Giriş
(9)

otomobil motoru yapamıyor muyuz, yapmıyor muyuz?

soft
üretecek teknolojimiz var da artık rekabet edemeyiz diye mi araç motoru yapmadık, yoksa yapabilecek bilgi birikimimiz, yetişmiş mühendisimiz mi yok? 1960'larda yapmışız gerçi ama, bugün durum nedir?
üretecek teknolojimiz var da artık rekabet edemeyiz diye mi araç motoru yapmadık, yoksa yapabilecek bilgi birikimimiz, yetişmiş mühendisimiz mi yok? 1960'larda yapmışız gerçi ama, bugün durum nedir?
0
soft
(04.05.17)
Yaparsın da kim alacak.
0
angelus
(04.05.17)
valla dünya standartlarındaki malzeme kalitesine henüz ulaşamadık.
o yüzden hem yapmıyoruz hem yapamıyoruz.

ha nereden biliyorum benzerini yaptım da oradan biliyorum.
0
basond
(04.05.17)
Dizel motor üretildi geçenlerde.

www.moment-expo.com

BMW motoru diyorsan o işle kimse uğraşmaz. Bunlar artık teknoloji ürünü olarak görülmüyor dünyada. Bir motor ortaya çıkarmak için onlarca tasarım ve imalat süreci gerekiyor. İmalat yöntemleri hala aynı. Döküm, talaşlı imalat gibi şeyler artık gelişmiş ülkelerin pek uğraştığı şeyler değil. Çünkü bu kadar emeğe, enerji harcamasına motor iyi bir maddi dönüş yapmıyor.
0
dissendium
(04.05.17)
tübitak'ın yerli otomobil konusunda çalışmaları var.
2020'ye üretime başlamayı hedefliyorlar ki otomotiv sektörünü türkiye'de en iyi bilen insanların tümü bunun imkânsız olduğu konusunda hemfikir.
üretilecek aracın hibrid olması planlanıyor ve motoru bize ait olmayacak.
montaj konusunda çok iyiyiz ama motor üretebilecek birikim ülkemizde yok.
yani elbette yapılır ama rekabetçi olunamaz.
uzmanların görüşü bu.
0
filteria
(04.05.17)
yapıyoruz, uzun zamandır da yapıyoruz.

sıfırdan aynı parametrelerde tasarlamak bayua zor, onu yapamıyoruz. yoksa ankara'da yavuz motor, konya'da tülomsan uzun süredir 55-110 beygir bandında dizel motorlar üretiyorlar. ama genelde lisanslı üretim. kendi tasarladığımız motorlar baya kötü şu an için, ama hiç yoktan iyidir.

daha +110 beygir bandında otomatik şanzumanı ancak 2017'de prototip aşamasına getirdik. oradan düşün.

tübitak 2016'da prototipi yaptı da 2020'de seri üretimi kaldı. gidin başkasını kandırın abiler.
0
babilbaligi
(04.05.17)
benim bildiğim telif haklarından dolayı
sonuçta mevcut motorların telifleri var

senin yapacağın yeni şey bunların basit kopyaları olur. adam dava açar
onlara telif ödedikten sonra anlamı kalmıyor zaten.

ben bu sebep diye biliyorum
yanlış olabilirim
0
bana her yer cehennem
(04.05.17)
Devlet vergiler sayesinde motoru üretenden daha çok para kazanıyor şuan. Neden uğraşsın ki üretmekle?
0
her seye atarlanan adam
(05.05.17)
bu arada, motoru tasarlayacak ekip kurdun, o motorun tasarımını kaldıracak sistem kurdun, analizini yaptın, prototip ürettin, testlerini yaptın, tasarımı modifiye ettin, tekrar prototip ürettin, döktün işledin falan.

bundan sonra motorun euro 5 normlarına uygunluğunu belgelemek için (homologasyon) harcaman gereken ilave para 50 milyon dolar civarında.

kaynak: www.thetruthaboutcars.com

yani bir motor, daha seri üretime girmeden 100 milyon dolara mal oluyor.

daha bunun seri imalat masrafları, kalıpları, fikstürleri, imalat planları, hassasiyetleri, dayanımları falan derken seri üretim öncesinde demirbaşlar hariç 1 milyar tl'nin üzerinde bir masraftan söz ediyoruz.

öyle ucuz bir iş değil yani.
0
babilbaligi
(05.05.17)
Acilin bilirkisi geldi. Motor govdesinin alasimi sikintili. Su anda mevcut butun alasimlarin patentleri devlerin alinda. Bu arada motorun performansli ve dayanikli olmasini saglatabilecek oyle cok alasim yok. Mesela fordun otomobil sinifinda kullanilan hepi topu 7-8 motor var.
Simdi diyeceksiniz ki bi ton farkli model var nasil oluyor o is? Ayni alasima sahip motorlar bir grup sayiliyor.
Isin ozu bugun oldugu gibi gecmiste de temel bilimleri hic siklememisiz. Kimya 0, otur evladim.
0
gormemisin oglu
(05.05.17)
(8)

Bakan - Meslek İlişkisi

mentuhotep
Neden böyle yapıyorlar ki? mesela hali hazırda eğitim fakültesi mezunu adam neden milli eğitim değil de, milli savunma bakanlığında?aile ve sosyal politikalar bakanı - elektrik elektronik, tıpçalışma ve sosyal güvenlik bakanı - tıpçevre ve şehircilik bakanı - hukukenerji ve tabii kaynaklar bakanı -
Neden böyle yapıyorlar ki? mesela hali hazırda eğitim fakültesi mezunu adam neden milli eğitim değil de, milli savunma bakanlığında?

aile ve sosyal politikalar bakanı - elektrik elektronik, tıp

çalışma ve sosyal güvenlik bakanı - tıp

çevre ve şehircilik bakanı - hukuk

enerji ve tabii kaynaklar bakanı - işletme

gençlik ve spor bakanı - siyaset bilimi ve avrupa ekonomisi

gıda tarım ve hayvancılık bakanı - bursa yüksek islam enstitüsü

içişleri bakanı - işletme

kalkınma bakanı - maden mühendisliği

kültür ve turizm bakanı - odtü idari bilimler, (doktora, iletişim)

milli eğitim bakanı - denizcilik, hukuk

milli savunma bakanı - matematik öğretmenliği

orman ve su işleri bakanı - inşaat müh, tarih
0
mentuhotep
(04.05.17)
Lisans eğitimini meslek edindirme kursu olarak görmemek gerek. Bir insan merak ettiği bir alanda üniversite eğitimi almak istemiş olabilir. Mezuniyet sonrasında eğitimini aldığı bölümle ilgili bir alanda çalışmak zorunda değil.
0
dissendium
(04.05.17)
Benim de ara ara takıldığım bir nokta. Bu sanırım teşkilat içinde kendini sevdirmekle alakalı. Bakınız Faruk Çelik, her bakanlığı yaptı maşallah.

Mevcut kabinede beni sadece bir bakan ile şaşırttılar, o da sanayi bakanı dr. faruk özlü.

www.sanayi.gov.tr

adam zaten sanayi bakanı olmak için yaşıyormuş :)
0
minyatur dev
(04.05.17)
@dissendium tamam ama, nabi avcı mesela kültür ve turizm bakanı ama bakanlığın en önemli bileşenlerinden biri olan arkeolojiyle alakası bile yok. bir ton kazı başkanı derdini anlatabilmek için peşinde dolanıyor her sene...
0
🌸mentuhotep
(04.05.17)
O dediğin tamamen daha üst kademedekilerin halt yemesi. Bu adam arkeoloji okumuş da olsa, üsttekiler istemedikten sonra arkeologlar yine peşinde koşardı bu adamın. Geçen İzmit'teki İSU binasının temelinde iki tane Roma mezarı çıktı. Normalde bu alanda araştırma yapılması gerekiyor ama adamlar birkaç gün içinde beton atmışlar. Neden? Çünkü inşaat bekleyemez. Bu ülkede Marmaray çabuk bitsin diye koskoca Bizans limanı ciddiye bile alınmadı. Bakanlar sadece birer piyon. Asıl kararı onlar vermiyor hiçbir zaman.
0
dissendium
(04.05.17)
bu konuda biraz ismi pasif kalsa da / duyulmasa da sanayi bakanı ve beğenip beğenmeseniz de sağlık bakanı görevlerinin adamlarılar.

hukuk mezunu birisini milli eğitim bakanı yaparsanız, pisa sürecindeki açıklamaları dinlemek zorunda kalırız. kabul da ediyorum, askeriye'den bir teğmenden duyduğum hikayedeki olaydan dolayı bunu aslında. büyük birliklerde şubeler olur, şube başkanları olur. albaydır bunlar. general ile toplantıya katıldıklarında, general işin ehli, sağlam sorular sorunca bunlar afallıyormuş. bunlar da kendileriyle beraber toplantıya katılan altlarına sorarmışlar.

bu bakanlıklarda, bakan dediğiniz buzulun görünen yüzü aslında. işi müşteşarlar yapar. gerçi ben de bunu sonradan memurlar.nette öğrendim meğerse meb müşteşarı da alttan gelme değilmiş. öğretmenlik kariyeri yokmuş mesela. kamu yönetimi mezunu adam.

ülkemizde tanınan birininin olması gerektiği kanısı bilincimize yerleştiği için bu şekilde. keşke bilmesem mesela ben milli eğitim bakanını. popüler olmasın, alttan yetişmiş, yılların milli eğitim bakanlığı bilgi birikimine sahip memuru, diplomatı bakan yapsalar.
0
blue eyes white dragon
(04.05.17)
Bakanlar mesleklerine göre değil reis ile olan ilişkilerine göre seçiliyorlar da ondan. Bütçesi, politikası gereği daha güçlü bakanlıklar var, örneğin içişleri, dışişleri, savunma, çevre ve şehircilik (rant), enerji (rant), milli eğitim (politika). Bunlara herhangi birini koymazlar, adaylar içinden güçlü ve dişli olanlarını koyarlar (her devirde böyle olmuştur). Ve bu gücün bilgi gücüyle alakası bile yok.

Öte yandan bakanların mezun oldukları üniversiteyi yazmışsın da cumhurbaşkanı hangi üniversiteden mezundu sahi?
0
SiyamkedisiZorro
(04.05.17)
Kabinedeki her bakan nerden ve hangi alandan mezun olduguna bakilmaksizin her bakanlığa bir şekilde getirilip her konuda tecrube sahibi olmalari saglaniyor dolayisiyla bu bakanlar ileride başkan adayi olarak akpartiden sözde tecrubeli bir sekilde ileri sürülecek ...bence buna hazirlik icin bu şekilde gorevlendiriliyorlar.
0
tociess
(04.05.17)
beklenti alanda başarı değil, sahibine bağlılık. gerisi hikaye.

mümkün olduğu kadr başarısız olsun diye kendi alanında tutmuyorlar hatta. ne kadar batarsak, o kadar iyi.

mesela faruk çelik döneminde çalışma bakanlığı iş kazalarını azaltmak için kanun çıkarıp aklınca önlemler aldı. iş kazaları aynı yıl %30 artınca işler biraz yolunda giden tarım bakanlığına koydular ki oraya da sıçsın.

o da tuttu buğday, pirinç, saman yanında fasülye, barbunya, et, çay gibi gıdaları da dışarıdan almaya başladı ki tarım hayvancılık iyice batsın.

bu da böyle bir liyakat...
0
babilbaligi
(04.05.17)
(3)

Matematik öğrenmeye nasıl ve nereden başlıyoruz?

matrix
Sene başında piyano öğreneyim demiştim ama şimdilik ona yığacak kadar ayırabileceğim bir bütçe yok. O biraz beklemede dursun dedim ve bu boşluğu matematik öğrenmekle geçireyim dedim. Her zaman en sevdiğim ve en çok becerebildiğim alan ise geometri olmuştur. İşin ilginci ne mesleğim ile alakalı bu öğ
Sene başında piyano öğreneyim demiştim ama şimdilik ona yığacak kadar ayırabileceğim bir bütçe yok. O biraz beklemede dursun dedim ve bu boşluğu matematik öğrenmekle geçireyim dedim. Her zaman en sevdiğim ve en çok becerebildiğim alan ise geometri olmuştur.

İşin ilginci ne mesleğim ile alakalı bu öğrenme isteği ne de herhangi bir sınav için gerekli. Tamamen garip bir istek duydum içimde. O yüzden de biraz üstüne gideyim istedim. Ne de olsa zamanında burun bile kıvırıyorduk yeri geldiğinde. (ah şu insana zor iyileşen travmalar kaktırmış olan zalim matematik öğretmenleri.)

Yani bu tamamen hobim olacak.

Nereden başlamak uygun olur buna? Sağlam kitap, site, youtube önerileri bekliyorum sizlerden. Başka açılardan da fikir, yöntem verebilirsiniz.

Bir de ek olarak bu işi mantığıyla birlikte sindirmek istiyorum. Atıyorum fonksiyonlar konusunda hepimize "işte 2 küme var, birisinden diğerine bağıntı kurup öğe taşırken f(x) yazıyoruz bla bla" diye öğretildi ya hani bu. ezberletildi. çünkü sınavda öyle çıkıyordu ve bu ezberlenmiş bilgi yetiyordu. İşte ben tam bu noktada o öğe taşımanın neden icat edildiğini, fonksiyonun anlamını, matematik tarihinin hangi evresinde buna gereksinim duyuldu da ortaya çıkarıldı" gibi yönlerini de öğrenerek ilerlemek istiyorum.
0
matrix
(04.05.17)
mantik diyorsan behzat rasuli. ac bak denemek icin limiti nasil anlattigina. hangi matematik hocandan boyle dinledigini sorgularsin.

nereden baslanir diyorsan behzat'la basla derim. piramit insa edecegini soyluyor hep behzat. tam senlik iste. piramidi insa et usul usul, guzel guzel insa etmelisin ama.
0
tekbeer
(04.05.17)
eğer temel bilgin varsa bence şuradan yürü. ocw.mit.edu

yani fonksiyon falan tamam da, esas öğrenmesi zevkli olanlar bence diferansiyel ve sonrası. topoloji falan öğren, eğlenceli oluyor.
0
babilbaligi
(04.05.17)
tüba'nın açık ders sitesinden dünyanın en iyi hocalarının ders notuna ulaşabilirsin. üstelik ders planları da var.

www.acikders.org.tr
0
lancelot du lac
(04.05.17)
(3)

Programlanabilir Çamaşır Makinesi

ernecati
Selam,Ya bu çamaşır makinelerine hazır program yüklüyolar ya; pamuklu, yünlü, kısa vs. ben bu yıkama programını kendim yapmak istiyorum. 10dk 40 derece 15dk 20derece fln gibi... Bu makinelerin böyle programlanabilirleri yok mu?
Selam,
Ya bu çamaşır makinelerine hazır program yüklüyolar ya; pamuklu, yünlü, kısa vs. ben bu yıkama programını kendim yapmak istiyorum. 10dk 40 derece 15dk 20derece fln gibi... Bu makinelerin böyle programlanabilirleri yok mu?
0
ernecati
(04.05.17)
olur tabi niye olmasın. bunun için önce çamaşır makinasının beyin denen parçasını bulup, onu söküp en az o kadar bağlantısı olan bir programlayıcıyı takıp bağlantılarını yapıp programlaman lazım.

su alma sekonder valf ile, ısıtma rezistans ve sensör ile, tambur hareketleri motor sürücü ile, boşaltma pompa ile oluyor, ne kadar zor bir kontrol problemi olabilir ki.

tahminimce bir raspberry can rule them all...
0
babilbaligi
(04.05.17)
tam böyle olmasada Arçelik' te süreyi ısıyı istediğiniz gibi değiştirme şansınız var ( 10-20-30 diye artıyor )
0
foster
(04.05.17)
Yeni makinelerin hepsinde talebine uygun program bulabileceğini düşünüyorum. Standart arçeliklerde var. Bin liranın üzerinde bir model alacaksan kendinde programlayabiliyorsun. Hatta makine, çamaşırın kirliliğini algılayıp, haznesinde bulunan deterjanı ihtiyacı kadar kullanıyor falan. Samsung, Hoover, LG bunlar hep böyle. Arçelik'in üst modellerinde de vardır tahminimce.
Hatta en sevdiğim, 45 dakikada gömlek yıkama kurutma programları! Oldu bitti. Hepsi aynı kazanda.
0
cliquot
(04.05.17)
(15)

Sizce fiyatı nasıl?

river song
kitaplık olarak kullanmak istiyorum:https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/kitapliklar-ve-raflar/raf-uniteleri/raf-uniteleri/50301543/kallax-25-bolmeli-raf-unitesi.aspx
kitaplık olarak kullanmak istiyorum:

www.ikea.com.tr
0
river song
(04.05.17)
çok bahalı
0
cekilmis gayfe
(04.05.17)
gereksiz pahalı
0
fragile lady
(04.05.17)
eger separator olarak da kullanacaksaniz ya da kitaplik harici estetik bir amaciniz varsa bilemiyorum ancak cok fazla kitap almaz bu. yani salt kitaplik anlaminda, iki adet 'billy kitaplik, bundan cok daha fazla kitap aliyor, asagi yukari ayni paraya.
0
kassiopeia
(04.05.17)
duvara ve evin şekline bağlı olarak güzel fiyatıda aslında bunun 100€ avrupada, normal. 500 küsür biraz fazla gibi tr için.

bunun yerine şu daha güzel ve şık bence. ama daha pahalı ve küçük sizinkine göre.
www.ikea.com.tr

alacaksanız bu kaplama hiç güzel değil, beyazını alın.
0
kurnaz
(04.05.17)
ikea beni geçenlerde göz göre göre kandırdı. defalarca aradım mail attım yapacağımız bir şey yok dedi. ben de herkese beni nasıl kandırdığınızı anlatıcam dedim. sonra markayı kötülemiş olmak gibi olmasın diye ortamlarda anlatmadım diyorum. yoksa gerçek belli. yerinde olsam asla buradan alışveriş yapmazdım. tüm evim ikea olmasına karşın ben tekrar iğne bile almayacağım bu markadan. ayrıca çok pahalı bu nedir. 200 liraya mahalle arası marangoz yapar bunu.
0
karlmarx
(04.05.17)
bende bundan 2 tane var

www.ikea.com.tr

ben tanesini 100 liraya aldığım için çok memnunun. her işimi görüyor. 1 tane de tv altına koymak için almayı planlıyorum
0
tavish11
(04.05.17)
fiyat normal.

özellikle klasör koyacaksan aynı ebatta bütün seçeneklerinden ucuz. ofise almıştım, oradan biliyorum. ama normal boyda kitap koyacaksan rafları yüksek olduğundan (33 santim) az kitap alır.

büyük boy kitap için de iyi.
0
babilbaligi
(04.05.17)
rengi çok kötü sadece
0
tchuck
(04.05.17)
Bunun küçük boyunu kullanıyorum. Derin olduğu için çift sıra kitap konuluyor ama kapaklı kitaplık candır. Toz çok fena bir şey kitaplık alacak olsam kapalı almaya çalışırdım.
0
fasulyek
(04.05.17)
Standart boylarda kitap koyacaksanız dendiği gibi derinliği fazla olduğu için önde boşuk kalıyor ya da 2 sıra yapmanız lazım ki o da kullanışlı olmuyor.
Yüksekliği de aynı şekilde.

Seperatör olarak değil de duvara yaslayarak kullanacaksanız billy kitaplıklar daha kullanışlı ve şık.
kapaklı olduğu için toz derdi olmuyor.
raf aralıklarını istediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz ya da ekstra raf alarak sıklaştırabiliyorsunuz.

www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr

fiyatı da normal.
0
demoniclewinsky
(04.05.17)
Çok pahalı
0
gozu acik sevisen yahudi
(04.05.17)
iyi iyi. ikea'dan televizyon sehpası aldık geçenlerde 500 tl. artık fiyatlar böyle. kurlar demiş comolokko.
0
stewie
(04.05.17)
ikea evleri oldu butun genc evleri. sehpalar, koltuklar, tv uniteleri, tabureler, kitapliklar vs. fotokopi gibi ayni hepsi.

kitapligin fazla genis olmasi onde kalacak boslugun haftada bir tozlanacak olmasi, kitaplarin ustunun tozlanacak olmasi ayrica sikinti.

cam kapakli kitaplik diyorum ben de.
0
jimicik
(04.05.17)
@jimicik, cevabında fiyatla ilgili herhangi bir yorum var mı?

soruyu yanlış anladıysanız, yanlış gördüyseniz belirteyim.

"sizce fiyatı nasıl? kitaplık olarak kullanmak istiyorum."
0
stewie
(04.05.17)
Bizde 16'lısı var beyaz. Kapak da taktık 4 tanesine. Gayet iyi oldu.
0
Lim5
(04.05.17)
(19)

Yeni evli yakin kız arkadasim ve camasir mevzusu

basubadelmevt
Üniversiteden cok yakın bi arkadasım var. Ben tanidim tanıyalı titiz biri ama okb boyutunda degil. 1 sene önce filan evlendi. Baya asık eşine, eşi de öyle. Yalnız kirli camasırları ayrı ayrı duruyormuş evde. Ayrı sepetlerde yani. Esinin kirli camasrlarina dokunmuyormus hic, esi kendi yıkıyormuş. Ad
Üniversiteden cok yakın bi arkadasım var. Ben tanidim tanıyalı titiz biri ama okb boyutunda degil. 1 sene önce filan evlendi. Baya asık eşine, eşi de öyle. Yalnız kirli camasırları ayrı ayrı duruyormuş evde. Ayrı sepetlerde yani. Esinin kirli camasrlarina dokunmuyormus hic, esi kendi yıkıyormuş. Adam biraz mırın kırın etmeye baslamis. Cinsel açıdan bir sorun yok dedi.Siz bu durumu nasıl karsılarsnz bunu erkek veya kadın olarak yaşasaniz?
0
basubadelmevt
(04.05.17)
baştan konuşulduysa sıkıntı yok da ben böyle bir şeyi kabul etmem anlaşma olarak. senin benim diye bir şeey olmaz olmamalı. bir hafta birisi yıkar diğer hafta öteki. bana çok tuhaf geldi...
0
gotic
(04.05.17)
hiç birinin kirli çamaşırlarını yıkamadım. bazen annemin çamaşırlarımı yıkamasını garipsiyorum. ama o da şeyden yani, utanmaktan..

ama eşim böyle davransa garipserim. evdeki klozete de kağıt serip mi oturcak ben çıktıktan sonra? kınamıyorum tabii.... asahsdkls
0
klar
(04.05.17)
olabilir niye garipseniyor ki? olabiliyor böyle sınırlar çiftler arasında.
0
kurnaz
(04.05.17)
+Canım ya ben kocişimin donlarını hiç yıkayamıyorum elleyemiyorum bile kendi yıkıyor uf mırın kırın etmeye başladı bizim azman.
-Nasıl canım ya cinsel açıdan bir sorun var mı peki?
+Cinsel açıdan sorun yok hayatım.

adasdasfasd şu tarz bir muhabbet mi oldu nedir. İyiki o noktayı belirtmişsiniz sorunuzda çok faydalı oldu.

Karı koca arasındaki yatakodası ilişkilerini birbirine açan insanların azalarak yok olması ümidi ile. İğrençsiniz.

Cevap: Olabilir psikolojik.
0
tekila shot bardağı
(04.05.17)
Saçma geldi bana, ev arkadaşlığı değil ki bu, evlilik
0
gazozailacatmauzmani
(04.05.17)
ayrı ayrı yıkanınca, bir makinayı dolduracak çamaşır geç birikiyor da adam sürekli giymek istediği favori giysilerine geç kavuşuyorsa eğer çamaşır yıkama işini o üstlensin hepsini birlikte yıkasın eşinin özel durumundan dolayı.

adam çamaşır kadının işi pfff diyorsa, ayıp ediyor öyle olmaz.


tabii esas sorun atıyorum yarın o adam bir ameliyat olsa bir süre bez bağlamak zorunda kalsa eşi bu sefer ne yapacak? kadın mecbur kalınca yapabilecek mi bazı şeyleri? titizlik takıntısı varsa profesyonel yardım alsın adam mırın kırın eder tabii bunları düşünüyorsa.
0
nickimin hakkini veremedim
(04.05.17)
Ben kendi kirli donumu tutarken iğreniyorum ve annem kirlilerime ellediğinde utanç duyuyorum "Bu kadının çocukken altımı değiştirme eziyeti bitmedi mi hiç" diye. Sevgilim yabancı değil, sonuçta eşler, sevgililer birbirlerinin nerelerini tutuyor ama kaç günlük kirliyken oralar da tutuşmuyor pek. Kirli çamaşır benim için de zor bir durum. Kendi donuma kendime yabancılaşarak bakıyorum. Birlikte yıkanması dert değil de, onları makinaya yerleştirmek dert benim için. Arada denk gelir ve koymaktan iğrenmem de, ara ara yapaım da, hep yapamam. Yıkanacağı zaman makineye o onunkileri, ben benimkileri atsam sorun olmaz da, kirli sepeti ayrı durursa sevinirim. Kendi kirlilerime de birinin ellemesi utandırır beni. Terlesin, terini yalayayım ki terinin kokusunu çok sever ve zorla bile terletirm; hasta olsun, altını değiştireyim, o ayrı ama kirli çamaşır ayrı bir boyut benim için. Anlık bir kir değil, birikmiş yığılmış kir. Sepette daha da pislenip kemikleşmiş kir. Böyle "Tuvaletten yeni çıktım" kiri değil.

Yıllarca abimle beraber yaşadık. İkimizin sepeti ayrıydı, yıkayacağımız zaman kendimiz koyardık makineye. Birlikte yıkanırdı. Temiz çamaşırları da genelde birlikte asardık ya da o an işi olmayan asardı.

Titiz bir insan değilim, hatta titiz insanlara göre çok pisim, titiz olmayanlara göre sıradanım.
0
aychovsky
(04.05.17)
adam camasir yikamaya mi mirin kirin ediyormus yoksa yahu ayni yatakta uyuyoruz, camasirlar neden ayri sepetlerde duruyor mu diyormus onu anlamadim.
adamin derdi kendi donunu kendisinin yikamak zorunda kalmasi ise, az yesin hizmetci tutsun.

benim kuzenlerden biri de butun kirli camasirlarini kirli sepetinde utulu gibi katli katli tutar yikayana kadar mesela. okb midir bilemem ama o da oyle iste, kocasiyla da temizlik konusunda bir sorun yasadiklarina sahit olmadim. herkes farkli farkli.
0
kassiopeia
(04.05.17)
+1 tekila shot bardagi

Ne insanlar var ya. Eşiyle aradındakileri ona buna anlatıyolar. Allah göstermesin.
0
zirrealist
(04.05.17)
Saçma geldi bana da.

Yani adam altına sıçıp donunu bırakmıyor herhalde. En fazla iki gün giyilmiş don atlet çorap vs. Ne kadar iğrenç olabilir.

Haydi bilinçaltında başka bir şeyi tetikliyor olabilir desek bir lateks eldivene bakar. Tutar atarsın makinaya.

Cinselliği belirtmesini de dongoz düşünceliler hemen yatak odasını anlatıyora çekmiş ancak burada kasıt eşinin kirli çamaşırlarından iğrenen biri cinsel olarak da iğrenip yaklaşamaz diye düşünebilir diye detay olarak eklenmiş.
0
eeb
(04.05.17)
Evliyim, ben normal karşılarım bu durumu. İsterse eşi yıkayabilir hepsini birden mırın kırın edeceğine.
0
fotrsapka
(04.05.17)
Eşinden cinsel açıdan iğrenip iğrenmediği hakkında muhabbet etmeyi de normal karşılayan da varmış.

Ya şimdi bi şey diycem, ondan sonra içkiliydi bilmem ne...

"Eşimden yatakta iğrenmem "

Hadi ya. Vay ak. Hahahahah
0
zirrealist
(04.05.17)
evliyim, erkek tarafıyım.

olabilir.

eşler arası düzenlemelerde hiçbir standart olmadığı için eşler kendi aralarındaki ilişkinin tamamını kendileri belirlerler. ister çamaşırlarını ayırırlar, ister hepsini dışarıda yıkatırlar. paşa gönülleri bilir.

bizde bulaşık hanımda, çamaşır bende. ben bulaşık işine karışmıyorum, eşim çamaşır işine karışmıyor. çamaşırları ayırma gibi bir durum yok. üçümüzün (çocuk var) çamaşırları aynı kirli sepetinde duruyor.
0
babilbaligi
(04.05.17)
ev arkadasi olmayla evliliği birbirine karistirmis insanlarin yapacaklari seyler bunlar.

çiftler, birbirlerinin bedenlerinden, pisliklerinden, giysilerinden, camasilarindan iğreniyorlarsa, hic beraber olmasinlar daha iyi.

evlilik, karsindaki kişiyi her yönüyle, her aninda sevenlerin olusturmasi gereken bir kurum.

bir yazar yazmis, "hasta olsa ne olacak diye?" gayet doğru.

camasirindan iğrendiğin biri, yârin oburgun yatalak olsa, altini değiştirmeyecek misin? tuvalete götürmeyecek misin? agzindan salyalar aksa yemek yedirirken, silmeyecek misin?
0
for the record
(04.05.17)
ne alaka şimdi, sanki elinde mi yıkıyor? sepette biriktirecek, sonra da atacak makinaya yıkanıcak nedir yani. eğer öyleyse iş böülümü yapsınlar adam tüm çamaşırların sorumluluğunu alsın, kadın da başka birşey yapar.
0
eindaclub
(04.05.17)
bana normal gelmiyor ya. bi arkadaşım da böyleydi. çamaşırları ayrı yıkar dokunmaz vs.
çamaşır sepetini de mi ayıralım şimdi. kadın tarafıyım evlensem de böyle yapmam muhtemelen.
0
cabiday
(04.05.17)
valla ben kocamla böyle bir sorun yaşsam derim ki; "kime ne bundan canım. kocamla aramızda çözeriz. kimseye de bize akıl vermek düşmez."

ha kadının yerinde olsam öyle çamaşır sepetlerini ayıralım triplerine girmem. adamın yerinde olsam da karım çamaşırlarımızı ayırıryor diye mırın kırın etmem. ama insanların türlü türlü huyu var işte. eninde sonunda oturup konuşurlar, kendilerince belli bir düzen sağlarlar zaten. dert edilecek bir konu değil.

asıl cinsel açıyla kirli çamaşırlar nerede kesişti ben onu anlamadım. tekila shot bardağı'na da çok güldüm =)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.05.17)
Kardeşimin çamaşırından falan iğrenirim ama eşiminkinden iğrenmem. Kendisi zaten temiz ve titiz bir insan. Ha öyle olmasa evlenmezdim zaten.
Bence bilinçaltında eşinin pis olduğunu düşünüyor olabilir. Ama o zaman cinsel ilişkiyi nasıl midesi kaldırıyor? Anlamadım:D
Eşinin kirli donunun kendi kirli donun ile aynı sepette durmasına bile tahammül edememek bence biraz takıntılı durum.
0
peggy
(04.05.17)
Normal degil bence. Ikisinin de ic camasirlariyla normal kiyafetlerini ayri sepete koysa evet normal bir titizlik olur ama sadece eşinin ic camasirlarini ayirmasi eşinin camasirlarindan igrendigini gosterir. Insan eşinden/sevgilisinden tiksinir mi yahu. Adamin normal hijyende biri oldugunu varsayiyorum tabi. Degilse de evlenmeseymis o zaman.

Kirli çamasirdan asiri igrenenler olmus, bir camasir ne kadar kirletilebilir anlamadim ama bence garip bir durum. Bir de gelip cinsel sorunumuz yok falan diye bunu size anlatiyor. Nefret ediyorum boyle iliskisini arkadas sohbetlerinde döken saygisiz insanlardan. saglikli bir iliski degil bana gore.
0
aquarium
(04.05.17)
(2)

En iyi A sınıfı araç?

gezegen olan pluton
Değerlendirme;1) Yakıt2) 2. el satma kolaylığı3) Sorunsuzluk
Değerlendirme;

1) Yakıt
2) 2. el satma kolaylığı
3) Sorunsuzluk
0
gezegen olan pluton
(03.05.17)
i10'un ikinci nesli.
0
signore
(03.05.17)
fiat panda. özellikle sorunsuzluk açısından başarılı.
0
babilbaligi
(03.05.17)
(7)

Klozeti ev sahibi mi değiştirir, kiracı mı?

Cursed Chico
Kim önder?
Kim önder?
0
Cursed Chico
(03.05.17)
Ev sahibi.
0
bir ileti paylastim
(03.05.17)
önder kim bilmem ama demirbaş kısmına girer ev sahibi öder.
0
basond
(03.05.17)
ev sahibi, benimkini geçen sene değiştirdi.
0
kurnaz
(03.05.17)
Eğer siz bozduysanız, kırdıysanız siz ödersiniz. Ama değiştirilme zamanı geldiyse, kendiliğinden bozulduysa ev sahibi öder.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(03.05.17)
@6 yaşımdan beri

klozetin zamanına bakılır o zaman.

muhasebede kaç senelik olayı bilmiyorum(abschreibung). ama sallıyorum 6 sene ise, ve 7. senede kırıldıysa ev sahibi öder, değerini kaybetmiş ve zaten bozulabileceği düşünülr. zaten ömrü o kadar oldupğu için malzeme her an bozulabilir. ev sahibi öder eğer bu süre geçti ise.
0
kurnaz
(03.05.17)
borçlar kanunu'nun kira sözleşmesi kısmında buna dair düzenlenmiş hükümler var (md. 305-308 arası) kanun, aksi ispatlanmadıkça sonradan çıkan ayıpların kiracı tarafından giderilmesi gerektiğini söylüyor. yani yapılması gereken şu aslında, bir tane tesisatçı çağırılacak, normal kullanımdan dolayı mı yoksa kiracının bir kusurundan dolayı mı bu değişimin yapılması gerektiğini tespit edecek. normal kullanımdansa ev sahibi öder, ola ki atıyorum kiracı klozete olur olmadık bir şeyler atmışsa veya hor kullanmışsa kiracı kendisi öder.
0
loveless
(03.05.17)
kiracı öderse çıkarken götürebilir mi peki? götüremezse ev sahibinin ödemesi gerekir gibi geliyor bana.
0
babilbaligi
(03.05.17)
(7)

Bir anakarti fiziksel zarar vermeden nasil bozabilirim?

tezek
sb.
sb.
0
tezek
(03.05.17)
kısa devre
0
berginyonbaenre
(03.05.17)
@berginyonbaenre nasil?
0
🌸tezek
(03.05.17)
mıknatıs
0
hosein
(03.05.17)
calisirken uzerine su dok. kuruyunca muhtemelen calismaz.
0
disq
(03.05.17)
en kolay yöntem çakmak manyetosu ile yüksek voltaj vermek.
0
orpheus
(03.05.17)
220 voltu güç girişleri arasından 1-2 saniye geçir, bir daha o kart çalışmaz. Çalışırsa da bırak çalışsın zaten, daha o anakarta bişey olmaz :)

bu arada bu yöntemin riskini kendin üstlen ve anakarta bağlı bütün elemanların da yanacağını unutma.
0
babilbaligi
(03.05.17)
Yalnız amaç nedir? Hukuki sorumluluğu sorun teşkil edebilir.
0
zagem
(03.05.17)
(23)

Beyler renkli çorap giymeyi seviyor musunuz?

chicha
Mesela aşağıdaki gibi çoraplar:https://www.ballonet.net/collections/socks
Mesela aşağıdaki gibi çoraplar:
www.ballonet.net
0
chicha
(03.05.17)
senin attığın sitedeki gibi desenlileri sevmem. giydiğim en renkli çoraplar şu şekilde.

lp2.hm.com
0
durbikonusucaz
(03.05.17)
evet ben seviyorum. giyiyorumda. turuncu, sarı, kırmızı, yeşil etc.

geçen sene kız arkadaşım star warslı çoraplar almış hatta, darth vader, stormtrooper filan var üstlerinde çok seviyorum onları. bacak bacak üstüne atınca darth vader çıkıyor.
0
kurnaz
(03.05.17)
ben sevmiyorum şahsen
0
gazozailacatmauzmani
(03.05.17)
ben seviyorum da giyiyorum da.
0
evrimini tamamlamis hamambocegi
(03.05.17)
Sevmiyorum.
Tarzım değiller.
0
pangea
(03.05.17)
Bu nedir yahu çocuk muyuz
0
MaNOfTheYear
(03.05.17)
(git: 887992)
0
shi aila
(03.05.17)
Fazla iddialı
0
all girls dream
(03.05.17)
Bütün çoraplarım siyah veya lacivert
0
tahin pekmez yoğurt
(03.05.17)
bu kadar değil.
0
Apocalypse
(03.05.17)
sevmem
giyenide sevmem
siyah çorap faşistiyim
0
çınarım
(03.05.17)
önceden düz baba çorabı denebilecek şeyleri giyerdim de son 1 senedir falan giyiyorum. giyim mağazalarında renkli/desenli güzel şeyler oluyor bu aralar.
0
doxanikee
(03.05.17)
ben sen diyince fark ettim ben de nerdeyse siyah çoraptan başka fazla yok. Tek tük gri koyu lacivert falan o kadar. Renkli çorabım yok almamışım. Demek ki tercih etmiyorum ama özel bir nedeni yok.
0
qazaqwsx
(03.05.17)
bazıları fena değil çok abartı olmadıkça giyerim bunlar gibi
0
Tam1Hi0n3
(03.05.17)
o kadar ılıklaşmadım çok şükür asdfasdf
giydiğim en renkli çorap bu: www.polyvore.com

bunun harici siyah giyerim fiks.
0
cekilmis gayfe
(03.05.17)
@cekilmis gayfe Hayret kimse "bu çorapları giyen" ile başlayan cümleler kurmadı diyordum ki cevabını gördüm.

Senin çoraplar da güzelmiş, İngiliz ellerinden mi aldın? :)
0
🌸chicha
(03.05.17)
@çika asdfsafas cevaplara baktım ve eksikliğimi hissettim. birinin sövmesi gerekiyordu lanet olsun ki o da benim asdgasdfasdf
yok ankara'dan aldım 3 çift idi, birini arkadaşa hediye ettim 2 kaldı. seviyom britanya bayrağı desenini :)
0
cekilmis gayfe
(03.05.17)
justin trudeau abimize yakışyor.

img-9gag-fun.9cache.com
static.theglobeandmail.ca
i.dailymail.co.uk

ben sade çorap giyerim. takımın altına düz siyah. spor ayakkabıda da soket düz beyaz, açık mavi.
0
stewie
(03.05.17)
Tipe bağlı biraz bence bunlar. Ben giysem olmaz mesela. Yakisani da vardir ama.
Tum coraplarim siyah
0
veritaslibertas
(03.05.17)
Ben giyerim. Eğlenceli buluyorum. işim dolayısıyla modayı takip eden biri olarak bana tuhaf ya da iddialı gelmiyor. Giyenler hakkında herhangi bir his beslemiyorum.
0
sarap dumani
(03.05.17)
yok sevmem
siyah giyerim en fazla gri yada lacivert
0
basond
(03.05.17)
hayır. o yolladığın linktekileri de asla giymem. çok karışık renkli ve çok renkliler. en fazla durbikonusucaz'ın gösterdikleri kadar olur.
0
nawar
(03.05.17)
Hayır.
0
babilbaligi
(03.05.17)
(6)

Basınç farkı ile Kapı tasarlamak mümkün mü?

portakal
Uçaklarda basınç farkından dolayı uçak kapıları pilot izin vermediği sürece açılmaz, bunu gerçek hayata yansıtamaz mıyız? Sizce mümkün mü? Kilit mekanizması olmadan sadece basınç farkını değiştiren bir anahtar ile kapılar açılamaz mı?
Uçaklarda basınç farkından dolayı uçak kapıları pilot izin vermediği sürece açılmaz, bunu gerçek hayata yansıtamaz mıyız? Sizce mümkün mü?
Kilit mekanizması olmadan sadece basınç farkını değiştiren bir anahtar ile kapılar açılamaz mı?
0
portakal
(03.05.17)
basınçlı oda yapman lazım. çok pahalı mekanizmalar bunlar gerek var mı?
0
cekilmis gayfe
(03.05.17)
Uçaklarda basınç farkından dolayı uçak kapıları pilot izin vermediği sürece açılmaz

Bu cümlen tamamen yanlış, olayın pilotla hiç ilgisi yok. Pilotun kapıyı açmana izin verme yada vermeme gibi bir gücü yok kokpitte.
kapıyı açamaman uçak sistemleri olan kilitlerle alakalı. insandan bağımsız çalışan kilitler.

eklemeyi unuttum aşağıdaki arkadaş doğru demiş uçak içinde yüksek, dışında çok düşük basınç var kapıyı açmaya çalışırsan kapı dışarı doğru patlar.

istediğin basınç farkı ile açılan kapı yapılır yapılmışı var gene uçak kapı sisteminde(kokpit kapısı) bu mümkün ama sistemin detaylarını maalesef paylaşamam.
0
basond
(03.05.17)
hocam basınç farkı sizin düşündüğünüzün tam tersi uçak içi basınç yüksek, 30k ft mesela.. yani kapıyı açtığınız an kapı fırlayıp gidecektir.
0
captainmrg
(03.05.17)
Basit bir pnömatik tutucu ile yapılamaz mı? Benzer şekil manyetik kilitler var.
0
renegade
(03.05.17)
Bu basınçlı oda şeysi breaking bad'de vardı galiba.

Fly bölümüne bakabilirsiniz.
0
westblack
(03.05.17)
hidrolik kapı senin dediğin işi yapıyor zaten. aynısının pnömatik olanı da yapılır rahatlıkla. Ama ortamın basıncının farkını kullanarak yapmayı deneyeceksen tüm ortamın basıncını değiştirmen lazım, baya zor.
0
babilbaligi
(03.05.17)
(12)

Hayatınızda böyle bir dönem oldu mu?

dessy
Mümkünse bu soruya 27+ yaşındaki arkadaşlar cevap verirse çok sevinirim. Hayatının birkaç senesi boyunca dipte hisseden, anlık mutlulukları veya iyi günleri olmasına rağmen çoğunlukla kendi kabuğunda mutsuz olan, çaresiz hisseden, hayatından mutlu olmayan, çıkış yolu bulamayan, işleri istediği anlam
Mümkünse bu soruya 27+ yaşındaki arkadaşlar cevap verirse çok sevinirim.

Hayatının birkaç senesi boyunca dipte hisseden, anlık mutlulukları veya iyi günleri olmasına rağmen çoğunlukla kendi kabuğunda mutsuz olan, çaresiz hisseden, hayatından mutlu olmayan, çıkış yolu bulamayan, işleri istediği anlamda pek gitmeyen, dolayısıyla fiziksel rahatsızlıkların ortaya çıkmaya başladığı birkaç seneyi kapsayan uzunca bir dönem yaşadınız mı? Yaşadıysanız sebebi neydi özel değilse? Ne oldu da düzeldi çoğu şey sonradan?

Gönül ister ki bu duyuruya aychovsky, arnold, angelus, nefer gibi nickler de cevap versin <3

Edit: Normalde başkalarının benimle ilgili olan düşüncesini takmamaya çalışıyorum ama neticede ben de insanım. Şöylesine bir duyuru açılmış, gereksiz alınganlıklar yapmayın nolur :( Dört nicki belirtmiş olmam sadece dört nickten cevap almak istediğim anlamına gelmiyor. Aksi halde dördüne de mesajla ulaşırdım. "Gönül ister ki şu, şu, şu gibi nickler de cevap versin" demenin yanlış hiçbir yanı yok. En azından bir başkası aynı duyuruyu açsa ben garipsemem. Garipsemediğim bir şeyi yapınca da garip gelmiyor bana. Uzun lafın kısası: Ben o kadar özel bir insan değilim. Dolayısıyla lütfen kişisel algılamayın.
0
dessy
(03.05.17)
istenen listede değilim maalesef ama yine de yazayım :) şu an o dönemdeyim. işsizim, bu da psikolojik olarak çok baskı yapıyor bende. egzama çıkarmaya başladım stresten. fiziksel rahatsızlığım şu an bu sadece. iş bulunca geçeceğini umuyorum. umut verici bir arayışta olan duyuru sorusuna bok gibi bir başarısızlık hikayesi oldu ^^
0
pide
(03.05.17)
@pide, şuan kötü bir dönemden geçiyor musunuz diye sormuyorum aslında. Sorum hayatınızın böyle birkaç seneyi bulan bir döneminiz oldu muydu. Daha çok manen hissedip sonradan hayatı düzelenler var mı, onu öğrenmek istiyorum :)
0
🌸dessy
(03.05.17)
Oldu. Bir yandan okuyup, bir yandan çalışıp, bir yandan da hastalık ile uğraştığım ve hepsinde birden çaktığım 3 yıl oldu. Sonra it gibi çalışıp 2 senede 6 dönemlik dersi toparladım. 48 saat kesintisiz çalıştığım oldu. Sonuçta geçti, ama neler öğrendim neler bu arada.

Mucize bekleme, hayatını düzene sokup köpek gibi uğraş içinden çıkmak icin. Hayatını düzene sok ve tırmala. Hersey sonunda yoluna girecektir...
0
babilbaligi
(03.05.17)
şu an tam da o dönemdeyim. 31 k.
aylardır iş bulamıyorum. ilişkilerim berbat gidiyor. adam gibi arkadaşım bile olmadığını düşünüyorum. mutsuzum ve umudum da tükenmek üzere. hiç bir şeyden keyif alamıyorum. hobi mi edinsem, spor mu yapsam, bunun gibi pek çok şey denedim ama tatmin olamadım. hep bişeyler eksik. nasıl düzeldi diye sormuşsun ama bende onun cevabı yok. olursa yazarım buraya ;) bi mucize olmasını bekliyorum. ben de isterdim böyle böyle bişey oldu da düzeldi demek ama şu an değil.
ha bak yazarken aklıma geldi. bundan 3 yıl önce yine böyle bi dönemdeydim. yeni işe girmiştim. sevgili gibi bişeyim vardı o sıra hiçbişi demeden bırakıp gitmişti. evimi yeni değiştirmiştim. işe gireli 1 hafta olmuşken su çiçeği çıkardım ben. malum 10 gün yatış. zar zor buldugum işten de çıkarıverdiler beni. yani işsiz, evine adapte olmaya çalışan, terkedilmiş ve hastaydım.
eve tıkıldığım için internete sardım. bi çocukla konuşuyodum da samimi değildim. su çiçeği izlerim tam geçmemişti ve onu görüşmeye çağırdım sahile jhadkj otururuz dedim. tanışma o tanışma. 2 küsür yıl süren bi ilişkim oldu onunla. bikaç ay sonra da severek yaptığım bi iş buldum. o işte de 1 buçuk yıl calıstım. güzel günlerdi o dönemler. tekrar oyle bi mucize bekliyorum açıkcası :)
0
moratoryumkisilik
(03.05.17)
Finansal anlamda ağır battığım bir dönem olmuştu.

Sebep, savurganlık, gereksiz harcamalar, her türlü öderim kafasıyla girilen kredi kartı borçları vs.

Eşşek gibi çalışarak düzelttim. Gündüz ofis, gece bar, hafta sonu etkinliklerde çalışıp, supplement vs. satarak bir yandan. Gece tehdit alan bir iş adamının fabrikasını beklerken, molalarda oturup din ve bilim ilişkisi üzerine yazılmış bir makale çevirdiğim bile oldu.

Uyanık olduğum süre boyunca ayı gibi yediğim ve çok da az uyuduğum için bildiğin hayvan gibi kilo almıştım. Yine aynı şartlar altındayken verdim ama.
0
arnold schwarzeneger
(03.05.17)
28 yasindayim işsiz mutsuz sacma sapan seyler yaşadığım 1 yil gecirmistim 3-4 sene once. Ayni donemde fiziksel olarak lenf bezlerim sismisti ve aylarca inmemisti sebebi de bulunamamisti sürekli tekrarlayan bademcik iltihabi yasayip duruyodum bunlara bagli panik atak baslamisti bi de ekstra olaylar cikip duruyodu bikac ay sonunda ölücem artik herhalde falan derken lenflerin disimdeki curukten sistigi ortaya cikmisti o duzelince tonsilit gecmisti is bulamasam da iyi bi okuldan yuksek lisansa kabul almistim su anki sevgilimle tanismistim falan derken normale donmustu her sey.
0
passive aggressive
(03.05.17)
Benim oldu. Burada bir kaç soruya yanıt olarak bahsettiğim de oldu hatta aynı olaylardan. Kısa bir süre içinde iş değişikliği, boşanma, ölümler kayıplar, şehir değiştirme, çok fazla stres vs ile uğraştım.

İş yüzünden yaşadığım stres anksiyete, depresyon gibi sıkıntılar bir cilt hastalığı olarak kendini gösterdi.
Ölümler, "bir gün gelecek ve öleceğiz. Yok olup gideceğiz, imdat" şeklinde varoluşsal sorgulamaları getirdi.
Boşanmaya yol açan olaylar ve sonrasında yürümeyen romantik arayışlar ilişkileri, beklentileri sorgulamama neden oldu.

Açıkçası, benim yaptığım en önemli hareket bilinçli bir şekilde "yenilmeme" tavrı içine girmekti. Bir nevi "hit me with your best shot" yaklaşımı. "Ben bunu da atlatırım" dedim her şey için, buna inandım.

İlgilendiğim alanlarda çokça kitap okudum. Bunların içinde "yas nasıl tutulur" içeriği olan da vardı, "evlilik nasıl bitirilir" de vardı, "zihnen güçlü insanlar ne yapar, ne yapmaz" gibi şeyler de vardı. Hani Einstein mı demişti "bir problemi onu yaratan zihniyetle çözemezsiniz" diye, ben de bu okumaları başka bir yönden bakmamı sağlayan kaynaklar olarak gördüm.

Bunu yazmasak olmaz herhalde ama spor yaptım düzenli olarak. Hayatımda verdiğim en önemli karardı.

Başkalarını memnun etmeye çok meraklı bir insandım ben. Bir kitapta okuduğum bazı şeylerden sonra, vakit harcamak istemediğim şeyleri netleştirdim kafamda (Örneğin kimseyle din tartışmamak, çocuk tartışmamak, bazı insanları yok kabul etmek vs). Daha çok hayır demeye başladım. (Nasıl hayır denir konusunda da okudum, zor oldu biraz ama mümkün.)

Sonra yavaş yavaş kendimi, hayatımı bir sevmeye başladım ki sormayın. Çünkü iş gereği yapmak zorunda olduğum şeyleri saymazsak, her şey kendi istediğim için, bana iyi geldiği için yaptığım şeyler oldu. Kararlarım, prensiplerim daha net oldu.

Yaşım 33.
0
sopiro
(03.05.17)
27 yaşındayım.

öyle dönemleri çoğu insanın yaşadığını düşünüyorum. tabii ki ben de yaşadım. hayatım dışarıdan bakıldığında acayip yolunda görünüyordu ama ben tam bu dediğin moddaydım. genelde evdeydim, zaten tek başıma kalıyordum. yalnızdım, pek insan içine çıkmazdım. okula ya da işe gidip gelir, evde dizi-film falan izlerdim, oyun oynardım. bence o dönemlerde ben yaşamıyordum, sadece hayatımı devam ettiriyordum. ve en ilginç kısmı da, -şu an dönüp bakınca fark ediyorum ki- normal olanın bu olduğunu düşünüyordum! çünkü ters giden bir şey yoktu aslında, param, sağlığım vs yerindeydi. bu yüzden bir sorunum da olmamalıydı.

2 sene önce hiç planlamadığım şekilde gelişmeye başladı her şey. bir iki dışarı çıktım (kendimi zorladım), arkadaşlarla birlikte zaman geçirmenin ne kadar keyifli olduğunu hatırladım, bunu fark ettikten sonra bir daha eve girsesim gelmedi. deli gibi takipçisi olduğum amerikan dizilerinin ne kadar zaman kaybı olduğunu fark ettim. onlara harcadığım zamanlara hala üzülürüm.

sonra bu arkadaş ortamları ve evden çıkmalar sonucunda, yanında tam anlamıyla huzur bulacağım bir sevgilim oldu. vakit buldukça kendimizi şehirden doğaya atmak, kamp yapmak, kafamızın iyi olması, saçma sapan konuşup her şeye gülmek, ve -burda bizbizeyiz diye söylüyorum - düzenli ve iyi bir seks hayatı çok iyi geldi.

he bir de 1 aydır yogaya gidiyorum. yoga yapmak hiç aklımda yokken, hatta yogayı baya gereksiz bulurken biraz şansa başladım. ve çok uzun zamandır bir şeyi böyle hevesle yapmamıştım. o kadar iyi geldi ki vücudum için iyi bir şey yapıyor olma hissi.

daha atlayamadığım ama üzerinde çalıştığım bir level daha var. insanları olduğu gibi kabullenmeye çalışıyorum. onu pek beceremiyordum eskiden, herkesi kendi doğrularıma göre yargılıyordum. ama şu an herkese karşı önyargısız yaklaşıyorum. bunun sebebi de, "hayatta yapmam" dediğim her şeyin en kralını yaptığımı fark ettim ve dönüp bakınca hepsini iyi ki de yapmışım dedim. şu an beni ben yapan şeylerin çoğu geçmişte yaptığım hatalar çünkü. bu yüzden insanların da bana göre hatalı olan şeyleri yaptıklarını gördüğümde yargılamıyorum. her işte bir hayır vardır :)

çok uzattım, ama sanırım benim felsefem artık "boşvermek ve maksimum keyif almaya çalışmak" oldu. çünkü her şey olacağına varıyor. bu bir şeylerin olacağına varma sürecinde de, insan evde oturup dizi izlemeyi de seçebilir, şehirden uzaklaşıp doğaya dönerek vücuduna ve zihnine iyi gelecek bir aktivite yapmayı da. tabi bunlar sadece örnek, herkesin keyif alacağı şey farklı. onu bulmak gerekiyor. böyle oldukça yıpranmıyorsun, tadını kaçıracak bir şey olmuyor. karşına bir sorun çıktığında ve bunu çözemediğinde de "amaan napalım yani o da olmayıversin" diyebiliyorsun. bu iyi hissetme hali sağlığına da yansıyor. çok uzun zamandır, belki 2 senedir falan herhangi bir hastalık geçirmedim. hatta başım bile ağrımaz.

sevgiler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.05.17)
maddi ve manevi anlamda fiziksel rahatsızlık harici böyle bir dönemden geçtim.

hala daha tamamen düzeltebilmiş olmasam da geçmişe göre maddi olarak toparlayabildiğimi söyleyebilirim.

ancak manevi kısmı aynı şekilde yükseltemedim. bunun sıkıntılarını günden güne artarak hissediyorum.

yaşadıklarım işsiz kalma ile bağlantılı maddi sıkıntılar ve doğru sevgiliyi edinememeye bağlı manevi buhranlar.

askere gittim geldim. düzenli geliri olan bir işe girdim. kendimi işe güce verdim. maddiyat düzelirse her şey düzelir gözüyle baktım hayata. ama maddiyata bu kadar ağırlık verince maneviyatı sallamaz oldum.

yaş 31 oldu. şimdi de maneviyata yüklenecek enerjim yok. eksikliği de hayatın tadını tam olarak çıkartmaya engel oluyor.

bir aychovsky olamasam da eyorlamam bu.
0
eeb
(03.05.17)
mutluluk zaten anlık bişi değil mi? sürekli mutlu olmak gibi bişi mümkün mü :-/
0
euteamo
(03.05.17)
23 yaşında çalışmak için tek başıma İstanbul'a gitmiştim. 24 yaşında yıllarımı geçirdiğim sevgilimden ayrıldım. O dönem bir yandan yalnızlık, bir yandan parasızlık, bir yandan sürekli beni hasta eden kötü bir evde yaşadım. Eski sevgiliden bir türlü kopamamıştım, görüşmeyi ayrıldıktan 1 yıl sonra kesebildim. Derken depresyona girdim. 25-26 yaşlarımla ilgili dişe dokunur bir hatıram olmamasıyla birlikte, hep duygusal çalkantılar içerisinde geçti. İstanbul da beni çok yormuştu ve artık hayatımı değiştirmem gerektiğini düşünüyordum. Hali hazırda işim var, düzenim var diye bir türlü cesaret edemedim. Bununla birlikte yaşamak benim için anlamsızlaşmıştı. 27 yaşında hayatıma birinin girmesiyle tekrar hayattan zevk almaya başlamıştım. Ama çok sürmeyince yeniden İstanbul'dan gitme isteğim oluştu. 28 yaşına geldiğimde fırsatını bulup bir Anadolu şehrine kaçtım. Ama işler beklediğim gibi değildi. Yeni bir şehir ve kimseyi tanımamamın üstüne maaşımı da zamanında ve tam alamamak eklendi. 3 ay sonra şansım yaver gitti ve Ege'de yeni bir iş buldum. Ama sonrasında yine birkaç şanssızlık yaşadım. Sonuç olarak 2016'da, 3 ay bir yerde, 2 ay bir yerde ve yine 2 ay başka bir yerde çalışmış, sonrasında ise işsiz kalmıştım. İşsiz kaldıktan birkaç gün sonra şimdiki sevgilimle tanıştım. İşsiz kalmayı, önceleri isteyip olanak bulamadığım yüksek lisansa başlayabilmek için bir fırsat olarak gördüm. Sonunda, 29 yaşıma gelmiş oldum ve yüksek lisansa başladım :)

Yeniden düşebilirim, yine hayatım yolunda gitmeyebilir bunu da biliyorum kabullenmek istemesem de, çünkü hayat durağan değil, iniyoruz ve çıkıyoruz. Bu da geçer, bunu da aşarım ben diyebilmek lazım, önemli olan o.
0
reptillia
(10.05.17)
Biraz durumsal bir soru, daha doğrusu cevabı durumsal olarak değişebilir ama yaşadım tabii.

Anlık mutluluklar, iyi günler illa ki oluyor; en kötü zamanlarda bile. Ayrıca, insanın sürekli Pollyanna/Ayşecik gibi hissetmesi de normal bir durum değil. Hani, insan neşeli ya da mutlu olur da, manyak gibi Prozac'ı aşırı doz alıp kafa güzelmiş gibi dolaşmanın da anlamı yok.

Böyle bir dönem oldu. Artık hissizlikten bir şey hissetmediğim, ağlayamadığım ve sadece arpacı kumrusu gibi aynı şeyi üst üste düşünüp bir çıkış yolu bulamadığım uzun yıllar oldu. Psikoloğa gidebilmeyi çok istedim ama finansal problemler de o dönemin problemlerinden biriydi, 15'inde aldığım maaştan 17'sine negatife iniyordum; o yüzden onu da beceremedim. Finansal ise orta halli dertlerimden biriydi ve benim suçum değildi. Kendimden utanmıyordum ama yaşadığımı kimseye de anlatamıyordum. İnsanları sıkmamak için bir arkadaşıma bir parça, öbür arkadaşıma başka bir parça anlatıyordum ve haliyle arkadaşlar da büyük resmi göremediği için yardımcı olamıyorlardı. Haliyle, böyle birilerine doya doya anlatıp rahatlama, destek alma umudum da yoktu. Yaklaşık bir 5-6 yıl geçti böyle ama 5-6 yılın sonunda üzgün, mutsuz, vb. değildim. Çünkü birkaç yıldan sonra üç şey oldu. İlki ömrümün bu şekilde geçtiği kafama dank etti. Bir çıkış yolu yoksa, çıkamayacaksam ömrüm ya da en azından uzun bir süre böyle geçecek demekti; ki geçti de. Mutlu olabilmek için o günü beklersem, görebilecek miyim, göremeyecek miyim belli değil; yanmışım demektir. Doğrudan 'Ohooo, kim bekleyecek o günü. O zaman dans, renk!' diye takılmaya başladım. İkincisi de daha komik bir şey oldu, ben mutsuzluktan çok sıkıldım. Valla, bildiğin üç saatinde toplam 5 kelime konuşulan Fransız filmi gibi sıkıldım. Yani, tamam, üzülüyorum, bunalımda olayım da, nereye kadar. Çevreye bakıyorum gri gri, 'Ay bana fenalıklar geldi' oldum. Tam olarak şundaki gibi oldum, ne eksik ne fazla :)
www.imgim.com
Zaten çocukluğumdan beri ne zaman uzun süre bunalımlı olsam canım sıkılır. 'Tamam, bunalım köşede beklesin azıcık. Nasıl olsa döndüğümde orada olacak' diye takılırım. Dışarıda duran hayat beni içine çekiyor ne kadar kötü olursam olayım.
Üçüncüsü, tam da o dönemde yaz geldi. Yani, bu çok anlamlı mıdır bilmiyorum ama benim için anlamı büyük. Güneşin varlığı beni etkiliyor.

Tabii, bir savunma mekanizması olması ve bu şekilde idare etmesi normal de, insanın yaşadığı kötü ise onu da hissetmesi gerekiyor. İnsanı insan yapan şeylerden biri bu.

Bununla başa çıkmak için minik bir şeyi keşfetmek yetiyor. Benim için bu güneşin çıkışı ve ağaçların çiçeklenmesi, laleler, vb. oldu. Gerçekten, bir ağaçta bir çiçek görünce 'Demek ki hayatta güzel şeyler de oluyor' diyerek içim huzurla doluyor. Sen de yardımsever insansın, eminim yardım ettiğinde için huzurla doluyordur ama bir de kendin için ve seni bencil bir şekilde mutlu edecek bir şeyleri keşfetmen gerekiyor olabilir. Bencil derken, başkalarına zarar veren değil de, sadece kendin için olan, kendi ritüelin olan bir şey demek istedim.

Bu arada, para varsa psikolog da iyidir. Neyin ne olduğunu, ne olmadığını gösterir belki. Ben parayı toparlayınca psikoloğa gittim de, artık kötü bir şey hissetmiyordum parayı toparlayıp psikoloğa gittiğimde. Hatta bayağı iyi hissediyordum ve 'Niye üzülmüyorum ben kardeş. Delirdim mi, bir kontrol etsek' diye gittim. En son konuşmamızda eteğin altına çorap giymiştim. İçeri girince 'Ne güzel giyinmişsin böyle' dedi psikolog. Ben de çorabı, eteği nereden aldığımı falan anlattım. 1 saatin 20-30 dakikasını Mango, Zara muhabbeti yapmaya ayırdım. 40 yıllık arkadaş gibi lafladık, zaten psikolog da neredeyse yaşıtım bir kızdı. Sonra bana yine bir dank etti, 'Arkadaşlarımla yaptığım muhabbet için şurada sağlam para bayılıyorum, durayım da dertleneyim' diye ama içimden gelmedi. Zorla da olsa kötü hissedemedim. Kadın da 'Seni iyi gördüm, iyi gibisin' dedi. Ben de 'Yoo, iyi değilim, kötü hissetmekten çok sıkıldım. Aslında kötüyüm de, şimdi kötü olasım gelmedi' dedim. Kadın bunun iyileşme sürecinin bir parçası olduğunu, hissettiklerimin normal olduğumu ve aslında üzülmemin ya da sevinmemin dert edecek bir yanı olmadığını bilmemkaç seansta içime sindirtti! Tavsiye ederim ama Zara muhabbetine girme. O konuyu biz konuşalım birlikte, onun için para dökme.
0
aychovsky
(13.05.17)
(27)

Bu abla guzel mi ?

scars dont fade
https://www.google.com.tr/search?q=Elena+Evangelo&rlz=1C5CHFA_enTR690TR690&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwiFm_zdqNDTAhVLBsAKHWU_Az0Q_AUICigB&biw=1876&bih=95610 uzerinden de puan veriniz.tesekkurler, gunaydinlar.
www.google.com.tr

10 uzerinden de puan veriniz.

tesekkurler, gunaydinlar.
0
scars dont fade
(02.05.17)
10!

Rica ederim, gunaydinlar!
0
lamira
(02.05.17)
5,6
0
Ufuk
(02.05.17)
Bence güzel ama 8-9 civarı. Az önce Stana Katic'in fotoğraflarını gördüm. Onun yanında sönük kaldı. Onu görmesem belki 9-10 derdim
0
aychovsky
(02.05.17)
5.5
0
orient blue
(02.05.17)
7
0
gneral
(02.05.17)
5
0
clones
(02.05.17)
5,75 günaydın.
0
bir ileti paylastim
(02.05.17)
Siyah beyaz fotoğraflarda; 7
Renkli fotoğraflarda; 5
0
mutekebbir
(02.05.17)
17
0
ugrcn
(02.05.17)
6.
Gunaydin.
0
stavro
(02.05.17)
anaç, 7
0
superb
(02.05.17)
7
0
duru arsnova
(02.05.17)
7,7
0
pikrua
(02.05.17)
tam benim sevdiğim yüz tipi, çıkık elmacık kemikleri ve keskin hatlar.
10 tam puan veriyorum bacımıza
0
cekilmis gayfe
(02.05.17)
5
0
yue
(02.05.17)
internette 8-9. yuzyuze gorsem 8593.
0
babilbaligi
(02.05.17)
3
0
Frederick Co
(02.05.17)
3-4/10

çok şaşırdım doğrusu, herkes bayağı beğenmiş, bundan kat kat güzel kızlara 3-4 veriyorsunuz. normal hayatta bu kadının çok benzerini tanıyorum. bence çenesi çok sivri. hatta bırak güzeli çirkine yakın bile diyeceğim
@cekilmiş gayfe de hemşerilikten vermiş herhalde tam puanı:)
0
limoncello
(02.05.17)
4
0
prodeq
(02.05.17)
gayet güzel
0
gazozailacatmauzmani
(02.05.17)
6/10
0
dedim ben sana
(02.05.17)
6/10 yani güzel.
0
freetakilir
(02.05.17)
Güzel, 7.5
0
fanilawhite
(02.05.17)
7-8 arası.
0
ravenclaw
(02.05.17)
benim anlamadığım olay, ola ki 1 dedik veya 10 dedik. senin için ne fark edecek? genel olarak konuşuyorum çok karşıma çıkıyor böyle anketler. napıcan kendine sevgili mi yapıcan?
0
tughan
(03.05.17)
@tughan, cunku pek begenilmeyen kisa boylu/esmer turk kadini tipine sahip ve kadini ben begendim. baskalari acaba nasil dusunuyor diye merak ettim.
0
🌸scars dont fade
(04.05.17)
9.
0
redcat
(04.05.17)
(21)

Etik mi Değil mi?

deadwampir
Merhabalar. Bi sene eğitim için yurtdışına çıkmayı düşünüyorum. İşten ayrılacağım. İçimden bir ses şöyle diyor, "konuş patronla, işten çıkartıldı göstersin seni, tazminatını da al işsizlik maaşını da" hesapladım işsizlik maaşım eğitim göreceğim sürenin büyük bir kısmında, asgari ücret kadar yatacak.
Merhabalar.
Bi sene eğitim için yurtdışına çıkmayı düşünüyorum. İşten ayrılacağım. İçimden bir ses şöyle diyor, "konuş patronla, işten çıkartıldı göstersin seni, tazminatını da al işsizlik maaşını da" hesapladım işsizlik maaşım eğitim göreceğim sürenin büyük bir kısmında, asgari ücret kadar yatacak. Şartlara uyuyorum yani..
Başka bir ses de şöyle söylüyor "hadi tazminat patronun rızasıyla olacak da, yalan yere işten çıkıp devletin parasını yiyeceksin, 'HIRSIZ'lara laf edersin devleti sömürdüler diye, senin yaptığının ne farkı var?"

Sizce nedir işin doğrusu?
0
deadwampir
(02.05.17)
patron neden seni durduk yere işten çıkarıp cebinden tazminat ödesin ?
0
orpheus
(02.05.17)
Sorum bu değil, öder. Yıllardır oradayım ve eğitimimi o da istiyor. O konuda sorun yok, örnekler var şirketten öyle çıkan.
0
🌸deadwampir
(02.05.17)
Değil.
0
aquarium
(02.05.17)
Devlet sana vergileri geçirirken etik mi diye sormuyor. Vicdanın rahat olsun. Ülkede başta devlet olmak üzere ne dolandırıcılar var. Senin 1300 liran hiçbir şey.
0
freetakilir
(02.05.17)
işsizlik maası senin halihazırda biriktirdigin para bildigim kadarıyla. ustelik devlet su anda işsizlik fonunda biriken paranın yarısına kadarını kendi belirledigi tesvikler icin kullanma kanunu cıkardı.

sonuc: sanki sıkıntı yok gibi
0
galandar kostumu
(02.05.17)
Kabul etmez zaten. Diğer türlü yarın gidip bunlar beni işten kovdu diye dava açma hakkın doğuyor, bunu göze almazlar. Bizim şirkette de böyle bir durum oldu ve kabul etmediler
0
gazozailacatmauzmani
(02.05.17)
Yok onlar dava açmayacağımı bilirler, o konuda sıkıntım yok! Lütfen soruya odaklanalım.
0
🌸deadwampir
(02.05.17)
İşsizlik maaşı senin maaşından kesilen bir para.
Kıdem tazminatı senin hak ettiğin bir bedel.
Bunları normalde geri ödememek için hem devlet hem patronlar her taklayı atıyor.
Sonra senin almadığın işsizlik maaşı ya bir bankanın cebine gidiyor ya da yandaş bir işletmeye veriliyor.

Normal şartlarda yaşamadığın için bence bunun etiğini sorgulaman lüzumsuz.( hukuk devletinde yaşıyor olsak bunlara ihtiyacın olmazdı. )

Özetle sen zten maaşından zamanında kesilmiş olan bir parayı veya hak ettiğin bir parayı alıyorsun. Bunda yanlış bir şey yok. Bunları vermemek için kırk takla atanlar utansın.
0
idexo
(02.05.17)
Yahu bu sahtecilik arkadaşlar. Etik olmadığı kilometrelerce ötedrn belli bir durum, onu geçtim yasal değil. Gerçekten şaşırdım bu kadar destekleyen yazıyı görünce. O para sizin hakkınız değil, kovulmadınız, anlaşmalı çıkarma bu.

Gerçekten şoktayım şuna destek verildiği için. Yalan söyleyeceksiniz bariz, bunu devlete yapacaksınız. Herkesin bunu yapması onu meşru kılmaz.
0
kurnaz
(02.05.17)
normal şartlar altında, ideal devlet yönetimi altında etik değil ama şu anki durumda almazsanız o parayı bir yandaşa kredi olarak gider.
ben olsam alırdım, devir "başının çaresine bakma" devri. devlet(i yönetenler) beni soymaya çabalıyorsa ben neden uslu durayım?
tekrar edeyim, verdiğim vergilerin düzgün kullanıldığını bilsem tabii ki yanlış düşünmem ama bu şartlarda devlet millet tanımam.
0
g7mor
(02.05.17)
kesinlikle hakkın gelecek ay ben de yapacağım. benim iş yeri tazminat vermeyecek ama vermiş gibi gösterecek baya cimriler.
0
yue
(02.05.17)
@arkadaşlar

onlar böyle yaptı, bizim hakkımız, bunlar söyle yapıyor, o zaman bende yalan söyleyebilirim mantığı herkeste varmış demekki.

ideal devlet olmayınca yalan beyanda bulunmak doğru oluyormuş demekki.

işimize gelince yalan söylemekte meşrulaşıyor sanırım.

yani arkadaşlar şuna destek veren bu kadar kişiyi görmek gerçekten üzdü.
0
kurnaz
(02.05.17)
@kurnaz, daha açık yazar mısın, neden yanlış düşünüyoruz?
...
fırsat bulunca cevap gelecek, uyumam lazım, gece vardiyasından geldim.
0
g7mor
(02.05.17)
etik. yillarca issizlik sigortasini tikir tikir odedin. simdi karsiligini al.
0
babilbaligi
(02.05.17)
@g7mor

1. yalan beyanda bulunuyorsunuz. isteğe bağlı ayrılıp bunu kovulma olarak beyan ediyorsunuz.

2. sistem güven üzerine kurulu, çıkarlar var ek olarak işin içerisinde. size ve işverene yaptırımlar var, tazminat gibi. işveren ondan dolayı kovmaya yanaşmaz, devlet işveren sana tazminatı vermeye razı ise muhtemelen gerçekten işten çıkarıyordur diyor, sizin için ödenen işsizlik maaşını size veriyor. buna gerçekten ihtiyacınız olduğu gün, gerçekten kovulursanız bir gün, işsizlik maaşına ihtiyaç duyduğunuzda bu sistemin yerle bir olduğunu görebilirsiniz. delik deşik oluyor sistem yalan beyanlarla.

3. kişi eğitim almaya gideceğim bu şirketimin işine geliyor diyor, o zaman şirket hala çalışan göstersin bundan kolay bir şey yok ki. oda işlerine gelmiyor çünkü daha fazla maaş verecekler tazminattan. o parayı sen devletten al diyorlar. devleti zarara uğratıyorlar.

4. işine gelince yalan beyanda bulunmak ileride daha ciddi işlerde her zaman bu yola başvurulacağını gösterir. şimdi 1000 lira için bu yalanı yediren kişi 1 milyon olunca "bunda işçilerin hakkı var bu para bana haram el süremem" mi diyecek?

5. sistemi her azman kendi kafamıza göre büküyor sonra "yeaa bu ülkeden bir şey olmaz" diyoruz, bu hale getiren bizleriz. ona buna laf atarken, ilk olarak kendi dürüstlük ve ahlakımıza bakmamız gerek.

6. ideal devlet olsa hayallerimizi anne babalarımız yıktı. yeri geldi fiş kemediler, fiş istemediler, yeri geldi torpille adam soktular, aldılar. biz bu sistemi düzeltebilecek insanlarız, ama eskiden böyleydi, şimdi bunu yapıyor insanlar o halde meşrulaşmış diyoruz.

ben ateistim, ama kimsenin hakkının bana geçmesini istemem. bu dini değil ahlak ile alakalı. hakkım olmayanı, yalanla elde edilmiş hakkı istemem.
0
kurnaz
(02.05.17)
zaten yurtdışında olduğunuz sürede işsizlik maaşı ödenmiyor, burada biraz vakit geçirecekseniz ancak o ara alırsınız sonra çıkınca kesilir.

www.aksam.com.tr

www.iskur.gov.tr
0
prodeq
(02.05.17)
kurnaz+1

İdeal devlette etik değil. Devlet zaten etik çalışmıyor diyerek sadece vicdan temizlersiniz.
0
humblebirth
(02.05.17)
Yasal olmayan şey etik olmaz. Yasa diyor ki, eğer 15 seneden fazla çalıştıysan bir iş yerinde istifa da etsen tazminatını alırsın. ancak eğer 15 seneden az çalıştığınız işten "çıkartıldı" gösterilirsen bu yasal olmaz.

Ancak tazminat "devletin parası" değil, sizin ve işverenin siz eğer işten çıkartılırsanız size ödenecek olan paranın seneler içinde birikimi.
0
SiyamkedisiZorro
(02.05.17)
Değil
0
fanilawhite
(02.05.17)
0- kıdem tazminatını devlet değil işveren öder, parayı ödeyen razıysa sorun ne?
1- işçiyle işveren anlaşmış, devlet ne karışır sonuçta ondan çıkan yok.
2-(1)/3-/4- işsizlik fonundaki para da işçinin parası, hakkı. buradaki şartlar da işçi aleyhine oluşturulmuş. işçilerin hakkı içinden kendi payına düşeni alacak, sonuçta o da prim ödedi.
2-(2)/5- güveni ilk suistimal eden devlet olunca vatandaşın da kendini korumaya çalışmasın normal bence. devletin vatandaşına attığı kazıkları saymaya gerek yok. emeğinin karşılığını öyle veya böyle almaya çalışmak çok görülmemeli. işçinin, parasının olur olmaz yerlere harcanmasının yerine bir şekilde geri dönmesini istemesi normal.
buradaki cevaplardan da anlaşıldığı gibi belli başlı konular dışında standart bir ahlak anlayışı yok. sizler yazdıklarımı okuyup "hırsız la bu, dolandırıcı" diye düşünüyor olabilirsiniz. oysa ben gece vardiyasından yeni dönen, uykusuz, lise mezunu olduğu için düşündüklerini yazıyla ifade etmekte zorlanan bir işçiyim.
6-anam babam da olsa başkasına kefil olamıyorum (yuh!) ama devleti bu hale ben getirmedim. ayda en az 300 saat çalışmaktan başka devlete ve topluma karşı bir suç işlemedim. son dönemde yaşananlardan sonra elimde devlete ve millete öfke duygusundan, kendimi toplumdan ve toplumun oluşturduğu tüm organizasyonlardan koruma içgüdüsünden başka bir şey yok.
0
g7mor
(05.05.17)
@SiyamkedisiZorro, "yasal olmayan şey etik olmaz" savınızdan emin misiniz? yasa mı kaldı, artık kişiye özel yasa çıkıyor farkındaysanız. reyisin canı isteyecek "her vatandaş saat 11:30'da tek ayak üzerinde bir dakika bekleyecek, uymayan fetö'cüdür" diye yasa çıkaracak ki ne olur "mümkün değil" deme, uyacak mısınız?
0
g7mor
(05.05.17)
(4)

sevgilinin kuzenleriyle tanışmak

hoppaleyla
efendim şimdi gönül işlerine giriyor mu tam bilemedim ama, kısa bir süre sonra sevgilinin ailesiyle ilk tanışma merasimine giriş yapacağız. kuzenlerinin evinde tüm kuzenleri eşleri ve biz şeklinde olacak bir yemek olacak.kız arkadaşım ailesine çok bağlı bir insan ve kuzenleriyle birlikte çok yakın b
efendim şimdi gönül işlerine giriyor mu tam bilemedim ama, kısa bir süre sonra sevgilinin ailesiyle ilk tanışma merasimine giriş yapacağız. kuzenlerinin evinde tüm kuzenleri eşleri ve biz şeklinde olacak bir yemek olacak.

kız arkadaşım ailesine çok bağlı bir insan ve kuzenleriyle birlikte çok yakın büyüdükleri için önemli baya baya anne baba tanışması kadar önemli bende haliyle çok gerginim hiç böyle bir duruma düşmemiştim 2 kere kız arkadaşımın abisiyle tanışmıştım onlarında birisinin evini taşıma bahanesiyle diğerine de motosiklet kullanmayı öğretme bahanesiyle tanışmıştık böyle bir ortam vs olunca baya baya gerildim.

ne önerirsiniz ne yapmalıyım neye dikkat etmeliyim akıl verin lütfen.
ikimizde 30 yaşlarında insanlarız.
0
hoppaleyla
(02.05.17)
Her ne kadar kız arkadaşın önem de verse dikkate de alsa, anne baba tanınmasına göre daha rahat ve sıcak geçecektir. Sonuçta onlar da kuzenlerinin sevgilisi ile tanışıyorlar, onlar da senin gibi ılıman yaklaşacak. Kasma derim, kendin olduğun sürece sorun çıkmayacak
0
gazozailacatmauzmani
(02.05.17)
Kıza söyle kafa kuzenlerin biriyle yemekten önce farklı bi ortam hazırlasın oradan yemeğe geçin. Daha rahat olursun.
0
freetakilir
(02.05.17)
Sakin ol, normal ol, kendini kasma.Gerisi gelir.
0
babilbaligi
(02.05.17)
30 yaşlarında insansanız zaten bu şekilde görücüye çıkarılır gibi tüm kuzenlerinin önüne çıkarmasına karşı çıkardınız. çok tanıştırmak istiyorsa farklı zamanlarda farklı bir çiftle ikili tanıştırsın. bu ne ya görücüye çıkarır gibi bir ortama seni atmak.
0
sen git ben geliyorum
(02.05.17)
(5)

sanal pc ve internet güvenliği

hasantoprak
şimdi ben pc'me sanal pc oluşturup sadece windowsu kursam ve sadece bankacılık işlerimi o sanal makineden yapsam güvende olur muyum?yani asıl makine ortamında normal surfumu yapayım, çeşitili programlar kurayım, hatta trojan falan yiyeyim (ki bu yüzden asla bankacılık işlerini kendi makinemden yapma
şimdi ben pc'me sanal pc oluşturup sadece windowsu kursam ve sadece bankacılık işlerimi o sanal makineden yapsam güvende olur muyum?

yani asıl makine ortamında normal surfumu yapayım, çeşitili programlar kurayım, hatta trojan falan yiyeyim (ki bu yüzden asla bankacılık işlerini kendi makinemden yapmam) ama bankaya gireceğim zaman açayım o temiz sanal makineyi oradan bankaya dalayım.

özet olarak, ana makinedeki virüsler trojanlar sanal makinede çalışan sisteme bulaşıp banka şifremi falan alabilir mi?

ikinci soru tam tersi. sanal makine açayım, virüsü yiyeyim, sonra sanalı sileyim gitsin. yani sanala bulaşan virüs aslında sanalda olduğunu anlayıp ana makineye bulaşabilir mi?

şimdiden teşekkürler
0
hasantoprak
(25.04.17)
1- evet.
2- zor, ama olmaz değil.
0
babilbaligi
(25.04.17)
1i anlamadim. Güvede olur muyum olmaz miyim?
0
🌸hasantoprak
(25.04.17)
1 - hayır güvende olmazsın ana makinana bulaşmış olan virüs yada trojan kalvyeden bastığın tuşları görebilir , ekranından görüntü alabilir.

2 - birinci yordama göre daha güvende olursun, ama ana makinaya senin haberin olmadan yüklenmiş yazılımlar durumunda 1 ci madde geçerli olur.


e o zaman ne yapayım dersen live usb tarzı usb den yüklenen güvenli bir linux dagıtımı ile makinanı açar işlemlerini buardan yaparsın.
0
Sir Anthony Hopkins
(25.04.17)
internete bağlı olan hiçbir cihazın güvenliğinden bahsedilemez
0
bardakigüneşgözlüğü
(25.04.17)
Gozluk hocam cok aydinlandim imkan olsa 3 4 tik vermek isterim sana.
0
🌸hasantoprak
(28.04.17)
(20)

Erkeklerin oyuncak kuzu yapmasını yadırgamak

winston insani
MerhabalarDün şirketteki bir kız arkadaşım, öğle aralarında toplantı odasında birkaç kadınla birlikte kuzu yaptıklarını söylediler.http://tuhafiyem.com/image/catalog/demo/oyuncak-mavi-kuzu-yun-saglikli.jpgBöyle bir şey ve bu benim çok hoşuma gitti. Ben de yapmak istediğimi söyledim. Ama çevremdeki i
Merhabalar

Dün şirketteki bir kız arkadaşım, öğle aralarında toplantı odasında birkaç kadınla birlikte kuzu yaptıklarını söylediler.

tuhafiyem.com

Böyle bir şey ve bu benim çok hoşuma gitti. Ben de yapmak istediğimi söyledim. Ama çevremdeki insanlar garip bir şekilde, "erkek adam"a yakıştıramıyor örgü örmeyi.

Ne var ki bunda? Öğrenmek istiyorum sadece. Bir kere yapabilirsem ne ala. Yapamazsam da denemiş olurum.
0
winston insani
(25.04.17)
mallık yapmışlari gayet güzel. kesinlikle denemelisin bence, hiçbirşey yok bunda.
0
eindaclub
(25.04.17)
Yap kardeşim ben seni destekliyorum. Toplumun dayattıgı kadın-erkek rollerine sen ben karşı cikmazsak kim cikacak. Bugüm erkek adam örgü örüyor diye laf edenler yarın 'trafikte kadın sürücünün ne isi var.' der. Sen boşver başkalarinin ne dedigini. Hem iki geyik yaparsin işte.
0
chitosan
(25.04.17)
Erkek adam atom parcalar, ne bileyim bazen yeni gezegen kesfeder. En kotumuz bile sporda madalyalar kazanir, tum hemcinslerimin edebiyattaki basarisina deginmedim bile. yada en azindan aslan belgesli izleyip "lan geyigi nasil yedi munakoyim de", sana hic yakistiramadim.

saka bi yana diledigini yap, kimseyi takma. Ilerde cocuklarina hayallerindeki oyuncaklari yapabilmeyi ogrenmis olursun, kotu mu.
0
emrahday
(25.04.17)
Örgü ören erkeklere kızlar teklif ediyomuş

artmag.saatchigallery.com
0
shi aila
(25.04.17)
inadina yap!

fotodaki gibi olursa ben alirim 2 tane:)
0
jimicik
(25.04.17)
bir hemcinsin olaran cinsiyet rolümüzün çok dışına çıkmamayı doğru buluyorum. erkek-kadın rolleri çok iç içe girmemeli (işin özgürlük boyutu ayrı tabi). insan ilişkilerindeki tadı/heyecanı azaltıyor bu durum.
soruna makro baktım biraz. bence sen farklı bir uğraşı bul.
0
yons
(25.04.17)
sen haklısın, işyerindeki arkadaşın açıkça mallık etmiş.
0
babilbaligi
(25.04.17)
ya milletin ağzı torba değil ki büzesin.
takıl kafana göre bilader.
0
supermatik
(25.04.17)
Buradaki üç beş kişinin gazına gelme derim :))
0
kaderimse np
(25.04.17)
istiyorsan tabii ki yap, neden yapmayasın? ama oyuncak kuzu örmek bence hangi cinsiyet yaparsa yapsın tuhaf bir eylem :)
0
fragile lady
(25.04.17)
Ben de etamine merak salmistim.pixel pixel islemek cok zevkliydi. Annem komsulara benim yaptığımı soyleyememisti. Bu da bir animdir.
Baska alanlarda karizmani konuşturabiliyorsan bu bir ilginclik olarak kalır ama siradan bir tipsen tasak gecerler kardes. Bence en azindan anlatma kimseye. Tasakli bir mudurun tweetyli kravat takmasi gibi dusun. Sen takarsan tasak geçerler o takarsa ne cool adam olur.
0
hasantoprak
(25.04.17)
yukarıdaki yazan arkadaşlara katiliyorum.
benim dayım örgü örüyor. yengemle karşılıklı, elleri de tutuyor birbirini. biri kazağın önünü, diğeri arkasını, biri bir kolu biri diğer kolu .. . bize geldiklerinde 2 günde bana kazak örüp giderler.
bebeğimin yeleğini, hırkasını da dayım ordu. üstelik seçtiği modeller, kesimi, seçtiği renkler diğer hediye gelenlerden çok daha şık ve modern. gören herkes hazir satın alıyorum zannetti.
eniştem de örgü örerdi.

bizim ailenin erkekleri seviyor. yilalrdir da oruyor. ayrica karadeniz yoresinde bir yerde 6 sisle corap oren erkekler de vardi... kisacasi garipseyenleri takmayin siz.
size de tavsiye ederim.orgu rahatlatır. biraz da yetenek işi sanırım? ben bir türlü beceremiyorum.
0
strawberry first
(25.04.17)
Bu örgünün adı amigurumi ortadaki beyaz kısım da nohut modeli, youtube'da milyon tane video var istiyorsan evde takıl. Kimseye bana öğret demek zorunda değilsin.
0
ave maria
(25.04.17)
Birilerinin garipsemesi seni incitecekse en azindan gizli yap, işyerinde yapma mesela. Cunku garipseyenler olacaktir. Ama mühim degil diyorsan sorun yok. Herkesin ne dedigini dusunursek ohoo. Kuzu örmenin her cinsiyet icin tuhaf oldugunu soyleyen de olmuş mesela bak yukarıda. Bir seyler birilerine hep tuhaf gelecek. O yuzden baskalarinin yaninda yaparsin yapmazsin bilemeyiz ama madem içinden gelmiş en azindan ögren.
0
aquarium
(25.04.17)
Böyle malca kafalarla muhatap olma panpa. Afedersinde ama sallıyorum bir celebrity erkek yapıyor olsa ağzına düşerler.

Ben erkeğim, açma da yaparım, poğaçada, bulaşıkta yıkarım, çamaşırda, örgüde örerim istesem. Bana laf söyleyenle de muhatap olmam.

O kafa sonra "erkek adam" diye magandanın biriyle beraber oluyo. Beklentisi o hatta.
0
kurnaz
(25.04.17)
Bence onlar seni öğle arası günahkar muhabbetlerine katmak istemiyorlar. Kuzu bahane panpa.
0
manuel mandalina
(25.04.17)
oyuncak ayı, köpek, kedi falan anlarım da, kuzu nedir abi ya adsfsdfsaasd.

bunu erkek, kadın kim yaparsa yapsın çok garip bence. resme bakıp bakıp gülüyorum ya ahahaahaa
0
t joe
(25.04.17)
Ortalamadan sapmanın bir bedeli var. Kaldırabileceksen yap, yoksa zorlama.
0
arnold schwarzeneger
(25.04.17)
Onunla birlikte sunum da yapmaya kalkmassan sorun yok. Orebilirsin.
0
stavro
(25.04.17)
Valla benim dayım kek falan yapıp bir de komşulara dağıtıyor:)

Özgüvenin sağlam ise istediğini yap geç, "elalem ne der"e bakma.
0
peggy
(25.04.17)
(6)

Araba önerisi

mikmik
60 bin civarı sıfır araç ne alabilirim ? Seat ibiza 1.0 dsg oto düşünüyorum nasıldır? Teşekkürler şimdiden
60 bin civarı sıfır araç ne alabilirim ? Seat ibiza 1.0 dsg oto düşünüyorum nasıldır? Teşekkürler şimdiden
0
mikmik
(24.04.17)
golf
0
part time pollyanna
(24.04.17)
dolu bir fiesta ya da boş bir focus düşünülebilir.
0
gorkemgoksu
(24.04.17)
Skoda Rapid Spaceback veya yeni octavia modelleri.Biz fabia 1.2 90. modelinden aldık çok büyüğe ihtiyaç duymadığım ve öyle çok seyahat eden biri olmadığımdan ama rapid modelleri çok güzel tavsiye ederim.Bu arada 1.0 motor araba alınmaz alsan verdiğin paraya üzülürsün söyleyim

www.skoda.com.tr
www.skoda.com.tr
0
smokee
(24.04.17)
60 bine dizel Dacia alırsın. Sandero step way falan. Olmadı Pejo 301 alabilirsin.

60 bine sıfır golf Varsa bi 10 tane sarın abiler.
0
babilbaligi
(24.04.17)
Daçya alıp canlı tabuta binmeyin. İbiza 1.2 tsi dsg sahibiyim. 3 yıldır kullanıyorum. Taş gibi araba. Şimdi 1.0 olanların aksesuar paketi daha dolu üstelik.

Nissan pulsar ı da bir düşünün derim.
0
kumulatifvergimatrahi
(24.04.17)
Bir süredir araştırma yapıyorum ve Seat İbiza 1.2 style düşünüyorum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(24.04.17)
(8)

1.2 milyon tl yatırım ne kadar zamanda kendini amorti etmeli?

bir ileti paylastim
Olayı daha detaylı başka zaman soracağım. İnşaat yaparsan farklı, ticaret yaparsan farklı biliyorum. Hekimim ve parayı işletmeyeceğim. Ortalama ne kadar sürede amorti etse fena değil? Kabaca klinik ortaklığı için soruyorum. 10 yıllık ticari kredi alsam faiz oranı nedir tam bulamadım da %25 falan mı
Olayı daha detaylı başka zaman soracağım.

İnşaat yaparsan farklı, ticaret yaparsan farklı biliyorum. Hekimim ve parayı işletmeyeceğim. Ortalama ne kadar sürede amorti etse fena değil? Kabaca klinik ortaklığı için soruyorum.

10 yıllık ticari kredi alsam faiz oranı nedir tam bulamadım da %25 falan mı?
0
bir ileti paylastim
(23.04.17)
Türkiye için 6-9 yıl çok iyidir, ama yakalamak zor. Şu an o parayla inşaat yapıp veya daire alıp kiraya verseniz, 15 yılı bulur geri dönüşü. Mesela lisanssız GES'ler geçen seneye kadar 8 yılda amorti ediyordu. Kule vinç alıp kiraya verirseniz, 5 yılda geri dönüşü olabiliyor.
0
malheiros
(23.04.17)
10 yıl normal diyebilirim 5 süper, 8 tam yatırımlık derim. 12 duruma göre , sektöre göre normal, 15 yok, 20 saçma derim.
0
kurnaz
(23.04.17)
Emlakta 10 yıl, üretimde 5 yıl, ticarette 2-3 yıl, tarım ve hayvancılıkta 6-7 yıl iyidir.

Ticari kredilerde yıllık TL faiz % 12-14 civarında.
0
babilbaligi
(23.04.17)
5 - 10 yıl arası yatırım için iyi. fakat türkiye'de reel getiri önemli. enflasyondan arındırılmış halini hesaba katarsak 5 - 7 arası iyi bir seçim. 10 ve üstü ülkenin uzun dönem büyüme oranına göre bakılması gerekir. Böyle olunca Türkiye'de zor.
0
silver apple
(23.04.17)
Yıllık faizin %13 olduğu yerde 8 senede kendini amorti etmiyorsa direk zarardasın matematiksel olarak.Üstte 10 sene diyen arkadaşlar konuyu açabilirler mi
0
turkuaz
(23.04.17)
TL mevduat faizi ile yaptığın hesap, TL'nin dolar ve euro karşısında 1 kuruş değer kaybetmediği bir senaryo için gayet doğru.

Fakat aynen 2016 sonunda olduğu gibi, 1 ay içerisinde paran döviz karşısında eriyip gitme riski var. Enflasyon olduğunda da, faiz olarak alacağın miktar değişmeyecek, ama belki senin giderlerin artacak.

O yüzden, eğer 1.2M TL para varsa, yukarıda arkadaşın yazdığı gibi, "doğru" bir yatırım yapmak en mantıklısıdır. Ha dersin ki, 50M param var, o zaman koy faize...

Örneğin 1.200.000TL ile bugün 320.000 dolar al ve faize koy. Yıllık %2'den anca 5.500 dolar faiz alırsın. Gerçek hesap bu. Yurtdışında da faizler düşük olduğu için insanlar yatırım yapmak zorunda kalıyorlar.
0
malheiros
(23.04.17)
@malheiros o halde üstte yazdığın süreler TL için değil dolar bazında geçerlidir demek istiyorsun.

Bizim işyerinde NPV vb. bir çok hesap yapılıyor yatırıma karar anında.Genelde 3-4 yıl cvarında kendini amorti etmiyorsa yatırım onayı çıkmıyor merkezden
0
turkuaz
(23.04.17)
Evet, şu an arsa da alsan, araba da alsan, yatırım da yapsan; alım yaptığın gün dolar kuru ile sattığın gün dolar kuruna göre karşılaştırman gerekli.

Kısaca bir örnek vereyim: 2016'da bu aylarda bir araba aldık. Malum 2016 sonunda ÖTV zammı geldi ve aldığımız aracı bugün satsak, TL bazında feci prim yaptı gibi görünüyor. Oysa dolar kuruna vurunca aracın fiyatı, abartmıyorum bin doların altında bir değişim görmüş.
0
malheiros
(23.04.17)
(5)

2. El otomobil

takana
Selamlar, hazirana doğru 2. El 50-55 bin bandında, dizel otomatik hatcback bi araba almak niyetindeyim. Model marka verirken nedenini de söylerseniz çok güzel olur. İyi geceler
Selamlar, hazirana doğru 2. El 50-55 bin bandında, dizel otomatik hatcback bi araba almak niyetindeyim. Model marka verirken nedenini de söylerseniz çok güzel olur. İyi geceler
0
takana
(23.04.17)
peugeot 308 yeni kasa, bir iki sene kullandım gerçekten çok az yakıyor. ayrıca hoşuma gidiyor görünüşü.
0
sylr
(23.04.17)
toyota auris. sağlam araba.
0
komando kani var bende
(23.04.17)
focus. ceed. civic. hepsi son kasadan bi öncekiler olacak şekilde rahat bulursun. gçrece daha yeni az km b sınıfı da bulunabilir. fiesta corsa auris iş görür.
0
in search we trust
(23.04.17)
Citroen C4 dizel otomatik. Yeni 308ler pahalı olduğu için.
0
babilbaligi
(23.04.17)
@Pheno gerçekten geri kalmışım. Bizde manuel var, onun bile ikinci eli bayağı yüksekmiş. Aydınlandım.
0
sylr
(24.04.17)
(3)

Polisanın yerine Fiili Boya

vadidekikaktus
Merhaba duyurunun sanatkar ve emektar insanları.Eski zamanlarda ofisi Polisan Elegans ile boyadık. Çok kolay oldu. Memnun kaldık. Ama şimdi Filli boya marka bir boya ile boyamak istiyoruz.Beklediğimiz sonucu alabileceğimiz Filli Boya modeli hangisi?Bir de gerçekten Polisan'dan aldığımız performansı
Merhaba duyurunun sanatkar ve emektar insanları.

Eski zamanlarda ofisi Polisan Elegans ile boyadık. Çok kolay oldu. Memnun kaldık. Ama şimdi Filli boya marka bir boya ile boyamak istiyoruz.

Beklediğimiz sonucu alabileceğimiz Filli Boya modeli hangisi?

Bir de gerçekten Polisan'dan aldığımız performansı verir mi?
0
vadidekikaktus
(22.04.17)
Filli boyanın istediğini plastik boyası ile boyayabilirsiniz. Gayet güzel sonuç verir.
0
babilbaligi
(22.04.17)
Polisan elegans'in fillideki muadili alpinatek'tir. Size alpinasilan diyeceklerdir ama değil. Ancak hem alpinatek her yerde bulunmayabilir hemde elegans'tan 20-30 lira daha pahalı.
Elegans şu an piyasadaki en iyi iç cephe boyasıdır. (Hoş polisan'in başka hiç bir mamulüne para verilmez zaten)
Elegans kesinlikle mahcup etmez sizi ancak size tavsiyem casati overline ipekmat kullanmanız.
O da elegansin muadili ve fiyat olarak biraz daha uygun. Çoğu kimse bilmez ama türkiye piyasasındaki en iyi 3-4 boyadan biridirbiridir.
0
etna
(22.04.17)
@etna bilgili bir abiye benziyorsunuz:)

amacım duruşu nedeniyle filli boya tercih etmek olduğu için özellikle onu sordum. teşekkürler bilgilendirme için.

umarım memnun kalırım.
0
🌸vadidekikaktus
(23.04.17)
(5)

Neden Fransızlar Kozmetik alanında bu kadar güçlü?

:)
Kardeşim bütün kozmetik markaları fransız. L'oreal, Vichy, Garnier, Lancome vs, bütün ünlü modaevleri de fransız: Chanel, Dior, Gucci vs.. Bu adamlar nasıl yapmış tekeline almış bu alanları? Niye ki?
Kardeşim bütün kozmetik markaları fransız. L'oreal, Vichy, Garnier, Lancome vs, bütün ünlü modaevleri de fransız: Chanel, Dior, Gucci vs.. Bu adamlar nasıl yapmış tekeline almış bu alanları? Niye ki?
0
:)
(19.04.17)
almanların araba ve diğer ağır sanayide, japonların teknolojide çok iyi olması ya da abd'de genelde yahudi avukatların daha çok tutulması gibi bi nedenden bence. genel olarak milletleri belli bir özellikle kodladığımız için o özelliğe uygun olan işleri daha iyi yapacaklarını düşünüyoruz ve o markalardan alışveriş yapıyoruz. fransızlar da hep kibar, şık ve güzelliğe önem veren bir millet olarak bilinir ve bu şekilde karikatürize edilir. o yüzden bu tarz markalar hep sükse yapmıştır.

kendi görüşüm bu şekilde, tabi işlerini de iyi yapıyorlardır ama bi alman kozmetikçi de iyi yapıyodur ama fransızlar hep daha önde bu işte nedeni de bence bu
0
nundu
(19.04.17)
adamlar parfümün, kremin mucidi. kimya alanında oldum olası iyiler. sadece kozmetik değil, kimyanın her alanında iddialılar.

genelde pazara ilk giren firma olmanın avantajı ile bütün pazarı ele geçirip yürüümüşler.
0
babilbaligi
(19.04.17)
moda deyince italyanları da unutmamak lazım.
gucci italyan ayrıca.
0
battal gemalmaz
(19.04.17)
bir çok gelişimin temelinde dışlanma, bazen de -korku- unsuru vardır. silah üretiminde de durum böyledir. korkan, savunma konusunda kendisini diğerlerine kıyasla daha çok geliştirecektir.
0
1adam
(19.04.17)
Arkadaşlar güzel güzel açıklanmış ama çoğu yanlış. Eskiden kültürlerinden dolayı kozmetik ve doş görünüşe önem vermelerinden dolayı bir sektör doğuyor ve ilerliyor.

Bugün ise hiç bir üstünlükleri yok aslında, o saydığın markaların fransız olmasını gereltirecek bir durum yok. Örnek vereyim bir parfüm bugün fransada üretiliyor bunun tek nedeni "made in france" yazabilmek. Aynı şekilde bir kıyafet tasarımı yaptırılacak fransıza yaptırılmasının tek nedeni "designed by xxx" . Başka tek bir neden yok.

Hatta sektör içinden örnek vereyim, almanlar kat kat önde, hammaddeler nearly finished olarak almanyada üretiliyor, fransaya gönderilip paketlenip lojistik zincire fransadan dahil ediliyor. Made in france + 40-50% demek satışlarda.
0
kurnaz
(19.04.17)
(5)

İnternete girmeyen bir telefona 425 tl fatura gelmesi

lonelyman
telefon nete girmiyor.her yöne 1000 dk gibi bir paket var.sadece telefonla konuşarak bu paketi aşabilir mi
telefon nete girmiyor.
her yöne 1000 dk gibi bir paket var.
sadece telefonla konuşarak bu paketi aşabilir mi
0
lonelyman
(19.04.17)
Evet.
0
ekaterina
(19.04.17)
1000 dakikaya yerine 2000 dakika konustuysan gelebilir.
0
sckxyss
(19.04.17)
Niye gelmesin, eskiden internet mi vardı? Paket aşımı yapınca dakikası 40 kuruştan yazar, benim aylık 1500 dakika var fakat ayın son 3-4 günü hep aşım yapıyorum, yetersiz kalıyor.
0
purple rain
(19.04.17)
onun yanlış hatırlamıyorsam bir sınırı vardı, en yüksek tarifeden fazla gelemiyor gibi bir durumu olabilir. bir kontrol edin isterseniz.

yoksa gelir tabi, niye gelmesin...
0
babilbaligi
(19.04.17)
yurtdışını ya da özel hatları aradıysa gelebilir
0
sta
(19.04.17)
(5)

Krediye uygun olmayan ev alınır mı?

kenjataimu
Ev ilanlarında görüyorum, "Krediye uygun değildir yazıyor" bazılarında. Ev için kredi çekmedim, ihtiyaç kredisi çektim ok, bunun dışında bir zararı var mı? ne bileyim belediye gelip evi mi yıkar nedir problemi?
Ev ilanlarında görüyorum, "Krediye uygun değildir yazıyor" bazılarında.
Ev için kredi çekmedim, ihtiyaç kredisi çektim ok, bunun dışında bir zararı var mı?
ne bileyim belediye gelip evi mi yıkar nedir problemi?
0
kenjataimu
(19.04.17)
ev sahibi evi düşük fiyattan satıldı gösterebilir sanırım bir sebebi de o. gelir vergisi vermemek için.
0
ketcapli dondurma
(19.04.17)
var. satarken çok zor satarsınız. likit bir değeri olmaz. olur da başınız sıkıştığında kredi çekmek isterseniz ipotek edemezsiniz. kısacası başlangıçta kredi çekememek en küçük probleminiz olur. ihtyaç kredisinin faizi çok daha fazla olur ve ev kredisi kadar yüksek miktar çekemezsiniz.
0
tukenmez adam
(19.04.17)
tapuyu görmeden bir şey söylemek zor.

tapuda muhtemelen arsadır, iskanı olmayabilir, kat mülkiyeti değildir. projede sorun vardır, hacizlidir, takyidat vardır vs vs.

onun dışında konut kredisi ile ihtiyaç kredisi zaten kıyaslanamaz.
0
cedex
(19.04.17)
Keos'tan evin imar durumuna bir bak.
0
sckxyss
(19.04.17)
tapusu olmamasının sebebi önemli.

ben aldım. aldığımda iskan ruhsatı verilmişti, imar ile ilgili herhangi bir sorunu yoktu. tapuların çıkması için inşaatı yapan kooperatifin bir davasının bitmesi bekleniyordu. tapusu olmadığı için de kimse almak istemiyordu. Emsallerine göre %25 civarı ucuza vemişlerdi o zaman evi.

ama kaçak yapıysa, iskan yoksa falan alınmaz tabi. sakat olabilir.
0
babilbaligi
(19.04.17)
(8)

herhangi bir dini referans almadan kaç yılında olduğumuzu bilen var mı?

sipsiyah
louis ck yeni stand up ında bu konuyu işlemiş, o yüzden aklıma takıldı. isanın doğumundan bari 2017 yıl geçmiş diye bütün dünya 2017 deyiz diyor. islam dinine göre 1438 yılındayız çin yılına göre maymun yılı falan, peki gerçekte kaç yılındayız?
louis ck yeni stand up ında bu konuyu işlemiş, o yüzden aklıma takıldı.

isanın doğumundan bari 2017 yıl geçmiş diye bütün dünya 2017 deyiz diyor. islam dinine göre 1438 yılındayız çin yılına göre maymun yılı falan,

peki gerçekte kaç yılındayız?
0
sipsiyah
(19.04.17)
bir sayı söyleyebilmen için başlangıç noktası lazım. dünya var olduktan sonra kaç yıl geçtiyse o yıldayız. 4-5 milyar işte.

şimdiki bence fena değil. hicri takvime alışsaydık o da iyi görünürdü. neye alıştıysan o.
0
paintov
(19.04.17)
Referans noktasini neresi aldigina gore degisir. Canliligin ortaya cikisi 4.1 milyar civari. Dunyanin olusumu 4.5 milyar civari. Homo sapiens 200 bin yil civari. Yerlesik yasam 10 bin yil civari. Aklima baslangic noktasi alinabilecekler listesinde ilk sirada bunlar geldi.
0
evrim halkasi
(19.04.17)
4,543,426,159
0
🌸sipsiyah
(19.04.17)
bir yılı, dünya'nın güneş etrafındaki yörüngesini tamamlayıncaya kadar geçen süre olarak alırsak ve yılların başlangıcını da dünya'nın oluştuğu an olarak kabul edersek (hangi anı dünya'nın oluştuğu an alarak kabul edeceğimiz de muamma) dünya'nın bugün hesaplanan yaşı "gerçek" yıl olmayacaktır.

dünya oluştuğundan bu yana güneş'e uzaklığı değişmiştir, yörüngedeki hızı değişmiştir. o yüzden yıl diye tanımladığımız periyot sabit değildir.

kısacası, bilmiyorum. tam olarak bu soru cevaplanabilir mi onu da bilmiyorum.
0
bellbane
(19.04.17)
www.youtube.com

şöyle bi şey var ama bu da göbekli tepenin kuruluşunu milat kabul ediyor ki o da dini bir sebep bilmem sayılır mı. ama fikir olarak en mantıklı takvim bu sanırım
0
nundu
(19.04.17)
Artı 10.000 ekleniyor.
0
fasulyek
(19.04.17)
ilk yazılı anlaşma kadeş'i baz alabiliriz, 2030 yılındayız.
0
hybridus
(19.04.17)
evrenin başlangıcını baz alırsan 13.500.000.000 civarındayız.

dünyanın oluşumunu baz alırsan 5.000.000.000 civarındayız.

takvimi ortaya çıkaran olayı, tarım devrimini baz alırsan 10.000 yılındayız.

yazının bulunmasını baz alırsan (bence mantıklı, yazı yazmadan nasıl takvim yapacaksın) 5117 yılındayız.

birini seç işte.
0
babilbaligi
(19.04.17)
(4)

Like/such as ayrimi

lacrim
...... other metals, copper forms a variety of salts when mixed with different acids. Like mı such as mi? Neden ?
...... other metals, copper forms a variety of salts when mixed with different acids.

Like mı such as mi? Neden ?
0
lacrim
(17.04.17)
Kıyaslamalarda like kullanılır such as kullanılmaz.

Such as daha önce bahsettiğimiz bir şeye örnek vermek için kullanılır burada kıyaslama olduğu için like.
0
neferkitty
(17.04.17)
like.

"Some metals, .... copper" olsaydı such as olurdu. niyesini neferkitty açıklamış.
0
der meister
(18.04.17)
Ikisi de kullanilir.
0
baldur2
(18.04.17)
benzerlik bildirmek istiyorsan like, örneklem bildirmek istiyorsan such as kullanmalısın. ikisi de doğru, ama anlam farklı olur.
0
babilbaligi
(18.04.17)
(2)

17 nisan'da milletimize bir müjdemiz var

begin again
Böyle bir açıklama olmuştu. Ohal uzatıldı o mu şimdi müjde? :)
Böyle bir açıklama olmuştu. Ohal uzatıldı o mu şimdi müjde? :)
0
begin again
(17.04.17)
Olabilir, zira ilk ohal de mujde, mujde size, binali'den mujde size diye gelmisti.
0
kassiopeia
(17.04.17)
ya ne olacağdı? ohal tabi.
0
babilbaligi
(18.04.17)
(4)

Ankara'da sanal ofis

skooma
Freelance çalışabilmek için makbuz vs olaylarına girmem gerek ancak kaldığım yerin kontrati benim üzerime olmadığı için (bu konuda başka alternatif mümkün değil) ve yeni eve çıkma durumu da vakit yetişmeyeceğinden ötürü sanal ofis çözümünü değerlendirmek istiyorum.Gelgelelim, İstanbul'da bu tür çözü
Freelance çalışabilmek için makbuz vs olaylarına girmem gerek ancak kaldığım yerin kontrati benim üzerime olmadığı için (bu konuda başka alternatif mümkün değil) ve yeni eve çıkma durumu da vakit yetişmeyeceğinden ötürü sanal ofis çözümünü değerlendirmek istiyorum.

Gelgelelim, İstanbul'da bu tür çözümler bolca varken Ankara için hiç bulamadım. Var mıdır bilen eden, (tercihen) deneyen?
0
skooma
(17.04.17)
Kolay ofis gop
0 312 750 00 00
Gizem hanım
0
isimmisimyok
(17.04.17)
workington, plaza-cubes, CoWork, regus, e-ofis, Dünya Ticaret Merkezi, gibi birçok seçenek mevcut.

Ben şahsen şahıs işletmesi ise evinize taşımanızı, yeni eve geçince de oraya nakletmenizi öneririm. Sanal ofisler Ankara'da hala çok pahalı.
0
babilbaligi
(18.04.17)
sanal ofis olmasindan dolayi, illa Ankara'da olmasi gerekmez ki?
İstanbul'da da olabilir.
0
for the record
(18.04.17)
@for the record, gerekiyor. Adamlar kontrole geliyorlar çünkü şirket açarken. Arayıp "biz geldik" dediklerinde buradan İstanbul'a yetişemem sonuçta.

@babil, işte o yüzden fiyatlara bakmak gerek ve genel piyasa ile kıyaslamalı ama bu işin normal piyasa ücretleri nedir bilmiyorum. Yoksa ev daha mantıklı tabii ama çok belirsiz bir süreçteyim, işler istediğim gibi gitmeyebilir, öyle bir durumda 12 aylık taahhüt vermiş ve eşya vs masrafı etmiş olmak beni çok sarsar.
Edit: şu anki evime de taşıyamam çünkü kontrat benim adıma değil, ev arkadaşımın üzerine ve buradan da yakında çıkacağım.
0
🌸skooma
(18.04.17)
(3)

erkek güneş gözlüğü

rajaz
merhaba, maksimum 250-300 lira olabilecek şekilde tavsiye edeceğiniz marka/model var mı? istanbul'da atasun falan harici nerden gidip bakılır bilmiyorum.
merhaba, maksimum 250-300 lira olabilecek şekilde tavsiye edeceğiniz marka/model var mı? istanbul'da atasun falan harici nerden gidip bakılır bilmiyorum.
0
rajaz
(17.04.17)
poloraid. polarize gözlüklerden alırsan gayet faydalı oluyor. en son 125 liraya almıştım, güncel fiyatı nedir bilmiyorum.
0
babilbaligi
(17.04.17)
optikçilere gireyim dedim kapıyı 500'den açıyolar. internette dolu indirimli model var ama yüzümde deneyip görmeden almak istemiyorum. nasıl yapcaz bilemedim. optikçide internette gördüğüm model yok tabi, deneyemiyorum.
0
🌸rajaz
(17.04.17)
güneş gözlüğü yazıcı mürekkebi ile birlikte insanların gereksiz derecede fazla para verdiği bir item. yazıcı mürekkebinin elbette yanından geçemez ama gözlüklerde gereksiz bir hype var.

şimdi en büyük yanılgılardan biri, gözlük kalitesi=pahalılık, bu yanlış. belli bir kalite limiti var, bu limit avrupada satılan her gözlükte var. satış yapılan amaca bakacaksınız, aksesuar olarak satılmayan gözlük olarak satılan her gözlüğü gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. ayrım o avrupada, aksesuar olarak satılanlar sağlık limitlerinde olmak zorunda değiller.

ben gözlük piyasasındaki iki komponentinde, optik ve sağlık alanında en büyük 2 üretici ile görüşmeler yaptım, çokca sordum, yanıtlar aldım.

gözlük camı plastik olmasın, polarize olsun yeter.

cam olan gözlükte kalite zaten 100% diye diyagram yapsak en dandik olanı bile %90 ı vuruyor.

polarize olayı ise milletin hiç bir şey bilmediği bir alan aslında, polarize cam camın önüne bir filtre tatbiki ile oluşturulan bir etki. metrekaresi bu filtrenin 3-4 euro, şimdi taş çatlasın 5 euro. yani bir metrekareden 100den fazla gözlük üretilebiliyor. maliyeti neredeyse sıfır yani gözlüğe. polarizenin önerildiği ve önerilmediği yerler var, mesela lcd ekranı algılayamayabilir polarize gözlük takan biri, ondan pilotlara ve araçlarında çok lcd olan sürücülere önerilmez.

standart bilinen gözlük markalarından alayım derseniz 10-20€dan başlar avrupada. sonu yok elbette.
0
kurnaz
(17.04.17)
(16)

sol kesimin örgütlenememesi

yons
sol veya muhalif kesim, yani ülkenin yarısı. chp yönetiminin kendisinin pasif olması tabanını da tembelliğe itiyor/alıştırıyor. muhaliflerin parti dışında örgütlenmesi daha etkili olmaz mı şu durumda?uygulamalı örneği de var. ülkenin en geniş çaplı iktidar muhalefetini partilerden bağımsız yaptık ge
sol veya muhalif kesim, yani ülkenin yarısı. chp yönetiminin kendisinin pasif olması tabanını da tembelliğe itiyor/alıştırıyor.

muhaliflerin parti dışında örgütlenmesi daha etkili olmaz mı şu durumda?
uygulamalı örneği de var. ülkenin en geniş çaplı iktidar muhalefetini partilerden bağımsız yaptık gezide.

chp muhalifleri gereğince temsil edemiyor. dün akşam da gördük bir daha.
0
yons
(17.04.17)
chp kapatılmalı kemal kılıçdaroğlu deniz baykal gibi artık halkın ezbere önyargılı olduğu insanlar mümkünse siyasetten çekilmeli diyorum ben.
0
bohr atom modeli
(17.04.17)
chp'yi kapatip ayni cizgide farkli logoda, renklerde, yaklasimda yepyeni bir parti acilmali. ataturkcu olunmaya devam edilebilir ama adnan menderes zamaninda nasil beyin yikamissa chp gelirse camilerimizi ahir yapicaklar, kuranlari toplatacaklar, din elden gidecek diyen kitle epey genis.

tek cozum bu, yuzde 70i devamli sag partilere oy veren bir ulke icin.
0
baldur2
(17.04.17)
mermize +1000

sağda oy bölecek bir lider lazım.
0
cedex
(17.04.17)
hay sagda bolebilecek liderinize ya. akp ile saadet partisi sonra koalisyon kursa simdikinden daha mi farkli olacak? sagda oylari boleceginize sola cevirmeye calissaniz? sagda oylari bolunce sol iktidara gelmiyor cunku. ahmet tek basina gelecegine, cok yakin arkadasi, kankasi mehmetle iktidara geliyor.
0
baldur2
(17.04.17)
olur. ama kimse o taşın altına elini sokmak istemiyor.

diğer yandan da, sorun sol içinde bir örgütlenme sorunu değil. şu an hayır cephesi belli ki bazı bölgelere ulaşamamış. merkez sağın oy depolarını patlatmanın yolunu bulmak lazım, o da örgüt formu ile olacak iş değil. zaten merkez sağın oy depolarına gezi döneminde de pek ulaşabildiğimiz söylenemez.

bu arada, üç büyük ilin üçünün de akp-mhp ittifakına rağmen hayır dediğini unutmayalım...
0
babilbaligi
(17.04.17)
CHP'yi (ya da herhangi bir partiyi) kapattirmaya calisan liberal (?) insanlar var. Sizi gorunce ulkenin durumunu anlaybiliyorum.
0
Traveller
(17.04.17)
traveller sen ne ariza bir adamsin aga? yenilenmekten bahsediyoruz, hemen parti kapatiyor fasistler olarak algilamissin bir de uzerine liberal oldugumuzu iddia edip. uhhahahua.
0
baldur2
(17.04.17)
@entegre: ben hayır diyenler terörist diye biliyorum. koca cumhurbaşkanı yalan söyleyecek değil ya. 24 milyon teröristle yaşamaya hazır mısınız?
0
babilbaligi
(17.04.17)
Entegre +1

Onun gibi olmasam da gercekler onun anlattigi gibi.
0
Traveller
(17.04.17)
chp kapatılmalı diyen adamın zekasından şüphe ederim. kabul chp yarrak gibi parti, yönetimi baştan teslim bayrağı açıyor da başkası çıksın parti kursun, chp engel mi oluyor? azıcık beyninizle düşünün abi rica ediyorum ya.
0
doxanikee
(17.04.17)
"chp'yi kapattıymaya çalışan libeyal insanlay vay..."

güzel kardeşim chp'nin geçmişte kapandığı oldu zaten. sol partiler bölünmemiş olsaydı (erdal inönü bülent ecevit gibi) iktidar olabilecek oya sahip olabileceklerdi. en azından koalisyon olacaktı.

chp 87 seçimlerinde yoktu. anap zar zor birinci parti çıkmıştı.

atatürk'ün kurduğu ve geleneği olan bir parti olabilir ama ülkeyi geleneği olanlar değil çoğunluğu olanlar yönetiyor.

ek olarak chp'nin kapatılması oylarının mecburen başka bir sol partiye kayacağı anlamına geliyor. ikinci bir merkez sol parti açılırsa mecburen bölünecek. hiçbir sol görüşlü parti chp varken çıkıp akp ile mücadele edebilecek pozisyonda değil.
0
bohr atom modeli
(17.04.17)
yahu ne olacak chp kapanınca, bana açıklayın da elimde balyozla chp binasını yıkayım? chp yüzünden eli kolu bağlanan superman'ler, spiderman'lar sokağa çıkıp yeni parti mi kuracak? bir sik yaptığınız/yapacağınız yok car car konuşuyorsunuz.

korkaklığınıza kalkan aramayın allahaşkına. kim ne yapacaksa yapsın.
0
doxanikee
(17.04.17)
chp kapanınca ne olacak diyor adamlar deliriyorum ya. ulan ben de akpli veya hdp'li değilim. mecburen biz de chp'ye atıyoruz oyumuzu. ama ne değişecek demek ne kadar saçma.

bi kere yepyeni bir parti kurulacak. kimsenin bunlar geçmişte camilerimizi ahır yaptı diyemeyeceği bir parti. halkın "kurtuluşun yolu olabilir" diyebileceği "yeni" bir atılım.

ikinci olarak chp'nin oylarının bu partiye direkt olarak kayması için chp kapatılmalı diyorum. yoksa chp %15'e düşse bu yeni parti %20 alsa ne işe yarayacak? oyları bölmüş olacaksın.

hayır bir süre kapatılsa ne oluyor onu anlamıyorum. ne olur lan chp kapatılsa? rte diktatörlüğünü mü ilan eder? aa etti zaten?
0
bohr atom modeli
(17.04.17)
@bohr atom modeli en büyük hatanız, chp'ye "camilerimizi ahır yaptı" diyen insanların yeni bir sol partide birleşebileceğine inanmak.
0
gmzo
(17.04.17)
hocam zamanında ecevit'e falan oy verdi bu adamlar sonuçta. nasıl verdiler ben de bilmiyorum ama oluyor demek ki bazen.

o zamanlar chp'ye karşı bu kadar sığ bir karalama kampanyası yoktu tabii o yüzden biraz da.
0
bohr atom modeli
(17.04.17)
sorumu partinin kapatılması veya oyları bölecek başka bir sol parti şeklinde sormadım bilerek. bunlar faydadan çok zarar getirecek hamleler.
muhafazakarların chp antipatisini bildiğim için muhaliflerin bağımsızca örgütlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
ki zaten ülkelerin yönetim biçiminin geleceğinde de partilerin keskin çizgilerinin yontularak ortak bir amaç güden meritokrasi tarzına yöneleceğini düşünüyorum. bu olana kadar bizim gibi birçok nesil boktan yöneticilerle heba olacaktır tabi.
şu ülkede hak ve hukuk'un doğru bir şekilde işlemesi için kilit kelime "kamuoyu" oluşturmak. bir haksızlığın giderilmesi için yaygara kopması gerekiyor türkiye'de bildiğiniz üzere.
0
🌸yons
(17.04.17)
(8)

amerika-ingiltere vs almanya-fransa-hollanda-belcika

charlotte blanc
amerika ve ingiltere hayir 85avrupada ise evet 60 kusurlerde.bunun sebebi ne ? tek kalifiye iscinin gitmesi mi gercekten ? nasil anlamadim amerika ve ingilteredeki kalifiye isciler kimler ?
amerika ve ingiltere hayir 85

avrupada ise evet 60 kusurlerde.

bunun sebebi ne ? tek kalifiye iscinin gitmesi mi gercekten ? nasil anlamadim amerika ve ingilteredeki kalifiye isciler kimler ?
0
charlotte blanc
(17.04.17)
sorunu anlayamadım?
0
basond
(17.04.17)
kalifiye işçi'den kasıt doktora ya da master yapmaya gidip oraya yerleşenler. amerikadakilerin çoğu ya bu şekilde gitmiş ya da türkiyede zengin ailelerden gelip yine buraya yerleşenler. greencard ile gelenler de var ama onlar da bir şekilde liberalleşiyor. yani çoğu türkiye ortalamasının fersah fersah üzerinde.

Almanya hollandadakiler ise genelde mavi yaka işçi ya da esnaf. türkiye ortalamasında bile olmayabilirler.
0
cedex
(17.04.17)
abd ve ingiltere genelde akademikler açısından cazibe merkezi. bu demek değil ki almanya'da %100 vasıfsız işçiler var ama genel ağırlık muhtemelen bu yöndedir. yoksa almanya'da da türk akademisyen, ingiltere'de de türk vasıfsız işçi vardır. ama dağılım bence de abd ve birleşik krallık'ta biraz daha yüksek eğitim almış kitle yönünde ağırlıklıdır.
0
passion rules the game
(17.04.17)
avrupa'ya gidenler genelde konya, yozgat, aksaray gibi illerin köylerinden gidenler. bunlar da gitmeden önceki siyasal dinamiklerini koruyorlar.

amerika ve ingiltere'ye gidenler genelde odtü boğaziçi tarafından gidenler. bunlar da gitmeden önceki siyasal dinamiklerini koruyorlar.
0
babilbaligi
(17.04.17)
ABD'den bildiriyorum. Buradaki insanlar genellikle buraya cesitli burslarla okumak icin gelip burada kalan insanlar. Beyin gocu yani.
0
Traveller
(17.04.17)
avrupalıların çoğu -neredeyse tamamı- zamanında işçi olarak gidenler. orada da en kötü şartlarda yaşayan, banliyölerde öbeklenmiş, itilen kakılan tipler.
0
doxanikee
(17.04.17)
İngiltere'den bildiriyorum, beyin göçü yapmış, eğitimli kaliteli göçmen kitlesi maksimum 5%dir. İngiltere seçmeni ilticacı pkklılar, hdp destekçisi kürt alevileri veya kürt olmayan Maraş katliamı sonrası göç eden alevilerden oluşur. İngiltere için beyin göçü var diyen adamı tutup skme seviyesindeyim. Buralar hep dönerci, kebapçı, keko, pkklı dolu
0
freedonia
(19.04.17)
sebebi sensin
0
atcapar
(17.05.17)
(6)

Filtre kahve makinesinde espresso cekilmis kahve?

tiny toon
Bir paket espresso kahve hediye geldi, filtre kahve makinemde filtre kahve yapıyormuş gibi kullanabilir miyim? Not: Espressonun farklı makinelerle yapıldığını biliyorum, nihai amacım filtre kahve içmek.
Bir paket espresso kahve hediye geldi, filtre kahve makinemde filtre kahve yapıyormuş gibi kullanabilir miyim?

Not: Espressonun farklı makinelerle yapıldığını biliyorum, nihai amacım filtre kahve içmek.
0
tiny toon
(17.04.17)
Filtre kahve makinesinin filtresi ile espresso için öğütülmüş kahve çekirdeğinin derecesi birbirine uyumlu olmaz sanırım. Yani bu şekilde kahve yaptığında bardağın için telve dolabilir Türk kahvesi gibi. Espresso için en ince ayarda çekiliyor kahve, filtre kahvesinin filtresinden geçebilir bu parçalar. Ha bu şekilde içerim ben diyorsan neden olmasın.
0
angelus
(17.04.17)
Olmaz. Ziyan olur kahve. Makinesi olan birisine hediye et bence.
0
denizgonen
(17.04.17)
ucuza ya da ödünç mokapot bulursanız espresso yapıp kaynar su ekleyerek americano'ya ulaşabilirsiniz, filtre kahveye en benzer tadı alırsınız.
0
whoosie
(17.04.17)
kağıt filtre de denedik oldu.
0
cliquot
(17.04.17)
olur be ya. azcık sert olur, ama olur.

kahveyi evde çekiyorum, bazen karışıyor tabi. hafif sert bir tdı oluyor, ama oluyor.

afiyet olsun. varsa kağıt filtre kullanın.
0
babilbaligi
(17.04.17)
hiç fark bile etmezsiniz filtre kahve makinesinde.
0
kurnaz
(17.04.17)
(15)

erdoğan'ı neden bu referandumda başarısız olarak görüyorlar?

m e b
biliyoruz ki bu oylamada her ne kadar tercihte kaymalar olsa da adeta akp vs chp+mhp+hdp+diğer parti seçmenleri olarak yarışıldı. çünkü normal seçimde oylar daha çok seçmenlerin kendi partilerine gittiği için akp'nin normal seçimlerde başarılı olması daha kolaydı bence.olaya siyasi yönden veya olums
biliyoruz ki bu oylamada her ne kadar tercihte kaymalar olsa da adeta
akp vs chp+mhp+hdp+diğer parti seçmenleri olarak yarışıldı. çünkü normal seçimde oylar daha çok seçmenlerin kendi partilerine gittiği için akp'nin normal seçimlerde başarılı olması daha kolaydı bence.

olaya siyasi yönden veya olumsuz sonuçlarından ayrı olarak, sadece matematiksel olarak bakınca aslında başarı değil mi bu?
0
m e b
(17.04.17)
akıl ve izan sahibi oldugunuzu düsünerek cevap veriyorum.

çüş.
0
thewizardofearthsea
(17.04.17)
sebebi şu: 2019 yılında muhalefet partieri oyunu %1 arttırırsa; ülkeyi tek adam rejiminde bugünün muhalefeti yönetecek.

1 gecenin sabahında; akp'li bakanlar, hakimler, bürokratlar mevfcut pozisyonlarını tek adamın sözüyle kaybedip yerlerine yenileri gelecek. muhalefet %1 arttırabilirse oyunu; çıkardığı kararnamelerle tüm polis teşkilatını dağıtıp, tüm eğitim sistemini silbaştan yenileyip ne kadar akp'li varsa bir gecenin sabahında temizleyebilecek.

öyle güzel bir yasa çıkardılar ki, tayyip erdoğan'lı akp, hile veya hilesiz anca %1 farkla kazanabildiği bu seçimi, yarın sabaha tayyip erdoğansız uyanırlarsa 2019'da %30 bile alamadan kaybeder.

ben size söyleyeyim. tüm akp teşkilatı şuan 3.5 atıyordur.
çünkü parlementer rejimde muhalefetin 20 yıl üst üste iktidar olsa yapamayacağı şeyi şuan oyunu sadece %1 arttırarak bir gecede yapabilirler.
0
tchuck
(17.04.17)
@krem peynir: yahu ben siyasetten uzak şekilde, sadece istatistiksel olarak durumu soruyorum. yani akp yerine chp veya muz partisi diyelim, benim için hiç fark etmiyor. hemen nasıl bu kadar kolay niyet okuyabiliyorsunuz yav?
0
🌸m e b
(17.04.17)
iktidar alanını genişletme açısından başarılı ancak matematiksel açıdan başarılı olduğuna katılmıyorum. mhp ile iş birliğine rağmen bazı illerde ak partinin oy oranının da altına düştü. 3 büyük ili kaybetti. oransal olarak gerileme var. ayrıca devletin tüm imkanları kullanılarak 4 koldan propaganda ve mitingler organize edildi. sarfedilen bunca kaynağın karşılığı %51 olmaz kesinlikle.
0
zgrydn
(17.04.17)
tchuck +1
0
klar
(17.04.17)
Tchuck,

Hocam iste tam da o yuzden, yapilacak secimde arada derede kalan, bajsettigin kesime mensup insanlar vs erdogan'a ve akp'ye oy verecek ki duzen bozulmasin. Ayrica, hpd ve mhp secmeni hayirda bulusmus olabilir ama, hem bu secmenleri hem chp'yi hem de bir kisim akp'liyi toplayacak bir isim yok Turkiye'de.

Ben bugun cikan sonucta, muhalifler adina hicbir olumlu yaraf goremiyorum. Sadece, mhp muhalifleri icin, bahceli'nin etkisizligini ortaya koyan sonuclar oldu.
0
kint
(17.04.17)
Tchuck sikertmis. Adamlar bindikleri dali kesme ihtimalinin belirmesiyle Sus pus oldular. Adamlara anlatamiyoruz ama Tayyipi olumsuz saniyorlar zaar
0
baldur2
(17.04.17)
"tezekten terazinin boktan olur dirhemi" diye bir deyişimiz var bizim.

tribünler senin taraftarlarınla dolu, az sayıdaki rakip takım taraftarı hem fiziki hem pisikolojik şiddete uğruyor ve hem de daha büyük şeylerle de tehdit ediliyor. sahadaki güvenlik güçleri senden yana. yayıncı kuruluş da öyle. ve tabii hakem ve yan hakemler de... elbette onların bağlı olduğu federasyon da!

şimdi sen bu maçta faulün, haksız kararların/kartların dibine vurmuşsun. dibe vurmuşsun artık! ve skor tabelasına bakıp soruyorsun: "başarı değil mi bu?"

terazin tezektense eğer, evet başarı! tebrik ederim.
0
runfor
(17.04.17)
2019'a kadar cok seyler olabilir ulkede ama diyelim ki olmadi, rutin bir vaziyetre gittik, ben bircok hayirci secmenin sandiga dahi gitmeyevcehini dusunuyorum. Cunku insanlara gercekten bikkinlik gelmis vaziyette, RTE yasadigi middetce de bizi yoneten kisi degismeyevek.
0
kint
(17.04.17)
Şu an yerel seçim olsa akp yine iktidar. Referandum sonucu "tayyip gitse kim gelecek?" sorusunun net bi görüntüsüdür. "Geniş yetkiyle donatılmasın ama ehven-i şer olarak kalsın"
0
cemiyetin ünlü siması
(17.04.17)
erdoğan'ın sahip oldığu imkanlarla bir önceki diktatör %92 evet çıkarmıştı. bu seferki diktatör %51i hile hurda zor çıkardı.

buna rağmen üç büyük şehri kaybettiğini gizleyemiyor.
0
babilbaligi
(17.04.17)
muhalefet nereye birleşip de başkan çıkaracakmış :)
0
temhar
(19.04.17)
mhp içindeki muhafazakar "ülkücüler" de tayyibe oy verdi ayrıca onu da unutmamak lazım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.04.17)
bütün haksızlık, hukuksuzluklara rağmen %51 büyük başarısızlık. o da çalıntı olup olmadığı bile belli olmayan 51.
0
taksici milletin efendisidir
(19.04.17)
kavgada yumruk sayılmaz demişler.
adam istediğini aldı mı? aldı.
bugün seçim olsa tek başına tek başına iktidar mı? iktidar.
elinde açlıktan geberse bile oy verecek bir %40 ve isterse 3 milyon suriyeli oyu var mı, var?
e daha ne?
0
supermatik
(19.04.17)
(19)

Moraller nasıl?

qazaqwsx
sb.:/
sb.

:/
0
qazaqwsx
(16.04.17)
buruk
0
exlibris
(16.04.17)
rebellions are built on hope
0
freebird5406_2
(16.04.17)
Çok da umursamıyorum. Böyle olacağı belliydi zaten. Türkiye batsın gitsin zerre umrumda değil.
0
zoghurt
(16.04.17)
o sandığa gitmeyenlerin..
0
hayati cozemeyen adam
(16.04.17)
bekledigim gibi olmadı.

@zoghurt
batan titanicten bir tahta parcasiyla hayata tutunmaya çalışıyor gibisin. aidiyet hissinin olmadigi yerler zaten senin değil.
0
1adam
(16.04.17)
iyi. kazandık. ama mhp'nin pek faydasının olmadığını görüyorum.
0
her name was hexadecimale
(16.04.17)
CHP'nin sonuç takibine güveniyorum. Moralim henüz bozulmadı. Fox tv'den takip edin.
0
empty man
(16.04.17)
Kötü ama kabus gibi değil. Yani, o kadar hile hurdaya rağmen %51 ile ikna olmamız bekleniyor. Demek ki hala umut var ama ödenecek bedel artıyor.
0
aychovsky
(16.04.17)
Yetmedi ama olsun, şahsen bu kadar dahi beklemiyordum, umudu hiç kesmemek gerek ileriye dönük.

Kalabalık azalsın diye 4 civarı gittik oy kullanmaya. Annem nüfus cüzdanını bi çıkardı ki fotoğrafı düşmüş, dün hastanede düşürmüş galiba. Çok sinir olduk, geldiğimizden beri kafasını ütülüyorum :/
0
manuel mandalina
(16.04.17)
Boyle olacagi boyleydi. Moralim tabiki bozuk ama hicbir sey belli olmaz. Chp itiraz eder.
0
noeldayın
(16.04.17)
Milletler de insanlar da hak ettiklerini bulurlarmis derler. Turkiyenin durumu da boyle de maalesef iste bizim gibi insanlar da çoğunluğun aptal saptal kararlariyla boka dogru sürükleniyor. Daha ne kadar derine batariz bu boka batma yarismasinda bilmiyorum ama rakiplerimiz ortadoğu ulkeleriyle baya bi rekabete giricez gibi bu durumda
0
whoshothesheriff
(16.04.17)
her akşamki gibi. referandum sonuçları benim moralimi pek etkilemedi.
0
babilbaligi
(16.04.17)
Çok kötü, ama en azından bu kadar yakın bi sonuç çıkması üzüntümü azalttı. Mühürsüz zarfların kabul edilmesini nasıl açıklayacaklar onu bekliyorum.
0
oddyseus
(16.04.17)
ben 53-55 bekliyordum eveti. bence iyi sonuç. hayır çıkmadı ama ne yapalım?

ama böyle gitmez bana kalırsa. ekonomi kötü, eğitim kötü, ülkenin geleceği yok. sürdürülebilir bir durum değil. ama insanlar uyandığında çok geç olacak.
0
mattiadestro
(16.04.17)
Çok kötü. Gerizekalı yerine koyulmayi hazmedemiyorum. Temiz bu seçimle bu oranı alsalardı yine üzülürdüm ama bu kadar koymazdı.
0
fraise
(16.04.17)
ben 60 civarı "evet" gelir diye bekliyordum ama bu sonuç da beni mutlu etmedi tabii.
hile yapıldığını düşünüyorum.
bunun haricinde, üzerimde berbat bir sıkıntı var.
neden acaba? bu seçim atmosferi çaktırmadan mı yordu beni, bilemiyorum.
0
filteria
(16.04.17)
İkna olup olmamamiz kimin umurunda ki ? Biyti bu is.

Rte'nin bu ulkede %50 oyu garanti. Olene kadar basimizda. Artik 3-5 sene sonra nasil bir ulke kalavak Allah bilir.
0
kint
(16.04.17)
Kötü, hak-hukuk kesin olarak yok artık. Tamamen herşey bitti, "Kilit vurup gitsinler, kireç döküp gömsünler." hissi var.

Twitterdan alıntı: "Dünyanın sonunu İç Anadolu getirecek."
Allah'ın çomarları...
0
Sulfoxaflor
(17.04.17)
kötü. ama:

(git:www.youtube.com )
0
runfor
(17.04.17)
(4)

Yabancılarla çalışanlar

sorunvar
Ne iş yapiyorsunuz ? Paranızı dolar ve euro üzerinden kazananlar özellikle ne tür işler yapiyorsunuz ?
Ne iş yapiyorsunuz ? Paranızı dolar ve euro üzerinden kazananlar özellikle ne tür işler yapiyorsunuz ?
0
sorunvar
(16.04.17)
yabancılarla çalışıyorum da paramı tl üzerinden kazanıyorum.

IT departmanında çalışıyorum.
0
king lizard
(16.04.17)
dolar uzerinden aliyorum. cevirmenim.
0
hopeless
(16.04.17)
Kendi ürünümüzü satıyoruz (yazılım).
0
norek
(16.04.17)
patent vekiliyim, dolar üzerinden alıyorum.
0
babilbaligi
(16.04.17)
(2)

jazz tutkunuyum

douglas
jazz dinlemeye başladığıdan beri saksafonun beni benden alan büyülü bir yanı olduğunu hissettim. işte bu bunu öğrenmeliyim benim aşkım tutkum olacak dedim. ama saksafon fiyatlarının pahalılığı ve kursların ücreti birleşince standart bir öğrenci cidden ağır bir yük oluyor. çok samimi olarak söylemeli
jazz dinlemeye başladığıdan beri saksafonun beni benden alan büyülü bir yanı olduğunu hissettim. işte bu bunu öğrenmeliyim benim aşkım tutkum olacak dedim. ama saksafon fiyatlarının pahalılığı ve kursların ücreti birleşince standart bir öğrenci cidden ağır bir yük oluyor. çok samimi olarak söylemeliyim ki saksafonun sesi beni yılanın kavanozdan çıkması gibi büyülüyor ve başka alemlere götürüyor. bu açıdan bakacak olursak hevesli bir genç arkadaşımıza bunun eğitimini gönüllü olarak yada gerçekten makul ücretli olarak verecek biri benim cidden hayatımda çok önemli bir yerde duracağı için ona gönüllü olarak kendi elimden gelen şeyleride yapabilirim. ben nasıl bir hizmet takasında bulunabilirimi öğrenmek için özel mesa atabilirsiniz. evet cidden saksafon öğrenmek istiyorum.
0
douglas
(16.04.17)
o kadar seviyorsan internet kaynaklarından öğrenebilirsin bence.
0
babilbaligi
(16.04.17)
özel ders veren insanların içinden bu ricana dönecek kimse çıkacağını sanmam.
kafayı kırıp saksafonu alacak ve internetten bulduğun kaynaklardan yararlanarak kendi başına bir şeyler yapmaya çalışacaksın.
bir noktadan sonra konservatuvar öğrencileriyle paslaşabilirsin, sende bir azim, kıvılcım gören yaşıtların yardım etmek isterler.

ben bu şekilde, kimseden bir saat bile kurs almadan piyano öğrendim. oluyor yani...
0
filteria
(16.04.17)
(22)

Bulaşık makinesi ne kadar gerekli?

orange coffee
Evleniyorum ve eve bulaşık makinesi almama taraftarıyım. İnsanlar duyunca şaşırıyor, garipsiyor "çok pişman olacaksın bak" diyor. E biz 2 kişi yaşayacağız evde, arada misafir gelecek. Elde hallederim zaten 2 kişinin ne kadar bulaşığı olacak ki bulaşık en sevdiğim ev işi, "o öyle olmuyor canım, işten
Evleniyorum ve eve bulaşık makinesi almama taraftarıyım. İnsanlar duyunca şaşırıyor, garipsiyor "çok pişman olacaksın bak" diyor. E biz 2 kişi yaşayacağız evde, arada misafir gelecek. Elde hallederim zaten 2 kişinin ne kadar bulaşığı olacak ki bulaşık en sevdiğim ev işi, "o öyle olmuyor canım, işten yorgun argın gelince uğraşmak istemiyorsun, atıyorsun makineye" diyorlar. Müstakbel eşim de bana bıraktı kararı.

Özellikle yeni evli veya eve çıkmış çift kişilere soruyorum; bulaşık makinesi sizin için ne kadar önemli/gerekli? Aldığınızdan beri kaç kere kullandınız?
0
orange coffee
(14.04.17)
bulaşık makinesi evde en sevdiğim alet bile olabilir, o kadar önemli :)

yalnız yaşarken bile hep kullanırdım. pratik ve daha temiz diye düşünüyorum. bence de almalısın. 2 kişi biz genelde 3 günde bir çalıştırıyoruz, ama günde 2 defa çalıştığı bile oldu.

şöyle düşün, yeni evleniyorsun. bulaşık makinesine her gün 10 dk koyacağın bulaşıkları 20 dkda niye elde yıkayasın ki? 6 günde 1 saat ediyor, o 1 saati eşine ayır, kendine ayır, evin başka köşesini temizlemeye ayır.

o işi daha çabuk yapmamı ve daha az yorulmamı sağlayacak bir alet varken -ve tabi alabilecek maddi durum varken- ben onu alıp kullanmayı her zaman tercih ederim.
0
111111
(14.04.17)
ben bekar halimle haftada 2-3 çalıştırıyorum.
tabak çanak önemli değil de, tencere mencere daha iyi oluyor, hem daha tasarruflu (daha az su harcıyor) hem daha hijyenik

paramız yok alamıyoruz'u "bence saçma" diyerek kendini kandırma bence
0
delaparma
(14.04.17)
Yemeğini evde yapacaksan, iki kişi olsan bile o bulaşıklar dağ oluyor.
Bulaşık makinesi çamaşır makinesi kadar elzem benim için. Hem elde yıkamaya göre daha az su harcıyor.
0
peggy
(14.04.17)
sandığından çok daha önemli. dedikleri doğru. işten eve gelince uğraşamazsın. bir de sandığın kadar az bulaşık çıkmıyor. biz de iki kişi yaşıyoruz. bazen üşenip makineye koymuyoruz bulaşıkları bir günde mutfak bulaşık doluyor. neredeyse 2 günde bir kullanılıyor. bir de su tasarrufu. maddi olarak zorlanmıyorsanız mutlaka alın.
0
veritaslibertas
(14.04.17)
daha önceden hiç temizliğinden sizin sorumlu olduğunuz bir evde yaşadınız mı? yaşayıp böyle düşünüyorsanız tamam ama yaşamadıysanız gerçekten hiç öyle olmuyor. haklılar. bir gün yıkamazsan o bulaşık sonraki gün sana 4 kişilik oluyor. özellikle arada misafir geldiğinde dağ gibi bulaşık ortaya çıkıyor. farklı farklı yemekler yapacaksın. onun bir sürü bulaşığı olacak. hiç gerek yok. çok uygun fiyata artık bulaşık makineleri var.
0
hononu
(14.04.17)
bence inanılmaz çok gerekli. tamam 2 kişinin bulaşığını yıkamak iş değil ama makina her türlü daha pratik. elde yıkarken yapacağın su israfından tut da her gün suyla uğraşan ellerinin kurumasına kadar bir sürü derdi var. hiç değmez bence.

üstelik bulaşık dediğin elde yıkamakla da bitmiyor ki. örneğin elde yıkadın, tezgahta kurumaya bırakman lazım. o sırada üzerlerine bişey sıçrayabilir, gene durulaman gerekebilir. ya da tam kurumadan kaldırmışsındır, lekeli lekeli olurlar. en iyi ihtimalle tezgahta durup kalabalık yaparlar. iki üç günde bir yıkayacaksan bu sefer kirli bulaşıklar tezgahta, lavoboda, ortalıkta kalır. zaten bence bulaşık makinasının en iyi yanlarından biri de kirli bulaşıkları göz önünden kaldırması.

biz de iki kişi yaşıyoruz ve haftada bir kere makinayı çalıştırıyoruz. makina dolana kadar herkes yediğini içtiğini pıt pıt makinaya koyuyor ortalıkta saçma dağınıklık olmuyor. bi de açık mutfak bizimki, salondan baktığında ortalıkta bulaşık görünmesi hiç hoş olmuyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.04.17)
benim için çamaşır makinasından sonra evdeki en önemli alet.

birincisi, o evde iki kişi meselesi hikaye. 15 kişi birleşip ev görmeye gelen akraba tarikat olduğunda kendine çok pis söversin. yarın çocuk olursa o makina günde iki kere çalışır, almazsan gece yarısı bulaşık yıkarken gene kendine söversin.

ikincisi, bulaşık makinası ekonomik ve hijyenik. senin yıkayamayacağın kadar az su ile, senin yıkayamayacağın sıcaklıklarda yıkıyor.

bütçe yoksa ayrı tabi, ama imkanın varsa mutlaka al.

şu an her gün düzenli çalıştırıyoruz, hafta sonları evdeysek günde iki kere çalışıyor.
0
babilbaligi
(14.04.17)
para sıkıntı ise sonra da alınabilir ama alınmayacak şey değil özellikle evde yemek pişecekse
tek yaşarken ben de almamıştım senelerce de almadım ev küçük dedim, evde sürekli misafir ağırlamıyordum gerek yok dedim. ben de çok bulaşık üretmiyordum.
ama evde çalışmaya başladım bulaşık arttı
kardeşim geldi daha da arttı aldım ben de.
sadece gün boyu çıkan çay kahve bardağını koymak veya pişir-ısıt-ye (ayrı ayrı kaplarda oluyor çoğu kez)onları koymak için bile gerekiyor.
evli kadına gelecek misafiri hiç söylemiyorum.
0
niye ama
(14.04.17)
Iki kisiyiz iki gune bir kesin calisir, birimiz daha az yiyip icmisse 3 gun olur. Her seyi koyarim, camasir mak. Bir bu iki. inanilmaz onemli bir alet.
0
kassiopeia
(14.04.17)
çok önemli asla almamazlık yapmayın
0
basond
(14.04.17)
çok önemli. evde iki kişiyiz, makine olmayınca bile bir akşamın yemek bulaşığı dağ oluyor, günlük yemek yaptığımız için makine olmasa uğraşmak ölüm olurdu.
0
interview with the vampire
(14.04.17)
Bana göre evdeki en önemli alet. İki kişi de olsanız o kadar çok bulaşık çıkıyor ki, inanamazsınız. Bazen akşam yemeği de dahil tüm öğünlerı dışarda yemiş oluyoruz, öyle günlerde bile bir sürü bardak oluyor. 2 günde bir garanti çalışıyor bizde. Bir de yorgun argın eve geldiğinizde çok daha zor olacaktır.

Su/ enerji tasarrufu da cabası.

Zaten şimdi almasaniz bile evlendikten 2 ay sonra gidip alirsiniz bence.
0
fraise
(14.04.17)
öncelikle @hononu +1

öncelikle çevreyi düşün, su kaybı.
kendi zamanını düşün, zaman kaybı.
her öğünden sonra ortalama 10 dk bulaşık yıkaman gerekse (ki çok iyimser davrandım) günde yarım saat eder. bu yarım saatte neler yapabileceğini düşün.

çamaşırı bile haftada bir yıkıyorsun elde daha rahat yıkanır. bulaşık makinesi çok önemli :(
0
freya
(14.04.17)
eneee çok şaşırdım bu fikrine. bizde iki kişiyiz, bir gün çalışmasa ertesi gün mutlaka çalışıyor makine. ha bazıları sürekli elde yıkamaya alışkın ama ben hayatta yıkamam. zaten makine daha tasarruflu.
0
yue
(14.04.17)
tek kişi yaşasan bile kesinlikle gerekli. sürekli kullanılıyor. zamanına, ellerine, faturaya ve emeğine yazık. almamak çok saçma olur.
0
fragile lady
(14.04.17)
bence de bir bakıma haklısın ama tecrübe açısından önce kendin yıkamalısın bir kaç ay. sonra kesin kararı verirsin zaten.
0
1adam
(14.04.17)
biz de o ihtimali degerlendiriyorduk. 2 kisiyiz. sonra neyse deyip aldik. simdi guluyoruz "haha almamayi dusundugumuze inanabiliyor musun" diye. 2 kisinin dusundugunden cok bulasigi cikiyor. elde yikamak icin inanilmaz miktarlarda su harciyorsun. hem de sicak su gerektiginde. Ve aldigi vakit de cabasi.

soyle diyeyim, mesele para ise, bulasik makinesi masrafinizi AZALTIR. makineler cok daha az su kullanir, bir kere isitir.
0
robokot
(14.04.17)
Eski evimizin mutfağı müsait değildi. Bu yüzden kullanamadık.
2 aydır yeni evimize aldığımız ilk beyaz eşya bulaşık makinası oldu. gerçekten büyük faydasını gördük.
ben mesela yemekten kalkınca, hiç durulamadan dolduruyorum tüm bulaşıkları. zaten makinanın ilk işi bulaşığı durulamak.
diğer yandan annem sağolsun, etraftan gördüğünü uygulayıp bulaşıkları durulama bahanesi ile elde yıkayıp, makinaya öyle dolduruyor. siz yapmayın böyle şeyler. makina tertemiz yapıyor. en az 2 günde bir yıkanıyor.
çok pahalı olmayan standart bir model alın, markası iyi olsun. satın alırken araba gibi saçma sapan modeller, programlarla yüksek fiyatlıları almanızı önerenler olur, sallamayın. 3 programlı, ekransız, standart bir model yeter.
0
cliquot
(14.04.17)
Öncelikle honou+1

İlaveten, yeni evleneceksiniz, misafiriniz gelecek, onun bulaşığı çıkacak.

Ablamla ayrı eve çıkmıştık vakti zamanında. İki hatun elbette bulaşık makinesine gerek yok diye düşündük. Sadece 3 ay dayanabildik.
0
SiyamkedisiZorro
(14.04.17)
Er ya da geç alacaksın ötv indirimi bitmeden al
0
mr2alp
(14.04.17)
Tek başıma yaşarken bile alsam mı diye düşünüyordum da geçici olduğu için almamıştım. ÖTV indirimi varken al +1.
0
uzunuzunilgi
(14.04.17)
Anneme de hep alalım alalım diyordu yok elde yıkarım noolcak diyordu şimdi iyi ki akmışız diyor. İki kişi bulaşığınız az çıksa bile misafir vs gelince anlayacksınız değerini
0
faik abi
(15.04.17)
(7)

yeni alınacak araba ile

atcapar
haftaya araba alıyorum ve istanbuldan izmire gitmem lazım salı günü arabayı teslim alacağım çarşamba günü de izmire gideceğim. Şimdi düşünüyorum acaba yeni aldığım araba ile mi gitsem yoksa uçakla gidip gelsem mi. Siz ne yapardınız? yeni alınan arabayı uzun yol için kullanırmıydınız? saygılar
haftaya araba alıyorum ve istanbuldan izmire gitmem lazım salı günü arabayı teslim alacağım çarşamba günü de izmire gideceğim. Şimdi düşünüyorum acaba yeni aldığım araba ile mi gitsem yoksa uçakla gidip gelsem mi. Siz ne yapardınız? yeni alınan arabayı uzun yol için kullanırmıydınız? saygılar
0
atcapar
(14.04.17)
Kesinlikle arabamla giderdim. Tadını ala ala sürerdim.

Arabanı al salı günü biraz turla arıza vs varsa kendini belli edecektir.
0
sylr
(14.04.17)
arabanın uzun yolda kullanılmasında sakınca yok. yeni alınmış olması da bunu değiştirmez. sadece bakımlarının tam olduğundan, yağından suyundan emin olamayabilirsiniz. gerekli kontroller yapıldıktan sonra ben olsam arabamla giderdim.
0
icim urperiyor
(14.04.17)
öncelikle hep iyi anılarınız olsun yeni arabanızda. hep güzel yerlere gidin.

ben olsam kesinlikle arabayla giderdim. hem yakıt harcamasını bir standarta sokarsınız hem arabayı açarsınız.
0
brakgn
(14.04.17)
araba sıfırsa doğrudan yola çıkmakta bir sakınca yok. ikinci el alınacaksa yağını değiştirip bakımını yaptırıp çıkmanızı öneririm. bir usta görse fena olmaz.
0
babilbaligi
(14.04.17)
Araç sıfır ise uzun yola çıkmakda sakınca var! Rodaj süresince uzun yol tavsiye edilmez. aracın uzun süre aynı hız ve devirde gitmesi önerilmez. aracınn iniş çıkışlı devirlerine ve dur kalklarına ihtiyaç vardır. Aracınızın kitapçığını okumanızı öneririm. Henüz almadı iseniz de internette bulabilir yada alacağınız bayiden bu konuda bilgi alabilirsiniz. 2. el ise alır almaz ustana götür . baksın gerekirse suyunu yağını koy balatalara bak sonra git.
0
fyodor dostoyevski
(14.04.17)
ben her türlü uzun yol öncesinde arabanın bakımlarını yaptırıyorum. ikinci el alıyorsan mutlaka yaptırıp yola çıkmalısın. zaten ikinci el alıyorsan, öncesinde bir ustaya falan göstermişsindir.
hayırlı uğurlu olsun, güle güle kullan.
0
cliquot
(14.04.17)
Sıfır arabaysa net onla giderdim. Güle güle kullanın.

İlk 2000 km 4500 rpm ve 160km/h geçme diye uyarı var evet. Okumak kadar kavramak da mühim.

Kaynak: f30 kullanıcı kitabı.
0
bir ileti paylastim
(14.04.17)
(7)

İşe girerken yazılan herkese maillenecek tanıtıcı yazıda politika

Cursed Chico
Ben kimim, ilgi alanlarım/hobilerim, mezun olduğum okul, daha önceki iş deneyimlerim, diğer eklemek istediklerim gibi bir sürü şey yazmışlar.Buraya insan hakları, gelir adaletsizliği gibi şeyler sıkıştırmak zor ve garip olur. Ya da siyasi gündeme yönelik - her ne kadar mail imzasında bir atatürk imz
Ben kimim, ilgi alanlarım/hobilerim, mezun olduğum okul, daha önceki iş deneyimlerim, diğer eklemek istediklerim gibi bir sürü şey yazmışlar.

Buraya insan hakları, gelir adaletsizliği gibi şeyler sıkıştırmak zor ve garip olur. Ya da siyasi gündeme yönelik - her ne kadar mail imzasında bir atatürk imzasını görsem de çalışanlardan birinde.

Veganlık , hayvan hakları sıkıştırabileceğimi düşünüyorum ama.

"Şu okuldan şu bölmüü bitirip mezun oldum. Dah önce şurda çalıştım ve ordan şöyle geldim.

Hayvanlarlar ve Doğayla ilgiliyim. Hayvanların, insanla tarafından kullanılmadığı bir dünya hayalim var ve bu yüzden veganım vs"



gibi şeyler olabiir de şirkette belki yapmam gerekecek hayvansal ürün kullanan şeylerle ilgili, her ne kadar öyle iş gelince paslasam da başkasına.

Eğer veganlıktan ve hayvanlardan bahsetmesem, felsefeme terx olacak. Yapmam gerekiyor.

Nasıl bir şey olabilri?
0
Cursed Chico
(13.04.17)
Bir çoğu tanıyor aslında.
0
🌸Cursed Chico
(13.04.17)
Ciddi ciddi yaptiginiz spor/ enstruman calmak gibi seyler disinda bir bilgi vermeyin bence. Gereksiz. Is yeri yani. Ornegin tuplu dalis yapiyorsunuzdur, fotografcilikla ilgjleniyorsunuzdur ya da bazi sktlarda gonullu calisiyorsunuzdur tamam da vegan olmayi yazmak bana anlamsiz geliyor. Ha simdi bakinca kendinizi tanimladiginiz onemli ozelliklerinizden biri anladigim kadariyla o zaman yazin tabii de...
0
kassiopeia
(13.04.17)
formaliteden bişey istiyolar. ciddiye almayın. detay vermeyin. diplomatik olun.
0
sttc
(14.04.17)
kimse okumayacak. formal bir yazı yaz geç.
0
babilbaligi
(14.04.17)
İnsanlar gs taraftarıyım, şu sporla ilgileniyorum vs yazmış. Farklı bir şiey değil bence

"
yyyy Üniversitesi xxxxmühendisliğinden 201x yılında mezun oldum.

...... Bu 7 ayın çoğunda xxxxx'de bulunduğum için, çalışma ortamına ve şartlarına alışma konusunda sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum.

Bisiklet sürme, sudoku çözme, org çalma gibi hobilerim bulunmakta. Bunların yanında, hayvanlar ve hayvan hakları da ilgi alanlarım arasında. Hayvanların, insanlarla aynı haklara ve değere sahip olması gerektiğine inanıyorum ve bu yüzden veganım. Hayvanların ve insanların barış içinde bir arada yaşadığı bir dünya hayal ediyorum"



Son cümleyi belki çıkarabilirim. Daha karar vermedim.

Benim kendimi tanımlamamdan ziyade, o kadar kişiye gidecek bir mailde veganlık vurgusu yapabilmek, görünürlük yani. Hayvanlara belki doğrudan katkısı olmayascak ama belki bb ir kaç kişiyi bile sorgulatabilir veganlık nedir vs diye.
0
🌸Cursed Chico
(14.04.17)
hocam yazma
welcome to professional world
uzgunum ama dassak malzemesi olursun
ne olursun kızma
0
kingcyrax
(14.04.17)
Çok geç :D yazdım bile :d


dünya barışı vs de yazdım.

Umurumda da değil alay malzemesi olmak ki sanmıyorum. Tanınıyorum zaten, facebookuma baksalar görecekler ya da twitterima.
0
🌸Cursed Chico
(15.04.17)
(19)

Bu amerikalılar nasıl insanlar? United olayı..

klar
Ya dünyanın çivisi çıkmış resmen. Şu united airlines'ın uçaktan adamı sürükleyerek attığı vidyoda 1 tane adam da kalkıp bidakka bilader senin bunu yapmaya hakkın yok demiyor. Şiddetin dozu artmaya başladığı an kayıt yapan kamera sayısı da artıyor. Anca OMG OMG diye bağırsınlar amk. Sinirlerim bozuld
Ya dünyanın çivisi çıkmış resmen. Şu united airlines'ın uçaktan adamı sürükleyerek attığı vidyoda 1 tane adam da kalkıp bidakka bilader senin bunu yapmaya hakkın yok demiyor. Şiddetin dozu artmaya başladığı an kayıt yapan kamera sayısı da artıyor. Anca OMG OMG diye bağırsınlar amk. Sinirlerim bozuldu izlerken. Hadi OMG diye kadınlar bağırıyor tamam onu anlarım da yuh yani bir tane adam çıkmaz mı ya. Rezalet, kepazelik. Nası memleket lan o öyle. Soru: amerikada bizim buralarda hic tanik olmadigimiz bir vicdansizlik, bir bencillik var gibi geliyor bana. yanılıyor muyum? Gitmedim görmedim bilmiyorum. Benim tanıdığım amerikalılar gayet sıcak, insan canlısı insanlar..
0
klar
(13.04.17)
İnsan canlısı veya bencil olmakla kriz anında müdahale etmek arasında nasıl bir alaka kurdun? İnsanların böyle anlarda adım atan kişi olmaması çok yaygın bir şey ve kişilikle sandığın kadar alakası yok bence.

Hatta bireysellik demişsin, tam tersi, kimsenin bir şey yapmıyor oluşu kimsenin bir şey yapmıyor oluşunun sebebi.
0
Adramelekhh
(13.04.17)
Avrupada da var bireysellikle alakali diye düşünüyorum kurallara bağlı adamlar Amerikalı hocam derse ilgili olduğum halde sabahin korundeki derse bikaç dakka geç girsem servis yüzünden desem bile yok yazardı konuşunca da sanki kabahat işlemisim gibi davranırdi aslında haklıydi adam ama her batılı böyle değil mesela bazı İtalyanlar bizden bile lakayıt
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(13.04.17)
ben de o şekilde davranırdım büyük olasılıkla, orda videoya çekmek bilinç oluşturmak için. ama gidip de güvenlik güçlerinin karşısına dikilemem dayak yeme riski var. mesela tahminimce hayatında bi iki kez kavgaya girmiş biri bunu garipser ama benim gibi hiç kavga etmemiş birinin orda yapacağı olayı videoya çekip herkese duyurmak ve uzaktan izlemektir
0
nundu
(13.04.17)
o an orada olsam nasıl davranırdım bilmiyorum.
ama o anki psikoloji ile gruba uyma meyili fazla olabilir.
0
basond
(13.04.17)
Çünkü adamların adalete güveni var. Kanıt topluyorlar sadece, nasılsa cezasını çeker bunu yapanlar diye.

Bir de müdahele etse suçlu duruma düşebilir herhangi bir yetkisi olmadığı için.
0
crown
(13.04.17)
@Adramelekhh dogru söylüyo olabilirsin. Bunun bencillikten çok korkaklıkla ilgisi olabilir. Yani orda adamı doğrasalar, yani ben tek başıma ne yapabilirim diye üzülüp kameraya çekerler anca.
0
🌸klar
(13.04.17)
O videolar sayesinde mahkemede cezalandırılabilecek o kişiler. Ayrıca amerika'da görevini yapma iddiasında bir memura mudahele edersen müdahale ettiği kişi ile aynı sonu paylaşırsın. Boşu boşuna başını yakarsın. Orada en azından o uygulamayı yapanlar cezalandırılacak. Uygulamaya maruz kalan da hatırı sayılır bir tazminat alır kesin. Bizde olsa devlet hemen bunu yapanlara sahip çıkar. Mağdur olana bırak tazminat vermeyi, döven memur döverken kendi elini yaraladı diye bir de magduru dava ederler.
0
rucka boji
(13.04.17)
Mantıklı insanlar.

Şimdi kalkıp güvenlik görevlileri ile itişseler, kendilerine zarar vereceklerdi.

Kayda alıp dünyaya duyurdular, havayolu hisseleri tarihinin en sert düşüşünü yaşadı, ceo hedefte, firma kriz yönetimi ile uğraşıyor.

Önemli olan efelik yapmaksa, sen haklısın. Önemli olan had bildirmekse, onlar haklı. Şimdi sadece United değil, tüm havayolları böyle bir olayın bir daha yaşanmaması için talimatları yağmur gibi yağdırırlar. Sorumluluğu olan herkes de işinden olur. Dahası mahkemede adamların götünden kan alırlar.
0
babilbaligi
(13.04.17)
yav he he. türkiyede millet sokakta karısını dövüyor kimsenin sesi çıkmıyor polise mi çıkaracaklar
0
bohr atom modeli
(13.04.17)
Ya kardeşim vidyoya cekmesinler demiyorum. Kalkıp memurla itişsin de demiyorum. Lan bi sesini çıkar ya. Muhtemelen fazla yolcu durumu uçaktaki herkesin malumu. Niye o adam ya? Nasıl onu secebiliyosun diye 1 tane insan da mı sormadi? Belki de sordu bilemiyorum
0
🌸klar
(13.04.17)
adamlar havalimanı polisi. ne yapacaksın? zaten 11 eylülden beri gık çıkarttırmıyorlar, sen orada ters bir hareket yapsan sonun dayak yiyen adamdan bile beter olur.
0
mattiadestro
(13.04.17)
türkiyede olsa yolcular polisi alkışlar adama da terörist der. şaka mısınız arkadaş siz? paralel evrende mi yaşıyorsunuz?
0
n62
(13.04.17)
crown durumu özetlemiş.
+1
0
cedex
(13.04.17)
video'da insanlar sesli tepki veriyordu zaten? Pek çok kişinin tepki verdiğini duydum.
0
chavezding
(13.04.17)
@n62 +1
0
zaxurani
(13.04.17)
n62 +1
0
burya
(13.04.17)
Amerikalılara has bir durum değil. (bkz: ayşegül terzi ) ayrıca crown +1
0
rusyalı kozmonot
(13.04.17)
Ama ne olduğunu bilemezsin ki. Belki adam ciddi bir suctan aranıyor terörist vs nerden bilecen ilk anda. adam için ben de üzüldüm ama en azından yüklü bir tazminat alı heralde tek tesellisi bu olayın. ha olmasaydı tabii ki daha iyi ama havayolları da bunu acı acı çekecek şimdi
0
faik abi
(13.04.17)
n62 ve crown +1

Keske adaletimiz Amerika'ninki kadar olsa.

Bizim tek bildigimiz efelenmek
0
Traveller
(14.04.17)
(8)

Pilates yapmak boy mu uzatıyor

qazedcsrfvtyhngujmkol
Kasları uzatıyor diyenleri duymuştum ebru Şallı denen tip yüzünden sadece kadınların yaptığı bişey gibi algı oluştu ama ben amele gibi ağırlık kaldırmayı spordan sonra da kollarımı kaldiramamayi sevmiyorum. Fakat spor salonuna gidip hayvanı erkekler ağırlıklarin altına girerken ben pilates yaparsam
Kasları uzatıyor diyenleri duymuştum ebru Şallı denen tip yüzünden sadece kadınların yaptığı bişey gibi algı oluştu ama ben amele gibi ağırlık kaldırmayı spordan sonra da kollarımı kaldiramamayi sevmiyorum. Fakat spor salonuna gidip hayvanı erkekler ağırlıklarin altına girerken ben pilates yaparsam bana cins cins bakarlar diye düşünüyorum sizce yüzme ve pinpon dışında kaslarimi çalıştirip güclendirecegim bana uygun spor nedir
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(13.04.17)
Herhangi bir sporun boyy uzatması gibi bir şey aklınıza yatıyor mu?
0
kurnaz
(13.04.17)
pilates boy uzatmaz ancak duruş değişikliği sonucu boy uzamış gibi gözükebilir. ayrıca kadın sporu deyip geçmeyin, ağırlık antremanı sırasında terlediğimden daha fazla terliyorum pilates dersi sırasında. cins cins bakanlar baksın, siz aldırmayın.
0
inheritance
(13.04.17)
pilates bence çok etkili ve rahatlatıcı bir şey.
vücudu daraltıyor ve güçlendiriyor ama erkek vücudundaki etkisi ya da bu daralma olayı istenen bir şey midir bilmiyorum.
gittiğim yerdeki pilates hocasına da sormuştu birileri,büyüme dönemindeki biri için ekstra etkisi olabilir belki ama olgun insanda uzama gibi bir şey olmaz,duruşunuz dikleşir,o etkiyi yaratabilir demişti diye hatırlıyorum.

onun haricinde yüzme bence en güzeli.
pilates ile desteklemek istiyorsanız erkek kadın ayrımı yapmayın,salonda gruplar oluyordur,ya da sadece pilates derleri veren yerler var (hem mat pilates hem de özel ders reformer vs.)
gidin bir deneyin hoşunuza giderse yapın ne güzel işte.

edit:springboard pilates de çok güzel,bir saatte sucuk gibi oluyorsun.
static1.squarespace.com
0
demoniclewinsky
(13.04.17)
Esnemeye dayalı rutinler daha çok postürü düzelterek kişinin gerçek boyunu gösterebilmesini sağlar en fazla.
0
arnold schwarzeneger
(13.04.17)
Öncelikle "millet nası bakar, ne düşünür?" diye düşünerek hayat geçmez onu söyliim. Gittiğim salonda pilatese düzenli gelen erkekler var. Boy uzatması çok yoğun esneme/gerilme ve duruş çalışmalarından kaynaklı oluyor. Kasları uzatıyor. O nedenle 10 cm vs. gibi düşünme ama görünüşte ve duruşta ciddi değişiklik yarattığı kesin.
0
lcha
(13.04.17)
Pilates yapan erkek olarak yazıyorum.

Birincisi, boyunuzu uzatır. Düzenli pilates yapmak kemiklerinizin arasındaki mesafeyi açar, postürü düzeltir, omurgayı düz tutmayı öğretir ve boyu uzamış gibi gösterir. Beklentiniz 1-2 santim düzeyinde ise, ilacınız pilates.

İkincisi, kasları uzatmanın boy uzunluğu ile ilgisi yok.

Üçüncüsü, pilates sizi sakinleştirip üslubunuzu düzeltmeye de yardımcı olabilir. "Ebru Şallı denen tip" gibi "amele" ifadelerden kurtulmanıza yardımcı olur. Etiketleme hastalığından kurtarabilir.

Dördüncüsü, şimdiye kadar spor salonunda bana cins cins bakan olmadı. Olacağını da sanmam. Olsa da yaptığım sporu bırakmam. Size de bunun öneririm.
0
babilbaligi
(13.04.17)
boy uzatır
babilbalığı+1
herhangi bir fizik tedavi uzmanına sorun aynı cevabı verecektir...
0
rentts
(13.04.17)
biz iş yerinde 4 kadın başladık, ikinci ders herkes bıraktı, ben de bir erkek arkadaşımı ayarladım. haftalardır bir kız bir erkek herkesin içinde spor salonunda hoca eşliğinde pilates yapıyoruz.
o arkadaşım da aman şirkettekiler benim için ne düşünür demiyor, gayet de severek yapıyor. gerçekten insanı rahatlatan bir spor. tavsiye ederim.
0
kaputt
(13.04.17)
(6)

Dsg ne demek

bir3ik7
Otomobil sitelerinde yazan dsg ne ola ki?
Otomobil sitelerinde yazan dsg ne ola ki?
0
bir3ik7
(13.04.17)
vw grubu araçlarda kullanılan otomatik vites türü.
0
sutlu nescafe
(13.04.17)
m e b
(13.04.17)
volkswagen'ın patentindeki bir otomatik şanzıman tipi.
0
la rana
(13.04.17)
Direct Shift Gearbox demek.
0
babilbaligi
(13.04.17)
çift baskı balata sistemi. vites değiştirince kendini bir sonraki vitese hazırladığı için geçişlerde arabayı yığmıyor ya da titretmiyor.
0
cekilmis gayfe
(13.04.17)
audi araçlarda kullanılan s tronic otomatik vites türü de dsg'dir aslında. isim değişikliği vardır. daha güçlü araçlar için farklı dsg üniteleri kullanılır.

en çok kullanılan 7 ileri kuru tip dsg'nin kodu DQ200'dür. en çok sorun çıkaran da buydu eskiden maalesef. yeni modellerde bu hataları minimimuma indirdiklerini söylüyorlar ama bilemiyorum.
0
burya
(13.04.17)
(2)

Dolandırıcılardan parayı almak mümkün mü?

bobinhoo
Arkadaşlar merhaba, Bu telefon dolandırıcıları var ya insanları savcıyım, polisim diye arayıp hesaplarınız, kimlik bilgileriniz fetö tarafından kullanılıyor falan diye kandıranlar.Diyelim ki bunlar yakalandı ve üstlerinden bir miktar para altın falan çıktı. Bu çıkan paralar mağdurlara dağıtılıyor mu
Arkadaşlar merhaba,

Bu telefon dolandırıcıları var ya insanları savcıyım, polisim diye arayıp hesaplarınız, kimlik bilgileriniz fetö tarafından kullanılıyor falan diye kandıranlar.

Diyelim ki bunlar yakalandı ve üstlerinden bir miktar para altın falan çıktı. Bu çıkan paralar mağdurlara dağıtılıyor mu belli bir oranda yoksa onun kimin parası olduğu bulunup sadece ona mı veriliyor ya da kimseye 5 kuruş vermiyorlar mı?

Bilgisi olan varsa paylaşabilirse sevinirim.
0
bobinhoo
(12.04.17)
bildiğim kadarı ile para iadesi olmuyor bu tip durumlarda ancak hırsız itiraf eder de evet bu para buna buna ait vs derse belki iade edilebilir.

Bilgim yok tahmin yürüttüm.
0
basond
(12.04.17)
Elbette vermiyorlar. Yolları var, kaçıp kurtuluyorlar.
0
babilbaligi
(12.04.17)
(8)

Efatura - fatura basımı zorunlu mu?

tchuck
selam arkadaşlar. efaturaya/earşive geçtikten sonra karşı tarafa gönderi yaparken, efatura'nın pdf'ini basarak göndermek zorunlu mu?benim bildiğim sadece irsaliye göndermek yeterli oluyor ama yanlış mı biliyorum?(eğer basmak zorunluysa kağıt israfını nasıl engelliyor anlamadım :)) )
selam arkadaşlar. efaturaya/earşive geçtikten sonra karşı tarafa gönderi yaparken, efatura'nın pdf'ini basarak göndermek zorunlu mu?

benim bildiğim sadece irsaliye göndermek yeterli oluyor ama yanlış mı biliyorum?
(eğer basmak zorunluysa kağıt israfını nasıl engelliyor anlamadım :)) )
0
tchuck
(12.04.17)
Hayır zorunlu değil. Zaten portal'dan karşı tarafa gönderince e-faturayı o da görüyor, kendisi isterse bastırır.
0
elikası
(12.04.17)
karşı taraf düz kullanıcıs ise peki?

yani efatura kullanıcısı değil, perakende satışta?
0
🌸tchuck
(12.04.17)
sıradan müşteri olarak mailimize pdf olarak geliyor e-fatura. yani matbu olarak şart değil.
0
orijinal nick bulamadim
(12.04.17)
karşı taraf e-fatura kullanıcısı değilse zorunlu. kullanıcı değilse @elikası'nın dediği sistemden göremiyor ve basamıyor.
0
babilbaligi
(12.04.17)
@babilbaligi,

mail ile pdf iletmek yeterli olmuyor mu?

o zamna çok saçmaymış. faturayı basılı olarak uğraşmamak için efaturaya geçmeyi düşünüyordum ama gördüğüm kadarıyla hiçbir mantığı yok bu işin.
0
🌸tchuck
(12.04.17)
Manuel fatura kullanımını tamamen bıraktınız mı ? karşı taraf e-fatura mükellefi değilse e-fatura kesmek zorunda değilsiniz. Mükellefiyet kaydı olmayanlar için pdf basımı yapabilir ya da mail adreslerine faturayı gönderebilirsiniz.

Edit: Zorunlu değilseniz e-faturaya geçmenizi önermem. Henüz tam oturmuş bir sistem yok. E-faturayı kullananlar genelde aynı zamanda e-defter mükellefi, onlar da zaten oldukça fazla fatura kestikleri için, hemen hemen hiç birisini bastırmıyorlar, faturalar muhasebe sistemine otomatik işleniyor, arşivde de faturaları saklıyorlar. Sizin bakış açınızla da şöyle bir durum söz konusu, karşı tarafa fatura kesmek ve bunu ibraz etmek zorundasınız, e-faturada karşı taraf da e-fatura mükellefiyse dediğiniz olur, kağıt tasarrufu da yapabilirsiniz, ancak sizin alıcılar genelde mükellefiyet kaydı olmayan kişilerse çok bir anlamı olmaz.
0
elikası
(12.04.17)
şuan ayda 2000 adet fatura basıyoruz biz. tamamı perakende internet müşterilreine.
0
🌸tchuck
(12.04.17)
@tchuck; hayır e-mail ile fatura tebliğ edilmesi yasal olarak mümkün değil. sen herkesten tek tek kep adresi alır oraya gönderirsen o ayrı tabi.

e-arşiv faturası saçma değil; ama matbaaya git, bir ton belge hazırla, fatura bastır, o faturayı nüsha olarak kes, bir nüshayı muhasebeye gönder, diğer nüshayı yıllarca sakla işi yerine bir sayfa çıktı alıp veriyorsun, iş bitiyor.

mevcut sistem yeterli değil, ama yine de işleri hayli kolaylaştırıyor.

p.s. ayda 2000 fatura demek, yılda 25.000 sayfa evrak demek. bunun 2 nüshası sende kalıyor, yılda 50.000 sayfa demek. 10 yıl saklasan 500.000 sayfa evrak demek. bu kadar evrakı saklamaktan kurtulursun. yazıcıdan bir sayfa çıktı alıp kargoya ekledin mi, senin iş tamam. gerisini saklamana gerek yok.
0
babilbaligi
(12.04.17)
(13)

Çalışan evliler yemek temizlik olayını nasıl hallediyosunuz?

matilda
Özellikle Cumartesi yarım gün falan çalışanlar nasıl yapıyor ya. Zor olmuyo mu temizlik yemek vs yetiştirmek. Evlilikle ilgili en çok endişelendiren şey bu :(
Özellikle Cumartesi yarım gün falan çalışanlar nasıl yapıyor ya. Zor olmuyo mu temizlik yemek vs yetiştirmek. Evlilikle ilgili en çok endişelendiren şey bu :(
0
matilda
(11.04.17)
Aynı korku bende de var, cevapları ben de izliyim.
0
sedat peker in yegeni
(11.04.17)
Ben evli değilim ama sevgilimle beraber yaşıyoruz gibi bir şey.
Akşam eve geldiğimizde birimiz yemeği yapıyor, diğerimiz sofrayı kurup yemekten sonra bulaşıkları hallediyor.
Temizlik de ortak, beraber girişiyoruz iş bölümüyle.
Çamaşırı ben astıysam o topluyor mesela.
Çok yoğun olacağımız Zamanlarda önceden birkaç yemek yapıp dolabaya da buzluğa atıyoruz akşam pratik oluyor.
Buzluğumuzda her zaman köftedir tavuktur önceden haşlanmış nohut fasulye falan oluyor, yemeğe çok vakit kalmadıyda onları değerlendiriyoruz.

Burada kilit nokta hayatı paylaşırken sorumlulukları da paylaşmak. Öyle her şeyi kadından bekleyen, eve gelince ayaklarını uzatıp hizmet bekleyen bi adamla olmaz :(
0
bir nick var benden iceri
(11.04.17)
Evli degilim ama ayni evde yasadigimiz icin ve calistigimiz icin ornek verebilirim sanirim.

Eve kim erken giderse o yemege basliyor , sonradan gelen de salatadir masa hazirlama toplama islerini hallediyor. Birlikte hallediyoruz. Ne yemek yapacagimizi hep onceden dusunup planliyorum ve son ana birakmiyorum bu sekilde cok kolay oluyor. Salata malzemelerini 2-3 gunde bir topluca yikamak oldukca isi kolaylastiriyor. Temizligi pazar gunleri detayli temizlik olarak yapiyorum hafta ici 1 kerede yerleri silip supuruyorum tekrardan ( kedi oldugu icin haftada en az 2 kez supurmek gerekebiliyor). Haftada 3-4 kez de camasir yikaniyor evde. Ben de yemekten sonra ertesi gun icin hazirlanacak aperatif vs varsa onlari hazirlayip stokluyorum. Bu sekilde halledince hic sorun olmuyor.
0
neferkitty
(11.04.17)
Bekar olup yalnız yaşayıp, bunlarla uğraşmak daha zor bence.

Ama hallediyorum yani. Bunlar sorumluluktur, yapmak da gerekir zaten.

Yapamıyorsan yaşama zaten.
0
MaNOfTheYear
(11.04.17)
Cts pazar çalışmıyorum. Temizlik için haftada bir yardımcı geliyor. Yemek yapma işi tamamen bende. Cts pazar bol yemek yapıp buzluğa atıyorum, çorba, sebze, baklagil vs. 2 saatimi falan alıyor. Hafta içi de buzluğa attığım yemekler ve yanına pratik şeyler yapıyorum, yarım saatte hazır oluyor yemek. Çamaşır, bulaşık, ütü vb işleri de eşimle beraber yapıyoruz.
Bir noktadan sonra oturuyor ev işleri, otomatiğe bağlanıyor.
0
peggy
(11.04.17)
temizlik icin iki haftada bir temizlikci geliyor. gunluk zaten herkes bir isin ucundan tutuyor. yemek icin pazar gunleri bir iki cesit yapmak mantıklı oluyor, iki uc gun idare ediyor. onun disinda kim erken gelirse o basliyor - birimiz yemek birimiz salata bulasık ile ugrasıyor +1

kilit nokta hayatı paylaşırken sorumlulukları da paylaşmak. +1
yoksa herkes kendi isini tek basına bir sekilde goruyor zaten.
0
kassiopeia
(11.04.17)
Ben 3 vardiya hanım 3 vardiya çalışıyor.

Hayat müşeterek , eşiniz çalışıyorsa dahada müşterek oluyor.O yemeği yapar ben sofrayı kurarım , o çamaşır yıkar ben asarım.
Haftasonu o yer siler ben cam silerim.İstisna durumlar olur mesela ben hiç tuvalet temizlemem ama hanımda akşam çay kahve çerez işine karışmaz.Ona küçük süprizler yaparım , bazen işten geldiğinde yemeği hazır bulur o mutlu ben onu görünce daha mutlu olurum.Evli değilseniz sevgilinizle bu durumu konuşun.Siz eve para getirip bide akşam yanlız bulaşık yıkıyorsanız eşiniz tv karşısına geçiyorsa sıkıntı çıkar ileride , net.
0
erginsak
(11.04.17)
evlilik insanı yaşlandırır. evlenmeyin.
0
dokuzeylul
(11.04.17)
kabaca neferkitty +1
ama bu ara hamile olduğum için pek bir şeye yardım edemiyorum açıkcası. hele ilk 3 ay mutfağa hiç giremedim nerdeyse tezgah bile midemi bulandırıyordu. sağolsun eşim yemekleri hallediyor. normalde de zaten cam falan silmiyordum temizlikçi alıp o tarz işleri ona yaptırıyordum. bu ara daha sık alıyorum.

genelde en baştan nasıl bir düzen belirlenirse öyle gidiyor. o yüzden en başından bu konuda ortak bir tavır oluşturmak önemli. ayrıca bir de şöyle bir gerçek var ne kadar işler ne kadar bölüşülürse bölüşülsün kadının üzerinde her zaman bir tık fazla yük oluyor. ona da yapacak bir şey yok artık.
0
yue
(11.04.17)
Hafta sonu yarım gün ev işi yapıyoruz, bütün hafta yetiyor. Çamaşır bulaşık gün aşırı yıkanıyor. Temizlik ütü, yemek hazırlığı da yarım günde iki elden bitiyor. Evlenmeden önce daha çok uğraşıyordum. Şimdi Çocuk olmasına rağmen daha kısa sürüyor.
0
babilbaligi
(11.04.17)
ayda bir kadın geliyo 1 ay yetiyo. 2 gün haftasonum var bir de kapı cam silmeyle uğraşamıcam valla. herhafta sadece ev falan süpürüyom yetiyo bana çok da fifi
0
zynppp
(11.04.17)
tavsiyem;

küçük çekirdek ailenizde askeri kimlik hakkınız varsa kullanmanız ve orduevi yakınlarında ev tutarak akşam yemeklerini yemeniz. izmir'de mesela çok pratik bir çözüm yöntemidir bu.
0
rain when i die
(11.04.17)
Tek derdin bu olsun :) Cidden bunlar önemliyse sevgilinle ona göre anlaş baştan.
Temizlik için bir kadın tutun haftada bir temizlesin.
Yemek olayı da büyük mesele değil, biraz zayıflamak için akşamları yemek yemiyorum bile, her akşam yemek yenecek diye birşey yok. Bazen çok acıkında dolapta ne varsa; peynir, fındık, fıstık, yoğurt atıştırıp devam ediyorum. Evli olunca muntazam yemek pişmesi gerektiğini nerden çıkardın.
Ayda yılda bir misafir gelir o zaman haftaiçi yemek pişer, haftasonları da hava kötü olur vs zevk için yemek yaparsınız isterseniz.
Evlilik kadını / erkeği düzenli görevleri olan bir varlığa dönüştürmemeli, kadının görevi her akşam temizlik yapıp sıcak yemek pişirmek değildir.
0
web kamerasiyla yayin yapan tv
(11.04.17)
(12)

Evlenmeye ve cocuk yapmaya nasıl karar verdiniz?

fraise
Bence insan hayatını değiştiren iki önemli karar bu ikisi. Mesleğinizi sevmezsiniz degistirirsiniz, yaşadığınız yerden memnun değilsinizdır tasinirsiniz vs ama evlilik ve çocuk öyle değil. Evliligı bitirebiliyorsunuz, evet ama sonrasında etkisini uzun süre hissediyorsunuz keza çocuktan sonra mutlu d
Bence insan hayatını değiştiren iki önemli karar bu ikisi. Mesleğinizi sevmezsiniz degistirirsiniz, yaşadığınız yerden memnun değilsinizdır tasinirsiniz vs ama evlilik ve çocuk öyle değil. Evliligı bitirebiliyorsunuz, evet ama sonrasında etkisini uzun süre hissediyorsunuz keza çocuktan sonra mutlu değilseniz 'bu çocuğu değiştirelim olmamıs' ya da 'alın bu çocuğu, sevmedim ben ebeveyn olmayi' diyemiyorsunuz.

Siz nasıl karar verdiniz? Evlenmeye yakın tereddüt ettiniz mi? Korktunuz mu? Her seyi en ince ayrintisina kadar dusundunuz mu? Çocugu planlı şekilde mi yaptınız? Planlı değilse ilk duydugunuzda ne hissettiniz? Kısacası o karar asaması çok kafa karıştırıcı değil mi?
0
fraise
(10.04.17)
bence o kadar da karıştırıcı değil. evlenmek için hep 30 yaşımı bekliyordum, tam 30 yaşımda da evlendim. kendimi hazır hissediyordum zaten. o hazır hissetme durumu gelince sorgulamıyorsun pek. çocuk için de aynısı geçerli. hazır olmasaydım kafayı yerdim şu anda ama o olgunluk vs gelince her şey kendiliğinden gelişiyor çok fazla düşünmüyorsun
0
sta
(10.04.17)
evlenirken hiç tereddüt etmedim hiç korkmadım.
sanırım bu insan benim için doğru insan dediğim bir an olmadı, tanıştığım andan beri bunu hep hissettim.
Maşallah çok mutluyuz, bazı durumlardan çocuk istemedik bir süre hala da çok yakın değiliz bu konuda bir şey söyleyemiyorum.
0
basond
(10.04.17)
yıllarca hep bu sordukların hakkında çok düşündüm :) eşimle 7 sene çıktık evlenmeden önce millet ne zaman evleniyorsunuz sorusunu sormaktan bıkmıştı artık eşimde sürekli evlenme teklifi etmekten bıkmıştı :P çocuk meselesinde de aynı şey oldu 6.5 sene korunduk eşim hep baskı yaptı ama ben direndim. şu an daha hamileyim ortada çocuk yok ama yine ben tamam artık istiyorum dediğimde karar verdik. açıkcası ne oldu da tamam artık dedim hamile kafasıyla şu an açıklamam çok zor ama öyle bir an geldi gerçekten istedim ve karar verdim. öncesi hep bir belirsizlik hep bir aksi yönde bahaneler bulma silsilesiydi.
0
yue
(10.04.17)
hepsi planlı oldu. eşimle erasmusta tanışmıştık, ülkelerimize ayrılmadan önce bu konuşmayı yaptık zaten, evlenmeye o zaman karar verdik. okulum bittikten sonra da evlendik. çocuk için ikimiz de beklemek istemiyorduk, ben birkaç ay daha erken istiyordum, onun istediği gibi oldu (çok da güzel oldu).

şanslı azınlıktayım, istediğim zamanda hepsi oldu.
0
la noix
(10.04.17)
Ben 32 yaşımda evlendim.Karşındaki kişiden eminsen çok sorgulamıyorsun zaten. Çocuk olayına karar vermek de kafanda büyüttüğün kadar büyük bir karar değil.O kadar sevimliler ki eşiyle ilişkisi iyi olup da çocuk sahibi olmaktan pişman olan birini görmedim daha.
0
turkuaz
(10.04.17)
Turkuaz, Ben esiyle kötü ilişkisi olup da çocuk sahibi olmaktan şikayet eden de görmedim zaten. İnsanlar bir şekilde o duyguyu tattiktan sonra mutlu oluyorlar fakat benim düşündüklerim çok başka. 'Ya yeterli bir ebeveyn olamazsam ya iyi bir şekilde yetistiremezsem,iyi bir hayat sunamazsam' vs vs gibi düşünceler beliriyor aklımda zira hayat cok değişken. Bugün maddi, manevi yetebilecekken 3 sene sonra her şey bambaşka olabilir. Bu da küçücük bir insanın hayatını etkileyebilir. İşte bundan çok korkuyorum.


Gerçi bunlar benim aşıri mükemmelliyetci ve planlı yaşamaya çalışmam da kaynaklı olabilir.
0
🌸fraise
(10.04.17)
Merhaba, bu kadar düşünmeyerek karar veriyoruz. Düşününce korkarsın. Belirli bir eşik var, karşındakini belirli bir düzeyde tanıma, o şartı sağladıktan sonra olacakları on yıl düşünerek değiştiremezsin. Yıllardır ayrı olduğu eski sevgilsiyle bir sene içerisinde barışıp evlenmiş ve hamile kalmış biri olarak söylüyorum bunu.

Pişman mıym? Evet bekarlık güzeldi. Ama nereye kadar?
Hamilelikten sıkıldım mı? Evet. Ama herkesin olacak. Hayatın bitmiyor, öyle gibi hissetsen de öyle olmayacak.
0
kenarortay
(10.04.17)
@fraise, hayatımızı proje yönetimi mantığıyla kurgulayamayız. Biraz da akışına bırakmak lazım. Önemli olan onun için en iyisini yapmaya çabaladığından ve ona vereceğin sevgiden emin olman.Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok.
0
turkuaz
(10.04.17)
30'u beklemekte fayda var 17 yaşımdan beridir öyle diyorum kendime. kalmış 7 senelik bahanem daha. Fakat aslında karar vermek bu işler için fazla lüks. imkanın varsa evleniyorsun bu devirde öyle samanlığın seyran olması, boçayı sırtlanıp şehre yerleşmek gibi durumlar mazide kaldı üstelik insanların tahammülleri de eskiye nazaran çok az yani bi babaanem ile dedemin ilişkisini düşünüyorum -kendileri tarafından yetiştirildim- bir de günümüz gençliğinin ilişkilerine bakıyorum evlilik intihardan farksız olacakmış gibi geliyor.

Tabi siz umarım çok şanslı olursunuz, bir ömür mutluluklar.
0
varg vikernes
(10.04.17)
Evlilik konusunda çok şanslı hissediyorum kendimi. Kesin bir nokta atışı yaptım. Senelerdir birbirimizi sadece uzaktan arkadaş (aynı okul) sebebiyle tanıyorduk. Sonra bir anda ortam ve konuşmalar özel bir ilişkiye döndü ve evlendik. Evlendikten sonra ikimiz de çocuk (hem de 2 tane ) istiyorduk. Yaşımız çok genç değildi ama bizden önce evlenip hemen akabinde çocuk yapmış arkadaşlarımızın evliliklerindeki sorunları görüp 3 sene bekledik. İyi ki yapmışız.
Ancak sizin özellikle çocukla ilgili sorularınızı bir anne olarak tebessümle karşıladım. Biri ergenliğe doğru yol alan iki kızım var. Çatışmalar oluyor haliyle. Ama evlat dediğiniz gi "olmamış bu" diyebileceğiniz bir şey değil. O olmamışsa bir yerde sorun bizde demktir. Eşinden vazgeçebilirsin ama bütün olmuşluğu ve olmamışlığıyla çocuk ömür boyu karı-koca olarak sizin eseriniz. Bunun da sağlaması ya da güvencesi yok. Kendimizi sağlam tutmaya çalışıyoruz sadece.
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.17)
ben şahsen eşime "biz bu yaz evlensek mi?" dedim, o da "bu yaza yetişmez, bi dahaki yaza evleniriz" dedi. sanki sadece yazın evleniliyor gibi. teklif falan etmedim, öyle karar verdik evlenmeye.

çocuğu planlı bir şekilde yaptık, konuşuyorduk artık çocuk mu yapsak falan diye. istediğimiz zamanda oldu. ilk duyduğumda heyecandan başım döndü, mutluluktan uçuyordum.

hiçbir şey bilmediğim bir konu olduğu için pek kafam karışmadı. düşünmek için gereken bilgi bende olmayınca çok altını üstünü düşünüp karar verme durumu da olmadı.

şimdi bakıyorum, verdiğim en doğru kararlardan biri baba olma kararıymış. bebek biraz zor büyüdü, gazı falan çok çektik. ama en kötü anında dahi "alın bu çocuğu benden" demedim. bırakın çocuğu alın demeyi, tırnağını bile vermem.

evlilik ile çocuğu beraber düşünmek zorunda olmadığınızı hatırlatmak istiyorum. evlenip çocuk sahibi olmak istemeyen insanlar tanıyorum. birbirlerini seviyorlar, birlikte bir ömür geçirmek istiyorlar. bunun için ille çocuk sahibi olmaları gerekmiyor.
0
babilbaligi
(10.04.17)
evlenirken tereddüt ettim, hatta o biçim korktum (erkek), ben tırsak bir adamımdır çünkü. sözü verip alınca da planlamaya adadım kendimi (eş yabancı her şeyi ben takip ettim mecburen), o yola girince patır patır bitiyor zaten, 2 ayda filan hepsi tamamdı evlendik. sonra çok sevindim, bir kere başkası mı olsaydı acaba filan gibi kaygılarım hiç yoktu, bu avantaj olabilir. hele de arkadaşların uzun hazırlık ve hay huylarını görünce iyi ki hızlıca hallettik o işi dedim, çocuğu da hayli beklettik, yine tereddüt, yine bi ağırdan almalar, planlı yapıyoruz bakalım kabasını bitirdik gibi (cinsiyet el yüz ortaya çıktı). hayırlısıyla doğunca, ortaya çıkan şeye göre karar vericez :)

açık konuşmak gerekirse, tüm plana programa rağmen eşimin karnı büyüdükçe hala bi tuhaf oluyorum içim gidiyor "n'oluyo sevdiceğime gözümün önünde değişiyor kız" diyorum kendi kendime, bu halimizle de çok mutluydum aslında. bir yandan da sonucun değeceğine yürekten inanıyorum, arada ufak ufak konuşuyorum bebekle. yakın gelecekten flashforward'lar gözümün önüne geliyor, gülümsüyorum ama bir yanım da huzursuz, yeni hayat biçimine bebeğe bi zarar vermeden adapte olabilecek miyiz, her şey yolunda gidecek mi gibi düşüncelerden ötürü.

bir karar alıp bilinçli bir şekilde akışına bırakmak gerekli aslında. çünkü her şey karar verdiğiniz anda ne kadar isteseniz de gerçekleşemeyebiliyor. hayatın her alanında böyle bu. inşallah her şey hepimiz için yolunda gider.
0
kaichi
(10.04.17)
(10)

suriyeli çocukları kim öldürüyor?

for day to break
elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin.
elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin.
0
for day to break
(10.04.17)
doğrudan sorumlu arıyosan yedi kız kardeşler; www.youtube.com
dolaylı sorumlular yarattıkları cehalet, ilklim şartları, manipüle edilmiş dini görevliler vs. sonuç olarak yer altı zenginliklerinden çok büyük paralar kazanan aileler yok edilmedikçe bu ve bi çok yerdeki açlık sefalet ölümler sürecek. hoşçakalın.
0
sipsiyah
(10.04.17)
suriyeli çocuklar değil dünyadaki tüm çocukları kim öldürüyor?
boşa duyar kasmayalım.
dünya böyle şeyler için uygun bir yer değil.

çocukların ölümüne sebep olan herkesin Allah belasını versin.
0
basond
(10.04.17)
vatan din millet kavramlarını yüceltenler ve bu kavramları yüceltmeyi yöntem olarak seçen güç odakları.
0
lazpalle
(10.04.17)
siyasetçiler.
0
pinkpeony
(10.04.17)
Tüm İnsanlar
0
bartholomew87
(10.04.17)
metrobüste dilenmeye çalışan 3-4 yaşındaki çocukları itip kakanlar, kafasına tokat yapıştıranlar, bunlara tepkisiz kalanlar, ben tepki gösterince bana atar yapanlar.
0
doxanikee
(10.04.17)
Şam'da namaz kılarız diyerek savaş çığırtkanlığı yapanlar mesela...
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(10.04.17)
islamcılar.
0
veys zimmer
(10.04.17)
bu dünyadan böylesi nefret edip yine de çocuk sahibi olanlar.
0
theli
(10.04.17)
Suriye Arap Cumhuriyeti'nde seçilmiş meşru hükümetye başkaldıran terör çeteleri ve onların destekçileri.

Siz bir yerde seçimle iş başına gelen hükümeti silah zoru ile göndermeye kalkarsanız, o devlet de sizi öldürür. Ya ne yapacaktı?
0
babilbaligi
(10.04.17)
(8)

60.000 tl en iyi sıfır araç hangisidir

iddaaci
Merhaba ne eksik ne fazla param 60000 tl. Ben astra sedan düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
Merhaba ne eksik ne fazla param 60000 tl. Ben astra sedan düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
0
iddaaci
(10.04.17)
hb daha iyi bence, özel bi ihtiyaç yoksa hb alırdım ben
0
nucleon
(10.04.17)
toyota corolla
0
contavolta
(10.04.17)
Renaultta kampanya vardı. Sedan megane 62.000 tl idi. Bi bakın derim.
0
mr2alp
(10.04.17)
o kadar para verip sakın reno ya da fiat alma.
focus al, arkana bakmazsın. golf audi falan çok paranı yer.
0
hakim oynayin dedi
(10.04.17)
Honda jazz 1.3 benzinli Manuel 62bin civarıydı birkaç ay önce. Şu an ne durumda bilmiyorum, alırsanız pişman olmazsınız.
0
bir nick var benden iceri
(10.04.17)
hyundai i20
0
dreadplayer
(10.04.17)
j kasa 2015- 2016 astra. sedanlarda bazı kronik sorunlar var. trim sesleri çok erken ortaya çıkıyor. ayrıca j sedan ikinci el piyasası birkaç seneye ölür. aynı astra h'lerdeki gibi. hb'ler sedanlara göre 150-200 kg kadar daha hafif. 1.6 aldığını düşünürsek performans ve serilik açısından da daha mantıklı bir seçim olur.
0
mind mischief
(10.04.17)
abiler, 60 bine megane (67'den başlıyor) da kalmadı, corolla da (1.3 benzinlisi 65'den başlıyor). focus benzinli boşu 65'den başlıyor.

60 bine manuel vitesli dacia sandero alın, benzinli pejo 301 alın, benzinli clio alın , astra sedan boş benzinli alın, dizel i20 alın falan.

yerinizde olsam reno kangoo, dacia sandero stepway ya da i20'den birini seçerim. arabanın az yakması her açıdan önemli.
0
babilbaligi
(10.04.17)
(15)

türkler italyan'ları kılıçtan geçirdi (Mİ?)

izole
ifade şu: '30 yıl kadar sonra Osmanlılar Avrupa’nın daha da içlerine girdiler. İtalya’nın güneyindeki Otranto kentine saldırıp Müslümanlığa geçmeyi reddeden 800 kişiyi kılıçtan geçirdiler.'bu ifade ne kadar doğru sizce?kaynak şurada: http://www.bbc.com/turkce/ozeldosyalar/2015/03/150310_vert_cul_bat
ifade şu: '30 yıl kadar sonra Osmanlılar Avrupa’nın daha da içlerine girdiler. İtalya’nın güneyindeki Otranto kentine saldırıp Müslümanlığa geçmeyi reddeden 800 kişiyi kılıçtan geçirdiler.'
bu ifade ne kadar doğru sizce?kaynak şurada: www.bbc.com

bbc'ye fırça atayım mı?
0
izole
(10.04.17)
öpücük vererek mi o kadar toprak kazandı sanıyorsun? yapmıştır tabi.
0
cekilmis gayfe
(10.04.17)
fatih döneminde otranto'yu fethetmiştik. yapmış olmamız muhtemel.
0
antikadimag
(10.04.17)
lise tarih müfredatında da var böyle bir sefer. hatta fatih öldükten sonra kaybedilmiş gibi bir şey hatırlıyorum. çekilmiş gayfe +1
0
doxanikee
(10.04.17)
0
Ufuk
(10.04.17)
Fetih için direnen askerleri öldürmüşlerdir fakat din değiştirmediler diye öldürdüler falan Türk düşmanlığından eklenmiş.
0
hayde bre
(10.04.17)
arkadaşlar, osmanlı hoşgörüsü falan palavra. sadece katoliklere karşı ortodoksları korudular o da katolikler rahat olamasın diyedir. yoksa çok saygılı olduklarından değil.
din değiştirmediği için öldürülen çok kişi var. özellikle pontus'ta. şu an türkiye'de bizans'tan kalma faal kilise yoktur. ya yıktılar ya da cami yaptılar. bu mu hoşgörü?
0
cekilmis gayfe
(10.04.17)
ne osmanlı ne arap imparatorluğu kimsenin müslümanlığa geçişini özendirmemiştir. nedeni basit; vergi. o yüzden 800 kişiyi kılıçtanm geçirmişlerdir doğrudur da müslüman olmadılar diye değildir.

çekilmiş gayfe bizanstan kalan kilise yok demişsin 1431 den kalma karaköyde kilise var. çok araştıramadım ama ilk bulduğum bu oldu. ona bakarsan balkanlarda bona hariç bütün osmanlı eserleri imha edildi, atinada cami yok. avrupa kime hoşgörü göstermişte hoşgörü gösterelim(gösterilmedi iddianı kabulş etmiyorum) pontus ya da bizans dediğin yer günümüzde 3 tane mahalle büyüklüğünde alanlardan oluşuyor.
0
haskoylu deli hasan
(10.04.17)
bozkır-step kültüründen gelir. şehir teslim olmayıp kuşatmaya direnirse yağmalanmasına izin verilir. Moğollar'da, Timur'da, Osmanlılar'da da vardı elbette. şehir alındıktan sonrasında yağmalanma sırasında veya direnenlerin arasından infaz edilenlerin olduğu doğru ancak sayı tam belli değil. müslümanlığa geçmedikleri için mi infaz edildiler onu da bilmiyoruz.

Bir de adam kendi kaynağından faydalanıp durumu belirtmiş. Orta Çağ'da Osmanlı infaz mı gerçekleştirmiş diye şaşırmayı anlamıyorum. kılıç zoruyla imparatorluk genişletip, adam öldürmedik demek de ilginç. Haçlılar Kudüs'de milleti kesti diye yazı yazsa bir editör, Fransızın teki buna alınır mı bilinmez.

Ayrıca Osmanlı'nın Ortodoksları barındırması, Yahudilere yer açması dönemine göre hoşgörüdür. faal kilise olmadığı doğru olabilir (tam bilgim yok) ama fethedip dini öğeleri bırakan kimse yok ki. Osmanlı kiliseleri çevirdi, İspanyollar da reconquista sonrası aynı şeyin tersini yaptılar. Doğu Roma'nın sanat harikası kileseleri 1204'de Haçlılar tarafından tahrip edildi, daha da düzelmedi. olayın içinde sadece siyasi değil dini hakimiyet kurma çabası da var. o dönemde bunu gösterme şekli böyle idi. tarih okumayı öğrenip dönemi değerlendirmeyi bilmek lazım.

düzeltme: eleştiriniz sayının tam belli olmadığının belirtilmemesi üzerineyse yazdığımı dikkate almayabilirsiniz.
0
sporty
(10.04.17)
Leonardo Da Vinci'nin de babasi oldurulmus diye duymustum o kilic olayi sirasinda
0
Traveller
(10.04.17)
@traveller

iddia edilen katliam 1480'de otranto'da gerçekleşiyor. da vinci'nin babasıysa 1504'te floransa'da ölmüş:

brunelleschi.imss.fi.it

"It was here* that Ser Piero died, as Leonardo recalls, on July 9, 1504."

*Via Ghibellina
0
koruklu
(10.04.17)
bbc ve bu (makale vs demek istemiyorum) karalamayı yazan kisinin osmanlı, islam ya da türkler hakkinda olumlu bir seyler yazabilecegini düşünmek zaten mümkün degil. tarihimizi de ithal kaynaklardan öğrenecek degiliz.
amaç islamı teblig etmek ise böyle bir şeyin yapilabilecegi nasil düşünülebilir? zaten batinin osmanli hakkinda iyi bir şey düşünmesi söz konusu olabilir mi? tamam savaşta öldürme hususu -dogaldır- ama zorlama ve bunun sonucunda öldürme olamaz. islam savaş hukukuna bakın bakalım var mı böyle bir şey?

gecenlerde youtubeda bir arap (suriye rejimi destekli olmasi gerek) filminden bir sahne izledim. onlara göre osmanli askerleri suriyeye gelerek halkı kaziga oturtmuşlar :) yani böyleydi de neden simdi o kadar insan suriyeden kacarak türkiyeye sığınıyor ve dua ediyor?
bu 15 temmuz darbesinin basarisiz olmasinda bile suriyelilerin dualarinin etkisi var.
insani yaşatacaksın ki devlet yaşasın.
0
1adam
(10.04.17)
1adam hayal aleminde mi yaşıyorsun kardeş? en basitinden türklerin nasıl müslüman olduğunu araştır kardeş.
0
cekilmis gayfe
(10.04.17)
Lan ortaçağda ne olacaktı? Tabi öldürmüştür.Ya ne yapacaktı?

ps. ingilizlerin Afrika'da, Hindistan'da Avustralya'da, dünyanın dört bir yanında bir günde öldürdüğü insan 800'den çok fazla. Herkes dönsün kendi tarihine baksın.
0
babilbaligi
(10.04.17)
bizdeki yerlisinin osmanlı karşıtlıgına bakarsak batı bile bu gibi bazı konularda kendisini aratır. hani birilerinin ellerinden gelse türk tarihi osmanlı olmadan yeniden yazılacak. ve yine onlara göre alparslan sadece türktü ( müslümanlığı söz konusu edilmez) .
intenetteki insafsız alıntılar yerine kendi kütüphanemden bir kaç örnek. (aslen macar) peçevi tarihinden :
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

osmanlı hep kılıçtan geçirmişş. öyle mi?

bu da osmanlıya iftira(!) mı atıyor sizce? hem de italyan. senden benden otrantoya daha yakın bu kişi ama diyor ki :
i.hizliresim.com

çanakkalede kurtuluş savasında (müslüman) türk askerini öven haçlı komutanları kadar gerçekleri dile getiremiyorsunuz maalesef.

@cekilmis gayfe
yok öyle bir şey. bu din zulm eziyet ve zorlama ile yayılmadı. bunu hala bu zamanda bile böyle gösterenler var. osmanlıyı ya da müslümanlığı eziyet işkence ölüm kılıçtan geçirme gibi kavramlarla yan yana getirenler son 5 yılda suriye de olanlara öncelikle makul bir akılla bakmalı . ırakta özgürlük ölümle tecavüzle geldiği gibi suriyeye de özgürlükler aynı şekilde geliyor(!) . batının anlayışı bu çünkü ve değişmez.
0
1adam
(10.04.17)
Osmanlı'da ele geçirilmiş istila edilmiş yerlerin 3 gün yağmalanması adettendir. Bu yağmalamada mallar paylaşılır erkekler öldürülür kadınlara tecavüz edilirdi. Zira kadınlar da diğer mallar gibi ganimettir Osmanlı'da. Aksi durumda bilinir ki, yeniçeriler huzursuzluk yaratır padişahı silkeleme yoluna giderdi. O nedenle bu izni bizzat padişahın kendisi verirdi zaten. Bu Otranto'da da böyleydi İstanbul işgal edildiğinde de böyleydi.

Osmanlı'nın fetih anlayışı şu şekildedir:

"İslam hukukuna göre, İslami emir şudur, halk ve ordu buna inanmıştır: Eğer bir kale kuşatılırsa, düşmana üç defa teslim teklifi yapılır. Bu üç başvuru reddedilirse o zaman kahren, zorla fetih meşrudur, İslam için o şehir fethedilir. Kahren fethedilen yerin ahalisi esir edilebilir ve malları ganimettir."
0
angelus
(10.04.17)
(5)

Referandumla ilgili aklima takildi

insanlik icin buyuk bir adim
Hazir MHP'nin destegini almissin secim barajini yuzde 20 yapip baraj disi kalan partilerden topladigin vekillerle 400 vekil yapip bu isi huzur icinde cozseydin ya? Hatta baskanlik sistemine de gerek kalmazdi o vakit. O cogunlukla istedigin anayasayi yapardin. Aklima takildi, hayir cikarsa boyle bir
Hazir MHP'nin destegini almissin secim barajini yuzde 20 yapip baraj disi kalan partilerden topladigin vekillerle 400 vekil yapip bu isi huzur icinde cozseydin ya? Hatta baskanlik sistemine de gerek kalmazdi o vakit. O cogunlukla istedigin anayasayi yapardin.

Aklima takildi, hayir cikarsa boyle bir senaryo bekler mi bizi? STKlar falan demeyin, kimseyi ipledigi yok zat-i sahanelerinin.
0
insanlik icin buyuk bir adim
(09.04.17)
Bu kez MHP de baraj disinda kalir. MHP'den gelecek oylar tumuyle kaybedilir. Hayir cikarsa 7 Haziran sonrasi gibi olur.

Bir de Kurtler de MHP'liler de destek veriyor. Hayir cikacagini hic sanmiyorum.
0
Traveller
(09.04.17)
traveller hangi mhp liler destek veriyor? uydurun uydurun dizin ipe. mhplilerin %90 ı hayır diyecek. mhp nin mitinglerini bile akp lile yapıyor rezalet o derece ayukka çıktı. devlet bahçeli fiilen bitmiştir son demlerini oynuyor.

evet ben ve ailem hayırcı mhpliyiz.
0
haskoylu deli hasan
(09.04.17)
tam olarak demek istediginizi anlamadim ama mhp bir sonraki secimde baraji gecemeyecek zaten [buyuk ihtimalle] dolayisiyla %20'yi gecmeleri imkansiz. yani boyle bir fikre mhp'nin destek vermesi olasi degil. ha devlet basgan'in kafasindan gecenleri bilemeyiz ama muhtemelen vermezdi diye dusunuyorum. ayrica %20 secim barajini ne ulusal ne uluslararasi arenada kimseye aciklayamayiz. hala uluslararasi orgutlere uyeliklerimiz, imzaladigimiz uluslararasi sozlesmeler vs. var.

ayrica hangi kurtler destek veriyor abi? her secim oncesi ayni tantana.
0
kassiopeia
(09.04.17)
Mhpde evet diyecek bir kitle var ben onlara mhpnin huloculari diyorum. Ama agirlik hayir diyecek
0
donorcrimeperson
(09.04.17)
Böyle daha oyalayıcı. Nereden baksan 6 aydır referandum konuşuyoruz. Arada Suriye fiyaskosu kaynadı, yakılan askerler kaynadı, rekor kıran işsizlik kaynadı, fırlayan euro-dolar kaynadı, yükselen kriz kaynadı, artan dış borç kaynadı, kaynadı da kaynadı. Arada varlık fonu meselesi de çıktı. Akaryakıta son 6 ayda yüzde yirmiye yakın zam geldi, arabaya ötv Zammı geldi, kimsede gık yok.

Böyle fırsat kaçar mı?
0
babilbaligi
(10.04.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.