Giriş
(10)

Gelişmiş ülkelerde Diyanet İşleri diye bir bakanlık var mı?

silver apple
Ya da buna benzer bir bakanlık var mı?
Ya da buna benzer bir bakanlık var mı?
0
silver apple
(26.04.15)
oncelikle diyanet isleri bakanlik degil, direkt basbakanliga bagli kendi tuzel kisiligi bile olmayan bir kurum.
onun haricinde diyosan genelde kiliseler bagimsiz olur mesela hiristiyan agirlikli gelismis ulkelerden soz edersek.
0
baldur2
(26.04.15)
Batıda gelişmiş ülkelerde daha ağırı bile var.
Bağımsız kliseler adeta lobş şirketleri gibi çalışıyor.
0
member of illuminati
(26.04.15)
benim bildiğim devlete ait bir kurum yok çoğunda. düzenleyen kanunlar var ama devlet ait din kurumu yok.
0
cedex
(26.04.15)
bildiğim bu kapsamda yok. fakat diyanet'in çok çok önemli bir vazifesi var türkiye'de. orta doğu'da sık sık islami olduğunu iddia eden büyük-küçük terör örgütlerinin ortaya çıkmasının sebebi, dini başıboş bırakmış olmaları. öyle olunca, her ufak caminin hocası, kendi müridlerini topluyor; oradan güç devşirip, iktidar odağı haline gelmeye çalışıyor. bunun için dini eğip-bükmekten; yeniden yorumlamaktan hiç çekinmiyor. birbiriyle rekabet halinde olan bu 'tarikatlar' daha köktenci kim yarışına başlıyor (zira iktidarı kutsala bağlayınca, marjinalleştikçe, ılımlı olan cazibesini kaybediyor).

durumu gözünde canlandırabilmen için: biraz 1900'lerin başında sağın yükselişini hayal edebilirsin (ülkeyi ben daha çok seviyorum kavgası). bir diğer örnek de holiganlık (takımımı en çok ben severim kavgaları). insan denen canlının, ait olma hissine çok ihtiyacı var. dolayısıyla din öyle bir vazife görüyor, kaygının olduğu yerde.

tarikatlar bizde de var ama düşün ki devlet bu kadar kontrol altında tutmasa, onlar da eskaza tehlikeli bir şeyhe denk gelip, birer silahlı güç odağına dönüşmeye çalışabilir. normal çalışan bir hücrenin, yanlış dna sentezi ile kanser hücresine dönüşme ihtimali gibi.

çok cevap gibi olmadı ama arka planı budur işin.
0
krysrn
(26.04.15)
krysrn +1

türkiye'de bağımsız kilise tarzı yapılanmalar olursa sağlam radikalizm döner. en azından şu an kontrol altında.
ama şu var diyanet bu sıralar din-devlet ayrımının dışına çıkıyor, konumunu bilmesi lazım. iki ucu bilmemne işte bu konu.
0
Sarix
(26.04.15)
devletlerin kurumsal yapısında bakanlık, başkanlık vb. dini bir yapı olmasa da, dini toplulukların, cemaatlerin kurumsal olarak tanınırlığı var.

genellikle tabi kiliseler oluyor bu. çeşitli eğitim, kültür, sosyal hizmet vs. alanlarında doğrudan faaliyet gösterebilme imkanları var. direk kiliseye bağlı okullar filan.

türkiye'de bir dini cemaatin filan, resmi olarak ''cemaat'' sıfatı ile, bu tip faaliyetlerde bulunması engellenmek için diyanet işleri başkanlığı kuruluyor zaten. (ha uygulamada tartışılır ama en azından diyanetin kuruluş gerekçesinde bu var)
0
wilhelmwasmuss
(26.04.15)
avrupa da durum daha vahim aslında
kiliseler bağımsız ve her doğan kiliseye vergi ile direkt bağlı ister müslüman ol ister ateist kiliseye vergi veriyorsun.

bundan çıkma hakkın var tabi ki 18 yaşından sonra dava açabiliyorsun
ancak çıkınca kilisede evlenememe gibi çocuğunu vaftiz edememe gibi olaylar var :)
0
croswell
(26.04.15)
@croswell Yanlis biliyorsun + soyledigin celiskili. Avrupa'da(neresindeyse artik) sanki insanlar dogduklarindan itibaren 18 sene boyunca kiliseye vergi vermek zorundaymis gibi anlatmissin. Halbuki aslina suradan bakilabilir: en.wikipedia.org

Kisacasi kimi ulkelerde sadece belli dini organizasyonlar bu vergiyi topluyor, kimisinde devlet kendisi topluyor ve ilgili coktan secenekli(hangisini sectiysen) kurumlara dagitiyor (hinduysan hindulara gidiyor paran, katoliksen katoliklere) veya para devletin kendisine kaliyor(dini gruplara uye degilsen ve ulkende boyle bir uygulama varsa) veya ateistsen kilise vergisi vermiyorsun.

Diyanetin avrupali karsiligini bulmak da zor, belki en yakini Church of England'dir. Ama bizimki gibi mantiken her dini temsil etmesi gereken bir kurumun, bir dinin sadece tek bir mezhebinin kurallarina gore isler yapmasi, digerlerini dinden saymamasi kabul edilemez, bunun yerine 6000 cemaatimiz olsun daha iyi, en azindan kendi iclerinde para toplar ne yaparlarsa yaparlar -ki bugun bile 1000 tane seyh su bu vardir. Su anki durumda, croswell'in guya avrupada varmis gibi anlattigi sistem Turkiye'de var. Ister ateist ol ister mormon, verdigin vergi Sunnilere yariyor sadece ve sadece. Ustelik bu toplanan paranin nasil carcur edildigi de ortada.

Cumhuriyetin devletin dini yoktur deyip mezhepcilik yapmasi o zamankilerin halt yemesi, bence ulkedeki ahlaksizliklarin onemli bir sebebi.
0
common of demons
(26.04.15)
Yari-avrupali geldi; @croswell'in soyledikleri gercekdisi. Hatta bir kismiyla Turkiye'yi anlatiyor.

Soruyada cevap vereyim, yok. Church of England, bazi anayasalarda devlet dini vb ibareler var. Ancak bunlar tamamen sekli ve gecmise yonelik saygidan kaynaklaniyor. Bu kurum ve cesitli ibareler olsa bile, gercek anlamda laikler. Yani tek bir mezhebin otekiler ustunde ve devlet nezdinde yaptirim gucu yok.
0
protector
(26.04.15)
Sorunun cevabi biraz "devlet" sozcugunden ne anladigina bagli. Devlet cok kabaca belli sinirlar icinde yasayan, bir arada olma iradesindeki insanlarin, bireysel ya da kucuk topluluklar halinde hayata geciremeyecekleri, cogunlugun yararina ve gerekli isler yapmak icin varolan bir kurum. sinirlarin savunulmasi, yol yapmak gibi isler bunlara guzel ornekler. devlet bu isleri yapabilmek icin senin gelirinin ya da emeginin bir kismini vergi olarak aliyor. bu islerin gorulmesini sagliyor. bu idealde tabi.

turkiye'yi dusunursen bu ulke sinirlari icinde farkli milliyetten, farkli dinlerden, farkli irklardan insanlar var. devlet bunlarin hepsinden vergi aliyor. yol yaptigi zaman bunlarin hepsi faydalaniyor. ulke sinirlarini korudugu zaman bundan hepsi faydalaniyor. bunlar arasinda anlasmazliklar oldugu zaman aralardaki anlasmazliklari karmasa olmadan, mahkemede cozmeye calisiyor. bundan da herkes faydalaniyor. bu dediklerim de teoride tabi.

simdi turkiye gibi farkli dinlerden insanlarin yasadigi bir ulkede, sen butun dinlerden, musluman, hiristiyan, musevi, ateist, budist hepsinden para toplayip bunlarin yalnizca birisine hizmet eden bir kurum kuramazsin. ya hic birisi icin boyle bir kurum kurmayacaksin ya da hepsine benzer hizmetler saglayacaksin. boyle yaptigin zaman musevi vatandas gelir derki "haci sen benim parami aliyorsun, karsiliginda bana hizmet saglamiyorsun". ustelik turkiye'de boyle bir kurumun basindaki adam abuk subuk aciklamalari ile cogunlugun uyesi oldugu inancin diger inanclar uzerinde daha ustun oldugunu, yine cogunluk olmayan inanclarin inananlarinin da cogunlugun inancinin kurallarina gore yasamasi gerektigini savunan aciklamalar yaptiriyorsun ya da yapmasina izin veriyorsun; aha iste bu muz cumhuriyetliginin gostergesidir.

daha fazla uzatmadan toplamaya calisayim. diyanet turkiye'de devletin din uzerindeki denetimini saglamak icin, yeni kurulan devlette, cahil insanlarin dini kullanip guc elde etmeye calisanlarin guc elde edip, ulkenin altini oymamasi icin kurulmus bir organizma. yerine gore etkin bir arac. ancak devletin kendisi dini kullanip guc elde edenlerin elinde olunca bu muhteremlerin konumunu saglamlastirmaya yarayan bir seye donusuyor. yine uzamaya basladi, dogrudan soruya cevap vereyim; adam gibi demokrasilerde vatandasin hepsinin vergisi ile, vatandaslarin arasindaki bir etnik, dini, irk topluluguna hizmet veren kurum olmaz. muz cumhuriyetlerinde olur.
0
shadayim
(26.04.15)
(4)

uyumamayı sağlayan bir ilaç var mı

aat bh
merhaba duyuru ekibi bana, en azından 1 gece olsun gözüme uyku girmeyecek etkiye sahip ilaç lazım. mümkünse reçetesiz.var mıdır böyle bişey.
merhaba duyuru ekibi bana, en azından 1 gece olsun gözüme uyku girmeyecek etkiye sahip ilaç lazım. mümkünse reçetesiz.

var mıdır böyle bişey.
0
aat bh
(26.04.15)
modiodal var ama reçete gerekiyor mu gerekmiyor mu hiç bilmiyorum.
0
protector
(26.04.15)
bu işlevi görecek bir ilaç reçetesiz zor sanki:/ bilemedim.

sarı kantaronu bir denesene çay şeklinde.
0
kasa kasa berg
(26.04.15)
cialis
0
zimparakadigiylaotuzbircekenpinokyo
(26.04.15)
bulabilirseniz caffeinum cok etkili. caffein citrate olarak da gecmektedir.
0
hopeless
(26.04.15)
(8)

çıplak selfie'ler neden arttı

dahinnotha
selamlar,selfie'lerin popülerleşmeye başlamasıyla beraber çıplak selfie'ler de çıkmaya başladı. ilk zamanlarda özellikle kadınlar yüzleri görünmeyecek şekilde fotoğraflarını paylaşırken sonraları ne kimliklerini ne de yüzlerini gizlemeden sadece çıplak değil, pornografiye varacak halde fotoğrafların
selamlar,

selfie'lerin popülerleşmeye başlamasıyla beraber çıplak selfie'ler de çıkmaya başladı. ilk zamanlarda özellikle kadınlar yüzleri görünmeyecek şekilde fotoğraflarını paylaşırken sonraları ne kimliklerini ne de yüzlerini gizlemeden sadece çıplak değil, pornografiye varacak halde fotoğraflarını yayınlamaya başladılar.

kar amacı gütmeden, amme hizmeti yaparcasına, twitter'dan ya da tumblr'dan yardırıyorlar.

ego tatmini mi yaptıkları? güzelliklerini onaylatmak mı istiyorlar takipçi edinerek ya da haklarında yazılanları görerek?
0
dahinnotha
(25.04.15)
link or it didnt happen
0
cekilmis gayfe
(25.04.15)
google: naked selfie
0
🌸dahinnotha
(25.04.15)
bir kere yaşıyorlar, gençliklerinin ve güzelliklerinin doruğundalar. arzulanmak, tapılmak istiyorlar. öyleyse...
0
benim bir ismim var
(25.04.15)
instagram'da o dediğin kızlar inanılmaz inanılmaz para kazanıyorlar. +1 milyon takipçili instagram/facebook hesabı maddi güç demek. Para getirdiği için haliyle memesini hmını da teşhir ediyolar.

diğer hanım kızlarımız da malum sebeplerden yapıyo.
0
widee
(25.04.15)
Narsisizmin dorukları. Ama sadece kadınlarda olan bir şey değil bu. Erkeklerin de yaptığı bir şey. Psikolojik altyapısında hastalıklı bir ruh hali yatıyor ancak insanlar bunu o kadar içselleştirdi ki ve her iki cinsin de vücut şekillerini öyle bir kodlaştırdı ki, bu durum garipsenmiyor.
0
protector
(25.04.15)
bu bana narsizm gibi gelmimyor. genç ve güzel bir kadın olsam ben de yapardım.

bugün biri memesini paylaşmış mesela. cildi falan da çok güzel. o kızın yerinde olsam ben de bir sebep bulurdum bedenimi göstermek için
0
benim bir ismim var
(25.04.15)
rezillik sevilen bir şey oldu çünkü. sözlüğe bakın, bugün paylaşılan meme caps'ini konuşuyor herkes...

çok özgürlükçüyüz... ne mutlu bize...
0
mermize
(25.04.15)
aranızda hala caps vermeyen hayvanlar var.
0
ucurulmamak umidiyle
(25.04.15)
(23)

peki turkiyenin kabul ettigi soykirimlar?

baldur2
ermeni soykirimini dayatan ulkelere bakildiginda cogunun kendi gecmislerinde soykirim oldugu goruluyor. peki turkiyenin yabanci ulkelere dair kabul ettigi soykirimlar nelerdir? biz niye devamli fransizlara bagirmiyoruz cezayirlileri soyunu kirmaya calistiniz diye? veya almanlara yahudileri ve afrika
ermeni soykirimini dayatan ulkelere bakildiginda cogunun kendi gecmislerinde soykirim oldugu goruluyor. peki turkiyenin yabanci ulkelere dair kabul ettigi soykirimlar nelerdir? biz niye devamli fransizlara bagirmiyoruz cezayirlileri soyunu kirmaya calistiniz diye? veya almanlara yahudileri ve afrikalilari katlettikleri icin? nedir olay?
0
baldur2
(25.04.15)
Ezik olmamiz.
0
soul sacrifice
(25.04.15)
çünkü kendisi de soykırım yaptığı için başkalarına bir şey diyemiyor.
(bkz: ermeni soykırımı)
(bkz: pontus soykırımı)
(bkz: asuri soykırımı)
0
cekilmis gayfe
(25.04.15)
Sorum da bu zaten gayfe. Almanya nasil diyebiliyo peki?, fransa nasil diyo?
0
🌸baldur2
(25.04.15)
Almanya zaten kabul ediyor soykirim yaptigini. Daha ne diyeceksin adama ?
0
gezginmuhendis
(25.04.15)
"herkes eşittir ama bazıları daha eşittir"
0
dafaiss
(25.04.15)
Fransa'da elitler ve hatta devlet yaptigi bircok soykirimi kabul ediyor(vendee, cezayir aklima gelen ornekler).

Avrupa'nin turkiye'den farki, akademik kitlenin bu soykirimlarin oldugunu butun gucuyle savunmasi. Devletlerin hepsi katildir, onlara isledikleri cinayetleri kabul ettirmek zordur. Sosyal bilimcilerin, kendi ulkelerindeki soykirimlar hakkindaki tavirlaridir asil onemli olan.

Mesela abd'de son donemde hafif hafif gelismeye basladi, akademide bu bilinc.
0
protector
(25.04.15)
Sacmalik? Turkiye'ye, Osmanli'nin soykirim yaptigindan dolayi degil, Osmanli'nin yaptigi soykirimi cocuk gibi kelime oyunlariyla gormezden geldigi icin yukleniliyor. Devlet duygusal dusunmez, ne zaman ki bu durumun, kendisine soykirimi kabul etmekten daha fazla zarar verdigini farkeder, o zaman kabul eder.

Insanlar sunu anlayamiyor, siz 100 sene once bir grup elit Osmanli subayinin yaptigi isten direkt olarak sorumlu degilsiniz. Kimse size gelip "Oo ermenileri kesmissin?" demeyecek. Ama yapilanlari yok sayip, kulak tikamak sizi suca ortak ediyor. Bunlar arsiv uyusmazliklarinin farkinda olmama ragmen, dogrular.

Almanlar konusunda ise, sen zaten istesen de onlarin "biz soykirim yaptik, cok uzgunuz, nie wieder!" demeleri kadar yuksek sesle bagiramazsin. "Oo yahudileri, cingeneleri, hererolari kesmissin?" desen "Evet biliyoruz, ilkokuldan beri ogretiliyor, hic yalanlamadik, sen?" der ve susarsin. Ermeni soykirimini kabul etmeyen ulkeler, ticari kaygilardan dolayi etmiyor (ironik bir sekilde, ISRAIL!). Son olarak, bu olaylarin politik araclar olarak gorulmesinden vazgecilmeli.
0
common of demons
(25.04.15)
Türkiyede sırf ideoloji uğruna, vatanseverlik saçmalığı uğruna, bir kaç milyon verilecek ya da toprak parçası verilecek (keşke verilse de sanmıyorum) diye soykırım yapıldığını bile bile dogmalara sıkı sıkı sarılıp reddetme olayı var çünkü.

Biliyor var, yapılmış ama reddediyor. Sanatçısı, yazarı, akademisyeni, politikacısı.

Tayyip Dersim için özür dilemişti sanırım yanlış hatırlamıyorsam. Zor olmasa gerek özür.

Dedelerinin ninelerinin doğduğu tpraklara gelememek filan. Çok büyük acılar var.
0
Cursed Chico
(25.04.15)
çünkü almanya ve fransa "hayır biz yapmadık. soykırım değil tehcir yok tehcir de değil büyük felaket..." gibi kelimeler üzerinden politika yapmıyorlar.
akademik anlamda kabul etme ve bunun dünyada yankılanması aşaması geçilmiş durumda onlar şu an toplumsal anlamda ikinci üçüncü nesillerin integrasyonu üzerine yoğunlaşmış durumdalar. ha bunun uygulanışında yanlışlar vardır eşitsizlikler sürüyordur evet eleştiriye açık. fakat kabul etmeme gibi bir şey söz konusu değil en azından.
0
gis
(25.04.15)
hayal meyal aklımda şöyle birşey kalmış. türkiye'den bir yetkili ermeni soykırımını ısıtıp ısıtıp gündeme getiren fransa'ya cezayir'de yaşananları hatırlatmıştı, hemen ardından cezayir'den bir yetkili türkiye bizim ilişkimize karışmamalı diye bir açıklama yapmıştı. olay aşağı yukarı böyleydi tarih de son 10 yıl içinde olması lazım.

yani fransa soykırımı zamanında iyi yapmış, devletin başında da kendi adamlarını bırakmış. bizim beceriksizler hem soykırım yapmamış, hem de yapmış gibi bir izlenim uyandırmış. avrupalı akıllı vesselam.
0
victum
(25.04.15)
protector+1

Almanlar Yahudi soykırımını kabul etmişlerdir, tarihlerinde bir utanç simgesi olarak yer almıştır. Bugün Almanya'da Nazilerin simgesi olan herhangi bir simgeyi üzerinde bulundurmak, propagandasını yapmak şaka amaçlı bile olsa suçtur. Fatih Akın'a zamanında giydiği tişört üzerindeki Bush yazısının s'sinde gamalı haç amblemi var diye dava açılması gündeme gelmişti, ne oldu bilmiyorum.

Yani şunu Almanya'da yapmaya kalksalardı büyük ihtimalle çelengin demir uçları bağırsaklarını ufak ufak dürtüyor olurdu Türk ırkçılarının: news.am bunun arkasında duran zihniyet Türkiye'de çok güçlü.

Ayrıca Cezayir soykırımı sonrasında Türkiye herhangi bir tepki göstermedi, üç maymunu oynadı. Yazarını pek sevmem ama şu yazı yardımcı olacaktır konu hakkında bilgilenmek adına: arsiv.taraf.com.tr

Kimse de gelip "dönemin şartları gereği" demesin. Devlet apaçık "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" demiş, sonra kendi pisliği ortaya çıkınca "onlar niye özür dilemiyorlar, dilesinler!!!111"e bağlamış.
0
sevgikusunkanadinda
(25.04.15)
Almanların Fransızların yaptığı soykırımlar inkar edilebilecek düzeyde değil, inkar edilebilecek gibi bir şey olsa zaten ederlerdi. Ki Fransa zaten çok uzun bir süre soykırım yaptığını kabul etmedi zaten; yeni yeni kabul etmeye yeni yeni özür dilemeye başladı. Hatta savaşlarda kendileri için savaşıp ölen Cezayirlilerin ailelerine son 5 sene içinde tazminat ödemeye başladı. Onun öncesinde sadece Fransızlara tazminat ödemişlerdi. Şimdi de "Madem biz bu kadar taviz verdik, diğerleri de aynı şeyi yapsınlar" deyip Türkiye'ye yüklenebiliyorlar. Bu noktada Türkiye'nin "Siz de zaten Cezayirlilere Yahudilere şöyle şöyle şeyler yaptınız" demesi saçma olur, zira adamlar zaten kabul etmişler bu durumu ve ona göre hareket ediyorlar. Kaldı ki bu noktada Yahudilerin ya da Cezayirlilerin de bir beklentileri yok. Yahudiler kendi işlerini kendileri görüyorlar, Arjantin'e Brezilya'ya gidip orada yaşayan savaş suçlularını falan buluyordu bir dönem. Cezayirliler de Fransızlardan tazminat alıyorlar durmadan. O nedenle Türkiye'nin "Siz de soykırım yaptınız ama" diye bağırması anlamsız olur gibime geliyor. Zaten böyle bir şey yapılsa soykırım yapmış olduğumuzu da kabul etmiş gibi oluruz. Ota boka bulaşmadan "Biz soykırım yapmadık" demek daha kolay oluyor.
0
angelus
(25.04.15)
yani buradan cikaracagimiz sonuc ne arkadaslar?

sorry diyince tamam mi her sey?
0
🌸baldur2
(26.04.15)
Hayir baldur2, her sey tamam degil ama onu demeden kimse sana -hakli olarak- yanasmayacak. Ne zaman bu surdurulen yalanin sorumlulugu (bak soykirimin sorumlulugu demiyorum!) kabul edilir, "Cok ayip ettik" denir, o zaman iliskiler normallesmeye baslar, ulkenin imaji duzelir + pragmatik bakarsak o "herkesin bize dusman oldugu bati dunyasi"nin elindeki onemli bir "koz" veya "kart" gitmis olur.

Turkiye once Almanlar soykirimla nasil yuzlesmis ve bu toplum bilincine nasil isletilmis baksin ondan sonra bir daha dusunursun "Neden biz onlara soykirim yaptiniz diye bagirmiyoruz?" diye.
0
common of demons
(26.04.15)
e almanya zaten bunu inkar etmiyor ki, hukuki sonucuna da katlandı, ikinci dünya savaşından sonra, deve yüküyle tazminat ödedi, ödemeye devam ediyor.
0
wilhelmwasmuss
(26.04.15)
bence bu iş buradakilerin dediği gibi kolay değil. eğer sizin dediğiniz gibi türkiye soykırımı kabul etse ailelere tazminat verse de kapanmaz. madem bu kadar basit kaç yıllık mevzuyu niye kapatmıyor devletin başındakiler. sizin düşündüğünüzü düşünemiyorlar mı?
0
komando kani var bende
(26.04.15)
Soykirim soykirimdir. Baskalarinin soykirim yapmis olmasi Turkiye'de olanlari degistirmez. X sebebiyle de olsa Y sebebiyle de olsa o insanlarin telef oldugu bir gercek. Evet o donem Turkler de katledildi. Ama bu Ermeniler'in suruldugu gercegini degistirmiyor.
Sahsi dusuncem bunun kabul edilmemesinin tek sebebinin odenilecek tazminat oldugu yonunde.
0
ay nov kung fu
(26.04.15)
Tazminat dediğimiz şey para değil, o en basiti zaten. Asıl tazminat toprak vermek. Ben özür dileyip toprak verecek birini göremiyorum şu an. Almanlarla Fransızların toprak verme gibi bir durumu yoktu Türkiye'den farklı olarak.
0
angelus
(26.04.15)
buradaki asıl mevzu ''tehcir'' kavramı.

türk tezi, ''tehcir'' yasal bir uygulamadır, bu yasal uygulama yapılırken, ermenilerin kusursuz bir şekilde nakli elde olmayan sebeplerle mümkün olmamıştır, kasıt olmasa da insanlar maalesef ölmüştür.

ermeniler ise tehcir'i başlı başına soykırım kastı olarak görüyor.

ya 100 yıl önce ölenler kimsenin umurunda falan değil. ermeniler, özellikle yahudi soykırı sonunda almanyadan alınan tazminatları gördüğü için bu işin peşini bırakmaz, türkiye'de özür dileriz dersek, ermeni gayrımenkülleri ve tazminatından başımızı alamayız diye asla kabul etmez.

olay tamamen politik bir mevzuya dönmüş.
0
wilhelmwasmuss
(26.04.15)
E mallarina el koyulup olume gonderilen kisilerin torunlarinin tazminat istemesi normal degil mi?
0
common of demons
(26.04.15)
normal olup olmamasının bir önemi yok ki sonuç açısından.

tazminat için uluslararası mahkemelerin ''soykırım'' kararı gerekir, şu an öyle bir yargılama filan yok, türkiye aleyhine.

muhtemelen önümüzdeki onlarca yıl boyunca, ne o tip bir karar çıkacak ne de bu konu her nisan ayında gündeme gelmekten çıkmayacak. böyle devam eder artık.
0
wilhelmwasmuss
(26.04.15)
arkadaslar kendimizi kandirmayalim, komando kani var arti 1. turkiye ozur dileyince her sey bitecek mi sanki. ermenistana van, bitlis, kars, agri, mus gibi sehirleri vermeden bu is kapanmaz.
0
🌸baldur2
(27.04.15)
Bence 'devlet her şeyin en iyisini bilir', 'rasyonel biçimde her şeyi hesaplar' mantığını bırakmak gerekiyor önce.

Bunun yanı sıra, kabul etmenin o kadar kolay olmadığını söyleyebilirsin. Ancak reddetmenin sonuçları da vahim. İnsanlar bir makine değillerdir, bilinçdışı denen yapıya sahipler ve kararları ile etkileşimleri çerçevesinde bilinçdışını şekillendirirler. Bu bilinçdışı da gelecekte, bilinci şekillendirir. İnsanların olduğu kadar toplumların da bilinçdışları vardır.

Peki bilinçdışında bastırılan toplumsal olayların(mesela soykırımın inatçı bir reddi) tehlikesi neler? Basit örnek; 70-85 arası dönemde ağır bir işkence ve şiddetin varlığı; günümüzde zaman zaman bizi şok eden ancak alıştığımız şiddetin sıradanlaşmasına yol açmakta. Benzer biçimde soykırımın reddi, bilinçdışına sürekli 'düşman' kategorisini yollamakta. Osmanlı'nın son dönemleri ve Türkiye'nin ilk dönemlerinde gerçekleştirilen etnisite mühendislikleri; günümüz Türkiyesindeki paranoyakça korkunun, 'ontolojik ötekine' yönelik nefret nöbetlerinin, eleştirel düşünemeden devlete boyun eğmenin, hatta birey olamayıp kendini topluluğun akışına bırakmanın en önemli sebepleridir. Yani ret ve görmezden gelme; toplumun kendisini ve diğer toplumları algılamasını çarpıklaştırıyor. Etrafındaki(sokak, televizyon vb.) paranoyak ve nevrotik davranışları görmemen imkansız.

Felsefe ve edebiyat arasındaki çizgi çok incedir. Türkiye'de bu paranoyaklığı ilk görebilen oğuz atay olmuş gibi. "Korkuyu beklerken" öyküsü çok isabetli bir örnek.

Genelde olaylar psikolojik sonuçlarından bağımsız düşünülüyor. Çok büyük bir hata, çünkü olaya verilen tepki bir bastırmayı ve bir unutmayı içeriyorsa; bilinçdışından olağanca gücüyle geri dönecektir. Bu geri dönmeyi aşmak, toplumun sağlıklı bir biçimde kurulması için aşırı önem teşkil etmektedir. Yani olay ve Batı'nın yaptığı 'kuru bir özür' değil. Toplumun şeffaflaşması, nevrotikliğin iyileştirilmesi.
0
protector
(27.04.15)
(14)

Yaz geliyor. T-Shirt nerden alıyorsunuz?

winston insani
MerhabalarMalum yaz geliyor. Ben sürekli us polo'dan almaya çalışıyorum t-shirt'leri ama onlarınkiler de standart tip hepsi bildiğimiz.Peki siz orta ölçekli fiyatlarda olmak koşuluyla tshirt'lerinizi nerden alıyor sunuz? Bazı markalar var mesela leke, collezione gibi. Buralardan almamaya çalışıyorum
Merhabalar

Malum yaz geliyor. Ben sürekli us polo'dan almaya çalışıyorum t-shirt'leri ama onlarınkiler de standart tip hepsi bildiğimiz.

Peki siz orta ölçekli fiyatlarda olmak koşuluyla tshirt'lerinizi nerden alıyor sunuz?

Bazı markalar var mesela leke, collezione gibi. Buralardan almamaya çalışıyorum zira bir iki yıkamadan sonra el bezine dönüyorlar.
0
winston insani
(24.04.15)
Aeropostale
Pişman etmez
0
intihar etsem de kendime gelsem
(24.04.15)
lcw
0
ucan spagetticanavari
(24.04.15)
Damat & TWN'in t-shirtlerine de bakabilirsin. Ben beğeniyorum model ve kesimlerini. Fiyatları da indirim zamanları baya makul.
0
pandispanya
(24.04.15)
daha geçen gün çetinkaya mı dumankaya mı ne bi şi var oradan 6 tişört aldım en pahalısı 14 liraydı sanırım. güzel de tişörtler giyicem bol bol umarım...
0
reavelyn
(24.04.15)
urban outfitters. Türkiye'ye shipping de sağlıyorlardı, hala vardır sanırım.
0
protector
(24.04.15)
+1 h&m
0
unsuz bir turk dusunuru
(24.04.15)
Bershkadan aliyorum. Tasarimlari guzel kalitesi fena degil fiyati uygun. 5 tlye aldigim tisort de oldu 30 tlye aldigim da. Ikisi arasinda fark goremedim.
0
halitkin
(24.04.15)
hayatımda en yakışan tişörtümü lcwden aldım. aynı kaliteyi yakalamaya çalışacağım bu yaz da.
0
kargn
(24.04.15)
h&m
aeropostale
pull&bear
outlet falan yakalarsan nike
0
cekilmis gayfe
(24.04.15)
benim favorim koton. genelde oradan alıyorum.
özellikle lisanslı karakter tişörtlerinin tasarımları pek güzel oluyor.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(24.04.15)
basic giyiyorum ben hep. en sevdiğim pull and bear. olmazsa colin's.
0
xenophobe
(25.04.15)
koton'dan 5 tane dümdüz tişört alıp onları giyiyorum, bu yaz lcw'ye döneceğim.
0
nihilist at
(25.04.15)
Columbia falan.

Edit: Jack jones'a bakabilirsin, onunkiler de iyi. Ben sade sevdigim icin 100 tanesinden 2 tanesini falan begeniyorum ama mallari guzel.
0
stavro
(25.04.15)
erkek değilim ama erkek t-shirt'ünde h&m ve pull&bear tasarım ve kalite açısından gayet iyi. benzeri olarak jack&jones var bir de.
0
gizemlikovboydankacankertenkele
(25.04.15)
(2)

Master

kinofobisi olan picasso eskizi
ilgili başlık altına yazanların hepsine mesaj attım fakat kimse geri dönüş yapmadı. Yurt dışı master'la ilgili birkaç sorum olacak. yok mu bi babayiğit?
ilgili başlık altına yazanların hepsine mesaj attım fakat kimse geri dönüş yapmadı. Yurt dışı master'la ilgili birkaç sorum olacak. yok mu bi babayiğit?
0
kinofobisi olan picasso eskizi
(24.04.15)
Bana sorabilirsin.
0
protector
(24.04.15)
buraya sor panpa, cevaplayalım.
0
sen git ben geliyorum
(24.04.15)
(23)

Bayrağı öpüp alnına koyan çocuk

six packsiz
http://www.mynet.com/haber/yasam/ruzgar-savurdu-o-bayragi-operek-saygisini-gosterdi-1808060-1çok hoşuma gitti hele ki bu devirde böyle bir görüntü.Yetiştiren anneye, babaya, öğretmene helal olsun.
www.mynet.com

çok hoşuma gitti hele ki bu devirde böyle bir görüntü.
Yetiştiren anneye, babaya, öğretmene helal olsun.
0
six packsiz
(24.04.15)
putperestlik diyorum...
0
ruhi bir banyo
(24.04.15)
bizde beyinsizlik diyoruz çok sorun etme mayk
0
mrvengeance
(24.04.15)
Yerdeki ekmeği öpüp yüksek bir yere koymak kadar saçma bir hareket.
0
angelus
(24.04.15)
Tipik bir 3. Dunya sekilciligi.
0
protector
(24.04.15)
bu ön yargıları hep böyle büyütelim arkadaşlar..kocaman yapalım..pilates topu gibi olsunlar..belki oynar kilo falan veririz..
0
dedim dedim de kime dedim
(24.04.15)
turkiyeyi ve turk insanini milliyetci sanan insanlarin elestirisine ugramis cocuk. hani o taptiginiz, super medeni buldugunuz ulkeler var ya, onlarin hepsi turkiyeden daha milliyetci. keske biz de gercek anlamda milliyetci olabilsek.
0
baldur2
(24.04.15)
Yerdeki ekmeği öpüp yüksek bir yere koymak kadar saçma bir hareket.+1

cocuk sonucta ne sıkıme abartıldıki bu kadar anlamadım.
0
all girls dream
(24.04.15)
Çocuğun bir kabahati yok, o yaşlarda biz de öyleydik sonuçta. İstiklal Marşı'nda arkadaşı arkadan güldürdü diye kulağı bükülen, hakaret edilen çocuklar olduk sonra, mevzunun derin olduğunu anladık.

Sonuç olarak: ben ortada sevinilecek bir durum göremiyorum.
0
sevgikusunkanadinda
(24.04.15)
ulan ne çok entel dantel, fularlı, dirseği yamalı ceketli adam varmış burada. özgürlük böyle bir şey herhalde, çok avrupaisiniz amk...

ne yapmış anasını satayım, öpmüş işte bağrağı çocuk. sana ne zararı var? zararsız bir sevgi eylemi. ben ne güzel deyip geçiyorum.
0
mermize
(24.04.15)
@mermize +1
0
🌸six packsiz
(24.04.15)
mermize +1.

ben duygulandım. milliyetçi ve ırkçı birisi olduğumu söyleyemem. avrupa'da yaşamak en büyük hayalim. türkiye'yi genel olarak sevmiyorum. ahlaki yapımız, toplumumuz vs. pek hoşuma gitmiyor. ama ne olursa olsun türküm lan, memleketim burası. bu minik biraderim de bayrağı öpmüş, benim hoşuma gider. duygulanırım. yok gereksizmiş, saçmaymış bilmem ne... yahu ne zararı var? vatanını, milletini sevmekten kime zarar gelir?

militarizmle, ırkçılıkla, aşırı milliyetçilikle vatan sevgisini karıştırıyor insanlar. bir de şimdi yeni cihangir solculuğu modası yüzünden "ülkemi seviyorum" demek faşistlik oldu.

kardeşim ben türk ırkı ileri gitsin istiyorum. türk sporcuları, türk siyasetçileri, türk çocukları daha iyi işler başarsın istiyorum. bilim adamlarımız bir şeyler keşfetsin, türk çiftçisi yardırsın istiyorum. türkiye dedikleri zaman insanlar "ooo güzel ülke" falan desin istiyorum. bunun nesi kötü lan? ben türkü isveçliden üstün görmüyorum. ya da "yaşasın türk milleti, geri kalanını skeyim" demiyorum. sorun nedir yani? doğduğum toprağın dünyanın güzel köşelerinden biri olmasını istiyorum. benim çocuğum iskandinavya hayali kurmasın, norveçli çocuk türkiye hayali kursun istiyorum. nesi kötü la bunun? milleti ezmedikten, "türk ırkı üstündür" diye gaza gelip kafatasçılık/ırkçılık yapmadıktan sonra ülkemi sevmem, bayrağımı öpmem kimi niye rahatsız ediyor?

ben 2-3 sene öncesine kadar nefret bile ediyordum türkiye'den. imkanım olsa ben yok ederdim ülkeyi. ama başta bu osmanlıcı ruh hastaları ve cihangir solcuları yüzünden faşo olup çıktım aq. bu memleketi size bırakmayacağız diyen atatürkçü teyzelere döndüm.

cidden mide bulandırıcı bu "pfff saçma" düşüncesi. korkmayın bu kadar. vatan, millet güzel şeyler. bunu gurur meselesi yapmadığınız, bunun için insan hayatını hiçe saymadığınız sürece.
0
der meister
(24.04.15)
Zararsız bi eylemi de putperestliğe bagladiniz helal olsun. Kendi ülkesinin bayrağını öpmüş alt tarafı. Cok da guzel yapmis. Cnm yhaa^^ de geç yani ne kadar iğrenç insanlarsiniz.
0
elorelia
(24.04.15)
ulan çocuk öpmüş işte amma büyütüldü haa.
putperest diyen mi ararsın 3. dünya ülkesine bağlayan mı.

komiksiniz la :)
0
teritori
(24.04.15)
kutsal olan 'ben' ve 'öteki' arasında hep bir ontolojik farklılık yaratır. 'Ben'in 'öteki' üzerindeki haklılığını bir adım ileri taşır. Ulaşılamayacak, dokunulamayacak bir alan yaratır. En sonunda da ritüellerle kendini iyice 'ben' yapar, 'öteki'ni siler.

Sığ bir düzlemden; ırkçılık-milliyetçilik ayrıdır, avrupa da miliyetçi, zararsız bir eylem gibi söylemler geliştirmeniz bir şeyi değiştirmez. Kutsallığın arkasında yatan ontolojik zemini ve bunun sosyo-psikolojik(ben ve öteki arasında savaş) etkenlerini görmüyor olmanız söyleminize meşruluk kazandırmıyor.

Tabii bu söylemler arasında en sığı 'avrupa da miliyetçi' söylemi. İnsanlar gazetede okudukları, günlük hayatta(aile, okul) öğrendikleri üzerinden dünyayı anlamaya girişince çok komik oluyor. Evet evet, Avrupa çok milliyetçi... Sömürge sonrası ülkelerdeki miliyetçilik tanımı üzerinden Avrupa'daki 'ben' tanımını kavrayamazsın, boşuna uğraşma.

Elbette buradaki Avrupa'yı genelliyoruz. Bir toplumun tamamını kapsamak imkansız.
0
protector
(24.04.15)
ulan çocuk yanındaki kıza şekil yapmış işte şapşik ya :)))
artis artis yürümesinden belli.
0
teritori
(24.04.15)
İzlerken çok duygulandım.

Ayrıca, ikinci defa ciğeri beş para etmezler yüzünden hesabımdan olmak istemiyorum, o nedenle sessiz kalmak en iyisi...
0
teknikekip
(24.04.15)
der meister +1

marjinaller basmış gene burayı.

çocuğun ne putperestliği kalmış ne beyinsizliği.

bayrak manevi anlam taşır. bir semboldür. tıpkı ekmek gibi.

ikisini de öpene saygı duyarım.

çocuk yabancı olsa yalakalık yapardınız, Türk olunca zorunuza gidiyor.
0
corneillus
(24.04.15)
ya sanki bunu yapan kisi politikaci, din adami, siyasi parti mensubu mk. cocuk lan cocuk o. ne sekilciligi ne putperestligi ne ne ekmegi olm manyak misiniz lan?? cocuk lan cocuk en saf duygularin, ic gudulerin hakimiyetinde bir melek lan o. sanki oo kesin kamera vardir bi opeyim de sekil olsun tv ye cikayim diyip optu. yok ama yabanci yapsa denir ki helal olsun velete iste yabancilar boyle vatan sevgisi dolu evlatlar yetistiriyor dersiniz. cocuk lan o. orda burda cikip sehit verdik ama olsun hedef hede hodo diyen insanlardan cok daha fazla hissediyor belki icinde o bayragin degerini. helal olsun lan onu dogurana da yetistirene de.
0
shotgunwoman
(24.04.15)
E canın az propaganda yapayım, 24 Nisan'da biraz ortalığı karıştırayım istemiş dayı, amacına da ulaştın. Orta-alt seviyede politika bilgisi olan her Türk gencinin yaptığı şeyler bunlar, çok normal. Ben de lise yıllarımda "evrimi tamamen kanıtlayamayız, soykırım yapıldı diyorlar Ermenilerin nüfusu o kadar değildi ki" filan diye geziyordum bir gram bilgim olmadan. Hep sonradan geliyor aklımız başımıza hep sonradan, bazımıza da hiç gelmiyor.

Çocuğun yaptığına duygulanıp "hll spr dvm" demediğimiz için ayaküstü vatan haini de ilan edildiğimize göre olaysız dağılabiliriz.
0
sevgikusunkanadinda
(24.04.15)
Zırvalık.
0
i was made for you
(24.04.15)
@sevgikusunkanadinda yav he he, propaganda yaptım. amerikan ajanı de bide tam olsun.
0
🌸six packsiz
(24.04.15)
woaaah bayrak ne güzel lan
0
kargn
(24.04.15)
Bah hele bah beh yorumlara bah: replygif.net

Milletçe alkışlayalım bari ne yapalım :D
0
sevgikusunkanadinda
(24.04.15)
(1)

Shakespeare'in tüm eserleri tek bir kitapta toplanmış şekilde mevcut mu?

lafıolmaz
Sorum başlıkta.
Sorum başlıkta.
0
lafıolmaz
(22.04.15)
protector
(22.04.15)
(8)

siyaset sosyolojisi ile alakalı bir soru

klasist
Siyaset sosyolojisinin temel kavramları ekseninde aşağıdaki ifadeyi değerlendiriniz:“Korkulmaktansa sevilmek mi daha iyidir, yoksa tam tersi mi? Yanıt şudur: İnsan her ikisini de arzu eder ama bunları bir araya getirmek zor olduğu için, ikisinden birisinin olmaması gerekiyorsa, sevilmektense korkulm
Siyaset sosyolojisinin temel kavramları ekseninde aşağıdaki ifadeyi değerlendiriniz:
“Korkulmaktansa sevilmek mi daha iyidir, yoksa tam tersi mi? Yanıt şudur: İnsan her ikisini de arzu eder ama bunları bir araya getirmek zor olduğu için, ikisinden birisinin olmaması gerekiyorsa, sevilmektense korkulmak daha güvenlidir” Niccolò Machiavelli
0
klasist
(21.04.15)
Siyaset sosyolojisinin temel kavramları, dersine giren hocanın kabul ettiği kavramlardır. Sosyal bilimlerde hiçbir alanın genelgeçer temel kavramları yoktur. Derste temel kavramlar, temel inceleme metodu(ekseni) dediği şeyleri söylemen lazım.

edit: illa bir şeyler salla dersen; boetie vs. machiavelli ekseninde, toplumun iktidara olan itaatinin zorla mı yoksa gönüllülükle mi sağlanacağını tartışırdım.
0
protector
(21.04.15)
Valla bilmiyorum hocanın kabul ettiği kavramları , o yüzden bana ne söylense kar. Sınav sorum yarın :(
0
🌸klasist
(21.04.15)
derste neler işlediniz, neler gördünüz? birkaç ipucu versen yardım edebilirim.
0
sporty
(21.04.15)
abi prensi açıp 92-96 yı okusan ortalama bi degerlendirmeyi zaten yazarsın
0
spadæs
(21.04.15)
Siyasetle alakalı olarak platon'dan başlamış, aristo polybus ibni haldun machiavelli la boite hobbs rousseau weber marx ı işlemiş.
0
🌸klasist
(21.04.15)
machiavelli nin prens adlı eserinden yola çıkarak :
iktidar kavramının meşruiyetini tartışmaya açmanız ve bunlar hakkında bilimsel dil kullanarak bir şeyler çiziktirmenizi istiyor olabilir. tabi yazarken weberin otorite tanımından ve çeşitlerinde de bahsetmeyi unutmamak gerek.

ama asıl önemli olanderste ne işlediği. çünkü fizik yasaları gibi temel bilinmesi gereken şeyler söz konusu değil sosyal bilimlerde.
0
gis
(21.04.15)
bir insan tabiatı tarif ediyor, ona dayanarak da diyor ki, eğer idareci korkulan bir şey olmazsa düzeni sağlaması insanın bu tabiatı dolayısıyla mümkün olmayacaktır.

adamın en meşhur alıntısı be canım... neyse.

işte, insan tabiatı ne, ona bakıverin bir. "seni severlerse şımarırlar"ı usturuplu demek için.
0
e haliyle
(21.04.15)
o halde protector'un önerisi bence güzel. boetie ile giriş yap. iktidarın kaynağını ve meşruluğunu incele. sonra machiavelliye geç. prens gücünün meşruluğunu nasıl sağlar? kimler yönetme gücüne sahiptir ve halk nasıl yönetilir, güdülür? korkuyla mı yoksa uzlaşma ile mi?
0
sporty
(21.04.15)
(5)

180 günde 90 gün vizesiz kalma hakkı olan ülkede fazladan kalırsam ne olur?

incredible
evet. örneğin ukrayna'da türklere vizesiz 180 gün içinde maksimum 90 gün kalma hakkı tanınıyor. ben daha önce 3-4 kez daha giriş çıkış yapmıştım ve bu sefer gelirken hiç bu olayı hesaba katmadan gidiş dönüş biletimi almışım ve fark ettim ki benim aldığım dönüş tarihine kadar çoktan 180 gün içindeki
evet. örneğin ukrayna'da türklere vizesiz 180 gün içinde maksimum 90 gün kalma hakkı tanınıyor. ben daha önce 3-4 kez daha giriş çıkış yapmıştım ve bu sefer gelirken hiç bu olayı hesaba katmadan gidiş dönüş biletimi almışım ve fark ettim ki benim aldığım dönüş tarihine kadar çoktan 180 gün içindeki 90 günüm doluyor. diyelim ki 95 gün falan kaldım, bu durumda ne oluyor? bir yaptırımı var mı?
0
incredible
(21.04.15)
mazeret bildirmezsen, bir daha ülkeye bir süreliğine ya da hiçbir zaman almazlar. tabi ülkenin yolsuzluk seviyesine göre esneyebilir bu kural.
0
christopher nolan
(21.04.15)
Sadece o ülkeye değil, diğer ülkelere vize başvurularında ve girişlerinde de sorun yaşarsın.
0
protector
(21.04.15)
ukrayna ise sorun olmaz gibi geliyor. ama normalde ileride vize açısından problem çıkabilir.
0
Sarix
(21.04.15)
ben cikis yaparken polise sormustum. masasindaki kirmizi damgayi gosterdi. vize suresini gecersen kirmizi damga yiyip 5 yil o ulkeye giremiyormussun. eger pasaport kontrolunde degil de normal ulke icinde sokakta falan yakalanirsan da dogru kodese gidiyorsun orada bi 15 gun falan canindan bezdiriyorlar sonra turk konsolosluguna polisler durumu bildiriyor. konsolosluk turkiye ile baglanti kurup bu adam burada, ucak biletini alip gonderin sinir disi edecegiz diyorlar. o bilet gelene kadar da orada nezarette kaliyorsun. sonra seni bir polis esliginde havaalanina goturuyorlar, ucaga binene kadar eslik edip turkiye'ye postaliyorlar.
0
maresalx
(21.04.15)
Ülkedeki İmmigrasya'ya gidip durumu izah et. Ek vize çıkarabiliyorlar mı sor. Eğer yok ise 90 günü geçirmeden ülkeden çık. Pasaportuna kırmızı damga yersen ileride başka ülkelere vize alırken sorun olur.
0
yazar kasa
(21.04.15)
(5)

tez yazmak

indescribable
neden zor? neden karar veremeyiz şu mu olsun bu mu olsun diye?ya da kurallara uyarak yazmak mı zor geliyor?24 kaynaklı tez olur mu?ayrıca ne kadar rahat biriysem aslında 2 günde yazabileceğim tezi şimdi yazamıyorum. atıfları nasıl yapıyorduk?her paragraf atıf mı olacak yani? nolcak ya bizim okulun t
neden zor?
neden karar veremeyiz şu mu olsun bu mu olsun diye?
ya da kurallara uyarak yazmak mı zor geliyor?

24 kaynaklı tez olur mu?

ayrıca ne kadar rahat biriysem aslında 2 günde yazabileceğim tezi şimdi yazamıyorum.

atıfları nasıl yapıyorduk?
her paragraf atıf mı olacak yani? nolcak ya bizim okulun tez yazım kuralları yalan çok hafif geçilmiş :(
0
indescribable
(21.04.15)
ciddi ama muhtemelen cevabını aradığın sorular değil. Yine de, rahatsız edici olacak olsa da, cevap vereyim;

1. hayır zor değil
2. çünkü yazmayı ve düşünmeyi değil, okuyup ezberlemeyi özümseten bir sistemin içinden çıkmışsındır.
3. muhtemelen yazma eyleminin kendisi zor geliyordur, kuralar değil
4. olur
5. her okul farklı bir sistem öneriyor. "Soyad A. (Yıl), kitap adı, çeviren, şehir: yayınevi" klasik
6. Belli bir oranın üstünde direk alıntı yapamazsın.
0
protector
(21.04.15)
@protector ezberci eğitim türkiyenin maalesef en büyük eğitim sorunu ama benim tez yada herhangi bi rapor için problemim değil sadece özenerek bişeyleri yapıyorsun mükemmel olsun istiyorsun ya hah bendeki kararsızlık sıkıntı vs bu yüzden. tez yazım kurallarının ortak hali yok dediğin gibi her okulun farklı. bizim okulun bana göre çok çok eksiği var. şu zamana kadar edindiğim bilgi birikimini rahat rahat kullanabilir miyim pek orayı anlamadım açıkçası. taslağı çıkardım ama işte emin değilim daha eklesem mi diye. her önemsediğim ödevde böyle gerilimli ikilem yaşıyorum :(
0
🌸indescribable
(21.04.15)
Yüksek lisans teziyse, yazının içeriğinden çok şekli ve yapısı önem kazanıyor. Çünkü kimse içeriğini önemsemeyecek. Sen içeriğine önem versen de, en iyi ihtimale doktora tezine ve olacaksa akademik yaşantına iyi bir temel sağlar. O yüzden şekil ve yapıya önem vermeye geri dön. Şekilden kasıt; atıf, kaynakça, aralıklar, yazım kuralları vb.'nin eksiksiz olması. Yapıdan kasıt da, konu dışına sapmaman. Bunu da ekleyeyim mi dediğin şeylerin hiçbirini ekleme. Yazıda nereden çıktığı belli olmayan bir dal bulunmasın. Hiçbir zaman konunu tam anlamıyla kavrayamazsın zaten. Bilgi birikiminin tamamını yansıtmaya çalışmaman lazım bu sebeple. En sevdiğin bölümleri bile elemen gerekse, ele. Onları kullanacak bir sürü yazı daha yazabilirsin.

edit: bunları sosyal bilimler çerçevesinde söylüyorum ama çok fark etmiyordur herhalde.
0
protector
(21.04.15)
3 yıldır tez aşamasında olup pek bir şey yazmamış biri olarak biraz karalayayım:

aslında zor değil de düzenli çalışma istiyor bence. düzen kaybolunca da tekrar yakalamak zor. ben bi dağıttım bi daha toplayamadım, dondurup askere gittim. geldim değişen bi şey yok.

kurallara uymak zor bence. tez yazım kılavuzuna bakınca içim kararıyordu. bu da düzensizliğim yüzünden yine.

24 kaynaklı tez olur da turnitin gibi bir programa sokup "alıntı oranı" tespit edebilirler. odtü'de %12 miydi neydi tam hatırlayamadım yalan olmasın şimdi. bunun için siz de yönetmeliğe falan bakın. ulusal tez merkezi'nden indirip bakın, cidden çok kaliteliler de var, süper dandikler de var. hatta özellikle bir teze denk gelmiştim, ben onu hocama götürsem bana edeceği lafları düşünüp bilgisayar karşısında utandım, o derece. sonuç olarak kendim de 2 adım ilerleyemedim tabii. adam öyle veya böyle bitirmiş.

atıflar için bkz. tez yazım kılavuzu. her paragrafın atıf olması da yine alıntı oranına takılabilir, okulunuza bağlı. paraphrase yapabilirsiniz de teziniz sizi ne kadar tatmin eder bilemedim.

ben ilk başladığımda "iyi bi şey yaparım yea, okurum bol bol" falan dedim, sonradan hevesim kaçtı. ortaya iyi bi şey çıkarmaya çalışıp da tatmin olamayınca olaydan daha çok kopabilirsiniz, o yüzden kararsızlığı ve karamsarlığı bi kenara bırakıp yazmaya başlayın bir şekilde. yüksek lisans teziyse işiniz daha kolay, kurallara uyun, intihal şüphesi bırakmayın, teziniz güzel görünsün. ortaya yeni bir teori atmanız beklenmiyor sonuçta.

çok dağınık bir cevap oldu sanırım ama okulunuzun eksikleri olsa da bir şekilde öğrenin, okulunuzda son yıllarda yazılmış tezleri indirip onları baz alın vs. yapın işte bitirin tezinizi. kolay gelsin.
0
infernal majesty
(21.04.15)
Lisans tezi. 4 ana başlık yapmayı planlıyorum aslında. Son başlık neredeyse tamam ilk başlık zaten giriş bölümü 2 ve 3 te neler yazacağım konusunda tedirginim
0
🌸indescribable
(21.04.15)
(1)

poster alt yazısını çevirebilir misiniz?

gregor sarmisaa
Merhaba, bir okulun grafik bölümüne asılacak eklediğim posterde yer alan 16 sanat akımının altında yazan ingilizce metinleri çevirmeye yardımcı olabilir misiniz? Resimdeki akımı anlatan birşeyler yazıyor ama en anlaşılır haliyle ne diyor?Yorulan zihniniz dert görmesin.Posterin daha okunur hali: http
Merhaba, bir okulun grafik bölümüne asılacak eklediğim posterde yer alan 16 sanat akımının altında yazan ingilizce metinleri çevirmeye yardımcı olabilir misiniz?
Resimdeki akımı anlatan birşeyler yazıyor ama en anlaşılır haliyle ne diyor?
Yorulan zihniniz dert görmesin.

Posterin daha okunur hali: www.marilungo.com
0
gregor sarmisaa
(20.04.15)
realism - sinek öldüren
impressionism - (fr.) baharda bir pazar sabahı, Saint Marie-Sur-La-Seine(bu seine nehri üstüne kurulmuş bir köprü anlamına geliyor) Garında sinek öldüren
fauvism - genç sineği öldürür
art nouveau - neşeli küçük sinek ve büyüleyici çiçekler
expre - ben ve benim sineğim
cub - bir adam ve elindeki sinekliğin portresi
futu - avlanan sineğin dinamizmi
abs art - avlanan sinek üzerine çalışma
dada - ????(dadaist tristan tzara'ya gönderme yapıyor olabilir ama bilemedim)
supre - kırmızı sinek, küçük adama sinsice yaklaşır
meta - Huzur bozan sinek
surrea - sinek ve ateş almış bir masalı manzarası
action - parlak siyah ve sinek
pop art - okay
mini - adam ve sinek
concept - sineklik, sinek, kol, adam, masa, yer, ayakkabılar.
0
protector
(20.04.15)
(4)

matrix ve popüler kültür

40 karakterli kraker
bir popüler kültür ürünü olarak matrix i nasıl açıklayabilirim? yardımcı olabilirseniz çok sevinirim
bir popüler kültür ürünü olarak matrix i nasıl açıklayabilirim? yardımcı olabilirseniz çok sevinirim
0
40 karakterli kraker
(20.04.15)
matrix popüler kültür ürünü mü ki? çoğu kişi bilse de anlayan azdır bence.
0
soul sacrifice
(20.04.15)
zaten esas yaptığım felsefesiyle ilgili örnekler sunmak ama bunun yanında bu kadar popülerleşmesinin temel sebeplerine de bakma gerekiyor. keşke bu şekilde sorsaydım, daha açık olurdu.
0
🌸40 karakterli kraker
(20.04.15)
Bu kadar popülerleşmesinin iki sebebi var. İlki içinde barındırdığı aksiyon sahneleri. İkincisi ise sosyal medya'da satılabilecek, satılmadan önce anlaşılmasına ihtiyaç olmayan aforizma benzeri diyalogların bulunması. Mesela nietzsche örneği gibi ikinci durum. Batı felsefesinin zor anlaşılan filozoflarından biri ama her yerde sözleri(gerçek ya da uydurma) dolaşıyor.
0
protector
(20.04.15)
matrix'in popüler olması ile apple'ın popüler olması çok paralel aslında.
içlerindekileri ayrı ayrı saydığımızda daha önceden yapılmamış hiçbir şey yok. ancak o daha önce yapılmış her şeyi öyle muhteşem birleştirmişler ve kurgulamışlar ki, üstüne de mükemmel bir sunum eklenince sonuç kaçınılmaz olmuş.
0
kamera motor
(20.04.15)
(5)

Büyük resmi görmek ifadesinin yerine ne kullanılır?

dessy
Ne kullanılabilir?"here’s the big picture: the next catastrophic virus is coming." için.
Ne kullanılabilir?

"here’s the big picture: the next catastrophic virus is coming." için.
0
dessy
(19.04.15)
''genel görünüm/bakış'' olur bence.
0
neferkitty
(19.04.15)
'a wider perspective' olabilir mi ki?

Türkçe çeviri mi yoksa synonym mi arıyoruz? Onu anlamadım sanırım ben.
0
protector
(19.04.15)
Başka perspektiften bakmak, "şu" perspektiften bakmak.
0
yirmisantim
(19.04.15)
İngilizce cümleyi Türkçe'ye çevirmek istiyorum ama here's the big picture için büyük resmi görmek ifadesi yerine başka bir ifade kullanmak istiyorum.
0
🌸dessy
(19.04.15)
İşin aslı?
0
feel the blanks
(19.04.15)
(5)

Giza piramitlerindeki sır

neil manke
Kafayı yiycem. https://www.youtube.com/watch?v=d0H3ousK7PEO suratımsı duvardan sonra ne var, uzaya çıkılan bir çağda bu siktiğimin taşlarının içinde ne var nasıl hala öğrenilemez aklım almıyor?!
Kafayı yiycem. www.youtube.com

O suratımsı duvardan sonra ne var, uzaya çıkılan bir çağda bu siktiğimin taşlarının içinde ne var nasıl hala öğrenilemez aklım almıyor?!
0
neil manke
(18.04.15)
Hala öğrenilmediği konusunda eminmisin?
0
yapma be
(18.04.15)
Bu düşüncen, 19.yy'da egemen olmuş batı-merkezli oryantalist bir geleneğin eseri. Çünkü bu düşünüşe göre, tarih ilerledikçe bilgi ve düşünce artar. O sebeple bugün, geride kalmış tüm topluluklardan daha üstünüz ve daha bilgiliyiz gibi bir düşünceye yol açıyor. Kapana kısılınca da(piramitler en önemli örneği) suçu 'uzaylılara' kadar atanları görebiliyoruz.

Videoyu izlemedim, taşlardan kasıt ne ve içindekinin hala öğrenip öğrenilmediğini de bilmiyorum. Sadece, tarihsel olarak daha sonra yaşıyor olmamız onlardan üstün olduğumuz ve her sırlarını çözebileceğimiz anlamına gelmiyor. Bunu hatırlatmak istedim.
0
protector
(18.04.15)
buyurun bol bol okuyun, bilgilenin
bilmemek değil öğrenmemek ayıp demişler

www.evrimagaci.org
0
mistreated
(18.04.15)
o taşların içinde ne olduğunun öğrenilememesinin sırrı, bir kaç ilke. antik kısmını geç herhangi bir kültür ya da tabiat varlığını kafana göre inceleyemiyorsun. bütünlüğünü bozmadan ve hasar vermeden incelemelisin. yoksa taşları söküp söküp içine doğru gitmene engel olan herhangi bir teknoloji yok, rahat rahat yaparsın.

mesele hiç bir hasar vermeden inceleme. devasa taşları da kırmadan bu işi yapmak bir hayli zor. hele sana bir de içeri girmen için kapı verilmemişse robot bile yapsan ancak var olan imkanlar ölçüsünde araştırma yapabilirsin. bu dayılar da robotun geçemiyceği bir kapakla karşılaşabileceklerini ön görememişler. muhtemelen ordan da geçmeyi sağlıycak bir şeyler yapacaklardır. belki o da kendisinin geçemiyceği bir yere varacaktır ya da tüm piramitin içini gezebilecektir. elbet bir yol bulurlar : )
0
kumdan kale
(18.04.15)
öncelikle yapma be +1

daha sonra bu konu hakkında bende çok meraklıyım. hatta daha önce şu başlığı açmıştım. (git:www.eksiduyuru.com )
0
mayday
(19.04.15)
(6)

TARİHÇİLER.ilber ortaylı ve halil inalcık'ın ilk hangi kitabıyla başlayayım

iddaaci
merhaba, iki müthiş kitapa başlamak istiyorum. hangileri onlar;?
merhaba, iki müthiş kitapa başlamak istiyorum. hangileri onlar;?
0
iddaaci
(18.04.15)
şimdi buraya ilberciler üşüşecek ama İlber Ortaylı tarihçi olarak ciddi birisi değildir. uzmanlık alanı 19. yüzyıl, 19. yüzyıl Osmanlı taşra bürokrasisidir. uzun yıllar önce bu konularda yazdığı bir kaç eser var. onları okuyabilirsiniz.

ama yakın zamanlarda kendi uzmanlık alanının çok dışındaki konularda ahkam kestiği çalışmaları çok okumayın bence.

halil İnalcık ise ciddi bir tarihçidir. geyik değildir.

tarihçilerin yazdığı akademik kitaplar ilber ortaylı ve murak Bardakçı'nın tv karşısında geyiğine alışmış tv seyircisine ağır gelebilir. onun için en başta uyarayım.
0
mea maxima culpa
(18.04.15)
ekleme yapayım. ben çalışmalar için gerekli oldukça her ikisinin de çalışmalarına başvurdum. piyasada bulunan kitaplarını tek tek bilmiyorum.

bu kitapları bilenler daha çok yardımcı olabilir.
0
mea maxima culpa
(18.04.15)
tarih doktorası yapan bir insan olarak söylüyorum "ilber ortaylı toröhço olorok cöddo borosö döğoldur"

cevap vermek isteyenlerin bunu göz önünde bulundurmaları filan demiyeceğim. bu konularda birkaç kez tartıştık da bir şey olmadı. herkes troll stayla gidiyor. karşısındakinin eğitimi nedir kendi eğitimi nedir, ne okumuş ne biliyor umurunda değil.

nasıl biliyorsanız öyle gidin arkadaşlar. kimse ile tartışacak filan değilim.

ilber ortaylı çok önemli ve büyük bir tarihçidir. o yüzden her daim televizyonda rating yapar. cem yılmaz kendisini çok sever. ilberciyiz der. o da cem'le atışız. hoş ortamlar oluşur. tarihçilik böyle bir şeydir ve bunu bir tek ilber hoca yapar.

mutluysanız bunu söylediğimi varsayın.

ek: hep aynı insanlardan bilgisayar başında oturup aynı terane. ilber ortaylı rulezz. nasıl mutluysanız öyle yaşayın dedik işte. size karışan yok. sizin trollük doktoranız var, ben size yetişemem. haddim değil.

burası akademik bir ortam değil akademik olmak zorunda değilim. komiksiniz.
0
mea maxima culpa
(18.04.15)
İlber ortaylı'nın kendisi sadece siyasi tarih uzmanıdır. Yani tarihin en basit ve en az değer verilen alanı. Bu nedenle ilber ortaylı; çalışkan bir şekilde belge araştıran ve lider-şato isimlerini ezberlemiş birisidir. Ancak tarih teorisi yani kahvedeki adamdan fark yaratacak alanı kullanmamakta. Ortaçağ kentleri'ne yazdığı girişte, ilber ortaylı'nın kendisi de bunu kabul eder. Halil inalcık konusunda çok bir bilgim yok; siyasi tarihi aşabilmiş mi bilemiyorum.

Hangi konuyu araştırıyorsun? Ona göre kaynak önerilebilir.
0
protector
(18.04.15)
evvela şu soruyla başla: "tarih nedir? nasıl okunur?"
0
dafaiss
(18.04.15)
"İlber Ortaylı tarihçi olarak ciddi birisi değildir" diyen teyzeleri dikkate almayın. Kendisi tarih doktorası yapıyor olabilir.

Kendisi aman ekşi sözlükte nickimin altına kötü şeyler yazılmasın diye veryansın ederken ilber ortaylıya böyle rahat rahat kendi tabiriyle "ahkam" kesiyor. Fakat ahkam kesmeden önce ortaya bir şey koymalısın ki ilber ortaylı ile arandaki farkı görelim.
0
tavish11
(22.04.15)
(4)

tez yazarken referans vermek

beholderrulez
Arkadaşlar bu olaya kafam basmadı.referans verirken referansın aynısını yazmıyoruz değştiriyoruz. Peki diyelim bir paragrafta 10 cümle var. 7'si birinci kaynak 3'ü ikinci kaynak olsun. Bir ondan bir bundan alıyoruz olsun. Her cümle bittiğinde mi o kaynağa referans vereceğiz, yoksa paragrafa göre mi.
Arkadaşlar bu olaya kafam basmadı.

referans verirken referansın aynısını yazmıyoruz değştiriyoruz. Peki diyelim bir paragrafta 10 cümle var. 7'si birinci kaynak 3'ü ikinci kaynak olsun. Bir ondan bir bundan alıyoruz olsun. Her cümle bittiğinde mi o kaynağa referans vereceğiz, yoksa paragrafa göre mi. Paragrafsa ama o paragrafta karıştırdık kitapları mix yaptık diyelim.

Nasıl oluyor yahu. Bir de benim ingilizce ehven-i şer. O yüzden paragraf paragraf yazıp sonra ingilizceye çeviriyorum. Çevirdiğim ingilizcede baya baya basit yada hatalarla dolu. Nasıl yol izleyeyim. How are you'nun bir tık üstüyüm.

38 yaşından sonra böyle saçmasapan işleri bulaştığim için ayrıcana kafama da sıçam
0
beholderrulez
(18.04.15)
Bildigim kadariyla her cumleden sonra referans verilmeli. Noktadan once referans yoksa o cumleyi sen yazmissin demek oluyor. Paragrafa gore degil yani.

Bir umleyi birden fazla yerden alinca soyle yapiliyor:

Bir ordan, bir burdan aldim, (Beholderrulez, 2015; Mucerret, 2015).
0
ruhi mucerret
(18.04.15)
Her cümle bitişinde, aldığın kaynağa referans vermen lazım. Eğer bağlamı değil de, direk cümleyi referans vereceksen, tırnak işaretleri için alıp en ufak bir virgül değişikliği bile yapmaman gerekiyor. Referans gösterdiğim kaynağı çevirerek koyacağım diyorsan, çeviri bana ait diye dipnot düşsen iyi olabilir.
0
protector
(18.04.15)
Ya da paragrafın akışına da yedirebilirsin.

[Adem'99] bu işlerin şu şekilde olduğunu öne sürdü. Bundan 3 yıl sonra [Havva'02] bu işin "şöyle" olduğunu kanıtladı.


Not: İngilizce olmadan o gemi yürümez.
0
zamanin otesinden gelen edit
(18.04.15)
SIGCHI standartlarina kil oldum. Adamlarin dogru düzgün dökümantasyonu yok. Mesela bir web sitesinden bir cümle alintilandiysa bunu nasil belirtecegimiz hakkinda bir bilgiye ulasamadim bilen var mi
0
🌸beholderrulez
(02.06.15)
(9)

psikoloji ve suç üzerine film

bluebey
arıyorum en güzellerini yazar mısınız? sadece psikolojik filmlerde olur. çoğunu izledim ama siz aklınıza geleni önerir misiniz?psikoloji-hapishane-suç ne olursa
arıyorum en güzellerini yazar mısınız? sadece psikolojik filmlerde olur. çoğunu izledim ama siz aklınıza geleni önerir misiniz?

psikoloji-hapishane-suç ne olursa
0
bluebey
(16.04.15)
jagten
0
whimsical
(16.04.15)
En derin ve dusunsel olani 'lost highway'.
0
protector
(16.04.15)
identitiy
0
xavininarapasi
(16.04.15)
a day at the races
(16.04.15)
the cell.
0
the patient
(17.04.15)
hapishane - suç konusunda i love you phillip morris var. gerçek bi senaryodan uyarlama, yer yer komik bi film. jim carrey ve özellikle ewan mc gregor döktürüyor...
0
reso aga
(17.04.15)
21 numara ve makinist ilk aklıma gelenler
0
perlingalidd
(17.04.15)
celda 211 (psikoloji+hapishane filmi)
as good as it gets, fatal attraction, boys dont cry, birdy, mocking birds dont sing, Iris, The hours, Rainman, The fisher king, Sybil, I am Sam
aklıma gelenler bunlar. hepsinde suç yok ama psikolojik film de olur dediğiniz için yazdım.
0
şubatsonrası
(17.04.15)
primal fear

the life of david gale
0
devilred
(17.04.15)
(16)

Sevgilinin çöpünde bulunan gizemli şeyler

kmlcn
Arkadaşlar olay benim can dostum denilen bir insanın başına geliyor. Eleman gerçekten kafayı çok taktı kıza bir şey de söylemedi ama kızla konuşmadan önce buradan fikirler bekliyoruz.Kız 26 yaşında, tek yaşıyor. Süper iyi bir insan. Kızın işi evine 30 km falan. Bir gün kız işteyken banyosunun su bor
Arkadaşlar olay benim can dostum denilen bir insanın başına geliyor. Eleman gerçekten kafayı çok taktı kıza bir şey de söylemedi ama kızla konuşmadan önce buradan fikirler bekliyoruz.

Kız 26 yaşında, tek yaşıyor. Süper iyi bir insan. Kızın işi evine 30 km falan. Bir gün kız işteyken banyosunun su boruları patlamış ve olayla ilgilenmesi için sevgilisini yani benim arkadaşı yollamış. Bizimki girmiş eve, neyse bir şeklide vanayı kapatıp geçici olarak halletmiş problemi. O esnada banyoda takılırken çöp kutusunda kanlı komdomlar görüyor. Tabi ulan bu ne diyerek olay yerinin derinliklerine iniyor. Fotoğraflarını da çekiyor tabi.

4 tane üzerinde kurumuş kan olan kondom var. Kanlı peçeteler ve bir adet de kullanıldığı belli olan jilet. Onun dışında normal tuvalet çöpü. Neyse bizimki apar topar evden çıkıyor. Bize anlattı ama aklımıza hiçbir şey gelmedi açıkçası.

Sizce ne ola ki bunlar yav?
0
kmlcn
(15.04.15)
troll değilsen ilginç hikaye. cevapları merak ettim. 24 yaşında çok tecrübeli sayılmam ama yengeyi götürmüşler sanırım
0
konskenkova
(15.04.15)
menstruasyon döneminde oyuncaklı bir deneme yapmış olabilir diyeceğim ama 4 tane kondom niye onu anlamadım.
0
protector
(15.04.15)
iyi çocuk mode on
adetliyken fırça sapı ya da benzer bir nesneye prezervatif geçirerek kendini tatmin etmiş. malum hatunların libido tavan yapabiliyor o dönemler.
iyi çocuk mode off

piç oğlan mode on
hatun takmış boynuzları, geçmiş olsun. bunları tuvalet çöpünde unutacak kadar da salak.
-_-
0
bigbadabum
(15.04.15)
eğer tamponu prezervatif takarak kullanmıyorsa akla kötü ihtimalden başka bir şey gelmiyor.
iğrenç ama prezervatifin içini de bir yoklayaydı ahah sinirlerim bozuldu.
0
uuth
(15.04.15)
arkadaşınızın sevgilisi shemale, bakire bir hanım ile cinsel münasebette bulunmuş. jiletle koltuk altı tıraşı yapmak da fantezilerinden biri.
0
mattiadestro
(15.04.15)
protector+1
Yatak odasini ararsa oyuncak bulabilir diye dusunuyorum. Kan varsa bu olmasi daha olasi. Tabii ki diger olasilik da olabilir.
0
aychovsky
(15.04.15)
Kontesi sikmisler. Usak olabilir.
0
istege bagli sigortasiz
(15.04.15)
bence grup dönüş.
0
hasansabbah
(15.04.15)
caps lazım. ya da kondomların atılış sırası. hepsi birlikte mi atılmış? biri atılmış üstünde bir iki parça çöp sonra diğeri sonra çöp sonra diğeri şeklinde mi? bunlar önemli bilgiler
0
diyarbakir karpuzu
(16.04.15)
reglinin muhtemelen son gununde (bitti sanarak) baskasiyla iliskiye girmis iste amk. adam direkt olarak yuzune karsi sormali. evinin copunde kanli kondom bulmusum amk ne gelicek baska aklima? direkt sorsun. millet de fantaziye baglamis yok oyuncak cart curt.
0
dougsampson
(16.04.15)
Fotograflari gormeden bisey diyemeyiz.
0
icim urperiyor
(16.04.15)
abi yapacak bişey yok.

Gel seninle biraz beyin fırtınası yapalım.

eve erkek çağırıldı,
Hatun kişi, ya da er kişi banyoya girdi
-beni beklesene, banyoya girmem gerek :smayli: :smayli:...

hızlıca genital bölge traşı yapıldı.
-burada erkeğin, yanında acil durumlarda jilet ve 4 adet prezervatif taşıdığını düşünüyoruz. erkeğin yanında manyak gibi jilet taşımadığını düşünürsek, genital bölge traşını yengemizin yaptığı ihtimali yükseliyor. o kanlı peçetelerin izleri de bize gerek, delil yetersizliği görüyorum. fakat jiletle traş olunan bölgeye bastırıldığı ihtimalini düşünüyorum

4 adet kanlı kondom.
-ya hatun adet döneminin sonlarına gelindiğini er kişiye iletti, bişey olmaz yiğidom yapıştır dedi, zira adet döneminde ortalama bir türk erkeği, kadın istese de kadınla beraber olmak istemez, muhtemelen oda karanlıktı. ( aşkım ışığı kapat utanıyorum )
Ayrıca 1 gecede 4 prezervatif, 4 posta ? Bence biraz gerçek dışı değil mi, 4 posta yapılmaz demiyorum. iki ihtimal var. ya az zamanda çok işler başarıldı, ya da yatıya kalınıp sarılarak uyunulmuş bir yasak aşk var.

burada mağdur kişinin prezervatiflerin içine bakması gerekliydi kesinlikle. acaba o kerme tutmuş meni kalıntıları var mıydı, ya da ejakülasyon döneminde hınaaah! sesiyle prezervatifi çekip yengenin bilimum yerlerine mi yollamıştır ? Onu biz bilemeyiz. zira 4 ayrı birleşme için 4 ayrı prezevatif kullanılıyorsa, korkunun ne kadar had safhada oluşundan kelli, o denli yüksek korunma ihtiyacı duyulmuş. dolayısıyla işi şansa bırakıp prezervatifi çıkarmadan duhul pozisyonunda o poşetin içine attırmayacağını düşünüyorum.

ayrıca hanım kardeşimizin de gerçekten beyni yok ki böyle şeyler orada unutulmuş.
Arkadaşının banyoda takılıp çöpü karıştırmasında da, kıza güvensizliği var, zira çöp kutusu dediğin şeyin kapağı vardır. Hele banyoda. Belli ki açıp bakmış ne iş diye. veee Bingo.

işte kardeş, al sana kriminal.

Haa, bunların hiçbiri de olmayabilir. Saçma salak bişey de olabilir.
0
ardolf rendall
(16.04.15)
evi bir arkadaşına vermiştir belki
0
monkey
(19.04.15)
ay noldu sonucu çok merak ediyorum :(
0
dedi ayca
(19.04.15)
Kondom görünce içinin dolu olup olmadığına neden bakmaz ki? Meraktayız hepimiz.
0
yirmisantim
(19.04.15)
tek yaşıyorum. şimdiye kadar yakın arkadaşlarıma evimi hatırlamadığım kadar vermişliğim var. eğer kız aldatıyo olsaydı suç delillerini kesinlikle yok eder daha sonra sevgilisini evine davet ederdi. bunu hiç düşünmemiş olması konuyla alakasız olduğunu gösterir. muhtemelen sevgilisinin bi arkadaşı sevgilisinin evinde ilk seks deneyimini yaşamış.
0
error522
(19.04.15)
(10)

Cinselliğin(zevkli olan) ve insani duyguların oluşumu/evrimi

mahone
selmalar.1. aslında her şey neslini devam ettirmek için kanka... dan ziyade anlatmak ve anlamak istediğim başka bir şey.tamam soyun/neslin devamı eyvallah. iç güdüsel falan tamam.peki ama cinsel çekim/zevk alma/tahrik olma vs gibi durumlar nasıl oluşmuş? ne bileyim bir erkeğin kadının vücudundan zev
selmalar.

1. aslında her şey neslini devam ettirmek için kanka... dan ziyade anlatmak ve anlamak istediğim başka bir şey.

tamam soyun/neslin devamı eyvallah. iç güdüsel falan tamam.

peki ama cinsel çekim/zevk alma/tahrik olma vs gibi durumlar nasıl oluşmuş? ne bileyim bir erkeğin kadının vücudundan zevk alması dokunması okşaması, keza kadının da aynı şekilde. cinsel birliktelik/döllenme insanda nasıl zevk alınan bir şeye dönüşmüş? evrim bunu nasıl açıklamış? veya açıklayabilmiş mi? okuyabileceğim bilimsel kaynak/link vs önerebilirsiniz. veya bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim.

yunusların ve birkaç maymun türünün de zevk aldığını biliyorum(yanlışsam düzeltin) belki konuyla alakalıdır diye belirteyim dedim.

2. insani duygular -acıma,öfke,merhamet,aşk sevgi vs gibi- neden/nasıl oluşmuş. evrimsel süreçte bunlara neden ihtiyaç duyulmuş? hayvanlarda da bu duyguların olduğunu biliyoruz. onları da göz önünde bulundurunca nasıl oluştuğuna dair ne tür açıklamalar getirilmiş?

umarım ne sormak istediğimi anlatabilmişimdir.

teşekkürler. öptm.
0
mahone
(14.04.15)
ateyizler? evrim bunu acıklayamaz. hadi eyvallah.

edit: bunu ve bunun gibi yüzlerce şeyi...
0
bana jacob diyolar
(14.04.15)
Kendi cahil oldugu icin atayizler bunu aciklayamaz diyor. Kendisinin aciklamasi da allah yapmis olmus. Niye ye yine cevabi yok. Oruncek beyinli angut
0
hasansabbah
(14.04.15)
Bunu psikoloji/psikanaliz okumaları yaparak öğrenebilirsin. Bir sürü farklı teori var(kültürel, içgüdüsel şeklinde iki ana başlıkta toplanarak). Sadece şunu söyleyeyim, dil kullanabilme kapasitesine sahip bir canlının güncel davranışlarını evrimsel kökenlerde araştırmak, kolaya kaçmak olur. Daha kültürel ve yapısal noktalara bakılmalı.

edit: evrimsel kökenleri bu konuda kötüledik ama asıl mitsel hikayelerle hiç anılmaması lazım. Bazı Türkiyelilere bu hatırlatmayı her defasında yapmak gerekiyor da. Bulunan her modernizm eleştirisini mite geri dönüş gibi algılama hastalığı söz konusu.
0
protector
(14.04.15)
bruges
(14.04.15)
Bu sorduklarinizi sadece evrim ile aciklamaya calisarak bir yere varamazsiniz bence. Tek basina evrim konuya doyurucu bir aciklama getiremeyebilir. Ozellikle 2. soruda sorduklariniz icin soyluyorum, evrimin cozecegi is degil, farkli disiplere ihtiyaciniz var konuya kismen de olsa aciklik getirmesi icin.
0
delifaruk
(14.04.15)
ilk soprduğun sorudaki özellikler insanlara özel değil primatların ortak özelliği. memelilerin diğer türlerinde de yoğun şekilde görülüyor.

ikinci soruda sorduğun acıma öfke merhamet aşk sevgi vesaire üst temporal bölge ve hormon salgılarının karışımı. hayvanlarda olduğunu biliyorsan yanlış biliyorsun.

genel olarak bu kadar prim verebileceğim şimdilik, google gerekli araştırma ve deneyleri zaten buluyor.
0
rygard
(14.04.15)
ikinci soruyu görmemişim: www.evrimagaci.org
angutlar da okusun lütfen
0
bruges
(14.04.15)
evrim dediğin şey sadece x'in y'ye dönüşmesi değil.

cinsel birliktelikten zevk almayan canlılar daha az üremiş ve zamanla yok olmuş. bizim gibi bu işten zevk alanlara kalmış dünya. kutuplarda yaşayıp da beyaz olmayan ayılar da ölmüş, geriye sadece beyazlar kalmış vs.

cinsellikten sadece yunus ve birkaç maymun türü değil, aslanı kaplanı kurdu kuşu geyiği tüm canlılar zevk alıyor.
0
de jure
(14.04.15)
Soruna tam olarak cevap veremeyecek olsam da çok da ayrı bir telden çalmayacağım. Öncelikle cinsel birleşmeden zevk almak ve zevk için cinsel birliktelik kurmak başka şeyler. İnsan dışındaki canlılarda çiftleşmenin hazzını yaşıyorlar. Çiftleşirken inleyen kaplumbağaların videolarını bulabilirsin.

Evrimin doğal seçilim gibi bir çok mekanizması vardır. Bunlardan biri de seksüel seçilim. Bu konuyla ilgili en popüler örnekse tavus kuşları.

Uygun olanın hayatta kaldığı bir süreçte dikkat çekici, saklanmayı zorlaştırıcı rengarenk kuyrukları ve uçmayı, kaçmayı zorlaştıran kuyruk uzunluklarıyla kolayca av olabilen bu hayvanlar nasıl oluyor da var olmaya devam edebiliyorlar? Cevap dişi tavuskuşlarının erkeklerdeki bu "dezavantaja" ilgi duyması tabiri caizse aradaki cinsel çekim. Erkek tavuşkuşunun kuyruğuyla dişisine "av olmam bu kadar kolay olduğu halde çiftleşecek kadar olgunlaştım ve bu canlı renkleri veren proteinleri üretecek kadar sağlıklıyım" mesajı vermesi bu dezavantajın bir avantaj olduğunu gösteriyor. Bir nevi güçlü olanın ya da hızlı olanın değil seksi olanın genlerini aktarabilmesi durumu yaşanıyor.

İnsanın yaşantısı ise çok daha karmaşık. Bizim yaşantımız biyolojik temellerin üzerine kurulmuş kültürel bir program. Diğer canlıların gerektiği kadar gerçekleştirdiği eylemlerde aşırıya kaçan bir tabiatımız var. Yani üremek değil zevk için seks yapmakla doymak için değil zevk için yemek yemek aynı şey. Bunların nedeni şudur diyerek seni rahatlatmayı çok isterdim ama cevabı ben de bilmiyorum. Benim görüşüme göre insanın arsız ve haddini aşan bir yaratık olmasıyla ilgili.

İnsan hayatına dair neden sonuç ilişkilerini açıklamak için kültürel cevaplara ihtiyaç duyuyoruz. Bu da bizi toplumsal bir yaratık olduğumuz gerçeğine getiriyor.

Yaşantısını topluluk halinde devam ettiren bir canlı türüyüz. Bu kadar şeyi iş bölümü yapmaya aklımız erdiği için gerçekleştirebiliyoruz. Tek başımıza o kadar da işlevsel değiliz. Öfke çok daha ilkel bir itki. Yeryüzünde insanın öncülü yaratıklar görülmeye başlamadan önce öfke hisseden yaratıklar vardı. Ancak acıma, merhamet, sevgi, fedakarlık daha gelişmiş zihinlerin ortaya çıkardıkları olgular. Topluluğun devamlılığını sağlayan olgular.

Bu olgular bizi bir arada tuttukları için hayattayız. Bir arada olduğumuz için grubun devamlılığını sağlayan düzenler oluşturuyoruz. Düzenin ayakta tutulması lazım. Bu ekonomik bir olay. Para ekonomisinden bahsetmiyorum, soyut ve somut kaynakların yönetiminden bahsediyorum. yiyecek, su gibi kaynaklar gibi grubun liderinin de ekonomiye bir etkisi var sosyal kuvvet de bir kaynak. Cinsel haz da öyle. İnsanların yaşayış yöntemlerinde-ki bu kültür oluyor- seks gibi bir haz kaynağının üzerine bir yapı inşa edilmiş. Bu yapı sayesinde yorgun bir savaşçı bütün gün cephede savaştıktan sonra bir kadının kollarında bir nebze avuntu bularak ertesi gün yeniden savaşma motivasyonunu yitirmiyor. Bence bu tam olarak hazzın ekonomisidir.

Seksi sadece üremek için yapmayan bir tür de Bonobolar. Ama onlarda bu ekonomik yapının daha farklı kurulduğunu görüyoruz. Tam kavga esnasında sekse başlayıp işi tatlıya bağlamak gibi eylemleri var. Sevişmeleri kısa sürüyor, gün içinde bir çok birleşme yaşayabiliyorlar. Bizdeki sarılmak, tokalaşmak yerine iki sokup çıkarıyorlar mesela. Orda da seks üreme amacından sapmış ama bizdekinden daha farklı misyonlar üstlenmiş.

Toparlamaya çalışacağım. Evrim sürecinde kültür yaratabilme yeteneğini ve zeka geliştikçe biyolojik etmenler kadar kültürel ve soyut etmenler de söz sahibi oluyor.

Seksten zevk almak hep vardı zevkli diye seks yapmak kültürel süreçlerin ortaya çıkardığı bir tutum.

Acıma, merhamet, sevgi, paylaşma itkisi gibi hissiyatlar grubun devamlılığını sağlıyor. Tek başımıza çok işe yaramıyoruz.

Okşamaktan zevk alma meselesine gelirsek, tavuskuşunun dişisini renkli kuyruk nasıl azdırıyorsa insanın da bir şeyleri çekici bulmaya bir şeylerden zevk almaya yönlendiren bir itkisi var ve bu neden sonuç ilişkilerinde biyolojik olanlar kadar soyut ve kültürel olguların da etkisi var.

Fazla yazdım sanırım, dönüp baştan okumayacağım. Bir hatam olduysa affola.
0
joker hakki
(15.04.15)
Türünün devamı için en uygun kişiyi arıyorsun; bu güdüsel ama tabii ki artık kadında büyük meme erkekte geniş omuz kadar ilkel değil bakış açımız çünkü dayha sağlıklı üremeyi sağlayacak faktörler bu olmaktan öte...

Tarihine girersek, insanlık tarihinde erkeklerin büyük meme seçimini anlatmışlardı

Bebekler çok az yaşıyor, ömür çok kısa ve asıl amaç insan ömrünü uzatmak. Bunun da bol emzirmekle ilgili olcağı düşünülüyor. Aslında bir bağlantısı olmamasına karşın erkekler bol süt getireceğini düşündükleri büyük memelere yöneliyor.

Günümüzde ise bu işler değişmiş. Sperm bankasından gebe kalan kadınlarla ilgili bir belgesel izlemiştim. Alacakları spermlerin sahiplerini bilmiyorlar ama haklarındaki bilgileri okuyorlar bu kadınlar; en çok tercih edilen sperm sahipleri ise merhametli, duygusal, yardımsever olduğunu belirten erkekler oluyor.

Yani kadın kaslı bir erkektense, merhametli bir erkeğin soyunu devam ettirmeyi tercih ediyor.

Kimi çekici bulduğumuz sosyo ekonomik durum, kültür ve pek çok faktöre göre değişiklik göstebilir ama kiminle sevişmek istediğimi çok güdüsel bir şey aslında.
0
Silsile
(15.04.15)
(20)

50 yıllık CHP geyiği sorusu.

ya ben lan neyse
selamlar,şimdi bu chp sol bir parti değil mi?dünyanın her yerinde sol partilere fakirler, işçiler, azınlıklar, anti militaristler oy verirken bizde neden an itibariyle en büyük sol partiye zenginler, elitistler, beyaz yakalar, askerler oy veriyor?samimi bir soru eleştiri maksatlı değil. evo morales,
selamlar,

şimdi bu chp sol bir parti değil mi?

dünyanın her yerinde sol partilere fakirler, işçiler, azınlıklar, anti militaristler oy verirken bizde neden an itibariyle en büyük sol partiye zenginler, elitistler, beyaz yakalar, askerler oy veriyor?

samimi bir soru eleştiri maksatlı değil. evo morales, hugo chavez, lula da silva da solcu ama adamlar gerçekten yukarıda saydığım ezilmiş kesimlerden oy aldı. bizde neden böyle değil?
0
ya ben lan neyse
(13.04.15)
bizdeki müslümanlık faktörü diyorsun yani. müslümanlık zaten kendi içinde sosyal devlet anlayışını barındırdığı için solculuğa ihtiyaç yok diyorsun?

edit: avrupa yakasındaki volkan'ın çıktığı ekonomi programında arabesk müzikten bahsederken sunucunun olayı körfez sermayesine getirmesi gibi oldu.
0
🌸ya ben lan neyse
(13.04.15)
yaşar kemal de çok serzenmiştir: (git: www.youtube.com anca bu salak videoyu buldum ama daha iyisi olması lazım.

düzenleme: daha iyi galiba (git: www.youtube.com

buldum buldum: (git: www.youtube.com en temizi bu diğerlerini salla.
0
tuzumkuru
(13.04.15)
CHPyi sadece sol parti olarak sınıflandırmak doğru değil
CHP ayni zamanda sosyal demokrat bir parti ve "ileri demokrasi" çığırtkanlığı da yapmıyor.
CHP tutumu son zamanlarda dolaylı demokrasiden, doğrudan demokrasiye yakınlaştı. Daha doğrusu eskinin şikayet edilen "halka inmeyen" CHP si halka bütünleşir oldu. Bunda ulusalcilarin tasfiyesi ve Kılıçdaroğlu onun payı büyük.

Neden elitler oy veriyor ?. Eğitim.
Kaliteli eğitim alanlar "insan gibi yasamak" ne demek biliyor. Hayati zaten yaşadığı hayat sanmıyor. Chpnin vaatleri insanları umitlendiriyor.
0
Euxinos007
(13.04.15)
CHP'nin kurucu parti olmasından kaynaklanır daha çok.
0
spadram
(13.04.15)
Okumadim, cevaplari da. Sadece sunu soylemek icin geldim, chp sol parti degil. İcinde oldukca az sayida sosyal demokrat barindirsa bile.
0
protector
(13.04.15)
yoo, chp elitist partisi falan değil, düşük gelirli bir sürü insan chp'ye oy veriyor. yahu neredeyse 3 kişiden biri chp'ye oy veriyor ülkede. bu kadar elit/zengin/beyaz insan var mı?

çok fena bir manipülasyon var ve senin gibi bir sürü insan bunu yiyor ne yazık ki.

edit: chp sol mu değil mi ölçütünüzü bilemem ama bu ülkeye göre fazlaca sol.
0
doxanikee
(13.04.15)
CHP sol bir parti. Yalnız sol denildiğinde aklına sadece komünizm gelenler bunu asla kabul etmiyorlar. CHP sosyal devlet anlayışına sahip, eşitlik ve üniter yapı taraftarı bir parti. parti ilkeleri gereği devletçilik ve halkçılığın yanında milliyetçilik de var. o milliyetçilik kısmı yüzünden sağ olarak görüyorlar fakat türkiye'de legal ve genele hitap eden sol böyle oluyor. türkiye silah zoru ile dayatılmadığı sürece komünizm ile yönetilmeyecek mesela. tabii bundan 150 yıl sonra yönetilir belki kendi isteği ile o başka.

işçiler: chp işçilerden oy alıyor. hepsinden oy alamamasının sebebi işin içine din girmesi. chp dinlere saygılı ve eşit uzaklıkta olmayı planlayan bir parti. zaten laiklik bunu gerektirir. fakat bizim sunni müslüman ağırlıklı ülkede bu kafa işe yaramıyor. ülkedeki işçiler kendi haklarının gözetilmesini ve daha iyi şartlarda çalışmayı istemiyor. onlar müslümanlığa odaklanmak istiyorlar. 1 mayıs'larda da sendika yürüyüşlerinde de çalışana oranla az işçinin destek olması sebebi bu. yani senin saydığın ülkelerdeki işçi ile bizim ülkedekilerin öncelikleri farklı.

azınlıklar: azınlıklardan kastın kürtler ise shp dönemi sonrası o olay da kesildi. chp kürtler ile bu ülkede yaşama üzerine adımlar atarken dth bağımsız kürdistan söylemlerine geçince chp ülkenin kötü çocuğu oldu. milliyetçileri de karşısına almış oldu. bu sırada üniter yapının elden gittiğini fark eden chp bu ilişkiye son verdi. sonrasında da malum işte. kürtlerin de büyük çoğunluğu chp'yi sevmiyor şu an. olay cumhuriyetin kuruluşundan daha sonralara dayanıyor yani.

fakirler: bunların konusu işçiler ile aynı. önceliği geçim derdi ve ailesi değil de islam olanlar oy vermiyor. çünkü laik sistem sunni müslüman hegemonyasına izin vermiyor. bu şekilde düşünmeyenlerden chp'ye oy çıkıyor yine. her ayı ya kredi borcu ile ya da kredi kartı borcu ile kapatan adam, "tayyip namaz kılıyor" deyip, oyunu ona verip, üstüne ekonominin iyiye gittiğini iddia ediyorken, chp olarak pek de bir şey gelmiyor elinden.

anti-militaristler: anti-militarizm bizim coğrafyamızda zor bir şey. terör sorunu varken ve orta-doğu'nun hali ortadayken haliyle anti-militarist bir politika yürütmek polyannacılık oluyor. bu gerçekleri göz önünde bulundurarak ve anti-militarist kesimin azlığını da hesaba katarak bu söylemlere girip o eksene kaymıyor.

yani aslında konu chp'nin solculuğu değil, türkiye'deki siyaset ekseni. türkiye merkezini göze aldığında chp sol, avrupa'yı ele aldığında ise daha çok merkez sol gibi bir şey oluyor.
0
nawar
(13.04.15)
CHP sol bi parti degil.

CHP tek parti olarak kurulmus ve onceligi de cumhuriyet rejiminin devami olan bir parti.

Gercek sol hareket gucunu tabandan alir. Turkiye'de cumhuriyet ya da demokrasi hicbir zaman halkin bir onceligi olmadi. Atlanilan nokta orasi. Bu icatlar halk devrimiyle, tabandan dogan bir hareket olarak gelmedi. Kurtulus savasinda hic kimse 'su osmanli artik bi bitse de cumhuriyeti kursak' diye savasmiyordu. Ulke dusman isgalinden kurtarildi, askeri orgutlenmenin basindaki ekip de bundan sonra boyle olacak dendi, ve oldu. Iyi oldu orasi ayri, ama ne seklen ne ruhen bu siyasi harekette sola ait herhangi bir sey yok. Insanlar solculugu din ve muhafazakarlik karsitligi zannettiginden oyle bir yanilgi doguyor.
0
joelskellington
(13.04.15)
CHP neden sol degil: Sol bir parti ulus-devletci olmaz. Politikasini milliyete degil sinifa dayandirir. Ilk olarak ve dogrudan isci sinifina hitap eder.

CHP tarihsel olarak -kurulustan itibaren onceliginin rejimin devami olmasi yuzunden- rejime tehdit olarak gordugu gruplari (etnik, dini vs.) dislayan bir partiydi. Dogrudur yanlistir oraya girmiyorum. Egmeden bukmeden siz de soyleyin: CHP yapi olarak Kurt ve dinci tehtidine karsi Turk ve laik kesime hitap eden bir partidir. Etnisite siyaseti yapan bir partinin sol olabilmesi mumkun degil. Hacca giden ateist gibi bisey bu.
0
joelskellington
(13.04.15)
çünkü chp sol bir parti değil.

en basit açıklamasıyla, sol olayları sınıf üzerinden, sağ ırk veya din üzerinden değerlendirir.
0
rygard
(13.04.15)
chp, tarihte sol bir parti degildi.

ecevit ile sol bir soylem kurdular. orgutlulukleri de sol soylem uzerine bina edildi. bazi devrimcilerin dahi destegini alarak 80 oncesinde onemli bir cikis yaptilar, secim kazandilar. ancak o donemki sistem, ve ulke panoramasi (ve derin devlet mekanizmasi) gerektiginde ecevit'e suikasta kalkisti, taksim'i kana buladi, ve chp'ye izin vermedi.

darbe sonrasinda shp, icinde devletci ve tabana uzak kadro egemen olsa da, bu sol mirastan beslenerek cagildadi. ancak donemin gundemi (komunist cozulme, yikilan duvar, ic savas, derin devlet operasyon ve provokasyonlari) oldukca zorlayiciydi. curume, kokusma shp'yi sardi. buna karsin, tehdit olarak gorulen shp'ye medya perdesinde galiz sovguleri, kiskirtmalari atlayamayiz.

yeniden acilan chp, baykal ile sol soylemden cok uzakti. kendileri de blair'ci ucuncu yola goz kirpiyordu zaten. ve onder sav'la, canan aritman'la filan sol olmaz. yine de kadrolar icinde kendini solcu goren insanlar yok degildi.

buradan sonra soruya odaklanalim.
soru son derece troll'vari sorulmus.
chp'ye su an yalniz varsillarin, elitistlerin, askerlerin oy verdigi bir safsatadir.

lula isci kokenli bir sosyal demokrattir, solculardan hem kendisi, hem de halefi dilma cok elestiri aldi / alir. chavez ile lula'nin adinin ayni cumlede gecmesi cok nadirdir, belki bu soruya ozgu bir garabet bile olabilir. evo'nun da ayri soylemleri, icraatlari var. latin amerika'daki ornekler uzerinden yurumek cok uygun degil, oranin gundemi ve damari ayri. bizimki baska.

asya'da sol kimdir? yoksullar, azinliklar kime oy verir? thaksin shinawatra sol mudur? sag midir? kimden oy alir?
guney afrika cumhuriyeti'nde sol kimdir? yoksullar, garibanlar kime oy verir? zuma, ki bizim akp tiplemesine de epey uyuyor, ama gecmisinde silahli mucadele var devrimci bir orgut icinde yamulmuyorsam. bugun "aids olmamak icin seksten sonra dus yapin" diyecek cahillikte, cahilligiyle de ovunmekte bir zat. bu mu soldur? degilse kim soldur?
rusya'da putin mi soldur?
ukrayna'da, ab'nin ve liberallerin destegini aksatmadigi neo naziler mi soldur?

troll de olsa o da insan, ama size bir kisa yol tusu gosteremiyoruz.
once yukaridaki sorulara calismanizi oneriyoruz.
0
viva paulista
(13.04.15)
yahu niye troll sorusu olsun? öğrenmek için sormuş olunamaz mı? gerçekten artık paranoya olmuş troll meselesi sizde. ben 2007 den beri duyurudayım ve verdiğim cevapların-açtığım duyuruların sayısı 1000'er olmuş neredeyse. bir tane trollük barındıran giri yoktur. kaldı ki siyasi düşüncemi yansıtan giri de yoktur.

bu değerler evrensel değil mi? sol soldur işte. güney amerikada da, burada da. "aöa bu türkiye solculuğu" demek bu evrelselliği en fazla ne kadar değiştirebilir?

kaldı ki chp sol değil diye kızanlara söylüyorum: bunu söyleyen ben değilim. partinin kendisi. partinin vizyon-misyon sayfasında vurgusu yapılan bir kavram sol.

nesine kızıyorsunuz anlamıyorum. şu sitede ne kadar iyi niyetle sorarsan sor,illaki birileri çıkıp bir öfkesini saçıyor etrafa.
0
🌸ya ben lan neyse
(13.04.15)
@ya ben lan neyse

sizi su bolume alalim:
"dünyanın her yerinde sol partilere fakirler, işçiler, azınlıklar, anti militaristler oy verirken bizde neden an itibariyle en büyük sol partiye ZENGINLER, ELITISTLER, BEYAZ YAKALAR, ASKERLER oy veriyor?"
bu bir sorudan cok yargi cumlesidir.
belki (bkz: maiotik) kapsamina girebilir.
ancak, sevgili "ya ben lan neyse" burada kanisini, gozlemini, fikrini, genelgecer bir dogruymus, herkesin kabul ettigi bir olguymus gibi yansitarak bu dogrultuda yanit soruyor.
troll'vari demek, dogrudur yahut degildir, bundan oturudur.
0
viva paulista
(14.04.15)
soruya cevap: çünkü chp tarih boyunca asker eliyle iktidar ortağı yapılmış bir parti. kuruluşundan itibaren de "elit" zümrenin ilgi odağı olduğundan, böylece süregeliyor. şimdi de bakarsan aynı zihniyetle chpliler kendilerine oy vermeyen herkesi aşağılama, hakaret etme eylemindedir.

cevaplara cevap:

@viva paulista, öfkeni gelip bu arkadaştan çıkarma.

prntscr.com şuraya bir göz atalım. 2014 seçim sonuçları bu.

böyle bir "halkçı" parti olabilir mi? bu partinin elit olmayanlardan, fakirlerden, işçilerden destek aldığını kim söyleyebilir?

burada verdiğin basit cevapta bile "ya lan ben aslında her şeyi biliyorum da senin gibi cahillere laf anlatmakla uğraşamam, trollsün zaten" iması okunuyor rahatlıkla. bu mantık gelip "biz soluz, biz halktan yanayız" diyor. siz halktan yana değilsiniz, siz sizin gibi olanları seviyorsunuz sadece.

bunu bilen halk size her oy vermediği zaman da "din" gibi farklı bahaneler öne sürüyorsunuz. bu "halk" chp'yi hiçbir zaman sevmemiştir, hiçbir zaman da sevmeyecektir. bunun sebebi din olsa "şeriat getireceğiz" diyenlere oyunu verirdi. bu halk özgürlüğüne sizin sandığınızdan çok daha fazla önem veriyor.

@doxanikee, en büyük "halk" eyleminde kaç tane elitist olmayan, azınlıktan, anti-militarist insan vardı? eylemcilerin çoğu beyaz yakalı değil miydi? sözlükte hergün debe'ye giriyor bunu analizi yapan zaten. eylemlerin daha ikincü gününde ordu evlerinin önünde yatmaya başlanılmadı mı?

@nawar, bu ülkede herkes evine giren ekmeği umursar öncelikle. ne dini ne partiyi ne takımını. oy alamadığı her kesim için "din yüzünden oy vermiyor" demek muhalefetin kolaycılığıdır. yine bir seçim geliyor ve chp'nin ekonomik olarak en büyük vaadi emekliye çift ikramiye. hani nerde ekonomi politikası? iki anahtar vaadleri 30 sene öncesinde kaldı. 30 sene öncesinin zihniyetiyle muhalefet yapıp oy alamayınca da "ne yapalım laikiz ondan vermediler" demek dediğim gibi kolaycılıktan başka bir şey değildir.
0
tescillimarka
(14.04.15)
Amerikan etkisi. Türk halkının beynine komunizm karşıtlığı o kadar ince işlenmiş ki, sosyalist her yapılanma şeytanla bir. Amerikada da bu böyle. Obama'ya komunist diyorlar. Bunu söyleyenler de götünde donu olmayan, açlıktan ağzı kokan adamlar. Obamanın sağlık reformuna karşı çıkanlar o reformdan en çok faydalanacak insanlar. Vahşi kapitalizmin en çok ezdiği insanlar kapitalizmi en çok savunanlar. Yeter ki komunizm gelmesin. Yoksa chp nin sol parti olup olmaması ile alakası yok. Türkiye'de kelimenin tam anlamıyla sol olan partiler de var barajı geçemiyorlar.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(14.04.15)
"Türkiye'de sağ sol, sol sağdır" diye bir lafı vardı İdris Küçükömer'in..tam katılmamakla birlikte yerinde bir tespittir..Türkiye'de sol gerçek manada yoktur..birkaç solcunun olması, sol örgütlerin olması Türkiye'de sol olduğunu manasına gelmez..Solun yükselmesine bu ülkede hiçbir zaman izin verilmemiştir..Her kendini göstermeye yükselmeye çalıştığında önünü kesmişlerdir..HDP de sol değildir..CHP de değildir..CHP zaten kendini sosyal demokrat olarak konumlandırır..Merkez sola tekabül eder bu da..Ancak, Türkiye'de politika bazında Demokrat Parti döneminden beri sağ partilerin söylemleri, programları ve eylemleri sol ideolojilerin argümanlarına daha yakın olmuştur..En önemli fark gelenekselcilikleri, milliyetçilikleri ve dine yaptıkları vurgudur..AKP de kuruluşunda ve yaklaşık 6 sene boyunca bu yoldan ilerledi..Ancak, güç kazandıkça totaliterleşmeye ve farklılıkları yok etmeye, sindirmeye başladı ve faşizme kaydı..bu noktada Duverger'in dediği noktaya geliyoruz: komünizm'le faşizm aynıdır..biri sol aşırılıkken öbürü sağ aşırılıktır..Ancak, ikisinin de söylemleri, devlet politikaları benzerdir..AKP'ye baktığımızda da bu görülüyor zaten..

En baştaki tespitin sorunlu olduğu kısım da sadece oy alınan statüler üzerinden ve buna bağlı olarak yürütülen politikalar üstünden söylenmiştir..yani bu tespit özetle şunu diyor aslında "CHP elitisttir, Demokrat Parti halkçıdır" ..He elitizmle suçlamak birini ya da bir partiyi ne kadar mantıklı bilemiyorum.."Sen elitistsin" lafı hakaret olarak almak da ayrı bir saçmalık..Herkes kendi çıkarına olan eliti destekler ve savunur..Siyasetin doğasında mekanizmasında bu vardır..

CHP Türkiyede tam merkezi bir konumdadır..Tam olarak merkez sağ ya da merkez sol demek cahilce bir davranış olur..tekabül ettiği yer ne kadar merkez sol gibi gözükse de..Türkiye'de artık bu sınıfsal ve siyaseten eskimiş tabirleri kullanmak doğru değil..sol-sağ ayrımı yaparak konuşmak.."Catch all party" tabiri MHP hariç meclisteki tüm partilerimize uyuyor..yani her kesimden insandan oy alma çabası..tüm partiler artık bunun bir "oyun" olduğunu fark ettiler çünkü..AKP en başta bunu ortaya koydu..CHP de geçen seçimde muhafazakarlara doğru bi açılım yaptı tutmadı şimdi sola doğru açılıyor..HDP'yle ikili ilişkilerini arttırıyor ve Doğu'da o şehirde ve bölgede sevilen, sayılan insanları aday yapıyor..CHP'nin eski zamanlarından uzaklaşarak Cumhuriyet partisine dönüşmeye başladığını görüyoruz bunu sağlayan da AKP'nin başarısı ve ülkeyi kutuplaştırmasıdır..

Dediğim gibi sol-sağ ve ideoloji gibi modern zamana ait siyasi kavram ve değerler Avrupada çoktan kayboldu aslında..Türkiye siyasetinde bir postmodernleşme dönemine girildi..Kimlik siyaseti öne çıkmaya başladı..bunun Türkiye'nin ileri ki zamanlarındaki siyasi hayatı için inanılmaz olumlu buluyorum..çoğulcu bir demokrasinin gelişimi açısından..gidişatın yavaş yavaş 7 hazirandan sonra buna kayacağı aşikar..Türkiye'de bir daha kolay kolay tek parti dönemi olmaz..10 seneye de bu 13 senenin izi zor silinir..Koalisyon konusunda ciddi tecrübelere sahip ve bunun geleneği oluşmuş bir ülke olarak, askerin kışlaya çekilmesi olumlu gelişmesiyle beraber, dinin de camiye çekilmesiyle, sürekli, dengeli ve kimlik ayrımıyla oluşmuş koalisyonlarla bugün için değil belki ama bir 10 sene sonrası için güzel şeyler olacak..
0
kacmayikurtulmaksananyazarinsonsozleri
(14.04.15)
@ tescilli marka
- emrin olur yigidim.

simdi de suraya girelim:
"soruya cevap: çünkü chp tarih boyunca asker eliyle iktidar ortağı yapılmış bir parti. kuruluşundan itibaren de "elit" zümrenin ilgi odağı olduğundan, böylece süregeliyor. şimdi de bakarsan aynı zihniyetle chpliler kendilerine oy vermeyen herkesi aşağılama, hakaret etme eylemindedir."
burada chp'nin darbe ile kapatildigi, secimden zaferle cikmis parti liderine cigli'de turkiye'de o gune dek rastlanmamis ozel bir silahin ozel bir mermisiyle suikast yapildigi, askerlerin parti genel baskanina "halk degil, millet diyeceksin!" diye ayar vermeye calisildigi (parti genel baskani "halklar demedigime sukredin" diye yanitlamisti sanirim) bilerek gormezden mi geliniyor, yoksa gercekten bilinmiyor mu?
buradan sonrasinda da goruldugu uzere arkadas beni "chp'li" olmakla itham ediyor.

buradan da anlasilacagi uzere (yukaridaki ilk girdide tarafimca kaleme alinmis donemsel chpe - shp elestirilerini ve gozlemlerini goz onune alarak);
tescilli marka ya, a- okumayi ogrenmeden yazmayi ogrenmis, b- isine geldigi kismi isine geldigi gibi one cikaran bir goygoycu.

halkin egilimleri, oylarin nereden geldigi ile ilgili ciltlerce calisma, arastirma, inceleme, irdeleme var.
asagi koy nereye oy vermis, yukari koy nereye oy vermis? bunda ne rol oynamis? (kimlik, orgutluluk, egitim, gelir vb. vb.)
bunlarin sonuc ve oneri kismi bile binlerce sayfa tutar.

ancak sevgili "tescilli marka" ya hepimizi zekasiyla ezen bir sivri oldugu icin, yahut yukarida deginildigi uzere nalinci keseri gibi kendine yontan bir goygoycu oldugu icin butun bunlari tek bir harita ile cozmus, asmis, bitirmis, neticelendirmis.
eh, zaten cok okuyan arkadaslar simdi sefilleri oynamiyor mu?

her ne ise, goygoy ile fazla vakit kaybetmeden yineleyelim:
chp, latin amerika'daki secilmis hukumet gibi, yahut 80 oncesinde zafer kazanmis chp gibi solcu bir parti degildir bugunku cercevede.
ancak sol nedir? sol nerede, ne bicimdedir? buna daha cok odaklanmak gerek hakikatli bir yanit bulabilmek adina.

sonsoz: "chp'li babandir" imza vp
0
viva paulista
(14.04.15)
@viva: 2007 seçimlerinde üniversite öğrencisiyken sigara parasına seçmen sandıklarına gidip oy sayımlarına katılıyorduk. askeri lojmanların olduğu sandıklarda chp açık ara farkla birinciydi. sadece benim bulunduğum şehire has olamaz bu durum çünkü asker dağılımı türkiyede homojendir ve askerlik diğer meslek dallarına göre çok daha tek tiptir.

elitist meselesine gelince, bunu ispatlamaya bile gerek yoktu diye düşündüm yazarken. chp eğitim seviyesi yükseldikçe oylarını artıran bir partiyse bu elitistlik anlamına geliyor.

babam büyük bir fabrikada işçiydi. zaten eskişehirliyim. şehirde çok işçi var. belki diğer kesimlere göre sola daha yakınlar ama asla tüm dünyada olduğu kadar değil. onların sola yakınlığı bir tek dsp de, ecevit döneminde oldu.

yani, algı manipülasyonu falan yapmadım. zaten bunlar senin de dediğin gibi kötü şeyler değil.
0
🌸ya ben lan neyse
(16.04.15)
Sol diye bir şey yok, dünyada yok, yıl 2015 olmuş hâlâ solculuk palavraları atılıyor. Bir ülke ilerlemek istiyorsa liberal olmak zorunda, başka çaresi yok. Türkiye'de de liberal partiye oy atacak kimse yok, millet liberalizmin ne olduğunu bile bilmiyor, AKP'yi liberal sanıyor. Öyle tipler işte.
0
i was made for you
(16.04.15)
@ya lan ben neyse

"...istatistik derslerinde, 'orneklem' secmenin mantigi anlatilirken bir kazan corba ornegi verilir. denir ki, corbanın tuzlu olup olmadigini anlamak icin kazandaki corbanin tamamini icmemiz gerekmez. bir kasik corba yeter. yeter ki, corba iyi karistirilmis ve sizin kasik corbayi o bolgeden almis olsun!
eger corba iyi karistirilmamissa, sizin aldiginiz kasik corba zehir gibi tuzlu ya da ic bayacak kadar yavan olabilir."

bu; askerlerin oy vermesine iliskin, elitizme iliskin gozlemlerinize isik tutabilir.
ve ekleyelim, benim cevremin gozlemlerine gore de askerler icinde akp'liler epeyce var. (bu nasil lafsa!)
ancak chp ve mhp'nin ust siralarda geldigi asikar.
egitim seviyesi, yukarida saydigimiz orgutluluk durumu vb'den oturudur. ayni noktada benzer bir seyi ifade ettik, ecevit'in kazandigi secimler chp'nin gorundugu son sol soylemle kazanilmisti muhtemelen. ve bu secimlerde chp'nin oy aldigi iller, kasabalar, kitleler, dernekler, gruplar; bugun chp icin hayale bile sigmaz.
bu noktada oturup dusunmek gerek.
0
viva paulista
(17.04.15)
(1)

Yurtdışında Elektrik Elektronik mühendisi olarak yüksek lisans veya çalışma

kibar olmaya calisan kadin
Arkadaşlar merhaba. Erciyes üniversitesi elektrik elektronik mühendisliğinden mezun oldum . Şimdi yurtdışında yüksek lisans veya çalışmayı düşünüyorum. IELTS 5 skorum var. ( maalesef istediğimden düşük geldi) Ücretli olup çok pahalı olmayan veya ücretsiz olan hangi üniversiteler var , eğitim dili i
Arkadaşlar merhaba. Erciyes üniversitesi elektrik elektronik mühendisliğinden mezun oldum . Şimdi yurtdışında yüksek lisans veya çalışmayı düşünüyorum. IELTS 5 skorum var. ( maalesef istediğimden düşük geldi) Ücretli olup çok pahalı olmayan veya ücretsiz olan hangi üniversiteler var , eğitim dili ilgilizce olacak ve yenilenebilir enerji kaynakları üzerine mümkünse nerelerde yüksek lisans yapabilirim ? bir de şayet iş bakıyor olsam diplomam geçerli mi yoksa yok sen yüksek yapmadan çalışma mı dersiniz ? Cevaplar için teşekkür ederim.
0
kibar olmaya calisan kadin
(13.04.15)
IELTS 5 ile kabul alabileceğin bir yerle hiç karşılaşmadım ve olduğunu da sanmıyorum.

Belki kendin görmek istersin; ücretsiz üniversiteleri Almanya, Avusturya, Fransa, Finlandiya'da bulabilirsin.
0
protector
(13.04.15)
(7)

Yeni müzikler keşfetmek için

solfej
Ne gibi yöntemler izliyorsunuz? Yani aslında tam olarak sormak istediğim şey şu; belli bir müzik kültürünüz var ve bu çerçevede yeni bir şeylere yelken açmak istiyorsunuz? Nasıl yapıyorsunuz da o anki duygu durumunuza da uygun olarak sindirebileceğiniz şeyler arıyorsunuz? Ekleme: Ben de benzer yönte
Ne gibi yöntemler izliyorsunuz? Yani aslında tam olarak sormak istediğim şey şu; belli bir müzik kültürünüz var ve bu çerçevede yeni bir şeylere yelken açmak istiyorsunuz? Nasıl yapıyorsunuz da o anki duygu durumunuza da uygun olarak sindirebileceğiniz şeyler arıyorsunuz?

Ekleme: Ben de benzer yöntemleri kullanıyorum, Spotify, Lastfm hatta bazen youtube'un bile beni götürdüğü yerler oluyor. Bloglar, sözlük, hatta ve hatta google. Ama sanırım farklı olarak ben bunu bir hedef olarak yapıyorum. Mesela bir duygu durum içerisindeysem ona arka fon müziği arıyor gibiyim. Şöyle ki, indirilenler klasörümü 3 ay aralıkla temizlerim indirip dinlediğim albümleri, filmleri, resimleri, yazıları sanki arşive kaldırır gibi kaldırırım. Öyle ki bazı zamanlar arşivlemeden önceki 3 ayda dinlediklerimi arıyorum, o zaman dinlediklerim gibi keşifler yapamadığım için üzülüyorum vs.

Acaip miyim neyim lan.

Bir de bunun sonuna şu ekleyelim tam olsun:

Şu an ne dinliyorsunuz?

Edit: www.youtube.com
0
solfej
(13.04.15)
sevdiğim yönetmenlerin soundtracklerinde dolaşırım yeni müzik keşfi için. David Lynch baya yol gösterici oluyor.

şu anda da bunu dinliyorum: www.youtube.com
0
protector
(13.04.15)
Spotify bunun için biçilmiş kaftan. Onlarca liste, binlerce şarkı var tek bir turde bile. E arada çok hoşuma giden bir şeyler çalınca daha daha neleri var diyerek oradan oraya zıplıyorsun işte.

Bir başka yöntem oldukça kaliteli radyoları takip etmek. Radio Paradise, Sky FM (yeni adı Radio Tunes oldu sanırım) benim takip ettiklerimden.
0
an engineer
(13.04.15)
spotify hiç kullanışlı bulmadım ben, yada alışamadım.
pandora var, ama US ip ile bağlanman lazım. veya 8tracks. birde lastfm. bu 3ünü sık kullanıyorum.


www.youtube.com
0
VickVickyVale
(13.04.15)
protector + 1
şu an;
american psycho ost/who feelin' it
www.youtube.com

grooveshark'daki radyo da iş görebiliyor. sevdiğin iki üç benzer janr şarkıyı atarsan onlara yakın şarkıları getiriyor(du). ara yüzü değişti, hala öyle mi bilmem.
0
kargn
(13.04.15)
last.fm
0
hot potato
(13.04.15)
Ben zamanında filmlerin soundtracklerini listelerdim. O zamanlar internetim de yoktu tabi. Filmin sonunda şarkıların yazmasını beklerdim. Bir de youtube da çok yardımcı oluyor(du). Ama son zamanlarda spotify ve last.fm alır. Bir de mesela şey yapabilirsin. Atıyorum x grubun bir şarkısını beğendin, o albümü indir at telefona şarkıları da rastgele çalacak şekilde ayarla. O an hangi duygu içerisindeysen beklenmedik şekilde o hissiyatı veren bir şarkı çıkıyor muhakkak. Bir de arkadaşlar arasında yapılan şarkı alışverişi de çok iyi oluyor.

www.youtube.com

Dinledin mi bilmiyorum ama bu filmin soundtracki de iyidir.
0
bazi insan
(15.04.15)
hubris
(17.08.17)
(8)

ruyada dislerin dokulmesi neye delalet?

damdanakan
Ozguvensizlik miydi?
Ozguvensizlik miydi?
0
damdanakan
(12.04.15)
Sıkıntılarin gitmesine delalet
0
indescribable
(12.04.15)
kötüye.
bilgim bu kadar inanmam rüyalara.
0
basond
(12.04.15)
Ölüm diye biliyorum ben.
0
feel the blanks
(12.04.15)
inanmamakla birlikte ölüm ve büyük sağlık sorunlarına derler.
0
Sir Anthony Hopkins
(12.04.15)
Rüyalardan gelecek tahmini yapma geyiğini geçelim. Rüyada dişler dökülürken büyük bir sıkıntı yaşandığına göre; bilinçaltında yer alan büyük bir sıkıntı, çaresizlik ve mutsuzluktan kaynaklanmaktadır. Kafanı daha fazla takmana gerek yok. Sıkıntılı bir dönemden geçiyorsundur ve muhtemelen hatırlamadığın benzerlerini bolca görüyorsundur.
0
protector
(12.04.15)
ölüm ne ya yok artık. her yıl en az 3-5 kez görüyorum bu rüyayı. ha ömrümü tamamlayınca ölücem de bugüne kadar ölmedim bunu gördüm diye. www.dissidentusa.com
0
shotgunwoman
(12.04.15)
rüya yorumlarına falan inanmam hiç. küçüklüğümden beri yılda onlarca defa uykumda dişlerimi sıkarım sıkarım ve dökülür en sonunda. çok şükür hiç ölüm yaşamadım yakın çevremden şimdiye kadar.
0
xenophobe
(12.04.15)
rüyaların geleceğe dair bir manası olduğuna inanmıyorum ama geçmişe dair psikanalitik olarak anlamları elbette var (ki freud'un rüya teorileri hep bu rüyalardan başlıyor).

ancak, geleceğe dair anlamları olduğuna inananlar için "toplu ölüm" demek dişlerin dökülmesi. hasan şaş'ın saba tümer programında bununla ilgili bir anısı vardı. youtube'da vardır mutlaka.
0
lesmiserables
(13.04.15)
(19)

14-15 yaşında bir kız için hangi romanı önerirsiniz?

dessy
Doğum günü hediyesi olacak.
Doğum günü hediyesi olacak.
0
dessy
(12.04.15)
emily bronte - uğultulu tepeler
charles dickens - iki şehrin hikayesi
oscar wilde - dorian grey'in portresi(can yayınlarının sansürlü hali ona uygun olacaktır)

vd.
vd.
vd.
0
protector
(12.04.15)
Bizim kuşaktakiler ipek ongun okurdu o yaşta.

Şeker portakalı
Simyacı
0
corneillus
(12.04.15)
roman değil ama

küçük prens
pal sokağı çocukları
samed behrengi kitapları

o yaşa uygun roman gelmiyor aklımda ama bu yukarıdakilere hiç değilse bir bakmanızı öneririm.
0
rakicandir
(12.04.15)
gün olur asra bedel - cengiz aytmatov
kumral ada mavi tuna +1
0
kararsiz renk
(12.04.15)
İki Çocuğun Devrialemi diye bir seri vardı ancak yazarını hatırlamıyorum.(7-8 kitaplık)
Bir de Tehlikeye Üç Yolculuk vardı tek kitap, yazarı Aslı Der diye aklımda kalmış. Çok beğenmiştim ben.
0
reinder
(12.04.15)
okumadıysa harry potter serisini hediye edebilirsiniz.
0
iste o kavunici balik
(12.04.15)
robinson crusoe
küçük prens
şeker portakalı
martı
0
prompter
(12.04.15)
Jude the obscure
0
raavann
(12.04.15)
buldum buldum

jules verne'in kitapları olabilir.
hem tübitak yayınlarından çıkmış olanı var diye hatırlıyorum
0
rakicandir
(12.04.15)
momo - michael ende
kumral ada mavi tuna +1 - buket uzuner
büyük umutlar, iki şehrin hikayesi +1 - charles dickens
inci - john steinbeck
beyaz gemi - cengiz aytmatov
beyaz diş - jack london
0
saçdemeti
(12.04.15)
ben 14 yaşındayken kafka, dostoyevski, camus okuyordum. çocukları gerizekalı yapmayın arkadaşlar. anlamasa bile okusun. bu dünyada yaşadığına göre, aptal değilse eğer sezgisel olarak bile olsa hoşuna gidecektir.
0
fleur du mal
(12.04.15)
off of of.

burada önerilen kitapları alma da ne alırsan al.

bu yaştaki çocuklar zaten kitap okumuyorlar. bir de bu önerilen kitapları okursa okumaktan iyice soğuyacaktır.
0
mea maxima culpa
(12.04.15)
Fareler ve İnsanlar- J. Steinbeck
Hayvan Çiftliği- G. Orwell
Semerkant- A. Maalouf
Ölümcül Kimlikler- A. Maalouf
Iskarta- Neil Shusterman
0
reavelyn
(12.04.15)
14 15 yaşında çocuğa İki Şehrin Hikayesi, Kafka, Dostoyevski alınmaz. Sonra çocuklar niye okumayı sevmiyor, niye okumaktan soğuyor.

Aziz Nesin'in Şimdiki Çocuklar Harika kitabı çok ama çok iyi bi seçim olur fikrimce.

Harry Potter iyi fikir bence de eğer okumadıysa.
Küçük Prens, ama yayınevi önemli. Can Yayınlarından olsun mümkünse.
Kürk Mantolu Madonna bence biraz yoğun gelebilir ama yine de o yaş grubunda görüyorum, beğeniyorlar da.
0
mutlusismankedi2015
(12.04.15)
0
Simrug
(12.04.15)
jojo moyes ve saz arkadaşları dışında herşeyi okusun
0
docrivers
(12.04.15)
İpek Ongun ve Gülten Dayıoğlu olmasın da. O yaşlarda deli gibi Muzaffer İzgü ve Aziz Nesin okuyordum, memnunum bundan.
0
aychovsky
(12.04.15)
açıkçası harry potter vb popüler kültür ürünlerini tercih etmezdim.
Jostein Gaarder-Sofie'nin Dünyası
olabilir mesela .
yazıldı mı bilmiyorum .
0
sibertenik
(12.04.15)
gülten dayıoğlu iyidir, lütfen laf etmeyelim. ipek ongun'un da çocuk kitapları iyidir gene, hatta mektup arkadaşları, kamp arkadaşları gibi kitapları 14-15 yaşındaki bir çocuğa da hitap edebilir. gene de gülten dayıoğlu'nun yeşil kiraz serisini şu an için tavsiye etmem, yaşına uygun olsa da -ben biraz fazla etkilenmiştim, gerçi ben 11 yaşında falandım galiba okuduğumda, neyse. ahmet tural'ın kitaplarının biraz zor bulursunuz ama onlar da olabilir. ama bir genç kızın gizli defteri mi günlüğü mü neyse, misal ilk kitabı hariç tavsiye etmiyorum, bana çok didaktik geliyor ipek ongun'un kitapları. gene de twilight gibi salak serilerden iyidir -vampirler güzel de yazarları kötü- ha bir de kesinlikle çatı serisini ALMAYIN! çocukluğum yandı yeminlen aq niye okuduysam.

çalıkuşu ya da jane eyre da olabilir misal, uğultulu tepeler olacaksa. aslında biraz çocuğun ilgisine de bağlı, ben o yaşta yüzüklerin efendisi, harry potter, ejderha mızrağı, gedik savaşları efsaneleri, yerdeniz büyücüsü, disk dünya, artemis fowl, replika falan okuyordum, çok da severdim. asimov ya da arthur clarke okuduğum da oluyordu. sadık yemni'nin korku romanları vardır, şahanedir ama uygun olur mu bilemedim? bir de betty smith'in bir genç kız yetişiyor'u vardı ama içeriğinde +18 şeyler olabilir biraz, ben okumuştum o ayrı. angela'nın külleri de güzeldi -gene +18 bazı bölümleri olabilir- buket uzuner'in kitapları fena değildir, şimdi hepsini yazamayacağım. tuna kiremitçi falan alma lütfen, çok leş. yazım dili karmaşık gelmezse murat menteş bence tatlıdır. mavi saçlı kız da olabilir. zlata'nın günlüğü olabilir, anne frank'in hatıra defteri olabilir. enid blyton'ın kitapları çok güzeldir ama biraz büyük kaçmış olabilir artık onlar için, gerçi ben üniversiteye giderken bile okuyordum arada tekrar açıp :D momo olur misal, küçük prens de olur yani. martı jonathan livingston güzeldi. kitabı da sırf çocuk kitabı ya da gençlik kitabı diye görmemek gerek bence. rus klasiklerini de okuyabilir de hoşuna gider mi bilmiyorum, kardeşim çok severdi misal lisedeyken.

bu arada yukarıda saydığım kitapları ortaokul-lise döneminde okudum, bakıyorum da son zamanlarda doğru düzgün hiç kitap okumamışım, üzüldüm kendime. :(

ha bir de, reşat nuri'nin bir sürü güzel kitabı var ama şu an için çok tavsiye etmem, çalıkuşu haricinde, ki ben okudumda 8 yaşındaydım, 3 günde zor bitirmiştim XD diğer kitapları genç insanlar için biraz fazla romantik ve ümitsiz diye düşünüyorum, gene de 16-18 yaş arası romantik genç dimağlar okuyabilir, hüngürdeyebilir ehuheuheuhe XD (bkz: edebiyata yavşak bakış açısı)
0
pasp
(12.04.15)
(13)

bu saç güzel mi

indescribable
Yoksa bana mı güzel geliyor Silver + atlantic bluehttp://i.hizliresim.com/6Z3oXP.png
Yoksa bana mı güzel geliyor

Silver + atlantic blue


i.hizliresim.com
0
indescribable
(12.04.15)
Herkese, hem dis gorunus hem de tarz acisindan yakismayacagini hatirlatarak soyleyeyim; asiri guzel.
0
protector
(12.04.15)
Çok güzel.
0
bigbadabum
(12.04.15)
güzel de ben bu saçı beyaz tenlilere yakıştırıyorum ablanın kolu emenike gibi
0
shotgunwoman
(12.04.15)
Bir tek ben begenmedim galiba.

Kotu.
0
ruhi mucerret
(12.04.15)
leş..
0
dedim dedim de kime dedim
(12.04.15)
stoya beyazı bi tene gider bence :) bu abla bildiğin nicki minaj olmuştur.
0
canercuxy
(12.04.15)
yasam tarzi, ten rengi, vucut vb. parametreleri dusunmeksizin; enfes!

yaptirmayi dusunuyorsan parametreleri dusunmelisin.
0
papillon7
(12.04.15)
Yok esmerim ben buğday esmer karışımı bana gitmez ama ne bileyim beğendim ya
0
🌸indescribable
(12.04.15)
Evet sana gitmez. Fotodaki kadinin ten rengine de hic olmamis zaten ama model ve renk kombinasyonu cok hos.
0
halitkin
(12.04.15)
Kötü bence, leş hatta.

bu saçı görünce aklıma sulu boya çalışması ve ilkokul vücut boyama merasimi geldi.

Aykırı renkler saçta itici duruyor bana kalırsa.
0
filipis
(12.04.15)
anime karakteriysen ya da cosplay işlerine meraklıysan güzel.
0
kargn
(12.04.15)
Herkese yakışmaz, hayal kurmayın boşuna.
0
bigbadabum
(12.04.15)
yaptırmaya karar versen de bu tonları tutturabilecek kuaför bulamazsın türkiye'de. vazgeç bu sevdadan.
(bkz: grandma hair)
0
turuncu ornitorenk
(12.04.15)
(10)

Polonya'da İngilizce Üniversite okumaya değer mi?

christopher nolan
polonya'da eğitim konusunda bilgisi olan cevap verebilir mi? İyi olmadığı biliniyor ama zaten üst düzey bir seviye aramıyorum. Buradan alınacak bir diplomanın gelişmiş bir ülkede geçirliliği çok mu düşüktür?
polonya'da eğitim konusunda bilgisi olan cevap verebilir mi? İyi olmadığı biliniyor ama zaten üst düzey bir seviye aramıyorum.

Buradan alınacak bir diplomanın gelişmiş bir ülkede geçirliliği çok mu düşüktür?
0
christopher nolan
(12.04.15)
şuna bakın gitmeden. www.yok.gov.tr
0
incredible gavat
(12.04.15)
hocam türkiye'de princeton'da, oxford'da mı okuyorsun sanki? okuldan okula muhakkak farklılık gösteriyordur ama türkiye'de mezun olduğun okul polonya'da mezun olacağından daha iyi değildir bence. ayrıca polonya'da 3-4 sene lisans eğitimi aldığında önemli ölçüde lehçe biliyor olacaksın, hiçbir şey yapamazsan polonya'da kalıp orada çalışma şansın olabilir.

ben zamanında gitme fırsatı bulamadım ama kız arkadaşım leh idi, polonya avrupa birliği'ne girdikten sonra şekli şemali düzelen güzel bir ülke oldu. oturma iznini de aldığında avrupa'nın diğer ülkelerinde gezip tozman veya çalışman kolaylaşır. ki dediğim gibi hiçbir şey yapamazsan polonya'da kalırsın abi, KILIÇDAROĞLU'NUN ADAMLARI BENİ ÖLDÜRMESİN diyen teyzelerin olduğu memlekette yaşamaktan her türlü iyidir.

çok pahalı bir ülke de değil ayrıca. burada patatesin kilosu olmuş 5 lira, mağaralara 1500 lira kira istiyorlar. git en azından eli yüzü düzgün bir ülkede eğitim al, ekonomik anlamda sıkıntı çekersen de çektiğine değsin.

"gitme" diyecek olursam tek bir sebepten derim: dandik, saçmasapan bir şehir seçimi. krakow, varşova, lodz, gdansk, wroclaw ve poznan dışında okuduğuna muhtemelen değmeyecektir. küçük şehirde ırkçılık gibi sorunlarla karşılaşabileceğin gibi muhtemelen kendini hiç avrupa'da hissetmezsin. polonya gelişiyor tamam ama o kadar da değil :p

misal ben lodz'ta veya krakow'da okuma şansım olsa arkama bile bakmaz, giderdim. ancak bialystok'ta okuyacaksın deseler istanbul üniversitesi'nde kalıp mezun olmayı düşünürdüm işin açığı. kontaklar, imkanlar önemli.
0
der meister
(12.04.15)
@der meister

ben de benzer düşünüyorum, polanya öyle iyi bir yer değil ama avrupa birliğinde olması cidden cazip.

üniversite başvuru ücreti için 200€ isteyen üniversiteler var, onun dışında uygun görünüyor.

@incredible gavat

sağol bilgi için.

15-16'da ygs'ye girme zorunluluğu getirip, martta duyurmak müthiş bir kafanın ürünü.
0
🌸christopher nolan
(12.04.15)
Finlandiya falan da beles ama girmesi zor.
0
hot potato
(12.04.15)
polonya=türkiye

kızları güzel ama.
0
fayfim
(12.04.15)
bence de degmez gibi geliyo.
0
baldur2
(12.04.15)
Ben de bunun yuksek lisans versiyonunu dusunuyorum. 1sene parasiyla yapsam isime yarar mi ki? Avrupada is bulasim var, burdan avrupaya yuksek lisansiz gitmek cok zor cunku.
0
solenkol
(12.04.15)
@ der meister +

Şu ülkede yaşanır mı arkadaş. Fırsatın varsa bir dakika durma.
0
köstebek kurabiye
(12.04.15)
Bircok alanda Turkiye'den zaten iyi(sinema, felsefe vb).

Avrupa'da, mezuniyet sonrasi planlar icin Tr mi yoksa Polonya mi sansli diye sorarsan, soyle cevap vereyim. Onemli olan not ortalaman ve eger lisans sonrasi ise yayinlanmis makale(leri)n olmasi. Ama Polonya'da okursan, daha cok kontak elde etme sansin cok yukselir. Gitmen ve burs bulman kolaylasir.
0
protector
(12.04.15)
+Der meister +1. ben Lodztayım.

Ayrıca Polonyada hiç bulunmamış adamların ya da 4 aylığına erasmusa gelip CzeKOladadan

Lordisten çıkmamışların yorum yapması komik oluyor.

Polonya ingilizce eğitim açısından çok ciddi yerlerde. Verdikleri ingilizce eğitim dil okullarında ve üniversitelerde gayet üst düzey çünkü zamanında İngiltereye verdikleri g eski nesil göç sayesinde çok ciddi bağlantıları var. (daha geçen hafta eski fuckbuddy'mi 5500£ maaşa ingiltere yolcusu yaptım :( ) diğer yandan yabancı öğrenciler konusunda ciddi bir sektör geliştirdiler son 5-6 yılda.Doğu Avrupanın hantallığından sıyrılıyorlar diyebilirim.Kötü olsalar bu kadar yabancı öğrenciyi çekemezlerdi,benzer şartları sunan bir dolu ülke var.

+ burada yüksek lisans yapmayanların yüzüne bakmıyorlar. (kalbur üstü işlerde)
@solenkol sana öneririm o yönden.

Ayrıca Polonya diploması Avrupa birliğinde gayet saygı görür,adamların aradıkları bu zaten. Ama okula dikkat etmek lazım tabi; VARŞOVA-KRAKOW-LODZ-WROCLAW dışına pek çıkmamak lazım, rzeszow da ne bileyim częstochowa'da okuyacağına karabükte oku dumlupınarda oku aynı şey.

neyse, sorusu olan sorsun.

iyi günler.
0
bialo czerwoni
(12.04.15)
(2)

Bilgisayarda keylogger veya türevi olup olmadığını nasıl anlarım?

rivulet
sb.
sb.
0
rivulet
(11.04.15)
answers.microsoft.com

bir de kaspersky'ın sitesinden 30 günlük deneme(Kaspersky Pure) sürümünü indirebilirsin.
0
protector
(11.04.15)
Anti keylogger.
0
cetoxim
(11.04.15)
(2)

Vikings 1. sezon vs house of cards 3. sezon (anket)

qwertyali
vikings'i ilk başladığında bir bölüm izleyip bırakmıştım sonra izlerim diye (sebebini hatırlamıyorum). house of cards'da da ilk 2 sezonu bitirdim geçen sene. şimdi boş vaktim var ve oturup bir sezonu izleyeceğim bu hafta sonu. hangisini izleyeyim?
vikings'i ilk başladığında bir bölüm izleyip bırakmıştım sonra izlerim diye (sebebini hatırlamıyorum). house of cards'da da ilk 2 sezonu bitirdim geçen sene. şimdi boş vaktim var ve oturup bir sezonu izleyeceğim bu hafta sonu.

hangisini izleyeyim?
0
qwertyali
(11.04.15)
house of cards daha iyi
0
benim adim kerim hepinizi severim
(11.04.15)
Antropoloji ya da kültürel tarih akımına ilgi duyuyorsan; vikings'den iyi dizi bulamazsın.
0
protector
(11.04.15)
(5)

frankfurt okulu'nun kitle iletişim araçlarına eleştirisi

utkuren
bu konu hakkında yazı arıyorum. yardımcı olabilecek olan çıkarsa çok minnettar olucam.
bu konu hakkında yazı arıyorum. yardımcı olabilecek olan çıkarsa çok minnettar olucam.
0
utkuren
(09.04.15)
bende şu kitaptan var ama okumadım. alakalı şeyler vardır herhalde içinde. www.idefix.com

ödünç verebilirim olmazsa çok lazımsa.
0
tepedeki psychedelic adam
(10.04.15)
Direk birinci ağızdan okusana: Theodor Adorno - Kültür Endüstrisi

Eğer illa ikinci bir anlatımcı istiyorsan; frankfurt okulu'nu en iyi anlatan kişiyi oku. Martin Jay - Diyalektik İmgelem. Bu kitabın içindeki kültür endüstrisi bölümüne bak.
0
protector
(10.04.15)
aslında isteğim biraz tembel işi :) daha doğrusu zamanım kısıtlı olduğu için internet üzerinden ulaşabileceğim bir yazı, makale vb arıyordum. ancak verdiğiniz kitap isimleri için de teşekkür ederim.
0
🌸utkuren
(10.04.15)
elimde malesef kaynak yok ancak verilen cevapların (hiç olmazsa bir kısmının) kafa karıştırmaması için şöyle bir ekleme yapayım; adorno ve benjamin frankfurt okuluna dahil şahsiyetlerdir. hatta adorno ve benjamin dahil marcuse ve loventhal da frankfurt okulu üyesidirler.
0
air
(10.04.15)
@utkuren seninki tembellik değil onun da ötesi
mis gibi kaynaklar göstermişler, oradan yürü
0
spankenstein
(10.04.15)
(2)

paskalya sorusu

littlejack
paskalya'da niye yumurta boyanıyor? anlamı nedir?
paskalya'da niye yumurta boyanıyor? anlamı nedir?
0
littlejack
(07.04.15)
kısaca bu.

tr.wikipedia.org
0
oinone pe
(07.04.15)
İlk hristiyan cemaatlerine dayanıyor. Yumurta isa'nın mezarını, üstündeki boya da kanının dökülüşünü sembolize ediyor.

edit: Hristiyanlık öncesi anlamıyla ilgili bir fikrim yok tabii.
0
protector
(07.04.15)
(6)

İçim çok çok sıkılıyor?

rivulet
Hiç böyle olamamıştım. İçim çok ama çok bunalıyor 1-2 saattir geçmek bilmiyor, çok kötü bir hissin yapışıp kalması gibi. Ne yapabilirim? İçimden sigara içmek geliyor ama şu an alamıyorum, gerçekten çok kötüyüm. Nedir bu napabilirim?
Hiç böyle olamamıştım. İçim çok ama çok bunalıyor 1-2 saattir geçmek bilmiyor, çok kötü bir hissin yapışıp kalması gibi. Ne yapabilirim? İçimden sigara içmek geliyor ama şu an alamıyorum, gerçekten çok kötüyüm. Nedir bu napabilirim?
0
rivulet
(06.04.15)
Ne zaman bu şehirden çekip gitme isteği gelse oturup bir kenarda geçmesini bekliyorum. demiş şair. öyle yap.
0
solfej
(06.04.15)
çık sokaklarda saatlerce yürü
iyice yorulmadan eve dönme
dönünce güzel film + uyku
0
titiraprap
(06.04.15)
Komik videolar yada komedi filmi seyret,gulunce unutuyor insan ya da gulmek iyi geliyorr...
0
harakii
(06.04.15)
vize haftam, tek bir dakika boş vaktim yok yani uyumaya dizi izlemeye vs. birinin başına bir şey geldiğini/geleceğini düşünmeye başladım böyle bir şey olamaz. tek düşünebildiğim kafamın güzel olması ama bunu da yapmaya imkanım yok. içerisi veya dışarısı fark etmiyor bunalıyorum. sanki ciğerlerime biri taş koymuş da zar zor nefes alıyorum.

edit: sınavlar için stres yapmıyorum. birden geldi bu duygu ve gitmiyor.
0
🌸rivulet
(06.04.15)
Gökyüzüne bak
0
cecilia
(06.04.15)
bol bol dışarı çıkacaksın, yeni insanlarla tanışacaksın, iyi filmler izleyeceksin, iyi kitaplar okuyacaksın, bir ev hayvanı edineceksin. Bunları yapmadığın sürece geçmez. çünkü ana eksikliğin, muhtemelen, kendin için hiçbir şey yapamamak ve yalnız olmak.
0
protector
(06.04.15)
(10)

4-5 dil bilenler

Sarix
günlük hayatta 2 hadi iyi ihtimalle 3 dil konuşsunlar, diğer kullanılmayan dilleri nasıl unutmuyorlar? pratik yapılmayan dil 1-2 yıl içinde gerilemiyor mu?
günlük hayatta 2 hadi iyi ihtimalle 3 dil konuşsunlar, diğer kullanılmayan dilleri nasıl unutmuyorlar? pratik yapılmayan dil 1-2 yıl içinde gerilemiyor mu?
0
Sarix
(05.04.15)
Sürekli canlı tutmaya çalışarak... Artık internet var neyse ki, sürekli birileriyle konuşmasan da o dilde düzenli olarak bir şeyler okuyarak da bir seviyeye kadar canlı tutabilirsin.
0
razvan rat
(05.04.15)
Evet geriliyor. Ancak hatırlama süresi çok daha kısa ve basit. Ayrıca 4-5'i de anadil seviyesinde bilinmiyor zaten. Eğer varsa, saygı duyarım.
0
protector
(05.04.15)
İlk önce öğrenme kısmına değineyim. İngilizce şuna benziyor bu buna benziyor o yüzden kolay falan diyolar ya, yalan o. Bir dili öğrendikten sonra diğerlerini öğrenmenin kolay gelmesinin sebebi senin "bir yabancı dilin nasıl öğrenileceğini öğrenmiş" olman. Yani az çok nelere dikkat etmen, nelere yoğunlaşman gerektiğini öğrenip sisteme oturtabiliyorsun direkt. O yüzden bir'den sonra diğerleri daha rahat olur.

İkincisi, dil unutulan bir şey değil. Yavaş yavaş oluyor ama yine de hatırlıyorsun, aylardır tek kelime almanca konuşmadım mesela ama biri gelse bi 15 dakika zorlanır sonra akıtırım yani.
0
roket adam
(05.04.15)
unutmak değil de fena karışıyor diller birbirine.. almancayı öğrendiğim zamanlarda nicht = not ve kann = can birbirine çok karışıyordu bende.
0
masa penisi
(05.04.15)
@roket adam, fransızca öğrenme çabamda inglizce'de öğrenmiş olduğum türkçe'den farklı cümle yapısı ve ingilizce kelimeler çok yardımcı oluyor. velhasıl bazı dilleri öğrenerek o dilin ailesindeki dilleri öğrenmek daha kolay olur derim.
0
arkadakiadam
(05.04.15)
4.'yü ben tamamen unutmuş durumdayım
3. yü bile unutuyorum yavaş yavaş :/
0
niye ama
(05.04.15)
İki anadilimi günlük zaten aktif olarak kullanıyorum, diğer anadil seviyesine hayli yakın iki dili de düzenli okuyarak rotasyonun içinde tutuyorum veya o dilde izlediğim dinlediğim şeylerle. Alt orta seviyedeki 5. Dil ise rölantide ancak denk gelirse 5-10 dklık adaptasyon süreci sonrasında tazeleniyor. 6. Dile göz kırpıyorum bir yandan.

Dil öğrenmek külfet veya zorunluluktan çok benim için beyin cimnastiği eğlence. Bir dilde düşünebilmeyi oturttuğun anda pratik azalsa bile çok kısa sürede tazeleniyor. Dilleri seven biri olarak da sürekli taze tutacak fırsatı yaratıyor insan. Ama denildiği gibi çorba olabiliyor zaman zaman farkında olmadan kelime sıkıştırıyorsun.
0
nwnd
(06.04.15)
konusulan diller: ingilizce, italyanca
seviye: fluent
kullanim: evde kiz arkadasla ingilizce (cumlenin %80'i ing, kalani itl.), sokakta italyanca

birinci yabanci dilim her zaman ingilizce idi, her zaman akici konusurdum fakat burada yasamaya basladiktan sonra gozle gorulur seviyede ingilizcem bozuldu (ayni derecede italyancam artti).

eger whatsapp'ta falan italyanca konusuyorsam, kiz ark.im bir sey sordugunda farkinda olmadan italyanca cevap veriyorum, beyin ona değişmiş oluyor, dusunce bicimini tamamen degistiriyor. ayrica ingilizce konusurken de bir kelime aklima hangi dilde gelirse o sekilde soyluyorum, ingilizce italyanca karisik tarzanca bir sey oluyor.

tr'ye tatile gidip de geri dondugumde hissedilir bicimde italyancam yavasliyor ilk 3-4 saatlik surecte, tekrar adapte olmam gerekiyor.

farkli yabanci dilleri sonradan ogrenip konusmak degil de, asil bilingual kisiler beni cok meraklandiriyor. ruyalari hangi dilde goruyor, hangi dilde konusacagina nasil karar veriyor vs. anadili italyanca ve turkce olan bir kiz arkim vardi, benle turkce konusurdu, cunku oyle hissediyormus. italyanca konustugumda farkli biri gibi geliyormusum.
0
no christ requires
(06.04.15)
şarkı dinlemek, birşeyler okumak, vesaire işe yarıyor. ha ama yapmazsan unutuluyor evet, lakin sonrasında tekrar canlandırmak o kadar zor olmuyor.

bir de karışmak değil de, bir dili çok aktif kullanınca, diğer dili aktif kullanmaya başlamak için birkaç saat yahut gün gerekebiliyor.
0
kulkke
(06.04.15)
anne alman, baba italyan, hollanda'da yaşayan bir arkadaşım var. 3 yıl da güney amerika seyehati sonrası 2 yıldır tr de yaşıyor.
italyanca, almanca, flemenkçe ana dili.
ispanyolca, ingilizce ve türkçe gayet akıcı net konuşup yazabiliyor.
rüya konusunu sorduğumda ise o da bilmediğini söyledi yani rüyasında farketmiyor hangi dilin konuşulduğunu.
zaman zaman konuşurken araya diğer dillerden kelimeler koyduğu oluyor istemsizce.
0
matematik koyu
(06.04.15)
(6)

Fransız filmi önerisi

only the strong survive
Selam gençler,Pazar gününe uygun şöyle iç ısıtıcak bir fransız filmi önerseniz tadından yenmez..
Selam gençler,

Pazar gününe uygun şöyle iç ısıtıcak bir fransız filmi önerseniz tadından yenmez..
0
only the strong survive
(05.04.15)
The Intouchables
0
Godless
(05.04.15)
la haine

baya bi iç ısıtır
0
docrivers
(05.04.15)
Trois couleurs üçlemesine başlayabilirsin.
0
protector
(05.04.15)
persepolis.
Ernest et Célestine.

iki güzel animasyon.
0
in search we trust
(05.04.15)
Godless +mavi
0
nickimin hakkini veremedim
(05.04.15)
Belki mavi en sıcak renktir diyecektim mobilden bam diye yolladım
0
nickimin hakkini veremedim
(05.04.15)
(1)

islam fraksiyonları

selam
hani bi ara sol fraksyionları diye bişi yayınlamışlardı, bütün sol partiler onların örgütleri falan dal dal sene sene, işte onun aynısının islam için olanı var mıdır ? olsa güzel olmaz mıydı?
hani bi ara sol fraksyionları diye bişi yayınlamışlardı, bütün sol partiler onların örgütleri falan dal dal sene sene, işte onun aynısının islam için olanı var mıdır ? olsa güzel olmaz mıydı?
0
selam
(05.04.15)
İslam fraksiyonları hakkında yazı yazıp, apar topar Fransa'ya kaçmış bir sürü düşünürün olması bu işi zora sokar. İyi bir özgüven ister bu konu hakkında bilimsel çalışmalar yapmak.
0
protector
(05.04.15)
(7)

hani fight club'da diyordu ya

greatviolinist
Ihtiyacımız olmayan seyler icin calisir onlara bosu bosuna sahip olur, bize uymayan hayatları yasariz vs diye.Bu tarz kafaya sahip yazar filozof kitap film onerilerinizi bekliyorum.
Ihtiyacımız olmayan seyler icin calisir onlara bosu bosuna sahip olur, bize uymayan hayatları yasariz vs diye.

Bu tarz kafaya sahip yazar filozof kitap film onerilerinizi bekliyorum.
0
greatviolinist
(04.04.15)
rakicandir
(04.04.15)
jack london - martin eden
0
masa penisi
(04.04.15)
Osho oyle diyodu sanki de tam hatirlayamadim
0
icim urperiyor
(04.04.15)
guy debord ve jean baudrilard bu konuda en iyi yazan düşünürler. Ancak edebi yazmazlar. Sosyolojik ve felsefi altyapın varsa bir göz gezdir.
0
protector
(04.04.15)
eğer fight club'ı yazan chuck palahniuk'un romanlarını okumamışsan onları tavsiye ederim.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(04.04.15)
bakunin, otomatik portakal, bukowski

olabilir
0
neseranni
(04.04.15)
martin eden +1
0
brkwashere
(04.04.15)
(4)

hocadan referans mektubu alamama

konskenkova
arkadaşlar almanya'ya master başvurusu yapacağım ve her başvuru için malumunuz 2 referans mektubuna ihityacım var.odtü de bir mühendislik bölümünde okuyorum. ortalamam 2.65-2.70 arası olacak dönem sonu muhtemelen. neyse efendim bu referans mektubu için konusunda sıkıntı yaşıyorum biraz. bir kaç hoca
arkadaşlar almanya'ya master başvurusu yapacağım ve her başvuru için malumunuz 2 referans mektubuna ihityacım var.

odtü de bir mühendislik bölümünde okuyorum. ortalamam 2.65-2.70 arası olacak dönem sonu muhtemelen. neyse efendim bu referans mektubu için konusunda sıkıntı yaşıyorum biraz. bir kaç hocaya gittim mesela bahaneler uydurdular. "şu hocana bi sor bakalım", "yaa bu aralar biraz yoğunum.", "yaa ben seni pek tanımyorum"(tanımıyorum dediği de geçen sene ders aldım amq gayette ismimi falan bile biliyor.) tarzında şeyler duyuyorum. ders aldığım hocalardan da genelde cc-bb arası notlar aldım.
sizce bunun sebebi ne olabilir?
1)hocalar o.ç
2)bu ortalamayla siktir çekmelerini hak ediyorum
3)hocaları çok fazla zorlamıyorum
0
konskenkova
(04.04.15)
sunduğun seçeneklerden 2. makul olmakla birlikte daha önemli bir sebebi var. Bu referans olayı tr'de hatır gönül olsa da, yurtdışı için bir nevi kefillik. Neden sana kefil olsunlar? Belli ki, başarılı olabileceğine inanmıyorlar. Bir şekilde ikna edebilmen lazım bu konuda.
0
protector
(04.04.15)
@krysrn, okuduktan sonra tik atasım geldi. hatta bastım gayri ihtiyari olarak.
0
solfej
(04.04.15)
girizgah kısmını iyi tutman gerektiğini düşünüyorum.

sen nasıl yaptın bilmiyorum ama odasına gidip hocam almanya'da yüksek lisans yapmak istiyorum referans mektubuna ihtiyacım var yardımcı olur musunuz denirse şahsen yardımcı olmak istemem.

"hocam şu okula şu bölüme başvuracağım. çalışmak istediğim alana tam karar vermemekle beraber sizin çalışma alanınızla ilgili bir şey olmasını istiyorum. eğer sizden referans mektubu alırsam benim için daha faydalı olur. Bu konuda desteğinize ihtiyacım var. Yardımcı olursanız çok sevinirim. "

gibi bir giriş yaparsan daha ılımlı olacaklarına inanıyorum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(04.04.15)
malesef iş referans mektubuna gelince hocalara bir şeyler oluyor. 2-3 ay önce yurtiçi için istemiştim ben de referans mektubu hocalardan. çok uzatmalıydım ama son dönemlerim baya sağlamdı ve birçok hoca çok severdi, bizim okulda kalmadım diye sitem de ettiler.

gel gör ki kim olursa olsun istisnalar dışında bir hocaya referans dedin mi kaşı gözü ayrı oynuyor. vereceğinden kesin emin olduğum hocam bile 'niye ben' tribine girdi, şundan isteseydin, bundan isteseydin yaptı. işimi halledince başka bir bölümdeki arkadaşımın yanına gittim, o da mektup alacaktı, zaten üçte biri çevirdi, yine triplere girdi hepsi vs. verenlerin yarısı da çok iyi doldurmadılar, mecburen 4-5 hocadan almak zorunda kaldı. kız uzatmadan bitirmişti okulunu ve sorumsuz, isteksiz biri de değil.
0
dysbaricosteonecrosis
(04.04.15)
(1)

Ockham'ın Usturası

antepfıstıklıbaklava
Arkadaşlar bu teoriden yola çıkarak oluşturulmuş kuram var mı bildiğiniz?
Arkadaşlar bu teoriden yola çıkarak oluşturulmuş kuram var mı bildiğiniz?
0
antepfıstıklıbaklava
(03.04.15)
açık bir gönderme var mı tam bilmiyorum ama mantıksal pozitivistler de benzer bir düstur ile hareket etmekte. Ama düşüncenin yapısına ve derinliğine ket vuran bir yaklaşım olduğu açık bu usturanın. Modern sonrası dönemde, büyük etkilerinin olacağını düşünmek zor bu sebeple.
0
protector
(03.04.15)
(3)

Kayahan sigara içiyor muydu?

evrenos gazi
Öncelikle Allah'tan rahmet diliyorum kendisine. Çok üzüldüm vefatına. Akciğer kanserinden tedavi görüyordu.Merak ettiğim bir şey var, kendisi sağlığında sigara içiyor muydu acaba?
Öncelikle Allah'tan rahmet diliyorum kendisine. Çok üzüldüm vefatına. Akciğer kanserinden tedavi görüyordu.

Merak ettiğim bir şey var, kendisi sağlığında sigara içiyor muydu acaba?
0
evrenos gazi
(03.04.15)
aşırı derecede alkol tükettiğini, alkolden tat almayı çok sevdiğini biliyordum. Sigara konusunda çok bilgim yok. Yaşam tarzını çok severdim.
0
protector
(03.04.15)
akciğer kanserinden değil, yumuşak doku kanserinden tedavi görüyordu. hatta 20 küsur yıl önce ayağında çıkan yağ bezesini aldırmış, ondan çıkmış ortaya.

bence de içmiyordu.
0
kibritsuyu
(03.04.15)
Kayahan'in kendisi hastalığının nedeninin sigara ve sıkıntıya baglamisti.
www.ensonhaber.com
0
milleplateaux
(03.04.15)
(5)

iühf-aühf-mülkiye tarzı okulların terorist yuvası olması sebebi ?

cenkist
bu okullarda neden hep dhkp-c benzeri örgüt yandaşlarının eylemleri ve sağ sol çatısmaları oluyor ..Öss de özellikle mi bu tipleri buraya yönlendiriyorlar ?
bu okullarda neden hep dhkp-c benzeri örgüt yandaşlarının eylemleri ve sağ sol çatısmaları oluyor ..
Öss de özellikle mi bu tipleri buraya yönlendiriyorlar ?
0
cenkist
(02.04.15)
1950-1960 Cezayir Ayaklanmasında Fransız hükümeti ve Fransız aydınları tartışmalarını incele, sorduğun sorunun cevabı orada yatıyor.
0
protector
(02.04.15)
sorgulayan ve sorguladıkları sonucunda halka hizmet etmeyi düşünen insanlardan oluştuğundan o "teröristler".
kariyerist sıradan insanlar nerede para varsa o bölümü tercih ederken, hak hukuk adalet siyaset meselelerine takılmış insanlar hukuk siyaset vs tercih ediyor.(ülkücü ya da başka insanlar için de geçerli olabilir)
0
hamitt
(02.04.15)
ankara üniversitesi ile kandil arasında öğrenci değişim programımız var. o yüzden gençleri aü.ye yönlendiriyoruz.
0
rygard
(02.04.15)
dhkp-c diye bir örgütün varlığından daha 2 gün evvel haberi olup "dhkpc ne?" diye duyuru açan biri için biraz iddialı bir tespit değil mi?
0
littlejack
(02.04.15)
oha abi, hukuk fakültesi özellikle bir sürü arkadaşımın olduğu ve sık sık gittiğim bir yer. öyle bir şey yok. yok ben illa öyle olduğuna inanacağım diyorsan bir şey yapamam :)
0
doxanikee
(02.04.15)
(6)

Kitap önerisi

bh.
Tarihi roman veya İslam konularında sürükleyici olan kitap önerileriniz nelerdir? Teşekkürler.
Tarihi roman veya İslam konularında sürükleyici olan kitap önerileriniz nelerdir? Teşekkürler.
0
bh.
(02.04.15)
tarihi roman dedin diye puslu kıtalar atlası denecek, ben demiş olayım bari
0
littlejack
(02.04.15)
puslu kıtalar atlası ile daraltmayalım, ihsan oktay anar'ın bütün kitapları. Amin Malouf'a da bakılabilir

İslam dışında Robert Graves'ten "Ben, Cladius". Shakespeare'in eserleri. Tolstoy'dan Savaş ve Barış. George Eliot'tan "Romola"
0
protector
(02.04.15)
amin maoluf semerkant
0
shotgunwoman
(02.04.15)
Devlet Ana, Beyaz Kale.
0
evandro roncatto
(02.04.15)
İskender Pala'ya da göz at derim.
0
deepresif
(02.04.15)
kaplumbağa
0
hebanon
(02.04.15)
(6)

Antonio Gramsci ile ilgili.

hayaletin garip huylari
sınavda bu abiyle ilgili soru çıkacak da. ne sorulabilir. neler yapmıştır. ne çalışayım üzerine? sayfalarca bilgi var okuyamam ki sabaha kadar.
sınavda bu abiyle ilgili soru çıkacak da.
ne sorulabilir. neler yapmıştır. ne çalışayım üzerine?
sayfalarca bilgi var okuyamam ki sabaha kadar.
0
hayaletin garip huylari
(02.04.15)
ortodoks marksistlerle aralarındaki farklara yoğunlaş derim. illa ki çıkar
0
dinsiz adam
(02.04.15)
hegemonya kavramı. Marksist altyapı belirlenimciliğini ters yüz eden bir kavram. Bunun dışında sivil topluma ilişkin 3 farklı analizi var ancak lisans düzeyinde sorulması ayıp olur. Mevzi savaşı, elitlerin rolü, tarihsel blok gibi kavramlara bakmakta fayda var. Bunlar hegemonya ile de bağlantılı.
0
protector
(02.04.15)
Protector güzel demiş. Hegemonya kavramı üzerine yoğunlaş.
0
evandro roncatto
(02.04.15)
Pasif devrim kavramı kendisine aitti sanırım, bunu biraz araştırıp Marksizme katkılarını irdeleyebilirsin. Hegemonya kadar önemlidir o da.
0
sevgikusunkanadinda
(02.04.15)
hapishane notları'nı mutlaka okuyun derim.
0
hosein
(02.04.15)
critical theory ile ilgili de soru gelebilir.
0
givemesomesubstance
(02.04.15)
(1)

Politika, psikoloji ve ekonomiyi içine alan bir yüksek lisans programı?

cbe
Var mı böyle bir şey?
Var mı böyle bir şey?
0
cbe
(30.03.15)
Almanya'da siyaset+ekonomi+sosyoloji programları var, en yakın olarak.
0
protector
(30.03.15)
(5)

İncil Okumak

ikametsiz
Merhaba,İncil okumasına girişmek istiyorum ama anlayamıyorum.Matthew incilini gördüm mesela, bu nasıldır acaba dedim, yeni ahitin ilk kısmı diyor.Atıyorum d&r'de incil diye geçen şey ne incilidir? Birleşim midir?Ben hepsini okumayı tercih ederim, ne okumalıyım, yeni ahit mi? Kitapçışlarda yeni ahit
Merhaba,

İncil okumasına girişmek istiyorum ama anlayamıyorum.

Matthew incilini gördüm mesela, bu nasıldır acaba dedim, yeni ahitin ilk kısmı diyor.

Atıyorum d&r'de incil diye geçen şey ne incilidir? Birleşim midir?

Ben hepsini okumayı tercih ederim, ne okumalıyım, yeni ahit mi? Kitapçışlarda yeni ahit diye mi geçer kitap-ı mukaddes mi nedir?
0
ikametsiz
(29.03.15)
Eski ahit de yeni ahit de incil yani hristiyan mitolojisinin temel kitapları. Eski ahit, Yahudi mitolojisinden açıkça alınan metinlerden oluşuyor. Esas kabul edilen 4 incil(matta, markos, yuhanna, luka) yeni ahitin içinde.

Nerede nasıl satılıyor bilmiyorum ama internetten old testament ve new testament diye aratırsan metinleri bulursun diye tahmin ediyorum.

edit: Kitab-ı Mukaddesi sormuşsun, ikisinin toplamı da olabilir üstüne üstlük yahudi incillerini de kapsıyor olabilir. Neye göre birleştirdikleri, inançlarına göre değişiyor. Kültürel çalışmalar çerçevesinde araştırıyorsan, dini yayın evlerinin bastığı şeyleri almamak lazım.
0
protector
(29.03.15)
Yani benim istediğim yeni ahit, acaba kitapçılarda basıl geçiyor, bakayım bi
0
🌸ikametsiz
(29.03.15)
(bkz: #32665560)

Not: misyoner değilim.
0
materyalist imam
(29.03.15)
yeni yasam yayinlarindan cikan kutsal kitap eski antlasma ve yeni antlasmayi beraber iceriyor. eski antlasma icinde tevrat ve zebur-mezmurlar kismi-, yeni antlasma -yani incil- icinde de iste matta, markos vs kisimlari var. toplam yaklasik 1400sf, yalniz bence baskisi cok kotu bunu almayi dusunursen. kagidi elinde dagilacakmis gibi geliyor, arkada sayfadaki yazilar belli oldugu icin okumayi zorlastiriyor acikcasi.
0
denizini arayan marti
(29.03.15)
yok ben sadece incili okumak istiyorum dersen yine yeni yasam yayinlarindan sadece incil(mujde) de var. 500 sf ve kagidi daha iyi. iki kitabi da idefixten d&r'dan bulabilirsin.
0
denizini arayan marti
(29.03.15)
(27)

göbekler nerede?

la noix
eşim ispanyol, dün annemlerdeydik, konuşuyoduk bizim bebenin göbeğini nereye gömelim diye. anlattım bizim geleneği (ailede okula gömülür hep, benimki de robert koleje gömülmüş), dedim robert'e gömelimcevap olarak topkapı sarayı önerisi geldi eşimden, direkt sultan olsun diyo.sizin göbekler nerde?dip
eşim ispanyol, dün annemlerdeydik, konuşuyoduk bizim bebenin göbeğini nereye gömelim diye. anlattım bizim geleneği (ailede okula gömülür hep, benimki de robert koleje gömülmüş), dedim robert'e gömelim

cevap olarak topkapı sarayı önerisi geldi eşimden, direkt sultan olsun diyo.

sizin göbekler nerde?

dipnot: onunkinin akıbeti belli değil, büyük ihtimal çöpe atılmış
0
la noix
(29.03.15)
yeditepe hukuk ben okan iç mimarlık hahahaha bizimkiler vizyon sahibi değiller pek sanırım
0
05
(29.03.15)
küçük yerleşim yerlerinde hep camiye gömülür. benimki de bir camide, o yüzdendir cumaya gitmelerim :)
0
thevalentino
(29.03.15)
bizimkiler sanırım sifonu çekmişler üstüne
0
masa penisi
(29.03.15)
bizimkiler pilava katıp yemiş. vizyonsuzluğun gözü kör olsun.
0
teknikekip
(29.03.15)
Benimkini de bir üniversiteye gömmüşler ve evet o üniversitede okudum.
0
pandispanya
(29.03.15)
benimki ilk çıkan saçlarımdan bir tutam ile annemin dolabında duruyordu en son.
0
tuborg yesili
(29.03.15)
Cope gitmistir sanirm :(
0
ruhi mucerret
(29.03.15)
Bu olay ne ki
Agaca caput baglama gibi birsey mi?
Duymamistim hic
0
yons
(29.03.15)
Esinin onerisi supermis ya :)

Benimkini Harvard'in kampusunun disina gommustuk, hatirliyorum buyuktum baya(10-11 yas)
0
protector
(29.03.15)
Benimkini saklamışlardı, yakın zamana kadar görmüştüm hatta mandal gibi bişeyle sıkıştırılmış kurumuş sertleşmiş ufak kordon gibi bi şey.
0
innerbliss
(29.03.15)
Okul bahçesine gommusler. Oku oku bitmiyo hala.
0
rayde
(29.03.15)
benim hem göbeği hem de sünnet şeysini camiiye gömmüşler. sonuç olarak ateist oldum. roberte gömüp sanayide çırak olması gibi bir şey olabilir.
0
in search we trust
(29.03.15)
Evde benimki hala. Göz göre göre evde kalıcam galiba :(
0
1a2b3c4d
(29.03.15)
benim göbek bir camiide, sünnet derisi ise odtü'de.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(29.03.15)
Benimki de hala evde duruyor
0
gmzo
(29.03.15)
32 yıl önce çöpe gitmiş
0
limoncello
(29.03.15)
benimki de mersin universitesi'nin kampusunde gomulu.
0
fraise
(29.03.15)
Benimkini marmara universitesine gommusler
0
neferkitty
(29.03.15)
bak sünnet derisini bilmiyodum :D iyi birini topkapıya birini roberte gömeriz :D
0
🌸la noix
(29.03.15)
vignette3.wikia.nocookie.net'sJustWrong.png/revision/latest?cb=20110720130529
0
thracian
(29.03.15)
Evde bir yerlerde duruyor.
0
aychovsky
(29.03.15)
benimki ansiklopedinin arasında mı neydi :(
0
superb
(29.03.15)
mezarlığa gömmüşler,
bugün yarın gidiciyim. iyi bakın bana.
0
indescribable
(29.03.15)
Evde saklaniyordu en son, hala duruyor mu bilmiyorum.
0
delifaruk
(29.03.15)
Bir de insan gerçekten hayret ediyor ablamınkini ilkokula gömmüşler o lise mezunu olarak kaldı benimkini üniversiteye gömmüşler ben lisans mezunu olarak kaldım , bilemiyorum acaba? sfdhnfd
0
neferkitty
(29.03.15)
Benimkini cami bahçesine gömmüşler. Dinle alakam yok ve kendi işini yapmayan bi' inşaat mühendisi oldum. Yani topkapı cami ortamı sayılır hafiften, camiye gömmeyin çocuk şuursuz olabilir. ^_^ İlla saray olacaksa da ispanya'da bi' saraya gömün bari. En azından onlarda hala kral var. aşsldkaşlsd
0
ay nov kung fu
(29.03.15)
Evde duruyor kanka.
0
baldur2
(21.04.15)
(10)

iran devrimi

docrivers
şah döneminde illaki ülke bugünkü gibi aşırı teokratik değildi , devrimde mollalarla saf tutan ama dini olarak o kadar sıkı olmayan yoğun bir kitle var mıydı, bu insanlara ne oldu ? sonuçta solcular falan vardı bu ülkede de ve kurulan islam devletinden ben memnun olduklarını snamıyorum ve mollalar t
şah döneminde illaki ülke bugünkü gibi aşırı teokratik değildi , devrimde mollalarla saf tutan ama dini olarak o kadar sıkı olmayan yoğun bir kitle var mıydı, bu insanlara ne oldu ? sonuçta solcular falan vardı bu ülkede de ve kurulan islam devletinden ben memnun olduklarını snamıyorum ve mollalar tarafındna kullanılıp çöpe atılan bir kitle varsa bu insanlar kimdi ve neler oldu biliniyor mu ?
0
docrivers
(26.03.15)
Toplu idamlar oldu diye biliyorum.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(26.03.15)
Kaçtılar ya da sindiler. Kaçanlar edebi, felsefi ve sanatsal açıdan aşırı kaliteli bir diaspora oluşturdular. Sinenler ise hayatlarını az çok yaşayabiliyorlar. İran'ın zengin çocukları gibi bir şey vardı instagram'da. Onun dışında İran'da yaşayan birisiyle tanışmıştım, sosyoloji okuyordu. Demişti ki, bazı semtlerde yıl başlarında sokakta bile içki içenleri bulabilirsin diye. Yani az çok sinenler de var.

Mollalar tarafından kullanıldıklarını sanmıyorum. Şah karşıtı eylemlerde beraberdiler. Mollaların başa geçmesine engel olmaya da çalıştılar. Ancak sayısal olarak bunu başaramadılar. Sosyolojik bir incelemede, mollalara bu başarıyı sağlayanın 'bazaar grubu' denen ve tr'deki esnaflara benzeyen kalabalık grubun desteği olduğu düşünülüyor. Yani yenilikçi, özgürlükçü kitlelerin kanması değil.
0
protector
(26.03.15)
(bkz: tudeh)
0
achtundsiebzug
(26.03.15)
belki klişe bir cevap olacak ama persepolis adlı çizgi filmi izleyerek bu konuda biraz fikir sahibi olabilrsiniz.
0
mistreated
(26.03.15)
şah muhalifleri arasında elbette, sol görüşlü geniş bir kitle vardı.

önceliğimiz şah'ın devrilmesi, sonra nasılsa şu sakallı ihtiyar'ı (humeyni) devre dışı bırakırız diye düşünüp, şaha karşı birlikte mücadele ettiler.

devrim'den sonra da, gücü ele geçiren mollalar tarafından ezilip tehlike olmaktan çıkarıldılar. devrimden sonra jet hızıyla yargılamaların yapıldığı göstermelik duruşmalar yapıldı muhtemelen şah yönetiminin yetkilileri buralarda kıyılırken arada onları da hallettiler.
0
wilhelmwasmuss
(26.03.15)
Zengin olanlar başka ülkelere kaçtılar. Aralarında hanedana dahil olanlar, Şah'ın yakın çevresinde olanlar da var, ciddi aristokratlar. Şah'a karşı olup, yerine gelen yönetime de karşı olanlar var kaçmak zorunda kalanlar arasında. Kaçabilecek kadar zengin olmayanlar da kaldılar, ama azınlık oldukları için bir şey yapabilmiş değiller henüz. Ama oraya akademik çalışmalar için sık sık gidip giden bi arkadaştan dinlediğim kadarıyla ciddi bir muhalefet var şu an, biz haberdar değiliz sadece. Özellikle büyük şehirlerde, genç ve orta yaş kesimde. Kaçamayanlardan sonraki kuşak yani. Sıkıntı çekseler de kaçmayı düşünmüyorlar. Tarihten gelen bi özgüvenleri var, değişeceğini düşünüyorlar.
0
gayda
(26.03.15)
1920'lerde Turkiye'de olanlar oldu.

"Sahi devirdik" diye sevinirken baska bir baskici yonetime gectiler.
Bizdeki istiklal mahkemeleri gibi gostermelik mahkemeler kurdular, sindiremediklerini astilar.

Ortak dusman ortadan yok olunca grup icindeki farkli dusuncelere karsi savas basliyor. Bu hep boyle oldu, olacak.
0
ruhi mucerret
(26.03.15)
Devrimin Doğası öyle. Solcular başa geçse bu sefer mollalar asılacaktı, kim önce davranırsa zafer onun oluyor.

Mollaların kitlesi daha fazlaydı birde
0
efrasiyab87
(26.03.15)
(bkz: persepolis)

bunu izledin mi bilmiyorum ama izlemediysen bu sorularına bir cevap bulabilirsin.
0
devilred
(26.03.15)
sindi diye adlandırdığımız iranlıların hepsi şu an antalya'da :) @protector instagram'daki zengin iranlılar burada instagram.com
0
thevalentino
(26.03.15)
(4)

eğitim sosyolojisi ile ilgili küçük bir şey

sylow
şimdi konumuz okulda ve sınıfta öğretmen.bu konuyla ilgili sadece mahmut tezcan ın bi pdf inde bir şeyler buldum. öğretmeni etkileyen güçler başlıgı altında dış güçler var. bunun icinde de yersel otoriteler diye bir şey yazmış alt başlık. şu şekilde:http://i.imgur.com/aB6x6gn.jpgsanki kitap bi yerle
şimdi konumuz okulda ve sınıfta öğretmen.
bu konuyla ilgili sadece mahmut tezcan ın bi pdf inde bir şeyler buldum. öğretmeni etkileyen güçler başlıgı altında dış güçler var. bunun icinde de yersel otoriteler diye bir şey yazmış alt başlık. şu şekilde:
i.imgur.com

sanki kitap bi yerlerden cevrilmis. burada yersel otoritelerden neyi kasdediyor? turkiye icin bu bagdasmiyor gibi
0
sylow
(24.03.15)
yerel otoriteler olabilirmiş. ABD'de school district denen bir kavram var. Okul çerçevesinde bir yerel birim. Onunla alakalı bir çeviri olabilir.
0
protector
(24.03.15)
abi mesela kpss ile ne kadar yeterli puan da alsan, kaliteli bir hoca değilsen galatasaray lisesi'nde görev yapamazsın gibi bir şey mi acaba ? yoksa çok acayip mi salladım ?


tutmadı :(
0
oğlum çok zor lan
(24.03.15)
@protector hocam simdi bu konunun yani "okulda ve sınıfta ögretmen" inin, öğretmeni okul dışında ve içinde etkileyen faktörleri anlatmaya calistigini farz edersek eğer (kitabın yaptıgı gibi). dış güçlere devlet, velilerden başka neyi yazabiliriz? mesela sınav sistemi dış güç müdür, ya da okul dışındaki toplum , meslek örgütleri? müfettişleri de dış güç olarak mı alırız iç güç mü?

@oglum cok zor lan muhtemelen yanlis biliyorumdur ama kpss den en yüksek puan alinsa bile olunamayabiliyordur ama yine kimin olacagina yerel yönetim degil muhtemelen yine devlet karar veriyordur kidemlilik,hizmet içi puan vs. burada bahsettigi okulu finanse edip onu etkileyebilen yerel yönetim bizim ülkemizde bulunmuyor galiba.
0
🌸sylow
(24.03.15)
Bu alanda tez ya da onemli bir 'paper' yaziyorsan; louis althusser'den devletin ideolojik aygitlari kitabini oneririm.

Ogretmenin isiyle/hizmetiyle alakali her seyi ic gucler almak dogru olabilir. Mesela sendika, mufettis vb. Dis gucler icin onerdigim kitapta cok ornek bulacaksin. Ogretmenin kendi ailesi, arkadas cevresi, sivil toplum orgutleri, gazeteler vb. Sayilabilir. Tabii bu ic-dis ayrimini kendim yaptim. Egitim sosyolojisine iliskin hicbir eser de okumadim simdiye kadar.
0
protector
(24.03.15)
(12)

zaman göreceli mi!?

bluebey
Az önce enişteyle tartıştık bence zaman evrenin her noktasında aynı alıyordur.ışık hızında da gitsen aynı alacaktır falan dedi.300 km hızla giderken zaman değişmiyorsa ışık hızında da giderken zaman hiçbir yerde değişmez dedi.peki Einstein nasıl zamanın göreceli olduğunu kanıtlamıştır.İnterstellar d
Az önce enişteyle tartıştık bence zaman evrenin her noktasında aynı alıyordur.ışık hızında da gitsen aynı alacaktır falan dedi.300 km hızla giderken zaman değişmiyorsa ışık hızında da giderken zaman hiçbir yerde değişmez dedi.peki Einstein nasıl zamanın göreceli olduğunu kanıtlamıştır.

İnterstellar daki dünyayla başka galaksideki gezegenlerin zaman farkı nasıl açıklanıyor tam olarak.
0
bluebey
(24.03.15)
ne derece dogru bilmiyorum; ama soyle bi sey okumustum. bilim adamlarin milyarlarca yil onceki bing bang'i tahmin etmeleri zaman kavramindan dolayiymis. su an burada gerceklesen seyler milyarlarca yil sonra evrenin baska yerlerinde gerceklesiyormus.
0
mayeskuel
(24.03.15)
emin olduğum bir şey varsa o da bu konuların enişteyle konuşulamayacağıdır. benimki termodinamiğin 1. yasasını kabul edemedi daha :(

(bkz: asansör deneyi) falan var, bunlara bakılabilir.
0
ron dennis
(24.03.15)
Bu dediğin zamanda yolculuk mayeskuel öyle bişey şuan için mümkün değil
0
🌸bluebey
(24.03.15)
Ron Dennis enişte odtü'lü boş adam değil yani ilgi alanına giriyor onunda beyin fırtınası yaptık ama kafam iyice karıştı.
0
🌸bluebey
(24.03.15)
Aradığın kitap: Stephen Hawking - A Brief History of Time
0
protector
(24.03.15)
Black biliyoruz herhalde ışık hızında gitmek yok varsayım yaptık.
Videoya bakayım teşekürler
0
🌸bluebey
(24.03.15)
kutle cekım
0
bryan fury
(24.03.15)
300 km hızla giderken zaman değişiyor. sadece görelelik etkileri çok düşük. hayatın boyunca uçakla 700-800 km/sa hızla yolculuk yapsan yaklaşık 5-6 sn farkeder bir ömürde. onun için 300 km/sa ile giderken zamanın değişimini tespit etmek zor.

kaldı ki senin kendin içinde olduğun bir alet ışık hızının 0.90 katı hıza ulaşsa sen yine zamanda bir değişiklik hissetmezsin. seninle birlikte hareket eden her şey için zaman değişecek. düşünce sürecin için vücudundaki hücreler için vs.
0
godsparticle
(24.03.15)
İnternette okumuştum. Salisesi salisesine aynı iki kronometreyi çalıştırıyorlar. Zaman işliyor ve bir kronometre yer yüzünde bırakılıyor, diğeri jet uçağına koyuluyor. Uçakla belli bir süre uçan kronometre yeryüzüne getirildiğinde ikisinin arasında zaman farkı görülüyor. Tabi bu fark çok çok küçük ama deneyde kanıtlanıyor
0
bilmemkacincinick
(24.03.15)
askerde nöbetde farkettim amına koduğum zamanı çok göreceliymiş o 2 saat geçmiyordu.hele bi de 4-7 nöbeti vardı güneş çıksın da şu tepenin arkasından da artık gitsem derdim.
0
high hopes of the sozluk
(24.03.15)
gta5 icin gorecesiz.
0
kutsalbok
(24.03.15)
zaman; hareketin kendisidir.hareketten bağımsız düşünülemez.madde ise hareketin vücut bulmuş halidir.anlayanlar için bu ifadeler yeterlidir.
0
hebanon
(24.03.15)
(1)

Orijinal dilinde kitap satan yer/site?!

azazel13
Kitapyurdu.com falan var ama içerik sayisi cok az. Napayim amazondan falan mi getirtmek gerek?
Kitapyurdu.com falan var ama içerik sayisi cok az. Napayim amazondan falan mi getirtmek gerek?
0
azazel13
(23.03.15)
www.pandora.com.tr buradan alabilirsin
0
protector
(23.03.15)
(5)

Almanca "İngiltere"

jesterdvine
Amazon.de'ye kayıt olacağım da. Fakat İngiltereden bir adres girmem gerekiyor. gelgörki Almancada İngiltereyi bulamıyorum. Aklıma gelen tüm versiyonları denedim. UK, Britain, England, Großbritannien..Ne ola ki?
Amazon.de'ye kayıt olacağım da. Fakat İngiltereden bir adres girmem gerekiyor. gelgörki Almancada İngiltereyi bulamıyorum. Aklıma gelen tüm versiyonları denedim. UK, Britain, England, Großbritannien..

Ne ola ki?
0
jesterdvine
(22.03.15)
England. Büyük Britanya'dan bahsediyorsak Großbritannien; UK'den bahsediyorsak Vereinigtes Königreich
0
protector
(22.03.15)
neferkitty
(22.03.15)
vereignigtes königreich
olsa gerek, birleşik krallık demek
0
primusinterpares
(22.03.15)
Bir de şu var Vereinigtes Königreich ama öeh yani.
0
inevitable loser
(22.03.15)
neferkittynin dediğinden Vereinigtes Königreich uk oluyor. .de yi silip com yazarsan da aynı site yani logout yapmıyor istersen öyle seç
0
neira
(22.03.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.