Siz sahiden oluyor musunuz ? Biri için delice ölmek istemedim yada gerçekten sevemedim.Nasıl oluyor bu tür şeyler ? Filmlerde mi karşılıksız sevmek falan ?
Aşık olarak mı evlendiniz ?

... ne hissederdiniz?
4.bp.blogspot.com

tabii zarfın üstünde aşk sözleri yazmayacak. bunun yerine "hüzünlü olduğunda aç", "desteğe ihtiyacın olduğunda aç" minvalinde zarflar olacak. içinde de kitaplardan, şiirlerden, şarkılardan alınmış sözlerle kişisel sözler yer alacak.

doğum gününüzde böyle bir hediye alsaydınız mutlu olur muydunuz?

avrupada çeşitli ülkeler çeşitli derecelendirme biçimleri uyguladığından türkiyeye avrupadan alınan diplomayla döndüğünüzde notunuzu dönüştürmeniz baya zorlaşıyor.

benim örneğimde 4 lük sistemi yüzlük sisteme çevirmem gerekiyor mesela ancak istanbul üniversitesi 4 ü en büyük not olarak kabul ediyor. oysa benim okuduğum üniversitede en büyük not 1. bu durumda istanbul üniversitesinin açıkladığı dönüşüm tablosu bir işe yaramıyor. kafama göre çevirmeye kalksam resmi bir belge gösteremiyorum.

bu sorunla karşılaşan birileri varsa yardımlarını almaya hazırım.

1in en yüksek not olduğu yerlerden diploma alan biri bile olsa çok faydalı olur. araştırmalarıma göre almanya da yüksek eğitimde 1'i yüksek kabul ediyor.

son 18 saatimi bu işe adadığım halde net bir çözüm bulamamış olmam ümidimi kırmış olsa da sözlüğe güvenim tam. bir bulduralım.

Evet sevgili çakallar. En son gördüğüm kadarıyla Milleniallar da artık yaşlanmaya başladı vesselam. 90'ları ve early 2000'leri özleyen gizli geyler var mı aramızda? Aşağıdakilerden hangilerini hatırlıyorsunuz bakalım?

-ICQ, Mirc, Mynet Chat, Hyper Terminal, Office 97 ve yardımcıları, Y2K, rescue disk, Tomb Raider, Duke Nukem 3D, Half-Life, Dreamland, Tivoli, win98 Türkçesi
- Pentium, Pentium II, Pentium III, dial-up modemler, 146, Nvidia Geforce
- Superonline, İxir, Aol, Geocities, Netscape, Altavista, Lycos, sanane.com
- Level, Chip, Byte, Pc Magazine, PC World ve daha niceleri.

Ben okumuyorum açıkçası hem sözlükte hem de duyuruda, okuyucu hiç düşünmeden yazılan yazılar bence çöp; okuyacak o kadar çok şey var ki, neden zahmet edip 100 satır bir paragraf yazıyı zaman ve enerji harcayacağım. Bir düşünceyi giriş, gelişme ve sonuç gibi kısımlara ayırıp, hepsini 1-2 cümle ile ayrı paragraflarda yazmak çok mu zor yoksa kimse bunu nasıl yapacağını bilmiyor mu?

Nasıl yazı yazılmalı, bir soru ya da düşünce nasıl parçalardan oluşur, olayı en basit ve sade nasıl anlatabilirsin, konulu bir tutorial verse keşke sözlük yönetimi.

sonradan edit: sorun sanırım yanlış anlaşılmış, uzun yazıları okuyor musunuz, diye sormuyorum, belirli bir giriş, gelişme, sonuç kısımlarının olmadığı, olayların kolay okunan maddelerle özetlenmediği, başı sonu belli olmayan cümlelerin olduğu yazıları kast ediyorum.

Örnek:

Bunu da mı okumayacağız denmiş ama benim kast ettiğim bu değil, bu yazı gayet derli toplu görünüyor, ben de okurum:

eksisozluk.com



Benim baştan okumam dediğim yazıya bir örnek:

www.eksiduyuru.com

erkekseniz

kardes sen hayirdir ya
sen naber ya

ya da kadinsaniz

sen kim kopeksin
ay ben gulerim


falan gibi seyleri kullaniyor musunuz?


not:
bazisi ciddi kullaniyor kelime dagarcigi olarak yani
bazisi ise sakasina geyigine kullaniyor

sonucta kullaniliyor

yukardaki ornekler veya bu orneklere benzer kaliplar kullaniyor musunuz?

selamlar

2-3 hafta kalınsa dahi "biraz daha kalsaydım iyi olurdu" dedirten Avrupa şehirleri hangileridir sizce?

verebilir misiniz arkadaşlar?

hangi özelliklerinden dolayı tavsiye ettiğinizi de söylerseniz sevinirim.

s.b?

Erkek kardeşim ne yazık ki herkese karşı biraz mesafelidir. Ilgili de değil. Bir abi gibi hiç değil. Mesela kardeşim kpssye girecek 2 yıl tarihini bilmez düşünmez bir arayıp başarılar dilemez.

Aslında kafamız uyuşur. Yazın beraber olunca dışarıya çıkarız eğleniriz vs vs. Bir anlaşamama yok ortada.

3 yıldır bölümden bir sevgilisi var. Son sınıftalar. Hayatı paylaşıyorlar. Muhtemelen ileriye taşıyacaklar da. Kız arkadaşına oldukça sıcak ve içten de davrandık. Herseferinde bir hediye ile gittik. Ben arkadaşımmış gibi davrandım hep.

Ben bu seneye kadar üniversitede idim. Annem babam ayrı. Kız kardeşim geçmişinde bir travma olduğu icin evde tek kalamıyor. Annem o yüzden ne benim yanima ne erkek kardeşimin yanina gelemez. Arada babam gelir.

Kız arkadaşı ise ailenin son çocuğu. Ailesi çok kibar ve tam dengimiz insanlar. Annesiyle tanıştım çok hanımefendi, babası vefat etmiş. Kadın diğer çocuklarını evlendirdiği için çok sık küçük kizinin yanına geçiyor. Bizim ki yazın onlara gidip 2 hafta fln kalıyor, annesi ile anne oğul gibi. ablasının düğününe tee nereye onlarin aileden olarak gitti geldi.

Ama bir sorun var. Erkek kardeşim bizden hiç birşey istemez. Ben birşeye ihtiyacin var mi yok yok yok anneme aynı yok yok yok. Hasta olsa turp gibi vs. Ama kızın annesi kardeşime yorganlar götürmüş onu yapmış bunu yapmış. Olum yorganin çift kişiliğine az geliyorsa git al beceremiyorsan da haber et halledelim.

Yok kızın ablasi ona eldiven atki bere örmüş vs biz örsek takmaz. Alacak olsam zaten asla istemez zevkime uymaz der onu der bunu der. Hayır gidip almaktan aciz mi. Bazen diyorum bu çocuk cimri.

Hayır ben de üniversitede okudum ben kime dert yanayım. Ben üniversitede okuyan halimle onunla mı ilgilenecem bebek gibi.

Kız hiç kötü niyetli gelmedi başta bana. Sadece bir kaç kere yanımızda ay işte ablam atkı bere ördü yok işte yorgan çift kişilik yatağına küçük geliyordu annem bir gelişinde yorgan aldı vs dedi. Ne kadar mahcup olduk anlatamam. Kiz tabi kardesimin yaninda görüyor eksiklerini annesini arıyor hallediyorlar bizimkinin sorununu.

Ben bu sene mezun olunca kendime araba almak yerine aldım bir tane kardeşim biniyor. Dedim ki ailesi bizim için ilgisiz demesin. Kardeşimi iyice iç güvey gibi kaybetmeyelim.

kız arkadaşı ile 3 4 kere görüştük bir kaç günlüğüne.
Ama kızın bazi haraketleri beni gıcık etmeye başladı.

Misal geçen kardeşimi aradım araba kullanıyormuş kız açtı herşey süper. Ya 10 dk bir şey anlattım hayatımla ilgili önemli bir şey onlara anlatamayacaksam kime anlatacam. Baya uzakta tek başimayim kızı kardeşim gibi görüyorum biraz dinler fikir verir diye düşündüm.

En son bir yerde kız alo alo alo alo yaptı tel kapandı. Ama bana sanki numara gibi geldi bilmiyorum. Sonra 1 2 dk durdum aramadı. Hic birşey olmamış gibi ben aradım.

Bugun kıza whatsap foton çok güzel çıkmış diye yazdım. Cidden çok farkli bir foto idi. Teşekkür etti. Nasılsın diye yuzeysel bir soru. cevabim hic önemli degilmiscesine bastan savma bir cevap. Kapanış.

Yahu kendime almam gereken arabayı aldim ona verdim her ay 3k kredi ödüyorum. Yazık değil mi? Bu kardeşimle ilişkimiz hep böyle mi olacak?

Kaybettik mi hala kurtarilabilir mi?

Son zamanlarda yazistigim bi kiz var. Ne zaman bulusalim desem sinav var odev var proje var diye bahaneler uretiyor. Şimdiye kadar sadece bir kere buluşabildik onda da arkadasiyla geldi. Mesajlasiyoruz. Ama gercek bulusmaya gelince kaciyor gibi. Dun aksam en son bulusmama sebebin gerçekten yogunluktan mi diye sordum. Evet dedi. Simdi tum bunlari düşününce kiz bana kibarca seni istemiyorum mu demek istiyor? Ben napayim iletişimi keseyim mi bir donem? Okulda karsilasinca filan nasil davranayim?

edit: ya aslında sormamın sebebi o da bana yazıyordu, yani mesajları hep ben atmıyordum. muhabbeti de hemen öyle kısa cevaplarla kesmiyordu. kafamı karıştıran tarafı buydu. ama dediklerinize göre ve benim ilk aklıma gelen şeye göre biraz ilgi çekmeye çalışıyor sanırım. dediğiniz gibi uzak durayım.

edit: soru 2
eğer mesaj atarsa nasıl davranmak gerekir? hiç mi cevap vermeyeyim yoksa kısa mı keseyim cevapları?

Ona gidip sarıldı. Bişey yapmış sanırım. Nasıl kendini affettirebikeceğini soruyordu. Beni görmedi bile. Tüm yüzdüzlüğümle ona gittim. Bilmiyorum sıcak gibiydi. Çıkışta şakalaştık. Sonra beni yalnız bırakma Benin'le gel dedim. Birlikte gideriz diğerlerinin yanına. Belkide yemek yeriz birlikte ? Bişey demedi gitti diğerlerinin yanına. Bende gittim. Orada buluşuruz diyordum. O gelmedi. İnsan bir mesaj atar başka bir yete gittim diye. Gelmedi ams ben bekledim. Ve sonra anladım. Bana zerre değer vermiyor. Ama bana en büyük derdini anlatmıştı ağlamıştı omzunda . O sarıldı bana sıcak bir merhabayı çok gördü.

Niye sevilmiyorum ben ? Çok mu değersizim ?

Ben Yok muyum yoksa ?

Sadece paylaşmak istedim
Özür dikerim rahatsız ettim.

Hepiniz mi fitsiniz yahu? Yok mu aramızda zamanın pattis simdinin filintaları? Biraz motivasyon ihtiyacı hasıl oldu. Su kadar zamanda su kadar kilo vermistim, temelde şunları yapmıştım dediginiz süreçler oldu mu? Absürd örneklere bile açıgm.Cinsiyetle birlikte alırsam çok hoş olur.

hoca "dear x" diye mail atmış.

ben de cevaba başlarken dear diye başlarsam onunla eş pozisyondaymışım gibi görünür müyüm?

ya da "Dear Prof. x" veya "Dear Mrs x" desem nasıl olur?

genelde hoca da olsa selam verip yazardım.
amacım saygılı biçimde yaklaşmak.

Merhaba erkek 26 yaşında ticaretle uğraşıyor. Kadın 45 yaşında psikolog. 4 yıldır devam eden bir ilişki. Sizce sağlıklı mı? Siz böyle bir ilişki yaşar mıydınız ?

soruyu başlıkta ifade etmeye çalıştım zaten ancak şöyle açayım. seminer dersi için ödev hazırlarken daha önce kendi yaptığım ödevlerden alıntılar yapmamda etik açıdan bi sakınca var mı ?

mesela daha evvel seyahat acentacılığı ile ilgili yazdığım bi rapor vardı. şimdi seminer konusunun içeriğinde bi nebze seyahat acentacılığına değinmem gerekiyor. kendi yazdığım, intihal sıkıntısı olmayan içeriği seminerde kullanmam etik olarak yanlış mı ?

İşe yeni başlamış bi stajyer kız vardı. Üretim fabrikası olduğu için hep kafasında beyaz bir boneyle ve önlükle dolaştığından hiç farketmemişim. Dün işten çıkarken gördüm kız türbanlı.
Bizim olduğumuz yere, bana birşeyler imzalatmak için geliyordu arada sırada. Muhabbeti orda ilerletmiştim, flörtleşiyorduk baya baya. Ama şimdi yeni öğrendim türbanlı olduğunu ve kafam karıştı epey. Daha önceden bırakın kapalı sevgiliyi normal arkadaşım olmamıştı o yüzden garip geliyor. Napayım keseyim mi muhabbeti?
Not: ben baya baya allahsızım, dinle pek işin olmaz keza ailem de aynı şekilde:) onların da tepkisi korkutuyor açıkçası
Not2: Kız 10üzerinden 9 falan

Zamanla çok sevdim,aşık oldum.Açıldım unutamadığı birisi varmış,seni çok seviyorum arkadaş olarak kalalım dedi,tamam dedim.Her konuştuğumuzda daha çok aşık oluyorum ama onu kendimden uzaklaştıramıyorum.Napayım lan ben ölüyorum , yardım edin.(derdini gibeyimciler gelmesin)

Evli olanlarda olur .En az 5 yıl ve üstü arkadaşlara soruyorum nasıl tanıştınız ?

Valla başından sonuna kadar b.ktandı, ha maddi manevi bir kayıp yoktu çok şükür ama yine de fazlasıyla stresli ve kötüydü.
Sizin?

biliyorum çok pis genelleme oldu da bıktım valla. istisnasız her zaman yaşadığım şu tabloya bakın:
-tıklım tıklım bir otobüste gidiyoruz, koltuktayım ve başka bir koltuktaki kadın "oraya ben geçsem?" diyor.
-yine tıklım tıklım otobüste tutunacak yer yok, herkes armut gibi sağa sola sallanıyor, bir kadın "buradan tutmayın, biraz daha ileri gidin!" diyor.
-özel aracıyla her yere girebilen bir adam ısrarla iett'nin önüne kırmaya çalışıyor direksiyonu. mal iett şoförü de ona yol veriyor.
-iett'yi taksi sanan bir abi caddenin işlek yerinde inme maksadıyla "kaptaaaan orta kapıyı aç diyorum duymuyor musun yav? işte bu yüzden dayak yiyorsunuz siz!" diye bağırıyor.
-kırmızı ışıkta duran ama yeşile dönmesne rağmen hala rujunu, pudrasını süren kadın yüzünden bir sonraki kırmızıya yakalanan araçlar.
-yürüyen merdivende ısrarla ama ısrarla sol tarafta bekleyenler yüzünden her daim "sağ tarafta bekler misiniz?" diye bağırmak zorunda kalıyorum.
-otobüs geldiğinde akbilini, pasosunu, cartını curtunu makinenin önünde çantasından daha yeni çıkaran tipler. trafik yüzünden zaten fazla beklediğimiz yetmiyormuş gibi bunlar yüzünden de beklemek zorunda kalmamız.
-kaldırımda yavaş yavaş yürüyenlerin pat diye durup camekanları incelemeleri.
-tıklım tıklım otobüste koltuğumu veriyorum yaşlı bir dedeye/teyzeye, oturuyorlar teşekkür bile etmeden. birkaç durak geçince iniyorlar ama "evladım ben birazdan ineceğim zaten." der insan değil mi? hadi demedin, "evladım, şimdi iniyorum, gel eski yerine otur." der.
-genç kızımız otobüste düğmeye basmasına rağmen yerinden kalkmayıp otobüs durağa girip kapısını açınca yerinden kalkıyor, şoför de "herhalde yanlışlıkla basıldı." zannıyla yeniden harekete geçince "ay şoför bey inecek var, yavaş!" diye bağırıyor.
-adam atm üzerinden para gönderecek, atm başında ve adam telefonuyla karşı tarafı arayıp "yav senin hesap numaran neydi? bende yok." diyor. arkasında onca insanı bekletiyor.

ya bunlar bir çırpıda aklıma gelen ve istisnasız dışarı çıktığımda her zaman gördüğüm şeyler.
ateisti, teisti, deisti, sağcısı, solcusu, genci, yaşlısı, kadını, erkeği, çocuğu böyle ya.

ben giderek kanser olacağım zannedersem bu istanbul'da. tahammülüm kalmadı hiçbir şeye, basıyorum küfrü içimden.
sizin gözlemleriniz nedir?

selam,

bir baslikta entry'm var, bunu ogrenildiginde ufku iki katina cikaran seyler'in altina da yazsam sikinti olur mu ? onu silip mi tasimam gerekir?

bu durum aklımı bir süredir kurcalıyor. son yaşadığım şeyden sonra hat safhaya geldi. Önce sorumu soracağım sonra olayı aktaracağım. türk erkekleri neden rus kızlarını sever ? Bu rus kızlarında ne var cidden de böyle çekici geliyor bizlere? Olay nedir yani türk erkeği rus kadını ilişkisini çok görüyoruz özellikle biz türk erkekleri niye rus kadınlarına bu kadar tav oluyoruz? Onuda geçtim rus kızları bizlere nasıl tav oluyor? Öyle bir geçer zamankide dahi rus kadını türk erkeği ilişkisini görüyoruz. Genelde ilişki aynı oluyor. Rus kadını soğuk kanlıdır iş yapmasını bilir parayı bilir kadınlığı bilir idare eder. Cidden durum böylemi? Olayı anlatıp başka sorularla devam edeceğim.

geçende öğretmenimiz bir ödev verdi. bir insanın portresini çekeceğiz. bende okulda cidden güzel diyebileceğim birini düşündüm aklıma yulia geldi. ondan rica edecektim ve bu sayede tanışmışta olacaktım. hiç kimseyle bikere dahi konuştuğunu duymadım sosyal bir ortam içinde yakalayamazdım. ilk defa konuştum, rica ettim kabul etti. fotoğraflarını çektim. bu sayede bedenini inceleyebildim. cidden güzelmi yoksa uzaktanmı güzel görünüyor diye kontrol ettim yani. ama cidden öyleydi sonra ben kafaya taktım bunu araştıracağım. kızda fotoğrafları kafaya taktı illede gönder gece eve gelene kadar bikaç kere hatırlattı sonunda gönderebildim ve biraz muhabbet ettik whatsapptan. benim taktik hep aynıdır. incelerim analiz ederim tanırım sonra girişirim. ama ruslar hakkında hiçbirşey bilmediğimi birkez daha anımsadım. kızın iletişim şekli cidden farklıydı hiçbir metotla bağdaşmıyordu. hiç bir şekilde olumsuz bir tavrı yok ama bir tuhaf. bende tanımak için uzun anlatımlı sorular sordum. I will tell next time I am little bit busy dedi böyle sonlandı konuşma. ileride ne olur bilmiyorum. ama ben durumdan epey rahatsızım kızdan cidden hoşlandım ve ben böyle bir kızın peşinden koşturabilen türden bir erkek değilim. bırakma yeteneğim iyidir. bırakmasını bilirim yani. duygularımı kontrol edebilirim vs.


Şimdi gelecek sorular şunlar. rus kızları nasıl varlıklardır, nasıl konuşulur onlarla, nelerden hoşlanır nelerden hoşlanmazlar. Ve birde Şu rus milleti bana hep sıradışı gelmiştir. kızıyla övünen bir ülke olsada adamların her yerde bir tarzı var. müzik desen ayrı bir müzik kafaları var. bilim desen öyle. sanat, ideoloji de. edebiyatta tamamen kendine has bir tarzları var. askeri ve siyasi olarakta. yani bu ruslara çok ayyaş diyorlarda ayyaş millet nasıl bunları yapacak gibi sorular oluşuyor sonra bende. Ve birde rus kadınları bu kadar "kadın olmak"ı biliyor da erkekleri neden kafası güzel bir işin ucundan tutamaz gibi imajlara sahip? Yani bir milletin erkeğiyle kadını arasında bir uyum olur en azından. onlarda o yüzden türk erkeklerini seviyor falan. Cidden sıradışı bir millet ve ülke. bu merak belki beni yulia ile bir yere getirir bilemiyorum. kız ukraynalı bu arada. babamında ukraynalı manitası var. ama sizlere soruyorum abilerim ablalarım, özellikle kalıtsal bir bağlantısı olanlar varsa daha makbule geçer. Tecrübeli arkadaşların bendeniz çekirgeyi aydınlatmasını bekliyorum... ya peşinden gidicem yada tüm bunların güzel bir anı olarak kalmasına izin vericem...

(doğma büyüme istanbulluyum ama dedelerim erzurumlu ve kuzey asyadan göçtükleri söyleniyor bir şekilde ruslara yakınlık duymamın etkisi olabilirmi)

Ben bu kızıl tonlarında, genelde çilli arkadaşları çok beğeniyorum
www.boredpanda.com

Ayrıca derinin güneşe karşı tepkisel reaksiyonu neden / nasıl güzel gelir, pek anlayamıyorum ama kızılları diğer tür insanlara göre daha çok beğeniyorum galiba, ırkçı mıyım? Böyle belirli bir renk olması ayrımcılık gibi. Sizde nasıl?

Özellikle erkeklere soruyorum .Dürüst olun bu işi hiç yaptınız mı ? Yapan sizce aptal mdir ?

sb.

2 ay önce facebook'tan beni bir kız ekledi. kimsin necisin derken muhabbet baya ilerledi. sonra iş sevgililiğe kadar uzadı. konuşmadığımız şey kalmadı. ama gel gör ki kızla henüz yüz yüze görüşemedik. kız normalde ayvalık'ta yaşıyor ama karabük'te okuyor. bense istanbul'da yaşıyorum. yani arada bayağı bir fark var. önceden samimi değildir dedim ama kız bayağı ciddi. ben de ciddiyim ama uzak mesafe ilişkisi benim midemi bulandırıyor. hadi bir kez görüştük diyelim ee sonra? sıradaki görüşme kim bilir kaç ay sonra olacak. daha öncesinde de buna benzer bir şey yaşadım ve görüşemeden bitti. duyurusunu bile açtım hatta. o yüzden uzak mesafeye tövbe etmiştim ki bu çıktı. açıkçası bana çok zor geliyor, siz ne dersiniz?

Kızla 6 30 da buluscaktık.Bana hiç bilgi vermeden 8 e kadar bekletti .Sonra çok bunalttın diyip azarlayıp gitti.1 saat 30 dk bekletip trip atiyor.Bu kızla gidilmez dimi ?

Allam iiki anonimiz veleddalin amin.

Arkadaşlar, hoslandıgım bir kız var ,21-22 yaslarında , ben E 30 yasındayım. Güzel sinyaller aldım ama ilk adımı atamıyorum, emin olamadığım icin. Acıkcası sonrasında pis yaşlı hergele bunak damgası yemekten korkuyorum...

Ne tavsiye edersiniz?

1.5 yıllık bir ilişkiden çıktım. Ayrılan bendim. Bi sorunumuz yoktu fakat uzak mesafe ve monotonluktan sevgim azaldı. Gözden ırak gönülden ırak maalesef.

2 ay filan oldu ayrılalı. Bendeki sevginin azalması süreci filan da haziran gibi başladı. Hala da bi şey hissetmiyorum, bi pişmanlığım yok. Ama bir buçuk yıldır her gün sürekli aynı kişiyle konuşuyor olmanın alışkanlığı kalmış heralde. Şimdi bi de yurtdışına çıktım değişim öğrencisi olarak. Yeni bir çevre ve düzen vs. Normalde Türkiye'deki hayatımda da öyle sürekli dışarı çıkan, çevresi kalabalık bi insan değilim. Bir iki yakın arkadaşım vardır. Onlarla da her an takılmayız. Başka şehirlerde yaşıyorlar zaten. Haliyle burada henüz bir çevre oluşturmamış olmamın bi sorun teşkil etmemesi lazım. Yani okuldan arkadaşlar, bi iki de dışardan görüştüğüm insanlar var yani. Türkiye'deki hayatımla aynı gibi.

Fakat buraya geleli daha 1 ay filan olduğu halde sıkılmaya başladım. Fazla yalnız hissediyorum. Bunu da eski ilişkimden kalan, sürekli yazışıp konuştuğum birinin varlığının olmasının getirdiği alışkanlığa bağlıyorum.

Siz böyle anlarda ne yapıp üstesinden geliyorsunuz? İlişkiden çıktıktan sonra partnerinizin varlığından kalan boşluğu nasıl dolduruyorsunuz?

Dün akşam başıma şöyle bir olay geldi;

İki erkek, bir kız olarak cafe'de oturuyoruz. Benim kız ile ilişkim var ama bu bilinmiyor, diğer erkeğin haberi yok, ortamda 3 arkadaş şeklindeyiz.

Yedik içtik, hesabı masaya istedik, ödedik. Kız "hadi kalkalım" dedi ve kalktı, biz de kalktık. Tam gidiyoruz, kız "tuvalet ne tarafta?" dedi. Ben de refleksif olarak "tuvalete daha önce gitmen lazım, bu daha önce de oldu" dedim. (Benzeri birkaç gün önce olmuştu, kalkıp kasada hesabı ödedik, biz dışarı çıkarken kız tuvalete gitti, biz de onu birkaç dakika dışarıda bekledik). Ben de "biz masada otururken gitmen lazım ki seni dışarda, ayakta beklemeyelim" düşüncesiyle uyardım. "Hadi git tuvalete, biz oturup bekleyelim" dedim. Kız tepki gösterdi, "yok gitmeyecem, gerek yok" dedi, çıktı dışarı. Ben arkadaşa "peşinden git, ikna et tuvalete girsin, ben bekliyorum burda" dedim. Gitti, gelmediler. Çıktım dışarı, arabamın yanındaydılar. "Cidden git tuvalete, şimdi dışarıda vakit geçireceğiz, sıkışacaksın" falan dedim, "yok, makyajıma bakacaktım, gidelim" dedi. Kötü hissettim kendimi ama ok dedim gittik.

Başka bir yere gittik beraber, arabada oturuyoruz. Kız sessiz sakin, konuşmuyor, belli ki tavırlı. Bizim 3. eleman bize take-away kahve almaya gitti, ben de konuyu açtım, "niyetim kötü değildi, uyarmak istedim sadece, yanındaki insanlar rahatsız olabilir diye" falan diye açıklamaya çalıştım, kız deliye döndü. Çıktı arabadan, yok taksi bulup eve gidecekmiş bilmemne. Peşinden gittim, bizim eleman arabaya gelip bizi arıyor bulamıyor, 20 dk yürüdüm kızla, zar zor ikna ettim geri getirdim, gergin bir ortam oldu, üçümüz konuştuk biraz meseleyi, ben kötü hissettim, kız biraz ağladı, bizim eleman aramızı buldu güzel bir şekilde. Eve gittik, oyun oynadık vs problemsiz.

Sonra kızı evine bıraktım, bırakırken "problem var mı?" diye açtım biraz konuyu yine. Çok şiddetli olmasa da yine kötü hissetti, biraz ağladı, sonra sarıldı, sonra tavır yaptı, sonra beni evine davet etti. Başka sebeplerden dolayı uygun olmayacağını söyledim, kızı bırakıp eve gittim.

Aramızdaki diğer dinamikler: İlişkimizin gizli olması gerekiyor ve kız da buna OK, ama bunun verdiği bir gerginlik var, kendini suçlu hissettiği noktalar var. Ayrıca regl döneminden geçiyor şu an.

Şimdi sorularıma gelelim; öncelikle evet, uyarı yaparkenki üslubum hoş değildi, orda hatamı kabul ettim, özür diledim 10 defa. Ama kız "sen beni uyaracak haddi nereden buluyorsun?", "2 dakika beklemek gibi basit bişeyi kim umursar? çok egoistsin", "beni hep kırıyorsun, herşeyi berbat ediyorsun" vs gibi derin suçlamalar yöneltti bana. Ben de temelde kendimi savundum, üslup konusunda hatamı kabul ettim. Ayrıca ilk baştaki nahoş uyarıyı yapan benim ama olayı büyütme niyetinde değildim, asla sesimi yükseltmedim, yapıcı olmaya çalıştım. Alıngan olup olay çıkaran, ortamı terk edip gerginlik yaratan kişi o. Kimde ne kadar suç var sizce? Bir insan arkadaşını böyle bir konuda uyaramaz mı, normal değil mi? Yoksa basit bir yanlış anlaşılma çok mu büyüdü, nedir?