Giriş
(7)

sdf 30yaş üstü kullanım

bir soru sorcam
bir şekilde bulaştı bu, random gülme harflerigenelde gençler kullandığı için içten içte garip de geliyor:) daha da garip hale geldidüşünceleirnizi alayım, çıkmazdayım
bir şekilde bulaştı bu, random gülme harfleri
genelde gençler kullandığı için içten içte garip de geliyor

:) daha da garip hale geldi

düşünceleirnizi alayım, çıkmazdayım
0
bir soru sorcam
(01.02.23)
Bazen diyorum ben de random gulme yaşım gecti mi artık, :) ibaresiyle mi gulsem bundan sonra diye.
0
stavro
(02.02.23)
Ben bildim bileli random gülüyorum, otuzu da geçtim yine böyle gülüyorum başka nasıl güleceğiz ki asdasda
0
Kaleci Saçlı Forvet
(02.02.23)
hayatımda hiç kullanmadım. yaşım 30un altı.
0
jelly bear
(02.02.23)
Xd zaaa diye gülüom bazen gerçekte bile

31 k
0
abuzer
(02.02.23)
Ben aksine hep 30 üstünde görüyorum, ya da artık bütün çevrem 30 üstü olduğundan öyle geliyor.

Bir de şu "shsjshh" dişlerin arasından tıslayarak gülme efektini çok güzel veriyor bence, her şeye de hahaha diye gülmüyoruz ki canım :)
0
kobuzchu kiz
(02.02.23)
Kullanıyorum. Yaşımızı daha belli eden muohaha yihaha puhaha diye mi gülelim :D
0
nhk ni youkosu
(02.02.23)
Bunu kullanan kişi gözümde hemen gençleşiyor. 30+ yaşta olduğuna inanamıyorum o andan itibaren
0
encokbenisevinnolur
(02.02.23)
(8)

C3 mü Corsa mı?

hikaye mesture
Sizce Citroen C3 mü alınmalı Opel Corsa mı?
Sizce Citroen C3 mü alınmalı Opel Corsa mı?
0
hikaye mesture
(01.02.23)
Corsa
0
izmitcan
(01.02.23)
c3 gördüğüm, bindiğim en şık en olmuş heçbek araba.
iç hacim derdim opmasa c3 aircross değil c3 alırdım.
0
berhudar ol evladim
(01.02.23)
Corsa ile tecrübem yok ama C3 ten memnunum.
0
chavezding
(01.02.23)
hangi kasa hangi paket? corsa daha seri c3 daha konforlu
0
glamdr1ng
(01.02.23)
Corsa alırım. 2.elde degerini korur, daha tutulan araba.

Ayrıca klise gelecek ama Citroen sikintili marka. Emin ol otomobil konusundaki bu kliselerin altinda hep yasanmksliklar vardir. Büyük cogunlugu tecrubelere dayalıdır ve sehir efsanesi degildir.
Bazi kliselerin ne kadar dogru oldugunu kendi arabamda deneyimledim bol bol.


Sana tavsiyem su olur, ya temizini alirsam bakımını da duzgun yaparsam ariza yaşamam mantigiyla gidebilirsin ama sorun çıkarmayacak olsa, gelecekten haber alma yetenegin olsa ve asla sana ariza cikaramayacsgini bilsen bile piyasada "sikintili" olarak bilinen markalara yonelme.
Cunku sorun sadece sana arıza cikarip masraf yaptirmasi değil, bu cok boyutlu bir olay ve piyasanın sicak bakmadigi modelllerden birini kullanmak her acidan sorun.

Zengin değilseniz piyasada tutulan modellere yönelin.

Bu arada c3 bilmiyorum ama yeni nesil corsa inanılmaz az yakiyor.
0
stavro
(02.02.23)
İkisini de kullandım, ve corsa diyorum. Daha güvende hissettiriyor, c3 şık olabilir ama dandik bi malzeme bence
0
damba
(02.02.23)
hangi kasası? corsa sağlamdır piyasası daha iyidir. ben corsa seçerim.
0
mikahakkinen
(02.02.23)
corsa +1
0
seyduna6687
(02.02.23)
(4)

US Polo'nun ayakkabıları nasıl?

duchess jessamine
Kaliteli mi?
Kaliteli mi?
0
duchess jessamine
(01.02.23)
Bir tane sneaker model almıştım, 3 ay sonra parçalandı. Gerçi aldığım model de bayağı indirime girmişti, bedavadan bir pahalı diye almıştım.
0
pavlis
(01.02.23)
Ben birkaç kere belki bu model daha iyidir diye diye denedim ve hepsi birbirinden dandikti.
0
invictae
(01.02.23)
Tirt. Hatta bana sorarsan kazaklari pantolonlari da tirt. Sadece gomlekleri iyi.
0
stavro
(02.02.23)
Hayatımda daha kalitesiz ayakkabıyı pazarda gördüm. Hatta pazardakinden farkı yok.
0
Unde bach canim
(02.02.23)
(4)

İhtiyaç Kredisini Erken Bitirmek vs Zamana Yaymak

depresif çocuk
240.000 tl kredi çekeceğim. Seçeneklerim şöyle:- aylık 9500 TL taksitle 345.000 geri ödeme (36 ay)- aylık 12850 TL taksitle 310.000 geri ödeme (24 ay)- aylık 23000 TL taksitle 275.000 geri ödeme (12 ay)Ödeme gücüm var. Para biriktirmeyi beceremeyen birisi olduğum için erken ödeyip bitirmek bana cazi
240.000 tl kredi çekeceğim. Seçeneklerim şöyle:
- aylık 9500 TL taksitle 345.000 geri ödeme (36 ay)
- aylık 12850 TL taksitle 310.000 geri ödeme (24 ay)
- aylık 23000 TL taksitle 275.000 geri ödeme (12 ay)

Ödeme gücüm var. Para biriktirmeyi beceremeyen birisi olduğum için erken ödeyip bitirmek bana cazip geliyor ama enflasyon oranları bu seviyede devam ederse uzun vadede ödemek daha mantıklı gibi. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
depresif çocuk
(01.02.23)
100K üzeri krediyi nasıl 24-36 taksit alabiliyorsun ? yeni yasaya göre bankalar 100k üzerinden 12 aydan fazla vade vermiyor.

şu enflasyon oranında %1.5-2.5 aralığında 250-300k 36 ay kredi çekebiliyorsan beklediğin hata. vade uzadıkça sen karlı çıkarsın. tabi bu senaryoda paranı mutlaka mantıklı bir fon-döviz-değerli maden gibi sepet yaparak koruduğunu düşünüyoruz.
0
orpheus
(01.02.23)
100 üstü ihtiyaç kredisini 12 ayın üzerinde alamazsın.
nasıl alınıyorsa bize de söyle :)
0
roket adam
(01.02.23)
Vakıfbank izin veriyor gibi görünüyor şu an.
0
🌸depresif çocuk
(01.02.23)
Tasit kredisine falan bakıyor olmayasin?
İhtiyac kredisi 100bin ustu 12aydan fazla vade yok. Mumkun değil. Veriyor gibi görünüyorsa da sistem hatasidir, is krediyi cekmeye gelince olmaz.
0
stavro
(02.02.23)
(32)

doğal kaynakların aşırı tüketilmesi konusunu ne ölçüde düşünüyorsunuz?

m e b
selamlar.şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücrets
selamlar.
şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?

yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücretsiz ürünleri alan, haddinden fazla kağıt/peçete kullanan, bardak yıkarken bile litrelerce su harcayan ve çeşmeyi boşa akıtan vs birini görünce uyarıyorum ama tabii her şey benim kontrolümde olmuyor. nihayetinde çocuk değiliz ki üstümüz çim ve çamur lekeleriyle krilensin. mesela günlük kıyafetini tek günlük giyip hemen makineye atmak ve suyu boşa tüketmek kötü değil mi?

bu "her gün kıyafetini değiştirmezsen, her gün duş almazsan pissin" düşüncesini kim oluşturdu da doğayı b.k ediyoruz?
0
m e b
(01.02.23)
Doğayı bok eden bizim kişisel yapıp ettiklerimiz değil, fabrikalar ve devasa endüstriyel atıklar. böyle mikro düşünceleri de aşırı sjw olarak görüyorum.
0
olaylar olaylar
(01.02.23)
10 milyon insan 20 yıl boyunca dişini fırçalarken musluğun vanasını kapatsın.

konya'da, 10.000 yıl önceden kalmış adetlerle "vahşi tarım" yapan bir hıyar ağası basit bir su yolunu kendi tarlasına döndürdüğü an sizin yaptığınız tasarrufun 50 katını yok etmiş oluyor.

bireysel olarak yapılacaklara sıra gelene kadar; türkiye'deki bu aptal köylü tarımı sona erdirilmeli önce.
0
tchuck
(01.02.23)
Abi inan zerre sikimde değil. Bu aynı karbon ayak izini azaltmak için ben Starbucks'ta kağıt pipet kullanırken Elon Musk'ın 15 dakikalık mesafeye özel jetiyle gitmesi gibi geliyor bana. Hiç umrumda değil yani bireysel hareketler.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
ben çevre mühendisliği okudum, kendim o sektörde çalışmasam da arkadaşlarım halen o sektörlerde çalışıyor. diyeceğim o ki bireysel önlemlerle küresel ısınmayı falan önlemek, okyanusta su dalgası bile değil. özel uçaklar, 6.0 v12 motorlu pikaplar, endüstriyel atıklar falan bunları alt alta yazınca bireylerin hiç bir etkisinin olmadığını anlıyorsun.

ben sadece kaynaklar boşa gitmesin diye uğraşırım, israfı önlerim, ama onun dışında ıvır zıvır şeyleri kafaya takmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. öyle çevreye zarar vermesin haftada bir duş alayım falan gibi kendi konforumdan feragat etmem. bizim hıyar ağası tarlacıya gelene kadar dünyanın sanayileşmiş ülkeleri doğanın canına okuyor her saniye. üstelik onlar 100 senedir hiç bir çevresel konuyu kafaya takmayıp geliştiler zenginleştiler para kazandılar, şimdi bizim gibi gelişmekte olan ülkelere çevre bilinci dayatıp gelişimini yavaşlatmaya çalışıyorlar. anlamsız yani.
0
roket adam
(01.02.23)
Abi ben hatta olayı bi tık ileri taşıyayım. Misal ütopik bir dünyada "size artık su faturası göndermeyeceğiz keratalar" deseler evdeki bütün muslukları açar suyu boşa akıtırım, o kadar kinliyim yani bu her bokun sorumluluğunu sıradan vatandaşın omuzlarına yükleyen sisteme. Gerçi o kadar kinliyim dedikten sonra gidip keban barajını patlatmam gerekiyor ama o kadar yapamam yani çeşmeyi açar beklerim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Türkiye'nin en verimli topraklarından Gediz havzasındaki tarlalara tek tek siteler apartmanlar dikildiğini gün, gün izliyorum.

Orman yangınlarından sonra dikilen otel haberleri gördük ve kimse yalanlamadı.

Kanunlara aykırı şekilde 1000 yaşında zeytinin altında maden aramaya kalktılar.

Ama yine de;
Çöpe, pil ve elektronik malzeme atmam.
Evime yakın şişe plastik kumbarası varsa götürüp çöpe atmam.
Tekelleşmiş birinin rant sağladığını düşündüğüm halde eski giysilerimi kumbaraya atarım..

Ama bırak da her gün duş alayım Dostum. Ben pis değilim.
0
Mirket
(01.02.23)
olaylar olaylar +1

umrumda değil açıkçası kylie jenner tuvalete gitmek için jet uçak kullanıyor ilk önce ona anlatsınlar sonra gelsinler bana.

tam tersine temizliğe karşı bir algı yaratıldığını ve pislikten yeni yeni hastalıklar çıkıp milletin hastalıktan kırılmasını istiyorlar.

o yüzden banyoda kendinizi foşur foşur yıkayın, saçları şampuanlayın, donlarınızı günlük değiştirin, ter kokan pis kıyafetlerinizi yıkayın. uyuz, tifo vb. olursunuz bit kaparsınız sonra.
0
Hallegadola
(01.02.23)
Kendi çapımda yaptığım şeyler var. Geri dönüşüm, çöpleri ayırmak, elektrik/su dikkat etmek.
Onun dışında dediğiniz şeylere takılan insanlar var, hatta susuz tuvalet kullananlar falan var.
Çok umrumda değil.
Siz kendiniz için yapın da insanlari uyarirsaniz tepki görünce sonra duyuruya yazmayın :)
0
logisticsmanager
(01.02.23)
Doğal kaynakları kurutmamak için değil de, küçüklüğümden beri ailemin öğrettiği şekilde israf etmemek için dikkat ediyorum. Hatta bazen sırf bu yüzden pinti diyenler bile oluyor.
0
etna
(01.02.23)
abi zerre umrumda değil hiçbiri :)
0
sizofren06
(01.02.23)
Atıyorum İstanbul’da suyu ziyan etmeyelim herkese yetsin dersek tamam, mantıklı. Ama dünyayı mahveden şey büyük fabrikalar, askeri denemeler (gökyüzünde bomba patlatıp denemek gibi şeyler), 200 kişi taşıyan uçağı tek kişi kiralayıp keyif yapan zenginler falan. Biz niye metrobüse binen bedenlerimizi kısıtlayalım?

Ayrıca emin ol çoğu Avrupalı (Türkiye dahil) çok minik hayatlar yaşıyor. Amerikada elektriği ışıkları vs doğru düzgün kapatmıyorlar sanırım, arabaları çok büyük hacimli çok benzin tüketen motorlu şeyler, en büyük israf oralarda yapılıyor.
0
nhk ni youkosu
(01.02.23)
yoo, hiçbir şey yapmıyorum valla kimse kusura bakmasın.
yok tuvalet bloğu kullanmayın kimyasaldır, yok efendim sifona pet şişe koyun, her gün duş gereksiz, çamaşırları toplu yıkayın vesaire hepsi boş iş.

dünyada su kullanımı %70-75 civarı endüstriyel diye biliyorum, yani o kısım evlerimize hiç uğramıyor bile. gitsinler önce onları regüle etsinler sonra bana gelir sıra.
bunu da bize yıkmaya çalışıyorlar ya, inanamıyorum.

kara düzen tarım yapıp, oraya buraya 200 metreye sondaj atıp dakikada 250 litre su çekenleri regüle etsinler.
0
thedepressed
(01.02.23)
Çok umurumda değil +1

Ayırdığımız geri dönüştürülebilir atıkların da hiçbir işe yaramadığını düşünüyorum ek olarak.

Ama alışkanlık, yetiştirilme tarzı vs nedeniyle (yukarıda yazılan örneklere rağmen) içim rahat etmediğinden geri dönüşümü ayırmaya, suyu tasarruflu kullanmaya, boşa su, elektrik vs harcamamaya dikkat ederek yaşıyorum.
0
kobuzchu kiz
(01.02.23)
dogal kaynaklar konusu bir nebze ihtiyaç için mecburi sayılır fakat o kadar gereksiz, kağıt peçete, ambalaj plastik, kimyasal v.s. kullanıyoruz ki gün içinde bunun farkında bile olmuyor insanlar.
0
nuisance
(01.02.23)
valla markette açık kalmış soğutucu dolabı bile kapatıyorum ben içim acıyor. cevaplara şaşırdım açıkçası.
0
xrated
(01.02.23)
Bu dediklerinizin eğitimini ilkokul çocuklarına üzerine basa basa vermeme rağmen bireysel hareketlerin devede kulak bile kalmayacağını biliyorum. Kendi üzerime düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışsam da her gün duşumu da alırım bir giydiğimi dolaba asmak yerine yıkarım da.

Yukarıdakiler +1
0
ruhen hastayim ben
(01.02.23)
Yukaridaki bir cok kisi gibi, doga kirliliginin 'halktan' kaynaklandigini dusunmuyorum, devlet eliyle zaten dogayi zaten mahvediyorlar. Ancak kendim dikkat ediyorum, israf etmemeye, copleri ayristirmaya, kagit pecete vs bosa almamaya ve kullanmamaya. Dus almaktan feragat edemem kesinlikle.

Ama kimsenin ahlak bekciligini de yapip uyarmam, kendi yasamimla ornek olurum, dileyen sorgular ve hareketlerini degistirir, dileyen degistirmez.

Istemeden tavsiye veren, kendi yasam gorusunu dayatan insanlardan hic hoslanmiyorum, cunku aslinda sizin bu anlamda yasam gorusunuzu baskaniza dayatmanizla, karsi komsunun neden evli degilsin, neden cocugun yok gibi sacma sapan sorular sorup kendi yasam gorusunu size dayatmaya calismasi arasinda hicbir fark yok. Sadece biri size daha yakin geldigi icin rahatsiz olmuyorsunuz.
0
kassiopeia
(01.02.23)
o israf canavarı fabrikaların tek derdinin bize ürün yetiştirmek olması...
türkiyenin karbon ayak izi dünyanın yüzde 1i. nüfusu da dünyanın yüzde 1i.
0
comp
(01.02.23)
bende duyurudaki insanların hassasiyet sahibi insanlar olduğunu düşünürdüm ne yazık ki çoğu öyle değilmiş. umrumda değil +1 kaynıyor cevaplar hele bir tanesi çeşmeleri sonuna kadar açar beklerim dedi insanlığımdan utandım. şahsi olarak ihtiyacımdan kısmam ama israf noktasında 100 gram suyu dahi israf etmem banyodan önce sıcak suyu beklerken dahi onu paspas kovasına doldururum. endrüstriyel kurumlar suyu israf ediyor ise etkili makaleler yazın yada gönüllü derneklere üye olun firmalardan mail ile rapor isteyin vs vs ama israf etmeyin asla. arkadaş burada israfı konu almış
0
yirmibesonbes
(01.02.23)
Arkadaş israfı konu almışsa sen de soruya cevap ver kardeşim benim ne yapıp yapmadığım sana niye giriyor ki. Bunlar da çeşmeyi 30 saniye yerine 10 saniye açık tutunca dünyayı kurtardıklarını zannediyorlar.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Doğayı ve tabii kaynaklari dusundugum falan yok, sadece israfı sevmiyorum. Bu yüzden bedava diye kullanamyacsgim ketçap posetini falan almam mesela yemegin yaninda. Bu gibi seyler.

Prensip olarak israfa karşıyım olay bu. Dogal kaynaklar cok da umrumda değil.

Uçak bileti alirken bu ucusta bırakacaginiz karbon ayak izi falan diye ibare gorunce guluyorum. Hayatimin hiçbir doneminde karbon ayakizimi hesaplamaya falan kalkışmayacagim.
0
stavro
(02.02.23)
bu sorunun altında türklerin farkındalık seviyesinin birçok batı avrupalıdan, özellikle almandan daha yüksek olduğunu görmek beni gerçekten memnun etti.

yıllardır bu saçmalıklardan yıldım. insanlar kafalarına estiğinde 20 euroya oraya buraya uçakla gidiyorlar ama konu plastik pipet olunca kafayı yemiş gibi sağa sola saldırıyorlar.

yahu denizlerdeki atık plastiğin %80'ine yakınının denizcilerin ağları olduğuyla alakalı bir istatistik var hala insanların kafasını niye ütülüyorsun di mi?
okullarda bazı şeyler o kadar çok empoze ediliyor ki insanlar bu sınırların dışına çıkamıyorlar. güvenli bölgede kalmak için salak salak şeyler yapıyorlar ve bunlarla kendilerini tatmin ediyorlar. gerçekten bazı insanlar çok denyo.

dünyada hala kurşunlu benzin kullanan ülkeler, fabrika bacalarına filtre takmayan büyük fabrikalar var. volkswagen gibi bir endüstri devi emisyon değerlerini değiştirmek için hileli yazılım üretmiş. hindistan çin ve amerikanın hava kirliliğine katkısı dünyanın geri kalanından fazladır. senin diş fırçalarken suyu kapayıp kapamaman neredeyse hiçbir şey ifade etmiyor.
0
bohr atom modeli
(02.02.23)
tüm sorunların kaynağı insan fazlalığı. milyarlarca insan olmasa çevreye verilen zarar da bu seviyede olmazdı. en çok zarar verdiği söylenen sanayi bile 10 kat az insana üretim yapıyor olsa bu kadar kirlilik yaratmayacaktı sonuçta... şimdi insanlar bilinçsizce ürüyor diye, benden önceki nesiller sorumsuzca dünyaya zarar verdi diye niye ben sorumluluk alayım? benim alacağım tek sorumluluk ürememek olur. benden öncekilerin ve şuanki bilinçsizlerin hataları yüzünden hiç kendimi kısıtlayamam. gerçekçi olursak benim ömrüm süresince dünyanın sonu gelmez(3. dünya savaşı şu bu extrem durumlar dışında. doğal kaynaklar vs. açısından diyorum) haliyle umrumda da olmaz. ben öldüğüm gün isterse dünyanın sonu gelsin... sadece üremeyerek minimum 1, potansiyel olarak sonsuz insan eksiltmiş oluyorum dünyanın geleceğinden bu da bireysel olarak alabileceğim en büyük önlem. yoksa on litre az su tüketmişim, sağlığımı hiçe sayıp vegan beslenmişim filan bunlar hikaye. imkanım olsa spor araba da kullanırım hiç bakmam emisyonuna vs. bi kere gelmişim dünyaya kendimi niye kısıtlıyorum? ot gibi yaşasam gereksiz tüketimi minimuma getirsem bile bariz bi etkisi olmayacak sonuçta. "herkes böyle düşünse" veya "herkes duyarlı olsa" gibi argümanlar da saçma. milyarlarca insan bir konuda ortaklaşa karar alıp onu uygulayamayacak sonuçta. gerçekçi olarak ben tek başıma hiçbir şeyi değiştiremem kendi hayatımı daha kötü yaşadığımla kalırım...
0
konetsu
(02.02.23)
Ya bu "fabrikalar, endüstriyel" falan diyen arkadaşların kaçırdığı nokta şu: fabrikalar da sana bana çalışıyor. Çok alışveriş yapıyorsan, markete yürüyüp 2 tane şey almak yerine getir falan kullanıyorsan yine aynı muhabbet. Tarım / su olayı da böyle, çöpe yemek döküyorsan mecbur su basacak adam, daha çok ürün yetiştirmesi lazım çünkü. Kışın illa domates yiyeceksen, avokadosuz duramıyorsan falan da böyle, illa taşınacak onlar dünyanın bi ucundan öbür ucuna.

Öyle bi bireysel / toplumsal ayrımı çok yok yani. Ama plastik yasaklanabilir cidden. DDT'nin yasaklanması gibi bişey. Mantıklı bi hamle olur.

Ama genel olarak "yasakçılık" kafasını sevmediğim için her yıl ağaç dikiyorum ben. İster su, ister kirlilik, ister biyoçeşitlilik için olsun, yapılabilecek en güzel şey ağaç sayısını artırmak. Yüzlerce ağaç diktim, ölene kadar küçük bi ormanım olur diye umuyorum :)
0
plutongezegendegilmi
(02.02.23)
maalesef ben de çok dert edip üzülüyorum. kendimce de önlemler alıyorum ama alanım bu konuyu biraz kapsadığı için bir zamanlar bu konuda baya bir şeyler okuyup araştırmış rakamlarla haşır neşir olmuştum. yukarıda da bahsedildiği gibi bizim bireysel israflarımız küresel üretim kaynaklı israfların yanında hiç bir şey diyebilirim. sadece bu yazıyı okurken bile kullandığınız pc ya da telefon ve bağlandığınız interneti sağlayan modem vb ürünlerdeki çiplerin üretiminde kullanılan su, belki de senin bir kaç yıllık su harcaman kadar neredeyse. bir kaç örnek vereyim mesela;

1 kg biftek için 16bin litre su
1 kg pirinç için 3400 litre su
1 kg kahve için 21bin litre su
1 araba için 300bin litre su
1 litre mazot için 8000 litre su
1 litre benzin için 11bin litre su

vs vs harcanıyor. maalesef bizim şahsi tüketimlerimiz bunların yanında hiç bir şey.
0
avatar is back
(02.02.23)
Maskeler mesela o kadar büyük bir plastik kirliliği yarattı ki aklınız durur. Okyanusların içinden geçtiler. kimsenin umrunda değil.
0
sert siyah krom
(02.02.23)
@bohr bu muhabbetlerin ne kadar bos muhabbet olduğunu guzel ozetlemis. Anlamsız anlamsız seylere takılıyoruz.


F1 motorlari ile ilgili çevreci kurallar falan getiriyorlar gulmekten oluyorum:) ulan dünyada toplam topu topu 20 tane f1 araci yarışıyor, her tarafi emisyon olsa nolur manyak misiniz:)
Tek bir yarisi izlemeye gelen seyircinin gelirken yolda yaktigi benzinin emisyonu tum sezon boyunca 20 tane f1 aracinin emisyonunu katlar muhtmelen. Aptallık çağındayız.
0
stavro
(02.02.23)
arpa ekmeği yiyip su içerek kıl çadırda yaşamıyorsanız o endüstri size çalışıyor

3. kere söylemiş olduk başlık altında halen aynı argüman geliyor

suyu açık bırakıyorum diyenin yediği etin, et endüstrisinde su yem ve enerji karşılığının
haddi hesabı yok

o yüzden öyle cem yılmazın espirisi gibi ben niye ölücem yanımdaki ölsün der gibi
ben değil sanayinin suçu deyince sıyrılmıyor kimse.

insanlar sanayinin bütün nimetlerine alıştı. dokuma makinelerine, hazır elbiselere, betonarme evlere, doğalgaz ısıtmaya, nişastaya, kralların görmediği gıda bolluğuna.

elektrik lambasına kadar terketmeden, sanitasyonunu köyünde kendin yapmadan o kirlilik trendi tersine dönmez.

bohr "denizlerdeki atık plastiğin %80'ine yakınının denizcilerin ağları olduğu" pasifikteki büyük çöp adasının yüzde 50si balıkçı ağı.

iyi de bu da kimseyi sıyırmıyor ki işten balık yemiyor musun mevsiminde kendin mi tutuyorsun
0
comp
(02.02.23)
şimdi endüstri bize çalışıyor tamam.
peki endüstriyel üretimde kullanılan bütün su miktarı "optimize edilmiş" durumda mıdır? hiç sanmam.

yani @avatar is back yazmış, bir araba için 300.000 lt. su kullanılıyorken sözümona çevreci gruplar çıkıp "yoo hayır, aslında bu arabayı 250.000 lt. su kullanarak da üretebilirsiniz mesela, müsriflik yapıyorsunuz." diyor mu?
hayır.

ama ben her gün duşa girince, kıyafetlerimi günlük makineye atınca ben doğa düşmanı olacağım?
kesinlikle katılmıyorum.

"elektrik lambasına kadar terketmeden, sanitasyonunu köyünde kendin yapmadan o kirlilik trendi tersine dönmez."

o zaman benim her gün çamaşır yıkamamın, duş alıp temizlik yapmamın hiçbir sakıncası yok. zaten asla tersine çeviremiyoruz mağaralarda yaşamadığımız müddetçe.
0
thedepressed
(02.02.23)
@thedepressed, muhtemelen "verimli" olanları da vardır, ama çok daha pahalıdır ya dandiktir vs. tüketici her zaman en ucuzunu, f/p ürününü, dolayısıyla da en kirli ve etik olmayanını tercih eder.

misal ben macbook kullanarak yazıyorum bu yazıyı, adamlar çocuk köle çalıştırıyor. "etik" olarak üretileni de vardır, ama işime gelmiyor. kölelik yaptıran adama para veriyorum yani. bunun gibi.

demek istediğim bireysel olarak "sorumluluk" var. ama açıkçası ben sokaktaki adamdan bişey yapmasını beklemem. geniş halk kitleleri hem eğitilmez, hem de organize falan olup hiçbir sorunu çözemez. eğitimli ve dedike bi grup insan çözmek için uğraşırsa çözer.
0
plutongezegendegilmi
(02.02.23)
pluton, apple dünyanın en büyük ve en karlı şirketlerinden biri, gerçek manada para basıyorlar. çocuk işçi kullanmayıp her şeyi medeni ülkelerde üretecek kaynakları var, ama daha çok kar elde etmek için bunu yapmıyorlar. yine adamın çocuk işçi kullanmasının suçlusu biz değiliz bence.
0
roket adam
(02.02.23)
@roket, şirketler ve devletler de bireylerden oluşuyor. ben nasıl "daha ucuz" ya da "daha f/p" olsun diye buna göz yumuyorsam, şirketin hissedarı / çalışanı da daha çok para kazanmak için bu yola giriyor, devlet görevlisi de rüşvetini alıp bu duruma izin veriyor vs.

sonuçta hepimiz kendi faydamıza bakıyoruz.

kirlilik konusunda da öyle. biri çıkıp daha pahalı ama temiz bir ürün yapsa bile ben daha ucuz diye kirli olanı tercih edebilirim. politikacılar da kirlenmesine izin verir (vermezse gdp düşer, işsizlik artar, rüşvetinden olur vs), şirket yöneticisi zaten kirliden daha çok para kazanıyorsa ona yönelir.

burada bu kirliliğin (ya da köleliğin) maliyetini bi tarafın üstlenmesi lazım.

şirket üstlense kârı düşer. belki kâr edemez, kapanır.
ben üstlensem daha pahalı olur, yaşam standardım düşer.
politikacı üstlense, pahalılığı bana yansıtacağı için oy kaybeder.

ama kölelik ya da kirlilik konusunda en büyük risk altında olan benim. şirket sahibi zengin, politikacı da imtiyazlı. onlar kendini kurtarır, biz ortada kalırız. yani suçluluk veya sorumluluktan ziyade hangi partinin daha çok etkileneceği konusu da mühim.
0
plutongezegendegilmi
(03.02.23)
(27)

her dus aldiginizda sampuan kullaniyor musunuz

antikadimag
ben 2-3 dusta bir kopukluyorum kafami. kafa cok kirlenen, terleyen bir yer degil ki neden sampuan lobisinin oyununa duselim degil mi ama?
ben 2-3 dusta bir kopukluyorum kafami. kafa cok kirlenen, terleyen bir yer degil ki neden sampuan lobisinin oyununa duselim degil mi ama?
0
antikadimag
(31.01.23)
Her duşumda şampuan kullanır, keselenirim. Aksi durumda temiz hissetmem. Kesem/lifim yanımda olmadığında sadece şampuan kullanırım o da pek içime sinmez.
0
Amaranta ursula
(31.01.23)
hergun dus alirim, haftada 2 defa sampuan surerim.
0
cooperr
(31.01.23)
Hayir asla. Her dusumda sampuan kullansam saçım saman gibi olur.
0
stavro
(31.01.23)
evet.

islatip sampuanlamadan kurutunca kafa derim fazla yaglaniyor gibi geliyor. senin boyle bir sorunun yoksa bir sikinti yok. bircok uzun sacli kadin sacini haftada bir yikar - yikamasi, kurutmasi, detangle etmesi, sekillendirmesi falan cok is diye. yani tamamen sana kalmis.
0
hot potato
(31.01.23)
Her gün duş alırım haftada bir kez şampuanlarım, belki 2 defa ama genelde 1 ama burada konu saçın kirlenip kirlenmemesi değil, kafa derinin ve saç tellerinin bi ph'ı yağ düzeyi var, sürekli şampuanladığımızda deriyi saçı kurutup sonradan ayı gibi yağ basmasına neden oluyoruz, buna gerek yok. Kendi ayarladığı oran ideal olan oran, bununla oynamak çok saçma. Bir de benim saçım çok uzun şampuanlamaya falan çok üşeniyorum asdasds
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
çok sık şampuan kullanımı sıkıntılı bi durum. kafa derisine bu kadar kimyasalı basınca deri de kendini korumak için yağı basıyor. sonrası kısır döngü işte...

şampuan lobisi +1 :)
0
msb
(31.01.23)
Kafa nasıl çok kirlenen bir şey değil... Bence kıçımızdan daha çok kirlenen bir yüzey. Vücudun dışarının kiriyle, tozuyla, yağmuru/çamuruyla en çok temas eden ve maruz kalan kısımlarından biri. Yazın leş gibi terlerken daha da fena.
Mesela yüzümüz de en az saçımız kadar aynı şeylere maruz kalıyor evet ama saç kiri/tozu daha çok tutan/yapışan bir yapı. Ayrıca yüz bile yeri geliyor günde birkaç kez yıkanıyor vs. Saç bence vücudun kirlenmeye en yatkın yüzeylerinden biri.

Ha sürekli şampuan kullanmak da tabi sağlıklı değil. Ama erkek ve saçı önlerden hafiften açılmaya başlamış biri olarak o kısmı çok takmıyorum. Tabi önlerden açılmanın sebeplerinden biri de bu kadar sık yıkamak olabilir ama olsun, kirli hissederek gezmektense kel kalayım.
0
gallienus
(31.01.23)
Abi yüzünü de sürekli yıkaman, hele sabunla temizleyicilerle falan yıkaman da çok saçma, aynı şekilde yüzündeki yağı da kurutup cilt bariyerine zarar verip sonra derim dökülüyor sivilce çıkıyor vs diye şikayet ediyoruz. Yüzünü de günde bi defa yıkar geçersin.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
Daha neler okuyacağız ya. Toplu taşımalardaki pis kokunun bir sebebi de şampuan lobisi demek ki.

Her gün duş alınmalı ve vücut ile saç temizlenmeli. Hatta yazın günde minimum 2 kere yapılmalı.
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
Ruhenin dedigini yazacaktim:)) o yüzden mi bazi erkeklerin saci yanmis gibi?

Sampuansiz kece gibi olmuyor mu?
0
Kahvedesu
(31.01.23)
Her duşta bir kere şampuanlıyorum. Şampuan kullanmıyorsanız saçı neden ıslatıyorsunuz ki?
0
sevilen progressive türkücü
(31.01.23)
8 milyar insan günde min 2 kere kimyasallarla dolu sabunlarla şampuanlarla duş alıyor. nooooo <80

Dünyayı, kaynakları yedik bitirdik mantar bile bizden insaflı :)
0
msb
(31.01.23)
Abi işte sorun şu: Sen derinin koruyucu tabakasını ne kadar bozarsan deri de kendini korumaya alıp o kadar yağ üretiyor. Yani günde 2 kere sabunla duş alırsan aslında daha yağlı bir kişi olursun :) Su yağı çözmez evet ama sürekli şampuan vurmayan insanın kafa derisi seninki kadar yağlanmıyor işte, yağsız toz kir de suyla gayet de akar gider. Buna istisna yağ bezi olmayan el ve ayak içleri var tabii. O kısımları günde 50 kere sabunlasan da çok fark etmez.

Her gün şampuan kullananlar durumu bu yüzden anlayamıyor.
0
msb
(31.01.23)
Seboreik dermatitli ve aşırı kuru saçlı bir insan evladı olarak ben haftada bir şampuan kullanıyorum, diğer günlerde saçımın durumuna göre sadece su ya da sadece saç kremiyle temizliyorum. Fazlası kafa derimi mahvediyor.

Şampuansız olur mu diye şaşıranları bir de no-poo yöntemini araştırmaya davet ediyorum, beterin beteri var :)
0
kobuzchu kiz
(31.01.23)
Evet çünkü dediğinizin aksine aslında dışarının bütün kirini pisliğini toplayan yer saçlar.

Böyle olmasaydı bile yine şampuanlardım gerçi çünkü çabuk yağlanan bir saç yapım var maalesef.
0
ms brownstone
(31.01.23)
Hergun sac sampuanlanmali diye bir sey yok boyle bir sac bakimi yok.
Her gun sac mi sampuanlanir allahaskina?

Hani isteyen hergun şampuanlar ben kirli hissediyorum der kendi bilir o ayri normalo bu değil boyle bir sey yok. Hergun sacini sampuanlamamak sizi pis insan yapmaz.
Sacinizi mahveder hergun sampuanlamak.


Bu arada kece gibi falan olmuyor şampuansiz yikayinca. Bilakis surekli sampuanlayinca saçma sapan kupkuru saman gibi bir hal aliyor. Yıpranıyor.
0
stavro
(31.01.23)
Her gün şampuanlarım

www.kerastase.com.tr

Saçlarım çok gür, çok güçlüdür.
0
gabe h coud
(31.01.23)
Her gün duş alırım ama saçımı gün aşırı ya da iki günde bir yıkarım; o zaman da şampuan kullanırım. Sadece su ile temizlenmiş gelmiyor.

Yalnız saçı her gün şampuanla yıkamak kadar saç derisine zarar veren bir şey yok sanırım. Lisedeyken bu hataya düşüp her gün iki şampuanla yıkaya yıkaya saç derimi mahvetmistim. kepek ve kasintidan duramiyordum. Doktora gittiğimde çok kizmisti ve saçın her gün yikanmamasi gerektiğini söylemişti. O günden beri her gün yikamiyorum; sonrasında kullandığım özel sampuanlarla 2-3 ayda ancak kendine gelmişti.
0
fraise
(31.01.23)
her gün duş + iki kez şampuan. sağlıklı olmadığını okuduğum zaman şampuanı iki günde bire indirmeye çalıştım ancak bir iki denemeden sonra asla o temiz hissi yakalayamadığım için rahatsız oldum ve her gün şampuana geri döndüm. şimdi iki kez şampuanı bir gün tek bir gün ikiye düşürmeye çalışıyorum.
0
hypathia
(31.01.23)
Evet.
Saclarim cabuk yaglaniyor ve yeteri kadar temiz gorunmedigini dusundugumde disari bile cikmam. Simdi her gun sampuanladigin icin yaglaniyor diyenler olacaktir ama pandemi zamani arayi acip sacimi daha az sampuanlamaya alistirmaya calistigim donemde de yaglilik durumu degismedi.
0
pike
(31.01.23)
evet hatta bazen duş almayıp sadece saçımı yıkıyorum cunku saçlarımı 1 gün bile yıkamasam o kadar yağlı gorunuyor ki(aslında yağlı da oluyor zaten) insanlar 1 haftadır falan yıkanmadığımı düşünüyor
0
another satisfied lover
(31.01.23)
sampuansiz demeyelim de sacimi yikamadan dus alirim. yazin gunde uc defa dus aldigim oluyor. (sicak ulke). sacimi uc kere yikayamam. kisin da iki gunde bir yikarim sacimi.

gencken sadece sacimi yikadigim olurdu, simdi tam tersi oluyor.
0
supergirl
(31.01.23)
1 seneden beri kendimi haftada üç kere sampuanlamak ile sinirladim, hem kafa derisi hem de saçım için çok iyi geldi, ve biraz zaman tanıyınca saçım da alıştı, yağlanması falan olmuyor.
0
fakat
(01.02.23)
saç ve kafa aşırı hızlı kirlenen yerler. o yüzden demek ki metroda otobüste kimsenin yanına oturulmuyor kokudan.

kafa derisi bu ya yağlanır ıyyy.

ben bir gün yıkanıp bir gün yıkanmıyorum kışları. yazları her gün yıkanırım saçlarımı da iki kez şampuanlarım.
0
Hallegadola
(01.02.23)
Yaz hariç her gün duş almam, gün aşırı alırım. Gün aşırı aldığım için de şampuanlarım saçımı. Ama tek tur. İki kez şampuanlamam asla.
0
kuehles blondes
(01.02.23)
her gün duş alırım saçımı da şampuanlarım. sadece suyla ıslatıp geçsem çamur gibi saçla gezerim, korkunç bir şey. açık konuşayım dost meclisindeyiz, yemişim ph'ı mh'ı ben kendimi temiz hissedeyim, çevremi de rahatsız etmeyim yeter.
0
Piyano piyano bacaksız
(01.02.23)
Tamam lan en temiz sizsiniz ama şampuan yetmez arada bikaç damla çamaşır suyu falan da damlatın saç derinize daha temiz hissedersiniz adsdas.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
(10)

kadin programindaki katil

Kittie
bugun hastaydim sabahtan aksama kanepede sizmis bi sekilde yattim.sonra bi kadin programi basladi. vallahi kendime geldim bi anda :)cok ilginc bir seye rastladim.bir adam var. anladigim kadariyla bu adam gunlerdir o programa cikiyormus. karisini oldurmus.bi ara olen kadinin anne babasina baglanildi.
bugun hastaydim sabahtan aksama kanepede sizmis bi sekilde yattim.
sonra bi kadin programi basladi. vallahi kendime geldim bi anda :)
cok ilginc bir seye rastladim.

bir adam var. anladigim kadariyla bu adam gunlerdir o programa cikiyormus. karisini oldurmus.
bi ara olen kadinin anne babasina baglanildi. gunler once programa kizlarini aramaya cikmislar diye anladim.

neyse bu katil koca bugun karisini oldurdugunu itiraf etti. nasil anlatiyor gorseniz detayli detayli.

sunucu kadin da polisler gelecek birazdan diyor. adam canli yayinda cesedin yerini tarif etti. soklar icinde izledim.

simdi sasirdigim seye gelirsek; bu adam neden canli yayinda bir cinayeti itiraf etti ki?
hani aile icinde kalmasi gereken kavgalari canli yayinda gunduz kusaklarina tasiyorlar onlar da ilginc ama hadi neyse. biraz da onlarin kurgu oldugunu dusunuyordum...

cinayet neden itiraf edilir canli yayinda anlamadim.

mantiken bu adam supheli degil demek ki cunku canli yayina gelebiliyor. hakkinda bi kanit olsa zaten karakolda sorguda olurdu coktan. e cinayeti isledigini biliyor sonucta neden kacmak yerine canli yayina cikiyor?? polis zoru yok bi sey yok. anlatabildim mi bilmiyorum bana cok ilginc geldi bu durum.

yok madem anlatma niyetiyle cikiyorsa programa e o zaman direkt git polise itiraf et. neden bi gunduz kusagi programi? bi de gunlerce itiraf etmemis belli ki.

hani "celebrity" olma icgudusu diyecem de koy yerinde karisini oldurmus siradan bir adam. oyle bir amaci olmadigi da belli.

nedir bu insani canli yayina cikaran sey? tamam suclular kacmasin tabii ama mantiken insan niye kendini ifsa eder biri aciklar mi.
0
Kittie
(30.01.23)
Şüphelenilmemek için kaçmamak daha mantıklı. Kaçarsan direkt şüpheli, hatta suçlu görülüyorsun. Programa dikkatleri başka yöne çekmek için katılabilirler. Olayları yalan ifadelerle karmaşık hâle getirebilirler. Program uzun sürdüğü için bir noktada itiraf etmek zorunda kalıyorlar. Zaten zekâları yüksek değil. Bir de anlatırsan cezada indirim olur gibi şeyler söylenince dökülüyorlar.
0
dissendium
(30.01.23)
Master degree Müge izleyicisi olarak, bunun sebebinin "yorulmak, anlatıp kurtulmak" olduğuna karar verdim uzun analizlerim sonucu...
0
abuzer
(30.01.23)
Toplumsal baski ve kendini bisekilde istedigi gibi cevreye gosterme istegidir. Buyuk olasilik delil yetersizliginden dolayi kanunen pek bisey yapilmiyordur kisiye. Konu tv de gosterilmeye baslandiginda da kisi arkasindan 'korkup kacti. Saklayacak biseyi olmasa niye orada olmasin' demesinler diye ve bir de delil yetersizligine guvendiginden dolayi programa cikmakta sakinca gormuyordur. Kendince cikip bir de cevresindeki imajini duzeltecegini vs hesapliyordur.

Tabii genelde farkinda olmadiklari sey ise olayin tv de yayinlanmasiyla olayin daha genis bir kitleye hitap edecek olmasi oluyor. Bu da yeni deliller, yeni kaynaklar vs saglayabiliyor. Normalde polislerin kaynaklari sinirli oldugu icin olayin ustune pek gidemiyorlar. Iste olay boyle genis kitleye yayilinca da evdeki hesaplari carsiya uymuyordur ve bu durumda da hizli karar verip aksiyona gecmeleri gerekecektir. Eger delillerin yetersizliginin farkindalarsa kalip inkara devam edebilirler, yakalanacaklarini anlarlarsa da cikip kacabilirler ya da itiraf edebilirler.

Canli yayinda degil de direkt polise gidip itiraf etmek de daha iyi olabilir onlar icin ancak bu durumda da kanal yonetimi, tv programi falan devreye giriyor olabilir. Sonucta olayi direkt canli yayinda itiraf etmeleri onlar icin oldukca saglam bir olay olur. Dolayisiyla bazen bu sekilde de yonlendiriyor olabilirler. Bazen de belki de o anin verdigi heyecan, baski yuzunden direkt cozuluyorlardir vs.
0
j r r tolkien hayrani
(30.01.23)
o programlar öyle. esra erol seyrettim pandemide haftalarca. yerinde olsam asla televizyona çıkmam dediğim insanlar çıkıp her şeyi anlatıyorlardı. programa getirmeden önce kandırıyorlar, senin tarafını tutucaz diyorlar, işini görücez diyorlar, sonra yardım etmiyorlar. canlı yayında çapraz sorular soruyorlar, sürekli baskı altında oluyor. en sonunda aptallaşıyor, bülbül gibi konusuyor. zaten genelde televizyona çıkmayı matah bir şey sanan, televizyon programcılarını üstün insan sanan köylü kesim oluyor bunlar.
0
abelardo
(30.01.23)
ayni programda kendi kizini bogarak olduren bir anne vardi. yillar once cinayeti islemis, fakat itiraf etmedigi icin iceriden cikarmislardi. sonradan sonraya uzerine giderek itiraf ettirdiler.

www.haberturk.com
0
idexo
(30.01.23)
o durum bana da tuhaf geldi.
müge'nin olaylarında katiller çevreden baskı görüyorlar ve suçlu olmadıklarını savunmak için ekrana çıkıyorlar.
bu olayda gördüğüm, çok ciddi üzerine gelen yok çevreden. kadının aldatma olayı olduğu için anne babası bile pek arkasında durmuyor. Adam stüdyoya gelmiyorum dese hiçbirşey olmaz.
0
vizivozo
(30.01.23)
para mı alıyorla acaba. katil olsam çıkmam programa. psikolojim bozuk derim. böyle saçma bir ülke nasıl olabiliyor ya
0
ShadowOfMoon
(31.01.23)
Valla o insanlari canli yayina cikmaya nasil ikna ettiklerini anlamis değilim.
0
stavro
(31.01.23)
@stavro insanlarin cehaletini ve kimisinin unlu olma istegini hafife aliyorsunuz. Gercekten cok cok cahil insanimiz var.
0
kassiopeia
(31.01.23)
Biraz Bosch izlemiş olanlar durumu daha kolay kavrar. Adam LAPD dedektifi, şüphelileri bir odada bekletiyor (cooking like a stew diyor ya da marinated, tender vs.) yoruyor, konuşurken direkt suçlamıyor, zihnini meşgul ediyor, olayları yaşatmaya çalışıyor, adamı önce zihninde tutukluyor, kaçacak yeri olmadığını görünce tek bir çıkış yeri bırakıyor, itiraf et ve yardım edelim. itiraf et ve kurtul bu işten, bu stresten. benzer bir şeyler olmuş gibi. izlemedim ama tahminim bu yönde.
0
gabe h coud
(31.01.23)
(6)

2. el taşıt kredisi ile araç alma

bosver nicki
Herkese merhaba,bu konuda ziyadesiyle tecrübesiz biri olarak, bankadan alacağım aracın %50'si kadar kredim onaylandı, ancak banka bu parayı bana vermiyor. Araç sahibi ile bankaya gidip satışı yapınca parayı vereceğini söylüyor, bu bana açıkçası çok saçma geldi, araç sahibi kavacıkta ben beylükdüzün
Herkese merhaba,

bu konuda ziyadesiyle tecrübesiz biri olarak, bankadan alacağım aracın %50'si kadar kredim onaylandı, ancak banka bu parayı bana vermiyor. Araç sahibi ile bankaya gidip satışı yapınca parayı vereceğini söylüyor, bu bana açıkçası çok saçma geldi, araç sahibi kavacıkta ben beylükdüzündeyim, adam ile yarın için kavacık'ta buluşmak için sözleşmiştik oysa, adama ben beylikdüzüne gel nasıl diyeyim? Üstelik adam başka bir şehirde de olabilirdi. bu işin normalde prosedürünü gerçekten bilen birileri beni bu konuda aydınlatabilirse, ona göre yarın sabah banka ile konuşup bu durumu çözmem gerekiyor.

Birkaç arkadaş bankadan yazı almamın yeterli olacağını bu yazı ile notere gidip, aracı üzerimize alıp, daha sonra adamın parasını ödeyeceğimizi söylüyor. Bana biri böyle dese dolandırıcı zannederdim, belki de tecrübesizliğimden ötürü ama adamın aracını alıp sonra parasını ödemek dışında seçeneğim yok mu cidden?

Teşekkürler şimdiden, tikler olabildiğince hızlı gelecek.
0
bosver nicki
(30.01.23)
Bankanın detaylı bilgi vermiş olması gerekirdi. Kredili araç almadım ancak ev alırken ev bizim oldu sonra o belgeyi bankaya ilettik sonrasında banka parayı satıcı hesabına gönderdi.
0
yercekimini kendine ceken adam
(30.01.23)
Merhaba, aslında bu alıcıyı korumak için gibi gelmişti bana. Bizde de aynısı oldu, banka size “satıştan sonra şu miktarda parayı şu iban numarasına göndereceğiz” diyor, ruhsat size geçince ve siz o ruhsatı bankaya sununca da parayı aktarıyor. Bankanın o kağıdı bir çeşit taahhütname. Ama satıcının bankaya gitmesine gerek olmadı bizde.
0
giovanne
(30.01.23)
Evet hemen geçmiyor saticinij hesabina. Satici teminat niteliginde bir kagit aliyor, daha sonra banka onun hesabina parayı aktarıyor.
Herkes yanasmak istemiyor bu sisteme zaten. Yani adam ben kendi paranla alıyorsan al, tasit kredisi falan ben bilmem diyebilir.
0
stavro
(30.01.23)
Noterden alışverişi yapıp bankaya ruhsatın fotosunu atınca banka adamın hesabına parayı gönderiyor. Bizde böyle oldu. Adamın bankaya gelmesine gerek yok.
0
epitaf
(30.01.23)
Yukarıdaki cevaplara ek olarak, en kötü ihtimal sizin şubeye gitmeye gerek olmadan, noterin yakınındaki bir şubeden halledilebilir de bu işler.

Satıcı ile alıcının aynı bankada (başka şube olsa da) hesapları olması işi çok hızlandırır.
0
John Bloor
(31.01.23)
Önce süreci açıklayalım; Taşıt kredileri alacağın taşıta rehin konmasını gerektirir. Bireysel kredilere göre tutarı yüksek ve faizi düşük olan bir kredidir dolayısıyla teminat alınmasını gerektirir. Konut kredilerinde de süreç benzerdir. Taşıt-konut kredilerinde kullandığın kredi şahsi hesabına geçmez, satıcının hesabına ve satış işlemi gerçekleştikten SONRA geçilir. Süreç böyledir.

Şöyle düşün, diyelim ki araç alacağım diye bankaya gittin, kredi senin hesabına pat diye geçti, o tutarla araç alacağının bir kesinliği yok ve belki 1M TL kredi kullandın. Banka herhangi bir teminat almadan yüklü kredi verdi ve bireysel kredi limitlerinin de çok üstünde kredi kullandırdı, bu yapılamaz.

Ya da tam noterden devir öncesinde bu tutar satıcının hesabına geçti, diyelim ki devir esnasında aracın üzerinde bir rehin, satışa engel bir durum, borç vb. çıktı ve satış gerçekleşmedi. Bu durumda ne olacak? Banka krediyi satıcının hesabına geçti ve devri yapamadınız. Sen borçlandın ancak aracı üzerine alamadın :) Böyle daha mı sağlıklı oldu, hayır. Taşıt kredisi süreci bu gibi sorunların önüne geçer.

Biriniz şehir dışında da olsanız mutlaka bir noterde buluşmanız gerekecek. Bankada kredi işlemin onaylandıysa ilgili yazıyı al, notere giderken peşinatını satıcının hesabına geç (mobil bankacılık limitlerine dikkat et), noterde devir işlemini gerçekleştirin, sonra bankaya giderek veya telefonla alım-satım işleminin tamamlandığını belirttiğinde kalan (kredi) tutarı satıcının hesabına geçecektir.

Noterde satış tutarının ne olduğunu ve parayı teslim edip etmediğini sana soracaklar. Peşinatı satıcının hesabına yolladığını, kalan tutarı bankadan kredi olarak aldığını ve devir sonrasında satıcının hesabına geçeceğini söylersin ve bankadan aldığın belgeyi noter yetkilisine gösterirsin.

Dolandırıcılık söz konusu değil bankalar orada her zaman güvenilir 3. parti konumundadır. Ben de krediyle araç aldım bu şekilde ilerledi. Tersine işin içinde nakit para ve elden alışveriş varsa sorun her zaman çıkabilir. Banka arada ise her türlü dolandırıcılığın önüne geçiyor.

Ufak bir noktayı da belirteyim, ben İş Bankası'ndan taşıt kredisi kullandığımda devirden sonra krediyi satıcının hesabına geçmeden önce banka kasko ve trafik sigortasını yapmamı da zorunlu tutmuştu. Telefondan veya bir laptop bilgisayardan farklı sigorta şirketlerinden teklif alacak şekilde hazır olmanı da öneririm çünkü mecburen Anadolu Sigorta'dan baya yüksek tutarlara yaptırmak zorunda kalmıştım.
0
Lethe
(31.01.23)
(20)

Haksız mıyım?

personaa
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşi
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşini olaya dahil ediyor diyor ki onları da ist bırakalım geçerken. Size hiç sormadan planı en son size söylüyor. Sinirlenmekte haksız mıyım? Sonuçta kısıtlı bi vaktimiz var ve ben tatile yayıla yayıla gitmek istiyo da olabilirim her gün görüşen çiftler değiliz ki biz? Sinirlendikten sonra yaptığı açıklama da kızlarını göremiyorlar zaten maddi durumlar sebebiyle, bizi de bırak dediler kıramadım. Ben de zaten başka yaptığı şeylerin birikimiyle ciddi patladım. Şuan sinirlenen ben olduğum için kendisi suçlu hissettiriyor beni. Sizce sinirlenmekte haksız mıyım
0
personaa
(30.01.23)
haklısın bence. aşırı derecede düşüncesizce bir hareket.
0
roket adam
(30.01.23)
Haklısın bence de. Ya da biz fazla takintiliyiz
0
abuzer
(30.01.23)
bence o kadar da abartılacak bir şey olmayabilir.
evet, elbette sorması çok daha iyi olurdu da, maddi sebeplerden kızını göremeyen abisi, "bizi de bırak" dediklerinde, "hayır bırakamam" mı diyecek?
o da ayrı saçma olurdu.

zaten gideceğiniz bir yol bu.
arabayla toplasanız beş saat sürüyor, yani tatile davet etmiş gibi davranmak biraz abartılı bence.
şu ekonomik ortamda insanlar çocuklarını görmek istemiş, keyif yapmak için işgüzarlıktan yapılan bir şey değil.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haklisin bence de. "ne var ki bunda idare et iste" diyenler olacaktir ama ben hic hoslanmam zorakiden.
0
hot potato
(30.01.23)
Blatta hiberna, abisi öz değil tanıdığı sevdiği bir abi yanlış anlaşıldıysa eğer
0
🌸personaa
(30.01.23)
yine de siz, "hayır gelmesinler" diyebilecek miydiniz?
ya da siz bunu deseniz de, o buna ses çıkartmadan "tamam" diyecek miydi?

tatile gideceğinden haberi olacak kadar yakın biriyse öz veya üvey veya tanıdık fark etmez ki.
özet olarak, "giderken bizi de bırakıverin" diye rica etmişler, o da kıramamış.
tatilinize engel olan bir şey yok ki, o süre zaten yolda geçirilecek.

yani siz de aynı şekilde tatil planınızdan önce iş için istanbul'a uğruyorsunuz.
sizin işiniz önemliyse, onun da tanıdığı abisi onun için önemli olabilir.
"tatile gideceğiz, ne istanbul'u, ne işi şimdi? yolu uzatıyorsun" demiyorsa, siz de abiyi götürüverin arka koltukta.
ilişkiler karşılıklı çabayla yürüyor.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haksız sayılırsın, hayatı bu kadar bireysel yaşamak istiyorsanız ilişki de yürütmeyeceksiniz.
0
nuisance
(30.01.23)
Haklsınız, sorması gerekirdi. İlişki karşılıklı çabayla yürüyor, doğru. Tam da bu yüzden size önceden haber vermesi gerekiyordu.
0
pispinti
(30.01.23)
El iyisi denen tabir varya hani ayıp kaçacak farkındayım ancak herkesin yardımına koşma gibi bi zorunluluk yok bence. Çok zorunlu olmadığı sürece ben yapayalnızken kimseden yardım istemeden bir şeyler hallediyorum. Mesela kredi kartıyla yol paramı ödüyorum. Benim babam çok el iyisi bir insan travmatik derecede, o tarz hareketler benim canımı sıkıyor. Önce bana sorması gerekmez mi? Aynı şekilde arkadaşıyla plan yaptı diyelim. Beni çağıracaksa arkadaşına söylemeli öncelikle bence doğrusu böyle değil midir?
0
🌸personaa
(30.01.23)
Bireysel takılan karşı taraf +3

Hayır diyememesini anlarım, bazen spontan gelişir böyle durumlar. Ama en azından bir mahcubiyet ve "idare edelim" ricası hoş olur.
Yine de istemiyorsa partner, "x'in teyzesi de gelecekmiş" şeklinde bir bahane söylenebilir abiye.
0
abuzer
(30.01.23)
Haklısın, buz gibi haklısın. Hayatını nasıl yasayacağını sen belirlersin, bireysel de olabilir asosyal de olabilir. Burada önemli olan bu değil, sevdiğinizin bunu düşünmemesi. Hele ki özlem varken böyle çer çöp az olan zamanı gaspediyorsa ben de sinirlenirdim
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.01.23)
Valla araba kimin, kim kullaniyor arabayi orasini anlamadim ben. Eger araba sevgilininse ve o kullanacaksa yaptiginda pek bisey yok, bazen oyle emrivaki gelisebiliyor olaylar. O gibi durumda 'dur bi sevgilime sorayim' demek kolay olmayabiliyor.

Yok araba seninse ve sen kullanacaksan sen haklisin. Cunku o durumda 'dur bir sevgilime sorayim' demek direkt kabul etmekten daha kolay.
0
j r r tolkien hayrani
(30.01.23)
Sonuna kadar haklısın. Emrivaki yapılacak hukuk anca evlendikten en az 10 yıl sonrasıdır diye düşünüyorum. Emrivaki öyle bir şey. Ben hâlâ kend anneme emrivaki yapamam. Hakkı var çünkü, ne münasebet yani. Haklısın.
0
muhayyer divan
(30.01.23)
neye sinirlendiğini bilmiyorsun bence;

sinirlenmenin sebebi saygısızlık yapıldığını düşünüyorsun. eğer sorulsaydı zaten kabul edecektin, bir iki dakika düşünecektin, belki şakasına yolu bölüşürüz diyecektin, pazarlık yapma, kuralları belirleme şansın vardı.

bu tür durumlarda en güzel tepki aslında biraz sessiz kalmaktır, kısa kelimeler kullanmak, iletişimi azaltmak gibi davranışlarla karşı tarafa yaptığı şeyin bir sonucu olduğunu göstermiş olursunuz. bağırmanın çağırmanın, tehdit etmenin, ültimatom vermenin bir faydası yok. tam aksine sinirlenip bağırdıkça daha da artar.

Bu olay artık bir şekilde bağlanacak, o sizin bileceğiniz iş. bundan sonrasında kavga etmeyin, bağırmayın çağırmayın, laf sokmayın. çok içinizden geçecek çok fırsatlar çıkacak karşınıza bunlar için ama yapmayın, iletişimi biraz azaltın sadece, her şeyden bahsetmeyin falan.
0
selam
(30.01.23)
Ben de aşırı sinirlenirdim.
Hayir diyemezsin anlarim da hemen ardindan hsber verirsin boyle böyle bir durum oldu evet demek zorunda kaldım diye. Son dk soylemezsin yani.
0
stavro
(30.01.23)
Haklısın ama abartmaya gerek yok, olur böyle şeyler, başbaşa da kalırsınız yani bu son görüşmeniz değil sonuçta.
0
turuncu tonlarda
(30.01.23)
blatta hiberna +1 +1 +1

önceki şeylerin birikimiyle ciddi patladım falan hele en büyük hata. önceki şeyleri önceden söyleseydiniz? şimdi karşı taraf da pireyi deve ettiğinizi düşünüyor haklı olarak. madem kısıtlı vakit zaten yayıla yayıla gitmeyeceksiniz istanbul izmir yolunu, otobandan 4 saatte patlatacaksınız. kaldı ki siz izmirden sapancaya doğrudan gitmek varken istanbul diye bi şey çıkarmışsınız (dönüşte olsa neyse) ona bir şey dememiş karşı taraf. yaptığınız kıymet bilmezlik, ayrıca çevresine iyilik yaptı diye böyle kızıp bağıracaksanız hem sizden hem çevresinden soğur, ona zarar verirsiniz... seviyorsanız yapmazsınız, sevmiyorsanız da bitirin gidin böyle şeylerle zarar vermeyin.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
blatta hiberna ve sert siyah krom +1 +1 +1
bu kadar sinirlenmekte haksizsiniz.
0
65 derece
(31.01.23)
bu mevzu o kadar eşimin yapabileceği bir şey ki daha okurken tetiklendim. kızım doğduktan sonra ailecek gittiğimiz ve ev kiraladığımız ilk tatilimizin ertesi gün kiraladığımız ev 2+1 diye abisi, yengesi, annesi, teyzesi ve 3 çocuğu damlamıştı siz çocuğu yanınıza alırsınız biz öteki odada ayak bacak yatarız diyerek lol :D sonra ben yaz tatilinde evimde rahatça yatıp kalkıp çocuğumu emziremeyecek miyim diye arıza çıkarınca eşim kaldığımız yerin üst katını onlara tutmuştu, ben ücretsiz izinde ve tek maaşla dişten tırnaktan arttırıp tatile gelebilmişken tatil masrafımız onların kirası ve mutfak masrafıyla durduk yere 3e 4e katlanmıştı. durduk yere sanki biz onları evimize davet etmişiz gibi davranıp hiçbir masrafa ortak olmadıkları gibi sürekli eşimi bizi çay bahçesine götür, bize dondurma al vs diye de darlamışlardı çünkü.

sevgiliniz de muhtemelen böyle biri, ille aile olması gerekmez hiç tanımadığı yoldan geçen biri bile bir şey istese acaba şu an kullanılıyor muyum, enayi yerine koyuluyor olabilir miyim diye düşünmeden varını yoğunu ortaya koyuyor. iyi biri belli ki, ama birlikte yaşayanı yoruyor, çeken bilir eşim sürekli ortaya atladığı için elalemi memnun etmek adına maddi manevi nelerden taviz verildiğini. o yüzden önceki olayların birikimini ve patlayışı da çok iyi anlıyorum.

siz belki açacaktınız son ses müziği, canınız istediği yerde durup yemek yiyecektiniz, kenara çekip manzara izleyecektiniz, öpüşe koklaşa, romantik sohbetler eşliğinde gidecektiniz. hayatınızda ilk kez göreceğiniz insanların yanında rahat olamayacaksınız, kötü bir başlangıç olacak ama sevdiğinizle ömür geçirecekseniz bu ne ilk ne de son olacak, bunları göze almanız gerekiyor onun karakteri açısından. o yüzden zaten kısıtlı bir zaman diyerek çok da mevzuyu uzatmadan baş başa olan zamanınızın tadını çıkarmaya bakın derim ben.
0
kakamelsokoban
(31.01.23)
kakamelsokoban+1
Yol da tatilin bir parçası çünkü. Hele ilişkinin başlarında, hele uzaktan ilişkide, her dakika değerliyken. Bu konuda sevgili haksız.
İnsanın sinirine hakim olması her türlü ilişkide ama en çok da sevgili / eş ilişkilerinde önemli. Patlamamak, yaptığı hatayla kişiyi yüzleştirmek her ne kadar bir patlamadaki ferahlığı vermiyorsa da bünyeye uzun vadede gerekli saygı, sevgi ve haklılığı sağlıyor insana.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.23)
(8)

Şu Ceket Hakkında Fikriniz Nedir?

depresif çocuk
https://www.massimodutti.com/tr/pamuklu-serj-ince-ceket---studio-l02030725Cepleri biraz fazla büyük geldi ama genel olarak çok şık görünüyor, sizce alınır mı?
www.massimodutti.com

Cepleri biraz fazla büyük geldi ama genel olarak çok şık görünüyor, sizce alınır mı?
0
depresif çocuk
(28.01.23)
şöyle bir sıkıntı var, pijama üstü modeli bu, yani benim gözümün önüne hemen gömlek tipi pijama üstleri geldi. meraktan baktım da hakikaten yanlış düşünmemişim, örnek bırakayım:

www.haysshop.com
productimages.hepsiburada.net

şık görünüyor gibi ama bana makul gelmedi mesela bu sebeple.
0
nimberjack
(28.01.23)
Ben beğenmedim. Hastabakıcı önlüğü gibi.
0
phi fenomen
(28.01.23)
Hayir. Sik degil ve pahali.
0
hot potato
(29.01.23)
Massimo dutti ile anlaşmanız mı var hocam? Hep bu marka :D
0
glamdr1ng
(29.01.23)
Aynısı:

soundcloud.com
0
ruhen hastayim ben
(29.01.23)
Anlaşma değil hocam, tarzını çok seviyorum. Varsa benzer başka karma önerileriniz açığım.
0
🌸depresif çocuk
(29.01.23)
Bence cok kotu. Bedava verseler birine hibe ederim.
0
stavro
(29.01.23)
Çok gay. Beğenmedim.
0
IncredibleMau
(29.01.23)
(10)

Para Biriktirme

halboyle
**az önce duyuru olarak açınca cevap yazılamamış, yeni gördüğüm için düzeltemedim. Valla telefonda da düzeltmeyi beceremeyip baştan yazıyorum. özür dilerim.’Başlığı ‘para biriktirme’ olarak açtım. Cevapları merak ediyorum cidden; Her ay kenara yaklaşık 10-12bin tl ayırabilseniz nasıl değerlendirird
**az önce duyuru olarak açınca cevap yazılamamış, yeni gördüğüm için düzeltemedim. Valla telefonda da düzeltmeyi beceremeyip baştan yazıyorum. özür dilerim.’

Başlığı ‘para biriktirme’ olarak açtım. Cevapları merak ediyorum cidden;
Her ay kenara yaklaşık 10-12bin tl ayırabilseniz nasıl değerlendirirdiniz?
0
halboyle
(28.01.23)
fon alırdım. Türü size kalmış hisse senedi fonları, emtia fonları, direkt altın fonu vs. çeşitli şeyler yapılabilir. Benim bu yıl biriktirdiğim emtia fonu zararda ama hisse senedi fonu %100 üzerinde getiri elde etti. Tek tek hisse seçemem diyenler için güzel şeyler bence. Karışık sepet yapınca da (bende 3 çeşit var sadece o bile) biri kaybetse öbürü kazandırıyor, yarın emtialar artmaya başlasa hisseler düşse yine ortalamada artıda olurum sanırım.

Kimi bes'e yatırıp altın fonu falan seçiyor o durumda devlet katkısı devam ediyorsa beelki avantajlı olabilir. (ama kafana göre çekemiyorsun çeksen o avantajı hemen alamıyorsun vs. araştırmak lazım)
0
nhk ni youkosu
(28.01.23)
Söylediğin miktardan hareket ederek:

Her ay bir çeyrek altın alır bir köşeye koyarım.
Her iki ayda bir bir adet Eurobond alırım.
Kalanı ile Temettü 20 endeksinden o yıl temettü verimi en yüksek hisseden alırdım düzenli olarak.

Ve Eurobondun 6 ayda bir vereceği kuponu tekrar Eurobond'a hissenin vereceği temettüleri yine aynı hisseye yatırırdım.
0
Mirket
(28.01.23)
aylık 10-12 bin ödeyebileceğim taksitli nakit avans veya ihtiyaç ihtiyaç kredisi çekip altın alırdım topluca.
0
nuisance
(28.01.23)
altın, dolar, euro, yatırım fonu tarzı bir sepetle ilerlemek en temizi.
0
roket adam
(28.01.23)
Hisse alırım
0
gabe h coud
(29.01.23)
Ben düz adamım, fakir büyüdüğüm için risk almaktan korkuyorum, o yüzden %60 altın, %40 dolar diyorum.
0
h1a9t6a7y
(29.01.23)
turkiyede degilim o yuzden ulasim seceneklerini bilmiyorum ama ben maasimdan arttirdiklarimla abd borsasina yatirim yapiyorum.
0
hot potato
(29.01.23)
%75 coin alirim, %25 altin
0
cooperr
(29.01.23)
Uzun vadeli yatırımsa dolar bazlı ETFlere ya da sağlam şirketlerine hisselerine yatırım yaparım.
0
salihdt
(29.01.23)
Hisse alırım. Cok az kismiyla da altin.
0
stavro
(29.01.23)
(7)

tr'de özel sektörde maaşlar ne durumda şu an?

avatar is back
uzun zamandır tr'de maaşlar ne durumda bilmiyorum. kurumsal şirketler olur, ufak yerler olur ortalama nedir şu an? sektörden sektöre tabi değişiyor ama ölücü olan yerleri saymazsak insanlar ne alıyor aşağı yukarı?bir kaç yerin dolara endekslediğini duydum ama bunlar istisnai yerler sanırım
uzun zamandır tr'de maaşlar ne durumda bilmiyorum. kurumsal şirketler olur, ufak yerler olur ortalama nedir şu an? sektörden sektöre tabi değişiyor ama ölücü olan yerleri saymazsak insanlar ne alıyor aşağı yukarı?

bir kaç yerin dolara endekslediğini duydum ama bunlar istisnai yerler sanırım
0
avatar is back
(28.01.23)
özel sektör derken 100 farklı iş var.
0
romario
(28.01.23)
nitelikli isleri kast ediyorsan savunma sanayii gibi dolar/enflasyon bazinda ayni tutmaya calisiyorlar ancak su alan tekneden kovayla disari su atmak gibi. nafile caba.
0
antikadimag
(28.01.23)
Knk biraz daha spesifik olman lazım, mühendis mi, bankaci mi, grafiker mi nedir yani? özel sektor maaslari derken 12bin tlye calisan da var 45bin tl ye de.
Ne tur işlerden bahsediyirsun biraz daraltman lazim.
0
stavro
(28.01.23)
it dahil çoğu mühendislik, nitelikli beyaz yaka işleri vs vs
0
🌸avatar is back
(28.01.23)
Sigorta sektöründe, bilinen sigorta şirketlerinin çalışan maaşları
10k dan başlıyor tecrübesizlerden, 30k ya kadar yönetici olmayıp tecrübeli çalışan maaşı var benim bildiğim.
14-15 yıllık ortalama bir çalışan 20+ üzerinde rahat alıyordur.
orta düzey yöneticilerde bu maaş 30-45k arası olmalı.
0
erty_ksk
(28.01.23)
bu sene seçim ekonomisi var baz almamak lazım. tahminim hükümet özel sektöre de baskı yapıyor iyi zam yapın diye. öte taraftan doları sabit tutuyor.

şu an geçtiğimiz 4-5 yıla göre dolar bazlı en iyi dönem diyebilirim.
0
nuisance
(28.01.23)
It senior 3k usd.
0
ThomasJefferson
(29.01.23)
(10)

Sıfır araç için plaka secimi

coner
Sizce 3 harfli plaka seçenekler arasından hangisini seçmeliyim Ismimde 3 sessiz harf var cuk oturuyor, cemal cml gibiÇok emek verdigim sayesinde aracı alacağım işimin adı . Örn tufan tente (ttt) gibi Soyismim içinde oluyor 4 sessiz harf var mutlukut (mtl) gibi Hayatimda tek sevdiğim insanın ismi o d
Sizce 3 harfli plaka seçenekler arasından hangisini seçmeliyim

Ismimde 3 sessiz harf var cuk oturuyor, cemal cml gibi

Çok emek verdigim sayesinde aracı alacağım işimin adı . Örn tufan tente (ttt) gibi

Soyismim içinde oluyor 4 sessiz harf var mutlukut (mtl) gibi

Hayatimda tek sevdiğim insanın ismi o da 3 sessiz harfli oluyor (mtn) gibi
0
coner
(28.01.23)
Adini al gec. Digerleri manasiz oluyor zamanla.
0
brkylmz
(28.01.23)
adını al geç +1
0
respect
(28.01.23)
Aklıma Cem Yılmaz'ın DVD satışından gelen parayla aldığı arabaya DVD plaka taktırması geldi.

Benim oyum tufan tente'den yana, daha duygusal bir bağ kurdum.
0
wct3 org
(28.01.23)
Tufan tente :)
0
invictae
(28.01.23)
Abi simdi oyle bir soru soruyorsun ki tamamen ozel bir durum biz senin adina oneride bulunamayiz ki neye ne kadar deger veriyorsun, senin icin ne ne ifade ediyor ne anlama geliyor bunlar tamamen senin icinde olan şeyler bunun kararini sen vereceksin:)

Yok illa oneri verin dersen en mantikli olarak adini al geç derim ben de.

Bu arada plaka cikartma guncel masrafi nedir nette güncel fiyatları bulamadim heo 2022 fiyatlari var.
0
stavro
(28.01.23)
ad veya soyad çok havalı duruyor. tufan tente eğer kendi şirketiniz değilse, şahsi arabanızı çalıştığınız yerin şirket aracına dönüştürmekten başka bir işe yaramaz. kendi şirketiniz bile olsa, araba kendi arabanız olmaktan çıkıp şirket arabasına dönüşür.

bu arada belirtmek isterim. öyle her istediğiniz plakayı gidip alamıyorsunuz. her aradığınızı bulma gibi bir hayaliniz olmasın. bunların bir listesi var, genellikle çıkma plakalardan oluşan. belirli bir miktar "bağış" karşılığında o listeden size plaka rezerve ediyorlar. bağış miktarı da plakadaki harflerin anlamına göre değişiyor. doğrudan üç harfli isimler, can, cem, efe, ece, ege, bjk falan binlerle on binlerle ifade edilebilecek bağış gerektiriyor, hatta bunlar listede de yer almıyor, ensesi kalın birilerini araya sokmanız da gerekebilir. belirli bir tarifesi olmadığı için de listenin başında oturan memurun inisiyatifine kalmış. adınızın cemal olup da cml plaka almak istediğinizi öğrenirse sizin bağış miktarı artabilir. mesela bra gayet sırası gelince verilen bir plaka iken, ben bora olan ismimle gidip bu plakayı almak istediğimde adam benden ehehe diyip 1000 lira isteyebilir. ama denk gelirse beleş.

3 harfli plakaları özellikle sırası gelse de ayırıyorlar bağışı güzel olduğu için.
0
kibritsuyu
(28.01.23)
Adımın ilk üç harfi için geçen sene istenen bağış 5000 tl’ydi. Almadım tabii şu an piyasası ne kadar merak ettim.
0
condom kurşunu
(28.01.23)
TTT varsa şekil durur
0
bir soru sorcam
(28.01.23)
cum, cif, cim v.s. almada da ne alırsan al.
0
nuisance
(28.01.23)
İsmim soyismimi aldım yorumlar için teşekkürler
0
🌸coner
(19.03.23)
(7)

Kredi başvurusunda bulunmanin kredi notunu dusurmesinim mantigi nedir?

stavro
Dusundum dusundum buna bir mantık yürütmedim her turlu sacma geliyor. Bir krediyi onaylayip cektiginde notunun dusmesini anlarim çünkü bu adam zaten bir miktar borca girdi artik buna bir kredi daha veririsek ödemesi zorlasir mantigi.Ama birkac başvuru yapıp hicbirini onaylamayip herhangi bir kredi k
Dusundum dusundum buna bir mantık yürütmedim her turlu sacma geliyor. Bir krediyi onaylayip cektiginde notunun dusmesini anlarim çünkü bu adam zaten bir miktar borca girdi artik buna bir kredi daha veririsek ödemesi zorlasir mantigi.
Ama birkac başvuru yapıp hicbirini onaylamayip herhangi bir kredi kullanmayan adamın başvuru yaptigi icin notunun dusmesinin mantigi nedir?
Yani bu sistem hangi mantikla birkac başvuru yapan kisinin krediyi duzenlo ödeme durumunun daha riskli duruma dustugune karar veriyor?

Mutlaka bunun altinda yatan bir mantik var ama bulamıyorum nedir bunun mantigi?
0
stavro
(27.01.23)
Şehir efsanesi bu. Yalan.
0
Mcfly
(27.01.23)
Sehir efsanesinin mantigi da; bu adam surekli krediye basvuruyor demek ki durumu kotu, para da bulamiyor bir yerden...
0
brkylmz
(27.01.23)
Mantığı da yok çünkü öyle bi şey yok. Dileyen Findeks premium alıp görüşme yapabilir Findeksle aksini söylerlerse paket ücretinizi ben ödeyeceğim.
0
Mcfly
(27.01.23)
sehir efsanesi degil. sadece turkiye'de de degil, benim bildigim her ulkede algoritma benzer. www.creditcards.com

kisacasi sorgulamalar, ozellikle ayni sene icinde birden fazlaysa belirsizlik ve risk faktoru olarak goruluyor "neden bu borclanmaya calisiyor" seklinde. ama bu dusus gecici. belli bir sure icinde toparlaniyor geri. esas risk odemeleri geciktirmek, ekstreyi full odememek vs gibi seylerde.
0
hot potato
(27.01.23)
iyi de kredi sadece parasızlıktan çekilmiyor ki yatırım yapmak için de kullanılıyor hem bireysel hem de büyük şirketler kredi kullanıyor, başka bir açıklaması olmalı
0
freebird5406_2
(27.01.23)
yatirip yapmak icin kredi de buyuk risk iste. her yatirim kar ettirmiyor ki. yatirim yapicam diye cekip batabilirsin ve borcunu odeyemeyebilirsin.

buyuk sirketler icin durum farkli. bir bireysel olanini konusuyoruz sadece.
0
hot potato
(27.01.23)
Sehir efsanesi değil, bizzat bankanin yetklisi soyledi bunu bana telefonda.

Hatta soyle soyleyeyelim, başvurma noktasina gelmeyip, yani oranları ve odemeleri gordugun ekrandan sonra nihai "basvur" butonuna tıklamadigim halde ust uste yaptığım sorgulamalar belirli bir sayiya ulaştığında bana basvuru ekranını kapatti, basvuru bile yapamıyorum ve bana sundugu faiz oranini su an alamıyorum. Subeye gitmem gerekecek artik sube ne derse.

Ama burada demek istedigim sadece sorgulama yapmam, orada faiz oranini ve odemeleri goruntulemek icin basvuru yapmadan sadece sorgulamayi birkac kez ust uste yapmam bile olumsuz etki yaratti ve teklifi kapattı. Musteri hizm ile gorustugumde de max sorgulama sayisina ulasitigm icin kapandığını ve birkac gun gecmesi gerektigini soyledi. Ayrica kredi notunu da dusurdugunu soyledi.

Yani sadece sorgulama yapmam bile hazirda 1754 puan olan findeksin "cok iyi" seviyesidne dedigi notumla kredi cekememwme neden oldu. Subeue gidince çekebileceğiz belki tamam ama o baska, su an oturduğum yerden sorgusuz sualsiz tek tikla alabilecdgim kredi imkani ortadan kalkmis oldu. Tekrar ediyorum basvur butonuna basmadim sadece sorgulama yaptım ama bu da olumsuz izlenim bırakıyor demek ki.

Yani bana hala mantiksiz geliyor, krediyi onaylayip cekmedigi surece 50 tane başvuru yapsın farketmemesi lazim, sonuçta insan arastirip fakrli yerlerden teklif alip bunlari değerlendirip karar verecek. Sadece teklif almasi neden bu vatandasin risk faktorunu arttırsin hala anlamiyorum.
0
🌸stavro
(28.01.23)
(12)

Evli insanların flörtleşmesi

dissendium
Ofisinizde evli insanların flörtleşmesine tanık oluyor musunuz? Bu sizi rahatsız ediyor mu? Bunu normal karşılıyor musunuz? Sizce bu normal karşılanmalı mı? Başınıza gelse nasıl tepki verirsiniz? Cevaplar için teşekkür ederim.
Ofisinizde evli insanların flörtleşmesine tanık oluyor musunuz? Bu sizi rahatsız ediyor mu? Bunu normal karşılıyor musunuz? Sizce bu normal karşılanmalı mı? Başınıza gelse nasıl tepki verirsiniz? Cevaplar için teşekkür ederim.
0
dissendium
(24.01.23)
zaman zaman oluyorum, benimle flortlesmeye calismadiklari surece rahatsiz olmuyorum umursamamayi tercih ediyorum, herkesin kendi hayati sonucta. benimle flort etmeye kalkisan olursa iletisimi keserim cunku basitce flort de olsa hoslanmiyorum bu tarz durumlarda bulunmaktan.
0
in vino veritas
(24.01.23)
Tanık oluyorum, yeni evliler değil de 10+ yıllık evlilerde görüyorum daha çok. Rahatsız olmuyorum çünkü şirketten kimseyle flört etmem, benim yollar kapalı olunca onlar da o alana giremiyor doğal olarak. Karısından kocasından sıkıldığı için işe gelenlerle dolu ofisler artık.

Bazı insanlardan pasif agresif davranışlar görüyorum, yaşları büyük olsa da çocuk gibi davranışlar, aşırı kişisel sorular, iki bira içip direkt yamulmalar, ağzının ayarını bilememeler vs. Anormal karşılamıyorum tabi dengesiz insan her yerde, bu tipleri tespit edip sınır çizmek çok zor olmuyor benim için.
0
vedatchilipeppers
(24.01.23)
Flört etmeye çalışan evli çocuklu tiplerin önünü kesiyorum. Başka insanların ne yaptığı da beni ilgilendirmiyor. Yoksa okul aşkı memnu konağı gibi.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.23)
1- Oluyorum ancak flort etme ve yakin arkadaslik iliskisi arasindaki o cok cok ince cizginin bazi kisiler icin nerede baslayip nerede bittigi tam belli olmadigi icin hepsi direkt flortlesme de olmayabiliyor.
2- Etmiyor.
3- -mali, -meli tarzinda yorum yapilacak bir konu degil bence. Herkesin normali kendisine.
4- Basima gelmez cunku evlenme olayi bana uzak. Ancak hadi seni kirmayip evli oldugumu varsayarsam da birinin bana flortoz davranmasi durumda siniri cizer niyeti direkt belli ederim.
0
j r r tolkien hayrani
(24.01.23)
zaman zaman olmuştu iş hayatımda. Bazıları yeni evliydi hatta. Bazıları çocukluydu. Görünce, tanık olunca falan "benim hayatımda böyle konular geçemez" diyip arkama bakmadan uzaklaşıyorum.

Başıma gelse bi an önce ilişkinin bitmesini isterdim. Yani eşimle yaşasam o yapmış olsa ayrılmak isterdim. Ben yapmışsam yapmadan önce ayrılırdım, muhtemelen de benden kaynaklı olduğundan bu durum beni yıkardı. Ben yapamam çünkü. Çok üzer beni birine söz verip tutamamak. Bir de erkek söz verip tutamazsa sıkıntı büyüktür benim gözümde o yüzden erkek taraf olarak hep tutmalıyımdır.

Bu arada kızın birinin ciddili sevgilisi olup, evli erkek arkadaşımla olmak isteyende oldu. Arkadaşım tepkisini koydu ama ben tozdan nem alır misali onunla da mesafe koydum. Sonuçta kız nasıl böyle davransın?

Böyle şeylere yer yok benim hayatımda açıkçası. Başlangıçta herşeyi kavrayana kadar bir kişinin ağına düştüm ben o zaman tabi çaylak gibiyim bu konularda ama olayı kavrayınca "sevgilim var" diyip uzadım. Çünkü olayı bilmek de bana suç gibi geliyor. Biri bir yerde kandırılıyor ve sen de bunu biliyorsun. O birini tanımıyosun. Üzücü. İç güdüsel olarak da ben hep erkekleri yanni hem cinslerimi tutuyorum :D

Ha son olarak hep kadınlara denk geldim çalışma hayatımda doğal olarak. Sadece kadınların karşısında 1 i ağır nefret ettiğim 1 i ağır psikolojik sorunlu olduğuna inandığım 2 erkek vardı o flörtlere dahil olan. Biri evli çoluk cocuklu diğeri nişanlı. Benden sonra benim yerime giren erkek çalışma arkadaşım konuşmak isteyip durumu farkettiğini ve bu durumun onu da rahatsız ettiğini sormuştu. Herkesin hayatı kendine tabi.

Özetle benden uzak olsunlar, çevremde de olmasınlar. Zaten remote çalışıyorum, olamayacaklar. Teşekkürler.
0
baldan kaymak
(24.01.23)
Work husband ve work wife diye bir şey var.

Eskiden, başka şirketlerde çok görürdüm ama artık pek göremiyorum. Ben varken yapmazlar.
0
gabe h coud
(24.01.23)
Haddi hesabi yok tanik oldugumun. Neler gordu bu gozler flort ne ki:)

Rahatsiz olmuyorum, bunlar sagimizda solumuzda her tarafta olan, hayatin gercekleri. Surayi okuyan herkesin işyerinde, apartmanında, sokaginda, sürekli oluyor bunlar sadece cogu farkedilmiyor. Cok eskiden rahatsiz oluyordum ama o zamanlar saftim bi halttan haberim yoktu etrafimda olan biteni farketmiyordum. Ama simdi alistigim icin rahatsiz etmiyor.

Tasvip etsen de etmesen de bu cok yaygin bir sey. Genelde naif tipler bunu pek farketmiyor. Hic ama hic umayacaginiz, asla yakistiramayacsginiz oyle ki gorseniz bile inanmayip yok lan ben yanlis gormusumdur bu oyle seyler asla yapmaz oyle bir insan değil bu diyeceginiz kişilerin neler yaptigina inamazsiniz:)
Normal mi, bana sorarsan degil ama anormal olan normal olmus durumda bilmem anlatabiliyor muyum.

Bu zamana kadar tanik oldugum bu mevzuların hiçbirinde herhangi bir tavrim herhangi bir aksiyonum olmadi, görmezden geliyorum herkes dalgasina baksin kafasindayom milletin ahlakina erdemine ben sahip çıkacak degilim yetiskin insanlar bunlar ve kimsenin ailesi falan degilim. Ama bu insanladsan herhangi biri bana ahlak dersi vermeye calisirsa yuzune vururum.

Gorsem izin vermem diyenler nasil izin vermeyecek onu merak ediyorum ama. İki yetiskinin kulagini cekip yapmayın boyle seyler, izin vermiyorum mu diyecekler mesela onu düşündüm.
0
stavro
(25.01.23)
evliyken başka bir erkek/kadınla tatlı tatlı flörtleşme aldatmak değil mi ya? illa cinsel ilişki mi olması gerekir aldatma olarak sayılması için. ben rahatsız olduğumu mutlaka bir şekilde belli ederim. tersi durumda sınırlar gitgide gevşer, insanlar laubalileşir hatta kalkıp size bi şey öğretmeye falan çalışırlar.
0
deartheodosia
(25.01.23)
Ben fazla gormedim ve kendim de asla boyle bir sey yapmam ama diyelim ki yaptim ve biri de bana gelip dedi ki "benim yanimda boyle seyler yapamazsiniz". İste o kisiye ne yaparim bilmem. Kimse kimsenin ahlak bekciligine soyunamaz. Gidersin en fazla soguk yaparsin o kisilere, o kadar. Otesi kimseyi ilgilendirmez.

En fazla samimi bir arkadasinsa oturup konusabilirsin. Baktin, senin degerlerine gore "yola gelmiyor", o zaman bitirirsin arkadasligini.

Yoksa diyelim ben bir sey yapicam, oradan alakasiz biri gelip de bir sey diyecek bana, yok artik. Pardon da sen kimsin?
0
ahm1
(25.01.23)
Çok var. Beni rahatsız etmiyor ama normal de değil. Didem aslan müge anlı kısmetse olur izler gibi izliyorum. Başıma gelir gibi olunca anlamazdan gelmek, kibarca uzaklaşmak verdiğim tepkiler arasında.
0
baba553
(25.01.23)
Niyete bakmak lazım. Kimi insan doğalında flörtöz, o nedenle "merhaba" derken bile o enerji geçebiliyor. Ama kimi insan aşırı rahatsız edici, hatta tacize vardıranları oluyor. O gibi kişilerden uzak durmak iyidir.
0
lcha
(25.01.23)
Ofisteki insanlar hakkında mümkün olduğunca az şey bilmeye çalışıyorum. Bizim ofis küçük olduğu için çok mümkün olmuyor ama görmemek ve duymamak için elimden geleni yapıyorum.
0
peki madem
(25.01.23)
(5)

sıfır araç alabilen var mı?

Pertev nail
merhaba,yakın zamanda istanbulda sıfır araç alabilen veya sıraya giren var mı? şubat-mart gibi teslim edecek bayii varsa paylaşırsanız çok sevinirim.teşekkürler
merhaba,

yakın zamanda istanbulda sıfır araç alabilen veya sıraya giren var mı? şubat-mart gibi teslim edecek bayii varsa paylaşırsanız çok sevinirim.

teşekkürler
0
Pertev nail
(24.01.23)
Mistyimage
(24.01.23)
Cetas Renault'tan mart ayi icin sira alan birini biliyorum mesela.
0
stavro
(25.01.23)
Şubat sonu için Suziki de ismimi 1. Sıraya koydular acibademde, bilmem ne kadar doğru,
0
rumpleteazer
(25.01.23)
alınıyoruz, alıyoruz, aracıya parasını verince 1o bin farkla alınıyor.
0
babafingo
(25.01.23)
bir tanidik, eski aracini verip 4-5 gun sonra sifir araci teslim aldi. boyle olunca ileri tarih vermiyorlarmis.
0
istiririm yalarim bir de
(25.01.23)
(4)

aracı yaptırıp satmak mı direk satmak mı

gibicibicis
2017 opel astra opc 1.4 benzinli aracımı ev alacağım için satma niyetindeyim. sol ön ve sağ arka tamponda çizik ve sağ arka far lambasında ufak bir kırık var, epeydir yaptırmadım yoğunluktan. şimdi 3 seçeneğim var;1. yaptırmadan direk satmak2. yaptırdıktan sonra sahibinden'de satmak3. yaptırdıktan s
2017 opel astra opc 1.4 benzinli aracımı ev alacağım için satma niyetindeyim. sol ön ve sağ arka tamponda çizik ve sağ arka far lambasında ufak bir kırık var, epeydir yaptırmadım yoğunluktan. şimdi 3 seçeneğim var;

1. yaptırmadan direk satmak
2. yaptırdıktan sonra sahibinden'de satmak
3. yaptırdıktan sonra vava cars vb yere satmak

ayrıca sanayide cepten yaptırmak mı yoksa kasko ile ilerlemek mi daha mantıklı olur bilemiyorum, bu ilk satışım olacak.

sizce hangi seçenek daha mantıklı olur?

teşekkürler şimdiden.
0
gibicibicis
(24.01.23)
1. seçenek kesinlikle

yaptırınca boyalı vs dicekler. bırak alan yaptırsın. tampondaki çizikler önemsiz zaten bence. belki far kırığı yaptırılabilir.
ufak şeyler için kaskoyu bozmaya gerek yok. yeni araba alcaksan.
0
jelly bear
(24.01.23)
Aracımda basit hasarlar vardı. Olduğu gibi satmaya çalıştım aracın da fiyatını hasarın tamiri +%15 i kadar da düşüğe koydum. Kimse suratına bakmadı. Aracı yaptırıp olması gerekenden %40 fazlaya koydum mesaj yağdı. Kimse yüzbinlerce tl olmadığı sürece kaskosuna tramerine falan bakmıyor. herkes anahtar teslim araç istiyor.
0
ThomasJefferson
(24.01.23)
fardaki kırığı yaptırın fakat çizikleri boyatmayın değeri düşüyor. Daha sonrasında da 2. seçeneği yaparsınız.
0
biravekahve
(24.01.23)
Daha gecen hafta bu ikilemi yasamis ve 2. Seçenekten ilerlemiş biri olarak yazıyorum.

Direkt sat kardesim. Hicbir anlami yok, o masraf oldugu gibi sana girecek. Saginda solundaki çatlağıni cizigini kozmetik kusurunu gidermen degerini arttirmiyor aracın.
Fardaki kırığı da yaptirmana gerek yok, inan kirik haliyle sağlam hali aybi fiyata gider.

Hele 3. Senenek seni en zararli cikaracak secenek olacaktir.

Yok kardesim ben yaptirip satmaya karar verdim dersen de o cizik olan parcalar boyali değilse sakin boyatma oyle sat.
Eger zaten boyali parcalarsa kaskoya falan bulasma, sanayide duzgun yaoan birini bulup kendin yaptir.


Ozet olarak sunu diyeyim, motor mekanik sıkıntı varsa giderip öyle sat. Kaporta kozmetik ise cok ciddi bir sorun olmadikca dokunma olduğu gibi sat.
0
stavro
(25.01.23)
(6)

spordan sonra yemek

semaforo de medianoche
spor yaptıktan sonra genelde yarım saat içinde protein alımı tavsiye edildiğini görüyorum ama az da olsa gerekmez önemli olan gün içinde yeterli besini almak diyenler de var. mesela 10'da kahvaltımı yaptım diyelim 20-25 gram protenimi de aldım kahvaltıda, sonra 1'le 2 arası spor yapsam ama 4'e kadar
spor yaptıktan sonra genelde yarım saat içinde protein alımı tavsiye edildiğini görüyorum ama az da olsa gerekmez önemli olan gün içinde yeterli besini almak diyenler de var. mesela 10'da kahvaltımı yaptım diyelim 20-25 gram protenimi de aldım kahvaltıda, sonra 1'le 2 arası spor yapsam ama 4'e kadar hiçbir şey yemeyip 4'te yemeğe otursam o spordan alacağım fayda önemli ölçüde azalmış mı olur yoksa gün içinde yeterli beslenirsem bir şey fark etmez mi? ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
semaforo de medianoche
(23.01.23)
Ben profesyonel değilim ama ilk yarım saat diyen makaleler okumuştum. Yemek yemeyeceksem bile spor sonrası protein tozu kullanıyorum bu yüzden. Bir de spor sonrası ağırlıklardan dolayı halsiz düşmüş oluyorum ilk yarım saatte yemek yemek tercihim oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
Eskiden "anabolik pencere" diye bi bıdı vardı ama sonra böyle bir şey olmadığı ortaya çıktı, önemli olan gün içinde aldığın toplam protein miktarı. Yani günde 100 gram protein alman gerekiyorsa ve bunu gün içinde antrenman çevresinde değil de herhangi bir saatte alıyorsan, yararlılık miktarı değişmiyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
Kaleci +1

Bu da kaynak;
www.reddit.com
0
logisticsmanager
(23.01.23)
Edit yapamadığın için ek bir cevap gireyim konun mantığının daha iyi anlaşılması için. Sen antrenman yaptın gittin duşunu aldın yemeğini yedin, sistem proteini aminoasitlere ayırdı kana verdi o aminoasitler hücre içinde aminoasit havuzları oluşturdu ve ihtiyacı olan bölgelere gönderdi. Sistem aşağı yukarı böyle işler. Şimdi sen antrenmandan 5 saat önce yediğinde de bu aminoasit havuzu oluşur ve anabolik sürece girdiğinde bu aminoasitler ihtiyacı olan yerlere gönderilir, antrenmandan hemen sonra da yesen bu şekilde gönderilir, antrenmandan 3 saat sonra da yesen bu şekilde gönderilir. Yani antrenmanın bittiğinde hemen protein almazsan sistem gidip kas proteinlerini yıkmaz senin protein göndermeni bekler, protein gönederdiğinde de bu aminoasit havuzları oluşur ve ihtiyacı olan bölgeler bu aminoasitleri çeker kullanır. Aslında bu antrenmanla da alakası olmayan bir olay; sistem normalde de sürekli bu şekilde aminoasit havuzları kurar kullanır ve yıkar, bu yaşamının devamlılığı için gerekli bir süreç. Bu anabolik pencere olayı protein tozlarının icadı ile birlikte ortaya çıkan bi satış stratejisi biraz, bizi "bro hemen bi 20 gram protein göndermezsek kaslarımız erir" gibi inandırdılar ama böyle bir şeyin olması insan yaşamının sürekliliği nedeniyle mümkün değil. Antrenman yapan ya da yapmayan herkes gün içinde zaten sürekli katabolik-anabolik durumdadır, gün içinde aldığı besinlerle kendini tamir edersin, antrenman yapıyorsan bu süreç x2 olur sadece, başka bir olay yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
Evet vucut boyle seyleri dengeliyor ve neyi ne zaman kullanacagini gayet iyi ayarliyor. Oyle saati saatine yemen icmen gerekmiyor. Eskiden boyle cok soylenti vardi ama ust uste yapilan guncel arastirmalar gun icinde totalde ne aldigninin onemli oldugunu gosteriyor, gerisi hikaye.

Aksam yatmaya yakin yersen kilo alirsin muhabbeti gibi bu da. Gun icinde totalde neyi ne kadar yedigin onemli genel olarak.
0
stavro
(23.01.23)
Bir de bu sistemin nasıl çalıştığını anlamak istiyorsan mTOR enziminin çalışma mekaniğini okumanı öneririm. mTOR enzimi sistemi o anki mevcut ihtiyaçlarına ve gelen besinlere göre tekrar kurup dengeleyen bir sistem kabaca. Yani antrenmandan 5 saat sonra protein/kalori aldığımızda neden hep aynı şekilde kullanılabildiğinin çözümü, bu işleyişi anlamaktan geçiyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
(22)

dışarda yemek aşırı pahalı değil mi?

hlt1985
Enflasyondan haberin yok galiba, uzaylı mısın demeden önce bir dakikanızı rica edeyim. Evet enflasyon var, herşey gün geçtikçe inanılmaz bir hızla artıyor ama yemek ücretleri daha da yüksek bir hızla artmıyor mu artık sizce de? Birşey almadan önce fiyatı pahalı geliyor, sonra bir dışarı yemeğe ödeye
Enflasyondan haberin yok galiba, uzaylı mısın demeden önce bir dakikanızı rica edeyim. Evet enflasyon var, herşey gün geçtikçe inanılmaz bir hızla artıyor ama yemek ücretleri daha da yüksek bir hızla artmıyor mu artık sizce de? Birşey almadan önce fiyatı pahalı geliyor, sonra bir dışarı yemeğe ödeyeceğim rakamla karşılaştırıyorum ve ucuz geliyor bana. Bu sadece bana mı böyle geliyor?

Yoksa restoranlar pandemi dönemine kenarda tuttukları paraları kullanmak zorunda kaldılar, şimdi onun acısını mı çıkartıyorlar?
0
hlt1985
(23.01.23)
O yüzden dışarda yemiyorum.
0
astronom bey
(23.01.23)
fiyatlar inanılmaz yüksek, buna rağmen maliyetleri zor karşılıyor.
0
babilfish
(23.01.23)
Uzun zamandır söyleniyor ve ben yemeye devam ediyordum. Taa ki düne kadar. İki kahve bir dilim tatlıya 300 verince ne oluyor dedim. Yine gider miyim giderim. Çünkü evde hayat geçmiyor.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
katılıyorum. üstelik birçok yerde kalitede de düşüş var ve bu daha büyük sorun. sürekli sipariş verdiğim yerlerden birinde çorbaların tadı bile değişti, muhtemelen et suyu yerine bulyon falan kullanmaya başladılar artık. ama fiyat da 3 katı oldu geçen seneye göre.
mümkün mertebe evde yiyip içiyorum artık. sırf pahalılığından da değil, dediğim gibi kullandıkları kalitesiz malzemeyi tüketmek sağlık açısından hiç iyi değil. markette her ürünün içeriğine bakıp duruyorum almadan önce, koruyucu, renklendirici var mı vs. gelgelelim sipariş verdiğimiz yerlerde, örneğin bir hamburgerde bile kaliteli peynir yerine eritme peyniri, ucuz kalite et, palm yağlı dandik mayonezli şeyler geliyor önümüze.
0
oldtimer
(23.01.23)
Yaklaşık 2 yıldır evliyim. Evliliğimizden beri, her ay çeşitli ülke mutfaklarını elden geldikçe deniyoruz. Hepsi kalbur üstü diyebileceğiniz restoranlar, bunun haricinde daha salaş Özbek, Uygur gibi mutfaklara da gittik. 2 yıldır gittiğimiz her mekanda iki kişi alkolsüz, 30 - 36 dolar arası hesap ödedik. Hiç değişmedi. Aylık 500 doları bile zar zor kazandığımı düşünürsek, çok pahalı. Üstelik birkaç yer hariç hiç birinde tıka basa duymadık. Bir ikisinde de aç kalktık.
0
allah yazdiysa bozsun
(23.01.23)
Valla hocam haklısın. Maliyet karşılama vs. sadece işin mazereti oldu bence. Yediren yedirdiğini çakıyo artık.
0
lcha
(23.01.23)
Ayni kalite ve fiyat pahaliligi sebebiyle artik tamamen evde yapiyoruz.
0
lynda.com
(23.01.23)
Hem pahalı, hem lezzetsiz, hem porsiyonlar küçük.
0
auroraaurora
(23.01.23)
nuisance
(23.01.23)
geçtiğimiz hafta finlandiyadaydım, inan helsinki’deki bazı restoran tatlı kahve fiyatları ile istanbul’daki bir çok yerin fiyatı aynı. inanılmaz bir geçirme var şu an fiyatlarda. ben de o yüzden dışarıdan yemeyi minimuma indirdim
0
roket adam
(23.01.23)
Sadece fiyatlari asiri yuksek degil, kalitesi de ciddi dustu.
Disaridan yemeyi kestim +1
0
stavro
(23.01.23)
Seyahat hali hariç dışarıda uzuun süredir yemiyoruz ailecek. Gerçekten çok pahalı, karşılayacak durumun olsa bile parasını kesinlikle hak etmiyor.
0
mustafakesekci
(23.01.23)
aylar sonra baklava alayım dedim kilosu 580 liraydı. bu fiyatları sonuna kadar zorlasan; şeker, fıstık, dükkan kirası falan diye mantık çerçevesine sokmaya çalışsan da olmaz.
tamamen fiyatların oturmamış olmasından faydalanıyorlar.
sosyal medyada da herkesin enflasyonu kabullenmiş tavırları bunda etkili bence.
asgari ücrete zam yapılırken, herkes "her şeye daha fazla zam gelecek" şeklinde konuşursa baklava satan adam neden baklavanın kilosunu 580 lira yapmasın?
nasıl olsa herkes önden peşin peşin kabullenmiş fiyatlara normal diyor.
1 kilo fıstıklı baklavada 100 gram fıstık varsa öper başıma koyarım.
0
Piyano piyano bacaksız
(23.01.23)
Dışarıda yemek aşırı pahalı. Şu an hangi ürünün fiyatı ne kadar oturtamıyoruz kafada. Markete gittiğimde aldığım şeylerin ederi bu mu, pahalıya mı aldım o algı 3 aydır gitti bende. Esnaf öyle değil ama onlar her zamanki gibi tuttuğuna geçirme derdinde. Hazır insanlarda fiyat algısı bozulmuşken ne geçirsek kardır diyorlar. Hafta sonu arkadaşlar ile buluştuk, Koşuyolu'nda normal bir yer bir kadeh kokteyl için 215 tl istiyor. Hani eskiden 4-5 kadehin fiyatına şişe alıyordun. Şimdi 3 kadeh ile 2 şişe alıyorsun. Hizmet kalitesi diye bir şey kalmadı zaten.

Dışarıda yemek de içmek de gereksiz pahalı. Olabildiğince kaçınıyorum. %500 kar ile falan çalışmaya çalışıyor bazıları. Bir de kira faktörü ile açıklanamayacak ücret farkı var marketlerde bile ilçeler arasında. Ona rağmen böyleler. Zorunlu kalmadıkça hiçbir esnafa para kazandırmak istemem.
0
nawar
(23.01.23)
Her şeyde fiyatların artışı söz konusu olsa da özellikle kahve tatlı gibi şeylerin ücreti diğer avrupa ülkeleri ile kıyaslanabilecek bir fiyatlamaya sahip.

400 euroya çalışan çalıştır ama asgari ücretin 1000 euro olduğu ülke fiyatlaması yap. Yok öyle dünya.

Millet hiperenflasyondan dolayı sorgulama yeteneğini kaybetti o yüzden geçirebildiklerine geçiriyorlar.

Artık yemiyorum dışarıdan falan.
0
denizgonen
(23.01.23)
Asgari ücrete gelen zam, fatura artışları ve diğer giderleri hemen ekliyorlar fiyatların üstüne.

Fiyatlar pahalı ve lezzet yok. Dışarıda acıktığım zaman mecbur yiyorum.
0
romario
(23.01.23)
gıda, personel, elektrik vs. bu zamları yansıtmama ihtimalleri yok
fabrika gibi de değil kapasite belli, müşteri belli

personel masrafı olmayan aile işletmeleri kaliteyi koruyabiliyor
bir de anadolu'da ham maddeyi yerel tedarik edebilenler
0
bir soru sorcam
(23.01.23)
Yüksel ve artan maliyetlerin arkasına sığınıyorlar bence.

Hiçbir çalışan gideri, hiçbir doğalgaz faturası, dükkan kirası bir kase mercimek çorbasının mahalle arasında 70 tl'ye satılmasını a ç ı k l a y a m a z.

Mercimeği kilosu hala 30 tl. En ol en kaliteli malzemelerle hazırlasab bir kase çorba maliyeti bol sallayalım 5 tl. Bir o kadar da ekmek koydu masaya 10 tl.

%600 kar hangi üründe var?
0
materyalist imam
(23.01.23)
1.5 yıldır iskender yiyemedim fiyatlardan dolayı. 1.5 yıl bak.
0
ayseee
(23.01.23)
hiç üzülme salçası tereyağı berbat, canın çekti diye yediğine pişman oluyorsun

@materyalist imam: çorbaya 70 abartı
ama müşteri kaybı da var restoranların onu da fiyata dahil ediyorlar
0
bir soru sorcam
(23.01.23)
aylık net karı 50bin tl diyelim
geçen seneki yaşam standardını koruması için 100bin tl kazanması lazım

ya gelirinden taviz verecek ya kalitesinden
0
bir soru sorcam
(23.01.23)
Son 6 ayda Avrupa'da iki ayrı ülkede bulundum, şu anda İstanbul ile Almanya ve Danimarka'da yemek yemek tamamen aynı fiyatlarda (birim fiyat olarak değil, euro'yu tl'ye çevirince olan fiyatlarla aynı).

Diğer yorumlara ben de katılıyorum: Kalite düşüklüğü daha büyük bir sorun. Çünkü ekonomi düzelse bile, her şeyin çakma ve sahtesini bulup ucuza getirmeyi öğrenen esnaf bir daha kaliteye asla geri dönmez, kar marjını arttırır ama kalite gelmez gibi geliyor...
0
silverleaf
(23.01.23)
(24)

fırsatınız olsa avrupa'ya gider miydiniz?

anti-kahraman
Öğrencilerden çok çalışanlar için soruyorum. İşinizi vs. bırakıp, avrupa'da iyi bir ülkeye gitme fırsatınız olsa gider miydiniz? Her şeyi hesapladığınızda hangisi daha ağır basıyor? Neden?
Öğrencilerden çok çalışanlar için soruyorum. İşinizi vs. bırakıp, avrupa'da iyi bir ülkeye gitme fırsatınız olsa gider miydiniz? Her şeyi hesapladığınızda hangisi daha ağır basıyor?

Neden?
0
anti-kahraman
(22.01.23)
aylik minimum 4bin euro net, tercihen 6bin euro net kazanmayacaksam gitmem.
0
kimlanbu
(22.01.23)
Giderdim ama dönmek üzere. kendimi geliştirmeyi, maddi olarak belli standarta ulaşmayı hedeflerdim. Hiçbir şey Sevdiklerimden ve ailemden bir ömür uzak kalmaktan önemli değil benim için.
0
goodyes
(22.01.23)
Giderdim. TR'nin düzelmesi uzun yıllar alır. yaş 34.
0
ditu
(22.01.23)
şuan imkanım olsa 1 dk bile durmam giderim. avrupa için konuşursak ortalama bir ülke bile olabilir.
0
astronom bey
(22.01.23)
çifte vatandaşsın da gitmeyi mi düşünüyorsun önce detay vermen lazım.

Çünkü kimse öyle işini bırakıp gidemez (bi Almanya'da iş arama vizesi var diğer ülkelerde var mı bilmiyorum)

Eğitimle gitmeye çalışanlar var, bence olabilir. O ülkeye adapte olmanı da sağlar. İş bulan zaten gidiyor (yıllık 60 bin euro brüt alabilen bluecard alıp gidiyor)

Bence gitmek her halükarda mantıklı. Önümüzdeki yıllarda her ülke kötüye gidecek (bu yüzden Avrupa da kötü diyorlar çünkü 10 yıl önceye göre kötü evet) ama buna akılcı çözümler üretebilecek halklara/yöneticilere sahip ülkeleri düşün. Türkiye böyle mi sence?

Türkiye'de hukuk siyaset rahatlık bilmemneyi geç, çok basit bi matematik sorunu var. Ülkenin 20 milyonu bir şehirde yaşıyor ve çoğu iş orada. Oradaki para da yetmiyor. Para yetse, ülkeye kaçak giren milyon insan o şehirde ve güvenlik sıkıntıları var.

Ben küçük ama imkanları da olan şehirlerde yaşamayı seviyorum bu sebeple İngiltere'deki yerleşim yerlerini seviyorum mesela.(Fransa'da Almanya'da da öyledir sanırım) Fakat Türkiye'nin kaosuna alışmış insanlara çok sıkıcı gelebiliyor oralar.

edit: dönmek üzere gitmek olumsuz bir bakış açısı. Öyle yapanlar oraya adapte olamazlar belki de bu sebeple sevemiyorlar işte. Ha gidip sonuna kadar uğraşıp ben sevemedim diyen dönsün no problem ama para biriktirip dönmeye giden yanlış yapar çünkü para da biriktiremez büyük ihtimalle. Onun için ABD veya Arap ülkelerine falan gitmek lazım. Bir maaşla ucu ucuna da olsa güzel yaşanabilecek alt-orta sınıf olmayı özleyenler Avrupa'ya gitmeli bence ki ben öyle olmayı seviyordum, Türkiye'de daha aşağıya düştük.
0
nhk ni youkosu
(22.01.23)
fırsatım vardı gitmedim. gitseydim de dönmek üzere giderdim. euro biriktirip burda harcamak için.

ama ekstra iyi bir iş olmadığı sürece buradan farksız. giden eş dosttan geri dönen çok.

bir arkadaşım çifte vatandaş her yıl 2 ay gidip çalışıp geliyor.
0
pardus
(22.01.23)
gitmezdim. buradaki işimi orada yapamayacağım için asgari ücrete tr'deki standardımı yakalayamayacağım için gitmezdim. bir de her ülkeye de gitmek istemem doğrusu.
0
paintov
(22.01.23)
Gitmezdim.
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
Fırsatım var. Uzun seneler ABD'de ve biraz da Avrupa'da daha önce yaşadım, geçmiş deneyimlerim var. Psikoloji çökünce TR'ye döndüm. Şimdilik kalmayı seçiyorum (hoş, hala fikrimi değiştirebilirim) çünkü orada önerilen maaşla orada yaşamak zor. Komik bir şekilde TR'de kazanıp biriktirebileceğim para orada kalıp biriktireceğimden fazla. Ama orada çok daha fazla maaş önerselerdi, burada birikenden fazla birikse ve ev alma vs gibi şeyler için fazla para kalıyor olsaydı maaştan, fikrim değişirdi. Tabi subjektif bir durum bu. Artılar eksileri yazıp çizin, oralarda yaşayanlara (özellikle o ülkenin yerlilerine) sorun sosyal medyadan falan, ona göre karar verin.

Psikolojimin çökmesinin sebeplerinden biri yurt dışında fakir yaşamak zorunda kalmamdı o dönem, bir de haksız hukuksuz köle olarak çalıştırdılar. Çok süründüm, ondan maaş miktarı önemli. Zengin insan rahat insandır nerede olursa olsun.
0
kurbanlik koyun
(22.01.23)
Ben gittim zaten. O dönem calisiyordum, ülkede döviz yeni yeni artıyordu yoksa iyiydi gene. Hatta hanimla ilk burada kaliriz demistik sonra ben baktim ülke sacmalayacak, dedim gel gidelim.

Gittiğimden beri ülkede bir tane bile iyi gelişme olmadı. Ekonomi, sağlık, siyaset, spor, eğitim, hukuk her şey daha daha kötüye gitti. Bunun olacağını zaten biliyordum. Zamanında neden gidiyorsun diyenler sonra iyi ki gitmissin lan diyor.

Ama ben herkese Avrupa öneren biri değilim. Daha yeni bir arkadaşıma fabrikada manager of managers olmak ya da İsviçre ofisine manager olmadan gecici gitmek onerildi, belki zorlasa kalırdı vs.
Türkiye'de kal dedim. Çünkü türkiye ile prensip sorunlari olan biri değildi ve ekonomik olarak da kariyer olarak da Türkiye opsiyonu daha iyiydi. Benim türkiye ile ekonomik vs dışında olan dertlerim var. Genel Insanini, genel yasantiyi, trafigini sevmiyorum haliyle mutluyum. Bugün insanlar Avrupa'ya daha fazla maaş için gelirim derken (ki yanlış bir şey yok ama asla olmayacak bir şey) ben Türkiye'ye ancak daha fazla maaş için gelirim. Misal istanbul'a gelmem bile belki de İzmir'e anca 7-8 bin euro ile ayak basarim o da geçici olarak. Yoksa Türkiye'de hayatta kalmam uzun süre. Bunlar iste hep kişiye bağlı:)
0
logisticsmanager
(22.01.23)
Şu an olmaz. Planlar, düzen var. Ama bunlar olmasaydı olabilirdi. Onda da önceliğim ABD olurdu.
0
dissendium
(22.01.23)
eğitim ve gezi haricinde gitmem. gidersem de bir süre sonra dönerim.
0
lesmiserables
(22.01.23)
buna yanıt verebilmek için yurtdışında bir süre bulunmuş olmak gerekir bence. türkiye'deki insanların çoğunluğu gelişmiş bir ülkedeki yaşamın kolaylığını deneyimlemiş olsa proletarya napıyoruz lan biz burada deyip çoktan devrim yapmıştı. ahaha.
0
bohr atom modeli
(22.01.23)
Tr şartlarında iyi kazanıyorsam hicbir yere gitmem.

Ama tr'de anca karnimi doyuruyorum ve Avrupa'da iyi bir ulkede o ulkenin sartlarina gore iyi standartlara yaşayıp iyi gelir elde edeceksem giderim.

Benim olayım tamamen ekonomi ve buna bağlı yasam standartları. Duzgun evde otutabiliyor muyum, tatile eğlenceye bilmemneye para ve zaman bulabiliyor muyum vs. Siyasi durumlar, ozgurluk vs umrumda değil param varsa burada da gayet ozgur hissediyorum ben.
0
stavro
(22.01.23)
Giderim tabi. Türkiye'de düzgün iş bulamıyorum çünkü. Gitmeyip nabıcam.
0
nothing in my way
(22.01.23)
gitmezdim.

gittiğinde sadece ülke değiştirmiyorsun. arkadaşlarını, alışkanlıkları, hayatını değiştiriyorsun. farklı bir kültüre gidiyorsun. düşünsene yaptığın espriye kimse gülmüyor, onların kahkaha attığı şeylere de sen gülmüyorsun. akrabalarından uzaktasın vs.

ayrıca türkiye'de ortalama üzeri maaş alırken, orada oranın standartlarında maaş alacaksın.

hayatta herşey para mı?

yurtdışında üniv. okumuş biri olarak yazıyorum.
0
durbidakka
(22.01.23)
fırsatım var, daha önceden de bir süre yaşadım, orada kazanacağım parayı burada kazandığım için gitmiyorum. ama bol bol gidip geziyoruz tabii o ayrı.
0
roket adam
(22.01.23)
Hangi Avrupa ülkesi olduğuna göre değişir. ingiltere dışında dilini bilmediğin yerse, vasıfsız iş yapacaksan gidilmez. Büyük denizde küçük balık olunmaz.

Yarın yokmuş gibi motokuryelik yapanların dönüp dolaşıp geleceği yer Türkiye'dir.
0
OrangeYellow
(22.01.23)
4 bin euro net 6 bin euro net diyenler çok uçuyorlar.

öyle bir dünya genelde yok, hollanda'da bile.

ha türkiyede a bin euro'nun değeri, yurt dışında a bin euro'nun değerinden daha düşük.

hatta neredeyse yarı yarıya daha düşük.

doğu avrupa'nın çoğu şehrinde 1000 euro'ya istanbul'daki 2000 euro'dan daha kaliteli yaşarsınız..

ben teklif geldiğimde hiç düşünmeden kabul ettim ve 3 sene oldu neredeyse.

bakalım kalabilecek miyim, onu hiç bilmiyorum.
0
rain when i die
(22.01.23)
Fırsatım oldu gittim. Dönüp bakınca 2 sene öncesine, sevmediğim işi bile sırf rahatım bozulmasın diye senelerce yapmak ne kadar zavallıcaymış. Yaşam standartları, iş maaş, yabancı ülke vs hepsi bir kenara, alışkanlıklarını bırakıp rahatını bozacak kadar cesur olmalı insan.
0
IncredibleMau
(22.01.23)
Bazı hedeflerimiz tutarsa digital nomad olarak İspanya ya da Portekiz'e göçme ümidimiz var, bakalım. Aynı gelirle İstanbul'a göre çok daha rahat yaşayacağımıza epey eminim ben.
0
kobuzchu kiz
(22.01.23)
avrupa degil ama bunu yaptim zaten. sebep ekonomik degil. asiri memnunum.
0
hot potato
(22.01.23)
gitmek istemem cunku amerikadayim. avrupa'da para kazanilmiyor. ben maddi sebeplerle gittim.

ileride finansal ozgurlugumu kazandiktan sonra turkiye'ye gelip kamu, universite, vakif vb bir sekilde bu ulke icin calismak istiyorum.

edit: dusununce kisa bir sure gidip avrupayi gezip gormek icin giderdim yine de ama uzun sureli kalmak istemezdim. hele hele gunes gormeyen kuzey ve bati avrupada.
0
antikadimag
(22.01.23)
Uygun maaş ile düzgün bir şehre gideceksem saniye düşünmem. Düşük maaş ile köyden bozma bir yere gideceksem burada devam.
0
nawar
(22.01.23)
(11)

İstanbul'da 25 bin tl maaş alan bekar erkek kaç paralık kiralık daire?

Trafalgar
bakmalı sizce?malum kısa dönemler içinde değişiyor. siz olsanız kaç paralık ve neredeki evlere bakmayı tercih ederdiniz?
bakmalı sizce?

malum kısa dönemler içinde değişiyor. siz olsanız kaç paralık ve neredeki evlere bakmayı tercih ederdiniz?
0
Trafalgar
(22.01.23)
6’yı geçirmemeye çalışırdım.
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
6-7’ye giriş kat eli yüzü düzgün 2+1’ler ve bi tık daha iyi 1+1’ler var oralara giderdim. Ben seçimden sonra konut krizi ya da mülteci krizinden birinden kurtulacağımızı düşünüyorum. Kiralar asla düşmez ama uzun yıllar 2016-2020 gibi ne konut fiyatı ne kiralar artmaz enflasyonda azalacağı için ve bir kaç sene sonra daha iyi bir eve geçerdim
0
avatar is back
(22.01.23)
max 10, işe yakın olan en yeni daireyi seçmeye çalışırım.
işe yakınlık hayat kaliten açısından aşşşrı önemli. yoksa bu şehirde heba olur gidersin
0
roket adam
(22.01.23)
Aidat dahil 10
0
gabe h coud
(22.01.23)
dürüst olmak gerekirse 6-7'ye pek ev yok yeni kiracıya. eğer zemin altı, bodrum, bahçe katı, yarı bodrum veya eski ev, merkeze uzak bir muhit de olur bana sorun değil diyorsan bu fiyata bulursun. akrabanın, yakın tanıdığın evi vs olursa yine görece uyguna bulursun...

ama sosyal imkanları olan ve/veya görece merkezi bir konumdaki sitede 1+1'ler 9-10'dan başlıyor. bu en düşük fiyat bu arada yanlış anlama. bu fiyata bile zor artık boş kaldıysa. durum bu.

geçen arkadaşımın 1+1 evine gittim sosyal imkanları vs full olan site ama afedersin cücük gibi bir evdi. netten bir bakayım kaç lira dedim kiralar burda 1+1'de ev arkadaşı olarak 8.500'e ilan gördüm düşün. 13-15'den başlıyordu mesela orda 1+1'ler. artı aidat da vardır tabi.

gerçekçi olmak gerekirse 10'un gözden çıkarmanızda fayda var. paylaşımlı ev düşünmüyorsanız. yoksa yanıltıcı olur.
0
debian
(22.01.23)
istanbul'da nerede ? 25 alıp 10u eve verilmez. O evin seneye kirasını karşılayamazsın. Maksimum 6, çok zorlarsan 7.
0
kimlanbu
(22.01.23)
@kimlanbu hocam 6-7'ye nerde düzgün ev var gösterin lütfen 1 yıllık peşin ödeyelim kirayı. bayrampaşada bodrum, çatı katı 1+1'ler bu fiyata.

bence temiz ve otoparkı, havuzu, gym olan bir 1+1
bulabilirseniz aidat dahil 10bin ve altı fiyatsa bir de direkt tutun. işe de yakınsa düşünmeden tutun. zaten 6-7'lik ev fazla bir şey sunmaz ve uğraştırır, üstelik kuvvetle muhtemel işe de uzaktır. ulaşım, otopark, spor, havuz vs için düzgün bir yere yazılmak istersen zaten cebinden her türlü bu paralar çıkacak.
0
pardus
(22.01.23)
7.5dan asagi zaten bulamazsın ona gore dusun. eli yüzü duzgun evi bundan aşağı bulamazsin demiyorum, bundan asagi ev bulamazsin direkt.
0
stavro
(22.01.23)
1/3 kuralı yalan oldu. güncel şartlarda 12-13'ü göze alırım. nerede olduğu işin lokasyonuna göre değişmekle beraber remote çalıştığımı varsayarsam örnek mahallesi, esatpaşa'nın güneyi ya da bulgurlu civarını f/p açısından beğeniyorum.
0
zgrydn
(22.01.23)
@pardus, Tuzla ve Pendik istanbul'dan sayılmıyor mu :)

maaşın yarısını kiraya versem kafayı yerim. anca evden çalışıyorsan yapılabilir.
0
kimlanbu
(22.01.23)
maaşın en fazla yüzde kırkı bence. aidat dahil 10 bin olursa iyi.
0
oyokbuyoknevar
(22.01.23)
(10)

Kötü durumdaki hayvan uyutulmalı mı?

logisticsmanager
Sorum şudur;Ciddi hastalıklı/sakat kısacası günlük hayatını etkileyecek ve hayat kalitesini düşürecek durumda olan hayvan sizce uyutulmalı mı?Geçen felçli köpeğe evinde yemek veren teyze haberinde görmüştüm. Hayvanın tek yaptığı yatmak ve yemek yemek. Teyze iyi kalpli tamam ama burada tek yaptığı ac
Sorum şudur;
Ciddi hastalıklı/sakat kısacası günlük hayatını etkileyecek ve hayat kalitesini düşürecek durumda olan hayvan sizce uyutulmalı mı?

Geçen felçli köpeğe evinde yemek veren teyze haberinde görmüştüm. Hayvanın tek yaptığı yatmak ve yemek yemek. Teyze iyi kalpli tamam ama burada tek yaptığı aci ceken ve nefes alıp yemek yemek dışında bir şey yapamayan bir hayvanı hayatta tutmak.

Su an yanımda köpeğim var ve o duruma düştüğü an uyuturum. Köpeğimin hayat kalitesini etkileyecek (ziplayamaz, kosamaz, sürekli tedavi olması gerekir vs yani onun hayat kalitesini ciddi düşürecek ve kalici çözümü olmayan her şeyde) ağlaya sizlaya bu kararı alirim çünkü o gidince üzülecek benim ama o farkında bile olmayacak.
Çünkü bu bir hayvan; gelecek planları yok, zaman kavramı yok, var olmak ile olmamak arasındaki farkı bilmiyor. Bugün veterinere uyutmaya gitsek bilmeyecek bile.
E kosamazsa, hoplayamazsa, sagi solu koklayamazsa bu hayvan yaşamıyor ki biz sadece kendi mutlulugumuz için hayatta tutuyoruz.
Yani 21. Yy'da benzer durumdaki kişilerin bile otenazi istediği ortamda bizim yaşam ile ölüm arasındaki farkı anlamayacak bir hayvanı acı çeker halde hayatta tutmamız ne kadar mantıklı?
0
logisticsmanager
(21.01.23)
benim tek kriterim acı çekmesi olurdu, umarım hiç buna mecbur kalmam. köpeklerim de yaşlı zaten, en korktuğum şey bu. ama felçli olduğu senaryoda uyutmam. tek yaptığı nefes alıp yemek yemek olsun, eee? şu an da ayakları tutarken bana bi faydaları yok ki itlerin :D sakat kaldı diye uyutmam kısacası, bir taraftan inleyip bağıra çağıra acıdan ağlıyorsa ve bunu geçirecek hiçbir ilaç tedavi yoksa anca öyle uyuturum.
0
pide
(21.01.23)
Felçli köpeği uyutmam ama mesela bi kedimde kronik böbrek yetmezliği oluşmuştu vet. bçkaç defa uyutmayı teklif etti kabul etmedim, sonra durumu iyice kötüleşince kabul ettik ama bikaç saat içinde kendiliğinden öldü, muhtemelen o süreçte acı da çekti şimdiki aklım olsa sanırım ilk teklifte kabul ederdim uyutulmasını hala vicdanım sızlar kaç sene geçti.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.01.23)
@pide; tamam da normalde hayvan dediğin koşacak, oynayacak, koklayacak, kemirecek. Felcli hayvan yatalak halde, sirf yemek yiyip nefes alıyor. Ben bu durumda kendimi öldürmek isterim bırak hayvani. Yaşamak değil ki bu.
0
🌸logisticsmanager
(21.01.23)
hayatımda 2 kere uyutma kararı aldım.

bir tanesi dışarda baktığım kedinin yavrusuydu. sanırım üzerinden araba geçmişti ve arka bacakları tutmuyordu. veteriner kurtulamaz dedi. uyuttuk.

ikinicisi de 18 yaşındaki kedimdi. böbrek yetmezliği üzerine kanser olmuştu. kanser tüm akciğerine yayılmıştı. nefes alamıyordu artık. gözleri de kör olmuştu. dili açık nefes almaya çalışıyordu. kanser çok hızlı ilerledi. acı çekmesine dayanamadım...
0
false pretension
(21.01.23)
buna defalarca denk geldim, insanlar hayvan sevgisi son dakikaya kadar yanindayiz ayagina inatla uyutmuyor. komsunun 13-14 yasindaki golden'i kanser olmustu, aylarca inledi kopek her 15dk da bir, kimse iplemedi. icim acimisti kopege, agrisi var, duzelme olasiligi da yok. uyutmamak eziyetin krali bence, boyle hayvan sevgisi olmaz.

bir baska ornek, arkadasin kopegi 15 yasini devirmis, tamamen kor, bir suru eklem sikintisi var. Sadece yabanci biri geldiginde kokusunu alip yerinden havliyor, oldugu yerde yemek yiyor, ayni kaba ediyor vs. Kopegi boyle 1 sene inatla yasattilar, abicim uyutun, yok olmesini bekliyoruz.

Garip..
0
cooperr
(21.01.23)
"kendinizi" öldürmek istersiniz, ama ona da ister misin diye soracağımız bir senaryo yok, onun adına acı çekmediği senaryoda bu şekilde bir karar veremem. felçli ve konuşamayan insan bir aile üyem olsaydı onun adına da karar veremezdim. köpek de sorumluluğu, bakımı bana bağlı olan bi aile üyem. kıreyzi dog leydi olduğumdan belki daha spesifik koşullar arıyorum bilmiyorum.
0
pide
(21.01.23)
Bence kesinlikle uyutulmali. Yasama hakko falan bu muhabbetleri anlamsiz buluyorum. Yasayip yasamyacagina insanlar karar verebilmeli ve olumu yasamasindan daha rasyonel bir secim oldugu durumda uyutulmali.

Hayvana "bu aciya katlanarak yasamina devam mi etmek yoksa bir an once olup kurtulmak mi istersin" diye sorup cevap alamayacagimiza gore dogru olana biz karar vermeliyiz ve sahsi fikrim yarali, hastalikli, aci ceken, yasam kalitesi berbat bir seviyede olan ve durumdan kurtulamayan hayvan uyutulmali.

Hayvan uyutmayi insan uyutma ile kıyaslamayi da aşırı sacma ve mantiksiz buluyorum ve insanlar bana bu argumanla geldiğinde aciklama yapmaya neden bunu savundugumu aciklamaya gerek bile gormeyip tamam kardesim diyorum kapatıyorum.
0
stavro
(21.01.23)
Yıgrencilik yillarindan beri baktığım hatırası olan bir Japon balığım var. Bi ara işten güçten ilgilenemediydim. Suyu falan balcik gibi olmus. Bi baktım yalpalayarak yüzüyor. Tamamen benim hatam yani. Hava kesesi patlamış iyileşmez dediler. Ben de böyle hayat mı olur aq diyerek Allah affetsin öldürsem mi diye düşündüm yalan yok. Bi de kendi hatam gordukce uzuluyorum. Suyun içinde yalpalayarak yüzüyor hayvan. E iyilesmeyecek diyor herkes. Eziyetten başka bir şey değil diyordum. İnsanız yani kıyamıyoruz öyle bir durumda ama öldürmek de şey yani geri donusumsuz. Valla bahsettiğim şey bir balık sonuçta geçen Bi oturuşta 2 kişi bir bucuk kilo hamsi yedik ehe ehe. Ama gerçekten benim hayatımın en karanlık günleri idi o hayvanı öldürmeyi düşündüğüm günler. Olm yem atıyorsun denk getiremiyor 2 3 kere U çekip geri geliyor falan tövbe estağfurullah. Su an iyi ama devriye falan atıyor kendi başına. Tam eskisi gibi sağlıklı değil ama yüzmeyi tekrar öğrendi. Rehabilitasyon oldu. Hepimiz gibi hayata tutunabildi bir şekilde. Acı çeken evcil hayvanını öldürmeyi düşünen herkesi SIFIR BIR CIO BABAya havale ediyorum. youtu.be
0
baba553
(22.01.23)
uyutmak sözcüğü yerine öldürmek sözcüğünü koyun sorduğunuz soruda. vicdanınız el veriyorsa öldürün.
ben gıcık oluyorum bu uyutma lafına. ilaçla öldürüyorsun hayvanı işte. niyetinin ne olduğu bu fiili değiştirmiyor.
0
mustafakesekci
(22.01.23)
@mustafakesekci; kendi hayvanim kanser olsa ve aci cekecek olsa ya da felc kalsa ve kosamayacak, yerleri kazamayacak yani onu köpek yapacak şeyleri yapamayacaksa ilaç ile öldürür muyum? Evet.
Çünkü hayvani hayatta tutan biziz. Hayat kalitesi düşerken ve bu hem psikolojik hem fiziksel olarak hayvanda gözükürken hala hayatta tutuyorsak orada hayvan için değil kendi psikolojimiz, ruh halimiz için yapıyoruz çünkü hayvani öldürmeye el vermiyor.

@baba553; aci cekmekten kastım 1 saat acı değil. 1-2 yıl sırf biz uyutmaktan korkuyoruz diye aci cekmeleri.
0
🌸logisticsmanager
(22.01.23)
(24)

cagin guzellik algisi

Kittie
bi suredir eski bir diziyi seyrediyorum.her bolum farkli basrollerin oldugu bir dizi.10 yil falan oncenin dizisi.bi sey bi suredir giderek dikkatimi cekiyor.basroldeki kizlar- bence guzeller ama -kimisinin simdilerde "niye yaptirmiyosun ki" denilecek "yanaklari" var. burunlar deseniz simdiki gibi he
bi suredir eski bir diziyi seyrediyorum.
her bolum farkli basrollerin oldugu bir dizi.
10 yil falan oncenin dizisi.
bi sey bi suredir giderek dikkatimi cekiyor.

basroldeki kizlar- bence guzeller ama -kimisinin simdilerde "niye yaptirmiyosun ki" denilecek "yanaklari" var. burunlar deseniz simdiki gibi hepsi ayni degil. buyuk burun da var, cikintili burun da. ama basrolu kapmislar. cunku o zaman goze batmiyormus. algi simdiki gibi degildi yani. o kizlarin simdilerde bi dizide yer almasi maalesef ki imkansiz. muhtemelen bazisi sonradan estetik de yaptirmistir, belki kendi istemistir oyleyse sorun degil ama bazisi da " zorunluluktan" yaptirmistir.

tabii ki guzellik caglara gore degisen bir sey. cok eskiden, sisman diyecegimiz kadinlar daha saglikli gozuktugunden daha on plandaymis mesela gibi...

simdi insta yuzunden eskinin guzeli bile artik guzel gorulmuyor. cunku estetikle kendisini bastan yaratti en siradan kisi bile. eskiden estetik sadece mankenlerin yaptigi bi seydi.

buna katiliyor musunuz ve evetse bu sizi rahatsiz ediyor mu?

ve insanlarin en ufak seyi kusur olarak gorup direkt bunu karsisindakinin yuzune soyleyebilmesine de sahit oluyorum. bu da cok ilginc geliyor bana. sizce bunun sonu nereye gidiyor? ve en merak ettigim kendinizi siz de artik "cirkin" buluyor musunuz?
0
Kittie
(21.01.23)
Ağa şu bir gerçek ki günümüzün kızları-kadınları birbirinin kopyası.
Aynı tarzı kullanan 15 yaşında kızda görebilirsin 40 yaşında avratta.
Kadınların zihni, beyni, şahsiyeti ve karakteri bu devirde hükmen mağlup edildi. Hepsi en az burun yahut dudaktan estetikli. Hepsi birbirinden gördüğü gibi yaşıyor, tepki veriyor ve yaşıyor. Virüs gibi kanaat önderi davranış tipleri var.
Geçen bir arkadaşımı gördüm sandım. Niçin sandım biliyor musun? Ağa bizim arkadaş dediğim kızın birebir aynısını gördüm, gözlerini görmesem o sanıyordum :(((
0
pavlis
(21.01.23)
evet instagramda geçen dudak dolgusu yapan bi kliniğin hesabına denk geldim bunu yaptıran kadınların yüzde 90ında sonuç görüntü olarak iyi ve çekiciydi, demek ki böyle yeni bir güzellik/beğeni algısı oluşmuş yerleşmiş
0
freebird5406_2
(21.01.23)
Merak ettigim kendinizi siz de artik "cirkin" buluyor musunuz?

evet.

Erkekler aşko kuşko estetikli kızları eleştirir, sosyal medyalarına baksan takip ettikleri kızların %90'ı bu tarzdır.
0
Kahvedesu
(21.01.23)
eski eşim bana “sen masum yüzlüsün, sakın makyaj yapma” falan derdi. neyse sonra öğrendim ki tüm feed’i silikon meme ve protez popolu, estetikli kadınlarla dolu. ikiyüzlü yalancı ya. sinirlendim şimdi yine ahsjdk.
0
deartheodosia
(21.01.23)
Erkekler elini nereye atsa sizden bin tane çıktığı için yapacak bir şey kalmıyor.
Orijinal olanları el üstünde tutmaya da ayrıca gayret ediyor zaten. Erkekler.
0
pavlis
(21.01.23)
Instagram'ın "güzel" algısı gerçekten kötü. 2 cm kaşlar, boş zamanlarda ekmek kesmek için kullanılan elmacık kemikleri, yazları serinlemek için su doldurulup içinde yüzülen yanak çukurları, körlerle öpüşürken ıskalamasınlar diye arılar tarafından sokulmuş dudaklar, herhangi bir tehdit karşısında korunmak için mızrak olarak kullanılan çeneler şeklindeki estetik paketi gerçekten kötü.

Herkes doğal olsun, doğal kalsın demiyorum. Bazı şeyler için parası olan düzeltmeli tabii ki. Kusur görmeme olayına, gereksiz bir doğal övgüsüne gerek yok. Bazıları doğal halleri ile güzel bazıları ise ufak rötuş ile. Yukarıdaki gibi yazılanlar sonrası güzel olan ise yok. Bu arada bazı güzel kızlar var, bu karşılaştırma yüzünden kendilerine yükleniyorlar ama güzeller. Bazıları ise o ufak dokunuşu yapmalı bence.

@kahvedesu o iş öyle değil pek :P
0
nawar
(21.01.23)
nawar: o is bence de gayet oyle
0
🌸Kittie
(21.01.23)
evet maalesef sosyal medyanin pompalamasiyla insanlarda hastalikli bir guzellik algisi yaratildi. gercekten rahatsiz edici. ustelik sadece yuz guzelligi de degil bu. insanlar sagliklarindan olacak kadar zayif olamaya ugrasiyorlar o "sozde" guzel kadinlari gordukce. uzucu bir sey bu ve evet rahatsiz edici. ozellikle belli bir yasin altindaki genc ve ergenler filtresiz tek bir fotograf paylasamiyorlarmis okudugum bir arastirmaya gore.

ben cirkin oldugumu dusunmuyorum butun bunlarin yaninda, ya da gaza gelmiyorum belki bilmiyorum :) saglikliyim bundan daha iyi guzellik mi olur diyorum. tabii yasim 35 ustu. daha genc olsam belki ben de kapilirdim trendlere bilemiyorum :)
0
in vino veritas
(21.01.23)
katılıyorum
rahatsız etmiyor

eskiye, ve değişmemeye gereksiz övgü yapılmamalı. 1940lardan 1990lara instagram sosyal medya yoktu ama kadın erkek herkesin "look"u değişti. acayip bi durum değil, herkes mutlu olduğu gibi takılsın.
kaşını asfalt gibi yapan kız veya kollarını kapatamayacak kadar garip vücut yapan adam mutluysa bize ne.

sorunuzda ayrı bir konu daha var o kaynamış, oyuncuların castinginin böyle olması tamamen vizyonsuz mafyöz/mafyör maganda yapımcıların ve türkiye medya sektörünün kabahati. dünyada da benzer trend var ama iyi oyuncu her zaman iş buluyor bize bu yaklaşımın gelmesine daha bi 10-15 yıl var en az.

neyse, son soruya gelecek olursak sonu nereye giderse gitsin :D bence bi sinüs dalgası olacak, sürekli dış görünüşünü "iyileştirerek" ideal olana veya en mutlu olacağı noktaya ulaşamayacağını anlayacak insanlar. ama yani botox eskiden yoktu şimdi bir teknoloji ve pazarlama kapısı olarak mümkün ee neden yapmasınlar.

bu şeye benziyor, cep telefonu (akılsız olan modeller) ilk yaygınlaştığında amaan iş insanı mıyım neden alayım ne gerek var ben karşıyım diyenler vardı. smart phone övücüsü değilim ama bazen bir trende sadece ve sürekli olarak direnmenin da anlamı yok. denge lazım.

kendimi çirkin bulmuyorum, gayet güzelim bence :D
canım isterse bişeyler de yaptırırım yine ve daha güzel hissedebilirim. no prob.
0
jimjim
(21.01.23)
Geçmiş yıllara dönebilir miyiz rica etsem, tşkler <3

Kendimi çirkin bulmaktan ziyade, güzel bulmuyorum xd ama düşününce bunun pompalanan güzellik algısıyla bı ilgisi yok maalesef :( dümdüz güzel diilim iste. kendimi öyle avutamam.

Ben bu pompalanma muhabbetine de katılmıyorum. İnsanlar pompalandigi (ajhshdhjs?) için diil, kendilerini o şekilde iyi hissettikleri için, aynada gördüğünü beğendiği icin yaptırıyor tüm o estetikleri/işlemleri bence.

So; basortusu kurban oldugum yaresulallahtan gelebilir, amma, lakin ki öyle degildir.
0
abuzer
(21.01.23)
Güzellik algısı falan öyle dediğiniz kadar değişmedi. Şimdi güzel bulunulan özellikler eskiden beri güzellik kriteriydi zaten. Estetik daha erişilebilir oldu sadece. Bu erişilebilirlik yüzünden estetikli sayısı arttı. Bu da güzellik algısı değişti sanrısı yarattı. Gene tierney,grece kelly, ava gardner vs bakın hepsi şuanki güzellik algısı diye belirtilen özelliklere büyük ölçüde sahip ve eski kuşak ünlüler
0
yazdonumu
(21.01.23)
yazdonumu: cevap icin tesekkurler ama genel kabul gormus seyler dunyada her kategoride vardir zaten. bahsettigimiz konu o degil. ona kimin itirazi olabilir ki..
0
🌸Kittie
(21.01.23)
Güzellik algısı değişmedi iinsanlar artık estetik erişilebilir diye kusurları tolere etmiyor işte. Eğri burun o zaman için de eğri burundu. Eskiden bunun önemsenmemesi güzel bulunduğu anlamına gelmiyor. Siz güzellik algısı mı değişmiş diyorsunuz ama değişen o algı değil değişen güzelliğe/ kusura karşı tutum
0
yazdonumu
(21.01.23)
Aramızda verilen yanıtları beğenmeyen ve 'teyze' ithamlarini üzerine alanlar var. Demek ki gayet doğru tespitler yaptık, yapıyoruz.
0
pavlis
(21.01.23)
Bulmuyorum ama trendlere uymadığım için zaman zaman ıssız hissediyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
Bana sorarsan ben guzellik algısının caglara gore "sanildigi kadar" değişmedigini düşünüyorum. Genel olarak guzellik algisi uc asagi bes yukarı belli.

Va bahsettigin estetik -instsgram furyasi da cagin guzellik normu falan degil trend sadece.
Sacma sapan birbirinin aynisi kaş modellerini yaptirab kızlar oyle guzel olduklari için degil daha ziyade trend bu oldugu icin birbirinden ozenip yapiyorlar. Erkeklere fikrini sorarsan instagram tiplerindense klasik "guzel" dedigimiz kadin yuzunu tercih eder cogu.

Onun disinda guzelligin temel taslarinin dedigim gibi pek degismedigini düşünüyorum. Duzgun bir burun, orantili ve topac gibi olmayan bir yuz, dolgun gogusler vs hep begenipen seylerdi bence.

Soyle bir ornek vereyim, reklamlarda defilelerde bilmemnede ne tipler kullanıldığını bir kenara birak, dan bilzerianin instagram storylerinde etrafinda gorunen kizlari dusun, o gorduklerin daima guzel sinifinda olacak tipler. Bir erkek her türlü begenir bu profili. Gecmise gidip 1960li yillarda yasayab erkeklere dan bilzerian videolarıni izletsen ayni bugunun erkeklerinin cogu gibi bayilir onlar da eminim.
0
stavro
(22.01.23)
Erkeklerin Instagramda aska kusko silikon protez tayfayi takip etmesinin sebebi bu tayfayi guzel buluyor olmaso değil bu arada.
Yani @nawar +1
Aciklamaya usendim:)
0
stavro
(22.01.23)
Ne kadar dogal o kadar daha guzel ve cekici. Tersini soyleyen kendini kandiriyordur.
0
baldur2
(22.01.23)
Kendimi güzel bulmuyorum ama bu şişmiş dudakları, sivri çeneleri, şeytana benzer kaşları, bembeyaz, kocaman korkutucu dişleri beğendiğim anlamına gelmesin.

Yeni güzellik algısından evet rahatsız oluyorum, kusurların kapatılmasına karşı değilim ama bence yeni estetik trendleri kusur kapatmaya yönelik değil, 'ben de modaya uydum, bakın bu dudaklardan yaptırdım' diye bağırmaya yönelik gibi daha çok.

Kusurların bu kadar rahat dile getirilmesi de kolayca çözülebilen ya da çözülmesi gereken problemler olarak görülmesnden büyük ihtimalle.
0
(22.01.23)
herkes birbirine benziyor muhabbeti yalan. bu ancak ulaşılamayan kişiler için geçerli. tinderda tanıştığın "herkesin kopyası" estetikli fakat güzel bir kızı reddetmezsin. bu "ya brad pitt o kadar da çekici değil" demek gibi bir şey çünkü kıyasladığın kişi leonardo di caprio. işyerinde sana yazan hikmet abi değil.

sokakta görse dibi düşecek insan herkes herkes gibi olmuş diyor. abartı çirkin estetikler dışında bu gerçekçi değil.
0
bohr atom modeli
(22.01.23)
bohr atom modeli +1 dürüst işte.
şunu eklicem ama, birbirinin kopyası olmak da olan kişilere ayrıca bir özgüven sağlıyor. standartları sağlamış olmak, dışta kalmamak vs.
ayrıca yanıtlardaki yazarlardan biri özel mesajla saldırgan şekilde fotoğraf istiyor.
0
deartheodosia
(22.01.23)
bizim memleket genel olarak ortalama altı tipte
yeni nesil daha iyi
estetikler de eldeki malzeme üzerine yapılıyor
aslında çıkan sonuç kötü: biraz işçilikten biraz kişinin orantısız isteklerinden biraz da tek bir bölgeye odaklanılmasından
genel yüz hattı hesaba katılmıyor
mesela burnunu çok küçük ve kalkık yerine ortalama yaptırsa yüzüne daha çok yakışacak
ama düzgün minyon bir yüzde de o ilk model sırıtmıyor

havaalanları ya da bol turistli avrupa şehirlerinde böyle problemler çok daha az
beslenme ve daha iyi genlerin aktarılmasının sonuçları
bunlar da para ve akılla ilgili
0
bir soru sorcam
(22.01.23)
ben hala o eski güzel anlayışını güzel buldugum için instagram güzellerinin hiç birisini beğenmiyorum. bence yanak güzel bir şeydir.
0
abelardo
(22.01.23)
Bu konularda mutlaka konu bir yerde "sana pas verse dibin duser" muhabbetine geliyor ve bu sekilde karsi arguman curutulmus gibi oluyor.

Nacizane buna aciklik getirmeye calisayim. Bir kadin tipini guzel bulmamak veya bir makyaji, giyim tarzini, estedigi begenmemek ve elestirmek onu uygulayan kadini har sartta reddedecegimiz anlamina gelmiyor ve konu verse almaz misin noktasina geldiginde haksiz cikmis olmuyoruz.
Evet asko kusko estetikli kalin kasli boyali degisenli hasar kayitli instagram tayfa verse seve seve alirim sahsen geri cevirmem genel olarak iyi bir fizige sahipse ama bu secimim bu profilin les oldugu dusuncemi degistirmiyor sahsen ve hatiri sayilir oranda erkek de benim gibi dusunuyor.

Yani;
+Estetik asko kusko tayfa les, bence guzel degiller
- verse?
+ alirim
- o zaman bu kasayi seviyorsun
seklinde bir matematik yok. Erkek kafasi bu degil.

Biz erkekler (en azindan bir cogumuz) sacini basini makyajini begenmeyip elestiririz ve gercekten de begenmiyoruzdur ama bu sirf tipini begenmedik diye bir cift dolgun gogus, siki bir kalca gibi seyleri reddedecegimiz anlamina gelmiyor. Erkek kafasi gayet simple, gordugunde her seyine bayilmana gerek yok, verse alirsin. Almam diyen bircok kisi de o noktaya geldiginde alir realitede.

sonuc olarak birbirinin kopyasi estetik kalin kas tayfa kotu, dogal olan guzel. Her iki kategori de - amiyane tabirle - gideri varsa verse alirim.
0
stavro
(23.01.23)
(16)

Yemek yemeye tabağın neresinden başlarsınız?

Kaleci Saçlı Forvet
Yani şöyle: Önünüzde bir tabak pirinç pilavı olduğunu düşünün, ben de düşünüyorum. Ben tabağın bana uzak olan kısmından başlayıp kendime doğru yemeye başlıyorum pilavı, siz nasıl yiyorsunuz alışkanlığınız nedir? Bu arada pilav sevmeyen karbonhidrat almayanlar olabilir siz de kendi zevkinize uygun bi
Yani şöyle: Önünüzde bir tabak pirinç pilavı olduğunu düşünün, ben de düşünüyorum. Ben tabağın bana uzak olan kısmından başlayıp kendime doğru yemeye başlıyorum pilavı, siz nasıl yiyorsunuz alışkanlığınız nedir? Bu arada pilav sevmeyen karbonhidrat almayanlar olabilir siz de kendi zevkinize uygun bi şeyler düşünebilirsiniz. Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
hahah soruyu okuyana kadar düşünmemiştim bunu. kendime yakın olan yerden başlıyorum. farklı yemekte de düşündüm hep böyle :D hatta pide lahmacun ve pizza için de düşündüm onlarda da sağdan başlıyorum.

hep çatalla yiyorum bu arada, @IncredibleMau'dan sonra düşündüm kaşıkla yiyorsam, ya da çorbada saat 4 yönü.
0
pide
(20.01.23)
senin gibi uzaktan yakına doğru
0
freebird5406_2
(20.01.23)
Ben de hiç düşünmemiştim de bugün pilav yerken bu şekilde yediğimi fark edip neden böyle yiyorum acaba diye düşünürken bir de sorayım dedim asdads.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
sağdan sola doğru
0
astronom bey
(20.01.23)
tam olarak ama tam olarak tabağın bana yakın olan kısmı ile tabağın geometrik olarak tam ortası arasında kalan bölgede en lezzetli gözüken yerden.

edit: sağlak olduğumdan sağa yakınsayarak.
0
AlsterWasser
(20.01.23)
Uzak kısmı kuzey sayarsak kuzeydoğudan başlayıp güneybatıya ilerliyorum. Bu ne biçim soru, önce nasıl yiyorum diye, sonra ben bunu nasıl betimleyebilirim diye düşündüm kaldım :)
0
kobuzchu kiz
(20.01.23)
Kaşığın ağza nasıl girdiğine göre değişiyor galiba cevaplar. Ben saat 3 ya da 4 yönünden başlıyorum yemeye. Kaşığın da 10 11 yönü giriyor yemeğe. Kaşığı ağzıma almadan önce düzeltme gereği duymadığım için öyle yapıyorum. Bazıları dirseğini daha lokma kaşıktayken kaldırıp kaşığı düzelttiği için tabağın da herhalde üst kısımlarından başlıyorlar.
0
IncredibleMau
(20.01.23)
sağ elime en yakın olan yerden başlarım

sağdan sola +1
0
ananiyimioguz
(20.01.23)
Homojen dağılmış tabaklarda, bıçak gerekmiyorsa sağ elle çatal veya kaşık kullandığım için sağdan sola. Yani hiç kasıtlı olarak böyle yemedim şimdi düşününce mantıklı olan bu gibi geldi :D
0
nawar
(20.01.23)
homojen dagilim varsa ortaya dalarim, kendime kuyu kazarim.
0
cooperr
(20.01.23)
Hic dikkat etmiyorum direkt dalıyorum. Dokulmemesi icin fakrli fakrli noktalardan aliyorum, bir noktada toplanmasin diye.
0
stavro
(20.01.23)
Çorbayı üstten soğuduğu için her seferinde kaşıkla üstten alırım. Pilav bulgur gibi yoğun kıvamlı yemekleri kaşığı sağ elle tuttuğum için tabağın sağından başlar soluna doğru yerim. Salataya, makarnaya gelişine kaşık, çatal daldırırım.
0
Amaranta ursula
(20.01.23)
Sağdan aşağıya sonra yukarıdan sola doğru giderim.
0
ruhen hastayim ben
(20.01.23)
wow, ilginc soru.

simdi hayal ettim de once sagdan basliyorum, yavas yavas onume geliyorum, ordan sola en son da bana uzak olan kisim.
0
fakyoras
(20.01.23)
soldan sağa doğru galiba. emin olamadım pilav yiyince editlerim.
0
bohr atom modeli
(20.01.23)
Önümden uzağa doğru. Annem sünnettir diyerek bu şekilde terbiye etmişti beni
0
hunharca ben
(21.01.23)
(26)

İstanbul'da yaşamak hâlâ güzel bir şey mi?

levent bilgen
Kalabalığı, kaosu, trafik çilesi, her gün daha da bozulan demografik yapısı, daracık ve 50 yıllık binalara ödenen fahiş kiraları ve hayatın ekstra yoruculuğu ve pahalılığına rağmen İstanbul'da yaşamak hâlâ güzel bir şey mi? Çekilen onca zahmete değiyor mu? İstanbul'da yaşama fikrine şu an nasıl bakı
Kalabalığı, kaosu, trafik çilesi, her gün daha da bozulan demografik yapısı, daracık ve 50 yıllık binalara ödenen fahiş kiraları ve hayatın ekstra yoruculuğu ve pahalılığına rağmen İstanbul'da yaşamak hâlâ güzel bir şey mi?

Çekilen onca zahmete değiyor mu? İstanbul'da yaşama fikrine şu an nasıl bakıyorsunuz?
0
levent bilgen
(15.01.23)
Başka bi şey görmedim ki, bunun içine doğmamış olsaydım başka ihtimalleri değerlendirirdim belki ama üç gün gitsem bile özlüyorum şehrimi. Çok seviyorum ne olursa olsun.
0
vedatchilipeppers
(15.01.23)
diğer arkadaşlar gibi içine doğmadım ama ben de deneyimledim. bence değmez.
0
paintov
(15.01.23)
@tantavizisyon gibiyim başka yerim yurdum yok. yorumunu doğru bulsam da kendi adıma katılamıyorum, tıpkı rumlar ve diğer azınlıklar gibi -onlar da şehrin gerçek sahipleri, aydınlık yüzüydü- ilk göçen biz olacakmışız gibi geliyor.
*yurt dışındayım, uzun süre kalıcı olarak dönmek istemiyorum.
0
jimjim
(15.01.23)
kesinlikle nerede yaşadığın ile alakalı ist'a yaşanılacak 3 belki 4 lokasyon var diğer yerler için ist'a durmanın anlamı yok zaten herhangi bir ilçe'den farkı da yok.
0
duyurukullanıcısı
(15.01.23)
İstanbul berbat bir şehir olabilir ama benim guilty pleasure’ım da bu. Hayatımda hiçbir zaman başka bir yerde yaşama isteği hissetmedim.
0
ruhen hastayim ben
(15.01.23)
istanbul, çalışmak için mantıklı ama yaşamak için kesinlikle değil. 98'den beri burada yaşamaktayken iş dolayısıyla 1.5 sene süren bir güneydoğu maceram oldu. yaşadığım ferahlama hissini anlatamam. ailem, evim, sosyal çevrem burada olmasa kesinlikle dönmezdim. istanbul, romantizm ile değerlendirilecek halden çıktı. demografik değişim ve barınma krizinin boyutları oldukça ciddi ve üst gelir grubunda olmakla bunun etkilerinden kaçamayabiliyorsunuz.
0
zgrydn
(15.01.23)
kurulu duzenim olmasa 1dk durmam
0
nibba
(15.01.23)
paran ve vaktin varsa çok güzel her şey burada
doğru vakitleri seçersen ne toplu taşımayla ne de arabayla sıkıntı yaşamazsın
çalışanların vakit bulduğu zamnalarda da baheçeli deniz manzaralı evinde oturacan ya da helikopter/yat kullanılıp doğaya karışacaksın

pardon falza kaptırdım kendimi
0
bir soru sorcam
(15.01.23)
istanbul'da yaşamak yaşamamakla eşdeğer. bunu ortalama güzellikteki bir şehirde yaşamış olanlar rahatlıkla görebilir.

bir gün işten dönerken trafikte 3 saat geçirdiğimde direksiyonu yumruklayacak seviyeye geldim ve bu bana bir aydınlanma verdi. hayatımın son 6 yılının sadece 1 yılını istanbul'da geçirdim ve bu karardan aşırı memnunum.

bir de şu parası olana güzel muhabbetini anlamıyorum. neden parası olana güzel olsun ki sen ferrari'ye de binsen o köprü trafiğinde makas atıp 1 araba geçmeyi kar sayan denyolarla yan yana yaşıyor olacaksın.

param olsa istanbul'u mu çekerim allah aşkına. ahaha.
0
bohr atom modeli
(15.01.23)
Gelir seviyenize ve tercihlerinize bağlı bence.
Aylık 50 bin TL ve üzeri kazancı olan, çocuksuz bir çift için (ve hatta büyük ihtimalle 1-2 çocuklu aile için de) gayet yaşanabilir bir yer İstanbul.
Şehirde yaşamaktan keyif alıp almamak kişisel bir durum.

Bence eskiden kiralar fazla ucuzdu İstanbul'un merkezi semtlerinde. Şimdi biraz fazla ama olması gerekene daha yakın olduğunu düşünüyorum.
Dünya'daki çoğu büyük şehir gibi merkezde ve güzel semtlerde yaşamak çok pahalı, merkezden uzaklaştıkça kiralar düşüyor.

Kira dışındaki masrafların önemli kısmı artık Türkiye'nin çoğu yerinde birbirine yakınmış gibi geliyor bana. Ülkedeki herkes Migros'tan, Carrefour'dan veya üç harflilerden yapıyor alışverişini. Tatil için herkes ETS gibi birkaç şirket üzerinden aynı otellere gidiyor. Özel okul fiyatları da benzer, mobilya alırken harcanan para da benzer.

İstanbul'un farkı daha fazla sayıda iyi kazandıran iş seçeneği sunması. Bunun karşılığında da daha fazla kira talep ediyor.
Eğer seçeneklerin bolluğu sizin daha fazla gelir elde etmenizi sağlamıyorsa veya böyle bir tercihiniz yoksa İstanbul'da yaşamak mantıklı değil.

Tüm bunların dışında benim de başka bir şehirde yaşama tecrübem yok. Düşününce hiç de hoşuma gitmiyor başka bir şehirde yaşama fikri.
0
michael_knight
(15.01.23)
"bir de şu parası olana güzel muhabbetini anlamıyorum. neden parası olana güzel olsun"
insanaların harıl harıl çalıştığı saatlerde keyif yapabildikleri için

ben bile işsizlik maaşıyla akbilimle en dipten farklı bir versiyonunu yaşabiliyorum
0
bir soru sorcam
(15.01.23)
1 senedr uzağım ben de .4 kez geldim sadece kısa süreli. özlüyorum. orda doğunca özleniyor. o kaos, karmaşa keşmekeş iğrenç ama özletyor işte
0
ShadowOfMoon
(15.01.23)
istanbulda yaşamak güzel diyene inanmam.
suriyeli falan değilsen güzel değil.
ama iş için kalıyorsan, iyi para kazanıyorsan katlanırsın.
istanbul doğumluyum. okuduğum ilkokulu imam hatip lisesi yaptılar.
(çevre halkı böyle istiyor dediler, ama okula talep olmayınca, önce karşılıksız burs verdiler, yine dolmadı, uzak semtlerden ücretsiz servisle öğrenci getirdiler)
arkadaşlarımla oynadığım boş arsalara binalar yaptılar.
sokağımın başına sonuna ve ortasına cami yaptılar. arka sokaklardakileri saymıyorum.
gençken gittiğimiz taksimin durumu ortada.
fırsatım olunca arkama bakmadan kaçtım.
0
vizivozo
(15.01.23)
Şuanki halinde yaşamak güzel değil. Zahmetine ve masrafına değen hiçbir şey yok. Ayrıca artık istanbul dışındaki şehirlerde de o kadar yobazlık ve kısıtlı imkanlar yok. Herşeyin istanbul'da olup olmamasından ziyade olan şeylere erişebilme gücü daha önemli.

İstanbul'da kaliteli yaşamak londra'da yaşamaya yakın pahalılıktadır şu an. Buna değen hiçbir şey de yok.
0
romario
(15.01.23)
İstanbul'da yaşamıyorum ama fırsatım olursa yaşamayı düşünüyorum. Bozulsa da hâlâ sevdiğim bir şehir. Ama şöyle bir şey de var. İstanbul'dan daha sakin bir şehre gidince daha huzurlu hissediyorum.
0
dissendium
(15.01.23)
güzel semtlerde hayat hala yaşanılabilir.
0
xrated
(15.01.23)
doğma, büyüme, aileden istanbulluyum.
başka yer hiç bilmedim, 37 yaşıma kadar bir haftadan uzun süre istanbul'dan uzak kalmamıştım.
geçen sene ani bir kararla ankara'ya taşındım ve tuhaf bir şekilde mutluyum.

burada bazı olmamışlıklar var ve farklı bir yer.
ama ankara'yı ankara olarak değerlendirirseniz kendine has bir enerjisi var.
sanırım o hoşuma gidiyor şimdilik.

ama istanbul gibisi elbette yok.
yine de şu anda pek yaşanabilir olduğunu sanmıyorum.
son aylarda bütün arkadaşlarım (çoğu kadıköy'de yaşıyor) şikâyet etmeye başladı.
parası pulu olan, maddi sorunu olmayan da en azından bir yere ulaşamamaktan şikâyetçi.
ama illa ki bir şikâyet var.
o açıdan bakınca tam zamanında ayrıldığımı düşünüyorum.
0
blatta hiberna
(15.01.23)
İstanbul'da yasamak guzelden ziyade istnabul dışında yasamak cok kotu.

Bu yüzden evet günün sonunda istnabul da yasamak hala guzel sonuç olarak. Tum bu saydıklarına ragmen evet hala yasamak için en iyi seçenek yine İstanbul.
0
stavro
(15.01.23)
yasamadim ama cok ziyaret ettim. gerci havaalani haric 3 sene oldu gitmeyeli ama belki sik sik ziyaret etmek daha guzel olabilir. havalar isininca giderim yine. yasamak da guzel olabilir tabii, cok kriter var.

mesela turkiye'deki diger sehirlere gore artilari:
- daha cok etkinlik, yapilacak sey, gidilecek yer
- bicok insanla tanisma firsati, yabancilar dahil
- kultur, yemek, sanat
- bogaz manzarasi :)
- dunyadaki sehirleri birbirine baglayan bir hub, baska yerlere seyahat icin de daha rahat

belki yasamayi daha cok sevebilenler icin su durumlar vardir:
- nezih bir semtte yasiyordur
- trafikte cok takilmiyordur (is-ev yakinligi, evden calisma vs.)
- cok kazaniyordur
- ozgurluk seviyesinin yuksekligi, istedigi seyleri yapabilme vs.
- cevresinin mutlu etmesi, destek olmasi


not: tabii enflasyon durumu bazi seyleri geri plana itebiliyor ama kisisine gore de degisir.
0
ermanen
(15.01.23)
ailem, arkadaşlarım bu şehirde olmasa asla burada yaşamazdım. her gün eğlence vs yapmıyorsanız asla değmiyor.
0
deartheodosia
(15.01.23)
tabii şunu atlıyorum; ne komşularım ne başka birisinin gözaltında yaşamıyorum. küçük şehirlerde mahalle gözetiminde baskı altında dedikodu çevresinde bi hayat yaşayacağıma tüm sıkıntısıyla istanbul’da bireysel yaşamayı tercih ederim.
0
deartheodosia
(15.01.23)
istanbul'da dogmadim ama hayatimin yarisindan fazlasini (genclik + yetiskinlik) istanbul'da gecirdim. ogrenciyken guzeldi ama sonra sarmamaya basladi. ama hayatimda baska bir sehirde hic calismadim dolayisiyla is bulma/bulamama durumu sebebiyle buradayim hala. her firsati kolluyorum uzaklasabilmek icin, bir gun temelli gidip bir daha belki yilda 1-2 gelmeyi, belki de hic gelmemeyi planliyorum. umarim basarabilirim.

kalabalik, pahalilik, demografik degisimler ve trafik tum sosyal imkanlarin onune geciyor bence artik. denizi olmayan sehirde yasayamam romantikligini de anlamiyorum mesela. denize yuruyerek 15 dk mesafede yasiyorum ama kac kere denizi goruyorum bir haftada bilmiyorum. ankara'da yasamaktan hicbir farki yok yani denizi gormedikten sonra :)
0
kedi olmus gidiyorsun
(15.01.23)
İstanbul olanaklar şehri ya. Burada doğdum, büyüdüm, bozuldu evet ama seviyorum hala.

Bir de iki farklı istanbul var:

Esenyurt, Avcılar, Bağcılar vb…

Kalamış, Caddebostan, Koşuyolu vb…

Tercihim genel olarak Anadolu Yakası zaten.

Yani Kadıköy’den Küçükyalı’ya kadar olan sahil hattı fazlasıyla yaşanabilir bence.
0
msb
(15.01.23)
bence hala guzel.

buyuksehir denilen ankara, izmir bile maalesef bunca yil o kadar gelismedi ki istanbula kiyasla, istanbul hep bi adim otede olacak o yuzden.

dogma buyume istanbullu olan ve istanbulda ortalama ustu bi semtte yasayan biri baska sehirde mutlu olamaz.
ha bi ayagin hep istanbuldadir (paran vardir, isin musaittir istedigin an gelirsin veya boyle imkanlarin yoktur ama kurulu evin vardir ist'te arada kacarsin.. gibi) o zaman baska tabii.
0
Kittie
(15.01.23)
Varoş semtlerinde yaşaması doğu'da yaşamaktan bile kötüdür çünkü doğu'nun memleketinde tutunamamışlarının bulunduğu yerlerdir.

Kadıköy beşiktaş gibi yerlerde de beyaz Türklerin çoğu görgüsüz. Bunlarla sidik yarışı modunda yaşamak şahsen bana göre değil. Dedesi 50'li yıllarda taşlı tarlayı çitle çevirip sonrasında arazi değerlenince parayı vurmuş tiplerle iletişim yoruyor.

Ayrıca ne yaparsan yap trafiğinden kaçamıyorsun. Sürekli bir yere yetişme çabası, sürekli sıra bekleme. Şu saatten sonra gelinecek bir yer değil bence.

Mülteci sorununa hiç değinmiyorum. Bunun yarattığı kültürel kirlilik ve güvensizlik ortamı apayrı.
0
OrangeYellow
(15.01.23)
valla ben türkiye'ye dönersem eğer yapabileceğim işler sadece istanbulda çünkü otomotiv markalarının hepsinin genel merkezi istanbul'da. çoğu da remote çalışmadan geri çağırmada insanları her ne kadar covid'de sağdaki soldaki şehirlerden remote çalışanlar olsa da.
0
rain when i die
(15.01.23)
(9)

Zina günahsa neden cennette huriler var

kiriko
Ben bu durumda zinanın neden günah olduğunu kavrayamıyorum sizce?
Ben bu durumda zinanın neden günah olduğunu kavrayamıyorum sizce?
0
kiriko
(08.01.23)
Bana sacma gelmiyor cunku cennette namaz kilma zorunlulugu da yok mesela. Bu kural bu dunya icin konmus, dolayısıyla kuralın orada da devam etmesi gerektigi dusunmeye iten bir sey olmaz bende.
0
stavro
(08.01.23)
Olm ne alakası var cennetteki huriler zaten helal kılınmış adama, nasıl bir ortaklık kurdun ikisi arasında. Evlilik dışı ilişki yaşarsan zina; yaşamazsan nefsine hakim olursan ödül olarak cennetteki hurileri alacaksın işte. Ayrıca adam sana cinsel ilişki kötüdür dememiş ki, sana helal olan biri dışında biriyle cinsel ilişki yaşarsan kötü diyor. Kendine mukayyet olursan da ödül olarak da huri veriyor 7/24 ereksiyon veriyor veriyor da veriyor; hardcore.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(08.01.23)
cennette şaraptan yapılma nehir de var ona bakarsan. bu dünyada haram olduğu için tadamadığın zevkleri cennette tadacaksın. demek ki o kadar da kötü şeyler değiller.
0
sir gawain
(08.01.23)
din dogmatiktir, bu tip sorgulara girmek sonuc vermez maalesef cunku kimse bilmiyor dogru cevabi.
0
in vino veritas
(08.01.23)
zaten huri insan değil, öylece bir yaratık. başka bir insanla birliktelik söz konusu değil ki zina olsun. kıyasın bu yönden de hatalı
cennetteki şarap da dünyadakinden farklı, baş ağrıtmıyor
0
comp
(08.01.23)
burası sınav yeri, dünyevi zevklere kapılmadan, maddi dünyada maneviyata önem vererek, iradenle sınanıyorsun.
sınavı geçince ödüllendiriliyorsun mantığı var.
yani manevi dünyada da maddi zevklerle yaşayabiliyorsun bir anlamda.
ödül de dünyevi zevklere düşkün olan insanoğlu için seks ve yeme, içmeden ibaret.

30 kilo verince gidip bir bigmac yemek, rejimden sonra kendini yemekle ödüllendirmek gibi.
aslında insanın ilkel benliğine gayet uygun.
0
blatta hiberna
(08.01.23)
@Kaleci+1
Anlasilmayacak o kadar cok sey varken yanlis yere takilmissin. Onlarin arasindaki iliski zina degil. Haa kisiler eger kendi hurileri disindakilere goz koyarsa bu sefer ortalik karisabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(08.01.23)
bir de herkesin cenneti kendine. ortak bir huri yok veya gel ahmet partiliyelim tarzi tasvir edilmiyor. kimse birbirini tanimiyor, herkes 33 yasinda oluyor. vs.
0
kobretti
(08.01.23)
Doğru bir karşılaştırma değil +1

Zina günah, yani nikahsız ilişki yasak. Yoksa nikahlı eşinle her cinsel birliktelikte ayrı bir sevap karşılıkları bile var.

Aslında biraz incelersek, dinlerin yasakları, genel toplum düzeni ve sağlıklı aile yapısı için en mantıklı olan şeyler.
0
John Bloor
(09.01.23)
(6)

Neden her şeyin fiyatı artıyor?

duchess jessamine
1 seneyi aşkındır dolar 18 bariyerinde ve 1 sene önce 28-30 tl olan benzin 20'ler civarında. sürekli döviz ve akaryakıtı öne sürerek yapılan zamların 1 senedir durması gerekmiyor muydu? dolar artmamış, benzin yüzde 30 ucuzlamış? bu neyin zammı hala durmaksızın?
1 seneyi aşkındır dolar 18 bariyerinde ve 1 sene önce 28-30 tl olan benzin 20'ler civarında.

sürekli döviz ve akaryakıtı öne sürerek yapılan zamların 1 senedir durması gerekmiyor muydu?

dolar artmamış, benzin yüzde 30 ucuzlamış? bu neyin zammı hala durmaksızın?
0
duchess jessamine
(08.01.23)
Ben de bir turlu bunu anlamıyorum.

Ama soyle bir tahminim var, ilk bu döviz atagiyla birlikte bu fiyatlar fırlamaya baslamisti hatirlarsaniz. Sanirim boyle bir fiyat artis dalgasi başladıktan sonra bu artık onu alinamaz bir domino etkisi yaratiyor ve piyasa engelenemez onu alinamaz bir döngüye giriyor ve biz buna enflasyon diyoruz.
Temelde sorun zamaninda Türk parasının degerinin aniden düşmesine sebep olan yanlos politiklar ve ithalat ulkeso olmamiz bu onu alinamaz enflasyon dongusunu baslatti.

Yani tahminim su, bir malin fiyati artiyor ve onun fiyati artinca o mal kullanılarak uretilen baska bir mal da artıyor, o artinca o mal kullanklarak satilan bir hizmetin de fiyati artiyor, bu sefer o hizmete bagli diger hizmetler ve mallarin da fiyati artiyor ve boyle böyle devam. Bu devam ederken dolayısıyla bir olumsuz piyasa beklentisi de olusuyor cunku piyasada fiyatlarin sureklo artis egilimde olduginu goruyorsun ve buna bagli olarak yakin gelecekte daha da artacagini ve cesitli mallara ve hizmetlere erisiminin daha maliyetli olacagini öngörüyorsun, dolsyisiyla fiyatlandırma politikalari da bu beklenti dogrultsuunda oluyor, bu da gercekten fiyatların arttirilmasi sonucunu doğuruyor ve artınca bu beklenti de devam ediyor ve kısır dongu. Benim tahminim bu sebeplerden dolayi döviz sabit oldugu halde piyasa bu kisir donguye girdigi zaman bu enflasyon sorunu kacinilmaz oluyor.

Bir halttan anladığım yok bu arada, tahmin yürüyorum sadece kendimce.
0
stavro
(08.01.23)
Teknik olarak ÜFE ve TÜFE arasındaki fark kapanana kadar fiyatların artması normal. Pratik olarak bakarsak bu bir döngü; tek başına çalışan bir berberin kendi maaliyetleri belki çok artmıyor ama ev kirası, mutfak masrafı, MTV'si artınca alım gücünü korumak için verdiği hizmete zam yapıyor.
0
archmage mahmut
(08.01.23)
Döviz, akaryakıt sadece bir kalem. Bunun asgari ücreti var, kirası var, hammaddenin (yerli) stok-stokçuluk durumu var, arz-talep dengesi var, hele enerji (elektrik ve doğalgaz) kalemleri var.
0
catamenia
(08.01.23)
Valla hocam dün kahvaltılık ürünler satan bi dükkan var burada oraya gittim, adam diyor ki bizim bi şerefsiz süt satıcımız var adam sütün litre fiyatını 2 katı artırdı, şimdi tepkileri ölçüyor dükkan sahipleri karşı çıkarsa diğer satıcılar kendisine uymazsa fiyatı çekecek yoksa artan fiyattan satmaya devam edecek. Ülke genelinde fiyatlarda şu an bu politika uygulanıyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(08.01.23)
Ülkede enflasyon var ama fırsatçılık yapan çok fazla var, kesinlikle buna inaniyorum. 50 TL olan ürünün 70 TL olmasını anlıyor 100 TL olmasını anlamıyorum. Boktan bir semtteki 1+1 kirasının, görece iyi bir semtteki 2+1 ile aynı olmasını anlamıyorum. Karşılıksız basılan paralar da etkendir. ATM'den çekilen paralar seri halinde hep. Bir şey ne kadar çoksa o kadar değersizdir. Ve yukarıdaki yazar arkadaşın dediği gibi bu bir döngü. A, B'ye yapıyor, B de C'ye.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(08.01.23)
@arcmage mahmut ve @catemania +1

Bunlara ek olarak bir de karşılıksız para basma konusu var. "Para basarak neden borcumuzu ödemiyoruz" tayfayı üzecek şekilde karşılıksız olarak bastığın para, paranı değersizleştiriyor. Bahsettiğin kurun baskılanması, asgari ücretin artması, müşteri garantili "yap-işlet-devret"lere akan paralar, itibarda yapılmayan tasarruflar, eyt vs. gibi birçok kalem de karşılıksız para basımı ve vergilerin halka dönmemesi yani paranın havaya uçmasına sebep oluyor.

Üretimin olmadığı yerde gelir için dolaylı yoldan alınan vergilerin sayısı ve miktarı arttıkça halkın alım gücü düşüyor, alım gücü düştükçe maaşlardaki sayılar artıyor ama alım gücüne yansımıyor. İnsanların TL'ye güveni yok. Çok fazla sığınmacı var onlara harcanan paralar karşılıksız kalıyor, onların kazandığı paralar ise ülkelerindeki ailelerine dönüyor. Ülkedeki para da yurt dışına çıkıyor. Yabancı yatırımcı zaten ülke güvenilir olmadığı için gelmiyor. Olan da kaçıyor.

Bunların yanında bir de fırsatçılık var ama tabii o aslında çeyreğini oluşturuyordur artan fiyatların.
0
nawar
(08.01.23)
(5)

Vücut çalışan arkadaşlara bir soru

ditu
Sabahları sırt ağrısı ile uyanıyor musunuz? Bu normal midir ?
Sabahları sırt ağrısı ile uyanıyor musunuz? Bu normal midir ?
0
ditu
(08.01.23)
Hayır. Aksine skolyozu olan biri olarak vücut çalışmaya bir hafta bile ara versem ağrılarım başlıyor. Çalışmamın ertesi günü ise ağrılarım dinmiş oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(08.01.23)
Yeni başladıysan olabilir farklı bir hareket denediysen yine olabilir ama uzun süre aynı rutinde devam ediyorsan pek olmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(08.01.23)
Hayır. Bir süre ara verdikten sonra gidip cok ağır hayvan gibi sirt antrenmani yaparsam anca o zaman.
Onun disinda boyle bir sorun yok.
0
stavro
(08.01.23)
O gün çalıştığın kaslarda hafif ve tatlı bir sızı olur, olmalıdır.

Ama yeni başlayan biri değilsen ve hep sırt ağrısı oluyorsa yaptığın hareketlerin tekniğinde bir hata söz konusu.

Örnek: deadlift'i kamburunu çıkararak yapıyor olabilirsin.
0
Mirket
(08.01.23)
Yeni basladiysan olabilir +1
Buna ek olarak dün misal squat, bench yaptım. Sirtim agrimasa da yorgun çünkü 170 kg barbell koyuyorum low bar.

Yatakla vs alakalı olmasin?
0
logisticsmanager
(08.01.23)
(9)

vodafone'a geçilir mi? (turkcell'den)

debian
şehir istanbul. hiç vodafone kullanmadım. vodafone'da güzel bir paket var 20gb 99₺.pişman olur muyum acaba diye tereddüt ediyorum; çekme, internet hızı vs konularında. turkcell'den vodafone'a geçipte memnun olan var mı?
şehir istanbul. hiç vodafone kullanmadım. vodafone'da güzel bir paket var 20gb 99₺.
pişman olur muyum acaba diye tereddüt ediyorum; çekme, internet hızı vs konularında. turkcell'den vodafone'a geçipte memnun olan var mı?
0
debian
(08.01.23)
İstanbul'da çekmeme sorunu yaşamazsın ama internet hızı konusunda Turkcell'e kıyasla epey yavaş Vodafone. Ben de ekonomik sebeplerden Vodafone'a geçmiştim ama taahhütüm bitince Turkcell'e dönmeyi planlıyorum internet yavaşlığı yüzünden.
0
10032007
(08.01.23)
sıkıntı yaşamazsın istanbul'da. ama işyerinde ve oturdugun sokaktakilerden yine de performansını sor. en çok vakit geçirdiğin yerler önemli.
0
xrated
(08.01.23)
Zamanında Türk Telekom'dan Vodafone'a geçtim. Geçtiğim güne lanet ettim. Ne konuşurken doğru düzgün çekiyordu, ne de interneti. TT'nin çatır çatır çektiği yerlerde Vodafone uyuyordu. Sonra Turkcell'e geçtim nefes aldım.
Aralarında ne memnun olduğum Turkcell, ama TT'a geçsem yine memnun eder.
Ankara merkezdeyim.
0
gallienus
(08.01.23)
Telsim zamanından beri kullanıyorum Vodafone denen operatörü. Bu sene olduğu kadar berbat olduğu bir dönem hiç olmamıştı. Taahhüt bitsin bende tcell e geçeceğim. (Ankara)
0
primetime
(08.01.23)
istanbul'da çekmeme sorunu gayet yaşarsın. ataşehir'de e5'i gören bir lokasyondayım, Vodafone resmen çekmiyor. telefon dahi zor ediyorum. yer altında falan da değilim 26. kattayım. senin lokasyonundaki performansını anlamadan kesinlikle geçme. epeydir boşa para ödüyoruz kendilerine maalesef.
0
roket adam
(08.01.23)
baz istasyon anlaşmaları yapan biri olarak söylüyorum. Artık operatörler arasında roaming anlaşması var devletin zorunlu kıldığı. yok Vodafone çkmedi turkcel e geçeyim oda olmadı tt yapayım bunlar eskide kalan söylemler.
Vodafone eğer sinyal zayıflığı yaşarsa telefonun hemen çeken baz a geçiş yapar. Yakında hangi baz varsa artık.turkcel in çekmediği yerde de vodafone a geçiş yapar.hala çekim sıkıntısı varsa o bölgede ya baz kaldırılmıştır ya da kötü bi noktadasındır.
( kentsel dönüşüm nedeniyle eski bazlar devamlı yer değiştiriyor son senelerde)
0
jamswety
(08.01.23)
Yillarca turkcell kullandiktan sonra birkax sene once tirsa tirsa gectim vodafona ve onca zaman bosuna kaziklandigimi anladim. Hiçbir sikinti olmadi.
0
stavro
(08.01.23)
İstanbul'dayım bu arada
0
stavro
(08.01.23)
Tamamen duygusal nedenlerle yüzyıllık Turkcelli olarak geçen sene vodafona geçtim. Bir şekilde kullanıyorum, çok aşırı büyük sorun yaşamadım ama bi turkcell değil. Gayette iyi çekmediği, internetin takıldığı oldu, yavaşlık zaten var... Otomatik karttan ödemeyi de sağlayamadım, her ay takip edip yüklüyorum.

Yüzyıllık faturalı müşterisini faturasız vodafona kaptıran turkcell utansın deyip, geçmenizi tavsiye eder olmadı denemiş olursunuz derim.
0
epitaf
(08.01.23)
(5)

Hafıza ve öğrenme başarınızın kaç yaşından sonra azaldığını farkettiniz?

psmstc
SB.Teşekkkürler.
SB.Teşekkkürler.
0
psmstc
(08.01.23)
40
45'ten sonra iyice gitti, üstüne konsantrasyon da azaldı.
tabi kafada bi dünya şey var, o da haklı hangi birine odaklansın.
0
halanne
(08.01.23)
yas 31. henuz bir azalma fark etmedim.
0
antikadimag
(08.01.23)
Hamilelik ve doğum sonrasında ciddi azalma fark ettim.
0
curukturpkokusu
(08.01.23)
Valla sanirim 25'ten sonra hafizam kademeli olarak azalmaya basladi.
0
j r r tolkien hayrani
(08.01.23)
24-25ten itibaren yavas yavas azalmaya başladı 30u geçtiğimde bariz azalmisti artik.
0
stavro
(08.01.23)
(16)

pavyon çok mu eğlenceli bir yer?

kibritsuyu
44 yaşındayım, ankaralıyım ve hayatımda hiç pavyona gitmedim. daha doğrusu beni hiç cezbetmedi.canlı müzik severim, gece dışarı çıkmayı severim, dans edip eğlenmeyi severim, içki içmeyi severim.pavyon ortamını, çalan müziği, dansı, eğlenceyi, kadınları vs sadece behzat ç'de, youtube'da, internette f
44 yaşındayım, ankaralıyım ve hayatımda hiç pavyona gitmedim. daha doğrusu beni hiç cezbetmedi.

canlı müzik severim, gece dışarı çıkmayı severim, dans edip eğlenmeyi severim, içki içmeyi severim.

pavyon ortamını, çalan müziği, dansı, eğlenceyi, kadınları vs sadece behzat ç'de, youtube'da, internette falan gördüm. hiç de cazip gelmedi. gördüklerimden başka bir şeyler mi dönüyor içeride, gösterilmeyen, bilmediğimiz başka bir durum mu var?

yani mahsulü kaldırıp tarlayı satan köylü amca için eğlencelidir belki. ama doğma büyüme ankaralı, şehirde yetişmiş, ilkokuldan liseye kadar kolejde okumuş, üniversite okumuş, saygın bir mesleği olan, evli, çocuklu benim profilimdeki insanlar için de eğlenceli bir tarafı var mı?

yani aynı bahsettiğim profildeki bir adamın pavyona 6 ayda 140.000 lira gömmesine (tek seferde değil belki ayda 7-8 kere) başka türlü anlam veremiyorum. bu profildeki bir adamı cezbedip bu kadar para harcattıracak neler dönüyor içeride? ben mi bir şey kaçırıyorum?
0
kibritsuyu
(04.01.23)
Sosyal ortamı hiç olmamış başka şekilde kadınlarla iletişim kurma ihtimali olmayan insanların para ile "sosyal hayat ve saygınlık" satın aldığı yer değil mi pavyon?
0
hedep
(04.01.23)
yok hocam sen gidince bu muymuş lan diceksin hatta sorgulycaksın ordaki kızları insanları falan moralin bozulacak. ben de bikere meraktan gittim. yani bişey kaybetmezsin ama bikere git bence nası bişeymiş görmek için. bahsettiğin dayı başka bi ortamda hiç bi kadınla oturup iki muahabbet edemiyor mecbur pavyona gidiyo.
0
entropik
(04.01.23)
bahsettiğiniz profildeki adamların dünyası o kadar. 100 bin lira ile turistik gezi açmaz onları veya bir kısmı ile yatırım yapayım demezler.
parayı pavyonda ya da kumarda yerler.
0
lazpalle
(04.01.23)
O ortamın nesini kaçırmış olabilirsiniz? Kadınlar güzel değil, içeridekiler keko.
0
Kahvedesu
(04.01.23)
senin gibi adamların hiç seveceğini sanmam abi. yani yargılamak, aşağılamak için söylemiyorum ama gerçekten daha farklı profildeki insanlar için bu tarz yerler. "tarlayı satma" mevzuu da aslında ondan yani şimdi düşün iç anadolulusun, bozkırda yaşıyorsun, köylüsün. şehirli olsan bile gidip göreceğin şehirler kırıkkale, yozgat, çorum, çankırı filan... bu adam için ankara'da ışıklı, kadınların oynadığı, canlı müzik yapılan, içkinin gözüne vurulan ve en önemlisi "bunun için yargılanmadığın" ortam özel.

şimdi 50 yaşındaki kasketli dayı ortam aradığı zaman tekno partiye gidecek veya sakarya'da bira içecek değil. ha yapsa kimse "niye yapıyosun?" demez ama en başta kendisi istemez zaten. oranın içkili eğlence kültürü böyle gelişmiş. diğer ortamda kendini rahat hissedemez çoğumuzun kendini pavyonda huzursuz hissedeceği gibi.

pavyona sadece hasat kaldırmış köylü gider demiyorum, muhakkak şehirli ve eğitimli insanlar da gidiyordur ama kültür ve atmosfer olarak sen ben gibi adamları sarmaz diye düşünüyorum. o yüzden hiç merak edip de gitmedim bile o kadar zaman bir sürü pavyona 3-5 dakika yürüme mesafesinde yaşamama rağmen.
0
mark greg sputnik
(04.01.23)
@Kahvedesu benim gittiğim pavyondaki kadınlar çok iyiydi hatta inanamamıştık napıyo bunlar pavyonda diye. genellemeyelim yani iyiler var :)
0
entropik
(04.01.23)
valla bana para verseler girmem o ortama. hiç çekici gelmiyor. kadınlarla iletişim kuramayan dayıların mekanı orası. leş bi ortam.
0
jelly bear
(04.01.23)
dayının para yemeye gittiği yerden farklı olarak escortların içki içip iş bulduğu yer. yani yılda 1 kere kaynatmaya gidilir ancak belli seviyedeki insanların gidip eğleneceği bir ortam değil. yani kadınlar oraya para kazanmaya geliyor, senin kaşına gözüne gelmiyor. oraya gelen bayanda süper eğitimli falan değil ya hayat oraya sürüklemiş ya da kolay para kazanma yolu. gayet sağlam ablalar, kızlar mevcut. he bir kere gidip ortam ne diye göreyim dersen git. tipik pavyonlar behzattaki gibi ancak pavyondan hallice olan night clublara dönüşenler daha gidilesi. ortada oynayan bayanlar ve escortlar oluyor olayı bu.
0
mikahakkinen
(04.01.23)
ankaradayım ben de senin gibiyim diyebilirim. pavyonu çok seven bir arkadaşımla gittik biz pavyona, o yol yordam biliyordur diye kabul ettim merak ediyordum çünkü.
ben gideli bir 4 sene oldu, o zamanlar ukraynalı kadınların da çalıştığı bir pavyona gitmiştik. ben vay anam vay neler dönüyor serhat diye avel avel etrafa baktım hep, masaya oturduğun anda komple donatıyorlar masayı buzlu bademine kadar orda başlıyor pavyon olayı. servisi yapan kim olursa olsun senden bahşiş bekliyor, adam küllüğünü temizliyor bahşiş bekliyor mezene limon sıkıyor bahşiş bekliyor, hoşgeldin diyor bahşiş bekliyor, tuvalete giriyorsun peçete veriliyor bahşiş bekliyor, kadınlar yanaşıyor masana oturmak istiyor ki sana içki ısmarlatsın. arkadaş biliyordu ki savuşturdu gelenleri sonra sonra diye.
gelenlere baktım hakikaten dışarıda hiç muhatap olmayacağım kişiler, orda adama kral gibi muamele çekiyorlar, adamı görünce önünü ilikliyor buyrun efendim diyor, masasına kadar eşlik ediyor. bence hiçbir yerde bu muameleyi göremeyeceği için geliyor bu insanlar pavyona, kadınları seçip masana oturtuyorsun, aşkım bebeğim diye geliyorlar. onların saygı gördüğünü düşündüğü bir yer gibi geliyor bana.
okumuş etmiş insanlar da belki o ankara oyun havasını eğlencesini seviyordur. bana kadın göndermeyin ortama geldim diyene de bir şey yapmıyorlar biz içkimizi içtik vereceğimiz minimum bahşişi verip çıktık. hiç aradığım bir eğlence türü değil iki tek yuvarlayasım gelir arkadaş da yanımda olursa giderim yoksa yok.
escort barındırmazlar burda demişti arkadaşım ayrıca, öyle pavyondan kadını çıkardım falan çok zor şeyler, kadın senle çıksa daha pavyona gelmezsin para kazanamaz kadın.
0
gaza gelen
(04.01.23)
Ben de ankaralıyım, düzgün eğitim aldım sayılır. Çayyolu ve incek’te oturdum genel olarak. 21 yaşındayken bir arkadaşın dayısının ortağının pavyonuna gittik, hesap almamışlardı ama rezalet varoş bir ortamdı. Bir insan niye tarla satıp orada yer anlam veremiyorum. Ankara havası açıp güzel olmayan kadınlarla dans etmek, boş muhabbet etmek için o kadar para vermek mantıksız.
0
Erestor
(04.01.23)
Açık giyinmiş kadınların erkek gibi dansetmesi bana iğrenç geliyor.
Ayrıca tanıdık olmadan gidersen, hesabta geçirme ihtimali var.
0
vizivozo
(04.01.23)
Benimki deneyim değil, tahmin ve duyduklarım. Pavyona bağlayan önemli husus birilerinin seni ilgiyle dinlemesiymiş.

Yani elbette kadınlar var, alkol var, müzik var, saygı var bunların da etkisi olsa gerek ama en önemlisi parasını verdiğin zaman karşında seni ilgiyle dinleyecek, merak ediyormuş gibi davranacak insan(hem de çekici) bulmakmış.
0
michael_knight
(04.01.23)
Hiçbir anlamo olmayan, saçma sapan les bir ortam.
Son birkac yilda tamamen anlamsiz bir sekilde sebepsiz yere popüler oldu hic ama hiçbir anlamı yok.

Saçma sapan muzikler calan sacma sapan keko kadinlarin parayı bulabilecsgi en sacma seye sacma yemini etmis musterileri cekmek icin mekanda takildigi, adami bir güzel soyup sogana cevirdikleri anlamsiz pahali dünyanın en les ortami diye ozetleyebilirim sana pavyonlari.

Hiçbir anlamı hiçbir esprisi hiçbir ozelligo olmadığı halde son yıllarda espri konusu olup gençler arasinda populwr oldu ve kızlar bile meraktan bu aptal ortamlara gitmeye basladi sirf pavyona bir gitmiş olayim diye.

Parayı olabildigince sacma bir seye harcamak istiyorum, param da bol ve hiçbir ozelligi hiçbir faydasi getirisi olmayip adamin dunya parasını alip gönderdikleri bir mekanda harcamak benim icin sorun olmaz dersen gidebilirsin.

Dediğim gibi anlamsiz bir şekilde populer oldugu için insanlar merak edip soruyor böyle pavyonu. Bu sacma popularite derhal bitmeli. Pavyon dunyanin en les en varos ve F/P orani felaket bir ortamdir.
0
stavro
(04.01.23)
pavyonlar övülür. tıpkı müslüm gürses'in övüldüğü gibi. birtakım insanlar vardır bunlar iran falan da överler arada.

bazı insanlar över durduramazsın onları. bir bakmışsın pavyon eğlence piramidinin üstüne yerleşmiş, ferdi tayfur müziğin divası olmuş, recoba dünyanın en iyi futbolcusu olmuş falan. hiç beklemediğin şeyler üst sıralara oynar böyle. şaşırırsın.

övücüler böyledir. şüphesiz ki onlar görülmeyeni görür, olmayanı oldururlar.
0
bohr atom modeli
(04.01.23)
hic gitmedim. hic cazip degil, kolumdan cekip goturen de olmadi.

maltepe'de slav nufusunun fazlaligi dikkatimi cekmisti. pavyonda calisiyorlarmis. cebeci dortyol'dakiler daha dusuk klasman gibi geliyor bana disaridan mesela.

insanlarin zevkleri farklidir. mesela 10 bin dolarlik saat alan adam var degil mi? pazardaki pilli casio daha iyi saat gosteriyor ama adam gosteris, sosyal statu vb icin alip takiyor. pavyon da o sosyal grubun eglencesi. eminim iceride daha cok para dokmenin de prestiji vardir.
0
antikadimag
(05.01.23)
pavyon, mafya, kadın, türkü… para verseler pavyondan içeri adımımı atmam. iğrenç bir kültür bence.
0
deartheodosia
(05.01.23)
(10)

Düzgün kola var mı?

biseysorcaktim
Kolaların şekerli siyah sudan başka bir şey olmadığını biliyorum, ama hangi marka/model en kolaya benzer kola? içtiğim her kola o kadar şekerli ki, yılda bir bardak yetiyor resmen.
Kolaların şekerli siyah sudan başka bir şey olmadığını biliyorum, ama hangi marka/model en kolaya benzer kola? içtiğim her kola o kadar şekerli ki, yılda bir bardak yetiyor resmen.
0
biseysorcaktim
(04.01.23)
Yani yerini tutar mı bilmem ama ben meyan kökü kaynatıyorum. Şekersiz kola bile ağır geliyorsa meyan kökü öneririm.
0
prole
(04.01.23)
artık kalite iyice bozuldu. ama ben alırken üretim tarihi yakın olanları alıyorum özellikle bir ayı geçmiş olanları almıyorum. bundan dolayı bile bariz bi tat farkı oluyor. yine de eski kaliteleri yok artık
0
clones
(04.01.23)
"içtiğim her kola o kadar kola ki, yılda bir bardak yetiyor resmen"

Burada ne demek istediğinizi anlamadım. Cam şişedeki coca cola daha güzel oluyor.
0
pispinti
(04.01.23)
pepsi max güzel bence. 330 ml kutudaki ya DA 1 litre. cam şişe kola da güzel. yine zero.
0
jelly bear
(04.01.23)
her ülkede farklı oranda o ülke insanlarının şekeri ne kadar sevdiklerine göre şeker koyuyor bu büyük firmalar. yani avrupaya giderseniz daha az şekerli kola içersiniz. amerikaya giderseniz de Türkiye'deki kolanın iki katı kadar daha şekerli kola içersiniz. ama küçüklüğümüzden beri bu corn syrup olayının suyunu çıkardıkları için bence asla eski tatları yakalayamayız.
0
kurbanlik koyun
(04.01.23)
küçüklükteki tat hala pepsi klasikte mevcut. coca cola reklamla en iyi algısını yerleştirdi ama kötü.
0
xrated
(04.01.23)
zero sekerli geliyor bana.
alirsam pepsi mini sise aliyorum.
ama zero bile iceceksem ilk kriterim sise olmasi. cam sise tadi daha iyi
0
Kittie
(04.01.23)
Kola yok.
Dedigin ozeligi taşıyan bir cocacola vardi o da bozdu zaten. Dolasiyla piyasada kola yok.
0
stavro
(04.01.23)
Coca-Cola kusura bakmasın ama rezalet bir hal aldı. En iyi versiyonu, açtığınız anda tüketmeniz gereken ufak şişe versiyonu olabilir. Eğer bitiremediyseniz de dolaba koymayın, dökün gitsin. Kendine saygısı olan insan içmez çünkü.

İkisi arasından Pepsi çok daha iyi artık. "Artık" diyorum çünkü 2 sene önceye kadar Pepsi değil Coca-Cola içen insandım. Artık "Pepsi'nin olmadığı yerlerde" oldu. Hani onun tersi bir cola reklamı vardı normalde.

Bu arada benim komple kola bilgim ve tecrübem bu kadar. Kolayı sadece kokteyl içerisinde ya da patates kızartması ve fast food falan yerken içiyorum. O yüzden gerçek gurmeler daha iyi cevap verir.
0
nawar
(04.01.23)
kutu coca-cola light hala güzel.
0
chaos moleculaire
(05.01.23)
(14)

2 yapraklı tuvalet kağıdı vs. 3 yapraklı tuvalet kağıdı

Kaleci Saçlı Forvet
İkisinin fiyatı da aynı ama 2 yapraklı olandan 16 rulu çıkıyor diğerinden 12 rulo, ben o nedenle 2 yapraklıyı tercih ettim ama bana dediler ki kullanım miktarına bakınca aynı hesaba denk geliyor, bence gelmiyor f/p olarak 2 yapraklının daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Sizin fikriniz nedir? Teşek
İkisinin fiyatı da aynı ama 2 yapraklı olandan 16 rulu çıkıyor diğerinden 12 rulo, ben o nedenle 2 yapraklıyı tercih ettim ama bana dediler ki kullanım miktarına bakınca aynı hesaba denk geliyor, bence gelmiyor f/p olarak 2 yapraklının daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Sizin fikriniz nedir? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
Siz sanırım yaprak derken kaç katlı olduğundan bahsettiniz. Çünkü 1 yaprak tuvalet kağıdı 3 kat olabilir, 2 kat olabilir. Bu varsayım ve tanımlamayla cevap vereyim.

Eğer tuvalet kağıdı tek katlı değilse benim elime aldığım parça/ yaprak adedi değişmez.
Tuvalet kağıdı 2 katlı da olsa 3 katlıda da olsa atıyorum 3 parça alırım. Bu nedenle ben alırken 2 katlı ve rulo uzunluğu yüksek olanları tercih ediyorum. Yani total parça/yaprak sayısı fazla olanları.

O yüzden bende aynı hesaba denk gelmiyor. Çünkü ne kadar çok parça o kadar fazla kullanım benim için.
0
zimbirik
(04.01.23)
Evet evet kat sayısı biri 3 katlı diğeri 2 katlı. Hatta dikkat ettim 2 katlı olanı kullandıktan sonra klozete attığında 3 katlıya göre daha hızlı şekilde eriyip gidiyor, böyle avantajları da mevcut.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
ben hep 3 katlı alıyorum. avantajına bakmam. tuvalet kağıdında kalitesize kaçmam. yoksa çok kolay parçalanıyor.
0
jelly bear
(04.01.23)
bunu yıllardır savunuyorum ve bu yüzden pembe popolu gibi yakıştırmalara da maruz kaldım ama, tuvalet kağıdında ucuza kaçılmaz. Yıllardır selpak 3 katlı tuvalet kağıdı alıyorum. 2 katlı olanlar ufak bir suda hemen dağılıyor ve kullanışlı değil.

Bu arada kışın çok sık nezle olan biri olarak evde bir rulo tuvalet kağıdını bu sebeple ayırırım, selpak mendilden çok daha az burun tahriş ediyor tuvalet kağıdı :d

ek not: bu arada tuvalet kağıtlarını çöp kutusuna atın siz yine de, eski tesisatlarda tuvalet kağıdı bile boruları tıkayabiliyor
0
nundu
(04.01.23)
Bence de 2 yaprakli daha avantajli kesinlikle. Ama yine de alinca tarihi not et dene bakalim ne kadar gidiyor.
0
stavro
(04.01.23)
hiç bu tarz şeylere dikkat etmem. gerekli yere sürer atarım.
0
mikahakkinen
(04.01.23)
1-kat sayısı baska bir seydir, rulo sayisi baska bir seydir
2-"kullandıktan sonra klozete attığında" demissiniz ama atilmaz kac katli olursa olsun!

3 katlilar daha pahali olsa bile daha avantajlidir
0
sweetoffice
(04.01.23)
Tuvalet kağıdı klozete atılır hocam, yani tesisat eskidir yenidir bilmem ama hijyen açısından tuvalette çöpe atıp bekletilmez yani bu çok mide bulandırıcı bi durum bence, tuvalet kağıtlarının da kağıt havluların tersine suda eriyecek şekilde üretilmesinin nedeni bu zaten
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
Ben 5 katli aliyorum. Tabi ki daha pahali 2-3-4 katlilara gore, ama mumya gibi elime tuvalet kagidi sarmaktansa sadece 1 adet kagitla isimi halledebiliyorum. Bir rulo en az 1.5 ay gidiyor. Gunun sonunda da dolayisiyla daha pahaliya gelmiyor olabilir.
0
mirafiori
(04.01.23)
2 katlılar çabuk parçalanıyor ve kendimi gereğinden fazla yaprak koparırken buluyorum, o yüzden yıllardır 3 katlı alıyorum. bence bunun standardı 3 katlı zaten.

tuvalet kağıdı tartışmalarının olmazsa olmazı "tuvalet kağıdı tuvalete atılmaz" diyen de gelmiş. lol.
0
sir gawain
(04.01.23)
Abi ben "tuvalet kağıdı tuvalete atılmaz" diyen dostlarıma genelde şunu soruyorum: Ben çalışma masamın altındaki çöp kutusuna yediğim elmanın çöpünü atarım, burnumu sildikten sonra selpağı da atarım ama misal tuvalette götümü sildiim tuvalet kağıdını o çöpe atamam, sen atar mısın diye sorarım onlar da genelde atmam derler. E oraya atamadığın şeyi neden tuvalette burnunun dibindeki çöpe atıyorsun derim ona da pek cevap gelmez. Yani ikisi de hemen hemen aynı şey bence masanın altındaki çöpe atmaya tiksinirken diğerinde neden tiksinmiyorsun; çok enteresan.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
tuvalet kağıdının özelliği tuvalete atılabilmesi zaten. koca endüstri suda bu kağıdı nasıl daha hızlı çözeriz üzerinden dönüyor. ben bu kağıdı tuvalete atmayacaksam giderim popomu kağıt havluya silerim, kağıt mendile silerim, elime ne geçerse ona silerim. bunu savunan insanlar tuvalet kağıdının tek özelliğini yumuşak olması ve popişimizi incitmemesi sanıyor, ki komik bence.
0
sir gawain
(04.01.23)
Öyle abi yukarıda ben de değindim ona zaten adamlar bu ürünü bu özelliğine göre üretiyor zaten, onun dışında 2 katlı tuvalet kağıdı kullanmak istemezsin mesela ama bunu söylerken argümanın "ıslanınca hemen parçalanıyor" olması da anlamsız mesela bu tuvalet kağıdının özelliği ıslanınca parçalanıp erimesi zaten, kağıt havluyu tuvalet kağıdından ayıran özellik bu erisin de tesisatı tıkamadan çeksin gitsin diye. Ha ama sen tuvalet kağıdını elinde 45 tur çevirip ansiklopedi sayfası haline getirdikten sonra kullanıp onu öylece klozete atarsan o erimeyebilir tabii asdadsds
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
Klozetin dibinde kapağı kapali çöp kutusundaki poşedin içinde duran tuvalet kağıdı beni rahatsız etmez evet. Herhangi bir koku da yapmıyor, pisliğini de görmüyorum. Belli bir doluluğa ulaşınca da gidip sokaktaki çöpe atıyorum. Sıfır sorun.

Tuvalet kağıdı suda çözünüyor da ne kadar çözünüyor madde kaybolmuyor sonuçta. Tesisatı tıkama riski her zaman var. Starbuckslarda bile tuvalet kağıdını çöpe atın diye uyarı var adamlar keyfinden mi milletin tuvalet kağıdını çöpten topluyor?

Islanınca hemen parçalanması da negatif bi özellik şimdi oturup detay mı vereyim burda? Kurulama işlemini yapan bir nesnenin islanınca paramparça olmasının kötü bir şey olduğu bariz değil mi? He taharet musluğu kullanmiyorum, kuru temizleme yapıp geçiyorum diyorsanız 2 katlı alın ama su ile yıkıyorsanız kurulama yapmak önemli ıslak kalması daha zararli çünkü.

Tuvalet kağıdından bir kağıt koparıp işinizi görüyosanız klozete atabilirsiniz ama 3 parça ve üstü kullanimlarda çöp kutusuna atmak gerekiyor. Sonuçta katlayıp kullanılıyor bu meret, katlanınca da suda erime özelliği azalıyor. Büyük tuvalet için de tek parça kullanabiliyosanız tebrik ediyorum

Ayrıca tek parça kağıt bile suda öyle aşırı çözünmüyor isterseniz klozete atıp bekleyin yani, her şekilde tesisatı tıkama ihtimali var.
0
nundu
(04.01.23)
(9)

Sigortacı arkadaşlara araç kaza sorusu

adriana lima poposu yaglayicisi
1,5 yıl önce aracıma arkadan çarptılar ve %100 karşı taraf suçlu bulunudu. Yetkili serviste arka tampon orjinal olarak takıldı.Şimdi beni bir espertiz bürosundan aradılar ve kaza sonucu aracımın değeri düştüğü için karşı taraftan 7 bin liraya yakın tazminat alabileceğimi ve neden buna başvurmadığımı
1,5 yıl önce aracıma arkadan çarptılar ve %100 karşı taraf suçlu bulunudu. Yetkili serviste arka tampon orjinal olarak takıldı.

Şimdi beni bir espertiz bürosundan aradılar ve kaza sonucu aracımın değeri düştüğü için karşı taraftan 7 bin liraya yakın tazminat alabileceğimi ve neden buna başvurmadığımı sordu.

Dedim e orjinal parça takıldı, ne tazminatı?

Dedi ama aracının tramerde hasar kaydı var artık, satarken görünür ve değer kaybeder.

Notere gidip o ekspertiz şirketine vekalet verecekmişim, başka şeye karışmayacakmışım. Onlar parayı tahkim kuruluna benim adıma yaptıkları ekspertizden kazanacakmış.

Bu dedikleri doğru mu? Her kaza yapan karşı taraftan aracının değeri düştü diye bir de böyle para mı talep edebiliyor?
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(04.01.23)
evet aynen böyle oluyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.01.23)
@yazar yazmaz yazan yazar

Vekalet ücreti olmuş 1.900 lira. Bana denilen 7 bin lira tazminat alabilirsin. Peki bunun garantisi var mı, yok? Ya 1.000 lira verirlerse? Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım?
0
🌸adriana lima poposu yaglayicisi
(04.01.23)
far bile 3-5 bin lirayken zarara girme şansın yok.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.01.23)
@adriana

Şansın var. Böyle kazanılmış bir sürü dava var. Nette kendin de araştırabilirsin. Yanlış hatırlamıyorsam son 10 yılda çıkan bir şey bu. ve baya da yapan var.
0
momento
(04.01.23)
Ben yaklaşık 4 yıl önce kendim tek bir dilekçe yazarak değer kaybı parası almıştım. Biraz araştırma ve kendine uyarlama yaparak çözebilirsin. Bizim olayda iki tarafından da sigortası aynı şirkettenmiş, dilekçe hangi tarafa gönderilecek bilmiyorum. Ya da kasko ödemesi mi sigorta mı onu da hatırlamıyorum. Yatırım tavsiyesi değildir:

------------------
Konu: Değer Kaybı Ödenmesi Talebi

...... SİGORTA ANONİM ŞİRKETİNE

....... poliçe numarası ile şirketinizde sigortalı ......... plakalı araç ........ tarihinde bana ait ve yine şirketinizde sigortalı ........ plakalı araca çarparak maddi hasarlı kazaya sebebiyet vermiştir. Bahse konu hasar ...... Sigorta tarafından ....... dosya numarası ile giderilmiştir.

Kaza neticesinde bana ait ...... plakalı araçta meydana gelen "değer kaybı”nın mevzuata uygun şekilde hesaplanarak ..... Bankas ...... IBAN numaralı hesabıma yatırılması hususunu arz ederim.

İyi çalışmalar dilerim.

Kimlik Bilgilerim:
0
dede korkut
(04.01.23)
Bildiğim kadarıyla bu işlerde %15-%20 gibi komisyon usulüyle çalışıyorlar. Komisyon oranı değişebilir. Ama kazandığınızdan daha fazla para harcama ihtimaliniz yok.
0
nickini degistiren yazar
(04.01.23)
Evet, sigortadan deger kaybi alinabiliyor. Direkt kendileri bunu odemiyorlar, siz talep ediyorsunuz oyle odeniyor. Vekalet vermenize gerek yok, dilekce yazip kendiniz alabilirsiniz. Internetten arastirin nasil nereye dilekce yazacaginizi.

Cunku parca orijinali ile degismis olsa da dedigi gibi hasar kaydindan ve aracta degisen oldugundan dolayi bir deger kaybi yasayacaksin.
0
stavro
(04.01.23)
Youtube'da bir suru video var, kendin dilekce yazip basvurabilirsin.
0
brkylmz
(04.01.23)
ben de bu şekilde değer kaybının büyük kısmını almıştım. olay doğru. sadece vekalet verirken sadece o olayla sınırlı vekalet ver onun dışında risk yok
0
roket adam
(04.01.23)
(7)

Enflasyon ve hayat pahalılığı hayatınızdan neleri çıkartmanıza sebep oldu?

duchess jessamine
Son 2-3 yılda artan fiyatlar ve alım gücündeki düşüklükler yüzünden vazgeçtiğiniz ya da artık satın almadığınız/yapmadığınız şeyler oldu mu?“Eskiden şu hobiyi yapıyordum vazgeçtim, temel gıdada eskiden daha kaliteli markaları alıyordum artık almıyorum, ne zamandır şu ihtiyacım var almayı erteliyorum
Son 2-3 yılda artan fiyatlar ve alım gücündeki düşüklükler yüzünden vazgeçtiğiniz ya da artık satın almadığınız/yapmadığınız şeyler oldu mu?

“Eskiden şu hobiyi yapıyordum vazgeçtim, temel gıdada eskiden daha kaliteli markaları alıyordum artık almıyorum, ne zamandır şu ihtiyacım var almayı erteliyorum…” vb.
0
duchess jessamine
(04.01.23)
Kendimden başka kimseye karşı sorumluluğum olmadığı için standartlarımı düşürmedim. Birikim yapma konusunda endişem yok. Bu yüzden yarınlar yokmuş gibi keyfime bakıyorum, bakmak da zorundayım akıl sağlığım için. Para pul meselelerini dert etmek için sahip olduğum hayata gölge düşüremem.
0
ruhen hastayim ben
(04.01.23)
tatil. yurtdışı tatil planlayamıyorum artık. yurtiçi bile zar zor.
0
entropik
(04.01.23)
Senede bir iki dolma kalem alıp farklı mürekkep renkleriyle denerdim. Kafama esince değiştirirdim. En son bir sene önce hediye geldi o zamandan beri almadım.

Tatil yok aynı şekilde.

Dışarıda keyfi yemek yemeyi bayağı azalttım. Hava müsaitse kafe yerine açık hava alanlarını tercih ediyorum.

Kıyafet bile almadım uzun süredir.
0
black holes in the sky
(04.01.23)
tatil konusu en basit örneği; eskiden maxx royal filan senede 2-3 kez gidebiliyordum artik gitmiyorum. yurtdisi tatile giderken onu da azalttik. aldigim seyler pahali gelmeye basladigi icin markalari degistirdim gibi
0
sweetoffice
(04.01.23)
Tatil + 1
Hem sağlık hem de bütçe açısından alkolü nadiren içmeye başladım. Önceden haftada birkaç kraft bira içerdim.
0
auroraaurora
(04.01.23)
eglence zevk gezme tozmayla ilgili bircok sey cikti, zaruri ihtiyaclar kaldi. Yaz tatili disindaki yil icinde ekstra haftasonu kacamaklari kalkti, yaz tatilleri de uygun fiyatli alternatiflere dondu falan. Disarida yeme olayi yok denecek kadar azaldi. Kisacasi keyf icin olan ne varsa ya hayatimdan cikti ya da cok azaldi.
0
stavro
(04.01.23)
aracımı 2018’de sıfır almıştım, 2-3 seneye değiştiririm diyordum. şu an rakamlar inanılmaz yükseldi
0
roket adam
(04.01.23)
(8)

Sisli havada sis farı yoksa nasıl gidilmeli

regina phalange
Dörtlüleri mi yakmalı yoksa uzunları mı?
Dörtlüleri mi yakmalı yoksa uzunları mı?
0
regina phalange
(04.01.23)
Uzunlar açılmaz abi açsan da önünü aydınlatmaz zaten önünde ışıktan bir blok görürsün sadece kısa farı açarsın.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
İkisine de kullanın, ne kadar görünür olursanız o kadar iyi olur. Sis olduğundan uzunlarınız karşı tarafı rahatsız etmez zaten, ışığı dağılır.

@Kaleci Saçlı Forvet haklı bu arada, şimdi baktım da "siste uzunları yakmayın, diğer araçların uyarılarını duyabilmek için bir camınızı da açık tutun" demiş uzmanlar, o zaman düzelteyim. Kısaları kullanın ama dörtlüleri de açın.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(04.01.23)
uzunlar kesinlikle yakilmaz, gorusun iyice duser.

dortluler konusunda ben cekimserim acikcasi, beni yaniltiyor, onumdeki adamin durdugunu zannediyorum. dortluleri sadece durunca yakarim, mesela onumde kaza olmus yolun ortasinda duruyoruz, arkadakileri uyarmak icin yakarim ama hareket halinde yakmam.

sis fari yoksa hiz dusurup kisalarla devam etmek en mantiklisi.
0
cooperr
(04.01.23)
önünüzü görmek için dörtlülerin bir fonksiyonu yok.
Uzunları yakında arkada ekstra bir ışık yanmıyor.

Bunun için arka sis farı var. Benim gördüğüm tüm modern arabalarda var (yasal zorunluluk bile olabilir). Bunu yakıyorsun. Dörtlüler arka tarafın daha çok kafasını karıştırıyor ve yolu görmesini zorlaştırıyor.
Sis lambası çok daha güçlü arka tarafta.

Ön tarafta varsa sis lambası, yoksa kısalar.
0
burfak
(04.01.23)
Uzunları yakmayın +1 Çünkü karşınızdaki sis daha çok parlayacak ve gözünüzü alan bir ışık topu gibi olacaktır sis yoğunluğuna göre. Sadece kısaları yakın.

Arkasında sis lambası (kırmızı, stop lambası gibi) olmayan araç yoktur, 80'li yıllarda üretilen dandik yerli markalarda bile var.

Arka sis lambasını mutlaka açın, sık sık frene çok hafif dokunup arka stopların yanmasını ve fark edilmesini sağlayın. Aracın yavaşlamasına gerek yok, fren pedalına çok hafif dokunduğunuzda müşür devreye girer ve lambalar yanar.

Maalesef önde sis farı olmayan baz donanım araçlar var, en kısa zamanda sis farı taktırmak lazım.

Dörtlüleri de yakın, ne kadar çok ışık o kadar fayda.

Bu arada sis farları aslında ileriyi göstermez, yere bakar ve hafif sağ sol yolu gösterir. Amaç yol çizgilerini ve kaldırımı/bariyeri/banketi görmektir.

@thetruenorthstrongandfree;

Sis farları bir çok araçta park lambası konumunda da aktif olabiliyor, ama en doğrusu kısalar ve sisleri beraber yakmaktır tabi ki.
0
John Bloor
(04.01.23)
Sis farları dikkat ederseniz tamponların olabildiğince altına takılır çünkü sis denen şey yoğun su buharıdır ve asfalttan yaklaşık 30 cm sonra başlar. Sis farı da 30 cm lik o boşluktan ışığını yansıtarak ilerideki ya da karşıdaki araçların ışıklarını görmenizi sağlar.

Sis farınız yoksa kısaları yakarak gitmek lazım, uzunlar görüşü iyice kısaltır, önünüzde ışıktan bir duvar oluşmasını sağlar
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(04.01.23)
Bende sis fari var ama cok yogun sis ve yagista 4luleri yakiyorum ben yine de.
0
stavro
(04.01.23)
Bir sey daha ekleyelim:

"Arkasında sis lambası (kırmızı, stop lambası gibi) olmayan araç yoktur, 80'li yıllarda üretilen dandik yerli markalarda bile var." denmis.

Kuzey Amerika'da satilan araclarin ezici cogunlugunda arkada sis isigi yok, sanirim bir Avrupa Birligi gereksinimi, Kuzey Amerika istemiyor. Ayni sekilde, yeni nesil LED/Lazer gibi far teknolojilerinin de isik yogunluklari azaltilmis sekilde geliyor, farlar avrupadaki kadar efektif degil diyebiliriz.

Ozetle gorunur olmak icin allah ne verdiyse 4luler dahil yakmak pek iyi bir fikir degil, kafa karistirabilir, dikkatli olmak lazim.
0
cooperr
(04.01.23)
(8)

son zamanlarda kokusunu çok beğendiğiniz erkek parfümleri neler?

arveles gibiyim
alalım cevapları
alalım cevapları
0
arveles gibiyim
(02.01.23)
Tom Ford Oud Wood
CH Bad Boy Le Perfume
Dior Sauvage
Tom Ford Ombre Leather
0
giovanne
(02.01.23)
Dior sauvage
0
bigcaptain
(02.01.23)
Bu kış tom ford noir extreme kullanmaya başladım yeni olarak, şimdilik sıkılmadım güzel gidiyor.
0
Bruce
(02.01.23)
Armani Eau De Cedre kullanıyorum son 3 yıldır. Tek parfümüm buydu, geçen hafta Tom Ford Beau De Jour eklendi özel günler için.

Her iki parfümüm de inanılmaz iyi yorumlar aldı.

Bonus: Jo Malone Wood Sage & Sea Salt. Kokusunu en sevdiğim parfüm bu ancak bileğine sıkıp burnuna götürene kadar uçuyor. Sillage yerlerde. Yine de almayı düşünüyorum çok hoşuma gidiyor. Unisex bir koku bu arada.
0
vedatchilipeppers
(02.01.23)
Ombre leather parfum

Acque di baviera nero uomo
0
logisticsmanager
(02.01.23)
ZARA Bilboa
uygun fiyatli gayet hos koku
0
stavro
(02.01.23)
Jimmy Choo Man Intense
0
malheiros
(02.01.23)
yurtdışından Leon Hector almıştım, kokusu çok hoşuma gidiyor.
0
mustafakesekci
(02.01.23)
(7)

2.el arac fiyatlari ne olur

optimistbakunin
Yeni yilda arac fiyatlarında secim gazıyla da bir seyler olabilir mi. 2.el arac ithalati falan da konusuluyor. Sabit mi kalır arac fiyatlar sizce yoksa dusme ihtimali var mi
Yeni yilda arac fiyatlarında secim gazıyla da bir seyler olabilir mi. 2.el arac ithalati falan da konusuluyor. Sabit mi kalır arac fiyatlar sizce yoksa dusme ihtimali var mi
0
optimistbakunin
(01.01.23)
Bunca eytlinin, 3600lünün, memurun, asgari ücretlinin, silinen kyk ve vergi borçlarının, kkm'nin yükü eksi rezervdeki hazinenin sırtındayken; kuru uzuun bir zamandır baskılamalarını da hesaba katarsak iyimser tahmin yapmak zor, en fazla geçen ay yaptıkları matrah güncellemesi gibi bir şey yaparlar, o da 10 günde eriyip gider, talebin olduğu yerde fiyat düşmez, hele ki türkiye gibi enflasyonun rekor üstüne rekor kırdığı avrupanın kişi başına düşen araç sayısı en az ülkesi olduğu düşünülürse. Ayrıca (bknz:seçim ekonomisi)
Yatırım tavsiyesi değildir.
0
bugisme
(01.01.23)
Her şeyin fiyatı düşecek, dolar 15in altına gerileeycek, ytd
0
burakdonmez95
(01.01.23)
gecen ay basindan beri takip ettigimiz butun araclarin fiyatlari gecen hafta istisnasiz 10-15 bin arasinda artti. sadece 1 haftada boyle oldugu dusunulurse bunca yanlis hamlenin yapildigi bir ekonomik ortamda sabit kalmasini ve hatta dusmesini beklemek polyannaciliktan baska bir sey olmaz, uzgunum ama durum bu.
0
in vino veritas
(01.01.23)
ya allah aşkına şu düşecek diyenlere inanma. adamlar fi tarihinden beri düşecek diyor, bir şeyin düştüğü yok.
0
nothing in my way
(01.01.23)
Hiçbir şeyin fiyati dusmez bir sefer oyle bir dünya yok. Dolarin 10 liraya inmeso falan da bugun fiyat falan dusurmez bunu soyleyenler neye gore soyluyor, nereden hangi veridem fiyatlarim dusecegi sonucuna variyor anlamıyorum.

Fiyat dususu denen seyi unutun oncelikle. Öyle bir dünya yok. Yüzde 100den fazla yillok enflasyonun olduğu bir yerde mucize olup birden bire enflasyon 0'a dusse bile bu teknik olaral fiyatlar sabit kalacak demektir. Enflasyon sifir olsa (yani bildigin mucizeden bashediyoruz) zaten bugun gordugun fiyatlar oldugu yerde kalaxak sadece artmayacak. Dususu neye dayanarak bekleyebilirsin ki?

Bakin araba fiyatlarinin dusmesi diye bir sey beklemeyin,boyle sacma sapan soylentilerle kafanizi karistirmayn. Arbaa fiyatlarinin dusmesi için hiçbir sebep hiçbir veri hiçbir isaret yok!
En fazla olacak sey artis hizi azalabilir veya durabilir. Ama dusus olması mumkun değil. Bugun bir araba 800bin olduysa artik o 800bin, dusus bekleme.
0
stavro
(01.01.23)
düşme ihtimali yok. şu saatten sonra mucize gerçekleştirip ülkeye 100 milyar dolar da soksalar halktan güven kazanılması mümkün değil.
0
orpheus
(01.01.23)
Turkiye de hicbirseyin fiyati dusmez. Gecen ay araba aldim. Elli tanr arac favorimdeydi. Ben aldiktan sonra fiyatlari takip ettim hepsi istisnasiz zamlandi ve satildi.
0
kuzey li
(01.01.23)
(21)

Toplum Baskısı Sebebiyle Araba Almak

depresif çocuk
Merhaba.30 yaşında bir mühendisim.İyi sayılacak bir işim var, bu yaşa kadar araba benim için hiç bir zaman öncelik olmadığı için almadım. Arabaya asla ihtiyacı olmayan birisiyim. Zaten Eskişehir'de yaşıyorum ve her yere yürüyerek gidiyorum. Asosyalim, çıkıp gezelim desem gezecek kimse yok zaten. Ken
Merhaba.

30 yaşında bir mühendisim.
İyi sayılacak bir işim var, bu yaşa kadar araba benim için hiç bir zaman öncelik olmadığı için almadım. Arabaya asla ihtiyacı olmayan birisiyim. Zaten Eskişehir'de yaşıyorum ve her yere yürüyerek gidiyorum. Asosyalim, çıkıp gezelim desem gezecek kimse yok zaten. Kendince takılan bir bireyim.

Ancak gelin görün ki mühendis olup, 30 yaşında olup araba sahibi olmamak bana yakışmaz gibi bir düşünce oluşuyor ister istemez. İşe servisle giderken daha genç insanlarda araba görüyorum. Elbette kimse silah dayamıyor, ama işte hayatta bulunduğunuz konum ile sahip olduklarınız biraz paralel olmalı diye düşünüyorum.

Şu an iyi kötü bir araba alacak kadar param var ancak onunla yatırım da yapabilirim. Araba alırsam %90 kullanmayacağım.

Ama işte....

Sizin fikriniz nedir?
0
depresif çocuk
(29.12.22)
Peki asosyallik de bu paralelligi bozmuyor mu sence?

Madem toplum baskisindan etkilenicen, oradan basla derim
0
abuzer
(29.12.22)
kullanmayacağın araba yük olur. park ettiğin yerde illa çizerler birşeyler olur.
bakımını aksatırsın. aküsü biter vb vb.
0
vizivozo
(29.12.22)
iyi dediniz @abuzer ama onu değiştiremiyorum. değiştirebilsem tüm paramı oraya yatırırdım.
0
🌸depresif çocuk
(29.12.22)
Böyle bir durumda araba sırf dert olacaktır. Herhangi bir arıza olduğunda tamircilerle servislerle uğraşması bile sizin için kabus olabilir, düzenli gider kalemi olması da ayrı. Naçizane tavsiyem;

Yatırım için farklı ve mantıklı bir alternatifiniz varsa onu değerlendirin. Yoksa maddi gücünüzü hobiler aracılığıyla sosyalleşmeye harcayın.
0
yercekimini kendine ceken adam
(29.12.22)
araba yattığı yerde masraf ve dert. hayat tarzın evdeyse bence gerek yok. gezen adama lazım araba.
0
roket adam
(29.12.22)
hayir ya oyuna gelmeyin. paraniz varsa yatirim yapin harcayacaksaniz da asosyalligi birakin yurt ici yurt disi seyahat edin. evlen ev al cocuk yap vb. zincirin ilk halkasi gibi bi sey oldu araba almak. ise girdin biraz calistin ee araba almiyo musun. eben.
0
aydonno
(29.12.22)
araba sart degil. ozellikle tr gibi devlete %200 vergi verdiginizi dusunursek hic mantikli durmuyor.

ama sunu unutmayin. araba alinca haritanin karanlik yerleri acilir. aoe 2'de marco polo yazmis gibi olursunuz. istediginiz yere istediginiz zaman gidebilirsiniz. yasadiginiz sehre bagli kalmaz eskisehir etrafindaki illeri, ilceleri, dogal guzellikleri gezebilirsiniz.

yani arabasizligi manasizca ovmeye gerek yok. dunyanin her yerinde araba cok onemli bir avantajdir.
0
antikadimag
(29.12.22)
30 yaşında mühendis olmak ne ki. 20 yıl tecrübeli insanlar bile servise biniyor. İş için servis rahatlık. Kapıdan kapıya bırakıyor. Sabah akşam trafikle uğraşmak mantıklı değil. Konu yakışmaksa iş için anca müdür seviyesine araba yakışır. Müdürün altını kimse umursamaz bile. İş dışında gezme amacı varsa araba almak mantıklı.
0
dissendium
(29.12.22)
Yatirim ne yaparsın mesela? Araba almayip daha karlı ve garantili ne yatirim planım var veya var mi boyle bir planin elinde mesela? Bunu bir dusun.
3yil once aldığım arabaya o gun verdigom paraya dolar almis olsam bugun yaklasok 3 katina cikmis olacaktı net hesapladım gecem.
Gel gor ki benim arabanin fiyati bu surecte 6 katina çıktı. Hadi netteki fiyatlar şişirme de, 5.5 veya 5 kat olsun en kotu ihitmal.
Yorumu sana bırakıyorum.


"Araba yattigi yerde masraf" falan değil, eskidendi o. Bilakis yattigi yerde para kazaniyor araba. Son 3-4 yilda araba alan kimse zararda değil.
Cok sorunlu problemli cins bir araba almadikca "araba yattigi yerde masraf" argümanı geçersiz.

Araba net ihtiyac. Araba kolaylik, araba rahatlik. Araba nimet.

"Araba maseaf abi yaa" diyenden uzak dur.
Ben ilk araba alacağım zaman arabasi olan arkadaslaein bir kısmı da bana bunu soyledi ama nedense hiçbiri de arabasini satip hayatina arabasiz devam etmeyi dusunmedi, tuhaf değil mi? Sana araba masraf, bosver araba alma derler ama kendileri de arabadan vazgecmezler genelde. E bu is mantiksizsa neden hala araban var diye sorarlar adama.

Hepsini gectim, arabaya hiçbir şekilde ihtiyacın yok diyelim, hatta arabalardan nefret ediyorsun asla istemiyoesun varsayalım.
Bu ulkede araba durdugu yerde deger kazaniyor, dolar altin hiçbiri araba kadar deger kazanmıyor.
Hatta dolar almak bana gore asiri mantiksiz zaten, dolarda paran eriyor. Geriye donuk dolar kuruna bak bir de piyasa fiyatlarına bak. Buzdolabi alip kenarda tutsan o bile dolardan fazla değer kazaniyor.

Ve evet, 30 yaşında bir adamkm arabasi olmasi da gerekli zaten.

Bütün bu saydiklarimkn hepsi yanlış farzet, aldin arabayı ve pişman oldun diyelim. Sat kardesim? Kaybin yok ne kaybin olabilir? 3ay binip satsan kaybin olmaz kazancin bile olur.
Son olarak tekrar edeyim, 30 yasinda adam arabasiz olmamalı. Her yonden.
0
stavro
(29.12.22)
Sunu da ekleyeyim, araba ile ilgili bir ton ariza bir ton sikinti yasayip dünya kadar masraf yapmış, araba ile ilgili yasanacak tum belalari yaşamış biri olarak söylüyorum, araba al kardeşim. Sadece sorunlu araba alma, piyasa arabasi al. Masrafsızlgi sorunuzlugu kanitlanmks piyasanin tuttugu modellerden birini al.
0
stavro
(29.12.22)
Arabası olmayan birisi araba sahibi olana kadar arabanın temel bir ihtiyaç olduğunu bilemez. Araba sahibi olduktan sonra ben bu zamana kadar nasıl yaşamışım diyeceksiniz
0
birmilyonunvarmi
(29.12.22)
kendini şuna hazırla www.volvocars.com :)
0
fakat
(29.12.22)
Şu anda en iyi yatırımlardan birisi araba ben olsam alırdım
0
sta
(30.12.22)
Stavro +1
Dissendium +1
Birmilyonunvarmı +1

Araba al, yine servisle git. Arabanın farkını alınca daha iyi anlarsın, yok hiç sevemedin o zaman da denemiş ve emin olmuş olursun, istemezsen satarsın.
0
epitaf
(30.12.22)
Konum ile sahip olunanlar arasında bir korelasyon olduğunu düşünmeyenlerdenim ben. İş arabaya gelene kadar ev / evlilik / çocuk gibi beklentileri de var toplumun da onları kim takar acaba?

Araba, yatırım peki de masrafı. Dururken bile masraf sağ olsun, sigortası, bakımı, içmeye gitsen gidemezsin, park yeri ayrı dert, benzin zaten falan filan... Kişisel hayat için ihtiyaç değilse ne gerek var?
0
charbiel
(30.12.22)
Araba ozellikle kullanmiyorsan bence de bos yatirim. Bence amacin ev almak olmali.

Ote yandan madem kendini geribildirime actin yazayim: Seni ha bire su asiri pahali ceket nasil su asiri pahali ama hicbir ozelligi olmayan gomlegi mi alayim yoksa digerini mi alayim duyurulari acarken goruyorum. Parayi bundan daha kotu bir harcama sekli dusunemiyorum. Muhendissen anlamalisin ki evde kiyafet bitirmenin sana uzun vadede getirisi maliyetine gore cok zayif. Yani gereksiz harcama yapacagina araba al daha iyi.

Belki etrafindakiler bu yuzden araba al diyorlar, en azindan parani kotu de olsa ikinci el degeri olan bir seye bagla diye. Ama dedigim gibi bence ev al.
0
hot potato
(30.12.22)
İnsanin kesinlikle arabasi olmali. Yuzde doksan yatar dkye dusunme. Zaten kendi kendine vakit gecirmeyi seviyormussun atlarsin bir yere gidersin havan degisir.

13 yildir kullaniyorum eksikligini hayal bile edemiyorum. İnsanin Hayat standartlarini yukseltiyor.

Ayrica dovizden bile fazla deger kazanmaya basladi resmen yatirim araci oldu ulkemizde.

İmkanin varsa al.
0
kuzey li
(30.12.22)
Yatırım da ne yatırımı yapacaksın? Döviz, altın vs boş yatırım. Yatırımı geç enflasyon karşısında bile eridi gitti döviz. Borsadan anlıyorum 300K koyarım seneye 1Milyon yaparım diyorsan parayı buyur yap, alma tabi ki araba o zaman.

Az geziyorsan da ona göre az yakıt giderin olur. Ben de senin gibi az kullanan biriyim. Arabayı aldıktan sonra taksi ve minibüse hiç binmedim. Tabi ki işe servisle giderim ya da daha merkezi yerlere Beşiktaş, Taksim vs. Taksi indi-bindi 40 TL, minibüs 7 TL oldu.

Siz trafiğin ve park etmenin de daha az problemli olduğu yerde yaşıyorsanız daha fazla kullanırsınız arabayı. Hem civardaki güzel yerlere de rahatlıkla gidersiniz.

Ama araba satıp ev peşinatı yapmak artık imkansızlaştı.

Ama eviniz varsa ya da ev alma imkanınız yoksa elinizdeki parayla, gerekirse de borca girip düzgün bir araba alın. 1-2 yıl önce 130Bine araba aldım. 150-170Bin bandında almadığım araba için pişman oldum. Çünkü benim araba 300K olduysa onlar 500K oldu.
0
Cesario
(30.12.22)
Kullanmayacağınız şeye neden para veresiniz ki? Almayın tabii ki. Araba sizin hayatınızı değiştirmeyecek.
0
pispinti
(30.12.22)
burada kimse bana katılmayacak ama araba sosyal statü açısından önemli. özellikle kız işlerinde işe yarıyor. kızı evinden alıyorsun evine bırakıyorsun. kızda olumlu bir etki bırakıyorsun.

onun dışında araba sahibi olmamak kısmen asosyalliğe neden oluyor olabilir. araba aldıktan sonra asosyalliğinizi yenebilirsiniz. insanın kendine güveni geliyor arabası olduğunda. özellikle iyi ve güzel bir arabası olduğunda.
0
nickini degistiren yazar
(30.12.22)
Araba almak da yatırım. Üstelik kullanıyorsun. Marketi falan kim yapıyor patatesi soğanı kim nasıl taşıyor sizin eve?
0
baba553
(30.12.22)
(29)

sirket aracı mı, para mi ?

the junior jr
merhaba, çalıştıgım bankada terfi ettim ve şirket aracı almaya hak kazandım. ancak diğer bir opsiyonda nakit almak. opsiyon 1- şirket aracı:mercedes a200opsiyon 2 - aylık 15k brüt nakit araç ödeneği, ayda 200 lt benzin desteği, hgs. kasko ve mtv bana ait. mevcutta aracım var (nissan micra)hangi opsi
merhaba, çalıştıgım bankada terfi ettim ve şirket aracı almaya hak kazandım.
ancak diğer bir opsiyonda nakit almak.
opsiyon 1- şirket aracı:mercedes a200
opsiyon 2 - aylık 15k brüt nakit araç ödeneği, ayda 200 lt benzin desteği, hgs.
kasko ve mtv bana ait.

mevcutta aracım var (nissan micra)

hangi opsiyon mantıklı sizce ?
0
the junior jr
(29.12.22)
şirket aracı alırdım ben olsam.
0
sta
(29.12.22)
kesinlikle sirket araci.
0
antikadimag
(29.12.22)
Şirket aracı alır, kendi aracımı satar parasını döviz yapardım
0
kisa
(29.12.22)
2'yi seçerdim ben.
0
dissendium
(29.12.22)
Şirket aracı için şöyle de düşünmen lazım.

Muayenesini sen yaptırmayacaksın
Yaz kış lastik değişimi ile sen uğraşmayacaksın
Sigorta kasko düşünmeyeceksin
Yakıt alırken taşıt tanıma ile alacaksın ve arabadan bile inmeyeceksin
Araba bozulsa ikame araç şak diye gelecek, sigorta şirketi ile filan muhattap olmayacaksın
Gibi gibi bir dünya angarydan kurtulacaksın.

Bu yüzden şirket aracı
0
teritori
(29.12.22)
Net şirket aracı.

İşe git gel yaparken neden aracın yıpransın? Neden iş yerinde hasar görünce sende kalsın? Neden kış-yaz lastiği derdim olsun? Neden onarım sorunum olsun? Neden kaskom olsun? Neden yakıt derdim olsun? Neden bir takım diğer şeyler? En güzel araç şirket aracı.

Şirketin Renault Clio'su > Benim Mercedes A200'üm

@the junior jr yeni yazı yazmadım, güncelledim. Sildim o kısmı. Bu arada ayda ne kadar harcıyorsun gidip gelirken?
0
nawar
(29.12.22)
Ben parayı seçerdim. Kendi arabamdan memnun değilsem de satıp onu peşinat yaparak kredi ile yeni bir araba alırdım.
0
perferil
(29.12.22)
@nawar 200 tl değil, 200 litre
0
🌸the junior jr
(29.12.22)
Sirket araci +1
0
kuzey li
(29.12.22)
Arabada marka takıntın yoksa parayı al. Uzun vadede çok daha karlı çıkarsın.
0
roket adam
(29.12.22)
Kişiye göre değişir;
Araba takıntısı olan biriyseniz birinciyi seçerken umrunda olmayan biriyseniz ikiyi secersiniz ve gelen parayla istediginizi yaparsınız.

Misal net 10-11 bin lira ayda. 500 Euro gibi bir şey. Bu para ile her ay bir yurt dışı gezisi bile yapabilirsiniz yatırım yapmasaniz bile.

Birinci seçenek bu arada sadece iste kalırsanız var. Diyelim 1 sene sonra ayrildiniz; birinci secenekte elde kalan sıfır. Belki iste sizin arabayi satarsaniz onun sigorta, vergi vs tasarrufu.

Ikinci secenekte 120-130 civarı net para yapar hiç yatirim yapmasaniz bile.

Ben olsam iki yaparım ama kişiye bağlı.
0
logisticsmanager
(29.12.22)
Micra'yi satar, 3 yillik 400bin kredi cekip gelen parayi krediye baglar arabayi yenilerdim.
0
brkylmz
(29.12.22)
@nawar 100-150 litre arası harcıyorum ayda.
0
🌸the junior jr
(29.12.22)
Aracimi asla satip döviz yapmazdim. Doviz para kazandkrmiyor.
0
stavro
(29.12.22)
net olarak 2. aracın modeli yükseltirdim.
0
signore
(29.12.22)
Şirkette uzun vadede kalmayı düşünüyorsanız 2, 1-2 sene içinde çıkmayı düşünüyorsanız 1.
0
yercekimini kendine ceken adam
(29.12.22)
Karar verirken, aylık 15k brütün seneye ne kadar artacağını da düşünmek gerek. Maaş artışıyla paralel mi artıyor? Artı, şirkette devam etmeyi planlıyor musunuz?
Elinize geçecek yıllık net araç yardımı - kasko - hgs vs çıkarttığınızda geriye ne kalıyor? Çıkan miktar ve kullanımınıza bağlı araçtaki yıpranmayı da düşünerek karar vermek daha iyi olur.
0
efx
(29.12.22)
maddi durumunu bilmeden buna yanıt veremeyiz. 2-3m birikmişin vardır, başka gelirlerin vardır ayda 15K hayatında büyük fark yaratmaz o zaman şirket aracı.

ama şimdiki aracın micra olduğuna göre bu düşük ihtimal. ben 15K aylık ödemeyi alır. micrayı satıp üstüne krediyle focus, civic, jetta vs. orta ayar bir araca geçerdim. aylık 15k gayet araç ödemesine ve kasko vs masrafına yeterli. 2-3 sene sonra elinde o günün parasıyla belki 1-1.5 milyonluk birikimin olur.
0
orpheus
(30.12.22)
Arabanı satıp yeni araç için peşinat yap, ödenek ile de krediyi öde. Niye çöpe atasın parayı? Yakıtı da her türlü karşılıyorlar işte.

Alacağın arabanın başına bir iş gelmeze birkaç sene sonra kredisini şirketin ödediği ve sana ait olan bir araç olacak elinde. İlk seçeneği seçersen elinde hala Micra ya da ona eşdeğer bir para olacak.

Ha 1. opsiyonu seçip Micra'yı da satıp o arabanın parasıyla daha fazla gelir elde edebileceğin bir yatırım yapabileceksen onu da düşünebilirsin. Değilse 2 mantıklı.
0
synesthesia
(30.12.22)
ben 2'yi secip ibkr gibi platformlardan abd borsasina yatirim yapardim o parayla. uzun vadeli yatririm, rasgele al sat hergeleligi degil. benim icin mercedes ila nissan arasindaki farkin hic onemi yok. araba, ozellikle sifir araba da yatirim degil. nokta.
0
hot potato
(30.12.22)
İşin ağırlıklı bankadaysa parayı al tabi ki.
Yok işin sürekli dışarıda müşteri ziyaretiyse o zaman arabayı seç.
Çok kafa yormaya gerek yok bence.

Hatta ben olsam kendi arabamı kiralardım bile. Yapan tanıdıklarım oldu zamanında, ev kirasına yakın para kazanıyorlardı. Böyle araçları değerlendiren filolar var.
0
azzlack
(30.12.22)
Ayrıca şunu da ekleyin; cevaplarda “sigorta kasko lastik” vs denmiş de. Bunları zaten yine yapmak zorunda kalacaksın, şirket aracı kullansan dahi.
0
azzlack
(30.12.22)
Terfiniz hayırlı olsun. Normalde Mercedes A200 şirket aracı çok cazip görünüyor ama aylık ödeneği seçmek finansal açıdan daha mantıklı.
0
pispinti
(30.12.22)
Öncelikle tebrikler.

15k güzel para ancak 1 yılda araç giderlerinin 3 katına çıktığına unutmayın. Geçen sene 1x TL olan araç bugün 3x TL. 1x TL oan kasko 3x TL. Tamiri vs her şey 2-3-4 katı.

Bunu göz önünde bulundurarak karar verin. Bugün 5-6 bin TL olan araç masrafınız, önümüzdeki yıl 15 bin TL olabilir.

Ancak yarın, bir gün 3-5 bin TL'de ben cebimden harcasam, sıkıntı olmaz bana diyorsanız, parayı seçin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.12.22)
opsiyon 2
0
gabe h coud
(30.12.22)
Benzer bir durumda benzin desteği olmamasına rağmen allowance alıyorum. 15K brüt ile şirketten araç kiralamış olacaksınız aslında olan bu. Ben aracımı yükseltip kendi aracımla devam ettim. Hem İstanbul'da araç kullanmayı sevmiyorum hem de çevresel kaygılarım var. Az araç kullanmaya çalışıyorum.
0
ned flanders
(30.12.22)
Yukarıda yazılanlar artılarına ilaveten bir yere gittiğinizde mercedes ile gitmek başka micra ile gitmek başka itibar açısından. devir ye kürküm ye devri. Aracı satıp altın alırdım ben.
0
naksidil
(30.12.22)
uzun yıllar çalışmayı düşünüyorsanız şirket aracı
1-2 seneye kaçarım derseniz para
0
bir soru sorcam
(30.12.22)
arabaniz masrafsiz bi arabaysa, parayi alip TL'de tutmamak mantikli
0
icim urperiyor
(30.12.22)
(3)

YouTubeda kilden yapilan minyatür modeller hangi kilden?

stavro
Örnek vereyim: https://youtube.com/watch?v=2wDuPJcnazk&si=EnSIkaIECMiOmarEBurada kullandigi malzeme tam olarak nedir? Ne kilidir, ne diye sormak lazim bunu almak için? Ben bunu bulamadim. Ben de boyle bir seyler yapayim dedim birilerine sordum kil alacaksın dediler gittom bir yerden kil sordum elime
Örnek vereyim: youtube.com

Burada kullandigi malzeme tam olarak nedir? Ne kilidir, ne diye sormak lazim bunu almak için? Ben bunu bulamadim.

Ben de boyle bir seyler yapayim dedim birilerine sordum kil alacaksın dediler gittom bir yerden kil sordum elime bir paket verdiler kil diye, aldim denedim ama bu kil denen seyin fakrli cesitleri var galiba cunku bana verdikleri sey de tamam hamur kıvamında bir sey ama bu videolardaki gorunenle alakasi yok. Yani boyle ince iscilik almiyor, nasil diyeyim boyle islemek mumkun değil. Ayrica ben daha sekil vermeye çalışırken zaten donmaya başlıyor bana verdikleri sey. Kuruyup katilasiyor yani. Bu malzemeyle kase falan kaba seyler yaparson anca.


Kesinlikle benim aldığım sey bu izlediğim vidolardako sey degil. Vidolarda da clay model diyor ama bu kil denen sey tek standart bir sey değil heralde. Spesifik bir kil cesiti muhtemelen boyle şeyler için kullanilabilecek olan.

Hangi kil çeşidi oluyor bu videdako gibi cok detayli islenebilen, incecik levha halinde hamur gibi acilabilen ve donmadam kurumadam üzerinde uzun uzin oynanabilen?
0
stavro
(25.12.22)
FAQ's:

1. What clay are you using?
I'm using Monster Clay medium and hard grade.
It is an oil based clay that changes its consistency with temperature. It becomes soft when heated and hard when cold. It's doesn't harden over time, it will keep the same consistency overall so you can either stock it on a shelf or reuse the clay.

yağ bazlı, orta ve sert kil kullanıyormuş

hatta tam olarak bu
www.hepsiburada.com
0
freebird5406_2
(25.12.22)
Video description kismina bakmak hic aklıma gelmedi:)

Bildigin bambaska bir şey kullaniyormus tahmin ettigim gibi. İsrarla soruyorum milletin bana onerdigi kil bambaska bir sey bildigin comlek yaptiklari seye benziyor.

Ama anladigim kadariyla bu adamin kullandigi kil de sürekli hamur vaziyette. Yani bir şekilde sertlestirip katilastirma yapilmiyor galiba.

Youtubda arattim kil cesitler vs diye ama anlattiklari seyler hepsinde yetersiz.
0
🌸stavro
(25.12.22)
sculpey polimer kil veya başka marka
0
duyurukullanıcısı
(25.12.22)
(13)

İş yeriniz yeni yıl için bir şeyler veriyor mu?

dissendium
Kola, kuru yemiş, çikolata, alkol, para gibi...
Kola, kuru yemiş, çikolata, alkol, para gibi...
0
dissendium
(25.12.22)
şimdilik hiçbir şey vermiyor gibi görünüyor. fikir vermesi açısından söylüyorum, %100 isviçre sermayeli sektörünün en büyüklerinden biri bu arada.


daha önceden veriyor muydu bilmiyorum bu arada. sadece 3 aydır çalışıyorum.
0
şeyh x
(25.12.22)
Eski isterim alkol ve cerez dolu sepet veriyordu. Su anki isyerim de eskiden herkese birer yılbaşı hediyesi veriyordu iyi denebilecek bir markadan pantolondur gomlekltir kazaktir vs herkese biret yilbasi hediyesi. Son 2-3 senedir bir sey vermiyor.
0
stavro
(25.12.22)
Veriyor. Herkese icinde oyle klasik abur cuburlar, degisik yoresel seylerin oldugu buyukce bir posetin yanisira bir de cekilisle bir suru sey dagitiyorlar. Misal bu sene bana votka, sarap ve viski iceren bir sepet cikti.
0
j r r tolkien hayrani
(25.12.22)
Önümüzdeki hafta tatil oldu. Bayramda ikramiye vermişlerdi yeni yılda da verirler sanmıştım ama henüz bir şey yok.
0
Amaranta ursula
(25.12.22)
Hediye ceki verirler rutin. Daha aciklanmadi ama.
0
mor oje
(25.12.22)
Geçen yıl trendyol dan hatrı sayılır bir hediye çeki verdiler, bu yıl nakit para vercekler
0
ebeş
(25.12.22)
23 aralik - 3 ocak tatil
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(25.12.22)
Baileys vs olan sepet. Çekilişle airtag gibi hediyeler
0
gabe h coud
(25.12.22)
migrosun ucuz olan yılbaşı paketi
0
oekuklu
(25.12.22)
Çikolata, defter, takvim gibi ürünler verirlerdi ama pandemi nedeniyle ev ortamına geçmiştik haliyle 2020'de verilmedi. Tasarruf sebebiyle 2021'de de verilmedi. Sanırsam bu sene de verilmeyecek.

Gerçi çikolatayı almayıp, arkadaşlara bırakıyordum. Defter ve takvim iş görüyordu.
0
put it in your appropriate place
(25.12.22)
Yılbaşı sepeti gelecekmiş. İçerik bilgisi yok.
0
meraklitursucu
(25.12.22)
ajanda dışında hiç bir şey yok.
iyi bir zam gelsin ocakta başka da bir şey istemem zaten.

yapacağı %3-5 fazla zam en iyi hediye.
0
nuisance
(25.12.22)
35’lik rakı, türk kahvesi, çikolata, kuruyemiş, cips, takvim, ajanda içeren bir kutu. Eskiden 70’lik olurdu.
0
kaptan memo
(26.12.22)
(19)

Uykuya dalmaniz ortalama ne kadar sürüyor?

sonhakan
Ortalama
Ortalama
0
sonhakan
(24.12.22)
Degisiyor. Misal su siralar birkac saati buluyor ancak genel olarak en fazla 10-15 dk suruyor sanirim.
0
j r r tolkien hayrani
(24.12.22)
Güne, geceye, aklıma gelenlere, dinledik ve izlediklerime, sağlığımın mevcut durumuna göre değişiyor.

Her şey yolunda, dünya da ikimde değilse 1-2 dakika
Dünya başıma yıkılmışsa, 4-5-6 saat
Anksiyetem varsa, 2-3 saat
0
pavlis
(24.12.22)
telefon ve dizi ile birlikte 20-40 dk
0
Ranchoddas
(24.12.22)
antidepresanların dahi geçiremediği çok ciddi bir uyku sorunum mevcut. en az iki saat. hayatımı çok etkiliyor.
0
mark greg sputnik
(25.12.22)
3-4 saat. şeker çarparsa 1 dk.
0
sen de git sen de unut
(25.12.22)
maks 5 dakika
0
sir gawain
(25.12.22)
10 dakika
0
dissendium
(25.12.22)
"hadi uyuyayim" diyip kendimi biraktiktan sonra en fazla 1-2dk suruyor eger ekstrem bir durum yoksa.
0
fakyoras
(25.12.22)
bişey izler dinlersem 3dk

diğer türlü denemedim.
0
hunharca ben
(25.12.22)
2-3 saat çoğu zaman. Çocukluğumdan beri uyuyamama problemim var maalesef.
0
ms brownstone
(25.12.22)
ortalama 1 saat, zihin çok yoğunsa 4-5 saat sürüyor, 1 saat uyku ardından hayata dönüş.
0
obaa
(25.12.22)
3-4 saat. 2 senedir uyuyamıyorum.
0
susannah delgado
(25.12.22)
Maksimum 5 dk ama son yillarda degisik bir durum olustu, gecenin ortasinda uyaniyorum,1-2 saat uyumuyorum, artik alistim o saatlerde uykuya dalmaya calismiyorum, bir seyler okuyarak ya da izleyerek geciriyorum o zamanı.
0
(25.12.22)
5-10dk arasi genelde.
ciddi uykum gelmeden yatmam.
0
cooperr
(25.12.22)
Bir şey okuyup izleyeceksem 5dk, öbür türlü 1-2dk.
0
Amaranta ursula
(25.12.22)
5-10 dakika. Cooperr arti 1 uyku gelince gozler kapanmaya baslayinca direkt yataga gitmek en mantiklisi.
0
baldur2
(25.12.22)
1 - 1.5 saat. Cok cok istisnai durumlarda nadiren 20-30dk.
Yaşım 30un üstünde ve tum hayatom boyunca hep böyleydi.
0
stavro
(25.12.22)
5 dakika
0
levent bilgen
(25.12.22)
5-10 dakika. Telefon, kulaklik, yatma pozisyonuna girince cok kolay oluyor hersey sanki. Ulan eskiden gun icinde olanlari degerlendirme, burda soyle deseydim, bunu boyle yapsaydim, yarin soyle yaparim diye bir suru anxiety durumu vardi yeri geldiginde uykusuzluk falan oluyordu. Akilli telefonlar saolsun ilac gibi geldi. Bir de yatmadan once telefonu 2 saat oncede birakin falan filan derler. Tam tersi telefonunda 2-3 video izleyince mayisip kaliyorum ben, rahatca uykuya dalmis oluyorum. Ha gidipte uzun uzun mesajlasir, cevap beklersen tabi uykuyu bozar. Videolar vs izleyin hemen geliyor uyku.
0
freedonia
(25.12.22)
(11)

ahaber'e çıkmak ya da çıkmamak

emfuzi
çoğunlukla benzer siyasi görüşte insanlardan oluşan bir hobi grubumuz var, istanbul ve çevresinde yaklaşık 30-40 kişi zaman zaman bir araya gelerek hobimizi icra ediyoruz. tabii sayımız çok daha büyük de her organizasyona herkes katılamıyor.önümüzdeki günlerde bir organizasyon için, grubumuzun organ
çoğunlukla benzer siyasi görüşte insanlardan oluşan bir hobi grubumuz var, istanbul ve çevresinde yaklaşık 30-40 kişi zaman zaman bir araya gelerek hobimizi icra ediyoruz. tabii sayımız çok daha büyük de her organizasyona herkes katılamıyor.

önümüzdeki günlerde bir organizasyon için, grubumuzun organizatörleri, istanbul'da bir akp belediyesi ile işbirliği yapmışlar. istanbul'da tarihi dokusu olan bir yerde, hobimizi icra edeceğiz. hobimiz de radyo kontrollü araçlar ile alakalı. normalde dağ tepe çamur gidiyoruz, bu sefer böyle olsun demişler.

neyse, organizasyonun belediye ayağıyla şöyle bir konu geçmiş, elbette organizasyonun medya ayağı da olacak denmiş. yani özetle, artık ahaber mi dersiniz, farklı yandaş medya kuruluşları mı dersiniz, çekim yapacaklar, belki bir iki röportaj yaparlar, birkaç gün içinde de ahaberde olacağız.

şimdi ahaber ve türevlerinden tahmin edeceğiniz üzere pek hoşlaşmayan ben, bu reklam çalışmasının bir parçası olmak istemiyorum, ama bir yandan da hobimi de icra etmek istiyorum.

şimdi sorum şu, siz olsanız, belediyenin çeşitli desteklerle el uzattığı böyle bir organizasyona katılır mıydınız?

bu arada tek seferlik de olabilir, ilerde tekrar da edebilir. ucu açık her anlamda. bizim grubun organizatörleri de muhalif kimseler aslında, onlar uygun görmüş hobinin yayılması, gelişmesi ve destek görmesi adına.

sizin fikrinizi merak ettim.

not: illaki çekim olacak, çekimler için atatürk tshirtü giyip katılmayı düşünüyorum. muhtemelen beni blurlarlar.
0
emfuzi
(19.12.22)
hemen hemen tüm haber kanalları aa gibi çeşitli ajanslardan haberlerini derlerler. yani ajanslar gelir çekim yapar, ertesi sabah yayın yönetmeni ve muhabirler günlük toplantılarını yaparken kim hangi haberi yazacak konuşulur. materyal olarak da ajansın videosu+kendi yazacakları metni kullanırlar. neden çekindiğinizi anlamadım ben.
0
marla is in my head
(19.12.22)
yakın geçmişte uzmanlığım ile ilgili bir çok haber kanalına yönelik değerlendirmem oldu. atv haberde halk tv'de fox'ta buna dahil. bundan bir para vs kazanmadım kendimde onlara para verip gelin haberimi yapın demedim. aradılar uygunsanız haber için gelebilir miyiz dediler uygun gün saat belirttim kısa bir değerlendirme gerçekleştirdik. hepsi bu.

ben orada işimi yapıyorken ve teknik bir konu ile ilgili konuşurken hangi kanalın olduğuyla ilgilenmiyorum ki. ben o kanalda gözüktüm diye kanalın tüm görüşlerine katılıyorum demek mi oluyor bu?! bu nasıl saçma bir şey böyle. öyleyse ekrem imamoğlu'da ilbet ortaylı'da fişlenmeliydi samanyolu tv'deki programlara defalarca katıldıkları için. olacak iş değil bu!

bence sizin bu iş karşılığı bir kazanç elde etme imkanınız var muhtemelen ve bu kazancın kaynağı sizi rahatsız ediyor sanki. bu da yanlış bir düşünce bana göre. siz işinizin karşılığını alıyorsunuz yandaşlığınızın değil.

açıkça kendinizi fazla önemsiyorsunuz gibi geldi bana. gerçekten böyle bir düşünceniz varsa hiç gitmeyin. atatürk tişörtü giyerek kime ne ispatlamak istiyorsunuz onu da anlamadım. buna gerek görmek bunu gerçekleştirmekten daha saçma olur bence. çünkü mustafa kemal atatürk türk toplumunun ortak değeridir ve siyaset üstüdür bana göre.
0
ezkaza
(19.12.22)
Duygusal bakmayin hocam. Isinize yarayacaksa katilin gerisini bosverin. Ataturk thsirtunu de blurlamazlar zaten merak etmeyin, giyin katilin.
0
stavro
(19.12.22)
ezkaza+1

ben olsam giderdim hangi kanal olduğu farketmezdi sonuçta haber bülteni sunmuyorum tematik bir program dahilinde konuşmacı oluyorum anladığım kadarıyla. ama sizin gitmemeniz daha doğru gibi. çünkü bana göre çok sığ bir tereddüte sahipsiniz. e devamı da olabilir diyorsunuz bu her çekimden önce sizi arafta bırakabilir. belliki bunu aşamama ihitmaliniz var bunu sorduğunuza göre.
0
debian
(19.12.22)
bazen kendimizi fazla önemsiyoruz bence; hepsi bu.
0
since1907
(19.12.22)
hobinizi zaten yapıyorsunuz, maddi bir şey değil anladığım kadarıyla. zorunda değilsem bulunmazdım orada.
0
oyokbuyoknevar
(19.12.22)
siz kendi ekmeğinize bakın siyasetçiler ekran önünde birbirini yedikten sonra arka tarafta hoş sohbet eşliğinde bol tereyağlı iskender yer.
0
yirmibesonbes
(19.12.22)
benzer bir durum oluşma ihtimaline karşı (ihtimal var) düşünmüştüm. Atatürk rozeti ile çıkmaya karar vermiştim. T shirt daha da iyi bir fikirmiş. (bkz: Win win)
0
sparkle kiddle
(19.12.22)
kendinizi fazla önemsiyorsunuz +1
0
pardus
(19.12.22)
Kendinizi bu kadar önemsemeyin.
0
t4 campervan
(19.12.22)
ahaberde çalışan arkadaşa attım duyuruyu. bu akşam kimsenin çıkmasına izin vermemişler. alternatif yol haritaları oluşturuyorlarmış şu an sizin atatürk imzalı tişört ile çıkmanız ihtimaline karşın.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(19.12.22)
(13)

kullandığınız en iyi banka hangisi?

deartheodosia
online kullanım kolaylığı, güvenlik ve güvenilirlik, bir durum olduğunda müşteri hiz. kolaylığı vs? artı kredi kartı avantajları?
online kullanım kolaylığı, güvenlik ve güvenilirlik, bir durum olduğunda müşteri hiz. kolaylığı vs? artı kredi kartı avantajları?
0
deartheodosia
(17.12.22)
Kredi kartı kullanmıyorum ama güvenilirlik olarak en iyisi Yapı Kredi. Online kullanımda da Yapı Kredi ve İş Bankası ile memnundum. İş Bankası da Yapı Kredi de müşteri ilişkileri konusunda yardımcıydı. İş Bankası ile müşteri ilişkilerine +1 vereceğim bir tecrübem oldu. Yapı Kredi'de o kadar işim düşmedi.

Bunlar dışında Vakıfbank, Halkbank ve Garanti kullandım.
0
nawar
(17.12.22)
Müşteri Hizmetlerine erişimde Enpara,
Diğerlerinde Ziraat
açık ara önde
0
Mirket
(17.12.22)
Yazdığınız kriterleri bir potada eritirsek Yapı Kredi başı çeker.
0
uvcray
(17.12.22)
denizbank
0
fakat
(18.12.22)
Enpara
0
halitkin
(18.12.22)
Kesinlikle garanti.
0
biseysorucam
(18.12.22)
garantinin kullanımı kolay ancak ciddi sıkıntılı. kaçıncıya kredi kartımdan izinsiz işlem yapıldı bilmiyorumç her seferinde fark edip itiraz ediyorum kartı kapatıyorum vs vs. bu arada ben 3d secure olmayan işlem yapmıyorum güvenilir olmayan sitelerden alısveris yapmam ve hep sanal kart kullanırım , en son spotify dan 300 küsür lira çekilmişti habersiz , iptal ettiler. ykb de 20 yıldır böyle birşey yaşamadım
0
delidiyorum
(18.12.22)
Emeklileri toplayana kadar YKB derdim ama artık emekli maaşı dönemleri vs ciddi erisin problemleri oluyor.
0
primetime
(18.12.22)
@delidiyorum

Söylediğin türde kart güvenlik ihlalinin bankayla bir alakası yok. Alışveriş yapılan yerle veya, kartın gizliliğini sağlayamamakla alakalı o durum.

Ayrıca 3D işlem de müşteriye bir avantaj sağlamaz, alışveriş yapılan firmayı ve bankayı güvence altına alır.
0
Mirket
(18.12.22)
Şu ana kadar TEB, Akbank, Garanti Bankası, Enpara ve Ziraat Bankası kullandım. Bana göre bunların içinde en iyisi Garanti Bankası. Bonus Platinum kart var, eskisi kadar olmasa da kampanyaları fena değil.
0
pispinti
(18.12.22)
sadece vadesiz hesabı kullanırken kuveyt türk'ten aşırı memnundum. maaş hesabıyla garantiye geçmek zorunda kaldım o da güzeldi, fena değil. kredi kartında da maximum kullanıyorum puan kampanyalarından epey faydalandım. evli olsaydım aylık harcamalarım artacağı için muhtemelen daha da fazla kazanabilirdim ama bu da baya iyi.
0
vaveylababa
(19.12.22)
yapi kredi.
Garanti de cok pratik ama gecirmasyon olayini misyon edinmisler.
Yapi kredide hem gecirmasyon yok hem de kullanisli pratik ve yaygin. Soyledigin tum ozellikleri barindiriyor.
0
stavro
(19.12.22)
mobil uygulama olarak ykb
onun haricinde teb'den de genel olarak memnunum.
0
bay b
(19.12.22)
(20)

sakallılar - sakalınızı hiç kesiyor musunuz?

mark greg sputnik
pandemi zamanından beri sakalla bıyığı ilk kez kestim. bıyığı kesme konusunda isteksizim çünkü barkod gibi göründüğü ilginç bir dönem var, uzamışken kesesim gelmiyor hiç ama biraz cildim nefes alsın dedim. nitekim kesince fark ettim ki suratım mayın tarlasına dönmüş aboov, yok böyle bir çirkinlik. h
pandemi zamanından beri sakalla bıyığı ilk kez kestim. bıyığı kesme konusunda isteksizim çünkü barkod gibi göründüğü ilginç bir dönem var, uzamışken kesesim gelmiyor hiç ama biraz cildim nefes alsın dedim. nitekim kesince fark ettim ki suratım mayın tarlasına dönmüş aboov, yok böyle bir çirkinlik. her taraf yara bere, değişik değişik renkler, acayip kuru filan. o yüzden 3-4 ayda bir yumurtaya dönüşeyim dedim kendi kendime.

siz sakallarınızı belli aralıklarla kesiyor musunuz yoksa 3-5 yıl gidiyor musunuz? cilt sağlığı açısından kesmek gerekir mi mesela, önemli bir nokta mıdır?
0
mark greg sputnik
(15.12.22)
en az 5 yıldır falan sıfır kesmedim. kısaltıyorum sadece berberde. kendim de kesmiyorum. askere gidersem anca.
0
jelly bear
(15.12.22)
2012-13'ten beri toplamda 2 sene sakalımı sinek kaydı kestim. onun haricinde hep leonidas sakalı.. ilk sinek kaydındaki travmayı hala unutamıyorum. bembeyaz surat, buz gibi rüzgar.. yara falan yoktu bende ama koca bir kafadan aniden yumurtaya dönünce özgüveni falan kalmıyor insanın. dediğin gibi ama yüzün hava alıyor, yüzük mordorda yok edilmiş de ortadünyaya bahar gelmiş gibi, çiçekler açmış gibi hissediyor insan.

31 yaşındayım artık, çocukça geliyor artık bu sakal. yavaş yavaş kısaltıyorum zaten. önümüzdeki 6 aya bu gölgeden kurtulurum diye planlıyorum.
0
IncredibleMau
(15.12.22)
haftada 2 kere 2 numarayla kesiyorum. cilt bakımı yapabilecek kadar kısa. ergen gibi gözükmeyecek, sakallı diyecek kadar uzun.
0
gabe h coud
(15.12.22)
Dokuz yıldır bıyığım var. Sakal bazen var bazen yok. Sakal bana aslında yakışmıyor ama düzenli tıraş olmaya üşeniyorum.
0
pispinti
(15.12.22)
Sadece yazın tatile çıkacağımda keserim.

Temmuz-Ağustos sıcaklarında yüzümde sakalla güneşlenmek falan hoşuma gitmiyor. Hem bu vesileyle yüzüm de komple bir hava alıp güneş görmüş oluyor. Tatilden dönünce yine sakalla devam, daha da kesmem.
0
Berck
(15.12.22)
5 yıldır bir kere, o da pandemi kapanması sırasında can sıkıntısından kestim. onun harici hep sakallıyım. bana hep sakal konusunda takılan genel müdürüm video konferansta halimi görünce sen bir daha sakalını kesme dedi :)
0
delidir yakalayin
(15.12.22)
Ya bu sakallı olanların eşleri durumdan rahatsız değil mi? 5 yılda 1 kere sakal mı kesilir?
0
Kahvedesu
(15.12.22)
Hiç sıfırlamadığım bi dört-beş senelik dönem oldu, şimdi kafama eserse bi sıfırlıyorum yılda iki üç kez. Onun dışında berberde düzeltiyordum şimdi makine aldım çok elim yatkın olmasa da iyi kötü hallediyoruz :d

Özellikle yeni bi şehre taşınıp iyi berber bulamadığım süreçte berbere sakalı nasıl istediğimi anlatmakla uğraşmak yerine (aslında değişik bi model de değil ama eski berberime hiçbir şey söylemem gerekmiyodu o yüzden bilmiyorum shshsh) sıfırla diyodum. Bi de makine aldığım ilk dönemde kısaltma işine cesaret edemeyip sıfırlamıştım. Yazları sıfırlamak iyi geliyo ama güneş görüyor hava alıyor yüz
0
nundu
(15.12.22)
Her cumartesi tıraş olurum. Sakal sevmem. En fazla iki hafta uzar. Fazlası işte imajımı bozar.
0
dissendium
(15.12.22)
4 senedir hiç sakalsız değilim, en az kirli takıldım. Geçen yaz baya uzundu sonra sıkıldım kısa takıldım, şimdi bi daha uzatıcam. Öyle çok gür bi sakalım olmadığı için sorun olmuyor.
0
Bruce
(15.12.22)
sıfır kesemiyorum çünkü jilet vurduğum an cildim kabarıyor. onun yerine makinayla olabildiğince kısaltmaya çalışıyorum çok uzadığı zaman. genelde 2-3 ayda bir oluyor bu.
0
false pretension
(15.12.22)
Askerden geldiğimden beri sadece 2 kere kestim. Düzenli olarak kısaltıyorum.
0
nawar
(15.12.22)
1 yıldır hiç dokunmadım diyebilirim, istediğim bir görünüm vardı onu elde etmek için de 4-5 yıldır çeşitli kısaltmalar ayarlamalar yaptığım oldu şu anda da oldu gibi.

Bıyıklarımi 2 haftada bir falan düzeltirim ama, hem ağzıma giriyor rahatsız oluyorum hem de hoş görünmüyor.

Bir de uzun süre kesilmeyecekse bana kalırsa mutlaka, azami günaşırı yıkamak lazım. Yoksa hem kötü görünüyor hem de rahatsız ediyor, hele ki sigara içiyorsanız daha da kötü oluyor.
0
encokbenisevinnolur
(15.12.22)
En son 2009 yılında askerde kestim.
hiçbir zararını görmedim. berberim yüzümüe maske falan yapıyor ama, sakalın altında neler oluyor, neler bitiyor allah bilir.
0
maksat muhabbet
(15.12.22)
makina 2mm kesiyorum haftada 1
uzayınca kaşındırıyor
0
bir soru sorcam
(15.12.22)
Hiç kesmiyurjm, 2mm kadar bir sakal hep kalıyor. Yillar oncr bir değişiklik olsun ve nefes alsin diye ben de bir kestim, soyulmus hiyar gibi gorununcunce bir daha asla kalkışmadim.

Ama cildimde bir sorun, yara bere iz falan bir sey yoktu tertemiz cikti uzun bir aradan sonra sakali kestigimde.
0
stavro
(15.12.22)
Yılda bi kaç kez komple kesiyorum sakalı. Onun haricinde makineyle kısaltmaca.

Ama bıyığı askerlik hariç 10 yıldır kesmedim. Bi gün salvador dali, bi gün enver paşa, niçe, başka bi gün ülkücü cosplay'i yapıyorum, hayatıma renk geliyor.
0
plutongezegendegilmi
(15.12.22)
en son askerde jiletle kestim. 4 senedir berberde kısalttırıyorum. senede 1-2 kere çok sıkılırsam kendim makineyle sıfıra yakın kesiyorum.
0
zgrydn
(15.12.22)
Askerden geldiğimden beri sakalımı hiç sıfır kesmedim bi 15 sene falan olmuştur, sadece uzunluğunu biraz değiştiriyorum o kadar. Muhtemelen ölene kadar da hiç kesmem. Bir de üniversite dönemi de dahil hiç saçımı uzatmamıştım, pandemiyle birlikte saçımı da hiç kestirmedim dağ ayısı gibi dolaşıyorum ortalıkta.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.12.22)
kesmiyorsan bol bol yüzüne masaj yapmalısın
0
sert siyah krom
(16.12.22)
(7)

Kışın bile kol altı terlemesi

allahkitapwesli
Yaz kış fark etmeksizin kol altım terliyor. Sırf bu yüzden ne ceket, ne mont ne de başka bir şey giyebiliyorum. Çünkü sırılsıklam oluyor. -10 derecede bile tişört üzerine hırka giysem bile terliyorum. Bu durum canımı çok sıkıyor.Ne yapmam hangi hastaneye, doktora gitmem gerekir? Ya da ne önerirsiniz
Yaz kış fark etmeksizin kol altım terliyor. Sırf bu yüzden ne ceket, ne mont ne de başka bir şey giyebiliyorum. Çünkü sırılsıklam oluyor. -10 derecede bile tişört üzerine hırka giysem bile terliyorum. Bu durum canımı çok sıkıyor.

Ne yapmam hangi hastaneye, doktora gitmem gerekir? Ya da ne önerirsiniz.
0
allahkitapwesli
(29.11.22)
driclor rollon
tek geçerim
0
erty_ksk
(29.11.22)
Ben de öyleyim Rexona Clinical Protection kullanıyorum uzun süredir. Ter manyağı olsam da gram koku yok.
0
uvcray
(29.11.22)
botoks yaptiriyor genelde erkekler
0
ala09
(29.11.22)
Bende de oyle mevsim farketmeksizin. Kimsede bir sey yokken benim koltukalti sırılsıklam.

Kıyafetin koltukaltina yerlestirmek icin bir ürün var teri emiyor, onu kullanabilirsin.
Deodorant bir yere kadar cunku.
0
stavro
(29.11.22)
ceket ve montların kol içlerine içeriden yani ped yapıştırabilirsiniz. en azından ter cekete/monta geçmeyeceği için kokmaz.
0
naksidil
(29.11.22)
İlk iletide konu kapanmış aslında. Driclor çözmezse paranı ben iade ederim.
0
goodz
(29.11.22)
Kilo vermek ve koşmak da terlemeyi azaltabilir.
0
baba553
(29.11.22)
(5)

Hacim artınca özkütle nasıl değişmiyor?

duchess jessamine
Lastik sıcakta genleşince hacmi artıp kütlesi değişmiyor. Özkütle nasıl sabit kalıyor?
Lastik sıcakta genleşince hacmi artıp kütlesi değişmiyor. Özkütle nasıl sabit kalıyor?
0
duchess jessamine
(29.11.22)
özkütle değil de basınç sabit kalır. pv=nrt
0
alperz
(29.11.22)
Çünkü yoğunluğu azalıyor. Yoğunluğu azaldıkça Hacım artıyor O yüzden kütle sabit kalıyor.
0
boray eris
(29.11.22)
boray yoğunluk ile özkütlenin farkı ne?
0
alperz
(29.11.22)
Özkütle değişiyor ki zaten değişmemesi gibi bir durum yok. Sıcaklık arttığinda genleşme olur kütle sabit ve özkütle azalır. Su (ve lise bilgim yanıltmıyorsa bizmut ve antimon) sıcaklık artınca hacmi azalıyor.

Suyun yoğunluğunun 1 olması +4 derecede geçerli mesela
0
nundu
(29.11.22)
Basinc da sabit kalır diyemeyiz aslinda, lastiğin genlesmeye ne kadar direnci olduguna bagli bu durum. Yani bir miktar hacim artip bir miktar da basinc artabilir veya tamamen hacim artabilir. Bir balonda pek direnc olmadigi icin direkt hacim artacaktır basinc kendini sabitleyecektir mesela.

Genlesemeyen bir materyalde de hacim artmayacagi icin basinc artar mesela sıcaklık arttiginda.

Yani basinc sabit kalır diyemeyiz, nitekim kalmiyor da.
0
stavro
(29.11.22)
(9)

"Sahte doktor" mevzusu hakkında

magni
Son günlerde patlayan şu sahte doktorun hikayeleri malumunuz. Anlayamadığım bir kısım var.Oluşturulmuş sahte evraklarla kendini yalandan doktor diye yutturmak nasıl mümkün olabiliyor? İşe girişlerde kişinin gerçekten doktor olup olmadığının resmi olarak sorgulandığı bir veri tabanı falan yok mudur?
Son günlerde patlayan şu sahte doktorun hikayeleri malumunuz. Anlayamadığım bir kısım var.

Oluşturulmuş sahte evraklarla kendini yalandan doktor diye yutturmak nasıl mümkün olabiliyor?

İşe girişlerde kişinin gerçekten doktor olup olmadığının resmi olarak sorgulandığı bir veri tabanı falan yok mudur? Bunlar nasıl saçmalıklardır yahu.
0
magni
(29.11.22)
Bu olaydaki işe giriş gibi resmî bir şey değil. Doktorun sekneteri gibi bir çalışan aracılığıyla doktorla irtibat kurduğu için doktor kanıyor. Tecrübe kazanmak gibi bir talebe de haddi aşar bir olur veriyor doktor. Orası eğitim-araştırma hast olmadığından orada resmî bîr eğitim düzeni yok. Doktor iyi niyet ve saflığıyla olur demiş anlaşılan.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(29.11.22)
kız resmi olarak hekimlik yapmamış. ankarada ihtisası kazandım, göreve başlayana kadar burada sizinle takılarak gözlem yapıp tecrübe edineyim demiş. tıp işi göre göre yapa yapa öğrenilen bir nevi usta çırak ilişkisi olduğundan yeni mezunlarda hatta öğrencilerde yaygın bu olay. tabi bu işi belirli sınırlar dahilinde kendi fakültende ya da irtibatın olan seni tanıyan kişilerin yanında yapabilirsin, kafana göre değil. artık bu kızda nasıl bir özgüven ve iletişim becerisi varsa herkesi kafalayıp ameliyatlara girmiş, dikişler atmış hatta ifadesi doğruysa kaşesi bile varmış ki olaydaki en saçma kısım bence burası. açığa çıkması gereken yer birden fazla uzman hekimin hiç eğitim almamış birinin gerçekten doktor olup olmadığını o kadar sürede nasıl anlayamamış olduğu.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(29.11.22)
Evrak işini benim de aklım almıyor her seyin dijital kaydı oldugu gunumuzde bunun kaydı kuydu dijital ortamdan teyit edilmiyor mu sorusu geliyor aklima da bir diger mevzu da bu kadar insana doktorum diye yutturabilmesi ve caktirmamasi buyuk beceri ona takildim ben. Valla bravo:)
0
stavro
(29.11.22)
Birkaç güne ne olduğu tam olarak ortaya çıkar. Bu kızın arkadaşı da kendisini beyin cerrahı olarak tanıtmış. Her durumda garip ama çevresindeki doktorların bu kızın tıp eğitimi almadığını anlayamamaları. Tıbbi terimleri bilmiyordur. Hiç mi konu açılmadı acaba derslerden, ders kitaplarından. Kız gece nöbetlerine de kalmış.

Haberlerde kızın üniversite kimlik kartı gibi bir sürü sahte evrakları var.

m.sabah.com.tr
0
GoodMorningTeacher
(29.11.22)
kesin bilgi veriyorum: kızın resmî bir görevi yok. çevresine kendisini tıp okuyor/sonrasında da bitirmiş olarak tanıtıyor. ben de zamanında tıpta okuyan hiçbir arkadaşımı bizzat okulun içinde görmemiştim sonuçta, iyi yalan söyleyebilen biri bunu yapabilir.

bunun dışında, hastaneye gidip, kendisini medeni cesaret göstererek bir intörne tanıtmış, samimiyeti ilerletip, doktorlarla da tanışmış. kimse durduk yere "tıp bitirdim ben" diye dolaşmaz. prezantabl bir görüntüsü var sonuçta. bağcılar bebesi gibi dolaşsa şüphelenilirdi. ben de doktor olsam "demek buralarda takılmak istiyorsun, diplomanı göster" demezdim. bunu şöyle düşünün: bir ortamda tanıştığınız kişi size "mühendislik bitirdim, iş bakıyorum" diyor. aynı meslektenseniz tavsiye verir, yol gösterirsiniz, "çıkar diplomanı" demezsiniz.

ameliyata kızın girmiş olması normal değil, ama yeni mezunlara yapılan bir ayrıcalık. iş gösterme gibi düşün. fotoğraftaki dikiş pozu ise biraz uyduruk, fotoğraf için yapılmış. yaptığı kötü bir şey, ama kalp nakli de yapmıyor sonuçta. asistanlara bırakılan son dikiş kısmında bi göstermelik yardım etmiş gibi duruyor. elbette bunu onaylamıyorum, ama şu net: kız resmî bir iş yapmıyor, ameliyat da yapmamış. millete yeni mezun gibi davranmış, kadına yönelik pozitif ayrımcılığı ve iyi niyeti kullanmış. tabi iyi niyet salakça bir seviyede ve denetim sıkıntısı da olmuş.

bir ek, ben de özel bazı işyerlerinde, sigortasız çalışmıştım zamanında. doktor değilim, ama diplomamı istememişlerdi. fakat bu kız e-devlete girip oynama yapmadığı sürece zaten resmî bir başvuru ya da çalışma yapamaz devlette ya da özelde. mülakattaki diyaloglarda, en olmadı sigorta işlemleri sırasında belli olur.
0
lovemyself
(29.11.22)
@lovemyself'nin söylediklerine katılmıyorum.

Ben bir kişinin meslektaşım olup olmadığını ikinci muhabbette çözerim. Mesleği kenardan köşeden öğrenmiş olması hiç farketmez. İsterse çocukluğundan itibaren meslektaşlarımın yanında büyüsün.

Anlamamak için saf olmak lazım diye düşünüyorum.
0
Mirket
(30.11.22)
ama ben @Mirket'in söylediklerine katılıyorum :)
doktorların yaptığı saflık ayrı bir konu. sadece resmî olarak çalışmadan orada bulunmanın yolu olduğunu söyledim çünkü. doktorların bu kadınla birebir muhatap olduklarını pek düşünmüyorum, intörnler de koşuşturmaca halindeler, bilgialışverişi olmamış olabilir aralarında. bu arada evde epey tıp kitabı bulunmuş. altyapı çalışmaları uzun sürmüş. bunun yanında, yeni mezun olan kişi doktorların değil, intörnlerin yanında da pek konuşamaz zaten, gördüğüm en sıkı kast sistemi hastanelerdeydi :)
0
lovemyself
(30.11.22)
çerkezköy devlet ikinci basamak bir hastane olduğu için intörn veya asistan doktor bulunmaz. cerrahi bölümde yalnızca uzmanlar görev alır. üniversite hastanesi olsa hevesli bir öğrenci denilerek göz ardı edilmiş denilebilirdi fakat kız öğrenciyim bile dememiş direkt mezunum demiş. liseden geçen sene mezun olmuş 21 yaşında birinin doktor olup olmadığını anlamak için doktor olmaya bile gerek yok aslında. sağlık sektöründe bilgisi olan aklıselim (hatta yaşını da düşünürsek matematik bilen) herhangi biri de anlayabilir. tustan aldığını iddia ettiği puan da neredeyse rekor. tüm bunlara rağmen aylarca kimsenin bir şeyden şüphe duymamış olması çok ilginç. medyada bize aktarıldığı kadarıyla biliyoruz olayı, hastane çalışanlarının ifadelerini de görmek gerek.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(30.11.22)
bence kız aile baskısı yedim diyor ama tıp eğitimi yalanına başlayınca çevresinden edindiği algıdan müthiş keyif aldı. sonra işi çok hızlandırdı. biraz da ezikliğin verdiği hal ile doktorluk oyununu bir ego tatminine dönüştürdü.

hastanede de herkes iyi iletişim vs kuruyordur diye bahsetmiş ama bence mutlaka kur yapmakta iyi olan, oradaki ilgili kişilerle gönül ilişkisi kurmuş birisiydi de. bu kadar sorgulanmamasının başka açıklaması olamaz.
0
the man with no name
(30.11.22)
(7)

Ayagi kirik yada yarali sokak kedisi kaca malolur?

stavro
Dun bizim orada gördüm tek ayağı havada geziyordu bir tanesi. Bunu veterinre gotursek ne tutar?
Dun bizim orada gördüm tek ayağı havada geziyordu bir tanesi. Bunu veterinre gotursek ne tutar?
0
stavro
(28.11.22)
anadolu yakasındaysanız adatepe petmosfer'i tavsiye ederim.
sokak kedisi olduğu için daha makul ücretler istiyor veterinerler genelde.
bir de belli olmaz, kırık değildir çatlaktır veya patisine bir şey batmış bile olabilir.
bir göstermek lazım.
0
blatta hiberna
(28.11.22)
Anadolu yakasindanysa maltepe bld. veteriner işleri var. Oraya götürün. Ücretsiz bakarlar. Ama bir veteriner kadar iyi olmaz tabi. Veterinerler de sokak hayvanları söz konusu olunca cüzi bir ücret alıyorlar genelde.
0
prole
(28.11.22)
kırık olmayabilir
0
paintov
(28.11.22)
Veterine götürün, önce gözle inceler.

1. Çatlak veya kırık yoksa belki ücret bile almayabilir, veya "muayene ücreti" alır.

2. Çatlak veya kırıktan şüphelenirse "röntgen" çeker ve ûcretini alır.

Ameliyat gerekiyor, ameliyatın niteliğine göre ücret çıkar, belli olmaz.

1 ve 2 nolu ücretler genelde Veterinerler Odası tarafından yayınlanan fiyatlardır. Internetten bakın, 2022 yılı için.

Eğer veteriner isterse, sokak hayvanı için indirim yapar. Ama her veteriner yapmaz açıkçası. Önceden sormanızda yarar var.
0
alfired
(28.11.22)
her topallayan kedide kırık olmayabilir. incinmiş veya birşey de batmış olabilir. bunlar için bir vet baksın. piyasa fiyatlarını tam bilmiyorum ancak hayvansever bir vet ise sokak hayvanı olduğu için sadece röntgen parası alır. o da 100 tl civarıdır. kırık varsa kırığın durumuna göre fiyatlar değişir, ancak bu durumda üsküdar belediyesinin minik dostlar kliniğini tavsiye ederim.
0
surprise
(28.11.22)
anadolu yakasindaysaniz minik dostlarda muayene ettirebilirsiniz bedavaya. ikametgahiniz yoksa bana yazin, ben yardimci olurum muayene konusunda.
0
aferin cok iyi dusunmussun
(28.11.22)
Avr yakasındayim. Anadolu yakasina gotursem zaten benzin masrafi vet ucreti kadar olur.
Bugun goremedim kediyi sokakta.
0
🌸stavro
(29.11.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.