ben olsam ben de hisseleri bozardım
0
sta
(18.12.22)
Hisse senedi diyorum. Dolar, euro, altının bu kadar sessiz kalması hayra alamet değil.
0
halitkin
(18.12.22)
(1)

Hisse portföy kar hesabı

deer hunter
Portföyde diyelim ki 150 bin tlm var. Bir hisseyi 1.7 den almıştım 5500 lot. Bugün 3.2 olunca 1250 tanesini sattım ve daha önce 133 TL'den aldığım bir hisseye 127 TL'den ekleme yaptım. Bu işlemleri yapmadan önce portföy toplam kazancim 35 bin TL idi. İşlemi yapar yapmaz Total bakiyem ayniyken kazanc
Portföyde diyelim ki 150 bin tlm var. Bir hisseyi 1.7 den almıştım 5500 lot. Bugün 3.2 olunca 1250 tanesini sattım ve daha önce 133 TL'den aldığım bir hisseye 127 TL'den ekleme yaptım. Bu işlemleri yapmadan önce portföy toplam kazancim 35 bin TL idi. İşlemi yapar yapmaz Total bakiyem ayniyken kazancım 31 bin TL olarak gözüküyor. 115 bin TL sermayeyi 150 bine cikardiysam ve hala 150 bin TL ise kazancım neden daha düşük gorunuyor.
0
deer hunter
(25.11.22)
Sattin ve para hesabina girdi. Artik yeni islem yeni yatirim. Kar zarar hesabini sen kendi cetelende istedigin yerden baslat.
0
dunal
(26.11.22)
(7)

İkinci el Lenovo Thinkpad vs sıfır Acer Swift 3

chihirovekohaku
Bu hafta artık kesin kararımı veriyorum ve yeni bilgisayarımı nihayet alıyorum. Yarım saatlik video editleri, gündelik kullanım, spss ve r studio için kullanılacak. Sıfır bilgisayar alacaktım ama bu ikinci el lenovo aklımı karıştırdı. O yüzden sormak istedim. Sizce hangisi?Lenovo ThinkPad T470s 24 G
Bu hafta artık kesin kararımı veriyorum ve yeni bilgisayarımı nihayet alıyorum. Yarım saatlik video editleri, gündelik kullanım, spss ve r studio için kullanılacak. Sıfır bilgisayar alacaktım ama bu ikinci el lenovo aklımı karıştırdı. O yüzden sormak istedim. Sizce hangisi?

Lenovo ThinkPad T470s 24 GB RAM Refurbished C+ www.notebookstore.de

35 cm (14.0") Full-HD IPS matt (1920 x 1080)
Intel® Core i7-7600U DualCore (2.80 bis 3.90 GHz)
512GB NVMe-SSD
24GB RAM
Intel® HD-Grafik 620
USB 3.1 Type-C/Thunderbolt 3
Windows® 10 Pro (64bit

Acer Swift 3 (SF314-43-R8BP)
www.notebooksbilliger.de

14" Full HD IPS,
Ryzen R5-5500U,
16GB RAM,
512 SSD, Linux (eShell)
0
chihirovekohaku
(17.11.22)
ikisini de kullanmadım, en yakın tecrübem önceki hp bilgisayarımda kullandığım i7-7500u işlemci, ve şu an kullandığım thinkpad t15.
7600'ün 7500'den önemli bir farkını göremiyorum, amd performans anlamında mutlak üstün diye düşünüyorum. hem birkaç nesil daha yeni hem de çekirdek sayısı ve hızı, ayrıca da grafik yeteneği çok daha iyi intel olana göre.
thinkpad belki kasa olarak daha iyi olabilir ama arada yıllar var, biri diğerinden 4-5 yıl yeni muhtemelen. zaten lenovo refurbished. ben alacak olsam tercihim şüphesiz acer olurdu.
0
gkhncnzdgn
(17.11.22)
Windows bilgisayar için en iyisi Thinkpad. Bana kalırsa sadece Dell'in ve Asus'un üst segmenti rekabet edebiliyor. Acer filan geçin derim.
0
babilfish
(17.11.22)
o 2. El alınmaz. 6 senelik makina.
0
summerof69
(17.11.22)
Swift 3 elbette. Thinkpad'ler sağlamdır ama kaç yıllık alet, gerek yok bulașmaya.
0
signore
(17.11.22)
Lenovoların ışık sızması gibi kronik sorunları olabiliyor. Parçası ucuz diye tercih edilen bir marka.

Acer swift-3'ün premium bir görünümü var. Hafif ve şarjı uzun süre gidiyor. İki seçenek arasından bence Acer daha iyi. Ancak Ram artışı yapılamıyor.
0
romario
(17.11.22)
Iki bilgisayar arasindaki acik tercih acer olan, fiyata da yansimis zaten. Fakat kimse de dememis ki bu iki bilgisayarin isletim sistemleri farkli.
0
dunal
(17.11.22)
thinkpad'in islemcisi cok zayif digerine gore


iili.io
0
zalbarath
(17.11.22)
(8)

Borsa-kar almak- yanlış mı yapiyorum

deer hunter
Hayatım boyunca ticaret yaptım kolay para kazandım. Yatırımdan anladığım tek şey yeni işyeri açmak ve onu da tutturmaktir. Son dönemde artık personel bulamadığım ve kontrol etmekte güçlük çektiğim için yeni şube açmıyorum. Ev almak da dolar almak da benim için yatırım değil. Agresif kazanç tercihim.
Hayatım boyunca ticaret yaptım kolay para kazandım. Yatırımdan anladığım tek şey yeni işyeri açmak ve onu da tutturmaktir. Son dönemde artık personel bulamadığım ve kontrol etmekte güçlük çektiğim için yeni şube açmıyorum. Ev almak da dolar almak da benim için yatırım değil. Agresif kazanç tercihim.

Şimdi hayatımda ilk defa 15 gündür borsadayim. Amacim mantıklı uzun vadeli yaparken arada agresif kazançları da yakalamak. Borsadaki mevcut rüzgarın da etkisiyle son 15 günde net yüzde 40 kar elde ettim. Şimdi kar cebe yakisir mantığına da uymak istiyorum. Uzun vadeli malda kalmak da elimdeki lot sayısını arttırmak da.

14 hisseye boldum portföyümu. 3 u kısa vade diğerleri elde tutmalık ama elde tutmalıklar sürekli tavan yapiyor. Karı da almak istiyorum. Şöyle yaptım bugün kapanışa yakın. Misal 105 TL aldığım 152 TL olmuş hisseden Bin tane varsa 350 tanesini sattım. O parayla başka hisse aldım. Şimdi ben kar almis oldum mu yoksa yanlış mı yaptım?
0
deer hunter
(15.11.22)
Gayet doğru yaptın bence
0
primetime
(15.11.22)
Hocam para kazaniyorsan doğru yapıyorsun demektir oymuş buymuş önemli değil.
0
bepicolombo
(15.11.22)
Hükümetin Dolar-Faiz politikası değişmediği sürece Borsa'da aldığın her kağıt doğru yatırımdır.

Bir gece ansızın bu politikada bir değişiklik yaparsa ya da bir sebepten bir panik başlarsa ikinci bir Kripto para felaketine de her an hazır olmak gerek.

SASA şu an Dünya'nın en pahalı ilk 20 şirketinden biriymiş gibi işlem görüyor ve bugün tavan yaptı. Bu çılgınlığın, bu balonun bir gün patlaması kaçınılmaz.
0
Mirket
(15.11.22)
@mirket yalnız ben başka bir şey sordum
0
🌸deer hunter
(15.11.22)
Tam ifade edemedim o zaman.
Kar cebe yakışır derler. Kar kağıdı satarak elde ettiğin paradır. Kar dediğin para o an artık kağıtta olmayan paradır.
Yeni karlar edeceğim diyorsan, şu an yaptığın doğru.
Ama kar ettim demek istiyorsan o paranın cepte olması lazım.
0
Mirket
(15.11.22)
"amacim mantıklı uzun vadeli yaparken arada agresif kazançları da yakalamak"

dostum hepimiz "arada agresif kazanc" diye baslayip ne paralar kaybettik. 15 gunde yuzde 40 ettigin kar tamamen sans. yuzde 50 kaybedebilirdin de.

ya uzun vadeli ve ayagi yere basan yatirimlar yap ya hic yapma. bunlar klasik tecrubesiz borsaci hatalari. neyi cok erken neyi cok gec sattigini bilmene imkan yok.

105'ten aldim 152'ye sattim, o parayla baska bir sey aldim niyorsun. neden? belki o 152'deki kagit iki aya 300 olacak, belki onun yerine aldigin kagit cakilacak. bunlar cok rasgele isler = kumar.
0
hot potato
(15.11.22)
Ilgili hisseden kar aldin tamam. O parayla baska hisse almak artik baska bir yatirim. Agresif kazanc agresif risk alimi ile olur. Vade kisaldikca bunun icin yapilan islemler kumara yatirimdan daha yakin.
0
dunal
(17.11.22)
o kadar paranız varsa bir portföy yönetim şirketi ile çalışın.
0
sert siyah krom
(17.11.22)
(9)

bol ezber gerektiren durumlarda ders çalışma taktikleri

chihirovekohaku
günlük düzenli olarak ders çalışmanızı gerektiren bir bölümde okuyorsunuz. bolca ezber yapmanız gerekiyor. belli günlerde yeni öğrendiklerinizi çalışıp, belli günlerde tekrar etmeniz gerekiyor. çalışma planınızı bu durumda nasıl yapıyorsunuz? biraz tüyo verebilir misiniz duyurunun çalışkanları?
günlük düzenli olarak ders çalışmanızı gerektiren bir bölümde okuyorsunuz.
bolca ezber yapmanız gerekiyor. belli günlerde yeni öğrendiklerinizi çalışıp, belli günlerde tekrar etmeniz gerekiyor.

çalışma planınızı bu durumda nasıl yapıyorsunuz?
biraz tüyo verebilir misiniz duyurunun çalışkanları?
0
chihirovekohaku
(16.10.22)
tiyatro yaparken replikleri ezberlemek için sözlerle evdeki eşyaları eşleştiriyordum. misal, buzdolabına kırmızı dediysem evdeki buzdolabını her gördüğümde kırmızı kelimesini aklıma getirirdim. çok sık gördüğünüz eşyalar ve sık kullandığınız atıyorum formüller varsa eşleştirme metodunu kullanabilirsiniz. bunun galiba tekniği de var ama ben öyle kendi kendime yapıyordum detaylı bilgi sahibi değilim.
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
Ben o bilgiyi gördüğüm anı, yeri, zamanı beynime işliyorum. Ama bu elimde olmadan gerçekleşiyor. O bilgiyi hatırladığımda o anı da hatırlıyorum. Bunun bir adı var mı bilmiyorum. Yani kodlama yapmıyorum bilginin kendisi zihnimde asılı kalıyor o şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(16.10.22)
Bölüme bağlı. Sayısal şeylerde soru çözmek lazım. Sözel şeylerde oklar çıkarıp kısa kısa yazmak lazım. Excel de kullanabilirsiniz, kâğıdı yanınızda taşıyıp her fırsatta bakabilirsiniz. Sürekli göz önünde olursa zaten aklınızda kalır. Bana göre en kalıcısı kendi kendine bile olsa konuyu anlatmaya çalışmak.
0
dissendium
(16.10.22)
yürüyerek ezber yapmak, yazarak ezber yapmak
0
wiekannich
(17.10.22)
üniversite derecem 3.93 çift anadal da yaptım onda da 3.5-4 arası.

en iyi ders çalışma, bir başkasına anlatmadır. bir tane zeki ve çalışkan arkadaşla ezber-buddy olun. ben ona anlatırdım. o bana. birbirimizin yanlışını düzeltirdik. çok zor derslerden çok benzer notlar alarak geçtik.
0
gabe h coud
(17.10.22)
Herkesin belli bir öğrenme yöntemi vardır. Mesela eşim dinleyerek ezberliyormuş. Dersleri kaydedip dinliyormuş. Benim görsel hafızam iyidir. Ben ders çalışırken not alıp renkli kalemler ve işaretler kullanırdım. Sınavda kelimenin rengini veya sayfadaki yerini hatırlayıp doğru yaptığım çok soru olmuştur. Önce kendi yönteminizi keşfedin. Dinleme, görsel, izleme vs. hangisi ise ona ağırlık verin.
0
curukturpkokusu
(17.10.22)
Bizim bölümde fotokopiciler fakülte öğrencisiyle sayfa başına 1 TL gibi ücretle anlaşır ve onlara ses kayıt cihazı verirdi, onlar da her dersi takip edip cihaza kaydettikten sonra Word'e aktarır, bu şekilde haftalık not basılırdı. Sonuç olarak final sınavında bir dersten ortalama 600-700 sayfalık sorumluluğumuz olurdu. O sebeple ezber yapmak istemeni anlıyorum fakat ezberle olacak iş değil, mevzuyu anlamaya çalışmazsan yaptığın ezberin ömrü 2-3 gün olur ve bilgiler uçar gider, kafada gaz ve toz bulutu kalır. Her dersin kendine özgü bir sistematiği var, ezber yapmak gibi zor bir yola girmektense sisteme aşina olmaya çalışmak gerekir bana kalırsa.

Ben inanılmaz tembel ve okulla alakasız bir öğrenci olarak dersleri şu şekilde geçmiştim: Sınavlara 2 hafta kala hazırdaki tüm notları satın al -> Evin içinde yürüyerek ve sanki birine anlatırmış gibi okuma yap -> Arkadaşların evine git onlarla birlikte pratik çalışmaları çöz -> Fotokopi dışında ders kitaplarını hızlıca gözden geçir -> Fotokopileri ve kitabı harmanlayarak her ders için 5-10 sayfalık notlar çıkar -> Sınavın gerçekleşeceği tarihe kadar sadece bu notları tekrar et
0
yari cahil
(17.10.22)
Mümkünse şiir tekerleme hatta şarkı haline getirmek ya da hikayelestirmek.
0
encokbenisevinnolur
(17.10.22)
Ben caliskan sayilmam ama dogru teknik anlattigin sekilde olmali. Kisa donem tekrar + uzun donem tekrar gerekir. Kisa donem tercihen ayni gun ya da ertesi gun. Uzun donem de hafta, ay, 3 ay gibi artik konuya ve duruma gore ne kadar sonra/siklikla yapabilirsen. Baska birine anlatmak da iyi bir teknik.
0
dunal
(17.10.22)
(20)

Ev fiyatlarında saçma bir artış yok mu?

logisticsmanager
Emlakçı arkadaş ile konuşurken fark ettim;İzmir Güzelbahçe'de evler 18-20 milyon lira.Bu parayla Fransa'da marsilya, nice gibi gene turistik bölgelerde aynı tip havuzlu evler var ki Türkiye'deki ortak havuz, fransa evin kendi havuzu.Bu Güzelbahçe evlerinden birinde bir tanıdığın evi var, 2011 civarı
Emlakçı arkadaş ile konuşurken fark ettim;
İzmir Güzelbahçe'de evler 18-20 milyon lira.
Bu parayla Fransa'da marsilya, nice gibi gene turistik bölgelerde aynı tip havuzlu evler var ki Türkiye'deki ortak havuz, fransa evin kendi havuzu.

Bu Güzelbahçe evlerinden birinde bir tanıdığın evi var, 2011 civarı 600 bine aldi. Işte 300 bin euro diyelim. Şu an evin fiyati 16-17, 800-900 bin euro.

Bu noktada işin sacmalastigini düşünüyorum. İstanbul hadi yok dünya kenti vs diye normallestirildi ama İzmir Güzelbahçe ne zaman dünya kenti seviyesine geldi?
Bu işte bir saçmalık yok mu yoksa ben mi önemli bir veriyi kaçırıyorum da ülkede evin euro degerinin 3 katina çıkması normal oluyor?
0
logisticsmanager
(18.09.22)
Saçma olan nedir serbest piyasada bir malın fiyatını piyasa belirler olması gereken bu ayrıca Fransa örneği doğru bir kıyaslama olmaz. Evinsatin alındığını zamanki döviz değerinin üstüne çıkması elbette normal
0
beemaker
(18.09.22)
@beemaker saçma olan ülkenin yüzde 99'unun gelirinin döviz oranında bırakın 3 katını 1 katına bile cikamamis olması.
Fransa örneği neden doğru bir kıyaslama olmaz anlamadim. Marsilya izmir gibi hem kalabalık hem iş olan hem turistik hem deniz kenarı bir şehir. Mühendisi 400-500 euroya calistirmayan bir şehir ama villa fiyatı izmir ile benzer hale gelmiş iki senede.
Ülke günden güne fakirlesirken ev fiyatlarının bir iki sene içinde 3'e katlanması (bu önceden böyle değildi biliyorum) garip bir durum.
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
sacmaysa toparlar yakinda piyasa. bu da belli olur zaten yakinda. ama sinirlari binlerce insana acik, girenin cikanin belli olmadigi bir ulkede, insanoglunun en en en en iki temel ihtiyacindan biri olan barinma konusunda da fiyat dususu bekleme. hea yarin seferberlik ilan edilir, 10 milyon kisi zorla enselerinden tutulup suriye'ye birakilirsa o zaman fiyatlar tepetaklak olur zaten. olacagindan degil de varsayimsal bir ornek sadece.
0
baldur2
(18.09.22)
@baldur2 fiyat düşüşü beklentim pek yok. Daha çok fiyat sabitlenmesi+döviz kuru yükselisi beklentim var (döviz kuru yükselisini beklemeyen yok zaten). Ki bu arada her evin fiyatı böyle artmamis. Euro karşısında hala aynı fiyatta olan evler de dolu ama fiyatı Avrupa'nin sayılı şehirleri ile yarışır fiyata gelen yerleri çözemiyorum ki endeks sitesinden bakınca kira gelir orani bile 27-28 senelere çıkmis bu bahsettiğim evlerin.
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
evet saçma. dolar bazında bir miktar geriler muhtemelen
0
abelardo
(18.09.22)
20 milyon lira olan evi “barınma ihtiyacı” diye açıklamak çok doğru değil. O evi alan 5-10 sene sonra 25-30 olur diye alıyor. 10 sene sonra evin değerinin 15e düşecek olacağını bilse yemişim evini diyerek çadırda yaşar.
0
archmage mahmut
(18.09.22)
Sadece Güzelbahçe değil. İzmir genelindeki saçma Bir fiyat artışı var. Güzelbahçe dediğin yer. Merkeze uzak bir lokasyonda millet Bir keriz bulurum bu fiyata itelerim kafasında. Mesele Bornova merkezde Kendi oturduğum evi tam 5 sene önce 320 bin liraya aldım. Şuan benim evden çok daha bakımsız arka cepheye bakan yan komşum evini 3.5 milyona satıyor. Bana sorarsanız o fiyata asla etmez. Benim evim onunkinden çok daha iyi , caddeye bakıyor manzaralı yapılı vallahi de billahi de benimki de o paraya etmez. Devamlı eve bakanlar geliyor gördükçe ne mal adamlar var diyorum. Piyasa şuan balon fiyatla dolu. Yazılan rakamlar keriz avı fiyatları. Başka bir şey de değil.
0
limonlu eksi
(18.09.22)
turkiyede kim kime ne tutturursa sistemi var cunku. fiyat algisini emlakcilar belirliyor ev piyasasinda. ki o emlakcilar da gayrimenkul uzmani falan degik fransadaki gibi. hmmmm ne is yapsam, dur bi dukkan acayim da emlakci olayimci cogu da egitimsiz tayfa. tek motivasyonlari da komisyondan kolay para elde etmek. bu yolda da her yol mubah oldugundan kendileri icin, sacma fiyatlarla basbasa kaliyoruz.

ayrica baldura da katiliyorum. kontrolsuz girislerle artan nufus erirse o da bi degisiklik yaratir, piyasayi manipule edenler at kosturamazlar simdiki gibi. su an bizde nufus fazla, kaynaklar az cunku bir de.

guzelbahcedeki ev de iste tum bunlarin etkisiyle fiyati anlamsizca artan kotu dairelerin bir sonucu. e o daire o kadarsa, benimki bu kadar mantigiyla ilerliyor ulkede piyasa.

bir de izmirdeki o evi alan da turk degildir. turkiyede cografi mevki bilmeyen insan verir anca o parayi oradaki bir eve.
0
Kittie
(18.09.22)
Var. Emlak turk insaninin yumusak karni ve suursuzca aliyor. Emlak kqybettirmez gibi hicbir ekonomistin anlamayacagi bir inanc var ama bunun aksini gosteren onlarca hesap gosterebilirim

Son 2 yilda dunyada emlak fiyati en cok artan sehir istanbul. Hicbir rasyoneli yok. 2000lerin basinda ragbet vardi kulturel ve ekonomik olarak ama bugun yok. Nedir bu artis? Ustelik arz fazlasi varken.

Bir arkadasimin oturdugu ev satildi. 3milyona. Alan adam once ben oturcam dedi. Sonra satisa koydu. 20 gun icinde 6 milyona cekti satis fiyatini Emlakcisi dedi diye. Ama rasyonel hicbir sebebi yok. Dolar bile artmadi.

Ailemde emlakci cok ve hepsi bekleyin diyor tanidiklarina su an almayin diyor.

Dunyada emlak fiyatini belirleyen parametreler belli. Su an bunlarin hicbiriyle aciklamak mumkun degil bu fiyatlari.
0
anten
(18.09.22)
@anten güzel yazmış.

2000lerin başında ekonomik ve sosyal nedenler vardı evet.

şu anki nedenler:
ekonomik 1: enflasyona karşı koruma amacı
bu neden balona yol açtı. düşüş gelecektir.

ekonomik 2: artan döviz fiyatları ile gurbetçi ve araplar için cazip oldu.
bu neden de balona yol açtı. çünkü bu fiyatlarla artık türkiye cazip değil.

demografik: artan sığınmacı nüfusu.
bu önemli. artış devam ederse fiyatlar artar. etmezse artmaz.

kendisinin fikrini de merak ediyorum. şu an niçin artması için neden yok 2000lere kıyasla?

dip not: yukarıda ayrı bir cevapta fiyatların dolar bazlı bir miktar gerileyeceğini düşündüğümü söylemiştim. çünkü şu an dolar bazlı tarihi zirvelerdeyiz.
0
abelardo
(18.09.22)
marsilya’da yaşamak istemeyen ve istemeyecek çok ciddi bir kitle var. türkiye’yi sevenler, çoğunluğu müslüman bir ülkede yaşamak isteyenler, vize vs sorunu olan ortadoğu vatandaşları, vs. yani bakış açın yanlış. senin için mantıklı olabilir ama mesela ben de kalkıp marsilya’dan yazlık almam şu an. gider tertemiz izmir’de bildiğim tanıdığım yerde hayatımı yaşarım. marsilya’ya da gezmeye giderim 2 günlüğüne.

bir de ülkenin genel durumu ile çok zenginlere hitap eden konut projelerini değerlendirmek yanlış. ülkede ortalama gelir artmamış olanilir ama zenginler çok ama çok daha zengin oldu. o parayı işte o tarz yerlerde harcayacaklar. o konutlar asgari ücretli ya da beyaz yakalı çalışan için inşa edilmedi zaten.

fiyatların düşmesi ya da sabit kalması için arzın artması ya da talebin azalması lazım. tanıdığım emlakçılar satacak kiralayacak ev bulamıyoruz diyorlar öyle bir stok krizi var şu an özellikle büyük şehirlerde. bu şartlar altında bence bir balon yok. kısa sürede ciddi sayıda konut yapılamayacağına göre ancak talep düşerse yani insanlar büyük şehirlerden kaçmaya başlarsa bir düşüşten bahsedebiliriz. böyle bir şey için de artık ancak büyük bir savaş falan olması lazım. deprem bile insanları buradan kaçırmıyor.
0
roket adam
(18.09.22)
@roket adam; ben zaten Türkler neden Türkiye'de alıyor gitsin marsilya'da alsın demiyorum. Sadece ülkedeki konut fiyatının Avrupa'dan pahali olmaya gittigini söylüyorum. Yıllarca euro olarak sabit olan yerlerin bir anda nasıl 3 kat euroya karşı arttigini anlamaya çalışıyorum.
Olay madem konut eksikliği balikesir turistik yerlerinde de mi konut eksikliği var? Büyük şehir değil bir şey değil, sahil dışında hiçbir şey yok ilçede. 2016'da 110bin euro olan yazliga su an 280 bin Euro değerleme var. Yazlığın sahibi olarak saçmalık diyorum.
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
logisticsmanager, gayrimenkul fiyatlarını neden maaşlarla kiyasliyorsunuz veya İzmir'deki bir evi Marsilya ile kiyasliyorsunuz? Gayrimenkul fiyatlanmasindan elbette gelirlerin bir miktar etkisi vardır ancak fiyatlanmayi etkileyen bir çok etken var. Pandemi döneminde yeni inşaat yapılmadı konut talebi var ama arz yok bu durum fiyatları yukarı çekiyor. Bunun dışında toprak fiyatları genel olarak dünya genelinde artıyor malum nüfus artıyor. Temelde fiyatları en çok etkileyen konu arzın talebi karşılamaması bir de inşaat maliyetleri artıyor. Yabancılara konut satışı %1 seviyesinde dolayısıyls yabancıların bu fiyatlarda pek bir etkisi yok malum yabancılar günah kesici ilan edildi her suç yabancıların üzerine yıkılıyor hatta konut fiyatlarından bile gariban siginmacilari sorunlu tutuyorlar şaka gibi
0
beemaker
(18.09.22)
romario yanlışınız var varsayımlara dayalı yazıyorsunuz lüks konutun alıcısı Türkler. Yabancılar ise Beylikdüzü, Esenyurt gibi bölgelerdeki ucuz kalitesiz konutları satın alıyorlar 50 milyon TL üzeri konutların müşterileri hep yerli yatırımcı
0
beemaker
(18.09.22)
@beemaker
"Yabancilara satış yüzde 1 seviyesinde" ==>değil. Iyi ki google diye bir olay var.
Suriye yok çünkü çoğu türk vatandaşı oldu.
Bu arada oran şehir şehir bakınca daha çok çıkıyor (tüm Türkiye'de ev almıyor sonuçta yabancilar, belli şehirleri aliyorlar)

www.google.com
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
logisticsmanager, velev ki yabancıların toplam konut satışındaki payı %10 olsun yine sizin iddianızı haklı çıkarmaz kaldı ki bu paylaştığınız oran yazın gerçekleşen oran yazın yabancılara satış artar ayrıca bu satışlar sığınmacılara değil yabancı ülke vatandaşlarına yapılıyor çoğunluk İran Irak vatandaşı Suriyeliler sizin düşündüğünüz gibi konut satın almıyor veya kayda değer olmayan miktarda yani bu veri sosyal medya propogandalarindaki gibi konut fiyatlarını etkileyecek düzeyde değil konut fiyatlarinda artışın sebebi pandemi kısıtlamaların yoğun olduğu dönemde yeni konut üretilmesi dolayısıyla arzın talebi karşılamıyor oluşu ve ikinci sırada inşaat maliyetlerinin artmasıdır.

Iyi ki Google var yazmışsınız Google çoğu zaman yanıltıcıdır trend, korelasyon bilmeden düz mantık yorumlarsanız size meseleler saçma görünebilir bir kitabın ortasından bir cümle almaya benzer kaldı ki Google da ki her bilgi doğru değildir

Ayrıca Türkiye'de canlı bir emlak piyasası var emlak piyasasında Türkiye Avrupa birincisi Marsilya tercih gördüğü gibi İzmir'de tercih görüyor bir satıcı bir mali/hizmeti istediği fiyattan satışa koysun malın/hizmetin fiyatını piyasa arz talep eşitliği piyasayı belirler
0
beemaker
(18.09.22)
Marsilya'nin en tutulan bolgelerinden, Turkiyedeki ile karsilastirdiginizla benzer yapilara baktiginizdan supheliyim. Birinde full kriter, birinde "su kadara bulunuyor" dogru bir karsilastirma olmaz. Kriter bulunmasi ise Guzelbahcede 3te biri fiyatina da villa bulursunuz.
0
dunal
(18.09.22)
@dunal hayir guzel yerleri. Evler icin de ornek;
www.leboncoin.fr
www.leboncoin.fr
www.leboncoin.fr
www.leboncoin.fr
Marsilya'da da daha ucuz yerler var da ben ici yeni, ozel havuz, en onerilen mahalleler diye bakiyorum. Misal guzelbahce'de 1 milyon euroluk villalar bile baskalari ile dip dibe. Manzara cogunda yok cunku evler onlu arkali.
Ki daha cesme falan demedim ki guzelbahce bile merkeze 45 dakika falan.
Ki zaten bu ev fiyatlarinin iki senede doviz olarak 3 katina cikmasina hala aciklama bulmuyor.
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
mesela şu da bir kriter, şu an marsilya'ya 1 milyon doları götürüp ev alacağım dediğinizde, bu parayı nereden bulduğunu soracaklar.
ülkemizde böyle bir şart epeydir yok. kara para aklama merkezi gibi bir şeyiz şu anda. iranlı adam geliyor basıyor parayı burada hayatını garanti altına alıyor. avrupa birliğinin ıvır zıvır mevzuatlarıyla uğraşmıyor. bu bile bir tercih sebebi yapar burayı.
0
roket adam
(18.09.22)
Valla komsunun Muhammed Furkan isimli cocugu olmasi ihtimali gosterdigin mahallede Guzelbahce'den daha yuksek gibi geldi bana. Ayrica bu evler bakimli ancak yeni degil, karsilastirmada yipranma payini da dikkate almak lazim.
0
dunal
(23.09.22)
(3)

data science ve google analytics

baldur2
arkadaslar data science alaninda kariyer icin nasil bir yol cizmemiz gerek? google analytics ile mi baslamaliyiz? iyi bir universitenin 3-5 aylik sertifika kurslarini alsak mesela bir de, is yapar mi? bunlarin yaninda bir de python mu ogrensek? ekonomi lisans, muhasebe yuksek lisansim var. cok genel
arkadaslar data science alaninda kariyer icin nasil bir yol cizmemiz gerek? google analytics ile mi baslamaliyiz? iyi bir universitenin 3-5 aylik sertifika kurslarini alsak mesela bir de, is yapar mi? bunlarin yaninda bir de python mu ogrensek?

ekonomi lisans, muhasebe yuksek lisansim var.

cok genel bir soru oldu farkindayim ama tam olarak bir yerden baslamak istiyorum.
0
baldur2
(15.09.22)
Bence Jose Portilla'nın Udemy'deki kursları ile başlayabilirsiniz, genel olarak güzel anlattığını düşünüyorum pratik kısmını.
www.udemy.com
Bence sırasıyla:
2022 Complete Python Bootcamp From Zero to Hero in Python
The Complete SQL Bootcamp 2022: Go from Zero to Hero
2022 Python for Machine Learning & Data Science Masterclass

alınabilir. fiyatları yüksek görünüyorsa eğer gizli sekmede vs açınca bu kurslar genellikle 60-70 tl bandında oluyordu
0
guguklusaat
(15.09.22)
Google Data Analytics Certificate program - Coursera'da anlatılıyor. Aylık 39$ ücreti var. İki ayda bitirebilirsiniz. Excel-Tableau-R öğretiyor ve bunun yanında sürekli sözel bilgilerle pekiştirme yapıyor. Kapsamlı bir anlatımı var, öyle direkt tool'ları öğretip onaylamıyor bizi. En sonunda da kişisel proje tamamlatıyor, sertifika alıyoruz.
0
Etanglement
(15.09.22)
Google Analytics yanlis oldu galiba, veri bilimi ile ilgili bir konu degil.
0
dunal
(15.09.22)
(7)

Paramı nasıl biriktireyim?

buff
Uzun bir işsizlik döneminden sonra çalışmaya başladım. Maaşım süper değil ama bana yetiyor ve ufak ufak da her ay şöyle 3000-4000 kadar kenara atmak istiyorum. Benim gibi böyle ufak birikimciler için en iyi yatırım/biriktirme yolu ne olur? Bu işlerden zerre anlamadığım için sormak istedim. Ne biliyi
Uzun bir işsizlik döneminden sonra çalışmaya başladım. Maaşım süper değil ama bana yetiyor ve ufak ufak da her ay şöyle 3000-4000 kadar kenara atmak istiyorum. Benim gibi böyle ufak birikimciler için en iyi yatırım/biriktirme yolu ne olur? Bu işlerden zerre anlamadığım için sormak istedim. Ne biliyim mesela vadeli bi hesap açıp ona mı yatirayim direkt 3-5 demeden döviz alıp öyle mi biriktireyim falan filan. Önerilerinize açığım.
0
buff
(26.08.22)
Tabi ki yatırım tavsiyesi değildir ama ben kendim yurtdışına tatile gitmek istediğimden eur alıyorum azar azar mesela bi 50 eur alıyorum bi hafta sonra daha düştü yine bi 50 alıyorum, onun dışında tefaş fonlarından alıyorum, onun dışında kur korumalı mevduatta avantajlı gözüküyor. Yada borsa da azar azar bist 100 hisselerinden alabilirsiniz.
0
esinikaybetmiscorap
(26.08.22)
Ben de pek anlamıyorum ama sepet yapmak mantıklı geliyor. Altın, dolar, euro almak risksiz sanki.
0
Amaranta ursula
(26.08.22)
Döviz ya da yabancı hisse senedi bazlı fonlara otomatik alım talimatı verebilirsin. Hatta bir kısmı fon bir kısmı da otomatik altın hesabı olabilir.
0
himmet dayi
(26.08.22)
Altın hesabı aç guvenilir bir bankadan. Her ay gram altın al
0
deepfear
(26.08.22)
her ay 3-4 tane gram altın alın.
0
candide
(26.08.22)
Merhaba. Yakin zamanda sat al yapmaya ihtiyac olmayacagi tahmin edilen kisimlar icin altin alinabilir. Nakite donme riski olan kisimlar icin kisa vadeli veya para piyasalarindan doviz bazli olan bir fon ile tl bazli olan bir fona pay edilebilir. Fon bilgisi edinmek istemiyorum dersen o kisim icin alternatif vadeli dolar.
0
dunal
(27.08.22)
1 sene icinde bozdurma ihtimali varsa altin onermem. ben kaybetmistim 10 yil evvel. ayni sene icinde (8-10 ay diyelim) satmam gerekti, aman aman bi kaybim yok ama neticede aldigimin altina sattim (grami 102'den almis, 98'den satmistim. simdi grami 1000 lira :'))

TL olarak kalmasin da ne olursa olsun.
0
supergirl
(28.08.22)
(4)

İktisadi ya da felsefi bir kavram

encokbenisevinnolur
Diyelim ki bir ülke ya da bölgede satılan bir mal ya da hizmet var. Ancak bu satış konusu olan şeyin kaliteli haline ya da aslında standart haline (fiyat, maliyet, alım gücünden bağımsız olarak) talep olmadığı için, hatta bunun dışında kalan hali de talep görür olsun ya da normalleşmis olsun.Bu duru
Diyelim ki bir ülke ya da bölgede satılan bir mal ya da hizmet var. Ancak bu satış konusu olan şeyin kaliteli haline ya da aslında standart haline (fiyat, maliyet, alım gücünden bağımsız olarak) talep olmadığı için, hatta bunun dışında kalan hali de talep görür olsun ya da normalleşmis olsun.

Bu duruma dair bir ekonomi kavramı ya da felsefi kavram var mıdır?

Eğer anlaşılmıyorsa bu anlattığım haliyle somutlastirmak için örnek uydurabilirim.
0
encokbenisevinnolur
(30.06.22)
valla ne dediğini tam anlamadım ama düşük mal denilebilir, farklı mallardan bahsetsen daha net olurdu.

dediğinle ilgili bir kavram da fiyat/ürün farklılaştırması, özellikle üretim gücü elinde olan şirketler rekabet vs. için belirli bölgelere derece daha düşük kaliteli veya farklı açıdan farklılaştırılmış mal, fiyat sunabiliyor.
0
passion rules the game
(01.07.22)
Anlattiginiz kadariyla yok fakat tam anlasilmiyor. Ornek nedir?
0
dunal
(01.07.22)
Dediğim tam olarak bu değil aslında.
Uydurma olacağı için ilk başta yazmamistim ama demek istediğim şöyle:

diyelim bir enstrüman eğitimcisi var, mesela keman olsun. Bu öğretmenimiz öğrencilerinin kabiliyetini, yetenek ve yatkinliklarini da çeşitli şekillerde değerlendiren bir öğretmen. Ve bir aşamada bazı öğrencilerine diyor ki, cancağızım senin kemana yeteneğin yok, sen gitar öğren, ya da sen müzikle uğraşma, tabii gerekcelendirerek. İstersen derslere devam ederiz, ama boşuna uğraşırsın çünkü hedefledigin yere bu bu sebeplerle varamazsın.

Bir de bunu demeyen ve sürekli şöyle yetenklisin böyle aslan kaplansin diye gaz veren bir öğretmen tipi var piyasada.

Talep öğrencilerin (ya da içlerinde çocuk varsa anne babaların) kayıtsız şartsız yetenekli oldugunu vurgulayan ve olumsuzluklara susan/görmezden gelen öğretmen tipi etrafında şekilleniyor. Yani bir anlamda kalite ve standardından odun vermek ya da onu yok etmek pahasına kendini tamamen talebe göre şekillendiren.

Diğeri de batıyor ya da itibarsizlasiyor vb.

Kastettigim kalitedeki düşüş vs değil ama, bahsettiğim durumda kalite anlayışı, onu belirlemeye yetkin olmayanlar tarafından yok edilmiş oluyor

Bu tür bir sürecin bir adı var mı, ya da kavramsallastirilmis hali onu merak ediyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(01.07.22)
Benim bildigim kadariyla yok, bilen varsa soyler. Aslinda bu standart arz talep dengesi gibi duruyor. Siz konu egitim oldugu icin bu durumun cocugun gelisimi icin optimal olmadigini soyleyebilirsiniz fakat diger yandan ben de size cogu ailenin talebinin kemanda optimal egitim degil cocugu egleme / deneyim / beceri kazandirma oldugunu soyleyebilirim.
0
dunal
(01.07.22)
(6)

şu dönemde dolar&altın bozup araba almak?

zseak
duyurunun warren buffettları!360 370 civarın araba almayı planlıyorum. bunun için 5 bin dolar ve artı olarak altın bozmam lazım. yani 150 bin liralık dolar ve altın bozulacak. mantıklı mı bu? yoksa halihazırda olan aracımı hiç değiştirmeyeyim mi? teşekkürler
duyurunun warren buffettları!

360 370 civarın araba almayı planlıyorum. bunun için 5 bin dolar ve artı olarak altın bozmam lazım.

yani 150 bin liralık dolar ve altın bozulacak. mantıklı mı bu? yoksa halihazırda olan aracımı hiç değiştirmeyeyim mi?

teşekkürler
0
zseak
(12.05.22)
dolar/altın önümüzdeki sürede artacak gibi görünüyor.
araba piyasası güçlü, yani yatırım olanağı da taşıyan bir şeyse aynı derecede artması, zarar ettirmeyip daha da fazl kazandırması öngörülebilir. ama tabii tam tersi de olabilir, hiçbir şey ytd.
0
patronaj1
(12.05.22)
Sen ne istiyon? arabayi degistirmek mi kenarda para tutmak mi? bence mal almak daha mantikli. imkansiz gibi dursa da para deger kaybedeeer kazanir vs ama araba ihtiyac oldugu icin her turlu kullanirsin, degerlenir, ihtiyacin olur, satarsin. ama kullanmis oluyorsun bence daha makul. abi paramizla alamadigimiz seyler oldu ya mesela iphone13 çip kitligi, yok efendim sifir araba yok vs. O yuzden mal sahibi olmak +1
0
ala09
(12.05.22)
Ben ayni ikilemde kalip %70 dolar %30 altin bozup arac aldim. Zaten dolar oraninda arac fiyatlari artiyor da, Temmuz sonu gibi araclara enflasyon oraninda da zam gelecek buyuk olasilikla (euro icin %8-10 civari). Arac bulma ve malzeme sikintilari da yakin zamanda cozulecek gibi degil. Otv indirimi gelmedigi surece ozetle bence bu is mantikli olur, ki onu da ongormek mumkun degil (ki bence pek olasi da degil).
0
gibicibicis
(12.05.22)
Bana su an icin tam tersi, yani arabayi bozup dolar almak, daha mantikli geliyor.
0
dunal
(12.05.22)
ihityaç varsa araba almak mantıklı, 360k lık bi arabanın kaskosu sigortası bakımı vs. derken arabaya aylık 750tl hava parası verceksiniz bunu da unutmayın.
0
captainmrg
(12.05.22)
fazla farketmez ki. dolar altın artınca araba fiyatları da artmış olacak. 25bin usdlik araba yine aynı olacak. unutmayın ki araba zaten dolar endeksli bişey. alabiliyorsanız bence beklemeye gerek yok. en azından hayat kalitesini bi an önce artırmıs olursunuz
0
megacracker
(13.05.22)
(5)

Sana ve seni arasındaki fark

kizil sakalli sari
Merhaba,Türkçe gramer kuralları içinde seni ve sana arasındaki farkı nasıl anlatabiliriz?Neden seni öpüyorum ve sana sarılıyorum diyoruz da sana öpüyorum ve seni sarılıyorum demiyoruz? İngilizce çevirilerini düşündükçe de içinden çıkamıyorum, çünkü ikisi de I <verb> you olarak çevriliyor. Halbuki no
Merhaba,

Türkçe gramer kuralları içinde seni ve sana arasındaki farkı nasıl anlatabiliriz?

Neden seni öpüyorum ve sana sarılıyorum diyoruz da sana öpüyorum ve seni sarılıyorum demiyoruz? İngilizce çevirilerini düşündükçe de içinden çıkamıyorum, çünkü ikisi de I <verb> you olarak çevriliyor. Halbuki normalde sana'yı to you, seni'yi you olarak çevirirdim.

Tabi yine de açıklamayı Türkçe gramer kuralları çerçevesinde açıklamayı istiyorum aslında.
0
kizil sakalli sari
(26.04.22)
oo tam benlik konu, aciklayayim.

Sana sariliyorum -> sen kelimesinde ismin yonelme hali (-e) kullaniliyor. sarilma eylemi hareket iceriyor, sana dedigimizde o hareketin yonunu belirtiyoruz.

seni opuyorum -> sen kelimesine ismin isaret hali (-i) ekleniyor. Cunku buradaki eylemde ikinci kisi (sen) nesne gorevi goruyor. simdi "opmek" icin de hareket etmemiz gerekiyor diyebilirsiniz, acikcasi dogru olsa da turkce bunu kodlarken "oldugu yerden dogrulup dudaklari bir yuzeye degdirip yuvarlamak" olarak degil de sadece "dudaklari bir yuzeye degdirip yuvarlamak" olarak kodlamis olabilir.

ilk eylemde de "sana" nesne degil mi derseniz, dilbilgisi acisindan bakinca nesne degil. oyle olmasi icin 'seni sariliyorum' dememiz gerekirdi, bu da yanlis bir cumle oluyor zaten. ama ilgincitr 'seni sariyorum' demek mumkun (her ne kadar cumlenin anlami kafa karistirici olsa da, gramer olarak bir sikinti yok).


turkce dilbilgisini anlamak icin ingilizceye bakmayin. ingilizcede fiil ve katilimcilarin (ozne, nesne vs) iliskisi sozdizimi (kelimelerin sirasi) ile ifade ediliyor. turkcede bu isi ismin halleri (-e, -i, -de, -den, bir de yalin hal) hallediyor.
0
reavelyn
(26.04.22)
birin(e) sarılmak
birin(i) öpmek

olarak fiilleri kodlarsanız daha rahat aktarabilirsiniz. sana ve türevleri dolaylı tümleç, seni ve benzerleri ise belirtili nesne oluyor. bu kadar detaya gerek kalmadan yerinizde olsam yukarıdaki kodlama biçimiyle birden fazla örnek veririm.

Ali'ye
Ahmet'e
Ela'ya
Meral'a sarılıyorum gibi. sondaki ekleri esas alırsak burada toplamda 4 farklı biçimini göstermemiz gerekir. aynı biçimde diğer fiili de buna benzer metotla gösterebilirsiniz.
0
baylarbayi
(26.04.22)
Bir de İngilizce bazı fiillerin aldığı preposition'lar Türkçe ile aynı değil. Mesela hate. Türkçe'de bir şey'den' nefret edersiniz, ama İngilizce'de hiç preposition almaz. Fiilin zaman içindeki evrimleşmesi ile ilgili bir şey bence biraz da.
Fransızlar hear/listen ve look/see, remember/remind'ı karıştırır mesela, muhtemelen kendi dillerinde o doğrultuda bir farklılık var.
Ya da bir İspanyol, stand there demez, ponte alli (put you there) der, ya da siente te (sit you) der mesela, hep fiillerin kullanılagelmesi ile ilgili.

Maalesef Türkçe'de bu kullanımlar biraz bozulmaya başladı.
Bir şeyi ellemek yerine bir şeye ellemek diyorlar, muhtemelen dokunmak ile karıştırıp. Ya da birini taciz etmek yerine birine taciz etmek diyorlar, yine hatalı kullanım. Bolca okuyarak göz/zihin aşinalığı kazanarak üstesinden gelinir.
0
cedilla
(26.04.22)
İsmin hallerinin tam adını bilmek lazım.

Yalın hali açıklamaya gerek yok sanırım.

İsmin -e hali yönelme halidir.

Eve gidiyorum (eve yöneldim, eve doğru gidiyorum) (to the house)
Sana bakıyorum


İsmin -i hali, belirtme hal eki

Evi biliyorum (o evi biliyorum. Belirli bir ev) (the house)
Seni öpüyorum. (başkası değil sen, özellikle sen)


İsmin -de hali, bulunma hal eki

Evde durdum. (evin içinde durdum) (at home)
Yolda kaldım. (on the road)
Ben sende tutuklu kaldım... (buna İngilizcem yetmedi :p)


İsmin -den hali, ayrılma hal eki

Evden çıktım. (evden ayrıldım)
Okuldan geliyorum. (okuldan ayrıldım geliyorum)
Memleketten yeni döndüm vs...

İngilizceye çok hakim değilim. Ama Türkçe'deki hal eklerinin durumu bu. İngilizler isme böyle bir misyon yüklememiş olabilir. O yüzden izah etmekte zorluk olabilir ama işte bu da bize özel bir durum belki de. Aynı durumu ifade etmek için yeri gelecek fazladan bir iki kelime kullanacaklar. Yapacak bir şey yok :)
0
nihayet
(26.04.22)
Isin icinden cikamayacak bir sey yok, dillerin tadi burada zaten. Turkce'de sarilmak donusluluk icerir, yani birinci kisi ile kullanildiysa kendi kendine yaparsin, senin bir halindir, sarildigin sey arka plandadir ve ona dogru yaparsin. Eger sarildigin nesne on planda ise onu sararsin. Yani birinI sararsin ve biriyle birbirinizE sarilirsiniz. Ingilizce'de genel olarak transitive'dir, yani bir nesneye ihtiyac duyar, fakat instransitive olarak da kullanilabilir (we hugged).
0
dunal
(27.04.22)
(14)

Devlet neden tavan kira fiyat belirlemiyor?

maraz alinin sag kolu
En azından İstanbul için yapması lazım değil mi artık? 5 bin liraya 1+1 mi olur?
En azından İstanbul için yapması lazım değil mi artık? 5 bin liraya 1+1 mi olur?
0
maraz alinin sag kolu
(11.04.22)
Devlet neden benim sahibi olduğum bir evin kirası için tavan fiyat belirlesin ki istersem 100 bine kiralarım ev benim keyif benim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.04.22)
Devlet kim ki özel bir bireyin sahip olduğu herhangi bir mala bedel biçsin?

Devlet kendi konut üretip satarsa kiralarsa bunu yapabilir tabii ki, ki yapıyor da zaten, bedavaya yakın paralara kiptaş üzerinden bir sürü ev dağıttılar geçtiğimiz yıllarda.
0
roket adam
(11.04.22)
www.youtube.com
26:07'den başlıyor.

ayrıca sadece kira artışıyla ilgili bir bölüm de yapmışlardı bakarsınız.

yapması lazım değil.
0
rewlack
(11.04.22)
eee bu zaten var, nasıl var.

tüfe oranı bunu saglamıyor mu, yok siz 1+1'ler her yerde aynı olsun isterseniz sokak sokak rayiç çıkarmak lazım bu oldukça zor.

devlet te normalde üfe olan zam oranını tüfe'ye çevirdi 2018 yılında.

yoksa evler kirada ucuza kalmayacaktı, %30 yerine %56 zam yapmalıydı kiracılar.
0
liberal
(11.04.22)
bir çözüm değilki?
ev sahipleri kiralamak istemezse ne olacak? top benim değil mi oynatmıyorum der.
ayrıca bu tip gerçek dışı kısıtlar çıktığında yasal olmayan yollara gidilir genelde, üst limit olsa da çok isteyen başka birine kontratsız kiraya verir. çözüm bu değil yani.

ayrıca kiralar yüksek değil, maaşlar çok düşük.
0
jimjim
(11.04.22)
Belirliyor zaten tefe tufe muhabbeti bunun icin var.
Su an o kiralara cikabilmen icin evi satman ya da icerdekini bunaltip cikarman gerekiyor.
6 ay sonra aldigin kira yine komik bi para olacak bu gidisle.

Su an istanbul'da deniz kenari yerde arkadasim 1800'e oturuyor mesela.
Bu devletin belirlemesi sayesinde.

Ama o evde sirkulasyon oldugu anda kiralar ucuyor.
Eleman ciksa 1800 dolara kiraya verirsin.
0
divit
(11.04.22)
Temel gıda ürünlerinde bile yapamıyorken, ev kirasında nasıl yapsın.

Hadi yaptı diyelim, bir hayal kurup hesap edelim. Devlet dedi ki;

"Kadıköy'de ev kiralarında metrekare tavan fiyatı 30 tl olmuştur"

Buna göre 100 metre kare evin aylık kira bedeli 3000 TL olur, peki kadıköy'de ev arzı sınırsız mı? Hayır tabiki, arz sınırlı ama talep çok çok fazla.

Ne olacak peki bu durumda, ev sahibi evini 3000 yasal orandan kontrat yapıp, 2-3 bin lira da elden kayıt dışı verecek olana kiraya verecek. Hatta ödemeleri sağlama almak için 12 adet senet yapmak isteyecek.

Devletin de vergi kaybı üstüne tuz biber.

"Ben vatandaş olarak bu maaşlarla barınma ihtiyacımı karşılayamıyorum, 1+1 eve nasıl 5 bin vereyim? Devlet olarak sen bu duruma çare bulmak zorundasın."

Dersek, devlet de bize der ki;

"merkezi ilçelerde ev tutmak anayasal zorunluluk mu? Gün itibari ile 2000 lira altında 705 tane, 3000 lira altında 1833 tane kiralık ev var İstanbul'da"

Tamam gerçekten kiralar çok uçtu, Allah kiracılara yardım etsin ama İstanbul büyük bir metropol, sürekli göç alıyor ve sürekli ev ihtiyacı var.

Buna rağmen yeni ev arzı talepleri karşılamıyor, yeni ev üretimi olsa da insanlar inatla şehir merkezinde oturmak ama şehir dışı kira bedeli ödemek istiyor.
0
John Bloor
(11.04.22)
Bir odaya 4000 istiyorlar, evi de geçtim.
0
geçerkenugradım
(11.04.22)
devlet sadece kriter belirler fiyat belirlemez

devletten önce insanların 5k'ya ev kiralamaması lazım. millet sağına soluna bakmadan her fiyata ev kiralıyor.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.22)
Yani aslında dünyadaki çok metropolde böyle zaten.
Misal paris böyle.
Ha ama aradaki fark şu; Paris Fransa merkezi diye herkes orada iş kurmaya çalışmıyor, bütün firmalar orada değil. Insanlarin Paris dışında düzgün hayat bulma şansı paris'te bulmaktan fazla ama Türkiye'de böyle değil. Düzgün iş+ düzgün hayat bulmak için 2-3 şehir var yok, sorun da burada.

Kısacası bu böyle gidecek, zamanla insanlar İstanbul'da 3-4 saat yolda geçirmek istemeyecek, şirketler başka sehirlere açılacak vs ama bunun için bence temiz 10 yıl var.

Eskiden Türkiye ovulurken hep büyük m2ler için az kiralar ovulurdu, eh o dönem bitti şimdi işte.

Kısacası olay devletin el atıp atmamasi değil. Devlet enflasyon düzgün aciklasa hem kiralar düzgün artacak hem de maaşlar düzgün artacak ama deveye boynun neden eğri diye sormuslar hesabi...
0
logisticsmanager
(11.04.22)
bu işi yine devlet çözer ama bu şekilde değil.

Anadolu şehirlerinde iş kuranlara vergi avantajları, işçilere daha az vergi kesintisi vb. kolaylıklar sağlasa mesela bir şekilde buradaki işlerin bir kısmı taşınır. Uzaktan çalışmaya (farklı şehirden) izin veren şirketlere vergi avantajları sağlasın mesela yine.

Devlet tüfeyi doğru açıklasa bile tam çözülemez bence. Türkiye bir enflasyon batağına girdi şimdi herkes %100 zam alsa kiralar ürünler yine artacak. O zammı ödemek için şirketler fiyatları artırmak zorunda kalacak falan. Bunun tek çözümü Anadolu'ya yayılmak fırsat eşitliği yaratmak bence. Gerekirse sıfırdan beyaz yakalı şehri kurulsun bir sürü imkan ile. Mavi yakalılar zaten İstanbul'da nasıl yaşıyor bilmiyorum ama onlar da çevre şehirlere yönlendirilebilir (teşviklerle, İstanbul'da zaten ekonomi sopa görevi görüyor şu an)

edit: ek olarak, Fransa'da duyduğum kadarıyla ikinci üçüncü ev alıp kiralamak aşırı mantıksızmış çok acayip vergiler vermeleri gerekiyormuş. Bu da mantıksız değil ama Türkiye tam tersine ev alış satışıyla geçinen bir ülke. Devlet inşaatla yürüyor. Mesela Kanada bu işleri çözmek için 'ülke dışında olanlara' ev satışını kısıtlayacak galiba ama biz 250 bin dolar verip ev alana bi de vatandaşlık veriyoruz. O ev boş mu duruyor, kiralanıyor mu belirsiz. Yani yapmak isteyen devlet bir şekilde yapar, bizimkiler tam tersini yapıyor. Devleti boşverip serbest piyasaya bıraksan da iş çözülür ama biraz daha kaos ile çözülür. Şirketler bu maaşlara işçi bulamaz vs.
0
nhk ni youkosu
(11.04.22)
e böyle oldu diyelim. insanlar evini kiralamayı bırakırsa ne olacak mesela? devlet dese ki max. kira şu kadar olacak birçok insan uğraşmaz bile. ev arzı da azalır.
0
black mamba
(11.04.22)
Enflasyonun sebebi kim?
0
dunal
(11.04.22)
Devlet nasıl ki benim maaşımdan alıp 5 10 çocuk yapanların eğitim sağlık masrafını karşılıyorsa, gecekondu diken asalaklara imar barışı uyguluyorsa, benim gibi ülkeyi sırtlayan maaşlı özel sektör çalışanlarını da düşünmek zorunda.
0
🌸maraz alinin sag kolu
(11.04.22)
(5)

eşyalı evde kira gelir vergisi

roket adam
selamlar arkadaşlar, bir evi alıp eşyalı olarak kiraya verince, gelir vergisi vs nasıl hesaplanıyor tam olarak? sanıyorum evde yapılan tadilat ve alınan eşyaları da ödenecek vergiden düşebiliyormuşuz. yapan arkadaşlar kabaca bilgi verebilir mi, bunun dışında "minimum" vergi ödeme yöntemi var mı? yıl
selamlar arkadaşlar, bir evi alıp eşyalı olarak kiraya verince, gelir vergisi vs nasıl hesaplanıyor tam olarak? sanıyorum evde yapılan tadilat ve alınan eşyaları da ödenecek vergiden düşebiliyormuşuz. yapan arkadaşlar kabaca bilgi verebilir mi, bunun dışında "minimum" vergi ödeme yöntemi var mı? yıllık yaklaşık kaç çıkıyor?

google'da baktım ama gerçek hikayelerden de duymak isterim :) yardımcı olan arkadaşlara çok teşekkürler.
0
roket adam
(10.04.22)
Biz evimizi eşyalı ve faturalar dahil olarak verdik ve hazır beyan sisteminden:
- Emlak vergileri
- Kiraladığımız eve gelen faturalar
- Kiraladığımız evin yönetim giderleri
- Bizim oturmak için kiraladığımız evin kiralarını düşerek beyan verdik.

Başka mahsup edebileceğiniz kalemler de var ama en yüklüsü bunlar zaten, diğerleriyle uğraşmadık. Hazır beyan sisteminde hepsi yazıyor, biraz çalışınca çözersiniz zaten.

Yine de çıkan rakam öyle çok düşük olmadı; aşağı yukarı 1 aylık kiranın biraz üstünü gelir vergisi olarak ödüyoruz. Elbette o yıl içinde kiraya verdiğiniz evden gelen ve varsa diğer gelirleriniz olması durumunda toplam tutara göre vergi dilimleri değişiyor.
0
malheiros
(10.04.22)
çok teşekkürler, peki ev krediyle alınca ödenen faizi de düşebiliyormuşuz sanırım, bu konuda bir bilginiz var mıdır? ödenecek faiz ilk 2-3 sene konut kira gelirinden fazla olacağı için hiç gelir vergisi ödememem lazım diye hesaplıyorum çünkü.
0
🌸roket adam
(10.04.22)
gib.gov.tr

Burada 6.1 maddesinde yazıyor, evet o faiz giderleri düşülebiliyor
Bir de iktisap düşebiliyorsunuz siz
0
malheiros
(11.04.22)
@roket adam
tl,dr; evet ilk 5 yıl neredeyse hiç vergi ödememeniz gerekiyor. (damga vergisi hariç)

1-)eşyaları evin amortismanı içine dahil edeceksiniz, direk gider olarak gösterilmez. yani evi diyelim 250bine aldınız(tapudaki değer) + eşyalar 50bin tl. 300bin tl amortisman bunun %2sini 50 yıl boyunca her yıl gider olarak gösterebilirsiniz.

2-) evin tapudaki değerinin %5inin 5 sene boyunca gider olarak gösterebiliyorsunuz. (iktisap bedeli diye geçer hazır beyan sitesinde)

3-) her yıl ödediğiniz faizleri gider olarak girebilirsiniz.

4-) ev için o yıl ödediğiniz sigorta, emlak vergisi, ufak tefek tamirat bedellerini gider gösterebilirsiniz.

rahmetli şükrü kızılot'u anmış olalım;
www.hurriyet.com.tr
0
nuisance
(11.04.22)
Ne kadar vergi cikacagi gelir miktarina bagli olarak degisir. Orta gelirliysen %20 ya da %27 cikmasi muhtemel olan. Vergi hesabini kira gelirlerinin %85'i uzerinden bu vergi oranini uygulayarak yapmani oneririm.
0
dunal
(11.04.22)
(4)

ABD Borsalarında Durum Ne Olur? Nasıl Pozisyonlanmalı?

calmdown
selamlar, Bir miktar doları midas yoluyla abd borsalarındaki hisselerde değerlendiriyorum. Bu konudan anlayan arkadaşların kısa orta uzun vadeli tahminlerini merak ederim. Özellikle tarım, perakende ve enerji(solar) şirketleri için.teşekkürler
selamlar,

Bir miktar doları midas yoluyla abd borsalarındaki hisselerde değerlendiriyorum. Bu konudan anlayan arkadaşların kısa orta uzun vadeli tahminlerini merak ederim.

Özellikle tarım, perakende ve enerji(solar) şirketleri için.

teşekkürler
0
calmdown
(06.04.22)
selamlar, ben de yeri gelmişken şunu sorayım, midas'ta vergilendirme nasıl yapılıyor? tl bazında değer kazancı üzerinden vergi ödeniyor diye okumuştum da, eğer öyleyse geleni veriyorsun gibi oluyor direkt, manasız bi durum. vergi vermeyeyim desen bu sefer denetime takılma riski var.
0
roket adam
(07.04.22)
olay aslında şu soruda bitiyor: ''ayı piyasasının neresindeyiz?''

bunu tabi bence kimse bilemez ama bazı analistler kendi tahminlerini söylüyor. bitmek üzere, fiyatlandı diyen de var. henüz başlıyor diyen de.

kişisel olarak temkinli gitmeye çalışıyorum. FED açıklamaları ortamı bozuyor, enflasyon, faiz kararları, brent petrol verileri, savaş vs.

bence çok şey üst üste geldi. umarım yakında çözülür herşey.

tarım sektörü ile ilgili bilgim yok, perakende ve solar sektörün yükseleceğini düşünüyorum. ama dediğim gibi piyasada genel bi düşüş olursa bunlar da haliyle baya etkilenecektir.
0
megacracker
(07.04.22)
Orta vadede olumlu olumsuz kismen olumlu diye dusunuyorum.
0
dunal
(07.04.22)
şu an bir düzeltme döneminde, yükselişe geçecek. tahminen yaz sonuna kadar fena gitmez. sonrasında %60- %80 civarı çakılacak.
genel tahminler bu yönde.
0
tiny penny
(07.04.22)
(13)

Kur Korumalı Mevduat hk? (Ekonomistler hikaye mi?)

tchuck
kur korumalı mevduatın çıktığı ilk günden beri "felaketimiz olur, ölürüz, biteriz. dolar 1231231 olur" diyorlardı.ben de artacağını düşünüyordum."dolar çakıldı" demiyorum, ama bu müdahaleden sonra dolar fırtınası bıçak gibi kesildi.hani doları bu yöntemle tutmak mümkün değildi?20 senedir aynı ekono
kur korumalı mevduatın çıktığı ilk günden beri "felaketimiz olur, ölürüz, biteriz. dolar 1231231 olur" diyorlardı.
ben de artacağını düşünüyordum.

"dolar çakıldı" demiyorum, ama bu müdahaleden sonra dolar fırtınası bıçak gibi kesildi.

hani doları bu yöntemle tutmak mümkün değildi?

20 senedir aynı ekonomistler emlak balonu patlayacak diye makaleler yazıyor, orada da en ufak bir patlama olmuş değil.

yani eldeki parayı neyde tutacağımı şaşırmış durumdyım.
dolarda tutuyoruz, enflasyon doların bile içinden geçiyor. kimi dinleyeceğimi şaşırdım hakikaten.

sene başında "kkm ülkenin içinden geçecek. paranızı elinizde tutun; dolar, altın ne olursa" diyorlardı da öyle bir udurm yok gibi geliyor.

yanıldılar mı?
0
tchuck
(04.04.22)
tutabildiler mi sence?

ben 11.30 dan dolar - 660 dan gram aldım o karardan sonra. ee hani düşecekti fiyatlar?

parayı nerede tutacağın konusunda karar veremiyorsan sepet yapman en mantıklısı. zaten ülkenin başındakilerde ne olacağını bilmiyor o yüzden yalnız değilsin.
0
al basmadan donu var
(04.04.22)
@al basmadan donu var,

ilk günlerin hype'ını geçersek 13.50-14.50 arasında gidip geliyor 3 aydır. yani söylendiği gibi "25 olur" vs mevzuları olmadı. şuan da stabil bir şekilde 15in altında duruyor.

aralık ayında "ekonomi yokuş aşağı, bu gidişle dolar durdurulamayacak" deniyordu,
ocak ayında "kkm doları uçuracak" deniyordu.

bir noktada frenlemiş durumda dolar.
0
🌸tchuck
(04.04.22)
Kkm çıkınca dolar uçacak diyen kimdi acaba?
Ben yanlış hatırlamıyorsam bunun borcu daha da artıracagini falan okudum. Bir de parasi dövizde olanlarin değil parasi faizde olanlarin yaptıracağı haliyle ek bir etkisi olmayacagini okumuştum.
Ama tanıdığım hiçbir ekonomist "dolari ucurur firlatir" demedi. Örnek verirseniz iyi olur.

Bu arada kkm de enflasyon karşısında bir ise yaramiyor ki. Hatta Türkiye'deki reel enflasyon karşısında ne kazandirir ya da para değerini tutar bilemiyorum bile.
0
logisticsmanager
(04.04.22)
birebir aynı hikaye 2016'da dolar 3.5'tan 7'ye çıktığında da oldu. birden ortalık yıkıldı eyvah dolar 25 olacak tripleri oldu sonra dolar 2.5-3 sene kadar 6 civarında sabit kaldı. 2020'deki küresel kriz dönemini imkansız derecede aşırı rahat geçirdiğimiz için şu anda onun faturasını ödüyoruz + tr'deki ekonomi yönetimi sistemi 3-4 yıl stabil götürüp sonra birden patlatmak üzere kurulu.
benzin fiyatlarında da aynı hikaye var. benzin 3-4 yıldır litresi 5 tl civarında sabitti. sürdürülemeyecek seviyede olduğu da gayet belliydi, epey bir süre dünyanın en ucuz benzinini kullandık. buradaki artışı 3-4 sene ay ay 20'şer kuruş yapmak yerine, devlet farklı hesaplarla bunu 3-4 yıl kompanse edip sonra birden patlatmayı tercih ediyor. yani sürekli krizden ziyade kısa ve kontrollü krizler şeklinde bir planlamamız var.
bundan sonraki dönemi öngörmek çok zor, benim yatırım planım tamamen ihtiyacım olan şeyleri bir an önce almak üzerine kurulu. araba ihtiyacım vardı, zamanında krediyle aldım aşırı mantıklı bi yatırım oldu hala kullanıyorum. keza 1 tane ev lazımdı ve ev aldım, döviz bazında dahi bir kar elde ettim orada ve krediyle aldığım için sermaye giderim de olmadı. daha da çok param olsa muhtemelen yine istanbuldan ev alırım çünkü çok ama çok ciddi bir ev sıkıntısı var epey bir süredir.

ekonomistlere gelirsek, bu kısım çok siyasi maalesef, o yüzden epeydir ekonomistleri takip etmiyorum. emlak balonu, araç balonu, tl balonu diye diye ekonomistleri dinleyen arkadaşlar resmen yaya kaldılar. aşırı saçma yorumlar var hem medyada hem sosyal medyada. trdeki insanların zaten çok büyük bi kısmının öyle dişe dokunur bir birikimi, milyonları yok. ihtiyacınız olan şeyleri alın, gerisine zaten paranız kalıyorsa duyurudan yatırım tavsiyesi almazsınız muhtemelen :)
0
roket adam
(04.04.22)
Ekonomistler dolar 1231231 olur demedi.
Şu an enflasyon %61 seviyesinde. Ama mevduat faizleri %14 civarıydı en son. Enflasyon nedeniyle dolar 1 yılda %50 civarı artar normal olarak. %50 civarı da TR ile ABD arası enflasyon farklarından kaynaklanıyor. 1 yıllık KKM'ye paranı yatırdın. %14'ün üzerindeki doalr artışı nasıl karşılanacak? Hazineden. Peki hangi para ile karşılanacak? Karşılıksız para basılacak (mecburen). Karşılıksız para ne demek? TL'nin değer kaybı ve dolayısıyla enflasyon artışı demek. Enflasyon arttıkça da dolar artar. Yani eninde sonunda patlamaya mahkum bir sistem kurdular. Tabii ki asıl amaç seçime kadar zaman kazanmak. Seçimden sonra, daha doğrusu bu mevduatların ödemeleri geldikçe daha da kötüleşecek her şey.
0
himmet dayi
(04.04.22)
KKM enflasyon azdırır dendi daha çok ben de ilk haberi gördüğümde böyle demiştim, o gece ve ondan önceki haftalarda olanlar piyasa manipülasyonuydu çoğunlukla, ne olduğu anlaşılmayan bir ürünün doları düşürdüğü sanrısı ile, halkın dolar alarak doları artırdığı sanrısı aynıydı, o günlerde milyonlarca lira zenginleyen insanlar tanıyorum, tek gereken RTE'nin ne konuşacağını 1 saat önceden bilmekti. Böyle bakarsanız daha anlamlı olur.
Hani bilmem kaç üstü köpük falan diye geyikler dönüyordu işte o köpüğü kim höpürdetti bilmek gerek :D
Ben TL'yi KKM'de, doları dolarda tutuyorum, çok zor bir şey değil, KKM varken dolar almaya çok da gerek yok bence.

Bak şeyi de yazayım KKM'nin nasıl bozuk bir şey olduğunu, 29 Aralık kur sabah 12 lira idi, akşama doğru 12.70i geçiyordu, sabah abim dolar aldı, akşama doğru bozdu, bozduğu para ile o günün merkez bankası kkm kuru 12.03'ten KKM açtı, tertemiz %10 koydu cebine. nasıl bir bozuk sistem olduğunu daha iyi anla.
0
atom karincanin torunu
(04.04.22)
Kkm o kadar mantiksiz bir karar degildi, devlete maliyeti de dolar yakmaktan daha az oldu.
Dolar 8 lirayken gecseler daha iyiydi.

Ekonomistler pek bir sey bilmiyor, ozgur demirtas ev almak yanlis dedi 0.64den krediden ev aldirmadi.
Su an o evler dolar bazinda %25 artti. Tl olarak zaten %130 artti.

Bu adamlari incelersen gecmislerinin pek de parlak olmadigini populizme oynadigini gorursun. Adamin iktisat diplomasi bile yok.

Realist olan bir tek atilla yesilada var sanirim.
Bilemese bile bu hafta da boyle gidemez mutlaka bir sey yapacaklar diyor, mutlaka bir sey yapiyorlar.

Bir de su an sorun dolar degil gida fiyatlari. Dolar zaten kendi de %8 deger kaybediyor.
Domates fiyati ise dolardan daha hizli artiyor.
Bu ulke tarihinde gorulmus bir sey degil.
0
divit
(04.04.22)
Kur korumalı mevduat doları niye azdırsın. Bence yanlış kalmış aklında. Ama ekonomi için iyi olmadı. Zaten dolar azmasın diye tl'ye dolar karı veriyoruz. Kkm yüzünden dolar artar fikri mantıklı değil.
0
baal
(04.04.22)
aslında kkm örtülü bir faiz artışı. kur arttığı sürece mevduat sahiplerinin düşük faizden dolayı karşılaşacağı zararı devlet üstleniyor. bir nevi değişken faiz uyguluyor. bu da kısa vadede kuru dizginledi.
ama bizdeki kur artışının kaynağı farklı. ithalat yapısından kaynaklı. bu konuda yakın vadede kalıcı bir çözüm önerisi yok ortada. kaldı ki merkez bankası açıktan olmasa da hala kuru baskılamaya çalışıyor.
ülkemizde kur trendi sürekli yukarı yönlü. bazen hızlı bazen yavaş. sorun şu kurun yükünü hazine üstlendi; eninde sonunda kur yükseldiğinde hazinenin yükünü kim üstlenecek.
0
wallets wide shut
(04.04.22)
kur korumalı mevduat doları uçurur kaçırır diyen birine beş lirayı versek üç liraya satamaz. bunları takip ediyorsan diyecek pek bir şey yok zaten.
balon olması ve patlaması biraz türk kafası. bir yıllık maaşla ev almayı umanlar için evet balon patlamadı birkaç asır da patlamayacak.
kkm zaten ülkenün içinden geçiyor az biraz bilanço okumayı bilmek yeterli bunun için.
0
Efoody
(04.04.22)
hangi ekonomistler bahsettiğiniz bilmiyorum. ama genel olarak bu politikanın bir mucize yaratamayacağını, ülkenin dolar ihtiyacının ciddi boyutta olduğunu, geçici süre günü kurtarma politikası olduğunu söylüyordu karşı çıkanlar. ekonomi biliminin kurallarına dönün, göstermelik faiz düşmanlığı yapmayın, gerçek faiz bambaşka, bir gün çin olacağız, bir gün nas var diyerek ülkeyi felakete sürüklüyorsunuz diyorlardı. bunu yaşıyoruz zaten. ama size kimse bugün dolar, yarın altın, öbür gün ev fiyatları uçacak diyemez.
bu arada o dolar fırtınası dediğiniz günlerin de umarım iç yüzünü öğreneceğimiz günler gelir. o konuşmaları kim hazırladı, kimlere ne haberler uçtu, gece gece en tepeden işlemler yapıldı. o bambaşka bir konu.
0
not dark yet
(04.04.22)
parayı nereye koyacağına karar veremiyorsan bu amcayı takip et, iyi kulak as dediklerine.
www.youtube.com

bu arada dolar zaten bi yatırım aracı değildir, abd enflasyonu olduğu için zamanla değer yitirir.
0
nuisance
(04.04.22)
Birileri devasa birikimleri verimsiz ve surdurulebilir olmayan yontemlerle cerez gibi harciyor. Isin icinde her turlu karisik duzen olabilir. Birikim sahipleri icin ise en onemli olan bir konuyu ekonomistten daha cok biliyor olmalari. Bu durum size hangi kitleyi hatirlatiyor?
0
dunal
(05.04.22)
(3)

Beyan için amortisman hesabı

dunal
Merhaba,Gelir vergisi hesabında gerçek gider seçiminde amortisman hesabı nasıl yapılıyor? Yani %2'si alınacak emsal hesabında tapu değeri, rayiç bedel, maliyet bedeli ve benzeri hangi temeli kullanmamız bekleniyor ya da kullanmak sorun çıkarmaz? Vergi ve uygulama esaslarına kadar okudum fakat onları
Merhaba,
Gelir vergisi hesabında gerçek gider seçiminde amortisman hesabı nasıl yapılıyor? Yani %2'si alınacak emsal hesabında tapu değeri, rayiç bedel, maliyet bedeli ve benzeri hangi temeli kullanmamız bekleniyor ya da kullanmak sorun çıkarmaz? Vergi ve uygulama esaslarına kadar okudum fakat onların da kafası karışık gibi duruyor.
Teşekkür ederim.
0
dunal
(20.03.22)
Varsa maliyet bedeli. Maliyet bedeli belli değilse emlak vergisi kanununa göre belirlenen vergi değeri yani emlak vergisine esas rayiç değeri. Bu ikisi dışında bir değer kullanılamaz.
0
mevsimler
(20.03.22)
Maliyet bedeli nedir, örneğin aynı yılda edinilmiş bir mülk için tapu satış değeri maliyet bedeli midir? Emlak vergisine esas rayiç değeri nereden bulunur?
0
🌸dunal
(20.03.22)
Taşınmazın edinilmesi veya değerinin artırılması maksadıyla yapılan tüm giderler maliyet bedelidir. Yani normal satın alma bedeli. diyelşm taşınmazın parkelerini söktürüp yeni yer döşemesi yaptırdınız o harcamalar da değer artırıcı unsur olarak maliyet bedeline girer. Emlak vergisine esas değeri belediyeden öğrenebilirsiniz.
0
mevsimler
(20.03.22)
(14)

Parası neyse verilerek düğünde ünlü sanatçı çıkartılabilir mi?

skzr
Mesela Tarkan, diyelim ki 10 milyon lira vererek ikna edilebilir mi? Yoksa belirli bir kalibre üzerinde ki sanatçılar böyle etkinliklere çıkıp kişisel markasını zedelemez mi?
Mesela Tarkan, diyelim ki 10 milyon lira vererek ikna edilebilir mi? Yoksa belirli bir kalibre üzerinde ki sanatçılar böyle etkinliklere çıkıp kişisel markasını zedelemez mi?
0
skzr
(11.03.22)
belli para üzerinde kalibre kalacağını düşünmüyorum
0
kelepir
(11.03.22)
parasini verdikten sonra getirtemeyecegin unlu yok, yerli veya yabanci.
0
sckxyss
(11.03.22)
shakira'yi bir arap dugununde hatirliyorum. youtube'da gormustum. parasini verirsen cristiano ronalda bile gelip taki toreninde toplu igne tutabilir. (cok emin degilim :p)
0
exlibris
(11.03.22)
Formatı uygunsa, bence gelirler, neden gelmesinler ki?

Yabancılar için olanını buldum.

www.businessinsider.com

Liste 2014'ten kalma, idare et :) Biraz aşağıya inince beyaz bir sayfa çıkıyor, orada birçok yabancı ünlüyü buldum.

Avril Lavigne minimum $500.000 istiyormuş mesela.
0
hayirsiz
(11.03.22)
@hayirsiz valla liste çok makbule geçti. Arkadaşla bu konu üzerinde konuşuyorduk da, kendisi Tarkan'ın bu ülkede kişisel herhangi bir etkinliğe (düğün, eğlence vb) katılabilecek para miktarının olmadığını iddia ediyordu. Kendisine bu linki attım, dünya yıldızlarının bile bir fiyatının olduğunu öğrenip sustu.:D
0
🌸skzr
(11.03.22)
@skzr zaten tarkani dugunune cikaratacak adam dugununu kardesler dugun sarayinda yapmaz. bilmem ne oteli balo salonunda yapar ki parasini verirsen tarkan gelir yani hasta falan degilse :) "abi o gun baska bir isim var" derse bilemeyiz tabi.
0
exlibris
(11.03.22)
@exlibris aman hocam koca Tarkan'ı getirecek kadar parası olan insan da zaten düğününü Çırağan Sarayı haricinde bir yerde de yapmaz. Ama cevabına çok güldüm, hatta kahkaha attım. :)
0
🌸skzr
(11.03.22)
Çıkıyolar, 40bin e evin arka bahçesinde konser verdirenler gördüm.
0
erty_ksk
(12.03.22)
Çıkar abi niye çıkmasın "ekstra" dedikleri şey bunlar zaten.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.03.22)
Bir akrabamın düğününde - yanlış hatırlamıyorsam - Hakan Altun çıkmıştı. O düğün baya şaşalıydı.
0
put it in your appropriate place
(12.03.22)
Ben denk gelmistim tarkan olmasa iste hakan altun seviyesine.

Birak konser vermeyi milleti oynatiyor eline mikrofonu alip gaz veriyor satasiyor.
Baya dugun sarkicisi moduna giriyorlar.
0
divit
(12.03.22)
nevzat aydın doğum gününde mfö ile anlaşmıştı, konser vermişlerdi sanırım.

şöyle bir durum var. olaya organizasyon olarak bakıyorlar aslında. yani bir konser organizasyonu olunca çoğu kaşelerini öderseniz çıkabilir uygun şartlarda. düğün dışında normal konserde de birçok müzisyenin şartları olabiliyor zaten. kuliste şunlar olacak, şu tarz bir sahnede çıkarım vs. gibi. düğün de olsa tarkan gibi birinin sahne alması için şartların yüksek olması gerekir. kardeşler düğün salonunda sahne almaz mesela. onun dışında tarkan yine şartlardan bağımsız olarak düğünde çıkmayabilir bence.
0
black mamba
(12.03.22)
bir çok sanatçının geldiği düğüne gittim, kenan doğulular vs. hepsi gidiyor.
bir tek tarkan bir ev parası almazsa gelmez bence
0
kurcalamabozarsin
(12.03.22)
Unlu demek o demek zaten. Tarkan daha populer zamanlarinda dahi yurtdisindan Rize'nin bir koyune konsere gitmisti.
0
dunal
(12.03.22)
(17)

Tiyatronun elektriği kesilir mi hakkında ne düşünüyorsunuz ?

ceketimi alip cikcam
Moda sahnesinin artan fiyatlara tepki olarak / ya da bütçeleri olmadığı için faturalarını ödemeyecekleri açıklamasını duymuşsunuzdur.Bugün de elektriklerinin kesildiği haberini gördüm.https://twitter.com/BirGun_Gazetesi/status/1501842297536884738Bunun sorumlusu enerjisa mı ? sabancı mı ? da sabancıl
Moda sahnesinin artan fiyatlara tepki olarak / ya da bütçeleri olmadığı için faturalarını ödemeyecekleri açıklamasını duymuşsunuzdur.

Bugün de elektriklerinin kesildiği haberini gördüm.

twitter.com

Bunun sorumlusu enerjisa mı ? sabancı mı ? da sabancılar tiyatroyu karartıyor, tiyatro salonunun elektriği kesilir mi ? tarzında tepkiler veriyorlar. Sonuçta bir fatura gelmiş ödenemezse elbet kesecekler ? Sonuçta faturayı ödemekte zorlanan tek işletme onlar değiller. Tek onlar ödeyemiyorlar gibi davranıyorlar. Tamam sanat olduğu için öyle diyorlar da bana biraz fazla geliyor o tepkiler açıkcası.

Yanlış mı düşünüyorum, siz neler düşünüyorsunuz ?
0
ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
abi hayat o kadar analitik değil.
aksanata veya benzer başka sanat etkinliklerine gırla para döküp reklam yapmaya çalışan bir ticari dev kurum, standart bir kobi/dükkan kadar masraf yapan ama tek başına tiyatro dünyasında epey önemli bir yere sahip kuruma bunu yaparsa kaşıkla kazandığı itibarı kamyonla kaybeder. kaldı ki sanat desteği vs altında zaten destek olan kurumun vergilerinden düşülüyor, hanelerine aynı oranda eksi bile yazılmayacaktı.

ha devamının geleceğinden, bunun suistimal edileceğinden korkumuş(!) olabilirler ama başka bir açından da şans kapılarına gelmiş ama görememişler. deseydiler ya %50sine (en azından) biz enerjisa olarak sponsor oluyoruz. biletlerde de adımız basılsın vs.


ad hominem yapacağım ama taşradan çıkıp holding olunca vizyon bu kadar oluyor.
ad hominem 2: sabancı, sanat yatırım diye evren'in tablolarını alıyordu, bir sahnenin faturasını mı ödeyemecek?

artigercek.com
0
rewlack
(10.03.22)
Faturaların yüksek olduğu bir gerçek, buna tepki verilmesi beklenen bir davranış. Tepki veren kişi ve kurumların bunu bir olay haline getirip kamuoyu yaratma çabası da beklenen ve olağan bir durum. Haliyle elektrik sağlayıcısının elektrik kesmesi de yine beklendik ve olağan bir durum.

Bu ve benzeri olaylar sonucunda olası iki şey yaşanacak; ya yeterli kamuoyu oluşturulup elektrik faturalarında düzenlemeye gidilecek ya da tepki veren taraf(lar) durumu kabullenip ya faturaları ödeyecek ya da işyerlerini kapatacak.

Yani ben anormal hiçbir taraf göremedim bütün bu olup bitenlerde.
0
akhenaten
(10.03.22)
Evet tepki göstermek normal, ben biraz , tiyatromuzu karartıyorsunuz gibi söylemlere ve bunun elektrik dağıtıcısının tasarrufundaymış gibi kısmına takılmıştım.

Sonuçta hükümet sorumlusu.

@rewlack dediklerin mantıklı.

ön not: bir art niyetim yok, karanlıkta otursunlar demiyorum sadece olaya farklı açılardan bakmak için fikirlerinizi merak ettim.
0
🌸ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
Aslında konuyu etraflıca anlattılar tiyatro olarak, insanlar faturayı dayanışmayla ödeyelim dediler, tiyatro da bu tek aylık bir çözüm olur sorun burada daha sistematik, sadece bizim değil kültür sanat sektörünün devlet işbirliğiyle kalıcı çözüm bulunmalı diye

Tiyatrolar özel de olsa bunlar da birer kamu hizmeti görüyor, ben tiyatro sevmem fakat kültürel etkinlikler insanların ihtiyacı olan şeyler, yukarıda arkadaşın dediği gibi her şey analitik değil, ne gerek var diye başlayınca okulları da kapatalım hep masrafa kadar gider
0
freebird5406_2
(10.03.22)
moda sahnesi, faturaları ödememe kararı aldığında ne düşündü acaba? elektriklerin kesileceğini düşünmediler mi? ya da kesemezler, sosyal medyada linç başlatırız falan diye mi düşündüler?
0
co2s2
(10.03.22)
Cok guzel yapmislar, elektrigin bu kadar artma sebebi tam olarak sabanci sirketi zaten.
Ozellestirip sattiklari icin boyle oldu.

ilk defa insanlar dogru yerleri protesto etmeye basladi.
0
divit
(10.03.22)
rewlack+1
co2s2+1


bir tiyatro kurumu sadece bir ticari işletme olarak görülmemeli. kamusal bir hizmet var, hatta devletin yeterince sağlamadığı/sağlayamadığı bir kamu hizmetini üstleniyorlar. kaldı ki aynı emek, sermayeyle çok daha karlı iş yapabilecekken özel teşebbüsle bu işe kalkışmışlar neblim mandal satan bir dükkan muamelesi görmemeli.
0
jimjim
(10.03.22)
Kesilir niye kesilmesin? Faturasi odenmezse kesilir, bunda anormal bir durum yok. Burada sanat icra ediliyor buranin faturasoni biz karşılayalim dersen bunun sonu gelmez. Mutlaka bir nokta "o tiyatroya kiyak gectiler de buraya niye yapmadilar" elestirisi gelir.

Falanca kisinin tablolarını aldilar, efendim su kadar sanata destek yaptılar da bunu mu yapamiyorlar kiyaslamasi dogru degil. Nihayetinde bu ticari kuruluslarin sanata destek harcamalari da vergi avantaji ve prestij ile pasif getiri saglamasindan dolayi yapiliyor, duygusal bakmaya gerek yok.
Bu elestrileri gereksiz buluyorum.

Faturalarin yuksekliginin elestrilmesi lazım.
0
stavro
(10.03.22)
Tiyatroların "biz sanat yapıyoruz, herkes bize destek olmalı" düşüncesini hiçbir zaman anlayamadım.
Benim gözümde kebapçı, çilingir, terzi neyse tiyatro da odur. Para kazanma amaçlı kurulmuş bir şirket.

Bunda da ayıp bir şey yok. Her sabah neredeyse hepimiz uyanıp para kazanmak için bir şeyler yapıyoruz.

Eminim ki çok daha karmaşık bir hesap vardır ama salon yaklaşık 200 kişilik. Bilet fiyatları yaklaşık 100 lira.
Salonun tamamen dolduğu 2 saatlik bir oyun bu aşırı zamlı elektrik faturasını ödemeye yetiyor.

Hayırlısı olsun,
0
michael_knight
(10.03.22)
fırıncı,bakkal,manav,restoran,esnaf,halk paşa paşa ödesin ama tiyatro sanat yapıyor diye ödemesin yok öyle şey. keserler gözünün yaşına bakmazlar.
işin doğrusu önce ödersin sonra tepkini koyarsın .
0
jamswety
(10.03.22)
yukarıdaki yorumlardan da anlaşılacağı gibi -yorumum saygısızlık olarak anlaşılmasın-
tiyatro gibi kültür sanat aktiviteleri normal düz şirket işleyişi gibi algılanıyor. benim de dahil olduğum bir grup da diyor ki; hayır sağlık gibi eğitim gibi gerekli, şart bir kamu hizmetidir.

okuma yazma bilmeyen birinin niye ihtiyacım olsunki demesi gibi; toplumsal olarak neye ne için ihtiyacımız olduğunu bilmediğimizden ne olacak orası da bir işletme diyoruz. olmasa da ölmeyiz gibi algılıyoruz ama olmasa ölürüz aslında orası kaçırılıyor.

özetle, kesilmesi teorik olarak doğal, pratikte olmaması gereken birşey, tepki vermekte haklılar.
0
jimjim
(10.03.22)
Elektriği açmışlar bu arada.

twitter.com
0
🌸ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
kamunun faydasına olmayan tek bir iş yok.
kamu faydası orada kalkarsa başkası temin eder.
tiyatro da -şart, elzem- bir kamu hizmeti değil,
ekmek fırını elzem mesela. su elzem. çöp toplamak elzem. kanalizasyon altyapı doğalgaz elektrik elzem. bunlar tiyatrodan daha kutsal.
üstünlük atfedip de hak aramanın Modası geçti
0
comp
(10.03.22)
Bilet fiyatları çok yüksek o yüzden ben de bilet almadan gelip tiyatrolarınızı izleyeceğim, para da vermeyeceğim diyenler gidip tiyatroyu izleyebiliyorsa buna hakları var.
0
syabk
(10.03.22)
Polemik olması için değil de merak ettiğimden sormak istiyorum: Bu işletme, yani Moda Sahnesi, (sevdiğim de bir yer bu arada) kar amacı gütmeyen bir işletme midir?

Hasılattan oyuncular ve masraflar için ödeme yapıldıktan sonra kalan kısım işletmecinin cebine gitmiyor mu? Vakıf ya da dernek statüsünde midir? Bugüne kadar hep zararına ya da ucu ucuna mı iş yapmıştır?

Eğer kamu yararına çalışan vakıf ya da dernek statüsündeyse, evet, yanlış bir iş yapılmıştır. Elektriği kesilmesin. Yok efendim ticari işletmeyse, ödesin faturasını.
0
kaptankedi
(10.03.22)
Elektrik dagitim sirketleri tekel olduklari icin eger protesto kanali da olmazsa fiyatlar maliyetlerden bagimsiz olarak mutlaka halkin dezavantajina olur. Ses cikardiklari icin bu acidan tebrik ederim kendilerini.
0
dunal
(10.03.22)
burada onemli olan ses cikaran biri olmasi.
Tiyatro falan sevmem ama bu adamlar olmasa herkes kuzu kuzu odemeye devam eder bunun sonu yok sonsuza kadar devam eder zamlar.

Bak adam sak diye dikkati cekti.
istese bagis yapin odeyemiyoruz da diyebilirdi.

Bunun gibi 3-5 kurum ciksa sirketler geri adim atar.

Les gibi internete 100 tl oduyoruz kimse sallamiyor.
Bu zamlari fransada yapsan internet sirketini yakarlar.
0
divit
(10.03.22)
(11)

Elon Musk, Jeff Bezos vb. bu kadar zenginleşmesine nasıl müsaade ediliyor?

duchess jessamine
Bizde adam köfteciliği kurumsallaştırayım derken mafyası vs. malına çökmeye çalışıyor. Yüzlerce milyar dolarlık hacme ulaşıncaya kadar hiç mi kimse yeltenmiyor? Orada da mafyanın, rüşvetin, çürümüşlüğün bini bir para?
Bizde adam köfteciliği kurumsallaştırayım derken mafyası vs. malına çökmeye çalışıyor.

Yüzlerce milyar dolarlık hacme ulaşıncaya kadar hiç mi kimse yeltenmiyor? Orada da mafyanın, rüşvetin, çürümüşlüğün bini bir para?
0
duchess jessamine
(09.03.22)
amerika'da kolluk kuvvetleri, iç işleri, hukuk çok güçlü. mafya vari oluşumların bu şekilde alenen cirit atması çok zor.
0
posthuman
(09.03.22)
Mafyanin kendisi yukseliyor zaten.
Kucuk firmalara ellerindeki network ile baski yapip yutarak buyuyorlar.
Sonra buyuk hukuk firmalari tutarak mafyacilik oynuyorlar.
Daha sonra vergi avantaji olan ulkeye kacip sirketi cokulemeyecek hale getiriyorlar.

Mesela adamlar senin urununu caliyor senin dava acman icin 10 milyon dolarin olmasi gerekiyor.

Bizim mafyalar bile daha insafli.
0
divit
(09.03.22)
bir sürü lobi firmasına bi ton para ödüyorlardır sırf işleriyle ilgili konular çözülsün diye. orada da adı mafya değil ama lobi.
0
roket adam
(09.03.22)
Vergini veriyorsan kral sensin.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(09.03.22)
adam mafya olmasa da mafya kadar güçlü korunuyor. yanına yaklaşamazsın. büyürken de çökebileceği işler değil bunlar. ilk milyarı yapmak zor, ondan sonra çökemeyecek kadar büyük. ilk milyarı da çok hızlı yapıyor. organik, kendi kaynaklarıyla büyümüyor ki. araç yıkama açıp ondan kazandığıyla bir tane daha açmıyor. borçla büyüyor.
0
gabe h coud
(09.03.22)
Konuyla ilgili bir kitap önerebilirim; Ulusların Düşüşü (Why Nations Fail)

ABD'deki girişimcilerin nasıl dünya devi firmalar kurabilirken yanı başındaki Meksika'nın bu kadar geri kaldığını da anlattığı güzel bir konusu var. Özetle 'benzer coğrafyada bulunan ülkeler arasındaki kalkınma bakımından nihai farklara değiniyor. Teee 1600'lerden başlayarak günümüze geliyor.
0
himmet dayi
(09.03.22)
Yanında devlet olan birine kimse yaklaşamaz.
0
dissendium
(09.03.22)
Kendileri mafya+1 bunlar potansiyel rakipleri yuta yuta buyuyen firmalar.
Microsoft, google gibi firmalar bu zamana kadar rakiplere goz actirmadi, potansiyeli olan firmaları daha fazla büyümeden satin aldilar en kotu.
Avrupa'da kac kez rekabet kurallarına karsi gelmektrn, tekelcilikten ceza yedi Microsoft mesela.


Bir de bunlar büyük teknoloji şirketleri. Komplo teoridyrni gibi konusmus olacam ama su bir gercek ki bu dunya çapında hukum suren teknoloji sirketleri amerika icin büyük avantaj. Haliyle devlet tarafından destekleniyordur böyle kritik şirketler.
Ayni sekilde bir Boeing mesela, Amerikanin bayrak tasiyici havayolu şirketi oldugindan kac kez devlet desteğiyle batmaktan kurtarıldı.
0
stavro
(09.03.22)
Tamam Abd'de girisimciligin onu daha acik ve zenginlesmek daha kolay ama cok da pembe gozluk kullanmamak lazim. Sorun aslina bakarsan kendi kendisine cevap veriyor. Alenen yaptiklari manipulasyonlara ceza kesilemeyen insanlar bunlar.
0
dunal
(09.03.22)
Girisimcilige kostek oldugunu anlatan cok eser var benim hatirladigim.
Uluslarin dususu cok kolpa bir kitap, new york ceteleri ya da irishman izleyince hee boyleymis diyorsun.

Teknolojide cokme hikayesi de cok.

Billion dolar code var netflix dizisi, google maps mafyaligi.

Flash of genius, ford'un silecek icadina cokmesi.

Bir tane de guzel bill gates filmi vardi ismini bulamiyorum.
Apple'in xerox icadina cokmesi, microsoftun da apple'a cokmesini anlatiyordu.

Baska hatirladigim oracle sun olayi var.
Bir de intihar eden(!) antiviruscu mccaffe var.

Pis adamlar hep
0
divit
(09.03.22)
Kendileri mafya +1

Devlet çöküyor orada genelde, başka mafyaya fırsat kalmıyor.

3-4 sene önce Zuckerberg'ü harasladılar senatoya çağırıp, şimdi Beyaz Saray "şu şu postları sil güzel kardeşim" diye emir veriyor. Ulan madem privacy önemliydi, onu engelleseydin? Ama propoganda aracı olarak kullanmak varken ne gerek var böyle şeylere.

Direkt parasına çökseler daha insaflı.
0
plutongezegendegilmi
(09.03.22)
(13)

rus sivillere uygulanan yaptırımlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

coldegezenkutupayisi
bir haftadır yaşananları şaşkınlıkla izliyorum. olayın iyiden iyiye freak show halini aldığını düşünüyorum.bir ülke zorbalık yapıp başka bir ülkeye saldırmış olabilir ama sivil halkın bu eylemde ne gibi bir kabahati var? şimdi atıyorum bizim yönetimimiz aynı şekilde bir savaşa girse ben ne yapabilir
bir haftadır yaşananları şaşkınlıkla izliyorum. olayın iyiden iyiye freak show halini aldığını düşünüyorum.

bir ülke zorbalık yapıp başka bir ülkeye saldırmış olabilir ama sivil halkın bu eylemde ne gibi bir kabahati var? şimdi atıyorum bizim yönetimimiz aynı şekilde bir savaşa girse ben ne yapabilirim buna karşı? ben zaten mevcut yönetime oy vermedim, girilen savaşı da onaylamıyorum. sokağa çıkıp protesto etsem ters kelepçe götürecekler. bugün rusya'da yaşananları savaş olarak tanımlayan bir televizyon kanalı kapatıldı misal. sokağa çıkan insana neler yapmazlar yani.

rus kedilerini bile organizasyonlardan men ediyorlar yav. sporcular, takımlar, çalışanlar. rusya'da yaşamayan insanlar bile işlerinden oluyor. iş post-modern etnik temizlik haline geldi iyice. hollanda'ya kızıp portakal bıçaklamaktan farksız geliyor bana bu durum.

kendimi şu an rusya'da yaşayan bir muhalif olarak düşünüyorum. freelance iş yapsam paypal kullanamıyorum. iş yapamadığım için müzik dinleyeyim diyorum kredi kartımla ödeme yapamadığım için spotify yok. ne bileyim netflix aboneliğimi yenileyemedim. kardeş tamam ben dünya vatandaşıyım bu cehennemde kalmak istemiyorum diyorum hayır sen rus olduğun için sana iş vermiyoruz, burada yaşaman için de vize alman lazım çalışma iznin olması diyorlar. ve yine rus olduğum için bunları da vermiyorlar.

sivil halka uygulanan bu yaptrımların muradı nedir? avrupa ve abd, halk baskısı olsun da putin vazgeçsin diye mi uğraşıyor? bu ne kadar mümkün? ukrayna halkı ve oradaki savaş gerçekten bu kadar umurlarında mı? yoksa mümkün olan en fazla silah yardımını yapalım, orada maksimum direniş olsun biz de bu boşlukta rusya ve rus vatandaşlarına izolasyon yapalım mı diyorlar?
0
coldegezenkutupayisi
(04.03.22)
maksat ruslar da isyan etsin putin'i içerden düşürsün.

edit: örnek:
twitter.com
0
do you remember me
(04.03.22)
evet putin'e baskı yapsınlar diye uğraşılıyor. valla ilk üç gün yaptırımları ben de destekledim ama gerçekten kedilerin yarışmadan men edilmesi filan artık bariz ırkçılık boyutuna ulaştı bu.

normalde yaptırım ruslara çok koymaz, şükredip devlete tapınma konusunda bizden beterler, o yüzden rusları en temelinden sarsmadan müdahale edemezsin. o açıdan izole edilmelerini anlıyorum ve açıkçası gerekli de buluyorum ama gelinen nokta aşırı absürt. ya zaten berlin'de yaşayan, belki de tam olarak putin'in rusyasında yaşamak istemediği için ülkeden kaçmış adamı legal olarak yaşadığı topraklarda restorana sokmamak filan bunlar inanılmaz ırkçı ve aptalca işler.
0
der meister
(04.03.22)
Öncelikle arkadaşlara katılıyorum. Halkın isyan edip putin’i baştan indirmesi için yapılıyor, buna eminim.

Öte yandan kız arkadaşım rus ve italyada yüksek lisans yapıyor. Durumların bir kısmı savaştan diğer kısmı da avrupanın bu tutumundan kaynaklı italyadan geri dönmeyi düşünüyor.
İtalyada rus bankasından gelecek parayı atmden çekmek istediğinde %30 komisyon oranına çıkartıyor. Bazı rus bankaları kartıyla para çekmeye de izin vermiyorlar.
Savaş nedeniyle ruble ciddi değer kaybetti ve italyadaki evinin kirasını ruble kazanarak euro ödemeye çalışan bir annesi var.
Annesi bir turizm acentesi sahibi fakat avrupayla olan turizm uçak seferlerinin iptali nedeniyle firması öldü.

Diğer yandan putine iyi diyen yok fakat aynılarını amerika yanı başında bile olmayan ırak’a yaptı. İsrail hala filistinlilere yapıyor. Afganistanı saymıyorum bile.
Ukraynaya yapılan kötü mü kötü. Ee? Irak ve filistindekiler insan değil miydi? Amerika ve israil mi yoksa bunlara susup rusyaya ses çıkaran avrupa mı rusyadan daha insancıl. Kimi kandırıyorlar alla sen.

Son olarak da şunu söyleyeceğim. Putin %80 oyla seçilen bir lider. %80 oy demokratik olarak alabileceği bir oy değil, bu mümkün değil. Adam diktatör, halk oy verse de seçim halkın değil. Ve “o diktatörü indirin” diyorsun. Bi tarafına nükleer yememek için içerideki halkın kurşunlanmasını sağlıyorsun.

Bi yandan hak veriyorum, putinin acilen iktidardan elini eteğini çekmesi gerekiyor fakat bu iş rus vatandaşlarına ağır bir fiyat çıkaracak.
0
filipis
(04.03.22)
büyük oranda abartılı ve batının savunduğu değerlere tamamen ters. warner bros filmlerini geri çekmiş olabilir en nihayetinde yapım şirketi, ama sen sporcuları turnuvalardan çekemezsin. dosoyevski'ye yasak koyamazsın. anna karenina'yı çekmemek senin kararın ama küçültücü bir karar.
bunların tek sonucu almanya'da olduğu gibi dükkanı taşlanan, arabası çizilen masum ruslar olur. maalesef artarak devam edecektir de.

özetle bizim sadece ortadoğuda olduğunu sanıp eleştirdiğimiz ilkellikler şu sıralar en medeni olduğu varsayılan ülkelerde yaşanıyor. kimsenin kimseden bir farkı yok.
0
bohr atom modeli
(04.03.22)
Bence az bile. Daha sert olmalı. Seçtikleri insanın yaptıklarının medeni dünyada yeri olmadığını anlamalılar.
0
gabe h coud
(04.03.22)
aptalligin, ikiyuzlulugun daniskasi bati kendini hatirlatti nazarimda. benim anlamadigim yillardir savas yoktu da ilk defa mi savas goruldu savas acan ilk ulke rusya mi komik komik yaptirimlar. ozetle ASAGILIK olarak goruyorum. aptal avrupa ve humanizmi
0
ala09
(04.03.22)
Iki seçenek var; top, tüfek savaş ya da böyle savaş. Lesser evil.
Rusların putin hastasi olmadığından eminim ama halk da artık başına seçtiği adamlarin sonuçlarına katlansin. Yani bu olayin halka dokunmadan olması zaten imkansiz. Hem ülkeye ekonomik zarar verip hep rus halkinin mutluluğunu korumak gibi bir şey yok.

Bazılarını tabiki ben de saçma buluyorum ama günümüz dünyasında böyle uç noktalara gitme var. Saçma ama böyle.

Ama bir taraf başka ülkeye giriyor, insanlar ölüyor, evcil hayvanlarindan oluyorlar, evlerinden, arabalarindan oluyor.
Diğer tarafta rus vatandaşı paypal kullanamıyor. Bankacilikta sıkıntı var, ekonomik çöküş oluyor. Vay be...

Uç örnekleri bir kenara atarsak (yok kitap yasaklanması yok rus vatandaşı restorana almayan restoran sahibi vs) öyle bir noktaya gelindi ki sanki nato komple rusya ile savaşa girse insanlar daha mutlu olacakmış gibi.

O yüzden gene uç örnekleri saymazsak en güzeli yapılıyor. Diktatör seven sonuçlarına katlansin. Türkiye'de insanlar oy vermese de başkalarının verdiği oylar sebebiyle sonuçlara katlanmiyor mu? Aynısı.
0
logisticsmanager
(04.03.22)
abd şuan tüm dünyada ulaşabildiği her yerde medya manplasyonu yapıyor. ssdece kısıtlama değil baya ak troll gibi sözlükte yanke troller bile olduğunu düşünmeye başladım umarım paronaya yapıyorumdur.
0
gregorpanpa
(04.03.22)
Rusya özgür bir ülkeyi istila etti. Gelecekte problem yaşama ihtimali olduğunu düşündüğü için bürokratik yollarla bu problemi bertaraf etmek yerine özgür bir ülkeye saldırmayı seçti.

Cevap olarak ruslara gelen yaptırımlar mantıksız değil çünkü rus halkını koruması, halkın çıkarını düşünmesi gereken kişi zaten devlet başkanı olarak putindi. Rus halkının taş yememesini sağlamakla yükümlü kişi putin zaten, diğer ülkeler değil. Putinin devlet başkanı olarak sorumluluğu zaten bu tip şeyleri bertaraf etmek. Ama o gidip özgür bir ülkeyi istila etmeyi seçti.

Mesela şuanda da bizim ekonomi kötü. Ülkeye artık kaliteli ürün girmiyor. Girse de halk alamıyor. Diğer ülkeler bize iyilik yapıp ithalat/ ihtacat kolaylığı getireyim demiyor. Yaparsa da bu anlaşma bürokratik olarak konuşulup yapılmıştır yapılır. Ama putin bürokratik yolları kullanmadığını zaten belli etti savaş başlatarak. Halk da bi zahmet seçmeyiverseydi. Şuan bizim ülkedeki krizden, müzik yasağından, saçma sapan her şeyden muhalifler de etkileniyor aynı oranda.

Ama işte ülke başkanlarının seçimini halk yaşıyor. Zaten ülke başkanı halk adına seçim yapmakla yükümlü biri. O yüzden iyi seçmek gerekli.
0
zimbirik
(04.03.22)
>> İsyan edip Putin'i düşürsün diye yapıyorlar.

Kesinlikle yanlış.

1- Konuyla ilgili literatür mevcut. Ekonomik yaptırım yüzünden hükümeti düşen ülke yok, demokratik olmayan rejimlerde hiç yok. İran'a yıllardır ekonomik yaptırım uyguluyorlar, düştü mü molla rejimi? Çin yönetimini çok sevdikleri için mi yaptırım uygulanmıyor? Erdoğan'ı çok demokratik olduğu için mi destekliyorlar?

2- Madem ekonomik yaptırımın etkisi yok, niye uyguluyorlar?

Bu soruya (Batı/kuzey ülkeleri) Avrupa ırkçılığını anlamadan cevap vermek zor. Yıllardır hemen her Avrupa ülkesinden birileriyle çalışmış biri olarak söylüyorum, ırkçılık "Avrupalı" kültürünün temel unsurlarından biri.

Bu ekonomik yaptırımların temel sebebi Putin'i değil, Rusları cezalandırmak. "Siz aptal Ruslara ne yapmanız gerektiğini yıllardır söylüyoruz, bizi dinlemediniz, üstüne kendi kafanıza göre iş yapıyorsunuz, ne haddinize, görün o zaman gününüzü, bunu hakettiniz" diyorlar. Bu yaptırımların halk nezdinde de bu kadar yaygın kabul görmesinin temelinde yatan sebep bu.

3- Virtue signalling. Muhtemelen maddi açıdan da bir havuç / sopa göstermişlerdir ama, "bakın en ahlaklı benim" diyebilmek için üniversite hocası dostoyevski yasaklıyor, film festivali rusları kovuyor falan. Kendi aklı ve vicdanını bir kenara koyup, rejime sadakatini açık açık belli edenler gelecekte ödüllendirilir. Maddi olmasa da sosyal kredisi yeter muhtemelen, çünkü zaten kaybettiği bir şey yok, mevzu Ruslarsa ırkçı olmasını kimse umursamıyor.

>> Putin agresif, diktatör, haketti vs.

Valla Ukrayna mevzusu 20 yıllık bi mevzu. Hiçbir ülke kendi sınırında, kendi güvenliğini tehdit eden düşmanın yerleşmesini istemez. Çin gidip Meksika'ya füze yerleştirse, ABD de Meksika'yı işgal eder. Joe Biden diktatör olduğu için öyle yaptı mı diyeceğiz o durumda da?

Akılcı / insanı çözüm, Ukrayna'yı tampon bölge olarak bırakıp, halkı rahat etsin diye ekonomik olarak desteklemek olurdu. Dünya'da bir sürü örneği de var, Moğolistan mesela, Rusya ve Çin arasında tampon bölge olsun diye kurulmuş bi ülke, iki taraf da ele geçirmeye çalışmıyor.

Ama savaş çıkarmak istiyorsan akılcı çözümleri dinlemez (ki Putin yıllardır bunu öneriyordu), karşı tarafı provoke eder durursun. Savaş çıkınca da votka bıçaklayıp, "ama sen diktatörsün" diye basarsın propogandayı, herkes de senin haklı olduğunu düşünür.

O bahaneyle de adamların paralarına, mallarına mülklerine çöker, silah falan satar cebini doldurursun. Sana muhalif olanları cancel'lar, sindirirsin. Süper iş valla.
0
plutongezegendegilmi
(04.03.22)
Bunun insan haklari ve ozgurluk adina yapildigini dusunecek olsam en iyi ihtimalle namertce bulurdum. Fakat iptal kulturunun kendi basina bir hezeyani degilse yeni bir kutup yaratma cabasi olarak goruyorum.
0
dunal
(04.03.22)
arkadaşlar ben amerika'nın ırak işgalini cnn ekranlarından canlı yayında izlediğimiz zamanları hatırladığım için mevcut durumda modern dünya fedailiğine soyunmuş ülkelerin samimiyetlerine inanmıyorum. yoksa çok isterdim ben de her zorbalığa aynı tepki verilsin, yanlış olanın karşısında yanlışı her kim yapıyorsa yapsın aynı kararlılıkla durulsun. o sebeple bu işgal acaba etnik temizlik için fırsata mı çevriliyor diye düşünüyorum. modern dünyada savaş olmamalı sevimliliğine inanmayı ben de çok isterdim ama her ülkenin savaş bütçesinin ne kadar olduğunu iki dakikalık araştırmayla bulabiliyoruz.

@plutongezegendegilmi noktası virgülüne kadar katılıyorum yazdıklarınıza.
0
🌸coldegezenkutupayisi
(04.03.22)
Bence şöyle bir sorun var, sanki tek bir elden “ sen Dostoyevski kitaplarını kaldır.” , “sen Rus kedilerle ilgilen”, “ bankalar birleşin Rusya ile ilişiği kesiyoruz” böyle emirler yağdırılıyor gibi düşünülüyor. Böyle bir şey yok. Şu an ekonomik olarak Rusya’yı zorda bırakacak tedbirler var ve evet uluslararası bu çapta krizlerde bu yaptırımlar her daim masada. Yani Lavrov gibi nükleer tehdit üstünden yürümesini tercih ediyorsanız bilemem. Ama şu an işlerin boyut atlaması öncesinde gerçekleşmesi gereken de mantıken bu. Ha bu noktaya gelmeden farklı hamleler alınabilir miydi ya da eğer daha önce neden bu yaptırımlar x ülkeye uygulanmadı diyorsanız sonuna kadar haklısınız. Ancak bugün bu koşullarda verilen resmî karşılıktan bahsediyoruz.
Rus takımlarının turnuvalara kabul edilmemesine gelince spor kesinlikle birleştirici olmalı ama böyle bir ortamda o turnuvada çeşitli güvenlik sorunları da doğabilir. Herkesin temiz oynadığı ideal şartlarda saçma ama şu sıcak ortamda belki anlaşılabilir.
Geriye kalan bütün fikir beyanına zorlamalar, kişilere yönelik hakaretler, dışlamalar ve hele Rus kültürüne yönelik eylemler saçmalık. Tarafını belli etmekten daha öteye gittiğini düşünüyorum ben de. Üstelik Ukrayna’daki drama hiçbir faydası yok. Bizde de portakal bıçaklayanları, dövecek Çinli arayanları biliyorsunuz. Tanıdık bir kafa.
Neyse diyeceğim savaş olmamalı sevimliliği değil bu. Evet. Kimsenin eli temiz değil. Bundan haksız kazanç sağlayanlar olacak kesinlikle. Ama Avrupa’nın savaş travmasını (ki haklı bir travma) tetikleyen ve bu yolu açan Putin. Bağımsız bir ülkeyi uzantısı olarak gören ve üçüncü dünya savaşını yüksek perdeden dillendiren bir ülke, haksız bir işgal ortada duruyor.
0
not dark yet
(04.03.22)
(13)

Rusya Kiev'i alamadi hikayesi

stavro
Bunun gerceklik payı nedir sizce? Ben acikcasi hikaye ifadesini ozellikle kulkandim cunku bana propoganda gibi geliyor. Savasta propoganda da gayet dogal. Zaten savasin basindan beri bati tarafından yogun bir Ukrayna propogandasi gozlemliyirum.Kiev'in henuz icine girilmis değil. Sehir merkezinde tek
Bunun gerceklik payı nedir sizce? Ben acikcasi hikaye ifadesini ozellikle kulkandim cunku bana propoganda gibi geliyor. Savasta propoganda da gayet dogal. Zaten savasin basindan beri bati tarafından yogun bir Ukrayna propogandasi gozlemliyirum.

Kiev'in henuz icine girilmis değil. Sehir merkezinde tek bir Rus askeri yok. Merkezde hiçbir catisma yasanmisligi da yok. Şehir merkezine girilmis değil ve girmeye tesebbus edilmis ve geri puskurtulmus falan da degil. Savasin 6. Gununde rus askeri kiev'in 20-30km disinda bekliyor baktigin zaman.

Rusya ne planliyor tam olarak bilemeyiz ama bekledigi ortada. Yani bu adamlar sehir merkezinin 20km dışında beklerken Kiev'i dusuremediler, Kiev direndi, Ruslar Kiev'i alamadi gibi ifadeler sacma geliyor bana. Baktigin zaman Kiev'i alamadilar diye bir durum yok gozukuyor, almaya teşebbüs etmediler. Muhtemelen harkov icin de durum boyle.

Simdi ben bir şey mi kaciriyorum, Kiev'i alamadilar gibi soylemelrr ne kadar doğru? Bu adamlar Kiev'e bayağı fiilen girdi de geri puskurtuldu bizim haberimiz mi yok? 64km konvoy bekleme halinde su an. Muhtemelen istediğini hiçbir şekilde alamayıp baska care kalmadığında anca o zaman gercek anlamda Kiev'i ele gecirme yoluna gidecekler fiilen. Bu son secenek gibi.
0
stavro
(01.03.22)
sosyal medyada kısa bir tarama yapılırsa rusya'nın bazı zaaflarını görmek mümkün olur. kendi sınırlarının 40 - 50 km ötesindeki birliklerine lojistik destek sağlayamadıkları, propagandadan ziyade somut bir gerçek gibi görünüyor. mazotunu bitirip yolda kalan zırhlı araçlar, esir düşenler, yanmış rus asker cesetleri görüntüleri işlerin rusya için pek iyi gitmediğini gösteriyor.

operasyon süresi uzadıkça rusya'nın işi daha da zorlaşır, birliklerde disiplin kaybolur, savaş suçlarına varan eylemlere rastlamaya başlarız.
0
zgrydn
(01.03.22)
Yıllardır podcast'ini dinlediğim bi Rus var. Severim, aklı başında bi eleman.

Rusya savaştan sonra Ukrayna'da kendine sadık bir rejim kurmak istediği için, şu an sivillere karşı aşırı dikkatli davranıyor, çok tepki çekecek büyük bombalamalar vs. yapmıyor diyor.

Ama Ukrayna'da herkese silah dağıtıldı, kim sivil kim asker belli değil. Arabayla gezen ergen kız molotof atıyor falan. Dolayısıyla bu tutum Rus askerleri arasında huzursuzluğa neden oluyormuş, dikkatli olucaz diye kendimizi riske atıyoruz diyorlarmış.

Bu "yavaşlığın" sebebi buymuş. Gerçi bana sorarsan ortada bi yavaşlık yok, ABD - Irak savaşı bile 40 gün sürmüştü.

Doğru mudur bilemem, ama mantıklı bi teori gibi.
0
plutongezegendegilmi
(02.03.22)
internetteki içerik savaşını kazanmakla sahadaki savaşı kazanmak çok farklı bir şey.
2 yıl önce de hong kong olayları sırasında ya da gezi'de yaşananlardan çok bir farkı yok. internette kazananlarla gerçekte kazananlar çok farklı.
kaldı ki putin'in hiçbir zaman kiev'i alıp kukla bir iktidar ve onları koruyacak silahlı güç vs bırakma planı olduğunu sanmıyorum.
doğu güneydoğu hattına bakarsanız istediğini zaten almış gibi koridoru kurmasına çok az bir şey kaldı. bu sırada da karşı tarafta alt yapı bırakmadı koca bir ülkede travma yarattı vs.
bütün bir ülkeyi almak istediğini düşünseniz bile pc oyununda bile iki turn de bi halt yapamıyorsun ukrayna gibi koca bir ülkeyi nasıl komple ilhak etsin 3 günde?
0
Whily
(02.03.22)
Burada derinlemesine anlatılmış.

eksisozluk.com
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(02.03.22)
ben hikaye olduğunu düşünüyorum.
rusça ve ingilizce bildiğim için her iki tarafın da kaynaklarına bakabiliyorum. ukrayna ve batı medyası baştan aşağı propaganda. kullanılan yaralı, ölü, patlama görüntülerinin çok çok büyük bir kısmı dünyanın dört bir yanından kotarılmış görüntüler.

aynı şekilde rus medyasında da çok büyük propaganda dönüyor. her iki tarafı da biraz tartınca neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlıyorsun.

kiev'in alınamadığı olayı hikaye. 65 km uzunluğunda tank konvoyu var. şehre daha taarruz yapılmamış, hava desteği henüz tam anlamıyla verilmemiş. çoğunluğu milliyetçi sivillerden oluşan halk nasıl kurtaracak şehri allaşkına bunlar karşısında? öyle bir şey olsaydı bu konuda çok daha profesyonel olan filistinliler şimdiye dek israil'i 10 defa geri almıştı.

bence putin olayları çok daha fazla kızıştırmadan müzakereye zorlamaya çalıştı. çünkü, eğer kiev'e girerse zelenski ölür veya tutsak edilir, tüm ukrayna düşmüş olur. ki bu da işlerin diplomatik olarak da içinden çıkılmaz bir hal alması demek (ki aldı ve bence putin bugün yarın kiev'e girecek). ayrıca, taarruz demek önüne geleni öldürmek demek, bu da her iki taraf için büyük kayıplar demek. şehirde hala daha milyonlarca sivil var. bunların ölmesi demek. altyapının yok olması demek.

putin'in amacı ülkeyi kırıp geçirmek değil, kendine bağlı bir yönetim oluşturmak. bu yüzden ilerisini de düşünüp olayı masada bitirmeye çalıştı şimdiye dek. putin bu yüzden biraz şiddet, biraz müzakere yolunu arayacak gibi. bizim cumhurbaşkanığı da açıklama yaptı "müzakereler büyük ihtimalle ertelenecek, olaylar tırmanacak" diye. belli ki bu yönde bir istihbarat var. ancak buna rağmen belarustaki müzakere masasının dağılmaması yine de müzakere yolunun açık olduğunu gösteriyor. konuşmalar savaşta kimin önde olduğuna göre şekillenecektir büyük ihtimal. zelenski düştüğünde putin'in şartları kabul edilir.
0
lesmiserables
(02.03.22)
putin istese ukrayna'nin tamamini birkac gun icerisinde isgal eder. adamlar suriye cehenneminde yuzbinlerce isidli elkaideci teroristle sokak savasi yaptilar yillarca. benim okudugum kadariyla putin ordusunu tutuyor gibi. ilk basta putin'in islak hayallerinden dolayi bu isgal gerceklesti diye dusunuyordum, ama zamanla fikrim, putin'i buna zorladilara dogru evrildi. bugun bir video'da geciyordu. obama'nin doneminde putin-obama gorusmesi oluyor. putin, "bu nato bu kadar iyi bir seyse biz de girelim" gibi bir sey diyor. tabi rusya'nin dost olmasindan ziyade dusman olmasi daha iyi bati icin. Rusya, Kirim'i ilhak etti diye Ukrayna Kirim'a giden suyu kesmis bir baraj vasitasiyla. Bu sekilde kirim'daki tarim alaninin %80'ni ekilemez hale gelmis. Sanki Rusya'yi kasitli olarak kasiyorlar gibi. Eger Kirim ilhaki olmasaydi, Ukrayna'nin Nato'ya girmesiyle Kirim'da abd askeri ussu gorecektik muhtemelen. Bu da Karadeniz'in kaybedilmesi demek Rusya icin. Rusya ve Bati Karsilikli olarak ellerini zorluyorlar. Rusya icin Ukrayna'nin topragi asil mesele degil gibi Nato'nun diplerine kadar sokulmasini istemiyorlar.
0
ubi dubium ibi libertas
(02.03.22)
yav rusya tabii ki kievi alir mesele o degil zaten. mesele istedigi sartlarda alabilir mi? belki alabilirdi... ama alamadi. yani alsa yine alir ama istedigi sartlarda alamadi bitti o mesele. bati tepkisini ve ukraynanin direncini iyi hesaplayamadi, propaganda makinesini modernlestiremedi ve geride kaldi.

putin acik bir sekilde ekonomisinin turkiye gibi olmasindan korkuyordu, daha beter oldu. simdi hem ukraynaya bir kukla yerlestirip hem de yaptirimlari kaldirmasinin kolay bir yolu yok. batirdi yani. amaci gostermelik isgal ve kukla yerlestirmekti, 2 gunde yaparim oldu bittiye gelir kimse de bir sey demez diyordu, kazin ayagi oyle olmadi. aralarini catlatmak icin senelerini harcadigi bati blogundaki butun kazanimlarini geri verdi.
0
robokot
(02.03.22)
Bu kadar yogun ve koordineli propagandanin oldugu bir ortamda soylemleri ve hikayeleri dikkate almamak lazim.
0
dunal
(02.03.22)
robokot +1

Mesele alması değil. Rusya bugüne kadar hep Avrupa için risk oluşturmayan yerlerde genişledi. Gürcistan'ın tümünü işgal etse Avrupa sesini çıkarmazdı. Rusya bunun Ukrayna için de böyle olacağını düşündü. Ama öyle olmadı. Askerî başarı siyasi başarıya denk değildir. İsterse bütün köyleri ele geçirsin, siyasi olarak batırdılar. Kiev'i alamadı demek yanlış değil.
0
dissendium
(02.03.22)
Rusya kiev'i alır. Fransa da alır Türkiye de alır.
Ama bu saatten sonra rusya kiev'i vs sivil halka zarar vermeden ve onların desteği ile, Batının tepkilerini almadan nasıl alir? Alamaz gibi. Cok da bilmiyorum. Ekşide link paylasilmis orada sayfalarca açıklama yapılmış detayli, su saatten sonra "abi alir alir propaganda bu" demek garip olur. Eğer bu kadar detayli açıklama yapabilecek olan varsa buraya yazardı, yok gibi iste.

Eğer amaç ukrayna'yi dümdüz etmekse yapar. Bunu yaparken zarar görmemekse gg, wp.

Bu arada progapanda deniliyor ama nedense Türkiye'de tam bir rus progapandasi var gibi. Bütün eksi sözlük büyük oyunu bozmus gibi dolaşıyor. Artık kim ne progapanda yapıyor bilmiyorum ama eminim ki kimsenin bir şey bildiği yok, herkes birbirini gaza getirip bir şey bildiğini göstermeye çalışıyor.
0
logisticsmanager
(02.03.22)
Kiev'i alsalar bile sonrası Rusya için daha zor.
Birbirlerine karşı biraz uzakta siyaset izleyen batı, sayelerinde iyice birleşmeye zorunlu hissetmeye başladı. NATO'da aslında (Sovyet)Rusya'ya karşı kurulmuş temelde abd destekli bir güç.

Ruslar genel olarak batı tarafından önemsemiyor, ötekileştirliyordu tarih boyunca. Rusya'nın ise imparatorluk hayalî var( doğu ve batı roma'dan sonra üçüncü Roma olmak istiyorlar)
Katolik kiliselerine karşı olan Ortodoks Kiliseleri de belli ki destekliyor bu siyaseti.

Şimdilik batı, askeri güç ortaya koymamakla Rusya'yı bir tür tuzağa çekiyor da olabilir.
0
Erva
(02.03.22)
batı medeniyeti öyle bir propaganda makinası çalıştırıyor ki, savaşa dair doğru haberi alma ihtimalimiz en azından bir süreliğine yok. rusya kiev'i neden alamamış sorusundan ziyade, almak istedi mi onu bile yanıtlamak zor.

bunun haricinde +1 robokot
0
kent sakini
(02.03.22)
Kiev'i almak ile kiev'i istedigi sekilde almak kiyaslamasi yapilmis, tamam iste ben de buna parmak basıyorum. Cok sağlam bir batı propogandasi var ortada, Ruslarla birebir carpisilmis da onlara ilerleme firsati verilmemis gibi bir algi yaratılıyor. Kiev'i alamama durumu yok yani benim gördüğüm bu.
Hatta bana sorarsani kiev'i alma durumu hic denenmeyecek bile belki. Baskentin icine girip carpisma secenegi en son seçenektir.

Ben şahsen Rusya Ukrayna direncini hafife aldi iyi hesaplayamadi soylemlerini de temelsiz buluyorum. Ortada kayda değer bir Ukrayna ordusu direnci veya sivil direnci oldugunu falan sanmıyorum, guzel bir mizansen izliyoruz su anda batı tarafından medya mutfağında üretilen. Dogrudan çarpışmaya girilmedi ki henuz, yani ortada sozu edilen sozum ona beklenenden cok daha kuvvetli bir Ukrayna direnci varsa bile bunu gösterecek bir pozisyon olusmadi ki. Ortada boyle bir sicak catisma ortami yok. Rusya birkac gundur yiginak halinde bekliyor ve bu surecte belli noktalari peyderpey vuruyor. Hangi direkten bahsediyoruz burada?
64km konvoy hala bekliyor, bir seye kalkismadi. Kuzeyde ve dogudaki yiginaklari bilmiyirum ama orada da durim benzer.
0
🌸stavro
(02.03.22)
(17)

evlilik...işsizlik.. ne yapacağını bilememek..

jepa
uzun yıllardır işsizim ve yine uzun yıllardır süren bir ilişkim var. kız arkadaşım işim olmasa bile evlenelim diyor ancak ben bir türlü kafam rahat olmadığı için bunu öteliyordum. evlensek bile eğer hala iş sorunu olacaksa büyük sıkıntı olacağını düşünüyorum. zaman zaman ayrılık aşamasına da geldik
uzun yıllardır işsizim ve yine uzun yıllardır süren bir ilişkim var. kız arkadaşım işim olmasa bile evlenelim diyor ancak ben bir türlü kafam rahat olmadığı için bunu öteliyordum. evlensek bile eğer hala iş sorunu olacaksa büyük sıkıntı olacağını düşünüyorum. zaman zaman ayrılık aşamasına da geldik bu nedenle. kafamda birkaç düşünce dolaşıp duruyor.

ailemin eski bir ev satışından kalan kullanabileceğim 500bin civarında bir para var. bunu nikah, ev eşyası vs için kullanmak.. bir yatırım yaparak veya iş kurarak değerlendirmek. ancak herhangi bir ticaret tecrübem de yok. para pul olup gider korkusu da var elbette. ticarete atılsam bana yardımcı olacak etrafımda güvenebileceğim kimse yok. yaparsam yine araştırarak online satış vs.. gibi daha az riskli işler olabilir gibi.

bu paraya 20-25 yıllık bir ev alınabiliyor ya da peşinat sayıp krediyle ev alsak hem kendimi iyi hissetmek hem de müstakbel akrabaların diline düşmemek için işim olmasa bile en azından evi ben almış olurum diye düşünüyorum.

işsiz bir şekilde evlenip tecrübe eden var mı?

edit: sırf evlenmek için evlenmek istemiyorum. öyle bir şey yok. gerçekten sevdiğim ve anlaştığım kişiyle evlenme çabasındayım.

30'lu yaşlardan sonra yeni bir meslek edinmek veya kurs biraz zor oluyor. bir de süreci daha da uzatan bir durum. iş garantisi de yok çoğu bölümde. elbette iş sorununu çözdükten sonra yeni meslek edinmek de faydalı olacaktır.
0
jepa
(21.02.22)
Kişisel görüşüm
1)parayı kesinlikle nikah vs şeylere kullanma. Bu gibi şeylere olabildiğince az para harca, yoksa evliliğin boyunca borcunu ödersin, çok pişman ediyor. Bir kere evleniyorum düşüncesi kadar saçma bir düşünce yok bence.
2) ticareti bilmiyorsun. Belki belli bir alanda uzun süre calıssaydın orada yapılacak bir iş tanımı da bulurdun ama bu da yoksa iş kurma bence, aşırı risk.
3) ev almak en mantıklı seçim. Hem kiralar uçtu gitti, yatırım istediğin zaman satabilirsin. Ev konusunda kız arkadaşınla ortak para koyup ev alın, gerekirse sonradan başka eve geçersiniz.

İşsiz bir şekilde evlenmek konusu kişiye göre değişir o yüzden yorum yapamıyorum
0
monicapp
(21.02.22)
Evlenme bence, ev olur iş olur bir şeye sahip olmak en iyisi.
0
olaylar olaylar
(21.02.22)
evlenme
0
do you remember me
(21.02.22)
Eğitim almayı neden düşünmüyorsunuz? Kaynakçı olun, iki yıllık bölüm okuyun, muhasebe öğrenin. 40 bin liraya 4 yıllık üniversite masrafını çıkarırsınız. Bence iş bulmadan evlenmeyin.
0
dissendium
(21.02.22)
Sizin durumunuzda evlenilmez. Ama kızın evlenme isteğini uzun yıllardır iş bulamayıp ve hala iş konusunda belirsizlik varken ertelemek anlamsız. Kızın yıllarına yazık. Sürekli şimdi işim yok, biraz daha bekleyelim vs vs kızı harcamak olur. Sizin niyetiniz evlenmek olsa, birde uzun yıllardır işsiz olduğunuz halde birikmiş bir para varsa, hepsini harcamadan ufak bir kısmıyla küçükte olsa bir işe girişirdiniz.
0
GoodMorningTeacher
(21.02.22)
Siz bence iş bulup, evlenip yeni bir düzeninin sorumluluklarını üstlenmek istemiyorsunuz. Hani istememek olmasa bile cesaret edemiyor olabilirsiniz.

Hazırda bir miktar parası olup, uzun yıllar işsiz olan biri çoktan bu parayı değerlendirirdi isteseydi. E ticarete girişirdi, yeni bir meslek edinirdi vs vs. Yani sonuçta tüm parayı harcamadan da ufak tefek işlere girişebilirdiniz.
0
GoodMorningTeacher
(21.02.22)
Bir araba yada motor alıp kuryelik, taksicilik tarzı işler yapılabilir. İşsiz olmaktan ya da iş aramaktan iyidir. Hazırda para da varmış. Paranın geri kalanı ile 1+1 alınır. Kendi yağınızda kavrulursunuz.
0
anarsika
(21.02.22)
kesinlikle evlenme. kız bişey demez sonra demeye başlar kaldıramazsın. ailesi söylenir cevap veremezsin.
0
ayseee
(21.02.22)
İş olmadan evlenirseniz evi nasıl geçindireceksiniz? Kız 10 bin lira maaş almıyorsa ülkenin şu şartlarında tek eş çalışarak ev geçindiremiyor.

O parayla ev alın. Kiradan kurtulursunuz. Sonra da asgari ücretli bile olsa bir işe girin derim ben. Migros'ta mesela...

Yukarıda da denmiş, katılıyorum, yazıdan göründüğü kadarıyla yeni bir düzenin sorumluluğunu üstlenmek size zor geliyor. Üstlenmek istemiyorsunuz demeyeceğim belli ki kızı seviyor ve istiyorsunuz. Biraz cesaret lazım ve bir yerlerden başlamak... İnanın gerisi gelir. Hem siz hem de arkadaşınız mutlu olursunuz. :)
0
invictae
(21.02.22)
hatun ile ciddi isen nisan yap, is bulana kadar parayi dovize cevir bekle.
is bulduktan sonra ev isine maasa gore bakarsin, pesinat + taksit yaparsin.

is bulmadan ben olsam evlenmem cunku iliskiyi ciddi zorlayan iki buyuk mesele var, bunlardan biri para sikintisi digeri cocuk.
0
cooperr
(21.02.22)
Bence de evliliği işe girdikten sonra düşünün derim, maaşın eve yetmemesi bile evliliğin tadını kaçırıyor.
0
esinikaybetmiscorap
(21.02.22)
Şimdiden müstakbel akraba baskısıni üzerinizde hissetmissiniz ve işsizim bari ev alayım diyorsunuz ya, işte o baskı hissi evi alınca bitmeyecek öyle düşünün.

Ben çocukken babam 2 yıl falan issiz kalmıştı. Annemse devlet memuru. Nerdeyse 60 yaşında oldular hala tartışmada oradan laf sokar babama annem. Müstakbel eşiniz yapacaktir diye demiyorum da annemin tavrinda o akrabaların söylediklerinin de etkisi vardı.
0
encokbenisevinnolur
(22.02.22)
Evlensen de evlenmesen de önce evi al, kredi filan gerek yok o paraya ortalama bir ev alınır, biraz merkezden uzak bir semt olsa da 15 yıldan eski ev alma. Deprem güvenliği açısından.

Evi mutlaka evlenmeden önce al, evlensen de evlenmesen de.

Müstakbel eşe de de ki;

"bütün paramla ev aldım, param da yok işim de. İlla evlenmek istiyorsan başımızı sokacağımız evimiz var, nikahı kıyalım oturalım, eşyamızı eksiğimizi zamanla tamamlarız"

"bu ekonomide hele ki işsizken düğün ve saçma geleneklere harcayacak 150-200 bin liram yok maalesef, ama seni de seviyorum, evlenmek istiyorsan hemen yarın kıyarım nikahı kaçmam hiç bir zorluktan"
0
John Bloor
(22.02.22)
Kız arkadaşın toplum baskısından dolayı böyle düşünüyor fakat evlenip işsiz kalmaya devam edersen çok daha büyük sıkıntılar çekersin. Şimdi bu şekilde ertelemeye devam edersen de kız daha ne kadar bu isteğini törpüleyebilir bilmiyorum. Bence bu sorunun temeli son paragrafla alakalı.

Şu an bir işin yoksa neden meslek edinmek zor olsun, bir kursa gitmek yerine ne yapıyorsunuz ki? En kötü ihtimalle bir işi öğrenebileceğiniz yere vasıfsız olarak girebilirsiniz, network çalıştırmak lazım. Ticaret konusu için de yapmak istediğiniz işte tecrübe edinip sonra o sektörde girişimde bulunabilirsiniz. Çok temel bir örnek vereyim, bir tanıdık küçük çaplı bileklik,kolye vs takı satan bir takıcıda işe girdi. 4-5 ay sonra kendisi bir takıcı açtı ve işletiyor. Takıcı kısmını çıkarıp herhangi bir iş yazarsanız mantık aynı.
0
biravekahve
(22.02.22)
Dugun ve esya icin parayi carcur etme. Ev ya da baska bir yatirim icin kullan. Ev alacaksan eski ev alma, zamanla masraflari cikar. Sevdigin kisi varsa ve iyi gunde kotu gunde bir arada yasamak istiyorsaniz bekletmeyin sartlariniz dahilnde evlenin. Onun disinda sag sol ne der kulagini kapatmaya calis. Hangi alanda yetenek, tecrube ya da ilgin varsa ya da ne yapabileceksen online yerine sahaya in ve o alandaki insanlardan yardim iste ve yapabilecegin bir sey var mi sor.
0
dunal
(22.02.22)
yahu evlenme tabi ki. işsizken evlenilir mi? elektrik faturası geldiğinde bankadaki 500binden mi çekip vereceksiniz?

hazır parayla en mantıklı iş ev almak ya da iş kurmak. ama bence senin niyetin olsaydı çoktan iş kurardın bu parayla. ayrıca ne işi kurabilirsin, ona bakmak lazım. çiğköfteci mi açacaksın? getirisi seni tatmin edecek mi?

ev alsan desek bu da evlilik açısından işe yaramıyor. bi arkadaş ev al, nikahı kıyıp oturalım de demiş ama kız arkadaşın çalışıyorsa o sabah işe gidecek sen de evde iş mi bakacaksın? inan 2 ayda kavga dövüş kıvamına gelirsiniz.

bence sen bir şekilde iş bul. yani artık standarlarını mı düşürürsün, kursa mı gidersin bilmiyorum. ama şu an için en mantıklısı bu.
0
elorelia
(22.02.22)
bir fabrikaya işçi olarak girebiliyorsanız girin.tercihen otomotiv fabrikasına. fazla mesai vs. kazanırsınız da fena değil ücretleri.

paranızla da ev alın derim.bunları raya oturttuktan sonra ise evlilik işini düşünürsünüz.
0
drako
(22.02.22)
(1)

favök'e amortisman nasıl dahil oluyor?

bir kum tanesindeki atom alti parcacik
bende çok oturmadı. favök dediğimiz şey - faiz, amortisman, vergi öncesi kar. yani eldeki karın içine faiz, amortisman veya vergi eklenmemiş olmalı. ama formüle bakıyorum favök = faaliyet karı + amortisman gideri diyor. e o zaman bunun adı fvök olmaz mı? amortisman öncesi dedik amortisman soktuk içi
bende çok oturmadı. favök dediğimiz şey - faiz, amortisman, vergi öncesi kar. yani eldeki karın içine faiz, amortisman veya vergi eklenmemiş olmalı. ama formüle bakıyorum favök = faaliyet karı + amortisman gideri diyor. e o zaman bunun adı fvök olmaz mı? amortisman öncesi dedik amortisman soktuk içine. neyi yanlış anlıyorum acaba?

yani mesela şöyle bir hesap doğru mu olur?

brüt kar - 900tl
faaliyet giderleri - 300tl
__________________________
faaliyet karı - 600tl
__________________________
amortisman - 100 tl
__________________________
favök - 700 tl

yoksa favök 500 mü demeliydim? yoksa favök = faaliyet karı mı oluyor yukarıdaki senaryoda? çok karıştı..
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(17.02.22)
1000tl'ye kripto mining isi icin makine aldin. 5 sene beklenen omru var. Ilk sene 250tl gelir getirdi. Bunun 80 lirasi vergiye gidiyor. Elektrik giderin 100tl. Faaliyet kari -50tl. Net kar -130tl. Favok 150tl.
0
dunal
(17.02.22)
(4)

Ek iş ne yspilabilir?

celebi efendi
7:30-16:30 arasi mesaim var ama haftada 3-4 gun anca calisiyorum. Isyerim yesilkoy florya bakirkoy civari. Soyle ciktiktan sonra aksam 22:00'a kadar calisabilecegim kayitsiz bir is ariyorum. Baska turlu gecinme imkanim kalmadi artik. Sgk vs olmamali. Ne yapabilirim?
7:30-16:30 arasi mesaim var ama haftada 3-4 gun anca calisiyorum.

Isyerim yesilkoy florya bakirkoy civari. Soyle ciktiktan sonra aksam 22:00'a kadar calisabilecegim kayitsiz bir is ariyorum. Baska turlu gecinme imkanim kalmadi artik.

Sgk vs olmamali.

Ne yapabilirim?
0
celebi efendi
(15.02.22)
çay ocağında, meyhanede garsonluk? bahşişler filan iyidir ama çok yorucudur.
0
etna
(15.02.22)
Normal isinle ilgili, yeteneklerinle ilgili, cevrenle ilgili bilgi verebilirsen neler olabilir daha cok fikir cikar.
0
dunal
(15.02.22)
işinizle ilgili freelance bir şeyler yapmaya çalışabilirsiniz. garsonluk da olabilir, akşam saatlerinde yoğunluk yaşanan kafelere, restoranlara özellikle gidip sormanız gerekir ama.
0
candide
(16.02.22)
Amazon’dan, Trendyol’dan e-ticaret yapabilirsiniz?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(16.02.22)
(8)

Bu cümlede anlatım bozukluğu, bir eksiklik var mı?

spackinq
Ön koşul: Konservatuar son sınıf öğrencisi ya da herhangi bir sanat kunumunda çalışmayan [devamı alt satırda]yeni mezun olunması gerekmektedir.
Ön koşul: Konservatuar son sınıf öğrencisi ya da herhangi bir sanat kunumunda çalışmayan [devamı alt satırda]

yeni mezun olunması gerekmektedir.
0
spackinq
(11.02.22)
"herhangi bir sanat kurumunda çalışmayan yeni mezun" olunması gerekmektedir.

tırnak içindeki kısmı bütün olarak düşününce bir yanlışlık yok gibi. çalışmayandan sonra virgül olsa anlatım bozukluğu olurdu.
0
himmet dayi
(11.02.22)
*kurumunda
0
🌸spackinq
(11.02.22)
"konservatuvar son sınıf öğrencisi Ya da konservatuvardan yeni mezun olmuş ve herhangi bir sanat kurumunda(topluluğunda) çalışmıyor olması gerekmektedir."

Ben olsam böyle derdim.
0
sorularimicinfeykhesap
(11.02.22)
"Başvuran kişilerin konservatuvar son sınıf öğrencisi olması veya konservatuvardan yeni mezun olup herhangi bir sanat kurumunda çalışmıyor olması gerekmektedir."
şeklinde de olabilir.
0
cekcekli
(11.02.22)
Arkadaşlar bu kültür ve turizm bakanlığı tarafından yazılmıştır.
0
🌸spackinq
(11.02.22)
Bana bir sorun yok gibi geliyor. Herhangi bir sanat kurumunda calisan konservatuar son sinif ogrencisi kabul ediliyormus diye anliyorum. Benzer sekilde, herhangi bir sanat kurumunda calismayan yeni herhangi bir bolumun mezunu da kabul ediliyormus.
0
dunal
(12.02.22)
‘Konservatuar son sınıf öğrencisi “olan” ya da herhangi bir sanat kunumunda çalışmayan’ şeklinde daha doğru gibi.
0
hrvl
(12.02.22)
Tümce mesajını iletiyor: Bakanlık son sınıf öğrencilerine veya sektöründe çalışmayan insanlara ulaşmaya çalışıyor.

Bağlaçtan (ya da) önce niteleme sıfatı olarak görev alan "konservatuvar" bağlaçtan sonra dolaylı tümleç olarak görev alıyor. Yani konservatuvar bağlaçtan önce "nasıl öğrenci?" sorusunun cevabı iken bağlaçtan sonra "nereden mezun olmalı?" sorusunun cevabı.

Bana kalsaydı:
Ön koşul: Son sınıf konservatuvar öğrencisi ya da herhangi bir sanat kurumunda çalışmayan 2022 yılı konservatuvar mezunu
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.02.22)
(7)

kredi çekip ne yapayım?

Pertev nail
merhaba, sabit gelirli biri olarak yüksek enflasyon beklentisi nedeniyle ihtiyaç kredisi kullanıp bir şeyler almak istiyorum. aylık ödemesi 5 bin tl olacak şekilde kullanacağım. sizce 100-150 bin tl kredi çekip ne alınır? ihtiyaç kredisi ile döviz alınmıyor malum. teşekkürler
merhaba, sabit gelirli biri olarak yüksek enflasyon beklentisi nedeniyle ihtiyaç kredisi kullanıp bir şeyler almak istiyorum. aylık ödemesi 5 bin tl olacak şekilde kullanacağım. sizce 100-150 bin tl kredi çekip ne alınır? ihtiyaç kredisi ile döviz alınmıyor malum.

teşekkürler
0
Pertev nail
(11.02.22)
kredi çekip bir şey alıp sonra enflasyon yükselince onu satıp krediyi mi kapacaksın ?
0
duyurukullanıcısı
(11.02.22)
ihtiyaç kredisi faizleri çok yüksek şu an. ben olsam bulaşmam.

zaten 100 tl çeksen iki yılda 130-140 arası ödemesi var bankaya göre. taksit de en az 5.5 gibi. değmez yani.
0
jelly bear
(11.02.22)
Bulaşmayın. Garanti bana 110 bini 36 ay vadede, aylık 5737 tl ödeme olacak şekilde verdi. toplamda geri ödenecek tutar 206554. Yersen, faizleri düşürüyorlar.
0
hepbiarayisicinde
(11.02.22)
bu aralar borç paradan para kazanma dönemi değil. Evet geçtiğimiz 3-4 ay içinde gerçekten kar eden etti. Ama kur koruma olayından sonra fena halde zarara giren çok insan oldu.

Aslında genel olarak borç paradan para kazanma çalışma işi çok riskli bir iş. Bence her daim uzak durmak lazım.

Ek olarak bir de seçim rallisi başlayınca artık erken seçim mi olur zamanında mı olur bilemiyorum. TL'de belli bir miktar yükselme bekleyenler var. O tarz bir durumda tekrar zarara girebilirsin. Tabi bunlar hep ihtimal kara da geçebilirsin ama riskli iş yani. Kısacası bir ihtiyacın varsa kredi çekip al yoksa kredi çekip de dolar alayım altın alayım falan çok sıkıntılı işler şu an.
0
nuevo
(11.02.22)
ev derdim ama o paraya olmaz tabi.
çocukların geleceği için bişeyler olabilir belki ya da teknoloji ürünleri
0
etna
(11.02.22)
normalde almayacagin bir sey alarak kara gecemezsin, ozellikle uzerine bir de faiz odeyerek.
0
hot potato
(11.02.22)
KKM alınıyor mu?
0
dunal
(11.02.22)
(11)

Babamın bu yaptığı nasıl bir hareket

psmstc
Giriş: Tüm kardeşler memlekete gittik. Annem grip belirtilerine sahipmiş. Meğer bir hafta önce sülalece bir yemek yemişler. Yemekte bulunan herkes sırayla covid olmuş. Babam da bunu bize yola çıkmadan söyletmiyor. Biz habersiz şekilde evlerine geliyoruz.Gelişme: Ben oradayken tüm ısrarıma rağmen bab
Giriş: Tüm kardeşler memlekete gittik. Annem grip belirtilerine sahipmiş. Meğer bir hafta önce sülalece bir yemek yemişler.

Yemekte bulunan herkes sırayla covid olmuş. Babam da bunu bize yola çıkmadan söyletmiyor. Biz habersiz şekilde evlerine geliyoruz.

Gelişme: Ben oradayken tüm ısrarıma rağmen babam annemi hastaneye pcr için göndertmiyor. Sadece annemi bizden ve kendinden uzak tutmaya çalışıyor.

Sonuç: İki hafta tatil sonunda şehirlerimize döndük. Ben de, ablamın eşi de, iki gün demeden rahatsızlandık. İkimiz de pozitif çıktık. Karantinaya girdik.

Ablam aşısız. Astım hastası. Ben de ağır bir akciğer rahatsızlığı geçirdim daha önce.


Babamın bu yaptığı harekete ne demeli?
0
psmstc
(08.02.22)
cahillik
0
sopiro
(08.02.22)
@Sopiro+1 kesinlikşe cehaletten başka açıklaması olamaz.
Umarım hafif atlatırsınız, acil şifalar.
0
hrvl
(08.02.22)
Baban olmasaydı bireyler derdim Cahillik hafif kalmiş
0
sonhakan
(08.02.22)
gecmis olsun. babanizinkinin cahillik olduguna katiliyorum, hakaret olarak demiyorum. bilmiyor demek ki, veya anlamiyor durumu. kapali alan olduktan sonra uzak durmanin anlami olmayan bir hastalik, 2 senelik pandemi hastaligi, bulasma yolunu falan biliyoruz artik.

ama uzatacaksak, su durumda asisiz olmak da asisizken tatile gidip kapali alanda digerleriyle karismak da, agir akciger rahatsizligi gecirmis birinin de kapali alanda baskalariyla karismasi da cahillik. su anda basiniza gelen anneniz 0 belirti gosterirken de ayni sekilde gelisebilirdi. hic bir fark olmazdi yani. sadece kilpayi kurtulabilecek bir firsat olmus (belirtili hastalik) o firsat kullanilmamis, ufak bir fark bence.
0
robokot
(08.02.22)
kötü niyetli mi degil mi onu sen bilirsin.

yabanci biri olarak, ortalama yorumum, cahillik + sanki ne yapacagini bilememis gibi davranmis.

benim babam olsa müge anli'ya verirdim, bizi öldürmeye calisti diye.
0
spherical
(08.02.22)
cahillik +1

yaşı büyük olan çoğu kişi dikkat etmiyor zaten. "amaan nolucak" kafası.
0
rose parks
(08.02.22)
Ekocemberine gerek yok. Ikiniz de ayni zamanda ayni hastaliktan rahatsizlandiysaniz muhtemelen donmeden 4-5 gun once bir yerlerden beraber kapmissiniz ve ondan once 10 gun kadar kimseye bir sey olmamis. Toplamda baban sayesinde iki hafta boyunca hep beraber tatil yapmissiniz.
0
dunal
(08.02.22)
klasik yaşlı cahillikle soslanmış cesareti.
0
bugisme
(08.02.22)
Annen de haber verebilirdi veya kalkıp kendisi teste gidebilirdi. Kabak niye babanın başına patladı anlamadım.
0
elorelia
(08.02.22)
Baba cahillik yapmış tamam da, astım hastasıyken (aşı yaptırmamak için geçerli bir tıbbi nedeni yoksa) aşı yaptırmamak ya da bu kadar tedbirsiz gezmek de cahillik. Suçun 1/4'ü babadaysa kalanı da sizde, ablada ve annede.
0
kobuzchu kiz
(08.02.22)
ben en çok şu cümleye takıldım ve hatta çok ama çok üzüldüm: Ben oradayken tüm ısrarıma rağmen babam annemi hastaneye pcr için göndertmiyor.

kadının kendi sağlığıyla ilgili söz hakkı yok ve hepiniz için bu durum normal mi? ısrar etmekle mi yetindiniz? alıp kadıncağızı götüremediniz mi teste? kendi istese giderdi vesaire diyenlerde olacaktır, özellikle belli bir yaş grubu kadın için durum hiç öyle değil.

ayrıca hepiniz hatalısınız + 1 milyon
0
Phoebe
(09.02.22)
(8)

Şiddet olmadan otorite olabilir mi?

psmstc
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu? Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu?

Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?

Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
0
psmstc
(27.01.22)
Olur yahu neden olmasın. Annem ne psikolojik ne fiziki şiddet uygulardı ama baya otoriterdi çocukken.

mahrum bırakmanın tam örneğini oturtamadım o nedenle cevap veremedim.
0
lcha
(27.01.22)
olabilir. saygı ile de otorite olur. saygı duyduğun için o kişinin dediğini ikna olup yaparsın.
0
roket adam
(27.01.22)
bireyler uzerinde olabilir. (mesela siddet tehdidi olmasa bile bir kisi baskasini saygi / sevgi / guven gibi sebeplerle otorite olarak kabul edebilir)

toplumlar uzerinde ise olamaz. cunku otoriteyi kabul etmeyecek kisiler her zaman olacaktir, ve bu kisilerin "kaos" olusturmasini engellemek icin siddet tehdidi bulunmak zorundadir.
0
robokot
(27.01.22)
zaten otorite şiddetle değil daha çok korku ile kurulur. bayağı kavram karmaşası yaşıyorsunuz.
0
rose parks
(27.01.22)
evet gayet olabilir.

sunulan şartlar bırakıldığında zarar göreceğin bir durum yaratırsan, şiddetsiz otorite yaratırsın.

örnek: işe birini alırsın; arabasını, bilgisayarını, telefonunu verirsin, özel sigortası ve spro salonunu da karşılarsın. ve adam sana muhtaç kalır, çünkü işi bıraktığı sabah, bu "hayatının standard özellikleri"ne artık sahip olmayacaktır.

aile içinde de durum aynıdır.
çocuğuna, sevgiline öyle düzgün şartlar (maddi olmasına gerek yok. senin konuşup dertleşebiliyordur, onun her şeyinden anlıyorsundur. beraber yaptığınız ve sadece sizinle yapabildiği etkinlikler vardır.) sağlarsın ki, bu seni otorite haline getirir. çünkü bu tür şeyleri senden alabilmek için senin sözünü dinler hale getirir.
0
whatdreamsnevercome
(27.01.22)
rose parks +1

psikolojik şiddetle otorite kurulmaz, sorunlu ilişkiler kurulur, sorunlu erişkinler yetiştirilir.
0
dreamnesiac
(27.01.22)
Otorite icin elbette guc gerekir. Bu guc fiziksel, sosyal (hiyerarsik) ya da psikolojik olabilir. Diger yandan gucun yoneltilmesi ise gerekmeyebilir.
0
dunal
(27.01.22)
sadece fiziksel siddet ile otorite olmaz ama sifir siddetle otorite bence imkansiz.

egitim zaten psikolojik siddet uzerine kurulu bir duzen.
0
cooperr
(27.01.22)
(13)

iskansız ev hk.

unabomber
iskanı olmayan ancak kat mülkiyeti tapusu olan bir ev nasıl olabilir? eğer yasal olarak böyle bir şey mümkünse böyle bir ev alınır mı? -zerre anladığım bir şey değil ancak netten okuduğum kadarıyla iskan olmadan kat mülkiyeti tapusu alınamıyor. ama kat mülkiyeti tapusunu emlakçı gösterdi-
iskanı olmayan ancak kat mülkiyeti tapusu olan bir ev nasıl olabilir? eğer yasal olarak böyle bir şey mümkünse böyle bir ev alınır mı? -zerre anladığım bir şey değil ancak netten okuduğum kadarıyla iskan olmadan kat mülkiyeti tapusu alınamıyor. ama kat mülkiyeti tapusunu emlakçı gösterdi-
0
unabomber
(16.01.22)
ben de çok merak ettim hocam , özelden mesaj gelirse bana da yazar mısınız
0
bbb_1
(16.01.22)
eski binalarda iskan belediyelerde bile gözükmüyordu, imar barısında bu kişiler sırf iskan sorunu yaşamamak adına imar barısından faydalandılar.
0
liberal
(16.01.22)
Acaba emlak barışı ile düzenlenmiş olmasın? Çok bilgim yok ama sanırım eski iskansiz yapilarbu şekilde oturum belgesi (iskan degil) alıp kat mülkiyetine geçebilmiş.
0
vampir akrep
(16.01.22)
@bbb tabi özelden bir şey gelirse yazarım sana da
@liberal eski bina değil. sıfır, oturuma başlayanlar var ama
@vampir dediğim gibi sıfır bina,imar affı olacağını sanmıyorum
0
🌸unabomber
(16.01.22)
hocam en iyi cevabı, dairenin bulunduğu ilçe belediyesine gidip öğrenebilirsiniz. orada daire ile ilgili istediğiniz tüm bilgileri veriyorlar ada parsel bağımsız bölüm no.su verince.
0
benim de soyleyeceklerim var
(16.01.22)
Sıfır binaysa, yapı kullanım izni (iskan) alınmadan tapuda cins değişikliği olmaz, kat mülkiyetine geçilmez.

Kat mülkiyet tapusu varsa, iskanı olmadığı bilgisini nasıl aldınız?

Gösterilen tapu, yeni tip tapu mu? Kat mülkiyeti yazısı ortalarda solda yazıyla yazan

Yoksa eksi tip tapu mu? Üst taraflarda yan yana Kat mülkiyeti - kat irtifakı vs yazıp da kutucuğa X koyulan tapu mu?

Hani eski tip tapuysa kat mülkiyeti kutucuğuna yasa dışı bir X koyulmuş olabilir mi?

İskanı olmadığı bilgisini nereden aldınız tekrar soralım?
0
John Bloor
(17.01.22)
Ben de tam tersini sorayim. Yeni binada iskan var ama kat irtifakli gozukuyor. Muteahhit imar affina sokmadik diyor. Bu nasil oluyor?
0
dunal
(17.01.22)
evin kat irtifaklı olma durumuda olabilir , e-tapudan incelemenizi tavsiye ederim
0
nivoandmira
(17.01.22)
@dunal

yeni bina da olsa proje dışı bir şey yapılmıştır, o yüzden imar affına başvurun iskan alınmıştır.

Ama kat mülkiyetine geçiş için bir o kadar daha masraf yapılması lazımdı onları yapmamışlardır.
0
John Bloor
(17.01.22)
@John, iskani olmadigini emlakci soyledi. kat mulkiyeti tapusunu da gosterdi. sadece bankadan kredi cikmaz onun disinda bir sey olmaz dedi. yeni tip mi bilmiyorum ama x degil de kat mulkiyeti yaziyordu.
0
🌸unabomber
(17.01.22)
İskanı olmayan, kat mülkiyeti olmayan ama kat irtifakı olan dairelere bankalar kredi veriyor mesela.

Bunun kat mülkiyeti olmadığı halde neden vermiyorlarmış?

Bankanın bile riskli görüp onay vermediği evle siz neden bu kadar ilgileniyorsunuz?

Bence başka yer bakın.
0
John Bloor
(17.01.22)
Bircok emlakci bir konuda bilgisi yoksa kafadan sallayabiliyor, bunu da dikkate almak lazim.
0
dunal
(17.01.22)
@John ev yeni ve benzerlerinden ciddi miktarda hesaplı. dediğin doğru sanırım. riske atmamak lazım.

@Dunal deyaylarını bilemiyorum ama emlakçı aynı yerde pek çok ev satmış, hala orada satılık en az 6-7 dairesi var. en azından burası hakkında bilgisi olduğunu sanıyorum.
0
🌸unabomber
(18.01.22)
(1)

bch rotatif kredi işleri?

visenfoni
ben bch/rotatif kredi kullanıyordum işletmem için. ama bugün kullanmak istediğimde hem biraz zorluk çıkardılar (ziraat bankası) hem de oran olarak %18.22+%1 komisyon olarak verdiler. Bu normal mi diğer bankalarda da durum bu şekilde mi? yani aslında her yerde böyleyse faizler bildiğin artmış demekti
ben bch/rotatif kredi kullanıyordum işletmem için. ama bugün kullanmak istediğimde hem biraz zorluk çıkardılar (ziraat bankası) hem de oran olarak %18.22+%1 komisyon olarak verdiler. Bu normal mi diğer bankalarda da durum bu şekilde mi?

yani aslında her yerde böyleyse faizler bildiğin artmış demektir çünkü 1 ay önce %14.75 ten kullanılıyordu kredi.

belki bilen vardır diye yazarlara sorayım dedim :)
0
visenfoni
(22.12.21)
Internette %30'lar %40'lar zikrediliyor. Eskiye gore artmis. Ben tam bilemiyorum.
0
dunal
(22.12.21)
(3)

Bir konu daha sofistike nasıl anlatılır?

psmstc
Bir konu hakkında çok sayıda kitap okusam da konuyu basit, özet anlatma gibi lanet bir huyum var. Doktora dersinde hocamız konunun özünü anlatmaktan daha çok, sofistike, derinlikli, genel değil özel anlatımlar bekliyor. Bu yönümü nasıl geliştirebilirim? Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
Bir konu hakkında çok sayıda kitap okusam da konuyu basit, özet anlatma gibi lanet bir huyum var.

Doktora dersinde hocamız konunun özünü anlatmaktan daha çok, sofistike, derinlikli, genel değil özel anlatımlar bekliyor.

Bu yönümü nasıl geliştirebilirim? Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
0
psmstc
(20.12.21)
Konuyu karmasik anlatmak bir hedef degil. Konunun ozu hakkinda kimler ne calismalar yapmis, nelere kanaat getirmis, neler insa edilmis ve sonuclari ne olmus?
0
dunal
(20.12.21)
Konunun geçmişi ile ilgili girizgah, bu konuda çalışan kişiler ve görüşleri, sizin bu görüşler hakkındaki düşünceleriniz(katıldığınız ve nedenleriyle beraber katılmadığınız yönleri) varsa anti teziniz, sonuç ve kapanış.

Ha bana sorsanız basit anlatmak da bir yetenek ama her ortama uymuyor:/
0
Amaranta ursula
(20.12.21)
Konuya ait terimleri kullanabilirsiniz.

Aslinda bir “dinleyici analizi” yapabilirsiniz. Kime anlatacaksiniz? Bu kisilerin bu kknuyla ilgisi/alakasi/bilgisi nedir? Nasil bir ortamda sunum yapilacak vs gibi sorulari cevaplayarak sunum derinligini ayarlayabilirsiniz
0
kuehles blondes
(21.12.21)
(11)

doların artık doyması gerekmiyor mu?

avatar is back
hem nerdeyse cebinde 100 lirası olan da aldı hem de bankalar artık inanılmaz makaslı çalışıyor. yükselişin sonuna geldik diyebilir miyiz?
hem nerdeyse cebinde 100 lirası olan da aldı hem de bankalar artık inanılmaz makaslı çalışıyor. yükselişin sonuna geldik diyebilir miyiz?
0
avatar is back
(20.12.21)
Doların yarın 25 lira olmaması için bir neden yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.12.21)
hayır. olay dolar değil tl. dolar 25 de olur 50 de olur 100 de olur 1000 de olur. "artık yükselmez" diye bi şey yok.
0
ilgeru
(20.12.21)
doyma sınırı diye bir şey yok. venezuela'da asgari ücret 10 yıl 400 küsür dolar iken bugün 4 dolar.
0
lesmiserables
(20.12.21)
venezuela, iran, endonezya'daki dolar kurunun yerel para birimi karşısındaki o abuk subuk durumuna bakarsanız dediğiniz şeyin imkansız olduğunu görebilirsiniz.

zaten gidişatımız da o yönde. 1 dolar 2500 tl bile olur.
0
siyahliadam
(20.12.21)
aslında tam sormak istediğim, dışarıdan hiç müdahale de yok bişey de yok. ee belli kalemlerde ciddi bir ihracatla gelen dolar zaten var. artışın en temel sebebi tl'sini satıp dolar alan vatandaş. dolarizasyon olmuş %70 neredeyse. artık vatandaşta çok talep gösteremeyecek o kadar alan aldı neredeyse. bundan sonraki artış neden olur anlamaya çalışıyorum
0
🌸avatar is back
(20.12.21)
Para durma halinde degil bir akis icersinde. Zamani geldikce hazine odemeleri tl borclanarak yani tl arzi arttirilarak yapiliyor. Ek olarak verilen banka kredileri ile yine tl arzi artis icerisinde. Zamlarla ve artmis fiyatlarla herkesin geliri nominal olarak artiyor. Ayrica zaten halen mevduatlarin %30 kadari tl'de.
0
dunal
(20.12.21)
sağlam üretimimiz olsa, turizm gelirlerimiz düzgün işlese, para getiren & güven veren kurumlarımız olsa, adalet olsa doları frenleyebilirdik ekonomi kötü yönetilse bile. ama bunlar olmayınca sürekli bir düşüş yaşanıyor. paraların birbirleri arasındaki dengeyi bunlar sağlıyor. bunları sağlayamayan eli kolu beklemekten başka bir şey yapamıyor.
0
lesmiserables
(20.12.21)
Dolar yükselmiyor tl düşüyor. O yüzden dibin dibi olmaz.
0
sta
(20.12.21)
"artışın en temel sebebi tl'sini satıp dolar alan vatandaş" şu yanlış bir önerme. artışın temel sebebi türkiye'de döviz kıtlığı olması, bunun da sebebi rezervleri çar çur eden, abuk subuk yerlere döviz harcayan, tüm garantili sözleşmeleri bile dolarla yapan hükümet. vatandaşın 3-5 kuruşunu dolara döndürmesi doları 1 lira bile oynatmaz.
0
roket adam
(20.12.21)
ikinci sorunuza istinaden;
çünkü güvensizlik var. tl'ye güvensizlik, ülke içindeki sosyal güvensizlik.
şimdi yine hala aklına yatmayanlar, yav ne ilgisi var diyenler çıkacaktır ama; ekonomi adaletten hukuktan ve sürdürülebilir politikalardan bağımsız düşünülemez. gazetecinin soru sormaya korkmasıyla, kadının dayak yemesiyle, iş kuracak olası bir yatırımcının/girişimcinin kendini güvencesiz hissetmesi aynı şey ve aynı yere çıkıyor.

tl düşmeye,
para birimimizin değeri yani bu paranın alım gücü ve ülke değersizleşip, itibar kaybettikçe diğer para birimleri karşısında değer kaybetmeye devam edecektir. dolarizasyonla tek başına ilgisi yok, dolar alamayan tuvalet kağıdı alıyor zaten. tl dışında herhangi bir şey alıyor.
hatta dolar nasıl yükseliyorsa benzer sebeplerden gıda fiyatları da aşırı artacak yakında. bu talebi karşılayacak gıda arzı da yok.
0
rewlack
(20.12.21)
Sky is the limit denir buna.

Bir para birimi para olmanın temel fonksiyonlarını kaybedince ne olur onu görüyoruz yani devlet çıkıp değersizleştireceğini bunu tercih ettiğini açıklıyorsa merkez bankası da o para biriminin arkasında durmuyorsa o para birimi fonksiyonlarını yitirmiş demektir.
0
patiska
(20.12.21)
(3)

yabancıların ekonomi ve yatırım araçlarına ilgisi

erenderk
bi bizde mi böyle yoksa özellikle gelişmiş ülke vatandaşları da aynı mı merak ediyorum. ekonomik gelişmelere bu kadar maruz kalmayı geçtim de işte bu kriptodur borsadır parayla para kazanma mevzuları onlarda da bu kadar revaçta mı? nereye baksam ya zamlardan bahsediliyor ya da bi şekilde voleyi nere
bi bizde mi böyle yoksa özellikle gelişmiş ülke vatandaşları da aynı mı merak ediyorum. ekonomik gelişmelere bu kadar maruz kalmayı geçtim de işte bu kriptodur borsadır parayla para kazanma mevzuları onlarda da bu kadar revaçta mı? nereye baksam ya zamlardan bahsediliyor ya da bi şekilde voleyi nerede nasıl vuracaklarından. insan her gün her saniye yapmadığı ekonomik hamlelerden dolayı pişmanlıkla dolar mı ya valla aşırı bunaltıcı. dolar mı alsaydık ah keşke 9ken alsaydım 10ken alsaydım 13ken alsaydım bak almadım 14 oldu alsam mı... kripto piyasasına mı atılsaydık teknoloji şirketlerinden sepet mi yapsaydık taşınmaz mı alsaydık ah şunu yapsaydım vah bunu yapsaydım... kaldı ki ortada bu kadar yatırımlık para da yok ama pişmanlık bedava. durduğun yerde sürekli kaybettiğin yetmiyor kazanamadığın (ya da en azından pozisyonunu korumadığın) için de habire baskı hissediyorsun sanki. ağzımızın tadıyla fakir de olamıyoruz... başka böyle hisseden var mı ya? ve yabancıların bu konularda nasıl olduklarına hakim olan?

edi: hep cafcaflı şeyler yazmışım ama tuvalet kağıdıdır yağdır bunlar da yatırımlık oldu artık. bugün almasan yarın zamlı fiyatı görünce pişman oluyorsun ya alacaktım diye.
0
erenderk
(14.12.21)
evet
0
dunal
(14.12.21)
evet revaçta. biz fakirlikten ölmemek için yatırım kovalarken, çok zengin ülkelerde, bir kere voleyi vurup villayı ve range'i çekip emeklilik moduna girsem kafası var daha çok
0
avatar is back
(14.12.21)
Butun dunyada trend bu. Reddit yatirim basliklari yikiliyor 2 senedir.
0
divit
(14.12.21)
(11)

türk lirasının değerli olduğu bir yer var mı?

tabudeviren
almanlarin euro ile türkiye'ye geldiğinde yaşadığını bizim tl ile giderek yasayabilecegimiz bir ülke var mı :D
almanlarin euro ile türkiye'ye geldiğinde yaşadığını bizim tl ile giderek yasayabilecegimiz bir ülke var mı :D
0
tabudeviren
(14.12.21)
www.google.com

suradan ust tarafi 1 turk lirasi olarak sabitleyip asagidan ulkeleri degistirerek kurlara bakabilirsin bir kac denemede angola para birimine gore oldukca degerliyiz.
1 lira = 39 angola para birimiymis. muthis haber

simdi tek yok angola ucak biletlerine bakmaya gidiyorum

endonezya rupisi daha guzelmis
0
exlibris
(14.12.21)
şimdi ben de tam ona bakıyordum, sanırım sri lanka hala bizim için uygun bi ülke :-) avrupaya gitmek hayal oldu, bari asyaya gidelim
0
euteamo
(14.12.21)
Bir birim turk parasinin falanca ulkenin parasından 10birime tekabul etmesi o ulkede paramizin degerli oldugu anlamına yani almanlarin trye geldiginde yasadigini yasayacagimiz anlamına gelmez ki.

Soyle dusun 1tl x ulkenin 10 parasina denk geliyor diyelim, ama bir sise suyu 50 birime satiyorlar. Sen bir sise suya 5tl vereceksin oraya gittiginde ama senin ülkende su 2tl.

Ornek Japonya:)
0
stavro
(14.12.21)
stavro +1 bunu yazmaya gelmistim.
0
in vino veritas
(14.12.21)
stavro +1
İran'da mesela para birimi daha düşük fakat Tahran'da oteller İstanbul'dan daha pahalı. Birim bir kıstas değil. Karşılaştırma yapmak için aşağıdaki gibi siteler kullanılabilir.

www.numbeo.com
www.moneygeek.com

Mesela şu linkte görüldüğü üzre İran'da restoran fiyatları da Türkiye'den pahalıymış.
www.numbeo.com
0
uvbray
(14.12.21)
stavro +1, para birimleri rakam degerine gore karsilastirilamaz, alim gucunu karsilastirmak gerekiyor. oradaki ve buradaki ortalama maaslari / kiralari / yasam masraflarini oranlayarak anca yapilabilecek bir sey. Biz paradan 6 sifir attik mesela, 100bin kat fakirlesmedik di mi bir gecede?
0
robokot
(14.12.21)
Afrikanin ya da Asyanin kirsallarini deneyebilirsin. Tabii tl'yi dogrudan takas etmekte muhtemelen sorun olur.
0
dunal
(14.12.21)
Kişi başı yurt içi gelir ile bakabilirsiniz. GDP per capita. Türkiye'ninki 5 bin dolarlara doğru gidiyor. Bunun altı bizden fakir işte kabaca.
0
perferil
(14.12.21)
Sahra alti afrika kabile devletleri kaldi sadece
0
technicalte
(15.12.21)
Bir zamanlar Ukrayna böyle idi ama artık nerdeyse fark kalmamış grivna ile tl arasında.
0
(15.12.21)
Dünyanın alım gücü en düşük ülkelerinden biriyiz. Uyguna tatil yapıp yiyip içebileceğiniz tek yer Lübnan
www.statista.com
0
plastic_angel
(15.12.21)
(19)

"en kötü kurumsal firma, en iyi patron firmasından evladır"

estranged
bu "genelleme"ye yüzde kaç oranında katılırsınız?
bu "genelleme"ye yüzde kaç oranında katılırsınız?
0
estranged
(14.12.21)
0
0
PoscheN
(14.12.21)
Ne yapmak istediğine, nasıl çalışmak istediğine bağlı. Kurumsal şirkette prosedür ve bürokrasiye takılan bir çok süreci patron şirketi ile 5 dk'da çözebilirsin. Bu süreç yıllık zam oranı da olabilir, ekibi büyütme kararı da olabilir, ofise kahve makinesi almak da.

Patron iyiyse %0 katılırım. Patron normalse %40 katılırım. Patron kötüyse %80 katılırım.
0
Bruce
(14.12.21)
Ben de katılmam. Evet prensip olarak kurumsal firmada çalışmak daha derli toplu bir iş hayatı sunar size. Maaşınız asla aksamaz örneğin. Ama iş hayatındaki mutluluğun temel belirleyici noktası ilk amirinizdir. Muhteşem bir düzgünlükte işleyen bir sistemi olan harika bir kurumsal şirkette dahi ilk amiriniz sizi canınızdan bezdirebilir.
0
pispinti
(14.12.21)
80
0
rewlack
(14.12.21)
"...iş hayatındaki mutluluğun temel belirleyici noktası ilk amirinizdir." Çok doğru bir tespit.
Genellemeye ben de katılmıyorum.
0
ganbatte
(14.12.21)
Ben de çok katılmıyorum. Yerine göre patron firması çok daha iyi ve esnek olabiliyor. Kurumsallar ise çok hantal olabiliyor bazen. Bence bu genelleme yanlıştır.
0
roket adam
(14.12.21)
ikisinde de calistim, kendine gore avantajlari ve dezavantajlari var ikisinin de. ilk amirin iyi olup olmamasi kurumsal ya da patron sirketi olmasindan daha onemli cumlesine katiliyorum. sizin genellemenize katilmiyorum.
0
in vino veritas
(14.12.21)
Tamamen senin beklentilerin ve patron'un kişiliğiyle alakalı bir şey.
Kurumsal firmaların belirli bir standardı vardır. Her firma üç aşağı beş yukarı aynıdır.
Patron firması mükemmelle rezil arası bir yerdedir. İçine girmeden nerede olduğunu bilemezsin.
0
Mirket
(14.12.21)
%90 katilmam.

ilk amir cok onemli +1

iş hayatindaki huzurunuz buyuk olcude ilk yoneticinize bagli. ne kadar duzgun bir iletisim tarzi var, ne kadar adil ve etik vs.

iki senaryo dusunelim:

1. patron firmasi, patron etik degerleri olan adil olmaya calisan iyi bir insan. calistiniz alanda bilgisi ve deneneyimi cok iyi. elinden geldigince size bilgi ve deneyim katiyor ve etik is yapmaya calisiyor.

2. kurumsal firma, hicbir etik deger yok, hatta sirket kulturu birbirinin ayagini kaydirip yukselme uzerine kurulu. yalanlar, iftiralar, arkadan is cevirmeler. profesyonel gelisiminiz baltalandigi gibi surekli kendinizi korumaya calismaktan anksiyete bozuklugu yasiyorsunuz.

boyle iki alternatif arasindan kesinlikle patron firmasini tercih ederdim.

is hayatinda hicbir yerde, hicbir zaman %100 etik ve %100 adalet yok, olmayacak. ama en azindan bu degerlere inanan biriyle calismak daha iyi olur.

ornegin bazi buyuk sirketlerin kulturu tamamen bireysel rekabet uzerine kuruludur. ayaginizi kaydirmaya calisan ilk yoneticiniz bile olabilir. size verilmeyen bir is sanki verilmis ve siz yapmamissiniz gibi oyunlar oynarlar. veya ilk yoneticinize %100 itaat etmediginiz icin kendinizi bir anda kapi onunde bulursunuz.

hepsi sahit oldugum olaylar maalesef :(
0
la lykia
(14.12.21)
Sektörüne göre değişiyordur herhalde ama işim gereği en büyüklerden onlarca kurumsal firmada danışman olarak bulundum. Kötü kurumsal firma kadar enerji emen yer az bulunur. İçerideki insanlara sabır diliyorum öyle yerlerde.

Patron şirketleri de doğası gereği sektörüne, patronuna ve çalışanlara göre çok değişiyor. İlk çalıştığım yerlerden biri patron şirketiydi ama 5 ortaklardı. 4'ü ile aram iyiydi ama biri ile kötüydü. Onla kavga edip ayrılmıştım. O patron olmasa o şirketi çoğu kurumsal firmaya değişmezdim herhalde.
0
perferil
(14.12.21)
firmaya yöneticinize pozisyonunuza ve en önemlisi tecrübenize göre çok değişir.
0
patiska
(14.12.21)
%1 falan katilirim.
Nihayetinde benim rahatim ve bana olan getirisi onemli firmanin. Cok kral takilabilecegin patron firmasi var, surekli baski altinda ve mutsuz calisacagin kurumsal firma var.
Sahsen kurumsaldan patron firmasina gectim, eskisinden fazla kazaniyirum ve cok daha rahat takılıyorum.
0
stavro
(14.12.21)
hiç patron firmasında çalışmadım ama %99 katılıyorum.
0
gabe h coud
(14.12.21)
İlk amir çok önemli +1

Ama benim için kurumsal firma her zaman için tercih sebebi oldu. Maaşın aksamaz demişler, doğrudur. Başına biri gelip "sana ekmek veriyoruz" muhabbeti yapamaz. Benim çalıştığım kurumsal şirketlerde yeri geldi müdürü de şikayet edebildik. Bunu patron şirketinde yapamazsın.
0
SiyamkedisiZorro
(14.12.21)
Kurumsal firma dedigimiz firmalar ozunde zaten patron firmasi.
Patron sabah kalkip satislari begenmeyip ceo'yu kovabiliyor. Kimseye hesap vermek zorunda da degil.

Primin,maasin,zammin her sey patronun o sene verdigi hedefe bagli.

Girdigin yerdeki calisanlara bakmak lazim, kurumsal kafaya gecemedilerse firmanin ne oldugu cok da onemli degil.
Bazi yerlerde patron bile kendi yalakalari ile bas edemiyor.
0
divit
(14.12.21)
asla ve kat'a. kurumsal adi altinda turkiyede kac tane firma var acaba. adi kurumsal da olsa zaten haklarin cok az bu yuzden trde kurumsalligin bir sey ifade ettigini dusunmuyorum. ben de iyi gibi gorunen bir yerde calisiyorum ne bayramim var ne seyranim. isin kosullarina bakmak lazim sektor seni gece de calistirabilir, izinde de. diger ornek thy icin dusunursek maas indirimi yapildi pandemi zamani %30 kesinti! kim bir sey diyebildi? buyur sana kurumsal.
0
ala09
(14.12.21)
Cok net katilirim diyemem.
Yani misal koç şirketi patron firmasiysa denmez. Ama patronun sürekli başında olduğu bir işten bahsediyorsan yüzde 95 katilirim.
Örnek verirsem; bir tanıdığın forwarder şirketi var ve herkes mutlu. Zamaninda piyasanin en iyi maaslarini veriyordu, herkesi senede iki kere aileleri ile tatile cikarirdi falan. Çoğu çalışan da kurumsal forwarderdan gelenler.

Yani bu çok net söylenemez ama genellersek genelde kurumsal daha iyi. Denildiği gibi bugün patron firmasinda patrona geribildirim vermek zorken çoğu kurumsal firmada müdürüne geri bildirim verirsin yönetim tarzi vs ile alakalı.

Ben patron firmasinda calismam ama iyi patronun olduğu firma yok da diyemem. Çok rezil kurumsallar olduğunu da bilirim, mobbingin, asagilamanin normalleştigi.
0
logisticsmanager
(14.12.21)
Kolektif seyler deneyen tek tuk istisnalar disinda her firma patron firmasi. Once bunu anlamak lazim.
0
dunal
(14.12.21)
beklentilerine, kariyer hedefine göre de değişir bu ama genel anlamda katılmam. çok iyi patron firmaları da var, kurumsal görünen dandik şirketler de.
0
soft
(14.12.21)
(19)

Aylik US$1300 geliriniz olsa calisir miydiniz?

bollocks44
Selamlar, yas 30. 4 sene kadar havacilik sektorunde orta duzey yonetici olarak calistim. Pandemiyle beraber issiz kaldim. Nisan 2020'den bu yana (freelance projeler haric) calismiyorum. Son aldigim burut maas (mart 2020) 11,500 TL idi.2020 Haziran ayindan bu yana kripto para madenciliginden elde ett
Selamlar, yas 30. 4 sene kadar havacilik sektorunde orta duzey yonetici olarak calistim. Pandemiyle beraber issiz kaldim. Nisan 2020'den bu yana (freelance projeler haric) calismiyorum. Son aldigim burut maas (mart 2020) 11,500 TL idi.

2020 Haziran ayindan bu yana kripto para madenciliginden elde ettigim gelirle yasiyorum. Ev kirasi odemiyorum, kripto piyasasina gore aylik gelirim $1100-$1700 arasi degisiyor.

Bunun disinda HDD madenciligi yaparak $75, CPU madenciligi yaparak da $38 gibi bir gelir elde ediyorum. HDD ve CPU madenciliginden elde ettigim coinleri satmiyor, biriktiriyorum.

Bunlar disinda kenarda $20,000 birikimim ve al-sat yapmak icin kripto para borsalarinda bulunan $10,000 param var. Tum birikimim bu. Volatilitenin yuksek oldugu donemlerde al sat yaparak en kotu ayda $400 para yapiyorum. 10 bin dolar icin kotu rakamlar bile diyebilirim.

Bunu madencilik geliri +$200 al sat geliri olarak dusunebiliriz.

Simdi bu yaptigimin (kripto para madenciliginin) surdurulebilir olmamasindan ve gelirin stabil olmamasindan kelli cok da yas ilerlemeden bir ise girip calisayim diyorum. Cunku biliyorum ki yas ilerledikce yeniden is hayatina girmek beni zorlayacak ve bir kariyer insa etmek imkansiz hale gelecek.

Bu soruyu yoneltmek istedigim kisiler ise, meslek gruplarindan bagimsiz olarak, 28-35 yas arasi yonetsel pozisyonlarda calisan beyaz yaka arkadaslar. Yani bu soruyu yazilimci, muhendis, doktor, ya da diger teknik mesleklerde calisanlar es gecebilirler. Aylik $1300 (+$200 al sat geliri) oldugu ortamda 8-10 bin lira kazanmak icin bir ay boyunca ise gidip gelir miydiniz?

Elbette ayda $1500 + 10,000 TL kazanmak bana da cazip geliyor, ancak bir turlu kendimde is arama motivasyonunu bulamiyorum.
0
bollocks44
(13.12.21)
Yani yanlış anlaşılmasın ama ayda 1300 dolar kazanmak öyle adamı emekli edecek bi para değil. Seve seve çalışmak zorunda kalırım yani. Ama bu madencilik işini nasıl kotardığından bahsedersen bu muhabbet daha ilgi çekici olabilir :)
0
roket adam
(13.12.21)
Roket adam, yanlis anlanacak bir durum yok. 1300 dolara bugun ust duzey bir ekran karti dahi alamiyorsun. Bu paranin 1. dunya ulkeleri standartlarinda hicbir sey ifade etmediginin bilincindeyim, beni icten ice rahatsiz eden sey su, hicbir sey yapmadan ayda bugunku kur ile 17,000+ TL gelir elde eden bir birey olarak, sirketlerin (cogu yabanci sermaye) yonetici pozisyonlarina teklif ettikleri tutarlar. Bu paralari duyunca hicbir sey soylemeden telefonu/gorusmeyi sonlandirasim geliyor.

Bu soru aslinda bu parayla omrumun sonuna kadar nasil rahat icinde yasarim sorusu degil de, "bir yanda hicbir sey yapmadan Turkiye sartlarina gore iyi gelir elde edip, belki o tutarin yarisini kazanabilmek icin bir ay it gibi calismak size dokunur mu?" olmaliydi. Madencilikle ilgili merak ettiginiz bir sey varsa, buradan ya da ozel mesaj ile sorabilirsiniz.
0
🌸bollocks44
(13.12.21)
burada en önemsiz şey 1300 dolar gelir bence, diyelim ki bir süre bu şekilde devam ettiniz ancak daha sonra kripto paralar bugünkü popülerliğini kaybetti, geliriniz epey düşecek. böyle bir durum olması halinde ne yapmayı planlıyorsunuz? Tekrar çalışmanız zor olmayacak mı?
0
ted
(13.12.21)
çalışırım da keyfine. öyle kendimi heder edecek işlerle uğraşmam. koşullar iyi değilse çalışmam. gerçi bunu ekstra 1500 dalırs olmadan da yapıyorum ama ekstra dolar kazancım varsa hobimsi işlere yönelirdim yani.
0
erenderk
(13.12.21)
@ted beni de dusunduren bu zaten, atiyorum 3 sene sonra ekran kartlarimin bunun ceyregi kadar gelir getirmedigi durumda, 33 yasinda e madem ben artik is bakayim demenin neredeyse cok zorlayici olacagi.

Bir diger dusunduren durum ise TL'nin deger kazanip $1300 paranin 3000 lira etmesi :)
0
🌸bollocks44
(13.12.21)
Bu hesaplarinda umarim amortismani dahil ediyorsundur.
0
dunal
(13.12.21)
Ben olsam bahsettiğiniz durumda, kendime şu soruları sorardım:
- sağlık sigortası emeklilik vs benim için ne kadar önemli? ikamesi olarak dusunebilecegim bir şey var mı?
- yaptigim şeylerin bana maliyeti ne uzun vadede, mesela sistemimi parçalarımi ne sıklıkla yenilemem gerekecek, masrafı ne olur, o masraf beni dönem dönem de olsa zora sokacak mi?
- boyle sürdürmeye karar verdim diyelim hayatımı bir işe girmeden, onun karşılığı olan hayat beni tatmin edecek mi, kısıtlayacak mi? (Statü, eş dost toplumun bakışı, seyahat planları vb)
- yarın bir gün bu işler vergilendirilse falan elime kalan miktar en kötü ihtimalle ne kadar olacak, benim için yeterli olacak mı?
0
encokbenisevinnolur
(13.12.21)
Evet boş zaman da varsa ayrıca çalışmak lazım.
0
Erva
(13.12.21)
$1300 artik yirttik calismama gerek yok diyecek bir para degil malesef. Ustune kenarda birikimin de yok anlattigin kadariyla. Calismaya devam diyorum, 1-2 sene birakirsan ve geri donmen gerekirse cok zorlanirsin.

Dovize bakinca aldigin TL cinsinden maas komik kalabilir ama cognluk bu durumda, o yuzden ona bakip moral bozma. Ben olsam toplam TL olarak kac yapiyorum ona bakarim, doviz olarak da kenara gomup yaptirim yaparim. Kriptoya yogunlasip akiyorken doldururum cunku o su kesilebilir..
0
cooperr
(13.12.21)
Dahil etmiyorsun diye anliyorum. Dahil et. Aletlerin kullanim omru boyunca sana maliyeti var.
0
dunal
(13.12.21)
1300 dolar yaklaşık 18bin lira para eder ayda

ayda 18bin lira gelirim olsa, anca çok yatış bir iş bulursam o zaman çalışırım. aksi durumda kasmam kendimi.

ev kirası da ödemiyormuşsun. çalışmayı çok seven birisi değilsen ne gerek var özel sektördeki mallarla uğraşıp patron kaprisi çekmeye.
0
abelardo
(13.12.21)
gelen parayı komple harcıyorsan sıkıntı ama evin var galiba ve Türkiye'deyiz, elektronik için az para olsa da geçinmek için 1500 dolar iyi. Atıyorum 500 dolarıyla düzgün bi yatırım yapsan her ay güzel şeyler olabilir. (ben dipten kripto alabilmek için stablecoinlerde tutabilirdim) Coin tutmak da bearda ağlatır. Şimdi 1500 dolar kazanıyorsun çünkü değerleri bu, yarın 3000 de olabilir ama bear'da "Bi dönem 15k kazanmıştım şimdi 3k ediyor" diyebilirsin. Biraz stable'lara geçip tutmak kafa rahatlatıyor bence. Ben öyle yapıyorum.

Sentetik assetler var, (synthetix, mirror protocol, vs.) bunlar ile hisse senetlerine eş sentetik tokenlar alabiliyorsun. Düşünülebilir. Yabancı hisse senetli fonlara da girebilirsin.

Ben pasif gelir getirecek ek işleri denerdim. (ki bir tanesinin üzerinde çalışıyorum) Yani senin işin neyse onu internetten değere dönüştürebilir misin hatta sen aktif bişey yapmadan pasif gelir elde edebilir misin ona bak derim.

Bu arada bizzat tanıdığım biri 2017-18'de işinden istifa etti, sonra bear market geldi. Trading ile zor geçindi online kurs vermeye başladı. Yine o dönem madenci tanıdıklarım miningi bıraktı ama o an kazandırmasa bile 3 yıl coin (mesela eth) biriktirdiklerini düşünsene? Ama yaşama masrafı + elektrik vs.yi karşılaman gerekiyor bu sefer. O dönem elinde usd bulunan kral oluyor ayrıca. Eğer yeni döngüler olacağına inanıyorsan ve tradingden biraz anlıyorsan da para kazanman mümkün ama ÇOK RİSK. Bir arkadaşım 2018-19-20'de tüm birikimlerini şimdi çok bilinen ama o zamanlar sadece "potansiyel" olan kriptolara basmıştı. Şu an milyon dolarları var. Ama bir dönem kirasını zor ödüyordu (aslında parası vardı ama coinlerdeydi :D Bu arada hala dolara geçmiş değil bu geçenki düşüş ona yüz binlerce dolara maloluyor mesela:D)

Ek olarak, düzgün bir kazanç elde edersen yield farming işlerini de araştır. Benim şimdiki hayalim düzgün bir kazanç elde edip usdt-usdc-busd vb. üzerinden yılda %20 civarı faiz elde etmek. Terra(Luna) üzerindeki UST ile bu geliyor şu an. Tabii doların enflasyonu %6 oldu o kötü.
0
nhk ni youkosu
(13.12.21)
1300 doları beğenmeyenler yarısını bile kazanamadığına eminim. En iyi ihtimalle 8-18 çalışacaksın. Sabah 8de işe gitmek için 6da uyanacaksın. 18de çıktığın işten evine 19da varabilirsen şanslısın.

Ben de benzer şekilde kriptodan pasif gelir elde etmeye başladım. Şimdilik gelirim seninki kadar değil ancak sürekli yeni şeyleri deniyorum. Bir gün 1500-2000 dolar aylık seviyeye ulaşsırsam hiç düşünmem arkama bile bakmadan bırakırım. Şimdilik 750-800 dolar civarlarındayım.
0
birmilyonunvarmi
(13.12.21)
1300 dolar kesin gelir olsa tabi ki çalışmamayı düşünürsün türkiye şartlarında ama garantisi yok. o sebeple gittiği yere kadar götürüp olabildiğince birikim yapmak lazım.

ek olarak madem böyle bir lüksün var, maaşlı sigortalı iş olayı bence saçma. freelance çalışıyormuşsun, dolayısıyla öyle işleri biliyorsun iyi kötü. sektörün dışında ticaret , e ticaret vs. gibi opsiyonları kovalarım ben olsam.
kurs vs. alıp kendime ek donanımlar da eklemeyi düşünebilirim ama maaşlı çalışmayı kısa vadede düşünmezdim açıkçası.

yazılım öğren, eticaret öğren, dropshipping vs. artık ne varsa dünya üzerindeki fırsatlardan onu öğren. ben 1300 dolara kendimi emekli edecek geliri kazanıyor gözüyle bakmam ama bana refah kazandıracak bir alan/zaman kazandıran bir gelir olarak düşünebilirim. çoğu insanın bu lüksü yok. hayatta kalmak için çalışmak zorunda insanlar. senin vaktin var hazır. değerlendir...
0
syozkn
(13.12.21)
baskan para parayi ceker, madem ilgini ceken ve anladigin is bu, bunu olceklemeyi deneyemez misin? gelirinin bi kismini daha fazla mining ekipmani almaya/mevcutlari upgrade etmeye/maintenance'a, bi kismini dendigi gibi uzun vade icin yield farming'e, bi kismini kripto fonlarina (tokensets, zerion vb), ufak bi kismini low-cap-gem gorduklerine (memecoin degil) vs diye bolerek yonetebilirsin bence. remote calisip dolar kazanma imkanim yoksa ben de tr'de calismazdim bu maaslarla. 8-6 calisip 10-15k TL kazanacagina gunde 3 saat smart contract development ogrenip en azindan ilgi duydugun alanin membahinda calisirsin, kral gibi de maas alirsin yani.

ustteki arkadasin dedigi cok onemli bisi var; senin zamanin var abi su anda. 'imkanimiz yoktu giremedik o islere' denen durum yok yani. su anda rocket science da ogrenebilirsin, dolandiricilik teknikleri de, istedigin alanda ilerleyebilirsin. kendini kisitlamissin bence halihazirda yapabildigin is ile.
0
hjarteblod
(13.12.21)
1300 dolara sonsuza kadar 1 gun bile calismam.

Yalniz senin para sonsuz degil yarin bile sistemin bitebilir, niye 1300 yapmak yerine yatirim yapip 3900 dolar kazanmiyorsun.
Kisa surede ev+araba bir seyler yapip emekliligi garantilersin.
0
divit
(13.12.21)
basliga girerken kira parasi gibi bir sey zannettim, bugun bana birisi sonsuza kadar 1500 usd teklif etsin ve kiram olmasın, ertesi gun turkiyeye donerim. para mal mülk umrumda değil 1500 usd ucuncu dunya ulkesi icin cok guzel para.

soruna cevap : yine de calismam.
0
garavel
(14.12.21)
yani ayda 300-400dolar kenara atabiliyorsan aslinda garanti parasi icin ileride de birikim olur ve cok da calismaya gerek yok aslinda. zevkine sikilmamak icin freelance projeler yapmaya devam edebilirsin.

bir de hep yalniz mi yasayacaksin(bilmiyorum tabi evli misin cocuk var mi falan) bunlar da bir etken.

emeklilik icin de bes diye bi sistem varmis ama hic bilmiyorum nedir normal emekli gibi mi sonradan oduyorlar anlamiyorum o isten ama bakabilirsin
0
c1b2k3
(14.12.21)
sgk emeklilik için asgari gün ve yılını doldurana kadar çalışırdım.
hiç değilse 60 yaşından sonra bir gelir ve sağlık sigortan olur.
0
nuisance
(14.12.21)
(13)

çok mutsuzum, ümitsizim

ufockinwotm8
iç dökesim geldi sadece. 27 yaşındayım, üç kuruş maaşım var. 4300 lira tam olarak yan haklar hariç olarak. asgari ücret olacak 4000 lira. yani aslında asgari ücretle çakışıyor olacağım resmen. illa ki zam olacak ama ne fark eder ki? yüzde 50 zam yapabilirler ama yüzde 50 zam bile hiçbir şey ifade et
iç dökesim geldi sadece. 27 yaşındayım, üç kuruş maaşım var. 4300 lira tam olarak yan haklar hariç olarak. asgari ücret olacak 4000 lira. yani aslında asgari ücretle çakışıyor olacağım resmen. illa ki zam olacak ama ne fark eder ki? yüzde 50 zam yapabilirler ama yüzde 50 zam bile hiçbir şey ifade etmiyor bu ekonomide. şu anki maaşım zaten yok gibi bir şey. hayatta kalabiliyorum sadece. iş değiştirerek maaş arttırmaya bakıyorum ama piyasa korkunç, iş yok zaten doğru düzgün olanlar da zaten 8-9 bin talep etsem dönüp bir daha aramazlar bile. işimde iyiyim, kafam çalışıyor kalifiye biriyim ama işte iş hayatına birazcık geç girdim. 1,5 yıldır çalışıyorum sadece.

hiçbir gelecek göremiyorum gerçekten, evden çalışıyorum. son 1 aydır falan resmen depresyonda gibiyim. yataktan kalkamıyorum, pc başında ekrana boş boş bakarken buluyorum kendimi. hiçbir şeye odaklanamıyorum doğru düzgün. yaptığım işe artık hiç sahip çıkmıyorum çünkü motivasyonum yok. napacaklar ki en fazla kovarlar diyorum yeni bakan gibi kaybedecek sadece maaşım var diyorum. benzer maaşa başka iş de bulunur nolacak diyorum.

ücretsiz izin falan mı alsam acaba diyorum kafa dinlemek için biraz. ne dersiniz? ücretli iznim de var baya ama onları iyi günlere saklasam daha mantıklı olur gibi geliyor.

son sorum mantıklı mı sizce siz olsanız yapar mıydınız? sizde durumlar nasıl genel olarak? nasıl dayanaıyorsunuz?
0
ufockinwotm8
(13.12.21)
Pişman olursun. Net. Bu şekilde ortada somut bir sebep olmadan iş bırakılmaz.
0
dissendium
(13.12.21)
Bence biraz dinlenmek iyi fikir izne ayrıl.
Yaşına hatta kazancına kadar şu an aynı durumdayım ama daha şiddetlisini de yaşadığım olmuştu üstelik o zaman maddi sıkıntım da yoktu. İki sene önce istifa etmeden evvel yani iyi kazanıp yine de istediğim iş olmamasından dolayı böyle bi çıkmazdaydım, napıyorum ben burda demekten kafayı yemiştim, o stres sonra abuk subuk yerlerden patlak verdi aniden kilo verdim iştah bitti, durduk yere ağlamalarım başladı, anksiyete aldı yürüdü, titremeler, günlerce uykusuzluk vs. Sonra istifa edip baya boş kaldım ama kafam geçici de olsa rahatladı. Kısacası demeye çalıştığım şey taşacak gibi hissediyosan bence biraz boşta kal, şu şartlarda işi bırakma tabii ama biraz kafa tatili, iş ve maddiyat odaklı olmayan şeylerle uğraşmak, sevdiğin birleriyle olmak hatta dağ bayır gezip dolaşmak bile iyi gelebilir, hiçbi şey huzurdan önemli değil. Hala bazen rüyamda o hissi yaşıyorum, uyanınca şaşırıyorum etkisinin böyle devam etmesine. Bizim gibi çok var ve böyle yaşamak büyük oranda bizim seçimlerimizle/ kabiliyetimizle alakalı bile değil, iyi bi fırsat çıkana kadar kendini yeme.
0
kulaktan dolma biber
(13.12.21)
iş bulmadan iş bırakma. benzer maaşa başka işeler de bulursun ama evden olmayabilir, işin içine fiziksel başka yorgunluklar girer, vs vs..

yaşadığın durum genel ve çoğu insan aynı durumda emin ol buna, şuan bu zaanlara sabretmekten başka ne yapılabilir bilmiyorum ama iş bırakılmaz ona eminim.
0
foolrules
(13.12.21)
çok benzer durumdayız. ben önce son kalan izinlerimi kullanıp biraz dinlendim. sonra da iş buldum. 8-9 bin talep etmek yerine mevcut maaşınıza göre daha makul maaş talebinde bulunmanızı öneririm (5.5-6 gibi). tl erirken çok anlamlı bir miktar gibi gelmiyor olabilir ama hiçbir şey birden olmuyor. kendi değiştirebileceğiniz şeylere odaklanın bence. yeni bir şirket hem ortam değişikliği açısından iyi olur, hem de cv'nizde farklı bir tecrübe yazması açısından.
0
slow like honey
(13.12.21)
Daha 1.5 yıl olmuş, herkes iş hayatına atılınca ilk 3-4 sene çile çekiyor. Buna yapabilecek bir şeyin yok. Eğer gelecek vaad eden bir kariyerdeysen aynen devam et.

Ben olsam iş dışı hayatıma odaklanırım bu noktada. Yeni başlayan kimse 15 bin lirayla başlamıyor. İş işteyken bulunur.
0
roket adam
(13.12.21)
9 ay gurbette aylık 3000 liraya çalıştım. yeni mezun muhendisim. eylul ayının sonunda bulunduğum yerdeki işin biteceği anlaşılınca patron başka bir ildeki şantiyeye gitmemi söyledi. maaşı sordum, ocağa kadar aynı parayla çalışacağımı, ocakta elbet zam olacağını söyledi. zammı sordum. ne kadar maaş istiyorsun dedi, o zaman da daha asgari ucret zammı gundemde yok. 5500 dedim. sen ne kadar zam istediğinni farkında mısın dedi -2500 lira yani dasfdgfhgfdsfdgfh- evet dedim. sonra da biz o maaşı veremeyiz dedi. işten çıktım 2-3 gun once. şu anki gundeme bakıp ince ince guluyorum sadece. 5500 e evet deseymiş bile ben 1-2 ay sonra kafamı duvara vurmaya başlayacakmışım cunku bu asgari ucret ve dolar gundemiyle birlikte.

bunları neden anlattım, ben de aynı umitsizlikleri çekiyordum. hem de gurbette. şimdi hala çekiyorum. hem de işsiz bir şekilde. he çok salladığım söylenemez bu da benim yapım ayrı konu.

sana tavsiyem, eğer gurbette çalışmıyorsan, akşam çıkıp evine gelebiliyorsan yani, yaşadığın şehirde çalışıyorsan yeni bir iş bulana kadar dayan, en azından alacağın zammı bi gör. o zaman kadar bu ruh halini atlatmak için izin al. hava değişimi olsun.

allah yolunu açık etsin. guzel olur umarım her şey.
0
fyodor fyodorovic
(13.12.21)
valla benzer durumda insanları görmek çok saçma belki ama mutlu ediyor. en azından yalnız değilim diyorum. işten zaten çıkmam öyle bir düşüncem yok. kafa izni alsam diye düşünüyorum.

bir de canımı sıkan kız arkadaşım euro ile maaş alıyor. işe aşağı yukarı aynı zamanlarda başladığımızda ve euro en son atakları yapmaya başlamadığında benden biraz fazla alıyordu ama şu an fark o kadar yükseldi ki kendimi kötü hissetmeye başladım. bin fazla, iki bin fazla, üç bin fazla, x2 x3 diye diye gitti euro kuru yüzünden.

insan kendini kötü hissediyor hak verirsiniz ki, en yakın akranım da o sonuçta dolayısıyla kendimi kıyasladığım ilk insan da o. mesele onun benden fazla kazanması değil tabii ki bu arada asla, mesele aramızdaki farkın sürekli açılması ve bunun aslında onun yukarı çıkması değil benim aşağı inmemden kaynaklanması. yoksa keşke o yukarı çıksa ben yerimde saysam zerre gam yemem daha çok çabalar uğraşırım.
0
🌸ufockinwotm8
(13.12.21)
böyle kriz zamanları küçülmek iyidir. büyük kiralar vermeyin, küçük bir yere geçin ya da aile yanına veya ev arkadaşı. araba varsa küçültün, az yakanını alın. kuru temizleme, ev temizliği gibi masraflar varsa durdurun, kendiniz yapın. eşya alınacaksa 2. el bakın, pazarlık yapın, tamir edin. kıyafetleri diktirin. netflix'i iptal edin. amazon + spotify + netflix yılda 1000 lira tutuyor olabilir. 3-4 koldan tasarruf ve küçülmeyle elinizde kalan parayı artırıp onu da dolar bazlı birikime çevirin. her zaman düşüncem, elinden geleni yapıyorsan kendini rahat hissedersin ve başarılı da olursun. dünya ve ülkemiz ortalaması çok düşük, her konuda. biraz kafası çalışan ne yapsa başarılı olur.

bütçe ve actual çalışması yapın. giderlerinizi sizi yormayacak sayıda ana başlıklarda toplayın. sonra 1 yıllık bütçe yapın. her ay ne kadar plan var görün. sonra ay sonlarında yanlarına gerçekte ne olmuş yazın. planı aşanları kırmızıya boyayın. gelirinizden giderinizi çıkarın. net elinizde ne kalmış görün. sonra altına kredi kartı borcunuzu, hesaplardaki bakiyeleri yazın. bütçe - actual ile her ay olmayan masraflarınızı önceden görmüş olursunuz, sürpriz olmaz. örneğin diş temizliğine 3 ayda 1 500, eğitime altı ayda 2000 vereceksiniz, bunları o ay karşıladığınızda eksiye geçeceğinizi önceden bilmek, daha önceki aylarda hesabı sıkı tutmanızı sağlar. bütçe actual çalışması olmazsa, her ay gelen parayı harcayıp böyle dönemsel harcamalarda şok yaşarsınız, kredi kartına abanırsınız ve git gide borcunuz büyür.

ücretsiz izin almak, kafa dinlemek için dayanacağınız bir şeylerin olması lazım. birikim, aile vs. sizde var ki böyle rahatlıkla ücretsiz izinden bahsedebiliyorsunuz. imkan varsa tabii kullanın.

ben çok iyi kazanıyorum ama ben de yeni iş bakıyorum. her hafta 2-3 bazen daha fazla headhunter ulaşır bana. iş çok, ücretler de yükseliyor son zamanlarda. normalde kabul etmezdim ama son gelenle biraz ilgileneyim dedim. çok beğendim. bana iş yerinde verilen bir söz var, onu ertelemeye çalışıyorlar, o yüzden biraz da duygusal bir kararla şirketi cezalandırmak istiyorum. kolay lokma olmadığımı, verilen sözün tutulmamasının sonucu olduğunu görmelerini istiyorum. her insanın alternatifi vardır, yerine başkasını bulursun ama gerçekten öyle mi görsünler. milyonlarca lira zararla oturmazlarsa ben de bir şey bilmiyorum.
0
gabe h coud
(13.12.21)
27 yasindayim, asgari ucretin yarisindan az kazaniyorum, hala ogrenciligim devam ediyor ve bitirdikten sonra (iki yil icinde) ne yapabilecegime dair hicbir fikrim yok. ev arkadasi konusunda cok sansliydim, barinma isini ucuza hallettim diyebilirim. hicbir sosyal aktivitem yok, mercimek yiyip oturuyorum oyle.

"haline sukret" diye yazmadim, herkesin derdi kendine, baskasinin kotu yasamasi seni daha mutlu etmeyebilir ama yalniz degilsin onu bil en azindan. hepimiz degilse cogumuz ezilmis, aptal yerine konmus, umitsiz, caresiz, korkak... adina ne dersen. oyle hissediyoruz.
0
der meister
(13.12.21)
Once yuzde elli zammini alirsan sonra 8-9bini ya da fazlasini kendinden daha emin talep edersin. Yuzde elli az degil, bir sey ifade eder. Kolay gelsin.
0
dunal
(13.12.21)
aslinda senin durumunda kötü birsey yok gibi yani saglik, aile sorunlari gibi, ülkenin durumu kötü. bence biraz yürüyüs yap, hobi falan bul. moralini düzelt, is ara.
0
Ley
(13.12.21)
aynı durumdaydım istifa ettim 2 ay önce. işsizlik maaşı alıyorum 1.515 tl.sende istifa etsen işsizlik maaşı alırsın büyük ihtimalle şartları bir oku.. paran varsa bence istifa et, masraflarını kıs. huzurlu yaşa bir süre. sağlığından önemli değil. maaşın 8 binlira olsada değişen bir şey olmayacak yine yoksulsun.
0
ayseee
(13.12.21)
Asgari ucret aciklamasi sonrasi nasil hissediyorsunuz? Ben artik asgari ucretli bir calisanim :)))
0
🌸ufockinwotm8
(16.12.21)
(4)

Çok büyük bir hata yaptım (dolar)

marowak
Arkadaşlar 27 bin lira KYK borcum var. Ödemek için 13 bin lira ayırmıştım kenara dolar 8 buçuk lira iken. Ödeme 1 sene sonra başlayacak. Dolar yükselir ama ne kadar yükselir belli olmaz diyip parayı faize atmıştım. KYK borcu zaten artmıyor, ama faizdeki para yükselir diye düşündüm. Dolara atsaydım o
Arkadaşlar 27 bin lira KYK borcum var. Ödemek için 13 bin lira ayırmıştım kenara dolar 8 buçuk lira iken. Ödeme 1 sene sonra başlayacak. Dolar yükselir ama ne kadar yükselir belli olmaz diyip parayı faize atmıştım. KYK borcu zaten artmıyor, ama faizdeki para yükselir diye düşündüm. Dolara atsaydım o para şimdi 20 bin civarı yapıyordu. Her neyse olan oldu ama o parayı dolara çevirmek için sizce geç mi kaldım? Önümüzdeki hazirana kadar düşmez sanırım yanılıyor muyum?
0
marowak
(10.12.21)
hiç geç değil.
0
ankarakecisi
(10.12.21)
off the record. yılbaşından sonra ya da hemen önce eur ve dolarda sert düşüş planlanıyor. tekrar artar mı bilmem ama yurt dışı merkezli bir yatırım şirketinin eur kurlu yatırımları ocak 2022 olmadan bozup yeni yılda yeni yatırım planı kurmak için hareket ettiğini biliyorum. bunun sebebinin de eur nun sert gerilemeye geçme öngörüleri.
daha öncesinde de bu adamlar eur zıplayacak diyerek yatırımları tl den eur ya çevirmişlerdi. eur 6 tl idi o zaman ve dedikleri gibi de oldu. benim açımdan güvenilir bir kaynak, sizi bilemem.

düşüşten sonra yine artışa yön verir mi dolar/eur onu bilmiyorum.
ytd.
0
erty_ksk
(10.12.21)
Odemeni borcunla ayni cins yapmazsan risk almis olursun. Borcun sabitken aldigin dev faizin seni niye tatmin etmedigini dusunebilirsin.
0
dunal
(10.12.21)
bu soruna cevap yazdığımda saat 12 civarıymış ve USD alış 13.70 civarındaymış. şimdi 13.8320
üzgünüm (memleket adına) :-(
0
ankarakecisi
(10.12.21)
(13)

Fiyat mı talebi belirler, yoksa talep mi fiyatı belirler?

saturning
Talep kanuna göre; fiyat arttıkça talep azalır, fiyat azaldıkça talep artar. Bundan dolayı fiyat ve talep miktarı ters orantılıdır, zaten grafikte de eğrinin eğimi eksidir falan filan.Bir de bunun paradoks hâli vardır ki (Giffen Paradoksu, Veblen Etkisi) o zaman da ürün fiyatı arttıkça talep artıyor
Talep kanuna göre; fiyat arttıkça talep azalır, fiyat azaldıkça talep artar. Bundan dolayı fiyat ve talep miktarı ters orantılıdır, zaten grafikte de eğrinin eğimi eksidir falan filan.

Bir de bunun paradoks hâli vardır ki (Giffen Paradoksu, Veblen Etkisi) o zaman da ürün fiyatı arttıkça talep artıyor, fiyatı azaldıkça talep azalıyor; başka bir konu.

Şimdi benim sorum, bu paradokslardan bağımsız olarak sormak istediğim bir soru. İlk paragrafta bahsettiğim talep kanunu neden tersten çalışmıyor? Fiyat arttıkça talep azalır, fiyat azaldıkça talep artar olayı, evet bu şekilde günlük hayatımızda işliyor ve bunun etkilerini görüyoruz zaten. Ama neden aynı kuralın, aynı eğrinin yorumlanması tersten işlemiyor? Sadece kelimelerin yerini değiştirdiğimizde, yani talep azaldıkça fiyat artar ya da talep arttıkça fiyat azalır olmuyor günlük hayatta? Bunun nedenini merak ediyorum. Aşırı basit bir nokta var ve ben mi kaçırıyorum acaba?

Kısacası, klasik talep kanununda fiyat mı talebi belirler, yoksa talep mi fiyatı belirler?

Son olarak, altın ya da döviz için "fiyat (P)-talep miktarı (Q)" için çizilen talep eğrisi neden ters orantılı değil?

Şimdiden teşekkürler.
0
saturning
(09.12.21)
(bkz: kullanım değeri)
(bkz: değişim değeri)
(bkz: emek değer kuramı)

kısaca: bir şeye talep azalıyorsa kimsenin ona ihtiyacı yoktur. fiyatı neden artsın?

edit: burjuva iktisat kuramı sizi bir yere kadar götürür. ondan sonrasını anlamak için sevilmeyene, dışlanana bakmak gerekir.
0
prole
(09.12.21)
1. Kelimelerin yerini değiştirmenin ne etkisi olacağını düşündün acaba?
2. Birbirini belirliyorlar.
3. Finansal varlıklarda beklenen getirinin daha etkili olmasını beklerim ama yine de altın için bir çiz bakalım ters mi düz mü görmek isterim.
0
dunal
(09.12.21)
@dunal,

Son dönemler için konuşursak,
altın ve dövizde talep arttıkça fiyatları artıyor, doğru orantılı olmuş oluyor ?
0
🌸saturning
(09.12.21)
Burada olan şey "metabolizman varsa canlısındır, canlıysan metabolizman vardır" gibi iki taraflı bir durum değil ki ama? Yapı buna benzediği için siz böyle farz ettiniz heralde.

Burada olan şey daha çok hava sıcaksa terlersin, terliyorsan hava sıcaktır derken oluşan durum gibi, terlemek için havanın sıcak olması tek koşul değil, spor yapıyor da olabilirsin. Başka bir şey de olabilir.

Fiyatlarda yaşanan düşme, talep üzerine etkiyen faktörlerden birisi, ancak bu dönüşümlü geçerli olmak zorunda değil.

Böyle bir beklentinin oluşması için bir sebep yok. Bence siz sadece cümle yapısından kaynaklı bir yanılsama yaşamışsınız.
0
akhenaten
(09.12.21)
@prole,

"kısaca: bir şeye talep azalıyorsa kimsenin ona ihtiyacı yoktur. fiyatı neden artsın?"

demişsiniz. İşte ben de tam olarak bunu soruyorum: bir şeye talep azalıyorsa kimsenin ona ihtiyacı yoktur, fiyatı da artmaz, azalır (doğru orantı oluverdi).
Yani "Talep Kanunu"nu talepten giderek değerlendirdiğimizde, ters orantı, doğru orantıya dönüşüyor?
0
🌸saturning
(09.12.21)
@akhenaten,

cümle yapısından kaynaklı bir yanılsamadan ziyade, matematikte kullanmış olduğumuz orantı kurallarına göre yorumladım ve işin içinden çıkamadam diyelim:)
matematikte, iki değişken (a ve b diyelim) arasında ters orantı varsa bu, a artarken b azalır, a azalırken b artar; ya da tam tersi b artarken a azalır, b azalırken a artar değil midir normalde? Buna mukabil bir kafa karışıklığı diyelim.
0
🌸saturning
(09.12.21)
Arz-talep dengesine göre:

bir şeye talep artarsa fiyatı artar. Koşul: üründen sınırlı sayıda olması ve üretici güçlerin gelişmişlik düzeyinin sabit olması. İlişki: Doğru orantı

bir şeyin fiyatı artarsa talep azalır. Koşul: talepte bulunan kitlenin sabit olması ve zenginliğin yukarı doğru daralması. Yani aslında buradaki talep, ihtiyaç ile değil, alım gücü ile belirlenir. İhtiyaçları olmalarına rağmen alım güçleri olmadığı için dolaylı olarak talep azalır. İlişki: Ters orantı.

Bir şeye talep azalırsa fiyatı azalır. Koşul: İşletmenin zarar etmemesi için metanın emek-değer cinsinden karşılığına kadar indirim yapılır. Bu eşiğin altı zarardır. İlişki: Doğru orantı.

Bir şeyin fiyatı azalırsa talep artar. Koşul: İnsanların o şeye ihtiyaçları olması. Kullanım değeri olmayan bir şeyin fiyatı ne olursa olsun talep değişmez. Fiyatı azalan ürün daha "alınabilir" olur. İlişki: Ters orantı.

Dolayısıyla ilişkide arz ve talebin öncelik sonralığına göre orantıların türü de değişiyor.

Bazı durumlarda fiyatı artan şeylere talebin arttığını söylemişsin. Bu teoriler genelde tüketici beklentisine dayanır. Yani ya onun karşılığı olan paranın da artacağı beklentisiyle alınır (dolar, bitcoin), ya da onun kullanım değerinin daha yüksek olduğu düşüncesiyle alınır (reklam: iphone diğer telefonlarla aynı kullanım değerine sahip olmasına rağmen daha pahalıdır ve bu da talebi arttırır: arzu nesnesi)
0
prole
(09.12.21)
Önerdiğim üzere rakamlara giriştiğinde işin teknik boyutlarini göreceksin zaten. Altina ya da dovize olan talebi gözlerinle gözlemleme imkanin ya da tl arzini kafadan bilme imkanin yok.
0
dunal
(09.12.21)
Öncelikle kullanım, değişim, emek değer konularının bunlarla hiçbir ilgisi yok.. O yoldan ararsanız yanıt çıkmıyor.

Talep kanunu tersten her malda çalışmaz sorduğunuz gibi. Çünkü "fiyat" genelde bir etiket değiştirerek belirlenebilir bir şeyken "talep" belirlenemez (çok az bulunan istisnalar haricinde, ki fiyat gibi kolayca da olmaz). Biri endojen biri exojen değişkendir istatistik diliyle. Biz de, buna bakarak bu biçimde koymuşuz kanunu.

"altın ya da döviz için "fiyat (P)-talep miktarı (Q)" için çizilen talep eğrisi neden ters orantılı değil?"

Finansal piyasalarda momentum (fiyatı dün arttıysa yarın daha da artar) etkisine güvenip yatırım yapan kişiler olması Veblen etkisine güzel bir örnektir bu arada.
0
freiefeeler
(09.12.21)
Bu kurallar diger her sey ayniyken gecerli kurallar. Yani? Su an dolar kuru 13.70 falan. Ben 11’den satsam sen 13.70’ten satsan beriki 15’ten satsa hangimize daha cok talep olur?
0
ghilleinthemist
(09.12.21)
Ikincisi fiyat talep arasindaki iliski cift yonlu degil, arzi artirmadan sirf talebi artirmak fiyati dusuremez. Ama fiyati dusurmek talebi artirir. tersinir tersinmez tepkimeler gibi.
0
ghilleinthemist
(09.12.21)
hayir, tam olarak diger her sey ayniyken degil bir denge iliskisi olarak dusunmek daha dogru. esanli denklemlerle analiz edilir. ve iliski muhtemelen cift yonlu.
0
dunal
(09.12.21)
çok detaylı okumadım üstü ama iki noktaya değineyim.

bir mal için toptan ihtiyaç duyulmaz ya da şu seviyede talep oluşur demek doğru değil. esneklikler her birey için farklıdır. kumanda ekonomileri bu yüzden hep patlar.

iktisattaki arz-talep eğrileri matematiksel anlamda bizim anladığımız keskin ilişkileri ifade etmiyor ki geçmişte hangisi hangi eksende olacak çok tartışılmış ve P'nin x ekseninde yer aldığı da olmuş.
0
passion rules the game
(10.12.21)
(5)

Ekonomi uzmanligi sorusu

floydian
Asgari ucrete 1 tl bile zam yapmasalar, piyasa dengesini bulmaz mi? En basta asgari ucretle calisan insan sayisi azalir bence. Yavas yavas butun ulke ekonomisinin asgari ucrete endekslenmesi de azalir.Ne diyorsunuz?
Asgari ucrete 1 tl bile zam yapmasalar, piyasa dengesini bulmaz mi? En basta asgari ucretle calisan insan sayisi azalir bence. Yavas yavas butun ulke ekonomisinin asgari ucrete endekslenmesi de azalir.

Ne diyorsunuz?
0
floydian
(09.12.21)
uzmanlık sorusu sormuşsun ama sorunun ekonomi bilgisi ilkokul 5 seviyesinde.
piyasa arz-talep üzerinden belirlenir ama arz-talebin ardında bir metanın fiyatının altına düşemeyeceği emek-zaman vardır. dolayısıyla emeğin ücreti de işçinin geçinebileceği en aşağı düzey üzerinden belirlenir. daha doğrusu kapitalist sınıf ücretleri buraya çekmeye çalışır. çünkü böylece işçiden alabileceği artı-değeri en fazlaya çıkarmak ister (bkz. artı-değer sömürüsü). hiçbir işçi bu ücrete çalışmak istemez. ama çalışmak zorundadur (bkz. yedek işgücü ordusu). asgari ücrete zam olmazsa grev olur. sermaye bunu istemez. işçilere zam yapmazsan da kimse "o zaman ben de çalışmıyorum" diyemez. öyle bir lüks yoktur çünkü sermaye her yeri kuşatmış ve işçiyi hayvan gibi yaşayacağı koşullara mahkum etmek ister. üretim araçlarına sahip olmayan işçinin ise emek gücünü satmaktan başka çaresi yoktur. işçi: mavi ya da beyaz yakalı farketmez. herkes aynı durumda.
0
prole
(09.12.21)
Emek zamanin degeri bu kadar dusukken ne etkisi olabilir ki piyasaya?

Ayrica isci grev yapabilir mi? Yapsa bile ne kadar dayanabilir?
0
🌸floydian
(09.12.21)
eksisozluk.com

emek-zamanın değeri işçinin yaşamak için ihtiyaç duyduğu maddeler ile ölçülür. kira, yiyecek, yakacak, yol, dinlence, vs. bunların fiyatı artarken işçi ücretleri düşük kalamaz: medyascope.tv

işçilerin işverenden daha fazla dayanabileceğini düşünüyorum. ayrıca ülkenin yüzde 55'i asgari ücretle hayatta kalmaya çalışırken ücretler daha fazla baskılanamaz zira her ekonomik kriz siyasal alanda radikal dönüşümler potansiyeli taşır.

edit: kafanda köleci ve feodal toplumlardaki gibi patatesle, ekmek soğanla yaşayan, ortalama ömrü 35 yıl olan bir toplum mu kurguluyorsun kafada anlamadım ama köleci ve feodal toplumların tarihi bile köle ve köylü isyanlarıyla dolu.
0
prole
(09.12.21)
Bulur ama uygulamazlar, cunku asgari ucret oy deposuna donustu.

Normalde asgari ucretin 1000 tl gibi bir para olmasi lazim.
Aile gecindirmeyecek bos adam maasidir asgari ucret.
Devamli artis yaparak dengeyi bozdular su an zaten cok yuksek.

O kadar yukseldi ki yillardir calisan meslegi olan adamin maasina carpip onu da yukseltiyor.
biraz daha yukselse doktorun ogretmenin ciplak maasini gececek.

Ben beles bir stajyerken al kocum diyerek asgari maas yatirmislardi.
Ustune bir de sigortam yatmisti.
Hem onlarin isi goruldu hem ben harclik almistim.
Para 3 gunde bitmisti sene 2007 falan.

Su an bunu yapamiyorsun. Cunku maas fazla, maas fazla olunca bos adama veresin gelmiyor.
Onun yerine deneyimli adam ariyorsun.
Butun dengeleri bozuyorsun.

Neyse iste zaten enflasyon tek bir parametreye bagli degil ama son krizi tetikleyen ilk etken asgariye gelen zam oldu.
0
divit
(09.12.21)
Evet, asgari ucret disaridan konan bir alt limit mudahalesi. Ulkenin yarisi asgari ucretliyse zaten alt limit yanlis yere konmus demektir. Asgari ucret niye var sorusuna cevap gerekli. O cevaba bagli olarak limiti nereye koymak isteyecegin degisecektir.
0
dunal
(10.12.21)
(20)

duze cikacagimiza inanmak

in vino veritas
ya cok da uzun zaman surmeyecek ve ulkede isler yoluna girecek gibi geliyor bana. tabii bunu dusundurecek hicbir sey yok bildiginiz gibi, ulkede su an hicbir sey iyiye gitmiyor gibi gorunuyor ama nedense o iyimser inanc da gitmiyor icimden. bi noktada isler duzelmeye baslayacak cunku dibin dibi arti
ya cok da uzun zaman surmeyecek ve ulkede isler yoluna girecek gibi geliyor bana. tabii bunu dusundurecek hicbir sey yok bildiginiz gibi, ulkede su an hicbir sey iyiye gitmiyor gibi gorunuyor ama nedense o iyimser inanc da gitmiyor icimden. bi noktada isler duzelmeye baslayacak cunku dibin dibi artik buralar olmali sanki?

sizde durumlar nasil? ne dusunuyor/hissediyorsunuz?

bonus soru: oldu da gercekten refah seviyesi yukselmeye baslayan bir ulkeye donustuk, su an yapamadiginiz neyi yapmayi istersiniz?
0
in vino veritas
(05.12.21)
dibin dibine coook uzagiz. dunyadaki bazi ulkeleri hayal et. turkiye tarihinde dibin dibine yakiniz evet, ama genel resimde olabilecek diplere kiyasla dipte degiliz henuz.
0
robokot
(05.12.21)
youtu.be

bu bölüm iyiydi konuyla ilgili, girişteki geyik kısmını geçip 2.50 den başlayabilirsin
0
freebird5406_2
(05.12.21)
Ben kısa vadede karamsar, uzun vadede iyimser bi insanım.

Mesela yarın, haftaya ya da önümüzdeki ay herhangi bir şeyin düzeleceğini düşünmüyorum, ve hiçbir zaman "önümüzdeki ay daha iyi olacak" demeyecek olmama rağmen, 2-3 yıl sonrası için umutluyum :)

Mantık yürütürsem de ölürse biraz toparlarız, yoksa önümüz kavga dövüş gibi görünüyor diyorum.

Valla ortam düzelirse ev alıcam. Ara sıra bakıyorum, market saçma sapan bir noktada. Babamın X dolara aldığı evi şu an 3X dolara alamıyorum, akıl mantık alır gibi değil.
0
plutongezegendegilmi
(05.12.21)
94 ve 2001 krizlerini, eski özal-ecevit-çiller vs kötü yönetimleri hatırlamayanlar için eyvah bittik korkusu normal. türkiyenin ilk defa içinden geçtiği-yaşadığı bir durum değil bu. o günlerden bu günlere gelindiğine göre. şu noktadan da ileriye gidilir.

bizim toparlanmamız zateni suniydi. bilimde, teknolojide imalatta, eğitimde dev adımlar atmadık. dünyadaki parasal rahatlamanın bir de cepten yemenin tadını çıkardık diyelim.

sistemler kendi dengelerini bulur. dolar yükselir ithalat mecburen düşer ihracat bir miktar artar. zengin gene zengin olmaya devam eder. orta halli kesim her sene telefon değiştiremez, yeni çıkan playstationu alamaz ama hayatta kalır. ülkenin %30 belki 40'ını oluşturan dar gelirli kesim zaten yaşamıyordu onlara da nefes alacakları bir asgari ücret biçilir. eski kaldıkları yerden dost yoğurt ve yurt konserve ile hayatlarına devam ederler.
0
orpheus
(05.12.21)
@robokot, evet ama kendi sartlari icinde degerlendirmek lazim diye dusunuyorum ulkeleri ve milletleri. turkiye'nin (osmanli zamanini da hesaba katarsak) turk tarihi icinde her bakimdan bu kadar fakirlestirilmis ve sayginligini yitirmis oldugu donem herhalde kurtulus savasi zamaniydi ve o cirpinis ve mucadele yepyeni cagdas bir ulkeyi dogurdu kullerinden. afrikada bir kabilenin yillarca suregelmis fakirligi ve hayat standartlariyla kiyaslanamaz sanki bizim yasadigimiz durum. yoksa dunya uzerinde tabii ki cok kotu durumda ulkeler var ama sartlar farkli. ya da bana oyle geliyor ne bileyim. ben de size soruyorum iste :)
0
🌸in vino veritas
(05.12.21)
@orpheus, benim de sanirim o umutlu olma sebebim bilinc altimda duran 94 ve 2001 krizlerinin atlatildigi ve suni de olsa toparlanma yasadigimiz donemin varligi dusuncesi. ama aslinda dediginiz gibi suni bir toparlanmaydi o krizlerin sonrasi. dunyada da dolar boldu, kullanabilenler guney kore filan oldu, kullanamayan da iste muteahhit cenneti oldu beton denizine donustu. simdi piyasadan cekilen dolarlarin sancisini yasiyoruz malum. dolayisiyla o krizlerin sonrasinda olumlu, ise yarar adimlar atilmadigi icin suni iyilesme doneminin de gectigini dusunursek daha iyiye gidemeyecegizi mi dusunmek gerekiyor yoksa yine bir sekilde atlatiriz, hep atlattik dusuncesine mi siginmak gerekiyor? ya da bu iyimserlik mi oluyor onu kestiremiyorum.
0
🌸in vino veritas
(06.12.21)
Düzeleceğiz . sürekli zarar sorun dert üzerine hayat sürmez.
0
Erva
(06.12.21)
2005 - 2014 arası mb'de üst düzey çalışmış biri geçen gün "2013'te ki kişi başı gelire ulaşmamız yaklaşık 6 sene sürer. bugün seçim olsa işinin ehli bir kadro gelse 2028'e kadar anca toparlar" demişti. var oradan hesap et.

ben burada da uzun zamanlar en umutlulardandım ama artık benim de kalmadı umudum falan
0
avatar is back
(06.12.21)
2023’ten sonra uzun bir süre döviz yükselmeyecek, TL ve döviz bazında gelirimiz artacak. Borsa bir kaç sene sürecek ralli yapacak. O zamana kadar daha zor günler bizi bekliyor.
0
gabe h coud
(06.12.21)
@in vino veritas: kabilelerden bahsetmiyorum da, gorece ortadan / yuksekten / umut vadetmekten ne kadar dusulebileceginden bahsediyordum aslinda. Aklima gelen bazi ornek ulkeler: iran, lubnan, tunus, libya, arjantin, suriye, kore savasi sonrasi kuzey kore vs. beterin beteri var, dibin dusmesi her zaman mumkun.
0
robokot
(06.12.21)
@gabe h coud Bu hangi iktisadi teoriye ya da basitçe neye dayanıyor merak ettim?

Soruya cevaben zaman göreceli, uzun vadenin ve orta vadenin tanımı da değişen şeyler. Ben gerekli yapısal adımlar atılırsa uzun vadede olumluya dönebileceğini düşünenlerdenim.
0
dreamnesiac
(06.12.21)
Dün Habertürk kanalında 3:30 dakika uzunluğunda kaliteli bi ekonomi programı izledim ve ülkede işlerin daha kötüye gideceğini anladım. İzlerseniz siz de anlarsınız. Er ya da geç gerçeklerle yüzleşmek gerek. Bunlar güzel günlerimiz.
0
dakota
(06.12.21)
Türkiye bu insan topluluğuyla buradaki hiçbir kullanıcının ömrü boyunca düze çıkamaz. İçinde bulunduğumuz durum basit bir ekonomik kriz ya da denge şaşmasından çok daha öte, türk toplumunun ilerlemek adına yaşaması gereken bir "orta çağ". Ekonomik sıkıntılar bunun sadece mevcut yansıması.

Bu ülke dolar 2 lirayken de yaşanacak bir yer değildi. Bu insanlar tarımsal üretim yükselişteyken de ülkeye beşeri bir katkı sağlamıyordu.

Tabii biraz da bakış açısıyla alakalı, nereyi düzlük nereyi bataklık dışı kabul ediyoruz? Beklenti ne? Benim bahsettiğim düzlük "muasır medeniyetler seviyesi", ama yok biz yine kendi en düz halimizi arıyoruz dersen, buna çıkılabilir ama o da dönemsel olacaktır. Her 20-25 senede 1 kendini resetliyor bu ülke, böyle bir çıkışa güvenemiyorsun da.
0
Bruce
(06.12.21)
Peki bu iyimserligin ulke ve ekonomi hakkinda olduguna ve baska bir sey hakkinda olmadigina emin miyiz?
0
dunal
(06.12.21)
twitter.com
Su olaylar bı bitsin
0
abuzer
(06.12.21)
Almanya ile aramızda 10 sene varsa, bir pakistan ile aramızda 250 yıl fark var diyebilirim. En ölü halimiz bile gerçekten kötü değil, son dönemdeki bu öldük bittik muhabbetleri yurtdışına çıkmak gerçekten zorlaştığı için çok konuşuluyor, yoksa bir abd'deki gencin de yaşadığı çok büyük problemler var, y kuşağı babasından daha fakir olan tek kuşak, bütün dünya çok büyük krizlerden geçiyor, ama her şeyi 3-5 tane fonlu influencer'dan öğrenmeye çalıştığımız için bunları görmüyoruz.. Bu 10 yıllık fark maddi olarak belki kolay kapanmaz ama yönetim, idare, kültür vs olarak kapanabilir. Nufusumuz çok, yapacak da çok iş var. Ben de bir çok arkadaşla aynı şekilde düşünüyorum ve kötümser değilim, gerçekten memleketini seven birkaç iyi adama bakıyor bir noktada kalkınmamız.

Ama genel olarak toplumsal kalkınmadan ziyade bireysel kalkınmaya daha çok önem veriyorum ben, yani kendim ve çevremdekiler olarak biz kalkınırsak çemişligezek köyündeki amca beni pek ilgilendirmiyor. Bireysel / ailesel kalkınma durumuma bakılırsa da almanya standartlarından daha iyi durumda yaşıyoruz, o yüzden birkaç konu hariç (otomobil mesela) genel olarak kafaya takacak bir durum yok. Beni bu muasır medeniyet seviyesinde yaşatacak işi gücü bulduktan sonra gerisi beni çok ilgilendirmiyor.
0
roket adam
(06.12.21)
Ben 2015 seçimleri sonrası bu ülkeden bir şey olmaz diyip ayrılmaya karar vermiştim. O günden beri daha da dibe gidiyor ama dibi görmedi.

Ha bu ülke öyle iran/afganistan olmaz ama malesef çok garip tipleri yetistirdiler son 10-15 yılda. Yani o olmasa da bu ülke ne olur bilemiyorum.

Ha ama hayatta o istediğimiz seviyeye gelecegimizi düşünmüyorum. Çünkü olay tepede değil halkta. Halkın genelinin seviyesi beni darliyor. Ki halk böyle olmasa bu halde olmazdik.

Ekonomik olarak düzelir ama genel halk seviyesi olarak benim umudum yok. 21. Yuzyilda hala otobus beklerken sira olmayi, emniyet şeridi kullanmamayi, yere çöp atmamayi vs öğretmek ile uğraşıyoruz. Daha bunları öğrenecek toplumu daha modernlestirme var ve toplumun bunu istediginden de emin değilim zaten.
0
logisticsmanager
(06.12.21)
devlet, iktidar ve millet'i ayırman lazım türkiye konusu için.

şu an aslında krizde olan iktidar ve onun yönettiği kurumlar mesela merkez bankası. bu bizi etkiliyor mu? evet ama milleti ayrı bir keseye koyarsan o da kendince savunmasını geliştiriyor.

şu an insanların zaten %60'dan fazlası parasını tl'den çekmiş durumda. iktidar tl ile iş yaptığına göre milletin varlığının sadece %40'ını kullanıyor. o sebeple iktidar krizde.

yeni bir yönetim geldiğinde insanlar tekrar tl'ye dönerse işler değişebilir ama biz almanya olur muyuz? bence çok zor. 80 yıl belki ama çok çok zor.

çünkü almanya'nın 1940'larda yaşadığı şeyleri türkiye daha yeni yaşıyor. olgunlaşma dönemine girecekde oradan büyüyecek de para kazanıcak da vs.

uzun iş.
0
bebekbebesi
(06.12.21)
Aslında türkiye'deki temel sorun imparatorluk sendromu. Biz henüz 100 yıl önce bir imparatorlukken, şu an değiliz. Tabii ki bu büyüklük sendromu toplumsal bilinçaltında bir travma. AYnısı polonyalılar'da da var mesela.


O yüzden kendimizi hala Almanya, ABD ile falan kıyaslıyoruz. Esas mutsuzluğumuzun sebebi o. Yani aylık geliri 30000 tl olan bir ailenin, kendini sabancılarla kıyaslaması gibi bir durum var ortada.

AB ya da ABD bugünlere kolay gelmedi. NEsiller boyu süren bir çalışma, sermaye birikimi, bilgi birikiminin eseri Western Block. Bugün almanya'da 2 maaşla mercedes alabiliyorsa bir alman, bu en az 3-4 nesilin eseri. Çünkü AB'nin ve ABD'nin temelinde girişimcilik kültürü var. Üretim var.

Kısa bir tarihi özete bakalım. Mesela Henry Ford, ford'u 28000 dolara kurmuş 12 oartakla. Bugünün parasıyla 800000 dolar ediyor. Yani adam başı 60bine kurulmuş ortalama. Amerika'da bir mühendisin bir senede kazanabileceği bir miktar. Yani ahım şahım bir miktar değil.

Batıda:
1. kuşak cebindeki ufak birikimle üretim tesisi kuruyor. Girişimcilik yapıyor.
2. kuşak arabaları yurt dışına satıyor. Başka ülkenin sermayesini kendi ülkesine ekliyor.
3. Kuşakta, o gelen para kredilere, hibelere dönüşüyor. Yeni işletmeler açılıyor. Daha önce kurulan ve büyüyen şirketler eğitime yatırım yapıyor.
4. Kuşak daha eğitimli, daha paralı geliyor. 2 maaşla araba alıyor.


Türkiye'de.
1. Kuşak cebindeki sermayeyi toprağa, konuta bağladı. Bu dönemde türkiye'de sermaye sahipleri genelde toprak ağalarıydı.
2. Kuşak alman'ın, amerikalının ürettiği arabayı alabilmek için tarlasını, evini sattı. Yani aslında sermayesini dışarıya vermiş oldu.
3. Kuşak elinde satacak bir şeyi kalmayınca, almanın ürettiği arabayı alabilmek için, almanın verdiği krediyi kullandı. Yani aslında bir kuşak önce kendi verdiği sermayeyi, şimdi kredi olarak alıyor.
4. Kuşak borçlu doğdu. Ne sermayesi var, ne satabilecek bir şeyi. Krediyle kredi ödüyor. Üstelik akıllanmıyor. Dedesi gibi hala üretim yerine taşa toprağa yatırım yapıyor.

Bugün hangi vatandaşa 2 milyon verseniz alacağı ilk şey ev / arsa olur. Sonra da araba! İş kurmak, üretmek çoğunun aklına bile gelmez.

Hadi risk almak istemiyor. Ya da ekonomiye güvenmiyor iş kurmuyor ama bak almanya'da kazanan adam da kazandığıyla almanya'da ya da türkiye'de bir yatırım yapayım demiyor. Gidiyor yine ev arsa kovalıyor. Yani mevzu zihniyet aslında.

Abd'de bugün de cebinde 60bin doları olan biri iş kurmayı, yeni kurulan bir işe ortak olmayı düşünebilir. Türkiye'de ise daha azdır bu sayı. Gider hemen araba alır onla:D İlla kendi iş kurmasına da gerek yok, yatırım fonlarında değerlendir başkasına sermaye olsun sen de kazan ama o da yok.

Mevcut sistemde serbest teşebbüsten bu kadar korkan bir ekonominin zaten büyümesi mucize.

Biz bazı gerçekleri kabul etmek zorundayız. Türkiye ekonomisi güçsüz bir ülke değil. Birçok kişi de yazmış yukarda, en bitik halimiz bile birçok ülkeden iyi diye. Ama ekonomisi çok güçlü bir ülke de değil. Olabilir mi? Olabilir ama çok çalışılması gerek.

Bizim son yıllarda yaşadığımız refah ve büyüme sürdürülebilir değildi zaten. Bugünlerin geleceği çok belliydi. KRedilerle, bize ait olmayan paralarla büyüdük sandık ama şiştik sadece. Ülkede bir "sıcak para" bolluğu yaşandı. Ama o para kalıcı bir yatırıma dönüşmedi. Sadece tüketildi. Haliyle para yıllar içinde kendi kaynağına geri dönünce bizim hacmimiz yine küçüldü.

Biz g20 ülkeleri içinde gelişen ülkeler sınıfındayız. Ama kendimizi gelişmiş olanlarla kıyaslıyoruz. Oysa g20 içinde bizim muadillerimiz Arjantin, Rusya, Endonezya, Hindistan, Çin, Meksika, Brezilya vb. Bu ülkelerin sorunları birbirine benzer. Kimisinin ekonomisi güçlü, sanayisi güçlü, insani yaşam endeksi zayıf. Kiminin sanayisi orta, ekonomisi güçlü, insai yaşam endeksi sıfır. Kiminin her şeyi ortalama. Biz her şeyi ortalama olan bir ülke gibiyiz bunlarla kıyaslayınca.

Tabii eğer kendimize hedef olarak Almanya, ABD, İtalya, Birleşik Krallık falan koyuyor ve o yüzden kıyaslıyorsak, aramızda öyle 10 yıl falan yok. Bu 300-400 yıllık bir hikaye.
0
anten
(06.12.21)
bi geyik var ya "make turkey eh iste again" diye bence turkiye ancak eh iste olur orta vadede. ama uzun vadede sinifin kafasi calisip haylazlik yapan ogrencisi gibi, resmen varlik icinde yokluk cekiyoruz. uzun vadede cok daha iyi hale gelebiliriz belki ama ben gorebilecegimi zannetmiyorum. turkiye bir cok konuda cok ustun ve cok potansiyelli bir ulke ama yillarca sacma sapan konulara enerjisini harcadi malesef. yani en basit ornegi ben cocukken 90'larin ilk yarisinda hatirliyorum surekli alevi-sunni konusu tartisilirdi saatlerce gunlerce aylarca. sonra baska seyler, ondan sonra yine baska seyler...

orta vadede ise boktan trendin sonunda oldugumuza adim gibi eminim, orta vadede tekrar eh iste durumuna gelecegiz hicbir suphem yok ve butun plan/programim bu yonde. tabi ki yanilabilirim.

bir de hala dipte degiliz diyen arkadaslara; icinde yasayinca insan anlamiyor, tarihi okuyunca yillarca suren seyleri sanki aksamdan sabaha olmus gibi dusunuyoruz ama icinde olunca o is oyle olmuyor malesef. biz de su anki boktan surecin icinde oldugumuz icin bize cok uzun geliyor ama tarihsel olarak olmasi gereken sureleri yasiyoruz; o yuzden olaylara cok daha genis cerceveden bakmak lazim diye dusunuyorum.
0
bay b
(06.12.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.