"Değişenli olsun hem daha iyi"
"Kapı değiştiyse, araç yolda giderken kapıyı atıyor mu?"
Hayir işte, oyle degil o is. Bu değişen, hasar, kaza mevzulari farkli anlasiliyor.
Kimse degisen tampona kapiya takintili degil. Kimse boyaya da takintili degil. Boyandi diye arabanin perfoansinin falan düşmeyecegini de herkes biliyor.
Burasi Almanya falan degil, Turkiye sartlari gercegi var.
Bir arabanin orasi burasi degistiginde tedirginlik yaratan sey değişen kaporta parçası degil. "Bu araba nasıl bir kaza gecirdi" mevzusu akla geliyor. Ve nasil bir onarım sureci geçirdi sorusu. Cunku tekrar ediyorum burasi Türkiye.
Boya takintisi hasar takintisi denen seyler ici bos takintilar degil, Türkiye sartlarinin dogurdugu takintilar. Arac ciddi bir kaza yapıyor, mekanigi hasat oluyor, gelişigüzel bir onarım yapilip sadece surasiyla burasi surtmeden dolayi degisti diye satilmaya calisiliyor.
"normalde boyayan arabanin boyasi yeni oldugu icin degeri artmasi lazim, bizde degeri dusuyor" diye salak salak argumanlar dolaşıyor ortalikta. (yukarıdaki cevaplari okumadim, bunun gibi cumleler varsa onlara istinaden degil genel olarak konuşuyorum).
Senin dedigin ideal sartlarda gecerli arkadas, teoride mantikli ama piyasa gerçeği var. Herkesin birbirine bir seyler itelemeye calistigi bir 2.el piyasasi var ulkede. Aracin kazasini hasarini gizleyip cizik vardi boyattim diye itelemeye çalışanın haddi hesabı yok. Yarin bir gun yolda kalman isten bile degil sozum ona ciziklerden dolayi boyayilmis arabayla.
Kimsenin takintisi kaportadaki o boya ile degil, millet o kadar gerizekali degil. Tavan haric her tarafi boyali bir arac çiziklerden daha ciddi bir sorun yasamistir ornegin.
Kapi, tampon ve camurluk degistiyse degismistir, bunlar yolda giderken vidasi dusup yerinden cikmaz evet, ama olay o degil. Bunlar neden degisti, nasil bir kaza yasadi, o kazada baska ne hasarlar aldi, bu hasar sonucu mekanik kisimda neler değişti, nasil parcalarla degistirildi, onarilan mekanik aksam nasil onarildi gibi gibi. Turkiye sartlarinda bunlarin hepsi risk faktoru. Dolayısı boya takintisi hasar takintisi gibi seyler hakli takintilar. Piyasa sartlarinin sebep olduğu takintilar. Ovropodo boyolo orobonon foyoto ortoyor diyorlar da burasi Avrupa degil, buradaki piyasa Avrupa piyasasi degil, buradaki satici Avrupadaki satici degil, buradaki esnaf Avrupa esnafi degil, buradaki is ahlaki Avrupa'daki is ahlaki degil, buradaki boyali aracla Avrupa'daki boyali arac ayni degil.
Bakin, servise gittiginde motora bakan usta "kardes bunun isi bitmis, ben simdi buna boyle boyle yapacam ama gecici olarak isini gorur, sen bunu bir an once elden cikarmaya bak" diyebildigi bir ulkede yasiyoruz. Bu her yerde olan gayet de dogal karsilanan bir durum. Yani adam sana acik acik diyor ki bu iflah olmaz, hayvan gibi masraf cikartir, sen bunu birine itele onun elinde patlasın, ikimizin de tanimadigi birinin elinde patlasin bize bisey olmasin. Birilerine kusurlu mali iteleyip zarara ugratmak gayet yaygin ve dogal bu ulkede. Ve oluyor da. Insanlar riske girmek istemiyor. Adam 2-3 kaporta parçası degismis baska sikintisi yok denen aracin icinden ne cikacagini bilmiyor, kaporta nasil bir kaza sonucu olusmus, olay kaporta hasarindab ote bir sey mi, bastan savma yapilip ucuza maledilip bir an once elden cikarmak üzere gecici cozumler uretilmis sikintli mekanigi mi var, bunlari bilmiyor. Goturup baktiracagi eksoterizin her turlu kusuru görebileceğinin de garantisi yok, dolayılisyla hasarli arac isine yanasip riske girip kafasini agritmak istemiyor. "Yaa gotur baktir temizse al" mantigi kadar basit de degil olay. Arabadan anlayan adam bakmasi gereken yere kendi bakiyor ya da baktiriyor, anlamayan da goturdugu yerdeki ustanın agzina bakiyor. Oyle gotureyim aracin neyi var neyi yok kesin olarak ortaya ciksin diye net bir durum yok.
Ya biraz riske girmeye razı olacaksin ya da biraz dusuk model ya da alt sinif temiz bir arac alip kafan rahat takilacaksin. Risk almaya meyilli olmayan yapıdaki insan tercihini ona gore yapiyor. Iste 50bine sunu alabilecekken gidip de bunu almalarinin sebebi bu insanlarin.
He bana sorsan ben kaporta hasari almis arac alabilirim. Ama ben risk almayi seçiyorum. Viddi bir alisveris yaparken bir risk degerlendirmesi yaparım, uygun gorursem risk almayi seçerim. Ona gore hesabım kitabim vardir, alinabilecek bir risktir falan.
Aslinda bu hasarli mevzusunda asil msvzu agir hasarli/pert. Milletin asil uzak durduğu da bunlar zaten. Ki bunda da haklilar. Adamin teki cikiyor "yaav benim kaynim agir hasar kayitli araba aldi 2 yildie biniyor canavar gibi, ne demek agir hasarlı alınmaz" gibi bir argumanla geliyor. Bu adama sormak lazım kaynin belki sansli, peki toplamda kac agir hasarli arac alicisiyla konustun, bunlari oranladiginda kaci magdur kaci memnun?
Agir hasarli dediğin zaten sigorta firmasının bunu onarmak astari yuzunden pahalıya gelir diyip arac sahibine aracin bedelini odeyip arabayi da kazali olarak efsanafa sattigi araclar. Bu araçları alan adamlar da kar etme peşinde. Yani birileri minimum masraf yaparak maksimum fiyata satmaya çalışıyor bu arabaları, bunlar bu sekilde piyasaya giriyor.
Bir kez daha tekrar etmekte fayda var, burasi Türkiye. Mantik kurarken ona gore kurmak lazim.
0