Giriş
(1)

Koru Sigorta / Covid19 Antikor Testi vs. soruları

influx
Selam herkese,Covid atlatıp atlatmadığımı öğrenmek istiyorum, paranoya yapmaktan psikolojim bozuldu. Sanırım antikor testi yaptırmam gerekiyor.En ucuz yolu ararken koru sigortayı gördüm. 50 TL prim demişler tek testlik olan için. Sadece bir kerelik 50 TL vererek ferdi kaza ekstra sigortası yaptırıp
Selam herkese,

Covid atlatıp atlatmadığımı öğrenmek istiyorum, paranoya yapmaktan psikolojim bozuldu. Sanırım antikor testi yaptırmam gerekiyor.

En ucuz yolu ararken koru sigortayı gördüm. 50 TL prim demişler tek testlik olan için. Sadece bir kerelik 50 TL vererek ferdi kaza ekstra sigortası yaptırıp test mi olacağım sonra, bu kadar mı? Var mı yaptıran?

Teşekkürler.
0
influx
(01.02.21)
Evet o kadar. Uygulamadan talep oluşturuyorsun. Onay gelince İstanbulda isen evine gelip testi yapıyorlar. Başka şehirlerde ise anlaşmalı yerlere gidip yaptırıyorsun.
0
denizgonen
(01.02.21)
(6)

plaza fiyatları ucuzlar mı?

duyurukullanıcısı
şimdi herkes evden çalışmaya geçiyor ya plaza fiyatlarında bir azalma olur mu? yoksa popüler yerler maslak, levent vb. fiyatlarını korur mu?
şimdi herkes evden çalışmaya geçiyor ya plaza fiyatlarında bir azalma olur mu? yoksa popüler yerler maslak, levent vb. fiyatlarını korur mu?
0
duyurukullanıcısı
(26.01.21)
Hmm tahmin etmesi zor. Evet bugün koç holding açıklama yaptı ama bu ilk değildi. Türkiyenin en büyük callcenterlarından biri de kalıcı evden çalışmaya geçmişti, türkiyede üretim yapan önemli araba üreticilerinden biri de uzun süredir bunu düşünüyordu. Demek istediğim, genel bir perspektif değişimi var, evden çalışmak kaytarmak olarak algılanmamaya başlandı artık.

Ama bu artışa rağmen plaza fiyatları önemli oranda ucuzlamayabilir. Çünkü bunlardan bazıları haftanın bazı günleri evden çalışmaya geçicek, ofis orda. Bazıları tamamen geçicek ama ofise farklı vesileler için boşaltmamayı tercih edecekler (müşteri ağırlama vs.). Sonra trde gayrimenkul olayı biraz arz talepten bağımsız olarak fiyatlanabiliyor. O yüzden, azalma olur mu olur bence ama ciddi bir azalma olmaz diyorum.
0
kojonotsuki
(26.01.21)
istanbul özelinde zaten ofislerde arz fazlası vardı ve fiyatlar usd olarak düşüyordu muhtemelen bu covid olayı ile birlikte uzun süre sürünür.
0
nuisance
(26.01.21)
bence kısa vadede değil. kısa vade dediğim 5-10 sene falan. bu sistemin oturması lazım.
0
kenarortay
(26.01.21)
Pandemi öncesi kısa vadede binadaki diğer katları da kapatıp tüm binaya yayılmayı sonra da ek binaya geçmeyi düşünen iş yerim yıllardır beklediği katlar boşalsa da kiralamamayı tercih etti. 200 kişinin çalıştığı binada artık taş çatlasa 40-50 kişi var.

Her zaman bir ofis gerekecek fakat bir tane şirketin koca koca binaları kapatması holding falan değilse pek mümkün olmayacak.

Büyükdere caddesidir vs her zaman bir kıymeti olur da onun haricindeki yerler bence kurumsala saçma sapan yerde çılgın kira saplama heveslerinden olacaktır.
0
denizgonen
(26.01.21)
valla tanıdığım tüm şirketler ofis konusunda küçülmeye gitti. özellikle küçük orta operasyonlu global firmaların türkyie ofisleri, genelde paylaşımlı ofislere geçmişti zaten. bu trend böyle devam eder ve çoğunlukla home office'e dönülmeye devam eder bence. bizim şirket de mesela kendi kiraladığı ofisten kolektif house'a geçti. ben de çok ünlü caddeler dışında ciddi bir düşüş olacağını düşünüyorum.
0
roket adam
(26.01.21)
Fiyatlar biraz düşer bence ama büyüklerin boşalttığı yerlere startup larin talepleri cok olacak diye dusunuyorum. Ofis kültürü, network imkanı, imaj onemli seyler. Pandemi etkisiyle ani kararlar almamak lazım. En iyisi hibrit çözümler bence
0
sarcophagus
(27.01.21)
(13)

Yeni mezun birinin çağrı merkezinde çalışması konusunda ne düşünüyorsunuz

yeni ve işsiz
bir yerden teklif geldi de bilemedim :)
bir yerden teklif geldi de bilemedim :)
0
yeni ve işsiz
(19.01.21)
yeni mezun da ne muzunu?

tıp mezunu mu?

resim öğretmeni mi?

elektronik mühendisi mi?

bu şekilde ne diyelim..
0
AlsterWasser
(19.01.21)
asgari ücret mi? hiç yoktan iyidir herhalde.

bir arkadaşım İngiltere'de master yaptıktan sonra alanında iş bulamadı (ben de bulamadım Türkiye'ye döndüm) orada bi call centera girdi, şu an İngilterede yaşıyor. Call center var call center var :D
0
rodriguez2
(19.01.21)
Zor iş. Ama kısa vadede kendi alanında iş bulamayacksan en azından harçlık çıkartmak için yapılabilir.
0
etna
(19.01.21)
Artık ekmeğini kazanıyor olacak. Aile bütçesine katkı sağlayacak. Ne mutlu ona.
Ama 'buraya kadar' diye sermesin. Kendini geliştirsin. Yeni iş imkanları kovalasın.
0
Mirket
(19.01.21)
Çalışılır bence. İş bulmak çok zor şu an.
0
indifferent
(19.01.21)
Kendi alanında şuan için uzak bir ihtimalse işe yerleşmek düşünülebilir bir alternatif. Çağrı merkezlerinin insanı yorduğunu da göz önünde bulundurmalısınız. Kaç saat çalışacağınız da önemli. Çalışıp para kazanırken aynı zamanda kendi alanınız için geliştirmeye vakit bırakmalı.
0
skywalker.anakinn
(19.01.21)
İşletme mezunuyum
0
🌸yeni ve işsiz
(19.01.21)
hepimiz yaptık en başta, daha iyi bir iş bulunca ayrılırım maksat para kazanmak diyorsan girilir
0
olaylar olaylar
(19.01.21)
ne düsünelim ki?
calisiyor, aferin, kolay gelsin. derim.
0
wishmaythşngs
(19.01.21)
iki olumsuz yönü olur.
bir cvde kötü gözükebilir.
iki nasılsa para kazanıyorum diye fırsatları kaçırabilirsin.
0
nuisance
(19.01.21)
cagri merkezinin neresi olduguna gore degisir. ben cagri merkezinde calistim cok uzun sure (Turkiye degil) ve gunde 8 saat oldugu icin Turkiye'deki normal bi cagri merkezinden daha iyiydi diyebilirim. yipratiyor ama ondan once calistigim isler de yipratmadi diyemem. cagri merkezi insanlari cok iyi tanimani sagliyor.

cv'de kotu duracagini da dusunmuyorum. deneyim olur. eger ihtiyacin varsa -ki nickinden oyle anliyorum- bir sans ver derim.
0
yoggi
(19.01.21)
Bizim şirkette -şirketin iş yaptığı sektörden yeni mezunlar- çağrı merkezimizde işe başlıyor, yaklaşık 1 yıl deneyimden sonra memnuniyet varsa şirket içinde geçiş yaptırılıyor.
0
denizgonen
(19.01.21)
türkiye ise sektör çok boktan ve yalancı bir sektördür kalitecisinden, takım liderine, müşterisine kadar. çektiğin çileye değmez. çakılıp kalınma ihtimali var. teknik destek gibi spesifik, özelleşmiş bir alansa başlangıç için fena değil.
0
rain when i die
(19.01.21)
(5)

Anket- Aşağıdaki Arabalardan Hangisi?

oekuklu
https://www.strawpoll.me/42455491Anketteki sıfır arabalardan hangisini tercih ederdiniz?i20 elite 1.4 MPI 6 İleri Otomatik AT Elite Plus (Benzinli) 227.892 TLCivic sedan 1.6L Benzin Otomatik Elegance 285.900 TLYaris 1.5 Hybrid Passion e-CVT 336.350Peşinat: 110 bin + eldeki araç (yaklaşık 150 bin)Kul
www.strawpoll.me

Anketteki sıfır arabalardan hangisini tercih ederdiniz?

i20 elite 1.4 MPI 6 İleri Otomatik AT Elite Plus (Benzinli) 227.892 TL
Civic sedan 1.6L Benzin Otomatik Elegance 285.900 TL
Yaris 1.5 Hybrid Passion e-CVT 336.350

Peşinat: 110 bin + eldeki araç (yaklaşık 150 bin)
Kullanım: genellikle işe git-gel arada gez (günlük 40 km yaklaşık)
Ödeme: ayda 3 bin tlye kadar kredi ödenebilir
0
oekuklu
(16.01.21)
Çocuk varsa civic
Yoksa yaris
0
otopsicocugu
(16.01.21)
Araçlar arasında sınıf farkı var. Günde 40 km yol yapan biri olsam civic'i seçerdim.

Fakat elde 150 yapan araba varken keyfi değişikliği de anlamsız buluyorum.
0
denizgonen
(16.01.21)
@denizgonen+1

Civic.
0
pass
(16.01.21)
17 model yaris kullanıcısıyım. tavsiye ederim. düz vitesi yumuşacık.
0
luluki
(16.01.21)
Ne diye okudum biliyor musunuz :
"Aşağılık akrabalardan hangisi ?"

Dedim ki bu nasıl bir soru olabilir acaba, derken farkettim ki arabaymış ve aşağıdakiymiş :)
0
burka
(16.01.21)
(4)

Özel araçla seyahat izni vermeyen devlet baba

denizgonen
Doktor randevusu ve doktorun yazısı ile e-devlet üzerinden başvurdum. Kalacağım adresi de belirttim. Yolculuk saatlerimi de. Onay gelmedi. Fakat ben şimdi gidip otobüs bileti alsam istediğim gibi seyahat edebiliyorum. Devlet covid olmamı mı istiyor? Hayır neyi eksik yaptım acaba?İzin nasıl alabiliri
Doktor randevusu ve doktorun yazısı ile e-devlet üzerinden başvurdum. Kalacağım adresi de belirttim. Yolculuk saatlerimi de.

Onay gelmedi.

Fakat ben şimdi gidip otobüs bileti alsam istediğim gibi seyahat edebiliyorum.

Devlet covid olmamı mı istiyor?

Hayır neyi eksik yaptım acaba?

İzin nasıl alabilirim?
0
denizgonen
(03.01.21)
onay gelmedi derken hiç mi cevap gelmedi yoksa ret mi edildi? hiç ceap gelmediyse bekle biraz, hemen olmuyor ama gelir mutlaka.
0
etna
(03.01.21)
Sayın X Koronavirüs Tedbirleri Kapsamında Seyahat Genelgesi'ne Göre Talep Etmiş Olduğunuz İzniniz Onaylanmamıştır. e-Devlet Üzerinden Başvuru Detaylarınızı Görüntüleyebilirsiniz. Sağlıklı Günler Dileriz. B002

Gelen cevap budur.
0
🌸denizgonen
(03.01.21)
112'yi arayacaksınız. pandeminin başında edevletten bana da vermemişlerdi, 112'yi aradım. izin çıktı. telefonunuza mesaj geliyor, o mesajı gerekirse polise gösteriyorsunuz.
0
false pretension
(03.01.21)
Yola çıkmadan önce mi aramalıyım @false pretension? 112 numarasını da bu sebeple meşhul edeceğim için de üzüleceğim.
0
🌸denizgonen
(03.01.21)
(21)

evden çalışmaya başlayınca yemek kartınızı yatırdımı iş yeriniz?

ayseee
bizimkiler yatırmıyor. sizde durumlar nedir? yemek yemeye son verdiğimizi mi zannediyolar evden çalışınca acaba?
bizimkiler yatırmıyor. sizde durumlar nedir? yemek yemeye son verdiğimizi mi zannediyolar evden çalışınca acaba?
0
ayseee
(02.01.21)
Yatırıyorlar, hatta arttı bile. elektrik, internet yardımı gibi şeyleri de eklediler az da olsa.
0
Jux
(02.01.21)
Bizim şerefsizler de vermedi.
Biz ekip arkadaşlarıyla biraz hakkımız nedir ne değildir diye araştırmıştık. Sonra talep ilettik. İk dan olumsuz cvp geldi. Kanunen bir hak talep edilebilir diye sağdan soldan duyumları oldu ama... Öylece günler geyor işte.
0
sorularimicinfeykhesap
(02.01.21)
marttan sonra kestiler ama tepki aldılar baya, 3-4 ay yatmadı sonra yatırdılar
0
nahtoderfahrung
(02.01.21)
bizde yemekhane ve servis vardi, evden calismaya gecince ekstra bir sey yapmadilar. ben istifa ettikten sonra aylik 89tl vermeye baslamislar, ekside de gundem oldu.

isbankasinin genel mudurluklerinde yemekhane var, evden calisilan bu donemde 500tl'lik yemek ceki vermisler. (ramazanda oruc tutup yemekhanede yemek yemeyenlere de verirlerdi)
0
fakyoras
(02.01.21)
Bizde en baştaki gibi devam ediyor. Saha ziyareti olmadığı halde benzin parası, hgs falan da devam ediyor.
0
roket adam
(02.01.21)
yattı sağolsunlar.
0
condom kurşunu
(02.01.21)
yatiriyorlar binlerce lira birikti aylardir.
0
in vino veritas
(02.01.21)
yatırıyorlar, yatırmaları lazım. evden çalışırken öğlen yemek yemiyor musunuz?
0
nuisance
(02.01.21)
Ofise giderken yemekhanemiz vardı, yemek kartı vermiyorlardı.
Fakat pandemi başından beri eve geçtiğimiz için yemek kartı tanımladılar herkese evet yatıyor aylardır.
0
ananiyimioguz
(02.01.21)
bizimkiler yatırmıyorlar.
0
dafuq
(02.01.21)
Yatırıyorlar yeni zam yaptılar hatta, market alışverişinde kullanıyoruz, 9 aydır böyle
0
mirty
(02.01.21)
Bizim şirket 1/3'ünü yatırıyor normal yemek parasının. Saçma ve haksız bir uygulama ama patron şirketi olunca...
0
curukturpkokusu
(02.01.21)
Normal yatiriyor arti olarak internet masrafi olarak fazla yatiriyor
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.01.21)
Bizde kart yoktu, ofiste öğlen yemek çıkardı. Evden çalışmaya geçince bununla ilgili bir para yatırılmadı. Konusu bile açılmadı hatta.
0
peki madem
(03.01.21)
Bizde 2020 mart ayında "yemek ücreti istemeyeceğim" evrakına imza attırdı ve eve yolladılar. Sonra tam tamına 79 TL internet parası ödemeye başladı 2020 Aralık ayında. Evet mal zaabı gayserili holding.
0
rastinon
(03.01.21)
aylik yemek karti vardi, simdi yatmiyor. turkiye'nin alaninda (sozde) onde gelen sirketlerinden biri. pandemi oncesi, normal calisma duzenindeyken haftada 1 gun home office alabiliyorduk (ayda 4 gun), aldigimizda da yatmiyor, hakedisten kesiliyordu.
0
bollocks44
(03.01.21)
benim şirkette yatırıyoruz. 3-4 bin lira var kartta.
0
stewie
(03.01.21)
yatiriyorlar.

arkadasimin sirketi yatirmiyor.
0
batlegolas
(03.01.21)
Yatıyor ve zam da yapıldı. Ek olarak internet faturası desteği de yapılıyor 100 liraya kadar. Ofise gidenin taksisi ya da benzini ödeniyor, ofise gitmeyenin yol parası ödenmiyor.
0
denizgonen
(03.01.21)
Yatıyor. Ayrıca bu ay %40 artış yapıldı.
0
synesthesia
(03.01.21)
Genel olarak yatırmadılar. Sadece sürekli giden birkaç personele sonradan yatırmaya başladılar.
0
put it in your appropriate place
(03.01.21)
(10)

iş değiştirmeli mi değiştirmemeli mi?

yekkyea
Sevgili duyuru sakinleri, 6,5 yıldır ilk işyerim olan yabancı bir firmada iş güvenliği ve yalın üretimden sorumlu olarak çalışıyorum ve kafamı karıştıracak bir iş teklifi aldım. İş değiştirirsem;- çalışmak istediğim alanda (sadece yalın üretim) çalışma fırsatı,- zamsız maaşımın %15 üstü bir maaş,- d
Sevgili duyuru sakinleri, 6,5 yıldır ilk işyerim olan yabancı bir firmada iş güvenliği ve yalın üretimden sorumlu olarak çalışıyorum ve kafamı karıştıracak bir iş teklifi aldım. İş değiştirirsem;

- çalışmak istediğim alanda (sadece yalın üretim) çalışma fırsatı,
- zamsız maaşımın %15 üstü bir maaş,
- daha fazla yan hakka sahip olacağım

- mevcuttaki müdürümün terfi listesinde senin de adın var açıkçası gitmeni istemiyorum demesi
- 2020 yılı sonu zammı için zaten en az enflasyon alacağım.

Sorum şu ki bu bilgilere göre işi değiştirmeli mi değiştirmemeli mi? Yarın teklife geri dönüş yapmadan beni yeşillendirin.
0
yekkyea
(23.12.20)
yabancıyla devam et :-)
0
ankarakecisi
(23.12.20)
firmaların ikisi de yabancı. Mevcut olan amerikan, teklif veren fransız.
0
🌸yekkyea
(23.12.20)
Anlattıkların itibari ile gitmene neden olacak kadar iyi bir teklif verilmemiş. Enflasyonun bu derecede yüksek olduğu bir ülkede %15 fazla maaş için iş değiştirilmez bence.

Muhtemelen zam döneminde teklifte bulunan yer maaşta bir güncelleme de yapmaz.
0
denizgonen
(23.12.20)
"- mevcuttaki müdürümün terfi listesinde senin de adın var açıkçası gitmeni istemiyorum demesi"

mudurler bunu her zaman der. mudurun sana bunun icin cok net bir commitment ve timeline vermedikce inanma boyle seylere. kesin is degistir demiyorum ama inanma buna yani.
0
hot potato
(23.12.20)
Gün sonunda teklif icin revizyon istemek doğru olur mu peki? İcimden bi ses is değiştir konfor alanımı yıkıp mücadele et derken başka bir ses ise kaşınma mevcut şirkette sayılan sevilen birisin diyor. :S
0
🌸yekkyea
(23.12.20)
Ben olsam ben de gitmezdim, arada çok fark yok gibi görünüyor. yan hak olarak da araba falan değilse eğer genelde göz boyama oluyor. Teklifi revize etsinler.
0
roket adam
(24.12.20)
Bayram, tatil yardımı, yeni yılda hediye ceki vs gibi farklar var. Uzun süre ilk is yerinden ayrılmamış olacağım ve buradan başka yere gitmek istediğimde bu konu ayak bağı olacak endişem var. Bir yandan da teklifi veren firma cv de iyi bir etki yaratacaktır diye düşünüyorum. Dünden beri düşüne düşüne hambalaleyy hamballeeyyo oldu beynim.
0
🌸yekkyea
(24.12.20)
hiç öyle kurumsallı yerlerde çalışmadım ama mevcuttaki müdürünle pazarlık/blöf şansın var mı? "gitmek istemiyorum ama siz de en az bir %20 patlatmasanız mı?" gibi? terfinin maaşına, özlük haklarına falan ne kadar yansıyacağı ve ne kadar istediğin de önemli tabii.
0
harfitarif
(24.12.20)
İs teklifi geldiğini kendi müdürüme söylediğimde adımın terfi listesinde olduğunu ama Amerika’nın onay verip vermeyeceğine dair söz veremeyeceğini söyledi. Sanırım değişim istiyorum hayatımda önce teklif yapan firma ile görüşüp revizyon isteyeceğim yaparlarsa zaten giderim. Yapmazlarsa da artık hayırlısı der geçerim. Tüm dostlara teşekkürler
0
🌸yekkyea
(24.12.20)
Dostlar teklifte revize yapıldı %25'e döndü oran. Çarşı karıştı. :) arka planda ardına bakma yolcuu kader almaya geldi seni benden çalıyor. Destek olan herkese çok teşekkür ederim.
0
🌸yekkyea
(24.12.20)
(7)

robot süpürge kullananlar. mop özelliği kullanışlı mı?

mr.goodcat
bazı modellerde mop özelliği de var biliyorsunuz. bazıları sürekli mopluyor bazılarına da şurayı mopla burayı moplama falan diyebiliyorsunuz..sormak istediğim bu mop özelliği kullanışlı mı? yani beklenen performansı veriyor mu yoksa sadece yeri nemlendiriyor mu? yani olmasa da olur mu? süpürme ve çe
bazı modellerde mop özelliği de var biliyorsunuz. bazıları sürekli mopluyor bazılarına da şurayı mopla burayı moplama falan diyebiliyorsunuz..

sormak istediğim bu mop özelliği kullanışlı mı? yani beklenen performansı veriyor mu yoksa sadece yeri nemlendiriyor mu? yani olmasa da olur mu?

süpürme ve çekme işlemleri zaten bilindiği gibi tavsiye ediliyor ama fiyat farkı vererek mop almaya gerek var mı onu öğrenmek istiyorum.

bir de sorguladığım nokta ne kadar çok özellik o kadar çabuk bozulma olduğundan moplu alıp da sonra başıma dert almak istemiyorum.

teşekkürler.
0
mr.goodcat
(21.12.20)
bizim ev halılı ve halılar beyaz. o mob halıların kenarlarını pisletti ve 1-2 defadan sonra hiç kullanmadık. alırken çekiş gücü iyi olduğu için s5 max almıştım, yine olsa yine alırım çünkü süpürme kalitesi benim için önemli olan.

özet: mob özelliğini kullanmıyoruz.
0
trajikomix
(21.12.20)
Silme özelliği gereksiz. Benimki de siliyor ama toz alma gibi bir silme düşünün yani illa ki tertemiz olmuyor ve benim üstünden bi daha silmem gerekiyor. Şimdiki aklım olsa sadece süpürme özelliğini alır geçerim. Üstelik evimde halı da yok. Buna rağmen silme özelliğini beğenmiyorum.
0
sacrilegious
(21.12.20)
aynı pis suyla dolanıyor mopta, bi de halıları kaldırmak lazım geliyor bence kullanışlı değil. sadece süpürmesini kullanıyorum ben
0
rayde
(21.12.20)
ben kullanıyorum ve gayet kullanışlı buluyorum.
evde çok halı yok, sadece salonda ve yatak odasında var.
halı olmayan yerlerde çok rahat oluyor.
evet, sadece toz almak gibi, yani öyle leke falan çıkarırcasına bir silme söz konusu değil.

ben xiaomi vacuum mop aldım (mop pro değil) ve evde beş kedi var.
gündelikçi de geliyor ama makineyi de her gün, bazen günde iki kere kullanıyorum.
su haznesine biraz da yüzey temizleyici ekliyorum, yerler en azından silinmiş gibi oluyor ve parlıyor, daha temiz görünüyor, daha temiz kokuyor.
ben çok sık kullanıyorum mop özelliğini, bence tozlanmayı da azaltıyor.
özellikle parkelerde pronto gibi bir yüzey temizleyici kullanırsanız daha güzel oluyor.

sonuçta altındaki mikrofiber bez de kirleniyor, yani öyle ya da böyle bir şekilde toparladığı bir toz oluyor.
evet, bu mop özelliği de yeterli değil ama hiç yoktan iyi bence.
0
blatta hiberna
(21.12.20)
Ben kullanıyorum ve memnunum. Vacuum mop pro kullanıyorum, büyük su haznesi aldım ek olarak, bol su seçeneği ile kullanıyorum ve lekeleri de çıkarıyor. Ev 110 metrekare, sadece salonda halı var, sileceği zaman halının olduğu yere sanal duvar ekliyorum ve işin yarısında makineyi durdurup, mopu lavaboda yıkayıp (simsiyah su çıkıyor) geri takıyorum. İçine az yüzey temizleyici de koyuyorum mis gibi oluyor.
0
gmzo
(21.12.20)
Ekleme yapayım: Vacuum mop pro mop yaparken her harekette Y şeklinde bir yol çiziyor, yani ileri geri yapıyor, böylelikle lekeler de çıkıyor. Diğer modellerde bu yok, çok araştırarak aldım.
0
gmzo
(21.12.20)
Bazı modeller moplama konusunda daha iyi. Fakat genel itibari ile biraz daha geliştirilmesi gerekiyor moplama özelliğinin.

Benimki dümdüz süpürür gibi giderek mop yapıyor.

Haftada bir süpürmeden sonra mop yapıyorum. 30 dakikada bir bezi çıkarıp temizleyip yeniden takın diyor. Yıkadığımda bezden akan su çok çok da temiz olmuyor.

Fakat çok lazım mı hayır, pişman mıyım hayır çünkü evim halısız hiç yoktan iyidir, halı olsa uğraşmam.
0
denizgonen
(21.12.20)
(3)

Monitörde bozulmalar

issiz karga
3 - 4 gün önce de yazmıştım cevap alamadım belki daha fazla kişi görür diye tekrar yazıyorum cidden çözemedim sorun ekran kartında mı yoksa monitörde mi diye. internette kimi sorun monitör kaynaklı diyor kimi ekran kartı. bilgisayarı ve monitörü açtığımda fotolardaki gibi renkli yatay çizgiler ortay
3 - 4 gün önce de yazmıştım cevap alamadım belki daha fazla kişi görür diye tekrar yazıyorum cidden çözemedim sorun ekran kartında mı yoksa monitörde mi diye. internette kimi sorun monitör kaynaklı diyor kimi ekran kartı.

bilgisayarı ve monitörü açtığımda fotolardaki gibi renkli yatay çizgiler ortaya çıkmaya başladı 2 aydır. ilk başlarda bir iki taneydi ama zaman geçtikçe arttı, şu an ilk açıldığında 4 - 5 parmak yüksekliğindeler ama bir kaç dakika içinde azalarak bitiyor çizgiler, gün içerisinde tekrar ortaya çıkma gibi bir durum da yok.

display port yerine hdmi taktım yine çıktılar. çözünürlük yada yenileme hızını (normalde 2K / 144 hz) düşürürsem ortadan kalkıyor çizgiler ama kısa süre içinde tekrar eski ayarına getirirsem yine ortaya çıkıyor. elimde bir de wacom cintiq var onda böyle bir sıkıntı yok. onun çözünürlük ve yenileme hızı daha düşük (1080p / 30 yada 60 hz)

internette arattım her kafadan bir ses çıkmış bazıları benimki ile aynı sorun bile değil. sıkıntı ekran kartında mı yoksa monitörde mi onu bile anlayamadım. daha önce başına gelen yada bilgisi olanlar bilgilendirirse sevinirim.

not: sürücüler güncel, başka bir ekran yada ekran kartı deneme imkanım yok.
0
issiz karga
(17.12.20)
Büyük bir ihtimal ekran kartı da, bir notebook bağla dene sorunun çözümü bu.

Ya da işlemcide dahili gpu varsa ekran kartını sök öyle dene.
0
denizgonen
(17.12.20)
ekran kartı olma olasılığı çok yüksek.

(bkz: ekran kartı fırınlamak)

eski bir ekran kartıysa bunu deneyebilirsiniz. ben bu şekilde emektar kartımı 1-2 sene daha kullanabildim. rip 8600 gt
0
barabas
(17.12.20)
@barabas ekran kartı yeni hocam gf 2070, bir buçuk yıl oldu alalı. fırınlama iş olmaz o yüzden. işlemcide dahili gpu da yok, kötü oldu valla.
0
🌸issiz karga
(17.12.20)
(3)

Kalorifer ile ilgili bir soru?

grrrrrrrrrr
Evdeki bütün petekleri kapatıp sadece 1 peteği yaksam fatura kapattığım petekler oranında düşer mi?
Evdeki bütün petekleri kapatıp sadece 1 peteği yaksam fatura kapattığım petekler oranında düşer mi?
0
grrrrrrrrrr
(01.12.20)
Kaç petek olduğu da önemli mesela eski evimde 3 petek vardı anlamlı değildi kapatmam.

1 metrelik bir radyatör 6 litre su alıyordu diye biliyorum. Kapattığın her petekte kombin 6 litre suyu ısıtmayacak.

Fakat bunu önerir miyim hayır. Kombiye zararı olan bir şey olduğunu duymuştum.
0
denizgonen
(01.12.20)
Kombinin su devir daim pompasına zararı olduğunu duymuştum. Tek petek çalıştırınca dönen suyun basıncı yüksek oluyormuş. Ne kadar doğru bilemem.
0
cauldronwizard
(01.12.20)
kapattığın peteklerin olduğu odaları kapatır, içerideki soğuk havanın da dışarı kaçmasını önlersen düşer. yoksa o tek petek diğer odalardan gelen soğuk hava yüzünden daha çabuk soğuyacak ve ısınabilmek için yine enerji harcayacaktır.

kombinin içini açabilecek kadar tornavida tutmayı biliyorsan devirdaim pompası üzerinde 1-2-3 diye kademe vardır. aç kombinin kapağını, kademeyi 1 veya 2 yap. o zaman pompaya da zarar vermezsin. bak tepesindeki: www.kombiyedekparca.com.tr
0
kibritsuyu
(01.12.20)
(3)

1 ay dolmadan işten çıkan işçinin hakları ne zaman ödenir?

Tamario
Sorduğum çoğu kişi normal maas ödeme günü öderler derken bazı okuduğum kaynaklar derhal iş çıkışı verildiğinde hesabını kesip yatırırlar diyor.Ben maaş günü ödenme durumunu saçma buluyorum, çünkü sonuçta maaşı çalışan işciye verirsin, benim durumumda is çıkışı alınmış yani resmi olarak ilişiğim kalm
Sorduğum çoğu kişi normal maas ödeme günü öderler derken bazı okuduğum kaynaklar derhal iş çıkışı verildiğinde hesabını kesip yatırırlar diyor.

Ben maaş günü ödenme durumunu saçma buluyorum, çünkü sonuçta maaşı çalışan işciye verirsin, benim durumumda is çıkışı alınmış yani resmi olarak ilişiğim kalmamış firmayla.

Nasıl olur, bilgisi olan paylaşabilir mi?
0
Tamario
(26.11.20)
Turizm sektöründe de anlaşmadan cayıp işten çıkarsan maaş ödenme gününü beklersin. Ama bi kitap deposunda istifamı yazdığım anda param ödenmişti. Şirkete göre değişiyor olabilir.
0
jalapeno
(26.11.20)
firmadan firmaya değişir +1. bazıları hemen yatırırken bazıları maaş günü yatırır.
0
matilda
(26.11.20)
Kuruma göre değişir. Biz maaş ödeme günü bütün herkesin haklarını kesintilerini vs hesaplayıp ödüyoruz. Bir sürü prosedür var, ödemeler departman departman geziyor sonra da bordrolaştırılıyor.
0
denizgonen
(26.11.20)
(4)

iş başvuru maillerine dönüş yapmayan insan kaynakları

batlegolas
bundan tam 5 ay önce, temmuz ayında, işsizlikten delirmiş bir halde bir yere iş başvurusu yapmıştım. ha tabii aylarca 3573515 tane mail attım ama %90'ından ne olumlu ne olumsuz dönüş alamadım.ben sonra iş buldum.temmuz ayında mailime dönüş yapmamış o şirket, geçen gün kalkmış benim o iş başvuru mail
bundan tam 5 ay önce, temmuz ayında, işsizlikten delirmiş bir halde bir yere iş başvurusu yapmıştım. ha tabii aylarca 3573515 tane mail attım ama %90'ından ne olumlu ne olumsuz dönüş alamadım.

ben sonra iş buldum.

temmuz ayında mailime dönüş yapmamış o şirket, geçen gün kalkmış benim o iş başvuru mailime cevap yazmış, güncel cv istiyor. "kusura bakma, iyi günler, iyi çalışmalar, pozisyonla hala ilgileniyor musunuz?" vs. hiçbir şey demek yok.

bu nasıl bir iş? ya bu insanların işi bu değil mi, yani iş başvuru maillerine yanıt vermek? "başvurunuz incelenecektir/olumsuzdur" gibi otomatik hazır bir mail atsalar bile olur yani. ya da derler ki "şu an ihtiyacımız yok, sonra iletişime geçeriz."

bunlar dalga mı geçiyor?

bir sürü iş başvurusu oluyor tatavası yapmayın bana. o insanların işi o. ben grafik tasarımcıyım, benim de bir sürü tasarım yapmam gerekiyor her gün. ben işimi yapıyorum. bir doktor günlerce nöbet yapıyor, bir sürü hastaya bakıyor, işi o. bu ik uzmanlarının da işi bu. yapsınlar.

global de bir şirket, her ülkede varlar. koca şirkette tek bir ik çalışmıyordur.

rezillik değil de ne bu? boşa maaş alıyorlar gibi geliyor.
0
batlegolas
(23.11.20)
Rezillik evet, ik'cılar çok kötü çalışıyor bu ülkede.

Başvurduğum bi ilana 2 sene sonra döndüler :D dalga mı geçiyorsunuz diye kahkaha atıp suratına kapattım, utandıklarını sanmam.
0
plutongezegendegilmi
(23.11.20)
genel olarak IK'cıların tamamının/büyük bir çoğunluğunun boşa maaş aldığını düşünenlerdenim ki bu algıyı oluşturan onlar. kalanlar da diğerlerinin çalışmadığını fark edemeyenler bence.

ve çok eminim bence işlerinin en önemli kısmı "hayır" deme maili ama atmamakta ısrarcılar. "mutlaka dönüş yapıyoruz" diyenlere ise hiç güvenmemeyi öğretiyor hayat.

dalga geçtiklerini düşünüyorum. hatta aklımda bir profil var. dünyada top şirketlerden birinde çalışıyor, hiçbir iş yaptığı yok. "bir de yoğunuz" diyorlar.

neyse şimdi IK'cılar bakmışlar ki duruma birileri uyanmış. kimse gelip sataşmadan gideyim. sizinle aynı düşünüyorum.
0
baldan kaymak
(23.11.20)
Sadece internet sitesine pazar günü 30 kişi başvurmuş. Kariyer.net üzerinden de 317 kişi başvurmuş.

Gelen ilanlara bakılıyor, o an olumlu bulunanlar aranıyor. Kendilerine de bilgi veriliyor, süreç devam ediyor, olumlu olması halinde 1 ay içinde size dönüş yapılacaktır diye.

Herkese tek tek copy paste ile dönüş yapıldığında ya da otomatik mail atıldığında ben sana olanı söyleyeyim. Kavga ve gerginlik. Ofise bile geliyorlar.
0
denizgonen
(23.11.20)
Yapmazlar hocam. Şirket içerisinde en çok çalışan birim insan kaynaklarıdır(!) O kadar çok çalışırlar ki global şirketin ik'sından tutun yerel bir şirketin ik'sına kadar hepsi dedikoduya bayılır, hepsi tüm şirketin yükünü onların sırtlandığını düşünür. İş görüşmesine gidersiniz sizi bir odaya alırlar biraz işimiz var, yoğunuz bu aralar diyerek odadan çıkarlar aradan yarım saat geçince bi bakayım ne oldu, unuttular mı acaba diye düşünürsünüz. Bir bakarsınız ki şirketin bahçesinde çay kahve içerisinde kahkaha atarak sohbet ederler. Ama en çok onlar çalışırlar, çünkü genel müdüründen yönetim kurulu başkanından işçisine kadar hepsi onlara muhtaçtır bu ik'cılara göre.
0
siyahsekiz
(23.11.20)
(6)

Emlakci depozitoya yatacak gibi

materyalist imam
20 Ekim 2019'da 3000 depozito, 2500 kira, 2500 emlakci komisyonu olan bir ev tuttum.O tarihte oturduğum daireden 1 Kasım'da çıkacağım için 500 tl kapora ile evi 10 gün tutmayı reddetti ve 830 tl 10 günlük kira verdim ve 1 Kasım'da tam kirayı ödeyerek kontratı başlattım. Duvarlarda toplam 4 küçük sıv
20 Ekim 2019'da 3000 depozito, 2500 kira, 2500 emlakci komisyonu olan bir ev tuttum.

O tarihte oturduğum daireden 1 Kasım'da çıkacağım için 500 tl kapora ile evi 10 gün tutmayı reddetti ve 830 tl 10 günlük kira verdim ve 1 Kasım'da tam kirayı ödeyerek kontratı başlattım.

Duvarlarda toplam 4 küçük sıva dökülmesi (masa vs dayanan yerler), 2 iz bulunuyor (gene koltuk vs dayandığı için boyası geçmiş)

Buna ek olarak da ev 1 hayli pis. Ekim ayının başında özel durumum sebebiyle tüm eşyalarımı ailemin yaşadığı şehire götürmüştüm ki süpürge, vileda gibi temizlik araç gereçlerinin hepsi gitti. 1 aydır ev arkadaşım kalmaya devam etti ve temizlik yapacak malzeme olmadı, zaten ay sonu çıkacağız diye salmış o da.

Ben dün geldim evin olduğu şehre, bugün emlakciyla görüştüm ve 3k depozitonun tamamen üstüne yatmaya çalışıyor. Ev arkadaşım bu akşam boşalttı eşyalarını ve gitti yarın tekrar gelecek boş haline de tekrar bakmak için.

Ben temizlik ve ufak tefek siva dökülmeleri için max 1000 tl kesse okeydim ancak tavır hoşuma gitmedi.

İşin kötüsü Cumartesi günü askerlik görevim için başka 1 şehre gideceğim ve 6 ay boyunca bu durumu takip edemeyeceğim. Yani emlakcinin elinde iban'im olacak, yollarsa yollar yollamazsa yapabileceğim 1 şey yok gibi.

Ev arkadaşım çok sonradan geldi, kontrat benim adıma muhatap benim o yüzden.

Bu gibi bir durumda yapabileceğim bir şey var mı? Adam parayı hiç yollamasa veya 300-500 tl gibi komik 1 meblağ yollasa itiraz etmeyi bırak belki kontrol bile edemeyeceğim hesabımı.
0
materyalist imam
(29.10.20)
Depozitlerin geri alınamama durumu olduğu için, depozit kadar oturup, paraya denk getiriyoruz millet olarak. Şimdi emlakçı "abi evin içine sıçmışınız, 5000'toparlayamam derse, hiçbir şey diyemezsin. Baştan konuşurken boyalı alma-teslim etme durumu konusulmuş olsa dahi, ancak ev sahibi ile bu şartlarda uzlaşılabilir. Emlakçı ile kattiyen uzlaşılmaz (yüzde 99).

Biraz daha oturup depoziti kiraya denk getir. Hepimiz öyle yapıyoruz.
0
rezilrusfaadam
(30.10.20)
@rezilrusfaadam maalesef mümkün değil. 4 gün sonra askerlik için birliğime teslim olacağım.
0
🌸materyalist imam
(30.10.20)
Noterden ihtar çek. Belki tirsar da öder.
0
fempusay
(30.10.20)
Evi bilmiyorum da istanbulda artık 2+1 evin boyanması 1300 lira var.
Temizlik desen temizlik malzemesi olmayan bir eve temizlikçi çağırmak da 300-350 vardır.

Demek istediğim adam paraya yatıyor tartışmasız da başta ev nasıl teslim edildiyse öyle geri alınıyor ülkemizde. (Gerçi temizlik haricinde boyayı da kiracının yapmasını adil bulmam, boya da ev sahibinin sorumluluğu olmalı bence)

Eğer ev temiz ve boyalı teslim edildiyse 1500 en az sıkışmış zaten. Paramı ver aldığım gibi teslim edeyim diye konuş derim.
0
denizgonen
(30.10.20)
Evi boyalı teslim aldıysanız zaten boyalı teslim etmeniz gerekir. Sonuçta o sıva dökülmesinin üstüne alçı atıp geçmeyecek adam, tekrar boyatacak. Ev bir hayli bis diyorsunuz, bir de temizlik masrafı var. Onu da düşünce kalan tutar ne ise onun üzerinden anlaşmaya çalışın. Yani depozito - tüm ev boyası ve temizliği
0
elorelia
(30.10.20)
depozito ev sahibinin parası emlakçının değil. haliyle sorumluluk da ev sahibinde. emlakçıya uygun bir dil ile bunu yaparsa evden çıkmayacağını anahtarı teslim etmeyeceğini onları çok uzun süre uğraştıracağını hissettir. mesela gelin depozitomu elden getirin anahtarını teslim edeyim gibi işleri yokuşa sür derim.

bu durumda emlakçı 500-1000 lira temizlik keseyim gibi bir teklifle gelebilir. boyalı aldıydan boyalı teslim edersin. boyasız aldıysan boyalı teslim etme yükümlülüğün yok.
0
orpheus
(30.10.20)
(9)

Annem 70 yaşında ama E-nabızda grip aşısına dair bir şey yok

santimantal
Grip aşısı yaptırmak istiyoruz anneme.65 yaş üzeri öncelikli bildiğim kadarıyla.Haberlerde E-nabız sistemine girip Reçetelerim'e bakın diyor.Baktım ama grip aşısıyla ilgili bir şey yazmıyor.Ne yapmalıyım acaba? Bir şekilde bizim mi talep etmemiz gerekiyor?
Grip aşısı yaptırmak istiyoruz anneme.
65 yaş üzeri öncelikli bildiğim kadarıyla.
Haberlerde E-nabız sistemine girip Reçetelerim'e bakın diyor.
Baktım ama grip aşısıyla ilgili bir şey yazmıyor.

Ne yapmalıyım acaba? Bir şekilde bizim mi talep etmemiz gerekiyor?
0
santimantal
(27.10.20)
Ben de TIP 1 şeker ve astım hastasıyım ama bana da çıkmıyor grip aşısı.
Yüce devletimizin bir latifesi işte.

Ayrıca Reçetelerim'e değil, Influenza Risk Durumu gibi bir tuş var orda, ona bakmanız gerekiyor.
0
esse classic
(27.10.20)
Covid risk grubundayım. Enabız öyle diyor. Uydurmadım yani. Ama grip aşısı için uygun değilim. Kafalar karışık
0
sutlu nescafe
(27.10.20)
benim annem 77 yaşında, tansiyon, kolestrol, şeker hastası, geçen ay da covid olup atlattı. onu bile risk grubunda görmediler. aile hekimiyle görüşeceğiz ama şu aşamada aşı verilmeyecek gibi gözüküyor. kendiniz için hiç bakmayın yani.
0
miranda
(27.10.20)
Dedem 87 anneannem 85 yaşında ve aşı hakları yok :)
0
denizgonen
(27.10.20)
grip asisi artik sadece akp'nin seckin zumresine ayrilmis vaziyette.
0
baldur2
(27.10.20)
baldur2 +1

Ayrica asiyi alacak paranin oldugu bile mechul. O kadar haber cikiyor, ilac firmalarina olan borclarimizdan dolayi yeni satislarin yapilmadigi. Hükümette simdiye kadar yalanlamadi.
0
VIPCH
(27.10.20)
Ben daha grip açısı hakkı çıkan kimse görmedim etrafımda.
0
inawen
(27.10.20)
Benim de anneme çıkmadı 70 yaşında ama 84 yaşındaki babama çıkmış. Koah var kendisinde hava falan kullanıyor. Sanırım o yüzden çıktı.
0
sta
(27.10.20)
Annem de 70 yaşında, her gün bakıyordum risk grubunda değilsiniz yazıyordu, bugün risk grubundasınız aile hekiminize yazdırabilirsiniz diye güncellenmiş, hemen gidip yazdırdık. Her gün bakın, güncelliyorlar ara ara.
0
opucuk baligi
(27.10.20)
(3)

Bakın çok ilginç

Karmaşıklık
Bir ayakkabı bakiyorum, Nike sitesinde daha ucuz ama diğer sitelerde istisnasız çok daha pahalı. Ne alaka?Nike sitesinde alımda sorun yaşayan oldu mu?
Bir ayakkabı bakiyorum, Nike sitesinde daha ucuz ama diğer sitelerde istisnasız çok daha pahalı. Ne alaka?

Nike sitesinde alımda sorun yaşayan oldu mu?
0
Karmaşıklık
(19.10.20)
nike'tan alman en güvenilir yol. piyasada özellikle trendyol denen lanet yerde sahte ayakkabı satan şerefsizlerden o kadar çok var ki! dikkatli olmayan kimse kolay kolay anlamıyor üstelik sahte olup olmadığını.

nike, adidas gibi marka ürünlerini fiyatı uygunsa kendi sitesinden almak en rasyonel seçim. e ticaret sitelerinde de güvenilir ve bilindik satıcılar tercih edilebilir ama çok dikkatli olunmalı bence.
0
ezkaza
(19.10.20)
nike sitesinden aldığım ayakkabı Hollanda'dan geldi. Handikapı uzun sürmesi. İlk kez Nike alıyorsanız numaranıza çok dikkat edin bi numara küçük geliyor bana Nikelar.
0
pardonazbirbaksanız
(19.10.20)
Türkiyedekinin yarı fiyatından uyguna almıştım. O yüzden de aynı ayakkabıdan 3 çift söylemiştim kargo bedavaya gelsin diye. Hollandadan gelmişti.
0
denizgonen
(20.10.20)
(18)

İstifa Sonrası Kalmam İçin Israr Edilmemesi

depresif genc
Beyler, buradan istenmediğim sonucunu çıkartabilir miyim :)Biraz hayal kırıklığıyla birlikte yöneticim sonucu kabullendi ve kalmam için gerekli şartları yaratmak konusunda bir girişimde bulunmadı.Profesyonel hayat deyip geçiyor muyuz. Vay be, yarım saatlik bir meeting sikecıl etmeye bakıyor her şey.
Beyler, buradan istenmediğim sonucunu çıkartabilir miyim :)

Biraz hayal kırıklığıyla birlikte yöneticim sonucu kabullendi ve kalmam için gerekli şartları yaratmak konusunda bir girişimde bulunmadı.

Profesyonel hayat deyip geçiyor muyuz. Vay be, yarım saatlik bir meeting sikecıl etmeye bakıyor her şey.
0
depresif genc
(12.10.20)
çok vazgeçilmez değilsin demek ki. yenisi bulunur hem de belki daha ucuza.
0
jelly bear
(12.10.20)
Senin istifandan çok önce senden vazgeçmişler.
0
angelus
(12.10.20)
Hiçkimsenin yeri doldurulamaz değil hele ki profesyonel hayatta. O nedenle normal olanı yapmışlar.
0
lcha
(12.10.20)
Bu zamana kadar kurumsal bir firmada "istifa ederim haa" diyen insanı tuttuklarını görmedim.
0
SiyamkedisiZorro
(12.10.20)
Blofune rest demisler, olur oyle arada :)
0
brkylmz
(12.10.20)
pandemi donemi. millet issizlikten kiriliyor, ik'da sirada ne referanslar ne torpilliler vardir, bosluk olsa da alsak diye bekleyen, normal bu zamanda
0
neverletyougodown
(12.10.20)
neredeyse herkesin yerine aynı paraya ya da daha ucuza çalışacak daha nitelikli kişiler bulunur, ki ekonomi berbat işsizlik tavan, corona muhabbeti vs. özellikle bu dönemde gayet normal. canınızı sıkmayın.
0
rose parks
(12.10.20)
uk'de istifa eden adama neden diye bile sormadıklarına şahit oldum. çok normal sonuçta istifa ediyorsa vardır bir bildiği bana ne diye düşünüyoruz.

genelde de maaş konusu olduğu için 4 alan adama aynı şirkette 5 vermek söz konusu bile olmayacağı için kal vs denilmiyor.

tr piyasası ise bunun tamamen tersi ama ben yöneticilik zamanımda gidene kal demedim hiç. buna izin verdiğim anda başka yollar açılacaktır. kimse o kadar vazgeçilmez değil. yine de olan bana oluyor sonuçta tabi. adamı sıfırdan al yetiştir. 1 sene çalışsın maaşının 2 katını talep etsin. sonra yeniden başla..
0
ozdek
(12.10.20)
şirket prensibi de olabilir. eski şirketimde gidene kimse dur demezdi. kralı olsa güle güle diyip yolladılar.
0
erty_ksk
(12.10.20)
yöneticilerde istifa edeni geri çevirmemek, ısrar etmemek bir prensip meselesi olabilir.
zorlanacağını bile bile, yeni personel alırken, eğitimi, yeni kişiyle süreçler, bunlar yorucu işler. ama gitmek isteyen insanı tutmak doğru değil. ben de bu şekildeyim. istifa ettiğinde bana istifa edeyim mi diye sormuyor. geleceği için önemli bir kararı almış. ben de saygı göstermeliyim. sonuçta bu işte yeni personel alınması da var. hayat devam eder bir şekilde.
0
stewie
(12.10.20)
Hafta sonu, bayram seyram demeden iş yerine çağrılan mühendisler , teknisyenler , operatörler vardır .
Bu insanlara ağa dur soluklan derler.
Ama aynı işi yapan başka biri varsa abi yolun açık olsun derler.
0
ycaycayca
(12.10.20)
istifa etmişsin, gidiyorum demişsin. adamlar da git demiş.
0
co2s2
(12.10.20)
Onlar bu şekilde diğer personellerinin daha sıkı işlerine bağlanacağını düşünüyor olabilirler.
0
Erva
(12.10.20)
Ne diyebilir ki? Kreş mi yani orası? Kollarını açıp getme mi deyeydi?

Görevle ilgili sorumluluklarının başkalarına aktarılması için de ihbar süresi diye bir şey var. İşlerini aktarır ve gidersin.

Gene bu tarz durumlar için prosedür ve talimatlar da var. Yeni başlayan o talimatları ve prosedürleri uyguladığı sürece akış devam eder.

Edit:egoya bak, pohpohlanmadığından cevabı beğenmemiş minik çekirge.
0
denizgonen
(12.10.20)
Hocam sen daha iyi bir iş bulmuş gidiyorsun, yöneticin eski kötü şirkette kalıyor. Buna konsantre ol, niye keyfini bozuyorsun :)
0
plutongezegendegilmi
(12.10.20)
olur oyle, bosver,

herkes isyerinde "ulan bir ayrilsam butun isler bunlara kalacak" diye dusunmusuzdur, bu sekilde dusunmedim diyene inanmam, ben de cok dusundum ama istifa edince isler bir sekilde yuruyor...

eksisozluk.com
0
exlibris
(12.10.20)
ya salla gitsin kimse vazgeçilmez değildir kafana takman bile gereksiz.
0
basond
(12.10.20)
Akli basinda hicbir sirket gidecem diyen adama ne olur kal demez, derse ornek teskil eder sonra calisanlarin maskarasi olursun. Dunyada tek olsan yine de yol verirler, bu isler boyle..
0
cooperr
(12.10.20)
(4)

Telefon zarar görmüş müdür? Kılıf kullanılmalı mı?

biginjapan
bugün spor salonunda lat pulldown (https://cdn1.coachmag.co.uk/sites/coachmag/files/styles/insert_main_wide_image/public/2019/01/underhand-lat-pull-down.jpg) yaparken telefonu cebimden çıkarmayı unutmuşum. Şu bacakları sıkıştırdığımız bölgeyle cebim arasında sıkıştı yani telefon, 15 saniye falan sık
bugün spor salonunda lat pulldown (cdn1.coachmag.co.uk ) yaparken telefonu cebimden çıkarmayı unutmuşum. Şu bacakları sıkıştırdığımız bölgeyle cebim arasında sıkıştı yani telefon, 15 saniye falan sıkıştı. Kılıfı yok, 20 tl'lik ekran koruyucusu var sadece. Iphone 11, 5 sene 6s plus kullandım bunu da 5 sene kullanmak istiyorum. 6s plus'ı çantaya falan atacaksam yada spor salonuna gideceksem kılıfla kullanıyordum onun dışında hep kılıfsızdı. Bir kere yatakta elimden düştü bardağı paramparça etti kasa biraz çizildi ama bir şey olmadı. 11, 6splus kadar sağlam mı bilmiyorum da.

Malum ülkemizin alım gücü, vergi oranı belli o yüzden içim acıyor hala. Avrupa'da abd'de yaşasam asgari ücretin yaklaşık yarısıyla alma gücüm olsa bu kadar içim cız etmezdi. 11 kullanan arkadaşlar, telefon ne kadar sağlam? 6s plus'dan sağlam mıdır? Kılıflı mı kullanıyorsunuz her zaman?
0
biginjapan
(10.10.20)
o kadar para verdiğim şeyi kılıfsız kullanmam. sürekli kılıflı kullanmaktan da zarar gelmez.
0
sutlu nescafe
(10.10.20)
Artık ekonomik durumlar ortada. Ortalamanın çok çok üstünde kazanan birisi o telefonu anca bir aylık maaşı ile alabiliyor. Ortalamaya girmiyorum bile. Gündelik olarak sürekli kullandığımız bir cihazı kılıfsız korumasız kullanmak yanlış geliyor.

Sorunun cevabına gelince iPhone x çıkana kadar apple ürünlerinin kasa ekran oranı bayağı düşüktü. Yeni iPhone'larda ekran telefonun kendisi kadar. Eski nesil cihazlar kadar dayanıklı olmayacağı bence kesin.
0
denizgonen
(10.10.20)
3 yıla yakın süredir İphone 8 kullanıyorum. İlk aldığım günden beri hep kılıflı kullandım. 3 kez düşme, 1 kez de üstüne spor salonundan bar düşmesinden dolayı ekran koruyucuyu kırdım. Kılıf/koruyucu olmasa arka camı da kırılırdı. 3 telefon parası daha çıkardı cebimden.

Zengin bile olsam kılıflı kullanırım. Neden hasar görsün ki telefon? İçinde birçok özel şey var, yenisine aktarmak bile zahmet.
0
tek yaprak havlu
(10.10.20)
ne tür kılıf kullanıyorsunuz silikon mu plastik mi
0
🌸biginjapan
(10.10.20)
(4)

Caddebostan/Kadıköy Kapalı Otopark

there is no happy ending
Arkadaşlar merhaba,Geçen haftaki doludan arabada 5-10 tane dolu izi oldu, daha bunları düzelttirmeden yarın ikincide gg olmak istemiyorum. Arabayı Caddebostan/Kadıköy civarında nereye bırakabilirim kapalı otopark olarak? AVM'lerden Kozzy, Optimum ya da Akasya dışında bir yer geliyor mu aklınıza?Bir
Arkadaşlar merhaba,

Geçen haftaki doludan arabada 5-10 tane dolu izi oldu, daha bunları düzelttirmeden yarın ikincide gg olmak istemiyorum. Arabayı Caddebostan/Kadıköy civarında nereye bırakabilirim kapalı otopark olarak? AVM'lerden Kozzy, Optimum ya da Akasya dışında bir yer geliyor mu aklınıza?

Bir de AVM'de gece bıraksam hop noluyor hemşerim derler mi? Parası neyse vermeye razıyım, zira dolu düzelttirmeden daha ucuz olacağı kesin.
0
there is no happy ending
(07.10.20)
selam.

söğütlüçeşmeden boğa yoluna giderken sağda çok büyük kapalı ispark var.
ben oraya bıraktım bu akşam. günlük 37 tl. ctesi geri alacağım ben. benim gibi gelenler çoktu.

not: dediğim yer boğaya değil söğütlüçeşmeye yakın. yanında camii vardı sanırım.
0
la traviata
(07.10.20)
Selam,

Aldığım duyumlara göre avmlerde 1-2-3 sonra mimleniyorsun elbette.

Ayrıca bence uzun vadede otopark masrafı aracın tamirinden daha fazlaya mal oluyor. Dediğin bölgede kapalı otopark fiyatları ayda rahatlıkla 400 lirayı geçiyor.

Benim aracım da doludan hasar gördü. Fakat bir kere geldiğimiz dünyada otoparka bu parayı vereceğine kasko yaptırmanı, dolu hasarının resimlerini çekip bir yerde saklamanı, satarken gerekirse 1-2.000 ucuza satmanı tavsiye ederim.
0
denizgonen
(07.10.20)
istanbul için ciddi dolu riski olmadığı belirtildi. ben tedbir olsun diye dalları geniş bir ağacın altına park ettim.
0
orpheus
(08.10.20)
Caddebostan kültür merkezi
0
mirafiori
(08.10.20)
(3)

Düdüklü tencere önerisi?

mikahakkinen
fissler veya tefal gibi yüksek fiyatlılar değil, daha ortalama bir ürün önerir misiniz?(karaca ve markalarından memnun değilim.)
fissler veya tefal gibi yüksek fiyatlılar değil, daha ortalama bir ürün önerir misiniz?

(karaca ve markalarından memnun değilim.)
0
mikahakkinen
(30.09.20)
Emsan efsane serisi. Klasik basit sorunsuz.
0
denizgonen
(30.09.20)
Tefal secure. BİM'de 300 liraya satıldı geçenlerde hatta. 4 yıldır kullanıyoruz, memnunuz.
0
giovanne
(30.09.20)
cookmate , cookplus gibi firmalardan uzak dur. muhakkak şikayet varda almaya karar verdiğiniz ilgili firmaların şikayetlerine göz at. gereksiz yere eve tavuk tesirli bomba sokmanızın anlamı yok.
0
janavarorion
(30.09.20)
(7)

Kurutmalı çamaşır makinesinin falsosu ne niye satılmıyor?

inancsiz deve
Genelde hep çamaşır makinesi ayrı kurutma makinesi ayrı oluyor evlerde. Hem daha çok yer kaplıyor 2 makine hem daha pahalı oluyor. Aynı işi görmüyor mu kurutması içinde çamaşır makineleri?
Genelde hep çamaşır makinesi ayrı kurutma makinesi ayrı oluyor evlerde. Hem daha çok yer kaplıyor 2 makine hem daha pahalı oluyor. Aynı işi görmüyor mu kurutması içinde çamaşır makineleri?
0
inancsiz deve
(25.09.20)
aynı işi görüyor ama aynı faydayı alamıyorsun. üniversitede vardı bu kurutmalı çamaşır makinesinden, tüm çamaşırlarım 2 beden küçüldü. bazıları yırtıldı.

şuan evimde ayrı ayrı makineler var, renkli beyaz pamuklu sentetik demeden atıyorum karışık, hiçbir şey olmadı şimdiye kadar.
0
trajikomix
(25.09.20)
kombo makineler daha çok su tüketiyor, kurutma işlemi sadece kurutma yapan makinenin 2 katı sürede kurutuyor, kombo makinenin bozulma ihtimali daha yüksek ve masrafı fazla.
0
nahtoderfahrung
(25.09.20)
Ben de kolay bozuluyor diye duymuştum. Bir de zamandan tasarruf edemiyorsun. Birden fazla yıkama yapacaksan kurutma makinesi ayrı olunca eşzamanlı çalışabiliyorlar.
0
himmet dayi
(25.09.20)
bende var. siemens. oldukça iyi. tek derdim normal bir kurutma makinasına göre daha çok buruşturması ve ütüyle açmasının zor olması.

o yüzden kurutmayı yalnızca ütü gerektirmeyen havlu vs. şeyler için kullanabiliyorum.
0
fever
(25.09.20)
Himmet dayı'nın söylediği sebep +1. Kurutmalı çamaşır makinası var bizde de, 5 kg çamaşır yıka kurut 5-6 saati buluyor. Annemlerde ikisi ayrı, kısa programda yıkatıp tıkır tıkır üste kurutmaya atıyor sonra. Acayip fark ediyor süre olarak. Yoksa cihazın çalışma mantığı birebir aynı neredeyse.
0
roket adam
(25.09.20)
Bende ayrı ayrı var fakat ikisi de 7 kilo. Kurutma makinesinin kazanı tartışmasız olarak çamaşır makinesinin kazanından daha büyük ve yapı olarak da daha farklı.

Bir ara yurt gibi bir yerde kalıyordum ve makine kurutmalı çamaşır makinesi idi. Kurutma kaliteleri arasında ciddi fark var.
0
denizgonen
(26.09.20)
en temel problem şu; yıkadığın her şeyi kurutma makinesine atamayabilirsin ya da atmak istemeyebilirsin. sebep: çünkü havlular pek çok ürüne göre daha uzun sürerde kurur ve bu da diğer ürünlerin çekmesine neden olur. o sebeple combo makineler var ama mantıklı değil. tabi ticari olanlar ayrı, örneğin hep masa örtüsü yıkayan bir yer için combo olması sorun değil. ama ev için combo makine pek uygun değil. genelde üst üste durdukları için yerde problemi de çok düşünülmemiş.
0
helenart
(26.09.20)
(7)

İşten ayrılma sorusu

tum haklari saklidir
Çalıştığı her firmada uzun vadeli çalışmak isteyen, pandemi döneminde çalıştığım firmadan ayrılmak zorunda kalan bundan yaklaşık 2-3 ay önce uzun vadeli çalışma hayalleriyle köklü bir firma nı işe başlayan kişi (mülakat sırasında da uzun vadeli çalışmak istediğini birkaç defa belirtmiş) ancak çalışm
Çalıştığı her firmada uzun vadeli çalışmak isteyen, pandemi döneminde çalıştığım firmadan ayrılmak zorunda kalan bundan yaklaşık 2-3 ay önce uzun vadeli çalışma hayalleriyle köklü bir firma nı işe başlayan kişi (mülakat sırasında da uzun vadeli çalışmak istediğini birkaç defa belirtmiş) ancak çalışma ortamını hayal ettiği gibi bulamamış ve farklı bir firmadan iki katından biraz fazla bir maaş ile iş teklifi almış bir kişinin teklifi kabul edip iş değiştirmesi doğru olur mu?
Siz olsanız kendinizi rahatsız hisseder miydiniz?
0
tum haklari saklidir
(23.09.20)
Doğru olur.

Şirketler anne-baba-arkadaşınız değil. Başka yer daha iyi imkan sağlıyorsa oraya gidersiniz, kimse de buna alınıp gücenmez.
0
plutongezegendegilmi
(23.09.20)
Çok doğru. Düşünecek bir şey yok bence. Açıkça söylerdim durumu. İyi ayrılmaya çalışırdım artık ne kadar mümkünse.
0
the coon
(23.09.20)
sence çalıştığın yer senin yarı maaşına başkasını çalıştırabiliyor olsa seni şutlamaz mı?

evlenmiyorsunuz, para karşılığında çalışıyorsunuz.
0
denizgonen
(23.09.20)
Duygusal bakmamak lazım. çalıştığı kişilere 2 katı teklif aldım dediğinde zaten güle güle git derler.
0
lcha
(23.09.20)
Hocam sirketler yuksek maas teklifi alip giden kisilerin arkasindan of puf yapmazlar. Sen ciktiktan sonra bi ilan cakarlar ertesi gun yerini doldururlar. Ki kurumsal bi firma diyorsun. Aile sirketi olsa bi nebze hadi.
0
brkylmz
(23.09.20)
Abi 7 senedir aynı firmadayim . Şimdiki aklım olsa ilk sene is değiştirirdim . Hiç durma yüksek paraya git.
0
ycaycayca
(23.09.20)
Bizim şirkette, ayrılsa bayağı büyük boşluk olur diye düşündüğümüz birkaç kıdemli insan bu sene ayrıldıktan sonra yokluklarını pek hissetmedik. Hemen rolleri doldu. Bir şekilde işler devam ediyor. Onları düşünmene gerek yok. 2 kat maaş çok iyiymiş.
0
juninho77
(23.09.20)
(14)

Babamla ilgili ne yapacagimizi bilmiyoruz

Olric
Nerden baslasam bilmiyorum kisaca anlatmaya calisacagim. Annem babam ve evlilikleri. Cocuklari ben ve kiz kardesim variz. Babamlarin aile sirketi vardi. Cok calisirmis eskiden ama ayni zamanda kazandigi parayi da arkadaslariyla ve baska kadinlarla da yedi. Yani annemi aldatirdi ve siddet uygulardi,
Nerden baslasam bilmiyorum kisaca anlatmaya calisacagim. Annem babam ve evlilikleri. Cocuklari ben ve kiz kardesim variz. Babamlarin aile sirketi vardi. Cok calisirmis eskiden ama ayni zamanda kazandigi parayi da arkadaslariyla ve baska kadinlarla da yedi. Yani annemi aldatirdi ve siddet uygulardi, ve alkolik. Bizle de ilgilenmezdi maddiyat haric.

5 sene once babam sirketten ayrilmak istedi ve ruhsal rahatsizliklari basladi. Amcamlarla agir kavgalar etti. Bipolar teshisi kondu. Bence kotu bir hastanede tedavi gordu 1 ay kadar. Hastaneye amcamlar ve ben yatirdik. Bu yuzden bana cok kizgin. Asla hastaligini kabul etmedi. Ciktiginda ilaclarini kullanmadi. Alkol de kullanmamasi gerekiyordu ama kullanmaya devam etti.

Biz de kardesimle universite icin istanbula tasinmistik. Bir sure sonra annem evi terk edip ananeme gitti. 4 senedir ayrilar. Babam da yalovada yazligimiz vardi oraya tasindi, bu surede annemi telefonla vs taciz etti, ara ara ananeme gelip veya uzaktan kavga cikardi. Bu kavgalarin ucu bize de dokundu. Biz bir taraf olmak istemedik hicbir zaman ama babam zorladi. O kavgalarin sonunda benimle de kavga etti. Bana da kufurler ve olum tehditlerinde bulundu. Birkac ay konusmadik. Sonra bir sekilde konusmaya basladik. Birkac yildir stabil bir iliskimiz var. Normalde istanbuldayiz. Tatillerde babama ve anneme gidiyorduk(korkarak).

Bu yazin basinda babam rahatsizlanmis ayaklari ve karni sismis. Once yalovada biraz hastaneye gittik ama cok sonuc alamadik. Halamin vs israriyla eskisehire gittik. Siroz teshisi kondu, 3 hafta hastanede yatti. Sirozun belli bir tedavisi yokmus. Bundan sonra kendine dikkat ederek yasabilir dediler. Alkol alirsa intihar olur dedi doktor. Babam siroz oldugunu da asla kabul etmek istemedi. Ilaclari kullanmak istemedi. Bir sure halamda kaldik. Bu surede amcamlarla da gorustu ama onlara hala kizgin. Kalp doktoru icin istanbula gittik ama bir sikinti cikmadi. Hastane sureclerinde de kavgalarimiz oldu.

Hastane isleri bitince Yalovaya geldik. Bir hafta beraber kaldik. Ama bizim artik istanbula donmemiz gerekiyodu cunku ben avukatlik stajina basladim kardesim de staj yapacakti ve tasinmamiz gerekiyor. Son gun babam alkol almaya basladi. Aslinda alkol almadan once durumu normale yakindi. Bu hastaliklarindan bagimsiz bi ayak agrisi vardi sadece. Alkol aldigi gun baya kotu oldu. 3 aydir icmedigi icin carptigini dusunduk.
Biz bu hafta istanbulda kaldik. Dun yalovaya geldik. Saat 7 de sarhostu. Yine kavga cikartti dun. Anneme kufurler etti. Eski mevzulardan kizdi. Biz karsilik vermedik. Bugun istanbula geri donecektik. Ama ne yapacagiz bilmiyoruz. Daha bu saatte yeni ayiliyor. Burda kendi basina kalamiyor artik. Alkol aldigi icin mi bilmiyorum durumu kotu gozukuyor. Bizimle gelmesini istemiyoruz cunku her gun bu kavgayla ve stresle yasamayiz. Normalde de zaten cok cekilebilir bir insan degil. Halam kendisinde kalabilecegini soyluyor ama orada da rahat edemiyor. Amcamlari vs de sevmedigi icin gitmez. Zaten orda alkol alamaz o yuzden gitmez de. Akil alacak kimsemiz yok. Ne yapacagiz ne edecegiz hic bilmiyoruz.
0
Olric
(13.09.20)
Çok sarhoş edip tatile gidiyoruz diye kandırıp amateme yatırabilirsiniz. Benim eniştemin abisine öyle yapmışlardı.
0
sakurasou
(13.09.20)
@sakurasou daha once de hastaneye zorla yatirmislar. Alkol tedavisi de gordu ama sonuc alinamadi. Bir daha zorla bir sey yapmak istemiyorum cunku sonuclari cok daha agir oluyor. Cevabiniz icin cok tesekkur ederim.
0
🌸Olric
(13.09.20)
Adama neden yardım ediyorsunuz? Çıkın gibin içkisini içsin ölsün hepiniz rahat edin.

Bu adam size ne kattı da böyle vefalısınız anlamıyorum. Şiddet dersen her türlü, bencillik desen her türlü. Afedersiniz de celladınıza aşık mı oldunuz siz?
0
denizgonen
(13.09.20)
@denizgonen babam oyle konusmuyoruz bitti gitti diyebilcegimiz bir insan degil. Ya da ben yapamiyorum bilmiyorum. Annem yapmaya calisti ama iste hala kadini rahatsiz ediyor. Biz de onu yapsak can guvenligimizden suphe duyarim. Yapan insanlara gercekten cok ozeniyorum ama benim icin malesef.
0
🌸Olric
(13.09.20)
bu şartlarda yapılabilecek bişey olduğunu düşünmüyorum. üzgünüm.

yani amateme yatırsanız o yolu denemişsiiz. alkol ve kumar kişi istemedikten sonra kesinlikle dışardan bir müdahele ile bıraktırılmayacak bir illet.

psikolojik rahatsızlıklar da olunca iyice zor.

istanbulda babanız adına güzel bir doktora gidip danışın ama ben durumu pek iç açıcı göremedim üzgünüm.

doktor değilim bu arada sadece fikrimi ve çevremden görüp deneyimlediklerim doğrultusunda yazdım.

benim asıl korkum bu durumda şiddete yönelebilecek olması, bence de anneniz uzaklaşsın siz de uzaklaşın.

polis yardımıyla hastaneye yatırabilirsiniz ama 1 ay tedavi görmüş netice alamamış. bir çözüm olabilir mi bilmiyorum. dediğim gibi düzgün bir doktora danışın.
0
hem şişko hem deli
(13.09.20)
pardon ama annenize şiddet uygulamış birine neden iyilik yapmaya çalışıyorsunuz gerçekten anlamadım. bir de kadınmışsınız. annenizi rahatsız etmeye devam etsin ve belki bir gün size de şiddet uygulasın diye mi bu çaba?

babanız yetişkin biri. hastalığa inanmıyorsa bırakın sonuçlarına da kendi katlansın. anneniz de biraz rahat nefes alır. kimse bir başkasından eziyet görmek için gelmiyor dünyaya.
0
i am 6 do you wanna be 9
(13.09.20)
arkadaşlar konumuz olric'i linç etmek değil, babası yani sonuçta elbet bir orta yol bulmak, yardımcı olmak isteyecektir.

bunu yadırgamanız çok enteresan.
0
hem şişko hem deli
(13.09.20)
@hem şişko hem deli, ben ortada bir linç görmüyorum. bu kişi babası değil de bir başkası olsa yardım etmeye çalışacak mıydı? bence hayır. aile seçilmiyor, babası dünya üzerindeki herhangi biri olabilirdi. "birisi anneme şiddet uyguluyor, aa babammış o zaman sorun değil" düşüncesi sadece şiddeti meşrulaştırır.
0
i am 6 do you wanna be 9
(13.09.20)
@i am asla anneme siddet gostermesini makul bulmuyorum zaten. Annemle tartistiklarinda hep annemi savundugum icin daha once ben de kufre olum tehdidine maruz kaldim zaten. Ama bipolar biri icin bunlari yapmis olmasi onu olume terk edebilme becerisi vermedi bana. Ki dedigim gibi babam zaten oyle küsüp konuşmayabileceğimiz türden biri değil. Bilmeyene kolay geliyor sanırım.
Annem icin su an kotu bir durum yok zaten. O ananemde kaliyor. Olan bitenden cok haberi yok. Babam bosanmak isterse isler cirkinlesebilir sadece.
@hem sisko iki cevabınız için de tesekkürler. Evet biz de yapılacak bir şey görmüyoruz. Kardeşlerinden de önce bizim ilgilenmemiz gerektiği için başka yapacak şey de yok.
0
🌸Olric
(13.09.20)
Yapılacak şey belli. Birakip döneceksiniz.
0
elorelia
(13.09.20)
bir kız babası olarak anne ve babanıza rağmen bu kadar iyi yetiştirildiğiniz için gurur duydum valla.

şiddet kısmına ben de katılmıyorum ama ne yazık ki ben de babamı benzer bir teşhisle başlayan olaylar zinciri sonucunda kaybettim.

ayak karın şişmeye başladı ve alkolü kesemiyorsa ne yazık ki bu yolun sonu ölüm..
aynısını yaşadık çünkü. kalp vs sıkıntıları yaşayacak, ödem artacak, gitgide güçsüzleşecek, gözünüzün önünde eriyecek, en sonunda tövbe edip alkolü çok azaltacak ama kurtarmaya yetmeyecek.

alkolü seven biriyle bir ömür geçirdik. o istemeden bırakamaz. o yüzden çocuk gibi amateme yatırın bilmemne diyenleri dikkate almayın. çıktıktan sonra iki katı içmeye başlar. allah korusun başka alışkanlıklara yönelir.

zaten ayrı gibi görünüyorsunuz bence halanızda kalmasına ikna edin siz de uzaktan ilgilenin. arada ziyaretine gidin. zaten içmeye devam ederse çok uzun sürmeyecek bu gitme gelmeler.. yalnız kalmasın ama çünkü her an bir yoğun bakım vs yatırma durumu olacak ileride. mutlaka müdahale edilmeli.
0
ozdek
(13.09.20)
öncelikle çok geçmiş olsun,
insan bazen yapmadıkları için pişman olmamak adına her şeyi yapıyor.
babanızın kalabileceği yer var anladığım kadarıyla, halanız. barışıp, iyilikle hayatında kalabileceği insanlar da var, amcanız ve anneniz gibi. içki kullanmayarak daha uzun ve kaliteli yaşama şansı da var. ama bu yolları tercih etmiyor.

size düşen, dinlemeyeceğini/uymayacağını bilseniz bile, doğru olanı tavsiye etmek ve hayatınıza da devam etmek. zor, ama mantığa uyan bu. tavsiyem, daha sonra içinizi kemirecek sözler kullanmamanız.
acımasız gelebilir, ancak insanların kendilerine zarar verme, hayatını kötü şekilde geçirme gibi haklarının olduğuna da inanıyorum. babanız alkol seçimini bilerek yapmış görünüyor.
0
lovemyself
(13.09.20)
açılın ben geldim.

benim rahmetli ile benim de benzer ilişkimiz vardı. sanki kendi hayatımı okudum. kızkardeşimin düğün gecesi içki içmeyi bırakmak istediğini söyledi ve ertesi gün istanbula amateme yatırdık. 3 gün kaldı, kendi iradesi ile bırakmak istediğinden serbest bırakmışlar. 9 ay içmedi. bu arada kendisinin lakabı "şarapçı", bizim burada herkes onu öyle bilir. neyse 9 ay sonra bir gün arabayla önümden geçti. arkasından baktım, ensesi kızarıktı, hemen aradım, dedim sen içtin mi? sana ne filan dedi, bi süre konuştuk konuşmadık neyse, bu komşusu ile kavga etti ve ceza aldı, ceza evine girdi. ceza evinde bunu kolonyaya alıştırmışlar. çıktıktan bi kaç ay sonra hastalandı, karnım ağrıyor demeye başladı, tabi doktor moktor, aynı şekilde doktor içmeye devam edersen kesin ölürsün dedi, ben ölene kadar içkiyi bırakmam dedi. o zaman ben de dedim, bana bak, içmeye devam edeceksen, ölümü tercih ediyorsan bana gelip ben hastayım, oram buram ağrıyor deyip hastaneye götür deme. bunun için ne harcayacak param var, ne de vaktim. velhasılı, zaten bi kaç aya kalmadan yatağa bağımlı hale geldi, sonrasında da öldü. cezaevinden çıkması ile ölmesi arasında 6 ay ya vardır, ya yoktur. üzüldüm mü, hayır, erken gitti, ama onun tercihi çocukları değil, alkoldü. kendi yaptı, kendi etti.
0
lostys
(13.09.20)
kısa ve öz bir cümle kuracağım, bu cümle uzaktan saçma görünse de aslında anlam barındırıyor. “siz kendinize iyi bakın, anı iyi değerlendirin” bazı şeyler olur, biter, siz engel olamazsınız.
0
bugisme
(14.09.20)
(5)

Ben bunlarla mı uğraşıcam kardeşim

sekerse tehlike
Merhaba. Bir buçuk sene önce ev kiraladım. Aylık 3500 tl ödüyorum ve hep erkenden ödüyorum. Evi tutarken on sene kalmak istediğimi sözle belirtip kabul alsam da kontratımı bir yıl yapmıştık. Daireyi ben boyattım (4000tl) ve uzun süre de kalacağımızı düşünerek masraflar ettim (5-6 bin). Şimdi ev sahi
Merhaba. Bir buçuk sene önce ev kiraladım. Aylık 3500 tl ödüyorum ve hep erkenden ödüyorum. Evi tutarken on sene kalmak istediğimi sözle belirtip kabul alsam da kontratımı bir yıl yapmıştık. Daireyi ben boyattım (4000tl) ve uzun süre de kalacağımızı düşünerek masraflar ettim (5-6 bin). Şimdi ev sahibi evini satacağını, 3milyon tl fiyat biçtiğini, benim almada önceliğim olduğunu, emlakçının gelip fotoğraflar çekeceğini, evi almak isteyenlerin eve geleceğini gezeceğini bildirdi. Ben de koronavirüsü bahane ederek eve kimseyi sokmayacağımı ve mahkeme kararıyla gelirlerse yalnızca kabul edeceğimi, bu durumdan rahatsız olduğumu ve kontratım dolduğunda çıkacağımı söyledim. 2 hafta oldu, mahkeme kararı çıkartmış :) ya kardeşim ben burayı tutmuşum kiramı ödüyorum bu koronada eve milleti sokmak zorunda mıyım ya? Anamız babamız gelmiyor eve. Madem satacaktın biz de başka ev tutardık niye verdin o zaman kiraya? Evde benim özel eşyalarım olamaz mı ücretini ödüyorum ben buranın. Hadi satacaksın düzgün bir fiyat iste biz alalım. Mücbir sebep diye karşı dava falan mı açayım ne yapayım?
0
sekerse tehlike
(12.09.20)
haftanın 1 günü o da 2 saat ve yatak odası hariç gibi bir seçenek olması lazım ilgili kanunda onu bir araştır derim. ne yazık ki satıyorsa yapabileceğin bir şey yok. bu ülkede mal sahibi olmak zor, kiracı olmak ondan daha da zor.

edit: emlakçıyla oturup anlaşın derim gün ve saati konusunda. o konuda eliniz güçlü.
0
phonex
(12.09.20)
ev sahibi haklı.

anlaşın +1
0
himmet dayi
(12.09.20)
Yani üzgünüm de adam gayet de yasal yolları izliyor gibi görünüyor.

Dıdım geliyor çık dememiş, hatta çık da dememiş, sadece satışa çıkarmış.

Adam evini satıyor. Belki ihtiyaçtan belki keyfi. Ne yani evini de mi satamasın?

Madem ev alabilecek durumun var, git ev al rahat et derim.
0
denizgonen
(12.09.20)
Kiraya 4000 verebiliyorsan kredi çekip evi almayı düşünmez misin? Madem bu kadar seviyorsun ve 10 yıllık kontrat bile yapmak istemişsin bu ev tam sana göre işte.
0
etna
(12.09.20)
Bence de ev sahibi haklı. Mahkeme kararı istemek hoş olmamış. Adamın uğraşıp almış olması ise son noktayı koymuş diyebilirim.

Ayrıca ederinin çok üstünde bir fiyat biçmiş evine. İstanbul piyasasını bilmiyorum ama 7-8K falan aylık kirası olmalıydı 3M etmesi için. Bu bu evin yakın zamanda satılması, gezilmesi pek mümkün görünmüyor.
0
the coon
(12.09.20)
(1)

İnternet problemimi nasıl çözerim

mg3929
superonline internet almıştım 1 ay önce. Adam bana yeni yer açmak yerine alt komşunun kablosunu çıkarıp benimkini takmış. Alt komşu da ttneti aramış internetim yok diye, onlar da benimkini çıkarıp alt komşununkini takmış. 4 gündür internet yok. Bi elektrikçi çağırsam halleder mi işimi? Superonline o
superonline internet almıştım 1 ay önce. Adam bana yeni yer açmak yerine alt komşunun kablosunu çıkarıp benimkini takmış. Alt komşu da ttneti aramış internetim yok diye, onlar da benimkini çıkarıp alt komşununkini takmış. 4 gündür internet yok. Bi elektrikçi çağırsam halleder mi işimi? Superonline oyalıyor işimi kısa zamanda yapmayacak gibi görünüyor.
0
mg3929
(07.09.20)
hayır elektrikçi halledemez. önceden telekom ekipleri gelip ankastreden ilgili açılımı yapıyor zaten. o panoya bakarsan zaten telekomun kartlarını görürsün bağlantılar üzerinde.

Nasıl bir şerefsizlikse yaptığı, başkasının internetini kesip sana aktarmak. Nasıl yaptı onu da anlamadım aslında.

arayıp telekom ankastre bağlantımı yapmadı, gelen adamınız başkasının bağlantısını bana aktardı cimere şikayet edeceğim vs de
0
denizgonen
(07.09.20)
(3)

Bilgisayar açılmıyor

atcapar
Merhabalar, n11 üzerinden geçen hafta bir adet oyun bilgisayarı aldım. Bugün bilgisayar da internet sayfasına girmeye çalışınca bilgisayar kendi kendine kapandı Ben elektrikler gitti zannettim ilk başta ancak elektrik kesintisi yoktu sonra bilgisayarı açmak için kasa power tuşuna basınca bilgisayar
Merhabalar, n11 üzerinden geçen hafta bir adet oyun bilgisayarı aldım. Bugün bilgisayar da internet sayfasına girmeye çalışınca bilgisayar kendi kendine kapandı Ben elektrikler gitti zannettim ilk başta ancak elektrik kesintisi yoktu sonra bilgisayarı açmak için kasa power tuşuna basınca bilgisayar açılmadı. Bir çok defa denedim ancak açılmıyor. Yeni bilgisayarda böyle bir sorun olması normalmidir? Problem ne olabilir?
0
atcapar
(04.09.20)
Muhtemelen dandik bir psu takmışlardır. Hayır normal değil.
0
denizgonen
(04.09.20)
Masaüstü mü ?
0
fezagezgini_4
(04.09.20)
kasanın elektriğini tamamen kesip, fişleri çıkarıp power tuşuna bir kaç kez basın daha sonra tekrar deneyin. psu'dan olabilir evet ya da basit bi kısa devre olabilir.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(04.09.20)
(5)

türk.net hakkında

bruges
merhaba arkadaşlar,apartmanımıza fiber internet gelmiş. superbox ile olan sözleşmem biteceği için insan internetine geçeceğim önümüzdeki ay.turk.net'in özgür internet kampanyası çok uygun geldi bana. 85 lera, 100 mbit, taahhüt yok. ttnet'i de sevmiyorum diğer yandan da.fakat sözlükte turk.net ile il
merhaba arkadaşlar,

apartmanımıza fiber internet gelmiş. superbox ile olan sözleşmem biteceği için insan internetine geçeceğim önümüzdeki ay.

turk.net'in özgür internet kampanyası çok uygun geldi bana. 85 lera, 100 mbit, taahhüt yok. ttnet'i de sevmiyorum diğer yandan da.

fakat sözlükte turk.net ile ilgili son yorumlar korkunç. kopmalar, gel-gitler, hız sorunları falan... ben ttnet alsam aynı altyapı olacağı için yine aynı sorunlar yaşanmayacak mı? turk.net ile ne alakası var bunun anlamadım (cahilliğimden muhtemelen).

hiç maceraya girmeden 24 mbit tt mi alayım, napayım, ne fark olacak?

not: ticari itibarı zedeleme kaygısı olmasın diye duyuru dışarıya kapalı.
0
bruges
(04.09.20)
Uzak dur kendini biraz düşünüyorsan.
0
pass
(04.09.20)
Birincisi eğer bir değişiklik olmadıysa turknet gerçek fiber altyapıdan hizmet vermiyor. Hizmet verdiği altyapı adsl ve vdsl. Bu vdsl'yi fiber olarak pazarlıyorlar türkiyede.

Eğer daireye kadar fiber tarzı bir hizmet alacaksan millenicom o altyapıdan benzeri fiyatlarla hizmet veriyor.

Turknet ttnetin altyapısını kullansa da tam bilmediğim teknik sebeplerden dolayı özellikle yazın sürekli kopmalar yaşadı.

Eğer evden çalışma tarzı bir durum yoksa ben olsam turkneti seçer 1 ay dener beğenmezsem başka bir iss denerdim.
0
denizgonen
(04.09.20)
Son 3 senedir türknet kullanıyorum, bir kere kesilme yaşadım sadece, 95 mbit civarı sınırsız sabit ipli telefon dahil hizmeti 105 liraya mı ne kullanıyorum. Taahhütsüz zaten bi sıkıntı çıkarsa iptal ettiririm diye aldım ama duruyor hala. Yer - istanbul ataşehir.
0
roket adam
(04.09.20)
Fiber varsa türk net çalışmaz muhtemelen. Altyapı sorgulayin. Ben çok memnunum ama internetiniz 3 haftada falan anca bağlanır haberiniz olsun.
0
westblack
(04.09.20)
turknet'in fiber destekleyen hali gibi birkac sirket vardi diye hatirliyorum. yani yine taahhutsuz, akn'siz falan. millenicom olabilir. taahhutsuz fiber falan diye google'layin isterseniz.

ben turknet'te 1 yila yakindir 1-2 tek tuk sorun yasadim. insanlar memnuniyetlerini degil memnuniyetsizliklerini bildirmeye yatkindirlar normal yanin o entry'leri gormek, biraz binanizin altyapisina ve ttnet'in turknet'e zorluk cikarmasina bagli durumlar, belli olmuyor. kablonet'te 2 ayri dairede birinde berbat digerinde harika baglanti aliyordum. turkiye.
0
hjarteblod
(04.09.20)
(3)

Birden fazla şirketle çalışan freelancerlar iş akışını nasıl yönetiyor?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Aranızda birden fazla şirketle çalışan freelancerlar varsa iş akışını nasıl yönettiğinizi sorabilir miyim? Misal web tasarımcısınız ve iş yaptığınız 3-4 şirket var. Ellerinde iş oldukça size gönderiyor. Ama mesela A şirketi size bir proje yolladı. Siz onunla meşgulken B şirketi de
Merhaba arkadaşlar,

Aranızda birden fazla şirketle çalışan freelancerlar varsa iş akışını nasıl yönettiğinizi sorabilir miyim? Misal web tasarımcısınız ve iş yaptığınız 3-4 şirket var. Ellerinde iş oldukça size gönderiyor. Ama mesela A şirketi size bir proje yolladı. Siz onunla meşgulken B şirketi de size bir proje yolladı. Elinizdeki proje de kısa sürede bitecek bir şey değil. Böyle durumları nasıl yönetiyorsunuz?

Çünkü B şirketine meşgul olduğunuzu söyleseniz "meh" falan yapabilir ve iş başkasına kaçabilir ve ileride ilk tercih edilme şansınızı düşürebilir. Tamam sonuçta her şirketin böyle durumlarda çalıştığı birden fazla freelancer oluyor ama insan böyle durumlarda geriliyor. Şirketler böyle durumlarda neye dikkat ediyor ve siz böyle durumlarda ne yapıyorsunuz ve de şirketler ne cevap veriyor? Bu arada illa web tasarımına şart değil, çevirmen olabilir, grafik tasarımcı olabilir. Düşünceleriniz ve tecrübelerinizi yazarsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(02.09.20)
İşsiz olduğum dönem bir çok yerle çeviri işi yapan arkadaşım yetiştiremeyeceği çevirileri bana paslardı, çeviri sonrası yaptığı kontroller sonrasında Onun alacağı parayı ben alırdım -belki bir miktar az- Böylece hem iş akışı sekteye uğramazdı, hem de ben de işsiz olduğum dönem paramı çıkarırdım.
0
denizgonen
(02.09.20)
benim işlerimin akışı genelde uzun sürmüyor, ancak çok parçalı bir iş aldıysam bazen birkaç hafta sürebiliyor.

genelde uzun süreli işin içine kısa süreli iş sıkıştırırım.
yani diyelim ki bir iş için 20 gün sürem var ve o arada 2-3 gün sürecek başka bir iş geldi, onu araya sokarım.
yapılan işe göre de değişiyor tabii işlerin teslim tarihleri ve genel olarak yapılma süreleri.

bazen işlerin zorluğuna göre de öncelik sıralaması yapabiliyorum.
mesela elimde iki ayrı yerden iki ayrı iş var, ikisi de birer haftalık işler diyelim.
sabah saatlerinde, kafam daha dinçken zor olanı yapıp bir kısmını bitiriyorum.
sonra diğerine geçip günün devamında daha kolay olanı yapıyorum.
bir şekilde tamamlıyorum.
neyi ne kadar sürede yapacağınızı bilirseniz daha kolay oluyor program yapmak.

bir işi zamanım yok diye geri çevirmem.
işi kabul ederim, bir yere kadar getiririm ve geç kalacağından emin olursam ona göre uzatma isterim.
bu uzatma talebi işin ucuna gelindiğinde günü gününe olmamalı, işin ortasıyla sonu arasında bir yerde talepte bulunursanız etik açıdan daha doğru.

zaman içinde anladım ki, bu hem işin kaçmaması açısından daha etkili bir yöntem hem de işi yapmaya başladıktan sonra "şu kadar sürecek sandım ama bir güne daha ihtiyacım var" dediğinizde kimse sizi yadırgamıyor.
böyle davrandığınızda psikolojik olarak da karşı tarafta, "başkasının işini yaptığı için benimkini geciktirdi" algısı oluşmuyor.

şirketlerin çalışma tarzları da önemli.
bazı şirket deadline uzatma konusunda daha anlayışlıdır, bazısı çok katıdır.
katı olanın işini araya soktuğum için anlayışlı olandan ek süre isterim gerekirse.

zaten profesyonel şirketler sizin işi kabul etmenize bakar, teslim tarihi gelince işi sorar.
gecikecekse teslim tarihinden önce bir şekilde bildirmeniz ve ufak bir açıklamayla uzatma istemeniz yeterli olur.
sonunda teslim ettiğiniz iş kaliteli olursa, düzeltme gerektirmezse veya bir şekilde sorun çıkartmazsa, uzatma istemiş olmanız kimsenin aklına bile gelmez.

sadece türkler işin yapım aşamasında "nasıl gidiyor?" diye kafa ütüler.
o durumda da asla "şu kadar yaptım, şu kadar kaldı, şunu yaptım bu bitti" falan demeyin, her gün ne yaptığınızın hesabını verir hâle gelirsiniz.
sonra uzatmaya ihtiyaç duyarsanız "iki öğün fazla yediğin için oyalandın, ondan yetişmedi" gibi yüzgöz durumlar oluşabilir.
"programa uygun şekilde ilerliyoruz, sorun yok" diye kestirip atın.
kimseye günlük programınızı, başka yerin işini de aldığınızı ve/veya o gün ne yaptığınızı detaylı olarak anlatmayın.
0
blatta hiberna
(02.09.20)
yönetememiş ve her iş ben koşmaya çalışıp patlamıştım. neyse konu o değil.
sektöre,işe göre değişse de geride güvendiğiniz ve sizle aynı hassasiyetleresahip kişiler biriktirmeye çalışın. işi alırsınız ve o arkadaşa paslarsınız. tabii işin bütçesi de ona göre değişir. sonuçta yine sizin yönetiminizde olan bir iş ve geri çevirmemiş olursunuz. birazda eldeki işleri mevcut sürece göre 2 ileri, 3 geri öteleyerek bir zaman planı çıkarırsınız ve her işte bu gibi aksaklıkları da düşünerek mümkün olduğunca ekstra zaman dilimi elde etmeye çalışarak.
0
halboyle
(02.09.20)
(14)

Düzenli ve temiz olamıyorum.

fleur du mal
25 yaşında kadınım, beş senedir aileden ayrıyım, son iki senedir de tamamen yalnız yaşıyorum, ancak bir türlü evi düzenli tutmayı öğrenemedim. Salonun bir kısmını aynı zamanda atölye olarak kullanıyorum çünkü küçük bir ev. Yer, masaların üstleri genelde pis ve dağınık oluyor sanatsal bir şeylerle uğ
25 yaşında kadınım, beş senedir aileden ayrıyım, son iki senedir de tamamen yalnız yaşıyorum, ancak bir türlü evi düzenli tutmayı öğrenemedim. Salonun bir kısmını aynı zamanda atölye olarak kullanıyorum çünkü küçük bir ev.

Yer, masaların üstleri genelde pis ve dağınık oluyor sanatsal bir şeylerle uğraştığım için. Ama mutfağı filan da temiz tutamıyorum, bulaşıklar hep yığılıyor. Yatak odasında da kıyafetleri sürekli yerlere atıyorum.

Erkek arkadaşım sürekli uyarıyor, birkaç gün dikkat ediyorum, sonra unutuyorum ve unuttuğumu bile fark etmiyorum. İstifçi kadar olmasa da ileride ona evrilebilecek bir durumdayım galiba. Nasıl düzeleceğimi hiç bilmiyorum. Siz nasıl evinize bakıyorsunuz?

Çıkardığım kıyafeti neden yere atıyorum mesela: eve gelince yorgun oluyorum ve kıyafetlerimi değiştirip hemen oturmak istiyorum. Sonra da unutuyorum.
0
fleur du mal
(01.09.20)
Usenmekten (az sonra yaparım) demekten vaz geçtim. Gördüğümde aldım, pislettigimde yıkadım.
0
fempusay
(01.09.20)
Çok gizli bir formülü yok bunun. Çıkardığın kıyafeti neden yere atiyosun ki mesela? Atma.
0
elorelia
(01.09.20)
acil zengin bir koca bulup üşendiğin tüm işleri hizmetçilerini yaptırmalısın :))
0
walter white kilikli
(01.09.20)
Ben denemedim ama işe yaradığını duyduğum bir yöntem var. Onu alışkanlık haline getirirsen faydasını görürsün. Girdiğin her odadan/mutfaktan çıkmadan önce bir şeyi kaldır, çöpe at, yıka. Ne uygunsa artık. Her şeyi aynı anda yapmak zaman kaybı düşüncesi ve isteksizlik yaratabiliyor ama böyle olunca ufak ufak toplanıyor.
0
senolll
(01.09.20)
Ben yemek yaparım, tabaklara yemeği koyduktan sonra anında tencereyi yıkarım, yemek bitince direkt bulaşık makinesine atarım, kıyafet dene çıkar yapınca yerine asmadan asla odadan çıkmam. O anda üşenmeyip hareket halinde olduğum için hemen temizleyip düzenleme yapabiliyor insan. Birikince ben de çok üşeniyorum ve kalıyor. Böyle yöntem buldum ben de

Bir de her gün bir odayı temizliyorum. İş biraz daha kolaylaşıyor.
0
jazzabel
(01.09.20)
Anında ve sürekli yapmak gerekiyor evi düzenli tutmak için.

Yemek yapıyorum mesela, patates soydum, anında kabukları çöpe atıp, bıçağı makineye koyuyorum. Yemek yiyorum, biter bitmez çatal tabağı makineye koyuyorum. Yok bunlar dursun, yemek bitince toplarım falan dersem olmuyor, çünkü zaten yemek yaparken yoruluyorum, ardından da 10 tane çöp/bulaşık birikmiş oluyor, gözünde büyüyor insanın.

Temizlik de öyle. Toz görüyorum mesela, o an siliyorum orayı. Ama haftasonuna bıraksam, bütün evi bi gün boyunca temizlemeye çalışsam üşenirim.
0
plutongezegendegilmi
(01.09.20)
Ben marie kondo metodunu duymuştum. Sonra bazı videolar da izledim. Göz atabilirsin. Evim olarak benimsediğim bir yere geçtiğimde, eşyalarımı, kıyafetlerimi kondo'ya göre düzenlemeyi düşünüyorum.

Bazen mutfağın, evin kalbi olduğunu düşünüyorum. Mutfak dağınık olduğunda her oda dağılıyormuş gibi geliyor. Bulaşık makinesi kullanıyorsanız, güne temiz kap kacağı raflara yerleştirerek başlamanızı öneririm. Rutininiz olabilir bu, tıpkı yatak örtünüzü örtmek gibi. Böyle rutinlerle başlamak sizi düzenli olmaya motive edebilir belki. :)
0
chihirovekohaku
(01.09.20)
Youtube: Jordan Peterson-Odanı topla (Clean your room)
0
ryhmer
(01.09.20)
Küçüklüğümden beri dağınıklığa tahammül edemem. O yüzden bir değişim hikayesi anlatamayacağım. Ama yaptığım şeylerden bahsedebilirim.

Kahvaltı veya yemek hazırlarken çıkan çöpü ve bulaşığı anında hallederim. Asla yemekten sonraya bırakmam. Yemek bitince de yediğim şeylerin bulaşığını halleder, tezgahı masayı siler çıkarım.

Sabah kalkar kalkmaz, ne olursa olsun yatağı toplarım.

Salonumda da aynı şekilde, neyi kullandıysam hemen yerine koyarım. Mum mu yaktım? Aman çakmak da şöyle şurda dursun demem, yeri neresiyse oraya koyarım.

Haftada bir gün dip köşe temizlik yaparım. Zaten evimde de çok az eşya var.
0
ruhen hastayim ben
(01.09.20)
Ben durumunun normal oldugunu dusunuyorum.
0
Avoiding The Puddle
(02.09.20)
daha farklı birşey önereyim: öncelikle kendinle barış, erkek arkadaşına da beni böyle kabul et, de. çünkü bu şekilde ikiniz de senin üzerinde baskı oluşturuyorsunuz, baskı oluşturdukça hiç yapamazsın.

onun dışında diğer duyuruculara katılıyorum: evi ufak ufak topla, her yaptığın ufak dağınıklığın arkasından hemen topla. gerçi yaratıcı insanlar dağınık da oluyorlar, buna da birşey diyemeyeceğim, ama bunu da bahane olarak kullanma tabi :D ben bazen şey de yapıyorum misal, bekletip bir anda yallah bismillah diye girişiyorum herşeye, ama sonrasında inanılmaz bir bıkkınlık oluyor, onu da belirteyim. o yüzden minik minik yapmak daha mantıklı.

ek olarak, bir de şunu önerebilirim: yeni evlendim ve evime temizliğe gelen abla annemin de evine sıklıkla gider -annem artık yaşlandığı için zorlanıyor, ben de hem eşim home office çalıştığı için ev doğal olarak dağıldığından, hem de ben işten eve gelince halim olmadığından ablamızı ayda bir falan bğyğk temizliğe çağırıyorum, diğer zamanlar biz temizliyoruz- ablanın anneme dediği şey şu: pasp kendi evinde daha düzenli ve temiz. annem de hemen bak evlendin öğrendin moduna girdi, dedim hey dostum sakin ol, ana evimde eşyalarımı koyacak yerim var mıydı? hepimizi evden atacaktın nerdeyse XD yani olay biraz da evin küçük ev olmasında gizli, eşyalarını düzenli bir biçimde koyabileceğin yerlerin var mı mesela? saklama kutuları, çeşitli kaplar, dolap düzenleyiciler vs vs? ben bunları gelinlerin tatlı telaşı diye sallamıyordum ama cidden çok işe yarıyorlar. tabi içlerine yine düzenli bir biçimde eşyalarını koymalısın, ama en azından atıyorum deneyip de yere attığın ama aslında temiz olup da dolaba asılması gereken kıyafetler için, ne bileyim evde giydiğin kıyafetler için vs vs kapaklı sepetlerin olsa, en azından başta gözüne düzenli görünür. sonra sonra yavaş yavaş -zaten eşyalarını da aradığında mecburen bulamayacağın için XD - yerlerine koymaya başlarsın. bir anda düzenli olunmuyor ne yazık ki, biraz irade gerektiren bir süreç. tabi fizibilite de önemli :) ek olarak erkek arkadaşına söyle, rahatsız olduğu şeylerin arasında -mesela lavabodaki bulaşıklar- kendininkiler de varsa, bir zahmet sana yardım etsin de bulaşık makinesine kaldırsın. tek bir kişinin tüm evin bakımını üstlenmesi zaten zor, hem belki onun da dağınıklığı var ama seni habire uyardığı için kendininkiler arada kaynıyor? onu da bir incele, derim naçizane. bir de hah, dışarıda giydiğin kıyafetleri şu korona günlerinde zaten hemen dolaba koyma, kapılara takılan askılıklar var ya, onlardan al mesela, balkonun falan yoksa yani, onlara as, en azından dolaba asmakla uğraşmadığın gibi, olası bir kontaminasyonu da azaltabilirsin. bu dolap arkası askılarını banyo havluları, ne bileyim çantalar -hatta çantalar için özel askılıklar var- için kullanabilirsin. dolap içleri için de yine askılıklar, çengeller falan var.

bir de birşey daha: dağınık insanlara düzenlilik biraz da yaşla geliyor. hiçbir zaman tam düzenli olamayacaksın, onu kabullenelim. cetvel gibi olamazsın yani. ama bu şekilde kaygılanıyorsan istifçi de olmazsın emin ol.

ek olarak, ikea ve benzeri sitelerde, n11 ve hepsburada gibi sitelerde ya da, çok güzel düzenleyiciler var, onlara da bakmanı öneririm.

kolay gelsin ^_^
0
pasp
(02.09.20)
Çıkardığın kıyafeti yere atmakla, kapı arkası askıya öyle asmak bence aynı derecede vakit ve emek harcayan bir şey. Kirlini yere değil de kirli sepetine atmak da aynı derecede emek harcayan bir şey.

Bir bulaşık çıktığında tek bir tabak ise yıkaması 30 saniye. Makine varsa su altında 5 saniye fırçalayıp makineye almak da bir uğraş değil aslında.

Bir nesneyi sürekli kullanmıyorsan ona bir yer belirlemek, onunla işin bitince o yere kaldırmak aslında bir daha o nesneye ihtiyaç olduğunda daha az vakit harcamanı sağlıyor.

Olay o an toplaması 15 saniye alacak şeyleri biriktirip biriktirip kaos yaratıp saatlerce sürecek bir iş yaratmamak. Kıyafetlerini yere atmamakla, mutfak lavabosu giderine süzgeç, tezgaha ufak çöp alıp yediklerini hemen yıkayıp kaldırmak, giderde biriken artıkları da o çöpe atmakla başlayabilirsin her şeye.
0
denizgonen
(02.09.20)
böyle davranmanızın temel nedenlerini bulmaya çalışın kendinizde. misal çok takıntılı bir ebeveynle mi büyüdünüz bu anlamda, bu dağınık olma hali bir çeşit karşı çıkmak mıydı sizin için? ya da geçmişte birisi size beceriksiz olduğunuzu mu söyledi size bu alanda, bu yüzden kendinizde blokaj mı geliştirdiniz nasılsa beceremem diye? gibi gibi.

temel nedenleri çözemezseniz sorunu çözemezsiniz. bu yazdıklarınız bir nedenden çok bir sonuca benziyor zira.
0
Phoebe
(02.09.20)
plutongezegendegilmi +1

Arkanı toplayan biri yoksa, yorgunluk vs. mazeret. dağıtmazsan toplamak zorunda da kalmazsın kuralıyla yaşıyorum. hayat kolaylaşıyor.

Buna ek olaraak, 2 haftada 1 kadın gelirse temizlik yapmak zorunda da kalmazsın.
0
lcha
(02.09.20)
(9)

İzmir'de araba kullanmak vs İstanbul'da araba kullanmak

catpat
Çok fark var mı? İzmir'de çok rahat kullanıyorum artık. Başka şehirlere de gidip geldim. Ama İstanbul korkutuyor biraz. Sanırım hep bahsedilen; trafik magandaları...kadınları sıkıştırmaları...herkesin düzensiz kullanması...aşırı trafik vb yüzünden.
Çok fark var mı? İzmir'de çok rahat kullanıyorum artık. Başka şehirlere de gidip geldim. Ama İstanbul korkutuyor biraz. Sanırım hep bahsedilen; trafik magandaları...kadınları sıkıştırmaları...herkesin düzensiz kullanması...aşırı trafik vb yüzünden.
0
catpat
(31.08.20)
Dur-kalk trafikte sıkıntı yaşamazsan pek farkı yok. Yoğun trafik nedeniyle dur kalk daha fazla. Maganda izmir'de de var.
0
himmet dayi
(31.08.20)
Yani çok fark var. Aslında istanbulda kazaya o kaosa rağmen bence az yaşanıyor. İnsanlar o kaosta manevra ve sezgi kabiliyetlerini geliştirmişler.

Ben de izmirliyim. İlk geldiğim zamanlar yan yoldan e-5 e zor çıkardım, şimdi normal bir istanbullu gibi trafiğin akışını sezip 60 ile gideceğim şeride dahil olma yeteneği geliştirdim.

Fakat ayısı, magandası, düzensizliği normali. Emniyet şeridinden de gider, makas da atar, emniyet şeridinden gelip milleti sağlayıp ileride yol ayrımında milletin üstüne sürer.

Fakat alışıyorsun yani. Aynadan adamın gelişinden, arabanın modelinden, saçma sapan modifiyesinden notunu rahatlıkla verebiliyorsun.

Demek istediğim izmir gibi beklenmedik bir şey yaşanmıyor. Ayılar kendi habitatında takılıyor, önlemini alıyorsun.
0
denizgonen
(31.08.20)
İstanbul'da edebiyle araba sürenlerin oranı daha yüksek olmasına rağmen nüfus fazlalığiından dolayı ayarsız kuralsız araba kullananların sayısı İzmir'e göre daha fazla.

Ama İzmir'deki kadar mal ve gerizekalı şoförleri de başka memlekette ben görmedim. Bildiğin şuursuz bir şekilde araba sürüyor çoğunluk orada.
0
alperz
(31.08.20)
İstanbul bir çok şehirden daha rahat ve güvenli araba kullanma konusunda. Korna vs olur ama biraz kulağı kapatırsanız hiç sıkıntı yasamazsiniz
0
kisa
(31.08.20)
Magandaların ayı gibi kullandığı bazı güzergahlar var ve genelde sol şeridi direkt işgal ediyorlar. Sağdan ya da ortadan gidersen çoğuna denk gelmiyorsun.
0
roket adam
(31.08.20)
istanbuldaki sürücüler mevcut yoğunluktan kaynaklı farklı pratiklikler ve sezgiler geliştirmişler. bir müddet sonra sizde bunlara yavaş yavaş alışıyorsunuz ve sorun yaşamıyorsunuz. bence 3-5 kullanımdan sonra orda da kendinize güveniniz gelir. izmir'de yaşamama rağmen burdansa istanbul'da araba kullanmak bana daha rahat geliyor. tek sıkıntım yol ve otopark bilmemek, özellikle otopark çok zorluyor beni gittiğim zamanlarda. navigasyon bilgi veriyor filan ama yine de doğrudan nokta atışı bilmek gibi değil.
0
Phoebe
(31.08.20)
Istanbul arabayı/motosikleti en güvenli, düzenli ve konforlu kullanacağınız şehirdir desem yeri. Sıfır şaka.
0
pass
(31.08.20)
ikisinde de bol bol kullandım, istanbul'u tercih ederim. magandası bol tabi ama istanbul'da insanlar daha dikkatli, dalgınlıkla şeridini kaybedip önünüze kayan insan sayısı kesinlikle daha az.

tek olumsuz tarafı ana yollarda az yoğunluk olduğu zaman herkes göd göde 100-120 arası gidiyor, takip mesafesi geriyor biraz.
0
bruges
(31.08.20)
Her iki şehirde de bol bol araba kullanma fırsatını bulan biri olarak ben de oyumu İstanbul'dan yana kullanıyorum.

Maganda sayısı İzmir'de daha az olmasına rağmen, insanlar çok şuursuz araba kullanıyor. Çeşme otobanında sol şeridi 80 ile kapatan mı dersiniz, telefonla oynarken şerit dışına taşıp üzerinize çıkan mı dersiniz, iki arabanın yan yana rahat geçeceği ara sokakta aradan geçemeyip sizden geri geri gitmenizi isteyen mi dersiniz, sürüsüne bereket.
0
vhdl
(31.08.20)
(13)

Anne ve Babanın Çok Yorması

namidigerkokuc
Eğer benzer durum yaşayan kişiler varsa, nasıl bir yol izlediklerini söylerlerse çok sevinirimAnnem çok dağınık birisi. Mesela yıkanan bulaşıkların arasından çanak alırken diğerlerini tutmuyor, direkt çekiveriyor, diğer dağılan çanakları geri yerine koymuyor. Dolaptaki katlanmış çamaşırlara da bunu
Eğer benzer durum yaşayan kişiler varsa, nasıl bir yol izlediklerini söylerlerse çok sevinirim

Annem çok dağınık birisi. Mesela yıkanan bulaşıkların arasından çanak alırken diğerlerini tutmuyor, direkt çekiveriyor, diğer dağılan çanakları geri yerine koymuyor. Dolaptaki katlanmış çamaşırlara da bunu yapıyor. Bir şey arayacağında en olmadık yerlere bakıyor, deşiyor oraları, sonra geri toplamıyor. Ama bütün gün boş da durmuyor, evi toplamak, düzenlemek dışındaki diğer işlerle uğraşıyor genelde, mesela bayağıdır kışlık hazırlamakla uğraşıyor. ama bunları yaparken bu saydığım sebeplerden dolayı ev bir yandan da dağılıyor. Yav evde çoluk yok çocuk yok ev bedavadan dağılıyor. Mesela biz abimle şehir dışında okuyorduk, eve gelince bizim kitaplık bile dağılmış oluyordu. En önemlisi de hatasını kabullenmiyor. Dıkı dağılıyor dıkı toplanıyor işte öyle öyle hayat geçiyor falan diyor. Kafayı yiyecem. Sen topla diyor bana. Yav ben hergün senin dağıttığın yerleri tespit edip orayı toplamak zorunda mıyım. Ama kadının yaşı da 60'a yaklaştı yani başka eve çıkmak istemiyorum. Zaten ilerde evlendikten sonra ne kadar görebilcem ki diye düşünüyorum. Ama bunlar da beni acayip yoruyor. Bir hayat ev toplama muhabbetiyle geçer mi yaa. Kendimi bildiğimden beri ev toplamak muhabbeti. Eskiden babamla da çok kavga ederlerdi bu yüzden. O kavga etmeye yer arıyordu gerçi o da başka, uzun bir mevzu. Neyse çok uzattım nolur bana yardım edin ben napıcam. Toplu bir yaşama alanı istiyorum artık:'(
0
namidigerkokuc
(27.08.20)
Başlığı anne ve baba olarak açtım ama annemi yazarken yoruldum, babam için de başka başlıkta yardım isterim
0
🌸namidigerkokuc
(27.08.20)
Soyleyince kabullenmiyor demissin yani 60 yasindaki kadinin bu huyunu degistiremezsin gibi ama... zor :(
0
invictae
(27.08.20)
Anneniniz siz çocukken de böyleydi büyük ihtimalle; yani bu düzensizliğin içine doğdunuz. Bu saatten sonra değiştirmeniz güç olacaktir, bir de kadının kendi yaşam alanı. Sizin yaşamınıza mudahale de etmiyor, toplama filan demiyor anladığım kadarıyla. Çok rahatsız oluyorsanız kendi odanızı toplayın ama diğer bölümler için tartışmanın bir yararı yok, boşu boşuna üzersıniz. O da öyle mutlu demek ki.

Bir de annesi benim gibi aşırı titiz olan insanlar ara sıra sizinki gibi bir anne isterler; ben senede birkaç kere annemin yanında vakit geçiriyorum. Kendi evim de gayet düzenli olmasına rağmen bu evde diken üstündeyim resmen. 'Anne beni bir sal' diye çığlık atasım geliyor. O yüzden çok da şey yapmayın bence.
0
fraise
(27.08.20)
Ev işlerini paylaşın. Siz ortalığı toplayın, o temizlik, mutfakta yapılacaklara baksın. Zaten evdeki diğer işlerle kendisi uğraşıyormuş, kışlık hazırladığına göre mutfakla arası iyi. Siz de ortalığı toplarsınız. Bazı ev işleri kimileri için çok zor, sinir edici geliyor. Anneniz zaten yaşlanmış. Herhalde evde kocaman çocukları varken tüm işleri anneninizin yapmasını beklemiyorsunuzdur?
0
GoodMorningTeacher
(27.08.20)
rahat bırak kadını. bırak ev dağınık kalsın. toplu bir yaşam alanı istiyorsan ayrı eve çık (gerçi okulun bitmiş diye anlıyorum, bu konudan bağımsız olarak ayrı eve çık zaten). inan ki annen de senin dırdırından yoruluyordur.
not: dağınık.
0
pati
(27.08.20)
dün bu saatlerde yazan başka bir arkadaş vardı sen misin o?

"Sen topla diyor bana. Yav ben hergün senin dağıttığın yerleri tespit edip orayı toplamak zorunda mıyım"
değilsin, ne işin var o evde?

yetişkin insansınız başka yetişkinlerle anlaşamadığını zaman; ev arkadaşı, ebeveyn, eş ya çözer ya da ayrılırsınız.

ya da haftalık (ya da daha sık) düzenli gelecek biriyle anlaş.

annen bir yetişkin kendi evinde istediği gibi yaşar, karışamazsın. aynı şey senin için de geçerli tabiiki.
0
jimjim
(27.08.20)
Kadının kendi evi öyle ya da böyle. Yaşı da ileri. Bu saatten sonra bence kimse için kendini değiştirmek zorunda değil.

Evde kendi kişisel alanına onu sokma, odanda kendi düzenini kur.

İleride de ilk fırsatta kendi evine çık. Ailene tahammülün kalmamış. Haklı olman ya da haksız olman aranızdakini çözmeyecek.
0
denizgonen
(27.08.20)
Kendine ev aç ve ailenin yanında da kalmaya devam et. Bir gün kendi evinde bir gün annenlerde kal. Dengeyi sağla yani bir şekilde. Kendi dengeni de sağla.
0
pass
(27.08.20)
Dağınık kalsın, kadın rahasiz olmuyor demek ki. Şenlik bir durum yok, aynı evde bile yaşamıyorsun.
0
elorelia
(27.08.20)
Aşırı titiz bir anneye sahip olup diken üstünde oturdu /oturuyorum +1

Şimdi de ama çocukluğumda daha çok şey derdim: keşke annem her gün ev temizlemese, keşke bizimle daha çok ilgilense, keşke ev dağılıyor diye bize kızmasa, evde kavga çıkmasa.

Benim yaptığım işi de hiç beğenmez annem. Ben de hiç ev işlerine karışmam. Böyle bir düzen kurduk. Bazen korkuyorum ileride evlenince annem gibi titiz mi olacağım, eşimi ve çocuklarımı yoracağım diye.

Kendi evinizi açın, arada annenize gidin takılın bence.
0
Hallegadola
(27.08.20)
bir de marie kondo kitapları al, belki uygulamaz ama sever, bir iki şeyi alıp dener falan.
0
jimjim
(27.08.20)
Kadının kendi evi istediği gibi dağıtır. Bir yetişkinin(her ne kadar ailesi dahi olsa) başka bir yetişkinin evinde kalması ağır sıkıntı. Başka eve çıkın ne işiniz var o evde.
0
sta
(28.08.20)
Benim annem de böyleydi. Geçen yıl kendi evime çıktım. Rahat ettim. Annenizi düzeltmeye harcayacağınız zamanı ve enerjiyi kendi eviniz için harcayın.
0
ruhen hastayim ben
(28.08.20)
(7)

Pandemi sürecinde işten istifa etmek

susamli cubuk
Selamlar,Şu anda çalıştığım yerden birçok sebeple ayrılmak istiyorum. Patron sigortada ücretsiz izinde gösterdiği halde (kısa çalışma ödeneği değil.) ofiste çalışmaya devam ediyoruz (bildiğim kadarıyla yasak.). Bununla birlikte verdiği maaşı da abidik nedenlerle kesiyor.İşverenin işçiyi çıkarmasının
Selamlar,

Şu anda çalıştığım yerden birçok sebeple ayrılmak istiyorum. Patron sigortada ücretsiz izinde gösterdiği halde (kısa çalışma ödeneği değil.) ofiste çalışmaya devam ediyoruz (bildiğim kadarıyla yasak.). Bununla birlikte verdiği maaşı da abidik nedenlerle kesiyor.

İşverenin işçiyi çıkarmasının pandemi süresince yasaklandığını hatırlıyorum sanki. Ancak ben istifa etmek istersem nasıl bir yol izlemem gerekiyor? Yeni bir ofis ayarladım gibi, istifa ettikten sonra oraya geçeceğim.

Nelere dikkat etmeliyim, nasıl istifa edebilirim? Mevcut çalıştığım yer pek kurumsal sayılmaz ve işveren oldukça kıl ve gıcık biridir. Ayrıca ortada bir iş sözleşmesi falan yok...

Teşekkürler...
0
susamli cubuk
(26.08.20)
istifada herhangi bir prosedür vs yok ekstra bu süreçte. istifa mektubunuzu insan kaynaklarına bildirmeniz yeterli.
0
kablelvuku
(26.08.20)
@kablelvuku Söylediğim gibi, aslında kurumsal bir yer sayılmaz ofis. İşveren de oldukça sıkıntılı biri...

Öyle insan kaynakları gibi bir oluşum yok yani anlayacağınız... Yine de istifa mektubu olarak bir dilekçe falan mı yazmalıyım? Yoksa gidip "Merhaba, Şahacenabettin Bey, Ben cuma günü işten ayrılmak istiyorum." demeliyim...
0
🌸susamli cubuk
(26.08.20)
"Ayrıca ortada bir iş sözleşmesi falan yok" demişsiniz, sigorta girişi vs. yapıldı mı peki? sigorta girişiniz yapıldı ise resmi çalışansınız ve istifa dilekçesi sunmanız gerekiyor patrona. "ben ayrılıyorum" demekle olmuyor yani. orada çalışma sürenize göre de ihbar süreniz var (yani istifa ettikten sonra da bir süre çalışmanız gerekecek).

bu arada işten ayrılırken de "siz pandemi sürecinde bizi ücretsiz izinde gösterdiniz ama çalıştırdınız, bu kanunen suç. şikayet etmemi istemiyorsanız tazminatımı da verin." diyebilirsiniz bence. bunu patrona söylemeye çekiniyorsanız (kıl birisi dediğiniz için yazıyorum) işten ayrılmadan önce, pandemi sürecinde çalıştığınıza dair kanıt toplayın ve sgk'ya şikayet edin. en azından hıncınızı almış olursunuz (sizden kesitği paranın kaç mislini ceza olarak öder).
0
shadowfollower
(26.08.20)
İK olmasa da personel sorumlusu vs. vardır. Özlük dosyalarını falan ayarlayan, işe girişte belgeleri verdiğin kişiye dilekçe yazıp vermen lazım. İstifa dilekçen de özlük dosyasına koyuluyor.
0
himmet dayi
(26.08.20)
Lütfen adamın yaptığı bu davranışları sgkya bildirin.

Kendisine istifa ediyorum çıkışımı verin de. Kıllık yapar hayır ihbar süresi vs derse de sgkya bir telefon edip sorayım mı de.
0
denizgonen
(26.08.20)
Toptan cevaplarsam sanırım daha iyi olacak,

Pandemiden biraz önce işe başlamıştım, SGK'ya girişim yapıldı. Ancak pandemi sürecinde SGK kayıtları aşağıdaki gibi, (tabi 1 haziran itibariyle hep ofisteydik bu arada)

prnt.sc

Kısa süre önce işe başladığım için kıdem tazminatımın olmaması gerekli. Zaten onun peşinde de değilim, derdim işyerinden başıma bir iş açılmayacak şekilde ayrılmak. Patronun kıl olmasını bu yüzden vurguluyorum.

Sanırım en temiz yöntem 14 günlük ihbar sürecini hesaba katıp öyle işten ayrılmak. Patronla şimdi "ben işten çıkıyorum, zaten ücretsiz izine ayırdınız, ihbar tazminatı istemeyeceğinizi umarım." gibi bir koşul üzerinde anlaşsak bile daha sonradan adam sözünden dönebilir galiba...

Ancak aklımda @denizgonen 'in yöntemi de dolaşıyor. Bakalım, patronun hal ve hakeketlerine bağlı...
0
🌸susamli cubuk
(26.08.20)
yanılıyorsam hukukçu arkadaşlar düzeltsinler ancak siz resmi olarak çalışmış görünmüyorsunuz hiç, işe alınıp doğrudan ücretsiz izne çıkartılmışsınız (resmi olarak) bu durumda sizin ihbar süreniz de olmaması lazım.

kaldı ki siz ücretsiz izinde olduğunuz için size "gelip çalışacaksın" deme lüksleri de yok. bence gidin istifanızı verin, 1 aylık maaş istediğinizi ve bundan sonra çalışmayacağınızı, kabul etmezlerse de sgk'ya şikayet edeceğinizi belirtin. zira sizi 4 ay çalıştırıp maaşın bir kısmını ücretsiz izin ödeneğinden ödetmeleri yüzünden haksız kazancı daha fazla.
0
shadowfollower
(26.08.20)
(13)

Okulların açılması, Öğretmenler Hk.

jamiro
Bugün öğretmenler okulda görevlerine başladı. Devlet okullarında 1 milyondan fazla öğretmen çalışıyor bir o kadar da özel okullarda vardır diye düşünüyorum.Ortamdaki salgın göz önüne alındığında bu kararı hala doğru bulan var mı gerçekten merak ediyorum, sözlükteki yorumları da takip ediyorum fakat
Bugün öğretmenler okulda görevlerine başladı. Devlet okullarında 1 milyondan fazla öğretmen çalışıyor bir o kadar da özel okullarda vardır diye düşünüyorum.

Ortamdaki salgın göz önüne alındığında bu kararı hala doğru bulan var mı gerçekten merak ediyorum, sözlükteki yorumları da takip ediyorum fakat burda yazar olmayanlar da fikir beyan edebilir diye burdan da yazalım istedim.

Alınan kararı doğru buluyor musunuz özetle soru bu.
0
jamiro
(24.08.20)
evet doğru buluyorum.

öğretmenlerin çok büyük bir kısmı tatillerini, memlekete gitmelerini ve gezmelerini eksik etmedi.

elbette evinde oturanları da vardır ancak gezmeye geldiğinde geri durmayan öğretmenlerimiz seminer olunca riskli diyorlar.

gitsinler de bu süreçte uzaktan eğitimde nasıl eğitim ve öğretim yapılacak biraz görüş, fikir belirtsinler, eğitimlerini alsınlar.
0
eeb
(24.08.20)
Yani şöyle düşünüyorum; bütün konserler veriliyor, bütün tatil mekanları tıklım tıklım dolu, anaokullari açık, insanlar büyük plazalarda çalışıyor, kurs merkezleri, dershaneler açık. E o zaman öğretmenlerin seminere gitmesi de o kadar abes bir durum değil. Kaldı ki eeb'in dediği gibi de hepsi karantinaya girmış de oturmuş durumda değiller. Birbirlerinin dibine girmeyip, maskelerini takip gayet de seminerlerde bulunabilirler. Ki benim öğretmen arkadaşlarımın çoğu bu karari destekliyor.

Avrupa'daki cogu ülkede vaka sayıları artmasına rağmen okulları komple açtılar bu arada.

Edit: Westblack+1 bu sene komple uzaktan eğitim yapılacaksa öğretmenler okuldaki materyaller ile birlikte bu işi götürmeyi bence de.
0
fraise
(24.08.20)
Bu lafım istisnalarını kapsamamakla birlikte çevremdeki bütün öğretmen tanıdıklarım maşallah tatilinden gezmesinden eksik kalmadı.

Hatta bazıları sağlık çalışanlarına da laf etti işleri bu zaten diye.

Hepimiz çalışıyoruz, hepimiz risk altındayız.

İşlerine gelince tatil, işlerine gelmeyince pandemi.

Senin de işin bu, git seminerine yeni düzende eğitim konusunu tartış.
0
denizgonen
(24.08.20)
Öğretmen çocuğuyum. Onlar gezerken bulaşmıyor, okula gidince mi bulaşıyor? Polis ve doktora ya da her gün işine giden insana bulaşmıyor mu? Market çalışanları da her gün bir sürü insanla muhatap oluyor. Öğretmenler evde oturdukça sağlık çalışanlarının motivasyonu düşüyordur. Adamlar kendi ailelerinden bile uzakta virüsü taşımamak için.
0
gelmeistemem
(24.08.20)
Bence uzaktan eğitim sınıfa kurulacak olan materyallerle ve sistemlerle yapılmalı. Evde verilen uzaktan eğitim olmaz. Hem 3 saat ders ver hem 10 saat ek ders parası al derse girmiş gibi. Asıl sorun burda.

He okullarda internet vs yok doğru, Ama doğru olan bence öğretmenin okulda ders anlatması.
0
westblack
(24.08.20)
öğretmenlerin daha doğrusu benzer şekilde çalışanların okullara gitmesini/seyahat hareketliliğini "yanlış bulmuyorum". Ancak öğrencilerin okullara gitmesini doğru bulmuyorum.

Öğretmenler eğitimi daha faydalı nasıl sürdürebileceklerine dair planlama, hazırlık vs için yan yana gelmiş olabilirler. Ayrıca öğrenci nüfusuyla kıyaslandığında öğretmen sayısı çok çok daha az; aynı şekilde yetişkin bilinciyle çocukların dur yapma'dan anlamaz hallerini de kıyaslayamayız.

temennim; öğretmenler verimli olacak bir eğitim sistemi için planlama yapsın. okullar daha da önemlisi üniversiteler açılmasın.
0
rewlack
(24.08.20)
Okullar öğretmenlere her birinin ayrı sınıflarda eba'dan uzaktan eğitimi sağlıklı, İnternet kopmalar olmadan verebilecek bir şekilde sistem kurabiliyorsa gelsinler okulda çalışsınlar. Bir haftalık seminer neyse de okullar açılana kadar uzatmışlar. Çoğu okulda bu sistem olmadığına göre çocuklar sadece eba tv' den mi takip edecek dersi? Öğrenciler için böylesi zararlı olabilir.

Liseden yeni mezun oldum, tercih dönemi iki ya da üç hafta önce pazartesi başladı ve tercih danışmanlığı yapan rehber hocamız tatilini tercihler başlamadan iki gün önce bitirdi, Antalya'da orada burada gezmediği yer kalmadı :)) kendini düşünmüyorsun bari tercih yapacak öğrenciyi düşün, mesela.
0
black holes in the sky
(24.08.20)
Öğretmenler seminere başlayıp, önlemlerini alarak planlama yapabilirler elbette. Fakat yüz yüze eğitimin nasıl olacağını ya da daha doğrusu sürdürülmesinin nasıl mümkün olacağını aklım almıyor. Diyelim bir öğrenci covid oldu, tüm sınıf ve sınıfa derse giren öğretmenler kendilerini 14 gün karantinaya mı alacak? E bu öğretmenlerin girdiği diğer sınıflar, dersler ne olacak? Ya da pozitif kişi ile temaslı koca bir sınıf hiçbir şey olmamış gibi derslere girmeye, eve gidip gelmeye devam mı edecek? O zaman nasıl kontrol altında tutacağız bu salgını?

Türkiye'de okulların açılması ile Avrupa'da okulların açılmasını kıyaslayamayız. Avrupa'daki çoğu ülkede sınıflar 20-25 kişilik, öğrenciler okula yürüyerek gidip geliyor. Bizde 40-45 kişilik sınıflarda eğitim almak için uzun süren servis yolculukları yapıyor öğrenciler maalesef.
0
gmzo
(24.08.20)
Ingiliz hukumeti de aciyor. Bu hafta okullarin acilmasi ile ilgili bir suru propaganda yaptilar, halki ikna etmeye calisiyorlar. Risk az diyorlar, burdan takip edebilirsiniz: twitter.com
0
neverletyougodown
(24.08.20)
Elbette doğru buluyorum. Hadi işin kaynağından yazalım, aynı tepkiyi veren öğretmenler maaş,atama,özlük işleri için okulun açık kalmasını onaylıyor ama iş kendilerine dönünce yooo olaaamaz nidaları yükseliyor.

Mart ayında kronik rahatsızlıktan dolayı evden iş yapıyordum , hiçbir şey aksamadı bazı öğretmenlerin okula gelip evraklarını imzalamaları gerekiyorken söylemiş oldukları cümle şu ''synax neden yok ? eee nolmuş ki diyabeti varsa'' şimdi bu öğretmenler (hiç bir sağlık sorunları yok) sabahtan beri şikayet halindeler.

Okul idareleri daha geçen hafta kaymakamlık ve ilçe sağlık kurulu kararı ile filyasyon ekiplerinde çalışma yaptılar, bunlar insan değil öğretmenler minnoş ?

Dahası diğer kamu personeli ne yapsın, temassız kamu birimi mi kaldı ? Saymaya başlasam sayfa uçar gider.

Bu istemezükçülerin fotoğraflarını paylaşsam olay olur , 2 öğretmen haricinde yaz tatilinde evde izole olan yok ama sorsan pandemide okula neden geliyoruz.
0
synax
(24.08.20)
Kurslar da açık Haziran başından beri ama tekrar online eğitim için altyapılarını güçlendirmeye çalışıyorlar. Okullar açılacaktır belirtilen tarihte ama yüz yüze eğitimin yıl boyu kesintisiz devam edeceğini pek sanmıyorum. Yaz boyu seyahate, tatile yasak gelmedigi için ülkenin dört bir yanından toplanıp gelen öğretmenlerin okullarda birbirlerinin ve öğrencilerin sağlığı açısından büyük risk oluşturduğunu düşünüyorum. Hibrit ve seyreltilmiş eğitimden tekrar online eğitime geçilecek gibi geliyor bana.
0
epistemic_regress
(24.08.20)
6 aydır hiçbir şey yapmadan maaş alıyorlar, diğer meslek grupları çalışırken onların da artık işe dönmesi normal. bana kalsa yüz yüze başlayana kadar gitmesinler ama o zaman maaş da almasınlar, hatta maaşları sağlık çalışanlarına verilsin. milyonlarca lira çöp, yazık.

bu arada sağlık çalışanı falan da değilim, öğretmen arkadaşlar mesaj kutumu yeşillendirmesinler.
0
candide
(24.08.20)
18 yaşından beri çalışan ve çalışmayı çok seven biri olarak 6 aydır evde oturmak gerçekten can sıkıcı bir durum. Ama bir yandan da öğretmenlerin seminer döneminde okula gitmeleri mantıklı bir hareket değil. Bugün iki canlı yayın dinledik, müdürümüz bir konuşma yaptı ve dağıldık. Bunu kendimizi ve çevremizdekileri riske atmadan evden de yapabilirdik.

Kaldı ki daha yüz yüze eğitime başlanacak. Bugün okullar için uyulması gereken tedbirleri duysanız gülersiniz. Öğrencilerin yemek yemesi yasak mesela. Ya da teneffüslerde bir buçuk metre sosyal mesafe korunacakmış. Benim öğrencilerim ikinci sınıfa gidiyor sizce buna ne kadar uyulacak? Her neyse. Ben önlemimi alıyorum. Çalışmayı da dert etmiyorum. Ancak bu mantıklı bulduğum anlamına gelmiyor. Bana kalsa sadece okulları değil, kafeleri, otelleri, hatta iş yerlerini de kaptırım.
0
ruhen hastayim ben
(24.08.20)
(2)

Dikiş ve gündelik hayat

denizgonen
Dün bardağı yıkarken elim bardağın içindeyken bardak kırıldı ve koca cam parçası baş parmağıma saplandı. Camı çektim aldım, hemen sabunla yıkadım havluya bastım. 1 saat sonra kanama durmayınca da gittim acile 4 tane dikiş attılar. İyi duymuyorum, maske de eklenince iyicene duymuyorum. Tetanos yapıld
Dün bardağı yıkarken elim bardağın içindeyken bardak kırıldı ve koca cam parçası baş parmağıma saplandı.

Camı çektim aldım, hemen sabunla yıkadım havluya bastım. 1 saat sonra kanama durmayınca da gittim acile 4 tane dikiş attılar.

İyi duymuyorum, maske de eklenince iyicene duymuyorum. Tetanos yapıldı vs de,

Belki ben de duymadım, belki de söylemediler de.

Sıkıldım sargıyı çıkardım. Duşa girmek istiyorum girebilir miyim? Dikişleri ne zaman aldıracağım? Mavi iplik gibi dikişler var, üstünde de minicik bantlar.

Parmağı oynatmamaya ve yüksekte tutmaya devam ediyorum.
0
denizgonen
(23.08.20)
Aynısını yaşadım bardak elimde kırıldı ve başparmağıma saplandı. Dikişleri 10 gün sonra aldırdım. Her gün bir sefer batikonla pansuman yapıp kapattım. Her duşa girdğimde buzdolabı poşetine elimi sarıp bileğimin etrafından bantladım, su alırsa mikrop kapar hep kuru olması gerekiyor batikon da kuruduktan sonra kapatın mesela.

Dikiş eklem hizasındaysa yara iyileşirken başparmak hareket kısıtlığına sebep olmasın, dikişler alındıktan sonra yavaş yavaş hareket ettirip parmağınızı eski haline açmaya çalışın, benim ilk hafta dik hale gelmiyordu yavaş yavaş açıldı şimdi tam olarak "ok" işareti yapabiliyorum.

Geçmiş olsun.
0
glutamin
(23.08.20)
@glutamin

Ne yazık ki tam eklemin altında en üstte. Biraz oynatınca iplerin gerginliğini hissediyorum ama hareketliliğinde bir kısıtlama yok gibi.

Acilde bir de antibiyotik gibi bir şey de yapıldı enfeksiyona karşı.

sizin yaptığınızı yapacağım. Korona dönemi el yıkayamamak beni gerçekten huzursuz etti. Birazdan batticon almaya çıkacağım.
0
🌸denizgonen
(23.08.20)
(8)

Konuşma ve İşitme Engelli Arkadaşıma Mi Band 5

sakince
Mi band 5 hediye etmeyi düşünüyorum. İstiyorum ki Telefon çaldığında bileklik titresin. Gelen bildirimleri hem görsel hem titreşim olarak algılayabilsin. İngilizceymiş galiba türkçe yokmuş. Kendisi ingilizce bilmiyor. Sıkıntı olur mu? Veya önerebileceğiniz başka model var mı? yada boşver işine yaram
Mi band 5 hediye etmeyi düşünüyorum. İstiyorum ki Telefon çaldığında bileklik titresin. Gelen bildirimleri hem görsel hem titreşim olarak algılayabilsin. İngilizceymiş galiba türkçe yokmuş. Kendisi ingilizce bilmiyor. Sıkıntı olur mu? Veya önerebileceğiniz başka model var mı? yada boşver işine yaramaz mı diyorsunuz?
0
sakince
(19.08.20)
freebird5406_2
(19.08.20)
işe yarıyor valla bende mi band olmasa da sadece alarm özelliği ve telefon geldiğinde bildirmesi özelliği bile bana çok yardımcı oluyor. hani evde titreşimden telefon bildirimlerini fark ediyorsun da sokakta telefon çalıyor titreştiğini de fark etmiyorsun çaldığını da o yüzdem mi band her türlü işini görecektir.
0
denizgonen
(19.08.20)
Telefonu duymayanalardanım,bana da o yüzden aldılar mi band.hem gelen çağrı da hemde alarm kurmam gerektiğinde çok işime yarıyor.
0
duptıs
(19.08.20)
bende mi band 4 var. ilk aldığımda ingilizceydi. sonra türkçe dil yayınlandı ve güncellediğimde türkçe oldu direkt. 5'in dili ne bilmiyorum ama türkçe yoksa illa ki gelecektir.

bildirim görme, telefon çaldığında titremesi vs. gayet güzel. o açıdan memnunum. adım sayarı biraz dandik.
0
himmet dayi
(19.08.20)
4 alin. Saydiginiz ozelliklere gore 5’ten bir eksigi yok.

Bu arada evet, epey bir isine yarar! :)
0
invictae
(19.08.20)
urun satildikca dil guncellemesi cikariyor xiaomi, bu nedenle turkce dil destegi olmayan birkac yillik akilli saatleri var; yine de mi band 5 icin kisa sure icinde dil destegi gelecektir diye dusunuyorum. ancak bana soracak olursaniz mi band 5 almaya gerek yok, ben olsam mi band 4'u tercih ederdim.

www.log.com.tr
0
the end of time
(19.08.20)
@freebird5406 diğeri biraz kadınlara göre değil gibi. Mi Band daha kibar duruyor. Teşekkür ederim.
@invictae @the end of time: Mi band 4 ü bende düşündüm ama şarj olayı bana çok uğraştırıcı geldi. mi 4 de plastik kordondan çıkar tak gözüme itici geldi ama denemediğim için bişey diyemeceğim. Yani tak çıkar zarar görmüyorsa mi 4 , direk alıyım.
0
🌸sakince
(19.08.20)
Almadan once cok arastirmistim, takip ciksrmaktan zarar gormedigini yazmisti herkes. Hatta inceleme videolarini da izlerseniz falcatayla ozellikle kesmeye calisiyorlardi ve epey ugrasmisti. Saglam yani :)

Takip ccikarirken ugrasma konusu da tercihe bagli bir sey, evet... bana yaklasik 10 gun gidiyor sarji ve 10 gunde bir cikar tak yapmak beni zorlamiyor. Telefon gibi her gun sarj edilen bir sey olsaydi can sikici olabilirdi ama :)
0
invictae
(19.08.20)
(14)

Istanbul isyeri/ev - maas/kira orani

bollocks44
arkadaslar selam, is yerine 2km uzaklikta bir ev buldugunuzu varsayalim (lokasyonun onemi yok bu ornekte), 8 bin lira maasinizin yuzde kaci sizin icin psikolojik limittir? 8k maasa 4k kira vermek absurd mu? istanbul'u hic bilmiyorum, ankara'dan tasinacagim, omrumu yolda gecirmek istemiyorum. saygila
arkadaslar selam, is yerine 2km uzaklikta bir ev buldugunuzu varsayalim (lokasyonun onemi yok bu ornekte), 8 bin lira maasinizin yuzde kaci sizin icin psikolojik limittir? 8k maasa 4k kira vermek absurd mu? istanbul'u hic bilmiyorum, ankara'dan tasinacagim, omrumu yolda gecirmek istemiyorum. saygilar.
0
bollocks44
(19.08.20)
maasin yuzde 50'sini kiraya vermek sacmadir. yuzde 25'inden fazlasi verilmemeli.
0
baldur2
(19.08.20)
maaşa direkt oranlamak yanlış olur 100k kazanıyorsun diye 40-50k kira ödemek zorunda değilsin. 10-15k civarına çok güzel bahçeli evde de yaşayabilirsin.

kriter yaşam standartları yeterli olan evde oturmak. bu da semte göre çok değişiyor aslında. 8k gelir için benim psikolojik limitim 2500, müthiş bir ev bulduysam 3000 max olurdu.
0
orpheus
(19.08.20)
8k maaşa 4k kira absürtlük, 2.5 normal, max 3.
0
benaslinda
(19.08.20)
istanbulda semtler arasında bile kiralar çok oynuyor. Mesela modada aynı ev 4K iken 5-6 km kuzeyde aynı ilçeye bağlı başka bir yerde o kira 2K oluyor ve modaya ulaşması dolmuşla 10-15 dk.
0
denizgonen
(19.08.20)
8k maaşa 4k kira verirseniz, faturalar, yeme-içme filan elinizde avucunuzda bir şey kalmaz. Kış aylarında sadece doğalgaz için 400-500 TL fatura ödeyeceksiniz, öyle düşünün. Daha bunun hobisi var, kültür-sanat-spor etkinlikleri var, tatili var.. Yani 8k maaş alıp sadece hayatta kaldığınız bir yaşam üzer.

Dolayısıyla 2500'ün üzerine çıkmamalı diye düşünüyorum ben de.
0
gmzo
(19.08.20)
1000 de aidat vardır orada. Kışın doğalgazla faturalara da 1000 giderse geriye 2000 lira kalıyor. Hastalığı sağlığı var bunun ben olsam tutmam. Aidat ile birlikte 2500 veririm anca.
0
cilekli pasta
(19.08.20)
8k maaşa en fazla 2.5k kira veririm.
birde o kadar yakın oturacaksınız diye bi şey yokki. önemli olan geliş gidiş güzergahının basit olması. hızlı gelip gidiyosanız mesela ne önemi var o kadar yakın oturmanın.
örneğin benim evle işyeri 20 km mesela. arabayla 20 dk gidip geliyorum.
0
sizofren06
(19.08.20)
yuzde 50 cok cok fazla.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.08.20)
- 8 bin gelire karşılık en fazla 2000 TL kira öderim, benim için sınır budur.
- 8 bin gelire karşılık 4 bin kira mantık dışı.

Ankaralılara İstanbul diyince hemen "oo abi çok trafik var orada" söylemi gelişiyor. Evin 2 km mesafede olması değil, ofis ve evinin İstanbul'un neredesinde olduğu, ev-ofis arası demiryolu ulaşım imkanı, iş yeri servisi var mı vb. daha önemli.
0
Lethe
(19.08.20)
Metro veya anadolu ise marmaray hattı üzerinde biraz uzaklaşabilirsiniz.

Olmuyorsa ben 3 bin hatta belki biraz üstünü gözden çıkarırdım. Ha ben iki kişi yaşıyorum, tek kişi 1+0 daireyi falan çok daha ucuza bulabilir ama yine düzgünce mahallelerde düzgünce binalar 2000den başlıyor.
0
nhk ni youkosu
(19.08.20)
Maaşın %25'i gibi bir rakam mantıklı oluyor genellikle. Max 2-2.5'luk bi yer bakman lazım. Aidat, fatura, ulaşım, gezme tozma zart zurt derken cebine aylık bin lira kalır, çilekeş bir hayat yaşarsın. İstanbulda 8 bin maaşa "yol çekmeme" gibi bi lüks yok hocam özellikle de beyaz yakalıysan.
0
roket adam
(19.08.20)
2,5 verilir
0
i ve been mistreated
(19.08.20)
5 ve üzeri kirayı hak eden semtler var. Onlar dışında hiçbir yere 2 binden fazla vermezdim. Oturabiliyorsan bu semtlerde otur. Ama gidip de orta halli bir yere 4 verme.
0
ruhen hastayim ben
(19.08.20)
Verilir bence. Tek kisi veya bakacagin +1inle yasarsin gayet. Asosyal de olmazsin. Iyi yerlerde de takilirsin arada.
Ayrica cok merak ettim tum duyuru 8k uzeri mi kazaniyormus yoksa herkes 500 lira kiraya mi oturuyor sjsjsj
2k altina yer yok zaten.
8k kazanan da 4k verir isterse
0
Kittie
(19.08.20)
(4)

Uzun yol ve müzik

kadera bach
Yarın uzun bir yolculuğa çıkacağım arabayla, Allah'ını seven üstüme beğendiği müzik listelerini atsın. Yolda uğraşmak istemiyorum. Türkçe pop gibi çirkin şeyler dışında.Örn. Pink floyd, chet baker, queen, radiohead; hvob(kaliteli elektronik müzikler), nouvelle vague vs. Thx
Yarın uzun bir yolculuğa çıkacağım arabayla, Allah'ını seven üstüme beğendiği müzik listelerini atsın. Yolda uğraşmak istemiyorum.
Türkçe pop gibi çirkin şeyler dışında.
Örn. Pink floyd, chet baker, queen, radiohead; hvob(kaliteli elektronik müzikler), nouvelle vague vs.

Thx
0
kadera bach
(19.08.20)
ben "road songs" diye aratmıştım. tavsiye ederim.
0
tabudeviren
(19.08.20)
open.spotify.com

open.spotify.com

open.spotify.com

Umarım spotify kullanıyosundur.
0
megalomaniac
(19.08.20)
denizgonen
(19.08.20)
Spotify kullanmıyorum. Ancak Camel'ın Stationary Traveller albümünü öneririm. Adı üzerinde, yolda dinlemek için ideal bir albüm.
0
halitkin
(19.08.20)
(9)

Bıçak tavsiyesi

denizgonen
Selamlar. Çok uçmamak kaydıyla (fiyatlarını bilmiyorum, kriterim o yüzden bu)Mutfakta uzun yıllar kullanacağım, japon sushi ustası bıçağı seviyesinde olmasa da doğru düzgün et de, sebze de kesebileceğim bir bıçak arıyorum. Yanında masat da alırım, her kullanım öncesi keskinleştiririm sıkıntı yok. Ma
Selamlar.

Çok uçmamak kaydıyla (fiyatlarını bilmiyorum, kriterim o yüzden bu)

Mutfakta uzun yıllar kullanacağım, japon sushi ustası bıçağı seviyesinde olmasa da doğru düzgün et de, sebze de kesebileceğim bir bıçak arıyorum.

Yanında masat da alırım, her kullanım öncesi keskinleştiririm sıkıntı yok.

Marka takıntım yok.

Çok kasıntı bir bakımı olsun da istemem açıkçası. Gerektiğinde bulaşık makinesine dahi atabilmeliyim.

Teşekkürler.

Nereden almalıyım onu da bilmiyorum. Kadıköyden de alabilirim.
0
denizgonen
(18.08.20)
Victorinox bıçaklar gayet kaliteli ve başarılı.
0
conta
(18.08.20)
Fiyat performans icin
Surbısa
İkea 360
Ikea nin 3 lü bileyleme aleti çok başarılı ayrıca.
0
kisa
(18.08.20)
bulabilirsen seramik bicak al, marka fark etmez.
0
cooperr
(18.08.20)
Marhabalar, profesyonel olarak ascilik yapan biri olarak nacizane tavsiyelerim su yondedir;
Cok amacli kullanim icin bir bicak ariyorsunuz. bunun icin en ideali pek tabii sef bicagi olacaktir. Ancak bir sef bicagi mutfaktaki tum ihtiyacinizi karsilamayacaktir o yuzden seflerin ascilarin en az 8-10 cesit bicagi bulunmaktadir. evde yemek yapmayi sevdiginizi, guzel farkli receteler denemek esinize dostunuza yemek yapmak istediginizi varsayiyorum. bunun icin dahi 3 5 bicaklik bir setiniz olmasi isleri kolaylastiracaktir. setinizi yavas yavas zaman icerisinde olusturmanizi tavsiye ederim. ilk basta bir sef bicagi ve paring knife isinizi gorecektir. hazir setlerden ozellikle agzi lazerle keskinlestirilmis olanlardan uzak durun. 5 liraya alacaginiz bicak da 500 dolara alacaginiz bicak da ilk kullanimda keskin olacaktir, fiyati ve kaliteyi belirleyen en onemli etmen bicagin ne kadar uzun sure keskin kalacagi ve bileyleme isleminin ne kadar kisa surede ve efektif oldugudur denilebilir. tabii ki kullanilan celigin cesidi, el yapimi olmasi, sapinin materyali gibi bir cok baska sey fiyat ve kaliteyi belirler.
sef bicagi icin en uygun fiyatli olanlar turk markalari dogal olarak. tum profesyonel mutfaklarda kullanilan 'surbisa' sizi uzmeyecek envai cesit bicagiyla listede ilk sirada yer aliyor. narin bicaklar degiller, kolay bileylenir, kismen uzun sure keskinligini muhfaza ederler. dip not olarak belirtmek gerekirse hicbir zaman hicbir bicaginizi bulasik makinesine atmayin. surbisa da miyabi de ikea dan yahut herhangi bir yerden aldiginiz bicak bulasik makinesinde yikanmaya uygun olmayacaktir. bicaga en cok zarar veren seylerden biri bulasik makinesinde yikamaktir. bicaginizi her kullanimdan sonra meyve sebze icin duru suyla ve sungerin sari kismiyla yahut bir bezle, et tavuk balik icin deterjan takviyesi ve ayni yontemle temizleyip kaldirmak en uygun bicak bakim yontemidir. asitli meyveler (limon domates portakal..vb)bicak yuzeyinde kaldikca yine bicaginizin korelmesine sebep olacaktir. son olarak bicak bakimiyla ilgili olarak buz/kemik kirmak konserve acmak gibi eylemler hem tehlikeli hem de bicaga zarar veren hareketlerdir. ulkemizde uygulamalari cok goruluyor =)
fiyat performns konusunda biraz daha bonkor davranmak isterseniz de wusthof, zwilling ve victorinox turkiyede bulabileceginiz en kaliteli bicaklar olarak 2. sirada yer aliyor. sahsen benim de yillardir en cok severek kullandigim bicagim bir wusthof. hem ergonomi hem hafiflik hem de keskin kalma suresiyle en cok tercih ettigim bicak.
son sirada miyabi ve shun markalari listenin en sekil ve bir cok acidan kaliteli olarak tanimlanabilecek bicaklariyla tr den alabileceklerinizin bence en iyi bicaklari. tabii fiyatlari amator kullanim icin asiri ucuk kaliyor. ayni zamanda bu markanin bir cok bicagi kolay bileme ve keskin kalma suresiyle digerlerinin onune gecerken cok narin olmalari sebebiyle mutfaklarda pek tutulmazlar. dustugunde ucu agzi kirilip hasar gorur ve calindiginda evlat acisi gibi icinize oturur.
bu markalar icinden butcenize gore en idealini secip gonul rahatligiyla alabilirsiniz. sef bicagini 20-21 cm olarak tercih edin. bicak kullaniminiz gelistikce buyuk bicagin cok dha kullanisli oldugunu goreceksiniz. eger henuz yapmadiysaniz bicak kullanmayi ogrenmenizi siddetle tavsiye ederim. youtube da guzel videolar var konuyla ilgili.
0
mekare
(18.08.20)
Uzman değilim ama Victorinox'un domates bıçağı her sorunuzun yanıtı. Tanıdığım herkese aldım, böyle bir rahatlık yok. Bilemeye gerek yok, makineye atıyorum, her şeyi de kesebiliyorum, ve en önemlisi hafif, yormuyor. Karaca mağazalarında ve Metro'da satılıyordu gidip almak isterseniz, ama aşağıdaki fiyat oldukça uygun.

www.bicakcim.com

Bir de soyacağı var bunun, ama yuvarlak olan değil, şu alttaki:

www.bicakcim.com

İkisini de alın, çok rahat edersiniz.
0
opucuk baligi
(18.08.20)
Mekare nin üstüne konuşmak düşmez evdeki şefim ben ama adı geçen markaların bir kısmını kullandım o yüzden yazmak istedim.

Surbisa ikea 360+ pirge aklıma gelenler. En son aldığım o olduğu için mi bilmiyorum ama bunların içinde en çok ikeadan memnunum. Tam bir fiyat performans bıçağı, gariban dostu.

Bu arada hiçbir bıçağı makineye atmaman lazım 3 4 kullanımda bir masatlaman lazım vs. Bilmen gereken her şeye birkaç YouTube videosuyla ulaşabilirsin.

Bir de lütfen bıçak seçerken görünüşe aldanıp abidik gubidik formdaki bıçaklardan alma. Avrupa tipi bıçaklar başlangıç için çok uygun. Hem keskin açısı 20 dereceydi sanırım daha kolay bilersin.
0
Giovanni Pipitto
(19.08.20)
@mekare

uzun uzun bilgilendirmeniz için teşekkür ederim şefim. Yazdıklarınızı tekrar tekrar okudum ve tavsiyelerinize uyacağım. Dediğiniz gibi kesinlikle bulaşık makinesine atmayacağım ve elbette bıçağı amacı dışında kullanöayacağım.

sanırım benim durumumda en mantıklısı surbisa'dan toplu bir set almak olacak gibi duruyor.

bileme konusunda ne önerirsiniz bu başlıkta dedikleri gibi ikeanın 3'lü bileme şeysi nasıldır? yoksa gidip bir masat mı almalıyım? mahallede bıçak bileyiciler falan oluyor onlara götürmeli miyim arada sırada?
0
🌸denizgonen
(19.08.20)
Denizli’nin Yatağan beldesi neredeyse sadece el yapımı bıçak üzerine uğraşır. Tarihi çok eskilere dayanan bir uğraşıdır. Şayet o taraflara yolunuz düşerse gerek yol üzerinde (Denizli Acıpayam Antalya yolu) bu el yapımı bıçaklara ulaşmanız mümkün beldeye inmenize gerek yok. Çeliği iyi olan bir bıçak işinizi görebilir. Biraz nette araştırma yaparsanız Online sipariş geçebileceğiz mağazalara da ulaşmanız mümkün. Çok fazla seçenek var çeliği güzel ve sap kısmı sağlam anacına hizmet edecek nitelikte yelpaze çok geniş. Araştırmanızı tavsiye ederim.
0
creedwar
(19.08.20)
Bende Pirge'nin bir seti var, inanılmaz memnunum. 100 liraya falan 3'lü olanını almıştım hayvan gibi kesiyor şimdilik. Biraz hassas gözüküyorlar o yüzden biz de çok dikkat ederek kullanıyoruz.

Aynı şekilde Sürmene bıçağım da var büyük, o daha sert çelikten olduğu için onu daha kötü kullanıyorum ama o da bana mısın demedi birkaç yıl olmuştur alalı. Buzluktan çıkardığım eti de kesiyorum, kavunu karpuzu da kesiyorum memnunum ev kullanıcısı olarak.
0
chicha_v2
(19.08.20)
(18)

uzun yol gidince çok yoruluyorum

tabudeviren
otomobille ankara istanbul yaptım mı (beş saat) iki gün kendime gelemiyorum.otobüs şoförleri buna nasıl dayanıyor hayret ediyorum.sizde durumlar nasıl?
otomobille ankara istanbul yaptım mı (beş saat) iki gün kendime gelemiyorum.
otobüs şoförleri buna nasıl dayanıyor hayret ediyorum.
sizde durumlar nasıl?
0
tabudeviren
(18.08.20)
bir oturup 6-7 saat durmadan gitmek dışında bir derdim olmuyor. diğerinde de biraz yorgunluk yapıyor ama uyuduktan sonra sıkıntı yok.
0
biergarten
(18.08.20)
bir yerden sonra alışıyorsun. eskiden ayda 15.000 km yol yapıyordum. şimdi 4-5 saat sürünce beynim bulanıyor 2-3 defa uzun yol yapsam alışırım yeniden diye tahmin ve umut ediyorum.
0
turbo sadık
(18.08.20)
Muştan lüleburgaza tek kontak gitmişliğim var, normal uykumdan bi saat fazla uyumuştum sadece. Yine de dinlenmiş olarak uyandım. Arabaya da çok bağlı. Broadwayle gitmek var, üst segment bi araçla gitmek var.
0
antihero
(18.08.20)
Araba ne ? Eğer 3-5 senelik yeni bir araçsa sıkıntı sende, yaşlanmışsın. Eğer eski bir araçsa o yüzden yoruluyorsundur.

Şehir dışı görevlerine çok gideriz, antalya-antakya arası 900km gidip, ertesi gün 900km döndük, ben kullandım yorulmadım. Araba da eski sayılabilir 15 senelik araba. Tın tın 100'le gitmeyiz, radarlara dikkat ederek ortalama 150km/s hızla gideriz. Eğer 90-100 gidersem muhtemelen hem sıkılır hem de yorulurdum.

Düzgün bir arabayla gittiğimizde ise hiç problem olmuyor, yapıştıra yapıştıra gidiyoruz, yol müsaitse 230-240. Böyle kullanırsak sık mola vermeye çalışıyoruz, veya ara ara yavaşlıyoruz konsantrasyon dağılıyor
0
kimlanbu
(18.08.20)
@kimlanbu

opel corsa enjoy 2017 1.4 otm.
0
🌸tabudeviren
(18.08.20)
5 saat araba kullanmak yorar ama 2-3 saat dinlendim mi bir şeyim kalmıyor benim.
0
basond
(18.08.20)
Uzun yolu çok severim. Lakin gece yolculuklarında mutlaka uykum gelir ve bunu hissettiğim zaman hiç zorlamam kenara çeker uyurum biraz. Eskisi gibi geceyi sabah edemiyorum, mutlaka uyumam gerekiyor.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(18.08.20)
sıkılma haricinde bir sıkıntı yaşamıyorum.

Dedikleri gibi araç da önemli, sürüş tarzı da önemli. ben istanbul bodrum arası 8 saatlik yolu mola vermeden ve yorulmadan gidiyorum. Fakat bunu eski arabamla yaptığım zaman perişan oluyordum.

Şimdikinde de hızı 125'e sabitle, kol dayamayı indir yayıl yoluna git şeklinde işliyor.

Gene de opel corsa'da bu derecede yorulmanız ilginç geldi, güçlü bir araba olmasa da gayet oturaklı bir araçtır kendisi. Acaba uzun yol konusunda deneyimsizliğiniz mi var ya da geceleri mi yola çıkıyorsunuz?
0
denizgonen
(18.08.20)
Herhalde on senedir arabayla uzun yol gitmiyorum.

Arabayla yola çıkıyoruz, en fazla 3-4 saat yol gidip, gittiğimiz yerde konaklıyoruz. Böyle birkaç ülke gezdik.

2 saati geçen yollarda inanılmaz huzursuzluk çöküyor, yorucu aynı zamanda, hiç sevmiyorum. Üst segment araç vs. hiç fark etmiyor, arabada olmaktan nefret ediyorum.
0
buf-e kür
(18.08.20)
dehidrasyon, farkında olmadan bu sıcakta susuz kalıyor olabilirsin.
0
orpheus
(18.08.20)
Otobanda 5 saat gitmek uzun yol degil ve cok sikici bir sey. Can sikintisini yorgunluk sanmissinizdir bence.

Virajli, dar yollar en guzeli (amac gezmekse) insanda mutluluk yorgunlugu oluyor. Kotu yorgunluk olursa araba kullanmayi sevmiuor da olabilirsiniz
0
kuehles blondes
(18.08.20)
ya aracta sikinti var ya da sen uzun yol insani degilsin.
0
cooperr
(18.08.20)
Muhtemelen yuksek derecede astigmatin yada miyop+astigmatin var.Yaniliyor muyum?
0
turkuaz
(18.08.20)
ford focus ile sabah ankara çankaya'dan çıktım adana ceyhan'a geçtim, yaklaşık üç saatlik köy macerasından sonra kayseri'ye geçtim, hemen hemen sadece şehirler arası 900 km , toplamda 1000 km yol yapmışımdır o gün.
Ziyarete gittiğim evde ayakta uyuduğum için full dem olarak veriyorlardı çayı, o akşamdan hatırladığım tek şey bu :)

8 saatlik uyku sonrası baya dinç uyandım. Bu arada gece sürüşünü hiç sevmem, ama mecbur kalınca oluyor, astigmat + miyop spor.
0
foolrules
(18.08.20)
Araçtan dolayıdır diyorum ben de. Gerçekten bazı araçlar çok yoruyor, izolasyonu kötü oluyor, ses alıyor, gürültü alıyor, ne bileyim kliması direkt kafana geliyor vs vs.
0
roket adam
(18.08.20)
Araç çooook büyük bir etken kesinlikle. Eski aracımla 2 saatlik yol bile beni yormaya yetiyordu.

C ya da D segment premium bi araç kiralayıp deneyin birgün.
0
msb
(18.08.20)
Bence de araçla alakalı. Aracın b sınıfıymış. Uzun yol zor olur ben sığamıyorum bile. Ne adaptif hız sabitleyici var, ne şerit takip asistanı, ne bel bestekli ve masaj yapan koltuk ne de yorgunluk tespit sistemi. Üstelik yol, lastik ve rüzgar sesi çok gelir konforsuz bir araç. Saatte bir durup 5-10 dakika yürürsen daha iyi olur.
0
iwasbornonamountainside
(19.08.20)
@turkuaz, astigmat yok, miyop var.
0
🌸tabudeviren
(19.08.20)
(18)

Annemin evlat ayrımcılığı

namidigerkokuc
22 yaşındayım. Ama hala annemin abimi benden daha çok düşündüğünü düşünüyorum. Abim ne zaman evde olsa güzel yemekler yeriz çoğunlukla kıymalı falan. Ve annem bunları kendi isteğiyle yapar. O evde olmadığında ise sebze yemeği yiyoruz genellikle. Anneme ev işinde yardımcı olsam da bir müddet sonra bu
22 yaşındayım. Ama hala annemin abimi benden daha çok düşündüğünü düşünüyorum. Abim ne zaman evde olsa güzel yemekler yeriz çoğunlukla kıymalı falan. Ve annem bunları kendi isteğiyle yapar. O evde olmadığında ise sebze yemeği yiyoruz genellikle. Anneme ev işinde yardımcı olsam da bir müddet sonra bunların değeri yitip gidiyor onun gözünde. Naptın ki falan diyor. Ama annem hastalandığı zaman(4 sene önce falan) abim yanındaydı ben başka sehirdeydim. 1 hafta falan evin işlerini abim yapmış ve bunu unutmuyo hala. Normal zamanda bizim evdeyken pek de iş yapan biri değil. Ama nedense benim yaptıklarım pek göze görünmüyor. Beni millete kotulemekten de alikoymuyo kendini. Lise sondayken hep ders çalışıyordum, millete iğneye elini dokamaz diye anlatıyordu. Bilmiyorum neden böyle, kız oldugumdan mi yoksa annem beni sadece 2 ay emzirmis hasta olduğum için, bağlılık mı gelistiremedi acaba? Bu durumu yaşayan var mıdır
0
namidigerkokuc
(18.08.20)
- Bilmiyorum neden böyle, kız oldugumdan mi yoksa annem beni sadece 2 ay emzirmis hasta olduğum için, bağlılık mı gelistiremedi acaba?

ilk secenek.
edit: ve senin buna karsi bir sey yapmaman. muhtemelen "nasil olsa 22 yasinda kiz, yarin elin ogluna gidecek" kafasi var annede. bizde de var boyle akrabalar. adamlar 50lerde, 60larda almanyaya gitmisler. 3 kusaktir oradalar, cocuklarin hepsi almanya da iyi yerlerde okumus insanlar ama bazilari kendi kizini hizmetci gibi kullanip zerre kadar saygi duymuyor. oglanin yedigi b**lar halici doldurur ama her daim kizi ezerler.
0
rm
(18.08.20)
Kız olduğun için +1

Abin "görevi" olmadığı halde yaptığı için aklında kalıyor, ama senden o konuda beklentisi daha yüksek olduğu için bir şey yapmıyormuşsun gibi geliyor.

Güzel yemek olayı abin evde değilse geldiği zamanlarda heyecanlandığı falan içindir, orası normal. Sen evden ayrılıp ara sıra eve gitsen sana da aynısını yapar.
0
plutongezegendegilmi
(18.08.20)
genelde anneler oğullarına daha bir düşkün olurlar, babalar da kızlarına. istisnalar var tabii ki ama genelde böyle oluyor.

ben de 22 yaşındayım, 2 yaş büyük abim var. öyle çok olmasa da temizlik yaparım ama abim eline bir süpürge alınca hemen "bak erkek çocuğu olduğu halde temizlik yapıyor,sen?" der. sanki hiç iş yapmıyormuşum gibi. ayrıca yine dediğin gibi evde her zaman aynı şeyler pişer ama abim gelince kıyma alınıp köfte yapılır. eski insanların zihniyeti işte, onlara göre kız çocukları köle gibi çalışıp hizmet edecek, erkek çocukları da paşa gibi keyiflerine bakacaklar. he de geç. ben artık takmıyorum.
0
rose parks
(18.08.20)
Kiz cocuklar hizmetci, erkek cocuklar gercek evlat oldugu icin. Zihniyet boyle, yapacak tek sey sizin kendi cocuklariniza bu sekilde davranmayip bu zihniyetin degismesine katki saglamak.
0
taurina
(18.08.20)
Erkek olmasi
Ilk goz agrisi olmasi
Oedipus kompleksi-tersten
0
baldur2
(18.08.20)
sorunuzun dogru bir yaniti olabilir mi? muhakkak. ama bu dogru cevabi ancak siz verebilirsiniz gunun birinde. bir baskasinin bu soruya verecegi cevaplar varsayimlar, sahsi deneyimler, belki okunmus izlenmis bir kac materyal uzerinden kurgulanacaktir. belki sizin yaninizda olmak isteyen, destek cikmak isteyen bir dost size hak verecektir, belki bir baskasi anneye oyle denir mi diye kizacaktir size. bunlarin hicbir ehemmiyeti yok. onemli olan sizi uzen, caninizi sikan bu konu hakkinda sizin nasil bir tutum sergileyip bundan sonrasi icin ne yapacaginiz. ebeveyn evlat iliskisinde duygusal bag/yakinlik standart donanimda geliyor gibi dusunuluyor. ozellikle bizim kulturumuzde. ancak cocukluk genclik travmalari da maalesef en cok aile icerisinde yasaniyor. ve yine maalesef ki sanilandan cok daha yaygin bir sekilde goruluyor.
sorunuza iki kitapla cevap verecegim. ikisi de tam olarak sordugunuz soruya ufuk acici cevaplar veriyor diye dusunuyorum. umarim okudugunuzda sorunuza cevap bulma yolunda basarili adimlar atmis olursunuz.
olgunlasmamis ebeveynlerin yetiskin cocuklari - lindsay gibson
insan olmak - engin gectan
0
mekare
(18.08.20)
Ne yazık ki cinsiyetiniz ve ben de eklemek istiyorum onlarla yaşadığınız için

Gelecek yıl okulunuz bitsin ayrı eve çıkın. Evlenmeseniz de ayrı eve çıkın. Çok değerli olduğunuzu anlayacaklar. Ben üniversite ilk yaz tatilinde yanlarındaydım, erkek kadın fark etmeksizin sorun oluyordu, daha sonra arkadaşlarla tatil falan derken çok az uğrar oldum ve değerim gittikçe arttı.

Yukarıda biri iyi demiş. Siz çocuk isterseniz erkek çocuğunuzla kız kardeşi ayrı tutmayın.

Işiniz olup eviniz olduğunda siz de annenize anlayacağı deyimlerle bir iki alttan laf söylersiniz, bir daha da öyle şeyler yapmaz. Örneğin, annem de "el iyisi", benim bir şeye ihtiyacım olur elini kipirdatmaz, hala yemek yap ev işi yap der, bir yabancının bir şeye ihtiyacı olsun bizi bırakır ona koşar de. Onlara bizim dedikodumuzu yapar bir de, deyin yüzüne karşı. Ama kavga etmeyin tabi.

Konudan bağımsız bonus: Şu et sevgisi da çok abartılıyor. Onlarca güzel sebze yemeği var. Bence et pahalı olduğundan insanlar süper bir şey diye sartlanmış. Bir gün mercimek 100 lira olsa, oooo mercimek süper diye insanlar begenmeye başlayacak gibi :)
0
howfaristhesky
(18.08.20)
Direkt Etin Cinsel Politikası gibi bir giriş yapmışsınız. (Okumanızı öneririm.)
Çoğu evde etli yemek erkeğe gider. Etli yemeğin en etli kısmı erkeğe gider hatta.

Cinsiyetçi anne işte. Hepimizde var. Standartı bu o kuşağın.

Sorsan asla öyle bir niyeti yoktur, sinirlenip reddeder. Erkek çocukları bir gün yatağını toplamış ya da ev işinde aktif bir rol oynamış olsun, on yıl anlatırlar. Kız çocuğu küçük yaştan itibaren ev işinde rol oynamazsa olmaz. Zorundadır çünkü.

İyi hissetmediğiniz, ait hissetmediğiniz bir yerde, aile evi olsa dahi kalmamalısınız, yoksa çok büyük özgüven ve özsaygı sıkıntıları yaşarsınız. Tabii ki benzerlerini yaşadım ve en hızlı şekilde ev ile arama fiziki mesafe koydum. Tek yolu bu.
0
buf-e kür
(18.08.20)
Bu çocuklarınıza kadar yansıyacak bir tutum. Hazırlıklı olun.
0
pass
(18.08.20)
kız olduğunuzdan dolayı ne yazık ki.

ailedeki tek erkek torunum ve sadece teyzem var.

o yüzden her ne kadar ilk torunum diye yerimin ayrı olduğu iddia edilse de bence erkeğim diye el üzerinde tutuluyorum.

çok çirkin bir şey ve anneanneme de bunu açık açık söylerim her zaman.

Hoş diğer torunlara kıyasla kesinlikle daha fazla vakit geçiriyorum anneannemle ama işte bu diğer torunlara yaklaşımından da kaynaklı olabilir elbette.
0
denizgonen
(18.08.20)
Ayrı eve çıkın bence de. Ev işlerine elinizi sürmeyin. Kadınım, yaş 26. Şuna eminim ki kendimi ev işlerine harap etsem annem beni daha çok sevmeyecekti. Ya da maaşımı alınca anneme ve babama maaşı vermek beni daha değerli yapmayacaktı. Protesto edin. Annemle babamı çok severim. İkisini birbirinden ayırt etmem. Ama onlar beni daha çok sevsin diye hiçbir işin altına girmedim. Temizlik, yemek yapma, ütü vs benim işim değil evde, annemin işi. Ya da evi geçindirme derdi benim değil babamın derdi. Bu arada normal ortadirek bir aileyiz. Babam emekli, annem okul varken kantincilik yapıyordu. Çok şükür borcumuz yok hiç ve Karadenizliyiz biz toplattığımız çaydan gelir geliyor belli bir meblağ babama. Gelirleri bu kadar. Maaşım şimdiki gelirlerinden yüksek yani. Ama hiç ellerine para saymadım ki istemezler mesela. Bugün siz çalışmaya başlasanız ve maddi olarak yardım etseniz dahi yine de abiniz daha kıymetli olur bana öyle geliyor.

Anne ve babanız da olsa bazı konularda prensipli olun ve mesafe koyun. Annem ev işi yapmadığımı söylediğinde yaptığım işleri beğenmediğini hatırlatıyorum. Bir şey diyemiyor mesela.

Benim de bir erkek kardeşim var. 20 yaşında. Okuyor ama savruk bir hayatı var. Aşırı para harcar. Tatile gitmek istedi. Ben asla para vermedim yardım da etmedim. Annemle babam ödemek zorunda kaldılar.

Sınırlarınızı çekin. Anneniz iş yap dediğinde dersim var diyip ders çalışın. Arkadaşlarımla buluşcam diyip dışarı çıkın. Onlar size gidici nasıl olsa bu evden gözüyle bakıyorsa siz de o şekilde davranın.
0
Hallegadola
(18.08.20)
Bağlılık geliştirememekten değil, cinsiyet ayrımcılığından. Ve bu travmalar insana seneler geçse de vuruyor. Bir arkadaşım dedi ki "Babam eve geldiğinde karşılar boynuna atlardım, bena söylediği ilk söz "kardeşin nerede" olurdu". Böyle yetiştirilmiş bir kızın evlense de evlenmese de ne erkek kardeşine ne de anne-babasına sevgi duyması mümkün değil. Ancak ana-baba yaşlanınca kim bakacak onlara? Zırnık değer vermedikleri kızları mı, yoksa canım oğullarının eşi el kızı gelin mi?
Konuşsanız da değişecek şeyler değil bunlar ama illa ki bir ara (ve tekrar tekrar) bu tartışmayı yaşayacaksınız ebeveynlerinizle.
0
SiyamkedisiZorro
(18.08.20)
İlaveten tersten Oedipus kompleksi demiş baldur. Kesinlikle katılıyorum. Erk merkezi yaşlandıkça babadan oğula kayıyor ve kadın erk sahibine yakın olmak, kontrol etmek istiyor. Sizin için üzülüyorum ama abinizle / erkek kardeşinizle evlenecek kıza daha fazla acıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(18.08.20)
merhaba, yemek yapma olayına geldim.

ben de uzakta okudum ve yine ailemden uzakta çalışmaya devam ediyorum kardeşim ise onlarla beraber kalıyor -bir süre o da uzakta okumuştu- ve ben ne zaman gelsem sevdiğim yemekler yapıldığından anneme takılıp duruyor. iki kız kardeşiz, aramızda da üç yaş falan var. cinsiyet vs. ile alakalı değil yani, sadece uzakta olanı özleyip değer verdiklerini gösteriyorlar/eve gelince mutlu etmek istiyorlar :)
0
iste o kavunici balik
(18.08.20)
e tersi elektra kompleksi iste. ama size boyle geliyor da olabilir. olabilir de olmayabilir. su aralar mesela kiz cocugu populer.
kiz cocugu oyle kiz cocugu boyle kiz cocugu olmayan babayim demesin. kizlar babaya cok duskun.
ilk cocugum erkek ikincisi kizdi. kizin dogumuna kadar evde hayvan besledigimizin farkinda degilmisiz vs vs. bu isler boyle.
cok eskiden cok cok eskiden yine kadinlar revacta idi sonra erkekler oldu simdi gene kadinlar oluyor yavas yavas.

biz iki erkek kardeşiz. eskiden babam sürekli ev dışında olurdu o eve gelince sevdiği yemekler yapılırdı. abimle anneme laf atardık kocasına nasıl da bakıyor diye. sonra babam emekli oldu abim yurtdışında çalışmaya başladı abim türkiye'ye geldiğinde abime hürmet sevdiği yemekler hazırlanır oldu. babamla abim üzerinden anneme laf attık. şimdi. ben de dışarıdayım babam anneme laf atıyor. çocuklarına nasıl da bakıyor besliyor çocuklar eve gelmese biz hiç bunları yemeyeceğiz diye. kadını boş yere şaka ile karışık üzmüşüz.
bu arada annemler 5 kardeş bir tek dayım var onlar da anneannemin dayımı hep el üstünde tuttuğunu söylerler. dedem de en cok teyzemi severdi. kısacası olabilir deeeee olmayabilir dee. olanı da var olmayanı da var. size çok büyük zararlı şekilde geri dönüşleri yoksa fazla takmamak lazım.
0
turbo sadık
(18.08.20)
Bizde de tam tersi 3 kardeşiz ilk kız bur oglan ben abla ve birde küçük kardeş erkek ama bizimkiler de ortanca kız kardeşe böyleler. Söylediğinde direkt bağırarak savunmaya geçiyorlar biz ayrım yapmayız hepiniz birsiniz. Birsek erkek kardeşim ve ben nasıl hissediyoruz bunu? Böyle dediğinde de eee o işte çocukluktan beri biraz huyluydu onun üzerine düştük. Huylu dediği de ağlayarak, duygu sömürüsü ile vs. Duygusal yönden bunları kandirmasi.
Çok söyledik çok yaşadık aynı şeyleri, sonra bir zaman geliyor ve artık söylemekten bıkıyorsun gözlerinin içine bakardık bizimle ilgilensinler konuşsunlar diye. Şimdi ikimiz de ortanca kardeşe Bilendik erkek kardeşim öylesine de olsa konuşuyor ama ben yıllardır konuşmuyorum.
Yıllarca çalıştım babam bekledi ki maaşımı ona veriyim vermedim, annem ne yaparlarsa yapsınlar büyük olduğum için kardeşi ve onları hoşgörmemi bekledi görmedim. Erkek kardeş bizden 12 yaş küçük ona yapsalar ayrımcılığı anlar kafamda mantıklı bir nedene oturturdum ama benden sadece bir yaş küçük kardeşe tapmalarina dayanamadım. Benim de hatta bizim de anne baba ilgisine ihtiyacımız vardı hala annem her konuştuğumuzda illa ara konuş der neden dediğimde çok üzülüyor der hala onu düşünüyor yani.
Zor yani zor sanırım bu durumu burada en iyi anlayan benim. Yıllarca gördüğüm muameleyi kimse görmemiştir bir şey dediğimde de sen kiskaniyorsun oldu.
Kıskandım ya da haksızlığa karşı çıktım diyelim bu benim hakkım degilmiydi?
Şimdi bir kızım var sırf bu yüzden bir kardeşi olmayacak.
0
motley crue
(18.08.20)
Bizim ailede tam tersi. Annem sizinle yaşıt kız kardeşime laf bile ettirmiyor. Detaya girmeyeyim ama cinsiyetle alakalı olmayabilir.
0
le jeune turc
(18.08.20)
normalde böyle bir platformda bu derece detay anlatmam ama şu an içinde bulunduğun ruh halinde kendini yalnız hissetmemen için bazı detayları paylaşmak istiyorum. ben doğunca kız çocuğu bu emzirme ölsün denilmiş ve hiç emzirilmemişim. bütün çocukluğum ve ilk gençliğim bu hikayenin bana kundakta terste çevirdik nefessiz kal diye, emzirmedikte ama ölmedin şeklinde kendilerince şaka yapılmasıyla ve hatta sitemiyle geçti. eve alınan o dönemin pahalı yiyecekleri sadece abim yesin diye kilit altında tutuluyordu. yemek ayrımı o derece barizdi ki kendi paramı gani gani kazandığım dönemde bile içgüdüsel olarak sadece tavuğun kanadını yemeye devam ettim bir süre. kafam gözüm yarılacak derecede fiziksel şiddeti, abi okumadığı ama ben hep takdirle geldiğim için onu küçük düşürüyorsun diye sürekli okuldan alınmamı vesaire saymıyorum bile. yatardım abim kalkardım abim konuşulurdu, bu arada kendisi de kumar oynayan, sabaha karşı eve gelip akşamstü 5 e kadar falan uyuyan bir tipti. ama herkes tapınırdı ona. sonra vefat etti, vefatındaki karmaşayı da fırsat bilip lise sonda evden ayrıldım ve bir daha asla o eve ziyaretler haricinde dönmedim. uzaktan bile zehirlemeye devam ettiler ama kontrol altına aldım bir süre sonra. tamamen kendi yaşam duruşumla ve vicdanımla alakalı olarak anneye bakım gerektiğinde yanıma alıyorum, para desteği sağlıyorum, gidip gelip evin eksik gediklerini hallediyorum ama asla anne sevgisi hissetmedim, hissetmiyorum, hissetmek zorunda da hissetmiyorum. nefrette etmiyorum, kendisine hesap falan sorup yüzleşmiyorum da. o kadar yaptığı şeyin farkında değil ki, konuşmak, derdimi anlatmaya çalışmak, özür dilerim kızım bilemedim demesini beklemek boşuna zaman kaybı geliyor. çok uzun yıllar önce kendi içimde hallettim zaten bu hesaplaşmayı. zaman içinde olgunlaştıkça, bu toplumsal yapıda kadın olarak yaşadığın deneyimler arttıkça, onun bunu hangi motivasyonla yaptığını anlıyorsun (ama hak vermiyorum o ayrı), araştırıp okudukça altında yatan psikolojik gerekçeleri çözüyorsun. bu "ama ana babanın hakkı ödenmez" ağlaklığından da hiç hoşlanmıyorum zira benimkine benzer milyon tane hikaye olduğunu biliyorum, dinliyorum, şahit oluyorum. her çiftleşip üreyen ebeveyn olmuyor maalesef.

çalış çabala, gerekirse okulunu dondur çalışıp para biriktir ama o toksik ortamda yaşamaya devam etme. imkanların elverdiğinde de bu konuda uzman desteği al, bütün hayatına yayılmasına, senin iç dünyanda kökleşmesine izin verme. bugünki mental sağlığımı, kariyerimi, yaşam enerjimi, iç huzurumu geçmişte bir cesaret aldığım bu evden ayrılma kararına borçluyum.

önerilen kitaplara ek olarak boş ayna kitabını da tavsiye edebilirim.

sen kıymetli ve önemlisin. adı anne bile olsa senden başka hiç kimse senin kıymetini belirleyemez. kendine lütfen şefkat ve sevgi göster ve asla kendini erkek kardeş ile kıyaslama, sevgi dilenmek için çabalama. hiç bir koşulda sonuç alamayacaksın. bu gerçeği ne kadar hızlı içselleştirebilirsen o kadar hızlı yol almaya başlarsın.

mutlu ol.
0
Phoebe
(18.08.20)
(5)

Sıfır eve kombi almak hakkında

bedrozan
Merhaba arkadaşlar.Yeni ev aldım. Eve kombi alacağım. Apartmanın önerdiği kombi bağlama işi falan anahtar teslim fiyatı 5500 liraya denk geliyor.Belirtilen kombinin aynı marka/model internet satış fiyatı 3300 lira görünüyor internette. Aradaki farkı apartmanın önerdiği firmayla görüştüğümde bizimki
Merhaba arkadaşlar.
Yeni ev aldım. Eve kombi alacağım. Apartmanın önerdiği kombi bağlama işi falan anahtar teslim fiyatı 5500 liraya denk geliyor.

Belirtilen kombinin aynı marka/model internet satış fiyatı 3300 lira görünüyor internette. Aradaki farkı apartmanın önerdiği firmayla görüştüğümde bizimki anahtar teslim fiyatı diyor. Kombi aynı kombi olacak, buradaki işçilik tam olarak ne olacak bilmiyorum ama 2200 lira çok değil mi sayın kullanıcılar?

Aynı marka/model kombiyi internetten alsam, kalan işleri farklı bir yerden dahabuygun fiyata yapabilir miyim sizce arkadaşlar ?

Tamamen Fransız kaldığım bir konu olduğu için sizlere danışmak istedim. Bilgisi olan arkadaşlar yazarsa çok sevinirim.

Ev konusundan dolayı Maddi yönden 100 liranın bile benim için çok kıymetli olduğu bir dönemdeyim su an.

Zahmet edip yazan herkese teşekkür ederim, hayırlı akşamlar.
0
bedrozan
(13.08.20)
gözünü seveyim anahtar teslim al. ben de senin gibi düşündüm yüz tane iş çıktı. proje çizimi, evrak işi, usta bulma, pazarlık, ustanın ekstra çıkarması, moloz vb...
0
iddaaci
(13.08.20)
kendin alırsan daha pahalıya gelir. çünkü kombi aldığında tesisatı da yaptırman gerekiyor. ayrıca bir mühendisin proje çizmesi, bunun uygulanması v.b. de var işin içinde. bütün bunlar o 2200 tl içinde (aslında bunların sana maliyeti rahat 3000-4000 olur. ama müteahhit hem kombiyi hem inşaatı hem de mühendisin parasını ucuza getirmiş araya da kendi karını koymuştur...
0
tururo
(13.08.20)
tesisat var sen kombiyi alacaksan fazla olabilir ancak ortada hiçbir şey yoksa tesisat adına senin için yarın arkadaşıma sorabilirim. ancak tesisattır, işçiliktir, projedir, ıvır zıvırdır derken olabilir. bu saatte ararsam yenge çok fena küfür eder.
0
blue eyes white dragon
(13.08.20)
Pek bilgi vermemişsin. Eğer proje çizilmemişse, hatta apartman içi doğalgaz hattı da çekilmemişse fiyat normal denebilir.

Daire içi gaz tesisatı ve kalorifer tesisatı hakkında da bilgi vermemişsin.

O kadar büyük bir fiyat farkı varsa ortada bir tesisat falan yok. Ben 2 haftadır gazsız yaşıyorum çünkü igdaş proje onayımı daha dün verdi. Şimdi projeyi çizen adam igdaş geldiğinde burada olacak da gaz verilecek de sonra kombi servisi gelecek de.
0
denizgonen
(14.08.20)
Sıfır bir daireyse, kalorifer ve mutfak tesisatı kurulu ise (ki öyle olmalı) sadece kombi ve montajı iiçinse fena kazıklıyolar.

3300 lira kombi alsan, montajı ortalama 300, projeyi de ortalama 500'e yaptırırsın.

Başka bir firmadan da fiyat al, kombiyi kendinin alacağını sadece montaj/proje/gaz açımı için fiyat istediğini söyle.
0
John Bloor
(14.08.20)
(7)

Aile ilişkilerinin iç içe olması

Sonsuzluk ve Bir Gün
Bilmiyorum sadece benim çevremdekiler mi böyle ama bu durum tuhafıma gidiyor. Çocukluğum zaten aile apartmanında geçti. Herkes herkesin her şeyini bilirdi. Kim nereye gidecek ne oldu vs. Sonra mesela bir tanıdığım var. Evlendi, annesine çok ısrar etti onlar da evlerini satıp, onun oturduğu semte taş
Bilmiyorum sadece benim çevremdekiler mi böyle ama bu durum tuhafıma gidiyor.

Çocukluğum zaten aile apartmanında geçti. Herkes herkesin her şeyini bilirdi. Kim nereye gidecek ne oldu vs.

Sonra mesela bir tanıdığım var. Evlendi, annesine çok ısrar etti onlar da evlerini satıp, onun oturduğu semte taşındılar. Kocasının hafta da bir gün izni var. Onu da eşinin ailesinin evinde geçiriyor. Tatile mi gidilecek birlikte gidiyorlar.

Yine bir tanıdığım var. Evlenince aile apartmanında oturmaya başladı. Sürekli kaynanasıyla iç içe. Eşinden çok kaynanasını görüyor sanırım. Bir diğeri ailesinden farklı şehirde yaşıyor. Ama annesi beş altı ay yanında duruyor senede.

Bir diğerinin eşi iş için seyahate gittiği zaman eşini ailesinin yanına bırakıyor sonra da gelip alıyor falan. Bunlar sizce de fazla iç içe durumlar değil mi? Sadece bana mı düşüncesi bile boğucu geliyor merak ediyorum.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(12.08.20)
Bence de fazla. ama onlar mutluysa sıkıntı yok. öyle mutlu oluyorlar demekki.
0
fezagezgini_4
(12.08.20)
bizim aile de boyle. ozellikle anne tarafiyla. igrenc, vicik vicik, sacma iliskilerimiz var ve nefret ediyorum
0
batlegolas
(12.08.20)
yalnız değilsin, bana da düşüncesi bile boğucu geliyor. benim çevremde de çok var öyle. onlar da beni yadırgıyor :)

bu konudaki düşüncelerimi yazdım yazdım sildim. çok dertli olduğum konudan sormuşsun :)

ilave: kazık kadar olmuş, işi gücü olan, yeterli para kazanan insanların, bekar da olsalar, aileleriyle yaşamalarına da akıl erdiremiyorum.
0
pati
(12.08.20)
Bunlar anormal şeyler. İnsan kendi anne babasına tahammül edemezken nasıl bir başkasınınkine edebilsin? Mesafe varsa saygı da kendini korur. Önemli olan bu.
0
ruhen hastayim ben
(12.08.20)
Bayağı bu şekilde yaşayan aile var. Mesela iki çocukluk arkadaşım evlendi; ikisi de sabah çocukları alıp annesinin yanına geliyor; akşam kocaları alıp eve götürüyor. Kaç senedir sadece uyumak için evlerine gidiyorlar. Gayet de mutlular. Ben sıfır akraba ile mutlu oluyorken onlar da böyle mutlu oluyor demek ki. Sıkıntıdan birbirlerine sardıklarını düşünüyorum.
0
wish i could find a way to disappear
(12.08.20)
Türk toplumuna dair en nefret ettiğim şeylerden biri. Böyle bir ailem olmadığı için çok şanslıyım. Toplumca kişisel alan diye bir kavramımız yok. Bana çok ezikçe ve zavallıca geliyor. Resmen sürünün parçası. Başka bir şey değil.
0
denizgonen
(12.08.20)
Ne guzel iste. Hayati acisiyla, tatlisiyla sevdigin ve seni sevenlerle beraber paylasarak yasamak kadar guzel ne olabilir?

Bu munis iklimden uzak, hayata kablolarla bagli metropol uygarliginin insanlari bunu nefret edilesi bulabilir. Onlar icin en buyuk sans bol sayida plastik kredi kartlari olsa gerek.

"şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin
kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin"
0
Kirmizibavul
(12.08.20)
(4)

Yeni yapılan fayanslardan beyaz toz çıkması

denizgonen
Merhaba. Yeni yapılan fayansları ne kadar silip dursam da, sildikten sonra temiz dursa da bir süre sonra gene beyaz toz gibi bir şey çıkıyor. Hatta dün olmayan yerde ertesi gün beyaz lekeler oluşuyor. Bu nedir ve bununla nasıl başedeceğim? Böyle sile sile mi geçecek? Parmaklayınca elde de beyaz leke
Merhaba.

Yeni yapılan fayansları ne kadar silip dursam da, sildikten sonra temiz dursa da bir süre sonra gene beyaz toz gibi bir şey çıkıyor.

Hatta dün olmayan yerde ertesi gün beyaz lekeler oluşuyor.

Bu nedir ve bununla nasıl başedeceğim? Böyle sile sile mi geçecek? Parmaklayınca elde de beyaz leke kalıyor.
0
denizgonen
(08.08.20)
Derz kalintisidir o.
Bol suyla bir kaç jez silin.
0
kisa
(08.08.20)
Derz +1. Ara ara silin, 1-2 haftaya geçer.
0
plutongezegendegilmi
(08.08.20)
dediğiniz gibi sile sile geçecek.
0
prodeq
(08.08.20)
Teşekkürler. Böyle devam o halde
0
🌸denizgonen
(08.08.20)
(24)

Çocuk yapmayacaksanız büyük ev almayın diyen kayınvalide, ve diğer sorunlar

fleur du mal
Merhaba. Nişanlım ve kayınvalidemle birlikte dün bir eve bakmaya gittik. Ev 5+1, epey geniş. Bazı odaları çalışma odası/atölye vs yapmak istediğimizden bize makul gelmişti. Büyüklüğüne göre epey uygun fiyatlı, aynı fiyata 3+1 evler de var. Bu yüzden değerlendirmek istedik. Kayınvalidem de evi beğend
Merhaba. Nişanlım ve kayınvalidemle birlikte dün bir eve bakmaya gittik. Ev 5+1, epey geniş. Bazı odaları çalışma odası/atölye vs yapmak istediğimizden bize makul gelmişti. Büyüklüğüne göre epey uygun fiyatlı, aynı fiyata 3+1 evler de var. Bu yüzden değerlendirmek istedik. Kayınvalidem de evi beğendi gibi, ama daha sonra ev hakkında konuşurken "çocuk olunca ben her gün gelirim" gibi bir şey söyledi, ben de "biz türkiye'de kaldığımız sürede çocuk yapmayız muhtemelen diye düşünmüştük ama" dedim.

Yurtdışına gitmeyi planladığımızdan birkaç senelik oturmak için ev almayı planlıyoruz. sonra kayınvalidem "ben o konu kapandı sanmıştım, yine mi kanada meselesi" dedi. kendisi biraz milliyetçi bir insan, ülkeyi terk etmek istememizi doğru bulmuyor. ordan tartışma çıktı, "ne zaman kanada'ya gideceğiniz belli değil, o zamana kadar çok geç olur çocuk için" dedi. yaş ilerledikçe riskli bir iş olduğundan, gençken yapmak gerektiğinden filan bahsetti. Şu anda 25 yaşındayım ve 30 yaşından önce çocuk yapmayı düşünmüyordum zaten. sonra "çocuk yapmayacaksanız o kadar büyük ev almanızın ne anlamı var?" dedi. paranın bir kısmını o vereceği için konuyu orda kapattık ama şimdi tekrar aklıma takıldı benim, emin olamıyorum. Türkiye'de çocuk yapmak, gereğinden fazla büyük ev almak vs, bütün bu konularda ne düşünüyorsunuz?
0
fleur du mal
(08.08.20)
Yurtdışına gidecekseniz ve ev borçla falan alınacaksa ev almayın. Tr şartlarında adana ya da antepte oturmuyorsanız 5 odalı ev almayın tabi. İstanbul için 3 oda bir salon gayet yeterlidir. Evlerin çok büyük çoğunluğu da 3 odadır.

Ha ben oturmak için alıyorum çok da süper olur diyorsanız sizin keyfiniz tabi.

Ev neden almayın diyorum: Kiracıyla uğraşmak zor. Bunu yurtdışından yapmak daha da zor.

25 yaş daha çok genç. Çocuk konusunu erkenden halletmek güzel ama kanada vs diyorsanız sizin düşünmeniz lazım.
0
ozdek
(08.08.20)
Kaynana haklı. 2+1 bile yeterli.
0
luluki
(08.08.20)
Bence çocuk konusunu eşin hariç hiç kimse ile konuşmamalısın. Ebeveyn kim olacak? Siz! Kim bakacak? Yine siz. O sebeple bu husus eşin dışında kimseyi ilgilendirmez. Ev için de imkanınız varsa alın, içinize sinen ve en uygun olan kullanışlı olanı tercih edin derim. Ama tekrarlıyorum; kaynananızın değil siz ve eşinizin içine sineni.
0
oligomer
(08.08.20)
Kayınvalide cocuk işine karismakta haksız ama ev için paranın bir kısmını o verecekse maddi konuda laf söyleme hakkı düşüyor kadına.
0
elorelia
(08.08.20)
Kimse kimsenin çocuk yapıp yapamayacağına ya da hangi ülkede yaşayıp yaşamayacağına karışamaz da 2 kişi için 5 oda ev de gereksiz geldi. Kayınvalide ödeyecekse söylenmekte haksız sayılmaz da, hayır bir de iki kişi için o evi ısıtması temizlemesi çok gereksiz şeyler.
0
denizgonen
(08.08.20)
Bir kaç sene kirada otur, kaynanandan o parayı alma. Daha çok karışma hakkı hisseder kendisinde. Kiracılık çok da kötü bişey değil. Kendi yağınızda kavrulun.
0
antihero
(08.08.20)
Kaynanaya hak vermediğim hiçbir konu yok. Kadın her açıdan haklı. "çocuk olunca her gün gelirim" i biraz özel hayata müdahale gibi almışsın ama 7/24 tek işin olacak konuda peşinen yardım edeceğini söylemesi büyük nimet. Henüz farkında değilsin. Ve hatta "biz çocuk yapmayacağız" biraz tokat gibi olmuş. Ayıp olmuş. Evde payı olacaksa eğer yorum yapmak için de hakkı var. Yarın bir gün gittiğiniz zaman kiracı bulmak da zor olur ona. 3+1 evin üçüncü odasını atölye yapmaktan alıkoyacak bişey yok mesela. Çocuk konusunda da haklı. Benim bildiğim biyolojik olarak 25-27 yaş çocuk için en ideal yaş.

Bence kaynanaya kulak verin.
0
IncredibleMau
(08.08.20)
antihero +1
para veriyorsa böyle karışma ve konuşma hakkı oluyor.
kimseden para almayın, kimseye açıklama da yapmayın.
0
pati
(08.08.20)
antihero+1

"yeterli" olma meselesi değil bu.
isterseniz tek başınıza tripleks, 10+1 evde oturursunuz.
odalardan birinde de at koşturursunuz.
bu "şu kadarı yeterli, buna gerek yok" kafasını da hiç anlamam.
sanki hayatta her şey gerektiği için yapılıyormuş ya da yapılmalıymış gibi.
imkânın varsa istediğini yaparsın.

buradaki sorun kayınvalide parasıyla ev almak.
almayın.
gerekirse kirada oturun.
isterseniz 40 yaşında doğurun, isterseniz alaska'ya yerleşin.

söyledikleri dünyanın en doğru şeyleri de olsa, bu doğru bir diyalog şekli değil.
bunlara evleneceğiniz insanla siz karar vereceksiniz.

önemli olan kayınvalidenin söylediklerinde haklılık payı olması değil.
önemli olan, üslubundan kontrolü elinde tutmayı sevdiği belli olan kayınvalidenin para vererek evliliğe bir noktada dahil olma çabası.

para almak, hükmetmesine izin vermek demektir.
ona göre hareket edin.
0
blatta hiberna
(08.08.20)
En kısa zamanda nişanlınızın annesi ile aranıza mesafe koymanız lazım. Henüz nişanlıyken böyleyse evlendiğinizde çocuk olsun olmasın hep size karışacak. Her şeyinize şimdiden karışmaya, hayatınıza müdahale etmeye başlamış. Bence eşiniz ile oturup konuşun, annesine artık büyüdüğünü, yetişkin olduğunu, yeni bir aile kuracağını fark ettirsin.

"çocuk olunca ben her gün gelirim"

Siz evlenince yeni bir aile, yeni bir ev düzeni kuracaksınız. Her gün, her gün sizin evinize bir akrabanın gelmesi doğru değil. Daha ortada çocuk yok. Hem belki kayınvalidenizle çocuk bakımıyla ilgili anlaşamayacaksınız, belki sizin anneniz gelirse daha rahat edeceksiniz. Daha evlenmeden bu şekilde kendini sağlama alması doğru değil.

Çocuk yapmakla ilgili yaş sıkıntısını düşünecek yaşta değilsiniz ki neden kafanıza takıyorsunuz. 25-30 yaş için erken diyebiliriz. Son 20 yılda anne-baba olma yaşı oldukça ileriki yaşlara kaldı. Hatta 40 yaşının üstü evlenip, anne baba olan çiftler var.

Ev konusunda da birkaç yıl oturmak için 5+1 gereksiz büyük, satın alması ise mantıksız. Kirada oturabilirsiniz 3+1 evde. Zaten iki kişisiniz.
0
GoodMorningTeacher
(08.08.20)
antihero +1
Bu konuya takılacaksanız para almayın.

Ayrıca kadın çocuk konusunda size yardım edebileceğini söylemiş, düşüncenizi daha uygun bir dille anlatmak yerine bam bam bam cevap vermişsiniz.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(08.08.20)
Gitmeyi kafaya koyduysanız eşyalı evde kiraya çıkın. Şu aşamada ev almak çok gereksiz duruyor.
0
archmage mahmut
(08.08.20)
Iki ay sonra buraya kayinvalidem hayatimiza cok karisiyor, bunu neden yapiyor hic anlamiyorum diye duyuru acacaksiniz. Ama kadini hayatiniza kendiniz sokuyorsunuz. Artik Kanada'ya yaniniza gelir.
0
howfaristhesky
(08.08.20)
Ben de Türkiye’de ya da yurt dışında çocuk düşünmüyorum hiçbir şekilde. Erkek arkadaşımın 5+1 evi var aynı şekilde ama oraya taşınmayı istemiyorum. Çünkü temizliğinin zorluğunu ve o kadar odanın bize gereksiz olacağını düşünüyorum. Siz çalışma odası ve atölye yapacağını söylemişsiniz yani kullanacaksınız belli ki o odaları. Paranın tamamını kendiniz karşılayacak olsanız istediğiniz gibi alın derdim bu durumda ama ondan da para alacaksanız zaten birkaç senelik ev için laf söyletmeyin bence kendinize.
0
ms brownstone
(08.08.20)
Imkaniniz varsa tabi ki cocuk olayini yurtdisina tasindiktan sonraya birakin.
Hem zaten yasin cok genc cocuk icin.
Burda kayinvaliden yanlis dusunuyor ama o da yasindan dolayi farkli bi zihniyette oldugundandir. Yoksa bunun artik genci yaslisi yok. 40 yasinda gayet rahat hamile kalan oldugu gibi 25 yasinda tup bebek denemesi yapan da var.
Diger konularda hakli buldum kvalideyi.

Ev konusunda parayi kismen de olsa verdigi icin karisma hakki var.
Cocuk olunca yardim da edecekmis iste. Bunda da kotu bi sey gormedim ben. Mudahale gibi algilamadim.

5 odali eve gelince yuzde yuz kendi paraniz olsa gidin 25 odali tutun kimseye laf dusmez. Sizin tercihiniz. Ama su an 3 odaliyla fiyat ayni bile olsa fikir beyan edecektir kvalide parayi verdigi icin
0
Kittie
(08.08.20)
Konudan bağımsız olarak, paranın bir kısmını o verecekse evin her türlü olayına karışabilir ve karışacağını da belli etmiş zaten. Gelin kaynana tantanasına uğraşır durursunuz o evde yaşadığınız sürece. Para alan emir alır.
0
roket adam
(08.08.20)
Ben kendinde böyle özel hayata karışma cesareti bulan kayinvalideden maddi yardım kabul etmem açıkçası. Param neye yetiyorsa onu alır ağzını kapatırım.

Mesafe candır.
0
old possum
(08.08.20)
@blatta hiberna +1000
0
ruhen hastayim ben
(08.08.20)
para verdigi icin ev seciminde soz hakki var evet ve bunun gaziyla her seye karisma hakkini bulacak zamanla gibi gorunuyor. ben olsam (zaten en fazla birkac yil daha yasanacakmis) kiraya cikar hic kimseden de para istemem.
0
in vino veritas
(08.08.20)
Evi kesinlikle almalısın ister git ister kal her sekilde fiyatı uygunsa o evi al
Çocuğu da eğer yapacaksan burda birazcık büyütmen kolaylık olur bence
Ama şunu düşün derim 5 odalı ev olursa ve çocuk olursa kayınvalide sizde yaşar gibime geliyor
3 odalı al bence sizde kalamasın
0
photo85
(08.08.20)
Türkiye'de herkes neden yurt dışı deyince ille de Kanada der anlamam. Yakında ABD'den bile daha zor insan kabul edecekler. Orada iş bağlantımın olduğu insanlar bile bu göçmen akınından şikayetçi.
0
Avoiding The Puddle
(08.08.20)
kaynana sıkıntı +1
çocuk işi hakkında kimse ile konuşmayın +1
5+1 fazla geniş +1
0
basond
(09.08.20)
evin büyüklüğü tamamen keyfinize kalmış. belki at koşturacaksınız kayınvalidenize ne oluyor onu anlamadım. böyle dangalak insanlara yolun başında mesafenizi koymazsanız yarın iç çamaşırınızın rengine de fikir beyan eder.
0
brakgn
(10.08.20)
Çocuk konusu sizden baska kimseyi ilgilendirmez

Ev konusu da parayı siz veriyorsanız kimseyi ilgilendirmez. Buradaki x oda yeterli yorumlarina da şaşırdım. Pasa keyfiniz bilir yani
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.08.20)
(7)

Dolapta duran çamaşır makinesinin ses yapması

denizgonen
Selamlar. Robot süpürge girer, temizliği kolay olur, makine ıslak zeminden uzak durur diye makineleri dolaba koyayım dedim. Koymaz olaydım. İnanılmaz ses yapıyorlar. https://i.hizliresim.com/dCV27v.jpgBen şimdi bunu ne yapayım? Bir battaniye üzerinde falan mı koyayım makineyi? Ne bileyim özel ayak s
Selamlar.

Robot süpürge girer, temizliği kolay olur, makine ıslak zeminden uzak durur diye makineleri dolaba koyayım dedim. Koymaz olaydım.

İnanılmaz ses yapıyorlar.


i.hizliresim.com

Ben şimdi bunu ne yapayım? Bir battaniye üzerinde falan mı koyayım makineyi? Ne bileyim özel ayak satılıyordur öyle şeyler mi alayım?
0
denizgonen
(06.08.20)
makinaların durduğu dolapların iç yüzeylerini epdm denen bir tür kauçuk plaka ile kaplaman lazım. köşe bağlantılarını da yine bu adamların keçe bantları var ondan alıver öyle kapat. makinaları o şekilde yerleştir. açık yer kalmamalı yoksa ses oradan yürür.

www.soniflex.com.tr
0
alperz
(06.08.20)
izoboz varsa onu da yapistirabilirsiniz dolabin icine. alt tabaninda ozellikle olsun.
0
turbo sadık
(06.08.20)
ek olarak; alttaki makina zemine oturursa bence daha iyi olur.
0
1917
(06.08.20)
Üstteki makine sola dayanmış, çalıştıkça sallanıp dolaba vuruyordur. Çalışırken titreşimle dolaba vurmaması için titreşimi emen basit yumuşak bişeyler ile desteklemen lazım.
0
John Bloor
(06.08.20)
Ne yaparsan yap ses geçici azalır ama bir süre sonra yeniden artar.sebebi yapılan ddolap bu işe uygun değil.özellikle santrifüj esnasında o dolabın bütün aksamlarından ses almaya devam edersin.bir süre sonrada dolabın vidaları gevşeyip,parçaları ayrılmaya başlayacak ve ses artacak.
0
duptıs
(06.08.20)
yanlış anlamayın ama bunu yapan adam sizi uyarmadı mı? dolap sunta da olsa mdf de olsa o bacaklar zamanla pes edecek. Makineler o bacaklar için çok ağırlar. Bacaklar uzun vadede anca dolap yükünü taşıyacak kuvvetteler aslında. siz bir de üstüne kilolarca bir titreşen ağırlık koymuşssunuz.

nacizane önerim şudur:
-makineleri indirin.
-makinelerin altındaki yatay kısımları kestirip iptal edin.
-orta bacakları biraz sola taşıyın, orta dikeyden çıkıntı yapmasın.
-duvarla bitişik olan dikey dolap yanal elemanını duvara sabitleyin. böylece dolabun sol kısmı ayaklar üzerinde, sağ üst kısmı da orta ayak ve duvar üzerinde yükünü dağıtacak.
-makineleri ıslak zemin üzerinden üst üste koyun. merak etmeyin o makineler ömrünü tamamlayana kadar paslanmayacak.
- dolabın altına yere sıfır vaziyette süpürgelik koydurun. 6 ayda bir falan zaten süpürgeliği çıkartır temizlersiniz isterseniz.
-süpürgelik klipsi kolay cıkıp takılan bir sekilde olsun. çamaşır makinesinin filtresini de temizlemek icap ettiğinde kolaylık sağlasın.
-titreşimi ve dolabin sağlamlığını sağladıktan sonra sesi de bir miktar azaltıp görüntüyü sadeleştirmek için makinelerin üzerine kapak yaptırmanızı öneririm.

böylece dolap sağlam, robot süpürge rahat, sessizlik sağlanmış ve görüntü sadeleşmiş olur.

teşekkürler.
0
gpaxful
(06.08.20)
@ gpaxful

Yanlış anlayacak bir şey yok elbette. Benim niyetim zaten makineler tarafında bir dolap olmamasıydı. Sonra dolapçı dedi ki makineleri dolaba koyarsak sana şu kadara patlar falan. Düşüneceğim dedim, sonra işte çamaşır makinesi-kurutma makinesi üst üste koyma aparatı mıdır nedir onu sordum, fiyatını aldım dedim üstüne azıcık koyar dolaba koyarım.

Bütün olay buradan çıktı. Öğrenciyken de makinenin altını temizleme olayı bende takıntıya dönüşmüştü.

Kapaklar yapılmak için beklemede, daha erken teslim istediğim için 1-2 kapak eksik.

Buradaki bütün yorumları dikkate alacağım, marangozla da konuşacağım. Herkese teşekkür ederim.
0
🌸denizgonen
(07.08.20)
(9)

ilk buluşma mekan önerisi

snakexenzia
Merhabalar. Daha önce açtığım (git: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1423561/hoslanilan-kisiyle-muhabbet) duyurusunda bahsettiğim hoşlandığım kişiyle muhabbeti baya ilerlettim ve bu hafta içi kendisi ile ilk kez buluşacağım. Ancak nereye gidebileceğimize dair kafamda en ufak bir fikir yok. Hafta iç
Merhabalar. Daha önce açtığım (git: www.eksiduyuru.com) duyurusunda bahsettiğim hoşlandığım kişiyle muhabbeti baya ilerlettim ve bu hafta içi kendisi ile ilk kez buluşacağım. Ancak nereye gidebileceğimize dair kafamda en ufak bir fikir yok. Hafta içi öğleden sonra tatlı yiyip çay kahve içebileceğimiz ardından sahilde yürüyebileceğimiz ilk buluşmaya uygun nezih bir mekan önerisi istiyorum siz değerli duyuru halkından. İstanbul asya tarafı kartal, pendik, maltepe ve belki üsküdar civarı olabilir. Şimdiden teşekkürler.

not:yaşlar 22e 20k
0
snakexenzia
(27.07.20)
Kadıköy Leman’a giderdim ben olsam.
0
cikolata selalesi
(27.07.20)
moda’ya gidin. sokak arasinda elli tane kahveci var, beğendiğiniz birine oturun. oradan da sahile inip fenerbahçe’ye doğru yürürsünüz.

sahil hattındaki tüm ilçeleri sırayla yazıp içlerinde en güzel ve nezih olanı atlaman peki fkjhksdfj
0
sir gawain
(27.07.20)
Moda+1

Üsküdar Maltepe vs. nedir ya? ilk buluşma için olacak şey değil.
0
lcha
(27.07.20)
önerdiğiniz lokasyonlara bakılırsa sanırım kızarkadaşınız tesettürlü, Kuzguncuk çınaraltı cafe iyi bir seçim olabilir.
0
semitika
(27.07.20)
kadıköy'ü yazmama sebebim aslında park yeri sorunundan kaynaklı. ulaşım özel araç ile olacak ve açıkçası nerede park yerleri bulunur pek bilmiyorum kadıköyde. aracı koyacak yer bulamama gerginliği var aslında üstümde tabi ki kadıköy en güzel sahil semtlerinden birisi. önerilerinizi dikkate alacağım park yeri konusunda da tavsiyesi olan yazabilir :))
@semitika tesettürlü değil arkadaşım.
0
🌸snakexenzia
(27.07.20)
Kadiköy Moda +1

Sahilde belediyenin bir park yeri vardi galiba.
0
chitosan
(27.07.20)
Akmara yakın bir kapalı otopark olduğunu biliyorum, o da aklınızda bulunsun.
0
Olive
(27.07.20)
Kartal İstmarina olabilir Scoop Lounge iyidir,
Pendik Marina olabilir ama Özsüt vs olur
Kadıköy Moda olabilir, Moda’da Big Chef var

Park yeri olarak hepsinin araç parkı var, Kadıköy’de eski Balon cafenin yan tarafı ispark otoparkı, ben moda tarafına yürürken oraya koyuyorum aracı
0
Northern Mariner
(27.07.20)
Hafta sonu desen diyorum da hafta içinde park yeri diye dertlenmen anlamsız. Rıhtımdan modanın başlangıcında (şu balonun olduğu yerde) isparkın devasa açık otoparkı var. Kesin yer bulursun.
0
denizgonen
(27.07.20)
(7)

5G routerlar sinyal karışıklığından etkilenmiyor mu?

denizgonen
Kaldığım yerde bir sürü wifi sinyali olduğundan olsa gerek 2.4 ghz bandında modemin dibinden 5mbit anca veriyor. Halbuki kabloluda 60mbit veriyor. Modem değiştirdim aynı. 5Ghz bandında bir şey değişir mi
Kaldığım yerde bir sürü wifi sinyali olduğundan olsa gerek 2.4 ghz bandında modemin dibinden 5mbit anca veriyor. Halbuki kabloluda 60mbit veriyor. Modem değiştirdim aynı.

5Ghz bandında bir şey değişir mi
0
denizgonen
(23.07.20)
modemin markası nedir, sinyal karışıklığı 60mbitten 5mbite düşürcek kadar etki etmez. bağlandığınız cihazla alakalı da olabilir telefonla bağlanınca da düşük hız geliyor mu? eğer sadece laptop ile 5mbit alıyorsan bilgisayarın modem driverını güncellersen çözülür.
0
nahtoderfahrung
(23.07.20)
Hayır etkilenmiyor, çünkü 5ghz bandını kullanan nadir, herkes 2,4ghz yükleniyor, senin cihazın 5ghzı destekliyorsa kullanman faydalı
0
protrek
(23.07.20)
Çok çok daha az etkilenir. Hız sorunun da muhtemelen çözülür 5 GHz ile. Frekans karışıklığından ziyade eski notebook ağ bağdaştırıcılarında kısıtlar olabiliyor, 5 GHz de desteklemiyor olabilir kullandığın notebook, ondan da emin olmalısın.

Cep telefonu ile de test edip benzer bir darboğaz yaşanıyor mu bakmak lazım.
0
faati
(23.07.20)
60'tan 5'e çok dramatik bir fark cidden, başka sebep olabilir.
sinyal sorununu 5ghz'e geçmeden, 2.4'te kanal ayarı yaparak da çözülebiliyor; önce bunu dene derim. çözülmezse yukarıdaki önerileri denemen gerekir.
0
Bruce
(23.07.20)
Denediğim modemler asus n16 ve turktelekomun verdiği şu eski huawei modemlerden.

Özellikle kanal 11'i önermişler. İlk başta güzel çalışıyor sonra gene başlıyor yavaşlamaya.

Sıkıntı ne olabilir ki? İki modemde de kablolu sıkıntısız

Telefonlar, tabletler, bilgisayarlar. Hepsi çıldırtıcı derecede yavaş. Hatta repeater almadan önce 1 mbit bile alamıyordum. Modem dibinde 5 mbit hız yan odada 1'lere düşüyor.
0
🌸denizgonen
(23.07.20)
modemin yerini değiştirmeye denesene bi. çok yakınında başka elektronik alet varsa onları da değiştirebilirisin. duvarlar vs. de etkileyebiliyor.

önceden alabildiğin en yüksek hız kaçtı, ne oldu da düştü mesela? baştan beri mi böyleydi yoksa?
0
Bruce
(23.07.20)
çevredeki 2.4ghz sinyallerin hangi kanallarda yayın yaptıgını gösteren bi telefon uygulaması vardı. oradan en yogun kanallara bakıp onlardan kaçınabilirsin.
ama sinyal karışıklığı 5mbit'e düşürme gibi bir şey yapmaz bence de. başka bi sorun var gibi. router ayarlarında bi şekilde wifi hızı sınırlandırılmış olabilir mi?
0
ayin yazari
(23.07.20)
(10)

Sıfır arabada koltuklar kılıflı mı kullanılmalı kılıfsız mı?

winston insani
MerhabalarSıfır arada koltuklara kılıf almasan bişi fln dökülür de kalıcı iz olur diye korkuyorum.Kılıf alsam da bu sefer orijinallleri pahalı ve kılıfların altında biriken pislikler de koltuklarda leke bırakabiliyormuş.Tam karar veremedim, siz ne dersiniz?
Merhabalar

Sıfır arada koltuklara kılıf almasan bişi fln dökülür de kalıcı iz olur diye korkuyorum.

Kılıf alsam da bu sefer orijinallleri pahalı ve kılıfların altında biriken pislikler de koltuklarda leke bırakabiliyormuş.

Tam karar veremedim, siz ne dersiniz?
0
winston insani
(16.07.20)
Güle güle kullanın, çocuk varsa düşünülebilir belki ama yoksa kılıf çok gerekli mi bilemedim. Ama alınacaksa da zaten yıkamalar esnasında arabanın içi de temizleniyor, yani kılıfın altında bir şey kalacak diye endişelenmeye gerek yok bence.
0
panamera
(16.07.20)
Kılıf değil de koltuk minderi kullanıyorum ben. Hem daha pratik hem de kılıflar "airbag'e uygun" yazsa da o konuda güven vermiyor bana. Koltuklarda bulunan yan hava yastığı varsa kılıf kullanmayın.

Şu tip koltuk minderi kullanıyorum:
n11scdn.akamaized.net
0
lancelot du lac
(16.07.20)
Hocam dökülecek, daha doğrusu dökülünce leke bırakacak şeyleri arabada tüketmemek en doğrusu zira kılıftan da geçebilir. Onun dışında doğal olaylar (kusma vb) zaten koltuk temizliğinde çıkıyor.
0
giovanne
(16.07.20)
güle güle kullanın öncelikle,
siz dökün hiç de düşünmeyin, kılıf kullansanız da eskiyecek.
kullanmadığınızda gider temizletirsiniz, kusmuk, kan ,idrar ,herşeyi çıkarıyorlar.
hatta siz kendiniz bile çıkarabilirsiniz.
çok da sakınmayın, sakınan göze çöp batar misali.
rahatınıza bakın, arabanızı gönlünüzce kullanmanız dileğiyle.
0
bugga
(16.07.20)
sigara içmiyorsanız kılıf falan almayın. koltuğa boya ve süt dışında birşey dökülmedikçe her türlü temizleniyor.
0
false pretension
(16.07.20)
Çocukluğumdan beri hiçbir arabamızda kılıf olduğunu hatırlamam. Temizliğe gidince hepsi çıkıyor bir şekilde.

Benim koca şişe şarabı boca etmisligim, guaj boyayı dokmuslugum, şalgam patlatmisligim var. Hepsi çıktı.
0
fraise
(16.07.20)
Kılıf kötü durur bence de.
0
adivar
(16.07.20)
Arabanın tadını başkalarının çıkarmasına izin vermeyin. Çocuk varsa düşünülebilir ki o da kendi koltuğunda oturacak. Arabada dökülüp iz bırakabilecek şeyleri kilitli termosta tüketin, gıda tüketmeyin, anahtar vesaire üstüne oturmayın, montla bindiğinizde çıkarıp arka koltukta yere koyun yeterli.
0
denizgonen
(16.07.20)
Hayirli olsun, kazasiz belasiz kullanin insallah.

Sifir araba almissiniz, kirlenir mi stresine girmeyin, keyfini cikarin. Kirlenirse de kirlensin, hayat bu, olur oyle seyler. Kendi arabanizin keyfini siz cikarmayacaksiniz da kim cikaracak? Hayat kisa, bu strese degmez.
0
taurina
(17.07.20)
Maksat satarken daha çok para etmesi.

Ben de yukarıda fotosu paylaşılan koltuk minderinden kullanıyorum.
0
elitoangelito
(17.07.20)
(11)

izmir'de hangi semt?

naelektrisan
iş nedeniyle istanbul'dan izmir'e zorunlu olarak yerleşme ihtimalim çok yüksek. birçok yerini gide gele bilsem de, orada yerleşik bir hayat kurmak farklı olacaktır, bu yüzden izmirliler'e danışayım dedim. aksoy tarafında binalar eski, evlerin içleri çoğunlukla dökük. mavişehir ve bostanlı tarafı pah
iş nedeniyle istanbul'dan izmir'e zorunlu olarak yerleşme ihtimalim çok yüksek. birçok yerini gide gele bilsem de, orada yerleşik bir hayat kurmak farklı olacaktır, bu yüzden izmirliler'e danışayım dedim. aksoy tarafında binalar eski, evlerin içleri çoğunlukla dökük. mavişehir ve bostanlı tarafı pahalı (istanbul'da daha iyi yerde yaşıyorum, aidatım yüksek olsa da kiram daha düşük rakamlara bak uçmuş!), sosyo kültürel seviyesi görece düşük yerleri tercih etmek istemiyoruz haliyle.

özetle 2k'dan aşağıya kira yok, ne dersiniz hangi semtlere yoğunlaşalım? maksimum bütçe aidatla beraber 2.5k olsa iyi olur. örnekköy tarafları dağbaşı mı? genel bir fikir verirseniz o da olur.

teşekkürler.
0
naelektrisan
(07.07.20)
İş yeri hangi lokasyonda ?
0
kanlakarisikyagmur
(07.07.20)
@kanlakarisikyagmur bornova tarafı fakat iş gereği şehir dışı git gel mobil olma durumu yüksek.
0
🌸naelektrisan
(07.07.20)
Karşıyaka civarı kentsel dönüşümden kaçan bağdat caddesi tayfasının yeni gözdesi. Eskiden de pahalı bir semtti fakat artık çok çok uçtu o taraflar ve yapı stoğu talebe yetişmiyor bu gerçek.

ben olsam özkanlar civarına bakardım. Bornovada ve çevre yollarına, otobanlara yakın.
0
denizgonen
(07.07.20)
ben göztepe tarafına bakardım, mithatpaşa caddesi filan. oralar da pahalı gelirse biraz üstü inönü caddesi civarı bakılabilir. metro da var.
0
tepedeki psychedelic adam
(07.07.20)
özkanlar + 1
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(07.07.20)
teşekkür ederim. özkanlar benim de dikkatimi çekmişti, o taraflara da yoğunlaşayım. bir de ilanların hemen hepsinde "doğalgazlı" vurgusu var. doğalgaz şehre yeni gelmiş gibi, emlak piyasasında tercih sebebi olarak kullanılması tuhaf. enerji kesintilerinde jeneratör vurgusu olsa anlarım da, katalitik mi olacaktı da doğalgaza vurgu var, onu anlamadım.
0
🌸naelektrisan
(07.07.20)
Bornova büyük park civarı güzeldir.
0
kanlakarisikyagmur
(07.07.20)
Bornova için:
evka-3
Özkanlar
Osmangazi(Bayraklıya baglandı)

Bunların dışında
Balçova
Bostanlı
Mavişehir
Göztepe de çok güzel yerler.
0
limonlu eksi
(07.07.20)
özkanlar civarinda da kiralar yüksek evler eski, yeni bir ev bulursan güzel olur. ama özkanlar ile osmangazi ve atatürk mahallesi neredeyse birleşti, camkiran özkanlar migros stadyum civarından cok ayrilma.

örnekköy civarında da siteler var ama oralar cok kötü eger arac varsa mavisehir'in üst taraflarını öneririm mustafa kemal mah diye aratirsan cikiyor, ya da ciglide istasyon mahallesi ataşehir, kent hastanesi civari.

bunlarin hepsi cevreyoluna yakin, bornovaya 15 dakikada ulasiyorsun.
0
proteus
(07.07.20)
Aynı soruyu 2 ay önce ben de sordum burada.
Home ofis çalışıyorum ve ben de şehir dışına gidip geliyorum.
Gaziemir'de ev tuttum ben.
0
etna
(07.07.20)
Karşıyaka Aksoy, Bahriye Üçok, Bahariye, Nergis civarları
0
awareim
(08.07.20)
(3)

acemi sürücü muğla'dan adnan menderes havalimanına gitsin mi?

mezzosprite
selamlar,muğla'da ilçeler arası ve şehiriçi rahat kullanıyorum ama izmir istanbul gibi büyükşehir trafiği deneyimim yok ve dışardan bakınca kaotik görünüyor, kullanamam gibi geliyor. muğla'dan adnan menderes havalimanına giderken trafik nasıl olur? ne yapacağımı bilemeyebileceğim kaotik durumlar olu
selamlar,

muğla'da ilçeler arası ve şehiriçi rahat kullanıyorum ama izmir istanbul gibi büyükşehir trafiği deneyimim yok ve dışardan bakınca kaotik görünüyor, kullanamam gibi geliyor. muğla'dan adnan menderes havalimanına giderken trafik nasıl olur? ne yapacağımı bilemeyebileceğim kaotik durumlar oluşur mu? sonuçta şehiriçine girmeyeceğim ve otobanda zor durumda kalmam herhalde değil mi? yine de sorayım dedim, yolu bilenler yorum yaparsa çok sevinirim.

ek olarak hgs ogs gibi şeylere ihtiyacım olacak sanırım dimi?

teşekürler!
0
mezzosprite
(06.07.20)
hiçbir şey olmaz. Garanti ediyorum derdim ama garanti edemem elbette.
Havaalanına gidiş öyle şehir içi kaosu gibi değil,
Hem pratik için güzel ortam.

By arada otobanda kullanmak çok çok daha kolay, rahat.
0
michael_knight
(06.07.20)
sökeden sonra otobana bağlanacaksınız zaten, o otobanın da havaalanı çıkışı var, şehir içi trafiğine girmeden havaalanına geçiş yapabilirsiniz.

otobandan da kaçak geçiş yapın bir şey olmaz sonra gider hgs alırsınız
0
denizgonen
(06.07.20)
şerit değiştirirken dikiz aynası ve yan aynalara iyi bakın (kör noktaya da dikkat tabii) gerisi sıkıntı değil, otoban çıkış ve girişinde katılım şeridi yoksa pat diye yola girmemeye dikkat edin, katılım şeridinin gerekirse sonuna kadar gidin, sol açık oluncaya kadar bekleyebilirsiniz. otoban her zaman daha rahattır, tırların arasına fazla girmeyin bir de.
0
burya
(06.07.20)
(8)

eve wifi bağlatmadan telefondan takılmak mantıklı mı?

Sebastian
söyle sağlam bir paket alıp evde de hücreselden devam etmek istiyoerum.playstation'um var. bağlanırım ordan hotspottan internete yourtube netflix izlerim arada. zazten pakedimde sosyal ağlar bedava. ayda 3-4 film anca izliyorumdur netflixden. oyunları da indirmiyorum zaten cd'lerini alıyorum. update
söyle sağlam bir paket alıp evde de hücreselden devam etmek istiyoerum.
playstation'um var. bağlanırım ordan hotspottan internete yourtube netflix izlerim arada. zazten pakedimde sosyal ağlar bedava. ayda 3-4 film anca izliyorumdur netflixden. oyunları da indirmiyorum zaten cd'lerini alıyorum. update yapmam bi o da sorun değil.. mantıksız mı düşünüyorum ne diyorsunuz?
0
Sebastian
(06.07.20)
Minimum 50 gb paket gerekecektir, online oyun oynamıyorsan belki olabilir, online oyun oynuyorsan ping sorunu yaşarsın
0
atom karincanin torunu
(06.07.20)
oyun oynamıyorum panpa dedim ya cd'den anca oynasam oynarım.
0
🌸Sebastian
(06.07.20)
Bende de benzer kullanim var, aylik yaklasik 60 gb gidiyor. Oyle bir paket yok sanirim. Bir komsunuza sorabilirsiniz eve baglatmak istemiyorsaniz.
0
howfaristhesky
(06.07.20)
bence çok saçma. Astarı yüzünden de daha pahalıya gelir. Millenicomdan turknetten vs taahhütsüz internet bağlat telefona da sağlam bir paket yerine normal bir paket al.

Oyunları cd ile alırsın almasına da yeni oyunlar güncel sistem de ister sistem güncellemesi diye dayatır.

hotspottan vs netflix youtube da gayet iyi internet kullanır.
0
denizgonen
(06.07.20)
hücresel paketiniz 100 gb civarı değilse mantıklı değil. playstationda cd'den oynasan bile bir süre sonra öyle bişey oluyorki update yapmadan oynayamıyorsun. illaki bir yerde sana update indirtiyor.

ben olsam şöyle 10 20 mbit sınırsız bi paket alır keyfime bakardım.
0
false pretension
(06.07.20)
50 gb paketler 80 tl üzeri zaten. sınırsız internet de o paralar.
0
xrated
(06.07.20)
Benim telefon internetim sınırsız, evdeki wifiyi kapattım. Bilgisayarı bağlayıp takılıyorum. Netflix youtube falan gayet akıyor. Oyun oynamıyorsan mantıklı.
0
mg3929
(06.07.20)
Telefon interneti, konsol, bilgisayar için çerez gibi tam anlamıyla. Siz her yeri kıstığınızı, kapattığınızı falan zannedersiniz ama cihazlar hiç aklınıza gelmeyecek yerden interneti kullanır.

Hem artık oyunları adamakıllı, eksiksiz, hatasız, cilalanmış şekilde çıkaran firmalar bayağı azaldı eskisine göre. Artık oyunları buglı muglı, tam bitmemiş halde çıkarıyorlar, bir iki hafta içinde de 50-60 gblık Day One güncellemelerini dayıyorlar. Al sana oyun hazır. Hatta bir iki güncellemeyle geçmeyen hatalar var. Daha bunların sonradan çıkan DLCleri var. Onları da almak isterseniz indirmek zorundasınız. DLCler şart değil de bu güncellemeleri almadan oyunları oynamak adamı kanser eder. İki saat oynadıktan sonra işkence gibi gelir, bırakırsınız.

Bir de hattınızın çekim kalitesi kötüyse video falan izlerken kanser olursunuz. Mesela benim hattım Vodafone ve çekim kalitesi evde falan leş gibi. Telefon internetini kullanmak işkence gibi geliyor. Film falan izlesem burnumdan getirir o derece.

Yani ev interneti olmazsa olmaz.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(06.07.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.