Giriş
(13)

En sevdiğiniz 80'ler şarkıları hangileri?

iwasbornonamountainside
80'lerden bir playlist hazırlıyorum. Bütün önerilerinize açığım :)
80'lerden bir playlist hazırlıyorum. Bütün önerilerinize açığım :)
0
iwasbornonamountainside
(18.10.17)
Iron Maiden - 2 Minutes to Midnight www.youtube.com

bütün önerilere açığım dedin \m/
0
AlsterWasser
(18.10.17)
self control'suz 80'ler listesi eksik olur bence

www.youtube.com
0
der meister
(18.10.17)
Taylor Dayne de olsun orda.

tell it to my heart -- > www.youtube.com

I'll be your shelter --> www.youtube.com
0
AlsterWasser
(18.10.17)
sweet child of mine
(klişeden öldü)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.10.17)
yes-owner of a lonely heart
cheri cheri lady, you're my heart/soul, brother louie - modern talking
toto - hold the line
0
Bruce
(18.10.17)
Another day in paradise
Boat on the river
Jeanne
Ice ice baby
Lambada
0
a r a m i s
(18.10.17)
burn in hell - twisted sister
youth gone wild
quicksand jesus
i wanna be somebody - wasp
child in time
0
skid row
(18.10.17)
abba - the day before you came
starship - nothing gonna stop us now
starship - we built this city
survivor - burning heart
robert tepper - no easy way out
alphaville - forever young
bananarama - cruel summer
bananarama - venus
dead or alive - you spin me round
the jacksons - can you feel it
men at work - who can it be now?
cyndi Lauper- time after time
bonnie Tyler - total eclipse of the heart
0
sporty
(18.10.17)
Top Gun müziği- Take my breath away yoksa o 80'ler eksiktir ;)

www.youtube.com
0
orion
(18.10.17)
Depeche mode - lie to me / strangelove / behind the wheel / never let me down again
0
EasyTiger
(18.10.17)
Toto - Hold The Line denmiş, + on milyon yapıyorum.
A-ha - Take On Me
Journey - Don't Stop Believing ile Separate Ways
Alice Cooper - Poison
Phil Collins - Against All Odds
Bon Jovi - Livin' On A Prayer
Simply Red - Stars
Hall & Oates - Maneater
Billy Ocean - Caribbean Queen ile Suddenly
Michael Sembello - Maniac
Whitesnake - Is This Love
Cutting Cree - I Just Died In Your Arms
Culture Club - Karma Chamelion
Def Leppard - Love Bites
Duran Duran - Come Undone
Bir de Guns 'N Roses - Don't Cry
0
aychovsky
(19.10.17)
madonna - la isla bonita ilk ezberlediğim şarkıydı
falco - jeanny
modern talking - brother louie
0
devilone
(19.10.17)
MJ- Billie Jean, beat it, neredeyse bütün şarkıları
Madonna: La isla bonita
Eurythmics - Sweet dreams
kim söylüyordu hatırlayamadım ama footloose
Cyndi Lauper - Girls just want to have fun
Rocky'de çalan Eye of the tiger
Nena -99 Luftballons
0
SiyamkedisiZorro
(19.10.17)
(4)

Neden olmuyor?

yaren
SelamNeden kendime ait rutinler oluşturamıyorum merak ediyorum. Şimdiye kadar hayatımda hiç rutinim olmadı, okul ve iş dışında. Olmasını istedim, mesela belli saatlerde yemek yiyeyim dedim, aşırı bunaldım. Hiçbir zaman düzenli çalışamamışımdır mesela. Düzen tutturamıyorum. Sebebi ne olabilir, çözümü
Selam

Neden kendime ait rutinler oluşturamıyorum merak ediyorum. Şimdiye kadar hayatımda hiç rutinim olmadı, okul ve iş dışında. Olmasını istedim, mesela belli saatlerde yemek yiyeyim dedim, aşırı bunaldım. Hiçbir zaman düzenli çalışamamışımdır mesela. Düzen tutturamıyorum. Sebebi ne olabilir, çözümü ne olabilir?
0
yaren
(18.10.17)
kendini zorlamayı sevmiyor olabilirsin. ama zorlamayınca da bir şeyler elde edilmiyor.

Başlangıç her zaman en zoru ama sonrasında daha kolaylaşıyor işler. dolayısıyla gerekli motivasyonu sağlayıp sadece o adımı adıp sonrasında elde edeceğin kazanıma odaklanmanı tavsiye ederim.

yani tamam rutin istiyorsun ama neden? belki de ulaşmak isteyeceğin kazanımlar hakkında eksiksindir ? yani bir seni motive eden ve elde etmek isteyeceğin bir amaç uğruna bir rutin oluşturursan, bırakma anlarında kendi "nedenini" kendine hatırlatıp devam etmen daha kolay olabilir.

ayrıca kendini ödüllendirmeyi de deneyebilirsin.
0
AlsterWasser
(18.10.17)
sıkılıyorsunuzdur, odaklanamıyorsunuzdur.
Sizi çok zora sokan bir durum mu ona bakmak lazım.Yani her gün aynı saatte yemek yemek ne değiştirecek.
Bazı insanlar her gün düzenli çalışmak yerine, teslim öncesi 2-3 günde toparlayabilir işlerini.o süreç yaratıcılığı tetikliyordur hatta vs.

özel olarak size kazanım sağlayacak bir konuda rutin oluşturmak istiyorsanız hedefleri küçük tutarak başlamak lazım sanırım.Birçok kişisel gelişim kitabında da yazar ya, her gün 1 saat kitap okuyacağım demek yerine her gün 5 sayfa kitap okuyacağım demek işin gözünüzde büyümesine engel olur ve aslında her seferinde 5 sayfadan çok daha fazla okursunuz.
Başlamak en zor kısmı, başlangıç hedefiniz küçük olursa uygulamaya başlamak kolaylaşır.
0
demoniclewinsky
(18.10.17)
uykum var, yoksa guzel soru...

bir defa, belli saatlerde yemek yemek anlamli bir hedef, bence degil.

duzenli calismaya gelince... ya duzensiz calisiyor ama deadline'lari karsilayabiliyorsak? bu durumda duzenli calismanin da sart oldugunu dusunemiyoruz.

rutin biraz buyudukce, zamanin daraldigini hissettikce oluyor; idare bizde hissedelim diye.

bence rutin'den ayni seyleri anlamiyoruz: bence rutin dusunmeden yaptigim seyler, mesela...

sizin icin ne?
0
e haliyle
(18.10.17)
Rutinin olması gerekiyor mu? Yani, rutinin yoktur ama hayatın yerli yerindedir; o zaman bir rutin arayışına gerek yok. En kolay olduğu için sporu örnek vereyim. Haftada 3-4 gün spor yapıyorsundur ama saatleri sana kalmıştır; illa akşamları belirli bir saatte olmak zorunda değilsindir. Her gününün programı birbirinden farklıdır; bir günün rutini diğer güne uymuyordur. İstediklerini yapıyorsan, rutine bindirmeye kasmanın anlamı yok. Beslenme konusunda bir sorunun olmadıkça, her gün aynı saatte yemek yemek için uğraşmak zorunda değilsin sonuçta.

Bunun dışında, bir sorun olduğu halde kendini düzene çekemiyorsan; sorun hayatında da olabilir, disipline yaklaşımında da. Örneğin, bir gün 8-18 çalışırken, öbür gün 12-23 çalışabiliyorum. Dolayısıyla, aynı saatte yatıp kalkmam mümkün olsa bile, günün kullanımı açısından verimli olmuyor. Erken kalktığım günde erken yatmaya uğraşıyorum, geç kalktığım günde geç yatmaya. Dolayısıyla, 'Ben her gün aynı saatte yemek yiyeceğim' dersem, istesem de yiyemem. Ya aşırı aç kalırım ya da birkaç saatlik uykudan sonra yemek için kalkmak zorunda kalırım.

Sıkılıyorsan ve bırakıyorsan, ya disipline gelemiyor olabilirsin ya da o disiplinin sonunda elde edeceğin şey buna değmeyen, çok büyük getirisi olmayan bir şey olabilir.
0
aychovsky
(18.10.17)
(11)

Kendinizi 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?

iwasbornonamountainside
Sb
Sb
0
iwasbornonamountainside
(17.10.17)
kira gelirleriyle veya faizle gecinen biri olarak goruyorum. yani 40 yasindan onceki en buyuk amacim calismayip ortalama bir gelirle yasamimi surdurmek.
0
baldur2
(17.10.17)
kendimi göremiyorum.
0
booty hunter
(17.10.17)
baldur2 +1 = baldur3
:ppp
0
nıç
(17.10.17)
Belki ve umarım ölü olarak umarım mezarda.
0
sodakapagi
(17.10.17)
mülteci kampında yemek sırasında kaynak yapanlarla tartışırken :)
0
redeath
(17.10.17)
şu an oldugum yerde.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(17.10.17)
Ben de görmüyorum.

10 sene çok büyük bir zaman. 10 sene önceki halime ne kişi olarak benziyorum, ne de 10 sene önce olacağımı düşündüğüm bir yerdeyim. Alanımda akademisyen olmak istiyorum ama kısmet.
0
aychovsky
(17.10.17)
günlük gidip geleceğim bir işim olmadan para geliri sağladığım, buna bağlı hiçbir şey yapmadan ya da ne istersem yapabileceğim bir hayat.
0
gezegen olan pluton
(17.10.17)
10 sene tabii ki çok uzun bir zaman ama umarım yurtdışına çıkmış olurum. hazırlığa yeni başladığımı ve yurtdışı için en büyük şansımın yüksek lisans olacağını düşünürsek, normal şartlarda bundan 5-6 sene sonra çıkmış olmam, 7-8 sene sonra da yüksek lisansı bitirmem gerekir. haliyle avrupa veya rusya'da düzenli bir gelirimin, oturmuş düzenimin olmasını ya da yapacak olursam doktoranın son demlerinde olmayı beklerim 10 sene sonra.

fiziksel ve mental olarak sağlığım yerinde olsun ve LÜTFEN türkiye'den daha iyi bir ülkede olayım. gerisi çok mühim değil. hallolur. ama buradan her istediğinde çıkıp gidemiyorsun işte. onu halletmem lazım.
0
der meister
(17.10.17)
babam işleri düzeltmiş, ben de işimi bırakıp onun yanına geçmişim meğersem. babasının holdinginde spor arabalarla gezip ne işe yaradığı belli olmayan berke olmak istiyorum.
0
rahip janick
(17.10.17)
404 not found
0
i m cool with that
(17.10.17)
(16)

Hayallerinizi gerceklesmeden once başkalarıyla paylaşıyor musunuz?

ceann deas
Gecen gun dusunurken bir şey farkettim, olmasini istedigim bir şeyi baskasiyla paylastigimda gerceklesme ihtimali %90 bile olsa olmuyor. İcimde tutup kendime sakladiklarim daha çok gerçekleşiyor. Bu yuzden artik bir seyi olana kadar insanlarla paylasmamaya karar verdim. Siz baskalarina anlatır misin
Gecen gun dusunurken bir şey farkettim, olmasini istedigim bir şeyi baskasiyla paylastigimda gerceklesme ihtimali %90 bile olsa olmuyor. İcimde tutup kendime sakladiklarim daha çok gerçekleşiyor. Bu yuzden artik bir seyi olana kadar insanlarla paylasmamaya karar verdim. Siz baskalarina anlatır misiniz yoksa icinizde mi tutarsiniz?
0
ceann deas
(17.10.17)
Hiç bi hayalim olmadi o yüzden bilemedim.
0
hayal hava yollari
(17.10.17)
Anlatırdım ama hep bozulduğunu ve insanlara açıklama yaparak daha çok üzüldüğümü farkettikten sonra anlatmamaya başladım. Sadece sevgilimle paylaşıyorum
0
dedi ayca
(17.10.17)
aile dışına hayır, çünkü rasyonel değiller ve küçük düşünüyorlar.
0
christopher nolan
(17.10.17)
Asla, asla, asla. 2 hatalık vardı zamanında paylaştım. Saçma sapan, traji komik sebeplerle suya düştü. Içten içe düşündüğüm her hayal ise, örgü örer gibi yavaş yavaş işliyor.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(17.10.17)
*hayal
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(17.10.17)
benzer durum benim de başıma çok geliyor, bildiğin hevesim de elimde patlıyor ya la :( o yüzden ben de çenemi tutup anlatmamaya çalışıyorum. hayır bilimsel kafalı bir insan olmasam "nazar deyiyi" dicem de...
0
pasp
(17.10.17)
Paylaşmıyorum kimseyle, yapabilirsem de yapamazsam da konunun tek muhatabı benim. Misal 8 senedir yüksek lisans tezime başlayamadım, artık bu konu hakkında kimseyle konuşmuyorum, ama bitirme hayalim tabii ki var.
0
elikası
(17.10.17)
cureforlove'ın dediğini diyecektim, sözlük girdirmedi. Ona ekleme yapayım.

Birine ya da birkaç kişiye bir hayalinizi anlattığınızda, daha doğrusu, ötesinde heyexanınızı paylaştığınızda, o hayale kavuştuğunuzda elde etmeniz gereken başarı hissinin bir benzerini yaşarmışsınız. Yani, o gazla anlatırken beyniniz "Başardım da, onu anlatıyorum. Başardığım için heyecanlı heyecanlı anlatıyorum" dermiş. Dolayısıyla, yalandan ve küçültülmüş bir baları hissi yaşarmışsınız anlatırken. Bu yüzden de, yeterince kişiye anlatırsanız, artık beyin iyiden iyiye başarıya ikna olduğu için daha fazla o şeyin peşinde koşmak istemezmiş, "Zaten başardım, daha ne koşayım" diye kendini salarmış.

Buraya kadarki zaten cureforlove'ın dediği, ekleyeceğim kısım şu: Hayal etmek de hayallerimize ulaşmamıza engel. Yani, o başarılı günleri hayal ettikçe aslında hak etmediğimiz, yalancı bir başarının zafer sarhoşluğunu yaşıyormuşuz; o yaşadığımız hayalin heyecanı değilmiş. Dolayısıyla, hayal edilmesi gereken başardığımız zaman ne olacağımız, nasıl olacağımız değil; nasıl başaracağımız kısmı imiş. Yani, diyelim ki bir şarkıcı olmayı hayal ediyorsunuz. Hayaliniz uluslararası bir star olmak. Başarılı halinizin hayali uzun sürmemeli, bir noktadan sonra beyin "Ben kendimin starı oldum zaten" deyip sallamıyoe. Hayakiniz gerçek etkisi yapıyor. Balarılı döbemlerin kısa kısa, bir iki ekran görüntüsü eşliğinde, atıyorum, şan eğitimi almanın hayalini kurmak gerekiyormuş. Hayalin öyle tatmin edecek kadar uzun tutulmaması, hayalden düşünce aşamasına geçilmesi gerekiyormuş. Daha doğrusu, hayal düşüncelerin ve planların Powerpoint sunumu gibi olmalıymış.
0
aychovsky
(17.10.17)
Bu yüzden paylasmiyorum. Baskalari sizin kafanizda olmadigi icin ya "Olmaz" Diyecekler ya da "Yapamazsin" Diyecekler. Bu yuzden anlatmak yerine hayata gecirmeye calisiyorum. Baskalarinin ne dedigi umrumda degil.
0
evimin paspasi
(17.10.17)
benden akıllı benden pozitif benden mantıklı kişilerle seve seve paylaşırım bana akıl verirler fikir verir yol gösterirler .
alay edecek küçümseyecek kimse ile konuşmam.
0
devilone
(17.10.17)
hayır çünkü insanlar eksik arıyor. hayal bu. bugün olmazsa yarın gerçekleşir. ya da 10 yıl sonra. ama insanlar bilirse sürekli şevkini kırmak isteyebilir. ya da gerçekleştirmek istemeyebilirsin. sonradan hevesin kaçar. millet noldu yapamadın mı falan diye kendini tatmin edebilir.
0
black mamba
(17.10.17)
cureforlove ve aychovsky'a ek olarak.

www.hurriyet.com.tr
0
hononu
(17.10.17)
Ay ben yabıştırıyorum hemen! Zaten hayal, istek paylaştiğim bir elin parmak sayısını gecmez. Yok ya, iki el, iki el. 10 vardır. Içim de ne tutacağim ya, doldu taştı ıçim, yeter. Beynimin de bir sinyal verdığı yok, çatır çatır başardım.
0
velvetmorning
(17.10.17)
Çok istediğim bir şeyse gerçekleşene kadar anlatmıyorum, hatta gerçekleştikten sonra belli bir süre bekliyorum garanti olsun diye.

İnsanların çok kıskanç ve haset içinde olduklarını düşünüyorum çünkü eskiden her söylediğim şeye nazer değdiriyorlardı.
0
powerpufgirl
(17.10.17)
Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(17.10.17)
hevesinin kırılmaması için paylaşma. Bunu sadece biz değil, tüm mentorlar diyor.
0
karpuzpeynirekmeksu
(17.10.17)
(15)

Yurtdışına gidip ülkesini kötüleyen Türk

apolitikherif
Hakkında ne düşünürsünüz? Tamam kendi içimizde tartışalım sövüp sayalım ama elin amerikalısının rusun yanında da aynı şekilde davranmak pek hoş değil bence.
Hakkında ne düşünürsünüz? Tamam kendi içimizde tartışalım sövüp sayalım ama elin amerikalısının rusun yanında da aynı şekilde davranmak pek hoş değil bence.
0
apolitikherif
(16.10.17)
bu tür konularda gerçekçi davranıyorum sormadıkça bir şey söylemiyorum ama sorarlarsa da kendi fikirlerimi söylüyorum. Kötülemek yada gerçek dışı savunma yapmıyorum
0
basond
(16.10.17)
söyledikleri doğru ise haklıdır, anlatır.
0
sttc
(16.10.17)
neden hoş değil?
0
sta
(16.10.17)
doğruları söylemek kötülemek demek değil.

doğrusu türkiyenin çok övülecek bir yanı da yok.

Durduk yere gerçekleri çarpıtmak başka objektif olmak başka.

Övünülmeyecek şeyini öven olmaktan iyidir.
0
AlsterWasser
(16.10.17)
yo, aksine senin söylediğin şey bana şapşalca geliyor.
0
doxanikee
(16.10.17)
bknz: terörist.
0
hayal hava yollari
(16.10.17)
ulkenin kotu olmasi var, berbat olmasi var.

"neden suriye'de savasa on ayak oldunuz", "neden o kadar gazeteci hapiste, fetocu diye onbinler hapiste, hukuk yok mu", "neden almanya'ya hollanda'ya nazi deyip duruyor rte" vb. onlarca soru sorunca gereken cevaplari veriyorsun.

keske ekonomik kriz falan olsa da kolay yerden gelse sorular.
0
lanc
(16.10.17)
Senin dusuncen cok sacma, yalan soylemiyorsa dogru olani yapiyordur, Turkiye artik yasanacak bir yer olmaktan cikma dogrultusunda ilerliyor, su an bile yasamayi tercih etmeyecegim bir lokasyon, her acidan fail, bunlari farkli bir millet vatandasi ile paylasmakta sakinca gormuyorum.

Sadece ulkesi hakkinda guzel yanlarini anlatan, kotu yanlari yokmus gibi lanse eden insan benim gozumde salaktir.
0
purple rain
(16.10.17)
eğer uluslararası arkadaşlıklarınız varsa yurtdışına gitmeye de gerek yok bunun için. havadan sudan konuşurken "aa bu bizde böyle, sizde şöyle" muhabbeti olunca ülke zaten kendi kendini kötülemiş oluyor. biz sadece olanı aktarmış oluyoruz. bizim yapabileceğimiz bir şey yok. şu an ülke olarak pozitif durumda olduğumuz bir diyaloğa giremedim. çalışmalarım sürüyor :)
0
desdenova34
(16.10.17)
Ne yapalım, yabancılar "Ama duble yol var"ı yemiyor. Kötü yanından sorarlarsa kötü yanından, iyi yanından sorarlarsa iyi yanından anlatıyorum. Durduk yerde "Türkiye'de böyle yürünse tecavüz ederler" de demiyorum, "Oh, Gaziantep'in yemekleri olacaktı şimdi" de demiyorum. Ülke sırf kötü veya iyiden oluşmuyor. Ne denk gelirse o.
0
aychovsky
(16.10.17)
Gizli akp'li hezeyanları bunlar. İtiraf et kendine.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(16.10.17)
Onlar da az cok biliyorlar zaten. Birisi bana 15 temmuz anma törenini izledin mi diye sordu, düşün. Öyle fanus içinde değiliz.
0
oldboy
(16.10.17)
ben dürüst olmaya çalışıyorum. özellikle kötülemem. ama diğer milletler de kötülüyor varsa kötü bir şey.
0
benaslindayohum
(16.10.17)
bu ülkeyi en çok ben eleştirsem de ben bu tiplerden hoşlanmıyorum açıkçası, hele şu youtube'da almanya'da yaşayan eleman var, market alışverişi yapmıştı bir ara; işi gücü almanya ile türkiye'yi karşılştırıp TR'ye laf sokmaktı, inanılmaz irite olmuştum, tamam türkiye kötü, almanya daha iyi ama bunu her anda dile getirmek bence eziklik.
0
gezegen olan pluton
(17.10.17)
onecelikle kavramlar uzerinde uzlasmak lazim

kotulemek nedir? "turk insani saygisiz" gibi genelleme iceren cumleler kotulemektir.

elestirmek nedir? "turkiyede insanlar siraya girmeyi bilmiyor, bu saygisizliktir" bu elestirmektir, bir konu uzerinden durum elestirisidir

yapici elestiri nedir? "turkiyede insanlar siraya girmeyi bilmiyor, bu saygisizliktir ve bu konuda kucuk yasta cocuklar egitilmeli, bir kultur olusturulmali"

insanlarin yapici elestirileri dikkate alinmaz ise, sadece elestirmeye baslarlar. onlar da dikkate alinmazsa kotuleyen insanlar cikacaktir. insanlar niye kotuler, ya kinleri nefretleri vardir. ya da elestirilerinden sonuc alamamislaridir. elestiren insanlarin, hele yapici elestiren insanlarin tek amaclari daha iyi turkiyedir. daha iyi turkiyeyi hayal etmese adamin umrunda olmaz ki, zaten yurt disinda yasiyor. ama diger taraftan kotuyen adamin aslinda kini vardir, bunun nedeni kendi kafasindaki irkci dusunce olabilir, ya da turkiyede kotu bir anisi vardir. bu durumdan da kendimize ders cikarmamamiz lazim, insanlar turkiyeden kotu anilarla ayrilmasin , hep guzelliklerini hatirlasin diye.
0
emrahday
(17.10.17)
(15)

tek basina yapmaktan en cok keyif aldiginiz seyler?

dokunmakalbime
kendimden basliyim ki ne tarz seyler sorudugum hakkinda fikir sahibi olun:)cafede kitap okumaksariyer, adalar, kadikoy vs.. vapurla gezmekcuma.cmrtesi bir bar'a gitmek
kendimden basliyim ki ne tarz seyler sorudugum hakkinda fikir sahibi olun:)

cafede kitap okumak
sariyer, adalar, kadikoy vs.. vapurla gezmek
cuma.cmrtesi bir bar'a gitmek
0
dokunmakalbime
(16.10.17)
Dizi izleyip sagliksiz seyler yemek

Kahve yapip ders calismak
0
Traveller
(16.10.17)
bütün gün evde oturup maç izleyip bahis yapmak.
her zaman gittiğim meyhanede arkada bir masada oturup rakı içmek.
0
dostlarorkestrasi
(16.10.17)
balık tutmak. bunu babamla da yapmak zevkli. ayaklarımı uzatım belgesel vb. izlemeyi de çok severim
0
silah taciri
(16.10.17)
Yemek yapmak hatta daha iyisi pasta tatlı yapıp saatlerce mutfağı birbirine katmak. Aşırı keyif alıyorum, bir de mutfağı arkamdan toplayacak biri olsa hep yaparım.
0
kobuzchu kiz
(16.10.17)
çarşı pazar avm gezmek
akşam yürüyüşe çıkmak
bi de kulaklıkta son ses saçma sapan müzikler dinlemek
0
sedat peker in yegeni
(16.10.17)
Okul kütüphanesinde çok rahat bir koltuk var orada yayılıp kitap okumak
0
powerpufgirl
(16.10.17)
bisiklet sürmek. özellikle istanbul sınırları dışına çıkmak.
0
lazpalle
(16.10.17)
Uyumak
0
secrexv3
(16.10.17)
koşmak
0
füt
(16.10.17)
Saatlerce makale okumak
Müzik dinlemek
Yemek yemek
Alışveriş yapmak
Kuaföre gitmek
Masaja gitmek
0
perfectum
(16.10.17)
Abur cubur yemek. Başkalarıyla yaparken zevk alamıyorum
0
mutlusismankedi2015
(16.10.17)
bisiklet ve sinema var bende
0
emeritus
(17.10.17)
motosiklete binmek, yürümek, kamp kurmak, film/dizi vs.
0
mirty
(17.10.17)
Birçok aktiviteyi tek basima yaptigimdan dolayi, hepsini tek basima yapmaktan keyif aliyorum.
0
evimin paspasi
(17.10.17)
Yürümek, gezmek, müzik dinlemek, dizi/film izlemek, mümkünse bisiklete binmek, manzara izlemek. Bu tarz şeyleri tek başıma daha çok seviyorum.
Makale/dergi/kitap okumak
0
aychovsky
(17.10.17)
(2)

Makaleleri hızlı okumak

ovungec zeus
Okumam gereken çok makale ama az vaktim var. Bu makaleleri en kisa zamanda ve en verimli şekilde nasıl okurum? Belli bir teknik var mı?
Okumam gereken çok makale ama az vaktim var. Bu makaleleri en kisa zamanda ve en verimli şekilde nasıl okurum? Belli bir teknik var mı?
0
ovungec zeus
(15.10.17)
Sadece özet-giriş-sonuç bölümlerini okuyun. Anlamadığınız yerler için makalenin içine bakın.
0
aychovsky
(15.10.17)
valla bir kaç tane okuyunca zaten hızlanıyorsun baya. sonuç bölümleri yetiyor zaten çoğunlukla. 2 dakka da genel olarak göz gezdirirsin olur biter ..:)
0
omonia
(15.10.17)
(13)

Eşinizden swinger eş değiştirme teklifi alsanız?

denizaya
Demin sözlükte popüler swinger konusunu okudum. Vay be dedirten entryler okudum...Kısa ve net soruyorum; ciddi düşündüğünüz sevgiliniz, sözlünüz, nişanlınız, nikahlı eşiniz eş değiştirme (swinger) teklif etse, tavrınız ne olurdu?
Demin sözlükte popüler swinger konusunu okudum.

Vay be dedirten entryler okudum...

Kısa ve net soruyorum; ciddi düşündüğünüz sevgiliniz, sözlünüz, nişanlınız, nikahlı eşiniz eş değiştirme (swinger) teklif etse, tavrınız ne olurdu?
0
denizaya
(15.10.17)
Kabul ederdim muhtemelen.
0
rahip janick
(15.10.17)
hayir derdim.
0
baldur2
(15.10.17)
Sapık olduğunu söyleyip kliniğe yatırırdım
0
sagin
(15.10.17)
kar-zarar oranına bakarak karar verirdim.
0
doxanikee
(15.10.17)
atla arabaya gidelim derdim. boyle bi insan oldugum icin evlenmek sacma geliyor
0
mayeskuel
(15.10.17)
Soruyu okurken bile gerildim ya sen ne diyorsun?
0
ismira007
(15.10.17)
Bunu sorduktan sonra kendisi benim için “bir yabancı” olur
0
mevsimler
(15.10.17)
"aman tanrım" dirdim, "bu da mı başıma gelecekti"... sonra feryat figan; "havar gomşular havaaar, benim bey gavat çıktı"... :(
0
patty duke
(15.10.17)
Gavatlik yapmıyorum derdim.
0
secrexv3
(15.10.17)
Cinsel konularda bana uç gelen şeylerin başkasına normal gelmesini garip karşılamıyorum ya da sapıklık, gavatlık olarak görmüyorum. Cİnsel dünyanın sınırı yoktur bence ama ben swinger'lıkta rahat edemezdim. O yüzden bayağı bozulurdum.
0
aychovsky
(15.10.17)
ilişkiye göre değişir. open relationship ise bu konuda ortak karar alınmış ise baştan sorun teşkil eden bir teklif değil.

ha değil ise gayet standart bir ilişki içinde birden böyle bir teklifle gelse hoş olmazdı. bozulurdum.

beni gavat yerine koymasına veya onun sapık olmasına bağlamazdım bu arada.
0
AlsterWasser
(15.10.17)
ayrılırım
0
zuppa
(22.01.18)
yargılamazdım ama bana göre olmadıgından, uyum saglayamayacagımdan ayrılmamızı önerirdim. bu onun için çok merak ettiği, heyecan uyandırıcı, onu tahrik eden vs birşeyse ayrılmamızı önerirdim. yalnızca öylesine bir meraksa bunu unutmasını söylerdim.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.01.18)
(4)

İş değişikliği/endişe/başarısız olma korkusu

body electric
Herkese selam,1.5 yılı aşkın bir süre önce ilk iş deneyimimi edindiğim bir kurumsalda işe başladım, Bir şekilde kendimi geliştiremeyeceğimi, belli bir alanda uzmanlaşamadığımı hissettiğim için mezun olmadan önce de aklımda olan her zaman çalışmak istediğim bir sektöre geçtim. Önceki yer ar-ge iken ş
Herkese selam,

1.5 yılı aşkın bir süre önce ilk iş deneyimimi edindiğim bir kurumsalda işe başladım, Bir şekilde kendimi geliştiremeyeceğimi, belli bir alanda uzmanlaşamadığımı hissettiğim için mezun olmadan önce de aklımda olan her zaman çalışmak istediğim bir sektöre geçtim. Önceki yer ar-ge iken şimdiki yer ise biraz daha it sayılır. İkisi de marka değeri yüksek yerler.

Mevcut işim iş tanımı gereği oldukça sıkıcı bir işe benziyor; fakat doğru kullanılır, iyi aksiyonlar alınırsa geleceği açık diyebilirim. (GSM firmalarından biri bu arada)

Ama önceki işimle o kadar bağlantısız ki haliyle iki haftadır üstümde bir şok etkisi var, önceki işimde kendimi kanıtlayıp konfor alanı elde etmiştim; ama şimdi tamamen bilmediğim bir iş, ortam, insanlar. Ve ben başaramamaktan inanılmaz korkuyorum. Haliyle bile isteye verdiğim kararım arka planda sürekli "acaba yapmalı mıydım"a dönüyor ve mevcut işime odaklanamıyorum bir türlü.

İş değişikliklerinde bu normal bi süreç midir? Henü genç yaşta aldığım radikal bir karar oldu bu. Nasıl atlatabilirim, önerileriniz var mı?
0
body electric
(14.10.17)
süreç normal mi?
-evet normal.
0
tosunpasa
(14.10.17)
çok normal hissettiklerin. merak etme şuan işe girdiğin yer de hem henüz 1.5 senelil iş geçmişin olduğunun hem de ordaki ilk günlerin olduğunun farkındalar. haliyle olabildiğince (mantıklı) sorular sorarak işi kapmaya çalışabilirsin. hem insanlarla kaynaşırsın, hem de birine bir şey öğretme duygusunu herkes sever iş ortamında, onlara bu fırsatı sunmuş olursun. hem de işe adaptasyonun artar. emim ol ilk iki aydan sonra çok daha rahatlayacaksın. ilk işini düşün aynen öyle. 5-6 seneye yaklaşmadıkça kimse hemen işe girişmeni beklemez zaten.
0
blacksky
(14.10.17)
İşinde kendine konfor alanı oluşturmuş, kıdem almış kişiler mutsuz olsa bile, idealleri doğrultusunda ilerlemese bile başka bir sektöre, firmaya geçmezler çünkü buna cesaret edemezler.

Sen etmişssin. Bu yaşadığın normal süreci atlatıp mutlu olacağın sektörde yükselmeye bak.
0
axl
(14.10.17)
O kadar normal bir süreç ki bu, şu an her şey yolunda gitse, her şeyi anlasan, her ortama cıva gibi girip çıksan anormal olurdu.

Öncelikle karar süper bir karar olmuş, konfor alanından çıkmayı göze almak her yiğidin harcı değil. Sadece şu kararı verip uygulamak bile başlı başına başarının ta kendisi.

Verdiğimiz kararların, özellikle radikal olanların, meyvesini elde edene kadar belirli bir zaman geçiyor. Radikal karar alan herkesin düzeni oturana kadar bir her şeyin kötü gitme hikayesi, bir 'Alışamıyorum / ne yapacağım' süresi vardır. Üstelik daha iki hafta olmuş, daha verdiğiniz kararın gerçekleştiğini yeni yeni anlamışsınızdır ve bir 'Ne halt ettim ben' düşüncesi, bir soğuk duş etkisi yeni gelmiştir. Panik normal.

Yalnız, şu anksiyete işi biraz sıkıntılı. Anksiyeteden çalışamıyormuşsunuz. Geçenlerde bir çalışma okudum (geçenlerde dediğim 5 ay oluyor), Alzheimer için en önemli savaşın konfor alanından çıkmak olduğunu söylüyordu ama öyle 'Eve giderken başka yollardan gidin' gibi değil; 'Öyle çok acısın ki, kendinize gelemeyin', 'Ortalıkta dımdızlak kalacak kadar' gibi. Beyni canlı tutmanın en iyi yolunun canını yakacak kadar konfor alanından çıkmak olduğunu söylüyordu. Şimdi, 'E hani beynim çalışacaktı; benimki panikten, üzüntüden, kaygıdan tutuldu' diyorsunuzdur.

Bol bol nefes egzersizi yapın işe gitmeden önce, kasları sıkıp gevşetin falan. Bu ara fiziksel aktiviteyi arttırın. Unutmayın ki maraton koşuyorsunuz; işe yüklenin ama birdenbire her şeyi öğrenmeyi beklemeyin. Kendinizi boğup saçı başı dağıtmayın. Bunaldıkça kendinizi telkin edin, daha sonra sakin sakin, usul usul çalışmaya dönün. Bu yaşadıklarınız çok çok çok normal. Hissettikleriniz çok çok normal. Başarılı olacaksınız bunda da günü gelince. Kötü hissettiğinizde hislerinizi yazın, kağıda dökün. Kendiniz gibi başkaları varsa onlarla konuşun.
0
aychovsky
(15.10.17)
(14)

Çok makyaj yapmıyorum bi ruj, bi kalem, bi rimel o kadar

kendi kendine yasayan yavrucak
İnsanlarını samimi buluyor musunuz? Yani en temel yerlere yapacağını yapmış zaten daha ne diye çok makyaj yapmamak gibi bir düşünce içerisindeler ya da neden bu düşüncelerini vurgulama isteği taşıyorlar?Yoksa farkındalıkları mı düşük?
İnsanlarını samimi buluyor musunuz? Yani en temel yerlere yapacağını yapmış zaten daha ne diye çok makyaj yapmamak gibi bir düşünce içerisindeler ya da neden bu düşüncelerini vurgulama isteği taşıyorlar?

Yoksa farkındalıkları mı düşük?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(14.10.17)
Bence bunu soran insanın takıntısı yüksek. Daha ne yapsın diye düşünmüyorum, gayet samimi, makyajın 50 adımı var 47’sini atlamış. Asıl daha napsın.

Ayrıca makyaj yapmamakla övünmek de çok saçma, ben de makyaj yapmıyorum günlük olarak fakat hemcinslerimin makyaj yapmamakla bu kadar övünmesini aklım almıyor. Bu övünenler yüzünden bu kadınlar da böyle söylemlerde bulunuyor işte. Eğer samimiyetsiz buluyorsanız sebebi o kadınlar, onlara kızın.
0
ekaterina
(14.10.17)
Samimi buluyorum. Çünkü çok makyaj diye bir şey var gerçekten. Kıyaslama söz konusu, genelde katman katman ciltte farklı bir coğrafya oluşturan kesim.
0
Hendrix'e tapan adam
(14.10.17)
Samimi olmayan bi tarafı yok. Kapsamlı makyaj, kapatıcıların, kontürlerin, fondötenlerin olduğu cilt makyajına dayanır. Bi kalem bi rimel gerçekten de bişey sayılmaz bunların yanında.
0
manuel mandalina
(14.10.17)
Yine bir kadin tarafindan reddedilip buraya aglamaya tum kadinlari kotulemeye geliyorsunuz.
0
Traveller
(14.10.17)
Biz onları öyle de seviyoruz.
0
[GODDARD]
(14.10.17)
farkındalıkları düşük evet. asdfasdfasdfd
0
La Femme D'argent
(14.10.17)
Kesinlikle. Tabii ki çok samimi buluyorum. No makeup makeup yapıyor dışarıdaki birçok kız, birçok kişi hiç makyaj yapmamış sanıyor. Ondan çok daha az makyaj yapan, bir kalem-ruj-rimel kullananı daha fazla yapmış sanıyorlar. No makeup makeup kızını ertesi sabah görseniz tabımazsınız ama diğerinin az çok nasıl olduğunu bilirsiniz. Kalem, ruj ve rimel dediğin şey tam bir makyajın son beş dakikası.
0
aychovsky
(14.10.17)
Kafayı takmadığıniz bı bu kalmıştı, hah şimdi rahat edersiniz.

Bunun fontodeni var, kapaticisi var, farı var, allığı var. Varoğlu var. Evet sadece rimel eyeliner tabi ki az makyaj oluyor.
0
elorelia
(14.10.17)
Bi ruj bi kalem bi rimel bence makyaj yapmamak değil çok az makyaj yapmak.

Bunun kapatıcısı sabitleyicisi allığı fondöteni bronzerı aydınlatıcısı dudak kalemi farı kaş kalemi daha bir ton şeyi var. O yüzden tbaikide az bi makyaj var ama yok denecek az bu kadar şeyi sürdüğünde işte asıl o zaman çok makyaj yapmış oluyorsun
0
powerpufgirl
(14.10.17)
gerçekten makyaj yapmayan biri olarak; “makyaj yapmıyorum, sadece bi kalem sürerim” diyeni bile samimi bulmuyorum. o makyaj yapmıyorsa o zaman ben ne yapıyorum? hem niye utanıyor ki söylemekten. o kalem bir makyaj malzemesi ve onu yüzüne sürdüğünde makyaj yapmış oluyorsun işte :D
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.10.17)
illa her cümleninaltında bir şey aramak yersiz. konusu gelmiş biri bir şey sormuş ki söylüyor kız. yüz elli tane makyaj malzemesi çıkmış kız bi kalem bir rimel sürüyomuş işte doğru söylüyor çok makyaj yapmıyor. bununla övünüp övünmediğini de bilmiyoruz.
0
cilekli krep
(14.10.17)
çok ya da az makyaj diye bir şey yoktur, makyaj ya vardır ya da yoktur. ya sürersin ya sürmezsin.
sen "bi rimel bi kalem bi ruj" sürüyorsan, yüzünde bir bütünlük sağlamana yetiyordur, havanı değiştirecek kadarını 3 ürünle yakalamışsındır ve azdan çoktan bağımsız makyaj yapıyorsundur.
az makyaj yapmanın da, bunu söylemenin de bir getirisi/götürüsü yoktur.

işte insanlara kendinden bahsedecek malzeme lazım, kimi makyajını kimi eşofmanının fermuarını bahis konusu yapar, he diyip geçmek lazım.
0
patty duke
(14.10.17)
İltifat gayretinde olan bir erkeğe ancak makyajla böyle olduğumu söyledim. (İltifat almayı pek beceremem) Kalem ve rimel kullanırım genelde. O makyaj sayılmaz ki, dedi bilirkişi gibi. Makyajdan ne anladığına bağlı. Bence makyaj makyajdır. Başkasına göre de üfürük bir boyama olabilir.
0
fallopian
(14.10.17)
Bunlara ekstra far sürüyorum çok makyaj mı yapmış oluyorum allah aşkına :)
0
Flamboyant
(11.07.19)
(9)

Spor salonunda duşa girerken ne götürüyorsunuz?

Cursed Chico
İç çamaşırı çıkaırıp mı yoksa çıkarmadan gidip orda çıkarıp geri gelince mi giyiyorsunuz?Lif jel sabun?VE bunları spor çantanızda nereye koyuyorsunuz, torbaya mı?
İç çamaşırı çıkaırıp mı yoksa çıkarmadan gidip orda çıkarıp geri gelince mi giyiyorsunuz?

Lif jel sabun?

VE bunları spor çantanızda nereye koyuyorsunuz, torbaya mı?
0
Cursed Chico
(13.10.17)
Gittiğim salonda genel ihtiyaçvar var. O nedenle sadece kendimi götürüyorum.

Çıplak dolaşmıyorum, hatta uyarı bile var "nü dolaşmayın" diye..
0
lcha
(13.10.17)
Lif götürmüyorum.
Havlu, saç havlusu, terlik ve şampuan götürüyorum sadece. Bunlar kullandıktan sonra ıslandığı için torbada alıyorum yanıma.
Dekatlonun şu ince havlularından kullandığımdan çok yer kaplamıyor, tavsiye ederim.
0
kismisolungac
(13.10.17)
Yedek çamaşır götürüyorum. Dikret gittiğimde terleyen çamaşırlarımı çıkarıp torbaya, torbayı da çantaya atıyorum. Duştan çıkınca da yenileri giyip eve gidiyorum. Temizlik ürünü olarak şampuan sadece. Çünkü maksat terin vücuttan gitmesi. Detaylı banyoyu evde yaparım.
0
himmet dayi
(13.10.17)
kismisolungac duş kabininde mi çıkarıyorsun?

havlu saç havlusu bir de spor havlsu, 3 havlu mu?

himmet dayı nerde çıkarıyosrun soyunma odasında mı?
0
🌸Cursed Chico
(13.10.17)
Aynen 3 havlu, duş alma kısmında çıkartıyorum.
Himmet dayının da dediği gibi amaç ter gitsin, keselenmeye gerek yok yani :)
0
kismisolungac
(13.10.17)
şampuan, havlu, boxer.

spordan sonra üstümü çıkarıyorum, boxerla duşa giriyorum. boxerı orda çıkarıyorum. yanıma temiz boxerı da almış oluyorum. duş bitince, duşakabin içinde kurulanıyorum mümkün olduğunca, temiz boxerı da orda giyiyorum. sonra dışarı çıkıp kalan işleri orda hallediyorum.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(13.10.17)
Ben sadece üst tabakayı çıkarıyorum. Yani tişört ve altımda ne varsa onu. Duşa öyle gidiyorum. Su geçirmeyen torba içinde de duştan sonra giyeceğim iç çamaşırı oluyor. Duştan sonra giyinip havluya sarınıp öyle çıkıyorum. Üstümü dolabın orada giyiniyorum. Ama ilk gittiğimde normal kıyafetten spor kıyafete geçişi tamamen soyunmam gerektiği için kabinde yapıyorum. Sanırım daha karışık anlatamazdım. :/
Yanımda giysiden başka bir şey götürmüyorum. Havlu, şampuan vs duş kabinlerinde var. Çıplak gezmiyorum, gezeni de hiç anlamıyorum. Millet kremini sürüyor, arkadaşıyla sohbet ediyor, telefonda konuşuyor falan. Çok saçma geliyor bana.
0
sopiro
(13.10.17)
Salon yan sokakta olduğu için evimde alıyorum. Uzak salona giderken de evimde alıyordum gerçi. Hiç işim olmaz salonda mantar falan kaparım kesin pis heriflerden.
0
hasmetizm 2046
(13.10.17)
Üç havlu ve peştemal ile gidiyorum. Spor havlusu, saç havlusu ve banyo havlusu. Peştemal ile duşa gidiyorum, havlu ile sarınıp dönüyorum. Seyahat boyu şampuan ve sabun/duş jeli götürüyorum duş kısmına. Gerçi duş jeli yapılık geldiği için sabunu daha çok götürüyorum poşet içinde. Lif pek götürmüyorum. Terlik, saç havlusu da gerekiyor. Yedek çamaşır ve çorap götrüyorum. Kirliler ve ıslaklarınayrı poşetlere koyuyorum, eve gider gitmez onları açıyorum. Bunun dışında matara ile su ve müzik dinleyecek bir şeyler de götüryoeum.
0
aychovsky
(14.10.17)
(9)

Bu duyuruda bana fondöten buluyoruz

fraise
Günlük hayatımda fondöten vs kullanmıyorum aslında. Bazı günler çok yorgun ya da hasta oluyorum, bembeyaz suratimla etrafta gezmek de hoş olmuyor. O yüzden maksimum ayda 1-2 kere kullanılacak çok yoğun olmayan, yüzüme maske takmışim etkisi yaratmayacak güzel bir fondöten tavsiyesi istiyorum. Çok nad
Günlük hayatımda fondöten vs kullanmıyorum aslında. Bazı günler çok yorgun ya da hasta oluyorum, bembeyaz suratimla etrafta gezmek de hoş olmuyor. O yüzden maksimum ayda 1-2 kere kullanılacak çok yoğun olmayan, yüzüme maske takmışim etkisi yaratmayacak güzel bir fondöten tavsiyesi istiyorum. Çok nadir kullanacağım için de 150-200 lira vermem bir fondötene. Bu kriterlere uygun önerilerinizi bekliyorum efendim. Teşekkür ederim şimdiden herkese.

Not: bb krem demeyin zira evde bir tane var. Bence iki saat sonra uçuyor o kremler.
0
fraise
(12.10.17)
Dior nude air - dünyanın en güzel fondötenlerinden birisi ama 220 tl. Ayrıca cildini hiç yormadan tıkamadan çok güzel gösteriyor +++ bakım da yapıyor, spf'li olduğu için güneşe karşı da koruması var. Nadiren değil de sürekli kullanmak istersen tavsiye ederim.

www.suslusozluk.com

Nadir kullanım için loreal infallible veya nyx total control drop iyidir.
0
ekaterina
(12.10.17)
revlon colorstay benim hayatımın fondöteni ve indirimde 20 tl gibi bir şeye almıştım. asla maske gibi durmuyor bütünleşiyor. çok kapatıcı da değil galiba, bende sivilce çıkmıyor o yüzden onu bilemiyorum ama birkaç sivilce izim ve pütürlerim var onları gayet güzel kapıyor bana yetiyor. mutlaka dene bence^^
0
regenbogen
(12.10.17)
Ara sıra kullanmak için L'oeral'in True Match'inin küçük olanları güzel. Minik şişe zaten, her gün kullanınca çabuk biter. Kapatıcılığı orta. Bb krem'den az daha kapatıcı, Too faced gibi ağır fondötenlere göre çok daha hafif. Hemen çıkmıyor nemlendirici gibi.
i5.walmartimages.com

Edit: Revlon'un fondötenini kullanmadım hiç ama başka ürünlerini kullandım. Kalite süper. Markaya kefil olurum.
0
aychovsky
(12.10.17)
cilt tipin nasıl? yağlı/kuru/karma? seçeceğin fondöten bunlara göre değişir. mat bitiş mi istiyorsun ya da ışıltı mı hiç belirtmemişsin. mesela yukarda arkadaş true match önermiş ama cildin kuruysa o gitmez bence mat bitişli çünkü kurabiye gibi olursun, ben öyle oldum en azından. aynı markanın lumi magique fondöteni bence daha güzel, sağlıklı bir ışıltı veriyor yüze, kuru ciltlilere çok uygun. senin yerinde olsam 250 lirayı basar bir ysl touche eclat alırdım mükemmel bir fondöten.
0
shin
(12.10.17)
Kuru ciltli değilim. Karma ciltliyim. Mat ya da da ışıltılı bitiş olması çok önemli değil açıkçası. İkisini de kullanabilirim.

Duyurumda belirtmistim aslinda; yılda 10-15 kere kullanacağım şey için 250 lira vermem.
0
🌸fraise
(12.10.17)
Renkli güneş kremlerinden mi kullansan acaba? Sivilce kapatmıyor ama ufaktan renk eşitliyor. Üzerine de allık sürersin. Ben solante acnes tinted kullanıyorum 120 tl.

Loreal true match de çok güzel.
0
jazzabel
(12.10.17)
Aaa la roche un renkli nemlendiricisi var. Benim cildime koyu geldi ama çok güzel.
0
jazzabel
(12.10.17)
iddia ediyorum, lr fondotenden memnun kalmazsan bana ver:)))
48 mı neydi muhteşem dior mior halt etmiş
0
hopp
(12.10.17)
Ben kupkuru ciltliyim. True Match'i bol bol nemlendirici üzerine sürüyorum, iyi duruyor. Tek başına sürmüyorum.

@jazzabel Koyu renkli fondöteni elinde nemlendirici ile karıştırıp sürünce rengi açılıyor biraz, renk yoğunluğunu azaltıyor. Fondöten elinde kalmışsa bu şekilde değerlenir belki.
0
aychovsky
(13.10.17)
(10)

gururlu bi' insan mısınız?

oddyseus
sadece evet/hayır diye de cevap verebilirsiniz. ama ek olarak soru soracağım.siz kesinlikle haklıyken size büyük kötülük yapan birine hakaret ettiniz ve iş mahkemeye geldi. eğer söylediklerinizi geri almazsanız, haklı olduğunuz halde karşı taraftan af dilemezseniz ceza alacaksınız. bu kişinin karşıs
sadece evet/hayır diye de cevap verebilirsiniz. ama ek olarak soru soracağım.

siz kesinlikle haklıyken size büyük kötülük yapan birine hakaret ettiniz ve iş mahkemeye geldi. eğer söylediklerinizi geri almazsanız, haklı olduğunuz halde karşı taraftan af dilemezseniz ceza alacaksınız. bu kişinin karşısına çıkıp af diler misiniz?

not: durum tamamen kurgusal başımda öyle bir iş yok
0
oddyseus
(12.10.17)
gururlu bir insanım fakat bununla gurur duymuyorum.

o duruma düşmeden buradan söylemesi kolay ama af dilemem.
0
rahip janick
(12.10.17)
hayır. dilerim.
0
nevrochaotica
(12.10.17)
dilemem
0
lazpalle
(12.10.17)
Evet. Özür dilenecek kalitede biriyse özür dilerim hakaret ya da küfür ettiğim için ama özür dilenmeyecek biriyse ceza almayı tercih ederim. Af dilemek biraz iddialı bir ifade. Ne olur beni affet falan demem kimseye kolay kolay.
0
dissendium
(12.10.17)
adamin tutumuna bagli. bi laf vardir ya g.te e g.t denir diye... hakaretin tam olarak oturdugu birisiyse ve ceza da cok yuksek bir melba degilse lafimi geri almam.

adam gercekten malsa ismail abi gibi yapar he he der lafimi geri cekerim.
pbs.twimg.com
0
part time pollyanna
(12.10.17)
Evet.
Hayır.
0
mutekebbir
(12.10.17)
Evet gururlu olduğumu düşünüyorum, ama ceza almamak için af dilerim yani "özür dilerim" demekse olay derim, bunu söyleyince gururumdan bir şey eksilmez.
0
peggy
(12.10.17)
Af dilemem.İnatçı ve baya gururluyum.
0
maria puder
(12.10.17)
Gurursuzum, çok gurursuzum.

Genelde haklı da olsam, haksız da olsam özür dilerim zaten. Haklıysam, karşıdan da özür beklerim tabii ama %100 haklı olduğuma inanmam hiç, "Özürlük bir durum varsa, %100'ü tek bir kişinin suçu olamaz" dye düşünürüm ve %1'lik payım olsa da özür dileyiveririm genelde. Aynı şekilde, karşı taraf haklıysa onun da %100 haklı oldupunu düşünmem. Özür dilemem ya da affetmem hemen aynı ana döneceğiz, eskisi gibi güveneceğiz, şen şakrak olacağız veya olanlaeı unutacağız demek değildir. Sadece "Bu yük sadece senin yükün değil" mesajını verip rahatlatmak isterim. İki günlük dünya inatlaşmak için çok kısa bence. "Beşer şaşar" ve "Her şey insan için" atasözleri görüş olarak bana en yakın atasözlerinden. Gurursuzlukla onursuzluk arası çizgi aşılmadıkça benim için sorun yok.

Anlattığınız durumda, iş ne kadar uzarsa özür dilemek de o kadar zorlaşıyor. Genelde bu kadar bekletmem zorlaşmasın ve iletişim yolları kapanmasın diye ilk adımı atarım çoğunlukla ya da ilk adımı atabilecek kadar sakinleşmeyi beklerim en fazla. Anlattığınız durumda ceza almamak için özür dilerim sadece.
0
aychovsky
(12.10.17)
gururdan ve inattan orta yerimden çatlayabilecek bir insanım. haklıyken özür mözür dilemem.
0
shin
(12.10.17)
(9)

Hangi sıfatınızla sevilmek isterdiniz?

illiyet dağı
Ayrı kategoriler için cevaplayabilir misiniz? Eşiniz, yakın arkadaşlarınız ve ilk ailenizin sizi hangi sıfatınızla sevmesini isterdiniz? Sormayı becerememiş olabilirim ama mesela: yakın arkadaşlarım cömert olmamdan/vefakar olmamdan dolayı beni ayrıca sevsin isterdim ; annem zor zamanlarınızda komikl
Ayrı kategoriler için cevaplayabilir misiniz? Eşiniz, yakın arkadaşlarınız ve ilk ailenizin sizi hangi sıfatınızla sevmesini isterdiniz?

Sormayı becerememiş olabilirim ama mesela: yakın arkadaşlarım cömert olmamdan/vefakar olmamdan dolayı beni ayrıca sevsin isterdim ; annem zor zamanlarınızda komiklikler yaparak neşelenmemizi sağlıyor olmamı sevsin isterdim gibi cevaplar olabilir.

Belki sormak istediğim şudur: hangi sıfatınızın bazı önemli insanlar tarafından farkında olunsun isterdiniz?

Cinsiyet ve yaş belirterek yanıtlarsanız hoş olur.
0
illiyet dağı
(11.10.17)
Sıfatsız, sadelik sevilmek istiyorum. Mümkün mü?
0
fever
(11.10.17)
Beni hep çok tatlı diye seviyorlar ama ben yakışıklı olarak sevilmek isterdim. Eli yüzü düzgün bir insanım ama yakışıklılık da başka bir şey. Bugün yakışıklı bir arkadaşıma kızın teki bağıra bağıra laf attı ya. İnanılmaz bir şey yakışıklı olmak.

24, E.
0
dissendium
(11.10.17)
ne kadar şiddetten ve kaostan beslenen bir erkek şeklinde.

vurmalı, kırmalı, ısırmalı, kakmalı.
0
secrexv2
(11.10.17)
Sadece sevilsem yeter. Sıfata gerek yok.
0
kibritsuyu
(11.10.17)
"Shekh Ma Shieraki Anni ("My Sun and Stars" in Dothraki)"
0
jack of hearts
(12.10.17)
Sevgili/eş meş beni 'hepsi bir arada', bulsun isterim. Olabilir miyim kısmı kişiden kişiye çoooook değişir, o ayrı ama genel olarak 'Aradığım 10 şeyin en az 9'u bu paket kapsamında' dese ne güzel olur.
0
aychovsky
(12.10.17)
i0.kym-cdn.com
bu benim için yeter;)
0
late viper
(12.10.17)
Çok yakınsa şeyimle (zeka, anlayış, tatlılık, güzellik vs.)

23,kadın
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(12.10.17)
"yüzüme nefretle bakmayın yeter"
0
regardless of what they say
(12.10.17)
(8)

geçmişinize bakınca ne güzeldi mi diyorsunuz, o neydi gız mı diyorsunuz?

for day to break
ya da farklı bir şey diyor da olabilirsiniz, ne diyorsunuz? dününüzde güzel işler yaptığınızı düşünüyor musunuz?
ya da farklı bir şey diyor da olabilirsiniz, ne diyorsunuz? dününüzde güzel işler yaptığınızı düşünüyor musunuz?
0
for day to break
(11.10.17)
Hem çok güzel şeyler vardı, hem "O neydi gız"lar vardı. Özetle, acısıyla tatlısıyla cici cici yaşamış bulundum. Güzeline de, iyisine de geri dönmek istemiyorum; tekrar aynı şeylerden geçmek gereksiz geliyor. Önüme bakıyorum.
0
aychovsky
(11.10.17)
güzeldi ya, özlüyorum ben. ha çok daha dolu ve güzel yaşayabilir miydim, evet. baktığın zaman büyük bi şey mi başardım, süper şeyler mi yaşadım? yoo. güneşli bi ilkbahar günü okul çıkışı kızlı erkekli bi grup olarak İDDAA BAYİİNE gidip yarım saat boyunca çay içerek norveç ligini tartışmıştık mesela jasfhasfjak. millet segs yapar, dünyayı dolaşır, çılgın partilere gider... benim ortamım buydu. ama olsun, kızlıydı. çok mu spektaküler bi şey? değil. ama o gün aklıma kazındı resmen. ergenliğime dair en güzel anılardan biri oldu. özel değildi, önemli değildi ama güzeldi işte. sanırım önemli olan da bu. lise 2'ye geri döneceksin deseler bir saniye bile düşünmeden ÇEKETimi alır ve ışınlanma pozisyonuna geçerdim.

ondan öncesi de kötü sayılmazdı, şükür öyle travmatik ya da acı bi deneyim yaşamadım ama lise 15-19 yaş arası en güzeliydi, çocukluğuma dönmek istemem mesela.
0
der meister
(11.10.17)
geçmişi özleyen insan şu an istediği ya da hayal ettiği yerde olmayan insandır.
0
secrexv2
(11.10.17)
gun gectikce daha boka sardigindan bana ogrencilik yillarimi verin amk
0
içimdeki piç
(11.10.17)
İkisini de diyorum. O yüzden şu anla daha çok ilgilenmeye çalışıyorum.
0
otonomo
(11.10.17)
Zamanımı çok fazla boşa harcadığımı düşünüyorum, dolayısı ile güzel olduğunu söyleyemem.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(11.10.17)
Üniversite dönemim çok güzeldi. Üniversite dışında çöp.
0
jazzabel
(11.10.17)
"keşke..." diyorum. çok diyorum hem de.
0
issiz karga
(11.10.17)
(23)

nasılsınız şu an?

forlife
sb. içinizden geldiği gibi yazın, ileri zamanda tamamen anlamını yitirecek bu subjektif duyuruyu çok tutmadan sileceğim için rahat olun :)
sb. içinizden geldiği gibi yazın, ileri zamanda tamamen anlamını yitirecek bu subjektif duyuruyu çok tutmadan sileceğim için rahat olun :)
0
forlife
(11.10.17)
sigara rahatlatıyor mu peki?
0
🌸forlife
(11.10.17)
Sigara yakıldı pencere açıldı rahatlanıldı.. the office 8x9 açıldı kafa dağıtıldı.
0
iscanthere
(11.10.17)
Kötüyüm ama birisi var aga açıyorum fotoğraflarını çok güzel gülümsüyor O bana iyi geliyor. Az önce yine açtım baktım iyi geldi.
0
eazy
(11.10.17)
Ailem yurt dışına çıktı dün, haber alamıyorum. Umarım keyifleri yerindedir. Haftaya İstanbul'a taşınacağım iş sebebiyle. Ailemin yanından ilk ayrılışım olacak. Endişeliyim. Doğru yapıp yapmadığımı bilmiyorum. İşyerini sevdim aslında ama biraz daha beklesem beni çok daha mutlu edecek bir yer bulur muydum bilmiyorum. Bunun dışında yakında ABD'ye yerleşecek advisor'ım Türkiye'deki işlerini askıya alıp tezimle ilgilenmediği için bir sene uzatma ihtimalim var master'ı. Kariyerimde nasıl bir etkisi olur tez savunmasını önümüzdeki yaz yapmak zorunda kalırsam bilmiyorum. İçimde istek de kalmadı tezi tamamlayacak. Kısacası kötüyüm.
0
jack of hearts
(11.10.17)
@jack of hearts... her şey çok güzel göründü bana oysa. ki bence öyle de :)
0
🌸forlife
(11.10.17)
birkac saattir kalp ritmimi belli araliklarla cok kuvvetli hisettigim icin biraz tedirginim, gun icinde kahveyi cok tuketmis olabilirim diye dusundum. onun disinda poncik gibiyim.
0
chachachablues
(11.10.17)
Üşüttüm. Burun fırıl fırıl, tam olarak şu adam gibi bir surat ifadesi/gözler ve burnumda tuvalet kağıtları ileyim. Burun kenarları kırmızı. "Uzayda olsam burnun akmazdı" diye planlar yapıyorum. Sırtımda havlu var. Tam nane/limon havasındayım.
c3.thejournal.ie
Bir yandan çalışıyorum.
0
aychovsky
(11.10.17)
günde 13 saat mesai. ayakta... su, çay, sigara içmek bile zor. aldığın da üç kuruş.

borçlar, borçlar...

hala rahatsız eden, akıldan çıkmayan eski sevgili mevzuları...

kötü, kibarca.
0
runagain
(11.10.17)
canavar
0
superb
(11.10.17)
Cevaplarını bilmediğim sorularım var kendime, sanırım ben deliyim.
0
purple rain
(11.10.17)
Sikintili bir bekleyis icerisindeyim
0
baldur2
(11.10.17)
çok iyiyim, 23 yaş bunalımını hızlı atlattım her şey tıkırında, yoluna koydum hayatı gidiyor öyle.
0
vedatchilipeppers
(11.10.17)
genel olarak iyi sayilirim... okula basladim, yasadigim yeri seviyorum, arkadas falan da edindim sayilir. maddi problemler ve onu cok ozlemem disinda bir sorun yok gibi, bunlar da zaten cozulmeyecek meseleler degil. bes senenin ardindan yine dolu dolu yasadigimi hissediyorum diyebilirim. iyi geldi. yine de neyden kaynaklandigini bilmedigim bir bosluk var tabii, huzunluyum biraz. kesin onu ozluyorum diyedir. geciyor diyorlar ama, bakalim.
0
der meister
(11.10.17)
Çok yorgunum ve boynum tutulmuş.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
0
mutekebbir
(11.10.17)
eh
0
Apocalypse
(11.10.17)
hem deyimsel hem gerçek anlamıyla "I'd rather be in Philadelphia" demek istiyorum.
0
sopiro
(11.10.17)
uykusuzum ve önümüzdeki 12 saat bilgisayara bakmak zorundayım.
0
muslugubozukhayrat
(11.10.17)
Fena hallerdeyim. Bir iki yabıştırsam kendime gelirim. Böyle yeri göğü inleten cinsten.
0
[GODDARD]
(11.10.17)
dün test yaptım hamile olmadığımı öğrendim . pek keyfim yok o yüzden
0
mrv
(11.10.17)
biraz uykusuzluk dışında gayet iyiyim ya. hafta güzel geçiyor, bakalım.
0
aquarium
(11.10.17)
Hastayim.
0
stavro
(11.10.17)
Bir dersin toplantısına geldim. Sınıf mankenlik ajansı gibi. Mutluyum niyeyse.
0
dissendium
(11.10.17)
grip olmamak için direniyorum, onun dışında uzun zamandır ilk defa gerçekten çalışmalarıma yoğunlaşabildiğim için mutluyum.
0
duyond
(11.10.17)
(5)

Organik Şampuan

hana bi
Selamlar,-Tercihen medikal- organik şampuan marka önerisi var mıdır?Duyuruda daha önce açılmış benzer başlıklar var, ancak aradığım yanıta ulaşamadım.PS. Organics, Otacı, zeytinyağı, yeşil sabun vb. değil :) Piyasada fazlaca dolaşan ürünler değil, Gratisgillerden çok belki daha niş ancak sağlıklı bi
Selamlar,

-Tercihen medikal- organik şampuan marka önerisi var mıdır?
Duyuruda daha önce açılmış benzer başlıklar var, ancak aradığım yanıta ulaşamadım.

PS. Organics, Otacı, zeytinyağı, yeşil sabun vb. değil :) Piyasada fazlaca dolaşan ürünler değil, Gratisgillerden çok belki daha niş ancak sağlıklı bir öneri aranmakta..

Çok teşekkürler yardımlarınız için.
0
hana bi
(11.10.17)
Oilatum bebek şampuanı. Hem vücut hem saç için kullanılıyor. Özellikle kuru ciltler için tavsiye edebilirim.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.10.17)
Doa kozmetik kullanmıştım bi ara ama bende kaşıntı ve kepek yaptı, bıraktım.
0
leontocephaline
(11.10.17)
raen. çok memnun kalmıştım.

ayrica lila kutu sitesindeki markalara da bakın.
0
balik kraker
(11.10.17)
Novocrin serisi.
Örneğin, sülfür olanı kepeğe iyi geliyor.
0
aychovsky
(11.10.17)
Ben baya dir prozinc kullanıyorum
0
all girls dream
(11.10.17)
(9)

İstifliyor musunuz ?

mete kudur
Az önce parfüm sorusu sorulunca aklıma takıldı, en son 12 adet almıştım onda da arkadaşım ''lan torbaya sığmayacak kıracaksın yeter'' demişti ölücü mantığıyla paramın verdiği imkanlar ölçüsünde istifleyen birisiyim sanırım ben. Hatta donanımhaber ölücüleri başlığında küfür edilen adamları onaylayan
Az önce parfüm sorusu sorulunca aklıma takıldı, en son 12 adet almıştım onda da arkadaşım ''lan torbaya sığmayacak kıracaksın yeter'' demişti ölücü mantığıyla paramın verdiği imkanlar ölçüsünde istifleyen birisiyim sanırım ben. Hatta donanımhaber ölücüleri başlığında küfür edilen adamları onaylayan bir yazım da mevcut. Keza hala bunun en doğal hak olduğunu düşünüyorum.

Ben kullandığım ve sevdiğim ürünleri aşırı istifliyorum, ve tükenmelerine tahammül edemiyorum. Keza birşeyin eskiyim atılacak duruma gelmesi sanırım benim alışık olduğum birşey de değil. Aklım almıyor yani. Misal; elektronik bir eşya alıyorsunuz ve bir süre o ıskartaya çıkıyor, bu bana çok ağır geliyor bu yüzden satıp para ekleyip daha optimumunu alma taraftarı oluyorum sürekli.

bu bana özel bi' manyaklık mı, yoksa sizlerde istifliyor musunuz ?.
0
mete kudur
(10.10.17)
ben düzenli aralıklarla temizlik yapıyorum tam aksine. bu baharda tüm kışlıklarımı dehleyeceğim mesela. iyi oluyor.
0
alperz
(10.10.17)
Satip yenisini almak istiflemek olmuyor ki?
0
chavezding
(10.10.17)
Çok pis istifliyorum. Ben de kurtulmaya çalışıyorum yavaş yavaş elimdekileri dağıtıyorum.
0
curukturpkokusu
(10.10.17)
Ölücüleri onaylamıyorum ama kalem ve ruj istiflemişim. Onun dışında talın yaşamaya çalışıyorum ama istiflemesem de zorlanıyorum.
0
aychovsky
(10.10.17)
istifleme değil de stoklama yaparım, her zamamn aldığım/alacağım bir ürünü donanım haber ölücüsü gibi ucuza bulunca bayağı fazladan alırım, istifçilğin aksine kullanmadığım /kullanmayacağım eşyaları atarım ya da bağışlarım.
Less is more :)
0
gezegen olan pluton
(10.10.17)
Hayır istiflemekten nefret ederim. Hatta şöyle olur bende bir şey çok işime yarayacaksa sahiplenirim. Azcık pişmanlik duyduğum bir esyayi hemen baskasina veririm. Ama bu aralar corap ve sicak tutacak giysiler istiflesem iyi ederim diye de dusunuyorum.
0
for day to break
(10.10.17)
yemin ediyorum eksi butonunu aradım sorunu okurken :)

normalde saygı duyulması bir şey ama ben duyamıyorum arkadaş dh ölücüleri ve benzerlerine :) üzgünüm.
0
Fusha
(10.10.17)
Hiç istiflemiyorum. Hatta akbile bile 10₺ atıyorum halbuki 50₺ at bitene kadar kullan dimi :)

Öğrencilik hayatının verdiği sonsuz fakirlikten olabilir :)

Biraz istiflemek zengin işi bence bir parfümün en az 70₺ olduğunu düşünürsek o da en iyi ihtimal yani 12 adet parfüm alsam aylarca aç kalırım şahsen.
0
powerpufgirl
(10.10.17)
Hayır. Size özel bir manyaklık değil, epey yaygın bir durum. Eşyayla kurduğunuz bağa bilinçaltında gerçek olmayan anlamlar yüklüyorsunuz gibi görünüyor. Memnun olduğunuz bir ürünün sadece evde tükenmesi bile kaybetme korkusunu tetikleyebiliyor.
0
otonomo
(10.10.17)
(4)

Sozluk Kadinlarina Ruj Ile Ilgili Bir Soru

katyusha
Selamlar.Mesela ruj surdunuz su ictiniz kahve ictiniz ve agzinizi dudaklarinizi peceteye sildiniz.Pecetede ruj izi kalir mi ?
Selamlar.

Mesela ruj surdunuz su ictiniz kahve ictiniz ve agzinizi dudaklarinizi peceteye sildiniz.
Pecetede ruj izi kalir mi ?
0
katyusha
(10.10.17)
Ruja bagli.

Likitse kalmiyor genelde.
0
kuehles blondes
(10.10.17)
Kalıyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.10.17)
Cok tesekkurler.
0
🌸katyusha
(11.10.17)
Max Factor'ün şuyu ise kalmıyor.
d3d71ba2asa5oz.cloudfront.net

Diğerlerinde kalıyor.
0
aychovsky
(11.10.17)
(3)

eski küçük tank oyunu

kayayi delen incir
arkadaşlar muhakkak oynayanınız vardır. iki boyutlu pc ile vs yapabildiğini bir tank oyunu idi kendisi. attığınız merminin açısını ve oyun alanının coğrafyasını hesaplayıp sırayla ateş edip karşıdaki tanka zarar veriyorduk falan.
arkadaşlar muhakkak oynayanınız vardır. iki boyutlu pc ile vs yapabildiğini bir tank oyunu idi kendisi. attığınız merminin açısını ve oyun alanının coğrafyasını hesaplayıp sırayla ateş edip karşıdaki tanka zarar veriyorduk falan.
0
kayayi delen incir
(09.10.17)
Hatırlıyorum, hatta bir noktadan sonra rüzgar da devreye giriyordu ve rüzgarda yanlışlıkla kendimizi vuruyorduk.

Android şöyle bir oyun çıkarmış, ona çok benziyordu.
lh5.ggpht.com

Bulursam güncelleyim.

Edit: Tank Wars imiş. Şurada benim oynadığımın hafif değişiği var.
www.wiredarcade.com
0
aychovsky
(09.10.17)
Vay be efsaneydi bu oyun ilk okukda falan oynardik toplu mouse zamani, kraloyun.com turu sitelerde vardi sanirsam
0
egokalp
(10.10.17)
kral oyun'da vardı sanki böyle bir şey. ismi tanks.

www.kraloyun.com
0
lesemajeste
(10.10.17)
(4)

bir şarkı sözü

mrsnpr
gel güneşim ol ısıt gel ... gel gibi şarkı sözleri var, bir kız söylüyor. akustik bir parça. yarım bekliyoruz.
gel güneşim ol ısıt gel ... gel gibi şarkı sözleri var, bir kız söylüyor. akustik bir parça. yarım bekliyoruz.
0
mrsnpr
(09.10.17)
Şebnem Ferah - Bugün?
www.youtube.com

İdil Üner - Güneşim?
www.youtube.com
0
aychovsky
(09.10.17)
Google'da "gel güneşim ol ısıt" diye aratınca çıkıyor?

www.youtube.com
0
green knight
(09.10.17)
yazdıklarınız değil malesef
0
🌸mrsnpr
(09.10.17)
www.youtube.com

bu çıkarsa helal olsun derim.. :)
0
aksiyom
(11.10.17)
(9)

Bu kadar favorilenecek ne vardı?

m e b
Bu tür entry'leri favoriye alanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?https://eksisozluk.com/entry/71271056Tamam, sözlük işleyişine vs yabancı olan yeni yazarlar favoriye alma olayını Facebook'ta/Twitter'da beğeni yapmak gibi sanıyorlar ama içlerinde eski yazarlar da var. Bunlar niye böyle ya? Siz de öyle "
Bu tür entry'leri favoriye alanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
eksisozluk.com

Tamam, sözlük işleyişine vs yabancı olan yeni yazarlar favoriye alma olayını Facebook'ta/Twitter'da beğeni yapmak gibi sanıyorlar ama içlerinde eski yazarlar da var. Bunlar niye böyle ya? Siz de öyle "anan zaaa xd" gibi entry'leri favoriye alıyor musunuz?


(Malum butonu arayanlar için soruyorum, evet)
0
m e b
(09.10.17)
Sözlük yönetimi zahmet edip kaç artı kaç eksi oy alındığını göstermediği hatta kişilerin bile girdiği entrylere artı alıp almadığını bilmediği için fav butonu mecburen like butonu işlevi görüyor. Ben de beğendiğim bir entryi favlıyorum, hiç artı eksi oy kullanmış sayılmam belki birkaç tane, çünkü insanın oylama yapası gelmiyor o tırnak gibi sıkıcı ve göstergesiz butonlarla.
0
siyah giyen adam
(09.10.17)
artı eksi oyun işlevi kalmadı. en kötülenenler yok debe yok ne var lan it. *

ben sonra okurum falan diye uzun entryleri favlıyorum. iyi emek verilmiş paylaşılmış listeleri falan.
0
Ufuk
(09.10.17)
Ben oyluyorum; favorilediklerimi daha sonra dönüp okuyorum. Zaten arada bir de favori listesini güncelleyip temizliyorum ara ara. Genelde uzun olanlar favoride oluyor. Böyle 'Varım diyor', 'Anan zaa' gibi şeyleri hayatta favorilemiyorum. Belki en fazla birine göndereceksem, kaybolmasın diye kısa bir süre olur. O da 10 dakikayı geçmez muhtemelen. Hatta, böyle entry'leri katma değeri olmayan çöp entry'ler olarak görüyorum ve görmemek için elimden geleni yapıyorum. Birinin laf sokması benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Argümansız, fikir tartışmasız laf sokmaları çöpten sayıyorum; görüşü ya da konusu fark etmiyor.
0
aychovsky
(09.10.17)
Almıyorum. Ben de sonra okurum veya ulaşırım dediklerimi alıyorum.
Badilere duyurma, en çok favlananlarda çıksın diye de favlıyorlar olabilir.
Ben de anlam veremiyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.10.17)
fav'lamayı sadece sonradan dönüp okumak istediğim ya da referans niteliğindeki entryler için kullanıyorum. diğer türlü beğeni göstergesi olarak yukarı/aşağı oylamayı tercih ediyorum. dolayısıyla bu türlü entryleri fav'ladığım olmadı.

bunları fav'layanların, o entryi yüceltmek için değil de, yazanı esprili bulmaları gibi sebeplerle sonra diğer entrylerine bakmak için fav olayını kullandıklarını düşünüyorum.
0
manuel mandalina
(09.10.17)
Çok saçma buluyorum bu tarz entrileri favlamayı. Oylamayı sık sık yapıyorum. En son on yıl entri girmiş bir yazarın entrilerini bile oyluyorum. Debe vs olması önemli değil benim için. Beğeniyorum artılıyorum.
0
mezarkabul
(09.10.17)
Aychovsky +1 bunları favorileyenlere iyi gözle bakmam.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(09.10.17)
bu gene formata uygun ona şükür
0
yuto
(10.10.17)
- + nın nasıl işlevi kalmadı? yazdığım bir entry sonrası ertesi gün karma puanım 50 puan değişmişti.
0
pinkpeony
(10.10.17)
(5)

Monday'li şarkı.

kayayi delen incir
arkadaşlar büüyk ihtimalle yine çok popüler bir şeyi bilmiyorum.Küçükpark'taki kafelerde devamlı çalıyor şarkı. nakaratında uzunca bir modaaa'ay kısmı var sadece bunu hatırlıyorum şarkıya dair.hadi bi buldurun be.
arkadaşlar büüyk ihtimalle yine çok popüler bir şeyi bilmiyorum.
Küçükpark'taki kafelerde devamlı çalıyor şarkı. nakaratında uzunca bir modaaa'ay kısmı var sadece bunu hatırlıyorum şarkıya dair.
hadi bi buldurun be.
0
kayayi delen incir
(09.10.17)
Burak yeter - tuesday olabilir mi?
0
helena
(09.10.17)
bu soru geçen de sorulmuştu. soran siz değilseniz arama kısmından bir aratın bence.
0
dedimmidemedimmi
(09.10.17)
Geçen soran arkadaş şunu sormuştu sizinki de bu olabilir

m.youtube.com
0
mevsimler
(09.10.17)
Geçen ben de "monday " geçen parça sormuştum , mevsimler tutturmuştu
0
dunyatuhaf
(09.10.17)
Craig David - 7 Days?
0
aychovsky
(09.10.17)
(8)

english pilis: (toplumsal olaylara "duyarlı" olmak) cümlesindeki "duyarlı"

xasuo
burdaki duyarlının inglizcesi sizce "responsive" mi yoksa "sensitive" mi yoksa bambaşka bir şey mi?thanks.
burdaki duyarlının inglizcesi sizce "responsive" mi yoksa "sensitive" mi yoksa bambaşka bir şey mi?thanks.
0
xasuo
(09.10.17)
İkisi de olur, conscious da olur.
0
i was made for you
(09.10.17)
Sensitive'dir. I am sensitive to the social issues mesela.
Conscious kullanamazsın bilinç arz eder, farklı bir anlamı var.
Ayrıca contribute to society şeklinde bir kalıp da vardır konuya yakın olarak.
0
perfectum
(09.10.17)
Kelimenin tam anlamını karşılayan kelime conscientious. Bunun dışında ikisi de olmaz ama belki başka kelimeler olur.

Örneğin: "My job is to train young people to be conscientious about social injustice and what they can do about it". Bu arada, bu bir adamın gerçekten işi.

Sensitive genelde 'Toplumsal olaylarla ilgileniyor' anlamında değil de, daha çok 'Toplumsal olaylara karşı çok hassas' gibi bir anlamda kullanılıyor. Toplumsal olaylar açısından insan değil, konu sensitive olur genellikle. Aktivistler ya da bir konu karşısında taraf olanlar sensitive değildir ama bir konu aktivistlerinin tepkisine neden oluyorsa sensitive'dir. Örneğin, vergilerin arttırılması 'sensitive' bir konudur ama buna karşı çıkan ya da bununla ilgilenen kişiler sensitive değildir. İnsan da sensitive olabilir. 'He is sensitive about bla bla' dersek, 'Bu konuda kılı kırk yaran bir kişidir' anlamına gelir. Örneğin, 'I am sensitive about my work' dersek; 'İş yaparken, düzgünl iş çıkarmak için özenle uğraşır; özen gösterir' anlamına gelir; 'My boss is sensitive about my work' dersek, 'Patronum, benden çok düzgün ve özenli iş bekler. İşimdeki en ufak pürüzü görür ve mızmızlanır' anlamına gelir.

Responsive duyarlılığı değil, doğrudan tepki vermeyi belirtir. Etkiye tepki anlamını taşır responsive. Örneğin, gaza basınca şaha kalkan, frene basınca zınk diye duran bir araba responsive'dir. Responsive bir insan da anında tepki veren bir kişidir. Toplumsal olaya responsive olan kişi, konuyla ilgili bir şey olduğunda, neredeyse refleks gibi tepki veren kişidir. Örneğin, dizine çekiçle vurulduğunda ayağının tepik atması responsive olmaktır. İnsanın toplumsal konuda responsive olması, vergi zammı haberini duyunca refleks gibi, düşünmeden konuyla ilgili tepkiyi vermesi anlamına gelir. 'Responsive insan en çok şu şekilde kullanılır. Hemen savunmaya ya da saldırıya geçen insan responsive'dir. Örneğin, sana 'Çirkinsin' dedim, sen de 'Sen kendine bak' dedin; bu responsive olmaktır.

conscious ile conscientious farklı anlamlardadırlar. conscious ya vicdanlı ya da şuuru yerinde anlamında olup, conscientious bir konu hakkında bilinçli olma, duyarlı olma anlamındadır.
0
aychovsky
(09.10.17)
böyle ingilizce konuşan görmedim lan yaz gitsin istedigini, ingilizce bilen ne demek istedigini anlıyor her türlü sıkıntı olmaz merak etme.o an aklına hangisi geliyorsa yaz kullan, düşünme doğru mu diye
0
purple rain
(09.10.17)
Yine burada, ezbere konusan isguzarlar olacagini tahmin ettigim icin kapi bir kanit atmak boynumun borcudur: swindlink.com
0
perfectum
(09.10.17)
sanki sensitive aksiyon almıyor gibi geliyor, sırf hassas gibi.

concerned biraz endişe taşısa da belki olur. belki mindful of.

oww bi de cognizant diye kelime varmış. baya ağır duruyor sdffsd
0
passion rules the game
(09.10.17)
perfectum

Sen de ezbere konuşan işgüzarlardan birisisin. Conscious'un tek bir anlamı yok.

www.merriam-webster.com

Sensitive'in ilk eş anlamlısını conscious olarak vermiş burası da, responsive de var listede.

www.thesaurus.com

Aynı şekilde responsive'in de tek bir anlamı yok.

www.merriam-webster.com

Ne yazıyor orada? :react appropriately or sympathetically :SENSITIVE

Yani senin kadar aychovski de ezbere konuşmuş. Kelimelerin sahip olduğu anlamlar arkalı önlü kağıtlarla ezberlediklerinizden ibaret değil.
0
i was made for you
(09.10.17)
@i was made for you: Bak kardesim, ustune alinmissin, daha fazla rencide etmek istemem. Sabahlara kadar kendi bildigin kafada takilabilirsin ama ortada public bir soru var ve ornegiyle birlikte dogrusu ortada.

Ha bak konunun bir alt basligi olarak social consciousness diye bir kavram var bilmezsin, duyarlilikla yakindan uzaktan alakasi yoktur.
0
perfectum
(09.10.17)
(14)

sevincten aglamak

in vino veritas
ben dusunuyorum su ahir omrumde hic sevincten aglamamisim. sevincten agladiniz mi hic, sebebi neydi ki? gercekten sevincten aglanabiliyor mu ki?edit: ahah soruyu tekrar okudum da cok acikli yazmisim :) yani mutlu oldugum zaman cok da aglatmadi hic gibilerinden sormak istemistim, ben de acilarin kadi
ben dusunuyorum su ahir omrumde hic sevincten aglamamisim. sevincten agladiniz mi hic, sebebi neydi ki? gercekten sevincten aglanabiliyor mu ki?

edit: ahah soruyu tekrar okudum da cok acikli yazmisim :) yani mutlu oldugum zaman cok da aglatmadi hic gibilerinden sormak istemistim, ben de acilarin kadini gibi yazmisim, oyle degil tabi :) merak benimkisi.
0
in vino veritas
(09.10.17)
Yani sevinçten midir bilmem ama mesela arkadaşlarımın bi çoğunun nikah töreninde gözlerim dolmuştur. Benzer şekilde ilk öğrencilerimi mezun ederken, çok değer verdiğim kişiler tarafından övülürken vd.. gururla karışık mutluluk durumlarında oluyor bana sanırım.
0
manuel mandalina
(09.10.17)
istedigim okulu kazaninca sevincten aglamistim.
mutluluktan agladigim da cok oldu.
0
Pepee
(09.10.17)
Oldu birkac kere, genel olarak hayatimi degistiren olaylardi.

Bir de genel olarak arkadas dugunlerinde gozlerim doluyor ama hungur hungur agladigim mesela su an yasadigim ulkenin vatandasligina kabul mektubu aldigimda olmustu.
0
kuehles blondes
(09.10.17)
bazen sevgilime karşı hislerim yoğunlaştığında bile ağlıyorum. hatta dışarda bir çiçek bir hayvan gördüğümde bazen. ' ne kadar güzel' mutlulugundan agladıgım çok olur.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(09.10.17)
Sağlığım için ağlamıştım. Patoloji sonucunu sabah 8 buçuk gibi bana arayıp söyleyecekti, geceden sabah telefon çalana kadar gözümü kırpmadım. Hayatımın en mutlu anıydı ve mutluluktan ağlarken uyumuştum. Bir tane daha var, hayatımın en güzel doğum günüydü. Bi daha öyle bir gün yaşar mıyım bilmem.
0
mslny
(09.10.17)
Ben hayatimda sevincten ilk defa dogacak cocugumun cinsiyetinin kiz oldugunu ogrendigimde aglamistim.

Ikinci defasi da kizimin dogdugu andir.

Dusunuyorum da hayatimda beni aglatan, gulduren, yasama tutunduran yegane sey kizimmis zaten. Beni bu hayatta aglatacak da guldurecek de tek varlik o.
0
evrenos gazi
(09.10.17)
Birkaç kere.

Doğduğum ve büyüdüğüm şehirden uzaklaşmıştım, o şehirdeki evimizi satmıştık. İlk 17 yılımın tamamını, sonraki 5 yılı da yılda 4 ay geçirdiğim şehri 4 sene hiç görmemiştim. Rüyalarımda üstünden uçup konamıyordum, yüzüyordum ama oraya ulaşamıyordum. 4 sene sonra adım atınca sevinçten önce elim ayağım kitlendi, dilim tutuldu, ne yapacağımı ve nereye bakacağımı şaşırdım. Sonra gözlerim dolmaya başladı, sonra da birden koşmaya başladım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. En sonunda da dizlerimle yere oturup avucuma biraz toprak alıp koklamaya ve daha çok ağlamaya başladım. Bir anda kavuşunca öyle kısa süreli bir delilik oldu. Şimdi o kadar özlemiyorum ama, o zaman çok özlüyordum. Kavuşunca çok çarpmıştı.

Bunun dışında, bazen huzur dolunca da gözlerim dolar. O anı yakalamak, oama sahip çıkmak isterim.
0
aychovsky
(09.10.17)
ben ilk defa kedim doğum yaptığında mutluluktan ağlamıştım. hiç anlam verememiştim, ne diye akıyor bu gözyaşları diye düşündüğümü hatırlıyorum.

ikincisinde ise kabak koyu'nda şelaleye çıkarken durduğumuz, tersi fena ya da tersi dünya denilen kayalıklarda ağladım mutluluktan. yanımda çok sevdiğim adam, önümde dünyanın en güzel manzarası vardı. hiçbir kötülüğe yer olmayacak kadar güzeldi her şey. "çok güzeeğğll" diye hüngür hüngür ağlamıştım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.10.17)
ben de bu sorudaki hikayeleri okuyunca alamaklı oldum şu an biraz. sizlerin adına sevindiğimden.
0
himmet dayi
(09.10.17)
Duygusal biri değilim. Sadece evlenme teklifi aldığımda ağlamıştım (istemsiz bir iki damla yaş sadece). Evde otururken durduk yere gelmişti teklif, çok huzurlu ve rahat olduğum bir anda yakalamıştı. Restoranda orda burda olsa ağlamazdım yine.
0
peggy
(09.10.17)
ağlanıyor tabi.

ben galiba en son 6 sene önce ağlamıştım, başka hatırlamıyorum bile.
0
Apocalypse
(09.10.17)
diğer örneklere göre biraz tırt olacak ama djokovic roland garros'u kazandığında ağlamıştım. benim için de öncesinde bu durum bir mevhumdan ibaretti, nasıl olur falan diyordum. sonrasında da şaşkınlığım sürmüştü. ama olabiliyormuş hakikaten.
0
misterturist
(09.10.17)
Hiç sevinçten ağlamadım. Benim için çok onemli olan şeyler de yaşadım, sevinçten havalara ucmam lazım olan durumlar da oldu gayet sakin davrandım hep. Sadece üstume gereksiz bir huzur çöker öyle durumlarda.


Üzüntüden, kizginliktan agladigim cok olur ama. Anahaber izlerken ağlayan biriyim.
0
fraise
(09.10.17)
Bana olmuyor oyle seyler. Tabii erkek kisisiyim, onun da etkisi vardir.

Su da cok tatli:) www.youtube.com
0
stavro
(09.10.17)
(18)

is gunlerinde kahvaltiyi nasil hallediyorsunuz?

my pink
evde mi, isyerinde mi?ne yersiniz?
evde mi, isyerinde mi?
ne yersiniz?
0
my pink
(08.10.17)
Stajdayken serviste simit yiyordum. İş yerinde poğaça ve meyve suyu. Çevremdekiler evden sandviç getirip yiyorlardı. Ben uğraşmıyordum.
0
dissendium
(08.10.17)
ben öğle yemeğine kadar bekliyorum.
0
king lizard
(08.10.17)
işyerinde zeytinli poğaça vişne suyu
0
basond
(08.10.17)
İşte.
Bazen müsli, bazen domates+peynir+yumurta+biber salatası, bazen yarım tost, bazen de sakallı. (Peynirli olan)
0
mor oje
(08.10.17)
evde. kahvaltıyı işyerine bırakmak kocaman bi hataymış 1 sene böyle yaptım, şimdi birkaç aydır evde yapıyorum ve çoheyi. poğaçayla simitle ömür geçmiyor.
0
vedatchilipeppers
(08.10.17)
Üşenmediğim günlerde sallama çay+zeytin peynir vs
Veya cornflakes

Üşendiğim günlerde kahvaltı yapmadan çıkıyorum, zaten yarım saat önce iş yerinde oluyorum, kahvaltı da çok ucuz, orada yapıyorum 3 4 lira tutuyor
0
mutlusismankedi2015
(08.10.17)
2 tane muz yiyorum. Mideyi rahatlatıyor ve partik oluyor. Kışımda ballı limonlu ıhlamur yanıma. Süper oluyor. Tavsiye ederim.
0
renegade
(08.10.17)
iş yerinde simit, poğaça tarzı şeyler. ama artık gına geldi. biraz daha erken kalkmayı göze alarak evde yapmak istiyorum ben de artık.
0
keep out
(08.10.17)
kahvaltı hep hazır olur sabahları ama zaman darlığından dolayı portakal suyundan bi firt alır, çıkarım. halledemiyorum pek.
0
secrexv2
(08.10.17)
küçük bi kavanoza 2 yk yulaf, 1 yk chia tohumu, 1 tane doğranmış meyve, 1 bardak süt yanında da haşlanmış yumurta götürerek olayı kapatıyorum.
0
dedim ben sana
(08.10.17)
kahvaltı yapmayarak hallediyorum. 15 dakika falan varsa bi poğaça alıp yürürken yiyorum. o da haftada 1-2.
0
Delay Fuze
(08.10.17)
Akşamdan tostu hazırlıyorum, uyanınca makineye koyup üstümü giyiniyorum. Evden çıkarken alıp yürürken yiyorum.
Bazen muz yiyorum yolda aynı şekilde. Nadiren adam gibi oturup kahvaltı yapıyorum.
0
dijalli
(08.10.17)
Zamanım varsa evde yapıyorum, zaman darsa hiç yapmıyorum. Evde yapacaksam duşa girmeden hemen önce yumurtayı kırıyor / haşlanmaya koyuyorum. Kaseye de varsa yulaf (Dr. Oetker Vialis) ve sütü koyuyorum.

Poğaça, simit vs. ile yıllarca midemi çöplüğe çevirmişim. Çok pişmanım. Artık poğaça yiyeceğime öğlene kadar aç duruyorum. Kahvaltı yapmamak, poğaça yemekten çok daha iyidir bence.
0
iraksak
(09.10.17)
Bir süre evden sandviç götürdüm. Sonra bir arkadaşla birleşip ortak buzdolabı aldık. İçine zeytin, peynir, ekmek, yoğut falan koyduk. İşe gelir gelmez kahvaltı yapıyordum. Sonra işi büyütüp ocak aldık, menemen yapıyordum işte. Şimdi ya evde yapıyorum ya da iş yerindeki buzdolabından malzemeleri alıp yiyorum.
0
aychovsky
(09.10.17)
işte müsli (eti litalif + 200 ml sut)
0
k
(09.10.17)
evde. bazen kaşarlı tost, bazen omlet, bazen quark üstü yulaf. eşim hazırlıyor sağolsun.
0
contavolta
(09.10.17)
İş yerinde. Peynir, domates, zeytin ezmeli dürüm (kepekli lavaşa) yanında 1 haşlanmış yumurta. Ya da kesilmiş domates ve peynir götürüyorum bir kaba koyup, yanında 2 haşlanmış yumurta.
0
peggy
(09.10.17)
Uzun zaman işyerinde simit + peynir + çay ile hallettim. Ama şimdi diyetteyim. Akşamdan yoğurdumu, meyvemi hazırlıyorum, yemek 10dk sürmüyor bile, sonra iş.
0
SiyamkedisiZorro
(09.10.17)
(6)

Birşeyi birisine anlatmak iyi gelir mi, gelirse neden ?

mete kudur
Yani, misal yaptığınız bir hatayı, ya da canınızın sıkkın olduğu bir konuyu durumu v.s başka birisine anlatmak insanı rahatlatır mı ? (büyük ihtimalle bu sorunun cevabı evet de) rahatlatıyorsa neden ?
Yani, misal yaptığınız bir hatayı, ya da canınızın sıkkın olduğu bir konuyu durumu v.s başka birisine anlatmak insanı rahatlatır mı ? (büyük ihtimalle bu sorunun cevabı evet de) rahatlatıyorsa neden ?
0
mete kudur
(08.10.17)
çünkü olayı anlatınca normalleştiriyorsun. olay normalleşince rahatlıyorsun.
0
dedim dedim de kime dedim
(08.10.17)
Hiç kimseye bir şey anlatmayan bir insan olarak geçenlerde bütün dürüstlüğümle bir daha görmeyeceğimi düşündüğüm birisine kendimi açtım.

Hayatımda hem stresin bir nebze de olsa azaldığını hem de olayları, düşüncelerimi, hareketlerimi tekrar değerlendirmemi sağladı.
0
E.
(08.10.17)
çünkü insanlar kendi evrenlerinin ortak kabul görmüş gerçekliğe yakınlığından emin olamadıklarında, kendisini haklı bulacağına inandığı bir kişiye anlatma yöntemine başvurarak, genel kabul gören gerçeklik ve kişinin kafasındaki gerçekliği benzeştirmek ister böylece haklı olma ihtiyacı tatminlik yaşar
0
ssyumusakg
(08.10.17)
Kime ve neden anlattığına bağlı. Aktif olarak ve empati yaparak dinleyebilecek biri ise anlatmak tahatlatanilir. Birinin destekçi olması belirli problemlerle baş etmeyi kolaylaştırabilir. En azından soruna bir de dışarıdan bakıp aslında içinde büyüttüğün kadar dev gibi olmadığını görebilir. Çözüm bulmanın ötesine geçip akıl verme zevzekliğinde bulunacak, seninle empati yapamayacak biriyse, "Hay dilimi eşşek arısı soksaydı" pişmanlığında da olabilir insan. Bir de anlatmak için hazır olmak lazım, insan her an anlatamayabilir ya da o an farklı bir ruh halinde de olabilir. Bunlar sorunun devam etmediğini göstermez.

Bir de şu var. Uzun zamandır süregelen bir şeyse, insanlar çözüm önerirken senin taa en başından başladığın noktadan başlayabilirler. Yani sen onu otuz kere yapmış ama sonuç alamamış olabilirsin ama ilk akla gelecek şeydir ve hemen onu söyleyebilirler. İnsanların senin derdinle ilgili o anki durumu yakalaması için senin aklına gelen çözümleri üretmeleri gerekebilir. O arada "He anam, o benim aklıma gelmedi sanki" dememek önemli. Karşındaki kişi senin olduğun yollardan geçmedi, henüz senin derdinle yeni tanışıyor ve sana yetişmesi için senin tecrübelerinin ya bir kısmından ya da hepsinden geçmesi gerekiyor.
0
aychovsky
(08.10.17)
Katarsis
0
dimanche
(08.10.17)
bana genelde iyi geliyor. neden? çünkü birincisi, anlatırken bir anlamda o olayla yüzleşmiş oluyorsun. canın mı sıkkın, sevgilin mi terk etti, bir işin mi ters gidiyor... bunu karşındaki kişiyle paylaşırken olabildiğince somutlaştırmış oluyorsun. bazen kendi kendine düşünürken aklına gelmeyen bir fikir veya yön çıkıyor ortaya, sorunu çözmen ya da en azından anlaşılabilir hale getirmen kolaylaşıyor. "abi biz kokaini normalde bizim kamyonların taşıdığı çekyatların içine saklıyoruz, durdurmuşlar üç tanesini, yarım ton kaybettik" gibi bir sır veya bana karşı koz olarak kullanılabilecek bir şey olmadığı sürece ben her problemimi paylaşmayı seviyorum açıkçası - hatta bu yüzden çok memnuniyetsiz ve mızmız olduğum düşünülür. yanlış değildir belki ama benim paylaşmamın sebebi her şeyin dayanılmaz acı vermesi değil; çoğu insanın aksine paylaşmayı sevmem ya da paylaşma konusunda o kadar katı olmamam. herhangi birine de anlatabilirim mesela, illa yakın arkadaş olmasına gerek yok. mühim olan paylaşmak, karşıdaki taraftan ziyade.

paylaşmak en başta yaralıyor aslında. çünkü o canını sıkan şeyin olanca gücüyle üzerine geldiğini hissediyorsun anlatırken. yine yoğunlaşıyor, yine canını sıkıyor. hele ki karşıdan olumsuz bir tepki alırsan daha da üzülüyorsun. ama uzun vadede bu bence daha iyi. acıyı kalbime ya da aklıma gömmektense, o ilk sağlam darbeyi yiyip, zehri akıtmayı tercih ediyorum. sevgilim mi terk etti? bir ay boyunca toplamda 200-300 mail atıyorum kıza. word'e döksen 100-150 sayfa yazı çıkar. ama sonuç olarak kafamda hiçbir şey kalmıyor. söyleyebileceğim her şeyi, yapabileceğim her şeyi yapmış olarak terk ediliyorum. "bu iş benden çıktı"nın psikolojik rahatlığı oluyor. terk edilince "TAMAM O ZAMAN SİE" diyen adam bir ay sonra özlemeye, "bir şeyleri değiştirebilir miydim?" diye düşünmeye başlıyorsa, ben ayrıldıktan sonraki bir ay kendimi paralıyorum ama sonrasında onu arkamda bırakmış olarak devam ediyorum. yani arkada bırakmış olarak değil de, uzun vadede yaralamayacak diyelim. "bu iş bitti, bitirdim" diyebiliyorum.

beni bu yüzden rahatlatıyor. bir de ben yazmayı, anlatmayı seviyorum. karakter meselesi biraz. nasıl desem, bendeki depo küçük... insanların kimseye anlatmadan saklayabildiği şeyler olabilir. ben o kadar güçlü değilim. paylaşmam, atmam, kafamı boşaltmam lazım. delireceksem de en azından insanlar neden delirdiğimi bilsin, ne olduğunu görsün istiyorum.

şöyle bir şey var: dertlerini fazla insanla paylaştığında biraz savunmasızlaşıyorsun. çünkü zayıflığını, seni neyin üzdüğünü, mental anlamda ne kadar dirayetli ya da aptal olduğunu vs. çok fazla insan görmüş oluyor. üstelik sürekli insanların kafasını skiyor olmak da cabası. bunu da kendimce biraz daha cesur olarak çözdüm, yani kezo tribi gibi biraz ama "ben böyleyim kardeşim, seviyorsanız böyle sevin; kimseyi zorla tutmuyoruz" havasındayım.

çok şükür ki şu kısa hayatımda (23) bu konuda sorun yaşamadım, tek bir insan bile durum ne olursa olsun bana gelip kendisine anlattığım şeyle canımı yakmaya kalkmadı. kendi çapımda "modern zaman kekesi" olmaya çalışıyorum. sevdiğim insanlara yakınlık göstermekten, onların yanında olmaktan, onlarla kendimi paylaşmaktan çekinmiyorum. şu zamana kadar da gördüm ki insanlar buna değer veriyor, belli bir noktadan sonra onlar da senin yoluna giriyor hatta. iyi bir arkadaşım, iyi bir insanım vs. diyemem ama hayattaki en büyük mutluluklarımdan biri, normalde bayağı sert mizaçlı ve duvar gibi bir herif olan ukraynalı arkadaşımın bana sarılıp "herkesin senin gibi bir arkadaşa ihtiyacı var" demesi. bildiğin iki tane koskoca adamız. çok mu samimiyiz? sayılmaz. ama sonuç olarak bu adam bir şey olduğunda gelip bana anlatıyor. ben ona anlattığımda "mna kodumun delisi" demiyor. birbirimiz için bir çeşit acil çıkış gibi bi' şey olduk yani.

seviyorum ben böyle şeyleri. bunlar parayla, tecrübeyle alınabilen şeyler değil. içmeye, dolaşmaya çıkacak insan bulursun mesela. duyuruya yazsan bile. ama işte "iyi ki varsın" deyip sarılabileceğin ya da sana sarılabilecek insanlar kolay bulunmuyor. böyle insanlar kazanabilmek için de fedakarlık yapmak lazım bence. kimse gelip sana en derin sırlarını anlatmaz. o yüzden ben kendimce inisiyatif alıyorum. ben sana güvendim, kendime yakın buldum; bu da benim skim hüsnü deyip, yakınlık gösteriyorum. şu zamana kadar bundan asla pişman olmadım. karşı tarafın yaptığından bağımsız olarak, olacağımı da zannetmiyorum. ben buyum. aptal değilim, kimseye "anlatılmayacak" şey anlatacak halim yok.

gerçi böyle yazınca da anlatmayı seven samimi bir arkadaştan ziyade, insanları manipüle edip küçük çocukları şeker vaadiyle kandıran şerefsiz biriymişim izlenimi uyandırdım ama demek istediğim anlaşılmıştır sanırım. hem belki de öyleyimdir zaten, mühim olan niyet değil sonuç bence...
0
der meister
(08.10.17)
(26)

''makyajsız halin daha güzel''

ateistanbul
a) güzel bir insansınb) sen makyaj yapma%51 de olsa, hangisine daha yakın bir söylem?
a) güzel bir insansın
b) sen makyaj yapma

%51 de olsa, hangisine daha yakın bir söylem?
0
ateistanbul
(06.10.17)
Niyete bagli. Bence a
0
yuzır
(06.10.17)
%50 bence. görmek lazım.
0
synesthesia
(06.10.17)
a
0
contavolta
(06.10.17)
1
0
tosunpasa
(06.10.17)
bence b. güzel insan ekstra sıçıp batırmadığı takdirde makyaj sonrası bu yorumu duyacak kadar çirkinleşmez. ama normal güzellikte birini daha belirgin çirkinleştirebilir kötü makyaj.

ama ben a şıkkı olduğunu düşündüğümde söylüyorum bu cümleyi, ne kadar az ya da doğal olursa olsun makyajsız hali tercih ederim.
0
Bruce
(06.10.17)
a
0
tociess
(06.10.17)
a, nadiren b, bazen de ikisi beraber.
0
Adramelekhh
(06.10.17)
a
0
fayfim
(06.10.17)
A tabii ki.
0
secrexv2
(06.10.17)
ben hep inş a) dır diyorum ama :)
bence a dır ya.
0
kismisolungac
(06.10.17)
C) düzgün makyaj yapmayı ogren.
0
doxanikee
(06.10.17)
c) makyajın dokusundan hoşlanmıyorum

erkeklerin hepsi makyaj sevmeyebiliyor. eksiduyu.ru şu duyuruda bazı erkekler yazmış mesela; erkekler yakınlaştıkları öptükleri kokladıkları kızların cildinde ekstra bir şey olmasından hoşlanmayabiliyorlar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.10.17)
doxanikee +1500

güzel makyaj yapan yakıştırır, anlaşılmaz, abartı durmaz.
0
pokerface
(06.10.17)
"zaten güzelsin, makyaj yapınca kıçıma benziyorsun. sen yapma."
0
teknikekip
(06.10.17)
Hem a hem b de olabilir sonucta.
0
baldur2
(06.10.17)
a.
0
nathanieltroy
(06.10.17)
bence daha çok, "kötü makyaj yapıyorsun" ya da "kendine yakışan makyajı yapmıyorsun, o yüzden makyaj yapma daha iyi" anlamlarına geliyor.

dolaylı olarak b.

elbet güzel de buluyordur, ama direkt makyaja yönelik yorum yapıldığı için b diyorum.
0
blatta hiberna
(06.10.17)
Bunu yüzünde makyaj varken söylediyse kötü makyaj yapıyorsundur. Makyajsızken söylediyse güzelsin demek istemiştir.
0
aquarium
(06.10.17)
@aquarium +1
0
nawar
(06.10.17)
Mesela ben en güzel kadındaki en iyi makyajı bile iğreti bulurum. Yapay ve bayağı geliyor. Benim gibi biriyse a.

Ayrıca niyet aramaya gerek bence güzel bir iltifat işte.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(06.10.17)
Bence a kızların makyajsız halleri kesinlikle daha güzel.
0
valarmurgulis
(06.10.17)
Kesinlikle A
0
top_secret
(06.10.17)
a
0
olay mahalli
(06.10.17)
B

Beceremiyorsun, yapma bari.
0
cezzar dede
(07.10.17)
doxanikee + 1, ben bundan "Makyaj yapmayı beceremiyorsun" anlarım. Dolaylı yoldan "Sen yapma ulan ayı" diyor diye düşünürüm. Makyajım üstüne çalışırım.
0
aychovsky
(07.10.17)
kesinlikle b. makyajın olayı zaten kusurları kapatıp kişiyi olduğundan daha güzel göstermek. eğer makyajlı bir kadın doğal halinden daha güzel görünmüyorsa makyaj yapamıyordur.

not: bu durumun makyajsız halinin güzel ya da çirkin olmasıyla alakası yok.
0
sagittal
(12.10.17)
(8)

Bipolar tanısı alsaydınız eşe dosta ya da arkadaşlarınıza söyler miydiniz?

binder dandet
Kendinizle barışık mı olurdunuz yoksa sır olarak saklar mıydınız?
Kendinizle barışık mı olurdunuz yoksa sır olarak saklar mıydınız?
0
binder dandet
(05.10.17)
kendimle barışık olurdum ama yine de pek kimseye anlatmazdım. hiç beklemediğiniz bir konuda insanlar önyargılı davranabiliyor.
0
yellow brick road
(05.10.17)
Yakın arkadaşa, aileye söylerim, benim durumumdan onlar da etkileniyordur ama öyle ortalığa da yaymam.
0
aychovsky
(05.10.17)
bipolar tanısı konulan 2 arkadaşım var. ikiside söyledi bana sürekli dalga geçiyorum kodumun manyağı diye. biri kız bir erkek

edit : kıçımda basur yok
0
xu
(05.10.17)
Ben olsam çok yakınım güvendiğim insanlar dışında söylemezdim, ne gereği var? Kıçında basur olduğunu saklayan adamlar dalga geçer ancak.
0
otonomo
(05.10.17)
ailem ve en yakın arkadaşım harici kimseye söylemem.
0
nice tnetennba
(05.10.17)
ailem ve çok yakınlarım dışında kimseye söylemezdim.
0
duyond
(05.10.17)
söyledim.
0
gadasiz
(05.10.17)
Valla ben çekinmez söylerdim. Uzun yıllar okb ile mücadele ettim ve çekinmeden söyledim çevreme.
Ama yeni girdiğim bi arkadaş grubunda, 30+ insanların -ki hepsi okumuş, işinde gücünde tipler- bu tür bir sorunu olan arkadaşa nası yaklaştıklarını, arkasından neler konuştuklarını gördüğümde fikrim değişti.
0
manuel mandalina
(05.10.17)
(19)

çocuğumuzun konuşmasında bir gerilik var mı sizce?

demirr
merhaba. 1,5 yaşında bir oğlumuz var ve bana konuşma konusunda eksikmiş gibi geliyor. şu ana kadar bilinçli olarak sadece annesine,onu çağırmak için "ade" diyor. bunun haricinde baba,dede bile demiyor.aslında anlama konusunda hiçbir sıkıntısı yok. sorulduğu zaman bütün azalarını gösteriyor. "kapıyı
merhaba. 1,5 yaşında bir oğlumuz var ve bana konuşma konusunda eksikmiş gibi geliyor. şu ana kadar bilinçli olarak sadece annesine,onu çağırmak için "ade" diyor. bunun haricinde baba,dede bile demiyor.

aslında anlama konusunda hiçbir sıkıntısı yok. sorulduğu zaman bütün azalarını gösteriyor. "kapıyı kapat,telefonu getir" gibi birçok şeyi anlıyor. "cip cip" değince banyoya,ellerimizi yıkayalım değince lavaboya hemen koşar. diş fırçasını verince dişlerini fırçalar.

şimdi soruya gelirsek:

1- acaba çocuğumuzun konuşma geriliği çektiği yönündeki endişemiz yersiz mi yoksa bununla ilgili emareler oluşmuş olabilir mi?

2- eğer bu konuda profesyonel bir yardım alacaksak kime başvurmamız gerekir?

3- sizin bu konuda eğitiminiz varsa ya da çocuğunuzdan tecrübeleriniz varsa bilgi aktarabilirseniz çok makbule geçer.

teşekkürler
0
demirr
(05.10.17)
Arkadaşımın çocuklarından tecrübeler aktarmak istiyorum; bazı çocuklar (ki bu hiç az bir olasılık değil) çok gözlemci olup mükemmel öğrenene kadar konuşmayı reddediyorlarmış. Yani 'babbabbaa' diye konuşmak yerine, 'Domatesin suyunu sıktınız mı' kıvamına gelene kadar konuşmuyorlarmış. Bir arkadaşımın oğlu 2.5 yaşına kadar konuşmadı ve bu süreçte doktora gittiler; sonrasında 'Canım çok sıkılıyor, bugün ne yapıyoruz' ile açılışı yapmıştı ama o zamana kadar anne de baba da ömürlerinden yediler. Sizin çocuğunuz da bu yapıda olabilir. Ancak, 'Böyle de olabilir' deyip salmayın, bir doktora (pedagog) başvurun ve önce bazı yapılması gereken testler varsa yapsınlar. Sonra içiniz rahatlasın sizin de.

Şöyle de bir entry var konu ile ilgili
eksisozluk.com
0
aychovsky
(05.10.17)
erkek cocuklar biraz daha gec konusabiliyor. kuzenim 3 bucuk yasinda konusmaya baslamisti. her seye iii diyodu sadece. bi de kokoooo diyordu (kokuyor) :D etrafimdan da 3-4 yaslarina kadar konusmayan cok cocuk duydum.
0
pide
(05.10.17)
Sorun olmayabilir, çocuk erkekse daha da normal. İş arkadaşımın çocuğu neredeyse 2,5 yaşına kadar herşeye “e e” diyordu, devamında ayço’nun dediği gibi kapsamlı cümleler kurmaya başladı. Şimdi hiç susmuyor diye şikayetçiler.
0
manuel mandalina
(05.10.17)
hiçbir sorun yok diye tahmin ediyorum. söylediklerinizi anlıyorsa, göz teması kurmakta ya da sözsüz iletişimde sorun yaşamıyorsanız çok endişe etmeye gerek yok. biz aile içinde benzer bir durum yaşadık. şu an 2,5 yaşında ve son 1 aydır bildiği tüm kelime dağarcığını kusmaya başladı. 2-3 kelimelik cümleler de birden bire başladı. çocuk istediği zaman konuşacak merak etmeyin.
0
yellow brick road
(05.10.17)
psikomotor gelişim ya da çocuk gelişimiyle ilgili kitaplar alıp ya da araştırmalar yapıp net sonuca ulaşabilirisniz. Biz üniversitede derste bile gördük her çocuk belki aynı değil ama belli gelişim evreleri yaşlara göre sıranlanmış durumdadır. (1 yaşında şunu yapıcak 4 aylıkken şunu yapabilecek şu organları gelişecek gibi)
0
powerpufgirl
(05.10.17)
bizim oglan da iki yasina kadar istedigi seyi parmagiyla gösterip "ee" diyordu, simdi "su alabilir miyim lütfen" diyor. bir-iki ay icinde birden cözüldü dili.

bence endiseleriniz su an icin yersiz.
0
pilav
(05.10.17)
Tam girip bir şey yazacaktım ki aychovsky benim düşündüklerimi yazmış. Bakinca göz teması kurup, sizi anladığını belli eden hareketler yapıyorsa çok endişelenmeye gerek yok. Evet, çocukların gelişim aşamaları var ama her çocuk bu aşamalar ile paralel gelişim gostermeyebilir ki son yıllarda geç konuşma vakaları oldukça arttı. 1.5 yaş çok da geç bir yaş değil. Benim erkek kardeşim de 3 yaşına kadar konusmadi, anneme 'anne' bile demezdi. 'Ginga' derdi. Annem çok endiselenirdi, babam bir psikolog olarak durumun normal olduğunu soylemis hep. İlk cümlesi 'annecim parka gidelim' oldu. Kelime bile değildi yani. Sonrasında gayet açılıp konuştu.

Tabii ki içinizin rahat etmesi için bir pedagog ile görüşün. Süreci hızlandırmak için belirli aktiviteler vs onerebilir ama çok büyük bir sorun olduğunu sanmıyorum ben.
0
fraise
(05.10.17)
kreş bu işi çözüyor genelde. kısa sürede çok hızlı mesafe alabilirsiniz kreşle.
0
adivar
(05.10.17)
Kulağında su olabilir. Bu yüzden kelimeleri eksik duyup eksik öğreniyor da olabilir. Sadece bir varsayım. İnşallah hiç bir şeyi yoktur.
0
Restclean
(05.10.17)
allaa çok heyecanlı valla. inşallah genius'tır :D allah analı babalı büyütsün.

çocuk cin gibi bakacak böyle çakır çakır. dili çözülür korkmayın.

*profesyonel sağlık tavsiyesi değildir. kocakarı bilgisidir ^^
0
otonomo
(05.10.17)
Gelişim psikolojisi kitapları konuşmayı 0-2 yaş arası olarak belirlese de son araştırmalara bakıldığında konuşma yaşının 4'e kadar çıktığı görülmekte. Bunun sebebi ise beynin dil merkezinin yer aldığı bölümünün yeni doğanlarda daha kalın olmasıymış.
Tabii ki yine de bir pedagogla görüşün ama bireysel farklılıklar, mükemmeliyetçilik gibi konuları da göz ardı etmeyin.
0
duyond
(05.10.17)
sizinle iletişimi, göz teması normalse herbsey yolundadır. 1.5 yaş kontrolüne gidince doktora da sorun.

ama her çocuğun gelişim evresi aynı degil. oğlum 3.5 aylıkken sürünmeye 6 aylıkken de sıralamaya başladı. ama 8 aylik olduğunda bile oturamıyordu.

şimdi 1.5 yaşında. iki kelimeli basit cumleler kuruyor. "hadi gidelim, anneanne yok" vb gibi bir kaç basit cumle. kelime dağarcığı epey geniş.
gel gelelim henüz anne demedi.
kendi başına (parmak beslenmeye başlayalı daha 2 ay oldu. normalde 8 ay civari söküyorlar bunu.)
hic blenderla ezip ya da rende ile püre vermeye alistirmadigim halde salatalık elma gibi besinleri çiğner ama yutamaz tükürür. ustelik 16 dış var ağzında.

kısacası bu yaşta konuşabiliyor olması diger becerilerinin çok iyi olmasını gerektirmiyor. siz çocuğunuzu kendi ozelinde değerlendirin.

her gün becerileri artıyor mu?
göz teması var mi?
adına tepki veriyor mu?

bir de emzik, tv, tablet konuşmayı geciktiriyor diye duydum. benimki hic kullanmadı bunları.

yavruyu opun benim için...
0
strawberry first
(05.10.17)
2 - 2.5 yaşına kadar konuşmayan çocuklar oluyor. Endişe etmek için henüz erken. İsterseniz bir çocuk doktorundan görüş alın. Gerek görürse işlevsel olup olmadığını anlamak üzere kbb, çocuk nörölojisine yönlendirir.

Konuşma kaslarını geliştirecek bazı oyunlar önereyim.
Üfleme hareketi hem konuşma hem boşaltım kaslarını çalıştırıyor. TBen tvalete alıştırırken ufak balonlardan bi torba alırdım, hem eğlence hem kas gelişimine faydası olurdu.
(arada balonun içine su koyup ağzını sıkıca bağlayın karşılıklı geçip birbirinize atın. atarken 3'e kadar sayın. 3'e kadar sayma kısmı konuşmaya teşvik gerisi el kol kasları gelişimi, motor hareket gelişimi, el göz koordinasyonu için yararlı ve eğlenceli bi faaliyettir. yaşı büyüyünce de bırakmayın, 5-6 yaşlara kadar hatta çocuk oynamak istemeyene kadar yapın. balonları zamanla büyük boya geçirirsiniz. çok yararlı bi oyundur. yalnız büyük balon çalışmasını yazın ve mümkünse bahçe balkon gibi yerlerde yapın. balon patlayabiliyor:)

Kağıttan rüzgar gülü yapabilirsiiz o da yardım eder azıcık. Yaparken küçük kas grubu çalışır üflerken de konuşma ve karın, kalça kasları çalışır.
Kış geliyor cama üfleyip buğu yaparsınız, Bol bol üflesin, üflemek iyidir.

Yanakları sırayla şişirip parmaklarla ağızdan bırr sesi çıkarma oyunu gibi oyunlar oynayın.

Onunla konuşurken daha çok eksiz, uzun olmayan basit kelimeler seçmeye özen gösterin. Bir nesne veya olay için çocuk konuşmaya geçinceye kadar hep aynı kelimeyi kullanmayı tercih edin. Kelimeleri anlaşılır hızda söyleyin.
Dikkatinizi onun konuşmasında olmasın. Hemen anlarlar tedirgin olurlar. Bunlar hep oyun. Siz de eğlenmeye bakın, tadını çıkarın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.10.17)
çok kıymetli ve rahatlatıcı bilgiler aldım. tecrübe ve bilgilerini paylaşan ve daha paylaşacak olan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. birbirini hiç tanımayan insanların iyilikte ve iyi niyette buluşması çok güzel
0
🌸demirr
(05.10.17)
sıkıntı yok. benim oğlum 2.5 yaşına kadar çiçek diyordu sadece :)
0
burya
(05.10.17)
Şimdi hatırladım onu da ekleyeyim. Bir de ilk kelimeden sonra bir süre ara veriyorlar. dede dedi mesela bir süre gidiyor o öyle. duraklama devri gibi düşünün. Bir süre sonra başka kelime geliyor.

Konuşmaya başlayınca trt gibi düzgün türkçe kullanılan radyo programlarını açın, fonda çalsın.Kelime dağarcığına katkısı olur (kulak dolgunluğu olur) telaffuza katkısı olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.10.17)
dün görüp cevap yazamamıştım.

ablam 8 aylıkken konuşmuş, 1 yaşında tekerlemeler biliyormuş. 5 yıl sonra doğan ben ise, 2 yaşıma geldiğimde saçmasapan sesler çıkararak derdimi anlatıyormuşum. kaç defa doktora götürmüşler bu çocuk sağır mı, gerizekalı mı diye. en son bir doktor "siz onu anladığınız sürece konuşmayacaktır, size kendini anlattığı için konuşmaya ihtiyaç duymuyor tembellik ediyor, söylediklerini anlamayın" demiş. ondan sonra bizimkiler beni anlamıyor gibi yapmaya başlamışlar ve ben 2,5 yaşında konuşmuşum.

bir daha hiç susmadım.
0
111111
(06.10.17)
aychovsky gayet güzel özetlemiş. Ben sadece Selim İleri'nin anlattığı anısını yazmaya geldim.
Selim İleri 3 yaşına gelmiş neredeyse hiç konuşmuyor. Aile gergin, doktora götürüyorlar, nefesi kuvvetli hocalara okutuyorlar, nafile. Bayram öncesi Selim'e ve ablasına yeni ayakkabılar alınıyor. Ablanın ayakkabıları kırmızı rugan, nasıl güzel ayakkabılar. Selim zaten ablasını çok kıskanıyor ve o hiddetle "çıkart o ayakkabıları ayağından #½ ?!$" şeklinde küfürlü bir konuşmaya başlangıç yapıyor. Aile sevinse mi üzülse mi öyle kalakalıyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(06.10.17)
Her çocuğun hazır bulunuşluğu farklıdır.Siz istediğiniz kadar onu konuşturmak için uğraşın, çocuk o hazır bulunuşluk seviyesine gelmeden konuşmaz. Eğer sizden aldığı komutları anlıyorsa ve tepki veriyorsa sıkıntı yok, kafanıza takmayın. Benim oğlum 2,5 yaşında kelimeleri söylemeye başladı. 3 yaşında cümle kurdu. (cümleden kastım yanyana 3 kelimeyi getirebilmesi)

Endişe etmeyin, bu zamanlarınızın tadını çıkarın.
0
indeng
(06.10.17)
(7)

Trafik neden denetlenmiyor?

herhaltibiliyoring
düşünüyorum düşünüyorum çözemiyorum.Makas atanlar, emniyet şeridinden gidenler, ışık ihlal edenler,sinyal vermeyenler, mahalle aralarında disko gibi gezenler, ters yoldan - kaldırımdan giden motorlar vb... dolu.bunlara ceza yazılsa hem devlet para kazanır hem trafik düzelir.tam win win durumu olur.
düşünüyorum düşünüyorum çözemiyorum.
Makas atanlar, emniyet şeridinden gidenler, ışık ihlal edenler,
sinyal vermeyenler,
mahalle aralarında disko gibi gezenler, ters yoldan - kaldırımdan giden motorlar vb... dolu.

bunlara ceza yazılsa hem devlet para kazanır hem trafik düzelir.
tam win win durumu olur.
ama yapılmıyor. neden ulan neden?
0
herhaltibiliyoring
(05.10.17)
realtime müdahale imkansız, kısıtlı kaynak var.

E ğ i t i m!!!!!!!!!

anca böyle..
0
binder dandet
(05.10.17)
bende sürekli bunu düşünüyorum. hatta istanbul'da en çok kullanılan 500 caddeye kamera sistemi kurup ceza yazacaksın. günde en az 1 trilyon diyorum ben.
0
xu
(05.10.17)
Eğitim yetersizliği ve Orta Doğu kültürü. Denetleyen de o kurala uymuyor; haliyle biri kuralı ihlal ettiğinde 'Ne var ki onda, ben de yapıyorum o kadarını' deyiverebiliyor. Bunun dışında, denetimci sayısı ile kuralı ihlal eden kişi sayısı orantısızca farklı, bir 'Hangi birini durdurayım' durumu da var. Aslında 3-5'ten sonra millet 'Aaa, durduruyorlar' diye yola girmeye başlar gibi geliyor bir nebze.
0
aychovsky
(05.10.17)
her yıl alınan 10 bin 20 bin polis kadar bir de ayrıca trafik polisi için alsalar gram laf etmem. isterlerse 100 bin alsınlar ama yeter ki alsınlar. önce cezaları arttıracaksın ardından bu. bak o zaman nasıl hizaya geliyorlar. acımadan ceza yazacaksın.

egm (bkz: sivil trafik polisi) diye bir şey çıkardı acayip mutlu oldum. acaba çalışıyor mu diye merak ettim başlığa birisi yazmış şoföre cezayı kitlemiş.

bir gün emniyet genel müdürü ya da içişleri bakanını görürsem bu soruyu sorarım.
0
blue eyes white dragon
(05.10.17)
Polis işini yapmıyor. Etliye sütlüye bulaşmadan başına iş almadan mesaisini bitirip maaşını almanın peşinde polis memurları.
0
dannycarey
(05.10.17)
oylar gitmesin diye. başka bir açıklamasını bulamıyorum ben. sigarayla yapılan savaşın 1/4'ü trafik canavarlığı konusunda yapılsaydı kazalar yarı yarıya azalırdı herhalde.
0
burya
(05.10.17)
@burya
akp'ye oy verenler de şikayetçi değil mi trafikten?
0
🌸herhaltibiliyoring
(06.10.17)
(1)

Hasta olmamak için

ruh i tibbiye
Selamlar,Şu kandırıkçı havalar, merrobüste otobüste hapşıranlar aksıranlar falan derken herkes hasta. Ben de olmak üzereymişim gibi hissediyorum zaten kış boyu faranjit yakamı bırakmaz hatta yazın bile oluyor. Hasta olmamak için ne yapayım ne içeyim bir şey söyleyin. Hastalanmak istemiyorum öyle pis
Selamlar,

Şu kandırıkçı havalar, merrobüste otobüste hapşıranlar aksıranlar falan derken herkes hasta. Ben de olmak üzereymişim gibi hissediyorum zaten kış boyu faranjit yakamı bırakmaz hatta yazın bile oluyor. Hasta olmamak için ne yapayım ne içeyim bir şey söyleyin. Hastalanmak istemiyorum öyle pis ve yoğun bi dönemdeyim ki ipin ucunu bir kaçırırsam batarım.

Meyve, ıhlamur,zerdecal,zencefii, bal, hatta arı poleni olmak üzere tüm minimum önlemleri aldım. Dahası var mı?
0
ruh i tibbiye
(05.10.17)
Bol bol el yıkamak önemli.

Böyle hapşırık, tıksırık falan olduğunda Umca kullanıyorum ben. Engelliyor hastalığı sanki. Bunun dışında, grip için Cistus Antivirüs iyi gibi görünüyor. Geçen seneyi o sayede atlattım gibi.

Eve gelince adaçayı gargarası yapıyorum. (Gargarayı tükürmüyorum, çayı içerken gargara yapıp içiyorum)

Keşke hasta olanlar kendine yedirip maske taksa. Japonya'da insanlar hasta olduklarında başkalarına bulaştırmamak için maske takıyorlar, özellikle toplu taşıt kullanıyorlarsa.
www.tofugu.com
0
aychovsky
(05.10.17)
(6)

metrobüsteki/otobüsteki çocuklar

yaraticinick
Öğlen saatlerinde ortaya çıkıp selpak satan ya da akordiyon çalan çocuklarla ilgili ne hissediyorsunuz ? Bugün metrobüste bunun tartışması yaşandı, bir kadın her çocuktan selpak alınca bir adam "Hep sizin yüzünüzden" temalı bir konuşma yaptı. Ben de adam gibi düşünüyorum neredeyse, peki siz?
Öğlen saatlerinde ortaya çıkıp selpak satan ya da akordiyon çalan çocuklarla ilgili ne hissediyorsunuz ?

Bugün metrobüste bunun tartışması yaşandı, bir kadın her çocuktan selpak alınca bir adam "Hep sizin yüzünüzden" temalı bir konuşma yaptı. Ben de adam gibi düşünüyorum neredeyse, peki siz?
0
yaraticinick
(05.10.17)
görmezden geliyorum, almıyorum
0
basond
(05.10.17)
o çocuklar o şekilde para kazandıkça o koşullarda çalıştırılmaya devam edecekler. akordeon alınıp eline verilmiş, sürekli aynı 5 notayı basan çocuğun gerçekten ihtiyacı olduğu için onu yaptığına inanmak safça olur. hadi sokakta kendi haline yatan cidden aç olduğu için dileniyor olsun, açlıktan ölmesin diye yardım etmek isteyeni anlarım ama bahsettiklerinin masum amaçlar taşıdığını düşünmüyorum.

ve evet, insanlar o çocuklardan alışveriş yaptıkça aileleri o çocukları okula göndermek yerine metrobüse vapura götürecekler.
0
Bruce
(05.10.17)
Beni biri öpmüştü biri de sarılmıştı.
Ben de sizin gibi düşünüyorum almazsak yapmazlar demek istiyorum ama pek de öyle olmaz gibi sanki.
0
Giovanni Pipitto
(05.10.17)
Açıkçası 'Kimse almazsa, onlar metrobüste olmaz' düşüncesine çok katılmıyorum. Kimse almazsa, ailelerinin 'Kimse almıyor nasıl, metrobüse boşuna gitmesinler. Okula gitsinler, madem para kazanamıyorlar' diyeceklerini düşünmüyorum. Hatta, ailelerin o şartlar altında parayı zorla da olsa getirtecek daha inovatif çözümler bulacağını ve daha vahşileşeceğini düşünüyorum. Bu sefer daha zor şartlar altında dilenecekler; ya yan kesicilik için, hırsızlık için metrobüse gönderilecekler ya da başka yerde daha kötü şekillerde karşımıza çıkacaklar. Buna müdahale etmesi gereken kurum olan devlet müdahale etmedikçe ve denetmedikçe, çocukların seçeneği olmayacak. Sosyal Hizmetler gibi kurumların aktif çalışması gerek bunun için.

Denk gelirse ve ihtiyacım varsa alırım. Bakarım, cebimdeki mendilden bir tane falan kalmışsa, o zaman alırım ben.
0
aychovsky
(05.10.17)
kesinlikle para falan vermiyorum. keşke bununla ilgili bi sivil polis çalışması yapılsa ve bunu yapanların anne babaları cezalandırılsa. bu çocukların da devlet kontrolünde yetiştirilmesi devam etse. sarayın elektrik faturasını osmangaziden geçmeyen araçların paralarını ödeyeceğimize bu çocukların beslenme barınma ve eğitim masraflarını ödesek daha iyi.
0
error522
(05.10.17)
bir şey hissetmiyorum.
0
gadasiz
(05.10.17)
(7)

Cuma akşamı evde oturan ezik yalnız insanlar ne yapıyor evde ?

purple rain
anlatsana biraz
anlatsana biraz
0
purple rain
(05.10.17)
cumartesi akşamını bekliyoruz,
perşembe...
0
basond
(05.10.17)
spora gidiyorum. kitap okuyorum. şarap içiyorum bazen, genelde içmiyorum. bazen yakın bir arkadaşımla erken akşam yemeği yiyoruz dışarıda.
erken uyuyorum.
başka insanlarla uğraşmak, sarhoş muhabbeti çekmek en tahammül edemediğim şey. dışarıya çıkmamak eziklik demek değil falan diye açıklama yapmaya gerek kalmıyor. herkes mutlu.
0
sopiro
(05.10.17)
hoi4 oynuyorum.
0
secrexv2
(05.10.17)
Eve gelir gelmez yatıyorum.
0
aychovsky
(05.10.17)
film ,dizi izliyorum ve internetten komikli video
0
wishboneash
(05.10.17)
Haftasonu çalışanlar olarak dinleniyoruz :d
0
powerpufgirl
(05.10.17)
Yemek tarifi videoları izleyip bir şeyler deniyorum evde.

Eğlenceli baya :)
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(05.10.17)
(1)

cenaze ve ölüm

diye yazdim ama hep yalan
hepimiz öleceğiz... ee ne demek istersiniz.
hepimiz öleceğiz... ee ne demek istersiniz.
0
diye yazdim ama hep yalan
(05.10.17)
Bir arkadaşım hep "Yarın ölüp ölmeyeceğim belli değil, neden bunları yapıyorum" derdi; ben de "Yarın öleceksen yapma ama ölmezsen sorun büyük" derdim. "Yarın öleceksek..." dizeyinde bıkkınlık varsa, arayışta olup kendine yakışanı bulmaya çalışmak gerek. Her zaman buna fırsat olmuyor ama fırsatı sabırla kollamak gerek. Yine de çoğu şey tek başına yapılmaz. O geldi aklıma.

Bir de cenaze işleri ile ilgilenmiyorum. Öldükten sonra pamuk olsa ne olur, herkes ölüme tecavüz etse ne olur, kırk parçaya ayırıp parçamı bulamasalar ne olur. Zaten ölmüşüm; herhangi bir şey beni daha ölü yapacak değil. Önce tıbbi bir şeye katkısı olsun isterim ama olmuyorsa da nekrofili biri varsa, bedenimi ona bağışlarım. Cinsel açlığın alasını o çekiyordur, yazık.
0
aychovsky
(05.10.17)
(6)

Tik sorunu

helena
Benzeri sorulmuştu ama aklımdaki soruyu tam karşılamadığı için bir de ben soruyorum. Sizce tikler hangi cevaplara atılmalı?Soran kişiyi tatmin eden cevaplar mı yoksa soruya yanıt olan cevaplar mı? diye genelleyebiliriz. Peki mesela cevap niteliğine sahip olup soruyu soran kişinin istediği fikirde ve
Benzeri sorulmuştu ama aklımdaki soruyu tam karşılamadığı için bir de ben soruyorum. Sizce tikler hangi cevaplara atılmalı?

Soran kişiyi tatmin eden cevaplar mı yoksa soruya yanıt olan cevaplar mı?
diye genelleyebiliriz. Peki mesela cevap niteliğine sahip olup soruyu soran kişinin istediği fikirde ve istediği görüşte olmadığı için tik atılmaması doğru mu? Sonuçta o da cevap değil mi? Soruyu mu karşılaması gerekiyor soranı mı?
0
helena
(04.10.17)
Ben cevabımı okuduğumu belli etmek adına tik atıyorum. Bence olması gereken de bu.
0
desdenova34
(04.10.17)
Önemsiz bir şey. ÖNEMSİZ.

Daha önemli şeyler var, takılmayın tike mike
0
MaNOfTheYear
(04.10.17)
Öncelikle, hayatta neredeyse her sorunun daha önemlisi var. Boş yere önem kıyasına girmek manasız.

Soruya göre değişiyor. Bazıları var, doğru cevabı belli. Bu sorunun cevapları arasından yanlışlar elenmeli ki, bir anlamı olsun.

Bazı sorular ise yoruma dayalı, seninki gibi. Bu noktada da 'emeğe saygı' stayla her gelen cevaba tik atılmalı bana kalırsa çünkü ortada nesnel bir doğru yok.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(04.10.17)
Soruya cevap verenleri en azından mantık çerçevesi içinde olan bütün cevaplara tık atıyorum ama bazı dallamalar abuk sabuk şeyler yazio o zmn tık mik yok
0
all girls dream
(05.10.17)
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk + 1

"Bu flm hangisiydi", "Bu şarkı ne" gibi cevabının doğruluğu yanlışlığı belli olan soruda sadece doğru cevaba tik atıyorum. Tikin doğru cevapta kullanılması gerek.

Yorum sorularında doğru yorum, yanlış yorum olmayacağı için ya da "Bnim görüşüme uygun, o halde doğru" diye bir şey olmayacağı için gerçek olamayacak kadar saçma olan bir şey olmadığı sürece tik atıyorum.

Kurallar gereği aslında sadece doğru cevaba tik atılması gerekiyor.
0
aychovsky
(05.10.17)
Gerçekten soruma cevap verildiğinde zaten tik atıyorum, duruma göre mesajla özel olarak teşekkür de ediyorum. Doğrudan cevap olmayanlara da vakit ayırıp yorum yazdığı için teşekkür amacıyla atıyorum. Hatta soruyu ince görüp espri yapanlara da atıyorum :). Yeter ki terbiye sınırları aşılmasın.
0
puc
(05.10.17)
(10)

Aamir Khan kim?

secrexv2
bu kim? Uyduruk mesaj verme temalı film dışında napmış bu? Toplanmışlar ardından zırlıyorlar falan asdhadhgjaskgh. Herif müslümanmış sanırım. Kapalı kızların favorisi mi?
bu kim? Uyduruk mesaj verme temalı film dışında napmış bu? Toplanmışlar ardından zırlıyorlar falan asdhadhgjaskgh. Herif müslümanmış sanırım. Kapalı kızların favorisi mi?
0
secrexv2
(04.10.17)
başrol oynadığı PK filmi iyi bir fakültenin iyi bir dersinde sınav sorusu olacak.
"uyduruk" deyip geçilmemeli.
0
at mi bu
(04.10.17)
adam dünya çapında aktör
bildiğin brat pitt in hindistan versiyonu.
sadece adam amerikalı değil diye senin gibi insanlar tanımıyor
brat bitt desem haa evet o adam diye tanırsınız
malesef ülkemizdeki çoğu insanın sinema bilgisi hollywood dan ibaret.
bu yüzden bu konulara fransız kalıyor insanımız

adam yaptığı filmlerle hükümetin politikalarını değiştirebiliyor.
özellikle dangal filmiyle hükümet kız çocuklarına destek kararı almıştır
eksisozluk.com
0
bana her yer cehennem
(04.10.17)
Ahdhsjaka Brat pitt'in Hindistan versiyonu ne yaaa. Hindistan dediğin insanların sicmaya tuvalet bulamadığı boktan bi memleket. Beş para etmez, sumugumu silmem su salaga.
0
doxanikee
(04.10.17)
sen gene de aamiri kucumseme secrex
0
mayeskuel
(04.10.17)
Hindistan'dan bir oyucu. Acayip fanatikleri falan var. Kore hastalari gibi Hindistan hastasi olanlarin genelde sevdigi bir oyuncu.
Dunya capinda aktor falan da degil. Bati'da sokaktan gecene sorsan yarisindan cogu bilmez.
0
stavro
(04.10.17)
Bir insan bollywood diye bir şey duyduysa bu adamı duymamış olması imkansız. gerçekten güzel filmler yapıyor. Senin dediğin durumu bilmiyorum.
0
pastörizesüt
(05.10.17)
Hindistan'da bir süre yaşamış bir arkadaş'ın Aamir Khan hakkındaki yorumu "Hindistan'ın Mahsun Kırmızıgül'ü işte abi.."
0
Söyük
(05.10.17)
Kendisi şu kadar büyük bir isim... Hollywood dışındaki dünya sinemasının en bilinen aktörü çıkar dünya genelinde bir oylama yapılsa ve Hindistan nüfusunun fazlalığından kaynaklanacak sapma göz ardı edilse dahi.

Havaalanında gösterilen ilginin abartı olduğunu ben de düşünüyorum ama 20 yaşında, tek kabiliyeti top oynayıp para kazanmak olan futbolculara gösterilen ilgiyle karşılaştırınca normal diyorum.

Türkiye'nin dünyaya açılıp kabul görmüş Kemal Sunal'ı denebilir belki kendisi için.
0
jack of hearts
(05.10.17)
Aamir Khan adamdır.
0
japon askeri
(05.10.17)
Aamir Khan'ın yaptıklarını İstanbul, Avrupa veya Amerika kafası ile değerlendirmek, 1800'lerde yapılan bir keşfi 2000'ler kafasıyla değerlendirmek gibi bir şey. Nasıl ki biri pamuk içinde fasulye yetiştirse "Ne var, onu ilkokulda da yaptık. Olayı ne şimdi" derse, Aamir Khan filmlerini batı şartlarında değerlendirmek elma-armut gibibir şey olur. Örneğin, Amerika'da yoğun bir tartışma vardı geçen ay: Malala Yusufzay'ın Harvard'a kabulü. İnsanlar "Evden çıkıp okula giderken vurulunca ölmemek Harvard'a girmeye yetiyormuş demek. Ben o kadar çalışıyorum, ne anlamı var" dyorlardı. Pakistan'da bir kızın okula gitmesiyle, Amerika'da bir kızın okula gitmesi çok farklı şeyler. Aynı şekilde, Van'da okula gitmekle İzmir'de okula gtmek bir kız için aynı şey değil.

Aamir Khan bir devrimci falan değil, o kadar yüceltmenin anlamı yok ama yaşadığı şartlar altında yaptığı filmlerin konularının etkisi bizdeki Kibar Feyzo'nın döneminde yarattığı feodalite ve sınıf eleştirisi ile denk bir etkisi var. Adamın filmleri bize göre ya da batıya göre klişe olabilir ama Hindistan'da sorguluyor gerçekten bazı şeyleri. Şu anda da kız çocuklarının okuması ile ilgili dernekleri, projeleri var ve bazı bölgelerde kız çocuklarının okuma oranını zıplatmış. Aynı konuyu Amerika sanıyorum, bir 50-60 yıl önce halletmiş en az, Türkiye'de 20 sene önce Kardelenler projesi vardı; bu da Hindistan için yeni. Hindistan bazı açılardan Türkiye gibi bir ülke. Bir. Kısmı gelişip az da olsa batılılaşmış ama çoğu zamanı geriden takip ediyor. Aamir Khan'ın Taare Zamen Par'ı eğitim açısından, PK'i din açısından, Dangal da kızların okuması açısından birer Kibar Feyzo. Filmden argoyu arındığında altında derin mesaj var. Mesaj senin için uyfuruk ama özellikle kırsal Hintlinin bu konuda henüz algısı açık değil, ancak göz açtırıcı.

15-20 yıl öncesine kadar, Kolombiya'da kadınlar meme ya da rahim kanseri olduğunu söyleyemezmiş. Mahrem bölgeler olduğu için millet hastalığını saklar ve hastalık ilerledikçe de ölür gidermiş, ki Kolombiya. Kadınların don giymeden popolarla dolaştığı ğlkeden bahsediyoruz. Bu dönemde Soraya adındaki bir şarkıcı meme kanseri olmuş ve yaptığı şeyler sabah programlarına çıkıp "Ben meme kanseriyim" demek ve bu konuda bir albüm yapmak olmuş. Doraya'nın bunu yapması ile Kolombiya'da yüzbinlerce kadının hastalıklarını artık saklamayarak hayatının kurtulduğu söyleniyor. Soraya'ya ilahe gözü ile bakılıyor ama yaptığında çok büyük bir adım yok baktığında. Aamir Khan'ın etkisi de bunun aynısı. Basit ama etkili.

Ayrıca, PK'in din düşmanlığı yaptığı gerekçesi ile sinemaların taşlanmasını ve asamın ölüm tehdidi aldığını da hatırlamak gerek. Kastta alt seviyedeki bir Hint vatandaşı ile empati yapılmadığı sürece, batılı gözü ile Aamir Khan filmlerinin değeri anlaşılmaz.

Ağlamak, zırlamak abartılı tepkiler ama adam hakkaten şöhretini hak ediyor. O açıdan Brad Pitt'ten daha kaliteli olduğunu düşünüyorum. Brad Pitt'e yemez mesela Amerika'da büyük tartışma konusu yaratacak, milletin cephe almasına neden olacak ya da hükümete/başkana reformsal gelişmeler yaptıracak hareketler.
0
aychovsky
(05.10.17)
(6)

Kasımda ispanyaya gidilir mi?

capitatum
Her yere her mevsim gidilebilir tabi de esas ispanyadaki şu son olaylar açısından sormak istedim. Çok detaylı bilmiyorum ama ortamlar karışmış anladığım kadarıyla. Ben de porto-lizbon-madrid-barcelona yapıp gelmeyi düşünüyordum. Ne dersiniz? Teşekkürler :D
Her yere her mevsim gidilebilir tabi de esas ispanyadaki şu son olaylar açısından sormak istedim. Çok detaylı bilmiyorum ama ortamlar karışmış anladığım kadarıyla. Ben de porto-lizbon-madrid-barcelona yapıp gelmeyi düşünüyordum. Ne dersiniz? Teşekkürler :D
0
capitatum
(04.10.17)
Bence hayır. Ayrıca o bölge bahar-yaz gibi daha güzel olmaz mı?
Ben de bir süredir düşünüyordum, ancak şuan gitmektense Orta Avrupa'da başka bir yeri tercih ederdim şahsen.
0
hana bi
(04.10.17)
bence gidilir, özellikle benim gibi çok sıcağı sevmiyosan en güzeli kasımda falan gitmek, hem biletler ucuz hem çok kalabalık değil. ben yürümeyi çok seviyorum ama sıcakta yürüyemiyorum, benim gibiysen aman denize gireyim vs demiyosan kasım da pekala gidilir, gayet de hoş olur hatta
0
euteamo
(05.10.17)
Ben Kasım'da gttim ilk. Madrid hariç diğer yerler Kasım'da genelde İstanbul kadar soğuk olmuyor ama belli olmaz, üç gün oraya gidp yapmura denk gelme ihtimalin de var ama bu ihtimal baharda da var. Zira, güzel yağmur alıyorlar. Ancak, hava buz gbi, gezilmez gibi olmaz. Özellikle Barcelona ılıman olur oldukça. Kasım ayında bir haftalık gezide bir gün palto, iki gün mont giydim, kalanında sadece ince kazaklarla dolaştım.
0
aychovsky
(05.10.17)
Gidilir, madridde bence genel olarak bir şey yok zaten. Ama Barcelona’nın kışı ayrı, yazı ayrı güzeldir.
Sen durumlar karışık diye sormuşsun, bir şey olacağını sanmıyorum. En fazla protestolara denk gelirsin, yanından arkasından geçer gidersin.
0
dimanche
(05.10.17)
eyül ayında porto ve lizbon'a gitmiştim çok üşüdüm .her gün saat 16:00 dan sonra rüzgar başlıyordu buz gibi oluyordu hava.
haziran ve temmuz aylarında da aynı yerlere gitmiştim geceleri yaz olmasına rağmen soğuk oluyor . bunu düşünerek gitmelisin
0
devilone
(05.10.17)
Ben kasimda gittim, gayet iyiydi. Barselona gayet iyiydi en azindan.
0
stavro
(05.10.17)
(1)

İstanbul beylikdüzü trafik durumu hakkında bilgi

annenoolurbirazdaha
Arkadaşlar merhaba 1/2 hafta içinde işe başlıycam ikametim beylikdüzünde yaklaşık 2 senedir çalışmıyordum ve okulda yoktu bu yüzden sabah trafiği hakkında bilgim yok. Birinci sorum metrobüse insani şartlarda binebilmem için kritik saat kaç? (Beylikdüzünden binicem avcılar yönüne doğru) İkinci sorum
Arkadaşlar merhaba 1/2 hafta içinde işe başlıycam ikametim beylikdüzünde yaklaşık 2 senedir çalışmıyordum ve okulda yoktu bu yüzden sabah trafiği hakkında bilgim yok. Birinci sorum metrobüse insani şartlarda binebilmem için kritik saat kaç? (Beylikdüzünden binicem avcılar yönüne doğru)
İkinci sorum e5 i kullanırsam otobüs ile yolun kilit olmadığı kritik saat kaç?
Ve son sorum temden gidersem(iş yerim halkalıda) kendi aracım ile sabahları temin durumu nedir onun kilit olmadığı kritik saat kaç? Cevap veren öneride bulunan arkadaşlara şimdiden teşekkürler. En son 2yıl önce yaşadım bu işkenceyi korkuyorum açıkçası.
0
annenoolurbirazdaha
(04.10.17)
6:30'ta başlar trafik en geç. 6:15'te falan kurtarılabilir. Trafik o saatte başlar, 8:30'tan sonra yavaş yavaş rahatlar. TEM giriş gişelerine 7'den sonra varırsan iptal. Hatta kesin saat 7:05. Bu saatten sonra gişelere vardığında yolun süresini 1.3 ile çarp.
0
aychovsky
(04.10.17)
(9)

Bundan ne anlıyorsunuz?

aliza
https://i.hizliresim.com/2ENZ1O.jpgSKT 2015 olmamalı:(Başka hiçbir yerinde hiçbir şey yazmıyor.
i.hizliresim.com

SKT 2015 olmamalı:(
Başka hiçbir yerinde hiçbir şey yazmıyor.
0
aliza
(03.10.17)
bilgisayar güzelmiş.
0
secrexv2
(03.10.17)
15 şubat 2015 diyor sanki. gerçi prospektüste skt kutunun altında yazıyor demiyorsa boşuna tarih anlamı da çıkartmayalım başka bir şey olabilir.
0
blue eyes white dragon
(03.10.17)
yeni aldıysan lot number ya da üretim tarihi falandır.
0
shenergy
(03.10.17)
Bu lot ise skt yok, çünkü başka bir şey yok kutuda.
0
🌸aliza
(03.10.17)
15.02.2016 veya 16.02.2015
başına/sonuna sayı ekleyip lot yapmışlardır.
"SKT, Üretim tarihinden itibaren x aydır" yazmıyor mu? O varsa ÜT de olabilir.
0
erci
(04.10.17)
16 Şubat 2015 anlıyorum. Ya üretim tarihi, ya SKT'dir.
0
aychovsky
(04.10.17)
Şöyle bir site var..

www.checkfresh.com
0
demirKamil
(04.10.17)
korece 제조 manufactured date çıktı, yani üretim tarihi o.
0
kaichi
(04.10.17)
bu üretim tarihidir. üretim bandından çıkarken tarih ve parti numarası yazar.

eğer ilaçsa prospektüsünde ya da kutusunda son kullanma tarihi üretim tarihinden itibaren X yıldır. üretim tarihi kutunun altında yazmaktadır. gibilerinden bir yazı yazar.
0
eeb
(04.10.17)
(8)

Verdigimiz kucuk kararlarin hayatimizin geri kalanina etkisi

voyager 1
Merhaba,Simdi baslik aslinda anlatmak istedigim seyi anlatamadi. Soyle aciklayayim:Benim her gun eve giderken gectigim yolda kestirme bile denemeyecek, kullanana sadece 4-5 saniye kazandiracak ufak bir patika yol var. Bazen kullaniyorum bazen kullanmiyorum. Gecenlerde yolda sunu dusundum:Bu patika y
Merhaba,

Simdi baslik aslinda anlatmak istedigim seyi anlatamadi. Soyle aciklayayim:

Benim her gun eve giderken gectigim yolda kestirme bile denemeyecek, kullanana sadece 4-5 saniye kazandiracak ufak bir patika yol var. Bazen kullaniyorum bazen kullanmiyorum. Gecenlerde yolda sunu dusundum:

Bu patika yolu kullandigimda olacaklarla kullanmadigimda olacaklar arasinda cok buyuk ihtimalle hayatimin geri kalanini kokten bir sekilde etkileyecek bir fark olmayacak. Fakat su da bir gercek ki iki yolu kullandigimda da gerceklesecek olan seyler birbirinden farkli olacak. Belki kazandigim ya da kazandigimi dusundugum 5 saniye yuzunden kirmizi isikta beklemek durumunda kalacagim, sonrasinda markete 1 dakika daha gec girecegim vs. Iki alternatifte de hayatimin geri kalaninin her saniyesini karsilastirsak, bir seyler kesinlikle farkli olacak. Ustelik bu sadece beni etkiledigini dusundugum kisim, bir de hayatinda oldugum insanlar ve onlarin hayatindaki insanlar var, cok enteresan degil mi?

Sizin de boyle cok ufak, onemsiz gozuken tercihler hakkinda dusundugunuz oluyor mu? Bu anlattigim sey zaten bilinen ve uzerine dusunulmus bir seydir, degil mi? Oyleyse bir kitap ya da film tavsiyeniz olur mu?

Sagolun.
0
voyager 1
(02.10.17)
pc basinda olsam uzun uzun cevap yazmak isterdim bu duyuruya. film onermekle yetineyim: about elly.
kucuk beyaz yalanlarin yarattigi buyuk sorunlar uzerine.
0
lucky strike
(02.10.17)
Şimdi birileri sliding doors diyecek ama çakmalarla vakit kaybetme, aradığın film przypadek.
0
manuel mandalina
(02.10.17)
paralel evrende senin bir diğerin o yoldan devam ediyor, rahat ol
0
neo
(03.10.17)
evet düşünüyorum hatta sırf bu yüzden kafayı sıyırdığım dönemler oldu.
film olarak mr.nobody, run lola run öneririm. aklıma gelen olursa eklerim.
0
uyusam iyi olur
(03.10.17)
güzel bir konuya değinmişsin. bende her gün düşünüyorum bu mevzuyu. mesela bir otobüsü kıl payı kaçırdıktan sonra aklıma bir sürü şey geliyor.
0
ernesto sparrow
(03.10.17)
Klişe Film: Butterfly Effect
Absürt Mizah Film: Güneşin Oğlu
Film Film: Predestination
0
testis agrisi
(03.10.17)
buyur filmi var

www.youtube.com
0
black mamba
(03.10.17)
Sliding Doors
0
aychovsky
(03.10.17)
(8)

gamboç ve agrafın ne olduğunu biliyor musunuz?

Bruce
bu iki kelimeyi daha önce duydunuz mu, ne anlama geldiklerini biliyor musunuz?ne olduklarını görünce "hee bu muymuş" diyeceksiniz muhtemelen, ben kelime olarak duyup duymadığınızı merak ettim.gamboç: http://dogangamboc.com/uploads/productsimages/c543895c-4da1-40fe-8710-7e0894f9dde4Elbise-kilifi.pnga
bu iki kelimeyi daha önce duydunuz mu, ne anlama geldiklerini biliyor musunuz?
ne olduklarını görünce "hee bu muymuş" diyeceksiniz muhtemelen, ben kelime olarak duyup duymadığınızı merak ettim.

gamboç: dogangamboc.com

agraf: www.kardes1.com
0
Bruce
(02.10.17)
Moda mezunuyum bu nedenle de biliyorum :D
0
dedi ayca
(02.10.17)
Agrafı bilmiyordum
0
Fusha
(02.10.17)
Agrafı biliyordum, gamboçu geçtiğimiz aylarda öğrendim.
0
fotrsapka
(02.10.17)
agrafi biliyordum. gambocu az önce öğrendim.
0
balik kraker
(02.10.17)
ikisini de biliyorum.
gamboç halk arasında bilinmez, günlük kullanımda yeri yok pek. daha çok elbise kılıfı deniyor.
agrafı daha çok anneler bilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.10.17)
gamboçu biliyordum agrafı şimdi senden öğrendim.
0
blacksky
(02.10.17)
gamboçu biliyordum agrafı duymadım
0
orpheus
(03.10.17)
İlk defa duydum ikisini de.
0
aychovsky
(03.10.17)
(3)

bu yapay zeka'nın cevapları gerçek olabilir mi?

boyle buyurdum
mesela patronunun "aferin" demesine karşı daha önce cevabın kendisine öğretilmemiş olduğunu varsayarsak "bana patronluk taslama" diyebilir mi gerçekten? cevap evetse nasıl?ya da şu diyaloğu kurabilir mi?LA: Luna, varsayalım ki sen şimdi Tanrısın ve sadece 15 dakikan var. Ne yaparsın?Yapay Zeka Luna:
mesela patronunun "aferin" demesine karşı daha önce cevabın kendisine öğretilmemiş olduğunu varsayarsak "bana patronluk taslama" diyebilir mi gerçekten? cevap evetse nasıl?

ya da şu diyaloğu kurabilir mi?

LA: Luna, varsayalım ki sen şimdi Tanrısın ve sadece 15 dakikan var. Ne yaparsın?

Yapay Zeka Luna: Tuzak soru. Soruna sihirli lambayı eklemedin. Sadece 15 dakikalığına Tanrı olma kuralını bozuyorum. Şimdi düşünmek için daha çok sürem var.

ilgili haber linki: m.facebook.com
0
boyle buyurdum
(02.10.17)
Olamaz.

Şöyle bir diyalog yaşanmış.

LA: – Siyahilerin hayatı neden önemli?

Luna: – Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan herkesin yaşam, özgürlük ve mutluluğu arama hakkı vardır. Eğer bu haklar ihlal edilirse toplumsal eşitlik yara alır ve insanlar acı çeker, mutsuz olurlar.

Siyahiler sadece Amerika'da mı yaşıyor? Bu kadar anlamsız bir cevabı ancak yapay bir zeka verebilirdi.

Bir de bu yapay zekalarda bir patavatsızlık var. Çoğu yanıtları tersleyici. Yazılımcılar insanların dikkatini bu şekilde çekmeye çalışıyor. Yazıda paylaşılan diyaloglar haricindeki birçok konuşmada hepsi çuvallar.
0
dissendium
(02.10.17)
Yapay zeka öğrendiğine göre yapabilir bunları.
(bkz: artificial neural networks), (bkz: yapay sinir ağları)
(bkz: deep learning) (bkz: derin öğrenme)
(bkz: natural language processing) (bkz: doğal dil işleme)
İki kavram arasında bağlantı kurma işi bunlarla yapılıyor. Bunun akılsız ve en ilkel versiyonu market basket analysis ya da pazar sepeti analizi.

Örneğin, 'Bana vuran erkek arkadaşımdan ayrılmalı mıyım' sorusundan doğru açıklayayım. Bunu araştırabilir ve daha önceden şiddete uğramış kadınların daha sonrasında öldürüldüğünü yüzdeleri ile, vb. Yapay Sinir Ağları aracılığıyla çıkarsama yapabilir. Bu şekilde, 'Ayrıl, ileride seni öldürür' diyebilir.

Kendisine doğrudan 'Good girl' denmiş, çevirisi 'Aferin' olan laflardan biri bu. Genelde de köpeklere söylenir. Buradan köpek-insan üstünlük çıkarımı yaparak, patronluk taslama diyebilir.
0
aychovsky
(02.10.17)
Evet, cevaplar gerçek olabilir.
Görebildiğim kadarıyla Luna şu anki durumuyla semantik web'in bir iki tık üstünde cevaplar veriyor. Bu da gayet normal, açıklanabilir bir durum. Ne zaman cevplarında beslendiği kaynakta olmayan en az 1 şey olur o zaman yapay zeka denebilir. Bana göre ondan önce sadece programdır, projedir.

Daha bunun bir de soru sorabilme faslı var. Soru soramayan zeka olur mu? Olmaz. Soru sorabilmesi de lazım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.10.17)
(3)

kepeğe karşı kesin çözüm

alkolsuz icecek
var mı? önerilere açığım.
var mı? önerilere açığım.
0
alkolsuz icecek
(01.10.17)
Kafanın bir şampuana alışma süresi var, alışınca başka şampuana geçin. Novocrin Sulfur'ü tavsiye ederim, bir de Head and Shoulders Clinical Strength. Başınızı çok sıcak su ile yıkamayın. Saça şampuandan başka bir şey sürmeyin (krem, rahatlatıcı sprey, jöle, mousse, vb.)

Bir de kepeğin kaynağının ne olduğu da önemli. Abim kepek diye diye dolanıyordu, meğer seboreik dermatitmiş. Ketoral kullanınca geçti.
0
aychovsky
(01.10.17)
Head and Shoulders kesin çözüm oldu benim için.
0
secrexv2
(01.10.17)
Bir doktora görünün mutlaka bence.Ben yıllarca kepek sanıyordum kafamdakileri ama seboreik dermatit çıktı.Neden olduğuna bağlı olarak tedavisi de değişik olabilir.
0
lady andromeda
(01.10.17)
(2)

El yazısı challenge

mete kudur
Daha önce berbat bir el yazım olduğunu anlatmıştım; şimdi 1 sayfa yazı yazdım ve kolum çok fazla ağrımaya başladı, zaten yazı da gittikçe bozulmaya başladı. (ilk sayfa hep en güzel yazım olmuştu oysaki)ben bu yazıyı yazarken refleksi olarak s harfini mesela 2 aşamada yazıyorum, önce alt kısmını sonr
Daha önce berbat bir el yazım olduğunu anlatmıştım; şimdi 1 sayfa yazı yazdım ve kolum çok fazla ağrımaya başladı, zaten yazı da gittikçe bozulmaya başladı. (ilk sayfa hep en güzel yazım olmuştu oysaki)

ben bu yazıyı yazarken refleksi olarak s harfini mesela 2 aşamada yazıyorum, önce alt kısmını sonra üst kıvrımını ekliyorum falan. yada u harfi yerine ı harfine benzer bir çizgi çekiyorum gibi gibi. Bunları bu saatten sonra düzeltebilir miyim, yahut nelere dikkat etmeliyim gibi yoruma açık bir soru soruyorum.

Dileyen oğlum onu bırak, daha kötüsü var diyip kendi el yazısını da paylaşabilir. kimsenin davranışlarına karışacak değiliz, herkes kendinden mesul.
0
mete kudur
(29.09.17)
Bu özenerek yazılmış hali mi, yoksa normal/sıradan yazılmış hali mi bilmiyorum ama kabus gibi değil. Her dönem 150'ye yakın öğrencim oluyor, ne hiyeroglifler ne Nazca çizgileri inceliyorum. Birinin yazısı Tayland alfabesi gibiydi mesela. Bazen 4-5 kişi birleşip "Ne yazmış olabilir, yazar burada kime seslenmiş" diye zaman harcamamız gerekebiliyor. Buradaki güzel bir yazı değil elbette, hani yazıları iyi-kötü diye bölsem bunu iyi kısma yerleştirmezdim sanırım ama kötü kısımda da diplerde olmazdı ama diyorsanız ki "Çok özendim, böyle oldu", o farklı bir durum. Yoksa, bu yazı gayet okunaklı bir yazı, sadece tipi kaymış biraz.

"Hızlı yazıyorum, aceleye geliyor" gibi durumlardan önce fiziksel birtakım şeyler olabilir. Kötü yazı ile ilgili çocukluğunuzdan beri disgra yaşamış olabilir misiniz? Zor okuma disleksi, yazma zorluğu da disgrafi oluyor. Disgrafinin de dereceleri var. Hiç yazamama, harfleri yazarken zorlanma, harfleri yazarken karıştırma, vb. Belki hafif dereceli bir disgrafi olabilir. Bir de kasların gelişmesi ile ilgili olabilir. Örneğin, çocuklar belirli yaşlardan önce taşırarak boyarlar. Taşırmadan boyama bir yaştan sonra yapılabilir. Orada o taşırmamayı sağlayan şey birtakım kasların gelişmesi ile ilgili. Adını unuttum o kasların ama sadece parmak kası değildi sadece, yine de prmak kasları önemli bir kısımdı. Yani, parmaklarınızla cevizleri göçürüyorsunuzdur ama düzgün yazamayabilirsiniz. O kasları geliştirmek gerekebilir belki. İnce motor beceriniz çok olmayabilir. Bu genelde çocukken gelişiyor ama müzik/resim yeteneği gbi. Çok çok gelişeni oluyor, daha az gelişeni oluyor. Bu yazı ile motor yeteneklerde sorun yoktur bence ama olabilir de.

Bunu geliştiren dersler, "youtube tutorial"lar var bol bol, belki işe yarar.
0
aychovsky
(29.09.17)
siz bu yazıya kötü diyorsanız, beni ayağı kırılan yarış atı gibi vurabilirsiniz.
0
mayday
(29.09.17)
(28)

burayı ciddiye alıyor musunuz?

lucky strike
dünkü olay üzerine açılan duyuruya yazılan cevaplara istinaden soruyorum. https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1227323/duyuru-ile-alakali-su-olay-hakkinda-ne-dusunuyosunuzbir takım insanlar burayı (duyuruyu kastederek) ciddiye alanlara "gülüyor" ve burayı fazla takmamamızı, sadece işimizi halletmek içi
dünkü olay üzerine açılan duyuruya yazılan cevaplara istinaden soruyorum. www.eksiduyuru.com

bir takım insanlar burayı (duyuruyu kastederek) ciddiye alanlara "gülüyor" ve burayı fazla takmamamızı, sadece işimizi halletmek için kullanmamızı nasihatliyor. hatta burayı ciddiye alanlara gülenler bile var.

refere ettiğim duyurudan ve olaydan tamamen bağımsız olarak soruyorum; burayı ciddiye alıyor musunuz? hatta genişleteyim, sanal olarak var olduğunuz siteleri ve hesaplarınızı ciddiye alıyor musunuz?

ben alıyorum. bu veya az çok emek harcadığım bir hesabım kapatılırsa üzülürüm, kahrolurum. daha önce ekşi hesabım kapatıldığında buradaki hesabım da uçmuştu, çok üzülmüştüm mesela.
0
lucky strike
(28.09.17)
alıyorum. neden almayayım.
0
secrexv2
(28.09.17)
hesabım nedensizce uçurulursa ciddiye alırım. linkteki kişiyi bilmiyorum, belki haklıdır belki haksızdır ama bunu problem yapması anormal değil.

ciddiye almıyor olmak daha iyi tabii.
0
pinkpeony
(28.09.17)
Genel olarak almıyorum da spesifik olarak bahsettigin olayda mesele ciddiye almak/almamak değil. Konuyu oraya çekenlerin okuduğunu anlama ve degerlendirmede problemi var. Adaletsiz bir karar mekanizması varsa olayın muhatabı ve muhatabı olmayanları rahatsız eder. Bu ciddiyet/sizlikten bağımsız.
0
doxanikee
(28.09.17)
Kimi insanlari aliyorum kimilerini almiyorum. Kimilerinin kimi goruslerine katiliyorum kimilerine katilmiyorum. Cok dolu birkac insan oldugu gibi cok bos insan da cok var. Kisaca ciddiye alinmasi gerekeni aliyorum. Kalani umursamiyorum.
0
Traveller
(28.09.17)
şöyle ki, almıyorum. bahsettiğiniz olaydan haberim yoktu mesela beni de ilgilendirmez hiç. etliye sütlüye bulaşmam can sıkıntısına girer 2-3 soru okur çıkarım kimsenin nickini bile bilmem. sorduğum sorulara gelen cevapları, başka sorulara gelenleri alirim ama arka planda nolmuş kim neyapmış falan filan hiç alakadar etmez dalgama bakarım.

not: ekşiyi de almıyorum ama uçurulursa üzülürüm tabii ki o ayrı bişey o kadar vakit geçiriyosun fln
0
hayati cozemeyen adam
(28.09.17)
evet ciddiye alıyorum. insanlara yardım etmek için buradayım. bir faydam dokunsun derdindeyim. hatta bilgim olmayıp cevap veremeyip yardımcı olamadığım için burukluk yaşadığım oluyor.
0
MtKrt
(28.09.17)
duyuruyu değil insanları ciddiye alırım. bu konuyla ilgili kimi ciddiye alacağımı belirleyen, senelerin tecrübesiyle geliştirdiğim yarı geçirgen bir filtrem var.
0
zgrydn
(28.09.17)
Hesabım özelinde konuşursam evet.

Onun haricinde buradakileri nahoş bir durum olduğunda ciddiye almıyorum.

Ama çoğu zaman ciddi bazen de eğlence amaçlı kullandığımdan böyle bir meşgalenin şu an için bitmesini istemem.
0
eeb
(28.09.17)
neden almayayım +1
0
isimsiz uye
(28.09.17)
Zerre siklemiyorum.

2012-2013 yıllarında en çok zaman harcadığım siteydi. Git gide bitti. Hatta iddia ediyorum duyuru’nun boka sarmaya başlaması ilk ifşalar ile başladı.
0
sen git ben geliyorum
(28.09.17)
drive denen mal banlandı mı? 2 kere seni mallar listesine ekliyorum diye mesaj attı 1 ay arayla. psikolojisi bozuktu galiba.

linkteki linkteki entry de silinmiş neydi bu arada?
0
diffarentiationation
(28.09.17)
burayı pek almasam da burada olan bazı insanları ciddiye alıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.09.17)
Ciddiye alınacak kullanıcıları ciddiye alıyorum -ki sayıca çok değil- onun disinda kavga, hakaret, moderasyon, tartışmaya yönelik duyurular gibi şeyleri çok önemsemiyorum.
0
aquarium
(28.09.17)
bugüne kadar ciddiye alıyordum, bundan sonra ben de malları filtrelemeye başlayacam. az önce çamaşır ve kurutma makinesinin nasıl kullanılacağını soran birine üşenmedim madde madde anlattım,belki ilk defa çamaşır makiesi kullanıyor diye. ama şahıs duyurusunu silmiş ve benim yazdıklarım da boşa gitti. böylelerini gördüğüm anda mallar listesine ekleyeceğim artık.
0
izole
(28.09.17)
Hesabımı ciddiye almıyorum. Yani, birgün uçsam 'Niye uçurdunuz beni' demem. Nick'im benim yatırım aracım değil, sonuçta kendimi belli etmek istersem aycho2, aycho3 diye milyona kadar yolu var bunun; illa kendimi burada ifade edeceksem, öyle ifade ederim. Bana ulaşamayınca hayatı kayacak biri falan yok. Bir küsur ay uzaklaştım yoğunluktan ve başka sebeplerden, bensiz kaos mu çıktı ya da ortalık mı karıştı. Ne koca koca insanlar gittiler, arkasından ağıt mı yaktık. En fazla 'Ay gidiyormuş, üzüldük' falan dedik. Bir gün de bırakmaya karar verirsem, herkes sakin sakin yazmaya devam edecek; atılırsam da aynı şey olacak. Hesabım çok umrumda değil.

İnsanları ciddiye alıyorum ama. 'Ailemle kavga ettim' diyeni, 'Sevgilim şöyle şöyle' diyeni ya da en basitinden 'Bu akşam ne yapıyorsunuz' diyeni dahi ciddiye alıyorum. Karşımda etiyle, kanıyla olmasa da zihniyle bir insan var ve yardım edebilirsem ne mutlu bana. Bilindik bir troll olursa ciddiye almam ama onun dışında herhangi söylenilen bir şeyi ciddiye alırım.
0
aychovsky
(28.09.17)
eksiduyuru benim en sevdigim sitelerden birisi ve basladigi tarihlerden beri yogun sekilde takip ettigim bir olusum.
Farkli jenerasyonlardan pek cok kisinin goruslerini buradan takip edebiliyorum,haber sitelerinden ve televizyondan uzak durdugum icin guncel pek cok olaydan burasi sayesinde haberdar oluyorum.sozlugu okumayai yazmayi birakali gene uzun seneler olmasina rag,en buradan hic vazgecemedim.kesinlikle ciddiye alip,cokcada egleniyprum burada.

Aslinda ciddiye almaya gerek yok diyenlerde ciddiye aldiklari icin bunu yaziyorlar gibi geldi bana,ciddiye almiyorsan bunu yazmanin bir manasi yok.

Moderatorlerle gecimsizlik konusuna da pek katilmiyprum.haksiz yere silindigini dusundugum cokca cevabim ,birazda sorularim oldugu halde buna icerleyip blr dalasa girmedim.silinmistir olup bitmistir.en son moderator kavgasinda da burada ciddi ciddi takildigi goruntusunu veren arkadaslarin birden fazla nikle moderatorlere giristigini ,sacma bir kontrol arayisinda olduklarini gorduk.birazda bu yuzden moderatorlugun anonim olmasinin faydali olacagini dusundum genelde.

Bir moderatorun olm sabah olsun sunu banlayim diye dusundugunu zannetmiyorum.enteresan bir suru adam var burada.herseyi kopileyip endeksleyenden tut,ifsa resimlerini stoklayana kadar.cevaba kufur eden cesitlerden,dmden hunharca yuruyenlere.enteresan komunite,yonetimi oldukca zor.

Bence siteyi aycovskiye devretmek lazim.
0
duptıs
(28.09.17)
hayır ciddiye almıyorum, ancak haklı olduğumu düşündüğüm bir olay varsa sanal manal dinlemem pek.
0
gebere jackson
(28.09.17)
ciddiye alıp almamak benim karar vereceğim bir iş.
0
regardless of what they say
(28.09.17)
duyuruyu ciddiye alıyorum.

bahsedilen olayın linkleri uçmuş, her gün girip bakmama rağmen kaçırmışım olayı. ama ilgili duyuruyu da yazdığım gibi, verilen cevaplarda haddi aşan, özel mesajlarda küfür/hakaret edenlerin uçurulması taraftarıyım.

sözlükle ve duyuruyla ilgisi olmayan, interneti facebook'tan filan ibaret insanlara öyle güzel anlatıyorum ki sözlüğü ve duyuruyu. bazen çok da mahcup oluyorum tabii ki.

@cesario, bahsettiğine benzer bir olay yaşadım. bir duyuru açan arkadaşla görüştük ve ticari bir iş için bulduğum kaynak başına pay alacaktım. sonra bu arkadaş mesajlara cevap vermedi filan. ben çevreme ettiğim büyük büyük laflarla kaldım. o kadar insan benim için çabaladı. kız asıldığımı filan düşünmesin diye de açıkça sadece işle ilgili bilgi almak için geri dönüş yapmasını rica ettim. tanımam etmem, o kadar mı çaresizim ki, sırf kız diye asılacağım ya da o kadar mı kıroyum.

ilginç şeyler yaşanıyor ama ben güzel taraflarını görmeye çalışıyorum hep. hayatta da hep öyle yapmaya çalışıyorum.
0
runagain
(28.09.17)
Sanal olarak varolduğum platformları ciddiye alıyorum. Ciddiye almadığım platformda bulunmuyorum.

Şimdi ben nasıl kanlı canlı oturmuş bu yazıyı yazıyorsam soruyu soran da aynı benim gibi ekranın arkasında yazı yazan bir insan. Niye ciddiye almayayım?

Hesabım kapatılırsa üzülmem, nedenine bakarım, yanlışım varsa ders almaya çalışırım, yanlış anlaşılma vs bi durum varsa kendimi ifade etmenin yollarını ararım, platform yönetimi veya üyeleriyle siyasi dini veya futbol taraftarlığı gibi fanatiklik içeren konularda aynı tarafta olmadığım için hesabım kapatılmışsa "yanlış yerdeymişim, iyi oldu bu" der üstüne bir de sevinirim. (Fanatizmden, fanatiklerden uzak durmak daha iyi)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.09.17)
duyuru ile ilgili ne zaman soru sorulsa 'burayı ciddiye almayın' diyen bi akıllı atlıyor hemen. sanırsın eve gidip duyuruda bu olmuş diye ağlıyoruz filan sanıcaklar. bişey olmuş soruyoruz alt tarafı. ayrıca burada bi sürü insanlar tanıştım ettim, yardımlaştım. ne bileyim. ciddiye alıyorum illaki. gayet normal bişey.
0
elorelia
(28.09.17)
Duyuruyu ciddiye almiyorsan ve burasi mod ciftligi ve kadinlar kulubuyse neden buradasin? Amacim kavga cikarmak degil. Gercekten merak ediyorum. Neden bir suru forum bilmemne varken ve burasi dedigin gibi bir yerde neden buradasin?
0
Traveller
(28.09.17)
gerektiği kadar alıyorum da bu i diverse olayı baya uzadı saçma sapan. banlanmış, gitmiş modlara sormuş, cevabını almış, hala "banlandım da banlandım" diye duyurular geliyor sürekli. o arkadaş bana da "seni mallar sürüsüne ekliyorum" diye mesaj attı. ben de cevap attım ve mesaj gönderemediğimi görünce duyuruma yazdım. sonra gitmiş uzun uzun paragraflarla konu hakkında duyuru açmış, ben de orada bıraktım olayı. bu kadar ciddiye almak mantıklı değil bence, insanda sinir yapar, erken yaşlanmaya neden olur. burada böyleyse, gerçek dünyada nasıl yaşıyor bu insanlar? zor bence.

ayrıca ben sözlükte reklam yaptığım için çok fazla uçurulduğumdan dolayı 7. veya 8. hesabımı kullanıyorum şu an ama yine beni bilen biliyor. demem o ki çok da şey yapmamak lazım.
0
dedimmidemedimmi
(28.09.17)
bu arada açıklama ihtiyacı hissettim duyuruyu açan ben olduğum için.

iki tarafı da tanımıyorum. entryi yazan arkadaşla mesajlaştık konu üzerine. ama onun da küfür tarihçesinin kabarık olduğuna dair mesajlar aldım. bir de benim de daha önce tartışma yaşadığım biri (farklı nick) olduğunu söylediler. yani uçurulması belki isabetli bi karar olmuş olabilir. ama 3/3ün de duyuru altında bariz küfürleri var ve özel mesaj ifşası yapan da oymuş. bu durumda sanırım onun tarihçesi yeterince kabarık bulunmadığı için uçurulmamış. ama bence yine de ortada keyfi bi uygulama var.
0
elorelia
(28.09.17)
günden güne daha az ciddiye alıyorum. çok iyi insanlar var elbette ama geneli kendini akıllı ve kültürlü sanan içi boş insanlar. belki yaşım ilerledikçe bunu farkettim. ciddiye almayan ve sadece ihtiyacı oldukça az yazı yazan insanların daha değerli olduklarını farkettim ayrıca.
0
dafuq
(28.09.17)
alıyorum ama ciddiye alınmadığım için üzülüyorum. kim ne sorarsa sorsun, tüm içtenliğimle yanıtlıyorum ama benim sorularımla dalga geçen ufak tefek embesiller oluyor. onların da ergenliğine veriyorum.
0
for day to break
(28.09.17)
Bilgi açısından gerçekten güzel cevap veren arkadaşlar var, bir yandanda iki yüzlü insanlar var Birgün rimel tavsiyesi alıp ertesi gün askerlik tecilini nasıl yapılır diye soran troller var. Kritik bilgi olup emek edip yazıp soruyu silenler. Hiç olmadığı hayatı olayları anlatıp hikâye uyduranlar var. Hatta bir tane kamil var ( bayan) bir hemşire oldu, bir yönetici bir araba aldı bir ev aldı bir patronu ile kavga etti vs hayat hikayesi yalan dolan. İfşa da sahte resim atıp milleti trolledi. Çok var böyle tipler. En azından çoğu kullanıcı bilgilerini deneyimlerini paylaşıyor seviyorum burayı
0
Fritz-X
(28.09.17)
Ciddiye almıyorum diyenleri afaroz ediyorsunuz sanırım. Başıma bir iş gelmeyecekse ben burayı belli oranda ciddiye alıyorum. "Tabii ki ciddiye alıyorum yani .s.s" seviyesinde değilim. Şöyle ki, burada gerçekten yardımcı olmaya çalışan çok güzel insanlar var, onların cevaplarını ciddiye alıyorum bittabi. Kendilerine müteşekkirim, onlar sayesinde bu platforma arada uğruyorum, yazdıklarını okuyorum. İyi oluyor. Ama işi bulandıran, gerçek hayattaki tatminsizliğini burada başkalarına saldırgan cevaplar vererek atmaya çalışan vb. kişilere sinir olmuyorum. Neden? Çünkü bunlar gibilerini ben normalde de ciddiye almam, burada mı alacağım? He he deyip geçiyorum, çoğu zaman cevap bile vermiyorum. Kapatıp çıkıyorum. Benim buradaki bu tür bir insanı ciddiye alıp karşılık vermem için gerçekten çok ama çok kötü bir gün geçiriyor olmam gerekir. Yani o gün zaten sinirliysem o insana patlayabilirim. Onun haricinde sallamam. Başka derdim mi yok.
0
i m cool with that
(28.09.17)
(8)

kendimden iğrendim

diffarentiationation
aynı sınıfta olan iki kız var. yarınki dersleriniz neler diye soracaktım. birine: "ayşeeeee yarınki derslerini yazar mısın ona göre gelicem?" yazdım.diğerine: "selammmmm fatma nasılsın? iyi değilsen iyi değilim deme lütfen." yazdım, oradan birkaç şaka sonra derslerini soracağım.hangisinin fiziken da
aynı sınıfta olan iki kız var. yarınki dersleriniz neler diye soracaktım.
birine: "ayşeeeee yarınki derslerini yazar mısın ona göre gelicem?" yazdım.
diğerine: "selammmmm fatma nasılsın? iyi değilsen iyi değilim deme lütfen." yazdım, oradan birkaç şaka sonra derslerini soracağım.

hangisinin fiziken daha iyi olduğunu tahmin edebilirsiniz. birinci bana daha iyi davranıyor, seviyorum da kızı ama biraz alaylı konuşuyorum, diğeriyle olduğu gibi bir ilişki kuramıyorum. tiksiniyorum bu ikiyüzlülüğümden.

siz herkese eşit davranabiliyor musunuz? belli bir doygunluğa mı ulaşmak lazım benim gibi bir insan olmamak için?
0
diffarentiationation
(24.09.17)
Güldüm. Yalnız Fatma olsam ıyy derim.
0
snape i başından beri tanırım
(24.09.17)
gönül işleri ne alaka anlamadım?
0
🌸diffarentiationation
(24.09.17)
Herkese nabzına göre şerbet veriyorum. Ciddi ile ciddi, gevşek ile gevşek oluyorum, gül gibi geçinip gidiyoruz.

Ayşe’ye yazdığın sevimli bence ama Fatma’ya yazdığın ıyy +1
0
manuel mandalina
(24.09.17)
fatma neden ıyy ya? bir önceki konuşmada nasılsın sorusuna "iyi diyelim" demişti de ondan dedim. yine de ıyy mı?
0
🌸diffarentiationation
(24.09.17)
Evet. Tuhaf, ters ve kısır bi muhabbet girişi.
0
manuel mandalina
(24.09.17)
bence senin yaptığını kızlar daha fazla yapıyor o yüzden iğrenme kendinden
haa biraz daha kendine çeki düzen verebilirsin ama senin yaptığını yapan çok
o yüzden çok düşünme derim
0
red hot chili
(25.09.17)
"selammmmm fatma nasılsın? iyi değilsen iyi deme lütfen." dedim tam olarak düzeltiyorum.
yanlışı yeni farkettim, hemen attığım mesaja baktım böyle mi yazdım diye kalpten gidiyordum valla :D
0
🌸diffarentiationation
(25.09.17)
Herkese eşit davranmıyorum tabii ki! Patronuma arkadaşım gibi davranamadığım gibi, her arkadaşımla da samimiyet farkı var. Yakın ve samimi olsak bile herkesin kaldırabileceği hareket var, kaldıramayacağı hareket var. Senin durumunda ise aklıma şu geldi:
img-s2.onedio.com
Yaptığın şey yaşla, olgunlukla çok değişen bir şey değil. Bununla ilgili çok çalışma var. Güzel görünümlü garsonlar daha fazla bahşiş alırlar, güzel görünümlü kişiler daha hızlı işte yükselirler, vb. gibi birçok durum söz konusu. Yani, yalnız değilsin.

Yapılan güzel mi, değil; adil mi, hiç değil. Önemli olan kendini bilip kendini ona göre dengelemeye çalışmak.

Bir de Fatma ıyy + 1, şakalı, komiklikli olsa bile emrivaki ve 'Bana ne, benimle ilgilen'vari bir havası olmuş mesajın. Ayşe'ninkini sevdim ben ama doğal, kanka havasında olmuş.

Edit: Senin düzeltmenden sonra, Fatma ıyy -1.
0
aychovsky
(25.09.17)
(4)

ayrıl coco 'nun esprisi nedir, nereden geliyor?

nickfury
sb
sb
0
nickfury
(24.09.17)
2014 civarı cocodancer adlı kullanıcı sürekli gönül işi ile ilgili duyurular açıyordu millet artık bıktı ayrıl şu adamdan anlamında ayrıl coco cevabını vermeye başladı.
0
basond
(24.09.17)
coco dancer isimli user kendi başına problemleri olan bir insandı oysa ki sevgilileri gayet düzgün insanlardı fakat bütün bunlara ayak uydurayamacağına kanaat getirmesi ile birlikte kendisine belirlediği yeni misyonları artık kendisinden uzaklaştırma çabası içisindeydi.
0
purple rain
(25.09.17)
Arayarak şöyle şeyler de bulabiliyoruz: www.eksiduyuru.com
0
olanlaolunmaz
(25.09.17)
cocodancer'ın eski sevgilisi ile sorunları vardı. Hemen hemen birkaç günde bir 'Şöyle şöyle yaptı, ne yapayım' duyuruları açılırdı. İlk başta herkes uzun uzun inceler ve 'Şöyle şöyle yapsan ama olmazsa ayrılabilirsin de ama böyle böyle' diye yorumlar yaparken, sürekli bir olay olması ve ilişkinin gerginliği sonucu 'Ayrılın siz'e, sonra 'Ayrıl artık şu adamdan'a ve hızlıca 'Ayrıl coco'ya döndü. Peşinden, ayrıl coco bayağı uzun bir süre devam etti, coco gerçekten ayrılana kadar. O arada da ayrıl coco nick'i çıkınca bayağı komik olmuştu. Böylece vay anam neler dönmüş serhat ya gibi, hatta daha güzeli bir kalıp kazandık. Bir nevi Duyuru'nun 'spor yap' kalıbı gibi bir şey.
0
aychovsky
(25.09.17)
(13)

mutlu eden küçük, ufak, şirin eşyalar söylesenize?

mehmed resad
ben çok mutlu oluyorum böyle şeylerden, ben size söyleyeyim siz de bana söyleyin.
ben çok mutlu oluyorum böyle şeylerden, ben size söyleyeyim siz de bana söyleyin.
0
mehmed resad
(24.09.17)
ufak kar küreleri <3
0
tabirimekruh
(24.09.17)
Masa lambası <3 Bütün ambiyansı değiştiriyor bence, insanın okuyası yazası geliyo. Genel olarak hoş ışıllar yaratıcak objeler güzel aslında, mum falan. Sarı ışık çok güzel bence.
0
snape i başından beri tanırım
(24.09.17)
Şirinler çizgi romanları.
0
ms brownstone
(24.09.17)
merdiven altı olmayan kırtasiye malzemeleri
kırtasiye dükkanı benim için büyülü bahçe
0
niye ama
(24.09.17)
Kalem. Bol bol renkli kalem ama yumuşak ve kalınımsı yazan jel kalemlerden. Kırtasiye manyağıyım. Şunlar mesela, yumuşacık yazıyor, kağıdın üzerinden akıp gidiyor.
static2.jetpens.com
0
aychovsky
(24.09.17)
eğğğy kırtasiye manyakları!! bi whatsapp grubu kuralım mı ya? canımı çektirdiniz!!!
0
🌸mehmed resad
(24.09.17)
kum saati :')
0
olabilir ya da olmayabilir
(24.09.17)
ipod nano 6th generation. İki soruya da cevap olarak.
0
bartman
(24.09.17)
küçük tablolar
0
elma
(24.09.17)
Yalnız senin o çanta benim kabusum oldu. Ucuz ve ebadı iyi ama bence çok kullanışsız, her kullanışta küfür ediyorum.

Benim için işlevini kusursuz yapan, üstüne de tasarımı şekilli olan herşey bahsettiğin kapsama giriyor; örneğin tabletim, üzerinde sevdiğim baskı olan bardak altlığım, kozmetik ürünlerini koyduğum bambu kase vd. Sadece çok estetik bişeyin fazla şansı yok. Farkettim ki saydığım şeylerin hepsi normalden pahalı, belli bi değerlendirme sürecinden geçirerek aldığım şeyler. Belki “paraya kıydık ama değdi, meh meh” hissi de tatmini arttıran bir unsurdur :)
0
manuel mandalina
(24.09.17)
Her türlü boyda kuruya bayılıyorum. Hasır olanları da ahşap olanları da metal olanları da
0
fosforlu cevriye
(24.09.17)
Atlı karınca müzik çalanından amA
0
hernezıkkımsa
(25.09.17)
Kaktüsler, peluş oyuncaklar, renkli minik yastıklar.
0
muslugubozukhayrat
(25.09.17)
(8)

geleceğe gen taşıma hırsı

binder dandet
Sizce de bu konuda mikroplar virüsler gibi değil miyiz? sevişip sevişip ölümsüzlüğe yaklaşmaya çalışıyoruz.Tek hücrelilerden ne farkımız var.Niye delikanlı gibi ''ben tasımayacam aga'' demiyoruz diyemiyoruz?
Sizce de bu konuda mikroplar virüsler gibi değil miyiz? sevişip sevişip ölümsüzlüğe yaklaşmaya çalışıyoruz.

Tek hücrelilerden ne farkımız var.

Niye delikanlı gibi ''ben tasımayacam aga'' demiyoruz diyemiyoruz?
0
binder dandet
(24.09.17)
evrim > delikanlılık.

ha diyebilirsin o ayrı ama gerçek bu.
0
AlsterWasser
(24.09.17)
bkz gen bencildir
0
bryan fury
(24.09.17)
tek hücreli olmakla sınırlı bir şey değil ki bu, yaşayan tüm varlıkların amacı türünün devamını sağlamaktır. insanoğlu hayvansı içgüdülerini bastıracak kadar gelişemedi henüz, doğada çok kısa bir zamandır var. ama böyle giderse geleceğe gen taşımama hırsı geliştirecek gibi duruyor.

sen diyebilirsin, ben de diyebilirim. ama o içgüdüler toplumları "aile kurmak" kavramının önemine inandırdığı için sen de ben de böyle diyince dışlanıyoruz. biz göremeyiz ama insanoğlunun çoğalma hızının çok düşeceğini düşünüyorum ben, tabii uzak gelecekte.
0
Bruce
(24.09.17)
Ben taşımayacam aga diyen de var. Çocuk sahibi olmak istememek veya çocuklarla vakit geçirmemeyi sevmemek gibi konular neredeyse her kültürde tabu olan bir şey ve bazı ülkelerde yavaş yavaş bir ses buluyor bu görüş. "Selfish, Shallow, and Self-Absorbed" diye bir kitap var; 16 yazar neden çocuk yapmak istemediklerini anlatıyor. Bu gen taşıma isteği vs gibi şeylerden de bahsediliyor.
0
sopiro
(24.09.17)
Diyebiliyoruz. Ben diyorum mesela. Ancak çocuk sahibi olmak istemediğimi söylediğimde insanlar uzaylı görmüş gibi tepki veriyor. İnsanların çoğu bilinç sahibi olarak, yani bile isteye çocuk yapmıyor bana kalırsa. Gerçekten çocuk sahibi olmak isteyenlerin sayısı, "Herkesin çocuğu var. Benim de olsun. Düzen böyle. Böyle gelmiş böyle gider. Biz de ayak uyduralım." mentalitesi ile çocuk yapanların sayısından çok daha az.
0
i m cool with that
(24.09.17)
Sen + 1

Hatta bir yerde 'Ben Yukarı Kaledonya Arşidükü müyüm. Benden sonra ülke fetret devrine mi girecek' demişti, o geldi aklıma. Senden bir parça dünyada kaldığı için yok olmuyorsun, sonsuza dek yaşıyor gibi oluyorsun.

Tırt bir insanım. Benim genlerim aktarılsa ne olacak, aktarılmasa ne olacak ama bir yandan da bakınca, bir Einstein'ı oluşturan genler yıllar boyu, saçmasapan ve tırt insanların çiftleşmesi sonucu gelmiş. Yani, hepsi tırt değildir de, bayağı bir tırt insan oluşuma katkıda bulunmuştur ataları mataları düşününce.

Bir de bu konuda biraz bencilim sanırım, ben nefes almayı bıraktıktan sonra çocuklarla, eserlerle, dikili ağaçlarla, bilmemneyle ölümsüz olacağımı düşünmüyorum. Dünyaya bir iz bırakma gibi bir derdim yok. Hadi, çok değil, dedemin babasını, 3 nesil öncesi, hatırlayan mı var? Adam öldü gitti, kalanların umrunda değil. Ben de bir süre sonra kimsenin umrunda olmayacağım, onu geçtim, ne olduğunu görüp bilmeyeceğim bile, yok olacağım; bu şartlar altında dünyamızın gen havuzu ve dikili bir ağaç en son düşündüğüm şey. Ölümsüz olacak olsam daha çok isterim ben, 'Oooh, kaç kıtaya yayılmış genlerim, göreyim' derim.

Bir de sopiro'nun dediği tabu konusu var. Örneğin, biri çocuk istese 'A ah, neden çocuk istiyorsun ki' denmez ama çocuk istemeyince aynı tepkisizlik olmuyor ve '16 yazar neden çocuk yapmak istemediklerini anlatıyor'. Bu tabuyu kırmak için kitap çıkaracak kadar sayfa sayfa anlatılmak, savunulmak zorunda kalması ne kadar acı. 'İstemiyorum', 'İçimden gelmiyor', 'Genlerimi sallamıyorum pek'; bu kadar. İsteyen mutlu olsun, istemeyen de mutlu olsun; ne güzel.
0
aychovsky
(24.09.17)
bryan fury +1

Virüslerden düşündüğünüz kadar farklı değiliz. Gen düzeyinde bakarsanız hepimiz gen taşıma makineleriyiz. bencil genleri aktarmaktan başka bir şeyimiz yok. Bütün canlılar için böyle, aramızda fark da yok.

Konu ile ilgili olarak mutlaka okumanızı tavsiye ederim
(bkz: gen bencildir)
(bkz: the selfish gene)
0
chaoslord
(25.09.17)
diyoruz ve katılıyorum ve virüslerden de otlardan da çok farklı değiliz. ama diyebiliyoruz bunun üstüne.
0
neynep
(25.09.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.