Giriş
(19)

en begendiginiz queen şarkisi

cunnilinguist
nedir?
nedir?
0
cunnilinguist
(26.05.17)
my melancholy blues
0
dunal
(26.05.17)
Bohemian rhapsody
0
bir ileti paylastim
(26.05.17)
i want to break free
0
straight from the heart
(26.05.17)
bicycle
0
balik kraker
(26.05.17)
i want it all
0
Apocalypse
(26.05.17)
the show must go on
0
embermane
(26.05.17)
albüm kaydı
dont stop me now

canlı
love of my life
şu versiyon www.youtube.com
0
cay koy geliyorum
(26.05.17)
Innuendo
0
i m cool with that
(26.05.17)
Kesinlikle The Show Must Go On.
0
BuddyGuy
(26.05.17)
I want to break free
0
stiletto heel
(26.05.17)
Skey295
(26.05.17)
Çok sevdiğim ve birini diğerinden ayırt edemediğim en az 20 tane sayarım ki bunların arasında seaside rendezvous ve lazing on sunday afternoon gibi nispeten daha geri planda kalmış olanlar da var.
0
turkuaz
(26.05.17)
the show must go on
0
sporty
(26.05.17)
39
0
freetakilir
(26.05.17)
good old fashioned lover boy
0
alperz
(26.05.17)
Who wants to live forever
0
kaptan memo
(26.05.17)
Innuendo +1
0
bartman
(26.05.17)
farklı olmaya çalışmaya gerek yok.
Bohemian rhapsody en iyi queen şarkısı ve tüm zamanların en iyi şarkısıdır.
0
dafuq
(26.05.17)
Killer Queen
0
nickimin hakkini veremedim
(26.05.17)
(4)

varlık fonu - yoksulluk

kitabindan gemiler dusen
yoksulluk ve gelir dağılımı dersi için sunum yapacağız. konumuz "varlık fonu yoksullaştırır mı? - varlık fonu ve yoksulluk ilişkisi"buna dair bilginiz, fikriniz, yorumunuz, makale vb. kaynağınız varsa paylaşabilir misiniz?
yoksulluk ve gelir dağılımı dersi için sunum yapacağız.

konumuz "varlık fonu yoksullaştırır mı? - varlık fonu ve yoksulluk ilişkisi"

buna dair bilginiz, fikriniz, yorumunuz, makale vb. kaynağınız varsa paylaşabilir misiniz?
0
kitabindan gemiler dusen
(24.05.17)
"varlık fonu yoksullaştırır" gibi bir önerme çok garip olur. keza, dünyanın en büyük varlık fonu norveç'in. ikincisi ise çin'in varlık fonu. bu şekilde bir korelasyon bulmanız mümkün değil.
0
captainobvious
(24.05.17)
arkadaşın dediği gibi bir norveç-çin örneği varken bu soru garip kalıyor. çok zorlanırsa illa ki bir ilişki yaratılır ama dediğim gibi çok zorlama olur.

varlık fonu kurulur.
başına liyakat esasına tabi olmadan birileri getirilir.
her türlü işlemi için serbesti alır.
türlü devlet işletmelerini bünyesine katar.
yönetmeyi beceremez.
kaynaklar heba olur.
yeni kaynak yaratımı için ek vergiler konulur.
vergi de vatandaştan toplandığı için vatandaşın kullanılabilir geliri azalır.
vatandaş yoksullaşır.
0
cemiyetin ünlü siması
(24.05.17)
Varlik fonu dedigin sey tek bir sey degil. Turkiye varlik fonunu kastediyorsan denetimlerden kacmak ve yasal muafiyet edinmek icin kurulmus Yigit Bulutun soz sahibi oldugu bir fon bu. Boyle bir fon yapilan hatalari ve yolsuzluk olasiligini arttirir. Bunlar halki yoksullastirir.
Ama bu boyle olmak zorunda degil. Yurt disinda halka sosyal guvence veren devlet fonlari da var. Emekliler ya da x calisanlari gibi belirli sosyal gruplarin paralarinin degerlendirildigi fonlar da var. Halki zenginlestirmesi icin bu fonlarin iyi yonetilmeye ek olarak hukuksal guvence altinda olmasi lazim. Turkiye'de ise issizlik fonuna cokuluyor. Yani burada varlik fonu iyidir varlik fonu kotudur tartismasi hukuksal cerceve ayni olmadigi icin temelsiz.

Zaten soru o kadar kotu ki varlik fonu diyince bu fonun devlet destekli bir fon olmak zorunda olmadigi bile atlanmis.
0
dunal
(24.05.17)
cevaplarınız için teşekkürler. tabii ki varlık fonu yoksullaştırır dememiz saçma çünkü yoksulluğun bağlı olduğu birçok etmen var, direkt bi etkisi zor. ancak @cemiyetin ünlü siması' nın dediği gibi dolaylı yoldan ve uzun vadede bakarsak bağlantı kurabiliriz.

verdiğiniz norveç, çin gibi ülkelerdeki bu fonların kuruluş amacıyla türkiye, hindistan gibi ülkelerdeki fonlarınki farklı bir kere. ilkinde amaç enflasyonu önlemek, gelecek neslin refahı için güvence ve tasarruf sağlamak iken ikincisinde kriz ya da durgunluktan çıkmak için finansal kaynak bulma amaçlı teminat göstermek ve cari açığı fonlamak olarak farklılık gösteriyor.
0
🌸kitabindan gemiler dusen
(24.05.17)
(15)

çalıştığım yere rakip olarak yeni bir firma kurayım mı?

karsinin aksisi
uzun süredir aynı yerde çalışıyorum ve yeteri kadar değer görmediğimi hissettiğimden dolayı işten ayrılıp kendi firmamı kurmayı düşünüyorum. uzun süredir çalışan ve benim gibi düşünen üretimin bel kemiği ustamız da var. kendisiyle beraber istifa edip şuan ki çalıştığım yere rakip olacak bi üretim ha
uzun süredir aynı yerde çalışıyorum ve yeteri kadar değer görmediğimi hissettiğimden dolayı işten ayrılıp kendi firmamı kurmayı düşünüyorum. uzun süredir çalışan ve benim gibi düşünen üretimin bel kemiği ustamız da var. kendisiyle beraber istifa edip şuan ki çalıştığım yere rakip olacak bi üretim hane kurayım mı? bu riski alayım mı?

kosgeb'ten destek alıp zaman içinde çok çalışarak ayakta durmayı başarmak istiyorum.

üretim yaptığımız ürünü türkiye'de başka bir firma üretmiyor, yurt dışına satma potansiyeli de var. Şuan ki çalıştığım firmanın eksiklerini biliyorum geliştirip firmanın önüne geçme ihtimalim de ama işletme ile ilgili bilgim yok. bi işletme nasıl yönetilir fatura vs pek bilgim yok.

konu ile ilgili ne düşünürsünüz?

Herhangi bir sözleşmem yok.
öyle ki sigortamı bile aldığım maaş üzerinden göstermiyor bunlar. bide hacı hoca diye geçinirler toplamda 6-7 tane kişisel vasıtaları dünya kadar gayrimenkulleri var. cidden koymaya başladı artık.

makine mühendisiyim ve şuan ki işimde yaklaşık 4,5-5 yıldır çalışıyorum ve ustamızda 20 yıllık usta. güçlü olduğumuzu biliyorum.
Kosgeb desteği için evet öncesinde eğitim alınacağını sonrasında proje sunulacağını ve harcama yapıldıktan 3-4 ay sonra parayı alacağımı da biliyorum.
1 sene zaten gözümde değil de 1 seneden sonra toparlayabilir miyim onu bilmiyorum. Risk işte alınabilir mi sizce?
150 bin lira başlangıç sermayesi olarak düşünebilirsiniz.

ürünlerde farklılıklar olacak. birebir aynı olmayacak. ayrıca türkiye pazarı dar yavaş yavaş büyüyor şuan bizim şirket büyüklüğünde başka bir şirket olsa iki şirkette doymaz. ben hedeflerim arasında yurt dışı olacak. tek şirket olduğu için karlılık oranı çok yüksek.
0
karsinin aksisi
(17.05.17)
bence alınabilir bir risk. ben olsam yapardım.
0
sta
(17.05.17)
Sözleşmenizi iyi inceleyin, büyük bir firmada çalıştığım bi dönemde ayrıldıktan bir sene önce aynı sektörde çalışmam bile yasaktı, hukuki olarak bir cezası olabilir yapacağınız şeyi bu tip maddelerin altına imza attıysanız başlangıçta.
0
kullanıcıadımbuolsun
(17.05.17)
fatura en kolay konu.
sizin için önemli olan; kuruluş ve işletme sermayeleri olacaktır.

yaptiginizin yatirimin geri donus suresine gore elinizde yeterli sermaye varsa, yapılabilir. zaten pek cok işletme bu sekilde kuruluyor.
0
for the record
(17.05.17)
bu şekil bir çok hikaye duydum, işi iyi biliyorsanız, iyi bir araştırma sonucu karar vermenizi öneririm.
0
Apocalypse
(17.05.17)
Birikimden hiç bahsetmemişsiniz. Ben şu anda bir iş yeri açacak olsam, en az bir yıllık kira masrafımı kenara koymadan hiçbir adım atmam. Amcamın oğlu kendi işini kurdu bir iki yıl önce. Sanayide kiraladığı iş yerinin bakımı, makinelerin yerleştirilmesi, işlerin oturması üç ay kadar sürdü. Bu sürede hep kira ödedi. Bir iş yerinin kirası 3 bin lira olsa, üç ayda 9 bin lira kira masrafınız oluyor. Üretim için gerekli makineleri temin etmek de maliyet demek. Çalışanlara da işe girdikleri andan itibaren maaş vermeniz gerek. KOSGEB desteği hemen verilen bir destek değil. Öncesinde girişimcilik eğitimi veriliyor. Sonra bir dosya hazırlıyorsunuz ve o dosyayı inceledikten sonra destek verilip verilmeyeceğine karar veriyorlar. İşletmeyi yönetirsin, o sıkıntı değil de, imalat kısmı ayrı bir konu. Makine mühendisiyseniz belki bir şansınız var ama tekniker/teknisyen iseniz bence kurmayın derim. İmalatta malzeme temininden tutun, ürünlerin kalite kontrolüne kadar bir sürü sorun çıkıyor. İyi bir ekip kurmadan, sadece bir ustayla yola çıkmak mantıklı değil. Daha açık bir plan yapın.
0
dissendium
(17.05.17)
Bana bir başarı hikayesinin başlangıcı gibi geldi. Ben henüz cesaret edemedim.

Şunu da şuraya bırakayım. www.youtube.com
0
fyodor dostoyevski
(17.05.17)
kosgeb'e güvenip yola çıkmayın.
0
müftü
(17.05.17)
KOSGEB'e fazla güvenmeyin +1

evrak işleri için mali müşavir ile anlaşabilirsiniz.
0
cemiyetin ünlü siması
(17.05.17)
Kosgeb'e güvenmeyin, ama sadece diğer arkadaşların dediği sebepten ötürü değil. Siz işe başlar başlamaz eski şirketiniz size dava açacak. Ürünlerini ne şekilde korumaya aldıklarını biliyor musunuz? Fikri / sınai haklarını korumaya almışlarsa hem size dava açarlar hem de bu dava varken kosgeb zırnık vermez.
Öte yandan bu şirket ne kadar eski? BU zamana kadar nasıl rakipsiz kalmışlar. Hacı hoca ayrı mesele de asıl mafioso tipler var mı? Ben bundan daha bir çekinirdim açıkçası.
0
SiyamkedisiZorro
(17.05.17)
Hem durumuna hem de yazina bakarak idari isler icin bir ortak almani oneririm.
0
dunal
(17.05.17)
patronlar cesaretleri ve vizyonları olduğu için patron oluyor genelde. sabancı-koç gibi devleri kastetmiyorum illa. yanında çalıştırdığı ustası, komisi, sekreteri, şoförü kendisinden daha vizyon sahibi olan kişiler var. ve üstelik bunların üç beş birikimi/kaynağı da var.

uzun süredir kendi işimi kurmayı hayal ediyor/planlıyorum. maddi olarak hiç öyle bir imkanım olmadı/olmuyor.

kosgeb girişimcilik eğitimi aldım ve sertifikam var. tek gereken başlangıç sermayesi.

kosgeb'e çok güvenme ama çok da vehimlere/korkulara düşme. her ihtimali ama özellikle her olumsuz ihtimali düşünerek yap planını.

neden olmasın? neden başaramayasın?

şimdiden başarılar...
0
runagain
(18.05.17)
Bence kesinlikle deneyin ama yola çıkmadan araştırma ve planlamanızı uzun uzun yapıp defalarca üstünden geçin. İlk zamanlar çok çalışmanız gerekebilir ama şunu unutmayın emek olmadan olmuyor. Bir ustadan bahsetmişsiniz, usta ile aranız şu anda iyi olabilir, çok iyi anlaşıyor olabilirsiniz ama iş ortaklık ya da kendi işinize gelince tavırlar değişebilir. Bunun için herkesin firmadaki yapacağı iş, ortaklıktaki yeri, şirketin prensipleri falan konuşun hatta yazıya dökün derim ben. Şimdiden hayırlı olsun.
0
kraldan cok kralci
(05.12.18)
aynı şeyi ben de düşünüyorum. firmanın muhasebe işlerine bakıyorum. işten hiç anlamamama rağmen ciddi ciddi düşünüyorum hem de. kosgeb'i ekstra gibi düşün. hep öyle bir para gelmeyecekmiş gibi gir işe. gelirse oh ne ala.

yapabileceğine inanıyorsan ve kendine ve ustaya güveniyorsan gir işe. dikkatli, becerikli, meraklı ve çalışkan bir ön muhasebe elemanı da bulursan sırtın yere gelmez.
0
naksidil
(05.12.18)
su anki sirketine kizmissin. orada deger gormedigini hissediyorsun. onlarin batmasini istiyorsun. batmalari icin onlara rakip bir sirket kurmayi dusunuyorsun. boylece kendini iyi hissedecksin, ocunu(sana deger vermeme durumu) almis olacaksin.

ben olsam bu sebeple bir is baslatmam. ofkeyle kalkan zararla oturur. her zaman sakin bir kafayla hareket etme taraftariyim.

ancak, yazinin devaminda bu iste firsat oldugunu belirtmissin. bir isik var. bu nedenle is baslatilabilir.

sonuc olarak, evet firma kur ancak is kurma amacin onlar olmasin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(05.12.18)
kur
0
jimicik
(05.12.18)
(4)

Aslının aynıdır

babilbaligi
İngilizce "same as original" mı kullanılıyor? Yurtdışından noterde falan belgenin aslı gibidir yaptırdığımız zaman "true copy" falan mı kullanılıyor?Şimdi ben bir evrakı Türkiye'de "aslı gibidir" diye onaylatıp yurtdışında bir kuruma vereceğim. Ne yazması lazım onaylanırken üzerinde?Teşekkürler.
İngilizce "same as original" mı kullanılıyor?

Yurtdışından noterde falan belgenin aslı gibidir yaptırdığımız zaman "true copy" falan mı kullanılıyor?

Şimdi ben bir evrakı Türkiye'de "aslı gibidir" diye onaylatıp yurtdışında bir kuruma vereceğim. Ne yazması lazım onaylanırken üzerinde?

Teşekkürler.
0
babilbaligi
(03.05.17)
certified as valid

(damga direk böyle vurulmuş)
0
qazaqwsx
(03.05.17)
Benim bir belgemde "true copy" yazilmisti.
0
lamira
(03.05.17)
Genel kullanimi bilmiyorum acikcasi ama ben olsam certified copy kullanirdim.
0
dunal
(03.05.17)
"aslı gibidir" diye aratabilirsin turengde.
0
lesmiserables
(03.05.17)
(23)

Transparan t-shirt modası

aychovsky
http://bzfd.it/2oEyCbfRihanna'nın başlattığı bu akımla kadınlar sutyensiz transparan t-shirt giymeye başlamış, ki bu mıda akımının etikleri görülüyormuş ortada ve bir adam da Twitter'dan "Bu yaz ortalık böyle olacak galiba" demiş imalı bir şekilde. İnternetteki tepkilere baktım. Adamı geri kafalılık
bzfd.it

Rihanna'nın başlattığı bu akımla kadınlar sutyensiz transparan t-shirt giymeye başlamış, ki bu mıda akımının etikleri görülüyormuş ortada ve bir adam da Twitter'dan "Bu yaz ortalık böyle olacak galiba" demiş imalı bir şekilde. İnternetteki tepkilere baktım. Adamı geri kafalılıkla suçluyorlar. Genelde "Emma Watson bile memeleri açtı, sana ne oluyor", "Aynı şeyi erkeklere söyleyemezsin, onlar üstü çıplak gezerken iyi ama bizim memelerimiz neden hava almasın", "Zamanı geçmiş, eski noda fikirlerinizi uygun yerinize sokun" tarzı görüşler var. Bir yerde bir kişi "Okula giyilmesin böyle şeyler" diyecek olmuş, gömmüşler ciddi ciddi. Troll falan değil. Bir kişi de "Üstünü rahat açabilenler bebekler ve çocuklar olabilir" demiş. Onu da sapıklıkla ve pedofili ile suçlamışlar.

Erkekler, "Bana iyi, memelere özgürlük" ve "Anamız, bacımız" ekseni dışında ne düşünüyorsunuz? (Bu eksende de olabilir)
Kadınlar, siz ne düşünüyorsunuz? Değilim ki, Türkiye'de değilsiniz, istediğinizi yapacağınız yerdesiniz. Öyle gezer misiniz?
0
aychovsky
(25.04.17)
Umarım evrimin bir yerinde kimin ne giydiğinin diğer insanları ırgalamadığı bir noktaya varırız.

edit: kadının en büyük düşmanı yine kadın.
0
whoosie
(25.04.17)
gezmem.
saçma buluyorum.
üstelik estetik de değil.

transparan t-shirt içine güzel bir sutyen ya da o tarz bir şey giyilse daha seksi bence.
o giyilir.
ama tabii giyileceği yer var, giyilmeyeceği yer var.
taksime giderken falan giymemek lazım.
0
blatta hiberna
(25.04.17)
erkek olarak;

insanoğlu henüz buna hazır değil.

kılıçdaroğlu olarak;

böyle bir şey olabilir mi?

doğru bulmuyorum.
0
eeb
(25.04.17)
memelere özgürlük hareketini ben de destekliyorum. herkes istediğini giysin. ben olsam giymezdim ama. moda anlayışıma uymuyor
0
bonisnocetquimalisparcit
(25.04.17)
Bütün kadınlar erkekler gibi plajda orada burada memelerini açarak dolaşmaya başlasalar, ilk başta kaos ortamı oluşsa da en fazla bir iki jenerasyon sonra normalleşeceğini ve kimsenin yadırgamayacağını düşünüyorum.

Biz kapattığımız için, normalimiz bu olduğu için, şu an açılması ayıp-tahrik edici vs geliyor. Yoksa cinsel olarak konumu bir dudak veya bacaktan öte değil.

Sadece trde değil ki, ilkel kabileler dışında, dünyada nereye gitsek kadın memesi tabu :D O yüzden yurt dışında da üstsüz gezmem.
0
peggy
(25.04.17)
Gezmem. Neden dersen şu noktadan sonra hangi ülkeye gidersem gideyim içinden çıkamayacağım bazı ahlaki normların etkisi altındayım yıllar yılı burada yaşamış olmak ve bu ülkenin kültürü içinde şekillenmiş olmaktan dolayı.

Buna ek olarak estetik de gözükmediği noktasında blatta'ya katılıyorum.

Bir de böyle tırt isyanlar bana çok yalan geliyor ve sinirimi bozuyor. Maksat memelere özgürlükse, maksat meme utanılacak bi şey değil erkekler sonsuzluktan itibaren meme gösteriyorlar biz neden gösteremeyelim ise, esas kaygı buysa yani tamamen çıplak gezilsin o zaman. Memeleri gösteririz kimsecikler de karışamaz diyip tamamen soyunmaya cesaret edemeden bunu transparan bir kumaş parçasının arkasına gizlemek bana inanılmaz büyük bir iki yüzlülükmüş gibi geliyor. Ortaya koyduğu hiçbir iddiayı destekleyemeyen, tamamen gösteriş ve dikkat çekmek üzerine yapılan bir hareket olduğunu düşünüyorum. Norm olana karşı verilen her tepki haklı değil, akıllıca da değil ne yazık ki.

Evet, 10 dakika kadar bu gereksiz konu üzerine düşündükten sonra esasında s.kimde olmayan bu mevzuyu da geçmişin derin karanlığına gönderiyorum.
0
buff
(25.04.17)
buff çok güzel açıklamış +1

giyip giymeme konusuna gelince benim için memelerim cinsel bir obje. çocuğum olunca farklı bir anlamı daha olacak ama o zamana kadar götümü açıp gezmekle mememi açıp gezmek arasında fark görmüyorum. bu sebeple asla giymem.
0
yue
(25.04.17)
Türkiye'de değilsiniz, istediğinizi yapacağınız yerdesiniz. Öyle gezer misiniz?

türkiyede yetişmemiş olsaydım gezerdim. ama şu saatten sonra bi yere gidip memeler özgür bi şekilde istesem de dolaşamam.
0
elorelia
(25.04.17)
bunun hakkında bir fikir sunulmasını aptalca buluyorum.
0
bohr atom modeli
(25.04.17)
Turkiyede asla giymem..yurtdisinda da sutyensiz tisort ya da derin gogus dekoltesi haricinde mememi direkt gosterecek bisey giymem..cunku benim icinde hala buyuk bi tabu.ama yurt disinda gece bara gittigimde tranparan giyen cok fazla kadin gordum.yani en azindan bunu rahatlikla yapabiliyolar, guvenlikleri tehlikeye girmeden..ama orada bile cogu kisi icin meme demek cinsellik demek..dunyanin genelinde boyle bazi kabileler haric..oyuzden dunya uzerinde bu tabu bitmedigi surece oyle gezmem
0
astrid
(25.04.17)
gereksiz pahalı tekstil ürünleri gibi cinsel teşhir de kar oranı yüksek bir ticaret. kıllı meme ucu ile, sarkık göğüsler ile türk kızı mı giyecek onları. ha ha. o özgüven hiçbirinde yok. çıplaklık insanın en özgür duygusudur. evde çıplak takılan, denizde çıplak yüzen biri olarak söylüyorum ki bence cinsel devrim olmasının vakti geldi. internetin her yeri olmuş cinsel seks (bkz: porno sektörü), bi ünlü memesini açınca millet hala kafayı yiyor. ne ebru şallı , ne rihanna, ne fappening, hiç birine merak edip bakmadım. çok banal. kimi açılıyor kimisi de kapanıyor bu ara zaten. ayarı kaçtı işin iyice. cinsel devrim şart.
0
hasmetizm 2046
(25.04.17)
gündelik hayatta değil de tatil beldelerinde giyilebilir bir tarz bence bu.

ve evet, daha modern bir ülkede olsaydım arada sırada böyle gezebilirdim. bence çok şık ve güzel dururdu.
0
fragile lady
(25.04.17)
kendimi epey ileri ve açık görüşlü bir adam olarak tanımlarım ama bana da itici geliyor. olayın ahlak boyutunda değilim ama bence estetik değil. isteyen istediği gibi giyinsin yoksa. ben erkeklerin tayt gibi pantolonlar ya da bileklerinden bir karış yukarıda paçalar giymesini de sevmiyorum şahsen. o da estetik gelmiyor
0
rosencruz
(25.04.17)
Yazarken dinledim; youtu.be (şarkı çok güzel, teşekkürler prens)

rihanna'nın memeleri çirkin diye düşünüyordum, sonra aklıma geldi bu çirkin memelerle bile popüler olmasının getirdiği özgüvenle beğenilebiliyor dedim.

tüm bunların dışında, kıyafet çaputtur. ona kıymet veren(olumlu/olumsuz) sizin kafalarınız.

çok da şeyapmamak lazım.

bir de bu tür davranışlara genel tepki kadınlardan gelir genellikle, çünkü onlar hala destekli sütyen v yaka tişört taraftarı, bu şekilde daha etkili olabilecekleri zannı içindeler.
0
mete kudur
(25.04.17)
Kadın memesi kadın kolu ya da ne bileyim kadın kulağı gibi cinsel etkileşim içermeyen bir organ olsaydı, ki bunlardan da etkilenenler vardır ama genel anlamda konuşuyorum, tabii böyle şeyler mantıklı olabilirdi ama öyle bir şey değil bu organlar, e o zaman açmanın mantığı ne? Ben ana bacı eksenine girmeden, hiçbir kadının bu şekilde sokakta dolaşmasını istemezdim, dolaşanın da attention whore olduğunu düşünürdüm. Onun dışında, biz kadınların sadece Türkiye gibi ülkelerde risk altında olduğunu düşünüyoruz ama kadın dünyanın her bölgesinde, Avrupa'da da Amerika'da da tehlike altında, yani Türkiye'de giymem ama İsviçre'de olsa giyerim demek de mantıksız. Bir de erkekteki meme, evriminin son noktasına gelmiş bir tek ucu kalmış bir organ, erkekte öne çıkan bölge göğüs. Yani erkekler yapıyor hadi biz de yapalım diye bir şey yok. Biz mememizi çıkarmıyoruz ortalığa, yok çünkü. Meme ve göğüs farklı şeyler. Ha ben açık havada spor yaparken tişörtümü çıkarabiliyorum rahatlıkla ama memem olmadığı için çıkarıyorum, benim memem olsaydı ben de çıkarmazdım muhtemelen.
0
angelus
(25.04.17)
Erkeğim, genel olarak krem peynir'e katılıyorum.

Memenin, emzirmenin tabu olmadığı bir toplum daha yaşanılası geliyor bana. Kadınların rahatlığından ve sağlığından yanayım. Seks objesi olarak görülmelerine yol açacak akımlara sıcak bakmıyorum. Yani bahsi geçen akımı rahatlık, sağlık için destekleyen insanlara sıcak bakarım ama teşhir, seksi görünme ve ilgi çekme çabası ile destekleyenlere kendilerine yaptıkları için üzülürüm. Ki bu akım da biraz teşhir amaçlı sanki, niyet sütyenin zararlarından kaçmak olsaydı transparan detayı olmazdı. Yok, erkekler üstsüz geziyor biz de gezebilelim demek ise amaç, bir şehir merkezinde üstsüz gezen erkeğin de rahatsız edici olduğunu hatırlatmak isterim.
0
md11
(25.04.17)
bir de şimdi farkettim, erkeklerin memelerini açık gezdiği yerlerde kadınlar da memelerini açıp gezebilirler ve evet bu 1 günde de olur(gezen çok sayıda insan var). olayı, o şekle sokmaya hiç gerek yok.

temel yanlış şurada bence; insanlar dilediklerini yapmakta özgürdürler fakat bu dilediklerini yapma özgürlüğü sadece o yapana has değildir. doğanın ve diğer insanların da buna bir refleks gösterme(onların da dilediklerini yapma) durumu vardır(hakkı değil) işte bu refleksi göze alarak yapmalılar insanlar istediklerini. (zaten döngü böyle oluyor, sen birşey yapmak istiyorsun yapıyorsun, doğa ve diğerleri buna refleks gösteriyor sen o reflekse- refleks gösteriyorsun, onlar buna refleks gösteriyor diye ilerliyor, akıl denilen şey de burada oluşuyor)

yani sen kuleden kuleye atlayacağım dediğin anda bunu yapabilirsin ama yer çekimi de ''nereye gidiyon hacı'' diyecektir. tıpkı sen erkeklerin memelerini gösterdiği yerde memelerini açarsan, bu boyutuyla ve şekliyle doğru orantılı biçimde diğer insanların senin memene bakmasına sebep olacaktır. emin ol, eğer seninkiler kadar büyük memeleri olan bir erkek de olsa yine insanlar ona o şekilde bakacaklardı. kadınla erkekte ki bu bakan ve yorum yapan sayısal farkta da, erkeklerin cinselliğe o kadar da hızlı ve istedikleri şekilde ulaşamaması etkeni ve erkekte meme o kadar da çok cinsel bir obje olmasa da kadında memenin cinsel bir obje olması hatta bununla ilgili seks pozisyonları ve fantazilerin bulunmasındandır.

çok başlık konusuyla ilgili değil ama yaklaşım biçimleriyle ilgili bir ''cevap bu'' oldu, kusura bakmayın.
0
mete kudur
(25.04.17)
Ana baci ekseninin dislanmasina karsiyim. Kisiler arasi empati icin gerekli bir eksen.

Olay memelere rahatliksa tisort niye transparan onu anlamadim.
0
dunal
(25.04.17)
Ben giymem cunku bok gibi. Ancak tabii ki MEMELERE OZGURLUK. Rahat memlekette olsam sutyensiz gezerdim.


Isteyen istedigini giysin, umrumda degil.
0
rusyalı kozmonot
(25.04.17)
biz memelerimizi saklamıyoruz da, transparan tişörtlerle de dolaşmıyoruz.

kadın memesi cinsel istek uyandırıyor. siz erkek memesi görünce hipnoz olmuyorsanız aynı şey değil maalesef.
0
antikadimag
(25.04.17)
@mavijojobatanecigi Haklısın, biraz yanlış söyledim. Demek istediğim "Ana bacı ekseninden bakmayın" değil de, "Sadece bunu söyleyip geçmeyin" anlamındaydı. Mobilden uzun uzun yazıyorum, internetsizim. Cümleyi başından sonuna kadar çok iyi takip edemiyorum yavaş yazdığımdan.
0
🌸aychovsky
(25.04.17)
Çok çirkin. İmkanı yok gezmem. Kadınım ama özgürlük diye bazı şeylerin saptırıldığını düşünüyorum teşekkürler.
0
jazzabel
(25.04.17)
kimsenin ne giydiğine karışmam isterse donla gezsinler ama ben memenin mahrem bölge olmadığına katılmıyorum.

"uygarlıkla birlikte gelişen bedeni gizleme alışkanlığı, cinsel merakı uyanık tutar ve kişi onun saklı bölümlerini ortaya çıkararak cinsel nesneyi tamamlamak ister" Freud
0
yüzyıllık yalnızlık
(25.04.17)
(16)

Olasılık Problemi

ligussaraa
6 yüzü olan standart bir zar düşünelim. zarı attığımızda her hangi bir yüzünün 2 kez üst üste gelmeme ihtimali 5/6 nın 2. kuvveti eğer yanlış bilmiyorsam. 30 kez üst üste gelmeme ihtimali ise aynı şekilde 5/6 nın 30. kuvveti oluyor. Şimdi bu noktada bu zarın belli bir tarihte atılmaya başlanıp, her
6 yüzü olan standart bir zar düşünelim. zarı attığımızda her hangi bir yüzünün 2 kez üst üste gelmeme ihtimali 5/6 nın 2. kuvveti eğer yanlış bilmiyorsam. 30 kez üst üste gelmeme ihtimali ise aynı şekilde 5/6 nın 30. kuvveti oluyor.

Şimdi bu noktada bu zarın belli bir tarihte atılmaya başlanıp, her 5 dakikada bir aralıksız atıldığını düşünürsek eğer, her hangi bir yüzünün 30 kez üst üste gelmemesi hangi sıklıkla yaşanır? bunun bir hesabı yapılabilir mi?

Şimdiden teşekkürler.
0
ligussaraa
(24.04.17)
5 dakikada bir aralıksız ne demek? Kaç kere atılıyor toplamda, sonsuz mu? Ona göre cevap değişecek de.
0
aychovsky
(24.04.17)
Bir de herhangi bir yüzün bir daha gelmemesi ile belirli bir yüzün bir daha görülmemesi farklı. Hangisinden bahsediyoruz? Bir daha 6 gelmemesi mi, art arda 6 gelmemesi mi, yoksa ilkinde gelebilir ama bir daha gelmesin mi? Yoksa şimdi attığım neyse, o mu bir daha geşmeyecek. Hepsi farklı.
0
aychovsky
(24.04.17)
aynen her 5 dakikada bir sonsuza dek atıldığını varsayıyoruz.
0
🌸ligussaraa
(24.04.17)
her hangi bir yüz ile spesifik olarak seçilen bir yüz arasında fark var mı? her hangi bir yüz diyelim.. zaten gelmeme çevrimine girdiği zaman hangi yüzse o yüzden sözediyoruz demektir.
0
🌸ligussaraa
(24.04.17)
Az sonra yazarak göstereceğim. Yüklediğimde cevabı sileceğim. Heehangi bir yüz ile belirli bir yüz ile arada fark var. Örneğin iki arılta belirli bir yüzün iki kere gelmeme olasılığı 35/36 iken, herhangi bir tüzün iki kere gelmeme olasılığı 5/6.
0
aychovsky
(24.04.17)
tamam biz bir yüz seçelim. diyelim ki 6 olsun. zarı bugün saat 00:00 da atmaya başladım. her 5 dakikada bir atıyorum. yani saatte 12 kere, günde 288 kere atıyorum bu zarı. 1 yıl boyunca da aralıksız atıcam. bu süre zarfında, 6 nın 30 kere gelmediği olacak mı? olacaksa hangi sıklıkla olacak?
0
🌸ligussaraa
(24.04.17)
30 kere art arda elbette.
0
🌸ligussaraa
(24.04.17)
eğer discrete-time Markov chain biliyorsan çok basit bir soru. one-step transition matrix kuracaksın, her bir periyodun state'i, zarın o yüzünün son periyot öncesinde ard arda ne kadar geldiğini gösterecek. yani state space'in 0'dan sonsuza gidiyor. tipik bir success-runs sorusu, probability matrix'İn regular olacak, ardından long-run limiting probability'i ergodic theory üzerinden hesaplayacaksın (muhtemelen 30 bilinmeyenli 31 denklemli lineer bir sistem elde edersin ergodic üzerinden). eğer dediklerimi anladıysan kağıt üzerinde yazıp sonucu bulayım, eğer markov zinciri üzerine birşeyler bilmiyorsan başka bir yol bulan arkadaşlar varsa onlar yazsın.
0
slhmlr
(24.04.17)
dediklerinden hiç bir şey anlamadım ne yazık ki. ama en azından birileri için çözümün çok basit olduğunu bilmek güzel. yine de teşekkür ederim.
0
🌸ligussaraa
(24.04.17)
30 kez üstüste gelmeme ihtimali (5/6)^30 değil, çünkü iki kere üst üste gelebilir, üç kere üst üste gelebilir veya yirmidokuz kere üst üste gelebilir. Sadece 30 kere gelmeyecek. 30 kere üst üste gelmeme ihtimali 1- (1/6)^29.

288 atışta aynı sayının iki kere üst üste gelmeme olasılığı (5/6)^287. İlk değer her şey gelebilir, sonraki değer ilk değer hariç her şey olabilir, bir sonraki değer ise kendinden önceki her şey olabilir. İlk değerin ne olduğu bizim için önemli değil, o yüzden, (5/6)^287.

Problemi şu şekilde anlıyorum. (Stabil internet bağlantım yok. Mobilden giriyorum). 288 kere atacağız ve 30 kere arka arkaya aynı sayı gelmeyecek. Bu durum, slhmlr'ın dediği gibi en basit Markov Zincirleri ile yapılabilir. Şu an hesapladım, 180 denklemin çözümü ile yapılabilecek bir soru. O yüzden, onu geçiyorum. Şu an toplantıya gireceğim. Basit çözümü kağıt karaladım ama modelleyemedim henüz. O zaman güncelleyerek yazacağım.
0
aychovsky
(24.04.17)
tamam bekleyeceğim, umarım anlayabilirim. şimdiden teşekkür ederim.
0
🌸ligussaraa
(24.04.17)
Soruyu tam soramamissin saniyorum. Anladigim kadariyla cevap vereyim. Siklik sormussun. Siklik icin bir zaman birimi gerekir. Fakat burada olaylar var. Olay sabit araliklarla oluyorsa olasiligi siklik olarak dusunebiliriz. 30 kere ust uste ayni sayinin gelmemesi olasiligi = p = 1-(1/6)^29
Olay 5 dakikada bir oluyorsa, bu olasiligin frekansi 5 dakikada p, yani dakikada p/5 tir.
0
dunal
(25.04.17)
Basitleştirmeye çalıştım ama beceremedim.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

dunal'ın dediğinde hem şöyle bir doğruluk hem de şöyle bir yanlışlık var. 30 kere üstüste gelmeme olasılığı doğru ama bu 30 atışta 30 denk gelmeme olasılığı. Sonsuz kere atılsa bu olasılık 1 olur, örneğin. Çünkü sonsuz kere atıldığında sonlu bir ardışıklık mutlaka gerçekleşecektir. Aynı şekilde 288 atışlık bir deneyde de, bunun olasılığı az biraz artacaktır.

Bir de şu var, sıklık için olasılık değil, beklenen değer bulmak gerekiyor. Bu sıklık günde 288 kere ise, 288*365/(2.56*10^16) kere bu durumdan olmasını bekleriz, bu da 4.13*10^-12 yapıyor. Yani, bu olasılıkla bir kere bile denk gelmez bir yılda.
0
aychovsky
(25.04.17)
nasıl hesaplandığı bi tarafa, 1 yılda, 288*365 atışta her hangi bir yüzün 30 kez üst üste gelmeme ihtimali yok anladığım kadarıyla.

mart ayına ait veri var elimde, sol taraf ayın günleri. sağ tarafsa 24 ve yukarısı gelmeme zincirleri.

(git:hizliresim.com)

muhtemelen ben soruyu soramadım. ya da bu sonuçlar manipüle edilmiş. çünkü bu veriye göre neredeyse 2 günde 1 bu gelmeme durumuyla karşılaşmışız.
0
🌸ligussaraa
(25.04.17)
24 ve yukarisi gelmeme zinciri ne demek? 24 nereden cikti birden?

@aychovsky,
Sonsuz kere atsan da N kere atsan da frekans degismez. Cunku frekans birim zamanda tanimli.
0
dunal
(25.04.17)
oradaki rakamlar her hangi bir yüzün ardışık gelmeyişleri. 24 çok önemli değil, ben 30 u baz alıp, onun matematiksel sıklığını öğrenmek istiyorum.

aychovsky nin hesabını doğru anladıysam eğer her hangi bir yüzün 30 kere üst üste gelmeme ihtimali yılda 1 den az. fakat görüyoruz ki verilerle hiç alakası yok. ya ben soramadım, ya da zarlar üzerinde manipülasyon var.
0
🌸ligussaraa
(25.04.17)
(5)

çevremdeki her kadında tiroit hastalığı olması

enfazlakirkkaraktermisbarihepsidolsunlan
yediğimiz bir şeydeki zehir mi, başka bir şey mi bilmiyorum. artık komplo teorileri kurmaya başladım. çevremde hastalıklarını bilecek kadar muhabbetim olan kadınların %100ünde hashimato, guatr ya da benzeri tiroit hastalıkları var (abartı değil). kanser olan bile var. hepsi tiroitle alakalı. hepsi f
yediğimiz bir şeydeki zehir mi, başka bir şey mi bilmiyorum. artık komplo teorileri kurmaya başladım. çevremde hastalıklarını bilecek kadar muhabbetim olan kadınların %100ünde hashimato, guatr ya da benzeri tiroit hastalıkları var (abartı değil). kanser olan bile var. hepsi tiroitle alakalı. hepsi farklı kültür ve çevrelerden. yediklerinin pek alakası olmaz. birisi alkol kullanır, birisi kullanmaz. birisi fastfood yer kimisi hayatında yememiş. en son eşimde de tiroit çalışmamaya başlamış. bunun %100 oranına çıkması artık sinir bozucu oldu. tek ortak yönleri ben ve aynı şehirde yaşamaları. kendimden şüphe etmeye başladım. sizin çevrenizde de böyle şeyler var mı? biyolojik silah filan mı kullanıldı ülkemizde?
0
enfazlakirkkaraktermisbarihepsidolsunlan
(22.04.17)
Genetik faktoru de var diye biliyorum ben. Kadinlarda daha cok goruluyor.
0
dunal
(22.04.17)
Perklorik asit diye bir ara
0
la noix
(22.04.17)
evet bence de haklısınız. benim herhangi bir tiroid sorunum yoktu, halamda teyzemde tiroidlerini aldırmışlar gençliklerinde. 2 yıl önce ilk kez benim tiroidlerimde de nodül çıktı. doktorum sene de bir takip önerdi. geçen yıl nodül sayısında artış olmuştu. doktor yine takip önerdi, -çok kafana takma kadınlarda oluyor genelde, benim hanımda da vardı en kötü ihtimal aldırırız rahat ol-dedi. o öyle deyince ben de tınlamamaya çalışıyorum.
0
ruh i tibbiye
(23.04.17)
benim aile çevremde yok ama eşimin de hashimato var ailesinde bir kısmında var. Geçen arkadaşın eşin de troid çıkmış ortak yönleri eşimle karadenizli olmaları idi. galiba karadeniz bu konuda önde. hashimato hakkında bilgisi olanlar mesaj atarsa sevinirim hamilelik vs konularda doktorlar birşey olmaz diyor hamilelige engel diyenlerde çıkıyor.
0
Fritz-X
(23.04.17)
benim eşim de hamile ilaç verdiler onun için. yer de güneydoğu anadolu-akdeniz iklimi geçişinde bir yer
0
🌸enfazlakirkkaraktermisbarihepsidolsunlan
(23.04.17)
(15)

8 yıldır aynı montu giyiyorum

dieselsingle2
Kolu falan aşındı, rengi soldu, ufak bir iki delik var ama hala giymeden duramıyorum. Hastalık mi, tarz mi, retrocu mu, fakir mi? Hangi gözle bakardiniz böyle birine?
Kolu falan aşındı, rengi soldu, ufak bir iki delik var ama hala giymeden duramıyorum. Hastalık mi, tarz mi, retrocu mu, fakir mi? Hangi gözle bakardiniz böyle birine?
0
dieselsingle2
(02.04.17)
Farklı bir gözle bakmazdım, bir ihtimal tarz derdim.
0
humblebirth
(02.04.17)
giyimine özen göstermeyen. olabiliyor böyle karakterler. garip değil.
0
carabelli
(02.04.17)
Soluk, yırtık kıyafetle geziyorsa ben içten içe parası yok herhalde alamıyordur diye düşünürdüm. Mont sağlamsa uzun yıllar giyme kısmında bir sıkıntı yok, minimalist yaşayanlar ve hiçbir şekilde ihtiyaç dışında alışveriş yapmama felsefesini benimseyenler var ancak artık mont deforme olmuşsa belirttiğim gibi maddi sıkıntısı var diye düşünürdüm.
0
neferkitty
(02.04.17)
Bana fakirlik ruhuna işlemiş gibi geldi. Sekiz sene ayni mont nedir ya
0
all girls dream
(02.04.17)
neferkitty +1

Bir de kişinin maddi durumu önemli bu konuda.
Mesele bir arkadaşımı kenarı yırtılmış tişörtle görsem "durumumun olmadığını" düşünürüm.
Ama amcam kenarı yırtılmış tişörtü giyer dışarı çıkar böyle düşünmem "ne rahat adam ya" derim.
Bunun gibi..
0
mutekebbir
(02.04.17)
Tavsan derisi falan mi?
0
MiraTaurus
(02.04.17)
aynı benim 4-5 sene evvelki halim derim. ben de hoşuma giden mont bulamamaktan ötürü solmuş, yırtık, delikli bir montu senelerce giymiştim.
0
klar
(02.04.17)
Garip gözle bakacak bir şey yok. Bana dayımdan palto geldi 85 model. O az giymiş, ben 10 yıldır giyiyorum, arada bir giyiyorum artık bir şey olmasın diye, zarar görünce tamir ettiriyorum ve seve seve giyiyorum.

Hatta geçen sene bir portekizli eleman "anca böyle classy paltolar avusturyada olur" dedi.
0
kurnaz
(02.04.17)
Benim de pek dikkatimi çekmezdi muhtemelen. Yıllardır bıkmadan sevrerek giydiğim kıyafetlerim olduğu için fark etsem de yadırgamazdım. Montunu çok sevdiğini falan düşünürdüm en fazla.
0
ms brownstone
(02.04.17)
Ben de farkli bir gozle bakmazdim.
Parasi yok diye dusunenler kiyafetin rengini deligi yirtigi onemseyenler, para olunca kendine gicir esya alip kendini meta ile simartanlardir diye dusunuyorum. Maddi duruma dikkat edenler, karakterle kiyafetleri baglayanlar benden uzak olsun diye ben de pek onemsemem uzerimdeki kiyafetleri. Baksana, ismiyle musemma mutekebbir ayni seyi amcasinda yadirgamiyormus da arkadasinda yadirgiyormus. Bende de gorup yadirgamasi tercihimdir.
0
dunal
(02.04.17)
2008de aldığım montum var şu an üstümde. Daha iyisini bulamayacağımı biliyorum. "mükemmeli bulunca oluyor öyle" diye düşünürüm ben valla.
0
kargn
(02.04.17)
Sayenizde cuma günü giydiğim montun 10 senelik olduğunu hatırladım. Hiç hesaplamamıştım. Cevaba gelince, giyecek başka bir şeyi yok dedirtmediği sürece bence sorun yok.
0
boyalı kuş
(02.04.17)
Çok seviyor herhalde derim saygı duyarım.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(02.04.17)
ben de ihtiyaç dışında alışverişi gereksiz görüyorum. kabanım 2003'ten kalma. babamın 70'lerden kalma kotunu giyiyorum yırtıkları olmasına rağmen. en yeni montumu da 2011'de almıştım. en son ne zaman kıyafet aldığımı hatırlamıyorum falan. belki böyle biri olduğum için bana anormal gelmiyor. o yüzden ben yalnızca kıyafetini esas alarak bir kanıya varmazdım.
0
misterturist
(02.04.17)
2006'da Benetton'dan siyah bir mont aldım. Mont 0 dereceye kadar sıcak tutma garantisi veriyordu ve ben de monta "Alaska" diyordum. Bugün dışarı çıkarken (-3 derece) onu giydim. İlk aldığım günkü gibi sapasağlam duruyor. On yıl sonra da giymeye devam edebilirim bu gidişle. Şu an sorsam kimse "bu mont eski" diye düşünmez.

Aynı zamanda, 2014'te Columbia'dan o zamanın parasıyla 1000 TL verip -34'e kadar sıcak tutan termal mont aldım. Mont gerçekten de -35'te giydiğimde dahi beni korudu soğuktan. Ancak gel gör ki paramparça oldu bu iki kışlık sürede. En son bir ay önce montu geri dönüşüme atmak üzere kenara ayırdım. Şu an sorsam insanlar montun en az on yıllık olduğunu söylerlerdi.

Sonuç olarak, aynı montu kaç yıl giydiğinin önemi yok. Montun ne kadar eski gözüktüğünün önemi var. Sağı solu yırtık, yamalı bir mont giydiğini görürsem yenisine paran yetmiyor diye düşünürüm. (Ki bu gayet doğal bir şey.) Ancak tarz vs diye düşünmem.
0
sen git ben geliyorum
(02.04.17)
(13)

diyelim ki marmaray'dayız ve büyük istanbul depremi oldu...

chihirovekohaku
ne olur? bu yapıların inşasında bu tür büyük afet olasılıkları göz önüne alınıyor mu? alınan önemler büyük istanbul depreminde ne derece işe yarar?ne zaman metro ya da marmara'ya binsem içimde bir korku...
ne olur?
bu yapıların inşasında bu tür büyük afet olasılıkları göz önüne alınıyor mu?
alınan önemler büyük istanbul depreminde ne derece işe yarar?

ne zaman metro ya da marmara'ya binsem içimde bir korku...
0
chihirovekohaku
(29.03.17)
tünel sağlam kalsa bile elektrik falan gideceği için tünelde mahsur kalırız ondan sonra da içe doğru sıçmaya başlarız.
@dissendium abi zeka fışkırıyon yeminle. jeneratörü hiç düşünemedim.
0
orijinal nick bulamadim
(29.03.17)
Ne elektrik gitmesi arkadaş. İnşaat mühendislerini gerçekten bu kadar geri zekalı mı zannediyorsunuz? O kadar tünel yapan adam içine jeneratör koymayacak mı yani? Bu mu bakış açısı?

www.marmaray.gov.tr

Tünel zaten yerin de altında. Suyun içinde değil ki. Bu da daha sağlam bir zeminde yer aldığı anlamına geliyor. Metro zaten hızlı giden bir araç. Tünel çökene kadar karşıya çoktan geçmiş olur. Yapboz gibi çökecek bir şey değil tüneller. Arkalarında ciddi mühendislik hesapları var.
0
dissendium
(29.03.17)
yani bildiğim kadarıyla yabancı firma yaptı onu; sanırım istanbul'un deprem açısından riskli olması gibi önemli bir konuyu göz önünde tutmuşlardır diye düşünüyorum o kadar insan toplandıklarında.
0
nathanieltroy
(29.03.17)
Yeni mezun bir inşaat mühendisi olarak (çok tecrübem olmamakla beraber) okulda bize öğretilen; bu tarz büyük depremler olduğunda yapının en azından "Can Güvenliği" yani, insanların içerisinden güvenli bir şekilde çıkmasına dayanması beklenir.
0
cancoskn
(29.03.17)
o zaman böyle bir durumda yeryüzünde olmaktansa, tünelde olmanın daha güvenli olduğu dahi söylenebilir... öyle mi?
0
🌸chihirovekohaku
(29.03.17)
Marmaray'da çalışan Japon firma "Böyle acele yapılmaz, şunlar şunlar eksik" demiş, "kardeşim sen yap, paranı vericez, eksik yap sen, böyle yap, seçime kadar bitecek bu" demişler, Japonlar istifa etmiş,acele bitiririz diyenler devralmis diye bişey duymuştum?
0
neynep
(29.03.17)
evet, ben de erken açıldığını hatırlıyorum. haberlerde vermişlerdi böyle böyle diye.
0
🌸chihirovekohaku
(29.03.17)
Istanbulda depreme yakalanacaksam marmaray ya da metroda yakalanmak icin dua ederim sanirim dar bir sokakta yakalanmaktansa.

Cok buyuk projeler, bina dikmek gibi degil. Marmarayi zaten japonlar yapti, metro da kalabalik bir grupla yapilmisti diye hatirliyorum.
0
kuehles blondes
(29.03.17)
Bu tarz projeler depreme dayanikli yapilir (yapilmaya calisir). Dolayisiyla bir deprem aninda Marmaray'daki esas risk zemin sivilasmasi. Bunun onlemi olabilecegini sanmiyorum. Deprem ya da baska bir faciada olasi bir baska risk de su basmasi. Dolayisiyla bu risk basladiginda Marmaray'dan tunel icindeki bir yolcu olarak guvenle tahliye edilmeyi degil, daha buyuk faciayi engelleyecek sekilde kapaklarin uzerinize kapatilmasini bekleyin derim.
0
dunal
(29.03.17)
şu ülkede yaşayıp da "bu asla böyle yapılmaz, yok öyleyse açılmaz, hiçbi firma bu riski almaz" diyebilmek ne güzel bi inanç, ne güzel bi rahatlık ya.
ben de böyle düşünenlere şuursuz, beyinsiz ve ahmak diyebilirdim (çünkü sonuç olarak total yaşananları görüp çıkarım yapamayan bi beyinden bahsediyor olabiliriz benim görüşüme göre) ama demiyorum. İnanç her şeyi makbul hale getirir tabii.
"Böyle bişey duymuştum" diye ilettim zaten bilgiyi, gidip ölçüm yaptım böyle, şurda okudum, kesin böyle filan demedim. Ayrıca orada yaptığınız çok gerekli çıkarımınız doğru değil maalesef, o gazeteleri filan okumuyorum.
0
neynep
(29.03.17)
@ne nicki be(2), dediklerin genel olarak mantıklı. fakat vatandaşın bu güvensiz tavrının nedeninin gazetelerden ya da vatandaşın ahmaklığından kaynaklanmadığını da söylemem gerek. güvenmememiz için pek çok neden var.

@kuehles blondes, istanbul'a gidip geliyorum sıkça ve marmaray'ı kullanıyorum. her seferinde aynı korku fakat haklısın sanırım bir bina içinde ya da dar bir sokakta olmaktansa... belki bir ihtimal...

@dunal, kapaklar üzerimize kapatıldı? ya sonrası?

arkadaşlar herkese teşekkür ederim ayrıca verdiğiniz bilgilerden ötürü :)
0
🌸chihirovekohaku
(29.03.17)
benim aklıma ilk gelen deprem sırasında sarsıntı nedeniyle hareket halindeki trenin raylardan fırlaması ihtimali.
0
idexo
(29.03.17)
İstanbulda büyük bir elektrik kesintisi olmuştu. Hatırlayan vardır. O sırada Marmaray durdu. Bahsedilen 2 dev jeneratör çalışmadı. Yıkılmaz ama ortada kalır bence. Normal vakitte çalışmayan jeneratör olağanüstü bir halde inşallah çalışır.
0
sutlu nescafe
(29.03.17)
(7)

İngilizce dersinde guardian mı independent mı

iddaaci
Merhaba devlet şisesinde öğretmenim. Öğrencilerimle speaking dersi yapıyoruz buna ek olarak anadilde kaynak okumak için bu iki gazeteden birini okuyalım diyorum. Hangisini seçmeliyiz sizce?
Merhaba devlet şisesinde öğretmenim. Öğrencilerimle speaking dersi yapıyoruz buna ek olarak anadilde kaynak okumak için bu iki gazeteden birini okuyalım diyorum. Hangisini seçmeliyiz sizce?
0
iddaaci
(22.03.17)
dil bakımından the independent daha uygun olur bence.
0
blatta hiberna
(23.03.17)
Ben bbc derdim. Ikisinden biriyse guardian.
0
dunal
(23.03.17)
Niye seçiyoruz örtmenim bence devlet şişesinin dibine vuralım (: farklı farklı kaynaklardan okusunlar.
0
FeykIM
(23.03.17)
@FeykIM üstad bir örnek alıp farklı sayfaları okuyacağız sınıf bütçemiz de farklı kaynaklar için yetersiz.
0
🌸iddaaci
(23.03.17)
the independent sadece dijital artık.
baskısı yok.

baskısı olan bir şey okutacaksanız da direkt internet sitesinden yazdırıp, fotokopi yoluyla dağıtabilirsiniz.
tabii örnek almanızın özel bir nedeni yoksa.
boşuna para vermeyin, daha çok kaynaktan yararlanırsınız.
0
blatta hiberna
(23.03.17)
@blatta hiberna açıkçası öğrencilerim yabancı kaynak hiç görmemişler. Yani gerçek bir yabancı gazeteyi ellerine almaları çok iyi olur. Fotokopi çıktı olunca tadı bozulur. Öğrencilerim büyük şehirlerden çok uzaktalar. Onlara bir bakış da kazandırmak istiyorum.
0
🌸iddaaci
(23.03.17)
anlıyorum.
o zaman zaten the independent olmaz.

arada bir time ya da newsweek falan okunabilir bence.
haftalık oldukları için daha hesaplı da olabilir.
bir sayısı bir ay bile götürebilir ders sayınızın yoğunluğuna göre.
0
blatta hiberna
(23.03.17)
(17)

Alüminyum kutuları külçe olarak eritmek (malzeme biliminden çakan var mı?)

kargn
Açık havada odun ateşinde yapmayı planlıyorum. Tanesi 15 gramdan 200 kutu 1 litre külçe, 3 kg ağırlıkta olacak falan. Erirken oksitlenmesin diye vurup düzleyin diyorlar kutuları. Bir de kutuların kapak kısmı 5xxx, kalanı 3xxx serisi oluyormuş.Açıkta ateş 1100 dereceye ısınır diye bir bilgi de var.Bu
Açık havada odun ateşinde yapmayı planlıyorum. Tanesi 15 gramdan 200 kutu 1 litre külçe, 3 kg ağırlıkta olacak falan. Erirken oksitlenmesin diye vurup düzleyin diyorlar kutuları. Bir de kutuların kapak kısmı 5xxx, kalanı 3xxx serisi oluyormuş.
Açıkta ateş 1100 dereceye ısınır diye bir bilgi de var.

Bunlar ışığında,
1-erimeye başlamaları uzun sürer mi? Ne kadar vakit ve yakıt gider?
2-farklı seri alüminyumlar karıştığında yekpare bir külçe elde edecek kadar homojen olur mu sizce?
3-alüminyum kutu eriyip külçe olarak tekrar donunca yumuşama ya da sertleşme gibi daha doğrusu gevrekleşme gibi özellik değişimi olur mu?
4-eriyiğe yeni bir kutu attığımda hemen erimeye başlar mı o da? Cürufu üstte hemen toplanır mı?
0
kargn
(22.03.17)
www.youtube.com

aradığın her cevap burda
0
sttc
(22.03.17)
Odun ateşinde aliminyum eritmen imkansız gibi.
0
delicevat
(22.03.17)
Beyler olmuyor ama..
Erime noktası 660 olan metal, hadi saf değil, yükseldi, 800 olsun.
Açık kamp ateşinin merkezi 1000 dereceyi geçiyorken, elimde çelik tencereden bozma kap ve sınırsız odun varken, havalandırma için körüğüm neyin hazırken erimeyecek alemiyonun fizik kanunlarını epey bükmesi lazım.
Bakın, 3 kg kutu var elimde, bu pilot test, daha sert alaşımlar da var sırada, başlangıçta tüm hurdayı hacmen ufaltmak istiyorum, hemen olsun istiyorum. Mini fırınlarla olmaz, kullnacağım kap 22 cm çaplı 13 cm yükseklikte. Yabancı forumlarda yeterince ikna edici şekilde anlatıyorlar, benim erime işlemine şahit olmuş ağır sanayicilere ihtiyacım var, edit görmüş videolara güvenmiyorum.
Cüruf olacak, hemen çıkar mı? Bekleme sürem uzar mı? Videolar bu detayları atlıyor genelde.
0
🌸kargn
(22.03.17)
okulda fırında eritip döküm yapmıştım, oluyor mu?

-yeterli sıcaklık sağlandığında döküldükten sonra üstünde kalan cüruf bir kaç çekiç darbesiyle uzaklaşıyordu. dökümü yapacağın kalıp/hacmi, döküm hızın önemli bu arada, beklenmedik hatalar oluşabilir, daha yapacaksan yapa yapa tecrübe edinirsin zaten, evham yapma hani, çok zor da bir şey değil.
0
Apocalypse
(22.03.17)
Isı geçişini neden dikkate almıyorsun? Açık havada malzemeden dışarıya taşınımla ısı geçişi olacak. Senin alüminyumun sıcaklığını erime noktasına çıkarmak için ona belli bir ısı enerjisi vermen gerekiyor. Bu enerjiyi malzemeye verdiğin anda malzemenin sıcaklığı erime noktasını geçerse ergime gerçekleşir. Ateşle elde ettiğin sıcaklıklar anlık olarak değişir. Sistemin kapalı değil çünkü.
0
dissendium
(22.03.17)
Sistemi elimden geldiği kadar izole tutup yapıcam. Erime başlangıcı o yüzden mühim aslında. Örme taştan 20 litre falan, dibinden hava körüklemeye boru çıkartıp etrafını sanırım toprakla tandır gibi kapatıcam. 1100 derece birkaç kademede ulaşılan değermiş. 300 civarı odundaki su uçuyor, 500 sonrası mı ne, odun gazı yanıp tükenince kalan karbon 1000 üstüne çıkana kadar yeterse..
Havalandırmada sorun yok. Yakıt kuru. Sistem izole gibi. Kutulat ezilse bile yer kaplıyor, o yüzden başta onda biri bile sığmayabilir, bu da 10 tur açmak demek. Bacadan kçan ısı neyse de bu aç kapaları istemiyorum. Sürekli başa döndürecek gibi.
0
🌸kargn
(22.03.17)
malzeme mühendisiyim. çok iyi yalıtım olmadan sürekli bir biçimde odun ateşinde alüminyum kolay kolay ergimez. ateş 1000 derecelere çıkabilir alev sıcaklığıda o şekilde olabilir ama bunun ne kadarı metali ergitecek sence? ayrıca odun stabil şekilde ısı vermeyecek o da ayrı bir sıkıntı.

hadi ergittin diyeli gerisi kolay zaten açıklamışlar. cürufu rahatça çekersin renk farkından bile anlaşılır.

ergitip tekrar soğutunca kutuların bileşimine vs göre yapısı değişir ama net birşey diyemedim şuan. ne kadar mukavemetli olur bakmak lazım daha detaylı.

ergimiş metale yeni kutu attığınızda ilk kutulara göre çok daha hızlı ergir ama hemen ergimez o şekilde.
0
biergarten
(22.03.17)
Mukavemet kısmına bir yorum yapayım. Farklı sınıftaki alüminyum alaşımlarında alaşım elementleri farklı oranlarda bulunur. Birinin nikeli fazladır, birinin manganı fazladır. Bunları yapıya homojen olarak dağıtmak için ciddi mühendislik tecrübesi gerekir. Senin elde ettiğin külçe heterojen olacak. Homojenleşme konusu mikroyapıya girer. Onun için de ısıl işlem (tavlama) gerekir. Ki farklı alaşım sınıfları söz konusu olduğu için bu bile çok zor. Soğuma esnasında yüzey çabuk soğur. Merkez daha geç soğur. Yüzey çabuk soğuduğu için sertliği daha fazla olabilir. Merkez mukavemet açısından daha yumuşak olur. Soğuma kontrollü gerçekleşmeyeceği için malzemede çarpılmalar gözlenebilir.
0
dissendium
(22.03.17)
science!
0
esref
(22.03.17)
Elimde 6061 seri deforme olmuş bisiklet jantları var, kutularda sonuç alırsam sırada onlar var. Eriyip donunca tekrar ısıl işlem görmezlerse bu tip sert alaşımlar özelliğini kaybediyormuş, o yüzden ikinci levele geçersem sorun olacak ama şimdilik basit külçeler üretsem yetecek.
pbs.twimg.com
Şu arabanın jantlar orman yangınında erimiş rivayete göre. Ne kadar doğru bilemiyorum.
0
🌸kargn
(22.03.17)
And reason, aziz esref.
0
🌸kargn
(22.03.17)
Arkadaslar benim alakam yok ve konuya daliyorum kusura bakmayin ama siz odun atesinde aluminyum eritemezken nasil oluyor da eskiler demiri eritip kilic filan yapiyorlarmis biri bana bunu aciklasin. Firina benzer bir mekanizma kurarsan olur hocam bence.
0
dunal
(23.03.17)
@dunal eskiler hem kömür kullanıyorlardı hem de hayvan gibi körüklüyorlardı ateşi. odunla çok zor o iş yani.
0
biergarten
(23.03.17)
gına gelmişti tırt yazılımcı dertlerinden
oh be, fizik be, kimya bee. mis.

internette şöyle bir çare gördüm>
"the only thing you need is just a little real science powder, here it is
magaza.hammaddeler.com "
0
esref
(23.03.17)
Bende meşe kömürü de var ama ipneliğine kullanmıyorum.
Bu arada odun gazını küçümsemeyin. Savaş zamanı petrol kıtlığında icat edilmiş, odun gazıyla çalışan içten yanmalı motorlar var. Kor hale gelene kadar oksijeni basıyorum. Sonuçları paylaşacağım.

Ve bir de:
m.youtube.com
Mangal kömürü ve toprak blower ile demir saflaştırma qeyfi
0
🌸kargn
(23.03.17)
Hello, ben de itülüyüm, yapsam da yapamasam da bi itü diploması yanacak, yanmasın :))

"The aluminum used in United States and Canada are alloys containing 92.5% to 97% aluminum, <5.5% magnesium, <1.6% manganese, <0.15% chromium and some trace amounts of iron, silicon and copper according to MSDS from aluminum producer Alcoa.[6] Alloys used include 3004, 3105, or other 3xxx/5xxx series aluminum.[7]"

Demir yok içlerinde. Safa yakın alüminyumlar, lop lop.
0
🌸kargn
(23.03.17)
itülüler toplanmışız bakıyorum:D

sen odun diye kasma at içine bir kaç kömür kafa rahat olsun:D
0
biergarten
(23.03.17)
(13)

Eski sevgiliden kalan malum video ve resimleri ne yapmam lazım?

hayaatt
Eski sevgiliden beraber çektiğimiz 60-70 GB'lik malum içerikli resim ve videolar kaldı geriye. Bunları USB'de tutuyorum ama kaybolması, başkasının eline geçmesi ihtimaline karşı bir çözüm arıyorum. Silmem gerektiğinin de farkındayım ama silemiyorum işte. Ne şekilde, nasıl muhafaza edebilirim bir yol
Eski sevgiliden beraber çektiğimiz 60-70 GB'lik malum içerikli resim ve videolar kaldı geriye. Bunları USB'de tutuyorum ama kaybolması, başkasının eline geçmesi ihtimaline karşı bir çözüm arıyorum.

Silmem gerektiğinin de farkındayım ama silemiyorum işte. Ne şekilde, nasıl muhafaza edebilirim bir yolunu arıyorum. İnternette güvenilir bir yer var mıdır, rar'layıp atabileceğim?

Nedir öneriniz?
0
hayaatt
(14.03.17)
Çok fazla değil mi 60gb nedir gta 5 59gb abi naptınız :D ben olsam azaltıp karmakarışık bi yere atardım. Google drive olabilir. Anılar çöpe atılmaz ama 60gb'da saklanmaz yani.
0
freetakilir
(14.03.17)
@freetakilir,

7 senelik ilişki olunca tabi :)

google drive güvenilir midir?
0
🌸hayaatt
(14.03.17)
Al bir harici disk, dosyaları şifrele ve koy. En guveniliri ve en kolayı bu. Gizli olmasını istediğiniz dosyaları internete, hele hele bedava hizmetlere yüklemek akıl kârı değildir.
0
dunal
(14.03.17)
Malum derken? Anladığımız malum şeyler mi? Ya salak mısınız eğer öyle ise silip geçin yahu!
0
benaslindayohum
(14.03.17)
sanal hiçbir yer güvenli değil. sakın buluta atma. senin hesabını patlatacaklarından değil. toplu bir saldırıda seninkiler de çıkar. ayrıca sen o buluta atana kadar nelerde dolaşacak o bilgiler kim bilir. nete bu kadar güvenmeyiniz efenim.

en güveniliri eski usul. dosyaları şifrele. özel şifreleme için şeyler var. ha ben olsam çok büyük kısmını silerdim. kalan az olanı usb ye atardım şifreli bir şekilde.

kimse senin şifreli usb ni boşaltmaya çalışmaz. sadece okunabilir olarak formatlarsın.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(14.03.17)
@benaslindayohum,

evet, anladığın malum.

silmem gerektiğinin farkındayım ama yapamıyorum.
0
🌸hayaatt
(14.03.17)
@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine

hocam usb'ye şifre koyamıyorum yalnız, nasıl yapılır bu?
0
🌸hayaatt
(14.03.17)
Normal fotograf olsa yirmi sene sakla kim karışır da çektiğiniz pornoları da bu zahmet silin. Hem tehlikeli hem rahatsız edici.

Yapamıyorum ne yani kendi elin üzerinde kontrolün yok mu?
Şu yaptığın büyük salaklık.
0
elorelia
(14.03.17)
100 GB'lik usb bellek alın onu bitlocker ile şifreli usb'ye çevirin. tüm resimleri içine atın. aliexpress'te baya uygun fiyata bulabilirsiniz. Ama unutmayın önce tüm usd diski bitlocker'da şifreli formata getirin. Win7 kullanıyorsanız flash belleğe sağ tuş yaptığınızda o seçeneği görürsünüz.
0
AdamFawer
(14.03.17)
Silemiyorum ne hakkaten, bunlardan kimseye fayda gelmez, ilerde başka bir ilişkin olsa bulsa başın ağrır bir şekilde internete düşse ikinizin de başı ağrır. Millet çekmeye korkar senin yaptığına bak, 3-5 sene saklamışsın daha saklama.
0
ekaterina
(14.03.17)
7 yıl boyunca sevdiğin kadına saygından sil onları. Bir şekilde hırsız ya da hacker vs. o görüntüler internete düşerse o kadının hayatını bitirirsin. Erdemli olmak için bazen zorlamamız gerek kendimizi ama bu size de iyi gelecektir.
0
medre
(14.03.17)
bana yolla kanka ben saklarım. asduasudh şaka maka saklamaya kalkarsan bir gün nete düşme ihtimali var. haklısın anlıyorum seni ben de silemiyorum o tip videoları hala durur. eğer bilgisayarına güvenmiyorsan "Mega" kullan en güvenli cloud'dur kendisi.
0
tughan
(14.03.17)
silsene kardeş, daha ne bekliyorsun?Bitmiş,gitmiş ilişki.Hiç bir saklama yöntemi yüzde yüz değildir. Bu kadar arşiv yapmana izin veren hatuna da biraz şaşırdım doğrusu.
0
basubadelmevt
(14.03.17)
(14)

akp'yi neden engellemeye calisiyorlar?

icim urperiyor
oncelikle hayatinizda goreceginiz en apolitik insanim. birincisi siyasetten zerre hazzetmem, ikincisi yemin ederim kafam basmiyor. kimi dinlesem hakli gibi geliyor. ama bu son almanya ve hollanda olaylarindan sonra 'olm ellemesenize adamlari konussunlar' diyesim geliyor. niye engelliyorlar ki? ozell
oncelikle hayatinizda goreceginiz en apolitik insanim. birincisi siyasetten zerre hazzetmem, ikincisi yemin ederim kafam basmiyor. kimi dinlesem hakli gibi geliyor. ama bu son almanya ve hollanda olaylarindan sonra 'olm ellemesenize adamlari konussunlar' diyesim geliyor. niye engelliyorlar ki? ozellikle cavusoglu'nu. hani ben hollanda'da yasiyor olsam, evime cok yakin yerde cavusoglu konusma yapacak bedava topkek dagitilacak deseler yine de gitmem. ne zarari var bu adamin konusmasinin? keza almanya da 4-5 kere farkli salonlari engellemis. evet/hayir referandumuyla alakali degil mi bu? avrupayi fethedicez demicekler yani konusmada. hani haklar ve ozgurlukler? biraz ayip olmuyor mu bu avrupanin yaptigi cidden?

buyuk resmi goren biri bilal'e anlatir gibi anlatabilir mi, sozlukteki baslik komple 'oh olsun' minvalinde.
0
icim urperiyor
(11.03.17)
Özgürlüğü formal anlamda ele almamak lazım. Yani özgürlük ancak özgül koşulları içerisinde yapılan değerlendirmenin ardından anlaşılabilir. Mesela şu an ABD'de devam edem 'bir neo-naziye yumruk atılır mı?' tartışmasına bakalım. Bir neo-nazinin yaptığı konuşma zaten farklı kişilerin özgürlüğünün kısıtlanmasıyla ilgili. Ya da ışid'e bakalım, o da aynı. Yani yaptığın konuşma zaten özgürlükleri kısıtlayan bir konuşma ise (Türkiye için bu referandumda eveti savunmak mesela; bunu açıklama gereği duymuyorum. Değişen maddeleri karşılaştırmalı inceleyen çok fazla yer var), konuşma özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez.

Hollanda'nın Geert Wilders'e daha fazla oy kazandırmak istememesinin de bir sebebi var.
0
protector
(11.03.17)
Bir ülkenin hali hazırdaki dışişleri bakanının gidip başka ülkede de kendi "partisi" için propaganda yapmak adına miting düzenlemek istemesini de ben alıgayamıyorum.

Geçen Fransız arkadaşla konuşuyoruz. Onlarda da kritik seçim olacak malum. Diyor ki Fransız devlet adamlarının gidip İngilterede miting yaptığını hiç duymadım kaldı ki fransız communitysinin en fazla olduğu ve ilk oluştuğu yer İngiltere..
0
qazaqwsx
(11.03.17)
avrupa aslında destekliyor.
hiç aleyhte politik açıklama yapmadılar.
bu şekilde de mağduriyet yaratıyorlar akp için.
daha geçenlerde merkel burdaydı yahu.
yaptı anlaşmalarını gitti her seçim öncesi gibi.
tek adam rejimi avrupanın işine geliyor.
0
supermatik
(11.03.17)
Daha cok icisleri ile ilgili mesele. Konusmalarin yapilmis lmasi su an hollanda daki muhalefetin eline koz vereck. Akp nin ve rte nin yurtdisindaki turklere siz buradaki elcimizsiniz burada bizim.icin calisin demisligi var
0
thewizardofearthsea
(11.03.17)
"Türk yasaları yabancı ülkelerdeki diplomatik misyonlarda seçim kampanyası yapılmasını yasaklıyor. Ancak Türk politikacılar, bu kampanya konuşmalarını kültürel etkinlik olarak niteleyerek yasayı deliyor."

bunun yanında özellikle aşırı sağ kesimden gelen baskılarla birlikte seçimlerin de yaklaşmasıyla muhalif kanada koz bırakmama çabası da var. yakın dönemde, bir yandan birlikten Türkiye'deki durumu kaygıyla takip ediyoruz derken öteki taraftan içeride böyle uygulamalara izin vermek tutarsız bir yaklaşım olurdu.

ayrıca belirteyim; avrupa aslında destekliyor gibi varsayımlara itibar göstermeyiniz.
0
sporty
(11.03.17)
Yurtdışındaki olayları Türkiye basınından takip ederseniz size atılan oltaya takılır olayları anlayamazsınız. Almanya'daki olayları okumuştum. Bizimkiler kültürel faaliyet yapacağım diye izin alıyorlar. Miting yapacakları ortaya çıkıyor. Belediye güvenliğinizi sağlayamam şu izin lazım diye iptal ediyor. O izin için sigortalayacak şirket gerekiyor vs. vs. Bizimkiler iş bilmez olduğu gibi akıllı diplomasi yerine şark kurnazı kafasıyla iş yapmaya çalıştığı için böyle duvara tosluyorlar. Bir yaparsın iki yaparsın üçüncüde sana inanmazlar. Basın özgürlüğü olmayan yerde tv-gazete izlersen bu olayları sana Almanlar Nazi, hani bize özgürlük diye yuttururlar. Böyle bir ortamda apolitik olmak övünelecek bir şey değil.
0
dunal
(11.03.17)
Hollanda'da mevcut hükümet 15 Martta girecekleri seçimlerde aşırı sağcı Geert Wilders'e karşı elini güçlendirmek için böyle bir karar aldı.
0
catch the arrow
(11.03.17)
@dunal

cevap için teşekkür ederim. fakat ben apolitik olmakla övünmüyorum. nasıl ki kimi insanların matematikle arası kötüdür, benim de siyaset gibi çok değişkenli sosyal olaylara kafam basmıyor. kimi dinlesem kendimi onun yerine koyup hak veriyorum. ilgimi de çekmeyince böyle siyaset özürlü bir insana dönüştüm. keşke iyi olduğum bir konu olsa da böyle duyuru açıp başkalarını meşgul etmeden kendim bi sonuç çıkarabilsem, ama olmuyor.
0
🌸icim urperiyor
(11.03.17)
Aslında Almanya mitingleri engellemiyor, daha şu engellenen mitingden 2 hafta önce Binali Yıldırım bir miting yapmıştı. Kurallara uyulduğu sürece izin veriyorlar. Mesela dunalın dediği gibi o olayda ufak bir salonu mekan olarak gösterip konser olacak diye izin alınmış, bir kaç gün önce bakan katılacak diyince belediye doğal olarak durun bakalım bize öyle denmedi, politik birisi gelecekse farklı hazırlıklar gerekiyor, mekan çok küçük felan diyip iptal etti. Aslında düzgün planlasalar, almanya'nın kurallarına uysalar izin veriliyor.
0
Haldamir
(11.03.17)
Aslında bi yerde okumuştum mantıklı gelmişti,
Şu an turkiyede 4 milyon suriyeli var diye, esad'in gelip turkiyede miting yapmasını nasıl karşılarsın?
0
etna
(11.03.17)
Kimse tamamen ne olup bittigini anlamiyor ama bazi seyler cok acik. Ben sana bundan sonra olaylari degerlendirmen icin iki anahtar vereyim o halde.
1) Sana karsi sorumlulugu bulunan taraf yabanci ulkeler degil senin ulken. Aslinda yabancilardan kimse sana dusman degil. Diger yandan kimse sana durduk yere iyilik de yapmaz. Yabancilardan senin cikarlarini korumasini bekleyemezsin ki. Dis mihrak dogasi geregi dis mihraklik yapacak. Cikar catismasi oldugu yerde kendilerinin isine geleni yapacagini biliyorsun. Senin cikarlarini, itibarini ancak senin ulken koruyabilir. Her sart altinda korumalidir.
2) Ne dogru ne yanlis cogu zaman belli olmuyor fakat kimin yalan soyledigi belli. Basin ozgurlugunde tum dunyada son siralardayiz. TVden ya da ana akim gazetelerden olaylarin dogru hallerini duymayi bekleme.
0
dunal
(11.03.17)
@dunal

ben bu önyargınızın sebebini anlayabilmiş değilim. zaten haberleri yabancı basından, genelde aljazeera'dan takip ediyorum. kimse bizim çıkarımızı gözetsin demedim hiç. son okuduğum haber bu;

www.aljazeera.com.tr

şimdi bu şahıs medyatik değil, siyasetin içinde olmayan çoğu kişi de direkt tanımaz. bu kişiye bile niye engel koyuyorlar diye soruyorum. bıraksalar konuşmasını yapsa belki 100-200 kişi gidecek dinlemeye. gerilim tırmanmadan sorun çözülecek gibi geliyor bana, adamlar yolu kapatmış.
0
🌸icim urperiyor
(11.03.17)
danışıklı dövüş.

"ben burada evetçileri konsolide edeyim, sen orada senin sağcıları konsolide et."
0
ahm1
(11.03.17)
Oncelikle, ne onyargisi?

Ve ardindan haberinin kaynagina bakarsan AA oldugunu goreceksin. Yani Anadolu Ajansi. Zaten bu yazmasa bile haberde detay yok, mantikli bir anlatim yok. Niye gitmek istemis, hangi gerekceyle engellenmis bunlarin sorgulanmasi yok. Spottaki cumle bile anlamli degil.

Hadi yine de olayi sanki anlamisiz gibi yukarida bahsettigim sekilde bu olayi degerlendirelim. Almanyadan Hollandaya gitmek istemis cunku bir sebeple inat etmis. Inadi ise yaramamis, diger bakan gibi gidememis. Bu sence akpyi engellemek mi yoksa devletler arasi bir problem mi? Olayin sonucunda Turkiyenin ulke ve devlet olarak itibari zedelendiyse bunun sence suclusu Hollanda mi buna firsat veren mi?
0
dunal
(12.03.17)
(17)

zamanın olmadığı yerde nedensellikten bahsedilebilir mi?

antikadimag
?
?
0
antikadimag
(05.03.17)
Aaa, ne ilginç bir soru. Düz kişi olarak arada kaldım.

Zaman yoksa, X Y'ye yol açıyor diyemeyiz, çünkü X olduktan sonra Y'yi gözlememiz gerekir. Bu durumda, zaman olmadığı için Y'yi gözlemleme fırsatımız olmaz, sadece X'in olduğu eksende yaşarız ve nedensellik ilişkisini kaçırırız. Buradan Hayır geldi.

Yaşadıklarımız uzay ve zaman boyutunda oluşuyor, şimdilik iki boyut diyelim (aslında zamanı katınca 4. boyutu ele almış oluyoruz. En-boy-yükseklik üç boyut, zaman da dördüncüsü oluyor). Biz bu en-boy-yüksekliğe uzay boyutu diyoruz. Uzay-zaman boyutunda işlem yapmak demek. x-y ekseninde işlem yapmak demek. y ekseni olan zaman boyutunu kaldırdığımızda, elimizde sadece x ekseni olan uzay ekseni kalıyor. Bunun da anlamı, zaman sabit, tek bir zaman var. Örneğin, 5 Mart 2017 saat 00:32:28. Bu zamanda, nedensellik ilişkisine bakmamız gerekiyor. Dolayısıyla, bir yerde olan bir şeyin aynı anda başka bir şeye neden olması varsa nedensellik ilişkisi uzay ekseninde vardır diyebiliriz.

Bankacılık işlemleri online değil, gerçek zamanlı yapılır ATM'lerde. Bu durumda, uzay ekseninde nedensellikten söz edebiliyoruz. Örneğin, sen ATM'de para çekme onayı verdiğin anda, onay verdiğin için bankadaki hesapta bakiyen azalıyor. Bu gerçek zamanlı yani aynı anda oluyor, ortada zaman boyutunda olmasa da gerçek zamanlı (tek bir zaman noktasında) ama uzay boyutunda bir nedensellikten söz edebiliriz.

Edit: Örnek gerçekten iyi olmadı ron dennis'in dediği gibi ama en somut bu haliyle geldi. Bir de, internet bankacılığı online (yani arada küçük de olsa bir zaman var) ama ATM işlemleri real-time'dı en son. Çok çok küçük saniye bile olsa işlem online oluyordu ama ATM'lerin takıldığı da oluyor. Daha düzgün somut örnekler bulunabilir. Aklıma gelmedi. Dolayısıyla teorik olarak başka eksenlerde tanımlayabiliriz ama uygulamada o örneği araştırmak gerek.

Edit2: Bu boyut tanımı 100 yıl öncesinden kalma, en son boyut tartışması nerede bilmiyorum. Bilim karmakarışık oldu zaten, 100 yıl önce pek net, pek güzelmiş. Bir de, çoklu ya da paralel evren teorisine göre, her evrende aynı zaman dilimi yaşanıyor. Zamanı sabit tutarsak bir evrende işlediğimiz bir eylem öbür evrenleri aynı anda etkilemiyor, çünkü evrendekiler geçmişteki olaylara bağımlı ama şu an olan olaylar için bağımsız birbirinden. Dolayısıyla, kurulacak nedensellik ilişkisi zamanı kaldırdığımızda ortaya kalan eksenlere bağlı ama uzay ekseni nedensellik için fena olmayan bir eksen.

Edit 3: Güçlü bir Türkiye için cevabımı Evet olarak değiştiriyorum. Bir adet 'real time causal system' tezi var.
theses.gla.ac.uk/5061/8/2014BlairEngD.pdf
Dolayısıyla, gerçek zamanlı nedensel ilişkiler gerçekleşiyor demektir. Bu da zaman boyutundan bağımsızdır.
0
aychovsky
(05.03.17)
her şeyin bi sebebi vardır :)
zaman yok, öncesi sonrası yok, nedenler sebepler değişebilir, çoğalabilir, kaybolur, yenisi gelir, uzar gider...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(05.03.17)
d(nedensellik)/dt yaptığımızda bir sabite ulaşamadığımıza göre gayet bahsedilebilinir.
0
archmage mahmut
(05.03.17)
aychovsky'e katılıyorum. neden-sonuç ilişkisini bir eksen üzerinde tanımlayabilirsek ve bu eksen zaman değilse olabilir.

bankacılık işlemi konusunda ise katılmıyorum. gerçek zamanlı dense dahi arada belirli bir zaman olmalı değil mi? çok çok küçük de olsa.

başka bir şekilde şöyle tanımlayabiliriz gibi geldi:

diyelim ki kağıt oynuyoruz, benim elimde 4 as 3 papaz 1 onlu kart var, senin elinde ise 1 papaz 4 kız 3 joker. oyunun kuralı ikimiz de aynı anda bir kart oynuyoruz ve en büyük atan kazanıyor. şimdi benim as oynamam neredeyse kesin gibi, ben as oynadım, sen papaz oynadın aynı anda, ben kazandım dolayısıyla. benim kazanmam nedensel olarak neye bağlı? ya da hangi kağıdı oynadıysam onu oynamam?
0
ron dennis
(05.03.17)
bu soruya düzgün cevap vermek için zamanın olmayışını tanımlamamız lazım. bunu tanımlamak için de zaman ne sorusunun cevabını anlamalıyız.
Wikipediayı kaynak olarak kullanırsak (çünkü makale yazmıyoz burda)
Time is a component quantity of various measurements used to sequence events, to compare the duration of events or the intervals between them, and to quantify rates of change of quantities in material reality or in the conscious experience.
Bu durumda zaman yoksa yani zaman kavramına ulaşamıyosak eventleri gözleyemiyoruz demektir. Dolayısıyla gözleyemediğimiz eventler arasında nedensellik ilişkisi kuramayız.
0
ghilleinthemist
(05.03.17)
Bildiğimiz anlamda nedensellik zamana göre tanımlanmış bir varsayım. Sorunun cevabı hayır.
Zaman içermeyen bir kurgu uzayda da nedensellikten bahsedilebilir gibi sanki ama.
0
kargn
(05.03.17)
Zaman yok diyorsak bu ayni zamanda degisim yok diyoruz demektir. Degisim yoksa nedensellikten bahsedemeyiz. Benden de net bir hayir geliyor.
0
dunal
(05.03.17)
zaman olmadığı takdirde olgusal bir nedensellikten bahsedebilir miyiz? olarak da tercüme edilebilir bu soru. ya da şeyler arasında nedensellik bağı kurabilmek için illa zamana mı ihtiyaç vardır? x y'nin sebebidir demek için illa zamana ihtiyacımız mı vardır? tanımsal da olsa bir nedensellik kurabilir miyiz?

çocukların şekilleri kavraması için bir oyun var ya.

elimde üçgen kare ve daire var. sonsuz deneme şansım olsa da üçgen delikten sadece biri geçebilir. neden? çünkü formu ona uyuyor. o delikten sadece o geçiyor. sonsuz kez attım hepsini, sadece üçgen geçti. neden gerçekleşti bu olay? gerçekleşmeye mahkumdu ve ben bu inputlar ile (sonsuz deneme ve geometriler) bu sisteme baktığım zaman hiçbirini atmasam bile reelde bu "olası geçiş"in nedeni zamansız gibi geldi. mesela?

saçmalıyorsam lütfen kafama vurun.

@aychovsky; atm örneği enteresan. bence ron dennis haklı, aynı anda olması mümkün değil. çünkü ben 50 lira çektiğim anda bu işlemin nanosaniye bile olsa compute edilmesi gerekmiyor mu?

yine de düşünce deneyi yapıyoruz sonuçta. a eylemini gerçekleştirdiğim anda b eylemi gerçekleşebilirse nedensellik zamana bağlı değil, vakaya bağlı oluyor. peki aklınıza böyle başka bir örnek geliyor mu? burada dt'yi ihmal etmemiz dt=0 yapmıyor.

hume'a bağlamadan lütfen.
0
🌸antikadimag
(05.03.17)
Yazacagim daha sonra. Nedensellik icin zamana ihtiyac var, fakat zaman olunca bile nedenselligi iddia edebilmek temelde biraz saibeli.
0
dunal
(05.03.17)
ATM örneğini aklıma ilk gelen somut örnek olduğu için verdim, çünkü soyut matematiği burada anlatamam, ki kendim zor anlıyorum. Bu bir projemizden kalma. Banka genel müdürlüğü 'Hızlı para çekme' işleminin online olduğunu yani arada nanosaniye olduğunu söylemişti. Çünkü ne kadar çekeceğini bilmiyor banka senin ve çot diye çekiyor ama hızlı para çekimi yapılmıyorsa, para çıkışı ve hesap düşüşü tamamen real time demişti. Çünkü aynı anda para çekmeye kalkanlar falan olmuş, dolandırıcılık yöntemlerine karşılık real-time işlem kitleme gibi bir şeyler yapmışlar. Onların real time'dan anladığı da bu olabilir ama çok somut örnek bulamadım. Tabii, ron dennis'in örneği süper olmuş, o ayrı.
0
aychovsky
(05.03.17)
@ron dennis; edit: şimdi kart örneğini düşündüm ve eş zamanlı nedenselliğe cuk oturuyor gibi geldi. senin örneğin bende doğurduğu başka bir nokta var.

benim elimde 4 as var, sende ise 4 papaz. oyunun kuralı yüksek atan kazanıyor. ben seni yeniyorum. neden? çünkü tanımlar gereği oyun benim. senin örneğinin aksine ben kazanmaya mahkumum. eğer oyun oynanırsa ben kazanacağım.

kast ettiğim böyle bir nedensellik bağı işte. a olayı b'ye yol açardan ziyade, bu tarz bir örnek verilebilir miydi? bu oldu mu?

edit2: karenin iç açıları neden 90 derecedir? hah en baştan yapacağım matematikten basit bir örnek vermek idi. ne debelendiysem.

@kargn; emin misin? ben de tam olarak onu sorguluyorum.
0
🌸antikadimag
(05.03.17)
Her şeyin bir nedeni var net. Zaman olsun olmasın.
0
Bysb
(05.03.17)
rakı varsa her şey olur.
0
bigbadabum
(05.03.17)
Bağlamı doğru mu anladım emin değilim ve her yazılanı da okumadım. Sadece Ron Dennis in yazdığında bir eksik var yanlış anlamadıysam;

Ron Dennis: Bilgiyi gözden kaçırıyorsun. Bilgi de zamanla ilgili. O kartlara anlamı bilgiyle yükleyebiliyoruz.
0
podrostok
(05.03.17)
Zaman ayirip detayli yazacaktim fakat arkadasa tik sectigi icin gicik oldum. Sirf yazacagim dedigim icin ustunkoru yaziyorum.
Zaman yok dedigimizde zaman yok gibi dusunmeliyiz. Zaman yokken batak oynayip oyunu kazanamazsiniz. 'Zaman yok'u tahayyul edebilmek icin zamandan bir kesit alip filmlerdeki gibi dondurabiliriz. Hatta dondurdugunuz zaman uzerinde istedigimiz degisiklikleri yapmakta ozguruz. Fakat karemizi tamamladigimizda, bu kareyi gecmisten ve gelecekten bagimsiz olarak dusunmeliyiz ki zaman olmasin. Bu sartlar altinda batak oyununu kazanmak mumkun degil.
ATM ornegini ben de uygun bulmuyorum. Cunku real time yok diye iddia edebilirim. Bilgisayarlar nihayetinde sirali islem yapan aletler. Ve yaptiklari sirali islemler toplama cikarma gibi cok basit ve kendi basina anlamsiz islemler. Bazi islemleri atomik yapabilir fakat bu real time anlamina gelmez. Karsilikli bir islemi gercek zamanda yapabilmek ancak dagitik bir sistemle mumkun olabilir. Fakat bu sefer sistem capinda anlik tutarsizliklardan bahsedebiliriz.
0
dunal
(05.03.17)
Zaman olmazsa bir şey olmaz, olmayan bir şeyin nedeni de olmaz. Aynı zamanda nedensiz bir şey de olmaz.
0
harvey
(05.03.17)
qph.ec.quoracdn.net

Zeqam anlamaya yetmiyor lakin ekleme ihtiyacı duydum.
0
kargn
(05.03.17)
(2)

ısıl işlem nedir? yararlı mı zararlı mıdır?

Apocalypse
sb.et ürünleri için soruyorum.edit: google'da aradım, buradakilerin bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak için soruyorum bir çok insan gibi.
sb.

et ürünleri için soruyorum.

edit: google'da aradım, buradakilerin bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak için soruyorum bir çok insan gibi.
0
Apocalypse
(18.02.17)
İşlenmiş kırmızı et kanserle bağdaştırılıyor diye hatırlıyorum. Bahsettiğin ısıl işlemi özel olarak bilmiyorum.
0
dunal
(18.02.17)
google'dan razı olsun yaradan.
gidabilinci.com
0
bir ileti paylastim
(18.02.17)
(8)

dolar niye düşüyor?

baba jo
ehonomimiz eyiye mi gidiyor? yoksa trump'ın demohrasi aşıları tutmaya mı başladı? ya da ya da...
ehonomimiz eyiye mi gidiyor? yoksa trump'ın demohrasi aşıları tutmaya mı başladı? ya da ya da...
0
baba jo
(02.02.17)
Ehonominin iyiye gittiğinden değil; Trump etkisinden dolar küresel olarak düşüşte. Dolardan kaçan büyük yatırımcılar da başka para birimlerine veya gelişen ülke borsalarına girdikleri için tl'de çok hafif bir değer artışı oldu diyebiliriz. Ama bunlar sadece doların küresel düşüşünün hafif bir etkisi oldu. Örnek olarak euro'ya bakabilirsin mesela, hâlâ sağlam duruyor. O çok ufak bir düşüş ise dediğim büyük yatırımcıların dolardan kaçıp borsaya girmesinden kaynaklı. Yoksa aslında tl'nin gerçekten değer kazandığı, piyasanın iyiye gittiği falan yok.

Edit: Vay anasını, ekonomist, analizci gibi yazmışım, heheh. Bir de YTD yazayım bari tam olsun; adettendir neticede.
0
skooma
(02.02.17)
Merkez Bankasi pratikte ciddi sekilde faiz arttirdi.
0
dunal
(02.02.17)
@Dunal'a referans olsun su da; www.mahfiegilmez.com
0
yuzır
(02.02.17)
ÇÜNKÜ GÜÇLÜ TÜRKİYE
0
noluyo yaa
(02.02.17)
bi de bakkaldan aldığımız kolaları sokağa döksek olacakları düşünemiyorum. yürüyedur uzun adam.
0
bohr atom modeli
(02.02.17)
ben aldım diye.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(02.02.17)
ben aldim diye +1
biraz daha duserse kisa vadede 10 kurus zarardayim. ama uzun vadede geri artacagina inaniyorum (insallah amin).
0
jedilance
(02.02.17)
çünkü haddinden fazla çıkmıştı. başka sorusu olan
0
zetina dikis makinesi
(02.02.17)
(4)

Araplar neden bu kadar kötü iş yapıyor?

tiksinmedenuyanmak
Türkiye'den herhangi bir şirket Araplara satıldığı anda bütün hizmetler bok gibi oluyor. Bu adamların düzgün bir iş yaptığını görmedim. Neden böyleler? Türk Telekom'un hali ortada. Enpara satıldığından beri ekşide güzel yorum yazan kalmadı herkes nefret ediyor. Lan bi işi düzgün yapın be.
Türkiye'den herhangi bir şirket Araplara satıldığı anda bütün hizmetler bok gibi oluyor. Bu adamların düzgün bir iş yaptığını görmedim. Neden böyleler? Türk Telekom'un hali ortada. Enpara satıldığından beri ekşide güzel yorum yazan kalmadı herkes nefret ediyor. Lan bi işi düzgün yapın be.
0
tiksinmedenuyanmak
(02.02.17)
petrollerin parasını yiyip yatmaya alışmışlar. arabistana gidersen oradaki iş yapan tüm herkesin (ekmek üretimine kadar) yabancıların hatta türklerin elinde olduğunu görürsün. adamlar kendi ülkelerinde bile beceriksiz.
0
freetakilir
(02.02.17)
işin başına hakedeni, iş bileni değil güçlü olanın akrabasını getiriyorlar. onlar da iyi yetişmiş tipler değil, genelde gördüğüm kadarıyla (bütün bir milleti görmedim elbette) çevresine mini etekli kızları toplayıp mıncıklamak peşinde olan adamlar. hesap yapmayı, ekip yönetmeyi bilmiyorlar. en seksi temsilciyi kim gönderirse ona evet diyorlar.

ekiplerinde en başarılı olanı değil, en yalaka olanı kolluyorlar. stratejik kadrolara torpille niteliksiz adam ataması yapıyorlar. siyasilere yakın olmayı başarı için yeter sanıyorlar.

türklerin elinde şirket kalmamasının sebebi de bence bu. tanıdık gelmedi mi?
0
babilbaligi
(02.02.17)
Arap var Arap var. Eger petrol zengini Arap ulkelerinden bahsediyorsak calismiyorlar. Fakiri bile devletten para (sus payi) aldigi icin calismak diye bir kulturleri yok. Kendi ulkelerinde calisma gereksinimini Avrupali beyaz yakalar ile Asyali mavi yaka diyemeyecegim modern koleler ile taseron sekilde hallediyorlar. Bu arkadaslar orada yanlarindaki gevsek Arap calisanlari da toparlarlar. Turkiyedeki bir Arap sirketini yakindan tanimadigim icin bilemiyorum fakat o kulturle kendi ulkeleri disinda saglikli is yapabilmeleri mumkun degil zaten.
0
dunal
(02.02.17)
arapların hayatı yatmak üzerine kurulu
ben yatayım çalışmayım ama bütün işler yürüsün hep haklı olayım modundalar.
genlerinde bu var.
DNA ları tembel.
0
basond
(02.02.17)
(11)

240 ay vadeyle ev alınır mı ?

fakyoras
selam,.50 faiz, 240 ay vade az peşinat gibi bir şey başlattı emlak konut. istmarina'da 1+1 daireye 460bin lira istiyorlar, 100 bin nakit versek 360bin için ayda 2500 ödüyorsun. evin konumu hayallerimdeki yer :) 500 de aidat tutsa 3000 oluyor. 3bin verebilirim ancak 1+1 daire için ayda 3000 vereceğim
selam,

.50 faiz, 240 ay vade az peşinat gibi bir şey başlattı emlak konut. istmarina'da 1+1 daireye 460bin lira istiyorlar, 100 bin nakit versek 360bin için ayda 2500 ödüyorsun. evin konumu hayallerimdeki yer :) 500 de aidat tutsa 3000 oluyor. 3bin verebilirim ancak 1+1 daire için ayda 3000 vereceğimi düşününce yuh diyorum. 2+1 eve bakınca da 200peşinat versem 20 sene boyunca ayda 3500 oluyor, 3500 500 aidatla 4000. tek başıma karşılarsam hayalimdeki yaşamı kuramayabilirim :)

ne bilim diğer taraftan gebze'de 3+1 ev 377 bine geliyor. 100bin peşinatla ayda 2000gibi bir şeye denk geliyor o da. ama oturmam asla :)

bir yandan böyle konuşurken birkaç sene sonra türkiye'nin karışabileceğini, yaşanmayacak bir yer olabileceğini olasılıklarını da düşünüyorum. yüksek lisans veya iş başvurusuyla falan gitsem giderim aslında ama o kadar zorlamak istemiyorum, greencard'a başvurdum çıkarsa gitmeyi düşüneceğim.

neyse, soru başlıkta.
0
fakyoras
(31.01.17)
240 ay değil, 240 saat sonra ne olacağını kestiremediğimiz bir ülkede bence çok riskli.
0
cakabo
(31.01.17)
Risk budur diyorum
0
razvan rat
(31.01.17)
Alinmaya degmez bir risk , hemde 1+1 ev icin. Bence bulasma.
0
basubadelmevt
(31.01.17)
Para saymayı mı bilmiyorsunuz derim 360 bin alıp 600 bin ödeyeceksiniz ve 20 sene boyunca :O hem de 1+1 için çok saçma.
0
ekaterina
(31.01.17)
yuh be 20 senelik takside mi girilir. hadi girdin anadoluda güzel semtlerden üç tane cillop gibi ev alırsın o paraya. bırak hayali mayali gerçeklere dön.
0
deranzo
(31.01.17)
kaynak?
0
dunal
(31.01.17)
20 yil ne olm cok fazla.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.17)
1+1 eve bir şey diyemem. fiyata da bir şey diyemem. ülke kötü gidiyor filan ona da laf yok... sadece finansman tarafına değineceğim. herhangi bir sabit yatırıma krediyle girerken dikkate almanız için:

matematiksel olarak ne kadar uzun vadeli krediye girerseniz o kadar iyi. 10 yerine 20 yıl krediye girin. çünkü o vadede enflasyon o faizi eritecek. başka deyişle, TR'de enflasyonun %3-5 lere düşmesini beklemiyorum. en uzun krediye giren en fazla reel getiri alacak.

("toplamda şu kadar para için şu kadar ödeyeceksin, çok fazla": bu yanlış bakıs açısı. ne kadar uzun krediye girersen geri ödemen o kadar fazla uzuyor ve nakit elinde o kadar fazla kalıyor. elinde kalan nakti başka alanlarda degerlendirip yine kredi faizini ödersin, ortada finansal olarak bir kayıp yok. enflasyon sayesinde faizler ve maaş gelirin ne kadar artarsa, uzun kredinin avantajı o kadar fazla ortaya çıkar)
0
507
(31.01.17)
zaten ödediğin kira 1500 lira ve üstüyse girilir. altıysa daha ucuz bir ev bakmalısın.

gebze'de 3+1 alıp ayda 1000 lira da benzin parası vermek daha mantıklı değil. ucuz mal kimi zaman daha pahalıdır.

ev almak ve kredi ödemek kira ödemeye göre mantıklı. yarın daha büyük bir ev lazım olursa satar kredisini kapatır daha büyüğünü alırsınız. yurtdışına giderseniz de satar kredinizi kapatır gidersiniz.

kira havaya atılan para. bunun yerine kredi ile ev almak her türlü daha mantıklı.
0
babilbaligi
(31.01.17)
20 yıl geçinceye kadar sonra dolar iki haneli olduğunda da sıkıntı çekmezsin umarım. tabi başka ihtimallerde mevcut bu sürede.
0
christopher nolan
(31.01.17)
ekaterina
(01.02.17)
(1)

"koruk tutiyası" nedir?

gijilti
koruk olgunlaşmamış üzüm demek.tutiya ise sürme taşının göze sürülen tozu demek.Bu iki kelime şöyle bir beyitte geçiyor."Ne dem çeksem artar gözümün cilasıŞarab aldı guya koruk tutiyası" (İsen, 1990)Şair: Serii Hasan ÇelebiAnladığım kadarıyla tedavi amaçlı göze çekilen bir toz. Belki de koruk tozu.
koruk olgunlaşmamış üzüm demek.
tutiya ise sürme taşının göze sürülen tozu demek.

Bu iki kelime şöyle bir beyitte geçiyor.

"Ne dem çeksem artar gözümün cilası
Şarab aldı guya koruk tutiyası" (İsen, 1990)

Şair: Serii Hasan Çelebi

Anladığım kadarıyla tedavi amaçlı göze çekilen bir toz. Belki de koruk tozu. Ama neden tutiyası?

Şiirin tamamı şu linkte 60. sayfada:
www.infolla.com
0
gijilti
(31.01.17)
Siiri okumadim ama anlam bence acik. Koruk ne biliyor musun bilmiyorum ama en az limon kadar eksidir. Goze filan surmek cok abes, limon gibi yakar. Sarap icerken (demlenirken) keyiflenecegine uzulup aci cekiyormus. Sair bunu guzel bir sekilde anlatiyor.
0
dunal
(31.01.17)
(5)

Bu akp uygulamalarından haberiniz var mı?

ekaterina
http://www.turkuazhaber.net/sultangazi/ak-parti-sec-uygulamasi-sultangazide-tanitildi.html , chpli kuzenimi eniştem gençlik kollarına yazdırmış da ajan göndermiş gibi olduk içeriye lol. Sonra aramışlar gelin size seç uygulamasını yükleyelim demişler. 300 kişi veriyormuş uygulama, adres ve telefon b
www.turkuazhaber.net , chpli kuzenimi eniştem gençlik kollarına yazdırmış da ajan göndermiş gibi olduk içeriye lol. Sonra aramışlar gelin size seç uygulamasını yükleyelim demişler. 300 kişi veriyormuş uygulama, adres ve telefon bilgileriyle birlikte. Buralara gidip seçimde ne oy vermeyi düşünüyorsunuz diye sorulacakmış. Kati suretle hayır diyenler için hiçbir şey yapılmayacakmış ama böyle ılımlı hayırlar not alınıp, evlerine milletvekili veya üst düzey akp yetkilisi gönderilecekmiş vs.

Akp bu kadar hane hane çalışırken sizce hayır çıkma ihtimali var mı? Bu da ek sorum olsun. :(
0
ekaterina
(28.01.17)
bu akp'nin yeni olayı değil. benim evime de kaç kere geldiler bi kadın bi erkek olmak üzere geliyorlar hep tabi ben kapıdan kovaladığım için içeriğini tam bilmiyorum da genelde aynı anlattığın şekilde oluyor.

kesin karşı olanları hiç ellemiyorlar ama 'ımm bilemiyorum ya düşünmem gerek' tarzı cevap verenlere kesinlikle tam saha pres uyguluyorlar. misal evde yaşlı ya engelli varsa ve maaş almıyorsa hemen maaş aldırılmasına yardımcı oluyorlar falan.

mesela engelli bi dayım var bi tek emekli maaşı var oturduğu yerin belediyesi akp her gün yemek getiriyorlar eve. çorba+pilav ya da makarna+ tavuk eti ya da kırmızı etli sulu yemek+tatlı şeklinde hanede kaç kişi varsa dayımın 2 oğlu var onlara da yemek getiriyorlar.

sonra evdeki eşyaları yenilediler misal buzdolabı ve koltuk takımı verdiler. bunlar hafif defolu ürünler ama sağlam yani. he dayım asla akp'ye oy vermez vermedi de biliyorum da ama böyle çalışıyorlar yani. evi doğalgaz olmasa kömür de verirlerdi eminim. ha bi de ramazan ayında erzak kolisi bıraktılar. dayım da ben kendimi bildim bileli oruç tutmaz o ayrı :) ama durum böyle yani.
0
pomaks
(28.01.17)
bizim eve de geldiler. bir naylon poşet vardı ellerinde. hanım kızımız başı açık biriydi. erkek de sıradan görünümlü tıraşlı mıraşlı biri.

sizinle seçim hakkında konuşmak... dedi araya girdim halk cevabı sandıkta verir sokakta değil dedim.

sonra bu size ufak bir hediye deyip poşeti uzattılar içinde ne vardı bilmiyorum, o amblemi evime sokmam, size iyi çalışmalar daha fazla konuşmak istemiyorum dedim kapattım kapıyı. onlar da gittiler.


bunu yıllardır diğer partiler yapmıyor. çünkü teşkilatları inanılmaz boktan. herkes birbirini sikiyor chp'de. herkes birbirinin arkasından iş yapıyor. mhp zaten ne yapıyor kendileri de bilmiyordur.

bu şekilde çalışarak benim kapı komşumu akpli yaptılar. 70 yaşında adam.evlerine aldı bunları dinledi. sonra bana anlattı işte türkiye için süper projeleri varmış dedi. kapı komşum da yılın 9 ayı almanyada yazın 2-3 ay geliyor. dedim amca artık almanya'ya gitmene bile gerek kalmaz süper olur senin için. yok dedi ben türkiye'de yapamam dedi.gitti akp'ye bastı oyu sonra almanya'ya gitti. merkel'i çıldırtıyordur şimdi.

not:bize geçen seçimde gelmişlerdi
0
levpontryagin
(28.01.17)
Kararsız görünenler genelde fikrini söylemekten imtina edenlerden oluşuyor. Siyasi ideoloji yaşam tarzından beslenir dolayısıyla bir günde değiştirmek mümkün değildir. Rahat bırak diye değiştirdiğini zannetmene izin verirler hepsi bu. Kibar insanlarda böyle diğerleri defolu çeker zaten.

"Akp bu kadar hane hane çalışırken sizce hayır çıkma ihtimali var mı?"

Yukarıda yazdığım sebepten ve yazamayacağım daha birçok sebepten ötürü pek birşey değiştiremezler. Zaten çalışmasalar da evet geliyor. Bunu anlamamana sebep olan şey muhtemelen tek taraflı bilgi takip etmendir. İki tarafı da eşit sürelerle dinle. (Gerçekte karşıt görüşü daha fazla dinlemen lazım.) İlk başta komik gelirken diyelim bir yıl içinde kendi tarafından siyasetçilerin yalanlarını yakalamaya başlarsın. Bu daha başlangıç...

Partiler üstü siyaseti keşfettiğin gün aydınlanma başlar.
0
neotunc
(28.01.17)
@neotunc, partiler ustu siyaseti anlatir misin biraz?
0
dunal
(28.01.17)
Bize de kaaç defa geldiler. Annem kapıya gelen geri çevrilmez diye düşündüğü için susar dinler iyi günler der kapatırdı. En son geldiklerinde ben de evdeydim arkadan bakıyorum şak diye fotoğraf makinelerini çıkardılar bir fotoğrafınızı çekelim diye. Elim ayağım boşaldı bağırıp çağırıp kapattık.
0
jazzabel
(28.01.17)
(7)

Tünelin ucunda ışık var mı?

razvan rat
Var mı hala?
Var mı hala?
0
razvan rat
(21.01.17)
Tunelin ucu coktu, diger tum cikislari arkamizdan kapatildi, icerisi kapkaranlik ve harabenin icinde trenin arkadan gelerek bizi ezip ardindan kayalara toslamasini bekliyoruz. Diger bir ihtimal de deprem olmasi sonucu altin ustun birbirine karismasi. Belki o zaman bir ihtimal hava gelir iceri. Allahtan umit kesilmez.
0
dunal
(21.01.17)
dunal on numara bir analoji yapmış.

bir divine intervention olmadıktan sonra bir kurtuluş yok.
0
no christ requires
(21.01.17)
ışığın yüzde 90 ını tüneli yapan müteahhitler alıyor.

kalmadı.
0
anonymice
(21.01.17)
mesele başkanlık değil o aslında hibçirşey kendini kandırırsan her zaman bir ışık görürsün hem de parlak ama seraptır o.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(21.01.17)
"Arkadaşlar tünelin ucu bombok bir yere çıktı"
Kemal Sunal
0
cahs
(21.01.17)
onumuz karanlik ama bu karanlik da bir cikis noktasi var. tabi cikis noktasi ariyor isek
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(21.01.17)
Karanlıktan korktuğumu varsayman...
0
kargn
(21.01.17)
(2)

En güncel Dolar Sorusu

vejeteryanvampir
Merhaba,Bir kredi ödemesi için elimizde tuttuğumuz 12 bin tl gibi bir para var. Harcayamıyoruz, yeri, yurdu belli bir para ama sanırım gelecek ay ödemeyi gerçekleştireceğiz. Bu paranın hesapta TL olarak kalması mı daha mantıklı yoksa bugün Dolar biraz düşmüşken dolar almak mı daha mantıklı sizce? Ar
Merhaba,

Bir kredi ödemesi için elimizde tuttuğumuz 12 bin tl gibi bir para var. Harcayamıyoruz, yeri, yurdu belli bir para ama sanırım gelecek ay ödemeyi gerçekleştireceğiz. Bu paranın hesapta TL olarak kalması mı daha mantıklı yoksa bugün Dolar biraz düşmüşken dolar almak mı daha mantıklı sizce? Aralık başından beri para bekliyor, şimdi bile pişmanım işin açıkçası Dolar olarak bekletmediğime.


İkinci soru ise, yüklü miktarda dolar alanları terörist ilan ettiler zaten de, ciddi bir şekilde FETÖ soruşturma kapsamına sokmaları sizce ne kadar zamanda gerçekleşir? :) Olmaz demeyin, ben de hukukçuyum ve sırf 2012 KPSS'den yüksek puan çektiği için soruşturma geçiren, devlet memurluğundan atılan kişi bile duydum. :/ Alenen destek verip de kandırıldık diye işin içinden çıkanları da biliyoruz. Kaygılarım o yüzden elbette daha yüksek. Sİzin bu konuda tahminleriniz var mı? :)
0
vejeteryanvampir
(16.01.17)
şu an doları vade ile kıyaslayalım

1. ihtimal şimdi 3.76dan dolar aldın.
2.ihtimal paranı vadeye koydun.

vadenin getirisi 120 lira gibi bişey olur. dolarıda 3.76dan alıp 3.80den satarsan 120 lira karın olur. aradaki tek fark zaman. dolar 1 ay içinde mutlaka 3.80in üstünü görür ama vadeye atarsan 1 ay beklemen gerekir. dolar bana mantıklı geliyor. 12 bin tl çok para değil o yüzden vadeyle karşılaştırdım.

edit: şu an 3.80 mesela.
0
freetakilir
(16.01.17)
1) Kredi hangi para birimindeyse o birimde tutun. Yani lira odeyecekseniz lira. Gerisi kumar oynamak olur. Odeme tarihinize gore gunluk ya da aylik faize koyabilirsiniz.

2) Sanmiyorum. Hele 12bin lira icin konusuyorsak bu yuklu bir miktar degil. Goze batmak icin birkac milyonun uzerinde olmamiz gerekiyor bu konu icin.
0
dunal
(16.01.17)
(6)

para birimimizi dolar yapsak?

anonymice
zaten küçük amerikayız ya, bunu yapsak ne olur? Dolar hep 1 dolar olur?Nassı fikir ama :)evet arkadaşlarım bana einstein diyor.
zaten küçük amerikayız ya, bunu yapsak ne olur? Dolar hep 1 dolar olur?

Nassı fikir ama :)

evet arkadaşlarım bana einstein diyor.
0
anonymice
(10.01.17)
Tc devleti, (tcmb araciligiyla) para basip havadan gelir elde edemez.
0
dunal
(10.01.17)
Bunun yapılmışı var zaten.Mesela Bulgaristan para birimini euroya sabitlemiş durumda.

1 €=1,95 leva her zaman
0
turkuaz
(10.01.17)
daha gerçekçi olursak, para birimi vs. degil ama bu halkın genel inanci degistirilirse, batı tarafindan kayda değer görülür. bunun da mümkün olmadigi ortada :) o nedenle belli bir süre bazı ekonomik sıkıntilar devam edecek gibi görünüyor. hayirlisi olsun.

savaş, düşmana benzeyince kaybedelir..
0
1adam
(10.01.17)
Para birimi Dolar ola ülkeler var, misal Zimbabve. Fakat 1 dolar 250 trilyon Zimbabve dolarına denk geliyor. Çözüm değil yani bu. Para birimini dolar yaparsan para biriminin adı Türkiye Doları olur, Amerikan doları karşısındaki değeri yine değişmez.
0
angelus
(10.01.17)
para birimini değiştirsen bile alım gücünü değiştiremedikten sonra bir anlamı olmayacak.
0
kayranin kedisi
(10.01.17)
asgari ücret 370 dolar civarı olacak. ne işimize yarayacak teorik olarak dolar birimine geçmemiz?

yani şöyle bir şey olsa belki mantıklı olurdu. 1 tl=1 $ kabul ederek şu anda aldığımız maaşları (fiyatları değil) aynı miktarda dolar yapsak.

o zaman bir işimize yarardı. ama ister dolar olarak al ister tl olarak al ülken bir şey üretmiyorsa fakirsin her halukarda.
0
levpontryagin
(10.01.17)
(8)

Şu Satranç Maçındaki İdeal Hamle?

boshi
Arkadaşlar, Stockfish denen satranç motorunun hamle analizinde beyaz atın c7'ye gitmesine "blunder" diyor, c5'teki siyah atı yemeliydi diyor (sağ tarafta kırmızı elips içine aldım). Mantığını çözen varsa anlatabilir mi, neden beyaz atı c7'ye çekip şah çekmek daha ideal bir hamle değil (ve hatta blun
Arkadaşlar,

Stockfish denen satranç motorunun hamle analizinde beyaz atın c7'ye gitmesine "blunder" diyor, c5'teki siyah atı yemeliydi diyor (sağ tarafta kırmızı elips içine aldım). Mantığını çözen varsa anlatabilir mi, neden beyaz atı c7'ye çekip şah çekmek daha ideal bir hamle değil (ve hatta blunder olarak değerlendiriliyor)?

Teşekkürler.
0
boshi
(01.01.17)
beyaz at c7'ye gelirse siyah fil karşı hamle olarak e6'ya gelebilir. beyaz at siyah kaleyi alır, siyah fil ise beyaz fili alır. devamında beyaz at siyah kale ile sıkıştırılabilir. yani kale alayım derken hem fil hem at elden gidebilir.

bayağı amatörüm, söyleyeyim :/
0
zgrydn
(01.01.17)
@zgrydn hocam, siyah fil e6'ya gelirse beyaz fil onu yer ve bi daha şah çeker, bu durumda siyah at beyaz fili yer. takiben de beyaz at kaleyi yer. neticede siyah bir kale + bir fil, beyaz bir fil kaybetmiş oluyor. stockfish'in dediğini yapınca ise totalde siyah bir at kaybetmiş oluyor, başka bişey olmuyor. bu durum beyaz için neden daha cazip, çözemedim.
0
🌸boshi
(01.01.17)
ilerisine bakarsan beyazın bozuk piyon yapısı ona dezavantaj veriyor.
bir kale önde gibi evet ama diziliş bakımından siyah avantajlı değişim yerine bedava taşı tercih ediyor. ayrıda d7 karesinde hakimiyet kurup piyon sürüşüne hazırlık yapıyor.
0
basond
(01.01.17)
@basond hocam, şimdi anlaşıldı. ikinize de teşekkürler.
0
🌸boshi
(01.01.17)
Bence de atı yemeliydi. Siyahın kalesi şu anda ölü durumda. Yanında fil olduğu için aktif olarak oyunda değil. Beyaz şah çekip kaleyi alsa da ortada dolaşan bir at var. Beyaz rok yapmış olduğu için atın yapacağı hamlelere daha açık. Onu ortadan kaldırmak en mantıklısı.
0
dissendium
(01.01.17)
@dissendium, teşekkürler. ya ben aslında şeye şaşırdım: bu motor hataları 3 kademe olarak sınıflandırıyor: inaccuracy (öyle oynamasan iyiydi), mistake (öyle oynamamalıydın) ve blunder (delirdin mi? maçı veriyorsun). atın c7 hamlesi 2-3 hamle sonra beyazın mat olmasına filan mı sebep oluyor da stockfish bunu en ölümcül hata sınıfına soktu, ona şaşırmıştım. yoksa siz anlattıkça zaten atı yemek daha mantıklı geldi.
0
🌸boshi
(01.01.17)
@boshi,

Analiz programları olasılıklar üzerinden hamleyi değerlendiriyor diye biliyorum. Yaptığın bir hamle sonucunda çok fazla olasılık ortaya çıkıyorsa makine bu hamleyi kötü olarak değerlendirebilir. Örneğin şu durumda piyon oynasan makine buna da kötü der çünkü ortadaki tehdidi kaldırmıyorsun. Kalenin gidebileceği tek bir yer var. Onun satrancın sonucuna etkisi daha az mevcut durumda. Atın ise kaba bir hesapla gidebileceği 8 kare var. Sen atı almazsan bu olasılıkları yok edemiyorsun ve geleceğin daha da belirsizleşiyor.
0
dissendium
(01.01.17)
Konu piyon dizilisiyle ilgili degil.
c7 ye gelirsen en fazla a8'deki kaleyle ati degisebiliyorsun, uzerine piyon kaybediyorsun. Yani sana yaklasik +1 yazar.
c5'teki ati alirsan, siyah sah kactiktan sonra d7 hamlesiyle bir de siyah fili aliyorsun. Yani sana yaklasik +5 yazar. (Kazanctan) Kaybin 3'ten fazla oldugu icin de blunder der.
0
dunal
(01.01.17)
(17)

Dokunmayı başlatmak

dunal
Merhabalar,Benzer çevrelerde takıldığımız, aynı zamanda alt komşum olan bir hanım var. İkimiz de artık yaşını başını almış insanlarız. Ben 31 yaşındayım. Kendisi benden biraz büyük. Ben bu hanımla çok iyi anlaşıyorum. Öyle ki gelmiş geçmiş en iyi anlaştığım insanlar listesi olsaydı birinciliğe rahat
Merhabalar,

Benzer çevrelerde takıldığımız, aynı zamanda alt komşum olan bir hanım var. İkimiz de artık yaşını başını almış insanlarız. Ben 31 yaşındayım. Kendisi benden biraz büyük. Ben bu hanımla çok iyi anlaşıyorum. Öyle ki gelmiş geçmiş en iyi anlaştığım insanlar listesi olsaydı birinciliğe rahat oynardı. Yaşını başını almış benim gibi insanlar bilecektir ki bir zamandan sonra iyi anlaşmayı bırak normal anlaşıyorum diyebileceğin insanlarla karşılaşmazsın artık. O açıdan şanslıyım.

Özellikle son zamanlarda bu hanımla çok sık konuşuyoruz. Konuşmalarımız epey derin. Kimseyle konuşamayacağım konuları konuşuyoruz. Fazlasıyla zeki ve bilgi birikimi olan biri. Ondan kimseden öğrenemeyeceğim konuları öğreniyorum. Konuşmalarımıza bu açıdan önem veriyorum. Yani entelektüel açıdan çok değer verdiğim ve uzun vadede farklı yerlere savrulacak olsak bile iletişimde kalmak istediğim biri. Bunu istediğim insan sayısı dünyada bir, bilemedin iki üç.

Sık konuşuyoruz demiştim. Haftada bir iki akşamları o beni evine çağırır, yemek yer konuşuruz. Ben onu çağırırım konuşuruz. Konuşmalarımız gece yarılarına kadar sürüyor ve gittikçe uzamaya başladı. En son saat 5'e kadar sürdü ki ikimiz de meşgul insanlarız. Sanıyorum ikimiz de aramızda bir şeyler olsun diye bekliyoruz.

Sorun şu ki ikimiz de çok analiz eden insanlarız. Konuşmalarımız ciddi konular bizler de burnu havada insanlar olunca o aradaki soğukluğu bir türlü kıramıyoruz. Dokunmaya başlasak gerisi gelecek gibi hissediyorum.

Normalde böyle sorunlar pek yaşamıyorum. Flört ettiğim insanlara dokunmak, efendime söyleyeyim sulanmak ve inanmazsınız sevişmek gibi aktiviteleri yapabiliyorum. Bu hanımımızla ise olaylar öyle bir gelişti ki ikimiz de sanki dünyayı kurtaracak filozoflarız. Yalnız serde hayvanlık olduğu için ben aynı zamanda sevişmek istiyorum. Ek olarak kendisini pek çekici bulmuyorum açıkcası.

Sizlere sorum şu. Kendisini kaybetmeden hayat boyu iletişimde kalabilmek birinci planda (yakın zamanda ülke değiştirecek), sevişmek ikinci planda olmak üzere nasıl buzları kırıp dokunmayı başlatabilirim?

Özet: Sevişme olsun istiyorum. Çok değer veriyorum. Çekici bulmuyorum. Yaşlıyım, taktik bilmem. Dokunmayı nasıl başlatayım, aradaki yapay soğukluğu nasıl kırayım?

PS: Alkol yok.
0
dunal
(25.03.16)
Merhaba diyip yanağından öperken kolunu okşayarak. Tam böyle pazu kısmını abartmadan. Sırtı sıvazlar gibi. Sonra espiri sonrası gülerken elini dizine koyacaksın falan. Oturma düzenini falan ona göre ayarla
0
hasmetizm 2046
(25.03.16)
sevişme sakın.

"Ek olarak kendisini pek çekici bulmuyorum açıkcası."
0
[silinmiş]
(25.03.16)
Açık açık ben seninle sevişmek istiyorum Neriman diye gir konuya
0
eksimeksi
(25.03.16)
soruna cevap değil ama 31 ne zaman yaşlı yaşı oldu? yaşını başını almak 35-40tan sonra oluyor benim bildiğim.
o çekimi hissetmiyorsan sevişmeniz sıkıntı olabilir.
0
phoenixboy
(25.03.16)
çekici bulmama kısmını bilemem de, benim de böyle bi kız arkadaşım olmuştu hep hayal ettiğim kızdı, entelektüel falan... abi felsefe, psikoloji yok Suriye meselesi konuşmaktan romantik pek bişey yapamadık :D film izliyorduk o da benim gibi farklı şeylerden hoşlanıyordu ama standart romantik komedi falan izlemeyince olmuyor gitmiyor... bilemiyorum belki çekim sorunu vardır ama bu sorunu ben de yaşadım, resmen çok ciddi konular aramıza giriyor gibiydi. O günden beri daha sığ kızlar arıyorum.

neyse hafiften konuşup, belli etmekten başka çare yok. Ortamı ayarlamak diye bişey yok çünkü. Belki film izleyelim, biraz da keyifli şeyler yapalım falan diyip tepkilerini ölçebilirsin.
0
rodriguez2
(25.03.16)
hahah, o dünya'yı kurtaracak filozofluk olayını anlayabiliyorum, ben de böyle bir sohbet ilişkisinin gönül ilişkisi moduna geçip geçmemesi ikileminde kalmıştım. ben biraz ilerletmek istedim, ilerledik de; baştan söyleyeyim o büyü bozuluyor. yani ister istemez muhabbetin seviyesi düşecek, ona hazırla kendini; bir zaman sonra özlemeye başlıyor insan eski günleri. tabii bunun bizim ilişkisinin muradına erememesiyle de alakası var ama seviyenin düşeceği garanti.

normalde bir dakika bile durma derdim ama ülke değiştirecek biriyle bu yola girilir mi bilemedim. sevişip giderse yine büyünün bozulma ihtimali var, çünkü gitse bile edebiyat parçalayabilirsiniz orada. tabii bir erkek olarak "seqs seqss" çağrılarını anlayabiliyorum ama bence iradeli ol ve kendini kaptırma. ha, ilk adım ondan gelir o zaman tabii ki "napıyosun be slk!!" demeyeceksin.

normalde anı yaşamayı seven biriyim ama o bahsettiğin sohbetin güzelliğinin tadına vardıktan sonra ben açıkçası bikaç sevişme için bu büyüyü bozmazdım. gitmeme ihtimali varsa bir ilişki denemelisin ama.

genelde böyle ilişkilerde haşin bir başlangıç süper bir sevişme getirir, o yüzden ona küçük bir sürpriz yapıp en beklemediği anda belinden kavrayıp dudağına yapış, 2 saniyede aklını al. alamama ihtimaline karşı 2 saniye sonra biraz gevşe ve tepkisine bak. bence alır yürürsünüz ama belli de olmaz, ayıya çıkmasın adın.
0
baba jo
(25.03.16)
hasmetizm 2046,
Merhaba diyip öpüşmüyoruz. Ben biraz soğuk bir adamım. Geçen 10 günlük bir seyahatten geldi. Arada iki metre varken selamlaşıp ve konuşmaya başladık.

douchebag,
Çekiçi bulmadığım insanlarla sevişmem diye bir kuralım yok. O ne düşünüyor bilmiyorum.

eksimeksi,
Güldüm ama olabilir.

phoenixboy,
İki üç senenin hesabını yapmayalım. O halde o yaşını başını almış, ben de aldım alacağım.

true blond,
Sanırım kadınsınız. Bakın erkeklerden bu iş nasıl oluyor ya diye bir soru hiç gelmiyor. Oluyor işte. Makyajlı ya da özenli değil ama oradan çıkarım yapmam. Zaten "yabıştır" kısmını nasıl yaparız diye soruyorum.
0
🌸dunal
(25.03.16)
bence bize söylediklerini ona "çekici buluyorum" diye değiştirerek söylersen kabul etme olasılığı yüksek (eğer istiyorsa) konuşarak her şeyi halledebilirşsiniz gibi geldi öyle bi anlattın ki. koklaşma işine girsen olmazmış gibi. neyse bence yavaş yavaş dokunup sonra şöyle böyle diye plan yapma. alkol olsaydı ikişer kadeh şaraptan sonra yabış dudaklarına derdim. ama yokum diyor. yine neyse bence sevişesin geldiyse git konuş.
0
shotgunwoman
(25.03.16)
Çekici bilmiyorsan neden sevişmek istiyorsun ki? Çok birikimli ve entelektüel olduğu için mi?
0
damdanakan
(25.03.16)
Bulmuyorsan*
0
damdanakan
(25.03.16)
rodriguez2,
Daha sığ kızlar özellikle aramıyorum ama sığ biri gördüm mü çekici geliyor. Allah belamı verecek.

baba jo,
Gitmeme ihtimali yok. İlişki düşünmüyorum. İkimiz de yalnız karakterli insanlarız.

shotgunwoman,
Kabul edip etmemesi noktası değil ama havayı o şekilden bu şekile nasıl geçiş yaparız noktası mesele. Birlikte olunca gariptir öyle bir hava oluşuyor ki sanki ikimiz de tanrıyız ve sevişmek de neymiş. Bir de yanlış bir şey yapıp kaybetmek istemiyorum, orayı da soruyorum. Reddederse reddetsin, ama medeni olsun. Bir yaştan sonra değerli insanların ne kadar değerli olduğunu anlıyorsunuz ya o hesap.

damdanakan,
Hayvan olduğum için.
0
🌸dunal
(25.03.16)
Erotizmle ve arzuyla ilgili konuşun. Kavramsal konusmadan cok kisisel örnekler verilecek şekilde konu ilerletebilirse güzel olur. Bir sekilde arzuladigini soylemen gerekebilir. Bunu da yapmiyorsan yalan söylemiş olacaksin ne yazik ki. Sonra bence dokunmaktan ziyade öpmeye hamle yapmalisin. Cekici bulmayip sevismek istemeye daha fazla yardim etmek istemiyorum, bu kadar :)

Bir de sevisirseniz muhabbet bitecek.
0
shadowcat
(25.03.16)
Öncelikle; sevişirseniz muhtemelen aranızdaki diyaloğu kaybedecksiniz. Hani birinci planda olan hayat boyu iletişim dedin ya, o yüzden diyorum. İletişim devam etse de aynı şekilde derin sohbetler edemezsiniz muhtemelen. Hele ki sen onu çekici bulmuyorsan, bu da demektir ki sen ondan daha güzelsin. Yani aranızda bişeyler yaşanırsa o sana iyice hisler besleyebilir. İlişki istemediğin için de aranızdaki iletişim boka sarar sonunda. Bunları göz önüne alınca, gidip bir başkasıyla sevişmenin daha hayırlı olacağını düşünüyorum.

Ama illa ki sevişeceğim diyorsan... "Merhaba diyip öpüşmüyoruz. Ben biraz soğuk bir adamım" dedin ya... Hah işte, tam fırsat. Bu kez öpüşürsün, kolunu hafifçe okşarsın. Akşamın devamında ona yakın oturursun, gözüne derin bir şekilde bakarsın. Muhabbet arasında "anlıyorum seni" deyip elini tutarsın birkaç saniyeliğine. Bunları yaparken de karşı sinyalleri gözlemlersin. Karşılık alırsan devam edersin. Mesela masaj yapmayı denersin, ya da o otururken omzunu tutarsın hafifçe, saçıyla oynarsın vb.

İlişki istiyor olsan çok daha kolay olurdu. "Ben senden çok hoşlanıyorum" diye mevzuya girerdin, gerisi gelirdi veya gelmezdi zaten. Ama bu şartlar altında yukarıdaki yolu izlemen gerekiyor.

Ya da @eksimeksi'nin önerisi izler veya bu duyuruyu okutursun direk.
0
long live rock n roll
(25.03.16)
ne güzel bir ilişkidir bu ya.. bu şekilde konuşabildiğiniz insanlar bulmak çok zor.

neyse konumuza dönersek, aranızda bir çekim olduğunu söylüyorsunuz. bu yüzden önemli olan sanırım aranıza girmemesi için ciddi konuların açılmaması.. yapay soğukluğu yaratan bu değil mi? bence küçük bir hediye alın(tarzım değil diyorsanız bilemedim.) hediye ne olur.. içinizden gelen, yoksa eğer onun beğeneceğini düşündüğünüz birşey olabilir;bir kolye mesela, veya evinde gördüğünüz birşeyin benzeri olabilir. ama siyasi veya felsefi bir kitap olmasın. en azından o gün için. bu hediyeyle beraber, sabahtan arayın mesela. bu akşam evinizde/evimde bir buluşma ayarlasak(ona önceden küçük bir ipucu vermek bence yararlı olur, özellikle soğuk yapılı bir insansanız) size vermek istediğim bir hediye var. yakışacağını/beğenebileceğinizi düşünüyorum. diyerek bir "date" havası verin.. hem yurtdışına çıkacakmış, hatıra olarak kalması için çok ince bir jest olur bence.
akşam geldiğinde o soğukluğu en azından fiziksel olarak kırabilmek için ona yakın oturun. aynı koltuk? #) ondan sonrası eğer gene ciddi konulara girmezseniz akacaktır diye düşündüm...
0
mizore
(25.03.16)
Alkol yok ifadesini keske en basa yazsaydin da sonuna kadar okuyup alkol diyemeyecek olmanin agirligini yasagmasaydin bana. Benim de boyle bi kiz arkadasim vardi. Senin dediklerini yasiyorduk. Sonra bir gece rose sarabi icerken ne olduysa oldu. Ve ben cok guzel bir arkadasimi, dostumu kaybettim. Her yerden iletisimi kestik. En son mektup bile yazdim :) sevisirsen bu sabahlara kadar konustugun arkadasini, dostunu kaybedersin. Sevisme.
0
karlmarx
(25.03.16)
Bu şekilde anlaşabildiğin insan bulmak sevişecek insan bulmaktan daha zor.Bence plan yapma.Olursa olur, olmazsa olmasın zaten
0
turkuaz
(25.03.16)
mizore,
En faydalı bulduğum cevap oldu, teşekkür ederim. Aslında anı olması için küçük bir hediye almak zaten aklımdaydı ama henüz bulamadım etrafta.

Cevap veremediğim diğer herkese de teşekkür ederim.
0
🌸dunal
(26.03.16)
(7)

Şoklanmaktan Sıkılmak

jesterdvine
Önümde haber siteleri sürekli açık olduğu için her gün yeni bir "X'te ŞOK" "Y'NİN AÇIKLAMALARI BİLMEMNEYİ KARIŞTIRACAK" veya "GÖZLERİNİZE İNANAMAYACAKSINIZ"Bak olm, ben tek hücreli primitif bir canlı mıyım lan? Yok ona şok ol yok buna titre yok buna gözlerine inanama. Anasını satayım ne zannediyorla
Önümde haber siteleri sürekli açık olduğu için her gün yeni bir "X'te ŞOK" "Y'NİN AÇIKLAMALARI BİLMEMNEYİ KARIŞTIRACAK" veya "GÖZLERİNİZE İNANAMAYACAKSINIZ"

Bak olm, ben tek hücreli primitif bir canlı mıyım lan? Yok ona şok ol yok buna titre yok buna gözlerine inanama. Anasını satayım ne zannediyorlar okuyucuyu?? Bir de emir kipinde mutlak tavırlar ve bol bol -ecek -acak ifadesi..Hayır hadi bari şok olayım şaşkınlıktan titreyeyim kendime gelemeyim diyerek sonra açıyorsun haberi, olay başkaymış..

Neyse soru şu ki sizlerin de bu haber sitelerine gıcık olma durumunuz var mı, yoksa ben mi hassaslaştım?
0
jesterdvine
(14.09.12)
aynen. Mesela milliyetin sitesin gir, "TEHLİKELİ HABER" 4-5 tane "SON HABER", bir sürü gereksiz olaylar.
0
dampire
(14.09.12)
İngilizce varsa yabancı kaynakları takip edin. Yoksa forumlardan takip edin haberleri. Saçma sapan detaylardan kurtulursunuz.
0
ahmetcan44
(14.09.12)
ben haber siteleri yerine onedio.com sitesini takip ediyorum. gayet rahatsız olmadan haberleri alıyorum.
0
el magico
(14.09.12)
Mynet bu dediklerinde master seviyesindedir. Ultra mega sinir bozucu ve gıcıktır. Bakmıyorum artık o tarz haberlere. Hatta siteye bile nadiren giriyorum artık.
0
poseidon1
(14.09.12)
boku cikmadan once dipnot takip ederdim. simdi onedio reis cok iyi.
0
deadstar
(14.09.12)
Ana akım medya senelerdir okunmaz durumda. Artık gıcık olmayı kanıksadık. Alternatif kaynaklar var. Yurtdışı haberler, bianet, hatta ekşisözlük bile alternatif kaynak sayılır.
0
dunal
(14.09.12)
Gıcık oluyorum evet. Habertürk okumuyorum genelde bu yüzden. Haber ne kadar gerçek de olsa çakma geliyor. Alttaki anahtar kelimeler olsun, yazı puntoları olsun...
Radikal, Hürriyet filan okuyorum.
0
supergirl
(14.09.12)
(7)

i can't stand it anymore

purusha
Bi şarkı dönüyo beynimde ama sözlerini de tam hatırlayamadım. Senfonik metal tarzı bir şey sanırım.Kadın ve erkek birlikte söylüyorlar. Aralarda brutal bi adam Du diyor. Sözleri hatırlayabildiğim kadarıyla. Can you feel the power, i can't stand it anymore(kadın söylüyor ardından) i can stand this no
Bi şarkı dönüyo beynimde ama sözlerini de tam hatırlayamadım. Senfonik metal tarzı bir şey sanırım.Kadın ve erkek birlikte söylüyorlar. Aralarda brutal bi adam Du diyor. Sözleri hatırlayabildiğim kadarıyla. Can you feel the power, i can't stand it anymore(kadın söylüyor ardından) i can stand this no more.(adam söylüyor.) Hatırlayabildiğim dağınık cümleler.
0
purusha
(28.06.12)
the tea party - wishing you would stay
0
dunal
(28.06.12)
yok değil müzik tarzı daha sert sanki benim aradığımın.
0
🌸purusha
(28.06.12)
rihanna -unfaithfull da I don't wanna do this anymore var ama işini görür mü bilmem :)=
0
reflex
(28.06.12)
görmez malesef :D önemli olan sözleri değil melodisi zira.
0
🌸purusha
(28.06.12)
0
rony
(28.06.12)
değil... senfonik metal demiştim. Nightwish tarzı...
0
🌸purusha
(28.06.12)
Hala bulamadım şarkıyı biri yardım etsin lütfeen!
0
🌸purusha
(30.06.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.