Yani aslında farkındalığınız yüksek, neyi istediğinizi de biliyorsunuz bence ama cesaretsizsiniz. Yanlış karar veririm, reddedilirim, yenilgiye uğrarım diye adım atmaya çekiniyorsunuz. Yapamam, edemem diyerek kendinizi frenliyorsunuz, hatta belki yaşadığınız bazı olumsuzlukları da yapamayacağınızın kanıtı olarak görüyorsunuz. Bence asıl yenilgi isteklerden kaçınarak istemediğimiz hayata kendimizi hapsetmek, hayatı kaçırmak. Yaşamak bu değil bana kalırsa. Yaşamak sonucu iyi veya kötü, kendi seçimlerinin sorumluluğunu alabilmek. İnsanın başına ne geliyorsa biraz da kusursuz davranmaya çalışmaktan geliyor bence. Rezil olun, utanın, reddedilin ama açılın bir kadına, biraz bunları yaşadıkça insanın cesareti artıyor. Evden ayrılmak size daha iyi gelecekse yapın mesela. İstediğiniz hayatı yaşama sorumluluğundan kaçabilirsiniz ancak bu size stres, kaygı olarak döner.
Yoksa bir yerde bir şey olacak ve her şey değişecek mi? demişsiniz. Zaman akıp gidiyor, değişme sorumluluğu yalnızca sizin elinizde. Yapamam, edemem diyerek kaçıngan kişiliğe bürünmektense, kötü de olsa deneyim kazanmak bence daha iyi. Üstte bir arkadaşın yazdığı gibi mesele konfor alanından çıkmaya bakıyor, isteklerinizden kaçmayıp üzerine gitmeniz lazım. Bunları uygulamak yazıldığı kadar kolay değil elbette, bir uzmandan yardım almak uygulamayı kolaylaştırabilir.
0