evet

2x1 = günde 2 defa 1 doz
1x2 = günde 1 defa 2 doz

E nabızda görünüyor aslında

merhaba ala09, size bir mesaj atmaya calisiyorum duyurum uzerine bana yazdiginiz mesaja karsilik fakat gonder butonuna bastigimda size gelmiyor. haber vermek istedim,

selamlar sorunuza net cevap degil ama bazi oneriler:
1- nikah tarihi vs yer gun ayarlamaniz lazim en kisa surede. vurda cevap olmasa da kendiniz kovalayin
2-onerim==>> pendik yunus emre kultur merkezi kokteylli nikah. ben evlenecektim bizzat kendi icime sinen en iyi optionim olmustu. evlenmedim o ayri(thank god). hizmeti guzel. fiyatini ogrenirsiniz. istanbul yazdiginiz icin muhtemelen avrupa yakasindasiniz ama ben bildigim yerden onerimi yaptim. aaa unutmadan! bahcedeki kokteyl nikah icin eylul sonu son tarih. ekimde yapmiyorlar belki bu size uymaz :/

Hidiv kasrı
Arkadaşım evlendi 4 sene önce ben ki düğünlerden nefret ederim rüya gibiydi.

Yer tavsiyesi veremeyecegim sadece uyarı yapmaya geldim; biz 1 Ekim 2021'de evlendik. Kır düğünü, akşam saatinde oldu. Geçen senelerdeki fotoğraflara bakıp 'hava zaten soğuk olmaz' diye düşündük.

Düğünün olacağı hafta 3-4 gün hava aşırı sıcaktı. Bir gun önce soğuk başladı; düğün günü sabahtan akşama kadar yağmur yagdi. Düğün başlayana kadar yağmur durmazsa ne olacak diye düşünmekten hazırlık kısımlarını hatırlamıyorum bile. Düğün saatinde yağmur durdu ama hava aşırı soğuktu. Tüm davetliler ısınmak için içmek ve oynamak zorunda kaldı. Sonrasında çok eğlendik ama öncesi bir cileydi bizim için. Ki bu sebepten gelemeyen çok kişi de oldu.


O yüzden Ekim ayında yapacaksaniz size önerim mutlaka kapalı alan opsiyonu olan bir yer tercih edin. O mevsimde havanin durumu istanbul'da hiç belli olmuyor. Bizimkinde büyük şemsiyeler dışında bir koruma yoktu maalesef.

Maya life polonezkoy

Boğaziçi Üniversitesi’nin içinde bir yer var, Bir şey Lounge, bi bakın isterseniz.

Herkese çok teşekkür ederim. Önerilerinizi dikkate alacağım. İlave öneriler gelirse de müteşekkir olurum.

Hünkar Suyu Kasrı, orman içinde, çok tatlı oluyor.

polonezköy aktivitem park. orada geçen yaz orada evlendik tam f/p mekanıydı bizim için

kır düğünü için yanlış tarih.

@zgrydn 24 Eylül de olabilir duruma göre. Üstü açılır kapanır birkaç mekan var. Büyük bi aksilik olmazsa Eylül sonu Ekim başı ciddi bir soğuk veya yağmur olmaz diye umuyorum.

Herkese teşekkür ederim tekrar

imza karşılığı alınması doğru. ama ihtarnamenin içeriği bana da çelişkili geldi. ev sahibinin benzer muhitte bir evi varsa ve sürelere de gerektiği gibi uymamışsa çıkarması çok da kolay değil.

masraflara gelirsek,

500 lira dava açma bedeli desek, 1360 vekalet ücreti desek, bunları icraya koyduğunu hesap etsek yalnızca dava ve icra masrafları ortalama 2.500 civarı çıkar.

ancak davayı kaybettiniz ve çıkmadınız diyelim, ortalama evin boyutuna göre haciz-nakliye-yediemin masrafı ortalama 8-9 bin tutar.

ev sahibi başka bir şehirde yaşıyor. yüzde 300'den fazla ara zam talebini kabul etmediğim için bu şekilde bir girişimi oldu. o halde dava açılırsa açılsın, tahliye kararı çıkarsa anca öyle çıkarım.

bir avukat olarak, ev sahibi müvekkilim ile bir evi ancak 1 yılda boşaltabildik. kanunların kiracıyı korumasından ziyade, süreç çok yavaş işliyor. hele bir üst mahkemeye başvuruldu mu 2 yılı bulması bile muhtemel.

kiracı açısından bir avantaj. bir de son dönemlerde benzer davalar arttığından bu derece uzaması normal.

bence de bir avantaj. ben sizlerin yerinde olsam, gönderen avukata karşı ihtarname çekerdim ve çelişkileri vurgulardım.

hocam, bu zorunlu değilse, olası bir davada bunu duruşmada belirtirim. cevap vermenin bir işe yarayacağını düşünmüyorum şu aşamada.

Merhaba, sözleşmenizin bitimine ne kadar kaldı? 3 ay önceden ben oturacağım evden çık diye ihtar çekerse, çıkmanız gerekir. Ama 2 ay kaldıysa sözleşme bitimine, o zaman yine evden çıkmanız gerekir ama bir sene 2 ay sonra çıkma hakkınız var; yani öteki sene işler bu durum.

Evi satılık için gelenler göstermek zorunda değilsiniz, orası sizin özel mülkünüz diye biliyorum.

Ayrıca satacaksa neden ben oturacağım diyor; belki ki sizi çıkarmak için uğraşıyor. Bence bir avukata gidip itiraz edin ve ihtar çekin. Adam sizi mahkemeye verip uğraşsın.

ev gösterme ile ilgili borçlar kanununda bir madde var, ama yine de kontrol sizde. Bu arada yazdıkları fazlası ile çelişkili ve saçma bir avukat ile görüşün +1

MADDE 319- (2)Kiracı, bakım, satış ya da sonraki kiralama için zorunlu olduğu ölçüde, kiraya verenin ve onun belirlediği üçüncü kişinin kiralananı gezip görmesine izin vermekle yükümlüdür.
(3)Kiraya veren, çalışmaları ve kiralananın gezilip görüleceğini uygun bir süre önce kiracıya bildirmek ve bunların yapıldığı sırada kiracının yararlarını göz önünde tutmak zorundadır.

Bunalımda olabilir mi?

Benim babam da koronavirüsten sonra bir türlü kendine gelemediğini söylüyordu, biraz yol yürüyünce hemen yoruluyorum diyordu. Zamanla daha iyi duruma geldi (iyileştiğimiz haftaya kıyasla tabi) ama hâlâ eskisi gibi değilim diyor. Bu söylediklerim bir yıldan fazla sürdü.

Sizin ne kadar zaman geçti?

@hayirsiz bizim 1 seneyi geçti. ama bu hafta olan ekstra, ayağa kaldıramıyorum, gözlerini bile açamıyor, kalbi çok hızlı atıyor, doktorlar birşey yok diyor. ne yapacağımı şaşırdım

Hacamatı kesinlikle araştırın. 4000 yıllık bir uygulama olmasına ve Çin tıbbından gelmesine rağmen çok tuhaf ve anlamsız bir önyargı var.

3 defa yaptırdım. İkisinde müthiş fayda gördüm.

Hani böyle zihin çocukluktaki gibi hafif, tertemiz olur ya. Anında öyle oldu ve sanki üzerimden tonlarca ağırlık kalktı.

Bir sürü dolaylı faydasını da gördüm.

İşin uzmanı birini bulup mutlaka yaptırın. Yaptıran ünlülerin paylaşımları da var.

doktor çok önemli, devlete götürdüyseniz en az uzman olan özelde ilgili bir doktora götürün. devlet 3 damarın tıkalı olduğunu bile gözden kaçırıyor.

Kalbi zaman zaman ya da sürekli çok hızlı atıyorsa, kardiyolojinin holter ile kalbi takip etmesi gerekirdi. Kalp ya da tansiyondan kaynaklı olabilir. Siz sanırım iç hastalıklarına gitmişsiniz. Kardiyolojiye gözükebilirsiniz. Kan testlerinde kalbin 24 saatlik atışlarını takip edemezler. Kalp için holter takıp, ulttason ile bakıyorlar. Kalp atışları düzenli mi değil mi, ne kadar düzensiz,kalp damarları ne durumda bakıyorlar.

Yaş ilerledikçe fiziksel yorgunluk çok daha yavaş geçiyor. Benim anneannem ramazan sonrasında 3-4 aya anca eski haline geliyor. Menopoz sürecinden dolayı böyle kendisini psikolojik olarak kötü hissedebilir. Bu kötü hissetme kaşbini tetikliyor olabilir. Böyle yerlerinden kalkmak, hiçbir şey yapmak istemedikleri oluyor yaşlıların.

Korona kaynaklı ya da koronanın etkisiyle de bu durum olabilir. Benim 22 yaşındaki iki arkadaşım hastalığı geçirdikten 6-7 sonrasında bile -hastalığı ilaçsız, hafif geçirmişlerdi- yürüyüş yaparken zorlanıyorlardı. 50-55 yaşının üzerindeki kişilerde bu süreç uzayabilir.

+hacamat
2.sindirim sistemi nasil? bagirsak sorunu yasiyor olabilir mi? ikinci beyin biliyorsunuz. ne yiyip iciyor bu aralar?

@sta bunalımda evet, ama bunalım için bedenin verdiği reaksiyon fazla değil mi? @leventbilgen hacamatı araştıracağım. siz de nerede yaptırılacağı ile ilgili bilgi verebilirseniz sevinirim.
@goodmorningteacher yarın kardiyoloji bölümüne randevu aldım, umuyorum sorunun ne olduğunu anlayabiliriz.
@damba sindirim sisteminde herhangi bir sıkıntı yok, sulu ev yemekleri yiyor genelde, dışarıda çok yemez.

folik asidine baktırmamıştır. bir de ona baktırsın.

Bunalimdaysa reaksiyonu fazla degil. ama elbette tedavi icin daha fazla teshise ihtiyaciniz var bu yorgunlugu gecirmeniz lazim bunalimi devam etse dahi
gecmis olsun

6 ay her türlü oturabilirsiniz. Kanunlar da sizin yanınızda. Size bugün dava açsa 2 seneye sonuçlanır ve sizin lehinize sonuçlanır. Çıkmayın evden 6 ay durumunuz düzelene kadar devam edin. Ev sahibine de siz evi satın bizim için problem yok diyin. Ev satılırsa ve ev sahibi çıkmanızı isterse 6 ay hakkınız var çıkmak için. Yani öyle hadi evden çıkın denince ertesi gün evi boşaltmıyoruz.

Ev sahibiyle fazla diyaloğa girmeyin. Sizi kanuni şekilde çıkaramaz.
Kira emsal davası açarak ancak sizin evin kirasını benzer evlerle aynı fiyata çekebilir.

Ev satılsa bile (ki içinde çıkmak istemeyen kiracı olan evi satmak biraz daha zor olur) satıştan sonra çıkmak için 6 ay süreniz var.

Şöyle de diyebilirsiniz:
"Ev sahibi Bey/Hanım, şu anda taşınmayı düşünmüyoruz. Buna bütçemiz yok. Ama evi satmak için boş olmasını tercih ederim derseniz nakliye parası ve yeni tutacağımız evin emlakçı parasını öderseniz taşınmak için yeni bir ev bulmaya çalışırız."

Tabi bütün bunlar kanun, kural çerçevesinde. Oturduğunuz evde huzurunuz kaçacaksa onu siz bilirsiniz. Ama "idare et" gibi rica eden, yardım isteyen bir üslupla konuşmamanızı öneririm.

Merbaba,

Kanunlara göre size evden çıkın diye kontrat bitmeden 3 ay önce tebliğat yollaması gerekiyordu, belli ki yolllamamış. Şimdi bile yollasa, bir sonraki seneye kadar hakkınız var. Düzgünce söyleyin, olmazsa da mahkemeye verebilirsiniz dersiniz kibar yolla.

Ev satılsa ve yeni ev sahibi istemese dahi 6 ay kadar vaktiniz var hocam. Evi satın o zaman diyin.

5. yılı doldurduğunuz için, rayiç bedel kadar kira artışı yapabilirdi normalde... ama yapmamış anladığım kadarıyla, doğru mu anladım?

Bir de size pm attım zahmet olmazsa yanıtlayabilir misiniz?

Yeteri kadar uykuyu almak, alarm çalar çalmaz yataktan çıkma dirayeti gösterebilmek ve uyanmaya kararlı olmak. Yetmediği durumlarda alarmy'nin 15-20 soruluk matematik soruları.

Bir ara Ali Express'den bir çalar saat almıştım. Üzerinde biz küçükken Tadelle'den çıkan pervane gibi bir pervane vardı, alarm çalınca onu fırlatıyordu ve pervaneyi yakalayıp yerine takmadan alarm susmuyordu. O saati kullandığım sırada çok iyiydi ama sonra kedi düşürdü, çöp oldu, daha da bulamadım.

Bir aratın öyle birşeyler, belli olmaz, çıkar belki.

uyuyorum.
yani ihtiyaçtan kadar öncesinde uyuyabileceğim şekilde ayarlamaya çalışıyorum.
onun dışında göt korkusu. yani zihnen ikna olmak. gerçek bir mazeretim yoksa dış faktörler işe yaramıyor pek.

Sleep Cycle diye bi uygulama var. Yatağınıza koyuyorsunuz ve sizin uykunuzun en hafif olduğu zamanı yakalayıp uyandırıyor sizi, böylece dinç kalkıyorsunuz. Mesela 02.00-03.00 arası uyandır beni dediniz, o aralıkta titreşimlerin en az yoğun olduğu zamanı buluyor. Ücretli ama çok başarılı bi uygulama bence.

Uyumadan önce kendimi hipnotize ediyorum. 3:41'de uyanıcam dersem tam o saatte zımba gibi uyanıyorum.

Yatmadan once kucuk tuvaleti yapmamak. Bunun ustune tanimam, sikiyorsa kalkma Saati durdurup uyu uyuyabiliyorsan:) Saglik icin tavsiye edilmez tabi

i can't wake up uygulaması var. bakabilirsin. verdiği görevler işe yarayabilir.

2000’lerin başında Windows’un task uygulamasında x saatte heavy metal bir şarkıyı çalmasını ayarlardım. bilgisayarı da subwoofera bağlardım son ses açık şekilde. her gün zınk diye fırlayarak kalkıp bilgisayarın başına koşup space tuşuna basardım. sonra da duşa girerdim. bir süre sonra bünye o kadar alıştı ki gözümü duşta açıyordum ve müziği kapattığımı hatırlamıyordum bile.

Sleep cycle iyidir, ben de tavsiye ederim.

önemsediğim biriyse 1-2 tepki veririm, halen devam ediyorsa takmam, yazmam artık. isteyen yazardı çünkü.

Şimdi bende konu 2 ye ayrılıyor.

Çevremde belli süredir varsa bu kadınlar; iş ilişkisi vs varsa 3 kez falan yazarım. Flört, çıkar ilişkisi söz konusuysa ve aklımdan yeterince süre geçti zamanını doldurduysa artık o mesaj kutusunda kitap yazsın, yazmam.

istisnalar kaideyi bozmaz'ım da yok.

geçmişte 75 kez yazıp sonrasında sevgili noktasına geldiğim de oldu, yazdan yaza sürüklenip yaz aşkı olan da. Ama geçmişte.

Kimseye ihtiyacımız yok.

Cinsiyetinizi yazmamışsınız. Cinsiyetinize göre değişir cevaplar.

Konuşulan kişi kadın ya da erkek fark etmeksizin geç cevap veriyorsa gönlü yoktur.

kizlar genelde cevap vermez.
Hatta 2 gun mavi tik olmadigi olur sanki eline o telefonu hic almiyor 2 gun boyunca.

Bence kadınlarla plan yapmak erkeklerle plan yapmaktan daha zor.

Kadınım.

Ben de kadinim. O yuzden ben erkek arkadaslarima hizli cevap verdim diye yazdim.

kişilerin kendi ruh halleri ve karakterleriyle daha alakalı bence

etkinlik için cevap gerekiyorsa planlaması zayıftır ya da gündemi belirsizdir
kibarca başka şeyler var şu an cevap yazamam yazmamıştır

normal sohbet ise önemsemiyordur aynı tepki gösterilmelidir

kişisel olarak özellikle geç cevap vermek için uğraşmıyorum müsaitsem
o an konuşamayacaksam wp'a girmemeye çalışırım değer verdiğim biriyse

Hangi pozisyon,ilan için çağırıldınız söylerseniz yardımcı olurum ona göre.

@shredd memur giriş

Dermatologlar, kullanim suresi dolmus gunes koruyucusu kullanmayin diyor. Icindeki bilesenler bozulabilirmis ve gunes kremi efektifligini kaybedebilirmis.

Ben kullanmıştım, yüzüme güvenemedim ama vücuduma kullandım. Olumsuz herhangi bi sey de olmadı ama kendiniz bilirsiniz.

son kullanma tarihi geçmiş güneş kreminin zararı yok diye biliyorum. var mı kaynak

Bence zararlı olmaz en fazla etkisiz olur.

kullan yahu. Benim aldıklarım 1 yılda bitmiyor ikinci yıl kullandığım çok oldu ve yanmadım yani işe yaradı.

benim diyecegimi ne kadar dikkate alırsınız bilmiyorum tabii ama ben de bayagı para verip alerjik ciltler için bi tane almıştım ve 2 senedir kullanıyorum :D ama serin, gunes almayan ve kuru yerde muhafaza ediyorum, bu hayırlısıyla 3. sene olcak kullanacagım :))

Ya hu kutu ne zaman açıldığını nereden bilecek?

Şaka bir yana benim gibi evhamlı biriysen yüzüne kullanma, sağlama al kendini ne olur ne olmaz.

En başta 50+ ise ilk 12 ay 50 nin üzerinde kalmayı başarıyor krem. 12 aydan sonra saklama ortamına göre 40 a falan inmiş olabilir koruması. Kullan yani bi şey olmaz.

Biz de eskileri kendimize, yenileri çocuklara sürüyoruz. 12 ayı geçen de kullandık, bir şey olmadı

@John Bloor yani evet. Nereden bilecek? Hava almaz bi yapısı da yok hani, eczaneden denemek için açsam kapağını da açmış oluyorum.

Kuru ve serin yerde sakladım dostlar :’)))) siyah bir çantanın içinde, bagajdaaa :) kullanıyorum o zaman

Gebelik isteniyorsa evet en az 1 yıl denenmeli ancak, her ikiniz de sağlıklıysanız. Gidip bir sperm testi yaptırın, eşiniz bir jinekologa gitsin durumlarınız normal ise evet denemeye devam etmeli, en az bir yıl beklemelisiniz. Ancak her ikinizden birinde problem varsa, beklenecek bir yıl eşittir kaybedilen zaman demek, bunu da unutmayın. Ben bu durumu yaşadım. Tedaviye başlamak için büyük bir zaman kaybettik. Aslında bu kontrol işlerin evlenmeden önce yapılması gerekiyor ama, bütün çiftler bu durumu gözardı ediyor. Yaş durumu da çok önemli bir etken, boşuna bir yıl beklemeyin. Sorun varsa - ki umuyorum yoktur, bir an önce tedaviye başlayın.


Eşinizin psikolojisi açısından bir ufak tatil planı falan etkili olabilir, havanız değişir. Durum çok kötü değilse zaten sizin de desteğinizle çözülür kısa zamanda.

Merhaba, psikoloğum, anladığım kadarıyla söyleyeyim.
Öncelikle ortada bir istek var ve bir kayıp var sanırım, eşinizin bir kaybı var? Kayıpla birlikte yas tutuyor, üzülüyor, bu normal merak etmeyin. Bu yas sürecini, üzüntüsünü, kırgınlığını -ortaya çıkan neyse-yok etmeye çalışmayın, çünkü o orada ve yaşanması gerekiyor. Ayrılık sevdaya dahil ya, onun gibi bir şey. Yas da istenen şeyin kaybının bir parçası olabiliyor.

Siz neler yapabilirsiniz? Eşinizin yanında olun, onu anladığınızı hissettirin, onu cümlelerle değil her zaman, dokunmanızla, okşamanızla, sarılmanızla yanında olduğunu hissettirin. Dediğim gibi her zaman konuşmak zorunda değilsiniz, hiç konuşmadan eşinizin yanında olmanız da harika bir destektir, merak etmeyin.

Eğer bu kayıp süreci normalleşirse, istenen şeyin yanında kayıp ihtimali sağlıklı atlatılırsa ikiniz için de bir sonraki denemek daha kolay olur bence. -bunu psikooog olarak söylemiyorum da:)- bu arada geleceğe odaklı şeyler söylemeyin, yani şöyle: yine deneriz, bir çocuğumuz olacak inanıyorum vs gibi şeyler demeyin. Eşiniz şu an ne yaşıyorsa ona odaklanın, hüzünlüyse hüznüne, yastaysa, yasına…

Ne zaman endişelenip psikoloğa gitmeniz gerekir? Eşiniz bu hüznü uzatırsa, işlevselliği uzun süre bozulursa, işa gidemezse, hayattan zevk alması düşerse vs psikolog düşünülebilir. Şimdi de düşünülür de, belki de biraz beklemek daha sağlıklı.

Geçmiş olsun, hakkınızda hayırlısı.

Çok teşekkürler, çok yardımcı oldunuz ikinizde.

konuşmak istemeyen birini konuşmturmaya çalışmayın. ama istediği zaman size açılabileceği sıcaklığı hep gösterin. örneğin konusmasa da ayaklarını ovalayın ya da kolunu okşayın. kabullenici davranın. sizin güçlü, yılmayan duruşunuz ona da geçmeye başlar zamanla(umarım)
geçmiş olsun

merhaba, öncelikle çok çok geçmiş olsun benzer süreci biz de 2 kez yaşadık ve eşinizin üzüntüsünü çok iyi anlıyorum. ama inanın hepsi geçiyor, geçecek. inşallah en kısa zamanda evladınızı sağlıkla kucağınıza alır ve bu süreci unutursunuz.

ama yine benzer süreçten geçtiğim için şunu da belirtmek istiyorum. biz kadınlar o psikolojisiyle bunu kayıp olarak görüyoruz ama aslında bebek hiç olmamış ortada bir kayıp yok, yalnızca bir yanlış anlaşılma var. durumu kayıp olarak düşünmenin psikolojisi çok daha yıkıcı, ama yanlış anlaşılma olduğunu düşününce bir nebze daha rahatlıyor insan. çünkü düşük olduğunu düşünürken ister istemez bir sağlık problemim mi var, ya her hamileliğim böyle olursa, ya yıllarca tedavi görüp yine de çocuğum olamazsa diye evham yapmaya başlıyoruz. oysa ki ortada olumsuz bir durum yok aslında. eşinize bu yönde bir telkin verebilirsiniz. vardı ve kaybettik değil, hiç olmadı. ama şimdiye kadar olmaması olmayacağı anlamına asla gelmiyor, zamanı gelince en güzel şekilde olacak.

umarım yakın zamanda bebeğimize hangi ismi koyalım şeklinde duyurunuzu görürüz, sevgiler...

bir de eklemeyi unuttum eşinizin eğer prolaktini yüksekse bu da gebelik testlerinde yanlış pozitif çıkmasına sebep oluyor. bizim ikisinde de prolaktin kaynaklıydı. detaylı bir hormon testiyle sebebini bulup kısa bir tedavi sürecinden sonra sorun kalmıyor.

Bence benzer süreçlerden geçen kişileri dinlemek iyi olabilir, ben öyle rahatlayan biriyim mesela. Korona olduğumda yutubda milyon tane korona olup iyileşen insan vidyosu izledim. İzleyip rahatlıyodum :) siz de bu tür hikayeler dinleyebilirsiniz. Bi de duyduğum kadarıyla zaten stres yapınca hiç olmuyomuş, rahat olmak lazımmış, bu tür vidyolar izleyin bence birlikte.

Çok teşekkürler iyi ki varsınız

İlk aldığınız kira 24 mart -24 nisan tarihini kapsayan nisan kirası, kiracı nisanı verdim demekte haklı fakat, 25 nisanda mayıs kirasını ödemeliydi. Önce öde sonra otur sistemini anlatmalısınız kendisine

Kiracınız olan zat önce otur sonra oturdupunun parasıını ver gibi bişey düşünüyor olabilir diyeceğim ama yine de saçma.

Adama, ilk verdiği paranın, ilk aylık kirasının peşin bedeli olduğunu anlatmaya çalışın.

Geçmiş olsun.

Hocam adam telefonu acmiyor diyorsun bildigin dolandiriciya denk gelmissin gibi duruyor.

ihtar cek islemlere basla.

hemen ihtar çekin. 2 haklı ihtarda dava hakkınız oluyor

Mayıs'ta vereceğim derken, 25 Mayıs'ı mı kastediyor yoksa 1 Mayıs vs. mi? Sonuç olarak 25 Nisan - 25 Mayıs arasında kalacağı dönemi 25 Nisan'da(+/- birkaç gün) ödemeliydi tabii.

Bu ayın kirasını ödemediğini düşünmek, evden çık demek için de fazla heyecanlı geldiniz bana. 2 gün olmuş ödemeyeli.

Normal şartlarda Mayıs ayı kirasını 25 Mayıs’ta ödeyecekse, Nisan kirasını da 25 Nisan’da ödemesi gerekirdi ancak anladığım kadarıyla Nisan kirasını evi tuttuğunda ödediğini düşünüyor. Mart ayının kirasını evi tutarken verdi demişsiniz, kastettiğiniz 8 günlük kira mı (24 Mart-1 Nisan arası) yoksa 1 aylık kira mı?

Merhaba geç kira gönderen kiracıdan muzdariptim ben de. Adam istememe rağmen kirayı yok o yok bu diye göndermiyordu. Muhattap olmaktan yoruldum ve şunu yaptım:

-avukatla anlaşın, “tahliye talepli icra” başlatın. Bir ay içinde ödemezse tahliye hakkını doğuyor ve tahliye edebiliyorsunuz ama mahkemeye gider tabii. Tahliye talepli icra başlatın ve adama gönderin bunu bunu yaptım diye. Eğer göndermezse mahkemeye vereceğinizi, mahkemeyi kaybedeceğini ve hem avukat parası, hem mahkeme masrafları hem de kiraları alabileceğiniz anlatın.

Gerisini seyredin. Böyle adamlarla uğraşmayın hiç.

Benim kiracım bu ay ben söylemeden kirayı göndermiş? Neden? Göndermeseydi kendisini tahliye edecektim :)))

Kısada bi avukata başvurun, hatta çıksa size kâr benceC sonra başka sorunlarla uğraşmayın.

24 martta tutmuşsa mart ayının kirasını değil nisan kirası vermiş. sizin ifade edişiniz de hatalı. 24mart-24nisan aralığındaki kirayı ilk eve girdiğinde ödemiş. An itibariyle 24nisan-24mayıs aralığını ödemesi gerekir. bu da mayıs kirası oluyor

başka şehirdeyseniz illa biri olmalı başında ya gidin konuşun yada birini gönderin bazısı uzakta olunmasına güveniyor

"kalbimin attığını hissetmiyorum"

bu benzetmeyi panik atağa benzettim. ben de benzerlerini yaşadım senelerce. kalp atımı yada nabıza sürekli bakma takıntısı gelişirse daha da kötüye gidebilir.

en kısa sürede psikaytriste ve kardiyologa görünün derim.

panik bozukluk görünüyor anksiyete tarafında vücudu da tehlikede olduğunu varsayarak kanı en çok ihtiyaç duyulan yere sızdırır dolayısıyla kulakları ince olduğundan kanın aniden başına taşıdığı tüm ısıyı hissedecektir.

Babanın ögrettigi telkin çok kullanılıyor ve ilginç bi şekilde sakinlemeye yardım ediyor. Bana da panik atak gibi geldi. Ben de bi defa yurtdışında alışveriş yapıyorken birden geldi, benzer bi durum yaşadım. Oturttulr su içemiyorum, kısmi felç yaşıyo gibiydim. Elimi kolumu oynatamıyordum, konuşamıyordum. Ambulansla acile göturduler, sakinleştirici igne vurdular duzeldi. Şimdi öyle bi şeyin gelcegini hissettigim zaman senin uyguladıgın telkini kendi kendime uyguluyorum, olylar buyumeden duruluyor :)

panik atak gibi, olecegini dusundu gibi oldu sanirim? herkes hayatinda bir kere panik atak gecirebiliyor, bu korkulacak bir sey degil ama daha fazla olursa doktora gidebilirsiniz.

iyi ki siz bir yontem biliyordunuz, esinizi ana cekmissiniz ve iyi oldugunu hatirlatmissiniz. panik atakta benzer yollarda hastaya burada oldugunu, iyi oldugunu, derince nefes almasini saglayip kendisine getirdigimiz oluyor.

eger cok stresliyse esiniz, doktora gidip bi anksiyete ilaci yazdirirsaniz daha kolay yazar tezini belki bu arada, farki siz de gorursunuz.

gecmis olsun, tez isi kolay degil, Allah yardimciniz olsun.

Bana panik atak dışında histerionik konversiyon gibi de geldi. Eşinizde ciddi bir psikolojik rahatsızlık baş gösterebilir. Bir uzmana danışmakta fayda var

çok rahat girersiniz. 23 Nisan'da girmişliğim var alanyadan.

Kalabalık hakkında net bişey diyemem ama denize kesinlikle girebilirsiniz. Geçen yaz mayısın son haftası soğuk suya kesinlikle giremeyen, egeyi daima soğuk bulan arkadaşlarla Alanya’da rahatça yüzmüştük.

2021 Haziranında gittim Kaş-Kemer-Marmaris.
Gayet mis gibiydi, çok daha boş, gezilebilir, trafiksizdi.
Curcuna sevmiyorsanız ideal.

Antalyanın boku çıktı. 3 milyon nüfus var, şu rahat 4.5 milyon insan vardır. Sezonda 7 milyona kadar yolu var. Geçen sene, yıl boyunca 9 milyon turist gelmiş, bu seneyi sen düşün. Kışın rahatlar biraz dedim ama gram değişmedi. Trafik falan İstanbul'dan beter. Yerinizde olsam egede şirin sahil kasabalarına giderdim selimiye tarzı. Amaç zaten kafa dinlemek, millet iyice kaosun içine atıyor kendini iyice stres oluyor. Ben mesela öyle yapıyorum bir Antalyalı olarak. Bodrumda tatil yapacağıma karadenizde yayla turu yapmayı yeğlerim. Ama deniz istiyorsanız dediğim gibi yapın, benden söylemesi.

@arthur peki seçenekleri arttırırsak Ege’de başka nereler var?

abi ne sorun olacak? spora gitmemek için bahaneyi burda arıyorsun gibi geldi... kalp, eklem vs. sıkıntı varsa ona göre bi program yapılır olur biter

Valla on numara olur, insanlar verdiğin 14 kilo için şöyle derler: 20 kilo vermiş görüniyorsun!!! Çünkü sıkılaşacaksınız :)

Diyet kilo kaybettirir spor vücudunu güzelleştirir, buradan yola çık.

diger arkadaşlara katılmakla beraber tek bir uyarı yapıcam, iştahın açılabilir :) ona göre diyetisteninle listeni revize edin bence.

Ek olarak spor salonunun kapisinda girince otomatik Usain Bolt gibi antrenman yapmaya baslamayacaksin zaten. Kilo vermeni sekteye ugratacak yogunlukta calisma yapma riskin cok dusuk.

daha bilgili arkadaşlar illa ki vardır ama sarkmaması için yürüyüş yerine agırlık kaldırımı daha mantıklı geliyor.

tebrik ederim.

Agirlik calismadan kilo vermen zaten en basindan yanlis bence. Hemen spor salonuna kos. Bol bol agirlik calismasi ve yuruyus

her türlü yapın. hiç bir zararı olmaz. ama spor salonu meselesi biraz gereksiz. çıkın evinizin etrafında 1 saat hızlı tempo yürüyün.

bu yaş aralığı için çok bilmiyorum ama çevremdeki yaşlılarda alzheimer değil de farklı nedenlerden (kılcar damar tıkanıklığı, inme gibi) demans çıktı. alzheimer olması şart değil o yüzden. unutkanlık belirtileri için nörolojiye gitmek gerekiyor bildiğim kadarıyla.

Merhabalar, klinik psikolojide master yapıyorum ve dedem bu hastalıktan muzdaripti. Anneniz alzheimer için çok genç görülmüş olabilir, yaşı genç çünkü, belki belirti verdi ama doktor ilaçlara başlamak istemedi çünkü bu ilaçlar hastalığı tedavi etmiyor ne yazık ki, sadece ilerlemesini yavaşlatıyor, bunun yanında çok fazla yan etkisi var ve vücuda zarar da veriyor. Doktorun bu yüzden ilaçlara başlamamış olabileceğini TAHMİN EDİYORUM, kesinlikle uzman olmadığım için bilemem.

Doktor neyden şüphelendi, nasıl depresyon tedavisi verdi bilmşyorum.

Nörolojik ve psikiyatri bir arada değerlendirmeli belki, psikiyatri hastanelerine giderseniz devletin orada ücretsiz yapılmıyor mu? Erenköy; Bakırköy’den randevu bulmanızı tavsiye ederim.! Çok geçmiş olsun, acil şifalar dilerim.

Test istemese de doktor bu tanıyı koyabilir ayrıca, size semptomları soruyor, ilaç da iyi geliyorsa doğru teşhis olabilir. Bunun yanında alzheimer için depresyonda kullanılan ilaçlar da kullanılıyor. Sizin yerinizde olsam devlette tetkikleri yaptırırdım, detaylı. Sonra durumu size detaylı açıklayacak iyi bir profa gidin. 1 saat sürüyor onları muayeneleri. Sizinle ve annenizle konuşması size de annenize de iyi gelecektir hastalık ne olursa olsun. Kişi bilinmez olduğu için strese giriyor, anneyi geçtim; siz bakımverensenşz sizin için süreç daha belirsiz olunca, sizin de veriminizi düşürür. Doktor tavsiyesi vs istersenşz mesaj atarsanız yardımcı olurum.

test için nöropsikolog ve görüntüleme için nörolog ama nörolog veya psikiyatrist bu tür konsültasyonları görmez. geriatri bölümüne bakın.

Çok bilgim yok ama olanı paylaşayım. Unutkanlık yaşanılan travmalar sonucunda beynimizin verdiği bir tepki. Bu kötü bir olay yaşadığımızda unutkanlıpın artması iyi hissettiğimizde daha iyi olmasına sebep olur. Bu yüzden zaten depresyonu olan birinde alzhimer gelişebilir diye düşündüm. Birde bununla ilgili bir yazı okumuştum Hindistan cevizi veya yağı çok iyi geliyormuş. Birde ginko biloba. Birde hatırlamayı seçiyorum şeklinde olumlama yapmasını tavsiye ederim

78 yaşındaki babaannem akıl sağlığını kaybedince şizofren oldu diye düşünerek psikiyatriste götürmüştüm. Doktorun bana verdiği cevap, şizofreni öyle sonradan ortaya çıkan bir şey değil diyerek nörolojiye sevketmisti. Daha sonra beyin filmi çekildi ve beyinde küçülme olduğu ortaya çıktı. Zaten semptomlar da alzaymir işaretiymiş. Sonrasını ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Allah kimseye bu hastalığı vermesin.

Kiehl’s avakadolu göz altı kremi

Siberian Wellness diye doğal bir ürün kullanıyorum yeşil, hem doğal hem fiyatı uygun hem de yapısı çok çok güzel.

Daha önce Estee Lauder kullanıyordum, araştırmalarım sonucu en iyisi oydu ama artık Siberian Wellness kullanırım.

Kiehl’s öneriliyor hep ama içeriği temiz değşl diye biliyorum

skinceuticals age eye complex öneriyorum derm tarafında.

Başınız sağolsun. Yas sürecinde uzmanlaşma alan çok fazla psikolog yok, yas süreciyle alakalı eğitim veren yerlere Mersin’de bi psikolog tavsiyesi isteyebilirsiniz ya da online da bir seçenek.

Overallde rankingi 400-500 Koç'un. Türkiye'de Çankaya üniversitesi nin altında.

Orada iş bulmak isteyen orada yl yapmalı.

1) Yurtdisinda is imkani acmaz tek basina. Yani halihazirda is bulabilecek bir profilde degilsen sirf koc masterin var diye mulakata cagirilmazsin.
2) Cagirilsan bile diger butun adaylari elemen lazim, bunun da okulla pek alakasi yok.
3) O rankingler keyfi. Isteyen istedigi sekilde rank edip yayinlayabilir.
4) Almanya'daki cogu masterdan daha iyi oldugu sonucu da cikmaz yani.
5) gmat/gre'den yüksek almak değerlendirme aşamasında olumlu bir izlenim bırakır mı? - Evet. Ama senelik 120-130 bin lira olan programin zaten asiri secici olacagini sanmiyorum turkiye sartlarinda. (gecen sene 105 binmis, bu sene fiyatlarini goremedim ama biraz daha pahali olur diye dusundum)

ilk 250 falan deseydin belki derdim de ilk 50 pek inandirici degil.
yurtdisi icin pek bir etkisi olmaz eger cok saglam bir paper falan yazip yayinlamaz isen ki zaten o noktada paper ile one cikiyorsun, okula bakan pek olmaz.

Hiç eğip bükmenin anlamı yok, hangi ülkede iş imkanı isteniyorsa o ülkede diploma her zaman daha avantajlıdır.

Almanya'da bir iş isteniyorsa:
Almanya'da ortalama bir üniversite'de yüksek lisans>Türkiye'nin en iyi üniversitesi'nde yüksek lisans.

Her şeyden önce prosedür olarak almanya'da alacağınız bir diploma size iş arama ve çalışma izni alma hakkı sağlıyor.

Türkiye'den alacağınız diplomayla işverenlerin size vize sponsoru olması lazım. İşverenin o maliyete girmesi için de çok iyi bir cvniz olmalı.

Ayrıca koç finans masterının ilk 50'de olması ciddi bir şehir efsanesi bence.

Sadece g8 ülkelerinden her ülkeden top5 üniversitenin programı o listeye girse 40 yapar:D

Birçok kurum var bu tarz akademik listeler yayınlayan ama birçoğunda koç odtü boğaziçi gibi en iyi okullarımız bile 500 barajını ancak aşabiliyor. Koç 250-500 sıralarında geziyor genelde.

Avrupalılar için vasat sayılabilecek polonya üniversiteleri bile daha üst sıralarda

www.topuniversities.com

Koç’ta masterdan sonra yurtdışı doktora da bi seçenek ama direkt iş bulma.. zor

Koç'un EMBA'yi GMAT GRE istemiyordu. Finans masterı için de gerekmeyebilir, araştırın. Diğer yorumların da doğruluk payı var bence.

Öneri olarak Stanley'in Neverleak termos bardağını verebilirim. Thermos markalardan daha iyi olmasa da fiyat aralığı daha aşağıda ve günlük kullanımda yeterli. Sıcak 7 saat, soğuk 10 saat falan tutuyor. Buzla koyarsan 24 saat bile tutuyor. Sızdırma vs. de yok.

Starbucks'ın mugları da fiyat olarak aldı yürüdü, performansını karşılamıyor kesinlikle.

Termosun zaten var olma amacı ısı yalıtımı yapmak, yani içeriyi dışarıdan korumak. Sıcaksa sıcak kalır, soğuksa soğuk.

Termos sicak tutuyorsa tersini de yapar, butun amaci isi transferini geciktirmek.

Bardak tip olanlarin performansi dusuktur, ne kadar cok sivi varsa o kadar gec sogur/isinir.

Yalniz starbucks'in 2 tip termosu var birisi yalandan termos, sadece icmeye yariyor.
Genelde onu gercek termos sanip aliyor insanlar.

Starbucks’tab uzak durun, termosları iyi değilmiş. Stanley güzel

Eyşan.

Behlül

erdal komurcu

Erdal Kömürcü +1

Bir dizide bir içgüveysi vardı hani gözleri fır dönerek "hallederiz" diyordu. Karısını kandırıp dururdu ama her seferinde tekrar gönlünü alırdı. Hatırlayan çıkar mutlaka (Edit: Hallederiz Kadir, Google'dan baktım şimdi.)

Bir de Fadıl Fıdıllıoğlu. O nasıl zayıf, kişiliksiz, dayaklık bir karakterdir öyle.

güney tekinoğlu

Memnun Kaygısız. Ötesini görmedim ben.

Burhan Altıntop.

tak tak sedat - bizimkiler
kara melek
halil - üvey baba

Kapıcı Cafer (Haktanır)

bizimkiler dizisindeki şükrü dışındaki bütün karakterler

Cafer
Tak tak Sedat
Feridun Bitir
Hallederiz Kadir
Fatmagüldeki tecavüzcüler
Burhan Altintop
Ali Kaptan

Halil gunesli
Erdal komurcu

Ayrica hakikaten memnun kaygisiz. Piskinligin kitabini yazmistir.

behlül

ali kırgız
"sen ölücen ki biz yaşayalım" bencilliğin son noktası

Meral Yılmaz (kurtlar vadisi)

Kuzey Güney dizisinin Güney'i demeye gelmiştim, hayret sadece bir kez yazılmış şu ana dek.

Kardeşi Kuzey'e yaptığı hainliklerden az sövdürmemişti.

3 yaş hiç bir şey değil, oyna devam.

3 yaş fazla değil. tamamen karşımdaki kişinin ciddiyetine bağlı, düşündürecek biriyse düşünürüm. 27k

Benim için problem olurdu ama problem yapmayan ve kendinden küçüklerle evlenen arkadaşlarım oldu, gençleştiklerini söylüyorlar :) 27 k

Sıcak bakmam ama oladabilir.
29 K

28-30 yaşlarında 3 yaş hiçbir şey değil. Yaklaşık 40'tan bildiriyorum.

İyi bi yatırım olur kadın açısından.

3 yaş hiç bir şey. Aynı yaştayız sayarım hatta

bu konu garip bi konu. tamamen kişiliklere göre şekillenebilecek bir uyum aranızdaki. ama erkeklerin bi tık daha geç olgunlaştığı, bazı konularda kadından 1-2 yıl geriden geldiği gibi bi durum da maalesef fact. buna cinsiyet-hormonel farklılık de, başka bir şey de, böyle bir şey var. ama yaştaş ya da senden büyük erkeklerin senden ya da kendisinden 5 yaş küçük bir hemcinsinden daha olgun olacağının bir garantisi de yok.

tecrübe, dolayısıyla bakış açısı olarak okey buluyorsan bence denenir.
bir de mesela normalde yaştaş ya da senden büyük bi erkekle herhangi bi tartışmanda ya da uyuşmayan bir durumda bunu kişilik farkına bağlayabilecekken yaşı küçük biriyle girdiğin tartışmada bunu yaşına vermek büyük bir hata ve haksızlık olacaktır. önünde sonunda yaşanarak, denenerek anlaşılabilir.

işin bir de senin daha tecrübeli olduğun konularda onun sana hissedeceği bağlılık da işin ballarından biri olabilir.

çıtırdır, gider. gönder gelsin

3 yaş yaş farkı sayılmaz bile

35 yaşındayım, benim için 30a kadar okey şu noktada.

Ciddiyetsiz ilişki de düşünmem.

daha bu sabah baktım sabah uyanır uyanmaz hapşırmak nedendir diye. hanım 1 haftadır her sabah 6-7-10 allah ve verdiyse sallıyo her sabah.
bahar alerjisi sanırım. hani şu polenler vs. sebep olanlardan. büyük ihtimalle sizde de öyle bir şeyler olabilir. hafif alerji ilaçlarıyla kontrol altına alınabiliyor. dr a başvurun. size uygununu önersin.

@erty_ksk ama sadece bahar aylarında değil, yoğun olarak kışın oluyor. daha doğrusu mayıs-eylül dönemi hariç, yani sıcak olmayan her gün yaşıyorum nerdeyse.

Merhaba, tıpa tıp aynı durum bende de var. Toza oluyor zannettim ama temiz yere geçince de aynı şey oluyor, mekan değiştirince değişiyor durum vs.

Eşimin de başka bir alerjisi vardı ama test yaptırdı neye alerjisi olduğunu kestirmiyorlar. Metin Abdullah Telli’ye gitti iç hastalıkları uzmanı, o sindirim sisteminde, sorunun kalın bağırsakta olduğunu söyledi. Kalın bağırsakta düzgün sindirilemeyen ya da senin alerjin olan besinler sindirilirken bir gaz çıkarıyor, o gaz burnuna zarar veriyor ve alerjik reaksiyonlara sebebiyet veriyor diye bir teorişsi var. Biz bunları yabancı YouTube kanallarında da dinledik. İnsanlar uzun süre probiyotik takviyesi alıyorlar mesela, böylece bağırsaktaki kötü bakterileri öldürmek için vs. O sırada çıkan gazlarla yeniden hasta oluyorlar. Ben de Metin Bey’e gittim, bana da farklı bir sindirim sisteminden kaynaklanıyor dedi ve ilaç başladık, şu an hapşırırlarım daha da hassas mesela, azıcık soğuk alayım hemen sizin dediğiniz gibi oluyorum. Bence sorun bağırsaklarda olabilir cidden çünkü sindirim sistemi her şey demek.

İkinci teorimse şu: Aidin Salih diye bir kadın var, alternatif tıpla alakalı kitap yazıp burada bir sürü öğrenci yetiştirdi ama bazıları şarlatan tabii şu an, hiçbirine güven olmaz hemen, neyse. Onların bi teorisi var: mesela senin mizacını ayırıyorlar, soğuk-kuru, kuru-sıcak vs diye 4 mizaç var. Ben bu hapşırma olayını baharda yaşıyorum bu arada. Benim mizacım onlara göre SICAK VE NEMLİ, sıcak ve nemli olan bahar ayında vücudum kendisiyle aynı bir havayla birleşince alerjik reaksiyon veriyor onlara göre. Peki ne yapacakmışım? Soğuk ve kuru gıdalarla beslenecekmişim mesela. Bunu araştıracağım yeni okuduğum bir şey ama şöyle mantıklı, ben gerçekten sıcak ve nemliyim, mesela kimseler içmezken soğuk şeyler içerim, soğuk yemeği çok severim vs vücut istiyor herhalde. İşte bana göre hava sıcak ve nemli vücudumu bir şekilde tetiklediğinde ya da yediğim şeylerden alerjik reaksiyonlar veriyor. Çünkü çok saçma yani 7-8 kere hapşurmak:(

Ben araştırma aşamasındayım, eğer siz şifa bulursanız bana da söyleyin, ben de bulursam size söylerim :) geçmiş olsun

Eğer siz bu durumu sıcak olmayan her gün yaşıyorsanız, sizde durum mesela siz soğuk ve nemli olabilirsiniz, soğuk ve nemli havalar sizde bu şekilde reaksiyon verebiliyor olabilir mi diye düşündüm? Bende baharda olan sizde kışın oluyor çünkü. Bence mizaçları bir araştırın.

Mobilden yazdım. anlatım bozukları için özür dilerim

@damba gerçekten hiç düşünmediğim ve aklıma gelmeyecek şeylerdi. bir alerji testi yapmayı düşünüyorum öncelikle, herhangi bir şey çıkmazsa dediğiniz adımları da uygulayacağım. çok sağolun, size de geçmiş olsun.

bu durum bende de var, kendimi bildim bileli sanirim. normalde pek usuyen biri degilimdir ama bazen aniden vucudumun bir bolgesi usur ve hapsurmaya baslarim, 3, 5, 8... degisiyor, art arda hep. tabi burun akiyor, temizliyorum falan. cok terleyen de bir insanim, genelde terlemeye bagli olabilecegini dusunuyorum benimkinin. ama neden o kadar cok hapsuruyorum bilmem.

37 erkek.

Bu sorun bende de vardi. cok uzun sure cektim. hatta bu olay yuzunden kendimi soguga alistirmak icin yaz kis soguk dus almaya basladim. buz gibi su ile dus alinca hicbir sey olmuyor ama hafif ayaklar ususe ya da yel esse direk hapsurmaya basliyordum. Sorun yukarda bir arkadasinda belirttigi gibi sindirim temelli. Benim anladigim kadariyla isin altinda karaciger yatmakta. Sindiriminizde sorun olma olasiligi cok yuksek. Sindirimde sorunlarinin bir cogunun temelinde ise karaciger var. Ben de ketojenik diyet ise yaradi su orucu da cok ise yariyor.

toplamda ayni kaloriyi aliyorsan

iftarda çook fazla yiyorsundur belki?
ha bi de tartılmadım diyosun. 6 gün en fazla 1-2 kilo farkettirir. o da pantolona hemen etki etmez. eve tartı al her gün tartıl farkı görürsün. ramazanda aynı taktikle 1.5 kilo verdim şu ana kadar.

@alperz,
akşam yemeğini eskisi kadar yiyorum hatta belki daha az suyla şiştiğim için kaldı ki kahvaltı gibi dolu dolu yediğim bir öğünü çıkardım. Yürüyüş vermememe yarar mı acaba?

1 haftada 1 kg vermeniz için günde ortlama 1000 kalori açığı vermeniz gerekiyor ki bu her zaman kolay değil. Az yiyip çok yakmak gerekiyor.

Sorun 6 günde sonuç alabileceğini düşünmen.

ceket +1.

Günde 1000 kalori açık verseniz bile bu haftada 7000 kalori eder ki 1 kilo yaklaşık 7500 kaloridir. Yani yine 1 kilo etmiyor. Kiloyu 6 günde almadıysanız 6 günde veremeyeceğinizi de kabul etmek gerek.

Tamam vurmayın öldüm. Duyuruyu ay sonunda editleyeceğim.

İftarın 1 saat öncesine ölmeyeceğin tempoda yarım saatlik kardiyo ekle.

6 gunde kilo verdirecek yontem bulsan nobel odulu verirler muhtemelen.

iftar yemek düzeniniz nasıl? pilav ekmek kızartma var mı yeme düzeninizde. aşırı karbonhidrat alımı etkileyebilir ama zamana bırakmak lazım. karbonhidratı azaltmayı deneyin tamamen kesmeyin pilav ekmek gibi aşırılıktan bahsediyorum.

şerbetli tatlı yerine daha hafif sütlü tatlılarda alternatifiniz olsun. bol su için. ramazan ayında günlük 8 bin adım ve iftar öncesi hafif ağırlık antremanı yapıyorum pilav ve ekmeği % 50 azalttım sonuçlar iyi.

tabi hergün tartılmak gibi hataya düşmeyin vucut yağ hücresi yerine su tutuyor sonra ödem atıyor haliyle günlük tartıda dalgalanmalar normal

Merhaba, ben de aynı durumdayım. Tatlıyı ve meyveyi kesebilirseniz kesin, yerine hurma kayısı vs yiyin. Muhtemelen şeker kalori açığı bıraksanız bile sindirim sisteminizi zorluyor, gaz biriktiriyor belki ve zorluyorsunuz hazmınızı. Hazmı kolaylaştırmanız gerekir, ve gerçekten kardio işe yarar, go with jo öneririm. Kolay gelsin :)

Fritz-X
Pilav varsa ekmek yemem. Genelde pilav olduğu için de neredeyse hiç ekmek yemiyorum. Pilavı da çok yemiyorum bence normal bir porsiyon kadar. Et olduğu için pilavla doyurmuyorum yani.

Sanırım iftar öncesi yürüyüş yapacağım.

@damba
Hocam kardioyu iftardan önce mi yapıyorsunuz? Takatiniz oluyor mu?

sporsuzluktan vucud salıyor

bir anda tek öğüne düşmek ve günlük kalori ihtiyacınızın altında kalmak da vücudu strese sokup metabolizmanın yavaşlamasına neden olabilir kilo bile alabilirsiniz.
bu yüzden sahura kalkıp en azından yulaf lapası ve bol su içerseniz hem su ihtiyacınızı karşılamış hem de vücudu aşırı strese sokmamış olursunuz.

iftarda da günlük protein ihtiyacınızı sağlıklı şekilde karşılamaya bol lif almaya bol sıvı tüketmeye dikkat edin. ben bu şekilde ilerliyorum gerçekten baya hafiflemiş hissediyorum kendimi.

evet, iftardan once yapiyorum, zaten son iki saat hicbir sey yapamiyorum zihnen ama emin olun acken daha iyi yapiliyor, basit ve eglenceli seyler yapiyorum.

akin saatcinin acken spor yapmayla ilgili videolarina bakabilirsiniz, bilimsel olarak acikliyor neden acken spor yapmak daha iyi diye, ben hem daha kolay yapiyorum hem de daha dinc hissediyorum, eger hic olmaz derseniz iftardan 2 saat sonra yapin. ama mutlaka yapmak gerekiyor :(

akran zorbalığı, bunu gören ve bilen ve hiçbir aksiyon almayan öğretmeni gibi bir senaryo olabilir mi örneğin?

aklıma gelen daha uç bir konu: ailesi ateist olan bir öğrencinin din dersinde dua ezberleme zorunluluğu

disleksisi olan veya dikkat bozukluğu olan öğrencisine öğretmenin derste kötü davranması, azarlaması buna şahit olan çekingen ama başarılı bir öğrencinin hata yapmaktan çok korkar hale gelmesi.

aradığınız bunlara benzer bir şey mi?

İnançları ve dini ya da düşünceleri dolayısıyla dışlanmaya maruz kalmış olsun, ya da ailesi maruz kalsın kendisi bundan etkilensin?

çok teşekkür ederim yanıtlar için.

Siz oturacaksanız çıkarabilirsiniz. Karşı tarafı mağdur etmemek için bir an önce haber vermelisiniz.

Kiracı tahliye süresi, kiracının kira kontratının bitimine 15 gün kala evi boşaltacağını bildirmesi ile başlar. Kiracının gayrimenkul sahibine evi boşaltacağını belirttiği tarihe uyması gerekir.

@nivoan ben ev sahibiyim? Bu kural benim için geçerli değil değil mi?

@nvdia kanunen bunun haklılığını sormuştum aslında, uyumlu bi insan değil çünkü kiracı.

youtube'da avukat videoları var. bu tür popüler konularda çok detaylı bilgi alabiliyorsunuz.

www.youtube.com
www.youtube.com

ayrıca afrikada ormanda vahşi hayvanlara bile iyi niyet gösterin, hiçbir insana göstermeyin.

dipnot: tahliye taahütnamesi almadan evi babanızın oğluna kiraya vermeyin.

kiracının ilk yılıysa, ve 6 haizranda sözleşme bitiyorsa çıkarabilirisniz. ama tebligat göndermeniz gerekiyor şimdiden. o kısmı avukata sorabilirsiniz.

çıkartma şansınız olabilir. Yalnız her meslek ve her daire home ofis için kullanılamıyor.

Ticari olmayan bir mekanda sizin mesleğiniz özelinde bir ofis açma imkanı ve bulduğunuz apartmanda bunu engelleyecek bir karar olup olmadığına da baştan bakın derim.

Üzerinize başka eviniz yoksa ben oturacağım diye çıkarabilirsiniz. Ama noterden ihtarname çektirin önce.

İhtarname karşı tarafın olayın ciddiyetini anlaması için önemli. 200 -300 lira gibi bi masrafı var. İhtarname çektikten sonra sözleşmeninizin bittiği tarihte çıkmazsa şunu uygulayabilirsiniz:

eksisozluk.com

Bu aşamada karşı tarafın eli kolu bağlanıyor. Aynısı başımıza geldi ve tıpış tıpş çıktı. Avukata ve karakola da gitti hatta ama bir sonuç alamadı.

noterden ihtarname çekmeniz şart.

eğer kiracı çıkmaz ve mesele uzarsa "ben çıkması için bildirimde bulunmuştum" diyebilmenizin tek yolu.

Noter yerine avukat çekebiliyor mu ihtarnameyi?

Noter zaten ihtarname yazmaz, avukatın yazdıgı ihtarnameyi sadecwe postaneye iletmek üzere alır. 233 tl masrafı olur.


Avukata para vermeyip kendin de ihtarname yazıp notere götürebilirsin.

eksisozluk.com

Ayrıca ihtarname çekince de peşine düşmelisiniz, karşı tarafa ulaşmadıysa sıkıntı olabilir. İhtarnameden bir hafta sonra notere gidip gidip gitmediğine dair yazı alın.

eğer kirayı zamanında ödemiyor veya 1 kuruş bile eksik ödüyorsa onun içinde ihtarname çekin ilerde zorluk çıkartırsa, evden çıkarmak için elinizde haklı bir sebep olur. yanlış biliyor olabilirim ama aynı kira dönemi içinde 2 kere ihtar çekilirse çıkartma hakkınız doğuyor.

ihtarname için avukata gerek yok. noter hallediyo. 5-6 ay önce biz öyle yaptık en azından.

Arkadaşlar merhaba bugün “tahliye talepli icra” başlattık kendisine, aynı zamanda dayanamayıp bu çift kirayı öder, iki kişi çalışıyor diye diye bize kiracıları öven emlakçıyı arayıp bir güzel fırçaladım, üzerine emlakçının Google Hesabı’na yorumlarda durumu anlattım. Emlakçıyı fırçalarken emlakçı bana “ne bileyim insanlar çeşit çeşit; ben bir şey yapamam avukatla halledin dedi, ben de o zaman neden övdün bu kiracıyı bana arkasında durmuyorsun diye çıkıştım.” Neyse emlakçı kiracıyı arayıp sitem etmiş -arkadaşlar- sonra benim kiracı babamı arayarak, bana söyleyebilirlerdi, neden emlakçıya söylediler diye sitemini belirtmiş. Kiracı iki saat içinde arkadaşının ibanından kirayı attı bu arada, demek ki istese ödeyebiliyor.

Hayır adamın her ay arkasından koşuyorum, yine de hala neden bana söylemediler emlakçıya şikayet ettiler diyor. Bir de babama hacizlerim var demiş; halbuki bana hastane işlerim var diye başka şeyler söylüyordu :’)

Neyse icra henüz eline ulaşmadı, ama bir sonraki ay yine geciktirirse haklı sebeple çıkartabilirim. Bunun yanında haziranda yine de çıkması için ihtar çekip, sonra telefonda söyleyeceğim düzgün bir şekilde.

Bol bol yazarak ve kaplama olarak paperlike kullanarak. Yine de olmuyorsa, olmuyordur, size göre değildir.

Sadece doku değil kullanılan uygulama da fark ediyor bence. Microsoft one note’a çıktı aktar diyerek not alıyorum çok memnunum sayfanın altına ekstra aralık ekleme olsun, kalem seçenekleri olsun daha gerçekçi bir çalışma alanı veriyor zira ipad kalemi ile gerçek kalem kadar ufak notlar alamıyorum ben. O zaman alanı genişletmek bir lüks oluyor.

Ben sadece korumak için 9h cam taktım, kaygan, onunla bile yazıyorum alıştım.

Ama Notability uygulamasını kiraladım (yıllık 130 lira) özellikle yazı tanıma olayı iyi. iPad’in notlar uygulaması Türkçe desteklemiyordu en son (değişmediyse). El yazısını kopyalayıp worde yapıştırmaktan bahsediyorum bu arada.

Bir bölgeye zoom yapıp doldurma özelliği vs de var tabii.

Slayt işi için Adobe reader iş görüyordur sanırım ama pek kullanmadım. Senin aradığın şey yazma hissi gerçi, bence var olana alışmaya çalış. Birebir kağıt replikası beklersen zor.

Arkadaşlar teşekkürler cevaplar için, ben de Good Notes ve Notability kullanıyorum ama sorunum kalemin ağırlığı olduğunu fark ettim. Ellerim küçük ve güçsüz, sanırım kalem bana ağır geliyor bu yüzden zorlanıyorum yazarken. O sebeple ergonomik tutucu alacağım kalem için.

Kalemin ağırlığı sorunsa bir de logitech’in kalemi var 400 tlydi birkaç ay önce ama şimdi ne olmuştur bilemiyorum. Daha ergonomik görünüyordu açıkçası çok arada kaldım hangisini alsak diye bir de onu deneseniz bir mağazada vs.? Belki o size çözüm olur.

ben olsam giderdim. gidip orda görünmek kalabalıkta kaynayıp gitmek demek. aramak başsağlığı dilemek çok daha zor. hem gitmeyip hem aramamak da olmaz sanki. en iyisi herkesle birlikte gidip görüntü vermek.

Gitmekten zarar gelmez. Böyle zamanlarda ne olursa olsun orada bulunmak iyidir.
Sonra yine konuşmazsan da olur.

dusmanlik falan yapmaz ama, uzak degilseniz gidip gorunmeniz iyi olabilir. acisiyla ahmet gelmis mehmet gelmemis diye dusunmez zaten. gidip gorunun basiniz sagolsun deyin yeterli.

gidilir.

sevmediğinin düğününe gitmezsin
cenaze, hele baba cenazesi gidilir.
işe girmeye vesile olmanın hatrına bile gidilir.

gitmelisin

Yoldan gecerken bile gordugun cenazeye katilirsin.

gidilmesi gerekir bence.
sonrasında ilişkiniz aynı şekilde devam edebilir, illa yakınlaşmak zorunda değilsiniz.
baş sağlığı diler, cenazeye katılır, iyi günler der çıkarsınız.

cenazeye istekilerle birlikte git, ama ekstra birsey yapma.

cenazede küslük, düşmanlık olmaz. gidip baş sağlığı dilemek sizi küçültmez. üstelik babasını da tanıyormuşsunuz, bence mutlaka gidin.

Gidin, içiniz daha rahat olur bence.

Okuyamazsın diye biliyorum

İstersen 10 kere oku, bir engel yok.

İnternet vergi dairesinden elektronik olarak tebligat yolluyorlar, oradan mail adresini teyit edin mail de atmış olabilirler ama asıl tebligatı ivd üstünden yaparlar.

@perestik merhaba, geçiş ihlalleri bildirilmiş ama geçtiğim haftalarda bildirilmiş, sonrasında burç bilgisi maili atılmamış.

pekiyi 5
iyi 4
orta 3
geçer 2
1


1'i hatırlayamadım, bizim zamanımızda böyleydi. İyi yani 4 demek 70-85 arasıydı yanlış hatırlamıyorsam 100 üzerinden

Diplomayı aldığı okula ulaşacak. Diploma kütük defteri bulunacak orada tüm detaylar (not,tarih vs.) En kötü diploma kayıp belgesi talep edin , ona bütün detayları imzalı kaşeli mühürlü olarak yazıp verecekler.

@john blor

1 başarısız diye geçiyordu
2 geçer
3 orta
4 iyi
5 pekiyi

lisede 1-10 arasiydi notlar diye hatirliyorum.
cevap iyi yaziyorsa 7-8 karsiligi oluyor.

Üniversite diplomalarında YÖK'ün hazırladığı bir "eşdeğerlik tablosu" oluyordu diye hatırlıyorum. Puan 4 üzerinden yazılmışsa 100'lük sisteme dönüştürme o şekilde yapılıyordu. MEB'in de bu şekilde standartları olmalı. Ama tabi okula başvurup oradan yönlendirilmek en doğrusu.

Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim; ÖSYM klavuzunda konuyla alakalı Bilgi vardı, sayfa 37’de hallettik, babam girecek sınava :)

Kirpik perması iyi gelebilir ama tekrarlamak gerekiyor ara sıra

@photo85 peki bunu iyi
Bir yere yaptırmazsam sonum kötü değil mi?

Bi faydası ya da zararı olmaz aç kaldığınla kalmış olursun.

hafif şeyler mi yiyeyim o zaman? ne yiyeyim mesela?

Yani olabilir, ben olsam hazmı zor yağlı yemeklerden yemezdim sadece.

bana kalırsa hiçbir yemeğin en iyi toparlanma yöntemi

Yememek daha iyi bence bu durumda, bu water fasting isleri cok faydalı, bol bol su için geçin akşamı.

yoğurt ye sadece

Aynen karşim.

İçtikçe gaza gelip kızlara yazılcak yastasin ama içten çürümüşsün

yok fakirliğin belirtisi, az içiyorsun demek ki uykun geliyor, içmeye devam edersen uyku gider.

@abuzer, bak o dediğin daha büyük bir yaşlanma belirtisi; üzdün...

@killerbee, dün bizim tekel indirim yapmış, 18 liraya özel seri görünce 10 tane aldım ama yine gitmedi. Yoksa haksızsın diyemem.

Karacigerine baktır demek oluyor bu .

Tolerans geliştiriyorsunuz, vücut farklı tepki veriyor? Tolerans - alkol - Google it

@damba, 13-14 senede oluşmayan toleransın şimdi olmasının sebebinin yaşla ilgisi olduğunu düşündüğüm için sordum aslında.

valla hocam aynı durum bende de var 32 yaşındayım, tam dediğin gibi. eskiden (20-25 arası) hafta içi sabaha kadar içip sabah işe gidebiliyordum, şu an 3-4 kadeh şarap içsem 2-3 günüm çöp oluyor.

Haziranda sözleşme bitiyorsa, sözleşmeyi yenilemek istemediğinizi bildirmeniz yeterli olmaz mi?

avukat tut bir tane, her gec odediginde ihtarname cek.
yanlis bilmiyorsam uc ihtardan sonra sepet havasi olmasi lazim.

@cooper noterden kendim ihtar çeksem ne kadara mâl olur bana? Avukata verecek param yok ne yazık ki.

@ damba

fiyatlar konusunda hic bilgim yok malesef.

hiçbir ödemeyi kiraya bağlamamak lazım bu yüzden. O kira garanti gelmeyebilir her ay.

eğer birkaç gün gecikmeyle de olsa ödüyorsa, yine tolere edilebilir.
Sonuçta kimse sürekli ev sahibine dil dökmekten keyif almaz her ay. Belli ki ailenin gelir durumunda da düzensiz.

İhtarname gibi durumlar olaya bir anda resmiyet katar ama bu aradaki gerilimi daha da artırabilir.

İlk olarak kira ödemesini aldıktan sonra yani onların da kafa olarak rahat olduğu bir günde bir sorun var mı yok mu sorun. İletişim eksikliğinden oluyor bunlar bazen. Siz kafanızda kuruyorsunuz, onlar kafasında kuruyor siz gergin arıyorsunuz onlar da "hah arıyor yine halden anlamayan kadın" diyor.

Baktınız öyle çözemediniz o zaman ihtarname çekin.

@anten hocam ben de bağlamak istemem tabii ki kiraya ödemelerimi ama el mahkum, bana saçma geliyor benim zor duruma düşmem onun yüzünden.

Aileye defalarca durumu açıkladık, ama yalan söyleme vs de var işin içinde. Bir kişi yalan söylüyorsa bana göre her şeyi yapabilir, sonrasında benim başım daha da çok ağrıyabilir.

Haklısınız elbette, o da istemez herhalde dil dökmeyi bana her ay, ama benim ödememi geciktirip başka ödemeleri yapıyorsa ve ben onun yüzünden faiz ödemek zorunda kalıyorsam, kendimi öncelemeliyim elbette.

(bkz: iki haklı ihtar nedeniyle tahliye)

siz iki tane haklı ihtarnameyi elinizde tutun. kontrat sonuna doğru laga luga yaparsa elinizdeki haklı nedenle tahliye davası açıp çıkarabilirsiniz.

unutmayın ss.

anten +1

yalan söylediğini bilemezsiniz, size kirasını geciktirdiği için bütçesiyle ilgili detay vermek zorunda değil.
dolayısıyla siz sıkıştırdığınızda bazı şeyleri yanlış ya da eksik aktarıyor olabilir.

sonuçta aylarca kira ödemiyor, ödemeden ortadan kayboluyor gibi bir durumu yok.
düşündüğünüzün aksine, karşınızda kirasını bir şekilde ödeyen, ödeyemeyeceği zaman da geç ödeyeceğini haber veren biri var.
bu devirde bu tip kiracı bulmak bile iyi bence.

yasal olarak haklısınız, ona bir şey diyemem ama karşınızdaki aylardır kirayı ödememiş gibi davranmak da pek mantıklı değil bence.
iki günlük gecikmeyi problem yaparken kiracıyı evden çıkarttığınızda daha da zorlanabilirsiniz.
bu kadar günü gününe ödemeniz varken, şu ekonomik ortamda var olan ve kira ödeyen kiracıyı tutmak bence daha mantıklı olabilir.
gelen gideni aratmasın.

Ayın 21 inde olan kirayı 25 ine geciktiriyor. Yetmiyor 27 sine geciktiriyor.

Bence bu karakter meselesi. Ayın 21 i yazıldığı halde sanki ayın 25 i kira günüymüş gibi davranması onun sorumsuz karakterini gösteriyor:

Noterden direk çekerim ihtarnameyi. Şuanda boş evler de kiraya gidiyor rahat rahat. Bizim de kiraya verecek evimiz var 10 günde 7 kişi bakmaya geldi. Olmadı çıkartırsınız evden. Verirsiniz tekrar kiraya.

Hiç kendini yıpratmaya değmez çek 2 ihtar yolla gitsin. yeni kiRaci bulmaya bakin

Bu sorun çözülmüyor, ben artık sizle uğraşamam deyin, ucu açık bırakın gene yaparsa ihtarı çekin, mırın kırın yaparsa ben uğraşamam demiştim dersiniz.

siz resmi ihtarları gönderin 2 veya 3 ihtar sonrası tahliye hakkı doğuyor. muhtemelen ilk ihtardan sonra düzenli ödeyecektir.

Doğrudan üniversite ile iletişime geçin. Ara vermeyecek veya online sınava geçen üniversiteler var.

İptal oldu!

İşe gitmezseniz tazminat ödemek zorunda kalırsınız. İhbar süreniz kadar tazminat ödersiniz. İstifa edince de çalıştığınız yıla göre işe devam edeceğiniz bir süre olacak. Ancak iş yeri ile anlaşıp o gün de ilişkinizi kesebilirsiniz. Ne kadar süredir çalışıyorsunuz?

İstifa etmeyin, onlar çıkarsın? Tazminatınızı alın? ya da zorladıklarına dair kanıt bulup dava açın

Girme öyle şeylere.
Disiplin suçu vs. filan işlemeye de kalkma, her şeyi kitabına uygun yap. Onlar çıkarsın.

4 yıldır çalışıyorum.İşsizlik maası almak istiyordum ama bunlar herturlu vermeyecekler mahkeme vs uğraşmak istemiyorum en zararsız nasıl çıkarım onu merak ediyorum.Eğer tazminat ödemek zorunda kalacaksam gidip dilekçemi vereyim bugün

madem bugün ayrılmaya kararlısınız. demek ki çalışmayacaksınız. bana kalırsa 4857 iş kanunu çıktı alıp şöyle bir okuyun. orada kafanıza takılanları tek tek sorun burada. ona göre size en uygun olan kararı alın. kahve makinesi bile alırken 1500 yorumu okuyup, şikayetvar, sözlük, google yorumlarını okurken 4 yılınızı verdiğiniz işinizden ayrılırken içinize en sineni yapın. hatta ileride de işinize yarayacak şeyler çıkacak oradan. mesela istifa ettiniz, 3 yıldan uzun süre çalıştınız için 8 hafta ihbar süreniz var. direkt işten çıkıp yarın gelmiyorum derseniz iş yeri ile de anlaşmazsanız 2 aylık brüt maaş ihbar tazminatı borcunuz olur ortalama. ama istifanızı verdiniz ihbar sürenizi çalışmanızı istediler 8 hafta çalışmak zorundasınız. ama şöyle bir şey var, ihbar sürenizi tamamlarken günde 2 saat iş arama izniniz var. mesela dersiniz ki akşam 18:00yerine 16:00da çıkayım her gün iş arama iznimi kullanmak istiyorum. o şekilde yapabilrisinzi . yada yasal hakkınız olarak istifa dilekçenizde de belirtirseniz iş arama iznimi ihbar süremin sonunda kullanmak istiyorum diye.
bu durumda günlük 2 saatten haftada 5 gün dersek 10 saat yapar. 8 hafta için de ortalama son 8 günü işe gitmeden günlük iş arama izninden saydırabilirsiniz. bunun gibi tüm ayrıntılar 4857'de açık açık herkesin anlayabileceği dilde yazıyor. o yüzden biraz kurcalayın orayı. aklınıza gelmeyecek ayrıntılar orada var. ayrıca 4 yıl kısa süre değil. 6 aydan uzun süredir size baskı yapıldığını belgeleyebilirseniz ya da şahit bulursanız mobbing davası açabilirsiniz.(mobbing için eylemin sistematik'6 ay en kısa' olması gerekiyor.)

Siz normal işinizi olması gerektiği gibi devam ettirin. Bu konularla ilgili de kimseyle konuşmayın ofiste. Kimin ne niyetle hareket ettiği belli olmaz.

eğer kıdem tazminatınız iyiyse yani 3 yıldan fazladır orada çalışıyorsanız tazminatı yakmayın istifa ederek. Bu arada mazeretsiz işe gitmemek, görevi yerine getirmemek tazminatsız çıkarma sebebidir aman diyeyim.

Ha yeni iş buldunuz ve durum çok stresliyse ona göre değerlendirin.

Aslında durum şöyle ben doğum iznimi bitirdim ve beni farklı bölümde bıryerde (rencide etme amaç)yarın iş basısınız dediler.Yıllık izin kullanmak istiyorum yada ücretsiz izin dedim.Kesınlikle izin veremeyiz dediler.Benım tek derdim zararsız bir sekılde bu kurumdan kurtulmak artık ne tazmınat ne başka bırsey bana yasattıkları sıkıntı yetti kurumda belediye sirketi bu arada

bence ayrılma, bırak onlar uğraşsın. kovsunlar işsizlik maaşıda alırsın, sonra açacağın dava ile 8 maaş işe dönüş paranı da alırsın. sakın mobbinglerini yeme, hakkını ara.

İzin kullandırmayacaklarını yazılı olarak mı belirttiler? Haklı sebepleri var mı? Sizin izin kullanmak için çocuğunuz ile ilgilenmek dışında bir sebebiniz var mı? İstediğiniz zaman rapor alabilirsiniz, buna kimse birşey diyemez.

Disini sikiyor olabilir. Arkaya dogru olur agri.

üniversitede araştırma hastanesine gitsin

Psikoonkolıji, bu alanda çalışanlar var, biraz araştırın, instagram’da gördüm ama hatırlamıyorum tam. Geçmiş olsun.

direkt isim önerim yok. psikoonkoloji alanında uzmanlar var, ben de instagramda gördüm ama kaydetmemiştim.

kanserle mücadele eden kişi kaç yaşında bilmiyorum ama yaşının büyük olması isteğini çok iyi anlıyorum. ben de olgun, benden en az 10 yaş büyük bir terapistle çalışmak istemiştim. geçmiş olsun.

Bilimsellik konusuna girmeden soramazsin bence bunu :)

Hayır inanmıyorum çünkü BİLİM

encrypted-tbn0.gstatic.com

İnanmıyorum. Çok saçma çünkü.

Umut sarıkaya’yı çok seviyorum ama nazara inanıyorum, göz kalmasına da. Birkaç arkadaşım var maşallah dediği üç gün yaşamıyor, hatta bir tanıdığım var birkaç adam öldürmüşlüğü, kaza yaptırmışlığı ve pahalı Çekoslovak yemek takımlarını kırmışlığı var.

enerjiye inanıyorum ben/

Yanlışlanması mümkün olmayan hiçbir şeye inanmıyorum. Nazar, astroloji, din, büyü, enerji, karma vs.

Hayır. Nazara inanan insanlar kendini çok fazla önemseyen insanlar oluyor bence. Komiğime gidiyor açıkçası. Kimse kimseyi o kadar umursamıyor.

enerjiye inanıyorum.

ayrıca maşallah dediği üç gün yaşamayan birkaç kişi de tanıyorum. +1

Ben sizi görsem ''aa ne kadar yakışmışlar'' desem, kesin ayrılırdınız hahaha. Ev arkadaşım Erasmus öğrencisi, kız okurken, erkek arkadaşı da remote çalışacaktı. Onları gördüğüm de aynen böyle ''ay ne tatlılar, yakışıyorlar'' dedim, hatta buraya konu açtım.

3 hafta sonra da ev arkadaşımın erkek arkadaşını aldatmasıyla ilgili duyuru açtım:) Nazarım değmiş olabilir.

edit:@Blatta'nın tanıdığı benim galiba

nazar değil;

bilinçaltından gelen minik göstergelerin insanlar üzerindeki etkisi
self sabotage
algıda seçicilik
gibi konular üzerine düşünmek yerine daha az efor sarfetmek, kolaya kaçmak ve nihai olarak, bu ne bilimsizlik sonucu nazar denen sonuca tüme varmak,

diyorum.

Signore +1 milyon

Enerji madde değil mi? Maddeyle açıklanamaz mı? İnsanların bir olaya gönderdiği enerji türüne göre olay etkilenemez mi? Konuşurken ses dalgası vs diyoruz da neden duygularımızla enerji yaydığımız durumu saçma oluyor? Bana bilimsel geliyor ve çok da mantıklı.

Signore +1 ben böyle şeylerden bahsedenlerden ışık hızıyla soğuyorum ya.

Nazara inanmıyorum ama “güzel bir şeyi anlatınca gerçekleşme olasılığının düşmesi” diye gibi şeyler var:)) muhtemelen insanın farklı şeylere dikkat etmesi, değişkenlerin değişmesi vs etkilidir…

Nazara inanıyorum. Bazılarının ilaveten (ve kasıtlı) nazar ettiğine de çok inanıyorum.

nazar, fal, burçlar, enerji, aura, din vb. hiçbirine inanmıyorum. çünkü hepsi aşırı saçma geliyor.

inaniyorum ya,
üniversitede bir kiz vardi güzel dedigi herseyim söküldü.

Flora denilince benim aklıma direkt bağırsak florası geldi.
Bu ikiliden Umay daha iyi.

sadece bu iki secenek varsa kesinlikle umay diyorum. zaten bu donemde umay ismi epey yaygin, unisex gibi algilanacagini sanmiyorum.

Umay +1 en azindan gercek bir isim.

Aşırı bir zümreden geliyormuş ön yargısı olacaksa esas flora isminde olur.

Umay daha iyi.

Ayrıca bağırsak florası +1

hocam ikisi de kötü ya kusura bakma. flora deyince akla ilk olarak bağırsak geliyor gerçekten. umay da solcu sokak şiirleri yazan romantik şair ismi gibi.

çocuklara orijinal isim seçme uğraşı insanı böyle garip işlere yönlendiriyor. ama illa birini seçeceğim diyorsanız umay derim ben de.

flora'da benim aklıma "flora ve fauna" terimleri geldi (bir bölgedeki bitki türleri ve vahşi yaşam anlamında olanlar).

flora bir de çiçekçilerin dükkan isimleri gibi de duruyor. uluslararası çiçek dağıtım network'ü vardır çok meşhur, onun adı "interflora" mesela.

yani flora bana bunları çağrıştırdığından çiçeksi ve hafif değil de teknik bir isim gibi geldi. umay için bir şey diyemiyorum, flora'dan iyi gibi sanki.

Flora biyolojide bitki örtüsü demek. Flora deyince benim aklıma fauna geliyor.

İkisi de güzel değil bence ama ikisinden biri olacaksa Umay daha uygun.

İlla ikisinden biri olacaksa kesinlikle Umay. Unisex bir isim bence bu arada.
Ece, ipek, deniz, burcu gibi isimler aklıma ilk gelen güzel isimlerden.
Son kararınızı da paylaşın mutlaka :)

gökçen ya da almila. bence bir düşünün :)

Flora bence de olmamış. Bu ikisi içinden, umay derim.

Onun dışında İnci ismi mesela, kulağa güzel geliyor. Narin hoş bir tınısı var. :)

flora. florya metin oktay tesisleri. direkt bu geldi aklima. bi de winx karakteriydi sanki. ve özenti evet.

umay. valla ne desem bilemiyorum. nesi seviliyor bu ismin hiç anlamadım. aşırı zümre derken? zengin mi duruyor diyorsanız hiç durmuyor merak etmeyin. itici birinin ismiymiş gibi duruyor.

ikisi de kötü.
kız olsun erkek olsun en güzel isim: deniz
ya da eren hehehh

Bağırsak florası durumu +1 :(

Sevra
Serra

farklı isim koyalim diye flora koymayin da umay daha iyi

bagirsak florasi cagristirdi bana

flora herkes gibi ayni cagrisimi yapti bende de.
umay en iyisi bu ikilide.

bir de turkce karakterli isimlere goz atin isterseniz. cocugum yurt disinda yasar ideali iyi isimleri gozden kacirmaniza neden oluyor. yani ailede yabanci pasaport sahibi biri yoksa bu kadar yurt disi odakli olunmasi gereksiz.

Flora çok kötü , Umay ise son senelerde epey popülerleşti (ya da algıda seçicilik), ebeveynlerinden -en az- birisi milliyetçi olanlarda ( benim gördüğüm kadarı ile ) daha yaygın.

önerim yok maalesef.

Yurtdışında Türkçe karakterin nesi sorun oluyor tam anlamıyorum. Adım-soyadımda 7 tane Türkçe karakter var, hiçbir problem yaşamadım. Ona bakacaksak Almanya'da Ezgi'ye Etzki diyorlar, mesele sadece Türkçe karakter değil yani. Diğer isimleri dışlamayın diye yazmak istedim. Flora direkt fauna çağrıştırdı bende de, bu ikisinden biri olacaksa bence de Umay.

Benimde aklıma ağız Florası geldi ;))

Umay birtık daha iyi

Farklı (!) isim muzdaribi olarak flora'yı önermiyorum.
Sıradışı isim koymak üst zümreye değil aksine alt/orta arasında konumlanan kişilere ait diye düşünüyorum.
Koç ailesine bakın: ömer,mustafa ve ali'den yana yapmışlar seçimlerini.

flora koyarsanız büük ihtimalle çocuğunuzla sürekli dalga geçilecek, kızcağız da travma sahibi oalcaktır.

ancak umay güzel isim. onun sıkıntısı da herkes artık umay ismi koyuyor.

tavsiyem: ipek, inci, nil, arzu, jale, selin.

ayrıca owaki +1

Umay direkt. Eskiden şarkıcı Umay Umay vardı bir de...

Flora soğuk algınlığı haplarını andırıyor; flora forte gibi. Umay çok daha iyi.

umay+1
flora koyarsanız, ilkokulda kötü şakalara maruz kalabilir.
umay, unisex isim değil, öyle de anlaşılmaz bence. doğum ve bereket tanrıçası. umay isminde hiçbir erkek duymadım-ki özge, gözde isminde erkekler bilmeme rağmen. ikisi arasında kaldıysanız, umay hoş isim.

flora ismine istemsizce kahkaha atabilirler. tavsiyem bu ismi seçmemeniz yönünde. eğer ikisinden biriyse;
umay +1

flora çok kötü.
yani türkçe karakter içermesin derken çocuk alay konusu olur.

bu iki isimden biriyse umay mecburen.

değişik sayılabilecek ve bol türkçe karakterli isim sahibiyim.
sadece yabancılarla çalışıyorum, adımı en fazla biraz yamuk yumuk söylüyorlar.
bugüne kadar da ne bir anlaşmada, ne bir sözleşmede, ne bir yazışmada adım sorun oldu.
o kadar da kasılacak bir şey yok yani, yurt dışına ilk çıkan kişi o olmayacak.

itimat helva lokum ve şekerleme san. ltd. şti.
eminönünde

ali muhittin hacı bekir?

Kadıköy Cafer Erol iyidir.

Safran Lokum, instagram’dan gönderiyorlar efsane lokumlar

Hacı Bekir'i sever sayarız

Afyonun kralı altınay lokumudur bence. İnternetten de satışları olabilir en kötü telefonla adresinize isteseniz gönderirler. Favorim kaymaklı olan.

hacı bekir +1

Kalite olarak hazer baba fena değil ama geçen aldığımda içinden ufak bir arkadaş çıktı :) . Eskiden alaeddin vardı tartışmasız en iyi lokum oydu ama artık üretilmiyor. Hazer baba mısır çarşısında bulunabiliyor.

servet sekerleme

Üste koyup aldığın her şey kar. Hiç düşünme.

Ben de aynısını düşünüyorum da arabaya alışınca arabasızlık zor gelir

bence de ev daha önemli ama gebzede de bir istanbul depremine bakabilir şimdi :(

bugun 50bin avroya alinan bir aracin degeri 15 sene sonra 5 bin avroya dusecek. 50bin avroya alinan ev ise en kotu ihtimalle degerini koruyacak, eger prim yapmazsa. Sifir araba almadan once basini sokacak ev isini cozmek lazim. O yuzden aractan kurtulup evi hallet. Arac isi cozulur, ev sahibi olmadan sifir araca binmek hatali.

Gebze’de metro inşaatının bitmesine 2-3 sene var sanırım? O inşaat bitince Gebze İstanbul Anadolu Yakası’nda pek çok yere iletişimin açık olduğu bir yer haline gelecek? Hem Marmaray hem de metro hattıyla ulaşılabilen bir yerden bulsan mesela, İstasyon Mahallesi gibi? Tadından yenmez. Ama Eskihisar ve Darıca çok zarar aldı depremde haberin olsun, oralar en güxel yerler ama uzak durmak lazım fay geçiyor olabilir. Fatih Devlet Hastanesi’nin civarı hem hastane bölgesi hem de depremde az zarar gördü, oralara bakabilirsin.

Kısaca kardeş, Gebze’ye yatırım şu sıralar makul geliyor bana, 2-3 sene sonrasını düşününce. Bugünün Avcılar’ı olacak belki ama Fatih’te çalışıyorsak Avcılar’da ev tutmadık mı kaç defa?:)

ev al ama mutlaka üzerine konut kredisi ile al, gelecek hiperenlfasyon ortamında ne iyi karı tl borclanarak yaparsın.

kesinlikle al. araba karın doyurmaz ama her ay kapıya kira için ev sahibinin dayanması hoş değil

avkatlık bir durum yok. evlilik cüzdanını ekine koyduğun bir dilekçe yazacaksın, evlilik sebebi ile işten ayrılmak ve bütün yasal haklarımı almak istiyorum diyeceksin. vermezlerse davayı açarsın ve kazanırsın.

sen yine de avukata git baştan danış.

çünkü daha önceki duyurularından hatırladığım kadarıyla sana verdikleri bir eğitim için işten x sürede ayrılırsan şu kadar tazminat ödersin gibi bişey imzalattırmışlardı. sonra istemediğin bişeyle karşılaşmayasın.

8 ay oldu zaten bi hakkım yok onlarda ama onlar zora sokarsa vs diye avukat aracılığıyla mı yapsam acaba dedim. Teşekkürler

evet aynen öyle, avukat aracılığı ile yap. kafanm rahat olsun, çünkü anlattığın kadarıyla onlardan herşey beklenir.

8 ay olduğu için kıdem alacağınız yok zaten, o an çıkabiliyorsunuz sadece evlilik istifa ile. ihbar süresini kullanmamak için mi evlilik istifa yapıyorsunuz?

bunun icin avukata gerek yok. evlilik sebebiyle istifa ettigini belirten bir istifa yaz, ona bir de evlilik belgeni ekle gerekirse. yarin gelmiyorum de, bir sey diyemezler. sorun cikartirlarsa bir sekilde, o zaman avukat tutarsin. simdiden bosa para vermeye gerek yok.

Avukatlık bir durum yok. Bu size kanunların verdiği bir hak şu an. İşveren de kanunlara uymak zorunda. Uymazlarsa o zaman avukat tutarak dava açar öyle alırsınız hakkınızı.

evlilikte acik bulamaz 1 gun bile tutamiyor(bizim sirket denemisti) ama egitim parasi falan bundan bagimsiz konular.

İki ay önce yaptım bunu, 6 yıllık tazminat da aldım, sıfır sorun. Bence bosuna para harcamayın. Çok net kanun bu konuda.

tezinizi ve master sirasinda yazdiginiz diger makaleleri ingilizceye cevirebilirsiniz basvurulariniza eklemek icin. turkce programda okurken konferanslara katilim, sunum munum nasil olur bilmiyorum master suresince.

degmez bence, zaten akademisyen olacaksaniz onunuzde rahat 7-8 sene var. bir donem daha bekleyip ingilizce okuyun.

master icin cik direk, oradan phd'ye baglarsin.
turkiye'de tezi ingilizce yazma olasiligin olsa bile yine de yapma diyorum, phd isini zora sokar.

@cooperr neden zora sokarım dediniz phd işini hocam?

Daha kabul almamışsınız. Bunun kabulü var, ders geçmesi var, tez aşaması var. Bu süreçlerde yapılabilen neyse o yapılır. Bakalım size danışmanlık yapmak isteyen hoca çıkacak mı, 2-3 sene gidip gelecek misiniz yoksa. Önce bunları halledin derim.

Psikoloji alanında yurtdışında yl yapıyorum. Yıllardır sürekli phd ilanlArına bakan birisi olarak tezinizi hangi dilde yazdığınızın kabul durumunu etkileyeceğini sanmıyorum. Zaten phd mülakatsız girebileceğiniz bir yer değil ve başvuru için de toefl, ielts vs talep edilecek. Böylece phd yapabilecek düzeyde diliniz var mı anlarlar. Bazı programlar sizde bir writing sample ister, bunun için de tezinizin belli bir bölümünü çevirip sunabilirsiniz. İng okumanızın şöyle avantajı olurdu mesela bazı okullar ing eğitim aldıysanız toefl istemiyor. Phd’lerde abd’de kabul oranları yüzde 5-6. Çok iyi ortalama yapmaya bakın derim. Tezi hangi dilde yazdığınızdan ziyade bu daha önemli.

yüksek lisans türkiyede ücretsiz olduğundan türkiyede yapmak mantıklı. sizi ham lisans mezuniyetiyle (ABD'de genelde böyle başvururlar) phd'lere başvuranların bir tık önüne geçirir.

Humus, fistik ezmesi, yulaf ezmesi ve vegan sut vs. Vegan butter denen sey de guzel denedim fena degil. Zeytin, domates, hiyar vb her turlu sebze meyve de yenilebilir.

Avokado, ceviz, kuru kayısı

porridge

iki öğün yiyorum. ilki nerdeyse her seferinde porridge oluyor.

onda da meyve, kuru yemiş, chia kesin oluyor. gerisi artık keyfime ya da elimin altında ne varsa.

Ben kahvaltıda sıcak şeyler yemeyi sevdiğim için vaktim varsa ıspanaklı mantar sote, patates kavurması, yumurtasız menemen falan yapıyorum. O kadar vaktim yoksa da ekmek üstü avokado en sevdiğim şey.

Tek başına vegan peynir hiç sevdiğim bir şey değil ama tost içinde fena olmuyor. Nohut unuyla yapılan omlet tarifleri de güzel bir alternatif kahvaltıda.

Arada bir tatlı bir şeyler istersem chia puding yapıyorum bitkisel sütle ve üstünü meyvelerle süslüyorum. Yulaf lapası ya da smoothie kaseleri de aynı şekilde tatlı kahvaltılar için iyi oluyor.

Bu arada “bitkiselbesleniyorum” diye bir blog var. Orada bir pankek tarifi var tamamen vegan. Ölçüleri birebir aynı tutarak denemiştim ve harika olmuştu pankekler. Denemek isterseniz öneririm.

Türkiye’de hala güzel vegan peynir yok bence ama onun dışında her şeyin alternatifini bulmak mümkün gibi aslında. Nutella alternatifi, fıstık ezmesi vs bir çok şey var. Bildiğimiz sokak simidi vegan mesela ki bence en güzeli bu. Evde kat aralarına zeytinyağı ve bitkisel süt karışımı sürülerek vegan börek yapmak, yine üstüne zeytinyağı sürerek gözleme yapmak falan hepsi bitkisel beslenirken yapılabilecek şeyler. Ben yumurta çocukluğumdan beri tüketmiyordum zaten ama süt gereken her şeye de bitkisel süt kullanınca evde kahvaltı hazırlarken bir gün bile zorlanmadım diyebilirim tamamen bitkisel beslenmeye başladığım günden biri.

Teşekkür ederim cevabınız için hepinize, bir şey söylemeyi unuttum, kuruyemiş de yemiyor :(

Ama bu diğer dediklerinizi uygularım.

Kendisi ekmege surmelik soslar yapsin. Mantarli, kuru domatesli vs vs...
Ekmek niye yok? :( Gluten yoksa, misir-karabugday ekmegi tariflerine bir baksin.

Haftanin yarisinda, firindan kucuk bir atistirmalik, yanina kahve ve meyve. Hazirlik yaptiysam, yulafli-chiali bir karisim. Bitkisel yogurt ve sütü karistiyorum. Lime suyu ve lime kabugu ekliyorum. Limeli "yalanci parfe" oluyor. Bir ton degisik versiyonunu deneyebilir bunun. Onemli olan kucuk kesim ve duzgun yulaf almasi.

Pazarlari kruvasan, bir dilim incecik yaprak cikolata ve kahve.

Büyük ihtimal kovulursunuz dava işlerine girince. Bilmiyorum nasıl bir işyeri ama kendiniz bir sandalye alsanız sanki daha kolay olur gibime geliyor.

boyun ağrılarımın da bi karşılığı olmalı mı?
olmalı
olur mu?
olmaz

Önce İSG uzmanına söyle. Müdürle muhatap olma. Satın alma müdürü ya da personeli varsa ona söyle.

İSG uzmanı nerede bilmiyorum ki, işe girerken bize bi eğitim verdi ve gitti, sonra da nerede bilmiyorum.

İşten ayrılmak istiyorum zaten, ama işten ayrılırsam benden maaşımın 6 kat fazlası tazminat talep ediyorlar.

@dissendium, müdürüm dediğim yanlış oldu, ekip lideri diyeyim. Lider satın almaya söyledi güya ama iş yeri büyüdüğü ve başka yerlerde şube açtığı için çok yoğunmuş, biraz daha bekleye getiriyor bana.

Ekip lideriyle de muhatap olma. Satın alma ile sen konuş. İşleri hızlandır. İsg uzmanı yoksa anlaştıkları bir şirket vardır. Yönetimden o şirketi öğrenebilirsin.

Ya ben işleri çok çözme yolunda da değilim, tazminat ödememek için haksızken haklı olmak istiyorum, yanş bu durumu, iş güvenliğiyle alakalı kötü çalıştıklarını kanıtlamak istiyorum.

O kısım biraz zor. Norveç'te yaşamıyoruz maalesef. Sağlık sorunu kanıtlayamazsanız sert koltuğa kimse bir şey demez. Anca ciddi güvenlik sorunları olması lazım.

Hocam kusura bakmayin ama fransa gibi çalışan haklarının tavan olduğu yerde böyle tazminatla işten çıkma duymadım.
Benim çalışan ameliyat oldu haliyle bizim oturduğumuz koltuklarda rahat edemiyordu (oturduğumuz koltuklar tanesi 500 euro falan).
Ona özel alındı, hatta koltuğu gelip özel ayarladılar falan onun vücuduna göre.
Şirket/sigorta belli miktarini karsiladi, kendisi belli miktarını.

Kısacası sizin o iş imkansiza yakın. Türkiye'de zaten ne şirket ne sigorta size özel koltuk almaz, siz kendi paranızla anca alırsınız.

Mantiken Koltuğun sizin sağlığınıza zararlı olduğunu nasıl kanitlayacaksiniz misal? Hangi veriler olacak, bu veriler ne kadar süre ile takip edilecek vs? Elinizde buna kanit olmasi zor.
Çünkü bu mantığa göre bilek ağrıtan mouse, küçük ekran olduğundan göz ağrıtan laptop vs hep aynı mantığa girer.

Bu arada işten ayrilirken sizden nasıl tazminat alıyor onu anlamadım.

Ben biraz daha zorlayim, koltuk bile vermek zorunda degiller aslinda.

Paket elemanlari hem pc basinda hem de ayakta calisirlar. Dayanacaklari yer bile konmaz, bazi market kasiyerlerinin de olmuyor.

@logisticsmanager iş yeri bana eğitim verdiği için tazminat olarak bu eğitim parasını istiyor, eğitim de 10 gün kendi çalışanları verdi. Çıkarken bu parayı istiyor.

@divit o kötüymüş baya hocam :( Ama iş güvenliği uzmanı abim öyle demiyor, sana ortopedik koltuk ve sandalye vermek zorunda masa başı bilgisayar işi olduğu için diyor. İş yeri girişte iş güvenliği uzmanlığı eğitiminde de bunu söylemişlerdi bize.

idealtepe aydınoğlu

Kısıklı Belediyesi

avukat değilim belirteyim.

10 günlük bir eğitimle nasıl 2 sene bağlarlar birini anlamadım.
bu tarz sözleşmelerde mütekabiliyet olmalı, 10 günlük eğitim için bence kimse kimseyi tutamaz.

siz yine de bir avukata danışın.

Normalde sen egitiminin tazminatini odersin, onlar da evlilikle ciktigin icin kidem tazminatini oderler.

Ama burada 10 gunluk egitim icin 2 sene zorunluluk cok mantiksiz, tazminat olarak istedikleri para ne kadar ona bakmak lazim dava acmak icin.

Geçen gün bi duyuru vardı bu şekilde, şirket talep etmiş, evrak vs yollamışlar borç için, ama tahsil etmeye uğraşmamışlar. Büyük ihtimalle mahkemelik olsalar çalışan lehine karar çıkacak. O yüzden peşinden koşmayabiliyorlar.

Ama eğitim masrafını alabilirler diye biliyorum. 2 sene bunun için çok uzun tabi ama.

eğitim masrafını alırlar ama şirket içi eğitim gibi yazmışsın
çok özel, ispatlanabilir bi şey değilse mahkemeye taşınmazlar bence

öncelikle kadın olduğunuzu varsayıyorum "evlilik nedeniyle fesih" düşündüğünüz için.

sözleşmede size verilen eğitimlerin masrafının erken fesih durumunda alınacağı belirtilmiş ise bu madde geçerlidir. ve evlilik nedeniyle fesih de yapsanız işverenin talep hakkı olur. Şöyle ki;

Diyelim ki işveren size 24.000 TL masraf yaptı. Ama sözleşmeye 50.000 TL cezai şart dedi.

Bu durumda 24.000 lira yaptığı masrafı ispatlayarak bu 24.000 TL açısından hak sahibi olur. Burada da sözleşmenizin 24 aylık olduğunu düşünürsek, 16 aylık çalışmanız gereken süre kaldığı için, 16 aylık orantılama doğrultusunda 16.000 TL üzerinden talepte bulunabilir.

Rakamlar muhtemelen bu kadar yüksek çıkmaz zaten, anlaşılır olsun diye farazi rakamlar kullandım.

Bu durumu bir arkadaşım birebir yaşadı. 2018 yılında 2 günlük eğitim için 2000 tl kesildi tazminatından. Eğitim de çok dandik bir eğitimdi ama dış firmadan aldığımız faturalı bir eğitimdi.

Siz istifa hakkınızı kullanabilirsiniz, onlar da verilen eğitim için anlaştığınız gibi ücret talebinde bulunabilir. Sonuçta kim borçlu kalırsa o ödeme yapar.

+
Benim çalıştığım kurumda her eğitim için var bu şart mesela. Ayrılırken son 2 senede aldığımız eğitimlerin parasını ödemek zorundayız. Kimse ayrılamazsın diye bağlayamaz sizi ama parasını çatır çatır aldıklarını görüyorum.

Çok teşekkürler cevabınız için. Burada ben 10 günlük eğitim aldım, ama kurum içinde ve faturalı bir eğitim değildi bunlar, o yüzden bedelini nasıl gösterirler bilemeyeceğim. 10 günlük eğitimi kendi çalışanları verdi bu arada, kimseyi dışarıdan tutup da getirmediler. Ama yine de bu eğitim bedelini alırlarsa yapacak bir şey yok.

Ben girerken aldığın maaşın 6 aylık kısmı şeklinde tazminat ödersin çıkarken dediler, ama bi arkadaşımdan 3 maaş istemişler, kız da vermemiş onlar da dava etmemiş, bu yüzden sanırım dediğiniz gibi böyle bir dava açılmıyor.