Giriş
(4)

Aracımın arkasına biri park etmiş çıkamıyorum

infernalcadre
112 yi aradım (155 yok tek numara var) polise plakayı verdim 3 saat filan oldu bir değişiklik yok. (sahibine ulaşamadım)Böyle durumlarda müdahale ediyorlar mı yoksa boşuna mı bekliyorum ?
112 yi aradım (155 yok tek numara var) polise plakayı verdim 3 saat filan oldu bir değişiklik yok. (sahibine ulaşamadım)

Böyle durumlarda müdahale ediyorlar mı yoksa boşuna mı bekliyorum ?
0
infernalcadre
(31.12.21)
Benim de başıma geldi ama gelen giden olmamıştı.
0
antihero
(31.12.21)
Bence mudahale falan bekleme boşuna. Biraz fazla manevra yaparak çıkarsin, simdiden basla beklemeden.
Araba direkt senin tampona dayanmadiysa yani bildiğin tampona dokunuyor değilse cikarsin. Silecekleri de kaldır cikarken adamin.
0
stavro
(31.12.21)
sakin bir günde yakındaki devriye polisi geliyor ve araç sahibine kayıtlardan telefon ile ulaşıyor. gerekirse insiyatif alıp aracı çektiriyor.

ama bugün yılbaşı, muhtemelen bütün teşkilat bir yerlerde görevlidir, çok acil durumlar dışında gelmeyebilirler.
0
kent sakini
(31.12.21)
112 yi arayıp araç sahibine ulaşılmasını isteyebilirsin telefon kayıtları var plakaların. Çevreye sorup bulabilirsin belki
0
syabk
(01.01.22)
(25)

Baklavayla çay mı kola mı?

meraklitursucu
Hangisini tercih ediyorsunuz?
Hangisini tercih ediyorsunuz?
0
meraklitursucu
(31.12.21)
Varsa ayran yoksa çay.
0
Amaranta ursula
(31.12.21)
Ayran
0
freebird5406_2
(31.12.21)
Sadece baklava
0
birmilyonunvarmi
(31.12.21)
süt
0
dafuq
(31.12.21)
Çay
0
dissendium
(31.12.21)
sadece baklava.
yanında değil ama sonrasında maden suyu olabilir.
0
blatta hiberna
(31.12.21)
yanina ille bi sey icecek olsam cay icerim
0
fakyoras
(31.12.21)
inanılmaz miktarda şeker tüketen biriyim ve sadece soruyu okumak bile şeker komasına girmeme yetti. baklavanın yanında istesem bile fiziksel olarak kola içmem mümkün olmaz muhtemelen. şekersiz çay ya da süt.
0
der meister
(31.12.21)
dudak yakan açık çay
0
gabe h coud
(31.12.21)
Çay, NET.
0
msb
(31.12.21)
sekersiz cay ama benim tercihim kahve
0
Ley
(31.12.21)
Çay
0
chavezding
(31.12.21)
Çay
0
ms brownstone
(31.12.21)
Yoğurt.
0
Bruce
(31.12.21)
Çay
Ayranla da gidiyor ama kolayı konduramadım ben.
0
cilekli pasta
(31.12.21)
Ayranla mükemmel oluyor
0
hrvl
(31.12.21)
Şerbetli tatlılarla her zaman çay.
Umarım hayatım boyunca herhangi bir tatlıyla ayran içen biriyle karşılaşmam.
0
pena34
(31.12.21)
Baklavanın yanında en son tuketecegim sey kola olur. Gayet de seker tüketen adamin ama bakvala tatli o kola tatli aman aman dusuncesi bile mahvetti beni. Ne baklavadan bir sey anlarim ne koladan o durumda.

Cay ya da su. Bana kalsa sadece baklava, yaninda bir sey içmem.
0
stavro
(31.12.21)
sade. biri olacaksa çay.
0
ya ben lan neyse
(31.12.21)
kola. asitli içecek iyi gider
0
all girls dream
(31.12.21)
Baklavanın üstüne buz gibi su içerim. Mis.
0
dadasalon
(31.12.21)
Kola.
0
j r r tolkien hayrani
(01.01.22)
demli bir cay, yoksa su.
kola ile seker^3 yapiyorsun gerek yok.
ayran icersem cikartirim herhalde..
0
cooperr
(01.01.22)
yazın kola kışın çay
0
baba553
(01.01.22)
baklavanin yaninda kola icilen ulke erdogan'in yonetmesini hakediyordur.
0
hewit
(01.01.22)
(14)

en çok sevdiğiniz sos nedir?

bugisme
sb.
sb.
0
bugisme
(31.12.21)
Valla hocam sen de anket gecesi ilan ettin herhalde bu geceyi.

Neyse, ben de iflah olmaz bir katilimci olarak cevap verirsem, sarimsakli mayonez diyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(31.12.21)
Hardal
0
freebird5406_2
(31.12.21)
Barbeku
0
stavro
(31.12.21)
Hardal galiba. Barbekü de fena değil. Normalde mayonez sevmem ama bazen o da güzel geliyor.
0
dissendium
(31.12.21)
hardal ve sweet chili
0
south park in kapusonlu uyesi
(31.12.21)
Sarımsaklı mayonez
0
mey17
(31.12.21)
mayonez ve bazı hardallar.
0
blatta hiberna
(31.12.21)
Sriracha
Tabasco chipotle
Sweet chili thai
Burger
0
logisticsmanager
(31.12.21)
Sarımsaklı mayonez
Ranch
0
hrvl
(31.12.21)
hardaldan nefret ediyorum ama ballı hardala tapıyorum.
0
candide
(31.12.21)
Barbekü ve sweet chili
0
kobuzchu kiz
(31.12.21)
Hardal ve sriracha
0
baldur2
(31.12.21)
Diğer tüm soslar chipotle sosun önünde diz çöker tövbe eder. Ona bağlılık ve sadakat yemini eder.
0
dadasalon
(31.12.21)
soya ve barbekü
0
theseachange
(01.01.22)
(17)

sesini en sevdiğiniz enstrüman nedir?

bugisme
sb?
sb?
0
bugisme
(31.12.21)
Gayda.
0
j r r tolkien hayrani
(31.12.21)
piyano.
(not: gitaristim :D)
0
nhk ni youkosu
(31.12.21)
Çello, kontrbas, bi de akordeon.
0
kobuzchu kiz
(31.12.21)
piyano.
0
rose parks
(31.12.21)
tenör saksafon ve ney.

gürültü yapacak imkanım olsaydı 7 24 durmadan saksafon çalışmak isterdim, alf dizisini ilk izlediğimden beri aklımda hep.
0
killerbee
(31.12.21)
kontrbas, bas gitar, piyano
0
south park in kapusonlu uyesi
(31.12.21)
tuba, trombon, french horn, trompet, saksafon, kontrbas.
0
erenderk
(31.12.21)
gabe h coud
(31.12.21)
Saksafon, elektro gitar.
Bir de synthizer sayilir mi?
0
stavro
(31.12.21)
ud
0
king lizard
(31.12.21)
Ben de kanun ve kemanı çok severim
0
mey17
(31.12.21)
saksafon, gayda, piyano.
0
blatta hiberna
(31.12.21)
Piyano
0
logisticsmanager
(31.12.21)
piyano, alto flüt, arp, mey.
0
la traviata
(31.12.21)
keman ve kanun.
0
pide
(31.12.21)
Düzenlemeye göre değişir bazen bas gitar köpek gibi gelir dağıtır tonu insanı, bazen de tambur. Oturtum önemli şey.
0
hedep
(31.12.21)
Keman
0
hot potato
(01.01.22)
(13)

yalan söyleme etiği

duyurukullanıcısı
doğruyu söyleyince tüm çabalarınızın yok olacağı yalan söylediğiniz taktirde tüm çabalarınızın kabul göreceği ve bir üst aşamadan yolunuza devam edebileceğiniz ve yalan veya doğru söylediğinizin karşı taraf tarafıdan ölçülemeyeceği bir durumda(yani doğru söyleseniz bile size yalancı diyebilir, yalan
doğruyu söyleyince tüm çabalarınızın yok olacağı yalan söylediğiniz taktirde tüm çabalarınızın kabul göreceği ve bir üst aşamadan yolunuza devam edebileceğiniz ve yalan veya doğru söylediğinizin karşı taraf tarafıdan ölçülemeyeceği bir durumda

(yani doğru söyleseniz bile size yalancı diyebilir, yalan söyleseniz bile size doğru söylüyor diyebilir)

yalan söyleyip çaba gösterdiğiniz işte başarı kazanmak ve bir üst seviyeden hayatınıza devam etmek

yanlış bir şey midir?
0
duyurukullanıcısı
(31.12.21)
Degildir tabii ki. Full yalanla donuyor bizde her sey. Eger anlasilmayacak bir seyse salla gitsin ksfasinda herkes
0
floydian
(31.12.21)
Ben yalan söyleyemiyorum, her seferinde de keşke söyleseydim diyorum. Karşı taraf ölçemez kesinlikle ama kendim o an rahatsız olup doğruyu söylüyorum. Bence sen yabıştır yalanı
0
izmitcan
(31.12.21)
kendine sorduğunda muhtemelen "evet (yanlış bir şeydir)" yanıtı aldığınız için, bir de dış desteklerle durumu idare etmeye bakıyorsunuz gibi anlıyorum ben bu soruyu.
kendi cümleniz içinde yaptığınız şeyin "yalan söylemek" olduğunu ifade ediyorsunuz. bunun başkalarınca anlaşılıp anlaşılmaması neyi değiştirir ki?
Dostoyevski'yi seversiniz sevmezsiniz ama "kendine yalan söyleyen bir süre sonra bunlara inanır ve kendi ile diğerlerine karşı saygısını kaybeder" diyor.
0
fempusay
(31.12.21)
evet, yanlış bir şeydir. peki yapmalı mısın? etikten taviz vermeyen, belli konularda ahlak timsali kesiliveren insan modeline dönüşmek gibi bir planın yok ise söyle ve hayatına devam et.
0
zgrydn
(31.12.21)
Yanlıştır.
Burada yalan ve doğru konuşmanın yanında 3. Seçenek olarak susmak öne çıkmalı.
0
Erva
(31.12.21)
@floydian+1
Olayin is yasamiyla ilgili oldugunu saniyorum. Eger oyleyse orada donen sacmaliklari, yalanlari vs dusununce yalansiz olmaz bence de. Eger birinin hakkini gaspetmek falan yoksa isin icinde bence sikinti yok.
0
j r r tolkien hayrani
(31.12.21)
asla yalan söyleyerek level atlamayı istemem. bu herhangi bir şey olabilir. dürüstlük benim için çok önemli.
0
naksidil
(31.12.21)
Yalan söylediğiniz kişiye bağlı değişir. Değer verdiğim kişilere yalan söylememeyi tercih ederim ama iş hayatında istisnasız herkes yalan söyleyebilir, etiktir.
0
olimpia
(31.12.21)
Fazla etik bir insanımdır o yüzden bi noktaya kadar yalan söylememeye özen gösteririm minik kayıplar yaşayacak olsam da.

AMA, sonuçta ENTP'yim de. Etik olarak o durumda uygun görürsem filmlerdeki kaotik gizemli karakterler gibi "Teknik olarak yalan söylemedim, sadece bazı bilgileri eksik tuttum" ya da "söylediğim buydu o anlamı çıkarman gerekmiyordu" gibi kaotik evil hareketler yaparım bolca.
0
aguen
(31.12.21)
Kendini nimetten, karşındaki salak sayıp yalan konuşmak hiç etik değil.
0
put it in your appropriate place
(31.12.21)
Benim gozumde yanlis değildir. Cunku dogru olan, benim icin dogru olandir bana gore. Kendim icin dogru ve faydalı olan esastir. Dogrucu davut olmayi da savunmuyorum zaten.
Erdem pesinde kosarak yasamaya calismanin anlami yok, bu yol yol degil. Tabiatin dogru olani yasatma ayak tutma, hakli olaba hakkini verme ve nihayetinde etik ve dogru olan yolun kazanmasini saglama gibi bir mekanizmasi yok. Dolayısıyla erdem pesinde kosarak yasanan bir hayatin kayiplarinin telafisi yok.
Bazen etik kaygilarini bir tarafa birakmak baskalarinin hayatina cok da olumsuz etki yapmazken sana cok olumlu etkisi olabilir. Boyle olduğu surece bazi erdemlerden vazgecilebilir ve bu rasyoneldir bana sorarsan. Cunku özünde kendiniz icin yasarsiniz ve etrafinizdaki insanlar ve tum etrafinizdaki dunya ile ilgili ideallerinizin bile cikis noktasi sizsiniz, dolayisiyla etrafınızdaki dünyanin iyiliginden bir tik once gelir sizin iyiliginiz. İsteseniz de katılabileceğiniz bir kolektif erdem hareketi yok dogada. Biresyselcilik doganinin kendi urunu. Dolasiyla dis dunyayi cok fazla etkileyemeyecekken kendi dunyaninizi fazlasiyla etkileyebilirsoniz olumlu yonde. Bu soruda verdiginiz ornekteki gibi.
Ve yine isteseniz de istemeseniz de - uc noktada değilseniz - az veya cok vicdan sahibi oldugunuzdan bir yerlerde bir siniriniz olacak zaten, bazen etik agir basacak ve cok da hayati olmayan çıkarınızdan feragat edeceksiniz.

Lafi cok uzattık direkt kisa oz cevapla bitireyim, senin durumunda yalan soylemeyi pek buyutmezdim ve soylerdim.
0
stavro
(31.12.21)
benim düsüncem su, eger baskasinin hayatini etkilemiyorsa söylerim.
0
durgunfoton
(31.12.21)
Yalan yanlıştır. Hayati bir durum yoksa doğruların söylenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kimseye zararı dokunmayacak ve söylenmesi bir şeyi değiştirmeyecekse beyaz yalan söylenebilir ama sizin durumunuzda söylenmemeli. Bütün çabanızın doğru ile yok olması dürüst bir yol izlemediğiniz izlenimi uyandırdı bende.
0
boyalı kuş
(31.12.21)
(9)

Deri Ceket Seçimi

depresif çocuk
1) https://bit.ly/3JuxBx92) https://bit.ly/3z7rb1W3) https://bit.ly/32MeGwBMerhaba arkadaşlar.Şu ceketlerden hangisini tavsiye edersiniz?
1) bit.ly

2) bit.ly

3) bit.ly

Merhaba arkadaşlar.
Şu ceketlerden hangisini tavsiye edersiniz?
0
depresif çocuk
(30.12.21)
Linkler calismiyor, bitly falan kullanmayi deneyebilirsin.
0
hot potato
(30.12.21)
hangisi karar veremedim. fakat kesinlikle 3 değil.
0
belkider
(30.12.21)
2 cok iyi. guzel renk. digerleri guzel renkler degil. bu benim kisisel gorusum tabii.
0
baldur2
(30.12.21)
hiçbiri :/
0
Ufuk
(30.12.21)
2. ama linkteki gibi zayıfsan normal deri ceket daha iyi olur
0
paintov
(30.12.21)
gecen biri gomlek diye sorup ceket linklemisti, siz ceket diye sorup gömlek linklemissiniz. ama guzeller yani zevklisiniz. 1 diyorum. modeller gibiyse bedeniniz hepsi iyi durur.
0
erenderk
(30.12.21)
2
0
gökyüzünerora
(30.12.21)
Üçü de kotu bence
0
stavro
(30.12.21)
1 veya 3. Ucu de asiri bu tarz bir sey icin.
0
hot potato
(30.12.21)
(7)

2022 yılı içinde türkiye'de güzel bir şeyler olma şansı nedir sizce

ayseee
her anlamda ekonomi, hukuk,spor, eğlence vb. 2022 yılı içinde türkiye'de güzel bir şeyler olma şansı nedir sizce?
her anlamda ekonomi, hukuk,spor, eğlence vb. 2022 yılı içinde türkiye'de güzel bir şeyler olma şansı nedir sizce?
0
ayseee
(29.12.21)
İşallah Covid belası biterse güzel şeyler olma şansını yüksek görüyorum. Geçtiğimiz yaz biz evde otururken yabancıların tatil yapmasına bayağı ayar olmuştum. Maskeler çıkmadan güzel şeyler oluyor demem.
0
dissendium
(29.12.21)
sıfıra yakın. yine de iyi dileklerimizi dileyelim, bilet almadan piyango kazanmayı dilemek gibi ama napalım.
0
gabe h coud
(29.12.21)
Erken secim olursa belki
0
stavro
(29.12.21)
ortadogu ortalamasi genelde dunya ortalamasinin altinda kaldigi icin ve dunyanin genelinde de durum pek parlak olmadigi icin oldukca dusuk bir ihtimal.
0
cooperr
(29.12.21)
%100. Böyle çok kapsamlı bir konuya başka bir yanıt verilemez bence. 1 yıl içinde, koskoca bir ülkede güzel bir şeyler elbette olacak ancak ne olacak ya da ömrü ne kadar olacak o bilinmez.
0
j r r tolkien hayrani
(29.12.21)
bülent ersoy gibi düşünüyorum.... sdsfsgd

www.instagram.com
0
rose parks
(29.12.21)
j r r tolkien hayrani +1

durumlara "öldük, bittik" diye bakmanın anlamı yok, biraz çocukça bir bakış açısı bu.
ülkelerin de, dünyanın da bazı süreçleri olur.
her şey ekonomi değil, ekonomisi iyi olan ülkelerde de başka sorunlar oluyor, onlar da onları çözmeye çalışıyor.

her şey gibi bu da bir süreç, öyle ya da böyle bir şekilde geçecek.
geçmişte de oldu, geçti, yine olacak, yine geçecek.
hayatta hiçbir şey aynı kalmaz, lineer bir düzlemde yaşamıyoruz.
yani bir şeyler değişsin istiyorsak, değişimin sancılarını da yaşamak zorundayız.
önemli olan bu zamanlarda manevi olarak kafayı suyun üzerinde tutabilmek.
0
blatta hiberna
(30.12.21)
(7)

çatalca mı silivri mi?

birmilyonunvarmi
günübirlik gidip gezmek için hangisi daha iyi? mesela geçen pazar şile ve ağva'yı gezmiştik. gayet güzeldi. bu ikisine de hiç gitmedim. görmeye değer bir şeyler var mı buralarda? gerçi en kötü yemek yer döneriz yine de bi sorayım dedim.
günübirlik gidip gezmek için hangisi daha iyi? mesela geçen pazar şile ve ağva'yı gezmiştik. gayet güzeldi. bu ikisine de hiç gitmedim. görmeye değer bir şeyler var mı buralarda? gerçi en kötü yemek yer döneriz yine de bi sorayım dedim.
0
birmilyonunvarmi
(29.12.21)
İkisi de pek bir seye benzemiyor.
0
stavro
(29.12.21)
İkisi de kötü.
0
garylineker
(29.12.21)
beylikdüzünün az ilersi silivri. hiç bi numarası olmayan biyer.
0
killerbee
(29.12.21)
valla bence ikisi de çöp ama çatalca'da en azından şehirden uzaklaşabilirsiniz. çiftlik tarzı attır eşektir hayvanlar bulunan, yemek kahvaltı vs. yapabileceğini mekanlar var. gezme demeyelim de onlardan birini seçip gidip kahvaltı türü veya et türü yiyecekler yiyip hava alıp gelinebilir.
0
syozkn
(29.12.21)
Silivri de 10 yıl yaşadım, Çatalca ya defalarca gittim. Al birini vur ötekine :) 1 saat daha uzaklaşıp Tekirdağ a gitmek çok daha iyi.
0
you shall not pass
(29.12.21)
ben de tekirdağ'da 3 sene oturdum ondan sonra çorluya geçtim, tekirdağ'da da güzel hiç bişey yok.

anca uçmakdere'ye falan gidersen.

bu işin sonu edirneye varacak gibi.(edirneli'yim), onda da haftasonu gidilmez bulgarlardan adım atılmıyor.
0
killerbee
(29.12.21)
İkiside aynı edirneye kadar gitmişken geç selanik yap gel
0
basond
(30.12.21)
(20)

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda?

norules
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor yani.

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda? Yaşlanınca işlerin nasıl yürüyeceği konusunda bir endişeniz var mı, o dönemleriniz için motivasyonunuz ne şekilde?
0
norules
(29.12.21)
Ben öyleydim. Daha doğrusu ergenliğimde ve genç yetişkinliğimde öyleydim, sonrasında o kadar katı değildim (bu katılığı açacağım) ama evlilik hedefim de olmadı. Sonra evlendim çünkü hayata aynı baktığım, evlilik konusundaki çekincelerimi (ortalama Türk erkeği toksik cinsiyetçiliği) bünyesinde neredeyse hiç barındırmayan bir adama aşık oldum. 30'ların ortasında/ikinci yarısında evlendik.

O kadar katı olmak orta yaşlara gelmiş insanlar için biraz saçma geliyor bana, ergen inadı gibi geliyor. (Ha evlenmeden de çocuk yapabileceğiniz, devletin sizi çift olarak kabul ettiği, partnerinizle birbirinizin sağlığı, resmi işleri vs konusunda aile saydığı bir ülkede yaşıyorsanız o ayrı.) Evliliği ulaşılması gereken bir hedef sayıp önünüze çıkan ilk kadınla evlenin, sizi evlendirmek isteyen akrabalar temiz aile kızlarıyla tanıştırsınlar demiyorum. Fakat "olsa da olur olmasa da olur, bir gün bir sevgilimle evlenmek istersem bakarız" yaklaşımı daha sağlıklı sanki.

Ha bir de, evlenince yaşlılığınızın eşinizle huzur içinde geçeceğinin garantisi yok. Gayet huzurla evliyken eşi erken ölünce 40'larında, 50'lerinde yalnız kalan çok insan var. Ne yapmak lazım o zaman, yalnız kalmamak için hemen yeni birini bulup evlenecekler mi?
0
kobuzchu kiz
(29.12.21)
30 yaşındayım. Hayatımı birlikte geçirme niyetimin olduğu kadınla ilişkim geçen sene sonlandı. Uzun bir ilişkiydi. Bu da bana uzun vadeli plan yapmamın pek de anlamı olmadığını öğretti. Etrafımda evlenen çoğu insan da zaten bunu hedef edindiğinden değil öyle süregeldiği için evlendiler. O yüzden en fazla 8-9 gün sonrasını düşünüyorum galiba artık :)
Yalnızca kendi kontrolümüzde olmayan planların hayalkırıklığı hoş olmuyor.
0
lüzumsuz adam
(29.12.21)
bu baskının varlığı yalnızlığınızdan/düzenli bir ilişkinizin olmayışından mı yoksa bekar oluşunuzdan mı kaynaklanıyor?

@kobuzchu kiz+1

yakınlarınız hayat tek başına tatsız, birini sevince daha güzel demek istiyor da olabilir. yoksa tabiiki evlenmek bir hedef olmamalı, öyle olması saçma zaten.
çok küçük yaşlardan beri kendi kendine yetebilen biriyim, birey olmayı erken öğrenmiş biriyim. dolayısıyla "aile" ye aşırı anlam yükleyip ihtiyaç duymadığım gibi, aile olmak için evliliğe gerek olduğunu da düşünmüyorum. insanın tüm sosyal çevresi geleceğini şekillendiriyor aslında. sırf partneriz değil. motivasyonum bu konularda attığım, atacağım doğru adımlar. ancak yine de @kobuzchu kiz+1111
0
jimjim
(29.12.21)
20li yaşlarımda evlilik için aile ve toplumun da etkisiyle belki diyordum, okul biter evlenir çocuk sahibi olur aile kurarım klasik düşüncesi vardı.

30 lu yaşlarıma gelince evlenmeyi gerçekten istemediğimi fark ettim, bunda 18 yaşımdan itibaren aileden ayrı, kendi başıma yaşamaya başlayıp kendi istediklerimi yapma özgürlüğünün ve kendimi tanımanın da etkisi oldu. aklımda tek soru biyolojik saatim işlemeye başladığında çocuk istersem ne olur acabaydı. yine şanslıydım ki bu da bende olmadı. çocuklara aşık bir insanım, birlikte vakit geçirmeye bayılıyorum ama kendi çocuğumun olması düşüncesi beni çok rahatsız etti. bu arada ablam da evlenip çocuk yapınca ailenin evlen baskısı da yok oldu, ben de çocuk sevgimi bu şekilde giderebilir hale geldim.

40a yeni girmiş bir insan olarak evlenme ve çocuk yapma konusunda almış olduğum kararlardan asla pişman olmadım. hatta tersi bir durumda olsam ülkenin de malum durumu yüzünden anksiyete krizleri geçirirdim, şu an kararlarımı tek başıma alıyorum, hayatımı nasıl sürdüreceğime, ne yapmak istediğime tek başıma karar veriyorum.

yaşlanınca ne olacağını açıkçası pek umursamıyorum, son 2-3 yıldır yaşanılanlardan sonra anladım ki önümüzdeki ay bile ne olacağı belli değil. bu konudaki mottom "tanrı'yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset" sanırım.

evlenip aile kurup çok mutlu olan insanlar da var, yalnız yaşayıp ileriki yaşlarda bu durumdan pişman olmayanlar var, çocuklarının bakmadığı yaşlılar var. emekli maaşını verip huzurevinde yaşamak, ya da elden ayaktan düşene kadar kendi başının çaresine bakıp, gerekirse bakıcı ile son zamanları yaşamak bana rahatsız edici gelmiyor. yaşayıp göreceğiz modundayım.
0
hypathia
(29.12.21)
Kritere bağlı olarak benim kriterlerime uyan biri olmadığında öyleyim.
0
garylineker
(29.12.21)
kobuzchu kiz +1

Hayatımın hiçbir döneminde evlenmeyi düşünmedim. Evlenmek, çocuk sahibi olmak hiç istemediğim şeylerdi. Ergenlik zamanında bu konuda çok keskin söylemlerim vardı ama insanların "aa öyle mi, peki" demek yerine sürekli seni ikna etmeye çalışmaları bi noktada o kadar bunaltıyor ki pes ediyorsun.

Son yıllarda "yoo düşünmüyorum" demekle yetiniyorum uzarsa da "bakalım hayat bu belli olmaz" diyorum.
33 oldum hala aynı fikirdeyim.

Yalnız kalma konusunda yine kobuzchu kiz +1 diyeceğim.
0
mutekebbir
(29.12.21)
Evlenmek ya da evlenmemek konusunda katı olmak gerektiğini düşünmüyorum. Bu kadar anlam yüklenecek bir şey değil evlilik. 34 yaşında bekarım, olursa evlenirim olmazsa meh dedim.. Hala da öyle diyorum. Evlenmem diye ciddi ciddi konuşanlar çocuk yapıyor şu an.
0
lcha
(29.12.21)
Evlenmeyeceğim değil ama çocuk doğurmayacağım netliğindeyim şahsen. Hoş, hayat bana "evlenemicen sen" netliği göstermeye başladı ama... bakalım.
0
muhayyer divan
(29.12.21)
hypathia +1

34 yasında, kadınım ne evlilik ne de cocuk isteğim var. buna katılık değil de soru baslıgındaki gibi "netlik" demek daha doğru. istemiyorsan istemiyorsundur, biri fikrimi değiştirirse evlenirim diyorsan ılımlısındır, istiyorsan da istiyorsundur. hiçbir zaman evlenmeyi dusunmedim ve istemedim.
0
suyin
(29.12.21)
34 yaşındayım, son ilişkimi “benimle gelecek yok” cümlesi yüzünden bitirmek durumunda kaldım. evlenme niyetinde değildim, ama birlikte yaşamak da dahil hiçbir gelecek düşünememek de geri kalan kısımları yolunda giden bir ilişkiyi bitirmeme yetti. evlenmek istememeye sonuna kadar saygı duyuyor ve hak veriyorum. ama 30+ yaşında olan birinin en basit ilişkiye başlarken bile bunu karşısındakine söylemesi gerektiğini düşünüyorum. zira mevzu sadece imza atmak değil. şu yaşımda hayatımda biri varsa hafta sonumu kimle geçireceğim, tatile kimle gideceğim vs. düşünmeme gerek kalmamalı. “birlikte” olmak karşılıklı sorumluluk alabilmek istiyorum. imza olması ya da olmaması bu durumu değiştirmiyor. belli bir yaşta insanların bunu önceden konuşup üstünde anlaştıkları takdirde ilişkiye başlamaları gerektiğini düşünüyorum. + yaşlanınca yalnız kalma durumundan korkuyorum ama korkunun da ecele faydası yok. yalnız kalmayacağım diye de evlenilmez ya da birlikte kalınmaz olmadım biriyle.
özetle: kısmet.
0
inanna
(29.12.21)
hypathia +1
0
olimpia
(29.12.21)
25 yaşındayım, biraz daha gençken "aman ya ne evlenicem" kafasındaydım ama şu an oturup düşününce çevrenizde her ne kadar arkadaş, aile, sevgili vs. olsa da bir yaştan sonra yalnız kalmak ve bu durumun üzmesi kaçınılmaz. o yüzden şu an daha sıcağım, asla evlenmem demiyorum illa da evleneyim de demiyorum. kısacası uygun birisi olursa neden olmasın kafasındayım.

ama çocuk konusunda kendimi bildim bileli istemiyorum. hamile kalmak, doğurmak, bir çocuğun sorumluluğunu üstlenmek bana aşırı korkutucu ve zor geliyor.
0
candide
(29.12.21)
Asla evlenmiş olmak için evlenilmemeli düşüncesinde biriyim. İnsanlar gerçekten birlikte yaşamayı ve aile kurmayı çok istediklerinde evlenmeliler bence. Yalnız kalmamak için yapılan evlilikler hep boşanmayla ve yalnız kalmayla sonuçlanıyor zaten.

Ek olarak 30 yaşına merdiven dayamış bir kadın olarak her zaman evliliği saçma bulmuştum. Şimdi sevdiğim insanla birlikte yaşamayı çok isteyen bir ruh haline büründüm.

Yani zaman ne gösterir bilinmez. Büyük büyük konuşmamak lazım hayatta.
0
alaimisema
(29.12.21)
%99: evlenmeyeceğim + %1: belki = kısmet ve olasılıklar.
0
neynep
(29.12.21)
Kesin ve net olarak evlenmeyeceğim(büyük çaplı bir felaket olmazsa), biriyle birlikte yaşayabilirim ama evlenmeyi düşünmüyorum. Yaşlanınca evli ve çocuklu olduğu halde eşi ve çocuklarının bakmadığı bir çok kişi biliyorum, üstelik bu kişiler çalışma hayatlarının tamamını eşi ve çocukları istediği gibi yaşayabilsin diye uğraşarak geçirdiler. Yaşlanınca eşiniz veya çocuğunuzun size bakacağının garantisi yok ama onlara harcayacağınız paraları kendinize ayırırsanız çok sağlam bir birikiminiz olabilir.
0
bartholomew87
(29.12.21)
ben varım. 28 yaşında adamım. yaşıtlarımın çoğu evlendi, çocuğu oldu. hiçbirine özenmedim, aklımdan bile geçmedi evlilik. bana çok sıkıcı ve sıradan geliyor evlilik. en sevdiğim insanla bile evlenmeyi kırk kere düşünürüm. belki ilerde evlenirim ama büyük ihtimalle boşanacağımı biliyorum:) yaşlılıkta yalnızlıktan ise hiç korkmuyorum.
0
nothing in my way
(29.12.21)
Yas ilerdeikce bir cok konuda kafa yapımının degistigini gordukce artik hemen hemen hicbir konuda o kadar kesin konusmuyorum kendimle ilgili. Yarın ne olacagi belli olmaz. Dolasiyla hiçbir zaman evlenme heveslisi biri olmamakla birlikte kesinlikle asla evlennem diye bir iddaam yok.
0
stavro
(29.12.21)
33 erkek kişisi.

Zaman zaman sevdiğim biriyle evlensem, kendi halimizde tatlı bir aile olsak, kızım olsa diye düşündüğüm oluyor ve zaman zaman gerçekten de istediğim olur ama işin içinde çocuğun sorumluluklarını da düşününce bir ürpeme geliyor. Evlilik zaten başlı başına bir zor süreç, çocuk apayrı bir süreç. İlla evleneyim diye tabii ki bir düşüncem yok. Bazen iyiyim ya böyle dediğim de oluyor.

Öbür taraftan sanki hiç evlenecekmişim gibi geliyor. Ben seviyorum sevmesine ama tek taraflı kalıyor. Bir karşılık alamıyorum. Dediğim gibi illa evleneyim diye bir düşüncem yok.

Kısaca bilmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(29.12.21)
Benim evlenmem ülkemizde yasal değil. Açıkçası hayatım boyunca da bu durumun değişeceğini düşünmüyorum. Biraz da bu yüzden evlilik hiç gündemimde olmadı. Yanlızlığımı seviyorum, ama belki de tersini hiç yaşamadığım içindir onu bilemem. Yukarıdakilerin de dediği gibi hayatın ne getireceği bilinmez. Göreceğiz. Çocuk kesinlikle istemiyorum ama. Bu konuda kararımı asla değiştirmeyeceğimden adım gibi eminim.
0
peki madem
(29.12.21)
Erkek bakis acisindan bu evlilige direnme mevzusu da solculuk gibi, birisi parayi bulana kadar suruyor, oburu de dogru zamanda dogru hatunu.

Evlenmeyecegim kafasinda olan birsuru arkadas evlendi. Hemen evlenmeliyim diyenler evlenemedi hala bekliyor. Kimisi evlendi coktan bosandi, ikinciye evlendi. Hayat zaten cogunlukla sizin istediginiz kulvardan ilerlemiyor.

Ortada korkulacak birsey yok, uzerinde asiri dusunulup kafa yorulacak birsey degil. Herkes evlenmek zorunda da degil. Hayatin akisina birakin kendinizi, olursa olur, olmazsa olmaz.
0
cooperr
(29.12.21)
(3)

Basitçe kilo alma yolları

heathen
Neredeyse hep evde olan, spor yapmayan biri ne yapmalı ki yavaş yavaş kilo alabilmeli? Kahvaltıya bir gıda eklemek gibi, ara öğün gibi mesela. En son kilo aldığımda göbeğim çıkmıştı sürekli tatlı yiyordum.
Neredeyse hep evde olan, spor yapmayan biri ne yapmalı ki yavaş yavaş kilo alabilmeli? Kahvaltıya bir gıda eklemek gibi, ara öğün gibi mesela. En son kilo aldığımda göbeğim çıkmıştı sürekli tatlı yiyordum.
0
heathen
(29.12.21)
Sağlıklı kilo almak ile göbek aynı şey değil öncelikle. Tatlı ile kilo almaya çalışmak yerine uygun kalori miktarında dengeli beslenebilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(29.12.21)
Protein ve (sağlıklı) yağ alımıyla kaloriyi artırın, karbonhidratı kesinlikle artırmayın. Göbeklenmek istemiyorsanız, sabah ve akşam yarımşar saat yürüyün. Son öğününüz ile uyku saatiniz arasında en az 4 saat olsun. Yani 12'de uyuyacaksanız, 20:00'den sonra tek kalori bile almayın. Ciddili kalori alımını daha çok günün ilk yarısında yapmaya çalışın.
0
kaptankedi
(29.12.21)
Ekmegi azaltinca kilo aliyorum ben sahsen. Ekmek yemeyince daha cok yemek yiyebiliyorum cunku. Ekmek epey tokluk ve tikaniklok veriyor.
0
stavro
(29.12.21)
(10)

Beyin yavaşlamasından brain fog'dan muzdarip olan var mı ?

lanre
Bu durum gerçekten aşırı moralimi bozuyor. Lise ve Üniversite giriş sınavlarında Türkiye derecelerim oldu. Dolayısıyla Türkiye'nin en iyi okullarında okudum. Sayısal bir bölünde doktora terkim vs. Fotografik olmasa da iyi bir hafızam vardı. Kolay ezber yapıyordum. Kafadan işlem konusunda da iyiydim.
Bu durum gerçekten aşırı moralimi bozuyor.

Lise ve Üniversite giriş sınavlarında Türkiye derecelerim oldu. Dolayısıyla Türkiye'nin en iyi okullarında okudum. Sayısal bir bölünde doktora terkim vs.

Fotografik olmasa da iyi bir hafızam vardı. Kolay ezber yapıyordum. Kafadan işlem konusunda da iyiydim. Yeni kavramları öğrenmede fena değildim.

Gelgelelim 20'li yaşların ortasında sonrasında milletin brain fog diye adlandırdığını öğrendiğim şeyden muzdarip oldum.

3 satır önce okuduğum şeyi şeyi unutuyorum
10 saniye önce aklıma gelen şeyi unutuyorum
Karşımdaki insan konuşurken takip etmekte çok güçlük yaşıyorum, bazen dalıp gidiyorum ama başka bir şey düşünmüyorum öyle boşluğa bakıyormuşum gibi oluyor.
Basit işlemleri yapmakta zorlanıyorum
Kafadan işlemleri yalan yanlış yapıyorum
Çevresel farkındalığım yok oldu. Aradığım eşya gözümün önünde ama farkedemiyorum.

O zaman bir beyin MR'ı ve kan testleri vs yaptırmıştım (B12 özellikle) her şey normal çıkmıştı. Tanrı büyük konuşturmasın, bir problem çıksa daha mutlu olurdum.

Aradan 5 sene geçti ve 5 sene önceye göre kesinlikle semptomlarımı daha kötü hissediyorum.

Uyuşturucu veya ilaç kullanımım yok.

Ne yapacağımı bilmiyorum. Benzer semptomlar yaşayıp atlatan birileri var mıdır diye buraya yazmak aklıma geldi.

Herkese sağlıklı günler dilerim.
0
lanre
(28.12.21)
bana da oluyor çevremden de duydum ama 30'a yaklaşıp geçince olan bir şey gibi algılamıştım özel bir adı olduğunu bilmiyordum ben.

İnsan vücudu (beyin de dahil) git gide deforme oluyor hissediyorsun aslında.(tanıdığım benden daha genç birkaç kişi tam olarak "olm 29 oldum bişeyleri unutmaya başladım bu neymiş böyle" dedi. Çok net duydum bu cümleyi) Hani ben de eskisi kadar odaklı iş yapamıyorum ama atıyorum bir dil sınavına girmem gerekti, gereklilik olunca en iyi şekilde yapabildim. Odaklanacak yeterli motivasyon olunca da mı unutuyorsun?

Bu arada bilgisayar, telefon kullanımı ilgi süremizi müthiş kısalttı. Konuşurken dinleyememek ondan kaynaklı bence. Ben de telefonla konuşup kapattığımda bazen "ne konuştuk yav, düzgün cevaplar verdim mi acaba ne dediğini hatırlamıyorum" diyorum. Ama sonuçta o an düzgün konuşmuş oluyoruz(sanırım)

Ek olarak, son yıllarda yaşadığımız şeyler (ülkenin durumu + covid) hepimizi fena etkiledi bence. Onun psikolojik etkileri de illa ki oluyor bence.

İşlem yapamama olayını da aynen kendimde fark ettim. Ama yıllardır yardımcı bir ekipman (telefon) kullanmanın sonucu diye düşündüm ben. Cidden telefonu kenara atıp interneti azaltıp 3-5 yıl yaşayabilsek eski halimize dönerdik (ama iş hayatı ona izin vermez)
0
nhk ni youkosu
(28.12.21)
@nhk evet motivasyon farketmiyor kısa süreli belleğim yok gibi hissediyorum.
0
🌸lanre
(28.12.21)
ben de benzer şeyler yaşıyorum ve bayağı üzülüyorum. ingilizce kelimeleri unutuyorum, tekrarlamadığım şeyleri unutuyorum vs.. sosyal medyanın da etkisi var bence de. bir de kullanmadıkça atıl kalıyor sanırım. okul zamanı hep okur yazardık; en son, kalemle ne kadar yazı yazdınız mesela?

ben bunun için yeni bir dil öğrenmeye karar verdim, yeni şeyler öğrenmekten başka çare yok. beyinde kayıp olsa bile yeni hücreler kazandırmak bizim elimizde. plastisite diye bir şey var. beyin şekilleniyor.

bu arada omega 3 ilaç gibi geliyor, şiddetle tavsiye.
0
durme
(28.12.21)
anladım, o zaman tekrar bi kontrole gidip baktırsan iyi olabilir, fiziksel bir durum var mı yok mu anlaşılır en azından. Dediğin gibi "şu eksik" deseler daha rahat olursun

bu arada @durme iyi demiş, ben de ikinci yabancı dil diye Fransızca öğrenmeye başlamıştım devam edeyim bak. Hani fiziksel bişey varsa o ayrı ama yoksa böyle şeylerle beyni aktif tutmak bizim elimizde. Mesela 60+ yaşlarda alzheimer'dan korunmak için de yeni şeyler yapın beyninizi aktif tutun diyorlar. O yaşlara doğru üçüncü dili öğreniriz artık :)
0
nhk ni youkosu
(28.12.21)
Hocam sen çıtayı yüksek tutup kendini zora sokuyorsun. Yani herkesin 20'li yaşları ateş gibidir. Ben 20 yaşında üniversitede dersten çıkıp yaptığım sporun antrenmanına gidiyordum. Eve geç gelince hiçbir yorgunluk hissetmezdim. Şimdi bir gün yorulsam 12'yi göremeden uyuyorum. Lisede günde 200 soru çözerdim. Şimdi 200 soru çözsem kafamdan alev çıkar. Yapamadığımdan da değil, makine mühendisiyim, ama yaş ilerledikçe gençlik performansı hem bedenen hem zihnen kayboluyor. Bunu kabul etmek lazım.

Günümüzde dikkat dağıtıcı unsur çok fazla. Ben eskiden dizi izlerdim saatlerce ama artık Instagram, Youtube gibi şeyler bizi kısa süreli, hemen tüketilebilir şeylere alıştırdı. Bunlardan uzaklaşmayı deneyin. Kitap okumak faydalı olabilir odaklanma için. Satranç da tavsiye ederim. Spor demeden de olmaz. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.
0
dissendium
(28.12.21)
Sizinle aynı durumdaydım, bende doğum yaptıktan sonra oldu bu 4 seneye yakın da geçmedi. Bu sene yavaş yavaş azaldı, çaresini de kafamı devamlı meşgul etmekte ve sosyalleşmekte buldum. Bu ikisini artırınca sis kalkmaya başladı. Devamlı yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum.
0
sta
(28.12.21)
5 sene önce üniversiteyi bitirdim, ilk çalıştığım yerde mutlu bi çalışma ortamım ve tabi ki yoğun olsa da düzenli sayılabilecek sınırları belli bir işim vardı. Genel anlamda mutluydum, sosyaldim, aktiftim ve spor vs de yapıyordum.
2, iş yerimde ise full evden çalışma. Oturmamış bi iş düzeni, sosyallik sıfır, hareket daha az, yaptığım işin sınırları vs belli değil, beni çok strese sokan ve aslında hiç zorlamayan tasklardı, huzurum yoktu. Bi süre sonra Brain fog yaşamaya başladım. Hayata karışmaya karışmaya artık eski keskin zekamın köreldiğini düşündüm. Zaten kendime güvenim de kırılmıştı vs. Unutkanlıklar, basit işlemleri yapamamak, araba sürerken bile daha geç tepki veren biri haline gelmiştim. Ben zeka ve bulmaca oyunlarını çok severim. Onda bile performansım yerlerdeydi. Yapamadığım iiçin bırakıyordum.
15 gün sonra ülkeden ayrılacağım ve bu kesinleşir kesinleşmez mevcut işimden ayrıldım 2 aydır işsizim. Hem biraz hayata karıştım. Hem huzurum arttı. Hem taşınma işleri çok fazla farklı insanla farklı günlük hayat problemlerini çözmem gerekti. Hem de daha fazla sosyalleştim. Yavaş yavaş beynimdeki sis kalktı. Tekrar atikleştim. Pratik zekam, reflekslerim vs geri geldi. Geçen yarım bıraktığım zeka oyununa döndüm ve yapamadığım bölümleri tık tık geçtim inanamadım.

Yani ben bu btain fogu biraz sosyalleşerek, beni mutsuz eden şeylerden uzaklaşarak ve günlük hayatta tek düze olmayan aslında basit işlerle haşır neşir olarak çözdüm.
0
zimbirik
(29.12.21)
beslenmeni düzenle, tahılı, şekeri hayatından çıkar. gerekli supplementler ve spor ile eski sağlığına kavuşursun. şu kitapları bir gözden geçir.

deniz şimşek - birim
mustafa atasoy - fonksiyonel tıp
0
orpheus
(29.12.21)
Ben zamanında bu beyin sisi olayını araştırmıştım belli başlı sebeplerden kaynaklanıyor bu zıkkım.

- Fazla glutenli gıdalar tüketmek

- porno ve mastürbasyon

- b 12 eksikliği
0
komando kani var bende
(29.12.21)
20lerin ortalarina dogru bende de aynu sey basladi ve bir daha asla eskisi olamadim hala aynıyım 30u gecti yasim.
0
stavro
(29.12.21)
(17)

işimi kurdum, düzenimi kurdum artık evleneyim çoluğum çocuğum olsun.

karayel
çoğu insan bu cümleye harfiyen riayet ediyor. örnek; devlet kurumunda çalışıyorum buradaki insanlar kadroya geçer geçmez hemen evlendiler. böyle çok örnek var.mesela işini kurup, düzenini kurduktan sonra evlilik harici başka bir şey yapılamıyor mu?neden herkes bu kafada. ben hiçbir zaman böyle bir ş
çoğu insan bu cümleye harfiyen riayet ediyor. örnek; devlet kurumunda çalışıyorum buradaki insanlar kadroya geçer geçmez hemen evlendiler. böyle çok örnek var.

mesela işini kurup, düzenini kurduktan sonra evlilik harici başka bir şey yapılamıyor mu?

neden herkes bu kafada. ben hiçbir zaman böyle bir şey düşünmedim, tabi ki çok aşık olduğum bir insan olursa evlenirim ama kadroya geçip düzenim kuruldu hadi evleneyim falan diye düşünmedim, bana saçma geliyor.

kısaca insan hayatında zirve evlilik mi yani?

siz ne düşünüyorsunuz?

edit: yorum yazan arkadaşlar sanırım sadece başlığa göre yazıyor, dolayısıyla konunun özünü anlamayan çok insan olduğunu düşünüyorum.

evlilik kötü/kaka demiyorum, aşık olursam bende evlenirim hatta en çok ben evlenirim diyebilirim. ama bu şekilde evlenen insanlar sevdiği için değil o cümledeki sıra geldi diye herhangi birini bulup evleniyor. ortak bir işletme gibi bundan bahsediyorum.
0
karayel
(27.12.21)
İşimi düzenimi kurdum, düşünmüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.12.21)
çünkü insanların çoğu düşünüp sorgulamaz, sürüye uyar.
0
candide
(27.12.21)
Duzeni kursam da kurmasam da birine onunla evlenecek kadar guvenmem cok zor
0
stavro
(27.12.21)
çünkü çoğu insan için evlenmek liseden üniversiteye geçmek, üniversiteden sonra askere gitmek, askerden gelip işe başlamak gibi bir hayat basamağı... kadroya geçince de garantilemiş oluyorlar bir şeyleri...
0
tabudeviren
(27.12.21)
Herkesin hayatına kimse karışamaz. Belki de gerçekten evlenmek istedikleri için evleniyorlardır. Herkes böyle yapmak zorunda değil tabii ki. Kafa yapısıyla alakalı.

Bana mesela 1 milyon dolar da versen sapıtacak bir adam değilim. Finalde yine evlenmek isterim.

He bir de kadro olayı biraz farklı. Üniversiteler aynı soyadlı onlarca çift ile dolu. Sorsan torpil yapmadık derler. Bir çeşit kapak atma operasyonu da olabilir.
0
dissendium
(27.12.21)
evlilik zorla olan bi şey değil (genelde). isteyen evleniyor, istemeyen evlenmiyor. evlenenler için evlilik basamak da olabilir zirve de dip de anlamsız bi formalite de zevk de hobi de iş de gereklilik de. her şey olabilir yani. bazılarının bu kafada olmalarının bu kafada olmayanlara nihayetinde bir zararı yok. sözde bu basamakları uygulamak istemeyince büyük resmi görmüş, olayı çözmüş, saçmalamış veya mamış da olmuyor kimse. asıl bu kadar karşı olanlar/her fırsatta evliliği kötüleyenler evliliği çok büyütüyor gibi geliyor bana da.

kısaca bazı insanların hayatında zirve evlilik olabilir, bazılarında olmayabilir. biri diğerinden yeğ değildir.
0
erenderk
(27.12.21)
cocuk yaparsam yaslanip elden ayaktan dustugumde bana bakar, arada hatrimi sorar diye dusunuyorlar.
0
hot potato
(27.12.21)
Biraz yaşam tarzı ile alakalı. Ben aslında toplumun insana dayattığı gibi göründüğü ; üniversiteyi bitir ,iş bul ,evlen, çocuk sahibi ol döngüsünün yanlış olduğunu düşünmüyorum. Aksine kendime çok uygun buluyorum. Yaşım çok ilerlemeden çocuk sahibi olmak istiyorum. Benim anne-babam geç çocuk sahibi olmuşlar bu nedenle babamla öyle top oynamışlığım vs çok yoktur. Bu nedenle yaşım çok ilerlemeden çocuk sahibi olup, çocuğumla eşimle uzun uzun vakit geçirmek istiyorum
0
bbb_1
(27.12.21)
Evlilik doğru kişiyle olursa gayet güzel bir şey. Daha güvenli bir yaşam ve ekonomik açıdan da daha rahat oluyorsun.

Ben özgür insanım, evlenmem diyenlerin zorlama evlilik yapma ihtimali daha yüksek. Birini tanıdın hoşlandın, ekonomik durumlarınız ve entelektüel seviyeniz de denk diyelim. Evlilik bu durumda gayet mantıklı
0
garylineker
(27.12.21)
Benim düşünceme göre evlilik, insanların doğup büyüdükleri ve beraber yaşadıkları aile hayatından sıyrılıp, kendi düzenlerini kurmalarında bir basamak. Belli bir yaştan sonra anne baba ile anlaşamıyor insan, e evlenip kendi evine geçmek hatta deyim yerinde ise kaçmak güzel bir seçenek oluyor. Tabi belli yaştan sonra yapılan evlilik baskısı da var. Ancak siz zaten kendi ayrı evinizde, kendi düzeninizdeyseniz evlilik düşüncesine ısınmak daha da zorlaşıyor. Açıkçası ben tam olarak bu durumdayım. Direniyorum hâlâ bakalım, ben genel kanıdan farklı düşünüyorum şimdilik; yalnızlıktan ölmeyeceksem, evlilik şart değil.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(27.12.21)
çünkü daha iç rahatlatıcı. "doğru yapıyorum" hissi uyandırıyor insanda. hatta toplumun bazı kesimlerinde evlilik, askerlik, çocuk yapmak için uygun görülen yaşı geçtiğinizde bile kınanırsınız.

evlilik zirve değil ama çok önemli bir köşe taşı. evlilikten sonra gurur duyacağınız çocuklar yapmanız gerekiyor. sonra onların da hayatlarını sizin gibi toplumun standardına ve normlarına uygun bir şekilde yaşamaya zorlamanız gerekiyor.

bir de çok dışa dönük bir insan değilseniz evlenmeyip n'apacaksınız? :P insanın yaşı ilerledikçe partner bulması zorlaşıyor, bu yüzden yaş ilerlemeden hallediliyor sanırım bu işler.
0
rahip janick
(27.12.21)
yapacak bir şey kalmayınca evleneyim bari diyor olabilirler.
0
respect
(27.12.21)
İki sebebi var. Birincisi insanlar çocuk yapmak istiyor. Bunun için mevcut toplum normlarında evlenmeleri gerektiğini düşünüyorlar.

İkincisi de insanlar yaşlandıklarında yalnız kalacak olmaktan korkuyorlar. Uzun dönemli karşılıklı bir bakım anlaşması olarak görüyorlar evliliği.
0
pispinti
(27.12.21)
30 yas ustu bekarsan etrafinda kac tane adam kaliyor bir bak o zaman soruna cevap bulursun.

Ben soyleyim 1 tane bile kalmiyor.
Evlenen evine kapaniyor seninle gorusmuyor.

Kariyla kizla da arkadaslik bir yere kadar.
Normal cevrenden oyle kiz da bulamazsin.

Cogu insan mecburen evleniyor.
Yoksa 40 years old virgin filmindeki gibi evde maket boyuyorsun.
0
divit
(28.12.21)
Bunlardan bir kısmı zaten evlenebilmek için düzenini kurmayı bekliyor. Eğer evlenme hayaliniz yoksa bir dolu şey var tabii hayatta. Kadınlar için doğurganlık dönemi maalesef kısa, ama erkekler öyle değil.
0
SiyamkedisiZorro
(28.12.21)
Başka yapacak bir şey olmadığı için galiba. Bunu birlikte olduğu biri olmadığı halde bu şekilde dile getirenler bile var. Sanırım siz de onları kastediyordunuz sorarken. 4-5 yıl önce evliliği kötüleyen, saçmalığına dair vaaz veren arkadaslarimdan bile o cümleyi su aralar duyuyorum, 30'a yaklasildigi ya da geçildiği sıralar yani şu ara derken.
0
encokbenisevinnolur
(28.12.21)
(4)

Hangi dezenfektanı kullanıyorsunuz?

rose parks
Uygun fiyatlı kaliteli marka öneriniz var mı?
Uygun fiyatlı kaliteli marka öneriniz var mı?
0
rose parks
(27.12.21)
Actoderm kullaniyoruz hastanecek
0
eja
(27.12.21)
onceleri nilco 1 lt aliyordum. gercekten kullandiklarim arasinda piyasadaki bence en iyi dezenfektan www.trendyol.com

tabi bu fihyatlara almamistim abartmis fiyatlar

sonra wtr hanndes 5 lt bidon aldim onu kullaniyorum hala. kucuk siselerimi doldurup kullaniyorum bununla www.trendyol.com

bunun 5 lt'sini de 75 liraya mi ne almistim. ucmus fiyatlar
0
exlibris
(27.12.21)
pandemi oncesinde de siyami ersek hastanesi duvarlarinda bundan vardi. bu da gayet guzel bir urun ama fiyatlar bunlarda da ucmus. linklerden degilde ucuzu cimri den falan bakarsan en ucuzlarini bulursun

www.trendyol.com
0
exlibris
(27.12.21)
Hangisi dnek gelirse. Hic bakmıyorum marka falan.
0
stavro
(27.12.21)
(5)

Budapeşte’ye 3 hün yeter mi

nefertarii
Budapeşte’ye gidesim var mart gibi ya da nisan başı gibi; 3 gün yeter mi?
Budapeşte’ye gidesim var mart gibi ya da nisan başı gibi; 3 gün yeter mi?
0
nefertarii
(26.12.21)
Anca. Şahsi görüşüm 4 gün.

Nisan daha iyidir.
0
put it in your appropriate place
(26.12.21)
eğer tam 3 gün ise yeter. ama vardığın gün 1. gün döndüğün gün 3. gün ise yetmeyebilir. budapeşte çok kompakt bir şehir, bir o kadar da güzel. 3 kere gittim 5 kere daha giderim :)
0
benim de soyleyeceklerim var
(26.12.21)
dolu dolu 3 gün yeter.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(26.12.21)
3guh yeter. Cogu avrupa sehrine yeter 3gun.
0
stavro
(26.12.21)
gidip önemli yerlerini görmekse yeter. görmediğin yer kalmaz yani. ama bir akşam şurada takılayım, gündüz şunun keyfini de süreyim dersen meeeh işte.
0
syozkn
(27.12.21)
(6)

Kaza yaptım. Parayı mı alsam arabayı mı yaptırsam?

anahtarr
Selamlar arkadaşlar,İzmir-İstanbul otoyolunda Seat Leon aracım ile kaza yaptım. Polis çağırdık tutanak tutuldu. Kaskom var. Ertesi gün Seat yetkili servisi araçta 145 bin lira hasar çıkardı. Araç bedeli sahibinden.com 'da 400-420 civarı. Değişecek parçalar: (Led far- sunroof (nasıl bozuldu anlamad
Selamlar arkadaşlar,
İzmir-İstanbul otoyolunda Seat Leon aracım ile kaza yaptım.
Polis çağırdık tutanak tutuldu. Kaskom var. Ertesi gün Seat yetkili servisi araçta 145 bin lira hasar çıkardı. Araç bedeli sahibinden.com 'da 400-420 civarı.

Değişecek parçalar: (Led far- sunroof (nasıl bozuldu anlamadık) - Ön tampon- Tüm airbagler- Sis farları- Radyatör- Anahtar(yamulmuş) diye gidiyor :(

Servis burada çakallık yapıp servis bedelini biraz daha düşüreceğini söylüyor.110-120 yaparsa araç bedelinin yüzde 30'u olmadığından sigorta kabul edebilir masrafı. Üstü olursa sigorta bedel ödeyip, aracı kendisi ihale ile satıyormuş..

Siz olsanız ne yaparsınız? Servis ile konuşup ben bu aracı istemiyorum, aracı perte çıkarın mı dersiniz? Sonrasında biliyorsunuz kasko sigorta ile araç rayiç bedelini alma pazarlığı başlayacak. Yoksa bir şekilde aracı yaptırıp yolumuza devam mı etmeliyiz? Hangisi daha mantıklı olur?

Bu aracı gelecekte satmak istediğimizde 120-140 bin lira TRAMER kaydı ile nasıl satacağız? Kara kara bunu düşünüyoruz. 50-60 bin lira kaybımız olacak. Sigorta rayiç bedeli vermezse (360-370 verirse) muadil bir araç nasıl alacağız, burası da muallak.

Fikrinizi almak isterim.
Cevap veren herkese teşekkürler.
0
anahtarr
(26.12.21)
Öncelikle geçmiş olsun. Geçen sene ben de aynı durumu yaşadım, direk aracı perte çıkart. Ancak sana ilk verecekleri rakamı kabul etme.

Benim arabamın değeri yaklaşık 200.000'di. Önce 175 teklif ettiler, kabul etmezsem aracı yaptırıp bana teslim edeceklerini söylediler. Burada aslında fake atıyorlar, pazarlığa açık oluyorlar.

Şu maili attım:
"xxx plakalı aracım için firmanın 175.000₺ değer karşılığında perte çıkartmayı teklif ettiğini belirttiniz ancak sahibinden.com’daki ilanlara bakıldığında aracımın şu an 230.000-240.000 seviyesinde ilana koyulduğu gözükmektedir. İlanlardaki fiyatların nispeten fazla olduğu da düşünülürse aracımın değerinin minimum 210.000 ₺ olduğunu belirtmek isterim. İlgili ilan linklerini aşağıda bulabilirsiniz.

Aracımın gerçek bedeli olan 210.000₺ üzerinden perte çıkartılmasını talep ederim. Aşağısında bir rakam kabul etmeyi düşünmemekle birlikte her türlü yasal hakkıma başvuracağımı bilginize sunar tekrar değerlendirilmesini rica ederim"

Bundan sonra 190b teklif ettiler, şu maili attım:

"Daha önceden de belirttiğim gibi aracımın ilan fiyatları 230.000 – 240.000 seviyesindedir. Buna göre aracımın değeri şu an minimum 210.000 TL’dir.

Sebepsiz yere 20.000 lira değer kaybını kabul etmem mümkün değil. 205.000 lira olarak revize ederseniz perte çıkması uygundur, aksi halde tahkim mahkemesine giderek hakkımı arayacağımı bildirmek isterim.
"

Sonuç olarak 200b verdiler ve perte çıkarttık.

Umarım yardımcı olur.
0
PoscheN
(26.12.21)
Basit mantıkla şöyle bir hesabı var;

Kasko şirketi aracı tamir ettirip sana verirse servise 110b lira ödeme yapacak ve seni de memnun edemeyecek.

Sana 400b lira verip aracı alırsa ve aracı bu haliyle 290b liraya ihaleyle satarsa, yine 110b lira ödeme yapmış olacak ancak seni memnun etmiş olacak. Alan kişi de bu arabayı serviste 110b liraya değil çok daha düşük masraflara yaptırıp satacak, para kazanacak.

Sigorta şirketleri müşteri memnuniyetine çok önem veriyor çünkü öne çıkabildikleri başka bir şey yok.
0
PoscheN
(26.12.21)
Benzer bir durum yaşadım sıfır aldığım aracımla kaza yapmıştım yetkili servis 75 bin tl masraf çıkarmıştı aracın o zaman için ederi 170 bin tl idi dolayısıyla pert kararı çıktı.

Burada şöyle bir opsiyonunuz var araç ihaleye çıkıp en yüksek bedel belirlendikten sonra aracı tekrar sizin alma şansınız mevcut. Benim aracıma 160 bin tl teklif gelmişti aracı kendim almak için talepte bulundum 160-75= 85 bin tl sigortadan para ve aracı aldım sonra sanayide kendi ustama götürüp 15 bin tl ye gıcır gıcır aracı yaptırdım hala da sorunsuz kullanıyorum kalan 60 bin tl ile de eşime araba aldım.

Tavsiyem kendi ustanız varsa ondan fiyat alıp bu durumu bu şekilde değerlendirmeniz çünkü çoğu zaman servisler şişirilmiş fiyat çıkartarak ihaleye kendileri girip kişilerin araçlarını alıp düşük meblağa tamir edip kendileri satıyor böyle de bir çakallık mevcut. Ben son dakikaya kadar kendim alacağımı belirtmemistim oyle olunca servisteki o ilgili kisiler bi anda canavara dönüşmüştü çok garip. Öncelikle sigortacınıza danışmanız ve bu opsiyonu sormanız çıkarınıza olabilir.
0
apocalipy
(26.12.21)
Araci yaptirirsan sigortadan deger kaybi odemesi alsan bile zararda olacaksin muhtemelen. Su andan itibaren aracinin degeri cok ciddi dustu, airbag acmis kafadan. Ben su durumda perte cikartmaya bakarim araci.
0
stavro
(26.12.21)
Aracın Tamir masrafı, sigorta bedelinin yüzde otuzunu geçince arabayı perte çıkartabiliyorsun. Sigorta poliçene bir bak, eğer hasar teminatın iyi ise, aynı modelde sıfır araç alabilecek gibi ise aracı perte çıkar.
0
etna
(26.12.21)
www.tsb.org.tr

Arabanı perte çıkartırlarsa, size ödenecek tazminat yukarıdaki linkte verdiğim değerden fazla olmaz. Ama az olabilir hatta genelde o listedeki bedelin 5-10bin lira altını teklif ederler. Liste aylık olarak yenilenir, ödeme tarihindeki değil kaza tarihindeki değere bakar sigorta şirketi.
0
de jure
(27.12.21)
(8)

paralel park

erenderk
bunu şu an uygulanabilir yapmayan şey ne?https://www.reddit.com/r/Damnthatsinteresting/comments/roq5ci/surprising_that_cars_today_dont_have_this/?utm_medium=android_app&utm_source=share
bunu şu an uygulanabilir yapmayan şey ne?
www.reddit.com
0
erenderk
(26.12.21)
Maliyet, karlılık, ihtiyaç olmaması
0
kisa
(26.12.21)
Yürütücü sistemi tamamen değiştirmek gerekiyor. Gereksiz. Geleneksel paralel park yapamayan bunu hiç yapamaz. Yine gereksiz.
0
Zaman Tamircisi
(26.12.21)
Ön lastikleri kısa sürede yıpratır bence böyle bir sistem. Yani bir yandan bana yardımcı olacakken diğer tarafa zarar veriyor gibi.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(26.12.21)
Çok pahalı olur.
Hem masraf hem de ağırlık olmasın diye neleri neleri iptal ediyorlar, bu kadar gereksiz bir şey için hem para harcanacak, hem araca ağırlık yaratacak hem de arıza yapabilecek yepyeni parçalar.
0
michael_knight
(26.12.21)
paralel parkın buna ihtiyaç olmadan yapılabilen bir şey olması.
0
zgrydn
(26.12.21)
Yani dunyanin en sacma seyi olur bunu gunumuz araclarina uygulamak.
Yani o kadar akil disi bir is olur ki, bunun getirecegi esktra maliyet, ekstra agirlik, bagaj alanindan falan çalması yani saymakla bitiremeyiz neden yapilmamasi gerektigini:)

Hepsini gectim, gerek yok. Siradan bir insan kisa bir alisma surecini atlattiktan sonra paralel park ediyor. Onu da gectim park sensoru var geri gorus kamerasi var her sey var artik gunumuz araclarinda.
Ve yukarıdaki arkadasin dedigi gibi paralel parki yapamayan insan zaten bunu da yapamaz. Zamanında kim dusunduyse cok gereksiz bir fikir olmus.
0
stavro
(26.12.21)
Gereksiz bir tasarim, daha basite bu isi cozebililerdi ama cozmemeyi tercih ettiler.
Cunku gercekten yetenekli degilsen zaten araba kullanamiyordun, arabayi kullanabilen adam zaten parki da yapiyordu.
Hem de o zamanlar park yeri sorunu yoktu.

Su an arabalar yeni icat edilmis olsa bu sacma haliyle(sadece on tekerlerden manevra yapan haliyle) kimse almazdi.
Steve jobs falan bir cozum getirirdi.
Adam cikip bu ne lan demese hala kalemli telefon kullaniyorduk.

Araba sektorunde kimse bu ne lan demiyor.
Hala telefon tutucu olan araba yok, sadece fiat panda koydu.
0
divit
(26.12.21)
Gereksizlik nedenleri yazılmış, ağırlık/maliyet/yer kaybı vs

Ama en önemli nedenlerinden biri de bana göre hidrolik direksiyonun icadı, bu sayede araç manevraları çok kolaylaştı. Benim gibi 40 yaş ve üzeri duyurucular ergenliğinde araç kullandıysa hatırlarlar o dönmeyen direksiyonları.
0
John Bloor
(27.12.21)
(12)

Maddi zarar sonrasında kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?

senbensennedenbenlen
Amacım paramın değerini korumaktı. 20 aralık gecesi ana paramdan 30 bin lira kaybettim. Elbette her şeyin başı sağlık fakat bariz hatam olmadığı halde böyle bir zarara uğramak çok ağrıma gitti. Tekrar kazanmam uzun zaman alacak haliyle morallerim çok bozuk. Buna benzer durumlarda kendinizi nasıl mot
Amacım paramın değerini korumaktı. 20 aralık gecesi ana paramdan 30 bin lira kaybettim. Elbette her şeyin başı sağlık fakat bariz hatam olmadığı halde böyle bir zarara uğramak çok ağrıma gitti. Tekrar kazanmam uzun zaman alacak haliyle morallerim çok bozuk. Buna benzer durumlarda kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
0
senbensennedenbenlen
(23.12.21)
satmadıysanız kaybetmiş sayılmazsınız, realize olmamış yani. ben tekrar yükseleyeceğine inanıyorum. Bekleyin.

Kardan zarar 180 bin civarı eksideyim. 9.85'den almıştım.
0
do you remember me
(23.12.21)
ben 10k kadar kaybettim o gün. hepsiburada da az önce bi 5k zarara soktu :D. 1.si kendi kararım olduğu için çok koymadı. zamanla yine kazanırız, önemli olan sağlık. 2.si sinir etti günümü piç etti resmen. benim hiçbir hatam yok.
0
glamdr1ng
(23.12.21)
Olmusla olmuse care yok diyip geciyorum. Ozellikle para kaybi konusunda bu kafayla rahatlarim.
0
stavro
(23.12.21)
hiç üzülmem. maddi kaybın telafisi mümkün. arkadaş kaybetmek, sevdiğini kaybetmek, aileden birini kaybetmek, bunların telafisi yok ya da çok zor.

yönün doğruysa iniş çıkış olur mutlaka. önemli olan bununla tecrübe kazanıp kazanmadığın.
0
gabe h coud
(23.12.21)
Fed 2022de 3 defa faiz artiracak. Secim var mi yok mu gelecek ne olacak ciddi yatirimci icin buyuk belirsizlik. Ulkede adalet ‘noktasinda’ ciddi sorunlar var, bankadaki paranin bile guvencesi yok. Ulkenin cds yani risk primi 600un uzerinde (yani kac amk kac seviyesi).

Ozet: 2022de usd, tl’nin icinden gececek. Uzun vade dusunmeye bakin, uzun bile degil orta vade dusunmeniz de yeter. kuru sıkca takip etmek caninizi sıkıyorsa bakmayin ve her bakasiniz geldiginde 8 liralardan dolar alanlarla eksi sozlukte dalga gecildigini hatirlayin (su an yaklasik %50 kardalar). Tl ancak yapisal degisikliklerle deger kazanabilir bunu unutmayin; bunu corap falan ureten su anki yonetimin yapabilecegini dusunuyorsaniz uzulmeye devam edebilirsiniz.
0
gibicibicis
(23.12.21)
kar ve zarar kardeştir, her zaman kar edemezsiniz. bugün zarar ettiniz, başka bir zaman bu yaşadığınızı da hesaba katıp daha doğru bir yatırım yapıp kar edeceksinizdir.
0
akhenaten
(23.12.21)
bariz hatam olmadığı derken, yanlış bir yatırım yapmak da bariz hata sayılır. hatalarınla barışmakla başlaman lazım bence. spekülatif işlemlerden kaçınıp daha orta - uzun vadeli düşünürsen bu tarz anlık kayıpları tolere etmen daha kolay olur. döviz sonuçta yine artacak, kısa vadeli düşünme yani.
0
roket adam
(23.12.21)
şöyle bir durum var. 1.5, 2 aydır türk lirası ciddi değer kaybetti. geçen hafta cumbaba çıkıp faiz düşürücem dedi. dolar 17 liraya geldi. bu noktada kim dolar almaz? asıl almamak ahmaklık olurdu. sonra öğreniyoruz ki pazartesi 7 milyar dolar satmış mb. sen yolda yürüyorsun ve biri ayağına çelme çakınca düşüyorsun. suçlu sen mi oluyorsun? o yüzden suçlama kendini. ben de üzüldüm, ağrıma gitti ancak sorumlusu biz değiliz. asıl bu süreçte türk lirasında kalmak saçma olurdu ve herkes mantıklı olanı yaptı. ama mantıklı bir ülkede yaşamıyoruz.
0
black mamba
(23.12.21)
para kazanılır elbet ama herkes için aynı kolaylıkta değil bu. bende baya bir zarar ettim kar üzerinden (kar denilemez aslında ama terminoloji biraz öyle diye kar diyorum) ancak olaya şöyle bakıyorum, elimde X dolar vardı hala elimde X dolar var.

yani aslında bir şey kaybetmedim.

benzer şekilde bitcoin 100 dolarken 100 btc almıştım, 1.2 milyona kadar geldi ve sonrası malum para gitti, geri kalan yıllar içerisinde ilk yatırdığım paraya komple çöküldü vs. kaybım 1.2m dolar gibi görünürken aslında sadece ilk yatırdığım parayı kaybettim, geri kalanı zaten benim değildi diye düşünüyorum. bu yaşadığımız durum elbette bunun gibi bir durum değil ancak zihin yapısı bu.
0
selam
(23.12.21)
Bende 50 k kaybettim elden gelen bir şey yok ne yazikki bekleyecegiz araba alacaktim gene yalan oldu
0
all girls dream
(24.12.21)
Dolar bozmadıktan sonra bir zararın yok.
0
OrangeYellow
(24.12.21)
eğer paranın aciliyeti yoksa, kredi, borç alarak dolar yapmadıysan hiç kafana takmaya bile değmez.

yakın zamanda diğer arkadaşların dediği gibi yükseleceğine inanaıyorum.ytd

ne insanlar var, ev araba satıp, hatta kredi çekip 15 16 liralardan dolara giren, zararda olan onlar. sen değilsin.
0
killerbee
(24.12.21)
(8)

ikinci el araçlar düşer mi?

feldspar
malum gece 90bin₺ kaybetmiş biri olarak ikinci el araç arıyorum. ancak dövizdeki düşüş araçlara hiç yansımadı. çok astronomik rakamlar var. sizce şimdi araç alınır mı yoksa ertelemeli miyim?
malum gece 90bin₺ kaybetmiş biri olarak ikinci el araç arıyorum. ancak dövizdeki düşüş araçlara hiç yansımadı. çok astronomik rakamlar var. sizce şimdi araç alınır mı yoksa ertelemeli miyim?
0
feldspar
(22.12.21)
tam olarak neye hayır?
0
🌸feldspar
(22.12.21)
sıfır araç yok piyasada. o yüzden düşmez.

belki yılbaşından sonra matrah güncellemesi gelirse, olabilir.

araca ihtiyacınız varsa, işinizi gücünüzü etkiliyorsa beklemeyin alın. 10 bekleyebiliyorsanız, yeni yılın ikinci haftasına kadar beklemenizi öneririm.
0
kaptankedi
(22.12.21)
Benim aracın ikinci el piyasa fiyatı düştü. Yaklaşık %10 kadar.
0
himmet dayi
(22.12.21)
ikinci elin fiyat artışı büyük oranda sıfır fiyat artışı nedeniyle olduğuna göre önce sıfırlarda geri çekilme olacak.

300bin altına sıfır araba kalmadı.
0
core i
(22.12.21)
Türkiyede fiyat düşüşü hiç görmedim. Bugün %10 daha zamlı ilanda aracım öyle diyeyim. Küresel çip kriziyle şu an ki fiyatları arayacağız.
0
baldan kaymak
(23.12.21)
2.elin düşmesi için 0 araçların depoda olması ve dolar kurunu firmaların sabitlemesi lazım. vw en düşük araç üretim seviyesinde toyota üretimi durdurdu. dünyada araç krizi var. eğer araç üretimi düzene girer 0 araç gelirse 2. el düşer.
0
mikahakkinen
(23.12.21)
Fiyat dususu gunumuzde cok dusuk ihtimal iken artis cok daha yüksek ihtimal.
Bugün hicbir sey bilmesem bekleyip daha da cikma riskini goze alacagima hemen alip ben aldiktan sonra fiyat dusme riskini alirim. Çünkü ikincisi cok daha dusuk risk.
0
stavro
(23.12.21)
daha önce düştü, yine düşebilir. tamamen döviz kuru, ötv ve sıfır araç bulunurluğuna bağlı.

2020 eylül-ekim ayındaki ikinci el fiyatlar 2020 mart ayında %15 düşmüştü mesela.
0
nuisance
(23.12.21)
(9)

ilk araba manuel mi otomatik mi önerirsiniz

ShadowOfMoon
ehliyet sınavda manuel kullandım. onun dışında tecrübem yok. başka hiç arabam yok tecrübemşimdi ilk arabamı alayım diyorum. öğrenene kadar çarpma vs olabilir. otonom sisteme geçene kadar 1-2 ay geçer. yani alışana kadaryaş 30.6 ay 1 yıl öğrendikten sonra otomatik alayım diyorum. rahatlık açısından.ş
ehliyet sınavda manuel kullandım. onun dışında tecrübem yok. başka hiç arabam yok tecrübem

şimdi ilk arabamı alayım diyorum. öğrenene kadar çarpma vs olabilir.

otonom sisteme geçene kadar 1-2 ay geçer. yani alışana kadar

yaş 30.

6 ay 1 yıl öğrendikten sonra otomatik alayım diyorum. rahatlık açısından.

şimdi manuel alıp beyne katkı mı sağlayayım öğrensin vs vakit geçsin. yoksa otomatik alıp bulaşmayayım mı. beynin de manuel vites öğrenmeye ihtiyacı var mı bilmiyorum, yeni hobi başlarım bunun yerine.

acil durum olursa manuel sürebilirim diye düşünüyorum ehliyet sınavındaki gibi. yani uzun uzun aylar kullanmama gerek yok gibi. beynin alışkanlığı olmasa da olur sanki.

onun dışında ne önerirsiniz tavsiye olarak. lpg olmasın ve 2005 üstü olsun ve 1.2 motor üstü olsun istiyorum. arada uzun yol yapabilirm 700 km çünkü.

vites olarak otomatik yarı otomatik iyi gibi ama manuel konusunda kararsızım. ben de bulaşmak istemiyorum bir yandan.
elektrikli ayna olsun, dijital gösterge olsun gibi şeyler önemli mi sizce?
ve turbo olması.
0
ShadowOfMoon
(15.12.21)
otomatik al boşver
0
argent dawn
(15.12.21)
yıllardır manuel kullanan birisi olarak, otomatik öneririm. hele trafik yoğun bir yerdeyseniz otomatik alın geçin düşünmeden. evet manuel vitesin faydaları var ama o kadar da mühim değil. siz otomatik ile başlayın, arada manuel araç denk gelir bir yakınınızda biraz sürersiniz. nihayetinde araç kullanmayı öğrenmek kolay kısmı, trafiğe adapte olmak ise zor olan. siz zor olanı zaten aradan çıkarmış olacaksınız.
0
posthuman
(15.12.21)
otomatik
0
erenderk
(15.12.21)
Otomatik al. Manuel amelelik
0
birmilyonunvarmi
(15.12.21)
Normalde otomatik derim fakat olaya başka açıdan bakacağım, manueller daha ucuz ve az istendiği için bulma ihtimalin daha yüksek. Şu piyasada umduğun arabayı değil bulduğunu alacaksın tahminen.
0
nhk ni youkosu
(15.12.21)
dünya otomatiğe döndü. otomatik al. 700 km yol yapacaksan 1.2tsi bak yada 1.4 motor üzeri al.
0
mikahakkinen
(15.12.21)
Eğer fiyat kaygınız yoksa direkt otomatik. Ama aynı aracın manuel modeli nereden baksan 10 hatta 20 bin fark ediyor 2. elde bazen.

Manuel kullanmanın artıları ve eksileri
+Ucuz araç bulursun
+Bakım maliyeti biraz daha uygun
+Araç kiralaman gerektiğinde daha uygun seçeneklerin olur. Bu yaz karavan kiralayayım dedim mesela tamamı manuel. 2 Tane otomatik buldum, fiyat 2 katı:)
+Bir işe girersin, araç kullanman gerekir genelde şirket araçları manuel olduğu için rahat kullanırsın.
+Her aracı kullanabilecek pratiğin olur. En basitinden arkadaşın "abi benim aracı bi çeksene şuradan" derse rahat kullanabilirsin.
-Yorucu
-Yeni otomatiklerle kıyaslayınca yakıt tasarrufu sıkıntılı. Sen araç kadar verimli geçiş yapamazsın.
-Özellikle başlarda yokuş çıkmak, yokuşta park etmek vs zulüm. Özellikle kalkış desteği falan yoksa, çok yorulursun trafikte.
-Şehir içi trafiğinde bıktırır insanı.


Otomatik / yarı otomatik artıları ve eksileri
+Kullanımı kolay. Otomatik araçla 2-3 gün pratikle otobana çıkacak kadar rahat kullanan arkadaşlarım var.
+Özellikle yeni araçlar vites geçişlerini çok doğru anda yaptığı için yakıtı verimli kullanıyor.
+Aracı gaz/fren düzleminde kullanıyorsun.
+Manevralar çok rahatlıyor.
-Pahalı. Yaygınlaşmasına rağmen hala fiyat farkı var.
-Otomatikle trafiğe çıkmaya başladığında, manuel araç kullanmakta zorlanabilirsin. Daha önce pratiğin yoksa durum daha da zorlayıcı olur.
-Hiç manuel kullanmamış sürücüler bazen gaz ve freni 2 ayakla idare etmeye çalışıyor. Bu da "gaz fren karıştı" gibi kaza haberlerine sebep oluyor.
-Bakımı maliyetli. Bazı markaların otomatik şanzımanları oldukça hassas. Özellikle Türkiye şartlarında kolay arızalanıyor.
0
anten
(15.12.21)
Sahibinden filtresine otomatik yazip fiyati da uygun bir sey girersen araba gelmiyor karsina.

Otomatik hurda olmayan bir araba 250'den basliyor.
0
divit
(15.12.21)
Bütçe kisitli ve dusuk model alacaksan manuel al direkt.
Ama yeni ve dusuk km araba alacaksan otomatik al gec ugrasma.
0
stavro
(15.12.21)
(3)

Pharmaton kullaninca uyuyamıyorum geceleri.

stavro
Bir bende mi oluyor?
Bir bende mi oluyor?
0
stavro
(14.12.21)
Sabah alman gerektiğini biliyorsun. Değil mi?
0
Mirket
(14.12.21)
Sabah kullanılır gün boyu emilim olsun diye
0
Survivorman
(15.12.21)
Evet sabah kahvalti ile birlikte alıyorum.
0
🌸stavro
(15.12.21)
(11)

Sürekli aldığınız şeylerde kötüye doğru bir tat değişimi hissediyor musunuz

ananiyimioguz
Yediğim bisküvi, çikolata, tatlı falan hep zamlandı malumunuz hadi ona alıştık da.. Hatta gramajları bile küçüldü ona da alıştık.Yahu yapacağınızı yaptınız zaten daha içeriğiyle falan da mı oynuyorsunuz da tadı değişiyor?En basitinden bim kazandibisini ben çok severdim, geçenlerde bir alıp yiyeyim d
Yediğim bisküvi, çikolata, tatlı falan hep zamlandı malumunuz hadi ona alıştık da.. Hatta gramajları bile küçüldü ona da alıştık.

Yahu yapacağınızı yaptınız zaten daha içeriğiyle falan da mı oynuyorsunuz da tadı değişiyor?

En basitinden bim kazandibisini ben çok severdim, geçenlerde bir alıp yiyeyim dedim. Bom boş bir tat. Saman yesem daha çok zevk alırdım.

Yoksa benim ağzımın tadı mı bozulmuş?
0
ananiyimioguz
(14.12.21)
Evet özellikle tatlılarda şekeri kısmalar, poğaça gibi ürünlerde yağı fazlasıyla kısmala, ifade edemiyorum acaip bir tatsızlık var dediğiniz gibi. Yağ ve şekerde muazzam kısıntılar var onu fark ettim ama.
0
muhayyer divan
(14.12.21)
"Yahu yapacağınızı yaptınız zaten daha içeriğiyle falan da mı oynuyorsunuz da tadı değişiyor?"
çünkü durum bildiğimizden/gördüğümüzden/tahmin ettiğimizden daha vahim :D

o bisküvinin bir maliyeti var ama satılması da lazım. bu yüzden fiyatı sabit tutup hem gramaj küçültüyorlar hem de kaliteyi düşürüyorlar.
0
MtKrt
(14.12.21)
.imden gıda ürünü alıp tüketeni Tanrı korusun.Şu dönemde sağlığınız için mecbur kalmadıkça dışarıdan bişey alıp yemeyin. Aldığınız en basit poğaçalarda bile en kalitesiz yağ un ve yumurtalar kullanılıyor. Dışarıdan yediği poğaça yüzünden gastrit olan tanıdığım var.
0
digits
(14.12.21)
Eskisinden daha fazla sekerli geliyor bana tatli olan seyler. Yukaridaki arkasasin dedigi gibi biskuvi kek değil direkt avucla kup seker yiyor gibi tat alıyorum. Yani duz şeker tadi geliyor hicbir aroma yok. Eskiden kekin bisküvinin falan kendine has tadi vardi, simdi serbet yiyorum.
Diger malzemeleri kisip iyice seker bastilar heralde ne bileyim.
0
stavro
(14.12.21)
Geçen canım çok muz istiyordu muz aldım, yedim. Sanki hiçlik yedim, tat sıfır.
0
marla is in my head
(14.12.21)
Evet, gofret aldım saman gibi bir şey.
0
gabe h coud
(14.12.21)
Bunu zaten 4-5 sene once daha zamlar gelmeden yapmislardi.
Glikoz surubu muhabbetleri iste.

Once tatlar bozuldu sonra gramajla oynamaya basladilar.
0
divit
(15.12.21)
evet 90'ların tadı yok klişesi gibi gözükmesin, gerçekten tadı yok, özellikle abur cuburların. çocukluğumuzdaki atıştırmalıklar günümüzde olsa obez falan olurduk herhalde. cheat meal için market raflarında olabilecek en uçuk kaçık şeyi arıyorum, dönüp dolaşıp elimde bir vişneli hoşbeş'le çıkıyorum. hoşbeş'te garip şekilde başarılı bir formül var. vişnenin, limonun, fındığın bizzat kendisinden daha çok tad alıyorsun. tabii bu da olayı aynı yere çıkarıyor. hoşbeş müthiş değil, gdo'lu gıdalar vasat. yaa ben ki beyaz çikolata için normalde yatıya giderim, en son hangi yıl yedim hatırlamıyorum bile. bütün markaları denedim o eski lezzet yok işte. bi ara covid olunca tad-koku gitti. o hafta hayatımda çok da bir şey kaçırmadığımı farkettim, tad geri gelince de hiç heyecan yapmadım :D
0
onemoremile
(15.12.21)
Gıdalardaki harici olarak eklenen imyasal tatlar iyice belli etmeye başladı.
0
Erva
(15.12.21)
bütün ürünlerde neredeyse bozulma var. en çok süt ve yoğurtta. eskiden beri zaten gıdada hileler vardı şimdi daha da artmış gibi .geçen 15 tlye peynir buldum bilinen bi markada. deli gibi sevindim ama gelen şey peynir gibi değildi. peynirimsi bişi yedim ama. cipsleri falan hiç demiyorum aşırı bozulmuşlar. çikolatalarda da eski kalite yok.
0
photo85
(15.12.21)
Çikolata ve bisküviler konusunda da hemfikirsek artık almamamız gerekiyor öyleyse. Çünkü aynı şeker yemiş hissini veya boğazda yanma durumlarını ben de yaşıyorum.

Geçen büyük bir milka çikolata gördüm 40-50 lira vardı sanırım. Bir de bunu deneyeyim dedim, onda sorun yoktu mesela. Ama türk mallarının hepsinde, hatta büyük ihtimalle yabancı malların çoğunda kalite düşüklüğüne gidilmiş ülkemizde, h.o.
0
🌸ananiyimioguz
(15.12.21)
(11)

türk lirasının değerli olduğu bir yer var mı?

tabudeviren
almanlarin euro ile türkiye'ye geldiğinde yaşadığını bizim tl ile giderek yasayabilecegimiz bir ülke var mı :D
almanlarin euro ile türkiye'ye geldiğinde yaşadığını bizim tl ile giderek yasayabilecegimiz bir ülke var mı :D
0
tabudeviren
(14.12.21)
www.google.com

suradan ust tarafi 1 turk lirasi olarak sabitleyip asagidan ulkeleri degistirerek kurlara bakabilirsin bir kac denemede angola para birimine gore oldukca degerliyiz.
1 lira = 39 angola para birimiymis. muthis haber

simdi tek yok angola ucak biletlerine bakmaya gidiyorum

endonezya rupisi daha guzelmis
0
exlibris
(14.12.21)
şimdi ben de tam ona bakıyordum, sanırım sri lanka hala bizim için uygun bi ülke :-) avrupaya gitmek hayal oldu, bari asyaya gidelim
0
euteamo
(14.12.21)
Bir birim turk parasinin falanca ulkenin parasından 10birime tekabul etmesi o ulkede paramizin degerli oldugu anlamına yani almanlarin trye geldiginde yasadigini yasayacagimiz anlamına gelmez ki.

Soyle dusun 1tl x ulkenin 10 parasina denk geliyor diyelim, ama bir sise suyu 50 birime satiyorlar. Sen bir sise suya 5tl vereceksin oraya gittiginde ama senin ülkende su 2tl.

Ornek Japonya:)
0
stavro
(14.12.21)
stavro +1 bunu yazmaya gelmistim.
0
in vino veritas
(14.12.21)
stavro +1
İran'da mesela para birimi daha düşük fakat Tahran'da oteller İstanbul'dan daha pahalı. Birim bir kıstas değil. Karşılaştırma yapmak için aşağıdaki gibi siteler kullanılabilir.

www.numbeo.com
www.moneygeek.com

Mesela şu linkte görüldüğü üzre İran'da restoran fiyatları da Türkiye'den pahalıymış.
www.numbeo.com
0
uvbray
(14.12.21)
stavro +1, para birimleri rakam degerine gore karsilastirilamaz, alim gucunu karsilastirmak gerekiyor. oradaki ve buradaki ortalama maaslari / kiralari / yasam masraflarini oranlayarak anca yapilabilecek bir sey. Biz paradan 6 sifir attik mesela, 100bin kat fakirlesmedik di mi bir gecede?
0
robokot
(14.12.21)
Afrikanin ya da Asyanin kirsallarini deneyebilirsin. Tabii tl'yi dogrudan takas etmekte muhtemelen sorun olur.
0
dunal
(14.12.21)
Kişi başı yurt içi gelir ile bakabilirsiniz. GDP per capita. Türkiye'ninki 5 bin dolarlara doğru gidiyor. Bunun altı bizden fakir işte kabaca.
0
perferil
(14.12.21)
Sahra alti afrika kabile devletleri kaldi sadece
0
technicalte
(15.12.21)
Bir zamanlar Ukrayna böyle idi ama artık nerdeyse fark kalmamış grivna ile tl arasında.
0
(15.12.21)
Dünyanın alım gücü en düşük ülkelerinden biriyiz. Uyguna tatil yapıp yiyip içebileceğiniz tek yer Lübnan
www.statista.com
0
plastic_angel
(15.12.21)
(17)

stok yaptınız mı?

Wakatakakage
neler aldınız?
neler aldınız?
0
Wakatakakage
(14.12.21)
ben yapmadım.
0
sizofren06
(14.12.21)
Insan aldim, dost aldim.

Saka saka. Hicbir sey almadim.
0
floydian
(14.12.21)
tuvalet kağıdı :) bitmesinden korkmuyorum da pahalılaşıyor.

Onun dışında ton balığı aldım, ucuza buldum.
0
do you remember me
(14.12.21)
Yapmadım. Yaptığım en fazla stok her zaman aldığım şeylerden bir tane fazla almak.
0
dissendium
(14.12.21)
yapmadım bugun haberim oldu insanların stok yaptığından. ayçiçek yağı almayı düşünüyorum şu an.
0
xrated
(14.12.21)
Çekirdek kahve, kedi maması, kedi kumu, bir senelik cilt bakım ürünlerim. Bunlar dışında stoklamak değil ama beğendiğim ne varsa direkt alıyorum ertelemiyorum.
0
jazzabel
(14.12.21)
Ayçiçek yağı, un, tuvalet kağıdı al diyor annem. Birkaç gün önce Şok Markete uğradığımda
ayçiçek yağı ve un reyonu bomboştu. Kasiyere sordum 3'er 4'er paket alıyorlar dedi:S
0
bahçedekisandal
(14.12.21)
Kahve harici yapmadım ama yapmayı düşünüyorum. Kahve stoklamanızı öneririm, bu sene üretim çok düşük olmuş ve dünyada kahve sıkıntısı yaşanması bekleniyormuş. Dünyaya kahve sıkıntısı yaşatan kıtlık bize neler yapmaz.
0
turk kizi
(14.12.21)
süt ve tereyağı stokladım. keşke tuvalet kağıdı da stoklasaydım. stoklamak dediğim de iki ay yetecek kadar işte.
0
prole
(14.12.21)
Stok yapmadım ve yapmayı da düşünmüyorum. Zaten evdeki mevcut eşyalar ve mutfaktaki, banyodaki malzemeler falan üstüme üstüme geliyor bazen. Stok yapmaya kalksam aldıklarımı koyacak yer bulamayıp ev daraldıkça kafayı yerim.
0
ms brownstone
(14.12.21)
bir miktar stokladım ama ettiğim kar olsa olsa 300-500 liradır. enflasyona yetişmek imkansız, bundan sonrasını akışına bıraktım.

edit: tuvalet kağıdı, bakliyat, yağ aldım.
0
soft
(14.12.21)
Hayir stok yaparsam param kalmaz.
0
stavro
(14.12.21)
Yapmadım.
0
ruhen hastayim ben
(14.12.21)
Saklayabileceğim, bozulmayacak ve çok kullandığım şeyleri indirimli bulursam 1-2 adet fazla alıyorum genelde.

Toz deterjanlarda 2-3 ay önce indirim yakalamıştım mesela, kuponla vs baya uyguna gelmişti. Hala kullanıyorum. Muhtemelen 3 ay daha gider en az.

Geçen hafta da şokta buzdolabı poşetleri indirimdeydi, ondan da 3 paket aldım evde hiç kalmamıştı ve çok kullanıyorum.

Şampuan, saç boyası, duş jelleri, el kremi, saç kremi, yüz maskesi gibi kozmetik ler 2şer tane yedekli. Çeşit çeşit sabun da almıştım yine bozulmayacağı için.

Kağıt havlu kasa arkası indirimi vs daha çok olduğu için denk gelince hep alıyorum, özellikle gidip satın almadım. Evde hep yedekli bulunuyor.

Diş macunumdan 2 tane aldım.

Aşırı kitap stokladım. En fazla ölücülüğü bunda yaptım diyebilirim. Sonra alırım demedim çok oldu demedim. Almak istediğim her kitabı yarınlar yokmuşçasına aldım. Pişman değilim. Tanesini indirimlerle 14-17 tl bandına getirdiğim yüzlerce kitabım var. Şu an tanesi 30 40 tl olmuş durumda ki daha yılbaşı gelmedi.

Bulaşık deterjanı, temizlik malzemeleri çeşit çeşit alındı. Hepsini farklı farklı indirimlerle aldım. 1 yıl kesin yeter.

Gıda maddelerinden stok yaptığım bişey yok. Salça aldım 2 tane ve tereyağı alıp parçalara böldüm buzluktalar. Gıda stoklamak riskli ve zor geliyor.

Şaşırtıcı şekilde herkesin koşarak stokladığı tuvalet kağıdını almadım, hep çok pahalı diye düşünüyorum ve yetecek kadar alıyorum. Tavşan dağa küsmüş hesabı ben almadıkça 10 kat pahalı hale geldi meret. Hala almadım. Pasif agresif alışverişlerim sürecek.

Buraya kadar okuyan aktüel ürün canavarlarına sevgiler :)
0
buzbebek
(14.12.21)
yanlislikla havlu kagit stoklamisim. evde acilmamis bi paket varken bitti sanip yeniden almisim. fena bi yatirim olmamis ama, tl'de durmasindan iyidir :))
0
in vino veritas
(14.12.21)
Kedi kumu ve kedi maması. Ama mamayı fazla alamadık, son tüketim tarihi biter diye endişe ettik. Hayvan malzemelerinde çok rezilce bir fırsatçılık var, öyle böyle değil.
0
muhayyer divan
(15.12.21)
İşitme cihazı filtresi ve pillerini aldım. iki yıl sonra kredi çeker alırım sanırım.
0
borumu
(15.12.21)
(7)

çok değer verdiğiniz biri kalbinizi kırarsa ne yapıyorsunuz?

la lykia
çok değer verdiğiniz, hayatınızda önemli bir yeri olan, iletişiminizi bitirmek istemediğiniz biri diyelim ki.saçmaladı (hem %99 haksız hem uslup yakışıksız) ve kalbiniz kırıldı, ağırınıza gitti, gururunuza dokundu, incindiniz...o an yani konuşma esnasında anlatmaya ve uyarmaya çalıştınız "bak böyle
çok değer verdiğiniz, hayatınızda önemli bir yeri olan, iletişiminizi bitirmek istemediğiniz biri diyelim ki.

saçmaladı (hem %99 haksız hem uslup yakışıksız) ve kalbiniz kırıldı, ağırınıza gitti, gururunuza dokundu, incindiniz...

o an yani konuşma esnasında anlatmaya ve uyarmaya çalıştınız "bak böyle söyleme, bu dediklerin çok kırıcı vs." diye.

anlamadı, devam etti, çok kırıldığınızı söylediniz, üste çıkmaya çalıştı, konuyu kapatıp olay mahalinden sessizce ayrıldınız.

böyle durumlarda ne yapıyorsunuz? sessiz kalıp sizinle iletişime geçmesini mi beklersiniz? veya çok ağırınıza gitmiş olsa bile kendiniz gider konuşur musunuz? veya ne yaparsınız?

başınızdan geçen benzer durumları anlatsanız ne güzel olur hatta fikir vermesi için:)
0
la lykia
(14.12.21)
Kırıldığımı net anlattığımdan emin olmam lazım. Böyle söyleme devam etme'den öte, diyecekleri bitip konuşma sırası bana geldiğinde açıkça söylerim. O an ne söylediği önemli değildir ama benim hislerimi paylaşmış olmam gerekir, eğer ortada kavga gürültü yoksa.

Kırıldığını açıkça anlattığına eminsen beklemede kal. O anın heyecanıyla anlamamış olabilir diyorsan sakin kafayla anlat.

İş arkadaşımı çok severim, düşüncesizlik etti geçenlerde, zor durumda bıraktı beni, yüz yüze olmadığımız için bişi demedim. Ertesi gün ofisten çalışıyorduk, Molaya indik beraber, dün yaptığın hareket çok kırıcıydı haberin olsun, böyle böyle demen beni üzdü, diyip olayın detaylarını anlattım. Sonradan benim de aklıma geldi ama mahcup oldum özür dilerim dedi sarıldık ettik.
0
Bruce
(14.12.21)
kalbimi kırdığı için ve bana böyle davranışta bulunduğu için hiç bir şekilde artık iyi davranamazdım. Sessizce beklerdim ama çok sevdiğim insanın bana bunu yapması daha sonra özür dilemesi bile artık bişey değiştirmez. Geçmiş olsun der o defteri kapatır yolumuza bakarız artık yoldan geçip selam verdiğim insandan başka bişey olamaz.
0
Efespilsen
(14.12.21)
Her insanın hataları, kötü zamanları ve saçma çıkışları olabilir. Bruce'un dediği gibi net bir şekilde kırıldığınızı ifade edin. O kişinin sizin nasıl hissettiğinizi bildiğinden emin olun.

Sonrasında top artık onda. Onun konuyu ele alışı ve yaklaşımı sizi ne kadar önemsediğine göre şekillenecek. Umarım tatlıya bağlanır.
0
pispinti
(14.12.21)
Yapacağın en son sey karsi taraftan bir hamle gelmeden gidip kendin konusmak durumu duzeltmeye calismak olsun. En fazla verecegin deger sana verilen kadar olsun. En fazla o da.
0
stavro
(14.12.21)
İlk seferde uzaklaşacak kadar prensipli olamıyorum ben, keşke olsam. Sabırla neye üzüldüğümü önce anlamasını beklerim, anlamazsa veya benim için önemli olan şeyi açıkça görmezden gelirse de açık açık bilale anlatır gibi anlatır sessiz kalırım artık düşünüp anlamasını ve özür dilemesini filan beklerim. Yine gelmezse demek ki kırılmışım/ üzülmüşüm önemli değil’i anlarım (bak nası geç anlıyorum işte böyle olma) ve artık anlatmaya da çalışmam.
İnsan vazgeçmek istemeyince anlaşıldığından emin olmak için daha çok açıklamak, gitmek, adım atmak istiyo biliyorum, halbuki böyle oldukça en yapmam diyenler bile bi şekilde sizi değersiz görmeye hırpalamaya başlıyo, o sınır bi kere aşılınca da insan hem kendine saygısızlık edilmesini kabul etmiş hem de kendine saygısız davranmış oluyo.

Kısacası elimden geleni yaptım dediğinizde bile karşıdan hamle/ düzeltme çabası yoksa bırakın sakın gitmeyin yani stavro+1
0
kulaktan dolma biber
(14.12.21)
farazi konuşunca başka düşünüyorum, başa gelince insanına göre muamele. bir de mecburiyetler var.

örneğin, benim çok değer verdiğim bir kız vardı. eski iş yerinde birlikte çalışmıştık ve yeni iş yerine sınavsız mülakatsız aldım. orada 3 bin alıyordu, 9 bin verdim. 4'e bile ok'di. ne isterse yaptım. 10 bin dolarlık eğitime yazdırdım, şirket 1 sene geçmeden alamaz demesine rağmen. eğitime, yemeğine, gezmesine, eğlencesine gitti ama sınavına girmedi, para çöp oldu. her sabah iş yerine giderken aracımla onu da aldım. akşamları yine benim eve kadar benimle gelip 2 durak sonra evine vardı. evlendi, altın taktım. hiç kuşkusuz çok rahat ettirdim.

bunları yapmamın sebebi de zeki olması, başka bir şey değil. eski şirkette harcanmasını istemedim ve vefa göstermek istedim.

işte önemli bir deadline vardı. yapılacak işin çoğunu ben aldım, %10'unu ona verdim. ara ara sordum, yaptığını söyledi. başkası olsa hani ne yaptın bakayım derdim, ona demedim. son 2 gün varken yapmadığını ve bunu beni zor durumda bırakmak için, başarısız olduğumu görmek için yaptığını söyledi. sana zarar vermek istiyorum, dedi, net duydum bunu :))

ben o 2 günde işi kendim yaptım. sonra da sen mi istifa edersin, ben mi göndereyim dedim. işi devrederken trip atmadım, hiç olayları gündeme getirmedim, neden demedim. işleri %100 devraldım (yeni birini almadan kendi üzerime aldım işleri) sonra da bıçak gibi kestim iletişimi. ayrılırken pasta kestiler, beni çağırdı, gelicem dedim gitmedim. diğer arkadaşlar çağırdı, gittim. yanıma geldi toplantı odasında yüzüne bakmadım. sonra da çıktı gitti. linkedin instagram vs çıkarttım.

üzerinden 1-2 sene geçti, düzgün iş bulamamıştı. sinirimin geçtiğini herhangi bir duygumun kalmadığını farkettim. tekrar ulaştım kendisine. isterse referans olabileceğimi söyledim.

böyle yani. bu olaydan önce sorsan, asıp keserim derdim aynı durumda. şimdi zaten öyle bir şey yapmam, bana ne, neden milletin derdi beni geriyor. neden iyilik yapayım diyorum. onun için güvenebileceğim insan yok işyerinde, aynı şekilde sırtımdan hançerleyecek insan da yok. varsın, olmasın.

senin durumunda, ona bir konuda mecburiyetim varsa, o konu aşılana kadar hiç bu konuya girmem, tartışmam. sonra da duvarı çekerim araya.
0
gabe h coud
(14.12.21)
"hem %99 haksız hem üslup yakışıksız" kalbimi kırmış ve anlamıyor da üstelik hmm.. durum bu ise hayatımdan çıkarırım valla. böyle şeyler çok yaşamadığım için daha kesin konuşuyor olabilirim ama ben en küçük saygısızlıkta/kalp kırgınlığında falan kolay insan silerim. üstüne de çok düşünmem. nasıl ki ben durumum ne olursa olsun saçma sapan hareketler yapmıyorum karşımdakine karşı, karşımdaki de bana yapmayacak. gideyim sorayım, o görmüyorsa ben yanlışını göstereyim falan uğraşamam. iletişimi de ne olursa olsun bitirmek istemediğim bir insan da yok haliyle. iletişimi bitirmek onun umrunda değilmiş gibi hareket ediyorsa bitiririz, bence çok dert değil.
0
erenderk
(14.12.21)
(19)

"en kötü kurumsal firma, en iyi patron firmasından evladır"

estranged
bu "genelleme"ye yüzde kaç oranında katılırsınız?
bu "genelleme"ye yüzde kaç oranında katılırsınız?
0
estranged
(14.12.21)
0
0
PoscheN
(14.12.21)
Ne yapmak istediğine, nasıl çalışmak istediğine bağlı. Kurumsal şirkette prosedür ve bürokrasiye takılan bir çok süreci patron şirketi ile 5 dk'da çözebilirsin. Bu süreç yıllık zam oranı da olabilir, ekibi büyütme kararı da olabilir, ofise kahve makinesi almak da.

Patron iyiyse %0 katılırım. Patron normalse %40 katılırım. Patron kötüyse %80 katılırım.
0
Bruce
(14.12.21)
Ben de katılmam. Evet prensip olarak kurumsal firmada çalışmak daha derli toplu bir iş hayatı sunar size. Maaşınız asla aksamaz örneğin. Ama iş hayatındaki mutluluğun temel belirleyici noktası ilk amirinizdir. Muhteşem bir düzgünlükte işleyen bir sistemi olan harika bir kurumsal şirkette dahi ilk amiriniz sizi canınızdan bezdirebilir.
0
pispinti
(14.12.21)
80
0
rewlack
(14.12.21)
"...iş hayatındaki mutluluğun temel belirleyici noktası ilk amirinizdir." Çok doğru bir tespit.
Genellemeye ben de katılmıyorum.
0
ganbatte
(14.12.21)
Ben de çok katılmıyorum. Yerine göre patron firması çok daha iyi ve esnek olabiliyor. Kurumsallar ise çok hantal olabiliyor bazen. Bence bu genelleme yanlıştır.
0
roket adam
(14.12.21)
ikisinde de calistim, kendine gore avantajlari ve dezavantajlari var ikisinin de. ilk amirin iyi olup olmamasi kurumsal ya da patron sirketi olmasindan daha onemli cumlesine katiliyorum. sizin genellemenize katilmiyorum.
0
in vino veritas
(14.12.21)
Tamamen senin beklentilerin ve patron'un kişiliğiyle alakalı bir şey.
Kurumsal firmaların belirli bir standardı vardır. Her firma üç aşağı beş yukarı aynıdır.
Patron firması mükemmelle rezil arası bir yerdedir. İçine girmeden nerede olduğunu bilemezsin.
0
Mirket
(14.12.21)
%90 katilmam.

ilk amir cok onemli +1

iş hayatindaki huzurunuz buyuk olcude ilk yoneticinize bagli. ne kadar duzgun bir iletisim tarzi var, ne kadar adil ve etik vs.

iki senaryo dusunelim:

1. patron firmasi, patron etik degerleri olan adil olmaya calisan iyi bir insan. calistiniz alanda bilgisi ve deneneyimi cok iyi. elinden geldigince size bilgi ve deneyim katiyor ve etik is yapmaya calisiyor.

2. kurumsal firma, hicbir etik deger yok, hatta sirket kulturu birbirinin ayagini kaydirip yukselme uzerine kurulu. yalanlar, iftiralar, arkadan is cevirmeler. profesyonel gelisiminiz baltalandigi gibi surekli kendinizi korumaya calismaktan anksiyete bozuklugu yasiyorsunuz.

boyle iki alternatif arasindan kesinlikle patron firmasini tercih ederdim.

is hayatinda hicbir yerde, hicbir zaman %100 etik ve %100 adalet yok, olmayacak. ama en azindan bu degerlere inanan biriyle calismak daha iyi olur.

ornegin bazi buyuk sirketlerin kulturu tamamen bireysel rekabet uzerine kuruludur. ayaginizi kaydirmaya calisan ilk yoneticiniz bile olabilir. size verilmeyen bir is sanki verilmis ve siz yapmamissiniz gibi oyunlar oynarlar. veya ilk yoneticinize %100 itaat etmediginiz icin kendinizi bir anda kapi onunde bulursunuz.

hepsi sahit oldugum olaylar maalesef :(
0
la lykia
(14.12.21)
Sektörüne göre değişiyordur herhalde ama işim gereği en büyüklerden onlarca kurumsal firmada danışman olarak bulundum. Kötü kurumsal firma kadar enerji emen yer az bulunur. İçerideki insanlara sabır diliyorum öyle yerlerde.

Patron şirketleri de doğası gereği sektörüne, patronuna ve çalışanlara göre çok değişiyor. İlk çalıştığım yerlerden biri patron şirketiydi ama 5 ortaklardı. 4'ü ile aram iyiydi ama biri ile kötüydü. Onla kavga edip ayrılmıştım. O patron olmasa o şirketi çoğu kurumsal firmaya değişmezdim herhalde.
0
perferil
(14.12.21)
firmaya yöneticinize pozisyonunuza ve en önemlisi tecrübenize göre çok değişir.
0
patiska
(14.12.21)
%1 falan katilirim.
Nihayetinde benim rahatim ve bana olan getirisi onemli firmanin. Cok kral takilabilecegin patron firmasi var, surekli baski altinda ve mutsuz calisacagin kurumsal firma var.
Sahsen kurumsaldan patron firmasina gectim, eskisinden fazla kazaniyirum ve cok daha rahat takılıyorum.
0
stavro
(14.12.21)
hiç patron firmasında çalışmadım ama %99 katılıyorum.
0
gabe h coud
(14.12.21)
İlk amir çok önemli +1

Ama benim için kurumsal firma her zaman için tercih sebebi oldu. Maaşın aksamaz demişler, doğrudur. Başına biri gelip "sana ekmek veriyoruz" muhabbeti yapamaz. Benim çalıştığım kurumsal şirketlerde yeri geldi müdürü de şikayet edebildik. Bunu patron şirketinde yapamazsın.
0
SiyamkedisiZorro
(14.12.21)
Kurumsal firma dedigimiz firmalar ozunde zaten patron firmasi.
Patron sabah kalkip satislari begenmeyip ceo'yu kovabiliyor. Kimseye hesap vermek zorunda da degil.

Primin,maasin,zammin her sey patronun o sene verdigi hedefe bagli.

Girdigin yerdeki calisanlara bakmak lazim, kurumsal kafaya gecemedilerse firmanin ne oldugu cok da onemli degil.
Bazi yerlerde patron bile kendi yalakalari ile bas edemiyor.
0
divit
(14.12.21)
asla ve kat'a. kurumsal adi altinda turkiyede kac tane firma var acaba. adi kurumsal da olsa zaten haklarin cok az bu yuzden trde kurumsalligin bir sey ifade ettigini dusunmuyorum. ben de iyi gibi gorunen bir yerde calisiyorum ne bayramim var ne seyranim. isin kosullarina bakmak lazim sektor seni gece de calistirabilir, izinde de. diger ornek thy icin dusunursek maas indirimi yapildi pandemi zamani %30 kesinti! kim bir sey diyebildi? buyur sana kurumsal.
0
ala09
(14.12.21)
Cok net katilirim diyemem.
Yani misal koç şirketi patron firmasiysa denmez. Ama patronun sürekli başında olduğu bir işten bahsediyorsan yüzde 95 katilirim.
Örnek verirsem; bir tanıdığın forwarder şirketi var ve herkes mutlu. Zamaninda piyasanin en iyi maaslarini veriyordu, herkesi senede iki kere aileleri ile tatile cikarirdi falan. Çoğu çalışan da kurumsal forwarderdan gelenler.

Yani bu çok net söylenemez ama genellersek genelde kurumsal daha iyi. Denildiği gibi bugün patron firmasinda patrona geribildirim vermek zorken çoğu kurumsal firmada müdürüne geri bildirim verirsin yönetim tarzi vs ile alakalı.

Ben patron firmasinda calismam ama iyi patronun olduğu firma yok da diyemem. Çok rezil kurumsallar olduğunu da bilirim, mobbingin, asagilamanin normalleştigi.
0
logisticsmanager
(14.12.21)
Kolektif seyler deneyen tek tuk istisnalar disinda her firma patron firmasi. Once bunu anlamak lazim.
0
dunal
(14.12.21)
beklentilerine, kariyer hedefine göre de değişir bu ama genel anlamda katılmam. çok iyi patron firmaları da var, kurumsal görünen dandik şirketler de.
0
soft
(14.12.21)
(10)

Youtube sayfanizda donup dolasip ayni seyler mi cikiyor sizin de?

stavro
Eskiden surekli bir seyler kesfederdim simdi anasayfada surekli aynı şeyler, defalarca karşıma cikip da ilgimi cekmedigi için acmadigim şeyler tamamen kapladi artık anasayfami. Uzun zamandir böyle bir sarmala girdi. Sizde de boyle mi bende mi bir sikinti var?
Eskiden surekli bir seyler kesfederdim simdi anasayfada surekli aynı şeyler, defalarca karşıma cikip da ilgimi cekmedigi için acmadigim şeyler tamamen kapladi artık anasayfami. Uzun zamandir böyle bir sarmala girdi. Sizde de boyle mi bende mi bir sikinti var?
0
stavro
(12.12.21)
Evet. Benzer durum var ama kesin olarak izlemem dediğim bir kanalın videosu gelince onu duvardan kaldırıp "ilgilenmiyorum" diyorum. biraz daha düzeliyor. Ama gördüğüm kadarıyla öneri algoritması çok kötü youtube'un. Daha önce izlediğim videolar da çok fazla anasayfaya çıkıyor örneğin.
0
himmet dayi
(12.12.21)
Ayyyynen oyle. Dertliyiz.
0
floydian
(12.12.21)
1 ay önce sinirlenip her çıkanı ilgilenmiyorum, önerme'ye tıkladım ve daha kötü oldu. sorun bende sanıyordum ama heralde öyle değilmiş. bende de aynı sıkıntı mevcut. iyi çalışmıyor önerilenler sayfası...
0
false pretension
(12.12.21)
ben de niye bana hep aynı şeyler çıkıyor diyordum, meğerse yalnız değilmişim.
0
killerbee
(12.12.21)
Bunu görmek istemiyorum dediğim şeyler bile yeniden karsima çıkıyor. Çok kullanışsız
0
olaylar olaylar
(12.12.21)
Al benden de o kadar yahu! Nerede bu düşündüğümüzü bile bilen algoritmalar bir düzgün öneri bile gelmiyor (:
0
Ufuk
(12.12.21)
evet onriler cok iyi degil ama Premiumda anlattiginiza gore bi tik daha iyi sanirim..
Yeni oneriler gibi buton var
0
eja
(12.12.21)
Evet bende de öyle, youtube'un öneri motoru gerçekten başarısız.
0
roket adam
(13.12.21)
Beni de listeye yazın lütfen. Sanırım youtube önerilenler listesi müdürlüğüne liyakatsız bir badem bıyıklı atandı. :D
0
gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
(13.12.21)
@birseysoracaktim
Premium kullanicisiyim zaten. Hatta premiuma gecmeden onceki hali daha iyi bile olabilir zorlasan
0
🌸stavro
(14.12.21)
(4)

bazı şehirlerdeki araçlar neden daha ucuz?

siyah gece
sarı sitede antep, urfa, hatay gibi sınır kentlerinde fiyatların görece düşük olduğunu fark ettim, bunun bir nedeni var mı? ikilemde kaldım güvenilir mi diye.ya da böyle bir şey yok ben mi yanlış düşünüyorum.
sarı sitede antep, urfa, hatay gibi sınır kentlerinde fiyatların görece düşük olduğunu fark ettim, bunun bir nedeni var mı? ikilemde kaldım güvenilir mi diye.
ya da böyle bir şey yok ben mi yanlış düşünüyorum.
0
siyah gece
(11.12.21)
antep için kötü şeyler duymuştum. diğerlerini bilmiyorum. ama her şehrin piyasası farklıdır.
0
jelly bear
(12.12.21)
Sebebini ben de bilmiyorum ama bir anımı anlatayım; Hakkari'de ezici çoğunluğun Corolla kullandığını farkedip bir tanesine nedenini sormuştum, sağlam araba diye geçiştirmişti. Sonradan öğrendim meğer kaçak yakıta en iyi tepki veren araçlardan biri olduğu için kullanıyorlarmış. Doğuda kaçak yakıt kullanımı genel olarak çok yaygın sanırım.
0
uvbray
(12.12.21)
Nemli şehirlerde pastan dolayı daha ucuz olur, Ankara arabası bundan dolayı daha pahalıdır mesela. Antep'de kazalı arabaları alıp ucuza toplayıp satarlar ondan ucuz olur, sözlükte başlığı bile vardır
0
mirty
(12.12.21)
Bazi şehirlerde uckagitci cok,sebebi bu. Fiyatlarin farkedilir derecede dusuk oldugu şehirlerden araç alma.
0
stavro
(12.12.21)
(4)

Hareketli iş hayatında kilo vermeden nasıl kas yapıcaz?

rebecca
Gün içinde 10-12 bin adım atıyorum hafta 3-4 gün de fitness a gidiyorum ama beslenme dengesini bi türlü kuramadım hala kilo veriyorum spor boşa gidiyormuş gibi hissediyorum. Beslenme nasıl olmalı karb protein dengesi nasıl sağlanır?
Gün içinde 10-12 bin adım atıyorum hafta 3-4 gün de fitness a gidiyorum ama beslenme dengesini bi türlü kuramadım hala kilo veriyorum spor boşa gidiyormuş gibi hissediyorum. Beslenme nasıl olmalı karb protein dengesi nasıl sağlanır?
0
rebecca
(30.11.21)
Bütçenize uygun bir diyetisyenin yardımı olur. En azından bir süre yeme rutini oturana kadar.
0
anten
(30.11.21)
1.5-2gr/kg protein alırsanız kafaniz rahat olur. Karbonhidrat kısmında çok az alan var fazla alan var. Ben karbonhidratsiz yapamam spor performansi direkt düşer. Ama bana göre en önemli olan protein alımı.
0
logisticsmanager
(30.11.21)
protein alımını artırıp, spor yapmadığınız günlerde karb'ları çok azaltmak işinize yarar.

bir de IF ile aralıklı beslenme düzeniyle birleştirirseniz tadından yenmez.

spor olmayan günlerde - 16/8 low-carb (~100gr) - bol protein - ve sağlıklı yağ (zeytinyağı, tereyağı, ghee)

spor olan günlerde - 16/8 moderate-carb - bol protein - ve sağlıklı yağ (zeytinyağı, tereyağı, ghee)

myfitnesspal gibi bir uygulama kullanarak makroları saymanızı öneririm, başka türlü ya eksik kalacak ya da fazla olacak.

az eksik ya da az fazla olsa üzülmezsiniz ama çok eksik kalırsa kas yıkımı olabilir, ve çok fazla olursa yağlanabilirsiniz.
0
kaptankedi
(30.11.21)
Hocam cok yiyeceksin olay bu. Hem is saatinde eberji harciyor hem de spor yapıyorsun, senin fazla gidaya ihtiyacin var. Karbonhidrat gomeceksin. Yoksa o sporu yapacak eberjiyi de bulamazsin zaten.
He zamanla baktin kilo artiyor gittikce, bir yerde durursun. Kilo vermek zor değil. Eskisi gibi az yemeye başlarsın bu kadar basit.
0
stavro
(30.11.21)
(5)

araç yorumlar mısınız?

siyah gece
Merhabahttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-skoda-sahibinden-temiz-otomatik-fabia-971077323/detay bu araca ne dersiniz? sorguladığımda marka bölümünde tanımsız yazıyor aklıma takıldı.araç kullanmayı yeni öğrenen kadın kişisiyim, pek bir şey anlamıyorum bu konudan. bütcem 120.000 ve altı,
Merhaba

www.sahibinden.com bu araca ne dersiniz? sorguladığımda marka bölümünde tanımsız yazıyor aklıma takıldı.

araç kullanmayı yeni öğrenen kadın kişisiyim, pek bir şey anlamıyorum bu konudan. bütcem 120.000 ve altı, otomatik hatchback önerileriniz olur mu?
peugeot 206 ve 307'den uzak mı durmalıyım?
0
siyah gece
(27.11.21)
Eski arabada dsg tehlikeli biraz.
0
divit
(27.11.21)
Bem de aynı bütçede hatchback bakıyorum. Ama otomatik olanlarda hiç temiz araca denk gelmedim. İçime sinmedi. Manuel alacağım mecbur.

Manuel de olur derseniz hyundi modellerini tavsiye ederim. Getz, belki i10.
0
saturn
(27.11.21)
2005 Fabia'da ne DSG'si? 4 ileri otomatik.
0
himmet dayi
(27.11.21)
206 307 uzak dur evet.
0
stavro
(27.11.21)
@himmet dayinin uyarisina binaen yorumu duzeltiyorum.
Dsg yoksa da bu kilometrelerde dikkat etmen lazim otomatiklere.

Su an en ucuz otomatik vites tamiri 12500 tl.
0
divit
(28.11.21)
(2)

Spor salonu üyelik kartına ne kadar ödüyorsunuz?

Simrug
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
Simrug
(27.11.21)
Senelik almıştım. Aylığı 210 lira, macfit. Ama önermem, mahallede bir salon varsa orayı tercih et, hemen her şubesi çok kalabalık.
0
sarahkerrigan
(27.11.21)
2000bin yıllık odedim.
0
stavro
(27.11.21)
(6)

kötü mesaj fobisi

bebekbebesi
sanki her an bir kötü mesaj gelebilir telefonuma ve her şey alt üst olabilir fobisi var mı?böyle her mesaj geldiğinde o endişe ile telefona bakıyor musunuz?ortada bir neden yokken. haberiniz olmadan bir şeyler olmuş gibi.
sanki her an bir kötü mesaj gelebilir telefonuma ve her şey alt üst olabilir fobisi var mı?

böyle her mesaj geldiğinde o endişe ile telefona bakıyor musunuz?

ortada bir neden yokken. haberiniz olmadan bir şeyler olmuş gibi.
0
bebekbebesi
(27.11.21)
Bazen anksiyete oluyor ama bu düzeye ulaşmadım çok şükür.
0
dissendium
(27.11.21)
www.eganba.com

Bu kitap bununla ilgili
0
freebird5406_2
(27.11.21)
sevdiklerinize kötülük yapacak potansiyelde biri vardır, belki ondan olabilir.
0
xrated
(27.11.21)
En son ne zaman kotu mesaj geldi hatırlamıyorum bile. O yuzden kotu mesaj gelecek endisesi yok.
0
stavro
(27.11.21)
bana da gelmedi ama sanki gelecekmiş gibi her an
0
🌸bebekbebesi
(27.11.21)
Mesajda değil de telefonda oluyor. Özellikle akşam saatlerinde çalan telefonlarda. 7-8 yıl önce sabah erken saatte çalan telefonla çok kötü bir haber almıştım. O günden sonra, zamansız telefon çaldığında yüreğim hop eder hep.
0
hrvl
(28.11.21)
(14)

Telefonunuzun konum veya bluetooth'unu sürekli açık tutuyor musunuz?

KUCO
Ben sürekli aç-kapa kapıyorum ama artık üşenmeye başladım, sizde durum nedir?
Ben sürekli aç-kapa kapıyorum ama artık üşenmeye başladım, sizde durum nedir?
0
KUCO
(27.11.21)
Hiç kapatmıyorum uygulama bazında yönetiyorum (x uygulaması konumu hiç kullanamasın vs gibi)
0
roket adam
(27.11.21)
Bluetooth hep kapalı, konum hep açık.
0
Wakatakakage
(27.11.21)
wifi bluetooth konum hücresel

hepsi hep açık.

konum zaten uygulama ihtiyaç olunca kullanıyor.
0
jelly bear
(27.11.21)
Her daim kapalı.
0
2027
(27.11.21)
her zaman açık. kapatmakta mantıksız geliyor. zaten uygulamalar ihtiyaç olusa kullanıyor.
0
biergarten
(27.11.21)
Konum kapalı durur uygulamalar isteyince açarım. Bluetooth mi band kullandığım için sürekli açık.
0
signore
(27.11.21)
Hepsi sürekli açık,onunla uğraşabilecek efora sahip değilim.
0
duptıs
(27.11.21)
ikisi de hep açık ve fakat konum bilgisini uygulama bazında yönetiyorum.
0
kaptankedi
(27.11.21)
her sey her zaman acik. iPhonespor.
0
yoggi
(27.11.21)
Gsm bile kapali geceleri.
Neden sarj yiyen seyleri acik tutayim.
0
divit
(27.11.21)
konum hep açık, bluetooth lazım olursa açıyorum.
0
sanal uyku
(27.11.21)
Bluetooth arabaya bindikce, konum 365gun 24 saat acik.
0
stavro
(27.11.21)
konum sürekli açık, google timeline'ın gittiğim her yeri kaydetmesini istiyorum. qr kod ile para yatıracağım zaman (bunun için onum bilgisi istiyor çünkü) konum açıp elde parayla atm önünde beklemem gerekmiyor.

bluetooth sürekli açık, mi band'a sürekli bağlı ve arabaya binince oraya bağlanıyor.

wifi ve mobil veri de sürekli açık. eve ve ofise geçince wifi'ye, dışarı çıkınca mobil veriye otomatik bağlanıyor.

sene olmuş 2022, hop onu aç, hop bunu kapa, ne uğraşıcam yav, şarjı da biterse bitsin, takarım gider. kapatınca da akşama dakar yetmiyor, kapatmayınca da.
0
kibritsuyu
(27.11.21)
yeni nesil bluetooth ekipmanları neredeyse 0 güç tüketiyor. konum ve wifi görece çok tüketiyor.
0
renegade
(28.11.21)
(8)

Araba Alırken Para Nasıl Ödeniyor?

depresif çocuk
Diyelim ki birisiyle anlaştık, arabayı alırken satın alma süreci en güvenli şekilde nasıl yapılıyor?
Diyelim ki birisiyle anlaştık, arabayı alırken satın alma süreci en güvenli şekilde nasıl yapılıyor?
0
depresif çocuk
(22.11.21)
Bankaların cüzzi para karşılığı alım satıma aracılık ettiği sistemleri var artık.

Misal: www.isbank.com.tr
0
chicha_v2
(22.11.21)
Islem sirasinda calisan soruyor paranizi aldiniz mi diye. Satan kisi evet diyor ve islemler tamamlaniyor. Chicanin gonderdigi olay guzelmis.
0
floydian
(22.11.21)
Bunu ben de soruyordum araba almadan once insanlara ama o kadar insan hepsi araba almis bir şekilde, bana net bir sekilde anlatamıyorlardi olayı. Ulan kendin alirken nasil aldin arkadas paranı nasil güvence altina altin diyorum bir cevap alamıyordum.

Aslinda noterde yapilan islemde hicbir sikinti yok. Yani ben mi saticiya guvenmek zorunda kalacam satici mi bana guvenmek zorunda kalacak durumu yok.
Satan adama satis icin kagidi imzalatiyor noter. Sen de o asamaya gelindiğinde parayı gonderiyorsun.
Satici parayı almadan kagidi neden imzalasin ki ya parayi gondermezsem diye soracaksin. Bu noktada noter adama imzalatiyor ama kagit noterde, henuz ruhsati basmamis oluyor. Dolasiyla arabayi satti adam ama araba hala sende degil, parayı göndermezsen adam arabayi kaybetmeyecek.
Bu nokta garabti noktasi iste. Sen bu noktada parayı artik gönderebilirsin. Daha sonra adama paranızı aldiniz mi diye sozlu olarak soracak ve teyit alacak. Sen parayı göndermis isen adam evet diyecek ve ruhsat basılıp sana teslim edilecek. Eger gondermemissen de adam almadim diyecek ve ruhsat basilmayacak, adam da garantide. Sen de o noktada parayı gönderebilirsin cunku imza atildi ve araba artik noterde, sana ruhsat basip teslim edebilecek durumda noter.

Parayı da banka kanalıyla gonderiyorsun zaten, kayitli ve kanitlanabilecek islem. Adam oldu da parayı almadim dese bile sende kanit var.
0
stavro
(22.11.21)
bankaların güvenli transfer yöntemlerini kullanın + noterde evraklar hazırlanırken araç üzerinde herhangi bir satışa engel borç-haciz-rehin vs olup olmadığı kontrol edilir. yoksa işlem devam eder ve satışa hazır hale getirilir ancak bu aşamadan sonra parayı gönderin.

bir önemli konu da parayı sadece ruhsat sahibinin hesabına, açıklamasına aracın bilgilerini yazarak gönderin. benim hesapta kredi borcu var, dayıma-enişteme yollayalım türü teklifleri asla kabul etmeyin.
0
orpheus
(22.11.21)
Mistyimage
(22.11.21)
bu tarz uc kagıtlar genelde noter anında donmez. ya noterden once doner ya da noterde satıcı/ruhsat sahıbı farklı gıbı olup siz parayi farkli bir isme gonderirseniz olur. yani noterde adamın tüm kimlik bilgileri ortada iken parayi alayim noterden kacayim biraz macera olur. tabi ki bunun icin iki tarafi da koruyan bankacılık sistemlerini de kullanabilirsiniz. bir ara takas bank diye uygulama vardi. hala var mi bilmiyorum.
0
helenart
(23.11.21)
Biz noterdeyken işlemler yapılmaya başlandı. Noterdeki memur para alış verişinizi yapabilirsiniz dedi. Parayı gönderdik. Hesaba geçince para hesaba geçti dedik notere. O da işlemleri tamamladı.
0
hrvl
(23.11.21)
co2s2
(23.11.21)
(8)

Spor salonu için 450 çok mu

bi sey dicem
Pandemi falan derken iyice patates oldum. Civarda mahalle çocuklarının olmadığı, merdiven altı olmayan salon bakıyorum. Vadi istanbul’da mac varmış. Aylık diyo ki 450 lira. Mantıklı mı bu fiyat? 3 ay 6 ay falan da yok, diğer seçenek yıllık o da yuh zaten. Belki kağıthane’den rahat ulaşımı olan başka
Pandemi falan derken iyice patates oldum. Civarda mahalle çocuklarının olmadığı, merdiven altı olmayan salon bakıyorum. Vadi istanbul’da mac varmış. Aylık diyo ki 450 lira. Mantıklı mı bu fiyat? 3 ay 6 ay falan da yok, diğer seçenek yıllık o da yuh zaten.

Belki kağıthane’den rahat ulaşımı olan başka bir yer vardır, bilmiyorum. Var mı başka güzel bir yer?
0
bi sey dicem
(18.11.21)
bana fazla geldi. maclerin fiyatları şubeye göre değişiyor sanırım. trump macfit'ten fiyat al bir de.
0
xrated
(18.11.21)
Ben macfite 1 yıllık üyelik yaptım aylığı 100 liraya geldi. 2 ay dondurma hakkı da var.
0
adwokat
(18.11.21)
Sizinki çok pahalı. Aylık max 250 olmalı. 3-6 aylık seçenekleri de olmalı. Olmaması çok saçma ilk defa böyle bir şey duyuyorum.
0
adwokat
(18.11.21)
mac'lerin fiyatı böyle aşağı yukarı. ben de emaar'dan fiyat almıştım yaklaşık o fiyattaydı ama dersleri vs ekleyince fiyat mantıklı geliyordu açıkçası.

Bana verdikleri tam fiyat:
Aylık 450+ tek seferlik 84 tl kart ücreti
Yıllık sözleşmeyle 300 + 9 tl x 12 ay
0
roket adam
(18.11.21)
çok fazla. ben 13 ay üyelik için 1300 verdim

aylık üyelik daha pahalı tabi ama 450 çok fazlaymış
0
dafuq
(18.11.21)
sarı site gibi yerlerde üyelik devredenlere bakabilirsiniz.
0
lazpalle
(18.11.21)
mac ve macfit farklı diye biliyorum. Eğer premium olan Mac ise o, ucuz bile olabilir. Kanyon'da falan da öyle vardı. Yok her yerde olan macfit ise pahalı, o zaten 150-200 lira bişey ben geçen baktım kaydolacağım yakında.

edit: bak evet Vadi'deki bu: www.marsathletic.com

Mars Athletic Club daha özel takılan bir yer, sen düz Macfit'lere bakacaksın.
0
nhk ni youkosu
(18.11.21)
Aylik 450 cok fazla.
0
stavro
(18.11.21)
(9)

Kadınlar neden mücevhere düşkün?

asaf
Erkeklerin umrunda bile değil mesela. Altın, tektaş vs. den bahsediyorum. Bana hiç estetik gelmiyorlar. Özellikle beğenen erkek de hiç görmedim.
Erkeklerin umrunda bile değil mesela. Altın, tektaş vs. den bahsediyorum. Bana hiç estetik gelmiyorlar. Özellikle beğenen erkek de hiç görmedim.
0
asaf
(18.11.21)
Sektörel olarak buna yönlendiriliyorlar. Genel olarak beğeni algısını sektörler oluşturuyor. Güzellik sektörü, giyim sektörü, mücevher sektörü vs.

Bunun yanında geçmişten gelen bir yatırım aracı olması ile tercih ediliyor. Eskiden ve hatta bazı bölgelerde hala kadınlar “gelin” olarak başka bir haneye gidiyor. Ellerinde avuçlarında bir şey olmadan, kendilerini geçindirecek bir gelirleri olmadan. Bu kültürlerde ise gelinin altınlara sahip olması ve bu altınlarla herhangi boşanma, ölüm, acil durumlarda kendini daha güvende hissetmesini, düştüğü çukurdan çıkabilecek gibi hissetmesini sağlıyordu.

Bu tip davranışlar artık bilinç altımıza kazınmış durumda. Mesela ben maaşlı çalışanım. Eşimden daha fazla kazanıyorum. Ailem de paragöz insanlar değiller kesinlikle. Tüm düğün masrafları vs ortak bölüşüldü. Gelenek görenek diye saçma sapan işler yapılmadı vs. Ama büyük annemler büyük babamlar bana altın takıldığında içten içe kendimi garantiye aldığımı düşündüler. Oh iyi dediler.

Yani halkın hala yarısı bu kafadayken, sektör de buna yönlendiriliyorken, kadınlara mücevher ve altın sevgili pompalanıyorken bunlardan vazgeçmek halk için çok zor.

Bu parametreleri farkedip “tektaş ne ya” diyebilen kadın sayısı da bu nedenle oldukça az.
0
zimbirik
(18.11.21)
bence bu da bir genelleme. mesela küpe kolye alacaksam altın tercih ederim ama sebebi kararmasın, bana özel bi şey olsun vs. Başkalarının bana bunları alma zorunluluğu elbette yok, imitasyon da hediye gelse mutlu olurum. Ama erkekler sanıyo ki imitasyon alırsam karşımdaki kadın benim onu önemsemediğimi veya maddi durumumun yetersiz olduğunu düşünür- halbuki alakası olmaması lazım.

tektaş meselesine gelince evet "tektaşsız evlilik teklifi olmaz" gibi bi algı var. Bana biri tektaşla değil de beni ve zevkimi anladığını gösterecek başka bi şeyle gelse anlamı daha büyük olurdu. Bu arada çevremdekiler burun kıvırırdı tabi.

Yani herkes üstüne biçilmiş kuralları oynamaya çalıştığı için de biraz böyle bence.
yoksa her kadın aynı değil.
0
kulaktan dolma biber
(18.11.21)
Ben beğeniyorum, erkeğim. Şu saat baya güzel bence:

www.ablogtowatch.com

Kolye yüzük vs. takmıyorum ama güzel bi kolyeyi kadında görsem beğenirim.
0
plutongezegendegilmi
(18.11.21)
zimbirik +1, sosyal medya, reklamlar vs. bütün estetik algımızı sadece estetik de değil hayat ile ilgili algımızı değiştiriyor.

bununla birlikte kadınlar genellikle fark edilmek için bir şeyler yaparlar. parlak şeylerde fark edilmeyi arttır. tabii ki bunu ben mutlaka kalabalıkta fark edilmeliyim diye yapmazlar. bu bilinç altlarında bir yerlerde kodlanmıştır ve bu koda göre hareket ederler. her durumda ve her şartta bu kodlara uyulacak diye bir şeyde yoktur.

bir çok toplumda fark edilmek/beğenilmek için parlak renkli makyajlar yapılır (savaç boyası gibi) canlı renkli kıyafetler giyilir vs.

güzellik ve mücevherat sektörü işte bu kodlara oynar onları aktifleştirecek reklamlar yayınlar yapar ve genele yayılıp algı biçimini değiştirir.
0
selam
(18.11.21)
Standart bir türk kadınını düşün. Eğitimi yok, geliri yok, hayatı ailesine hizmet etmekle ve koca beklemekle geçmiş. Sosyal çevresi eş dost akraba ve komşulardan öte değil. Kendini farklılaştırabileceği, özel hissedebileceği tek bir şeyi yok. Ona sunulan tek şans, kocasının ona olan ilgisi. O ilgiyi de sadece kendisinin görmesi yetmiyor, çevresinin de görmesi lazım. Çevresi de bu ilgiyi sadece parayla ölçebiliyor. İşte o altın, pırlanta takıntısı o ilgi gösterme takıntısının getirdiği bir şey. Koluma 10 bin tl takıyorum, işte beni kocam bu kadar seviyor / işte ben o kadar zenginim tripleri sunuyor yani sistem sana.

Altına gümüşe karşı değilim en azından yatırımsal bir değeri var, ama değeri olmayan pırlanta gibi şeyler bana sadece kazıklanma manasına geliyor. Evlenirken de eşime tek taş almadım, hala da söyler keşke alsaydın diye. Onun yerine dünyayı önüne sererim de yine o aptalca rekabete girmem. Senin taşın şu gram, benimki böyle parlak şöyle büyük, gerçekten aşırı saçma.
0
roket adam
(18.11.21)
erkeğin mücevheri de arabası, saati vs.
0
orpheus
(18.11.21)
Abi cunku kadin? Binlerce yıldır boyleydi kadinlar. Kadın ile erkek arasinda biyolojik ve hormonal farklar var nihayetinde. Bu da duygularini tercihlerini yasam tarzlarini her seyini etkiliyor.
Her sey medya etkisi, kultur etkisi, sosyal konstrüksiyon falan da değil, nihayetinde kadin ile erkegi tabiat ayiriyor bazi noktalarda.

Medya internet zart zurt yokken hatta matbaa bile yokken kadinlar mucevhere düşkündü. Kadinlar neden duygusal ile ayni turden bir soru bu. Duygusallar çünkü onlar kadin.

Bu soyledigin gecersiz bir genelleme falan da değil, evet kadinlar mucevherr duskundur bu dunyanin her yerinde gecerli olan ve bilinen bir sey. Şahsen ben kendim de taki takmayi seven, kulagi bilekleri boynu takiyla dolasan bir erkegim ama benik boyle olmama genel olarak kadınların mucevhere düşkün olup erkeklerin umrunda olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Uc bes tane erkegim farkli davranması bu genellemeyi yalancı cikaramaz.
0
stavro
(18.11.21)
stavro +1

medya, sektör, televizyon görmemiş afrika kabilelerinde de kadınların kendilerine has makyajları ve takıları oluyor.
bazısı sadece süs için bazısı erkeklerin de kullanabildiği bir anlam ifade eden şeyler oluyor.
ama insanın kendini ve içinde bulunduğu topluluğun ya da konumunun ifadesinin yollarından biri bu aslında.

şu andaki sorun, tektaş falan gibi şeylerin özgünlükten uzak oluşu bence.
ben de kadın olarak tektaş falan hiç sevmem ama genel olarak takı severim mesela.
evlenirsem de ona göre bir alyansım ya da yüzüğüm olur, tek taşım olmaz.
0
blatta hiberna
(18.11.21)
Mücevher pahada ağır, yükte hafif bir eşya.

Kadınlar mücevhere düşkün demek biraz durumu basitleştiriyor aslında. Bu durumu biraz daha evrimsel boyutta incelemek gerek.

Geçmişte, kadınlar eve ekmek getiren ve aileyi doyuran erkekleri tercih ediyorlardı. kendileri çalışmadıkları için erkeğe bağımlıydılar. bu yüzden de kenara bir miktar para veya altın koymak onları erkeğin evi terketme olasılığına karşı biraz korurdu.

günümüzde, pırlanta veya mücevher beklentisi iki şeyi temsil ediyor:
1. erkeğin alım gücü
2. kadının finansal güvencesi

kadınlar "tektaş ne ya" demekten imtina ediyorlar çünkü alımgücü yüksek bir erkekle beraber olmak istiyorlar. paragözlük değil, kadınlık içgüdüsü.
0
my pink
(19.11.21)
(6)

En seri otomobil

unidentified
Arkadaşlar piyasada satışı çok olan mevcut durumda en seri otomobiller hangileridir? Biraz cahilim de beygir gücü mü tork falan mı bu seriliğin esas sebebi neye bakmak lazım? Araba alırken ilk sırada biraz seri olabilmesi kriterim var açıkçası. Bütçe olarak 250.000 TL civarı (tabii ki ikinci el) diy
Arkadaşlar piyasada satışı çok olan mevcut durumda en seri otomobiller hangileridir?

Biraz cahilim de beygir gücü mü tork falan mı bu seriliğin esas sebebi neye bakmak lazım?

Araba alırken ilk sırada biraz seri olabilmesi kriterim var açıkçası. Bütçe olarak 250.000 TL civarı (tabii ki ikinci el) diyebiliriz.
0
unidentified
(11.11.21)
kasa tipi ve kasa ağırlığına da bakman lazım.

polo gti, bmw 1 serisi, seat tsi'lar seri sayılabilecek otomobiller.
0
false pretension
(11.11.21)
alfa romeo giulette 1.4 170hb 0-100 7.7sn
0
1917
(11.11.21)
vw amblemi olsun eşşek olsun al satı kolay. tutan motorları 1.2 1.4 tsi. seri arabaların seri olma sebebi turbo teknolojisi.
vw golf polo. turbo benzinli-dizel araçlar daha seridir. 250bine polo tsi bulabilirsiniz.
0
mikahakkinen
(11.11.21)
VW'nin 1.5 150HP TSI motoru var ama 250 bine mümkün değil. En az 350 binden başlar.

Giulietta +1

Konforlu bir araç değil ama gerçekten güçlü.
0
himmet dayi
(11.11.21)
vw grubu 1.4 ve 1.5 tsi / tfsi'lara bakman lazım. leon, golf, a3 grubunda var. 0-100'ü 8 saniye civarında oluyor. zaten bunun bi tık üstüne 6 saniye seviyelerine çıkman için motor hacmi büyüyor onda da 250 bine falan bulman imkansız.
0
roket adam
(11.11.21)
Fiat bravo 1.6 dizeli cok bir model degil pek bilinmez ama 300nm tork var arabada ve kasasi da agir değil. Yani senin anlayacağın hayvan gibi giden bir araba. Ama konfor donanim falan arama tabii o aracta.
0
stavro
(11.11.21)
(2)

Hangi pantolon diz yapmaz rengi atmaz

vatanperver
Siyah ya da lacivert pantolon almak istiyorum. Eskiden LCW'den chino pantolon alırdım, hem rengi birkaç yıkamada solardı, hem de giydikten kısa bir süre sonra tuhaf bir şekil alırdı, sandalyede oturup kalktıktan sonra bile.Galiba kumaşının %100 pamuk değil de başka bir şey olması lazım? Ne almak laz
Siyah ya da lacivert pantolon almak istiyorum. Eskiden LCW'den chino pantolon alırdım, hem rengi birkaç yıkamada solardı, hem de giydikten kısa bir süre sonra tuhaf bir şekil alırdı, sandalyede oturup kalktıktan sonra bile.

Galiba kumaşının %100 pamuk değil de başka bir şey olması lazım? Ne almak lazım, o tarz pantolon? Marka, model veya kumaş içeriği tavsiyeleri alabilirim.

- Senin aradığın A markada var.
- Senin aradığına B kumaşı deniyor.

gibi cevaplarınızı bekliyorum.
0
vatanperver
(10.11.21)
Hocam lcw veya o ayarda markalardan giyinerseniz bu sikintilari yasarsiniz, ust segmente cikmaniz gerekiyor. Kiyafette bu markalardan dogru durust bir sey çıkmaz. Zara, jack jones gibi markalardan alin kıyafetleri. Bu seviyelerde markalara bakin.
0
stavro
(10.11.21)
Zara'yı falan geçtim Levi's kotları bile yapıyor.
0
roe
(11.11.21)
(4)

uğraştırmayan biftek

absel
döküm tavada biftek çok güzel oluyor. ama dumanıdır, sağa sola sıçramasıdır, tavanın temizliğidir, yaka silktim. yok mu antrikot'a ya da benzer etlere daha pratik çözümler?
döküm tavada biftek çok güzel oluyor. ama dumanıdır, sağa sola sıçramasıdır, tavanın temizliğidir, yaka silktim. yok mu antrikot'a ya da benzer etlere daha pratik çözümler?
0
absel
(10.11.21)
Hiçbir yöntem döküm tadını vermez. Alternatif olarak mangal yak derim ama daha zahmetli tabi. İlle de kolay bir şey olsun dersen şu tarifi yap. Eti döv incecik olsun. Beyaz una bula. Yumurta-karabiber-tuz üçlüsünü çırp. Una bulmadığın eti çırpılan yumurtaya daldır. Sonra da mısır ununa bula. Kızartma tavasinda kızgın yağda 2-3 dakika pişir.
0
burty
(10.11.21)
Uğraşırsan, sousvide ya da fırında düşük ısıda uzun süre pişirip (1 saat falan, kalınlığa göre) sonra güçlü bir pürmüz ile üstünü yakabilirsin. Ama profesyonel, yüksek ısılara çıkan pürmüzlerden olmalı. Sear torch diye geçiyolar. 0 duman, içi ideal pişmiş, dışı güzel mühürlenmiş et. Ben profsyonel mutfak pürmüzlerine para vermemek için mapp tüpü ve uç aldım, öyle kullanıyorum.
0
mirafiori
(10.11.21)
aynı dertten muzdaribim ve haftada 2-3 gün antrikot yapıyorum. ottogrill diye bir şey var aslında ama türkiye'de yok tabi :) bonfile alırsan tavada tereyağında pişirmek de güzel oluyor.
0
do you remember me
(10.11.21)
Yok. Adamakilli bir biftek yiyeyim diyorsaniz dokum tavada o dumani cekeceksiniz.
Cevap net bir sekilde hayır. O tadi basla yontemlerle alamazsiniz, yazik olur antrikota.
0
stavro
(10.11.21)
(15)

Manuel araba pişmanlık olur mu?

2027
Arkadaşlar merhaba, 15+ yıldır manuel araba kullanıyorum. Bu aralar yeni araç bakıyorum. Arkadaşlar mutlaka otomatik olsun diyor ama bilemedim manuelin sürüş zevki bir başka bana göre kimilerine eziyet/angarya gelse bile. Evet hali hazırda araba zaten yok ama manuel denk gelirse göz ardı mı edeyim y
Arkadaşlar merhaba,
15+ yıldır manuel araba kullanıyorum. Bu aralar yeni araç bakıyorum. Arkadaşlar mutlaka otomatik olsun diyor ama bilemedim manuelin sürüş zevki bir başka bana göre kimilerine eziyet/angarya gelse bile. Evet hali hazırda araba zaten yok ama manuel denk gelirse göz ardı mı edeyim yoksa tercih edersem pişmanlık duyar mıyım bilemedim. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşündüğüm araba yeni megane 4 bu arada.
0
2027
(10.11.21)
Zevke bir şey diyemem ancak ben kendi adıma imkanım varsa, İstanbul'da kullanacaksam otomatikte kalmak için elimden geleni yaparım
0
kisa
(10.11.21)
İstanbul'da yaşamıyorsan, ne bileyim her gün işe gidip gelmiyorsan veya akan bir trafikte kullanıyorsan manuel de kullanılır. Mutlaka otomatik olsun diyenler sürekli durup kalkılan trafiklerde kullanıyorlar.

Manueller daha ucuz ve sıfır bulma olasılığın daha yüksek sanıyorum, o yüzden sana normal geliyorsa al geç. (tabii ki otomatik daha rahat ama)
0
nhk ni youkosu
(10.11.21)
manueli niye göz ardı edesin ki. 15 yıldan uzun süredir manuel kullanıyorsan usta şoförsün demektir. manuel kullanmaya devam et bir sorun yaşamıyorsan.
0
dafuq
(10.11.21)
Otomatik CVT degilse alinir, teknoloji cok gelisti.

Ben de manuelciyim ama artik bu devirde keyif icin kullanacagim spor bir araci manuel alirim, otomatikten sasmam.
0
cooperr
(10.11.21)
@cooperr, Türkiye'de ucuz otomatiklerin en düzgünleri CVT. Öyle diyim :D Otomatikleştirilmiş manueller (AMT) en ucuz, sonra cvt'ler satılıyor ki en uzun ömürlü diye övülenler bunlar(Renault falan da öyle olmalı), sonra Alman grubuyla DSG vb. geliyor.
0
nhk ni youkosu
(10.11.21)
MX-5 falan alınacaksa bu "manuelin keyfi ayrı hacım" muhabbetini anlıyorum ama Megane için angarya.

Honda veya Toyota alacaksam CVT de alırım şahsen.
0
yürümeyin
(10.11.21)
otomatik alın geçin. şehir içinde de, şehir dışında da rahat araba kullanın. ne gerek var hamallığa.
0
co2s2
(10.11.21)
ilerde satarken zorlanırsınız herkes otomatıge dondu.
0
sizofren06
(10.11.21)
Merhabalar, hangi şehirdesin bilmiyorum ama sık sık trafiğe girdiğin bir şehirdeysen manuel üzer hocam.

Bende standardın biraz üstü güçte manuel araç var, haftada bir şehir içi kullanıyorum, ara ara da uzun yolda kullanıyorum o yüzden keyifli mesela ama İstanbul trafiğinde her gün işe gidip geliyor olsam başlarım manueline der satardım.
0
chicha_v2
(10.11.21)
tork konvertörlü ya da cvt alabiliyosan al. yoksa manuel. zaten kullanabiliyormuşsun. ayrıca fiyat avantajı da var.
0
xrated
(10.11.21)
manuel araba ile her gün 100 km yapıyorum hayattan soğudum resmen. ben de otomatik arıyorum şu süreçte
0
kablelvuku
(10.11.21)
Manuelin keyfi başka diyorsan manuel al hocam.
Bu akşam istanbul’da 6 km lik yolu 1,5 aaatte aldım. Otomatik vites ile.
Kullanmam ön koşuluyla Bedava hediye edilse istanbul’da manuel vitesli aracı reddederdim. 17 yıllık sürücüyüm.
Bu yüzden bu soru çok subjektif, kendin karar vereceksin.
0
dadasalon
(10.11.21)
manuel arabam var. dsg'ye güvenmediğim için manuel almıştım. uyurken hergün tanrıya dua ediyorum bana otomatik bir araba vermesi için.
0
elitoangelito
(10.11.21)
Mutlaka otomatik olsun diyenler kendilrine gore düşünüyor, sana gore mutlaka otomatik olmali mi bunu sor kendine.
Yani arac kullanmaya yeni basliyor olsan tamam da 15yillik surucusun, ben sahsen gelip sorsan sana akil vermezdim bu konuda, mutlaka otomatik olsun neye göre soyleniyor bilemedim.
Yukarıda arkadasin dediği gibi subjektif konu bu.

2.el alacaksam km de cok dusuk değilse alacagim arabada, otomatik bakmazdim ben. Otomatigin ariza vermesinden tirsarim ben. He sifira yakin arac alacaksindir o zaman dusunulebilir.

Bunun dışında kendim icin konusacak olursam otomatik arac kullandığımda beni biraz huzursuz ediyor surus hissi. Tamam ayaklar rahat ama nasıl hizlanacagima ben değil araba karar veriyor gibi oluyor nasıl anlatayim.
Şahsen ben cok iyi hizli calisan ve gecisleri hissettirmeyen iyi bir otomatik şanzımana sahip arac alamayacaksam otomatik almazdim. Bana kalkista sollamada vs sikinti yasatacak otomatik beni kanser eder. Bu yuzden manuel arac kullanıyorum zaten. Iyi bir otomatik sanzimana sahip araclar butcemi asiyordu. Otomatik sanzimandan otomatik şanzımana da fark var yani. Bazi otomatikler kanser. Uzun zamandır mabuel kullanıyorsan senin icin de böyle olacaktir bazisi.
Bu dediklerimi kendin için de dusun mesela.

Kafana yatan butcene uyan bir otomatik araba olursa bir yerden temin edebiliyrsan biraz denemen cok iyi olur. Ona gore karar verirsin.

Herkes manuele lanet etmis ama isim geregi gunuj yarisi ofiste yarısında da trafikte kalabalik oluyorum, her gun rahat 4 saatim araba geciyor, bazen daha fazla ve arac manuel. Aksam eve donuste de yogun trafige maruz kalıyorum. Ben hic manuel arabaya boyle isyan ettigim olmadi şahsen. Tamam yoruyor biraz ama vay manuel omrumu yedi vay hayattan soğuttu noktasına gelmedim hic. Yani kisiye gore değişiyor iste. Ben baya manuelle yaşayabiliyorum. Otomatik de kullansam o eve dönüş yolu 1-1.5 saat surecek degisen pek bir sey yok. Sahsen benim sikinitim dur kalk dur kalk sikinti basmasi, saatlerce gitmek ve yolun bitmek bilmemesi, ayagimin ağrıması falan değil yani. Buna ragmen iyi bir otomatik (otomatik değil bak iyi bir otomatik diyorum) alma sansim oldugunda alabilirim, rahatlik rahatliktir. Sen de kendine sor iste benim manuelle aram nasıl diye, otomatige ihtiyacim var mi diye. Ona gore karar ver ama dedigim gibi adamakilli bir otomatik almak lazim otomatik alacaksan da.
0
stavro
(10.11.21)
type-r, z4 vs spor bir araba alıyorsan manuelde keyif olur. corolla-civis vs düz aile arabası için otomatik al geç, rahat edersin.
0
orpheus
(10.11.21)
(4)

otomatik vites araba önerisi

birmilyonunvarmi
yaşı, yakıtı çok önemli değil. arabadan anlamam zaten babama devrettim o işi. bütçe: 100-120 bin arası ancak biraz daha yukarısına çıkabiliriz. önerebileceğiniz model var mı?
yaşı, yakıtı çok önemli değil. arabadan anlamam zaten babama devrettim o işi. bütçe: 100-120 bin arası ancak biraz daha yukarısına çıkabiliriz. önerebileceğiniz model var mı?
0
birmilyonunvarmi
(10.11.21)
O fiyatlara 2011-2012 Opel Corsa bakabilirsiniz.
0
kronik koala
(10.11.21)
hyundai i10 ya da getz, biraz daha çıkarsanız i20.
0
gezegen olan pluton
(10.11.21)
Fiat bravo dizel otomatik. F/p'de daha iyisi yok.
0
karacigerim vur kadehlere
(10.11.21)
Yok hocam. 100-120 bine otomatik araba yok. O fiyata dogru duzgun manuel bile yok.
"Doğru durust" bir otomatik alamazsiniz o paraya.
0
stavro
(10.11.21)
(3)

Oyun atolyesi sahnesi

fosforlu cevriye
merhaba duyurunun tiyatro severleri,tiyatro atölyesinde oyun izleyenleriniz salon hakkında yorum yapabilir mi acaba?yani ikinci sırasının sonundan mı bilet almak daha iyi yoksa arkalardan orta mı? koltuklarda eğim var mı?Yani mesela b13 mi h1 mi daha iyi bir görüş açısına sahip?Çok teşekküler,sevgil
merhaba duyurunun tiyatro severleri,

tiyatro atölyesinde oyun izleyenleriniz salon hakkında yorum yapabilir mi acaba?
yani ikinci sırasının sonundan mı bilet almak daha iyi yoksa arkalardan orta mı? koltuklarda eğim var mı?
Yani mesela b13 mi h1 mi daha iyi bir görüş açısına sahip?

Çok teşekküler,
sevgiler,
0
fosforlu cevriye
(05.11.21)
Koltuklarda eğim var fakat küçük bir sahne olduğu için kenarda olunca da öyle çok problem olmuyor.

Sorumluluk almamak adına öneride bulunmuyorum ama ben olsam 2. Sıra kenardan almayı tercih ederdim sanırım. .
0
mutekebbir
(05.11.21)
Valla küçük bir sahne. Ben neredeyse en arkadan bile izlemiştim, sıfır sorun.
Eğimli bu arada.
0
invictae
(05.11.21)
Tiyatro ilk 4-5 sıradan geriye gitme ve kenardan alma. Onlerden ve ortalardan.
0
stavro
(05.11.21)
(10)

Dışarıda tesadüfen denk gelip de arkadaş olduğunuz insanlar oldu mu hiç?

ms brownstone
Aslında gönül ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkileri için soruyorum ama ikisini de yazabilirsiniz. Bu aralar izlediğim her şeyde bu tarz arkaşlıklar görüyorum. Uçakta yan yana oturan, kütüphanede ya da bir kafede denk gelip sonra arkadaş olan insanlar var bütün izlediğim şeylerde. Benim bütün arkada
Aslında gönül ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkileri için soruyorum ama ikisini de yazabilirsiniz. Bu aralar izlediğim her şeyde bu tarz arkaşlıklar görüyorum. Uçakta yan yana oturan, kütüphanede ya da bir kafede denk gelip sonra arkadaş olan insanlar var bütün izlediğim şeylerde.

Benim bütün arkadaşlarım ya okul ya da iş hayatından olduğu için gerçek hayatta da bu tarz arkadaşlıklar var mı diye merak ettim. Böyle dışarıda denk geldiği kişiyle zamanla arkadaş olan var mı acaba aramızda? Nasıl başlıyor bu tarz arkadaşlıklar?
0
ms brownstone
(05.11.21)
Tek başıma gittiğim tiyatroda yanımdaki kişiyle oyun başlamadan numaralaştık etkinlik arkadaşı olduk:D
Kütüphanede birkaç gün göz aşinalığı sonrası günaydınlaştığımız biriyle de 1 hafta sonra arkadaş olduk:D
Yine çalışma salonunda masasında ilgimi çeken bir kitaba binaen sorduğum soruyla arkadaş olduk:D Sanırım en eskisi bu oldu 2013'ten beri çok sevdiğim bir arkadaşım.
0
Amaranta ursula
(05.11.21)
En yakin arkadasimla kutuphanede tanistim, olabiliyor bazen
0
euteamo
(05.11.21)
Ev arkadaşı ararken eve bakmaya gelen kız, bu şehirdeki işle anlaşırsam yerlesebilirim dedi. Bu arada diğer taliplerle görüştüm ama onda kaldı aklım. Karar öncesi aradım, işi olmamış ama bir şeyler içelim mi dedi. Yıllardır da farklı şehirlerde olsak da denk geldikçe görüşüyoruz.
0
i-pek
(05.11.21)
üniversitedeyken cafede tanışıp arkadaş olduğum insanlar oldu. üniversite sonrası olmadı hiç.
0
erenderk
(05.11.21)
iki kişi var(dı), ikisi de yabancı. biri mısır'dan expat, diğeri tataristan'dan öğrenci. ikisiyle de otobüste tanıştım ve tanışma hikayem neredeyse aynı. yüksek lisans yaptığım sıralar, sırtımda çanta, elimde bavul+ poşetler/bilgisayar çantası. memlekete gideceğim. terminale gitmek için şehiriçi otobüse binerken biri ingilizce bir şeyler söyleyip kaptı bavulu, otobüse çıkardı. mısırlı ile böyle tanıştık.
yine aynı sahne. bu sefer bavulu kendim çıkarmıştım, otobüsün ortasına doğru ilerliyorum. biri kalktı hatasız bir türkçeyle "lütfen, siz oturun." dedi. bu da tatar öğrenci oluyor.
ikisine de o gün bana niye yardım ettiniz diye sordum. biri o kadar yükle otobüse bindiğimi görünce kendisi gibi expat olduğumu sanmış, diğeri de bizim oranın insanlarına çok benziyorsun dedi.
1.5-2 yıl kadar arada buluştuk. kendi grupları vardı zaten, onlarla takıldım. sonra mısırlı dubai'ye gitti. 3-4 ay sonra da ben memlekete taşındım.
eksisozluk.com
0
ganbatte
(05.11.21)
Yol soran turiste ayni yone gittigim icin eslik ettim. Simdi Facebooktan muhabbetimiz var.
0
cleric
(05.11.21)
Los Angeles'tan bisikletiyle yola çıkıp dünyayı dolaşmaya başlayan bir gezginle tanışıp üç dört gün evimde misafir etmiştim. Hâlâ mailleşir, hâl hatır sorarız birbirimize.

Kalabalık caddenin kenarında, bir ağacın altında kocaman haritasına bakınan biriydi. Yanına gidip yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormuştum, sonra sohbet muhabbet derken başladı arkadaşlık :)
0
BuddyGuy
(05.11.21)
Olmaz mı?! Çok oldu çünkü rasgele insanlarla muhabbet etmeyi seviyorum :)
0
e mice
(05.11.21)
Turda tanistigim arkadasim var sayilir mi bilmiyurum. 10sene oldu bu yıl itibariyle, hala da gorusuruyoruz.

Onun disinda tek seferlik karsilasma ile arkadas olduklarim kalici olmadi.
0
stavro
(05.11.21)
Üniversite ortamında bu tarz durumlar çok olur. Bir gecede bir sürü kişiyle tanışır kaynaşırsın ve sonra birkaç hafta içinde o insanların izine bile rastlamazsın.
0
Avoiding The Puddle
(08.11.21)
(8)

sizce en lezzetli hazır pizza hangisi?

Stoneface
sb
sb
0
Stoneface
(01.11.21)
Cok denedim. Lezzetli hazir pizza yok. Hepsi les.
0
stavro
(01.11.21)
Dr Oetker favorim.
0
dissendium
(01.11.21)
Papa Johns soyluyoruz genellikle. Peynir kenar dolgulu guzel oluyor
0
Pufpuf
(01.11.21)
Pardon, hazir pizza demissiniz, yeni farkediyorum. Migros pizza alip, ustune malzeme ilavesi yapabilirsiniz.
0
Pufpuf
(01.11.21)
jonas
(01.11.21)
pizza mi-go
migrosun pizzası. fiyatına göre oldukça iyi bence.
0
sutlu nescafe
(01.11.21)
Superfresh pinar eski yeni bim a101 pizzalarindan iyisi iki ustteki. diger markalari bilemeyecegim
0
aokp
(01.11.21)
Türkiye'de lezzetli herhangi bir hazır pizza yok. Zaten bir kere çeşit yok. Niye yok onu da bilmiyorum. Tutmayacağını düşünüyor herhalde şirketler.
0
synesthesia
(02.11.21)
(6)

Küfürlü mizah komik seviyesiz böyle

bana kedicik derdi
Podcast olur başka olur var mı? Balgam atan, fako'yu bitiren Sönmez tarzı böyle. Canım sıkkın iken açıp kontrolsüz gülmek istiyorum. Hiçbir zeka kırıntısı barındırması gerekmiyor ama küfür 18+ hakaret dümdüz kuralsız olması şart.
Podcast olur başka olur var mı? Balgam atan, fako'yu bitiren Sönmez tarzı böyle. Canım sıkkın iken açıp kontrolsüz gülmek istiyorum. Hiçbir zeka kırıntısı barındırması gerekmiyor ama küfür 18+ hakaret dümdüz kuralsız olması şart.
0
bana kedicik derdi
(01.11.21)
Reddit kgbtr
0
olaylar olaylar
(01.11.21)
Güzelmiş ama yetmez goltuk altıma apış arama da mizah istiyorum
0
🌸bana kedicik derdi
(01.11.21)
deep turkish web
0
himmet dayi
(01.11.21)
bi ara 4 adam mı 3 adam mı tam hatırlayamadım ama kesinlikle en az 3 adam oturup konuşuyorlardı. saçma saçma goygoylar döndürüp gülüyorlardı. sürekli küfür ediyorlardı ve zekadan eser yoktu diye hatırlıyorum. galiba adı adam adama idi. bi deneyin.
0
erenderk
(01.11.21)
Deep Turkish web izleyecen tam aradığın şey. Neden guldugunu bilmiyon ama guluyon.
0
stavro
(01.11.21)
ne çektik be abi serisi vardı. yosi mizrahi ve bay j
0
d e j i n
(01.11.21)
(8)

Şoför olayi

basubadelmevt
Herkese iyi Pazarlar. Diyelim ki Kaş'a tatile gidicem İstanbul'dan. Kendi aracım var fakat şehirlerarası kullanmak istemiyorum. Kaşta kullanmak istiyorum sadece.Ben uçakla gidiyorum.Sadece bu iş için görev yapacak kişide aracımı İstanbul'dan Kaşa getirecek.Orda aracımı teslim alıcam. Bu var mı Türki
Herkese iyi Pazarlar. Diyelim ki Kaş'a tatile gidicem İstanbul'dan. Kendi aracım var fakat şehirlerarası kullanmak istemiyorum. Kaşta kullanmak istiyorum sadece.Ben uçakla gidiyorum.

Sadece bu iş için görev yapacak kişide aracımı İstanbul'dan Kaşa getirecek.Orda aracımı teslim alıcam. Bu var mı Türkiye'de? Dönüşte de tam tersi olacak. Varsa hangi şirket? O tatile özgü tek seferlik bir iş olacak.

İstanbuldasın,akşam içtin arkadaşlarla. Özel şoför ayarlıyorsun. O kişi seni alıyor mekandan. Arabanı ve seni eve bırakıyor. Bu var biliyorum,bi arkadaş çalıştı geçmişte böyle. Tatil versiyonu da var mıdır?

Edit: Yanıt verenlere teşekkürler, mantıklı mı diye sormadım arkadaşlar. Bu hizmeti veren bi yer var mı diye sordum:)
0
basubadelmevt
(31.10.21)
Fiyat performans olur mu bilmem ama yeteri kadar para verirsen bir sürü insan bulursun.
Bunu yapmak yerine havaalanında araç kiralamak daha mantıklı değil mi?

Amaç Alamancılar gibi arabayı göstermek ise mantıklı olabilir tabi.
0
neymis
(31.10.21)
Arabayı uzun yol emanet vermek pek avantajlı değil. Nasıl kullanacağını bilmiyorsunuz.
Araba kiralamak en mantıklısı.
0
ykyt
(31.10.21)
cosmicstring +1 Doğru diyor, tanımadığın kişi arabanda uyuşturucu taşırsa ne olacak? ya da çok iyi birisi ama geldi adamın birine çarptı. Mahkemelerde sürünürsün.
0
komando kani var bende
(31.10.21)
Gereksiz risk. Orada araba kirala, zaten yollar pahalı. İki seçenek arasında çok fiyat farkı olacağını sanmıyorum
0
monicapp
(31.10.21)
Evet bu uygulamayı yapan şirket var.

www.arabamtatilde.com
0
Northern Mariner
(31.10.21)
Astari yuzunden pahalıya gelir, gittiginiz yerde premium arac kiralayin daha mantikli.
0
stavro
(31.10.21)
arabayı kamyonla yollamak çok daha mantıklı. bunu yapan lojistik firmaları var.
0
jeanluc
(31.10.21)
Arabayı çekici ile gönderin.
0
ceketimi alip cikcam
(01.11.21)
(8)

arabayı yokuşta parkederken tekerlekleri kaldırım yönüne döndürmek

boyle buyurdum
gerekli midir?bu şekilde park edip el frenini cektikten sonra ayagimi fren pedalından çekince araçtan haşırttt diye bir ses gelip araç az daha ileri gidiyor. bu arabaya zarar veriyor mudur?tekerlekler düz pozisyonda park etmek daha mi mantiklidir?
gerekli midir?

bu şekilde park edip el frenini cektikten sonra ayagimi fren pedalından çekince araçtan haşırttt diye bir ses gelip araç az daha ileri gidiyor. bu arabaya zarar veriyor mudur?

tekerlekler düz pozisyonda park etmek daha mi mantiklidir?
0
boyle buyurdum
(27.10.21)
Araba vitesteyken el frenini çekmiyorsan bi sorun olmaz.
0
Zaman Tamircisi
(27.10.21)
@zaman tamircisi yokusta vitesi boşa almadığım için vites 1 deyken kontagi kapatip o sekilde cekiyorum el frenini. en son ayagimi fren pedalindan çekiyorum.
0
🌸boyle buyurdum
(27.10.21)
önce boşa atıp el frenini çek, ayağını frenden kaldır arabanın yükü el frenine binsin. daha sonra kontağı kapattıktan sonra vitese al arabayı öyle kalsın. takoz koyulur aslında ama kaldırıma doğru çevirmekte olumlu.

senin yaptığında yük şanzımana da biniyor sanırım.
0
xrated
(27.10.21)
Öyle yapma bütün yükü şanzımana verirsin o şekilde; boştayken el frenini çek yükü el frenine bindir sonra vitese al. Yapabileceğin en yanlış yöntem senin yaptığın.
0
Zaman Tamircisi
(27.10.21)
birseylerin yanlis oldugu belliydi :) cok tesekkurler
0
🌸boyle buyurdum
(27.10.21)
Önce el freni, sonra frene bırakıp vitese takican ki yuk şanzımana degil frene binsin. Yuksrda demisler gerci zaten.

Bunum dışında tekrrleri kaldirma dondurip dayarsan lastiklerde balon olusur lastik omrunden yersin yani. Kaldırrima doğru cevir ama dayama.
0
stavro
(27.10.21)
Yazıldıkça ek yapılmış bilgilere, bir tane de ben ekleyeyim;

Tekerleri kaldırıma doğru çevir ama dayayıp lastik şeklini bozma +1

Fakat kaldırım ile teker arasında fazla mesafe olmasın, olur da araç frenden ya da vitesden kurtulursa kaldırıma dayanmadan önce mesafe fazla ise hızlanma kaldırımı aşabilir.

Tabi bu milyonda bir ihtimal, ama sıralama yukarıda yazıldığı gibi olmalı

boşa al
el freni çek
ayak frenini bırak
vitese tak
stop et
0
John Bloor
(28.10.21)
Lastigi kaldirima cevirme yurtdisinda gordugum bir yontem de benim hic hosuma gitmiyor, cunku kaydirirsan butun yuku asimetrik bir sekilde on takima veriyorsun bir de yol tarafindaki teker acikta kaliyor, birisi orada arabaya dokunsa butun on takim yine ha$at olur.

O yuzden ben de el freni + vitese al taraftariyim. Onun ustune arac hala kayiyorsa takdiri ilahi, yapacak birsey yok.
0
cooperr
(28.10.21)
(13)

230 km hızla öndeki aracın 1 metre dibine girmek...

msb
Böyle videolara denk geliyorum arada. "Tampon yapmak" deniyor galiba :)Yani bunu yapan insanlar aracına, öndeki araca, öndeki aracın sürücüsünün ruhsal durumuna, yolun düzlüğüne, lastiklerinin mükemmelliğine vb vb nasıl bu kadar güvenebiliyor?Hayır 230 km hızla yapacağın bir kazada yoldan spatulayla
Böyle videolara denk geliyorum arada. "Tampon yapmak" deniyor galiba :)

Yani bunu yapan insanlar aracına, öndeki araca, öndeki aracın sürücüsünün ruhsal durumuna, yolun düzlüğüne, lastiklerinin mükemmelliğine vb vb nasıl bu kadar güvenebiliyor?

Hayır 230 km hızla yapacağın bir kazada yoldan spatulayla kazınacağı gerçeğini de bilmemesine imkan yok.

Aramızda bunu yapan var mıdır ve yaparken neler hissediyor merak ettim.

Otobanda bana yapıldığında haşırt diye frene abanasım geliyor.
0
msb
(27.10.21)
Haşırt diye frene abanamazsın. Seni de yoldan çıkarıp takla attırabilir. Yapan olduğunu sanmıyorum.
Yapan da bir şeye güvenerek yapmaz, deli cesareti.
0
neymis
(27.10.21)
ondeki arac olarak fren yaparsaniz hem onu hem sizi spatulayla kazirlar, muhtemelen o da bunu bildiginden kimsenin fren yapmayacagini varsayiyordur herhalde.

ben bu sekil hareketler yapan kisilerin psikolojik olarak cok normal olduklarini dusunmuyorum. adrenalin bagimliligi veya ileri derece gerizekalilik gibi problemleri var muhtemelen.
0
icim urperiyor
(27.10.21)
öle haşırt frenle takla atarsın. adam 230la dibine giriyorsa motoru senden kuvvetlidir bir zahmet kenara çekil.

belli hızdan sonra insan beyni o hızın ne olduğunu algılayamıyor.
0
mikahakkinen
(27.10.21)
@mikahakkinen, 22 yıllık şoför olarak öyle bir durumda "haşırt diye" fren yapmanın sonuçlarını biliyorum elbette :) Ayrıca 230'la dibime girmenin kullandığım aracın motor gücüyle bağlantısını anlayamadım, Alman otobanlarında kullanmıyoruz.

Ha bir de ek olarak (bkz: takip mesafesi)
0
🌸msb
(27.10.21)
Böyle insanların hareketlerinde mantık aranmaz. İleri düzey geri zekâlılık.

Volvo'nuz varsa deneyebilirsiniz frene basmayı.

lh3.googleusercontent.com
0
dissendium
(27.10.21)
Hicbir boka güvenip güvenilmeyecegini düşündükleri yok, sadece dayiyorlar ondeki araca. Bu değişkenleri hesaba katacak kafa olsa onu yapmaz zaten adam gerizekali.

Ben frene bir dokun çek yapıyorum bazen uyuzluk olsun diye ama genelde yuksek hızlardayken arkama dayanan adama yolu verip geçiyorum arkamda durdukca bana da tehlike.
0
stavro
(27.10.21)
Arkanda saatte 230km hizla ilerleyebiliyosa ikiniz de suc isliyosunuz demektir. senin de ondan pek farkin yok yani.
0
steve cruz
(27.10.21)
genelde yavaş yavaş frene basıp daha da yavaşlayıp sağ şeride geçiyorum. arkadaşı 100'e indirmeden bırakmıyorum ama özellikle trafik yoğunsa.
0
roket adam
(27.10.21)
hiç tribe girmeden sağ şeride geçiyorum uygun zamanda. selametle gitsin :)
0
xrated
(27.10.21)
kayınpederim 40 senelik şoför ama takip mesafesi falan bilmiyor. yılla alakalı şoförlük deyimi çok saçma.
motor gücüyle alakası şudur. piyasada araçlarda 220 göstergeli araçlar var ancak o hıza çıkamaz. o hıza belli araçlar çıkar, senin aracın c180 arkadan gelen c63 amgyse bi zahmet kenara çekil. bunu demek istedim. 230la göt göte gitmenin mantıklı bir açıklaması zaten yok.
0
mikahakkinen
(27.10.21)
Tamamen cahil cesareti, gamsızlık, eğitimsizlik.

Çok güçlü ve hızlı bir araban varsa, suç işleyip de çok hızlı gitmek istiyorsan da öndeki aracın tamponuna kadar dayanmaman lazım. Mesafeyi koruyarak selektör mü yaparsın korna mı çalarsın bir şekilde uyar.

Öndeki adamın önünde ani bir şey olsa ve frene dokunsa en az 2 araba perte çıkar, içindeki canları Allah bilir. Yan şeritlerde araç varsa onlar da tehlikeye girer.

Öndeki aracın önüne hayvan çıkabilir, başka bir araçtan düşen bir parça gelebilir, daha önceden yola düşmüş birşey rüzgarla havalanabilir.

Takip mesafesini korumamanın hiç bir savunması olamaz, aynı adamlar erkek ortamında bir silah varsa "sıham mı la ahaha" diye şaka da yapıyordur.
0
John Bloor
(28.10.21)
İnsanları canından, çocukları anasından babasından etmeyi umursamayan ruh hastası, eğitimsiz, aile terbiyesi almamış tipler işte. yol ver geçsin gitsin. itle it olmaya gerek yok.
0
jangbogo
(28.10.21)
o hızlarda gazdan ayak çekildi mi araç baya hızlı yavaşlıyor
ama büyük mallık yapılan
0
bir soru sorcam
(28.10.21)
(12)

İstanbul trafiğindeki artışın nedeni nedir?

admiral
Mahalle aralarında bile trafik sıkışık. Özellikle son zamanlarda daha da arttı. Bunun nedeni ne olabilir?
Mahalle aralarında bile trafik sıkışık. Özellikle son zamanlarda daha da arttı. Bunun nedeni ne olabilir?
0
admiral
(27.10.21)
benim gördüğüm ve sinir krizi geçirdiğim sebeplerin başında herkesin şahsi aracını alıp kendini yollara vurması. her arabanın içini özellikle inceliyorum trafikteyken, her araba sadece 1 kişi var. toplu taşıma kullansalar incileri dökülecek sanırım. ekremin yerinde olsam iş çıkışı ve işe gidiş saatlerinde şahsi araç kullanmayı çok özel durumlar dışında yasaklarım. paşalar toplu taşıma kullanmayı öğrensin.
0
pelovann
(27.10.21)
insanlar covid nedeniyle toplu taşıma kullanmayı azalttı doğal olarak.
paşalıkla ilgili bir durum değil, gayet doğal yani.
taksi bulmanın zorlaşması da aynı sebebe dayanıyor bence.
0
blatta hiberna
(27.10.21)
blatta, istanbul trafiği covidle beraber ortaya çıkmadı malumunuz, ben genel bir yorum yaptım. paşalıkla ilgili bir durum maalesef ki.
0
pelovann
(27.10.21)
Okulların açıldığı ilk günden beri kriz geçiriyorum ben. Okul servisi zorunlu falan olsun, ne güzeldi trafik aylarca swh.
0
akhenaten
(27.10.21)
gelen araplar ile birlikte artan nüfus,
ekonomik sebeplerle yatırım amacıyla alınan araba sayısındaki artış,
covid nedeni ile toplu taşıma yerine özel araç tercihi

artıştaki sebepler bunlar
0
dafuq
(27.10.21)
pandemi nedeniyle özel araç kullanımı çok arttı.
0
co2s2
(27.10.21)
blatta hiberna +1
0
since1907
(27.10.21)
blatta + 1
0
dreamnesiac
(27.10.21)
istanbul nufusundaki artışın nedeni nedir sorusuyla aynı bu sorunun cevabı. 25 milyon vatandaş ufacık bi alana toplanmış ne olacağıdı demek lazım.
0
roket adam
(27.10.21)
Otomatik vitesin yayginlasmasi artirdi. Gecerken dikkat et hepsi otomatik.
Eskiden yetenek sebepli insanlarin yarisi eleniyordu trafige cikamiyorlardi.
Diger yarisi da debriyajdan yoruldugu icin cikmiyordu.

Ben manuel sahibiyken yokusli trafikli yerlere gitmek istemezdim, ise hayatta arabayla gitmezdim sol ayagim felc olurdu.
Simdi tuvalete bile arabayla gidiyorum.

Manuel arabayi da istanbul'da cok zor sattim, soran herkes manuel deyince kapatiyordu telefonu.
0
divit
(27.10.21)
Valla toplu tasimada multeciler gibi surunmemek icin ciddi para verdik arabaya, paşa olmasam da İstanbul halki belki bir nebze trafikten kurtulur diye kendimi toplu taşımada heba edecek kadar erdemli duyarlı ve kolektif düşünen biri değilim sahsen.

Of bu ne trafik yaa diyen insanlarin rahatini degil kendi rahatimi dusunmek tercihim. Trafiğe bayilmiyirim ama iki saat sogukta durakta arac bekleyip ondan sonra tikis tikis aracin icinde saga sola donemeden yolculuk yapmaktansa tikanmis trafikte arababin icinde oturarak muzigimi acip agir agir giderek işten eve gitmek daha mantikli geliyor. Yani buna pasalik mi denir bilmiyorum istanbul trafiği belki azalır diye toplu tasimada sürünmek istemiyoruz genel olarak, olay bu. Ahmet mehmet eve hizli gitsin diye ben neden rahatimi bozuyorum? Boyle bir kolektif düşünceyi kimseden bekleyemezsin.

Arabada da daima tek kisi oluyorum, ne yapayim konu komsuyu arabaya mi toplayayim trafikte kalabalik etmesinler diye? Arabayi zaten toplu tasima lanetinden kurtulmak icin aldik zamaninda, keriz miyiz o kadar mtv, sigorta, benzin, bakim masrafi odeyelim yoksa değil mi?

Trafik artisinin sebebi dedikleri gibi covidden sonra cogu kisinin sahsi aracini kullanmaya baslamasi. Bunun yanı sıra araba fiyatlari surekli arttigi için araba almaya normalde pek yanasmayan insanlar son iki yılda "simdi almazsak ileride asla alamayacagiz" mantigiyla arabaya saldirmak zorunda kaldilar ve cok daha fazla kisinin arabasi oldu.
0
stavro
(27.10.21)
Nufusun 10 milyon olduğu zaman var olan yollar ile, şu anki var olan yollar arasında çok büyük bir artış farkı yok.

Aklıma gelen büyük ilçeleri/semtleri şöyle bi hayal ettim;

Saymaya ve yazmaya başladım ki sildim sonra hepsini, neredeyse eski semt ve ilçelerin tamamının yollarında belki de 50 senedir hiç bir değişim ve genişleme yok.

Aksine yaya kaldırımı için daralmalar bile var, aslında iyi bir inceleme yaparsak belki de 1970-1980'lerden beri İstanbul'un ana arterlerinde hiç bir değişiklik olmadığını görebiliriz.

Sürekli artan araç nufusu, hiç artmayan yollar ile başka bir sonuç imkansız.
0
John Bloor
(28.10.21)
(41)

Türk olmaktan gurur duyuyor musunuz?

but that was just a dream
Evet/hayırNeden?Yaşınız?
Evet/hayır
Neden?
Yaşınız?
0
but that was just a dream
(27.10.21)
Hayır 21
0
owaki
(27.10.21)
evet, 28
0
wishmaythşngs
(27.10.21)
Hayır çünkü bir insanın kendisinin seçmediği milliyet, doğum yeri vs. şeylerle gurur duyabilmek bana göre dünyanın en saçma şeylerinden biri.
28 yaşındayım.
0
ms brownstone
(27.10.21)
Ms brownstone +1

Benim kendim cabalayip yaptığım ya da secimlerim sonrasında olan bir olay değil.
0
logisticsmanager
(27.10.21)
Yoo.
37.
0
kobuzchu kiz
(27.10.21)
Hayır, 32
0
matilda
(27.10.21)
hayır.
neden duyayım ki her ulus kendince özeldir.
33
0
sizofren06
(27.10.21)
Evet
Çünkü kimliğinin bir parçası ve kendimle barışık bir insanım. Kürt olsam Kürtlüğümle, Ermeni olsam ermeniliğimle gurur duyardım.
28
0
sckxyss
(27.10.21)
Hayır, 23.
0
izza
(27.10.21)
Evet,
sonuçta benim karakterimi, davranıslarımı sekillendiren birsey.
farklı milliyetten de olsam gurur duymama gibi bir düsüncem olmazdı, sadece önemsiz oldugunu düsünüyorsam gurur duymuyorum önemsiz vs. derdim, herseyi dört dörtlük bir millet oldugunu düsünmüyorum.
30
0
durgunfoton
(27.10.21)
evet, duyuyorum.

geçmişinden ve coğrafyasından dolayı (son 100 yıllık tarihten bahsetmiyorum bu arada)

36 yaşındayım/sanat tarihçisiyim
0
love and trust
(27.10.21)
Hayır.
Seçemediğimiz, random gelen şeyler için gurur duymak mantıklı değil de ondan.
24
0
candide
(27.10.21)
George Carlin'in bununla ilgili çok güzel bir konuşması vardı gösterisinin birinde. Linkini aşağıya bırakıyorum. 5:10'dan sonra başlıyor.

www.youtube.com

Cevaplarım;

- Hayır
- Tesadüflerle gurur duyulmaz, mutlu olunur. Mutluluğa değinmeyeceğim.
- 30
0
desdenova34
(27.10.21)
bazı arkadaşlar kişisel bir tarafı olmadığına değinmiş. ona ek bir de, kesinlik de yok. türk olmak. nedir türk olmak? öyle çat diye herkesin aynı şeyi söylediği bir tanımı yok ki. kimi diyecek 5000 yıldır var olan köklü blah blah, öbürü islamla harmanlayacak vs. aynı şey diğer milliyetler için de geçerli. ingiliz olmak. nedir ingiliz olmak? İngilizce konuşmak mı, anne babanın ingiliz olması mı, ingiltere'de doğmak veya yaşamak mı? hepsi mi? ya da kendini ingiliz hisseden herkes ingiliz mi? ne var yani bu türk olmanın içinde? tam da içini doldururken çok şey değiştiği için hayali topluluklar olmaktan öte gitmiyor ve övünecek veya gurur duyulacak bi şey kalmıyor bence. türklük deyince aklıma hep olumsuz şeyler geliyor mesela şu an benim. sorumsuzluk, din simsarlığı, ahlaksızlık vs geliyor valla, çünkü hep böyleleri bu tanımları kullanıyorlar işlerine göre. ama cumhuriyet kurulurken verilen bağımsızlık mücadelesini, kimseye boyun eğmemiş insanlar topluluğunu düşününce güzel bir his de doğuyor. zamana göre de çok değişiyor yani. kendimi böyle açıklama ihtiyacı duymadan evet gurur duyuyorum diyebileceğim çok nadir şey var. örneğin, ailem. onları da kendim seçmedim ama oldukları insan olmaları bile gurur veriyor bana. ne güzel, iyi kalpli, masum insanların çocuğuyum diyorum mesela. yani daha çok şanslı hissetmek gibi. aynı şeyi bu "milletin" üyeleri için söylemiyorum, söyleyemiyorum. neyse çok uzattım ama eğer içini kesin bir şekilde güzel şeylerle doldurabilseydik gurur duyuyorum diyebilirdim sanırım ailem gibi görebilseydim. yine de bu milliyetçilikten değil de ya ne güzel, akıllı, ahlaklı insanlarla bu hayatı/vatanı paylaşıyoruz diyebildiğim için olurdu. yine şanslı hissetmek gibi bir hisle işte. /28
0
erenderk
(27.10.21)
gurur duymak değil ama türk olmaktan memnunum. türk halkının yaptığı yanlış politik tercihlere, ülkenin geldiği duruma öfkelensem de türk olmayı seviyorum. milliyetçi biri de asla değilim.
0
epleindebisous
(27.10.21)
Hayır,31, çünkü herhangi bir milliyete sahip olmak seçim hakkına bağlı olmadığı için gurur duyulacak bir şey değildir.
0
mimetorg
(27.10.21)
31 yaşındayım. evet gurur duyuyorum, uzun ve ihtişamlı bir tarihin parçası olmak hoşuma gidiyor. yunan, iranlı, rus ya da çinli falan olsaydım da muhtemelen yine gurur duyardım.
0
roket adam
(27.10.21)
Hayır ama mesela Fransızların İngilizlerin milletleriyle gurur duymalarını anlayabiliyorum. Felsefeyi, yönetim biçimlerini, makineleşmeyi falan geliştirip dünyaya yön vermişler gurur duyabilirler biz şu an bir şey üreten konumda değiliz. 31
0
nhk ni youkosu
(27.10.21)
Evet. Çünkü atam yunan'ı denize dökmüş. Hehe

bu arada;

sckxyss +1

erenderk +1

29
0
ceketimi alip cikcam
(27.10.21)
bana göre doğuştan gelen şeyler için yani kendimizin seçme şansı olmayan şeyler için gurur duyulmaz. ancak şükür edilebilir.
0
gameofannen
(27.10.21)
Evet.

Türk milleti bağımsızlık için, vatan için canını çokça kez feda etmiş. Bu bana göre çok karakterli ve saygı duyulacak bir hareket. Bunu yapan başka milletleri de takdir ederim.

28 yaşındayım.
0
dissendium
(27.10.21)
Gencken buradaki pek coklari gibi secmedigim seyle gurur duyamam derdim. Fakat baska bir kulturle hasir nesir olunca gurur duyulabilecegini anladim. Yani ben yari Turk yari Zazayim, Turkiye'li olmaktan gurur duyuyorum tum cografyasiyla. Bu bos politik bir inanc degil. Aksine Turkiye insaninin kalitesini karsilastirma yaparak bulmakla alakali. En basta caliskan bir milletiz bu bile bir gurur kaynagi. Caliskanlik da illa super ekonomi ile issizlik, calisan profili ile alakali degil. Annenizin esinizin her kis basi 3-5 kilo salca, bir kac kavanoz tursu yapmaya calismasi, o gida saklama kulturu de giriyor bunun icine, temizlik kulturumuzde.

Evet, 40.
0
2oda1salon
(27.10.21)
Evet,
Yurtdisina gelmeden once boyle bir farkindaligim yoktu, hiçbir seyi olmayan milletler burnundan kil aldirmiyor ya da alman arkadaslarim ikinci dunya savasi ile ilgili birsey sorunca triplere giriyor sanki hakaret ediyormusum gibi. Oysa yunan, sirp arkadaslarimla konusabiliyorum.
Bazi arkadaslarimin kolyeleri var, mesela ulke haritasi degil de atiyorum, ege bolgesi seklinde italyanlarda gordum daha cok.
Bizim problemlerimiz var o ayri.
Milliyetle gurur duymak bos is ama boyle birsey var ve biz bu konuda ezilecek, gurur duymayacak bir millet degiliz.
32
0
spherical
(27.10.21)
Hayir zira bunun icin bir caba gostermedim. Gurur duyulacak bi olay degil

38
0
thesomberlain
(27.10.21)
hayır
25
0
kornisch
(27.10.21)
32.

evetle hayır arasında gidiyorum. başımızdaki islamistler olmasaydı iç rahatlığıyla evet diyebilirdim.
0
false pretension
(27.10.21)
gurur da duymuyorum mutlu da değilim buna karşılık yerinmiyorum ve mutsuz da değilim.

ms brownstone +1

28
0
rahip janick
(27.10.21)
Hayır,

Türk kısmını değiştir yine sonuç değişmez. olayın Türk olmakla ilgisi yok. Sadece milliyet gurur duyulacak bişey değil. Çünkü senin yaptığın bişey yok. Doğuyorsun ve doğduğun toplumun bir parçası oluyorsun. bitti. gurur duymalık durum nerede? yok. Farklı milletlerden insanların olduğu bir ortamda Türk olduğumu söylemekten utanır mıyım? utanmam. Çünkü utanılacak bir durumda yok.

38
0
draconas
(27.10.21)
Valla @brownstone u goruyor ve arttiriyorum. Secim imkanin olsa bile sacma. Mesela simdi sorsalar cogu kisi en zengin ya da refah seviyesi en yuksek ulkeleri secer, bu secimden sonra niye 'X ulkesindenim' diye gurur duyar ki insan? Hani isin kisisel ozellik olayini falan gectim direkt bisekilde hazira konmak oluyor bu. Yani atiyorum X ulkesi binlerce yil suren tarihi/kulturu sonucunda 'X gibi olma' tarzinda bir stereotipi kazanmissa sadece secim yaptin diye sen niye direkt gururlanasin ki? Senin o olaya bir katkin olmamis.

Kisaca basta dedigim gibi secim olsa bile sacma. Dolayisiyla cevabim hayir.
30.
0
j r r tolkien hayrani
(27.10.21)
bir insanın gurur duyacağı bir hüneri yoksa milliyetiyle gurur duyar. ülkenin geçmişine, tarihsel insanlarına saygı duyuyorum tabi ama ülkeden dolayı gurur duyması komik.

35
0
kanasla intihar eden adam
(27.10.21)
Evet
Gurur duyacağım bir çok hunerim var ama buna rağmen ülkemi seviyorum. Çünkü benim ülkem tüm ülkelerden daha güzel, tarihim daha şanlı, insanım daha sıcak.
40E
0
etna
(27.10.21)
Hayır.
Eskiden savaşçılık işe yarıyormuş bu yüzden başarılarımız olsa da sağlam bir medeniyet kuramamışız. Savaş işi teknolojiye dayanınca gümlemişiz zaten.
0
vizivozo
(27.10.21)
Evet, 23
0
Josephine.
(27.10.21)
Evet çünkü sckxyss nedenini söylemiş.

30.
0
amateur
(27.10.21)
Tamamen tesaduf eseri olan bir seyden gurur duymak ya da utanc duymak bana sacma geliyor. Sans eseri turk doğmuşum. Dolayısıyla duymuyordum.
33
0
stavro
(28.10.21)
hayir
kendim secmedigim bir sey icin neden gurur duyayim. sadece ataturk atam oldugu icin gurur duyuyorum
29
0
nibba
(28.10.21)
evet çünkü kimliğimin ve geçmişimin bir parçası.
dissendium'a katılıyorum.
burada doğmak tesadüf olabilir ama dedelerimiz bu ülke için savaşmış.
kendi adıma konuşmam gerekirse, iki tane dedem var savaşmış olan.
bazı şeyleri kendimiz kazanmış, (son yıllarda olduğu gibi de) kendimiz kaybetmişiz.

gavur okulu diye tabir edilen okullardan birini bitirdim.
o zaman da aynı şeyi düşünürdüm, sonradan bütün dünyadan insanlarla çalıştığım bir işim oldu, yine aynı şeyi düşünüyorum.
özendiğimiz ülkeler toplumsal olarak bilim, medeniyet vb. konularında çok ileride olsalar da, halklarının bireysel anlamda kendi toplumlarıyla aynı düzeyde olmadığını düşünüyorum.

bunun sebepleri elbette tartışılır ve ülkeye göre bakış açıları elbette değişebilir ama en azından mücadele etmiş ve özgürlüğünü kazanmış birilerinin evladı olmak bana gurur veriyor.

üstelik, tarihte iyi ya da kötü, mücadelesi olan ya da olmayan her millet/ulus/ülke, sadece göçmenlerden oluşsa bile kendi ülkesiyle ve o ülkenin vatandaşı olmakla gurur duyarken, bizim bunu bu kadar hafife almamızın talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum.

36
0
blatta hiberna
(28.10.21)
hayır, gururluk bir durum yok bence de. sadece mutluyum ve kimliğimle barışığım diyebilirim.

yurtdışında kimliğimi aşağılamaya çalışanlara da ayarı veririm, elinde tesbih, ayağında babet çorabı takılan bi tane bile ziya gökalp eseri okumamış ama türkçü geçinen tiplere de.

27
0
makarnavodka
(28.10.21)
hayır ama bundan utanmam tabi. milliyetim üzerinden bana sataşacak insana karşı kullanacağım malzememin olmasından memnunum.

benim seçmediğim, doğuştan gelen bir özellik benim için gurur vesilesi değil. çalışıp çabalayarak elde ettiğim bir ünvan, eser veya kazançtan gurur duyarım ancak.

31.
0
zgrydn
(28.10.21)
neden gurur duyayım ki?

kendi seçimim olsa gurur duyarım ya da millet olarak acayip işler yapmış/yapıyor olsak yine gurur duyarım.
0
co2s2
(28.10.21)
hayır
çünkü burada doğup büyüsem bile türk değilim; ne etnik, ne kültürel ne de toplumun bir parçası olarak.

dolu dolu türk hissetseydim de gurur duymazdım. içinde bulunduğun kültür, millet, toplum için mutlu ya da mutsuz olmak ayrı, gurur duymak ayrı bir şey bence. mesela ingiliz olsaydım mutlu olurdum ama yine gurur duymazdım.

başka milletleri gördüm bizimki iyiymiş diyenleri anlayabilmekle beraber milliyetle gurur duyma meselesinin milliyetin kendinden gelen bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. bu arkadaşların tacik olsaydı, sırf milliyetinden gurur duyma fikrinden ötürü tacik olmaktan gurur duymasından bahsediyorum. bu bağlamda bakıp da objektif olmanın mümkün olmadığını, konseptin kendi kendini beslediğini düşünüyorum.
0
Bruce
(28.10.21)
(8)

arabanın üstüne kuşlar pisliyor bunu nasıl temizlemeli?

ayseee
arabamı sokakta park edeceğim alan kısıtlı, farklı yerlere çekemiyorum..kuşlar sağolsun hergün arabanın üstüne, kaportaya,cama her yere baya büyük sıçıyorlar. ben ertesi gün ıslak mendille silip üstüne su döküyorum ama doğru mu yapıyorum bilmiyorum. kuşların kakası içinde asit olduğu için boyayı sök
arabamı sokakta park edeceğim alan kısıtlı, farklı yerlere çekemiyorum..kuşlar sağolsun hergün arabanın üstüne, kaportaya,cama her yere baya büyük sıçıyorlar. ben ertesi gün ıslak mendille silip üstüne su döküyorum ama doğru mu yapıyorum bilmiyorum. kuşların kakası içinde asit olduğu için boyayı sökebileceğini söylediler. arabam füme titanyum gri.

sizin bildiğiniz bir temizleme yöntemi var mı? kuş pisliğini nasıl temizlemeliyim?
0
ayseee
(26.10.21)
kurursa iz bırakır, boyayı yakar derler. o yüzden kurumasına izin vermeden alıp üstüne kalıntı bırakmadan suyla temizlemeniz lazım. ıslak cilanız varsa su döktükten sonra silebilirsiniz.

eğer kuruduysa ılık suyla pisliği yumuşatıp almanız lazım. eğer çıkmıyorsa tırnak sürtmeden bezi ıslatıp bezle hafif üstüne bastırarak çıkartmanız lazım. yumuşadıkça çıkarabilirsiniz.

ayrıca buna özel ürünler de mevcut onları kullanabilirsiniz. youtube'da da videolar mevcut.
0
false pretension
(26.10.21)
Benzinlikte tazyikli su sikiyorum ben.
0
stavro
(26.10.21)
kaynar su - ıslak mendil - kuru bez

şuan kaportamda kocaman bir iz var kus pisliği yüzünden, ben ihmal ettim siz etmeyin.
0
trajikomix
(26.10.21)
Daha bugün bir araç baktık. Kuş pisliği kaputta birçok yerin boyasını sökmüş. İlk defa bugün duydum ben de, asit varmış içinde boyayı söküyormuş olayını. Ama doğruymuş şahit oldum.
0
hrvl
(26.10.21)
Kuşlar dışkılarında aynı zamanda idrar da bırakır (üre) bu sebeple boyaya zarar verebilir bir şey örtseniz daha iyi olur. Yine de bol bok temizleme deneyimi olmuş bir kuş sahibi olarak en güzel yöntem bi miktar ıslak bırakıp dışkı yumuşayınce bezle silmek diyorum asla kazımayın. Ilık su döküp 10 dk sonra sileiblirsiniz (Ama kümelenmiş varsa oraya bez koyup üstünde ıslak bırakmak daha iyi yoksa içine su çekmeyebilir)
0
eatpraylaw
(26.10.21)
YouTube da bununla ilgili videolara bakabilirsiniz
0
kleider
(27.10.21)
himmet dayi
(27.10.21)
tecrübeyle sabit, kuş pisliği gerçekten boyayı eritiyor. ya aracı başka yere çekeceksiniz, daha uzağa uygun bir yere, ya da istisnasız her gün yıkatacaksınız. ıslak mendille silmek durumu daha kötü yapabilir çünkü o lekeden ziyade saydam bir sıvı var pislikten akan, ıslak mendille onu temizleyemiyorsunuz.
0
roket adam
(27.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.