Kişiliğin büyük etkisi oluyor.
Günün büyük çoğunluğunu kulağımda kulaklık, bilgisayarda bir şeyler okuyarak geçirebilen bir insanım. Hiçbir zaman ingilizce öğrenme niyetiyle ilerlemedim.
Hep yabancı olan şeyleri merak ederdim. Çocukken yabancı kanalları izlerdim, eve ilk bilgisayar alındığında hep yabancı sitelerde dolaşır, anlamasam bile okurdum.
Zamanla tamamen anlamaya başladım. İngilizce tüm dünyada konuşulduğundan inanılmaz zengin bir dil kelime açısından. Argo, bilim, teknik, tüm dünyadan bir şeyler var.
Hiçbir şey yapmasam bile amaçsızca internette dolaşırken ingilizce radyo açık oluyor, okuduğum, izlediğim şeyler de genelde ingilizce içerik. Böyle olunca kendiliğinden öğreniyorsunuz zaten.
Eğitim olarak da okuldaki derslerden başka bir şey görmedim. Gramere takılmayın lütfen. Çok sıkıcı ve kastırıcı şeyler. Onu da sağlam öğrenmek önemli ama birincil ilke olmamalı.
Bir yere önceden yazdığım yazıdan alıntı yapayım,
1. Dil en etkili kulaktan öğrenilir. Hiç farkında olmadan ve pek bir şey yapmadan sadece düzenli "ingilizceye maruz kalma" yöntemiyle bir süre içinde çoğu şeyi anlamaya başlayabilir, cümle yapılarını kavrayabilirsiniz.
Onun için en sağlam kaynak BBC Radio 4 ve World Service benim için. Her gece uykuya dalarken ve evde başka dinleyecek bir şey yoksa fonda bu radyoyu açıyorum. Bilgisayar başındayken müzik dinlemediğinde bir sekmede bu link açık kalabilir:
www.bbc.co.ukwww.bbc.co.ukAyrıca telefonda BBC News veya TuneIn radyo uygulamasından her an dinleyebilirsiniz.
2.
www.voscreen.comBu site bir çeşit facebook oyunu gibi. Facebook ile giriş yapabilirsiniz. Eğer profilde bu siteyle ilgili şeylerin çıkmasını istemiyorsanız Facebook ile giriş yaparken pencere gelecek. "Okay" butonuna değil de, "Skip" butonuna basın. Çok da önemli bir şey değil aslında. Film, dizi ve reklamlardan ortama 10 saniyelik kesitler gözükecek, türkçe karşılığı olan iki seçenek gelecek ve doğru olanı seçeceksiniz. Puanı kafana takmayın, sürekli yanlış yapabilirsiniz ama dinleme ve çevirme becerisini kısa sürede sağlam etkiler.
3.
www.engvid.comBu da gördüğüm en sağlam İngilizce öğretme sitesi. Bunu da şöyle kullanabilirsiniz,
Yukarıda "All Lessons" diye bir link var. Ona tıklayıp gelen sayfada sol tarafta istediğin seviyeyi ve konuyu seçip "Find Lessons" butonuna tıklayarak videoları getirebilirsiniz. Çoklu seviye ve konu seçimi yapabilirsiniz. Beginner olanlar başlangıç seviyesi ve çok basit anlatıyorlar konuyu. Eğer denilenlerden bir şey anlamıyorum derseniz üstte gösterdiğim iki seçeneği düzenli kullanırsanız hocaların anlattığı şeylerin neredeyse tamamı iki üç ayda anlaşılır hale gelir.
4. Aklınıza takılan kelimelerin karşılığına tureng.com'dan bakabilirsiniz, yeni öğrenme sürecinde karşılık bilmek oldukça faydalı. Dil öğrenmeye yatkınlık varsa zaten 6 ay 1 yıl içinde dizi filmleri sadece ingilizce altyazıyla izleyip çoğunu anlayabilirsiniz. O zaman da sadece aklına çok takılan kelimelerin karşılığına bakarsınız. Bir seviyeden sonra kelimeleri tahmin yetisi gelişiyor.
5. Biraz da ingilizceyi "kafaya takmak" gerekiyor. Mesela her fırsatı değerlendirmek önemli olay. Bir bebek iki üç yaşından sonra her şeyi anlayıp konuşmaya başlıyor, biz de o yöntemi uygularsak çok iyi sonuç alıyoruz. Sadece kurs ve salt ezber pek işe yaramıyor, sıkılıp bırakınca unutuluyor. Ben sevdiğim şarkının hemen sözlerine bakarım, telefonuma müziğin yanında podcast atarım, konuşma içerikli ingilizce yayınlar dinlerim. Gözüme çarpan kelimeleri dilden dile çevirmeye çalışırım, bizdeki kelimelerin ingilizcedeki karşılığını merak ederim, google'da karşılığı aratıp cümle içinde kullanımlarına bakarım ve kalıcı öğrenmiş olurum böylece. Youtube'da bilim, sanat, gezi, komedi içerikli binlerce kanal var onları izlerim, merak ettiğim konuları ingilizce forumlardan, bloglardan okurum. O ufak seviyeyi atlayıp azıcık anlamaya başlayınca işin keyfi çok güzel çıkıyor. Hadi biraz ingilizce çalışayım gibi sıkıcı bir süreçle değil de günlük hayatta keyif yaparken dil kendiliğinden gelişmiş oluyor. Şimdilik bu kadar.