Giriş
(6)

DEHB tanisi koymak cok mu alengirli bir surec?

nefertarii
Biraz uzun oldu ama yardimci olabilecekler cevap yazarsa cok sevinirim.Soyle ki uzun suredir terapi aliyorum (cocukluk travmasi kaynakli) ve bayagi da yol aldim, kendimde cok ilerleme goruyorum ruh hali vs… ancak bende ozellikle ergenlikte baslayan bir konsantrasyon eksikligi var, yani derslerim asi
Biraz uzun oldu ama yardimci olabilecekler cevap yazarsa cok sevinirim.

Soyle ki uzun suredir terapi aliyorum (cocukluk travmasi kaynakli) ve bayagi da yol aldim, kendimde cok ilerleme goruyorum ruh hali vs… ancak bende ozellikle ergenlikte baslayan bir konsantrasyon eksikligi var, yani derslerim asiri dustu, asla ders calismaya baslayamiyorum, basladigimda sadece basarili oldugum (ilgimi cezbeden) derslere yoneliyordum vs. Kitap da eger hosuma giden bir konusu varsa 1 gunde yuzlerce sayfa kitabi bana misin demeden okuyabiliyordum, dunyadan kopuyordum yani o derece. Ancak son zamanlarda o da bitti, bildiginiz senelerdir kitap okuyamiyorum… yeni bir sey ogrenemiyorum cunku odaklanamiyorum. Ayrica sakarlik, unutkanlik, dalginlik ve koordine olamama da had safhada.

Bunun yaninda ben mart basi gibi kendim psikologuma kendimde dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu oldugundan suphelendigimi soyledim, ancak kendisi benimle hemfikir degildi ama bana bu konuda uzman bir psikolog onerdi moxo ve cns diye iki test cozdum ve sonuclarim kotunun kotusu cikti… o psikolog bana bir psikiyatr onerdi, ancak cok uzun sure sonraya randevu verdigi icin kendi psikologumun onerdigine gittim, kadin hemen dehb diyemeyecegini, yeterli bulguya sahip olmadigini ve dehb ilaclarinin cok ciddi yan etkileri oldugu icin bana anksiyete tedavisi basladi ve eger anksiyete kaynakliysa zaten hallolacagini soyledi; 3.5 aydir fonksera (vortioxetin) kullaniyorum, ciddi manada anksiyetem varmis ve cok cok fayda gordum o manada evet ama gelgelelim, erteleme, bir projeye asla baslayamama, odaklanama sorunuma care olamadi… yani ozel hayatima ne kadar pozitif etki ettiyse is hayatima pek bir etkisi olmadi, hala kitap okuyamiyorum vs. Psikiyatr 6 ay bu tedaviye devam etmem gerektigini soyledi, faydasini goruyorum o yuzden o konuda sikintim yok ancak ben hala dehb oldugumu da dusunuyorum? Hem psikologum hem de psikiyatr bana dehb oldugunu dusunmemelerinde en temel sebeplerden birinin ‘terapide odakli olmam’ oldugunu soylediler ornegin, ancak ben cok kopuyorum hala kitap okumaya calisirken, projelerimi yapmaya calisirken vs.

İlac anti-anksiyete ozelligini gosterdikce ben sanki daha emin oluyorum bende dehb olduguna.

Bu konuda tecrubeli olanlar paylasabilir mi? Zaten 30 yasindayim yani eger boyle bir sey varsa daha fazla vakit de kaybetmek istemiyorum. Baska bir psikiyatra gorunmeli miyim?
0
nefertarii
(24.07.23)
Siz ben misiniz acaba?


Psikolog ve psikiyatristinizden daha iyi bilemem ama yetişkin tipi dehb'de her daim bir dikkat eksikliği konsantrasyon bozukluğu olmuyor zaten. Dürtüsellik komponenti ağır basan, dikkat eksikliği komponenti ağır basan vs daha spesifik oluyor.

Benim dehb olduğumu söyledi hekim, ilaç da yazdı. İlaçlara ilk başladığımda bayağı etkisini gördüm. Ama zamanla dozu yetmemeye başladı. Sürekli doz arttırma döngüsüne girmek istemediğimden ilaçsız başka yöntemlerle kendimi masada tutmaya çalışıyorum.

Özel muayenehane yerine hastane psikiyatrlarını deneyin. Özeller daha terapi odaklı oluyordur belki.
0
curukturpkokusu
(24.07.23)
Uzman değilim ancak terapide odaklı olmanızın sebebi terapi konusuna hyperfocus olmanız olabilir. O zaman gayet rahat şekilde konsantre olabilirsiniz zaten terapi sırasında. Doktorlarınız bunu göz önüne almıştır elbet ama tüm doktorlar tamamen etiktir diyemiyorum, kendileri de para odaklı olabilirler mesela. O yüzden işi yokuşa sürüyor olabilirler.

Kardeşime debh tanısı kondu, bende de olduğunu düşünüyorum. Zaten genetik bir durum. Kendisi ilaç kullanıyordu ama yan etkilerinden dolayı bıraktı. Ben Rhodiola kullanıyorum, kendi araştırmalarım sonucu bunda karar kıldım. Yatırım tavsiyesi değildir. Hele ki psikiyatrik ilaç kullanıyorsanız etkileşime geçebilirler.

Sonuç olarak demem o ki tanı konmuş konmamış çok önemli gelmiyor bana çünkü Türkiye'de efektif bir yönetim yolu sunmuyor psikiyatrlar pek. Tiktok'tan daha fazla şey öğrenmişimdir mesela konuyla ilgili.

Kendi kendine tanı koyma, debh ve otizm spektrum bozukluğunda, özellikle yetişkinlerde bana makul geliyor. Keşke tüm psikiyatrlar yeterince etik ve bilgili olsa ve bizi yönlendirse ama şu an için kendi akıl sağlığımızın kontrolünü biraz kendimiz elimize almalıyız gibi geliyor bana.
0
inawen
(25.07.23)
kendi kendinize tanı koymayın lütfen ama doktorlarınızın da argümanları mantıklı değil, stres olduğunda iyi çalışabilen bir sürü DEHB hastası var hatta bu sebeple anksiyete yaşamaları da çok doğal hale geliyor.

DEHB ilaçsız pek kontrol altına alınabilen bir hastalık değil, bu yüzden doktorun tanı koyması çok önemli. Bunun yanında terapide de farketmişsinizdir ne kadar mantıklı olduğumuzu düşünsek de kendimizle alakalı konularda doğru değerlendirmeden oldukça uzağız. Özelden iyi bir doktor önerebilirim size İstanbul'daysanız.

Tiktokta da saçma sapan bir sürü bilgi var, yanlış yönlendirilmek gayet mümkün o yüzden tavsiye etmiyorum. www.amazon.com önerebilirim sağlıklı coping mekanizmaları için.
0
montreal
(25.07.23)
kendime teşhis koymak değil amacım ancak şu an patinaj yapıyormuşum gibi hissediyorum iş hayatımla alakalı. yani unutkanlığım aynı (b12 vs değerlerim hepsi iyi), sakarlığım aynı, konsantrasyonum da düzelmedi, olmuyor yani. çocukluk öyküm dolayısıyla dikkat eksikliğinin anksiyete kaynaklı olabileceğini düşünüyorlar, yani bir türlü 'başlayamama' ve 'dikkatimin dağılması' anlatamıyorum, sürekli 'o an ne oluyor da dikkatiniz dağılıyor/başlayamıyorsunuz' diye soruyor terapist. psikiyatr da erteleye erteleye son gün başladığım projeyi binbir güçlükle bitirmiş olduğum sürecimi pas geçerek 'ama sonuçta bitirdin' diye pek sallamıyor gibi.
0
🌸nefertarii
(25.07.23)
Ben de böyleyim. Çocukken okulda başarılı olmadığım için ailem beni gerizekalıyım sanıp IQ testi yaptırmaya psikologa götürmüştü hatta. O zaman gittiğim psikolog da bu tanıyı koyamamış zamanında. IQ testinde zeki çıkınca bu sefer zeki ama şımarıklıktan çalışmıyora döndü konu. 29 yaşında farklı konulardan psikologa gidince bende dehb olduğunu söyleyip tüm hayatımı buna bağladı ve büyük bi gizem çözüldü bende. Bunun için ekstra psikiyatriye gitmedim, ilaç almıyorum ama doktorla mindfulness, anda kalma egzersizleri yapmıştık iyi gelmişti. Başka doktor deneyebilirsiniz.
0
jazzabel
(25.07.23)
28 yaşındayım.
bu sıralar benim de 'yaşadığım tüm zorluklar bundan ötürümüydü?' acaba diye düşündüğüm bir konu bu. evet büyük travmalara bağlı anksiyete bozukluğu ve pek çok sağlıksız duygu irrasyonel düşünce mevcut. fakat aslında pek çok konuda yarım kalmam, istediğim pek çok şeyde tam muvaffak olamamın arkasında bunun yattığını farketmeye başladım. çünkü 14 yaşımdan beri süre gelen bir pattern'ın tekrar eden döngünün olduğunu ve bu döngünün özellikleri ve belirtilerimin bu durumla çok uyuştuğunu düşünüyorum.

yakın zamanda çapaya randevu aldım ama gitmedim. nedense hikayemi anlattığımda direkt ilaç vereceklerini düşünüyorum ve ilaç kullanmak isteyip istemediğimden emin değilim.

çok tesadüfen avustralyalı bir terapistle tanıştım. alışılagelmişin dışında bir tekniği var, alternatif bir şey diyeyim. düşünceleri aklıma çok yattı ve ilaç dünyasına duyduğu tepkiye de hak verdim. bana neredeyse sembolik bir rakama bu tedaviyi yapabileceğini, yardım etmek istediğini söyledi. fakat ben şu an 0 noktasındayım ve toplu taşımaya dahi yeten bir bütçem yok. yeterli param olmasını bekliyorum bu adımı atabilmek için. fayda göreceğime inanıyorum. göremezsem de çapa'dan randevu alıp yine bir görüneceğim. o zaman tekrar güncellerim burayı.
0
çaykovski
(25.07.23)
(3)

doğum tarihimi kimse bilmiyor. öğrenmenin bir yolu var mı?

buenosdias
köy yerinde bi evde yokluk içinde doğmuşum. anam, babam dahil kimse hatırlamıyor. kimliği bile 7 yaşında okula kayıt olurken çıkarmışlar. astrolojik durumuma bakmak istiyorum. öğrenmenin bir yolu var mı?
köy yerinde bi evde yokluk içinde doğmuşum. anam, babam dahil kimse hatırlamıyor. kimliği bile 7 yaşında okula kayıt olurken çıkarmışlar. astrolojik durumuma bakmak istiyorum. öğrenmenin bir yolu var mı?
0
buenosdias
(22.03.23)
Astrologlara yaşadığınız onemli olayları tarif ederek tahmini dogdugunuz dönemi belirterek tespit etmelerini sağlayabilirsiniz. Retifikasyon diyorlardı sanırım buna. Ben Uygun Gur den saatle ilgili destek almistim
0
çaykovski
(22.03.23)
hocam genelde babam dedem falan anlatır bu hikayeleri. Ailenize doğdunuz zaman köydeki hava durumunu sorabilirsiniz. En azından mevsimi bilmek araştıracağınız aralığı baya bi daraltır. Eğer belli bi hasat dönemi falan varsa o da 1-2 aylık bi araya daraltır.
Bonus: O dönem önemli bir haber var mıydı onu sorabilirsiniz. Ne bileyim darbeden 1 ay sonra doğmuşsun gibi bi bilgi işe yarayabilir. ya da kurban bayramından hemen sonra gibi falan.
önemli google'da arattığınızda çıkacak bir kaç bilgi ile 3 aşağı 5 yukarı doğum tarihinizi bulabilirsiniz.
0
kafamiyicem
(22.03.23)
rektifikasyonun da çerçevesi var, yani tahmin aralığı biraz dar olmalı. anladığım kadarıyla sizin yıl bile belli değil. o yüzden rektifikasyon yapılamaz, yaparım diyen astrolog da sallıyordur. en azından sene belli olsaydı doğruya yakın tahminler yapılabilirdi.
0
candide
(22.03.23)
(4)

Badminton Oynamak İstiyorum

çaykovski
Merhabalar,Bendeniz Deniz. 28 yasinda, İstanbul'da ikamet eden, film-reklam sektöründe freelance calisan bir kimseyim.Lisedeyken kisa sureli badminton oynamıştım. Cok keyifliydi simdi tekrar oynamak istiyorum fakat bunun icin bir partnere, oyun arkadaşına ihtiyacim var. Kurallarını kaidelerini hatır
Merhabalar,

Bendeniz Deniz. 28 yasinda, İstanbul'da ikamet eden, film-reklam sektöründe freelance calisan bir kimseyim.

Lisedeyken kisa sureli badminton oynamıştım. Cok keyifliydi simdi tekrar oynamak istiyorum fakat bunun icin bir partnere, oyun arkadaşına ihtiyacim var. Kurallarını kaidelerini hatırlamıyorum. Pratiğim de yok henüz. Fakat biraz arastirma ve oynamayla halledebiliriz, kisa surede alisabiliriz diye düşünüyorum.

Çok profesyonel olmayan iki tane raketim ve bir kac tane topum mevcut.

Tenis ya da voleybol kortlarinda ya da genis park acik alanlarda benimle oynayabilecek, badminton oynamak isteyen bir arkadas arıyorum.


İstanbul Avrupa yakasinda oturuyorum. Anadolu yakasi olmasi da hiç önemli değil. Karşıyi bu yakadan daha cok severim zaten. Moda sahil falan bile olur mesela oylesine aklima geldi ama daha iyi bir oneriye de her zaman acigim.


İlgilenen birileri var mıdır? Ya da konuyla ilgili alternatif bir onerisi olan (soyle bir dernek var orada oynayabilirsiniz, partner bulabilirsiniz gibi) varsa oaylasabilir mi? Tembellikten de danismiyorum ben kendimce bir araştırma yaptim ama cocuklara yönelik kurslar ve belli tarihlerde basvuruya acik belediye etkinlikleri buldum daha cok.

Teşekkür ederim simdiden.
0
çaykovski
(04.02.23)
Ben buna benzer bir girişimde geçen yıllarda bulunmuştum. Tek bir spor üzerine değildi. Sonuç olarak sıfır aksiyon alınmıştı. Bu tür etkinlikleri çok seviyorum. Fakat badmintonda başarılı değilim, grupça alternatif şeyler olursa seve seve gelirim.
0
ruhen hastayim ben
(04.02.23)
istanbulda olsam gelirdim, bunun için rüzgarsız kapalı bir alan da bulmak gerek
0
freebird5406_2
(04.02.23)
Ben badminton cok severim ama nerede oynayacagiz?
0
balpolen
(04.02.23)
@ruhen hastayım ben

Merhaba. Ben voleybolu seviyordum badminton dışında. Onun icin ucretli bir maca katıldım fakat liseden beri oynamadım icin cok paslanmisim hic keyif alamadim, iyi bilenler atladi zipladi onume sayi yapalim sayi yapalim diye hem kendimi acmaya firsatim olmadi hem de hic tanımadığım gruplara adapte olamadim. O yüzden dedim daha baslangic derecesinde birileriyle oynamak gerek mactan ziyade. Bu maclar icin de surekli gide gele acilir adapte olurdum fakat o zaman da cok pahali olacakti. İyi olup olmamaniz onemli değil aslinda ben de su anki durumumu bilmiyorum muhtemelen ben de muhtesem oynamiyorum. Yeter ki isteginiz ilginiz olsun, icinizden geliyorsa seve seve deneyebiliriz bence.

@freebird
Evet evet yani hava soguk ama ruzgarsiz bence.

@balpolen
Bilmem arastiralim mi beraber? Aslinda voleybol ya da tenis sahasi olan bir yer olur. İsterseniz mesajlasalim.
0
🌸çaykovski
(04.02.23)
(6)

hastane doğum kağıdı saat bilgisi hk.

çaykovski
merhabalar,94 yılında devlet hastanesinde düzenlenmiş bir doğum kağıdında geçen saat sizce doğru mudur? bu belgenin doldurulmasında bir gecikme-hata payı mevcut mudur? yoksa tam doğum saati mi yazılmıştır? babam doğum saatimin 5-5:10 olduğunu söylüyor fakat doğum kağıdında 7:10 yazılı. muhtemelen me
merhabalar,
94 yılında devlet hastanesinde düzenlenmiş bir doğum kağıdında geçen saat sizce doğru mudur? bu belgenin doldurulmasında bir gecikme-hata payı mevcut mudur? yoksa tam doğum saati mi yazılmıştır?
babam doğum saatimin 5-5:10 olduğunu söylüyor fakat doğum kağıdında 7:10 yazılı. muhtemelen mesai değişikliği olmuştur belgen geç doldurulmuştur diyor bana. fakat gerçekten de böyle bir durum oluşuyor mu? böyle bir durum olma ihtimali var mı bundan emin olamadim. aslında bunu hastanelerde bu dönemde çalışmış konu ile ilgili bilgisi olan insanlara danışmak gerek. bildiğiniz, sorulabilecek birileri var mı acaba?
0
çaykovski
(27.03.22)
O saatte vardiya ya da nöbet değişikliği olacağını sanmam. Bu değişiklikler genelde 08.00'de olur. İçeri girme saati 5 olabilir, doğum 2 saat sürmüş olabilir.
0
dissendium
(27.03.22)
Yükseleni mi hesaplayacaksınız.

Her şey olmuş olabilir.
0
ceketimi alip cikcam
(27.03.22)
belge doğumdan bir süre sonra düzenlenmiş ve memur da bu sırada saat kaçsa onu yazmış olabilir. bana babanızın söylediği daha doğrudur gibi geliyor.

çünkü anne doğumhaneden ayrılmadan önce bebek çıkıyor çoğu durumda ve baba/akrabalar görüyor.
0
kaptankedi
(27.03.22)
dissendium

Sabah oglen civarı yatis yapıldığı biliniyor 12 gibi. Beste doğum haberinin verildiğini söylüyor fakat 17-7 karistirmasi olabilir mi diye düşündük. Bir de hava aydinlikti aralik ayiydi gunes batmadan once olmasi gerek diyor fakat annem de yatis sabah olduğu icin gun isigi hatırlayabilir memurlar bu is icin tahsis edilmemis mi dogru yazmislardir herhalde diyor. İnanin neye guvenecegimi bilemedim. Yani o donemlerde hastanelerde dogumhanelerde calisma seklini bilen birilerine danismadan bir neticeye kavusamayacak bu durum galiba. Belge dogum aninda sicagi sicagina mi duzenlenmis yoksa ertelenip bir iki saat sonra düzenlenme ihtimali var mi... Bunu bir tek o ortamlarda calismis kimseler bilir sanki. Belki buralarda bir tanıdığı calismis olan bilen eden vardır diye yazayim dedim ben de. :/

@ceketimi alip cikcam evet :)

@kaptankedi bana da babamin soyledigi daha dogru geliyor nedense ama hastane belgesi gibi cok resmi bir belge de soz konusu oldugu için emin olamıyorum yine de. :(
0
🌸çaykovski
(27.03.22)
sallamasyon yazabiliyorlar. çokça rastladım. güvenmeyin yani.

yükselen de 2 saatte bir değişiyor zaten. İki seçeneğiniz var, hangisi size daha uygunsa odur.
0
rose parks
(27.03.22)
Kaçıncı çocuk olduğu doğum süresi açısından anlamlı
0
baba553
(28.03.22)
(13)

evcil hayvanı uyutma kararı, siz olsaydınız?

la lykia
veteriner kedimizi uyutmayı önerdi.bu durumda uyutmak mı bencillik, uyutmamak mı bencillik hiç bilmiyorum.üstelik 67 yaşındaki annem çok bağlı.hikayesi biraz uzun, okuyup düşüncelerini paylaşanlara şimdiden çok teşekkür ederim.***kedimizi birkaç günlükken bulmuştuk. annesi ölmüş, kendisi de ölmek üz
veteriner kedimizi uyutmayı önerdi.

bu durumda uyutmak mı bencillik, uyutmamak mı bencillik hiç bilmiyorum.
üstelik 67 yaşındaki annem çok bağlı.

hikayesi biraz uzun, okuyup düşüncelerini paylaşanlara şimdiden çok teşekkür ederim.

***

kedimizi birkaç günlükken bulmuştuk. annesi ölmüş, kendisi de ölmek üzereydi. arkamızı dönüp gidemedik.

hemen veterinere götürdük, bir gözünü enfeksiyondan dolayı kaybetti ama yaklaşık 2 hafta veterinerde kaldıktan sonra hayata tutundu. maalesef süt anne bulamadık, hiç ememedi ama çok sağlıklıydı.

korunaklı olduğunu düşündüğümüz bahçede bakmaya başladık. zaten komşular ile birlikte baktığımız başka kediler de vardı, onlarla da arkadaş oldu. tamamen sağlıklı bir kedi olarak oynaya oynaya büyüyordu.

6 aylıkken normalde hiç trafik olmayan sokakta 1 ocak sabahı sarhoş bir sürücü araba ile çarpıp kaçmış. (Biz görmedik, görenler anlattılar.)

Kalça kırığı vardı, 2 ameliyat geçirdi, platin takıldı, 2 ay veterinerde kaldı. Sonra iyileşti ama kalçadaki bu durum bağırsağını ve kalbini sıkıştırmaya başladı.

Biraz iyi bir bakım, biraz ilaçlar ile 8 yaşına geldi. Son 6 aydır ise durumu çok hızlı kötüleşmeye başladı. Şu anki durumu: akciğerlerde ciddi boyutta geçmeyen su tutulumu, ona bağlı solunum yetmezliği, kalpte büyüme ve yetmezlik, bağırsağın çalışmaması, kaka yapamadığı için kalbe ve akciğere baskı olması ve düzenli lavman ihtiyacı.

Son 2 aydır her gün düzenli olarak veterinere gidiyor. (Veteriner neyseki çok yakın) Yoğun bakım kuvözünde kalıyor ve akşam alıyoruz. Maddi olarak çok zorlanıyoruz ama ne kadar yaşatabilirsek imkanları sonuna kadar zorlarız diyorduk.

Ta ki bu haftaya kadar. 3 gün önce birden çok miyavlamaya başladı, kalp spazmı geçirmiş ve ara ara ciddi karın spazmları ve solunum yetmezliği atakları geçiriyor, atak gelince çok miyavlıyor, veteriner müdahele etmeden acısını dindiremiyoruz.

İki veteriner de artık iyileşme ihtimali kalmadığını söyledi. Belki 3 gün, belki 3 ay.

Maddi boyutunu zaten geçmiş durumdayım ama onun bu kadar acı çektiğini, gözüme baka baka miyavladığını görmek çok zor. kalan ömrü böyle acı çekerek geçecek.
0
la lykia
(27.02.22)
Kendinizi hazırlayın, uyutun. Acı çekmesin daha fazla.
Sonra yeni bir kedi sahiplenin.
0
rastinon
(27.02.22)
Benzer durumda kalsam ötenazi olmayı isterdim diyecek biri olarak uyutmanın doğru karar olduğunu düşünüyorum. Ki - bildiğimiz kadarıyla- hayvanlarda ölüm-yaşam bilinci yok(içgüdüden bahsetmiyorum), haliyle acı çekmesindense yaşamıyor olması daha vicdani bir yaklaşım.
0
Bruce
(27.02.22)
3 hafta önce kedimizi kaybettik. birkaç saatlik çektiği acıya şahit oldum ve hala unutamıyorum. O gün vefat etti, çok üzüldüm ama aynı acıları çekmeye devam etseydi onu hiç kaldıramazdım herhalde. çok zor bir karar, bu kararı vermemek için dua etmiştim ama çok acı çekiyorsa bunu dikkate alın bence.
0
perferil
(27.02.22)
Tamamını okumadan trafik kazası sonrası felç falan sandım ki o şekilde hayatını devam ettiren çok hayvan var. Ama sizin durumunuz gayet güzel bakılmış, 8 yaşını görmüş, şimdi de her nefesinde acı çeken bir hayvan. Bu acıyı sonlandırmanın başka yolu yoksa bu kararı almak gerekiyor bence.
0
sibertenik
(27.02.22)
kedimizi kaybettik.

bu duyuruyu açtığım dakikalarda yine kakasını yapamadığı için acı ile miyavlıyor ve nefes almakta zorlanıyordu.

bir süre bekledikten sonra annem ile babam yakındaki nöbetçi veterinere götürdüler.

orada nöbetçi veteriner hekim lavman yapmaya çalışırken fenalaşmış sanırım. lavmanı hemen durdurmuşlar ve yoğun bakım kuvözüne koymuşlar. solunum kötüleşince kalp masajı, iğne yapmışlar ancak döndürememişler.

annem elimde çırpınarak öldü diye anlatıyor.

hafta içi asıl bakan veterineri kaka yaparken zorlanırsa kalp de zorlanır ve o an kaybedebiliriz diye uyarmıştı.

onun için evde kaka yapmaya çalışırken o kadar miyavlayınca ve solunum güçleşince nöbetçi veterinere götürdüler aslında hemen.

acaba veteriner hekim acemi miydi? götürmeselerdi de kakasını yapmaya çalışırken evde kaybedebilirdik.
başka yapılabilecek bir şey olabilir miydi?
1 gün daha yaşatabilir miydik?

7 yıl sevgiyle büyütüp hayatta tuttuğumuz kedimizin böyle acı çekerek ölmesi çok ağır geldi. sürpriz olmadı ama çok ağırmış. şu an nasıl canımın acıdığını tarif edemiyorum.

yorum yapan herkese teşekkürler.
0
🌸la lykia
(27.02.22)
Yaşatamazdınız, hem kendinize, hem kedinize hem de onu yaşatmak için uğraşmış herkese haksızlık etmeyin . Siz bir canlıya doğduğu şartlarda sahip olabileceğinden çok daha iyisini verdiniz yıllarca. Kendinize gelince tekrar bir kedinin hayatını kurtarmanızı dilerim.
0
sibertenik
(27.02.22)
Okurken icim parçalandı. O kadar iyi anlıyorum ki sizi. Allah sabir versin. Siz gerçekten de elinizden gelenin en iyisini yaptininiz. Hayata -2 den baslamis bir cani bu kadar sure buyutebilmek yaşatabilmek bile çok guzel.
0
çaykovski
(27.02.22)
uyuturdum. hatta trafik kazası sonrası çok acı çekeceği, tüm ömrünü sancılı geçireceği bi sürece gireceğini biliyorduysam daha o zaman uyuturdum. eziyet gibi bi hayattansa erken ölümü yeğlerim.
0
kimwexler
(27.02.22)
Elinziden gelenin en iyisini yapmissiniz. bu kadar ilgilenmeseniz bu kadar yasamazdi bile. Iciniz rahat olsun,
0
oscar
(27.02.22)
benzer bir durumu biz 12 yaşındaki köpeğimizle yaşadık, bir iki haftalık veteriner süresinden sonra bize uyutmaya karar verip vermeyeceğimiz soruldu, çok zorlandık ama daha fazla acı çekmesine dayanamayacağımız için uyutmayı seçtik, ancak biz buna karar verdiğimiz anda kendisi bu dünyadan ayrılmaya karar verdi. üzerinden iki ay geçti, hala düşündüğümde üzülüyorum ancak böyle durumlarda daha fazla acı çekmemesi için uyutmanın en doğru karar olduğunu düşünüyorum.

acınızı çok iyi anlıyorum, ancak elinizden gelenin en iyisini yapmışsınız, maalesef hayata müdahale etme şansımız olmuyor her zaman, olması gereken böyleymiş, daha fazla acı çekmeden gitmeyi tercih etmiş. melek onlar. zamanla acısı hafifleyip yerini özleme ve güzel anları hatırlamaya bırakacak. sabırlar diliyorum.
0
hypathia
(27.02.22)
Kedim yaşlıydı, hastaydı veteriner uyutalım daha fazla acı çekmesin dedi, ben kendi kendime "bu halde o da mutlu değil" diye uyutma kararı verdim ellerimle teslim ettim.

Çok üzülmem sandım, onun için en iyisi buydu dedim. Uyutulmuş hali bana bir kutuda verilince ben orada yığıldım kaldım, koca adam ben deli gibi hem orada hem evde ağladım.

Şimdi bile gözlerim dolu halde yazıyorum. Onun için doğru kararı verdiğimi düşünüyorum ama aradan 1,5 sene geçti hala üzülüyorum...
0
catamenia
(27.02.22)
Keskelerle yaşamak çok zor, ihtimallerinse sonu yok. Ben bir yabancı olarak sadece okuduklarimdan bile ona sevgiyle ve çok güzel baktığınızi anladım. Ki yazılanlardan da fazlası olduğuna eminim.

Ilk kedi bakmaya başladığım zamanlarda ben inanılmaz etkileniyordum ölümlerden, hastaliklardan. Sonra alışmak zorunda kaldım çünkü psikolojimi, hayatımı çok etkiliyordu. Kedilerden kaciyordum artık. Halbuki onların hala bize ihtiyacı var, yetebildigimiz kadar artık.

Kendinizi hazır hissettiğinizde bir miniğin daha yuvası olun. Emin olun iyi gelecek.
0
piremses
(27.02.22)
içim çok acıdı okurken, acınızı paylaşıyorum ve sabırlar diliyorum öncelikle. siz öyle güzel öyle sevgiyle bakmış, öyle çok ömür katmışsınız ki bu çocuğa vereceğiniz her karar olurmuş, o açıdan içiniz rahat olsun.
0
evde liyakat kalmamis
(28.02.22)
(4)

Dehb | asperger arasi biri nasil sosyallesir?

stevie
Yas 32 tek basima guzel zaman geciriyorum ama sosyal anlamda sifirim. Tek basima yaptiklarim;YuzmeFitnessMotorbisikletHeykel isleriYabanci dil kurslariBisikletEvcil hayvanlarSokak hayvanlariKesin Teshisimin bu yastan sonra konmasi zormus ama ikisinden biri problemim. İlaclarimi da kullaniyorum iyi k
Yas 32 tek basima guzel zaman geciriyorum ama sosyal anlamda sifirim.

Tek basima yaptiklarim;
Yuzme
Fitness
Motorbisiklet
Heykel isleri
Yabanci dil kurslari
Bisiklet
Evcil hayvanlar
Sokak hayvanlari

Kesin Teshisimin bu yastan sonra konmasi zormus ama ikisinden biri problemim. İlaclarimi da kullaniyorum iyi kotu. Sonucta sosyal acidan ilerleyemiyorumalakasi varsa..

İnsanlara bakiyorum 4-5 kisi cafede oturuyorlar. Ben hatirlamiyorum boyle bisey ne zaman oldu. En fazla olan sey kiz arkadasim varsa onunlayimdir. Onunla bisiler yapiyorumdur.

4-5 kisi insanlar ne guzel yuzleri gülüyor herkesin. Ben nasil ilerlerim?
0
stevie
(23.10.21)
Merhaba,
Asperger sosyal sorunlarla karakterize bir bozukluk. Tepkileri öngörememe, aşırı direkt olma gibi sosyal açıdan zorluklara sebep olabilecek bazı davranışsal sonuçları olabiliyor. Genelde akran zorbalığına maruz kalıyorlar küçük yaşlarda.
Dehb’nin de sosyal açıdan bazı sorunlara yol açtığı aşikar fakat dehbli birçok insan normal denilebilecek seviyede arkadaşlıklar kurabiliyor. Dehb’nin en belirgin sonucunun sosyalleşmek olmadığını düşünüyorum.

Tavsiye: eğer aspergerseniz, mutlaka destek alın derim. Bir devlet hastanesine gidip psikolog görüşmelerine başlayabilirsiniz.
Dehb iseniz, sosyal açıdan sorunlarınızın sebebi dehb olmayabilir alternatif sebepleri değerlendirmenizi öneririm.

Geçmiş olsun.
0
but that was just a dream
(23.10.21)
Devlet hastanesine gittim evet bi kac kere.

Son gittigimde de ritalin yazildi. Odaklanma sorunun su an en onemlisi, işini kaybetme dedi. Yetiskin tipi dikkat bozuklugu teshisini soyledi.

Ancak daha oncekilerde ismini soylemeyenler olmustu. Birisi soyledi asperger gibi duruyor ancak teshisi kesinlestirmek cok zordur dedi.

seroxat ve bi kac antidepresan daha yazmislardi. Ancak yan etkileri oldu ve depresyonda degildim. Devam edemedim.
0
🌸stevie
(23.10.21)
bunu buradan biz söyleyemeyiz, seni yakından tanıyan biri bu analizi yapıp yardımcı olmalı.
0
orpheus
(24.10.21)
böyle bir tanımım yok fakat ben de disleksik bir vatandaşım (travmaya bağlı geliştiğini düşünüyorum) sosyalleşmede problem yaşamıyorum fakat aslında senin sosyalleşmemene sebep olan durumları hayatımda genel olarak yaşadım.

yarın kadıköy'de cafe shop'a gideceğim kitap okumak ve fikirlerimi toparlamak için.
istanbul'da isen; konuşmak ve ''sosyalleşmek'' istersen bana katılabilirsin. maalesef başarılı bir dinleyiciyim ve halden anlayan bir kimseyim -canın sıkılırsa kalkıp gidebilirsin de.
iş bu teklif flört içermemekle beraber insani empatiye dayalıdır, o sebeple rahat olabilirsin.

soruna cevaben; kendini bir konuda belirgin bir şekilde eksik hissettiğin için çevrendeki resimleri buna göre yorumluyor olma ihtimalin var. benzer şekilde sosyal olmak asıl 'sosyal olma' sorununu çözmüyor aslında. ve bu sosyallik bir mutluluk, eksikliği tamamlama vaadetmiyor da. o çok sosyal görünen insanlar da o kadar mutlu değil bence. ekonomik bir krizden geçiyoruz. çok büyük evrensel bir sağlık krizi yaşadık. dünya bundan önce de genel itibariyle iyiye gitmiyordu, teknolojik yenilikler hayatımızı bir anda çok hızlı ve çok yıkıcı bir şekilde dönüştürdü. hala adapte olamadığımız nice konu var; toplumsal, kültürel, sanat ve iletişim açısından bile çok büyük çatışma halindeyiz. bütün bunun insan psikolojisine çok büyük etkileri var. bugün türkiye'de orta sınıf insanlar zombi gibi sadece cafelere ve restoranlara oturup anlamsız paralar harcayıp hayatlarından yakınıyor ya da dedikodu yapıyor, ya da ufak lüksler edinerek kendilerini özel hissetmeye gayret edip birbiriyle kıyas ediyor. bunların hiçbirini yargılamıyorum aslında - bu gerçekten maalesef ihtiyaç duyduğumuz bir şey. bir şekilde enerji akışı sağlanıyor, yaşam enerjisi öyle ya da böyle yenileniyor. ama verimli mi, güzel mi, insan ruhuna katkısı var mı tartışılır. çünkü hayat bundan ibaret olmaya başladı. beynimiz küçüldü. ve hayat anlayışımız, sosyallik diye bildiğimiz, toplumla bir araya geldiğimiz alanlarımız, etkinliklerimiz, keyif aldığımız şeyler çok zor, güç, meşakkatli ve yorucu olmaya başladı. insanlarda derin bir monotonluk ve performe etme durumu seziyorum ben. 'evet arkadaşlarımlayım; öyleyse güleyim ve eğleneyim' gibi bir içgüdüsel sorumlulukla hareket ediyor artık insan sanki. çünkü artık neyin onu mutlu edeceğini ve neye ihtiyacı olduğunu bile telefonundaki bir uygulama, bir resim, bir müzik söylüyor.

bence şu şekilde ilerlersin: eksikliğini hissettiğin bir konu varsa bu konu hakkında derinlemesine düşünerek. bunun senin için ne anlama geldiğini, aslında neyi istediğini. ve bütün bunları düşünürken içeriğini hiç bilmediğin fotoğraflarla kendini asla kıyaslamayarak.
0
çaykovski
(24.10.21)
(6)

Sürekli sizin buluşmak için uğraştığınız arkadaşlıklarınız var mı?

GoodMorningTeacher
Böyle tek taraflı arkadaşlık gibi değil mi bu arkadaşlıklar? Sadece bir taraf hep "görüşelim" diyor. Diğer taraftan hiç görüşme isteği yok. Ama görüşme işine hayır demiyorlar, olur tabiki görüşelim diyorlar ama şu gün uygunum gibi bir şey demiyorlar. Bu insanlar için bizimle görüşmek istemiyor diyeb
Böyle tek taraflı arkadaşlık gibi değil mi bu arkadaşlıklar? Sadece bir taraf hep "görüşelim" diyor. Diğer taraftan hiç görüşme isteği yok. Ama görüşme işine hayır demiyorlar, olur tabiki görüşelim diyorlar ama şu gün uygunum gibi bir şey demiyorlar. Bu insanlar için bizimle görüşmek istemiyor diyebiliriz değil mi?
0
GoodMorningTeacher
(17.10.21)
Diyebiliriz.
Kendince resmiyet ya da mesafeli takınıyorlardır. Tabi haklarını yemeyelim ama yerine göre haklı sebepleri de olabilir.

Usul şudur, çağrılan kişi oldu ki çeşitli sebeplerle gelemeyeceğini söylediyse bile bir zaman sonra kendisinin davet etmesi gerekiyor.
Biraz da geçmişi telafi eder bu davet.
Hediye alındı ise hediye vermek icap eder.
Samimiyet bunu gerektirir.
Şu zamanda misafirine çay demlemekten aciz birinin evine gitmekte ayrı bir sorun.

(Yazıya bakarak aşk dışındaki normal arkadaşlıkları kastediyorum)
0
Erva
(17.10.21)
Bence görüşmek istemiyorlar diyemeyiz. Ben biraz üşengeç bir insan olduğum için yazmıyorum, aramıyorum, hep erteliyorum. Ama görüşmek isterim. Bence buluşmak için biraz tez canlı olmak lazım. Bence yaş ilerledikçe o tez canlılık kayboluyor.
0
dissendium
(17.10.21)
Var valla. Hep bi son dakika iptal mesajı atıyor. Bıktım usandım hain şişkot.
0
gabe h coud
(17.10.21)
benim galiba bu kişi. yani şöyle iki durum da söz konusu oluyor cevap vermemede; görüşelim ama programım nice olur bilmiyorum ortalık çok karışık o yüzden açık bir teklif veremiyorum. ya da görüşelim; aslında çok da görüşmek istemiyorum ve bunu da yeterince ima ettiğimi düşünüyorum ama hala ısrar ediyorsan ne yapayım tamam. -ikinci durumda bir teklifte bulunmuyorum, gelirse değerlendiriyorum müsaitliğime göre. biraz da ifadeleri okumak lazım yani. imaların anlaşılmamaktan ziyade gözardı edildiğini düşünüyorum ben. birine açıkça ben görüşmek istemiyorum demek çok kalp kırıcı bir şey; sanki karşısındakinin çok büyük insani bir problemi varmış ve bu tolere edilemez bir şeymiş gibi algılanabilir çok rahat bir şekilde ne şekilde ifade edilirse edilsin. fakat görüşmeyi istememek artık ortak bir paydada buluşamamak kadar basit bir sebepten olabilir. bir şey paylaşmaya değer ortak bir nokta, bir samimiyet, bir şey bulamamak da olabilir çok insanca. bunu ifade ettiğiniz takdirde uslubunuz farketmeksizin çok kırıcı olabilirsiniz ve bu duruma da (kalp kıran, tenkit eden kişi gibi bir duruma) düşmek istemiyor olabilirsiniz. o yüzden de daha ziyade bu durumu hissettirmeyi tercih etmiş olabilirsiniz. insan da iletişim kurarken tepkileri duygusal olarak okumaya çalışmalı bence, bunu becerememek biraz karşıdakinin ifadelerine de yeterince değer vermemek ve yalnızca 'benim hislerim-benim görüşlerim' evreninde takılı kalmak gibi geliyor bana.
0
çaykovski
(17.10.21)
Valla bence de diyebiliriz. Buyuk olasilik ayip olmasin diye 'goruselim' diyorlardir.
0
j r r tolkien hayrani
(17.10.21)
Böyle insanlardan biriyim. Görüşmeyi çok tercih etmediğim, ısrarla aramıyor olmama rağmen görüşmek isteyen insanlar oluyor yüzlerine söylenmiyor ama teklifin hiç benden gitmemiş olması ya da söylediklerinde de istekli olmadan tabi demek yeterli gelmiyor demekki. Bence siz teklif gitmesine rağmen karşıdan ekstra atak gelmediyse bir hamlede bulunmayın. Dönerse sizinledir dönmezse hiç istememiştir.
0
Kediyi üzdün
(17.10.21)
(4)

wat'ın travel kısmı için rota tavsiyesi?

nickception
merhaba,bu yaz disney'de çalışmak için orlandoya gideceğim. sonrasında da üç haftalık bir seyahat kısmı olacak. ama sıkıntı şu ki yapmak istediğim rotayı bir türlü oluşturamadım. sizden ricam amerika'yı bilen bir suser varsa rota oluşturmam konusunda yardımcı olmanız.gitmek istediğim şehirler: new y
merhaba,

bu yaz disney'de çalışmak için orlandoya gideceğim. sonrasında da üç haftalık bir seyahat kısmı olacak. ama sıkıntı şu ki yapmak istediğim rotayı bir türlü oluşturamadım. sizden ricam amerika'yı bilen bir suser varsa rota oluşturmam konusunda yardımcı olmanız.

gitmek istediğim şehirler: new york, washington, chicago, niagara şelaleri

ve batı kısmında ise: san francisco, los angeles, las vegas.

programdan bir hafta önce amerika'ya uçma şansım var. bilet fiyatlarından dolayı da türkiye'den new york'a gidip new york'tan dönmek en ucuz yöntem gibi. fakar bu sefer de batıya ulaşmak sıkıntı.

önerilerinizi bekliyorum :)
0
nickception
(17.03.18)
Wat yapan arkadaşlarla araç kiralayıp doğu kıyısını gezmiştik. Ucuz bilet bulup Batı’ya geçip araç kiralayıp gezebilirsin.
Çoğu kişi kurallara uyduğu için ve navigasyon güncel olduğu için sıkıntı yaşamazsın. Ama dikkatli kullanmakta ve yol süresini uzatmamakta fayda var
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.03.18)
Hocam uzun olucak azcık genel bi öneri şeysi gibi olucak baştan uyarayım :d
Şimdi şöyle diyim batıya kesin git doğu tırt :d ama batıda da sıkıntı şu los angeles-san fransisco arası arabayla yaklaşık 7saat aynı şekilde los angeles-las vegas arası da arabayla 6-7saat, sana en ucuz gelicek, en rahat gelicek şekli 2 3 kişi araba kiralamanız, özellikle expediada araba otel uçak paketleriyle çoook ucuza hatta sadece uçak bileti parasının biraz üstü fiyata bile denk getirebilirsiniz. Los angeles 3şehir arasında ara nokta kalıyor ama ben vegasta kalıcam derseniz vegasta otel fiyatları çok uygun, direk vegas stripte 5yıldızlı bi oteli çok rahat ucuza bulursunuz. Yani bi seçenek de turlar, 5-7 günlük turlarla batıyı komple gezersiniz ama günlük tercümanına da ayrı para isterler, turdan ayrılmaya da ayrı para isterler üstüne o 7günde çinliler arasında asimile olma ihtimalin yüksek jsjsjjdd doğu kısmı için çalışırken off günlerini arka arkaya getirip bağlantısız şehirlere girmen bence en mantıklısı, mesela ben gitmedim ammaa giden arkadaşların anlattığı ile chicagoyu 2güne halledersin, washington aynı şekil 1güne biter, dönüş biletini se new yorka alırsan new yorktayken niagaraya günü birlik yada 2günlük turlardan çektinmi onu da 100küsür dolara halledersin. Bence new yorkta bi bok yok, net büyük şehir bi los angeles bi santa monica bi venice beach değil, gidiceğin yerlerde airbnbden odaları erken rezervasyonla çok ucuza ayarlayabilirsin o da bulunaun aklının bi tarafında, he bi de batıya gitmişken canyona uğrayın derim ama oranın da vegastan bi 5-6 saat mesafesi var, batı güzel ama mesafeler çok uzun :/
Ayrıca 3hafta travel demişsin, uzun travel=çok para eğer uzun travel yapıcam dersen ikinci işi erken bulmaya bak ;D onu da dikkate alın derim, birde bişi daha söleyip kaçayım, tr ye gidiş dönüş biletini tarihi değiştirilebilir almak hayat kurtarır, çok önemli bir detay hocam aman deyim :D

edit: şimdi görüyorum bir hafta önce ulaşma fırsatı varsa bir haftada doğuyu çok rahat halledersin hocam eğer gitmeden airbnb, araç kiralama ve tur kombinasyonlarını doğru kurarsan ama yanında sağlm para götürmen lazım ayrıca ilk hafta paychech alamıcaksın, geneldw ilk hafta çok saatte vermezler ikinci hafta ortasında eline ortlama 200dolar geçer işk paycheckinden o sürese yaşam faaliyetlerin kalacak yer kira+depozito falan filan için de fazla para götürmen lazım.
Yani programdan önce gezmek de riskli bi iş ha dolar zenginiysense yapıştır hiç düşünme :D
0
atadam
(18.03.18)
6 ay orada exchange nedeniyle kalıp, 1 ay gezmeye ayıran biri olarak sana tek önerim şehirleri değil, national parkları gezmen. şehirler birbirinin aynısı. karasızlık yaşayıp yine de şehirleri tercih edeceğini tahmin ediyorum. bu haftlete sen de düşeceksen şimdiden kendini ağır bir aldatılmışlık hissi ve 'ee bu muymuş amk' tepkilerine hazırla derim :)

bir daha şansım olsa şuraları gezerdim;
colorado, utah, arizona, nevada, new mexico kısmını bir kaç eyaleti araçla dolana dolana gezerdim. (bu tabi günleer alır)
baltimore, chicago'ya kesinlikle giderdim
vaktim ve param kalırsa da nyc ve la'yi görürdüm.

san fransisco'dan tiksinmiştim. param azaldığı için las vegas'a gidememiştim. los angeles fena olmamakla beraber %80'i bağcılardan hallice bi yer gibi gelmişti.
0
çaykovski
(18.03.18)
cevaplar için hepinize teşekkürler, çok işime yarayacak.
0
🌸nickception
(19.03.18)
(10)

Burun estetiği sonrası karakter değişimi

catpat
İki tanesi erkek, biri kız toplam 3 arkadaşım burnunu yaptırdı. Şuan üçününde bikaç yıl geçmiş durumda. Karakterlerinde köklü değişiklikler olduğunu gözlemliyorum. Özellikle de dengesizleşme, empati yeteneğinde azalma gibi. Geçen yılların insanları değiştirdiğini düşünsemde başka kişilerde (estetik
İki tanesi erkek, biri kız toplam 3 arkadaşım burnunu yaptırdı. Şuan üçününde bikaç yıl geçmiş durumda. Karakterlerinde köklü değişiklikler olduğunu gözlemliyorum. Özellikle de dengesizleşme, empati yeteneğinde azalma gibi. Geçen yılların insanları değiştirdiğini düşünsemde başka kişilerde (estetik yaptırmamış olan yada başka yerine yaptırmış kişilerde) bu kadar bariz göremiyorum karakterdeki bu olumsuz yönde değişimi.

Sorum şu; Burun estetiği sırasında veya sonrasında vs. beyinde bir bölge etkilenip kişilik, karakter değişimine sebep oluyor olabilir mi? Türkçe kaynaklarda bir bilgi bulamasam da yabancı kaynaklarda araştırmalar vardır diye düşünüyorum ama google translate ile anlaşılmıyor.
0
catpat
(17.03.18)
Dış görünüş düzelince aşırı özgüven yüklemesi olup götleri kalkmış bence. Bir kız arkadaşım göğüslerini yaptırınca bambaşka bir insana dönüşmüştü.
0
suicides underground
(17.03.18)
Tıbbi bir neden aramaya gerek yok. Başka yerlerini yaptıranlar da aynı oluyor. Sebep aşırı özgüven akabindeki göt kalkması +1
0
i m cool with that
(17.03.18)
Tıbbı sebep arıyorum çünkü özgüvenle alakalı değişiklikten bahsetmiyorum... Değişimler genel olarak empati yoksunluğu ve dengesizlik üzerine. Özgüvende ki ufak değişiklikler her estetik sonrası gözlemlenebilir ve doğal geliyor. Birde özgüvenli insan dengesiz ve empatisizdir gibi bir genelleme yapılamaz bana göre.
0
🌸catpat
(17.03.18)
burun estetiğinden sonra insanların dengelerinde bir problem yaşayabildiklerini biliyorum. hostes bir arkadaşım burnunu yaptıran bir arkadaşın yaptırdıktan sonra uçuşlarda hep dengesini yitirip bir o yana bir bu yana sallandığından bahsederdi. hatta kenara çekmiş konuşmuş ne oluyor diye, o da burun ameliyatımı olduktan sonra dengemi yitirdim doktor bahsetmişti bundan demiş.
0
çaykovski
(17.03.18)
Yaşınız kaç? İnsanların birkaç yılda böyle değişmesi normal.

Öte yandan öz imajın değişiyor ama böyle bir genelleme yapılmaz bence. Bu da çok yönden etkiliyor insanı. Mesela gülerken konuşurken kafasında canlanan kendisi farklı olacak. Dallanır budaklanır hiç belli olmaz nasıl etkileyeceği sanki.
0
Adramelekhh
(17.03.18)
Ben hem dişleri hem burnu yaptırıyorum. Hayatim boyunca gamsız ve empati yeteneği olmayan bir adam olmayı diledim . Umarim olurum.
0
aksach
(17.03.18)
benim hatam sanırım estetik değil de kbb'de deviasyon ameliyatı olmakmış.
0
zihuatanejo
(17.03.18)
Benim de burnumda estetik var ama karakterim değişmedi?

Onların özgüveni yerine gelmiştir, ondandır
0
MaNOfTheYear
(17.03.18)
Bence tamamen popo kalkması.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(17.03.18)
@nobody

Sadece seks davranışı kişilikte sandığın kadar yüksek bir paydaya sahip değil. Öz görüntü yapılan her mimikte her harekette kafada canlanacağı için davranışları derinden etkiler. Bu anlattığımın yanında seks yapma ihtimalinin artması komik bir etken kalır. Babannenin elini öpme şeklin bile değişebilir (değişir de). Gülüşün, yürüyüşün, konuşurken dudaklarına verdiğin hareket, küçük ve büyük jestlerin miniklerin, hepsi.

Bu bahsettiğim değişiklik hakkında farazi konuşmuyorum ayrıca, deneyimledim gözlemledim.
0
Adramelekhh
(18.03.18)
(30)

Kızınız olsa hangi ismi verirdiniz?

bir sinema hayrani
Kızınız olsa hangi ismi verirdiniz? Beğendiğiniz isimler de olabilir ama daha çok "bunu verirdim ya" dediğiniz nedir?
Kızınız olsa hangi ismi verirdiniz? Beğendiğiniz isimler de olabilir ama daha çok "bunu verirdim ya" dediğiniz nedir?
0
bir sinema hayrani
(09.03.18)
Lena
0
chitosan
(09.03.18)
Gökçe
0
oxyden
(09.03.18)
Günseli.
0
rahip janick
(09.03.18)
yaprak, melda, leyla
0
cccbehzatccc
(09.03.18)
vera, feri ya da lorin.

+ira'yı da seviyorum ama onu koyar mıydım emin değilim.
0
misterturist
(09.03.18)
dila
0
kennym
(09.03.18)
kızı düşünmedim de erkek olursa Mustafa Kemal koyacağım.
0
yavru tosun
(09.03.18)
ferrari
0
paudi
(09.03.18)
Ben kızımın adını Gülce koydum.

Youtube'a İbrahim Sadri Gülce yazin. Omer Lutfu Mete'nin siiri.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(09.03.18)
rüya, deniz ya da leyla
0
contavolta
(09.03.18)
Ece
0
etki
(09.03.18)
Bahar, irem
0
red g
(09.03.18)
öykü
0
duyond
(09.03.18)
İpek, Pelin
0
mutlusismankedi2015
(09.03.18)
Masal
0
poncikkurabiye
(09.03.18)
eylül
0
them bones
(09.03.18)
su anda Elif diyesim geldi
0
fakyoras
(09.03.18)
Ali
0
çaykovski
(09.03.18)
aslı
zeynep +1
0
puc
(09.03.18)
Defne veya Maya. Bayılıyorum bu isimlere.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(09.03.18)
sülbiye
külbitör
pursena
zamire
serbülent
0
exlibris
(09.03.18)
bengü
betül
0
faik abi
(10.03.18)
Hilal.
0
lazor
(10.03.18)
misterturist +1

ben de bayılıyorum vera, feri ya da lorin isimlerine. ira'nın yeri ise apayrı.
0
sen git ben geliyorum
(10.03.18)
leyla
0
ferrarimizolaydisatardik
(10.03.18)
Arya
0
jenshina
(13.03.18)
zeynep
0
narudocko
(13.03.18)
Feri diye isim mi olur yahu yuh. Ayse koyun Fatma koyun. Feri ne ya? Ben olsam Feribot diye dalga gecerim cocugunla. Motor derim, jet ski derim.
0
hot potato
(13.03.18)
Yeşim
0
The_Lollok
(13.03.18)
uzun vadede isteğim ve hayalim yurtdışında (rusya veya almanya özellikle) yaşamak olduğu için en çok hoşuma gidenler leyla ve lena. o dönem yaşadığım yere ve türkiye'nin ırmağının akışına ölüş düzeyime göre ikisinden birini isterim diye düşünüyorum. tabii waifu istemezse yatar o iş :(( leyla çok hoşuma gidiyor ama. hazır ankara'ya yerleştim zaten, burada yaşar da ismi leyla olan bi kızım olursa muhtemelen trt spikeri ya da devlet tiyatroları genel müdürlüğü bi' şeysi olur gibime geliyo sjjkfls. çok hoş. lena da her yerde gideri olabilecek hoş bi isim. bu tarz bi şeyler düşünürüm.

benzer şekilde mesela türkiye'de kalırsam oğlana türkçe isim koyarım ama yurtdışındaysak aleks olur. hem rus anlar, hem alman anlar, hem türk anlar. ASLANBEK duyup duyabileceğim en efsanevi isim olabilir ama kendi oğluma koymam, neblim gider tırreğin teki olur başımıza, yakışmaz.
0
der meister
(13.03.18)
(21)

arkadaşlarım boşandı, erkek olan tarafa çok üzülüyorum?

for day to break
ufak tefek bir erkek. kadın olan balık etli güzel bir hatun. birinde kadın olan mahallede biriyle tartışınca, bücür kocana bak sen demişti diğer taraf buna. maddi sıkıntıları da vardı. gel zaman git zaman kadın tarafının isteğiyle boşandılar bunlar. şimdi ikisi de ben de ekli, kadın yeniden evlen
ufak tefek bir erkek. kadın olan balık etli güzel bir hatun. birinde kadın olan mahallede biriyle tartışınca, bücür kocana bak sen demişti diğer taraf buna. maddi sıkıntıları da vardı.
gel zaman git zaman kadın tarafının isteğiyle boşandılar bunlar. şimdi ikisi de ben de ekli, kadın yeniden evleniyor, mutluluk pozları paylaşıyor bol bol yeni eşle.

erkek olan sosyal medyada pek görünmüyor ama adamın son durum güncellemesi bir beddua. birde çocukları var.

ikisi de arkadaşım. erkek neden mutlu değil o da mutlu olsa keşke diyodum. hayatı bazen acımasız bir film tadında izliyorum. erkek tarafını iyi kalpli yorumluyorum kendimce, kadına kötü diyemem asla ama erkek bu sıkıntıları neden yaşıyor, mutsuz olduğu, tüm bu başına gelenlerin hiç gelmemiş olmasını istediği belli, şanssızlık mı ondaki ne?
0
for day to break
(05.03.18)
valla hocam
red pill yapmayan erkegin hali
ibretle izliyoruz
0
kingcyrax
(05.03.18)
her koyun kendi bacağından asılır.
0
lcha
(05.03.18)
hocam
o arkadasa da uzulmek sorunu cozmeyecek
o arkadasın kendi isine gucune ekmegine bakması gerekli ki bu ruh halinden ciksin
degismeyi o isteyecek.
sen bir gorusursen fazla caktırmadan bu yone dogru it.
turkiye de karıdan ayrılsam da isime gucume bakabilsem diyen milyonlarca erkek var
0
kingcyrax
(05.03.18)
@kingcyrax, bu konuda sessiz olmam iyi olur kadını da hiç beğenmiyorum zaten görür üzülür filan diye. bu toplumdaki basmakalıp yargılar yıktı onları. koca minyon, belli bir işi de yok, kadın sarışın etine dolgun falan filan. mücadeleyi kabul etmedi. zamanında niye evlendin ya madem. bilmiyorum ben tanıştığımda evli ve çocuklulardı.
0
🌸for day to break
(05.03.18)
tipik bir kadın davranışı.

iyi kalpli bir erkek bul: check

o iyi kalpli erkeği baştan çıkar, evlilik diye parasını sömür: check

düdükleyecek bir şeyi kalmayınca başkasını arayıp bul, boşan: check

aradan çok geçmeden bir üst sınıfa terfi et ve onunla nikahı bas: check

kadına kızıyor muyum evet kızıyorum, ama suç ne yazık ki erkeklerde. bu olanlara baştan onun izin vermemesi gerekir idi. hemen de kadını savunmalar başlamış zaten maddi kaygılar varsa boşanma olurdu zaten diye. nedense bu boşanmayı da hep kadınlar yapıyor arkadaşlar neden acaba?
0
denizgonen
(05.03.18)
Kadını silebilirsin. Kavga ettiği komşusunun lafıyla çocuklarını bırakıp kocasını terk ediyorsa hiçbir zaman tatmin olmayacak bir leştir kendisi. Şuna bile red pill diyorlar. Hayvan gibi yaşamaya nasıl böyle modern adlar buluyorlar anlamak güç.
0
dissendium
(05.03.18)
red pill ne la? bi ben bilmiyormusum gibi bi hava olusmus burda.
0
brkylmz
(05.03.18)
Bunlar benim yakıştirdığim seyler de olabilir. Belki tamamen farkli bir sebebi vardir. Düşündüm de... ama adam mutsuz kadin mutlu buna eminim.
0
🌸for day to break
(05.03.18)
Red Pill nedir bilmiyorum ama her iki tarafı da tanımıyoruz. Siz ne kadar tanıyorsunuz bilemem. Bilemeyiz, belki adam tembeldir, enerjisini emiyordur. Kadın artık nefes alamaz hale gelmiş ayrılmıştır. Olamaz mı yani... Boşanmışlar, neyse ne. Kadın yolunu başka bir yere çevirmiş. Anlatımınızda çocuk sorunu da yok diye görüyorum. Eğer bir aldatma yoksa niye beddua? Mutsuzsa niye ömrünü harcasın adam? Adam harcar mıydı?Adamın silkinip kendi hayatını kurtarması / kurması lazım. Kalbinin iyisini kötüsünü bilmem, ama bazen çevreye iyi kalpli olup ruh emici sünepelikte insanlar olabiliyor.
Ezcümle; hepsi için hayırlısı.
0
SiyamkedisiZorro
(05.03.18)
kadın: balık etli, güzel
erkek: ufak tefek

red pillciler de hiç demiyo ki erkek kendi skalasından biriyle evlenseymiş o zaman?
0
pinkpeony
(05.03.18)
Red pill nedir acaba biri açıklar mi red pill aşkına. google'da yok.
0
🌸for day to break
(05.03.18)
ekşide the red pill olarak var, mgtow var.
0
pinkpeony
(05.03.18)
@acemi, nafaka yok kadın evlendi. Düğün bile yaptirdı.
0
🌸for day to break
(05.03.18)
Mağdur hep kadın mı olacak? Oh olsun demiyorum da bir uzulesim de gelmedi hani. İnsallah haksizliga ugratmadan mutlu olmustur kadin, yine de.
0
oxyden
(05.03.18)
bu arada yanlıs anlasılmasın
tum sorunu red pill cilige baglayip adamı övmüyorum.
iliskisini bitirecek kadar kadını bezdirmis olabilir sorumsuzluklarla.
adam da kendini degistirsin diyorum.
gercek red pill cilikte kendin dahil kimseye acımamak gerekli.
yanlıs yaptiysan kendini de elestirip düzelteceksin.

ama kadın icin her seyi yapıp yaranamayan erkekler de var mı var
o yüzden red pill i dogru anlamak gerek.
0
kingcyrax
(05.03.18)
@kingcyrax, o işler öyle olmuyor işte. red pillciler şunu iyi bilsinler ki o adam da biliyordur o pillcilerin bildiğini de işte beynindeki bariyerlerden kurtulamıyordur. o bilmez mi eşşekler gibin çalışıp çok paralar kazanmayı. ayrıca bunun erkeği dişisi mi var, pillcilerin mantığına göre kadın erkek hepimiz topun ağzındayız azcık kapasitemiz düştüğü an şutlanabiliriz.
0
🌸for day to break
(05.03.18)
valla shit happens. bu vesileyle kadın nefretini körüklemek, red pill yahut "seven sikilir" gibi acınası bahanelerin ardına sığınmak uzun vadede erkeklerin daha da aptal ve rezil varlıklar olmasına yol açıyor. bu nasıl yapılır o konuda tavsiye veremem ama arkadaşının "lan genç adamım, çocuklarım var benim. terk ettiyse terk etti nabalım, tamam çok üzülüyorum ama hayat devam ediyor yani, en azından toparlanma gayreti göstereyim, LET'S GO BOIZ" deyip fiziksel olarak değilse de mental olarak bi silkelenmesi lazım.

kadın artık eşi değil. ne yaşadıysalar yaşadılar. artık bitmiş. önüne bakması lazım. yoksa "potansiyel eş"lere bakacak olursak hepimizin intihar etmesi lazım çünkü her gün sevebileceğimiz, aşık olabileceğimiz ayarda binlerce erkek/kadın başkasıyla evleniyor. eski eşin bunlardan ne farkı var? eş değil, arkadaş değil. bitti gitti.

çok zor bir süreç olabileceğinin farkındayım. hiçbir şey olmamış gibi yaşasın demiyorum. sadece ilerlemek adına adım atmaya başlasın. bence siz de bu süreçte adama ezik, yardıma muhtaç, ürkek ceylan yavrusuymuş gibi falan yaklaşmayın. daha da kötü hissedip "alttan alınmaya" hiç ihtiyacı yok çünkü bence.

evlilik programındaki dayının da dediği gibi SKTİR ET BANA KARI MI YOK :(
0
der meister
(05.03.18)
ben bile çok üzüldüm. sen bi de arkadaşıymışsın normal üzülmen.

benim inancıma göre adam zor bi şekilde imtihan ediliyor, başkasına göre kader vuruyor, karma tokatlıyor ya da adam yaptıklarının cezasını çekiyor vs.
ama öyle işte. kaybetmiş adam. daha ufak tefek oluşu detayıyla bile kaybetmiş.
0
fyodor fyodorovic
(05.03.18)
hocam boyle bir olay da var ama buna izin vermemek erkegin elinde
red pill i dusurmeyin boyle
adam calismiyor diyor arkadas
bu da yanlıs degismiyor kendini gelistirmiyor
he belki ihtiyacı yoktur ama bilemiyorum
0
kingcyrax
(05.03.18)
üzülme. herkes seçimlerinin bedelini öder. böyle kadınlarla evlenmeyi veya sevgili olmayı tercih eden erkeklerin genel problemi kendi hatalarını kabul etmemeleri. o kadın zaten baştan sinyallerini vermiştir, adam görmemiştir. ya da görmek istememiştir. "iştheee gadınlar böyleee" ye bağlamak anlamsız.
0
harekatamiri
(07.03.18)
başlığı açan kişi, kadının ne adamı sömürdüğüne dair, ne iyi bir herif olup bu kadının da onu kerizlediğine dair vs. hiçbir bilgi vermemiş.
altına ise doluşmuş herkes red pill'ci olsa olmazdı, tipik kadın, şunu yap/bunu yap sonra da yolla diye lanet yığdırmışsınız.

kadından nefret etmek için yer arıyorsunuz. kadının bu durumda suçu ne? adama nazaran daha dikkat çekici ve güzel olması mı? ne yapsın kendine sakal bıyık mı çizsin? boşanmak istemesi mi? ne yapsın beraber olmadığı adamla acıyıp bir şeyler yapmayı sürdürmeye mi çalışsın? sevmiş, birini bulmuş, evlenmek istemiş. ne yapsın kutlamasın mı amk?

aynı şeyi erkek kişi de yapabilirdi. bu durumda bunları sayacak mıydınız? tipik erkek, kadını kullanıp atmış, faydalanıp tüketince bir yamana atmış diyecek miydiniz?

burada arkadaş belli ki, adamın fiziksel olarak şansının pek olmamasından ve son durumdaki halinden üzülerek açmış konuyu. bu kadından nefret edecek, tüm kadınları ahlaksızlıkla, art niyetlilikle suçlayacak nasıl yer buluyorsunuz anlamakta güçlük çekiyorum.

red pill denilen olay, -belgeseli kastetmiyorum belgesel çok ayrı bir mesele- amerika odaklı bakir 4chan, redditçilerin çıkardığı bir nefret, şiddet üzerine kurulu paronayalar, sosyal medya intikamı zinciridir. sonrasında ikili ilişkilerdeki başarıszlığı ve yetersizliğiyle yüzleşemeyen eksik akıllıların da kendine pay çıkardığı bir zamazingodur. haklılık payı olan şeyleri kendi işlerine yarayan manipülatif tümevarımlarla harmanlayıp bu gariplere avuntu diye, ya da kötülüklerine bahane diye yediriyorlar. hele ki kendini geliştirmekten aciz, işine gelince kültürel dogmaları, işine gelince modern yargıları kullanan çoğu kötü yetişmiş türk erkelerinin şark kurnazlığı yapıp sürekli yamandıkları bir ideoloji. birazcık kendilerine çeki düzen verseler böyle çocuk tesellilerine kalmayacaklar aslında ama. bunu farkına varabilecek bir alt eğitim, sağlıklı sevgi-şefkat-güven-sorumluluk-empati gibi kavramlar verilmemiş en başta aileden. hastalıklı bir her şeye yetkileri ve her şeyin doğuştan onlara verilmiş bir hak olduğu dürtüsü ile değerlendiriyorlar başlarına gelen her şeyi, herkesi.

işin kendini ele veren tarafı, bu insanlar kadınların kendilerinin bile haberdar olmadığı türden şeytani yönlerini listelerken erkeklere ''siz bunları yapın orospulara'' minvalinde analiz ettiklerinden daha bile şeytani davranışlar öğütlüyorlar. kadınları şeytana denk bir şekilde tanımlayanlar da, kendini bu şeytandan korurken daha da şeytanca davranmayı öğüteleyenler de bu adamlar. ulan ben kadınların erkekleri bu şekilde suistimal etmeye programlı korkunç yaratıklar olarak görsem, hayatıma sokmam. bu adamlar o kadar haysiyet noksanı ki, hala bu şeytan, düşman belledikleri varlıklara muhtaçlar ve onlarla beraber olmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

red pillci tayfanın istisnasız hepsi iltihaplı ruh ve kişilik yapılarını kendilerine itiraf edip bunu iyileştirmeye gayret edemeyen ve bozuk kişiliklerini mastürbe eden kin ve şiddet dolu insan ürünü tespitlere tapan, zekasız budalalardır.
inanmaya devam etsinler, kendi kendilerini zehirlemeye devam etsinler ne diyeyim.
0
çaykovski
(15.03.18)
(3)

sülük tedavisi

çaykovski
internette kemik iliği ödemi ile ilgili kaynakları ingilizce araştırırken çok güvendiğim kadim bir ilim olan ayurveda'yla beraber arattım. hintli bir grup doktor bu kemik iliği ödeminin ayurvedic tedavilerde sülük tedavisiyle çözüldüğüne dair bir makale yazmış http://www.scopemed.org/?mno=191930#abs
internette kemik iliği ödemi ile ilgili kaynakları ingilizce araştırırken çok güvendiğim kadim bir ilim olan ayurveda'yla beraber arattım. hintli bir grup doktor bu kemik iliği ödeminin ayurvedic tedavilerde sülük tedavisiyle çözüldüğüne dair bir makale yazmış www.scopemed.org

öncelikli sorum bu makaleyi bu site üzerinden nasıl açabilirim acaba bir fikriniz var mı? çözemedim ben nereye tıklamam, ne yapmam gerektiğini.


ikinci sorum sülük tedavisi yapan bir tanıdığınız, bir merkez var mı?
0
çaykovski
(30.01.18)
Ben de bütün bunları düşündüğüm, dahil ettiğim için önerilen bir merkez bulma arayışına girdim zaten. Gidip görüşecektim insanlarla, hemen sülüğü alıp yapıştırmayacaktım ki bacağıma? :) Zaten öncelikli sorum şu makaleyi nasıl okurum bir çözebilen var mı siteyi? üzerine. Anlamak istiyorum tezlerini zira.

Ayurveda, vedic hint tıbbının batı ilminin bulamadığı dertlere çaresi var. Uzun süredir araştırdığım, şarlatanı çok olan fakat ilmini bilenin de çok şey bildiği bir birikimdir. Sadece bu rahatsızlığım için değil, senelerden beridir göz rahatsızlığımla da ilgili araştırırım. Yurt dışından hastalar tedavi olurlar görme kaybı olanlar görmeye, kalıtsal kemik hastalıkları olanlar yürümeye başlarlar. Her şey bu ilme gerçekten vakıf ve uzman insanları bulmayla alakalı. Dilerseniz sadece “retinal detachment” la ilgili avustralyalı yaşlı bir adamın deneyimini paylaştığı bir blog vardı onu okuyunuz.
Her şey öyle “tü kaka az gelişmiş asya” “ yaşasın beyaz tıp” değil.
Batı tıbbı bir din formu almış ne yazık ki. İçine dahil olmayana tahammül dahi edilemiyor.
0
🌸çaykovski
(30.01.18)
Sülük tedavisinin bilinen hiçbir yararı yok ki enfeksiyon vs çok riski var.

Ayurveda da modern bilimle alakasi olmayan bi inanış, onun da herhangi bi işe yarama olasılığı yok.

Sağlığınız değerli, batil inançlarla uğraşmayin, modern tıbbin olanaklarindan şaşmayın diyorum.
0
nundu
(30.01.18)
bir yakınım hemoroitte denedi hatta herkes dalga geçti bunla hadi içine kaçarsa diye. neyse içine kaçacak bir durum olmamış zaten, memelelerin üzerine koymuşlar sülükleri şimdi iyi ki ameliyat olmadım diye seviniyor..
0
for day to break
(30.01.18)
(34)

hayvan sevmeyen biriyle sevgili olur muydunuz?

kedi kovalayan astronot
siz seviyorsunuz diyelim evde besliyorsunuz vs, karşı taraf ise hayvan sevgisinden yoksun, kedi köpek at kuş ona hiçbir şey ifade etmiyor. sokakta yaralı havan gördüğünde aman banane diyip giden bi cins.edit: hayvan sevmekten kastım aaa ne minnoş şeklinde hayvan görünce yımışmak değil. biraz vicdani
siz seviyorsunuz diyelim evde besliyorsunuz vs, karşı taraf ise hayvan sevgisinden yoksun, kedi köpek at kuş ona hiçbir şey ifade etmiyor. sokakta yaralı havan gördüğünde aman banane diyip giden bi cins.

edit: hayvan sevmekten kastım aaa ne minnoş şeklinde hayvan görünce yımışmak değil. biraz vicdani bir şeyden bahsetmeye çalıştım aslında.
0
kedi kovalayan astronot
(29.01.18)
Mümkün değil.
0
carabelli
(29.01.18)
olmam
0
passion rules the game
(29.01.18)
ilk kavşakta elini sıkar, uğurlarım
0
rakicandir
(29.01.18)
Ben asil hayvan severlere karsiyim!

Hayvan severler(?) nedeniyle aslinda hayvanlar eziyet goruyor! Cins kedi, kopek sahibi olacaklar diye kedi ve kopekleri kendi kardesleriyle anne babalariyla ciftlestiriyorlar! Hayvanlar hastaliktan omur boyu aci cekiyorlar, ayaklari kisa olsun modasi yuzunden yuruyemiyorlar, kosamiyorlar, 3 - 5 yil yasayip oluyorlar!

Kus seveneler(?) kafeste kus besliyor! Kuslarin kanatlarini acip esneyecekleri alanlari bile olmuyor!

Sokakta kedi kopek besledigi icin kendiyle gurur duyan insanlar kedi mamasi diye kedilere olu civciv yediriyor! Yalnizca (disi)tavuk yediginiz icin yumurtadan cikan civciv erkek olursa onlar ezilerek olduruluyor ve hayvan yemi yapiliyor! Nerede hayvan sevgisi?

Hayvana litresi 3 liradan sut vereceksiniz diye ineklerin yasadigi iskencelerin farkinda misiniz? Inekler omurleri boyu sut uretsin diye duzenli olarak tecavuze ugradiklarini biliyor musunuz?

Hayvanseverliginiz hep iki yuzlu!

kopek - kedi - kus - at - tavsan - tavuk - inek - koyun - ordek
Bu sirada sirin evcil hayvan / yemek ayrimi hangi cizgide basliyor? Cizgiden sonrakilerin sucu ne!
0
Traveller
(29.01.18)
kedi köpeğin bir şey ifade etmemesiyle yaralı hayvan görünce bana ne demesi aynı şey değil yalnız. benim hayvan sevmeyen annem, ki temizlik hastası olduğu için sevmiyor, yaralı olarak getirdiğim hiçbir hayvana ses çıkartmadı. hayvan görünce içinde bir kıpraşma olmuyor olabilir, bunu sorun etmem ama ikincisini o kişinin vicdansız olduğuna yorabilirim; o durumda sevgili olma imkanım yok.
0
Bruce
(29.01.18)
Hayır.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.01.18)
ciks
Ama korkan huylanan birisi olur onları ayrı kategoride değerlendirmek lazim...
Yani hayvan sevmedikleri anlamına gelmez
0
benaslindayohum
(29.01.18)
evde ya da sokakta gordugu hayvanları sevmiyor olabilir ama yaralı gördüğü halde aman banane diyorsa tabi ki olmazdım. bu cok farkli bir sey
0
theworldismine
(29.01.18)
olurum, oldum.
0
doxanikee
(29.01.18)
Olurum. Ben sevdirirm ona.
0
[GODDARD]
(29.01.18)
Hiçbir şey olmam.
"aaa ne minnoş şeklinde hayvan görünce yımışmak" dan çok daha ciddi bir durum vicdani olan.
Herkes aynı şekilde dokunup sevecek değil tabii ki ama "yaralı hayvanı bırakıp giden cinsi" mahvederim.
0
mutekebbir
(29.01.18)
Olmam.
0
femme vitale
(29.01.18)
Asla. Hiçbir şey olmam
0
mutlusismankedi2015
(29.01.18)
evet
0
hot potato
(29.01.18)
Şimdi şöyle, hayvana eziyet etmiş, eden biriyle asla olmam, bunu nasıl bilebiliriz o ayrı, fakat hayvan sevmediğini söyleyen ve genel durumu iyi olan birinin sadece hayvanları tanımadığı için sevmediğini düşünürüm, o yüzden tanışmasını sağlarım. Sanmıyorum ki ruh hali sıkıntılı olmayan biri hayvanlarla iletişime geçtikten sonra kayıtsız kalsın. Onun dışında vicdansız diye tabir edebileceğimiz birine ilgi duymam mümkün değil, büyük laf etmeyim de.
0
mslny
(29.01.18)
zarar vermediği sürece sorun yok, zarar veriyorsa bilerek yada bilmeyerek (kediden korktuğu için tekme atmak vs. (refleks olarak tabii) falan gibi mesela) olmazdım.
0
selam
(29.01.18)
Ben buna uzun bir cevap yazmıştım mobilde. Bir süre bekledikten sonra bağlantıyı kesme yönündeki saçma sapan uygulama yüzünden gönder dedim, yokluğa gitti kayboldu. Kafayı yiyeceğim resmen. Yazarken belirli aralıklarla taslağa falan alma da yok. Öyle mal gibi yazmış oldum resmen. Özet geçeyim. Hayvanlara zarar veren ya da kedi/köpek görünce ayağa fırlayıp 10 metre uzağa kaçan biri olmadıkça sorun yok. TBen buna uzun bir cevap yazmıştım mobilde. Bir süre bekledikten sonra bağlantıyı kesme yönündeki saçma sapan uygulama yüzünden gönder dedim, yokluğa gitti kayboldu. Kafayı yiyeceğim resmen. Yazarken belirli aralıklarla taslağa falan alma da yok. Öyle mal gibi yazmış oldum resmen. Özet geçeyim.

Hayvanlara zarar veren ya da kedi/köpek görünce ayağa fırlayıp 10 metre uzağa kaçan biri olmadıkça sorun yok. Traveller'in çizgi çekme sorusuna da 3 paragraf cevap yazmıştım. Mobilde olmadığım bir ara tekrar yazarım mesajla onu. O soru temelinde/doğuştan yanlış bir soru. Bu sayılan hayvanlardan evcil olan her biri, var oluş amacına uygun kullanılıyor. Çünkü bu tür ve cinsler doğada bulunmayan, insanlar tarafından belirli ihtiyaçlar doğrultusunda evcilleştirilip, doğal değil damızlık temelli seçilim ile evrilip, insan eliyle yaratılan canlılar. Tavşan konusu için tutar o soru sadece.

Traveller'in çizgi çekme sorusuna da 3 paragraf cevap yazmıştım. Mobilde olmadığım bir ara tekrar yazarım mesajla onu. O soru temelinde/doğuştan yanlış bir soru. Bu sayılan hayvanlardan evcil olan her biri, var oluş amacına uygun kullanılıyor. Hayır, "alemler insan için yaratıldı" şeklinde kafaya sahip değilim, o amaçla demedim. Çünkü bu tür ve cinsler doğada bulunmayan, insanlar tarafından belirli ihtiyaçlar doğrultusunda evcilleştirilip, doğal değil damızlık temelli seçilim ile evrilip, insan eliyle yaratılan canlılar. Tavşan konusu için tutar o soru sadece.
0
nawar
(29.01.18)
Ben üniversite de 4 sene boyunca kedim ile yaşadım mezun olurken karşı komşuma vermiştim, çok istediler. Annem de yeni evde kabul etmem demişti, iyi şartlar vardı. Hala isterim evimde kedi ama eşim haz etmiyor evde hayvan olayından.

Ev iki kişinin yaşadığı bir ortam ve saygı en önemli unsur. Hoşlanmadığı bir hareketi sürekli yapmak neyse, ısınmadığı bir olayı da sürekli gündeme getirip ısrar etmek bana yersiz geliyor. Şimdilik hayvanımız yok :)
0
gozu acik sevisen yahudi
(30.01.18)
hayvanlara zarar vermiyorsa olurum. yekten merhametsiz olduğu anlamına gelmiyor bu.
0
ya ben lan neyse
(30.01.18)
İki kediyle yaşıyorum. Bulduğum yaralı hayvanlarla da ilgileniyorum. Hayvan sevmeyen biri sanırım benimle olmak istemez. Çok sıcak bakmıyorum olaya. Hayvan sevgisi benim biriyle birlikte olmama karar vermemde büyük etken. Bir sevgilimle yaralı köpeğe ambulans çağırdığını öğrendikten sonra sevgili olmuştum. Bir başka sevgilim ise gözümün önünde yaralı martıyı veterinere götürünce ondan iyice hoşlanmaya başlamıştım. Yani hayvan sevgisi eksik olduğunda ne derece hoşlanacağımı bile bilmiyorum. Keşke Tarzan benim sevgilim olsa hatta.
0
anumegha
(30.01.18)
@nawar

Insanlarin selective breeding ile bu canlilari evrimlestirmeleri olmek zorunda olduklari anlamina gelmiyor. Baslamis olduk bari devam edelim mantigi ile bu tavuklarin iskence gormesi savunulamaz.
0
Traveller
(30.01.18)
Zarar vermiyorsa sıkıntı yok +1
0
i m cool with that
(30.01.18)
hayvan sevmek veya vicdanlı olmak için evcil hayvan beslemek gerekmiyor. yaralı bir canlı gördüğünde elimden ne gelir diye düşünmüyorsa insanlığından şüphe etmek gerek. sen alıp hayvanı duygusal tatminin için eve hapsedip hayvan sever oluyorsun, bir başkası evde hayvan besleyip veya yolda izde görüp hayvana yavşamıyor diye hayvan sevmiyor olarak yaftalanıyor.. vay amk...

"havyansever" yavşaklığından nefret ediyorum.
0
coder6006
(30.01.18)
Olmam.
0
peggy
(30.01.18)
beslememek isteyebilir, beslemeyle ilgili bir isteği olmayabilir.
fakat hayvanların ona bir şey ifade etmemesi, yaralı hayvan görünce banane demesi falan asla okay değil. sevgisiz, vicdansız biridir böyleyse.
0
çaykovski
(30.01.18)
hayvan sevmek ile hayvanlara acımanın farklı şeyler olduğu düşüncesindeyim ben de. eline ipini alıp sokakta hayvanı ordan oraya çekiştirenler hayvan sever ama hayvan beslemeyen ya da hayvanlara karşı fobisi olanlar hayvan sevmeyen insanlar mı oluyor? kedi köpek fobisi olan binlerce insan var.hayvan severler olarak hayvanlara karşı kuramadıkları empatiyi en azından hemcinslerinize kurmalarını temenni ederim.
0
pieta
(30.01.18)
iki türlü de aşırı olmamalı. Sevgili olmak diye düşünmüyorum ama genel insan ilişkilerinde hayvanlara merhameti olmayan insanlarla olmamak lazım. Ama hayvanlar herkese büyük şeyler ifade etmek zorunda da değil. Vicdanlı olup onlara kötü davranmamak yeterli benim için. Hastalıklı boyutlarda hayvan sever biriyle de anlaşamazdım.
0
aquarium
(30.01.18)
forkli görünmek için hoyvon sevüyorlor ya. o ibnelerin yüzüne bile tükürmem. ama gerçekten kalbi yanıyor bir canlıya merhamet duyuyorsa işte onu severim.
0
for day to break
(30.01.18)
Notr ise sorun yok. Hayvanlardan nefret ediyor ama eylemde bir sey yok ise yine olur.
Obur turlu sikintili.
0
stavro
(30.01.18)
asla olmam, olması teklif bile edilemez
travellerin ve bir ustteki cevabı ise inanilmaz komik buluyorum? yahu bunların hayvansever olduğunu kim soyledi size ? bir suru bir sey yazmislar, kendi kafalarına göre. bir de tasmasindan cekistirmek falan demişler. bu kişilerin mahalle arasında hız yapan, bir kuru ekmek su bırakmayan insanlar olduguna o kadar eminim ki
0
aynatutancocuk
(01.02.18)
Bruce ve stavro +1000

Ben de hayvan severim ama kimse hayvan sevmek zorunda değil. Farkında bile olmadan, sırf çevresindeki herkesin hayvanı var diye kendi de bir tane edinip ardından bunun dayatmasını yapıp hayvanı olmayan veya hayvanlara kendi yaptıkları gibi abartı sevgi gösterisiyle yaklaşmayan kişilere kınar bakışlar atıp saçma sapan laflar eden tipleri anlamak mümkün değil. Önce insan kendi içinde bir değerlendirme yapmalı her konuda.

Bununla birlikte, sevgi yok ama nefret vs varsa veya hayvanın çektiği acıyı görüp hiçbir şey hissetmiyorsa o çok sıkıntılı bir durum. Ben de bu tür biriyle olmak istemem.
0
skooma
(01.02.18)
Asla olmaz diyemem, aşık olurken aklıma bunu düşünmek gelmez zira. İnsanlar değişebilir, bu yönde çaba gösterirdim, o da benim ricalarımı kırmaz adım atardı sanıyorum.

İlgi göstermesinden ziyade zarar vermemesi çok çok daha mühim benim için.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(01.02.18)
stavro +1

hayvan delisi olmasına gerek yok. başka canlılara zarar veren acımasız ve kötü biri olmasın yeterli.
0
pinkpeony
(01.02.18)
yeni evli ve şehir dışında yaşayan arkadaşlarım bana kalmaya geldiler. evimde 2 kedi vardı ve arkadaşım kız da eşi de kedi köpek kuş balık beslemeyen sevmeyen dokunmayan tiksinme derecesinde uzak duran insanlardı.
ben kedilerimi başka odaya kapatmam gözden uzak tutmam .
onlar bende kalırken ben sabah kalktım işe gittim arkadaşlarım 2 kedi ile evde kaldılar.
sonra onların yavaş yavaş alıştıklarını seyrettim ve çok hoşuma gitti.
evlerine döner dönmez sokaktan 2 yavru kedi bulup evlerine almışlar. yıllardır besliyorlar bebekleri de oldu .kucaklarında hem kedi hem bebek ile fotolarını takip ediyorum instagramda çok seviniyorum .
bu değişimi gördükten sonra nietszhe 'ye bir daha hak veriyorum çok sevdiğim sözünde
" bütün genellemeler yanlıştır "
0
devilone
(01.02.18)
(13)

Almanlarin Turklere yaptigi irkcilikla, Turklerin Pakistanlilara Araplara..

Traveller
Hindistanlilara yaptigi irkcilik ayni degil mi? Irkci Avrupali ve Amerikalilara gore Turkler, Pakistanlilar, Araplar, Faslilar falan ayni iken; Turkiye'de bir Turk'un kendini Ingiliz kraliyet ailesinden sanip Pakistanlilara, Araplara, Faslilara irkcilik yapmasi ironik degil mi? Irkcilik yaparak irk
Hindistanlilara yaptigi irkcilik ayni degil mi? Irkci Avrupali ve Amerikalilara gore Turkler, Pakistanlilar, Araplar, Faslilar falan ayni iken; Turkiye'de bir Turk'un kendini Ingiliz kraliyet ailesinden sanip Pakistanlilara, Araplara, Faslilara irkcilik yapmasi ironik degil mi? Irkcilik yaparak irkciligi yuceltip aslinda dogrudan kendi milletine zarar vermiyor mu? Cunku irkciliktan en cok zarar goren milletlerden biri de Turkler.

Ayni sekilde Turkiye'de kilise, sinagog, tapinak kurulmasina karsi olduklarinda Filistin'de, Cin'de Muslumanlarin ezilmesi zihniyetine dolayli olarak destek vermiyorlar mi?
0
Traveller
(29.01.18)
Ilk soruya cevap, ayni.

Ikinci soruya cevap, ironik.

Ucuncu soruya cevap, veriyor.

Son soruya cevap, veriyorlar.
0
lamira
(29.01.18)
1 aynı.
2 amerikalılara göre türkler pakistanlılarla vs. aynı değil de, evet araplarla benzer olduğunu düşünen var. ama benzeriz de. daha da garibi doğu avrupa ülkesi sanan var. biraz öyle de sayılır ama wtf.
3 ironik
4 & 5 veriyor.
0
çaykovski
(29.01.18)
bütün sorularında haklısın. ırkçılık bu yüzden akıl hastalığıdır.
0
lesemajeste
(29.01.18)
aynı değil. biri almanların türklere yaptığı ırkçılık, öteki türklerin araplara yaptığı ırkçılık.
0
doxanikee
(29.01.18)
Ben pakistanlilara ya da faslilara irkcilik yaptigimizi gormedim. Bana denk gelmedi belki.
Bence ayni degil. Araplara yapilan tarihten geliyomus gibi geliyo bana. Ya da sanki onlar olmak istemedigimiz kulturun insanlari gibi. tanistigim iranlilarda sevmiyordu araplari. Zaten araplarda turkleri sevmez. Hatta nefret ederler. Neyse.
0
durgunfoton
(29.01.18)
Bence aynı, hiçbir farkı yok. savaş vs olmaksızın para için yıllardır almanya veya başka ülkelere yerleşip sonra da gördükleri muameleden yakındıkları halde kendileri aynı ırkçılığı yapmaları ayrı ironik.
0
mslny
(29.01.18)
Avrupalıların Türk kelimesinden anladığı müslümanlıktır. Sonuçta islamı en iyi temsil eden bu millettir. Türk ve İslam onlar için birbirinden farklı değil.
Türkiyede de her Türk aynı değil ki bu ayrımcılık konusunda. Her yönüyle batıya taraftar bir türkün araplar vb. için yaptığı ayrımcılıkla, batı taraftarı olmayan müslüman bir türkün onları ötekileştirmesi arasında fark var. Herkes ırk olarak aynı olsa da ortak değerler konusunda farklı düşünme söz konusu.
Macarlar da türk ama onlar için ülkücülük ya da turancılığın herhalde bir anlamı yok.

Müslüman türkün arap için yaptığı ayrımcılık ümmet kelimesini tam anlayamamış olmasına ve bazı temelsiz ön yargılarına bağlanabilir.
0
1adam
(29.01.18)
@1adam +1 adsadjhgf
0
doxanikee
(29.01.18)
"Macarlar türk", "Avrupalılar için islam=türk", hadi bu cahili anladık ve bol bol gördük. Onun 2018 yılında bu tezlerine cevap vermek 'zor'. Ama ben soruda "ırkçılıktan en çok zarar gören milletlerden biri de türkler" ifadesini tarihsel bilgimde konumlandıramadım. Afrika'da, Avrupa'da ve Amerika'da sayısız kölelik ve soykırım örnekleri aklıma gelirken, nasıl türkler bir anda en mazlum halka oynamaya başladı anlamadım.

Onun dışında sorduğun soruda haklısın. Aynı biçimde ırkçılık. Mesela Frantz Fanon'un Siyah Deri Beyaz Maske (ki en önemli kolonyalizm metinlerinden biridir) çok güzel bir ırkçılık skalası yaratılır. Beyaz adama boyun eğen bazı siyahilerin nasıl da Senegallilere (Senegal skalanın en altındaydı, bir o kalmış aklımda bütün hiyerarşiden) ırkçılık yaptığını gösteriyordu. Irkçılık Avrupa'ya özgü değil. Elbette sömürge deneyimi yaşamış toplumlar da; ya da Türkiye gibi yarı-sömürgeleşmiş olanlar da bolca ırkçılığa başvuruyor; hatta ırkçılıktan en muzdarip halklar bile.

Bu şu anlamda ironik değil, çünkü dünya halkları ırkçılığa maruz kalanlar vs. ırkçılar olarak ayrılmıyor. Aynı Fanon'un fark ettiği gibi, halklar kendi güçlerinin verdiği hiyerarşiye uyarak alta doğru ırkçılığı performe ediyorlar.
0
protector
(29.01.18)
dışla bağlantısı olmayan, farklı kültürlerle ilişkisi bulunmayan topluluklarda ırkçılık olur. türkler arasında da ırkçılar vardır, avrupalılar, afrikalılar, amerikalılar...vs arasında da, hiçbir farkı yok. etrafını gezen, gören ya da belli bir süre yabancıların yoğun olduğu yerde aktif olarak hayatını sürdüren, yabancılarla bir şekilde birlikte yaşamış kişilerden ırkçı pek olmaz, çok nadirdir herhalde. öte yandan mesela almanya'da afd'nin en fazla destek bulduğu, pegida'nın çıkış noktası olan dresden'de bir avuç yabancı var. insanlar göçmenlerle yaşamın ne olduğunu bilmiyor ama göçmen düşmanı olabiliyor. yani karşındakiyle hiçbir şekilde iletişim kurmadan ona karşı nefret duyuyorsun. bu nefretin ana kaynağıysa genelde medya olur, siyasiler olur, farklı metinler, teoriler olabilir ama pek ikili ilişkiler kaynaklı doğmazlar.

bu arada 1adam yine coşmuş :) türk milletinin ümmet kelimesini anlamaması türk milletinin en büyük şansıdır diyelim gitsin. atatürk güzel eleştiriyor bu ümmet kafasını.

"türk’ler arap’ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne arapların, ne aynı dinde bulunan acemlerin ve ne de mısırlıların vesairenin türk’lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi. bilakis, türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. bu pek tabii idi. çünkü muhammed’in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. bu arap fikri ümmet kelimesi ile ifade olundu."
0
soso
(29.01.18)
@ protector
yabancı yazarların (gayri müslim batılı yazarların) kendi kitaplarında bu var. Yine iyi araştırırsan Müslümanların dinlerinin değiştirmesinin çok zor ve hatta imkansız olduğunu yine onlar yazıyor.
Böyle hemen kolaya kaçarak alay edip, etiketleme huyunu bırakın.
0
1adam
(29.01.18)
Irkçılık aynı ama ironik değil. Avrupalının bir Türkle bir Suriyeliyi aynı görmesi, o Türkün de kendini o Suriyeliyle aynı görmesi için bir sebep değil. Herkes diğer grupta kendinde olan bazı şeylerin olmadığını düşünerek diğerini aşağılıypr/dışlıyor/istemiyor vb

Şahsi fikrim, Avrupa’da Türklere bakışın da Türkiye’de Suriyelilerle bakışın “tamamen haksız” olmadığı yönünde. Haklı sebepleri var insanların. Bu gerçekleri reddetmeyi hayalcilik olarak görüyorum.

Benzeri bir hayalciliği; “Paris’te bomba patlayınca olay oluyor ama Bağdat’ta (misal) her gün bomba patlıyor kimse ona ses etmiyor” benzeri yorumlarda da görüyorum. Ortadoğu’da zaten her gün bir yerler patlıyor, insanlar (dışarıdan bakan gözler) buna alışıyor, şaşırmıyor. Paris’te olunca sürpriz olması çok normal. Paris’teki patlamanın dehşet yaratmasına rağmen orta doğudakinin olağan karşılanması gayet normal insan refleksi.

Anlatmaya çalıştığım tamamen insanların algılama biçimiyle ilgili şeyler. Beğenmediği grupların kafalarını kesmek gibi bir şey değil “tamamen haksız değil” dediğim. Doğrudan şiddeti yorumlamadım.
0
lazor
(30.01.18)
Alt paragraftaki soruyu da ozellikle ekledim cunku dinci kesim ki belki de Araplarin irkciliga ugramasina karsilarken bir Israillinin oldurulmesini destekliyorlar. Turkiye'de 20 kusaktir Hristiyan ailelerin kiliselerine gitmelerinin engellenmesini istiyorlar.

Bir de bu dinci kesimi asagilayip kendini yukarida soz ettigim asil sanan modern(?) kesim var. Dincilerle modernler birbirlerinden nefret ediyor ama ayni sacmaliga hizmet ediyorlar.
0
🌸Traveller
(30.01.18)
(12)

Despot hala

yaren
Selam2 küçük yeğeni birbirlerine zarar vermeleri sebebiyle mum ettim hareketsiz oturtuyorum. Konuşmak yok oyun yok birbirine bakmak yok hiçbir şey yapmak yok. Bennde onlarla birlikte oturuyorum.Gördüm ki fena halde esnediler. Cezadan önce road runner gibi hareketli tipler şimdi deli gibi esniyolar v
Selam

2 küçük yeğeni birbirlerine zarar vermeleri sebebiyle mum ettim hareketsiz oturtuyorum. Konuşmak yok oyun yok birbirine bakmak yok hiçbir şey yapmak yok. Bennde onlarla birlikte oturuyorum.

Gördüm ki fena halde esnediler. Cezadan önce road runner gibi hareketli tipler şimdi deli gibi esniyolar ve uykuları geldi. Küçük olan da altına işemiş (ciddi bağırdım ama, onları öyle görünce).

Aklıma bizim çocukluğumuz (ben 35 yaşındayım) geldi. Anneannemin elinde büyümüşlüğüm de var annemle büyümüşlüğüm de, bakıcı görmüşlüğüm de. Anneannem en despot kadındı bizi sürekli sus yut şeklindeydik, annem onun tam tersi, bakıcıyı hatırlamıyorum.

Acaba diyorum çocukluğunda çok sıklıkla hareketi engellenen çocuklar ileride şişmanlarlar mı? Bu işten anlayan var mı?
0
yaren
(24.01.18)
haha psikolojisi bozulur mu falan beklerken cok beklenmedik bir soru oldu :D valla spor yaptirirsaniz sismanlamazlar, spor ortamlari da disiplinlidir :)
0
hophophoba
(24.01.18)
@hophop

Abicim zaten bi eğitimsizlik bi yanlışlık var, çocukların psikolojilerini gayet yakından takip ediyorum, sormama gerek yok yani psikolojilerini :)

Fakat zaten bişey beğendirip yediremiyoruz çünkü aburcubura alıştırılmışlar, bi de uyku psikolojik kaçış olduğu için şimdi bu bağırmaların da üzerlerinde kaçış etkisi oluşturması normal olur ama acaba bu durum çok sık yaşanırsa bu çocuk milleti o kaçış psikolojisiyle şişmanlar mı onu merak ettim.
0
🌸yaren
(24.01.18)
buradaki selam desen laf edecek yer bulan adamlardan değilim yanlış anlamayın da, çocuk eğitmesini bilmiyorsanız bu kadar yön verici tutumlar sergilemeyin bence. küçük çocukların enerjisi yüksek olur, dizginlemeye çalışmak yerine bu enerjiyi verimlice kullanabilecekleri bir etkinliğe yönlendirin. spor çok güzel bir öneri. zaten bunu ne kadar erken kazandırırsanız o kadar iyi.
0
çaykovski
(24.01.18)
Çocuk dediğin hareketli olur. Hareketsizlik hastalıkların en önemli sebeplerinden biri. Hareketsiz insan kilo da alır, asosyal de olur. Faydası olmaz.
0
dissendium
(24.01.18)
şişmanlık kısmını bilmiyorum ama hareketi engellenen çocuklar sakarlığa meyilli oluyorlar diye okumuştum. çocuk hareket koordinasyonunu tam sağlamayı öğrenmediğinden kırıp döküyor ilerde. bana da sürekli "cısss", "elleme" derlerdi, mal gibi büyüdüm öyle. şimdi de ev yunan tavernasından hallice tabak konusunda.
0
pide
(24.01.18)
@çaykovski

Abicim imkanımız olsa neler yapacaz, özellikle ufaklık tam hareket insanı, spor ve dansa vermek çok istiyoruz ama maalesef vaziyet çok acaip. Yani aklımızda bunlar. Fakat en basit otokontrol ve dikkat/odaklanma yok. Sürekli olarak sorun var yani. Mecbur kalınıyor buna. Ben de yetiştirmediğim için anca ödül ceza sistemi uygulayabiliyorum. Üzgünüm yani.
0
🌸yaren
(24.01.18)
@ yaren

adhd var o zaman büyük ihtimalle. ergenliğe geldiğinde psikiyatra götürüp ilaç aldırır abur cubura da alıştıran ana baba. sakın ha. bir halta yaramayacağı gibi bağımlısı olurlar. tek reçetesi spor, disiplin gerektiren meşguliyet. bu disiplin meselesi anadan babadan haladan çıkarsa, sporculara emanet olursa en hayırlısı olur. belediyelerin, ismek ve halk eğitimin çocuklar için düzenlediği bir sürü spor kursları var vallahi. okçuluktan baskete kadar her türlü branş var. iyiler de.
0
çaykovski
(24.01.18)
@çaykovski

Harikasın. Biz bu işe bi bulaşalım. Disiplin çok ciddi mesele çünkü. Annelik çok ciddi bir mevzu. Çok.
0
🌸yaren
(24.01.18)
@acemi

Annenin davranışı iki uçlu. Çok fazla sabredip yumuşak davranıyor ama bir an geliyor ki çok muazzam patlıyor çocuklara. Öfke kontrolü olmayan bir insan anne, zaman zaman zona çıkarıyor kontrol etmek istediğinde. Babaları disiplin vermek istiyor ama anne disipline hiç yanaşmayınca kavga ediyolar, baba çocuklara bağırmadan sözünü dinletemiyor. O hale gelmişler ki bağırmak zaten fayda etmiyor.

Yazık lan bu çocuklara, müdahale de edilmiyor işte... napsan olmuyor... nasıl engelleyecen birbirlerini yaralamalarını?
0
🌸yaren
(24.01.18)
bir de şey diyeceğim. beslenme çocukların ve yetişkinlerin ruh sağlığını çok etkileyen bir şey. gaps diye bir diyet var hatta duydunuz mu bilmem. ama bipoalardan tut, otizm, adhd, obsesyon hastası herkese uygulandığında çok olumlu sonuçların alındığı bir diyet. karatayla aynı şeyi savunur. hatta karatay daha kapsamlı. bağırsak, sindirim sağlığı ruh sağlığı, ruhsal denge demektir. yemesine içmesine de çok özen göstermeli. ekmek/şeker/paketli hiçbir ürün tüketilmeyecek.

www.google.com.tr
(bkz: gaps diyeti)

diyet diye tırsmayın tam da çocuk/ergen sağlığı düşünülerek yazılmış bi kitap.

ayrıca:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
çaykovski
(24.01.18)
asdsasf anlatığın şeyle soru arasındaki kontrast beynimi yaktı. asfsdfsgsfs
0
doxanikee
(24.01.18)
@dox

Çağrışım çok acaip yerlerden olunca soru da böyle oluyor :)

@çaykovski

Çok teşekkürler dostum sağ ol.
0
🌸yaren
(24.01.18)
(9)

eski lisansın dersleri yeni lisansın derslerine saydırılabilir mi?

çaykovski
merhabalar, çok fazla lisans üzerine lisans okuyan olmadığı için bu konunun muhattabını, cevabını bulamadım.bir lisans okudunuz bitti, bir tane daha okumak istediniz. ortak dersler var, atıyorum inkılap tarihi, türkçe, akademik ingilizce, sosyal bilimler seçmelisinde şu anda okuduğunuz okulda da ola
merhabalar, çok fazla lisans üzerine lisans okuyan olmadığı için bu konunun muhattabını, cevabını bulamadım.

bir lisans okudunuz bitti, bir tane daha okumak istediniz. ortak dersler var, atıyorum inkılap tarihi, türkçe, akademik ingilizce, sosyal bilimler seçmelisinde şu anda okuduğunuz okulda da olan bir ders almışsınız içerikler veya ders adı uyumlu. böyle dersler saydırılabilir mi?

bunun genel bir açıklaması, kuralı var mı? kurumdan kuruma değişir mi?

***
tek bildiğim dereceler yani ön lisans/lisans/yüksek lisans arası ders saydırılması söz konusu olmuyor zira dereceler denk değil.
bu bilgiden yola çıkarak düşününce aslında lisans'ta denkliği bulunan verilmiş bir ders her koşulda saydırılabilir. zaten çap yapan öğrenciler de diğer lisansta yer alan ortak derslerden muaf oluyorlardı. tüm seçmeliler ve zorunlu tk, inkılap, ingilizce dersleri gibi. aynı kurum içi olduğu için bu sorunsuz böyleydi tabi.
0
çaykovski
(22.01.18)
mezun olmadıysan saydırılabilir. okulun kendi şartları falan devreye girer o durumda. mezun olduysan saydıramazsın.
0
nrmnm
(22.01.18)
nrmnm'in cevabi dogru.
0
hot potato
(22.01.18)
ben 2007 de mezun olmuştum lisanstan. tekrar bu sene farklı bir fakülte bölüm kazandım aynı okulun (gazi). 5 seneyi geçtiği için mezuniyet saymadılar yoksa sayılıyordu.
0
tolgan
(22.01.18)
Ders ismi aynıysa saydırıyorsun. yaptım. yine yaparım.
ama mesela inklap tarihi dersinin isminde bi değişiklik vardı, onu saymadılar.
eski okuluna gidip mezun olduğun derslerin listesini istiyorsun. transcript gibi. belki de odur, tam hatırlayamadım. sonra öğrenci işlerine gidip "bak ben bunu bitirdim, notlarım da yazıyor" diyorsun. danışmanına ya da hocalara hiç sorma derim. bulaştırmak istemiyorlar. öğrenci sayısı az olmaması gereken dersler mi oluyor ne, ya da uğraşmak istemiyorlar.

böyle bir imkanın varsa hiç üşenme. bir dersten üşenmiştim, muafiyet işlemleri ile uğraşmamıştım. vize, final derken sonradan kızdım kendime epey. sen neden kızasın?
hadi bağy.
0
lovemyself
(22.01.18)
saydırabilirsin tabiki de. normal yatay geçişten farkı ne? yok. alırsın eski okulundan transkript, içerik verirsin yeni okula kredi ve içerik tutan aynı isimli dersler sayılır.

www.anadolu.edu.tr

rastgele bir aöf seçtim. tarih, türkçe ve ingilizce 3 kredi. eminim çoğu okulda 2 kredidir hatta bildiğim bir okulda sıfır krediydi. ama saydırıyor otomatik olarak.
0
blue eyes white dragon
(22.01.18)
@lovemyself

merhabalar,
allah allah, bu şekilde saydırıyorlarsa aslında içerik aynıysa saydırmaları gerek yahu. mesela inkılap tarihi bütün okullarda var fakat farklı isimlerde olabiliyor. sizinki hangi okuldu acaba?
0
🌸çaykovski
(22.01.18)
Ben yaptım. Eski okuldan transkript ve ders içeriği alıp onaylatıp yeni okula verdim. Ders içeriğinin denk olup olmadığına kurul karar verdi. Muaf olunan derslerin yeni ders ortalamama etki etmeyeceği m notu ile görüneceği söylense de ikinci lisans bitmek üzereyken, "yeni yök kararıyla değiştirdik sistemi" diyip dersi aldığımdaki not neyse onu da işlediler. Sonradan öğrendim ki okula göre değişiyormuş bu kısım.
0
buraya yalniz uyanmak icin geldim
(22.01.18)
ikinci okuduğunu açıköğretim fakültelerinden biriyse tarih, türkçe ve yabancı dilden muaf oluyorsun.
mantıken örgün öğretimde de olunması gerekir.

ben açıkta okumaya başlayınca yabancı dilden kasıtlı olarak muaf olmayıp aa almıştım. not ortalamanı yükselteceğine emin olduğun ders varsa boşuna muaf olma.
0
d e j i n
(22.01.18)
çaykovski, direkt söyledikleri şey buydu. ismin aynı olması. misal, edebiyat dersinden türk edebiyatı bilmemnesi dersi ile muaf olamazsın. öyle demişlerdi. devlet üniversitesi.

fazla dallanıp budaklandırırsan, ders içeriklerini falan isterler, içerikler uyuyor mu falan, iş uzar.
0
lovemyself
(23.01.18)
(15)

denef'in yolu?

denef
Merhabalar, siz gönül işi gurularına yine işim düştü.Şimdi bir arkadaşla görüşüyorum. Kendisi son derece donanımlı,muhabbeti iyi,neşeli falan ama gel gör ki bir çok konuda aynı frekansta değiliz.Mesela aynı filmlerden hoşlanmıyoruz,bir tane bile ortak okuduğumuz kitap çıkmadı,tatil anlayışlarımız ay
Merhabalar, siz gönül işi gurularına yine işim düştü.
Şimdi bir arkadaşla görüşüyorum. Kendisi son derece donanımlı,muhabbeti iyi,neşeli falan ama gel gör ki bir çok konuda aynı frekansta değiliz.Mesela aynı filmlerden hoşlanmıyoruz,bir tane bile ortak okuduğumuz kitap çıkmadı,tatil anlayışlarımız aynı değil,sosyoekonomik olarak da aramızda belirgin farklar var.Siyaset pek konuşmadık ama olaylara yaklaşımından biraz sabit fikirli olduğunu anladım.Bir de evin tek oğlu ve tipik bir "oğluş" olarak yetiştirilmiş. Kestirip atamadım çünkü tüm bunlara rağmen iyi vakit geçiriyoruz,o bana ayak uydurmaya çalışıyor ama tabi nereye kadar. Bu flört zamanı geride kaldığında beni ona bağlayan bir şey kalmaz diye korkuyorum açıkçası. Çünkü en başında ben seni tanıyorum,iyi de vakit geçiyoruz ama eğer sende bir karşılığı olmayacaksa lütfen uzatıp birbirimizi üzmeyelim dedi,bu lafından sonra stres oldum haliyle. Ne yapmak lazım ? yaşlar 27
0
denef
(20.01.18)
Sonunu düşünen kahraman olamaz.
0
femme vitale
(20.01.18)
Mizah uyuşuyor mu ?
0
EasyTiger
(20.01.18)
@easytiger,kısmen.
0
🌸denef
(20.01.18)
Yürümez bence de. Ortak noktalar bu kadar az olmamalı.
0
kulagina kupe olsun
(20.01.18)
Biz sana "Sizden olmaz" desek de sen bu adama cekileceksin. O yüzden hiç zulmetme kendine. Her ilişki süper olmak ya da sonsuza kadar sürmek zorunda değil. Ara sıcak gibi düşün :p kafanı da çok karıştırma.
0
femme vitale
(20.01.18)
doktorumun dediğini söyleyeceğim. kendisi evlilik terapisti aynı zamanda.

mizah anlayışı (birlikte gülebiliyor musunuz)
inanç-hayat görüşü
ekonomik durumlar/kazançlar (biri 3x, biri 15x mi kazanıyor)
ilgi alanları (birlikte aktivite yapabiliyor musunuz ?)

başka var mıydı hatırlamıyorum. diyor ki bunlarda eşleşmeye bakmak lazım. farklılık çeker ama kalıcı olan benzerlerin ilişkisidir.

evli değilim, o yüzden test etmediğim bir şey hakkında yorum yapamıyorum.
0
EasyTiger
(20.01.18)
söylediğin kadar donanımlı olmayabilir? en başında ben seni tanıyorum demek nedir :D bi insanı tanımak inanılmaz zor bir şeydir. ayrıca ortak noktaların bu kadar farklı olmaması gerektiği kanaatindeyim yukarıda defalarca belirtildiği gibi. olmaz kısaca.
0
freetakilir
(21.01.18)
Hic ortak noktaniz yokken nasil iyi vakit gecirebildiniz pek anlamadim.
0
i m sick tired
(21.01.18)
Ekonomik durum dahi değişebilir fakat inanç, mizah anlayışı daha genel anlamda kafa yapısı ve hayata bakış diyelim değişmez.

Bu anlamda eğer kafa yapıları uymuyorsa samanlık seyran olmaz. Böyle bir durumda adam da madem açıkça söylemiş adamın fikirlerinin sizde bir karşılığı yoksa boşuna üzmeyin birbirinizi.
0
idexo
(21.01.18)
ben bu daha başından kendi bile ne istediğini bilmezken karşısındakine böyle bir manevi/vicdani yük yükleyen insanları anlamıyorum. bu baştan açık sözlü olmak da değil. açık sözlü olsa ben ciddi bir ilişki yaşamak isterim haberin olsun der. ''sende bir karşılığı yoksa'' lafı çok cins bir şekilde manipülatif.

sen de dediğini yap o zaman.
öncelikle ''sende bir karşılığı olması'' neyi ifade ediyor bir sor. madem ki karşısından açıklık/netlik istiyor, ifadeleri de daha açık olsun. sonra cevaba göre kendine sor, sende bir karşılığı var mı?
yoksa, durum belli. hadi kardeşim eyvallah.
0
çaykovski
(21.01.18)
'Çünkü en başında ben seni tanıyorum, iyi de vakit geçiyoruz'

kısmı yanlış anlaşılmış olabilir gibi geliyor? 'tanıyorum' derken 'ben çoktan seni tanıdım' değil, 'zaman geçtikçe daha iyi tanıyorum' manasında konuştuğunu düşünüyorum.

'ama eğer sende bir karşılığı olmayacaksa lütfen uzatıp birbirimizi üzmeyelim dedi,'

Buradaki niyeti de yanlış okunmuş gibi geliyor. Adamın baştan uyardığı şey bana göre şu: 'Birbirimize karşı dürüst ve samimi olalım, kendimizi ve birbirimizi kandırmayalım'. ki bence gayet haklı bir beklenti.
0
idexo
(21.01.18)
Disaridan harika gozukurken aniden ayrilan ciftlerin genel gerekcesi nedir?yasanacak daha fazla seyin kalmamasi,tukenmislik,heyecanin olmesi.insanlar iliskilerinde kendi kopyalarini ariyorlar hep,ayni benim gibi olsun,mactan hoslansin,tiyatrodan hoslansin,dagda yurumeyi sevsin,tatilde kas a gitsin,olimposta ari sokmus olsun,cephanen ayni olursa iki kisi ayni cephaneden yerse ,ates edecek barut kisa zamanda tukenir.aleni gozuken bu,her sene olimposa gide gide sonunda skcm agacinida gesthausunuda hersey dahil belek oteli istiyorum,semsiyeli kokteyllerin icnden yesil zeytin ayikliyicam moduna geciyorsun istemeden.senin aynin olmasi iyi bir sey degil,kendi iliskini bastan bozuyorsun ayni insani bularak.birak sevmesin senin sevdigin kitabi,sen okumussun zaten onu,sana bunu anlatacak birisine ihtoyacin yok,sana baska seyler anlatsin,hep ayni seyi dinlemek aslinda seni mutlu etmez.herkes nuri bilge seyretmek zorunda degil,ben gram sevmem misal,plan plan plan nereye kadar uzaktan evi cek,yaklas yaklas,yorucu.dokum tavada almak istemez herkes,evde sana bonfile yerine teflon tavada bir yumurta kirabilir.kafanizda bir hayal kurgulayip,bunu test haline getirip uygun aday arayarak bir yere varamazsiniz.

Asil sorun surada,bu cocuk seninle farkli zevklere sahip olsada senin dedigin uzere sana ayak uydurmaya calisiyor.bravo cocuga,sen farkli film seyrediyorsun,cocuk olmaz canim yapmiyor,deniyor,sen bir kitap okuyorsun,hayatta okumama girmiyor,ekleme yapiyor kendisine,gelistiriyor,sosyoekonomik para bokun kibarcasi ise,oda bonus iste,herkes calisarak kazanmiyor parayi,akilli cocuk yani,bir sekilde kazanmasi lazim.kisaca cocuk tamam,sorun sende.kendini ,kendi yaptiklarinin yuceligne inandirmissin ve sana ayak uydurulmasi gerektigine inaniyorsun,onun okudugu kitabi,seyrettigi filmi,gittigi tatili begenmiyorsun ve yeni bir fikre acik degilsin,dogru terim mi bilemedim ama copy cat ini ariyorsun,buluncada ortak zevkler cabuk tukeniyor iste,ayni filmi seyret seyret nereye kadar,ay i kitabi bastan oku,biride gelip sana bastan ayni seyi anlatsin,ayni pozisyonda sevis sevis,sonunda tukenmislik.

birazda siz ayak uydurmaya calisin,cocuk iyi cocuk,komikte bak.
0
duptıs
(21.01.18)
denef'in tuttuğu yol, yol değil
0
burya
(21.01.18)
bulmuşsun bunuyosun denef. seks iyiyse boşver.
0
binder dandet
(21.01.18)
Ben bunu biliyorum neden sevdiğini anlamıyorsun bile ama değiştirme çabası içine girersen işin rengi değişiyor yani bende öyle oldu uyum sağlamaya çalışan adam bezdi ve sonuç terkedildim :))
0
orfe
(12.02.18)
(35)

25 yaşındayım, hiçbir şey yapmadım

nihilist at
Toplasan 3 ay çalışmışımdır, üniversitede ailemin yönlendirmesiyle istemediğim bir bölüm okudum, bitti, evde oturuyorum 1 yıldır psikolojim bozuldu..Ailemin durumu kötü değil. Bana bu bölümü okuttukları için çok üzgün ve pişmanlar keşke istediğin okula gitseydin diyolar ama ne çare, benim senelerim
Toplasan 3 ay çalışmışımdır, üniversitede ailemin yönlendirmesiyle istemediğim bir bölüm okudum, bitti, evde oturuyorum 1 yıldır psikolojim bozuldu..

Ailemin durumu kötü değil. Bana bu bölümü okuttukları için çok üzgün ve pişmanlar keşke istediğin okula gitseydin diyolar ama ne çare, benim senelerim çöp olmuş..

Daha onlardan da yemek istemiyorum, bu işi de yapmak istemiyorum. Onlar sorun etmiyolar istediğin başka bölüm oku kafana göre biz destek oluruz diyolar ama bu yaştan sonra ne okiyim ben ya bi de üniversite sınavı değişti etti bilgiler gitti..

kusa kusa okudum çalıştım her sınav dönemi sinir stresten mideme ağrılar kramplar girdi, okul arkadaşlarım iş güç peşinde kimi doktoraya başladı ben evdeyim malak gibi duruyorum..

ben de başarılı olmak istedim ben de hevesle okumak istedim, hiçbiri olmadı. Kız arkadaşım dereceyle bitirdi çok seviyordu, ben dönemin belki de en kötü ortalamasıyla bitirdim, az buçuk ingilizcem var başka da bir şeyim yok. lisedeki halim nerede şimdiki nerede..

soru yok ama cevap verin allah aşkına
0
nihilist at
(18.01.18)
aile desteği varsa yurtdışına git.
0
icim urperiyor
(18.01.18)
aile desteği var da öyle bir destek isteyemem utanırım. yurtdışı çok masraflı olur bana harcasınlar istemem o kadar. keşke 18 yaşına tekrar dönebilsem..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
+1 icim urperiyor

yurt dışına çık. sandığın kadar pahalıya mal olmuyor. hatta cepken delik git ki başını çaresine bakabil. ''çok masraflı olur'' işin bahanesi. durumu hiç de iyi olmayan bir aileden gelip çıkmış biri olarak diyorum. insan kendi kendine mazlum edebiyatı yapıyor, çok pahalı olur vs. diye. tembellik, bahane, anksiyete, yapmaya çekinme miksi bu.

kendini beğenmiyor ve değiştirmek istiyorsan aileden dışarı çık ve gerekirse başka işler yapıp kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalış. yurt dışı güzel bir bahane bunun için. herkes yabancı, kimse yok. sike sike yapmak zorundasın.

keşke sağlığım yerinde, biraz da maddi ailevi desteğim olsaydı. bir dakika düşünmezdim kalmayı.
0
çaykovski
(18.01.18)
yurtdışında napacam ki? 3 ay ingilizce kursu ingiltere’de 50.000 liraya geliyor kalmasıyla yemeğiyle, az para mı bu..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
İstediğin bölümü oku. Zor bir şey değil.
0
dissendium
(18.01.18)
Yerinizde olsam sevebileceğim bir yüksek lisans programı bulmaya çalışırdım.
0
inawen
(18.01.18)
turist vizesiyle git. workaway yap. bulaşıkçılık yap, garsonluk yap.

istesen yapacak bir yığın şey bulursun. amerikaya başvur işte, çıkarsa senindir çıkmazsa hiç senin olmamıştır zaten... şu an sağlığım ve vizem olsa cebimde iki bin dolarla gidip iki ayda tüm düzenimi kurardım.

bunlar hayatı öğrenene kadar geçici yapacağın işler. hiç çalışmamışsın mesela, bunların sana ne öğreteceğini tahmin bile edemezsin. öncelikle ''napıyorum ben burada ya'' hissini tatmak bile bambaşka bir şey. bunları tadınca yolun belirginleşiyor zaten. okumakla bir yere varılmıyor gerçekten. o sadece kendini geliştirme yolunda bir araç. ha çok istiyorsan asıl okumak istediğin bölümün yüksek lisanslarına başvur orada. amerika bölüm dışı başvuru kabul etmede esnektir. ortalaman düşükse bir tık düşük kolejlere gidersin, onların feesini de çalışıp ödersin zaten.. çalışmak bir şey değil orada, çalışma iznini/ssn'i vatandaşı bile takmaz. okul rakamlarını da kafanda büyütme, ödenir.

böyle bir şey düşünürsen, bana yazabilirsin. bildiklerimi anlatıp yardımcı olmaya çalışırım.
0
çaykovski
(18.01.18)
Nihilist olmak başka depresyonda olmak başka.
At olmak başka at kafalı olmak başka.

Bahane herkeste bulunur.
Kendi hayatın için başkalarını suçlama.Suçluysalar bile suçlama çünkü bu sadece bugün olduğun kişiye zaman kaybı yaratır.

Umutsuzlanma. Evde oturma. Uykuyla günlerini geçirme.

Kafası çalışan bir iki arkadaşın varsa onlarla buluş. Çözersin.
0
kalemdefter
(18.01.18)
turkiyede ne okudunuz ?

amerikada community college araştır
0
oscar
(18.01.18)
31 yaşındayım, hiçbir şey yapmadım. Ben kendimde yeniden başlama gücü buluyorsam sen de bulursun. Şimdi "Keşke 25 yaşıma geri dönsem..." hoş mu? :) zaman geçiyor, zaman izafi. Siktiret yani.
0
femme vitale
(18.01.18)
istanbul hukuk mezunuyum.. hukukçuluğu hiç sevemedim, zaten bölüm iğrenç sıkıcı mesleği de görüyoruz etraftan.. diplomam çekmecede duruyor
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
taşaklı bölümmüş, cv referans biraz şişirirsen bir tık aşağı okulda da değil iyi okullarda da master bulabilirsin.
hukuk zaten zor bir bölüm gpa nın düşük olmasına tolerans gösteren okullar var, zaten öğrenciyken ne yaptığına daha çok bakanlar da var.

ilgilendiğin bölüm ne? ne okumak isterdin, bulalım sana bir master program.
0
çaykovski
(18.01.18)
Çaykovski, ilgin için çok sağ teşekkürler..
2.21’le bitirdim, rezalet..
İlgilendiğim alan psikoloji sosyoloji felsefe gibi şeyler.. nasıl master buluruz ki? öyle çat diye bulunur mu?

Edit: Aslında tıp ve mühendislik de ilgi çekici, hukuk dışında hepsini yapabilirmişim gibi geliyor, hukuktan acaip nefret ettim..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
rica ederim. işim gücüm yok, yapabilecek birilerine motivasyon sağlayabilirsem ne mutlu bana.

psikoloji sosyoloji felsefe...

şimdi şöyle söyleyeyim. ben vaktinde psikolojide çap yapmak istedim. sonra bir kaç ders aldım, işin hiç de beni ilgilendirmeyen bir kısmı olduğunu gördüm. akademik psikoloji bana hiç verimli gelmedi hatta biraz kahvehane muhabbeti gibi geldi.
master psikoloji bir işe ne yazık ki yaramaz. doktora da yapmak gerek. ancak öyle hem akademide hem klinikte bir şeyler yapabilirsin lisansı başka olan bir kimse olarak. bunu vakit konusuyla eliyorum şimdilik.

felsefe. bir arakdaşım avrupada felsefe okudu berlinde doktroasını yapıyor. ben de felsefeyle ilgiliydim fakat yaptıkları tam olarak x kişinin felsefesi, kuramı üzerinden bokla oynamak. akademik felsefe tam bir yalan, en azından bence amerikada bu okunmaz.

bu durumda bana mantıklı gelen tek şey sosyoloji. kişinin kendini geliştirmesiyle akademide ilerlemeye çok müsait bir alan.
bu alandan baksak uygun olur mu?

bir de amerikada çok farklı özelleştirilmiş alanlara master var. hani uluslararası ilişkiler değil de mülteci ilişkileri gibi. atıyorum kafadan tabi ama tam nokta atışı bir konuyu ve alanı hedef alan veya daha genel bir dalın daha alt başlığı üzerine programlar var.

senin yapmak istediğin iş ne tarz bir iş olur. akademi seçeneklerinin dahilinde mi? düşündüğün ''şöyle yapsam hoş olurdu'' dediğin, yakın bulduğun bir çalışma alanı var mı?
0
çaykovski
(18.01.18)
akademi seçeneklerim dahilinde tabii..
soruya net cevap veremem de hoş olurdu diyebileceğim bir sürü iş var..

mesela ağaçların içinde, denizin üstünde belki de altında, havada, daha doğrusu doğanın içinde doğayla ilgili bir iş yapmak çok hoş olurdu. tek bildiğim bu. bir de alet kullanarak(cerrahın neşteri, aşçının bıçağı vs) ,hesap yaparak, çok insanla muhatap olmayarak bu tip işler isterdim...
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
Ne yaparsan yap bi yerden başla bence. Durdukça daha kötü olacaksın.
0
femme vitale
(18.01.18)
stajını da yapmamışsın galiba, mesleğin içine girmeden ne olduğunu anlayamazsın hukuk öyle bir şey. okulda gördüğün dersler seni kusturmuş olabilir ama uygulamada belki kendine göre bir şeyler bulursun. sevdiğin bir alana yoğunlaşırsın, birkaç yıl içinde o alanda aranan avukatlardan biri olursun. sana benzer bir süreçten geçip iühf'yi 3 yıl uzatarak bitiren birinden tavsiye, stajını tamamla ruhsatını al, meslek sana göre mi değil mi anca o zaman anlarsın.
0
loser blueser
(18.01.18)
nihilist at

E hocam o zaman naturel tarım diye bir şey var onu yapsanza direkt? Ahım şahım bir para da gerekmiyor onun için. eksisozluk.com ekşi Sözlük’te matematik köyü nickli arkadaş bu işi yapıyor ve nasıl yaptığını anlatıyor. Entryleri nde bir incelersen ve biri aracılığıyla iletişime girersen belki sen de benzer şey yapabilirsin.
0
çaykovski
(18.01.18)
25 yaşımda istediğim bölümü okumaya başladım.
senin gibiydim ancak lise versiyonuydu. zorla istemediğim bi liseyi okuttular üstüne de 3-4 sene okuduğum bölümün mesleğini yaptım. sonra 2 sene yatıp bi yandan sınava tekrar hazırlandım.
benim istediğim bölümün üni sınavı puanıyla çok alakası yoktu yetenek sınavı istediği için o yüzden teorik ders yerine resim çizmeye ağırlık vermem gerekti.

valla istediğin bölümü okuman için hiç de öyle geç değil bu depresifliği üstünden atıp artık her şey için çok geç olduğunu düşündüğün kafa yapısından çıkarsan hoş şeyler olacak.
0
nolmus yani
(18.01.18)
Tek bişi dicem : aynı durumda olup 33 yaşındayım ve 25 olsam hiç durmam 2. Okul okurdum
Hemen yap bunu !
Ben maddi olarak 2. Okula bütçe ayıramazdım imkan varken hemen başla
0
isimmisimyok
(18.01.18)
Hazırlan, çalış, özel ders al ve İlgilendiğin alanlardan birini -psikoloji sosyoloji felsefe gibi- boğaziçi üniversitesinde kazanmaya uğraş. Benim de içimde kaldı. Benim yerime de okursun:)
0
koola
(18.01.18)
her şeyden üniversiteye kadar aynıyız bölüm farklı :)
0
nodrama
(19.01.18)
ales puani kasip YLSY'ye basvurabilirsin.
0
kimsesiz kimse
(19.01.18)
Avukat olma, biraz İspanyolca öğren gir Zara'ya mağaza müdür ol yükselirsin sonra. Tabii bunu örnek olarak verdim birçok şey yapılabilir bölümünle alakasız.

Ben de iki tane adı güzel okul bıraktım, senden biraz daha gencim, Fransa'ya gitmeye çalışıyorum, psikolojiyi okuyacağım gidersem. Asıl istediğim bu mu? Yoo ama maksat hem yurt dışına gitmek hem de az çok ilgim olan bir şeyi okumak. Bu sene gidemezsem seneye kesin giderim, o bir senede de girer bir yere çalışırım herhâlde bilmiyorum. Senin gibi çok insan var yani onun için anlattım.
0
i was made for you
(19.01.18)
Ne istediğinizi bilmiyorsunuz, temel sıkıntınız bu.

Ailenize hukuk okumak istemediğinizi söylediğinizde alternatif ne okumak istediğinizi söylüyor muydunuz? Öyleyse o istediğinize yönelebilirsiniz. Değilse ailenizi suçlamayın.

Psikoloji, sosyoloji, felsefe demişsin. Bu bile karambole bir cevap.

Kısacası ne istediğini net bulmaya çalış. Hala bulamazsan en iyisi bir yerden başlamaktır. I was made for you doğru demiş, ben senin yerinde olsam meslek hayatına girerdim zira okuyacağın ikinci bölüme de böyle tepki vermeyeceğinin garantisi yok.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(19.01.18)
Bence çalış.Boş ver okulu ..
0
sorunvar
(19.01.18)
yurtdışı konusunda parayı dert ediyorsan avrupa düşün, hem ilgilendiğin alanlarda iyi okullar var hem de okullar ücretsiz gibi bir şey. üstelik bir sürü burs var, dad yi araştır. kaldı ki misal berlinde hem okuyup hem çalışabilirsin türk şehri gibi. ingilizce programlar da vardır, ama otur bir sene almanca çalış hakkaten hevesliysen.

hukuka olan uzaklığın memlekette hukuka ilişkin mesleklerin ayağa düşmüşlüğünden dolayı ise bi daha düşün yine. fakültedeki ezber sınavlardan tiksinmiş olman hukuku sevmediğin anlamına gelmez. hukuk çok kapsamlı bi alan, felsefesi de var sosyolojisi de. felsefe sosyoloji seven bir insan hukuku da sever. fakültedeki hukuk felsefesi ve sosyolojisi dersini de düşünme bunları okurken :)

almanya konusunda niyetlenirsen mesaj at, programlar hakkında yardımcı olurum. ulaşması çok zor şeyler değil bunlar, ama içine girdikten sonra ne yaparsan yap yine çok çalışman gerekecek.

ayrıca türkiyede istediğin bölümü okuyacaksan da ailene yük olmak zorunda değilsin. hem çalış hem oku. yaşın bitirdiğinde problem olmaz çünkü hukuk diploman da ister istemez işine yarayacak, cvni dolduracak hangi mesleği yaparsan yap.
0
skayas
(19.01.18)
“hukuka olan uzaklığın memlekette hukuka ilişkin mesleklerin ayağa düşmüşlüğünden dolayı ise bi daha düşün yine”

abi hukukçu olmak şerefsiz olmak demek bu devirde, kimse sevmiyo herkes şerefsiz ahlaksız gözüyle bakıyor, insanların bakışı beni çok soğuttu sözlüğe avukat başlığı altına bakınca bile tanımadan etmeden ne küfürler hakaretler saydırmışlar.. ayıptır abi böyle iş mi olur zaten depresyonla anksiyeteyle boğuşuyorum bir de böyle şeyler bana çok ağır geliyor.. geçen bir ortamdaydım hukukçu olduğumu duyan dört kişi de saldırmaya başladı yok şöyle olurlar yok böyle paragözler yok hukuk olmayan memlekette saçma iş yapıyolar yok antipatikler ahlaksızlar vs vs ne biçim salladılar. ama sen üstüne alınma vs.. alınıyorum abi dedim ben de.. alınıyorum yani, neyin nefreti bu anlamıyorum..
0
🌸nihilist at
(19.01.18)
etraftaki insanlarin cahil cahil sacmalamalarini umursamamayi ogrenecek yasa gelmissiniz aslinda.

oyle kariyer yapacam, en mudur olacam, head of ceo olacam gibi bir derdiniz yoksa, girin devlete bir memuriyete. Sabah git, oglen adliyeye gidiyom ddiye cik, macka parkina git. hafasonu bos, gez dolas. 4'te isten cik, kurslara git neyi ogrenmek istiyorsan.
0
jimicik
(19.01.18)
psikoloji-sosyoloji ile ilgilenmene engel değil hukuk geçmişin.Hatta farklı bir disiplinden gelmen avantaj bile oluyor çoğu zaman.Bardağın dolu kısmına bak.Farklı bir bakış açısı getirmiş olursun yapacağın işlere
0
turkuaz
(19.01.18)
istediğin bölümün yüksek lisanslarına seri başvuru yap. güzel bir niyet mektubu hazırla, ottan boktan üniversiteler dahil her yere başvur.

25 yaş hiçbir şey için geç değil.
0
babilbaligi
(19.01.18)
Çalışma hayatıma 27 yaşında başladım. Tavsiye şu an için veremem, durumlar farklı fakat kendini kötü hissetme sadece. Yavaş yavaş da gerçekleşmedi yani birden işe girdim ve arkası geldi.
0
awareim
(19.01.18)
Ne istedigini bilmiyorsun. Ben de hukuk mezunuyum ve ben de hala ne istedigimi bilmiyorum. Okuli nefret ederek okudum. Ilk gunden burada olmamaliyim dedim ama tekrar sinava hazirlanmaya cesaret edemeyip koyverdim. Nefret ede ede okudum. Kafam hep bulanikti. Sonra staj yaptim yine nefret ettim. Staj bitince sansim yaver gitti ve iyi bir patronum oldu. Isi kitabina gore yapan, meslegi cok seven, heyecanli ve ahlakli biri. Calistikca ve insanlarin sorunlarini cozmeye basladikca isimi sevdigimi fark ettim. Bazen dellenip kafama sicayim dedigim oluyor tabi ama genel olarak mutluyum.

Baskalarinin meslek hakkinda atip tutmasina aldirma. Yozlasma bir tek hukukcularda degil tum toplumda var. Isini duzgun yapan insan sayisi cok az. Ben artik onlara yav he he diyorum. Sen de oyle yap. Baskalarinin dusunceleri senin hayatin icin belirleyici kriter olmamali. Muhtemelen aksini dusundugun icin bu bolumu sectin ama unutma millet olarak baskasini yermeye bayiliyoruz. Fiilen calisiyor olsan sen de muhtemelen adliyedeki memurlarin allah belasini versin falan diye gezerdin. Her yerde her zaman istisnalar vardir bunu unutmamak lazim.

Benim tavsiyem ise girip bir sans daha vermen yonunde olacak. Kendi deneyimimden yola cikarak soyluyorum bunu.

Eger boyle de olmazsa baska seyler denemekte fayda var. Ben fakultenin 5. Yilinda girip bir yerde baristalik yaptim. Yok bu degilmis dedim mesela. Isin icine girmeden ogrenemiyorsun gercegi.
0
rusyalı kozmonot
(19.01.18)
aşçılık kursu vb. ilgi alanına yönel, gencecik adamsın.
0
Apocalypse
(19.01.18)
benim avukat istanbul hukuk mezunu 12 yıl çalıştı sonra ben marangoz olucam dedi mesleği bıraktı. insan marangoz olucam derken böyle tahta at, aslan, gemi falan yapar değil mi? yok bu eleman ben mutfak dolabı yapıcam dedi. şu an kendisi mutfak dolapları yapıyor lşte masa falan. öyle mutlu ki oturup konuşmaya başla sana 5 saat mutfak dolaplarını anlatsın. sonra soluklanıp masalara geçiyor.

yani try try try and try again you will find your luck.
0
dedim dedim de kime dedim
(19.01.18)
(4)

ne yapabilirim? çalışmak/rahatsızlık

çaykovski
selamlar,kasım ayında işte düşüp ayağımı kırdım. bir buçuk ay kadar alçıda kaldı ayağım. şimdi kemik iliği ödemi ve ganglion kisti var. doktor tam istirahat ilaç ve hiperbarik oksijen tedavisi önerdi.bir yandan uzun süredir çalışmıyorum. maddi sıkıntılar çekiyorum. babamın yaşı çok geçkin ve takside
selamlar,

kasım ayında işte düşüp ayağımı kırdım. bir buçuk ay kadar alçıda kaldı ayağım. şimdi kemik iliği ödemi ve ganglion kisti var. doktor tam istirahat ilaç ve hiperbarik oksijen tedavisi önerdi.

bir yandan uzun süredir çalışmıyorum. maddi sıkıntılar çekiyorum. babamın yaşı çok geçkin ve takside çalışıyor. iyi bir insan olduğu için pek kazanamıyor, 12 saat çalıştığı için çok yoruluyor ve yollarda yaşadığı stresin haddi hesabı yok. bir kaç sene içerisinde bir sürü sağlık problemi yaşadı ve gözle görülür bir şekilde çöktü, yaşlandı.


şimdi babama yük olmak istemiyorum. annemden zaten para almıyorum. ben evde ne yapabilirim? uzun zamandır böyleyim, artık bir şekilde kazanmam gerek. iyileştikten sonra iş arama faslı zaten beni yeterince düşündürüyor. fakat o aşamaya geçmeden şu anda az buz kendimi karşılayabilmem lazım.


bilgi sinema tv mezunuyum, son dönemimi amerika'da burslu okudum. ingilizcem çok iyi, yayın evi ve dergi tecrübem de mevcut. metin çevirisi yapabilirim. photoshop'tan çok iyi derecede anlıyorum. yine kurgudan, adobe premiere'den de iyi derecede anlıyorum.

alçım çıktıktan sonra çalışırım diye normal işler arıyordum fakat şu an ne yazık ki yine eve dönmüş durumdayım ve kayıbım... ne yapacağımı bilemiyorum artık. neler yapabilirim bu donanımdaki bir insan olarak sizce? önerilerinizi bekliyorum.
şimdiden teşekkürler.
0
çaykovski
(18.01.18)
Kendine bu kadar yüklenme bence. Iş bulunur ama giden akıl sağlığı yerine gelmiyor. Moralini yüksek tut, bol bol film izle mesela. Kendini geliştirmek için.
0
femme vitale
(18.01.18)
@ femme vitale teşekkür ederim moral için :) fakat uzun süredir sinema mezunu olarak izlemediğim bütün filmler, diziler, avrupa yakası da dahil her şeyi tükettim. giriş düzeyde fransızca bile öğrendim hatta :) durun size linkini vereyim çok güzel anlatıyor, bir gün öğrenmeyi düşünürseniz; www.youtube.com

alçım çıkmaya yakın iş aramaya başladım. her şey normale dönecek ve akışa devam edeceğim diye düşündüğüm için hemen araştırmalara, haber salmalara koyuldum. nitekim elim çok boş döndüm. bırakın iş bulmayı, başvuracak ilan bulmak bile çok zor. bu yüzden çok endişeliyim. bir an evvel maddi açıdan toparlanmam kimseye yük olmamam lazım. ve düzeldiğimde bile imkanlarımın kısıtlı olduğunu bilmek beni çok düşündürüyor. o yüzden şimdiden bir şeyler kovalamak istiyorum.

çeviri ve photoshop işlerinde bir şeyler yapabileceğime inanıyorum aslında. belki buradan bu işlerle ilgilenen arkadaşlar görür de yönlendirebilir diye düşündüm.
0
🌸çaykovski
(18.01.18)
bionluk.com

şu siteye bir baksanız
0
oscar
(18.01.18)
Çaykovski Facebook çevirmenler, çevirmen dayanışma gruplarına uye ol, bir de proz var. Yurtdışındaki çeviri bürolarına da gönder. Hatta en çok onlara gönder.
0
geçerkenugradım
(18.01.18)
(8)

Hamur yiyince mutsuz olmak

ırene adler
===> Bir süredir sağlıklı besleniyorum. Protein ağırlıklı, bol bol sebze içerikli. Baya kilo verdim bu süreçte. ===>Normalde hamur işi, fast food, tatlı vb şeylere düşkünümdür.Ama bu süreçte sağlıklı beslenerek çok daha mutlu olduğumu gördüm.Sadece kilo kaybıyla ilgli değil aslında bu durum. Zihnim
===> Bir süredir sağlıklı besleniyorum. Protein ağırlıklı, bol bol sebze içerikli. Baya kilo verdim bu süreçte.

===>Normalde hamur işi, fast food, tatlı vb şeylere düşkünümdür.Ama bu süreçte sağlıklı beslenerek çok daha mutlu olduğumu gördüm.Sadece kilo kaybıyla ilgli değil aslında bu durum. Zihnim daha açık, daha enerjik hissediyorum.

===>Bugün hafif kaçamak günümdü,pide yedim. Midemi acayip rahatsız etti.(bozuk değildi.).Sanki yiyince mutsuzlaştım ve midemin öğütmekte güçlük çektiğini, sanki bana ''oldu mu şimdi bu'' der gibi zorlandığını hissettim. Bu sağlıklı beslenme sürecimde bir kere daha bunu simit yediğimde yaşamıştım. Bu tür hamur işi şeyler sanki hareketlerimi yavaşlatıyor,yerken güzel ama yedikten sonra mutsuzluk hali.


===>Sizde de böyle oluyor mu merak ettim? Bu akşam mesela az biftek,brokoli salatası yedim.Midem çok rahat. Placebo değil tam olarak aslında bu. Ama tam olarak nedir ben de anlayamadım.Kaliteli bir yaşam için bu beslenme düzenimi sürdürücem gibi görünüyor.
0
ırene adler
(17.01.18)
aynen oluyor biraz psikolojik birazda midenin rutini ile alakalı bir durum.
0
basond
(17.01.18)
“Alışmadık g..te don durmaz” durumu. Arada yapınca rahatsız eder, süreklileşirse rahatsızlık geçer.
Ama süreklileşmesin!
Hazır sağlıklı besleniyorken bozmayın derim...
0
deadwampir
(17.01.18)
oluyor ama geçici, biraz daha hamurlu şeyler yeyince sağlıklı yaşam yalan oluyor, uyuşturucu gibi tekrar onların batağına düşüyorsun, bence zaafınız varsa mümkünse hiç yemeyin.
0
gezegen olan pluton
(17.01.18)
Çok normal, vücut sağlıklı gıdaya alıştıktan sonra çerçöp yediğinizde bir şekilde tepki veriyor.

Ben de uzun süre karatay beslenmesi uyguladıktan sonra yazın tatilde emrivakiyle yöresel bir hamurlu şerbetli tatlı yedirdiler. Sonrasında yaşadığım baş dönmesi hâlâ aklımdadır. Yiyip hemen kalkmış olsaydık dengemi kaybedip düşebilirdim, resmen oturduğum yerde feleğim şaştı.
0
marjory
(17.01.18)
Bağırsaktaki bakterileri biliyorsunuzdur. Çok sebze meyve yediğimizde bunları parçalayan bakteriler çoğalıyor. Dolayısıyla çöp yemekleri seven bakteriler azalmış oluyor. Bu sebeple uzun süre sonra kötü bir şeyler yeyince sindirmekte zorluk çekiliyor. Tersi de mümkün, uzu süredir kötü beslenenler sebze, et gibi şeyleri kolay sindirememeye başlıyor.
0
inawen
(17.01.18)
Basit karbonhidratlar insanı çok yorar çünkü glisemik indeksleri yüksektir, yani hemen şekere dönüşürler ve kandaki şeker miktarını hemen yükseltirler ve dolayısıyla hemen insülin salgılatırlar, yağ yakmak da insülin fazla salgılanırsa zorlaşır. Bu insanı çok yorgun kılar. Ayrıca belki insülin direncin vardır ve devam etmektedir. Bi tahlil yaptırsan çok iyi olabilir.
0
yaren
(17.01.18)
glutenle ilgili bir problem yaşıyor olabilirsiniz.
0
vedderbaug
(18.01.18)
+1 gezegen olan pluton & +1 inawen
0
çaykovski
(18.01.18)
(7)

Black mirror

SiyamkedisiZorro
Netfix'te dizi olanGenel konu nedir? İzleyeyim mi, beğenir miyim?Ne beğendiklerim: game of cards, person of interest, homeland, game of thrones, sherlok
Netfix'te dizi olan
Genel konu nedir? İzleyeyim mi, beğenir miyim?

Ne beğendiklerim: game of cards, person of interest, homeland, game of thrones, sherlok
0
SiyamkedisiZorro
(12.01.18)
izleyin, her bölümü birbirinden farklı. genellikle teknolojik yenilikler kaynaklı, biraz rahatsızlık verici yakın gelecek ihtimallerini gösteren hikayeleri var.
0
Rudy Baylor
(12.01.18)
İnsanlar Black Mirror'ı teknoloji korkusu olarak görüyor. Ben gelecekte geçen teknoloji soslu durum korkusu olarak görüyorum. Dizi beğenilerine bakılırsa seversin. 4. Sezonda bazı temalar fazla tekrar etmeye başladı, ondan sıkılabilirsin.

Bir de ilk bölümden değil de 15 million merits bölümünden başlamanı öneririm. S1E1'e bir süre bulaşma ortalardayken izle.
0
cleric
(12.01.18)
Teknoloji-bilinç etkileşimini konu alıyor, tema distopya. İzle.
0
Adramelekhh
(12.01.18)
1 bölüm izle beğenip beğenmeyeceğine kendin karar ver bence.
0
dedim ben sana
(12.01.18)
Seven de var nefret eden de.ama izlediklerine yakin kalitede boardwalk empire,the missing, night of, the newsroom u onerebilirim.
0
fatih in fedaisi
(12.01.18)
gereksiz uzun, çok daha kısa aktarılabilecek basitlikteki senaryolara, çok da komplike ve üzerine çok düşünülmüş olmayan fakat öyleymiş taklidi yapılan distopya hikayeleri üzerine bir dizi. belli bir standartı tutturdukları için çekimler ve prodüksiyon konusunda çok dikkatliler. fakat fazla bir şey yok içeriğinde. ben gerçekten buna ''woaaw yaa'' gözüyle bakan kimselerin zekasına şüpheyle yaklaşıyorum.

bunu izleyeceğime illa bir distopya sci-fiction'ı izleyeceksem bunun bölümleri kadar blade runner izlerim.
www.youtube.com
0
çaykovski
(12.01.18)
sadece ilk sezonu izledim, sözlükteki yorumları falan okuyup beklentiyi yükseltme. kötü dizi değil ama çoğu teması bana bayık geldi.

çaykovski +1
0
doxanikee
(12.01.18)
(5)

kemik iliği ödemi ve ganglion kisti (ortopedi&travmatoloji hekimi olan) ?

çaykovski
Merhabalar,Kasım ayının başında geçirmiş olduğum bir düşme sonucu ayağım/ayak bileğimdeki ağrı/basamama nedeniyle Şişli Etfal hastanesinin acilinde muayene oldum. Doktorlar bir kırığın olmadığını söyleyerek gönderdiler. Daha sonra emin olmak için Baltalimanı Kemik Hastanesi'nde başka bir hekime daha
Merhabalar,
Kasım ayının başında geçirmiş olduğum bir düşme sonucu ayağım/ayak bileğimdeki ağrı/basamama nedeniyle Şişli Etfal hastanesinin acilinde muayene oldum. Doktorlar bir kırığın olmadığını söyleyerek gönderdiler. Daha sonra emin olmak için Baltalimanı Kemik Hastanesi'nde başka bir hekime daha muayene olduğumda kendisi kırığın ve ödemin olduğunu söyleyerek yumuşak açlıya aldı ve istirahat etmemi söyledi.

Alçıyı çıkarıp MR sonucunu aldığımızda rapor sonucunda problemin söz konusu olduğu bilgi şu şekilde. ''Talus başı plantar tarafta kemik iliği ödemi mevcuttur. Tibiotalar, talokalkaneal eklem mesafelerinde az miktarda sıvı artışları gözlenmiştir. Ayak bileği anterior kesimde navikuler kemik alt yüz komşuluğunda fleksör tendonlara komşu 10x5 mmm boyutlu ganglion kisti izlenmektedir.''

Ne yazık ki başvurduğum iki hastanesinde de hekimlerin hastanın sağlığına karşı vicdanı bir sorumluluk, özveri hissetmediğini düşünüyorum ve hatta en başından beri yanlış tedavi uyguladığına inanıyorum. Ayak bileğimdeki ödemle ilişkili durum MR ve röntgen tahlillerince önceden öngörülebilecek ve zamanında müdahale edilebilecek bir haldeyken şu anda tedavisi meşakkatli ve edilmediği veya sonuç alınamadığı takdirde ileriki zamanlarda ayak kemiğimin sağlığını tehdit edebilecek bir vaziyete geldiğini düşünüyorum. Maddi nedenlerden ötürü özel bir muayeneyi tercih edemedim fakat uzun süredir ayağıma bağlı yaşadığım sıkıntı nedeniyle çalışamadığım ve bu ekonomik durumumu çok olumsuz etkilediği için artık buna mecbur olduğumu düşünüyorum. Zira aileme bağımlı yaşıyorum ve babam 60 küsür yaşında bir şoför annem 52 yaşında bir depo elemanı. Üniversiteden yeni mezun oldum ve evde yatıyorum. Ofis, kurumsal bir iş de bulamıyorum ve bu durum beni çok ama çok olumsuz etkiliyor.

Üniversiteden henüz mezun oldum dediğim gibi. Sinema televizyon mezunuyum ve kısa bir reklam projesinde çalışırken düştüm. Düştüğümden bu yana ne yazık ki çalışamıyorum. Önceleri ayağımın alçıda olması nedeniyle çalışamıyordum fakat şimdi set çalışma ortamları saatlerce ayakta kalmayı gerektiren ortamlar olduğu için çalıştığım takdirde ayağımda kalıcı bir hasar oluşmasından korkuyorum. Bu durum hem ekonomik vaziyetimi, hem psikolojimi, hem de geleceğe dair eğitim planlarımı olumsuz yönde etkiliyor. Yurtdışında kısa süreli garsonluk yapıp para biriktirip buradaki borçlarımı ödeme, yüksek lisans için para biriktirme gibi bir planım vardı mesela. Gitmek için para biriktirecektim. Bütün planlarım, zaten çok da büyük olmayan hayallerim tuz buz oldu ayak meselem yüzünden.

Aramızda ortopedi&travmatoloji, kemik hastalıkları, ayak/ayakbileği üzerinde çalışan hekim, ya da hekim tanıdığı olan var mı?
Varsa durumla ilgili genel yorumunuz nedir, uygulanan bir tedavi sonucunda ayağım eski sağlığına kavuşabilir mi? Bu durum kalıcı bir deformeye neden olur mu?
0
çaykovski
(11.01.18)
o kist alındıktan sonra tekrar oluşabiliyormuş. ama çok rahatsız ediyorsa ameliyat lazımmış. aynı kiste sahip birinden duyduklarım bu. aynı kişide romatizma da var. belki onunla ilgili olabilir. sendeki gibi travma sonucu oluşan birşey değil yani.
0
sutlu nescafe
(11.01.18)
sutlu nescafe:

güvenilir bir hekim önerisi var mı acaba bu kişinin? yer istanbul. gerçekten gördüğüm doktorların umursamazlığından, hassasiyetsizliğinden artık hiçbir hekime kolay kolay güvenemiyorum.
0
🌸çaykovski
(11.01.18)
www.acibadem.com.tr

çok iyi doktordur ma acıbadem pahalı hastanedir. ancak testleri dışarıda yaptırıp hocaya göstermeye gidebilirsiniz
0
oscar
(11.01.18)
geçmiş olsun, benim gibi düşmüşsün muhtemelen. Benim de bileğim dönmüştü. İlk anda hastaneye gittik, ama MR çekmediler röntgen çektiler. ve akut dönemde MRda çok fazla birşey göremeyeceklerini söylediler. Röntgende de kırık olmadığı rahat anlaşılırmış ve kırık olmadığı için mutlak istirahat ve atel önerisiyle yolladılar. Muhtemelen sizde de kırık yoktur, olsa ayırt edebilirlerdi ama bazı burkulmalar kırıktan beter olabiliyor. Ki benimki öyleymiş, kırsan daha kolay iyileşirdi dediler. benim burkulmamda ayağın yan tarafındaki perineal tendon yerinden çıkmıştı, ayağımda başka sorunlarım da olduğu için doktor kesinlikle topuklu ayakkabı giyme, bundan sonra ayağın burkulmaya ve tendonun çıkmaya çok müsait dedi. zaten giymezdim, her yere spor ayakkabı giymek için bahane oldu bana. Doktor bana 1.5 ay sonra mr çekelim demişti, dokudaki ödemin azalması için. mr'da nerdeyse tüm kemiklerde kemik iliği ödemi vardı ve 3 ay kadar belki daha uzun süre aktiviteden kaçındım ve endol adlı antienflamatuar ilacı hirudoid adlı kremi kullandım. üstünden 1 sene geçti, halen diğer sağlam ayağım kadar iyi olduğunu söyleyemem. bazen kemiklerin arasında bastıkça ağrı hissediyorum. Bu sırada bol bol kelle paça, boza, manda yoğurdu, yoğurt, kefir gibi fermente gıdalara abandım. Fermente gıdaların iyi geldiği yazıyor birçok yerde.

Yani özet olarak, muhtemelen sizinki de kırık değildir ama ciddi bir burkulma olabilir. Hangi doktora giderseniz gidin (ki eşimde doktor olduğu için etrafımızda soran, birşeyler öneren bolca doktor vardı) önereceği şeyler aynı zaten, istirahat, yüksekte tutma, buz vs. bir süre de antienflamatuar kullanmanız gerek. Bana iyileşince fizik tedavi önermişleri, gitmeye üşendim, kendim evde yaptım. siz de biraz daha düzelince fizik tedaviye gidin. Kist için de birşey diyemeyeceğim, benim de el bileğimde var, biraz uzun süre bilgisayar kullansam ağrımaya başlıyor, aldırmıyorum çünkü tekrar oluşuyormuş.
0
curukturpkokusu
(11.01.18)
doktor önerim var ama emekli olmuş. şimdi özelde çalışıyor olablir. veya muayenehanede.
diz üzerine uzman.
0
sutlu nescafe
(11.01.18)
(10)

başka bir bölümden mezun olunsa dahi klinik psikoloji master'ı ile psikolog

çaykovski
olmak mümkün mü? ben iletişim fakültesi mezunuyum. çift anadal yapmak için okulumda 3 ve 4cü psikoloji dersleri aldım ama aldığım dersleri çok verimsiz buldum ve koca bir bölümü bitirecek kadar akademik kısmını sevmediğime karar verdim. bu arada ticari bir arzuyla, aman ondan da diplomam olsun gibi
olmak mümkün mü? ben iletişim fakültesi mezunuyum. çift anadal yapmak için okulumda 3 ve 4cü psikoloji dersleri aldım ama aldığım dersleri çok verimsiz buldum ve koca bir bölümü bitirecek kadar akademik kısmını sevmediğime karar verdim. bu arada ticari bir arzuyla, aman ondan da diplomam olsun gibi bir havayla değil de baya baya okumak istediğim, düşündüğüm bir bölüm olduğu için okumuştum.

şimdi mezun oldum. seneler içerisinde asıl alanım olan sinemaya biraz uzaklaştım gibi hissediyorum. bir yandan kişilik özelliklerim ve iletişim, soru sorma, düşünme yeteneğim, kişisel deneyimlerim neticesinde terapistliği kendime çok ama çok uygun görüyorum. yani ne bileyim bir insan benden terapi alsa ben o insana fayda sağlayabilirim diye düşünüyorum. bu düşünceler kabarınca master'da klinik pikoloji arasam mı diye düşündüm ama sorusunu sorduğum bu sorudan çok emin değilim. x bölümden mezun olup klinik psikoloji m.a. yapıldığı takdirde psikolog olmak mümkün mü?
0
çaykovski
(27.12.17)
"Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programına sadece Psikoloji lisans mezunları başvuruları kabul edilmektedir."

Genelde basvuru kosullarinda sadece psikoloji lisans mezunlarinin basvurabilecegi belirtilmistir.

Soruya cevap: hayir, x bölümden mezun olup klinik psikoloji m.a. yapıldığı takdirde psikolog olmak mümkün degil.

Duzeltme: hobareyy'in dedigi meslek yasasina baktim. "Ek Madde 13 – a) Klinik psikolog; psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimi üzerine klinik ortamlarda gerekli pratik uygulamaları içeren klinik psikoloji yüksek lisansı veya diğer lisans eğitimleri üzerine psikoloji veya klinik psikoloji yüksek lisansına ilaveten klinik psikoloji doktorası yapan sağlık meslek mensubudur." varmis yasada. Buna gore yasal engel yok, olabilirsiniz ^^
0
lamira
(27.12.17)
Böyle birşey mümkün değil. Psikoloji lisansı almamış birinin herhangi bir şekilde Psikoloji'nin herhangi bir alt alanında yüksek lisans yaparak kendine "psikolog" demesi sahtekarlıktır.
0
ozgurlukarayan
(27.12.17)
Yüksek + doktora gerekir. Yüksekte hazırlık okuturlar. En az 7 sene okuyarak olabilirsin. Hiçbir devlet okulu almaz ama
0
Cruyff
(27.12.17)
ozgurlukarayan

vallahi sahtekarlık ve etik olmayan ne diye sorarsanız, bir alana hak ettiği kadar ilgi ve alakayı göstermeden, vakıfından köşesinden kös kös not ezberleyip okuyup bir takım title'lara sahip olan insanların yaptığına derim ben. ben bir title peşinde koşmuyorum, baya bir iş olarak terapistlik yapabilir miyim gerekli eğitimleri aldığımda diye araştırıyorum. benim durumumdaki biri ne yaparsa bunu yapabilme hakkına sahip olur diye soruyorum. kimseyi kazıklamak gibi bir niyetim de yok.

ben türkiye'nin en iyi psikoloji bölümlerinden sayısız derse katılım sağladım. kendini beğenmişlik gibi olmasın ama yaptığım okumalar, kendi kendime yaptığım araştırmalarla orada fiziki bir şekilde okuyan pek çok öğrenciden daha ileride olduğumu düşünüyorum. hocalarda bunu farkındaydı, 7 kredilik derslerden a ile geçerdim. onların derslerde kendilerini ite kaka okudukları bir takım basic kaynakları ben kendim keyfi bir şekilde okumuştum zaten. ben asıl bunu sahtekarlık olarak görüyorum. sade ve sadece ''psikoloji okumuş olmak'' title'ına sahip olmak adına zaten reçetesi belli bir şekilde okuyup bitirmek ve bu alanda verimsiz bir şekilde hizmet vermek.

ha, master başvurularında psikoloji okumamışsanız lisansınızda aldığınız başarılı psikoloji derslerini göstermeniz, yazmış olduğunuz akademik makalelerin araştırmaların olup olmaması, akademik olarak bir psikoloji geçmişiniz yoksa bile ne sunabilrsiniz diye bakıyorlar. çok düşük bir oranda da olsa bu tarz öğrenci kabulleri gerçekleşiyor.

ben sorumun cevabını aldım yüksek + doktora ile oluyormuş. ben yurt dışında araştıracağım eğitimi zaten. teşekkürler herkese.
0
🌸çaykovski
(27.12.17)
Yasalar konusuna gelecek olursak da psikologların en mağdur olduğu konu bu zaten. Yasadaki açıklar ve dolayısıyla herkesin "psikolog" kesilmesi. Hepiniz kendinizi aynı şeylerle savunuyorsunuz.
0
ozgurlukarayan
(27.12.17)
" Klinik psikolog; psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimi üzerine..."
0
ozgurlukarayan
(27.12.17)
ozgurlukarayan boş konuşuyorsun, dünyanın en iyi okullarında dahi psikoloji doktorası yapmak için psikoloji lisans bölümünden mezun olmak gerekmiyor. Türkiye'deki yasayla masayla ilgisi yok bunun.

psychology.stanford.edu

Bir örnek. Psikoloji lisans bölümünden mezun biri psikolog olmuyor zaten, seve seve doktora yapmak zorunda.
0
i was made for you
(27.12.17)
doktora yapılmadan psikolog olunmuyoru kim nerden çıkardı gerçekten anlamıyorum. Tüm bunlar hep meslek yasamız olmamasından kaynaklanıyor. Herkes kafasına göre konuşuyor. Psikoloji lisans eğitimi almış biri "psikolog" ünvanını kazanır. Lisans eğitimi yeterli midir? Tabi ki hayır. Psikoloji lisans eğitiminde birçok alt dalı bulunan bir bilimin genel teorik ve pratik bilgisi edinilir. Sonrasında yüksek lisans ve doktora ile ilgi duyulan alan hakkında bilginin mutlaka genişletilmesi gerekir. Kaldı ki bunla birlikte özellikle klinik alanda çalışıyorsanız güncel literatürü takip etmek akademisyen olmasanız da büyük bir önem taşır.

Boş konuşmuyorum, akademik ve pratik deneyimlerime dayanarak insanlara doğru bilgi vermeye çalışıyorum. Son günlerde ortaya çıkan yaşam koçları, kendine psikolog diyen türlü türlü bölümlerden mezun kişilerden sıkılmış olan tüm psikologlar adına konuşuyorum. Ben lisans ve lisanüstü eğitimimi hakkıyla aldım, okullarımı birincilikle bitirdim. Ardından aldığım türlü türlü eğitimler, gittiğim kongereler, yazdığım makaleler varken mesleğime sahip çıkmalıyım diye düşünüyorum.
0
ozgurlukarayan
(28.12.17)
psikoloji lisans + klinik psikoloji yüksek lisans
ya da
lisans+ klinik psikoloji yüksek lisans (bu milyonda bir şans, aşırı iyi olman lazım, çok iyi psikoloji lisans derecesine sahip kişiler bile devleti bırak vakıf klinik psikolojiye giremiyor.) + klinik doktora

tavsiyem ikinci lisans okuman. sinema da çok güzel bölümmüş. ama sinema mezunu biri olarak klinik psikoloji yüksek lisansa girebilme olasılığın inanılmaz düşük.

psikoloji, fazla hırslı insanlar barındıran ve rekabetin çok fazla olduğun bir alan ne yazık ki.
0
pinkpeony
(28.12.17)
yazarken ellerini birakan herif +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(12.01.18)
(5)

Şu adrese nasıl giderim ( yenibosna, nish istanbul )

çaykovski
ölümüne yabancıyım bu coğrafyaya, haritadan da hiç çözemedim. bana bir yol tarif edenin kırk yıl kölesi olurum :/ leventi harmantepe kağıthaneyi merkez alıp anlatabilirsiniz.https://maps.google.com.tr/maps?oe=UTF-8&hl=tr-tr&client=safari&um=1&ie=UTF-8&fb=1&gl=tr&entry=s&sa=X&ftid=0x14caa37cb2392517:
ölümüne yabancıyım bu coğrafyaya, haritadan da hiç çözemedim. bana bir yol tarif edenin kırk yıl kölesi olurum :/ leventi harmantepe kağıthaneyi merkez alıp anlatabilirsiniz.

maps.google.com.tr


Nish İstanbul Residence Çobançeşme Mah. Sanayi Cad. No:44 D Blok K:17 D: 201 Yenibosna , Bahçelievler İstanbul
0
çaykovski
(21.11.16)
Özel araç, toplu taşıma?
0
slayerrr
(22.11.16)
Toplu taşıma :)
0
🌸çaykovski
(22.11.16)
Metrobusle yenibosna koctasin orda in koctasin arka tarafina gec yan yoldan yuru sola don o yolu duuumduz yuru 10 dk falan yol catal olcak 2ye ayrilcak soldan in asagiya sag tarafinda kalcak
0
England
(22.11.16)
Aynen yukarıdaki gibi. Zaten yenibosnada indikten sonra sorarak da bulabilirsin.
0
slayerrr
(22.11.16)
çok ters saçma bir yer. yenibosnadan taksi 5 liraya gider o yüzden gitmek istemez. yürümek de yabancısı için ters gelebilir. erkekseniz yürüyün kadınsanız şirinevlerde inip taksi tutun diyorum.
0
bohr atom modeli
(22.11.16)
(10)

reçetesiz gözlük alabilir miyim

cedex
8 yıl önce almıştım gözlüğüm duruyor. oradan numara bulup reçetesiz numaralı gözlük verirler mi?
8 yıl önce almıştım gözlüğüm duruyor. oradan numara bulup reçetesiz numaralı gözlük verirler mi?
0
cedex
(19.11.16)
Gözlük reçetelerinin geçerlilik süresi var bildiğim kadarıyla. Altı aydı sanırım.
0
alperz
(19.11.16)
katkı filan istemiyorum parayı basıp da alamıyor muyum?
0
🌸cedex
(19.11.16)
Katkı olayını bilmiyorum. Gözlükçünün "altı aydan eski reçetelere cam yapmıyoruz" dediğini hatırlıyorum. Belki de yanlış hatırlıyorumdur. Bence en iyisi Atasun'u falan ara sor.
0
alperz
(19.11.16)
arkadaşın sorusu, gözlük camımı bir şekilde ölçtürüp aynısı tekrar alabilirmiyim

yani gözlükçüler gözlük camını ölçebiliyor mu? soru bu.
0
killerbee
(19.11.16)
Okumadan cevap yazınca böyle oluyormuş demek. Reçete yoksa cam vermezler bence.
0
alperz
(19.11.16)
camın numarası ölçülebilir bir şey.

mahalle arası optikçiler camı okumayı bırak, gidip "bana şu şu numara gözlük yap" desen bile yaparlar. camı okuyup aynısından yap dersen de yaparlar haliyle.

ama atasun matasun gibi marka optikçiler ya illa reçete istiyor, ya da daha önceki gözlüğü atasun'da yaptırmışsanız kendi kaydından bakıp görmek istiyor. kullandığınız gözlük eskimiş, numarasındanda bir şikayetiniz yok, al aynısından yap dersen yapmıyorlar.
0
kibritsuyu
(19.11.16)
no siparisi veriyosun ama receteyi istiyorlar gecerliligi de uc gundur recetenin
0
çaykovski
(19.11.16)
gözlüğü bir alete sokup camların numaralarını görebiliyorlar fakat yeni bir düzenleme var gözlük ve lenslerle ilgili. sigortadan faydalanmayacak olsan bile reçete lazım. yine de optikçilerin el altından iş yaptıkları da oluyor. ben lens almaya gittim geçenlerde, adam reçete olmazsa olmaz falan dedi önce. iyi dedim tam çıkıyordum dükkandan gel abi gel dedi verdi.
0
nrmnm
(19.11.16)
gözlük duruyorsa götürüp bu cam numarasında gözlük istiyorum diyorsun yapıyolar. 4-5 kere yaptım elimde reçete olmadan.
0
nolmus yani
(19.11.16)
Bazi gozlukculerin doktorlarla anlasmasi oluyor. Gozlukcuye gittiginde seni yan binadaki doktora goturuyor bes dakikada olcum yapiliyor, asagiya iniyorsun aliyorsun gozlugu. Doktor parasi da icinde.oluyor.
0
thewizardofearthsea
(19.11.16)
(3)

bir kitabın pdf'ine ulaşmam lazım, nolur yardım ahali!

çaykovski
merhabalar, Gunfighter Nation adlı kitaba ulaşmam gerek online'dan her yolu denedim, google'ı çökerttim yine de bulamadım acaba bu kitabın pdf'ine ulaşabilecek birileri var mıdır? google ın verdiği sonuçlar kitap yorumları hakkında kitap yok hiç :/ belki ben aramasını bilmiyorum, belki aranızda biri
merhabalar, Gunfighter Nation adlı kitaba ulaşmam gerek online'dan her yolu denedim, google'ı çökerttim yine de bulamadım acaba bu kitabın pdf'ine ulaşabilecek birileri var mıdır? google ın verdiği sonuçlar kitap yorumları hakkında kitap yok hiç :/ belki ben aramasını bilmiyorum, belki aranızda biri kitap arşivi bilyiordur neyim diye size danışayım dedim. bulandan allah razı gelsin gerçekten ne büyük bir iyilik yaptığını bilemez.
0
çaykovski
(15.11.16)
ezurl.co
bu mu yeğenim? o değil google'ı nasıl çökerttin 10 saniyede buldum ben :/
0
cekilmis gayfe
(15.11.16)
o site baya fake, indirebildiniz mi ki? :/
0
🌸çaykovski
(15.11.16)
opentrackers.org suradan sirayla bir taramani tavsiye ederim, ben undernet'e baktim, yoktu, geri kalanlara ihtimal vermiyorum
0
friede17
(15.11.16)
(14)

görsel şölenli film

gmzo
şöyle renkleri, sahneleri, ışıkları görsel bir şölen olan film arıyorum.sci-fi olabilir, komedi olabilir, dram olabilir hiç fark etmez. sadece dünyanın sonu geldi temalı filmleri sevmiyorum.
şöyle renkleri, sahneleri, ışıkları görsel bir şölen olan film arıyorum.

sci-fi olabilir, komedi olabilir, dram olabilir hiç fark etmez. sadece dünyanın sonu geldi temalı filmleri sevmiyorum.
0
gmzo
(28.10.16)
The Fall
www.imdb.com

edit: film değil ama bunlara bakmalısın

Baraka
www.imdb.com

Samsara
www.imdb.com
0
bikedigördüm
(28.10.16)
muhteşem gatsby mi ne vardı, ben görsel kısmını filmi değil ama görsel kısmını çok beğenmiştim.
0
mete kudur
(28.10.16)
dünyanın sonu geldi temalı ama çok güzel. :( kingsman secret service
0
klassno
(28.10.16)
bikedigördüm

belgesel de bir film türüdür. kurmaca film değil deseniz daha doğru olacak.

imza: belgesel seven sinema öğrencisi.

film: saawariya, ram leela, bajirao mastani. tüm sanjay leela bhansali filmleri.
0
çaykovski
(28.10.16)
belgeseller de kabulüm tabii ki :)

teşekkürler tüm öneriler için, bakacağım hepsine.

the fall (en sevdiğim filmlerdendir) ve muhteşem gatsby'yi izledim ^^

başka öneriler de gelse, birikse burada ara ara baksam ne güzel olur.
0
🌸gmzo
(28.10.16)
the fall'un yönetmeninin bir filmi daha var, konusu o kadar muhteşem olmasa da görsel şölen klasmanında değerlendirilmeye fazlasıyla müsait; the cell. tabi önce the fall'u izle bence izlemediysen yani.
0
in vino veritas
(28.10.16)
Apocalypse Now (1979)
Sin City (2005)
Blade Runner (1982)
The Cell (2000)
What Dreams May Come (1998)
Ying xiong (2002)
Laurence Anyways (2012)
0
RedGoldGreen
(28.10.16)
muhtemelen çoğunu izlemişsindir ama yine de yazayım :)

youth
inside llewyn davis
grand budapest hotel
lone ranger
interstellar
mad max
sicario
the revenant
zootopia
ratatouille
a most violent year
drive
inherent vice
life of pi
0
format c
(28.10.16)
Mini dizi tavsiye edeyim;

Utopia.
0
yine de şahlanıyor
(28.10.16)
Sueurs(2002)
0
kreatin
(29.10.16)
l'écume des jours
0
reptillia
(29.10.16)
Wes Anderson filmlerinden herhangi biri olabilir. Görseli çok kuvvetli.
0
avokado
(29.10.16)
şölense cevab youth
0
galandar kostumu
(29.10.16)
le tout nouveau testament
0
fragile lady
(29.10.16)
(10)

iPhone SE Ne kadar götürür hala alınır mı?

qazaqwsx
Şöyle bir duyuru açıp size danıştım bugün..https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1134244/hadi-beraber-bana-telefon-alalimBu duyuruda da şunu sormak istedim.. Sanki androidler hep aynı gibi geliyor bana acaba bütçemi zorlayıp iPhone SE alayım mı?iPhone 7 çıkmışken dünün teknolojisine gereksiz para vermek
Şöyle bir duyuru açıp size danıştım bugün..

www.eksiduyuru.com

Bu duyuruda da şunu sormak istedim.. Sanki androidler hep aynı gibi geliyor bana acaba bütçemi zorlayıp iPhone SE alayım mı?

iPhone 7 çıkmışken dünün teknolojisine gereksiz para vermek mi olur yoksa bu ?
0
qazaqwsx
(26.10.16)
Alınır. Dünün teknolojisi diyemeyiz, çünkü 6s'ten tek eksik tarafı 3d-touch olmaması.
Dış tasarımının 5 ve 5s ile aynı olması eski algısı yaratıyor ama gayet güzel telefon.
Ben 5s ten 6s e geçtim ama büyüklüğüne alışamadım hala, se'ye geçmeyi düşünmüyor değilim.
0
battal gemalmaz
(26.10.16)
se kullanıyorum, beni en az 2 sene götürür diye düşünüyorum.

kaldı ki samsungun amiral gemileri dahil hepsinden daha iyi telefon hali hazırda. (samsungun patlayan amiral gemileri asfdasdas)
0
tchuck
(26.10.16)
se kulanıyorum çıktığından beri, şıkır şıkır. ufak, hızlı, şarjı uzun gidiyor.
0
ripolip
(26.10.16)
3 senedir 5S kullaniyorum, ekrani kirdigim vakit haric sikintim olmadi. (Bir de pil ama her seyimi telefondan hallediyorum ben)
en az 1,5 sene daha kullanacagim. Bu guveni veriyor telefon.
Iphone SE daha yeni cikti, goturur en az 3 sene.
0
kuehles blondes
(26.10.16)
samsungla, se'yi kıyaslayanlar masaüstü pcdn yazıyor herhalde.
0
alcapon
(26.10.16)
Hala alınır mı ?

Ben hala 5 kullanıyorum yahu, gayet de yetiyor.

Se dediğiniz cihaz 3d touch olmayan 6s, hatta ekran boyutu 4" olduğu için sarjı 6s den daha iyi.

Alınabilecek en güzel telefon bence. 5 den sonra se ye geçmeyi düşünüyorum bende. 6 ve 7 nin kasası 5 serisinin kasası kadar dayanıklı değil.
0
sabirstone
(26.10.16)
6s alacaktım iyi ki almamışım. ekran boyutuna takık olduğum halde beni götürüyor. al derim.
0
çaykovski
(26.10.16)
bana 4 inç biraz küçük geliyor ama sizin için sorun değilse alınır.
0
qazwsx
(26.10.16)
Merhaba aylar önce size almanız önermiştim ben yurtdışına çıktım ve çift tatlı bir telefon kullanmam gerektiği için satmak durumundayım maalesef eğer hala almadıysanız ve hiçbir sıkıntısı olmayan ikinci el almayı düşünürseniz ben satıyorum www.eksiduyuru.com

Aylar Önce yazmış olduğum yorumdan da anlayacağınız üzere performansından herşeyinden çok memnunum. Apple garantili olmasından ve Çok temiz olmasından dolayı fiyatı bu şekilde belirledim. yoksa internette bunun 50 60 TL düşüğü ithalatçı garantili pek çok telefon var. benimkini düşünmeseniz bile sakın ha diyorum.
0
çaykovski
(07.01.17)
4s'i geçen sene temmuz'a kadar kullandım, 4 seneyi aşmıştı.

hedef se'yi de aynı sürede kullanmak. telefonda halen ios 9 yüklü. uygulamalar "yeni ios yükle" diyene kadar yükleyesim de yok. iphone 4s'te de 5.1.1 yüklüydü. swarm 6 istediği 2013 şubat'a kadar 5.1.1 kaldıydı telefonda.
0
rain when i die
(07.01.17)
(8)

film hatırlamaca (nazi almanyası, hapishane, deney vs. içermekte)

çaykovski
selamlar, şu filmi bir türlü bulamadım:nazi almanyasında, bir hoca asker kılığına girip suçlu olmayan birilerini sorguya çekiyor ve sürekli olarak aynı soruları soruyor bu süreci ses kaydına alıyor ve derste öğrencilerine dinletiyor. filmden geriye hatırladığım, açılış sahnesi olarak bildiğim bir te
selamlar, şu filmi bir türlü bulamadım:
nazi almanyasında, bir hoca asker kılığına girip suçlu olmayan birilerini sorguya çekiyor ve sürekli olarak aynı soruları soruyor bu süreci ses kaydına alıyor ve derste öğrencilerine dinletiyor. filmden geriye hatırladığım, açılış sahnesi olarak bildiğim bir tek bu sahne var. film nedir acaba bilen var mı :/
0
çaykovski
(15.02.16)
Die welle?
0
aynadakiyabanci
(15.02.16)
@aynadakiyabanci değil maalesef :(
0
🌸çaykovski
(15.02.16)
das experiment ?
0
qazaqwsx
(15.02.16)
@qazaqwsx o da değil ://
0
🌸çaykovski
(15.02.16)
Des leben der anderen?
0
siradisi00
(15.02.16)
başkalarının hayatı
0
nuka cola
(15.02.16)
@siradisi00 allah razı olsun senden kardeş ayyy çok mesudum :)))
0
🌸çaykovski
(15.02.16)
ben de das leben der anderen diyeceğim, gerçi tam olarak senin dediğin gibi değildi orada ama bir ihtimal. şu amca var mıydı şu amca: www.tagesspiegel.de

buysa, das leben der anderen.
0
der meister
(15.02.16)
(1)

geçmişte b c alınan dersler hakkında bir soru

çaykovski
selamlar,şimdi geçmişte d, c- falan aldığın dersi tekrar edebiliyorsun gpanı yükseltmek için. peki b-, c+ vs. alıp da memnun olmadığıni yükseltmeki istediğin dersler var diyelim. bunu bir yaz okulunda, başka bir okulda vs. alıp, bu derslerin yerine saydırmak mümkün mü? böyle bir şey olabilir mi?
selamlar,
şimdi geçmişte d, c- falan aldığın dersi tekrar edebiliyorsun gpanı yükseltmek için. peki b-, c+ vs. alıp da memnun olmadığıni yükseltmeki istediğin dersler var diyelim. bunu bir yaz okulunda, başka bir okulda vs. alıp, bu derslerin yerine saydırmak mümkün mü? böyle bir şey olabilir mi?
0
çaykovski
(02.02.16)
yani herhangi bir dersi uygunluğu olduğu sürece kabul ediyorlar, yerine saydırıyorlar zaten. fakat mesela benim 10 kredilik bir dersim var mal gibi c+ mı ne almışım, yani resmen ne kadar iyi alırsam alayım kara leke gibi gpa mı düşürüyor kredisi yüzünden. ben buna denk bir ders alsam başka bir kurumdan ordan aldığım dersi buna sayarlar mı acaba ?
0
🌸çaykovski
(02.02.16)
(8)

Diş teli yüzünden yenilebilecek vegan şeyler

Cursed Chico
Neler olabilir? Bİr sürü kısıtlama var. Bİra badem vs her şeye. Taktıranlar ne yiyordu, farklı yöntemler geliştirebildi mi ne bileyim mesela blendar ya da direk yutmak gibi?Bayağı zorlu bir süreç. Fikir duymak istedim ve tecrübe.
Neler olabilir? Bİr sürü kısıtlama var. Bİra badem vs her şeye. Taktıranlar ne yiyordu, farklı yöntemler geliştirebildi mi ne bileyim mesela blendar ya da direk yutmak gibi?

Bayağı zorlu bir süreç. Fikir duymak istedim ve tecrübe.
0
Cursed Chico
(26.01.16)
Her şeyi yiyordum. Dişinizi ağrıtmadığı sürece neyi istiyorsanız onu yiyin. Yasaklara uygun davranma sürem 3 aydı sonra koptu. Daha sonra farkettim ki ona da gerek yokmuş.
0
anarsika
(26.01.16)
sert şeyler tellerin kırılmasına sebep olabilir diye yemeyin deniyor ama ben kuruyemişlerin falan çoğunu yemiştim. blender ile parçalayıp yiyebilirsiniz ya da badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişlerin sütünü yapabilirsiniz. internette ayrıntılı tarifleri var. direkt yutmak mide için sıkıntı yaratabilir. elmayı falan ısıramadığım için küçük küçük keserek yiyordum ben. teller sıkıldıktan sonra biraz ağrı oluyor çiğnerken o zaman da çorbalar, yumuşak sebze yemekleri yeterli olur diye düşünüyorum. asitli içeceklerden tamamen uzak durmuştum. braketleri dişlere yapıştırdıkları maddeye zarar verebiliyomuş. bi süre sonra alışıyorsunuz zaten, zamanla ağrılar da azalıyor. 1 yıla yakın bir süre taktım ben, hiç tel kırılması gibi bi şey yaşamadım. fırçalama konusunda dikkat etmek lazım tel varken çürük oluşma riski normale göre daha fazla.
0
centrolenidae
(26.01.16)
benim çoğunlukla sadece yanlar ve arkalar ağrıyordu eğer aynıysa tavşan usülü sadece ön dişlerle çiğneyip yutabilirsin.
0
zebragibi
(26.01.16)
Üç yıl taktım. Küçük çocuklar bile senin kadar teli kırmadı demişlerdi. Kuruyemiş, patlamış mısır, cips vs ne zaman yediysem kırıldı acıkcası. Bazen taktığı tel çok ince bazen kalın oluyordu belki buna bağlıdır.
Asitli içecekleri pipetle içmiştim.
Benim için en büyük sorun dışarda yiyebilmek, diş fırçalayabilecek alan bulabilmekti bu yüzden aç kaldım hep.
0
jazzabel
(26.01.16)
koladan sodaya, bademden cevize her şeyi yedim ben de. taktırdıktan sonraki 1-2 ayda hassasiyet olabilir, bir süre sık dişini. sıvı/ yumuşak şeyler tüketmeye çalış. bir de hızlı yeme, yavaş yavaş yemeye dikkat et. ilk zamanlarda ekmeği falan ısıramıyordum ben, elimde küçük parçalar yapıp arka dişlerle yiyebiliyordum. sonra alışıyorsun zaten, varlığını bile unutuyorsun tellerin :)
0
veronica supertramp
(26.01.16)
Misal kola gibi asitli içecekleri pipetle içebilirsin.
0
clones
(26.01.16)
bazen braketler tekli olarak düşebiliyor veya kırılabiliyor. asitli içecekler etkili oluyor bu konuda. ben de her şeyi yiyordum ama her şeyi yemeyi önermiyorum, biraz dikkatli olmak lazım. asitli içecek, sert şeyler falan yememeli.
0
çaykovski
(26.01.16)
ben tel taktıgım zamanlar gerilmekten kaynaklı agrım olmadıgında her seyi yiyordum. elma hariç, elma tellerin arasına aşırı giren ve rahatsız eden bir şey.
onun dısında kart kurt diye ısırmadıktan sonra teller sert yiyeceklere bir problem cıkarmıyor.
0
birtutamkarabiber
(26.01.16)
(3)

kısa film yapmak istiyorum.

chess.is.my.life
telefonumdan bir sürü videoyu birleştirip, güzel geçişler ekleyip, videolara ufak yazılar yazabileceğim windows(8) için bir program arıyorum.
telefonumdan bir sürü videoyu birleştirip, güzel geçişler ekleyip, videolara ufak yazılar yazabileceğim windows(8) için bir program arıyorum.
0
chess.is.my.life
(11.01.16)
madem videolar telefonundan gelecek, o zaman montaj için sana önerim movie maker olur kanka.
0
m murphy
(11.01.16)
premiere
0
çaykovski
(11.01.16)
camtasia studio 8 kullanıyorum ben. web tutorial'ı vs için kullanmaya başladım, sonra baktım ki sadece kayıt değil, video hazırlama tarafında da baya güzel.
0
rygard
(12.01.16)
(6)

Bu müzik hakkında ne düşünüyorsunuz?

kalyanschik
Burada küçük bir Alla Beni Pulla Beni sample'ı var. Muhtemelen bir rap parçası olacak. Fikirleriniz? (Parça Kendimin)https://soundcloud.com/nayablake/alla-beni-pulla-beni-remade
Burada küçük bir Alla Beni Pulla Beni sample'ı var. Muhtemelen bir rap parçası olacak. Fikirleriniz? (Parça Kendimin)

soundcloud.com
0
kalyanschik
(10.01.16)
mükemmel
0
giggs
(10.01.16)
çok çok başarılı :)
hatta bu sözsüz halini bir şekilde kullanmam mümkün olabilir mi? sinema öğrencisiyim de çektiğimiz işlerde yani. kabul edersen de daha ileri gidip işlerimize müzik yapabilir misin diye teklif edicem. böyle çok mu beleşçi oldum bilmiyorum ama sanki kolektif bir şeyler yapmak isteyebilirsin gibi hissettim.
0
çaykovski
(10.01.16)
adımı yazarsanız kabuldür :) yardımcı olurum. yeşiller beklenir.
0
🌸kalyanschik
(10.01.16)
bence de güzel olmuş ama son bölümünde sanki bi kayma var gibi. yani klavye ritmin gerisinden geliyo sanki.
0
himmet dayi
(10.01.16)
buna rap koyma bence ille bir şey koymak istiyorsan tricky/massive attack tarzı trip hop vokal koy, sen ambient bir şey yapmışsın ebonics konuşan rap vokal içine eder.
0
godoşu beklerken
(10.01.16)
teşekkürler :) zaten rap'ten ziyade daha derin ve güçlü erkek vokali şeklinde olacak.
0
🌸kalyanschik
(10.01.16)
(20)

Aşiret Reisi'nin Öz kızı ile Sahte Düğün yapsam Ne olur.?

voyage
Merhaba,Şuanda 5 aylık Hamile ve Babasının durumdan haberi yok. Erkek arkadaşı, Yurt dışına yerleşmiş. Hamile olması nedeniyle artık görüşmek istemiyor.Gerekçe;Eski Erkek arkadaşı, Daha Yaşı 21 olduğu için Evlilik yapmak istemiyor. Sosyal yaşamı ve Okuluna Devam etmek istiyor. Doğulu bir Aşiret ile
Merhaba,

Şuanda 5 aylık Hamile ve Babasının durumdan haberi yok.

Erkek arkadaşı, Yurt dışına yerleşmiş. Hamile olması nedeniyle artık görüşmek istemiyor.

Gerekçe;Eski Erkek arkadaşı, Daha Yaşı 21 olduğu için Evlilik yapmak istemiyor. Sosyal yaşamı ve Okuluna Devam etmek istiyor. Doğulu bir Aşiret ile de Muhatap olmak istemiyor. O yüzden Öğrenimine ingiltere de devam edecekmiş, Türkiye'ye uzun yıllar dönmeyecek ve Bebek ile alakası olmadığını Belirtmiş.

Kızın Bana teklifi şöyle,

-Benimle Evlenerek,Çocuğu Sahiplenmem.
-Evlendikten Sonra Aynı evde yaşamalıyız.
-Düğün Esnasında 10 Milyon Para Toplanacağından bahsediyor.(Ablasının düğününde 8 milyon toplanmış.)
-Paranın Yarısını Bana vereceğinden Bahsediyor.

Şartı şöyle,Evlendikten sonra 10 yıl boşanma olmaması gerekiyormuş.
Aşiret geleneklerine aykırı olduğu için, İkimizi de Yok edebilirlermiş.

10 Yıldan sonra Bir gerekçe buluruz, İkimizde özgürlüğümüze kavuşabileceğimizi söylüyor.

Ancak evlendikten sonra Okul,Çalışma staj gibi Vs. Bahaneler ile Yurt dışında yaşamalıymışız.

Bu şekilde kendi Özgür hayatımıza devam edebileceğimizi söylüyor.

Bizi bulamayacakları...

Her zaman Ziyaret edemeyecekleri bir ülke arıyoruz. Arjantin veya Uruguay üzerinde karara varmak üzereyiz.

Ancak Pasifikteki Küçük Adacıkları da Düşüyoruz. Zira Direkt tarifeli uçak seferleri oralara yok.

Siz Bu konu da Ne düşüyorsunuz.?

Sizce ne yapmalıyız.? Gitmeli miyiz? Kalmalı mıyız.?

Gidersek Hangi Ülkeye Gitmeliyiz.?


Ayrıca Benim durumuma, Gelecek olursak.?

Evlenmeli miyim.?
0
voyage
(10.01.16)
serin hikaye kardeşim.
0
tabanzabonanza
(10.01.16)
dizi senaryosu olarak satsana bunu, bu senaryoya göre siz 10 yıl içinde birbirinize aşık oluyorsunuz onu da söyleyim, hep öyle oluyor.
evlilik sözleşmesi yap
0
niye ama
(10.01.16)
öncelikle hikayene inanmıyorum, ama inanıyor olsaydım vereceğim cevapları vereceğim.

aşık olduğun biri yoksa kesinlikle evlen.

ülke olarak sizin dil yeterliliklerinize bağlı olmakla birlikte, kesinlikle varsa eğer dilini bildiğiniz bir yere yerleşin. ingilizce dünyanın her yerinde geçerli vs safsatalarıyla gitmeyin. tamam belki hayatta kalırsınız, istediğiniz gibi yaşarsınız da ama o ülkede yatırım yapmayı, o 5 milyonu 10 milyon yapmayı planlıyorsanız dil için birkaç yıl öğrenmeyi beklemeyin.

bir de,

bence taşındığınızı iddia edip, oradan bir telefon numarası ayarlayıp kendinize yönlendirmek suretiyle ülkenizde devam edin. en temizi o.


bu arada;

5 aylık hamile kızın hamileliğini herkes anlar. en yakın düğün bile hazırlıklarıyla birkaç ay sürer ve hamile olduğunu anlarlarsa o altınlar vs her şey etkilenir. hayatın bile riske girebilir.
0
prodeq
(10.01.16)
Spora başla.
0
bigbadabum
(10.01.16)
bir asiret dizisinde pasifik'in hafizasi yoktur demislerdi. bahamas'a yerlesin

serin hikaye
0
exlibris
(10.01.16)
Troll gibi duruyor ama cevap vereyim.
Paraya muhtaçsan evlen değilsen hiç girme bu işe.lafta kolay uruguay,arjantin vs... Gümrükten geçtiğin an boşluğa düşeceksin.nerdeyim lan ben modunda olacaksın.
0
steve rogers
(10.01.16)
1) Sen bu gün evlensen çocuk 4 ay sonra doğacak, ulan bu çocuk 4 ayda nasıl oldu diye sormayacak mı aşiret reisi? soracak, diyeceksin ki çocuk benden, adam seni araştıracak 5 ay önce ortalarda yoktun bunu öğrenecek eninde sonunda, olmadı dna testi yaptırtır. sonuçta her şekilde öğrenecek kayınpeder diyorum ben.

2) Gideceksin tabii.
3) afrika falan da olur. fakir ülke ama kaybolması kolay.
4) bilemiyorum altan bilemiyorum.
0
selam
(10.01.16)
Doğru olduğu ön kabulüyle cevabım evlen. Öncesinde sözleşme yap.

Yanlış olabiliteleri, sülale öyle ecik bücük yerlere gitmenize izin vermez. İnandırıcılığı da yok zaten, adı geçen yerlerde ne işi ne okulu allasen..

Bi de boşanmak sülalede kabul görmüyorsa yüz yaşına da gelsen boşanamazsın. Ayrı yaşanır, ayrı kadınlardan erkeğin çocuğu olur hatta kabul de görür ama boşanılmaz
Kadının ayrı hayatı olamaz
Tabi bu hak o sülale ererkeklerine ait olur, damadı deşerler böyle durumda.

Bi de beş aylık 4ayda doğurunca o sülale ahahah bi yanlışlık olmuş demez. Diyeti olur, öyle evlendim işte kabul gören yeterli bi diyet değil.


Sen bana danış bu konuları. Mesela polisiye olayların nasıl ve hangi tiplere üstlendirildiği hukuki olaylarda nasıl davacının senetleri piyasada toplanır falan...
Ben daha güzel senaryo yazarım
0
cecilia
(10.01.16)
çocuğa kim bakıyor? orayı kaçırdım.
0
kaledekiyalnizlik
(10.01.16)
cool story bro
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(10.01.16)
serin hikaye değilmiş gibi cevap veriyorum.

aşiretten bir kızı alıp, aşiret malvarlığının bir kısmıyla beraber yutdışında izinizi kaybettirmenizin fermanı vur emridir. buradaki arkadaş, aile, eski sosyal ortamlar üzerinden ulaştıkları kişileri sıkıştırarak sizi arayacak, buldukları yerde de vuracaklar.

bence evlen o yüzden. üçüncü sayfada şık durursunuz.
0
atesikus
(10.01.16)
zaten 150 bin kazanmamış mıydın, kur bi iş onunla, girişim yap. uğraşma böyle şeylerle.

fddgdfgfd eğlendim yalnız
0
çaykovski
(10.01.16)
ben evleneyim lan o kadınla. 10 sene evli kalırım amk nolcak. 5 milyon ne demek lan. 3 e de tavım.
0
ya ben lan neyse
(10.01.16)
kaç kişi yazdınız bu senaryoyu?
0
tasliyol
(10.01.16)
(bkz: Aşk Yeniden)
biraz orjinal olun bari.

ahanda tam senaryo;
tr.wikipedia.org
0
rhan
(10.01.16)
Ne alakası var.? Söylediğin Diziyi biliyorum. Senaryosu tam bir Fiyasko !!

Bebek dışında, Hiçbir konuda uyuşmuyor bile... Bebek konusu bile uyuşmuyor.
İyi oku hikayeyi !

Babası belirsiz Bebek olayı yüzünden, Tüm yazıdaki Hikaye yi bir diziye bağlamışsın.
0
🌸voyage
(10.01.16)
Troll net. Evlen net.
0
bahtiyar
(11.01.16)
bence aşirete karşı savaş aç, aşiret üyelerini özgürleştir, sonra tüm parayı sana versinler.
0
rygard
(11.01.16)
çocuğa kim bakacak 10 sene? aynı evde kalacaksanız, eşin çocuğa bakacaksa, sen bi odada mal gibi takılacan mı sürekli? yok eşin bi odada çocuğun babası ile takılacaksa, çocuğa sen mi bakacan? bakıcı mı tutulacak?
0
kaledekiyalnizlik
(11.01.16)
bence git durma derim
ayaz hikaye
0
basond
(12.01.16)
(4)

makyajın uykumu getirmesi

çaykovski
neden ötürüdür? eskiden böyle değildi, kalem çekince bir saate gözüm akıyor, uykum geliyor. acaba kimyasaldan ötürü mü, alerjim mi var, bu durum bir tek benim başıma mı geliyor?
neden ötürüdür? eskiden böyle değildi, kalem çekince bir saate gözüm akıyor, uykum geliyor. acaba kimyasaldan ötürü mü, alerjim mi var, bu durum bir tek benim başıma mı geliyor?
0
çaykovski
(10.01.16)
Acaba marka değiştirdiniz mi? Eski kullandığınız markaya ve kaleme geri dönün, aynı şey olmuyorsa alerjidir muhtemelen.
0
afush
(10.01.16)
@ afush neredeyse tüm markalarda başıma geldi :/
0
🌸çaykovski
(10.01.16)
Eğer bir değişim olmamışsa hayatınızın genel gidişatına bakın isterseniz.
Bundan 5 sene kadar önce üniversite son sınıf tezi yazarken benzer bir durum benim de başıma gelmişti. Normalde gayet rahat kullandığım makyaj malzemeleri gözlerimi akıtıp şişirip aynı sizin gibi uykumu getirmeye başlamıştı.
O zaman 3-4 ay kadar sadece maskara sürüp çıkıyordum, kalem ve bazı farlarımı kullanamıyordum. Mezun oldum, eve döndüm, aylar sonra aynı makyaj malzemelerini tıkıştırdığım yerden bulup çıkardım, kullandım, sorun olmadı.
Belki sizde de benzer bir durum vardır.
0
afush
(10.01.16)
Benim de oyle. Rimelden oluyodur diye rimelimi degistirdim bi sure iyiydi bu siralar ayni rimele devam etmeme ragmen yine oluyor. Lensten olabilir diye dusunuyordum lens takmadan makyaj yapinca da oluyor. 1 yildir ayni markayi kullanıyorum eye linerda bazen gun boyu gozlerimi kapatmak istiyorum bazen de bir sey olmuyor. Makyaji sildikten sonra da devam ediyor eger uzun sure makyajli kalmissam. Goz kurulugundan da olabilir. Cok etken var hangisinden kaynaklandigini bulmak zor.
0
passive aggressive
(10.01.16)
(13)

yönetmenlerin takıntılı olduğu oyuncular?

anti-kahraman
hani yavuz turgul şener şen gibi. başka kimler var. özellikle avrupa ve amerika sinemasında
hani yavuz turgul şener şen gibi. başka kimler var. özellikle avrupa ve amerika sinemasında
0
anti-kahraman
(07.01.16)
fotrsapka
(07.01.16)
wes anderson - Bill Murray, owen wilson
0
çaykovski
(07.01.16)
Xaiver Dolan- Anne Dorval, Suzanne Clement
Judd Apatow'un ekibi var, James Franco, Seth Rogen vs..

Bir de aklıma gelen Memduh Ün-Fatma Girik ikilisi var ama onlar normalde de birliktelerdi zaten.
0
buff
(07.01.16)
coen brothers - steve buscemi, john Goodman, frances mcdormand
0
king lizard
(07.01.16)
tim burton johnny depp
0
elorelia
(07.01.16)
Elbette Martin Scorsese - Robert De Niro
0
cymbelina
(07.01.16)
Woody Allen- Diana Keaton, Scarlet Johanson
Paul Auster - Harvey Keitel(Kendisi de yönetmen sonuçta, bir film çekti ama senaryosunu yazdığı diğer filmlerde de aynı oyuncu var.)
0
kalemdefter
(07.01.16)
Ferzan özpetek-stefano accorsi, serra yılmaz
0
aquarium
(07.01.16)
martin scorsese - leonardo dicaprio
0
baal
(07.01.16)
çağan ırmak- şerif sezer
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.01.16)
Tarantino- samuel jackson
0
hatsatse
(08.01.16)
almodovar - penelope cruz
0
amelie poulain
(08.01.16)
lars von trier -> Charlotte Gainsbourg-
Stellan Skarsgård
0
ripolip
(08.01.16)
(5)

cast ajansı

indescribable
dandik olduğnu nasıl anlarız?türkiye-cast diye birisi aradı seçildiniz dedi şu otelde şu saatte olun dediler, şık gelin dediler. başvurmuştum da zaten.emin olamadım napmalı?
dandik olduğnu nasıl anlarız?

türkiye-cast diye birisi aradı seçildiniz dedi şu otelde şu saatte olun dediler, şık gelin dediler. başvurmuştum da zaten.

emin olamadım napmalı?
0
indescribable
(07.01.16)
scars dont fade
(07.01.16)
genel olarak hepsi para tuzağı.
ama dandiklik kriterlerinden biri yaptığı işleri kontrol edebilirsin.

gidiceksin, fotograflarını çekelim diyecekler. sözleşmeye gelecek laf, 1 yıllık mı x yıllık mı olsun diyecekler.
faturayı önüne koyacaklar.

100 kişiden 3-4 kişi projelere yönlendirilecek.

bu konuda bir isteğin, arzun, yeteneğin olduğunu düşünüyorsan iyi bir yer ile çalışmak her zaman iyidir.
0
qxgviper
(07.01.16)
Türkiyede en iyi beş on tane ajans var bunlardan biri değilse gitmenin hiçbir anlamı olmayacaktır. Yıllardır bu işi yapanlar gayesökmen, neşeerberk, rendaguner, harikauygur gibi isimler yani aramada en üstte çıkanlar yeni olan ve işi iyi yapanlar içinse daha çok isim çıkarmaları ve kayda değer olup olmadıklarına zaman içinde bakmak gerekir instagramda oyuncular menajer veya ajanslarını profillerine yazıyorlar genelde oradan yakalamanı tavsiye ederim ya da modeller.
0
rhoda
(07.01.16)
oyuncu olmak istiyorsan, "ekranda görüneyim sadece, bir reklamda oynasam yeter bana, kısmetse olur'da işte benim stilim'de yarışmacı olurum, kendi çapımda ünlü olurum hiçbir şey yapamadan" gibi şeyler demiyorsan oyunculuk eğitimi al.

tiyatroların bir kısmında var bu eğitim. tabi ücret karşılığında alıyorsun eğitimi. oyunculuk tekniklerinden en azından birini öğrenmeden bir yere gelmen çok zor. bu teknikleri anlatan kitaplardan faydalan eğer eğitim imkanın yoksa da. o bile bir fark yaratır.

çok güzelsindir, çok yakışıklısındır ama işte sadece o kadardır. oyuncu yapmaz ekranda görünmek seni. o yüzden eğitim al. :)

ajansın dandikliğini çalıştıkları kişilerden, çalışma prensiplerinden anlarsın.
0
whimsical
(07.01.16)
bunlardan çok leş bi tanesine fotoğrafçı olarak çalışmaya başladım. iki saat olmadan terkettim ortamı. midem bulandı. önce baktım cast ajansı böyle mi olur amk dolandırıcı şirket gibi dedim, sonra baktım oyunculara 'gönder gitsin' 'salla' gibi şeyler söylenmeye başlandı, çalışan herifin telefonda leş bir muhabettine tanık oldum falan. anladım ki adam sikiyor bunlar. ha sikilen adamlar da çok afedersin sikilmelik adamlar. şu heriflere güvenip 50 lira 100 lira kayıt parası verip fotoğraf çektiren adamın aklına tüküreyim. hadi ben çaresizce iş arıyordum, durumum sıkışıktı, iş görüşmesi 5dk sürünce neyin ne olduğunu da anlamamıştım ama senin ben aklına tüküreyim ünlü olma heveslisi gariban. bu bahsettiğim olay kadıköyün göbeğinde gerçekleşiyor bu arada.

demem o ki, gidin bir nasılmış, insanlar nasıl bakın. kendiniz bir değerlendirme yapın tamamen kendi gözleminizce, mekan, insanların tavırları, onların portfolyoları, ne yapmışlar ne etmişler vs. bunları değerlendirin, ona göre hareket edin. öyle havadan parayı verip fotoğraf çektirmeyin. çoğu tuzak. leş leş herifler umut tacirliği yapıyorlar sadece.
0
çaykovski
(07.01.16)
(41)

börekli duyuru gitti mi ya?

dedim dedim de kime dedim
börek adam ve kadının ihtiras dolu hayatı? o kadar da yazdı millet bari siliyorum diye mesaj atsaydın herkese.. olmadı :(kaçıranlar için özet : kadın ve erkek kahvaltıya giderler.. erkek 2 kişilik serpme kahvaltı söyler.. kadın ve erkek herşeyi siler süpürür sonradan bir adet su böreği gelir.. kadın
börek adam ve kadının ihtiras dolu hayatı? o kadar da yazdı millet bari siliyorum diye mesaj atsaydın herkese.. olmadı :(

kaçıranlar için özet :
kadın ve erkek kahvaltıya giderler.. erkek 2 kişilik serpme kahvaltı söyler.. kadın ve erkek herşeyi siler süpürür sonradan bir adet su böreği gelir.. kadın yiğit erkeğin avı ilk önce dişisi ile paylaşacağını düşünerek kendini naza çeker ve böreğe hamle yapmaz.. bu arada erkek bir Şansölye edası ile böreği tabağına alır kokuta kokuta keyfine göre gerek büyük gerek küçük dilimlerle bi porsiyon böreği gömer.. kadın bu duruma çok içerlenir çünkü o da börek yemek ister.. bunun üstüne kadın çay ister misin diye sorar erkek de doğal olarak tabi diye cevaplar.. kadın buna da içerlenir çünkü kendi çay içer misin diye karşı tarafa sorduğunda, aslında çayın kendisine dökülmesini beklemektedir. karnı tok gözü pek keyif çayını potansiyel sevgili adayının elinden de içmiş erkek kadın tarafından ertesi gün 'bence görüşmeyelim' temalı mesaj alınca şok olur.. kadın bu durumu duyuruya yazar ve yaklaşık 67 cevap ile durum tartışılır.. sonra kadın duyuruyu siler ve bu duyuru açılır..
0
dedim dedim de kime dedim
(14.12.15)
gitmiş :(
0
devilred
(14.12.15)
son durum nedir, bilgisi olan var mı?
0
Absinthe75c
(14.12.15)
börek gitti adam doydu kadın üzgün ;(
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(14.12.15)
neli börekti acaba?
0
basond
(14.12.15)
ya börek demeyin artık fena oluyorum :(
0
sta
(14.12.15)
bence onun dana pirzolaya ihtiyacı vardı. gitmeyeydi iyiydi.
0
anonymice
(14.12.15)
borekli cayli duyuru mu?

borek konusunda ben de kirginim...
0
exlibris
(14.12.15)
@sour o dediklerini bende sordum iki kişilik serpme kahvaltı azıcık olmaz da börek neden tek parça geldi anlayamadık?

ya bebe tek kişilik söyledi yada madonun bir oyunu ile karşı karşıyayız arkadaşlar.
0
basond
(14.12.15)
sonra nolmus evlenmisler mi?
0
exlibris
(14.12.15)
serpme kahvaltı zaten ortaya tek gelmez mi? yani iki kişilik serpme zaten masaya sığmaz.. hadi iki kişilik dedin adam hepsinden biraz daha koydu aynı kaselere yaptı sana iki kişilik.. bence başka bi garson uzaktan baktı lan dedi bu serpme kahvaltının böreği eksik getirdi bi tane börek.. masada bi dünya şey var sonuçta.. adam da lan bu benim payıma düşen börek zaten hemen getirirler bi tane daha hatuna dedi ve yumuldu böreğe.. üstüne hatun çay ister misin diye sorunca adam dört köşe oldu tabi ikinci böreğin logistiğini takip etmeyi unuttu..

bence olay böyle gelişti.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(14.12.15)
genç madocular rahatsız...
0
basond
(14.12.15)
o duyuruya cevap olarak da birisi "serpme kahvaltiyla doymayan kiz da ilk kez goruyorum" yazmisti. iste bu konunun ana fikriydi. bu arada mado'nun iki kisiye bir borek getirmesi de, thy'nin ucak kahvaltilarinda bir zeytin eksik vererek milyor dolarlarca kar yapmasi geyigini getirdi aklima.

borek onemli...
0
exlibris
(14.12.15)
bir börek uğruna ya rab ne ilişkiler bitiyor...
0
basond
(14.12.15)
Konuyu bilmiyorum ama yaklaşık 1,5 saat önce börek yedim ve hala yiyebilirim. Canım çekmediği için şanslıyım galiba.

Ha şu tek sigara böreğini adam yemiş, kız bozulmuş. O duyuru muydu?
0
otonom
(14.12.15)
kaçıranlar için özet geçtim.. yukarıda..
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(14.12.15)
börek ne böreğiydi diye soran arkadaşlara hatırlatma, su böreğiydi.
0
noluyo yaa
(14.12.15)
Hacılar çay meselesini es geçiyorsunuz
Çay önemli
0
all girls dream
(14.12.15)
ya ben niye kaçırıyorum böyle şeyleri ya..

işsizken her şeyden haberim oluyordu, şimdi bütün eğlenceyi kaçırıyorum
0
neferkitty
(14.12.15)
börek.avi

bu arada efsane güzel börek yaparım.
0
[silinmiş]
(14.12.15)
@nefer çok pis geyiği kaçırdın.

edit:duyuru sahibi kısmen haklıydı bizimkisi goygoy
0
basond
(14.12.15)
bir de duyuruya herkes cevap olarak okuz bu adam kosarak uzaklas yazmisti. bence cevaplara gore kiz ruh okuzunu bulmustu. evlenmeliydiler. neyse kismet degilmis.
0
exlibris
(14.12.15)
@basond biriniz de çıkıp caps almamış insafsızlar
0
neferkitty
(14.12.15)
Bi gün bakmıyoruz goygoyu kaçırmışız be kamil.
Kıssadan hisse insanın gözü aç olmasın.
0
bigbadabum
(14.12.15)
@nefer her şey çok hızlı oldu göz açıp kapanıncaya kadar çaylar çekilmiş düello yapılmış filmin kötü karakteri midesinden böreklenmiş şekilde peynirler içinde yerde yatıyordu.
0
basond
(14.12.15)
adam son bardak çayı da mı içmiş şerefsiz. ilişkinin bütün libodosunu silip süpürmüş bi börek bi çay. kadın kadınlığını bilse evde kendi yapardı böööreği, adamı davet eder, elleriyle dökerdi çayı. ne ihtiras, ne akıl oyunları dönmüş kahvaltıda. 1,5 saatlik türk dizisi gibiymiş, uzun bakışmalı, imalı, demli...
0
hasmetizm 2046
(15.12.15)
bir filmde babası kızına , adamın yemek yemesine bakabiliyorsan onunla evlenebilirsin demişti. bu repliği nedense unutmam :)
adama tabii ki güle güle denir. bu kadar da öküz olmayın. kendinize börekler açabilen hatunu bulun, evinizde mutlu olun.
0
naturelist
(15.12.15)
börekteymiş keramet hacı. ben de börekli soru-duyuru açacağım bi ara :D
0
buffy de vampir sayılır
(15.12.15)
Abi hep kaçırıyorum böyle şeyleri ya :(

Cevap: evet sanırım gitmiş, bulamıyorum.
0
sevgikusunkanadinda
(15.12.15)
Tam da ben yazacaktım silinmiş, adam cimri bir kere madonun tek kişilik köy kahvaltıdından söylemiş haliyle bir tane su böreği gelmiş gerçi o kahvaltı 2 kişiye yeter gibi ama 2 kişinin de iştahı yerinde gibi, orda bir de minik gözlememiş bir şey olacak onu da kız yeseydi keşke .
Adam nezaketsiz ve kaba
Kız pasif ve piremses ayrıca daha adamı tanımdan bu adamla evlenilir mi kafasında olduğu için de Kezban
Etiketlememi yaptım içim rahat eyyorlamam bu kadar
Ayrıca kız adamdan hoşlanmamış ama adamın da benden hoşlanmadın mu nasıl olur dediğini sanmıyorum
0
limoncello
(15.12.15)
bence kız haklıydı ya. büyütmüş olayı falan dediler de, zaten küçük meselelerden büyük sorunlar çıkar. bi böreğin lafını yapmışsa adam cimri+düşüncesizdir bence.
0
buffy de vampir sayılır
(15.12.15)
bence burdaki kimse istanbuldaki işletmecilerin serpme kahvaltısını bilmiyor. iki kişiyi değil bir kişiyi doyurmaz o arkadaşlar.
kaldı ki nezaket gereği paylaşırsın önüne geleni, ister upcoming sevgilin olsun ister masadaki bir yabancı. o hayır dese dahi sorman gerekir, bizde böyle öğretilir. kız serzenişinde her türlü haklı ama yine de sözlükteki her boku eleştirmeye yer arayan linçci işsizlere özelini paylaşıp akıl danışmış olduğu için bi salaklığı da mevcut tabiki.
0
çaykovski
(15.12.15)
çay konusunda aceminick e ben de kırgınım :( ne vardı o kadar büyütecek.

ama börek konusunda haklı. till the end.
0
buffy de vampir sayılır
(15.12.15)
@çaykovski, bizin geçen beşiktaşta 3 kişi doyduk yav bi serpme kahvaltıylan :(

yanına sucuk ve pişi söyledik gerçi de, zeytinin yarısı, nutellanın %90'ı tereyağının %90'ı vs falan hep kaldı.
0
noluyo yaa
(15.12.15)
kızı gömmeye gerek yok.

ilk kez yemeğe gidiyorsun, karşındakinin huyunu suyunu bilmiyorsun, o halde böreği önce karşı tarafa teklif edeceksin, kız yemiyorsa rahat rahat yiyeceksin.

çay olayında kız ne kadar abartılıysa, börekte o kadar haklıydı.
0
wilhelmwasmuss
(15.12.15)
Adam kızı kaçırmak için öyle davranmış, kız bildiğin kezban amk o kadar börek meraklısıysan bi tane daha iste parasıyla değil mi adamı mı dövüyorlar bir taneden fazla isteyince.
0
angelus
(15.12.15)
Aileden sorumlu bakan boşuna dememiş kadın börek yapmayı bilmiyorsa o evlilik dagilmaya mahkumdur diye
0
all girls dream
(15.12.15)
-----ISPANAKLI KOL BÖREĞİ TARİFİ------

Malzemeler:

5 adet yufka
İç sosu:

1 su bardağı süt
Yarım su bardağı sıvı yağ
1 yumurta
İç harcı:

Yarım kilo ıspanak
2 adet kuru soğan
1 tatlı kaşığı salça
Baharatlar
Tuz
Üzeri için:

1 yumurta

İç sos için malzemeleri karıştıralım.
İç harç için, kuru soğanı kavuralım yıkanmış ve saplarından ayrılan ıspanak yapraklarını doğrayıp tavaya ekleyelim .Salça, tuz ve baharatları da ilave edip 10 dakika kavuralım .Ocaktan alalım.
Bir yufkayı tezgaha serelim üzerine iç sos gezdirelim sonra uzunlamasına iç harçtan yayayım rulo gibi sarıp tepsiye dizelim .Diğer yufkalar için de aynı işlemi yapıp dolayarak dizelim. Üzerine yumurta sürüp kızarana kadar 200 derecede pişirelim.
Afiyet olsun.
0
neferkitty
(15.12.15)
@neferkitty
olay su böreği..
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(15.12.15)
adam kadını dehlemek istemiş çok net.
0
teritori
(15.12.15)
Neferkitty; Bi gün yap da yiyelim. Gerçi fırının ocağın falan da yok her gün pizza yemekten göbek yaptık.
0
angelus
(15.12.15)
sesli de gulemiyorum ofisteyim :( ben de kacirmisim ya, bari bunu silmeyin, aksam bi daha okurum.
0
jimicik
(15.12.15)
(10)

saree seçiminde yardım

çaykovski
selamlar. öncelikle çoğunuza ıyk kıyk gelecek, yadırgayacaksınız belki. ama ben seviyorum o yüzden benim gözümden bakıp bana yardımcı olmaya çalışın.şu dört parça saree den ikisini alacağım hangi iki?1 https://www.rmkv.com/product/printed-casuals6451-280652 https://www.rmkv.com/product/printed-casua
selamlar. öncelikle çoğunuza ıyk kıyk gelecek, yadırgayacaksınız belki. ama ben seviyorum o yüzden benim gözümden bakıp bana yardımcı olmaya çalışın.

şu dört parça saree den ikisini alacağım hangi iki?

1 www.rmkv.com
2 www.rmkv.com
3 www.rmkv.com
4 www.rmkv.com

ilk ikisine yakınlaştırınca kırmızı çıkıyor, cart renkler çıkıyor ama yakınlaştırmadanki rengi geçerli. kestane rengi yani öyle cart değil.
0
çaykovski
(28.11.15)
2>1

diğerleri toptan çirkin.
0
devilred
(28.11.15)
Ben de ilkini beğendim.
0
aychovsky
(28.11.15)
1. disindakilerin hic sansi yok
0
mula
(28.11.15)
bence 4
0
manuel mandalina
(28.11.15)
ben 3te neredeyse kararliydum kimae yazmamis :/
0
🌸çaykovski
(28.11.15)
mobilde duzeltemedim ve yanlislikla gönderdim, pardon :/
0
🌸çaykovski
(28.11.15)
3 klasik, o da hoş.
0
manuel mandalina
(28.11.15)
Iym mıyk değil, kıyafetler şahane. Kadınlar dahil, 1-2 ve 4 güzel. Sadeliği tercih ediyorsan 1 ya da 2, biraz gösterişli olsun diyorsan 4 diyorum.
0
harvey
(28.11.15)
1 olmadı da diyelim ki 2 oldu. O da olumlu.
0
nawar
(28.11.15)
çok desenli olmasına rağmen yakınlaştırınca en hoş duranı 4 gibi geldi bana. 2nin kenarındaki işlemeyi beğenmedim çok, 1in kenarındaki daha sade ve hoş duruyor. 3e nedense tam ısınamadım, tam bir neden veremeyeceğim.
Sonuç olarak bence 1 ve 4.
0
nimberjack
(28.11.15)
(15)

Six Feet Under sizin üzerinizde nasıl etkiler bıraktı?

apartman teyze
Az önce dizi finalini izledim. Hüngür hüngür ağlattı son 3 bölümü. Hayatımda ölüm, yaşam, kaybetme korkusu hakkında düşünüp düşünmediğim her şeyi doldurdu beynime. Çok çok çok farklı ne desem az kalacak tanımlayamayacak bir dizi.Bir sürü şeyi sorgulamama neden oldu. Abime bişey olursa nasıl yaşarım?
Az önce dizi finalini izledim. Hüngür hüngür ağlattı son 3 bölümü. Hayatımda ölüm, yaşam, kaybetme korkusu hakkında düşünüp düşünmediğim her şeyi doldurdu beynime. Çok çok çok farklı ne desem az kalacak tanımlayamayacak bir dizi.

Bir sürü şeyi sorgulamama neden oldu. Abime bişey olursa nasıl yaşarım? Babama bişey olursa ne yaparım? Birinin ölümü ardından insan ne kadar sürede toparlanabilir? En son kimin ölümüne içten ve uzun uzun üzüldüm? En büyük kaybım neydi şimdiye kadar? Hayatım boyunca kaç sevdiğimin ölümünü görücem? Ben öldüğümde insanlar ne düşünecekler vs vs sayısız soru ve kurgu canlandı zihnimde. 11 yaşımdan beri bir yakınımı kaybetmedim. Bu yaşıma gelene kadar da kimsem eksik değildi ailemde. İnanılmaz korkular doldu içime. Çok ağır geldi bana. Yazıp içimi dökmek istedim.

Diziyi izleyenler beni az çok anlıyordur sanırım. Ölümü bu kadar iyi anlatan bu kadar derinden etkileyen başka bir dizi izlememiştim. Şok gibi bişeydeyim ya da acayip üzgünüm bilemiyorum. Finalde Sia - breathe me çaldı. Aylardır depresyonuma eşlik eden bir şarkıydı zaten. İlk notaları duyunca ay ben bir ağla bir ağla :)

Beyleyken beyle. Bana etkileri falanı. Size neler etti bu dizi?
0
apartman teyze
(19.07.15)
ilk 3 sezonu 10 günde, sonraki sezonları 3 ayda izlemiş biri olarak kıyamadım bitirmeye. son bölümü 3 saatte falan izlemiştim bitmesin diye. neyse tamamlanmış hissetmiştim ben son bölümü izledikten sonra. karakterleri o kadar benimsetti ki çünkü birinin dahi ölümünü görmesem eksik olurdu. ölümün o kadar da korkutucu bir şey olmadığını anlatmıştı bana. geride kalanlar da acıya bir süre sonra duyarsızlaşmaya başlıyor. ölmeden bunu defalarca görmek zevkliydi.

sia bebeğim başka zaten. dizi için yapmış o şarkıyı.
0
ufukcel
(20.07.15)
bana deseler hayatın boyunca sadece 1 diziyi dönüp dönüp izliyceksin seçiceğim dizi six feet under olur ama ağır depresyon sebebi...en son izlemeye başladığım da 2. sezonun ortasında bıraktım...beni iyi etkilemiyo hele ki ölüm hayatınızın belli bi yerinde varsa gerçekten iyi değil... ölümü önemsizleştirdiğine çok inanmıyorum zaten nate bütün dizi boyunca bunun kolay bişey olmadığını bize defalarca anlatıyor...ölümün kalan için ne kadar acı verici ne kadar yalnızlığa ittiğini görüyoruz...

ben sonunu hiç beğenmemiştim ilk izlediğim de (hala da beğenmiyorum) bence bitirmek için bitirmişler...herkesin ölümünü görmeye felan gerek yoktu...dizide sadece o büyük bir hayal kırıklığıydı benim için...ama bazen şu sahneyi izler hala iç çekerim www.youtube.com
0
gkhT
(20.07.15)
bence kime ne olduğunu hiç göstermediler. ölüm sahneleri Claire'in hayaliydi. en son kendini öldürdü 102 yaşında :))

ben orayı değil de son bölümde herkesin yakınlaşmasını herkesin hayatını düzene koymuş gibi görünmesini yadırgadım, dizideki tek gerçek dışı şeydi sanki. ama bi finalde de en yapılabiliri bu diye düşünmüşlerdir sanki.

bir deeee bak bu aklıma geldikçe gülüyorum. orospu skyler diye ortalığı yıktı BB hayranları, kimse orospu brenda'dan bahsetmiyo çok üzülüyorum :)
0
🌸apartman teyze
(20.07.15)
ölümleri gerçek veya değil yine de insanların zihninde soru işareti bırakcaklarına direk bir görsel yüklediler...o yüzden hoş değil...

brenda konusuna gelicek olursak brenda'ya direk orospu demek biraz zor oluyor...garip derin bi karakter kendisi...skyler gibi ev hanımı formatında değil pek :) harcaması zor :)
0
gkhT
(20.07.15)
brenda bence defalarca aynı boku yiyip defalarca özür dileyip defalarca aynı boku tekrar yiyen manyağın tekiydi. pis :(
0
🌸apartman teyze
(20.07.15)
teyze valla bana büyük kötülük ettin açıp izliyorum ilk bölümü allah kahretsin...
0
gkhT
(20.07.15)
ahahaha :) afiyet olsun :)
0
🌸apartman teyze
(20.07.15)
yayınlandığı tarihlerde izlemiştim seneler önce.Şuan hiçbirşey hatırlamıyorum
0
betfair
(20.07.15)
annenin ölümü çok etkilemişti beni. çünkü belki hevesle, isteyerek, görmedik ama hatta gülümseyerek gitti belki. odanın bir ucunda eşi bir ucunda oğlu onu beklerken.

bir de herkes son bölümlere odaklanır ama 3. sezon finali çok etkilemişti beni. kürtaj ve bebek mevzu. o tamamen claire'in hayalindeki bir olaydı ama etkileyiciydi bence ki kürtaj karşıtı bir tavrım yok ama öküz gibi oturmuştu, ona iyi bakacağım sen de benim kızıma iyi bak demesi
0
misericord
(21.07.15)
six feet under hakkında yazılanları okudukça diziye haksızlık ettiğimi düşünüyorum içten içe. haksızlık ettiğim kesin aslında. ilk 5 bölümünü izleyip bırakmıştım diziyi. oysa ki ilk bölümün son sahnesi muhteşemdi. ama devamını getiremedim. en büyük sebebi de her bölüm farklı bir konuyu ele alması. bu tarz ilerleyen dizileri sevemiyorum ben. tamam genel bir konu var belki ama nebileyim devam edemedim işte. her yerde okuyorum "final bölümü şöyle iyiydi, böyle ağlattı bilmem ne". işte o zaman diyeceğinizi tahmin ettiğim "lan ne biçim adamsın, sfu bırakılır mı hiç hayvan herif" gibi şeyleri ben söylüyorum kendi kendime. belki de yanlış zamanda izlemeye başlamışımdır bilemiyorum. ama hazır olduğum zaman sıfırdan izleyeceğim. söz.
0
lionel andres
(21.07.15)
Dizi her bölüm farklı bir konuyu ele almıyor, konu hep aynı. Konu hep aile, ilişkiler, çatışmalar, arzular, korkular, tabular, yaşam, ölüm. Bunlar cenaze işleriyle uğraştıklarından o cenazelerin karakterler üzerinde etkileri olabiliyor, yani ölüm dizide karakterleri etkileyebilen bir araç olarak kullanılıyor. Ölen kişilere odaklanılan bir dizi değil, odakta hep aile var.
0
whimsical
(21.07.15)
ya ben çok çabalamıştım ama birinci bölümü bitiremeden kapattım.

bir fanatiğin beni yola getirmesini bekliyorung.
0
çaykovski
(21.07.15)
çok fazla abartıldığını düşünüyorum, o yüzden hayal kırıklığı fazlaydı. evet hayat ile ilgili güzel fikirler veriyordu ölümler üzerinden fakat kaliteli bir dizi zaten bunu yapmalı. seyirciye hayatı sorgulatacak, şok içinde bırakacak pek bir sahnesi olmadı.
0
gadasiz
(21.07.15)
hayatımı birebir etkiledi. ve onun üzerine hiçbir diziyi çıkaramadım, çıkaramayacağım da.

(bkz: six feet under'ın final bölümünün son 10 dakikası) ben açmıştım bu başlığı misal.

insani ilişkilerimi etkileyen yegane şeylerden biriydi sfu.

ÇOK AĞIR SPOILER, İZLEMEYEN OKUMASIN
ÇOK AĞIR SPOILER, İZLEMEYEN OKUMASIN
---spoiler---
nate'in lisa'yı gömmesi
nate'ın ölümü ve kurt cobain sahnesi (ecotone)
david'in kaçırılması ve darp edilmesi
ruth'un hap niyetine extacy kullanması
nathenial fisher'ın kumar masası sahneleri
ve daha sayamayacağım yüzlerce sahne...

ÇOK AĞIR SPOILER, İZLEMEYEN OKUMASIN
ÇOK AĞIR SPOILER, İZLEMEYEN OKUMASIN

dizi olarak görmüyorum artık sfu'yu. o bambaşka bir noktada. final bölümünün son 10 dakikası erkek halimle oturup ağladım. daha ötesi yok. her açıtağımda da artık o denli ağlamasam da gözlerim dolar, hatta yaşlar hafiften süzülür.

ailem gibi onlar. başka türlü görmüyorum.
0
mermize
(21.07.15)
Hayatıma girmiş dizilerden biridir, dizi final yaptıktan sonra tüm sezonları üstüste kısa zamanda izlemiştim, o sıralarda herkes her an ölebilirmiş gibi geliyordu, ölümün çok yakın olduğunu ve hayatın bir parçası olduğunu hatırlatıyordu sürekli ve sanırım gerçekten de sandığımızdan daha başa çıkılabilir bir durum olduğunu. Sonrasında da her rastladığımda izledim, özlediğim arkadaşlarım hatta ailem gibi andım herkesi diziden uzak kaldıkça.

Bundan sonra yazacaklarım SPOILER içerir.

Diziyi, karakterleri çok severim ama finalini hiç bir zaman beğenmedim, bana da zorlama geldi sanırım. Brenda arıza bir karakter olabilir ama kendisini çok severim, hiç kabullenemedim Nate'in onu aldatmasını ve ölüm şeklini!

Bir de şimdi düşününce ölen insanlar hep daha sempatik oluyordu sanki, sıkıcı Lisa öldükten sonra bambaşka bir mizah duygusu kazanmıştı, Nathaniel Troy'u hiç canlı görmedik, kendisi de çok eğlenceli bir kişiydi, belki yaşarken o kadar eğlenceli olamayabilir. Ölenlerin arkalarında sır bırakmaları çok etkileyici gelmişti bana, Lisa'nın eniştesiyle ilişkisi, Nathaniel Troy'un kendine ait odası ve Nate'in o odada neler olmuş olabileceğini hayal ettiği sahneler. Claire'in büyümesi ve yaşadığı değişimler, külotlu çorabına yazdığı şarkı, üstünden yıllar geçti hala zaman zaman düşünürüm. David ve Keith'in yaşamları, 'Shave my legs for free' şarkısı, çok özledim şimdi herkesi bunları yazarken.
0
(23.07.15)
(8)

uyku tutmayanlar saat farkindan uyumayanlar haydi T3'e

halanne
asil hile sandikta degil, sonuclar girilirken bilgisayar basinda donuyor diyenler. madem uyumuyorsunuz bari bi ise yarasin. hadi bi el atin, sabaha kalmadan bitsin bu is.http://t3.oyveotesi.org/#/
asil hile sandikta degil, sonuclar girilirken bilgisayar basinda donuyor diyenler.
madem uyumuyorsunuz bari bi ise yarasin.

hadi bi el atin, sabaha kalmadan bitsin bu is.

t3.oyveotesi.org
0
halanne
(08.06.15)
🌸halanne
(08.06.15)
bilgisayar üzerinde yapılabilecek hilelere itiraz için son tarih salı. bu yuzden tutanaklar cabuk cabuk girilmeli, yarina yetismeli.
0
🌸halanne
(08.06.15)
etimesgut oyları girmekten imanım gevredi.
uplamak için yorum yazmış olayım.
0
kahin ahtapot paul
(08.06.15)
benim de saftim kaydi artik. uplansin diye kendi kendime cevap yaziyorum.
0
🌸halanne
(08.06.15)
ben anlamadım. napıyoz. ay aptallaştım resmen hiçbişi anlamıyorum seçime dair.
0
çaykovski
(08.06.15)
anladım. yapıyorum.
0
çaykovski
(08.06.15)
donmuş olabilir mi, ya da çok yüklenilmiş?
üye oldum. başla'ya basıyorum devam etmiyor.
0
çaykovski
(08.06.15)
ben dayanamadim 4 gibi sizdim artik ama erkenden is basi yaptim simdi.

ara ara kitleniyor ama an itibariyla acik.
0
🌸halanne
(08.06.15)
(6)

kedinin asi masraflari

çaykovski
uc asi varmis galiba biri losemi biri karma biri kuduz icin. öncelikli sorum pire ve bit icin bi asi bi onlem yok mu. sonralikli sorum bu uc asilar toplamda kac dozaj yani kac kere yapılacak bir yil icerisinde ve her dozajin fiyati ne sekildedir. aslinda en cok merak ettiğim bu asilarin toplam fiyat
uc asi varmis galiba biri losemi biri karma biri kuduz icin. öncelikli sorum pire ve bit icin bi asi bi onlem yok mu. sonralikli sorum bu uc asilar toplamda kac dozaj yani kac kere yapılacak bir yil icerisinde ve her dozajin fiyati ne sekildedir. aslinda en cok merak ettiğim bu asilarin toplam fiyati ve pire bit vs parazitler icin de kalici bi onlem var mi,
0
çaykovski
(01.05.15)
Lösemi yaptırma test yaptırmadan. Kedi bir yaşından büyükse zaten yaptırma cunku artık bağışıklik kazanmış oluyorlar.

Karma aşıdaki panlökopeni önemli. O da tek dozda yeterli bağışıklık sağlıyor. 2-3 doz yapıyorlar sanırım ilk asilamada. Aşı programını veteriner çıkartır. Tanesi 45 liradan 300 liraya kadar yaptırdığınız yere göre değişir.

Aşı olarak ne yapacaklarını mutlaka öğrenin. Adjuvansiz olanları tercih edin, gerekirse basın parayı. Asla boyun, sırt gibi yerlere aşı yaptırmayın. Kol-bacak gibi gerekirse kesilip atılabilecek yerlere yapılmasında ısrar edin.

en.m.wikipedia.org

Karma aşının böbrek hastalıklarına yol açabildiğini unutmayın. Her sene sürekli yaptırmayın.
0
Lim5
(01.05.15)
İç parazit için preziquantel veya albendazol tablet kullanacaksınız üç dört ayda bir.

Dış parazit bit pire için kediyi dışarı salmayin, korumak için tiksindiren ilaçlar var frontline vb. ama kedi kendini yalarken ilacı da yalıyor. Özellikle permetrin içeren spreyleri, damlalari kullanmayın. Köpekler için olanlarin dozu daha yüksek, onları da kullanmayın. Veterinerin kullandığına dikkat edin. Geçen sene duyuruda birinin zavallı kedisi veteriner okumadan permetrinli köpek ilacı verdiği için titreye titreye ölmüştü.
0
Lim5
(01.05.15)
KEdi bebekse (1 yaşından küçük) bir ay aralıkla toplam 2 kez tekrarlanıyor bu 3 aşı. sonra senede bir aşı yenileniyor. Karne verirler zaten, ona tarihle yazarlar, kaşelerler. Bu aşılar genelde 40 lira tanesi. Ben 40a yaptırıorum yani, sürekli gittiğimiz veteriner.
dış paraziti kediyi dışarıya çıkarmana göre sen ayarlıyorsun, benimkiler yazın 2 ayda bir kışın 3 ayda bir dış parazit damlası oluyorlar. Pire ve kene için bu. Dışarı çıkmıyor dış parazite gerek yok diye düşünebilirsin fakat beton binaların arasında bile pire kediye geliyor. sonra kedi kırmızı kırmızı ısırık oluyor, hastalanabiliyor.

iç paraziti genelde iki ayda bir, izim veteriner 45 günde bir mesaj atar çağırır misal.

en önemlisi iç parazit, bir hafta bile geçirmemeye çalışıyorum ben. 35 lira gibi bir fiyatı vardı en son.

Ama misal, memlekete gittiğimizde iş dış paraziti yeniliyorum çünkü orada bahçe var. orada aşı yaptırdığımızda da mesela kuduz aşısı çok ucuzdu vs.

Kalıcı önlem yok :)

Hap yuttaran da var iç parazit için.

Pire tozu, kediler tüylerini yaladıkları için zararlı dior veteriner.

Bir de son zamanlarda iç parazitin damlası ki çok ağır bir damla, tüylere yapışıyor beyaz beyaz ve kediler için pire tasması vs. reklamları da gördüm ama ucuz olmayacaktır bunlar.
0
aithra
(01.05.15)
o zaman bakamayacağım ya maalesef. köşeye o kadar ayırabilecek param olsa alacaktım yanıma ama öğrenciyim kendim için bile o kadar masraf çıkmıyor ne yazık ki.

belki mezun olup adam gibi gelir sahibi olunca diyelim..
0
🌸çaykovski
(01.05.15)
malesef maliyetli işler bunlar. bunun hastalığı da var.
kendin olsan birşey olmaz ama kedin hastayken doktora götüremezsen kötü koyar adama.
aldığın kediyi sokağa da bırakamazsın.
düşünmek lazım bunları.
0
titiraprap
(01.05.15)
@titiraprap

aynen öyle. ben çok kedi baktım aslında. bakımından iyi anlarım ama benim kedilerim değildiler ve müstakil evlerde dışarda yaşayıp eve girip çıkan tekir kedilerdi. aşı maşı görmemiş kedilerdi yani. o yüzden şimdi alırsam apartmanda bakacağım, masraflarını karşılayabilir miyim, yetebilir miyim diye bir sorayım ona göre düşüneyim edinip edinmemeyi dedim.
0
🌸çaykovski
(01.05.15)
(5)

city's Nişantaşı cinemaximum bilet fiyati

çaykovski
Nedir öğrenciye?
Nedir öğrenciye?
0
çaykovski
(22.03.15)
city life sinemaları olarak geçiyor orası, cinemaximum değil diye biliyorum ben.
0
hashus 1099
(22.03.15)
karistirmis olabilirim ya haklısın suser.
0
🌸çaykovski
(22.03.15)
cokponcik
(22.03.15)
şimdi baktım cinemaximum imis
0
🌸çaykovski
(22.03.15)
evet cinemaximum'a geçmiş, internet sitesi de citylifecinema.com idi, uçmuş.
0
hashus 1099
(22.03.15)
(9)

gece acıkanlar

asisamus
ne yemeyi tercih ediyorsunuz?'saat geç oldu dikkat edeyim'cilerden misiniz, 'yarım ekmeğin içine artık ne bulursam'cılardan mı?
ne yemeyi tercih ediyorsunuz?
'saat geç oldu dikkat edeyim'cilerden misiniz, 'yarım ekmeğin içine artık ne bulursam'cılardan mı?
0
asisamus
(10.03.15)
kilo problemim olmadığı için makarnayı gömüyorum. gece 12de çok pişirmişliğim vardırç
0
mistreated
(10.03.15)
zayıf biri olarak yarım ekmeğin içine ne bulursam.
0
abyuksuet
(10.03.15)
gece acıkmak diye bir şey yoktur, kendini buna inandırıyorsun. hemen o düşünceyi sakince yere bırak, git ve çay demle
0
her giriste sifresini unutan adam
(10.03.15)
portakal.
0
sehpa fx350
(10.03.15)
bi saklama kapında buharda haşlanmış brokolilerim var hazır, çok ağır olmadığı için bi kaseye koyup yoğurtla yiyorum.
0
masa penisi
(10.03.15)
bol bol su içiyorum
0
sta
(10.03.15)
şişko biri olarak bulduğum her hamurlu veya şekerli şey.
0
çaykovski
(10.03.15)
sadece kilo problemiyle alakalı değil gece yatmadan önce yemek yemek zararlı. yatmadan en az 4 saat önce yemek yemeği bırakmanız gerekiyor.
0
toua tokuchi
(10.03.15)
0.4 litre kefir içip yanında lor kaşıklıyorum mütemadiyen gece 00.30-01.30.
0
candanag
(10.03.15)
(2)

huzursuzluk, dünya başıma yıkılmış hissi

çaykovski
gelecekle ilgili senelerdir yaptığım planlarda kuşku duyuyorum. düşünün ki 4-5 sene boyunca sadece allahın varlığına inanıyorsunuz (planlarıma bağlılığım inançla misilleme yapılabilecek kadar kuvvetliydi) ve her hareketinizde ona olan inancınızla destek alıyorsunuz, hayatınız onun varlığı üzerine ku
gelecekle ilgili senelerdir yaptığım planlarda kuşku duyuyorum. düşünün ki 4-5 sene boyunca sadece allahın varlığına inanıyorsunuz (planlarıma bağlılığım inançla misilleme yapılabilecek kadar kuvvetliydi) ve her hareketinizde ona olan inancınızla destek alıyorsunuz, hayatınız onun varlığı üzerine kurulu adeta. fakat gün geliyor birden bire kusurlar buluyorsunuz, fikirleriniz değişiyor, bir şeyler değişiyor işte. ve birden bire bir boşluğa düşüyorsunuz. bir isteksizlik, eskisi kadar arzulamama bunun sonucunda da ne yaparım ben, bundan başka bir şey düşünmedim hem de senelerimi verdim bu plana falan diye kalıyorsunuz ortada.

bir yandan da günlük endişeler, yakın dönem problemlerim var. düzenli yapmam gereken bir şey var yapamıyorum o canımı sıkıyor. param yok, iş lazım. az önce cvimi doldururken bile içim sıkıldı bıraktım bir kenara. haftalardır durum böyle, cvnin bir köşesine 'sektöre dair, beklentilerime ve gelecek planlarıma dair' bir şey yazmam lazım. başlıyorum ve silip huzursuzlukla bırakıyorum. ve yani yine bir dönem geçecek ve ben iş bulamayacağım.. sağlığım çok iyi değil, yakın zamanda sağlıksız beslenmeyle çok kilo aldım. stresten sürekli kafamı kaşıyıp yara yapıyorum falan. okul istediğim gibi gitmiyor hiç, aldığım dersler bok gibi, gitmek istemiyorum vs.

böyle öyle huzursuz öyle can sıkıntısı doluyum gibi. içimden can sıkıntısı diye bi kütle vücut bulup çıkacak, benden ayrılacak sanki. çok problemli, başlı başına travma zamanlarım oldu ama yine bu kadar huzursuz hissetmedim kendimi. ne yapmalı acaba. yani şu an için böyle pratik bir öneri bile yeter. git bi süt kaynat iç için ısınır deseniz bile yapıcam. biraz rahatlamak istiyorum sadece.
0
çaykovski
(09.03.15)
bu gece ne kadar depresif soru var lan ne oluyo. hepsini de farkli kisiler sormus. biri uyuyamiyo, biri uyanamiyo, digeri mutsuzluktan geberiyo.


duzenli beslen. beslenme onemli. dedigin durumlarin benzerini su anda ben de yasiyorum. bi yerden sonra hicbir sey yapmak istemiyorsun her seyden elini etegini cekmek istiyorsun ama zaman inan dunyadaki en onemli sey. liste miste yap o listeyi bitirmeye bak. o listeyi bitirince de kendini odullendir. ne zamandir izlemek istedigin bir film izle mesela. zaman geciyo kir zincirlerini ve ufacik bir seyle de olsa basla bi yerden.
0
baldur2
(09.03.15)
@baldur2 ben de onu düşünüyordum, ne çok huzursuz, mutsuz yada kafası karışık insan var..
0
🌸çaykovski
(09.03.15)
(5)

bir şey alamamak, kararsız olmak

nemo problemo
çok rahatsız olmaya başladım bu durumumdan. bir şey alırken bilen insanlara danışmak iyi hoş ama ben çok kararsız bir tipim. yani bir şeyi alma süreci 1 ay öncesinden başlıyor. sürekli araştırıyorum. almışken iyisi olsun diyorum ama karar veremiyorum.siz nasıl aşıyorusunuz bu durumu?mesela bi ayakka
çok rahatsız olmaya başladım bu durumumdan. bir şey alırken bilen insanlara danışmak iyi hoş ama ben çok kararsız bir tipim. yani bir şeyi alma süreci 1 ay öncesinden başlıyor. sürekli araştırıyorum. almışken iyisi olsun diyorum ama karar veremiyorum.

siz nasıl aşıyorusunuz bu durumu?

mesela bi ayakkabı alcam diyelim. iyi bir şey olsun diyorum. bakıyorum başka biri başka bişi söyleyince onu araştırıyorum filan. sürekli bi döngü var.
0
nemo problemo
(06.03.15)
aynı sıkıntı bende de vardı biraz ama aştım artık.

ölümlü dünyada eşyaya çok fazla mana yüklemenin bir anlamı yok. al gitsin hangisi hoşuna gidiyorsa.

ayrıca en kötü karar kararsızlıktan iyidir lafını da unutma.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(06.03.15)
lan ne güzel paranız cebinizde kalıyo işte.
0
aeroflot
(06.03.15)
araştırıyorum bu sırada para biriktirmeye devam edip gidip en iyisini alıyorum. yoksa içinden çıkamıyorum ben de
0
argent dawn
(06.03.15)
sonunda bu kadar param yok en iyisi almayayımla biter o. senelerdir bu durumdan muzdaribim. böylece param varken hiçbir şey de alamadım, şu anda param yok ve yine hiçbir şey alamıyorum ooh oh :))
0
çaykovski
(06.03.15)
Başta bir sürü şey beğeniyorum sonra dur lan çok oldu biraz eleme yapayım dediğim an sıçtım demektir. Sırayla hepsi değersiz basit geliyor hepsinden vazgeçiyorum bir şey almadan mal gibi kalıyorum sonra artık mecbur kalınca bir tane alıp öfff bunu almasaydım diye triplere giriyorum.
0
apartman teyze
(06.03.15)
(5)

Kadıköyde sessiz/tenha kafe

napoli
Kadıköy merkezde arka planda orta-yüksek derecede müzik çalmayan (hiç çalmayan olsa mesela), sessiz bir çalışma-beyin fırtınası ortamı sağlayabilecek bir kafe önerebilir misiniz? Rahat 4-5 saat oturulacak.
Kadıköy merkezde arka planda orta-yüksek derecede müzik çalmayan (hiç çalmayan olsa mesela), sessiz bir çalışma-beyin fırtınası ortamı sağlayabilecek bir kafe önerebilir misiniz? Rahat 4-5 saat oturulacak.
0
napoli
(06.03.15)
Moda caddesindeki cherrybean olabilir, havuzun oradaki 180'in güzel çalışma masası vardı da şimdi müzik derecesini hatırlayamadım. Rock Pub'ın arka sırasındaki Dört genelde tenha ve müzik varsa da kıstırabilirsiniz.
0
whoosie
(06.03.15)
26a diye sosyalist gençlerin takıldığı bir mekan var 1 bölümü kitap okumak için ayırmışlar o kısımda çalışabilirsin aşırı ucuz yerdir istersen 3 gün otur :))
0
apartman teyze
(06.03.15)
@apartman teyze,

nerede tam bu? caferaganın yanı mı?
0
widee
(06.03.15)
Net hatırlamıyorum epey oldu gitmeyeli ama adres atayım tr.foursquare.com
0
apartman teyze
(06.03.15)
favorilere aldım silmeyiniz lütfen :)
0
çaykovski
(06.03.15)
(7)

psikolojik bunalım destek [acil]

superb
aynı yerde çalıştığım, arada lafladığımız bir arkadaşım var. çok samimi değiliz ama arada yemeğe çıktığımız, uzun uzun konuştuğumuz oluyor. kendisi italya'da doğmuş büyümüş ve senelerce orada çalışmış, 3 senedir tr'de yaşayan iyi eğitimli bir kadın. kendisi özellikle son 2-3 aydır çok kötü görünüyor
aynı yerde çalıştığım, arada lafladığımız bir arkadaşım var. çok samimi değiliz ama arada yemeğe çıktığımız, uzun uzun konuştuğumuz oluyor. kendisi italya'da doğmuş büyümüş ve senelerce orada çalışmış, 3 senedir tr'de yaşayan iyi eğitimli bir kadın.

kendisi özellikle son 2-3 aydır çok kötü görünüyor. devamlı yorgun ve isteksiz olduğunu görebiliyorum, makyaj yapmıyor, eskisi gibi gülmüyor. bunalımda olduğu aşikar. durmadan erkek arkadaşından ayrılıp barışıyor, erkek arkadaşını gram sevmediğini söylüyor, zamanında yaptığı masrafları ödemekte güçlük çekiyor, işinden memnun değil vs. işin kötüsü yalnız yaşıyor ve kendine bir şey yapmasından çekiniyorum ki buna da eğilimli olduğunu seziyorum.

sanıyorum ki bunları paylaştığı nadir kişilerden biriyim. erkek arkadaşıyla bunları konuşmadığını söylüyor, kaldı ki tr'de iş dışında neredeyse arkadaşı yok. ben insanları psikolojik olarak avutmak ve desteklemek konusunda cidden iyi değilim. konuşuyoruz ama çoğu şey havada kalıyor; takma ya geçer'den öte bir yorum yapamıyorum. duygusal olarak bana yakınlaşmasını da istemediğimden samimiyeti de artırmaktan geri duruyorum.

zamanında ben de benzer bir durumdaydım ve psikoterapi/antidepresan ile aştım. kendisine benim tedavimden bahsettim, psikoterapi ile her şeyin biraz daha hafifleyebileceğini söyledim, hafif ılımlı baktı ancak hala çekiniyor.

son günlerde ise durumun vehameti arttı, işe gelmiyor, gelse de izin alıp gidiyor. arada mesaj atıyorum çok negatif dönüşler alıyorum, dışarda bir şeyler içelim diyorum istemiyor. bugün de gelmeyince mesaj atmak yerine arayayım dedim, sesi berbat geliyordu. bu telefon konuşmasından sonra cidden endişelendim ama bu noktada takıldığım bi husus var:

maddi durumunun da bu sıralar çok iyi olmadığını düşünürsek bu kişiyi kime/hangi kuruma yönlendireyim? benim doktorumun vizite ücreti oldukça pahalıydı zamanında.

yer: istanbul
0
superb
(06.03.15)
endişeleniyorsunuz ama sorumluluk almak istemiyorsunuz. ama magalesef belediyeyi aradım gelip aldılar gibi bir uygulama yok. birçok insanın minicik bir insani ilgiden mahrum kaldığı için depresonu daha derinleşiyor. hatta intihar edebiliyor. insani bunalıma sürükleyen en temel şey çünkü yalnızlık. ama şu da bir gerçek intihar teşebüsünde bulunmuş hem de yalnızlık nedeni ile insanları bile yalnız bırakmaya devam etmekten çekinmeyen bir toplumsal yapının içindeyiz. anası mıyım babası mıyım? mantığıyla...
0
imbat
(06.03.15)
@imbat benim sorumluluk almamak istememin temel sebebi, arkadaşıma ilgi gösterdiğim durumlarda kendisinin duygusal olarak bana meylettiğini fark edip bunu istemiyor olmam.

bunu sözlü bir şekilde dile de getirmeme rağmen ortada apaçık bir ilgi var ve ben kendisine karşı bir şey hissetmiyorum.

temel derdim kendisinin iyi olması, ancak ben ona iyi gelmiyorum. ona iyi gelebilecek profesyonel birilerini arıyorum. elimden bu geliyor.
0
🌸superb
(06.03.15)
arkadaşlarınızın arasında para toplayıp bir görüşme ayarlayın bence. düşünsenize, fiziki olarak yaralanmış bir halde (ya da vurulduğunu vs düşünün) işyerine gelse hep bir elden yardımcı olmaz mıydınız? onun da şu an bu şekilde ruhu yaralanmış bence. hem de anlattıklarınıza göre ağır yaralı.
0
safepassage
(06.03.15)
arkadaşlarıma bu konuyu açmayı doğru bulmuyorum açıkçası, kaldı ki onun diğer arkadaşlarıyla çok samimi değilim
ücreti makul olan bir psikoterapist, psikiyatr bulmak her şeyi kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum
0
🌸superb
(06.03.15)
anlıyorum. ama sizden başka da yardım edecek biri yok gibi.
0
imbat
(06.03.15)
Bence sizin onu önemseyen birisi olarak ona duygusal ilgi duymamaniz depresyonunu daha artirmis. Yani tabi yapacak bir seyiniz yok ama durum öyle bence
0
painted bird
(06.03.15)
para yoksa, en iyi terapi torrentten indirilmiş filmlerdir aslında. dediğimi hor görmeyin ve bir hikaye yaratıp açın bence. ben çocukluğumda travmaların birikmesi sonucu doğan bir depresyonumu hint filmleriyle aşmıştım.
0
çaykovski
(06.03.15)
(6)

olm hep o dalga gectiğim şeyler biiiir bir oluyo

ellerini tutmadım ya yatamam geceleri
o şarkılar bosuna değilmiş tavernacı abilerin evlendin gittin amk nikah memuru ocsun itsin sarkıları dinliyodum bunları ama bende karsılıgı yoktu bir aydır kafası şimdi geldi olmevlenmek ne garip sey lan birine verdiğin sınırsız yetki var neredeyse sınırsız onun yanında soyunuyosun ve ailen bunu kab
o şarkılar bosuna değilmiş tavernacı abilerin evlendin gittin amk nikah memuru ocsun itsin sarkıları dinliyodum bunları ama bende karsılıgı yoktu bir aydır kafası şimdi geldi olm

evlenmek ne garip sey lan birine verdiğin sınırsız yetki var neredeyse sınırsız onun yanında soyunuyosun ve ailen bunu kabul ediyo sevgiliyken değil ama evlendiysen ondan coğunn olmasını kabul ediyosun allaam ya
0
ellerini tutmadım ya yatamam geceleri
(01.03.15)
Sorunu anlamadim ama tarzini sevdim :p evlenmekten mi Korktun hayirdir
0
damdanakan
(01.03.15)
yok ayol ne korkması erkeğim olm ben

evlenen icin soyluyorum hayatı sorguluyorum

enişte hic tanımadığın adamı eve almak icin uyudurduğun bir add sonucta
0
🌸ellerini tutmadım ya yatamam geceleri
(01.03.15)
hacı asıl garip olan şey, bir kişinin bir başkasının yanında soyunabilmesi için ailesinden, devletten falan izin alması aslında ama sen de haklısın tabi.

itlik, puştluk yapmak lazım, gençliğimiz gidiyor yether...
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(01.03.15)
Ee o da lazim. Napican?
0
damdanakan
(01.03.15)
ahahahaaha kendine tik atmanla beraber tespitlerine de katılıyorum
bence de çok tuhaf
0
çaykovski
(01.03.15)
yalnız bir yanlış anlama seziyorum, evlendiğin zaman karşı taraf için "sınırsız" bir yetkin olmuyor. (diye biliyorum)

örneğin, şöyle bir an canlandıralım, x - erkek, y - kadın olsun, x ve y odalarına geçiyorlar uyumak için, x y'yi yoklama başlıyor. hani bir şeyler olur mu ayağına, y bir şey olmasını istemediğini sözlü olarak belirtiyor. ondan sonra, mantıken senin bir harekette bulunman, istemediği halde cinsel ilişki yaşaman tecavüz olur. (bana kalırsa tabii, hukuki dayanağı var mıdır bilemem ama ahlaki açıdan yaklaşırsan durum böyle)

devlet sizin kiminle seviştiğinizle ilgilenmez. devletten "izin" almazsınız, sadece onaydan geçersiniz, bu da çok normaldir.

evliliğin devlet için tek önemi, doğacak çocuğun sorumluluğunun iki insanda olmasıdır. yoksa devlete kalacaktır. evlilik kurumunun olmadığı bir ülke canlandıramazsınız aklınızda.
0
dead and broken
(01.03.15)
(23)

Gelinlik secelim! (En acilinden:)

su olsam ates olsam
Sevgili duyurumun Pronoviaslari, Oleg Cassinileri;Gecen hafta, haftalar oncesinden ayarlayabildigim gelinlik randevularima gittim. Ve bingo! Sansima da Pronovias ta %50 indirimi yakaladim :)Daha once interneten begendigim modeller (ondina, petunia, orera) ya turkiye ye gelmemis, ya da ustumde iyi du
Sevgili duyurumun Pronoviaslari, Oleg Cassinileri;

Gecen hafta, haftalar oncesinden ayarlayabildigim gelinlik randevularima gittim.
Ve bingo! Sansima da Pronovias ta %50 indirimi yakaladim :)
Daha once interneten begendigim modeller (ondina, petunia, orera) ya turkiye ye gelmemis, ya da ustumde iyi durmadi. Yardimci olan kiz da zaten simdi siparis versek, haziran ayina yetisemeyebilir, burada satista olanlari hem de indirimdeyken kacirmayin dedi. Satistaki gelinlikler de denenen gelinlikler oluyor.

Gelinlik 2015 Modern Bride koleksiyonundan Antic:
www.pronovias.com.tr

Tasarim Turkiye dekinde biraz farkli, benim ustumdeki görsellerdeki gibi.. 4000 kusurdan 2100 tl ye inmis. Diger denediklerimden daha iyi durdu ustumde. Indirim de son gun falan diye aceleye de gelip aldik, odemeyi de kredi kartiyla yapmis olduk..

Simdi Pronoviastan hayal fiyata gelinlik dusurdugum icin sevineyim mi yoksa aceleye gelip %100 icime sinmis olmayan ve hayatta tek sefer giyecegim bisey icin uzuleyim mi bilemedim. Sirtta dekolte, carpraz bantlar, ya da inci dugmeler, uzun kuyruk falan istiyordum. Bu gelinlikte hicbiri yok..bir de o ondeki kusak omuzlarimi kesti mi, iyi mi kotu mu durdu, fikirlere ihtiyacim var..
Artilari da ustumde digerlerine gore daha iyi durmasi, sade ve kibar olmasi, en onemlisi hafif ve tasimasi kolay olmasi (Roma da evlenecegimiz icin gun boyu disarida dolasip, cekimler olacak, bu tarlatansız giyilen, elbise gibi hafif bir model)

Kararsiz kaldigim icin aradim, iade edilemiyor ama degisim yapabilirlermis, gelinligi henuz teslim almadigim icin. Yarin tekrar gidiyoruz. Sizden de yorumlar alup daha donanimli gideyim ;)

1. Guzel mi boyle, degistireyim mi???
2. Pronovias ta başka model beğenemezsem, ödememizi geri alıp, başka yerlerde daha içime sinenini alabilsem ya, bir yolu yok mu?
3. Bana sırt dekolteli gelinlik bul duyuru! :))

edit: fotolar detaylandırıldı..
0
su olsam ates olsam
(28.02.15)
Bence tamamdır :) Bu işin sınırı, ucu bucağı yok çünkü, üzerinde iyi durduysa, fiyat da uygunsa, neticede birkaç saat giyilecek..
aslında biraz da tam nasıl bir tarz seçmek istediğinle ilgili..evet sade ve biçokları için de özellikle aranan tipte bi gelinlik, hem deli uygun da bi fiyat orası için.
içinde nasıl hissettin o da çok önemli.

ben iade yapmazlar diyorum..
0
lambada
(28.02.15)
içindeyken ne hissettim? İyiydi ama işte bu diyip, ilk görüşte aşk gibi değildi :)
Bilmem herkese böyle mi oluyor, yoksa birini giyince hepsinden farklı olu kendiliğinden hemencecik seçiliyor mu zaten? :)
0
🌸su olsam ates olsam
(01.03.15)
çok fazla bakma. baktıkça kafan karışacak. güzelin sonu yok. içine sindiyse tamamdır.
0
kakao
(01.03.15)
şöyle bir şey buldum
www.ebay.com
0
çaykovski
(01.03.15)
@cigerdelen; :) Resimdeki benim evet, 5 yıllık duyuru hayatımda aldığım en güzel yorum bu :)
Bir haftadır kafam bununla meşgul, gece gece bir oh çektirdin,teşekkürler..

@kakao; haklısın ama düşünmede edemiyorum, sanki doğru gelinlik olsaydı zaten anlamam gerekmiyor muydu,diyi duruyordum..bu yorumlardan sonra sağolun biraz daha içim rahatlıyor işte :)
0
🌸su olsam ates olsam
(01.03.15)
@çaykovski; teşekkürler, çok da uygun hakkaten ama ebayden alıp şansa bırakamam, her an her şey olabilir, risk :)
0
🌸su olsam ates olsam
(01.03.15)
etek kısmı da orjinali gibi mi? bence değişik bir model. sıradan bir şey değil. eğer üzerine yakıştıysa yani beğendiysen bence için rahat olsun, hem gün boyu dolaşacakmışsın öyle uzun kuyrukla pek rahat olmayabilir.

illa sırt dekolteli istiyorsan da yarın gidince tekrar bir dene istersen içinde kalmasın ama bence güzel :)
0
yok artik daha neler
(01.03.15)
@yok artık daha neler; belden altı biraz daha farklı, işlemelerin içinden üçgen aralıklarda tüller çıkıyor..foto eklemeye çalışayım ;)
0
🌸su olsam ates olsam
(01.03.15)
fotolar detaylandırıldı..
0
🌸su olsam ates olsam
(01.03.15)
gelinlik yakışmış bence ve sıradan bir modelde değil:) mutluluklar bu arada. roma da evlenmek süpermiş!:)
0
theworldismine
(01.03.15)
gayet iyi olmuş. güzel seçim. en az 3 çocuk...
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(01.03.15)
güzelmiş etekleri de evet :)

mutluluklar!
0
yok artik daha neler
(01.03.15)
teşekkürler duyuru, darısı sizlerin başına artık :)

Hep güzel yorumlar geldi. Yarın değiştirmiyorum bak :))
0
🌸su olsam ates olsam
(01.03.15)
harika durmuş ben de çok beğendim. eğer kabarık bir model hayal etmiyorduysanız bu gaayet gaayet güzel olmuş.
0
physcos physcos
(01.03.15)
çok yakışmış zarif görünüyosun herşeyi beğenmeyen bir insan olarak beğendim ben , sıradan değil bir kere model , mutluluklar :)
0
k
(01.03.15)
çok hoş görünüyor. çok yakışmış.
0
kalbatros
(01.03.15)
çok yakışmış<3 bir ömür mutluluklar:)
0
equine
(01.03.15)
bence de çok güzel.
0
lampetia
(01.03.15)
Önce senin fotoğraflarına baktım "ne güzel olmuşş <3" dedim, sonra linke baktım aynı gelinlik olduğuna inanamadım :D

bence sende çok daha güzel durmuş. çok zarif, ben çok beğendim :)
0
pokerface
(02.03.15)
Son dönemde gördüğüm en tarz gelinlik. Çok farklı ve duru bence. Fiyatı da inanılmazmış gerçekten.

Güle güle giyin :)
0
lcha
(02.03.15)
model sandık senmişsin fıstık gibi olmuş daha ne :) allah mutlu mesut etsin
0
bana da mi lolo
(02.03.15)
gelinlik çok güzel sana da çok yakışmış

ama hatırlatmak istediğim bir konus var, takılar...o tülü kullanacaksan kolye vs takmaman lazım. takı töreni yapacaksan boynuna takılacak şeyler tüle takılabilir, tülü de bozar aklında olsun :)
0
la noix
(02.03.15)
değiştirme sakın.

hem roma'da evlenecekmişsin. çok uygun bence. çok da yakışmış sana. ben gelin-damat albümleri tasarlıyorum. her gelin aynı modeli seçiyor diyebilirim sana. sırt dekolteli, incili vs. bu çok orjinal bir modelmiş, değiştirme derim. :)
0
mkrn
(04.03.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.