Giriş
(32)

Eve 2 günde 1 bakmak görgüsüzlük mi olur?

giovanne
Selam fellas. Bir ev aldık, henüz inşaat halinde, 20 güne falan teslim edilecek. Evin içi falan da tam bu aralar yapılıyor (dolaplar, parkeler vs.). Ben diyorum da hatuna gidip 2 günde bir yoklayalım, örnek dairedeki gibi, düzgün yapılıyor mu kontrol edelim, değilse de hemen müdahale edip söylemiş o
Selam fellas. Bir ev aldık, henüz inşaat halinde, 20 güne falan teslim edilecek. Evin içi falan da tam bu aralar yapılıyor (dolaplar, parkeler vs.). Ben diyorum da hatuna gidip 2 günde bir yoklayalım, örnek dairedeki gibi, düzgün yapılıyor mu kontrol edelim, değilse de hemen müdahale edip söylemiş oluruz diyorum. O da diyor ki “diyecekler ki görmemişin bir evi olmuş ...”

Ben mi yanlış düşünüyorum, yaptığım görgüsüzlük mü olur cidden?
0
giovanne
(22.07.20)
ülkemizdeki ustaların durumu göz önüne alındığında gayet mantıklı bir yaklaşım. niye görgüsüzlük olsun.
0
scudman1
(22.07.20)
niye görgüsüzlük olsun, evine sarılmaya gitmiyorsun ki işler yürüyor mu bakmaya gidiyorsun. ayrıca deseler bile kim diyecek usta mı? ustanın size görgüsüz demesi neden umrunuzda olsun:)
0
ruby elixir
(22.07.20)
O kadar parw vermissiniz tabi gidin bakin. Usta ne dusunur diye zarara mi gireceksinuz
0
oscar
(22.07.20)
@Scudman1 +1, ben olsam 1 gunde 2 kere bakardim. Bos birakmaya gelmez bizim ustalar.
0
lynda.com
(22.07.20)
O kadar yükün altına girip evi aldınız mı? Evet
Evin istediğiniz gibi dekore edilmesini istiyor musunuz? Evet
Ev sizin mi? Evet

O halde ustaların size "görgüsüz" demeye ne hakkı var? Orası sizin eviniz. Tabiki de başlarında durup işlerin istediğiniz gibi gittiğini denetlemek sizin hakkınız. Esas başlarında durmazsanız hata etmiş olursunuz. Kimseyi iki dakika yalnız bırakmaya gelmiyor, hemen kaytarıyorlar çünkü.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(22.07.20)
bence değil, hatta ben olsam heyecandan uyuyamazdım.
0
clones
(22.07.20)
değil iki günde bir, günde iki kere bakarım. hatta mümkünse günü işçilerin başında geçiririm. yapılmış bir şeyi sonradan değiştirmekle uğraşırken ya da değiştirtemediğim için içime sinmediğinden her gün kendime sövmektense her an kontrol ve müdahale iyidir.
0
halanne
(22.07.20)
Ben de yakında ev alacağım, daha şimdiden heyecanlanıyorum :)

Günde bir bakarım büyük ihtimalle. Görgüsüzlük değil ki, işini takip ediyorsun.
0
hayirsiz
(22.07.20)
yooo usta milletini boşladın mı her haltı kafasına göre yapar. çok da başına ekşimeden gördüğünü söyleyeceksin.
0
false pretension
(22.07.20)
Sabahtan akşama kadar bekleyip ustaları denetlemek daha iyi bir alternatif bence.
0
elorelia
(22.07.20)
ben olsam koltuk atar başlarında dururum
0
hlt1985
(22.07.20)
ustalara arada çay çorba bir şey götür daha da güzel yaparlar
0
argent dawn
(22.07.20)
iki katlı müstakil evin üstüne çatı yaptırıyorduk, çatı katı gibi değilse de, çatının içinde kullanılabilecek alan olmasını istemiştik. biz evde yokken çatı yapıldı ve çatının içinde depolamak için hiç bir alan yok.

yatak odası için özel bir gardrop yaptırmıştık. uzun zaman boyunca gelmedi, siparişi artık istemediğimizi söyledik ama biz evde yokken (evde başkası var o sırada) gelip dolabı monte etmişler saçma sapan.
---

sanırım başka bir şey söylemeye gerek yok, iki günde bir değil her gün gitsen bile yeri. bir şey diyecek olursa da olsun.
0
biseysorcaktim
(22.07.20)
Ortami bilmiyorum ama zirt pirt santiyeye sokmayabilirler. Hem is guvenligi acisindan sakincali hem de her evine bakmak isteyenin dolustugu bir ortamda isler duzgun yurumez. Zirt pirt ustaya "ya surasi boyle burasi boyle" derseniz de fircayi firlatip gidebilir :)

Hayirli olsun, gule gule oturun.
0
brkylmz
(22.07.20)
Hayırlı uğurlu olsun.

Görgüsüzlükle alakası yok,ne mutlu evini almışsın,gidip battaniye atıp uyursunda.

Ustalar sonuçta müteahhitle ne anlaştılarsa onu yapacaklar.sizin başlarında durmanız onlar için bir şey değiştirmez.koy termosa kahveni git otur keyfini çıkar.eksik varsada hallolur.
0
duptıs
(22.07.20)
burdaki gençlere bakma. eşin haklı. net görgüsüzlük bu.
0
alicandan
(22.07.20)
Görgüsüzlük değil, içi yapılan zamanda vaktin varsa her gün git.
0
zimbirik
(23.07.20)
Vay anasını cevaplara gel :) Görgüsüzlük değil.başka bir adı var ama bilemedim. Görgüsüzlük de var bu işin içinde ama öncesinde konu farklı aslında.

Hocam bu evi siz mi yaptırıyorsunuz? Yani kendi arsanıza, herşeyi kendiniz tuutup, betoncusuna, mütahitşne, projesine, iskanına, belediyesine... Kendi zevkinize göre sıfırdan ev mi inşa ettiriyorsunuz?

Siz hazır bir evi görüp beğenip almışsınız. Evin bitmesini beklemekten başka yapacağınız bir şey yok.

Mesela siz inşaat işimden anlar mısınız? Fayans, mermer, parke dölemesen vs. Elektrik ya da su tesisatı dan. Boyadan kartonpiyerden vs. Ustaya "orası olmadı" diyebilecek bir yetkimliğinşz vsr mı? İnşaattaki işçiye müdahale ettiğinizde, işçi "al kardeş sen yap" diyip elinize aleti verdiğinde alıp yapacak mısınız? :)

Şantiye alanına kafanıza göre girip, çay içerek daireinizde çalışan işçileri seyredip müdahale edilebileceğini sananlar, böyle sanal ortamlarda bilip bilmeden yorum yapabiliyor. Bu da benim yorumum olsun.
Eviniz hayırlı olsun iyi günlerde oturun.
0
sorularimicinfeykhesap
(23.07.20)
Gorgusuzluk degil. Goz gore gore yalan yanlis isler yapan ustalar var.

Bizim evdeki banyoya fayanslari tamamen kafalarina gore dosemislerdi. 2 cesit fayans, bir de ortalarinda serit olacakti. Seridi kafalarina gore ustte bi yere cekmisler, iki cesit fayansi random dosemislerdi.

Feyk hesap haksiz degil, ama ustalara mudahale etmek icin ille de insaat isinden anlamaya gerek yok, bazen sorunlar tesisat dosemekten ziyade estetikten cikiyor. Mutfak dolaplarini yamuk yapiyorlar, dolarlar duvara tezgaha fln surtuyor. Firin koyulacak yeri yamuk yapiyorlar firin sigmiyor. Panjur yapiyorlar, kalkmiyor, kalksa inmiyor. Dolaplarin icine isik koyuyorlar, calismiyor vs. Hepsi yasanmis seyler, daha bir suru var da aklima bu kadari geldi bir cirpida.

Boyle seyleri fark edip mudahale etmek icin gidin tabi, ev sizin, parasini verip aldiniz, hediye etmediler neticede, gezip gormek hakkiniz. Giderken de cay corba vs goturun ustalara, islerini duzgun yapmiyor olabilirler ama hayat onlara daha da zor.
0
taurina
(23.07.20)
sorularimicinfeykhesap +1
bunu yapmak ne senin görevin ne de hakkın. iş biter, bakarsın fayans istediğin ya da sipariş ettiğin gibi olmamış, çağırırsın ustayı, paşa paşa yenisini yapar. işlerini iyi yapacaklarına dair harici somut bir şüphen yoksa başlarında durman hem adamların canını sıkar hem de bir fayda sağlamaz konuya hakim olmadığın için.
ama işlerini düzgün yapmamaları için elinde somut bir kanıt yoksa, sırf görmüş olmak için gidiyor olmak net görmemişliktir.
ha, görmemişlik olması ne bizi ne de başkalarını ilgilendirir, sen istiyorsan yine gider bakarsın. ama cidden gereği var mı onu düşün. o kontrolü yapmak senin görevin değil neticede.

daha iş güvenliğini ihlal sebebiyle başına gelebilecek kazalardan falan bahsetmedik bi de.
0
Bruce
(23.07.20)
hayirli olsun, mudahale etme sansiniz varsa firsat buldukca basinda olmaniz faydali olur cunku ustalar her zaman nasil kolayina gelirse oyle davraniyor sonradan kirip dokmemek icin bastan bakmaniz daha iyi
0
tahtakafa
(23.07.20)
Biz ufak tefek tadilat ve boya için anahtarı bırakıp eve hiç ugramamistik; öyle yaptığımıza sonradan çok pişman olduk zira üstünkoru yapılmıştı çoğu şey. İş bittikten sonra tekrar yaptirirsiniz argümanı da pek geçerli değil. Her odada
parkelerin tozluklarina göze carpacak kadar boya damlamisti mesela, bunun geri duzeltmesi ugrastirici. Bunun dışında iki üç günde düzelecek şeyleri aksatıp aksatip 2-3 haftada ancak düzelttiler, ulaşmakta zorlandik.

Referansli ustalardi bunlar bir de. Isterse görgüsüzlük olarak algılansın, ben bundan sonraki tadilatlarda mutlaka bir ugrarim.
0
fraise
(23.07.20)
ben olsam 2 günde bir gitmem, her gün giderim. hatta prizler takıldı mesela prizleri kontrol ederim, borular takıldı boruları kontrol ederim. yerlerin fayanslar yapıldığında yerleri kontrol ederim. (şunla :www.amazon.com.tr

parasıyla priz hattı çektirdik, içinin kablosunu koymamış adam. boşa duvarda priz yuvası açılmış oldu. böyle iş bilmez adamlar ustayım ben diye geziyor.
0
trajikomix
(23.07.20)
ülkemizdeki ustaların durumu göz önüne alındığında gayet mantıksız bir yaklaşım. çünkü o saçma tavrınızla eşeğin aklına karpuz kabuğunu siz sokacaksınız.

2 günde bir gidilen şantiyenin gitmediğiniz 2 gününde kazıklanma ihtimalinizi arttıracaksınız ki ben işten anlamadığınızı da varsayıyorum.

olur da illa ki kontrol maiyetinde giderim derseniz, eliniz boş gitmeyin, müdahale etmeyin, hoş sohbet takılın.

nacizane önerim bunlar.
0
ateyist_
(23.07.20)
ev senin tabi kontrol edicen, belki ufak tefek farklılıklar istiycen ücretini ödeyerek. kafana göre git.
0
orpheus
(23.07.20)
Is bittikteb sonra hicbir usta gelip pasa pasa duzeltmez.
Her gun gidin, takip edin. Ben evin icini yaptirirken her gun baslarindaydim, hem bazi sorulari olabiliyor hem de bir seyi yanlis yapmadan direkt mudahale edebiliyorsunuz.
Tabi ki tesisati iyi mi yapti vs bilemezsiniz ama atiyorum musluklarin yeri degisecekse dogru yerde olup olmadigina bakabilirsiniz.
Parkelerin doseme yonune siz karar vereceksiniz mesela, ona bakabilirsiniz.

Usta milleti kendisini cok ugrastiracak isten yirtmak icin bi suru bahane one surer “abi duvar yamuk, olmaz buraya bundan” vs der, orada durup “o zaman duzle kocum su duvari da olsun bari” filan de :D benim ustalarim cok cok iyiydi ama mesela farkettim ki sirf usendikleri icin walk-in dus fikrime karsi cikmislar. “Mustakil ev olmayinca sikinti oluyo walk-in dus” diyip yemislerdi beni, niye sikinti olsun halbuki, butun otellerde var. neyse oyle yani.

Yaninizda simit, lahmacun vs seyler goturun ama, ben her gun ogle yemegi goturuyodum (sandvic filan)
0
kuehles blondes
(23.07.20)
Hayırlı olsun.

Neden görgüsüzlük olsun ustaların başında durulur. Biz de yeni ev aldık içini baştan yaptırıyoruz her gün ustaların başındayız. Kaç tane yanlışı düzelttik bu şekilde. Gidin içiniz rahat etsin
0
jazzabel
(23.07.20)
git bak hacı para vermişsin o kadar. ev senin sonuçta.
0
duyurukullanıcısı
(23.07.20)
Kesinlikle gidin ,oraya kamp kurun.Emin olun isten anliyorsaniz mudahale edeceginiz cok sey cikacak
0
turkuaz
(23.07.20)
net gorgusuzluk demeye geldim, cevaplari gorunce acayip sasirdim.

ben gitmezdim 2 gunde 1.

edit: biraz daha dusundum de gorgusuzluk olmasa bile bari haftada 1 git.
0
baldur2
(23.07.20)
sen istedigin kadar git, sunu soyle yap vb. de usta ya da calisanlar bildigi gibi yapmaya devam ederler. hatta cok karisirsan islerine sana gicik olurlar, daha da kotu yaparlar. cunku maalesef ustalar usta degil.
0
sweetoffice
(23.07.20)
Kesinlikle gidip bakın.
Ustalar nasıl olsa ev sahibiyle muhatap olmuyoruz diyemezler, daha temiz çalışırlar.
0
chitosan
(23.07.20)
(17)

İnsanlar Tarafından "Dışlanma" temalı bir film

kizilcahamam tellagi
Merhaba,Toplum içinde herhangi bir sebepten dolayı dışlanan, itilip kakılan, kendisinden rahatsız olunan bir birey içeren film önerisi istiyorum. Teşekkürler...Edit: Arkadaşlar biraz daha konuyu açmak istiyorum. Bireyin doğuştan sahip olduğu dezenformasyonlar, etnik kökeni veya toplum içindeki sapkı
Merhaba,

Toplum içinde herhangi bir sebepten dolayı dışlanan, itilip kakılan, kendisinden rahatsız olunan bir birey içeren film önerisi istiyorum. Teşekkürler...

Edit: Arkadaşlar biraz daha konuyu açmak istiyorum. Bireyin doğuştan sahip olduğu dezenformasyonlar, etnik kökeni veya toplum içindeki sapkın bireyler, karakter bozukluğundan dolayı sonradan dışlananlar da olabilir ki zaten "Jagten" böyle bir film ama dolaylı yoldan böyle, bireyde problem yok, masum, onu izledim. Fakat ben biraz daha "sert bir şekilde" bu konuyu işlenen filmlerin peşindeyim. Özellikte bireyin değiştiremeyeceği şeyler üzerinden bir dışlanma söz konusu olursa daha iyi olur.
0
kizilcahamam tellagi
(22.07.20)
Joker (çok klişe oldu farkındayım)

Mary and Max
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(22.07.20)
Twarz
0
kendi helvasını kavuran zombi
(22.07.20)
Sorun Yaratan Adam
Öldürmek Üzerine Kısa Bir Film
0
ryhmer
(22.07.20)
Jagten yazmaya gelmistim 2 kez yazilmis.... toplumdan dislanma degil de toplumun icine girememe filmi olarak da Oslo, 31 August filmini oneririm. Bir de Submarino.

3 onerinin de iskandinav filmi olmasi ilginc olmadi mi sizce de...
0
ala09
(22.07.20)
(bkz: loveless)
(bkz: le feu follet) (bu oslo'nun orijinali diyebiliriz. ama yine de hikayede farklılıklar var. ikisi de izlenir yani.)
(bkz: oslo 31. august)

açıklamanda daha sert deyince bad boy bubby de geldi ama tam karşılar mı yine bilmiyorum. belki verebileceğin bir örnek varsa daha açıklayıcı olur. bireyin değiştiremeyeceği şey ne demek mesela, her şey değişebilir bence.
0
tepedeki psychedelic adam
(22.07.20)
Doğuştan gelen değiştirilemeyecek şeyler; etnik köken veya normal bir insan vücudundan farklı şekilde dünyaya gelip hayatını bu şekilde sürdürebilmek zorunda kalmak gibi, jagten gibi değil de bireyin gerçekten suçlu olduğu ve bu yüzden dışlandığı tarzda filmler.
0
🌸kizilcahamam tellagi
(22.07.20)
tam olmasa da, hissedip bu durumdan çıkmaya çalışması " SİVAS "
0
ardolf rendall
(22.07.20)
He was a Quiet Man.
0
put it in your appropriate place
(22.07.20)
Ben x
0
elorelia
(22.07.20)
The Station Agent.
0
arnold schwarzeneger
(22.07.20)
Raw
0
encokbenisevinnolur
(22.07.20)
Aradığınız film tam olarak Dogville.
0
mutlu yillar sana
(22.07.20)
bu film gayet sert işliyor, hatta film tamamen bu dışlanmanın üzerine. çarpıcı ve izlemesi kolay olmayan bir film, bir yerde bulabilirsen kesin izle.
www.imdb.com
0
Bruce
(22.07.20)
sadegazoz
(23.07.20)
Grans filmi var doğuştan gelen farklılık üzerine. Ben rahatsız olup bitirememiştim.
www.imdb.com
0
kendi helvasını kavuran zombi
(23.07.20)
The Elephant Man
0
landho
(24.07.20)
Yerdeki Yıldızlar - Her Çocuk Özeldir

Bugün izledim. :)
0
Barbaros59
(25.07.20)
(3)

Spor esnasında kullanılabilecek nabız ölçer

tey tey
Merhaba, kardiyovasküler egzersiz sırasında kullanabileceğim bir nabız ölçer arıyorum. Akıllı bileklikler ne kadar hassas bu konuda? Örneğin xiaomi'nin gördüm birkaç modelini.İki parametrem var, biri mümkün olduğunca ucuz, diğeri de nabzı çok sapma olmadan ölçebilmesi. Başka hiçbir özelliği taşıması
Merhaba, kardiyovasküler egzersiz sırasında kullanabileceğim bir nabız ölçer arıyorum. Akıllı bileklikler ne kadar hassas bu konuda? Örneğin xiaomi'nin gördüm birkaç modelini.

İki parametrem var, biri mümkün olduğunca ucuz, diğeri de nabzı çok sapma olmadan ölçebilmesi. Başka hiçbir özelliği taşımasına gerek yok.
0
tey tey
(22.07.20)
Bilekten ölçenler sabit dururken görece düzgün ölçüm yapabiliyor fakat hareket halindeyken pek başarılı değiller. Egzersiz sırasında telefonun yanında oluyorsa böyle bir şey alabilirsin: www.decathlon.com.tr Telefonda da istediğin programa aktarırsın datayı. Yok telefonu karıştırmayayım diyorsan da bu göğüsten ölçüm yapan aletlerin saat bağlantılı olanları da var şunun gibi: www.decathlon.com.tr
0
10032007
(22.07.20)
Bu sorunun cevabını ben de merak ettiğim ve arayış içinde olduğum için rezerve edeyim.
0
Barbaros59
(22.07.20)
kesinlikle göğüsten ölçenlerden al, en doğru veriyi öyle edinirsin. saatler nabza dair fikir verir ama interval antrenmanları için anlık isabetli nabız hassasiyeti önemli.
bende bundan var kaç sene önce almıştım, gayet başarılı. bandı göğsüne takıyorsun, saatte gösteriyor. hatta bazı koşu bantları ya da eliptiklerle de uyumlu, üstündeki ekranda da görünüyor, saate bakmak zorunda kalmayabiliyorsun.
www.decathlon.com.tr
0
Bruce
(22.07.20)
(15)

Berbere gidiyo musunuz. Gideyim mi. Napmak lazım.

the real brad pitt
Selam.
Selam.
0
the real brad pitt
(21.07.20)
bir ay önce gitmiştim.
0
clones
(21.07.20)
aylardır gitmedim. makineye devam
0
toucheamore
(21.07.20)
www.hepsiburada.com

şöyle bir makina al, fiyatı da uygun, evde yap

edit: linki verdiğimde 240 lira fiyatı vardı, uygundu
0
freebird5406_2
(21.07.20)
ilk açıldığı hafta gittim dün de gittim.

-tek kullanımlık havlu kullanılıyor.
-berber full maskeli

saç kesimden önce de saçı yıkadığı için, makine temiz saça değiyor, berberin eli kirliyse bile şampuana değdiği için temiz olur diye düşünüyorum. zaten traş süresince maskeye hiç dokunmadı.

saat başı randevu alabiliyoruz diye bizim berber zam yapmış. korona mevzu geçsin indirecez fiyatı dedi. inş cnm.

gitmek istiyor ama çok kararsız iseniz, ilk gittiğim de uyguladığım taktiği paylaşayım.

günün ilk randevusunu aldım. sabah 9a. akşam 9da kapandığı için sabah 9a 12 saat geçiyor. bu sürede ortam, aletler kirli olsa ile 12 saatte oldukça azalacağını düşünüyorum. en azından benden önce birine temas edeli 12 saat olmuş olacak.
0
fezagezgini_4
(21.07.20)
git,

20 gun once ben de tereddut ederek gittim ama her seyi de erteleyemeyiz. maskeni tak, her zaman gittigin berbere git, sabah ilk gitmeye bak. ilk seni alsin, zaten sen tiras olurken baska birini almiyrlar genelde, maskeni hic cikarma, eve gelir gelmez de banyona at kendini
0
exlibris
(21.07.20)
Sakal tıraşı da var ama maskeyle nasıl olacak o.
0
🌸the real brad pitt
(22.07.20)
sakal tıraşı olma
0
clones
(22.07.20)
diğer bütün sosyal mesafe kurallarına uyuyorsan gitme, uymuyorsan git.
0
Bruce
(22.07.20)
hocam saç yıkanırken de maske çıkıyor.

berber taktıktan sonra, sizim takmamanız bence riski o kadar arttırmaz kısa sürede.

berber taktığı için tükrük vs saçılmayacak
0
fezagezgini_4
(22.07.20)
makineye devam +1 zira berbere gitmelik bir durum yok. yakisikliysan veya cirkinsen berber farketmeksizin oylesin. risk almaya degmez.
0
hot potato
(22.07.20)
randevu alın telefonla ve randevu saatinde orada bulunun. maskenizi takın. paranızı ödeyin ve çıkın. eve gidince de elleri bol bol yıkayın.
0
elektr10
(22.07.20)
makineye devam +1.
0
gokyuzu gibi
(22.07.20)
berberimi değiştirerek gittim. ilk gittiğimde önlem almadığını gördüm. sonra internetten hala önlem almadan çalıştığını görünce başka berbere gittim. her işlemi yapmıyorlar mesela sakal traşı yasak ancak sorgulayın, her yere gitmeyin.
0
cliquot
(22.07.20)
sakal tıraşı da serbest bırakıldı ptesi itibariyle berberin attığı mesaja göre :)

berber, bilim danışma kurulunun güncellenen bakım rehberi falan filan yazmış.

ben o süre boyunca hiç gitmedim 7-8 numaraya 3 kere kendim vurdum. zaten hep öyle tıraş oluyordum bir daha da gitmem heralde.

saç sakal makineyle 50 tl almaya başlamıştı en son. pandemiden sonra 60 falan yapmıştır. gerek yokmuş hiç. makineyle yapıştır geç.
0
jugador
(22.07.20)
makineyle devam 20 yıldır gitmedim.

bi tane moser 1400 orjinal

1 tane de burun, kulak içi, taraklı kaş kısatmak vb için ufak ama kaliteli bir set alırsan çok kabiliyetsiz biri değilsen berber traşının aynısını yapabilirsin, kendi saçlarını seçkilli kesen 2 3 arkadaşım var.(ben hep sıfıra vuruyorum diye söyliyeyim dedim)

hatta braun'un falan moser 1400 den çok daha güzel makinaları var.
0
hem şişko hem deli
(22.07.20)
(9)

Hayatımda ilk defa yıldız kayması gördüm :)

Cesario
Gökyüzünde binlerce yıldız vardı. Işık kirliliği sıfırdı.3 tane yıldız kayması yakaladım.Saatlerce izlemek isterdim ama fırsatım olmadı. Bir yıldızı takip ederken başka tarafta cok hızlıca ateş gibi bir şey geçti kırmızı.Meteor olabilir mi o yoksa göz yanılması mı?Meteor, alev topu sık görülen bir ş
Gökyüzünde binlerce yıldız vardı. Işık kirliliği sıfırdı.

3 tane yıldız kayması yakaladım.

Saatlerce izlemek isterdim ama fırsatım olmadı.

Bir yıldızı takip ederken başka tarafta cok hızlıca ateş gibi bir şey geçti kırmızı.

Meteor olabilir mi o yoksa göz yanılması mı?

Meteor, alev topu sık görülen bir şey mi?

lokasyon: Giresun.
0
Cesario
(20.07.20)
Perseid meteor yağmurları başladı geçen hafta, muhtemelen buna denk geldin. ağustos'un son haftasına kadar devam edicek. Bu sene 12-13 ağustos en yoğun görüleceği tarih, bu tarihlerde ışık kirliliğinin olmadığı bir yerde, şanslıysan saatte 10-15 adet "yıldız kayması" görebilirsin.
0
Bruce
(20.07.20)
@bruce

Yıldıza odaklandığımdan tam bakış açımda değildi, bi an "o neydi gız" tepkisi verdim.

İstanbul'a dönüyorum malesef. Arabam da yok. Çatalca tarafına falan gidiyorlar ışık kirliliğinden kaçmak için.
0
🌸Cesario
(20.07.20)
Açılın bu işin kompedanı geldi.
Öncelikle süper bir yerden gözlem yapmışsın, neresi orası?

Yıldız kayması (dünya atmosferine meteor girmesi) sürekli olan bir olaydır. Çok ışık kirliliği olmayan bir yerde gökyüzüne beş on dakika bak, bir tane denk gelir. Bazıları cidden büyük olur ve onlara fireball (ateş topu) denir.

Rengi içinde bulunan elementin ne olduğuyla ilgili. Atmosfere girerken ısınıp yanıyor bu taş. Çoğu zaman dünyaya ulaşamadan erir gider.
0
işimdeyim gücümdeyim
(20.07.20)
@isimdeyim

Giresun Doğankent ilçesine bağlı Asarkaya Yaylasına çıktık. 9 gün kaldım, full kapalı, yağmurlu geçti hava. Son gün açık yakaladım. 15-20 dakikada 3 tane yakaladım. Işık kirliliği hiç yoktu.

İstanbul'da sadece Ay ve Jüpiter, Mars, Satürn gözüküyor çıplak gözle. 3-5 yıldız görürsen şanslısın. Onlar da büyük takım yıldızlarından zaten. Çatalca tarafı iyi diyorlar ama şimdi her yer beton, oralar nasıldır bilemem 2020 döneminde.
0
🌸Cesario
(20.07.20)
Hocam yıldız kayması dediğiniz de meteor.
0
fezagezgini_4
(20.07.20)
Ben çatalda'dayım bu arada :))
0
işimdeyim gücümdeyim
(20.07.20)
yıldız değil göktaşı o kayanlar. ilk kez görmeniz tuhaf, herhalde hep büyükşehirde yaşadınız
0
burya
(20.07.20)
@burya

Evet, İstanbul çocuğuyum ben. Giresun Merkezdeyim şu an, burada da gözükmüyor. Gerçekten güzel bir konuma gitmek gerek galiba.

Goktasi kaydı da, ona bakarken alev topunu kaçırdım. Onu merak ettim neydi diye.
0
🌸Cesario
(20.07.20)
o daha yakın veya daha parlak bir meteordu muhtemelen. bazıları gerçekten uzaktan silik kayar, benim de ateş topu gibi gördüğüm olmuştur geçmişte
0
burya
(20.07.20)
(7)

Patavatsız patrona misilleme

neseli portakal
Patavatsız patron bugün bana çaki gibi bakıyorsun dedi. (Psikopat gibi bakıyormuşum) şimdi ben buna ince ama o görgüsüz kolay idrak edemeyeceği “kötü bir şey mi dedi bu” modunda emin de olamayacağı bir laf sokmak istiyorum. Bir el atsanız da bana destek olsanız.
Patavatsız patron bugün bana çaki gibi bakıyorsun dedi. (Psikopat gibi bakıyormuşum) şimdi ben buna ince ama o görgüsüz kolay idrak edemeyeceği “kötü bir şey mi dedi bu” modunda emin de olamayacağı bir laf sokmak istiyorum. Bir el atsanız da bana destek olsanız.
0
neseli portakal
(14.07.20)
sence de biraz geç olmadı mı cevab vermek için?

bi daha derse "sustalı gibiyimdir, içimden bi bu kadar daha çıkar, ona göre kıpskıps" diyebilirsin.
0
Bruce
(14.07.20)
Görünce George Costanza geldi aklima...
Geç olmuş gerçekten. Patrona niye laf atasiniz, hadi o laf attiginda cevap vermek başka.
0
logisticsmanager
(14.07.20)
Patronumu tanıyorum konuyu yine açacak. O zaman lafı sokacağım.
0
🌸neseli portakal
(14.07.20)
Psikopat gibi bakmaya, davranmaya çalışıp, tedirgin olmasını sağlayabilirsiniz. En azından bir süre sizden uzak durur.
0
GoodMorningTeacher
(14.07.20)
masasına gizlice çaki oyuncağı bırak.
0
scudman1
(14.07.20)
çakıyla masasını çiz
0
fistikthecat
(15.07.20)
(8)

İngilizce altyazılı izlemek

invictae
Merhaba...Mükemmel olmayan ama çok da kötü olmayan düzeyde bir ingilizcem var. Fakat sorunum İngilizce bir şeyler izleyemiyorum. Bir metni okurken problemim yok, fakat izlerken altyazıları takip edemiyorum.başlangıç seviyesi bile olur, alıştırma amaçlı ne izleyebilirim? İşten de ayrıldığım için bolc
Merhaba...

Mükemmel olmayan ama çok da kötü olmayan düzeyde bir ingilizcem var. Fakat sorunum İngilizce bir şeyler izleyemiyorum. Bir metni okurken problemim yok, fakat izlerken altyazıları takip edemiyorum.

başlangıç seviyesi bile olur, alıştırma amaçlı ne izleyebilirim? İşten de ayrıldığım için bolca vaktim var. Buna ağırlık vermek istiyorum.

İngilizce altyazılı izleyebileceğim neler önerirsiniz?

Teşekkürler.
0
invictae
(14.07.20)
pratikle geliştirilebilir bir durum bu. zorlaman lazım izleye izleye. başlangıç için daha önce izlediğin, ne anlattığını bildiğin film veya dizileri izleyebilirsin. kaçırdığın noktaları bağlamdan çıkartarak gerçek bir "öğrenme" deneyimleyebilirsin zira.
0
Bruce
(14.07.20)
İnternette Özkan Çelen ve Etkili pratik ingilizce videolarına düzenli çalış
Günde 10 dk duoling yap
Altyazılar geçerken kelime anlamı veren platformlar var oraya bak.

Sonuçta ingilizce yeterli olmadığı için anlamıyorsun diye düşünüyorum. Öneri olarak Seinfeld ve 70'ler gruplarını tavsiye ederim. İngilizceleri çok berrak şarkıların.
0
kaset
(14.07.20)
Klasik friends tarzi diziler, Pixar animasyonlari falan. Olay orgusunu anlamasi kolay, bol gundelik diyaloglu seyler
0
hot potato
(14.07.20)
komedi dizilerini izle. genel konu hakkinda bilgin oldugu icin daha kolay gelir.
dizilerin direk linklerini mesaj olarak atiyorum.
0
rm
(14.07.20)
Breaking Bad, Better Call Saul.
0
ryhmer
(14.07.20)
Bunun için Friends, Seinfeld vb. diziler birkaç cümle kaçırsan da akışa büyük bir etki yapmayacağı için en iyi çözüm. Sonra da Brooklyn Nine-Nine versiyonlarına geçersin. Ayrıca alt yazıya ''anlamalıyım, anlamalıyım'' diye bakarsan zaten anlamazsın. Kendini serbest bırakman gerekiyor, bir noktadan sonra otomatikleşiyor ve kendiliğinden akıyor yazılar zaten. Pratik en önemli nokta burada.
0
whyamy
(14.07.20)
İngilizce dublaj, ingilizce altyazı ile izlersen bir süre sonra kelime dağarcığın da genişleyince altyazıya bakmıyorsun bile. Ben bazen altyazı eklemeyi unutuyorum, farkına bile varmıyorum.
0
kimlanbu
(14.07.20)
Extra English dizisi ile başlayabilirsiniz. İngilizce öğrenmek isteyen kişilere yönelik olarak çekilmiş bir dizidir. Ayrıca izlemeden önce dizide kullanılan kelimelere Diziyle Öğren den çalışırsanız izlerken daha rahat anlarsınız.

Dizide kullanılan kelimeler: diziyleogren.com

Diziyi şuradan İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz: www.youtube.com
0
tencere
(10.08.20)
(23)

Korona oldum sorusu olan var mı?

paramolacak
Selamlar 2 günlük 38 derece ateşten sonra bugün yapılan tomografide covıd pozitif çıktığım kesinleşti şu an hastenedeyim 5 gün yatıp duruma göre 14 günlük ev karantinasına geçeceğim. Bende ki belirti sadece ama sadece ateşti, geri kalan herşey turp gıbıydı, mesela şuan ateşimi ölçtüm 38 çıktı yine a
Selamlar 2 günlük 38 derece ateşten sonra bugün yapılan tomografide covıd pozitif çıktığım kesinleşti şu an hastenedeyim 5 gün yatıp duruma göre 14 günlük ev karantinasına geçeceğim.

Bende ki belirti sadece ama sadece ateşti, geri kalan herşey turp gıbıydı, mesela şuan ateşimi ölçtüm 38 çıktı yine ama alnım buz gibi :)

varsa soru cevaplarım
0
paramolacak
(13.07.20)
Nereden kaptiginizi az cok tahmin edebiliyorsaniz, belirtiler kac gun sonra basladi?
Bizim is yerinden birisi de pozitif cikti. Gecen carsamba o maskesiz, ben maskeli bir sekilde, acik havada, 2.5 metre mesafeden 2 dakika konustuk. Dun hastaneye gittim, belirti olmadigi icin test yapmadilar. Esimi annesine gonderdim. 5 gun gecti, belirti gostermeyi bekliyorum.
0
marcelorios
(13.07.20)
gecmis olsun oncelikle

1- nasil ve nereden kaptigina dair suphen var mi?
2- surecin en basindan beri bir cok kisinin dikkat ettigi alisverislerini yikamak, vs gibi seylere dikkat tmis miydiniz?
3- bir anda mi ateslendin? yoksa yavas yavas hastalik geliyorum dedi mi?
0
exlibris
(13.07.20)
inan hiç tahmin edemiyorum çünkü 1 aydan beri sadece 3 kişi ile takılıyorum ki sadece yürüyoruz, belirtiler dün akşam başladı. aynen abi, ailem ne olacak pek, dedim doktora en azından test yapın, belirti göstermeden yapamayız dediler.
0
🌸paramolacak
(13.07.20)
çok geçmiş olsun.

1.maske takıyor muydun? hijyen falan? neler dikkat ediyordun/etmiyordun?
2.hangi hastaneye gittin ilk?
3.testi sen mi istedin? kim önerdi?
4.direkt tomografi mi çekildi önce başka bişeye baktılar mı?
5.ailen test yaptırdı mı?
0
jimjim
(13.07.20)
tat-koku kaybı yok mu hiç?
0
Bruce
(13.07.20)
@exlibris 1- yok kankacım zaten 1 hazirandan beri 3 kısı ıle takılıom birisi kardeşim sadece yuruyoz. ondan oncede 16 marttan 1 hazırana kadar istanbulda kapı önüne bile adım atmadım.
2- yok yıkamıyordum paketli ürünleri açıp hemen atıyordum pakedini
3- 2 öncesine kadar bıseyım yoktu 2 gündür sadece içimde ateş var bu arada :)
0
🌸paramolacak
(13.07.20)
@jımjım
1- uyurken bile takıyordum desem yeridir :) pantolon ceplerimde bile dezenfektan taşıyorum :)
2- devlet hastanesine gittim
3-ateş 38 i geçince ben kıllandım gittim doktor yapıştırdı tomografiyi
4-kan aldılar, tomografi çektiler, ekg çektiler
5- yok yaptırmadı ne zaman belirti olursa o zaman yapıolarmıs zaten
0
🌸paramolacak
(13.07.20)
@bruce yok be bankacım turp gıbıyım valla :)
0
🌸paramolacak
(13.07.20)
pcr testi yapmadı mı doktor? sadece tomografi mi çekildin?

Eğer testleri direk böyle yapıyorlarsa vaka sayısın az çıkması normal. Tomografi sonucunu official test verisi olarak göstermiyorlar çünkü.
0
hayaletimsi
(14.07.20)
boğaz iltihabın var mıydı
0
eyeinthesky
(14.07.20)
yaa peki market alışverişleri?
dış dünyayla temas nasıldı?
yani maske okey de hijyen?

aklım almıyor :(
tekrar geçmiş olsun hemen atlatırsın inşallah.
0
jimjim
(14.07.20)
@hayaletimsi pim yüzde yüz sonuc vermiyormuş, negatif çıkan biri ıkıncı testte pozitif olabılıyomus, bu ara bu teorileri bi kenara bırakın derim.
0
🌸paramolacak
(14.07.20)
arkadaşlar yaş otuz hayatımda diş tedavilerim hariç doktora 5. gelişim kronik hastalığı bırakın normal hastalığım bile yok :) sadece tek belirti ateş başka hiç bi belirti yok tu :=)
0
🌸paramolacak
(14.07.20)
Geçmiş olsun. Çevrenizde, görüştüğünüz kişilerde hasta olan yok mu henüz? Birde hastanede durumlar nasıl? Rahat mısınız?
0
GoodMorningTeacher
(14.07.20)
@goodmornıng

dediğim ailem hariç zaten 2 -3 kısı ıle görüşmüştüm onlarıda aradım dikkat edın kendinize diye. rahatım acayip yerinde küçük bı şehirde oldugum icin burada kı devlet hastanesi , istanbulda ki orta sınıf özel hastaneye bedel ( personelden bahsedıorum yaklaşım ilgi vs ) odalar 4 yıldızlı hotel ayarında.
0
🌸paramolacak
(14.07.20)
corona olup nasil sakin kaliyorsun?
1 hafta sonra olcem sorulari alayim:)
0
baldur2
(14.07.20)
baldur, napayım hocam ? yakınmanın bi çaresi var da ben mi biliom :)
0
🌸paramolacak
(14.07.20)
Hastaneler boş olduğu için yatış verdiler büyük ihtimal. Ben mart ayında pozitif çıktım ikinci negatifi alana kadar toplam 30 gün falan evde kaldım, hafif geçirmiştim. Akşamları koşuyorum ciğerlerde sıkıntı yok. Sende hafif atlatıyorsun. Muhtemelen hasar kalmayacak moralini yüksek tut.
0
kanlakarisikyagmur
(14.07.20)
Gecmis olsun, benim sorum yok. Bizi haberdar et, iyi misin nasilsin diye. Merakta birakma:) Tez zamanda acil sifa diliyorum
0
balpolen
(14.07.20)
çok geçmiş olsun. inşallah ben olursam ben de böyle olurum.
benim sorum şey, madem iyisiniz sadece tek belirti ateş, niye 5 gün hastanede kalıyorsunuz ki?
0
matilda
(14.07.20)
ben cevap vereyim son soruya. genç hastalarda akciğer hasarı ciddi olmasa bile kalp kasındaki reseptörü de etkileyebiliyor bu virüs.
o yüzden gözlem altında tutmak faydalı, hani öksürmez ama ekgde bir belirti görürsün yoğun bakıma sokarsırn.
0
masseter
(14.07.20)
evde yatacağına burda yat dediler :)
0
🌸paramolacak
(14.07.20)
Merak eden arkadaslara :)

dün yapılan sürüntü testim negatif çıktı, bugün birtanem daha yaptılar
0
🌸paramolacak
(15.07.20)
(6)

kadıköy'de en beğendiğiniz burgerci?

neoluyokardesimnebutantantana
sb
sb
0
neoluyokardesimnebutantantana
(13.07.20)
jelly bear
(13.07.20)
Bob
0
red g
(13.07.20)
bob
zapata
brox
bro's burger
0
cedric tweedledee
(13.07.20)
Zapata ve bob
0
kisa
(13.07.20)
Zapata +1
0
put it in your appropriate place
(13.07.20)
bob zamanında yaptığı güzel pr'ın ekmeğini yiyen, pek de bir özelliği olmayan bir burgerci. hani çok basit bir tekniği vardır burger yapmanın, köftenin üstüne marul koymazsın yoksa marul ölür, burgerin içine konmasındaki amaç olan çıtır dokuyu kaybetmiş olur, koymuş olmanın bir manası kalmaz. bob tam da böyle servis ediyor burgerini. eski tadı da yok zaten, kurucu ortaklarından bir tanesi(işin burger kısmını daha iyi bileni) banko diye bir mekan açtı, bob severler orayı da sever. ben orayı da sevmedim gerçi, köfte içeriği ve ekmekleri sıradan.

bölgede benim favorim zapata çünkü yanında servis ettikleri müthiş soslarına bayılıyorum. hala ediyorlar mı bilmiyorum gerçi, ocak'ta yemiştim en son. buergerlerini doğru yapıyorlar, basit hatalar yok. ekmek lezzetli, köfte karışımı sevdiğim gibi. wow dedirtmiyor ama kadıköy'de wow dedirten bir burger de yemedim zaten. (2bites hariç ama o da köfte değil uzun pişmiş et burger servis ediyor)

trc american diner açıldı geçen hafta moda'da, beşiktaş'taki şubelerinden biliyorum lezzetini. reçete değiştiğini sanmıyorum, o yüzden orası da denenebilir. normalde çok klasik burger yapmıyorlar, illa bir dokunuş var burgerlerinde ama bu şube için basit burger de servis edeceklermiş gördüğüm kadarıyla. onda da domates marul var gerçi, bence bozuyor bunlar bir burgeri. oraya gidersen relish burger de yiyebilirsin, basite en yakın en lezzetli burgeri odur.
0
Bruce
(13.07.20)
(6)

“Vesile” - İngilizce

nevarki
“Ortak ilgi alanımız dostluğumuza bir vesileydi.” gibisinden bir cümlede “vesile” isminin en güzel İngilizce karşılığını arıyorum. “Cause” gibi dümdüz bir alternatif hariç, gerçekten vesile kelimesinin etimolojisini de dikkat alarak, “ulaştıran” gibisinden bir karşılık arıyorum. Aklımdakiler beni ta
“Ortak ilgi alanımız dostluğumuza bir vesileydi.”

gibisinden bir cümlede “vesile” isminin en güzel İngilizce karşılığını arıyorum. “Cause” gibi dümdüz bir alternatif hariç, gerçekten vesile kelimesinin etimolojisini de dikkat alarak, “ulaştıran” gibisinden bir karşılık arıyorum. Aklımdakiler beni tatmin etmedi, sizler de iddialı olduğunuz ölçüde buyurunuz.

(Tik’ler hemen)
0
nevarki
(10.07.20)
occasion kullanabilirsin.
our common interest was an occasion to our friendship.
0
Bruce
(10.07.20)
Our common interests led us to friendship.

veya

Our common interests led to a friendship.
0
fotrsapka
(10.07.20)
Our common interest was a means to our friendship. Ama en çok fotrsapka'nin ikinci cümlesi demek istediğinizi anlatıyor.
0
howfaristhesky
(10.07.20)
lead kullanacaksin.
0
baldur2
(10.07.20)
vesileydi yerine sagolsun, sayesinde demek istersen:

thanks to our mutual interests, we became friends/ built up a friendship.

edit: daha guzel oldu, bunu kullan.
0
baldur2
(10.07.20)
“Vesile”yi isim olarak karşılayacağımı ifade ettiğim için en makulu occassion gibi... Teşekkürler...
0
🌸nevarki
(10.07.20)
(7)

Şu garibe hobi önerir misiniz

eyeinthesky
dışarı çıkmasına vesile olacak hobitango kursuna 1 dersliğine gitti, fazla romantik geldi daha gitmedi, bir gün hasbelkader sevgilisi/karısı olursa o zaman gidersalsa bachata kursuna 2 ay gitti, çok cıvık geldi, tekrar açıldığında 1 ay daha gidip bırakacakfitness yapıyor, pek hobi değil zaten oelekt
dışarı çıkmasına vesile olacak hobi

tango kursuna 1 dersliğine gitti, fazla romantik geldi daha gitmedi, bir gün hasbelkader sevgilisi/karısı olursa o zaman gider
salsa bachata kursuna 2 ay gitti, çok cıvık geldi, tekrar açıldığında 1 ay daha gidip bırakacak
fitness yapıyor, pek hobi değil zaten o
elektro gitar kendi çapında tıngırdatıyor
saksafonu çok düşündü ama sevgili ülkemizin dolar kurundan dolayı çok pahalı geldi başlamadan bitti

aklıma gelen şey tenis kursu, mantıklı mıdır?
0
eyeinthesky
(09.07.20)
ya ne olursa olsun bir tane bul da duyuruyu bir sal artık, sabah akşam 10 tane duyurunu görüyoruz biz de yazık yahu.

tenis kursu mantıklıdır, hem sosyallik de içermiyor çok, uzaktan uzağa mis gibi spor.
0
Bruce
(10.07.20)
tenis mantıklı, bol bol hareket edersin. partner gerektirdiği için canın da sıkılmaz.
0
walter white kilikli
(10.07.20)
Motosiklet al.
0
antihero
(10.07.20)
bilmiyorum bence fitness gayet de hobi. zaten cok cesitli sekillerde yapabilirsin, oradan yururdum ben neticede saglik faydasi var ve kendini daha iyi hissetmene yardimci olur istemsiz olarak.

Diger secenekler ilgi duymayinca devam edilmeyen seyler, ama direk faydasi olan bir seye ilgi duymasan bile odaklanabilirsin. Ne kadar marjinal bir hobi kasarsan devam ihtimalin o kadar azalir. Mesela saksafon orneginden gidersek, normalde gunde 8 saat caz dinlemiyorsan ve ciddi muzisyen bir cevren yoksa asiri kel alaka bir "hobi".
0
hot potato
(10.07.20)
bisiklet. diğer bisikletçilerle turlara katılabilirsiniz. tek başına da sürdürülebilir. şehrinizde bir buluşma var mı, bu hobiyi sürdürenler neler yapıyor bakmak için;
www.bisikletforum.com
0
unalub
(10.07.20)
Bisiklet sürmek, arkadaşlar ile civarları gezmek için harika.

Ben halk eğitimin açtığı kursları öneririm. Özellikle tiyatro. Farklı insanlar tanıyıp kabuğunuzdan sıyrılabileceğiniz toplu bir aktivite. Tabii koronadan sonra..
0
Novice
(10.07.20)
Tiktok çek :D
0
kckmlqm
(11.07.20)
(9)

Midsommar filmini izleyenler?

inancsiz deve
Henüz izlemedim izlemeyi düşünüyorum ancak rahatsız edici, iğrenç sahneler var falan denmiş hep yorumlarda. Bunlardan kastettikleri nedir? Eğer kesmeli biçmeli, iğneli kanlı vs. şeyler ise izlemeyeceğim ha yok başka şeylerse sorun yok. Spoilersız rica edeceğim :)
Henüz izlemedim izlemeyi düşünüyorum ancak rahatsız edici, iğrenç sahneler var falan denmiş hep yorumlarda. Bunlardan kastettikleri nedir? Eğer kesmeli biçmeli, iğneli kanlı vs. şeyler ise izlemeyeceğim ha yok başka şeylerse sorun yok.
Spoilersız rica edeceğim :)
0
inancsiz deve
(09.07.20)
Kesmeli biçmeli, iğneli kanlı şeyler var ama bunlar gösterilmiyor. Daha doğrusu yapılış anı gösterilmiyor, siz sadece yapılmış hallerini görüyorsunuz. Öyle abartıldığı kadar değil bence. Filmde şok edici tek bir sahne var onu da yazıp spoiler vermek istemiyorum.

Bence izleyin. Yok illa izlemem diyorsanız konusu benzer olan The Wicker Man'i öneririm. Onda kan ve vahşet yok. İlk çekilen The Wicker Man bu arada.
0
halitkin
(09.07.20)
kafası patlayan, bacakları kopan insanlar var. birkaç tane daha var ama öyle normal korku filmlerindeki gibi bol kanlı, çığlıklı efektli değil. sakin sakin, tatlı tatlı oluyor bunlar(evet, tatlı tatlı). yani mesela bir insan kendini yüksekten atıyor, kafası patlıyor. öyle katilin gelip milleti biçtiği bir ortam yok.
bence izlersin.
0
Bruce
(09.07.20)
özellikle vücuda bir şeyin giriş anına dayanamıyor bünye hassas. testere izlerken sinemada bayılmış insanım ben.
0
🌸inancsiz deve
(09.07.20)
valla o yüksekten atladıktan sonra kafasının ezildiği sahne gayet gösteriliyor birkaç defa hatta. bence gereksiz bir sahneydi. uzaktan atladıkları şekliyle gösterip bırakılsaydı daha şık olurdu. böyle porno gibi olmuş. onun dışında öyle normal insanı rahatsız edecek sahne yoktu bence.
0
tepedeki psychedelic adam
(09.07.20)
filmin sonunda bende kalan şeyler bunlar değil. var bir iki rahatsız edici sahne. ama gayet rahat izlenir. çok sevdiğim ve tavsiye ettiğim bir film.
0
not dark yet
(09.07.20)
spoiler değil bence ama söylemem lazım; o adamın kafası patladıktan sonra ölmüyor, üstüne bir de baltayla eziyorlar. kafası kabak gibi açılıyor. bence etkilenirsiniz.
0
gucune giden kaplumbaga
(09.07.20)
bence izleyebilirsiniz.
testere falan gibi değil.
1-2 sahne var sorun yaratabilecek, o da yukarıda bahsedilen yüksekten atlama sahnesi.
sinir bozucu bir film ama sinir bozma nedeni farklı.
0
blatta hiberna
(09.07.20)
yüksekten atlayıp ölmeyen adamın kafasının biri tarafından sopayla parçalandığı bir sahne var ama siz bilirsiniz. bence onun yerine wicker man'i (1973) izleyin. onu daha çok sevmiştim ben. benziyorlar.
0
bohr atom modeli
(09.07.20)
wicker man benim de favorilerimden. midsommar'ı da o seviyede bir beklintiyle izlediğim için sanırım beğenmemiştim.
0
tepedeki psychedelic adam
(10.07.20)
(13)

2 adet meze sorusu

ms brownstone
1) Rakının yanında en iyi giden mezeler neler sizce? 2) Carrefour’da satılan mezeler nasıldır? Vaktim kısıtlı olduğu için ve öğle sıcağında gideceğimden daha gurme yerlerden alma şansım yok gibi. Carrefour’daki mezeler iyiyse direkt ordan almayı planlıyorum. Kötü derseniz de bir ihtimal olarak Kadık
1) Rakının yanında en iyi giden mezeler neler sizce?

2) Carrefour’da satılan mezeler nasıldır? Vaktim kısıtlı olduğu için ve öğle sıcağında gideceğimden daha gurme yerlerden alma şansım yok gibi. Carrefour’daki mezeler iyiyse direkt ordan almayı planlıyorum. Kötü derseniz de bir ihtimal olarak Kadıköy’de bildiğiniz iyi mezeci varsa yazabilirsiniz.
0
ms brownstone
(08.07.20)
1 ben kavun peynir haydari deniz börülcesi severim yanında.

2 hiç almadım.
0
la traviata
(08.07.20)
1- haydari, beyaz peynir bir numaram, humus da iyi gidiyor.
0
fezagezgini_4
(08.07.20)
1- Haydari, peynir, ciğer, tereyağlı karides. Benim sevdiklerim bunlar.

2- market mezeleri nereden alırsan al güzel olmuyor. Çok denedim market mezelerini, sahiden yenilecek gibi değiller. Git bir meyhaneye istediklerini söyle al, ben öyle yapıyorum.
0
eazy
(08.07.20)
Haydari atom köpoğlu
0
kablelvuku
(08.07.20)
carrefour'un acılı ezmesi efsane benim gözümde.
0
sutlu nescafe
(08.07.20)
1. damak tadına göre değişir. rakının yanında çay içen şeylerde! var. bence peynir ve kavun.
2. kadıköy için çarşı içinde, balıkçıların olduğu sokakta şahane mezeler satan dükkanlar var. meyhanelerde var. carrefour'dan iyidir eminim. migrosun bir üst sokağı yani.
0
scudman1
(08.07.20)
1. son favorim semizotu salatası: semizotu yaprakları, evde olan diğer yeşillikler (fesleğen, nane, kekik, reyhan, maydanoz vs), domates, salatalık, zeytin, ezine veya tulum peyniri, ceviz, zeytinyağı, nar ekşisi.

onun dışında haydari, cacık, havuçlu veya kabaklı meze (rendelenmiş havuç ve/veya kabak zeytinyağında kavrulur, sarımsaklı yoğurt ve cevizle karıştırılır), buyurdi (www.youtube.com ve yanında fırında zeytin (www.youtube.com kışın daha ağır mezeler yaparım mesela buğday salatası, hibeş, humus.

2. hiç denemedim. bizim burada güzel yapan bir abladan mercimek köftesi ve yaprak sarması alıyorum rakının yanına. istanbul'da değilim.

ilave: üstüne de tatlı olarak fırında tahin helvası <3 <3
0
pati
(08.07.20)
Beyaz peynir
Kavun
Zeytinyağlı patlıcan
Yoğurtlu semiz otu
Beyaz leblebi
Sevgilinin dizi

Caresizlikte marketten olur.
0
duptıs
(08.07.20)
humus, haydari, hibes ve acili ezme
0
Kreuzberg
(08.07.20)
Yoğurtlu mezelerin çoğu yakışıyor bence. Bir de tabii beyaz peynir. Babam illa ki humus ve kavun ister.

Carrefour'dan biz bir kere mecburen almıştık dediğiniz gibi; gece sonunda meyve, çerez tabakları bitmiş mezeler kalmıştı. Market mezeleri güzel olmuyor gerçekten. Ben daha sonraları için evin yakınındaki bir yeri keşfettim, ordan alıyorum. Eğer e yapamayacaksam.

Evde yapma ya da başka bir yerden alma imkanınız hiç yoksa Carrefour'dan meze almak yerine beyaz peynir, kavun, çerez, bir de 5 dakikada haydari (gerçekten 5 dakika) ile güzel bir sofra kurabilirsiniz.

Edit: haydari tarifini de bırakayım buraya www.google.com
0
fraise
(08.07.20)
köz patlıcan, çerkes tavuğu, harşıl favorilerim. turşu ve peynir de güzel yancılar. tarama ve lakerdanın lezzetlisini bulunca onlar da çok keyif katıyor rakıya.
0
Bruce
(08.07.20)
1) haydari, köz patlıcan, fava, hardallı levrek, tereyağlı karides, kalamar. humus da çok severim ama şu ana kadar türkiye'de çok iyi humus yapan bir yer görmedim.

2) ben marketten meze almaya kesinlikle karşıyım. mezeyi ya kendiniz yapacaksınız ya da mezeciden meze alacaksınız. bunun için de kurtuluş'taki mezeciler çok iyidir tuana ve tuşba özellikle.
0
elektr10
(09.07.20)
hocam rakının yanına bence olmazsa olmaz bir yogurt mezesi haydari olur atom olur, 1 adet et türü (tavuk, kırmızı et, balık) ve peynir benim için olmazsa olmazdır.


2) carrefour mezeleri güzel. paketli alma paketli mezeler güzel olmuyor. açık al.
0
sizofren06
(09.07.20)
(2)

Tabir neydi?

re noreno
sık bilinen hatalı bir bilginin/terimin kullanılmasının sorunlu olmadığını savunan bir tabir vardı. neydi o?
sık bilinen hatalı bir bilginin/terimin kullanılmasının sorunlu olmadığını savunan bir tabir vardı. neydi o?
0
re noreno
(08.07.20)
@bruce çok sağol. aklıma gelmedi bir türlü kafayı yiyecektim kaç saattir :)
0
🌸re noreno
(08.07.20)
(9)

tek başına seyahatin olumlu/olumsuz yanları

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
sıralayın desem neler dersiniz sevgi kelebekleri?
sıralayın desem neler dersiniz sevgi kelebekleri?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(08.07.20)
olumlu: kafana estiği gibi hareket edip, istediğin zaman istediğin şeyi yapabilirsin. başkalarının derdi keyfinizi kaçırmaz.

olumsuz: paylaşmak istediğin anlar olduğunda paylaşacak kimsenin olmaması yanında biraz zor bir durum.
0
not sure if serious
(08.07.20)
Olumsuz yanı bence yok.
Olumlu yanları dilediğin kadar müzik dinlemek, kuyruk beklerken göz kulak olmak zorunda olmamak, mesela uçaktan en son inmeyi seviyosan istediğin kadar bekleyebilmek, konuşasın yoksa nemrut bir yol arkadaşı olma gerginliğine düşmeden sus pus tüm yolu manzara izleyerek geçirebilmek... daha binlerce sayarım ama anladın sen bence.
0
megalomaniac
(08.07.20)
olumlu yönler için megalomaniac +1
olumsuz yönler için; tüm ameleliğin sana kalması. elinde kamera, telefon, yemek vs. bir şeyler varken bağcığını bağlamak istiyorsun, şunu azıcık tutar mısın diyecek insan olmayınca benim sinirim bozuluyor "nereme sokayım şimdi bunu" diye. yere koyamıyorsun, başkasından rica edemiyorsun, uyuz oluyorum. benim için kayda değer tek olumsuz yönü bu.
0
Bruce
(08.07.20)
Olumlu yanı rahatlık vs gerçekten cok iyi ama olumsuz yanı bazen gerçekten arkadaşa ihtiyacın oluyor hem acil durumlar için hemde mutluluğu paylaşacak yanında birilerini istiyor insan. Mesela tekne gezisi yapsan tek binmek gruplar içinde bayar, teleferikte bile baydı beni.
0
Topalordek
(08.07.20)
Otel odasi yalnizligi basligi 115 sayfa olmus bu yeterince kanit zaten. Atiyorum Barcelona, Londra bu tarz hareketli sehirlerde tek basina olman koymaz, bir suru turist vardir, cok kulturludur, aktivitesi, muzesi boldur, zaman su gibi akip gecer. Ama ne bileyim baska yerde yerine gore depresyona da girersin, kafede restoranda plajda yan tarafta gruplar, esler ciftler egleniyordur, kahkahalar, muhabbetler. Sen yalniz basina o ortamda bogulacak gibi olursun falan filan
0
neverletyougodown
(08.07.20)
olumlu: kendini izliyorsun. kendinle basbasasin. kendini tanima firsati buluyorsun. yeni insanlarla tanisiyorsun. arkadas havuzunu tazeliyorsun.

olumsuz: yanimda biri olsun, benimle yemek yesin istiyorum. yalniz yiyecek tuketmekten tat almiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(08.07.20)
Birazcık extrovert ve özgüvenli iseniz hiçbir olumsu yanı yok. Covid patlamadan önce 2019 sonunda Turistik bir yurtdışı seyahatine Tek başıma (Başta bolca tereddütle) gittim ve inanılmaz eğlendim. Bir ton yabancı arkadaşım oldu.

İlgilenmeniz gereken kimse yok, sorumlusu olduğunuz kimse yok. Canınız ne isterse yapabilirsiniz. İstediğiniz yere gidebilirsiniz. Ayrıca tek başınıza olunca başka insanlar sizinle tanışmak için çekinmiyor eğer yeni insanlara açıksanız.
0
helena
(08.07.20)
olumlu yönü: "dur şu yapı güzelmiş kafayı sokayım bakayım neymiş" dediğinde yanındakini de kendinle çekmek zorunda kalmamak olabilir

olumsuz yönü: "dur şu yapı güzelmiş kafayı sokayım bakayım neymiş" dediğinde yanında o sevdiğin hoşuna giden yapının seni ne kadar etkilediğini anlatamamak. ekvator'dan gelmiş turist kafilesi dışında mutluluğunu senle paylaşacal kimsenin olmaması olabilir.
0
ala09
(08.07.20)
Olumsuz: soygun gibi kötü durumlarda alternatifsiz kalmak.

@helena haketmişsin ama :)
0
Unde bach canim
(08.07.20)
(9)

Kaybolmuşken izlenecek bir film

damba
Böyle tam kaybolmuş hissederiz, nereye gidelim, ne yapalım bilemeyiz. O sıralarda izlenecek bize umut verecek filmler var mı? Önerebilir misiniz? -herkesin kaybolmuşluğu kendine tabii bi yerde-
Böyle tam kaybolmuş hissederiz, nereye gidelim, ne yapalım bilemeyiz.

O sıralarda izlenecek bize umut verecek filmler var mı? Önerebilir misiniz?

-herkesin kaybolmuşluğu kendine tabii bi yerde-
0
damba
(07.07.20)
walter mitty secret life
0
uzunincemalbrodayim
(07.07.20)
303 diye bir film var. karavanla avrupa gezmeli baya güzel diyaloglar ve manzaralar var. tavsiye ederim.
0
walter white kilikli
(08.07.20)
303'ü bana da önerdiler pazar günü, benzer tarzda filmlerden konuşuyorduk. ben izliycem.
bir de captain fantastic'i önericem. süper kahraman filmi değil tabii, bilmeyen görünce öyle sanıyor. insanın içinde buruk bir umut yaratan, gerçek ve samimi bir film; çok severim.
0
Bruce
(08.07.20)
morella
(08.07.20)
interstate 60
0
deranzo1
(08.07.20)
Kaybolmuşluk konusunda Into The Wild, umut konusunda ise Umudunu Kaybetme.
0
siyah giyen adam
(08.07.20)
inti the wild +1
0
respect
(08.07.20)
moneyball
0
iwasbornonamountainside
(08.07.20)
''About Time'' Benim için şimdilik bir numaralı filmimdir elbette ki Rachel McAdams olması ekstra artıdır.
0
zekicalik
(08.07.20)
(5)

Kaliteli-guvenilir sucuk?

fakyoras
Selam,Marketlerde bulunabilen sucuklardan hangisi kaliteli/guvenilirdir? Siz hangisini aliyorsunuz?Guvenebildigim bir kasap yok yakinlarda ama hemen her market var.
Selam,

Marketlerde bulunabilen sucuklardan hangisi kaliteli/guvenilirdir? Siz hangisini aliyorsunuz?

Guvenebildigim bir kasap yok yakinlarda ama hemen her market var.
0
fakyoras
(07.07.20)
normalde kayseri'den getirtiyorum(artık evlere servis var 1-2 günde) onun dışında, marketlerde:
coşkun
cumhuriyet
0
makarnavodka
(07.07.20)
İlla market mi olsun?
Nebyan doğal'ın sucuğu iyidir, online siparişle çalışıyorlar. Dolu dolu et sucuğu yediğini hissediyorsun.
nebyandogal.com
0
Bruce
(07.07.20)
cumhuriyet
0
xiii
(07.07.20)
Yanturalı
0
jz
(07.07.20)
Coşkun
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(07.07.20)
(3)

"extra sp" ne demek?

gidici
otel rezervasyonu yaptım. otelden gelen rezervasyon konfirmasyonunda notlar bölümüne "extra sp" yazılmış. anlamını bilen var mı?
otel rezervasyonu yaptım. otelden gelen rezervasyon konfirmasyonunda notlar bölümüne "extra sp" yazılmış. anlamını bilen var mı?
0
gidici
(07.07.20)
extra space olabilir mi?
0
nahtoderfahrung
(07.07.20)
Spa olabilir mi?
0
archmage mahmut
(08.07.20)
oda tipidir muhtemelen; extra superior, extra standart plus gibi. otellerin odalarının kendi içinde kodları vardır. odanın büyüklüğü, manzarası, içindeki olanaklara göre değişebiliyor bu kodlar.
0
Bruce
(08.07.20)
(19)

Kime satayım aklım karıştı

zaire elcisi
Bir evim vardı. Kiracıya satmak üzere anlaştım.Kredi başvurusu yaptı. Exper geldi. Bu hafta içi kredi çıkar dedi.Şimdi beni birisi buldu 15 bin fazlasına almak istiyor.Anladığım kişinin masraflarıni da ödeyecekmişKiracı bunları bilmiyor.15 bin az para değil.Siz olsanız ne yapardınızNot. Kiracı ile a
Bir evim vardı. Kiracıya satmak üzere anlaştım.
Kredi başvurusu yaptı.
Exper geldi. Bu hafta içi kredi çıkar dedi.

Şimdi beni birisi buldu 15 bin fazlasına almak istiyor.
Anladığım kişinin masraflarıni da ödeyecekmiş

Kiracı bunları bilmiyor.
15 bin az para değil.
Siz olsanız ne yapardınız

Not. Kiracı ile aynı binada çalışıyoruz.
0
zaire elcisi
(06.07.20)
Ben olsam kiracıya satarım.
0
clones
(06.07.20)
Kiracıyla anlaşmışsınız. Daha yüksek verene satmak dürüstlüğe sığmaz. 15bin az para değil fakat para için sözünüzü çiğnemeyin.
0
antihero
(06.07.20)
yani 15 bin para elbette az para değil ama ahlaki değerlerinizi bu kadar yitirdiyseniz para kazanmanın çok daha kolay ve başka yolları da var. üstelik bir kaç gecede.
0
ala09
(06.07.20)
önceden kiracıyla anlaşmışsınız. 15bin lira fazla verene evi satarsanız o paradan hayır gelmez. kiracıya satın tabii ki.
0
elektr10
(06.07.20)
kiracıyla anlaştıysanız ona satın.

yani hem ona satın hem de ona satmanız lazım zaten.
maddi manevi zarar vermiş olursunuz.
15 bin için değmez.
dava açma hakkı da doğar ayrıca.
0
blatta hiberna
(06.07.20)
15 fazlaya satsan bile kiracı, evi alanın burnundan fitil fitil getirir. mahkemelik olurlar.
0
scudman1
(06.07.20)
15 bin için değmez hocam.
0
materyalist imam
(07.07.20)
15 temiz para ama değmezcilerdenim ben de. kiracıya sattığınızda adam çok mutlu olur emin olun. yıllardır oturduğu evi satın almak artık kira ödememek çok mutlu eder adamı.
0
avatar is back
(07.07.20)
kiracıya bunu söylersin, benim niyetim sizi bu saatten sonra geri çevirmek değil ama böyle de bir gerçek var, 15 bin az para değil dersin. her halükarda kiracıya satarsın, etik olarak doğru olan da budur zaten ama demek ki 15 bin daha fazlası verilebiliyormuş, kiracı da vermeye çalışsın.
0
Bruce
(07.07.20)
@delidir yakalayin
Hangi yasaymış o?
0
han20
(07.07.20)
aslında pazarlık yapılmış konu kiracı lehine kapanmıştır ama kiracıya durumu söyleyin.
5.000 kiracıya vermeyi teklif edin, kabul ederse diğerine satarsınız.
0
oz suser
(07.07.20)
Etik metik diyenlerin hepsi gerçek hayatta 15 bin fazla verene verip geçer.
Ayrıca ; kredi çıkmaz, adam vazgeçer şu olur bu olur. Ben ev satarken de kaç kişi geldi kredi çekeceğim eksper meksper oyaladı durdu almadı, en sonunda peşin para ile alacak birine sattım. İnsanımız ahlaksız, cins. Oyalar oyalar haber vermez, cevap vermez.binbir türlü pislik. Bundan sonra bir şey satarsam parayı ilk getirene verip geçerim.
0
x571
(07.07.20)
öncelikli olarak kiracı tabi ki. bu haftaiçi kredi çıkmazsa yeni adam. ben olsam böyle yapardım.

etik olarak tabi ki ilk söz verilen kişiye satılması lazım. bu da paraya verdiğin değere göre değişir.
0
beyaz power ranger
(07.07.20)
Ben kiracıya satardım.

Bizde aynı durumdayız evi satma niyetimiz yok ama kiracımız satın alalım modunda.
0
ketcapli dondurma
(07.07.20)
@x571 ile aynı kafadayız sakın ha 15 TL'nin oyununa gelme hayrı ortadan kaldırma ama şöyle bir yöntem acıklayabilirim, ilk alıcıyı yokla belki vazgeçmek istiyor verdiği söz ağır olduğu için vazgeçemiyor bu konuda ona rahatlık verirsen belki vazgeçer, "bende sizden bunu bekliyorumda hay çok yaşayın" diyebilir. Müşteriyi almaktan vazgeçirebilirsin ona aklında başka bir ev veya başka bir düşünce varsa uygulamasını öner.
0
protrek
(07.07.20)
Turk hukukunda sozlu akid gecerlidir, kiraciyla olan anlasmani bozmus olursun, dava ederse 15kdan fazlasi cebinden cikar
0
pofudukayi
(07.07.20)
sen kapora aldın mı? eğer satış kesinleşmişse iki tarafta kesin tamam demişse bu dakikadan sonra dönmek olmaz. satılan mal 2 kere satılmaz. yeni alıcı nasıl çıkıyor onu anlamadım.
0
sizofren06
(07.07.20)
kiracıya Kredi çıkmazsa tüm kafa karışıklığın son bulur :)
0
etna
(07.07.20)
aradaki fiyat farkından bağımsız evi kiracıya satmak her zaman daha kolaydır ve başını ağrıtmaz.

bir de 15bin ne kadarlık bir rakamda 15bin? mesela 150bin liralık dairede %10 iken. 750bin liralık dairede sadece sadece %2 yapar.
0
nuisance
(07.07.20)
(4)

güneşte kalmak beni hasta ediyor

durme
şimdi evde durma babında normalde alacağım güneş enerjisini de alamadığımdan günlük diyelim 10 dakika güneşlenme seansları düzenleyeyim dedim. ancak ben güneşte durunca enerjim düşüyor, migren tetiklenebiliyor.güneş ışınlarının seratonin salınımında etkisi var halbuki. sizce bende neden böyle oluyor
şimdi evde durma babında normalde alacağım güneş enerjisini de alamadığımdan günlük diyelim 10 dakika güneşlenme seansları düzenleyeyim dedim.
ancak ben güneşte durunca enerjim düşüyor, migren tetiklenebiliyor.

güneş ışınlarının seratonin salınımında etkisi var halbuki. sizce bende neden böyle oluyor? çok açık tenliyim tamam ama ben d vitaminini nereden nasıl alacağım? haplarla nereye kadar...
0
durme
(06.07.20)
Semsiye vb gibi bir seyin altina girip sadece bilek iclerini gunese tutabilirsin. Esas emilim oralardan oluyor.
0
msb
(06.07.20)
D vitamini özellikle Mayıs Haziran aylarında alınabiliyor ülkemizde. Saatlerce durmaya da gerek yok. 15 20 dk yeterli fazla güneş aksine cilt kanserini tetikler. Ben mesela özellikle kaçıyorum güneşten, güneş beni aşırı rahatsız ediyor.
0
kestane gürgen palamut
(06.07.20)
D vitamininin özellikle Mayıs ve Haziran ayında alınabiliyor olduğunu da ilk defa duydum. Ben şimdi Ağustos’ta öğlen 12de güneşlenecem ve d vitaminimi alamicam he? Bi yaşıma daha girdim.

Soruya gelirsem 10 dakika bile sürekliliği olduğunda yeter ama o bile migren atağımı tetikliyor diyosun. Çok aydınlık bi yerse güneşlendiğin yer ağaçlık falan yoksa ışık betonlardan yerden seke seke geliyorsa tetikleyebilir. Başına adamakıllı gölgelik yapacak bi şapka, koyu bi güneş gözlüğü ve ağaçlık, ışığın gözünü almayacağı yerlerde güneşlenmeni tavsiye ediyorum.
0
olutaklidi
(07.07.20)
vücudun stres altına girdiği için öyle oluyor muhtemelen. ben bayılırım yaza güneşe ama plajda güneşlenmek için yattığımda 5 dakika sonra çok rahatsız hissediyorum, kaçıp gitmek istiyor vücudum resmen. bende bunun sebebi terlemek mesela, terlemekten nefret ettiğim için güneşin beni terletiyor olmasına vücudum stresle tepki veriyor. seninki de fizyolojikten ziyade psikolojik bir durum olabilir. keza migrenin de stresle ilişkisi mutlaktır.

çözme niyetindeysen güneşte kalmak seni neden rahatsız ediyor olabilir, bunu düşün. yani rahatsız ediyor ama ne şekilde? belki seninki de terle ilgilidir ya da beyaz tenli olduğun için zamanında çok güneş yanığı olup acı çektiysen yeniden yaşama stresi de olabilir sebebi.
ben güneşlenirkenki stresimi müzikli dikkatimi dağıtarak yeniyorum mesela, telkin ediyorum kendimi. terliyorum ama "dursun ter nolcak terlediysen, birazdan denize girince coss edicek oh mis" falan diyorum, öyle dayanıyorum. benzer durumda kendini rahatlatacak şeyler bulabilirsin.
0
Bruce
(07.07.20)
(4)

güncel toplu taşıma sorusu

pasp
cumartesi ve pazar sabah erken saatlerde -umarım uyanabilirsem- M1A ile Yenikapı'ya gidip oradan M2 Hacıosman metro ile İTÜ'ye geçeceğim. tez çalışmam var da, aslında izinliyim ama okula öğrencileri almaya başlamışlar, haliyle laboratuvara birkaç hafta erken girsem çok iyi bir head start olur benim
cumartesi ve pazar sabah erken saatlerde -umarım uyanabilirsem- M1A ile Yenikapı'ya gidip oradan M2 Hacıosman metro ile İTÜ'ye geçeceğim. tez çalışmam var da, aslında izinliyim ama okula öğrencileri almaya başlamışlar, haliyle laboratuvara birkaç hafta erken girsem çok iyi bir head start olur benim için. akşamları da böyle iş çıkışı saati gibi olur ya da işim erken biterse biraz daha erken olabilir 16:30 gibi falan, geri döneceğim aynı yolla. şimdi şu anki durumda maskemi eldivenimi dezenfektanımı falan alsam, gözümde zaten gözlük var, üstüne de siperlik falan geçirsem, güvenli olur mu yol yav? evde yaşlı yok ama arada annemlere uğruyorum, onlar da +65. ya da bu kadar abartma maske yeter mi diyorsunuz? ya da daha da abartıp hiç binme, bilim dünyası için böyle risk almaya değer mi? (bilim dünyası da beni bekliyor aw nobel verecekler...) mi dersiniz?

okuyacak durumu olmayanlar için TL;DR: toplu taşıma güvenli mi şu dönemde?
0
pasp
(03.07.20)
güvenli olmadığını düşünüyorum. herkes allaha emanet modunda takılıyor.
0
foolrules
(03.07.20)
m2 için konuşacak olursam; 4-5 durak arasında git gel yaptım 2 kez, hem kalabalık değildi hem de insanlar sosyal mesafeye önem veriyordu. bu 2 kezden 1 tanesi mesai çıkışı olmasına rağmen ayakta insan sayısı azdı, olanlar da köşelerdeydi.
0
Bruce
(03.07.20)
Ehliyetin varsa moov veya tiktak tarzı dakikalık araç kiralama yapabilirsin. Araca binince her yere dezenfektan sıkıp camlar açık gidersen sıkıntı olmaz bence. Metrodan güvenli olur en azından.
0
yola hafriyat doken kamyoncu
(03.07.20)
Son 2 hafta içinde en az yoğun saatlerini kollayıp metrobüse bindim ve o korkuyu yaşadım. Varacağım yere varıp ellerimi iyice yıkayıp maskemi çıkardım, sonra yine ellerimi yıkayıp işimi gördüm. Demirleri tutup elinizi ağzınıza burnunuza götürmedikçe ve insanlar üzerinize doğrudan tükürük saçmadıkça bir şey olmaz. Kilit nokta zamanlama ve maske ile ağza/burna teması kesmek. İş çıkışına kalmayın kesinlikle.
0
wish i could find a way to disappear
(03.07.20)
(6)

İş hukuku ve çalışma şartları hakkında

erty_ksk
Pandemi dolayısıyla evlerden çalışmaya başladık bilindiği üzere yaklaşık 4-5 aydır evden hizmet verdiğimiz kurumsal firmaların çalışanlarına elektrik internet vb masrafları karşılaması bir yana mevcutta vermiş olduğu yemek ödeneğini de kesmesi durumu da cabası.Gelen sıcak havalar sebebi ile şimdi is
Pandemi dolayısıyla evlerden çalışmaya başladık bilindiği üzere yaklaşık 4-5 aydır evden hizmet verdiğimiz kurumsal firmaların çalışanlarına elektrik internet vb masrafları karşılaması bir yana mevcutta vermiş olduğu yemek ödeneğini de kesmesi durumu da cabası.
Gelen sıcak havalar sebebi ile şimdi ise sabahtan akşama kadar evde klima çalıştırıyoruz ve ofise gittiğimiz dönemde 75-100 tl arası gelen elektrik faturası bu ay 250-300 bandına ulaştı.
Bu masraflarla ilgili şirket hiçbir şekilde aksiyon almıyor ve yemek ödeneğinin geri gelmeyeceği konusunda da insan kaynakları net bi şekilde konuşmuş duyduğumuz kadarıyla.
Bu süreçte şirketten neleri talep edebiliriz? Talep edince işimizden olursak işi tazminat olarak mahkemeye taşıyabilir miyiz?
Yemek ödeneği, ek internet paketi, ek elektrik su harcaması vs derken bu işin nize maliyeti bu aylarda 1000tl yi aşıyor. Bariz maaşımızdan zarar ediyoruz, şirketin sunması gereken hizmetleri resmen bize yıkması ilginç değil mi?
Bi yol gösterin, sizin şirketiniz ne yaptı bu süreçte? Talep edebiliyor muyuz, yasal hakkımız mı vs gibi bi sürü soru?
0
erty_ksk
(03.07.20)
Benzer durum çalıştığım sirkette mevcut.ustelik evden çalışırken izin kullandirilmakta.surekli evden çalışmaya geçileceği konusulmakta şu aralar.cevaplari bende takip edeyim :)
0
wishful thinking
(03.07.20)
Ben de merak ediyorum cevabı.
Tazminat açısından bakarsak internet ve yemek bedeli hariç firmanın klima ödeneği ile ilgili mahkemece bir tazminata mahkum edileceğini düşünmüyorum.
Yemek bedeli iş sözleşmesinin içinde yazdığı için kabul edilebilir.
0
SiyamkedisiZorro
(03.07.20)
sendikaya tabi bir iş yerinde çalışmıyorsanız yasal olarak talep edemezsiniz ne yazık ki. en azından bunu hukuki bir davaya dönüştürmeden yapamazsınız; bu da kısa vadede sonuçlanmaz.

yan haklar işverenlerin inisiyatifiyle veriliyor; gerekli durumlarda geri alınabilir ya da değişiklik yapılabilir mahiyetteler. ayrıca pandeminin getirdiği değişikliklere uyma zorunlulukları kanun çıkmadığı sürece yok. kısacası, istemezlerse vermezler.

ancak biraz oturmuş bir yapı varsa, çalışanların baskısıyla bu tip gelişmeler yaşanabilir. siz ve biriminiz bunun öncüsü olabilirsiniz, diğer departmanlarla, hatta şirket içinde söz sahibi olan kıdemlilerle konuyu görüşüp yöneticiye, patrona bunun elle tutulur şekilde sunulmasını sağlayabilirsiniz. bir dilekçe olarak talebinizi belirtip altına çalışanların imzasını toplayıp sunarsanız ciddiye alınacaktır.

aslında tahmin edilenden çok işveren uygun dille talep edildiğinde bu tarz detaylara olumlu yanıt verebiliyor. mesela ben eski gaddar patronumdan biliyorum, "istemeyin yapmaz" denilen bikaç şeye yardımcı olmuştu. o yüzden siz bunun çalışmasını yapın, gerekirse hesap yapın, isteyin. şirketin ödemediği elektrik su faturaları hesaplansın mesela, ya da pandemiden ötürü azalan masraflar, bunlar bir şekilde verilsin çalışanlara. ha patron da "benim gelirim azaldı onları bile kompanse etmiyor bu azalmalar" diyebilir, haksız diyemeyiz. yine de isteyin siz. ama güçlü isteyin, öyle yarım ağızla değil.
0
Bruce
(03.07.20)
Yasal hakkın değil, işveren kendi insiyatifiyle isterse verir istemezse vermez, yasal olarak bir hak talep edemezsiniz. İşvereni bağlayan seninle imzaladığı iş sözleşmesinde yazan maaş tutarı. Yemek servis vs gibi yan haklar dediklerimiz için bir teamül oluşmuş ve bütün şirketler veriyor, ama vermek zorunda değiller. Diyelim ki yarın ofise döndünüz ama işveren öğle yemeğini ve servisleri kaldırdı, gene bir şey iddia edemezsiniz. Ortada yazılı anlaşma yoksa yasal olarak bir şey alamazsınız. Mesela klima demişsin ya bizim firmaya bunu söylersen çalıştırma o zaman klima bize ne derler, bir de arkandan dalga geçerler :/
0
zikardo
(03.07.20)
Çalıştığım banka evden çalışırken de yemek ücretini yatirmisti. Ama ev arkadaşımin çalıştığı banka bişe vermedi. Ama interneti eğer yeni baglattiysa faturayı ödeyeceğini söyledi. Yani uygulamalar değişik oluyor. Kim kime dum duma.
0
yola hafriyat doken kamyoncu
(03.07.20)
Yorum, bilgi ve görüşler için teşekkürler. Pekala bir çalışana iş sağlığı ve güvenliği açısından uygun çalışma koşullarının sağlanması işverenin görevi değil midir? Yani insanı işe aldım git istediğin gibi çalış denebilir mi? Biraz içi boş gibi bu konuda. Belli standardın ama işyerinde ama başka yerde sağlanması gerekmez mi? Yani int üzerinden çalışıyorsam evimde internet yoksa beni homeofise e zorlayabilir mi? Bana saçma geliyor ama tabi bana nasıl geldiğinin değil yasal karşılığı olup olmaması önemli. Bilgisi olan var mı?
0
🌸erty_ksk
(04.07.20)
(5)

İş başvurusunda motivasyon mektubu uzunluğu?

Bartebly
Başvuru şartları kısmında yarım sayfayı geçmesin deniyor ama benimkisi neredeyse 1 sayfa uzunluğunda. Bir türlü kisaltamadim. Bu uzunlukta yollasam uzun diye okumamazlik ederler mi?
Başvuru şartları kısmında yarım sayfayı geçmesin deniyor ama benimkisi neredeyse 1 sayfa uzunluğunda. Bir türlü kisaltamadim. Bu uzunlukta yollasam uzun diye okumamazlik ederler mi?
0
Bartebly
(02.07.20)
bir türlü kısalt. okumaya üşenilmesini geçtim, mülakata saklaman lazım bazılarını. o işi isteme sebebin 3 taneyse 2 yap, cümleleri kısalt. illa saçma kurumsal uzun şeyler olmasına gerek yok.

insana kendi yazdığı şeyi kısaltmak zor gelir, bu işlerden anlayan bir tanıdığına arkadaşına okut, o kısaltsın.
0
Bruce
(02.07.20)
@Bruce bu işlerden anlayan bir tanıdığım yok maalesef.

Sanki yazdığım her şey orda olması gerekli şeyler gibi geliyor nedense:/ zaten 1 paragraf eğitim kendini tanıtma ile doluyor bile. acaba kenar boşluklarını mi daraltsam?
0
🌸Bartebly
(02.07.20)
eğitim - kendini tanıtma gibi şeyler zaten cv'nizde olacak. motivasyon mektubu cv'ye ektir, cv'de olan şeyleri tekrarlamamanız gerekir. ilgili kısımlardan örneklerle motivasyonunuzu yazmalısınız özetle.
sallıyorum; 'uzun vadede planım şu olduğu için bu işin bana çok uygun olduğunu düşünüyorum / şu eğitimi aldığım için işin şu kısmında faydalı olacağımı düşünüyorum' gibi spesifik, başvurulan işe / şirkete özel açıklamalar yani.
ben mi yanlış biliyorum?
0
asisamus
(02.07.20)
Sade ve bir kaç satırı geçmesin derim. Cv'lere ben bakıyorum ve bir iş ilanında gün içerisinde 30-40 tane cv'ye baktığım oluyor. Takdir edersin ki çok çok çok özel bir pozisyon olmadıkça kimsenin bir sayfa uzunluğundaki motivasyon mektubunu okuyacağı yok.
0
denizgonen
(03.07.20)
Egitim vs olmaz motivasyon mektubunda, CVde var zaten onlar. Ama CVde olmayan bir extracurricular aktiviteniz vardir, onu da ise baglayabilirsiniz vs o zaman belirtirsiniz. Mesela “universitede prof x’in okulda verecegi konferansi ben organize ettim, cunku konu hakkinda bilgi almak istiyodum ama dekanlik ugrasmak istemedi, sen halledersen olur dedi. Ben de karsilamasi, agirlanmasi, salon, finansal vs hallettim” dersiniz, ilanda “inisiyatif alan aday” vs seyler yaziyorsa. Yani o is ilani icin “relevant” olan seyleri dahil etmeniz lazim. Bu arada tabi cok tecrubeliyseniz bu tarz ornekler gereksiz olabilir, eski is yerimde boylr boyle olmustu diye anlatilmaz.

Asisamus +1
0
kuehles blondes
(03.07.20)
(12)

Maaş pazarlığı hk

kondansator
Geçen hafta bir iş görüşmesine gittim. Maaş beklentim olarak 5bin TL söyleyince İk da kendileri için yüksek olduğunu ne kadar düşebileceğimi söyledi en fazla 4,5 olur benim için dedim. İkinci görüşmeye, şirket sahibi ile görüşmeye çağırdılar. Şirket sahibi de benimle çalışmak istediklerini ne zaman
Geçen hafta bir iş görüşmesine gittim. Maaş beklentim olarak 5bin TL söyleyince İk da kendileri için yüksek olduğunu ne kadar düşebileceğimi söyledi en fazla 4,5 olur benim için dedim. İkinci görüşmeye, şirket sahibi ile görüşmeye çağırdılar. Şirket sahibi de benimle çalışmak istediklerini ne zaman başlayabileceğimi sordu. Hali hazırda çalıştığım şirket ile görüşüp öyle cevap vereceğim dedim. Gün içerisinde İk müdürü arayıp maaş beklentimi tekrar sordu, ben de zaten 4,5 alt limit diye konuştuğumuzu söyledim. Akşamına yine aradı, 4bin +agi yapalım bu kadar çakabildik, içerideki dengeyi bozmamamız lazım falan dedi. Şimdiki şirketimde Bunun altına Çalışıyorum ama anlaşıp devamında maaş pazarlığı hoşuma gitmedi. Nasıl ilerlemeliyim sizce
0
kondansator
(01.07.20)
benzer durumu yaşadım. 2-3 sefer pazarlıktan sonra anlaştık. sonra gördüm ki içeride en yüksek maaş alanlardanmışım. bu kadar ısrar ettilerse seninle çalışmak istiyorlardır.
0
srdr
(01.07.20)
işinden memnunsan 4.5 minimum diyerek konuyu kapatabilirsin. ya da 4250+agi yapalım diyebilirsin.

bunlar muhtemelen agi'yi de maaşın içine yedirirler bir süre sonra.
0
ozdek
(01.07.20)
sen 5k onlar 4k demiş, de ki "4.5k + agi'de anlaşalım" ve ekle "maaşımı kimseye söylemyeceğime and içerim"
0
avatar is back
(01.07.20)
+agi nedir ya. Agi, zaten şirketin devlete ödenmesi gereken bir para(vergi) iken, devletin bunu almayıp işverene de 'kardeşim ben bu parayı almıyorum, sen bunu işçine öde' dediği bir para. Sanki bunu sana bir lütufmuş gibi sunmaları garip. Her şeye tamam deme bence dişe diş pazarlığını yap.
0
Arthur Dayne
(01.07.20)
icerdeki denge konusunu anlamadim? Herkes herkesin maasini biliyor mu yani? Yeni gelen su kadara anlasmis beyler hadi ben de zam istiyorum mu oluyormus yani
0
neverletyougodown
(01.07.20)
Özel değilse pozisyon ne? Ona göre yorum yapabiliriz.

Bu arada konudan bağımsız buna karar verecek sizsiniz tabi. Şu an çalıştığınız için 4.5 zorlayabilirsiniz.
0
ihanet kac kisilik
(01.07.20)
"içerdeki denge beni ilgilendirmez, benim ederim bu" derdim.

ben ik'cıyım, onları anlıyorum bütçeleri o kadar ama o zman bütçelerinin üzerinde olan aday ile görüşmeyeceklerdi. bir de öğrenmişler adayın beklentisi ona rağmen halen altında teklif yapmak.. ya neyse ben bişey demicem.

zam dönemi ne zamanmış onu öğrendiniz mi? nisan mı ocak mı? ocakta zam alacak mısınız, alırsanız kıstaslı mı alacaksınız ( atıyoeum yıllık 15 derler siz 6 ay çalıştığınız için %7.5 alırsınız, ya da zam döneminde bir tam yıl çalışmış gibi zam almak için de pazarlık yapabilirsiniz, eğer işi beğendiyseniz.
0
benaslinda
(01.07.20)
ben olsam bu kadar ölücülükten sonra "vazgeçtim 5 istiyorum" derdim. maaş pazarlığının bir adabı vardır, zırt pırt beklenti sorup "belki inersiniz, hı, 4 olma mı gurban, hı, valla param yok, hı" diyerek yapılmaz. burada bahsetmediğinize göre maaş harici sizi oraya çekecek bir şey de sunmamışlar, siz de zaten pazarlık adabı gereği beklentinizi düşürmüşsünüz. adım atması gereken onlar eğer çok istiyorlar.

ha bakma, bu kadar direttiklerine göre seni çok istiyorlar demektir. maaş beklentisinde %25 indirim istenmez çünkü, insanlar zaten bu oran için iş değiştiriyor. öyle patron şirketiyse de dengeyi falan istemezse gözetmez. bu işi almamak senin için okayse 5'e geri çek, kaybedecek bir şeyin yok. şimdiki maaşınızda kalmanız çok büyük sorun olacak ise 4,5'e inilebilir.
0
Bruce
(01.07.20)
Kategori Yöneticisi pozisyonu için görüştük. Arkasında aile şirketi var,çocuklarının kendi girişimi. Zaten beklentimi bilerek 2, görüşmeye çağırıp tekrar ardından maaş beklentisi sundukları için net olarak fiyat kırmaya çalışıyorlar. Şimdi aldığım maaş daha düşük ama direk kabul edip de teslim olmak da istemiyorum
0
🌸kondansator
(01.07.20)
patron sirket, sevemedim gitti. ilk isyerim oyleydi.
0
camussar
(01.07.20)
4.5 son diyin. Maaşım yükselmeyecekse ben niye iş değiştirip aynı maaşa çalışayımı da ekleyin
0
Unde bach canim
(01.07.20)
Bastır. "İstediğiniz para çok" diyecek adam baştan maaş aralığı belirtsin, işine gelmeyen başvurmaz. Baştan para belirtmeyen ne saplayabilirsem kâr diye düşünüyordur.

Ayrıca kötü pazarlık yapmışsınız. Bir dahakine ilk rakamı siz söylemeyin, ilk rakam pazarlığın başlangıcıdır. Siz söylerseniz üst limit, onlar söylerse alt limit olur. Hadi ilkini söylediniz, ikinciyi söylemeyin bari, bırakın ona göre teklif yapsınlar.
0
plutongezegendegilmi
(02.07.20)
(5)

3 soruluk bir anket - Mayonez sevmenin yaşla ilgisi

aguen
Evet gülebilirsiniz. Çünkü ben de güldüm bir süre. Ama bunu ve tam tersini ciddi ciddi savunanlar var.Cevaplarınız için teşekkürler:https://forms.gle/JZCUwEUHcT5zyFPR7
Evet gülebilirsiniz. Çünkü ben de güldüm bir süre. Ama bunu ve tam tersini ciddi ciddi savunanlar var.

Cevaplarınız için teşekkürler:

forms.gle
0
aguen
(01.07.20)
ahaha tam benlik. küçükken tek başına mayonezi hiç sevmezdim. ketçapsız mayonez yiyemezdim. 22-23'ten sonra mayoneze tapar oldum, ketçap aklıma bile gelmiyor.
0
dunga
(01.07.20)
vay hele, doğru tespit! eskiden ketçapçıydım şimdi mayonezciyim. ama yaş aralıkları çok fazla olmuş, bence 18'den sonra 5'er 5'er değişse daha belirleyici olurdu.
0
Bruce
(01.07.20)
Cevaplar görülüyor artık, ama yakın bir zamanda daha iyi sorularla tekrarlayacağım hahahaha, böyle hiç bilimsel olmadı ve benim teorim desteklemesi sonuçlar :((

Nasıl seviyorsunuz şu mayonezi hahaha
0
🌸aguen
(01.07.20)
Mayonez severim ama yemiyorum çünkü kalorisi çok yüksek. Evet 30 yaşına kadar fütursuzca yerdim ama artık metabolizmam yavaşladı ve bıraktım.
0
old possum
(01.07.20)
Bu anketi sonlandırmadan önce bir kaç argümanımı sunmak istiyorum:


* İnsanların 52.5%'u mayonez sevdiğini belirtiyor. AKP de bu oranlarla seçim kazandı birçok kez.

* Üstelik, 90larda ketçap daha popülerdi, neden? AKP yoktu çünkü. Dikkat ederseniz ülkede her şey kötüye gittiği gibi, damak zevklerimiz de (not really, damak zevkleriniz) kötüye gitmiş durumda.

* Ek olarak tüm bu mayonez tartışmasına girdiğim kişinin cümlelerinden şunu çekip aldım:
"Ben mayonezle barlarda patates dışında ucuz yiyecek olmadığı için barıştım"

Evet. Zengin olsak hepimiz çeşitli soslar yiyeceğiz, ama mayoneze kalmışız arkadaşlar. Uyanın.



(Not: Anlaşılmadıysa ciddi değilim, ironi var.)
(Not2: Mayonez konusunda yok ama. Nasıl seviyorsunuz smh)
0
🌸aguen
(01.07.20)
(9)

Mekanlara gitmeye başladınız mı? Ne kadar normalleştiniz?

ms brownstone
Ben 3.5 aydır en fazla markete gidiyorum o da haftada 1 kez falan. Aslında sağlık sektörünün içinde olunca zaten hep riskli alanda ve kalabalıktaydım zaten corona da oldum 2 ay önce ajsjs. Ama hiçbir şekilde gidip de avmdir kafedir gezmedim oturmadım. Bu süreçte sadece 3-4 kez sevdiğimiz birkaç meka
Ben 3.5 aydır en fazla markete gidiyorum o da haftada 1 kez falan. Aslında sağlık sektörünün içinde olunca zaten hep riskli alanda ve kalabalıktaydım zaten corona da oldum 2 ay önce ajsjs. Ama hiçbir şekilde gidip de avmdir kafedir gezmedim oturmadım. Bu süreçte sadece 3-4 kez sevdiğimiz birkaç mekana sipariş verip onları da kapıdan alıp evde ya da dışarda açık alanda yedik. Ama bakıyorum herkes dışarda yemek yiyor gayet. Alışverişler yapılıyor mağazadan mağazaya. Eve kapananlar olarak çok azınlıkta kaldık gibi hissediyorum.

Bugün de aylar sonra bir yere gidip pizza yiyesim geldi. Zaten gidersek beraber yaşadığım kardeşimle gideceğimiz için yakınımızda kimse olmayacak yine ama yine de şu durumda birçok insanın yaptığını yapıp sorumsuzca dışarı çıkmak kötü hissettiriyor.

Sizler ne durumdasınız? Avm, kafe, pub falan böyle yerlere gitmeye başladınız mı? Sizce sırf zevkine evden çıkılır mı şu zamanda?
0
ms brownstone
(01.07.20)
normalleşmedim. Hükümetin elinin değdiği hiçbir veriye güvenmemekle birlikte, -nacizane görüşüme göre- üzerinde oynanmış verilerde dahi günlük koronavirüs vaka sayıları 2 ay öncesiyle aynı. www.worldometers.info

risk grubunda olan ve görüşmek durumunda olduğum insanlar var. tablo böyle devam ettiği sürece de normalleşmeyeceğim.
0
cern de cayci olmak vardi
(01.07.20)
mekanlara anca sonbaharda falan gideriz herhalde, zaten konser falan da yok.

onun dışında bisikletle dolaşıyoruz ve diğer insanlardan uzak bir şekilde göztepede soluklanıyoruz.
0
redeath
(01.07.20)
sevdiğim mekanların açık alanları olanlarına gitmeye başladım ufak ufak, zaten hepsi gerekli önlemleri almışlardı. ben artık sorumsuzluk kısmını geçtim. artık herkes sokakta ve bilinçli davranmanın getirdiği hiçbir şey yok. önceden dışarıya zorunluluk olmadıkça çıkılmıyordu, çıkmayarak zorunluluktan çıkanları tehlikeye atmamış olacaktık. şimdi ise herkes dışarıda ve benim çıkıp çıkmamam sadece kendi sağlığımı ilgilendiren bir durum haline dönüştü. mevcut durumda virüse yakalansam bile atlatacağımı düşündüğüm için bundan da korkmuyorum.

ha, yine de her fırsatta çıkıyor değilim. ama bu kadar insanın keyfine göre hareket ettiği durumda artık benim de hayattan keyif almaya başlamam lazımdı, üzgünüm. zaten çok zorlandım bu süreçte ve bu gidişle yazın tamamı riskli geçicek. sonrasında okullar açıldı, sonbahar derken virüs daha etkili olmaya başlayacak. bu kadar insanın umursamadığı durumda 8-9 ayımı eve kapanarak geçiremem. yaptığım da eskisi gibi çıkıp gezmek değil zaten.

sektörden biri olarak daha iyi yorumlarsınız belki, toplum bağışıklığını güçlendirme yöntemi olarak insanların bu virüsü kapacaklarsa da sonbahar, grip sezonu gelmeden kapıp bağışıklık kazanmalarının mantıklı olacağını söyleyenler de var. çünkü ne yakında aşı görünüyor ne de kendi kendine yok olacak; elbet bir gün kapacağız bu mereti. hastane kapasiteleri dolmasın diye bekledik çıkmadık, şimdi de vaka sayısı sıfır olsun diye beklersek daha çok bekleriz gibi geliyor bana.

mesela sinemaya da gitmeyi özledim ama açılsa da gitmem. keza berbere gitmiyorum, evde çözdüm o işi, gitmeye de niyetim yok. bazı riskler alınabilir durumda, bazıları değil; herkesin kendi bilincinde, ihtiyacına göre bunları düşünmesi gerekiyor bence.
0
Bruce
(01.07.20)
gidecek birilerini bulsam kafelerden, avm'den çıkmam valla hiç umrumda değil. çok sıkıldım.
0
diffarentiationation
(01.07.20)
hafta sonu sınava girdim :) sınav günü mekanlar kapalı olduğu için bir saat bekleyip bir mekanda yemek yedim, mekanın tek müşterisi bizdik ve daha önce kimse gelmemişti en azından o gün için o yüzden içim rahat. mekanın açık yerindeydik. avm değil fakat birkaç mağazaya girmek zorunda kaldım. toplu taşımaya hala binemiyorum fakat bunların hepsine özel araçla gidebiliyorsam gidiyorum. yeşillik yerlerde takılıyorum bu arada. bruce +1
0
black holes in the sky
(01.07.20)
Ben normal takılıyordum ama arkadaşlar eve falan geliyordu. Yani biz arkadaşlarla hep takılmaya devam ettik, kasmadık öyle çok fazla. Ama mekana gitmem, hastalıktan değil eski tadı yoktur be gidip napcam.

kadıköy'de normal zamanalrda epey kalabalık olan bir meyhanede çalışanı aradım. hep gittiğimiz bir yerdi, boş ya kimse gelmiyor falan dedi. Ben eğlencesine, başka insanları görmeye, hoplamaya zıplamaya gidiyorum. Başka insan yoksa evin içinde de zıplıyor, sonra sabah alt komşudan özür diliyorum yani :D
0
eazy
(01.07.20)
Kapalı alanlara mümkün olduğunca gitmemeye çalışıyorum. Bir ihtiyacım varsa online alışverişle hallediyorum. Arkadaşlarımla açık havada parkta oturuyoruz, kendi çayımızı getiriyoruz. Korkuyorum halen. Çoğu insan salış moduna geçti, hızlı bir normalleşme yaşıyoruz bence. O yüzden güven vermiyor bana ortalık:(
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(01.07.20)
mahalledeki kafede açık havada bir iki kez oturduk. markete zaten gidiyorduk. onun dışında evdeyiz hala. spor salonu açıldı ama erteledik.
0
chavezding
(01.07.20)
bazı işlerimi halletmek için gerektiğinde çıkıyorum, halledip dönüyorum.
sosyalleşmiyorum yani, gereklilikten çıkıyorum.
marketlere girmiyorum.
mağazalara da girmiyorum, ihtiyaç olduğunda sadece ufak tefek dükkanlardan alışveriş yapıyorum.
kuaföre falan da gitmiyorum.
çevremdekiler de öyle, sadece mecburiyetten çıkıyorlar.

herhangi bir mekana gitmedim, gitmeyi istesem de henüz gitmemem gerektiğini düşünüyorum.

zaten yaklaşık 15 yıldır home office çalışan biri olduğum için bu süreçte hiç zorlanmadım.
bu yazı böyle geçireceğim gibi görünüyor.
kendime odaklandım, içime döndüm.
o şekilde değerlendiriyorum bu süreci.
0
blatta hiberna
(01.07.20)
(3)

mubi

absel
üye olanlar artılarını ve eksilerini yazabilir mi?bir de her filmin türkçe altyazısı bulunuyor mu?
üye olanlar artılarını ve eksilerini yazabilir mi?
bir de her filmin türkçe altyazısı bulunuyor mu?
0
absel
(30.06.20)
en son bunu yazmıştım.

eksisozluk.com

@e
burda yazdığım takılma meselesi benimle alakalıymış. firefox profilini temizleyince düzeldi. şu an öyle bi sorun yaşamıyorum.

ama az film var evet. bunu yazdıktan sonra kütüphane diye bişey açtılar insanlar bi gaza geldi ama o kadar gaza gelinecek bi durum yok aslında çünkü film az ve kütüphane sayfası çok işlevsiz. şu an hangi filmleri izleyebileceğimi düşenli bir şekilde göremiyorum doğru düzgün. o sayfada kategorilere ayırmışlar, sağa çeke çeke ne var görmeye çalışıyorum vs.

diğer yandan 2011'den beri kullanıyorum. asıl kullanış amacım izlediğim filmleri oylamak, liste oluşturmak vs.di. tasarımı imdb'den daha az yorucu ve puanları daha gerçekçi denebilir bence. sadece son 1 senedir üye olup film izlemeye başladım.
0
tepedeki psychedelic adam
(30.06.20)
alt yazısız film olacağını sanmıyorum, türkiye bölgesine açık filmleri izleyebiliyorsun zaten anladığım kadarıyla. ben 15 tane falan izledim , denk gelmedim.

benim için en büyük eksisi internet hızım yüksek olsa da anlık dalgalanmalarda kaliteyi anında düşürmesi. yüksek hızdan kastım 25mbit bu arada, ona rağmen düşüyor. yukarıdaki cevaplardaki takılma da aynı sebepten kaynaklanıyor olabilir, bilemedim.

film sayısı az evet ama bence mubi istediğin filmi arayıp bulma değil, sunduğu filmleri izleyip keşif yapma sitesi. çünkü içeriğine aldığı filmler zaten belirli kesim tarafından sevilen, niş filmler. hani gaspar noe filmi eklenmiş güzeel diyorum ben ama onun üslubunu seven kadar sevmeyen de var. herkese hitap edecek kadar mainstream filmleri ekleseler o zaman da amacının dışına çıkar gibi geliyor bana. zaten belirli filmleri belirli süre yayınlamaları da "bu ay bunları keşfetmenizi istedik" gibi bir amaca da hizmet ediyor olsa gerek.

yine de kült yönetmenlerin tüm filmografisini izlemek isterdim. mesela tarkovsky'den stalker var ama solyaris yok. mubi'ye düşenler solyaris izlediyse stalker da izlemiştir zaten, bunun gibi sinemanın temel taşları olsa da tekrar izleyebilsek.
0
Bruce
(01.07.20)
Bazı filmlerin altyazılari çok saçma çevriliyor.
İzlediğim filmlerin bir kısmı görüntüleme geçmişinde görünmüyor.
Uygulaması çok kullanışsız. Koleksiyon filmlerini goremiyorsunuz ya da en basitinden arama dahi yapılmıyor.
Uygulamadaki listeleri(izleme listesi, oylananlar listesi, takip ettiklerimin listeleri) x' e göre(tarih, alfabe, yeniden eskiye vs) sıralama yok. Misal bir filmi ararken tüm listeyi taramak gerek.
Çoğu filmin kadrosu yok. Baş roller tek var. Filmin müziklerine dair bilgiler olmaliyi.
Kaldığın yerden devam et olayıni kafasına göre bazen soruyor bazen sormuyor.
Bir de biri geçenlerde mubi'de izlediğim gösterimde olan bir filmi neden kestiklerini merak edip yazmisti. Varsa öyle bir şey hoş değil cidden.
İstek listesi olusturulsa keşke. O ay en çok istenen filmler yüklense ne güzel olur.
Tüm bunlara rağmen sunduğu kaliteli içeriklerden dolayı seviyorum. Bu sanırım en büyük artı.
0
Amaranta ursula
(01.07.20)
(1)

rixos, hilton gibi otellerde butler maaşları ne kadar

ikcı
sb
sb
0
ikcı
(30.06.20)
maaşla ilerlemiyor o iş, bahşiş genelde geçer maaşı.
illa maaşı soruyorsan 3-4 arasındadır ama bahşişle beraber, müşteri profiline göre(hangi hilton mesela) maaşın 2-3 katına kadar çıkabilir. hele ki avrupa ya da amerikalı bir turistse dövizle verir bahşişi, kurlar da böyleyken uçup gidebilir toplam kazanç.
arapların yoğun geldiği bir otelse tl ile alır ve ortalama araplar bahşiş vermede çok cömert olmadığı için diğer senaryodaki kadar yüksek olmaz.
0
Bruce
(30.06.20)
(9)

Böyle Bir Durumda İş Teklifini Kabul Eder Miydiniz?

depresif genc
Bir şirketle mülakatlarda son aşamaya kadar geldik, teknik yeterlilik anlamında karşı tarafı ikna ettiğimi düşünüyorum, ancak maaş talebimin şirket için biraz yüksek olduğu izlenimini edindim. Görüşme sonrasında 2,5 hafta geri dönmediler, bir follow-up maili attım ve olumsuz algılamamam gerektiğini,
Bir şirketle mülakatlarda son aşamaya kadar geldik, teknik yeterlilik anlamında karşı tarafı ikna ettiğimi düşünüyorum, ancak maaş talebimin şirket için biraz yüksek olduğu izlenimini edindim. Görüşme sonrasında 2,5 hafta geri dönmediler, bir follow-up maili attım ve olumsuz algılamamam gerektiğini, sürecin bu ay sonuçlanacağını söylediler. Bugün baktım süresi dolan ilanı başka bir platformda tekrar canlandırmışlar, yani anladığım kadarıyla yedekte bekletiliyorum, adaylarla görüşmeye devam ediyorlar.

Şimdi bu firma daha uygun bir aday bulamazsa bana geri dönüş yapacak, siz böyle bir durumda bu işi kabul eder miydiniz? Maaş şimdiden problem oluyor belli ki.
0
depresif genc
(30.06.20)
konu hiç sandığınız gibi olmayabilir. böyle varsayımlar üzerinden karar almamanızı öneririm.
0
benaslinda
(30.06.20)
ben alacagim maasa bakarim gerisi beni hic ilgilendirmez. ayrica tabii ki ayni isi daha ucuza yaptirabilecekleri birini arayacaklar is dunyasinin temellerinden biri bu zaten.
0
in vino veritas
(30.06.20)
Kısmetten öte köy yok. Başka sebepler de olabilir. İstediğim maaşı verdikleri sürece sorun yok bence.
0
hushhush
(30.06.20)
Şu anki işim için 1.5 ay sonra bana geri döndüler. Belli olmaz elbette, sonuçta bu bir ticaret de olumsuz dönecek bir ahlaka sahip bir şirketse bence acil bir pozisyon değilse 2.5 hafta çok bir şey değil.
0
denizgonen
(30.06.20)
benaslinda +1

bu kadar kesin yargılara varmanız yanlış. bazı şirketler işe birini alsa dahi o ilanları canlandırıyor. sizin işe girip deneme süresi bitmeden ayrılmayacağınız ya da çıkarılmayacağınız belli olmadığı için ilan uzun süre açık kalabilir.
0
himmet dayi
(30.06.20)
Ben kabul etmezdim. Bu tarz bir iş anlayışını doğru bulmuyorum.

Biz şirkette şöyle yapıyoruz: ilanı açıyoruz, gelen cv'lerden eleyip sınav gönderiyoruz. Sınav sonunda en beğendiğimizle mülakat yapıyoruz. Mülakat iyi geçerse direkt mülakat sonunda teklif yapıp, 2-3 gün içinde cevap vermesini bekliyoruz. Eğer olumsuz cevap verirse bir sonraki adayı çağırıp onunla mülakat yapıyoruz.

Bir adayı 1 ay 2 ay bekletemezsin, insanların bir hayatı var. Ayıp bir şey. İlanı açtığın sürede yeterli başvuruyu alamıyorsan sende sıkıntı vardır, reklam ver, para harca, başvuru almak zor bir şey değil. Başvuranlar arasından, mülakata gelene kadar en iyisinin hangi aday olduğunu anlayamıyorsan yaptığın işi bilmiyorsun demektir.

Tüm bunları yapabiliyorsun, ama yine de işi uzatıyorsan bir çakallık peşindesindir. Öyle bir iş ahlakı olan bir şirketle çalışmamak gerekir. Bugün bunu yapan yarın seni başka türlü kazıklamaya çalışır. Bunlara güven olmaz.
0
plutongezegendegilmi
(30.06.20)
Senin nasil is arama hakkin var ise adamlarin da eleman aramaya devam etme hakki var. Benim pazarlik/mulakat surecim hic 1 aydan az surmedi. Ilk isim icin 3 ay muhabbet ettim adamlarla, 3 farkli mulakata girdim vs.

Sen de bir yandan bakmaya, mulakatlara devam et. B/C planinin hazir olmasi lazim, esegi hicbir zaman tek kaziga baglamayacaksin.

Maas konusuna gelirse, sen kendine guveniyorsan, sirkete guzel para kazandirma potansiyelin de var ise korkmamak lazim ya, ben aklimdaki rakami soyluyorum, yerse. "Ama efendim piyasa ortalamasi soyle boyle", e git o zaman "ortalama" bir eleman bul kardesim..
0
cooperr
(30.06.20)
Yaptıkları doğru değil. Maaşı yüksek söyledin, yada bizim skalamız şu demeleri lazım. Aslında doğrusu iş ilanında yıllık maaşını söylemeleri lazım ama bunu yapan sıfır türkiyede. Sende ona göre yolunu çizersin. Ne öyle yeniden ilan açıp yedekte bekletmek.
Teklif gelirse ve başka iş bulamamışsam mecbur bu şirkette başlardım. Bu bekleme
0
morcivert
(30.06.20)
yedekte değerlendirildiğimi bildiğim bir işte çalışıyorum şu anda. şirkete beni sunan headhunter söylemişti "başkasıyla anlaşmak üzereler, sizi ilk alternatif olarak değerlendiriyorlar ama bence öbürünü alırlarsa hata olur, bu iş size dönebilir" diye. nitekim öyle oldu, 2 ay sonra bana döndüler. ilk tercihlerini işe almışlar, 2 hafta sonra bırakıp gitmiş.

benim yedekte olma sebebim maaş değildi ama başka yerde daha yüksek alabilecekken buraya girmiştim; sonradan kendimi gösterip yükseltirim diye. 1,5 sene sonunda ancak oldu o yükseltme, o da baya zorla. bu bir risktir, o işi maaş harici sebeplerle çok istemene sebep olacak şeyler varsa(kariyer gelişimi, iş öğrenme vs.) bu riski deneyebilirsin. ama maaş senin için hayatiyse ve başka açılardan sana katkısı olmayacak bir işse kabul etme. tabii başka teklif alır mısın, bunu kabul etmezsen mevcut işinde nasıl mutlu devam edersin; bunlar da önemli tabii.
0
Bruce
(30.06.20)
(1)

Pazar sürprizinde çalan müziklerin datasını tutan olmuş mudur ki?

The Student
Popun pop olduğu yıllar(yabancı icin konuşuyorum)Pazar sürprizinde çok güzel şarkılar çalardı tabi 2015 sonrasına pop gözüyle bakmıyorum ben. Taylor lar ariana lar bunlar popun katilidir. Benim beğendiğim müzikler böyle az bilinen müzikler idi magazin servisinde çalan. Hani "return of the tres" gibi
Popun pop olduğu yıllar(yabancı icin konuşuyorum)Pazar sürprizinde çok güzel şarkılar çalardı tabi 2015 sonrasına pop gözüyle bakmıyorum ben. Taylor lar ariana lar bunlar popun katilidir. Benim beğendiğim müzikler böyle az bilinen müzikler idi magazin servisinde çalan. Hani "return of the tres" gibi söyleyenine tek hit lik başarı getiren kıyının köşenin şarkısı. Bunları arşivle miş olan var midir ki?
0
The Student
(30.06.20)
pazar sürprizinin özene bezene alternatif şarkılar seçeceğini sanmıyorum. o dönemlerin popüler şarkıları diye youtube'da aratırsanız aşina olduklarınızı bulursunuz diye düşünüyorum.
0
Bruce
(30.06.20)
(8)

Okmeydanı’ndan Sakarya/Adapazarı’na en kolay nasıl gidilir?

damba
Arkadaşım Okmeydanı metrobüsten 16.30’da cuma günü yola çıkacak. Sapanca’ya cuma trafiğini ve bir sürü toplu taşıma değiştirme ihtimalini değerlendirdiğimizde en kolay ve zahmetsiz nasıl ulaşabilir?Metrobüs>Metro>Pendik Hızlı Tren mantıklı mı?Ya da Okmeydanı’na yakın bir yerlerden direkt Adapazarı o
Arkadaşım Okmeydanı metrobüsten 16.30’da cuma günü yola çıkacak. Sapanca’ya cuma trafiğini ve bir sürü toplu taşıma değiştirme ihtimalini değerlendirdiğimizde en kolay ve zahmetsiz nasıl ulaşabilir?

Metrobüs>Metro>Pendik Hızlı Tren mantıklı mı?

Ya da Okmeydanı’na yakın bir yerlerden direkt Adapazarı otobüsü var mı?

Not: Adapazarı Merkez’e de gelebilir Sapanca’ya gelemiyorsa.
0
damba
(29.06.20)
sakarya vib'ten online bilet alsın, sonra otobüs saatine yakın arayıp uzunçayır'dan bineceğini söylesin. metrobüsle uzunçayıra geçip e-5 anadolu yönünde, köprünün altında beklesin. otobüs kalkış saatinden 5 dakika sonra orada oluyor genelde. bindikten sonra nerede ineceğini soracaklar, sapanca diycek.

tren seferleri az, esnekliğini kaybediyor; zaman önemliyse otobüse baksın. yarım saatte bir harem'den kalkıyor, yoğun saatlerde saat başını 5 geçe ek sefer koyabiliyorlar. 16:30'da metrobüse binmiş olsa 17:00'de kalkan otobüse seferine yetişebilir sanırım, metrobüsün oradan uzunçayıra gidişi yarım saati geçer mi tam bilemedim. o saatte aşırı trafik olmaz, maks 2 saate varmış olur sapanca'ya.
0
Bruce
(29.06.20)
@bruce teşekkürler cevabınız için. O saatte Anadolu yakası’nda çok fazla trafik olmaz mı? İş çıkış saati sonuçta, Kartal civarı trafik kitlenmiyor mu?
0
🌸damba
(30.06.20)
rica ederim. otobana çıkıyor göztepe'den(ya da trafik durumuna göre daha ileriden), kartal'dan gitmiyor. elbet bir trafik oluyor ama aşırı kitlenme olacağını sanmıyorum bu pandemi döneminde, bu aksamayı dahil edip 2 saat diye belirttim.
0
Bruce
(30.06.20)
sakarya vib sapanca'da nasıl indirecek ben anlamadım. otoyol'dan gelen araçlar bunlar, sapanca'ya girmiyor ki. terminalden tekrar sapanca halk otobüsüne binmek zorunda.
0
bisorumvargaliba
(30.06.20)
@bisorumvargaliba, berceste'de indiriyor, sapanca işte orası?
0
Bruce
(30.06.20)
@bruce normal zamanda berceste sapanca sayılabilir fakat şu an berceste sadece atatürk il ormanı. orada ne zaman inecek? araç gelecek mi? gelen araç bu kişiyi alacak mı? kaç saat bekleyecek? 100 evlerde polis pusu kuruyor, dolu olan hiç bir otobüs almaz inecek kişiyi. terminalden binmesi en mantıklısı.
0
bisorumvargaliba
(30.06.20)
Blablacar a bakın. Istanbul sakarya arasi çok sefer bulunuyor.
0
biseysorcaktim
(30.06.20)
olabilecek opsiyonları yarım yamalak yazayım
-sapancaya izmitten de otobüsler olması lazım.
-metro aktarmasıyla hat 100 mü 200 mü öyle bir hat vardı kartal izmit arası, çok dur kalk yapıyor tabi, izmitten sapancaya geçebilirsiniz.
-pendikten tren var arifiyeye gidiyor sapancaya yakın bir yer ordan da otobüs kesin vardır. hatta sapancada da tren duruyor olabilir.
-okmeydanı metrobüsle söğütlüçeşmeye gidip kadıköyden vib sev gibi otobüslerin büroları var servisle haremden adapazarına geçersiniz.
-marmarayla gebzeye gidip ordan adapazarına ordan sapancaya geçebilirsiniz belki direk sapancaya da geçiliyordur.
istanbul içi aktarmalar ayrı dünya ama hepsi mümkün:)
0
sorryru
(30.06.20)
(6)

Hereditary izlenir mi?

kedikumunaiseyenadam
Korku filmi izlemeye niyeti olmayan biri için korku öğeleri izlenebilecek düzeyde midir? Imdb ve metascore'da filmin puanı yüksek olunca merak ettim. Sevdiğim korku düzeyi olarak Marrowbone'u örnek verebilirim.
Korku filmi izlemeye niyeti olmayan biri için korku öğeleri izlenebilecek düzeyde midir? Imdb ve metascore'da filmin puanı yüksek olunca merak ettim. Sevdiğim korku düzeyi olarak Marrowbone'u örnek verebilirim.
0
kedikumunaiseyenadam
(29.06.20)
Hereditary daha çok korku öğeleri içeriyor. Daha vahşi diyebiliriz. İzle bence
0
elorelia
(29.06.20)
Marrowbone'u bilmiyorum. Hereditary'i yakin zamanda izledim ve begendim. Korku ogeleri yerindeydi, atmosfer karanlik ve guzeldi. Sonradan uzerine dusununce ve film hakkinda yazilar okuyunca guzel de bir senaryosu ve kurgusu oldugunu dusunmustum. Ben izlenir diyorum.
0
voyager 1
(29.06.20)
guzel bir film. bence begenilir.
0
baldur2
(29.06.20)
marrowbone gibi twist'li bir şey bekleme, dümdüz hikaye. marrowbone gibi psikolojik gerilim unsuru da az. ilk yarısını sevmiştim ama ikinci yarısı fazla fantastikti ve bana fazla gelmişti. yine de fena film değil.
0
sir gawain
(29.06.20)
ben korkusever biri olarak beğenmemiştim. vasat yani, hatta sona doğru vasatın altına düşüyor. bu yönetmenin diğer filmi midsommar'ı da ilgimi çeken bir konusu olmasına rağmen beğenmemiştim. yönetmenin tarzı bana gitmiyor herhalde. marrowbone'u izlemedim.
0
tepedeki psychedelic adam
(29.06.20)
hereditary sıradan bir korku filmi değil, tür olarak da yönetmenin kendi bakış açısına sahip, pek fazla benzeri olmayan bir film. puanının yüksek olmasının sebebi de bu biraz, klişe korku film ögelerinden sıyrılmış, psikolojik drama olacakken işin içine biraz okültizm biraz da gore girmiş, sonuç olarak bakınca da korku gerilim dram haline gelmiş bir film.

herhangi bir kitaba dayanmayan senaryosunu ari aster aslında ilmek ilmek işlemiş bu filmin. kesilen sahnelerle beraber 3 saate yaklaşan, ondan da öte her karakterin filmde asla kullanılmayacak background hikayelerinin yazıldığı bir senaryo. titizlikle hazırlanmış ve çekilmiş bir film bu. örnek verecek olursam; filmde kardeşler arasında bir iletişim kopukluğu var, bunu oyuncular hissetsin diye çekimlerden önce oyuncular bir gün baş başa vakit geçirmişler, oyunculardan biri hiç konuşmamış, öbürü de onu konuşturmaya çalışmış.

marrowbone gibi kendini twiste hazırlayan bir film değil ama neyin neden olduğunu, çok dikkatli izlemezsen son 10 dakikaya kadar anlamıyorsun; anladığında da sanki twist varmış gibi duruyor ama yok. bir şeyler oluyor ama neden? bazı sahnelerde o kadar ince detaylar var ki, film bittikten sonra geriye bakıp inceleyince "haaa demek oymuuuş" diyorsun.

spoiler olmasın diye söylemiycem ama neyin neden olduğunu, bir nevi "büyük resmi" hazırlayışı çok iyi. ama öyle sadece sonundan ibaret bir film de değil, o yüzden aslında neyin neden olduğunun çok önemi yok bence. özünde gerçekçi bir aile dramı ama ne ağlaklık var, ne de zorlama bir "keder". her şey çok kendi halinde gelişip trajediye dönüyor, bakınca bu trajedinin sebebi filmin sonunda açıklanan olaymış gibi görünüyor ama aslında öyle olmak zorunda da değil. yani filmden korku ögelerini çıkarıp sonuna doğaüstü olmayan bir nokta koysan yine başarılı bir dram olur.

korku filmi izleme niyetin yoksa da izle bence o yüzden. öyle jump scare'le dolu, gerilimi sürekli havada bir film de değil zaten. bittiğinde beğenmeyebilirsin ama doğru düzgün korku filmleri pek yok piyasada, şanslıysak yılda 1 tane denk geliyor; bu da onlardan biri ve izlemiş olmak önemli diye düşünüyorum. böyle giderse, bu filmin yönetmeni kendine has üslubuyla türe farklı bir pencere açmış yönetmenlerden sayılacak ileride.

yok ben daha marrowbone'a benzeyen bir şey izlemek istiyorum diyorsan the wind(2018), it comes at night, babadook gibi gizemi yüksek jump scare'i düşük gerilim filmlerine bakabilirsin.
0
Bruce
(29.06.20)
(2)

android izinler

me23
mesela bazı uygulamalar kameraya, dosyalara erişim vs. istiyor. uygulamayı yükledikten sonra istediği gibi kameraya, dosyalara erişebiliyor mu yoksa yine de kullanmadan önce soruyor mu? "may request to access demiş" direkt access dememiş oradan kafam karıştı.
mesela bazı uygulamalar kameraya, dosyalara erişim vs. istiyor. uygulamayı yükledikten sonra istediği gibi kameraya, dosyalara erişebiliyor mu yoksa yine de kullanmadan önce soruyor mu? "may request to access demiş" direkt access dememiş oradan kafam karıştı.
0
me23
(29.06.20)
ayarlardan izinleri kapatabilirsiniz. izinsiz çalışmıyorsa bir kerelik izin ver ya da uygulama çalışırken izin ver gibi seçenekler var kullandığınız android sürümü ve uygulamaya göre.
0
Bruce
(29.06.20)
butun izinleri ilk kez kullanacagi zaman istemek zorunda. sen izin vermeden kullanamaz. izin verirken "surekli izin ver","sadece uygulama acikken izin ver", "bir kereligine izin ver gibi secenekler cikiyor." her durumda ayarlardan verdigin izinleeri kaldirman mumkun.
0
crucio
(29.06.20)
(5)

Decathlon katlanabilir bisiklet sorusu

amaranta
Bisikletten fazla bir beklentisi olmayan, sadece haftasonları yarım saat bir saat kullanacak birisi için fiyat fayda bakımından bu bisiklet tatmin edici olur mu, dahon'a tern'e gerek var mıdır? Alternatif marka model tavsiyelerine de açığım. 160cm/50 kghttps://www.decathlon.com.tr/tilt-100-katlanir-
Bisikletten fazla bir beklentisi olmayan, sadece haftasonları yarım saat bir saat kullanacak birisi için fiyat fayda bakımından bu bisiklet tatmin edici olur mu, dahon'a tern'e gerek var mıdır? Alternatif marka model tavsiyelerine de açığım. 160cm/50 kg

www.decathlon.com.tr

Teşekkür ederim.
0
amaranta
(27.06.20)
Dediğin şekildeyse bence alma,aldığında sadece aldım diye bir kaç kez binip sonra katlamayla açmayla uğraşamayıp bir köşeye bırakacaksın.katlanabilen bisikletleri verimli kullanan çok az insana rastladım ,çoğunluğu bagajda gezip gezip sonra bir kenarda kalıyor,koşu bantları gibi
0
duptıs
(27.06.20)
@duptıs, katlanmayan bisikletler için de alanım yok maalesef. Her seferinde eve kadar çıkartmam falan imkansız.
0
🌸amaranta
(27.06.20)
sizin kullanımınız için yeterli fakat bu model tek vitesli, bunun 6 vitesli olanını alın

www.decathlon.com.tr
0
freebird5406_2
(27.06.20)
yokuşlu yollar olacaksa güzergahta kesinlikle tek vites alma bence de. yok sadece düz yolda kullanıcam diyorsan olabilir ama almışken vitesli olsun derim.
0
Bruce
(27.06.20)
btwin tilt 120 kullanıyorum. zaten 120 olan 6 vites. ben öneririm, arabayı sattıktan sonra aktif olarak da kullanmaya başladım, şerefsiz çok keyifli.
0
yukselen gunes evi
(27.06.20)
(2)

Bu süreç gönül ilişkilerinizi nasıl etkiledi?

GoodMorningTeacher
Flört ettiğiniz, sevgili olduğunuz insanlarla ilişkiniz nasıl etkilendi bu süreçte? Sizce bundan sonra bu devam eden süreçte ilişkiler nasıl etkilenecek? İş yerleri evden çalışmaya ediyor, üniversitelerin ne zaman açılacağı belirsiz. Yeni insanlarla tanışacak yerler kalmadı neredeyse. Üstelik virüs
Flört ettiğiniz, sevgili olduğunuz insanlarla ilişkiniz nasıl etkilendi bu süreçte? Sizce bundan sonra bu devam eden süreçte ilişkiler nasıl etkilenecek? İş yerleri evden çalışmaya ediyor, üniversitelerin ne zaman açılacağı belirsiz. Yeni insanlarla tanışacak yerler kalmadı neredeyse. Üstelik virüs nedeniyle insanlar endişeli.
0
GoodMorningTeacher
(24.06.20)
zaten sosyal olmayanları olumlu bile etkiledi. önceden sokakta dolaşanlar da artık matchmaking uygulamaları kullanır oldular, daha çok sosyal medyada takılmaya başladılar, sanal ilişkilere hiç yaklaşmayanlar için bir fırsat bile olduğunu düşünüyorum.
0
Bruce
(24.06.20)
Online tanışmanin toplum nezdinde normalleşme hızı artmış gibi görünüyor hakikaten. Hatta bir nebze daha güvenli bile algılanacak olabilir sağlık endişesi işin içerisine girdiği için. Bir de online flörtun gerçek hayattaki buluşmalara evrilmesi aşamasında insanlar daha seçici olacaklardır, öylesine bir tanışmak için buluşmak falan pek akıl karı değil artık. Görüşülecek kişilerin kaç kişiyle ne kadar temas içinde olduğu ve sosyal mesafe kurallarını ne kadar takip ettiği de yeni bir kriter olarak eklenmiş olabilir flört/buluşma tercihlerine.
0
Olive
(25.06.20)
(10)

ozel okullarin osym %100 burslu ucretlerini kim oduyor?

damba
osym puanimiza gore %100 burslu oldugumuzda ucret okul tarafindan mi yoksa yök tarafindan mi odeniyor?4 yillik fakulte kazandim %100 burslu, 2 senede mezun oldum. geri kalan 2 seneyi yök odemez degil mi? okula gicik oluyorum da, oyle olsa uzulurum.
osym puanimiza gore %100 burslu oldugumuzda ucret okul tarafindan mi yoksa yök tarafindan mi odeniyor?

4 yillik fakulte kazandim %100 burslu, 2 senede mezun oldum. geri kalan 2 seneyi yök odemez degil mi? okula gicik oluyorum da, oyle olsa uzulurum.
0
damba
(24.06.20)
yök ödüyor, bu gece iç bence.
0
duyurukullanıcısı
(24.06.20)
bence tekrar burslu kazanıp okulu gelecek para için heyecanlandırıp okulu bitirme, hevesleri kursaklarında kalsın.
0
Bruce
(24.06.20)
@bruce okulu bitirmesem de yök benim parami odemeye devam etmeyecek mi? :( okula bi daha adim atacagimi dusunmuyorum ama yök'e ben mezun oldum, lutfen ödemeye devam etmeyin diye mesaj atasim var :)
0
🌸damba
(24.06.20)
atılırsan ödemezler bence, devletimizi o kadar keriz sanmıyorum...
0
Bruce
(24.06.20)
@bruce, atilmadim hocam mezun oluyorum bu sene.

he siz onumuzdeki sene icin kazanayim, burslu kontentajini doldurayim, ama atilayim diyorsunuz? olabilir. boylece o sene 10 kisiden para alacaksa okul, 9 kisiden alacak.

bu hafta sonu sinava giriyorum. istedigim yer gelmezse dediginizi yaparim. tesekkurler intikam onerisi icin.
0
🌸damba
(24.06.20)
4 senelik okulu 2 senede nasıl bitirdin yahu? öyle bir imkan mı var?

ücreti okul karşılar. yök'ün devletin olayla alakası yok. özel okulsa diğer öğrencilerden gelen parayla, vakıf üni. ise vakıflardan gelen parayla karşılanır.
0
jelly bear
(24.06.20)
@jelly bear daha once 4 yillik bir fakulte bitirdim, o fakulteden ortak derslerimi bu ozel okulda saydirdim. 1 seneden fazla ders saydirdim. sonra ustten ders aldim vs derken bitti. her okul diger fakultenin derslerini diger fakulteden mezun olduysan saymiyor, ama ticarethaneler(universiteler) sayiyor sanirim, bazilari :)
0
🌸damba
(24.06.20)
bende burslu okudum, benim bildigim yök odemiyordur, sadece kanun geregi universite para almiyordur bence, burslu kontenjan zorunlu cunku
0
alttaraf
(25.06.20)
Yök apartman ünisindeki bebenin parasını niye ödesin keriz mi
0
glamdr1ng
(25.06.20)
Tabiki YÖK ödemiyor. Üniversite kendisi karşılıyor. Verdiği nakdi burslar için de, öğrenim bursları için de devletten bir para almıyor. Ve hatta YÖK bursların belli bir oranda tutulmasını sağlamak için işi sıkı tutuyor ve üniversitelerin bütün verilerini takip ediyor. Vakıf Üniversiteleri ile ilgili bütün bu bilgilere YÖK'ün yıllık raporundan erişebilirsiniz.

www.yok.gov.tr

Ayrıca yukarıdaki yorumlarda gördüğüm için şunu da ekleyeyim. Son 3 yıldır, ÖSYM, özel şartlar altındaki 60. madde ile, daha önceden herhangi bir yükseköğretim programını kazandıysanız, (Okuldan okula uygulama değişse de madde dahilinde, hala öğrenci olmanız, okulu bırakmanız veya mezun olmanız durumu değiştirmiyor.) burslu olarak bir vakıf üniversitesini kazansanız bile burs hakkından yararlanamamanızın önünü açmış durumda ve hatta ne kadar topu üniversitelere de atsa aslında burslu olarak kabul edilmemenizi talep ediyor. Çok bilinen bir durum değil, ama bazı büyükler de dahil bazı üniversiteler bunu uyguluyor.

forum.donanimhaber.com

Ayrıca Madde 60 aynen şu şekilde: Yükseköğretim kurumu Mütevelli Heyeti tarafından verilen indirim ve imkanlar (öğrenim ücreti muafiyeti, burs, para, yurt, yemek vb.), öğretim ücretini ödeme koşulları, taksitli veya peşin ödeme imkanları, diğer ücretler, sonraki yıllarda ücretlerde yapılacak artışlar, burslu programlara ilişkin ayrıca verilecek burs süreleri ile eğitim öğretime ilişkin diğer hususlar, ilgili yükseköğretim kurumunun internet sayfasından öğrencilere duyurulacaktır. Ücretler, ödeme yöntemleri, öğrenim ücretindeki olası artışlar her yıl, kayıtlı öğrenciler için de TEFE-TÜFE oranları dikkate alınarak Mütevelli Heyetinin uygun göreceği oranda yeniden belirlenebilir. Bazı vakıf yükseköğretim kurumları, kendi öğrencisi veya başka üniversitenin öğrencisi olup ayrılanların veya ilişiği kesilen/ilişiğini kesenler ile bir yükseköğretim programından mezun olanların, YKS sonuçlarına göre burslu veya indirimli programlara yerleşmeleri halinde yükseköğretim kurumunun kendi mevzuatı doğrultusunda sadece ücretli veya diğer indirimli statülerde kayıt yapabilmesine izin verebilir; Üniversite, bu durumda olanların sadece ücretli veya diğer indirimli programlara kayıtlarını yapma hakkını saklı tutar. Bu durumda olanların tercihlerini yapmadan önce ilgili üniversiteden ayrıntılı bilgi almaları gerekmektedir. Adayların tercihlerini yapmadan önce üniversitelerin internet sayfasındaki bilgileri dikkatlice inceleyerek tercihlerini yapmaları gerekmektedir.
0
cursor
(23.09.20)
(9)

Depresyonun lüks olduğunu düşünüyor musunuz?

peki madem
Merhaba, garip bir soru oldu ama bu beni çok içten içe kemiren bir şey. Aşağı yukarı 10 yıldır birkaç yılda bir major depresyon dönemlerim oluyor. Yani doktora gittiğimde (gidersem) o da bunu söylüyor bana (aslında sürekli minor depresyonum varmış da arada dibe vuruyor işte). Ama içten içe hiç derd
Merhaba, garip bir soru oldu ama bu beni çok içten içe kemiren bir şey. Aşağı yukarı 10 yıldır birkaç yılda bir major depresyon dönemlerim oluyor. Yani doktora gittiğimde (gidersem) o da bunu söylüyor bana (aslında sürekli minor depresyonum varmış da arada dibe vuruyor işte). Ama içten içe hiç derdim olmadığı için (ki hani gerçekten yok, ailem sağlıklı, çok sevmesem de iyi bir işim var, herhangi bir travmam hiç olmadı, aslında çok şanslı olduğumun farkındayım) kendime dert yaratıyormuşum, şımarıklık yapıyormuşum gibi geliyor. İnanmıyorum yani. Gerçekten derdin olsaydı bu fasa fiso işlerle uğraşmazdın diyor içimdeki ses hep. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Sadece benim burada anlattıklarım bazında değil, genel olarak.
0
peki madem
(24.06.20)
"Ama içten içe hiç derdim olmadığı için (ki hani gerçekten yok, ailem sağlıklı, çok sevmesem de iyi bir işim var, herhangi bir travmam hiç olmadı, aslında çok şanslı olduğumun farkındayım"

belanı mı arıyorsun? durum buysa evet şımarıklıklık. mental bir rahatsızlığın olabilir belki.
0
scudman1
(24.06.20)
Kesinlikle öyle, bazen boş beleş dertlere üzülüyor insan. Bunun mutlu olmak istememekle ilgisi var sanırım. Hayatım 0 sıkıntılı olsaydı üzülecek bir dert yaratırdım diye düşünüyorum ve bu bazen dertlerimi sevmeme neden oluyor
0
olaylar olaylar
(24.06.20)
Bence simariklik degil. Derdin buyugu, kucugu olmaz ki. Mesela bi cocuk icin oyuncaginin kirilmasi dert. Onun derdi de o. Yetiskin insanin da kendisine gore boyle mini, onemsiz dertleri olmasi normal. Baska bi sey cikinca onun onemsizligini anliyorsun zaten ama o an o dert iste. Tabii bunda yasam enerjimizin dusuk olmasi da faktor. Dogustan oldugunu dusunuyorum. Benim de kotu bi hayatim yok ama hep bi derdim var.
Zaman zaman dusunuyorum beni mutlu eden seyler cok anlik. Kolay kolay memnun olmuyorum. Genlerimizle ilgili de olabilir. Bazilari depresyona yatkin oluyor. O kucuk dertlere takilmamak icin optimist bi karakterle dogmus olman lazimdi.
0
Kittie
(24.06.20)
Bence lüks. Nasıl lüks geçim sıkıntısı olan adam, ciddi bir sağlık problemi olan insan ben depresyondayım diye düşünmüyor öyle bir kafay girmiyor adam gerçekten oluyır farkında olmuyor ya da it gibi çalışıyor sorununu çözmek için. Depresyona girmeye ya da girdiğini fark etmeye vakti yok ki adamın.

Bizim durumumuzda lüks evet. Ben de kızıyorum kendime. Bazen ufak canım sıkılıyor. Tam depresyon değil de. İşte ozmn bazen kendimden utanıyorum.
0
mobydick
(24.06.20)
gerçek manada depresyon beyin ve vücut kimyasındaki bir bozukluktan kaynaklanabileceği gibi vücuttaki başka hastalıklardan da(psikolojik bozukluklar dahil) kaynaklanabilen tıbbi bir rahatsızlık. düzenli ve uzun süreli devam eden depresyonun şımarıklık olarak değerlendirilmemesi gerekiyor, bu noktada kendine yazık ediyorsun.
www.health.harvard.edu

hepsini geçtim, diyelim ki senin düşünce biçiminle, olayları büyütmenle ilgisi var diyelim. depresyon tam olarak böyle bir şey zaten. kendi kendine, düşüme şeklini değiştirerek bunu çözebiliyor olsaydın adı depresyon olmazdı. ya da tam tersi, depresyon olmasaydı bu, "amaan şımarma be, kendine gel" diyerek çözebilirdin. bunun farkındasın ve elinden geleni yapıyorsun, buna rağmen çözemiyorsan bu bile elle tutulur bir rahatsızlık belirtisi olduğunu göstermez mi sence de?

depresyona dert sebep olmuyor yani, o yüzden derdim yoksa depresyona girmem şımarıklık diye düşünme. kafanda beyninde bir şeyler ters gidiyor ve bunu düşünce gücüyle değiştiremezsin. bazı insanlar depresyonla yaşamaya alışacak kişisel özelliklere sahipler ve bunun bir dert olmasını dert etmiyorlar(misal ben). dişi ağrıyıp doktora gitmemek gibi bir şey bu. biraz beklersen o ağrı geçiyor, kendince ağrı kesici alıyorsun. ama bu durum çürüğün tedavisini sağlamıyor. şanslıysan ölene kadar o diş ara ara ağrır ama asla öldürmez. şanssızsan apse yapar, şişer ve daha "gözle görülür" hale geldiği için doktora gidersin. kimi en ufak diş ağrısında doktora gider, kimi önemsemez. bunu önemsemek seni şımarık değil sağlığına dikkat eden biri yapar.

gerçek dert nedir ayrıca? dert nedir hatta? tek arabası olan insan için helikopterinin olmaması bir derttir çünkü trafikte vakit kaybı yaşıyordur. arabası olmayan insan ise metro ile trafik derdini aşıyordur ama milletle dip dibe olmaktan dert yanar.
bu "dert kıyaslaması yapma" durumu bile bir düşünce şekli bozukluğu olabilir, daha derin bakmak lazım tabii.

hepsini geçelim, doktor söylemiş sana bu rahatsızlıktan muzdarip olduğunu. bunu hala sorguluyor olman ya depresyona da sebep olan psikolojik bir bozukluk ya da depresyonda olmanın getirdiği bir düşünce şekli bozukluğu. kendini hor görme, sahip olduklarını hak etmediğini düşünme, içinde bulunduğun "dertsiz" hali kendine çok görme, şanslıyım desen de aslında şu anki halinden daha iyisini hak ettiğini düşünme ve bunu başaramadığın için kendini suçlama, kendini genel anlamda mutlu hissedemediğin için bunu dert etme gibi noktalarda sorgula kendini biraz, belki farklı açılardan yaklaşabilirsin konuya.
0
Bruce
(24.06.20)
Herkesin dert ettiği şeyler farklıdır. Sizin için 10/10 değerinde olan bir dert başkası için 10/3 değerinde olabilir. Ama bu sizin derdinizin önemsiz olduğunu göstermez. Bu tamamen yapısal bir özellik bana kalırsa. Herkesin nasıl acı eşiği farklıysa, bir şeyleri dert etme eşiği de farklıdır. O yüzden şımarıklık olduğunu düşünmüyorum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(24.06.20)
Doktor teşhisi varsa tabii öyledir ama çoğu insanın depresyona girdim lafı tripten başka bir şey değil. Geçen sene annem ailedeki vefat nedeniyle depresyona girdi. Yataklardan çıkamadı bir yıla yakın ilaç tedavisi gördü. Günlük ihtiyacı için bile kalkmıyordu . Depresyon dediğimiz şeyin bu kadar hafife alınmasına kızıyorum ben.
0
kestane gürgen palamut
(24.06.20)
insanın rahatı yerinde diye keyfi kaçamaz diye bir şey yok.
evet bazen boşluktan normalde takmayacağın şeyleri fazla takabiliyorsun.
kurabiliyorsun, gereğinden fazla kurcalayabiliyorsun.
fakat herkesin kendini kötü hissetmeye de hakkı var elbet.

ama bazen, bazı durumlarda kendini kurtarman gereken bir noktadaysan depresyona girmek lüks olabiliyor.

o an depresyona girebilecek zamana ya da şartlara sahip olmuyorsun ve devam etmen gerekiyor.
o açıdan lüks olduğu zamanlar var.
insanın hayatında depresyona bile giremediği süreçler oluyor maalesef.
0
blatta hiberna
(25.06.20)
Sorun olmamaması sorun olmuştur belki de?
0
chemnil
(25.06.20)
(20)

duyuruda kaç tane hesabınız var?

Bruce
aktif olarak 1'den fazla hesapla burayı kullanan çok var, herkesin malumudur zaten. oranı merak ettim, o yüzden bir anket hazırladım siz stalker'lar troll'ler mağdur olmayın diye. hadi yine iyisiniz köftehorlar...http://www.strawpoll.me/20421791masum olanları anlıyorum, bir yerden sonra anonimlik gi
aktif olarak 1'den fazla hesapla burayı kullanan çok var, herkesin malumudur zaten. oranı merak ettim, o yüzden bir anket hazırladım siz stalker'lar troll'ler mağdur olmayın diye. hadi yine iyisiniz köftehorlar...
www.strawpoll.me

masum olanları anlıyorum, bir yerden sonra anonimlik gidiyor, bazı şeyleri soramıyorsun diye düşünüyor olmalılar, doğal olarak başka hesap alınıyor. kimilerinin de troll'lük için kullandığı hesaplar var. özellikle gönül işi sorularının bazıları aynı tornadan çıkmış gibi geliyor bana, siz ne düşünüyorsunuz?
0
Bruce
(24.06.20)
Sözlükte sorun yaşadığımda girebilmek için bi hesabım var ama soru cevap yok içinde sanırım hiç. Başka da stalk, troll vs hesabım yok
0
nundu
(24.06.20)
1 hesabım var. O da bu. Aynı nick, sözlük de vardı. Sözlük onu kapattı.

Neymiş reklam hesabı imiş. Hiç de öyle değildi saftirikler. Beğendiğim beğenmediğim markalar hakkında 3-5 yorumum vardı. Üstelik çoğu organik markalar hakkında. Faydalı olur diye düşünmüştüm ama gerçek bulunmamış. Yazık oldu. Neyse peşine düşmedim. Ki hesabın iyi anıları da yoktu. Hüzünlü bir aşk hikayesine malzeme idi : D ahaha.

Becerebilsem bu hesabımı kapatıp reset atacam kendime ama yapamıyorum. Geçen gün sinirlendirdim beni engellediler silecez demişlerdi, öyle sandım, oh iyi oldu dedim, zorunlu reset atarım, sonra bir baktım bir iki hafta sonra açılmış kendiliğinden. Bir de bu nicki bilip beni tanıyan kişiler var. Stalklayamasınlar beni. ahaha : D
0
mobydick
(24.06.20)
Benim mal gibi bi hesabım var. Daha da malligi direkt eksi hesabımı kullanmak :D Şeffaflık iyidir bence.

Ama bu replika soruların kimlerden çıktığı çok belli ya, hele uzun süredir takip edince insan hemen etiketi yapistiriveriyo.

Amaan kim nası rahat hissediyosa öyle takılsin.
0
superfluid
(24.06.20)
Ekşiden ulaşamazsam diye aynı isimle hesabım var. Bir de ikinci sözlük hesabımla var. 3 diyebiliriz sanırım.
0
sutlu nescafe
(24.06.20)
benim bir tane. sözlük için anlarım ama duyuru için neden birden fazla hesaba gerek duyuluyor anlamadım.
0
scudman1
(24.06.20)
kaç yıl önce bir tane yedek hesap almıştım belki anonim takılmak isterim ya da bir şey sormam gerekirse diye.
hiç kullanmadan birine ödünç verdim, saçma sapan işler oldu, kapandı hesap.

sonra yine bir tane yedek hesap aldım bir ara.
galiba 1-2 duyuru açtım onunla alakasız şeyler için.
sonra da unuttum gitti, hiç bakmıyorum bile.
0
blatta hiberna
(24.06.20)
Bir tane var, o da bu. Sözlük hesabım duyuru hesabima bağlı değil ama onu da kasten yapmadım aslında; yazarligim sonradan onaylandı, birleştirmeye üşendim. Öyle kaldı. Sözlük hesabımla duyuruya da girmiyorum zaten.

Onun dışında uçurulsa bile farkli hesapla tekrar tekrar gelenler, 20 tane farklı hesap alanlar var tabii.
0
fraise
(24.06.20)
1
0
baldur2
(24.06.20)
tek. genel olarak sosyal medya ile ilgili dusuncem (bkz: cok de sey yapmamak lazim)
birden fazla hesabi olanlari icin ise (bkz: insan hayret ediyor) diorum. eyyorlamam bu kadar.
0
cooperr
(24.06.20)
1 tane var, yeter.

zaten inlik cinlik peşinde olmayan insana fazlası da gerekmez.

son zamanlar bakıyorum üye alımı genelde açık, yine bakıyorum bir sürü trol türemiş.

formül basit: üye alımı = troll+kalitesiz duyuru ve cevaplar
0
hem şişko hem deli
(24.06.20)
Modlar biliyor zaten hangi hesabın hangi Nike ait olduğunu. Fazladan aldığım hesaplar vardı. Şifresini unuttum. Bir taneisni de modlar ucurmus sanırım
0
seyyar satıcı
(24.06.20)
@seyyar satıcı
Modlar farklı mail adresi ile alınmış hesapların aynı kişinin kullandığını biliyor mu? Çünkü aynı kişi olduğunu tahmin ettiğim birkaç kişi var bazen ispiyonlamak istiyorum bilmiyorlarsa diye.
0
you and me in paradise
(24.06.20)
Bir tek bu var.
0
pati
(24.06.20)
Bir tane hesabim var. On yıldan fazladır da kullaniyorum.
0
a perfect lie
(24.06.20)
Bir
0
chemnil
(24.06.20)
bu var. bir de sözlük hesabım var.
aslında bu hesabım, anonim kalmak üzere aldığım ve gönül işleri için kullandığım olandı. sonra sözlük hesabımı kullanmak istemez oldum nick'im biliniyor diye. arada bir login olup mesajları kontrol ediyorum. 2-3 ayda bir.

bir üçüncü hesabım daha var ama email'ini vs hatırlamıyrum ama lazım olsa hatırlarım. onla yalnızca bir kez bir soru sorup cevabımı alınca sildim. bir daha da login olmadım. lazım olursa kullanırım.
trollük için hiç kullanmadım.

edit: şuan 18 kişi buraya yazmış ve çoğunluğu tek hesabı olduğunu söylüyor. oy dağılımları ise 45'e 55 şeklinde. %45 1'den fazla hesabı olan kişiler. cevaplarda da 5-6 tane benim birden fazla var denmesini beklerdim :D
0
biseysorcaktim
(24.06.20)
@you and me paradise,

hukuksal sebeplerle IP adresleri ve kullandığın cihazla ilgili bazı kişisel veriler veritabı üzerinde saklanır. trollük için yeni hesap alan kişi özel bir önlem almadıysa ip ve cihaz bilgileri üzerinden hangi nick'lerin birbirinin kopyası olduğu anlaşılabilir.

ama birden fazla hesap sahibi kurallara aykırı değildi sanırım.
0
biseysorcaktim
(24.06.20)
benim bu hesabım var bir de ekşisözlükteki hesabım var, o 2 t ile bu tek :)
0
matilda
(24.06.20)
ekşi hesabım var ama onu burada kullanmayı tercih etmiyorum.
0
kestane gürgen palamut
(24.06.20)
@biseysorcaktim, sadece bu duyuruya cevap verenlerden bile 2 kişinin başka hesapla burada olduklarını biliyorum ben, buraya böyle yazdıklarına çok güvenme o yüzden :) anketi o yüzden açtım, birden fazla hesabını aktif kullanan yazmaz buraya çünkü chakallique...
0
🌸Bruce
(24.06.20)
(4)

İnternetten telefon kılıfı alınabilecek site

aramızda kalsın
Bildiğiniz güvenilir bir yer var mı? En bilindik kılıfland ve deercase hakkında olumsuz yorumlar gördüm. Telefonum iphone değil.
Bildiğiniz güvenilir bir yer var mı?

En bilindik kılıfland ve deercase hakkında olumsuz yorumlar gördüm. Telefonum iphone değil.
0
aramızda kalsın
(23.06.20)
Amazondan aldım ben güvenilir :)
0
paramolacak
(23.06.20)
hepsiburada, n11, gittigidiyor, trendyol
0
jelly bear
(24.06.20)
mobilcadde bu işin hizmet kalitesi anlamında tepe noktasıdır. bir ara çook fazla sipariş veriyordum buradan, arada hatalı ürün çıkıyordu. (çünkü neticede onlar da çinden getirip satıyorlar) sorunu bildirdiğimde ürünü geri yollamamı bile istemeden bana doğrusunu yenisini yolladılar 2-3 defa. iletişim çok hızlı, tak diye ilgileniyorlardı.

yine de kılıfları kendileri üretmedikleri için belli marka ürünleri alman lazım. no name 10 liralık kılıf alırsan hayrını göremezsin, telefonu da ucuz gösterir.
0
Bruce
(24.06.20)
spigen telefonunuza uygun kılıf üretiyorsa ondan alın. hangi sitede ucuzsa.
0
argent dawn
(24.06.20)
(14)

sarhoş olmalık tatlı bir şeyler

batlegolas
çok alkol alan biri değilim. hiç değilim hatta. rose içmişliğim var ama başta tadı çok acı geliyor. şöyle rahatça içebileceğim yumuşaklıkta bir tane varsa, kolayca sarhoş olurum zaten. ama ağlatan türden de olsun. içip içip ağlayayım. alkollü kokteyl içmişliğim de var ama bana mı hep acıları denk ge
çok alkol alan biri değilim. hiç değilim hatta. rose içmişliğim var ama başta tadı çok acı geliyor. şöyle rahatça içebileceğim yumuşaklıkta bir tane varsa, kolayca sarhoş olurum zaten. ama ağlatan türden de olsun. içip içip ağlayayım. alkollü kokteyl içmişliğim de var ama bana mı hep acıları denk geldi bilmiyorum. rakı hiç olmaz, iki yudumdan fazla içemedim. ikinciyi de beğenmediğimden emin olmak için içmiştim zaten.

var mıdır öneriniz?

teşekkürler.
0
batlegolas
(23.06.20)
Baileys.
0
himmet dayi
(23.06.20)
önce bi şunu diyelim, ağlatan alkol yok tabii ki. sarhoş olduğunda efkarlıysan mojito da içsen ağlarsın.

öneri olarak cardinal melon, üstüne tanımam. baileys ve türevi olan likörlerden daha yüksek alkol oranına sahip. lezzetli olduğu için hızlı da içiliyor, dayanıksızmışsın zaten, hemen kafa olursun.
azıcık soğut, soğuk soğuk daha güzel gidiyor. yanına da ne olur ne olmaz naneli bir çikolata, mümkünse after eight alırsan lezzetli gözyazşları dökersin.
0
Bruce
(23.06.20)
votka domates suyu tuz biber yardır. virgin mary severiz. inönü de severdi. tatlı değil ama.
0
bohr atom modeli
(23.06.20)
meyve şarabı ama alkolü az olduğundan fazla içmen gerekebilir.

malibu + ananas suyu
0
fezagezgini
(23.06.20)
Hiç uğraştırmaz
Kaliteli bir vodka (mümkünse ithal)
0
otopsicocugu
(23.06.20)
hangi marka rose içtin? tat olarak aralarında çok fark oluyor, mesela leona blush alıp fazla tatlı diye içemedim ben. onun dışında beyaz şarapların tadı genelde hafif oluyor. direkt sarhoş olmak amacıyla alkol tüketeceksen kaliteli votkaları da tercih edebilirsin. grey goose mesela çok nötr bir tada sahip, redbull ile karıştırıp meyve suyu gibi içebilirsin. ama pahalı.
0
malaika
(23.06.20)
yav aklıma geldi, geçen kız arkadaşım yabanmersinli şarap ya da yabanmersini şarabı almıştı o bayağı tatlıydı ve tadı da süperdi onu deneyebilirsin. resmen meyve suyu içer gibi sarhoş olduk.

bir de moscatoyu seviyorum. o da şekerli bir tada sahip. hep öyle mi bilmiyorum ama içtiklerim öyleydi.
0
bohr atom modeli
(23.06.20)
Lambrusco, hem de bol buzlu. Bir şişeyi rahat rahat, keyifle içersiniz.
0
astrid
(24.06.20)
Malibu+juice
0
shredd
(24.06.20)
Passoa. yok böyle bir şey.
limoncello da iyidir.
baileys seversen amarula dene, bence daha iyi.
0
MtKrt
(24.06.20)
Lynchburg lemonade
0
guguklusaat
(24.06.20)
Baileys ile olabilir
0
mobydick
(24.06.20)
Bu soruya anket yapsan Baileys dünya çapında %90 çıkabilir ve evet içimi kendisine aşık eder ama fiyatını görünce abi altı üstü yumuşak içimli alkollü bişey sorduk, durduk yere kredi mi çekelim bi içki için dedirteceğinden, en yakın alternatif olarak en yakındaki tekel bayiinde rahatlıkla bulunabilecek herhangi bir kremalı Hare likörü önerilebilir ki bunlar da eser miktarda alkol ihtiva etmektedir.
0
onemoremile
(24.06.20)
martini
0
kablelvuku
(24.06.20)
(12)

protein sütleri içilir mi?

ahm1
yahu bakıyorum, bir şişede 10-15 gr şeker var. şu sıralar spor da yapmıyorum, sadece yürüyüş yapıyorum ama protein her türlü iyidir diyerek (ve yeterli proteini alamıyorum yiyeceklerden, sonuçta herkesin günlük 30-40 gr alması lazım) protein sütü aldım ama kötü mü ettim?
yahu bakıyorum, bir şişede 10-15 gr şeker var. şu sıralar spor da yapmıyorum, sadece yürüyüş yapıyorum ama protein her türlü iyidir diyerek (ve yeterli proteini alamıyorum yiyeceklerden, sonuçta herkesin günlük 30-40 gr alması lazım) protein sütü aldım ama kötü mü ettim?
0
ahm1
(23.06.20)
Günün kalan kısmında şeker tüketmediğim için içindeki karbonhidrat tolere edilebilir benim açımdan. İçim’in tadı berbat, Pınar hem lezzet hem içerik açısından en beğendiğim. Epey tok tutuyor. Yiyecek yemek veya vakit bulamayınca en iyi alternatif benim için. Yalnız ben sivilce yaptığını gözlemledim tüketince, sorudan bağımsız.
0
gayda
(23.06.20)
Bence asla içilmez. Ve yine hece tamamen keriz silkeleme ürünü.
İçinde ne proteini var belli değil. Çok basit kimyasal işlemlerle istersen bir sütün işinden 50 gr protein de üretirsin.

Vejertyn değilseniz et tüketin. Ve olmazsa olmaz yumurta.

Vücudun ihtiyacı olan protein, o sütlerseki protein değil.
0
mahone
(23.06.20)
Süt faydalı bir şey değil (içeriğindeki laktoz bedeniyle) ve protein oranı düşük bir ürün. Protein zenginleştirmesi için içine kattıkları protein kaynağı bitkisel bile olabilir.

Ha casein olsa eyvallah da
0
Unde bach canim
(23.06.20)
Git Optimum Nutrition Isolate whey protein tozu al bunlara verdiğin paraya, bunlardan aldığın şekere, kaloriye yazık.
0
catch the arrow
(23.06.20)
@gayda: içim'in tadi gercekten berbat ya, bitiremedim siseyi.
0
🌸ahm1
(23.06.20)
Saçma,zaten 500 ml normal süt içsen hemen hemen aynı besin değerlerini alıyorsun
0
shredd
(24.06.20)
bunların kullanımının mantıklı olduğu senaryolar var, mesela normal öğününü alamayacağın sıkışık takvimli günler. vaktin olmaz, bundan içer telafi edersin. onun haricinde düzenli kullanımda getirisi kadar götürüsü de söz konusu olabilir.
0
Bruce
(24.06.20)
Asla içmem.

Dipnot: vegan.
0
mobydick
(24.06.20)
Güvendiğim bi diyetisyen önermişti bana, yeterince protein almadığımda proteinli sütlerden alabilirmişim.
Bence kötü etmemişsiniz. Ben tadını da seviyorum. Ay lav proteinli süt
0
serbest gezen koala
(24.06.20)
@koala: diyetisyenin onermesine sasirdim. 10-15 gr seker var bir sisede.
0
🌸ahm1
(24.06.20)
protein sutu gaz yapar mi? sek'inkini iciyorum, laktozsuz da yaziyor ama sanki bunu icince gaz sikintisi basladi bende.
0
🌸ahm1
(24.06.20)
geç gelen yanıt: @ahm1 ben kilo almaya çalışıyordum o nedenle önerdi muhtemelen diyetisyen, fazlam yok eksiğim vardı yani :D

ve evet gaz yapabilir. proteinli proteinsiz fark eder mi bilmem ama sütün bağzı kişilerde gaz yapıcı etkisi olduğunu biliyorum
0
serbest gezen koala
(22.09.20)
(6)

iphone 11 vs iphone pro max

nefertarii
ne dusunuyorsunuz?hangisi alinir? yani soyle ikisini de alacak gucum var ama 11 pro max'in parasi gozume cok geliyor. arada da 2 kat fiyat farki var nerdeyse... yapacagim sey sadece mail, arama, sosyal medya vs (gerci telefonla baska ne yapilir o ayri). Iphone olsun istiyorum bu arada; huawei, samsu
ne dusunuyorsunuz?

hangisi alinir? yani soyle ikisini de alacak gucum var ama 11 pro max'in parasi gozume cok geliyor. arada da 2 kat fiyat farki var nerdeyse...

yapacagim sey sadece mail, arama, sosyal medya vs (gerci telefonla baska ne yapilir o ayri). Iphone olsun istiyorum bu arada; huawei, samsung vs'yi onermeyin :)

tesekkurler.
0
nefertarii
(19.06.20)
önemli olan aradaki fiyat farkının önemsiz gelip bir telefona 11.500 lira verince canı acıtmaması bence. yoksa çoğu insan bir şekilde alabilir diye düşünüyorum. aylık kazandığı parayı bilmeyen bir arkadaşım tak diye aldı geçti mesela pro max 256, alana kadar fiyatını dahi bilmiyordu :) durumlar benzerse tabii ki pro max, ekran, kamera, kasa kalitesi olarak daha üstte. hele ekran baya üstte. ama öyle değil diyorsanız 11 alın geçin üzmez.
0
garavel
(19.06.20)
iphone 11 ve promax arasında kaldıysan ve kullanım amacın bahsettiğin gibiyse, yerinde olsam ikisine de eler, se alırıdm.
0
foolrules
(19.06.20)
11 derim. denemiştim, boyut olarak ancak bu kadar tutturulur, çok kullanışlı, tam ayarında. ne küçük kalıyor ne de büyük. çok hoşuma gitmişti. kamerası da zaten mükemmel. yok süper fotolar çekme peşindeyim vs dersen pro max derim. onda da 256gb aşağısı olmasın ama yine de gereksiz.
0
MtKrt
(19.06.20)
Aradaki fiyat farki senin icin çerez parasi degilse 11 diyorum.
0
pofudukayi
(19.06.20)
aradaki fark boyutun biraz daha kucuk olmasi ve 3. kamera. o 3. kamera major bi guzellik katmiyor aslinda. elin kucukse max al, buyukse ve 11 alirsan da pisman olmazsin
0
hjarteblod
(19.06.20)
iphone 11 apple'ın 4s'ten sonra çıkardığı en alınabilir ve komple telefon. bir apple hater'ı olarak, android telefonların da fiyatının uçtuğunu görünce, 11'in gayet alınabilir bir telefon olduğunu düşünüyorum.
0
Bruce
(19.06.20)
(15)

hayatı boyunca tek bir ilişkisi olan insanlar

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
aslında bu konu başka bir duyuruyu görünce dank etti.lise/universite döneminde basladığı ilk ilişkisine evlilik ile devam eden, hayatı boyunca tek bir insanla birlikte olmuş insanlar oluyor. bu kişilere karşı bir ön yargınız olmuyor mu sizin bu durumu ögrenincr? herhangi bir yargı geliştiriyor musun
aslında bu konu başka bir duyuruyu görünce dank etti.

lise/universite döneminde basladığı ilk ilişkisine evlilik ile devam eden, hayatı boyunca tek bir insanla birlikte olmuş insanlar oluyor. bu kişilere karşı bir ön yargınız olmuyor mu sizin bu durumu ögrenincr? herhangi bir yargı geliştiriyor musunuz olumlu veya olumsuz?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(19.06.20)
Çok şanslı olduklarını düşünüyorum. Çok, çok şanslılar. Böyle ömürlük güzel ilişkilerin sırrı bana kalırsa sevgili olmaları ile beraber dost olmaları. Birbirlerinden sıkılmadan, bıkmadan uzun yıllar geçiriyorlar, elbette arada dargınlıklar oluyordur ama birbirlerinden vazgeçemeyecek kadar birbirlerine bağlılar. Çok güzel. Tabi bu düşüncelerim çocuk yüzünden boşanamayan, birbirlerini aldatan çiftler için geçerli değil.

Bu şekilde birkaç tanıdığım çift var. Hiç öyle olumsuz düşüncelerim olmadı.
0
GoodMorningTeacher
(19.06.20)
hayatı boyunca bir ilişkisi olan insanlar hayatı boyunca tek kitabı yüzlerce kez okumuş insanlara benziyorlar.

8 milyar insan arasından bir tanesini seçip ömür boyu onunla olmak hiç doğmamış olmaktan daha beter bir şey. böyle ilişkileri övmek de bana aşırı garip geliyor.
0
bohr atom modeli
(19.06.20)
Ben gıpta ediyorum.şanslı olduklarını düşünüyorum.
Bir ilişkim olsun isterdim.
0
biseysorcaktim
(19.06.20)
Hayati kaçırmış gibi geliyor. Once yanlislari yasamak, tecrübe etmek, farkli seyler deneyip ne istediginden emin olmak lazim bence.

Hayati iskalamak, bir seyleri kacirmis olma hissi kotu. 5.5 yil suren bi iliskim bitti. Guzel de bi iliskiydi ama uzun oldugu icin asiri pismanim. Hep keske en guzel zamanlari tek bir insanla gecirmeseydim diyorum. Kendimden yola çıkarak da ben 5.5 yila tahammul edemezken butun omrunu tek kisiyle gecirenlere kayip gozuyle bakiyorum.

Romantik bi tip degilim.
0
hindistan cevizi
(19.06.20)
hayatı boyunca tek kadınla beraber olan erkeklerin %85'i ilişkinin bir noktasında o kadını aldatmıştır. aksini iddia edenle yoldan 100 tane tek ilişkili erkek çevirip gizli anket yapmaya hazırım.

liseden arkadaşlarım, yetiştiğim akraba çevrem böyle "mazbut" erkeklerle dolu. en ihtimal vermediğim bile yıllar sonra itiraf etti aldattığını bi rakı sofrasında. o yüzden palavra o "the one" muhabbetleri.

bir kere vizyonsuzluktur bu, korkaklıktır. comfort zone denen nane var ya, hah işte bunlarınki comfort dot. ama erkek bünyesi durur mu yapıştırıyor cevabı. en iyi ihtimalle fahişeyle sevişiyor. bekaret yüzünden hiç sevişmediği 4 senelik kız arkadaşıyla evlenmesine 1 sene kala "daha fazla bekleyemiyorum" diyip "karıya giden" biliyorum ben. eylül'de evlenicekler, kıza üzülüyorum.

bu senaryoda mutlu olmuş bir çift varsa ikisi de psikolojik olarak benzer travmalara sahip, birbirini bulmuş tiplerdir. afiyet olsundur, bize bişey demek düşmez tabii. ama o kişinin hayata bakışına dair önemli bir fikir verir benim için.
0
Bruce
(19.06.20)
bohr reyize cevap vermeye geldim,

bence 8 milyar insan arasından ha birini seçmişsin ha 10 farklı kişiyi denemişsin. ikisi de aynı şey.

tek milli piyango bileti almak yerine 10 milli piyango bileti alıp şansı arttırmaya çalışmak gibi bir şey.

o yüzden GoodMorningTeacher'a katılıyorum, şanslı sayılırlar fakat bunu 30'unda tanışıp evlenmiş herhangi bir çift için de söyleyebilirim.

fakat problem şu ki evlilik ve çocuk sahibi olma sonrası sevgi, arzu yerini başka bir şeye bırakıyor ve başka bir hale dönüşüyor.
0
aziz dostum jack
(19.06.20)
küçük yaştan itibaren birbirlerini tanıdıkları için birbirlerini şekillendirmiş ve törpülemiş oluyorlar.

hayat boyu tek kişiyle olmak şu açıdan güzel: birçok yalnızlık, ayrılık, yas süreci yaşamamış olmak. 18-20 yaşımdayken hayatımda olan biri hep olmaya devam etseydi yaşadığım stres mutsuzluk ve yalnızlığın yarısını yaşamazdım.
0
tabudeviren
(19.06.20)
erkek ilişkisinde aldatıyorsa karısı da aldatıyor. erkekler sanıyor ki biz aldatıyoruz, gizliyoruz, çok akıllıyız, karımız da evde bize sadık bekliyor. sen çok uyanıksın ama karın da uyanık.

ben yargı geliştirmiyorum. "her çiçekten bal alıcam, skor yapıcam, başka kadınları ve erkekleri denicem" bu anlayışta olanları çok sığ buluyorum. ilişkin devam etmez, ayrılırsın, başkalarıyla denersin farklı, tanıyabildiğim kadar insan tanımalıyım, sevişebildiğim kadar kişiyle sevişmeliyim hedefi farklı.

bir yaştan sonra yorgunluk ve bıkkınlık da oluyor.
0
anais
(19.06.20)
eger ikisi de gercekten mutlularsa ben de cok cok sansli olduklarini dusunuyorum. genc yasta buyuk ikramiyeyi kazanmak gibi bir his olsa gerek. ayrica tabudeviren'e katiliyorum, 18-20 yasindaki iliskim mutlu sekilde devam etmis olabilseydi o uzuntuleri, ayriliklari, mutsuzluklari, yalnizliklari yasamamis olurdum. ama su da var bunu soylerken dusunmeden edemiyorum, o iliskim devam etmis olsaydi hem ben su an oldugum mutlu kisi olamazdim hem de o iliskilerin hep bir bitme sebebi vardi ve o bitmemis olsa butun bu yillari baska tur mutsuzluklar ve yalnizliklarla gecirmis olacaktim. o yuzden o insanlar gercekten mutluysa cok sanslilar ama iliskileri iyi devam etmiyorsa israrci olmayip ayrilmak en iyisidir diye dusunuyorum.
0
in vino veritas
(19.06.20)
Biraz kıskanıyorum :)

Arkadaşlarım var lisede çıkıyorlardı yıllaaar geçti hala birlikteler, her fotolarını görüdüğümde awwwwwww oluyorum. Sonrasında biraz kendime üzülüyorum böyle bir aşkı neden hiç bulamıyorum diye (bu sefer bulduğuma inanıyorum ama)

@Bruce'un cevabı da sinir etti biraz. Yok aldatıyormuş da yok psikolojik sorunları olurmuş da. Korkaklarmış da.

Ben kıskanıyorum en azından bunu söyleyebilecek kadar dürüstüm kendime karşı. Sizlere de öneririm. Tek kişiyle ilişki oldu diye geri kafalı yobaz ve/veya aptal tip olmak zorunda değiller.
0
aguen
(19.06.20)
@Bruce’un yorumu o kadar sığ ki. Sen görmedin diye ya da öyle bir şey yaşamadın diye dünyada öyle insanların/ilişkilerin olduğu gerçeği kaybolmuyor. Her şeyi bir kalıba sokmaya, genele bakıp yaptığımız yorumları herkes için uygulanabilir kılmanın anlamı yok.

Erkek aldatır kesin/kadın-erkek yakın arkadaş olamaz/ insanların doğasında tek eşlilik yok vb. hepsi aynı bakış açısının türevleri.

Her ilişki kendi içinde bir ahenge sahiptir ve başka ilişkilerle karşılaştırmak ve bu karşılaştırmaların üstünden tavsiye vermeye çalışmak doğru değil çünkü o ilişkinin ahengini ve akışını en iyi bilen o ilişkide olanlar. Onlar karar verir bu ilişkinin yürüyüp yürüyemeyeceğine.

Uzun bir ilişkiye sahip olmak zor bir şey. Hayatın önemli noktalarında aynı kararları alabilmek göründüğünden daha zor (iş, şehir, evlilik vb.) ve bunu yapan insanların zaten ilişkileri sınanmış ve bazı testleri geçmişlerdir demektir.

Bunun sırrının da sevgi ve sevginin uzantısı olarak karşı tarafa duyduğun hoşgörü olduğunu düşünüyorum. Karşı tarafa hoşgörü ve anlayışla yaklaşmaya çalışıyorsun, zaten bu olmadan bu ilişkilerin yürümesi mümkün değil. Bir de bu kişiler birbirlerinin bffsi oluyor, sevdikleri ve zevk aldıkları aktiviteler oldukça örtüşüyor.

Ama uzun ilişki biraz da insanın kendi tercihi. Tercih edene de etmeyene de saygı duyarım. O yüzden olumsuz/olumlu bir yargım yok.
0
kojonotsuki
(19.06.20)
Valla vizyonsuzlukla ya da korkaklıkla ne alakası var anlamış değilim. İnsanlar mutluysa niye sırf skor için ya da doyumsuzluktan dolayı sürekli ayrılıp başka birileriyle birlikte olsun ki? Bu durum mutsuz bir ilişkin varsa sırf hayatına giren ilk kişi diye o ilişkiyi sürdürmek kadar saçma. Yine uzun bir ilişkisi varsa kesin aldatıyor ön kabulu de çok saçma.

Olumlu ya da olumsuz bir yargım olmaz. O, o şekil takılır bu, bu şekil takılır.
0
Amaranta ursula
(19.06.20)
Ben hayatı kaçırdıklarını düşünüp onlar için üzülüyorum.
İki tarafın birbirine sadık olduğuna da inanmıyorum. Erkekler kesinlikle aldatıyor. En azından benim çevremde gördüğüm örnekler bu yönde.
0
chitosan
(19.06.20)
Hayatı boyunca tek bir ilişkisi olmayanlar da aldatıyor eğer mesele buysa.
Soruya cevabım ise, ben bu durumu baya sıkıcı buluyorum. Ben sıkılırdım çünkü. O yeni flört aşamasındaki heyecanı en azından birkaç kere yaşamak lazım.
0
cevizli incir
(19.06.20)
Acıyorum açıkçası biraz. Once biraz deneyim sahibi olup sonra settle olmak daha güzel. Karşıdakinin değerini öyle daha iyi anlıyorsun gibi geliyor.
Ayrıca, hayatın bir döneminde kisa süreli iliskiler yapmak eğlenceli bir şey. Sonra zaten yapamican, küçükken yap da içinde kalmasın.
0
sonsuz
(20.06.20)
(12)

hafta sonu sizin için ne zaman başlar?

chihirovekohaku
a- Cuma akşamı.b- Cumartesi.
a- Cuma akşamı.

b- Cumartesi.
0
chihirovekohaku
(19.06.20)
Cuma akşamı
0
yarey
(19.06.20)
Ben hafta sonu dediğimde c.tesi-pazar günlerini kastediyorum. İlk kez bugün duydum hafta sonu denince cuma akşamının kastedildiğini. Size de sormak istedim.
0
🌸chihirovekohaku
(19.06.20)
cuma aksami ama cuma gunu daha sabahtan mutlu hissetmeye baslarim ben.
0
der meister
(19.06.20)
Maalesef c.tesi başlıyor. Cuma labdan geç çıkınca eve geldiğimde çoktan yamuk yumuk olmuş oluyorum.
0
superfluid
(19.06.20)
hafta sonunu cuma başlatan insan cuma akşamını değerlendiren insandır denebilir genelde. bıçkın zamanlarımda ben en çok cuma çıkmalarını severdim çünkü sonrasında ayılmak için 1 günden fazlasına ihtiyacım oluyordu. sonra iş hayatına girip cuma eve geldiğimde yorgun hissetmeye başladığımdan beri cumayı "ohh yarın erken kalkmak yok" tatili olarak görüyorum.
0
Bruce
(19.06.20)
Cuma gunu son toplanti bittikten sonra baslar, pazar aksam 8 gibi biter. Pazar aksam 8-12 arasi "lanet olsun yarin yine is var" stresi icin ayrilir.
0
taurina
(19.06.20)
En sevdiğim zaman dilimi cuma akşamları olabilir; bu yüzden benim için de hafta sonları cuma akşamından başlar. Önünde koskoca boş iki gün vardır.
0
fraise
(19.06.20)
cuma akşamı kesinlikle valla cumartesiden başlıyo benim anksiyetem :D:D
0
theseachange
(19.06.20)
Hafta sonu Cuma 17 ile Pazar 17 arasıdır benim için.
0
crostata
(19.06.20)
Cuma öglen/ögleden sonra.
Saat 2den sonra calismiyorum cumalari.
0
kuehles blondes
(19.06.20)
Peki "Hafta sonu markete gideceğim." ya da "Hafta sonu konsere gideceğim." dediğinizde cuma akşamını kastettiğiniz oluyor mu?
0
🌸chihirovekohaku
(19.06.20)
cuma sabahları daha keyifli gidiyorum işyerine, öğleden sonra da tatil modum başlar.
0
isyankar tosbaga
(19.06.20)
(6)

Unalan muhiti nasildir?

nefertarii
Iki kadin burada guvenle yasar mi? Buralarda ev tutulur mu?Tepe mahallesi sanirim bahsettigim mahalle tam olarak.
Iki kadin burada guvenle yasar mi? Buralarda ev tutulur mu?
Tepe mahallesi sanirim bahsettigim mahalle tam olarak.
0
nefertarii
(18.06.20)
kötüdür. özellikle anadolu yakasında kıyıdan uzaklaştıkça her yer sıkıntılıdır.
0
inancsiz deve
(18.06.20)
Ben olsam tutmam, biraz daha yukarılara bakılmalı, K. Çamlıca, Libadiye tarafları.
0
alfred
(18.06.20)
kesinlikle hayır.. merkezi bir yer olarak konumlansa da çevresi iyi değil bence. özellikle iki kadın için tavsiye etmem.
0
walser
(18.06.20)
kelimenin tam anlamıyla çok vasıfsız bir semt. ben orada yaşamak istemezdim.
0
orpheus
(18.06.20)
Örnek mahallesi tavsiye olunur muhit çok yaşanilir kiliyor.
0
follow rivers
(18.06.20)
örnek'in emaar'a doğru olan tarafları için follow rivers +1
eski kız arkadaşım o tarafta yaşıyordu yalnız, memnundu. ben de geç saatlerde gittim geldim, tekinsiz bir ortam görmedim.
0
Bruce
(18.06.20)
(3)

microsoft all-in-one klavye android smart phoneda calısıyor mu?

s0phiesw0rld
bir de logitech k400 mü microsoft mu önerirsiniz?
bir de logitech k400 mü microsoft mu önerirsiniz?
0
s0phiesw0rld
(17.06.20)
ben alırken logitech öneriyorlardı. aldım 2 senedir kullanıyorum, baya da hırpalamışımdır kucakta düşe kalka, sorunsuz çalışıyor.
bu arada plus'ı var güncellenmiş hali, onu almaya dikkat et logi'ye karar verirsen.
0
Bruce
(17.06.20)
sağolun, peki tablete otg kablosu ile bağlamak mümkün mü bluetooth'un yanısıra?

microsoft'u olan biri de yorum yaparsa sevineceğim :)


edit: şimdi anladığım kadarıyla bu 2 klavye de bluetooth değilmiş ve eşleşecek cihaza usb takmak zorunluymuş, doğru muyum millet?
0
🌸s0phiesw0rld
(17.06.20)
doğrusunuz millet. bluetooth ile bağlanan başka portable modeli var logitech'in, k375. o işinizi görecektir, aynı anda birden fazla cihazla bağlantı kuruyor.
0
Bruce
(18.06.20)
(19)

avrupa'nın en overrated şehri

asilyis
https://eksisozluk.com/avrupanin-en-overrated-sehri--6568328?a=popular&p=8çoğunluk genelde paris demiş. coronadan önce amsterdam ve paris gittim. parisi çok beğendim ve tekrar gitmek istiyorum.gitmeden önce koku ve pislik konusunda endişeliydim ama hiç öyle bir şeye rastlamadım.siz ne düşünüyorsunuz
eksisozluk.com

çoğunluk genelde paris demiş. coronadan önce amsterdam ve paris gittim. parisi çok beğendim ve tekrar gitmek istiyorum.

gitmeden önce koku ve pislik konusunda endişeliydim ama hiç öyle bir şeye rastlamadım.

siz ne düşünüyorsunuz avrupa'nın en overrated şehri ve paris hakkında?
0
asilyis
(17.06.20)
paris avrupa'nın en kozmopolit şehri, iyi yerleri de kötü yerleri de var. bu açıdan istanbul'a benzetiyorum. hayatını istanbul'da geçirmiş biri için paris nasıl kötü geliyor anlamadım. cihangir'de boğaz manzarası izliyorsun mis gibi, 500 metre ötede tarlabaşına git aynı sidik kokusu. daha bile tehlikeli hatta, sidik olsa keşke diyorsun.

ben paris'i seviyorum çünkü büyük. istanbul'a alışmış bünyeye diğer her şehir küçük ve "turistik" geliyor. ama paris benim için yaşanabilecek bir şehir. küçük şehirleri geziyorsun bitiyor, her yerini gezdiğin bildiğin şehirde yaşamanın getirdiği bir klostrofobik his var. paris'te bunu hissetmedim, aksine yürü yürü bitmediği için "özgür" hissettirdi bana.

bu kadar büyük olan şehirlerin her noktasının "muhteşem" olmasını bekleyerek giden cahil tipler overrated buluyor genelde. 100 bin kişilik orta çağdan kalma şehirle kıyaslarsan tabii ki güzel gelmez. bastille'de de kaldım 2 gece, hani cidden kötüsünü de gördüm. ilk gece sokakta grup kavgası çıktı zenciler arasında, 2. gece otelin önündeki arabada saatlerce seks yaptı 2 genç. sidik kokusunu aldığın yerler tabii ki var, seine civarında almışlığım çok. ama roma'da da aldım o kokuyu, amsterdam'da da. bu tip detaylar bence şehre ruh katıyor, daha "gerçek" geliyor bana. halivud sahnesi isteyen müze şehirlere gitsin, burası gerçek kardeşim gerrrrçeekkk diyesim geliyor o tiplere.

benim için en overrated barcelona ama o da diğerlerine göre nispeten öyle. barri gotic(ufak bir alan şehrin geneline göre) ve belirli turistik alanları geç, kalan yerlerdeki o fazla muntazam ve ruhsuz mimari ruhumu kemirdi resmen. elle çizilmiş yollar, her yer birbirine benziyor; labirent gibi. ama denizi olması çok büyük bir artı benim için, o yüzden barcelona'da da yaşarım.
0
Bruce
(17.06.20)
Paris overrated değil. ayıp. Taş olur insan. Sadece popüler..popüler olunca gömme tepkisi yaşanmış belli ki. önemli ve güzel bir şehir paris.

En overrated şehir München.
0
AlsterWasser
(17.06.20)
Alster wasser'e katılıyorum. Paris sadece ünlü olduğu için gömülüyor. Bakmayı biliyorsanız Paris'te çok katmanlı bir tarih görebilirsiniz. Tek başına louvre'un içi ve dışı bile paris'i diğer birçok şehrin önüne koymaya yeter. Aynı şekilde Notre damme dini tarihi ve edebi açıdan çok önemli bir yapı. Ben de aynı şekilde münih'in çok abartılan bir şehir olduğunu düşünüyorum. Berlin'i tam gezemedim ama berlin de biraz abartılıyormuş gibi geldi bana.
0
stronzo
(17.06.20)
Yaşamak için güzel şehir degil acikcasi paris(ile de france hatta) Fransa'nin 1m< az kisili sehrinde yaşayan biri olarak paris'e gittigimde kalabaliktan ölüyorum.
Yalniz paris gezmek için kotu bir yer degil, nerede gezdiğine bagli. Gidip Saint denis'de kalirsan tabi sehrin guzel yanini goremezsin. Izmir'e gelen birini de arapderesinde konaklatsam o da ayni seyi der. Ailemi götürdüm ve begendiler. Ben de gezmek icin begeniyorum ama yasayamam.

Bu kisilere gore turistik olan her yer abartili.
0
logisticsmanager
(17.06.20)
Venedik olabilir; sırf gondol muhabbeti tüm şehri overrated kılmaya muktedir.

Avrupa'da gittiğim her yer bir hareketlenme yarattı ruhumda ama şöyle İskandinav böyle Viking denilen Stockholm'de hiçbir şey bulamamıştım. O açıdan Stockholm'ü de bir miktar abartılmış buluyorum.
0
vedatchilipeppers
(17.06.20)
Milano. konu kiit
0
neverletyougodown
(17.06.20)
Benim için de Milano gereksiz abartılmış bir şehir.

Paris yukarda soylebildigi gibi kalabalik ve büyük olduğu için gereksiz yere yeriliyor bence de; yoksa tek başına müzeleri bile yeter güzel bulmak için.
0
fraise
(17.06.20)
Paris diyeni çok ciddiye almamak lazım. Pisliğini ve kokusunu Parislilere sorsanız, kimse yalanlamaz zaten. Öyledir Paris. Kimse dünyanın en temiz şehri diye sevmez zaten Paris'i.

Yukarıda Münih denmiş. Bence Münih harika bir şehir, gidip görmeyi özlediğim, bir bahane bulup yılda bir iki kez yolumu düşürdüğüm bir yer hatta.


Aklıma gelen 'overrated' bir şehir yok. Ama tek bir manzara, tek bir fotoğraf ile ünlü şehirleri sevemiyorum, ikinci kez gitme isteğim olmuyor, fazla abartılmış buluyorum. Avusturya'nın ve İsviçre'nin bazı köy ve kasabaları dahil buna. Turist o instagram açılı fotoğrafı çekiyor ve bitiyor onun için o şehir.

Genellemelerden bahsedecek olursak, birçok insandan duyduğum Brüksel. Sıkıcı, kasvetli bulanı çoktur. Ben oldukça zevk alarak gezmiştim, gece hayatı hakkında çok bir bilgim yok, belki cidden kötüdür gece hayatı.
0
buf-e kür
(17.06.20)
2 defa gittim Paris’e ve keyifli değildi gezilerim. Yani sahiden çok büyük, renkli ve gezilip görülecek bir sürü yer var ama beklentiler çok yüksek olunca overrated oluyor. Benim de beklentilerim karşılanmadı fakat fırsat bulduğumda tekrar gitmek isterim.
0
but that was just a dream
(17.06.20)
overrated sehir belirleyecek kadar cok yer gezmedim avrupa'da ama paris'i cok begenmistim. guzeldi bence.

populer oldugu icin gomuluyor olabilir +1
0
exlibris
(17.06.20)
Paris'e bok atan kisiler ne bileyim cuneyt ozdemir gibi balon kisiler benim gozlemim. 30 sene bulunsam her sene ayri hayat yasayarak paris'teki kulturel zenginligi bitiremem. bu cesitlilik acisindan muhtemelen dunyanin en iyisi...

hicbir sehre balon diyemiyorum, ne bileyim bratislava benim icin sikici bir yer ama kimsenin orayi sisirdigini gormedim tabi, dolayisiyla konu disi...

Milano uzaktan bakinca kesin overrateddir gibi geliyor ama gitmedim, bi ara overrated tescili icin giderim...
0
hewit
(17.06.20)
Milano filan demişsiniz ama kimse övmüyor ki. Bulunduğu ülkenin diğer şehirlerine göre(Örnek; Roma, Floransa) sönük kaldığı için bildim bileli hep alt klasman bir şehir gibi ifade edilir. Milano demek doğru değil. Öven fazla insan yok çünkü.
0
bitchesaintshit
(17.06.20)
bitchesaintshit +1 bu arada, milano'ya ucuz bilet bulmasam gitmezdim ben de; popüler bir şehir olduğunu ve övüldüğünü düşünmüyorum. rotayı oradan başlatmışken gezeyim madem dedim, gayet beğendim. hatta daha popi olan viyana'ya tercih ederim bile. bak viyana da bence kendi klasmanında overrated sayılır. ama asıl overrated -gitmememe rağmen- venedik olabilir cidden. hatta öyle overrated algısı var ki bende, yol üstüyken bile gitmedim.
0
Bruce
(17.06.20)
başıma bir iş gelmeyecekse paris'i sevmiyorum:) üstte yazılan gibi milano, münih vs denebilir ama bu şehirler genelde çok övülen şehirler değil. paris'in imajı çok iddialı, yok romantik, yok estetik, sürekli övülen bir şehir. tek gittim, sevgilimle gittim, arkadaşımla gittim, hayran olunacak bir şey görmedim. beğenmedin de niye ısrarla gittin diyenlere, ilki meraktan, diğerleri bir nevi mecburi. turistik noktaları, yerellerin takıldığı sokaklarını gezdim. montmartre ve orsay müzesi sevdiğim yerler, tekrar gidersem de yine uğrarım. paris kesinlikle gezilmeli ama ben de abartıldığını düşünenlerdenim.
0
asteriks
(17.06.20)
@bitchesaintshit Milano nasil populer degil ya, Italya'ya gidenlerin 70i Milanoya kesin gitmistir. Sadece Turkiyedeki algisina da bakmayin tum Avrupa oraya akiyor moda, alisveris baskenti diye iyi pazarliyorlar. Kalibinin adami olmayan biri varsa kesinlikle Milano bence
0
neverletyougodown
(18.06.20)
@neverletyougodown

Popüler değil demedim ben. Yanlış okumuşsunuz sanırım. Sadece bugüne kadar kimseden ''Bence Milano, Roma ve Floransa'dan daha iyi'' dediğini duymadım. Yani seveni tabii ki çok ama öyle aman aman da övüldüğünü çok duymadım.
0
bitchesaintshit
(18.06.20)
3 senedir milano'da yaşıyorum ve avrupa'da 30'dan fazla şehir gezdim. şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki avrupa toprakları üzerinde kendisini ziyaret eden turistlere en çok ”bu muymuş mk?” dedirten şehir açık ara milano'dur.

yaşamaktan da bayağı memnunum bu arada. ama bir turiste sunduğu imkanlarla karşılaştırınca fazla büyük marka değeri
0
tejeve
(18.06.20)
Bitchesaintshit, özellikle moda, alışveriş vs için Milano oldukça övülen bir şehir. Denildiği gibi sadece Türkiye için düşünmeyin, Avrupa genelinde populerdir. Ben de ilk gittiğimde çok güzel mağazaların olduğu, moda dünyasının kalbi olan bir yer göreceğim diye gitmiştim bu övgüler sebebiyle.
0
fraise
(18.06.20)
turistik gezi kriteriyle tartisiliyorsa gittigim en vasat sehir oslo'ydu
0
hot potato
(18.06.20)
(5)

Corona sürecinde şirket içi terfi durumları

jacksonoglu
Herkese selam,Çok abuk ve bencil bir soru olabilir, ancak içimi yiyor sormak istedim.Türkiye'deki büyük fmcg firmalarından birinde çalışıyorum. Corona süreci başlamadan evvel terfi alacağım şeklinde müdürüm ile görüşmüştük. Nisan ayı ortasında geçişi yapacaktım. Malum Mart ortasında corona vurdu ve
Herkese selam,

Çok abuk ve bencil bir soru olabilir, ancak içimi yiyor sormak istedim.
Türkiye'deki büyük fmcg firmalarından birinde çalışıyorum. Corona süreci başlamadan evvel terfi alacağım şeklinde müdürüm ile görüşmüştük. Nisan ayı ortasında geçişi yapacaktım. Malum Mart ortasında corona vurdu ve o zamandan beri evden çalışıyoruz.
Yaptığımız her görüşmede terfinin corona yüzünden sıkıntıya girdiğini, herkes için durumun aynı olduğunu söyledi. Bugün ise, "Ocak öncesi artık pek mümkün durmuyor" dedi, tatlı dille konuyu kesti.
Olmayacakmış gibi hissetmeye başladım.
Benzer bir süreç geçiren, duyan var mı? FMCG olduğundan gelirlerin düşmek bir yana artması gerekiyor. Neden terfiler duruyor pek anlamadım.
0
jacksonoglu
(17.06.20)
önünü göremiyor kimse, ne kişiler ne şirketler. biraz korumacı bir refleks yani, seninle ilgili olduğunu sanmıyorum. benim de benzer bir durumum vardı, terfi değil ama yetki genişlemesi gibi bişey. o da durdu ve bir süre de vermediler ne zaman bakarız diye.
olay sadece gelir artması azalması değil, planların değişmesi.

bu süreçte bir "halt" yemediysen olmayacağını sanmıyorum. belki genel bir organizasyonel değişiklik olur da o pozisyon kapatılır ya da etki alanı değişir, bilemeyiz. ama sen bir şeyleri kötü yapmadıysan şu an için bunu dert etmene gerek yok diye düşünüyorum.
0
Bruce
(17.06.20)
Bildigim kadariyla global firmalarin pek cogunda durum ayni. Google ve Facebook'ta da terfiler durdu. Bunun gelirlerle ilgisi yok, belirsizlikle ilgisi var.

www.theinformation.com
www.businessinsider.com
0
crown
(17.06.20)
Yillik 20 milyar euro cirolu yabanci firma, lokasyon avrupa.

Global olarak zamlar 2020ye ertelendi, müdürler kendi bonuslarindan %20 kesik yedi ve hepsi 2ser hafta ucretsiz izin aldi.
Butun ise alimlar durdu.
Ben müdür oldum ama zamlar ertelendigi icin zammi 2020de alacağım.

Kısacası evet normal.
0
logisticsmanager
(17.06.20)
normal, cogu sirket benzer seyler yapti.

yurtdisinda gorustugum bir sirket 2020de zamlari iptal etti, yoneticilerin bonuslarinin %20 kesti.
0
fakyoras
(17.06.20)
Cevaplar için teşekkürler, genel bir yönelim olduğu duymak iyi oldu.
Zaten yurtdışı planım vardı, iyice allak bullak oldum, moral düştü.

@xportant: Satıştan bilgim olduğu için "gelirlerin artması gerekiyor" dedim aslında. Satıştaki, planlamadaki arkadaşlar "yetişemiyoruz" diyor. Ama yine de "gelir" konusunda şirket sıkıntı yaşayacakmışız gibi bir pozisyon alıyor.
0
🌸jacksonoglu
(17.06.20)
(10)

bir arkadaşımla ilgili

canimnicknameyazmakistemiyor
6 yıldır aynı iş yerinde çalıştığım bir arkadaşım var, 30'larında bir kadın. kendisini ilk gördüğümde elindeki dosyaları masaya fırlatıp 'her işi bize yaptırıyorlar, bıktım' diye öfkeli öfkeli söyleniyordu. öyle ki beni fark etmemişti bile. o gün 'kusura bakma, bugün sinirliyim'le başlayan süreçte 6
6 yıldır aynı iş yerinde çalıştığım bir arkadaşım var, 30'larında bir kadın. kendisini ilk gördüğümde elindeki dosyaları masaya fırlatıp 'her işi bize yaptırıyorlar, bıktım' diye öfkeli öfkeli söyleniyordu. öyle ki beni fark etmemişti bile. o gün 'kusura bakma, bugün sinirliyim'le başlayan süreçte 6 yılda sürekli istanbul'u ne kadar sevmediği, doğada ne kadar mutlu olduğunu dinliyoruz. yazları izinlerinin üzerine ücretsiz izin alıyor uzun süre gelmiyor. geldiğinde sürekli denizi anlatıp, istanbul'da yaşamanın ne kadar zor olduğundan bahsediyor. bir şey hakkında güzel şeyler söylersem 'siz dayanıp seviyorsunuz işte, ben hiç mutlu olamıyorum kapalı mekanlarda'diyor. 'nasıl çalışıyorsun, nasıl dayanıyorsun' cümleleri sanki iyi bir özelliğimi övüyormuş gibi görünüyor ama aslında kendisini özel hissettiğini fark ediyorum.'sen duygusuz da yaşayabiliyorsun ne güzel', 'istemediğin halde oturup işlerini bitiriyorsun, ne güzel' cümleleri.. kaldı ki ben çalışmayı çok severim ve önceki işlerimle kıyasladığımda inanılmaz basit ve rahat bir işimiz var. geçenlerde ayağını sakatlamış birini gördüm yemekhanede, gittim 'siz oturun ben yemeklerinizi masanıza getireyim' dedim. dediğim gibi yaptım. masaya döndüğümde 'aaa senin hislerin varmış demek'diyor. bu arada ben yıllardır koruma altındaki bir grup çocuğa gönüllüyüm vs..hissiz dediği insanı tanıyın diye diyorum.

dün aylar sonra ilk kez işe geldi, 1 günlüğüne. yüzünden düşen bin parça.hemen yazlığa dönmek istiyormuş. 'çalışma istersen' filan diyorum. o da asla bir seçenek değil. sürekli amirine kızgın, arkadaşlarına kızgın.. sinirlendiği zaman da bana çok laf sokuyor bu arada.

soru değil aslında yazarken fark ettim, bilmiyorum böyle insanlar var mı karşınızda.. çalıştığım, hayata adapte olduğum, çalışmayı sevdiğim için duygusuzlukla, bir odaya kapatılıp ses çıkarmamakla itham ediliyorum mesela. ilginç geliyor. 'buraya gelip yazacağına arkadaşına söyle' demeyin diye açıklayayım, çok kez belli de ettim söyledim de. verdiği rahatsızlığı asla görmüyor.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(17.06.20)
surekli bir seylerden sikayet edip sikayet ettiklerini degistirmek icin hicbir sey yapmayan insanlarla arama mesafe koyuyorum bir suredir, daha iyi gidiyor her sey. sana da oneririm.
0
fakyoras
(17.06.20)
halk arasında buna special snowflake syndrome diyoruz. koşarak kaçarım.
0
rusalka
(17.06.20)
Tipik bir herkes benim gibi olsun vakası. Kendi memnuniyetsizliğini sizi iğneleyerek bastırmaya çalışıyor gibi geldi. Sizi huzursuz hissettiriyor bu kişi, o yüzden mesafe koymak +1
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(17.06.20)
tipik bir enerji sömürücü. uzak dur, mesafe koy. sa, as.. çiçek olur çiçek.
0
foolrules
(17.06.20)
yukarıdaki tavsiyelere ek olarak siz de biraz işi dalgaya alın. böyle anlarda kendisine takılıp ciddiyetten uzaklaşmak iyi olur.
0
MtKrt
(17.06.20)
MtKrt +1
ben dalga geçmeyi çok seviyorum bu tiplerle. yeri geldiğinde onu ondan çok öv ki dalga mı geçiyorsun yoksa ona göre muhteşem olan özelliklerini fark mı ettin anlamasın. böyle yapınca yüzlerinde bir ifade oluşuyor, önce hoşuna gidiyor sonra "acaba mı lann" diye "hık hık" ediyorlar. işte onu gördüğün an keyfin yerine gelicek, daha sürdürülebilir bir yaşam alanına kavuşacaksın.
0
Bruce
(17.06.20)
Eğer şikayet edip bunu değiştirmek için uğraşmıyorsa,yani kafamı açıyorsa mesafe koyarım
0
shredd
(17.06.20)
her ofiste en az bir tane vardır bu toksik insanlardan. eski çalıştığım şirkette kandilde dağıtılan simitlerin sayısı azaldı diye olay çıkarıp insan kaynaklarını darlayan iş arkadaşım dahi oldu.

bu tür insanlara gökten melek indirseniz, kanadındaki tüyün parlaklığından dahi şikayet ederler. değiştirmek ya da anlamak için uğraşmayın derim ben. yavaş yavaş mesafenizi koyup sizin de hayat enerjinizi emmesini engelleyin.
0
mcsword
(17.06.20)
O sana nasıl davranıyorsa sen de ona öyle davran.
Yavaş yavaş kemir onu.
0
chitosan
(17.06.20)
bu toxiclerden her yerde var. hayatlarını değiştirmeye ne güçleri, ne enerjileri, ne de yetenekleri vardır ama her zaman söylenirler. vır vır vır konuşmayı bilirler sadece. bu tiplere kendini daha iyi bir yerde görmek istiyorsan bunun için oturduğun yerde çene çalmak yerine hedefine ulaşmak için çaba sarfetmelisin deyip geçmeniz lazım. çok ciddiye almamak lazım.
0
golgi aygıtı
(17.06.20)
(7)

sevgilinizin/flörtünüzün hangi ince davranışı sizi çok etkilemişti?

tejeve
buyrun ankete, anılara, hüzünlere, özlemlere ve güzel sonlandıysa/devam ediyorsa mutluluklaraben başlıyorumikinci kez buluştuğum, o an henüz müstakbel olan kız arkadaşım onu pahalı bir restorana davet ettiğim için ve hesabı ödeyeceğimi tahmin ettiği için (ilk yemeğe çıkışımızdı) elinde hediye bir po
buyrun ankete, anılara, hüzünlere, özlemlere ve güzel sonlandıysa/devam ediyorsa mutluluklara

ben başlıyorum

ikinci kez buluştuğum, o an henüz müstakbel olan kız arkadaşım onu pahalı bir restorana davet ettiğim için ve hesabı ödeyeceğimi tahmin ettiği için (ilk yemeğe çıkışımızdı) elinde hediye bir powerbank'le gelip ”sen çok geziyorsun, mağazada görünce aklıma geldin, aldım” deyip bana vermişti.


23M

sizleri etkileyenler, aklınızda kalanlar nelerdir?
0
tejeve
(16.06.20)
Eskilerden tanesininkini hatırlıyorum, o da gittiğimiz mekandaki garsona çok kibar davranmasıydı. Küçüktüm o zaman, zaten kibar bir insandım ben ama etrafımda öyle başka insan yoktu sanırım. Çok tuhafıma ve hoşuma gitmişti, "ne iyi bi insan be" demiştim.
0
Bruce
(16.06.20)
Flört değil 3 kız arkadaş bi de ben oturuyorduk cafede. Dilenci 2 çocuk geldi. Kız adın ne vs diyalog kurdu, canınız çektiyse/karnınız açsa pasta alayım size dedi. Gitti içerden bişeyler aldı. Paket yaptırıp verdi çocuklara. İçim ısındı birden kıza. Dedim böyle merhametli, iyi kalpli biriyle evlenmek lazım çünkü etrafımda gördüğüm kadınların çoğu birbirine durduk yere uyuz olan, arkalarından konuşan, kıskançlık/kıyaslama vs huyları olan çirkef kişiler. Bu kız da cidden iyi kalpli biri, başka davranışlarında da öyle. Neyse efem başka kriterlerime uymuyordu hamle yapmadım zaten kıza, kaldı öyle. Pek görüşmesek de her zaman çok değer verdiğim bir insan.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(16.06.20)
Çok düşündüm, ciddi ciddi flört manita falan aklıma gelenlerin hepsini ulan bir tane ince davranış çıkmadı :D

Ya hiç ince davranış yapmadılar ya da yaptılar ama akılda kalacak kadar etkileyici bir şey değildi. Duyarsız kappelere bak, canım sıkıldı.
0
eazy
(16.06.20)
bütün günü beraber geçirdikten sonra gece 12 civarında evime bırakmıştı beni.
icq'dan konuşmaya devam ettik.
o zamanlar icq vardı yani, neyse.

gece iki civarında, "canım karpuz istedi" dedim, sohbete devam ettik, iyi geceler diledik falan filan.
on dakika sonra telefonuma mesaj geldi "aşağı insene" diye.
aşağı indim, apartmanın kapısında elinde karpuzla duruyor.
evindeki karpuzu getirmiş gecenin üçünde.

ergenliğimden bir hatıra.
0
blatta hiberna
(16.06.20)
Maalesef benimkiler hep öküzmüş. Çok düşündüm ama bulamadım. Aaa yok! Bi dakka var sanırım. Rus bi sevgilim olmuştu, ben mısır gevreklerini yemeyip içindeki kuru meyveleri yiyip gerisini bırakıyorum diye bana bi koli kuru meyvesi en bol olan mısır gevreklerinden getirmişti.
0
superfluid
(16.06.20)
Birgün mutfakta tava düştü kızgın yağ bacaklarıma geldi hemen duşa koştum. Gelmiş hafif hafif su tutuyor korka korka bacaklarıma. Hiç unutmam sevgi dostluk böyle bir şey diye düşünmüştüm.
0
turkce konusan uzayli
(16.06.20)
Ben sokak kedilerini severken kereste gibi dikilmeyip benimle birlikte sevmesi, hatta markete gidip mama araması, bulamadığı için tonbalığı alması ve birlikte yedirmemiz.
Laf arasında ejderha meyvesinin tadını bilmediğimi söylediğim için ertesi gün meyve gönderen bi siteden sipariş verip ofisime göndermesi.
0
megalomaniac
(16.06.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.