inheritance
Kaçta yatarsam yatayım sabah 7, en geç 8 gibi uyanmış oluyorum. Ben de öğleye kadar uyumak istiyorum, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu arada yattığım odada iki kat blackout perde var ve kulak tıkacı kullanıyorum yatarken.
Kaçta yatarsam yatayım sabah 7, en geç 8 gibi uyanmış oluyorum. Ben de öğleye kadar uyumak istiyorum, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu arada yattığım odada iki kat blackout perde var ve kulak tıkacı kullanıyorum yatarken.
0
15 saatfalan uyuyorum ben alarm kurmama ragmen uyanamadigim oluyor o kadar uykuya. tuvalete su icmeye falan da kalkmiyorum. bu huy gibi bi sey eger stres gibi bi sebeple uyuyamiyorsan ayri. cok uyumak asiri kotu bir sey bi uyaniyosun aksam olmus ömur israfi
0
Kaçta yatarsam yatayımdaki maksimum saatiniz kaç mesela? Böyle diyip en fazla 1de yatıyorum diyen falan gördüm çünkü de. 1de yatıp 8de kalkmak normal yani zaten. Ben 3-4'te yatıp 11-12 gibi kalkmayı çok seviyorum mesela. Benim ideal uyku saat aralığım bence bu saatler ama işte işe gitmem gerektiği için yapamıyorum :d
Şöyle haftasonu boş olduğunuz bi günde 2 gibi yatıp 11'e kadar uyumanın keyfi de bir başka tabii, hafta boyunca alamadığınız uykuyu almış oluyosunuz iyi hissettiriyor.
Yani bence önemli olan yatış saati. 12de yattıysan 8de kalkman normal zaten. Çok uykun varsa, vücudun yorgunsa da 10 olur hadi bilemedin. Vücudu yorarsan uyursun
Şöyle haftasonu boş olduğunuz bi günde 2 gibi yatıp 11'e kadar uyumanın keyfi de bir başka tabii, hafta boyunca alamadığınız uykuyu almış oluyosunuz iyi hissettiriyor.
Yani bence önemli olan yatış saati. 12de yattıysan 8de kalkman normal zaten. Çok uykun varsa, vücudun yorgunsa da 10 olur hadi bilemedin. Vücudu yorarsan uyursun
0
erken yatıyorsundur. ortalama olarak en az 8 saat uyuman gerektiğini varsayarsak en erken 2den sonra uyumaya alışırsan başarırsın.
0
Uyumayı çok seviyorum. Bıraksalar 12 saat uyurum. Biraz sevmek gerekiyor. Bu arada perde, kulak tıkacı yanlış bir yöntem olabilir. Neden derseniz bazı sesler insanın uykusunu getirir. Nerede okudum hatırlamıyorum ama saç kurutma makinesi sesi bebeklerin uykusunu getiriyormuş. Ne bileyim, televizyonun kısık sesi de uyku getirebilir. Önce kulak tıkacından kurtulun. Perde de aynı şekilde gün ışığıyla bağlantınızı kesiyor. Ama sabah kapalı, yağmurlu bir havayı görmek uyku getirebilir. Odada temiz hava olması önemli. Daha rahat bir uyku sağlayabilir. Koku olmamalı. Sıcaklık uygun olmalı. Bana göre hafif serin odada uyumak daha kolay oluyor. Bir de en önemlisi yorgun olmak. Fiziksel olarak yorulmak gerekiyor.
0
normalde uykuyu çok severim.
odanın sıcaklığı uygunsa eğer, mesela bu gece 4'te yatsam en erken 2'de kalkarım alarm kurmadıysam.
perde merdeye de ihtiyaç duymam.
normalde hafta içi maksimum 6 saat uyumamdan kaynaklanıyor bu.
odanın sıcaklığı uygunsa eğer, mesela bu gece 4'te yatsam en erken 2'de kalkarım alarm kurmadıysam.
perde merdeye de ihtiyaç duymam.
normalde hafta içi maksimum 6 saat uyumamdan kaynaklanıyor bu.
0
Ben de senin gibiyim. 5 yaşımdayken de sabahın köründe uyanırdım, 30 yaşımı geçtim hala aynı şey. Geç yatayım erken yatayım içki içeyim yorgun olayım hiç fark etmiyor belki bir saat daha geç uyanırım o kadar.
0
Bi nedenle erken uyanmam gerekirse istediğim saatte uyanırım ama uykum olmasa bile sırf tembellik yapmak istersem uyuyabilirim istediğim saate kadar, uyumak süper bir şey çünkü. Bunun için özel bi şey de yapmıyorum klasik işte gözümü kapatıp yatıyorum bi süre sonra uyumuş oluyorum, başka bi numaram yok benim.
0
sabah 8'de iş başı yaptığın bir işin mi var? Benim uzun süredir öyle gitmem gereken bir işim yok, kafam asıl akşam açılıyor ve en verimli şeyleri 23.00 - 03.00 arası yapıyorum. 3-4 gibi yatınca da 12'ye kadar uyuyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
Bu engelleri bulunan insanları biz duyma engelli görme engelli olarak tanımlıyoruz ama az önce Fox Tv'ye bi kadın çıktı mesela işaret dili uzmanı kendisi, kendisi duyma engelli değil ama bu derneklerin üyesi dernekten ve duyma engellilerden bahsederken "enkaz altında kalan sağırlar..." diyor, dernek
Bu engelleri bulunan insanları biz duyma engelli görme engelli olarak tanımlıyoruz ama az önce Fox Tv'ye bi kadın çıktı mesela işaret dili uzmanı kendisi, kendisi duyma engelli değil ama bu derneklerin üyesi dernekten ve duyma engellilerden bahsederken "enkaz altında kalan sağırlar..." diyor, dernekleri de Sağırlar Derneği olarak geçiyor, keza görme engellilerin derneği de 6 Nokta Körler derneği, onlar da kendilerini kör olarak tanımlıyor, yani şunu merak ediyorum burada olay bu arkadaşların birbirlerine kör-sağır demesinde bir sorun yok ama başkası diyemez düzeyinde mi yoksa "aslında herkes diyebilir ama ayıp olmasın diye demiyoruz" düzeyinde mi? Nedir bunun doğrusu? Teşekkür ederim.
0
grubun icinden birinin demesiyle disaridan birinin demesi ayni degil, belki onunla alakalidir. amerikali yerliler indian diye bahsedebilir ama sen diyemezsin. veya turk biri turkler cok gerikafali diye ozelestiri yapabilir ama yabanci birinin boyle bir beyanda bulunmasi hakaret olur vs vs
0
Türkiye sakatlar federasyonu var.
Bu politik doğruculuk.
Şahsi görüşüm, tezgahtar satış temsilcisinden farkı yok. Bu şekilde bir itibar kazandırma olmaz, insanların kör sakat sağır diye dalga geçme niyetli konuşmasını engelleyerek olur.
Gerçeklerden kaçmanın bir yolu bence.
Kör kördür ama kör olduğu için hor görülmemeli hatta sıradanlaştırilmali, hayatı sıradan yaşamasına imkan verilmelidir.
Bu politik doğruculuk.
Şahsi görüşüm, tezgahtar satış temsilcisinden farkı yok. Bu şekilde bir itibar kazandırma olmaz, insanların kör sakat sağır diye dalga geçme niyetli konuşmasını engelleyerek olur.
Gerçeklerden kaçmanın bir yolu bence.
Kör kördür ama kör olduğu için hor görülmemeli hatta sıradanlaştırilmali, hayatı sıradan yaşamasına imkan verilmelidir.
0
Zamanında işaret dili tercümanları ile çalıştım. Kesinlikle, kişiler sağır denmesini istiyor kendilerine. İşitme engelli diye bir "usturuplu ifade"ye gerek görmüyorlar. Bilakis karşı çıkıyorlar.
0
Sağır ve işitme engelli farklı şeylerdir yani en azından kapsamı olarak. Mesela ben işitme engelliyim ama sağır değilim. Koklear implantı çıkardığımda sol kulağım sağır olurken işlemciyi taktığımda sol kulağımın duyma seviyesi normal birisinden yaklaşık %10 civarı az. Sağ kulağım da cihazsız da duyuyor sağır değil.
Sağır birisi hiç duymadığı için ve türkiye'de düzgün eğitim de verilmediği için konuşmayı da öğrenemez, düzgün yazmayı da öğrenemez. İlk dil olarak işaret dilini öğrenir, 2. Dili ise -eğer öğrenirse- türkçe olur. O yüzden hiç duymayan biri ile az duyan arasında iletişim farkı çok çarpıcı oluyor.
Yoksa sokaktan geçen birine lan sağır demek lan işitme engelli demek politik doğruculuk açısından bir fark içermiyor.
Sağır birisi hiç duymadığı için ve türkiye'de düzgün eğitim de verilmediği için konuşmayı da öğrenemez, düzgün yazmayı da öğrenemez. İlk dil olarak işaret dilini öğrenir, 2. Dili ise -eğer öğrenirse- türkçe olur. O yüzden hiç duymayan biri ile az duyan arasında iletişim farkı çok çarpıcı oluyor.
Yoksa sokaktan geçen birine lan sağır demek lan işitme engelli demek politik doğruculuk açısından bir fark içermiyor.
0
Aslında kör ve sağırı hakaret olarak kullanmasak sorun olmayacak, bunu yapanları ayıplamak yerine güzel isimlendirme yapıyoruz.
0
Kör ve sağır kelimeleri hakaret değil. Bu şekilde bir durumu olan insanlar zaten kendilerine bu şekilde hitap edilmesini doğru buluyorlar.
Eğer biz kör ve sağır kelimelerini hakaret gibi düşünüp söylemekten kaçınırsak o zaman aslında problem başlıyor.
Köre kör, sağıra sağır dememiz lazım. Bunlar hakaret değil.
Sorun bizim bu sözçükleri hakaret vari kullandığımı durumlarda.
Eğer biz kör ve sağır kelimelerini hakaret gibi düşünüp söylemekten kaçınırsak o zaman aslında problem başlıyor.
Köre kör, sağıra sağır dememiz lazım. Bunlar hakaret değil.
Sorun bizim bu sözçükleri hakaret vari kullandığımı durumlarda.
0
Benim bahsettiğim şey aslında bunu bilinçli bir şekilde hakaret olarak kullanmak değil de misal karşılıklı iki kişi konuşuyoruz ben görme engelli biri için "kör" ya da duyma engelli biri için "sağır" dedim, ki burada bile mesela otokontrol yapıp sağır birine "sağır" dedim diyemiyorum, yani böyle bir konuşmada ben birine "sağır" demişsem ayıp mı etmiş olurum demek istedim, çünkü dün Selçuk Tepeli ile bu işaret uzmanımız konuşurken Selçuk Tepeli "duyma engelli insanlar" dedi kadın ise "enkaz altında kalan sağırlar" dedi, yani medenice geçen bi konuşma ama böyle bir ortamda bile biz "sağır" ya da "kör" diyemiyor muyuz demek istemiştim.
0
Evet, diyebiliyoruz. Dememiz gerekiyor. Ama kör kelimesini hakaret olarak da kullandığımız için köre kör demek sanki yanlış bir şey diyormuşuz gibi hissettiriyor. Aslında yanlış değil. Hatta kör insanlar da kendilerine kör denmesine bozulmuyorlar, tercih ediyorlar. en azından benim konuşma şansı bulduğum dernekte bu şekilde bahsedildi.
0
cedilla +1
Alanım işitme yetersizliği. İşitme yetersizliği olan çocuklarla çalıştım ve işaret dili biliyorum. Kesinlikle işitme engelli tabirinden hoşlanmıyorlar ki haklılar
Mentalite şu: nasıl ki bizlerin iletişim için kurduğumuz bir dilimiz varsa onların da var. İşitememeleri iletişim kurmaları için bir engel değil. kendi dil sistemleriyle iletişim kurabiliyorlar sonuçta.
Dolayısıyla sağır demek kabalık değil tam aksine doğru bir tabir
Alanım işitme yetersizliği. İşitme yetersizliği olan çocuklarla çalıştım ve işaret dili biliyorum. Kesinlikle işitme engelli tabirinden hoşlanmıyorlar ki haklılar
Mentalite şu: nasıl ki bizlerin iletişim için kurduğumuz bir dilimiz varsa onların da var. İşitememeleri iletişim kurmaları için bir engel değil. kendi dil sistemleriyle iletişim kurabiliyorlar sonuçta.
Dolayısıyla sağır demek kabalık değil tam aksine doğru bir tabir
0
denizgonen
Zemin+ 2 katlı bir yığma yapıda oturuyorum. Duvarlar ateş tuğlasından ama incecik. Evin bazı yerlerinde duvarlar 30 cm kalınlığında ve tüm evin tavanını kaplayan yarım metre kalınlığında kirişler bu duvarlara uzanıyor. Anladığım kadarıyla binada metal bulunmuyor. Tamamen tuğla. 65-70 yaşında. Alt ka
Zemin+ 2 katlı bir yığma yapıda oturuyorum. Duvarlar ateş tuğlasından ama incecik. Evin bazı yerlerinde duvarlar 30 cm kalınlığında ve tüm evin tavanını kaplayan yarım metre kalınlığında kirişler bu duvarlara uzanıyor.
Anladığım kadarıyla binada metal bulunmuyor. Tamamen tuğla. 65-70 yaşında.
Alt katlar dükkan ve duvarları yok. Sadece kolonlar ve benim evdeki gibi kirişler uzanıyor. Binaya hiç bir ek yapılmamış balkonlar bile kapatılmamış. Evin dışa bakan cephesi boydan boya cam.
Ev aramalı mıyım yoksa 2 katlı ve yığma yapı iyi midir?
Anladığım kadarıyla binada metal bulunmuyor. Tamamen tuğla. 65-70 yaşında.
Alt katlar dükkan ve duvarları yok. Sadece kolonlar ve benim evdeki gibi kirişler uzanıyor. Binaya hiç bir ek yapılmamış balkonlar bile kapatılmamış. Evin dışa bakan cephesi boydan boya cam.
Ev aramalı mıyım yoksa 2 katlı ve yığma yapı iyi midir?
0
Analizleri yapmadan bilmek çok zor ancak tüm sistem taşıyıcı olduğu için rijitliği yüksektir. ( kapı-pencere boşlukları da önemli tabi). O nedenle deneyimlerime göre çok bir risk içermiyor.
0
Muhtemelen incecik dediğin duvarlar taşıyıcı olmayan duvarlardır.
Demir aksam hatıllarda olur, duvarda olmaz. Eğer zaman içinde taşıyıcı duvarlarda pencere açma falan gibi taşıyıcılığını etkileyecek herhangi bir işlem yapılmadıysa sağlam binalardır. Güvenlidir.
Demir aksam hatıllarda olur, duvarda olmaz. Eğer zaman içinde taşıyıcı duvarlarda pencere açma falan gibi taşıyıcılığını etkileyecek herhangi bir işlem yapılmadıysa sağlam binalardır. Güvenlidir.
0
@Take it away honeyTabi ben uzman değilim, google'dan bakıp bilgi taslıyorum, fakat google'da genelde 2-3 katlı olduğu, pencereler arası duvar olduğu söylenmiş. Benim evde de her pencere arasında duvar var ve bu duvar daha kalın ve kirişlere bağlanıyor, kiriş de evin içindeki duvarlara uzanıyor. Kapılar ise standartlara göre çok dar ve kısa. Evdeki kapılara alışmam süre aldı hala gece uyku sersemiyken kapı pervazına omuz atıyorum istemsiz.
0
telden girdigim icin simdi yazamayacagim ama unutmamak icin uplamis olayim. yarin yazmaya calisicam. dosemeleriniz betonarme mi yoksa ahsap kirislerden mi olusuyor?
0
yığma yapılar kendi yükünü harika taşır ( düşey yük)
ama yandan gelen yükleri taşımaz. (deprem yükü)
normal şartlarda basınç kuvvetlerine direnen tuğlaların arasındaki "harç", depremde tam tersi çekme kuvvetlerine direnmeye çalışır.
ama yandan gelen yükleri taşımaz. (deprem yükü)
normal şartlarda basınç kuvvetlerine direnen tuğlaların arasındaki "harç", depremde tam tersi çekme kuvvetlerine direnmeye çalışır.
0
en son diyecegimi en bastan söyleyeyim, analiz yapmadan iyi/kötü demek dogru olmaz.
yigma yapilarin deprem analizlerini yaptigim icin nacizane birkac sey söylemek istiyorum. hem yazdiklarinizla, hem genel olarak yigma yapilarla ilgili yazacaklarim.
- genel olarak, yigma yapilar enerji sönümlemede betonarme veya celik yapilar kadar basarili degil maalesef. malzeme olarak cok deforme olabilen yapilar degil yani. bu da deprem acisindan dezavantaj.
- yigma yapilarda bir diger sorun (sorun demeyeyim ama belirsizlik) iscilik kalitesi ve malzemenin cok degisken olmasi. daha geleneksel bir yapi tarzi oldugu icin mühendislikten ziyade ustalik öne cikiyor. ayrica yigma yapi tipleri bölgelere göre cok karakteristik olabiliyor. bir yerdeki yapi digerine benzemiyor. betonarmede daha standart bir uygulama var misal. yani malzeme dayanimi harcin nasil karistirildigina, ne kadar titizlikle calisildigina bagli olarak cok degisken. bu mevzu yigma yapilari digerlerinden ayiriyor, analiz kismi biraz daha cetrefilli.
- sizin binanizda ates tugla kullanilmis demissiniz. tas binalara göre malzemeniz dayanimi daha iyidir diye tahmin ediyorum bu yüzden. en azindan fabrikasyon üretim oldugu icin tugla dayanimlarinin bir standardi vardir. yalniz burada da harc kalitesi devreye giriyor. eger düsük dayanimli harc kullanildiysa tuglalarin dayanimi cok bir ise yaramiyor cünkü duvar tuglalardan önce en zayif halka olan harctan ayriliyor.
- basinc dayanimi disinda baska malzeme özellikleri (detaya girmeyecegim) de binanizin performansini etkiliyor fakat bunlarin mevcut binada ölcümü maalesef cok cetrefilli.
- yigma yapilarda bakilmasi gereken bir diger durum binanin bir bütün halinde hareket edip edemeyecegi. buna kutu davranisi deniyor. bina kapali bir kutu gibi davraniyorsa deprem etkisi geldiginde kutu tek parca halinde kalip hareket edecektir mesela. eger bu davranis yoksa kutuyu olusturan duvarlar kendi baslarina hareket edebilir diye düsünebilirsiniz. dösemelerinizin betonarme oldugunu söylemissiniz asagida, duvarlarin beraber hareket edebilmesi adina bu olumlu bir sey.
- evin tavanini kaplayan yarim metre kalinliginda kirisler var demissiniz. saniyorum catidan bahsediyorsunuz. catilar genellikle kendi iclerinde stabil oldugu icin bina analizinde detayli olarak modellenmiyor. onun yerine yük olarak giriliyor.
- evin bazi yerlerinde duvarlar 30 cm demissiniz. diger duvarlar daha ince diye tahmin ediyorum. 30 cm dediginiz duvarlar dis cephenin duvarlari mi? eger öyle ise cift katmanli duvar olabilir. sadece bir katman tasiyici olabilir yani.
- alt katlar dükkan ve duvarlari yok demissiniz. sanirim bundan kastiniz üst kattaki duvarlar zemin kata gelmeden sona eriyor. eger böyle ise bunun deprem icin cok uygun bi durum olmadigini tahmin edebiliriz.
- evin disa bakan cephesi boydan boya cam demissiniz. bu bahsettiginiz cepheye paralel baska duvarlar olup olmadigi önemli. eger yok ise binanin cephe ekseninde zayif oldugunu söylemek cok yanlis olmaz saniyorum.
ev aramali miyim yoksa binam iyi midir sorusuna cevap arama isteginizi anliyorum ama sadece yazdiklariniza bakarak (ki bence cok güzel detaylandirmissiniz) bir sey söylemek maalesef mümkün degil.
ben olsam sunlari yapar veya yapacak birini bulurdum:
- en azindan duvar-duvar ve duvar-cati baglantilari kontrol edilebilir. eger baglantilar yoksa/gücsüzse burada bir iyilestirme yapilabilir. cok masrafli bir sey degil.
- üstteki adim yapildiktan sonra binanin bir bütün halinde davranacagi tahmininden yola cikarak binaniz modellenebilir.
- malzeme konusunda bilgi sahibi olmadigimiz icin muhtemel/iyi/kötü senaryoya göre analiz tekrarlanabilir.
bu dediklerim icin de sizin veya ev sahibinizin bir proje ofisi ile görüsmesi lazim.
"bu yazdiklarin ne isime yaracayak o zaman?" dediginizi duyar gibiyim, haklisiniz. yukaridakileri detayli yazmamin sebebi olasi risklerin farkina varmaniza yardimci olabilmek icindi. sorunuza daha kesin bir cevap vermenin su asamada mümkün oldugunu sanmiyorum.
yigma yapilarin deprem analizlerini yaptigim icin nacizane birkac sey söylemek istiyorum. hem yazdiklarinizla, hem genel olarak yigma yapilarla ilgili yazacaklarim.
- genel olarak, yigma yapilar enerji sönümlemede betonarme veya celik yapilar kadar basarili degil maalesef. malzeme olarak cok deforme olabilen yapilar degil yani. bu da deprem acisindan dezavantaj.
- yigma yapilarda bir diger sorun (sorun demeyeyim ama belirsizlik) iscilik kalitesi ve malzemenin cok degisken olmasi. daha geleneksel bir yapi tarzi oldugu icin mühendislikten ziyade ustalik öne cikiyor. ayrica yigma yapi tipleri bölgelere göre cok karakteristik olabiliyor. bir yerdeki yapi digerine benzemiyor. betonarmede daha standart bir uygulama var misal. yani malzeme dayanimi harcin nasil karistirildigina, ne kadar titizlikle calisildigina bagli olarak cok degisken. bu mevzu yigma yapilari digerlerinden ayiriyor, analiz kismi biraz daha cetrefilli.
- sizin binanizda ates tugla kullanilmis demissiniz. tas binalara göre malzemeniz dayanimi daha iyidir diye tahmin ediyorum bu yüzden. en azindan fabrikasyon üretim oldugu icin tugla dayanimlarinin bir standardi vardir. yalniz burada da harc kalitesi devreye giriyor. eger düsük dayanimli harc kullanildiysa tuglalarin dayanimi cok bir ise yaramiyor cünkü duvar tuglalardan önce en zayif halka olan harctan ayriliyor.
- basinc dayanimi disinda baska malzeme özellikleri (detaya girmeyecegim) de binanizin performansini etkiliyor fakat bunlarin mevcut binada ölcümü maalesef cok cetrefilli.
- yigma yapilarda bakilmasi gereken bir diger durum binanin bir bütün halinde hareket edip edemeyecegi. buna kutu davranisi deniyor. bina kapali bir kutu gibi davraniyorsa deprem etkisi geldiginde kutu tek parca halinde kalip hareket edecektir mesela. eger bu davranis yoksa kutuyu olusturan duvarlar kendi baslarina hareket edebilir diye düsünebilirsiniz. dösemelerinizin betonarme oldugunu söylemissiniz asagida, duvarlarin beraber hareket edebilmesi adina bu olumlu bir sey.
- evin tavanini kaplayan yarim metre kalinliginda kirisler var demissiniz. saniyorum catidan bahsediyorsunuz. catilar genellikle kendi iclerinde stabil oldugu icin bina analizinde detayli olarak modellenmiyor. onun yerine yük olarak giriliyor.
- evin bazi yerlerinde duvarlar 30 cm demissiniz. diger duvarlar daha ince diye tahmin ediyorum. 30 cm dediginiz duvarlar dis cephenin duvarlari mi? eger öyle ise cift katmanli duvar olabilir. sadece bir katman tasiyici olabilir yani.
- alt katlar dükkan ve duvarlari yok demissiniz. sanirim bundan kastiniz üst kattaki duvarlar zemin kata gelmeden sona eriyor. eger böyle ise bunun deprem icin cok uygun bi durum olmadigini tahmin edebiliriz.
- evin disa bakan cephesi boydan boya cam demissiniz. bu bahsettiginiz cepheye paralel baska duvarlar olup olmadigi önemli. eger yok ise binanin cephe ekseninde zayif oldugunu söylemek cok yanlis olmaz saniyorum.
ev aramali miyim yoksa binam iyi midir sorusuna cevap arama isteginizi anliyorum ama sadece yazdiklariniza bakarak (ki bence cok güzel detaylandirmissiniz) bir sey söylemek maalesef mümkün degil.
ben olsam sunlari yapar veya yapacak birini bulurdum:
- en azindan duvar-duvar ve duvar-cati baglantilari kontrol edilebilir. eger baglantilar yoksa/gücsüzse burada bir iyilestirme yapilabilir. cok masrafli bir sey degil.
- üstteki adim yapildiktan sonra binanin bir bütün halinde davranacagi tahmininden yola cikarak binaniz modellenebilir.
- malzeme konusunda bilgi sahibi olmadigimiz icin muhtemel/iyi/kötü senaryoya göre analiz tekrarlanabilir.
bu dediklerim icin de sizin veya ev sahibinizin bir proje ofisi ile görüsmesi lazim.
"bu yazdiklarin ne isime yaracayak o zaman?" dediginizi duyar gibiyim, haklisiniz. yukaridakileri detayli yazmamin sebebi olasi risklerin farkina varmaniza yardimci olabilmek icindi. sorunuza daha kesin bir cevap vermenin su asamada mümkün oldugunu sanmiyorum.
0
@ben de öncelikle uzun uzun ve detaylı cevabınız için teşekkür ederim. Dediğinizden anladığım uzman biri gelip görmeden net bir şey diyemeyeceğimiz.
apartman 6 bağımsız bölümden oluşuyor (dükkanlar dahil) binadaki 2 bağımsız bölüm bize ait. diğer 2 bağımsız bölüm de benim üst komşuma ait. geçenlerde üst komşum da geldi acaba binayı güçlendirebilir miyiz diye...
bu tarz bir işlem ne kadardan başlıyor acaba bir bilginiz var mı?
apartman 6 bağımsız bölümden oluşuyor (dükkanlar dahil) binadaki 2 bağımsız bölüm bize ait. diğer 2 bağımsız bölüm de benim üst komşuma ait. geçenlerde üst komşum da geldi acaba binayı güçlendirebilir miyiz diye...
bu tarz bir işlem ne kadardan başlıyor acaba bir bilginiz var mı?
0
güclendirme icin ne kadar malzeme ve iscilik gerektigini bilmeden bir fiyat söylemek mümkün degil maalesef. ayricayurtdisinda calistigim icin türkiye piyasasini bilmiyorum maalesef. inceledigim projeler üzerinden yüzdelik olarak oran vermeye calisabilirim en fazla.
genel olarak güclendirme maliyetinin bina degerine oranina bakilarak bir fikir sahibi olmaya calisacagim. güclendirme/bina degeri orani %30'dan fazlaysa (cok kaba taslak bir oran) yikip yeniden yikmak daha ekonomik olabilir.
önceki cevabimda yazdigim gibi ilk etapta binanizda lokal hasari engelleyecek önlemler alinabilir. bunun icin duvar-duvar ve duvar-cati baglantilarinin iyilestirilmesi lazim. bu tarz bi islemde malzeme olarak cok bir gider cikmaz, cogunlugu iscilik. tamamen tahmini söylüyorum, 100.000 liradan daha az tutar diye düsünüyorum.
bu iyilestirmeleri yaptiktan sonra binanizin kutu davranisi gösterecegi kabuluyle binanin bütününe bakabilirsiniz. bu tarz iyilestirmelerde en cok tercih edilen yöntem binaya beton bir duvar ekleyip deprem yüklerini (veya bir kismini) o duvara tasitmak.
elimdeki proje örneklerindeki sayilara göre bu tarz bir islem genelde bina degerinin %10-15'ini gecmeyecek bir miktar tutmus ama sizin binanizin maliyeti cok daha farkli bir boyutta olabilir tabii ki.
genel olarak güclendirme maliyetinin bina degerine oranina bakilarak bir fikir sahibi olmaya calisacagim. güclendirme/bina degeri orani %30'dan fazlaysa (cok kaba taslak bir oran) yikip yeniden yikmak daha ekonomik olabilir.
önceki cevabimda yazdigim gibi ilk etapta binanizda lokal hasari engelleyecek önlemler alinabilir. bunun icin duvar-duvar ve duvar-cati baglantilarinin iyilestirilmesi lazim. bu tarz bi islemde malzeme olarak cok bir gider cikmaz, cogunlugu iscilik. tamamen tahmini söylüyorum, 100.000 liradan daha az tutar diye düsünüyorum.
bu iyilestirmeleri yaptiktan sonra binanizin kutu davranisi gösterecegi kabuluyle binanin bütününe bakabilirsiniz. bu tarz iyilestirmelerde en cok tercih edilen yöntem binaya beton bir duvar ekleyip deprem yüklerini (veya bir kismini) o duvara tasitmak.
elimdeki proje örneklerindeki sayilara göre bu tarz bir islem genelde bina degerinin %10-15'ini gecmeyecek bir miktar tutmus ama sizin binanizin maliyeti cok daha farkli bir boyutta olabilir tabii ki.
0
denizgonen
Kızılayı aradım açmıyorlar. İnternette de çelişkili açıklamalar var net bilgi edinemedim. Bilgisi olan varsa söyleyebilir mi?
Kızılayı aradım açmıyorlar. İnternette de çelişkili açıklamalar var net bilgi edinemedim.
Bilgisi olan varsa söyleyebilir mi?
Bilgisi olan varsa söyleyebilir mi?
0
Kızılayı arayıp meşgul etmeseniz iyi olur. Basit bir google araması ile 1 sene içinde ameliyat olanların kan veremeyeceğini gördüm.
0
mesele şüphe meselesi değil, adam kendinden de alıcıdan da şüphe ettiği için sormuyor. kan vermenin kuralları var, "x süre önce ameliyat olan kan veremez" diye bir kural var, onu soruyor.
1 yıl içinde ameliyat, diş tedavisi, dövme vs. yaptırdıysanız kan veremiyorsunuz.
1 yıl içinde ameliyat, diş tedavisi, dövme vs. yaptırdıysanız kan veremiyorsunuz.
0
www.kanver.org
Şurada Kızılay'ın detaylı kriterleri var. Sayfa 40, "Cerrahi işlemler: minör veya majör
cerrahi (ameliyat) > 12 ay" yani altı ay daha kan veremiyorsunuz. Çok acil ölüm kalım meselesi olsa belki alırlardı ama bugünkü açıklamaya göre ulusal kan bankasında stok var, ekstra ihtiyaç için hazırlık yapıyorlar. Dolayısıyla büyük ihtimalle sizden kan bağışı almazlar.
Şurada Kızılay'ın detaylı kriterleri var. Sayfa 40, "Cerrahi işlemler: minör veya majör
cerrahi (ameliyat) > 12 ay" yani altı ay daha kan veremiyorsunuz. Çok acil ölüm kalım meselesi olsa belki alırlardı ama bugünkü açıklamaya göre ulusal kan bankasında stok var, ekstra ihtiyaç için hazırlık yapıyorlar. Dolayısıyla büyük ihtimalle sizden kan bağışı almazlar.
0
Olmuyor maalesef, şartlar:
19 yaşından gün almış,
66 yaşından gün almamış,
İlk kez kan bağışında bulunacaklar için 61 yaşından gün almamış,
1 yıl içerisinde ameliyat olmamış, dövme, akupunktur, piercing yaptırmamış,
50 kilonun üzerinde,
Bulaşıcı hastalığı olmayan,
Kendini kan verebilecek kadar iyi hisseden,
Bağışçı Sorgulama Formu’ndaki soruları doğru cevaplamış ve uygun bulunmuş kişiler, kan bağışçısı olabilir.
kaynak: www.acibadem.com.tr
19 yaşından gün almış,
66 yaşından gün almamış,
İlk kez kan bağışında bulunacaklar için 61 yaşından gün almamış,
1 yıl içerisinde ameliyat olmamış, dövme, akupunktur, piercing yaptırmamış,
50 kilonun üzerinde,
Bulaşıcı hastalığı olmayan,
Kendini kan verebilecek kadar iyi hisseden,
Bağışçı Sorgulama Formu’ndaki soruları doğru cevaplamış ve uygun bulunmuş kişiler, kan bağışçısı olabilir.
kaynak: www.acibadem.com.tr
0
winston insani
MerhabalarÖnümüzdeki ay buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, Fırın set üstü + davlumbaz alacağım. Tabi her ay maaşıyla bi tanesini veya ikisini alabileceğim. Ama bunlardan alırken "X özelliği kesin olsun" dediğiniz şeyler var mı?Kendi evime alacağım için bütçemi biraz zorlayabilirim daha u
Merhabalar
Önümüzdeki ay buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, Fırın set üstü + davlumbaz alacağım. Tabi her ay maaşıyla bi tanesini veya ikisini alabileceğim.
Ama bunlardan alırken "X özelliği kesin olsun" dediğiniz şeyler var mı?
Kendi evime alacağım için bütçemi biraz zorlayabilirim daha uzun ömürlü olmaları için.
Veya inceleme için "şu modeli al" şeklinde de tavsiyeniz olursa inceleyebilirim.
Teşekkürler.
Önümüzdeki ay buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, Fırın set üstü + davlumbaz alacağım. Tabi her ay maaşıyla bi tanesini veya ikisini alabileceğim.
Ama bunlardan alırken "X özelliği kesin olsun" dediğiniz şeyler var mı?
Kendi evime alacağım için bütçemi biraz zorlayabilirim daha uzun ömürlü olmaları için.
Veya inceleme için "şu modeli al" şeklinde de tavsiyeniz olursa inceleyebilirim.
Teşekkürler.
0
Eğer özel ilgin yoksa ne kadar az özellik o kadar sorunsuzluk ve uzun ömür.
Bulaşık makinesi az programlı ama içi metal olsun. Bazıları plastik oluyor.
Çamaşır makinesinde ise -ki artık en düşük modelde bile var- zaman ayarı çalışan biri için çok kullanışlı. Akşam 5'te makine bitecek şekilde ayarlıyorum. 5'te eve geldiğimde makine yeni işini bitirmiş oluyor hemen kurutmaya atıyorum.
Ayrıca kendi eviniz ise ben gerçekten kurutma makinesini çok öneririm. Evde yerden kazandıran ve evin havasını çok değiştiren zaman kazandıran bir şey.
Buz dolabında ise enerji tasarrufuna kesinlikle önem ver.
Ayrıca ben markaya bu kadar önem vermezdim açıkçası. Arçeliğin ürünleri de gayet iyi ve bu döviz kuru ile bosch gibi ithal ürünlerde malesef alabileceğimiz ürünün skalası düştü. O parayı arçeliğe verip garanti uzatması yapmayı tercih ederim. Hem servisi cidden iyi ve tamiri vs de daha kolay yedek parçası vs...
Bulaşık makinesi az programlı ama içi metal olsun. Bazıları plastik oluyor.
Çamaşır makinesinde ise -ki artık en düşük modelde bile var- zaman ayarı çalışan biri için çok kullanışlı. Akşam 5'te makine bitecek şekilde ayarlıyorum. 5'te eve geldiğimde makine yeni işini bitirmiş oluyor hemen kurutmaya atıyorum.
Ayrıca kendi eviniz ise ben gerçekten kurutma makinesini çok öneririm. Evde yerden kazandıran ve evin havasını çok değiştiren zaman kazandıran bir şey.
Buz dolabında ise enerji tasarrufuna kesinlikle önem ver.
Ayrıca ben markaya bu kadar önem vermezdim açıkçası. Arçeliğin ürünleri de gayet iyi ve bu döviz kuru ile bosch gibi ithal ürünlerde malesef alabileceğimiz ürünün skalası düştü. O parayı arçeliğe verip garanti uzatması yapmayı tercih ederim. Hem servisi cidden iyi ve tamiri vs de daha kolay yedek parçası vs...
0
Hocam politik bir karşıtlığın yoksa Vestel de bakabilirsin. Biz fiyatından dolayı denedik, gayet de memnun kaldık. Adamların sadece buzdolabı, çamaşır makinası vs. üreten fabrikaları var hali ile daha uygun fiyatlı oluyor. Servisi de başarılı, ek garantisi diğerlerine göre uygun. Hele Bosch falan aman diyim artık öyle made in germany otuz yıllık ürünler rüya.
Bence kapasitesi (hacim, kg vs.) yüksek ürünler seçebilirsiniz. Başta gereksiz gelebilir ama ilerisi için faydalı olur. Kullanmayacağın bir sürü program için de ekstra binlerce lira vermeye değmez.
Bence kapasitesi (hacim, kg vs.) yüksek ürünler seçebilirsiniz. Başta gereksiz gelebilir ama ilerisi için faydalı olur. Kullanmayacağın bir sürü program için de ekstra binlerce lira vermeye değmez.
0
hepsi aynı işi yapar. en ucuz markayı alsan da aynı işi yapar. sakın çok para bayılma.
0
malzemesie vurduğunda hangisinden tok ses geliyorsa o daha iyidir
buzdolabında contaları incele üst modellerde daha iyidir
davlumbaz alma, penecereye pervane taktır
set üstü en ucuz ama kolay yanan, kendini söndüren model yeterli
enerji sınıflarına çok takılma
buzdolabında contaları incele üst modellerde daha iyidir
davlumbaz alma, penecereye pervane taktır
set üstü en ucuz ama kolay yanan, kendini söndüren model yeterli
enerji sınıflarına çok takılma
0
Öncelikle birinci kural: beyaz eşya çoğu zaman şans işi.
Buzdolabı için:
No-frost özelliği olmazsa olmaz. Hacim konusunu koyacağınız yer ve evde sabit kaç kişi yaşayacağı belirler ama tek kişi bile olsanız hacimden kısmayın.
Dondurucu kısmı altta olanlar pek kullanışlı değil gibi.
Buzdolabı için:
No-frost özelliği olmazsa olmaz. Hacim konusunu koyacağınız yer ve evde sabit kaç kişi yaşayacağı belirler ama tek kişi bile olsanız hacimden kısmayın.
Dondurucu kısmı altta olanlar pek kullanışlı değil gibi.
0
Artı garanti mutlaka yaptır.
Buzdolabı dondurucu kısmı altta olsun,
Kurutma makinesini mutlaka al, çamaşır makinesi ile aynı yere, üst üste koy. Ben, alaturka ikinci tuvaletin üzerini kapattım, iki makineyi (çamaşır üzeri kurutma) üst üste koydum.
Bulaşık makinesi için en çok üç programlı olsun, zaten eko modu kullanıyorsun, diğerleri yalan.
Dörtlü çeyiz paketi vs kovala. 2021 Mayısında buzdolabı, çamaşır, bulaşık, kurutma makinesini toplamda, artı garantiler ile birlikte 15900 liraya aldım.
Buzdolabı dondurucu kısmı altta olsun,
Kurutma makinesini mutlaka al, çamaşır makinesi ile aynı yere, üst üste koy. Ben, alaturka ikinci tuvaletin üzerini kapattım, iki makineyi (çamaşır üzeri kurutma) üst üste koydum.
Bulaşık makinesi için en çok üç programlı olsun, zaten eko modu kullanıyorsun, diğerleri yalan.
Dörtlü çeyiz paketi vs kovala. 2021 Mayısında buzdolabı, çamaşır, bulaşık, kurutma makinesini toplamda, artı garantiler ile birlikte 15900 liraya aldım.
0
sensible soccer
çalıştığım yerde 8 ayı doldurdum (31 ocak itibariyle).Yöneticimle anlaşamadığım için büyük ihtimalle beni işten çıkaracaklar.beni postalasalar maaşımın yarısı kadar (yarısından birazcık fazla) tazminat alıyor muyum? illa 1 yılı doldurmam gerekli mi?
çalıştığım yerde 8 ayı doldurdum (31 ocak itibariyle).
Yöneticimle anlaşamadığım için büyük ihtimalle beni işten çıkaracaklar.
beni postalasalar maaşımın yarısı kadar (yarısından birazcık fazla) tazminat alıyor muyum? illa 1 yılı doldurmam gerekli mi?
Yöneticimle anlaşamadığım için büyük ihtimalle beni işten çıkaracaklar.
beni postalasalar maaşımın yarısı kadar (yarısından birazcık fazla) tazminat alıyor muyum? illa 1 yılı doldurmam gerekli mi?
0
Hakların işe iade davası açmak(eğer mobbing gördüysen) bir de iş arama iznin olacak. Belki al sana ihbar sürenin de parasını veriyoruz al git de diyebilirler.
0
"seni 1 ay sonra cikariyoruz" gibi bir sey demezlerse ihbar tazminati almaniz lazim (eger degismediyse sistem). 6 aydan sonra kazaniliyor bu hak. ayrica sadece 1 ay sonra cikariyoruz demek yetmiyor, gunluk 2 saat is arama izni vs. var).
www.memurlar.net
ama kidem tazminati icin en az 1 yil gerekiyor. bir yildan sonra calisilan ay sayisina gore hesaplaniyor (yani 15 aysa 15 ay, bir yil degil_
www.memurlar.net
ama kidem tazminati icin en az 1 yil gerekiyor. bir yildan sonra calisilan ay sayisina gore hesaplaniyor (yani 15 aysa 15 ay, bir yil degil_
0
1 yılı doldurmak için 4 aylık sağlık raporu alırsanız 1 yıl dolmuş olacak ve o zaman tazminat alabilecekseniz kovulursanız. raporlyken kovamıyorlar. ama 8 aylık birinin alabileceği rapor da 6 haftaydı galiba en fazla.
1 yıl dolmadığı için yıllık izin parası da alınamayacak . kötü gerçekten.
1 yıl dolmadığı için yıllık izin parası da alınamayacak . kötü gerçekten.
0
invictae
Şöyle bir baktım da elle tutulur laptoplar 15’ten başlıyormuş. 15’i verdikten sonra eğitim indirimiyle falan 17’ye macbook air alıp geçeyim diyorum?
Şöyle bir baktım da elle tutulur laptoplar 15’ten başlıyormuş. 15’i verdikten sonra eğitim indirimiyle falan 17’ye macbook air alıp geçeyim diyorum?
0
Ne yapacağına bağlı. Oyun oynamayacaksan air mantıklı ama 8 gb ram de az geliyor.
0
apple olmayan iyi laptoplar 25 bin civarı fiyatlarda. oyun oynamak için almıyosan air m1 batarya süresi, dizaynı, hafifliği ve işletim sistemiyle her türlü döver 25klık laptopları. senin yerinde olsam biraz daha zorlayıp m2 alırım 10 yıl arkama bakmam ama ben basit isteklere sahip bir kullanıcıyım diyosan m1 de olur tabi.
oyun oynarım diyosan 17kya değil 1kya bile alınmaz macbook air orası ayrı.
oyun oynarım diyosan 17kya değil 1kya bile alınmaz macbook air orası ayrı.
0
m2'nin 256gb ssd olanı daha yavaş. (işlemci daha hızlı tabii ama kullandıkları ssd daha yavaş)
air m1 base modeli güzel alet ben iki yıl kullandım sattım. 512gb ssd ve/veya 16gb ram olsa daha iyi ama fiyatı artırmak istemezsin sanırım.
ultrabook olup lehimli olmayan yok sanırım. Anca büyük oyuncu laptopu falan alırsan harici m2 slotu oluyor.
air m1 base modeli güzel alet ben iki yıl kullandım sattım. 512gb ssd ve/veya 16gb ram olsa daha iyi ama fiyatı artırmak istemezsin sanırım.
ultrabook olup lehimli olmayan yok sanırım. Anca büyük oyuncu laptopu falan alırsan harici m2 slotu oluyor.
0
@nhk ni youkosu
ssd büyük çoğunlukla lehimli olmuyor. ram genelde ince hafif laptoplarda lehimli ama lehimli olmadığı modeller de var hp zbook firefly gibi.
ssd büyük çoğunlukla lehimli olmuyor. ram genelde ince hafif laptoplarda lehimli ama lehimli olmadığı modeller de var hp zbook firefly gibi.
0
2011'de aldığım macbook pro ile hala sahneye çıkıp müzik yapıyorum. sadece pili değişti. iki yılda bir de toz temizliği yaptırırım. öyle diyeyim. ama 2011 yılında 2400 dolar vermiştim. Şimdinin parasıyla 40.000 lira falan. Yine en az 2000 dolarlık bir mac seni en az on yıl çok rahat götürür. Hele gündelik işlerde... Toptan alışveriş gibi. Çok para veriyorsun ama ucuza geliyor aslında.
0
Macbook M1 asla tavsiye etmiyorum. Dizayn berbat. Bir sorun oldu safe mode'a girmeniz lazım diyelim. Power button ana karttan bağımsız minik ayrı bir kartın üstünde. Bu kart bozulunca safe mode'a girmek imkansız. Kartı da Türkiye'de bulamıyorsunuz. Verdiğiniz onca para çöp oluyor. Macbook alacaksanız eski intel çiplerinden olanlardan alın M1 M2'lerden uzak durun.
0
günlük işlerde falan kullanacaksak macbook air m1 alabileceğin en uygun fiyatlı ve en iyi cihaz olur. ikinci el değerini de iyi koruduğu için iyi fiyata satabilirsin değiştirmek istersen. 2 yıl da garantisi olacağı için sıkıntı olursa direkt yaptırırsın. bence 17 çok çok iyi fiyat.
0
ben de bir seneye yakın süredir kullanıyorum m1 macbook air 16gb ram ve kesinlikle kusursuz bi cihaz. oyun konusunda ben oyun da oynuyorum, hem de güzel ayarlarda. çok sık olmasa da borderlands 2-3, tomb raider serileri vs oynadım, dead cells gibi oyunları zaten havada karada oynatır. alırsın paran da havaya gitmez, memnun kalmazsan hemen elden çıkarırsın. ben şahsen şiddetle tavsiye edebilirim. arıza durumu çok nadir gelişen bi durum bence ki orada da bir mağduriyet yaşayacağını sanmıyorum. ki dizayn da berbat demiş arkadaş, diğer dediklerine ne kadar itibar edilir emin değilim.
0
hep macbook hayalim olduğu için ryzen 7 işlemcili thinkpad bilgisayarım olsa da hep macbook'a ve macos'a merakım olduğu için haziranda 16 gb ramli m1 macbook air aldım.
aldığımdan beri de thinkpad'i kullanmıyorum, satsam 10.000 lira edecek değmez elimin altında windows cihaz bulunsun diye tutuyorum o kadar.
aldığımdan beri de thinkpad'i kullanmıyorum, satsam 10.000 lira edecek değmez elimin altında windows cihaz bulunsun diye tutuyorum o kadar.
0
İş yoğunluğundan bakamadım, tikler birazdan geliyor.
Duyuruyu alelacele açmıştım, bilgisayardan beklentimi yazmamışım.
Bilgisayarda ne yaparım?
Öğretmenim: word, pdf, tarayıcı(çok sekme) üçgeninde takılırım.
Eğlence için de en fazla spotify, youtube, netflix, disney tarzı takılırım. Oyun oynamıyorum.
8gb bu durumda yeterli mi?
Duyuruyu alelacele açmıştım, bilgisayardan beklentimi yazmamışım.
Bilgisayarda ne yaparım?
Öğretmenim: word, pdf, tarayıcı(çok sekme) üçgeninde takılırım.
Eğlence için de en fazla spotify, youtube, netflix, disney tarzı takılırım. Oyun oynamıyorum.
8gb bu durumda yeterli mi?
0
Yeterli ama şöyle, çok sekme + program açıkken spotify'ın takıldığı müziğin durup tekrar devam ettiği durumlar oldu bende.
Ayrıca bilgisayarın ömründen yersin çünkü ram yetmeyince SSD'ye yazıp (swap) gerekli işlemi hızla hallediyor. Ama sürekli ssd'yi de kullanmış oluyorsun. Bu durumda aslında ram'i veya ssd'yi bir büyük seçim almak uzun vadede mantıklı oluyor. Ha ben henüz çevremde ssd'si bu sebepten bozulan ömrü dolan görmedim ama çıkalı 2-3 yıl oldu zaten, 5-10 yıl kullanırsan diye diyorum bunu.
not: usb-c to usb-a (ve hdmi mümkünse) hub gerekecek, onların iyisi (Baseus vs.) 500-600 lira bu da aklında olsun. Okulda projektörle işin varsa ve eski usül VGA ise ben bir de Hdmi'dan VGA'ya dönüştürücü aldım iki adaptörle kullanıyordum mesela :D Ek masraf olarak çıkacak yazayım dedim.
Ayrıca bilgisayarın ömründen yersin çünkü ram yetmeyince SSD'ye yazıp (swap) gerekli işlemi hızla hallediyor. Ama sürekli ssd'yi de kullanmış oluyorsun. Bu durumda aslında ram'i veya ssd'yi bir büyük seçim almak uzun vadede mantıklı oluyor. Ha ben henüz çevremde ssd'si bu sebepten bozulan ömrü dolan görmedim ama çıkalı 2-3 yıl oldu zaten, 5-10 yıl kullanırsan diye diyorum bunu.
not: usb-c to usb-a (ve hdmi mümkünse) hub gerekecek, onların iyisi (Baseus vs.) 500-600 lira bu da aklında olsun. Okulda projektörle işin varsa ve eski usül VGA ise ben bir de Hdmi'dan VGA'ya dönüştürücü aldım iki adaptörle kullanıyordum mesela :D Ek masraf olarak çıkacak yazayım dedim.
0
xrated
emici özelliği oldugunu düşünüyorum. sıcak sulu yiyeceklere deterjan kalıntılarını bırakıyor mudur sizce?
emici özelliği oldugunu düşünüyorum. sıcak sulu yiyeceklere deterjan kalıntılarını bırakıyor mudur sizce?
0
Kuzenim bira yaparken özü böyle mahvetti. Çünkü tahta kaşıklarda dilediğin kadar yıka çizikler arasında kalıntı oluyormuş. Makinaya atmak iyi olur diye düşünüyorum. Bulaşık makinam yok.
0
Yakın zamana kadar makineye koyuyordum. Geçenlerde çok yoğun deterjan kokusu aldım ve artık koymamaya karar verdim.
Sonradan konulmaması yönünde yazılar okudum.
Sonradan konulmaması yönünde yazılar okudum.
0
Yıllardır hiçbir şeyi elde yıkamıyorum. Kalıntı kalıyorsa da kalıyor, elde yıkamak daha büyük zarar verir bünyeme.
0
elde yıkamakla uğraşmıyorum makineye atıyorum. dediğin gibi kalıntı mutlaka kalıyordur. zamanla çatlıyorlar zaten. şimşir kaşık kullanıyorum daha dayanıklılar çizilmiyorlar ama illa ki deterjan kalıyordur. ona bakarsan kesme tahtası da çizik içinde ve elde yıkasam da içine işliyordur deterjan.
0
atiyorum valla cok ugrasamam. deterjan kalintisina gelene kadar kimbilir ne kalintilar yiyoruz, soluyoruz vs. bir tek teflon atmiyorum.
0
herseyi atiyorum.
kullandigimiz deterjan %99 su, cok kuvvetli deterjan kullanmiyoruz.
kullandigimiz deterjan %99 su, cok kuvvetli deterjan kullanmiyoruz.
0
msa'da kursa giderken ne kadar doğru bilmiyorum ama oradaki hocalardan biri "tahta kaşıklar deterjanlı suyu emerler ve yemek pişirmede kullanırken ısıda o suyu geri bırakırlar" gibi bi şey demişti. sırf bu nedenle hiç tahta kaşık kullanmak istemiyorum çünkü deterjansız temizlemesi zulüm gibi bir şey.
0
Çözüm: çizilebilen şeyler kullanmamak. Dolayısıyla tüm mutfak gereçlerini birinci kalite paslanmaz çelik ile değiştirmek.
Son bir tavam kaldı teflon. Çok para vermiştim ağır bir tava. Para bulunca onu da atacağım.
Bir başka çözüm: sapı çelik ucu gıda tipi silikondan kaşık kullanmak.
Son bir tavam kaldı teflon. Çok para vermiştim ağır bir tava. Para bulunca onu da atacağım.
Bir başka çözüm: sapı çelik ucu gıda tipi silikondan kaşık kullanmak.
0
atılmaz denen her şeyi atıyorum makineye, elimden gelse ocağı bile makinede yıkarım ovalayıp temizlemeye uğraşmamak için :) bulaşık makinesinde yıkayamadığım her şey benim düşmanımdır.
0
Ben nedense takıntılıyım ya ayırıp elde yıkıyorum tahta şeyleri.
Karbonat + sirke de mantıklıymış ufak bir leğende bekleteyim kesin baya bir pislik atar.
Karbonat + sirke de mantıklıymış ufak bir leğende bekleteyim kesin baya bir pislik atar.
0
tessera-tessera
Bir dizi ya da filmdeydi sanirim. Soruyorlar abi sen ne is yapiyordun diye. Eleman da, ben eskiden gemide asciydim, bir gun bi pure yaptim, yiyen herkes ishal oldu, ortalik mahvoldu, o gun bugundur yemin ettim bi daha mutfaga girmedim, seklinde bir seylerdi.Komediydi sanki. Neydi hatirlayamadim. Guv
Bir dizi ya da filmdeydi sanirim. Soruyorlar abi sen ne is yapiyordun diye. Eleman da, ben eskiden gemide asciydim, bir gun bi pure yaptim, yiyen herkes ishal oldu, ortalik mahvoldu, o gun bugundur yemin ettim bi daha mutfaga girmedim, seklinde bir seylerdi.
Komediydi sanki. Neydi hatirlayamadim. Guveniyorum sana duyuru.
Komediydi sanki. Neydi hatirlayamadim. Guveniyorum sana duyuru.
0
condom kurşunu
Hıı?
Hıı?
0
Eskiden çok iş çok maaş çalışıyodum, ekonomik olarak iyisin ama psikolojik olarak bitiyosun. Dayanamadım buna, kaldıramadım yani daha fazla, şu an rahat iş normal maaş çalışıyorum, şimdi de param yok :D ama kafam daha rahat kesinlikle. Huzur var yani, böylesi daha iyi.
0
çok iş çok maaş + mesleki tatminlik.
not: mebde kadrolu öğretmenken istifa etmiş biriyim.
not: mebde kadrolu öğretmenken istifa etmiş biriyim.
0
@roket adam +1
Ama bunun şöyle bir çelişkisi var. 40'tan sonra çok tecrübeli oluyorsun. Düz bir mesleğin yoksa müdür yardımcısı, müdür oluyorsun. Yine sorumluluk oluyor.
Bu bence biraz nasıl başlarsa öyle gider tarzında bir şey. Gençken sorumluluk alınca, maaşın artınca, saygınlık kazanınca, bu saygınlığı sevince bir anda düz işe geçmek tatmin etmez.
Kendi mesleğim için konuşayım. 10 15 yıl mühendislik yapan insanın bir gün müdür olmama ihtimali yok.
Ama ben her insanın mesleğinde kendi sınırlarını en az bir kere zorlamasını mantıklı buluyorum. Belki binlerce TL kazanacak potansiyelin var ama bundan haberin yok.
Ama bunun şöyle bir çelişkisi var. 40'tan sonra çok tecrübeli oluyorsun. Düz bir mesleğin yoksa müdür yardımcısı, müdür oluyorsun. Yine sorumluluk oluyor.
Bu bence biraz nasıl başlarsa öyle gider tarzında bir şey. Gençken sorumluluk alınca, maaşın artınca, saygınlık kazanınca, bu saygınlığı sevince bir anda düz işe geçmek tatmin etmez.
Kendi mesleğim için konuşayım. 10 15 yıl mühendislik yapan insanın bir gün müdür olmama ihtimali yok.
Ama ben her insanın mesleğinde kendi sınırlarını en az bir kere zorlamasını mantıklı buluyorum. Belki binlerce TL kazanacak potansiyelin var ama bundan haberin yok.
0
Az ve zor iş çok maaş. Demektir ki o işte uzmansın ve katma değeri yüksek bir işte az çalışmayla da çok para kazanabilirsin.
0
Kişiye göre değişir.
Misal ben kariyer ve para istiyorum ona göre takılıyorum.
Benim yaslarimda iki iş arkadaşım "ben aksam 4.30 oldumu cikarim, kariyer falan istemiyorum" diyorlar ve öyle yapıp mutlular.
Kısacası bunun doğrusu yanlısı yok. Kişiye göre değişir.
Türkiye'de normal hayat yasayabilmek için yarışa katilmak gerektiginden herkes cok calis cok kazan kafasında ve böyle yapmayanlara kötü bakiliyor.
Misal benim iki sene sonra müdürüm yerine geçme olayim var ve sirkette benim yerime geçebilecek kişiler geçmek istemiyor çünkü daha fazla çalışmak istemiyorlar, aileleri/cocuklari ile vakit geçirmek istiyorlar.
Misal ben kariyer ve para istiyorum ona göre takılıyorum.
Benim yaslarimda iki iş arkadaşım "ben aksam 4.30 oldumu cikarim, kariyer falan istemiyorum" diyorlar ve öyle yapıp mutlular.
Kısacası bunun doğrusu yanlısı yok. Kişiye göre değişir.
Türkiye'de normal hayat yasayabilmek için yarışa katilmak gerektiginden herkes cok calis cok kazan kafasında ve böyle yapmayanlara kötü bakiliyor.
Misal benim iki sene sonra müdürüm yerine geçme olayim var ve sirkette benim yerime geçebilecek kişiler geçmek istemiyor çünkü daha fazla çalışmak istemiyorlar, aileleri/cocuklari ile vakit geçirmek istiyorlar.
0
Rahat iş normal maaş. Zaman geçiyor yav bir daha bu yıllar gelmeyecek.
0
Aileden kalan bir ev falan varsa, Rahat iş normal maaş ile hayat tarzı karşılanabiliyorsa cevap kesinlikle rahat iş.
Şu hayattaki en sağlıklı zamanlarımızı kariyer yapmak için harcamayı doğru bulmuyorum. Normal maaşla geçim kaygısı yaşanmıyorsa akşam 5'te eve gelmenin, ertesi sabah 8:30'a kadar iş düşünmemenin konforu, huzuru bence hiç bir şey ile kıyaslanamaz.
Şu hayattaki en sağlıklı zamanlarımızı kariyer yapmak için harcamayı doğru bulmuyorum. Normal maaşla geçim kaygısı yaşanmıyorsa akşam 5'te eve gelmenin, ertesi sabah 8:30'a kadar iş düşünmemenin konforu, huzuru bence hiç bir şey ile kıyaslanamaz.
0
isimi cok sevdigim icin cok is cok maas diyorum cunku dusuk maas olsa bile cok calisabilirim. egleniyorum, ogreniyorum, "calismak" gibi gelmiyor.
0
rahat is, normal maas.
cunku maasla zaten zengin olunmaz. orta sinifta kalacaksan niye azicik daha iyi araba, ev icin hayatindan feragat edesin?
cok is sadece universiteden mezun olundugunda birkac yil tecrube edinmek icin yapilabilir. belli bir yastan sonra cok is olmaz.
cunku maasla zaten zengin olunmaz. orta sinifta kalacaksan niye azicik daha iyi araba, ev icin hayatindan feragat edesin?
cok is sadece universiteden mezun olundugunda birkac yil tecrube edinmek icin yapilabilir. belli bir yastan sonra cok is olmaz.
0
Maaşla zengin olunmaz +1
İşsizlik + aç bırakmayacak bir maaş > rahat iş + normal bir maaş > çok iş + çok maaş.
İşsizlik maaşı ilk denkleme uyuyor. Almanya ya da hollanda vatandaşı olsam bu imkanı büyük ihtimal kullanırdım.
İşsizlik + aç bırakmayacak bir maaş > rahat iş + normal bir maaş > çok iş + çok maaş.
İşsizlik maaşı ilk denkleme uyuyor. Almanya ya da hollanda vatandaşı olsam bu imkanı büyük ihtimal kullanırdım.
0
Kafa rahat yaşam için emeklilik beklemektense emekli gibi çalışmaktan yanayım.
Akademisyenlik de bu kategoride sayılabilir bence.
Mesai kavramı yok, standart bir iş yapmıyorsun, yeni konular yeni maceralar oluyor hayatında.
Akademisyenlik de bu kategoride sayılabilir bence.
Mesai kavramı yok, standart bir iş yapmıyorsun, yeni konular yeni maceralar oluyor hayatında.
0
cok is cok maas ile baslayip, deneyim kazandikca maasi yukseltirken isi azaltmak, isin ameleligini baskasina yaptirmak.
rahat is normal maasin bir gelecegi yok.
rahat is normal maasin bir gelecegi yok.
0
santimantal
Lavabonun karşısına duvara bir boy aynası asmak istiyorum. Kendi saçımı keserken, bedenimin arka tarafındaki (bel gibi) kılları tıraş ederken böyle bir aynaya ihtiyaç duyuyorum. Daha önce banyolarda böyle bir aynaya hiç rastlamadım. Nasıl algılanır bilmiyorum. Başkalarının düşüncelerini önemsediğimi
Lavabonun karşısına duvara bir boy aynası asmak istiyorum. Kendi saçımı keserken, bedenimin arka tarafındaki (bel gibi) kılları tıraş ederken böyle bir aynaya ihtiyaç duyuyorum.
Daha önce banyolarda böyle bir aynaya hiç rastlamadım. Nasıl algılanır bilmiyorum. Başkalarının düşüncelerini önemsediğimi söyleyemem ama erotik çağrışımlar yapar mı diye de merak ediyorum.
Bir tasarım hatası olur mu, diye de endişeleniyorum.
Daha önce banyolarda böyle bir aynaya hiç rastlamadım. Nasıl algılanır bilmiyorum. Başkalarının düşüncelerini önemsediğimi söyleyemem ama erotik çağrışımlar yapar mı diye de merak ediyorum.
Bir tasarım hatası olur mu, diye de endişeleniyorum.
0
Süper fikirmiş, tüm vucudumuzu çıplak görmek için ev içinde çıplak dolaşmaktan iyidir.
0
daha geniş bir duşakabinim olsaydı duşakabinin sabit düz cam hizasına boy aynası asmak isterdim. fakat duşakabinim ufak olduğu için sadece avuç kadar aynayla yetiniyorum.
sizin banyonuz kimin ne dediği kime ne, ben de kitaplık koymayı düşünüyorum mesela tuvalete...
sizin banyonuz kimin ne dediği kime ne, ben de kitaplık koymayı düşünüyorum mesela tuvalete...
0
aslında neden asılmasın?
şimdi dikkat ettim de kişisel temizlikte veya bazı işleri yaparken doğrudan gözümüzün göremediği yerler var. bu işleri de banyoda kolayca yapmak kadar ne olabilir?
şimdi dikkat ettim de kişisel temizlikte veya bazı işleri yaparken doğrudan gözümüzün göremediği yerler var. bu işleri de banyoda kolayca yapmak kadar ne olabilir?
0
Ben duşakabinin içinde duvara asmıştım, traş olurken de rahat oluyodu kıl tüy. fonksiyonel bir şey kimin ne düşüneceğini umursamazdım.
0
harmanyeri
Bu yalnızca bir efsane mi yoksa gerçeği var mı?Teşekkürler :)
Bu yalnızca bir efsane mi yoksa gerçeği var mı?
Teşekkürler :)
Teşekkürler :)
0
volvo her alanda guvenlik dusunerek tasarliyor arabalarini. her trim seviyesinde guvenlik donanimini sunmalari ve kullandiklari celigin diger markalardan farklilik gostermesi gibi detaylar var.
automotive.arcelormittal.com
automotive.arcelormittal.com
0
50 sene oncesinin argumani bu, eskide kaldi.
her bir dolarlik contanin hesabinin yapildigi gunumuzde, herhangi bir markaninin R/D'ye ve sase dayanikliligina diger benzer markalara nazaran cok daha fazla gomdugune inanmiyorum, cunku karlilik herseyden onemli artik.
her bir dolarlik contanin hesabinin yapildigi gunumuzde, herhangi bir markaninin R/D'ye ve sase dayanikliligina diger benzer markalara nazaran cok daha fazla gomdugune inanmiyorum, cunku karlilik herseyden onemli artik.
0
Volvo'nun güvenli olarak pazarda isim yapmasından dolayı bu adı korumak için özellikle dikkat ettiklerine inanıyorum.
Araç üreticilerinin çoğu var olan standart testleri 5 yıldızla geçecek bir şekilde tasarlıyorlar araçları. Fakat bundan 5-6 yıl önce amerikan highway bilmemne enstitüsü yanlış hatırlamıyorsam small overlap adında bi testle piyasaya çıktı ve aslında ön far hizasından olabilecek kazaların canlandırıldığı bu testte lüks markalar bile dökülürken volvo gene gayet başarı sergilemişti. Tabi sonraki yıllarda araç üreticileri bu teste göre tasarımlarını güncellediği için puanlar gene fırladı.
Araç üreticilerinin çoğu var olan standart testleri 5 yıldızla geçecek bir şekilde tasarlıyorlar araçları. Fakat bundan 5-6 yıl önce amerikan highway bilmemne enstitüsü yanlış hatırlamıyorsam small overlap adında bi testle piyasaya çıktı ve aslında ön far hizasından olabilecek kazaların canlandırıldığı bu testte lüks markalar bile dökülürken volvo gene gayet başarı sergilemişti. Tabi sonraki yıllarda araç üreticileri bu teste göre tasarımlarını güncellediği için puanlar gene fırladı.
0
Çinlilere satıldıktan sonra o know how'ın devam etmediğini düşünenlerdenim. Çıplak gözle gördüğüm şeyler de var.
0
çelik, malzeme vs olarak muhtemelen artık bir fark kalmamıştır ama standart donanımda emsallerine göre daha çok güvenlik donanımı sunuyor hala. mesela audi q3 sportback ile volvo xc40 benzer fiyatlarda ama volvoda bir ton güvenlik oyuncağı standartken audide özel sipariştir (tr için konuşuyorum)
0
Bir önceki aracım Volvo v40'tı. O dönem çokça araştırmıştım. Bu konuda güvenlik standartlarını belirleyen marka Volvo'dur. Diğer tüm markalar Volvo'nun oluşturduğu üst çıtaya göre değerlendirilir. Markanın Çinlilere satılmış olması bir şeyi değiştirmedi, aksine ileri götürdü. Yeni nesil xc60 xc90 gibi araçların kaza testlerine bakınca anlarsınız zaten.
Bir de siz Çin menşeili büyük bir grupsunuz ve dünyada güvenlik anlamında standartları belirleyen bir markayı satın alıyorsunuz. Malzeme faktörüyle anlık karlılığınızı arttırmak için o markanın güvenlik standartlarını düşürecek hamleler yapar mıydınız?
Volvo denen markanın elindeki en büyük silah güvenliktir. Çinli olsun Koreli olsun hangi gruba geçerse geçsin bu iddia devam edecektir.
Range Rover'la kaza yaptıktan sonra güvenlik kaygısıyla 3 adet Volvo xc90 satın alan Alişan yanılıyor olamaz :)
Bir de siz Çin menşeili büyük bir grupsunuz ve dünyada güvenlik anlamında standartları belirleyen bir markayı satın alıyorsunuz. Malzeme faktörüyle anlık karlılığınızı arttırmak için o markanın güvenlik standartlarını düşürecek hamleler yapar mıydınız?
Volvo denen markanın elindeki en büyük silah güvenliktir. Çinli olsun Koreli olsun hangi gruba geçerse geçsin bu iddia devam edecektir.
Range Rover'la kaza yaptıktan sonra güvenlik kaygısıyla 3 adet Volvo xc90 satın alan Alişan yanılıyor olamaz :)
0
grid
Kötüyüm çok. İki ay önce boşanmamız gerçekleşti. Öncesinde tartışmalar kavgalar ve karşılıklı inatlaşmalar sonucu böyle oldu. Sürekli kendimi suçluyorum geçmişe dönmek istiyorum. Acaba böyle böyle yapsaydım iyi olacak mıydı diye deliriyorum. Eşime ulaşıp özür dileyip düzeltebileceğimi söyledim. Olma
Kötüyüm çok. İki ay önce boşanmamız gerçekleşti. Öncesinde tartışmalar kavgalar ve karşılıklı inatlaşmalar sonucu böyle oldu.
Sürekli kendimi suçluyorum geçmişe dönmek istiyorum. Acaba böyle böyle yapsaydım iyi olacak mıydı diye deliriyorum. Eşime ulaşıp özür dileyip düzeltebileceğimi söyledim. Olmadı.
O bambaşka bir dünyada artık. Evliyken benim kabullenmeyeceğim şeyleri ayrılınca hiç vakit kaybetmeden yapmaya başladı. Bir gün bir kafede başka biriyle görüştüğünü gördüm. Sadece arkadaşı olduğunu kendinden çok küçük olduğunu bunu nasıl da düşünebileceğimi söyleyip isyan etti. Akabinde de görüşmeyi kesip engelledi. Kafamı bozma sevgili yaparım bak diyerekten.
Burada şimdi önemli olan benim aşırı kötü olmam. Artık her gün rüyamda görüyorum. Eşimi böyle düşünmek bana öyle zor geliyor ki. O kadar psikolojim bozuldu ki. Sanki hayat artık tıkanmış. Hiç bir şeyden zevk alamıyorum. Onu başkasıyla gördükten sonra intiharı bile düşündüm. Psikoloğa gittim olmadı. Antidepresena başladım olmadı bıraktık. Başka bir uğraş edibemiyorım. Tek istediğim bir 6 ay önceye dönmek. Bana yardım edin
Sürekli kendimi suçluyorum geçmişe dönmek istiyorum. Acaba böyle böyle yapsaydım iyi olacak mıydı diye deliriyorum. Eşime ulaşıp özür dileyip düzeltebileceğimi söyledim. Olmadı.
O bambaşka bir dünyada artık. Evliyken benim kabullenmeyeceğim şeyleri ayrılınca hiç vakit kaybetmeden yapmaya başladı. Bir gün bir kafede başka biriyle görüştüğünü gördüm. Sadece arkadaşı olduğunu kendinden çok küçük olduğunu bunu nasıl da düşünebileceğimi söyleyip isyan etti. Akabinde de görüşmeyi kesip engelledi. Kafamı bozma sevgili yaparım bak diyerekten.
Burada şimdi önemli olan benim aşırı kötü olmam. Artık her gün rüyamda görüyorum. Eşimi böyle düşünmek bana öyle zor geliyor ki. O kadar psikolojim bozuldu ki. Sanki hayat artık tıkanmış. Hiç bir şeyden zevk alamıyorum. Onu başkasıyla gördükten sonra intiharı bile düşündüm. Psikoloğa gittim olmadı. Antidepresena başladım olmadı bıraktık. Başka bir uğraş edibemiyorım. Tek istediğim bir 6 ay önceye dönmek. Bana yardım edin
0
Hocam hiç tanışmıyoruz, sadece yazdıklarından çıkarım yapıyorum lütfen kabalık algılama ama senin adına sevindim, bazen en hayırlısı ayrılmaktır."kafamı bozma sevgili yaparım" lafı pek çok şeyi zaten açıklıyor, kaldı ki "evliyken kabullenemeyeceğin şeyleri ayrılınca yapmaya başlamış" ciddi ciddi. Bu iki ifade senin için çok yanlış birisi olarak anlaşılıyor. İş bir sevgililik durumu da değil hukuki bağlayıcılığı olan evlilik aktiniz bitmiş. Artık herkes kendi yoluna. Evli kalıp her gün ölmektense sen bir kere ölmüşsün. Bundan dolayı senin adına sevindim. Ama benim bir erkek olarak hemcinslerimde gördüğüm en büyük eksiklik inanılmaz saplantılı ve duygusal olmaları. Kadınlar bildiğiniz gibi değil abi; bu melankoli onlar için değersiz, kaldı ki ben hep şöyle düşünüyorum, "sen biriciksin, teksin, nefes aldığın iki adet ciğer bir kalbin var, bunlar olmadan yaşayamazsın, bunu da sağlayan yine kendi varlığın, kimseye ihtiyacın yok, ola ki hayatına biri girdi, bu yolculukta ben de varım dedi, buyursun, ama gidene de dur demek bir acziyettir ve insanın kendine karşı, bir zamanlar kendinden, ruhundan ödün veip, zamanını onun için harcayıp biriktirdiğin onca anıya yaptığı haksızlıktır, hakarettir bu. Gitmeyi tercih eden bunlara saygı duymamış, yaşanmışlıkları elinin tersiyle itmiş, kim olursa olsun, seni kendine layık görmeyen birini bir insan nasıl kendi gururuna yedirip, kabul ettirip, kendini dizginleyip, kendine layık görür hatta prşinde koşar? Bu olgu bana çok saçma geliyor.Abi sen değersiz misin ki senle birlikte olmak istemeyen birisi ile bile bile birlikte olmak istiyorsun. Hayatım boyunca çok aşık oldum, bunlar tecrübelerimin bir sonucu. Günün sonunda her insan evli de olsa bekar da olsa, romeo juliet de olsa yalnızdır, kendi mücadelesini vermektedir ve tek gerçek hayatta kalman üzerinedir, seni sen yapan şeylerden taviz verme, ağlamak zırlamak zamanı değil, toparlanıp hikayenin geri kalanını yazma zamanı. Ve gerçekten tartışmalı, geçimsiz bir evliliktense tek tabanca yaşamak en evlasıdır. Psikolog ve psikiyatrist sana şart, ama en şartı senle karşılıklı kuracağımız bir rakı sofrası :)
0
Valla hocam takinti yapmissin ve 'kor olur badem gozlu olur' sendromunu yasiyorsun gibi gozukuyor. Yapacagin is su asamada gecmisi kurcalamayi birakip onune bakmak ve karsi tarafi da rahat birakmak olmali bence. 'Yasandi bitti' deyip kabullen, her sey iyi olsaydi zaten ayrilmazdiniz. 6 ay oncesine donmen de yine cok biseyi degistirmezdi bence cunku 6 ay onceki sen simdiki sen degildin. Simdiki dusuncelerinle 6 ay oncesine gitsen bu sefer olay daha da kotu olabilirdi cunku bu sefer kaybetmekten daha cok korkacagin icin belki de seni sen yapan ozelliklerinden feragat edip bambaska bir gelecege adim atardin falan filan bu is biraz da bilimkurguya doner.
Ne kadar suredir iliski devam ediyordu, cocuk var mi yok mu vs bilmiyorum ancak iki ay gorece yeni sayilir ve cocuk yoksa da super bence. Su asamada git kendine bir takim ugraslar bul, ne bileyim git marangozluga basla ya da klasik spor yap tavsiyesine uyarak spora ver kendini. Gecmise takili kalmaktan kurtar kendini.
Kisacasi zaman tani ve durumu kabullen. Oyle 'psikologa gittim olmadi' ya da 'sunu yaptim olmadi' vs deyip kestirip atma cunku oyle her seyi bir anda cozecek mucizevi bir yontem yok. Dedigim gibi 2 ay gorece kisa gibi.
Ne kadar suredir iliski devam ediyordu, cocuk var mi yok mu vs bilmiyorum ancak iki ay gorece yeni sayilir ve cocuk yoksa da super bence. Su asamada git kendine bir takim ugraslar bul, ne bileyim git marangozluga basla ya da klasik spor yap tavsiyesine uyarak spora ver kendini. Gecmise takili kalmaktan kurtar kendini.
Kisacasi zaman tani ve durumu kabullen. Oyle 'psikologa gittim olmadi' ya da 'sunu yaptim olmadi' vs deyip kestirip atma cunku oyle her seyi bir anda cozecek mucizevi bir yontem yok. Dedigim gibi 2 ay gorece kisa gibi.
0
zaman, zaman, zaman. acı ama gerçek; zamanla geçecek. acı çekmekten korkma.
0
Kör ölür badem gözlü olur +1
O kadar bulunmaz biri olsa bu kişiyle bile isteye boşanır mıydın sence?
Bugün tekrar evlenseniz, garanti diyorum 6 ay sonra yine boşanmak isteyecektin.
Ha ama üzülmen doğal, üzül, sonra normale dön.
O kadar bulunmaz biri olsa bu kişiyle bile isteye boşanır mıydın sence?
Bugün tekrar evlenseniz, garanti diyorum 6 ay sonra yine boşanmak isteyecektin.
Ha ama üzülmen doğal, üzül, sonra normale dön.
0
Yaşamayan bilemez. Yaşamadığım için konuşmak kolay ama kendinizi bayağı meşgul edecek bir iş bulmanız iyi olabilir. Aktif çalıştığınız işler kafanızı dağıtabilir. Önünüze bakın. Geçmişi değiştiremeyiz.
0
Böyle yazan birisi eminim evliyken elinden geleni yapmistir, 6 ay önceye donsen ayrılığı ileriye atacaktin kendinden yine ödünler verip,
Akıl verdiğime bakma bende 4 senelik iliskimden ayrıldım , daha az önce ağladım.
Ama kendime işime verdim , kismetime ayrıldığım gibi işlerim rast gidiyor..
Kendi kendime dedim ki öyle başarılı olacağım ki beni duyduğu zaman bin pişman olacak, olmasa bile başarılı olacagim.
Başarı çok güzel bir duygu, bırak kendini düşün , sende insansın , seni acilarda bırakan insanı geri dönse nasıl sevebilirsin, geri gitmeyeceğini nasıl rahat edebilirsin ..
Kadınlar vezasiz duygusuz kadar düşüncesiz, hak ettiklerini değeri bile vermek çok onlara, evliliği çocuğu sadece kendileri için isteyen varliklar..
Bırak gitsin..
Akıl verdiğime bakma bende 4 senelik iliskimden ayrıldım , daha az önce ağladım.
Ama kendime işime verdim , kismetime ayrıldığım gibi işlerim rast gidiyor..
Kendi kendime dedim ki öyle başarılı olacağım ki beni duyduğu zaman bin pişman olacak, olmasa bile başarılı olacagim.
Başarı çok güzel bir duygu, bırak kendini düşün , sende insansın , seni acilarda bırakan insanı geri dönse nasıl sevebilirsin, geri gitmeyeceğini nasıl rahat edebilirsin ..
Kadınlar vezasiz duygusuz kadar düşüncesiz, hak ettiklerini değeri bile vermek çok onlara, evliliği çocuğu sadece kendileri için isteyen varliklar..
Bırak gitsin..
0
Bence ayrılıklarda önemli olan o kararı verebilmek. Yani şu an bu kadar üzgün olmanıza bakılırsa çok da kolay olmamış ama ayrılık kararı verip boşanmayı başarmışsınız. Bu noktaya kadar bu gücü bulabilmek boşandıktan sonra güç bulmaktan daha zordur gibi geliyor bana. Yani boşanmaya kadar acaba barışır mıyız şöyle olur mu böyle olur mu diye hep bir umut olur, o ümide rağmen boşanabilmişsiniz.
Acı da çekseniz kopmuşsunuz. Hazır kopabilmişken 6 ay öncesine dönmeyi değil de geleceği düşünmek daha güzel olur. Şimdi artık o evre geçmiş, büyük kısım atlatılmış, aynı gücü yine bulabilirsiniz. Mutlaka geçecek. Herkesin söylediği gibi, başka konulara yoğunlaşmak önemli.
Acı da çekseniz kopmuşsunuz. Hazır kopabilmişken 6 ay öncesine dönmeyi değil de geleceği düşünmek daha güzel olur. Şimdi artık o evre geçmiş, büyük kısım atlatılmış, aynı gücü yine bulabilirsiniz. Mutlaka geçecek. Herkesin söylediği gibi, başka konulara yoğunlaşmak önemli.
0
artık eşiniz değil eski eşiniz. boşanmışsınız. çocuğunuz varsa bir yere kadar birbirinizin hayatına karışabilirsiniz. onun haricinde artık ikinizin arasında bir ilişki olmadığını ve eski eşinizin ve sizin istediğini yapabileceği gerçeğini kabullenip hayatınıza devam etmeniz gerekiyor.
isterse arkadaş olarak görüşür, isterse fuckbuddy olarak görüşür, isterse nikahı basar isterse tek gecelik ilişki yapar. sizi ilgilendirmez.
sizin bu durumunuzu ve çaresizliğinizi görüp sizi umursamayan, engelleyen hayatına devam eden biri için kendinizi bu hallere sokmanız kendinize saygısızlıktır. bu eziklikten kurtulup gerçeklerle yüzleşip hayatınıza devam edin. insanlar ayrılır, boşanır. hayat devam eder.
isterse arkadaş olarak görüşür, isterse fuckbuddy olarak görüşür, isterse nikahı basar isterse tek gecelik ilişki yapar. sizi ilgilendirmez.
sizin bu durumunuzu ve çaresizliğinizi görüp sizi umursamayan, engelleyen hayatına devam eden biri için kendinizi bu hallere sokmanız kendinize saygısızlıktır. bu eziklikten kurtulup gerçeklerle yüzleşip hayatınıza devam edin. insanlar ayrılır, boşanır. hayat devam eder.
0
@denizgonen seni hala seviyorum, birleşme ihtimali vardı diyen biri olduğu için karşımdaki benim isyanım ona
0
her şey geçiyor. Geçmek (de) zorunda. Şimdiye kadar da hep geçti. Acınızı yaşamak istiyorsanız, mutsuz olmak istiyorsanız sonuna kadar olun. Mutlu olmak, eğlenmek kadar normal bunlar da. Ama yaşamaya devam edeceksiniz ve bir başka gün bir başkasıyla yine mutlu olacaksınız. Ta ki aynı kötü hale tekrar düşünceye kadar.
0
Sayın hocam daha önceki duyurularınıza baktım kadınmışsınız. Ben sizi ilk başta erkek zannettim. MAlum erkekler biraz daha hassas olurlar boşanma konularında.
Kadınlar ayrılığı daha kolay atlatıyor.
Kadınlar ayrılığı daha kolay atlatıyor.
0
Zamanla geçecek, vaktinizi başka şeylere ayırıp düşünmemeye çalışın.
Zira artık boşanmışsınız, ilişkiniz bitmiş. Herkes hayatına bakıyor, siz de hayatınıza bakın derim.
Zira artık boşanmışsınız, ilişkiniz bitmiş. Herkes hayatına bakıyor, siz de hayatınıza bakın derim.
0
hlt1985
Enflasyondan haberin yok galiba, uzaylı mısın demeden önce bir dakikanızı rica edeyim. Evet enflasyon var, herşey gün geçtikçe inanılmaz bir hızla artıyor ama yemek ücretleri daha da yüksek bir hızla artmıyor mu artık sizce de? Birşey almadan önce fiyatı pahalı geliyor, sonra bir dışarı yemeğe ödeye
Enflasyondan haberin yok galiba, uzaylı mısın demeden önce bir dakikanızı rica edeyim. Evet enflasyon var, herşey gün geçtikçe inanılmaz bir hızla artıyor ama yemek ücretleri daha da yüksek bir hızla artmıyor mu artık sizce de? Birşey almadan önce fiyatı pahalı geliyor, sonra bir dışarı yemeğe ödeyeceğim rakamla karşılaştırıyorum ve ucuz geliyor bana. Bu sadece bana mı böyle geliyor?
Yoksa restoranlar pandemi dönemine kenarda tuttukları paraları kullanmak zorunda kaldılar, şimdi onun acısını mı çıkartıyorlar?
Yoksa restoranlar pandemi dönemine kenarda tuttukları paraları kullanmak zorunda kaldılar, şimdi onun acısını mı çıkartıyorlar?
0
Uzun zamandır söyleniyor ve ben yemeye devam ediyordum. Taa ki düne kadar. İki kahve bir dilim tatlıya 300 verince ne oluyor dedim. Yine gider miyim giderim. Çünkü evde hayat geçmiyor.
0
katılıyorum. üstelik birçok yerde kalitede de düşüş var ve bu daha büyük sorun. sürekli sipariş verdiğim yerlerden birinde çorbaların tadı bile değişti, muhtemelen et suyu yerine bulyon falan kullanmaya başladılar artık. ama fiyat da 3 katı oldu geçen seneye göre.
mümkün mertebe evde yiyip içiyorum artık. sırf pahalılığından da değil, dediğim gibi kullandıkları kalitesiz malzemeyi tüketmek sağlık açısından hiç iyi değil. markette her ürünün içeriğine bakıp duruyorum almadan önce, koruyucu, renklendirici var mı vs. gelgelelim sipariş verdiğimiz yerlerde, örneğin bir hamburgerde bile kaliteli peynir yerine eritme peyniri, ucuz kalite et, palm yağlı dandik mayonezli şeyler geliyor önümüze.
mümkün mertebe evde yiyip içiyorum artık. sırf pahalılığından da değil, dediğim gibi kullandıkları kalitesiz malzemeyi tüketmek sağlık açısından hiç iyi değil. markette her ürünün içeriğine bakıp duruyorum almadan önce, koruyucu, renklendirici var mı vs. gelgelelim sipariş verdiğimiz yerlerde, örneğin bir hamburgerde bile kaliteli peynir yerine eritme peyniri, ucuz kalite et, palm yağlı dandik mayonezli şeyler geliyor önümüze.
0
Yaklaşık 2 yıldır evliyim. Evliliğimizden beri, her ay çeşitli ülke mutfaklarını elden geldikçe deniyoruz. Hepsi kalbur üstü diyebileceğiniz restoranlar, bunun haricinde daha salaş Özbek, Uygur gibi mutfaklara da gittik. 2 yıldır gittiğimiz her mekanda iki kişi alkolsüz, 30 - 36 dolar arası hesap ödedik. Hiç değişmedi. Aylık 500 doları bile zar zor kazandığımı düşünürsek, çok pahalı. Üstelik birkaç yer hariç hiç birinde tıka basa duymadık. Bir ikisinde de aç kalktık.
0
Valla hocam haklısın. Maliyet karşılama vs. sadece işin mazereti oldu bence. Yediren yedirdiğini çakıyo artık.
0
geçtiğimiz hafta finlandiyadaydım, inan helsinki’deki bazı restoran tatlı kahve fiyatları ile istanbul’daki bir çok yerin fiyatı aynı. inanılmaz bir geçirme var şu an fiyatlarda. ben de o yüzden dışarıdan yemeyi minimuma indirdim
0
Sadece fiyatlari asiri yuksek degil, kalitesi de ciddi dustu.
Disaridan yemeyi kestim +1
Disaridan yemeyi kestim +1
0
Seyahat hali hariç dışarıda uzuun süredir yemiyoruz ailecek. Gerçekten çok pahalı, karşılayacak durumun olsa bile parasını kesinlikle hak etmiyor.
0
aylar sonra baklava alayım dedim kilosu 580 liraydı. bu fiyatları sonuna kadar zorlasan; şeker, fıstık, dükkan kirası falan diye mantık çerçevesine sokmaya çalışsan da olmaz.
tamamen fiyatların oturmamış olmasından faydalanıyorlar.
sosyal medyada da herkesin enflasyonu kabullenmiş tavırları bunda etkili bence.
asgari ücrete zam yapılırken, herkes "her şeye daha fazla zam gelecek" şeklinde konuşursa baklava satan adam neden baklavanın kilosunu 580 lira yapmasın?
nasıl olsa herkes önden peşin peşin kabullenmiş fiyatlara normal diyor.
1 kilo fıstıklı baklavada 100 gram fıstık varsa öper başıma koyarım.
tamamen fiyatların oturmamış olmasından faydalanıyorlar.
sosyal medyada da herkesin enflasyonu kabullenmiş tavırları bunda etkili bence.
asgari ücrete zam yapılırken, herkes "her şeye daha fazla zam gelecek" şeklinde konuşursa baklava satan adam neden baklavanın kilosunu 580 lira yapmasın?
nasıl olsa herkes önden peşin peşin kabullenmiş fiyatlara normal diyor.
1 kilo fıstıklı baklavada 100 gram fıstık varsa öper başıma koyarım.
0
Dışarıda yemek aşırı pahalı. Şu an hangi ürünün fiyatı ne kadar oturtamıyoruz kafada. Markete gittiğimde aldığım şeylerin ederi bu mu, pahalıya mı aldım o algı 3 aydır gitti bende. Esnaf öyle değil ama onlar her zamanki gibi tuttuğuna geçirme derdinde. Hazır insanlarda fiyat algısı bozulmuşken ne geçirsek kardır diyorlar. Hafta sonu arkadaşlar ile buluştuk, Koşuyolu'nda normal bir yer bir kadeh kokteyl için 215 tl istiyor. Hani eskiden 4-5 kadehin fiyatına şişe alıyordun. Şimdi 3 kadeh ile 2 şişe alıyorsun. Hizmet kalitesi diye bir şey kalmadı zaten.
Dışarıda yemek de içmek de gereksiz pahalı. Olabildiğince kaçınıyorum. %500 kar ile falan çalışmaya çalışıyor bazıları. Bir de kira faktörü ile açıklanamayacak ücret farkı var marketlerde bile ilçeler arasında. Ona rağmen böyleler. Zorunlu kalmadıkça hiçbir esnafa para kazandırmak istemem.
Dışarıda yemek de içmek de gereksiz pahalı. Olabildiğince kaçınıyorum. %500 kar ile falan çalışmaya çalışıyor bazıları. Bir de kira faktörü ile açıklanamayacak ücret farkı var marketlerde bile ilçeler arasında. Ona rağmen böyleler. Zorunlu kalmadıkça hiçbir esnafa para kazandırmak istemem.
0
Her şeyde fiyatların artışı söz konusu olsa da özellikle kahve tatlı gibi şeylerin ücreti diğer avrupa ülkeleri ile kıyaslanabilecek bir fiyatlamaya sahip.
400 euroya çalışan çalıştır ama asgari ücretin 1000 euro olduğu ülke fiyatlaması yap. Yok öyle dünya.
Millet hiperenflasyondan dolayı sorgulama yeteneğini kaybetti o yüzden geçirebildiklerine geçiriyorlar.
Artık yemiyorum dışarıdan falan.
400 euroya çalışan çalıştır ama asgari ücretin 1000 euro olduğu ülke fiyatlaması yap. Yok öyle dünya.
Millet hiperenflasyondan dolayı sorgulama yeteneğini kaybetti o yüzden geçirebildiklerine geçiriyorlar.
Artık yemiyorum dışarıdan falan.
0
Asgari ücrete gelen zam, fatura artışları ve diğer giderleri hemen ekliyorlar fiyatların üstüne.
Fiyatlar pahalı ve lezzet yok. Dışarıda acıktığım zaman mecbur yiyorum.
Fiyatlar pahalı ve lezzet yok. Dışarıda acıktığım zaman mecbur yiyorum.
0
gıda, personel, elektrik vs. bu zamları yansıtmama ihtimalleri yok
fabrika gibi de değil kapasite belli, müşteri belli
personel masrafı olmayan aile işletmeleri kaliteyi koruyabiliyor
bir de anadolu'da ham maddeyi yerel tedarik edebilenler
fabrika gibi de değil kapasite belli, müşteri belli
personel masrafı olmayan aile işletmeleri kaliteyi koruyabiliyor
bir de anadolu'da ham maddeyi yerel tedarik edebilenler
0
Yüksel ve artan maliyetlerin arkasına sığınıyorlar bence.
Hiçbir çalışan gideri, hiçbir doğalgaz faturası, dükkan kirası bir kase mercimek çorbasının mahalle arasında 70 tl'ye satılmasını a ç ı k l a y a m a z.
Mercimeği kilosu hala 30 tl. En ol en kaliteli malzemelerle hazırlasab bir kase çorba maliyeti bol sallayalım 5 tl. Bir o kadar da ekmek koydu masaya 10 tl.
%600 kar hangi üründe var?
Hiçbir çalışan gideri, hiçbir doğalgaz faturası, dükkan kirası bir kase mercimek çorbasının mahalle arasında 70 tl'ye satılmasını a ç ı k l a y a m a z.
Mercimeği kilosu hala 30 tl. En ol en kaliteli malzemelerle hazırlasab bir kase çorba maliyeti bol sallayalım 5 tl. Bir o kadar da ekmek koydu masaya 10 tl.
%600 kar hangi üründe var?
0
hiç üzülme salçası tereyağı berbat, canın çekti diye yediğine pişman oluyorsun
@materyalist imam: çorbaya 70 abartı
ama müşteri kaybı da var restoranların onu da fiyata dahil ediyorlar
@materyalist imam: çorbaya 70 abartı
ama müşteri kaybı da var restoranların onu da fiyata dahil ediyorlar
0
aylık net karı 50bin tl diyelim
geçen seneki yaşam standardını koruması için 100bin tl kazanması lazım
ya gelirinden taviz verecek ya kalitesinden
geçen seneki yaşam standardını koruması için 100bin tl kazanması lazım
ya gelirinden taviz verecek ya kalitesinden
0
Son 6 ayda Avrupa'da iki ayrı ülkede bulundum, şu anda İstanbul ile Almanya ve Danimarka'da yemek yemek tamamen aynı fiyatlarda (birim fiyat olarak değil, euro'yu tl'ye çevirince olan fiyatlarla aynı).
Diğer yorumlara ben de katılıyorum: Kalite düşüklüğü daha büyük bir sorun. Çünkü ekonomi düzelse bile, her şeyin çakma ve sahtesini bulup ucuza getirmeyi öğrenen esnaf bir daha kaliteye asla geri dönmez, kar marjını arttırır ama kalite gelmez gibi geliyor...
Diğer yorumlara ben de katılıyorum: Kalite düşüklüğü daha büyük bir sorun. Çünkü ekonomi düzelse bile, her şeyin çakma ve sahtesini bulup ucuza getirmeyi öğrenen esnaf bir daha kaliteye asla geri dönmez, kar marjını arttırır ama kalite gelmez gibi geliyor...
0
halis ayarci
Monitör aldım, içinden 1 metre type-c uçlu (thunderbolt?) kablo çıktı, bilgisayarı monitöre bağladım, 2k 165hz görüntüyü güzelcene alıyorum.Sorun şu ki kablo bana kısa geliyor, 2 metre lazım bana. internette hem çok marka/model göremedim, çoğu kablo sadece 0.8metre, 1 metre vb. uzunlukta. 2 metre ol
Monitör aldım, içinden 1 metre type-c uçlu (thunderbolt?) kablo çıktı, bilgisayarı monitöre bağladım, 2k 165hz görüntüyü güzelcene alıyorum.
Sorun şu ki kablo bana kısa geliyor, 2 metre lazım bana. internette hem çok marka/model göremedim, çoğu kablo sadece 0.8metre, 1 metre vb. uzunlukta. 2 metre olunca da fiyatı 1000 liraya çıkıyor, ben mi yanlış anladım acaba yav?
Neyse, siz 165hz de 2k çözünürlüklü görüntü için ne yapardınız? 2 metre hangi kablo alınır? Amazon'da 1 metre uzatma kablosu var galiba, onu alıp benim kabloya da ekleyebilirim. Ya da display port-thunderbolt çeviriciler falan var galiba ama hiç anlamıyorum, bi yardım edelim beyler.
Sorun şu ki kablo bana kısa geliyor, 2 metre lazım bana. internette hem çok marka/model göremedim, çoğu kablo sadece 0.8metre, 1 metre vb. uzunlukta. 2 metre olunca da fiyatı 1000 liraya çıkıyor, ben mi yanlış anladım acaba yav?
Neyse, siz 165hz de 2k çözünürlüklü görüntü için ne yapardınız? 2 metre hangi kablo alınır? Amazon'da 1 metre uzatma kablosu var galiba, onu alıp benim kabloya da ekleyebilirim. Ya da display port-thunderbolt çeviriciler falan var galiba ama hiç anlamıyorum, bi yardım edelim beyler.
0
hocam bu işte en iyilerden biri paugge. ek yapmadan yeni al bence. giriş-çıkış ucu hangileri olacak?
0
denizgonen
15.000 civarına tek kol ithalatçı garantili ps5 aldım. Sonra ekşi sözlükte gördüm fiyatlar düşecek falan filan yazmışlar ama hep de 20.000 civarı eurasia garantili konsollar. bu fiyatlar gerçekten düşecek mi? almakta hata mı yaptım yani? Hala kargoda ona göre de hemen iade edeyim yaniKafam karışık b
15.000 civarına tek kol ithalatçı garantili ps5 aldım.
Sonra ekşi sözlükte gördüm fiyatlar düşecek falan filan yazmışlar ama hep de 20.000 civarı eurasia garantili konsollar.
bu fiyatlar gerçekten düşecek mi? almakta hata mı yaptım yani?
Hala kargoda ona göre de hemen iade edeyim yani
Kafam karışık biraz...
Sonra ekşi sözlükte gördüm fiyatlar düşecek falan filan yazmışlar ama hep de 20.000 civarı eurasia garantili konsollar.
bu fiyatlar gerçekten düşecek mi? almakta hata mı yaptım yani?
Hala kargoda ona göre de hemen iade edeyim yani
Kafam karışık biraz...
0
hayır ya tabii ki düşmeyecek çok iyi yapmışsın. eurosia falan takılma hiçbir önemi yok.
ekşicilere göre ev, araba, gıda her şey dibi görecek 3 senedir. bu tarz finansal şeyler için asla sözlüğe bakma.
ekşicilere göre ev, araba, gıda her şey dibi görecek 3 senedir. bu tarz finansal şeyler için asla sözlüğe bakma.
0
@yazar yazmaz yazan yazar vallaha tat kaçırdılar evet ithalatçı garantisi ile alıp riske girdiğimin ben de farkındayım da 16-17 eurasia garantili türkiyeye girecek vs denince bir an şüphe ettim açıkçası. Gerçekten de ufaktan olsa da bir düşüş var ps5 fiyatlarında.
0
@nothing in my way neymiş çip krizi çözülüyormuş bol bol ps5 sürülecekmiş piyasaya da ne...
0
ya yok öyle bir şey rahat ol yıl sonu dolar min. 30 lira zaten hükümet değişsin veya değişmesin. iyi ki almışım diyeceksin birkaç ay sonra.
0
denizgonen
Biraz değişik bir soru olduğunun farkındayım ama özellikle apple Watch kullanıcıları ya da telefonunda desibel uygulaması vs olan kişiler bu konuda beni aydınlatabilirse çok sevinirim. Olay şu koklear implant ameliyatı olduğumdan beri ses yükseklik algım pek kalmadı. mesela eskiden metrodayken yükse
Biraz değişik bir soru olduğunun farkındayım ama özellikle apple Watch kullanıcıları ya da telefonunda desibel uygulaması vs olan kişiler bu konuda beni aydınlatabilirse çok sevinirim.
Olay şu koklear implant ameliyatı olduğumdan beri ses yükseklik algım pek kalmadı. mesela eskiden metrodayken yüksek sesten rahatsız oluyorken şimdi cihaz otomatikmen gereksiz yüksek ses olan koşulları ayarlıyor.
Saatten genel olarak takip ettiğim itibari ile 55-56 desibel ses seviyesinde izliyorum konuşmalı programları.
şu an eurosportsta bilardo maçı izliyorum ses seviyesini 45 db civarına çektiğimde anlamakta zorlanıyorum.
mesela jamie Oliver'ın yemek programı gibi programları izlediğinizde ses seviyesi kaç desibelde sizin için rahatlıkla anlaşılabilir. hale geliyor?
Ona göre kendimi geliştirmeye çalışacağım, gerekiyorsa sesi kısacağım...
Olay şu koklear implant ameliyatı olduğumdan beri ses yükseklik algım pek kalmadı. mesela eskiden metrodayken yüksek sesten rahatsız oluyorken şimdi cihaz otomatikmen gereksiz yüksek ses olan koşulları ayarlıyor.
Saatten genel olarak takip ettiğim itibari ile 55-56 desibel ses seviyesinde izliyorum konuşmalı programları.
şu an eurosportsta bilardo maçı izliyorum ses seviyesini 45 db civarına çektiğimde anlamakta zorlanıyorum.
mesela jamie Oliver'ın yemek programı gibi programları izlediğinizde ses seviyesi kaç desibelde sizin için rahatlıkla anlaşılabilir. hale geliyor?
Ona göre kendimi geliştirmeye çalışacağım, gerekiyorsa sesi kısacağım...
0
telefonum iphone değil ama uygulama indirip denedim
kaan kural ile inan özdemir in karşılıklı sohbet gibi nba yorumları yaptığı program ortalama 50db çıktı
ikinci olarak da aynı programı uykuya dalarken dinlemeyi sevdiğim ses seviyesine getirdiğimde 40db çıktı
deneme yaptığım sohbet
youtu.be
kaan kural ile inan özdemir in karşılıklı sohbet gibi nba yorumları yaptığı program ortalama 50db çıktı
ikinci olarak da aynı programı uykuya dalarken dinlemeyi sevdiğim ses seviyesine getirdiğimde 40db çıktı
deneme yaptığım sohbet
youtu.be
0
condom kurşunu
Anlamaz mıyız?
Anlamaz mıyız?
0
yok yok öyle bir şey oyunun devamı gibi bir dizi değil, oyunun hikayesiyle dizi çekmişler. Olaylar yaklaşık olarak benzer zeminde ilerliyor oyunla, farklılıklar var ama hikayesinin aşağı yukarı oyunla aynı olduğu besbelli.
İlk bölüm itibari ile hiç fena değil, ha olay örgüsü olarak hala oyunu daha başarılı buluyorum o başka.
İlk bölüm itibari ile hiç fena değil, ha olay örgüsü olarak hala oyunu daha başarılı buluyorum o başka.
0
benoyledemekistemedim
İnternette hep olumsuz yorumlar okudum. Oralı olan ya da orada yaşayan duyurucular güncel durum hakkında bilgi verebilir mi?
İnternette hep olumsuz yorumlar okudum. Oralı olan ya da orada yaşayan duyurucular güncel durum hakkında bilgi verebilir mi?
0
soyağacımda anneannemin Sakarya akyazı'dan olduğu görünüyor. ne anneannem bundan bahsediyor ne de biz. ailemizin temel utancı...
0
ahm1
Imbd'deki puani 9.8, herkes bayiliyor vs. ama ben hic etkilenmedim. Siradan bir zamanda yolculuk bolumu degil mi, neden bu kadar seviliyor ki? İlk defa zaman yolculugunu konu alan film/dizi desem, o da degil, onlarca kez yapilmis bundan once. Benim kacirdigim bir sey mi var?
Imbd'deki puani 9.8, herkes bayiliyor vs. ama ben hic etkilenmedim. Siradan bir zamanda yolculuk bolumu degil mi, neden bu kadar seviliyor ki? İlk defa zaman yolculugunu konu alan film/dizi desem, o da degil, onlarca kez yapilmis bundan once.
Benim kacirdigim bir sey mi var?
Benim kacirdigim bir sey mi var?
0
doctor who ilk sezonları izleyeli yıllar oldu ama nedense ben de çok etkilendiğimi hatırlıyorum ve bu bölümün ismini unutmuyorum hala. senaryonun kurgusu dizinin standardına göre ortalamanın üstüydü. wibbly wobbly timey wimey stuff :D
0
belki de beklenti ile izlemekle alakalıdır. ben aşırı beğenmiştim ve etkilenip gerilmiştim.
bir sürü Doctor Who bölümü izlemiş olsam da izlediklerimin çoğunu unutsam da o bölümü hiç de unutamadım.
sıradan bir zaman yolculuğu bölümü olduğunu da düşünmüyorum.
bir sürü Doctor Who bölümü izlemiş olsam da izlediklerimin çoğunu unutsam da o bölümü hiç de unutamadım.
sıradan bir zaman yolculuğu bölümü olduğunu da düşünmüyorum.
0
@denizgonen: "sıradan bir zaman yolculuğu bölümü olduğunu da düşünmüyorum."
nesi farklıydı? ben de onu soruyorum.
nesi farklıydı? ben de onu soruyorum.
0
kurgusuyla, hikayesiyle, sonunda her şeyin yerli yerine oturmasıyla ve gerçekten korkutucu yaratıklarıyla sevilmeyi hakediyor bence ya... benim için de en iyisi değil ama ilk izlediğimde hissettiğim merakı ve gerginliği hatırlıyorum.
genelde yeni izleyicileri çekmek için öneriliyor... doktoru bu bolumde cok cok az görüyoruz ama hikaye o kadar iyi yazılmış ki zamanın döngüselliğini çok net aktarabiliyor bizlere. ve tek başına izlenebilir bir dw bölümü. anafikri alıyorsun ama genel hikayeyi bilmiyorsun/bilmene gerek olmuyor.
yine de the weeping angels'ın eşsiz yaratıklar/düşmanlar/kötü adamlar oluşuna yoracağım bölümün sevilmiş olmasını.
genelde yeni izleyicileri çekmek için öneriliyor... doktoru bu bolumde cok cok az görüyoruz ama hikaye o kadar iyi yazılmış ki zamanın döngüselliğini çok net aktarabiliyor bizlere. ve tek başına izlenebilir bir dw bölümü. anafikri alıyorsun ama genel hikayeyi bilmiyorsun/bilmene gerek olmuyor.
yine de the weeping angels'ın eşsiz yaratıklar/düşmanlar/kötü adamlar oluşuna yoracağım bölümün sevilmiş olmasını.
0
alt4y
diğerini satıp üstüne 5 bin tl koyup alabilirim.ya da daha fazla koyup m2 alabilirim.ya da hiç gerek yok windows iyidir mi? (gerçi hiç sanmıyorum windowsun iyi olduğuna)windows lazım olursa macbook'a windows kurarım diye düşünüyorum
diğerini satıp üstüne 5 bin tl koyup alabilirim.
ya da daha fazla koyup m2 alabilirim.
ya da hiç gerek yok windows iyidir mi? (gerçi hiç sanmıyorum windowsun iyi olduğuna)
windows lazım olursa macbook'a windows kurarım diye düşünüyorum
ya da daha fazla koyup m2 alabilirim.
ya da hiç gerek yok windows iyidir mi? (gerçi hiç sanmıyorum windowsun iyi olduğuna)
windows lazım olursa macbook'a windows kurarım diye düşünüyorum
0
hangi sistemi kullanıyorsan ondan devam et derim ben.
telefonda sistem geçişleri bir şekilde alışılıyor ama bilgisayarda alışmak daha uzun sürebiliyor.
ayrıca mac'e windows kuruluyor.
yani en son kuruluyordu boot camp ile.
telefonda sistem geçişleri bir şekilde alışılıyor ama bilgisayarda alışmak daha uzun sürebiliyor.
ayrıca mac'e windows kuruluyor.
yani en son kuruluyordu boot camp ile.
0
M1 ve M2 chipler de boot camp çalışmıyor. Bu şekilde windows kuramazsınız. En stabil yolu parallels ile o da biraz tuzlu ve yine bütün Windows programlarını çalıştıramıyor.
Windows kurulumu Intel chipli maclerde olduğu kadar basit değil.
Windows kurulumu Intel chipli maclerde olduğu kadar basit değil.
0
mac bence karsilastirilmaz windows ile siradan kullanici icin. cok fark var mac lehine.
cok teknik bir is yapmadigin surece windows gerekirse cloud uzerinden halledersin islerini.
cok teknik bir is yapmadigin surece windows gerekirse cloud uzerinden halledersin islerini.
0
direkt işinle alakalı bir şey yoksa m2 al. ben 6-7 ay önce m1 aldım, çok memnunum ama yeni nesil her zaman iyidir (bütçe sorunu yoksa tabii)
0
gecen hafta m2 macbook air aldim
dunyanin en inanilmaz aleti
fan yok bi kere. sarji inanilmaz uzun gidiyor ve 1 kilo
herhangi bi windows bilgisayarla kiyaslamak hakaret bence
dunyanin en inanilmaz aleti
fan yok bi kere. sarji inanilmaz uzun gidiyor ve 1 kilo
herhangi bi windows bilgisayarla kiyaslamak hakaret bence
0
MacBook Air M1 ve M2 gerçekten çok beğendiğim güzel aletler.
Ama Huawei Matebook da onlara yakın bir güzellikte düzgünlükteki nadir cihazlardan.
Her şekilde M1 bir MacBook, Matebook'tan daha üstün ama işletim sistemi değiştirmek sizin için sıkıntı olacaksa değiştirmenize gerek yok.
5 bin TL para koyup alabilirseniz Macbook'u Matebook'a göre birkaç yıl daha uzun kullanabileceğinizi düşündüğüm için değiştirmenizi tavsiye ederdim.
Ama Windows'un lazım olacağını düşünüyorsanız Macbook ile Windows açmanın yolları olsa da bilmeyen biri için uğraşılmayacak kadar zahmetli ve masraflı. Öyle bir imkan yok gibi düşünün.
Ama Huawei Matebook da onlara yakın bir güzellikte düzgünlükteki nadir cihazlardan.
Her şekilde M1 bir MacBook, Matebook'tan daha üstün ama işletim sistemi değiştirmek sizin için sıkıntı olacaksa değiştirmenize gerek yok.
5 bin TL para koyup alabilirseniz Macbook'u Matebook'a göre birkaç yıl daha uzun kullanabileceğinizi düşündüğüm için değiştirmenizi tavsiye ederdim.
Ama Windows'un lazım olacağını düşünüyorsanız Macbook ile Windows açmanın yolları olsa da bilmeyen biri için uğraşılmayacak kadar zahmetli ve masraflı. Öyle bir imkan yok gibi düşünün.
0
webbrowser
Selamlar, eşimin şu an memur olma durumu var. Halihazırda bir limited şirketi sahibi. Biz kapanış vereceğiz ama kapanana kadar memuriyete başlarsa ne olur? Ya da bu durum memuriyete başlamasına engel olur mu?
Selamlar, eşimin şu an memur olma durumu var. Halihazırda bir limited şirketi sahibi. Biz kapanış vereceğiz ama kapanana kadar memuriyete başlarsa ne olur? Ya da bu durum memuriyete başlamasına engel olur mu?
0
birşeylersoracağım
Tenda AC1200 Dualband Wi-Fi Gigabit VDSL/ADSL Modem Router kullanıyorum. Fiber internete geçeceğim fakat modemim uyumlu mu değil mi bilmiyorum. Aşağıda özelliklerini içeren linki de atıyorum. Bana uyumlu olup olmadığını söyleyebilir misiniz?https://www.tendacn.com/tr/product/v12.html
Tenda AC1200 Dualband Wi-Fi Gigabit VDSL/ADSL Modem Router kullanıyorum. Fiber internete geçeceğim fakat modemim uyumlu mu değil mi bilmiyorum. Aşağıda özelliklerini içeren linki de atıyorum. Bana uyumlu olup olmadığını söyleyebilir misiniz?
www.tendacn.com
www.tendacn.com
0
Cevap adında saklı aslında, modeminiz sadece VDSL ve ADSL türevlerini destekliyor, fiber deksteklese en başta onu yazardı.
Türknet ücretsiz veriyor fiber modemi, sanırım türk telekom da ücretsiz veriyor. Siz hangi firmadan fiber alacaksınız?
Türknet ücretsiz veriyor fiber modemi, sanırım türk telekom da ücretsiz veriyor. Siz hangi firmadan fiber alacaksınız?
0
nefertarii
Ev 2+1 75 m2 ve evde 3 kedi var. Ikisi cok tuylu, biri o kadar degil. Sorun su ki, tuyler ucusuyor surekli…. Bunun icin ne yapabilirim?Evde dyson v10 var, ama ucusan tuylere pek bir faydasi olmuyor yani. Ne yapabiliriz sizce? Tras ettirmeye karsiyim, o yuzden onu onermeyin lutfen.Tesekkurler.
Ev 2+1 75 m2 ve evde 3 kedi var. Ikisi cok tuylu, biri o kadar degil. Sorun su ki, tuyler ucusuyor surekli…. Bunun icin ne yapabilirim?
Evde dyson v10 var, ama ucusan tuylere pek bir faydasi olmuyor yani. Ne yapabiliriz sizce?
Tras ettirmeye karsiyim, o yuzden onu onermeyin lutfen.
Tesekkurler.
Evde dyson v10 var, ama ucusan tuylere pek bir faydasi olmuyor yani. Ne yapabiliriz sizce?
Tras ettirmeye karsiyim, o yuzden onu onermeyin lutfen.
Tesekkurler.
0
Hava temizleyici evdeki tum havayi filtreleyene kadar ucusan tuyler geri yere konuyor zaten. Yeri ve koltuklari her gun supurmek buyuk olcude cozer ama tabi hem yeri her gun supurup hem hava temizleyici olursa en iyisi.
0
Uzun tüylü kedim var. Çözümü;
-her gün çalışan ve mobilyaların altına vs girebilen bir robot süpürge
-mobilyalara örtü sermek ve düzenli yıkamak
-kurutma makinesi.
Kurutma makinesi ne alaka deniyor ama kurutma sırasındaki statik elektrik ile tüm tüyleri topluyor ve filtresine alıyor.
Ayrıca hava temizleme cihazım var, tüylere bir etkisi falan yok.
-her gün çalışan ve mobilyaların altına vs girebilen bir robot süpürge
-mobilyalara örtü sermek ve düzenli yıkamak
-kurutma makinesi.
Kurutma makinesi ne alaka deniyor ama kurutma sırasındaki statik elektrik ile tüm tüyleri topluyor ve filtresine alıyor.
Ayrıca hava temizleme cihazım var, tüylere bir etkisi falan yok.
0
gallienus
https://www.hepsiburada.com/finlux-klasik-bm-310-e-enerji-sinifi-3-programli-12-kisilik-bulasik-makinesi-pm-HBC000014S0U4Bu arkadaştan aldık yakın zamanda. Zaten 2 kişiyiz, onlarca programı olmasına gerek yok güzelce yıkasın yeter diyerekten fiyatını da göz önünde bulunduraraktan aldık. Genel olarak
www.hepsiburada.com
Bu arkadaştan aldık yakın zamanda. Zaten 2 kişiyiz, onlarca programı olmasına gerek yok güzelce yıkasın yeter diyerekten fiyatını da göz önünde bulunduraraktan aldık. Genel olarak yıkama performansından da memnunuz zaten ama bu arkadaş bulaşıkları kurutmuyor.
Ya da bizdeki mi bozuk?
Önceki evde Arçelik'in makinesi vardı, 6-7 yıl öncenin makinesi. Kupkuru yapıyordu her şeyi.
Ama bunda tüm yıkama işlemi bittikten sonra bile her şey damla damla ıslak kalıyor.
Yıkama sonrası ekstradan kurutma da yaptıramıyorum.
Makine mi bozuktur, servis mi çağırmak gerekir yoksa "o paraya bu kadar hizmet" deyip kabullenmek mi lazım?
Bu arkadaştan aldık yakın zamanda. Zaten 2 kişiyiz, onlarca programı olmasına gerek yok güzelce yıkasın yeter diyerekten fiyatını da göz önünde bulunduraraktan aldık. Genel olarak yıkama performansından da memnunuz zaten ama bu arkadaş bulaşıkları kurutmuyor.
Ya da bizdeki mi bozuk?
Önceki evde Arçelik'in makinesi vardı, 6-7 yıl öncenin makinesi. Kupkuru yapıyordu her şeyi.
Ama bunda tüm yıkama işlemi bittikten sonra bile her şey damla damla ıslak kalıyor.
Yıkama sonrası ekstradan kurutma da yaptıramıyorum.
Makine mi bozuktur, servis mi çağırmak gerekir yoksa "o paraya bu kadar hizmet" deyip kabullenmek mi lazım?
0
Kurutma fonksiyonu çok basit bir özellik. Servis çağırın. Servisin geleceği gün de bir yıkama yapın servis geldiğinde kuruyor olsun.
0
1000 lira fazla verip en azından Vestel alsaydınız. O da kötü ya neyse.
Kurutma yapmıyorsa tuz veya parlatıcı eksiktir ya da kısa program yıkıyorsunuzdur. Kısa programda kurutma olmaz
Kurutma yapmıyorsa tuz veya parlatıcı eksiktir ya da kısa program yıkıyorsunuzdur. Kısa programda kurutma olmaz
0
biz parlatici ya da tuz kullanmiyoruz yine de mis gibi kurutuyor.
eski bulasik makinasinin kurutma fonksiyonu bozulunca cope attik zaten eskiydi degmiyordu yaptirmak, kisacasi sizinki de patlamis. deger mi degmez mi o size kalmis.
eski bulasik makinasinin kurutma fonksiyonu bozulunca cope attik zaten eskiydi degmiyordu yaptirmak, kisacasi sizinki de patlamis. deger mi degmez mi o size kalmis.
0
grgn
Yeni araba alınca hgs etiketi yapıştırmak zorunda mıyız? Artık sanki plaka okuyan kameralarla araç algılanıyor diye biliyorum ama her ödeme noktasında bu sistem var mı?
Yeni araba alınca hgs etiketi yapıştırmak zorunda mıyız? Artık sanki plaka okuyan kameralarla araç algılanıyor diye biliyorum ama her ödeme noktasında bu sistem var mı?
0
zorunlu değil. plaka okuyor. 15 günde ödemen gerek ama yoksa cezası var.
hgs olunca ise içine para yüklüyorsun ordan çekiyor.
hgs olunca ise içine para yüklüyorsun ordan çekiyor.
0
Peki her kullanımda 15 gün içinde ödersem sorun olmadan kullanabiliyor muyum bu şekilde? Bir de hgs olmadan nereye nasıl öderim 15 içinde?
0
e devlette cezalı geçiş sorgulama var. ordan ödeyebilirsin.
yolların hizmet vericilerinin sitesinden de ödenebiliyor.
evet bu şekilde kullanabilirsin.
yolların hizmet vericilerinin sitesinden de ödenebiliyor.
evet bu şekilde kullanabilirsin.
0
Etiketimi değiştirdim. Yenisini yapıştırmayı unuttum ve istanbuldan bodruma gittim geçen hafta.
Tüm yol boyunca geçişlerim sorunsuzdu.
Tüm yol boyunca geçişlerim sorunsuzdu.
0
değil bazı bankalar artık kart veriyor. izmir aydın otobanında gişeler kalktı. plaka yeterli.
0
Eski arabamada kart şeklinde HGS vardı, yeni otoyollardaki fiziki gişelerin olduğu yerlerde sıklıkla durup, kaçak gibi geçmek zorunda kalıyordum.
Yeni arabam için etiket tipi aldım, durmadan geçiyorum, okumamazlık yapmıyor.
Eski otoyollarda genellikle fiziki gişe olmadığı için sorun olmuyordu ama yeni otoyollarda sanırım plakadan o kadar hızlı okuyamıyor izlenimi var bende.
Yeni arabam için etiket tipi aldım, durmadan geçiyorum, okumamazlık yapmıyor.
Eski otoyollarda genellikle fiziki gişe olmadığı için sorun olmuyordu ama yeni otoyollarda sanırım plakadan o kadar hızlı okuyamıyor izlenimi var bende.
0
semaforo de medianoche
mevcutta bi tane banka kartım bir de kredi kartım var garanti'den bunları temassız özelliği olan versiyonlarıyla değiştirmek istiyorum. garanti müşteri hizmetlerini arıyorum temsilciye bağlanmak için tc'me sistemde kayıtlı değil diyor kart noya hatalı diyor vs. o şekilde bağlanamadım. mobil uygulama
mevcutta bi tane banka kartım bir de kredi kartım var garanti'den bunları temassız özelliği olan versiyonlarıyla değiştirmek istiyorum. garanti müşteri hizmetlerini arıyorum temsilciye bağlanmak için tc'me sistemde kayıtlı değil diyor kart noya hatalı diyor vs. o şekilde bağlanamadım. mobil uygulamada kart talebi var ama orada temassız falan diye belirtmiyor açıklamasında da temassızlıkla alakalı bir şey göremedim. artık temassız özelliği olmayan kart gönderilmiyor mu zaten o yüzden mi belirtmiyolar öyle bir özellik olduğunu emin olamadım. bir de dediğim gibi mevcutta aynı kartlardan var bende zaten, mobilden yenilerini talep etsem onları kullanmaya başlayınca eskiler otomatik iptal mi olacak yoksa onlar için de iptal başvurusu gibi bir işlem mi yapmam lazım onu da bilmiyorum onu da öğrenmek istediğim için arayarak çözmek istemiştim ama yok ulaşmak mümkün değil. bu soruların cevaplarını bilen biri var mı burda?
0
Ben uygulamadan talep edince temassız özellikli kart göndereceklerini sanmıyorum. Ama illa görüşeceğim diyorsanız kayıp, çalıntı, şüpheli işlem şeklinde bağlanın. Kaybettim vs deyin. Yenisini yollarlar
0
"Trink" olanlar temassız. Ben zamanında bi şekilde buna değiştirmiştim ama arayıp mı yaptım siteden mi tam hatırlamıyorum. Başvur diyince var olan kartı değiştir gibi bir seçenek de olabilir.
0
Asıl kartımda (bonus flexi) temassız özellik olmadığı halde yeni istediğim ek kart temassız özellikli geldi.
Bence kayıp çalıntı diyin ve yenisini isteyin, %99 temassız özellikli gelir.
Bence kayıp çalıntı diyin ve yenisini isteyin, %99 temassız özellikli gelir.
0
benim bonus kart vadesi dolduğu için yenilendi ve temassız özellikle geldi yakın zamanda.
sorun olmayacaksa kayıp bildirebilirsiniz.
sorun olmayacaksa kayıp bildirebilirsiniz.
0
Hiç uğraşmayın twitterdan garanti müşteri hizmetlerine telefon bankacılığına bağlanamıyorum diye twit atın sizi arasınlar telefon bankacılığı işinizi de halledin kart işinizi de
0
la traviata
Film kanallarının açık olduğu paketi kullanıyordum 2 senedir. 100 mbit sınrsız da internet kullanıyordum. (hızın hiç bir saat düşmediği versiyon)ve 160 tl civarı veriyordum.şimdi 2 senem bitmiş ve aynı paket 240 oluyormuş ilk sene. Hatta ikinci sene 290 mı ne olacak dedi. oha dedim içimden.bu durumd
Film kanallarının açık olduğu paketi kullanıyordum 2 senedir. 100 mbit sınrsız da internet kullanıyordum. (hızın hiç bir saat düşmediği versiyon)
ve 160 tl civarı veriyordum.
şimdi 2 senem bitmiş ve aynı paket 240 oluyormuş ilk sene. Hatta ikinci sene 290 mı ne olacak dedi. oha dedim içimden.
bu durumda olanlar, siz ne yaptınız? şimdi reciever değişimi, o bu şu uğraşmak da istemiyorum ama şöyle de harika bir alternatif var diyorsanız dinlemek isterim.
ve 160 tl civarı veriyordum.
şimdi 2 senem bitmiş ve aynı paket 240 oluyormuş ilk sene. Hatta ikinci sene 290 mı ne olacak dedi. oha dedim içimden.
bu durumda olanlar, siz ne yaptınız? şimdi reciever değişimi, o bu şu uğraşmak da istemiyorum ama şöyle de harika bir alternatif var diyorsanız dinlemek isterim.
0
aynı durumda bir kablonet kullanıcısıym. bu arada benim taahhüt 10 gün sonra bitiyor, salaklığım ve üşengeçliğimden yeni taahhütü bugüne bıraktım, dünden bugüne 50 lira zam gelmiş paketlere, bilginize.
0
Altyapı olarak kablonet benzersiz olduğu için alternatifler çok kısıtlı.
Kablonet altyapısını kullanan farklı iss'ler var fakat onların da fiyatları çok saçma.
Yani yapacağınız şey en uygun 100 mbit interneti almak (altyapınıza bakmanız gerek) sonra da ip tv kullanmak olur. Varsa superonline de değerlendirilebilir.
Ben 500 mbit internete 260 veriyorum.
Kablonet altyapısını kullanan farklı iss'ler var fakat onların da fiyatları çok saçma.
Yani yapacağınız şey en uygun 100 mbit interneti almak (altyapınıza bakmanız gerek) sonra da ip tv kullanmak olur. Varsa superonline de değerlendirilebilir.
Ben 500 mbit internete 260 veriyorum.
0
konetsu
şu modeli denemek aklıma yattı gibi https://i.imgur.com/pj1aO6b.pngşimdi kaliteli ve metal olanlar pahalı, ucuz ve metal olanlara da güvenmek zor... paslanma vs. olmasın. plastik olmasını bi artı olarak görüyorum o açıdan. birkaç videoda baktım, bunların agresif olanı varmış olmayanı varmış vs. bu a
şu modeli denemek aklıma yattı gibi i.imgur.com 
şimdi kaliteli ve metal olanlar pahalı, ucuz ve metal olanlara da güvenmek zor... paslanma vs. olmasın. plastik olmasını bi artı olarak görüyorum o açıdan.
birkaç videoda baktım, bunların agresif olanı varmış olmayanı varmış vs. bu agresif olmayanlardanmış başlangıç için deneyimsiz olanlara iyiymiş vs.
ben garip bi şekilde mach3'den nefret eden blue3 kullanan biriyim. sensitive de turbo da normal de denedim mach3 aşırı tahriş ediyordu, blue3 lise döneminden beri kullandığım tek tıraş bıçağı desem yanlış sayılmaz. mach3 ile toplasan 10 kere tıraş olmuşumdur, bir de çok ucuzdu diye denk gelince 3 bıçaklı derby aldım bir kere kullandım, çoklu paketin kalanlarına dokunmadım bile. philips 9000 series makine de aldım, şu seriden i.imgur.com o da blue3'den çok daha fazla tahriş etti. piyasanın en pahalı ve sözde en hassas makinelerinden olması lazım aslında.
genelde duşta tıraş oluyorum sakallar yumuşamış oluyor, ekstra tıraş jeli/köpüğü filan kullanmıyorum. eskiden seboreik dermatit problemi vardı ve jeller, köpükler vs. yakıyordu. bir sürü farklı ürün denedim zamanında, sonunda hiç kullanmamak en iyi sonucu verdi. şimdi dermatitten kurtulsam da bu şekilde devam ediyorum. bu safety razorlar bu şekilde kullanıma uygun mudur? klasik tıraş zevk işi filan diyor millet de tıraştan zevk alacak kadar garip biri değilim :D blue3 fiyatları artık çok yüksek geliyor sadece. blue3'ü kullandığım şekilde kullanabileceğim pas derdi olmayacak uygun fiyatlı bi çözüm bakıyorum.
blue3'leri yıllardır hep duşta bırakıyorum o kadar ıslanmaya neme buhara rağmen daha bi tanesi bile paslanmadı, aynı şartlarda derby birkaç günde bariz pas yaptı mesela... çok kalitesizdi gillette'e kıyasla. bu safety razorlarda kullanılan bıçaklarda paslanma durumu nasıl? tıraştan sonra kurulamak filan gerekli mi?
şimdi kaliteli ve metal olanlar pahalı, ucuz ve metal olanlara da güvenmek zor... paslanma vs. olmasın. plastik olmasını bi artı olarak görüyorum o açıdan.
birkaç videoda baktım, bunların agresif olanı varmış olmayanı varmış vs. bu agresif olmayanlardanmış başlangıç için deneyimsiz olanlara iyiymiş vs.
ben garip bi şekilde mach3'den nefret eden blue3 kullanan biriyim. sensitive de turbo da normal de denedim mach3 aşırı tahriş ediyordu, blue3 lise döneminden beri kullandığım tek tıraş bıçağı desem yanlış sayılmaz. mach3 ile toplasan 10 kere tıraş olmuşumdur, bir de çok ucuzdu diye denk gelince 3 bıçaklı derby aldım bir kere kullandım, çoklu paketin kalanlarına dokunmadım bile. philips 9000 series makine de aldım, şu seriden i.imgur.com
o da blue3'den çok daha fazla tahriş etti. piyasanın en pahalı ve sözde en hassas makinelerinden olması lazım aslında.genelde duşta tıraş oluyorum sakallar yumuşamış oluyor, ekstra tıraş jeli/köpüğü filan kullanmıyorum. eskiden seboreik dermatit problemi vardı ve jeller, köpükler vs. yakıyordu. bir sürü farklı ürün denedim zamanında, sonunda hiç kullanmamak en iyi sonucu verdi. şimdi dermatitten kurtulsam da bu şekilde devam ediyorum. bu safety razorlar bu şekilde kullanıma uygun mudur? klasik tıraş zevk işi filan diyor millet de tıraştan zevk alacak kadar garip biri değilim :D blue3 fiyatları artık çok yüksek geliyor sadece. blue3'ü kullandığım şekilde kullanabileceğim pas derdi olmayacak uygun fiyatlı bi çözüm bakıyorum.
blue3'leri yıllardır hep duşta bırakıyorum o kadar ıslanmaya neme buhara rağmen daha bi tanesi bile paslanmadı, aynı şartlarda derby birkaç günde bariz pas yaptı mesela... çok kalitesizdi gillette'e kıyasla. bu safety razorlarda kullanılan bıçaklarda paslanma durumu nasıl? tıraştan sonra kurulamak filan gerekli mi?
0
ben de ilk ondan almıştım, ama bir süre sonra üzerinde çok fazla sabun lekesi falan belli etmeye başladı, bir de plastik tamamen, sıkıldım ve attım. zaten şekil olarak da metal makineler aklını çeliyor.
duşta köpüksüz tıraş olamazsın bence, zaten iki-üç pass yapacaksın yüzünü köpükleyip, duşta ayna olacak kontrol edeceksin, tam almadığı yerleri tekrar edeceksin falan. yani bilemiyorum, akıp giden suya da yazık olur, bir de üşürsün.
derby'nin jiletleri gerçekten kalitesiz. ben ucuz diye 100'lü paket yaprak jilet aldım. her jilet ayrı keskinlikte neredeyse, bazıları kör gibi, bazıları katana gibi ve dediğin gibi paslanıyor. yanlış bilmiyorsam çin'den getirtiyor zaten o jiletleri ve kötüler. (benzer şekilde a101 ve bim'in normal tıraş bıçakları da çin ve onlar da çabuk paslanıyor.)
başka bir kaç başlığa da yazdım, bence bu safety razor işi herkese göre değil, ama denemeden de bilemezsin. ben geçtiğimiz 6-7ay safety ile tıraş olduktan sonra, normal 3 bıçaklı makine ile olmaya başladım, dünya varmış diyorum. sonra yine elimdeki derby'leri tüketmek için safety'e döneceğim ama zorunluluktan gibi işte. (hevesimi aldım)
bence çok pahalı olmayan çin malı bir makine al. razorus'ta var, yaqi falan diye. onların dizaynları da böyle modern ve mühle falan gibi cep yakmıyor.
onun dışında mutlaka tıraş kasesi ve fırçası al. fırçayı da porsuk veya sentetik alma, hakiki domuz kılı fırça al, ilk başlarda biraz domuz kokuyor (veya hayvan kokuyor işte), sert oluyor falan ama sonra pamuk gibi fırçaya dönüşüyor. normal bıçakla tıraş oluyorsan bile kase ve fırça hazr tıraş köpüğüne göre daha rahat tıraş sunuyor.
duşta köpüksüz tıraş olamazsın bence, zaten iki-üç pass yapacaksın yüzünü köpükleyip, duşta ayna olacak kontrol edeceksin, tam almadığı yerleri tekrar edeceksin falan. yani bilemiyorum, akıp giden suya da yazık olur, bir de üşürsün.
derby'nin jiletleri gerçekten kalitesiz. ben ucuz diye 100'lü paket yaprak jilet aldım. her jilet ayrı keskinlikte neredeyse, bazıları kör gibi, bazıları katana gibi ve dediğin gibi paslanıyor. yanlış bilmiyorsam çin'den getirtiyor zaten o jiletleri ve kötüler. (benzer şekilde a101 ve bim'in normal tıraş bıçakları da çin ve onlar da çabuk paslanıyor.)
başka bir kaç başlığa da yazdım, bence bu safety razor işi herkese göre değil, ama denemeden de bilemezsin. ben geçtiğimiz 6-7ay safety ile tıraş olduktan sonra, normal 3 bıçaklı makine ile olmaya başladım, dünya varmış diyorum. sonra yine elimdeki derby'leri tüketmek için safety'e döneceğim ama zorunluluktan gibi işte. (hevesimi aldım)
bence çok pahalı olmayan çin malı bir makine al. razorus'ta var, yaqi falan diye. onların dizaynları da böyle modern ve mühle falan gibi cep yakmıyor.
onun dışında mutlaka tıraş kasesi ve fırçası al. fırçayı da porsuk veya sentetik alma, hakiki domuz kılı fırça al, ilk başlarda biraz domuz kokuyor (veya hayvan kokuyor işte), sert oluyor falan ama sonra pamuk gibi fırçaya dönüşüyor. normal bıçakla tıraş oluyorsan bile kase ve fırça hazr tıraş köpüğüne göre daha rahat tıraş sunuyor.
0
Anlık bir gazla ben de mach 3 turbo bıçaklarının fiyatını görünce jilet makinesi aldım, bir de jilet aldım. Açıkçası jilet o kadar ucuza geliyor ki 1-2 traş sonrası atarım dedim bıçakları.
İnatla bir süre öyle traş oldum, sonra geçen 6 aylık mach 3 turbo bıçakla traş oldum gerçekten dünya varmış dedim. Çekilecek dert değil, fanatikleri vs var ama hiç de konforlu bir traş değil.
Benim yeni gözdem philips one blade. Neredeyse sinekkaydı traş yapıyor ve duşta yıkanırken traş oluyorum. Alet bir haftalık sakalı bir kaç hamle ile alıyor.
İnatla bir süre öyle traş oldum, sonra geçen 6 aylık mach 3 turbo bıçakla traş oldum gerçekten dünya varmış dedim. Çekilecek dert değil, fanatikleri vs var ama hiç de konforlu bir traş değil.
Benim yeni gözdem philips one blade. Neredeyse sinekkaydı traş yapıyor ve duşta yıkanırken traş oluyorum. Alet bir haftalık sakalı bir kaç hamle ile alıyor.
0
Ben başladığımda linkini attığınız aleti satın aldım fakat kullanamadım. Sakallarım sert ve yatık. Bu yüzden bu makine çok yumuşak kalıyor. Sizin için belki iş görür ama yukarıda arkadaşın bahsettiği gibi makine çabuk leke tutuyor ve kaliteli değil. Onun yerine uygun fiyatlı modellere bakmanızı tavsiye ederim. Rimei ve yuma marka makineleri tavsiye ediyorlar başlangıç için. Çok bir şey beklememek lazım fakat fikir edinmeniz için yeterli olur.
Duşta traş olma işi benim için imkansız. Zaten düzgün traş olabilmek için düzgünce köpük hazırlamak ve yüzü hazırlamak gerekiyor. Ayna karşısında rahat hareket edebileceğim bir yerde olmayı tercih ederim. Sizin için farklı olabilir. Bu işte genel geçer doğrular yok. Makineler, jiletler, fırçalar hepsi kişinin ihtiyaçları doğrultusunda değişiyor. Wilkinsonla traş olamayınca gözümü karartıp çok agresif olduğu söylenen r41 satın alıp kullandım. Çok daha tahrişsiz ve daha temiz traş olmaya başladım r41 ile.Agresiflik ve yumuşaklıkta tek başına yeterli seçim kriteri değil. Aynı jileti farklı makinelerde verimli kullanamıyorsunuz mesela. Sizin için uyumlu kombinasyonu yakalamanız gerekiyor.
Ben gilette marka traş bıçaklarıyla traş olamıyordum. Düzgün sakal traşı olamadığım için elektrikli makine ile kısaltıyordum. Geleneksel traşa başladığımdan beri 3-4 günde bir traş oluyorum.
Duşta traş olma işi benim için imkansız. Zaten düzgün traş olabilmek için düzgünce köpük hazırlamak ve yüzü hazırlamak gerekiyor. Ayna karşısında rahat hareket edebileceğim bir yerde olmayı tercih ederim. Sizin için farklı olabilir. Bu işte genel geçer doğrular yok. Makineler, jiletler, fırçalar hepsi kişinin ihtiyaçları doğrultusunda değişiyor. Wilkinsonla traş olamayınca gözümü karartıp çok agresif olduğu söylenen r41 satın alıp kullandım. Çok daha tahrişsiz ve daha temiz traş olmaya başladım r41 ile.Agresiflik ve yumuşaklıkta tek başına yeterli seçim kriteri değil. Aynı jileti farklı makinelerde verimli kullanamıyorsunuz mesela. Sizin için uyumlu kombinasyonu yakalamanız gerekiyor.
Ben gilette marka traş bıçaklarıyla traş olamıyordum. Düzgün sakal traşı olamadığım için elektrikli makine ile kısaltıyordum. Geleneksel traşa başladığımdan beri 3-4 günde bir traş oluyorum.
0
Köpüksüz olmaz +1
Duştan sonra olması en ideali ama illa duşa girmeye gerek yok.
Ben yaklasik 7 senedir falan safety razor ile oluyorum. Askerlik vs dışında mach kullanmadim. Hayatta mach vs dönmem misal bence alakası yok.
Bende edward jagger seti var. Firca proraso. Sabun birkaç çeşit var, tras öncesi de proraso, tras sonrası alum bloku ve hassas cilt krem var.
Bende de seboreik var.
Benim anladığım siz duşta hızlıca olayım vs diye ürün bakiyorsunuz, bunlar öyle şeyler değil. Duşta bırakayım, köpük kullanmayayim vs bu ürünle alakası yok.
Duştan sonra olması en ideali ama illa duşa girmeye gerek yok.
Ben yaklasik 7 senedir falan safety razor ile oluyorum. Askerlik vs dışında mach kullanmadim. Hayatta mach vs dönmem misal bence alakası yok.
Bende edward jagger seti var. Firca proraso. Sabun birkaç çeşit var, tras öncesi de proraso, tras sonrası alum bloku ve hassas cilt krem var.
Bende de seboreik var.
Benim anladığım siz duşta hızlıca olayım vs diye ürün bakiyorsunuz, bunlar öyle şeyler değil. Duşta bırakayım, köpük kullanmayayim vs bu ürünle alakası yok.
0
bu cok super bir makine degil. ben de bununla baslamistim. biraz daha butce ayirip edwin jagger alabilirsin.
kopuksuz olmaz. sabun alirsan belki cildine iyi bile gelir.
paslanma olmadi bende su ana kadar ama o bicaklari cok uzun kullanamiyorsun zaten koreliyor.
kopuksuz olmaz. sabun alirsan belki cildine iyi bile gelir.
paslanma olmadi bende su ana kadar ama o bicaklari cok uzun kullanamiyorsun zaten koreliyor.
0
bu arada bıçak demişken üstteki beyefendi ben de ekleyeyim: bu bıçaklar ilk tıraşta biraz kör gibi gelebilir. ikinci ve üçüncü tıraşta tam performans veriyor. benim berberin iddiasına göre bir kaplaması varmış üstünde jiletlerin ve tıraşla o gidiyormuş. o yüzden ikinci ve üçüncü tıraşta daha iyi kesiyormuş.
ben dört tıraştan sonra değiştiriyorum. derby usta kullanıyorum.
ben dört tıraştan sonra değiştiriyorum. derby usta kullanıyorum.
0
duşta hızlıca tıraş olayımdan çok mecburiydi başta işte. dermatit varken yüzüme köpük veya jel süremiyordum yakıp kıpkırmızı yapıyordu bütün cildim kuruyup pullanıyordu hatta çatlayıp kanamaya kadar gidiyordu...
2 yıldır beslenmemi değiştirdiğimden beri cilt problemim yok şuan teknik olarak köpük kullanmamın bi sakıncası olmaz ama duşta tıraş olurken köpüğe ihtiyaç duymadım hiç ve blue3 tarzı tıraş bıçakları da normalde böyle kullanmıyor :D haliyle safety razor'ı köpüksüz denememiş ve bilmiyor olmanız normal tabi :D deneyip görmek gerekecek gibi.
10 seneyi geçiyor bu şekilde tıraş oluyorum şimdi işin içine sabun fırça filan katabileceğimi sanmam :D maliyete katlanıp blue3 ile devam ederim eğer köpüksüz kullanamazsam sanırım. yarın bi markete bakarım varsa alırım, yoksa online sipariş geçerim... o grafiğe bakarsak wilkinson'ın kendi bıçakları da fena değil gibi sanki?
2 yıldır beslenmemi değiştirdiğimden beri cilt problemim yok şuan teknik olarak köpük kullanmamın bi sakıncası olmaz ama duşta tıraş olurken köpüğe ihtiyaç duymadım hiç ve blue3 tarzı tıraş bıçakları da normalde böyle kullanmıyor :D haliyle safety razor'ı köpüksüz denememiş ve bilmiyor olmanız normal tabi :D deneyip görmek gerekecek gibi.
10 seneyi geçiyor bu şekilde tıraş oluyorum şimdi işin içine sabun fırça filan katabileceğimi sanmam :D maliyete katlanıp blue3 ile devam ederim eğer köpüksüz kullanamazsam sanırım. yarın bi markete bakarım varsa alırım, yoksa online sipariş geçerim... o grafiğe bakarsak wilkinson'ın kendi bıçakları da fena değil gibi sanki?
0
dusta sicak su ile tiras oluyorsun sanirim. oyle denenebilir. bence olur. ama daha once hic kullanmadiysan cok dikkatli olman lazim. kavisli yerlerde kendini cok kolay kesersin. gillette'in guvenli sistemi gibi dusunme. bicak acisini tutturmayi ve kavisli yerlerden donerken aci degistirmeyi zamanla ogreneceksin.
0
2 haftayı geçiyor alalı. wilkinson var mı diye çevrede ararken yuma diye bişey buldum 10 liraya, pek beğenmesem de denemek için aldım. orada tek seçenek de permasharptı alıp geçtim. jileti değiştirmeden 5 kere filan kullandım daha gideri var gibi. duşta bıraktım paslanma da olmadı... tıraş sabunu/köpüğü/jeli kullanmadan da tıraş olabildim.
bugün wilkinson siparişimi verdim umarım daha iyidir. bu yuma marka alette en beğenediğim şey yanları açık, o risk oluşturuyor. burnumun altını ağzımın etrafını keserken filan rahat olamıyorum. wilkinsonda yanlar kapalı. daha güvenlidir sanırım o. alakasız bi şekilde kolumu kestim mesela jiletin yanda açıkta kalan kısmıyla :D tıraşın kendisinde pek sorun yok gibi, ama blue3 kadar güvenli hissettirmiyor tabi.
bugün wilkinson siparişimi verdim umarım daha iyidir. bu yuma marka alette en beğenediğim şey yanları açık, o risk oluşturuyor. burnumun altını ağzımın etrafını keserken filan rahat olamıyorum. wilkinsonda yanlar kapalı. daha güvenlidir sanırım o. alakasız bi şekilde kolumu kestim mesela jiletin yanda açıkta kalan kısmıyla :D tıraşın kendisinde pek sorun yok gibi, ama blue3 kadar güvenli hissettirmiyor tabi.
0
denizgonen
Arabam 2014 model, en baz paket düz vites benzinli atmosferik motorlu opel astra. 83.000 km'de ve ilk sahibiyim. Memnunum da. Geçen babam dedi arabamı satacağım 500'e sana satayım. Benim arabayı satsan üste 240-250 koysam alabilirim. Babamın arabası da 2018 model, 120.000 km'de turbo motorlu 4x4 ola
Arabam 2014 model, en baz paket düz vites benzinli atmosferik motorlu opel astra. 83.000 km'de ve ilk sahibiyim. Memnunum da.
Geçen babam dedi arabamı satacağım 500'e sana satayım. Benim arabayı satsan üste 240-250 koysam alabilirim.
Babamın arabası da 2018 model, 120.000 km'de turbo motorlu 4x4 olanından. Benzinli bir de üstüne.
Maddi olarak şahane durumlarda değilim, kenarda 10 senedir birikmişim var onu verip alacağım. Bir yandan arabayı nasıl yürütürüm diyorum, bir yandan da bu devirde iyi bir teklif alamayacağım bir arabayı alırım diyorum.
Sizce ne yapmalı?
Geçen babam dedi arabamı satacağım 500'e sana satayım. Benim arabayı satsan üste 240-250 koysam alabilirim.
Babamın arabası da 2018 model, 120.000 km'de turbo motorlu 4x4 olanından. Benzinli bir de üstüne.
Maddi olarak şahane durumlarda değilim, kenarda 10 senedir birikmişim var onu verip alacağım. Bir yandan arabayı nasıl yürütürüm diyorum, bir yandan da bu devirde iyi bir teklif alamayacağım bir arabayı alırım diyorum.
Sizce ne yapmalı?
0
Masrafı çok olur o arabanın, bu arada kendi arabanızı 250bin lira olarak mı hesapladınız? Daha fazla eder gibi geldi.
0
750binlik arabayi 500e veriyor. Alirdim.
Begenmezsen Seneye satip baska bi sey alirsin, paran 2ye katlanmis olur.
Begenmezsen Seneye satip baska bi sey alirsin, paran 2ye katlanmis olur.
0
10 senedir 250 bin biriktiyse ve baska para yoksa alinmaz. O kadar zengin degilsin su noktada.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
1.6 lde motorlar tarihi bir motor, 5 ileri manuel f17 şanzıman. astra j'nin sorun çıkarmasa da en kötü seçeneği. ne alacaksanız bundan daha iyi olacaktır. tucson güncel kasa değil de bundan bir önceki 1.6 turbo motor seçeneği güzel fakat çift kavramalı otomatik şanzıman soru işareti. isterseniz astra k bulun 2017 üstü 1.4 turbo le2 motor, 1.2 turbo lıh motor (makyajlı kasa), hem yabancılık çekmezsiniz.
0
@thewhitewolf yani sarı siteye baktım da fiyatlar biraz şişik değil mi? Yoksa evet 280-290'a da çok ilan var.
@brkylmz tek motivasyonum o zaten, ki babam da kendince bana hediye veriyor, kıyak çekiyor. Şu anki ekonomide ve maddiyatımda ruhumu satsam alamam o arabayı.
@hot potato evet başka birikimim yok sayılır. Yaklaşık 100.000 gibi döviz altın var o kadar. 250.000 lira da 2012'den beri kenara 300-500 koyup faizden, hisseden vs biriktirdiğim para.
@rain when i die öncelikle araba konusunda hatalı bir ifade kullandım. Araba 2013 model, 2014'de trafiğe çıkışlı astra h kasa. İkinci el araba konusu da beni hep korkutuyor astramı sıfır aldım zamanında, kazasız belasız huyunu suyunu bildiğim bir araba, o yüzden sıfır olmadıkça ya da babam gibi yakından tanıdığım biri teklifte bulunmadıkça 2. El arabadan çekiniyorum. Yoksa tucsondan ziyade c sınıfı hb ve astra gibi oturaklı bir araba bana daha uygun gerçekten. Evet tucson da eski kasanın makyajsızı. Donanımı falan çok iyi. Fakat arabamı da seviyorum düz adamım zaten 130'u geçmem hızlı olayım vs gibi bir derdim yok.
@brkylmz tek motivasyonum o zaten, ki babam da kendince bana hediye veriyor, kıyak çekiyor. Şu anki ekonomide ve maddiyatımda ruhumu satsam alamam o arabayı.
@hot potato evet başka birikimim yok sayılır. Yaklaşık 100.000 gibi döviz altın var o kadar. 250.000 lira da 2012'den beri kenara 300-500 koyup faizden, hisseden vs biriktirdiğim para.
@rain when i die öncelikle araba konusunda hatalı bir ifade kullandım. Araba 2013 model, 2014'de trafiğe çıkışlı astra h kasa. İkinci el araba konusu da beni hep korkutuyor astramı sıfır aldım zamanında, kazasız belasız huyunu suyunu bildiğim bir araba, o yüzden sıfır olmadıkça ya da babam gibi yakından tanıdığım biri teklifte bulunmadıkça 2. El arabadan çekiniyorum. Yoksa tucsondan ziyade c sınıfı hb ve astra gibi oturaklı bir araba bana daha uygun gerçekten. Evet tucson da eski kasanın makyajsızı. Donanımı falan çok iyi. Fakat arabamı da seviyorum düz adamım zaten 130'u geçmem hızlı olayım vs gibi bir derdim yok.
0
in vino veritas
daha cok acemiyim 2 gundur trafigin sakin oldugu bir alanda yavas yavas direksiyon calismalari yapiyorum. hemen her seyi mantiga oturttum gibi ama sag tarafa cok yaklasiyorum istemsiz. milimetrik farkla kurtardim aynami defalarca mesela ve isin kotusu farkinda bile degilim saga yaklastigimin. kaldir
daha cok acemiyim 2 gundur trafigin sakin oldugu bir alanda yavas yavas direksiyon calismalari yapiyorum. hemen her seyi mantiga oturttum gibi ama sag tarafa cok yaklasiyorum istemsiz. milimetrik farkla kurtardim aynami defalarca mesela ve isin kotusu farkinda bile degilim saga yaklastigimin. kaldirima filan ciktim birkac kez hatta (kaldirim alcakti cok zorlamadim yoksa). surucu koltugu solda oldugu icin kendimi ortalayamiyorum seritte. dogru yerde oldugumu nasil anlayabilirim? neye gore seridimdeyim ya da degilim belirleyebilirim surerken?
bi de aklim almiyor araba kullanmak gercekten zor ve konsantrasyon isteyen bir sey ama herkes nasil catir catir kullaniyor bu mereti? bunca yil kactim kullanmaktan ama artik mecburum bu isi cozmem lazim. tavsiyeleriniz varsa memnuniyetle dinlerim.
bi de aklim almiyor araba kullanmak gercekten zor ve konsantrasyon isteyen bir sey ama herkes nasil catir catir kullaniyor bu mereti? bunca yil kactim kullanmaktan ama artik mecburum bu isi cozmem lazim. tavsiyeleriniz varsa memnuniyetle dinlerim.
0
Araba kullanmak zor değil sadece sen acemisin ve kas-motor hafızan henüz aracı düşünmeden kontrol etmeye adapte olamadı, şu an araç sürme işini beyninle yapıyorsun ama yetenek kazandıkça adaptasyon sağladıkça görevi beyincik alacak sen de o zaman yolda yürümekten daha kolay olduğunu göreceksin. İkinci olarak da bu süreçte yan aynaları daha sık kullan sağa yanaştıkça düzeltirsin böyle böyle alışıp bunlara ihtiyaç duymayacak bi noktaya geleceksin.
0
Özel direksiyon dersi alıp "allah allah insanlar nasıl kullanıyor" demeyecek seviyeye gelene kadar trafiğe çıkmamanızı tavsiye ederim.
0
Sol ayağınız sol teker hizası civarına denk geliyor. Her zaman sol ayak şeridin biraz içinde kalacak şekilde soldan hizalama yapabilirsiniz. Arabanın genişliğine alıştıkça sağın hizasının nereye denk geldiğini de anlamaya başlarsınız.
0
İncredible +1
Kaldirima ciktim diyorsunuz aynayi zor kurtardim diyorsunuz. Millrtinde kendinizinde canini yakmayin.
Kaldirima ciktim diyorsunuz aynayi zor kurtardim diyorsunuz. Millrtinde kendinizinde canini yakmayin.
0
bir profesyonelden özel ders al. şeritte vücut konumu olarak kendini değil aracı ortalayacaksın. hafif sol taraftan bakman gerekiyor, çok karmaşık değil.
şu an yorucu gibi geliyor çünkü her şeyi düşünerek yapıyorsun. yeteri kadar pratikten sonra çoğu hareketin refleks halini alacak.
şu an yorucu gibi geliyor çünkü her şeyi düşünerek yapıyorsun. yeteri kadar pratikten sonra çoğu hareketin refleks halini alacak.
0
incredible ve kuzeyli, arkadaslar saka misiniz? tabii ki su an bu acemilikle trafige cikmayi ve aktif sekilde kullanmayi dusunmuyorum.
siz anne karninda ogrendiniz sanirim? baska turlu bu tarz bir yaklasim imkansiz cunku.
makul tavsiye ve yorum yazan diger arkadaslara tesekkur ederim, bir sure kimseye bulasmadan arabaya alisayim sonrasinda pratik icin bir hocayla calisirim diye dusunuyordum. zamanla iyilesecek farkindayim, bol pratik cok onemli ama su serit hizalamaya alisana kadar zorlanacagim anladim onu.
siz anne karninda ogrendiniz sanirim? baska turlu bu tarz bir yaklasim imkansiz cunku.
makul tavsiye ve yorum yazan diger arkadaslara tesekkur ederim, bir sure kimseye bulasmadan arabaya alisayim sonrasinda pratik icin bir hocayla calisirim diye dusunuyordum. zamanla iyilesecek farkindayim, bol pratik cok onemli ama su serit hizalamaya alisana kadar zorlanacagim anladim onu.
0
1. Arabaya alışayım sonra ders alırım diye düşünmeyin. Ne kadar etken özel ders alırsanız o problemleri aşmanız kolaylaşacak.
2. Yolda ortalamak için en ileriye bakmak gerek, direksiyon simidi şeritlerin en ilerisine doğru baktığınızda ortada olmalı. Yani hemen önünüze yanınıza bakarak ayarlayamazsınız, baktığınız yöne doğru da istemsiz hareket edersiniz.
3. Sağ kaldırıma yakınlık için de araç içinden göz ayarı gerekir. Aracın sağ çıtası önemli hiza almak için.
4. Yukarda yazdıklarımı kendi başınıza yapıncaya kadar hem çok zaman kaybeder hem de zorlanırsınız. Ders aldığınız da çok daha hızlı olacaktır. Mümkünse önceliğiniz bütçe ayarlayıp ders almak olsun. İnstagramda bir sürü hoca var, kafanıza yatan birini bulabilirsiniz ya da sahibinden de olabilir.
5. Yukarıda yazılmış kullandıkça kas hafızası mı oluyormuş otomatikleşiyor araç kullanmak.
Ben de çok uzun yılların sürücüsü değilim, sizin gibi endişelerle başlayıp yola çıkmış artık trafiğe katılmış çok tecrübeli olmayan birinin tavsiyeleri olarak okuyun.
2. Yolda ortalamak için en ileriye bakmak gerek, direksiyon simidi şeritlerin en ilerisine doğru baktığınızda ortada olmalı. Yani hemen önünüze yanınıza bakarak ayarlayamazsınız, baktığınız yöne doğru da istemsiz hareket edersiniz.
3. Sağ kaldırıma yakınlık için de araç içinden göz ayarı gerekir. Aracın sağ çıtası önemli hiza almak için.
4. Yukarda yazdıklarımı kendi başınıza yapıncaya kadar hem çok zaman kaybeder hem de zorlanırsınız. Ders aldığınız da çok daha hızlı olacaktır. Mümkünse önceliğiniz bütçe ayarlayıp ders almak olsun. İnstagramda bir sürü hoca var, kafanıza yatan birini bulabilirsiniz ya da sahibinden de olabilir.
5. Yukarıda yazılmış kullandıkça kas hafızası mı oluyormuş otomatikleşiyor araç kullanmak.
Ben de çok uzun yılların sürücüsü değilim, sizin gibi endişelerle başlayıp yola çıkmış artık trafiğe katılmış çok tecrübeli olmayan birinin tavsiyeleri olarak okuyun.
0
Ben bunu şöyle aştım açıkçası. Düz yol değil de daha zorunu söylüyorum. Arabayı kullanırken 20 30 metre önünü kolluyorsun zaten. Mesela araba park etmiş baktın çok dar bir yol var. Sen uzaktan bakınca benim arabam buradan geçer mi diye soracaksın kendine, eğer geçmez kanaatine varırsan zaten mesele yok ama eğer geçer dersen gidip sola yanaşabildiğin kadar yanaşacaksın. Gerekirse aynayı milimetrik hizalayacaksın. Sol aynayı takip etmek doğal olarak sağa göre çok kolaydır. Araba buradan geçer kanaatine varabilmek zaman alacaktır ama aracın büyüklüğüne zamanla alışacaksın. Yukarıdaki arkadaşın dediği gibi sol bacağın muhtemelen aracın sol yan tarafından maksimum 30-40 cm falan içeride. Sola mümkün olduğunca yanaşarak gidebilirsin. Bu şerit olur duvar olur ama tabi bu şehir içi yollar için bir tavsiye
0
Hocam asil sen saka misin? Arabaya alisinca zaten kullanabiliyor oluyorsun ders almana da gerek kalmiyor.
Umarim kimseye zarar vermeden bir sekilde ogrenirsin.
Annemin karninda ogrenmedim tabiki ama kaldirima cikiyorum arabayi hizalayamiyorum diye de derdim olmadi.
Umarim kimseye zarar vermeden bir sekilde ogrenirsin.
Annemin karninda ogrenmedim tabiki ama kaldirima cikiyorum arabayi hizalayamiyorum diye de derdim olmadi.
0
bu usluptan herhangi bir beklentim olamaz maalesef bu tavirla sizi ciddiye alamiyorum.
0
ders almak için araca alışmayı bekleme çünkü temelinde sıkıntı var. gerekirse hoca eşliğinde stop ettire ettire dur kalk çalışmalısın, ayıp bir şey değil.
0
Yuruyen trafik canavarindan ayarimi yedigime gore gunume devam edebilirim.
Siz insanlari tehlikeye atinca sorun yok yazinca mi sorun oldu. Sorumsuz bir insansiniz gercekten yazik. Araba kullanmak sorumluluk istiyor insanlarin canina veya malina kast edebilirsiniz.
Siz insanlari tehlikeye atinca sorun yok yazinca mi sorun oldu. Sorumsuz bir insansiniz gercekten yazik. Araba kullanmak sorumluluk istiyor insanlarin canina veya malina kast edebilirsiniz.
0
Özellikle geç ehliyet alınan durumlarda ya da az video oyunun oynayan kişilerde bu olabiliyor (eşimden biliyorum:) Bir süre sonra düzeliyor. Burada önemli olan sık sık çıkarak korku geliştirmemek. Benim de aynama biri gelip dokunmuştur bu çok sorun değil. Önemli olan fren-gaz karmaşasına girmemek. Onun haricinde herkes benzer yollardan geçmiştir. Oyna devam:)
Edit: Kaldırıma çıkmak biraz fazla olmuş. Bu durumda temelleri gerçekten gözden geçirmeniz gerekir.
Edit: Kaldırıma çıkmak biraz fazla olmuş. Bu durumda temelleri gerçekten gözden geçirmeniz gerekir.
0
herkesin çatır çatır kullanıyor diye şaşırmanın nedeni araba kullanmayı öğrenmeden sana ehliyet verilmesi. ben ehliyetimi aldığımda evet şu anki kadar rahat olmasam da şeridimde durmayı, kaldırıma yanaşıp park etmeyi biliyordum.
sürücü koltuğu solda olduğu için kendini şeritte ortalayamamak diye bir acemilik durumu yoktur arkadaş, ya da sağa yanaştığımın farkında değildim diye de bir acemilik durumu yoktur. sen araba kullanmayı bilmiyorsun, ya ehliyetin yok ya da sana ehliyet veren kişi bir suç işlemiş.
şu an bir trafik canavarısınız. insanların malına canına zarar vermeden eğer araç kullanmaya niyetiniz varsa kursa yazılın. insanlara çemkireceğinize nasıl bir tehlike yarattığınızın farkına varın.
sürücü koltuğu solda olduğu için kendini şeritte ortalayamamak diye bir acemilik durumu yoktur arkadaş, ya da sağa yanaştığımın farkında değildim diye de bir acemilik durumu yoktur. sen araba kullanmayı bilmiyorsun, ya ehliyetin yok ya da sana ehliyet veren kişi bir suç işlemiş.
şu an bir trafik canavarısınız. insanların malına canına zarar vermeden eğer araç kullanmaya niyetiniz varsa kursa yazılın. insanlara çemkireceğinize nasıl bir tehlike yarattığınızın farkına varın.
0
ben de yıllarca kaçıp zorunlu olarak son 3 aydır aktif olarak trafikte araba kullanan birisi olarak, mutlaka ders al derim. ilk zamanlar her şeye her yöne dikkat etmek cidden çok zor konsantrasyon gerektiriyor, en basitinden ilk zamanlar silecekleri çalıştırmak bile zor geliyor. ama alışıyorsun.
instagramda dünyasürücükursu diye bir hesap var, basit temel bilgiler veriyor. ben çok faydalanıyorum ondan, girip bir bakabilirsin.
instagramda dünyasürücükursu diye bir hesap var, basit temel bilgiler veriyor. ben çok faydalanıyorum ondan, girip bir bakabilirsin.
0
@denizgonen okudugunuzu anlayamadiginiz icin uzgunum. umarim gercek hayatinizda bu konu cok zorluk cikarmiyordur size. zaten iyice alisip ogrenmeden trafige cikmayi dusunmedigimi muhtelif yerlerde belirtmisim hala neyin şovu anlamadim bu yaptiginiz.
her neyse, ehliyetimi alali neredeyse 20 yil oluyor, o donemde arabam yoktu sonra da ihtiyac olmadi vs. derken ancak sira geldi. bir hoca bulacagim oyleyse. mantikli tavsiye veren arkadaslar sag olsun. kazasiz belasiz gunler dilerim.
her neyse, ehliyetimi alali neredeyse 20 yil oluyor, o donemde arabam yoktu sonra da ihtiyac olmadi vs. derken ancak sira geldi. bir hoca bulacagim oyleyse. mantikli tavsiye veren arkadaslar sag olsun. kazasiz belasiz gunler dilerim.
0
sol tarafta trafik var ve orada olmaktan korkuyorsun. güvenli olan tarafta kalmak istiyorsun. yüzmeyi öğrenirken kenardan tutmak istersin, ayağın yere bassın istersin. bırakıp gitmek istemezsin. aynı duygu. kendine güvenin geldikçe şeridi ortalayacaksın. bol bol pratik yapmaktan başka çözüm yok. sabah erken saatlerde, trafiğin hiç olmadığı yerlerde. bol bol pratik.
ders de al. ben 15 saat ders almıştım ilk trafiğe çıkacağım zaman. senelerdir hiç bir çizik, sürtme, near miss vs. yaşamadım. ama ilk 2 sene 2 ayda 1 sürterdim bir yere. edit: kaldırıma çıkmayı aklım pek almadı. ders almadan trafiğe çıkmasan iyi edersin.
ders de al. ben 15 saat ders almıştım ilk trafiğe çıkacağım zaman. senelerdir hiç bir çizik, sürtme, near miss vs. yaşamadım. ama ilk 2 sene 2 ayda 1 sürterdim bir yere. edit: kaldırıma çıkmayı aklım pek almadı. ders almadan trafiğe çıkmasan iyi edersin.
0
Ders almanın şöyle faydaları da oluyor; hoca öyle bir metaforla geliyor ki o anda şeridi ortalamak, dönüşler vs. çok daha anlaşılır hale geliyor.
0
Ayna aynaya dokunmadan araba öğrenilmez. Ben de kaldırıma çıktım. Dönerken çıkmışsınızdır bişey olmaz. Yavaş yavaş gider kurallara uyarsınız. Ben ders de almadım ama babam iyi anlatırdı öyle bi şansım oldu. Allaha şükür kimseye zarar vermedim. Bi kere bi volvo yu çizmiştim yalnız allahtan ucuz kurtardım. Hangi arabayı çizdiğinize dikkat edin, kaskonuza göre araba çizin :)
0
cockiness
merhabalar, evde 2 kedimiz var. bi tanesi(dişi) yaklaşık 5, diğeri (erkek) de 2,5 yaşlarında. ikisi de kısır.ikisini de sokaktan bulan kişilerden sahiplendik. daha önceleri evi pislettiğine dair eşimin söylenmeleri oluyordu ama çok da üstelemiyordu. bu arada ilk kediyi kendisi istediği için sahiplen
merhabalar, evde 2 kedimiz var. bi tanesi(dişi) yaklaşık 5, diğeri (erkek) de 2,5 yaşlarında. ikisi de kısır.
ikisini de sokaktan bulan kişilerden sahiplendik. daha önceleri evi pislettiğine dair eşimin söylenmeleri oluyordu ama çok da üstelemiyordu. bu arada ilk kediyi kendisi istediği için sahiplendik. ikinci kediyi ben bulmuştum, o çok istemiyordu ama sonradan kabul etti. ikisi de yavruydu, biz büyüttük, alıştırdık birbirlerine.
ama ne olduysa eşim doğum yaptıktan sonra oldu.
kedilerin tüyleri, kumları, mama kırıntıları, yere döktükleri sular vs. iyice kendisine batmaya başladı. devamlı bana bu kedileri göndereceksin deyip duruyor.
bu aralar nerdeyse iki güne bir bu sebepten tartışma çıkıyor. kendisi çalışmıyor ve evde bebeğe bakıyor, bende evden çalışıyorum. her gün bu konu açılıyor temizlik yaparken. bende madem bu kadar titizdin niye aldın eve diyorum. işte tek kedi varken böyle değildi falan diyor.
bebek emeklerken üstü başı tüy oluyor falan diyor. bazen kediler evde oynarken falan çocuğu uyandırabiliyor nadir de olsa, bu zaman iyice deliriyor kendisi.
sabahları kalktığımda o uyanmadan koltuklardaki tüyleri falan alıyorum. öğle aramda evi süpürmeye çalışıyorum, kedilerin kumunu temizliyorum, dökülen kumları süpürüyorum. sırf bu sebepten robot süpürge, dyson falan da aldık. ama ona göre ev her türlü pis, çünkü kediler batırıyor. kedisiz arkadaşlarının evleri 2 gün süpürülmese de temiz, bizim ev her gün süpürsek bile pis oluyor.
ben kedileri göndermek istemiyorum ama artık bu muhabbetten de sıkıldım açıkçası. ne yapabilirim? bana bir yol gösteren olur mu? dedemlerin köyü var oraya mı götürsem diyorum. mama falan da yollarım zaten hep, aç kalmazlar. ama dışarda yapabilirler mi tam da emin olamıyorum. önümüz de kış zaten.
kediler de cins kedi değil, bildiğiniz tekir. sahibinden'de ilan vereyim dedim ama bi sürü ilan var. kimse de gelip bizim kedileri almaz diye düşündüm açıkçası. yavru falan olsa belki o zaman belki bulabilirdim.
açıkçası işin içinden çıkamıyorum :( vicdanım el vermiyor ama evimizin içinde de huzur kalmadı bu yüzden.
ikisini de sokaktan bulan kişilerden sahiplendik. daha önceleri evi pislettiğine dair eşimin söylenmeleri oluyordu ama çok da üstelemiyordu. bu arada ilk kediyi kendisi istediği için sahiplendik. ikinci kediyi ben bulmuştum, o çok istemiyordu ama sonradan kabul etti. ikisi de yavruydu, biz büyüttük, alıştırdık birbirlerine.
ama ne olduysa eşim doğum yaptıktan sonra oldu.
kedilerin tüyleri, kumları, mama kırıntıları, yere döktükleri sular vs. iyice kendisine batmaya başladı. devamlı bana bu kedileri göndereceksin deyip duruyor.
bu aralar nerdeyse iki güne bir bu sebepten tartışma çıkıyor. kendisi çalışmıyor ve evde bebeğe bakıyor, bende evden çalışıyorum. her gün bu konu açılıyor temizlik yaparken. bende madem bu kadar titizdin niye aldın eve diyorum. işte tek kedi varken böyle değildi falan diyor.
bebek emeklerken üstü başı tüy oluyor falan diyor. bazen kediler evde oynarken falan çocuğu uyandırabiliyor nadir de olsa, bu zaman iyice deliriyor kendisi.
sabahları kalktığımda o uyanmadan koltuklardaki tüyleri falan alıyorum. öğle aramda evi süpürmeye çalışıyorum, kedilerin kumunu temizliyorum, dökülen kumları süpürüyorum. sırf bu sebepten robot süpürge, dyson falan da aldık. ama ona göre ev her türlü pis, çünkü kediler batırıyor. kedisiz arkadaşlarının evleri 2 gün süpürülmese de temiz, bizim ev her gün süpürsek bile pis oluyor.
ben kedileri göndermek istemiyorum ama artık bu muhabbetten de sıkıldım açıkçası. ne yapabilirim? bana bir yol gösteren olur mu? dedemlerin köyü var oraya mı götürsem diyorum. mama falan da yollarım zaten hep, aç kalmazlar. ama dışarda yapabilirler mi tam da emin olamıyorum. önümüz de kış zaten.
kediler de cins kedi değil, bildiğiniz tekir. sahibinden'de ilan vereyim dedim ama bi sürü ilan var. kimse de gelip bizim kedileri almaz diye düşündüm açıkçası. yavru falan olsa belki o zaman belki bulabilirdim.
açıkçası işin içinden çıkamıyorum :( vicdanım el vermiyor ama evimizin içinde de huzur kalmadı bu yüzden.
0
eşin kedilere takmış bence bir kere, artık ağzınla kuş tutsan o kediler gitmediği sürece evin temiz olduğuna inanmayacak. annelik içgüdüsü ile belki daha önce umursamadığı tüydür kumdur bunların bebeğe zararlı olabileceğini düşünüyordur.
kediler eve sokaktan geldiyse de artık alışmışlar, geri sokakta yaşayamazlar. köy ortamında evde takılıp istediklerinde dışarı çıkabileceklerse bu olabilir tabii.
bana şu anda en mantıklı çözüm sahiplendirmek gibi göründü.
kediler eve sokaktan geldiyse de artık alışmışlar, geri sokakta yaşayamazlar. köy ortamında evde takılıp istediklerinde dışarı çıkabileceklerse bu olabilir tabii.
bana şu anda en mantıklı çözüm sahiplendirmek gibi göründü.
0
eşiniz manevi yönü kuvvetli biriyse (dini inançlı vb. demiyorum, o ayrı bir şey), bebek yüzünden kış gelirken iki ev kedisini sokağa atmayı gerçekten isteyip istemediğini, bu vicdani yükü yüklenmeye hazır olup olmadığını sorun.
bebek geldi diye kediler giderse ve bir de mağdur olurlarsa, çocuğun aile sisteminde durup dururken dengesizlik yaratılmış olur çünkü şu anda bebek olsa da çocuk bu durumu hisseder.
karma gibi bir şeyden bahsetmiyorum, o ayrı bir konu, benim bahsettiğim aile dinamiklerinin dâhil olduğu sistemik yapı.
belki bunu söylediğinizde biraz düşünür veya bir tokat etkisi olur çünkü bence mantıklı düşünemiyor ve bunun altında başka bir şey var.
psikolojik olarak ele alırsak da çocukça davranıyor.
olgun ve üstelik artık ebeveyn olan bir yetişkin olarak aynı çatı altında yaşamanın ortak yolunu bulması veya bir şekilde ayak uydurması gerekirdi.
sonuçta hamile kaldığında da kediler vardı, kediler "evlat edinilirken" de bir gün çocuk yapabileceğinizi biliyordu.
bu yüzden psikolojik olarak ucu başka yere bağlanıyor olabilir diye düşünüyorum çünkü normal şartlarda belli ki aklı başında bir insan ve kendisiyle çeliştiği bir süreçte.
temizlik konusuna neden bu kadar saplandığını bulmakla başlamak işe yarayabilir.
mesela o çocukken ailesinde hayvandan veya hijyen eksikliğinden kaynaklı bir hastalık, ölüm vb. olmuş mu?
ya da kendisinin başına böyle bir şey gelmiş mi?
veya çocuğu koruyamayacağına dair sahip olduğu başka temellere dayanan korkuları mı var?
kendi annesiyle arası nasıl?
hastalık korkusu, koruyamama korkusu, yetersizlik hissi vb. olabilir.
bence oturup bunları da konuşabilir, düğümü bulabilirsiniz.
bu saplantı çok normal değil, belli ki bir nedeni var ve bu bebeğin gelmesiyle birlikte eşiniz bir şekilde tetiklenip regrese olarak başka bir yere gidiyor zihinsel olarak.
konu kediler değil muhtemelen.
bebek geldi diye kediler giderse ve bir de mağdur olurlarsa, çocuğun aile sisteminde durup dururken dengesizlik yaratılmış olur çünkü şu anda bebek olsa da çocuk bu durumu hisseder.
karma gibi bir şeyden bahsetmiyorum, o ayrı bir konu, benim bahsettiğim aile dinamiklerinin dâhil olduğu sistemik yapı.
belki bunu söylediğinizde biraz düşünür veya bir tokat etkisi olur çünkü bence mantıklı düşünemiyor ve bunun altında başka bir şey var.
psikolojik olarak ele alırsak da çocukça davranıyor.
olgun ve üstelik artık ebeveyn olan bir yetişkin olarak aynı çatı altında yaşamanın ortak yolunu bulması veya bir şekilde ayak uydurması gerekirdi.
sonuçta hamile kaldığında da kediler vardı, kediler "evlat edinilirken" de bir gün çocuk yapabileceğinizi biliyordu.
bu yüzden psikolojik olarak ucu başka yere bağlanıyor olabilir diye düşünüyorum çünkü normal şartlarda belli ki aklı başında bir insan ve kendisiyle çeliştiği bir süreçte.
temizlik konusuna neden bu kadar saplandığını bulmakla başlamak işe yarayabilir.
mesela o çocukken ailesinde hayvandan veya hijyen eksikliğinden kaynaklı bir hastalık, ölüm vb. olmuş mu?
ya da kendisinin başına böyle bir şey gelmiş mi?
veya çocuğu koruyamayacağına dair sahip olduğu başka temellere dayanan korkuları mı var?
kendi annesiyle arası nasıl?
hastalık korkusu, koruyamama korkusu, yetersizlik hissi vb. olabilir.
bence oturup bunları da konuşabilir, düğümü bulabilirsiniz.
bu saplantı çok normal değil, belli ki bir nedeni var ve bu bebeğin gelmesiyle birlikte eşiniz bir şekilde tetiklenip regrese olarak başka bir yere gidiyor zihinsel olarak.
konu kediler değil muhtemelen.
0
Bence bir süre idare edin alttan alın muhtemelen psikolojik bir sorun yaşıyor kendisi. Emekleme sürecinden sonra bence normalleşir diye inanıyorum. Yoksa yaptığı şey çok çirkin küçük kediyi eve alıp alıştırıp göndermek istemek. Ne yazık ki düz tekir olduklarından sahiplendirmek de zor ki kediler evine sahibine bağlıdır yani.
0
Zor durum. Ancak eş olmak böyle durumlarda uğraş gerektirir. Konu kedi değil diye düşünüyorum. Eşinizin evdeki yükünü hafifletmeniz gerekiyor. Kediler gitse bile, başka problemler çıkabilir (doğum ve hormonlar ve ek işler vs).
Vicdan açısından, kışın sokakta ölürler. Bu kesindir, sizin iyi veya kötü niyetinize bağlı değil. Dışarıda zatürre olurlar en iyi ihtimalde, çünki saklanacak yer bulmayı bile bilmezler. Kar yağarsa, ömürleri yaklaşık 3 gündür malesef (susuzluktan böbrekleri iflas eder).
Eşinize, onu anladığınızı ve yaklaşık 2 ay daha sabretmesini rica edin.
Evin temizlenmesine bizzat katılın, süpürgeyi elinize alın :)
Kış boyunca kedilerin evin bir veya iki odasında (mümkün olduğunca) kalmasını sağlayın. Bu arada sahiplendirmek için elinizden geleni yapın (şikayet etmeniz yarar sağlamaz). Özellikle kedi besleyen yakınlarınıza sorun.
Vicdan açısından, kışın sokakta ölürler. Bu kesindir, sizin iyi veya kötü niyetinize bağlı değil. Dışarıda zatürre olurlar en iyi ihtimalde, çünki saklanacak yer bulmayı bile bilmezler. Kar yağarsa, ömürleri yaklaşık 3 gündür malesef (susuzluktan böbrekleri iflas eder).
Eşinize, onu anladığınızı ve yaklaşık 2 ay daha sabretmesini rica edin.
Evin temizlenmesine bizzat katılın, süpürgeyi elinize alın :)
Kış boyunca kedilerin evin bir veya iki odasında (mümkün olduğunca) kalmasını sağlayın. Bu arada sahiplendirmek için elinizden geleni yapın (şikayet etmeniz yarar sağlamaz). Özellikle kedi besleyen yakınlarınıza sorun.
0
tavrı sadece kediler konusunda mı değişti yoksa genel ruh halinde bir depresiflik-tükenmişlik mi var ?
insanlar ruhen yorgun olduğunda ufak şeyler batmaya başlar. bebek de onu çok yoruyordur.
insanlar ruhen yorgun olduğunda ufak şeyler batmaya başlar. bebek de onu çok yoruyordur.
0
eğer kedileri yollarsanız kediler gittikten sonra sıra size gelebilir. ondan sonra sizin her yaptığınız göze batacak.
acaba bebek içinde aynı şeyi yapacak mı? biraz büyünce oda etrafı kirletecek, atacak dökecek. bıktım bundan deyip çocuğu da mı sahiplendireceksiniz.
acaba bebek içinde aynı şeyi yapacak mı? biraz büyünce oda etrafı kirletecek, atacak dökecek. bıktım bundan deyip çocuğu da mı sahiplendireceksiniz.
0
Bu kedileri göndereceksin çok sert olmuş ya.
Yavrudan eve alıştılarsa sokak gerçekten çok zor hatta azcık imkansız artık o hayvanlara, çok yazık olur.
Yavrudan eve alıştılarsa sokak gerçekten çok zor hatta azcık imkansız artık o hayvanlara, çok yazık olur.
0
"ama ne olduysa eşim doğum yaptıktan sonra oldu." evladınız oldu yani?
kediler yalnızların oyalangaçı. şimdi hanımınızın başında insan evladı gibi bir meşguliyet var. kedilere merhametle bakıp ardlarını toplamaya lüzum kalmamış
kediler yalnızların oyalangaçı. şimdi hanımınızın başında insan evladı gibi bir meşguliyet var. kedilere merhametle bakıp ardlarını toplamaya lüzum kalmamış
0
@orpheus yok davranışı sadece kediler konusunda değişti diyemem aslında. ama konu çok uzayacak diye başta yazmamıştım. genel olarak davranışları değiştiğini gözlemleyebiliyorum. daha çabuk sinirlenen, daha tahammülsüz, daha fazla yakınan biri oldu malesef.
bebekle uğraşmak gerçekten zor. farkındayım, kolay şeyler yaşamadı. bende her ara verdiğimde bebekle ilgilenmeye çalışıyorum, ev işlerine yardım etmeye çalışıyorum. ama inanın elimden bu kadarı geliyor. evden de çalışsam gündüzleri bitirmem gereken işler oluyor.
psikolojik destek alma konusunda ikna ettim son günlerde, bulduğum bi psikologla görüşmeye başlayacak inş.
bebekle uğraşmak gerçekten zor. farkındayım, kolay şeyler yaşamadı. bende her ara verdiğimde bebekle ilgilenmeye çalışıyorum, ev işlerine yardım etmeye çalışıyorum. ama inanın elimden bu kadarı geliyor. evden de çalışsam gündüzleri bitirmem gereken işler oluyor.
psikolojik destek alma konusunda ikna ettim son günlerde, bulduğum bi psikologla görüşmeye başlayacak inş.
0
Cevaplara şöyle bir baktım da gözümden kaçmış olabilir, postpartum depresyon olabilir mi? Genel olarak davranışları değişti dediğiniz için özellikle. Psikologla görüşecek de diyorsanız umarım toparlanır. Kedilere de hiç olmazsa bahara kadar sabretmesini isteseniz o arada belki başka birine sahiplendirirsiniz, belki eşiniz yumuşar vazgeçer.
0
Sizin için çok zor süreç. Kedileri dışarı atma düşüncesi fikri bir ömür sizin vicdanınızı kemirecek. Ben doğanın bir gücü ve dengesi olduğuna inanıyorum. Böyle bir durum olduğunda da bence o miniklerin ahı sizin üzerinizde olacak. Ben bilimsel açıklama yapabilecek yetkinlikte değilim ama eşiniz bu konuda maalesef çok vicdansız düşünüyor.
0
Bizimde 1 yaşında kızımız var. Eşim sürekli evden çalışıyor ve evimizde anneanne de var. Aynı katta 2 kedi, bir köpeğimiz bulunuyor. Eşimin annesi tüy ve temizlik konusunda acayip hassas ve biz sürekli dalga geçerdik tüyden ne olacak çocuğun bağışıklığı güçlenir işte vs diye. Ama eşim bile bahsettiğiniz gibi özellikle çocuk emeklemeye başladıktan sonra kedilere ve köpeğe taktı. Tüylerinden, çocuk uyurken bazen gereksiz miyavlamalardan yaramazlıklardan çocuğun uyanmasından epey bir gerildi yer yer atacam hepinizi diyip de durdu. Ancak hiç temelli gönderelim vs demedi.
Ne yapıyoruz peki, sabah daha çocuk emekleme işine girmeden çocuğun dolaştığı her yer baştan aşağı süpürülüyor. Köpek eskiden koltukta yanımızda üstümüzde uyurdu, anne anne izin vermediği için artık köpeğe koltuk yasak, köpek çıkarken kediler koltuğa çıkmıyordu şimdi onlar rahat rahat koltuklarda takılıyorlar. Uyurken ses konusunda miyavlama yaramazlık olunca hemen geçici olarak (özellikle gecenin 3-4 ünde olunca) yan odaya kapatıyorum kedinin birini, köpek zaten aşağıda salonda takılıyor.
Siz zaten temizlik olayında epey bir çaba gösteriyorsunuz gördüğüm kadarıyla. Belki ev müsait ise ideal olmasa da sizde geçici olarak bir odaya kapatma yoluna gidebilirsiniz.
Ama bu durumun herşeyden önce eşinizin şuanki durumundan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Çocukla, sürekli evde birincil ilgilenen kişi olmak psikolojilerini çok etkiliyor. Ya size ya evdeki başka birşeylere sarıyor. Dolayısıyla sabır edip, onu rahatlatmaya çalışın ve bu sürecin de geçici olduğunu düşünüp ona da bunu hatırlatmaya çalışıın.
Evdeki hayvanın çocugun gelişimi üzerinde de çok olumlu etkileri var. Bu süre geçecek ve o hayvanlarla çok mutlu bir çocucukluk geçiriyor olacak. Bunları da belirtebilirsiniz.
Ne yapıyoruz peki, sabah daha çocuk emekleme işine girmeden çocuğun dolaştığı her yer baştan aşağı süpürülüyor. Köpek eskiden koltukta yanımızda üstümüzde uyurdu, anne anne izin vermediği için artık köpeğe koltuk yasak, köpek çıkarken kediler koltuğa çıkmıyordu şimdi onlar rahat rahat koltuklarda takılıyorlar. Uyurken ses konusunda miyavlama yaramazlık olunca hemen geçici olarak (özellikle gecenin 3-4 ünde olunca) yan odaya kapatıyorum kedinin birini, köpek zaten aşağıda salonda takılıyor.
Siz zaten temizlik olayında epey bir çaba gösteriyorsunuz gördüğüm kadarıyla. Belki ev müsait ise ideal olmasa da sizde geçici olarak bir odaya kapatma yoluna gidebilirsiniz.
Ama bu durumun herşeyden önce eşinizin şuanki durumundan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Çocukla, sürekli evde birincil ilgilenen kişi olmak psikolojilerini çok etkiliyor. Ya size ya evdeki başka birşeylere sarıyor. Dolayısıyla sabır edip, onu rahatlatmaya çalışın ve bu sürecin de geçici olduğunu düşünüp ona da bunu hatırlatmaya çalışıın.
Evdeki hayvanın çocugun gelişimi üzerinde de çok olumlu etkileri var. Bu süre geçecek ve o hayvanlarla çok mutlu bir çocucukluk geçiriyor olacak. Bunları da belirtebilirsiniz.
0
Kedileri tiras ettirmeyi onerebilirsiniz. Evet kedicikler icin hos degil ama bu psikolojik durumda evde durmalarini saglayacaksa :(
0
doğum sonrası depresyonu diye birşey var, belki eşiniz ona tutulmuştur.
normalde dert etmeyeceği şeyleri dert ediyordur.
bunu bir araştırın çaktırmadan bence.
kediler konusunda, evinizde bir odayı, kedi odası yapsanız, kedilerin o odanın dışına çıkmasına engel olsanız nasıl olur? kediler elbette bu işten hoşlanmaz ama eninde sonunda alışırlar diye düşünüyorum, hele de çift kedi olunca. bir kaç gün/hafta kafa şişirirler ama alışırlar, sokağa düşmelerinden her halde iyidir. zaten bebeğiniz biraz büyüyünce kedilerin gönderilmesini istemeyecektir.
normalde dert etmeyeceği şeyleri dert ediyordur.
bunu bir araştırın çaktırmadan bence.
kediler konusunda, evinizde bir odayı, kedi odası yapsanız, kedilerin o odanın dışına çıkmasına engel olsanız nasıl olur? kediler elbette bu işten hoşlanmaz ama eninde sonunda alışırlar diye düşünüyorum, hele de çift kedi olunca. bir kaç gün/hafta kafa şişirirler ama alışırlar, sokağa düşmelerinden her halde iyidir. zaten bebeğiniz biraz büyüyünce kedilerin gönderilmesini istemeyecektir.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
İzlenimleriniz nasıl, memnun musunuz cihazdan? Uzun yıllar gider mi?Tv aldım bu aralar 4k, almışken gaza gelip Xbox da alsam mı diye düşünüyorum. Ama series x ve ps5 fiyatları çok yüksek. Öyle fazla gamer bir insan da değilim, konsol hevesimi ucuzundan halledeyim diyorum ama işte acaba 4k TV için Xb
İzlenimleriniz nasıl, memnun musunuz cihazdan? Uzun yıllar gider mi?
Tv aldım bu aralar 4k, almışken gaza gelip Xbox da alsam mı diye düşünüyorum. Ama series x ve ps5 fiyatları çok yüksek. Öyle fazla gamer bir insan da değilim, konsol hevesimi ucuzundan halledeyim diyorum ama işte acaba 4k TV için Xbox series s almak heba mı olur bilemedim.
Bu arada bu konsol tam olarak nerede konumlanıyor onu da çözebilmiş değilim. Önceki nesilde mesela PS4 vardı, PS4 pro vardı. One s vardı, one x vardı.
Şimdi bu konsol önceki nesilin ps4'üne mi tekabül ediyor mesela? Yoksa daha light bir sürüm mü?
Örneğin series x'e göre tek farkı 4k desteklememesi mi?
Umarım doğru aktarabilmişimdir derdimi
Teşekkürler
Tv aldım bu aralar 4k, almışken gaza gelip Xbox da alsam mı diye düşünüyorum. Ama series x ve ps5 fiyatları çok yüksek. Öyle fazla gamer bir insan da değilim, konsol hevesimi ucuzundan halledeyim diyorum ama işte acaba 4k TV için Xbox series s almak heba mı olur bilemedim.
Bu arada bu konsol tam olarak nerede konumlanıyor onu da çözebilmiş değilim. Önceki nesilde mesela PS4 vardı, PS4 pro vardı. One s vardı, one x vardı.
Şimdi bu konsol önceki nesilin ps4'üne mi tekabül ediyor mesela? Yoksa daha light bir sürüm mü?
Örneğin series x'e göre tek farkı 4k desteklememesi mi?
Umarım doğru aktarabilmişimdir derdimi
Teşekkürler
0
Ben yeni sattım ama genel olarak konsol oynamaktan sıkıldığım işin sattım.
Konsol güzel, dediğin gibi daha “light” bir sürüm. Ben devasa farklar görmedim x, ps5 arasında (fiyatına göre tabi).
Gamepass olayı çok güzel. Sürekli yeni oyunlar indirip sevmediklerimi sildim. Hatta bi ara bokunu çıkarıp telefona ücretsiz oyun indirir gibi indirdim :)
Tek dezavantaj diyeceğim şey bellek kapasitesi. 4-5 oyun anca sığar ama hiç sorun yaşamadım. Konsoldan sildiğim oyunlar sonuçta kütüphanede duruyordu.
Ama dediğin gibi konsol hevesini almak için veya arada bikaç saat takılmak için şahane alet.
Diğer avantajı da gamepass ile bilgisayardan falan da oyun oynayabiliyorsun (ben oynamadım gerçi)
Bence al.
Konsol güzel, dediğin gibi daha “light” bir sürüm. Ben devasa farklar görmedim x, ps5 arasında (fiyatına göre tabi).
Gamepass olayı çok güzel. Sürekli yeni oyunlar indirip sevmediklerimi sildim. Hatta bi ara bokunu çıkarıp telefona ücretsiz oyun indirir gibi indirdim :)
Tek dezavantaj diyeceğim şey bellek kapasitesi. 4-5 oyun anca sığar ama hiç sorun yaşamadım. Konsoldan sildiğim oyunlar sonuçta kütüphanede duruyordu.
Ama dediğin gibi konsol hevesini almak için veya arada bikaç saat takılmak için şahane alet.
Diğer avantajı da gamepass ile bilgisayardan falan da oyun oynayabiliyorsun (ben oynamadım gerçi)
Bence al.
0
Konsol bir önceki neslin ps4 pro ve one x'ine denk bir işlem gücüne sahip denebilir. Ssd kullandığı için oyunları daha hızlı açıyor ve oyun içi yüklemeler, bellekten kaplama getirme vs daha hızlı.
Series x ve ps5 ile aralarında dahili hafızaya ek olarak ciddi bir işlem gücü farkı da var. Fakat kullanıcıya en çok yansıyan eksiklik hafızası.
Amaç konsol hevesi almak ise series s iş görebilecek bir cihaz. Niyet uzun yıllar kullanım ise series x bence daha mantıklı.
Series x ve ps5 ile aralarında dahili hafızaya ek olarak ciddi bir işlem gücü farkı da var. Fakat kullanıcıya en çok yansıyan eksiklik hafızası.
Amaç konsol hevesi almak ise series s iş görebilecek bir cihaz. Niyet uzun yıllar kullanım ise series x bence daha mantıklı.
0
ben kullaniyorum bir senedir cok memnunum ama gamer bir tip degilim, en en yeni oyunlari takip etmiyorum bile acikcasi.
hafizanin az olmasi sorun olabilir ama ben ayni zamanda en fazla 4-5 oyun oynadigim icin problem yasamadim. tekrar oynanirligi dusuk oyunlari bitince siliyorum. satin aldiginiz oyunlar hesabiniza kayitli, tekrar indirmek isterseniz indirebiliyorsunuz.
hafizanin az olmasi sorun olabilir ama ben ayni zamanda en fazla 4-5 oyun oynadigim icin problem yasamadim. tekrar oynanirligi dusuk oyunlari bitince siliyorum. satin aldiginiz oyunlar hesabiniza kayitli, tekrar indirmek isterseniz indirebiliyorsunuz.
0
Eğer iyi kötü oyun oynayabilecek bir pc varsa elinde bence ps'e yönelmek daha mantıklı gibi exclusive oyunlardan dolayı. He artık ps exclusive oyunlar da birkaç yıla pc'ye geliyor, acelen yoksa yine xbox alıp gamepass ile akabilirsin ama yok exclusive oyunları hemen oynamak isterim diyosan pc'de gamepass ile oynayıp ps ile exclusive oynamak da bi seçenek olabilir.
Gerçi fazla gamer değilim demişsin o zaman bence xbox alıp gamepass ile baya bi oyuna girişebilirsin. Kütüphanesinde çok iyi oyunlar var pc'de oynuyorum baya
Gerçi fazla gamer değilim demişsin o zaman bence xbox alıp gamepass ile baya bi oyuna girişebilirsin. Kütüphanesinde çok iyi oyunlar var pc'de oynuyorum baya
0
@nundu; evet gamer değilim, ps'in exclusive oyunlarına da özel merakım yok. Elde oyun oynatacak güçlü bir pc de olmadığı için Xbox series s mantıklı geldi. Bugün siparişi verdim gitti bakalım:) bu sene sırf hogwarts legacy hatrına da gaza geldim biraz. Konsol hevesimi de almış olurum en azından
0
Cesario
Ben Tv ve tv için hoparlör aldım eve. Alırken de dedim aileme ileride götürürüm bunları peşinen söyleyeyim diye. (tabi ki evde ailem için başka bir tane daha tv var)Geçende sohbeti açıldı. Bir arkadaşım dedi ki abim evdeki basküle kadar aldı götürdü evlenirken diye. Sizin cevaplarınızı merak ediyoru
Ben Tv ve tv için hoparlör aldım eve. Alırken de dedim aileme ileride götürürüm bunları peşinen söyleyeyim diye. (tabi ki evde ailem için başka bir tane daha tv var)
Geçende sohbeti açıldı. Bir arkadaşım dedi ki abim evdeki basküle kadar aldı götürdü evlenirken diye.
Sizin cevaplarınızı merak ediyorum.
Geçende sohbeti açıldı. Bir arkadaşım dedi ki abim evdeki basküle kadar aldı götürdü evlenirken diye.
Sizin cevaplarınızı merak ediyorum.
0
Götürdüklerimi söyleyeyim; L koltuk, TV ve sehpası, çalışma masası-sandalye (yeni evde kendime ofis odası yaptım)
Tencere-tava-çatal-bıçak vb. mutfak gereçleri (mutlaka lazım oluyor). Mutfak için kare şeklinde bir masa ve iki adet sandalye.
Tencere-tava-çatal-bıçak vb. mutfak gereçleri (mutlaka lazım oluyor). Mutfak için kare şeklinde bir masa ve iki adet sandalye.
0
Saadece kişisel eşyalarımı alırım. Annem arada aldığım airfryer için bunu kutusuna koy çeyizine kaldır ya da kendi evin olunca götür:D vs der ama onu da götürmem.
0
Ben eşya almadım ama sonradan bana gelenler oldu. Mesela ailem mutfak masasını değiştirdi eskisini bana verdiler, babam ofisi küçülttü oradaki koltuğu bana verdi gibi.
0
Kişisel eşyalarım dışında benim merakımdan aldığım/alınan ve evde benden başka kimsenin kullanmadığı mutfak aletlerini, manevi anlamı olan birkaç kupayı/bardağı, dekorasyon nesnesini (müzeden alınmış bardak altlıkları, arkadaşımın yaptığı suluboya resim vs), %90 benim kullandığım bir iki valizi aldım.
Sonrasında babam ve vefat etmeden önce annem her gittiğimde/eşimle gittiğimizde kamp sandalyesi, anahtar takımı, İsveç çakısı falan gibi ıvır zıvırlar verip gönderdiler; babam hâlâ devam ediyor.
Sonrasında babam ve vefat etmeden önce annem her gittiğimde/eşimle gittiğimizde kamp sandalyesi, anahtar takımı, İsveç çakısı falan gibi ıvır zıvırlar verip gönderdiler; babam hâlâ devam ediyor.
0
kitaplarımı ve giyim eşyalarımı almıştım yalnızca. çeyiz olarak her şey alınmıştı zaten.
0
Kisisel esyalarimi alirim bir ihtimal kendi odama dolap almistim onu isteyebilirim ama hiiiic sanmiyorum tasiyacagimi. bu evde kullanan cikarsa goturmem
baskul biraz ayip olmamis mi ya. belki o aksam bavul tartmak icin lazimdir balayina giderken falan ama yine de odunc alinabilirdi.
baskul biraz ayip olmamis mi ya. belki o aksam bavul tartmak icin lazimdir balayina giderken falan ama yine de odunc alinabilirdi.
0
Ayrı eve çıkarken kıyafetlerim ve makyaj malzemelerimi almıştım. Bir de kendi uyuduğum yatağı aldım eşya olarak. Sonra her şeyi sıfırdan kendim aldım.
0
tasinirken evden goturebildigim her seyi gotururdum. annem biraz hoarder zaten, her seyden cok var. carsaf, yorgan, battaniye, yastik, havlu falan ve her turlu mutfak malzemeleri - bunlari sifir almam direkt evden tasirim. annem teklif eder zaten bosuna para verecegine bunlari gotur kullan diye.
0
Kesin olarak bilgisayar. Kılık kıyafet zaten olacak.
Belki kitaplarım olur.
Belki kitaplarım olur.
0
kendi aldığım mobilyalar dahil hiçbir şeyi almadan çıkacağım. Sadece kişisel eşyalar.
0
Kişisel eşyalar+mezatlardan topladığım tablolar. Annem tabloları vermeye gönüllü değil ama bırakmam.
0
aile evinden tasinali cok oldu ama o zaman da benim temel ihtiyacim olan ve anneme fazla olan seyleri almistim sadece. Mesela, annem yillar icinde bin tane catal bicak takimi aldigindan evinde 50 catal, 60 bicak, yedi tane spatula vs vardi. Bana her birinden 4-5 tane olacak sekilde catal bicak, tahta kasik falan gibi seyler vermisti ilk etapta isimi gorsun diye. Onun disinda herhangi bir sey almadim kendi giysilerim haric. Almazdim da.
0
Aile evimdeki yatak odamı boşalttım. Zaten odamda 2 adet tekli koltuktan, 4 kişilik yemek masasına, orta sehpadan çalışma masasına, 2 kitaplıktan şifonyere her şey vardı. Yatak odamdaki eşyalar sayesinde kendi evime çıkınca beyaz eşyalar, bir adet kanepe ve 1 adet gardrop aldım o kadar.
0
rahmi pinkfloydoglu
6 tb’lik harici harddiskim vardi durup dururken elektrik almamaya basladi. Icindekiler onemsiz seyler oldugu icin cok onemli degil ancak fotograflarimin bulundugu 1 tb’lik harddisk bozulursa uzulurum. Bilgisayarimda da 250 gblik yedek bir ssd var. Bunun icin ssd kutusu alsam butun fotograflarimi ora
6 tb’lik harici harddiskim vardi durup dururken elektrik almamaya basladi. Icindekiler onemsiz seyler oldugu icin cok onemli degil ancak fotograflarimin bulundugu 1 tb’lik harddisk bozulursa uzulurum. Bilgisayarimda da 250 gblik yedek bir ssd var. Bunun icin ssd kutusu alsam butun fotograflarimi oraya yedeklesem bozulmalara karsi vs guvenli olur mu?
0
ssd hdd'ye göre çok daha güvenli bir teknoloji. ama elektronik her şeyin kalitesine göre ömürleri var, sizin için önemli ve daima muhafaza etmek isteyeceğiniz verileri ücretli bir bulut hesabında saklamak en akıllıca seçenek olur. Ben google photos kullanoyorum memnunum.
0
2010'da aldığım ssd'yi halen kullanıyorum. genel olarak sorunsuz cihazlar. muhtemelen harici kutuda da sıklıkla kullanmayacağınız için güvenli olacaktır.
0
önemli dosyaları her zaman ikisi fiziksel biri bulut olmak üzere üç yedekle saklayın. her an her şey olabilir. tamamen güvenli bir ortam yok. ssd de bozulur, mekanik disk de bozulur. flash bellek de bozulur. bulut servisi çöker.
geri getiremeyeceğinzi dosyalar için her zaman en az üç yedek...
geri getiremeyeceğinzi dosyalar için her zaman en az üç yedek...
0
@bugisme google photos'a bir türlü ödeme yapamadım bu yüzden icloud kapasitesini 200 gb'a yükselttim. ekstra olarak da ssd'ye yükleyeyim orada kalsın diyorum.
0
Hatırladığım kadarıyla SSDler HDDlere göre daha sağlamdı. Yani kolay kolay bozulmazlar. Darbelere, dönmelere falan daha dayanıkldır.
Ancak oldu da bozuldu diyelim, data kurtarma kısmında da HDDler daha güvenilirdir. SSD den data kurtarma bazen çok zor bazen de imkansız oluyor.
Yani ikisinin de avantaj ve dezavantajı var.
Ancak oldu da bozuldu diyelim, data kurtarma kısmında da HDDler daha güvenilirdir. SSD den data kurtarma bazen çok zor bazen de imkansız oluyor.
Yani ikisinin de avantaj ve dezavantajı var.
0
psmstc
Bir özel okulda part time hft.'da bir gün aylık 2000 tl şeklinde neredeyse iki aydır çalışıyorum. Derse girmiyorum, idari herangi bir görevim yok.Şimdi kamuda okullar tatil olduğunda çalıştığım kurum tatil yapmıyor. Ben 14 Kasım ilk ara tatilinde 1 haftalığına memlekete izin alıp gittim. Dönünce müd
Bir özel okulda part time hft.'da bir gün aylık 2000 tl şeklinde neredeyse iki aydır çalışıyorum. Derse girmiyorum, idari herangi bir görevim yok.
Şimdi kamuda okullar tatil olduğunda çalıştığım kurum tatil yapmıyor.
Ben 14 Kasım ilk ara tatilinde 1 haftalığına memlekete izin alıp gittim.
Dönünce müdür bey "memleketin yerinde miymiş" diye laf sokuyor.
Şimdi sömestre tatilinde yine izin alıp ailemle iki hafta memlekette kafamı dinlemek istiyorum.
Normalde kariyer anlamında sıfır katkısı olan bir yer.
Alternatifi olmadığı için bir kira parası çıksın diye çalışıyorum kısaca.
Az da olsa geliri de kaybetmek istemiyorum.
Bir yandan kpss, doktora ve online ek gelir için mesleğimle ilgili çalışmalar yapıyorum.
İzin alsam mı? Almazsam eşimi memlekete yalnız göndermek durumunda kalacağım zira... O da pek olmuyor gibi. Ne yapmak daha akıllıca olur. Yönlendirmeniz için şimdiden teşekkürler.
Şimdi kamuda okullar tatil olduğunda çalıştığım kurum tatil yapmıyor.
Ben 14 Kasım ilk ara tatilinde 1 haftalığına memlekete izin alıp gittim.
Dönünce müdür bey "memleketin yerinde miymiş" diye laf sokuyor.
Şimdi sömestre tatilinde yine izin alıp ailemle iki hafta memlekette kafamı dinlemek istiyorum.
Normalde kariyer anlamında sıfır katkısı olan bir yer.
Alternatifi olmadığı için bir kira parası çıksın diye çalışıyorum kısaca.
Az da olsa geliri de kaybetmek istemiyorum.
Bir yandan kpss, doktora ve online ek gelir için mesleğimle ilgili çalışmalar yapıyorum.
İzin alsam mı? Almazsam eşimi memlekete yalnız göndermek durumunda kalacağım zira... O da pek olmuyor gibi. Ne yapmak daha akıllıca olur. Yönlendirmeniz için şimdiden teşekkürler.
0
Hani bir süredir çalışıyor olsanız sallayın müdürü diyeceğim de neredeyse 2 aydır çalıştığınız ve haftada 1 günden fiili olarak 7-8 gün çalıştığınız bir yerde daha 1 ayınızda toplasan 3-4 defa gitmişken izin almışsınız, şimdi ise 2 hafta daha gelmeyeyim diyorsunuz.
Hani bu ülkede zaten yasalar yıllık izin hakkını 1 sene sonra veriyor. Sizin durumunuz acil değil bir şey değil, toplasan bir hafta çalışmışsınız ve her fırsatta izin alıyorsunuz. 2 hafta gelmiyorum demek bir aylık anlaşmanın yarısında gelmiyorum demek, böyle istekte bulunmanızın nereye varacağı belli zaten.
Hani bu ülkede zaten yasalar yıllık izin hakkını 1 sene sonra veriyor. Sizin durumunuz acil değil bir şey değil, toplasan bir hafta çalışmışsınız ve her fırsatta izin alıyorsunuz. 2 hafta gelmiyorum demek bir aylık anlaşmanın yarısında gelmiyorum demek, böyle istekte bulunmanızın nereye varacağı belli zaten.
0
Ben olsam izin almazdım. Belirtildiği gibi haftada zaten 1 gün çalışıyorsunu ve henüz işe gireli 2 ay olmuş ve daha yeni izin kullanmışsınız.
Yukarıdakiler +1
Yukarıdakiler +1
0
Bence alma.
O parayi bi daha zor bulursun. Daha dogrusu o kadar kolay parayi.
O parayi bi daha zor bulursun. Daha dogrusu o kadar kolay parayi.
0
Ogretmen olmamama ragmen ozel okullarin calisma sartlari yuzunden bunlara hincim var, calismaktan da hic hoslanan bir insan degilim ancak sizin okul mudurunun yerinde olsam ben bile suresiz ve ucretsiz izin veririm. Daha 2 ayi bile bitirmemissinuz zaten, deneme suresi diye de olayi kapatirim.
0
Size katılıyorum da bu mantık mevcut düzenin çalışma anlayışına uymuyor. Ne tür bir iş olursa olsun, somut olarak işin olmasa ya da bitirmiş olsan bile sistem de kanunlar da 8 saat (ya da mesai süresi neyse) o binada bulunmayı bir zorunluluk olarak görüyor.
Sistem de kanunlar da buna göre olduğu için haksız çıkarsınız bu mantıkla.
Sistem de kanunlar da buna göre olduğu için haksız çıkarsınız bu mantıkla.
0
michael_knight
Kedi sahipleri neden kedilerine çip taktırmak istemiyorlar, bu uygulamaya karşılar?Kediye zarar vereceği endişesiyse bu konuda bilimsel bir kanıt veya yaşanmış kötü tecrübeler var mı?Köpek sahiplerinde de benzer bir tutum var mı?
Kedi sahipleri neden kedilerine çip taktırmak istemiyorlar, bu uygulamaya karşılar?
Kediye zarar vereceği endişesiyse bu konuda bilimsel bir kanıt veya yaşanmış kötü tecrübeler var mı?
Köpek sahiplerinde de benzer bir tutum var mı?
Kediye zarar vereceği endişesiyse bu konuda bilimsel bir kanıt veya yaşanmış kötü tecrübeler var mı?
Köpek sahiplerinde de benzer bir tutum var mı?
0
cahilliklerinden, çok bilmişliklerinden.
yavruyken amerikada çip takılmış kedimiz var. şu an 11 yaşına girecek. bir sıkıntı yaşamadı şu zamana kadar. türkiye'de sisteme kayıt ettirdim.
2 hafta önce 10 yaşındaki diğer kedime çip taktırdım. onda da bir sıkıntı görmedim şu zamana kadar.
yavruyken amerikada çip takılmış kedimiz var. şu an 11 yaşına girecek. bir sıkıntı yaşamadı şu zamana kadar. türkiye'de sisteme kayıt ettirdim.
2 hafta önce 10 yaşındaki diğer kedime çip taktırdım. onda da bir sıkıntı görmedim şu zamana kadar.
0
benim köpekler 11 ve 14 yıldır çipliler yaklaşık. nasıl kötü bir şey yaşanabilir ben de anlamadım. hatta bir tanesinin çipli olduğunu bilmiyordum bile, barınakta yapmışlar meğer. barkodu okutunca gördük çipli olduğunu.
0
türk insanında klasik bir her şeyin altında komplo teorisi arayarak kendini zeki gösterme gibi garip bir tutum var onun ürünü bence. herkes için faydalı olacak bir uygulama halbuki. dünyanın bir çok gelişmiş ülkesinde benzer uygulamalar da var.
0
çip kelimesini duyunca bişey sanıyolar sanırım, benim eskiden aşıya karşı olan arkadaşlarım şimdi de çipe larşılar.
0
kim karsi olabilir ki derken asagidaki birkac duyuruda karsi cikanlari gordum. Ulkede her seyin olumune savunucusu ve karsi cikani var diyip gulup gectim:)
Cipin kediye bir zarari yok, kaybolursa vs bulunmasi icin yararli hatta.
Cipin kediye bir zarari yok, kaybolursa vs bulunmasi icin yararli hatta.
0
cahil de değilim, kedilerimi sokağa bırakmayı da düşünmüyorum, zira biri 22 yıldır benimle yaşıyor.
insanların bazı konulardaki çekincelerini anlamadan etmeden yaftalamak asıl cahilliktir bana göre.
kendi bakış açımdan anlatayım.
kedilerimin hepsi 10 yaş üzerinde.
bu saatten sonra bu kedilere çip takılmasının beni huzursuz etmesinin en büyük nedeni, çip takılan bölgenin çevresinde röntgen ve tomografi gibi görüntüleme cihazlarında sorun çıkartması.
hatta bu yüzden veteriner de enseye değil, bacak tarafına taktı.
tam en çok hasta olup yaşlanmaya başladıkları dönemde, bu tip bir görüntülenme sorununun yaşanmasını istemiyorum, mümkün olsa taktırmazdım.
22 yaşındaki kedimde de artık yaşa bağlı bir kilo kaybı var, yani çöp gibi değil ama zayıf diğerlerine göre.
bacağına çip takılırken üç kere dışarı attı çünkü deri esnekliğini artık biraz yitirmiş, kilo da olmayınca rahat takamadılar.
şimdi 22 yaşında hayvana ben neden bu sıkıntıyı yaşattım ki?
evden kaçmayı bırak, koltuktan kalkmıyor zaten.
yeni doğan, küçük, genç veya yavru hayvanları anlarım.
ama kendi kedilerim için hiçbir sebep görmüyorum açıkçası.
sarcoma falan gibi sorunlara yol açtığı da lab farelerinde gözlemlenmiş, uzun süredir çip kullanan ülkelerde vaka sayısı az değil ama yine de oransal açıdan düşük kalıyor.
hayvanseverler genelinde daha da büyük bir sorun var.
bu çip meselesinin temelinde, sokak hayvanlarını temizlemek var.
yani siz sokağınızda beslediğiniz 3 tane sokak kedisi varsa, bunu çipletemeyeceksiniz.
çipletirseniz, çip okutulduğunda sizin adınız çıkacak ve kedi evde bulunmuyor olacak.
bakacaklar, kayıp olarak da bildirilmemiş, hop ceza yiyeceksiniz.
ama çip taktırmadığınızda da sahipsiz hayvan olarak belediye alıp istediğini yapabilecek o hayvana.
siz de ne izini sürebileceksiniz, ne hak iddia edebileceksiniz.
evde rahat rahat yaşayan hayvanlar için zaten aşı karnesi vb. uygulaması senelerdir var.
işin çok yönü var ve zaten evlerde yaşayan hayvanların da şu anda sadece yüzde 25'i çiplenmiş durumda.
sistemsel sorunlardan bahsetmiyorum bile, benimkilerden birinin çipi günlerce hata verdi, kaydını bir haftada ancak yaptılar.
nereden baksanız sorunlu bir sistem bu.
insanların bazı konulardaki çekincelerini anlamadan etmeden yaftalamak asıl cahilliktir bana göre.
kendi bakış açımdan anlatayım.
kedilerimin hepsi 10 yaş üzerinde.
bu saatten sonra bu kedilere çip takılmasının beni huzursuz etmesinin en büyük nedeni, çip takılan bölgenin çevresinde röntgen ve tomografi gibi görüntüleme cihazlarında sorun çıkartması.
hatta bu yüzden veteriner de enseye değil, bacak tarafına taktı.
tam en çok hasta olup yaşlanmaya başladıkları dönemde, bu tip bir görüntülenme sorununun yaşanmasını istemiyorum, mümkün olsa taktırmazdım.
22 yaşındaki kedimde de artık yaşa bağlı bir kilo kaybı var, yani çöp gibi değil ama zayıf diğerlerine göre.
bacağına çip takılırken üç kere dışarı attı çünkü deri esnekliğini artık biraz yitirmiş, kilo da olmayınca rahat takamadılar.
şimdi 22 yaşında hayvana ben neden bu sıkıntıyı yaşattım ki?
evden kaçmayı bırak, koltuktan kalkmıyor zaten.
yeni doğan, küçük, genç veya yavru hayvanları anlarım.
ama kendi kedilerim için hiçbir sebep görmüyorum açıkçası.
sarcoma falan gibi sorunlara yol açtığı da lab farelerinde gözlemlenmiş, uzun süredir çip kullanan ülkelerde vaka sayısı az değil ama yine de oransal açıdan düşük kalıyor.
hayvanseverler genelinde daha da büyük bir sorun var.
bu çip meselesinin temelinde, sokak hayvanlarını temizlemek var.
yani siz sokağınızda beslediğiniz 3 tane sokak kedisi varsa, bunu çipletemeyeceksiniz.
çipletirseniz, çip okutulduğunda sizin adınız çıkacak ve kedi evde bulunmuyor olacak.
bakacaklar, kayıp olarak da bildirilmemiş, hop ceza yiyeceksiniz.
ama çip taktırmadığınızda da sahipsiz hayvan olarak belediye alıp istediğini yapabilecek o hayvana.
siz de ne izini sürebileceksiniz, ne hak iddia edebileceksiniz.
evde rahat rahat yaşayan hayvanlar için zaten aşı karnesi vb. uygulaması senelerdir var.
işin çok yönü var ve zaten evlerde yaşayan hayvanların da şu anda sadece yüzde 25'i çiplenmiş durumda.
sistemsel sorunlardan bahsetmiyorum bile, benimkilerden birinin çipi günlerce hata verdi, kaydını bir haftada ancak yaptılar.
nereden baksanız sorunlu bir sistem bu.
0
kediler, köpek olmadıkları için. senelerdir evde oturuyoruz. çipsiz seviyoruz birbirimizi. 'niçin çip taktırmalıyım?' diye bir rehber de görmedik. teşviği geçtim bilgilendirme dahi yok. onun yerine yalnızca bir ceza aracılığıyla güdülüyoruz.
0
Bir faydasi yok cunku.
Kedi kacarsa bulunma ihtimali cok dusuk. Benim kedim mesela olumune korkak giderse gecmis olsun.
Asi kaydi cart curt zaten eski karneye de isleniyor.
Bana ne faydasi var biri anlatsin cahilligim gecsin
Kedi kacarsa bulunma ihtimali cok dusuk. Benim kedim mesela olumune korkak giderse gecmis olsun.
Asi kaydi cart curt zaten eski karneye de isleniyor.
Bana ne faydasi var biri anlatsin cahilligim gecsin
0
sırf para koparma amaçlı olduğundan karşıyım. kedim 8 yaşında ve sokaktan eve aldığımdan beri sokağa çıkmışlığı yok. evdeki tüm camlarda kediye dayanıklı sineklik var. kedinin tasması var, künyesi var.
sırf birileri para kazanacak diye ben neden kalkıp hayvana çip taktırıyorum? işim gücüm var tarım bilmemneye gidip çip taktırmakla uğraşmak ya da veterinere yüzlerce lira neden vermek zorundayım? aşısını her şeyini yaptırıyorum sağlık karnesi her şeyi var sırf bir rantın parçası olmayı da reddediyorum.
sırf birileri para kazanacak diye ben neden kalkıp hayvana çip taktırıyorum? işim gücüm var tarım bilmemneye gidip çip taktırmakla uğraşmak ya da veterinere yüzlerce lira neden vermek zorundayım? aşısını her şeyini yaptırıyorum sağlık karnesi her şeyi var sırf bir rantın parçası olmayı da reddediyorum.
0
Konuya pek vakıf değilim de bence bu Türkiye'de köklü değişiklik olarak sunulup arkasından gelenler bilindigi için doğal bir tepki. Mesela bizzat maruz kaldığım yeni cipli kimlik kartlari için de aynısı oldu bu olaydan ben aynı kokuları alıyorum. Ödeme için kullanılacak bunlarsiz osym sınavlarına girilemicek pasaport olarak kullanılacak vs dediler çoğu ya hiç olmadı ya da kısmen ama çok az insanın hayat rutininde olan bir şey için kolaylığa dönüştü. Belki de ilk alınanların geçerlilik süresi bitmeden bir özelliği de olmayacak yeni kimlik kartlarının.
Bu konu da böyle, iyi olacak hem sahiplerine hem kedi köpeklere süper olacak hem alıp sokağa atanları da cezalandiricaz vs laflar yayıldı medya vs de aracılığıyla, benim hiç inanasim gelmiyor açıkçası. Öyle bir organizasyon oluşturmaya dair güven verse devlet ve belediyeler bakanlıklar zaten pek sokak hayvanı diye bir şey olmaması lazım bu bir.
İkincisi bütün Türkiye yüksek güvenlikli sitelerde yaşamıyor, kırsalı var şehir merkezinde bahçeli evi vs olan var. Bahçen varsa kedi de olur mesela. Zaten pek yaşayacak yerleri kalmadığı için mesken edinirler sen beslemesen de. Nolucak şimdi mesela? O kedi bahçemde diye ceza mı yiyeceğim ben? Ya da yemek artığı bile vermiyorum diyelim değil beslemek, bahçedeki çöpümu karıştırıyor yemek bulmak için diye ya da farenin hasaratin peşine düştü diye piyango neden bana patlasın?
Bunları da geçtim, diyelim şahit oldum hayvan can çekişiyor. Hayatım boyunca bakmaya imkanım zamanim... yoksa neden tedavi de ettiremiyorum? İlla zalim kalpli biri olup napalim yasalar böyle diyip izlemek zorunda mıyım? İşte bu yasa dolaylı olarak bunu dayatıyor.
Her zamanki gibi biz yaptık oldu olacak uygulaması. Aa ne güzel işte diye yaklasanlari da en nazik tabiriyle saf buluyorum.
Tüm bunların içinde, hayvanların beden dokunulmazligi vb. kısmı da var ama, bence çok üst düzey bir tartışma o çünkü o anlayışta biri yok pek ortada.
Bu konu da böyle, iyi olacak hem sahiplerine hem kedi köpeklere süper olacak hem alıp sokağa atanları da cezalandiricaz vs laflar yayıldı medya vs de aracılığıyla, benim hiç inanasim gelmiyor açıkçası. Öyle bir organizasyon oluşturmaya dair güven verse devlet ve belediyeler bakanlıklar zaten pek sokak hayvanı diye bir şey olmaması lazım bu bir.
İkincisi bütün Türkiye yüksek güvenlikli sitelerde yaşamıyor, kırsalı var şehir merkezinde bahçeli evi vs olan var. Bahçen varsa kedi de olur mesela. Zaten pek yaşayacak yerleri kalmadığı için mesken edinirler sen beslemesen de. Nolucak şimdi mesela? O kedi bahçemde diye ceza mı yiyeceğim ben? Ya da yemek artığı bile vermiyorum diyelim değil beslemek, bahçedeki çöpümu karıştırıyor yemek bulmak için diye ya da farenin hasaratin peşine düştü diye piyango neden bana patlasın?
Bunları da geçtim, diyelim şahit oldum hayvan can çekişiyor. Hayatım boyunca bakmaya imkanım zamanim... yoksa neden tedavi de ettiremiyorum? İlla zalim kalpli biri olup napalim yasalar böyle diyip izlemek zorunda mıyım? İşte bu yasa dolaylı olarak bunu dayatıyor.
Her zamanki gibi biz yaptık oldu olacak uygulaması. Aa ne güzel işte diye yaklasanlari da en nazik tabiriyle saf buluyorum.
Tüm bunların içinde, hayvanların beden dokunulmazligi vb. kısmı da var ama, bence çok üst düzey bir tartışma o çünkü o anlayışta biri yok pek ortada.
0
Cahil değilim, kedimi sokağa bırakmayı düşünmüyorum ve karşıyım. Bir canlının vücuduna gereksiz bir şekilde müdahale edebilecek hakkı kendimde görmüyorum çünkü. Tasma da takmıyorum kedime çünkü rahatsız oluyor mesela. Çip de takmak istemiyorum çünkü kedimin yararına en ufak bir faydası yok. Aksine derisi hassas olan ve veterinerde aşırı stres olan kedime bir sürü eziyet etmiş olacağım.
0
avatar is back
misafir için salonda ona uygun kanepe alıp gece onu mu açıyorsunuz yoksa küçük odada vs tek kişilik yatak / kanepe'de mi yatırıyorsunuz. durumunuzdan bağımsız olarak doğrusu hangisidir peki? salon mu?misafirden kasıt, ayda yılda bir geceliğine gelen abi dayı yeğen arkadaş vs
misafir için salonda ona uygun kanepe alıp gece onu mu açıyorsunuz yoksa küçük odada vs tek kişilik yatak / kanepe'de mi yatırıyorsunuz. durumunuzdan bağımsız olarak doğrusu hangisidir peki? salon mu?
misafirden kasıt, ayda yılda bir geceliğine gelen abi dayı yeğen arkadaş vs
misafirden kasıt, ayda yılda bir geceliğine gelen abi dayı yeğen arkadaş vs
0
Koltuğumu sırf bu nedenle çekyat olarak aldım, orada ağırlıyorum ancak uzun vadede bunun (hele de 2 gün ve üzeri misafirliklerde) sorun yarattığını fark ettim. Misafirden erken uyandığında günlük rutini yapamamak bile başlı başına bir dert. O yüzden imkan varsa küçük bir oda ayarlamak iyi fikir.
0
kullanılmayan odanın birinde tek kişilik yatak var orada, böyle bir imkan yoksa kendi yatağımı misafire veririm ben salonda yatarım, çünkü misafirden önce kalkıp kahvaltı vs hazırlık yaparken ses olur benim işime gelir rahat rahat işimi yapmak
0
Bir tane fazla odam ve yatağım var. O yetmezse yatak gibi kocaman bir koltuğum var. Fakat yatılı misafir sevmem. Fazla yatağı elden çıkarmak istiyorum bir fırsatını bulup.
0
Arka odada düzgün bir yatak olabilen kanepem var. Eğer misafir gelip gidiyorsa ve varsa küçük bir odaya kanepe vs atmak daha rahat olur.
0
Valla salonda bir tane uclu koltuk var orada yatiyorlar. Bence isin dogrusu falan da yok, misafir dedigin umdugunu degil buldugunu yemeli. Basini sokabilecekleri bir yer vermisiz daha ne yapalim.
0
Salon, bos oda, neresi musaitse. Musait yer yoksa hemcinslerimle ayni yatakta yatmisligimiz var.
0
2027
Merhaba, Yakın zamanda bu işlemi gerçekleştiren oldu mu? Ne kadar sürüyor ve hangi belgeleri istiyorlar? Ehliyetim kayıp maalesef. Bulamıyorum. TC Kimlik Kartımı götürsem ona tanımlama yapabilirler mi? Yapamazlarsa ben ehliyetimin yenilenmesine kadar nasıl araba kullanabilirim?
Merhaba,
Yakın zamanda bu işlemi gerçekleştiren oldu mu? Ne kadar sürüyor ve hangi belgeleri istiyorlar? Ehliyetim kayıp maalesef. Bulamıyorum. TC Kimlik Kartımı götürsem ona tanımlama yapabilirler mi? Yapamazlarsa ben ehliyetimin yenilenmesine kadar nasıl araba kullanabilirim?
Yakın zamanda bu işlemi gerçekleştiren oldu mu? Ne kadar sürüyor ve hangi belgeleri istiyorlar? Ehliyetim kayıp maalesef. Bulamıyorum. TC Kimlik Kartımı götürsem ona tanımlama yapabilirler mi? Yapamazlarsa ben ehliyetimin yenilenmesine kadar nasıl araba kullanabilirim?
0
Ben yaptırdım ama ehliyetin orjinalini istediler benden (Ataşehir'de yaptırdım). Ehliyetin kayıpsa kayıp başvurusu yapıp baştan çıkartmak en mantıklısı.
0
Ben kimlik kartımı kaybedince yeniden çıkartıyordum, bana "ehlliyetinizi verin, kimlik kartınıza kaydedelim" dedi, ben de öyle yaptım. O zaman bi şey sormadılar.
0
Bu işletme olayı sadece yeni ehliyet mi gerektiriyor. Eski ehliyetimi yeni çipli kimliğime ekletebiliyor muyum?
0
ben de bir soru soracağım. ehliyeti kimliğe kaydederken ehliyeti alıyorlar mı bizden?
not: yeni ehliyet
not: yeni ehliyet
0
eja
Evet elektrik faturam 650 tl geldi tum gece koridorda isik yaniyor ampul aldim 6w philips ama o da yuksek ayarda cikti tek derdim az yaksin önümüzü görelim yeter aşırı Işıklı olması gerekmiyor. Hareketle aktif olanlar isime gelmiyor cunku evde kedi var gezgin bisey.Ustume link atin
Evet elektrik faturam 650 tl geldi tum gece koridorda isik yaniyor ampul aldim 6w philips ama o da yuksek ayarda cikti tek derdim az yaksin önümüzü görelim yeter aşırı Işıklı olması gerekmiyor. Hareketle aktif olanlar isime gelmiyor cunku evde kedi var gezgin bisey.
Ustume link atin
Ustume link atin
0
6w ampülün geceleri harcayacağı enerji ayda taş çatlasa 7-8 liradır. 650 lira elektrik faturasının sebebini farklı yerde arayın derim.
Makel'in 1w gece lambası var, iş görüyor.
Makel'in 1w gece lambası var, iş görüyor.
0
A101'de 9w led ampüller oluyordu, markasını bilmiyorum. Muhtemelen daha az yakar
0
buzdolabıdır sorun. 365 gün 24 saat çalışan tek şey o çünkü. a++ bişey alırsanız fatura düşer kesin. her neyse 3 watt ve 1 watt ampul önereceğim. makel iyi marka ben 2 yıldır kullanıyorum sorunsuz.
www.amazon.com.tr
www.amazon.com.tr
www.amazon.com.tr
www.amazon.com.tr
0
Weeze3r
Selamlar, kiracısı olduğum eve kablosuz oda termostatı alacağım. Sıfır kombiyi ilk ben kullandım. Viessman marka. Alacağım termostat aynı marka olmak zorunda mı garanti için yoksa garantiyi etkilemeyen kablosuz termostatlar olur mu?
Selamlar, kiracısı olduğum eve kablosuz oda termostatı alacağım. Sıfır kombiyi ilk ben kullandım. Viessman marka. Alacağım termostat aynı marka olmak zorunda mı garanti için yoksa garantiyi etkilemeyen kablosuz termostatlar olur mu?
0
Bence bu konuda ne olursa olsun ev sahibi ile iletişime geçmeniz gerekiyor.
Termostatların çoğu aslında kombiye sadece aç kapat komutu göndermekten öte bir şey yapmıyor ve haliyle bir zararları da yok. Fakat burası türkiye.
Eca garanti için kendi termostatlarını şart koşmuştu.
Ev sahibi kiraci ilişkilerinin bu derecede gergin olduğu ve kombilerin bu derecede pahalı olduğu dönemde ev sahibi ile iletişimsiz iş yapmayın.
Termostatların çoğu aslında kombiye sadece aç kapat komutu göndermekten öte bir şey yapmıyor ve haliyle bir zararları da yok. Fakat burası türkiye.
Eca garanti için kendi termostatlarını şart koşmuştu.
Ev sahibi kiraci ilişkilerinin bu derecede gergin olduğu ve kombilerin bu derecede pahalı olduğu dönemde ev sahibi ile iletişimsiz iş yapmayın.
0
Ya hocam salın allah aşkına. Termostat ne yapacak kombiye. Düzgün baglarsanız hicbir sorun olmaz. Markalar para kazanmak için abuk sabuk uygulamalar yapıyor. Ben aldım eca kombiye internetten cosa akıllı termostat bakıyorum keyfime. Kombiye ac kapa komutu gönderen bir ürün ne yapacak da garanti kapsamından çıkaracak. Kombide bir sorun olursa 2 dkkada sokersiniz termostatı. Öyle cagirirsiniz servisi en kötü ihtimal.
0
'''
ben bunu bildiğin düz her tarafına yayarak sürüyordum (tereyağı sürer gibi deniyormuş buna) ancak böyle sürmek iyi değil diyorlar. hava kabarcıkları oluşuyormuş ve tam verim alınmıyormuş."penta dot" ya da "yıldız" şeklinde sürülmesini tavsiye ediyorlar. başka şekiller de var. şurada adam bir sürü şe
ben bunu bildiğin düz her tarafına yayarak sürüyordum (tereyağı sürer gibi deniyormuş buna) ancak böyle sürmek iyi değil diyorlar. hava kabarcıkları oluşuyormuş ve tam verim alınmıyormuş.
"penta dot" ya da "yıldız" şeklinde sürülmesini tavsiye ediyorlar. başka şekiller de var. şurada adam bir sürü şekli denemiş: www.youtube.com
siz nasıl sürüyorsunuz bu meredi? özellikle bu işleri sık yapan kişiler varsa onlardan duymak isterim.
"penta dot" ya da "yıldız" şeklinde sürülmesini tavsiye ediyorlar. başka şekiller de var. şurada adam bir sürü şekli denemiş: www.youtube.com
siz nasıl sürüyorsunuz bu meredi? özellikle bu işleri sık yapan kişiler varsa onlardan duymak isterim.
0
tereyağ tarzında yapıyorum. eskiden ortaya nohut büyüklüğünde bırakıp bastırıyordum ama tam yayılmıyor gibi hissetiriyordu. onu bıraktım.
0
standart boyuttaki işlemciler için ortaya küçük bi miktar koyman yeterli kendisi yayılıyor. birkaç gün önce cpu değiştirdim eski cpumu çıkarırken gördüm ki tam olarak yayılmış termal macun hiç öyle soğutucuyu koymadan önce yaymaya vs. gerek yok
fark yok gibi bişey zaten. şuraya bakabilirsin www.youtube.com
ha kesinlikle en iyi yöntem hangisi dersen iyi uygulanmış şekilde ince bir tabaka halinde yaymak derim. extreme oc ile uğraşan profesyoneller hep o şekilde sürüyor youtu.be
tabi normal consumer grade termal macun kullanmıyorlar viscosity farkı vs. yüzünden de o macunlar için o yöntem daha ciddi fark yaratıyordur herhalde.
fark yok gibi bişey zaten. şuraya bakabilirsin www.youtube.com
ha kesinlikle en iyi yöntem hangisi dersen iyi uygulanmış şekilde ince bir tabaka halinde yaymak derim. extreme oc ile uğraşan profesyoneller hep o şekilde sürüyor youtu.be
tabi normal consumer grade termal macun kullanmıyorlar viscosity farkı vs. yüzünden de o macunlar için o yöntem daha ciddi fark yaratıyordur herhalde.
0
Eski bir kredi kartımla bir güzel yayıyorum. Kenardan taşanları kartla toplayayıp gene işlemcinin ortasına koyup yayıyorum.
Artık bu işleri bıraksam da eski toprak overclocker'ım. Bir sıkıntısını görmedim.
Artık bu işleri bıraksam da eski toprak overclocker'ım. Bir sıkıntısını görmedim.
0
kurbanlik koyun
2020 model Macbook Air M1 almıştım 2021 Şubat'ı. Yaşadığım şehir küçük, büyük şehirlere uzağım. Apple kargo ile göndermişti bana aleti ve onlara kargoda çalınırsa bana ulaşmadan ne olacak dediğimde garantisi bizde, elinize geçmezse başka macbook yollarız demişlerdi. Alet elime geçti, kullandım o sür
2020 model Macbook Air M1 almıştım 2021 Şubat'ı. Yaşadığım şehir küçük, büyük şehirlere uzağım. Apple kargo ile göndermişti bana aleti ve onlara kargoda çalınırsa bana ulaşmadan ne olacak dediğimde garantisi bizde, elinize geçmezse başka macbook yollarız demişlerdi. Alet elime geçti, kullandım o süreden beri. Şubat 2023'te 2 yıllık garantisi bitecek. Problemim şu:
Bu sene başlarında touch id çalışmayı tamamen durdurdu. Restart yapsam da kapatıp açsam da çalışmamaya başladı ama tuşun power button özelliği çalışıyordu. Aynı şekilde kulaklık girişi de. Darbe almadı su kaçmadı, öyle masa üstünde dururken kendi kendine gitti. Aylar sonra power button özelliği de bozuldu, ve aynı anda kulaklık girişi de çalışmaz oldu. Diğer her şey normal ama.
Defalarca apple desteğe ulaştım, tek dedikleri sizin şehirde servis yok. Büyük şehire gidip yaptırın. Haftalar önce bir sağlık problemi için İstanbul'a gitmem gerekti. Fırsatı değerlendirip hazır otobüs parasına kıyıp İstanbul'a gitmişken Apple'ın önerdiği iki servise uğradım avrupa yakasında. İkisinin de bana dediği şuydu: öyle anlık bakmayız. Macbook'u 10 gün bırakırsınız, ne yapacaksak yapıp sizin eve kargolarız ya da otobüse atlayıp gelip alırsınız. E kargoda çalınırsa ne olacak, sürekli kargo firmalarında elektronik aletlerin çalındığını okuyoruz dediğimde kısmet, yapacak bir şey yok dediler.
Yaşadığım yer büyük şehirlere otobüsle birkaç saatte gelinip gidilebilecek gibi değil. Lanet olsun bunu aldığım güne zaten, bin pişmanım. Şu durumda, ne yapmalıyım? Ne tavsiye edersiniz? Benzer sorun yaşayan M1 kullanıcıları var mı?
Youtube'da izlediğim bir video'da bu touch id+power button+audio hep aynı minik bir kartın üstündeymiş. Muhtemelen kart değişecek. Böyle geçerse Şubat da gelir garanti de biter. Gerçi ülkedeki servisler de zararı karşılamamak için elbette kullanıcı hatası diyip benden para ister. Kaç para tutar? Bunu yaptıran var mı?
Kartı kendim değiştirsem ne kadar tutar? Çünkü kart fiyatı otobüs gidiş geliş ile aynı fiyata denk gelecekse uğraşmaya değmez.
Bu sene başlarında touch id çalışmayı tamamen durdurdu. Restart yapsam da kapatıp açsam da çalışmamaya başladı ama tuşun power button özelliği çalışıyordu. Aynı şekilde kulaklık girişi de. Darbe almadı su kaçmadı, öyle masa üstünde dururken kendi kendine gitti. Aylar sonra power button özelliği de bozuldu, ve aynı anda kulaklık girişi de çalışmaz oldu. Diğer her şey normal ama.
Defalarca apple desteğe ulaştım, tek dedikleri sizin şehirde servis yok. Büyük şehire gidip yaptırın. Haftalar önce bir sağlık problemi için İstanbul'a gitmem gerekti. Fırsatı değerlendirip hazır otobüs parasına kıyıp İstanbul'a gitmişken Apple'ın önerdiği iki servise uğradım avrupa yakasında. İkisinin de bana dediği şuydu: öyle anlık bakmayız. Macbook'u 10 gün bırakırsınız, ne yapacaksak yapıp sizin eve kargolarız ya da otobüse atlayıp gelip alırsınız. E kargoda çalınırsa ne olacak, sürekli kargo firmalarında elektronik aletlerin çalındığını okuyoruz dediğimde kısmet, yapacak bir şey yok dediler.
Yaşadığım yer büyük şehirlere otobüsle birkaç saatte gelinip gidilebilecek gibi değil. Lanet olsun bunu aldığım güne zaten, bin pişmanım. Şu durumda, ne yapmalıyım? Ne tavsiye edersiniz? Benzer sorun yaşayan M1 kullanıcıları var mı?
Youtube'da izlediğim bir video'da bu touch id+power button+audio hep aynı minik bir kartın üstündeymiş. Muhtemelen kart değişecek. Böyle geçerse Şubat da gelir garanti de biter. Gerçi ülkedeki servisler de zararı karşılamamak için elbette kullanıcı hatası diyip benden para ister. Kaç para tutar? Bunu yaptıran var mı?
Kartı kendim değiştirsem ne kadar tutar? Çünkü kart fiyatı otobüs gidiş geliş ile aynı fiyata denk gelecekse uğraşmaya değmez.
0
Yani çok pardon da tabi ki böyle bir ihtimal olsa da biraz fazla abartmıyor musunuz? Mümkünse şubeden almaya çalışırsınız olur biter.
Artık zaten 10.000 lira altı olan bir elektronik ürün kalmadı. Telefon her şey kargo ile geliyor mağazalara da kargoyla gidiyor.
Daha elde bir şey yokken servis sonucuna da karar vermişsiniz, kargoda kaybolacağına da karar vermişsiniz. Kaygı bozukluğu kompozisyonu yazmışsınız.
Artık zaten 10.000 lira altı olan bir elektronik ürün kalmadı. Telefon her şey kargo ile geliyor mağazalara da kargoyla gidiyor.
Daha elde bir şey yokken servis sonucuna da karar vermişsiniz, kargoda kaybolacağına da karar vermişsiniz. Kaygı bozukluğu kompozisyonu yazmışsınız.
0
ben de abarttığınızı düşünüyorum. cihazı kendiniz tamir etmeye çalışmayın, parçası zaten çok daha pahalıya gelecektir. serviste garantiden yapsınlar işte tertemiz.
0
Zaten küçük bir şehirdeyseniz ne yapacaktınız ki başka? Hangi marka ne alırsanız alın bir şekilde garanti süreci buna benzer işleyecek. Bence gönderin korkmayın alışık onlar bilgisayar taşımaya. Dönüşte zaten sigortalı gelir bir tek giderken muhtemelen sigorta yapmak istemeyecek kargo. Üreticiler firmalar sigorta anlaşması yapabiliyor ama tüketiciden sigortalı almıyolar.
0
roket adam
soru başlıktaek olarak diğer modları da kullanıyor musunuz 70 derece yoğun falan gibi.
soru başlıkta
ek olarak diğer modları da kullanıyor musunuz 70 derece yoğun falan gibi.
ek olarak diğer modları da kullanıyor musunuz 70 derece yoğun falan gibi.
0
Evde iki kişiyiz ve çalışan insanlarız dolayısıyla çok bulasik çıkmiyor; genelde 2-3 günde bir çalışıyor, eğer fırında vs bir yemek yaptıysam yoğun modda yoksa eko modda olur.
0
Evde iki kişiyiz ve evden çalışıyoruz, sürekli bardak, kupa, tabak çıkıyor. Bir de yemek yaptıysak bazen günde iki kere çalıştırmamız bile gerekiyor. Genellikle günde bir ya da iki günde bir.
Sadece tencere/fırın tepsisi yıkıyorsam çok sıcak ayarlarda, onun dışında makine kendisi seçiyor.
Sadece tencere/fırın tepsisi yıkıyorsam çok sıcak ayarlarda, onun dışında makine kendisi seçiyor.
0
4 kişilik aile. Her gün bir defa çalışıyor. 10 günde bir falan çalışmadığı gün oluyor. Hep 70 derecede tencere ayarında çalışıyor.
0
3 kisiyiz, hergun calisiyor.
en uzun tencere tava modunda yuksek sicaklita yikaniyor.
2:55 suruyor toplam yikama.
en uzun tencere tava modunda yuksek sicaklita yikaniyor.
2:55 suruyor toplam yikama.
0
Haftada 3 çalışıyor. Tek kişiyim, eve sadece akşamları geliyorum. Yemek yaptığım tencereyi tavayı da bulaşık makinesinde yıkıyorum. Yıkamasam haftada 1 yetecek.
0
hafta 3 falan. hep 70 derecede yıkıyorum. çünkü bulaşıkları asla sudan geçirmeden makineye atarım.
0
Ben utanmasa kendisini bile makinede yıkayacak bir insan olarak termos dışında istisnasız her şeyi makinede yıkıyorum. Böyle olunca çabuk doluyor ve haftada en az 5 gün çalışıyor. Hemen hemen her seferinde içinde yağlı tencere, tava vs olduğu için de 70 derecelik programda çalışıyor çoğu zaman.
0
her gün yarım yükte çalıştırıyorum. bulaşık yıkamak, onların kuruyacağı yeri bankoda kullanamamak ve su israfı sebeplerinden dolayı asla elde yıkamam. bence bu devirde elde çamaşır yıkamak neyse bulaşık yıkamak da odur.
sadece moka potumu ve kahve içtiğim fincanlarımı elde deterjansız yıkıyorum.
sadece moka potumu ve kahve içtiğim fincanlarımı elde deterjansız yıkıyorum.
0
tek kişiyim, haftalık yemek hazırlığı yaptığım günlerde bazen günde iki kere bile çalıştırıyorum.
onun dışında eğer mutfağa girip yemek yapmadıysam, dışarıdan falan yediysem iki-üç günde bir olur.
normal günlük yemek yapıyorsam, evde yiyorsam her gün çalışıyor ortalama.
airfryer'ı kullandıysam, tencere, fırın tepsisi, ocak ızgaraları vs. koyduysam yoğun programı kullanıyorum.
döküm tencereler ve makineye özellikle girmemesi gereken, makinede yıkanmayan şeyler dışında (weck kavanozların lastikleri, kristal bardaklar, düdüklünün plastik parçaları, termos vb.) her şeyi makinede yıkarım.
hem su hem zaman tasarrufu.
onun dışında eğer mutfağa girip yemek yapmadıysam, dışarıdan falan yediysem iki-üç günde bir olur.
normal günlük yemek yapıyorsam, evde yiyorsam her gün çalışıyor ortalama.
airfryer'ı kullandıysam, tencere, fırın tepsisi, ocak ızgaraları vs. koyduysam yoğun programı kullanıyorum.
döküm tencereler ve makineye özellikle girmemesi gereken, makinede yıkanmayan şeyler dışında (weck kavanozların lastikleri, kristal bardaklar, düdüklünün plastik parçaları, termos vb.) her şeyi makinede yıkarım.
hem su hem zaman tasarrufu.
0
yalnız yaşıyorum, yemek yapmak ve yemekle arası pek iyi olmayan biriyim, haftada bir açıyorum o da tencere tabak değil kahve fincanı, kupası tükendiği için. aşırı yağlı bir şey yapmamışsam ekonomik modda kullanıyorum.
0
4 kişilik aile evimde her gün çalıştırıyoruz.
2 kişilik eşyalı öğrenci evimde ev sahibi çalışıyor dediği halde çalışmadığı için çalıştıramıyoruz :)
2 kişilik eşyalı öğrenci evimde ev sahibi çalışıyor dediği halde çalışmadığı için çalıştıramıyoruz :)
0
iyi süper biz de 1-2 günde bir çalıştırıyoruz da israf mı yapıyorum acaba şimdiye düşünmüştük :) elde yıkama zaten daha çok su kullandığımız için direkt yok bizde.
0
tek yaşıyorum, yemek yapıp yapmadığım zamanlara göre değişiyor ama ortalama 3-4 günde bir. en yüksek dereceli program, durulayıp koymam.
0
ben yarı dolu da olsa her gün 1 saatlik 65 derece modunu kullanıyordum. evlendikten sonra %110 doldurmadan çalıştırmak istemiyor eşim ama geçenlerde bunun ne kadar saçma olduğunu bardaklardaki lekeleri çıkarıp çıkarıp gözüne sokarak gösterdim. artık her gün bir kere çalıştırıyoruz. tatile gitmişsek komşuya anahtarı verip günde bir kere çalıştırmasını istemiyoruz, tabii o kadar da değil :P sorry.
0
kararsızataletfilozofu
Özel sektörde işe başladım,Tercihleri yapıp atandınız yazısını gördükten ne kadar zaman sonra istifa etmeliyim ?Süreç nasıl işleyecek ? Ne kadar sürer ?İkametgahımın olduğu yere atanma ile başka ile atanma arasında göreve başlama süresi farklı mı ?
Özel sektörde işe başladım,
Tercihleri yapıp atandınız yazısını gördükten ne kadar zaman sonra istifa etmeliyim ?
Süreç nasıl işleyecek ? Ne kadar sürer ?
İkametgahımın olduğu yere atanma ile başka ile atanma arasında göreve başlama süresi farklı mı ?
Tercihleri yapıp atandınız yazısını gördükten ne kadar zaman sonra istifa etmeliyim ?
Süreç nasıl işleyecek ? Ne kadar sürer ?
İkametgahımın olduğu yere atanma ile başka ile atanma arasında göreve başlama süresi farklı mı ?
0
Çalıştığınız yerde. Ben atandım istifa ediyorum diyip ertesi gün kamuda başlayabilecekseniz tebliğ size ulaşana kadar çalışırsınız. Atamanız yapıldı diyelim atama yapılan bakanlık sizden evraklarınızı istiyor, orada çalışan personelin yoğunluğuna göre 15-20 gün içinde tebliğiniz çıkar.
0
Telegram daha yükleyemedim rehberimi düzenleyim ondan sonra yükleyeceğim.
Hangi grup var telegramda ?
Arşiv araştırması filan beklenmiyor mu ?
İstifayı verdikten sonra, 2-3 ay bekletmesinler
Hangi grup var telegramda ?
Arşiv araştırması filan beklenmiyor mu ?
İstifayı verdikten sonra, 2-3 ay bekletmesinler
0
Benim 2 hafta sonra tebligatım geldi. Hem de bir Pazar günü ansızın.Belli olmuyor yani anlayacağınız. İsterseniz bir de il müdürlüğünü arayıp durumu sorun.Ben şuan özelde çalışıyorum. Acaba elime tebligat geçtikten sonra hemen işe başlamam gerekir mi diye. Başladığım kurumda bir başka çalışanın tebliği gelmişti ama ona müsade etmişlerdi işten ilişiği keseceği tarihe kadar.
0
Resmiyette ikametinizin bulunduğu şehre atamanız çıktıysa tebligattan hemen ertesi gün işe başlamanız gerekiyor.
Fakat uygulamada herkese farklı şehire atanmış gibi 15 gün süre tanındığını görüyorum.
Bana gelen kararnamede de 15 gün içerisinde göreve başlamam yazıyordu. Ayrıca atamam çıktıktan sonra kararnamemin gelmesi 3 aydan fazla sürdü. Mart başı evraklarımı teslim ettim ve haziranın başında işe başladım.
Fakat uygulamada herkese farklı şehire atanmış gibi 15 gün süre tanındığını görüyorum.
Bana gelen kararnamede de 15 gün içerisinde göreve başlamam yazıyordu. Ayrıca atamam çıktıktan sonra kararnamemin gelmesi 3 aydan fazla sürdü. Mart başı evraklarımı teslim ettim ve haziranın başında işe başladım.
0
duyurukullanıcısı
kendinizi ödüllendirmek için tek başınıza ne yiyorsunuz? beşiktaş karadeniz dönercisinde yiyorum ben.kriterler tek başına gidilebilir bir yer olsunyemeği veya işte tatlısı falan güzel olsunlevent metro hattı üzerinde olsun
kendinizi ödüllendirmek için tek başınıza ne yiyorsunuz? beşiktaş karadeniz dönercisinde yiyorum ben.
kriterler
tek başına gidilebilir bir yer olsun
yemeği veya işte tatlısı falan güzel olsun
levent metro hattı üzerinde olsun
kriterler
tek başına gidilebilir bir yer olsun
yemeği veya işte tatlısı falan güzel olsun
levent metro hattı üzerinde olsun
0
sapphire plazanın restaurant kısmında taboo diye bir restaurant var. deniz mahsüllü taglietelle...
0
Ayakustu lezzetler youtube kanalinda o civardaki iyi restoranlari oneriyor bakarsiniz gozunuze hos gelene
0
mkaya
Merhaba.çalıştığım şirkette yaklaşık 2 yıldır kurumsal grup sağlık sigortam var, önümüzdeki hafta pazartesi son iş günüm. bu sağlık sigortam o gün itibariyle sona mı erecek, yoksa sgk gibi belirli bir süre devam edecek mi? teşekkürler.
Merhaba.
çalıştığım şirkette yaklaşık 2 yıldır kurumsal grup sağlık sigortam var, önümüzdeki hafta pazartesi son iş günüm. bu sağlık sigortam o gün itibariyle sona mı erecek, yoksa sgk gibi belirli bir süre devam edecek mi? teşekkürler.
çalıştığım şirkette yaklaşık 2 yıldır kurumsal grup sağlık sigortam var, önümüzdeki hafta pazartesi son iş günüm. bu sağlık sigortam o gün itibariyle sona mı erecek, yoksa sgk gibi belirli bir süre devam edecek mi? teşekkürler.
0
Şirketten şirkete değişiyor galiba.
Benimki işten ayrıldığım gün bitmişti.
Benimki işten ayrıldığım gün bitmişti.
0
ben de aramistim sigortayi, bana teklifler gonderdiler, isten ayrildiktan sonraki 2 hafta icinde bu tekliflerden birini secip odemesine baslamam durumunda haklarimin gecerli olacagini, herhangi bir hak kaybim olmayacagini iletmislerdi.
0
bapyemir
arkadaşlar selamlar,yatağımda bazı çökmeler oldu. Her gün dayak yemiş gibi uyanıyorum. Bir yenileyeyim dedim ama çok fazla çeşit var.Doğru yatağı nasıl tercih ederim? visco mu almalı yoksa yaylı mı? Sert mi orta mı yumusak mı?Bilgi sahibi olan veya ürün önerisi olan varsa çok memnun olurum
arkadaşlar selamlar,
yatağımda bazı çökmeler oldu. Her gün dayak yemiş gibi uyanıyorum. Bir yenileyeyim dedim ama çok fazla çeşit var.
Doğru yatağı nasıl tercih ederim? visco mu almalı yoksa yaylı mı? Sert mi orta mı yumusak mı?
Bilgi sahibi olan veya ürün önerisi olan varsa çok memnun olurum
yatağımda bazı çökmeler oldu. Her gün dayak yemiş gibi uyanıyorum. Bir yenileyeyim dedim ama çok fazla çeşit var.
Doğru yatağı nasıl tercih ederim? visco mu almalı yoksa yaylı mı? Sert mi orta mı yumusak mı?
Bilgi sahibi olan veya ürün önerisi olan varsa çok memnun olurum
0
Bambi thermic prime almıştım 2 aylık kullanımda gayet güzel gibi, memnunum.
0
birinin onerisiyle yatak alma. sistemler hemen hemen ayni. paket yay sistemi oluyor cogunda mesela. kotu yatak yok yani bilindik magazalarda. sadece yok stres alan vs ekstra ozellikli yataklar var.
bambi de iyi ama ustteki model sana uygun olmayabilir. gidip iki uc model deneyeceksin magazada. 5 dakka denemeyle anlasilmiyor pek ama az cok fikir veriyor. ben yumusak yatak sevmem mesela ama sen sevebilirsin gibi..
bambi de iyi ama ustteki model sana uygun olmayabilir. gidip iki uc model deneyeceksin magazada. 5 dakka denemeyle anlasilmiyor pek ama az cok fikir veriyor. ben yumusak yatak sevmem mesela ama sen sevebilirsin gibi..
0
yastik da bambiden ortopedik aldim. ortopedik ve normal olarak ayriliyor sanirim yastiklar. yastik secmek yataga gore cok kolay onu cabuk alirsin :))
0
Daha yeni yatak aldık İdaş'tan.
Öncesinde yatsan, yataş falan gezdik saatlerce yatak denedik. Yatsan pahalı geldi, yataş'ta istediğimiz sertlikte yatak bulamadık. İdaş'ta tam aradığımız gibi bi yatak vardı iyice emin olduktan sonra siparişi verdik.
Yastık konusu daha kolay +1
Öncesinde yatsan, yataş falan gezdik saatlerce yatak denedik. Yatsan pahalı geldi, yataş'ta istediğimiz sertlikte yatak bulamadık. İdaş'ta tam aradığımız gibi bi yatak vardı iyice emin olduktan sonra siparişi verdik.
Yastık konusu daha kolay +1
0
Yatak memnuniyeti görecedir. Fakat yataş bluestar'a kefilim.
92'den beri bluestar kullanıyorum. Yazlıktaki bluestar 80'lerin sonundan kalma çökme falan yok. Aile evimdeki bluestar 2004'ten kalma çökme yok. Kendi evimdeki bluestar 2 yıllık sıkıntı yok.
Şanslıyım yatak hala üretiliyor bi insan 30 seneden fazla aynı yatakta yatar mı, yatıyor işte.
92'den beri bluestar kullanıyorum. Yazlıktaki bluestar 80'lerin sonundan kalma çökme falan yok. Aile evimdeki bluestar 2004'ten kalma çökme yok. Kendi evimdeki bluestar 2 yıllık sıkıntı yok.
Şanslıyım yatak hala üretiliyor bi insan 30 seneden fazla aynı yatakta yatar mı, yatıyor işte.
0
beyaban
Piyasa fiyatı 19000 civarı. Almak istesem iyi bir karar mı? Yani asgari ücret artmadan önce. Nakit 16000 tl var ama onu harcamak istemiyorum. Almak istesem ödemeyi rahat bir şekilde nasıl yaparım? Aylık kazancım 9000 tl civarı.
Piyasa fiyatı 19000 civarı. Almak istesem iyi bir karar mı? Yani asgari ücret artmadan önce. Nakit 16000 tl var ama onu harcamak istemiyorum. Almak istesem ödemeyi rahat bir şekilde nasıl yaparım? Aylık kazancım 9000 tl civarı.
0
M1 8gb olanı olduğunu var sayıyorum, o yüzden m2 almayın. M2'nin baz versiyonu m1'den daha kötü.
0
lapaz
.
.
0
Oranı bilemem ama sağlam bi zam gelir bence. Seçim öncesi para yağdırılacak. Sonrası allah kerim...
0
