Giriş
(15)

Denize girerken sahilde eşyaları ne yapıyorsunuz?

aguen
Merhaba duyuru,Arkadaşlarımın uyuz olduğuna karar verip 8000. kez iptal olan planlardan sonra tek başıma tatil yapayım dedim, aslında amfibi canlıyım 2 senedir denize giremedim ama..Kendi özel plajı olan iyi bir otelden rezervasyon yaptım, giysi havlu vs. sorun değil zaten çalınmaz. Telefonu da su g
Merhaba duyuru,

Arkadaşlarımın uyuz olduğuna karar verip 8000. kez iptal olan planlardan sonra tek başıma tatil yapayım dedim, aslında amfibi canlıyım 2 senedir denize giremedim ama..

Kendi özel plajı olan iyi bir otelden rezervasyon yaptım, giysi havlu vs. sorun değil zaten çalınmaz. Telefonu da su geçirmez kılıfla yanıma alacağım; cüzdan vs. ne yapıyorsunuz nasıl işliyor onlar?

Ek olarak tatil yeri neresi önerirsiniz? Tarihi yerler gezimi sınırlar açılınca yapacağım şimdilik yatmak/yemek/yüzmek temelli bir tatil istiyorum bu ay.
0
aguen
(24.07.21)
Plajda çalışan elemana goz kulak olmasini rica edebilirsin. Yoksa da çantanın dibine sokucaksin işte, üzerine de havlu, sihirli bir yöntem, hirsizlara karşı koruyor ilginc bir sekilde jfjf
0
her giriste sifresini unutan adam
(24.07.21)
Eşyaları olduğu gibi çantada bırakıyorum, telefon dahil. Fazla nakit bulundurmuyorum. Su geçirmez kılıfla yanına almak risk, koy çantaya gitsin. Kalabalık sahillerde hiçbir şey olacağını sanmıyorum.
0
olaylar olaylar
(24.07.21)
araba var mı? arabaya bırakırım. araba anahtarını da 3-4 buzdolabı poşetine sarar fermuarlı cebe koyarım.
0
bronz böcek
(24.07.21)
Görevli takip etmez bence olduğu gibi çantayla bırakıp girdim bugüne kadar bir sorun yaşamadım. Yapacak bir şey yok denizdeyken ara ara gözleyin ;)
0
Kediyi üzdün
(24.07.21)
O kadar ayrıntı düşünür kaygı sebebi haline getirirsem hasta olurum valla, doğrudan bırakıp giriyorum. Alt tarafı materyal yahu, azıcık salmak lazım bence. Ara ara gözleyin yeter.
0
brena
(24.07.21)
Ben tek gidiyorsam telefon almıyorum. Kartlıkla beraber çok az para ve kameram oluyor. Kamera da benimle beraber hep denizde zaten. Telefonu denize sokmak sıkıntı biraz insana engel oluyor. Ben kameraya şamandıra tripodlardan aldım, ipi de bileğime geçiriyorum ama yine de yüzerken zorlanıyorum.
0
jazzabel
(24.07.21)
Kendi plajı olan otelde -denize sıfır varsayıyorum- telefon ve oda kartı dışında yanınıza bişey almanıza gerek kalmaz zaten, oda kartını da telefonla aynı kılıfa sokarsınız tamamdır. ben bu durumlarda her şeyi odada bırakıp sadece oda kartı ile plaja gidiyorum şahsen.
0
lappuntamento
(24.07.21)
Otelin segmentini ve büyüklüğünü bilmiyorum ama şunu da önerebilirim, eşyaları kasaya koyma hassasiyeti varsa ve odada kasa yoksa spa bölümündeki kasalar kullanılabilir.
0
lappuntamento
(24.07.21)
deniz otel arasi kisaysa (otelin plaji dedigin icin) her seyi odada birakirim. cuzdana falan gerek yok, kapi icin kart, odemeler icin kart ve telefon. gerekli yerlere haber verdikten sonra oda karti disinda bir seye ihtiyac yok aslinda.

yabanci plajda muhtemelen kasa vardir oraya veririm calinmasi durumunda tatili zehir edecek seyleri.

umursamamazlik edemem sahsen - cuzdan falan calinirsa tatil boka doner. kartlari iptal et, yenisini cikar, yok yeni kimlik cikar falan. telefon vs giderse onca masraf. o paraya öküz alirdik yani.
0
robokot
(24.07.21)
Telefon ve anahtardan başka bir şeyi yanıma almam. Telefonun kabının arkasına bi tane kredi kartı sıkıştırıyorum hep. Acil bir şey varsa o oluyor.
0
baal
(24.07.21)
Torbaya sarıp kuma gömüyorum. Üstüne çantayı koyuyorum.
0
yuyu
(24.07.21)
otelin plajında denize girerken cüzdanı niye yanınıza alıyorsunuz ki? otel içinde cüzdan niye lazım olsun, odada bırakırdım be olsam.
0
halanne
(24.07.21)
Otelin sahilinde otelin musterileri yok mu? Hirsizlik vs olacagini sanmiyorum. Oda karti ve telefon yeter, tukettiginizi direkt oda numarasina yazdirirsiniz.

Onun disinda ben neredeyse hep tek denize giderim, her zaman yakindaki birilerine rica ediyorum goz kulak olsunlar diye. Gerekirse bel cantasi/posete filan koyup oyle yanlarina brakiyorum hatta. Ya da gozumu ayirmiyorum iste.
Su ana kdar oyle rica ettigim kimse hirsiz cikmadi.
0
kuehles blondes
(24.07.21)
Telefon ve baska bir elektronik aleti almadan denize girecegim yere gidiyorum. Ben genelde kimsenin olmadigi ya da cok az kisinin oldugu yerlere gitmeyi tercih ediyorum, oralarda arabada birakiyoruz her seyi.

Ozel plajda kitabin arasina kredi karti birakiyorum bazen. Tum cuzdani plaja tasimam. Telefonu da hicbir zaman plaja tasimadim. Orada ya yuzuyorum ya da bir seyler okuyup uyukluyorum.
0
buf-e kür
(24.07.21)
şimdiye kadar sahilden çalınan bi şeyim olmadı.
arabadan olmuştu alanyada.
sıkıntı olacağını sanmıyorum aslında otellerde bi görevli gözlüyor sahili.
0
omonia
(24.07.21)
(11)

İşsiz kaldığınız için terk edildiniz mi hiç??

hindistan cevizi
İşsiz kaldığınız için yani parasızlık veya işsizlik stresini kötü yönettiğiniz için terk edildiğiniz oldu mu hiç?? Ne kadar süren bi işsizlikte terk edilme başınıza geldi? Açıkça sebebini söyledi mi yoksa saçma bahaneler mi buldu?
İşsiz kaldığınız için yani parasızlık veya işsizlik stresini kötü yönettiğiniz için terk edildiğiniz oldu mu hiç?? Ne kadar süren bi işsizlikte terk edilme başınıza geldi? Açıkça sebebini söyledi mi yoksa saçma bahaneler mi buldu?
0
hindistan cevizi
(23.07.21)
Benim başıma gelmedi, ben de böyle bir şey yapmadım.
0
kisa
(23.07.21)
Olmadı.
0
j r r tolkien hayrani
(23.07.21)
Benim bu gelmedi hatta işsizken evlendim ama zamanında kariyer hırsım yok diye terkedilmişliğim var.
0
somethinginthewayshemoves
(24.07.21)
terk edilmedim ama işsizim diye konuşmayı kesen flörtüm olmuştu. kendisi doktordu tabii :)
0
rose parks
(24.07.21)
Bence işsiz kalmak ile işsiz geçirilen süreci kötü yönetmek birbirinden baya farklı gerekçeler. Doğrudan işsiz kalındığı gibi terk edilmek oldukça sorunlu bir duruma işaret ederken, diğeri daha makul görülebilir çoğu açıdan. Sebebi ne olursa olsun hayatınızda kötü giden durumların acısını karşı taraftan çıkardığınızda veya ilişkideki tüm huzuru da kaçırdığınızda sevgili kişisinin "eh yeter ama" diyerek gitmesi bana normal geliyor.

Soruya cevap da vermiş olayım, yapmadım, başıma da gelmedi.
0
brena
(24.07.21)
İşsiz kaldığı için, başından hastalık geçtiği için terkedilen arkadaşlarım oldu. İlki nişanlıydı, diğeri nişanlanacaktı.
0
hayirsiz
(24.07.21)
Tam olarak değil ama evet, kesinlikle öyle bir şeyler oldu.

Üniversite boyunca hiçbir dayanağım olmamasına rağmen hep mezuniyet sonrası için aşırı özgüvenli oldum. "Ne adamlar ne işlerde çalışıyor, ben iyi işe giremicem de kim girecek" diye düşündüm hep.
O dönem birlikte olduğum kız arkadaşımın bunalım eşiği biraz düşüktü. Okuduğu bölüm bir hayli stres yaratıyordu üzerinde ve bu sabit stresin üzerine ufak tefek bir şeyler daha eklenince hemen bunalım psikolojisine giriyordu. Fakat ben o zamanlar bokun içine düşsem, "oha süper lan" diye kalkan bir tip olduğum için, bu bunalımlarından çıkmasına yardımcı oluyordum hep ve hayat devam ediyordu.

Ben mezun oldum ve doğal olarak olaylar düşündüğüm gibi gelişmedi. Hiçbir şirket kollarını açmış beni beklemiyordu. Başvurularıma dönüş alamadığım her gün moral olarak biraz daha düşmeye başladım. 2-3 aydan sonra "senden hiçbir bok olmaz. şu tipe, buruna bak amk" diye aynada kendime sövüyor, bunalımlardan bunalımlara koşuyordum. Bu sırada kız arkadaşım da sağolsun stresi çorba yapmış, içiyordu.
Yine bunalımlardaydı ama bu sefer önceki zamanlardan farklı olarak ben de bunalımlardaydım. Ne ben ona yardımcı olabildim, ne de o bana. Durum böyle olunca iletişimimiz yavaş yavaş kopmaya başladı ve sonunda da ayrıldık.

Yani özetle, "işsizsin ve bu yüzden senden ayrılıyorum" gibi bir şey olmadı. Ama işsizliğin bende yarattığı psikoloji, bir nevi ilişkinin dinamiği haline gelen, benim üstlendiğim bir rolü yerine getiremememe neden oldu. Bu da haliyle ayrılığı doğurdu. Günün sonunda işsizlik ayrılığın safi nedeni değil de, ayrılıkla sonuçlanan bir süreci başlatan olay oldu.
0
cay koy geliyorum
(24.07.21)
Ne işsiz kaldım ne terk edildim ama benzer durumda kalan kuzenime "hayatta ne yapmak istediğin belli değil, olaylar seni nereye iterse oraya salınıyorsun" temalı bir terk edilme layık görülmüştü.

İşsiz kaldı fakir defol git cidden ekstrem bir durum ama işsizlik sebebi ve yukarıda söylendiği gibi o sürecin nasıl geçtiği bir insandan ayrılmak için elle tutulur bir sebep haline gelebilir; yadırgamam.
0
Bruce
(24.07.21)
Brena +1

Eski bir sevgilim o sirada is bulamadigim icin garsonluk yapiyor ve evde oda kiraliyor olmama takmisti. “Bu kafayla 10 yilda da bunlari yapiyor olursun sen” diyip terk etti djdjdj
Su anda baya harika bi isim var ^^
0
kuehles blondes
(24.07.21)
işe girip işyerinde mesaj atmadığım, eve gelince de duş - yemek - erken yatmaktan ötürü eskisi kadar ilgi göstermediğim için terk edildim.
0
bronz böcek
(24.07.21)
Issiz kalmadim simdiye kadar. O donemi kotu yonetsem, anlayabilirim terk edilmeyi. Bu sadece maddi bir yuk degil karsi tarafa. Surec uzayinca iliskide balans bozuluyor.

Issizlik nedeniyle degil ama finansal nedenleriyle beni bunalttigi icin sogudugum ve terk ettigim sevgililerim oldu. Sebep parasizlik ile baslayip, duygusal ve maddi bagimliliga donusuyor.
0
buf-e kür
(24.07.21)
(8)

netflix onerisi vol.9999

sweetoffice
cok fazla netflix izleyemiyordum, su an biraz bos zamanim var; cok populer olmayan, max. 30 dk suresi olan dizi onerilerinize acigim :) tur cok farketmez, ama komedi vb. oncelik olabilir :)
cok fazla netflix izleyemiyordum, su an biraz bos zamanim var; cok populer olmayan, max. 30 dk suresi olan dizi onerilerinize acigim :) tur cok farketmez, ama komedi vb. oncelik olabilir :)
0
sweetoffice
(12.02.21)
the it crowd - her bölümü 25 dakikalık bir ingiliz komedisi.
0
uuth
(12.02.21)
eğer duruyorsa sick note'u ben bayağı sevmiştim
0
matilda
(12.02.21)
love diye bi dizi var şirin.
0
red g
(12.02.21)
crashing,
the good place
rita (bunun süresini unuttum gerçi ama değişik bir sürükleyiciliği var)
0
ananotherlife
(12.02.21)
Cloud 9 su zamanlarki favorim

Edit: adi superstore'mus
0
fakyoras
(12.02.21)
the it crowd ve good place güzel seçenekler. onun haricinde community adlı diziyi de önerebilirim. çok popüler olmayanın sınırı ne bilemiyorum ama brooklyn nine nine da bu kapsamda sayılabilir sanırım.
0
brena
(12.02.21)
Modern family
0
meyve parcacikli kadin
(12.02.21)
lovesick
0
in vino veritas
(12.02.21)
(8)

Spora başlayan cesur insanlar

patronaj1
Selamlar,Yarın bir salonda spora başlayacağım %99.Salon evime 30 saniye mesafede. Herkesi hes koduyla aldıklarını, her girişte ateş ölçtüklerini, aletlerin yanına dezenfektan ve kullan at kağıt havlu koyduklarını, bugüne kadar vaka duymadıklarını söylediler. İçerde de korona yüzünden sadece 5-6 müşt
Selamlar,
Yarın bir salonda spora başlayacağım %99.
Salon evime 30 saniye mesafede. Herkesi hes koduyla aldıklarını, her girişte ateş ölçtüklerini, aletlerin yanına dezenfektan ve kullan at kağıt havlu koyduklarını, bugüne kadar vaka duymadıklarını söylediler. İçerde de korona yüzünden sadece 5-6 müşter oluyor ne zaman görsem. (Ki 2000 mt2 mekan).
Ama yine de emin olamıyorum. Spora başlamam elzem gibi bir şey. Bir çok arkadaşım da hiç ara vermeden devam etti.
Acaba yeni başlayıp da korona olan birileri var mıdır cesaretimi kıracak? :/
0
patronaj1
(12.02.21)
Ben de salona gidiyorum bir sıkıntı duymadım ama herkes her aleti kendi kullandıktan sonra dezenfekte ediyor. Ben kullanmadan önce de dezenfekte ediyorum. Bir de herkes maske takıyor
0
remeddy
(12.02.21)
sporcu maskeleri var. ne kadar güvenilir bilmiyprum zaten içerde takmıyor çoğu kişi benim gördüğüm.yasak olacaktı hatta macfitte bir ara
0
ShadowOfMoon
(12.02.21)
Evet bu arada kaç defa gezdim, maske takan kimse yok.
0
🌸patronaj1
(12.02.21)
Spor yaparken maske isi yalan zaten onu gecelim. Onun haricinde hes kodu da yuzde yuz guvence degil ki. Semptomsuz tek bir tasiyici tum salonu yikar gecer. Bu surecte acik hava ve ev sporu en makul secenek bence.
0
msb
(12.02.21)
Nerdeyse son 7 aydır aralıksız salona gidiyorum bu muhabbetler konuşulmayalı 5 ay oldu. Sanki hiç korona yokmuşcasına yardırıyoruz. Hijyen kuralı 0. Ben keyif alıyorum açıkçası. İlk zamanlar elinde camsil şişesinde dezenfektanla gelenler moralimi bozuyordu.Bu arada hiçbir vakaya da şahit olmadım. Umarım bu sizi biraz rahatlatır
0
olaylar olaylar
(12.02.21)
bu kadar kafada kurmaya gerek yok, soyunma odasında mümkün mertebe az vakit geçir. imkan ölçüsünde yoğun vakitlerde gitmemeye çalışın. eli yüze götürmek yok. setler arası dezenfektan vs. 5 ay bu şekilde gittim kapı pencere kapanınca evde devam ettim. martta yine salona dönmeyi planlıyorum. bu biraz da şans işi, 30 kişilik alanda kapmazsın iki kişi arabaya binersin kaparsın vs. zihnen seni yormayacaksa dene derim, 1 ay bi git. sonrasına da bakarsın. zihnen yoracaksa şu aksırdı bu öksürdü kafanda dönecekse hiç bulaşma.
0
Barbell
(12.02.21)
Düzgün havalandırılmıyorsa gitmeyin. Hocalar dahil kimse maske takmıyor. Dezenfektan kullanımı çok nadir. Ortalığa öksüren bir sürü adam var. Kapalı mekanlar kapanmışken oraların açık olması da tuhaf.
0
Battalgazininintikaml
(12.02.21)
açıkçası ben de "hayatta gitmem, etmem" şeklinde konuşurken aralık ayında pes ettim ve salona yazıldım. :) kendimce lüks bir otelin düzgün işletilen salonuna yazıldığım için -temizlik gibi durumlarda daha da titiz oldukları gerekçesiyle- vicdani aklama yoluna gidiyorum ama virüs bu, risk var en nihayetinde.

cesaretini kıracak veya seni daha da cesaretlendirecek bir şey söyleyemem, yalnızca sendeki terazide hangisi ağır basıyorsa, diğer tarafın dezavantajlarına bir miktar gözünü kapatmaktan başka çare kalmıyor. yazılmaya karar verirsen de soyunma odasında fazla vakit geçirmemeye, dezenfektanı sık ve bol kullanmaya, havlu kullanımına daha da özen göstermeye gayret edersin. spor yaparken maske takan insan çok az ve ben de bu insanlardan biri değilim bu arada. sen bir denersin olmadı.
0
brena
(12.02.21)
(29)

Evden çalışanlar psikolojiniz bozuldu mu?

spacevan
Sabah 9 da geçiyorum bilgisayarın başına akşam kalkıyorum. Akşamd hiç birşey yapmadan TV karşısında uyuyakaliyorum resmen. Haftasonu da bilgisayar TV artık psikolojim bozuldu. Günler o kadar rutin ki. Başlarda spor falan yapıyordum onu da bıraktım. Hergece ulan yine bişey yapmadan günü bitirdim diyo
Sabah 9 da geçiyorum bilgisayarın başına akşam kalkıyorum. Akşamd hiç birşey yapmadan TV karşısında uyuyakaliyorum resmen. Haftasonu da bilgisayar TV artık psikolojim bozuldu. Günler o kadar rutin ki. Başlarda spor falan yapıyordum onu da bıraktım. Hergece ulan yine bişey yapmadan günü bitirdim diyorum.
Siz napiyirsunuz nasıl geçiyor zaman? Lutfen bişey onerin

Bns:m.youtube.com
0
spacevan
(11.02.21)
Çok oldu kafayı kıralı. 1 yıldır evdeyim.
0
Take it away honey
(11.02.21)
var böyle birşey evet, yalnızsan daha kötüdür.
0
nucleon
(11.02.21)
ben evde takılmayı çok seven biriyim. hatta hep şu güzel evimde doya doya takılamadım tek başına derdim hep.

berbat bi haldeyim. sıfıra yakın verimlilik. asla o planladığım gibi güzel vakit falan geçiremiyorum. eve eliptik bisiklet aldım, sadece tozunu alıyorum.
en son spor salonuna gidip üyeliğimi yenilettim, böyle olmayacak korka korka gideceğim napiim. : /
bomboş geçiyor günlerim. ama bommmmmmmmmmmm boş.
0
rewlack
(11.02.21)
hayatım seyahatlerde geçiyordu bu evden çalışma olayından önce. ofis bile değil sürekli dışarıda. korona öncesi bekardım. evlendim ve şimdi full evdeyim istisnasız. inanılmaz radikal bir değişim oldu bende yani spor yapmaya kitap okumaya iş dışı aktiviteler yaparak hayatımı idame ettirmeye ve psikolojimi korumaya çalışıyorum. spor çok işe yarıyor diyebilirim, bırakınca direkt fark ediyor. yoga falan yap. spor yapmadığım günler gece zor uyuyorum açıkçası.
0
roket adam
(11.02.21)
Aynen yanlız yaşıyorum.
Bbende spor salonunu bırakıp evdeki salona yatırım yaptım. Bir sürü ekipman aldım. Ama salon kapısını acmayya çekiniyorum. Birde üstüne peteklerini bile kapattım resmen hiç girmeyeyim diye.
Önceden PS biraz zevk verirdi. Onu da tamamen bıraktım. Ne oalcak böyle artık işte de verimim düşüyor gitgide
0
🌸spacevan
(11.02.21)
Bozuldu. Bozulmadı diyen varsa tebrik ediyorum kendisini.
0
jjimyl
(11.02.21)
Çok oldu kafayı kıralı +1
Yazın idare ediyordum hafta sonu çıkıp ama son yasaklardan beri evden çıkamıyorum çünkü akşama kadar yoğun çalışıyorum.
Evin kendisi hapis gibi geldiği için içinde ne yaparsam yapayım rahatlayamıyorum.
0
Jux
(11.02.21)
Hayvan gibi çalışıyorum. Normalde de cok calisirdim de su an sabah 9da aciyorum arada aralar yemek vs derken bazen gece 1de kapatıyorum. Ya dur sunu da yapayim diye diye bu hale geldi.

Spor salonu, restoran özledim. Maskesizligi özledim.
Evliyim, aliskiniz evde olmaya ama bu kadar da evde olmak sıkıntı.
Spor yapiyorum ama vallaha barbelle siir yazicam özlemimden.
0
logisticsmanager
(11.02.21)
güzel gidiyor. 1 senedir evdeyim. arada ofise gidiyorum, arada arkadaşlarla buluşuyorum. akşamları da programlama öğreniyorum, egzersiz bazen vs. tv yok, dizi film çok nadir.
0
sttc
(11.02.21)
Yok aksine, benim psikolojim düzeldi.

5 senedir aralıksız günde minimum 10 maksimum 18 saat arası çalışıyordum. Şimdi 2,5 aydır hiç çalışmıyorum. Her gün ev temizliyorum bana süper iyi geliyor. Yıllardır içimde kalan bütün detayları, çekmeceleri, kitapları tek tek düzenliyorum.

Gün aşırı dükkana gidip orada da boya, temizlik vs yapıyorum. Evde resim yapıyorum, taş boyuyorum. Yıllar sonra duyuruya döndüm çok uzun uzun yazıyorum. Kedimle köpeğimle oynuyorum.

Kendime, aileme, arkadaşlarıma yemek yapabiliyorum. Senelerdir yaptığım yemeklerin daha ben tadına bakamadan bitmesinden, stok kaygısıyla yiyememekten ve bunları parayla satmak zorunda kalmaktan çok sıkılmıştım. Dur iki porsiyon kalmış şimdi müşteri isterse eksilmesin diye senelerdir her gün 10 saat yemek yapıp kendim peynir ekmekle besleniyordum asjdkah :D

Haftada 2 gün filan misafir geliyor, bizim gibi evden dışarı adım atmayan arkadaşlarımız. Ya da biz gidiyoruz. Oyun oynuyoruz, mangal yakıyoruz. Yalnızken dizi, film vs. Baktığın zaman verimsizlik akıyor üzerimden ama bu da benim kendi iç verimim diye bakıyorum. Yıllardır hayalini kurduğum bir şeydi. Tek kelimeyle kusursuz.
0
pandispanya
(12.02.21)
kafeler açıkken kafeye gidiyordum arada. onlar kapanınca kötü oldu biraz
dizi vs seyretme açısından iyi oluyor. belgesel açıyorum işle birlikte sürekli
0
ShadowOfMoon
(12.02.21)
Pandeminin basindan beri yaklasik 11 ay evden calistim. Cok nadiren ofise gidiyordum bi degisiklik olsun diye. Sabah 8:30 uyan, 9:00 bilgisayari ac, programlanmis bi makine gibi isleri yap ama 15 dk'lik kahvaltiyi bile saat 13-14 gibi yap gibi bi akis.

1 senelik surecte 3 senelik is cikardim. Ama insan yuzu bile goremiyordum, en buyuk aktivitem markete gitmek ve arabayi yikamakti, ki bazen onlara bile vakit kalmiyordu.

Dedim ben istifa edeyim. Maasim falan da iyiydi baya ama yok dedim bu hayat degil.

Simdi daha iyiyim. Hala anlamsiz bi yogunluk var hayatimda ama oteki turlu olacak gibi degildi.

Birak isi.
0
msb
(12.02.21)
Bozulmadı. Yola giden zamana çok acırdım ben. Şimdi yola gitmeyen zamanda sabah spor yapıyorum, akşam resim, heykel, dizi, film geçiyor öyle. Her güne yapacak bir sey buluyorum.
0
turk kizi
(12.02.21)
Eve geçtiğimizden beri o kadar yoğun 7/24 çalışıyoruz ki yöneticim artık yeter dedi ve istifa etti. İki kişi çalışıyorduk ben tek başıma kaldım. Delirdim biraz.
0
jazzabel
(12.02.21)
Bir aralar hep evdeydik, şimdi 50%. Keşke hep evde olsam. Hazırlanma derdi yok, yol derdi yok.

Boş zamanlarda internette boş boş dolanmak veya telefonda oyun oynamak yerine piyanoya sarmıştım, hayalimdeki oyunun prototipini yapmıştım zengin olacaktım, Just Dance oynuyordum, kitap okuyordum, dizi izliyordum vs :(

Keşke hep evde olsam.
0
aguen
(12.02.21)
katiliyorum, ayrica bu evde calismayi yucelten tiplere de ayrica ayarim. linkedin'de falan ilik ilik postlar paylasiyorlar bunla ilgili hepsinin altina doseyesim geliyor canima yetti valla; ki ben 2-3 gun ofise gidiyorum ona ragmen..
0
bay b
(12.02.21)
evdeyim, mutluyum ofise gitmeyi gerek duymuyorum. uzun vadede bu şekilde çalışmaya pozitif bakıyorum mümkünse insanlar istedikleri şehirlerde yaşayabilsinler.
0
prezarlatif
(12.02.21)
İşimden nefret ettiğimi anladım. Çalıştığım yer değil, işin kendisinden. Evde sadece ben ve iş varız başka hiçbir şey yok. Benim için işe giderken yolda geçirilen zaman (bu benim için günün en güzel kısımlarından biriydi mesela, kitap/müzik/podcast dinliyordum, yolun bir kısmını yürüyordum), ofisteki insanlarla muhabbet etmek falanmış günü kurtaran. Başka bir planım olsa işi bırakacağım ama her şey için motivasyonum o kadar düşük ki işi bıraksam da bir şey yapamayacak haldeyim. Zaten bu dönemde nasıl iş değiştireyim, hele de tamamen sektör değiştirmek hiç mümkün değilmiş gibi geliyor. Yaptığım işin de gittikçe kötüye gittiğini görüyorum. İnsan çalıştıkça işinde daha iyi olmaz mı? Ben geriye gidiyorum işte. O da üstüne biniyor senden bir bok olmaz şu haline bak diye iyice kendimden de nefret ettim. Geçen sene hayatım için baya radikal değişiklikler yapma kararlarım vardı ama bu olay dünyayı öyle bir sikip attı ki onları da asla gerçekleştiremeyeceğim ile de yüzleşmem lazım. Bu dönemin benim için görece ne kadar rahat geçtiğinin farkındayım bu arada, onu aklımda tutarak çabalıyorum işte. Tekrar terapiye başlamam lazım sanırım. Bunu da yıllardır diyorum ama onu bile yapamadım peh

Büdüt: Hep evden çalışalımcı veya hep ofisten çalışalımcı değilim. Herkesin nerede verimli çalıştığı farklı. Bence evden çalışılabilecek işlerde insanlara bu seçenek sunulmalı. Ama bizim şirket full evden çalışmaya geçiyoruz, ofisi kapatıyoruz falan derse işi bırakırım direk. Ben bu şekilde çalışamıyorum, benim için çalışma yeri ve yaşama yerinin ayrı olması çok önemli. Öğrenciyken bile evde ders çalışmazdım hep kütüphaneye, ya da bir kafeye vb giderdim. Ben de sinir oluyorum karantinada verimin dibine vurdum, her akşam gurme yemek yapıyorum, 3 dil öğrendim diyenlere ama dediğim gibi herkes farklı.
0
peki madem
(12.02.21)
Yedim kafayı ya , benim kadar gamsız insanı dert sahibi yaptı, terapi falan alıyorum o derece. Sıyırdık valla
0
paramolacak
(12.02.21)
ev hapsi gibi bir şey evden çalışma + haftasonu yasakları.
0
nuisance
(12.02.21)
ben aylardır atlatamadığım bir ayrılığa rağmen psikolojik olarak gayet iyiyim.

etkisi olduğunu düşündüklerim:

-yıllardır düşük olan demir seviyem için demir ilacı almaya başladım. (kan değerlerine baktır. halihazırda düşük olan değerlerin olabilir ya da bu yeni evde oturma düzeninde düşmüş olabilirler. bazıları direkt psikolojini etkiliyor.)
-çok fazla dışarı çıkıyorum. yürüyüş yapıyorum. birilerine gidiyorum. birileri bana geliyor. senelerdir görüşmediğim arkadaşımı aradım, sıkıntıdan ölüyormuş. arayınca çok sevindi hemen gel dedi. herkes baymış, herkes yalnız hissediyor. sosyalleşmek lazım.
-karbonhidrat yemiyorum olabildiğince.
-yoga yapıyorum. zoom üzerinden yapılan online yoga dersleri var, kendi kendine yapmaktan çok daha iyi ve etkili oluyor. yasaklar başlamadan önce de birçok farklı aktivite yapıyordum. kamp, dalış, wakeboard.. bence kafayı yememenin çözümü hareket etmekten geçiyor.
-evde oturacaksam xbox oynuyorum. hafta boyu bir sürü şey yaptığımdan bazen bütün cumartesiyi oyun oynayarak geçirsem de hiçbir şey yapmadan günü bitirdim hissi olmuyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.02.21)
@nuisance +1

Evden çalışmak iyi güzel de şu düzende tam bir ev hapsi.

Yazılımcıyım, yeni işe başladım Ekim gibi. İş arkadaşlarımın hiçbirini yüz yüze görmedim. Kalabalık bir ekibiz aslında ama bire bir çalıştığım 3-4 kişi var, günlük toplantılarda 3-4 kişi daha ekleniyor bunun haricinde kimseyle tanışmıyor ve işin düşmedikçe iletişim kurmuyorsun. Ama trafik çekmemek, mesaiye beş kala uyanmak vs. bunlar güzel şeyler tabi.

Önceden düzenli spor yapardım. Şu an salon üyeliğim var ama salona gitmek istemiyorum. Havalar 10 derecenin üstüne çıktı mı bisiklet sürüyorum, boş boş yürüyorum evden uzaklaşıp.

Eşimle bazen birlikte bazen ayrı ayrı bir şeyler yapıyoruz da vakit geçiyor. Yoksa yalnız olsam çoktan keçileri kaçırmıştım.

Hasta olmadık, olmuyoruz belki ama bu durum çoğumuzun psikolojisini bozdu. Ben iyiyim, böylesi daha iyi diyen elbette vardır ancak yasaklar devam ederse özellikle yaşlılar vs. ciddi sağlık sorunları yaşayacak fiziksel/psikolojik.
0
chicha_v2
(12.02.21)
Yorumlar için teşekkürler.
En azından yanlız değilmişim çoğu kişi ben gibi kafayı sıyırmış:) Tamamiyle pozitif etkilenen kişilere saygılarımı sunuyorum ve tebrik ediyorum gerçekten.
Ama hayatı aynı kalan kişi pek yok gibi yani ya çok olumsuz etkilemiş ya da pozitif bu durum da ilginç olmuş.
0
🌸spacevan
(12.02.21)
Ben de “yine bir şey yapmadan gün bitti” kısmını anlamıyorum. Diyorum ki ne güzel hayatları varmış pandemiden önce.
Ofise gittiğimiz normal dönemlerde, haftanın 4-5 günü falan yogaya gidiyordum geri kalan 2-3 günde de iş çıkışı yemek, alkol ve sohbet ile geçiyordu. Son bir yılın rutini buydu hatta. Bazen haftasonları 1-2 arkadaşım gelirdi kalmaya. Ama ofise gitmekten, mesaiye ofiste kalmaktan, dedikodulardan nefret ediyordum.
Pandemi ile beraber yoga salonu kapandı onun yerine haftada üç gün özel hoca ile çalışıyorum. Sabahları 15 dakikalık bir akışım var onu yapıyorum. Onun haricinde öğle arasında çamaşır yıkama özgürlüğü var, istediğim müziği dinleyerek çalışabilme özgürlüğüm var mesela bugün ofiste olsam muhtemelen karın ağrısından ağlayarak çalışıyor olurdum ama şu an koltuğa uzandım, sıcak su torbam var. Kapkalın giyindim, topuklu ayakkabı üzerinde ağrıya sabretmeye çalışmıyorum.
Çok stresli bir işim var ama ona rağmen iş arkadaşlarımın yüzünü görmeden çalışabildiğim için her gün şükrediyorum, bu bile yeterli bir sebep mutlu olmam için.
Arkadaşlarımı pek özlemedim sanırım, telefonla görüşüyoruz.
Deniz kenarında yürüyüş yapmayı özledim ama bunu yapamadığım için delirdim, öldüm bittim diyemem.
Sadece daha iyi şartlarda nasıl olabilirdi diyorum. Biraz daha geç yatabilsem daha çok kitap okumak isterdim. Bir de bazen yalnız olmak zorluyor. Mesela geçen haftasonuydu sanırım arayan soran da olmayınca 2 gün konuşmadığımı fark ettim. Garip bir his. Ailesiyle değil ama sevdiği insan ile yaşayanlara özeniyorum. Ben de en azından haftada 3 gün falan sevdiğim bir insanla beraber kalarak birlikte vakit geçirmek isterdim. Sanırım o da olsa, ağzımdan memnuniyetsiz herhangi bir söz çıkmazdı.

Mesela spor yapıyormuşsun, neden bıraktın? Hayat manasız mı geliyor, spor yapmaya mı değmez? ”bir şey yapmak”tan kasıt nedir tam olarak? Kendini geliştirmek mi? Vakti bir şeylerle doldurmak mı?
Mesela ben bu haftasonu resim yapacağım, yazı yazacağım. Temizlik yapacağım mesela, onu bile zevkle bekliyorum. Bu his çok kötü, anlıyorum. Ama öneri verebilmek için en azından normalde sevdiğin şeyleri yapmayı neden bıraktığını anlamamız lazım.
0
irene
(12.02.21)
Evet. Psikoloji bozukluğunun kıstası nedir bilemiyorum ama bir anormallik hali seziyorum ben de.
0
alessandro del pieroglu
(12.02.21)
2020 martindan beri evden calisiyorum, ilk 6 ay turkiyedeydim, son 6 aydir londradayim.

Turkiyedeyken normalde sabah 7.15'te uyanir, eve de 7.30-8 gibi gelirdim. Haftaici pek bir sey yapamazdim haliyle. Evden calismaya baslayinca 6'dan sonra bisiklete binmeye basladim. Esimle duzenli yuruyuse cikmaya basladik.

Ardindan londra'ya geldik, su anda ha istanbul'dayim ha burda. Gunduz calisiyorum, is bitince cevredeki parklara yuruyuse gidiyoruz o kadar. Hayatimda pek degisikligi olmadi.

Koronavirus olmasaydi cok daha farkli olurdu tabi ki ama ofiste olmaktansa evde olmak daha guzel geliyor bana. Hem istedigim gibi calisabiliyorum hem de evde oluyorum (Biraz evci bir insanim).

Eger yalniz olsaydim cok daha kotu gecerdi.
0
fakyoras
(12.02.21)
Evde olmayı aşırı seven ve işe gitmekten nefret eden bir insan olarak bunca zamandır içten içe keşke böyle devam etse diye düşünürken artık dayanamayacak noktaya geldiğimi hissediyorum ne yazık ki

Cafeler, barlar, sinemalar vs. açılsa bu kadar problem olmazdı ama benim için.
0
jacque
(12.02.21)
Her sabah hazırlanıp işe gitmenin kadar iğrenç ve acı verici olduğunu bildiğim için zerre şikayetim yok bu durumdan. Yasaklar bitip de rahat rahat dolaşmaya başladığımız zaman home-office olayı çok daha iyi olacak. Şu an tek sıkıntı akşam işi bitirdikten sonra yapacak bir şeyin, gidecek bir yerin olmaması.
0
synesthesia
(12.02.21)
bozulmaması için bilinçli çaba sarf ediyorum. :) daha doğrusu, bozulma seviyesini asgari seviyede tutmaya çalışıyorum. her ne kadar evde vakit geçirmeyi seven biri olsam da, ben de iş ve ev ortamlarının ayrı olmasını tercih eden insanlardanım. kafeler açık olsa bu kadar zorlanmazdım, bir yandan yiyip içerek saatlerce çalışabiliyordum çünkü. aynı zamanda bir iki insan yüzü görmek, dışarıda hayata karışmış olmak da iyi geliyordu.

bu yeni düzen bakımından, sürekli verimli olmaya çalışmak bana çok yorucu geliyor. buna harcanan çabanın kendisi, işin kendisinden de zorlayıcı. bu açıdan kendimi çok sıkıştırmamaya çalışıyorum ama bir yandan da uzun süreler verimli olmamı gerektiren bir işim var; o yüzden sıkışmışlık hissinden kurtulamıyorum. :) yalnız yaşıyorum ve kendimle keyifli vakit geçirebilen biriyim. düzenli spor yapıyorum, enstrüman çalıyorum, bol bol okuyorum çiziyorum vs. ancak sevgilim olsaydı ve en azından hafta sonlarını onunla birlikte vakit geçirerek ve bir şeyler paylaşarak değerlendirebilseydim, hafta içi iş günleri daha verimli olabilirdi benim açımdan, bir ihtimal. :)

ha şu da var, çok sıkıldığımdan yola çıkarak özellikle sosyal medya bazında abuk subuk insanlarla vakit geçirmeye de çalışmıyorum. enerjimi pozitif ve hayat kalitesini yüksek tutmaya çalışan, buna özen gösteren insanlara yöneltemiyorsam, tek başına vakit geçirmeyi her türlü tercih ediyorum. ötekisi psikolojiyi daha da bozuyor bence. ^^
0
brena
(12.02.21)
(7)

fasting sürecinde kahveye hindistan cevizi yağı eklemek

deartheodosia
fasting'i bozuyor mu?
fasting'i bozuyor mu?
0
deartheodosia
(07.02.21)
Caizdir.
0
signore
(07.02.21)
Sütsuz diye bile belirtiliyor yağ hiç olmaz
0
ruby elixir
(07.02.21)
Bozmuyor. Sadece yağ almak fastinge uygun, insülini zıplatmadığından.
0
brena
(07.02.21)
ben yapıyordum bir ara da bıraktım. 50 kalori sınırı yapanlar var mesela. geçmediği için sıkıntı olmuyor ama türk kahvesi içerken hoşuma gitmemeye başladı
0
ShadowOfMoon
(08.02.21)
Sade kahve tadını sevmiyorsanız ve sütün verdiği yumuşak tadı arıyorsanız kokusuz tereyağı koyabilirsiniz. Bozmuyor.

Edit: ketojenik diyete gitti aklım yağ mağ görünce. Fastingi tabii ki bozar.
0
ruhen hastayim ben
(08.02.21)
Bozar. Onun yerine spor oncesi su icine aspir yagi koyun bir kasik, o bozmuyor
0
mor oje
(08.02.21)
Besleyiciligi olan her sey bozar. Ekleme yapayim. Bu da benim sozum degil, rengin borekci diye bir doktor var, if’le ilgili cok paylasim yapar, instadan takip edebilirsiniz. Onun sozu.
0
mor oje
(08.02.21)
(9)

Tek başınıza otel tatili yaptınız mı?

ms brownstone
Her şey dahil bir otelde tamamen dinlenmekten, yiyip içip havuza ya da denize girmekten ibaret bir tatil için soruyorum. Hiç böyle bir tatile tek başınıza çıktınız mı? Özellikle şimdiki gibi yaz sezonu dışında yapan oldu mu merak ediyorum. Yapan olduysa eğer nasıl geçti tek başınıza? Sıkıldınız mı y
Her şey dahil bir otelde tamamen dinlenmekten, yiyip içip havuza ya da denize girmekten ibaret bir tatil için soruyorum. Hiç böyle bir tatile tek başınıza çıktınız mı? Özellikle şimdiki gibi yaz sezonu dışında yapan oldu mu merak ediyorum. Yapan olduysa eğer nasıl geçti tek başınıza? Sıkıldınız mı yoksa iyi mi geldi size?
0
ms brownstone
(07.02.21)
Rimini’de ölü sezonda bi otelin balayı suitinde tek başıma kaldım harikaydı.
0
suicides underground
(07.02.21)
gerçekten çok ihtiyacım olan dönemde değil, nispeten daha rahat olduğum bir zaman aralığında yapma fırsatı bularak gerçekleştirdiğim için beklediğim verimi alamamıştım. ancak yine de tek başına vakit geçirmeyi seven biri olarak, bol bol okudum, müzik dinledim, yattım ve içtim tabii. :)

her ne kadar normal tatil anlayışım bu olmasa da, iş yükünden kafayı yemek üzere olduğum, hem fiziken hem zihnen çok yorulduğum bir dönemde tekrar yapma niyetim var.
0
brena
(07.02.21)
Tek basima yurt icinde / disinda bir yerlere gittim, oldukca guzeldi ancak her sey dahil otelde acayip sıkılır insan. Hele hele yaz sezonu disinda kimse de olmazsa daha kotu olur
0
fakyoras
(07.02.21)
Aman diyim depresyona girersiniz, tek basina tatil hareketli sehirlerde iyi gider. Londra, Milano, Paris ordan oraya gezersiniz, zamanin nasil gectigini anlamazsiniz. Sozlukte "otel odası yalnızlığı" basligi 114 sayfa olmus, bu kadar insan goygoy yapmis olamaz:) Hele kovid doneminde tatil kadar gereksiz para israfi bir sey yok kanimca.
0
neverletyougodown
(07.02.21)
İhtiyaca ve ruh haline göre değişir. Biraz uzaklaşıp kafamı dinlemek istediğim bir zamanda yapmıştım. Kış sezonunda nehir kenarı yazlık bir yere gittim. Kimse yoktu Çok iyi gelmişti.
0
aquarium
(07.02.21)
Yapmadım ama yaparım yani sıkılmam ben.
0
naksidil
(07.02.21)
5 günlük marmaris tatili yaptım bu yaz. açıkçası hiç keyif almadım, tatil tek başına olmuyor kesinlikle. zaten maskeyle tatil ne kadar keyifli olabilir ki:)
0
nothing in my way
(07.02.21)
aquairum +1 ihtiyaca ve ruh haline, kişilik özelliklerine göre gerçekten değişir.

bana çok çekici geliyor mesela şu anda düşününce, kısa süreliğine yapmak isterdim. bu türden yapmadım ama tek başıma tatil yaptım, tek başıma sakin bir yerlerde gidip kalmışlığım da var, çok severim. ama bu her şey dahilde bu şekilde takılma, her şeyi salma, gündelik hiçbir şeyi dert etmeme, yeme içme yatma yuvarlanma fikri de çok çekici geliyor bazen.

bazısı tek başına kafede oturup bir çay bile içemez, o yüzden kişiden kişiye çok değişir gerçekten.
0
nimberjack
(07.02.21)
Yaptım, hiç daha önce yapmadığım bir şekilde aynı sorudaki gibi uhd otelde hiçbir şey yapmadan ve gezmeden 3-4 gün geçirdim. Yeni boşanmıştım ve Kıbrıs'a gittim. Tek başıma ilk defa casino'ya bile gidip 300 lira kazandım :) Normalde hiç tarzım değil ama yiyip içip yüzmek dışında hiçbir şey yapmamak o zaman iyi geldi. Tekrar sanmıyorum, tek tatil yapıyorum ama gidip geziyorum orada burada.
0
whoosie
(08.02.21)
(5)

Baklava yufkası nasıl saklanır

condom kurşunu
Tahinli cevizli rulo tarifi buldum kolay onu yapıcam ama oaketin yarısı kalacak, kalanı nasıl saklamak lazım ya da ne yapılabilir başka?
Tahinli cevizli rulo tarifi buldum kolay onu yapıcam ama oaketin yarısı kalacak, kalanı nasıl saklamak lazım ya da ne yapılabilir başka?
0
condom kurşunu
(06.02.21)
baklavalık yufkadan börek de yapılabiliyor. bir sürü tarif var internette, isterseniz onlara bir bakın.
0
brena
(06.02.21)
Bozulur ki o. Börek vs. Yap +1
0
westblack
(06.02.21)
hepsini yap, pişmiş olarak dolapta sakla daha uzun süre dayanır.
0
aziz dostum jack
(06.02.21)
buzluk da kalsin, çikarip tekrar yaparsiniz bişey olmuyor, ama börek de lezzetli oluyo çıtır çıtır.
0
sinematikcrop
(06.02.21)
Bir hafta kalıyor benim yaptığımda. Bir hafta tatlı ertesi hafta tuzlu yapılabilir. Kıymalı börek de efsane oluyor
0
cilekli pasta
(07.02.21)
(2)

parfüm almalık websitesi

marul hirsizi
malum pandemi oraya buraya gidecek ne durum var ne zaman. parfümü hangi siteden almalı. neden.
malum pandemi oraya buraya gidecek ne durum var ne zaman. parfümü hangi siteden almalı. neden.
0
marul hirsizi
(06.02.21)
parfüme ilgisi normal seviyede olanlar pek bilmeyebilir ancak özellikle niş parfüm kovalayanlar iyi bilir bu siteyi: www.noktacosmetics.com

orijinalliğinden şüpheye düşmenize gerek olmayacak kadar profesyoneller bu işte, emin olabilirsiniz.
0
brena
(06.02.21)
sephora
beymen
sevil
boyner
0
deartheodosia
(06.02.21)
(4)

Lisans - Yüksek Lisans Kayıt

guguklusaat
Merhaba, acaba aynı anda hem yüksek lisans hem de lisans bölümünü kayıt yapılabiliyor mu? Halihazırda lisans mezunuyum. Tam olarak göremedim internette, yüksek lisans bölümünün tezli veya tezsiz olması da durumu etkiler mi?
Merhaba, acaba aynı anda hem yüksek lisans hem de lisans bölümünü kayıt yapılabiliyor mu? Halihazırda lisans mezunuyum. Tam olarak göremedim internette, yüksek lisans bölümünün tezli veya tezsiz olması da durumu etkiler mi?
0
guguklusaat
(06.02.21)
İkisi aynı anda olabilir.
0
Cruyff
(06.02.21)
Aynı okulda olmuyor ama.

Edit: Ben araştırdığım dönemde aynı okulda olmadığını birkaç yerde okumuştum. Belki her yerde olmuyordur. Enstitüye veya bölümün öğrenci işlerine sorsanız daha net cevap alırsınız.
0
the coon
(06.02.21)
İkisi ayni anda olabiliyor, aynı okulda olmuyor demiş arkadaş ama ben aynı okulda hem lisans hem y.lisansi aynı anda yaptım. Şu an benim gibi yapan bir arkadaşım var. Üniversitelere göre değişir mi bilmiyorum.
0
Rh Negatif
(06.02.21)
aynı okulda olabiliyor +1. ben aynı devlet üniversitesinde hem lisans hem yüksek lisans programına kayıtlıydım, herhangi bir sorun olmadı. yalnızca bir sonraki program bakımından dönemlik harç ödemesi çıkıyor, o kadar.
0
brena
(06.02.21)
(18)

türkçe imla sorusu

owaki
biriyle türkçedeki bir kullanım hakkında iddiaya girdik. O kendi söylediği şekilde olması gerektiğini söylerken ben aksini söylüyorum. Adam "tdk başkanını getir" diyor. Bu durumda kesin sonuç almak için ne yapılabilir, ücreti karşılığında türkçe yazı denetimi yapan bi servis vs varsa denemek isterim
biriyle türkçedeki bir kullanım hakkında iddiaya girdik. O kendi söylediği şekilde olması gerektiğini söylerken ben aksini söylüyorum. Adam "tdk başkanını getir" diyor.
Bu durumda kesin sonuç almak için ne yapılabilir, ücreti karşılığında türkçe yazı denetimi yapan bi servis vs varsa denemek isterim.
0
owaki
(06.02.21)
Burdab sorsanız biz de bakalım
0
Kahir ekseriyet
(06.02.21)
Kahir ekseriyet +1
0
jalapeno
(06.02.21)
birden fazla ölenin olduğu durumda, "sadece" kelimesi yerine "tek" kelimesinin kullanılması ile oluşan cümle. Birden fazla ölenin olduğu durumda adamımız sadece ahmet'in öldüğünü biliyor.

a-)tek ahmet'in öldüğünü biliyorum
b-)ahmet'in öldüğünü tek biliyorum

hangisi doğrudur?

b'yi söyleyen kişi, yeni volvo s60'taki tek motor seçeneğinin 2.0litre motor olduğunu söylerken de

"yeni s60 da 2.0 motor tek varmış" diyordu.
0
🌸owaki
(06.02.21)
b sikki kulagi epey tirmaliyor, sacma bir kullanim gibi duruyor. a sikki dogru gibi duruyor, hatta tek'ten sonra biraz duraksarsin soylerken, yazarken de tek'ten sonra virgul getirilebilir.
0
baldur2
(06.02.21)
A şıkkı doğru. Hatta b şıkkında Ahmet’in öldüğünü bilen tek kişi cümleyi kuranmış gibi de bir durum oluşuyor.
0
heathen
(06.02.21)
A şıkkı doğru. B şıkkında farklı anlam ifade ediyor. "Tek bildiğim Ahmet in öldüğü " gibi.
0
rapisa
(06.02.21)
Kelimenin yerinin değişmesi cümledeki vurguyu değiştirir. İkisi de doğru olabilir verilmek istenen anlama göre, yalnız ikincisi bence de kulak tırmalıyor. Tek yerine bir tek kullanılsa o gazı biraz alır. “Yalnızca” Koyarak da denenebilir. Vurgunun yalnızca/sadece/tek gibi bi kelimeye verilmesi biraz saçma geliyor, çünkü “tek bildiğim şey bu” anlamına kaydırıyor ikinci cümleyi.
0
Kahir ekseriyet
(06.02.21)
A +1 diyorum. B'de vurgu tek kısmına geliyor sanki. Ahmet'in öldüğünü TEK biliyorum gibi. O zaman da sadece ben biliyorum gibi bir karmaşa yaşanabilir.
0
influx
(06.02.21)
ikisi de yanlış. tek öyle kullanılmıyor. orada sadece kullanılır.

"sadece ahmet'in öldüğünü biliyorum." dersen ahmet'ten başka ölen yok demek oluyor. "sadece, ahmet'in öldüğünü biliyorum." dersen bildiğin tek şeyin "ahmet'in öldüğü" olduğunu söylersin.
0
alperz
(06.02.21)
Buradaki tek aslında BİR TEK edatının kısaltılmış hali. Edatlar kendinden önceki ve sonraki kelimenin anlamını pekiştirdiği için B deki haliyle bilme fiilini etkiliyor. Tek bildiğim anlamı katıyor. A daha doğru geldi bana.
0
curukturpkokusu
(06.02.21)
Tek kelimesini koyduğunuz yere sadece kelimesini koyduğunuzda hangi anlam sizin vermek istediğiniz anlamı veriyorsa doğru olan odur.

A) Sadece Ahmet’in öldüğünü biliyorum
B) Ahmet’in öldüğünü sadece biliyorum (başka da bi şey bilmiyorum gibi bir şey)

Bu durumda a. Ama konuşurken ya da yazarken “tek” kelimesini sizin kurduğunuz cümle gibi cümlelerde tek başına kullanmıyoruz tabii bence bu durumda iki cümle de kulak tırmalayıcı, o ayrı.
0
pandispanya
(06.02.21)
İkisi de doğru değil. Kuralsız günlük konuşma dili olsa a diyebiliriz, o da çok zorlarsak.
0
jalapeno
(06.02.21)
konusu açılmışken sorayım.

bu "tek" kelimesinin zarf olarak "sadece" kelimesinin yerine kullanıldığını sadece anadili kürtçe olan insanlarda gördüm. acaba kürtçe ile bir ilgisi olabilir mi? yoksa bana mı öyle denk gelmiş?
0
alperz
(06.02.21)
İkisi de doğru değil +1. Bu sonradan konuşma dilinde ortaya çıkmış bir kullanım. Oraya tek yerine sadece gelecek. Ya da bağlama göre tek yerine bir tek gelebilir.
0
kurmaca
(06.02.21)
doğrusunu yanlışını bilmiyorum ama ifadeleri "yeni s60 da 2.0 motor tek varmış" şeklinde kuran birisiyle anlaşmaya çalışırken uyuz olmaktan yorulurum ve sürekli uyarırım, kavgaya kadar gider.
0
uuth
(06.02.21)
ikisi de doğru değil +1. b'yi zaten geçiyorum da, a şıkkındaki gibi bir kullanım olsa da anlamı belirttiğiniz şekilde olmuyor. tek bir ölen olmuş ve o kişi de ahmet adlı kişiymiş şeklinde anlaşılıyor.

"ölenlerden tek ahmet'i biliyorum" şeklinde ölen sayısının aslında birden fazla olduğunu vurgulamadan, tek kelimesiyle doğru ifade yakalanamaz gibi geliyor.
0
brena
(06.02.21)
brena yine de "ölenlerden tek ahmet'i biliyorum" denmez. ya "bir tek" ya da "sadece" denir.
0
alperz
(06.02.21)
@alperz, evet bence de öyle olmalı, haklısınız. ölen sayısını vurgulamak üzerinde durduğumdan onu es geçmişim. başına bir kelimesi eklenmeksizin tek ifadesi hiçbir şekilde doğru gelmiyor.
0
brena
(06.02.21)
(6)

Mide yakmayan beyaz şarap

kendi helvasını kavuran zombi
Angora aldım ama midemi yaktı. Önereceğiniz bir marka var mıdır? Yoksa hepsi az çok aynı etkiyi yapar mı?
Angora aldım ama midemi yaktı. Önereceğiniz bir marka var mıdır? Yoksa hepsi az çok aynı etkiyi yapar mı?
0
kendi helvasını kavuran zombi
(30.01.21)
En dandiklerinden biri ama en kolay Buzbağ beyaz’ı içiyorum ben.
0
ruhen hastayim ben
(30.01.21)
Hiçbiri yakmaz, yanmayan mide diye aramalısın.
0
Tochinoshin
(30.01.21)
sorun midenizde olabilir gerçekten, ama üzüm olarak chardonnay deneyin bakalım, frontera'nınkini bir deneyebilirsiniz örneğin. içimi yumuşaktır. angora'nın üzümünü bilmiyorum bu arada, içmedim hiç.
0
brena
(30.01.21)
gluten hassasiyetin olabilir. kavalıdere'nin mayasız şarapları vardı, biraz araştırman lazım belki macro center veya migros gibi yerlerde bulursun. şişenin arkasını inceleyerek al.
0
kanlakarisikyagmur
(30.01.21)
pamukkale yakmaz.
0
mikahakkinen
(30.01.21)
Buzbağ ve Frontera denedim, hiç rahatsız etmediler, teşekkür ediyorum.
0
🌸kendi helvasını kavuran zombi
(10.02.21)
(8)

elektronik bateri mi yoksa akustik bateri mi?

Fusha
bütçem 5 bin civarıydı.Şunu düşünüyordum: https://www.senkop.com.tr/urun/mapex-tornado-tnd5844ftfm-baterisonra aklıma taşınma meselesi gelince şunu mu alsam dedim:https://www.senkop.com.tr/urun/roland-td-1dmk-dijital-davul-setibateriye olan ilgim dışında hiçbir bilgim yok diyebilirim. yıllar yıllar
bütçem 5 bin civarıydı.

Şunu düşünüyordum: www.senkop.com.tr

sonra aklıma taşınma meselesi gelince şunu mu alsam dedim:

www.senkop.com.tr

bateriye olan ilgim dışında hiçbir bilgim yok diyebilirim. yıllar yıllar önce kadıköy'de stüdyoya gitmişliğim var bir iki defa, o zamanlar bateriyle temasım oldu o kadar.

o yüzden her türlü bilgiye açığım.

edit: elektronik baterinin linkini düzelttim.
0
Fusha
(30.01.21)
Seçim konusunda yönlendiremeyeceğim ama akustikte ziller yok. Onu unutma. Bir de çıkaracağı gürültü bakımından dijital tercih edilebilir.
0
himmet dayi
(30.01.21)
hocam, şu anki evim çok müsait, gürültü sıfır sorun ama ileride taşınacağız mutlaka. bunu düşünerek elektronik alabilirim.
0
🌸Fusha
(30.01.21)
uzmani degilim ama hobi olarak ikisini de kullanan biri olarak eger calma zevki senin icin olmazsa olmaz ise
kesinlikle akustik. elektronik olan calismak icin ideal ama akustikle ayni zevki vermiyor. biraz daha zor oluyor calismak icin motivasyon bulmak. bir de kendi adima hihat calismak elektronikte biraz yapay bir his oluyor cikan sesin varyasyonu fazla olmadigi icin.

o yüzden ben elektronigin zillerini akustik zillerle degistirmisim. cok ses cikarmayan delikli ziller oluyor, ev icin daha ideal.

illa ikisi arasinda secim yapacaksan elektronik diyorum.
0
ben de
(30.01.21)
medeliden hiç bişey alınmaz 90lı yıllarda baştan markasız çin malı sonra medeli olarak çocuk orgu çıkaran bi firma.

mesela alesis var uygun fiyatlı, en azından yılların markası.

shop.zuhalmuzik.com

akustik davul severim ben ama gürültü ve zil faktörü var. bir de günümüz dijitale çok döndü bi kayıt yapıcam akustikle desen yapamazsın, dijital oldumu midi ile bağlanır bilgisayara(modele göre değişir sanırım)

ayrıca en iyi elektronik davulun preset sesleri bile dandiktir, midi ile bilgisayara bağlarsan çok değişir ama tabi onun için ya mac lazım ya asio 2.0 lı ses kartı
0
killerbee
(30.01.21)
hocam yanlış link koymuşum.

roland td-1dmk olacaktı vermek istediğim link

edit: doğru linki buldum www.senkop.com.tr
0
🌸Fusha
(30.01.21)
Öncelikle aslında elektrik davul akustiğin yerini tutmak için yapılmış bir enstrumandan ziyade elektrik gitar akustik gitar gibi farklı iki enstrumanmış gibi yaklaşmak gerekiyor olaya. Akustik davul niyetine elektrik çalmak zorunda kalan davulcular %99 tiksinti ile ayrılmıştır ortamdan, ama asıl enstrumanı elektrik davul olan tanıdıklarım da var.

İkinci önemli bir bilgi elektrik davulların sessiz olduğu sanrısı. Böyle bir şey yok akustik davulun yüksek sesli bir enstruman olduğu su götürmez bir gerçek olsa da asıl çevreyi rahatsız eden ses kick ve snare'in titreşimi olacaktır. (en kötü ihtimal akustik davulu mesh pad ile tamamen sustursak bile yine kick ve snare titreşimi gidecek) Bu gürültü elektrik davulda da mevcut hatta biraz bakınırsanız internette apartmanda elektrik davul çalma yolları arayan binlerce insan bulacaksınız, davul pad'leri bir nebze çözüm olabiliyor ama biraz komşularınıza da bağlı.

Üçüncü önemli elektrik davul roland demektir, diğer firmaların fena olmayan ürünleri olsa da asıl mevzu hala roland. Örneğin Alesis falan tarzı dandiğimsi markalar hele sakın diyorum. (ki alesis de bilinen bi marka daha duyulmamış çin malları var) Bi de güncel bir düşük segment roland yerine eski orta segment bir ikinci el roland da bakabilirsiniz sanki.
0
hedep
(30.01.21)
bütçe 5 bin civarıysa akustik düşünmek zaten mümkün değil. akustik davul diye koyduğunuz şeyin içine dahil olmayan bir ton şey var, ürün bilgisini dikkatli okursanız fark edersiniz. zaten ucuza akustik davul satılıyorsa da ben almam, çünkü ucuz olması mümkün değil eli ayağı düzgün ve tam takım olarak :)

elektronik davul evet bir akustik sesi vermiyor, ancak bilgisayara bağlanabilmesi ve kayıt yapılabilmesi bakımından killerbee'nin uyarılarını dikkate almanızı öneririm. artık ortalama bir elektronik davul bile konser vermek istesen taşıyıp götürebileceğin, performans sergileyebileceğin rahatlığı ve sesi sana sunuyor.

ha, elektronik davulda model dersen, evet yamaha ve roland iyidir, ancak onların ortalama üstü davullarının fiyatı da tuzludur. 10 bin civarını düşünmen lazım o zaman. mesela senin link verdiğin roland'a kick pedalı dahil değil, harici alman lazım. bunun gibi tomlarda dual zone falan olmayabiliyor mesela, sadece snare de oluyor vs vs.

bu yüzden bunların hepsinin dahil olabileceği, iste kicki de içinde olan, mesh padli, tomlarda ve snarede dual zone, zillerinde elle tutulduğunda susturma özelliği bulunan, ne bileyim gövdesi düzgün, fiyat bakımından da makul olan bir set için alesis'i öneriyorum. özellikle surge mesh modelini. nitro mesh olanında tomlarda dual zone yok mesela, o yüzden surge mesh ve üstüne bakmak mantıklı. killerbee'nin linkinden bakabilirsiniz, bu aralar zuhalde de indirimde.
0
brena
(30.01.21)
şu linkteki başlangıç için iyi bir set midir?
shop.zuhalmuzik.com
0
🌸Fusha
(01.02.21)
(14)

Yalnız yaşayanlar yemek olayı

black mamba
Her gün yemek yapıyor musunuz yoksa birkaç günlük mü yapıyorsunuz?Ne tarz yemekler yapıyorsunuz? Sebze yemekleri yapmak istiyorum ama zor geliyor.Spor yapan arkadaşlar her gün tavuk/kırmızı et pilav mı yiyorsunuz?
Her gün yemek yapıyor musunuz yoksa birkaç günlük mü yapıyorsunuz?

Ne tarz yemekler yapıyorsunuz? Sebze yemekleri yapmak istiyorum ama zor geliyor.

Spor yapan arkadaşlar her gün tavuk/kırmızı et pilav mı yiyorsunuz?
0
black mamba
(28.01.21)
bazen sadece o günlük bazen 2-3 günlük değişiyor. dün çorba yapmıştım mesela 3 gün yeter. ama çoğunlukla tek seferlik.
fasulye, patates, tavuk, bezelye, pilav, makarna vs.
0
jelly bear
(28.01.21)
yok be hergün yemek yapılır mı.
ben tek yaşarken bir tane ev yemeği yapan yer bulmuştum arada ordan yiyordum. arada da evde kahvaltılık şeyler yiyordum. arada da yemeksepetinden söylüyordum. yani araya karışık.
0
sizofren06
(28.01.21)
hem yalnız yaşayan hem de düzenli spor yapan biri olarak cevaplayayım. çok nadir de olsa pazar günleri birden fazla çeşit hazırladığım oluyor, ama onun dışında bir iki tencere yemek yapıp diğer günlerde de yeme olayını sevmiyorum. zaten artık tencere yemeği yiyemez oldum, salça sebze soğan karışımını düşünmek bile fenalık getiriyor.

o yüzden sebze yiyeceksem haşlama/ızgara/fırında yapıyorum, yine etimi de benzer şekillerde hazırlıyorum, salata zaten klasik ve kolay, anlık. karbonhidrat olarak genelde makarna, bulgur, karabuğday tüketiyorum. eh onu da günlük hazırlaması çok kolay. bakliyatı da haşlayıp salataya katarak yemeyi sevdiğimden ve onu da önceden haşlayıp buzluğa parça parça kaldırdığımdan yine tüketeceğim gün çıkarmış oluyorum. yalnızca meze tarzı şeyler hazırlamak istediğimde, örneğin nohuttan humus veya patlıcan közleme yapacağımda birkaç günlük hazırlıyorum, çünkü onu üst üste yemek baymıyor.

edit: sebze-et-karbonhidrat üçlüsü bakımından somut örnekler de vereyim dedim: mesela bir gün haşlanmış brokoli, yoğurt, makarna ve ızgara tavuk. bir başka gün közlenmiş patlıcan, köfte, bulgur, salata. veya ızgara veya fırında kabak+havuç+patates, yanına herhangi bir et çeşidi, pilav. kıymalı makarna ve bol yeşil salata. haşlanmış mercimek/nohut/maş veya siyah fasulyeli, bol lorlu salata, bu bazen tek başına bile yeter, ama isterseniz bir de çorba vs.
0
brena
(28.01.21)
Genelde her gün, ama sulu yemek yapacaksam iki günlük yapıyorum. Spor yaptığım için ya et, ya da etli yemek yapıyorum.
0
Mirket
(28.01.21)
ben tek çeşit yemekten hoşlanmayan biriyim, yani yanında illa bir meze, bir ıvır zıvır, zeytinyağlı ya da o tarz bir şey olacak.

o tip şeyleri 2-3 günlük yapıyorum.
dolapta muhakkak bir zeytinyağlı, yoğurtlu patlıcan ya da fava falan gibi bir şeyler, bir sebze yemeği tarzı ısıtılıp yenecek bir şey oluyor.
bulgur pilavı da bulundururum bazen ama bu aralar yemediğim için yapmıyorum.

böyle olunca bir et ya da köfte falan yapınca, yanında otomatikman 2-3 çeşit yemek de olmuş oluyor.
ya da zaman yoksa dolapta ısıtmaya uygun olan etli sebze/bakliyat yemeğini ısıtıp yiyorum.

yalnız mesela ben keto yapamadım bu yüzden.
bir yandan çalışırken bir yandan her öğün için özel olarak yemek hazırlamak beni çok zorladı.

bu aralar akşamları sadece çorba içiyorum, o yüzden o da işimi kolaylaştırdı.
3 günde bir falan yapıyorum, her akşam içiyorum.
0
blatta hiberna
(28.01.21)
yemek yapmayı sevmem. hiç uğraşmıyorum. ya dışarıdan söylüyorum ya da basit şeylerle geçiştiriyorum. basit şeyler: makarna, tavuk, hazır köfte/şinitzel/çorba, sabah akşam fark etmeksizin kahvaltı, salata vb.
0
hazen
(28.01.21)
genelde iki ya da üç günlük yapıyorum ben. eskiden aşırı uğraştırıcı yemekleri bir misafir gelince yapardım şimdi pandemi falan çok kişi gelmiyor diye bu güzel yemeklerden kendimi mahrum etmeyeyim dedim artık onları da yapıyorum kendime. her tarz yapıyorum yani. spor yapıyorum ama hep tavuk kırmızı et beslenmiyorum bazen sadece sebze vs. de oluyor.
0
turkce konusan uzayli
(28.01.21)
şu anda ailemle yaşıyorum pandemi dolayısıyla, fakat öncesinde yaklaşık 10 sene yalnız yaşadım, hiç yemek yapmadım. Öğlenleri zaten çalıştığım şirkette, akşam da duruma göre. Bazen arkadaşlarla buluşuyorduk oturduğumuz mekanda yiyordum, onun dışında esnaf lokantasında sulu yemek, ya da eve sipariş veriyordum.
0
zikardo
(28.01.21)
her gün yapmak ne kelime? her gün mutfak alışverişi yapıyorum. tavuk, kırmızı et, balık ve yumurtayı döndürüyorum sürekli. yanında da ya haşlanmış ya sote ya da çiğ sebze yiyorum. omad takıldığım için porsiyonum büyük tabi.

bugünkü menü şöyle: tavuk göğsü (1 kilo) kuşbaşı doğradım. sarımsak ve zeytinyağı ile soteledim. sonra karabiberi bastım üstüne. krema döktüm. bir limonun da kabuklarını soyup üstüne bıraktım. ağzı açık bir şekilde kısık ateşte pişti.

yanına da havuç ve kırmızı lahanadan oluşan salata. limonu da içine sıktım.
0
alperz
(28.01.21)
her öğün yapıyorum. aktif spor yaptığım için makro hesaplamak daha kolay oluyor öğünleri kendim yapınca.

sabah öğünü;
4 dilim ekmek,30 gr peynir,2 yumurta

öğle öğünü;
50 gr yulaf,1 ölc protein,150 ml süt,25 gr YF Ezmesi,120 gr muz,20 gr ceviz

akşam öğünü;
50 gr nohut,1 kaşık Zeytinyağı,200 gr pirinç,200 gr tavuk,30 gr tereyağ

yakşalık olarak 2600 kalori yapıyor bunlar. yanında yeşillik kemiriyorum ekstra olarak.

devamlı aynı yemeklerin etrafında döndüğüm için zor gelmiyor.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(28.01.21)
kapaklı dökme tavada 2 kilo tavuk ızgara brokoli mantar domates vs atıp 2 günlük yemek pişiriyorum kaplara ayırıyorum. tavuk yemekten gıdaklayacam yakında. bazen buharda sebze pişiriyorum onlar da gidiyo bi süre.
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
Tek yaşayan ve spor yapan biri olarak genellikle her gün yapıyorum.

Buzlukta her daim porsiyonlara ayrılmış kıyma ve tavuk oluyor. Köfte yaparsam fazladan yapıp dolapta saklıyorum. Onun dışında tavuk gibi şeylerin hazırlanması çok sürmüyor zaten. Bulgur gibi bir şey yapmışsam da iki gün yiyorum maksimum. Sebze ve bakliyat yemekleri de aynı şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(28.01.21)
yapınca 2-3 gün gidecek şekilde yapıyorum. sebze et pilav bakliyat vs canım ne isterse yapıyorum. burada kritik nokta aynı yemeği 3 gün arka arkaya yiyebilecek misiniz. sebze yemeği aslında çok zor olmuyor, basit tariflerle yapılırsa diğer yemeklerden daha çok uğraştırmıyor. bi tek hamur işi yapmıyorum, o da bana zor geliyor.
0
serbest gezen koala
(29.01.21)
benim moduma göre değişiyor. bazen üst üste yemek yaptığım oluyor bazen de çok üşeniyorum. ama yaptıysam genelde 2 gün yetiyor. fırın yemeği yaptıysam mesela kocaman borcam tek başına o gün bitmiyor haliyle. ama özellikle birkaç gün yiyeyim diye fazla yapmıyorum, üst üste yemekten hoşlanmıyorum pek. onun dışında bazı akşamlar sırf dışardan yemeyeyim diye kahvaltı gibi geçiştiriyorum omlet çay tost falan.
0
aquarium
(29.01.21)
(12)

İşlere kolaydan mı yoksa zordan mı başlamalı?

Trafalgar
20 tane işiniz var diyelim. zordan mı başlanmalı kolaydan mı?
20 tane işiniz var diyelim. zordan mı başlanmalı kolaydan mı?
0
Trafalgar
(28.01.21)
ben zordan başlarım genelde.
onlar bitince "gerisi kolay" diye motive oluyorum.
0
blatta hiberna
(28.01.21)
zordan başlarım
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
ben de zorluktan ziyade onem ve aciliyet siralamasina gore yaparim. ornegin patronun istedigi cok zor ama acil olmayan isten once o anda aciliyeti olan daha kolay ve daha dusuk onemli bir isi yaparak baslarim.
0
in vino veritas
(28.01.21)
evet ben de önce kolayları halledip sonra zorlar üzerine yoğunlaşırım. kolaylar bir an önce bitince sayıca daha az işin kalmış oluyor ve zorlara çalışırken ''daha bekleyen şu kadar işim var'' stresini azaltmış oluyorsun.
0
juninho77
(28.01.21)
aciliyetleri eşit seviyedeyse önce kolay olanlarla başlarım. çünkü zor işler tahminimden fazla vakit alabilir, kolay olanlar yapılmadan boşuna beklemiş olur.
0
evanka
(28.01.21)
Zordan başlamak gerek çünkü başta enerjimiz yüksekken kolay olanın detaylarına fazla vakit ayırıp zor olan işlere enerjimiz kalmıyor ve tosluyoruz

Zordan başladığımızda enerjimiz tükenirken elimizde kalan kolay olanların birer birer çözüldüğünü görmek ve işin sonuna yaklaştım duygusu bir motivasyon sağlıyor
0
freebird5406_2
(28.01.21)
zorluğuna göre değil deadline'ına göre yaparım.
0
roket adam
(28.01.21)
oncelikleri farkli degilse,

once kolay ve kisa surecek olanlari hemen aradan cikartirim, sonra uzun surecek ve zor olanlari rahat kafayla hallederim.
0
exlibris
(28.01.21)
özellikle erteleme probleminden muzdarip olan ve odak problemi yaşayan insanlar bakımından buna ilişkin tavsiye kolaydan başlanması şeklinde oluyor. çünkü kolay işi hızlıca bitirdiğinizde, her ne kadar ufak ve önemsiz de olsa, başarılı olduğunuzu hissediyorsunuz. atıyorum bakkala gitmek gibi bir iş kalemini dahi listeye eklesek ve önce bunu halletsek, beyin "bak, başarılı oldun ve görevi tamamladın" sinyali yayıyor oluk oluk. böylece diğer işleri de ardı ardına yapma motivasyonu yükseliyor.

tam tersine zordan başladığınızda, muhakkak ki doğası gereği engellerle karşılaşacağınızdan, bu engellerin çözümüne uğraşırken henüz hiç başarı hissini tadamamış beyin, daha çabuk pes etmek istiyor tabiri caizse. moraller bozuluyor ve işi yapmayı ertelemeye devam ediyoruz.
0
brena
(28.01.21)
@brena +1
0
fiddler s green
(28.01.21)
Benim için kolayları aradan çıkarmak önemli. Ayrıca daha hızlı bitirmeyi sağlayacak olan da kolaydan başlamaktır bence. Çoğu iş zamana karşı yarış olduğundan, ilk günde en azından nicelik olarak farzedelim yarısını bitirebileceğim için kolayı seçmek daha mantıklı. Herhangi bir dış etken işimi sektete uğratırsa, işin belirli bir boyutu yapılmış olacaktır.

Buna güzel bir örnek olarak ösym sınavlarını verebilirim. Zor soruyu çözmek için inat ederseniz matematik çok zamanınızı yiyebilir. En güzel taktik, kolayca hızlı ve doğru çözebilecekleri çözüp, kalan zamanda boş bırakılmış zor sorulara ayrılır.
0
the coon
(28.01.21)
kolaydan
kolayları aradan çıkarıp asıl zor olan işlere odaklanabileyim diye

aksi takdirde zordan başlasam işe konsantre olmam gerekirken daha 19 adet işim olduğunu düşünerek demoralize olurdum

kolay olanları tık tık halledip biraz minimal de olsa başarma hissi sağlayarak moralimi artırıyorum genelde

tabi eğer bi işin aciliyeti yoksa bu yorumlarım geçerli. acil varsa direkt onu yaparım
0
megacracker
(13.02.21)
(9)

ciddi kalamamak ne demek

zeggy557
kısaca özetliyorum:bir hatunla 12 mayıs 2021'de buluşmak için yıllar önce sözleşmiştik. geçen ay gibi tekrar konuşmaya başladık, bir yerde bana "not: 12 mayıs bayram" yazdı. ben de kendisinin hal ve tavırlarından dolayı buluşmamız bayram gibi olacak demeye çalışıyor diye düşündüm.gel zaman git zaman
kısaca özetliyorum:

bir hatunla 12 mayıs 2021'de buluşmak için yıllar önce sözleşmiştik. geçen ay gibi tekrar konuşmaya başladık, bir yerde bana "not: 12 mayıs bayram" yazdı. ben de kendisinin hal ve tavırlarından dolayı buluşmamız bayram gibi olacak demeye çalışıyor diye düşündüm.

gel zaman git zaman ben birkaç gün önce kendisini kızdırdım yaptığım bir şey dolayısıyla. benimle görüşmek istemediğini söyledi, mesajlarıma cevap vermedi. ben de kendisine hissettiğim şeylerden bahseden birkaç sayfalık uzunca bir şeyler yazıp gönderdim. içinde bir yerde "12 mayıs bayramımız" yazıyordu.

gönderdiğim gün bunları okudu, cevap vermedi. iki gün sonra beni ortak kullandığımız bir discord server'ından blokladı. ondan da iki gün sonra gecenin bir vakti şöyle bir mesaj attı: "yazdıklarında bayramımız demişsin, ciddi kalamadım. çünkü gerçekten bayram. ramazan bayramı".

12 mayıs'ın bayram değil arefe olması dışında, burada ne anlatılmak isteniyor? ben ve tüm erkek arkadaşlarım "hahahaha beni kendine aşık mı sandın söylediklerini ciddiye alamadım" olarak anlıyoruz. tüm kadın arkadaşlarım ise "sana sinirli kalamadım, güldürdün oç :)))" yazdığını, sevimlilik yapmaya çalıştığını söylüyor.

sizce hangisi doğru? cinsiyetinizi de belirtebilirsiniz çok sevinirim.

bir de tabii buna ne cevap verilmeli?
0
zeggy557
(28.01.21)
ikisi de değil bence. alaycı bir yaklaşımla o gün gerçekten bayram diye bir açıklama yapma gereği hissetmiş sen onun söylediğini yanlış anladığın için. ben öyle anladım.
sadece yazdığın kısmıyla yorumluyorum, buradan ne "beni kendine aşık mı sandın", ne de "sana sinirli kalamadım" yorumu çıkar bence.
0
veritaslibertas
(28.01.21)
@veritaslibertas, direkt cevap olarak böyle yazmış olsa ben de açıklama derdim ama bunu son iletişimden dört gün sonra gece 2'de durup dururken yazmış olması bizi açıklama gereği duyması dışında seçeneklere götürüyor.
0
🌸zeggy557
(28.01.21)
abla sana "12 mayıs'ta buluşamayız çünkü bayram ve muhtemelen sokağa çıkma yasağı olabilir" demiş aslında. sen uyanamışsın.

bu arada ramazan bayramında arefe olmaz. arefe kurban bayramında olur sadece.
0
alperz
(28.01.21)
ben de veritaslibertas gibi anladim valla. ciddi kalamadim kismi tam da durup dururken gecenin bi koru yazmasini acikliyor iste. olayi yanlis anlamissin kiz buna gulmus, hafif de alayci bi sekilde bunu sana soylemis. yazdigin iki secenege de uymuyor bence. tek yazdigi bu mu? baska seyler de yazdiysa bi adim atip atmama yonelimini belki anlariz ama tek bunu yazdiysa uzgunum umutlarin biraz bosuna gibi.
0
in vino veritas
(28.01.21)
@in vino veritas ve @veritaslibertas gibi anladım ben de.

Arkadaşların bu ilişki sürecinizi daha yakından ve daha uzun süreli takip ettikleri için öyle bir anlam yüklemişler. Bizde ise sadece eldeki veriler var.
0
nawar
(28.01.21)
"esasen suskunluğumu bozmayacaktım ama alakasız bir şeyi o kadar yanlış anlamışsın ki kayıtsız kalamadım, kendi kendine gelin güvey olmuşsun bu konuda; bunu da bilmiş ol, kib bye" demiş bana göre. kadınım.

bence hiç cevap verilmemeli.
0
brena
(28.01.21)
Bunu kendisine sorsan daha iyi olmaz mı? İletişimi onunla kur. Daha açık ve açıklayıcı şekilde cümleler kurun. Dizilerdeki gibi. Belli ki üstü kapalı diyaloglarla kendinizi yeterince doğru ifade edemeyip sorun yaşıyorsunuz.
0
pass
(28.01.21)
brena +1
0
barabas
(28.01.21)
brena +1

"yazmayacaktım ama tepkisiz kalamadım" demek istemiş.

sizi engelleyerek sergilediği ciddi tavrı ve duruşu bozarak açıklama yapma ihtiyacı hissetmiş yani.
o yüzden "ciddi kalamadım" diye ifade etmiş.
nereden baksanız sorunlu bir ifade zaten ama bunu demek istemiş.

"sana sinirli kalamadım, güldürdün" falan anlamında yazsa böyle mahkeme dilekçesi gibi değil, en azından bir emoji, smiley falan koyardı zaten.
yıllardır bir şekilde iletişimde olduğun insanı engelliyorsan, bir espriyle (ki burada espri yapmamışsınız da, sempatik bir şey olarak algıladı diyelim) ya da kendince komik bulduğu bir şeyle o engeli açmazsın.
yıllardır bir şekilde iletişimde olduğun insanı engelleyecek raddeye geldiysen ya da bu karara bir şekilde vardıysan, dünyanın en komik şeyi de olsa gülmezsin zaten.

cevap verilmemeli.


cinsiyet: kadın.
0
blatta hiberna
(28.01.21)
(3)

Psikiyatri için eğitim araştırma hastanesi mi yoksa özel mi daha faydalı?

GoodMorningTeacher
Yaşadığım stresle baş edemediğim için psikiyatriye gitmem gerekiyor. Evime en yakım hastane eğitim araştırma hastanesi, randevuları boş, ama randevu süresi 15dk, benden sonra hasta randevusu olmasa bile doktor bu 15 dakikayı uzatıp beni dinler mi emin değilim, 15 dakika pek yeterli değil diye düşünü
Yaşadığım stresle baş edemediğim için psikiyatriye gitmem gerekiyor. Evime en yakım hastane eğitim araştırma hastanesi, randevuları boş, ama randevu süresi 15dk, benden sonra hasta randevusu olmasa bile doktor bu 15 dakikayı uzatıp beni dinler mi emin değilim, 15 dakika pek yeterli değil diye düşünüyorum. Özel hastane değil ama doktorların kendi klinikleri var, oraya gitsem daha mı faydalı olur? İstediğim beni dinlesin, mevcut halime kalıcı bir çözüm bulmaya çalışalım.

Ek olarak İstanbul-Kozyatağı çevresinde daha önce gittiğiniz tavsiye edebileceğiniz ya da iyi olduğunu duyduğunuz bir hekim var mı?
0
GoodMorningTeacher
(26.01.21)
tıp fakültesi hastanesi varsa belki ona da bakabilirsiniz? süre olarak aman aman fark etmese de hocalardan randevu alınabiliyor.

doktorların kendi klinikleri çok pahalı gelebilir. sürdüremeyebilirsiniz yani maddi durumunuz iyi değilse. özel hastanedeki doktorlar da eğitim araştırma vs. ye göre randevuyu biraz daha uzun tutuyorlar bildiğim kadarıyla.

en nihayetinde maddi durum çok iyi değilse diğer hastanelerde bilinen/sevilen bir doktor bulup süreyi çok önemsememek mantıklı olabilir. süre azlığının dezavantajını tecrübe ile kapatabiliyorlar çünkü.
0
brena
(26.01.21)
Devlet hastanesinede gidebilirsiniz. Özel olarak Prof. DR. Medaim Yanık'ı tavsiye ederim.
0
acebi
(26.01.21)
endişe etme, devletteki hekimler hemen ilk seansta teşhis koymuyorlar
0
esref
(26.01.21)
(9)

yalnızlık neden yaşamayı engelliyor

aloneinthedark
yalnızlık hissettiğim için işlerimi yapasım gelmiyor. canım sıkılıyor. birsürü işim var normalde hiçbirini yapmak istemiyorum. yaşayamıyorum. internetten anonim kalmakta ısrar eder ya da aramdaki buzları eritemediğim insanlarla tanışıyorum. o boşluk dolmuyor. zaman geçiyor. yaşlanıyoruz işte. of
yalnızlık hissettiğim için işlerimi yapasım gelmiyor. canım sıkılıyor. birsürü işim var normalde hiçbirini yapmak istemiyorum. yaşayamıyorum. internetten anonim kalmakta ısrar eder ya da aramdaki buzları eritemediğim insanlarla tanışıyorum. o boşluk dolmuyor. zaman geçiyor. yaşlanıyoruz işte. of
0
aloneinthedark
(24.01.21)
İşlerini engelleyen yalnızlık sebebiyle gelişen depresyon olabilir.
0
Mistyimage
(24.01.21)
Bence herkesin bir motivasyon kaynağı var, ben de yalnızken hiçbir şey yapmak istemiyorum. Kafam hep başka yerlerde başka diyarlarda. Ne işe odaklanıyorum ne hobilerime. Hep renkli hayaller, arkadaşlıklar hayal ediyorum ama bu ülkeden umudu kestim maalesef.
0
olaylar olaylar
(24.01.21)
yalnizlik asosyallik getiriyor, asosyallik yalnizlik getiriyor. vicious cycle hesabi. ben de yalnizken hicbir sey yapmak istemiyorum, kisir dongu.
0
baldur2
(24.01.21)
Ortamınız müsaitse bir evcil hayvan sahiplenebilirsiniz. Elbette sohbet edebileceğiniz bir insanın yerini doldurmuyor, (yeri geliyor insanda hayvan dostunuzun yerini dolduramıyor) ama yalnızlığınızı hafifletir. Bir de kısa vadede bir çözüm olarak, iş yapmak için podcast ya da yeni çekilmiş youtube videoları izliyorum ben. Eski tarihli şeyler izlediğimde kendimi daha yalnız, sanki herkes günü yakalamışta ben geçmişte bir başıma sıkışıp kalmış gibi hissediyorum.
0
cometome
(24.01.21)
Tercih etmekle mecbur kalmak arasındaki ince çizgi vardır"ı değiştirerek "kalın çizgi" yapmak istiyorum. Çünkü bu o kadar önemli bir şeymiş ki! Bundan yaklaşık 2 ay önce ben de sizin gibi yalnızlıktan şikayet ediyordum. Sonra birtakım bir şeyler oldu/değişti hayatımda. Doktora gittim, şu an ilaç kullanıyorum. Ve hayatımda bir şeyler değişti. ben aslında kendime yetiyormuşum, yalnız kalmak ise aslında ihtiyaç duyduğum bir şeymiş. İnsanlara gereğinden fazla anlam yüklüyor, önem veriyormuşum. Hatta bazı durumlar oluyor ki gelen mesaja bile cevap vermek işkenceye dönüyor. Eğer bir de sizden hoşlanan biri varsa. Evet zaman alıyor yalnız kalmayı öğrenmek. Zor yollarla öğreniyorsun ama bir şekilde öğreniyorsun.

Bir de bence en önemlisi libido farkı. Eğer libido yüksekse insan doğal olarak birine ihtiyaç duyuyor, bu da senin yalnız kalma ihtiyacını bastırıyor ve asla kendine yetenmiyorsun , birilerine ihtiyaç duyuyorsun.

Bir doktora gidip derdini anlatabilirsin bence, bir şey kaybetmezsin.
0
kadera bach
(24.01.21)
esasen yalnızlık yaşamanın önünde bir engel teşkil edemeyecek kadar onunla yan yana yürür. zaten yaşamak bireysel yapılan bir şey. o yaşama anlam katarak dolu dolu yaşamak faslıysa, yine önce tek başına bunu yapabildikten sonra başkalarıyla daha da güzelleşiyor.

bu sebeple engel olan şey teklikten ziyade ruh halinizin ta kendisi olabilir.
0
brena
(24.01.21)
insan birileriyle etkileşime girmek, anlatmak istiyor

Bu yüzden f tipi cezaevi koğuşu insan haklarına aykırı

Çok fazla yalnız kalmak ya da çevrende insanlar olsa da kafanın uyuştuğu birileri olmayınca yalnız hissetmek uzun vadede insan psikolojisini olumsuz etkiliyor
0
freebird5406_2
(24.01.21)
muazzam samimiyette bir duyuru. gelen cevapların bazıları da çok güzel. fava attım. ifadenin duruluğunu övmeye geldim ben ama çözüm dersen küçük caseleri geçici insanlarla doldurmayı deneyebilirsin. evini toparlayıp düzenleyeceksen tasarımdan anlayan bi arkadaşını çaya çağırıp fikrini al mesela, güzel içkiler bişiler ikram et. kankeyto ol demiyorum zor ama bu tarz, komşuluktur, bişi için bir araya gelmedir, insanlara da bir miktar verici olarak verimli ve mutlu zamanlar şeyap ne bileyim.
0
snape i başından beri tanırım
(24.01.21)
Anlayabilen, hissedebilen, duygudaşlık kurabilen bir varlığın görüş açısına girmediği sürece yaptığımız işler, deneyimlediğimiz yaşantılar bu kavanoz dipli dünyada bir şey ifade etmiyor çünkü.
0
huçi kuçi
(24.01.21)
(7)

12 yaşındaki yeğene hediye

al sana nick it
ne alayım bu eşşeğe? kıyafet ayakkabı vs her şeyi var şükür. ps 4’ü var ona da oyun alsam yararına değil, ki en son gta 5 almıştım. ne alsam ne dersiniz?
ne alayım bu eşşeğe? kıyafet ayakkabı vs her şeyi var şükür. ps 4’ü var ona da oyun alsam yararına değil, ki en son gta 5 almıştım. ne alsam ne dersiniz?
0
al sana nick it
(24.01.21)
Ben kitap diyorum.
Ya da puzzle.
0
etna
(24.01.21)
Uzaktan kumandalı araba
0
prole
(24.01.21)
beraber uğraşabileceğiniz bir şey mesela arduino gibi çok iyi olur. hem oğlanın geleceğine yatırım olur hem de bağlarınız güçlenir.
0
alperz
(24.01.21)
Hocam enstrüman alabilirsiniz.

Örneğin başlangıç seyesi bir gitar olabilir, ukulele olabilir, melodika olabilir, bağlama olabilir. Bütçe genişse org vb olabilir.
0
jamiro
(24.01.21)
lego diyorum ben de, örneğin arabalara özel ilgisi varsa lego technic serisinden bir şeyler alınabilir. hem emek harcamalı hem de bittiğinde saklamalı bir seçenek.
0
brena
(24.01.21)
Lego+1
Kitap+1
0
EasyTiger
(24.01.21)
ben simdi 12 yasıma dönsem en güzel hediye tees deney seti olurdu herhalde. (veya daha modern muadilleri) şimdiki çocuklar böyle şeylere ne kadar ilgili bilmiyorum ama bir bakın derim.
0
dr doofenshmirtz
(24.01.21)
(8)

Kahve makinesinde fantastik filtre durumları

alperz
Saçma bir başlık oldu ama içerik de tuhaf zaten. Uzun zamandır moka potta kahve yapıyordum. Bugün bir değişiklik yapayım dedim ve kutusundan kahve makinemi çıkardım. Ancak bir sorun vardı: filtre kağıdım yoktu.Ben de temiz pamuklu ince bir bezi (eski fanila) kesip haznenin içine koydum. Kahvem moka
Saçma bir başlık oldu ama içerik de tuhaf zaten. Uzun zamandır moka potta kahve yapıyordum. Bugün bir değişiklik yapayım dedim ve kutusundan kahve makinemi çıkardım. Ancak bir sorun vardı: filtre kağıdım yoktu.

Ben de temiz pamuklu ince bir bezi (eski fanila) kesip haznenin içine koydum. Kahvem moka pota göre çekilmiş olmasına rağmen kahvenin içinde hiç telve yoktu. Süper filtrelemiş.

Soru: Ben böyle bez kullanmaya devam etsem olmaz mı? Bildiğin beyaz pamuklu fanila kumaşı. Şimdi bi sudan geçirdim bezi deterjansız. İkinciyi kullanıyorum.

BEYİN BEDAVA!
0
alperz
(05.01.21)
Amerikan bezi gibi bir şey denemenizi öneririm, kahvenin içindeki yağı da çekecektir pamuklu o yumuşak kumaş, aroma kaybedersiniz.

Zaten bu tip şeyler kullanılıyor ve aşırı mantıklı. Alttakini öneririm bir yatırım yapayım derseniz de.
dukkan.ekolojikdonusum.com
0
kullanıcıadımbuolsun
(05.01.21)
memnunsanız niye olmasın da bir süre sonra iğrenç bir hale gelmez mi o kumaş? bir de kokabilir.
0
aziz dostum jack
(05.01.21)
maske koyanı gördüm geçen gün.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(05.01.21)
pamuk sıcak suda daha fazla dağılır diye biliyorum. pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum sonuçta iplik üretiminde nice nice kimyasallar kullanılıyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.01.21)
www.youtube.com
yukaridaki videoya bir bakin.

kisacasi, bir bez filtreyi uygun ortamda, saglikli, kendi uzerinde mini hayatlar olusmadan, temiz tutmak; bir cocugu buyutmekten daha zor oldugu icin, tavsiye etmem.
0
buf-e kür
(05.01.21)
Geçenlerde ben de mecburiyetten bez maske koydum, aynı şekilde harika filtreledi, kağıt filtreden çok daha iyi oldu. Ama tekrar tekrar kullanmanızı tavsiye etmem.
0
creepy
(06.01.21)
akı bokunu kurtarmıyor sanırım bu işin. ya da dört beş tane bezim olacak. sirkeli suyla falan yıkıycam ki yine de garantisi olmaz bakteri makteri işlerinin...

kağıda devam.
0
🌸alperz
(06.01.21)
ben de genel olarak kağıt filtre kullansam da, filtre kağıdının bittiği ve yenisini almamış olduğum durumlarda tuvalet kağıdı veya havlu kağıt kullanıyorum. hatta bu sabah da bu yönteme başvurdum; sonuç her seferinde başarılı. :)

kullanım şekli: elinize 2-3 tur dolayabileceğiniz kadar tuvalet kağıdını veya 3 yapraklık havlu kağıdı -parçalara ayırmadan- hazneye şekilli şukullu (?!) koyun. şekilli şukulludan kastım, konik yapıya uygun fakat hiçbir yere de tek kat denk gelmeyecek bir biçimde hazneye koymak diyeyim. tek kat olursa erir, sadece dibine denk gelecek şekilde koyarsanız da kahve olma aşamasında filtresiz üst kısımlara bulaşır.

ne kadar anlaşılır ifade edebildim bilemiyorum fakat bu kullanımı kesinlikle tavsiye ediyorum. :)
0
brena
(07.02.21)
(5)

Uyku düzenimin feleği şaştı

helena
3-4 gibi yatıp 6-7de uyanıyorum. Max 4 saat uyku giriyor bedenime. Akşam 5e kadar hastanede koşturuyorum, sıraya otur dersi dinle değil yani olay. Hem bedenen hem zihnen yoruluyorum gün içi. Akşam da dinlen+ders çalış derken geceyi buluyor. Hayatımın en tempolu sömestrındayım ve bu 3 ay daha böyle.
3-4 gibi yatıp 6-7de uyanıyorum. Max 4 saat uyku giriyor bedenime. Akşam 5e kadar hastanede koşturuyorum, sıraya otur dersi dinle değil yani olay. Hem bedenen hem zihnen yoruluyorum gün içi. Akşam da dinlen+ders çalış derken geceyi buluyor. Hayatımın en tempolu sömestrındayım ve bu 3 ay daha böyle. Bu süreçte bünyemin çökmemesi için önerileriniz var mı? Yoksa “tosun kızsın sen yaparsın” yeterli mi?
0
helena
(19.12.19)
İlk olarak salgina dikkat etmelisin, bende hemen hemen ayni duzendeyim bir haftadir. Kendime dogal bi karisim yaptim onu tuketiyorum her gun bir cay kasigi, zerdecal, tarcin, uzum cekirdegi, zencefil, hepsini toz haline getir, iyice ez ve yogurda filan karisiririp ye, onun disinda bide krill yagi her gun, bagisiklik icin. Bunlar beni duzensizlige dirayetli kiliyor.
0
thesomberlain
(19.12.19)
kusura bakmayin ama zerdecal, tarcin, üzüm cekirdegi gibi seylerin vücuda faydasi yok. arkadas kendince aktarlik yapmis o ayri, tadi hosuna gidip icecek olarak tüketiyorsa kimse bir sey diyemez ama bunun öyle bahsettigi gibi etkisi yok.

ilk olarak 2-3 günlük düsük uyku hallerinden sonra vücut onu size hissettiriyor, bundan dolayi en kötü ihtimal ile power nap yapmaniz lazim günlük olarak. ya da 2-3 günde bir 8 saat uyuyacaksiniz. tavsiyem minimum 5 saat ve gün ci 1-2 15-30 dk lik power nap.

power nap cok ilginc bir sey, inanilmaz etkiliyor odaklanmayi. ama gecici.

yemege cok dikkat etmeniz lazim. zerdecal tarcin filan degil gercekten degerli besinler tüketmeniz gerek. meyve ayri güc verir.
0
duygusuzromantik
(19.12.19)
Yapabileceğin en önemli şey dışarıdan takviye olarak melatonin almak olacaktır, hap şeklinde satılıyor. Bunu aldıktan sonra gerisi çoğunlukla hikaye kalır.
0
brena
(19.12.19)
Romantik kardes uzgunum ama iskembeden salliyorsun. Bana faydasi oldugunu soylesem kim ne diyebilir ki, ki oyle. Konu kilit.
0
thesomberlain
(19.12.19)
@thesomberlain

evet placebo diyoruz ona. insan disinda bir fizyolojiniz varsa belki fayda gösterebilir.

zerdecal dediginiz kurkuma. kurkumanin baharat(tatlandirici) disinda bir faydasi yok.

cogu baharat ayni sekilde, faydasi olanlar var ama alabileceginiz miktarlarin onlarca gram olmasi gerekiyor ki cogunun yan etkisi var, ginko biloba gibi.

kisacasi "bana iyi geliyi" bir öneri olmamali bilimsel temeli yoksa. konu kilit filan degil aslinda. placebo olarak kullanin elbette.
0
duygusuzromantik
(19.12.19)
(8)

Kaliteli hukuk firmalarındaki avukatların hepsinin iyi okul mezunu olması?

dertli adam
Hepsi istanbul, ankara, marmara, bilkent, koç, bilgi mezunu falan. Anadolu, akdeniz mezunu falan toefl’dan yüksek yapsa bile giremez mi oralara?
Hepsi istanbul, ankara, marmara, bilkent, koç, bilgi mezunu falan. Anadolu, akdeniz mezunu falan toefl’dan yüksek yapsa bile giremez mi oralara?
0
dertli adam
(19.12.19)
tam olarak ne istiyolar bilemiyorum ama sizi hukuki bilginiz, kendinizi ne kadar geliştirdiğiniz/geliştirebileceğiniz, insani ilişkileriniz; özetle sizi siz yapan şeyler yerine sadece okuduğunuz okul ve ortalamanızla değerlendirecek bir çalışma ortamı ne kadar sevimli olabilir ki? yani giremezse bile üzülmemeli bence anadolu, akdeniz mezunu. pek matah yerler değiller zaten.
0
meyal
(19.12.19)
Pek matah yerler değil mi? Hakim savcılıktan daha iyi değil mi oralar? İstanbulda yüksek gelirle yaşamak hakim savcı olmaktan daha iyi. Hukuk mezununun gelebileceği en iyi yer yani?
0
🌸dertli adam
(19.12.19)
hepsinde çok yüksek gelirle çalışıldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. kaldı ki çalışma şartları da oldukça zorlu. hele ki genç, taze bir avukat için. akşamınız, tatiliniz, hafta sonunuz belirsiz bir hayat yaşarken diyelim ki ÇOK yüksek gelir elde edeceksiniz. neye yarayacak? ama tercih meselesi tabii. yani öylesini cazip gören sayısız insan var ki dönüyor o çarklar da bir şekilde.

avukatlığın ruhunun bağlı çalışmaya uygun olmadığına inananlardanım. söz konusu mecralarsa bağlı çalışmanın da ötesinde bir noktaya taşıyorlar durumu.
0
meyal
(19.12.19)
tanıdığım o büyük firmalarda çalışan vakıf üniversitesi mezunu arkadaşlarım var (doğuş,kültür vs.) 2-3 yıldır çalışıyorlar dolar bazında çok tatmin edici maaşları var.
0
a darkness coming
(19.12.19)
genelde şöyle oluyor, ilgili yönetici / departman yöneticisi /patron/ firma sahibi, yani işe alım kararı kimdeyse kendi mezun olduğu okuldan birini istiyor, ya da kendi kafasında kodladığı 3-4 tane okul vardır illa oralardan birini görmek istiyor.

zaten yeni mezun çok var adam istediği okuldan birilerini bulabiliyor, beğenmediği okuldan biriyle neden mülakat yapıp zaman kaybetsin ki?

doğru olduğunu savunmuyorum fakat sistem bu şekilde.
0
benaslinda
(19.12.19)
O firmaların çoğu dil ister yalnız fakültedeyken büroda çalıştırmaya başlar. Onun için başvurulara bakıyorlar başvuran alman lisesi Fransız lisesi mezunu varsa önüne geçiyor normal başvuranın. Benim bildiklerim böyle birde referans mektubu isteyeni var en olmadı mevki makam sahibi biri arayıp referans olacak. Gelirleri iyi mi bilmiyorum ama çok yoğun çalışıyorlar. Bu bildiklerimi 2013 te duymuştum. Sonradan çok değişti ise bilmiyorum. Hakim savcı maaşı yüksek bişey değil ama bu adamların ilerde çok yüksek paralar kazanma ihtimali var. Çalışırken de tatmin edici maaş alıyorlar belki bilmiyorum. Ama hakim maaşı alan avukat kolay kolay hakim savcı olacağım da demez çünkü adamın bir anda parayı vurma ihtimali var.
0
Topalordek
(19.12.19)
Benim de bildiğim birisi için söyleyeyim;
Sadece üniversite değil, liseye de bakıyorlar, evet üniversite için ik'sından çok özel bir durum olmadıkça belirli okullar dışından gelen başvurulara bakmadığını duymuştum, maaşlar iyiydi, çalışma şartları ağırdı. Yüksek'i harvard'da yaparsan neden olmasın derim, kendine farklı şeyler katman pek de ilgilendirmiyor, çünkü koç'ta da kendine benzer şeyleri katmış birisini bulup almayı tercih ediyor.
0
atom karincanin torunu
(19.12.19)
Kesinlikle böyle bir olay yok, sadece o üniversitelerde okuyan öğrenciler yüksek bir oranla ayrıca kendilerini geliştiriyorlar ve bu sebeple tercih ediliyorlar.

Yoksa gayet vasat üstü vakıf üniversitelerinden sadece avukatlık stajının 1. ayında 6 7 bin maaş almaya başlayan öğrencilerim oldu. Hepsinin ortak noktası üniversite dışında yaptıkları, aldıkları burslardı vs.
0
brena
(19.12.19)
(6)

Beşeri Ilişkiler Ve Özgüven Hakkında

yesil basli govel santor
Merhabalar.Sorunum, otorite ( amir, öğretmen, patron vs.) ile konuştuğumda kendimi rahat ifade edememek. Anlamsız bir şekilde geriliyorum, bir türlü rahat davranamıyorum. Düşünceler aklımdan uçup gidiyor, sanki bütün kabiliyetlerimi o an kaybediyorum. Böyle tuhaf bir durum.Sanki o an rahat davransam
Merhabalar.
Sorunum, otorite ( amir, öğretmen, patron vs.) ile konuştuğumda kendimi rahat ifade edememek. Anlamsız bir şekilde geriliyorum, bir türlü rahat davranamıyorum. Düşünceler aklımdan uçup gidiyor, sanki bütün kabiliyetlerimi o an kaybediyorum. Böyle tuhaf bir durum.
Sanki o an rahat davransam ve ezilip büzülmesem terbiyesizlik veya saygısızlık olarak algılanacakmış gibi bir hisse kapılıyorum.
Elbette normal bir fiziksel duruş ortaya koyuyorum, el pençe divan değilim ama mental olarak bunları yaşıyorum, yani resmen kendimle savaşıyorum. Genel olarak insanlarla mesafeliyim fakat çekingen ya da utangaç biri de değilim.
Kalabalıklara karşı da rahatlıkla konuşabiliyorum, birkaç defa yaklaşık bin kişiye uzun süre hitap ettiğim oldu.
Fakat bu sorunu bir türlü aşamıyorum. Otorite ne kadar sevecen/babacan olursa olsun benim durumum değişmiyor.
E hâliyle bu durum ikili ilişkileri de etkiliyor negatif yönde.
Diyeceğim o ki, bu problemin nedeni ne olabilir?
Nasıl aşabilirim?
Ne önerirsiniz?
Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
0
yesil basli govel santor
(07.12.19)
problemin nedeni çok yüksek ihtimalle hayatındaki asli ve ilk otorite figürleri ile olan ilişkin. annen ve babanla olan yani. muhtemelen çocukluğundan beri onlara da kendini ifade etmeye çalışıyor ama başarılı olamıyorsundur.

o yüzden bu tarz sorunların kökten çözümünün terapi olduğuna inanıyorum. asıl sorunun kaynağına inip, anlayıp çözmek için adım attıkça, onunla bağlantılı diğer sorunlar da çözülüyor zaten. spesifik olarak müdürünle yapacağın konuşma için taktik geliştirmek vs. yetersiz kalıyor, kalacaktır.
0
brena
(07.12.19)
Sanki benim üç beş yıl önceki halimi resmetmişsin. Ben yolunu buldum. Diyelimki sınava giricem, gözetmenin beni uyarabileceği hiçbir yasağı delmediğimden eminsem çok rahat olabiliyorum. Öğretmenim ben, normalde okul müdürüyle çok rahat diyalog kurarım. Geçenlerde izin almadan okula gitmedim, ertesi gün adamla konuşurken kekeledim gibi oldu. O yüzden ben çareyi görev ve sorumluluklarımı tamamıyle yerine getirip gerekirse taşşak muhabbetine bile girebilir oldum.
0
antihero
(07.12.19)
@brena annem ve babama karşı bir çekincem yok hatta en çok onların yanında kendimi rahat hissediyorum.
Fakat yazdikarinizdan hareketle çocukluğumu düşündüm, annem ve babam daima "büyüklere saygılı" olmayı öğütlüyordu bana ve bu meseleyi çok önemsiyorlardi.
Bununla ilgili olabilir mi yaşadığım şey?
0
🌸yesil basli govel santor
(07.12.19)
@antihero nasıl bir yol buldun?
Ben herşeyi mükemmel yapsam bile bundan kurtulamıyorum.
0
🌸yesil basli govel santor
(07.12.19)
Onların da normal insan olduğunu hatırla.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(07.12.19)
sırf başlıkta beşeriyi gördüğüm için cevap yazmaya geldim xd çare terapi ya da antidepresan olabilir gerçekten de. benim farklı bağlamlarda sosyal anksiyeteyi en rahat aştığım ve cool olabildiğim zamanlar ağır antidepresanlı suicidal bir döneme denk geliyordu. gerçi orada ölüm güdüsü, nasıl olsa öleceğini bilme kafası gibi rahatlatıcı faktörler de var. arasıra öleceğini hatırla. ölecekmiş gibi takıl büyüklerinin yanında xd bir de karşındakinin tepkilerine çok odaklanma. yani senin söz, jest ve mimiklerinin karşıdakinde ne uyandırdığına/onun karşı bildirimlerinin ne olduğuna bakmadan, kendini gevşeterek iletişim kurmaya çalış. yüz kaslarını çalıştırma, ses tonunu değiştirme, vücudunu rahat bir pozisyona al. bir süre böyle yapmaya uğraşarak yap bakalım oturacak mı.
0
snape i başından beri tanırım
(09.12.19)
(5)

Başıma olumsuz bir durum gelecek diye korkuyorum

sordum soruyu
İnternette okusam bile beni etkiliyor. Ya şu benim başına gelse naparım diyorum. Mesela biri esnemdem boynuma bir titeme oluyor dese ya bende de olursa naparım diyorum. Bu durumdan nasıl kurtulabilirim.
İnternette okusam bile beni etkiliyor. Ya şu benim başına gelse naparım diyorum. Mesela biri esnemdem boynuma bir titeme oluyor dese ya bende de olursa naparım diyorum. Bu durumdan nasıl kurtulabilirim.
0
sordum soruyu
(21.09.19)
Anksiyete
0
kirmizipilotkalem
(21.09.19)
Eğer daha önce birinde anksiyete olduğunu duyup, bende de olursa ne yaparım diye sorduysanız, işte size endişelenmek için haklı bir sepep.
0
masseter
(21.09.19)
Tek başıma halledemez miyim. Genelde bir süre rahatsız ediyor ama dediğim gibi yeni bişey gördükçe tekrarlıyor
0
🌸sordum soruyu
(21.09.19)
Bana psikoloğum "iyi hissetmek" isimli kitabı alıp okumamı, fayda göreceğimi söylemişti. İşe de yaramıştı, size de tavsiye ederim.

Bir de kendinizi buna alıştıracaksınız "saçmalama amk, anksiyete işte bu, böyle bişi yok götünden element uydurma" diye kendimi telkin ediyorum ben mesela.
0
John Bloor
(21.09.19)
ben de psikoloğumun kitap önerisiyle geleyim; alp karaosmanoğlu - eyvah! kötü bir şey olacak.

ne yazık ki kaygı bozukluğu çağımızın hastalığı gibi bir şey oldu. zamanının depresyonunun yerini aldığı söyleniyor hatta.

o düşüncenin asılsız olduğu konusunda kendinize telkinde bulunma +1. hatta bu düşüncenin sonucu fiziksel birtakım belirtilere de yol açabilir; böyle durumlarda bu telkine daha çok ihtiyacınız olacak. kaygıdan kafanızın bulandığı ve panik hali içerisinde kayboluyor gibi hissettiğiniz anlarda, o an sabit bir şeye odaklanmanın da iyi geldiğini söyleyebilirim. örneğin bir elinizin avucuna parmağınızla daireler çizmek ve ona odaklanmak gibi. bunlar o an için geçici çözümler tabii, şimdilik kaygınızın ne olduğunu ve sizdeki etkilerini anlayabilmeniz için buna ilişkin kitapları okumakla başlayabilirsiniz.
0
brena
(21.09.19)
(4)

Kazancı

fosforlu cevriye
merhabalar,Yağmurlu istanbul gününden selamlar. Kazancı erişimi olan var mıdır acaba? 4 karara ulaşma arzusundayım. Kararlar: 11. HD'nin 14.11.2011 tarih ve 2010-2707/14999 sayılı kararı;11. HD'nin 17.02.2011 tarih ve 2009-3224/1805 sayılı kararı;11. HD’nin 12.02.2007 tarih ve 2005-14553/1985 sayılı
merhabalar,

Yağmurlu istanbul gününden selamlar.

Kazancı erişimi olan var mıdır acaba? 4 karara ulaşma arzusundayım.

Kararlar:
11. HD'nin 14.11.2011 tarih ve 2010-2707/14999 sayılı kararı;
11. HD'nin 17.02.2011 tarih ve 2009-3224/1805 sayılı kararı;
11. HD’nin 12.02.2007 tarih ve 2005-14553/1985 sayılı kararı;
11. HD’nin 27.11.2006 tarih ve 2005-11110/12362 sayılı kararı;
0
fosforlu cevriye
(20.09.19)
Yargıtay Kararı - 11. HD., E. 2009/3224 K. 2011/1805 T. 17.02.2011



DAVACI : KLÜP ZEKİ BEBE KONFEKSİYON SAN VE TİC LTD ŞTİ.

VEKİLİ : AV.V. T. -AV.I. O. I.

DAVALI : ZEKİ TRİKO AŞ.

VEKİLİ : AV.J. L.

Taraflar arasında görülen davada Beyoğlu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.09.2008 tarih ve 2007/10-2008/16 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekillerince istenmiş olmakla, duruşma için 15.02.2011 tarihi belirlenmiş ise de, davacı vekilinin 15.02.2011 tarihli duruşmadan vazgeçme dikkate alınarak duruşmadan vazgeçilmiştir, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi M. U. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili “Davalı Zeki Triko AŞ adına 138085 no ile 25. sınıfta tescilli ZEKİ markasının kullanmadığını ve kullanıma 5 yıldır ara verildiğini ”iddia ederek 556 s.KHK’nın 14 ve 42.maddeleri uyarınca ZEKİ ibareli markanın bu sınıf açısından hükümsüzlüğüne ve hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili , müvekkili şirketin markasının 1970 yılından bu yana tesçilli olduğunu, davacının hükümsüzlük talebinin öncelikle zamanaşımına uğradığını, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını, hükümsüzlük davası açma hakkını kaybettiğini, bu davanın açılmasında davacı tarafın hukuki menfaatlerinin bulunmadığını, Zeki markasının tanınmış marka olduğunu, davanın kötüniyetle ikame edildiğini, davanın kabulü halinde dahi davalının markası tanınmış marka olduğundan davacının bu markayı kullanamayacağından iş bu davayı açmakta iyiniyetli olmadığını ve hukuki yararı da bulunmadığını, mayonun iç giyim değil dış giyim eşyası olduğunu,markanın bu sınıfta kullanıldığına ilişkin tüm belgelerinin mevcut bulunduğunu beyan ederek davacı tarafın davasının haksız ve yersiz olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, markanın iptalini isteyen davacının uzunca bir süre dava açmayarak MK 2.madde gereğince dava açma hakkını kaybettiğinden davanın reddi gerektiği gibi ayrıca davalının markasının tescilli bulunduğu 25.sınıf açısından markayı kullandığına ilişkin delilleri ibraz etmesi ve markayı ciddi olarak kullandığının anlaşılması karşısında davanın reddine karar verilmiştir.

Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulnmamasına ve 556 Sayılı KHK'nu 14 ve 42/1-(c) maddesinde tanınmış markalara yönelik bir istisnada getirilmemiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava konusu 138085 sayılı "Zeki" ibareli marka 25. sınıftaki bir kısım emtia için 09.09.1970 tarihinden itibaren davalı adına tescillidir. Davacı taraf 556 Saylı KHK'nin 14 ve 42/1-(c) maddeleri uyarınca söz konusu markanın kullanılmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.

556 Sayılı KHK'nin 14. maddesine göre, "markanın tescil tarihinden itibaren haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde marka iptal edilir." Aynı KHK'nin 42/1-(c) bendine göre de, "14. maddeye aykırılık hükümsüzlük nedenidir." Böylece, tescilli marka hakkı sahibine markanın tescil edildiği mal veya hizmetler de kullanılması zorunluluğu getirilmiştir. Markanın tescil edildiği tarihten itibaren kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesinin müeyyidesi ise, yukarıda açıklanan hükümlerde belirtilen koşulların oluşması halinde açılacak bir dava ile mahkemece markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesidir. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere, kullanmama nedeniyle markanın hükümsüzlüğüne ilişkin bir dava anılan maddelerde belirtilen 5 yıllık sürenin gerçekleştiği andan itibaren her zaman açılabileceğinden; böyle bir davada MK'nun 2. maddesi uyarınca sessiz kalma yoluyla dava açma hakkının yitirilmesi söz konusu değildir.

Her ne kadar, Dairemizin 25.11.1997 tarih 5417/9676, 11.09.2000 tarih 5607/6604 ve 08.04.2002 tarih 10860/3275 sayılı kararlarında, 556 Sayılı KHK'nun 42/1-(a) bendinde tanınmış markalar için öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin enazından diğer markalar yönünden açılacak davalar için de uygulanarak yasal boşluğun doldurulması uygun görülmüşse de; anılan kararlar 556 Sayılı KHK'nin 42/1-(a) ve (b) bentlerine dayalı olarak açılan hükümsüzlük davalarına ilişkin olup, aynı maddenin diğer bentlerinde belirtilen iptal sebeplerinin gerçekleştiği iddiasına dayalı hükümsüzlük davalarında uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu bakımdan mahkemenin davacının kendi markasını tescil ettirdiği 1996 yılından işlbu davanın açıldığı 2007 yılına kadar 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğine ve MK' nun 2. maddesi uyarınca sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığına dair gerekçesi yerinde değildir.

Öte yandan, mahkemece davalı markasının tescilli olduğu 25. sınıftaki emtia üzerinde kullanıldığı gerekçesiyle de davanın reddine karar verilmişse de, davalı adına tescilli 138085 sayılı marka" jarse, yün, pamuk, merserize, sentetik ipek, penye, kumaş veya örgüden mamul kadın için; elbise, döpiyes, manto, trençkont, tayyör, tek ceket, bluz, etek, pelerin, anorak, tuvalet, gelinlik, kaban, tunik, pantolon, erkek için; klasik ve spor gömlek, tek ceket, pantolon, şort, smokin, frak, trençkot, palto, kollu ve kolsuz yelek, anorak, kaşkol, bisiklet, balıkçı kazak ve süeter"için tescillidir. Dava konusu marka kapsamındaki emtia Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin TPE Tebliği' ne göre aynı sınıf ve aynı altgrupta sayılan mallardan oluşsa dahi, 556 Sayılı KHK'nin 14. maddesi uyarınca markanın tescil olunduğu mallar üzerinde 5 yıl kesintisiz kullanıldığını davalı tarafça kanıtlanması gereklidir. Davalı markasının aynı sınıf ve aynı altgruptaki bir kısım mallar üzerinde kullanılması tescilli olduğu diğer 25. sınıf mallar bakımından da markanın 556 Sayılı KHK'nin 14. maddesi anlamında ciddi bir şekilde kullanıldığı sonucunu doğurmaz. Şayet, dava konusu markanın tescilli olduğu 25. sınıftaki birkısım mallar üzerinde 5 yıl süre ile kullanılmadığının saptanması halinde 556 Sayılı KHK'nin 42/1-(c) bendi aynı maddenin son fıkrası uyarınca yalnız o mallar için hükümsüzlüğüne karar verilir. Bu durumda mahkemece davalının kullanıma dair sunduğu delillerin dava konusu 138085 sayılı markanın tescilli olduğu her bir emtia için ayrı ayrı değerlendirilmesi suretiyle davalının markasının kullanılmadığı mallar yönünden kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekirken dava sonusu markanın 25. sınıf emtia üzerinde kullandığına dair yetersiz değerlendirme ve kararda yazılı gerekçeyle davanın reddi dahi isabetli olmadığından kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
0
brena
(20.09.19)
Yargıtay Kararı - 11. HD., E. 2005/14553 K. 2007/1985 T. 12.02.2007


Taraflar arasında görülen davada İstanbul Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 23/06/2005 tarih ve 2004/651-2005/167 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D. Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü

Davacı vekili, müvekkilinin F. ibareli markanın sahibi olduğunu, davalılardan T. Deri Konfeksiyon Gıda ve İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti'nin markası "G. Leather by F." olarak tescilli olduğu halde davalının markasını davacı markası ile iltibas yaratacak şekilde F. olarak kullandığını, diğer davalının F. ibareli ürünleri piyasaya sürdüğünü, bu şekilde haksız rekabette bulunduklarını, davalı markasını 5 yıldan beri tescil edildiği şekliyle kullanmadığı için 556 sayılı KHK'nin 14.maddesi gereğince hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğüne, haksız rekabetin tespit ve men'ine, F. ibaresi taşıyan ürünlerin toplatılmasına, bu ürünlerin imalat ve satışının durdurulmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili, müvekkilinin markanın ayırt edici unsuru olan F. ibaresini kullandığını, davacının bu kullanım şekline uzun süre sessiz kalması nedeniyle dava açmasının MK'nun 2.maddesine aykırı olduğunu, F. ibaresinin' uzun süreli kullanımıyla tüketici nezdinde ayırt edicilik kazandığını, markalar bütün olarak değerlendirildiğinde iltibas ve haksız rekabet iddialarının yersiz olduğunu, ayrıca her iki marka da tescilli olduğundan terkinden önceki kullanımın haksız rekabet teşkil etmeyeceğini, markanın ayırt edici unsuru sürekli ve kesintisiz olarak kullanıldığından 14.maddedeki koşulların gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre, tescilli davalı markasının genel görünümü dikkate alındığında ayırt ediciliğin şekil vasıtasıyla yaratıldığı, yalnızca F. ibaresinin tescili için başvurulmuş olsaydı kapsadığı emtia sınıfı da düşünüldüğünde davacının önceki tarihli markasıyla benzerliğinden dolayı mutlak olarak reddedileceği, markanın tescilinin ancak bu şekilde sağlandığı, davalı markasını tescil edildiği şekliyle 5 yıldan fazla süre kullanmadığı için hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, davalının markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik yaratacak şekilde ve tescil ettirdiği şeklin dışındaki kullanımının haksız rekabet teşkil ettiği ve iyi niyetli bir davranış olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle davacının uzun süredir bu kullanıma ses çıkarmayarak hakkını kaybettiği savunmasına itibar edilmediği, davacı başka bir şehirde ticari faaliyet göstermekte olup, kullanımı biliyor. olmasına rağmen muvafakat ettiğine ilişkin bir delil de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karan davalılar vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı markasını tescil ettirdiği şekliyle değil, davacı markasıyla iltibas yaratacak şekilde kullandığından haksız rekabet yönünden davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu yönden onanması gerekmiştir.

2-556 sayılı KHK'nin 14/1 nci maddesinde "Markanın, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde, haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde, marka iptal edilir." denilmiştir. Anılan madde gereğince kullanma, markanın "işlevini yerine getirecek tarzda" olmalıdır. Aynı KHK'nin 14/2 nci maddesine göre tescilli markanın, ayırt edici karakterini değiştirmeden farklı unsurlarla kullanılması, markanın iptalini gerektirmeyen kullanım hallerindendir. Aslında işlevine uygun surette kullanma, bizatihi markanın tescil edilmiş haliyle kullanımını gerektirirse de, KHK markanın tescil edilmiş halinden farklı bir şekilde kullanılmasına da onun ayırt edici karakterine halel vermemesi şartıyla cevaz vermiştir. Marka farklı bir şekilde kullanılmakla birlikte aynı şekilde algılandığı sürece ayırt edici karakterinde herhangi bir değişiklik yok demektir. (Bkz. Markaların Korunması 556 sayılı KHK Şerhi ve ilgili Mevzuat, Karan-Kılıç, S.316) Somut olayda davalı tescilli "Gemime Leather by F." markasının esaslı unsuru olan F. ibaresini değiştirmeden tescil ettirdiği tarihten itibaren kesintisiz olarak kullandığı için 14.madde gereğince hükümsüzlük koşulları gerçekleşmediği dikkate alınmaksızın davalı markasının hükümsüzlüğüne de karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle haksız rekabet yönünden hükmün ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükümsüzlüğe ilişkin hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
0
brena
(20.09.19)
Yargıtay Kararı - 11. HD., E. 2005/11110 K. 2006/12362 T. 27.11.2006



Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 12.04.2005 tarih ve 2003/17-2005/81 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B. Ş. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü

Davacı vekili, müvekkilinin at yarışlarıyla ilgili bülten, dergi ve çeşitli mevkutelerin basım, yayım ve dağıtım işiyle iştigal ettiğini, davalının da aynı alanda bazı bültenler yayınladığını, 'P.' ibaresini marka olarak adına tescil ettirdiğini, kötü niyetli davrandığını, bu ibarenin at yarışlarında kullanılan bir sıfatı ve sistemi belirtmede kullanıldığını, puansız at yarışı olmasının mümkün bulunmadığını, esasen üç tip puanlama sisteminin olduğunu, tescilinin 556 sayılı KHK'nin 7/a-c maddelerine uygun bulunmadığını, esasen aynı KHK'nin 14 ncü maddesi uyarınca da 5 yıldan beri kullanılmadığını ileri sürerek, davalı adına tescil edilen markanın iptaline ve hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili,08.05.1997 tarihinden itibaren markanın müvekkili adına tescilli bulunduğunu, istemin zamanaşımına uğradığını, tescil ettirdiği tarihten beri kullandığını, kendi alanında tanınmış ve ayırt edici bir karaktere sahip olduğunu, Basın Yasası'na uygun beyannamede açıklanarak öteden beri kullanıldığını, esasen vasıf bildiren bir yönü bulunmadığını, markaya tecavüz ettiğinden davacı aleyhine tespit yaptırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığa konu markanın 08.05.1997 tarihinde davalı adına tescil edildiği, tescilden sonra ve davadan önce 'G. ve b. t.' ve 'P. İ. K. B.' olarak yayınlar yaptığı, farklı unsurlar eklense dahi markanın kullanıldığı,556 sayılı KHK'nin 14 ncü maddesinin uygulama yerinin olmadığı, malıncinsi ya da çeşidini gösteren sözcük ve resmin marka olarak tescili, bu işaretin doğrudan doğruya ve özel bir zihni çaba harcamaya gerek duyulmaksızın mal veya hizmetin kendisini ya da türün ifadeettiği hallerde yasaklandığı, davalının ürünü olan at yarışı bülteni nedeniyle cins veya vasıf bildiren kelimelerin bülten veya at yarışları veya koşu bülteni olduğu, bu kelimelerin dahi eklerle tescil edilebileceği, 'P.' ibaresinin başlı başına mal veya hizmeti çağrıştırmadığı duyulduğunda koşu bültenini akla getirmediği, ilk etapta üzerinde nokta olan veya benek bulunan bir cismi tasvir ettiği, güçlü bir marka olmamasına rağmen tek başına hükümsüzlüğü gerektirmediği esasen muhtelif ganyan bayilerinden alınan belgeler dikkate alındığında anılan markanın ayırt edici özelliğinin de bulunduğunun kabulünün gerekeceği, aksi yönde bilirkişi raporuna itibar edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı markasının 08.05.1997 tarihinde tescil edilmiş olmasma,556 sayılı KHK'nin 7/a-c maddelerine dayalı davacı taleplerinin 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra ileri sürülmüş bulunmasına, davalının markasını kullandığını kanıtlamış olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.00 YTL harcın temyiz edenden alınmasına, 27.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


ilk karara ulaşamadım maalesef.
0
brena
(20.09.19)
İlk karar da benden:

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/2707
K. 2011/14999
T. 14.11.2011
• MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ DAVASI ( Markanın Ciddi Şekilde Kullanılıp Kullanılmadığının Sadece Faturaların Parasal Değeri ve Fatura Sayısı ile Belirlenemeyeceği - Markanın Kullanıldığı Emtianın Kullanma Alanı Yaygınlığı Emtialara Olan Talep Emtianın Piyasası ve Bir Yılda Yapılan Satış Gibi Bilgiler Birlikte Değerlendirilerek Sonuca Gidilmesi Gereği )
• MARKANIN CİDDİ ŞEKİLDE KULLANILMASI ( Markanın Hükümsüzlüğü Davası - Markanın Kullanım Alanı Emtialara Olan Talep Emtianın Piyasası ve Emtialardan Ne Miktarda Satıldığı Gibi Hususlar Araştırılarak Markanın Ciddi Şekilde Kullanılıp Kullanılmadığının Belirlenmesi Gereği )
KHK-556/m. 14
ÖZET : Markanın ciddi şekilde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin olarak yapılacak değerlendirmede sadece faturaların parasal değerleri, fatura sayısı değil, markanın kullanıldığı emtianın kullanım alanı, yaygınlığı, bu emtialara olan talep, emtianın piyasası ve yılda bu emtialardan ne miktarlarda satılabileceği hususları da nazara alınmak suretiyle faturalarda yazılı emtia miktarlarının buna göre değerlendirilerek markanın ciddi şekilde kullanılıp kullanılmadığının tayin ve takdir edilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bakırköy Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 30/12/2009 tarih ve 2008/105-2009/242 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Süzer tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı adına TPE nezdinde 2000 yılında 7,9,10,11,21,25,28. sınıflarda tescil edilen “Star”, “Goldstern Satellite”, “Rockster”, “Nexststar Digital”, “Power Digital”, “Routmaster”, “Fischeer Digital”, “Digimaster&Routstar”, “Nextwork Roadmaster”, “Digiroadmaster”, “Gamestar&Webstar”, “Digistar Roadmaster Wega”, “Road&Master”, “Roatmaster”, “Rood&Master Venüs-Neptün-Mars”, “Rony&Work” ibareli markaların tescil tarihinden itibaren beş yıl için kesintisiz kullanılmadığını ileri sürerek, 556 sayılı KHK'nin 14, 42/c maddeleri gereğince hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının hukuki menfaat şartının bulunmadığını, davanın kötü niyetli olarak açıldığını, aynı konuda derdest dava olduğunu, markaların kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının hukuki menfaatinin olduğu, derdestlik itirazına ilişkin gösterilen davalarda davacının farklı olduğu, sunulan faturaların bazılarında markaya ilişkin bir açıklama bulunmadığı, markayı içeren faturaların kesildiği firmalar ile davalı firmanın organik bağ içerisinde olduğu, bu faturaların adedi dikkate alındığında ciddi kullanım kriterinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, davalıya ait markaların kullanılmaması nedeniyle 556 sayılı KHK'nin 14 ncü maddesine dayalı olarak hükümsüz kılınması istemine ilişkindir.Davaya konu bazı markaların dava tarihinden önce kullanımına ilişkin olarak 2003 yılından itibaren düzenlenmiş faturaların sunulmuş olmasına karşın mahkemece fatura sayısı ve özellikle de faturaların organik bağ bulunan şirketler adına düzenlenmiş olması nedenleriyle davalının markalarını ciddi ve etkin bir biçimde kullandığının kanıtlanamadığı sonucuna varılmıştır. Oysaki markanın ciddi şekilde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin olarak yapılacak değerlendirmede sadece faturaların parasal değerleri, fatura sayısı değil, markanın kullanıldığı emtianın kullanım alanı, yaygınlığı, bu emtialara olan talep, emtianın piyasası ve yılda bu emtialardan ne miktarlarda satılabileceği hususları da nazara alınmak suretiyle faturalarda yazılı emtia miktarlarının buna göre değerlendirilerek markanın ciddi şekilde kullanılıp kullanılmadığının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gibi, davalının iştigal alanları da nazara alındığında ürettiği emtiaları kendi grup şirketleri aracılığıyla piyasaya sürmesi veya onlara da satması mümkün olduğundan bu hususların aksini gösteren deliller sunulmadıkça kendi grup şirketlerine yapılan satımların bu nedenle gerçek ve geçerli bir satış olmadığının kabulü de doğru değildir.Bu durumda, davalıya ait faturalara konu mallarla ilgili markaların hükümsüzlüğü istemine yönelik davada mahkemece anılan hususlar araştırılıp, değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
0
wish i could find a way to disappear
(20.09.19)
(3)

geçen gün evde starbucks teavana çayı

yazar yazmaz yazan yazar
gördüm süzen poşet. sanırım kardeşim almış. starbacks teavana yazıyordu üstünde demledim baktım muhteşem ötesi bir tadı vardı. hayatımda böyle güzel bir çay içmedim diyebilirim. ahmad tea'den bile iyiydi. (bildiğimiz kara çay tadı vardı meyveli falan değil)kardeşim bilmiyor ne çayı olduğunu. starbuc
gördüm süzen poşet. sanırım kardeşim almış. starbacks teavana yazıyordu üstünde demledim baktım muhteşem ötesi bir tadı vardı. hayatımda böyle güzel bir çay içmedim diyebilirim. ahmad tea'den bile iyiydi. (bildiğimiz kara çay tadı vardı meyveli falan değil)

kardeşim bilmiyor ne çayı olduğunu. starbucksa gittim hiç dikkat etmeden teavana youthberry almışım. benim içtiğim çayla alakası bile yok meyveli berbat bir şey. 39 tl de para verdim içim yandı resmen.

benim içitiğim kara çay teavana'nın hangi modeli olabilir? (kesinlikle meyve tadı yoktu ama müthiş bir aromaya sahipti.)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(18.09.19)
yüksek ihtimal english breakfast tea içmişsinizdir. bergamotun tadını ayırt edebiliyorsanız ve içinde bergamot olduğunu düşünüyorsanız earl grey de olabilir.
0
brena
(18.09.19)
Meyve tadı yoksa neden berry yazan şeyi aldınız :)

Dediğiniz bana Teavana Earl Grey gibi geldi. Bir de English Breakfast var siyah çaylardan ama o kadar aromatik değildi. Yüksek ihtimalle Teavana Earl Grey ^^
0
helena
(18.09.19)
evet içinde bergamot olduğunu düşünüyordum zaten severim.

@helena, gittiğim yerde bir tek berry vardı o an akıl tutulması yaşamışım resmen eve geldiğimde fark ettim:)

earl grey deneyeceğim o zaman teşekkür ederim.:)
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(18.09.19)
(19)

türk ceza kanunu neden "türk" ceza kanunu?

lucky strike
türk'e ne gerek var? Medeni memleketlerde ornegi var midir?Not: tartisma maksatli bir soru degildir, soruya cevap alirsam minnettar olacagim. Tsk
türk'e ne gerek var? Medeni memleketlerde ornegi var midir?
Not: tartisma maksatli bir soru degildir, soruya cevap alirsam minnettar olacagim. Tsk
0
lucky strike
(12.09.19)
bir de buna benzer milli eğitim bakanlığı var. dünyanın bütün ülkelerinde bu bakanlığın adı eğitim bakanlığı.
0
nickini degistiren yazar
(12.09.19)
bir kısmı geleneksel suç/ceza ikilemi içeriyor, modernize edilmiş tabii. memleketin kanunları, suç/ceza ilişkisine bakışı farklı.
0
selam
(12.09.19)
@our great conjuncture, tc vatandaşı olan her birey türk değildir. cevabınıza teşekkürler. benim aradığım cevap değil.

@nickini degistiren yazar, evet ama eğitimin milli olması sosyolojik olarak anlaşılabilir bir durum. yani tc, diğer her devletten 3 birim fazla faşist olduğu için "milli eğitim" denmiyor. eğitimin, kurucu rejimin sonraki kuşaklara kendi ideolojisini dayatmak gibi bir araçsallığı var. ceza kanunu veya medeni kanun'un başına "türk" eklenmesi ise daha patolojik bir durum geliyor bana.

@selam, evet. nedenini sordum ben de.
0
🌸lucky strike
(12.09.19)
şimdi kanunla ilgili konuşuyorsak, anayasa da her tc vatandaşının türk olduğundan bahseder dolayısı ile @our great conjuncture'ünde haklılık durumu var.

türk hava yolları, türk hava kurumu, türk silahlı kuvvetleri, türk kara,deniz,hava kuvvetleri vs. önünde türk geçen bir çok devlet yapılanması/kurumu var.
0
selam
(12.09.19)
Tam bakamadım ama sanırım 1926da oluşturulmuş, o zamanki bakış açısıyla şimdikini bir tutmuyoruz değil mi? Siz her tc vatandaşı Türk değil diyorsunuz da ülke kurulurken öyle ďüşünmüşler veya öyle denirse milleti bir arada tutabileceklerini düşünmüşler. Çok 21.yy bakış açısıyla yazmışsınız. Ha "halen" neden öyle derseniz o ayrı konu.
0
nhk ni youkosu
(12.09.19)
türkiye'ye ait olduğu için. hırvatistan'a ait olsaydı hırvat ceza kanunu olacaktı.
0
amateur
(12.09.19)
Ourgreat conjuncture un soyledigi tanim anayasa 66. Vatandasligin tanimi turk devletine vatandaslik bagiyla bagli olan herkes turktur der. Irk olarak degil.
0
hindistan cevizi
(12.09.19)
Cunku "Turkiye" Cumhuriyeti'nin ceza kanunu. Adinim Turk ceza kanunu olmasi dogal.
0
stavro
(12.09.19)
Ayrica sadece bizde yok bu tarz kullanim. Ingilizler de german civil code diyor mesela bizim alman medeni kanunu dedigimize ama kendileri BGB diyor. ZGB var isvicre medeni kanunu.
0
hindistan cevizi
(12.09.19)
1924 anayasası:
"türkiye’de din ve ırk ayırdedilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese “türk” denir."
1961 anayasası:
"türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür."
1981 anayasası:
"türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür."

türk diye bir ırk yoktur. bu coğrafyaya türkiye ismini de türkler değil avrupalılar vermiştir. türklerin yaşadığı yer anlamına gelir. anlamak istemiyor olabilirsiniz, anlamıyor da olabilirsiniz ama durum budur.
0
burya
(12.09.19)
medeni memleketlerde örneği var evet; medeniyetten ne anlaşılır bilemiyorum ama almanya, isviçre, fransa gibi ülkelerin kanunlarından başka bir medeni ülke bahsederken alman x kanunu der. örnekleri verilmiş zaten.

oradaki türk, ülkenin içinde yaşayan insanları vurgulamıyor; kanunun tabiiyetini belirtiyor. türkiye adlı ülkenin kanunu diye türk x kanunu deniyor. türk insanlarının hareketlerini düzenlediğinden (ya da o niyetle) türk x kanunu değil yani.

ek olarak, bizim kendi kanunumuzun önüne türk kelimesini ekleyerek vurgu yapmamızın sebebinin biraz da iktibas kültürü olduğunu düşünüyorum. zamanında (1920lerde) başka milletlerin kanununu neredeyse aynen alıp ufak tefek değişiklikler yapan taraf olunca türk x kanunu deme ihtiyacı hissedilmiş olabilir.
0
brena
(12.09.19)
Fransız kanunlarının başında "Fransız" yok. Ama İsviçre kanunlarının başında "İsviçre" ibaresi var. Örnek:

www.admin.ch
www.admin.ch
0
wish i could find a way to disappear
(12.09.19)
@hindistan cevizi, BGB=bürgerliches gesetzbuch=medeni kanun. benim sorduğum başında ırk belirtme sebebinin nedeniydi. yani türk ceza kanunu yerine neden doğrudan ceza kanunu demiyoruz, "türk"e ne gerek var?
Yabancılar zaten buna "tc ceza kanunu" diyecekler sonuçta, bizim bgb için alman medeni hukuku dememiz gibi.

@brena, başkası böyle desin sorun değil değil. ama tc kendi içinde neden böyle adlandırıyor bunu merak etmiştim.
0
🌸lucky strike
(12.09.19)
@wish i could find a way to disappear, evet isviçre bu anlamda epey ayrılıyor diğer ülkelerden. ben de soruyu yazmadan önce araştırırken denk geldim buna çokça. kanton olması ve yapay bir devlet olması (yani bir arada yaşamak için çıkar sözleşmesi dışında dilsel/dinsel/gelenek olarak göbekten bağlılığı olmayan anlamında) bunda etkin midir acaba?
0
🌸lucky strike
(12.09.19)
@lucky strike, o konuda da kanaatimi belirttim zaten iktibas kültürü diye.

isviçre konusunda da, evet kantonlardan oluşması ve her kantonun ayrı kanunu varken sonradan isviçre adına tek bir kanunun kabul edilmesi sebebiyle onlar da vurgulamak istemişler. en yakın örneklerinden biri isviçre usul kanunu örneğin; schweizerische zivilprozessordnung. yine kanunun kaynağını belirtmek önem arz etmiş.
0
brena
(12.09.19)
BGM medeni kanun dedim zaten. Ingilizler German Civil Code diyor. Bziimki de aslinda Medeni Kanun. Borclar kanunumuz Turk Borclar Kanunu. Evet Almanlar kendileri icin demiyo ama isvicreliler diyor bu biraz yapildigi zamanla ulkenin sosyal yapısıyla ilgili. Bir de karsilastirma yapiyoruz hukuk metinlerini incelerken referans gösterirken o yuzden de kolay anlasilsin diye sonradan duzenledigimiz icin de kullandik biraz türk.. kanunu seklinde.Ustteki bilmem kac cevapta da belirtildi Turk kelimesi irk degil iste o yuzden yazdi insanlar anayasa diye israrla yoksa irkci degiliz. Turkiye cumhuriyeti devleti vatandaslarina uygulanacak ceza kanunu degil de burda turkiye cumhuriyeti vatandasi anlaminda turk. Aslinda bu kismi hukuk mantığıyla anlarsaniz cevabi bulmus olucaksiniz. Sadece tanimlama bu irkcilik icin turk demiyoruz hukuki olarak.
0
hindistan cevizi
(12.09.19)
Cezalar evrensel değil çünkü. Irak'ta idam var, turkiye'de yok mesela.
0
el conquerador
(13.09.19)
amerika'da "americans with disabilities act" var, türkiye'de engelliler hakkında kanun adı. bunu gidip türk engelliler hakkında kanun dememişiz örneğin.
0
inekadam
(13.09.19)
tarihsel sebeplerle.

öncesinde uygulanan Osmanlı döneminde çıkarılan Ceza Kanunu (1958). Yeni kanunu eskisinden ayırmak için başına "Türk" eklemişler. Köklü bir değişiklik olduğu için böyle bir ayrıma ihtiyaç duyulmuş.

bir de ceza kanunu İtalya'dan alınmış ve alındığı yerdeki adı "Italian Penal Code" biçiminde çevriliyor. Bir de ne gördülerse onu yazmış olmaları muhtemel.
0
babilbaligi
(13.09.19)
(4)

Ekim ortası tatil önerisi ( tek)

hede hodo
Herkes işinde gücünde. Kafamı dinleyeceğim bi yer olsun istiyorum. Sizce o yer neresi olur?
Herkes işinde gücünde. Kafamı dinleyeceğim bi yer olsun istiyorum.
Sizce o yer neresi olur?
0
hede hodo
(12.09.19)
Assos cok huzurlu sakin
Ama ekimde nasil bilemiyorum
0
engiribord
(12.09.19)
Bodrum. Şimdiden neredeyse bomboş. Ekim'de kimse kalmaz...
0
malheiros
(12.09.19)
ekim ayında tüm turistik bölgelerde kafa dinleme imkanınız var. ben olsam güneye giderdim, hava ve deniz sıcaklığını dikkate alarak. kaş çok güzel bir seçenek ekim için. zaten kaş'ta sezon cumhuriyet bayramının kutlanması ile kapanır; o zamana kadar da çok turist kalmamış olur. hem sakin, hem doğaya doymalık hem de tamamen izole bir ortam değil.
0
brena
(12.09.19)
Arabama bisikleti koyup akdenize uzanmaya karar verdim:)
0
🌸hede hodo
(13.09.19)
(5)

wok tava tavsiyesi

kibritsuyu
sadece normal tavanın kenarları yükseltilmişi olmasın, wok tava gibi wok tava olsun. tavayı sallayarak içindekileri çevirebileceğim kadar dengeli olsun. ayı gibi ağır olmasın. dandik tenekeden de olmasın tabi.bu çok şart değil ama mümkünse sapı metal olsun. sapı metal olmayanlar elde sallayarak çevr
sadece normal tavanın kenarları yükseltilmişi olmasın, wok tava gibi wok tava olsun.

tavayı sallayarak içindekileri çevirebileceğim kadar dengeli olsun. ayı gibi ağır olmasın. dandik tenekeden de olmasın tabi.

bu çok şart değil ama mümkünse sapı metal olsun. sapı metal olmayanlar elde sallayarak çevrilmeyecek kadar ağır ve iki sallayışta o sap gevşiyor.

kaplaması da biraz dayanıklı olsun. yani iki kullanımda çizilip kararmasın.

bütçe maksimum 200 lira.
0
kibritsuyu
(12.09.19)
www.morhipo.com

buna çok benzeri ama sanırım eski seri olanı var bende. açık gri. işimi çok görüyor memnunum ama istediğiniz gibi mi emin olamadım. elde çevriliyor ama tüy gibi değil.
0
bir ileti paylastim
(12.09.19)
Ben sunu www.krc.com.tr kullaniyorum, cok guzel
0
somethinginthewayshemoves
(12.09.19)
www.ikea.com.tr

aradığın şey bu olabilir, ben de bu aralar wok tava bakınıyorum, tefal ile kötü bir maceram var o yüzden ikea ürünleri bu aralar favorilerim arasında.
0
blue rebel motorcycle club
(12.09.19)
bütçenizi 12 lira aşıyor ama ben şundan almayı düşünüyorum.
www.hepsiburada.com

bir de şu var:
www.hepsiburada.com

içindekileri sapından tutup değil de, spatulayla çeviririm derseniz gayet iyi bence.
bu markanın saç kavurma tavasını kullanıyorum, memnunum.
0
blatta hiberna
(12.09.19)
blatta hiberna'nın ilk linkteki ürününü kullanıyorum, memnunum. eşek ölüsü gibi değil ağırlığı, rahatça içindekileri sallayarak çevirebiliyorum. bundan önceki ikea idi (blue rebel motorcycle club'ın paylaştığı değil), ama o biraz tenekemsiydi ve çizilen cinstendi.
0
brena
(12.09.19)
(7)

kilo vermek için motivasyon lazım

everythingok
1.78 boyunda biri olarak normalde 80 civarında olan kilom son 2-3 yılda 105’e kadar çıktı. bundan dolayı (büyük ihtimalle) her iki göğsümde de jinekomasti belası var. :( bunun ameliyatını araştırıyorum ama önce nasıl kilo verebilirim ona bakmak lazım. oturduğum yere yakın soor salonu yok. açık hava
1.78 boyunda biri olarak normalde 80 civarında olan kilom son 2-3 yılda 105’e kadar çıktı. bundan dolayı (büyük ihtimalle) her iki göğsümde de jinekomasti belası var. :( bunun ameliyatını araştırıyorum ama önce nasıl kilo verebilirim ona bakmak lazım. oturduğum yere yakın soor salonu yok. açık hava parklarda çalışıyordum ama gereksiz insanlar neredeyse tüm aletlere zarar vermiş. nasıl bir motivasyonla başlamalı?
0
everythingok
(16.08.19)
Başlamazsan kilon artacak ve kendi başına altından kalkabileceğin noktada olmayacaksın, o zaman kafanı duvarlara vurmamak için başla.

Mesela ben, 64 kilo verdim. Ama o kiloları vermek için bıçak altına yatıp mideme elveda demem gerekti çünkü kontrol edilebilecek noktadayken sallamadım. Şimdi de derisiydi çatlağıydı estetiğiydi uğraşıyorum.

Bu yukarıda yazdıkların bahane, aslında başlamamak için kendine bahaneler uyduruyorsun zihninde çünkü kilo vermek zor, löplöp yiyip oturmak daha çekici geliyor. Ama gözünü seveyim benim gibi olma. Gerekirse uzağa git spor salonuna, gerekirse diyetisyen desteği al, gerekirse kalori say, gerekirse işe giderken üç durak önce in yürü, ama bi yerden başla.
0
bir nick var benden iceri
(16.08.19)
15-20 kiloyu spor olmadan rahatlıkla verirsin. Beslenmene dikkat et paketli gıda tüketme tamamdır. O memeler de kilodandır.
0
denizgonen
(16.08.19)
çok teşekkürler. jinekomasti kesin tanı koyuldu yani meme dokusu büyümüş zaten. kilo ile gitmez ama dediğim gibi onun için ameliyat olucam. minoxidil kullanıyorum çok uzun süredir belki ondandır ama bana birinci seçenek hep kilo geliyor. çünkü hayatım boyunca kilolu olmadım hiç. son 3 senedir falan en sevdiğim yüzüstü pozisyonda uyuyamıyorum bile, nefesim daralıyor. yani hayatımın her anını etkiliyorsa büyük ihtimalle o kilodandır.
0
🌸everythingok
(16.08.19)
bu ve benzeri kararları alıp uygulayabilmek için dışarıdan motivasyon almanın pek bir işe yaramayacağı düşüncesindeyim.

karakter yapısı da olabilir, bazıları dış etkenler ile daha çok motivasyon sağlayabiliyor sanırım, özellikle sosyal medyada takip ettiği insanlardan gaza gelmeye çalışarak vs. ancak ne olursa olsun, disiplinli ve uzun bir süre içerisinde bulunacağınız dönem için gerekli gücü kendiniz sağlamanız gerekiyor.

bunu da irade gücü olarak yorumlamamalıyız; çünkü bir mücadele şeklinde olmamalı bu. mücadele olsa pes edeceğiniz güne kadar savaşıyor olacaksınız çünkü. bu da sürekliliği bozan bir etken.

gerçekten neden kilo vermeniz gerektiği konusunda kendinize dürüst olun ve bu yolda yapabilecekleriniz neler, objektif ve gerçekçi bir şekilde, yaşam tarzınızı da göz önüne alarak belirleyin. size spor veya diyet konusunda tavsiye vermemize gerek dahi olduğunu düşünmüyorum; çünkü fazla kilonun verilmesi noktasında aşağı yukarı artık herkes ne yapılması gerektiğini biliyor. ancak aldığınız bu kararı düzenli olarak uygulayabilmeniz için nacizane iki tavsiyem olacak;

1. yukarıda belirttiğim gibi kilo vermek için yapmaya karar verdiğiniz eylemler, gerçekçi olmalı. günlük yaşamınıza uygun düşmeli; aksi halde belirlediğiniz hedefleri gerçekleştirememek sonucu ile karşılaşıp hayal kırıklığı yaşamaktan kaçamayacaksınız.

örneğin, uzun süredir spor yapmıyorken birden "ben günde x saat mutlaka koşacağım" gibi, zaten yapmanızın mümkün olmayacağı bir hedef belirlerseniz, takdir edersiniz ki gerçekleştiremeyeceksinizdir. sonuç: "ben bu hedefi gerçekleştirmede başarısız oldum, yapamıyorum, kilo vermeyi başaramıyorum."
en nihayetinde eski yemek yeme ve hareket etme döngünüze geri dönersiniz.

aynı şekilde "günde 1000 kalori alacağım, ağzıma kompleks dahi olsa karbonhidrat sürmeyeceğim" vs gibi devamlılığı zor bir kararla yola çıkarsanız da bu sonuçla karşılaşmanız olası olacaktır. o yüzden halihazırdaki hayatınıza da uygun düşecek; absürtlükten uzak, asıl olarak sağlıklı beslenmeye odaklanacak şekilde bir beslenme ve hareket düzeni oluşturmaya çalışın. hatta spor için yalnızca yürümenin bile bu süreçte inanılmaz fayda sağlayacağını da aklınızdan çıkarmayın.

2. önemli olan kötü beslenme alışkanlık döngüsünü kırmak ve yerine koyduğunuz düzeni korumak olsa da, aldığınız kararlara ters düşecek bir harekette bulunduğunuzda, tüm emeğiniz yok olmuş, yaptığınız her şey boşunaymış düşüncesine kapılıp eski döngünüze geri dönmeyin. bir an dayanamayıp çikolata yemiş olabilirsiniz; arkadaşlarınızla dışarıdayken gaza gelip kocaman bir hamburger menüsünü mideye de indirebilirsiniz. ancak bunların akabinde büyük bir suçluluk duygusuna kapılıp, yine başarısız olduğunuz düşüncesinde boğulursanız, emin olun ki bir sonraki öğününüz de buna benzer olacaktır. çünkü yaşayacağınız hayal kırıklığı, sizi yine başarısız olduğunuz ve hiçbir zaman da başaramayacağınız sonucuna çıkaracaktır.

o yüzden yeni beslenme düzenine aykırı bir şey yaptıysanız da, bunun farkında olarak ancak kendinizi hırpalamadan, önemli olmadığını, bir sonraki öğünleriniz ile dengeleyebileceğinizi düşünün. olumlu olun. daha önceki emeklerinizin boşuna olduğu fikrine kapılmayın, temelde yine eski döngünüzü kırmış olacak, uzun vadede zaten sağlıklı beslenmeye de devam etmiş olacaksınız.

kolaylıklar dilerim bu süreçte.
0
brena
(16.08.19)
önceliğin kilo vermekse zaten spor salonuna illa gitmene gerek yok. yürüyüş bandında yaptığı dışarıda yapacaksın. onun dışında yediklerine dikkat edeceksin. spor salonu daha çok vücut geliştirme için yararlı.

ben de senin gibi 83'tüm. İstanbul'a taşındım 2-3 yılda 103 kiloya çıktım. youtube'dan takip ettiğim birkaç insan vardı. bunlar kilo verdiyse ben de veririm dedim ve öyle başladım. şimdi 93'üm, hedefim de 85.

ne değişti dersen, eskiden ben çok atletiktim. 2 saat maç yapardık 2 saatinde de durmadan koşardım. vodafone maratonu vardı, ona katılmıştım. 10k'yı 1 saatte koşmuştum. 103 kilodayken bir halı sahaya gittim 15 dakikada kesildim. çok moralim bozulmuştu. şimdi o seviyelere geri döndüm. 45-50 dakika yüksek hızda kardiyo yapıyorum, koymuyor. insanı genç hissettiriyor. onun dışında sporu alışkanlık haline getirdiğin zaman boş durmak sana batıyor. spor yapınca mutlu oluyorsun, vücut hormon salgılıyor, 6 aydır 2 günde 1 illaki spor salonuna gidiyorum o yüzden. acayip özgüven veriyor. mesela hep gittiğim bir starbucks'taki kız adamı öğrenmiş, aa x miydi diye sordu. bu tip olaylar spor ve kilo vermenin sonucu. tabii iş sende bitiyor. hemen bir anda yüklenme. işin sırrı bunu alışkanlık haline getirmek. günde 10 km koşarım, haftada 5 kilo veririm diye bir durum yok. bu bir süreç, her adımda daha iyiye gideceksin.

beslenme konusu sana kalmış, benim yöntemin kahvaltıyı hemen kalkınca yapmak yerine 2 saat sonra yapmak. kahvaltıdan 7-8 saat sonra bir öğün daha yiyip günü bitirmek. arada çay kahve su meyve ile kendini tok tutmak. onun dışında kendimi porsiyonlarda kısıtlamıyorum çünkü biliyorum ki bir kibrit kutusu peynir yiyip duramam. onun yerine bol bol salata yeşillik yiyorum, yumurta et baklagil tüketiyorum. ekmek hamur şeker abur cuburu minimumda tutmaya çalışıyorum. bazen 1-2 ayda bir geliyor, acayip canım çekiyor, alıp tüm cipsi yediğim oluyor. ama bazen de yeri geliyor 2 hafta daha sıkı besleniyorum, onu dengeliyor. ben eskiden büyük boy pizzayı çok rahat yiyip üzerine bir de tavuk/patates kızartması söyleyen insandım. geçen 4 dilimde tıkandım, bitiremedim. beslenme şeklini yeterince sürdürürsün göreceksin ki vücudun da adapte olacak.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(16.08.19)
Merhaba. 180cm ve 112 kiloydum Şubat 2019'da. Sadece yürüdüm günde 12 14 bin adım. Ekmek pilav makarna tatlı yemedim asla. Çok nadir bayramda baklava ya da anne böreği yedim.

Şu an 97 kiloyum. Artık çok yemekten rahatsızlık duyuyorum.

Ayrıca günde iki öğüne indim. Öğlen yemekte çorba ve ana yemek ve meyve, akşam ise sadece ana yemek ve yoğurt. Bu şekilde 1500 kalori max aliyorum. Yuruyuste 1000 kalori yakınca bu iş bitiyor. 3 ay dayan çift hanelere inersin.
0
lion de la Turquie
(16.08.19)
hepinize çok teşekkürler uzun, detaylı cevaplar için. bugün yedikerimi azaltarak, daha çok yürüyerek başladım. günlük adım hedefimi 13000 yaptım. bakalım, insallah birkaç ay sonra güzel şeyler olur.
0
🌸everythingok
(18.08.19)
(2)

sporculara bir soru: table pozisyonunda sabit bacakta kalça ağrısı

halanne
table pozisyonunda yapılan heel kick, fire hydrants vs vs gibi hareketler sırasında çalışan bacağın değil de sabit duran bacakta tam kalçanın ortasında ağrı olması normal mi? bir de gene çalışan bacak kadar sabit bacağın iç tarafı da çok yoruluyor. yoksa hareketi mi yanlış yapıyorum ya da kalçada mı
table pozisyonunda yapılan heel kick, fire hydrants vs vs gibi hareketler sırasında çalışan bacağın değil de sabit duran bacakta tam kalçanın ortasında ağrı olması normal mi? bir de gene çalışan bacak kadar sabit bacağın iç tarafı da çok yoruluyor. yoksa hareketi mi yanlış yapıyorum ya da kalçada mı sorun var?
0
halanne
(15.08.19)
Ağrı olabilir, acı olmadığı sürece sıkıntı olmaz ama canını çok sıkıyorsa bir tane foam roller alıp ağrıyan bölgeyi iyice ezip ertesi gün tekrar dene, muhtemelen bir sorun kalmayacaktır.
0
angelus
(15.08.19)
ek olarak, sabit bacak da aslında bir önceki çalışan bacak olduğundan, o an sabit olsa da daha çok ağrıyor olabilir. çünkü hem arka bacağı ve kalçayı çalıştırmışsınızdır, hemen akabinde de bacak değiştirip çalışmış bölgeyle sabit durmaya çalışmaktasınızdır; normaldir ağrı olması. bunun etkisini anlayabilmek için ilk defa table pozisyonu aldığınızda yapacağınız ilk harekette sabit duran bacakta ağrı oluşup oluşmadığını ya da yoğunluğunu anlamaya çalışın.
0
brena
(16.08.19)
(5)

Booking’den Türkiye’de Otel Ayırtma

bi mekan
Merhaba, Ben mesela kendi hesabımdan yurtdışındaki bir arkadaşım aracılığıyla Türkiye’de bir otel ayırtsam ve sonra kendi hesabımı Türkiye’de kullanmaya devam etsem, rezervasyonun geçerliliğiyle ilgili bir sorun yaşar mıyım? Teşekkürler.
Merhaba,

Ben mesela kendi hesabımdan yurtdışındaki bir arkadaşım aracılığıyla Türkiye’de bir otel ayırtsam ve sonra kendi hesabımı Türkiye’de kullanmaya devam etsem, rezervasyonun geçerliliğiyle ilgili bir sorun yaşar mıyım?

Teşekkürler.
0
bi mekan
(02.08.19)
Hayır, türkiye sınırları içerisinde vpn kullanarak rezervasyon yaptırıyor zaten herkes, bir sorunla karşılaşanı duymadım.
0
brena
(02.08.19)
Teyit edeyim sıkıntı yaşamadık, vpn sıkıntı olursa da en iyisi opera tarayıcı vpn i
0
gneral
(02.08.19)
Hayır. Arkadaşının aracılığına gerek yok, vpnle kendin de halledebilirsin. Sıkıntı yaşanmıyor. Birebir denedim.
0
elorelia
(02.08.19)
hayir oyle bir kontrol yok. sadece arama esnasinda TR IP'lerine turkiye'deki oteller donmuyor.
0
crucio
(02.08.19)
daha önceden haberlere de konu olmu$tu, bir otel vpn benzeri yöntemle yer ayrıltıldı diye ekstra ücret ödetmeye kalkmı$tı, gündem falan da olmu$tu... onun haricinde sıkıntı yok, ben de ayırttım özellikle istanbul otellerinde, sıkıntı ya$amadım.
0
gneral
(12.08.24)
(2)

Drop set ve süper set yapıyo musunuz?

Delay Fuze
Yapıyosanız verim alıyo musunuz?Yapmıyosanız neden yapmıyosunuz?
Yapıyosanız verim alıyo musunuz?

Yapmıyosanız neden yapmıyosunuz?
0
Delay Fuze
(01.08.19)
Süper seti zaman zaman yapıyorum, drop set için partner lazım onu da ben sevmiyorum o nedenle yapmıyorum ama ikisi de gelişim için iyi teknikler, diyet dönemi değilse güzel sonuç verir.
0
angelus
(02.08.19)
Süper set yapıyorum ara ara. Yalnızca aynı kas grubu hareketlerini süper setleyerek de değil, karşıt kas gruplarını da bu şekilde çalıştırabiliyorum. Bunu özellikle bir süre antrenman yapamadıysam tercih edebiliyorum, hızlı bir şekilde toplamış oluyorum.

Ne şekilde yaparsam yapayım verim alıyorum ama net bir şekilde.

Dropset için angelus ile aynı durumdayım, tek başına olmuyor o, ben de tek çalışıyorum.
0
brena
(02.08.19)
(10)

Hayatımda hiç hayvan bakmadım ve köpek sahibi olmak istiyorum

noluyo yaa
Anlık değil, gidip yarın almayı planlamıyorum böyle 2 sene içinde falan almayı planlıyorum. Öncesinde neye göre buna uygun olup olmadığımı nasıl anlayabilirim mesela?
Anlık değil, gidip yarın almayı planlamıyorum böyle 2 sene içinde falan almayı planlıyorum. Öncesinde neye göre buna uygun olup olmadığımı nasıl anlayabilirim mesela?
0
noluyo yaa
(01.08.19)
Evde kaç kişi yaşıyor çalışma saatleri neler bu soruların cevabı önemli
0
tabasco
(01.08.19)
@tabasco, tek başınayım abi. Çalışma saatlerim en az 8 saat, ama projeme göre 10-14 saat arası da çalışabiliyorum (2 sene içerisinde ne olur bilmiyorum tabi).
0
🌸noluyo yaa
(01.08.19)
O iki senelik süre içinde her gün (hafta içi, hafta sonu, hastalıkta, sağlıkta, yağmurda, çamurda) ama her gün aynı saatte, dışarı çıkıp 1 saat dolaş.
Yapamıyorsan vazgeç.
0
Mirket
(01.08.19)
Yok abi tek kişi esnek çalışma saatlerine olmadığı sürece o iş sana ve hayvana işkence. Bir hatun olacak evde mutlaka bu iş için
0
tabasco
(01.08.19)
öncesinde anlayabilmen adına net bir parametre bulunduğunu söylemek zor bence. her halükarda olması gereken şeyler var ama; öncelikle sabır, çokça sevgi, gerektiğinde fedakarlık yapabilme iradesi. özel olarak ise bir köpekle yaşayan insanın köpeğine karşı davranışlarında tutarlı olması, onu iyi gözlemleyebilmesi ve böylelikle ihtiyacını karşılayabilmesi. ya da gerektiğinde hem davranışlarını geliştirebilmek hem sağlık sorunlarını anlayabilmek vb. sebepler için bol bol okuma yapabilmesi vs. bunlar teferruat ama. ilk sayılanlar varsa diğerleri de oluyor zaten. muhteşem bir bağlılık bu. o duyguya sahipseniz elinizden geldiğinin en iyi şekliyle bakmaya çalışacaksınızdır zaten.

tek yaşayanların köpek sahibi olmasına olumsuz bakanlar olabilir; ben buna katılmıyorum. köpek dediğin canlıya sürekli insan gerekir, birileri her an ona şebeklik yapmalı, eğlendirmeli gibi bir kaide yok. eğer evdeki zamanını verimli geçirirsen zaten köpek hayatından çok memnun şekilde yaşar. ben de tek yaşıyorum ve bir adet danam var. gündüzleri köpekler bolca uyumayı tercih eder zaten; evde olsan dahi keyfini bozamazsın hehe.

ancak, teksen yavru sahiplenmemeni önerebilirim. çünkü yavruluk sürecinde çokça evde bulunman gerekecek, temel eğitimleri verene kadar zamanının büyük bir bölümünü ona ayırman şart olacak. ha diyorsan ki en az 1 ay evde takılabilirim vs., tamam, denenebilir. onun haricinde en azından 1 yaşının üstünde bir köpek ile daha rahat bir şekilde ilişki kurabilir ve birbirinize adapte olabilirsiniz.
0
brena
(01.08.19)
bari sokaktan al da azalsın 1 tane.
0
bonanza
(01.08.19)
@tabasco, abi bir ilişkim yok, olmasını da istemiyorum. Köpek bana dostluk yapsın ben de ona yapayım istiyorum. Küçüklüğümden beri de istediğim birşey zaten.

@brena, çok sağol yorumun için. Ben de zaten bi tane tembel bi cins istiyorum ki ben yokken daha az sıkılsın.

@bonanza, o işin teferuatı artık. Ben bi kendimi tam köpek bakabileceğime ikna edeyim, ondan sonra hangi cins/nereden alacağımı düşünmeye başlarım.
0
🌸noluyo yaa
(01.08.19)
Ben ayni saatte ve yalnizca bir saat cikmiyorum kopegimle. Günde 2 saati sadece ona ayırırım. Birlikte yüzeriz, dışarı çıkarız, hafta sonları oyun grubuna ya da eğitime götürürüm ya da kendim yeni şeyler öğretirim, eski bildiklerini pekiştirmesini sağlarım vs...

Her gün 4 saatten cok tek kalacaksa ya köpekle ilgilenebilecek bir bakıcı ya bir gezdirici ya da tanıdık olması şart. Hatta yedeğin de yedeği olmalı, benim bıraktığım tanıdığım hastalandı mesela ve mahallemdeki gezdirici tatile çıktı aynı tarihte. Erteledim planlarımı. Köpege uygun bir yerde yasıyor musunuz, disaridaki sosyal hayatınızın ne derece parçası olabilir?

Uygunluk bence eşittir sorumluluk sahibi olabilmek. Bu sorumluluğu alıyorsanız, kendinize uygun bir köpek bulursunuz elbette.

brena’nin yazdiklarina katilmiyorum. Her kopek oglen uyumaz, her kopek tek bir insanla sosyallesmekten memnun yasamaz.

İlk kopeginizi bir yas ve üstünde sahiplenin derim. Ergenligidir, bebekliğidir zor dönemler.

Bu süreçte kopek bakımı hakkinda da okuma yapabilirsiniz. Okudugunuzda tutarsız isteklerden arinirsiniz. Örnegin 30m2 evde messy yasayan ve hareketsizligi seven bir insansaniz gidip çoban kopegi sahiplenmenin yanlis oldugunu anlarsınız.

Düzeltme: Imla.
0
buf-e kür
(01.08.19)
Yalnız ve meşgul insana köpekten ziyade kedi uyar.
0
d max
(01.08.19)
ben de büf-e kür'ün yorumuna katılamıyorum.

öncelikle kişinin tek yaşaması, köpeğin yalnızca tek bir kişiyle sosyalleşeceği anlamına gelmiyor. tüm hayatı boyunca tek bir insanı görecek demiyoruz elbette; sadece asli olarak bir kişinin sorumluluğunu üstlendiği durumlarda da, çok rahat şekilde köpeğinizi mutlu tutmak mümkün olacaktır.

burada kilit nokta zaten önceki cevabımda belirttiğim kriter: sahip olduğunuz zamanı verimli ve kaliteli geçirmek. bu yalnızca sevgi vermekten geçmez; onu yoracaksınız, yüzmeyi seviyorsa ve imkanınız varsa yüzdüreceksiniz, köpek parklarına götüreceksiniz, at-getir oynayacaksınız, diğer köpeklerle sosyalleştireceksiniz vb. ayrıca eğitim vereceksiniz, böylece aranızdaki ilişkiyi de daha sıkı hale getireceksiniz.

bu arada, her köpek öğlenleri uyumuyor dense dahi, çok büyük bir kısmı uyuyor evet. elbette cins de önemli; gidip aşırı hareketli, küçük/orta ırk avcı bir köpek alırsanız onun enerjisini atmanız daha da zorlaşacaktır. ancak genelde evlerimizi açtığımız, bekçi köpeği niteliğinde olmayan özellikle orta/iri ırk köpekler diğer saatlerini daha sakin geçirmeye yatkın oluyorlar. bu uyku depresif bir uyku da değil; zaten diğer saatleri dolu dolu geçtiyse "yaşasın evim, yaşasın koltuğum, oh biraz da şurada yatayım" uykusu. hatta bu yüzden siz evdeyseniz dahi rahatını bozmak istemeyebiliyor. keyif alıyor nitekim.

hatta evde olduğu için uyuduğunu iddia edenlere özellikle hep bahçede bakılan köpekleri gözlemlettiriyorum. zannediliyor ki bahçede bakılan köpek full-time koşup oynuyor. yok öyle bir şey. onlar da gayet köşeye çekilip siesta modunda takılıyorlar.

ha son olarak, çok seyahate çıkan biriysen, tekrar düşünebilirsin kararını. güvenilir biri bulamadıktan sonra sürekli köpeğini başkalarına bırakmak mümkün olmayacaktır. ki ben o konuda çok şanslı olmama rağmen, seyahatlerimi planlarken olabilecek en asgari düzeyde ondan ayrı kalacak şekilde hareket ediyorum. hatta bazı planlarımdan dahi vazgeçiyorum.
0
brena
(01.08.19)
(5)

spordan önce kahve içmek

bohr atom modeli
daha çok terlemeye neden olur mu? kilolu değilim. hatta boyuma göre ideal kilodayım. yalnız aşırı terliyorum. spor yaptıktan sonra tişörtüm çok fazla ıslanıyor.bana mı öyle geliyor yoksa herkeste böyle mi acaba? yanıtlar için şimdiden teşekkürler.
daha çok terlemeye neden olur mu? kilolu değilim. hatta boyuma göre ideal kilodayım. yalnız aşırı terliyorum. spor yaptıktan sonra tişörtüm çok fazla ıslanıyor.

bana mı öyle geliyor yoksa herkeste böyle mi acaba? yanıtlar için şimdiden teşekkürler.
0
bohr atom modeli
(01.08.19)
ben normalde evden çıkmadan hızlıca kahve içsem bile ter basıyorbence normal
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(01.08.19)
Kafeinin uyarici etkisi vardir, kalp atislarini ve metabolizmayi hizlandirir. O yuzden uykuyu acmak icin kahve icilir zaten.

Spordan once kafein almak kalp kirizi riskini arttirabilir.
0
crown
(01.08.19)
kahve metabolizmayı hızlandırır dolayısıyla terlemeyi de artırır.

aşırı terlemen çok normal hava çok sıcak zaten. kahveyle alakası yoktur.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(01.08.19)
bazı insanlarda kafeinin etkisi daha büyük ölçekli gözlemlenebiliyor; hele spor öncesi tüketiliyorsa. bir türk kahvesi içip, antrenman sırasında yüzü bembeyaz olup yere yıkılan bir arkadaşım olmuştu mesela. kalp atışları hızlanıyor, tansiyon oynuyor, crown'un dediği gibi kalp krizi geçirme riskinin de yükseldiği söyleniyor.

bunlar ihtimaller elbette, gözü çok korkutmaya gerek olmayabilir. ancak tabiri caizse boost olarak spor öncesi kahve içiliyorsa bir etkisi olduğunu kabul etmek gerek. benim de artık elim ayağım oynamaya başladığından spordan hemen önce kahve tüketmeyi bıraktım. hele bu sıcaklarda daha bi fenalaşır gibi olabiliyor insan.
0
brena
(01.08.19)
Spor sırasında ve sonrasında ben de su gibi oluyorum, normal bence.
Kahve çok sık içerim ben de
0
sheeper
(01.08.19)
(64)

ailem ve eşim arasında kaldım

august
herkese merhaba içinden çıkamadığım bir haldeyim. hesabım bilindiği için mecbur kalıp farklı bir isimle bu konuyu açma cesareti gösterdim. dışardan birilerinin görüp fikir vermesini istiyorum.özetle 10 yıldır beraber oldugum şuan eşim olan insan ve ailem arasında sıkışıp kaldım diyebilirim. valla ne
herkese merhaba içinden çıkamadığım bir haldeyim. hesabım bilindiği için mecbur kalıp farklı bir isimle bu konuyu açma cesareti gösterdim.

dışardan birilerinin görüp fikir vermesini istiyorum.

özetle 10 yıldır beraber oldugum şuan eşim olan insan ve ailem arasında sıkışıp kaldım diyebilirim.

valla neresinde başlasam konuya bilemiyorum yazıp yazıp siliyorum.
babam vefat ettikten sonra evin erkeği artık sensin deyip tüm sorumlulugu bana yükledi annem. eşimle benim okullarımız bitmişti çalışın para kazanın öyle evlenin dedi eşimde benim ne senden ne annenden bi beklentim yok hemen evlenelim dedi.
annem yanımda yaşayın 1-2 sene para biriktirin madem alt katı yaptırın yanımda aynı yerde kalalım dedi. eşim kabul etti. biz bir süre beraber yaşadık ama annemin odamıza pat diye girmesi olsun eşim mutfakta bişey yaparken sürekli uyarması pazar sabahları evi süpürmesi falan aslında küçük gözüken ama bir süre sonra sinir bozan şeyler yapması sebebiyle biz kendi evimize çıktık.1 seneyi doldurmadan.

babamdan 2 daire 1 dükkan kaldı. hepsi aynı apartmanda. bizim oturdugumuz daire küçük bir kısmı dükkan olan daire,annem ve kardeşiminki büyük.

bütün bunları olayları daha net anlayın diye yazıyorum.
ayrı eve çıktık sanki ama her akşam beraberiz eve çat kapı giriyor kardeşimde annemde. ve tabi ki en sonunda eşim patladı bu böyle olmaz git konuş annenle sen konuşmazsan ben konuşurum gibi.
ve tabi ki eşim dayanmadı gitti söyledi belki yanlış bir uslupla söyledi bilmiyorum ama araları açıldı.bebek olduktan sonra annem eşime çok yardım etti.araları düzeldi bir süreliğine.

sonra bizim bebeğimiz oldu eşim işten çıkıp ben büyütcem dedi. nasıl istiyorsan dedim ama eşim başka biri oldu tanıyamıyordum artık evde annem ve kardeşimin hareketlerini batıyordu ona sanki evdeyken bu süreçte sürekli ona acaba işe mi dönsen diye inceden söyleniyordum. en azından göz görmeyince gönül katlanıyordu diye düşündüm.

çocuk 1 yaşına girince eşim işe girdi. bebeğe annem bakıyordu.eşimde işe döndüğü için mutlu gibiydi. sonra yine sorunlar çıkmaya başladı eşim anneme bebeğe baktıgı için para veriyor faturalarını ödüyor hediyeler alıyor eli benden daha açık.ama bir süre sonra eşim ne zaman evi arasam ali sürekli bizim evde yiyip içiyor girip bi işe çalışmıyor ben onlar benim evimde rahat takılsın diye mi çalışıyorum deyip durdu.

kardeşim okulu bitireli 1 sene oluyor ısrarla işe girmiyor zaten okudugu okul bi boka yaramıyor. gir bir fabrikaya diyoruz onuda yapmıyor mal mal bilgisayar başında takılıyor. annemde üzülüyor ama karım hepimizden çok takmış durumda sürekli faturasını ben ödüyorum yediği ekmeği bile ben alıyorum böyle şey olmaz diyor. ve bunu artık dile getirmekten hiç çekinmiyor.

zorla işe sokamam anneme biz evde yokken eve gelmesin diyemem çaresiz kaldım.
çık işten bu kadar sorun ediyorsan diyorum bu mu bana verdiğin çözüm diyor.
en sonunda işten çıktı. ama şimdide anne her ay gelip farklı bahanelerle para istiyor açık açık para verin demiyor ama bu ay çok sıkıştım bilmem kimin düğünü var onlar size çeyrek taktı vs vs. eşimde fırsatını buldu mu hiç kaçırmıyor hemen benim annem babam hiç gelip dişimi yaptırdım onun düğünü var fatura çok geldi gibi bize ağlamıyor seninki her fırsatta bizi sömürmeye çalışıyor diyo.

dükkanda kiracı vardı çıktı şimdi annem tekrar kiracı bulalım yoksa kirayı sen ver bana diyor.şimdi anneme her ay 300-400 versem beni etkilemez ama eşim delirir evde kardeşin sığır gibi yatıyor annen bize güveniyor sırtımızda bir kamburlar falan diyor.
artık saygısını tamamen yitirmiş durumda.

annemi sevdiğini biliyorum ama kardeşimden dolayı şuan ipleri koparma noktasında.
her masaya oturdugumuzda annem bugün bişe istemese de kavga çıkmasa diye oturuyorum.
eşimden de annemden de soğudum eve gitmek istemiyorum sürekli mesaiye kalıyorum.

anlatacak bir sürü şey var 4-5 yılda yaşanan en kısa hali ile fikir verin bana ben ne yapmalıyım.
eşim işe dönmek istiyorum ama ben çıktıktan sonra kardeşinin aşağı inip kahvaltı yapması benim aldıgım kaşarı haftasonuna kadar bitirmesini istemiyorum diyor.
ister istemez aramızda sürekli sözlü tartışma çıkıyor. artık yediklerini içtiklerine bile takmış durumda.
0
august
(01.08.19)
1- Evinin anahtarı annenle kardeşinde varsa al. Ya da evinin kilidini değiştir. Kendileriyle konuş, böyle bişey olamaz.

2- Annenin konuyu paraya getirmesi olayını annenle yalnız kalıp konuş, yapma de. Bi ihtiyacın olursa beni tek bulup söyle de.

3- mümkünse oradan taşın başka bir eve geç. Annen ve kardeşinle görüşme sıklığını azalt. Sen artık evlisin. Her gün anneni telefonla arayıp konuş, haftada bi ziyarete gidin, imkanlar nispetince ihtiyaçlarını giderin.

4- eşin iyi dayanmış. Kendisine sabrından dolayı teşekkür et.
0
Kahir ekseriyet
(01.08.19)
acilen taşının.
0
orijinal nick bulamadim
(01.08.19)
Başkan senin yapacağın ilk iş o yan gelip yatan kardeşine sert çıkıp işe girmesini sağlamak. Kilit nokta kardeşin gerekirse bağır çağır çalıştır onu o çalışmadığı müddetçe annen sen ile eşine saracak.

Kardeşin işe girdikten sonra evi değiştir bence.
0
slm ben yalnız komando yasin
(01.08.19)
Allah esine sabir versin, arada kalacak bir sey yok sen ailene sinir koyamayan, kendi ailesini kurdugunun idrakinda olamayan bir insansin, esin de iyi dayanmis. Su duyuruyu esin acsa, cok afedersin sigir gibi yatan kardese, ozel hayat nedir bilmeyen saygisiz sinirsiz anneye, kendi ailesine sahip cikamayan kocaya s.tiri cek yazilirdi.
Acilen kendinizi toparlayin, ya kendinizi degistireceksiniz ya esinizi ve kendi kurdugunuz ailenizi kaybedeceksiniz. Ne annenizi ne kardesinizi degistirebilirsiniz, ancak ve sadece kendinizi degistirebilirsiniz. Degistirmezseniz de sonuclarina katlanirsiniz bu kadar.
Annenizin hic mi geliri yok? Ceyrek takacak parasi yoksa takmasa olmuyor mu? Esinizle anlasip aylik 500-1000 neyse bir takviye yapip annenize gerisine karismayin.
Ayrica kadin yine hakli, siz onun ailesinin komsusunun altinini aliyor musunuz? Kendi cocugunuzun rizkini baskasinin dugunune harcamakta sorun gormuyor musunuz? Sizin ailenize saygi duymamasi da normal, kadin hic saygi gormemis ki anneniz kardesiniz ve siz saygi bekliyorsunuz?
Birey olmayi bilemeyen ailelerin sonu boyle oluyor iste, kabile hayati geride kaldi artik. Birey olmak ile bencillik/bireysellik ayni seyler degil bu arada.
0
songforsomeone
(01.08.19)
Kahir ekseriyet cok guzel demis eklenecek hicbir sey birakmamis. +1 diyorum ben de.
0
in vino veritas
(01.08.19)
taşının derim o evden
yeni bir başlangıç iyi gelecektir
0
superb
(01.08.19)
çocuk da varmış ama eğer böyle devam edecekse harbiden eşini kurtarın. çok iyi sabretmiş. bence iyi bile korumuş psikolojisini. eğer kaybetmek istemiyorsan acilen evini taşı, anahtarını da kimseye verme. çocuğa annen bakacaksa gündüz bırakırsın oraya. size gelip bakmasın.

eşin kesinlikle çok sabırlı ve iyi bir insana benziyor. bence kaçırırsan bir daha zor bulursun böylesini.
0
prodeq
(01.08.19)
kahir çok güzel açıklamış, diyecek başka bir şey yok.
0
benaslinda
(01.08.19)
Valla yine bir bayan terörü okuma niyetiyle girdim basliga, fakat muthis bir es secmissin hocam kendine. Kadin cok iyi dayanmis senin aileye. Ne dese hakli.
0
Deathrow
(01.08.19)
Ortada bir sorun yokmuş da eşiniz kendi kendine sorun çıkarıyor gibi "çık işten bu kadar sorun ediyorsan" demişsiniz bir de, kadıncağız gerçekten iyi dayanmış.


songforsomeone +1
Biraz uzağa taşının, evin anahtarını vermeyin, çocuğa bakacaksa çocuğu annenize götürün önerilerinin hepsi çok haklı ayrıca.
0
kobuzchu kiz
(01.08.19)
Eşin haklı. Annen ve kardeşin tarafından açık ve net sömürülüyorsunuz.

Uzak bir yere taşının, yoksa size huzur yok.

Ayrıca artık senin ailen eşin ve çocuğundur. Yukarıda biri demiş, katılıyorum, kendi aileni kurduğunun farkında değilsin.
0
peggy
(01.08.19)
Anneniz ve kardeşiniz haksız, türkiye de anneler böyle. Duracakları yeri bilmezler, çocuklarının yetişkin olduğunu anlayıp sınır çizemezler. Anneniz ve kardeşiniz haksız, çeki düzen vermek de size düşer.
0
doxanikee
(01.08.19)
Hocam ev üstünde ev olmaz, daha kendi başına ayrı eve çıkacak durumun yokken gidip bir de çocuk yapmışsın ne bekliyorsun.

Evin anahtarını annenlerden al, eşin de bakmayı çok istiyosa kendi baksın. Zaten işten de çıkmış en son anladığım durumda. Bir süre bu insanları birbirinden ayrı tut.

Herkesi vıcık vıcık edip sonra da "ay ben dayanamıyorum" demeye hakkın yok. İçini bize dökme eşine&annene dök.
0
lcha
(01.08.19)
Vakit kaybetmeden taşının. Evinizin anahtarı yalnızca eşin ve sende olsun.
0
takıl yani takmıyo belli
(01.08.19)
verilen tavsiyeler gayet açık, bunları uygulayacaksın. ayrıca ''sen ailene sinir koyamayan, kendi ailesini kurdugunun idrakinda olamayan bir insansin, esin de iyi dayanmis.'' +1
0
contraparal
(01.08.19)
Sen karını bu kadar ezerken ailesinden biri kalkıp senin kulağını çekmedi mi ben onu anlamadım. Ya da kız kimsesiz olduğundan çöreklenmişsiniz üstüne. Sen benim ablama bunları yapsaydın o "beğenmiyorsan işten çık" diyen ağzını yüzünü kırıp eline vermiştim.

ya da bu duyuruyu kadın tarafı yazdı erkek ağzıyla, bu da bir ihtimal. ortada çok büyük haksızlık görünüyor ve adam bize soruyor bilemedim.
0
windows95
(01.08.19)
Eşiyle annesi arasında kalan bir erkek olarak (bundan çok daha önemsiz sebeplerle) seni savunmaya gelmiştim ama eşin çok net olarak haklı, kıymetini bil ve onun huzurunu tesis etmeye çalış. Benzer şeyleri ben yaşasaydım olacakları hayal bile edemiyorum.
0
temasettin
(01.08.19)
arkadaşlar sağolun anneme gömmüşsünüz ama babamdan kalan 1100 lira emekli maaşı var o yüzden maddi anlamda yardımda bulunmak zorunda hissediyorum her zaman.
ayrıca taşınma ihtimali mümkün değil annemi yalnız bırakamam babamdan sonra kendisine söz verdim.
kardeşim konusunda kesinlikle haklısınız ama zorla işe gir çalış diyemem koskoca adam.
bizim eve girme kola içme peynir yeme nasıl diyeyim?
evet karımın anlayışlı oldugunun farkındayım ama annem ve kardeşimi silip atamam.
taşınmak çözüm değil annemle bi kaç kez konuştum para konularını o zaman da ben seni ne çilelerle okuttum şimdi verdiğin 3-5 liranın lafını yapıyorsun diyor.
0
🌸august
(01.08.19)
ayrıca şuan eve çat kapı girme evden yukarı yicek taşıma gibi bir durum yok eşim evde oldugu için.
ama eve yemek söylerken bile annemle kardeşime söylemek istediğimde eşim söyleme diyor ola ki annem gelirse o saatte oo bensiz köfte mi yediniz balık mı yediniz diye sitem ediyor.
evet taşınmak en güzel çözüm gibi gelebilir ama şuan için imkansız.
0
🌸august
(01.08.19)
Tüm konularda eşin haklı sen haksızsın. Bir erkek olarak söylüyorum. Asalak bir kardeşin var, çatkapı giren özel hayattan anlamayan bir annen var. Sende karakter olarak zayıf kalmışsın, evini oturtamamışsın. Eşin ne sabırlı mükemmel bir kadınmış.

Asalak kardeşinin sizde ne işi var, kendi evinde takılsın, kov gitsin. Bal gibi de söylenir, kıvırıp durma onu nasıl söylerim, bunu nasıl söylerim diye.

Sen kendi karakterinden soğu. Çapsızsın kardeş biraz.
0
KaraSakall
(01.08.19)
onemli olan senin ve esinin huzuru. zaten annen de bunu diliyordur. bunu saglamak icin ne gerekiyorsa yapacaksiniz. anneniz sizi anlayacaktir.

kardes gecici bir sey, mecbur kaldiginda gider is bulur. bu sorun degil.

karinizin ve toplumumuzu liberal sanan duyurucularin doldurusuna gelip annenize patlamayin lutfen. sakin kalin. iki tarafli dengeyi kurun.
0
Leonardo~Da~Vinci
(01.08.19)
kahir ekseriyet +1

Annen ceyrek takamiyorsa, gram altin taksin, onu da yapamiyorsa 100 lira taksin. Bu dügünde para takma olayi ekmek degil, su degil, elzem bir ihtiyac degil sonucta.

Kardesine de "Burasi market degil, git calis, kazan, istedigini al!" de.

Esinde peygamber sabri varmis.
0
chitosan
(01.08.19)
annem kardeşime karşı daha farklı hisler içinde ben okurken maddi durumumuz iyiydi fakat kardeşim okurken babamın vefatına denk geldi ve düzgün bi okul hayatı olmadı bende yeni evliydim ve kendisine yardımım olmadı.
o yüzden şuan kendimi onlara sorumlu hissediyorum evet bunların hiç biri eşimin kabahti değil ama beni anlaması lazım.

eşim işten çıkmak istemiyordu şuan da çalışmak istiyor evde delirmek üzere ama evi takıntı haline getirdi. evime girmesinler dolabımı açmasınlar diyor.
tuvalet kağıdını bile bizden taşıyorlar diyor.

7000 e yakın gelirim var kira vermiyorum aylık 500 lira yese annem kardeşim ne olacak ?
kadın 3000 alsa benden böyle beklentisi zaten olmaz.
0
🌸august
(01.08.19)
Yuh... eşin ne kadar sabırlı. Sizin acilen mümkünse şehrin taaa diğer ucunda bir eve taşınmanız lazım. Hatta keşke satın alsanız öyle bir ev.
Sonra kimse gelmez bence. Çocuğunuza da baktırmayın sadece arada ziyaret etsin babaannesini.
Anneye maddi yardımı bi düzene oturtun belli miktarı her ay verin ve gerisine karışmayın. Ya da siz evden taşının ki kadın oturduğunuz evi kiraya versin.
Amneme söz verdim diyip ömür boyu bu huzursuzluklarla nasıl yaşayacaksınız? Zaten böyle devam ederseniz ömür boyu sürmez, bi sabah yalnız uyanıverirsiniz.
0
megalomaniac
(01.08.19)
arkadaşlar eşimin haklı oldugunun farkındayım ama bu devirde 1100 lirayla nasıl geçinilir bana bi anlatsanıza? yardım etmeyip ne yapayım ?
0
🌸august
(01.08.19)
kardeşim işe girmiyor diye anneme el uzatmayayım mı çünkü eşimin istediği bu.
0
🌸august
(01.08.19)
şu düzen en aklı başında en yardımsever insanı bile çileden çıkartır. eşinizde de haklı olarak tahammülsüzlük oluşmuş. bir ailenin özel alanına bu kadar müdahale edilmemeli.

olay sizin sergileyeceğiniz güçlü duruşa bağlı tamamen. eşinizden soğumanıza hiç gerek yok. yapmanız gerekenleri arkadaşlar da özetlemiş zaten.

edit: sorun yardım etmenizde değil, sorun bunu düzensiz yapmanızda. kadının burnuna kadar sokmanıza gerek yok yardım etmek için anne ve kardeşinizi.
0
muslugubozukhayrat
(01.08.19)
Annenize yardım etmenin yolu iç içe yaşayıp akrabanın çocuğuna altın almasına yardım etmek değil ki.

Ev annenizin zaten, faturalarını, aylık yemek masrafını hesaplayın, sıkışmayacağı bir miktarı düzenli verin annenize ama kardeşiniz çalışmayıp, gelip sizin evinizde kendi evi gibi yiyip içip yatarsa tabii ki sinir bozar. Siz fiziksel olarak uzaklaşmalısınız, kardeşiniz de iş bulmak için ciddi çabalamalı artık.

Ayrıca eşinizin haklı olduğunu söyleyip durumu düzeltmeniz için öneri veren herkese "ama..." diye başlayıp yine annenizi ve kardeşinizi savunacaksanız bizden ne bekliyorsunuz? Fikir verin deyip fikrimizle kavga ediyorsunuz :/
0
kobuzchu kiz
(01.08.19)
Kahir ekseriyet +1

rica ediyorum karına bu akşam eve giderken bu kadar büyük sabrı için bizim adımıza da bi hediye al ya da ben bi orkide göndereyim. karın seni gerçekten seviyor. çünkü bütün bu anlattıklarında karın aşşıııırrııı haklı.
taşının.
ailenin huzur ve mutluluğu için (eşin ve bebeğinden oluşan) annen ve kardeşinle görüşmeleriniz azaltmalısın.
kaç yaşındasın bilmiyorum ama lütfen sen de bu olumsuzlukları görebiliyorken anneni ve kardeşini kayırmaktan vazgeç yoksa elinde olan seni seven bir eşi ve bebeği de kaybedeceksin.
0
dedim ben sana
(01.08.19)
eşin çok haklı. senin anneni ve kardeşini düşündüğün kadar kardeşinin de annesini ve kendisini düşünmesi gerekir. Kardeşin bile olsa bir yere kadar yardım edebilirsin. Eşin çocuğunu bırakıp çalışırken kazandığı paranın tabi ki de evde boş boş oturan insanlar tarafından yenmesini istemez. Kardeşini alıp karşına düzgün bir şekilde konuş bence. Gerekirse annen ile ayrı konuş bu konuyu.
0
ladybird
(01.08.19)
yardımcı olmak, destek olmak farklı kendine aldığın özenip seçtiğin şeyin eve geldiğinde dolapta olmaması ve bunun tekrarlanması farklı şeyler.
Kadının ailesinin sizden yardım istemediği konusu geçmiş aranızda, bu konuda yardım konusunu açığa kavuşturmanız eşinizle konuşmanız gerekir. Haklısınız 1.100 tl ile geçinilmez. Eşinizle konuşup iki ailenin maddi durumlarının farklı olduğunu ve sizin ailenizin desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyip nakdi yardım yapmayı istediğinizi, bunun haricinde evden erzak vb bir çıkış olmayacağını anlatırsanız anlayacağına inanıyorum. Sonuçta bu kadar şeye katlanan kadın gayet de mantıklı olan bu çözüme laf etmez hatta bence sevinir. Taşının ayrıca desteği sadece aylık belli bir tutar nakdi destek olarak kısıtlayın, bu kararı da eşinizden habersiz almayın. Yeni anahtar kimsede olmasın.
0
okumayi sevmeyen okur
(01.08.19)
herkes söylenmesi gereken şeyleri halihazırda söylemiş, tekrar etmeyeceğim o yüzden.

ancak şunu belirtmeden geçemedim, tüm olay aslında sizin basiretsizliğinizden kaynaklanıyor ve bir de bunun üzerine "eşimden de annemden de soğudum eve gitmek istemiyorum sürekli mesaiye kalıyorum" cümlesini zikrediyorsunuz.

hem süreci yönetmekten aciz olup hem de kendi davranışlarınızla oluşturduğunuz durumdan kaçmaya çalışmanız, duble falso. eşiniz bu yönden de iyi sabrediyor; benim bir kadın olarak kesinlikle tahammül edemeyeceğim bir davranış biçimidir bu. eşin ailesiyle olumsuzluklar yaşanması bir yana, problem çözme yoksunluğu ve bunun üzerine sorundan kaçmaya çalışarak hayatını idame ettirmeye çalışan insandan net bir şekilde soğurum.

umarım değiştirmeniz gereken davranış biçiminiz hakkında biraz fikriniz olmuştur verilen cevaplar ışığında.
0
brena
(01.08.19)
august kardes, sen ailene yardim etmekle aileni kendi ailenin onune koyup, tum sinirlari alt ust etmenin farkini anlayamiyorsun. kimse sana anneni at bir koseye bir daha da gorme demiyor. bunun bir yolu yordami vardir.
tuvalet kagidina kadar kadinin evini 'elleyebilen' bir insana esin neden anlayis gostersin bana bir soyler misin? kadinin evini anahtarla aciyorlar giriyorlar, olayin b.ku cikmis hala bana anlayis gostermesi lazim diyor. hadi siz ailenizden ayri bir birey olamamissiniz, ya onun sinirlari? ya onun ozel hayati?
bunu anlayamiyorsaniz profesyonel yardim alin. esinizi karsiniza alip konusun, bir miktar belirleyin, her ay hesaplarina gonderin onun disinda evinize girip cikmalari, kadinin ev duzenine karismalari falan kabul edilebilir seyler degil. boyle bir sacmaliga da kimsenin anlayis gostermesini bekleyemezsiniz.

bu arada son olarak, bu olayda siz magdur falan degilsiniz, onu da soyleyim, hic kendinizi magdur pozisyonuna falan sokmayin. siz kendi basiretsizliginizin sonuclarini yasiyorsunuz.
0
songforsomeone
(01.08.19)
babandan 2 daire 1 dukkan kalmis. ekstra bir de emekli maasi 1100 var.

geliri gayet de 1100den daha fazla.


sen annen ve kardesine gerekli siniri koyamadigin icin yillarin getirdigi bir sinir var ortada. sen annene sakiz alsan sinirlenir karin. cunku bikmis.

annen kira vermiyor. faturalari 300 marketi pazari 600 tutar.

2 dukkan yahu onlardan gelen kirayla mis gibi de yasar. annene kiraci bulmada yardim et intetnete koy emlakcilara ver. o kardesin ne ise yariyor o yapsin bu isleri.

annen cok yuzsuz. benim babam ben 12 yasimdayken vefat etti. ben unvyi bitirdim ise girdim. maasim yeterli degildi annemden hala yardim aliyodum. buna ragmen bi gun geldi snnem benden para istedi ve kadin bunun icin agladi agladi. kizimdan para istiyorum diye icerledi kadin. ki o bana hala para veriyor zaten. sizin annenizin dedigine bak ben seni okuttum yedirdim bana 3 5 veriyon...

hicbir sekilde annen ve kardesin sizin evinize cat kapi giremez. her hafta da gorusulmez. 1 haftasonunu esinin ailesine 1 haftasonunu annenize 1 hafta kendi cekirdek ailenize ayirin.


senin onceligin karin ve cocugun. once onlara karsi sorumluluk hisset. once onlari mutlu et.


annen dugunlerde altin takmak zorunda degil. taki takmak zorunda degil. elalemin dugunune takacagi altini siz odememelisiniz. ne alaka ya ne alaka? komsulara verecek 300 500 liran varsa onu biriktir de cocuguna yatirim yap.


annen yemegini alamaz kirasini odryemez yardim edersin tabii. ama ortada boyle bir durum yok.


siz annenize acidiginiz icin bole yapiyorsunuz. o da bakti sizin kiyamadiginizi anladi sizi somuruyor.

annenize acimayi birakin. durumu dogru gozlemleyip degerlendirin.


kardesinize de 5 kurus vermeyin. gitsin ise girsin.


ne demek baban oldu ve sen sorumlusun simdi? annen seni bu sebeple mi dogurdu? cocuklari onlara baksin diye doguran ailelerden ne hayir gelir ki zaten...


git karinin gonlunu al, cicek al vs. komsunun dugunune verdigin 500 lirayla karina bir hediye al da onu mutlu et.
0
batlegolas
(01.08.19)
iyi de, esiniz annene bes kurus vermeyeceksin demiyor anladigim kadariyla. sinirlarin cizilmesini istiyor. hayatinizin tam orta yerinde olmasinlar, sizi somurmesinler istiyor. annenizi dusunmeniz gayet guzel bir davranis bu arada. sizi yetistiren kisiye elbette sorumluluk hissedecksiniz. ama yontemde sikinti var. kardese peynir yeme denmez. buna da katiliyorum.

ilk is ev tasinacak. soz verdim kismini bos verin artik. eli ayagi tutuyor annenizin sonucta. kardesiniz de yaninda. hic gormeyin de demiyoruz. ama evler uzaklassin. sizin daireye kiraci bulun, kirayi anneniz alsin. esiniz ise girsin, sabahlari cocugu annenize biraksin, aksam alip eve gelsin.
ya da cocuk bakiyor diye para verecekseniz kirayi siz alin annenize vermek yerine. ama anneye verilecek para belli olsun. siz de bir borca falan girin. anneniz sizden ekstra isteyemesin. kardesiniz dukkani alsin, is kursun orda, bir seyler satsin.
0
jimicik
(01.08.19)
sen annene ve kardeşine yine destek ol ama uzaktan destek ol. böyle kıç kıça olmaz.
annen sana yüklediği sorumluluğu senden alıp kardeşine yüklemeli.
kısacası sen eşine, kardeşin annene karşı sorumlu olmalı.
0
dafuq
(01.08.19)
Tavsiyelere verdiğin yanıtlardan tüm bu anormallikleri normalize etmeye çalıştığın anlaşılıyor, öncelikle bu kafadan çıkmalısın. Ailenin içinde bulunduğu maddi durum dolayısıyla yardımcı olabilirsin tabi ki, eşin de geçmişte senden daha fazla yapmış zaten, sorun olacağını sanmıyorum. Sorun ailenin vurdumduymazlığı. Sen olması gerektiği gibi onlarla konuşup çözüm bulmak yerine eşinin bu anormal durumu kabullenmesini ve anlayış göstermesini bekliyorsun. 'Nasıl söylerim' dediğin şeylerin hepsi gayet de söylenebilir şeyler ve ailenin geleceğini düşünüyorsan söylemek zorundasın.
0
temasettin
(01.08.19)
ben okurken tiksindim bu ne ya. kardeşinizi üstünüze geçirin bari. annenizin maddi durumu kötüyse dairelerden birini veya dükkanı satabilir. babanıza söz vermişsiniz eyvallah da o zaman eşinizi boşayın madem, annenizle yaşayın. ayıp ya. utandım sizin adınıza. eşinizde çok iyi sabır varmış maşallah
0
burya
(01.08.19)
Hocam altta verilen cevaplara verdiğin cevapları okudum. Valla karın çok sabırlıymış, başkası olsa çoktan kildii değiştirip kapıda bırakmıştı annenle kardeşini.

"bizim eve girme kola içme peynir yeme nasıl diyeyim?" sen bunu diyemiyorsan zaten bu işin sonu boşanmak olur. Sen de ananın evine taşınır kardeşinle birlikte 7000 maaşını bir güzel yersiniz.

Ya aklını başına toplar ve birey olursun ya da boşanırsın. Seçim senin.
0
lcha
(01.08.19)
ay bir de valla eklemek istiyorum "ama annemin odamıza pat diye girmesi olsun eşim mutfakta bişey yaparken sürekli uyarması pazar sabahları evi süpürmesi falan aslında küçük gözüken ama bir süre sonra sinir bozan şeyler yapması"

bu sana kucuk gozukuyorsa bosan, annenle yasa kardes. allah esine sabir falan vermesin, insallah kendinde cekip gidecek gucu bulur.
0
songforsomeone
(01.08.19)
yukarıdaki herkes +1 öncelikle, eşinde gerçekten peygamber sabrı varmış.

eşin artık yaşadığı hiçbir şeyi tolere edebilecek durumda değil, bence bunu gerçekten anlaman lazım. şu an en öncelikli şey senin bunu gerçekten idrak etmen. senelerdir zaten birsürü hadsizlikle uğraşmış, düzelir geçer diye sabretmiş. kardeşin bir işe girer çalışır ve sizin sırtınızdan bir nebze iner diye beklemiş kadıncağız. senin ailene yaptığın yardım falan değil derdi, geçinebilen herkes zaten ihtiyacı varsa anasına babasına destek olur. kadın şu an mental olarak bitmiş durumda, ekmeğinde peynirinde değil yıllardır evlisiniz, bunu göremiyor musunuz?

siz eğer anahtarı değiştirip ailenize dönüp kusura bakmayın diyemeyecek kadar basiretsizseniz o evden çıkacaksınız, bunun lamı cimi yok. anahtarı değiştirdiğiniz anda zaten kardeşiniz de anneniz de kafaları azıcık çalışıyorsa durumu anlayacak, sizin evinizde yaşama konusunda bir adım geri atacaklardır. atmazlarsa da artık evinizi değiştireceksiniz, üzerinizdeki anneme kardeşime kol kanat germeliyim sorumluluğunu biraz atmanız ve sorunlara çözüm odaklı yaklaşmanız gerekiyor. yarın öbür gün sizin başınıza bir şey gelse size kim kol kanat gerecek?
0
evde liyakat kalmamis
(01.08.19)
Dostum, eşin çok iyi aman kıymetini bil.
Eşiniz kendi evi, mutfağı, dolabı olsun sürekli birileri bunları kurcalamasın istiyor esasen. Asıl sıkıntısı bu.

Benzer şeyi bende yaşadım, yalnız annem mecburen bizimle yaşıyordu, 3 katlı müstakil ev tutup en alt katı ona ev yapmıştık ama mutfak vs ortak olunca çat kapı olaylarından vs rahatsızlık oluyordu. Şimdi yine müstakil ama alt-üst tamamen iki daire gibi eve taşındık, mutfak dolap vs ayrı oldu. Alışverişimizi bile birlikte yapıp anneminkiler bizimkiler diye ayırıyoruz. Sınırlar belli olunca onun kendi yaşam alanı bizim kendi yaşam alanımız olunca sorunlarımız inanılmaz birşekilde çözüldü, şimdi eşim sürekli iyiki bu eve geçtik çok mutluyum diyor. Alışveriş vs konularında ise kendi diyor annemin şuyu azalmış alalım vs. Ama eskiden atıyorum bir yemek yapılacak o anda dolap açılıyor ve ee tereyağı vardı bitmiş nasıl olur diye söylendiği oluyordu.

Sizin durumunuzda normalleştirmeye çalışmayın, ev ve dükkan vs var aylık geliri 1.100 TL olmamalı gibi sanki burası bir net değil. 1.100 TL bile olsa sınırları çizin eşinizle konuşun belli bir miktar destek olun düzenli olarak, bunu eşinizde sorun etmez. Ama sizin evinize mevcut durumda olduğu gibi öyle çat girmeyecekler.

Anahtar onlarda olmayacak, siz haftanın birkaç günü yarım saat gider oturur, arada bir hafta sonu birşeyler yapabilirsiniz. Siz evde yokken kardeşinizin sizin evde işi ne, annenizin evi yok mu? Orada neden vakit geçirmiyor. Anahtarı alın anneniz ve kardeşiniz ile de bunu açık açık konuşun, ortada çoğunuz var. Annenize de açık açık söyleyin, benim aile huzurum evliliğim tehlikeye girecek, bu duruma bir çözüm bulmamız lazım. Bunu bulduk. Bundan sonra böyle.
0
FAtE
(01.08.19)
kahir ekseriyet + 1.

uzerine yapacagim oneriler:

1) ayri eve kiraya cikin. annenin evinden uzak olsun. cok asiri uzak olmasina gerek yok, ama arada en az 15 dakika yurume mesafesi olsun. babandan kalan evler ve dukkan tamamen annene kalsin. ister kiraya versin, ister bos biraksin. hem sorumlulugu, hem gideri hem geliri annenin uzerine olsun. kiracilarin kirasini aksatabilecegini, evlerin ve dukkanin bos kalabilecegini, masraf cikartabilecegini ongorerek kendi maddi duzenini kursun. bu durumlarda da ona yardim etmeyeceginizi soyleyin. yoksa ilk aksilikte tum duzen bozulur.
2) kardesinin sorumlulugunu kendi uzerine almayacagini kabul et ve ona gore hareket et. kardesin yetiskin bir insan gibi davranmayi ogrensin,
3) cocugunuza ister annen baksin, ister bakici tutun. annen bakacaksa, aylik belirli bir miktar da annene verin.
4) bu duzeni kurduktan sonra, cok acil bir durum olmadikca annene maddi yardimda bulunma ve bu kararini kendisine anlat.
5) daha once onlarca kez yazilmis lakin, asla ve asla kiraya ciktiginiz evin anahtarini annene ve kardesine verme. esin senin aileni her gun gormek zorunda degil. eger cocuga annen bakacaksa, cocugu her sabah annenin evine birakip, geri annenin evinden almak senin gorevin olsun.
0
saygilarefendim
(01.08.19)
duyuruyu okurken kahroldum, kendini savunmanı görünce kanım çekildi.

konuyu çarpıtıyorsun. kimse sana anneni ve kardeşini yüzüstü bırak demiyor. önce kendi ailene, eşine ve çocuğuna sahip çıkacaksın. eşin seninle evlendi. annene ve kardeşine hizmetçilik edip onları beslemek zorunda değil, hele ki kendi evladı varken.

kendi hayatını kuracaksın, annene ve kardeşine de maddi olarak destek olabilirsin dışarıdan. ihtiyaçları ölçüsünde para verirsin kendi aileni zor duruma düşürmeden. ara sıra ziyaretlerine gidersin, oturup çaylarını içersiniz, bir günü birlikte geçirirsiniz ve sonra herkes evine döner.

"babama söz verdim" diye bir şey yok abi, aileyle ilgilenmenin tek yolu onlarla aynı çatı altında yaşamak değil. öyle yapacaksan evlenmeseydin. kimse sana avustralya'ya taşın demiyor ya da evlenip başka yere taşınanlar annelerini ihmal etmiyor.

1100 lira geliri var, dükkanınız var, ne maddi açıdan zor durumda olması allasen? hayır gerçekten zor durumdaysa da eşinle konuşursunuz, anlaşırsınız, atıyorum aylık 500 lira ailene gönderirsin kendi maaşından. kadın yıllardır her türlü terbiyesizliğe maruz kaldığı halde ses etmemiş, "anneme para göndereceğim" demene mi kızacak sence?

yani kusura bakma ama karakterli durman lazım, yaptığın inanılmaz çirkin ve saygısızca. sen evli adamsın, babasın. eşine ve çocuğunu buna mı layık görüyorsun? gözlerime inanamıyorum aq.
0
der meister
(01.08.19)
- o evden çık.
- dükkanın ve çıktığın dairenin kirasını annen ve kardeşine bırak. başka para verme.
- farklı bir semte taşın. mümkünse senin ya da eşinin işine yakın, annenin toplu taşımayla kolay kolay gelemeyeceği bir semte.
- ayda yılda bir ziyarete gidin yeter.
0
sinek kral
(01.08.19)
Çok sinirlendim size ya, kardeşiniz için zorla işe sokamam deyip eşinize çık işten bu kadar sorun ediyorsan demişsiniz, pes. Bu sınır bilmez anne ve kardeşinize karşı "ama ama nasıl derim" kafasıyla giderseniz sizden maalesef bir yol olmaz. Ayrıca tarafların arasında kalmamışsınız ki siz? Eşinizden taraf bir tavır göremedim. Herkes +1.
0
saveur
(01.08.19)
Kendimi eşinin yerine koyunca yazının sonuna kadar cinnetin eşiğine geldim. Kadın nasıl dayandı bu kadar şeye, bir de soğudum yazmışsın, ayıp ya. Kadının senden soğuyup bırakıp gitmediğine dua et bence.

Kardeşime biz yokken gelme diyemem yazmışsın, neden diyemiyormuşsun? At kadar adamın başka birinin evinde aksama kadar yiyip içip yatması normal mi? Ayrıca bunun temiliği bilmem nesi var. Belki kardeşin, eşine yeterince titiz gelmiyordur, sürekli onun ellediği, istediği gibi kullandığı şeyleri kullanmayı midesi almıyordur. Ben olsam tiksinirim çünkü. Ayrıca eşin el kadar bebeğine hasret çalışacak, kardeşin yatacak! Annen 1100 lira alıyor o da çalışınca eve kira vermediklerini de hasaplarsak mükemmel geçinirler. Sen millete küçük altın takmak zorunda değilsin, bu geçinmeye girmiyor.

Neyse valla bana ne oluyorsa ben aşırı sinirleniyorum böyle insanlara.

Çözüm olarak başka yere taşın, gelirim 7 bin yazmışsın yetwr de artar. ailenle eşini daha az görüştür. Annene ve kardeşine para verme gerçekten ihtiyaçları olmadığı sürece. Çünkü kardeşinin hayatın böyle bir şey olmadığını anlaması lazım. Annen de sizin evi kiraya verirse para konusu çözülür herkes kendi gelirini bilir.

Eşine de bu kadar şeye katlandığı için artık hediyeler mi alırsın, tatile mi görürürsün, iltifatlar mı edersin... bilmiyorum ama o kadın çok güzel şeyleri haketmiş, sabırlı insanmış.


Bir de şeyi eklemek istiyorum: annenin odanıza pat diye girmesi küçük gözüken bir şey değil. Baya büyük bir şey. Karın mutlaftayken kötü davranması da öyle. Bunlar sana küçük görünüyorsa da zaten sorun var. Karın bunlara bas bas bağırıp kavga etmediyse safi bir melek olduğu için.
0
Mossy
(01.08.19)
arkadaşlar teşekkür ediyorum yazdığınız bir çok şeyin bende farkındayım zaten benim tek sorunum ne zaman anneme bu konularda konuşsam sürekli ama ben senin için öyle yaptım böyle yaptım diye lafı ağzıma tıkması.

dükkanı kiraya verdiricem ve ama evden çıkamam bu onu kahreder.
anahtarı da artık eve girmiyorlar ama yine de isteyeceğim büyük ihtimalle eşimle tekrar arası açılacak.
kardeşimi dövsemde sövsem de istemediği sürece zorla işe sokamam ne yazıkki kendisi tembel sürekli yatan biri.
karımın kıymetini biliyorum aq bana sürekli karın iyi dayanmış deyip durmayın.
yaşananlar onu farklı biri yaptı değişti o yüzden soğudum eve gitmek istemiyorum eskiden beni gülerek karşılardı şimdi ölü gibi.
herkese teşekkür ediyorum. bu aksam düzgün bir konuşma yapacağım inşallah.
0
🌸august
(01.08.19)
August kardeş, sen o evden taşınmazsan ya bu evlilik uzun sürmez ya da hep bu şekilde yarak gibi yaşarsın (ki evliliğin sürmemesinden daha kötübu opsiyon).

Olayın temelinin para olduğunu da hiç sanmıyorum, eşin resmen kendi evinde özel alanı olmadığını hissediyor ve bu sinirlerine dokunuyor, bu da artık her alanda kendini göstermeye başlamış.
0
noluyo yaa
(01.08.19)
Evden çıkman anneni kahır falan etmez. Bu kadar abartmasın, sen de abartma. Her normal evlenen insan gibi başka bir yerde yaşayacaksın. Annen kahroluyorsa karın kahrolmuş zaten olacağı kadar. Kadın kapıyı ölü gibi açıyor diyorsun kendi ağzınla, bu kadın daha ne kadar kahrolabilir? Valla anormal.
0
Mossy
(01.08.19)
Anneniz kardeşiniz okurken de aynı şekilde kendi deyimiyle fedakarlık etmemiş mi? Kira vermeden, emekli maaşı + 2 dükkan kirası ile geçinemiyorlarsa diyecek birsey bulamıyorum gerçekten, sizin çekirdek aileniz neden maddi olarak da destekliyor bu ikiliyi hiç anlamadım. Maddi olarak kardeşinizden elinizi çekin bakalım biraz, ha yok o bizim ikinci çocuğumuz diyorsanız o başka.
0
saveur
(01.08.19)
Öncelikle benzer durumlar yaşadığım için eşinizi daha iyi anladım ve onun adına çok üzüldüm. Bakın burada maddiyattan öteye geçen bir sınır ihlali durumu var. İhlal olan yerde öfke başlar. Öfke de öylesine yıkıcı ve bulaşıcı bir duygudur ki kendi çekirdek ailenize sirayet ederse, özellikle de bu çocuğunuzun gelişim dönemine rastlarsa çok tatsız sonuçlar doğurabilir. Benzer şeyleri yaşadım ve ne kadar sinir bozucu olduğunu tahmin edebiliyorum. Benim de karıştırılan iç çamaşırı çekmecelerim, illa yıkanan donlarım, eve gelen sucuya, market çırağına göz banyosu yaptıracak şekilde asılan iç çamaşırlarım karşısında her gün ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Ya da evdeki çay, kahveyi saydığım söylenerek başucuma para konarak trajik şekilde terk edilen evimi... Veya nişanımdan hemen sonra gelip oğlunun ne kadar kötü bir insan olduğunu anlatıp annemi hastanelik etmesini ki eşimin hala bu kısımdan haberi yoktur. Kısacası lütfen en kısa sürede bir çözüm bulun. Rafa kaldırdığınız çekirdek aileniz kırmızı alarm veriyor, bunu mesaiye kalıp sorundan uzaklaşarak çözemezsiniz. Bence annenize limiti olan bir kredi kartı verin ve bundan başka yardımda bulunmayın. Bu miktar içinde yapacağı harcamaları kendisi tayin etsin. İstiyorsa kardeşinizi de buradan geçindirsin. Eşinizin ve çocuğunuzun sınırlarını koruyun, doğru konumlanın. Umarım bir an evvel çözülür...
0
gergedan
(01.08.19)
eşim anneme bebeğe baktıgı için para veriyor
ooohaaa
0
dedim dedim de kime dedim
(01.08.19)
Kadının asıl problem ettiği şey maddiyat, kaşar peyniri vs değil aslında. Özel hayatı yok, mahremi kalmamış. İnan karın şu an çok kötü bir psikoloji içinde, yazık lan kadına.

Kadın belki seks hayatınız için bazı fantezi kıyafetleri alacak? Ama korkudan, görülürse rezil olurum utancından alamıyor. Belki sabah kahvaltısını geceden kalan sevişmenin yorgunluğuyla kocasının gömleğini üstüne takıp donla yapmak istiyor?

Acilen uzak bir yere kiraya çıkın, ev ve dükkanın kiraya verilmesini sağlayıp kira gelirini ananıza bırakın.

Kaldı ki kira ödemeyen yaşlı bir kadına 1100 TL hayli hayli yeter, siz üstüne iki tane kira geliri bırakacaksınız.

Karınızın ruh sağlığı, çocuğunuzun psikolojisi ve kendi mutluluğunuz için satırı vurmaktanbaşka çareniz yok.

Satırı vurun ve kangren olan bu kolu kesin.
0
John Bloor
(01.08.19)
öncelikle: eksiduyuru'yu gelişmelerden (ne yaptın ne oldu ne bitti) haberdar etmezsen yazıklar olsun sana NET, bu kadar kişi alaka gosterdi yanıt verdi, sonunu da getirmelisin!

cevaben, bebeğin büyür de şu durumlar hakkında senin için sizin için neler düşünür ben sana şimdiden söyleyeyim (büyüdüğüm aile ortamı birebir aynı olmasa da benzer yanları çok)
" sana yazıklar olsun baba! senin bu tutumun başta annemi, sonra seni, sonra da beni içten içe mahfetti yıllarca. sayende bir dünya insanı olmak, fikri hür vicdanı hür birey olmak nedir hiçbir zaman tam manasıyla bilemeyeceğim. dahası beni de kendin gibi yapmış olmandan korkuyorum: bağımlı bir kişilik. ancak bu öyle bir bağımlılık ki; senin gibi aileye olan zaaflar olacağı gibi kötü alışkanlıklara yanlış insan ilişkilerine karşı da olabilir. teşekkürler!"

bu kadar. otuzuna kadar baba evinde yaşayıp evlendirildikten sonra altlı ustlu yaşamaya devam eden bir babaya sahip olarak, neler gördüm ne tatsız anlara çocuk halim ile tanıklık ettim bilir misin bilemem... hadi şimdi yemedim-yedirdim-anaya da, tipik-mirasyedi-kardeşe de yol ver. evet.
0
nickimi verin bana
(01.08.19)
Ayh açıklamaları okuyunca iyice daraldım, fenalaştım.

Ben seni ne çilelerle okuttum, şimdi 3-5in lafını yapıyorsun ne demek ya. Valla çocuğunu karşılık bekleyerek bakan büyüten insanları anlamıyorum ve hiçbir zaman anlamayacağım.

3-5in lafı dediği aslında torunun rızkı hem de. Senin de çocuğun var.
Canı istemediği için çalışmayan bir adamı doyurmak zorunda değilsin.

1100 TL + dükkan kirası ile yalnız yaşayan ve kira vermeyen bir kadın gayet de geçinir ayrıca.

Cevaplarına da bakılırsa güzel manipüle ediliyorsun. O evden taşınmazsan sonunuz boşanma. Olan çocuğunuza olacak.

Kendi anamın kıymetini anladım, canım anam.
0
peggy
(01.08.19)
savunmanı da okudum, hala sen haksızsın Mahmut
"napıyım aq" demişsin ben sana sorayım karın napsın "aq"
aklından ne geçiyor bunu derken, el kızı benim annemi neden çeksin kardeşimi neden çeksin diye hiç mi düşünmüyorsun birader. senin gibisinin evlilik neyine.

burada normalde her konuda kadar sayısız farklı fikir çıkar, burada ise herkes birleşmiş sana tek ağızdan aynı şeyi söylüyor sen hala çekmek zorundayım diyorsun. tekrar soruyorum, karın çekmek zorunda mı bunu? yok mu bu kadının kimsesi yahu? onu da mı senin annen yetiştirdi?

sen ne onu ne bu kadar insanın dediğini anlamıyorsun. çok ciddiyim boşan. senden ne koca ne de baba olur. otur annenle kardeşinle. kimsenin de günahına girme bir daha.
0
windows95
(01.08.19)
herkes yazmış ama eşiniz haklı. kadın kendi evinde rahat etmek istiyor.sizin eviniz bütün ailenin paylaştığı oturma odası gibi olmuş. ailenizin kişisel alanı kalmamış. benim de erkek kardeşim evli ve bırakın yatak odasına dalmayı dolabından habersiz su bardağı almıyorum. herkesin evi, düzeni kendine. ayrıca eşiniz,yetişkin kardeşiniz işe girmek zorunda kalmadan yaşayabilsin diye bebeğinizi bırakıp işe gidiyor. kolay sindirilebilecek bir durum değil. anneniz bahsettiğiniz maddi duruma göre de muhtaç durumda değil. anneniz hem kendini hem de kardeşinizi geçindirdiği için sıkıntı çekiyor olabilir en fazla. eşinizin işini vs bahane edip bir an önce başka eve çıkmanız en iyisi olur.bulunduğunuz daireyi de kiraya verirsiniz. şu an kira vermiyoruz diyorsunuz ama anne ve kardeşe yapılan harcamalar kira kadar ediyordur. ane ve kardeş muhtaç durumda olsa tabii ki destek olun ama kendi kendilerine yetebilecek gibi duruyorlar. çocuğunuza huzurlu bir yuva sunabilmek için aksiyon alırsanız iyi olacak gibi.
0
boyalı kuş
(01.08.19)
kendine bir comfort zone oluşturmuşsun. burası senin için ideal ortam ama eşin için kara zindan haline gelmiş. bu kadın seni aldatsa bile suçlayamam. yuvasında huzur bulamıyor çünkü. anneni ve kardeşini karşına alıp özel hayatının kalmadığını, yuvanın dağılma noktasına geldiğini söylemen lazım.

2 kira ve kardeşinin alacağı maaşla rahat rahat geçinecekler ama önce kardeşine çalışmak için bir sebep vermelisin. bu da evi terk etmen, senin ensende pişen bozanın bundan sonra kardeşinin ensesinde pişmeye başlaması anlamına geliyor.
0
sinek kral
(02.08.19)
tüm duyuru ortak cevap vermiş tek noktada buluşmuş ancak siz ikna olmuyorsunuz. Bu kafa ile evliliğinizi bitirirsiniz, böyle giderse eşiniz ayrılmak isteyecek.
0
damla sakızlı dondurma
(02.08.19)
bu kadar kişi yanılıyor olamaz tabi size karımı haklı bulmuyorum da demedim hiç bir zaman.
dün eşimle konuştum hazır ev fiyatları düşmüşken ev alalım yine buralarda daha büyük bir ev alıp taşınalım burasını da kiraya verelim dedim çok sevindi kirasını almamıza gerek yok annene bırak dedi ki ben onu da yapmayacağım.
ev alıp şimdi oturdugumun kirası ile kredi ödeyeceğim.
annemlere her ay 500 lira para veririz başka bir yardımımız olmaz bundan sonra söz veriyorum dedim.
eşim sıkıntısının para olmadığını ama konuşmak dahi istemediğini eğer sözlerimde ciddiysem bir an önce ev bulup çıkmamızı istedi.

annemi çağırıp ona da krediler düştü bir daha bu fırsat elime geçmez daha büyük bir daire alacağım burasını da kiraya vereceğim dedim beklediğim şekilde aman oğlum gitme aldıgın evi kiraya ver dedi ben de hayır kararlıyım eski ev istemiyorum daha fazla dedim ağladı torunundan nasıl ayrı kalacakmış vs. bir sürü şey söyledi.
eşim yakınlarda ev bakcaz hergün görüşürüz üzülme diye yine annemi teselli etti ama annem en son bana yine tavırlı ve kızgın şekilde gitti kendi evine.

durum bu.
acil şekilde arabayı satıp evi kiraya verip oturabilcek bir ev almam lazım.ve tabi zamanla hem eşimle hemde annemle aramı düzeltmem.

herkese tek tek teşekkür ediyorum.kim oldugumu bilseniz şaşırsınız aslında ama böylesi daha doğru oldu.
0
🌸august
(02.08.19)
Herkesin tahmin ettiği gibi eşinizin derdi para değil, ev huzuru öyle görünüyor. Yakın bile olsa yeni bir ev, kendi evinizin size ait olması, eşinizin kendi ortamının olması, çat kapı olayının olmaması emin olun eşinizin ve sizin huzurunuzu inanılmaz bir şekilde düzeltecektir. Annenizle de ne sizin ne eşinizin arası bozulmaz, bir süre sonra göreceksiniz daha bile iyi olacaktır. Az az görüşülünce birbirlerine batma durumu olmaz. Gerekirse para yardımı da aynı şekilde.

Siz aynen hemen bir ev bulup bir şekilde taşının, gerisi yoluna girecektir.
0
FAtE
(02.08.19)
Adım attığınız için tebrikler <3
Bundan sonra geri adım atmayın, anneniz üzülse küsse de alışır, eviniz daha huzurlu olduğu için anneniz ve eşiniz bir aradayken de her şey daha güzel olur eminim. Mutluluklar. (Gelişmelerden bizi haberdar edin, çok ilgilendik meseleyle!)
0
kobuzchu kiz
(02.08.19)
Bravo sağlam bir adım olmuş. Tek bir hatırlatma, en başında taşınma temizlik aşaması ve öncesinde dahi anahtar verme kimseye.
0
okumayi sevmeyen okur
(02.08.19)
(10)

Bu sıcak havalarda akşamları ne yiyiyorsunuz?

winston insani
MerhabalarSıcaklar nedeniyle böyle sıcak yemek hiç içimden gelmiyor. Başlarda peynir karpuz-kavun yapıyordum, son birkaç gündür de yoğurt içine meyveler kesip biraz da bal döküyorum.Sizin var mı tavsiyeleriniz bunlara alternatif olarak?
Merhabalar

Sıcaklar nedeniyle böyle sıcak yemek hiç içimden gelmiyor. Başlarda peynir karpuz-kavun yapıyordum, son birkaç gündür de yoğurt içine meyveler kesip biraz da bal döküyorum.

Sizin var mı tavsiyeleriniz bunlara alternatif olarak?
0
winston insani
(30.07.19)
Ton balıklı salata da iyi bir seçenek.
Veya soğuk makarna.
0
anx
(30.07.19)
zeytinyağlı barbunya. ılık soğuk her türlü gidiyor.
0
ucurulmamak umidiyle
(30.07.19)
Hava sıcaklığı yediğim şeyleri etkilemez. Yaz kış aynı yiyorum.
0
diffarentiationation
(30.07.19)
ben de hava sıcaklığının yemek üzerinde ne kadar etkisi var anlamayanlardanım. çölde adana kebap yemem ama ortalama sıcaklıkları olan bir ülkede bir akşam saati yiyeceğim hangi çeşit yiyecek beni ne şekilde etkilesin, hiç yaşamadım ve anlam veremedim.

soğuk gıdalar tüketebilirsin, mesela soğuk sandviç tarifleri.
0
Bruce
(30.07.19)
bu akşam tarhana çorbası içtim sıcak sıcak

sindirimi zor olmayan şeyler yemek lazım bence hava sıcakken. yoksa yemeğin sıcak ya da soğuk olması fark etmiyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.07.19)
soğuk yenebildiği için zeytinyağlı sebzeleri tüketiyorum yapmaya fırsat buldukça. onun dışında yazın alkol almıyor olsam da meze stili takılmayı çok seviyorum. yoğurtlu semizotu, közlenmiş patlıcan vb. gibi.

etin bile soğuğunu istiyorum resmen, geçen gün dil haşladım mesela, soğuk soğuk kesip yiyorum, oh. ton balığı da güzel bir alternatif tabii. mesela bu akşam ton balığı, sarımsaklı-limonlu deniz börülcesi ve kendi yaptığım mor lahana turşumdan yedim akşam yemeği olarak.

bazı akşamları da kahvaltı yapmayı tercih ediyorum. genel itibariyle bu şekilde.
0
brena
(30.07.19)
yaz kış aynı.
0
bonanza
(31.07.19)
ayran aşı
0
9kuyruklukedi
(31.07.19)
Zeytinyağlılar, salatalar, mezeler ve balık.
0
legolasin son oku
(31.07.19)
El mahkum Abendbrot denen seyi yapiyorum. Siyah ekmek, ekmege surmelikler (humus, avacodo, zeytin ezmesi vs.), hardal, tursu... Gece cok gec yattigim icin sadece meyve yemek yeterli gelmiyor, bu ogunu de aksam altida yiyorum.
0
buf-e kür
(31.07.19)
(18)

geceleri dışarı çıkıp ne kadar dayanabiliyorsunuz?

viyana kangurusu
ya ben eskiden sabahları görebilirdim. dışarılarda uyuyakalma falan filan olmazdı ancak artık bakıyorum da en geç 3 gibi falan pil bitiyor. yaşlandık galiba.siz de böyle misiniz? kaça kadar neler yapıyorsunuz?bu arada ben mutsuz değilim bu durumdan sadece garip geliyor.
ya ben eskiden sabahları görebilirdim. dışarılarda uyuyakalma falan filan olmazdı ancak artık bakıyorum da en geç 3 gibi falan pil bitiyor. yaşlandık galiba.

siz de böyle misiniz? kaça kadar neler yapıyorsunuz?

bu arada ben mutsuz değilim bu durumdan sadece garip geliyor.
0
viyana kangurusu
(30.07.19)
şerefsizim aynısını düşünüyorum. çok garip geliyor gerçekten. 1'den sonra eve dönsem diye bakıyorum çoğu zaman. :(
0
datnet
(30.07.19)
3 yine iyi ben taş çatlasa 1.30'a kadar dayanabiliyorum.
0
muslugubozukhayrat
(30.07.19)
28 yaştan sonra pil bitiyor.
fakat o gün geç uyandıysam gece daha uzun sürüyor, biraz da uykuyla alakası var.
0
kanlakarisikyagmur
(30.07.19)
Geçen sene birkaç kez 6-7yi gördüm de max 3 iyidir ya. Ertesi gün insan gibi geçsin istiyorsam 3 yeter.
0
lcha
(30.07.19)
Geçen Cumartesi günü rakı içtik, sonra diğer arkadaşlar elinde viskiyle geldi onu içtik. Üzerine 2 bira içtim 4 gibi yattım. Pazar günü 3 kişi 2 70'lik viski içtik, sonra kadıköy dorock'a gittik, girdiğimden çıkana kadar dans ettim içeride de 2 bira söylemiştim ama bir tanesi içirmemişler bana sağolsunlar :DD 4 gibi eve geldim, gecenin geyiğini yaparken 5 gibi sızmışım.

Henüz yaşlanmamışım lan sevindim. Ama pazartesi zehir gibiydi, sanki benliğim yoktu, hasta gibi yatakta yattım akşama kadar.
0
eazy
(30.07.19)
02.30-03.00 maks. o da cumartesi felansa. cuma bile 02.00'den sonra zorluyor.
0
dunga
(30.07.19)
00.00 gibi evde değilsem huzurum kaçıyor artık
0
9kuyruklukedi
(30.07.19)
20'li yaşlarda akşam 8-9 gibi içmeye başlayıp sabah 4-5'e kadar kusma limitlerinde içip, o halde evin yolunu bulup ertesi gün veya bir sonraki gün aynısını yapabiliyordum.

Şimdi kırk yılın başı çıksam bile saat 1-2 gibi eve gitsem de uzansam diyorum. Canlı müziği kafam kaldırmıyor, eskiden kolonun dibinde mekan kapanana kadar oturabilirdim. ayrıca eskiden içtiğim gibi içemiyorum. ekonomik yükünü geçtim, bünyem de kaldırmıyor. 1-2 kadeh sonrasını istemiyor vücut. İçeyim dersem de sarhoş olma eşiği düştüğü için feleğin şaşıyor.

Mutsuzluk veren bir durum değil ama insan "vay bee eskiden nasıl dayanıyormuşum" diyorsun.

Bunların temel sebebi de yorucu iş hayatı. haftanın 6 günü bütün enerjini sömürüyor, düşünebildiğin tek şey sana kalan tek tatil gününde elinden geldiği kadar dinlenebilmek.

eş, çoluk, çocuk varsa o bir günde onlarla mı ilgileneceksin, kendini mi dinlendireceksin derken bir kısır döngüye giriyorsun.
0
kimlanbu
(30.07.19)
bi gün önceki uyku durumuma ve yediklerime göre değişiyor

ama 02.00' ı pek görmem
0
sameidiot solo
(30.07.19)
Gece 2.
Sonrasinda uyuyorum :D

Valla yaslandim ya :/
0
chitosan
(30.07.19)
Zaten 12’den önce dışarı çıkılmıyor ki partilenecekse. Ben yorulmuyorum ama 22-23 yaşımdaki gibi haftada 3-4 kez de partilemeye çıkmıyorum dışarı. Onun dışında zaten hep geç yatıyorum, bir yerde geç oturup bir şeyler içmeyi - atıştırmayı seviyorum. Mesela 9 gibi akşam yemeğine çıkmayı eve 2-3 gibi dönmeyi...
0
buf-e kür
(30.07.19)
keşke görüş belirtenler güncel yaşlarını da yazsaydı, daha güzel anlaşılırdı yaş/yorgunluk skalası hehe.

ben hala dayanabiliyorum, daha doğrusu dayanmak şeklinde bile bakmıyorum; ki sabahları -hafta sonu dahil- 7, maksimum 8'de kalkan insanım, ona rağmen gece dışarıdayken öylesine bir saate bakıyorum ki ne göreyim, saat 4 olmuş bile. yorulmuyorum kısacası. dışarı çıkmak için cumartesini falan da beklemem. ertesi gün iş olmasını umursamam.

buraya bir ama gelecek; ama...

ertesi gün performansım, özellikle 20li yaşlarımın başındaki halime göre yerlerde. /: eskiden bunu 3 iş günü üst üste dahi yapıp gık demezken, şimdi alkolü de fazla kaçırdıysam ertesi gün baya leyla modda takılıyorum.

hele minimum 12 saat süren hayvanlar gibi içme maratonlarından birinde, ki o sefer 19 saate yakın sürmüştü diye hatırlıyorum, değil ertesi gün, iki gün sarhoş gezdim, hareket edemedim. /: eskiden olsa bir sonraki gün öğleden sonra kendime gelmiş olurdum...

dertliyim, yaşım 31.
0
brena
(30.07.19)
yaş konusunda brena +1

25 yaşında biri 5 yıl öncesine bakarak bunları söylüyorsa oturup bi düşünmesi gerekir gibi sanki.

Ben de dışarıda gece 1'den sonra yamulanlardanım, zorlarsam ve çok keyif alıyorsam 2 ama bu ola ki iki gece üst üste tekrarlanıyorsa ruhum bedenimi terk ediyor.

yaş 37.
0
wrench
(30.07.19)
36 yaşındayım. Bir iş günüyse 10'dan sonra hiçbir yerde duramam.
Tatildeysem 12-1'i bulur ama çekilmez olur, eziyet gibi.
Doğum günümdü birkaç hafta önce, saat 11:30 gibi "ay ben şu anda evime gidip yatakta Harry Potter izlemek istiyorum, gidelim mi?" dedim.
Hele alkol malkol, iyice çekilmez.
0
sopiro
(30.07.19)
20 lerimde sabah 5 6 kadar oturup sonra yatip 12 de sokaga cikardim.

25 30 arasi 3 4 kadar disarda durabiliyordum.

37 yasindayim ve 12 1 oldu mu eve gitmenin hayallarini kuruyorum
0
oscar
(30.07.19)
3 mü? Benim 11'de uykum gelmeye başlıyor. Hadi 12'ye kadar durayım. Normal koşullarda 12'den sonra yatağıma kavuşmak istemeye başlarım.
Birkaç ay önce, normal olmayan bir koşulda, sabah 4'e kadar durmuştum (24 saat uyumamıştım). Ertesi gün çok fena geçmişti.
0
pati
(30.07.19)
eğer party hard ise "there is no tomo" kafası. zaten gece 12 e doğru çıkarsın buf-e-kür +1

öyle olunca gün ağırana kadar devam ederim. 3te ayrılanlar olunca moralim bozulur falan.

ama yok normal gece çıkması ise 12-1 ideal.
0
AlsterWasser
(30.07.19)
yaş 31/E

Partilemeye çıktıysam gece 4 ten aşağı girmem eve ki uyumadan işe gitmişliğim de güncelde hala devam eden bir durum benim için. Dışarıda bir buluşma, iki içki içmece yemek yemece olayları varsa da en geç 12 de dönmeye çalışırım eve çünkü kendim için en az yarım saat hatta 1 saat oturmam ve müzik dinlemem gerekiyor uyumadan önce. 2 yıldır süregelen spor ve düzenli beslenmenin bu takılmalarda çok işe yaradığını belirtmeliyim bu arada. 20 25 arasında üstüste fazlaca vodka içer ve ertesi gün de bunu yapardım. açıkçası 20 yaşından itibaren bende pek bir değişiklik olmadı, aksi yönde spor sayesinde daha rahat atlatıyorum bu gece gezmelerini.
0
tesla01
(31.07.19)
(5)

zamanla fikrinin değişme ihtimali

Transa
en başta sizden herhangi bir elektrik almayan, size karşı nötr bir kadının zamanla bu fikri değişebilir mi sizce? ihtimaller nedir?
en başta sizden herhangi bir elektrik almayan, size karşı nötr bir kadının zamanla bu fikri değişebilir mi sizce? ihtimaller nedir?
0
Transa
(30.07.19)
Isinde yukselir de maasin artarsa neden olmasin ki?
0
cek
(30.07.19)
Benim değişti
0
lcha
(30.07.19)
insan ilişkilerinin matematiği olmadığı için bunun cevabı evet de hayır da olabilir.
0
sanzelize canavari
(30.07.19)
Başta sizde antipik olan ya da sizi görünmez kılan şeyler değişirse değişebilir neden olmasın?

Tanıştığınız zaman fazla gergin/laçka/kaba/nazik... Vb görünmüş olabilirsiniz. Ama o ana özgü bir şeydir, süreklilik arzetmiyordur. Bunun farkına varmak ilgisini çekebilir misal. Ya da o zamanlardaki ruh hali ile şimdiki farklı olabilir. O zaman gözüne görünmezken şimdi dikkatini çekebilirsiniz. Hani derler ya; tanıdıkça sever belki?
0
balik kraker
(30.07.19)
kadın olduğu için sorunun cevabı çok net, değişir. yani illa sana karşı olan düşünceleri değişir diyemesek de, değişesi varsa değişir diyebileceğimiz cinsiyet ekseriyetle kadınlardır.
0
brena
(30.07.19)
(8)

"Rica etsem" kalıbı

nax
Merhaba. "Rica etsem" diye bir kalip var mi yoksa bu bir gereksiz kibarlik/saygi gostergesi mi?Cunku bence;"Rica etsem bunu yapar misiniz?" yerine "Bunu yapmanizi rica ederim" kullanimi dogru.Siz rica etmeyi gunluk hayatta nasil kullaniyorsunuz? Ben daha dune kadar "rica etsem" diye bir sey duymamis
Merhaba.
"Rica etsem" diye bir kalip var mi yoksa bu bir gereksiz kibarlik/saygi gostergesi mi?
Cunku bence;
"Rica etsem bunu yapar misiniz?" yerine "Bunu yapmanizi rica ederim" kullanimi dogru.

Siz rica etmeyi gunluk hayatta nasil kullaniyorsunuz? Ben daha dune kadar "rica etsem" diye bir sey duymamistim. Kulagimi asiri tirmaladi, cok rahatsiz oldum.
0
nax
(28.07.19)
Resmi yazıların sonuna üst-ast ilişkisine bağlı olarak rica ederim veya arz ederim yazılır. Cümle sonunda 'rica ederim' demek emir gibi oluyor.
0
the coon
(28.07.19)
Neden gereksiz bir kibarlık göstergesi olsun ki ? O mantıkla olaya bakarsak o zaman tüm "kibarlık" kalıpları gereksiz olur. "Siz" değil "sen" diye hitap ederiz mesela...
0
Psycho Mantis
(28.07.19)
@mantis "rica etsem"deki fiil cekimi "Sali gunu piknige gitsem"dekiyle ayni degil mi? Gitmeyi diliyor, gitmesine bagli bir seylerden bahsedecek belki ama gitmese de olur...
Yapsam, etsem, tamamlasam vb cekimleri kisinin kendi basina/kendi icin yapmayi arzuladigi eylemler olarak algiliyorum. Birine is buyurmak icin kullanilan "rica etsem" tabirini bu sebeple gereksiz bir kibarlik gostergesi olarak tanimliyorum ve samimiyetsiz buluyorum (Isin gerceklesmesinin arzulayandan bagimsiz olmasi sebebiyle).
0
🌸nax
(28.07.19)
Söyleyenin tarzına göre değişiyor, kibarlığı bir manipulasyon aracı gibi kullanan bir tarzda söylenirse rahatsız edici, işyeri ortamında bana göre hoş bir kalıp değil çünkü "rica" kısmı fazla vurgulu ve işler hatır gönül için değil işin gereği olduğu için yapılır. İçinde gizli bir "yapmazsan aramız bozulur ona göre" mesajı var. Bunun dışında samimi, içten bir tarzda söylenirse normal.
0
mikro patlama
(28.07.19)
konuşma dilinde kullanılır. rahatsız olunacak bir şey değil.
0
sinek kral
(28.07.19)
Bu zamana kadar duymadığına göre Türkiye'de yaşamıyorsun sanırım. Her iki kullanım da ufak anlam farklılığına rağmen doğru.
0
synesthesia
(28.07.19)
Eğer bunu yaparsam, siz de bunu yapar mısınız gibi bir kullanım işte. Dilekle ilgili değil, koşulla ilgili. Rica edecek olsaydım bunu yapar mıydıniz gibi. Ingilizce de would could diye kullandığımız her sey böyle. Karşında ki edersen yaparım demek yerine anlayıp yapıyor. Dile girmiş ve yereşmiş kalıplarla ilgili hic derdim olmadı. Ona bakarsan rica ederime de takılman lazım. Geniş zmanda sanki her zaman rica ediyorsun gibi. Rica ediyorum denmesi lazım. Yani bu işin sonu yok. Ben Ingilizce konuştuğum bir yerdeyim would you please, could you please deli gibi kullanıyorum.
0
velvetmorning
(28.07.19)
rica etsem ... ifadesi bildiğin ingilizcedeki would/could you ... kalıbı işte. uzun uzun açıklamaya gelmiştim ki bir üstte velvetmorning gayet net bir şekilde belirtmiş.
0
brena
(28.07.19)
(176)

hatıra ormanı kuralım mı duyuru ahalisi olarak?

kurcalamabozarsin
Duyuruyu aktif olarak kaç kişi kullanıyor bilmiyorum ama çok güzel olmaz mı böyle bir girişim?2000 fidan parası toplandığı zaman Orman Müdürlüğü dikiyor fideleri ve bakımı ile ilgileniyor. Fide başına istedikleri ücret 10 tl. Şu fani hayatta bir Ormanda payımız olsa fena mı olur? Sizce duyuruda böyl
Duyuruyu aktif olarak kaç kişi kullanıyor bilmiyorum ama çok güzel olmaz mı böyle bir girişim?
2000 fidan parası toplandığı zaman Orman Müdürlüğü dikiyor fideleri ve bakımı ile ilgileniyor.
Fide başına istedikleri ücret 10 tl.

Şu fani hayatta bir Ormanda payımız olsa fena mı olur? Sizce duyuruda böyle bir potansiyel var mı?
Elimden gelen yardımı yaparım gerçekleştirme kısmında fakat toplanır mı onu bilemedim. Mesela herkes 10 tl verse, eşinden dostundan da en azından 10 kişiden 10'ar tl alabilse toplanması daha kolay olur. Bir yerden başlasak devamı gelir sanki gibime geliyor.

Ücretler için belki sözlüğün erişime açık bir sistemi vardır, daha önce bazı durumlar için para toplandıgını hatırlıyorum ama hangı şekilde bilmiyorum, modlardan cevap veren olursa sevinirim ve duyuruyu üstte tutarlarsa.

Ülkenin durumu malum sıkıntılar var biraz da güzel şeylere sebep olalım, faydalı olalım, mutlu olalım.
Ne dersiniz?

(Modlar duyuruyu sabitler misiniz?)

Edit: Başlık açıldı

(git: www.fongogo.com)

Son edit: Bir iki gün içinde Fongogo projesi olarak paylasacagım

fongogo daki ödeme sorunu çözüldü bağışçıları bekliyoruz
0
kurcalamabozarsin
(26.07.19)
ben iki fidan veririm. ama duyuru kullanan 2000 aktif kişi yoktur, taş çatlasa 300-400 kişi çıkar gibi geliyor.

edit: +5 ile katıldım.
0
aziz dostum jack
(26.07.19)
Bir şekilde kampanyaya dönüşürse 3 fidan da benden. 1200-1300 civarı kullanıcı da 2000 fidan sayısına ulaşabilir bence. Ama bu sayıda aktif tekil kullanıcı var mı?
0
levent bilgen
(26.07.19)
100 fidan da benden.
Doğa için can feda.
0
Mirket
(26.07.19)
Çok güzel düşünmüşsunuz ben de varim.
0
Amaranta ursula
(26.07.19)
Kendimiz hep beraber bizzat diksek nasıl olur? 2000'i tamamlamak zorunda da kalmayiz.
Ama senin dediğine de varim. Bir dikili ağacımız olsun.
0
stavro
(26.07.19)
@stavro aslında güzel ama ağaç dikmek hem kolay değil, hem de sonrasında bakımını üstlenmeleri için bu miktarı toparlamak mantıklı geldi bana, çünkü peyzaj mimarıyım çok görüyorum belediye gelip kafasına göre söküyor bazı ağaçları, böyle olursa kendileri yer belirledikleri için doğru bir şekilde bakılır ileride hem de ziyan olmaz emeğimiz.

az kişiyiz yok mu artıran:) başlatmamız için destek lazım
0
🌸kurcalamabozarsin
(27.07.19)
+2
0
piranase
(27.07.19)
+2

edit: 3 adet alındı.
0
icerden cikan adam
(27.07.19)
100 tane de ben eklesem 211 oldu toplam:)
0
🌸kurcalamabozarsin
(27.07.19)
Ben de katılırım.
0
ms brownstone
(27.07.19)
Ben de varım.
0
brnbrs
(27.07.19)
Ben de bir kaç fidan bağışlarim, arkadaşlarım da bir kaç katkı sağlar
0
biseysorcaktim
(27.07.19)
@kurcalama, onların belirledikleri yerdeki hatıra ormanına gidip kendimiz dikebiliyor muyuz peki. Bağış yapalım onlar diksin, bir tane de kendimiz dikelim.
0
biseysorcaktim
(27.07.19)
@biseysorcaktim 'e cevaben;

Uygulamada bir değişiklik olmadıysa, yeri onlar belirliyor, çukurları hazırlayıp fidanları getiriyorlar. Kararlaştırılan günde ekipleri hazır oluyor, gidiyorsun, ister onların yardımıyla sen dikiyorsun, istersen seyrediyorsun.
0
Mirket
(27.07.19)
bende @Mirket gibi biliyorum, o şekilde izin verilir, zaten 2000 agac dikimi bir günde bitmez gider izleriz, yardım da ederiz.
0
🌸kurcalamabozarsin
(27.07.19)
modlar neden önemsemedi acaba duyuruyu? özelden mesajda attım?
kime yazmak lazım sözlükteki modlara mı sizce?
0
🌸kurcalamabozarsin
(27.07.19)
Bahçemde meşe çoğaltıyorum. Bağışlayabilirim.
0
heidi'nin dedesi
(27.07.19)
şimdilik 5 fidan ile katılıyorum
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.07.19)
O kadar aktif kişi yoktur ama. +6 ile destekliyorum. Toplam 100 fidana destek olabiliriz
0
kitik
(27.07.19)
Beni de yazın, ne güzel olay.
0
kobuzchu kiz
(27.07.19)
5 insanız 5 adet destekte bulunabiliriz
0
protrek
(27.07.19)
ben de varım, çevreme de sorup editlerim. keşke işsiz olmasaydım da daha çok katkıda bulunabilseydim.
0
candide
(27.07.19)
Ne kadar güzel düşünmüşsünüz!

Şimdilik 5 fidan da benden, yakın zamanda artırmak dileğiyle. :)
0
tel tokasini duzelten samuray
(27.07.19)
Eksi de başlığa çevirsek rahat 2000 kişi bulunur. Nikler ile ağaçlar dikilir.
0
neymis
(27.07.19)
Yubbbiğ
0
photo85
(27.07.19)
5 tane de benden :) kendim dikmeyi cok isterim ama boyle de olur.

ekşiye başlık açmak daha doğru olur.

hatta ekşi yönetimi bunun için bir banka hesabı açsa kolaylık ve güven sağlasa bizim için.
0
batlegolas
(27.07.19)
Ben katılırım.
0
mekaniker
(27.07.19)
Hatta eksiğimiz kalırsa sözlük yönetimi tamamlasın. Güzel reklam.
0
mekaniker
(27.07.19)
Ben de varım.
0
Kediyi üzdün
(27.07.19)
+5
0
legolasin son oku
(27.07.19)
Yalan dünyada dikili bi ağacımız olsun +1
0
benbirbenibulup
(27.07.19)
+5
0
yazsamromanolur
(27.07.19)
+13 de benden
0
ron dennis
(27.07.19)
harikasınız millet 350 civarı oldu , o zaman sözlük tarafındaki modlara durumu bildirip sorayım oraya da taşıayabilirsek yeterli kişi bulabiliriz sanki.

söz verdiniz sizde sözünüzü unutmak yok:)
0
🌸kurcalamabozarsin
(28.07.19)
+10 da benden ..
0
proustun bir aski
(28.07.19)
+5
ama keşke kendimiz dikebilsek mesela muğlada yanan ormanlarda
0
sameidiot solo
(28.07.19)
beni de sayın. sayıca yetersiz kalırsak, tamamlamak adına tekrar fidan sayısı güncellemesi yaparım. ^^

edit: +5 ile katıldım.
0
brena
(28.07.19)
Kablelvuku ve kendim adına 2 fidan da benden.
0
elorelia
(28.07.19)
+2 de benden.
0
pink ja
(28.07.19)
+2
0
sys coyg
(28.07.19)
Sevgili Duyuru Ahalisi, sözlükten başlık açıyorum o zaman yarin, sizlerde dahil olduğunuzu yazarsanız yeterli dikkati çekip 2000 adeti toparlarız gibime geliyor.

Yarin Sabah Orman mudurlugu ile gorusucem, gelmek isteyen varsa gelebilir. Gelismeleri yazarim ki zaten cok komplike bir durum yoktur, ucreti toplayabilecegimiz bir sistem var mi sozlukte bir de bunun bilgisini veren olursa cok sevinicem yoksa birimizin hesabinda toplanacak o da print screen ile paylasacak guncellemeleri aklima baska fikir gelmedi bu hususta.
0
🌸kurcalamabozarsin
(28.07.19)
+5 benden yaz
0
paudi
(28.07.19)
10 da benden. Şöyle bir durum var, hepimiz sözlük yazarı değiliz.
0
derleme
(28.07.19)
Bende varım eğer kesinleşirse sayıya göre fidan alabilirim.
0
Boris
(28.07.19)
+2
0
veritaslibertas
(28.07.19)
harikasınız millet, 400 civarının sözünü aldık bile böylece
yarın başlığı açınca daha da netleşecek durum
0
🌸kurcalamabozarsin
(28.07.19)
Kendimiz gidersek katilmayi cok isterim.
0
howfaristhesky
(28.07.19)
+10 ile ben de destek olmak isterim
0
tahtakafa
(28.07.19)
+10 ile ben de destek olmak isterim.
0
evde liyakat kalmamis
(29.07.19)
yabıştırın gelsin.

+5
0
lostys
(29.07.19)
+2 ile ben de varım dostlar.
0
iki teker asigi
(29.07.19)
+10 tesekkurler
0
jimicik
(29.07.19)
oraya bir fide daha yazmanızı rica edeceğim.
0
eeb
(29.07.19)
+10'la ben de varım. Eş dosttan da ayarlarım.
0
asgeavcer
(29.07.19)
4 fidan da benden.
0
kraldan cok kralci
(29.07.19)
+6 da benden.
Sağa sola sorarım yine katılan olan olursa yazarım onuda.

Edit: +6 Fidan ile katıldım.
0
IcedFlames
(29.07.19)
Başlığımız açıldı! Aramızdaki yazarlar oradan da yazabilirler mi kaç adet vereceklerini, sözlükte ses getirmesi ve teşvik açısından çok büyük faydası olur.
Hadi bismillah!

eksisozluk.com
0
🌸kurcalamabozarsin
(29.07.19)
BENDE VARIM !
0
pazarlamacı
(29.07.19)
+5

ağaç her yere lazım.

edit: tss+1
0
blatta hiberna
(29.07.19)
10 fidan
0
füt
(29.07.19)
Böyle bir kampanyayı online ödeme kabul eden bir kuruluşla yapsak daha uygun olmaz mı ? Tema'dan ağaç bağışı yapılırken hangi dikim alanına yapılacağı seçilebiliyordu. Tema ile görüşülse, oradan ekşi ormanı gibi bir seçenek açılsa ve herkes direk bağışını oraya yapsa nasıl olur ?

Edit : +2'de benden bu arada
0
tss
(29.07.19)
+2 de
0
ferrarimizolaydisatardik
(29.07.19)
Ben de varım diyorum.
0
datnet
(29.07.19)
ben de varım. hatıra ormanı için yer tahsisi vb. konularla ilgilenirim, gider mevsiminde kendimiz dikeriz. 50 meşe fidanı Vaad ediyorum.

para toplamalı bağış yapmalı olursa 2 fidan benden.
0
babilbaligi
(29.07.19)
desteklediğim ve +1 fidan ile katıldığım kampanya.

ülkemizin değerini bilelim, kendimizden bir şeyler katalım ve fidanlar dikelim.

bu ülke, hatta bu dünya hepimizin. yaşadığımız müddetçe de ormanlarımıza sahip çıkmalı, hayvanları mutlu etmeli ve gelecek nesilleri de düşünmeliyiz.
0
isimli
(29.07.19)
nasıl, nereden?
images-cdn.9gag.com
0
late viper
(29.07.19)
2 tane de benden

edit: mission completed
0
night train
(29.07.19)
edit: ödedim 2 tane

+2
Guvenli ödeme yöntemini bekliyorum. Belki arkadaslardan da toplarım. Ve evet ben de tema gibi vakıflardan yanayım. Güvenim yok açıkçası diğer kurumlara.
0
hasmetizm 2046
(30.07.19)
+2
0
pastörizesüt
(30.07.19)
fongogo.com

sitedeki problem çözüldü, bağışçılarımızı bekliyoruz
0
🌸kurcalamabozarsin
(30.07.19)
2 adet fidan aldım. Teşekkürler.
0
brnbrs
(31.07.19)
Evdeki üç nüfus için üç fidan aldım şimdi ben de. Ay hadi inş.
0
kobuzchu kiz
(31.07.19)
Bu arada şöyle bir şey yapabilirim bende, 4 ve üzeri alımlarda mesela isminiz veya nikiniz ile basılı bir şekilde kargoda bana ait şekilde gönderebilirim. Çerçeveletip hatıra olarak saklayabilirsiniz :)
eksiup.com
0
IcedFlames
(31.07.19)
10 lira bir fidana cok degil mi?
0
tabasco
(31.07.19)
bende dahil olmak isterim
0
ducasloi
(31.07.19)
Destekledigim ve katilim sagladigim kampanya. Emekler icin tesekkurler!
0
baldan kaymak
(31.07.19)
+40
0
compumaster
(02.08.19)
ben 4 tane katkı sağladım. arkadaşlarıma da ileteceğim.

hızlı bir şekilde hedeflenen miktara ulaşıyoruz. ilerleyen zamanda tekrar düşünebiliriz böyle bir kampanya.
0
biseysorcaktim
(02.08.19)
15 taneyle katıldım.
bu arada baskılı şeyler yapan arkadaşlarımız çok güzel şeyler yapıyorlar da bir döngü aklıma geliyor. hem fidan dikip hem kağıt benzeri harcamak :)
yüzde 39 da hadi %100 yapalım. :)
0
hitsumo
(02.08.19)
@hitsumo aynısı sozlukte de yazmıssınız, mecburi olarak site ekletiyor hediye olayını, ayrıca tesekkur belgesı ısteyenlere online gonderılecek, resımlerden de isteyenler 10 adeti aşmıyor, o da çekip atacak mı gönderecek mi arkadasımız bilmiyorum.
0
🌸kurcalamabozarsin
(02.08.19)
+60 daha. toplamda 100.
0
compumaster
(02.08.19)
hep destek tam destek
0
red hot chili
(02.08.19)
Uc kisilik mini ailemiz adına 3 fidan da benden.
0
fraise
(04.08.19)
+5 ile destek oldum. Sanki yeteri kadar dikkat çekmemiş gibi geldi. Ne yapabiliriz acaba.
0
humat
(05.08.19)
10 tl pahalıymış :( fiyat düşerse +2 benden
0
istenmeyen_adam
(05.08.19)
ben ve arkadasim adina destekte bulundum. kolay gelsin.
0
jedilance
(05.08.19)
yarısı toplanmış sadece, kampanyayı canladırmak lazım. zirve düzenlesenize?
0
hasmetizm 2046
(06.08.19)
birisi 200x200px reklam yaparsa sagdaki kategorilerin uzerine reklam koyayim
0
compumaster
(09.08.19)
@compumaster

eksiup.com
0
eeb
(09.08.19)
Harika olmuş @eeb eline sağlık.

Bu arada bayramdan sonra bir zirve düzenlenebilir belki.
0
humat
(09.08.19)
+2 de benden
0
möldersgotinnue
(10.08.19)
Çok güzel fikir. +2
0
wish i could find a way to disappear
(10.08.19)
+1 dahil oldum
0
gazozailacatmauzmani
(16.08.19)
Simdi bizim ornanin nerede olacagi belli mi, gidip gorebilecegiz dimi is bitince? Nereden takip ediyoruz?
0
stavro
(16.08.19)
integral eğrisine döndü, çok yavaş ilerliyor, sanki hedefe ulaşamayacak gibiyiz.

bence bir gün + saat filan belirleyelim. toplu entry girelim gündem yapalım sözlükte + hashtag ile filan da twitter'a girilebilir.
0
aziz dostum jack
(16.08.19)
ben dün denedim bağış yapmayı kredi kartım ile ancak hata aldım :(
0
theconqueror
(17.08.19)
arkadaslar tamamlayamıyoruz yarısına bile ulaşamadı, aklına güzel fikir gelen var mıdır?
@stavro tamamlamadan belli olmuyor yer ama ya çatalca ya şile dediler.
@theconqueror site ile ilgili bir problem yok sanırım çünkü dün 3 ödeme gelebilmiş ir daha deneyin isterseniz
0
🌸kurcalamabozarsin
(18.08.19)
evet güzel fikir haftaya @aziz dostum jack'in önerisini gerçekleştirelim. Aynı gün ve saatte başlığa yazalım
0
🌸kurcalamabozarsin
(18.08.19)
ben arkadaslarimla paylasmamistim bunu. belki bir instagram story olsa, onu ozelden atsaniz, hani tiklayinca direkt sayfasi acilabilecek sekilde. (yukari kaydir fln diyo ya oyleli)

ayrica Aziz dostum +1
0
jimicik
(19.08.19)
+5
0
Nigâr Binti Osman
(19.08.19)
Belirlediğiniz bir saat var mı? Ben fırsat buldukça başlığa yazmaya çalışıyorum. Sözlüğün yoğun kullanıldığı akşam saatlerinde toplu olarak giriş yapabiliriz. Mesela her akşam 10 veya 11 gibi.

Ayrıca zirve düzenleme fikri vardı. Sanki o da etkili olur gibi geliyor.
0
humat
(19.08.19)
+ sadece kampanya başlığına değil, konuyla ilgili başka başlıklar bulup oralarda da kampanyanın linklerini paylaşabiliriz. Örneğin, ağaç, ağaç dikmek, fidan bağışı, hatıra ormanı, küresel ısınma vb. 10-15 dakikalığına bugün sekmesindeki başlıklara girebilirsek iyi olabilir.
0
humat
(19.08.19)
ayrı bir duyuru açıp saati kararlaştırın madem. up'lanıp geliriz
0
hasmetizm 2046
(19.08.19)
Ölmez sağ kalırsam, başıma bir felaket gelmezse, süre dolmadan söz verdiğim 100 fidanımı alacağım. Hesap yaparken bunu da göz önünde bulundurmanızı isterim.
0
Mirket
(19.08.19)
ay başında 5 tane daha alırım ben de.

edit: 5 tane alındı.
0
icerden cikan adam
(20.08.19)
pff hedefe ulaşamıcak mıyız? :(
0
füt
(21.08.19)
Arkadaşlarım dostlarım, 23 Agustos Cuma günü akşam 10 da başlığa hep beraber yazalım mı ne dersiniz?
Her yeni başlıkta ya da duyuru da birilerini kaybederiz diye bu duyuru ve sözlükteki başlıktan devam etsek daha çok kişiye ulaşırız gibime geliyor.

Bunun dışında @jimicik'in dediği gibi instagram hesabı da açtım, linkini göndericem kaydırmalı şekilde, önce nasıl olduğunu öğrenmem lazım:) Bu hafta yeni açtım fakat tam çözemedim.

Birde şöyle bir fikir geldi aklıma ağaca sarılırken bir resim ve hashtag yapsak, resmi çekenler gönderse paylassam o hesaptan, nasıl olur? yegenımın bır resmı var da öyle oradan geldi aklıma, Cuma günü onu da başlatabiliriz, saçma sapan bir sürü akım var bu da bizim akımımız olmasın mı:)
0
🌸kurcalamabozarsin
(21.08.19)
tamamdır 23 Ağustos Cuma saat 22:00
0
aziz dostum jack
(21.08.19)
Cuma akşam başlıkta görüşmek üzere.
0
humat
(21.08.19)
Cuma akşamı entry girmek, organize olmak güzel ama şu fotoğraf işi de fena olmaz aslında ya. Öyle sıradan bir poz değil çünkü, ağaca sarılan 50 kişinin fotoğrafı olsa, dikkat çeker diye düşünüyorum. Instagram'da görüp merak eden olur, fotoğraf esnasında görüp merak eden olur; daha çok kişiye ulaşılır belki.
0
tel tokasini duzelten samuray
(22.08.19)
bizim köyümüze baraj yapıldı tüm ağaçlar katledildi, biz tohum dikimi yaptık ama koyun sürüleri eziyor yada fareler yiyor. bu ormanı devletten de izin alarak köyümüzün mera alanına korumalı bir şekilde dikebilirmiyiz? bu mümkün müdür? sivas/şarkışla/kaymak köyü inanmayanlar için kuraklığı drone ile görüntüledim size iletebilirim.
0
kaymakkoyu
(22.08.19)
Merhabalar İstanbul Orman Müdürlüğünün iban numarası verildi fon sitesine, o yüzden şehir dışı bir yerde dikim yapamıyorlarmış. Ya Çatalca ya da Şile denildi.

Bir de dikim etkinliği isteyen yazarlar var onlar Sivas'a gelemez. Yoksa çok güzel olurdu destek olabilirsek.

Tamam o zaman ağaç resim olayını da yapıyoruz Cuma günü, şimdiden resimlerinizi çekin:))
0
🌸kurcalamabozarsin
(22.08.19)
duyurudaki link açılmıyor, sözlükteki açılıyor.

www.fongogo.com
0
tepedeki psychedelic adam
(23.08.19)
eksisozluk yonetımı isimlerinin cıkmasını istedi o yuzden baslık guncelledi.

aksam 10'da hazır mısınız, kimler var yazacak?
0
🌸kurcalamabozarsin
(23.08.19)
+1'imle ben burdayım.
0
aziz dostum jack
(23.08.19)
@aziz dostum jack
tek aziz dostumuz teşekkür ederim ama bir kişi ile gündem olamayız ki ne yapalım yeni bir başlık mı açalım?
0
🌸kurcalamabozarsin
(23.08.19)
Ünlüler twitterda #fidanchallenge adında hashtag açmışlar.

Şu sıralar bu tip kampanyalar yoğunlukta. Bunu kullanabilmenin bir yöntemi olabilir mi peki?
0
eeb
(23.08.19)
ssg'ye destek vermesi için bir mail attım umarım dikkate alır. en azından bir bağış yapsa ya da entry girse takipçilerinin dikkatini çekmiş oluruz. ekşi sözlük'ün başlıkları su gibi akıyor, henüz başlığı görmeyen çok kişi vardır diye düşünüyorum.
0
aziz dostum jack
(23.08.19)
Ben de yazdım simdi; yazar olduğunu bildiğim arkadaşlarıma da link gönderdim. Umarım faydası olur.
0
fraise
(23.08.19)
Bana kalsa sürekli entry gireceğim ama arka arkaya girmek de komik oluyor :) araya birkaç kişi girince yazıyorum yine.
0
humat
(23.08.19)
%54 oldu her yazıda bir kaç kişi ekleniuor
0
🌸kurcalamabozarsin
(23.08.19)
Sanırım sözlüğün yoğun kullanıldığı saatlerde diğer başlıkların arasında biraz kaybolmuş olabiliriz. Acaba bir dahakine daha geç bir saatte denesek sonuç farklı olur mu sizce?

Bir de şunu farkettim. Bu akşam bağış yaptım diye entry girenler oldu ama destekçiler kısmında çıkmadılar. Umarım haksız çıkarım ama bu ortamı bile suistimal edenler olabiliyor.

Diğer konu da isim olarak emine bulut bence de anlamlı olabilir. Ama bu da iyi düşünülmesi gereken bir konu.
0
humat
(24.08.19)
@humat
3 kişi daha eklendi bu akşam gibi görünüyor bende.
bence de saat ya da gün seçimimizde bir hata oldu sanırım, instagramdan ilerlemeyi denemek daha mantıklı sanki.
0
🌸kurcalamabozarsin
(24.08.19)
okumuş olduğum kitaplara karşı doğaya kefaretini ödemek için vicdanen ve ahlaken hafiflediğimi hissettiğim projedir.

+10
0
jix
(29.08.19)
sözlüğe sürekli giriyorum ve bu başlığı yeni gördüm. çok güzel düşünülmüş elimden gelen desteği yaptım teşekkür ederim
0
james
(31.08.19)
@james desteğin için teşekkürler.

Başlığı canlandırmak için yine bir saat belirleyelim mi ne dersiniz?
0
humat
(31.08.19)
Biraz daha organize olursak, şahane olur. Hazır debe de varken, oraya girecek bir entry ile sağlam ivme yakalarız.
0
tel tokasini duzelten samuray
(31.08.19)
özel girişim bir hatıra ormanı kurmuş birisi olarak önce tebrik ediyorum. sonra işinizin zor olduğunu belirtmek istiyorum.

kimse elini taşın altına sokmak istemiyor. Orman genel müdürlüğü "he siz 3 fidan dikip gideceksiniz sonra kim sulayacak, kim çapalayacak hesap soracaksınız" gibi atarları oluyor.

ikincisi para toplaması da büyük dert. öyle kafanıza göre para toplamanıza pek izin vermiyorlar. picin babasını soruyorlar.

elini taşın altına sokanları canından bezdiriyorlar.
ama tabii bu işler bir kurum çatısı altında biraz daha kolay oluyor.
0
Kazmapolitan
(01.09.19)
gerçekten zormuş, fon sitesi ve orman müdürlüğü ile bağlantıyı kurup aradan çekildiğimden güven ile ilgili sorun yaşamıyorum ama bir şekilde yayamıyorum da, anlamadım bu işi
0
🌸kurcalamabozarsin
(03.09.19)
Orman yangınlarında o kadar söz eden insanların söyledikleri gerçekten hava cıva miydi? Bir fidanı toprakla bukusturmanin bedeli bir bardak kahveden daha ucuz ve insanların çoğu tenezzül etmiyor.

Ben bir haftada kampanyayı tamamlarız diye düşünmüştüm.
0
biseysorcaktim
(04.09.19)
Ben de öyle düşünmüştüm ama dediğiniz gibi konuşmaya gelince herkes konuşuyor ama icraat yok. Benim birkaç fikrim var:
1. Daha önce yaptığımız gibi yine gün ve saat belirleyip başlığa giriş yapalım. Hatta bunu organize biçimde daha sık yapabiliriz. İki günde bir mesela.
2. Bağış yapan herkes sözlükten veya dışardan en az 1 kişiyi daha bağış yapmaya ikna edebilir :)
3. Açıkçası yaptığım bağışın geri dönmesini kesinlikle istemediğim için bu ay tekrar bağış yapacağım. Bu işe gönül verenler de paralarının iade edilmesinden hoşlanmayacaklardır diye düşünüyorum. Bu mantıkla herkesi elinden geldiğince ikinci kez destek olmaya teşvik edebiliriz belki.
0
humat
(05.09.19)
Kampanya change.org'a taşındı. Bir imza koyun ve daha çok insanın duymasına yardımcı olun.

eksisozluk.com
0
yesil basli govel santor
(06.09.19)
yesil basli govel santor
(06.09.19)
Metinde paylasilan link değişmis. Anasayfaya yönlendiriyor. Sanırım Fongogo nun URL yapısı değişmiş.

www.fongogo.com
0
biseysorcaktim
(07.09.19)
Fongogo üye girişinde mi bir sıkıntı var, bende mi bir beceriksizlik var şu an için?
0
Mirket
(09.09.19)
doğru link şu

www.fongogo.com

19 gün kaldı ve hala %61'deyiz! haydi gençler bi el atın..
0
'
(09.09.19)
linki düzeltiyorum sürekli ama neden böyle oluyor anlamadım, hala var mı sorun?
0
🌸kurcalamabozarsin
(09.09.19)
Şu an linkler çalışıyor.
0
humat
(09.09.19)
+4 benden. güzel çalışma.
0
blackbuker
(10.09.19)
+2 ile katkıda bulundum.

umarım başarıya ulaşır. bu arada bende dikimde orada olmak istiyorum inşallah haftasonuna denk gelir.
0
soykhan
(11.09.19)
+100 fidan ile destekledim.
0
Mirket
(11.09.19)
@mirket teşekkürler desteğiniz için.

Sözlükten veya sözlük dışından bağış yapma potansiyeli olan arkadaşlara duyurmak gerekiyor. Son günlere yaklaşıyoruz.
0
humat
(15.09.19)
İlgi çekici bir hashtag güzel olabilir aslında. Proje bitse bile bir farkındalık oluşturur en azından.
0
piranase
(17.09.19)
Ben de varım.
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(18.09.19)
Arkadaşlar, başlıkta da yazdığım gibi imkanı olanlar ikinci kez bağışta bulunursa bu işi bitirebiliriz. Maalesef duyarlı insan sayısı az. Bugüne kadar bağış yapanlar 2 fidan daha bağışlasa tamamlanıyor. Tabi bunun için tüm bağış yapanlara da ulaşmak gerekiyor. Ayrıca gündemde tutmak için yazmaya devam edelim.
0
humat
(20.09.19)
Arkadaşlar son 7 güne girdik, destek göremiyoruz duyuruculardan, sizinle başladık sizinle bitirelim haydi gündem yapalım bu hafta beraber
0
🌸kurcalamabozarsin
(20.09.19)
Bu arada sözlükte başka başlıklara girdiğimiz her entry'nin altına not olarak kampanya başlığını da paylaşabiliriz :) görünürlüğü artırabilir.
0
humat
(21.09.19)
+5 fidanla biz de katıldık. Gönüllü arkadaş yorulmasın, grafitti istemiyoruz, o sebeple +4 ve +1 yaptık. Umarım +5'e düşmemiştir.
0
vedderbaug
(21.09.19)
Arkadaşlar sozlukte başlığı canlandiralim yayalim kampanyayı az zaman kaldi kuyruğuna geldik
eksisozluk.com
0
basond
(23.09.19)
uğraşan destek veren herkese şahsım adına teşekkür ederim.

%100'ü geçmiş, hatta fazlalık bile var, fazla fidan göz çıkarıyor mu @kurcalamabozarsin?
0
aziz dostum jack
(24.09.19)
oldu bu iş.

herkesin emeğine sonsuz teşekkürler.
0
eeb
(25.09.19)
vay be, herkesin emegine saglik.
0
jimicik
(25.09.19)
Emeği geçen herkese teşekkürler.

Sonraki adımımız nedir ?
0
kitik
(25.09.19)
merhabalar
ben de 50TL ile katıldım.. grafitimi isterim :)
0
Harnold
(25.09.19)
artık ikinci bir hatıra ormanı için bağışlarımızı yapalım gençler. %100'den artan paralar da bu ikinci orman için ayrılsın.
0
'
(25.09.19)
Merhabalar herkese, sorulara cevap vereyim. Fazla fidan göz çıkarmaz oksijen olur:) Ekleyecekler ormanımıza.
Bundan sonraki süreç Orman müdürlüğünün vereceği zaman ve mekan bilgisine göre dikim etkinliği oluşturmak, tabela için isim konusunda netleşmek ve onun iznini almak, gidip dikmek, videosunu çekip paylaşmak.
Ekim 15 ten sonra başlıyordu dikimler, bakalım bize hangi gün diyecekler.

Grafiti için sözlükte arkadaşa ulaşmanız yeterli, kısıtlı sayıda çizebileceğini söylemişti ama sanırım çok kişi istemedi zaten. Eğer sözlükten ulaşamıyorsanız buraya da baksanı rica edeyim.
Herkese çok teşekkürler.
0
🌸kurcalamabozarsin
(25.09.19)
grafitimi isterimm :)))))
0
pazarlamacı
(25.09.19)
tebrikler! emeği geçen herkese teşekkürler
0
füt
(30.09.19)
eksiup.com

dekontumuz burada, sözlük yazarı olmayanlara da bildirelim,cok tesekkurler ve iyi aksamlar herkese
(dikim etkinliği netleşince de burada yazıcam)
0
🌸kurcalamabozarsin
(03.10.19)
Merhabalar arkadaşlar, sözlükte aktif olmayanlar için arkadaşlarımızın hatırlatmasıyla burada da paylaşayım dedim, etkinliğimiz iki hafta içerisinde hafta içi bir gün gerçekleşiyor Çatalca Çanta köyünde, katılım çok olursa servis düzenleyeceğiz, az olursa araçlara bölüşürüz gelenleri, şu anda az gibi görünüyor ama belli de olmaz.
var mı gelmek isteyen?
eger 25 kişinin altında olursak bir okulla birleşmemizi istiyorlar, kalabalık olursak sadece bizim için etkinlik düzenlenecek
0
🌸kurcalamabozarsin
(19.11.19)
İlk fırsatta bağışımı yapıyorum. Kim düşündüyse tebrik ederim.
0
rakicandir
(20.11.19)
@rakicandir birazcık geç kaldın, bir dahaki sefere artık. çünkü gerekli bağış toplandı ve yakında dikim yapılacak.
0
aziz dostum jack
(20.11.19)
Ben de katılmak isterim :)
0
karmaşık
(27.11.19)
Arkadaşlar selam, tabelamız 'Eksiduyuru yazarları hatıra ormanı' olacak sanırım, haftaya hazırlanıyor dediler ama tam hazırlanmadan emin olamıyorum, gelmek isteyenler lütfen telefon ve isim bilgisi mesajla atsın bu hafta whatsap grubu kuracagım aldım numaraları
0
🌸kurcalamabozarsin
(03.12.19)
merhabalar arkadaşlar, 'eksiduyuru yazarları' olarak tabelamız cuma günü hazır, dikim etkinliği 17 aralık salı günü çatalca çanta köyünde olacak.

whatsapp gurubunu şimdi kuruyorum, eklenmek isteyenler telefonunu ve ismini göndersin mesajla lütfen
0
🌸kurcalamabozarsin
(11.12.19)
Lokasyonu paylasabiliyor musunuz, ormanimizi gidip gorelim?
0
stavro
(11.12.19)
gidince paylaşırız lokasyonu
0
🌸kurcalamabozarsin
(11.12.19)
Herkese merhabalar! Çok güzel fotoğraflar, güzel bir başlangıç ve nesiller boyu sürecek bir paylaşımla karşınızdayız bu kez.

Ormanımız, Orman Genel Müdürlüğü tarafından ebedi istirahatgâhı olan topraklara ekilmeye başlandı. İstanbul'un Silivri ilçesinde, şehrin gürültüsünden uzak 2000 adet çam ağacı yükselecek artık; herkesin katkısı ile birlikte. Bugün de, maalesef birçoğumuza uymayan etkinlik saati sebebiyle; maddi olarak küçük, manevi olarak kocaman bir grup olarak orada hazır bulunduk hepimiz.

Şimdi de belgelerle konuşacağız!

Günün ilk ışıkları, olay mahallinden ilk fotoğraf: eksiup.com "Birbirimizi nasıl tanıyacağız?" sorusunun hemen sonrası.

Görüş mesafesinin metrelere düşmediği, bildiğiniz hiç olmadığı dikim yoluna gidiş: eksiup.com

Olay yerine ilk ulaşan ekibimizin kamerasından, ormandan ilk görüntü: eksiup.com Evet, bu tabelayı görmek, tarifsiz bir mutluluk hissettirmedi değil.

Dikime başlamadan hemen öncesi, alternatif gruba ait çıkış albümünün kapak pozu: eksiup.com "Buralar kazılmış mı şimdi?" ve "Kazma kürekle mi yapacağız?" soruları da buraya denk düşüyor.

Talimatların yer aldığı, "Bakın biz gittik!" kanıtı olan dikim videosu: eksiup.com

İşte o katılımcılar (sayıya aldanmayın, çok kalabalığız ama kadraja bu kadar sığabildik)! eksiup.com eksiup.com eksiup.com eksiup.com eksiup.com eksiup.com eksiup.com

Konfetil... Şey, fidanlar takdim edilirken: eksiup.com "Komple sandığı mı tutsak yoksa birer kadeh mi alsak?" diye düşündük, evet.

"Bunlardan 1993 tane daha var." pozu: eksiup.com Bir kısmı dikilmiş zaten, temsili bizler de diktik. Kalanları da, on gün içerisinde dikilecekmiş. Takvim günü mü, iş günü mü, orayı bilmiyoruz yalnız.

Bi' de fidanları tek çekelim: eksiup.com Gerçekten normali buymuş, hayal kırıklığına uğramayın. Büyük fidanlar, ergenler gibi "Ben bu toprağa uymam, kimse beni anlamıyor!" falan diyormuş, küçük fidanların da su ihtiyacı çok değilmiş zaten. Küçük durduğuna bakmayın ayrıca, bir yaşında hepsi. Birden boy atacaklarmış.

Buna yazacak bir şey bulamadım: eksiup.com

Evet, artık bir ormanımız var: eksiup.com

Evet, artık bir ormanımız var! Artık, bize ait, bizden onlarca yıl sonrasına kalacak, arada hatırlayıp yüzümü güldürecek bir hatıramız var. Orada olan, gelmek isteyip de kapitalist düzen sebebiyle ya da aradaki kilometreler nedeniyle fiziken aramızda bulunamayan, Temmuz ayının sonu ile başlayan çabaya katkıda bulunup bu heyecanı paylaşan herkese çok teşekkürler.

Bayağı ormanımız var yahu.

Edit: O kadar ormandan bahsetmişiz ama dikim esnasında yardımcı olan, sorduğumuz her soruya açıklayıcı ve bilgilendirici cevaplar veren, güleryüzlü bir şekilde sohbete dâhil olup yaklaşık bir saatlik etkinlikten güzel hatıralar ile ayrılmamıza katkıda bulunan Orman Genel Müdürlüğü personellerine de ayrıca teşekkür etmeyi unutmayalım. Umuyorum ki her gün, o kadar yolu gidip gelmelerine sebep olmayacak bir ikâmet adresleri vardır.
0
tel tokasini duzelten samuray
(17.12.19)
Bravo, elinize emeğinize sağlık hepinizin. Tabela da çok hoş olmuş :)
0
veritaslibertas
(17.12.19)
şaka maka başardınız, tebrikler.
0
aziz dostum jack
(17.12.19)
Ne güzel ormanımız olmuş <3
0
kobuzchu kiz
(18.12.19)
Tesekkurler emekleriniz icin
0
compumaster
(20.12.19)
Çok çok mutlu oldum. Emeklerinize sağlık.
0
Amaranta ursula
(20.12.19)
Eklemeyi unutmayalım bu arada, sanırım ormanımızın konumu şöyle: goo.gl

Hepimizin eline sağlık. :)
0
tel tokasini duzelten samuray
(21.12.19)
Herkese merhabalar. Az önce duyuru ormanını ziyaret ettim. Ağaçlar sağlıkla büyüyorlar. Detaylar için (git: 1545104)
0
yadigar
(23.12.22)
Ağustos 2025 itibarıyla ormanın son hali: (git: 1610617) Ağaçlar büyümeye devam ediyor…
0
yadigar
(15.08.25)
(5)

Wellbutrin xl ve beloc zok 25

aynabeyin
Bugün beloc zok doktor tarafından verildi. Ama ben wellbutrin kullandığımı soylemeyi unuttum. Wellbutrin i sabah kullanıyorum(ikiside yavaş salınım). Beloc ise öğlen kullanicam... ayrıca b12 benoxol yazdı bu da sabah. Bu ilaçların birlikte kullanımında sakınca var mıdır.?
Bugün beloc zok doktor tarafından verildi. Ama ben wellbutrin kullandığımı soylemeyi unuttum. Wellbutrin i sabah kullanıyorum(ikiside yavaş salınım). Beloc ise öğlen kullanicam... ayrıca b12 benoxol yazdı bu da sabah. Bu ilaçların birlikte kullanımında sakınca var mıdır.?
0
aynabeyin
(26.07.19)
medscape'ten baktım şimdi senin için, wellbutrin'in etken maddesi bupropion ile beloc'un etken maddesi metoprolol için şöyle diyor:

"bupropion will increase the level of effect of metoprolol by affecting hepatic enzyme CYP2D6 metabolism. Use caution/monitor."

bence doktora sormadan kullanma, ne olur ne olmaz.
0
brena
(26.07.19)
Bende öyle düşünüyorum. O değil kullandığım ilaç sistemde gözükmüyor bende.doktor görmüştür diye düşündüm.. sormadıda kullandığın ilaç var mü diye
...
0
🌸aynabeyin
(26.07.19)
ben de şeyi sorayım, beloc'u çarpıntı vs. için mi verdi doktor? wellbutrin buna sebep oluyor olmasın diye aklıma takıldı birden. ben de wellbutrin xl kullanıyorum da, birçok kişide bambaşka şekilde etkiler gösterebiliyormuş.

valla alışmak lazım nezle ilacı yazdırırken bile kullanılan ilaçları tıkır tıkır söylemeye.
0
brena
(26.07.19)
Hipertansiyon tanısı koymuş. Hayır wellbutrin kullanmadan öncede olmuyordu sonrada... wellbutrini ilk kullandığım gün oldu sadece. Ondan sonra hıc olmadı.

Bende pek fazla etki göremedim. Sadece biraz sakinlik/durgunluk oldu... bazı kimselerde hemen gosterirken kimilerinde haftalar alıyormuş.
0
🌸aynabeyin
(26.07.19)
Güncel...
0
🌸aynabeyin
(27.07.19)
(14)

vücut geliştirme amelelik

bir soru sorcam
damacanayı kapıdan alıp yerine götüremediğimi fark edip spora başladımama amelelik gibi geliyoriş masa başı olduğu için parmak kası yapıyorumyüzme ve basketbol da yapıorum hafta da bir gün bunlar o kadar mantıksız gelmiyor daha eğlenceliama ağırlık kaldırıp indirmek 32322 kişinin terini akıttığı ale
damacanayı kapıdan alıp yerine götüremediğimi fark edip spora başladım
ama amelelik gibi geliyor

iş masa başı olduğu için parmak kası yapıyorum

yüzme ve basketbol da yapıorum hafta da bir gün bunlar o kadar mantıksız gelmiyor daha eğlenceli

ama ağırlık kaldırıp indirmek 32322 kişinin terini akıttığı aletlerle çalışmak çok manasız geliyor

derdimi sever misiniz
0
bir soru sorcam
(26.07.19)
severim.
0
cern de cayci olmak vardi
(26.07.19)
belinde sorun olduğu için kaldıramıyorsundur belki
0
Neill
(26.07.19)
yaptığın hareketten ziyade neticeyi düşünmeye çalış.
0
Etanglement
(26.07.19)
hayatın kendisi de manasız, kendi manalarını yaratmazsan..

so, derdini seveyim git o halteri kaldır.
0
AlsterWasser
(26.07.19)
Tamam. Evde mi olsun paket mi istersin?

Bu işten zevk almıyorsan hiç yapma boşuna. Yüzmeye git, evde barifks şınav çalış ama salona gitme.
Spor salonuna gitsen birkaç haftaya sıkılıp bırakacaksın çünkü.
Bu sporda gelişim görmek ciddi emek, sabır ve disiplin istiyor.
Olur da 4-5 ay düzenli gider, iyi beslenir, güzel bir programla çalışırsan vücudundaki değişimi görürsün. Sonra yavaş yavaş bağımlılık haline gelir.
0
adwokat
(26.07.19)
sana aşırı hak veriyorum bir kadın olarak.

vücut geliştirme o uüzden bence, sadece spor yap dinç kalabilmek için. o kaslar falan sanıldığı kadar çekici değik.
0
mojiziku
(26.07.19)
amelelik değil, zevkli.
0
garavel
(26.07.19)
kaslar mojiziku için çekici değilmiş o kadar, bence de o yüzden vücut geliştirmeyi bırak. spor dünyası şokta. salonlar birer birer kapanıyor. mojiziku için yapılan tüm kasların yakılmasına karar verildi. tüh.
0
der meister
(26.07.19)
@der meister jfkdks, hasta yatağında yüzümü güldürdün sağol valla.

Ağırlık çalışmasına yerden al yere bırak/indir kaldır şeklinde bakarsan amelelik gibi gelebilir, evet.

Onun yerine, her hareketi mükemmele yakın yapmaya özen gösterirken, her tekrarda dahi vücudunda yarattığı etkiyi hissetmeye çalışsan? Böyle diyince bi garip oldu evet, ama anlatmaya çalıştığım şey şu, ağırlık idmanı aslında kendinle savaştığın bir süreç. Vücuduna karşı acayip bi meydan okuma. Hele ağırlıkları artırdıkça mazoşistçe bir zevk aliyosun valla hehe. Kadın olarak diyorum bak bunu, ben de vücut geliştirmeyi bu kadar sevebileceğimi hiç düşünmezdim seneler evvel. Kilometrelerce yüzerdim falan. Maksat biraz güçleneyim diye bir başladım, şimdi bildiğin bağımlısıyım. İlk 3-4 ayı ciddi bir şekilde temel hareketleri ve etkilediği kasları, postürün nasıl olması gerektiği vb gibi noktaları halletmeye ayırdıktan sonra, emin ol aşırı zevk almaya başlayabilir, buna kendin bile şaşırabilirsin. Bakış açını değiştirip birazcık şans vermeye çalış, ha sonrasında da olmuyorsa olmuyordur herkes severek yapacak diye bir kaide yok.
0
brena
(26.07.19)
herkesin aslında belli bir yağ kas oranına sahip olması gerekir. amelelik olarak düşünme. vücudunda belli bir kas oranı gereklidir ve iyidir. onun için uğraşıyorsun.
0
black mamba
(26.07.19)
Bi zamanlar bana da öyle geliyodu. Ama değil. Bunun faydasını uzun dönemde görürsün, uzun dönemde zevk almaya başlarsın.

Sırt çalışıyosun mesela. Sırtında daha kas yok. O yüzden çalışırken kası hissetmen ve keyif alman çok zor. Ondan dolayı boş gelir. Ama zamanla kanatlar, göğüs, triceps oluştuğunda, latissimus dorsiyi, pec majörü çalıştırdığını net bir şekilde hissetmeye başladığında, üstelik hareketin mekaniğini sinir sistemine ezberletmiş olduğunda keyif almaya başlayacaksın.

Yoksa amelelik tabii. 22 delinin bi topun peşinden koşması gibi.
0
(s)AINT
(26.07.19)
Kasların da çekici olmadığını söyleyenlere bakma.

Dolgun, kalkık kalçalar, dik göğüsler ne kadar çekici değilse kaslar da o kadar çekici değildir. Lol

Ağırlık antrenmanları bana göre her erkeğin yapmak zorunda olduğu antrenmanlardır. Zorunda. Bu sporun sana kattığı bedeni yeterliliği hiçbir şey veremez. Allahın bir lütfu bence. İyi ki var.
0
(s)AINT
(26.07.19)
Eski California valisinin gencken soyledigi bi soz var pumping iron belgeselinde:
Hep agirlik basisimda, kaslara kan pompalar, bu penise kan pompalanmasi gibi orgazm hissi yaratir.
0
tunaktunaktun
(26.07.19)
Haftada 2-3 gün compound hareketler yaparsanız hem minimum sürelik periyotlarla (haftada 2-3 saat) güçlenmiş olursunuz hem de kas iskelet sisteminizi geliştirerek ileriye dönük fıtık eklem rahatsızlıkları ihtimalini düşürmüş olursunuz.

Bunun dışında kas oranı belirli bir haddeden sonra vücuda ne yararlı ne de zararlı olduğu söylenemez. (Fiziksel bir iş yapmıyorsanız)
Sağlık için kolu 45-50 cm yapmak tamamen palavra. Sadece fiziksel tatmin, daha fazla güç isteği gibi kişisel arzulardan ibarettir.
Demem o ki dediğim şekilde çalışırsanız hem o hissi vermez hem de amacınıza ulaşırsınız.
Öte yandan sporların atası bence cimnastiktir :)
0
filipis
(26.07.19)
(9)

fiyat performans açısından en uygun şarap olarak neler önerirsiniz?

arvuti
tabii ki bu tamamen zevk meselesi. fikir verecekse eğer angora shiraz, prodom, chamlija ıstrance müteşekkir, buzbağ rezerv favorilerim arasında ama mümkünse 50 TL'yi geçmeyen fiyat performans açısından başarılı bulduğunuz kırmızı şarap önerilerinize açığım. ortalama fiyat aralığında yazarsanız ne ha
tabii ki bu tamamen zevk meselesi. fikir verecekse eğer angora shiraz, prodom, chamlija ıstrance müteşekkir, buzbağ rezerv favorilerim arasında ama mümkünse 50 TL'yi geçmeyen fiyat performans açısından başarılı bulduğunuz kırmızı şarap önerilerinize açığım. ortalama fiyat aralığında yazarsanız ne harika olur :)
0
arvuti
(26.07.19)
Sava.
0
malwethiel
(26.07.19)
sava+1500
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(26.07.19)
migrostan melen öküzgözü aldım geçen buradan biri tavsiye etmişti, güzel.
0
veritaslibertas
(26.07.19)
sava'nın buldum da melen öküzgözü'nün fiyatını bulamadım. kaça almıştınız?
0
🌸arvuti
(26.07.19)
Terra. Bazi yerlerde 55 e satiliyor gerci ama buzbag dan 10 lira fazla olmasinin sebebini icerken anlayabiliyorsun
0
lucky strike
(26.07.19)
suvla behramlı
0
deepest
(26.07.19)
Terra +1. Bir de dlc - cabernet sauvignon + merlot u var 50'ye.
0
brena
(26.07.19)
Vinkara cabarnet savignon.
0
vampir akrep
(26.07.19)
@arvuti, 45 ya da 49 tl idi.
0
veritaslibertas
(27.07.19)
(16)

Kadınlara bir sorum var

valarmurgulis
Erkek arkadaşınızın ya da eşinizin sizi aldatması mı yoksa size şiddet uygulaması daha kötüdür?İkisinin de kötü olduğunu biliyorum, dün biriyle bu konu hakkında baya tartıştık fikirlerinizi merak ettim.Erkekler de cevap verebilir aslında empati yaparak?
Erkek arkadaşınızın ya da eşinizin sizi aldatması mı yoksa size şiddet uygulaması daha kötüdür?

İkisinin de kötü olduğunu biliyorum, dün biriyle bu konu hakkında baya tartıştık fikirlerinizi merak ettim.

Erkekler de cevap verebilir aslında empati yaparak?
0
valarmurgulis
(26.07.19)
Beni sinirlendirdi bu duyuru. Aldatmak nedir ya? Nasıl bir karaktersizliktir?
Şiddeti konuşursun anlaşırsın tedavisi vardır. Ama aldatmanın tedavisi yoktur. karakter bozukluğudur. Karşılıklı güven bir kere bozuldu mu hayatının sonuna kadar asla düzelmez.
not: erkek.
0
kitik
(26.07.19)
şiddet sanırım
0
elorelia
(26.07.19)
Aldatmak kesinlikle.
0
jacque
(26.07.19)
Kesinlikle şiddet. Şiddetin konuşup anlaşılabilecek hiçbir tarafı yok. O kişinin temelde çok büyük sorunları olduğunu gösterir. Aldatmak duygusal olarak kötü sonuçlara yol açar ama şiddet hem duygusal hem fiziksel olarak.
0
fotrsapka
(26.07.19)
bunun tartisilmasi cok garip, taetismaya acik degil ki bu..
aldatirsa dehlersin defolur gider ama siddet dayak nedir?
bunun neresi tartisilmaya musait, kik siddeti daha iyi, olabilir falan diye savundu merak ettim yani..
0
alttaraf
(26.07.19)
evliliğimde ikisini de yaşadım. dayak daha çok acıttı. sadece fiziksel değil onurumu da acıttı
0
nediyimkisimdi
(26.07.19)
İçimden ilk şiddet demek geldi ama şöyle bir düşündüm de, sırf beden bütünlüğü bozulmadı diye aldatılmak daha iyidir demek çok saçma değil mi ya. alt üst olan psikolojiyi ve olası intihar girişimlerini ne yapacauk? ikisi de aynı b.kun laciverdi diyip geçelim bence.
0
sagittal
(26.07.19)
@alttaraf tartıştığı kişi aldatılacağıma beni öldürsün daha iyi dedi. Ben de çok şaşırınca sormak istedim.
0
🌸valarmurgulis
(26.07.19)
bıçaklayıp öldürmeyide şiddet kapsamına alirsak aldatmak bence ,canından daha kıymetli bir şey yok bence
0
baknedicem
(26.07.19)
e bunun ikisi de şiddet, illa fiziksel olarak görünür bir iz bırakmasına gerek yok

bu gibi soruların bu mu diğeri mi, hangisi ehveni şer şeklinde tartışılmasını da gereksiz buldum, tartışma mevzisini ikisi de sınırına çekmeli, insanlar niye taviz vermek zorunda kalsınlar
0
freebird5406_2
(26.07.19)
kendi gözlemlerimden yola çıkarak söylüyorum, bunlardan birini alınca diğerini yanında veriyorlar promosyon olarak zaten. şiddet konusunu fiziksel ve / veya psikolojik şiddet olarak kabul ediyorum ben ayrıca. e aldatmak aynı zamanda psikolojik şiddet zaten?
0
Phoebe
(26.07.19)
şiddet beni de daha çok sarsar.

aldatmada da çok kızarsın tabii ki ama orada kadınlığın, karakterin vs yıkılmış gibi hissedersin. şiddet çok daha temel, daha derinlerde, insanlığına yapılan bir hakaret. çözümü, tedavisi yok.

şiddeti meşru gören andavallardan olabildiğince uzak durun bir de.
0
piremses
(26.07.19)
şiddet daha kötü sanırım.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(26.07.19)
şiddet daha kötü. şiddet uygulayan psikopattır. kurtulamazsin da oyle. ama aldatildiginda en azindan ayriliyorsun gidiyor.

aldatilan bir kadin olarak yazdim. aldatilmak cok cok aci verici bir sey ama siddet daha kotu.

ikisi de cok kotu.
0
batlegolas
(26.07.19)
bu karşılaştırmayı yok etsek ya buralardan. insanlar bunları düşünmese mesela? :(
0
neynep
(26.07.19)
Tabii ki şiddet. Şiddeti konuşursun anlaşırsın diyen arkadaşa bir adet pamuk şeker yolluyorum buradan, baya polyannaymış.
0
brena
(26.07.19)
(14)

İntihar ettikten sonra geride kalanlar

ceann deas
Annesi babasi kardeşleri ne yapıyorlar mesela? Hiç karşılaştınız mı?
Annesi babasi kardeşleri ne yapıyorlar mesela? Hiç karşılaştınız mı?
0
ceann deas
(23.07.19)
neyi ne yapıyorlar?
0
gkhncnzdgn
(23.07.19)
hayatımıza bir şekilde devam ettik. siz hangi açıdan soruyorsunuz?
0
barbadoshayrettin
(23.07.19)
geride not falan yoksa neden intihar ettiğini anlamaya çalışırlar herhalde.
çok üzülürler. neden sordun ?
0
catch
(23.07.19)
herkes nasıl yaşamaya devam ediyorsa aynı şekilde, evet. ben de merak ettim sorunun kaynağını; daha doğrusu hangi yönde bir cevap aradığınızı.
0
brena
(23.07.19)
Karşılaştım. Çekirdek aile harici ciddiyim takan yok. Anne ve babaya hayat boyu sürecek psikolojik sorunlar kalıyor.
0
noisette
(23.07.19)
evet karsilastim. komsumuzun bir oglu vardi. ergenlik caglarindaydi. annesi ile bir gun bilmem ne sebeple tartismis, gidip kendisini asmisti. cenazesini bizzat gordum.

annesi birkac yil hayata kustu. evine kapandi. kimseyle konusmadi. bu 3-4 yil surdu.
sonra bir cocuk yaptilar. olen cocuklarinin ismini koydular.

kardeslerinden biri arkadasimdi. o da birkac ay yas tuttu. sonra derslerine ve hayatina dondu.

anne ve babanin kalbinde daima kaliyor, hayatlarina yansiyor o aci. ama kardeslerden o kadar emin degilim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.07.19)
çok karşılaştık. arkadaşı olarak bile yoğun travma yaşayanlar oldu. siz hangi açıdan bakıyorsunuz?
0
mikahakkinen
(23.07.19)
İntihar mı kaza mi bilmiyorum ama şöyle bir şey oldu. Komşunun 6 yaşlarındaki oğlu buzdolabının tutulacak yerinden kendini atkıyla asıp ölümüne neden olmuştu. Annesi de o sırada evi süpürürken duymamıştı. İki gün hastanede kalıp ölmüştü.
İlk başta buzdolabını attılar, sonra o evden taşındılar.
0
coca cola
(23.07.19)
özellikle anne ve babalarını yaşayan birer ölüye dönüştürüyor intihar edenler.

yani biri intihar ettiğinde aslında intihar eden sayısı en az 3 oluyor.
0
sfteses
(23.07.19)
Anne ve baba pek yasamiyor, yasayam olu gibi etrafta dolasiyorlar.
0
red g
(23.07.19)
annemin teyzesi, 20 yıl oldu kadın hala ruh gibi
0
same idiot
(23.07.19)
Çekirdek ailemde iki kişi gerçekleştirdi bu eylemi 5 yıl arayla. İlk intihar eden eşiyle birlikte intihar etti, üstelik ben buldum onları, lise sondaydım. Biraz kişilikle alakalı sanırım nasıl bir iz bıraktığı. İlk birkaç yıl çok sarsıcı olsa da bir şekilde hayata dönüyorsun. Ben daha dirençli ve olgunlaşmış olarak çıktım o süreçlerin her ikisinden de. Çok derin izler de bıraktı elbette ki ama çocukluğumdan beri çok rasyonel bir mizacım olduğu için, bu izleri melankolik bir ruh haliyle taşımaktansa, hayatıma ivme kazandıran unsurlar olarak kullanmayı başardım şükür. Ama atlatamayan insanları da anlıyorum, çok çok zor sorgulamalar yaşatıyor insana. Düşmanıma bile dilemem o süreçleri.
0
Phoebe
(23.07.19)
O günü hayatım boyunca unutabileceğimi pek sanmıyorum. Ben yas tutmaktan ziyade yaşamın ne kadar değerli olduğunu düşünüp bundan sonraki hayatımı dolu dolu yaşamaya karar vermiştim.

Bir de herkes haklı olarak anne babadan bahsediyor ama asıl olan geride kalan kardeşe oluyor. Bir anda hem aileden hem akrabalardan hem de çevreden öyle bir ilgi/baskı/sorumluluk beklentisi/hede (çoğu zaman kendi kendilerini rahatlatmak için size yükleniyorlar) geliyor ki insan boğulacak gibi oluyor.
0
bruce mclaren
(23.07.19)
Çok genel bir soru bu, kimin intihar ettiği herkes üstünde farklı etki yaratıyor zira.
Genel olarak bir yakını intihar edince insanda bir garip reddedilmişlik hissi oluyor. "Benim sağlayabileceğim hiçbir mutluluk yok muydu senin için?" diye düşünüyorsunuz.
Eğer intihar eden bir evlatsa anne baba için herhangi bir şeyle kıyaslanabilen bir acı değildir o. Bir araştırma vardı, dünyanın en kötü acıları listesi gibi bir şey yapmışlar. "Çocuğun ölümü" yoktu o listede, sebebi olarak da bir çocuğun ölümünün yaşattığı üzüntünün diğer en büyük acıları bile komik derecede önemsiz hale getirmesi nedeniyle kıyaslanamaz olmasıydı. (When The Bough Breaks kitabından alıntılıyorum bunu)

Ama işte bir şekilde herkes kendi süresinde "yeni normal" neyse onu buluyor, ona göre devam ediyor.
0
sopiro
(23.07.19)
(13)

Haftasonu neler yaptiniz?

baldan kaymak
Ctesi pazar ayri ayri alabilirsek super olur.
Ctesi pazar ayri ayri alabilirsek super olur.
0
baldan kaymak
(21.07.19)
3 saatlik yola motosiklet almaya gittim. 4000 lira motosiklet 225 lira noter, 75 lira ulaşım, 60 lira 3 kişi yemek masraf ettim. bugün de o motorla korta gidip tenis oynadım.
0
diffarentiationation
(21.07.19)
Dışarı çıkmak istiyordum ama yorgun hissediyorum kendimi o yüzden evde zaman geçirdim. Kitap okudum, internet falan.
0
rock n roll
(21.07.19)
tortum şelalesi-erzurum-kars-ani harabeleri-şavşat gezisi yaptım. muhteşemdi.
0
burya
(21.07.19)
Güzel bir kitaba başladım. Uzun zamandır böyle güzeli denk gelmemişti. Bunun dışında uzun ve sağlıklı kahvaltılar etmek gibi yeni alışkanlıklar oturttum.
0
ruhen hastayim ben
(21.07.19)
Cumartesi günü beş altı alışveriş merkezi gezip alışveriş yaptım, bugün de evde kalıp saçma şeyler düşünerek moralimi bozdum ve bütün günü suratsız bir şekilde geçirdim.
0
whyamy
(21.07.19)
Cumartesi cilt bakımı yaptırdım sonra arkadaşla kahvaltı yapıp mağaza gezdim eve dönüp sex and the city izledim.

bugün de aylaklık ettim akşama doğru yolda olan yeğen için ikea gezindim beşik falan bir takım ailesel hareketler.
0
eksi sozlugun tatli insani
(21.07.19)
cumartesi detaylı araba yıkadım.
pazar güzelbahçeye kalamar yemeye gittim, sonrasında urlada çay içip eve geri döndüm.
0
false pretension
(21.07.19)
cumartesi one love festivale gittik ve çoook eğlendik. iyi de loot vardı, verdiğimiz parayı çıkarttık :)

pazar da haftaya çıkacağımız tatil için hazırlık yaptık, yazlık kıyafet hazırlama, bavulları çıkartma vs.. evde geçti.
0
benaslinda
(22.07.19)
dün kuzenin düğünü vardı.
cumartesi tüm kuzenler olarak gündüz ve gece eğlendik kendi aramızda.
dün de düğün için hazırlık vs. akşam giydim takımları, tam kapıdan çıkarken arkadaş aradı nöbet işi var gel. saat 20:00 de gittiğim adliyeden 23:00 de ayrıldım. düğün müğün yalan oldu anlayacağın.
0
lostys
(22.07.19)
Cumartesi sabah evde kahvaltı, ardından kızı (4.5) baleye götürdüm. Sonra açık hauvza gidip bütün gün sıpayla yüzdük oynadık. Ardından akşam açık havada konsere gittik.

Pazar kahvaltıyı dışarıda yaptık, oradan kitap fuarına. Biraz kitap alışverişi yaptık, eve dönüp uyuduk. Sonra parka, oradan uzak akraba düğününe. Tekrar çocuk parkı ve kapanış.

Bütün haftasonu çocuk bakmışım lan! böyle yazınca fark ettim!
0
babilbaligi
(22.07.19)
kaya tırmanışına gittim
0
argent dawn
(22.07.19)
cumartesi ev toplama, temizlik, netflix, kitap okuma şeklinde sakin geçti. pazar günü ise denize gitme, azıcık iş ve sonrasında gece 2-3'e kadar içip dans etme modundaydım.

şu an işteyim, akşamdan kalmayım ama mutluyum. (:
0
brena
(22.07.19)
tüm haftasonu tırmanış kampı.
0
sagittal
(22.07.19)
(4)

Isini duzgun yapmayan insanlar

baldan kaymak
Ne dusunuyorsunuz? Cok sinirlendirmeli degil mi?
Ne dusunuyorsunuz? Cok sinirlendirmeli degil mi?
0
baldan kaymak
(21.07.19)
Yapmamaktan ziyada daha çok yapamiyorlar. Bilgi yok. Yetenek yok. Çözüm odakli olma, adil davranma yok. Hem sinir bozucu, hem insanin hayatini zorlastiriyor. Para kaybi, zaman kaybi, gereksiz stress, sinir.
Bunu disardan hizmet aldığım yer ve kisileri dusunerek soyledim.
Birlikte calistigin ve isini duzgun yapmayanlar bambaşka kocaman bir sorun. Insani mesleginden de sogutur, isinden de eder, hayat kalitesini de dusurur.
0
a perfect lie
(21.07.19)
herkesin kapasitesi farklı olduğundan çok sinirlenmemek lazım diye başlıyorum her seferinde; ancak sırf bu insanlar işini düzgün yapamıyor diye bir yerden sonra onlara iş verilmemeye başlanıyor ya, işte o noktada tepem atıyor.

yapamıyorsan o konumda bulunmayacaksın; benim x emekle yaptığım şeyi o halde 5x emek sarf ederek de olsa yapmaya çalışacaksın düşüncesindeyim. sonra bu tiplerin işleri de iş bitiren ve işini düzgün şekilde icra edenlerin sırtına biniyor. her iş özel sektör değil ki düzgün yapamayanın maaşı ile yapanınki farklı olsun. ki bu durumda bile torpil vb. durumlar girdiğinden yüksek konumlarda barınmaya devam edebiliyor bu insanlar.
0
brena
(21.07.19)
Kendi işinin sahibi olduğu halde işini doğru düzgün yapmıyorsa, 3 kuruşluk hesaplar ve insanları kazıklamak peşindeyse, şark kurnazıysa nefret ediyorum.

Maaşlı çalışansa kızmıyorum artık, tabi abartmadığı sürece. Çünkü çoğu zorunda olduğu için orda ve salak salak baskılar altında. Mağazada satış danışmanlarına, kasiyerlere, bankacılara garsonlara falan kızmıyorum. Bazı yerde keşke hiç yapmasalar da kıymetleri bilinse diyorum.
0
noisette
(21.07.19)
Valla öyle ama sinirlenmekten kendin yıpranıyosun. Bi faydası yok. Bazen tabur komutanı gibi fırça atasım geliyo ama ast üst ilişkim olmayan, hizmet almadığım insanlar olunca bi şey diyemiyorum
0
(s)AINT
(21.07.19)
(16)

Üzerime kasvetli kitap atın

eylul
Mesela dönüşüm gibi ya da genç wertherin acıları.. Bu aralar bu tarz kitaplar okuyasım bar
Mesela dönüşüm gibi ya da genç wertherin acıları.. Bu aralar bu tarz kitaplar okuyasım bar
0
eylul
(21.07.19)
Sadık Hidayet- Kör Baykuş
0
Amaranta ursula
(21.07.19)
Fransız Teğmenin Kadını - John Fowles
0
ruhen hastayim ben
(21.07.19)
kör baykuş demeye gelmiştim
0
freebird5406_2
(21.07.19)
Dag Solstad'ın Mahcubiyet ve Haysiyet'i de olabilir.
0
tel tokasini duzelten samuray
(21.07.19)
Çürümenin Kitabı
0
alfred
(21.07.19)
Sana gül bahçesi vaadetmedim

Yazarken yine içim daraldi, off

Bi de iklimler diye bi kitap vardi, belki sana kasvetli gelmez bilemiyorum.
0
a perfect lie
(21.07.19)
Kafka, Dava
0
black holes in the sky
(21.07.19)
Malte-Laurids-Briggenin-Notlari bu da var bak,
0
a perfect lie
(21.07.19)
yeraltından notlar.

ben dostoyevski okumaya alışığım. buna rağmen zamanında okumaya yeltendiğimde bir tanıdığım, "senin bu ara canın sıkkın. şimdi okuma bunu. biraz toparlanınca okursun. şimdi okursan hepten kafayı yersin" deyince "aaa o kadar mı lan" diye düşünüp merak etmiş ama yine de ona güvenip okumamıştım.

dosto baba bunu yazdığında "sosyal fobi" yahut "anksiyete" hastalık sayılıyor muydu, literatürde böyle bir rahatsızlık geçiyor muydu bilmiyorum ama adamcağızın o zaman için (muhtemelen) ismi bile konmamış rahatsızlığı inanılmaz bir hassasiyetle açıklamış olması ürpertici.

bu rahatsızlıklar hiçbir zaman kolay değil ama şimdi en azından insanlar biliyor. tedavi olabiliyorsun. bunun dışında artık psikolojik-zihinsel rahatsızlıklar konusunda bilinç düzeyi de oldukça yükselmiş durumda; herhangi bir sebeple problem yaşadığında seni anlayışla karşılayıp bu konuda destek olabilecek birini görebiliyorsun, artık insanlar bir hafta evden çıkmayana "aa gafayı yemiş yazık, dangalak" demiyor çoğunlukla. belki 50-60 sene sonra bu tip hastalıklar basit bir enfeksiyon gibi olacak, kolaylıkla çözülecek.

ama işte daha ismi bile konmamış ve insanın hayatını darmaduman eden bir rahatsızlığı o dönemde yaşayan bir adamın kaleminden okumak beni kahretti. kitabın kendisi öyle inanılmaz boğucu veya karanlık gelmedi bana açıkçası, kısa zaten, ama yine de çok üzdü.
0
der meister
(21.07.19)
Knut hamsun- açlık
0
brena
(21.07.19)
David Vann - bir intihar efsanesi
0
megalomaniac
(21.07.19)
bugünlerde okuduğum jose saramago - körlük.
0
nothing in my way
(21.07.19)
martin eden.
0
aziz dostum jack
(21.07.19)
Kartal yuvasi - Anna Kavan
0
EasyTiger
(21.07.19)
kırmızı pelerinli kent
0
aziz dostum jack
(21.07.19)
xu
(21.07.19)
(12)

işinizden mutlu musunuz?

hopp
evet ya da hayır yazar misiniz sebebi ile
evet ya da hayır yazar misiniz sebebi ile
0
hopp
(15.07.19)
Araftayım - Maaşı iyi ama gereksiz bir mesai ve bitmeyen bir kaos var

1 ay önce alınan mal bi kararla gerizekalınjn biriyle çalışmak zorunda bırakıldık
başka gerizekalılara da malesef arz etmek durumundayız
en çok o koyuyor
0
same idiot
(15.07.19)
çok mutluyum. mutlu olmamın sebebi yorucu olmaması değil, bilakis oldukça yorucu ve iyi bir şekilde yapması zor bir meslek totalde. ancak sürekli öğrenmeye açık olmamı gerektiren bir işim var ve bu beni ateşliyor tabiri caizse. ha karşılığında 1 2 bin fazla kazanmam gerekiyor bence, ama onu da şimdilik kurcalamıyorum, piyasa genelinden ötürü.
0
brena
(15.07.19)
hayır. para.
0
Hakan1980
(15.07.19)
Hayir. Para.
0
cossecant
(15.07.19)
Hayır. Şirketteki insan profilinden memnun değilim. Benim departmandakilerin çoğu ezik. Muhabbetleri çöp. Kötü bile olsa biraz daha alfa karakterli kişilerle çalışmayı tercih ederdim.
0
juninho77
(15.07.19)
Aşırı mutluyum. Saatler rahat, iş havalı, yöneticiler 10 numara. Standartların üstünde kazanıyorum. Kendi işimde 3 katını alacağımı bilsem yine de ayrılmam sanırım.
0
valentinov
(15.07.19)
Mutluyum. Ama normalde benim yerimde olsa cok daha fazla mutlu olacak insanlar da var. Fazla takintili oldugum icin mutlulugum azaliyor sanirim. Maasi iyi, kurumsala gore serbestligi iyi, kosullari iyi. Hafif mutsuzluk sebebi, is arkadaslari yer yer kotu, yaptigim isten tatmin olmuyorum, yoneticiyle bazi sorunlarim var.
0
yuzır
(15.07.19)
evet. kafam rahat, huzurluyum, olabilecek en iyi müdürle çalışıyorum, ekibimi seviyorum, şirketin insani yönü çok iyi..
0
pati
(15.07.19)
Hayr, para
0
gazozailacatmauzmani
(15.07.19)
Hayır, para.
0
patos64
(15.07.19)
Valla mutluyum.
Şirketim iyi, amirler ve patronlar iyi. Devamlı sahadayim, bi yere bağlı değilim. Saatlerimi kendim belirliyorum. Maaş çok iyi değil ama ortalamanın üzerinde. Ne kadar çok satarsam o kadar kazanıyorum.
0
etna
(15.07.19)
asla mutlu degilim cunku sektor bana gore degil+ayrilmaya cesaret edemedigim bir kurum+homeoffice sansi yok ise gitmeyi sevmiyorum. isin kendisi gyzel ama sartlari agir
bunun disinda tek bir alternatifim var elimde. ona da henuz yukselemedim
0
ala09
(08.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.