ben de büf-e kür'ün yorumuna katılamıyorum.
öncelikle kişinin tek yaşaması, köpeğin yalnızca tek bir kişiyle sosyalleşeceği anlamına gelmiyor. tüm hayatı boyunca tek bir insanı görecek demiyoruz elbette; sadece asli olarak bir kişinin sorumluluğunu üstlendiği durumlarda da, çok rahat şekilde köpeğinizi mutlu tutmak mümkün olacaktır.
burada kilit nokta zaten önceki cevabımda belirttiğim kriter: sahip olduğunuz zamanı verimli ve kaliteli geçirmek. bu yalnızca sevgi vermekten geçmez; onu yoracaksınız, yüzmeyi seviyorsa ve imkanınız varsa yüzdüreceksiniz, köpek parklarına götüreceksiniz, at-getir oynayacaksınız, diğer köpeklerle sosyalleştireceksiniz vb. ayrıca eğitim vereceksiniz, böylece aranızdaki ilişkiyi de daha sıkı hale getireceksiniz.
bu arada, her köpek öğlenleri uyumuyor dense dahi, çok büyük bir kısmı uyuyor evet. elbette cins de önemli; gidip aşırı hareketli, küçük/orta ırk avcı bir köpek alırsanız onun enerjisini atmanız daha da zorlaşacaktır. ancak genelde evlerimizi açtığımız, bekçi köpeği niteliğinde olmayan özellikle orta/iri ırk köpekler diğer saatlerini daha sakin geçirmeye yatkın oluyorlar. bu uyku depresif bir uyku da değil; zaten diğer saatleri dolu dolu geçtiyse "yaşasın evim, yaşasın koltuğum, oh biraz da şurada yatayım" uykusu. hatta bu yüzden siz evdeyseniz dahi rahatını bozmak istemeyebiliyor. keyif alıyor nitekim.
hatta evde olduğu için uyuduğunu iddia edenlere özellikle hep bahçede bakılan köpekleri gözlemlettiriyorum. zannediliyor ki bahçede bakılan köpek full-time koşup oynuyor. yok öyle bir şey. onlar da gayet köşeye çekilip siesta modunda takılıyorlar.
ha son olarak, çok seyahate çıkan biriysen, tekrar düşünebilirsin kararını. güvenilir biri bulamadıktan sonra sürekli köpeğini başkalarına bırakmak mümkün olmayacaktır. ki ben o konuda çok şanslı olmama rağmen, seyahatlerimi planlarken olabilecek en asgari düzeyde ondan ayrı kalacak şekilde hareket ediyorum. hatta bazı planlarımdan dahi vazgeçiyorum.
0