[]

kilo vermek için motivasyon lazım

1.78 boyunda biri olarak normalde 80 civarında olan kilom son 2-3 yılda 105’e kadar çıktı. bundan dolayı (büyük ihtimalle) her iki göğsümde de jinekomasti belası var. :( bunun ameliyatını araştırıyorum ama önce nasıl kilo verebilirim ona bakmak lazım. oturduğum yere yakın soor salonu yok. açık hava parklarda çalışıyordum ama gereksiz insanlar neredeyse tüm aletlere zarar vermiş. nasıl bir motivasyonla başlamalı?




 
Başlamazsan kilon artacak ve kendi başına altından kalkabileceğin noktada olmayacaksın, o zaman kafanı duvarlara vurmamak için başla.

Mesela ben, 64 kilo verdim. Ama o kiloları vermek için bıçak altına yatıp mideme elveda demem gerekti çünkü kontrol edilebilecek noktadayken sallamadım. Şimdi de derisiydi çatlağıydı estetiğiydi uğraşıyorum.

Bu yukarıda yazdıkların bahane, aslında başlamamak için kendine bahaneler uyduruyorsun zihninde çünkü kilo vermek zor, löplöp yiyip oturmak daha çekici geliyor. Ama gözünü seveyim benim gibi olma. Gerekirse uzağa git spor salonuna, gerekirse diyetisyen desteği al, gerekirse kalori say, gerekirse işe giderken üç durak önce in yürü, ama bi yerden başla.
  • bir nick var benden iceri  (16.08.19 06:43:03) 
15-20 kiloyu spor olmadan rahatlıkla verirsin. Beslenmene dikkat et paketli gıda tüketme tamamdır. O memeler de kilodandır.


  • denizgonen  (16.08.19 08:30:44) 
çok teşekkürler. jinekomasti kesin tanı koyuldu yani meme dokusu büyümüş zaten. kilo ile gitmez ama dediğim gibi onun için ameliyat olucam. minoxidil kullanıyorum çok uzun süredir belki ondandır ama bana birinci seçenek hep kilo geliyor. çünkü hayatım boyunca kilolu olmadım hiç. son 3 senedir falan en sevdiğim yüzüstü pozisyonda uyuyamıyorum bile, nefesim daralıyor. yani hayatımın her anını etkiliyorsa büyük ihtimalle o kilodandır.


  • everythingok  (16.08.19 09:21:49) 
bu ve benzeri kararları alıp uygulayabilmek için dışarıdan motivasyon almanın pek bir işe yaramayacağı düşüncesindeyim.

karakter yapısı da olabilir, bazıları dış etkenler ile daha çok motivasyon sağlayabiliyor sanırım, özellikle sosyal medyada takip ettiği insanlardan gaza gelmeye çalışarak vs. ancak ne olursa olsun, disiplinli ve uzun bir süre içerisinde bulunacağınız dönem için gerekli gücü kendiniz sağlamanız gerekiyor.

bunu da irade gücü olarak yorumlamamalıyız; çünkü bir mücadele şeklinde olmamalı bu. mücadele olsa pes edeceğiniz güne kadar savaşıyor olacaksınız çünkü. bu da sürekliliği bozan bir etken.

gerçekten neden kilo vermeniz gerektiği konusunda kendinize dürüst olun ve bu yolda yapabilecekleriniz neler, objektif ve gerçekçi bir şekilde, yaşam tarzınızı da göz önüne alarak belirleyin. size spor veya diyet konusunda tavsiye vermemize gerek dahi olduğunu düşünmüyorum; çünkü fazla kilonun verilmesi noktasında aşağı yukarı artık herkes ne yapılması gerektiğini biliyor. ancak aldığınız bu kararı düzenli olarak uygulayabilmeniz için nacizane iki tavsiyem olacak;

1. yukarıda belirttiğim gibi kilo vermek için yapmaya karar verdiğiniz eylemler, gerçekçi olmalı. günlük yaşamınıza uygun düşmeli; aksi halde belirlediğiniz hedefleri gerçekleştirememek sonucu ile karşılaşıp hayal kırıklığı yaşamaktan kaçamayacaksınız.

örneğin, uzun süredir spor yapmıyorken birden "ben günde x saat mutlaka koşacağım" gibi, zaten yapmanızın mümkün olmayacağı bir hedef belirlerseniz, takdir edersiniz ki gerçekleştiremeyeceksinizdir. sonuç: "ben bu hedefi gerçekleştirmede başarısız oldum, yapamıyorum, kilo vermeyi başaramıyorum."
en nihayetinde eski yemek yeme ve hareket etme döngünüze geri dönersiniz.

aynı şekilde "günde 1000 kalori alacağım, ağzıma kompleks dahi olsa karbonhidrat sürmeyeceğim" vs gibi devamlılığı zor bir kararla yola çıkarsanız da bu sonuçla karşılaşmanız olası olacaktır. o yüzden halihazırdaki hayatınıza da uygun düşecek; absürtlükten uzak, asıl olarak sağlıklı beslenmeye odaklanacak şekilde bir beslenme ve hareket düzeni oluşturmaya çalışın. hatta spor için yalnızca yürümenin bile bu süreçte inanılmaz fayda sağlayacağını da aklınızdan çıkarmayın.

2. önemli olan kötü beslenme alışkanlık döngüsünü kırmak ve yerine koyduğunuz düzeni korumak olsa da, aldığınız kararlara ters düşecek bir harekette bulunduğunuzda, tüm emeğiniz yok olmuş, yaptığınız her şey boşunaymış düşüncesine kapılıp eski döngünüze geri dönmeyin. bir an dayanamayıp çikolata yemiş olabilirsiniz; arkadaşlarınızla dışarıdayken gaza gelip kocaman bir hamburger menüsünü mideye de indirebilirsiniz. ancak bunların akabinde büyük bir suçluluk duygusuna kapılıp, yine başarısız olduğunuz düşüncesinde boğulursanız, emin olun ki bir sonraki öğününüz de buna benzer olacaktır. çünkü yaşayacağınız hayal kırıklığı, sizi yine başarısız olduğunuz ve hiçbir zaman da başaramayacağınız sonucuna çıkaracaktır.

o yüzden yeni beslenme düzenine aykırı bir şey yaptıysanız da, bunun farkında olarak ancak kendinizi hırpalamadan, önemli olmadığını, bir sonraki öğünleriniz ile dengeleyebileceğinizi düşünün. olumlu olun. daha önceki emeklerinizin boşuna olduğu fikrine kapılmayın, temelde yine eski döngünüzü kırmış olacak, uzun vadede zaten sağlıklı beslenmeye de devam etmiş olacaksınız.

kolaylıklar dilerim bu süreçte.
  • brena  (16.08.19 10:15:18) 
önceliğin kilo vermekse zaten spor salonuna illa gitmene gerek yok. yürüyüş bandında yaptığı dışarıda yapacaksın. onun dışında yediklerine dikkat edeceksin. spor salonu daha çok vücut geliştirme için yararlı.

ben de senin gibi 83'tüm. İstanbul'a taşındım 2-3 yılda 103 kiloya çıktım. youtube'dan takip ettiğim birkaç insan vardı. bunlar kilo verdiyse ben de veririm dedim ve öyle başladım. şimdi 93'üm, hedefim de 85.

ne değişti dersen, eskiden ben çok atletiktim. 2 saat maç yapardık 2 saatinde de durmadan koşardım. vodafone maratonu vardı, ona katılmıştım. 10k'yı 1 saatte koşmuştum. 103 kilodayken bir halı sahaya gittim 15 dakikada kesildim. çok moralim bozulmuştu. şimdi o seviyelere geri döndüm. 45-50 dakika yüksek hızda kardiyo yapıyorum, koymuyor. insanı genç hissettiriyor. onun dışında sporu alışkanlık haline getirdiğin zaman boş durmak sana batıyor. spor yapınca mutlu oluyorsun, vücut hormon salgılıyor, 6 aydır 2 günde 1 illaki spor salonuna gidiyorum o yüzden. acayip özgüven veriyor. mesela hep gittiğim bir starbucks'taki kız adamı öğrenmiş, aa x miydi diye sordu. bu tip olaylar spor ve kilo vermenin sonucu. tabii iş sende bitiyor. hemen bir anda yüklenme. işin sırrı bunu alışkanlık haline getirmek. günde 10 km koşarım, haftada 5 kilo veririm diye bir durum yok. bu bir süreç, her adımda daha iyiye gideceksin.

beslenme konusu sana kalmış, benim yöntemin kahvaltıyı hemen kalkınca yapmak yerine 2 saat sonra yapmak. kahvaltıdan 7-8 saat sonra bir öğün daha yiyip günü bitirmek. arada çay kahve su meyve ile kendini tok tutmak. onun dışında kendimi porsiyonlarda kısıtlamıyorum çünkü biliyorum ki bir kibrit kutusu peynir yiyip duramam. onun yerine bol bol salata yeşillik yiyorum, yumurta et baklagil tüketiyorum. ekmek hamur şeker abur cuburu minimumda tutmaya çalışıyorum. bazen 1-2 ayda bir geliyor, acayip canım çekiyor, alıp tüm cipsi yediğim oluyor. ama bazen de yeri geliyor 2 hafta daha sıkı besleniyorum, onu dengeliyor. ben eskiden büyük boy pizzayı çok rahat yiyip üzerine bir de tavuk/patates kızartması söyleyen insandım. geçen 4 dilimde tıkandım, bitiremedim. beslenme şeklini yeterince sürdürürsün göreceksin ki vücudun da adapte olacak.
  • hayley williams ile evlenecek genc  (16.08.19 10:51:17 ~ 12:51:55) 
Merhaba. 180cm ve 112 kiloydum Şubat 2019'da. Sadece yürüdüm günde 12 14 bin adım. Ekmek pilav makarna tatlı yemedim asla. Çok nadir bayramda baklava ya da anne böreği yedim.

Şu an 97 kiloyum. Artık çok yemekten rahatsızlık duyuyorum.

Ayrıca günde iki öğüne indim. Öğlen yemekte çorba ve ana yemek ve meyve, akşam ise sadece ana yemek ve yoğurt. Bu şekilde 1500 kalori max aliyorum. Yuruyuste 1000 kalori yakınca bu iş bitiyor. 3 ay dayan çift hanelere inersin.
  • lion de la Turquie  (16.08.19 12:33:25) 
hepinize çok teşekkürler uzun, detaylı cevaplar için. bugün yedikerimi azaltarak, daha çok yürüyerek başladım. günlük adım hedefimi 13000 yaptım. bakalım, insallah birkaç ay sonra güzel şeyler olur.


  • everythingok  (18.08.19 14:45:35) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.