Giriş
(3)

Kombinin ayarını değiştirebilen Termostat var mı?

nhk ni youkosu
Ben hep fakir yerlerde mi yaşadım bilmem ama, termostat dediğin şey kombiye "on/off" talimatı veren bişey gibi gördüm hep. Mesela odada var ve derecesi var, 23 yaptım diyelim, oda düşükse kombi çalışıyor o dereceyi geçerse duruyor.FAKAT kombinin su sıcaklığı ne oluyor? Oda soğuk dur suyu 60 derece y
Ben hep fakir yerlerde mi yaşadım bilmem ama, termostat dediğin şey kombiye "on/off" talimatı veren bişey gibi gördüm hep. Mesela odada var ve derecesi var, 23 yaptım diyelim, oda düşükse kombi çalışıyor o dereceyi geçerse duruyor.

FAKAT kombinin su sıcaklığı ne oluyor? Oda soğuk dur suyu 60 derece yapayım, şimdi gerek yok 40'a düşüreyim diyor mu? Benimki demiyor ve demezse istenen sıcaklığa asla çıkamayabilir yani. Bu sebepten ben hep kombiden bu 40-50-60 dereceleri değiştiriyorum ama millet odayı 22'ye ayarladık falan

diyor. O zaman su sıcaklığını yüksek bi değere getirip bırakmışlar kombi ona göre çalışıp duruyor, mu? Ben tam tersi hep çalışır şekilde bırakıyorum ama evden çıkarken 30 yapıyorum, gelince 50 yapıyorum vs.
0
nhk ni youkosu
(15 saat)
oda termostatimiz 22.5 dereceye ayarli. kombi termostati 50 dereceye. bu 50 derece kombinin kalorifer peteklerini isitmak icin gönderdigi suyun sicakligi. bunu en cok 54-55 yapin demisti bize kombiyi takanlar (vaillant), yoksa sicak su kacaklarina sebep olabiliyormus.
eger oda termostati 22 derece ama kombi termostati 30 derece olursa, kombi ne kadar calisirsa calissin kalorifer peteklerini yeterince sicak yapamayacagi icin oda isinmaz ve kombi araliksiz olarak calisir (cünkü oda termastatindan sürekli "hala yeterince oda isinmadi" dönüsü alir). bu da daha cok gaz yakimina ve daha cok elektrik kullanimina sebep olur.

kombinin ayarlariyla biz hic oynamiyoruz. oda termostatindan hafta ici ayari baska, haftasonu ayari baska olarak ayarlanmis. mesela haftaici evde olmadigimiz saatler icin 21 derece, evde oldugumuz saatler icin 22.5 dereceye ayarli. geceleri 21 dereceye ayarli gene. haftasonu hep 22.5.
böylece kombiye hic dokunmadan evi sürekli istedigimiz isida tutuyoruz.
kombiye dokundugum tek zaman hava sicakligi disarida -10 altina düserse (ki burada sik yasanan bir sey bu), o durumda kombi termostatini 50'den 54 dereceye getiriyorum ki petekler daha iyi isinsin, ev daha cabuk isinsin, kombi uzun süreler calismak zorunda kalmasin. imgur.com modülasyonlu kombi + dijital oda termostatindan memnunum. ayari yaptiktan sonra hic elimi sürmüyorum acikcasi.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14 saat)
Hayır kombi kaloriferde gezdirdiği suyun derecesi ile oynamıyor. Belki özel modeller vardır fakat ben hiç evde duymadım böyle bir şey.
Modülasyonlu kombiler var yaptığı şey temel olarak suyu ısıtırken ateşin şiddetini ihtiyaca göre ayarlamak.
Genel olarak yeni nesil yoğuşmalı kombiler su sıcaklığı 55 derece üstüne çıktığında yoğuşma avantajını kaybediyor. O yüzden evlerin ısı ihtiyacına göre petek sayısı ve büyüklüğü çok önemli. Benim evimin de yalıtımı iyi değil, o yüzden petek sıcaklığı 60 olmazsa soğuk havalarda evi 22 dereceye bile getiremiyor. Petek sayım yeterli olsaydı daha düşük kazan sıcaklığında evi ısıtabilecektim belki.
+1
denizgonen
(14 saat)
Gerçek modülasyonlu bir kombi (pahalı) ve modülasyonlu bir akıllı termostat alırsanız o zaman termostat sizin ayarladığınız örneğin 50 derece su sıcaklığına müdahale eder, kombiyle haberleşebilir. Onun dışında kombi eğer güncel bir model ise on-off termostatla bile sınırlı da olsa modülasyon yapar yani alev boyuyla oynar, tasarruf etmeye çalışır ama su sıcaklığını değiştirmez.

Fakat pratikte faydası düşük olabilir, senaryoya göre bakmak lazım. Modülasyonlu kombiye ve termostata vereceğiniz ekstra parayı 8 senede amorti ediyorsa anlamı yok gibi örneğin.
+1
orient blue
(10 saat)
(5)

Kredi kartı borcunu ödeyememek

cometome
Merhaba, arabam masraf çıkarttı karttan çektirdim, üstüne de bir kaç beklenmedik masraf daha oldu. Bir kaç ekstrede sadece asgariyi ödeyebildim şu an asgariyi bile ödeyemiyorum ve bekleyen taksitlerde var. Düşündüm ki bir yerden kredi çekeyim, borcu kapatıp krediyi ödeyeyim vadesi daha çok ama hem b
Merhaba, arabam masraf çıkarttı karttan çektirdim, üstüne de bir kaç beklenmedik masraf daha oldu. Bir kaç ekstrede sadece asgariyi ödeyebildim şu an asgariyi bile ödeyemiyorum ve bekleyen taksitlerde var. Düşündüm ki bir yerden kredi çekeyim, borcu kapatıp krediyi ödeyeyim vadesi daha çok ama hem borcum var hemde kart limitim yüksek olduğu için kredi vermediler. Acaba şubeye gidip almaya çalışsam verebilirler mi? Ya da kredi kartı borcumu yapılandırabiliyor muyum böyle bir seçenek var mı? Ya da başka ne yapabilirim? Bana biraz akıl verirseniz çok mutlu olurum.
0
cometome
(02.12.25)
Borç batağına böyle giriliyor. Açıkçası aileden yakından taksit bittikten sonra ödeyebileceğin bir borç alamıyorsan ya eldekileri satacaksın, ya da eldeki birikimle kapatacaksın ya da borç batağın derinleşecek.

Bir kaç ekstrede asgari ödemenin ardından asgari bile ödeyememenden pek de çıkamayacaksın gibi geldi, evet bankaya ulaş ben ödeyemiyorum bir çözüm bulalım de konuş.
0
denizgonen
(02.12.25)
Ben üç defa asgariyi ödemeyince dönem borcunu kapatana kadar nakit çekimi iptal edilmişti. Nakit avans çekemez oldum. Yapılandırma seçeneği gözüküyor onda da kart kullanima kapatilcaktir uyarısı çıkıyor hiç denemedim. (İş bankası)
0
egerbiryolcu
(02.12.25)
yapılandırma hakkın var. 36 ay taksit yaptır. bir süre kredi skorun yerlerde olur ama zaten kredi skoru yüksek olana da çıkmıyor. fazla koymaz. kredi genişlemesi olduğunda skorunu yükseltirsin.
0
gabe h coud
(02.12.25)
yapılandırmak en doğrusu görünüyor. bir kaç kez ödemezseniz, icralık olursunuz. bu sebeple icralık olana 3-5 sene kredi kartı vermezler.
0
co2s2
(02.12.25)
Soruna tam bir cevap değil ama bu yazdıklarınız daha geçen gün yazdığımı hatırlatıyor . Kanıt niteliğinde.
Acil şeyler için kullandığımız kartlar sadece o anki acil ihtiyaçlardan ibaret değil. Her geçen gün yeni bir acileyet çıkabiliyor .
Bazı kredi kartı severler derneği üyeleri beğenmemişler cevabı ama sorun yok . Gerçekler acı da olsa karşımıza çıkacak :
www.eksiduyuru.com
0
diyecevaplandı
(02.12.25)
(10)

İstanbul'dan nereye göçmeli?

benimadımmayıs
Herkese merhaba,İstanbul'dan iyice bunaldık; işlerimizi de artık evden halledebildiğimiz için başka şehre taşınmaya karar verdik. Çok gezip görme şansımız olmadığı için nokta atışı bir yer seçemiyoruz ama rotamız Marmara, Ege veya Akdeniz.İlkokula giden iki çocuğumuz var, ayrıca anne-babalarımız da
Herkese merhaba,
İstanbul'dan iyice bunaldık; işlerimizi de artık evden halledebildiğimiz için başka şehre taşınmaya karar verdik. Çok gezip görme şansımız olmadığı için nokta atışı bir yer seçemiyoruz ama rotamız Marmara, Ege veya Akdeniz.
İlkokula giden iki çocuğumuz var, ayrıca anne-babalarımız da sık sık bizde kalıyor. Bu yüzden hem okullara hem de iyi hastanelere erişim bizim için olmazsa olmaz. Hazır gitmişken doğasının da güzel olması veya doğal güzelliklere yakın olması da gönlümüzden geçiyor. Sizin önerebileceğiniz yerler var mı ya da bu süreçlerle ilgili başka tavsiyeniz olur mu?
Şimdiden teşekkürler!
0
benimadımmayıs
(02.12.25)
kendi adıma istanbul'dan çok uzaklaşamam o yüzden şimdilik hayallerimde çatalca'nın köyleri var. geçen karamandere tarafına gitmiştim çok güzeldi ama iş ciddiye binince etraflıca analiz etmek lazım tabi.
0
lazpalle
(02.12.25)
istanbul'a da yakın olsun derseniz Çanakkale bence. hem iyi okullar da var hem hastaneler de mevcut.
0
elektr10
(02.12.25)
Çocuk var, iyi okul lazım, doğal güzellik de olsun diyen iki arkadaşım İzmir Güzelbahçe'ye taşınmaya karar vermişlerdi. Ha sonra Hollanda'ya taşındılar ama Türkiye'de kalsalardı Güzelbahçe'ye taşınacaklardı.
0
kobuzchu kiz
(02.12.25)
izmit kartepe de fena değil
0
Sadece soruyorum
(02.12.25)
istanbula her yerden uçuş var artık. kuşadası mantıklı. kreşlerde kötü değil. zaten izmirden çok taşınan var. izmir güzelbahçede olsa urla da olsa merkez trafiğine girmek zorunda kaldığında istanbuldan farkı yok. il merkezi dersen muğla.
0
mikahakkinen
(02.12.25)
Ben açıkçası bolu düşünmeye başladım. Gerektiğinde iki büyükşehire de yakın, doğası da güzel. İmkan olsa giderdim.
0
denizgonen
(02.12.25)
2-3 ayda bir bu soru geliyor. hep aynı cevabı veriyorum:

çanakkale

sakin şehir, trafik yok, ucuz gibi, altyapısı iyi, istanbul'a çok yakın (arabayla 3 saat). özellikle yazları deniz kum vs çok pratik. hatta yeni moda doğurdan denize yakın yerlerde müstakil evlerde oturmak. kaz dağlarına yakın. havası temiz. rüzgarlı olduğu için kirli hava olmaz. Bozcaada - Assos gibi nispeten ucuz ama denizi kumsalı çok güzel yerlere çok yakın. liseye kadar yeterince iyi okullar ve özel okullar ucuz.

hastane meselesi ortada. şu anda yok. ama medical park yeni bir hastane yapıyor, bir özel hastane daha inşa ediliyor. üniversite ve devlet hastaneleri var.

gelelim dezavantajlarına:

sosyal hayat nispeten zayıf. özellikle kültürel etkinlik pek yok. alışveriş için mağaza çeşidi sınırlı. rüzgarlıdır. kışın adamı sersem eder. ankara ve antep haricinde uçak yok. emlak fiyatları son dönemde çok arttı.





uçak yok
0
co2s2
(02.12.25)
co2s2 +1
0
cooperr
(02.12.25)
Co2s2 +1 de benden.

İstanbul’dan Çanakkale’ye göçmüştük. Türkiye’ye geri dönsem yine Çanakkale’de yaşarım ama sosyal hayat biraz kıt. Ne bir tiyatro ne bir etkinlik hiçbir şey yok. Çocuk bir yaştan sonra sıkılır diye düşünüyorduk ki neyse ki çocuk büyümeden taşındık. Ayrıca hastaneler berbat..
0
suicides underground
(03.12.25)
5 yıldır türkiye'den uzakta yaşayıp son 2 senedir sadece gölbaşında aile ziyaretine giden biriyim. daha önce 19 yıl izmir'de yaşadım. 4 yıl güzelbahçe'de lise, 5+2 yıl da urla'da üniversite tecrübem var. hiç birini tercih etmem şahsen yerinizde olsam (ben şehir merkezcisiyim, urla'da yaşayacağıma karataş'ta apartmanda yaşarım izmir'de zaten onun da etkisi var).

fakat zevklerinize çok kalabalık gelebilse de antalya örnekköy / güzeloba / barınaklar tarafları uyuyor. karpuzkaldıran tarafları hala (en son 2021'de gittiğimde 1 ay kaldım eylül boyunca) kurtarılmış bölge gibi. şehir içindesiniz ama sakin. yapılaşması düzgün. evinizin önüne arabanızı parkedip de balkondan seyredebileceğiniz 3-4 katlı apartmanlar bulunuyor. şahsen ben oralarda yaşasam mevlana kavşağının ötesine geçmeden ömrümü geçirebilirim (3 yıl o bölgede yaşadım, 2003'ten beri de yazlığımız var ama 2022'den beri yaz kış oturan bir kiracıya sahibiz aile yaşlandığı için uğramıyorlar pek). bu arada okul kalitesi olarak da gayet iyi olduğunu hatırlıyorum oraların.
0
rain when i die
(03.12.25)
(10)

Erken doğum

Lethe
Bir yakınımızın erken doğum riskinden ötürü hamileliği yakın takip altındaydı. En son hastaneye yatıralım demişler. Sanıyorum serum ve çeşitli tedavilerle gebeliği olabildiğince uzun tutmaya çalışacaklar.- Etrafınızda erken doğum yapan birileri oldu mu (ör: 32. haftada doğum yaptı gibi..)- Doğum son
Bir yakınımızın erken doğum riskinden ötürü hamileliği yakın takip altındaydı. En son hastaneye yatıralım demişler. Sanıyorum serum ve çeşitli tedavilerle gebeliği olabildiğince uzun tutmaya çalışacaklar.

- Etrafınızda erken doğum yapan birileri oldu mu (ör: 32. haftada doğum yaptı gibi..)
- Doğum sonrası bebekte ve annede sorun oldu mu, olduysa nasıl çözüm sağlandı
- Doğumdan sonra bebek küvezde muhtemelen kalmıştır, tabi gelişime göre değişir ama ne kadar kalıyorlar süreç nasıl işliyor

Teşekkür edeirm.
0
Lethe
(01.12.25)
arkadaşım erken doğum yapmıştı, ama 32 hafta kadar da küçük değildi biraz daha büyüktü. bebek doğmadan önce akciğerleri geliştirme iğnesi yapıyolar anneye. o ilaç yapıldıktan sonra hemen doğmaz bir süre bekleyebilirse (emin olmamakla birlikte 1 hafta falan) çok büyük sorun olmuyor.

yani anladığım kadarıyla burda odaklandıkları şey bebeğin doğduktan sonra kendi kendine nefes alıp alamaması. eğer ciğerler gelişmiş olursa ve nefes alabiliyorsa kuvözde uzun süre kalmaz çıkar. ama ciğerleri minikse entübe edilip veya oksijen desteği verilip ciğerlerinin büyümesini bekliyolar o da 2-3 hafta falan sürüyor sanırım. ama bebek çok çok minikse daha uzun sürebilir.

ama moralinizi bozmayın, arkadaşım da çok çok üzülmüştü ama bir sıkıntı olmadı bebek 2 hafta kuvözde kaldı çıktı, sonra 1 yaşını geçene kadar da anne sütü alabildi.
0
Sadece soruyorum
(01.12.25)
sözlük yazari wild honey suckle 29. haftada dogum yapmisti. belki sorularinizi yanitlayabilir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.12.25)
kardeşimin ikizleri var. 2 hafta erken doğdular. 5 gün kadar küvezde kaldılar. şimdi ikisi de sapasağlam.
0
inheritance
(01.12.25)
anne siz olmadığınız için doğrudan yazıyorum. yaşam sınırı 24. hafta diye biliyorum. eğer 24. haftayı doldurdu ise yaşama ihtimali var. ama ihtimal tabi ki.
bildiğim en erken doğum kuzenim ama o da 6. ay bitimine doğru doğdu. çok uzun süre kuvezde kalmadı. sonrasında herhangi bi sağlık problemi de olmadı. sadece çok zayıf bir genç şu an. annede de problem olmadı zaten erken doğumun anne açısından diğer doğumlara göre ekstra bir riski yoktur heralde. bu bahsettiğim olay minimum 25 sene önce tabi şu anki şartlar çok daha iyidir.

geçmiş olsun. umarım sağlıkla kucağına alır.
0
elorelia
(01.12.25)
ben ocak 92'de 28 haftalık olarak doğdum. 2 ay falan küvezde kaldım. kollarımda hala serum izleri var. bir de erken doğmadan mı yoksa daha sonra ilaçtan mı belli değil işitme kaybım var koklear implant kullanıyorum. fakat bende farklı olarak benim doğumumda doğumhanede bulaşı oldu bebekler bir de patır patır öldü falan ben de hastalık kaptım ettim ölmedim malesef.
anneme gelince süt konusunda sıkıntı olmuş pek anne sütü alamamışım.

32 haftadan bir şey olacağını sanmıyorum.
+1
denizgonen
(01.12.25)
Ben 28 haftalık doğdum, 1300 gram. Benden umudu kesip kenara koymuşlar ama bir şekilde yaşamışım, annemde bebek hemşiresiydi o dönemde dolayısıyla beni yaşatan kendisi. Şu an 39 yaşındayım herhangi bir problemim olmadı ancak sonrasında annemin rahmini almışlar o esnada 41 yaşındaymış kendisi.
0
mirty
(01.12.25)
kendi adima boyle bir deneyimim yok ancak 6 ayliktan itibaren bebek yasatilabiliyor, akciger icin igne yapiliyor +1. Kuzenlerim ikiz, erken dogdular, ya 28 ya da 32 haftaliktilar hatirlamiyorum (ikisinden biri oldugunu iyi biliyorum ama sanirim 28di cunku hep 7 aylik dogdular diye konustuk) miniciklerdi, simdi ikisi de aslan gibi. Anne ve babaya zor oluyor elbette kuvez + minicik bir bebek ama her iki cocugun da hicbir sorunu yok su anda.
0
kassiopeia
(01.12.25)
bir de bu entry vardi: eksisozluk.com

bu arada 37. haftadan önce dogan tüm bebekler prematüredir arkadaslar. yani 32. haftada bir sey olmaz gibi bir durum yok. bebegin anne karnindaki gelisimi de etken oluyor prematürenin yasamasina.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.12.25)
kuzenim de 7 aylık doğmuş. şu an 26 yaşında gayet normal, sağlıklı. bir sıkıntısı yok.
0
batlegolas
(01.12.25)
Merhabalar,

1 sene önce erken doğum yaptım:) süreç aslında şöyle işliyor. Öncelik Doğumu geciktirmede. Eğer bebek veya anne için hayati bi durum yoksa, anne yatar pozisyonda haftalarca hastanede kalabiliyor. Bazı durumlarda hasta bezi bile kullanıyorlarmış. Ama eğer doğum engellenemezse, doğuma alıyorlar. Her doğumda bir yenidoğancı olur ama bunda ekstradan yoğunbakım hemşireleri de doğuma eşlik ediyor. Bebeğin ve annenin durumu müsaitse (anne ayık, bebek spontan solunum yapabiliyor gibi) ten tene hızlıca bir temastan sonra bebek küvöze alınıyor. Daha sonrası ise bir çok faktöre bağlı
1- bebeğin anne karnındayken ki genel sağlık durumu kilosu nasıldı?
2- bebeklere verilen doğum anında bebeğin durumunu ölçen apgar skoru kaç?
3- bebek doğum esnasında veya sonrasında oksijensiz kaldı mı?
4- bebek doğum esnasında veya sonrasında herhangi bir travmaya uğradı mı?

Bundan sonrası maalesef hem biraz şans hem biraz kader. Bir sürü risk var tabii ki, eğer tam teşekküllü bir sağlık merkezinde eğitimli ve yeterli sayıda personel varsa, ellerinden gelenin en iyisini yapacaklardır.
Benim doğurduğum hastanede haftada üç kere görüş yaptırıyordu. Umarım sizinki çok daha sık yaptırır. En önemlisi anne sütü. Evet çok zor ama bebeğin en önemli ihtiyacı bu şu anda. Ve kanguru yani ten tene bakım.
Ben 29. Haftada doğurdum. Doktorum 30 bile olsa çok farkederdi. Her hafta riskleri çok azaltıyor demişti. Eğer 32 ise haftası hiç fena değil.
Yolu bahtı şansı açık olsun. Sorunuz olursa cevaplarım.
0
wild honey suckle
(03.12.25)
(14)

İnsanlar neden sürekli dışarıda?

messina123
Türkiye’de insanlar neden artık sürekli dışarıda? Gece 12’de 1’de insanlar dışarıda ne yapıyorlar? Avrupa’da akşam 7’de sokaklar bomboş. Çocuklar neden geç saatlere kadar uyumuyorlar ve hatta sokaktalar? Eskiden 9’da 10’da yatağımızda olurduk. Annemiz babamız kızardı. Eskiden dediğim de çok değil 15
Türkiye’de insanlar neden artık sürekli dışarıda? Gece 12’de 1’de insanlar dışarıda ne yapıyorlar? Avrupa’da akşam 7’de sokaklar bomboş. Çocuklar neden geç saatlere kadar uyumuyorlar ve hatta sokaktalar? Eskiden 9’da 10’da yatağımızda olurduk. Annemiz babamız kızardı. Eskiden dediğim de çok değil 15-20 sene öncesi.

Neden herkes sürekli para harcıyor? Kahvenin hayvan gibi pahalı olduğunu hepimiz bilmemize rağmen neden gidip o kahveye para ödüyoruz? Neden kimse para biriktirmiyor?

Gece 10’dan sonra biz nasıl evimize sipariş verebiliyoruz ve bu neden yasal? 7/24 çalışan işletmeleri devletin denetleyemediği gün gibi ortadayken neden buna izin veriyorlar?

Kapitalizmin başkenti amerika falan değil türkiye oldu farkında mısınız bilmiyorum ama 3-5 ay para harcamasak o çakal esnaf 200 liralık kahveyi 20 liraya düşürecek.
+3
messina123
(26.11.25)
Ulaşamıyoruz, birçok tatmin dışarı çıkılarak çözülmüş oluyor. Temelinde de sosyal medyada hypelanan şeyler var bence. Misal çok lüks bir hesaba bakıp iç geçiriyoruz ama yapabileceğimiz hiçbir şey yok, napıcaz kafeye pub’a gidip kısa vadeli bir rahatlama yaşıyoruz.
+1
olaylar olaylar
(26.11.25)
abi kapitalizme ürettiğin çözüm vatandaşın kahve içmemesi mi? kapitalizm zaten tam olarak bizi kahve içmenin lüks sayıldığı, insanların lezzetli veya farklı yemek (ne kadar iyi hazırlandığı ve kurallara uygun olduğu şüpheli onun da) yemesinin ayıplandığı yere getirenin ta kendisi. eleştirdiğin nokta tam olarak nedir, onu anlamadım. eğer kapitalizmse bunu örgütlenerek, çok güçlü ve en küçükten başlayıp yerel ağlar kurarak aşma şansımız olabilir. üç ay kahve içmeyip en fazla küçük dükkanları batırırız, kapitali olan onların parsayı da toplar. işleyişe kökünden müdahale edemedikten sonra bireysel olarak pek bir şey yapmak mümkün değil. kaldı ki günde 10 saat çalışıp lüksü "kahve içebilmek" olan adamdan böyle bir adanmışlık beklemek de çok gerçekçi değil bana sorarsan.

insanların sürekli sokakta olması da eksik veya yetersiz gözlem olabilir. sonuçta nerede yaşadığını, sokakta kaç kişi gördüğünü, bunun saat kaçta gerçekleştiğini vs. bilmiyoruz. normalden çok daha tenha bir gün senin canın sıkkın olduğu, kalabalığın içinde kaldığın için rahatsız edici görünebilir. yahut 5 bin kişinin yaşadığı bir mahalledeki bir park veya kafede 20 kişi "fazla" gelebilir ama istatistiksel olarak dünyanın en normal olayıdır.

"kriz varsa her şey nasıl satılıyor" demek gibi olmuş bu değerlendirme biraz... 85 milyon insanın içinde 1-2 milyonunun lüks tüketim ürünlerine erişebiliyor olması o toplumda işlerin yolunda olduğunun göstergesi değil. şu veya bu semtte sokakta oynayan çocuklar, geç saatte dışarıda olan insanların olması da gece gezildiğinin göstergesi olamaz. kaldı ki bu durum tek başına hiçbir şeye işaret etmiyor bence, biz temelde barınma & güvenlik ihtiyacımız için korunaklı yapılara ihtiyaç duyarız. bu yönde endişemiz veya kapalı alanda bulunmak için spesifik sebebimiz yoksa "dışarıda" oluruz zaten bunda garip olan bir şey yok ki.

garip olan artık sokakta bulunmanın, gezip dolaşmanın hatta boş vakit değerlendirmenin bile "parasal" aktiviteye dönüştürülmüş ve bunun kanıksanmış olması dersen onu anlarım ama işte o noktada da çözüm önerisi bence yetersiz. kapitalizmin tekerine kahve içmeyerek çomak sokamayız. kişisel olarak güzel bir aksiyon olabilir ama toplumsal düzeyde uzun vadeli etkisi, mevcut sistemin işleyişine teması vs. olmaz yani.
+1
der meister
(26.11.25)
??????????

2000li yillarin baslarinda, cocukken eve 12de gelmem gerekiyordu. herkes de boyleydi ve akilli uslu cocuklar denilen gruptuk.

avrupa'da her yer 7de bombos ama 9da geri aciliyor her yer.


diger sorulara cevap vermeye tenezzul etmeyecegim. o kadar yazi arasinda degindiginiz tek mantikli sey var, o da ucretsiz vakit gecirilecek yer olmamasi.

eskiden meydanlarda banklar, parklar, cesmeler vs. vardi. akp doneminde hepsi temizlendi. para harcamadan oturulabilecek yer birakilmadi. son 3 4 senedir chpli belediyeler bu tarz alanlari hizli bir sekilde tekrar diriltiyor ama.
+2
aguen
(26.11.25)
dışarda sürekli bi yerlere giden insanların %80’i minimum harcamayla sadece dışarıda vakit geçiriyor. öyle çılgın bir harcama yok biçok insanda. nüfus kalabalık (istanbul) ve harcayan azınlık insanların gözüne görünüyor.

kahveye para veriyoruz çünkü birçok insanın başka hiçbir hobisi yok. 150 liraya kahve alıp 3-4 saat oturabiliyorsun, 150 liraya başka şekilde böyle zaman geçiremezsin.
+2
asap raki
(27.11.25)
bunlari balkonda beyaz atletinle sigara icerken karsindaki ogrenci cafesine bakarken yazmadin ins
0
ala09
(27.11.25)
Nufus farki da var, buyuk avrupa sehirlerinin cogu 2-3 milyon, en kalabalik olanlarin bile 2-2,5 kati insan var istanbul’da. Eskiden ozellikle geceleri trafiksiz olurdu, artik gece 1’de bile kopru trafigi oluyor mesela.
0
lallala
(27.11.25)
yahu bu konuda avrupa niye kistas olsun, ezik misiniz? avrupalilar oyle seviyormus, biz de boyle seviyormusuz.
0
ghilleinthemist
(27.11.25)
aklı selim birkaç cevabı ayrı tutarak söylüyorum. siz bu kafayla devam edin kazandığınız 3 kuruşla esnafı zengin ediyorsunuz. 18-35 yaş arası çoğu insanın ruh hali bozuk ve pek çoğu farkında bile değil
-3
🌸messina123
(27.11.25)
Benim gördüğüm bu 2000 ve sonrası doğan nesil dünya genelinde bile bize göre daha sosyal bir nesil ve son derece haklı sebeplere dayanarak da umutsuz bir nesil.
Genel olarak sürekli bir şeyler yapma ve bunu paylaşma takıntısı oluştu, eskiden cep telefonları internete bu derece bağlı değilken bizim kuşak da geceleri sabaha kadar evde bilgisayar başındaydı, şimdiki kuşak da aynısını telefonu alıp, dışarıda yapıyor.
Ha mekanlar dolu olayı bence de yanlış bir örnek evet avrupada belli bir saatten sonra sokaklar boş çünkü evet 4'den sonra işletmeler kapatıyor. Fakat genç nüfus az, şehirlerde bölge kavramı var, şehirler daha az nüfuslu, yatay yerleşimli. Akşam 8-9'dan sonra gayet de gençlere hizmet eden mekanlar doluyor
0
denizgonen
(27.11.25)
nüfusun %10-20 seviyesinde dışarı çıkması tüm mekanların dolup taşmasına sebep oluyor bunu gören insanlarda baksana herkes ne güzel yaşıyor herkeste para var diye imreniyor. yani ortalama 10milyon insan, dışarılarda geziyor sadece. diğerleri yine evlerinde dizilerdeki hayaller ile yaşıyor.

bizim gibi gelir adaletsizliği fazla olan ve fakir olan ülkelerde ev, araba gibi şeyler lüks sınıfına giriyor. bir kesimde bunlara hiç ulaşamayacağı için ve yüksek enflasyondan dolayı bir aldığını bir daha aynı fiyata almayacağı için son kuruşuna kadar harcıyor birde üstüne borçlanıyor.

avrupa da araba alıyorsun 300 euro taksitle. telefon alıyorsun 50 euro taksitle. ev alıyorsun 1500euro taksitle. çöpçüysen zaten 2000 euro maaş alıyorsun mühendissen 2500-3000 euro yani arada uçurumlarda yok. ve herkes böylece rahat şekilde yaşayabiliyor. bu sayade insanlar dışarıya da gerçek anlamda sosyalleşmek için çıkıyor. orda görünüp hava yada story atmak için değil.
+2
gercekdunya
(27.11.25)
Akşam eve 90 dakikada giden bir sürü insan yaşıyor istanbul'da.

Hadi spora falan gitmedin desen bile 7'de evde olmak imkansız. Bir çok kişi zaten akşam 19:00'da işten çıkıyor. eve varması zaten 20:00 - 20:30 gibi oluyor.

İstanbul malesef bu kalabalıgı kaldırmıyor. Anadolu şehirlerinde sizin dediginize örnekler görüyorum. Akşam 19:00 olmasa da 22:00 sonrası epey sakin oluyor kış aylarında.
+3
liberal
(27.11.25)
çünkü gürültü yapmaya aşık olmuş, yapmasa ölecek hastalığına kapılmış milyonlarla bir arada yaşıyoruz. çoğu parazit kümesi gibi yaşıyor. parası olup da bunları yapması dünyanın en doğal şeyi, yapılması gerekeni yapıyor denilen kesime özenen diğer kesim ve hatta bunlara da özenen başka kesimler de var. üç beş kuruş eline geçince gidip bir yerlerde bir şeyler içmese ölecek hastalığına yakalanmış gibiler adeta. şimdi şöyle diyecekler; bir şeyler içmesin de ölsün mü yaşamasın mı?

ayağını yorganına göre uzatmak denilen kavram çoktan unutulmuş. toplum yozlaşmış, sevgisiz. çok iyi arkadaş grubuymuş gibi kafelerde boy gösterip sarmaş dolaş olanlar bir gün bile bir evde, bir balkonda beraber bir şeyler hazırlayıp bir araya gelebilmiş insanlar değil.

herifin biri gece 03:00'te motoruna atlayıp mahalle arasında son ses gaza basıyor umurunda değil dünya, hasta mı var, çocuk mu uyuyor, çünkü ona ne? paşam sosyalleşiyor. ne yani parası var motoru var evde mi otursun? bunu bir de it sürüsü gibi yapanlar var. pazar sabahı inşaata başlayanlar, mahalle arasında düğün yapıp şikayet gelene kadar devam edenler, hatta polis gidince tekrar başlayanlar, inatla. bu tarz tipler evinde veya herhangi bir yerde duramazlar g.tlerinde kurt var bunların, dışarıda olmaları gerek.

iktidarın tasarruf edin deyip de itibardan asla tasarruf etmediği bir durumda millet de zaten iyice zıvanadan çıkar, imam cemaat ilişkisi hiç şaşmaz. bu durumda iş ailede bitiyor ama aile kavramının da artık eskisi gibi olmadığını düşünüyorum. belki de hiç yoktu, biz her aileyi kendi ailemiz gibi sanmışız. ölseler de mirasa konsak kafasında aile birliği mi olur. kendi kurdukları ailede de hiçbir halt olmayınca atıyor insanlar kendini dışarı. yanlış evlilikler, kavgalar gürültüler. evde olup yapamadığı kavgayı dışarıda yapıyor çoğu, genelin psikolojisi bozuk. yoksa bu kadar hır gür, kavga dövüş, öldürme yaralama haberi olmazdı. ülkede herhangi bir sistem olmayınca çok normal, adalet bitik, caydırıcı bir ceza sistemi yok, serbest piyasanın aşırı serbest mallarıyız hepimiz. bazılarımız çok gezen ayağa b.k bulaşır düsturunu şiar edinmişiz o kadar.
+3
Improbable
(27.11.25)
cocuklarin gece 12'lere kadar sokakta olmasi gayet dogru ve hakli bir serzenis. cocuk dedigin yasina göre 7 ile 10 arasi bir saatte yatakta olmali ama türkiye'de cocuk yetistirmek cogu zaman kendi hayatinda hicbir seyden feragat etmeden ve cocuk gelisimi hakkinda zerre bir sey bilmeden cocugu kendi boktan hayatina adapte etmeye calismak oldugu icin o saatte sokakta cocuk olmasina sasirilmamasi normal. insanlar cocugun önüne günde üc ögün yemek koyduklari icin büyük fedakarliklar yaptiklarini zannediyorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.11.25)
istanbul özelinde konuşacaksak ne kadar yakın yer olursa olsun işe gitmek için çok erken kalkıp gidiyorsun, günün ve mevsimin en güzel saatlerini/günlerini sevmediğin bir işte belki de sevmediğin kişilerle çalışarak geçiriyorsun, çalışma saatleri çok uzun, ekonomik özgürlüğün olmadığı veya çok kısıtlı olduğu bir ülkedeyiz ve doğal olarak ailenle birlikte yaşıyorsun, özgürlüğün sıfıra yakın. evde "rahatça kitabımı okuyayım, kahvemi içeyim, kafamı dinlendireyim" ortamı oluşmuyor. e benim bu kafayı nasıl dağıtmam lazım? kendimi nasıl deşarj edeceğim? kıytırık americano 150-180 tl olamaz ama ne yapayım? ya kendi başıma ya da arkadaşlarımla tabii ki o kıytırık kahveyi içeceğim. amaç kahve değil, zorunlu veya kaçınılmaz kısıtlamalardan azıcık da olsa sıyrılmak. bunun neresi yanlış?
+1
m e b
(27.11.25)
(25)

Sevgilimden Bu Şekilde Ayrılmakta Haklı Mıyım?

lapetitemort
7-8 aylık bir ilişkimiz var. Vaktimizin çoğu onun evinde geçtiği için evin kirası ve faturaları hariç neredeyse tüm ihtiyaçları ben karşılıyordum. Market harcaması bende, temizlik malzemeleri bende, yeme ve içme bende. Gezip tozmak bende. Eve ufak tefek dekorasyon ürünü alınacaksa onları da alırdım.
7-8 aylık bir ilişkimiz var. Vaktimizin çoğu onun evinde geçtiği için evin kirası ve faturaları hariç neredeyse tüm ihtiyaçları ben karşılıyordum. Market harcaması bende, temizlik malzemeleri bende, yeme ve içme bende. Gezip tozmak bende. Eve ufak tefek dekorasyon ürünü alınacaksa onları da alırdım. Ara sıra arabasına benzin almışlığım dahi vardır. Yani evli ve karısı çalışmayan bir adam gibiydim. Sadece kendi başına takıldığında harcama yapardı. Yanımda olduğu her an para harcadığımız hemen her şeyi ben alıyordum. Maaş farkımız fazla olduğu için problem etmedim.

Fakat en son canıma tak etti.
Bugün yemeğe giderken, birden bire bir milyoncu diye tabir edilen ve her telden ürünün olduğu bir yere yanaştı. Dükkanı bildiğiniz taramaya başladı. Ne alsam diye detay detay bakıyor. Para kendisinden çıkmayacağı için rahat. Evde mevcut olmasına rağmen damacana pompası aldı. Sonra yine evde olmasına rağmen halı aldı. İplik lazım dedi, onu da aldı. En son baktım çelik yüzük ve kolye bakmaya başladı kendisine. Orada benim sinir tavan yaptı.

Bekledim. Kasaya geldi. 650 TL tuttu. Dedim ki "bende yok, ödemeyeceğim". Bozuldu ve arabadan çantasını getirmemi istedi. Ben de aldım getirdim. Ödedi. Çıktıktan sonra da "arabayı eve çek" dedim. Evine gittik. "Selametle" deyip aracıma bindim ve eve geldim.

Kendisi tüm maaşıyla altın alan birisi. "Ben senin sponsorun muyum?" diye çıkışınca "erkek arkadaşımsın, ne var alsan" diye savunmaya geçiyor.

Eve dönerken bana "650 TL için değer mi" dedi. Şimdi ben cimri bir adam olarak görünüyorum. O kadar fedakarlığa rağmen 650 TL için ayrılan adam olarak hatırlanacağım için üzülüyorum.

Sizce tepkim fazla mıydı?
+5
lapetitemort
(24.11.25)
fazla olan şimdiye kadar bu kadar suistimal edilmeye izin vermeniz bence.
+11
black holes in the sky
(24.11.25)
Tepkin fazlaydı çünkü tavır alınacak yer orası değildi, bunu evde bir gün çay içerken ona açabilirdin

Sevgilinin evine çökmek, bütün abur cubur, temizlik masrafına ortak olmadan yaşamak kadar her şeyi karşılamaya çalışmak da hatan olmuş, neden konuşarak hakkaniyetli bir denge bulmaya çalışmadınız
+4
grimavi
(24.11.25)
Evet, o da kasiyerin önünde tepki vermeme bozuldu. Belki burada hatalıydım. Ancak kendisine bu tarz bireysel harcamalarını yapmaktan hoşlanmadığımı yazılı ve sözlü olarak belirtmiştim daha önce.
0
🌸lapetitemort
(24.11.25)
Sessiz bir anlaşma yapmışsınız zaman içinde. Sonra sen paldır küldür bozmuşsun anlaşmayı.

O paraya daha iyisini bulurum diyorsan, bu davranışında haklısın.

Bulamam diyorsan git bir çiçek yaptır.
+2
Mirket
(24.11.25)
Takıldığım tek şey bir milyoncudan takı alan biriyle beraber olmanız:)
+10
suicides underground
(24.11.25)
Niye bu kadar sinir yaptığını anlamadım. Bu durumda böyle tepki vermen sanki biraz çiğ bir davranış gibi olmuş. Ben olsam, eve geçtiğimizde ciddi bir şekilde konuşurdum, konuştum demişsin ama bir kez daha konuşurdum ve eğer bir daha böyle bir durum olursa da yine sakin bir şekilde, daha önce konuştuğumuz gibi ben karşılayamam kusura bakma der ama tepkimi abartmazdım. Ne yaparsan yap oyunu kuralına göre oyna. Bak onlar öyle yapıyor, akilli olmak bu gibi durumlarda ortaya çıkıyor. Kararlarından emin, sakin ve nezaketli ol o kadar.
+2
dedeminhirkasi
(24.11.25)
Tepkimin sebebi biraz da bu harcamayı haraç olarak kullanmasıydı. Kavga sonrası hatalı olduğumu anlayıp özür dilemiştim. Yemeğe de bundan dolayı çıktık. Yoldayken başladı zaten "bana yüzük alman lazım barışmak için" diye şakalaşmaya. Yok işte saat alacakmışım. Harçlığı kalmamış vs. Bunlar hep şakayla karışık beklentiler. En son bu bir milyoncuda patladı olay.
0
🌸lapetitemort
(24.11.25)
Hocam başta tüm red flaglere rağmen ilişkiye tamam demişsin şimdi de bu durumdan şikayet ediyorsun, bence sana davranış ve harcama olarak uygun olmayan birinden ayrılmaya cesaretin yok, bu kişi değişmez düzelmez bunu bekleme, devam ediyor musun etmiyor musun
+2
grimavi
(24.11.25)
Çantamı getir mi dedi?
+10
Kahvedesu
(25.11.25)
Vaktin çoğu onun evinde geçmeye başladığı an oturup bunları konuşup planlamanız gerekiyordu.
“ Yani evli ve karısı çalışmayan bir adam gibiydim.” buna katılmıyorum, sağolsun kirayı faturaları ödüyormuş :)
Kira ve fatura dediğin de öyle az bir miktar değil belki toplama vurduğumuzda yaptığın harcamadan çok bile olabilir.
İşte bunları oturup planlamadığınız için tam olarak eşitlik zor çıkar.

Burada çiğ olan mağazada alacağını alıp kasada birinin ödemesini beklemek, elini cebine atmaması, bu çok rahatsız edici.
Diğer çiğ hareket de kasada, insan içinde “ödemeyeceğim” demeniz.
İkinizin de karşılıklı davranış problemi var.
Konuşularak çözülebilecek bir sorunu fazla büyük yaşamışsınız, geçmiş olsun.

Ekleme;
“Erkek arkadaşımsın ne olur alsan” diye bir tavır da kabul edilemez, saçmalık.
+1
mutekebbir
(25.11.25)
kız çantasını yanına bile almıyor yani ha
iyiymiş.

evli olsam bile yanımda çantam olmadan çıkamam bir yere, bu başka bir kafa.
siz bu kafayı bi kere baştan almışsınız hayatınıza bunun konuşmakla düzelecek bir tarafı yok, konuşmak bir kafa yapısını (yetişkin yaşta baştan inşa edemiyor.
+4
subcomponent
(25.11.25)
Arabayı eve çek'ten sonrasını okumadım. Haksızsın.
-6
arbre
(25.11.25)
Sen sponspor olmuşsun. Başta böyle başladıysa böyle gider. Win win.
+1
mikahakkinen
(25.11.25)
Harçlığım kalmadı ne ya ahdjfjd. Onu yazmasaydınız belki biraz inandırıcı olurdu. Bu haliyle serin hikaye kardeş.
Ne kadın düşmanlığınız bitiyor ne kendi tercihlerinizin sorumluluğunu alamayıp mızmızlanmalarınız.
+1
auroraaurora
(25.11.25)
çantamı getir deyip son uşaklığı da yaptırmış. güzel sömürmüş seni. yol ver. kendine saygın olsun biraz.
+2
summerjam0306
(25.11.25)
kirayı faturayı ödüyormuş işte daha ne istiyorsun. bir de üstüne kızın arabasını kullanıyorsunuz. belki o da içten içe "ben enayi miyim hem benim evde yaşıyor hem arabamı kullanıyor bari diğer masraflara ortak olsun" diyordur.

kasiyerin önünde böyle davranmak da acayip çiğ bir davranış, hiç beğenmedim.
-2
kaptan maydanoz
(25.11.25)
Bunun için ayrılıyorsanız zaten sevmemişsiniz. Konuşarak anlaşamıyorsunuz demek ki.
" ben senin sponsorun muyum" ne kaba ifade ya. Kızı sevmiyorsun.
0
sevilen progressive türkücü
(25.11.25)
kira+faturalar hatunda
onun arabasiyla geziyorsunuz
getir goturunu de yapiyorsun
hatun sana agir gelmesin diye bir milyoncudan yuzuk bakiyor

burda bir tane icguveysi var, o da hatun degil coco.
+3
cooperr
(25.11.25)
önceki duyurularından da hatırlıyorum, bu kadın seni beta-provider olarak kullanıyor. ilişkide keyif aldığı şey, ilişkiden aldığı şey bu.

sen de açık ve net şekilde bundan rahatsız oluyorsun. bundan rahatsız olduğunu gösteriyorsun ve görüyor da. kadınlar mikron seviyesindeki mimik değişikliklerini bile okurlar, bunu fark etmemesi mümkün değil. şöyle düşün, biri sana "beni kullanıyorsun" imasında bulunsa ve bu dinamiği değiştirmeye çalışsa, hangi sebeple o ilişkiyi sürdürürdün?

ben cevabını vereyim, sevmediğin, ama kullandığın bir kişi ise bu kullanışlılık devam etsin diye sürdürürdün. bu ayarda başka bir sağlayıcı kaynağı kolayca bulamayacağın için sürdürürdün.karşındakini seviyor ve "kullanmıyor" olsaydın da bu ima karşısında önce sarsılır, çöker, sonra ya ayrılır yada bu imajı temize çekmek için hızla kendine çeki düzen verirdin.

kendin için doğru olanı yaptığını düşünüyorum. maddiyat beklentisi olan kişiyi hiçbir şekilde elinde tutamazsın. öyle veya böyle ya el yükselterek seni tüketir, yada başka bir konak bulur ve sistemini yükseltir.çalışarak kazandığı, kendine kendi emeği ile sağlayabildiği hayattan fazlasını hak ettiğini düşünebilen bir insan ile stabil ve huzurlu bir hayat kurabilmen mümkün değil.
0
loch ness
(25.11.25)
araba benim arkadaşlar, bazen o sürüyor.
0
🌸lapetitemort
(25.11.25)
onun evinde yaşamıyorsunuz değil mi? sadece genelde orada buluşuyorsunuz? Siz aile ile mi yaşıyorsunuz?

kavgadan sonra arabayı hala onun sürmesi tuhaf olmuş biraz :D
+1
bobinhoo
(25.11.25)
burada duruma göre haklı olduğun ve haksız olduğun noktalar var. her durumda haklı olduğun nokta bence 7-8 aylık bir ilişkide arabadan çanta olmadan inip kafasına eseni alması olmuş. çünkü olayı emrivakiye getirmiş, uzun süreli bir ilişki ya da nişanlılık/ evlilik söz konusu değil absürt kaçıyor.

ev konusunu anlamadım açıkçası ortak yaşıyorsanız ve kirayı faturayı o karşılıyorsa bence yemek gezme gibi harcamaların senin tarafından karşılanmasında absürt bir şey yok, bence basit görgü kuralı bence.

ama bence evler ortak değil, sadece kız arkadaşının evinde buluştuğunuz için o evde vakit geçilme söz konusuysa kızın her harcamayı sana yıkması bence absürt kaçıyor zira aslında kızın evinde buluşmanız takılmanız kızın konfor alanını ve rahatlığını gözeten bir şey. elbette gene birlikte yemek yeneceği zaman yemek alınır edilir ama eve sponsor olmak bana saçma geliyor zira birbirinize güvenip de o eve çıkmadı.

genel olarak haklı olduğunu ve kızın para emcükleyen bir tip olduğunu, yarın bugün ciddiye binerse tüm yükü senin sırtlanacağını kızın da sana zırnık koklatmadan birikim yapacağını düşünüyorum.
+2
denizgonen
(25.11.25)
sırf senin alacagını bildiği için yanına çantasını almadan seni 1 milyonucuya sokmuş. bu ayıp bi kere. sırf senin alacağını bildiği için sana bir şeyler aldırmak için dükkana sokuyor. sonra erkek arkadaşım degil misin deyip üste çıkıyor.

burada araba ev kira bilmem ne ödemeleri degil konu burada sana yapılan yüzsüzlük ve ayıp var. ayrılan taraf senin olman daha iyi. bırak o 650 lira için bana laf söyledi demekle kalsın. ucuz insanlar ancak böyle parayla ölçülür işte.
+3
koela
(25.11.25)
sen kendine saygi duymuyorsun ki o duysun. boyle iliski mi olur? hatalari soyleyeyim:

1- kizin evine yerlesiyorsan oncelikle bu konunun finansini konusmamak hata. gerekirse kiranin yarisini sen vereceksin.
2- butun yeme, icme, temizlik senin odemen hata. ikiniz de para kazaniyorsaniz boyle bir denge olmaz. seni kullaniyor, hem de bu durumdan gram utanmiyor.
3- canini sikan bir durum varsa, duzgun yolla soyleyeceksin. icinde biriktirip patlamayacaksin sonra hakli da olsan, yillarca odemelerin hepsini de yapsan, karsi taraf 650 tl odeme diyecek.
+2
monicapp
(25.11.25)
konu 650tl değil seni ne olarak gördüğü. bu soruyu cevapladığında konu netleşecek.
+2
orpheus
(25.11.25)
(17)

Zehirlenen gurbetçiler neden?

michael_knight
Zehirlenen gurbetçiler lokum, midye, kumpir yemişler ya. Ama bu satıcılardan yiyen onlarca insan daha olmalı. Zehirlenmelerinin sebebi bu yediklerinin arasındaki bir etkileşim mi? Bayat balık ve sütü birlikte yediğimizde zehirleyeceği söylenen etkileşim gibi bir şey mi?
Zehirlenen gurbetçiler lokum, midye, kumpir yemişler ya.
Ama bu satıcılardan yiyen onlarca insan daha olmalı.
Zehirlenmelerinin sebebi bu yediklerinin arasındaki bir etkileşim mi? Bayat balık ve sütü birlikte yediğimizde zehirleyeceği söylenen etkileşim gibi bir şey mi?
0
michael_knight
(14.11.25)
muhtemelen birbiriyle bir etkileşime girdiler vücutta zehir oluştu. yada ailede olan bir bakteri ile etkileşime girdi. yoksa hepsi birden zehirlenmesi normal değil.
-2
gercekdunya
(14.11.25)
Haberi görmemiştim şimdi baktım. Yine bu sene kumpirden zehirlenen bir aile yok muydu izmirde yanlış hatırlamıyorsam? Aynı kumpirciden başka zehirlenen yoktu sanki o gün. Salmonella bakterisi anlık bulaşmış olabilir belki hazırlama esnasında. Ya da midyecide aldıkları midyeler güneş altında kaldı ve bakteri üretti vs bilemeyiz.

Ayrıca yoğurt ve balık zehirlemez. Bayat balık zehirler. Yoğurt yemenin konuyla bir alakası yok
0
nundu
(14.11.25)
@nundu işte sadece midyelerde sorun olsa sonuçta o midyeciden o gün belki 40 kişi daha yemiştir ama onlara bir şey olmadı veya en azından ölmediler.
+2
🌸michael_knight
(14.11.25)
bana hiç mantıklı gelmedi ya sadece o ailenin etkilenmiş olması. okay zararlıdır pistir kötü şartlarda yapılmıştır yedikleri midye ve kumpir ama, bu kadar ölümcül olup sadece onları etkilemesi çok tuhaf olurdu. kesinlikle daha önce yedikleri bir şeyden falan etkileşime girince toksik bi durum olmuştur
0
chanandler bong
(14.11.25)
"o midyeciden o gün belki 40 kişi daha yemiştir ama onlara bir şey olmadı"

bir hindistan belgeseli izliyordum. ingiliz bir adam hindistan'in sehirden uzak ama turistik sayilabilecek bir yerinde, bir sarayin bahcesinde akan suyu insanlarin avuc avuc ictiklerini gördü. dini bir inancmis. saglik getiriyormus. adam, ben icmeyecegim sadece agzimi calkalayacagim, dedi. adami ucakla ingiltere'ye götürdüler. az daha ölüyordu. toparlanmasi aylar sürdü.
hindistanli hayatina normal devam ediyor ama elin ingiliz'i 4 ay hastanede yatiyor.

o 40 kisi türkiye'de yasiyor, bu aile almanya'da. sebep bu olabilir.
+9
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.11.25)
Öyle bir mantık yok. En azından yemekten zehirlenmemişlerdir başkaları zehirlenmedi değil. Zehirlenmek için belli bir seviye gerekiyor. Daha önce yemedikleri bir şey, bağışıklık sistemlerinin düşük olması, bir çok etken olabilir.
+1
gabe h coud
(14.11.25)
bir entry'de gördüm, babanın ifadesine göre hepsi farklı şeyler yemişler.
kumpir yememişler hatta söylenene göre.
haberler çelişkili ve eksik.

"anne çiğdem böcek de polise yaptığı açıklamada ortaköy'de midyeyi altmış yaşlarında, kır saçlı bir seyyar satıcıdan satın aldıklarını belirtti. kumpircilerin olduğu sokakta kadın çalışanların bulunduğu, ahşap oturaklı bir işletmede eşinin ve oğlunun kokoreç, kendisinin tavuk tantuni, kızının ise sucuk ekmek yediğini söyledi. çiğdem böcek'in de hastanedeyken entübe edildiği öğrenildi."

bahsi geçen ahşap oturaklı işletmede hep beraber oturup farklı şeyler yemişler.
sonrasında bir lokumcudan lokum alıp yemişler. hepsinin yediği ortak şey bu.

eksisozluk.com

kumpir dükkanı sahibi, midyeci ve lokumcu gözaltına alınmış.

ölenlere rahmet ve babaya baş sağlığı ve şifalar dilerim ancak yenilen şeyler midye, kokoreç, tavuk döner... aklı başında olup da istanbul'da yaşayan çoğu kişinin yemediği ya da yerken tereddüt edip sadece güvendiği yerden yediği şeyler bunlar. bilmediğin yerde yenecek şeyler değil.
0
biseysorcaktim
(14.11.25)
açıkçası ben de merakla takip ediyorum bu durumu. benim de ilk aklıma gelenlerden biri yukarıda bahsedilen hindistan örneği oldu fakat gene de 4 kişilik ailenin tüm bireylerini de 2 günde direkt ölüme nasıl bir şey götürmüş olabilir anlayamadım.

herkesten farklı farklı iddialar çıkıyor kimisi kumpir yemediler diyor, kimisi midye yemediler diyor kimisi de biri kumpir yedi biri midye yedi hepsi aynı şeyleri yemediler diyor.
+1
denizgonen
(14.11.25)
rasgele bi restoranda yemek yiyoruz eşimin karnı ağrıyor mahvoluyor bana bişey olmuyor. Kötü yağ bile kimini etkiliyor yani.

Bakteri yükü falan da ilk çocukları etkiliyor yetişkinlere pek bir şey olmuyor sanırım. Yani yiyen herkes zehirlenir gibi bi şey yok.
0
nhk ni youkosu
(14.11.25)
Aynı yemeği yiyen kişilerden sadece bazılarının zehirlenmesi için gayet makul bir senaryo var. Dünden kalan midyelerin üzerine taze olanlar eklenirse piyango kime çıkarsa o zehirlenir. Böyle bir şey evinizde de olabilir. Eski yumurtalarla tazeleri ayrı tutmazsanız bir noktada araya karışmış 3 aylık bir yumurta bile olabilir.
* Birlikte yenmesi halinde zehirlenmeye yol açtığı ispatlanmış bir gıda kombinasyonu yok. Olsaydı zaten bugüne kadar çoktan araştırılıp ortaya konmuş olurdu.
+3
mikro patlama
(14.11.25)
2 yaşındaki çocuğun yediği aynı tabaktan bende yedim zehirlendim(böyle ölümcül değil tabide), biraz bünye ile alakalı ama birazda yiyeceğin onlara gelen kısmı sorunlu olabilir üste eski mal alta yeni mal koymuş olabilirler.
+1
eja
(14.11.25)
saçma sapan her şeyi yemişler üstüne 2 ve 6 yaşındaki çocuklarına da yedirmişler. Muhtemelen de yanlış tedavi uygulandı.
0
croswell
(14.11.25)
Her vücut ayrı tepki verir. Özellikle midye zaten civadan dolayı riskli. Patates içine konan bir sürü meze var ve açıkta duruyor. Vücudun tepkisi önemli örneğin ben trüf mantarlı mayonezden zehirlenmişken, yan masadakiler bir şey olmaması gibi.
0
mikahakkinen
(14.11.25)
dünyada
salmonella, delidana vs yayginlasiyor,
disaridan birsey yemeyin,

tavuk,yumurta,yesillik gibi birseyden gecmistir.
0
designer
(14.11.25)
Hangi mekan acaba?
0
rabitelli
(14.11.25)
Bu üzücü olay bizim 4 kişilik ailemizin dışarıda yediği içtiği maceraları hatırlatıyor. Babam ve abimin mideleri çöp öğütücüsü gibidir. Annem ve ben içtiğimiz suyun markasını değiştirsek üç gün diyare (ishal) oluruz. Annem ve ben şehir değiştirdiğimizde bile birkaç günümüz sancılı geçer. İnsan şehir değiştirdiğinde ishal olabilir mi? Ben oluyorum. Hem de öyle otobüsle şehir değiştirmekten bahsetmiyorum. Uçakla 1 saatlik Ankara-İstanbul yolculuğundan sonra ishal olurum. Geçen yaz Büyükada’da denizden mikrop kapıp az daha ölüyordum. Kolpaçino filmindeki ayin sahnesi gibi günler geçirdim o mikrop sebebiyle. Crp değerim haftalarca 800-900’den aşağı düşmedi. Aynı yerde benimle denize giren kız arkadaşım ise birkaç gün hasta yatıp sonrasında sapasağlam oldu. Bünye meselesi kısaca. Vücudun kendini koruma mekanizmasının sağlamlığı ile ilgili biraz da.
+1
ulukayin
(14.11.25)
anne 3 yaşındaki çocuğuna midye yedirmez. çocuklara kumpir yedirse birkaç kaşık dışında kumpir de yemezler ve çocuklar kumpirdeki ıvır zıvırları sevmez. otel odası incelenmiş mi, odada zararlı bir şey var mıymış bunlar paylaşılmadı hiç.
+2
deartheodosia
(14.11.25)
(22)

Oturduğunuz bina kaç yaşında?

messina123
Bizimki 35
Bizimki 35
0
messina123
(13.11.25)
75 yıllık.
0
elektr10
(13.11.25)
10 yıllık.
0
unalub
(13.11.25)
9 ya da 10 yıllık bizimki de
0
matilda
(13.11.25)
10 15 arası.
0
mikahakkinen
(13.11.25)
4
0
gabe h coud
(13.11.25)
8-10 yıllık.
0
inheritance
(13.11.25)
16
0
co2s2
(13.11.25)
8
0
lemmiwinks
(13.11.25)
10 ay
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.11.25)
12 yıllık
0
my fault
(13.11.25)
26 Yıllık
0
onyx
(13.11.25)
70
0
gurur
(13.11.25)
6
0
nothing in my way
(13.11.25)
1953'te insa edilmis. 72 yasinda.
2 katli. kismen ahsap. deprem kusagi degil. daglik bölgede.
o sebeple bir korkum yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
5
0
kullanicadi
(13.11.25)
99 yapımı 26 yaşında. güvenilirliği test edildi, zemini de sağlam.
0
orpheus
(13.11.25)
10 olmak üzere.
0
m e b
(13.11.25)
59 yapımı.
0
denizgonen
(13.11.25)
Bizim burada 1800lü yıllarda yapılmış binalar var dimdik ayakta
0
suicides underground
(13.11.25)
8
ailemin 14
eşimin ailesinin 35+
0
biravekahve
(14.11.25)
villa 15 yıllık
0
hold the door
(14.11.25)
5 yasinda, onceki 1970 modeldi kentsel donusumden yikip bastan yaptilar.
istanbulda yuksek riskli bolgedeyiz.
yeni yapilana da guvenmiyorum.
0
cooperr
(14.11.25)
(9)

araba almalı mıyım

asap raki
yaş 31. geçen ay ev aldım 86k kredi ödüyorum. kenarda 2m civarı altınım var. arabasız biraz eksik hissediyorum artık kendimi. altınları yarın bi gün bi şey olur işsiz kalırsam krediye sigorta olur gibi bakıyorum. 1m civarı bir araba almam için çok mu erken yoksa 1 yıl daha beklesem daha mı iyi? kime
yaş 31. geçen ay ev aldım 86k kredi ödüyorum. kenarda 2m civarı altınım var. arabasız biraz eksik hissediyorum artık kendimi. altınları yarın bi gün bi şey olur işsiz kalırsam krediye sigorta olur gibi bakıyorum. 1m civarı bir araba almam için çok mu erken yoksa 1 yıl daha beklesem daha mı iyi?

kime sorsam arabayı ne yapacaksın çok masraf diyor, gerçekten de masraf ama hepsinin de arabası var anlamıyorum.

sevgilimden de ayrıldım psikolojik çok iyi değilim yalnız hissediyorum arada lanet olsun diyip basar bi yerlere giderim diyorum. nasıl fikir sizceb
0
asap raki
(12.11.25)
arabayla nereden nereye gitmeyi planlıyorsunuz? daha önce araba kullandınız mı? aileniz, anneniz babanız başka şehirde yaşıyor mu? yazın tatile nereye gidiyorsunuz? ev nerede? iş nerede?

"para var, araba alayım" güzel bir mantık mı emin değilim.
0
co2s2
(12.11.25)
1 m civarında bir otomobilin çıkaracağı masraf seni gram zorlamaz. bekarlıkta mobilite önemli. kesinlikle fuzuli bir harcama değil.
+3
loch ness
(12.11.25)
@cos2sin2

istanbul’dan örneğin alaçatı’ya basıp gitmek, hafta sonu canım sıkıldı biraz daha dış taraflara gidip vakit geçirmek. bazen servise binmek istemezsem işe gitmek. yani zaruri değil ancak hayat kalitemi yükseltecek şeyler. ailemden ayrı tek yaşıyorum.
0
🌸asap raki
(12.11.25)
araba lazım tabii ki ama ev kredisi öderken güvenceni harcama bence
0
batlegolas
(13.11.25)
ev kredimi asiri rahatlatmadan birikim bozarak araba almazdim zaruriyet yoksa. ya da mesela kenarda ok param vardir, arabayi alsam da ev kredisi icin gene bir birikimim kalir, o zaman alirdim.
eger sikabiliyorsnaiz kendinizi iki sene daha sikin.
31 yasinda ev sahibi olmak asiri iyi, arabasiz eksik hissetmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
Aylık kazancınız ne kadar bilmiyorum fakat 86k kredi ödenen bir durumda hani eğer atlar alaçatıya gidelim diyorsanız araba gerçekten bir masraf.

Geçenlerde anneannemi ziyaret etmek için istanbuldan bodruma gittim, 5000 liralık yakıt harcadım, otobanı feribotu derken 2600 liralık oldum sadece ulaşım masrafım yuvarla 8000 lira.

İstanbulda trafik vardır diye cumartesi sabah 10'da istanbulda oldum ve gebzeden kadıköye sabahın o saatinde 70 dk'de geldim ve 50 dk park yeri aradım allah belamı verdi de kafa dinlemeye bodruma gittim dedim.
0
denizgonen
(13.11.25)
kenardaki birikiminin yarısı duracak zaten. Allah korusun da hadi işsiz kaldın, kredini ödeyemedin, kalan birikimin 1 sene taksitini öder o arada en kötü ihtimal arabayı satar nakite çevirirsin. günümüzde araba çok değer kaybeden bir varlık değil. arabasız çok zor. iyi kötü al bi araba
+1
faberkastelli
(13.11.25)
eksik hissediyorum diye ya da sevgiliden ayrıldım diye can sıkıntısına araba alınmaz. ama ihtiyaç varsa ve hayat kalitesi artacaksa alınır. ama tabi ki kasko, sigorta, bakım, yakıt gibi ek masraflarınız olacak, bunlara da bi bütçe ayırmanız gerek. eğer kredi ödedikten sonra gelirinizden bunlara da bütçe ayırabiliyorsanız eldeki birikimin yarısı ile araç almanın bence mahsuru yok. zaten araç da sonuç olarak nispeten hızlıca nakite çevrilebilecek bir şey.
0
elorelia
(13.11.25)
arabayı almadan önce ah be şu anda olsa basar alaçatıya giderdik diyeceksin. aldıktan sonra da bu hayalini yılda belki bir defa yapıp kalan günlerde standart ulaşım aracı olarak kullanacaksın.

alaçatı veya benzer bir planı düşündüğün kadar keyifli mi test etmek için öncelikle kiralık araba ile yapabilirsin.
0
orpheus
(13.11.25)
(3)

komedyenler ne kadar kazanıyor cidden?

green eyed penguin
günün akla takılan sorusu. açıkçası yeni nesil kafa isimler bile ayda 300-400k kazanıyordur diye düşünüyorken eşine ayda 500k kredi kartı harcatması sektör hakkında çok da bilgim olmadığımı gösterdi.
günün akla takılan sorusu.

açıkçası yeni nesil kafa isimler bile ayda 300-400k kazanıyordur diye düşünüyorken eşine ayda 500k kredi kartı harcatması sektör hakkında çok da bilgim olmadığımı gösterdi.
0
green eyed penguin
(10.11.25)
özgür turhan baya başarılı.

doğu demirkol-baturay özdemir-gökhan ünver gibi komedyenler baya kazanıyor. özgür turhan da sahneleri full dolduruyor en az 500 kişiye gösteri yapıyor genelde. 500 kişiye gösteri yapsa 750 tlden 375000 tl yapar. yarısını bile alsa baya büyük para. ayda 15-20 gösteri yapabiliyor bazen.

ama böyle kazanan çok az. çoğu 100-200 kişiye anca gösteri yapabiliyor.
0
jelly bear
(10.11.25)
dün twitterda gökhan ünverin yıllık 75 milyon kazandığı yazıyordu.
0
mikahakkinen
(11.11.25)
ülkedeki gerçekten iş yapan komedyenlerden biri, sosyal medya hesaplarından gelen kazançlar, reklamlardan gelen kazançlar ve yukarıda bahsedildiği gibi ayda rahat 10-15 adet gösteriden gelen kazançlar ve bu gösterileri yaparken de genellikle bir masrafı da olmuyor barınma olsun, yemek olsun organizasyonu yapan şirket tarafından karşılanıyor.

kamp videoları çeken ve sadece vlog olarak faaliyet gösteren atik ailesi bile Bolu vergi rekortmeni oldu. Bu tarz kişilerin ben ayda rahatlıkla 700-800 kazandığını düşünüyorum.
0
denizgonen
(11.11.25)
(5)

yalnız yaşamanın maliyeti

saramago
özellikle İstanbul veya benzeri büyükşehirlerde, kira ve aidat hariç aylık gideriniz ortalama ne kadar ? Yeme-içme, faturalar, temizlik malzemeleri gibi maliyetleri soruyorum. Diğer alışveriş veya kozmetik ürünler gibi maliyetler hariç
özellikle İstanbul veya benzeri büyükşehirlerde, kira ve aidat hariç aylık gideriniz ortalama ne kadar ? Yeme-içme, faturalar, temizlik malzemeleri gibi maliyetleri soruyorum. Diğer alışveriş veya kozmetik ürünler gibi maliyetler hariç
+2
saramago
(10.11.25)
30k
0
buenosdias
(10.11.25)
25k kira
2-3k faturalar
5-6k mutfak

Yaklaşık böyle
+1
cemallamec
(10.11.25)
Kira, faturalar dışında minimum 20 bin. Sigara ve alkol var, ortamcilik, dışarıdan yemek söyleme gibi şeyler ya da üst baş alışverişi yok.
0
sekizdokuzon
(10.11.25)
yaklaşık 2500 lira gibi faturalar (kışın kombi- yazın klima olduğundan dolayı.
mutfak rahat 8000 lirayı buluyor, bir şeyimden kısmıyorum ve evde sadece akşam yemeklerimi yememe rağmen böyle.
Temizlik malzemeleri ortalamada ayda 1000 liradan az aslında, genellikle toplu olarak kampanya dönemlerinde alıyorum. tuvalet kağıdı vesaire eklersek ayda ona da 1000 diyebiliriz.
bir de aslında gizli ev giderleri var onun bakımı şunun bakımı bir şey kırılıyor bozuluyor vesaire onları da aslında aya böldüğümüz zaman rahatlıkla 1500 ediyor.
0
denizgonen
(11.11.25)
54 kira,
4 aidat,
3000 elektrik (araba şarjı dahil) (yıla ortalayalım),
1000 doğalgaz (yıla ortalayalım),
1000 internet,
1000 telefon,
25-30bin yemek/erzak, (5-6 bin nasıl yemeğe yazılır anlamadım bu arada. 200 gram et yesen 200 lira, 250 gram tavuk yesen 100 küsur lira. sebzesi, bulaşığı, yağı, sosu bilmem nesini de eklesen zaten 1000 liraya mutlaka yaklaşıyor günlük yemek harcaman, dışarıdan yemesen bile. kahvatıda 3 yumurta, 50 gram peynir, yanına domates salatalık 1 dilim ekmek koysan 100 lira ediyor zaten.)
22bin BES,
10-15bin civarı dışarda vakit geçirmek,
3-4bin spora gidiyor,
giyim kuşama da ortalamaya vurursak ayda 4-5 bin gidiyordur,

buradan BES'i, giyim kuşamı, sporu çıkarabilirsin. yemek/erzak daha düşük olma ihtimali yok, et yiyeceksen (zaten öğlen tavuk akşam kırmızı et yesen, hiç diğer mutfak malzemeleri gider değilmiş gibi davrandığın senaryoda bile 500-600tl gidiyor). dışarıda vakit geçirmem diyebilirsin vs. işte onları düşürebilirsin.
-3
whatdreamsnevercome
(11.11.25)
(4)

sorun büyük ihtimalle oksijen sensöründedir denebilir mi?

konetsu
aracı aldığımda arıza ışığı yanıyordu ve obd portu kayıptı, portu aradım buldum 12v kablosu kesilmiş muhtemelen bişeye güç bağlantısı için kullanılmış bi ara eski sahiplerinden biri tarafından... (son 2 sahibiyle görüştüm onlar tarafından yapılmamış) daha sonra o kabloya ne bağlandıysa sökülmüş ki k
aracı aldığımda arıza ışığı yanıyordu ve obd portu kayıptı, portu aradım buldum 12v kablosu kesilmiş muhtemelen bişeye güç bağlantısı için kullanılmış bi ara eski sahiplerinden biri tarafından... (son 2 sahibiyle görüştüm onlar tarafından yapılmamış) daha sonra o kabloya ne bağlandıysa sökülmüş ki kesik kablonun ucu boş bantlıydı... port da diplerde bi yere tepilmişti uğraştırdı bulmak.

neyse kesik kabloyu ekledim obd cihazı bağlayıp kodları inceledim sadece oksijen sensöründen hata vardı: i.imgur.com

son muayenesi 2024de yapıldı, emisyondan ufak bi farkla kalmış sonra oksijen sensörü ve boğaz kelebeği temizlenip muayene tekrarına girdiğinde geçmişti. bu süreçte port olmadığından sorun çözüldükten sonra loglar temizlenmedi diye ışık yanık kalmış olabilir diyerek ben sildim söndürdüm ışığı, 3 gün sonra geri geldi aynı hata ile.

obd cihazıyla sensörün verdiği değerleri incelediğimde genelde 0v gösteriyor, devamlı böyle olsa kablolardan olabilir belki diyeceğim ama arada anlık 0.2-0.3v seviyelerine çıkıyor sonra geri 0'a düşüyor i.imgur.com

normalde 0.4-0.5v aralığında olması gerekiyormuş bunun yakıt karışımı fakir veya zengin değilse.
aracın çekişinde yakıt tüketiminde rölantisinde vs. sıkıntı yok. tekleme silkeleme hararet gibi problemler yok, egzozta duman koku vs yok... yani yakıt/hava oranının ayarında bariz bi problem yok gibi. bu durumda bana sensör hatalı ölçüm yapıp düşük voltaj veriyor gibi geldi... gerçekten o kadar fakir karışım olsa hissedilirdi aracın performansından sanki?

bu arıza ışığı yıllardır yandığından ve araç bu haliyle emisyon testinden geçtiğinden egzoz sisteminde hava kaçağı olacağını da pek sanmıyorum. ölçüm doğruysa düşük voltaj olması gerekenden fazla oksijen var demek, bu durumda ya fakir karışım olmalı ya sensöre dışarıdan hava geliyor olmalı ki oksijen oranı gerçekten yüksek olsun...

baktığımda bu sensörler için de kullanım ömrü olarak 100000mil gibi rakamlar verilmiş araç 214000 km'de bu hata kodu da yıllardır olduğuna göre 100000mil/160000km ömrünü tamamladığı dönemlerde gerçekleşmiş olabilir ortaya çıkışı.

2000tl gibi bi fiyatı var parçanın, alıp değiştirmeli mi sizce? gitsem ustaya göstersem her türlü daha maliyetli olacak kar payı koymasıydı işçiliğiydi vs. derken. şuan sensörde sorun olmasa bile beklenen ömrünün çok üzerine çıkmış ileride yine sıkıntı çıkarabilir... sorun sensörde değilse bile yenilenmiş olur problem çözülmezse sonra baktırırım diyorum.
0
konetsu
(10.11.25)
degistir bitsin.
oksijen sensoru en basit parcalardan biri zaten.
isik yakar bozulunca, benzin sarfiyati biraz artabilir. senelerce binebilirsin o sekilde ama isik yanmasi beni deli ettigi icin ben olsam degistiririm.
0
cooperr
(11.11.25)
cooperr zaten senelerdir biniliyor işte :D eski sahipleri değiştirmemiş. ama benim çekindiğim ışığın yanmasına alışınca devamlı kontrol etmeyeceğimden daha ciddi bi hata çıkarsa onu kaçırırım.

bir de ekstra deli eden durum var bunda, kronikmiş bu modelin hepsinde... arka park sensörü motor arıza ışığı yanarken takılı kalıyor. ileri alıp devam etsen de durmadan ötüyor. ışığı söndürünce kesildi ışık dönünce tekrar aynı sorun.
geri manevranı bitirince boşa alıp hızlıca geri vitese atıp tekrar boşa alman gerekiyor susturmak için sonra 1'e takıp devam.

benim emin olamadığım işte sorun kesin sensörden mi, değiştirince arıza gidecek beni rahat bırakacak mı yoksa başka bi yerdeki sıkıntı yüzünden gerçekten sensörün olduğu yerde oksijen yüksek de sensörü mü suçluyoruz :D
0
🌸konetsu
(11.11.25)
2000 lira için bence bu kadar düşünmeye etmeye değmez. bende de opel astra varken 20.000 km'den itibaren oksijen sensörü hatası vermeye başladı tam da garanti bittikten sonra, yetkili servis bile değiştirsen gene bir noktada arıza verecek dediği için değiştirmedim ve 90.000 km daha bindim.
en son arabayı babama verdim babam rahatsız olduğundan değiştirmiş ve ışık söndü.
0
denizgonen
(11.11.25)
abi bize fal baktirmaya gerek yok.
takicaksin makineye, zaten sensor arizaliysa gosterecek.
1den fazla ariza da olabilir isigi yakan bilemeyiz.
ama aracta hicbir sikinti hissetmiyorsan %99 oksijen sensorudur.
0
cooperr
(12.11.25)
(19)

Türkiye'de nereye yerleşirdiniz?

osssy
Bu başlıkta İstanbul'dan ayrılma hayali kuruyoruz arkadaşlar.Çocukların eğitimi, nitelikli çevre kurabilme, güvenlik, yemek ve hava gibi yaşam kalitesini belirleyen unsurları dikkate aldığınızda İstanbul'dan ayrılıp Türkiye'de (Ankara'nın batısında) nereye yerleşirdiniz? Bu aşamada iş imkanlarını di
Bu başlıkta İstanbul'dan ayrılma hayali kuruyoruz arkadaşlar.
Çocukların eğitimi, nitelikli çevre kurabilme, güvenlik, yemek ve hava gibi yaşam kalitesini belirleyen unsurları dikkate aldığınızda İstanbul'dan ayrılıp Türkiye'de (Ankara'nın batısında) nereye yerleşirdiniz? Bu aşamada iş imkanlarını dikkate almıyoruz. Teşekkürler.
+1
osssy
(03.11.25)
antalya
0
asap raki
(03.11.25)
Çanakkale'de okurken hayatımın bir döneminde oraya yaşayacağıma inancım vardı çok istiyordum çok güzel bir şehir gerçekten.
Çok yer gezdim gördüm diyemem ama gezip gördüklerim içinde şu an yaşanılacak yerler listemde bir numara olan şehir Sinop.
Çok güzel, çok sakin, kafanı nereye çevirsen deniz, insanları çok iyi, orada bir hafta kalınca neden ülkenin en mutlu şehri olduğunu anlıyorsunuz gerçekten.
0
mutekebbir
(03.11.25)
nitelikli çevre çok değişken bir seçenek. muğla merkez, izmir bostanlı, eskişehir.
0
mikahakkinen
(03.11.25)
tabii ki Çanakkale

- evinize 5-10 dk mesafede çok güzel okullar olacak. (hem devlet, hem özel)
- yerlisi zaten hoşgörülü ve kalitelidir. dışarıdan gelen insanlar da, çok yüksek oranda eğitimli insanlar. nitelikli bir çevre kurmanız mümkün.
- güvenli bir şehir.
- havası çok temiz.
0
co2s2
(03.11.25)
Antalya ve Çanakkale'nin nereleri olabilir mesela? Bir de şehirden kaçıp şehre değil de daha kırsal bir yere yerleşsek, insanıydı, eğitim sağlık vs. derken ideal bir yer bulabilir miyiz acaba?
0
🌸osssy
(03.11.25)
çanakkale merkez - Cevatpaşa mahallesinin denize maksimum 100-200 metre mesafedeki bölümleri.

ya da çınarlı köyü'nün Dardanos mevki
0
co2s2
(03.11.25)
Edremit, Balıkesir
Burhaniye, Balıkesir
0
cemallamec
(03.11.25)
hani ben doğma büyüme izmir bostanlı'lıyım son bir kaç senedir iş sebepli istanbulda yaşıyorum.
İzmir bostanlı'nın eski haliyle bir alakası kalmadı belki hafta içi gündüz saatleri bir sakinliği var fakat güneş battıktan sonra hele ki yaz geceleri iğrenç bir yere dönüyor artık. İşletmeler eskiden de kaldırımı işgal ederdi ama bu işgal ara sokaklara bu kadar yayılmamıştı şu an ise ara sokaklarda bile kaldırımlar işgal altında bu yetmiyormuş gibi yollara da masa konmaya başlanmış yayaya yürüyecek bir yer bırakmamışlar.
her yerden tas kafa esmer tipler geçiyor iğrenç bir yere dönmüş ben artık canım bostanlıma dönmek bile istemiyorum.
Türkiye'de genel olarak bir kalitesizleşme var bir yer beğenildiğinde hemen tas kafa esmer o gırtlaktan konuşmayı seven tayfa dadanmaya başlıyor. ben bu ülkede huzurlu bir yer olacağına dair inancımı yitirdim ondan kırsalda sessiz sakin bir yer bulmak gibi umudum var.
çanakkale diyenlere de çanakkalenin de nüfusunun arttığını ve şehrin yapısı itibari ile genişleyecek bir alanı olmadığını, şehre girişlerin çıkışların zor olduğunu ve herhalde 10 seneye çanakkalenin de sıkıntılı bir yere döneceğini düşünüyorum.
+1
denizgonen
(03.11.25)
Gökceada
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.11.25)
Fethiye, Marmaris, Bodrum, Didim.
0
gabe h coud
(03.11.25)
İstanbul’dan Çanakkale Kepez’e taşınma kararımız hayatımızda verdiğimiz en iyi karardı. İkinci en iyi kararımız ise trden taşınmak. Trye geri dönsek Çanakkale Kepez’den vazgeçmem
0
suicides underground
(03.11.25)
kuzey ege - insan kalitesi fena degil, suya yakin, ne cok sicak ne soguk
trakya- insan kalitesi fena degil, sinira yakin, istenirse yeni kopru ile ege'ye inmek kolay
+1
cooperr
(03.11.25)
Karlıova/Bingöl. Şaka değil.

Sebep İstanbul’un tam zıddı olması.
Et ucuz, kaliteli ve lezzetli. Balı şahane. Yerel ürünler de hakeza.
Bingöl’e 70, Erzurum’a 110km. Hiçliğin ortası sayılır.
Yeşili ve suyu var. Havası tertemiz. İnsanı güzel. Hayat pahalılığı yok. Curcuna, keşmekeş yok.
Deprem bölgesi olması biraz kafamı karıştırıyor ama buradaki apartman dairesi fiyatına orada sağlam mustakil ev yapılabilir.
Benim hayalim ama eşimi ikna edemiyorum.

Sizin içinse, sıcağı sorun etmezseniz Manavgat güzel yer, tavsiye edebilirim. Özellikle iç tarafları. Hastane/sağlık imkanları var. Antalya yakın. Side/sorgun gibi sahilde olmadığı için sezonda çok kalabalık olmuyor. Alanya gibi bunaltıcı değil. Doğası şahane. Yeterince gelişmiş. Daha fazla sosyal ihtiyaçlar için Antalya’ya kaçılabilir. İnsanı da iyidir.
0
yadigar
(04.11.25)
Sinop değil. Gezmesi güzel ama asla yaşanmaz. Bir yer yaşanacak yer olarak nitelenecekse sağlık hizmetleri benim için çok önemli. Sinop'ta özel hastane, özel muayenehane diye bir şey yok. Devlette sıra bekler durursunuz, aldığınız hizmet de evlere şenlik olur her zamanki gibi. Çoğu branş da yok zaten. Onun için 3 saat mesafedeki Samsun'a gitmeniz lazım.

Ayrıca her ihtiyacımı hızlı şekilde çözeyim dediğimiz AVM lerden maalesef Sinop'ta bulunmuyor. Sineması da yok. Aklınıza gelebilecek hiçbir şey yok kısaca.
0
sadakatsiz
(04.11.25)
Ben dört ay önce İstanbul'dan Antalya/Finike'ye taşındım. Antalya'ya kendi aracınla 1.30 saat sürüyor, her yarım saatte bir Antalya merkeze otobüs var. Otobüsle 2.5 saat sürüyor. Olimpos, Adrasan gibi yerler sadece 30 dakika mesafede. Kaş'a 70 dk. 20 km kesintisiz sahili var. Çok güzel koylara sahip. Dağ havası aldığından merkeze göre yazları daha serin oluyor, özellikle akşamları. Yeni çok bina yapılıyor, sıfır ev alıp oturabilirsiniz. Dağ kenarında da yeni evler var, sahile yürüme mesafesinde de.

Ve herhangi bir ilçeye göre çok aktif bir hastanesi var. Yazın yeğenlerim rahatsızlandığında çok ilgililerdi. Parkta düştü, on dakika içinde tomografi dahi çektiler. Gözünden de rahatsızlandı, çözdüler.

Elbette, çok sakin bir yer. Çok sulu bir yer olduğundan sinekler rahatsız edici olabiliyor bir de. Kaş gibi fancy bir yer değil. Ama bence kaş'a göre daha lokasyon avantajları var.
+1
the man with no name
(04.11.25)
çanakkale için biraz yazlık havası da olsun derseniz güzelyalı ve dardanos tarafı da güzel yaşanabilir. istanbuldayız ama ailemiz kaynaklı güzelyalı'da bir düzenimiz de var, çok iyi geliyor, onlar full orda yaşıyorlar. ancak araba lazım mutlaka merkeze gitmek toplu taşıma ile biraz zor. denize de girebildiğiniz güzel bir lokasyon.
0
awlmi
(04.11.25)
Güzelyalı artık güzel değil ki yangından sonra bitti dardanos ve güzelyalı:((
0
suicides underground
(06.11.25)
Antalya
-1
arbre
(06.11.25)
@suicides geçen hafta ordaydım, toparlamış bir miktar, seneye daha da toparlamış olur. güzelyalının merkezinde zaten çok problem oluşmadı, çevre giriş çıkış tarafı çok üzücü oldu tabi.
0
awlmi
(06.11.25)
(16)

Lastik yıpranması. Fotolu.

mikahakkinen
lastik yaşı 4.araç km 60.000.lastikte kopuk yerler var. çok ciddi bir durum mu?https://ibb.co/1tkQ31ZMhttps://ibb.co/wGPgthkhttps://ibb.co/90zjmNW
lastik yaşı 4.
araç km 60.000.
lastikte kopuk yerler var. çok ciddi bir durum mu?
ibb.co
ibb.co
ibb.co
-1
mikahakkinen
(29.10.25)
zaten bircok lastik max. 80bin km gidiyor.
bunlar da omrunun sonuna yaklasmis gibi, yanaklara bakarsak.
acil olmasa bile ufak ufak lastik bakmaya baslaman lazim.
0
cooperr
(29.10.25)
Diş kalınlıkları iyi gözüküyor. Ama yaşadığınız ya da parkettiğiniz yer kaynaklı sanırım, lastik ömrünü tamamlamış. Değiştirmenizde fayda var.
0
artci sarsinti
(29.10.25)
Lastik değişim zamanı gelmiş dişler değilde yanaklar sorun
0
basond
(29.10.25)
dişler fena durmuyor ama yanaklar iyi durumda değil ayrıca kilometre itibari ile ömrünü doldurmuş iyi de dayanmış muhtemelen şehir içi kullanılmış.
ebatlar itibari ile küçük ve ucuz bir lastik, daha da zorlamanın anlamı yok kampanyalar takip edilip yeni lastik alınmalı.
0
denizgonen
(29.10.25)
şehir ici ise önemli değil,
sehirdışina cikiyorsan değiştir tabi.
0
designer
(29.10.25)
dry rot başlamış. değişmekte fayda var.
0
false pretension
(29.10.25)
lastikler değiştirilse iyi olur. hangi şehir bilmiyorum ama sıkıntı bu lastikleri yaz-kış kullanmak. bu lastikler kış lastiği ve yazın da kullanılıyor tahmin ediyorum ki. işte bu sıkıntı.
0
abelardo
(29.10.25)
MICHELIN
195/55r16 Primacy 4
lastikler ucuz değil, aydın yolları taşlı.

lastikler yaz lastiği.
0
🌸mikahakkinen
(29.10.25)
bir tek aydindaysan 4 mevsime gerek var mi ki? yazlik lastik de is gorebilir, daha dayanikli olur hem
0
fakyoras
(29.10.25)
michelin'in sitesinde yaz lastiği diye geçiyor, 4 mevsim değil primacy 4. www.michelin.com.tr

adında geçen 4 yüzünden öyle algılamış olabilirsin belki de serinin 4. versiyonu gibi bişey herhalde çünkü primacy 5 de var
0
konetsu
(29.10.25)
kış lastiği olmadığını belirtmek için yazdım. düzelttim.
0
🌸mikahakkinen
(29.10.25)
lastik dişli kısımdan patlarsa tamir edersin veya çok büyük bir yırtık olmadığı sürece seni kaza yaptıracak derecede zorlamaz lakin yanaklar öyle değil.


allah göstermesin 60 70 le bile giderken yanaktan yarılıp birden hava boşalırsa, sana kaza da yaptırabilir, aracına da zarar verebilir. ben riske girmeyi pek sevmiyorum motorlu araçlarda çünkü bedelini çok ağır ödedim.


ben senin yerinde olsam. beni aşırı derece zorlamayacaksa değiştirirdim. ters bir yerde patlasa lastik tamir servisi çağırsan üç beş yazar sana. vakitlice değiştir hiç olmadı bir lastikçiye git göster ama onlar da muhtemelen değiştir diyecektir. e tabi adamın lastik satması lazım. böyle olunca dürüst olarak bişey olmaz abi sen git dişler bitince gel falan der mi onu da kestiremedim.

duyuru nick uyumu da şahane olmuş heheh
0
Fodera
(29.10.25)
michelin yumuşak lastiktir daha çok şehir içi kaymak asfalta, otobanlara uygundur. Ortalama türkiye yollarına pek gitmez, senin durumunda yaptığın km'ye göre iyi bile dayanmış.
brigestone bizim ülkenin yollarına daha uygun gibi geliyor bana mesela eskiden ben hep turanza er300 tercih ederdim zira lastik sert sağlam ama yağışlı yollarda da iyi yol tutuyordu.
genel itibari ile 5000 liraya gayet güzel lastik alabiliyorsun, conti premium contact 5 var 4990'a mesela. michelin gereksiz pahalı kalmış.
neden uygun diyorum çünkü yeni arabalarda bu ebatlar pek yok benim ebatta mesela premium contact lastik başı 11.000 lira. senin durumunda 4 taksit yapıp ayda 5000 liraya can güvenliğini garantiye alabiliyorsun, bence değer.
0
denizgonen
(30.10.25)
hakikaten bisiklete iki set michelin aldım iyi de para verdim iki ayda bitti. baktım ki tam kauçuk gibi çok yumuşak bişeyden yapmışlar. ee motora aldım o da çabuk bitti. demek michelin in özelliği bu. fren konusunda motor ve bisiklette çok başarılıydı ama fiyat ve ömür konusu kesinlikle tercih edeceğim bi marka olmadı bi daha.
0
Fodera
(30.10.25)
o kadar para vermicem yıllarca en pahalı lastikleri aldım. kumho, falken, milestone arasındayım.
0
🌸mikahakkinen
(30.10.25)
Kumho falken iyidir. Kullandığınız yollar çok bozuk ve konfordan biraz ödün veririm derseniz XL olan lastikleri öneririm yanakları güçlendirilmiş oluyor yandan daha az hasar alıyorlar kesinlikle.
0
denizgonen
(30.10.25)
(6)

Lost dizisi

Mirket
Lost dizisinin bu kadar ünlü olup, hiçbir oyuncusunun Dünya çapında ünlü olamaması çok ilginç değil mi?
Lost dizisinin bu kadar ünlü olup, hiçbir oyuncusunun Dünya çapında ünlü olamaması çok ilginç değil mi?
+1
Mirket
(29.10.25)
şimdi isimleri tek tek hatırlamıyorum ama kate'i oynayan kız, Benjamin'i oynayan eleman, koreli eleman, zenci eleman, yine koreli bilim adamı, Charlie'yi oynayan eleman falan ünlü ciddi ciddi. atladıklarım da vardır.
+1
co2s2
(29.10.25)
dünya çapında ünlü olamaması büyük iddia. bence ünlüler:

evangelin lilly: marvel filmlerinde defalarca oynadı. wasp rolü ile
michael emerson: person of interest diye bir dizide senelerce başrol oynadı
dominic monaghan: daha öncesinde yüzüklerin efendisinde oynamıştı
+1
abelardo
(29.10.25)
Sana katılıyorum hepsi iyi oyuncu ama alfa oyuncu olmadı hiçbiri hep yan rollerden yürüdüler.
0
basond
(29.10.25)
Zaten oyuncuların çoğu Lost ile ünlü oldular ve başka projelerde yer alsalar projeleri ses getirmedi. Ben’i oynayan oyuncunun iyi bir dizisi daha oldu ama Juliet, Jack, Kate, Sawyer, Locke gibi karakterleri canlandıranlar pek iyi işler yapamadı. Yani ses getirecek rollerde dizilerde oynamadılar.
+2
cemallamec
(29.10.25)
gerçekçi olmak gerekirse tabi ki her oyuncunun seçilmesinde tip de önemli olsa da söz konusu dizide ben tip olayına ortalamadan çok daha önem verildiğini düşünüyorum. Gerekse kadınlar gerekse erkekler a+ klasmanında kalıyor ortalama üstü değiller direkt yarışmaya sok seviyesinde ana karakterler.

dizi boyunca kötü bir oyunculuk sergilediklerini söyleyemem ama bir dizide iyi oynamış olmaları o karaktere uyum sağlamış olmaları diğer yapımlarda da başarılı olacakları anlamına gelmiyor bence.

üstüne bir de 6 senede 120 bölüm dizi çektiler bölümleri 40 dakikadan bence insanı yoracak bıktıracak ve de üstüne maddi olarak oldukça doyuracak bir durum söz konusu bence...
+1
denizgonen
(29.10.25)
aşırı doğru bi tespit bu konuda bi video da izledim, şimdi ne yapıyorlar diye, ama şöyle bir şey var dizi onların isminin önüne geçti, ne yapsalar o diziyi aşamayacaklarını bir şekilde bilinçli ya da bilinçsiz farkındalar.dizi kült oldu.oyuncular afalladılar, buna çok örnek var.
0
the fisherking
(29.10.25)
(5)

Şu sallantıların olmadığı /az olduğu / çok seyrek yaşandığı yer neresi?

infernalcadre
Merhaba;Bu konuda biraz hassasım ama peşimi bırakmıyor. Aşağıdakilerden hangisine taşınmalıyım?a) antalya b) adana (2023 te oldu ama o zamandan beri sakin gibi)c) ankarad) eskişehire) diğer (Lütfen Belirtiniz)(Şıklar nispeten yaşanabilir, sosyal açıdan alternatifleri olan yerlerden seçilmiştir. Şu z
Merhaba;
Bu konuda biraz hassasım ama peşimi bırakmıyor.
Aşağıdakilerden hangisine taşınmalıyım?

a) antalya
b) adana (2023 te oldu ama o zamandan beri sakin gibi)
c) ankara
d) eskişehir
e) diğer (Lütfen Belirtiniz)

(Şıklar nispeten yaşanabilir, sosyal açıdan alternatifleri olan yerlerden seçilmiştir. Şu zımbırtının olmadığı bir yer olursa süper olur)
0
infernalcadre
(28.10.25)
valla bu zımbırtının olmadığı bir yer yok bu ülkede, hele ki yaşanabilir ve sosyal alternatifler olarak bakarsak. O yüzden ben bu şıklarda ankarada yeni bir binada yaşamayı seçerim. Deprem olur fakat panikletecek bir depremi hiç duymadım ben ankarada.
0
denizgonen
(28.10.25)
Listedekilerin hiç biri. hatta güncel fay hattı haritasında Ankara'nın tam merkezinde yeni oluşan yıkıcı bir fay hattı var. Antalya'da da çok sıkıntılı ve kırılması beklenen kritik bir fay var. Türkiyede deprem konusunda tek güvenilir yer var. orası da dogu karadeniz.
0
limonlu eksi
(28.10.25)
Ankara'dan bildiriyorum, Sındırgı'da olan büyük depremlerin hepsini hissettim. Çatır çatır sallandım valla. Hissetmeyenlere bişey yok tabii.
0
muhayyer divan
(28.10.25)
Ankara'nın zemini saglamdir,
tabi evde sağlam olmali,
sallanmak önemli değil,
aynı Rezonansa girmemek lazim.

m.youtube.com
0
designer
(28.10.25)
Şahsi tecrübem bulunulan kat çok önemli yani zemin katta 1 2 3 4 5 6 da insanların hissetmediği sallantıları 13 14 15 hiç es geçmiyor .
0
dunyatuhaf
(28.10.25)
(6)

Lastik degisim fiyatı ne kadar bu sene?

dedeminhirkasi
Kisliklari taktıracam 4 lastik değişim fiyati ne kadar
Kisliklari taktıracam 4 lastik değişim fiyati ne kadar
0
dedeminhirkasi
(28.10.25)
yakınlardaki lastikçileri arayıp sorabilirsiniz. her yerde değişiyor çünkü.
şu an taktırmak için erken gibi
0
jelly bear
(28.10.25)
Yani açıkçası bence bu soru çok yanlış sorulmuş en basitinden izmir gibi şehirde sadece ticari araçlar lastik değiştirirken, Ankara ve doğusundan itibaren ise durum mecburi bir hal alıyor ve sürümden kazanma imkanı da doğuyor.
Büyükşehirlerde lastik saklamadan da kazanç sağlarken anadolu şehirlerinde o lastikler rahatlıkla evde depoda saklanabiliyor.
Geçen sene bile lastik sök tak ve bir sezon saklama istanbulda 900 lira idi. Ama işte bu kadıköy fiyatı.
0
denizgonen
(28.10.25)
ankara, 900
+1
elorelia
(28.10.25)
1 adet lastik icin,
200-300 lira araliginda degistirme fiyati olur.

. aracı lifte kaldır,
. Jantın civatalarini sök,
. janti cikart,
. lastigi janttan ayir,
. mevcut ağırliklari janttan sök,
. yeni lastigi kremle,
. Yeni lastigi janta tak,
. balans kontrol,
. janta agirlik tak,
. tekrar balans kontrol,
. janti araca monte et.


atonet.org.tr
0
designer
(28.10.25)
Cevaplar şaka mı?
Ben mi kazıklanıyorum?
Geçen sene lastik saklama değişim vs 4k üstü ödeyen ben de bu sorunun cevabını merak ediyordum.
0
epitaf
(28.10.25)
turkiye sartlarinda 4 lastik degisimini 500tl altina belki anadolunun ucra koselerinde falan yaptirabilirsin. buyuk sehirlerde tahminim 1000-1500 arasidir.

kisliklari her sene sok tak yaptirmak lastikleri asiri hirpaliyor bu arada. tavsiyem kisliklara da jant taktirin, sonra lastik degisimini kendiniz sokakta bile yapabilirsiniz, cok bir numarasi yok.
0
cooperr
(28.10.25)
(5)

Hangi konsol?

ırene adler
Odama büyük bir TV aldim.Philips ambilight. Şimdi de konsol dusunuyorum..Normalde ikinci el bir Series S alıp gecicektim. Oyun tarafinda cok masraf yapmak istemiyorum. Klasik fifa,nba , araba yarışı filan cok oynanır. Macera oyunları denemeyi severim. Bunları Game Pass'te bulabilir miyim? Ayrı ayrı
Odama büyük bir TV aldim.Philips ambilight. Şimdi de konsol dusunuyorum..

Normalde ikinci el bir Series S alıp gecicektim. Oyun tarafinda cok masraf yapmak istemiyorum. Klasik fifa,nba , araba yarışı filan cok oynanır. Macera oyunları denemeyi severim. Bunları Game Pass'te bulabilir miyim? Ayrı ayrı mı almam gerekir?

Görüntü kalitesi ve güncel oyunları daha iyi oynayabilmek açısından Series X mi alsam diye düşündüm, biraz araştırdım.

Bu bilgiler ışığında hangi konsol bana daha uygun olur? PS5 al dedi kuzende. Iyice kararsız kaldım.
0
ırene adler
(23.10.25)
game pass içeriğini bilmiyorum o nedenle o kısım için yorum yapamayacağım. ama ps plus içeriği çok zengin. ücretsiz oynayabileceğiniz çok fazla oyun var. eğer oyunların son serilerini oynamayacaksanız çok avantajlı. son seri oyunları da satın alır oynarım derseniz o zaman en çok oynadığınız oyunların fiyatlarını karşılaştırıp konsolu ona göre seçin derim. mesela fc26ya baktım ps5'te 200 lira daha uygunmuş. ben ps1'den beri her seriye sahip oldum, ps serisine çok alıştığım için ps5 önermeye geldim. ama dip toplamda konsol konsoldur fanboy değilim :)
0
cisimcik golgi
(23.10.25)
Ps5 veya bütçen yoksa ps4 exclusive oyunlarda çok daha önde. Dolayısıyla xbox almak sadece marka takıntısından başka birşey değil günümüzde. Çünkü sadece ps de olan oyunlar çokça var. xbox da son yıllarda sadece exclusive olan starfield var.

belki sen bu oyunları oynamayacaksın fifa nba diyorsun kabul ama yine de ya oynarsan? Benzer bütçeyle gidip xbox almak çok mantıksız.
0
nuevo
(23.10.25)
Normalde ps5 alın, yıllık bir de ps plus deluxe üyelik 4600tl ye alın keyfinize bakın derdim.

Ama spor oyunları oynayacaksanız Xbox daha iyi olur, ps de gayet yeterli ama Xbox daha çeşitli.

Ama sadece spor oyunları oynamam, hikayeli oyunlar da oynarım diyorsanız: ps5. Tartışmaya bile gerek yok. 4600tl lik pakette yok yok neredeyse.
0
substituent
(23.10.25)
ps5 ve xbox s sahibiyim
ps5 başka bir dünya. Controller bile müthiş xbox'da bu hissiyat yok. gamepass için serie s değmez çünkü bütün oyunlar pc'de de oynanıyor.

ps5 exclusive oyunları müthiş insan tekrar tekrar oynayası geliyor. dublajları da harika
0
croswell
(23.10.25)
ps5 ve xbox series x arasında kalındıysa görüntü kalitesi ve akıcılık konusunda xbox daha önde. fakat arada çarpıcı bir fark var mı hayır yok.

bir ay önce microsoft türkiye pazarına önem veriyor bizim pazara göre fiyatlandırma yapıyor xbox almanı öneririm derdim, fakat xbox gamepass tarafında okkalı bir zam yaptı. eskiden oyunlar da daha uygun kalıyordu ps5'e göre artık o yönde avantajı da kalmadı.

bundan dolayı ben açıkçası ikisini de tercih etmez, spottan bir tane ps5 pro alırdım. illa pro almayacağım da dersen ben gene de ps5 tercih ederdim.

not: 2 konsol da bende var.
0
denizgonen
(23.10.25)
(15)

Ev almak için riske girmek.

denizgonen
Selamlar. Halihazırda ailemin evinde oturuyorum. Pek mutlu değilim hem daha huzurlu bir yere taşınmak istiyorum, hem de otopark istiyorum. Halihazırda 3 milyon birikmişim var. 4 milyon da kredi çekip bir tane ev alayım onu da kiraya vereyim 5 sene sonra da taşınayım diyorum. 112 gibi 10 yıllık kredi
Selamlar. Halihazırda ailemin evinde oturuyorum. Pek mutlu değilim hem daha huzurlu bir yere taşınmak istiyorum, hem de otopark istiyorum.
Halihazırda 3 milyon birikmişim var. 4 milyon da kredi çekip bir tane ev alayım onu da kiraya vereyim 5 sene sonra da taşınayım diyorum.

112 gibi 10 yıllık kredi taksidi Eve giren aylık kazanç 120.000. Sanırım kira getirisi de 40 civarı.

Sizce girer miydiniz?
0
denizgonen
(21.10.25)
Aylık8 bine ne yiyip içicen adam kirayı ödemedi ne yapacan bence risk büyük bu şekilde girmezdim
0
basond
(21.10.25)
evine göre değerlendirilir ama üzerinize ev varsa bu rakamda kredi çekemiyorsunuz ikinci el konutta. 675K falan gibi bir üst limit var.
0
awlmi
(21.10.25)
Ha bu arada evin varsa o miktarda kredi alamazsın o ayrı hikaye
0
basond
(21.10.25)
Hazır evler ucuzken ve pazarlık fırsatı yüksekken yatırumlık ev alın. 1+1 mümkünse 2+1. 3 milyona 1 mikyon krediyle en fazla 4 milyona. Boşta dursun. Seçim zamanı fiyatı ikiye katlar. Sermayeniz güçlenir. En fazla 1 seneye seçim atmosferi başlar.
Ben her türlü alın derim AMA kredisiz ya da asgari krediyle.
0
luluki
(21.10.25)
doğru mu anlıyorum?

120bin kira kazanıp 112bin lira kredi ödeyeceksiniz. 8 bin lira ile ne yapmayı planlıyorsunuz?
0
co2s2
(21.10.25)
su an istanbul'da kirada olan evim var. kiraciyla ugrasmak hic olmadigi kadar zor. gectigimiz uc sene boyunca zaten %25'ten fazla artiramadim. yani enflasyon %200 artiyorken maksimum %25 zam yapabilmek cok kotu. su an dort kisilik bir ailenin ortalama bir restoranda dort kisilik yemek masrafi kadar paraya oturuyor. ayrica kiraciyi bes sene sonra cikaramayabilirsiniz. en az 10 sene boyunca koruma altindalar. yani dava acmaniz gerekebilir ki bu isler cok karisik, uzayan ve sonucunun ne oldugu belli olmayan isler. oturacaginiz bir evi almak istiyorsaniz alin ve hemen oraya yerlesin. fakat yatirim olarak, kira geliri olarak veya oradan gelecek parayla kredi kapatmak, finansal durumunuzu duzeltmek vs. konusunda tavsiye etmem.
0
Sour
(21.10.25)
7 milyona istediğin evi alabiliyorsam

mevcut evimi satar hayalimdeki evi alırdım. geri kalan para + daha cüzzi bir kredi ile ev alıp onu kiraya verirdim

112 ödeme çok fazla 120 gelire göre
0
pislick0
(21.10.25)
girmeyin. tavsiye etmiyem.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.10.25)
Oturacağın evi kiraya vermek büyük risk.

* Kiracıyı anlaştığınız zamanda çıkaramayabilirsiniz. Bu işler 4-5 sene sürebiliyor.

* Kiracı çıksa bile, evin anasını s..ebilir. Bir anda büyük tadilat parası vermek zorunda kalabilirsiniz.

En kötü yeni eve taşınıp, eskini satın veya riski göze alıp, eski evi kiraya verin...
0
kartallar yuksek ucar
(21.10.25)
@basond alacağım evi kiraya vereyim diyorum. zamanla maaş artışı+kira artışı ile birlikte 2 seneye düze çıkarım diyordum. Evi eşimin üstüne alsam olmaz mı acaba?

@awlmi eş üzerinden yapamaz mıyız?

@luluki sizce dönüşüm bekleyen evlere girmek mantıklı mı? dönüşüme girene kadar kirada kalır, dönüşüm süreci başlayınca da kiracının çıkmama ihtimali de kalmaz.

@co2s2 3-4 maaşı kenara koyup, yeni aldığım evi kiraya vermeyi düşünüyorum. yani ev kirası+8000 lira gibi bir hesap yapmıştım.

@Sour son derece hak verdiğim bir risk fakat şu an tabi ki yarın ne olacağını bilemeyiz fakat tefe/tüfe düzenine dönülmedi mi? babam en son kiracısına tefe/tüfe oranında zam yaptı mesela.

@pislick0 mevcut ev aslında 7 milyondan fazla edebilir. Konum itibari ile popüler bir yerde, fakat ben huzurlu değilim kalabalığından gürültüsünden. Sadece ileride ama pek de yakın vadede olmayacak bir dönemde dönüşüme girebilir diye elimde tutmak istiyorum.

@eski evi kiraya vermek de elbette bir çözüm direkt de istediğim gibi mahalleye taşınmış olurum fakat zaten 5 yıldan önce arkamı toparlayamam o yüzden taşınma masrafı ile uğraşmadan oturmaya devam edeyim, 5 yıl sonra kiracı emsal kira arttırımını kabul etmezse ben de yeni evime geçeyim diyordum.
0
🌸denizgonen
(22.10.25)
eş üzerinden yapılmıyor. ancak üstüne ev olmayan kardeş olabilir, tabii maaşlıysa ve krediye uygunsa.
0
awlmi
(22.10.25)
ben olsam şu anda girmezdim, faizler yüksek para kira yerine faizde daha çok kazandırır, hatta basit fonlarda bile %50 faiz kazanabiliyorsun, o para iki yıl sonra kredisiz ev de alabilir, almayabilirde tabi ama bence alır.
0
ravenudon
(22.10.25)
Mantıksız değil. Sonuçta 2 eviniz olacak.
Ama kesin bilgi:
2. Evde, evin değerinin %15-17.5 civarına kredi veriyorlar. Onda da 5 milyon sınırı var. Yani maksimum 625bin ev kredisi alabilirsiniz.
0
nickini vermek istemeyen uye
(22.10.25)
Eş üzerine de olmaz çünkü tüm aileden e devlet kayıtları isteniyor eş üzerine hisseli miras ev bile kalsa sıkıntı çıkarıyorlar
Alacağın evi kiraya vereceğini anladım işte diyorumki kiracı ödemedi kiranı yada çıkmadı evden yada evi harap etti o zaman büyük patlayabilirsin
0
basond
(22.10.25)
@denizgonen rte aciklama yapti gecen hafta, artik kiralari devlet belirleyecek dedi.

yani enflasyonist ortam, sirekli gelip giden %25 siniri, kiralari devletin belirlemesi, devletin konut kiralamasi, 10 yil cikaramama sarti... butun bunlar bence cok olumsuz.

kaynak: www.trthaber.com
+1
Sour
(04.11.25)
(23)

Düğün yapmak/yapmamak

incelikler yüzünden
Düğün hakkında ne düşünüyorsunuz? şimdiki aklınız olsa yapar mıydınız/yapacak mısınız? Bazen gereksiz masraf bazen de zaten bir kere evleniyoruz mantığıyla yapılmalı diye düşünüyorum.Sizce?
Düğün hakkında ne düşünüyorsunuz? şimdiki aklınız olsa yapar mıydınız/yapacak mısınız?
Bazen gereksiz masraf bazen de zaten bir kere evleniyoruz mantığıyla yapılmalı diye düşünüyorum.
Sizce?
0
incelikler yüzünden
(19.10.25)
Düğün bütçeye göre düşünüldüğünde gereksiz masraf da olabilir aksi gibi kalıcı bi anı da olabilir. 150-200k bandında 250-300 kişilik yemeksiz, kokteyl menülü düğünleri yapabiliyorsunuz. Öyle dandik salonlarda da değil otelde vs. İmkanın varsa yapılacak bir şey bence.
0
mermaidd
(19.10.25)
bekarım. sıcak bakmıyorum. ancak olur da eşim olacak kişi isterse her şekilde yaparım.

gereksiz masraf. zaten türkiye'deki düğünler sıkıcı ve kimsenin eğlenmediği gereksiz bir aktivite. millet takıyı takıp kaçıyor. gelen takı da zaten çok az. düğün yapana kadar nikah salonunda nikah kıyıp, takıları orada alıp dağılmak daha mantıklı.
0
tabudeviren
(19.10.25)
ben erkeğim, düğün sevmem kendi düğünümde bile pek oynamadım. FAKAT iyi ki yaptık. Ama bizim yurtdışına gitme planımız vardı (ve gerçekleştirdik), akrabaları bir arada görme fikri iyi gelmişti ve bence harika da oldu. Bir daha bazılarını belki çok nadir göreceğim, kimini hiç göremeyeceğim. O açıdan bence duygusal bir etkinlikti. Tabii o akrabaları sevip sevmemekle de ilgili, ben seviyorum ve sevdiklerimi çağırdım tabii. Eşim için de aynı şekilde. Hani düğün yapmasak nikah sonrası bazılarıyla yemek mi organize etsek demiştik ama benzer kafaya geleceği için düğün yaptık en son.
0
nhk ni youkosu
(19.10.25)
gereksiz masraf. yalnızca düğünden değil diğer mevzulardan da kısacağım. beğenmeyen köyüne dönsün.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(19.10.25)
tamamen bütçe meselesi. biz düğünümüzü arkadaşlarımız ve iş çevremizle dopdolu bir eğlence yaşamak için yaptık. çok da mutlu olduk, üzerinden 1.5 sene geçti hala pozitif yorumlar alıyoruz. afterımız da vardı, sabah 5'e kadar falan eğlendik. o sebeple gram pişman değilim. ama bütçe yoksa ve yapmış olmak için içe sinmeyecek bir şey yapılacaksa gerek yok bence, nikah+ ufak bi kokteyl, altınları topla, devamke. belki sonra arkadaş grubuyla bir eğlenceye akarsın olur biter.
0
awlmi
(19.10.25)
güzel bahçesi olan bir otelde, kokteyl tarzında bir düğün yaptık. bizim seçtiğimiz parçaları çalan gitar ve flüt ikilisi vardı. oyun havaları falan olmadı. sonra after'da coşuldu o ayrı tabi. aslında hiç istediğim bişey değildi düğün ama böylesi de güzel oldu. sade ve sakin.
0
scudman1
(19.10.25)
o zaman da eşim istediği için yaptım.

çok gereksiz anlamsız ama yapılıyor sonunda.
0
gurur
(19.10.25)
Türkiye düğün kültürü olan bir ülke. Bu genlerimize işlemiş, ruhumuza işlemiş, çocukken katıldığımız düğünlerden bilinçaltımıza işlemiş. O sebeble ben Türkiyede yaşayan birinin evlenirken düğün yapması gerektiğini düşünüyorum. Evet bence de mafdi açıdan bakıldığı takdirde bir bakıma gereksiz ama öyle işte. Bazen atalardan gelen çizgiyi takip etmek iyidir.
0
mobydick
(19.10.25)
Yapmak istemiyorum. Evleneceğim yok zaten ama düşüncem bu. Kendimi farklı göstermek istemiyorum ama cidden Türk kültürü bana uygun değil. Ben geline damattan ne istiyorsun denmesini bile anormal buluyorum. Sana ne ya. Buna ciddi ciddi şu kadar altın diyenler var. Midem bulanıyor bunlardan. Müslümanım ama kilisede sade bir şekilde evlenen çiftlere o kadar özeniyorum ki. Mal alıp satar gibi davranmak yok, sade kıyafetler, sessizlik, herkes oturuyor, dinliyor. Tam benlik olay.
-1
arbre
(19.10.25)
nişan, kına, düğün = görgüsüzlük, varoşluk

"gecenin yıldızı ben olayım, en güzeli/yakışıklısı ben olayım, herkes benimle ilgilensin, herkes beni övsün, gelinliğimle kraliçe gibi ortada gezeyim, ne kadar zengin olduğumuzu görsünler, nasıl büyük bir sülale olduğumuzu görsünler, nasıl da her şeyin en güzelini en özelini en kalitelisini planlayabildiğimizi görsünler, havamızı atalım, dostu düşmanı çatlatalım" diyenlerin ego şişirme etkinlikleri. ilgi manyaklığı kısaca.

kimsenin eğlendiğini düşünmüyorum. gelinle damat yorgunluktan ve stresten mahvoluyorlar. çok kasıntı her şey, çok zorlama. en ufak bir pürüzde düşen suratlar, çıkan kavgalar... hele ki masraflarının aşırı uçuk olması...

hiçbirini istemiyorum. hiçbirini yapmamış arkadaşım, yapmış diğer arkadaşlarımdan bin kat daha mutlu. yapmış arkadaşlarımın da çektiği çileleri ve ettikleri kavgaları gördüm. nişan günü nişan atan oldu resmen. takı için ya takı.

rezillikten başka bir şey değil. bunların borçları yüzünden gerilen yeni evli çift, borçlar bitmeden boşanmaya çalışıyorlar sonra.
0
art cat chocolate
(19.10.25)
gelecek kitle düğün salonu pasta kuruyemiş limonata kitlesi ise yapma.

ha yüksek kalite otel balo salonu kitlesi ise yap.

düğün salonu kitlesinden salonun parası bile çıkmayıp rezil bir gece yaşarken diğer kitleden hem eğlenir hem masraflara ortak olur insanlar.zihniyet işi bu işler.
burada tek savunduğum düğün şekli aşiret düğünleri olabilir ancak.oda malum sebepler anlıyorsun.
0
jamswety
(19.10.25)
Ben düğün istemiyordum eşim de istemiyordu ama eşimin ailesi yapmak istedi.
Bir gelinlik aldım, eşimin memleketine gittim 2 gece otelde kaldık. Öyle misafir gibi hiç bir şeyine dahil olmadan konu mankeni gibi durdum 2 saat ve geri döndüm. Bence güzel oldu. Zaten çok büyük bir organizasyon değildi ufak bit şey yapıldı. Takıları aldık geldik. Memnunum iyi ki yapmışız.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
Alkolsüz düğün konseptini hiç sevmiyorum; küçükken de büyürken de hiç sevmezdim, düğünde kalkıp oynamayı birilerinin yakasına koluna vs bir şeyler takmayı aşırı cringe bulurdum, hala öyleyim. Ama dün mesela liseden bir arkadaşımın düğününe katıldım Gümüşsuyu tarafında müthiş bir otelin terasında; aslında düğün değil etkinlik gibiydi. Sınırsız içki barı, acayip güzel sunumlar sürekli yemekler tatlılar, full ekip 15 yıldır düzenli görüşüyor o yüzden aşırı eğlenceli grup. Bir yandan networking ortamı, insanlarla tanışıyorsun bir sürü yerli yabancı :D Güzel bence. Bunun gibi "etkinlik" tarzı şeyleri seviyorum. Ben de yapabilirim, isterim yani. Dostlarım yesin içsin dibine kadar, para dediğin nedir zaten sevdiklerinle ezmedikten sonra.
-1
vedatchilipeppers
(19.10.25)
düğün yapmadım. zaten istediğim bir şey de değildi. üstüne bir de fiyatları duyunca zaten hiç düşünmedim bile. aklım da kalmadı. ama ailem çok istediği için kına yaptık. yine salon tutuldu vs ama ailem yaptığı için ben pek bi masrafa karışmadım. kınayı da hiç istemiyordu ama eğlendim açıkçası. oynadık ettik dağıldık. bu mantıkla düşünürsek param olsaydı eğer düğün yapardım, kına yapmazdım. eğleniyorsun bi şekilde. ama çok masraflı yani gelen takıyı salona ve yemeğe verecekseniz bi manası yok.
0
elorelia
(20.10.25)
düğün kına vs. herhangi bir şey yapmadık, pişman da olmadık 2 senedir.
0
lalu
(20.10.25)
Küçük yerlerde çok karlı bir organizasyon. Nişan ve düğün masraflarını aileler öder, altınlar evlenenlere kalır.
Abimler sünnet düğünü yapacaklar bu yaz. Çevreleri çok geniş. Masrafın çok üstünde altın geleceğini bildikleri için yapmamak olasılık dahilinde bile değil.
Ben oldum bittim sevmem düğünleri; ki Trakya düğünleri nispeten eğlenceli ve bol alkollü olur genelde.
0
auroraaurora
(20.10.25)
Yapmadım. Yine olsa yine yapmam.
0
sadakatsiz
(20.10.25)
davullu zurnalı, müzikli, dansözlü, içkili bir düğün. hatta sokak düğünü. yoldan geçen de katılsın. şu çorak topraklara bir damla su yağsın.

geçen ay bizim komşu özel kostümlü orkestra çağırmış evin önüne çok eğlendik.

nikah salonunda evlenmek gelin bana para takın sonra kaybolun demek değil de nedir?
0
yurtsuz john
(20.10.25)
Tek mantıklı tarafı takıları toplamak. genelde düğüne yapılan masraf arttıkça yapılacak hasılat miktarı da artar. fakat bu hasılat bir yerde doyuma ulaşır ve saturasyona girer. Bu yüzden (hasılat-düğün masrafı) denkleminin maksimum olduğu yeri bulmak lazım.
0
bobinhoo
(20.10.25)
bir daha yaşama şansınız olmayan bir anı. tamamen gelin ve damadın istediği şekilde yapılan bir düğün iyidir.
0
co2s2
(20.10.25)
Gelecek ay evleniyoruz. Nikah ve akşamında arkadaşlarla (20-30 kişi) eğlence planladık. İkimiz de çekirdek aile dışındaki akrabalarımızı pek sevmiyoruz, nikaha gelmeseler de üzülmeyiz yani. Altın takacak olanlar nikaha da gelip takar zaten, öyle düğün yapalım daha çok kişi altın takar gibi bir çevremiz de yok. Eğlenmek istediğimiz arkadaşlarımızla akşam eğleneceğimiz bir etkinlik de planladık. Öyle olunca düğüne ihtiyaç duymadık ki ikimiz de pek istemiyoruz zaten. Ayrıca kasımda da böyle açık hava düğünü zaten zor, kasımda nikah yaza düğün konseptini de manasız buluyorum (yapan arkadaşım var). Ezcümle ortak kararla ve ailelerin de aksi yönde bir tutumu olmamasıyla düğünsüz bir evlilik gerçekleştireceğiz önümüzdeki ay :)
0
nundu
(20.10.25)
nişan, kına, kız çıkarma ve düğün yapmadık. bu yönde çok talepler oldu, gerginlikler yaşandı. Gene de yapmadık ve bugün olsa gene yapmam, zerre pişmanlığım yok sadece nikahtaki kaosu ve rezilliği görmem bile ne kadar doğru karar verdiğimi gösterdi bana.
0
denizgonen
(20.10.25)
2 şehirde de düğün yaptık, nişan da yapmıştık o küçüktü evin terasında yapmıştık, kına gecesi de yaptım. hepsi çok güzeldi, iyi ki yapmışız. evliliğimin 5. senesinde yine kutlama yapacağım, 5 senede bir tekrarlamayı düşünüyorum. yine olsa yine yaparım.
0
ofelia
(23.10.25)
(2)

araba yıkama

exlibris
istanbul'da bu şekil araba yıkama var mı? döner fırçasız olanlardan...https://x.com/madanitweetguys/status/1979319892471095336
istanbul'da bu şekil araba yıkama var mı? döner fırçasız olanlardan...

x.com
0
exlibris
(18.10.25)
Evet, var.

Yeni car wash diye aratirsan cikar. Bikac yerde var Istanbul'da
0
narod
(18.10.25)
Haftada 2-3 yıkatmıyorsan bunlar hiç bir işe yaramıyor.
Yenicarwash üsküdar şubesi hakkında yorumum fotoğrafları ile birlikte google haritalarda var.
Hiç boşuna paranı harcama. Adamlardan paramı geri aldım ben.
0
denizgonen
(19.10.25)
(7)

Atamaya sevinen hemşireler

Cezcez
Özel sektörde hemşirelere falan çok iş yok muydu? Neden bu kadar fazla sevinç durumu var atananlarda? Veya devlet te zaten çok kolay atanmıyorlar mıydı?Bir de farklı farklı illere atanmışlar. O bile zaten negatif bir şey değil mi
Özel sektörde hemşirelere falan çok iş yok muydu? Neden bu kadar fazla sevinç durumu var atananlarda? Veya devlet te zaten çok kolay atanmıyorlar mıydı?
Bir de farklı farklı illere atanmışlar. O bile zaten negatif bir şey değil mi
-2
Cezcez
(16.10.25)
Emekliliğe kadar iş garantisi
Daha tercih edilir nasıl bir özellik olabilir ki?
0
Mirket
(16.10.25)
Türkiye sadece istanbuldan oluşmuyor. Türkiye sadece büyükşehirde yaşamak isteyenlerden oluşmuyor.
Ortalama bir anadolu şehrinde 3 asgari ücretle krallar gibi yaşar evini arabanı alır geçim sıkıntısı çekmeden yaşarsın ilk 10 yıl 20 gün dahasında da 30 gün yıllık izninle tatilini yapar 7 sene falan sonra da yeşil pasaportu cebe koyarsın.
+1
denizgonen
(16.10.25)
Devlet hastanelerindeki en rahat ortam hemşirelerde var çünkü. Hekimlerden çok daha rahat çalışıyorlar. Hastalara her türlü davranabiliyorlar vs.
Özellerde tam tersi. Çalışma saatlerine maaşların düşüklüğüne girmiyorum bile. En basitinden istanbuldaki en bilinen beş tanesini düşünün. Dünyanın en nazik insanı olmak zorundalar. Devlet öyle mi? Seni attırır da, açıklama da yapmaz, tepsiyi kafana da atar. İnsan kaynaklarına gidip hastama bakmasını istemiyorum, ayrıca polis de istiyorum hastamın güvenliğinden endişeliyim diye ortalığı ayağa kaldırmadıkça almanyaya falan da gider..
0
asue
(16.10.25)
Bildigim kadariyla o eski hemsire ihtiyaci seviyesinde dususler var, yeni bir durum da degil. Klasik iste o alanda fazla calisan talebi olunca okullarda cok tercih edildi falan bir sure sonra doyum noktasina yaklasti.
0
mbond
(16.10.25)
Özel sağlık firmalarında çalışmak rezalet bir olay. Buradan kurtulup devlete geçen kişilerin mutlu olması çok normal.
0
logisticsmanager
(16.10.25)
asgari ücretle çalıştırılıyor ve çok çalıştırılıyorlar. sözleşmeli öğretmen gibiler.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(16.10.25)
maaş maaş maaş
0
co2s2
(17.10.25)
(24)

İnsanlar bu kadar km nasıl yapıyor?

chicha_v2
2020 model araba 150 bin, 180 bin olan bir sürü ilan var. Tek tük olsa anlarım da sürekli şehirdışı kullansan yine olmuyor yine çok yani.Ben yılda 10 bin yaptığım için de abartı geliyor olabilir tabi de normal mi bu km'ler?Siz yılda kaç km yapıyorsunuz?
2020 model araba 150 bin, 180 bin olan bir sürü ilan var. Tek tük olsa anlarım da sürekli şehirdışı kullansan yine olmuyor yine çok yani.

Ben yılda 10 bin yaptığım için de abartı geliyor olabilir tabi de normal mi bu km'ler?

Siz yılda kaç km yapıyorsunuz?
0
chicha_v2
(16.10.25)
@bir sıcak el Memleket neresi Kazakistan mı? 236 bini kaç yılda yaptın?
+1
🌸chicha_v2
(16.10.25)
yilda 30 bin km yapar, az degil tabii ama abartili da degil. Yilda 25 bin km yaptigim olmustu Turkiye sinirlarinda. Ise gidip geldim yakindi gorece, arada bizimkilerin yanina gidiyordum git gel 100 km falan, koye gitmisimdir 2-3 kez, tek yon 1000 km vs vs derken cok gezen insan yapar. Ise de gidiyorsa kolayca yapilir.
0
mbond
(16.10.25)
ben yılda 10-15 arası yapıyorum 2 araç var eşimde benzer km yapıyor
0
basond
(16.10.25)
Zaruret , iş halini anlarım ama genel olarak düşüncem ayrıca tembellikten veya tatili, gezmeyi, zevki abartmaktan bu kadar km yapılıyor olmalı.
Abartı gelebilir ama yürümekten aciz, az ötedeki tuvalete bile aracıyla gidecek olan insanlar var.
Zevkin abartılması ise genelde öyle hayırlı şeyler sebebiyle de olmuyor.

Yürümeye yabancılaşmış ve anne karnındaki embriyo misali sürekli birileri bu kimseleri bir yere taşımalı.
Sonra da haraketsizlik kaynaklı kilodan vs. rahatsızlıklardan bahsederler .
0
diyecevaplandı
(16.10.25)
Pazarlamacıyım. Geçen seneye kadar ayda 8000 kilometre yol yapıyordum. İş değiştirdim de bu sene 4000 km'ye düştüm.
0
etna
(16.10.25)
bizim 2004 model ilk sahibi olduğumuz bir araba vardı, 2020 yılında 100bin km de idi.
ben de anlamıyorum.

aracı sattım adam 3 yılda 200bin km ye getirmişti aracı :(
0
ananiyimioguz
(16.10.25)
Şahsi araçlarımla ortalama 25 bin

Şirket aracıyla da günde 60 km, ayda 1250 desen, 15 bin
0
gabe h coud
(16.10.25)
Arabamı mayıs ayında 0 km aldım. Şu anda 13xxx km. Senede yaklaşık 30k km yapıyor. Her gün işe git gel için 35-40 km yapıyorum, gerisi seyahat.
0
tss
(16.10.25)
arabayi aldigimizdan bu yana yilda 16-20k arasi (ortalama 18k) yapiyoruz ama sehirde yasamadigimiz icin. toplu ulasimla, 5km mesafedeki yan köye gitmek bir saat sürüyor, o sebeple her yere araba. sehirde yasasak herhalde yilda 5-6k anca yapardik.

is mesafesi uzun, ailesinden uzakta yasayan ve araba sirtinda para kazanan kisiler o km'leri yapiyor olabilir. mesela adamin ailesi trabzon'dadir, kendisi kayseri'de yasiyordur, iki haftada bir ziyarretlerine gidiyordur, üstelik ilac mümessilidir, kapi kapi geziyordur. günde 100 km rahat yapar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.10.25)
işi uzaktır çok geziyordur vs
0
jelly bear
(16.10.25)
Türkiyede eğer şirketiniz karşılamıyorsa, -ki öyle bile olsa- benzine verilen para yazık günah. abd de olsak anlarım da türkiyede bu kadar arabayla gezmeyi seveni ve yakıtı dert etmeyeni anlamıyorum boşa para atılıyormuş gibi geliyor.

Bir de aracı çok yakınca normal karşılayan var aslan besleyen yemini düşünmez falan... diyorlar. Ağır gerizekalılık başka bişey değil sanki benzin ucuzmuş gibi.

Bazı arkadaşları biliyorum kafaları dağılsın diye çevre yolunda turluyorlar iyi geliyor diyorlar.

Yani şahsen bana iyi gelse bile yaktığı yakıtı düşününce nötrler hiç bişey anlamam.
0
ananiyimioguz
(16.10.25)
Evle okul arası 35 km. Ayda 1120 km yapıyor. Günde 5 km günlük işler olsa +150 km. Haftasonları da 100 km gezi olsa, +400 km. Ayda 1700 km yapar yuvarlak. Yılda 20bin km yapıyor. Yılda 15-20bin İstanbul için normal bir rakam.

Hibrit araç kullanarak bütçeme ve çevreye karşı vicdanımı kısmen rahatlatmış oluyorum. Toplu taşımayla gitsem yolum git-gel toplam 3 saat daha uzayacak.

Araç üreticilerinin periyodik bakım aralıkları genelde 1 yıl/15bin km şeklinde oluyor.

5 yıl için 75bin km normal yani. Ama İstanbul'da 5 yaşında 75binde araç çok düşük km kabul edilir. Genelde 100-110bin civarı oluyor 5 yaşındaki arabalar.
0
yadigar
(16.10.25)
işim git gel 130km. ayda 2500 km. yılda 30 bin. işte böyle yapılıyor.
0
mikahakkinen
(16.10.25)
benim 2020 model, 120 bin km. normal geldi ya, yılda 20-25 bin km işte.

ev-iş arası 20 km ise bile ayda 2x20x20'den 800 eder. bi de yazın istanbul-ege, kışın istanbul-ankara tarzı bi kaç şehir dışı yol yapsan 20 bini rahat bulur.
0
gitdaddy
(16.10.25)
iş ev arası mesafe uzaksa ondan oluyordur, biz de geçen düşündük 7 ayda 10 bin falan yapmışız, işe gidip geliniyor her gün istanbul olunca mesafeler uzak malum. arada uzak ilçelere akraba ziyaretlerine vs de gidiyosun, 1 defa tatil, 3-4 defa izmit edirne gibi mesafelere aile ziyareti derken oluyor yani. arabasız da gitmek istemiyoruz bir yere çünkü arabayı zaten o konfor için aldık.
0
Sadece soruyorum
(16.10.25)
kimisinin işi mobil. yılda 60-70 bin yapıyorlar. zaten bi şehir dışı git gel 2 bin km. yılda 30 40 yapan var.

kimi de gezmeyi çok seviyor. bi arkadaşım ben yemek yemeyi çok severim. eşimle tüm türkiyenin köylerine kadar gezdik demişti. o da yılda 80 mi ne yapmış. ilginç yani.
0
gurur
(16.10.25)
eski arabayı 2016da 0 almıştım. 2020de 10000 km anca olmuştu. 2024te 55000 km iken sattım. yeni arabayı 2024te 0 aldım, şimdi 19000 km.
0
inheritance
(16.10.25)
evle isim cok yakin, benden baska araci kullanan yok, is disinda haftada 2-3 gun bir o kadar daha yol yapiyorum, ekstar avm, yemek, etkinlik, senede birkac tatile de arabam ile gidiyorum senelik 15bin'i kolay kolay gecmiyorum
0
sweetoffice
(16.10.25)
Sahaya gittiğimde şehrin öteki ucuna tek yön 100 km yol gidiyorum. Servis pahalı ve az yoğun olan bu yolu kullanmadığı için hergün kendi aracıyla giden nice arkadaşım var. 200x20x12 senede 48.000 km yapar. Bunun marketi haftasonu gezmesi yaz tatili derken bu rakam daha da artıyordur.
0
cilekli pasta
(16.10.25)
Pandeminin zirvede olduğu dönemde bir ara her şeyin fiyatı ve maaşlar bile artarken benzin fiyatları sabit kalmıştı.
İşe başladıktan 1 ay sonra pandemi patlamıştı ve ben iş için şehir değiştirmiştim.
Pandemi patlayınca tüm şirket tamamen evden çalışmaya geçti 2 sene boyunca. Benim gibi bazı kişilere de haftada 1 işe gel dedi ama taksi parası verdi fiks.
Oturdum hesapladım haftada 1 kalkıp izmirden istanbula gidip akşam da dönmek daha mantıklı.
2 sene boyunca ayda 2500-3000 km arası yaptım. Arada bodruma falan da yazlığa kaçamak yaptım.
5 yıllık sadece 40.000 km'deki arabam 2 yılda 80.000 km'ye yakın yol yaptı.
0
denizgonen
(16.10.25)
ortalamam senede 30.000, altina pek dusemedim.
evde iki araba var, toplam 50.000 civari yapiliyor her sene.
0
cooperr
(16.10.25)
5 yilda 1250 is gunu var. 150.000km/1250gun= gunde 120km.

Ev-is arasi 60km olan biri sadece ise gidip gelmek icin 5 yilda 150.000km yapar. Normal bence.

Ayrica, mesela yeni arac satin alirken 2021 model araclari 2020'de aliyoruz. Bunun da km'nin yuksek gorunmesinde etkisi vardir.
0
thetruenorthstrongandfree1
(17.10.25)
bir ara evden işe 35 km mesafem vardı. git gel 70km. günde ortalama 5km ekstra sağa sola illa gidiyordum (annemlere uğramak gibi) x yılda 260 gün = 19500 km.

ayda 3 kere çanakkale'ye gidip geliyordum. 360 km tek yön. 30-40 en az orada yapıyorumdur. 800 x 3 x 12 =28.800

toplam 48300 km yaptı. illa ıvır zıvır olmuştur 50binin üzerine tamamlıyorumdur.
0
co2s2
(17.10.25)
Günde ortalama 30 km senede maksimum 10 bin yapıyorum ben.
0
titanic kemancısı
(17.10.25)
(4)

Özel sektörde ofiste çalışan sendikalı olabiliyormu?

kertenkeleyi kerpetenle ketenpereye getiren
6-7 kişilik bi ofiste maaşlı çalışıyorum. SGK, yol, yemek, izin, maaş, prim, mesai vs. tüm haklarımız sıkıntısız veriliyor. Ben sendikaya üye olabiliyor muyum? Diyelim türk-iş veya disk bünyesinde bi sendikaya katıldım, bana ne faydası olur? Sektör: Lojistik.
6-7 kişilik bi ofiste maaşlı çalışıyorum. SGK, yol, yemek, izin, maaş, prim, mesai vs. tüm haklarımız sıkıntısız veriliyor. Ben sendikaya üye olabiliyor muyum? Diyelim türk-iş veya disk bünyesinde bi sendikaya katıldım, bana ne faydası olur? Sektör: Lojistik.
0
kertenkeleyi kerpetenle ketenpereye getiren
(16.10.25)
sendikalı olmak için tek şart işveren değil çalışan olmak. ama sektörünüzle ilgili bir sendika varsa daha iyi olur.
0
ground
(16.10.25)
durduk yere sendika aidatı verirsin.
0
bobinhoo
(16.10.25)
İş yerinde bir sendika örgütlenmesi yoksa bir işe yaramaz.
0
denizgonen
(16.10.25)
6-7 kişilik yerde ne işe yarar, bilemedim.
0
co2s2
(16.10.25)
(10)

İstanbul'da egeli olmaması

metal69
manisa, aydın, kütahya, uşak, denizli, afyon. İstanbul'da yok gibiler, tam sebebi nedir, istanbul yerine İzmir'e mi gidiyorlar?
manisa, aydın, kütahya, uşak, denizli, afyon.

İstanbul'da yok gibiler, tam sebebi nedir, istanbul yerine İzmir'e mi gidiyorlar?
0
metal69
(15.10.25)
sana denk gelmemiş
0
nahtoderfahrung
(15.10.25)
Varız kank. Ama çok azız. Bizim yöre insanı genelde İzmir'de. Egeli birini görünce çok iyi hissediyorum ben de.
0
jackyr
(15.10.25)
akdenizli de yok
0
messina123
(15.10.25)
evet anadoludan aldığı kadar göç almadı istanbul ege'den. ege göçünü genellikle izmire verdi.
benim gördüğüm istanbul ankara gibi yerlerdeki egeliler çok daha eskiden en az 50-60 yıl önce göç edip oranın yerlilerine dönmüşler.
0
denizgonen
(15.10.25)
variz ama cok sınırlı. izmire ve ydisi goc vermisiz
0
ala09
(15.10.25)
hataylı mensinli maraşlı da pek olmaz. onlar daha çok adanaya gelirler. çorum çankırı kırşehirli de olmaz onlar da ankaraya giderler. çok yakın bir metropol varsa orası konfor alanı hesabı daha mantıklıdır. karadenizliler ise yakınlarda büyük bir kent olmadığı için istanbula koşarlar.
0
ground
(15.10.25)
doğru. çünkü Ege ve akdeniz ve hatta batı iç Anadolu'da topraklar verimli, iklim ılıman. buralarda insanlar yaşarken zorlanmıyor. neden istanbul'a göç etsinler?
0
co2s2
(15.10.25)
manisa aydın toprakları çok verimli. arazi de değerli. denizli sanayisi çok ilerde anadolu kaplanlarının ilk 3ündedir. afyonlular genelde memur ve kolluk kuvvetinde fazladırlar. uşak içinde tarım geçerli bir sebeptir. kütahyalılar için bir şey diyemiyorum egenin değil türkiyenin en yobaz illerindendir. izmirde zaten her şey var. ege de iç göç genelde afyondan denizli ve izmire doğrudur. manisaya göç doğudan olmuştur. genelde göç vermek yerine göç alırlar.
0
mikahakkinen
(15.10.25)
var ama sayıları karadenizliler ve kürtler kadar değil. bir de barzo olmadıkları için dikkat çekmiyorlar. silah falan taşımıyorlar
+1
runaway
(15.10.25)
aydınlıyım 15 yıldır istanbuldayım. bugün imkan oluşsa 5 dk durmam istanbulda dönerim izmir’e aydın’a
+2
a darkness coming
(15.10.25)
(9)

Boşanmanın çok zor olması

en bi orijinal
Hızlı özet: 20 yıllık evlilik, sınav senesinde iki çocuk, tahammülü kalmayan ben. Eşimle iletişim ikimiz için de bitti. Ne o beni anlıyor ne ben onu. Tel derdim birisi Yks, birisi Lgs’ye girecek çocuklarımız için süreci yönetmek ama maalesef eş kişisi gergin. Bu sürecin yönetiminde çocuklar için öd
Hızlı özet: 20 yıllık evlilik, sınav senesinde iki çocuk, tahammülü kalmayan ben.

Eşimle iletişim ikimiz için de bitti. Ne o beni anlıyor ne ben onu. Tel derdim birisi Yks, birisi Lgs’ye girecek çocuklarımız için süreci yönetmek ama maalesef eş kişisi gergin.

Bu sürecin yönetiminde çocuklar için ödün verip beklemeli mi? Yoksa ne olursa olsun deyip bitirmeli mi? Çok arada kaldım.
0
en bi orijinal
(14.10.25)
şunun şurasında temmuz ağustos ayına kadar sabredeceksiniz. çocuklar sınav sürecinde kötü şeyler yaşarsa hem başarıları etkilenecek, hem de yeni başlayacakları okulda da kötü bir başlangıç yapacaklar. bence sınavlar bitene kadar sabredin çocuklar rahat kafayla girsinler sınavlara.

bu arada opakim k nedir?
+2
tabudeviren
(14.10.25)
tabii ki beklemeli.

bu süreçte de ilişki terapisi almalı. bu ilişkiyi kurtarmak için değil genelde, dostça ayrılabilmek için.

ek olarak da psikiyatri. bol bol anti depresan.
+1
gurur
(14.10.25)
Psikolog. İlişki terapisi. Mümkünse psikiyatr kontrolünde prozac (uygun görürse yani, bir süre sizi sakinleştirir, çoğunluğu hissizleştiren bir ilaç). Bu süreçte kitap okumaya vaktiniz varsa lütfen David Burns'ün Psikonet yayınlarından çıkan "iyi hissetmek" isimli kitabını UYGULAYARAK okuyun. İkiniz de. İkinize de çok iyi gelecek çünkü. En uygun ve en kısa yol bu gibi. Ama çift terapisini atlamayın derim. Şimdi boşanmayın, çocuklar gerçekten allak bullak olurlar. Ben 33 yaşındaydım ben bile allak bullak oldum, yapmayın bence.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
yani bunlar elbette buraya alinacak kararlar degil ancak, genellikle sinav yillarinda ebeveynler ancak ozellikle anneler de cok yoruluyorlar, cok zorlaniyorlar, duygusal olarak onlar icin de cok zor bir surec gordugum kadariyla. dolayisiyla, cocuklarinizi bir kenara birakiyorum, zira onlarin oncelikle kendi merkezinde bir ebeveyne ihtiyaclari olacak, siz nasil hissedeceksiniz, her ikisini birden gercekten kaldirabilecek misiniz bence bir de buradan bakin. her ne kadar iliskimiz bitti deseniz de, bosanmak cok cok cok zor bir surec, hafife almayin, ne olursa olsun yas tutmaniz gereken, psikolojinizin alasagi oldugu bir donem, size de iyi gelmeyebilir. sinav bitince en azindan bir konu ortadan kalkmis oluyor, o zaman onceliginizi kendinize ve cocuklariniza daha rahat verebilirsiniz.
0
kassiopeia
(15.10.25)
iyi güzel, çocuklar sınav döneminde bir de sizin boşanmanızla uğraşmasın. ama bir yandan da her gün her gün kavga edecekseniz, çocuklar bu sefer de hazırlanamaz. örneğin sınav öncesi gece "yeter artık bıktım senden de bilmem neyden de" gibi bir kavga etmeyeceğinizi kim biliyor?

kesinlikle ama kesinlikle kavga etmeden, rol de olsa bir şekilde sakin kalabilecekseniz devam edin. temmuz ayında da boşanın.
0
co2s2
(15.10.25)
co2s2+1

ek olarak çocuklar kimde kalacak? eş kişinde kalacaklarsa ve o gerginlik boşanma sonrası yıkım, başarısızlık hissi vs gibi duygularla birleşirse farkında olmadan çocuklar için hayat cehenneme döner.

profesyonel yardım ve çift terapisi gibi seçenekleri ihmal etmeyin sürecin sağlıklı atlatılabilmesi için.
0
issiz karga
(15.10.25)
Aldatma veya şiddet yoksa, 20 yıllık evlilik bitirilmez. Bir şekilde, ortak yaşama yolunu bulun.

.
0
kartallar yuksek ucar
(15.10.25)
kavga kıyamet vesaire yoksa genel olarak birbirinize bir terbiyesizleşme yoksa yaza kadar bence idare edebilirsiniz.
Eşiniz de boşanmaya niyetliyse oturun anlaşın 9-8-9 ay iş arkadaşı iletişimi kurun bitsin.
0
denizgonen
(15.10.25)
Cevaplar için çok teşekkürler. Aradan bir ay geçti, kulağımın üstüne yattım ama durum değişmedi.

Kendime de bir not kalsın diye yazıyorum, bizim kültürde makul erkek istenmiyor. Arızalı olmak lazımmış.
0
🌸en bi orijinal
(23.11.25)
(33)

Kaç kişi tarafından engellenmişsiniz?

sekizdokuzon
Beni sekiz kişi engellemiş. Daha fazlasını bekliyordum. Sizi kaç kişi engellemiş?Teşekkürler.
Beni sekiz kişi engellemiş. Daha fazlasını bekliyordum.

Sizi kaç kişi engellemiş?

Teşekkürler.
-1
sekizdokuzon
(10.10.25)
Sıfır

Edit: dokuzmuş:)))
+1
Kahvedesu
(10.10.25)
1 kişi engellemiş onu fark ediyorum ama sadece 1 mi daha mı fazla bilmiyorum. Nasıl bakılıyor onu da bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(10.10.25)
İstatistiklerden bakılıyor.
+2
🌸sekizdokuzon
(10.10.25)
istatistiklerin neresinde, ben göremedim?
0
der meister
(10.10.25)
Ben >> İstatistikler >> Az aşağıda, favori duyurularının altında
0
🌸sekizdokuzon
(10.10.25)
teşekkür ederim. beni 15 adet sevgi ve insanlık düşmanı engellemiş, canları sağolsun...
0
der meister
(10.10.25)
11.

Aslında 10 kişiydi, dün senin " kaç kişiyi engellediniz?" soruna cevap yazınca 11 oldu. Artış bekliyorum.
+1
rock n roll
(10.10.25)
10 olmuş. Ne ettim size
+1
benaslindayohum
(10.10.25)
3 ve bugüne kadar tek bir tartışmaya dahil olmadım. hatta doğru dürüst yazmam bile genelde okurum :)
+3
pide
(10.10.25)
3 kisi engellemis :D
Birilerinin onemsemesi <3 ben asdgag
+2
sey mi dostum
(10.10.25)
1 kişi engellemiş.

Hukuki sorununa beleş çözüm arayan birine tepki göstermiştim, sanırım o değil çünkü duyurusunu görebiliyorum. Fırsattan istifade ben engelledim kendisini. Bu nedenle benim de engellediğim kişi henüz 1 ama zamanla artacaktır.

Farklı rumuzlarla gelen bir akıl hastası (sanırım gerçekten hasta) vardı, denk geldiğim anda engelleyeceğim. Bir de garip rumuzlar kullanan tipler var ve gerçekten garip sorular soruyorlar, onlar da radarıma takıldıkça itinayla engellenecekler arasında.
0
10551037
(10.10.25)
O değil de Shepard resmen HAYATIMIZDAN ÇIKTI, inanabiliyor musunuz?
+9
🌸sekizdokuzon
(10.10.25)
bak samimi söylüyorum ben 13 senedir filan buradayım. eskiler varsa hatırlar, 17 yaşındayken polonya vize başvurusuna giderken giyeceğim tişörte kadar buraya sormuştum. bir nevi duyuru'nun elinde büyüdüm. shepard kadar pislik birini görmedim. kaç kere mesaj attım. adres ver, geleyim görüşelim dedim. gerçekten amacım kavga etmek bile değildi, yani madem bu kadar agresif ve gıcık bir adamsın, her yazdığımıza böyle nefretle cevap veriyorsun, görüşelim dedim. politik olarak da zıt kutuplardayız zaten. ben komünistim, o kapitalistin allahı. dedim ki kardeşim beni misafir et, görüşelim, sen nasıl iş yapıyorsun, GERÇEKTEN merak ediyorum bunları, görmek istiyorum. yapacağın tek şey bana bir çay ve çorba ısmarlamak.

yok. adam hepsini reddetti. dövüşelim dedim, insanca buluşalım dedim... hepsini reddetti. üstüne gelip her duyurumun altına sıçmaya devam ediyordu. sanırım hala yapıyor ama engellediğim için görmüyorum. duyuru'da gördüğüm ilk akıl hastası değil ama en özeli diyebilirim. diğerlerinde hiç değilse insanlığın kırıntısını görebiliyordum, dövüşelim deyince "gel amk çocuğu" diyorlar veya geri vitese takıp susuyorlardı. bu kadar pervasız, bu kadar ahlaksız, bu kadar klavyesine güvenen rezil bir bit yavrusu hiç görmemiştim.
+8
der meister
(10.10.25)
iki kisi imis..
+1
cooperr
(10.10.25)
@der meister: yemin ediyorum dünyanın en ılık gtlü insanıyım ama benim bile bu herifi ıslata ıslata dövesim gelmişti.
-2
🌸sekizdokuzon
(10.10.25)
1
+1
ermanen
(10.10.25)
5 çıktı. Daha çok bekliyordum :))
+1
muhayyer divan
(10.10.25)
Bir. Bizi shephard'dan kurtaran compu'dan Atatürk razı olsun. Acaba onu kaç kişi engelledi?
+3
herzan
(10.10.25)
1. Çok şaşırdım bu kadar az olmasına
0
denizgonen
(10.10.25)
1 imiş, şaşkınım.
0
Amaranta ursula
(11.10.25)
sözlük hesabımı kimse engellememiş, zaten bir iki yıldır aktif kullanmıyorum bu hesabı. 16 yıl önce açmışım hesabımı, vay arkadaş.

aktif kullandığım hesabım ise 1 kişi tarafından engellenmiş. 12 yaşındaymış, ona da vay be. o hesabı neden açtım bilmiyorum ama anonim olarak sormak istediğim sorular için açmıştım zamanında, bilhassa ilişki üzerine. sonra gerek olmadı ana hesap olarak kullanmaya devam ettim gerçi. muhtemelen bir ilişki sonrasında peşpeşe ayrılık soruları sorduğum için engellemişlerdir.
0
dahinnotha
(11.10.25)
1
Ne yapmış olabilirim acaba engellenmek için deli gibi merak ediyorum şu an :):)
0
mutekebbir
(11.10.25)
2 kişi engellemiş, vallahi şaşkınım :):
0
Phoebe
(11.10.25)
1 kişi engellemiş. Kim olduğunu ve niye engellediğini merak ettim doğrusu =)
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(11.10.25)
2 kişi engellemiş.beni nerden bulup engellemekle uğraşmışlar şaşırdım.
0
duptıs
(11.10.25)
Yoğun aktif zamanlarımdan kalan 5 kişi engellemiş beni bende heralde onları engelledim mallar listemde 5 kişi var hiçbiri aktif değil
0
basond
(11.10.25)
iki kisi.
biri kim biliyorum. kendisi ile karsilikli engelliyiz. engelleme özelliginin gelmesine en cok onun kendini cool zanneden, esasinda altinda fazlasiyla özgüvensizlik ve aile travmasi yatan sirret tavirlarini görmeyecegim icin seviniyorum.
digeri kim bilmiyorum.

edit: bugün 3 kisi olmus :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.10.25)
2 kişi engellemiş. kim bilmiyorum. şaşırdım açıkçası beni kimse engellememiştir diye düşünmüştüm. neyse sağlık olsun. kalan sağlar bizimdir.
0
matilda
(11.10.25)
4. şaşırdım :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.10.25)
sıfır (0)
0
pislick0
(11.10.25)
1
nedenini bilmiyorum. bir iki soruma troll müsün demişlerdi gerçi, sarhoşken kime ne sorduysam artık.

eskiden nasıl engelliyorduk? mallara ekle diye bir şey vardı, o muydu? ama bir işe yarıyor muydu ki sadece mesaj atmasını engellemiş oluyorduk.
0
biseysorcaktim
(11.10.25)
Bu güncelleme ilk geldiğinde beni engelleyenlerin sayısı sıfırdı, dün baktım bir kişi engellemiş. Kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok, pek kimseyle ters düşmedim burada.

Ben sadece bir kişiyi engelledim ki kendisi muhtemelen duyuruda en fazla engellenen kişilerden birisi. Bana mesaj atıp saçma sapan konuşmasaydı belki yine de engellemezdim, görmezden gelirdim
0
kullanicadi
(12.10.25)
Ulan beni de 3 kişi engellemiş, kim bunlar yazın konuşalım kardeşim kime zararım dokundu bileyim!
Gerçi engellediyse göremiyor bu cevabı dimi, vay ams...
0
Bruce
(14.10.25)
(8)

Ekran Kartı "watt" konusu?

eisberg
Selam arkadaşlar. Bir PC alacağım da bu işlerden hiç anlayan biri de değilim, araştırmalarım sonucu 4060 ekran kartı olan bir notebookun işimi göreceğine karar verdim ve birkaç model buldum. Bi arkadaşa söyledim almak istediğim modeli o da tuttu kardeşine sordu ve o da "bunun wattı düşük onun yerine
Selam arkadaşlar. Bir PC alacağım da bu işlerden hiç anlayan biri de değilim, araştırmalarım sonucu 4060 ekran kartı olan bir notebookun işimi göreceğine karar verdim ve birkaç model buldum. Bi arkadaşa söyledim almak istediğim modeli o da tuttu kardeşine sordu ve o da "bunun wattı düşük onun yerine yüksek wattlı bir 4050 baksın" demiş.

Bu watt nerede yazıyor ben onu bile göremedim ya :) nedir bu watt mevzu, bu özelliğe göre karşılaştırıp sıralayabileceğim bir web sitesi var mı_

Teşekkürler
0
eisberg
(08.10.25)
her notebookda wattı paylaşmıyorlar üreticinin sitesinden vs bakmak lazım.

yüksek wattlı 4050 bakmana gerek olmaz. Linki paylaş hocam 4060'ın bakalım
0
jülsezar
(08.10.25)
www.amazon.com.tr

Bu pcydi hocam şu an stok görünmüyor ama. Watt konusu çok önemli mi ya napcaz bu durumda?
0
🌸eisberg
(08.10.25)
watt olayı öyle anlatıldığı gibi bir olay değil. bir üst model kart nasıl oluyor da bir alt modelden daha güçsüz olabilir?

sizin dediğiniz olay sadece aynı model kartlarda fark belirtebilir. yani 4050 yüksek wattlısı 4060 düşük wattlısı ile rekabet edemez.

dediğiniz olay 4060 düşük tgp ve 4060 yüksek tgp kartları arasında olsaydı evet cidden fark ederdi.

şu noktaya da dikkat etmek gerekir ki bir kartın harcadığı güç, sunduğu performans ile doğrudan alakalı değildir çünkü teknoloji her geçen gün gelişiyor.

eskiden bir odayı aydınlatmak için 120 wattlık ampul kullanırdık. artık aynı işi 15 wattlık led ampul yapıyor. performansta fark var mı?
0
bravoteam
(08.10.25)
watt olayı üreticinin aynı kartı düşük watt'la çalıştırması demek. 30 watt'la alınan performansla 60 watt'la alınan performans aynı değil.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.10.25)
Laptoplarda watt ın kattığı performans farklı rtx 40 serisinden sonra çok azaldı.

Yani 105 watt rtx 4070 ile 135 watt 4070 arasında belki 2-3 fps oynuyor.

Hatta yüksek wattlı olan daha çabuk ısınacağı için fps dropları yaşanabiliyor.

Laptoplarda soğutma zor olduğu için insanlar düşük wattlı olanları da tercih edebiliyorlar.

O yüzden sizin önceliğiniz bütçenizin alabileceği en yüksek model olmalı.

Yok onun wattı düşükmüş sen alt model al zırvalarına itibar etmeyiniz.
+1
ananiyimioguz
(08.10.25)
arkadaşlar yorumlar için teşekkürler, o zaman watt'a bakmaksızın bulduğum 4060'ı alıyorum doğru mudur? yoksa onların içinde de yüksek wattlı 4060'ı mı tercih etmek gerekir?
0
🌸eisberg
(08.10.25)
Tekrar söylüyorum, laptoplarda watt ın artık çok bir önemi yok laptopmedia.com

Bütçenize uygun alabileceğiniz en yüksek gpu modelini, en yüksek cpu modelini, en yüksek ssd veya ram modelini alın geçin.

Gpu nun watt ına takılmayın.
0
ananiyimioguz
(08.10.25)
bende de 4060 ekran kartlı ve i7-12700 işlemcili bir notebook var. İntel işlemci o kadar çok enerji çekiyor, o kadar çok ısınıyor ki ekran kartı 140w gücü çekecek uygun koşulları bulamıyor. 120w çektiğini bile görmedim desem yeri.
O yüzden önerim açıkçası youtube incelemelerini kıyaslamalarını kontrol edip almak. atıyorum aynı modele sahip b marka 90w olsa bile daha dengeli olduğundan dolayı daha çok performans gösteriyor olabilir.
0
denizgonen
(08.10.25)
(12)

Teyzem dolandırılıyor olabilir mi?

duyuruuser
Teyzem emeklilikle ilgili bir şey sorduğu için e-devlet şifresini verdi. Tesadüfen özel sigortalarım bölümünde adına yapılmış çok sayıda hayat sigortası ve ferdi kaza sigortası kaydı olduğunu gördüm. https://ibb.co/s98hvyQrhttps://ibb.co/wr6dV98MKendisine henüz bir şey demedim ama toplam 34 tane sig
Teyzem emeklilikle ilgili bir şey sorduğu için e-devlet şifresini verdi. Tesadüfen özel sigortalarım bölümünde adına yapılmış çok sayıda hayat sigortası ve ferdi kaza sigortası kaydı olduğunu gördüm.

ibb.co
ibb.co

Kendisine henüz bir şey demedim ama toplam 34 tane sigortası var. sanırım bunlar kredi çekerken yapılan sigortalardan.

Normal bir durum olmadığı belli. Acaba hesaplarını kullanan başka birileri olabilir mi.

Eğer bunlar krediyse demek ki ödeniyor ki haciz işlemi de yok.

Sizce ne olabilir?

Ekstra bilgi: Teyzem dijital dünyadan hiç anlamaz hala tuşlu telefon kullanır ama yaşlı da değil. Eşi çok önce vefat etti, bir kaç senedir de bi adamla takılıyor. Adamı ben hiç görmedim ama annem uyuz olmuş. Misafirliğe gidip gelirken bu adamı evden gönderiyor/bizle görüştürmüyor.
Bu adamdan da şüpheleniyorum fakat sigortaların tam kaynağını bilmediğim için henüz kimseye bişey demedim.

edit: findeks ve risk merkezi raporu için iki aşamalı doğrulamayı açmam lazım. bunu açarsam telefonuna sms şifre gider şimdilik ortalığı bulandırmak istemiyorum.
icra takiplerim bölümünde hiç icra işlemi yok.
0
duyuruuser
(01.10.25)
Muhtemelen teyzeniz defalarca kredi çekmiş. Tarihler ortada bir kaç senedir birlikte takıldığı adamla bağlantılı tarihler mi kontrol edebilirsiniz.
Ayrıca poliçe detaylarından kredi bağlantılı mı değil mi görebilirsiniz.
ayrıca bence karışmayın.
0
denizgonen
(01.10.25)
Adam ticaretle uğraşırken işi batırmış, bankalarda kara listede. Şimdi teyze üzerinden top çeviriyor.

Teyzenden sağlam bir vekaletname almış olmalı.

diye fikir yürüttüm.
0
Mirket
(01.10.25)
sigorta baslangic tarihlerine tarihlerine bakarsaniz teyzeniz bazi aylar 3 hatta 4 sigorta ya sahip olmus, kredi ile baglantisi olsa bile hic bir kurum bir kisiye ayni ay 4 kredi vermez. bu isin ustune dusun derim.
0
cairo
(01.10.25)
Can sigortalarının detayına bakınca kredi bağlantılı olup olmadığı yazıyor
0
rodeocu
(01.10.25)
Findeks'ten kredi raporuna bakman lazım, birisi dolandırıyorsa sanırım kredileri de ödemek ile uğraşmıyordur :D
0
cursor
(01.10.25)
devam eden davalarım ve icra takiplerim kısımlarına bak eğer biri teyzen adına kredi çekip ödememişse icra başlatmışlardır.
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
Bir de risk merkezi raporu var e devlette ona bakın.
0
anon1m
(01.10.25)
34 tane büyük miktarlı kredi çekmiş olamaz. bunların bazılarının başlangıçları 1 sene önceye dayanıyor bazıları da en az 6 ay önce. 2024'de başlayıp hala devam edenler bile var. yani bunları 1-2 taksit aksatmış olsa devam eden kredileri çekemezdi. anında durdururlar.

kredi kartı yerine, taksit olsun diye anında tüketici kredili ufak alışverişler yapmış olabilir.
0
orpheus
(01.10.25)
Hangi bankalarla çalıştığını gösteren de bir rapor vardı sanki ona da bakabilirsiniz en azından teyzenize sorarsınız teyze şu bankada hesabın mı var para unutmuş olabilir misin gibi sorulabilir. Görünen iki firma var sigortalarda, biri hdi, fiba bank üzerinden yapılmışlar galiba, diğeri türkiye sigorta, devlet bankaları muhtemelen. hadi bir iksiini boşluğuna gelip satmış olsalar da teyzenize söylendiği gibi kredi ilintili olma ihtimali yüksek.
0
atom karincanin torunu
(01.10.25)
Teyzen geçim derdine düşmüş te olabilir. Kredi kartlarini ek hesaplarini birçok insan bu şekilde çevirmeye çalışıyor maalesef. Bu kadar uzun tarih aralığında kendi bilgisi dışında olsa çoktan patlardı muhtemelen
0
primetime
(02.10.25)
teyzen cok yakinda Muge Anki ya çıkar. her hafta direk teyzen gibi bir kac kadin cikiyor. kesin adam kredi çektiriyor teyzene,
0
oscar
(02.10.25)
işsizlik sigortası da zırt pırt yapılan sigortalardan. ayrıca ek sağlık mı ne sigortası var. biryerlerde ekleyiveriyorlar.
0
ground
(02.10.25)
(8)

yeni araba sahibi olacak kişiye öneriler?

konetsu
neler bulunmalı araçta? yanında/bagajda illaki şu bulunsun diyeceğiniz şeyler filan? yeni araç alınca mutlaka şunu yap diyecekleriniz, ayrıca pratik uygun fiyatlı işlevsel şeyler vs. önerebilirsiniz.dashcam önemli gibi mesela ama ne alınır bilemedim piyasadaki çok satanların 99%'u adını duymadığım m
neler bulunmalı araçta? yanında/bagajda illaki şu bulunsun diyeceğiniz şeyler filan? yeni araç alınca mutlaka şunu yap diyecekleriniz, ayrıca pratik uygun fiyatlı işlevsel şeyler vs. önerebilirsiniz.

dashcam önemli gibi mesela ama ne alınır bilemedim piyasadaki çok satanların 99%'u adını duymadığım markalardan hep. çok yüksek fiyatlara da çıkamam... ön arka olacak 2000 altı bişeyler var mı düzgün mesela?

bu cama uygulanan su kaydırıcılar işe yarıyor mu/çok büyük bi rahatlık sağlıyor mu?
yazın park halindeyken içi çok ısınmasın diye güneşlik alacak olsam ne tarz ürünler daha etkili veya hiçbiri bikaç saat yattığında işe yaramaz mı?

araca göre öneri gelebilir diye model de belirteyim, olan olmayan donanıma göre öneriler değişebilir.... geely familia

+ olarak bu aracı nasıl bilirsiniz? fp olarak bayağı iyi gibi. model yılına göre fiyatları düşük. neredeyse kuş serisi parasına 2009-2011
0
konetsu
(21.09.25)
70mai pro araç kamerası.

kamp sandalyesi.
buz kazıyıcı.
arabada her daim bulunacak ıslak mendil, peçete, cam suyu. boş pet şişe de lazım olabilir.
her daim arabada bulunacak yedek ev anahtarı.
hırka-mont.
güneşlik al önemli ama gelecek yaza kadar vaktin var. vantuzlu alma efektif değil. şemsiyeler de kötü bence. dikiz aynasının üstünden cırt cırtlı olanlar var. güneşlikleri de indirince hareket etmiyor güzel oluyor.

yedek lastik yoksa lastik tamir kiti. ek olarak çakmaklıktan çalışan pompa al kesin.
0
jelly bear
(21.09.25)
@jelly bisiklet için pompa vardı o yetmez mi? tamam hacimce daha fazla hava alıyor araba lastiği ama çok daha düşük basınç gerekiyor yani bi tık uzun da sürse illaki basar gereken seviyede. www.hepsiburada.com şu modelden

70mai filan da yine hiç duymadıklarımdan. "A500 S Pro Plus" diye bi modeli var gördüğüm içinde pro geçen bunu mu diyorsun? hem fiyatça yüksek hem sadece ön kamera... xiaomi ile bağı varmış enazından biraz güvenilir gibi ama fiyat ve arka kamera olmaması sıkıntı.

bir de bunlarda pil yok değil mi? bütün gün özellikle yazları çok ısınabilen bi ortamda lithium bataryalı ürünü bırakmak da riskli geliyor. 50cleri rahat geçebilir araç içi sıcaklık. direkt araçtan alıyor gücü?
0
🌸konetsu
(21.09.25)
yani psi değerini gösteren pompa alman daha iyi tabi ama diğeri de benzinciye kadar idare eder gibi.

evet o kamera. en popülerlerinden. görüntü kalitesi iyi. çakmaklığa ya da sigortaya bağlayabilirsin ama sigorta için ek kablo gerekiyor. kendi bataryası var ama kullanılabilir değil, arabadan elektrik gelmeyince kapanıyor direkt.

sıcaktan dolayı bir şey olmuyor. yıllardır kullandığım aşırı popüler bi kamera. arka kamera da takabiliyorsun ekstra.
0
jelly bear
(22.09.25)
aksesuar sonra da alınır o yönde sıkıntı yok da alacağın arabanın parçasını ustasını iyi araştırmanı, yarın bugün satmak istediğinde çok zor satacağını ya da abuk sabuk insanlarla uğraşarak satacağını bilip almanı öneririm.
aracın mekaniği sağlam olsa dahi, genel olarak arıza vermese dahi bir farı kırıldığında, tamponuna vesaire bir şey olduğunda uğraşacağını unutma.

ne olursa olsun 15 yıllık bir arabadan bahsediyoruz. sorduğun için söylüyorum ben açıkçası almaz üstüne bir o kadar daha falan koyar hiç değilse dacia logan vesaire alırdım en azından zamanında taksi olarak da kullanıldığından, eski popüler renault parçalarından yapıldığından çıkma parçası ustası bol.
0
denizgonen
(22.09.25)
@jelly psi gösteriyor bu da. bisiklette de önemli doğru psida basmak :D 80-85 psi basıyorum 1.5 lastiklere bunu göstergesiz doğru şekilde basma şansım yok :D

ya bir sürü kişi bir sürü li-ion bataryalı şeyi ideal olmayan şartlarda kullanıyor ve sıkıntı yaşamayabiliyor ok ama ne diyim lithium bataryanın genel özelliklerini bildikten sonra bu bataryalar için olabilecek en kötü şartları bi araya getiriyor dashcam bataryası olmak sanki? sıcaklık var, sürekli 100% de durmak var devamlı şarja bağlı çalışma var... ben onu alsam arabadan her inişte sökmeden rahat edemem alır yanımda taşırım illaki bırakamam...

biraz daha bakınınca viofo gördüm kapasitörlü model, bataryasız derken bu tarz bişeyden bahsediyordum. fiyatları azıcık daha fazla gibi ama a119 v3 filan var 4.5 bandında. bu da yurtdışı incelemelerde vs de görülen popüler güvenilir ve uzun yıllardır piyasada olan bir markaymış yine ben ilk kez duysam da :D ayırmak istediğimin çok üstünde fiyatı 2x'i geçtik artık ama her türlü bataryalı seçeneklerden daha mantıklı geldi.

@deniz normal şartlarda kuş serisinin dökülmüşünü bile zor alırdım ki o tarz bişey alacağıma hiç almayayım diyorum işte ondan kaç yıldır arabasız eziyet çekiyorum. şartlar uygun geldi arabayı ben seçmedim direkt mümkün olan tek seçenek bu.
yükseltme niyetim olursa da satılmazsa anneme filan verir geçerim en kötü. ha zaten bu araba fiyatına göre iyi de göründüğünden o fiyatlara satmaya kıyamam gibi :D kalsın satılmasın napalım...
0
🌸konetsu
(22.09.25)
trafik çantası
güneşlik
buz kazıyıcı
lastik şişirici bir kompresör (şarjlı ya da fişli çakmak girişine uygun)
lastik tamir kiti
el feneri (mümkünse asılabilen)
Bir de pense, çekiç, anahtar gibi ufak birkaç tamir ekipmanı.
0
anten
(22.09.25)
geely familia çinlinin henüz otomotive sağlam girmediği ve çer-çöp araba ürettiği dönemden kalma bir araç. yani oldukça üzebilir baş ağrıtabilir.

çinliler 2020 sonrası iş görecek araçlar üretmeye başladı.
0
orpheus
(22.09.25)
Yazılanların hepsini artıluyorum aynı şeyleri yazmaya gerek yok. Birkaç eklemem var. Akü takviye kablosu olur. Bir gün ya sizin ya da bir başkasının hayatını gerçekten kolaylaştırır.

Dekatlonda satılan acil durum battaniyelerinden bagajda bir tane duruyor, ucuz şeyler. Mıknatıslı arabanın kaportasına yapışan iyi bir el lambası da gece lastik değiştirme vb. durumlarında cebinizden çıkan paranın hakkını verir. Bir de ben olsam arabanın bir yerine belli bir nakit para koyarım, hayat kurtarıcılığı olan bir şey.
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(23.09.25)
(38)

İnstagramda paylaşmayan erkek

ekşi duyuru sever
Erkek arkadaşımın ailesi baskıcı olduğu için vs. instagramda paylaşmıyor bizi. Ben de paylaşmıyorum. İstesem riskli kişileri engeller paylaşırım. Neyse, bugün konuşurken eskiden 10 sene kadar önce falan liseden bir kız arkadaşı ve erkek arkadaşıyla fotoğraf attığını sonra da ailesinde birkaç kişinin
Erkek arkadaşımın ailesi baskıcı olduğu için vs. instagramda paylaşmıyor bizi. Ben de paylaşmıyorum. İstesem riskli kişileri engeller paylaşırım.
Neyse, bugün konuşurken eskiden 10 sene kadar önce falan liseden bir kız arkadaşı ve erkek arkadaşıyla fotoğraf attığını sonra da ailesinde birkaç kişinin sevgilisi olduğunu düşündüğünü söyledi.
Ben de beni hiç paylaşmıyorsun dedim. Üzerine bir şey demedi.

Çok çok fedakar erkek arkadaşım. Beni sevdiğini de biliyorum. Ama şu hareketiyle ve daha önce birkaç hareketiyle beni çok da sevmediğini düşünmeye başladım.
Mesela işten ayrılan bir arkadaşı bir keresinde buna mesaj attı. İş yerinde sana ihtiyacımız var buraya gelsen iyi olur tarzı bir mesaj. Hemen bana dedi erkek arkadaşım. Ben de mesafeli davran dedim mesafeli cevap yazdı. Hep böyle şeyler oluyor bende şu düşünce olmaya başladı: "Demek ki herkese yakın davranıyor benden habersiz"

Tüm iyiliklerini, sevgisini kenara atıp sevmediğini düşünüyorum.
Ama bunu ona hafif yansıtıyorum. Bence beni severken başkalarını da seviyor.

Buraya soru sormak da istemiyorum ama kadınlar cevap yazarsa sevinirim. Erkekler de kendi hemcinsinin pisliklerini düşünerek cevap verebilir:)
0
ekşi duyuru sever
(21.09.25)
next.
0
sonsuz
(21.09.25)
Şu an mevcutta hiç yakın kız arkadaşı olmadığını da söyleyeyim. Tüm arkadaşları erkek. Benim de tüm arkadaşlarım kadın. Hiç erkek arkadaşım yok. Benzer baskıcı ailelerimiz var.
0
🌸ekşi duyuru sever
(21.09.25)
Benim ailem baskici degil ama kiz arkadasimi ben de paylasmiyorum, 1 kere yaptim o hatayi bir daha da yapmam, aileler tanisir evlenmeye karar verilir o zaman paylasirim. Baska kiz arkadaslarimla instagram'da fotograflarim var. Eski arkadaslarim ve ailem bir sekilde biliyor onlarin sadece arkadasim oldugunu.
0
bosver nicki
(21.09.25)
@bosver nicki, paylaşınca noldu peki? Bir daha yapmam demişsiniz
0
🌸ekşi duyuru sever
(21.09.25)
Bana aileden vs. iliskime dair soru sorulmasindan hoslanmiyorum, evlilik zaten aileler isin icine girince boktan bir hal alirken daha evlenmeden, e bizimle tanistirmayacak misin, bosver'in de kiz arkadasi var, eee dugun ne zaman, kiz nereli gibi gereksiz bir suru sey. Diger turlu kiz arkadasin var mi yok evlenmeyi de dusunmuyorum diyip sohbeti hic uzatmiyorum.
0
bosver nicki
(21.09.25)
@bosver nicki, ailesinden gizlesin sadece arkadaşlarına paylaşsın.
Arkadaşlarıyla tanıştım ama listesinde başka arkadaşları da görsün. Çünkü daha önce lise arkadaşını da paylaşmış.
0
🌸ekşi duyuru sever
(21.09.25)
Bu aptalca bir istek. Bak başıma gelen:
Çok seviyorum, aşığım, evlenelim diye yanıp tutuşan dişi sevgilimi artık yolun çok başında olduğumuza ikna edemiyordum. Bari paylaş da çevren bilsin sevgilin olduğunu ve sana kadınlar yazmasın dedi(yazan yoktu...). İyi lan ne olacak dedim. Paylaştım. Bir daha istedi, sonu yok artık. Neyse her kavgada, tartışmada fotolarımızı gizliyor, profil fotosunu da değiştiriyor. Millet de bana ayrıldınız mı, yenge ile kavgalısın ondan böylesin galiba vs diye bildiğin stalklıyordu ve darlıyordu. Bir daha asla. Aile ise bu kadın deli, seni üzer bak çok hızlı siliyor diyordu...
0
Shepard
(21.09.25)
instagramda paylaşmaması 2 3 yıldır birlikte değilseniz gayet normal. ailesinin muhafazakar olmasına da gerek yok bunun için. tabi aktif her gün hikaye paylaşan biriyse çok normal değil.

diğer konuda seninle bir şey paylaştığında hemen güven problemlerinin devreye girip 'mesafeli davran'tribine girmen, ortada bir şey yokken başkalarını da seviyor düşüncesi falan normal değil.
0
potsdamer
(21.09.25)
paylasilmamali+1 insta ne ya oldu olacak anamizi babamizi her seyi koyalim sevgi showu
0
ala09
(21.09.25)
@potsdamer'in dedigi gibi iliski eger 2 3 yillik ise eger soylediginiz sey yapilabilir, ama bunun icin darlamak yersiz. Bu tarz isler kendiliginden olunca guzel. Sirf buraya takilip kalmayin, karsinizdaki insani siz daha iyi taniyorsunuz, size hissettiremedigi seyler varsa daha acik konusun, fakat bazilari da sozlerinden ziyade hissatiyla verebilir bazi seyleri bunlari da goz ardi etmeyin derim.

Son olarak, baskalarinin fikirlerinden ziyade karsinizdaki insanin soylediklerine ve daha da onemlisi yaptiklarina guvenin.
0
bosver nicki
(21.09.25)
Başka iş arkadaşlarıyla da mesafeli olmadığı için böyle düşünüyorum. Hep ben diyorum. Fazla samimisiniz diyorum. Ancak öyle dikkat ediyor.
Bana başka erkekler samimi davrandığında ben sıfır samimi olduğum halde dikkat edip çizgimi çiziyorum. Ama o dikkat etmiyor. Hep ben demek zorunda kalıyorum.
0
🌸ekşi duyuru sever
(21.09.25)
Her tartışmada ya da anlaşmazlıkta böyle davranmıyorum. Başka kadınlar ayrılalım der mesela ben hiç demedim. Yılbaşında bir kız bunun yılbaşını kutladı ne alakaysa. Yakın mısınız dedim hayır dedi. Bir kız yakın olmadığı adama niye bunu desin?
Yine depremde istanbulda kimseye bir şey olmadığı halde arkadaşının arkadaşı "iyi misiniz" diye yazmış.
Bir yakınlıkları yoksa niye sorar ki bir kız?

Bunların hepsini erkek arkadaşımla da konuştuk.

Ben sevgilim olunca erkeklere çok daha mesafeli davranıyorum. Karşımdan da bunu bekliyorum. Ama karşımdaki bunu ben deyince yapıyor.
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
Darlama adamı, çok darlıyorsun.
0
antihero
(22.09.25)
en son ilişkimde nazar değmesin diye hiç bir şey paylaşmamıştım instagram'ı sık kullanmama rağmen. beraber çok az fotoğrafım vardı zaten.

şu an hiç bir ilişkim yok. beraber gezdiğim kızlarla fotoğraf video çekilir, isterlerse paylaşırım.

çok beğendiğim, sevdiğim, ama friendzone'da kaldığım hatunla beraber gittiğim konserlerde mutlaka onun gülen yüzü vardır mesela.

belki de dışarıdan bizi sevgili sanıyorlardır?
0
rain when i die
(22.09.25)
Ya siz erkeklerin kafası çok basit çalışıyor. Bu kadar çok sevseydi hemen paylaşırdı.
Neyse yarın tekrar konuşacağım bazı şeyleri.
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
Hatun kişisi olarak yazıyorum. Eskiden ben de senin gibi düşünürdüm, yaş kemale erince anlıyorum ki bu sana verdiği değerle ilgili değil, kişilik meselesi. Ya da adam böyle. Foto paylaşmamasıyla ilgili: anne babasını tanıyor musun mesela? Belki acayip cazgır ve baskıcılar. Başkasıyla diyalogları da kişiliği ile ilgili bence, sen iunu düşün; onu bu karakteriyle kabuk edip sever misin; kendine ve ona da haksızlık yaparak değiştirmek için cevelleşir misin?
Ben senin yerinde olsam, eğer tanımıyorsan acilen anne babayla tanış notunu verirsin
0
cccbehzatccc
(22.09.25)
baska kisileri paylasiyor mu peki?
benim sekiz senelik esimin instagram'inda herhalde iki tane falan fotografim var. onun benim profilimde varsa bir en cok iki tane falan fotografi vardir. zaten paylasmasin. ikimiz de aile yasamimizi instagram'a koymayi sevmiyoruz. ama su durumda garip olurdu bu: ben diyelim herkesi paylasiyorum ama esimin öyle bir talebi olmadigi halde onu paylasmiyorum ya da vice versa.


yakin davranma mevzu daha farkli, bence o konuda biraz sacmaliyorsun. yani adama isyerinden gelen mesaja bile soguk dur demissin de mesaj isten geliyor? önüne daha iyi bir firsat cikmis belki, daha iyi maas alacak, daha iyi poyizyonda calisacak, soguk dur ne alaka? insan arkadasina is paslar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.09.25)
@konuşma ben konuşuyorum
Kadın mesajlarda daha sonra şunları yazdı "buluştuğumuzda detaylı anlatırım".
Birebirde hiç görüşmediler bu kadınla. Demek ki hep arayı sıcak tutuyor.
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
bence garip bir sey yok yazdiginda ama siz bilirsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.09.25)
Buraya yazdıklarımın hepsini konuştuk. Ama ben ikna olamıyorum. O halde ben de iş arkadaşlarımla samimi olayım beni belki ilerde başka işe alırlar. Gece gece mesaj atayım.
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
Evli kadınla nerde buluşacaklar? Aralarında arkadaş grubu falan yok.
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
yani öncelikle kadin evli diyorsunuz. bu bilgi yeni bizim icin ama bence bu bilgi aralarinda bir sey olma ihtimalini baya bir azaltiyor. sonra belki yeni is yerinin karsisindaki cafede bulusup is konusacaklar, belki eski is yerinden arkadaslarla bulusacaklar, belki adam direkt isyerine gidecek orada konusacaklar? ne bilelim? siz de bilmiyorsunuz. neden akliniza direkt kombinezonlu sarapli ortamlar geliyor ki? spekülasyon yapiyorsunuz.
anlattiginizda da adamin bir falsosu yok.
karsidaki insana güvenmek istemiyorsaniz bunun icin sonsuz neden bulabilirsiniz.
beni instagram'da neden paylasmiyordan baslarsiniz, EVLI isarkadasi ona neden is pasladi ile devam eder, garson kadina bakarken kasi mi oynadidan cikarsiniz.
nacizane düsüncem...
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.09.25)
Kadın daha önce iş yerinden biriyle takılıyordu.
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
Bir de karşımdakine neden sonsuz güveneyim ki?
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
siz adama güveniyor musunuz?

bilgileri taksi taksit veriyorsunuz ama kadinin ne oldugu, ne yaptigi sizi cok baglamiyor esasen. siz sevgilinize güveneceksiniz. güvenmediginiz adamla zaten yürümez.
kadin sarkarsa sevgili kisisinin tersleyeceginden, adim atmayacagindan emin degilseniz zaten siradakine gecin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.09.25)
Valla sarkana kadar gerekli tepkileri verirse o duruma da girmez. Gidip birlikte olmasa da gönlünü hoş tutmaya çalışır gibi geliyor.
Her şeyi tek seferde yazamadığım için böyle oldu.
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
Oyna devam. Sürekli olarak (en azından haftada 1) Instagram'da bir şeyler paylaşan ve senden önce her sevgilisi ile fotoğrafını paylaşmış biri değilse sorun yok. En son 20'lerin başlarında kız arkadaşlarımla fotoğrafımı paylaşmıştım. Muhafazakar aile olmasa da o muhabbet çekilmez. Büyüdükçe zaten bir şey kanıtlamak ya da millete göstermek zorunda olmadığını biliyorsun.

Bir de evliysen neyse de sevgilinin fotoğrafını millete göstermek de mantıksız geliyor. Bunların hiçbiri sevgi ve seviyesi ile ilgili değil.
0
nawar
(22.09.25)
burada soru instagram paylasma/paylasmama mevzuundan dallanip basliga tasindigi icin herkes o konuya odaklanarak cevap veriyor fakat cevaplara gelen aciklamalar olayi netlestiriyor. tam bir gaslighting 101 durumu.

oncelikle Turkiye'de yasadigimizi Turkiye kulturunun kadinlar uzerinde baskici oldugunu, bazi mutaasip ailelerin erkek cocuklarina da mutaasip bir oyun sonu senaryosu sunsalarda oraya varis yollarinda yedikleri naneleri alenen gorerek ve bilerek gormezden geldigini bilerek konuya girmemiz lazim. Instagram'da paylastim dedikodu oldu, baski oldu bir Turk erkegi icin problem degil.

Ayrica buraya bir paragraf acayim, instagrami olmayan erkegi kaf dagina cikariyor genc kizlar ama isin ic yuzu oyle degil. Aksine etrafimda basi sonu belli adi konmus iliskisini paylasmayan, instagram da hesabi bos duran erkeklerin alayi fuck-boydu, ailem mutaasipcilar dahil. Istisnalar kaideyi bozmaz.

Yanitlarda bir "bulustugumuzda konusuruz" notu var bu nota ragmen hala saf saf bulusmuyor etmiyor yok diye kendinizi ikna turlarindasiniz. O lafi soyleyebilecegim, duzenli bulusup gorusmedigim bir ortam hayal etmeye calisiyorum ve yok oyle birsey. Gecmis olsun yani.

Sonuc olarak evet bunlar boyle tek baslarina buyuk birer ipucuna donusup hah iste bu dedirtmiyor ama bir iliskide hisleriniz onemli. Bu adam size onemli degilmissiniz gibi hissettiriyorsa -ki belli konu sadece instagramla sinirli kalmiyor- onemli degilsinizdir. Erkekler boyle, kitap ayraci iliskileri cok yaparlar. Yarin obur gun bu baskici ailem var erkekleri cat diye ayrilip dakikasina nikah davetiyesini de instagramdan paylasacaktir.

Burada bu adamin size yaptigi gashlightinge katilip darliyorsun diyenlere aldirmayin. Kimsenin hayatinda kitap ayraci olmak zorunda degilsiniz ve bunu anladiginiz anda katlanma zorunlulugunuz da yok. Boyle sancili, degersiz hissedeceginiz bir iliskide olmaktansa bekar yasamak daha iyidir.
0
warrior princess
(22.09.25)
@warrior princess, bunun üzerine şöyle döndü "ahah toplu buluştuğumuzda konuşalım"
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
üniversite başlarında bir şekilde ailem kız arkadaşım olduğunu öğrenmişti, ben de daha sonra kız arkadaşım da birlikte resmimizi paylaştığı için sosyal medyada bir adet resmimizi paylaşmıştım.
açıkçası ailemin kız arkadaşım olduğunu bilmesi pek hoşuma gitmemişti sorup merak edip duruyorlardı.

eşimle de sevgili olduğumuz 4 sene boyunca ben hiç bir resmimi paylaşmadım, ailemin de 3 sene sonra gene tesadüfen karşılaşma neticesinde sevgilim olduğundan haberi oldu.

şu an evliyiz ve sosyal medyada birlikte resmimiz yok.

bunun mesele yapılması bana çok saçma geliyor ben sevmiyorum ilişkilerimi hayatımı sosyal medyada paylaşmayı anlamsız ve saçma geliyor. eşim beni bu şekilde darlasa ben çok rahatsız olurdum ben kimseye bir şeyi afişe etmek sinyalini vermek zorunda değilim.
0
denizgonen
(22.09.25)
bir insan kız/erkek arkadaşının fotoğrafını paylaşmayabilir ama hayatında birisi olduğunu ima eden paylaşım (*) yapmıyorsa orada bir soru işareti olacaktır.

(*) iki el olur, kalp simgesi olur, with love yazılı bir fotoğraf falan...
0
tabudeviren
(22.09.25)
* bence sen bu adamı kaybetmekten fazlasıyla korkuyorsun. onu elinde tutabilmek için alman gereken tedbirler listesi var kafanda ve bunları "sevginin ispatı" kisvesi altında ilişkiye yedirmeye çalışıyorsun. ve bence , ilişki sebebiyle karşı cinse koyduğun mesafeyi de , yukarıda bahsettiğimiz önlemleri almakta haklı hissedebilmek için koyuyorsun - ben yapıyorum , o da yapmalı- tarzında bir düşünce akışın var gibi geliyor.

"İş yerinde sana ihtiyacımız var buraya gelsen iyi olur" ayarında bir söze , "deprem oldu iyi misin?" ayarında bir söze sinirlenmen , içten içe rahatsız olman çok doğal. ama bunu tehlike ve sınır aşımı sayıp karşı tarafa açılacak kadar kafaya takman sağlıklı değil.

*ben de kız arkadaşımdan fotoğraflarımızı paylaşmasını istiyorum, o da paylaşmıyor ve benzer şeyler söylüyor. ama en başta o bana deseydi, ben de gereksiz bulurdum ve paylaşmazdım. sürekli paylaşımlar yapan bir kişi ise bekar ve yalnız bir erkek profili çizmesi uygun değil. ama sık sık paylaşımlar yapan biri değilse zaten darlamamak gerekiyor. sosyal medya o kişinin avlanma alanı değil demek ki diye düşünmek daha sağlıklı gibi.
0
loch ness
(22.09.25)
Kesin seni aldatıyor, evli de olabilir dkdls

Yani sorunun cevabı ne kadardır tanistiginiza bağlı, her insan instagramda yaşamıyor. Sadece instagram olayı üzerinden sevgi çıkarıminda bulunmak bana kalırsa bir akıl hastalığı sorunu. Her istediğiniz olmadığında yaparsa seviyor yapmazsa sevmiyor şeklinde santajciya baglayacaksaniz zaten ayrılın da, bu kafayla başka biriyle nasıl ilişki kuracaksiniz o da muamma.

Bana "seviyorum de... yalan söylüyorsun" repliğindeki adamı hatırlattınız.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.25)
ben yazdıklarında pek sorun göremedim ama sen bu ilişkiyi bozacaksın, sonra pişman olacaksın gibi geliyor.
belki de yeterince sevmeyen sensin ve bahane arıyorsun sorun çıkarmak için.
0
abelardo
(22.09.25)
Kesin çözümü söylüyorum Instagram kullanmayın. Hem birbiriniz için hem de kendiniz için.
0
onheil
(22.09.25)
sorun çıkarmak istiyorsun. rahat batmış.
0
archmeister8
(22.09.25)
Yazdıklarımın hepsini okumamışsınız. İnstagramdan başka bir şeye döndü konu.
0
🌸ekşi duyuru sever
(22.09.25)
kadınım.

yazılmış daha önce...

eğer ilişkiniz 6 ay veya daha uzun süredir devam ediyorsa,

eğer sık story veya post atan biriyse ve buna rağmen sizi paylaşmıyorsa sıkıntı.

eğer zaten çok paylaşım yapmıyorsa, olası ayrılık veya aileden gelecek sorulardan çekinip paylaşmaması normal.

--------

iş arkadaşlarından gelen mesajlara da her zaman güven olmuyor.

bir sevgilim vardı, uzun ilişkiydi. sosyal medyası bile yoktu. iş arkadaşlarına görüş buluş, benden ayrı da eğlen takıl diye ben onu itekliyordum. sosyalleşmesi için işte. çok güveniyordum. sonra evren yüzüme güldü de rastgele bir mesaj bildirimini gördüm ve aldatıldığımı öğrendim. başta iş arkadaşım ya falan yaptı ama gün içinde gelen diğer mesajlarla her şey ortaya çıktı.


----

ben 3 günlük flörtümü bile canım isterse paylaşan biriyim. soranlara da canım isterse cevap veririm istemezse vermem. baskıcı ailem yok ama hadsiz akrabalarım mevcut. yine de onlardan çekinerek yaşayamam ömrümü. herkesten benim gibi ilk günden story atmasını bekleyemem ama eğer ki ilişkinin adı konmuşsa o fotoğraf illaki bir gün atılmalı. yani bu bir mecburiyet olarak görülmemeli. içtiğin kahveyi bile atıyorsan sevgilini neden paylaşmayasın ki? sevgilinle sinemaya gitmişsindir mesela ve salonun önünden bir fotoğraf atarsın. ille de işte bu benim sevgilim deyip kocaman kalp ve etiket atmaya gerek yok.
0
art cat chocolate
(22.09.25)
(12)

Özel Sektör Torpil Yüzdesi

Batuhanolabilir
Sizce özel sektörde işe giren her 100 kişiden kaçı birinin referansı veya torpiliyle giriyor Türkiye'de?X kişisinin Y firmasına Z kişisi çok kalifiye elemandır şuradan tanırım demesini de torpil sayarak konuşalım.Yani bir ebeveynin çocuğunu, akrabanın akrabasını, arkadaşın arkadaşını, akademisyenin
Sizce özel sektörde işe giren her 100 kişiden kaçı birinin referansı veya torpiliyle giriyor Türkiye'de?

X kişisinin Y firmasına Z kişisi çok kalifiye elemandır şuradan tanırım demesini de torpil sayarak konuşalım.

Yani bir ebeveynin çocuğunu, akrabanın akrabasını, arkadaşın arkadaşını, akademisyenin öğrencisini İŞE SOKMASI da torpil diyeceksek

yüzde kaç


Edit: Torpille işe girenler alınmış sanırım. Evet bu dediklerim de torpil sayılıyor çünkü o işe başvuranlar arasında birinin bir şeysi olmak vasfı dışında diğer tüm nitelikleri eşdeğer bir kişi varsa ve bu iki kişiden birini birinin bir şeyi olmak öne geçirdiyse bu torpildir. Hatta geçiniz eşdeğeri daha niteliklinin de önüne geçirmesi söz konusu olabilir. Referans kelimesi eskort kelimesi gibi biraz.
0
Batuhanolabilir
(18.09.25)
%30-40 arasındadır. Büyük şirketlerde oran daha düşük.

"X kişisinin Y firmasına Z kişisi çok kalifiye elemandır" demek torpil değil referanstır. Söylenen kişinin verdiği güven katsayısı ile çarpılır ve her zaman iyi bir şey değildir. Kötü performanslı birinin önerdiği bir insan direkt ret edilir.

Özellikle kurumsal şirketlerde öyle milletvekili, ceo vs tanıdığı olmadığın sürece birinin tanıdığı olmak en fazla seni ik mülakatından geçirir.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(18.09.25)
Her işe girini torpilli sayalım da oran yüzde yüz olsun.

Bazı kademelerde bu düşünce ile zaten 100%
Önemli olan liyakat, işi yapabilme becerisinin olup olmaması (ki aslında işin tanımı basitçe işin etiketinin karşılığı bile değildir)

ofise temizlikçi alacağım, birisi derse ki "abi, ayşe abla var, çalıştığı iş yeri kapandı, namuslu dürüsüt işini düzgün yapan biri" alırsın denersin devam edersin, bu torpille girdi mi sayılmalı işe şimdi?

Bilmemne holding CFO alacak, kariyer.net e ilan mı veriyor? zaten sektör içerisindeki tanışıklıklar, tavsiyeler ile görüşmeler yapılıyor.

Temizlikçi ile CFO (hatta CEO) örneğini neden verdim, yelpazeyi geniş tutmak için. en alttan en üste kadar referans sistemi çok çok önemli ama torpil bu değil.

Torpil şu, personel müdürüyümdür, şirketin hesabını kimse kontrol etmiyordur, kuzeni işe alıp yüksek maaş bağlamışımdır, iş yapmıyordur, yapamıyordur. Bunu da her kademeye uygularsınız.
0
kisa
(18.09.25)
Benim çalıştığım şirkette içeriden birini tanıyor musun diye zarf atarlar. Torpil iyi bir şey gibi geldiği için çoğu insana, onlar da varsa dökülür. İçeriden tanıdığı, yakını olan birini ne kadar işinde iyi de olsa almıyorlar ki doğrusu da bu.

Kurumsal firmalarda müdür altı pozisyonlarda ve işi doğrudan etkilemeyecek pozisyonlarda, örneğin idari işler sorumlusu gibi, %20 olabilir. Diğer pozisyonlar için %5 bile değildir.

Kurumsal olmayan birmalarda %30-40 ve %20 olabilir.
0
gabe h coud
(18.09.25)
torpille referansı bir tutarsan bu oran %50'lere kadar çıkabilir ama bir değil.

çalıştığım 5. şirket, hiçbirisine referansla girmedim. dümdüz linkedin'den başvurup sürecin doğal akışında ilerlemesiyle girdim ama torpil ve referans aynı şey değil.

çok matematiksel düşünüyorsun. yani diyorsun ki bir iş ilanı var, 100 kişi başvurdu. bu 100 kişinin vasıfları var, işte matlab biliyor +5, ingilizce biliyor +3 falan gibi, ve birisi referansla girdiğinde; ondan daha vasıflı birisine haksızlık olmuş haliyle "torpil" yapılmış gibi değerlendiriyorsun.

oysa beyaz yaka dünyasında (çoğu mühendislik de dahil), aşırı teknik bazı işler dışında, nerdeyse bütün işler averaj bilgi sahibi birisinin işe girip 3-5 ay içerisinde öğrenip yapabileceği ve uyum sağlayabileceği şeyler.

o yüzden referans o matematiksel vasıf hesaplarından çok daha kıymetli oluyor. benim çalışkanlığına güvendiğim bir takım arkadaşımın "bizim x şirketinde ahmet/ayşe vardı, çok azimli çalışkandı çok memnunduk bak o da iş arıyormuş onu da düşünelim bu pozisyona" demesi çok kıymetli bir şey. çünkü bu güvendiğim arkadaş, halihazırda nasıl bir iş yaptığımızı ve refere ettiği kişiyi tanıyor ve kafasında eşleyebilmiş. burdan çıkan başarılı işe alım oranı inanılmaz yüksek oluyor.
0
gitdaddy
(18.09.25)
Bugüne kadar iş çevresinden tanıdığım 500 kişi varsa tamamen torpili olmayan kişi 30'u geçmez. Gururla söyleyebileceğim konulardan biri de budur benim hiç torpilim olmadı ama bazen keşke olsaydı diyorum çünkü bir noktadan sonra tıkanıp kaldım.
0
mirty
(18.09.25)
eğer o işi iyi yapıyor diye önerilmesi de torpil olarak sayılıyorsa rahat %80'ler vardır. Özel sektörde alt kademelerde daha az torpil olduğunu bizzat gördüm ben.

onun haricinde en basitinden 3-4 yıl o alanda deneyimi biri başvurduğunda sektör içi herkes birbirini öyle ya da böyle tanıyor illa bir telefon ediliyor neden başvurduğu ve halihazırda/ eski çalıştığı yerde performansı hakkında bilgi alınıyor.
0
denizgonen
(18.09.25)
Referans’ın ne olduğunu bilmeden bu sorunun cevabını öğrenemezsin.

Yukardakiler +1
0
respect
(18.09.25)
100 bin kişilik amerikan forbes 500 şirketi. Şirketin kendi referans sistemi var, bu şekilde biri işe alinirsa sirket sana para değerinde puan vs veriyor (bazı pozisyonlar için birkaç bin euro bile). Bana ik'nin dediği bir ilana yüzlerce başvuru geliyor, bunun yerine bana logistics'in "bak bu eleman bizim şirketin değerlerine uygun biri demesi benim en azından o etabi dusunmememi sağlıyor" demişti.

Sen de kendi kafanda kurmussun bu torpil diye.
0
logisticsmanager
(18.09.25)
çok daha iyi adaylar varken, işi yapamayacak birisinin işe alınmasına torpil denmesi lazım bence. aynı seviyedeki iki adaydan tanıdık olanının işe alınması torpil olmamalı.
0
co2s2
(18.09.25)
Birini işe alma olayını tecrübe etmediysen böyle düşünmen normal.

Alacağın kişi kalır mı gider mi, öylesine mi girdi yoksa gerçekten burada kariyer yapmaya mı girdi, hırlı mı hırsız mı, sorumluluk sahibi mi vs gibi şeyleri işe alırken anlayamıyorsun çünkü herkes gibi en iyi hallerini sunuyorlar.

Ama biri şu kişi olur derse onunla çalışmak en azından bu saydıklarımı ve fazlasını düşünme derdini yok ediyor. Aynı zamanda referans olan kişiyi de biraz zan altında bırakacak bir durum. Kendisini zor duruma düşürecek adamı refere etmez kimse. Buradaki güven büyüktür dışarıdan sıfır bilinen kumar ile alınan.

Buradan sonrası kişisel tecrübelerim.

Ama ben şöyle yapıyorum işe alım sürecinde. Tanıdık mesela, refere edene abi şöyle ederim böyle ederim bak şu olursa bu olur diye göz korkutuyorum. Süreci uzatıyorum. Abi noldu diye arıyorlar ve bazen bir şeyler söylüyorlar. Mesela ya abi bu kızın çocuğu var ona bakmalı dul. Para lazım, her gün çocuğu okula götür getir yapıyor. Hızlıca halledelim. Abi işe girince nasıl halledecek okulu? Zaten uzaktan çalışma, o kadardan bir şey olmaz. Okulu 15 dakika uzaklıkta. Bunu başta da söyleyebilirdi. Veya abi haftada 3 gün hastaneye gidiyorum para lazım. Veya abi midye satıyorum bu işe ihtiyacım var.

Başka örnek, süreç 3-5 gün bile uzasa hemen arayan noldu niye cevap alamıyorum neyi bekliyoruz diye darlayanlar oluyor. Tanıdık biri var arada ama bu yüzsüzlük.

Benim bu kişi aracılığı ile sizi aradığımı biliyorsunuz değil mi?

Tanıdıklardan da deliler çıksa da büyük konforu yok sayamam.
0
Shepard
(18.09.25)
Patron şirketi diye tabir edilen küçük şirketlerde çok fazla.
0
runaway
(18.09.25)
yukarida yazilanlara ek olarak: torpilden kastin ne oldugu da onemli. mesela referans sistemi sadece ozel sektorde degil her sektorde var. sadece turkiye'de degil dunyanin her yerinde var. referans=torpilse oran %99 falandir. sizin soylediginizi ben torpil olarak gormuyorum. su an avrupa'nin en onemli kurumlarindan birinde calisiyorum, torpille girdim o zaman cunku daha once calistigim kisilerden referans aldim. iki kisinin ayni oldugu durum hemen hemen hic yasanmiyor. herkesin bazi artilari var, bazi eksileri var. bu durumda elbette tanidik olani seciyorlar. mesela burada karakter var. cok daha kalifiye biri olabilir ama bu kisiyle calismak nasil olur bunu hic degerlendirmiyorsunuz. bu cok cok onemli bir faktor. sadece kalifiye olmaya odaklanirsaniz calisma sureciyle ilgili olan kismi, karakter, sosyal yonleri kacirirsiniz. mesela calistigim kuruma cok kalifiye olan biri geldi, cok iyi okullar, sirketler ama referanssiz. is verildiginde ofleyip pofluyordu, bunu acikca belli ediyordu, bu nedenle kurumdan bazilari hastalik izni aldi. sonra da kovuldu zaten. bu kisiyle nasil calisabilirsin ki? insan iliskileri gelismemis, sosyal yonu gelismemis, takim calismasi yok, sabir yok, ogrenme istegi yok, iste bunlari veren genelde referanslar oluyor, cv degil.
0
Sour
(18.09.25)
(23)

Balkonum nasıl olmuş - ifşalı

sekizdokuzon
Kapalı balkon tabii, salona dahil. Eldeki eşyalarla bu kadar dekore edebildim. Nasıl duruyor?https://ibb.co/k631LWVCBu arada perde var, camları silmediğim için takmadım daha.Teşekkürler.
Kapalı balkon tabii, salona dahil. Eldeki eşyalarla bu kadar dekore edebildim. Nasıl duruyor?

ibb.co

Bu arada perde var, camları silmediğim için takmadım daha.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(17.09.25)
gözlükler 5 numaraya benziyor limonlu soda mı o hiç sevmem biraz daha detay yakalayayım çok zevkli
0
Batuhanolabilir
(18.09.25)
Küllük al.
0
Bruce
(18.09.25)
Çok iyi lan
0
Shepard
(18.09.25)
tuvalet kağıdı niçin
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(18.09.25)
bu kadar kapalı bi alana nasıl balkon denir ki
0
jelly bear
(18.09.25)
Hoş duruyor
0
gadlemler
(18.09.25)
Eline sağlık çok güzel görünüyor.

Ancak sigara içmeyen arkadaşların için tam bir işkence-gaz odası olacak orasi anladigim :)
0
makbur
(18.09.25)
link kurbağa olmuş
0
ruhlardan esinlenen karga
(18.09.25)
güzel olmuş olmasına da bu bir balkon değil ki. oda. balkonu kapatınca orası artık balkon olmuyor, daha büyük bir odan oluyor.
0
sir gawain
(18.09.25)
bunun nesi balkon ben onu anlamadım yerler parke, oda ile tamamen birleştirilmiş, dışarı bakan kısımda pencere altında da duvar var, pencere de düz pimapen pencere.
bir zamanlar balkonsa bile kapatılmış eve dahil edilmiş.

tavandaki perde rayı perde asılsa bile orada beyaz beyaz at şeyine konmuş kelebek gibi duracak, solda duran ayaklı çubuğun herhalde bir anısı var. kanepenin yanında kabak gibi duran modem hoş bir teknolojik dokunuş olmuş.

ben bir dekorasyon göremiyorum. sadece kanepe güzelmiş diyebilirim.
0
denizgonen
(18.09.25)
balkon değil + 1. bir de o koltukta rahat oturabiliyor musunuz? arkası alçak koltuklarda rahat edemiyorum ben.
0
inheritance
(18.09.25)
denizgönen şöyle led lamba o bence lambaled.com.tr
0
Batuhanolabilir
(18.09.25)
Biraz basık olduğu işin eh işte diyorum.
0
respect
(18.09.25)
bu balkon değil ki. kapalı balkon olayını da anlamadım. üstünü mü kapaın? e o zaman nasıl cam olan yerde duvar var.
sekizdokuzon ifşaları beklentiyi düşürmezdi hiç. ne oldu bu sefer
0
abelardo
(18.09.25)
Tamam balkon değil cumba, çıkıntı ne boksa artık tamam
0
🌸sekizdokuzon
(18.09.25)
İnsan bir hayırlı olsun, bir eksiğin var mı, şuraya şöyle bir şey koysan süper olur der. Adamlar geceden beri balkon mu değil minin derdinde. Allah yakın çevrenize sabır versin.
0
🌸sekizdokuzon
(18.09.25)
Bütçeniz var ise daha büyük (ve belki biraz daha alçak) bir sehpa ve daha büyük bir halı güzel durabilir. Bir de radyatörün üstünde kalan duvara bir şeyler asarsanız, tablodur posterdir vs. Perdeler ne renk olacak? Onlar da odanın havasını değiştirecektir.
0
peki madem
(18.09.25)
Perdeler beyaz, gri. Tül perde ve gri, kalın güneşlik var. Duvarın grisinin bir ton koyusu.
0
🌸sekizdokuzon
(18.09.25)
@sekizdokuzon senin iyiliğini düşünüyorlar. Düştüğün rüyadan uyandırıyorlar. ahahahaha
0
Shepard
(18.09.25)
Hali ile koltuklar epey uymuş bir şekilde, kontrast olarak. İleride benzer desenli daha büyük bir hali da denenebilir gibi duruyor ama bu hali de iyi.

Sallanan sandalye vs de konabilir.
0
encokbenisevinnolur
(18.09.25)
perde de takarsan kesin balkon değil. benden söylemesi.
0
enteg
(19.09.25)
Hayırlı olsun, iyi duruyor ama biraz elden düşme gibi eşyalar. Zamanla yenilersin eğer istersen.
0
gabe h coud
(19.09.25)
Eşyaların hepsi kullanılmış, ev aşırı düzeyde elden düşme. Başlangıç için ideal bir mekan, yaza doğru daha iyi bir yere geçerim inşallah. Teşekkür ederim.
0
🌸sekizdokuzon
(19.09.25)
(14)

insanlar neden arabalarını obsesif bir şekilde yıkıyor?

robokot
özellikle genel hayatta titizliğiyle bilinmeyen erkekler. araba açık havada duran sürülen her türlü toz çamur kirlenen, kirlenecek bir obje. bakıyorum millet haftada bir, iki haftada bir, ayda bir falan yıkıyor para veriyor. iki gün sonra kirleniyor zaten yine. temiz görünmeye önem veriyorlar desem
özellikle genel hayatta titizliğiyle bilinmeyen erkekler. araba açık havada duran sürülen her türlü toz çamur kirlenen, kirlenecek bir obje. bakıyorum millet haftada bir, iki haftada bir, ayda bir falan yıkıyor para veriyor. iki gün sonra kirleniyor zaten yine. temiz görünmeye önem veriyorlar desem üzeri ketçap lekeli tişörtle düğüne gitmekten çekinmeyecek insanlar bile, para olsun olmasın bu beyhude çaba içindeler. araba kullanan biri değilim ama arabam olsa yılda bir belki yıkardım. içi temiz tutulmalı ama kim neden dışına uğraşsın o kadar pek anlam veremiyorum hep merak etmişimdir.
0
robokot
(17.09.25)
Kuş pisliği boyaya zarar veriyor. Özellikle koyu renkli arabalarda toz çamur kötü gözüküyor.
0
inheritance
(17.09.25)
Araba ile kurulan farklı bir bağları oluyor sanırım. Hatırlıyorum eskiden sokaklarda oyun oynanırken mesela adamlar hemen cama çıkardı arabalarına top falan gelmemesi için uyarırlardı bu konuda çok hassaslar.
Duygusal bir bağ olduğunu düşünüyorum ben onları çok istediğim kahve makinesini aldığımda anlamıştım bazen mutfağa gidip makineyi izliyordum :):)
Normalde aşırı titiz değilim ama makinemin temizlik rutinine çok dikkat ederim. Çünkü şu an hayatımdaki en önemli şey, onlar da araçlarını böyle görüyorlar anlayabiliyorum.
0
mutekebbir
(17.09.25)
Davranış bozukluğu seviyesinde bir durum olmalı. Sonuçta bir nesneye karşı aşırı yakınlık duyuluyor.
Buradan yola çıkarsak benzetme olarak şunu diyebilirim.
Bilirsiniz bazı kadınlar erkekleri sömürmesine rağmen ve erkeğin ona sevgisi yakınlığı azalmaz. Her türlü kendisini ona karşı mecbur hisseder. Araba da ötv, muayenesi, vergisi, yakıt masrafı, bakımı derken sahibini bir nevi sömürür ama yine de vazgeçilmez olur. Herhalde bunlar olmasa araç, sahibinden çok değer görmez.

Kimi belki apartman aidatını vermez, eşiyle ilgilenmez ama arabasına bakar.
Çok yıllar önce bir arkadaşın yanındayken laf arasında bir ara yan komşularını anlattı:
- adam yağan yağmurun altında arabasını yıkıyor. demişti

Bu ifadeyi diğer araçlar içinde düşünebiliriz yazmasak olmaz : TofaşK
0
diyecevaplandı
(17.09.25)
çünkü kötü görünüyor. kim her yeri çamur ve kuş boku içindeki arabaya binmek ister ki? hele her gün binmek zorundaysa.
bir otoparkta leş gibi bir arabadan inen insan gördüğüm zaman ruh halini yansıtıyor diye düşünürüm.
0
merhum
(17.09.25)
ben arabamı senede bir yıkatıyorum o da yetkili serviste bakım sonrası yapılan yıkama oluyor. içini ise düzenli olarak temizlerim. kuş pisliğine dikkat eder hemen müdahale ederim.

Benim gördüğüm pis arabaya insanların yaklaşmadığı, yanından geçerken dikkat ettiği. eski arabam siyahtı ve 10 yıl boyunca toplasan 15-20 defa yıkanmamıştır.
satışa çıkardığım zaman genellikle o modelde ve o yılda satılan astralarda güneş yanığı, farların sararması gibi sorunlar varken benimki çiziksiz simsiyah parlayan bir araba idi anında da satıldı.

açıkçası arabanın dışının pis olması pek de umurumda değil, önemli olan içi ve içini ise düzenli olarak siler süpürürüm.

ayrıca arabasını böyle haftada bir yıkatan, yok kireçsiz su yok bilmemne phli şampuan vesaire diye koşan insanların lastik alacağı zaman, bakım yaptıracağı zaman 3-5 liranın peşinde düşmesi de çok komik geliyor.
0
denizgonen
(17.09.25)
bu da bir hobi hor görmemek lazım
adam haftasonu yapacak bir şey bulamıyor arabayı yıkayıp temizleyeyim diyor
oto yıkamaya vermek biraz zengin sporu
0
mantık
(17.09.25)
Boş zamani bol adam aktivitesi. Boş iş ama ahahaha. Arabayi yikiyorsun, ama hemen kirleniyor. Aninda. Bir de boyle canla başla evinin önünde yikayan köylüler var. Zeka sıfır. Benim araba yagmurdan yagmura yikaniyor. Bazen elimdeki suyu bitiremiyorum arabanin üstüne döküyorum.
0
Shepard
(17.09.25)
tum gun seninle olan pahali birseyi temiz tutmak gayet medeni bir ihtiyac.

kisiyi tanimak icin de cok guzel detaylar barindiriyor.
-tembel degildir
-malina kiymet veriyordur
-temizlige onem veriyordur

tam tersi biri
-daha arabasini bile temizlemekten acizdir.
-hijyenik degildir.
-bosvermistir.
0
buenosdias
(17.09.25)
Sanane!

Her şey bitti sıra buna mı geldi.
0
respect
(17.09.25)
Mala kıymeti anlarım, titiz olmasını da anlarım. Ama bir yerden sonra koy gö.üne gitsine evrildi bende 2015teki ilk arabamdan sonra 6ay filan sürdü. Sen, "yok fırça çizer sampuan ph dengesi ağartıcı olmasın." filan derken millet fırçayla pata küte giriyor satarken de kimse sen bunu neyle yıkadın nasıl özenli baktın diye de sormuyor. Bence de beyhude bir çaba. Ara ara çok kirlenmeden temizlemek yeterli.
0
karacigerim vur kadehlere
(17.09.25)
kuş pisliği boyaya zarar veriyor +1
kötü görünüyor +1
hem içi hem dışı için söylüyorum; tozlanınca bi yere dokunasın gelmiyor. mesela arabaya binerken kolunu tutup kapıyı açıyosun ve çok tozlanmışsa dokununca elin kirleniyo. içine bindiğinde ekranın olduğu kızım klima tuşlarının olduğu kısımlar vs çok toz yapışınca bi de güneş vurunca kabak gibi gösteriyo tozu ve dediğim gibi dokunasın gelmiyo. ayaklarımızı koyduğumuz kısım zaten 1 ay içinde aşırı kirleniyo. nasıl evin kirlenince temizlemeden oturmak istemiyosun aynı şey aslıında.
0
Sadece soruyorum
(17.09.25)
Araba yıkatmaya vaktim olsa daha sık yıkatırım sürekli pislenen bir şey ve üzerindeki boyaya zarar veriyor bir süre. Elini, üstünü değiyorsun kıyafetin de pislenebiliyor çok toz olduğu zaman. Yıkatmaya götürmek de dert; sıra oluyor adam 1-2 saat süre veriyor bazen denk gelmiyor haliyle kendi yıkayan/ silen insanlara şaşırmıyorum ben. Çok zorda kalırsam kabasını ben de kendim alıyorum/ almak zorunda kalıyorum bazen.
0
titanic kemancısı
(17.09.25)
Kuş pisliği boyaya zarar veriyor.
Camlar içeriden kirlendiyse dışarıdan yıkamak yetmiyor.
Evet fazladan su ve deterjan sarfiyatı ama bazı insan böyle napıcan. Yapma denmiyor. Adam arabasına bakmak istiyor, değer kaybı anlamında da haklı.
0
muhayyer divan
(17.09.25)
rehabilitasyon.

hobi yani.
0
gurur
(17.09.25)
(3)

Son zamanlarda yaptığınız en radikal değişiklik

sekizdokuzon
Ben dik durmaya başladım, günlük eforun yarısı dik durmaya çalışmaya gidiyor. 11 yaşımdan beri ilk kez omurgayı sabitledim.Sizin son zamanlarda yaptığınız en radikal değişiklik neydi?Teşekkürler.
Ben dik durmaya başladım, günlük eforun yarısı dik durmaya çalışmaya gidiyor. 11 yaşımdan beri ilk kez omurgayı sabitledim.

Sizin son zamanlarda yaptığınız en radikal değişiklik neydi?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(03.09.25)
yaş 39, yakın zamanda babamı kaybettim. bu yaşa kadar ertelediğim bütün hastane doktor işlerine koşturuyorum. sürünmedikçe doktora gitmeyen biri olarak epey radikal oldu. duyan eş dost 'sen doktora gitmezsin ki, hayırdır' diyor :)
0
antihero
(03.09.25)
at-avrat-silah uclusunu takip etme karari aldim.
araci degistirdim birkac hafta once.
simdi de hatunu sepetleyesim var, kismet.
0
cooperr
(03.09.25)
evlenmek.
0
denizgonen
(04.09.25)
(1)

Horma Kanyonu yolu nasıl?

hayalhayal
Yakın zamanda giden var mı, yolun durumu nasıldı? Kastamonu merkezden gideceğiz, pınarbaşı sonrası yolun durumunu merak ediyoruz. Çok bozuk ise kendi aracımız yerine alternatif araçlarla mı gitsek diyoruz.
Yakın zamanda giden var mı, yolun durumu nasıldı? Kastamonu merkezden gideceğiz, pınarbaşı sonrası yolun durumunu merak ediyoruz. Çok bozuk ise kendi aracımız yerine alternatif araçlarla mı gitsek diyoruz.
0
hayalhayal
(30.08.25)
Tabelalara uyarsanız sıkıntı yok. Navigasyon civarda daha kestirme diye toprak yollara sokabiliyor. Fakat o toprak yollar da öyle arabanın saplanabileceği yollar değil.
En basitinden frig vadisine vesaire kıyasla daha düzgün yollara sahip.
0
denizgonen
(30.08.25)
(5)

Erkek forumu var mi ya?

tantamount_to_equivalent
Bir alttaki "uzerime sap atsin" duyurusunu gorunce sorasim geldi, biz erkeklerin cogunlukla takildigi gunluk hayat, iliskiler, sorunlar, mac, politika vs forum, tartisma platformu nereleri var, yerli yabanci farketmez. Reddit falan demeyin lutfen, o siteye 2 saniye girince tansiyonum firliyor, boyle
Bir alttaki "uzerime sap atsin" duyurusunu gorunce sorasim geldi, biz erkeklerin cogunlukla takildigi gunluk hayat, iliskiler, sorunlar, mac, politika vs forum, tartisma platformu nereleri var, yerli yabanci farketmez.

Reddit falan demeyin lutfen, o siteye 2 saniye girince tansiyonum firliyor, boyle kotu dizayn, site formati olamaz, olmamali.
0
tantamount_to_equivalent
(28.08.25)
Donanımhaber vardı hala var mı bilmiyorum. Saf testesteron kokuyordu öğğ
0
Gradient_tabanlı_mor
(28.08.25)
facebookta amacı olmayan grup var. Fakat üye alımları ara ara oluyor ve kadınların girmesi yasak.
0
denizgonen
(28.08.25)
tahribat vardı
onlar da telegrama geçmiştir
0
neira
(28.08.25)
forum.paticik.com
0
mantık
(28.08.25)
tahribat'ta da kadın kullanıcılar vardı. paticik de aynı şekilde. sanırım istediğin tadı geleneksel traş forumlarından bulabilirsin.
0
ruhlardan esinlenen karga
(28.08.25)
(26)

Dugun oncesi kulturel cakismalar

aguen
Merhaba duyuru,Guya evlenecegim ama gercekten bu gelenek denilen lanet seyden nefret ediyorum. Geleneksel herkes olse zerre uzulmem. Nisanda zaten aileler arasinda olay cikti yeni yeni toparladik, simdi de kina bombasini patlattilar.Benim ailem gitmek istemiyor (nisan sonrasi cok hakli sebepleri var
Merhaba duyuru,

Guya evlenecegim ama gercekten bu gelenek denilen lanet seyden nefret ediyorum. Geleneksel herkes olse zerre uzulmem.

Nisanda zaten aileler arasinda olay cikti yeni yeni toparladik, simdi de kina bombasini patlattilar.

Benim ailem gitmek istemiyor (nisan sonrasi cok hakli sebepleri var), sehir disindan cok fazla misafirimiz gelecek; onlari birakip gelemeyiz gibi cok saglam bir bahaneleri de var. (gelinin ailesi ve kina 6 saat uzakta)

Gelin kisisi kinadan vazgecmisti, aile ve akraba baskisini cok fazla yemis, yapalim falan diye geldi tekrardan.


Ben asla asla asla asla gitmek istemiyorum. Bugune kadar gordugum duydugum gelenekler icinde en sacmasi kina zaten. Kacisim yok gibi ama bilemedim. Gidersem tek basima gidecegim.

Orada basima neler gelecek bilenlerden duymak istedim. Ek olarak taktik vs de duymak isterim.

not olarak akrabalarindan soyutlaninca harika bir insan. gunluk yasamda sinirlarini cizebilmeye basladi, yavas yavas toxic insanlari atiyor ama kina konusunda itiraz edecek kadar bir direnci yok henuz maalesef
0
aguen
(27.08.25)
Arkanızdan konuşacaklar bu kesin.
Yüzsüz tipler varsa gelip laf sokmaya çalışan olabilir, açıklamaci yaklaşmayın haa öyle oldu işte vs deyin geçin.

Müstakbel eşinizin iki yıl sonra bir tartışmada bu konuyu cat diye kucağınıza birakmayacaginin garantisi yok, her ne kadar ailenizin sebepleri şu an makul ve kabul görmüş gibi olsa da bunun tamamen ihtimal dışı olduğunu göstermiyor.
0
encokbenisevinnolur
(27.08.25)
yol yakınken vazgeçin bu evlilikten. zararın neresinden dönsen kardır. eşin olacak kişi seninle aynı fikirde değilse ve şu anda ailesine tepki gösteremiyorsa, aynı şekilde sen de ailene tepki koyamıyorsan ilerde hep aynı sorunları daha da büyüyerek yaşayacaksınız. bu yüzden evlenip 2 sene sonra boşanacağınıza şu anda vazgeçmek daha iyi.
0
gercekdunya
(27.08.25)
dugun aileler icin yapilan bisey.

o yuzden fazla tatava yapmadan iki tarafta ne istiyorsa yapacaksin, kavga cikmadan bitecek. yoksa senelerce dirdirini cekersin.
0
cooperr
(27.08.25)
evlendikten sonra çok yormaz sadece bu törenler çok olur düğün kına bilmem ne onlara gitmek ister. bu buyutulecek bi şey değil rahatlarsın merak etme demek istedim
"sehir disindan cok fazla misafirimiz gelecek; onlari birakip gelemeyiz gibi cok saglam bir bahaneleri de var." bana pek iyi bi bahane gibi gelmedi bu sizin akrabanız eşiniz dostunuz çok önemli, gelince birkaç gün ağırlanması gereken, ama gelinin akrabaları kına istedi diye "nası olur" diyorsunuz gibi. e sizin yakınlarınız da kendi başlarının çaresine bakabilirdi pekala, ya da kına gecemiz var oraya gideceğizden daha geçerli bi sebep yok herhalde düğün sahibisiniz ya. eğer bebek bakmıyorsanız. tek mesele gitmemeniz durumunda karşı tarafın tavrı. damat yalnız bırakmamalı bence, ailen için ise bilemiyorum mesafe de varmış. özel gün stresli olur, kına gecesi denen şey yine farklılık gösteriyor bazen damat bir tur girip çıkıyo salondan onun dışında kapıda sigara içiyor. he öncesinde de kuaföre götürüp ordan alıp mekana götürmek görevlerden biri olabilir.ne denirse yapsan kolaylaşır gibi sonucta senin bi beklentin yok birkaç saat sabredersen geleceğiniz için daha iyi olur
0
ala09
(27.08.25)
simdi de kina bombasini patlattilar.
mı?

pardon da ülkemize yeni mi ışınlandınız? kına diye bir adetimiz olduğunu 30 yaşında şimdi başına gelince mi öğrendiniz?

ya da hiç mi haritada bu şehirler arasında mesafe nedir diye bakmadınız şu anda mı idrak ettiniz arada 6 saat mesafe olduğunu? insanlar niye bir taraftaki kına/düğün ile diğer şehirdeki arasına 3-5 gün 1 hafta süre koyuyor sizce? siz de öyle bir süre koyacaktınız aileniz gidip gelecekti,bunun normali bu.

sizin aileniz gelen misafiri ağırlamak zorundaysa (neden? misafirleriniz 0-12 yaş arasında mı? ya da otelde filan kalamıyor mu? illa siz mi ağırlamak zorundasınız?)
o zaman kız tarafının misafiri de kız tarafının yapacağı şeyler zaten nişan ve kına olduğu için bunları bekler. sizin misafiriniz insan onlarınki değil mi?

baştan nikahı kıyıp geçerdiniz, eğlence istiyorsanız da kokteyl mi after mı ne yapıyorsanız yapardınız. gayet mis gibi de olurdu. bunlara karşıysanız.

sizinki muz yiyim ama çilek tadı gelsin...
0
subcomponent
(27.08.25)
@sub Sadece nikah yaparız çıkarız ile başlayan süreç şu an bekarlığa veda partilerinden afterpartilerine 150 kişilik nişanlara dönmüş durumda. Sinirim biraz ondan. Ve akrabalarının, ailesinin nişanlımı nasıl manipüle ettiklerini de canlı canlı görüyorum. Sınırlarını çizmeyi yeni yeni öğreniyor.

Dediğim gibi kına olmayacaktı bugüne kadar öyle konuşmuştuk, o yüzden bomba patladı dedim.
0
🌸aguen
(27.08.25)
ala09 +1

Ya abi erkek değil misin? Baştan konuşacaktın. Konuştun mu? Yine mi istiyorlar? Yap geç. Evlilik sürecinde kimseyle kötü olmaya değmez. Aileleri mutlu et, mutlu olun. Karşına al, huzurunuz kaçsın. Evlenince kayınşeylerin yok olmuyor. Paran mı gidiyor? Gitsin, huzurun kalsın. SAĞLAM bahanen de pek sağlam gelmedi.
0
Shepard
(27.08.25)
bu durumda maalesef nişanlınızı çok da iyi tanıyamamışsınız

bundan daha kötüsü var:
muhtelemen o da kendini/ailesini vs. çok da iyi tanımıyor, cidden önceliklerini bütçesini mutlu olacağı şeyi bil(e)miyor. çok bi iradesi, güçlü bir kişiliği yok.(üzgünüm) sizin eski konuşmalarınız tatava yani esasen.

işte sizinle konuşunca "ay kına mı ne yapcam ya after yaparız bizimkilerle takılırız" demiştir ama tırıvırı yani. asıl anası teyzesi "ne demek kına olmayacak" deyince, "tamam ya yaparız, kınasız düğün mü olur" diyordur. başta sizinle konuşurken gerçekçi değildir. ölçüp biçememiştir. yani ben kötü niyetli vs. bulmuyorum sadece cidden ne kendini biliyor ne ailesini, bizim kızlarımız böyle.

fakat yani siz de biraz daha gerçekçi mi olsanız?...şu ülkede kına vs. olmayacak, istemiyorum diyip o kınayı gerçekten yapmaycak kız % kaç? niye o nadir bulunan kızı ben buldum sanıyor herkes acaba ya?

genelde de böyle oluyor bu arada. çoğunlukla kızlar bazen de erkekler asıl bu süreçte kendini belli ediyor.

çözüm odaklı bakın illa evlenecekseniz düğün sizin şehirde olacaksa, sizi-ailenizi götürüp getirecek sizinle gelecek, getir götür işlerini yapacak, sağdıçlık edecek kimse de yoksa, kız evinde düğünden 1-2 gün önce kına olmaz. h.içi olsun, 3-4 gün olsun arada yoksa çok yorulursunuz.
0
subcomponent
(27.08.25)
Muhtemelen sehir disindaki dugune herkes gelemeyecegi icin kina yapmak istiyorlar ki hem kiz tarafi da bu surecin bir parcasi olsun, hem de takilarini takabilsinler. Insanlar bu sebepten oturu iki ayri dugun bile yapiyorlar.

Davetiyenize kina gununu belirtirseniz misafirleriniz sizin baska sehirde olacaginizi bilerek o gunden gelmezler herhalde.
0
pike
(27.08.25)
asıl manipülasyonu evlendikten sonra göreceksin.

"düğün aileler için yapılıyor" bu kafa yapısı yüzünden bütün olaylar çıkıyor.
siz evleniyorsunuz her şey ikinizin istediği şekilde olmalı. asıl sınır bunun üstüne çizilmeli.
0
my fault
(27.08.25)
@my fault

bu bir kafa yapisi degil, gelenek gorenek mevzusu. biraz zeka piriltisi olan insan etrafina gore pozisyon alir, "bu benim gunum kafama gore takilacam" da bir tavir tabiiki, ama bir de onun sonrasi var. en kotu ihtimal 35-40 sene evli kalacaksin, karsi taraf ile muhabbetin olacak. 1 gun rahat edecem diye 40 sene eziyet cekmek isteyen varsa istedigi kadar sinir cizsin, sonra da kolay gelsin.

ben erkek tarafiyim, kiz tarafi al sana buzlu badem, kicina sokacaksin bunu evlenmeden once deseydi, fitil niyetine cakardim artik yapacak bisey yok, kizi almaya niyet etmisiz :D
0
cooperr
(27.08.25)
Düğün nasıl kültürümüzün bir parçası ise kına da öyle. Aileniz kınaya gideceğiz diyerek akrabaların erken gelmesini engelleyebilir gayet. Kimse kaynana neden kınaya gidiyor demez aksine kaynanasız kınaya şaşırır.

Gelin kaynana veya başka bir problem çıkmış olabilir ama ele güne karşı düğünde kınaya prosedür gereği diyip biraraya gelemiyorlarsa sizin evlilikte çok büyük kavgalarınız olur.

Kızın arkadaşları akrabaları var yığınla düğün başka şehirde ise kına yapılmazsa bu insanlar nerede tebrik edecek gelini. Kınanın iptal olmasını beklemeyin bence.

Taktik olarak acele etmeyin diyebilirim. Bir bakın oluru var mı sizin evliliğin iyice ölçün tartın. Herkes iyidir, herkes haklıdır ama anlaşamayınca olmuyor bu müessese.
0
cilekli pasta
(28.08.25)
Geleneksel denen kına ne erkek tarafının ne de erkeklerin geldiği bir etkinlik.
Günümüzde kına diye 1 saatte 5 farklı payetli elbise değiştiren yelpazeli dansçı kızların etrafında döndüğü kendini iyi hisset etkinliği yapılıyor, gelenekle falan alakası yok.

Kendi kendilerine yapsınlar işte.
0
Bruce
(28.08.25)
Tek başına kına olmaz, kınaya iki taraf da katılır, erkek tarafı gelmez diye bir şey hiç duymadım. Eğer gitmezseniz evlenme işi yatar, ben sana söyleyeyim. Kız tarafı tek başına kına yaparsa oluşacak dedikodunun önünü alamazlar ve sonunda size patlarlar, hatta iş bozulmasa bile aradan yıllar geçse bu olay yüzünüze çarpılır. Yapılacak en doğru şey, her şeyi sineye çekip bu görevi yerine getirmek, gelen akrabalarınız da kınaya katılsın.

En baştan müstakbel eşinizle anlaşıp direkt nikah kıyarız diye anlaşsaydınız, iki taraflı bir anlaşma da aileler pek ses çıkaramazdı.

Tek başına gitme, seni dövmekten beter ederler.
0
lamborcini
(28.08.25)
Uzun uzun yazmaya hiç gerek yok. Eşin ve ailesinin gönlü olsun diye katlanacaksınız. Evlendikten sonra gidip el öpeceksin vs. Evlilik boyunca yılda birkaç defa bu tür istemeyerek yapman gereken aktiviteler olacak. Bunlar evliliğin bir parçası. Aynı şekilde eşin de senin ailen için yapacak. Ha "ben marjinalim, soyutlarım kendimi" diyorsan başka ama yazdıklarından öyle olmadığınız ve o aşamaya geçmeniz mümkün görünmüyor.
0
merhum
(28.08.25)
siz kendi şehrinizde kendi aileniz ve akrabalarınız için kutlama yapıyorsunuz. gelinin ailesi de aynı şeyi istiyor. anormal bir durum göremedim. tek başınıza gitmeniz olmaz. anne baba, bi aile büyüğü gelmeli illaki. şimdiden işi sidik yarışına çevirirseniz daha çok uğraşırsınız.
0
elorelia
(28.08.25)
öncelikle tek gidilmez, şehir dışından misafirlerinizin gelmesi bir bahane olamaz. en azından çekirdek ailenizin orada olması lazım.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(28.08.25)
Geleneksel olmasaydın, sen de manipülasyona açık olmasaydın zaten bunların hiç biri olmazdı, emin ol bu ülkede kan döken aşiret vesaire değilsen evlenecek insanların karşısında kimse duramaz.

o yüzden ya söylenmeyi keseceksin, kınaya gideceksin ya da olduğunu iddia ettiğin kişi olup ben kınayı vesaire anlamsız buluyorum, böyle anlaşmamıştık bana bu dayatmana saygı duymuyorum o yüzden de kınaya gelmeyeceğim diyeceksin olacak bitecek.

ha bilenler demişsin, benim eşimin annesi de kına diye tutturdu, eşim de tamam teyzelerim halalarımla 10-15 kişilik bir şey senin gönlün için yapalım dedi o ufak kına olayı da birden yemekli bir etkinliğe dönünce net bir şekilde kına yapılmasını istemiyorum, zorla yaparsan da ben o kınaya gelmiyorum dedi bu tavrını da sürdürdü ve kına vesaire de olmadı.

benim ailem de düğün diye bastırınca ben de biraz daha uzatırsanız nikaha da gelemeyeceksiniz dedim ve susmak zorunda kaldılar.

elaleme kapılıyorsanız sizin sorununuz.
0
denizgonen
(28.08.25)
Çok bencil düşündüğünü daha önce yazmışlar zaten. Sizin akrabalar önemli de kız tarafınıkiler önemsiz mi?

Ben de kına düğün istemiyordum ama kınayı benim annem düğünü kayınvalidem çok istedi biz de uyum sağladık niye ergen gibi istemem diye inatlaşalım ki? Toplam 3 saat bir şey zaten az durup geliyorsun. Oynamadık bile düğünde oturduk geldik bir yerimiz incinmedi :)

Bizim de şehirlerarası 9 saat vardı ama kayınvalidem 9 saat yol kınaya gelemem dese oğlunu da al götür derdim. Daha evliliğin başında onu yapamam bunu edemem derseniz sizin iş çok zor. Erkek tarafı kınaya gelir yani isterse ülkeler arası olsun. Maksat sevdiklerinizin gönlü olsun.
0
Gradient_tabanlı_mor
(28.08.25)
Sağlam bahane dediğin şey hayatımda gördüğüm en skko bahanelerden biri olabilir. Bu özel günler sürekli olmuyor. Kayınvalide ve akrabalar olarak kına olmanız şarttır bahane kabul edilmez.

Yani yeni mi göçtünüz bu ülkeye
0
Hallegadola
(28.08.25)
kınada erkek tarafının katılması illa şart değil. denk geldiğim bir kaç kına da kız tarafı kendi arasında yaptı. hatta damadın bile gitmediği kınalar varmış.
0
ground
(28.08.25)
eğer o kınaya ailecek gitmezseniz:

1) düğün yatar
2) evlenirsiniz ama 1 yıl sonra boşanırsınız

sizin kafa yapınıza uymayan, aileniz uymayan kişilerle ne diye evlenmekte ısrar edersiniz hiç anlamam.

olur da evlenirseniz tavsiyem 2 yıl çocuk yapmayın.
0
art cat chocolate
(28.08.25)
afedersiniz de, gelin ortada olmadan aileniz ne kutlaması yapıyor gelin evinden 6 saat uzakta?
burada gelin tarafının isteklerinde garip bir şey yok. türkiye'de birçok ailenin örfünde geline kına gecesi yapılması vardır. millet mesafeden ötürü iki düğün yapıyor bu ülkede, herkes katılsın, herkes takı taksın diye. sadece bu ülkede değil, iki farklı milletten evlenen çiftler bile çoğu zaman iki ülkede düğün yapıyor. herkes ailesinin bir parçası olmasını istiyor düğününe.
kız tarafı da kına gecesi yaparak bu işi çözüyor. gelin tarafının biz kına gecesi yapacağız dediği yerde sizin aileniz "biz gelmezük" diyorsa direkt geline ve gelin ailesine tavır koyuyorlar ve bu evliliği istemiyorlar diye anlarım ben. herkes de böyle anlar.
o gelin ben olsam ne bayramda ne seyranda evine gidip elini öperim ailenin.

kına ile düğün aynı şehirde olamıyorsa araya üç gün koyulur. akrabalardan isteyen kınaya, isteyen düğüne, isteyen ikisine katılır ama yakın aile elbette her ikisine katılır. düğün sahiplerinin de arada bir gün dinlenmeye, şehirlerarası yol gitmeye, başka hazırlıkları yetiştirmeye vakti olur.
gelin kınasına damat tarafından kimse gitmeyecekmiş, yok daha neler yani.

sorun burada gelin ya da gelinin akrabaları değil, sizin aileniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.08.25)
ne yaptı gelinin ailesi de kınaya gitmeyecek kadar olay büyüdü? ne yapmış olabilirler yani. bence gelinin çekeceği var. kına yani bu, 1 gece için gidersin uzatmadan.
0
deartheodosia
(28.08.25)
İki anne de problemli, nişanda bize gereksiz toksiklikler yapıldı nişanlımın annesi tarafından; annem de alttan almak yerine ikiye katladı problemleri kavgalar ettiler; bir araya kendileri de gelmek istemiyor biz de gelsinler istemiyoruz
0
🌸aguen
(28.08.25)
bu anlattıklarını aynen biz de yaşadık. ben de kına mına düğün vs hiç istemiyodum sade bir nikah yaparız diyordum ama olaylar baya çığrından çıkmıştı. çünkü benim yurtdışında yaşaıp sırf bu düğün için gelecek olan akrabalarım vardı. en başta eşime düğün vs istemiyorum desem de ailemin tavrı beni baya etkiledi. resmen pskolojik bunalıma girecektim. normalde belediyenin basit ucuz bi nkah yeri vardı orda nikah yapılacaktı. sonra eşime dedim ki en azından otelin bahçesinde yapalım, ovrdör tabağı vs olsun, sonra eşim de otelin bahçesine sığmayız benim bissürü arkadaşım gelecek dedi ve kabul etmedi, hiçbir arkadaşı gelmedi sonra :) neyse biz şık açık alan bi düğün salonunu tutmak zorunda kaldık sonuç olarak. kına da istemiyodum ama ailem altın toplayacaz dedi. dedim tamam o zaman salonu vs siz kendniz tutun beni karıştırmayın parasını da vermem dedim. neyse bunlar gidip bi yer tutmuş parasını da ödemişler. ben de 1200- 1300 tl gibi bi fiyata kırmızı bi elbise aldım. kuaförü vs hep ailem ayarlamış ben hiç karışmadım, 500 tl'ye gelin başı yaptırdık :) kına salonuna gttk, öylesine yaptık bi şeyler. eşimin ailesinden 1 ablası 1 abisi 1 yengesi 1 de küçük 7-8 yaşındaki yeğeni geldi. başka kimse gelmedi. ailenize istediğiniz kadar direnin en son yine onların dediği oluyor. ben aşırı dik başlı biriyim benim ettiğim kavgaları kimse edemez normalde ama benim bile elim kolum bağlandı. bi tek ağlamalı gelin çıkması yaptırmadım onu yaptırmadığım için ailemdeki herkes bana küstü kimse konuşmuyo :) ha benim de umrumda değil ama bu bile büyük olay oldu yani.
0
Sadece soruyorum
(28.08.25)
(6)

otomatik vites

exlibris
yoğun trafikte bazen tın tın gitmek gerekiyor. hiç gaza basmadan ilerlemek şanzımana zarar verir mi? az da olsa gaza basmalı mı? bazen trafik o kadar yavaş akıyor ki, fren ve gaz pedalına dokunmadan ilerlemek yeterli oluyor ama zararlı mı acaba?
yoğun trafikte bazen tın tın gitmek gerekiyor. hiç gaza basmadan ilerlemek şanzımana zarar verir mi? az da olsa gaza basmalı mı? bazen trafik o kadar yavaş akıyor ki, fren ve gaz pedalına dokunmadan ilerlemek yeterli oluyor ama zararlı mı acaba?
0
exlibris
(26.08.25)
Dsg şanzımanlarda zararlı ama dur kalk trafikte yapacak bir şey yok maalesef auto hold olan arabalar bu anlamda daha avantajlı.
0
titanic kemancısı
(26.08.25)
o halde çok sıkışık trafikte manuele alıp M1 vites ile yine hiç gaza basmadan ilerlemek lazım sanırım.
0
🌸exlibris
(26.08.25)
sen manuel e al kardeşim trafik açılınca otomatiğe al.
her ne kadar gaz pedalına dokunmadan desende frene dokunmak önemli olan. fren şanzıman ı devreye sokuyor.trafik de ısınma yapıp problem çıkartıyor.
0
jamswety
(26.08.25)
En masrafsiz Cvt sanziman.
0
designer
(27.08.25)
Çift kavrama şanzımanda bu yaptığınız zararlı. Manuele alsanız da zararlı. Arabayı sürekli kavramada tutar hem balatalar yıpranır hem de ısınır. Azıcık gaza dokunmanız bile bir katkı sağlar.
0
denizgonen
(27.08.25)
Artık çoğu şanzımanın yoğun trafik modu var. Cvt de L var mesela. O çözer bu işi.
0
mikahakkinen
(27.08.25)
(11)

lastik sorusu

charlotte blanc
56bin kilometre oldu hankook 215 45 r18. bir tanesi bombe yaptı böyle. önlerden biri tel kırmış acil değiştirmem lazım.lastik fiyatları da epeyce pahalı. ön iksini değiştirip arkalara dokunmasam mı yoksa 4ünü de değiştireyim mi?
56bin kilometre oldu hankook 215 45 r18. bir tanesi bombe yaptı böyle. önlerden biri tel kırmış acil değiştirmem lazım.

lastik fiyatları da epeyce pahalı. ön iksini değiştirip arkalara dokunmasam mı yoksa 4ünü de değiştireyim mi?
0
charlotte blanc
(14.08.25)
Bridgestone Turanza 6
0
designer
(14.08.25)
On iki yeter
0
kisa
(14.08.25)
Sadece öndekiler de değişebilir.

Arkadakilerin de diş derinlikleri, yanaklarda bozulma, yıpranma, çatlama gibi genel fiziksel durumunlarına üretim tarihine
iyice bakın. Bu kullanımda kabaca bir iki sene daha gidecekler ise durumu zorlayın 4 lastiği birden alın sonraki zamlardan etkilenmeyin.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
4 lastik 56 bin olduysa hepsini değiştir.lastik işi şakaya gelmez. diğer türlü max 1 sene sonra 2 lastik daha alcaksın. şimdiden al.

her sene önle arkanın yerlerini değiştir ki eşit yıpransın.
0
jelly bear
(14.08.25)
ortalama bir lastik max. 75-80bin km gidiyor. Senin lastikler %80 asinmistir tahminen, bir tane bombe yaptiysa hepsini degistirmek lazim artik.
0
cooperr
(14.08.25)
Hiç düşünmeden hepsini değiştirin. 56.000 km'ye gelmiş lastiğin ömrü bitmiştir ya da bitmek üzeredir. Tel kırdıysa lastikler bitmiş demektir.

Performanslı bir araba ise (ebat nedeniyle bana öyle geldi) asla şakaya gelmez lastik meselesi. Performanslı değilse de şakaya gelmez.
0
10551037
(14.08.25)
diego jota lamborgani urusla lastik patladı diye öldü. lastik şakaya gelmez, hepsini birden değiştir. he sadece ön değişir mi değişir ama güvenliğin düşer. lastiğin değişmesi gereken aralık 50 60 bin arası geçmediyse 5 6 sene. bombe yaptıysa veya tel çıktıysa o lastik gitmiştir.
0
mikahakkinen
(15.08.25)
hepsini değiştirin, ömrü tamamlanmış gibi. ben 55bin km'yi geçirmiyorum.
0
awlmi
(15.08.25)
Birinin bombe yapması, birinin tel kırması zaten lastikler diyor benim ömrüm dolmuş. hadi inat ettiniz değiştirmediğiniz diğer 2 lastik de kaç bin km daha dayanacak ki.
0
denizgonen
(15.08.25)
56bin km olduysa tüm lastikleri değiştir.

hankook takma, bir üst premium markaya geç. hankook premiumun bir altı marka.

continental (en iyi tercih bana göre), michelin, goodyear, bridgestone, pirelli kullanabilirsiniz.
0
false pretension
(15.08.25)
Hepsini değiştir
0
basond
(15.08.25)
(38)

Eşimin Benden Gizli Oyuna 550 bin tl yatırması

kamvithmi
Konu nasıl anlatılır bilmiyorum ama aşık olarak evlendiğim hala da aşık olduğum adam Last War adlı oyuna aramızdaki strese dayanamayıp kafa dağıtma amacıyla 4 ayda 550 bin tl para yatırmış. İlk 2 ay appledan birkaç iade almış çocuğum oynadı yanlışlıkla satın almış diyerek ve iade aldığı halde kredi
Konu nasıl anlatılır bilmiyorum ama aşık olarak evlendiğim hala da aşık olduğum adam Last War adlı oyuna aramızdaki strese dayanamayıp kafa dağıtma amacıyla 4 ayda 550 bin tl para yatırmış. İlk 2 ay appledan birkaç iade almış çocuğum oynadı yanlışlıkla satın almış diyerek ve iade aldığı halde kredi kartlarımızdan totalde 550 bin tl gitmiş. ben doğum yapalı 3 ay oldu ve ona güvenmeyi seçtim zaten kırılgan bir ruh halindeydim eşim psikiyatrik olarak iyi değil farkındayım ama bunu belgeleyemem mesleği nedeni ile işten atılabilir. Arkadaşlar ben bu parayı appledan nasıl geri alabilirim maddi durumumu şöyle izah edeyim ücretsiz izne çıkamadım işe başlayacağım, kaldıramıyorum olmayan paramızdan yani eksi ve kredi kartı hesaplarımızdan 550 bin tl gitmesini. Bu borcu ancak aylar belki de yıllar sonra ödeyebileceğim için bu para bize faizleriyle 1 milyonu geçecek
0
kamvithmi
(14.08.25)
reportaproblem.apple.com

apple id ile giriş yaptığınızda buradan iade talebinde bulunabiliyorsunuz.
ama anladığım kadarıyla bu oyun pay2win türünde ve oyun için alışverişler yapıyorsunuz. uygulama için alışverişler burada görünmeyebilir.

geçmiş olsun. umarım daha ciddi sorunlar oluşmadan hallolur.
0
biseysorcaktim
(14.08.25)
çok kötü bir durum çok geçmiş olsun. o parayı geri almak pek mümkün değil ama apple'a başvurun yine de belki iptal olur. belki bir miktar geri alınır.
yalnız bugün 550 bin tl harcayan yarın 5 milyon tl harcar ve bu durumun pek düzeleceğini sanmıyorum. eşinizde acaba bir psikiyatrik rahatsızlık olabilir mi bipolar vs gibi tabii buradan teşhis koymak değil amacım ama sağlıklı biri oyuna o parayı harcamaz ve sağlıklı değilse de daha büyük şeylere de girişebilir çok tehlikeli şeyler olabilir.
0
matilda
(14.08.25)
Yahu ekstresinde yazıyor niye yalan olsun.

Parayı geri alamazsın, zaten parça parça harcanmış. "kusura bakmayın yanlışlık oldu" treni geçti.
Maalesef artık böyle bir borcunuz var. Bankayla falan belki yapılandırılabilir.
0
gobekliraki
(14.08.25)
Harcama itirazı yapabilirsiniz bankanıza bi ihtimal iaede edilebilir
0
olaylar olaylar
(14.08.25)
@biseysorcaktim appleı arayıp birkaç bahane sundu ama değerlendirilecek dedi acaba 550 binin ne kadarı iade edilir ya da edilir mi bilmiyorum. Tüketici hakem heyetine Yetkisiz / bilinçsiz harcama durumunda tüketici haklarını baz alarak mı başvursam diye düşünüyorum sadece ne yapacağımı bilmiyorum bu şoku atamadım

@burka inanın kumara, borsaya, iddiaya veya herhangi bir kar getireceğine inandığı bir şeye yatırsa biraz da olsa anlayacaktım ama bu sadece amaçsız bir şey ne olduğunu bilmiyorum o da bilmiyor ben kendimde değildim stresi kaldıramadığımı sana söylemiştim diyor ben zor bir eştim bu nedenle stres faktörünü anlıyorum fakat ne yapılacağını bilmiyorum.

@matilda psikiyatrik hastalığı bilmiyorum ama bipolar olmadığına eminim yaklaşık 7 yıldır beraberiz ama büyük bir psikiyatrik sorun var biliyorum size hak veriyorum.

@arbre ekstreleri tek tek gördüm doğru olduğunu biliyorum teşekkür ederim cevabınız için ama boşanın demek hayatına tanık olmadığınız birine inanın ne doğru ne de had içinde bir yorum.

@gobekliraki teşekkür ederim

@olaylar olaylar bankaya itirazı düşündüm vakıfbank ve akbank, fakat bankalar topu applea atar diye düşündüğümden henüz yapmadım ne doğru bilmiyorum.
0
🌸kamvithmi
(14.08.25)
Borcu ödemeye ya da kurtulmaya adam ugrasmiyor sen gelmissin soru aciyorsun.

Cocugunun hakkini bu adama yedireceksin ve cocugun büyüyünce ikinizden de nefret edecek. Belki sana acir.

Sorun o değil ama aklini basina topla ve bosan.
0
sonsuz
(14.08.25)
stres yapıp çocuğa yansıtma o para bi şekil ödenir hatta sen karışma eşin ödeyecek hiçbişi olmamış gibi yap, dediğimi yap çpcuğa zarar verirsin
0
izmirduyuru
(14.08.25)
yanlış anlaşılmak istemiyorum ama çevrede duyduğum bu tür olaylarda hiç bir zaman sadece açıklanan rakam olmadı o oyun, borç, bahis, sanal kumar vb. meselesi. hep anlatılandan çok çok daha fazlası çıktı, elden alınmış borçlar vb. sonradan çıkan yığınla şey oldu.

bu arada aramızdaki strese dayanamayıp kafa dağıtma amacıyla diyerek durumu sağaltmaya çalışmışsınız ama çocuk sahibi olabilecek yaştaki biri böyle bir gerekçe sunamaz yahu. herkesin sorumlulukları var. psikiyatrik olarak iyi değilse ve kayıtlara geçmesini de istemiyorsa terapi alabilir, kendine bir aile büyüğü veya eş, dost, tanıdık seçip ara ara danışabilir gibi gibi yığınla başka çözüm var.

parayı maalesef geri alabileceğinizi düşünmüyorum açıkçası, yanlışlıkla oynanmış denilebilecek bir tutar değil çünkü.

eşinizi karşınıza alıp konuşun, durumun gerçek boyutundan emin olun ve birlikte bir ödeme planı oluşturun. üzülerek söylüyorum ki başka çıkar yolunuz yok.

samimi fikrimse bu olayın muhakkak artarak tekrarlanacağı ve eninde sonunda çok ciddi yoksunlukla sınanıp, boşanmanın gerçekleşeceği yönünde...bunu da paylaşmadan geçemiyorum...
0
Phoebe
(14.08.25)
@sonsuz Lütfen haddinizi aşmayın eşimin ne kadar iyi bir eş iyi bir baba olduğunu ben biliyorum burada ben parayla ilgili bir çözüm aramak için post açmış bulunmaktayım boşanayım mı diye sormadım. Ben öfkemi kavgayla yansıtırken eşim 7 yıl boyunca bana bir gün of demedi. Yapılan doğru değil farkındayım ama onun da bir yerden bu ağır yılların stresini boşaltmasının bir gün olacağını biliyordum haddinizi bilin eşim hakkında adam düşünmüyor sen düşünüyorsun gibi bir yaftada bulunmayın belli ki psikiyatrik olarak iyi değil evliliğin başlangıcında geçen söz: iyi günde kötü günde.

@phoebe samimi, iyi niyetli yorumlarınız için teşekkür ederim. Meblağın tam olarak bu olduğunu ve bu oyunda oynandığını biliyorum ve size katılıyorum bu olayın tekrarlanması olası. O zor bir durum bense çözüm arayışındayım
0
🌸kamvithmi
(14.08.25)
Adama bak bir de manipüle etmiş bir güzel. Lohusalık döneminde size şunu yaşatan insana hala aşık olmanız çok tatlı.
0
ekimoloji
(14.08.25)
App Store last war adında tek bir oyun gördüm o da: “Last War: Survival”

Oyun içi harcamalar ise hot package lar. Oyundaki ilerlemeleri hızlandırıyormuş.

En pahalı paket 4100₺. Yani en pahalı paket alındığı düşünülürse 135 kere satın alma işlemi yapılmış.

Counter strike tarzı oyunlar olsa bu paraları anlardım. Çünkü bu tarz oyunlar biraz kumara giriyor bir yerden sonra ve çok yüksek fiyatta eşyalar satılıyor. İnsanlar deli oluyor buna.

Ama last war belliki fazlaca basit oyun. Alınan eşyaların bir karşılığı da yok. 550k harcamak ciddi bi sorun. Öyle kumar bağımlılığı tarzı bir şey değil.

Siz psikiyatriye giderse işini kaybeder diye endişeleniyorsunuz da ama bu tedavi edilmezse çok daha kötü olacak? İşte yaptıklarını etkilemeyeceğini nereden biliyorsunuz?

Bankadan chargeback isteyin. App Store da 3d güvenlik yok o yüzden chargeback yapılabilir. Ama araya zaman girdiyse o sıkıntı yaratır.

Nasıl bir yerimiz ağrıdığında hastaneye gidiyorsak psikolojik problemde de gitmeliyiz. Bu işin şakası yok.
0
divergent
(14.08.25)
yanıtları okudum. eşiniz çok şanslı, “iyi günde kötü günde” mantığını içselleştiren bir eşe sahip ve hemen çekip gitmiyor, birlikte çabalamayı tercih ediyor. maşallah diyorum. umarım bu sorunu da birlikte aşarsınız.
0
deartheodosia
(14.08.25)
boktan bir oyuna bu kadar para harcayan eşi hala korumak anlaşılır bir şey değil.
belli ki eşinizle birlikte sizinde psikolojik tedaviye ihtiyacınız var.
0
my fault
(14.08.25)
satın alınan oyun itemleri karşılığında bitcoin veren siteler var. eşiniz de böyle bir şey yapmış olmasın?
0
pide
(14.08.25)
Evet esiniz yilin babasi ve esi. Sizi hak etmeyen tek kisi ise cocugunuz. Yazik.
0
sonsuz
(14.08.25)
eğer bu oyun last war:survival ise ben bu oyunu komşumun çocuğundan biliyorum. dünyanın en salak ve basit oyunu. yani içine girip para harcamayı geçtim, yetişkin bir insanın zahmet edip indireceği bir oyun bile değil. ve eşiniz bu oyuna 13.500 usd harcamış? her ne kadar ekstrede yazıyor olsa da işin içinde bir bit yeniği olabilir. yoksa bu daha da büyük bir problem. yeni bebeği olan anne babalarda genelde aşırı tasarruf ve paranın kıymetini bilme modu açılır. eşiniz gidip hyper casual bir çocuk oyununa bir araba parası veriyor. bence kesinlikle tedavi görmesi gerek.

satın alımlar peş peşe ve kısa zaman aralığında yapılsa çocuğum almış denilebilirdi ama 4 aya yayıldıysa geçmiş olsun. her biri için iade talep edin, artık ne kadar koparabilirseniz kardır.
0
sir gawain
(14.08.25)
Şu an eşinize çok aşık olduğunuz için durumun ciddiyetini idrak edemediğinizi düşünüyorum. Biz burada sadece bize anlattığınız kadarını bilebiliriz, o yüzden çok uç önerilerde bulunmak yersiz olur. Aranızda strese sebep olan şey neydi bilmemekle beraber, üç aylık bebeği olan birisinin daha fazla sorumluluk sahibi olmasını beklerim. Umarım paranın bir kısmını geri alabilirsiniz.
0
kullanicadi
(14.08.25)
Yeni dogrum yapmis ve ucretsiz izne 'bile' cikmayacak bir anne olarak gosterdiginiz özveri ve sakinlik gercekten etkileyici.

En kotusu de demissiniz ki "borcu ancak aylar belki yillar sonra ODEYECEGİM."
Gercekten olani bu haliyle kabul edip bu sekilde devam edecekseniz; bu saatten sonra tek basiniza, biri psikiyatrik sorunlu olan 2 cocugu buyutmek bence sizin icin epey zorlayici olacak. Hem maddi hem de manevi olarak.
İkiniz de bence yardim almalisiniz.
0
sey mi dostum
(14.08.25)
@divergent haklısınız ne diyebilirim ki. Bankayla fikriniz sonrası konuştum dilekçe vereceğim.

@deartheodosia beni anladığınız için teşekkür ederim ama yorumlardan sonra kendimde de psikolojik sorunlar olduğunu fark ettim, eşim seviyorum başka bir şey elimden gelmiyor.

@pide ne yazık ki öyle de değil.

@sir gawain satın alımlar peş peşe çünkü her gün düzenli 4 5 farklı satın alım olmuş nisan ayından beri. Günlük 1000 ila 20 bin arası değişen. Diğer dediklerinize de katılıyorum, çok üzgünüm.

@kullanicadi teşekkür ederim evet haklısınız fark edemedim edince belki de olması gerekenleri biliyorum ama yapamam her şeyiyle dünyanın en iyi eşiydi, kaldıramıyorum.

@sey mi dostum ayrıntıyı fark etmeniz gözlerimi doldurdu, ne diyebilirim ki haklısınız.
0
🌸kamvithmi
(14.08.25)
Ben sizin esinize olan bakis acinizi sevdim, lakin hayat bir saniye dahi kontrole kaybetmeye uygun degil. Sonucu kotu olur. Bi baba asla ama asla kontrolu kaybetmemeli. Lutfen onlem alin. Umarim en kisa surede duzene girer her sey
0
die fetten jahre sind vorbei
(15.08.25)
size içten kolaylıklar diliyorum. bu süreçler atlatılır, absürt bir para deği. zorlar ama ödenir. bunu demekten başka elimden gelen başka bir şey yok. arkadaşlar baya bir fikir vermişler zaten.
0
kel aynak kusu
(15.08.25)
Öncelikle çok üzüldüm. Yorumların hepsini okuyamadım. Tekrarsa affola.

Bu tür oyunların manyakları iyi puanlı veya özellikleri olan hesapları satın alabiliyor. Bu hesap da satılabilir mi? Belki bu değerlendirilebilir. Eşiniz forumlarda araştırsın.

Bu arada eşinizi seviyorsanız ve ayrılmayı düşünmüyorsanız borçtan önce onun psikolojik durumuna odaklanın bence. Çünkü "iyi olmadığı" için bugün oyun oynayan yarın sizin ve çocuğunuzun güvenliğini tehdit eden daha ciddi bir şey yapabilir.

Ayrıca konu muhtemelen ailelerden gizleniyordur. Öyleyse sadece anne ve babalarla paylaşın mutlaka. Sizin tek başınıza çözmeniz çok zor. Borçları ödemek için herkesin maddi ve manevi desteğine ihtiyacınız olacak. Borçları ödemek için sıkı kemer sıkma politikası uygulamanız gerekecek.

Kolay gelsin.
0
merhum
(15.08.25)
geçmiş olsun hanfendi. bence şöyle bir yol çizilebilir.
1- annelerimizin okul zamanı yaptığı gibi konsolun fişini kablosunu kendisini yok edip bir yere saklamak.
2- borçları hakkında konuşup ödeme planı yapmak.
3- bir ihtimal iade almak için çaba vermek.
4- en iyi stres atma biçimi olan spor salonuna kaydolup koşup dopamin salgılatıp mutlu olmasını sağlamak.
5- kaçtığı her ne ise yüzleşmek.
6- cocuğa dikkat etmek. para yüzünden yuva yıkılmaz diyeceğim ama önü alınmazsa kendi kendine yıkılır cocuğa da zeval gelir.
0
denizmaniaherif
(15.08.25)
hepimizin hayatında bir takım stresler var, çoğumuz bu ülkede mutlu değiliz fakat öyle diye de saçma sapan bir oyuna 4 ayda 550.000 lirayı eşi 8 aylık hamileyken ve lohusa dönemindeyken yiyen bir insanı da savunmanın anlamı yok, bir de üstüne olmayan bir para yenmiş.
elde 3 aylık bir çocuk var ve bu para ödenemez bir halde. En iyi senaryoda bu durum tekrarlanmayacak ve uzun yıllarca bu para ödenecek, evin huzuru bozulacak, çocuğun konforu bozulacak.
millete ters ters cevap vermişsiniz, fakat buraya yazıyorsanız bence bazı cevaplara da hazır olmanız gerekiyor. eşiniz hamileliğinizin son döneminde var olmayan yarım milyondan fazla parayı bir oyuna harcadı. şu an siz 3 aylık bebeğinizle doğum iznine bile çıkamazken eşinizin bu keyfe harcadığı yarım milyondan fazla parayı nasıl alabiliriz derdine düştünüz. o parayı alamayacaksınız, ve eşiniz kötü bir eş kötü bir baba doğmamış çocuğunu milyonlarca borçla hayata başlattı.
kızarsanız kızın fakat bu affı olmayan bir durum. artık bir annesiniz ve sizi böyle bir hale sokan bir kişi baba olamaz. paranızı geri almak istiyorsanız ve kart size aitse gidin şikayetçi olun, bir avukata danışın süreci başlatın ve borcu ilgilisine rücu edip aranızdaki bağı koparın. En azından çocuğunuz borçsuz bir evde sorumsuz bir baba olmadan büyür.
0
denizgonen
(15.08.25)
yorumlar o kadar haklı ki, burada tek haksız olan ''o dünyanın en iyi babası - eşi'' diyebilen sensin.
Kusura bakma bunun eşini sevmenle iyi olmasıyla bir ilgisi yok, bu tamamen 3 aylık çocukla ne yaparım boşanırsam kafasıyla kendine güvenmemenle alakalı, seviyorum, o en iyisi, aslında çok minnoş ayaklarını bırakıp seninde tedavi olman gerekiyor.
Bu hikayde çocuğa üzüldüm sadece @sonsuz+1 ''sizi hak etmeyen tek kişi çocuğunuz.
0
IcedFlames
(15.08.25)
Oyunu falan bilmiyorum da normal bir yetişkinin sorunu da olsa oyuna bu kadar para gommesi çok mantıklı gelmiyor. Siz oyunu oynadığına şahit oldunuz mu? Olduysanız paikolojisi bozuktan çok daha ileri boyutta olabilir. Olmadiysanız bu işin içinde başka bir şey olabilir.

Maddi olarak yapilabilecekler
1. Apple ve oyunla görüşüp itiraz etmek
2. Bankaya harcama itirazı oluşturmak
3. Kart limiti ve harcama tutarını %3.5 faize denk geecek şekilde ayarlayıp asgarisini ödemek her ay. Bu durumda vergi ile %5 faiz olur
4. Bankaların yeni müşteriye %0 faizli kredi kampanyalarında n faydalanmak
0
nano mercy
(15.08.25)
@die fetten teşekkür ederim, haklısınız.

@kel aynak kusu teşekkür ederim, umarım.

@merhum bir kişi , eşim oyunda kendi serverında ilk 5'te yer alıyor oyunda buna rağmen oyunu satın almaya sadece biri 400 euro teklif verdi o nedenle bu durum olamadı ne yazık ki. Nasıl düzelteceğimi eşimi bilmiyorum bir doktorun muayenehanesine gitmeyi planlıyorum herkesin yazdığı bu ben de hak veriyorum.

@ denizmaniaherif evet haklısınız. Neden yaptığımı bilmiyorum diyor yüzleşmenin sonucu çıkmıyor, teşekkür ederim.

@denizgonen size hak veriyorum bir başkasına bu yorumu ben de yapardım anlıyorum ama yılların hatrı var eşimin bana davranışını hiçbir erkek hayat arkadaşına yapmıyordur onun hatrı bende öylesine çok ki bu durum evet çok büyük bir problem göstergesi ama çözümü için her şeyi yapmaya tamamım ben belki yeterince anlatamıyorum ama ben eşimin 6 7 yıl boyunca ki gerçekten bu çok uzun bir zaman dilimi bana karşı minicik dahi bir kusurunu görmemiştim, o yüzden. Belki durumu anlatabilmişimdir.

@IcedFlames yorumunuz seviyesizce.

@nano mercy evet hatta yanımda da birçok kez oynadı ama ilgimi çekmediği için bakmamıştım teşekkür ederim yardımcı olmak istediğiniz için.
0
🌸kamvithmi
(15.08.25)
@kamvithmi siz cevap almak için değil duymak istediklerinizi duymak için açmışsınız bu duyuruyu. Onun için başından beri işinize gelmeyen yorumlara tik atmıyorsunuz. Yorumum seviyesizce değil bende uyandırdığınız karakterinizin yüzünüze vurulması sadece. Ama polyannacılık daha kolay tabi.
Her şey dilediğiniz gibi olsun ne diyelim.
0
IcedFlames
(15.08.25)
denizgonen +1

---

yanlışlıkla yatırmışız, yanlışlıkla satın almışız, harcama itirazı vs. ... bunların hepsi yalan ve bu durumda da parayı geri alırsanız o para haram para olacak. çünkü ortada bir yanlışlık yok. eşiniz bile isteye o parayı oyuna harcamış. ben dini inancı olan bir insan değilim ama haram kavramı sadece dinle alakalı değil. o para artık sizin hakkınız değil. o para karşılığında eşiniz oyunda bir şeyler yaptı. o para kullanıldı yani. eşiniz o kullandıklarının da hepsini geri iade edemez zaten bu tür oyunlarda. gerçekten yanlışlıkla 550 bin yatırılmış olsa 1 kerede veya 1 günde yatırılmış olması gerekir ve satın alınan ögelerin kullanılmamış olması gerekir. ancak belli ki böyle bir durum yok, 4 aydır demişsiniz.

sonuç olarak hakkınız olmayan bir parayı geri almaya çalışıyorsunuz. bunu mideniz nasıl kaldıracak bilmiyorum. bence çok rahatsız edici. benim hakkım olmayan bir sakızı bile alamam ben.

eğer kart eşinizin değil de sizinse boşanın ve dava açın o parayı söke söke alın ondan. 3 aylık bebeğinizle size bunu yapan biri bunu hak ediyor.

ayrıca yıllardır hem pc hem telefon oyunları oynayan biriyim. 100 bin tl bile harcamamışımdır tüm oyunlarımda toplam olarak. hatta 50 bin bile harcamamışımdır. bir adet oyuna bu kadar para harcayabilmek bana pek normal gelmedi. işin içinde iş olabilir cidden.

--------------------------------------

bunu yazdığım için sana ne sen kimsin de karışıyorsun diyebilirsiniz. ancak bunun üzerinde gerçekten iyi düşünün.

o adam, iyi bir eş veya baba değil. uzun yıllardır birlikte olduğunuzu ve hep psikolojik sorunları olduğunu söylediniz. siz lohusa olduğunuz için, duygusal olduğunuz için, aşık olduğunuz için gözünüz kör şu anda.

1) psikolojik sorunları olan ve tedavi olmayan biriyle neden evlendiniz?
2) psikolojik sorunları olan ve tedavi olmayan birinden neden çocuk yaptınız?

bunların cevabını bulmak için kendiniz terapi almalısınız. bu hataları geri alamazsınız ama en azından aynı hatayı tekrar yapmazsınız. adam iyileşti sanıp ikinci çocuk falan yapmayın sakın.

lohusa olan sizsiniz. sizin saçma şeyler yapmanız normal karşılanabilir. sizin duygusal hareket etmeniz normal karşılanabilir. sanki kendisi doğurmuş gibi, o hormon dalgalanmalarını o yaşıyormuş gibi saçmalayan neden o?

"kendimde değildim stresi kaldıramadığımı sana söylemiştim diyor ben zor bir eştim bu nedenle stres faktörünü anlıyorum"

tam bir manipülasyon. hem kendisi suçlu hem suçu size atmış. sizi resmen manipüle etmiş ve siz demişsiniz ki "ben zor bir eştim"

zor bir eş olan o. hem de çok zor. sorumsuz, düşüncesiz, bencil.

yıllardır süren bir manipülasyon sebebiyle "o bana çok iyi davrandı kahrımı çekti bana hiç bir hatası olmadı ben çok zor biriydim" diyor olabilirsiniz. kendi suçlarını size yansıtmış olabilir hep. olayları iyi düşünmeye çalışın. belki de yaptığı sıradan şeyleri gözünüzde çok büyütmüş ve onu mükemmelleştirmiş olabilirsiniz. bunların sebeplerini kendi terapinizde öğrenebilirsiniz.

psikolojik sorunlarla aklanamaz bu davranışlar. psikolojik sorunları vardıysa tedavi olsaymış, çocuk yapmasaymış. anası babası onu hastaneye yatırsalarmış. evlenmesine izin vermeselermiş. evlenince düzelir diye mi düşündüler? al daha beter olmuş.

bence acilen boşanmalısınız. borcu ödemesi gereken siz değilsiniz. ödesin kendi başına. baba falan olmaz bu adamdan. hani hatasını anlamış olsa, tedavi için bir adım atmış olsa, borcu ödemek için ekstra çaba harcamaya başlamış olsa (ek iş vs.) anlayış gösterirdim ama yapmamış. onun arkasını siz topluyorsunuz şu an lohusa halinizle. bebeğinizle ilgilenmeniz gerekirken bu adamın açtığı sorunları kapatmaya çalışıyorsunuz.
0
art cat chocolate
(15.08.25)
@art cat chocolate yorumlarınızı size ne olarak değil aksine gönülden, iyi niyetle yazılmış yorumlar olarak okudum, belki inanmayacaksınız ama ilk paragrafta haram ile ilgili olduğunu yazdığınız şeylere tamamen katılıyorum ne diyelim kimse sınanmasın ben maddiyattan öte ruhen zor bir süreçteyim zor kararlardayım. Sanırım yanlış anlaşılma olmuş eşimin psikolojik sorunları başından beri vardı demedim ya da dediysem de yanlış ifade etmişim. Eşim son aylarda bu şekle büründü öncesinde sorunları yoktu kendimi manipüle edilmiş hissetmiyorum sebebi ise eşimden çok kendi ailem bana zor bir karakter olduğumu birçok sorunumun olduğunu belirten eşimin güzel huyunu takdir eden bir ailem var çünkü durumlar tam olarak böyle üzülüyorum o gerçekten böyle değil, değildi. Yanlış anlaşılma olmasın ben bu korkunç meblağı haklı bulmuyorum o kadar da aklımı yitirmedim sadece bu sürece gelmesinde bu olayların en büyük sebebi evliliğimizdeki yoğun stresti. Anlıyorum sorun bende diyen kişi sayısı toplumda nadir bu yüzden manipüle ile yorumlanıyor ama evliliğimde eşime ağır stresleri yükleyen bendim bir gün patlayacaktı bu şekilde olmasına ben şaşırdım. Evet genel olarak bu yorumları görünce herkes psikanaliz yaptı ki hak da veriyorum ama konu özünden gerçekten çokça saptı ben maddi boyutla ilgili fikir almak istemiştim bu durumda sürekli hayır öyle değil diye açıklama yapmak beni de yoruyor teşekkür ederim benimle olduğunuz için bu yapılan yorumları yapan birçok kişinin özünde iyi niyet yatıyor farkındayım.

@Icedflames sizde güzel karakter uyandırdıysam ne mutlu değilse de üzgün değilim. Size karşı yorumum hala aynı.
0
🌸kamvithmi
(15.08.25)
kendinizi suçluyorsunuz bu konuda ve belki haklısınızdır.
tanımadığınız insanlara açıklama yapmak zorunda değilsiniz, öyle hissetmeyin.

ancak sözlerinizde ve kendinize karşı olan "çok iyiydi, onu ben bu hale getirdim" düşünceleri de çok sağlıklı değil, burası aklınızda olsun.

o parayı geri istemek haramdır düşüncesini de çok doğru bulmuyorum. bu şirketler milyon dolar değil, milyar dolarlık büyük şirketler ve eğlence için değil büyük karlar oluşturmak için oradalar. kumar gibi bir şey bu oyunlar haliyle bu oyunları yapan şirketler de esasında kumar oyunu yapanlarla aynı klastalar. insanların zaaflarını nasıl kanırtacaklarını biliyorlar ve tek tuşla ceplerimizdeki parayı almak için yapmayacakları şey yok.


o yüzden refund etmek için elinizden geleni yapın ve vicdanınız rahat olsun.
isteğim dışında alındı, almak istememiştim gibi seçenekler var.
alınan oyun için paketler satın alındıktan sonra oyunda kullanıldıysa ve oyun çok oynandıysa reddedebilirler iade taleplerinizi. 4 aylık bir süreç diyorsunuz, o yüzden tümünü iade almanız imkansız. ama bir kısmını almanız mümkün olabilir (bir kısmını almışsınız zaten)

bu borç ödenir. borcu yapılandırıp faizsiz kredi veren bankalardan hesap açarak 50bin, 100bin gibi bir kısmıyla oluşacak faizi minimumda tutarak bitirmek mümkün.

ama eşinizin sorumsuzluğu ya da stres altındaki bu kaçışları üzerine destek alması gerekiyor gibi görünüyor.
sizin bu korumacı ve kendinizi suçlayan tavrınız da bana çok sağlıklı gelmedi, belirtmek istedim.

ilişkinizle ilgili geçen yıllarda sorunlar yaşadıysanız ve bu süreç onu buraya sürüklediyse belki çift terapisi gibi seçenekleri değerlendirmeniz gerekir.

ayrılmak, boşanmak kolay şeyler değil. üstelik daha yeni çocuk varsa. bu kadar kolay şekilde bu önerilerde bulunmak da doğru değil. bekara boşanmak kolay derler.

--

iade formuna yazılacaklar konusunda ai'dan destek alabilirsiniz. “yetkisiz/izinsiz harcama”, “bağımlılık sebebiyle aşırı harcama” veya “ailenin bilgisi dışında yapılan harcama” gibi ifadeler kullanmanız hem iade alma imkanınızı arttırır hem de endişe ettiğiniz ahlaki çizgiyi bozmaz. çünkü ortada gerçekten bağımlılık sebebi ile aşırı harcama sözkonusu.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
tekrar yanıtlama ihtiyacı duyuyorum.

hiç bir ilişkide hata tek taraflı olmaz, adı üstünde, ilişki, işteş bir eylem, yani iki taraflı, iki muhatabı var. ayrıca hiç kimse mutlak iyi veya kötü değildir. yani sizin iddianız olan o süperdi ben kötüyüm/zorum iddiası hayatın olağan akışına ve insan doğasına aykırı.

size her kim böyle hissettirdi, sizi kim buna inandırdıysa uzun vadede bunun üstünde mutlaka çalışın. çok üzüldüm kendinizi böyle etiketlediğinizi okudukça...

bir de, şu anlatım tarzınızdan bir eş ilişkisi algılanmıyor, daha ziyade eşine annelik yapan biri algılanıyor. iki yetişkinsiniz ve eş düzeyde sorumluluklarınız var. konu ne olursa olsun böyle bir harcamanın izahı yok sorumsuzluk demek dışında. lütfen çift terapisi veya bireysel terapi almayı bütün bu maddi sıkıntıya rağmen ertelemeyin ve gündeminize alın zira ben hala bu harcamaların size anlatıldığı kadar olmadığını, daha büyük miktarların söz konusu olduğunu ve bu konunun muhtemelen önceden de var olduğunu ve de devam edeceğini düşünüyorum. çevremde böyle olmayan tek bir örnek dahi görmedim.

borç ödemede de genellikle 2 yöntem dikkate alınır. küçük borçlar tek bir krediyle kapatılıp tek bir büyük borç üzerinden ilerlenir. ya da en büyük borcun faizi vb. daha yüksek olacağı için önce ona yüklenilir, küçük borçlar yapılandırılabilir.

diliyorum tez zamanda hem bu borç cenderesinden hem de bu ruh halinden çıkarsınız.
0
Phoebe
(15.08.25)
Cevaplari okumadim ama kesin yazilmistir ustte. Sizin sorununuz o parayi kurtarmaktan cok kocanizla bu omur nasil gecer.
0
turkuaz
(15.08.25)
@turkuaz Yorumun hadsizliğine bak. Kocamla ömrümün nasıl geçeceğini konuşabilecek bayağılık da gerçekten fazla. Siz ne konuştuğunuzu bilmeyen limitsiz bayağı bir insan profilisiniz.
0
🌸kamvithmi
(15.08.25)
Burada bazen çok yersiz yanıtlar oluyor. Yanıt veren soru soranın yazdığı iki cümleden tüm hayatı hakkında hüküm kurma yetkisini kendinde görebiliyor. Ben de şahsen benzer şeyler düşünsem de bu düşüncemi kendime saklıyorum, ahkam kesmeyi kendimde hak görmüyorum. Hayır, yani kişinin hayatı ve ilişki dinamikleri hakkında yüzde kaçını biliyoruz? Uç bir örnek ama belki soruyu soran adamın kardeşini öldürdü. Adam onu affetti vs vs. Binbir farklı şey olasılık dahilinde.
0
nano mercy
(15.08.25)
Esin harcamis parayi. Applei nasil kandiririm da parami geri alirim diye soru acmak ahlak yoksunluğu ve dolandiriciliga giriyor.
Millete bayagisin yazmissin.

Ask mask diyorsun. Cocugunu düsün önce.
Siz bu borcu halledersiniz sonra yeni borc yapar. Bunu görmek icin yasaman mi lazim illa.
0
sonsuz
(16.08.25)
Eşinizi sevip arkasında durmanız güzel. Uzun uzun da yazsam özeti yine şunlar olacak:
1. Eşinizle konuşup, problemi anlamasını sağlayıp en azından birkaç ay, bir yıl için kredi kartını kullanmamasını sağlayacaksınız. Elinde olmayan bir parayı harcamamayı öğrenmesi lazım. Şu anda o yetisi gitmiş maalesef.
2. Eşiniz yaptığı eylemlerin farkına varacak yaşta ve buna rağmen aylarca devam etmiş. Bu da onu bağımlı yapıyor. Kumar bağımlısı değil çünkü kumarda “ya kazanırsam/parayı toparlarsam” psikolojisi var. Bu dah çok madde bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı gibi bir problem olmuş. Tek çaresi, ister 10 tl’ye satacak hesabını, ister bedavaya kapatacak ama mutlaka o oyundan kurtulması lazım. Yoksa sıkıntı eşinizin en zayıf anında tekrarlayacak.

Dediğim gibi, hem kredi kartına hem de oyuna erişimini, açıklayarak ve kendisini ikna ederek engelleyeceksiniz.

3. Bu ciddi bir psikolojik problem. Bir yolunu bulup mutlaka piskyatra gitmesi gerek. İşinden olmamasının bir yolunu bulacaksınız. Gerekirse iş değiştirecek. Bu büyük bir problem. Çözmezseniz çok daha büyük sıkıntılar yaşarsınız. Bu süreçte eşiniz “oyun içi satın alma” seçeneği olan hiçbir oyuna yaklaşmayacak, yaklaşmayacak.

4. Hayatta korkunç sıkıntılı dönemler de olsa bir şekilde geçiyor. Enseyi karartmayın. Borçlardan kaçamadığınızı yapılandırın. Gerekirse 1-2 yıl biraz sefil bir hayatınız olacak. Bir ömüre kıyasla az bir müddet. Birbirinize ve evladınıza tutunun. Sıkıntıyı böyle atlatacaksınız. Hayat böyle.

5. Problem halı altına süpürülecek bir problem değil. Tekrar tekrar yaşanırsa evliliğinize, sağlığınıza, çocuğunuzun sağlığına vs. etki edecek. Sonu, Allah korusun daha bir dramlara evrilecek. O yüzden, probleme çok ciddi yaklaşıp, ortadan kaldırmanız lazım. Terapi, destek, ailelerden yardım, vs…

Allah yardımcınız olsun.
0
yadigar
(16.08.25)
@kamvithmi, kocasi ne bok yerse yesin kocam da kocam deyip arkasinda durup durdukca daha da batan ne gordugum ilk kadinsiniz ne de son kadin olacaksiniz.Size kolayliklar dilerim
0
turkuaz
(17.08.25)
(7)

Chios/Sakız adası görmeye değer mi?

but that was just a dream
Yakınlardayız ve sıkıldık. Günübirlik gidip gelsek diyoruz. Vize sorunumuz yok. Görmeye değer bir yer mi burası? Toplamda 4-5 saat araba kullanıp donrasında 150 euro yol parası vermeye değer mi mesela? Teşekkürler şimdiden.
Yakınlardayız ve sıkıldık. Günübirlik gidip gelsek diyoruz. Vize sorunumuz yok. Görmeye değer bir yer mi burası? Toplamda 4-5 saat araba kullanıp donrasında 150 euro yol parası vermeye değer mi mesela? Teşekkürler şimdiden.
0
but that was just a dream
(23.07.25)
Çeşme kadar güzel. 3 kez gittim.
Bence değer
0
HellKeePer
(24.07.25)
Adanın merkezi düz Ege kasabası - ama yemekler çok güzel, o ayrı. Sadece merkezde kalıp dönecekseniz bence çok gerek yok. Ama arabayla gidecek ya da orada araba kiralayacaksanız adanın iç kesimlerindeki köyler (Mesta, Pyrgi...) çok güzel, oraları gezmeye değer.

Edit: Ben günübirlik kısmını atlamışım. Günübirlik hiçbir şey anlamazsınız +1
0
kobuzchu kiz
(24.07.25)
aynı soruyu ben de soruyorum, black friday feribot bileti almıştım =)

bence uzun kalmaya gerek yok haftasonu olabilir.

otel fiyatları da çok uygun değil, şimdiki aklım olsa midilli alırdım.
0
kveldulv
(24.07.25)
günübirlik değmez. En az 2 gece 3 gün planlama yapılması lazım.
0
administ
(24.07.25)
bir ton para verip kapıda kolay vs alıp da gidecekseniz değmez. ama 3 gün kalırım meyhanelerde takılırım diyorsan ada müthiş.. benim bisikletle dura dura etrafını dönmek istediğim bir yer..
0
denizmaniaherif
(24.07.25)
Görmeye değmekten kasıt kişisel olabilir ama çok defa gitmiş biri olarak ben 4-5 saat araba kullanıp üstüne de 150 euro yol parası vermezdim.
Şahsen böyle bir şey yapasım varsa da en sıcak ve popüler olduğu bu dönemden ziyade eylül sonu havanın güzel olduğu bir zamanda sakin sakin keyif yapardım.
0
denizgonen
(24.07.25)
Günübirlik yerine 1 gece bile olsa kalın. Günübirlikten hiçbir şey anlamazsınız
0
mor oje
(24.07.25)
(6)

Alkollü araç kullanımı

paintit
Merhaba, Arkadaşım arada bira içmesine rağmen araba kullanmaya devam ediyor. Bir tane içerim, bir şey olmaz diyor. Bu ne kadar olağan bi durum? Araç kullananlar genelde bir tane biradan bi şey olmaz gibi mi takılıyorsunuz? Ve bir şey olmuyor mu? Bana biraz fazla ciddiyetsizlik gibi geldi aksi durumd
Merhaba,
Arkadaşım arada bira içmesine rağmen araba kullanmaya devam ediyor. Bir tane içerim, bir şey olmaz diyor. Bu ne kadar olağan bi durum? Araç kullananlar genelde bir tane biradan bi şey olmaz gibi mi takılıyorsunuz? Ve bir şey olmuyor mu? Bana biraz fazla ciddiyetsizlik gibi geldi aksi durumdaki sonuçlarını düşününce, ama ben mi abartıyorum? Normal ve genelde yapılan araba kullanılacaksa hiç içilmemesi değil mi?
Teşekkürler.
0
paintit
(18.07.25)
"Normal ve genelde yapılan araba kullanılacaksa hiç içilmemesi değil mi?" Ben hayatımda böyle duymadım ve yapana da denk gelmedim.
Yani alkol sınırı dediğin şey zaten öyle 5 shot tekila değil yani kişinin kilosuna, kaç saat önce içtigine hatta proteinli bir yemek yiyip yemedigine göre alkolun etkisi değişiyor.
1 biranin bir kişide iki saat sonra ne kadar kalacağını hesaplayabilirsiniz.
Örnek 90 kilo erkek kişi 1 50lik bira içerse 3 saat içinde %0 alkol kalıyor kanında. 2 saat içinde de 0.02.
Alkol sınırı 0.05

Benim görüşüm sizin bilimsel olarak abarttiginiz. ama arkadasiniz 42 kilo kadinsa ve birayi fondip yapıp kullaniyorsa cevap farklı olur.
0
logisticsmanager
(18.07.25)
Prensip olarak bir yudum bile bir şey içtiysem ben araba kullanmam.
Evet içkiyle aram iyi bir biranın bana bir etkisi olduğunu düşünmesem de %1 ihtimal bile benim arabayı kullanmamama yeter.
Gene de 1 tane biradan bir şey olacağını düşünmüyorum.
0
denizgonen
(18.07.25)
Alkol olayını sana şöyle anlatayım daha iyi anlayacaksın. Şimdi ağırlık kaldıran adamları düşün 100 kilo kaldıran da var 10 kilo kaldıramayan da bu insanın yapısına gücüne göre değişir ama devlet diyor ki 10 kilo yasak ama ben 100 kilo kaldırabiliyordum olsun sana da yasak.

Normali senin dediğin doğru ama yasak olduğu için doğru. kendini bilen insan kullanabiliyor ama bilmeyen de kullananiliyor. tartışmalı kısım da burası zaten
0
Rondak
(18.07.25)
Bir bira içtim, bitirdiğim gibi çevirmeye dek geldim. Çıkmaz diye üfledim 50 promil üstü çıktı ehliyet gitti. 10 yıl önceydi. @rondak +1 her türlü ruh hali,uykusuzluk vb. Etken alkolün vücuttaki etkisini etkiliyor.
0
mikahakkinen
(18.07.25)
Kişi ne kadar kiloluysa vücudunda o kadar su/kan daha fazla olur haliyle bir biranın çıkaracağı promil kişinin kilosuna göre değişiyor. Ve tabiki alkolun etkisi kişiden kişiye farkli. Misal benim hanimin kardeşi alkolü koklasa gidiyor o yüzden hiç icmiyor.

Misal bir biranin etkisini kendim ve eşim için hesapladım ve 30 dakika dedim bira ictikten sonra geçen süre;
Bende oran 0.016
Hanimda 0.05
Kısacası hanim ehliyeti kaptirirdi. Ben paşalar gibi devam ederdim.
0
logisticsmanager
(18.07.25)
Araba kullanabilecek kadar ayık olduğunu düşünen ama direksiyonu başında sızan biri yüzünden aylarım gitti, hayatımı da kaybedebilirdim, o nedenle kural neyse o, insan içkiliyken bazı şeyleri yapabileceğini düşünüyor, arkadaşınız 1 biradan bir şey olacağını düşünmemiş, bi şişe şarap sonrası ayık kaldığını iddia eden de vardır mutlaka, ceza yeme ya da ehliyet kaptırma korkusundan öte vicdani sorumluluğu tartsa keşke insanlar. Abarttığınızı düşünmüyorum.
0
(19.07.25)
(15)

Pkk gerçekten silah bırakır mı?

messina123
Terörün olmadığı insanların pisi pisine ölmediği Türkiye hayali muazzam bir hayal ancak gerçekten pkknın silah bıraktığına inanıyor musunuz? Ayrıca bıraktılarsa bile ne karşılığında bıraktı bunlar?
Terörün olmadığı insanların pisi pisine ölmediği Türkiye hayali muazzam bir hayal ancak gerçekten pkknın silah bıraktığına inanıyor musunuz? Ayrıca bıraktılarsa bile ne karşılığında bıraktı bunlar?
0
messina123
(11.07.25)
Bırakmadı. Öyle ya da böyle dünya tarafından terör örgütü kabul edilen bir örgüt kendini tasfiye etti ve o örgütle bağlantılı olan özünde terör örgütü olan diğer örgütlerin önü açıldı.
Tarihimiz için kara bir gün.
0
denizgonen
(11.07.25)
Irak’ın kuzeyinde Barzani PKK’yı istemiyordu. Barzani İsrail’den güç alıp PKK’nın üstüne yürüyordu. İran’a sürülen PKK orada biraz yer bulsa da mollalarla ters düştü. Rotayı Suriye’nin kuzeyine çevirdi ve yeni bir kanat oluştu. Silah bırakma sonrası İran ve Irak da nelerin olacağı önemli değil Suriye’de nelerin olacağı önemli. İzleyip göreceğiz.
0
iddaaci
(11.07.25)
Bu kadar tiyatronun tek nedeni var: Erdoğan'ın bir saltanat kurmak isteyişi. Yani seçimleri kaldırmak ve oğlunu varis bırakmak istiyor (yeni anayasa). Bunun için 400 vekile ihtiyacı var.

Dem ve Pkk terör örgütü de bu fırsattan istifade federasyon ve yerel özerklik, terörist başını serbest bıraktırmak istiyor. Senelerdir akp, dem ve pkk'yı çok sert eleştirdiği için de, böyle bir tiyatro oynanıyor.

pkk, asla silah bırakmaz. Bölücülükten asla vazgeçmez.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
Ben barıştan yanayım kürt düşmanı değilim öncelikle belirteyim

Fakat bu silah bırakma meselesi pkk ile ilgili değil. Ortadoğunun şu haline bakınca suriye iran israil lübnan, en küçük aşiret grupları bile silah bırakmaz niye bıraksın
0
grimavi
(11.07.25)
Yıllarca yardım aldıkları devletler kendi derdinde şu an. Türkiye, bir çok kötü plan ve uygulamaya rağmen adından söz ettirdi. Dışarı ile ilişkilerimiz bir çok alanda yoğun şu sıralar.

pkk burada Türkiye'yi her tür zarara uğratmak için kurulan taşeron bir örgüttü. Yıllarca bu örgüte destek olanların başka planları vardır.
pkk silah bırakmadı diye düşünmek yerine yerine rahatlığa çok girmeden, rehavet yapmadan dikkati aleyhimize kullanılabilecek daha farklı noktalara yoğunlaştırmak gerek.
Genel olarak dünya ve dünya
siyaseti değişiyor.
Bir bölgede kaos adına kullanılan
aparatlar da değişecektir.

Batı Türkiye ile iyi geçinmeye çalışıyor,çalışacaktır.
Öyle eskisi gibi her sene ABD kongresinde Ermeni soykırımı yasa tasarısının konuşulması, yok Türkiye'ye başka yaptırımlar uygulama, sürekli aleyhimize olan AİHM kararları, dışarıdan
gelip Türkiye'deki resmi kurumları denetlemek, Yunanistan Ege'de bizi taciz ediyormuş falan.. geçti o günler.

Tabi ara ara rahat durmayacaklardır.
Hazırlıklı olmak şart.
Bölge halkıyla yakınlaşma ve iş olanaklarının artması gerek. Aslında kaynak çok bölgede ama terör engel oldu.
Dünyada ise bize her daim belgesellerle bize fakirlik, açlık, aslan, timsah, kaplandan ibaret bir yer diye gösterilen Afrika da şu bir çok devletin menfaati için karşılaşma alanı olmuş durumda.
Tarım arazilerinden çok bir çok kaynaklara sahip bölge.
Bunu şu an anlıyoruz ve eskiden beri medyanın kendisi doğru şekilde bölgede olan biteni yanlış veya eksik veya her daim problem olarak gösterdi

@kartallar yuksek ucar
irtifayı düşür biraz olaylara biraz daha geniş açıyla bak bir zahmet. dışarı çık gez dolaş.
0
diyecevaplandı
(11.07.25)
Fahrettin Altun un stajyerleri her ne kadar bunu mucizevi bir olay olarak lans etse de öyle değil.

Öncelikle türkler 2500 yıldır tarih sahnesinde yer alıp karşılarina türlü düşmanlar çıkmıştır, örneğin Moğollar, Ruslar, İranlılar, PKKlilar, irticacilar etc.

Bütün bu düşmanlari bir kenara koyduğumuzda ülkemizin başına gelen en büyük bela ak parti adlı oluşum ve içindeki sahislardir. Ak Parti'nin türk milletinin lehine bir iş yapması mümkün değildir. Zira bu eşyanin tabiatına aykırı mesela bir Rus a alkolü yasaklayamazsin, bir dinciye hoşgörüyu, toleransı anlatamazsin, yapamaz tabiatında yok çünkü.

Dolayısıyla geçen 23 yıla baktığımızda, samimi dusuncelerle türk insanınin menfaati için yapılan hiçbir şey olmadığı gibi her birinin altında rant amaçlı çeşitli emeller vardır. Zaten bunları saklamiyolar; hasta garantili hastaneler, araç garantili yollar, savunma sanayini Erdoğan'ın ailesinin yönlendirmesi, en basitinden e devlet e vergi gibi sistemlerin yaygınlasmasi iyi bir şey gibi görünüyor ama aslında bunun amacı insanları daha kolay kategorize etmek, listelemek, daha çabuk parasına konmak. Mesela artık o kadar ileri gittiler ki Türkiye'yi terk etmenin cezası olarak 700 kusur lira ödediğimiz harç için pul bile vermiyorlar. Sözde dijitallesme. Prim borcunu ödemeyene şak diye elektronik haciz. Kurulan radar tuzaklarından toplanan paralar. Sorsan Avrupada e devlet gibi sistem yok, türk bankacılık sistemi çok iyi diye zirvalarlar. İran vurulur türk borsası çöker. Çünkü ülkenin altını oymuslar.

Adalet sistemi tamamen parti örgütunun içinde hakimler mahkemeler günlük kararlarla değiştiriliyor. 50 bin kisibin sogrudan ölümüne sebep olmuş örgüt lideri video konferans yapıyor adeta. Ama belediye başkanının görüntüsü, afişi sesi bile yasak.

Böyle bir ülkede PKK silah bırakması tamamen tiyatro zaten, Türkiye Cumhuriyeti için irtica daima bölücü örgütten daha tehlikelidir. Şu anda da öyle, akp pkkdan daha tehlikeli bir örgüt.

Bunu artık zihinsel engelli bireylere sorsan ucunda Erdoğan'ın yeniden başkan seçilmesi veya kendisinin verasetini sağlamak olduğunu söyler, tereddüt etmez.

Katiyen silah birakacagina inanmıyorum. Altında ne olduğunu yakında öğreniriz.

Bunlar 15 temmuzda cuma günü darbe yapılıp ertesi pazartesi günü 5000 tane hakim savcıyı terör örgütü üyesi diye işten atan adamlar. Yani komediye bakar mısın 5000 tane hakim savcının fetocu olduğunu biliyorsun ad soyadına kadar, çünkü kendin elinle koydun, bu adamlar cuma günü işe gidiyorlar karar veriyorlar, pazartesi de işten atıyorsun bunlari :D neden daha önce yapmadın?

Şimdi esas örgüt guzellemeleri dinleyecegiz yandaş medya ve propana bakanlığımız başlamış bile, örgüt üyelerinin topluma kazandırılması diye. Yani biz orda burda bomba patlatan , toplumu terörize eden adamlari kucaklayacağız bu rezilliklere geldi sıra :)

Akp süper Türkiye ucuyor. Ayrıca lütfen biraz geniş pencereden bakalım Goebbels in de dediği gibi.
0
sanguine
(11.07.25)
İstediğini alırsa, yeni istekleri oluşana (daha doğrusu yeni istekleri reddedilene) kadar bırakır.
0
nawar
(11.07.25)
hayır operasyonlarını iran'a yoğunlaştıracaklar. iran düştüğünde de sıra bize gelecek.

abd kucağındaki bir türk hükümeti pkk'yı zaten bitiremezdi. 30-40 senedir böyle milliyetçi damarı beslediler. şimdi kendi kuklaları güç kaybettirdiği için ona meşruiyet kazandırmak adına "pkk silah bırakıyor" dümeni yapıyorlar.

3-5 sene sonra görürüz ne olduğunu.
0
der meister
(11.07.25)
Irakta Saddam degisim,yeni Irak sloganiyla hükümete geldi,

Sonra sam amcasi irana saldirtti,
Ardindan pkk nin oldugu bölgeye kimyasal bomba attirdi, hikayesi ile sam amcasina bahane ürettiler,

36.ve 32. Paralel bölgede ucus yasagi getirildi,

Bolge pkk ile kontrol edildi,

pkk artik kurumsallasiyor,

Tank,helikopter ve en önemlisi topraga kavusuyor,

ama pkk ismi ile degil,
kuzey suriye pkksi olarak yeni bir isim lanse edecekler,

bizimkilerede bunu ya yaparsiniz yada gidersiniz dediler,

onlarda bunu sözde zafere gibi lanse edip bak nasilda neler yaptik diye deli deli isler yapiyorlar,

sonraki gelen yönetimlerin isi daha da zor olacak,

Tabiki bunun ceremesini halk cekecek.

Hatirlayin,
Ahmet Davutoğlu ile komsularla sifir sorun dediler,
Suan sifir sorunla komsu ulke insanlari ile apartman komsusu olduk..

Yak parti yapar..
Yaptiklari yapacaklarinin teminati..
0
designer
(11.07.25)
Dibe sürüklenen ve çırpınışlarda olan bir rte ile karşı karşıyayız; en baştan bunu unutmamak lazım. Bu haldeyken Atatürk'ü canlandırıp reisicumhur yaptım dese oradan bile bu ülkeye millete faydalı bir şey çıkacağına inanmam.

Pratikte silah bırakılması, teoride silahlı kalmalarından yüzde yüz daha hayırsız bir hal getirecek. Silahlı örgütle mücadele etmek, politik bir örgütle uğraşmaktan daha zor değil.
Buradaki tek hümanist nosyon insan hayatı. Yani evet, terörist ya da değil, ölümler azalacaksa buna sevinelim. Ama bunun ne zaman gerçekleştiğini gördük?
Ölüm gerekiyorsa öldürürler, bunun için pkk'ya ihtiyaçları yok.
0
Bruce
(11.07.25)
%15-20 kürt oyu için yapılan bir tiyatro.
0
runaway
(11.07.25)
Aklı başında olan birisi bu soruyu sormamali.

Yaktıkları silahların sayısı 8
2 tanesinin namlusu egriydi birisinij kabzası parçalanmış.

Yani yaktıkları silahlar bile kenarda duran iskarta
0
topkapiaksaray
(11.07.25)
PKK zaten 2002'de bitmisti. Bil bakalim nasil ve neden dirildi..
0
feastofthedamned
(11.07.25)
Malesef mevcut hükümetin ve liderlerin ülke yararına bir hamle yapmalari imkansız. 20 yıldır ne haberlere sevinildi de sonra "aaa" oldu herkes. Goebbelslerini saldılar işte, chp=pkk yaptılar. Şimdi gene saldılar "baris geldi" diyorlar.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
Uzun kaybettiği oy açığını kürt seçmenden oy alarak kapatmak istiyor. Gördüğüm kadarıyla samimi bir ortam yok, Habur-2 loading... Bu ülkede kalıcı barışı getirecek tek parti chp gözüküyor.
0
HellKeePer
(12.07.25)
(3)

haftasonu ankara'dan günübirlik nereye gidelim

summerjam0306
bunaldık, 3 gün evde olacağız. akçakoca'ya sabahtan gidip akşam dönmek mi bir gece kalacak yer ayarlamak mı? sapanca mı vs şehir içi dahil önerilere açığım. maksat sadece farklılık. iş-güç-bebek düzeni bu ara kısırlaştı. bebek de durulmuşken maksat nefes almak. ben, eşim ve bebeğimiz :)
bunaldık, 3 gün evde olacağız. akçakoca'ya sabahtan gidip akşam dönmek mi bir gece kalacak yer ayarlamak mı? sapanca mı vs şehir içi dahil önerilere açığım. maksat sadece farklılık. iş-güç-bebek düzeni bu ara kısırlaştı. bebek de durulmuşken maksat nefes almak. ben, eşim ve bebeğimiz :)
0
summerjam0306
(11.07.25)
bütçeyi bilmiyorum ama ng sapanca olabilir otel olarak.
büyük abant oteli olabilir.
dahil olduğum bi grupta şurası önerilmiş sagirogludagevi.com

bebekli bi çift olarak biz de düşünüyoruz. ilk hedef ng açıkçası.
0
elorelia
(11.07.25)
Kastamonu küre dağları milli parkında bungalov
0
denizgonen
(11.07.25)
eskişehir biz çok beğendik ama 3 gün 1 tık fazla olabilir
0
eja
(11.07.25)
(11)

sevgilinizle tartıştığınızda tepki biçiminiz ne oluyor?

goge bakan
büyük ya da küçük bir konuda tartıştığınızda o an ne var ne yoksa konuşup birbirinizi anlayıp devam etmeyi mi tercih ediyorsunuz yoksa çekip giderek günlerce sessiz kalmayı mı? neden?
büyük ya da küçük bir konuda tartıştığınızda o an ne var ne yoksa konuşup birbirinizi anlayıp devam etmeyi mi tercih ediyorsunuz yoksa çekip giderek günlerce sessiz kalmayı mı? neden?
0
goge bakan
(10.07.25)
Her şey bir anda anlaşılıp çözülemez ama sessiz duvar olmanın kime ne faydası var. Ayrıca buna silent treatment deniyor bir nevi cezalandırma. Buna çokça maruz kalınıyorsa ya da yapılıyorsa bu da bir sorun.

Eğer tansiyon çok yükselmişse, konuya sonra tekrar konuşmak üzere 1-2 gün ara verilebilir o ayrı
0
grimavi
(10.07.25)
O an konuşulup çözülmezse rahat edemem. Sessiz kalmak isteniyorsa da bir süre belirlenip o süre bitince konuşulur.

Silent treatment çok kötü bir şey. Birisi bana bunu yapacağına yatırıp dövsün daha iyi. Psikolojik şiddet bana çok dokunuyor tahammül edemiyorum
0
kullanicadi
(10.07.25)
Konuşmayı, sorunu çözmeye çalışmayı tercih ederim. Sevgilim de günlerce sessizliğini sürdürüyorsa ve çekip gidiyorsa beni sevmediğini düşünürüm. @grimavi'nin dediği gibi tansiyon yükselmişse 1-2 gün ara verilebilir ama tekrar konuşmak lazım sorunları.
0
rock n roll
(10.07.25)
Çok fena. Yüz yüzeyken çok yumuşağım, çok sakinim, mesafeli ve asilim ama mesajlaşarak konuşuyorsak maalesef ağzına tükürüyorum. Çünkü yüz yüzeyken sanırım savunma mekanizması olarak zihnim düşünmeyi ve eleştirmeyi durduruyor, cevap yetiştiremiyorum, düşünemiyorum bile. Sırf bu yüzden yüksek lisansı bıraktım, kendimi savunamayacağım diye. Çünkü alanım çok fazla farklı fikirlerin çarpıştığı ve herkesin ben bilirim benden iyisi yok dediği bir alan.

Yani sadece sevgili karşısında değil, değer verdiğim herkesin karşısında böyle oluyorum. Ama mesela dün bir benzinlikten 10 litre gaz almak istedim, şahıs "litre olarak veremiyoruz" demeden "250 lira yapıyorum yukarıya yuvarlayalım" deyince sinirim tepemde çıktı, bir de şahıs kişisel alanımı ihlal edince tepem attı ve azarladım adamı. Azarlama sebebim litre ile gaz vermemesinden çok dibime girmesi nerdeyse bana yapışmasıydı. Dövebileceğimi bilsem döverdim herifi.
0
muhayyer divan
(10.07.25)
Ben sakin ve mantıklı konuşmaya çalışıyorum. Bey saçma sapan duygusal tepkiler verip küsüyor.
0
cilacı ökkeş usta
(10.07.25)
İlişki ciddileşmeye başladığında tartışmalı zamanlar olmuştu. İkimiz de agresif insanlar değiliz. İkimiz de hiç biriktirmedik, hatta bir şeyden rahatsızlık duyulan ilk anda söylensin diye daha başlarda anlaşmıştık.

Genelde ikimiz de puzzle çözer gibi yaklaşırız olaya. Sorun nedir, neden bir sorun, ne hissettiriyor, diğer taraf ne yapabilir, eğer diğer taraf yapamıyorsa öbür taraf bakış açısını değiştirebilir mi? vs. O sorun görünce ben alınganlık yapmam, ben sorun görünce o alınganlık yapmaz. Böyle böyle iyice nadir hale geldi zaten bu olay. Artık karşılıklı olarak diğeri için sorun olacak bir şey yapınca anlayıp konuyu kendimiz açıp özür diliyoruz bazen :D Böyle anlatınca çok robotik durdu ama tabi olay bu kadar robotik değil doğal akışında.
0
akhenaten
(10.07.25)
Valla sorunlara mantıklı yaklaşabilen bir kadın bulursanız haber edin, adınıza sevinelim. Panik olmadan, kendini kaybetmeden iletişime geçip, çözüme ulaşmak için orta yolda buluşabilecek birini bulmak çok zor gibi
0
Shepard
(10.07.25)
Sorunun cevabı; karşımdakine göre geliştirdiğim çeşitli stratejiler var. Makul bir şekilde tartışabildigim bir kadına herhangi bir rolde (ana bacı sevgili is arkadaşı meslektaş hoca) rastlamadım pek. Maksat çözmek, oluruna bakmak ve birliktelikse; dışarıdan zorlayan maddi manevi bir krizin stresi dışında bir şeyin tartışmaya dönüşmesi de zor bence.
0
encokbenisevinnolur
(10.07.25)
Sevdiğim insanla derdimi anlatana kadar konuşur tartışırım. Davul zurna az dedirten insana anlatmaya zorlamam, bu tekrarlı olunca da soğurum.
0
Bruce
(11.07.25)
sinirlenince genelde cevap vermem. siniri geçmeye başlayınca konuşurum yavaş yavaş sonra da kendimi haklı çıkarıp trip atarım doludizgin. gönlümü almak için yemeğe götürüyor sonra beni
0
Hallegadola
(11.07.25)
ikimiz de sinirlenince bunu yansıtan insanlarız. genellikle kavga sırasında ikimizden biri fazla yükseldiğinde o an daha sakin olan kişi ortamdan uzaklaşıyor, şu ana kadar oda değiştirmekten daha da uzağa gidilmedi. En kötü 2-3 saat sürüyor bu durum.
Sonra genellikle fazla yükselen taraf özür diliyor mesele çözülmese bile genellikle ara yol bulunuyor.

olayın sıcağı ile bazen sorunlar çözülemeyebiliyor. 4 yıldır hiç günlerce sessiz kalınmadı.
0
denizgonen
(11.07.25)
(14)

istifa etmeli miyim?

matilda
merhaba herkese, ben 9 yıldır (2026 mart'ta 10 yıl olacak) ufak bi ofiste çalışıyorum. İşlere 2 kişi bakıyoruz bir de patronun abisi var ama o biraz daha ofis boy gibi takılıyor pek bir şeyden anladığı yok. birlikte çalıştığım kişiye x diyeyim patronun abisine de y diyeyim. ben aylardır eylül ayında
merhaba herkese,
ben 9 yıldır (2026 mart'ta 10 yıl olacak) ufak bi ofiste çalışıyorum.
İşlere 2 kişi bakıyoruz bir de patronun abisi var ama o biraz daha ofis boy gibi takılıyor pek bir şeyden anladığı yok. birlikte çalıştığım kişiye x diyeyim patronun abisine de y diyeyim.
ben aylardır eylül ayında taşınacağımı ve izne çıkarak taşınacağımı, 2 hafta izin kullanacağımı söylüyorum. bunu patron da biliyor, patronun abisi de. hatta en son 2 hafta önce konuştuk bu konuyu.
istanbul'u bilenler anlayacaklar, bahçelievler'den beylikdüzüne (metrobüs olarak cumhuriyet mah. durağı) taşınıyorum ve işyerim mecidiyeköy'de. zaten gelip gitmek benim için epey zor olacak. bir de maaşımız asgari ücret üzeri ama bankaya asgari ücret kadarı yatıyor sonrasında elden alıyoruz. ek olarak bir de minimum 2.500 tl prim alıyoruz. yalnız bu para resmen 3 parçaya bölünüyor ve bir kısmını ay başı kalanını ay ortasından sonra saçma sapan ve işimizi doğru düzgün göremeyeceğimiz bir maaş alıyoruz. ayrıca elimde maaşımın ne kadar olduğunu patronun yazdığı mesajlar da var. abim sana kalan maaşını versin gibi attığı mesajlar da var. üstelik hafta sonları cumartesi/pazar demeden, hafta içleri de akşam olmuş olmamış fark etmeden iş istedikleri mesajlar da var. çok sık değil ama hafta sonları ve haftada 1-2 akşam böyle mesajlar olabiliyor dolayısıyla haklı fesihle işten ayrılma durumum var bunu niye söylüyorum hem tazminatım yanmaz hem de ihbar beklemek zorunda kalmam.

neyse, benim bu birlikte çalıştığım diğer arkadaş bugün patronun abisiyle ciddi bir kavga etti bayağı yürü git çalışma falan gibi kavga çıktı. zaten anlaşamadıkları için ve maaş düzensiz ödendiği için x kişisi işten ayrılmayı düşünüyordu bi süredir. bugün patronu arayıp "ben senin kardeşinle çalışamıyorum ver tazminatımı gidicem ben." dedi. gerçi daha önce de bu tarz kavgaları oldu ama kimse bir yere gitmedi. daha ağırları da geçti aralarında. bu x kişisi burada çalışmazsa hiçbir yerde çalışamaz öyle biri öyle söyleyeyim bu arada ama benim işime yarıyor çünkü izin mizin konularında o oluyor ofiste.

eğer bu x kişisi işten çıkarsa muhtemelen benim iznimi yakarlar ya da taşınırken evden bir şekilde bak vs diyecekler ama ben zaten durumlar da böyleyken hiç bu toplara girmek istemiyorum. uğraşmak da istemiyorum. taşınma nedeniyle kenarda ancak 1 maaş kadar param kalacak zorlarsam 1.5-2 çıkartmaya çalışırım. yol da zaten gözümde büyüyor her geçen gün. gidip gelmek çok zorlaşacak.
durum böyleyken sizce istifa etmeli miyim?
0
matilda
(07.07.25)
Elimde kanıtlar var diyorsunuz ama istifa etseniz ve hakkınızı yasal yollarla aramaya başlasanız o dava en az 2 yıl sürecek. Yani işten ayrıldınız mahkemeye verdiniz şak diye mahkeme sonuçlanmıyor. Bu ev taşıma süresinde işsiz kaldıgınızda ne olacak? Hemen iş bulabilecek misiniz?

Bir dünya sorun
0
limonlu eksi
(07.07.25)
Maymunlar ağaçtan ağaca geçerken yeni bir dal tutmadan eski dalı bırakmazmış. Kafaları çalışıyor.

Önce yeni bir iş bul kendine derim ben.
0
Mirket
(07.07.25)
İş bulmadan istifa etmeyin.

Ayrıca zaten sizin tek isteğiniz izinli olacağınız 14 gün çalışmamak. Tek yapmanız gereken izinli günlerinizde çalışmamak, iş gelirse yapmamak. Bunu yapmak istifa etmekten çok daha kolay ve küçük bir hareket.

Haklı fesihle işten ayrılırsanız ihbar tazminatı almayacaksınız, ufak bir para değil.

Siz en iyisi tatilde çalışmayın, kovacaksa onlar kovsun.
0
michael_knight
(07.07.25)
Matilda ozelden konusmustuk.
Ise ihtiyacin var mi?
Is piyasasi cok kotu. Hatta yaptigin meslegin hicbi oluru yok.
Tazminati da artik taksitle vermenin pesindeler. Kabul etmeyene de git dava ac deniyor. Min 2 yil bekliyosun. Ve mahkeme yine takside hukum verebiliyor.
Bir is bul. Ondan sonra.
Ise ihtiyacin yoksa tabii hemen hareket gec.
0
Kittie
(07.07.25)
istifa etme. diğeri gittiği için senin orada değerin artacak. ilerde istediğin maaşı teklif edebilirsin. kafada bitirdiysen yapacak bir şey yok tabi.

*iş bulmadan istifa etme
*içerde güzel tazminatın var. ara ara nabız yokla onların seni işten çıkarmasını talep et
0
HellKeePer
(07.07.25)
adamla patronun arasını yap bu taşınma sürecinde. bunun için, bu halde istifa edilmez.
0
gabe h coud
(07.07.25)
2500 lirayi bile orospu parasi eden isyerinde durulmaz zaten.
hizlica is bakin ama baska is bulmadan istifa etmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.07.25)
bu devirde 9 yil ayni yerde calisilmaz..
is bul zipla.
0
cooperr
(07.07.25)
Ağzım açık kaldı. Bu paraya o kadar uzağa bunca mesaiye ve tuhaflığa rağmen nasıl çalışmışsın, bravo ha.
0
Shepard
(07.07.25)
Sigorta primlerinin gerçeğe aykiri olarak asgari ücretin üzerinden yatırılması haklı fesih nedenidir. İşten ayrilin tazminatıniz için de arabulucuya başvurun.
0
sanguine
(07.07.25)
B planı yapıp öyle ayrılın eğer ayrılacaksanız
0
pembediken
(07.07.25)
her zaman mantik yurumez. bazen de kalbini dinlemek gerekir. eger cok bunaldiysan ve sonuclari sadece seni etkileyecekse bas gitsin istifayi.
0
buenosdias
(08.07.25)
bu koşullarda 10 sene çalışıp şu ana kadar istifa etmediyseniz bence hayatta da bazı şeylere çok geç kalmışsınız. bu tarz iş yerinde 2 bilemedin 3 sene kalınır deneyim kazanılır sonra da kurumsal bir şirkete geçilip kariyer yoluna devam edilir.

bu kadar uzun süre hem uzak, hem kötü koşullarda sigorta primlerinin asgariden gösterilip maaşın da dengesiz bir şekilde ödendiği bir yerde çalıştıysanız ya çok sıkıntılı bir mesleğiniz var ya da kariyerinizde atlama yapamayacak kişilikte, yetkinlikte birisiniz.

işe ihtiyacınız varsa istifa etmeyin çünkü bu anlattıklarınızdan ben sizin kolay bir şekilde iş bulabileceğiniz yönünde izlenim almadım. işe ihtiyacınız yoksa da sert çıkışın istediğinizi yapın eğer mesele yaparlarsa da zaten düşük prim ödemesinden öyle ya da böyle tazminatınızı zaten alacaksınız.
0
denizgonen
(08.07.25)
@denizgonen, bahsettiğim durum 9 senedir devam etmiyor elbette. bu senenin şubat ayından beri böyle. ben de taşınacağım belli olduğu için ve yeni gireceğim yerde 2 hafta izin alamayacağım için işten ayrılmadım. arka planını bilmediğiniz şeylere yorum yapmayın sorum sizce ben iş bulabilir miyim, yetkin biri miyim değildi. ya sorulan soruya cevap verin ya susun. iyi günler.
0
🌸matilda
(08.07.25)
(13)

Sizce kim haklı

birdposing
Merhaba değerli dostlar eşimle yeni evlendik eşime kıyamıyorum ama her zaöan oldu bittiye getirme özelliği bu tanıştıktan sonra beni çok yormaya başladı.normalde hiç kızamazdım herşeyi tamam hayatım derdim ama yazın 1 haftalık bir tatilimiz var ondan sonra ben çok yopun bir tempoya gireceğim eşim ve
Merhaba değerli dostlar eşimle yeni evlendik eşime kıyamıyorum ama her zaöan oldu bittiye getirme özelliği bu tanıştıktan sonra beni çok yormaya başladı.normalde hiç kızamazdım herşeyi tamam hayatım derdim ama yazın 1 haftalık bir tatilimiz var ondan sonra ben çok yopun bir tempoya gireceğim eşim ve benim ailem her ikisi de aynı ilde eşimin ailesi köy yerind etarımla uğraşıyor bizimkiler öğretmen. Benim aileme yazlıkta olmak istediğimizi söylemiştik ama onlar da geldi bizimle . Daha sonrasında eşimin kız kardeşi çok küçük 8 yaşlarında eşim ailesini görmeye gitti kardeşimi de getirsem olur mu dedi ben en başta geşebilir dedim ama düşününce hayatım ben dinlenmek istiyorum birlikte zaman geçirelimistiyotum gelmese benim için daha iyi olur dedim .şimdi ailesinin yanından geldi hüngür hüngür gizlice ağlıyor.
Tatile çıkmadan önce de 2 haftalık izin almasını söylemiştim 1 haftalık alabilmiş ben ankarada 1 hafta onun izine çıkmasını bekledim gitmemi de istemedi. Kız kardeşine bakmak istememde haklı mıyım sizce ? Yoksa o mu haklı ?
Not her zaman izin alamıyoruz . Benim bu sene başka iznim kalmadı bu 1 haftada da dinlenmek istiyorum . Ayrıca otele gidecek maddi durumumuz şuanlık yok eşim zamanında kredi çekmiş habersiz ben düğünden kalan borçları ödüyorum + evin geçimini o da daha önceden çektiği kredileri ödüyor
0
birdposing
(07.07.25)
Eşinle tatilde birlikte zaman geçirmek istemekte haklısın buna çocuk ya da yetişkin dahil olmamalı
0
grimavi
(07.07.25)
1 haftalik tatiliz var, esinizle zaman gecirmek istediginizi soyluyorsunuz ama ailenizin bu tatile gelmesi ok, kardesin gelmesi ok degil. Olay boyle ise, Aglayacak bir sey degil ama siz haksizsiniz. O tatil esinize tatil olmamis zaten.

Cektigi kredilerin ise, olayla bir alakasi yok, 'esimin yuzunden otele gidemedik' demeye getiriyorsaniz da hos degil, pasif agresif olmak, cezalandirmak gibi bir sey bu ve iliskiniz kisa sure icinde sagliksiz bir hal alir. Sapla samani karistirmayin.
O 1 hafta siz 2 hafta izin alabildiyseniz de, iki yetiskin insanin sizin fazladan alabildiginiz 1 haftayi nasil kullanacaklari konusunda anlasabilmeleri lazim. Eger bu anlamda bir hosnutsuzlugunuz vardi ise o zaman cozmek en dogrusu.
0
kassiopeia
(07.07.25)
hikayede çok fazla eksiklik var.
aileler aynı şehirdeler ve siz farklı şehirdesiniz tamam. evlenmeden önce aileleriniz ile mi yaşıyordunuz? ailelerinizle görüşme sıklığınız nedir? yazlık ailenize ait ama hangi şehirde? aileniz veya sizin yaşadığınız şehirden farklı bir yerde mi? sizin yaşlarınız, evlilik süreniz, yazlıkta kalma süreniz gibi sayılar da belirsiz.

yazlığın bulunduğu şehri sorma sebebim sanki yaşadığınız şehirden kalkıp ailenizin yaşadığı şehre gidip onları alıp yazlığa beraber gitmişsiniz gibi anladığımdan. yazlığa kaç günlüğüne gittiniz belirsiz ancak eşiniz de belki dinlenmek ve başbaşa zaman geçirmek istiyordu ve ailenizin de sizinle olması sebebiyle belki onun da beklentisi gerçekleşmemişti. sizin istediğiniz olunca (ailenin yazlığına aileyle gitmek) sorun yok, ancak eşiniz ailesiyle vakit geçirmek istediğinde sorun ediyorsunuz.

"2 haftalık izin al dedim 1 haftalık alabilmiş" kısmına ise anlam veremedim. ikinizin çalışma koşulları farklı, izin meselesini önceden konuşmanız gerekmez miydi? hadi başka zamanınız olmayacak diye izin günlerinizi kullanmak istediniz. bu izin zamanınızı eşinizi evde yalnız bırakıp, başka bir yerde geçirmek istemeniz ve eşinizin gitmenizi istememesine takılmanızsa garip. tam tersi olsa eşiniz iznim var 1 hafta tatile çıkıyorum, hadi sana bay bay dese siz ne düşünürdünüz?

8 yaşındaki kardeşi eşinizin çocuğu gibidir. eşinizin her gününü beraber geçirdiği, elinde büyüyen çocuktan uzaklaşması zordur. aynı şekilde 8 yaşındaki çocuğun da eşinizden, onu büyüten insandan bir anda uzaklaşması zordur. birbirlerini özlemişlerdir. o yüzden eşinizin "köyde" yaşayan okul çağındaki kardeşine "tatil" olması için ve onunla hasret gidermek için yanına çağırmak istemesi yılda bir hafta vakit geçirmek istemesi çok doğal. sonuçta eşinizin aile yapısını bilerek evlendiniz, bunu öngörmüş olmalıydınız.
son olarak "oldu bitti" ile kastettiğiniz eşiniz işteyken çocuğa bakmak zorunda bırakılmanızsa, istememekte haklısınız. ancak ortada böyle bir durum yoksa anlayışsızsınız.
0
tnz
(07.07.25)
@tnz
İkimizin aileleri de aynı şehirde
İzinlerde eşim net birşey söylemedi son ana kadar yeni çalıştığı yerdeki sorumlusu baskın biri söyleyemedi anladığım kadarıyla
Yazlığa gitme süremiz 5-6 gün 2-3 günd e wşimin ailesinde kalacağız
Aileme de gelmeyin demiştim onlar yanlış anladığını söylerek bizimle geldi bunun karşılığı eşimin de kız kardeşini getirmesi mi ?
0
🌸birdposing
(07.07.25)
Eğer olay anlattığınız gibiyse, ve yazlık meselesinde yazlığa ailenizin de gelmesinin sebebi yazlığın ailenize ait olması ise siz haklısınız.

benim gördüğüm eşiniz böyle oldu bittiye getire getire istediklerini yaptırmaya alışmış ve şımarmış. habersiz çekilen krediye tepki göstermek ise gayet normal zira bu kredi yüzünden çiftin evine tek bir maaş giriyor bir kişi her şeyi üstleniyor.

dünya eşinizin etrafında dönmüyor. krediyi takayım, eşim ben istediğimde benimle tatile çıksın, tatilime 8 yaşında velet getireyim istediğim olmayınca ağlayıp zırlayayım.

Bence yol yakınken boşanın gitsin.
0
denizgonen
(07.07.25)
boşanın mı :d oha
(bkz: bekara karı boşamak kolay)

bence net bir taraf haklı demek de kolay değil. ilk olarak siz kendi ailenizin tatilinize dahil olmalarını "yanlış anlamışlar" diyerek normalleştiriyorsunuz. ardından 8 yaşında bir çocuğun tatile dahil olmasını dinlenmenize engel olacak diye reddediyorsunuz. mesela siz de ailenize "yanlış anlamışsınız" diyerek gelmemelerini söylemediğiniz için eşiniz de kardeşini çağırırken "ne olacak zaten baş başa değiliz" diye düşünmüştür normal olarak ve sizin bu tutumunuz yüzünden ufacık çocuğa sen gelme demek zorunda kalmış. 8 yaşındaki çocuğa "bakmak zorunda kalmak" nedir tam olarak bilmiyorum, o sizin konfor anlayışınız tabii ama bence eşiniz üzülmekte çok haksız sayılmaz.

izin meselesine de bir şey diyemiyorum. izin alamamış sonuç olarak, almamış değil. burada keyfi bir davranış yok. iş yerinden veto geldiyse ne yapmasını beklerdiniz mesela? basıp istifayı sizle tatile gelmesini mi?

son olarak kredi meselesinde de @kassiopeia'ya katılıyorum. konuyu "maddi olarak karşılayacak durumda değiliz bu ara" diyerek özetlemek yerine eşinizin gizlice çektiği kredi detayını vererek onu suçluyor olmanız gerçekten çok garip.
0
himmet dayi
(07.07.25)
@tnz Evlenmeden önce ben ankarada eşim tatile geldiğimiz ilin başka bir ilçesinde yaşıyordu
0
🌸birdposing
(07.07.25)
@himmet dayi aileme biz orada olacağız dediklerinde gelmeyin biz böylr konuşmamıştık diye telefonla uyardım aslında ama devam ettiler. Olay senin ailen var benim ailem de gelsine döndü ama benim amacım bir taraf tutmak değil de eşimle birlikte zaman geçirmek .
Genelde de onun ailesine hiçbirşey demezdim
Evet izin günleri alamaması ve bana son ana kadar haber vermemesinde suçluyorum açıkçası 1 yılda 14 gün izinim var .
Maddi durumu bu yaz ailemin yazlığı dışında bir yer ayarlayamam olarak bilgi olarak söyledim
0
🌸birdposing
(07.07.25)
@denizgonen yok hocam öyle ufak birşey için boşanmam ama onun istediği şeyleri yaparken iyi yapmadığımda kötü olmamız güvenimi kırdı açıkçası .benim de hoşuma gitöeyen şeyler oluyor lafını bile etmiyorum sürekli o mutlu olsun diye alttan alacak halim yok bir ömür
Ailem de kötü davranmadı birşey yapmadı bazen hoşumuza gitmeyen durumlar olabilir
Her istemediğimizde böyle tepki verirsek ben de artık hoşuma gitmeyen şeyleri dirket hayır deme kararı alabilirim böyle devam edersek.
0
🌸birdposing
(07.07.25)
@tnz ben evlenirken eş aldım ama karımın kardeşini ve 1 kardeşi daha var 2 de kuzeni var onlar da çok yakınlar onları kendime çocuk olarak almadım diye düşünüyorum
Onların bakımları mutlulukları tatil ihtiyaçlarını jest olarak yapabilirim ama benim sorumluluğum değil diye düşünüyorum .
Ben çok yoğun bir iş takvimiyle çalışıyorum bu yoğunlukta herkesin gönlü olsun diye uğralırsam kendimden ve eşimden çalmış olurum diye düşünüyorum
0
🌸birdposing
(07.07.25)
hocam "aileme söyledim ama yine de geldiler" dedikten sonra eşimin kardeşini kendime evlat olarak almadım demen aşırı absürt. o zaman eşin de burada duyuru açsın, "ben kendime eş aldım, anne babasını almadım" desin. böyle bir şey var mı? baş başa olmanıza engel olan şey senin ailene söylemene rağmen onların yazlığına gelmesini engelleyememen. madem tatilinize aileden birileri dahil oluyor, onun kardeşi de olabilir. bu kadar anlayışsız olmanın anlamı yok.

ayrıca burada haksız olduğun noktalar söylenince sürekli savunmaya geçip haksız olmadığını kanıtlama derdindesin. resmen "aa benim hatammış" dememek için ve kendince haklılığını teyit etmek için duyuru açmışsın.
0
himmet dayi
(07.07.25)
@himmet dayı haklısınız hocam ben gönlünü alayım eşimin
0
🌸birdposing
(07.07.25)
Siz çift olarak tatile gidecektiniz de sizin anneniz babanız yanınıza musallat olmuş değil. Zaten onların yazlığına gidiyorsunuz tatile, o insanları ordan uzaklaştırmak mümkün olmamış olabilir. Hani bunun karşılığı tatilde senin ailen var, o zaman benim ailem de olsun değil.

Ha eşiniz şunu öne sürebilir, bütün bir tatili senin ailenle geçirmek istemiyorum biz başka plan yapalım diyebilir (haklı olurdu burada) ama buna da maddi durum müsaade etmiyor anladığım kadarıyla. Maddi durumun kötü olmasının temel sebebi de eşinizin sizden habersiz çektiği kredi. O yüzden sizin ailenizle tatil yapma hususunda çok ses etme hakkı yok bence. Kredinin çekilme sebebi nedir o da önemli tabi???

Dediğim gibi eşiniz senin ailen geliyor o zaman benim kardeşim de gelsin gibi bir tutumla geliyorsa bu yanlış bence. Ama sonuçta küçük çocuk, istemiştir, heves etmiştir, eşiniz kıramamıştır dolayısıyla sizden rica eder böyle bir durumu bu bambaşka olur. Malesef ki evlilik böyle bir şey bir Kadını/erkeği sevdik diye onunla evlenmiyoruz sadece tüm ailesi/çevresi bir paket olarak geliyor. Bu tarz durumlarda dengeyi iyi ayarlamak gerçekten zor.
0
bobinhoo
(07.07.25)
(12)

Sanki evlenmeden birey olamıyoruz bu ülkede. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?

pembediken
Bizim toplumda insanlar evli olmayı daha çok ciddiye alıyorlar. Ya da ciddiye almaları için iyi bir kariyere sahip olmak gerekiyor. Illa evlenmek yönetici pozisyonunda çalışmak mı gerek? Siz ne düşünüyorsunuz?
Bizim toplumda insanlar evli olmayı daha çok ciddiye alıyorlar. Ya da ciddiye almaları için iyi bir kariyere sahip olmak gerekiyor. Illa evlenmek yönetici pozisyonunda çalışmak mı gerek? Siz ne düşünüyorsunuz?
0
pembediken
(06.07.25)
Katılıyorum
0
Rondak
(06.07.25)
İnsanların ağzını payını vermek gerekiyor. Adam evli ama gözü dışarıda.
0
Kahvedesu
(06.07.25)
Bu insanlar böyle görmüsler ve hayatlarini buna göre şekillendirip istediklerini yapmamislar.
Haliyle senin sürüden ayrilman hatta bir de üstüne üstlük mutlu olman onlar icin yaptiklari yanlisin kanli canli Ortalikta dolaşması demek.

Haliyle seni ortadan kaldirmak isteyecekler.

Kizilcik serbeti pembe karakteri baska bir settingle ama ayni mantikla calisiyor. Diziyi izlediysen kizi nursema ile yasadigi catismayi düsünebilirsin.
0
sonsuz
(07.07.25)
tr'de evlilik yapmadan iyi bir pozisyona getirileceğinizi sanmıyorum. türk insanının değişeceğini de sanmıyorum. türklerden fazla şey beklediğinizi düşünüyorum.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(07.07.25)
sosyal kimlik diye bir sey var. tek sorun evlilik degil sahip olman gereken seyler olduguna inaniliyor es, para, kariyer, cocuk vs bunlara sahip degilsen ikinci sinifsin. evlenince konunun kapanacagini zannetme diye
0
ala09
(07.07.25)
Ben sosyal alanla da ilgili olduğunu düşünüyorum, daha doğrusu sosyal alana bakışla. Sayısı az olmayan, üstelik mürekkep yalamış da görünen birçok insan için bekar erkek demek bilinçaltında "karimiza kızımıza sulanır şimdi", bekar kadın demek "kocamizi ayartmasin şimdi" anlamına gelebiliyor ve ortada buna dair hiçbir işaret yokken bile gerçeklik buymuş gibi davranıyor birçok insan.

Diğer tarafı, mesela sozkonusu işleriyse, eşli organize edilen etkinlikler vb.

Başka bir tarafi, evli insanın evli dertleri, evli çocuklu insanın evli çocuklu dertleri oluyor. Bekar kişi otomatik hem bunun dışında kalmış oluyor hem de yine çoğu insanın "senin çocuğun yok bilmezsin" ukalalıgina maruz kalması işten bile değil.
0
encokbenisevinnolur
(07.07.25)
O kafa bitti artık. Millet günü kurtarmaya bakıyor.
0
runaway
(07.07.25)
kadinlarin istihdam orani yuzde 25. dogal olarak evlenip hayatlarini kurtarmanin pesindeler.
0
baldur2
(07.07.25)
Birey olmak için insanların ciddiye alınmasına ihtiyaç yok bence. Hatta tam tersi. 36 yaşında kadınım yönetici değilim evlenmeye de niyetim yok ve ben bir bireyim, diğer insanların bu konuda ne düşündüğü ile ilgilenmiyorum.

Tabii ki bir toplumda yaşıyoruz toplum baskısını hafife almıyorum, aksine benim için ekonomik özgürlüğe sahip olmak bu nedenle çok önemliydi. Demek istediğim birey olmanın içten gelen bir şey olması. Evlilik, çocuk, yönetici pozisyonu gibi gerekli görünen adımları atıp yine de birey olmamak da mümkün.
0
peki madem
(07.07.25)
Peki madem hakli oncelikle. Ben de oyle dusunuyorum ama soru sahibi toplum acisindan sormus. Ona gore de cevap vereyim.
Toplumda bekarsan bir hicsin. Bu cok net. Alt segment semtlerde falan bulunmuyorum ama yasadigim, bulundugum yerlerde ustu kapali bu tavri goruyorum. Sorsan refah, egitim seviyesi yuksek yerler derler.

Benim kendi universite cevremden bile bekarlara aciyarak bakanlar var.

Evlilik bizim toplumumuzda statudur. Evli kisi, akilli, ahlakli vsdir. Cunku yuvasini kurmustur falan. Boyle bakiliyor. Arkasi var (esi var, bundan dolayi da bi saygi geliyor).

35 yas ustu bekarlar da ahlaksiz, kimsenin evlenmeye layik gormedigi bi suclu gibi goruluyor adeta.

Sirketlerde de mesela kadinlarda bekar olunmasi tercih sebebi olur (hani ev sorumlulugu olmaz, daha cok calisir diye) ama erkeklerde cogunlukla evli olanlar terfi alir. Evli erkek cunku sorumluluk sahibidir zaten.

Bunlara katilmiyorum ben tabii ki. Sorumlulugu birakin, 40 yasinda hala kafasi ergen olan bir suru erkek var evli olan. Abuk sabuk bir suru kadin var evli olan.
Ama toplumda durum bu.
0
Kittie
(07.07.25)
Birey olmak demek zaten toplumun onayına ihtiyaç duymadan, toplumdaki o kendi içinde sıkışıp kalmış gerici düşünce yapısıyla ve yönlendirmeleriyle hareket etmeyen demek.

Dolayısıyla toplumun taleplerini yerine getirerek birey falan olamazsınız.

Kaldı ki son 50-60 yıldır milliyetçi, muhafazakar, siyasete bulanmış bir din ile şekillendirilmiş bu toplumla aynı fikirde olmak zaten bugünün gençleri için olsa olsa bir utanç kaynağı olurdu.

Kendinizi ve çevrenizi, toplumun sizden beklentilerine göre değil kendi beklentilerinize göre şekillendirmenizi etmenizi tavsiye ederim.
0
thracia
(07.07.25)
Yakın bir zamanda evleneceğim fakat 5-6 senedir kendi evimde kendi düzenimde yaşıyorum. en azından erkek olarak söyleyebilirim ki şu anki ekonomik düzende kendi evinde yaşayabiliyorsan, oturmuş düzenin üstüne de evin araban varsa borçsuz harçsız gezip tatile falan çıkabiliyorsan gayet de el üstünde tutuluyorsun.
gayet de muhafazakar denebilecek bir iş yerinde çalışıyorum. en azından kendi açımdan bakarsam, hayatımda çoğu şeyi oturtup uzun seneler evlenmemekte diretmeme daha çok gıcık oluyorlar diyebilirim.
0
denizgonen
(08.07.25)
(18)

Çalışanın sürekli borç ve avans istemesi

Shepard
Çok iyi çalışan bir çalışma arkadaşımız var. Evini taşıdı, yardımcı olduk avans vererek. 1 ay kadar önde maaş olarak.Hemen her gün avans istiyor. Veriyoruz ama kendisini de uyardık, yoruyor herkesi. Avans verdiğim gün gitmiş çalışma arkadaşlarından borç istemiş. Şu ana kadar 3 kişiden farklı zamanla
Çok iyi çalışan bir çalışma arkadaşımız var. Evini taşıdı, yardımcı olduk avans vererek. 1 ay kadar önde maaş olarak.

Hemen her gün avans istiyor. Veriyoruz ama kendisini de uyardık, yoruyor herkesi. Avans verdiğim gün gitmiş çalışma arkadaşlarından borç istemiş. Şu ana kadar 3 kişiden farklı zamanlarda birden fazla kez borç almış. Aylardır ödememiş. Dün öğrendim borç olayını. Dün avans istedi. Yeni taşındığı ev eşyalıymış. Eski evdeki eşyaları yazlığına taşıyacakmış. Mümkün değil dedim. Yarım maaş istiyordu. Neyse borç aldığı bir çalışma arkadaşına demiş ki "Shepard'dan iste, sana verir. Sen de bana verirsin". Personel de böyle bir durum var rahatsız oluyorum diye bana şikayet etti. Borç isteyen rütbe olarak yüksek.

Şimdi ben de rahatsız oldum. Adam herkesten borç istiyor. Başkasının avansı ile alamadığı avansı alma peşinde. Şirketteki personel borç ver, ver bana ver durumundan şikayetçi ve bence tedirginler de çünkü şimdi bize neler yapar bu borç isteyen, uğraşır, iş kitler veya sadece surat asması bile yeterli güzelim ortamı bozmaya.

Ne yapmalıyım onu çözemedim. Akıl verin please. İşten çıkartmak hariç diyelim.
0
Shepard
(30.06.25)
Bu semptomlar bana kumar, bahis borcu gibi göründü. Çok dikkatli araştırıp karar verin, bu aralar sözlükte benzeri durumlar çok yazılır oldu.
0
burka
(30.06.25)
ne yapmak lazım? vermemek lazım. bu durumu yaratan kendisi, senin patron olarak yapabileceğin şey tedbir almak.
ortamı bozabilir evet, ama sürekli borçlu olarak devam eden bir çalışan haline gelirse ki hele de sorun kumar gibi dipsiz bir kuyuysa ortamın bozulmasından daha büyük sorunlar olur.
zaten alkdığı borçlarla taşınma işini halletmiş olmalı. en fazla taşıma şirketini sen bulur parayı verir faturayı alır maaşından kesersin.
ortamı bozar hale geldiğinde de hızlıca uyarı peşine de işten çıkarmak mecburiyeti
0
kisa
(30.06.25)
benim eski çalıştıgım yerde çok iyi çalışan ama herkesten borç alan bir arkadaş vardı. sonra birgün herkesin borcunu patlatıp işi bırakmıştı. tabi arada senet v.s olmadıgı için paralar nanay olmuştu. anlattıgınız hikaye bu sebeple çok tanıdık geldi.
borç vermeyin.şirket kurallarını tekrardan hatırlatın. hatta tekrardan egitimden geçsin. Kurumsal firmalarda saçmalayan personeli genelde tekrardan egitime alırlar kendine gelsin diye. borç konusunda bankalara yönlendirin. borçlanma işini bankalarla halletmesi gerektigini belirtin. (muhtemelen bankalarada borç takmıştır)

batık bir gemiyi yüzdürmeye çalışıyor gibi görünüyorsunuz
0
limonlu eksi
(30.06.25)
Kumara düşmüş kuvvetle muhtemel. İşiniz zor. Çıkışını yapmanız en olası tazminatını verip.
0
drako
(30.06.25)
isten cikarmak haric soyleminde ciddi isen, ve kumar, uyusturucu gibi bir bagimliligi yoksa kenara cekip konusacak ve duruma gore bir daha tekrarlamamasi sozu karsiliginda izin, tedavi, tatil, son seferlik yuklu avans gibi seyler teklif edicen.
0
buenosdias
(30.06.25)
benim öyle bir iş arkadaşım vardı. bir kere cuma günü pazartesi ödemek üzere borç istedi ve verdim. sonra her ay düzenli olarak borç istedi. yok dedim ama 3 sene her ay istemeye devam etti. her seferinde hayır dedim, yine de istedi adam. inanılmaz bir şey.

onun da olayı, gelirinden çok daha fazlasını harcadığı bir evliliği vardı. eşi top model gibi bir şey. ona sözler vermiş, seyahatlere gideriz, onu bunu alırız diye. gırtlağına kadar borç içindeydi adam. sonra para yetmeyince eşi ayrıldı da kurtuldu dasjfşasd
0
gabe h coud
(30.06.25)
Yorumlara katılıyorum, şahıslardan bu kadar borç isteniyorsa belli ki bankalar nezdinde borçlanacak bir limit kalmamış, konu şirketten avans alma ve kişilerden ayrı ayrı isteme noktasına gelmiş. Muhtemelen aile ve akraba kanalları çoktan tüketilmiştir.

Bizim böyle bir tanıdık var, açıkçası bunalımda olduğunu düşünüyorum. Pek çalışma taraftarı değil, hayattan bıkmış. Farklı işlere girip çıkıyor. Ailesinin ihtiyaçlarını sağdan soldan borç adı altında para alarak karşılıyor ve ödemiyor. Sizin profil buna uymuyor gibi görüyorum ama belli olmaz tabi. Geriye kumar, uyuşturucu ve kadın seçenekleri kalıyor.

Ne yapılmalı? Öncelikle avans verme işini kesmek lazım. Şu aralar çok avans talep ettiğini, çalışma arkadaşlarından da borçlar aldığını ve ödemediğini, maddi sıkıntının kaynağının ne olduğunu usulünce sormak gerekir. Her ne kadar "çok iyi çalışan" biri olsa da bu iş bir noktada patlar, çalışma motivasyonu kalmayacak ve işi bırakacaktır. Kısacası derdini öğrenmeye çalışıp uyarmak lazım. Şirket içinde bu tip konulara izin verilmediği, devam edilecek olursa yolların ayrılacağı noktasında biraz sert uyarı yapmak gerekiyor aksi durumda kişi kendini toparlamayacaktır. Yani derdini anlamaya çalışın ama katı kuralların olduğunu da hissettirin. Şahsi fikrim bu yönde.
0
Lethe
(30.06.25)
bu döngüye girip çıkanı görmedim hatta zamanla daha arsızlaşıp normalleştiriyorlar ve borç vermediğin için kötü sen oluyorsun.
0
carisch
(30.06.25)
Bir hatira anlatayim,
santiyedeki herkese cesitli bahanelerle annem hasta, borc verdim xe alamadim ama simdi bana lazim vs. vs. borc takan, sonunda santiyede gerektiginde kullandigimiz sirket kredi kartini calip, para cekip kendi kartini bir ay atlatip, tekrar kendi kartindan para cekip geri sirket kredi kartina yatiran bir personelim vardi. cok iyi dunya tatlisi herkesin sevgilisi bir cocuktu. benden de borc para aldi tabii.

Biz de olayi insanlarin artik birbirine ya bu cocugun durumu iyimi surekli para istedi benden demesiyle farkettik. Bir baktik herkes ten para almis. Hatta bir suredir bir iki haftadir santiyede ofiste yatiyormus. Kirasini odemediginden ev sahibi kovalamis.

Ozetle hazir farketmissiniz, acilen cozun. Isten cikarmak haric demissiniz ama bazen tek yol kolu kesmektir.
0
wallcan
(30.06.25)
neden bu çalışana işten çıkarma hariç bir çözüm bulunmaya çalışılıyor ben de bunu anlamıyorum. İşyerinde hepimiz para kazanmak için bir arada bulunuyoruz ve bu arkadaş sürekli para istiyor, borcu borçla kapatmaya yönelik girişimlerde bulunuyor işyerine parasal huzursuzluk sokuyor. Yarın bugün bu arkadaşın müşterilerden de para talep edip etmeyeceği ve de şirketin kazançlarına yönelik bir girişimde bulunmayacağı belirsiz.

Şirket içi bu tarz sorunları zamanında yakından görmüş biri olarak bu işin pek de iyi yöne gitmediğini söyleyebilirim. Bu arkadaş belli ki bankalarla iletişimi kaybetmiş, ardından ailesi ile de iletişimini kaybetmiş, şimdi de iş arkadaşlarından para almaya çalışıyor o kaynağı kapatınca da şirketin dış paydaşlarına da benzeri taleplerde bulunacak. En başında tutanağı tutup alacaklarınızı alıp kovun adamı.
0
denizgonen
(30.06.25)
Tasinma hikayesi dogru olabilir. Bizimki de tasinmisti, hem de cok uzaklara (oncesinde herkese borc takarak tabi)
0
freedonia
(30.06.25)
sirkete olan borclari kapanana kadar avans vermeyeceginizi soyleyin, kisisel borclarina bir sey yapamazsiniz, is arkadaslari kendileri dusunecekler. isten cikarmak icin bir sebebiniz yok zaten anladigim kadariyla, isini yapan birisi.
ancak, rutbe olarak yuksek birinin astlarindan borc istemesi durumunun onune gecmeniz lazim. bunu nasil yaparsiniz bilemem ama mobbing tanimina girmese de kesinlikle dogru degil, zira rutbesi dusuk olan hele hele de o kisiye dogrudan bagli ise, o kisi icin cok hassas ve kirilgan bir konu.
0
kassiopeia
(30.06.25)
Çok düşünecek bir şey yok aslında, tek kelime: yok. Ya da "hayır" siz iyi çalışıyor işi bırakırsa cuvallariz diye falan kastiysaniz (baska bir sebebi varsa da bilemiyorum, bu bulabildiğim tek mantıklı açıklama olduğu için böyle tahmin ettim) bu calisan sorunu degil yönetimsel bir sorun demek ki.
0
encokbenisevinnolur
(30.06.25)
Agzi laf yapan, herkesle iyi gecinen kisilerin ortaliga borc takip isinden istifa edip kacmasini o kadar cok duydum ki.
0
turkuaz
(30.06.25)
avans ve borç vermemekle çözebilirsiniz. başka yolu yok. sizi yolmasına izin vermeyin.
0
koela
(30.06.25)
Iki konu dikkatimi cekti. Birincisi, ust bir poziyondaki kisi altlarindan borc istiyorsa, hatta altina git sundan borc iste bana ver diyorsa bu buyuk bir sorun. Ust-alt iliskisini suistimal ediyorsa dogrudan isten atilma, hic degilse tenzili rutbe sebebi. Ikincisi, yazligi olan biri ivir zivir icin borc istiyorsa, bu da sorun. Diger arkadaslar gerekeni soylemis zaten.
0
osssy
(30.06.25)
Konuştum, özür diledi. Daha dikkatli bla bla bla bla bla bla vs vs olacakmış. İyi çalıştığı için direkt kovmak istemedim, düzeni bozulsun istemedim, 1 ay kadar avans ile önde paracıklar gitsin istemedim. Ama şimdi en ufak fişi bile sorgulayacağız. Allah kimseyi güvenmediği adamlarla aynı ortamda yaşamakla test etmesin. Çok tenks ulan develer.
0
🌸Shepard
(30.06.25)
Kesinlikle kumar oynuyor. İnşallah diğer arkadaşlarının çalışma performansını etkilemez. İşten çıkarmak dahil bunu önlemini düşünün bence.
0
etna
(30.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.