condom kurşunu
Çıksa da euro dolar yine çıkışa devam mı edecek ne diyorsunuz?
Çıksa da euro dolar yine çıkışa devam mı edecek ne diyorsunuz?
0
Döviz tabiki çıkışa devam edecek. Bu ülkede döviz asla durmaz. Yapabilecekleri en iyi şey kontrollü yukselmesi ama onda da tren kaçtı.
0
Artık konu faiz inecek mi çıkacak mı konusu değil de,
Konu ne kadar çıkacağı.
Ufak tefek çıkarsa da bi curcuna olur.
diye düşünüyorum.
Konu ne kadar çıkacağı.
Ufak tefek çıkarsa da bi curcuna olur.
diye düşünüyorum.
0
faizin inmesi şimşek ve erkan olduğu sürece olmayacak gibi. rte gönderirse onları iner o zaman. faiz 20 olursa çok değişen olmaz beklenti karşılanır, 17 gibi saçma bişeye çıkarılırsa yükseliş devam eder.
yalnız 1 aydır dolar tutulmadığı gibi 19 iş gününde 20 milyar $ civarı net alım yaptı mb piyasadan. yükseliş sene sonuna kadar devam eder çünkü enflasyon var seneye de sürer ama 19-26 gibi bir hikaye olmaz bir daha.
yalnız 1 aydır dolar tutulmadığı gibi 19 iş gününde 20 milyar $ civarı net alım yaptı mb piyasadan. yükseliş sene sonuna kadar devam eder çünkü enflasyon var seneye de sürer ama 19-26 gibi bir hikaye olmaz bir daha.
0
Geçen sefer 20-25 hatta 40'a çıkacağına dair beklentiler vardı. Artış beklentilere göre az olunca döviz arttı. Şimdi beklenti artırılması ama beklenti o kadar yüksek artış değil. Düşürme ve pas geçme durumlarında döviz fena uçar ama 17,5'üstü olursa çok kötü karşılanmaz. 21,5 civarına kadar iyi karşılanır, bunun üstü çok iyi karşılanır. Çok iyi senaryosu dışında hiçbiri dövizi düşürmez sadece geçen seferki gibi hızlı artışlar olmamasını sağlar. çok iyi senaryoda da sınırlı düşüş olabilir. tabi yapacakları açıklama da önemli. 20 yaptık daha da artış yok derlerse yine kötü tepki alır. eyyorlamam bu kadar.
0
%99,99 çıkacak :) şuan piyasa zaten onu fiyatlıyor durumda. Dolar 25,75 den 26,30 lara kadar çıktı. Bugün de 26,45-26,50 ve hatta üzerinde kapatması bekleniyor. Tahminim politika faizi %19,5 veya 19,75 gibi bir rakama çıkartılacak.
Mehmet şimşek, tek seferde bu faizi %30 un hatta %40 ın üzerine çıkarmadığı sürece yapılan her hamle göz boyamaktan başka bir anlam ifade etmiyor. Yükseltilen vergiler ve tasarruf politikaları hiç bir işe yaramaz.
Mehmet şimşek, tek seferde bu faizi %30 un hatta %40 ın üzerine çıkarmadığı sürece yapılan her hamle göz boyamaktan başka bir anlam ifade etmiyor. Yükseltilen vergiler ve tasarruf politikaları hiç bir işe yaramaz.
0
bana da mi lolo
şimdi arkadaşlar ben doğuda görev yapan ailesine bin km uzakta bir öğretmenim. ekonomi hepimiz için çekilmez bir hal alırken ve doğuda da kiralar batıdan hiç farksız olmaya başlamışken artık yeter deyip bir mülk edinmek istiyorum. denizli şehrinde okudum, oradan bir tane 1+1 kira getiren apart alıp
şimdi arkadaşlar ben doğuda görev yapan ailesine bin km uzakta bir öğretmenim. ekonomi hepimiz için çekilmez bir hal alırken ve doğuda da kiralar batıdan hiç farksız olmaya başlamışken artık yeter deyip bir mülk edinmek istiyorum. denizli şehrinde okudum, oradan bir tane 1+1 kira getiren apart alıp en azından kendi kiramı doğuda hafifletmek istiyorum. takribi bir 450 bin tl karşılık döviz ve 150 bin lira da deprem destek kredisi çektim, 600 bin liram var. 800bin civarına da güzel apartlar var. ancak sormak istediğim şudur:
bir apart beğendim ve almak üzere 720 bin liraya almancı abimizle anlaştık. ancak adam daha sonra dedi ki "ben bu apartı euro 8 lira iken 40bin euroya aldım, şimdi apart 720 bin lira (anca o civar ediyor) ve euro karşılığı 24 bin euro ediyor. e ben bu işten ne anladım, zarardayım ve satmıyorum minaki dedi.
o zaman ben biriktirdiğim eurolar yönünden mülk sahibi olmadığım için daha karlıyım ama hayvan gibi kira ödemeye başlıyorum. depremden sonra herkes buralarda iyice Allahsız olmaya başladı. kiralar önce ikiye sonra dörde katladı.
ben şimdi 2023 temmuz ayı itibariyle 800 bin liraya apart alsam mı iyidir? yoksa euro'da altın'da beklesem mi iyidir? euro 30 liradan 120 liraya çıkmayacak. (8 iken 32 olacak belki ama bir daha dörde katlamaz)
ne yapmalıyım gerçekten bilmiyorum. dünkü yakıt zammından sonra ne memlekete gidebiliyorum ne tatile gidebiliyorum, sadece yaşıyorum. kısa vadede uzun vadede ne yapmalı lütfen bir fikir...
bir apart beğendim ve almak üzere 720 bin liraya almancı abimizle anlaştık. ancak adam daha sonra dedi ki "ben bu apartı euro 8 lira iken 40bin euroya aldım, şimdi apart 720 bin lira (anca o civar ediyor) ve euro karşılığı 24 bin euro ediyor. e ben bu işten ne anladım, zarardayım ve satmıyorum minaki dedi.
o zaman ben biriktirdiğim eurolar yönünden mülk sahibi olmadığım için daha karlıyım ama hayvan gibi kira ödemeye başlıyorum. depremden sonra herkes buralarda iyice Allahsız olmaya başladı. kiralar önce ikiye sonra dörde katladı.
ben şimdi 2023 temmuz ayı itibariyle 800 bin liraya apart alsam mı iyidir? yoksa euro'da altın'da beklesem mi iyidir? euro 30 liradan 120 liraya çıkmayacak. (8 iken 32 olacak belki ama bir daha dörde katlamaz)
ne yapmalıyım gerçekten bilmiyorum. dünkü yakıt zammından sonra ne memlekete gidebiliyorum ne tatile gidebiliyorum, sadece yaşıyorum. kısa vadede uzun vadede ne yapmalı lütfen bir fikir...
0
hocam benim tavsiyem önce kalacağınız evi almanız kiracıyla uğrasmaktansa, Madem doğudasınız bilmiyorum zorunlu süreniz var mı yok mu en azından onu tamamlayana kadar kendi evinizde kalmanız olur kiradanda kurtulursunuz. Giderken de satar daha sonra peşinat yapıp gittiğiniz yerdenn alırsınız.
0
Nakit para olarak düşününce doviz tutmak veya ev almak arasinda iki tarafı da tercih yapabilirsin. Fakat burada düşünmen gereken bir sey de kredi. Kredi faizleri artsa da hala enflasyonun altinda. Bu yuzden kredi çekmek bi anlamda ucuza para almak oluyor. Krediyi en fazla miktarda, en uzun vadede ve en uygun faizle konutta cekebiliyorsun. Bu yuzden kredi cekip ev almak ev tarafina cokmavantaj katiyor. Belki paranin bir kismini dovizde tutup, bi kismini eve pesinat yapip kalanini kredi ile tamamlamayi degerlendirebilirsin.
0
600bin peşinat + sıfır konut + özel banka kredisi
ile kendi oturacağınız evi alın. orda kiraya vereyim ben burda kirada oturayım işleri bitti. ortalık kiracı ev sahibi davalarıyla olaylarıyla kaynıyor.
tek söyleyeceğim şey ne yapın ne edin kendi oturacağınız evi alın.
ile kendi oturacağınız evi alın. orda kiraya vereyim ben burda kirada oturayım işleri bitti. ortalık kiracı ev sahibi davalarıyla olaylarıyla kaynıyor.
tek söyleyeceğim şey ne yapın ne edin kendi oturacağınız evi alın.
0
Çekebildiğin kadar fazla kredi çekerek, mümkün olduğunca erken, oturacağın evi al +1
0
Doğuda ev alınmaz arkadaşlar maalesef depremden önce bile staja inşaata elektrik işi için öğrencilerim gittiğinde duvarların ellerinde ufalandıklarını, elektrik tesisatından tüm malzemeye her şeyin dandiğiyle iş yürüdüğünü söylemişlerdi. depremde de gördük ki maalesef gerçekmiş evlerimiz başlarımıza göçtü. şimdi kalanların fiyatı hem uzaya çıktı hem de aynı kalitesizlik, işlevsizlik, dandiklik binalara işlemiş durumda..
tavandan alıp giderken satamamak korkutuyor. denizli'de alırsam içine kiracı koyacakken sorun yaşamam esnaf arkadaşlarım var, elemanları vs var düzgün kiracı seçip koyabilirim. en azından 4 bin tl kira getirisi var apartların ve fiyat olarak alabileceğim düzeydeler.
tavandan alıp giderken satamamak korkutuyor. denizli'de alırsam içine kiracı koyacakken sorun yaşamam esnaf arkadaşlarım var, elemanları vs var düzgün kiracı seçip koyabilirim. en azından 4 bin tl kira getirisi var apartların ve fiyat olarak alabileceğim düzeydeler.
0
adwokat
Öncelikle belirteyim, istanbul’da kiracıyım.Dolar, kripto ve altın olarak toplamda 1 milyon tl var. Hep ev almak istiyordum ama 3 milyon’dan aşağı ev yok.Araba almak istemiyorum. Hiç ihtiyacım yok. Motosiklet işimi fazlasıyla görüyor.Napacaz bu parayla? En hızlı şekilde 3 milyona ulaşıp ev almam laz
Öncelikle belirteyim, istanbul’da kiracıyım.
Dolar, kripto ve altın olarak toplamda 1 milyon tl var. Hep ev almak istiyordum ama 3 milyon’dan aşağı ev yok.
Araba almak istemiyorum. Hiç ihtiyacım yok. Motosiklet işimi fazlasıyla görüyor.
Napacaz bu parayla? En hızlı şekilde 3 milyona ulaşıp ev almam lazım.
1-Ev fiyatları dolar bazında düşer mi?
2- Araba al sat işine girip zarar eden var mı?
3- Portföy ağırlığını dolara mı altına mı vermeliyiz?
Teşekkürler.
Dolar, kripto ve altın olarak toplamda 1 milyon tl var. Hep ev almak istiyordum ama 3 milyon’dan aşağı ev yok.
Araba almak istemiyorum. Hiç ihtiyacım yok. Motosiklet işimi fazlasıyla görüyor.
Napacaz bu parayla? En hızlı şekilde 3 milyona ulaşıp ev almam lazım.
1-Ev fiyatları dolar bazında düşer mi?
2- Araba al sat işine girip zarar eden var mı?
3- Portföy ağırlığını dolara mı altına mı vermeliyiz?
Teşekkürler.
0
Alabildiğiniz kadar kredi çekip ev almanızı tavsiye ederim. 1 milyon peşinat, 2 milyon kredi ile 3 milyonluk bir ev alınabilir. Tabi taksit tutarını en az 6 ay ödeyebilecek olmak lazım. 6 sonra zamlar, enflasyon filan derken ciddi azalacaktır. Ben geçen sene ev aldığımda kredi taksidi o anki kiramın 6,5 katıydı, şu an aynı evin kirası kredi taksidi kadar.
0
İstanbul'a yakın yerden ev al. 1.5 milyon TL'ye Gebze'de, Çayırova'da bulabilirsin. 10 15 bin TL'ye kiraya ver. Bir süre kira gelirine dokunma. Bu şekilde birikime devam edebilirsin.
0
kiraya vermek için ev alma. ihtiyacın olur kiracıyı çıkaramazsın. satmak istersin satamazsın. kiracılı ev şu anda pimi çekilmiş bomba. alanın elinde patlıyor. kendi oturacağın evi alacaksan al. 2+1 alacağına 1+1 al ama kendi evini al. türk lirası bazında ev fiyatları düşmez. dolar bazında olayına girme. krediyi tl ile çekiyorsun dolarla işin yok. kredi oranlarıyla ev fiyatları ters orantılıdır. şuanda kredi oranları yüksek. yarın öbür gün krediler düştü bankalar kredileri açtı diye haber okursan bil ki ev sahipleri fiyatların üzerine %10-15 bindirecek. hem de 1 gecede. bu ülke böyle.
0.69 ve 0.99 olayları bitti. fişi çekileli çok oluyor. seçimden önceki son haftasıydı.
0.69 ve 0.99 olayları bitti. fişi çekileli çok oluyor. seçimden önceki son haftasıydı.
0
dağılımlarını bilmiyorum ama aslında güzel portföy yapmışsınız. hızlı şekilde 3 milyon dediğinizde bir şeyleri al sat yapıp risk alacaksınız demektir. örn tüm parayı verip ikinci el araç aldınız, araçta bir sorun çıksa elbette zarar eder, plan b de kalmamış olur. bir iki böyle yanlış hamlede para kazanamamak bugün 38k usd eden 1 milyon tl'yi yıl sonunda 30k olarak bulmak var. o yüzden risk alabileceğiniz miktarı belirleyip onunla yapabileceğiniz al sat işlerine yoğunlaşın. hazır kriptolar bir miktar artmışken biraz oradan biraz dolar altından ayırıp sektör tercihinize göre türk/yabancı borsa fonları eklenebilir belki. böylece bu al/sat işlerini sizin yerinize fon yöneticileri yapar. üçüncü sorunuzun yanıtı da düşmesi beklenen dxy'den ötürü bence altın.
0
1- düştü zaten. dolar 19'dan 26.1'e gelirken ev fiyatları %10 arttı 3 milyonluk ev max 3,5 oldu. dolar ile hareket etseydi 4.2 milyon olması gerekirdi. usd olarak bakarsak 160k$ olan ev 135k$ oldu. al işte düşüş. istanbulda evlerin m2'si 1600$'lara çıkmıştı. tr için anormal bu. tr'nin değeri ist için 1000-1200 max. geçmiş veriler im.haberturk.com 
2- araba işinde geç kalındı, krediler durdu, bakanlık bişeyler yapmaya çalışıyor. bu kadar zam içinde ona zam gelmedi bilerek yapmıyorlar falan. riskli iş.
3- fed faiz hikayesi bitince riskli varlıklar ve altın gibi varlıklarda yükseliş başlar.
şunu anlamak gerekiyor. tl ile bakıp dolara yatıran, altına, konuta yatırım yapan asla kaybetmez algısı var bu çok yanlış. 2015'te konut alan adam 2020'ye kadar usd cinsinden %40 zarar etti değerli tl ile kredi ödedi falan. 2020-2022 arası konutlar da krediler de beleşti alan bayram etti. 2011'de altın alan, 4-5 yılda %50 civarı zarar etti. 2011 zirvesini enflasyondan arınmış haliyle (2500$ ons) görmek için buradan %20 yükselmesi gerekecek mesela.
2- araba işinde geç kalındı, krediler durdu, bakanlık bişeyler yapmaya çalışıyor. bu kadar zam içinde ona zam gelmedi bilerek yapmıyorlar falan. riskli iş.
3- fed faiz hikayesi bitince riskli varlıklar ve altın gibi varlıklarda yükseliş başlar.
şunu anlamak gerekiyor. tl ile bakıp dolara yatıran, altına, konuta yatırım yapan asla kaybetmez algısı var bu çok yanlış. 2015'te konut alan adam 2020'ye kadar usd cinsinden %40 zarar etti değerli tl ile kredi ödedi falan. 2020-2022 arası konutlar da krediler de beleşti alan bayram etti. 2011'de altın alan, 4-5 yılda %50 civarı zarar etti. 2011 zirvesini enflasyondan arınmış haliyle (2500$ ons) görmek için buradan %20 yükselmesi gerekecek mesela.
0
Cesario
Bu soruyu Türkiye futbolunu takip etmediğim için soruyorum. Türkiye ligini falan izlemem de Arda Fbliler tarafından sürekli övülüyordu çevremde.Madrid'e transfer oldu eyvallah da sosyal medyada, tvde sürekli Arda yukarı Arda aşağı.Genelde Türkiye'den böyle sporcular ünlü olmayı kaldıramaz, ne futbol
Bu soruyu Türkiye futbolunu takip etmediğim için soruyorum. Türkiye ligini falan izlemem de Arda Fbliler tarafından sürekli övülüyordu çevremde.
Madrid'e transfer oldu eyvallah da sosyal medyada, tvde sürekli Arda yukarı Arda aşağı.
Genelde Türkiye'den böyle sporcular ünlü olmayı kaldıramaz, ne futbolcular geldi geçti, sonra foss diye söndü.
Arda da fos mu olur yoksa sosyal medyanın yansıttığı gibi yeni Messi mi olur?
Madrid'e transfer oldu eyvallah da sosyal medyada, tvde sürekli Arda yukarı Arda aşağı.
Genelde Türkiye'den böyle sporcular ünlü olmayı kaldıramaz, ne futbolcular geldi geçti, sonra foss diye söndü.
Arda da fos mu olur yoksa sosyal medyanın yansıttığı gibi yeni Messi mi olur?
0
çocuk iyi. oldukça yetenekli. bana göre ilerde pozisyonunda dünyanın en iyi 3 isimden biri olmaya aday.
arda güleri bir emre mor ile arda turan ile karıştırmayalım bence çocuk çok farklı kafalarda. hepsinden daha yetenekli, küçük yaşta kaçtı doğru hamle ile türkiyeden, doğru ellerde top3 ye oynar böyle giderse.
medyada hala arda aşağı arda yukarı olması... klasik türkiye işte şaşırmamak lazım.
edit: messi seviyesi başka bu arada messiyle kıyaslamak bence de haksızlık olur.
arda güleri bir emre mor ile arda turan ile karıştırmayalım bence çocuk çok farklı kafalarda. hepsinden daha yetenekli, küçük yaşta kaçtı doğru hamle ile türkiyeden, doğru ellerde top3 ye oynar böyle giderse.
medyada hala arda aşağı arda yukarı olması... klasik türkiye işte şaşırmamak lazım.
edit: messi seviyesi başka bu arada messiyle kıyaslamak bence de haksızlık olur.
0
her şey olabilir öyle bir model, potansiyeli messi gibi bakalım neler görcez
not: beşiktaşlıyım
not: beşiktaşlıyım
0
Messi gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan biri. Arda’nın o seviyeye gelmesi imkansıza yakın bence. Bir süreliğine aktif en iyi birkaç ortasaha oyuncusundan biri ve gelmiş geçmiş en iyi Türk oyuncu olma ihtimalleri var ama. Yetenek, mental ve futbol aklı olarak epey iyi. Şu an için fiziği ve atletizmi biraz zayıf onları da geliştirir muhtemelen rahatlıkla. Babasının menajeri olması büyük sorun bence kendisi için.
0
ben de turk futbolunu takip etmiyorum 10-15 yildir. arda guler ismini duyuyordum ama maclari falan izlemiyordum, youtube kliplerini bile izlememistim. sonra real madrid'e transfer olunca acip baktim ilk defa.
cocuk yetenek olarak turk futbolunun tepesinde. bu seviyede yetenegi daha once sadece sergen yalcin ve arda turan'da gormustum. arda guler'in avantaji karakter olarak da diger ikisinden onde olmasi.
sergen cok yetenekli ama asiri gevsekti. arda da yetenekli ama mental olarak yetersizdi. bu cocuk hem yetenek, hem karakter olarak ust seviyede. cikardigimiz en buyuk topcu olacak gibi duruyor. flop olamayacak kadar buyuk bir yetenek. olusu is yapar denilen tipten.
benim beklentilerim buyuk. sanirim ilk defa bu topraklardan dunya stari seviyesinde bir futbolcu cikacak. messi bambaska bir seviye ama, onunla kiyaslamak dogru olmaz. gelmis gecmis en iyi 2-3 oyuncudan biriyle kiyaslanmak kimse icin adil degil.
cocuk yetenek olarak turk futbolunun tepesinde. bu seviyede yetenegi daha once sadece sergen yalcin ve arda turan'da gormustum. arda guler'in avantaji karakter olarak da diger ikisinden onde olmasi.
sergen cok yetenekli ama asiri gevsekti. arda da yetenekli ama mental olarak yetersizdi. bu cocuk hem yetenek, hem karakter olarak ust seviyede. cikardigimiz en buyuk topcu olacak gibi duruyor. flop olamayacak kadar buyuk bir yetenek. olusu is yapar denilen tipten.
benim beklentilerim buyuk. sanirim ilk defa bu topraklardan dunya stari seviyesinde bir futbolcu cikacak. messi bambaska bir seviye ama, onunla kiyaslamak dogru olmaz. gelmis gecmis en iyi 2-3 oyuncudan biriyle kiyaslanmak kimse icin adil degil.
0
messi olamaz belki ama zidane seviyesine çıkabilir. az önce messi'nin geçen sezon yaptığı asistleri izledim adam uzaylı. onun gibisi gerçekten 100 yılda bir gelir.
0
messi ronaldo başka olay onu geç. birbirlerini besleyen ve sonsuz güç oluşturan bir rekabet vardı o dönemler.
arda güler muhtemelen modric kross, xavi iniesta gibi uzun yıllar takımının kilidi bel kemeği olacak. o da anlayacağın üzere mevkisinin en iyi bir kaç kişisinden biri olacak demek
arda güler muhtemelen modric kross, xavi iniesta gibi uzun yıllar takımının kilidi bel kemeği olacak. o da anlayacağın üzere mevkisinin en iyi bir kaç kişisinden biri olacak demek
0
Messi ile alakasi yok. Eskiden surekli yeni maradonalar turerdi, hepsi de fos cikardi, simdi de yeni messiler cikiyor, onlarin da messi ile alakasi olmuyor, kimisi iyi futbolcu olsa da.
Valla kross seviyesinde olabilirse iyi. Zidane falan da olamaz. Su an herkes gaza gelmis durumda ama belli olmaz bu isler, 3-5 sene sonra turkiye'ye de donebilir. Cenk tosun'da, yusuf yazici'da gorduk. Cengiz under de sicrama yapamadi.
Ben real madrid'den daha orta seviye bir takima gidip orada tutunacagina inaniyorum. Misal dortmund veya leipzig veya sevilla.
Valla kross seviyesinde olabilirse iyi. Zidane falan da olamaz. Su an herkes gaza gelmis durumda ama belli olmaz bu isler, 3-5 sene sonra turkiye'ye de donebilir. Cenk tosun'da, yusuf yazici'da gorduk. Cengiz under de sicrama yapamadi.
Ben real madrid'den daha orta seviye bir takima gidip orada tutunacagina inaniyorum. Misal dortmund veya leipzig veya sevilla.
0
Teknik var onda sıkıntı yok. Messi kendini yıllarca güçlendirdi teknikle beraber hız ve fizik ekledi. Sadece teknikle emre mor olur. Yani türkiyeden neden fizikli futbolcu çıkmıyor ya da neden sürekli sakatlanıyor sorusunun cevabını stefan kunt araştırmış beslenme cevabını bulmuş. Orta ekonomik sınıfın altında yetişen bir türk genciyle avrupalı arasında çok büyük fark var. Neden haaland bu kadar güçlü adam somon yemiş aürekli. Ardanın proteni basıp adam gibi fizik kazanması lazım.
0
anlamsiz geliyor
yurtdışı borsalara usd cinsinden yatırım yapmak istiyorum. kafama şöyle bir şey takıldı. hisseleri doğrudan midas gibi aracı kurumlardan seçersek elde ettiğimiz kazanç üzerinden yıllık gelir vergisi beyanı vermek gerekiyor ama bunu fonla (yurtdışı hisse senedi fonu) yaparsak sadece stopaj mı ödemek
yurtdışı borsalara usd cinsinden yatırım yapmak istiyorum. kafama şöyle bir şey takıldı. hisseleri doğrudan midas gibi aracı kurumlardan seçersek elde ettiğimiz kazanç üzerinden yıllık gelir vergisi beyanı vermek gerekiyor ama bunu fonla (yurtdışı hisse senedi fonu) yaparsak sadece stopaj mı ödemek gerekiyor? birisi aydınlatabilir mi? çünkü gelir vergisi beyannamesinden %45'e kadar artan oranlarda kazanca göre vergi çıkıyor stopaj'da standart %10-15 gibi bir oran olarak biliyorum.
0
perferil
Sıfır PS5 alsam, bir süre (en fazla 2-3 ay) oynayıp hevesimi alınca satsam ne kadar zarar ederim? TL bazında zarar etmem muhtemelen onu biliyorum ama şöyle düşünebilirsiniz: Sıfır PS5 ile 3 aylık 2. elinin arasında ne kadar fark var şu an? Ek soru 1: Monitörle oynanabiliyor sanırım PS5. TV'ye göre s
Sıfır PS5 alsam, bir süre (en fazla 2-3 ay) oynayıp hevesimi alınca satsam ne kadar zarar ederim? TL bazında zarar etmem muhtemelen onu biliyorum ama şöyle düşünebilirsiniz: Sıfır PS5 ile 3 aylık 2. elinin arasında ne kadar fark var şu an?
Ek soru 1: Monitörle oynanabiliyor sanırım PS5. TV'ye göre sorun olma ihtimali var mıdır?
Ek soru 2: Xbox ile PS5 arasında bariz farklar var mı?
Ek soru 1: Monitörle oynanabiliyor sanırım PS5. TV'ye göre sorun olma ihtimali var mıdır?
Ek soru 2: Xbox ile PS5 arasında bariz farklar var mı?
0
amazonda diskli halinin sıfırı 500 dolarken temiz ikinci eli 450 dolar civarı. yani %10'luk bir değer kaybı oluyor.
ek soru 1: bi sorun olmaz
ek soru2: önemli olan hangisine exclusive oyunları oynamak istediğiniz ve hangi kontrolcüyü sevdiğiniz. birinin rami 100 mhz hızlı diye daha tercih edilebilir olmaz.
ek soru 1: bi sorun olmaz
ek soru2: önemli olan hangisine exclusive oyunları oynamak istediğiniz ve hangi kontrolcüyü sevdiğiniz. birinin rami 100 mhz hızlı diye daha tercih edilebilir olmaz.
0
oyle bir sey yapacaksan ikinci al bence. satacak olursan ortamlarda sifir aldim dersin kim bilecek mk
0
@hot potato: sıfırı alırken taksit yaptırabilirim ve şirkete fatura ettirip gider gösterebilirim.
0
İkinci el konusunda, sahibinden'deki param güvende sistemi ile alışveriş yaparsanız taksit de ettirebilirsiniz. Ban kalırsa sizin durumunuzda ikinci el mantıklı, illaki zarar etmeyeyim diyorsanız tabii.
Onun dışında ps5 vs Xbox series x olayına gelirsek, ne kadar gamer olduğunuz, hangi oyunlara ilginizin olduğu ile ilgili bunun cevabı. Yoksa teknik özellik olarak zaten iki cihaz da üzmez. İlle de oynamak istediğim ps exclusive'ler var derseniz ps5 tek seçenek zaten, yok gamepass'teki oyunlarla takılayım, exclusive'den ziyade her iki konsola çıkan oyunlara okeyim veya forza gibi xbox exclusive'leri ile takılayım derseniz Xbox da olur.
Ben mesela Xbox tercih ettim çünkü hem kontrolcüsünü çok seviyorum hem gamepass olayı çok iyi hem de ps5 exclusive'lerine yönelik ilgim yok.
Onun dışında ps5 vs Xbox series x olayına gelirsek, ne kadar gamer olduğunuz, hangi oyunlara ilginizin olduğu ile ilgili bunun cevabı. Yoksa teknik özellik olarak zaten iki cihaz da üzmez. İlle de oynamak istediğim ps exclusive'ler var derseniz ps5 tek seçenek zaten, yok gamepass'teki oyunlarla takılayım, exclusive'den ziyade her iki konsola çıkan oyunlara okeyim veya forza gibi xbox exclusive'leri ile takılayım derseniz Xbox da olur.
Ben mesela Xbox tercih ettim çünkü hem kontrolcüsünü çok seviyorum hem gamepass olayı çok iyi hem de ps5 exclusive'lerine yönelik ilgim yok.
0
Unde bach canim
Elimde türk parası var, kkmden yeni çıktı. Faiz kararının olacağı saatten önce döviz almak mantıklı mı sizce? Yoksa şu an mı alayım, hafif düşüş devam eder mi yoksa zarar mı ederim? Sebep şu; benim bi döviz bürosu var ve vergisiz bankalardan uyguna alabiliyorum ama ancak en erken faiz kararından bir
Elimde türk parası var, kkmden yeni çıktı. Faiz kararının olacağı saatten önce döviz almak mantıklı mı sizce? Yoksa şu an mı alayım, hafif düşüş devam eder mi yoksa zarar mı ederim? Sebep şu; benim bi döviz bürosu var ve vergisiz bankalardan uyguna alabiliyorum ama ancak en erken faiz kararından birkaç saat önce alabiliyorum.
Para yüksek meblağlı ve amacım kur farkından kazanmak değil, kur farkı artışından zarar etmemek. Diğer yerlere göre 5-6k tl karda olacağım döviz bürosu sayesinde.
Soru yatırım tercihiyle alakalı değil de zamanlama sorusu sadece. Siz olsanız bu şartlar altında, en erken ne zaman olursa döviz almayı mı yoksa “kur farkı o kadar artmaz” deyip 22 haziranda faiz kararından önce mi alırdınız?
Edit: faiz kararından sonra kurların artacağını düşündüğüm için faiz karatından önce döviz almam gerektiği kanaatindeyim.
Para yüksek meblağlı ve amacım kur farkından kazanmak değil, kur farkı artışından zarar etmemek. Diğer yerlere göre 5-6k tl karda olacağım döviz bürosu sayesinde.
Soru yatırım tercihiyle alakalı değil de zamanlama sorusu sadece. Siz olsanız bu şartlar altında, en erken ne zaman olursa döviz almayı mı yoksa “kur farkı o kadar artmaz” deyip 22 haziranda faiz kararından önce mi alırdınız?
Edit: faiz kararından sonra kurların artacağını düşündüğüm için faiz karatından önce döviz almam gerektiği kanaatindeyim.
0
24 saatte çok şeylerin değişebildiği bir ülkede yaşıyoruz. Yatırım için soruyor olsan 'Şöyle yaparsan riske girersin ama para kazanabilirsin' denebilir. Ama senin durumun farklı.
Senin riski minimize etmen gerek. Senin durumun için ekonomide 'Hedge etmek' diye bir tabir vardır. Ne borcun varsa gecikmeden onu al derim ben.
Senin riski minimize etmen gerek. Senin durumun için ekonomide 'Hedge etmek' diye bir tabir vardır. Ne borcun varsa gecikmeden onu al derim ben.
0
Faiz artırılacak diye bekleniyor. Bu durumda dövizin artmasını niye bekliyorsunuz?
0
@perferil
%25 altı kalıp piyasa enflasyonu karşılamayacak ve piyasa isteğini de karşılamadığı için kurlar tetiklenecek diye düşünüyorum. Tabi ytd:)
%25 altı kalıp piyasa enflasyonu karşılamayacak ve piyasa isteğini de karşılamadığı için kurlar tetiklenecek diye düşünüyorum. Tabi ytd:)
0
Piyasa beklentileri satın alır. Şu anki döviz kuru, faizin ½20 ila 25 arasına çekileceğini düşünerek oluşmuş bir kur.
Bu aralığa faiz artışı yapılırsa döviz fiyatında bir oynama olmaz. Daha az yapılırsa dövizin yukarı, daha fazla yapılırsa da aşağı gideceğini düşünüyorum.
Bu aralığa faiz artışı yapılırsa döviz fiyatında bir oynama olmaz. Daha az yapılırsa dövizin yukarı, daha fazla yapılırsa da aşağı gideceğini düşünüyorum.
0
gizemli dede
500k nakit var ama ev alamıyorum. ne önerirsiniz. lokasyon:orta hallice bir şehir. ortalama evler 1500 k civarı.
500k nakit var ama ev alamıyorum. ne önerirsiniz. lokasyon:orta hallice bir şehir. ortalama evler 1500 k civarı.
0
Kredi için konuştun mu hiç bankalarla? Küçük şehirlerde bile 500'e ev kalmadı çünkü.
0
kredi verseler bile çok yüksek faizle verdiklerinden bir işime yaramıyor. resmen çıkmazdayım. 0,99 kredi verdikleri evlerde 300 400 k açığım kalıyor. 0,69 kredi verdikleri evlerin de 300 binini kullandırıyorlar ev sahipleri ya da müteahhitler bunda açığım çok daha açılıyor.. tabi bilgi eksikliğim de var. rayiç bedelle krediyi ilişkilendiriyorlar ama oralara falan tam anlamadım.
0
kredi açısından şöyle bir durum var, şu an yüksek gelen krediler seneye ucuz kalacak olabilir. Ben geçen sene hiç aklımda yokken ev sahibinin evi satması sebebiyle ev aldım apar topar. Kiralar verdiğimiz kiranın 3 katıydı, biz de ev alalım dedik. Kredi için kamu bankaları ile görüştüm vermiyoruz dediler. Ben de 1,94'ten özel bankadan kullandım. Kredi taksidi o zamanki kiramın 6 katı, piyasadaki kiraların 2 katıydı. Şu an piyasa kiralarıyla aynı. Evin değeri de 2 katına çıktı. Yani şu an aynı evi 0,69'la alsam bile bi sene önce 1,94'le aldığım kadar avantajlı olmuyor muhtemelen. Bu yüzden tabi ki 0,69 veya 0,99 bulabilirseniz onları zorlayın ama 1,80-2,00 civarı olanları da aşırı pahalı gibi düşünmeyin bence.
0
İsterseniz seçimin sonucunu bekleyin. Kk seçilir, dediği krediyi gerçekten bulur, göçmenleri de gönderirse enflasyon ve ev fiyatları düşer.
0
Nakit durdukça enflasyon karşısında erir, o yüzden nakiti önce enflasyon karşısında koruyacak bir önlem alın.
Sonra da seçimi bekleyin. Sonuca göre atılacak adımlar belli olur.
Sonra da seçimi bekleyin. Sonuca göre atılacak adımlar belli olur.
0
0.69 kredi için araştırmaya devam edin ben ilk çıktığı günden beri araştırıyorum çoğu müteahhit evet 300,500 kullandırıyor ama yüksek kullandiranlarda var
Nerede ne kadara kadar Ev arıyorsunuz?
Nerede ne kadara kadar Ev arıyorsunuz?
0
Böyle bir enflasyon ortamında kredi çekmekten korkmayın, oturmak için alıyorsanız zorlayıp alın evinizi. İlk bir iki sene kuru ekmek soğan bile yeseniz kredi ödemesi iki sene sonra kuşa döner bu ortamda.
0
Hedef küçülterek baslanabilir. Azami kredi cekilerek önce 1+0 ev alinir ve 500k nin deger kaybetmesi onlenir. Yillar icinde biriken para ile 1+0 satilip 1+1 alinir. Boyle gider...
Kisaca 500k deger kaybetmeden bir once bi ev alinarak baslanmasi gerekiyor. Biz ailecek boyle yaptik. 2+1 deyiz hedef 3 yil icinde 3+1.
Kisaca 500k deger kaybetmeden bir once bi ev alinarak baslanmasi gerekiyor. Biz ailecek boyle yaptik. 2+1 deyiz hedef 3 yil icinde 3+1.
0
vedatchilipeppers
Türküyü bilmeyenler için: https://youtu.be/9jR3DTkLwa8Aşık Sıtkı Baba’nın yazdığı mısranın aslı şu “On dört yıl dolandım Pervane’likte”. Mevzu da şu, Pervane mahlasını kullanmış adam 14 yıl boyunca bu şekilde şiirler yazmış, sonra Sıtkı ismini duymuş viranelikte, demiş tamam lan Pervane baydı benim
Türküyü bilmeyenler için: youtu.be
Aşık Sıtkı Baba’nın yazdığı mısranın aslı şu “On dört yıl dolandım Pervane’likte”. Mevzu da şu, Pervane mahlasını kullanmış adam 14 yıl boyunca bu şekilde şiirler yazmış, sonra Sıtkı ismini duymuş viranelikte, demiş tamam lan Pervane baydı benim mahlas artık Sıtkı olsun.
Derin araştırma yapıcak fırsatım yok maalesef ama acayip kafama takıldığı için direkt sorayım dedim belki bilen vardır; Ali Ekber Çiçek niye bu mısrayı kafasına göre on dört bin yıl olarak dönüştürmüş ki? Var mıdır sizce bir olayı? Sırf hece ölçüsüne uysun diye yaptığını düşünmek istemiorum.
Aşık Sıtkı Baba’nın yazdığı mısranın aslı şu “On dört yıl dolandım Pervane’likte”. Mevzu da şu, Pervane mahlasını kullanmış adam 14 yıl boyunca bu şekilde şiirler yazmış, sonra Sıtkı ismini duymuş viranelikte, demiş tamam lan Pervane baydı benim mahlas artık Sıtkı olsun.
Derin araştırma yapıcak fırsatım yok maalesef ama acayip kafama takıldığı için direkt sorayım dedim belki bilen vardır; Ali Ekber Çiçek niye bu mısrayı kafasına göre on dört bin yıl olarak dönüştürmüş ki? Var mıdır sizce bir olayı? Sırf hece ölçüsüne uysun diye yaptığını düşünmek istemiorum.
0
Alevi şiirlerinde, deyişlerinde reenkarnasyon teması çok var. Hz. Ali'nin Hızır olması, İmamların "donlarına" girmesi, turna olarak gelmesi vs tarzı çok şey var. Bildiğimden değil de belki o tip bir reenkarnasyon, ruhsal yaşam tarzı bir şey anlamında da kullanmak istemiş olabilir Ali ekber Çiçek. Ben orijinalinin 14 yıl olduğunu bilmiyordum ve 14 bin yıl boyunca reenkarne olarak çeşitli hayatlar yaşadığını veya yaşam öncesi bir ruhlar alemi tarazı bir şeyi ima ettiğini varsaymıştım hep.
0
@baldur,
Hocu ben de şimdi fark ettim, on dört yıl dolandım dese de uyuyor yine. Resmen fantastik olmak için on dört bin yıl eklemiş adam ya
Hocu ben de şimdi fark ettim, on dört yıl dolandım dese de uyuyor yine. Resmen fantastik olmak için on dört bin yıl eklemiş adam ya
0
Bir fikir de ben yürüteyim.
Her yıl bin yılmış gibi geldi bana demiş olabilir mi?
14 yıl gezdim ama 14 bin yılda görülecek şeyler görüp yaşadım demiş olabilir.
'mübalağa sanatı' diye bir konu var ya.
Her yıl bin yılmış gibi geldi bana demiş olabilir mi?
14 yıl gezdim ama 14 bin yılda görülecek şeyler görüp yaşadım demiş olabilir.
'mübalağa sanatı' diye bir konu var ya.
0
"Güruh-u Naci"ye özümü kattım.
Adem/İnsan sıfatında çok geldim gittim.
diyor devamında.
@perferil'in dediği gibi ilk insandan beri tekrar tekrar beden bulması diye yorumladım ben de.
Adem/İnsan sıfatında çok geldim gittim.
diyor devamında.
@perferil'in dediği gibi ilk insandan beri tekrar tekrar beden bulması diye yorumladım ben de.
0
14 bin yıl devir mevzuundan neredeyse emindim, nereden duydum/okudum bilmiyorum ama şöyle bir rivayet var, şii/alevi kaynağı olarak:
Mufazzal bin Ömer'den: İmam Cafer Sâdık (a.s) şöyle buyurdu: "Yüce Allah, varlıkları yaratmadan on dört bin yıl önce on dört nur yarattı. İşte o nurlar, bizim ruhlarımızdır."
Hadisler Işığında On İki İmam C.2
By Mehmet Ünal
Mufazzal bin Ömer'den: İmam Cafer Sâdık (a.s) şöyle buyurdu: "Yüce Allah, varlıkları yaratmadan on dört bin yıl önce on dört nur yarattı. İşte o nurlar, bizim ruhlarımızdır."
Hadisler Işığında On İki İmam C.2
By Mehmet Ünal
0
Usûl - ü Kâfi'de şöyle bir hadis vardır ; “ Biz Ehlibeyt , kâinat yaratılmadan on dört bin yıl önce meleklere ders veriyorduk . "
0
la mort heureuse
ben kocaelide 99 depremini geçirmiş ve hala travması olan biriydim. ama istanbulda yeni evde ve düzgün bir bölgede oturursam güvende olurum mantığındaydım. bunun bomboş bir şey olduğunu fark ettim. kendimize güvenli alanlar yarattığımızı sanyormuşuz sadece. korkunç bir anskiyete başladı. kendinizi k
ben kocaelide 99 depremini geçirmiş ve hala travması olan biriydim. ama istanbulda yeni evde ve düzgün bir bölgede oturursam güvende olurum mantığındaydım. bunun bomboş bir şey olduğunu fark ettim. kendimize güvenli alanlar yarattığımızı sanyormuşuz sadece. korkunç bir anskiyete başladı. kendinizi kaçıp kurtarsanız aileniz, sevdikleriniz, tanıdıklarınız buralarda. neler hissediyorsunuz?
0
evet. ilk firsatta annemleri, kentsel donusume basvurmaya ikna edecegim. paralari yoksa da destek cikmayi taahut edicem. onlari enkaz altinda cikarmak istemiyorum.
0
deprem bi şeyi değiştirmedi.
zaten siyasal islamcı yamyamlarla bir arada yaşamak her gün her an hayatı sorgulatıyor.
deprem öldürmez, tayyip öldürür. ki gayet öyle oldu bu depremde.
zaten siyasal islamcı yamyamlarla bir arada yaşamak her gün her an hayatı sorgulatıyor.
deprem öldürmez, tayyip öldürür. ki gayet öyle oldu bu depremde.
0
değiştirmedi. kentsel dönüşümmüş falan hikaye. sabah bir video izledim arabalar yerinden sıçrıyor o nasıl bir depremmiş ya? böyle bir deprem istanbul'da olsa 8 milyon kişi ölür. avrupa yakası diye bir şey kalmaz.
bu videodan sonra kaderime razı duruma geldim resmen. bu depremde ayakta kalan binaların yapımcılarına devlet nişanı verilmesi lazım.
bu videodan sonra kaderime razı duruma geldim resmen. bu depremde ayakta kalan binaların yapımcılarına devlet nişanı verilmesi lazım.
0
Yalan yok her fırsatta anadolu çomarı diye aşağıladığımız insanların, aslında özlerinde kötü olmadığı, baştakilerin cahil bıraktırma, fakirleştirme ve kutuplaştırma politikalarının sonucu bu durumda oldukları gerçeğini farkettim.
0
Malatya'da yakalandım depreme. Üçüncü gün güç bela bilet bulabilip çıktım şehirden, aile evine geldim.
Gerçekten atlatılamayacak bir travma, her şey boş. Artık ecelimle öleceğime inanmıyorum mesela. Dört gün önce şanslıydım, yarın belki şanslı olamayacağım.
Gerçekten atlatılamayacak bir travma, her şey boş. Artık ecelimle öleceğime inanmıyorum mesela. Dört gün önce şanslıydım, yarın belki şanslı olamayacağım.
0
Bende değiştirdi. Eskiden kendi apartman dairem için bir şeyler yapardım. Şimdi ne kadar saçma sapan bir şey yaptıgımı anladım. Üst üste kibrit kutusu gibi yıgılmış kat kat apartmanlarda kalmak kadar salak saçma bir şey yokmuş.
En iyisi müstakil tek katlı saglam bir evde huzur içinde yaşamak.
En iyisi müstakil tek katlı saglam bir evde huzur içinde yaşamak.
0
4-5 yıllık ve düzgün yapılmış yeni bina için bu düşünce yanlış. maraşta bile fay hattı şehrin içinden geçmesine rağmen yıkılmayan binalar var. istanbulda fay hattı adaların arkasında şehire 15-20km. yani anadolu yakası ve düzgün bina depremde büyük zarar görmeyecektirç
avrupa yakası için durum daha farklı tabi.
avrupa yakası için durum daha farklı tabi.
0
İstanbul'da oturan biri olarak İstanbul depreminde ölmenin daha iyi bir durum olduğunu düşünüyordum içten içe. Bu konudaki fikrim değişmedi maalesef. Çocuğum yok, çocuğum olsa nasıl düşünürdüm bilmiyorum.
0
Apartman, deprem çantası olarak değiştirmedi ama bazı konularda değiştirdi.
- Kaçak yapıların yapılmasına doğrudan imkan verenler (yapanlar, izin ve onay veren) azap çekmeleri için sadece cehennemde gitmeleri yeterli mi olacak şimdi? Onlarla aynı cennette mi bulunacağız cehennemden sonra?
- Bazı imkanlarım ve fırsatlarım var. Bu imkan ve fırsatlara rağmen oturup üfff çok üşendim ya demenin vebaı çok büyük cidden.
- Kaçak yapıların yapılmasına doğrudan imkan verenler (yapanlar, izin ve onay veren) azap çekmeleri için sadece cehennemde gitmeleri yeterli mi olacak şimdi? Onlarla aynı cennette mi bulunacağız cehennemden sonra?
- Bazı imkanlarım ve fırsatlarım var. Bu imkan ve fırsatlara rağmen oturup üfff çok üşendim ya demenin vebaı çok büyük cidden.
0
Türkiye'nin hiçbir yerinde güvende olmadigimiza ikna oldum.
İstanbul'dan deprem bolgesi diye taşınmayı falan düşünmüyordum, hala dusunmuyorum. Türkiye'yi terketmek lazım komple, yoksa istnabuldan cikmanin alemi yok. İzmirin adi gecmezdi eskiden mesela, deprem olacak diye İstanbul'u terk edip izmire yerlsenler orada da depremi yaşadı evler yikildi İzmir'de.
Onun dışında olur da enkaz altinda kalirsam kurtulma ihtimalim olmadigini anladim. Hiçbir operasyon duzgun yürütülmüiyor ulkede, enkaz altonda sag kalsam birileri gelip enkazo kaldirana kadar 25 kere ölürüm.
Tv'de enkazdan sag cikarilanlari goruyoruz sadece, bunlar asiri istisnai durumlar. 3-5 kisi bilmemkac saat sonra sag cikariliyor onu görüyoruz ama binlercesi, bayagi binlercesi enkaz altinda bekleyerek yavas yavas can verdi. Kurtalilanlar istisnai 3-5 kisi, alayi kurtarilmayi bekleyerek öldü.
Enkazlari gorunce bircogunun tuz buz olup bosluk bırakmayacak sekilde yikildigini farkettim. Yani yasam ucgeni, cok kapan vs bunlar hikaye bunu bir kez daha anladım. Tabii ki sansini az da olsa arttirmak adina mantikli ama cok cok yüksek ihtimalle ise yaramaycak ve bina yikildiysa oldun demektir diyorum gerisi hikaye. Yani bina oyle bir cokecek ki sen boslukta kalacaksin, üstüne sen orada can vermeden once birileri gelip seni kurtaracak falan mucize lazim.
Bir de İstanbul'da en son gece yarısı bir deprem olmustu kisa zaman once, o zaman da anladığım sey bir deprem oldugunda ev yikilmadan once disari cikma planimin hikaye oldugunu, asla zamanjnda dışarı çıkamayacagimi anladim.
İstanbul'dan deprem bolgesi diye taşınmayı falan düşünmüyordum, hala dusunmuyorum. Türkiye'yi terketmek lazım komple, yoksa istnabuldan cikmanin alemi yok. İzmirin adi gecmezdi eskiden mesela, deprem olacak diye İstanbul'u terk edip izmire yerlsenler orada da depremi yaşadı evler yikildi İzmir'de.
Onun dışında olur da enkaz altinda kalirsam kurtulma ihtimalim olmadigini anladim. Hiçbir operasyon duzgun yürütülmüiyor ulkede, enkaz altonda sag kalsam birileri gelip enkazo kaldirana kadar 25 kere ölürüm.
Tv'de enkazdan sag cikarilanlari goruyoruz sadece, bunlar asiri istisnai durumlar. 3-5 kisi bilmemkac saat sonra sag cikariliyor onu görüyoruz ama binlercesi, bayagi binlercesi enkaz altinda bekleyerek yavas yavas can verdi. Kurtalilanlar istisnai 3-5 kisi, alayi kurtarilmayi bekleyerek öldü.
Enkazlari gorunce bircogunun tuz buz olup bosluk bırakmayacak sekilde yikildigini farkettim. Yani yasam ucgeni, cok kapan vs bunlar hikaye bunu bir kez daha anladım. Tabii ki sansini az da olsa arttirmak adina mantikli ama cok cok yüksek ihtimalle ise yaramaycak ve bina yikildiysa oldun demektir diyorum gerisi hikaye. Yani bina oyle bir cokecek ki sen boslukta kalacaksin, üstüne sen orada can vermeden once birileri gelip seni kurtaracak falan mucize lazim.
Bir de İstanbul'da en son gece yarısı bir deprem olmustu kisa zaman once, o zaman da anladığım sey bir deprem oldugunda ev yikilmadan once disari cikma planimin hikaye oldugunu, asla zamanjnda dışarı çıkamayacagimi anladim.
0
Eviniz yıkılmasa bile (ki bazen beklenmedik binalar da yıkılıyor) şehirde yollar köprüler viyadükler her şey yıkılacak. İş çıkışı trafiği bile cehennem gibi olan şehirde gidecek yer bulunmaması olası…
Ben çok korkuyorum açıkçası her İstanbul’a gidişimde korkuyorum. 99un travması ama haksız da değilim bence
Ben çok korkuyorum açıkçası her İstanbul’a gidişimde korkuyorum. 99un travması ama haksız da değilim bence
0
condom kurşunu
Gelen fatura kısmına bakmadan direkt muavinden anlamak için bir kolon falan mı eklemek lazım
Gelen fatura kısmına bakmadan direkt muavinden anlamak için bir kolon falan mı eklemek lazım
0
duchess jessamine
Nerde ve hangi görevde çalışıyorsunuz?
Nerde ve hangi görevde çalışıyorsunuz?
0
(ERP) Yazılım danışmanlığı yapıyorum. Pandemi öncesi yarı uzaktan-yarı ofisten, pandemiden itibaren full uzaktan olarak, uluslarası bir şirket adına taşeron olarak yerli bir holdingin çeşitli şirketlerine hizmet veriyordum. Birkaç aydır da yurtdışındaki bir şirkete Türkiye'den taşeron hizmet veriyorum.
0
infrastructure & system consultant olarak gorev yapiyorum. turkceye it uzmani olarak cevrilir sanirim. projeye gore musterinin mekanina gitme durumlari oluyor yani tamamen evden degil.
0
Kod yazıyorum.
Pandemiden de önce evden çalışıyordum, 4 yıldır falan ofis görmüşlüğüm yok.
Ama genelde yılda 1-2 hafta herkes bi yerde toplanıyor, yüzyüze görüşülüyor / tanışılıyor vs.
Pandemiden de önce evden çalışıyordum, 4 yıldır falan ofis görmüşlüğüm yok.
Ama genelde yılda 1-2 hafta herkes bi yerde toplanıyor, yüzyüze görüşülüyor / tanışılıyor vs.
0
feranbr
Merhaba, dolar/euro olarak bir yatirim ensturmaniyla aylik net %2-3 bandinda bir getiri elde etmek mumkun mudur? Mumkunse hangi yatirim araci buna en uygun olur? Turkiye'de yasamiyorum suan icin, o yuzden Avrupa veya ABD piyasalarindaki yatirim araclari (eger fark varsa tabi) dusunulerek neler olabi
Merhaba, dolar/euro olarak bir yatirim ensturmaniyla aylik net %2-3 bandinda bir getiri elde etmek mumkun mudur? Mumkunse hangi yatirim araci buna en uygun olur?
Turkiye'de yasamiyorum suan icin, o yuzden Avrupa veya ABD piyasalarindaki yatirim araclari (eger fark varsa tabi) dusunulerek neler olabilir? Konuya yeni oldugum icin cok temel bilgiler disinda acikcasi pek yetkin olmadigimi soyleyebilirim.
Turkiye'de yasamiyorum suan icin, o yuzden Avrupa veya ABD piyasalarindaki yatirim araclari (eger fark varsa tabi) dusunulerek neler olabilir? Konuya yeni oldugum icin cok temel bilgiler disinda acikcasi pek yetkin olmadigimi soyleyebilirim.
0
“Benchmark” olarak abd borsasindaki dunyanin en buyuk 500 sirketinin uzun vadede ortalama senelik getirisi yuzde 10’dur. Senelik. Bundan daha yuksek hedeflere gonul rahatligiyla supheyle yaklas.
0
aylık fix %3 pek mümkün değil ama piyasaları iyi takip edersen 5-6 ayda bir mesela %20 kar elde edebilirsin. önümüzdeki 1-2 senede buna fırsat verebilir bir çok alanda
0
Bernie Madoff aylık %1 civarı kazandırdığı için 20 milyar dolar para topladı merdivenaltı Hedge fonuna. Para topladığı kişilerin çoğu da portföyü geniş, normal şartlarda da ortalamanın üstünde yatırım getirisi alabilecek tiplerdi. Adamın dolandırıcı olduğundan şüphelenenlerin çoğu da bu kadar karlı yatırım yapamaz diye şüphelenmeye başlamıştı. İstikrarlı şekilde ayda %1 kazandıran yatırım bile gerçek olamayacak kadar iyi bir rüya yani.
0
Riske girmeden zor. Covid sonrasi teknoloji hisseleri ralli yapti mesela, bir yilda iki katina ciktilar, simdi geri indiler. Yarin tekrwr cikabilirler ama daha da inebilirler.
Yurtdisinda genelde yatirim sirketlerinin fonlari oluyor (vanguard vs), onlarin fon performanslarina bakarak neler mumkun ongorebilirsin. Cok fazla kafa yormamak icin en temizi fonlar, kimi az riskle az kazanc sunuyor, kimi cok riskle cok kazanc.
Uzun vadede cok riskli islemler yapmadan aylik %3 imkansiz
Yurtdisinda genelde yatirim sirketlerinin fonlari oluyor (vanguard vs), onlarin fon performanslarina bakarak neler mumkun ongorebilirsin. Cok fazla kafa yormamak icin en temizi fonlar, kimi az riskle az kazanc sunuyor, kimi cok riskle cok kazanc.
Uzun vadede cok riskli islemler yapmadan aylik %3 imkansiz
0
bohr atom modeli
toplum tarafından saygı görülen bir şeyler yapmış olmak mı, yoksa ne yapılıyor olursa olsun iyi şekilde sonlandırmak mı? soruyu soruş şeklimden ikinci şık gibi geliyor olabilir ama objektif değerlendirirseniz sevinirim.mesela işini iyi yapan bir çöpçü düşünelim, atıyorum yerleri süpürme işlemini yar
toplum tarafından saygı görülen bir şeyler yapmış olmak mı, yoksa ne yapılıyor olursa olsun iyi şekilde sonlandırmak mı? soruyu soruş şeklimden ikinci şık gibi geliyor olabilir ama objektif değerlendirirseniz sevinirim.
mesela işini iyi yapan bir çöpçü düşünelim, atıyorum yerleri süpürme işlemini yarı zamanda bitirip bir de üstüne çöpleri topluyor ve buna mukabil maaşı diğer çöpçülerden %40 oranında fazla. bu çöpçü toplumda başarılı bir insan olarak görülür mü?
yoksa bazı statüsü yüksek şeyler mi yapmış olmak gerekir? misal aile şirketinin ceosusunuz, ya da uçak pilotusunuz ama parasını aileniz karşıladı falan filan.
belli sınırlar çizmek zor tabii ama toplumdaki algısı ne bunun?
mesela işini iyi yapan bir çöpçü düşünelim, atıyorum yerleri süpürme işlemini yarı zamanda bitirip bir de üstüne çöpleri topluyor ve buna mukabil maaşı diğer çöpçülerden %40 oranında fazla. bu çöpçü toplumda başarılı bir insan olarak görülür mü?
yoksa bazı statüsü yüksek şeyler mi yapmış olmak gerekir? misal aile şirketinin ceosusunuz, ya da uçak pilotusunuz ama parasını aileniz karşıladı falan filan.
belli sınırlar çizmek zor tabii ama toplumdaki algısı ne bunun?
0
Toplum işi nasıl yaptığınla ilgilenmiyor. Kazancına ve yaptığın işteki pozisyonunun/unvanının statüsüne bakıyorlar. O statü de işi yapan kişinin düşündüğü ile veya o işi yapan profesyonellerin kafasındaki ile örtüşmeyebilir.
Toplum genel olarak işini iyi yapan değil, aksine iş yapmayanı daha yüksek statüde buluyor hatta. Somut bir iş yapanlar daha düşük statüde görülüyor, yönetici, emir verici, avantacı, rant vs'den geçinenler daha saygıdeğer bulunuyor. Bu yüzden zanaatkarlar, emekçiler, mühendisler vs pek saygıdeğer bulunmuyor.
Toplum genel olarak işini iyi yapan değil, aksine iş yapmayanı daha yüksek statüde buluyor hatta. Somut bir iş yapanlar daha düşük statüde görülüyor, yönetici, emir verici, avantacı, rant vs'den geçinenler daha saygıdeğer bulunuyor. Bu yüzden zanaatkarlar, emekçiler, mühendisler vs pek saygıdeğer bulunmuyor.
0
kiyaslama toplum duzeyinde degil kendi grubun icinde yapilir. copcunun cevresi diger copculerden olusacagi icin cok kazandigi ve talep gordugu biliniyorsa basirili olarak dusunulup saygi gorur evet. yoksa aile sirketi ceo'suna (isler de normal yolunda gidiyorsa) kimse "sen de bir sey misin bak tim cook mim cook" falan demez.
0
polopan
Sene basindan itibaren kariyerimde beni gelistirecek seylere agirlik verdim. Programlama ögrenmeye basladim, Matlab ve Python kastiriyorum, B2 seviyesindeki Almancami C seviyesine ilerletecek dersler almaya basladim. Istatistik ögreniyorum yine baska bir kaynaktan. Yeni bazi yardimci kitaplar aldim
Sene basindan itibaren kariyerimde beni gelistirecek seylere agirlik verdim. Programlama ögrenmeye basladim, Matlab ve Python kastiriyorum, B2 seviyesindeki Almancami C seviyesine ilerletecek dersler almaya basladim. Istatistik ögreniyorum yine baska bir kaynaktan. Yeni bazi yardimci kitaplar aldim okuyorum alanimdaki bilgi birikimimi arttirmak icin. Asiri zorlandigim seyler degil, zaten asina oldugum seyler cogu.
Yalniz tüm bunlari yaparken büyük bir karsi direnc hissediyorum. 5 dk bir sey ögrensem hemen basindan kalkmak istiyorum, tekrar basina oturmak icin zorlaniyorum. Almanca dersinin saati geldikce sikinti basiyor, uff simdi bi saat Almanca mi kastiricam ya oluyorum (sonra tipis tipis giriyorum derse). Kitaptan 1 sayfa okusam hemen birakmak istiyorum. Gidip anlamsiz baska seyler yapmak istiyor canim sürekli. Gögsümde bir agirlik hissi olusmaya basliyor.
Neler tavsiye edersiniz bu direnc hissinden kurtulmak ve daha iyi odaklanmak icin?
Yalniz tüm bunlari yaparken büyük bir karsi direnc hissediyorum. 5 dk bir sey ögrensem hemen basindan kalkmak istiyorum, tekrar basina oturmak icin zorlaniyorum. Almanca dersinin saati geldikce sikinti basiyor, uff simdi bi saat Almanca mi kastiricam ya oluyorum (sonra tipis tipis giriyorum derse). Kitaptan 1 sayfa okusam hemen birakmak istiyorum. Gidip anlamsiz baska seyler yapmak istiyor canim sürekli. Gögsümde bir agirlik hissi olusmaya basliyor.
Neler tavsiye edersiniz bu direnc hissinden kurtulmak ve daha iyi odaklanmak icin?
0
bunlar birer hobi gibi kafamı dağıtsa yeter diye yaptığın şeyler değil birer yatırım gibi zaman ayırdığın şeyler, yapmam gerek gibi düşündüğün şeyler bu yüzden motivasyon tarafı boşta kalmış gibi
uğraştığın şeyin dönüşü illa ekonomik olmak zorunda değil fakat, rahatlama, dinlenme, eğlenme, kişisel tatmin, insanlık adına fayda, kişisel ekonomik katkı gibi illa bir motivasyonu olmalı
uğraştığın şeyin dönüşü illa ekonomik olmak zorunda değil fakat, rahatlama, dinlenme, eğlenme, kişisel tatmin, insanlık adına fayda, kişisel ekonomik katkı gibi illa bir motivasyonu olmalı
0
yıllardır yaşadığım ve hayatımı bitiren şeyi çok güzel ifade etmişsiniz, ben de takipteyim umarım güzel cevaplar gelir.
genelde bunu sorduğum zaman gelen cevaplara "tebrikler, pomodoroyu öneren 1 milyonuncu kişi olarak greencard kazandınız" diyesim geliyor, kardeşim ben 1 dakika oturamıyorum başında sen bana 25 dk çalış 5 dk ara ver diyorsun.
motivasyon diyorlar, çoğu şeyde epey motivasyonum olsa da bu direnç hissi baskın geliyordu.
belki kafan almıyordur diyorlar, şimdi kafa almasıyla ilgili başarılarımı hiç yazmayayım ama basit bir kitap okurken de, film izlerken de böyle oluyor.
yani bu tüm bu önerilenlerden bağımsız bir şey. vücut tribe giriyor. orada sanki yuvalanmış bir stres topu var, başladığınız anda o da başlıyor, gidip 2 saat meditasyon da yapsanız döndüğünüzde başladığınızda 1 dk sonra yine aynı. bazen kendimi zorluyorum hayır yapacaksın diyorum, aşırı düşük bir verimle yaptıktan sonra artık dayanamayacak bir hale geliyorum, dayanamayıp uzanıyorum bir bakıyorum ki nefes nefese kalmışım.
genelde bunu sorduğum zaman gelen cevaplara "tebrikler, pomodoroyu öneren 1 milyonuncu kişi olarak greencard kazandınız" diyesim geliyor, kardeşim ben 1 dakika oturamıyorum başında sen bana 25 dk çalış 5 dk ara ver diyorsun.
motivasyon diyorlar, çoğu şeyde epey motivasyonum olsa da bu direnç hissi baskın geliyordu.
belki kafan almıyordur diyorlar, şimdi kafa almasıyla ilgili başarılarımı hiç yazmayayım ama basit bir kitap okurken de, film izlerken de böyle oluyor.
yani bu tüm bu önerilenlerden bağımsız bir şey. vücut tribe giriyor. orada sanki yuvalanmış bir stres topu var, başladığınız anda o da başlıyor, gidip 2 saat meditasyon da yapsanız döndüğünüzde başladığınızda 1 dk sonra yine aynı. bazen kendimi zorluyorum hayır yapacaksın diyorum, aşırı düşük bir verimle yaptıktan sonra artık dayanamayacak bir hale geliyorum, dayanamayıp uzanıyorum bir bakıyorum ki nefes nefese kalmışım.
0
Aynı anda 10 tane zor iş yaptığın için motivasyonda sıkıntı yaşıyorsun. Almancayı B2'den C1 seviyesine getirmek için minimum 1 yıl falan yoğun ve tam zamanlı olarak bu işe yatırman lazım. (haftada 1-2 saat değil yani, günde 4-5 saat olacak gibi düşün) Keza python'u da ciddi işlerde kullanacak kadar öğrenmek istiyorsan gerçekten hayatını adaman gerekiyor. Mevcut işin üzerine, ekstradan kendine çok büyük hedefler koyduğun için motivasyon kaybı yaşaman normal.
Ben olsam sıraya koyarım ve daha küçük hedefler seçerim. Mesela almanca konuşulan bir bölgede kesin olarak yaşama planın yoksa almanca öğrenmen çok gereksiz, hatta blue card edinebilecek bir meslekteysen daha da gereksiz çünkü artık çok az almanca seviyesiyle bile vatandaşlık almak mümkün olabiliyor. c1'e çıkmakla uğraşmak yerine kariyerinde daha çok işine yarayacak bir şey yaparsın. python öğreneceğim demek yerine bu hafta class'ları öğrenip onlarla şunu yazacağım demek daha doğru. hedefler ne kadar büyükse motivasyon o kadar çabuk kaybolur.
Ben olsam sıraya koyarım ve daha küçük hedefler seçerim. Mesela almanca konuşulan bir bölgede kesin olarak yaşama planın yoksa almanca öğrenmen çok gereksiz, hatta blue card edinebilecek bir meslekteysen daha da gereksiz çünkü artık çok az almanca seviyesiyle bile vatandaşlık almak mümkün olabiliyor. c1'e çıkmakla uğraşmak yerine kariyerinde daha çok işine yarayacak bir şey yaparsın. python öğreneceğim demek yerine bu hafta class'ları öğrenip onlarla şunu yazacağım demek daha doğru. hedefler ne kadar büyükse motivasyon o kadar çabuk kaybolur.
0
Çalışırken iyi çalışamam, öğrenemem, eksik yaparım, hedeflediğim sürede hedeflediğim kadar ilerleyemem korkunuz var mı? Eğer böyle şeyler varsa çalışmaya elinizin gitmeme sebebi mükemmeliyetçilik ve onun getirdiği anksiyete olabilir. Ben de şu an iş gereği çok fazla şey öğrenmem gereken bir evredeyim. Zaman kısıtım yok ama çoook fazla şey okumam gerekiyor. Aslında günde X kadar da okusam yetecek mesela ama ya öncelikli olanları seçemezsem, ya şimdi okuduğumdan bir şey anlamazsam, ya önce başka şeyleri de öğrenmem gerekirse ve onlara da bakmaya çalışacak olursam zamanım kalmaz ve elimdeki işleri yapamazsam tarzı bir anksiyete yaşıyorum.
Çaresi nedir bilmiyorum ama olduğu kadarıyla çalışmaya, kendime ufak ufak to do'lar vermeye çalışıyorum ben. Yazıyorum bir deftere veya post it'e. Yaptığım işin üstünü çiziyorum, post-it'i yırtıyorum. Öğrendiklerimi One Note'a filan not alarak, doküman kaydederek vs giriyorum. Bu tip şeyler motivasayonumu artırıyor ve çalışmaların işe yaradığına dair gözle görülür fikir verdiği için anksiyetemi azaltıyor.
Çaresi nedir bilmiyorum ama olduğu kadarıyla çalışmaya, kendime ufak ufak to do'lar vermeye çalışıyorum ben. Yazıyorum bir deftere veya post it'e. Yaptığım işin üstünü çiziyorum, post-it'i yırtıyorum. Öğrendiklerimi One Note'a filan not alarak, doküman kaydederek vs giriyorum. Bu tip şeyler motivasayonumu artırıyor ve çalışmaların işe yaradığına dair gözle görülür fikir verdiği için anksiyetemi azaltıyor.
0
Yapabilenler ve yapamayanlar bu noktada ayrılıyor zaten. Almanca C seviyesine gelmek yerıne gıdıp yasamadan olmaz b2 seviyenin içini doldurmaya odaklan, kitap oku, dinle vsvs. Almancanı artık bir kenara bırak sadece sevdiğn konularda Almanca içerik tüket.
Ağırlık kaldır, kosu yap. Mental olarak rahatlarsın, kendini dinlersin. Odaklanman icin hazır bir beden yaratman gerekıyor. Bu da olmuyorsa bunları gercekten yapmak istemiyorsun.
Ağırlık kaldır, kosu yap. Mental olarak rahatlarsın, kendini dinlersin. Odaklanman icin hazır bir beden yaratman gerekıyor. Bu da olmuyorsa bunları gercekten yapmak istemiyorsun.
0
Slynmaster
google da 1 japon yeni 0.15tl yaziyor. bu dogrumu. birde japonlarin 100 yen en dusuk kullandigi tarzinda bisi okumustum simdi ben japon yeni 15tl mi diyecegim anlamadim bi turlu
google da 1 japon yeni 0.15tl yaziyor. bu dogrumu. birde japonlarin 100 yen en dusuk kullandigi tarzinda bisi okumustum simdi ben japon yeni 15tl mi diyecegim anlamadim bi turlu
0
1 japon yeni 0.15 tl bu doğru.
bir yen'lik demir para var. en yüksek 100 ile 500 demir parada. kağıtta 10.000, 5.000 1.000 var.
bir japon yeni 0.15tl diyeceksiniz.
bir yen'lik demir para var. en yüksek 100 ile 500 demir parada. kağıtta 10.000, 5.000 1.000 var.
bir japon yeni 0.15tl diyeceksiniz.
0
Bir japon yeni 15 kuruş diyeceksin.
Metroya binince 200 yen vereceksin, carp 0.15'le 30 TL.
Metroya binince 200 yen vereceksin, carp 0.15'le 30 TL.
0
Bizde eskiden olduğu gibi biraz fazla sıfırları var, biz 6 sıfır atmasaydık 1 Yen = 150.000 TL olurdu (inşallah yanlış hesaplamadım)
Vay be, 90'lı yıllardaki motosiklet dergilerinin arkasındaki japon motor fiyatlarının listelerine bakar tl karşılığını hesaplamaya çalışırdık, o geldi aklıma :)
Vay be, 90'lı yıllardaki motosiklet dergilerinin arkasındaki japon motor fiyatlarının listelerine bakar tl karşılığını hesaplamaya çalışırdık, o geldi aklıma :)
0
evet eski parada olsaydık 150 000 TL olurdu. Ben küçükken de uzun bir süre 10 000 TL falandı.
0
Temel farklılık şurada. Yen, bizdeki kuruş demek. Adamların daha küçük bir para birimi yok. Algimiz o nedenle bozuluyor. 1 yen satın almak diye bir şey de yok, eğer bankadan satın almıyorsanız.
Japon Yeni 14,62 olmuş diyeceksiniz. Ama burada kasıt 100 jpn nin değeridir.
Japon Yeni 14,62 olmuş diyeceksiniz. Ama burada kasıt 100 jpn nin değeridir.
0
Yen bizdeki kuruş falan demek değil, birim para diye de bir şey yok. Paraları nominal olarak karşılaştırmanın da bir anlamı yok, tüm paralar 1x=1y başlamış gibi bir şey yok. İnsanların bir lira ile, bir yen ile, bir dolar kazanmak için çalışmak için harcamaları gereken zaman farklı olmasına rağmen insanlar birim para diye bir şey uydurdukları için bu saçmalık ortaya çıkıyor. Bir yen= 15 kuruş diyebilirsiniz, ve bu da bir paranın ne kadar değerli olduğu hk. bir şey söylemez
0
Yen basbayi kuruş demektir. Adamların cente, kuruşa denk gelen bir paraları yok. En küçük para birimi bu adamlarin yen işte. Birim paradan da bahsetmedim. 1 yenin 15 kuruş olması bizlik bir durum değil. 1 yen bir boka yarayan bir para değil. O yüzden 1 yenin değeri değil 100 yenin değeri önemlidir.
0
1 dolar 128 yen deniyor mesela. 19'u 128'e bölünce 15 kuruş da çıkıyor...
0
@allah yazdiysa bozsun, yen kuruş demek filan değil, adamlarda kuruş yok. YOK.
bizde 2,25 TL var, onlarda küsurat yok kuruş olmadığı için. 2 yen veya 3 yen var.
"En küçük para birimi bu adamlarin yen işte." hayır, tek para birimleri yen. bizim de tek para birimimiz TL. kuruş bir para birimi değil, TL para biriminin küsurat kısmına verilen ad. Cent ABD'deki en küçük para birimi değil? Neden? Çünkü cent bir para birimi değil, USD para biriminin küsuratlı kısmı. Yen kuruş değil, niye? Çünkü küsurat yok adamların para biriminde. Yani, yen kuruş değildir. 1 yen 1 yendir. o da 0,15 tl'dir.
bizde 2,25 TL var, onlarda küsurat yok kuruş olmadığı için. 2 yen veya 3 yen var.
"En küçük para birimi bu adamlarin yen işte." hayır, tek para birimleri yen. bizim de tek para birimimiz TL. kuruş bir para birimi değil, TL para biriminin küsurat kısmına verilen ad. Cent ABD'deki en küçük para birimi değil? Neden? Çünkü cent bir para birimi değil, USD para biriminin küsuratlı kısmı. Yen kuruş değil, niye? Çünkü küsurat yok adamların para biriminde. Yani, yen kuruş değildir. 1 yen 1 yendir. o da 0,15 tl'dir.
0
Bence kimse beni anlamıyor. Ya da ben anlatamıyorum. Siz haklısınız.
0
Valla anlasilmayacak bisey yok. 1 japon yeni 0.15 tl ancak google amcaya sordugunda tokyoda ortalama aylik maas da 300 bin japon yeni. Yani tek basina tl ve yen cevriminden ziyade milletin ne kadar kazandigi onemli.
0
ben @allah yazdiysa bozsun arkadaşımızın dediğini anladım. isimleri yanlış hatırlıyor olabilirim ama mesela iranda sanıyorum riyal var. ama kimse riyal diye söylemiyor aşırı küçük bir para birimi, toman diyor direkt o da 1000 riyal gibi bir şey. diğer arkadaş sanıyorum yanlış anlamış evet japonyada kuruş diye bir mantık yok çünkü kuruş olması için bir de kuruşun üstünde lira olması gerekir ama yok, öte yandan yen japonların gözünde bir kuruş değerinde öyle bir değeri var. günlük yaşamlarında ve çeşitli dökümanlarda vs pratiklik için değer verdikleri zaman genelde 100 jpy üzerinden değer veriyorlar, öyle kullanıyorlar. kuruş mantığıyla çıkmamış ama şu an insanların gözünde kuruş değerinde.
0
michael_knight
Elon Musk, Twitter'da bir çok kişiyi işten çıkardı, bir çok istifa oldu.Twitter teknik problemler yaşar, sistem çöker vs. diyorlardı.Öyle bir şey olmadı di mi?Neden sorun olabilirdi, neden sorun olmadı?
Elon Musk, Twitter'da bir çok kişiyi işten çıkardı, bir çok istifa oldu.
Twitter teknik problemler yaşar, sistem çöker vs. diyorlardı.
Öyle bir şey olmadı di mi?
Neden sorun olabilirdi, neden sorun olmadı?
Twitter teknik problemler yaşar, sistem çöker vs. diyorlardı.
Öyle bir şey olmadı di mi?
Neden sorun olabilirdi, neden sorun olmadı?
0
Abi bu büyüklükte bir organizasyon işten adam çıkarmayla istifa etmelerle bi sorun yaşamaz yav 120 tane ekstra planı programı vardır hazırda her türlü durum için.
0
Oluyor sürekli ama büyük bir patlama olmadı. Video playerlarında her gün farklı bir bug çıkıyor. Bazen atılan twitler gitmiyor. Bazen etkileşim butonları çalışmıyor. Bunların çoğunu web versiyonunda yaşıyorum, uygulama daha stabil gibi şu an için.
0
ABD'de pek çok büyük teknoloji şirketinde bir personel şişkinliği var. Korona sürecindeki para basma politikaları, yükselen hisse değerleri, düşük seyreden faizler ve çeşitlilik muhabbeti şirketleri rahat rahat bol bol personel almaya itti. Şimdi faizler yükseldi, yatırımcılar paralarını istiyor, woke ve sjw muhabbetlerine sesler yükseliyor, bu şirketlerin bir kişinin yapacağı işi bir beyaz, bir siyahi, bir asyalı ve bir hintli olmak üzere dört kişiye yaptırdığı anlaşılıyor. Bir şey olmaz, olmayacak. Amazon da tarihin en büyük işten çıkarmasına hazırlanıyor, IBM de. Google ve meta da büyük adam çıkarıyor Twitter sadece Musk yüzünden çok ön plana çıkıyor. Bu tarz temizlikler tüm şirketlerde oluyor ve olacak kısa vadede. İnanılmaz gereksiz adam dolu bu şirketler.
0
stronzo
Üzerinde rahatsızlık hissetmeden saatlerce çalışabileceğim bir çalışma sandalyesi almak istiyorum. 182 boyunda 78 kilo bir bireyim. Önerilerinize açığım. 7 bin liraya kadar bütçem var.
Üzerinde rahatsızlık hissetmeden saatlerce çalışabileceğim bir çalışma sandalyesi almak istiyorum. 182 boyunda 78 kilo bir bireyim. Önerilerinize açığım. 7 bin liraya kadar bütçem var.
0
Nurus Uneo kullanıyorum. Çok memnunum. Nurus'un farklı modelleri var, fiyatları değişebiliyor ve bazı modellerde kampanya olabiliyor. Ben deneyip aldım, satış temsilcisi kişiden kişiye en rahat model değişiyor demişti.
0
0
Oyuncu koltuğu olmasa daha iyi. Deriyi konforlu bulmuyorum. Ayrıca güzel de durmuyorlar. Koltuk/sandalye orasını pek düşünmedim açıkçası. Bana kalırsa tam olarak koltuk da denemez:) Orası çok da önemli değil sanırım.
0
Ben bunu da aldım deri olmasın diye
ty.gl
Ayrıca bu modelin tamamen kumaş kapli olanı da var. Ayrica bu markanin iş için olan modelleri de vardı bakabilirsinizm
ty.gl
Ayrıca bu modelin tamamen kumaş kapli olanı da var. Ayrica bu markanin iş için olan modelleri de vardı bakabilirsinizm
0
gursanmobilya.com.tr
Bu benimki, "sırtı daha fazla dikilebilse daha iyiydi" dışında şikayetim yok. Aynı markanın diğer modellerine de bakabilirsiniz.
www.xdrive.com.tr
Bunlardan biri de eşimin, hangisi olduğundan emin değilim ama kumaş oyuncu koltuğu çıkmış diye çok sevinerek almıştı. Şikayeti yok.
Bu benimki, "sırtı daha fazla dikilebilse daha iyiydi" dışında şikayetim yok. Aynı markanın diğer modellerine de bakabilirsiniz.
www.xdrive.com.tr
Bunlardan biri de eşimin, hangisi olduğundan emin değilim ama kumaş oyuncu koltuğu çıkmış diye çok sevinerek almıştı. Şikayeti yok.
0
Ikea Markus alın geçin ya boyunuz da uygun. 7 bin liralık bir şeyle Markus arasındaki konfor farkı çok sıradışı olmaz. Ergonomi profesörü falan olmak lazım o farkı hissetmek için.
0
in vino veritas
daha cok acemiyim 2 gundur trafigin sakin oldugu bir alanda yavas yavas direksiyon calismalari yapiyorum. hemen her seyi mantiga oturttum gibi ama sag tarafa cok yaklasiyorum istemsiz. milimetrik farkla kurtardim aynami defalarca mesela ve isin kotusu farkinda bile degilim saga yaklastigimin. kaldir
daha cok acemiyim 2 gundur trafigin sakin oldugu bir alanda yavas yavas direksiyon calismalari yapiyorum. hemen her seyi mantiga oturttum gibi ama sag tarafa cok yaklasiyorum istemsiz. milimetrik farkla kurtardim aynami defalarca mesela ve isin kotusu farkinda bile degilim saga yaklastigimin. kaldirima filan ciktim birkac kez hatta (kaldirim alcakti cok zorlamadim yoksa). surucu koltugu solda oldugu icin kendimi ortalayamiyorum seritte. dogru yerde oldugumu nasil anlayabilirim? neye gore seridimdeyim ya da degilim belirleyebilirim surerken?
bi de aklim almiyor araba kullanmak gercekten zor ve konsantrasyon isteyen bir sey ama herkes nasil catir catir kullaniyor bu mereti? bunca yil kactim kullanmaktan ama artik mecburum bu isi cozmem lazim. tavsiyeleriniz varsa memnuniyetle dinlerim.
bi de aklim almiyor araba kullanmak gercekten zor ve konsantrasyon isteyen bir sey ama herkes nasil catir catir kullaniyor bu mereti? bunca yil kactim kullanmaktan ama artik mecburum bu isi cozmem lazim. tavsiyeleriniz varsa memnuniyetle dinlerim.
0
Araba kullanmak zor değil sadece sen acemisin ve kas-motor hafızan henüz aracı düşünmeden kontrol etmeye adapte olamadı, şu an araç sürme işini beyninle yapıyorsun ama yetenek kazandıkça adaptasyon sağladıkça görevi beyincik alacak sen de o zaman yolda yürümekten daha kolay olduğunu göreceksin. İkinci olarak da bu süreçte yan aynaları daha sık kullan sağa yanaştıkça düzeltirsin böyle böyle alışıp bunlara ihtiyaç duymayacak bi noktaya geleceksin.
0
Özel direksiyon dersi alıp "allah allah insanlar nasıl kullanıyor" demeyecek seviyeye gelene kadar trafiğe çıkmamanızı tavsiye ederim.
0
Sol ayağınız sol teker hizası civarına denk geliyor. Her zaman sol ayak şeridin biraz içinde kalacak şekilde soldan hizalama yapabilirsiniz. Arabanın genişliğine alıştıkça sağın hizasının nereye denk geldiğini de anlamaya başlarsınız.
0
İncredible +1
Kaldirima ciktim diyorsunuz aynayi zor kurtardim diyorsunuz. Millrtinde kendinizinde canini yakmayin.
Kaldirima ciktim diyorsunuz aynayi zor kurtardim diyorsunuz. Millrtinde kendinizinde canini yakmayin.
0
bir profesyonelden özel ders al. şeritte vücut konumu olarak kendini değil aracı ortalayacaksın. hafif sol taraftan bakman gerekiyor, çok karmaşık değil.
şu an yorucu gibi geliyor çünkü her şeyi düşünerek yapıyorsun. yeteri kadar pratikten sonra çoğu hareketin refleks halini alacak.
şu an yorucu gibi geliyor çünkü her şeyi düşünerek yapıyorsun. yeteri kadar pratikten sonra çoğu hareketin refleks halini alacak.
0
incredible ve kuzeyli, arkadaslar saka misiniz? tabii ki su an bu acemilikle trafige cikmayi ve aktif sekilde kullanmayi dusunmuyorum.
siz anne karninda ogrendiniz sanirim? baska turlu bu tarz bir yaklasim imkansiz cunku.
makul tavsiye ve yorum yazan diger arkadaslara tesekkur ederim, bir sure kimseye bulasmadan arabaya alisayim sonrasinda pratik icin bir hocayla calisirim diye dusunuyordum. zamanla iyilesecek farkindayim, bol pratik cok onemli ama su serit hizalamaya alisana kadar zorlanacagim anladim onu.
siz anne karninda ogrendiniz sanirim? baska turlu bu tarz bir yaklasim imkansiz cunku.
makul tavsiye ve yorum yazan diger arkadaslara tesekkur ederim, bir sure kimseye bulasmadan arabaya alisayim sonrasinda pratik icin bir hocayla calisirim diye dusunuyordum. zamanla iyilesecek farkindayim, bol pratik cok onemli ama su serit hizalamaya alisana kadar zorlanacagim anladim onu.
0
1. Arabaya alışayım sonra ders alırım diye düşünmeyin. Ne kadar etken özel ders alırsanız o problemleri aşmanız kolaylaşacak.
2. Yolda ortalamak için en ileriye bakmak gerek, direksiyon simidi şeritlerin en ilerisine doğru baktığınızda ortada olmalı. Yani hemen önünüze yanınıza bakarak ayarlayamazsınız, baktığınız yöne doğru da istemsiz hareket edersiniz.
3. Sağ kaldırıma yakınlık için de araç içinden göz ayarı gerekir. Aracın sağ çıtası önemli hiza almak için.
4. Yukarda yazdıklarımı kendi başınıza yapıncaya kadar hem çok zaman kaybeder hem de zorlanırsınız. Ders aldığınız da çok daha hızlı olacaktır. Mümkünse önceliğiniz bütçe ayarlayıp ders almak olsun. İnstagramda bir sürü hoca var, kafanıza yatan birini bulabilirsiniz ya da sahibinden de olabilir.
5. Yukarıda yazılmış kullandıkça kas hafızası mı oluyormuş otomatikleşiyor araç kullanmak.
Ben de çok uzun yılların sürücüsü değilim, sizin gibi endişelerle başlayıp yola çıkmış artık trafiğe katılmış çok tecrübeli olmayan birinin tavsiyeleri olarak okuyun.
2. Yolda ortalamak için en ileriye bakmak gerek, direksiyon simidi şeritlerin en ilerisine doğru baktığınızda ortada olmalı. Yani hemen önünüze yanınıza bakarak ayarlayamazsınız, baktığınız yöne doğru da istemsiz hareket edersiniz.
3. Sağ kaldırıma yakınlık için de araç içinden göz ayarı gerekir. Aracın sağ çıtası önemli hiza almak için.
4. Yukarda yazdıklarımı kendi başınıza yapıncaya kadar hem çok zaman kaybeder hem de zorlanırsınız. Ders aldığınız da çok daha hızlı olacaktır. Mümkünse önceliğiniz bütçe ayarlayıp ders almak olsun. İnstagramda bir sürü hoca var, kafanıza yatan birini bulabilirsiniz ya da sahibinden de olabilir.
5. Yukarıda yazılmış kullandıkça kas hafızası mı oluyormuş otomatikleşiyor araç kullanmak.
Ben de çok uzun yılların sürücüsü değilim, sizin gibi endişelerle başlayıp yola çıkmış artık trafiğe katılmış çok tecrübeli olmayan birinin tavsiyeleri olarak okuyun.
0
Ben bunu şöyle aştım açıkçası. Düz yol değil de daha zorunu söylüyorum. Arabayı kullanırken 20 30 metre önünü kolluyorsun zaten. Mesela araba park etmiş baktın çok dar bir yol var. Sen uzaktan bakınca benim arabam buradan geçer mi diye soracaksın kendine, eğer geçmez kanaatine varırsan zaten mesele yok ama eğer geçer dersen gidip sola yanaşabildiğin kadar yanaşacaksın. Gerekirse aynayı milimetrik hizalayacaksın. Sol aynayı takip etmek doğal olarak sağa göre çok kolaydır. Araba buradan geçer kanaatine varabilmek zaman alacaktır ama aracın büyüklüğüne zamanla alışacaksın. Yukarıdaki arkadaşın dediği gibi sol bacağın muhtemelen aracın sol yan tarafından maksimum 30-40 cm falan içeride. Sola mümkün olduğunca yanaşarak gidebilirsin. Bu şerit olur duvar olur ama tabi bu şehir içi yollar için bir tavsiye
0
Hocam asil sen saka misin? Arabaya alisinca zaten kullanabiliyor oluyorsun ders almana da gerek kalmiyor.
Umarim kimseye zarar vermeden bir sekilde ogrenirsin.
Annemin karninda ogrenmedim tabiki ama kaldirima cikiyorum arabayi hizalayamiyorum diye de derdim olmadi.
Umarim kimseye zarar vermeden bir sekilde ogrenirsin.
Annemin karninda ogrenmedim tabiki ama kaldirima cikiyorum arabayi hizalayamiyorum diye de derdim olmadi.
0
bu usluptan herhangi bir beklentim olamaz maalesef bu tavirla sizi ciddiye alamiyorum.
0
ders almak için araca alışmayı bekleme çünkü temelinde sıkıntı var. gerekirse hoca eşliğinde stop ettire ettire dur kalk çalışmalısın, ayıp bir şey değil.
0
Yuruyen trafik canavarindan ayarimi yedigime gore gunume devam edebilirim.
Siz insanlari tehlikeye atinca sorun yok yazinca mi sorun oldu. Sorumsuz bir insansiniz gercekten yazik. Araba kullanmak sorumluluk istiyor insanlarin canina veya malina kast edebilirsiniz.
Siz insanlari tehlikeye atinca sorun yok yazinca mi sorun oldu. Sorumsuz bir insansiniz gercekten yazik. Araba kullanmak sorumluluk istiyor insanlarin canina veya malina kast edebilirsiniz.
0
Özellikle geç ehliyet alınan durumlarda ya da az video oyunun oynayan kişilerde bu olabiliyor (eşimden biliyorum:) Bir süre sonra düzeliyor. Burada önemli olan sık sık çıkarak korku geliştirmemek. Benim de aynama biri gelip dokunmuştur bu çok sorun değil. Önemli olan fren-gaz karmaşasına girmemek. Onun haricinde herkes benzer yollardan geçmiştir. Oyna devam:)
Edit: Kaldırıma çıkmak biraz fazla olmuş. Bu durumda temelleri gerçekten gözden geçirmeniz gerekir.
Edit: Kaldırıma çıkmak biraz fazla olmuş. Bu durumda temelleri gerçekten gözden geçirmeniz gerekir.
0
herkesin çatır çatır kullanıyor diye şaşırmanın nedeni araba kullanmayı öğrenmeden sana ehliyet verilmesi. ben ehliyetimi aldığımda evet şu anki kadar rahat olmasam da şeridimde durmayı, kaldırıma yanaşıp park etmeyi biliyordum.
sürücü koltuğu solda olduğu için kendini şeritte ortalayamamak diye bir acemilik durumu yoktur arkadaş, ya da sağa yanaştığımın farkında değildim diye de bir acemilik durumu yoktur. sen araba kullanmayı bilmiyorsun, ya ehliyetin yok ya da sana ehliyet veren kişi bir suç işlemiş.
şu an bir trafik canavarısınız. insanların malına canına zarar vermeden eğer araç kullanmaya niyetiniz varsa kursa yazılın. insanlara çemkireceğinize nasıl bir tehlike yarattığınızın farkına varın.
sürücü koltuğu solda olduğu için kendini şeritte ortalayamamak diye bir acemilik durumu yoktur arkadaş, ya da sağa yanaştığımın farkında değildim diye de bir acemilik durumu yoktur. sen araba kullanmayı bilmiyorsun, ya ehliyetin yok ya da sana ehliyet veren kişi bir suç işlemiş.
şu an bir trafik canavarısınız. insanların malına canına zarar vermeden eğer araç kullanmaya niyetiniz varsa kursa yazılın. insanlara çemkireceğinize nasıl bir tehlike yarattığınızın farkına varın.
0
ben de yıllarca kaçıp zorunlu olarak son 3 aydır aktif olarak trafikte araba kullanan birisi olarak, mutlaka ders al derim. ilk zamanlar her şeye her yöne dikkat etmek cidden çok zor konsantrasyon gerektiriyor, en basitinden ilk zamanlar silecekleri çalıştırmak bile zor geliyor. ama alışıyorsun.
instagramda dünyasürücükursu diye bir hesap var, basit temel bilgiler veriyor. ben çok faydalanıyorum ondan, girip bir bakabilirsin.
instagramda dünyasürücükursu diye bir hesap var, basit temel bilgiler veriyor. ben çok faydalanıyorum ondan, girip bir bakabilirsin.
0
@denizgonen okudugunuzu anlayamadiginiz icin uzgunum. umarim gercek hayatinizda bu konu cok zorluk cikarmiyordur size. zaten iyice alisip ogrenmeden trafige cikmayi dusunmedigimi muhtelif yerlerde belirtmisim hala neyin şovu anlamadim bu yaptiginiz.
her neyse, ehliyetimi alali neredeyse 20 yil oluyor, o donemde arabam yoktu sonra da ihtiyac olmadi vs. derken ancak sira geldi. bir hoca bulacagim oyleyse. mantikli tavsiye veren arkadaslar sag olsun. kazasiz belasiz gunler dilerim.
her neyse, ehliyetimi alali neredeyse 20 yil oluyor, o donemde arabam yoktu sonra da ihtiyac olmadi vs. derken ancak sira geldi. bir hoca bulacagim oyleyse. mantikli tavsiye veren arkadaslar sag olsun. kazasiz belasiz gunler dilerim.
0
sol tarafta trafik var ve orada olmaktan korkuyorsun. güvenli olan tarafta kalmak istiyorsun. yüzmeyi öğrenirken kenardan tutmak istersin, ayağın yere bassın istersin. bırakıp gitmek istemezsin. aynı duygu. kendine güvenin geldikçe şeridi ortalayacaksın. bol bol pratik yapmaktan başka çözüm yok. sabah erken saatlerde, trafiğin hiç olmadığı yerlerde. bol bol pratik.
ders de al. ben 15 saat ders almıştım ilk trafiğe çıkacağım zaman. senelerdir hiç bir çizik, sürtme, near miss vs. yaşamadım. ama ilk 2 sene 2 ayda 1 sürterdim bir yere. edit: kaldırıma çıkmayı aklım pek almadı. ders almadan trafiğe çıkmasan iyi edersin.
ders de al. ben 15 saat ders almıştım ilk trafiğe çıkacağım zaman. senelerdir hiç bir çizik, sürtme, near miss vs. yaşamadım. ama ilk 2 sene 2 ayda 1 sürterdim bir yere. edit: kaldırıma çıkmayı aklım pek almadı. ders almadan trafiğe çıkmasan iyi edersin.
0
Ders almanın şöyle faydaları da oluyor; hoca öyle bir metaforla geliyor ki o anda şeridi ortalamak, dönüşler vs. çok daha anlaşılır hale geliyor.
0
Ayna aynaya dokunmadan araba öğrenilmez. Ben de kaldırıma çıktım. Dönerken çıkmışsınızdır bişey olmaz. Yavaş yavaş gider kurallara uyarsınız. Ben ders de almadım ama babam iyi anlatırdı öyle bi şansım oldu. Allaha şükür kimseye zarar vermedim. Bi kere bi volvo yu çizmiştim yalnız allahtan ucuz kurtardım. Hangi arabayı çizdiğinize dikkat edin, kaskonuza göre araba çizin :)
0
the junior jr
merhaba, çalıştıgım bankada terfi ettim ve şirket aracı almaya hak kazandım. ancak diğer bir opsiyonda nakit almak. opsiyon 1- şirket aracı:mercedes a200opsiyon 2 - aylık 15k brüt nakit araç ödeneği, ayda 200 lt benzin desteği, hgs. kasko ve mtv bana ait. mevcutta aracım var (nissan micra)hangi opsi
merhaba, çalıştıgım bankada terfi ettim ve şirket aracı almaya hak kazandım.
ancak diğer bir opsiyonda nakit almak.
opsiyon 1- şirket aracı:mercedes a200
opsiyon 2 - aylık 15k brüt nakit araç ödeneği, ayda 200 lt benzin desteği, hgs.
kasko ve mtv bana ait.
mevcutta aracım var (nissan micra)
hangi opsiyon mantıklı sizce ?
ancak diğer bir opsiyonda nakit almak.
opsiyon 1- şirket aracı:mercedes a200
opsiyon 2 - aylık 15k brüt nakit araç ödeneği, ayda 200 lt benzin desteği, hgs.
kasko ve mtv bana ait.
mevcutta aracım var (nissan micra)
hangi opsiyon mantıklı sizce ?
0
Şirket aracı için şöyle de düşünmen lazım.
Muayenesini sen yaptırmayacaksın
Yaz kış lastik değişimi ile sen uğraşmayacaksın
Sigorta kasko düşünmeyeceksin
Yakıt alırken taşıt tanıma ile alacaksın ve arabadan bile inmeyeceksin
Araba bozulsa ikame araç şak diye gelecek, sigorta şirketi ile filan muhattap olmayacaksın
Gibi gibi bir dünya angarydan kurtulacaksın.
Bu yüzden şirket aracı
Muayenesini sen yaptırmayacaksın
Yaz kış lastik değişimi ile sen uğraşmayacaksın
Sigorta kasko düşünmeyeceksin
Yakıt alırken taşıt tanıma ile alacaksın ve arabadan bile inmeyeceksin
Araba bozulsa ikame araç şak diye gelecek, sigorta şirketi ile filan muhattap olmayacaksın
Gibi gibi bir dünya angarydan kurtulacaksın.
Bu yüzden şirket aracı
0
Net şirket aracı.
İşe git gel yaparken neden aracın yıpransın? Neden iş yerinde hasar görünce sende kalsın? Neden kış-yaz lastiği derdim olsun? Neden onarım sorunum olsun? Neden kaskom olsun? Neden yakıt derdim olsun? Neden bir takım diğer şeyler? En güzel araç şirket aracı.
Şirketin Renault Clio'su > Benim Mercedes A200'üm
@the junior jr yeni yazı yazmadım, güncelledim. Sildim o kısmı. Bu arada ayda ne kadar harcıyorsun gidip gelirken?
İşe git gel yaparken neden aracın yıpransın? Neden iş yerinde hasar görünce sende kalsın? Neden kış-yaz lastiği derdim olsun? Neden onarım sorunum olsun? Neden kaskom olsun? Neden yakıt derdim olsun? Neden bir takım diğer şeyler? En güzel araç şirket aracı.
Şirketin Renault Clio'su > Benim Mercedes A200'üm
@the junior jr yeni yazı yazmadım, güncelledim. Sildim o kısmı. Bu arada ayda ne kadar harcıyorsun gidip gelirken?
0
Ben parayı seçerdim. Kendi arabamdan memnun değilsem de satıp onu peşinat yaparak kredi ile yeni bir araba alırdım.
0
Arabada marka takıntın yoksa parayı al. Uzun vadede çok daha karlı çıkarsın.
0
Kişiye göre değişir;
Araba takıntısı olan biriyseniz birinciyi seçerken umrunda olmayan biriyseniz ikiyi secersiniz ve gelen parayla istediginizi yaparsınız.
Misal net 10-11 bin lira ayda. 500 Euro gibi bir şey. Bu para ile her ay bir yurt dışı gezisi bile yapabilirsiniz yatırım yapmasaniz bile.
Birinci seçenek bu arada sadece iste kalırsanız var. Diyelim 1 sene sonra ayrildiniz; birinci secenekte elde kalan sıfır. Belki iste sizin arabayi satarsaniz onun sigorta, vergi vs tasarrufu.
Ikinci secenekte 120-130 civarı net para yapar hiç yatirim yapmasaniz bile.
Ben olsam iki yaparım ama kişiye bağlı.
Araba takıntısı olan biriyseniz birinciyi seçerken umrunda olmayan biriyseniz ikiyi secersiniz ve gelen parayla istediginizi yaparsınız.
Misal net 10-11 bin lira ayda. 500 Euro gibi bir şey. Bu para ile her ay bir yurt dışı gezisi bile yapabilirsiniz yatırım yapmasaniz bile.
Birinci seçenek bu arada sadece iste kalırsanız var. Diyelim 1 sene sonra ayrildiniz; birinci secenekte elde kalan sıfır. Belki iste sizin arabayi satarsaniz onun sigorta, vergi vs tasarrufu.
Ikinci secenekte 120-130 civarı net para yapar hiç yatirim yapmasaniz bile.
Ben olsam iki yaparım ama kişiye bağlı.
0
Micra'yi satar, 3 yillik 400bin kredi cekip gelen parayi krediye baglar arabayi yenilerdim.
0
Şirkette uzun vadede kalmayı düşünüyorsanız 2, 1-2 sene içinde çıkmayı düşünüyorsanız 1.
0
Karar verirken, aylık 15k brütün seneye ne kadar artacağını da düşünmek gerek. Maaş artışıyla paralel mi artıyor? Artı, şirkette devam etmeyi planlıyor musunuz?
Elinize geçecek yıllık net araç yardımı - kasko - hgs vs çıkarttığınızda geriye ne kalıyor? Çıkan miktar ve kullanımınıza bağlı araçtaki yıpranmayı da düşünerek karar vermek daha iyi olur.
Elinize geçecek yıllık net araç yardımı - kasko - hgs vs çıkarttığınızda geriye ne kalıyor? Çıkan miktar ve kullanımınıza bağlı araçtaki yıpranmayı da düşünerek karar vermek daha iyi olur.
0
maddi durumunu bilmeden buna yanıt veremeyiz. 2-3m birikmişin vardır, başka gelirlerin vardır ayda 15K hayatında büyük fark yaratmaz o zaman şirket aracı.
ama şimdiki aracın micra olduğuna göre bu düşük ihtimal. ben 15K aylık ödemeyi alır. micrayı satıp üstüne krediyle focus, civic, jetta vs. orta ayar bir araca geçerdim. aylık 15k gayet araç ödemesine ve kasko vs masrafına yeterli. 2-3 sene sonra elinde o günün parasıyla belki 1-1.5 milyonluk birikimin olur.
ama şimdiki aracın micra olduğuna göre bu düşük ihtimal. ben 15K aylık ödemeyi alır. micrayı satıp üstüne krediyle focus, civic, jetta vs. orta ayar bir araca geçerdim. aylık 15k gayet araç ödemesine ve kasko vs masrafına yeterli. 2-3 sene sonra elinde o günün parasıyla belki 1-1.5 milyonluk birikimin olur.
0
Arabanı satıp yeni araç için peşinat yap, ödenek ile de krediyi öde. Niye çöpe atasın parayı? Yakıtı da her türlü karşılıyorlar işte.
Alacağın arabanın başına bir iş gelmeze birkaç sene sonra kredisini şirketin ödediği ve sana ait olan bir araç olacak elinde. İlk seçeneği seçersen elinde hala Micra ya da ona eşdeğer bir para olacak.
Ha 1. opsiyonu seçip Micra'yı da satıp o arabanın parasıyla daha fazla gelir elde edebileceğin bir yatırım yapabileceksen onu da düşünebilirsin. Değilse 2 mantıklı.
Alacağın arabanın başına bir iş gelmeze birkaç sene sonra kredisini şirketin ödediği ve sana ait olan bir araç olacak elinde. İlk seçeneği seçersen elinde hala Micra ya da ona eşdeğer bir para olacak.
Ha 1. opsiyonu seçip Micra'yı da satıp o arabanın parasıyla daha fazla gelir elde edebileceğin bir yatırım yapabileceksen onu da düşünebilirsin. Değilse 2 mantıklı.
0
ben 2'yi secip ibkr gibi platformlardan abd borsasina yatirim yapardim o parayla. uzun vadeli yatririm, rasgele al sat hergeleligi degil. benim icin mercedes ila nissan arasindaki farkin hic onemi yok. araba, ozellikle sifir araba da yatirim degil. nokta.
0
İşin ağırlıklı bankadaysa parayı al tabi ki.
Yok işin sürekli dışarıda müşteri ziyaretiyse o zaman arabayı seç.
Çok kafa yormaya gerek yok bence.
Hatta ben olsam kendi arabamı kiralardım bile. Yapan tanıdıklarım oldu zamanında, ev kirasına yakın para kazanıyorlardı. Böyle araçları değerlendiren filolar var.
Yok işin sürekli dışarıda müşteri ziyaretiyse o zaman arabayı seç.
Çok kafa yormaya gerek yok bence.
Hatta ben olsam kendi arabamı kiralardım bile. Yapan tanıdıklarım oldu zamanında, ev kirasına yakın para kazanıyorlardı. Böyle araçları değerlendiren filolar var.
0
Ayrıca şunu da ekleyin; cevaplarda “sigorta kasko lastik” vs denmiş de. Bunları zaten yine yapmak zorunda kalacaksın, şirket aracı kullansan dahi.
0
Terfiniz hayırlı olsun. Normalde Mercedes A200 şirket aracı çok cazip görünüyor ama aylık ödeneği seçmek finansal açıdan daha mantıklı.
0
Öncelikle tebrikler.
15k güzel para ancak 1 yılda araç giderlerinin 3 katına çıktığına unutmayın. Geçen sene 1x TL olan araç bugün 3x TL. 1x TL oan kasko 3x TL. Tamiri vs her şey 2-3-4 katı.
Bunu göz önünde bulundurarak karar verin. Bugün 5-6 bin TL olan araç masrafınız, önümüzdeki yıl 15 bin TL olabilir.
Ancak yarın, bir gün 3-5 bin TL'de ben cebimden harcasam, sıkıntı olmaz bana diyorsanız, parayı seçin.
.
15k güzel para ancak 1 yılda araç giderlerinin 3 katına çıktığına unutmayın. Geçen sene 1x TL olan araç bugün 3x TL. 1x TL oan kasko 3x TL. Tamiri vs her şey 2-3-4 katı.
Bunu göz önünde bulundurarak karar verin. Bugün 5-6 bin TL olan araç masrafınız, önümüzdeki yıl 15 bin TL olabilir.
Ancak yarın, bir gün 3-5 bin TL'de ben cebimden harcasam, sıkıntı olmaz bana diyorsanız, parayı seçin.
.
0
Benzer bir durumda benzin desteği olmamasına rağmen allowance alıyorum. 15K brüt ile şirketten araç kiralamış olacaksınız aslında olan bu. Ben aracımı yükseltip kendi aracımla devam ettim. Hem İstanbul'da araç kullanmayı sevmiyorum hem de çevresel kaygılarım var. Az araç kullanmaya çalışıyorum.
0
Yukarıda yazılanlar artılarına ilaveten bir yere gittiğinizde mercedes ile gitmek başka micra ile gitmek başka itibar açısından. devir ye kürküm ye devri. Aracı satıp altın alırdım ben.
0
uzun yıllar çalışmayı düşünüyorsanız şirket aracı
1-2 seneye kaçarım derseniz para
1-2 seneye kaçarım derseniz para
0
spherical
Arkadaslar,bilgisayar ekrani getirecegim yudisindan,Ekran kismini normal valize koysam,ama metal kismi var, ekranin durmasini saglayan agir da birsey, bunu kabin valizine alabilir miyim?2-3 kilo kazancim olur diye düsündüm.tesekkürler.
Arkadaslar,
bilgisayar ekrani getirecegim yudisindan,
Ekran kismini normal valize koysam,
ama metal kismi var, ekranin durmasini saglayan agir da birsey, bunu kabin valizine alabilir miyim?
2-3 kilo kazancim olur diye düsündüm.
tesekkürler.
bilgisayar ekrani getirecegim yudisindan,
Ekran kismini normal valize koysam,
ama metal kismi var, ekranin durmasini saglayan agir da birsey, bunu kabin valizine alabilir miyim?
2-3 kilo kazancim olur diye düsündüm.
tesekkürler.
0
Bana kalirsa ekran kismini kabine almak cok daha mantikli. Asagida zarar gormeme ihtimali cok dusuk
Metal sey kabin valizine alinir sorun olmaz
Metal sey kabin valizine alinir sorun olmaz
0
Ekranı yanınıza alın bence. Uçaklarda yolcuların kullanımında olmayan bazı dolaplar filan var. Boşluk varsa ve durumu anlatıp rica ederseniz belki oralara koymanıza da izin verirler. Ben yanımda takım elbise varken arka kapı girişi ile koltuklar arasındaki askılı dolaba asıyordum rica ederek.
0
birmilyonunvarmi
sb
sb
0
Valla tam duyuru-nick uyumu olmus.
Ben direkt kardesime veririm, ne yapilacagi ile ilgili o kafa patlatsin. Ben fedakar abi rolune girip bu isten siyrilirdim. Biseye ihtiyacim oldugunda da 'ver lan parami' der geri alirdim.
Ben direkt kardesime veririm, ne yapilacagi ile ilgili o kafa patlatsin. Ben fedakar abi rolune girip bu isten siyrilirdim. Biseye ihtiyacim oldugunda da 'ver lan parami' der geri alirdim.
0
600 bin borsaya, 100 bin hisse ağırlıklı yatırım fonuna, 150 bin eurobond veya eurobond ağırlıklı yatırım fonuna, 150 bin de altına yatırırdım.
0
guzel bi semtte, unlu bi plazada kendime kullanisli, modern bi studyo daire alirdim
0
Bir milyoncu açardım uygun bir mahallede.
Her türlü gideri var, halk fakirleştikçe milyoncuya talep artıyor.
Her türlü gideri var, halk fakirleştikçe milyoncuya talep artıyor.
0
pelovann
merkez bankasi degistiriyor mu? bugun ziraate doviz yatirmaya gittim bu bahsettigim 100 dolari almadi, uzerindeki murekkepten oturu makine okuyamiyormus. dolar sahte degil bu arada. exchange burolarina sordum komisyon kesip 80 dolar veririz geri dedi. oldu canim. sorum su; merkez bankasi bunu degist
merkez bankasi degistiriyor mu? bugun ziraate doviz yatirmaya gittim bu bahsettigim 100 dolari almadi, uzerindeki murekkepten oturu makine okuyamiyormus. dolar sahte degil bu arada. exchange burolarina sordum komisyon kesip 80 dolar veririz geri dedi. oldu canim. sorum su; merkez bankasi bunu degistirir mi internet sitesinde bu tarz bir sey yaziyor ama daha once hic deneyimleyen oldu mu bu durumu? ona gore yarin karakoye goturcem parayi
0
Kesin bilgisi olan biri cevap verirse onu dikkati alın ama bence TCMB'nin döviz banknot ile işi olmaz. Adamların bastığı para değil, sorumlu olduğu para değil. Niye değiştirsin ki?
0
Merkez bankası değiştirmez hocam atm de almıyorsa tek çözüm değerinin altında bozdurmak. Ha abd'ye falan gidecekseniz ya da giden biri varsa orada kullanılır da burada yapacak bir şey yok.
0
merkez bankası değiştirebilir. yırtılma veya bu şekilde lekelenmelerde belli kıstasları var.
www.tcmb.gov.tr
bunlardan birine başvurmanızı öneririm.
belirttiğim kıstaslar şu şekilde: Yazıları okunmayacak şekilde kirlenmiş, yıkanmış, boyanmış, yanmış, yırtılmış veya çeşitli sebeplerle eskiyip yıpranmış, değeri belirlenebilen tam banknotlar ile yüzeyindeki eksiklik %50'den az olan banknotlar, yazılı değeri üzerinden başa baş olarak; tek parçadan ibaret olmak kaydıyla yüzeyindeki eksiklik %50 olan banknotlar yazılı değerinin yarısı üzerinden yenileriyle değiştirilebilir. Yüzeyinin yarısından fazlası eksik olan banknotlar ise değiştirilmez.
www.tcmb.gov.tr
bunlardan birine başvurmanızı öneririm.
belirttiğim kıstaslar şu şekilde: Yazıları okunmayacak şekilde kirlenmiş, yıkanmış, boyanmış, yanmış, yırtılmış veya çeşitli sebeplerle eskiyip yıpranmış, değeri belirlenebilen tam banknotlar ile yüzeyindeki eksiklik %50'den az olan banknotlar, yazılı değeri üzerinden başa baş olarak; tek parçadan ibaret olmak kaydıyla yüzeyindeki eksiklik %50 olan banknotlar yazılı değerinin yarısı üzerinden yenileriyle değiştirilebilir. Yüzeyinin yarısından fazlası eksik olan banknotlar ise değiştirilmez.
0
ananiyimioguz
Yazılımcılık üstünden gidelim.Mesela geçen sene sonu 10k alıyorken %60 zam ile 16 olmuştu.Bu demek oluyor ki 30k alan senior iş arkadaşımınki de 48k mı olmuştur?Yoksa ona 18k vermek daha zordur, bana 6k vermek daha kolaydır o yüzden bana %60 ise ona %30 yapılmıştır diyebilir miyiz?Ama bu sefer de ha
Yazılımcılık üstünden gidelim.
Mesela geçen sene sonu 10k alıyorken %60 zam ile 16 olmuştu.
Bu demek oluyor ki 30k alan senior iş arkadaşımınki de 48k mı olmuştur?
Yoksa ona 18k vermek daha zordur, bana 6k vermek daha kolaydır o yüzden bana %60 ise ona %30 yapılmıştır diyebilir miyiz?
Ama bu sefer de hak geçmiş olmuyor mu benim kazancım %60 artmışken onunki neden %30 artsın?
Mesela geçen sene sonu 10k alıyorken %60 zam ile 16 olmuştu.
Bu demek oluyor ki 30k alan senior iş arkadaşımınki de 48k mı olmuştur?
Yoksa ona 18k vermek daha zordur, bana 6k vermek daha kolaydır o yüzden bana %60 ise ona %30 yapılmıştır diyebilir miyiz?
Ama bu sefer de hak geçmiş olmuyor mu benim kazancım %60 artmışken onunki neden %30 artsın?
0
Yani tahminimce geçen sene %60 yapan bu sene de 50 yapar gibi düşünüyorum,
şimdi 50k alan varsa 75k mı alacak.
Çok artıyormuş yahu bunlar nasıl rakamlar hala alışamadım.
şimdi 50k alan varsa 75k mı alacak.
Çok artıyormuş yahu bunlar nasıl rakamlar hala alışamadım.
0
bazı özel durumlar harici değişmez, aynı orandır.
geçen sene it çalışanlarının maaşları sektörde yükseldiği için biz herkese x yapıyorsak it çalışanlarımıza kaçıp gitmesinler diye x+15 yaptık. bir de mavi yakaya x +20 yaptık. onun dışında herkes x aldı. 10-12 olur, 100-120.
geçen sene it çalışanlarının maaşları sektörde yükseldiği için biz herkese x yapıyorsak it çalışanlarımıza kaçıp gitmesinler diye x+15 yaptık. bir de mavi yakaya x +20 yaptık. onun dışında herkes x aldı. 10-12 olur, 100-120.
0
Şirkete göre değişiyor. Gabe'in dediğinin tam tersine, 300-400 çalışanlı eski bir şirketimde yüksek maaş alanlara az ama az maaş alanlara daha yüksek oranlı zamlar yapıldığı olmuştu.
0
Aynı işyerinde iki versiyonu da yaşadım farklı yıllarda. Şirkete ve zamana göre değişiyor.
0
Zammın iki bileşeni var. Biri enflasyonla yani paranın değeriyle bağlantılı olanı, biri de kişinin şirkete katkısı/rolü vs ile ilgili. Eğer işinizin niteliği gereği 5 yıllık adam 1 yılda terfi almadığı takdirde şirketteki rolü büyümüyor, ama 1 yıllık adamın bilgisi arttığı için rolü büyüyorsa bu bahsettiğim ikinci kısımdaki oranı daha yüksek olabilir. Bu yüzden kıdemlilerin oranları biraz daha az olabilir ama şu an enflasyon çok yüksek. Zammın büyük kısmı eflasyon zammı.
Ben bilişim sektörüne başladığımda enflasyon azdı. Bu yüzden 1 yılda çok fazla çok şey öğrenip çok yol aldığımız için ben ve benimle beraber başlayan arkadaşlar %40-50 zam alırken, 8-10 yıllık kişiler %10 civarı zam alıyordu.
Ben bilişim sektörüne başladığımda enflasyon azdı. Bu yüzden 1 yılda çok fazla çok şey öğrenip çok yol aldığımız için ben ve benimle beraber başlayan arkadaşlar %40-50 zam alırken, 8-10 yıllık kişiler %10 civarı zam alıyordu.
0
Aslında önceden dediğiniz gibiydi zam oranları maaş yükseldikçe yüzde olarak bayağı azalıyordu. Ancak şu anki ekonomik koşullarda astronomik zamlar dahi ancak enflasyon farkını kapatıyor, dolayısıyla artık herkese aynı yüzdeler yapılıyor gördüğüm kadarıyla. En fazla maaşı 50k olan %40 alır, 10k olan %60 alır, bu kadar bir fark olur. Şu dönemde %10-15 zam yapmaya çalışacak bir şirket olamaz.
0
diyojenimtırak
asgari ücretin açıklanmasından sonra fiyatların geleceği nokta aşağı yukarı netleşti gibi.bu durumda dolarda da yükseliş olur mu dersiniz?
asgari ücretin açıklanmasından sonra fiyatların geleceği nokta aşağı yukarı netleşti gibi.
bu durumda dolarda da yükseliş olur mu dersiniz?
bu durumda dolarda da yükseliş olur mu dersiniz?
0
seçime kadar gerekirse kaşıkçı elmasını satıp doların çıkmasına izin vermezler, hala satmadılarsa tabi.
0
eninde sonunda olur. sabit kur rejimlerinin nasil bittigini turkiye 90li yillarda cok guzel deneyimledi. bunun farkli olmasi icin pek bir neden yok, ozellikle iktidar degismezse.
0
Olur, olacak, olmak zorunda. Ne zaman başlar ve kaç TL seviyesinde dengeye oturur bilemiyorum ama mutlaka yükselecektir.
0
seçimden sonra kim gelirse gelsin sabit kur ve mevduat kontrolüne geçilmesi lazım,
devlet bu kadar borçla yüksek dolardan o kkm'leri geri ödeyemez. sorry.
devlet bu kadar borçla yüksek dolardan o kkm'leri geri ödeyemez. sorry.
0
Şu an resmiyette serbest kambiyo ve dalgalı kur rejimindeyiz ama fiili olarak değiliz. Doları borçla, swapla, rezerv ve varlık satarak, Suud'lara, Putin'e vs çeşitli şeyleri peşkeş çekerek, ellerinden gelen tüm yöntemleri kullanarak sabit tutuyorlar. Seçime kadar da niyetleri bu gibi. Şu an ihracatçılar ağlamaya başladı dolar ucuz diye. Geçen sene biraz salalım dediler katlamalı etkisi oldu, çok fena yükseldi. Yine öyle yapmazlar diye düşünüyorum. Nereye kadar tutabilirler o da belli değil. Bu yüzden bir noktada ya kendileri bırakacak ya da tutamayacaklar ama o nokta 2023 içinde mi gelir, sonra mı olur belli olmaz.
0
d max
Yeni bir işe başvurdum yakın zamanda. Bizim firma küçülmeye gittiğinden çıkartılıyorum çünkü, belli oldu. Neyse bu öğlen tam yemeğe çıkarken cepten beni aradılar. "5 dakika içinde sizinle konuşabilirim" dedim, ofisten çıktım ama aramadılar. Cepten arandığım için o numarayı bir de ben aradım ama meşg
Yeni bir işe başvurdum yakın zamanda. Bizim firma küçülmeye gittiğinden çıkartılıyorum çünkü, belli oldu. Neyse bu öğlen tam yemeğe çıkarken cepten beni aradılar. "5 dakika içinde sizinle konuşabilirim" dedim, ofisten çıktım ama aramadılar. Cepten arandığım için o numarayı bir de ben aradım ama meşgule aldılar. Neyse gün içinde bir defa daha telefon ettim ama ona da cevap gelmedi. Sabit santrale bağlı cep numarası olsa santrale verirdi ama. Şimdi ben hemen konuşmadığım için veya sapık gibi peşi sıra onları yeniden aradığım için işi kaybetmiş olabilir miyim? Malum ya bazen psikolojik teste tabi tutuluyor da olabilirim, belki bugün onu geçemedim. Hiç umudu yokken kurumsal ve iyi bir firmadan iş ihtimali görünce insan kaçırmayı istemiyor haliyle. Yaş da genç değil artık. Envayi çeşit firma ile iş görüşmesine gittim ama her seferinde şaşırtacak bir şey, bir icat çıkıyor, bilemiyorum bu yüzden.
0
Bence bir gün bekleyin. Ses çıkmazsa meramınızı anlatan bir mail atın. Bol şans.
0
"Şimdi ben hemen konuşmadığım için veya sapık gibi peşi sıra onları yeniden aradığım için işi kaybetmiş olabilir miyim? Malum ya bazen psikolojik teste tabi tutuluyor da olabilirim, belki bugün onu geçemedim."
Hayir.
IK'nin daginik olmasi duzgun is yapmamasi falan dunyanin en evrensel gercegi. Bir daha aramamalarinin veya senin onlara ulasamamanin sebebi o. Klise olacak ama baska hicbir sey olamayan IK olur, haliyle normal.
Hayir.
IK'nin daginik olmasi duzgun is yapmamasi falan dunyanin en evrensel gercegi. Bir daha aramamalarinin veya senin onlara ulasamamanin sebebi o. Klise olacak ama baska hicbir sey olamayan IK olur, haliyle normal.
0
İlk aramaları çok tecrübeli olmayan biri yapıyor olabilir. O da bir sürü kişiyi arayınca karışmış olabilir kimi aradım, kime bir daha dönecektim vs. Bence elinizde başka bir bilgi yoksa o telefonu yoklayabilirsiniz 1-2 kere daha.
0
pispinti: Başvuruyu siteden yaptım. Linkedin de değil, o yüzden maili bilmiyorum. Belki sitenin mesaj kısmını kullanırım.
hot potato: Yani...doğrudur :)
perferil: Zaten 1-2 defa aradım, çok fazla da abartmayayım.
İlk görüşme ile 2. görüşme arası 6 ay sürmüş ve toplamda 6 ayda çıkardıkları iş gibi fantastik tecrübelerim var. Cumaya kadar bekleyeceğim. İçimi rahatlattınız, sağolun.
hot potato: Yani...doğrudur :)
perferil: Zaten 1-2 defa aradım, çok fazla da abartmayayım.
İlk görüşme ile 2. görüşme arası 6 ay sürmüş ve toplamda 6 ayda çıkardıkları iş gibi fantastik tecrübelerim var. Cumaya kadar bekleyeceğim. İçimi rahatlattınız, sağolun.
0
Ne testi yav. İK telefonu masada bırakıp çıkmıştır. Telefon çalınca biri kapatmıştır. Toplantıda olabilir. Ben çok iş görüşmesine gittim. Hiçbir zaman böyle şeyleri kafaya takmayın. Umut da bağlamayın. Çok isteyen yine arar.
0
Aynı numarayı birden çok kişi kullanıyor olabilir. Sizinle olan konuşmadan sonra liste bitmiş ve numara el değiştirmiş olabilir. Yeni kişinin listesinde siz olmadığınız için dönmemiş olabilir. Ben olsam yarın ses çıkmasını bekler aranmazsam mesai sonuna doğru arardım.
0
kim mi kardashian
merhabalar. haziran temmuz gibi ev almaya niyet ettiğimde çevremde kredi verilmiyor denmişti. yurtdışında yaşadığım için ailemden rica edip sordurttum gerçekten bankada 250000 tl limit olduğunu söylemişlerdi.yakın zamanda kredi çeken ya da kredi çeken tanıdığı olan var mıdır? hangi durum ve şartlard
merhabalar. haziran temmuz gibi ev almaya niyet ettiğimde çevremde kredi verilmiyor denmişti. yurtdışında yaşadığım için ailemden rica edip sordurttum gerçekten bankada 250000 tl limit olduğunu söylemişlerdi.
yakın zamanda kredi çeken ya da kredi çeken tanıdığı olan var mıdır? hangi durum ve şartlarda ne kadar kredi çıkmış
yakın zamanda kredi çeken ya da kredi çeken tanıdığı olan var mıdır? hangi durum ve şartlarda ne kadar kredi çıkmış
0
Yakın zamanda çekmedim, bilgim yok ama yarısı peşinat yarısı kredi şeklinde veriliyor diye duydum. Bir de birkaç haftaya ucuz faizli konut kredisi açıklanacağı söyleniyor.
0
vazovski
Bir ev sahibi ile evini satın almak üzere anlaşmak üzereyim. Ev sahibi ısrarla tapunun tam fiyat üzerinden yapılacağını söylüyor. Bu işlerde yeni olduğum için bunun neye neden olacağını kestiremiyorum. Neden böyle söylüyor olabilir? Bir de bu durumun benim aleyhime bir etkisi var mı ? Bu tip işlerd
Bir ev sahibi ile evini satın almak üzere anlaşmak üzereyim. Ev sahibi ısrarla tapunun tam fiyat üzerinden yapılacağını söylüyor. Bu işlerde yeni olduğum için bunun neye neden olacağını kestiremiyorum. Neden böyle söylüyor olabilir? Bir de bu durumun benim aleyhime bir etkisi var mı ?
Bu tip işlerde Satın alma masrafları nasıl oluyor tapuda çıkan acaba ? Ev sahibi ile bölüşümlü mü yoksa hepsi satın alan mi ödüyor?
Konut Ankarada
Teşekkürler
Bu tip işlerde Satın alma masrafları nasıl oluyor tapuda çıkan acaba ? Ev sahibi ile bölüşümlü mü yoksa hepsi satın alan mi ödüyor?
Konut Ankarada
Teşekkürler
0
Tapuda gösterilen tutara göre tapu harcı ödeyeceksiniz. Toplam masraf %4, %2 alıcı, %2 satıcıya ait. Fakat bunu önceden netleştirmelisiniz, bazı satıcılar tamamını alıcıya ödetiyormuş sanırım. Ben %2 ödemiştim.
Tam değerden gösterirseniz tapu harcı, DASK poliçesi ücreti vs gibi evin değeri üzerinden hesaplanan şeyler daha yüksek olur, diğer yandan evinize bi şey olsa alacağınız sigorta veya diğer tazminatlar gerçek değeri üzerinden olmuş olur. Ayrıca evi alırken yaptığınız para hareketleriyle ilgili herhangi bir sorunla karşılamazsınız. Bazı alıcılar masraflar artmasın diye düşükten göstermek istiyormuş. O durumda satıcı daha az bedele imza atıyor, sonra alıcı çakallık filan yapabilir-dolandırabilir vs. Ev sahibi bu tarz şeyler yaşamdan işi kuralına göre yapmak istiyor muhtemelen.
Tam değerden gösterirseniz tapu harcı, DASK poliçesi ücreti vs gibi evin değeri üzerinden hesaplanan şeyler daha yüksek olur, diğer yandan evinize bi şey olsa alacağınız sigorta veya diğer tazminatlar gerçek değeri üzerinden olmuş olur. Ayrıca evi alırken yaptığınız para hareketleriyle ilgili herhangi bir sorunla karşılamazsınız. Bazı alıcılar masraflar artmasın diye düşükten göstermek istiyormuş. O durumda satıcı daha az bedele imza atıyor, sonra alıcı çakallık filan yapabilir-dolandırabilir vs. Ev sahibi bu tarz şeyler yaşamdan işi kuralına göre yapmak istiyor muhtemelen.
0
tapu masrafı çok çıkacak. normalde bölüşülyor ama memlektemizde Satın alan ödüyör
0
Tapu harcını (%4 idi en son) satın alan ödüyor.
Sizin zararınıza olmak bir yana yararınıza bile olur. 5 yıl içinde satmak isterseniz, önceki alım bedeli ile satış bedeli arasındaki fark üzerinden vergi ödüyorsunuz. Eğer düşük gösterirseniz, 5 yıl içinde yapılacak satıştaki vergi çok yüksek çıkacaktır. Tam değer üstünden yapması iyi bir şey aslında, sonrasında bir sorun çıkma olasılığını da sıfıra indirmiş oluyorsun (vergi incelemesi vs)
Sizin zararınıza olmak bir yana yararınıza bile olur. 5 yıl içinde satmak isterseniz, önceki alım bedeli ile satış bedeli arasındaki fark üzerinden vergi ödüyorsunuz. Eğer düşük gösterirseniz, 5 yıl içinde yapılacak satıştaki vergi çok yüksek çıkacaktır. Tam değer üstünden yapması iyi bir şey aslında, sonrasında bir sorun çıkma olasılığını da sıfıra indirmiş oluyorsun (vergi incelemesi vs)
0
henchman
Ayda ortalama 35.000 TL'lik fatura kesilecek. Yıl içerisinde enflasyon oranında ayarlama yapılacak bu miktara. Tek kişi tarafından tam zamanlı olarak hizmet verilecek, mal alış-satış vs. yok. Şu anda vergi dilimleri 2023 için henüz belli olmadı bildiğim kadarıyla ama şahıs işletmesinde artan KDV gib
Ayda ortalama 35.000 TL'lik fatura kesilecek. Yıl içerisinde enflasyon oranında ayarlama yapılacak bu miktara. Tek kişi tarafından tam zamanlı olarak hizmet verilecek, mal alış-satış vs. yok.
Şu anda vergi dilimleri 2023 için henüz belli olmadı bildiğim kadarıyla ama şahıs işletmesinde artan KDV gibi bir durum vardı yanlış hatırlamıyorsam. Limited'in sabit kurumlar vergisi vardı hatırladığım kadarıyla ama başka yan masrafları var mı bilmiyorum.
Hangisi mantıklı olur? Bir de muhasebe(ci) masrafları limited için şahıs işletmesine nazaran çok mu daha yüksektir?
Şu anda vergi dilimleri 2023 için henüz belli olmadı bildiğim kadarıyla ama şahıs işletmesinde artan KDV gibi bir durum vardı yanlış hatırlamıyorsam. Limited'in sabit kurumlar vergisi vardı hatırladığım kadarıyla ama başka yan masrafları var mı bilmiyorum.
Hangisi mantıklı olur? Bir de muhasebe(ci) masrafları limited için şahıs işletmesine nazaran çok mu daha yüksektir?
0
KDV ikisinde de aynı.
Muhasebeciler limited'de daha fazla alır. Yan masraf olarak da oda aidatı, yıllık defter masrafı olur.
bence limited daha mantıklı, bende benzer şekilde hizmet faturası kesiyorum. Limited açtım. %23 sabit kurumlar vergisi var. bazın 22 veya 25 yapıyorlar. Bir de şahıs hesabına para aktarırken stopaj var (%15 sanırım) ama ben avans olarak alıyorum.
Vergi dilimlerini ücretlerle orantılı şekilde artırmıyorlar. Yıllardır büyük sorun yaratıyor bu. Yani bu sene şahıs avantajlı olsa bile seneye yine dezavantajlı hale gelebilir.
Muhasebeciler limited'de daha fazla alır. Yan masraf olarak da oda aidatı, yıllık defter masrafı olur.
bence limited daha mantıklı, bende benzer şekilde hizmet faturası kesiyorum. Limited açtım. %23 sabit kurumlar vergisi var. bazın 22 veya 25 yapıyorlar. Bir de şahıs hesabına para aktarırken stopaj var (%15 sanırım) ama ben avans olarak alıyorum.
Vergi dilimlerini ücretlerle orantılı şekilde artırmıyorlar. Yıllardır büyük sorun yaratıyor bu. Yani bu sene şahıs avantajlı olsa bile seneye yine dezavantajlı hale gelebilir.
0
Benim iş kolumun herhangi bir meslek odası yok, bu durumda oda aidatı gibi bir masraf söz konusu olmuyor sanırım, değil mi?
Şahıs şirketinde kirada oturduğumuz evi işyeri adresi olarak gösterebiliyordum. Limited için de böyle oluyor mu peki?
Şahıs şirketinde kirada oturduğumuz evi işyeri adresi olarak gösterebiliyordum. Limited için de böyle oluyor mu peki?
0
hlot
Kuru barbunya pisirecegim. Patates de koyun diyor. Tarifte şoyle yaziyor: "Tencere içerisindeki malzemelerin yarısına gelecek kadar su ve bir miktar tuz eklenerek pişirilir."Suyun degmedigi malzemeler nasil pisiyor anlamadim? Piser mi ki cidden? Malzemelerde domates falan olsa onlar suyunu verecek d
Kuru barbunya pisirecegim. Patates de koyun diyor. Tarifte şoyle yaziyor: "Tencere içerisindeki malzemelerin yarısına gelecek kadar su ve bir miktar tuz eklenerek pişirilir."
Suyun degmedigi malzemeler nasil pisiyor anlamadim? Piser mi ki cidden? Malzemelerde domates falan olsa onlar suyunu verecek derdim ama o da yok.
Suyun degmedigi malzemeler nasil pisiyor anlamadim? Piser mi ki cidden? Malzemelerde domates falan olsa onlar suyunu verecek derdim ama o da yok.
0
ben patatessiz yaparım.
çok sulu yaparsanız, helmelenmesi için fazla haşlamanız gerekir ve bu sefer barbunyalar püre olur.
yarısına kadar koyacaksınız suyu, tencereyi de kapatın bir tarafı hava alacak şekilde, buharın sıcaklığıyla pişer.
arada bir de karıştırırsınız.
bence düdüklüde yapmak en pratiği bu arada.
çok sulu yaparsanız, helmelenmesi için fazla haşlamanız gerekir ve bu sefer barbunyalar püre olur.
yarısına kadar koyacaksınız suyu, tencereyi de kapatın bir tarafı hava alacak şekilde, buharın sıcaklığıyla pişer.
arada bir de karıştırırsınız.
bence düdüklüde yapmak en pratiği bu arada.
0
not sure if serious
Yorumunuz nedir?Çok pratik ve güzel bir alet diyor her kullanan ancak zararlı bir yanı var mıdır? Mikrodalga fırınlar da ilk çıktığında benzeri bir ilgi aldı ama malum zararı da faydası kadar.Bu cihazların çalışma prensibini bilmiyorum ancak benzeri ya da farklı bir zararı var mı? Fırınların yaptığı
Yorumunuz nedir?
Çok pratik ve güzel bir alet diyor her kullanan ancak zararlı bir yanı var mıdır? Mikrodalga fırınlar da ilk çıktığında benzeri bir ilgi aldı ama malum zararı da faydası kadar.
Bu cihazların çalışma prensibini bilmiyorum ancak benzeri ya da farklı bir zararı var mı? Fırınların yaptığı işi daha kısa sürede pratik yapıyor oluşu soru işareti yaratıyor.
Siz ne diyorsunuz bu duruma?
Çok pratik ve güzel bir alet diyor her kullanan ancak zararlı bir yanı var mıdır? Mikrodalga fırınlar da ilk çıktığında benzeri bir ilgi aldı ama malum zararı da faydası kadar.
Bu cihazların çalışma prensibini bilmiyorum ancak benzeri ya da farklı bir zararı var mı? Fırınların yaptığı işi daha kısa sürede pratik yapıyor oluşu soru işareti yaratıyor.
Siz ne diyorsunuz bu duruma?
0
Herhangi bir uzmanlık bilgim yok bu konularda ama mikrodalganın bir zararı yok. Airfryer da aslında klasik fırınlardan pek farklı değil. Profesyonel konveksiyonlu fırınların küçüğü kabaca. Pek zararı olacağını sanmıyorum.
0
Nası yok ya :D biz hep mikrodalganın çeşitli zararları olduğunu duyarak büyüdük agahsjskdl
@godz çok takılma böyle şeylere deli olursun
Airfryer’lar için normal fırınların daha ufağı ve pratiği diyebilir miyiz? Kerameti de yeni teknoloji oluşu, yoksa prensipte benzer çalışıyorlar?
@godz çok takılma böyle şeylere deli olursun
Airfryer’lar için normal fırınların daha ufağı ve pratiği diyebilir miyiz? Kerameti de yeni teknoloji oluşu, yoksa prensipte benzer çalışıyorlar?
0
Mikrodalga da modem gibi. Sağlıksız diyenler ateşi de kendi çakıyordur kesin.
0
Mikrodalga bize anlatılan kadar zararlı olsaydı Amerika'da bir tane insan kalmazdı. Adamlar eti, kıymayı elde yuvarlayıp mikrodalgaya atıyor. 5 dk geçmeden çıkarıp yiyor.
Biz çevresine patatesten göz, soğandan ağız yapıyoruz, yanına çorba yapıyoruz. Fırın ısınmışken kek yapıyoruz. Dolayısıyla hızdansa şölene ihtiyacımız var. Koca tepsiyi yağlıyoruz, koca fırını ısıtıyoruz, dakikalarca bekliyoruz.
Bunun ufak çaplısı airfryer.
Yani kişi sayısı ve yemek kültürüne göre değişiyor. Kıyaslamaya çok gerek yok, durum varsa hepsi alınır. Ama iki kişi evde ufak tefek şovlu yemekler yapalım derseniz airfryer alınabilir. 1-2 ufak balık pişecek diye fırın çalıştırılmıyor.
Biz çevresine patatesten göz, soğandan ağız yapıyoruz, yanına çorba yapıyoruz. Fırın ısınmışken kek yapıyoruz. Dolayısıyla hızdansa şölene ihtiyacımız var. Koca tepsiyi yağlıyoruz, koca fırını ısıtıyoruz, dakikalarca bekliyoruz.
Bunun ufak çaplısı airfryer.
Yani kişi sayısı ve yemek kültürüne göre değişiyor. Kıyaslamaya çok gerek yok, durum varsa hepsi alınır. Ama iki kişi evde ufak tefek şovlu yemekler yapalım derseniz airfryer alınabilir. 1-2 ufak balık pişecek diye fırın çalıştırılmıyor.
0
bluetooth kulaklık ve robot süpürgeden sonra aldığım en iyi alet. mükemmel ya. aile için iş görmez ama 1-2 kişilik öğünler için kusursuz. ben hem mutfakta vakit geçirmeyi sevmem hem de çer çöp de yemek istemem, o yüzden benim için büyük kurtarıcı oldu.
zararı konusunda da bi sıralamaya alırsak sıra airfryer'a zor gelir bence.
zararı konusunda da bi sıralamaya alırsak sıra airfryer'a zor gelir bence.
0
klasik fırında yapamadığım kızarmış pilici airfryerda yapıyorum. fırın hem çok geç pişiriyor hem temizliği zahmetli hem de daha çok kurutuyor. kızarmış pilici çok seven biri olarak dışarıdan satın almam artık. bence dışarıda satılandan daha güzel pişiriyor.
0
Mikrodalganın billinen bir zararı yok.
Yeni teknoloji dediğiniz Airfryer 2010 yılından beri var olan bir ürün. şu an popüler olmasının başarısı influencerlar diye düşünüyorum.
Soruya cevap olarak; gereksiz bir alet olduğunu düşünüyorum.
Yeni teknoloji dediğiniz Airfryer 2010 yılından beri var olan bir ürün. şu an popüler olmasının başarısı influencerlar diye düşünüyorum.
Soruya cevap olarak; gereksiz bir alet olduğunu düşünüyorum.
0
walser
Yarın istifamı vereceğim. İş yerinde öyle çok bayıldığım insanlar yok, bir daha görüşeceğimi sanmıyorum. Yöneticilerim bir tek iyi ama istifa ederken nedense kimseye şuraya geçiyorum demek istemiyorum. insanlar da bana bayılmıyor tabii ama kimsenin benden haberi olsun istemiyorum. ihbar süresi boyun
Yarın istifamı vereceğim. İş yerinde öyle çok bayıldığım insanlar yok, bir daha görüşeceğimi sanmıyorum. Yöneticilerim bir tek iyi ama istifa ederken nedense kimseye şuraya geçiyorum demek istemiyorum. insanlar da bana bayılmıyor tabii ama kimsenin benden haberi olsun istemiyorum. ihbar süresi boyunca herkes bir şeyler soracak edecek. Ben yeni şirketimin ismini söylemek yerine yurtdışında yüksek lisans diye bir şey sallamak istiyorum, bunun bir yan etkisi olur mu? İleride öğrenmeleri umurumda değil zaten denk gelirsem gidemedim derim. İstifa ederken doğru söylemek zorunda değiliz değil mi?
0
Benim bu durumlarda (cevap vermek istemezsem) kullandigim alip su:
Nicin ogrenmek istiyorsun?
Once bir sasiriyorlar. Tekrar sorarlarsa da "bakcaz" filan dersiniz.
Yoksa bu sefer de YL ile ilgili bir suru sey sorarlar, isin icinden cikamazsiniz.
Nicin ogrenmek istiyorsun?
Once bir sasiriyorlar. Tekrar sorarlarsa da "bakcaz" filan dersiniz.
Yoksa bu sefer de YL ile ilgili bir suru sey sorarlar, isin icinden cikamazsiniz.
0
Dogru soylemek zorunda degiliz ama bana kalirsa yalan soylemek dogru degil.
Soylemek istemiyorum diyebilirsin, linkedin'de gorursunuz diyebilirsin, aciklamak istemiyorum diyebilirsin. Su ana kadar yaptigim cogu is degistirmede hic soylemedim nereye gittigimi bu taktiklerle
Soylemek istemiyorum diyebilirsin, linkedin'de gorursunuz diyebilirsin, aciklamak istemiyorum diyebilirsin. Su ana kadar yaptigim cogu is degistirmede hic soylemedim nereye gittigimi bu taktiklerle
0
is dunyasinda kimin kime ne zaman isinin dusecegi, kiminle yollarinin falan kesisecegi belli olmaz. uyduruk bir yalan soyleyip arkandan gereksiz dedikodu yapmalari icin firsat cikarma bence.
0
süpriz olsun likedin'den öğrenirsiniz dersin sonrada gülersiniz. gidince. duyarsınız dersiniz.
yani soylemek zorunda değilsin.
yani soylemek zorunda değilsin.
0
Bizim bir arkadaş istifa ederken "Sıkıldım işten. Adana'ya gidip kafa dinleyeceğim bir süre. Sektöre de geri döner miyim bilmiyorum." filan demişti. 1 ay sonra bizim şirketin bi rakibinde işe başlayınca acayip gülmüştük. Birkaç yıl dalga geçmiştik arkasından niye bu kadar kastı diye:)
0
Ben olsam yalan söylemek yerine bakacaz edecez teklifleri değerlendiriyorum falan derdim
0
Yeni yeri soylememek gayet normal bir sey. Adap bilen biri sormaz zaten. 3 ay once ben de istifa ettim. Sorana da “boyle seyler yeni yere baslayincaya kadar soylenmez, zamani gelince linkedin’den gorursunuz.” Dedim ben mesela.
0
Benim gördüğüm, "İş için görüştüğüm yerler var", "bir süre dinleneceğim" vs. diye çıkanlar oldu. Ertesi hafta da işe başladılar. Siz de pekala yüksek lisans başvurularım sonuçlanmak üzere vs. diyebilirsiniz. İlerde soran olursa da kabul alamayınca x işine başladım dersiniz.
0
zorunda degilsin, ama ben her seferinde gidecegim yeri soyleyen biri olarak soylemeyince ne oluyor anlamakta gucluk cekiyorum, zaten adamlarin bulmasi 2 gun surmez isterlerse. bu tarz egosal islere gerek yok.
cikis mulakati bence iyi birsey..
cikis mulakati bence iyi birsey..
0
Yalan söylemeniz gereksiz olur. hot potato ve ghilleinthemist +1.
"Nereye gidiyorsun" diye sorduklarında "iyi bir yer, bilmem ne sektöründe, zaten linkedin'den görürsünüz eheh" tarzında cevaplar verirsiniz kimse - hele yöneticiler- çok darlamaz zaten.
Hayırlı olsun yeni işiniz.
"Nereye gidiyorsun" diye sorduklarında "iyi bir yer, bilmem ne sektöründe, zaten linkedin'den görürsünüz eheh" tarzında cevaplar verirsiniz kimse - hele yöneticiler- çok darlamaz zaten.
Hayırlı olsun yeni işiniz.
0
Hocam neden yurt dışında yüksek lisans? Anadolu üni olmuyor mu? akskdkd
Söylememek istemenizi anlayabilirim ama neden yalan söylüyorsunuz? Kompleks yapmak yerine dürüst olup söylemek istemediğinizi belirtebilirsiniz. Söylemeyen insana da kimse ısrar etmez zaten.
Söylememek istemenizi anlayabilirim ama neden yalan söylüyorsunuz? Kompleks yapmak yerine dürüst olup söylemek istemediğinizi belirtebilirsiniz. Söylemeyen insana da kimse ısrar etmez zaten.
0
İş hayatında çıkarken kapıyı çarpmamak, sizin açınızdan olumlu değilse bile, en azından nötr bırakmak diplomatiktir ve gereklidir. Kimse kimseye bayılmasa da yalan dolan, kimsenin benden haberi olmasın istiyorum bla bla bla gereksiz ego kasmak, başka bişi değil.
0
böyle bir mevzudan yalan söyleme boşver. daha belli değil bi kaç yer ile görüşüyorum de geç. üsteleyen olursa napçan hacı dersin? o anlar herhalde.
0
netlesmedi henuz, netlesene kadar belirtmek istemiyorum +1
soyleyince ne oluyor peki olayina gelirsek; bir kere soyledim, ve sirketim gececegim sirketi arayarak isi bozdu. Her sirket oyle degil ama bazi sektorlerde boyle.
soyleyince ne oluyor peki olayina gelirsek; bir kere soyledim, ve sirketim gececegim sirketi arayarak isi bozdu. Her sirket oyle degil ama bazi sektorlerde boyle.
0
yalan söylemeniz kötü olur. çünkü bu yalan söylediğiniz kişiyi yarın başka bir iş yerinden arayacaklar ve sizi soracaklar.
0
tulumba
Selamlar,Ben de alışkanlık oldu, sürekli buraya soru yazmak istiyorum.asdfBugünki sorum iş ile ilgili. 1İşe, iş yerine neri kadar sürede alıştınız? Misal, o hafta ben o işleri bitiricem gibi plan yapabildiniz? Ya da bu işi x halleder diyebildiniz? Tabii ortama, işe alışma süresinde ekip arkadaşların
Selamlar,
Ben de alışkanlık oldu, sürekli buraya soru yazmak istiyorum.asdf
Bugünki sorum iş ile ilgili.
1İşe, iş yerine neri kadar sürede alıştınız? Misal, o hafta ben o işleri bitiricem gibi plan yapabildiniz? Ya da bu işi x halleder diyebildiniz? Tabii ortama, işe alışma süresinde ekip arkadaşlarının davranışlar, sosyal ortam etkili.Ama genel olarak kendi tecrübeniz ve gözlemlediğiniz kadarıyla bu süre ne kadar?
Tışıkkırlır
Ben de alışkanlık oldu, sürekli buraya soru yazmak istiyorum.asdf
Bugünki sorum iş ile ilgili.
1İşe, iş yerine neri kadar sürede alıştınız? Misal, o hafta ben o işleri bitiricem gibi plan yapabildiniz? Ya da bu işi x halleder diyebildiniz? Tabii ortama, işe alışma süresinde ekip arkadaşlarının davranışlar, sosyal ortam etkili.Ama genel olarak kendi tecrübeniz ve gözlemlediğiniz kadarıyla bu süre ne kadar?
Tışıkkırlır
0
Türkiye'deki işlere acayip hızlı alışıyordum çünkü buna mecbur bırakılıyordum. 2-3 haftada epey şeye hakim oluyor, 1-1,5 ayda da sanki uzun süredir orada çalışıyor gibi oluyordum. Ekim başında yabancı bir şirkete başladım. Kendileri özellikle yavaş ve sindire sindire bir onboarding yapılmasını istiyor. Bu yüzden bi buçuk ayda ancak ancak biraz alışabilmiş durumdayım. Ocak sonunda sonraki 2 buçuk ayın planlaması olacak. O zamana kadar büyük oranda alışmış olmayı hedefliyorum.
0
makarnavodka
İkisinden birini kesin olarak alıcam. Sizce hangisi dostlar?teşekkürler,
İkisinden birini kesin olarak alıcam. Sizce hangisi dostlar?
teşekkürler,
teşekkürler,
0
Bence deneyip alın. Nurus'a gidip tüm modelleri denemiştim. Daha ucuz olan (uneo) bana daha güzel gelmişti. Oradaki satış görevlisi de aralarındaki temel farkın sırt tarafı olduğunu, onda da kişiye göre konforun değiştiğini söylemişti.
0
Me too bizim ofiste vardı. Berbat bir sandalye bence, hiç rahat edememiştim. Markus'un ise derinlik ve kol yüksekliği ayarlanmıyor. İkisi de değil o yüzden.
0
Ben 1.73 boyunda biri olarak Markus’u benden uzun olan kardeşime verdim; eğer 1.80 üstü değilseniz denemeden almayın derim. Baş kısmındaki pad tam oturmuyor kafama benim mesela.
0
Etanglement
İkimiz de evvelce kayak yapmadık, manzarası havası için gideceğimiz karlı bir yer arıyoruz. Taşıtsız gideceğiz. Zorluktan kaçınıyoruz. Kayak pahalı mıdır, onu dahi bilmiyoruz.
İkimiz de evvelce kayak yapmadık, manzarası havası için gideceğimiz karlı bir yer arıyoruz.
Taşıtsız gideceğiz. Zorluktan kaçınıyoruz. Kayak pahalı mıdır, onu dahi bilmiyoruz.
Taşıtsız gideceğiz. Zorluktan kaçınıyoruz. Kayak pahalı mıdır, onu dahi bilmiyoruz.
0
Kars-Sarıkamış'ı tavsiye ederim.
Olumlu yönleri:
-Uçakla gidince, kalacağınız yere bedava taşıyan servisler var. Oteller de ya pistin dibinde ya da kaldığınız yerden piste götürüyorlar arabayla hızlıca.
-Başlangıç-orta-ileri seviyeler için sıralı şekilde pistler var. En başta birinci pistte rahat rahat öğrenebilirsiniz. Sonrasında 2 ve 3'e geçiş çok kolay telesiyejlerle.
-En tepeden en aşağı kadar epey uzun ve keyifli bir güzergah var. Gayet gemiş pistler. Dik yerler var, ormanın içerisine girebileceğiniz alternatif yollar var, az eğimli yerler var.
-Kalabalık olmuyor, telesiyejleri rahat rahat kullanabiliyorsunuz. Telesiyejler güzel.
-Tepede kafe var. 2. pistin başında da kafe var. Mola vermek için güzel.
-Kar gayet güzel.
-Kars merkez, Ani harabeleri, Çıldır gölü gibi yerlere gezi yapma imkanı da var.
Olumsuz yön:
-Kayak dışı ortam Uludağ vs gibi civcivli değil.
-Kayak vs kiralanan yerlerdeki çalışanlar kibar, yardımcı oluyorlar, fiyatlar da ucuz ama malzeme kalitesi iyi değil.
-Çok soğuk. Uludağda tişörtle kaymaya gitmeye alışmış biri olarak başta çarptı:) Tedarikli gitmek gerekiyor. Akşam kaymak zor olabilir.
Aynı maddeler için Uludağ'ı yazayım:
-Araçla ulaşmanız lazım. Oteller bölgesine ulaştıktan sonra sorun olmaz ama merkezde kalırsanız teleferik kullanmanız gerekir. Teleferik güzel ama uzun sürüyor tepeye çıkmak. Oteller bölgesi de pahalı.
-Başlangıç pisti aşırı kalabalık. Sıra gelmiyor. Bir de acemi olarak o sırada insanlara çarpıp düşebilirsiniz, insanları düşürebilirsiniz vs. Üstüne ilk telesiyej oturmalı değil, kayarak gidebilmeniz lazım. Düşerseniz sıra vs her şey sil baştan. Ben hayatımda ilk kayışımda o telesiyeje bindim, düşersem kuzenleri bi daha bulamam diye çok gerilmiştim. Geçen sene de eşime öğretirken o düşmesin diye tutarken omzumu sakatladım.
-Tepeye çıkınca pist ve güzergahı çok güzel. Başta aşırı dik olduğu için acemi olarak zorlanırsınız ama sonrasında gerçekten çok zevkli ve gayet uzun bir pist.
-Aşırı kalabalık. her telesiyejde sıra bekliyorsun. Ayrıca 1. pistten 2.'ye geçerken arada dik bir yerden lateral olarak kayarak gitmek gerekiyor. Acemi iken çok zorlanmıştım. Kars'ta telesiyejlere normal yoldan kayarak gidiyorsun.
-Kaymayı öğrendikten sonra başlangıç pistine çok gelmek istemiyor insan. oraya gelmeyince de kafe mafe yok.
-Kar Sarıkamış'la farklı ama güzel yine.
-Sadece kayak için gitmek daha mantıklı. Bazıları Çekirge'de kaplıca otellerde kalıp gündüz kayak, gece kaplıca yapıyor.
-Eğlence vs bol. Hareketli bir ortam var oteller bölgesinde.
-Kayak kiralanan yerler kibar genel olarak. Malzemeleri iyi ama fiyatlar pahalı.
-Hava sis olmadığı sürece genel olarak güzel oluyor. Güneşli havadai ince bir yağmurluk ve içte tişörtle kaymanın keyfi başka oluyor.
Olumlu yönleri:
-Uçakla gidince, kalacağınız yere bedava taşıyan servisler var. Oteller de ya pistin dibinde ya da kaldığınız yerden piste götürüyorlar arabayla hızlıca.
-Başlangıç-orta-ileri seviyeler için sıralı şekilde pistler var. En başta birinci pistte rahat rahat öğrenebilirsiniz. Sonrasında 2 ve 3'e geçiş çok kolay telesiyejlerle.
-En tepeden en aşağı kadar epey uzun ve keyifli bir güzergah var. Gayet gemiş pistler. Dik yerler var, ormanın içerisine girebileceğiniz alternatif yollar var, az eğimli yerler var.
-Kalabalık olmuyor, telesiyejleri rahat rahat kullanabiliyorsunuz. Telesiyejler güzel.
-Tepede kafe var. 2. pistin başında da kafe var. Mola vermek için güzel.
-Kar gayet güzel.
-Kars merkez, Ani harabeleri, Çıldır gölü gibi yerlere gezi yapma imkanı da var.
Olumsuz yön:
-Kayak dışı ortam Uludağ vs gibi civcivli değil.
-Kayak vs kiralanan yerlerdeki çalışanlar kibar, yardımcı oluyorlar, fiyatlar da ucuz ama malzeme kalitesi iyi değil.
-Çok soğuk. Uludağda tişörtle kaymaya gitmeye alışmış biri olarak başta çarptı:) Tedarikli gitmek gerekiyor. Akşam kaymak zor olabilir.
Aynı maddeler için Uludağ'ı yazayım:
-Araçla ulaşmanız lazım. Oteller bölgesine ulaştıktan sonra sorun olmaz ama merkezde kalırsanız teleferik kullanmanız gerekir. Teleferik güzel ama uzun sürüyor tepeye çıkmak. Oteller bölgesi de pahalı.
-Başlangıç pisti aşırı kalabalık. Sıra gelmiyor. Bir de acemi olarak o sırada insanlara çarpıp düşebilirsiniz, insanları düşürebilirsiniz vs. Üstüne ilk telesiyej oturmalı değil, kayarak gidebilmeniz lazım. Düşerseniz sıra vs her şey sil baştan. Ben hayatımda ilk kayışımda o telesiyeje bindim, düşersem kuzenleri bi daha bulamam diye çok gerilmiştim. Geçen sene de eşime öğretirken o düşmesin diye tutarken omzumu sakatladım.
-Tepeye çıkınca pist ve güzergahı çok güzel. Başta aşırı dik olduğu için acemi olarak zorlanırsınız ama sonrasında gerçekten çok zevkli ve gayet uzun bir pist.
-Aşırı kalabalık. her telesiyejde sıra bekliyorsun. Ayrıca 1. pistten 2.'ye geçerken arada dik bir yerden lateral olarak kayarak gitmek gerekiyor. Acemi iken çok zorlanmıştım. Kars'ta telesiyejlere normal yoldan kayarak gidiyorsun.
-Kaymayı öğrendikten sonra başlangıç pistine çok gelmek istemiyor insan. oraya gelmeyince de kafe mafe yok.
-Kar Sarıkamış'la farklı ama güzel yine.
-Sadece kayak için gitmek daha mantıklı. Bazıları Çekirge'de kaplıca otellerde kalıp gündüz kayak, gece kaplıca yapıyor.
-Eğlence vs bol. Hareketli bir ortam var oteller bölgesinde.
-Kayak kiralanan yerler kibar genel olarak. Malzemeleri iyi ama fiyatlar pahalı.
-Hava sis olmadığı sürece genel olarak güzel oluyor. Güneşli havadai ince bir yağmurluk ve içte tişörtle kaymanın keyfi başka oluyor.
0
Biz hep Kartalkaya'ya gittik ama bi 7-8 yildir gitmiyoruz. Kuzenler daha sonra sarikamis'a gittiler daha guzel oldugunu soylediler. Uludag sevmiyorum cok kalabalik oluyor. Kartepe'yi zaten soylemeyim bile. Erciyes, palandoken, davraz falan nasillar bir fikrim yok ama palandoken'de olimpiyatlar yapilmisti sanirim tesis olarak modern olabilirler.
0
condom kurşunu
Ben bormalde hep tek çekim alırım kredi kartıyla ama taksitle almak mantıklı sanırım şu an, Doğru mudur?
Ben bormalde hep tek çekim alırım kredi kartıyla ama taksitle almak mantıklı sanırım şu an, Doğru mudur?
0
Enflasyonist dönemlerde, Ödeme gücün konusunda ipin ucunun kaçmayacağından emin olduğun durumlarda, vade farksız veya düşük faizli taksitlerle alışveriş akılcıdır.
0
Kesinlikle. Ben de taksit hiç sevmeyen biriydim geçen seneden beri taksitle alıyorum her şeyi. Cep telefonu, bilgisayar için 24 aylık ihtiyaç kredisi çektim. Aldığım her şeyi maksimum taksitle alıyorum. Hatta peşin aldıklarıma da kredi kartının sonradan taksitlendirme imkanlarıyla taksitliye çeviriyorum.
Alacağınız ev, araba gibi şeyler varsa onlar için de kredileri değerlendirebilirsiniz. Ben ev kredisi çektim, seneye de arabayı mı yenilesem diyorum.
Tabi taksitler ve krediler için ödeyebilme durumunuzu mutlaka değerlendirin. Ben ilk aylarda stres yapıp excel hazırlamıştım her ayın taksitlerini vs takip etmek, "nakit akışı" projeksiyonu yapabilmek için. Bir süre sonra alıştım, kafamdan kabaca takip ediyorum.
Alacağınız ev, araba gibi şeyler varsa onlar için de kredileri değerlendirebilirsiniz. Ben ev kredisi çektim, seneye de arabayı mı yenilesem diyorum.
Tabi taksitler ve krediler için ödeyebilme durumunuzu mutlaka değerlendirin. Ben ilk aylarda stres yapıp excel hazırlamıştım her ayın taksitlerini vs takip etmek, "nakit akışı" projeksiyonu yapabilmek için. Bir süre sonra alıştım, kafamdan kabaca takip ediyorum.
0
Ben de hep peşin alan biri olarak son 1 yıldır her şeyi taksitle alıyorum. hesabı doğru takip etmek lazım sadece.
0
Bütçeni bildikten sonra Türkiye'de peşin alışveriş aptallık biraz. Uzun zamandır aldığım hemen her şeyi taksitle alıyorum. Hatta vade farkına bile çok takılmam genelde enflasyon oranına göre çok düşük oluyor.
0
birmilyonunvarmi
İngilizcem çok iyi değil. Haftasonu rdr2'ye başlayacam. Yama kurmayıp anlamaya çalışarak hem ingilizcemi de ilerletirim diyorum ne dersiniz? Yoksa kasma oyunun tadını çıkar mı dersiniz? 400 binden fazla diyalog varmış oyunda.
İngilizcem çok iyi değil. Haftasonu rdr2'ye başlayacam. Yama kurmayıp anlamaya çalışarak hem ingilizcemi de ilerletirim diyorum ne dersiniz? Yoksa kasma oyunun tadını çıkar mı dersiniz? 400 binden fazla diyalog varmış oyunda.
0
Bence kurma. Bir anlamazsın, iki anlamazsın derken alışmaya başlarsın bence. Altyazı da var sanırım. Anlamadığın yerde durdurup bakabilirsin sanırım. Bir süre sonra orijinalini tam anlamaya başladığında çok daha fazla zevk alırsın hem de ingilizcene katkısı olur.
0
ingilizce mi öğrenmek istiyorsun, oyun mu oynamak istiyorsun? 400 binden fazla diyaloğun yarısınıda bile google çeviri açsan oyun işkenceye döner. ingilizce öğrenme yöntemi bu değil. kur yamayı geç karşıya. ama virüssüz yama olsun dikkat et :)
0
Lise hazırlık sınıfı ingilizcesiyle ben zorlandım. Özellikle atlarla grup sürüşü yaptığımızda çete elemanları bıdı bıdı bi susmuyor, Arthur geçen o bardaki adamı nasıl patakladın bi anlatsana diyor biri, lan Arthur anlatsana iki gülelim biz de? yok, illa felsefe yapacak, bi başlıyor önemli olan kötü adamken de iyi insan olabilmek falan filan. Oralarda beyin yanıyor. Ama manzaralar o kadar güzel ki 1 saniye sonra köşeyi dönünce karşına nasıl bir güzellik çıkacak bilemiyorsun o yüzden altyazı takibi daha da ÜZÜCÜ oluyor, keyif törpülüyor. Bu durumda tr altyazı düşünülenin aksine seni görselden daha da koparabilir. Pilot twist yaptım hehe.
Ben olsam youtube'tan bir göreve gidiş videosu açıp oradaki sohbeti anlamaya çalışırdım, anlıyorsam tr altyazı aramazdım.
Ben olsam youtube'tan bir göreve gidiş videosu açıp oradaki sohbeti anlamaya çalışırdım, anlıyorsam tr altyazı aramazdım.
0
perferil
İş seyahati için vize başvurusu yapacağım ama en son pandemi öncesi Schengen vizesi almıştım. Onlarda da genel olarak çalıştığım şirket hallediyordu işleri. Şimdi iş başa düştü. Özellikle yakın zamanda Polonya vizesine başvurmuş biri varsa çok makbule geçer. 1. Vize başvurusu için gerekli adımları s
İş seyahati için vize başvurusu yapacağım ama en son pandemi öncesi Schengen vizesi almıştım. Onlarda da genel olarak çalıştığım şirket hallediyordu işleri. Şimdi iş başa düştü.
Özellikle yakın zamanda Polonya vizesine başvurmuş biri varsa çok makbule geçer.
1. Vize başvurusu için gerekli adımları sırası ile söyleyebilecek var mıdır?
Şöyle mi?
-evrakları topla
-randevu al
-vfs'e evrakları götür.
-randevu gününde konsolosluğa git
veya randevuyu alıp VFS'e mi gidiyoruz. Öyleyse VFS'e bu randevu için mi gidiyoruz yoksa ilgili randevu tarihinde evrakları sunabilecekleri şekilde önceden mi?
2.Şuna dikkat et, şunu atlama diye verebileceğiniz bilgiler var mıdır?
3. Seyahat sağlık sigortasını bağımsız olarak önceden mi yaptırmalıyım? Yoksa VFS'e internet üzerinden veya randevu için gittiğimde onlardan buna aracı olmalarını mı talep etmeliyim?
Özellikle yakın zamanda Polonya vizesine başvurmuş biri varsa çok makbule geçer.
1. Vize başvurusu için gerekli adımları sırası ile söyleyebilecek var mıdır?
Şöyle mi?
-evrakları topla
-randevu al
-vfs'e evrakları götür.
-randevu gününde konsolosluğa git
veya randevuyu alıp VFS'e mi gidiyoruz. Öyleyse VFS'e bu randevu için mi gidiyoruz yoksa ilgili randevu tarihinde evrakları sunabilecekleri şekilde önceden mi?
2.Şuna dikkat et, şunu atlama diye verebileceğiniz bilgiler var mıdır?
3. Seyahat sağlık sigortasını bağımsız olarak önceden mi yaptırmalıyım? Yoksa VFS'e internet üzerinden veya randevu için gittiğimde onlardan buna aracı olmalarını mı talep etmeliyim?
0
VFS'e gittikten sonra bir daha konsolosluğa gitmiyorsun. VFS konsolosluk işini sizin için hallediyor zaten. VFS'den randevu belirleyip o randevu tarihinde ilgili evraklarla orada oluyorsunuz.
0
@nekonustukbiz: Turistik vize değil ama. İş sözleşmem ve katılacağım toplantılar vs Polonya'da yerleşik firmalar ile. Bir de 2023'te aynı sebeple 5-6 kere gitmem gerekecek. O yüzden ilkini alırsam sonrakilerde işimi kolaylaştırır diye düşünüyorum.
0
Polonya vize süreci tamamen VFS'den yürüyor.
Yalnız Polonya şu sıralar vize konusunda en sıkıntılı ülkelerden biri Türkiye'den başvuranlar için.
O yüzden şansınız varsa başka bir AB ülkesinden multi schengen alıp, o ülkeye gidip sonra polonya'ya gitmeyi de düşünün. Daha önce schengen aldığınız ülkeden schengen süreniz daha uzun olabilir.
Polonya şu anda göçmen türklerin yeni gözdesi. Geçen seneye kadar ayda belki 30-40 başvuru alırlarken, şu anda günde 20-30 başvuru alıyorlar. Euro çok arttığı için Türk öğrenciler almanya, fransa gibi ülkelere gidemiyor.
Yurtdışında okumak isteyen herkes buraya yığıldı. Bir de Ukraynalı göçmenler var onlar da çok meşgul ediyor başvuruları. Randevu bulmak imkansız gibi.
Aynı şekilde AB'de iş yapmak isteyen Türkler de buraya akın ediyor.
Polonya ise Avrupa'nın en homojen ülkelerinden biri olduğu için bize ve diğer göçmenlere hiç ılımlı değil. Özellikle öğrenci ve iş niyetiyle gelen herkesin bir şekilde ülkeye kalıcı geldiğini düşünüyorlar Türkiye'deki ekonomik durum yüzünden ve bundan hiç mutlu değiller.
Bu yüzden aylarca randevu bekleme ihtimaliniz var, zar zor bulduğunuz randevu sonunda red yeme ihtimaliniz de var. Ya da verdikleri vize 2-3 hafta gibi komik rakamlar olabiliyor.
O yüzden mutlaka iyi bir acente ile yapın başvurunuzu, belgeleriniz eksiksiz olsun ya da diğer seçeneklere bakın.
Yalnız Polonya şu sıralar vize konusunda en sıkıntılı ülkelerden biri Türkiye'den başvuranlar için.
O yüzden şansınız varsa başka bir AB ülkesinden multi schengen alıp, o ülkeye gidip sonra polonya'ya gitmeyi de düşünün. Daha önce schengen aldığınız ülkeden schengen süreniz daha uzun olabilir.
Polonya şu anda göçmen türklerin yeni gözdesi. Geçen seneye kadar ayda belki 30-40 başvuru alırlarken, şu anda günde 20-30 başvuru alıyorlar. Euro çok arttığı için Türk öğrenciler almanya, fransa gibi ülkelere gidemiyor.
Yurtdışında okumak isteyen herkes buraya yığıldı. Bir de Ukraynalı göçmenler var onlar da çok meşgul ediyor başvuruları. Randevu bulmak imkansız gibi.
Aynı şekilde AB'de iş yapmak isteyen Türkler de buraya akın ediyor.
Polonya ise Avrupa'nın en homojen ülkelerinden biri olduğu için bize ve diğer göçmenlere hiç ılımlı değil. Özellikle öğrenci ve iş niyetiyle gelen herkesin bir şekilde ülkeye kalıcı geldiğini düşünüyorlar Türkiye'deki ekonomik durum yüzünden ve bundan hiç mutlu değiller.
Bu yüzden aylarca randevu bekleme ihtimaliniz var, zar zor bulduğunuz randevu sonunda red yeme ihtimaliniz de var. Ya da verdikleri vize 2-3 hafta gibi komik rakamlar olabiliyor.
O yüzden mutlaka iyi bir acente ile yapın başvurunuzu, belgeleriniz eksiksiz olsun ya da diğer seçeneklere bakın.
0
@anten: 3 günlük bir iş seyahati olacağı için ve 2023 boyunca benzeri seyahatleri 4-5 kere daha yapmam gerekeceği için polonya'dan ilerlemek istiyorum. başka ülkeden alıp sonra oradan girmezsem sonra sıkıntı olabilir gibi geliyor. Polonya'dan bir iki kere alabilirsem sonra 1 yıllığı verirler diye düşünüyorum.
Evet bu sıkıntıların olduğunu duydum ama müşterim 3 günlüğüne çağırdı, bir şansımı denemek istiyorum bakalım:( 3-5 gün verseler yetecek.
Evet bu sıkıntıların olduğunu duydum ama müşterim 3 günlüğüne çağırdı, bir şansımı denemek istiyorum bakalım:( 3-5 gün verseler yetecek.
0
psipsipsi
Merhaba. Hesabımda hiç param yok. Ziraat Bankkart Genç hesabım var. Yani hem banka hem de kredi kartına sahibim. Kredi kısmında bir miktar kullanılabilir limitim var. Buradaki parayı çekme şansım var mı?
Merhaba. Hesabımda hiç param yok. Ziraat Bankkart Genç hesabım var. Yani hem banka hem de kredi kartına sahibim. Kredi kısmında bir miktar kullanılabilir limitim var. Buradaki parayı çekme şansım var mı?
0
kullanılabilir nakit avans limitiniz sanırım önemli olan. Eğer varsa öyle bir limit kullanabilirsiniz.
0
Kredi kartı bilgilerinden kullanılabilir nakit avans miktarını kontrol edip, o kadar parayı banka hesabına aktarıp nakit olarak bankamatikten çekebilirsiniz.
0
Oradaki parayı çekme şansınız var. Eğer "nakit avans limiti"siz varsa. Vardır.
Bankamatiğe gidip kredi kartını sokup "nakit avans çek" diyebilirsiniz. Veya internet şubesinden de sanırım kredi kartından bir yere (kendi hesabınıza da) para gönderebilirsiniz oradan.
Kredi kartı ödeme tarihinde bu parayı ödeyemeyecek gibi görünüyorsanız "taksitli nakit avans" çekmek daha iyi olabilir sizin için. O seçeneğe de bakın.
Bankamatiğe gidip kredi kartını sokup "nakit avans çek" diyebilirsiniz. Veya internet şubesinden de sanırım kredi kartından bir yere (kendi hesabınıza da) para gönderebilirsiniz oradan.
Kredi kartı ödeme tarihinde bu parayı ödeyemeyecek gibi görünüyorsanız "taksitli nakit avans" çekmek daha iyi olabilir sizin için. O seçeneğe de bakın.
0
Çekebilirsiniz. İki tür nakit avans var:
Hesabınıza tanımlı nakit avanslara genelde günlük faiz işletilir. Birkaç gün içerisinde kapatırım diyorsanız bunu kullanın.
Kredi kartınızla çekebileceğiniz taksitli nakit avanslara aylık faiz işletilir. Kredi kartı ile taksitli harcama yapmış veya kredi çekmiş gibi olursunuz.
Hesabınıza tanımlı nakit avanslara genelde günlük faiz işletilir. Birkaç gün içerisinde kapatırım diyorsanız bunu kullanın.
Kredi kartınızla çekebileceğiniz taksitli nakit avanslara aylık faiz işletilir. Kredi kartı ile taksitli harcama yapmış veya kredi çekmiş gibi olursunuz.
0
walser
Merhaba, 3 sene once aniden istifa ettigim sirkette baska bir birim is gorusmesine cagirdi beni. Ayrildigim birimle ortak calismalari var ama yoneticiler farkli. Su anki is yerimde mutsuzum halihazirda is ariyorum ama burasi olmali mi emin olamiyorum. Tek cekincem o insanlari her gun gormek ve isimd
Merhaba, 3 sene once aniden istifa ettigim sirkette baska bir birim is gorusmesine cagirdi beni. Ayrildigim birimle ortak calismalari var ama yoneticiler farkli. Su anki is yerimde mutsuzum halihazirda is ariyorum ama burasi olmali mi emin olamiyorum. Tek cekincem o insanlari her gun gormek ve isimde basarisiz olmama neden olurlar mi bilmiyorum. Eski sirketimi seviyordum ama pandemi nedeniyle aidiyet hem azalmisti hem de kendimi cok yorgun hissediyordum. Siz olsaniz doner miydiniz? Donmeyi tavsiye eder misiniz?
0
Isin is oldugunu ve her turlu mutsuz olacagimi dusunerek parasina bakardim. Imkanlar iyiyse donerim.
0
yöneticilerim farklı olacaksa bi düşünürdüm ama yine de ülke şartlarında karşılıklı birbirinizi sevmediğiniz ama nüfuzu olan kişi kariyerinize olumsuz etki edebilir sanki. zaten halihazırda iş arayışındaymışsınız, görüşmenizde abes bi durum yok, ben olsam görüşüp arayışıma da devam ederdim.
0
Küçük bir şirkette çalışırken bi patronla kavga etmiştik. Diğer patronlardan biri gel benim yönettiğim tarafta beraber çalışalım, onla iş yapmazsın vs dedi ama reddetmiştim.
Memnun olmadığım büyük bir şirketten istifa ettikten 2 yıl sonra aynı şirketin farklı bir departmanı benimle sözleşmeli olarak çalışmak istemişti, kabul edip 1 yıl kadar çalıştım onlarla. Hiçbir sorun yaşamadım. Fakat bu bahsettiğim şirkette direkt GMY'leri ayrı bu ekiplerin. İki ekip arasında bağlantı çok çok az. Bu arada yine bi vesileyle eski ekibime de hizmet verdim, onlarla da sorun yaşamadım. PS: Bu dediklerimin hepsi uzaktan oluyor.
Sonuç olarak, şirketin büyüklüğüne, bu departmanların ilişkisine ve işin doğasına göre değerlendirin bence.
Memnun olmadığım büyük bir şirketten istifa ettikten 2 yıl sonra aynı şirketin farklı bir departmanı benimle sözleşmeli olarak çalışmak istemişti, kabul edip 1 yıl kadar çalıştım onlarla. Hiçbir sorun yaşamadım. Fakat bu bahsettiğim şirkette direkt GMY'leri ayrı bu ekiplerin. İki ekip arasında bağlantı çok çok az. Bu arada yine bi vesileyle eski ekibime de hizmet verdim, onlarla da sorun yaşamadım. PS: Bu dediklerimin hepsi uzaktan oluyor.
Sonuç olarak, şirketin büyüklüğüne, bu departmanların ilişkisine ve işin doğasına göre değerlendirin bence.
0
Ayrilma sebebi Pandemi/aidiyet azalmasi 've burnout/yorgunluk ise donmeyi dusunurdum.
Ayrilirken kopruleri atmadiysaniz olumlu. Sizi onlar xcagirdigina gore demekki Boyle birsey de yok.
Bu durumda, eger terfi/promosyon, ek sorumluluk gibi diger isinizden ayri artilar olursa daha da iyi
Ayrilirken kopruleri atmadiysaniz olumlu. Sizi onlar xcagirdigina gore demekki Boyle birsey de yok.
Bu durumda, eger terfi/promosyon, ek sorumluluk gibi diger isinizden ayri artilar olursa daha da iyi
0
Kimseyle muhatap olmayacağın bir iş olsaydı dön derdim ama her gün göreceksen bir noktada hoşuna gitmez.
0
kablelvuku
4 yıldır bir firmada yönetici pozisyonunda çalışıyorum. 5 beyaz yaka ve 3 farklı birim bağlı şu anda bana. 2021 benim için şirkette kırılma noktasıdır. Bu seneden sonra hiçbir şey eskisi kadar güzel ve huzurlu olmadı benim için.Süreç öncelikle yeni bir fabrikaya taşınmak ve yeni bir organizasyonel y
4 yıldır bir firmada yönetici pozisyonunda çalışıyorum. 5 beyaz yaka ve 3 farklı birim bağlı şu anda bana. 2021 benim için şirkette kırılma noktasıdır. Bu seneden sonra hiçbir şey eskisi kadar güzel ve huzurlu olmadı benim için.
Süreç öncelikle yeni bir fabrikaya taşınmak ve yeni bir organizasyonel yapılanma ile başladı. Şirkete yeni alınan IK ve bir anda yaratılan saçma "şef" ünvanı benim için zorlayıcı olmaya başladı.
Öncelikle şef konusuna açıklık getireyim, ilk iş yeri olup sadece 2 yıllık deneyimli mühendislere bir anda şeflikler verildi, daha sonra bu şefler biz müdürler kadar saygı görmediğini belirtip isimlerinin "müdür" olarak değiştirilmesini istediler. Bu da yapıldı, fakat ben ilk büyük hatanın bu olduğunu düşünürüm. Bu konu tamamen şirkete karşı ilk soğukluğumun nasıl başladığı ile ilgili.
Daha sonraki IK konusu için ise şöyle bir giriş yapmam lazım, 4 yıldır maalesef benim birimim hep göze batan birim oldu. Komple birim baştan aşağı değişmiş olsa bile, yeni kişiler gelse eskiler gitse bile bu algı hiç değişmedi. Sebepleri sayıyorum; çok gülüyor olmaları, sigara molalarına çıkmaları, çıkış saatinden 7 dakika önce bilgisayarlarını kapatmaları, odada bir şeye küfür ederken bir gün çaycı abla tarafından bu küfürün duyulması. Vsvsvsvs.
Ik bu yukarıda bahsettiğim her konu için beni çağırdı ve personelime çeki düzen vermem gerektiğini söyledi. Ben de açıkçası böyle eften püften sebeplerle kimsenin canını sıkmayacağımı benim için işlerini zamanında ve doğru yaptıkları sürece problem olmayacağını belirttim her seferinde. Fakat tabii IK 1 yıldır var bu 1 yılda 3 kere falan toplu bir görüşme yaptım personelimle. Ki çok da etkili oldu kendilerine çeki düzen verdiler.
Her neyse son iki olay; Müşterilerin ziyareti sırasında ikram için alınan kurabiyeyi benim personelimden biri odada kimse yokken canı çektiği için tabaktan iki adet almış. Bir şekilde bu IK tarafından duyuluyor. IK ertesi gün yemeyip içmeyip genel müdüre bunu aktarıyor (saat sabah 08:00) genel müdür konuyu bana aktarmasını ve bunun için bir önlem almam gerektiğini söylüyor. IK gelip aynı bu şekilde aktarınca artık patlama noktamı yaşıyorum ve hiçbir şey yapmayacağımı onların annesi babası olmadığımı bildiriyorum. Daha sonra IK 3 hafta bana bu tavrımdan dolayı küs kalıyor. Bu arada bizim şirketimiz şirket kültürü, iletişim vb konularda dışarıdan danışmanlık alıyor.
İkinci konu ise bugün mevzu olan; normalde avanslar ayın 20'sinde yatar fakat şirkette para sıkıntısı yaşanmış ve dün avanslar yatmamış. Personelimden biri IK'ya "X hanım avans ile ilgili bir gelişme var mı, borç gırtlağı geçti" yazmış. Kimse şirketin para mevzusundan falan haberdar değil sadece çıkış saati geldiği ve avans yatmadığı için tedirgin herkes. IK'da bunun ekran görüntüsünü alıp önce genel müdüre daha sonra danışmanlık yaptığımız şirkete şimdi ben napayım diye sormuş. Her ikisi de " kesinlikle yöneticisi ile beraber bu personeli üslup konusunda uyarmalısın" demişler.
Bende bunlar gibi defalarca örnek var. İki aydır iş arıyorum ve istifa etmek istiyorum bu tarz nedenlerden. Fakat bugün IK yarın sabah personelinle görüşelim nasıl yol alacağımıza bakalım dedi. Yarın sabah istifamı verip çıkıp gitmek istiyorum buradan. Fakat bu fevri hareketi yapamayacak kadar da özel hayatımda sorumluluklarım var.
Artık bu tarz problemlerle savaşacak enerjim yok çünkü ben raporlama yapan bir yönetici değil aksine operasyonel bir yöneticiyim yani tüm gün işin içindeyim ve harıl harıl çalışıyorum. Oturayım bugün hangi personel ne iş yapmış, kaç case bitirmiş hmm bunun gelişimi yavaş vs. Tüm iş yükümün arasında personel yönetmek artık bir külfet gibi geliyor bana. Hem de böyle sudan sebeplerle.
Bir akıl mı istiyorum ne istiyorum bilmiyorum ama, en azından biri çıkıp desin ben abartmıyorum sadece bunlar kurumsal olmaya çalışan şirketin saçma dertleri diye.
Süreç öncelikle yeni bir fabrikaya taşınmak ve yeni bir organizasyonel yapılanma ile başladı. Şirkete yeni alınan IK ve bir anda yaratılan saçma "şef" ünvanı benim için zorlayıcı olmaya başladı.
Öncelikle şef konusuna açıklık getireyim, ilk iş yeri olup sadece 2 yıllık deneyimli mühendislere bir anda şeflikler verildi, daha sonra bu şefler biz müdürler kadar saygı görmediğini belirtip isimlerinin "müdür" olarak değiştirilmesini istediler. Bu da yapıldı, fakat ben ilk büyük hatanın bu olduğunu düşünürüm. Bu konu tamamen şirkete karşı ilk soğukluğumun nasıl başladığı ile ilgili.
Daha sonraki IK konusu için ise şöyle bir giriş yapmam lazım, 4 yıldır maalesef benim birimim hep göze batan birim oldu. Komple birim baştan aşağı değişmiş olsa bile, yeni kişiler gelse eskiler gitse bile bu algı hiç değişmedi. Sebepleri sayıyorum; çok gülüyor olmaları, sigara molalarına çıkmaları, çıkış saatinden 7 dakika önce bilgisayarlarını kapatmaları, odada bir şeye küfür ederken bir gün çaycı abla tarafından bu küfürün duyulması. Vsvsvsvs.
Ik bu yukarıda bahsettiğim her konu için beni çağırdı ve personelime çeki düzen vermem gerektiğini söyledi. Ben de açıkçası böyle eften püften sebeplerle kimsenin canını sıkmayacağımı benim için işlerini zamanında ve doğru yaptıkları sürece problem olmayacağını belirttim her seferinde. Fakat tabii IK 1 yıldır var bu 1 yılda 3 kere falan toplu bir görüşme yaptım personelimle. Ki çok da etkili oldu kendilerine çeki düzen verdiler.
Her neyse son iki olay; Müşterilerin ziyareti sırasında ikram için alınan kurabiyeyi benim personelimden biri odada kimse yokken canı çektiği için tabaktan iki adet almış. Bir şekilde bu IK tarafından duyuluyor. IK ertesi gün yemeyip içmeyip genel müdüre bunu aktarıyor (saat sabah 08:00) genel müdür konuyu bana aktarmasını ve bunun için bir önlem almam gerektiğini söylüyor. IK gelip aynı bu şekilde aktarınca artık patlama noktamı yaşıyorum ve hiçbir şey yapmayacağımı onların annesi babası olmadığımı bildiriyorum. Daha sonra IK 3 hafta bana bu tavrımdan dolayı küs kalıyor. Bu arada bizim şirketimiz şirket kültürü, iletişim vb konularda dışarıdan danışmanlık alıyor.
İkinci konu ise bugün mevzu olan; normalde avanslar ayın 20'sinde yatar fakat şirkette para sıkıntısı yaşanmış ve dün avanslar yatmamış. Personelimden biri IK'ya "X hanım avans ile ilgili bir gelişme var mı, borç gırtlağı geçti" yazmış. Kimse şirketin para mevzusundan falan haberdar değil sadece çıkış saati geldiği ve avans yatmadığı için tedirgin herkes. IK'da bunun ekran görüntüsünü alıp önce genel müdüre daha sonra danışmanlık yaptığımız şirkete şimdi ben napayım diye sormuş. Her ikisi de " kesinlikle yöneticisi ile beraber bu personeli üslup konusunda uyarmalısın" demişler.
Bende bunlar gibi defalarca örnek var. İki aydır iş arıyorum ve istifa etmek istiyorum bu tarz nedenlerden. Fakat bugün IK yarın sabah personelinle görüşelim nasıl yol alacağımıza bakalım dedi. Yarın sabah istifamı verip çıkıp gitmek istiyorum buradan. Fakat bu fevri hareketi yapamayacak kadar da özel hayatımda sorumluluklarım var.
Artık bu tarz problemlerle savaşacak enerjim yok çünkü ben raporlama yapan bir yönetici değil aksine operasyonel bir yöneticiyim yani tüm gün işin içindeyim ve harıl harıl çalışıyorum. Oturayım bugün hangi personel ne iş yapmış, kaç case bitirmiş hmm bunun gelişimi yavaş vs. Tüm iş yükümün arasında personel yönetmek artık bir külfet gibi geliyor bana. Hem de böyle sudan sebeplerle.
Bir akıl mı istiyorum ne istiyorum bilmiyorum ama, en azından biri çıkıp desin ben abartmıyorum sadece bunlar kurumsal olmaya çalışan şirketin saçma dertleri diye.
0
Hepsini okudum, sorun sende. Personellerin disiplinsiz. Sigara, küfür, gülme deyince meslek lisesi canlandı gözümde. Hepsini uyarman gerekiyor. Defalarca demişler ama uyarmamışsın. Bilgisayarı 5 dakika önce kapatmalarına takılmaları abartılı sadece.
0
hepsini okudum büyük ihtimalle mühendis yada teknik kökenlisiniz ik ile anlaşamamanız normal.
her şirkette maalesef bu tarz aylak bakallar olacak bunlarla geçinmeyi öğrenmek lazım.
ilk ik uyardığında "aa nasıl olur hemen sizin desteğinizle uslüp eğitim yapmalıyız" diye eften püften bir toplantı organize etseydin İk'nın istediğini (boş görünmemek için yalandan iş uydur) onlara vermiş olacaktınız.
her şirkette maalesef bu tarz aylak bakallar olacak bunlarla geçinmeyi öğrenmek lazım.
ilk ik uyardığında "aa nasıl olur hemen sizin desteğinizle uslüp eğitim yapmalıyız" diye eften püften bir toplantı organize etseydin İk'nın istediğini (boş görünmemek için yalandan iş uydur) onlara vermiş olacaktınız.
0
tum metin nasil zaman israf edilir metni, sinir bozucu. ayrilmak istemenizi anliyorum, yarin alp9900'in dedigi gibi yalandan onlarin hosuna gidecek seyler soyleyin zira gercek anlamda ugrasmaya degmez, zamanla is bulunca cikarsiniz...
0
Belli ki şirketiniz daha kurumsal bir yer olmaya çalışıyor ve siz de dahil çalışanlarınız buna ayak uyduramıyorsunuz. İnsan Kaynakları'na karşı belli konularda çalışanlarınızı korumanız normal ve hatta beklenen bir şey ancak şirket kurumsallaşmaya çalışıyorsa belli bir düzen istenmesi de şaşırtıcı değil. İnsan kaynaklarından zerre hazzetmem ama şeytanın avukatlığını yapmam gerekirse; şirketler belli büyüklüklere ya da seviyelere ulaştıktan sonra çeşitli düzenlemelere ihtiyaç duyuyorlar. Bir çalışanın sizi ezip İK'ya maaş maili atması, personelin gidip çocuk gibi başka bir birime ait kurabiyeleri falan yemesi çok absürd şeyler.
0
İşin çıktısına değil de insanların gülmelerine, sigara molalarına takılan şirketlere kıl oluyorum.
Ama bununla birlikte İK'ya "Borç gırtlağı geçti" diye mail atılmayacağını da bilmesi lazım bir çalışanın.
Her şirkette benzer sorunlar var, o nedenle başka yere geçsen aynı b*kun laciverti olacak. Eğer ekonomik anlamda bir derdin yoksa, İK ile geçin. Tamam uyarıyorum, aa dikkat etmemiştim vs. Kolpala geç. Alp9900+1 diyorum. Ekibin de İK ile iletişime geçeceği zaman bi zahmet önden haber versin sana, üsluba bakıp mail atılsın.
Bu arada yönetici olmanın zor kısmı insan yönetmek. Yoksa operasyonu herkes yapar. O nedenle İK ile şirket arasında dengeyi korumak kıymetli. Ekibini kollamazsan da sorun, kollayıp İK'ya karşı ortaya koyarsan da. Dengeyi bulmak da kolpalarla kolaylaşır gider. %100 dürüst ve net olmak faydalı olmuyo bu zamanlarda.
Ama bununla birlikte İK'ya "Borç gırtlağı geçti" diye mail atılmayacağını da bilmesi lazım bir çalışanın.
Her şirkette benzer sorunlar var, o nedenle başka yere geçsen aynı b*kun laciverti olacak. Eğer ekonomik anlamda bir derdin yoksa, İK ile geçin. Tamam uyarıyorum, aa dikkat etmemiştim vs. Kolpala geç. Alp9900+1 diyorum. Ekibin de İK ile iletişime geçeceği zaman bi zahmet önden haber versin sana, üsluba bakıp mail atılsın.
Bu arada yönetici olmanın zor kısmı insan yönetmek. Yoksa operasyonu herkes yapar. O nedenle İK ile şirket arasında dengeyi korumak kıymetli. Ekibini kollamazsan da sorun, kollayıp İK'ya karşı ortaya koyarsan da. Dengeyi bulmak da kolpalarla kolaylaşır gider. %100 dürüst ve net olmak faydalı olmuyo bu zamanlarda.
0
Ben de arkadaşlara katılıyorum. Siz günlük yoğunluğunuza odaklanıp, işinizin "iş yönetme" kısmına takılmışsınız ama sizin title'ınız "ekip yönetme"yi de içeriyor. Eski çalıştığım iş yerlerinde koca koca genel müdürler, koca gmy'lere nasıl resmi mail atacaklarını bile öğrettiler teker teker. 45 yaşında mailin sonuna Saygılarımla yazmayı öğrendi adam. Ekibin annesi babası değilim kısmı yanlış, oradaki tüm davranışlar bence de sizi de ilgilendiriyor. Siz tam olarak da ekibinizin babasısınız yani :)
Bu tarz çekişmeler her yerde olacaktır, istifa etmek de kolaya kaçmanızın bir sebebi bence. Bir yönetici baskı altında çalışabilmeli ve yaşadığınız şey baskı bile değil, iki tane ıvır zıvır olay. Şirket kültürü ve kurum kültürü adına danışmanlık alan bir şirketin, uslüba takılması, kurum kültürü oluşturmaya çalışması çok normal. Buna uyum sağlamak zorundasınız.
Bu tarz çekişmeler her yerde olacaktır, istifa etmek de kolaya kaçmanızın bir sebebi bence. Bir yönetici baskı altında çalışabilmeli ve yaşadığınız şey baskı bile değil, iki tane ıvır zıvır olay. Şirket kültürü ve kurum kültürü adına danışmanlık alan bir şirketin, uslüba takılması, kurum kültürü oluşturmaya çalışması çok normal. Buna uyum sağlamak zorundasınız.
0
Bunlar veya benzerleri kurumsal olan, olmayan, olmaya çalışan, olmak üzere olan her şirkette var.
Burada sıkıntı sizin yönetici olmak istemeyişiniz.
Bazen şirketler işini iyi yapan çalışanları yöneticilik vasıflarına, isteyip istemediklerine bakmadan yönetici yapıyorlar. Genellikle çalışanın maaşını artırmak için mecbur kaldıkları bir yöntem bu.
Başka bir şirkette yöneticilik yapsanız konular bunlar olmayacak belki ama farklı şeyler olacak.
Bu arada ofiste küfürlü konuşulması da, gürültülü çalışılması ve kahkahalar atılması da diğer pek çok şey de normal değil. Bunlardan sadece biri olsa belki dikkat çekmeyecekti ama ekibin yöneticisi olan siz de bu konuyu umursamayınca İK da ne çözüm bulacağını şaşırmış olmalı.
Ya yönetici olmaya karar verin ya da ekip yönetmeniz gerekmeyecek bir kariyer yoluna girin derim.
Burada sıkıntı sizin yönetici olmak istemeyişiniz.
Bazen şirketler işini iyi yapan çalışanları yöneticilik vasıflarına, isteyip istemediklerine bakmadan yönetici yapıyorlar. Genellikle çalışanın maaşını artırmak için mecbur kaldıkları bir yöntem bu.
Başka bir şirkette yöneticilik yapsanız konular bunlar olmayacak belki ama farklı şeyler olacak.
Bu arada ofiste küfürlü konuşulması da, gürültülü çalışılması ve kahkahalar atılması da diğer pek çok şey de normal değil. Bunlardan sadece biri olsa belki dikkat çekmeyecekti ama ekibin yöneticisi olan siz de bu konuyu umursamayınca İK da ne çözüm bulacağını şaşırmış olmalı.
Ya yönetici olmaya karar verin ya da ekip yönetmeniz gerekmeyecek bir kariyer yoluna girin derim.
0
esnek, arkadasvari bir yonetici olmaya calisiyorsun guzel ama yaptigin sey aslinda bu degil. gulmeler, kufurler, cocuk cocuk mesajlar, alt tarafi bi kurabiye ama cocuk gibi gidip yemeler ve senin de bu durumu e cani cekmis diye yumusatman. senin elinde su an disiplin sifir, ergen bir kitle var. tabii ki anasi babasi degilsin ama bastan su tavrini degistir demeliydin. bir iki konusmussun ama bence kendini bilmez ve seni umursamaz bi ekibin var. borc girtlagi asti diye ikya mi yazilir yahu. disaridan danismanlik falan alan sirketmis bir de. tabii ki senin ekip goz onunde olur. bence sirketin olusturmaya calistigi kulture uygun bulunmuyor ekibin. bu kadar goz yumduguna gore sen de pek farkli degil misin ekibinden? oyleyse bu da sorun.
herkesin mudur olmasi falan da sacmalik. ben de o ortamda sinirlenirdim ama ben once bu ne bicim ekip diye sinirlenirdim. sen yanlis seye sinirleniyorsun gibi. once ekiple ciddi bi sekilde konus derim. kurabiye canavariyla, girtlak maili sahibiyle ayrica konus. ikya git suslu sozler soyle. sonra ugrasma daha ve is arayisina odaklan
herkesin mudur olmasi falan da sacmalik. ben de o ortamda sinirlenirdim ama ben once bu ne bicim ekip diye sinirlenirdim. sen yanlis seye sinirleniyorsun gibi. once ekiple ciddi bi sekilde konus derim. kurabiye canavariyla, girtlak maili sahibiyle ayrica konus. ikya git suslu sozler soyle. sonra ugrasma daha ve is arayisina odaklan
0
Verilen cevaplara genel olarak katılıyorum. Teknik işler yapan biri olarak bu taraz şeylerle uğraşmamak için yöneticilikten kaçtım hep ama rolünüzün gereği olarak bu durumları yönetebiliyor olmanız gerekiyor. Ben bir de şunu eklemek için cevap yazmak istedim: Eğer bir sürü yöneticilik tecrübesi olmayan kişi müdür olduysa ve şirket kurumsallaşma için danışmanlık alıyorsa müdür üstü yöneticilik pozisyonları da açılacak ve oralara geçmek için de çokça fırsat olacak demektir. İşin operasyonel yönünü zaten bilip yapıyormuşsunuz, bence hem zaman hem de motivasyon olarak tamamen yöneticilik tarafına odaklanın. Operasyonel yetkinliklerin yanında bu soft skills vs boş işler veya faydasız işler gibi geliyor olabilir ama belli ölçeğin üstü için mutlaka gerekiyor. Ekibinizi daha iyi yönetmeyi; İK, diğer departmanlar, C level, third party danışmanlık tarafları vs ile daha iyi ilişkiler kurmayı başarmaya çalışın. Bu şekilde direktör vs olabilirsiniz.
Eğer ben istifa edeceğim, böyle şeyler yapmak istemiyorum diyorsanız müdür olarak gittiğiniz çoğu yerde uğraşacaksınız bu konularla. Daha teknik bir rol bulmanız gerekir.
Eğer ben istifa edeceğim, böyle şeyler yapmak istemiyorum diyorsanız müdür olarak gittiğiniz çoğu yerde uğraşacaksınız bu konularla. Daha teknik bir rol bulmanız gerekir.
0
Gulmek hadi neyse bazen olur ama kufur cok cirkin. Buna musade etmen daha da cirkin oraso meslek lisesi degil.
Ekibine karsi disiplinsizsin maalesef ik hakli. Benim ekibim ik ya oyle mail atsa yerin dibine gecerim. Resmi bir birimden resmi olarak bildirim istemeyi bilmeyen cocuklar resmen calisiyor.
Ekibine karsi disiplinsizsin maalesef ik hakli. Benim ekibim ik ya oyle mail atsa yerin dibine gecerim. Resmi bir birimden resmi olarak bildirim istemeyi bilmeyen cocuklar resmen calisiyor.
0
Eger Insan Kaymaklari (IK) departmaniniz 2 adet biskuvi, 7dk once logoff olmak gibi seylere takmissa cozum basit.
IK cilar oturup kural/prosedur kitabi yazsin, herkes de kendisinden ne istendigini bilsin.ortada yazili kural yoksa yarin da elemanlariniz biskuit icin sizden izin istemeye kalkar.
Danisman sirket de sanirim benzer sey onerecektir siz bu vakalari anlatinca.
Disiplinsiz bir ekip oldugunuzu dusunmuyorum. Tekil olaylar gibi ilk 've ikinci ornek. Ama yine de IK ile aralarinda kalan siz olacagiz icin "elciye zeval olmaz" taktigini uygulayin
IK cilar oturup kural/prosedur kitabi yazsin, herkes de kendisinden ne istendigini bilsin.ortada yazili kural yoksa yarin da elemanlariniz biskuit icin sizden izin istemeye kalkar.
Danisman sirket de sanirim benzer sey onerecektir siz bu vakalari anlatinca.
Disiplinsiz bir ekip oldugunuzu dusunmuyorum. Tekil olaylar gibi ilk 've ikinci ornek. Ama yine de IK ile aralarinda kalan siz olacagiz icin "elciye zeval olmaz" taktigini uygulayin
0
İk'nız danışmanlık alıyormuş. Bu çok güzel bişey. Size gıcıklarından, kendi egolarından vb. bu şekilde davranmıyorlar, objektif olmaya çalışıyorlar. zaten İK'cı da danışmanlık firmasına sormuş.
Şİrketinizde bir dönüşüm var ve herkes kendini geliştirmeye çalışıyor bir şekilde. Ama doğru, ama yanlış.
Siz kendinizi bu şekilde geliştirmek istemiyor olabilirsiniz, ancak bu durumda sürekli kurumsal olmayan küçük ölçekli firmalarda çalışabilirsiniz. Kariyeriniz bir noktada tıkanacaktır.
Kendinizin bu konuda bir eğitiminizin olmadığını, sizin de desteğe ihtiyacınız olduğunu açıkça belirtin ve eğitim almaya bakın.
Personelinizi sizin gözünüzden dinlediğimizde bile (yumuşatarak anlatmışsınız epey) açıkça haksızlar. Bir de kimbilir dışarıdan nasıl görünüyorlardır.
Şİrketinizde bir dönüşüm var ve herkes kendini geliştirmeye çalışıyor bir şekilde. Ama doğru, ama yanlış.
Siz kendinizi bu şekilde geliştirmek istemiyor olabilirsiniz, ancak bu durumda sürekli kurumsal olmayan küçük ölçekli firmalarda çalışabilirsiniz. Kariyeriniz bir noktada tıkanacaktır.
Kendinizin bu konuda bir eğitiminizin olmadığını, sizin de desteğe ihtiyacınız olduğunu açıkça belirtin ve eğitim almaya bakın.
Personelinizi sizin gözünüzden dinlediğimizde bile (yumuşatarak anlatmışsınız epey) açıkça haksızlar. Bir de kimbilir dışarıdan nasıl görünüyorlardır.
0
en bi orijinal
Merhaba,Çalıştığım firma Türkiye’den çekildiği için bizi de işten çıkarıyorlar. Kıdem tazminatına ek olarak birkaç maaş da ekstra ödeme var. Bildiğim kadarıyla kıdem ve ihbar tazminatları gelir vergisinden muaf. Bu ödenecek ek faydaların vergisel durumu ile ilgili bilgi sahibi olan varsa destek olab
Merhaba,
Çalıştığım firma Türkiye’den çekildiği için bizi de işten çıkarıyorlar. Kıdem tazminatına ek olarak birkaç maaş da ekstra ödeme var. Bildiğim kadarıyla kıdem ve ihbar tazminatları gelir vergisinden muaf. Bu ödenecek ek faydaların vergisel durumu ile ilgili bilgi sahibi olan varsa destek olabilir mi?
Çalıştığım firma Türkiye’den çekildiği için bizi de işten çıkarıyorlar. Kıdem tazminatına ek olarak birkaç maaş da ekstra ödeme var. Bildiğim kadarıyla kıdem ve ihbar tazminatları gelir vergisinden muaf. Bu ödenecek ek faydaların vergisel durumu ile ilgili bilgi sahibi olan varsa destek olabilir mi?
0
Bu konularda bir uzmanlığım yok ama çevremde birkaç kişiden gördüklerime ve İK'cı arkadaştan duyduklarıma göre: Hepsi dahil. Şimdi hesaplanıp kesilmese bile yeni işinize başladıktan sonra yeni işyeriniz hesaba katar. Onlar da katmazsa vergi dairesinden sizi arayıp beyan vermenizi ve vergiyi ödemenizi isterler.
0
nick bulamadim
tüik'in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığı ortada. bununla nasıl oynuyor peki? ne yapıyor da bu kadar düşük gösterebiliyor?
tüik'in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığı ortada. bununla nasıl oynuyor peki? ne yapıyor da bu kadar düşük gösterebiliyor?
0
mesela enflasyon sepetindeki "kira" kısmı, sınırlama getirildiği için sadece %25 artmış oldu.
sepette ping pong topu gibi şeylerde var, fazla zam gelmemiş gibi görünen.
aslında hesaplamaları doğru ama sepet yanlış :)
sepette ping pong topu gibi şeylerde var, fazla zam gelmemiş gibi görünen.
aslında hesaplamaları doğru ama sepet yanlış :)
0
Fiyatla sabunlama: Sepetteki ürünlerin fiyatlarını gerçeğe uygun olmayacak şekilde yazıyorlar. Sen marketten peyniri 140'a alıyorsan oraya 125 yazıyor vs. Muhtemelen tüketiciden anketlerde beyanla toplanan şeylerde de manipülasyon yapıyorlar.
Sepet içeriği sabunlama: Sepetteki maddelerle oynuyorlar. İşlerine gelecek şekilde sepete ürün ekliyorlar veya çıkarıyorlar.
Oran sabunlama: Biir de ağırlıklandırmalarıyla oynuyorlar. Daha az zamlanan şeylerin ağırlığını artırıp, çok zamlananlarınkini azaltıyorlar. Ayrıca yakın zamanda ürün ürün artış hesaplamak yerine ürün grubu bazında açıklamaya başladılar. Oralarda da ürünlerin ortalamasını ürün grubuna alırken sabunlama yapıyorlar. Hatta (%80, %90, %100 artan 3 üründen oluşan grubun artışının %70 olması tarzı) matematiksel olarak mümkün olmayan şeyler bile yapıyorlar sanırım o kısımda.
Sepet içeriği sabunlama: Sepetteki maddelerle oynuyorlar. İşlerine gelecek şekilde sepete ürün ekliyorlar veya çıkarıyorlar.
Oran sabunlama: Biir de ağırlıklandırmalarıyla oynuyorlar. Daha az zamlanan şeylerin ağırlığını artırıp, çok zamlananlarınkini azaltıyorlar. Ayrıca yakın zamanda ürün ürün artış hesaplamak yerine ürün grubu bazında açıklamaya başladılar. Oralarda da ürünlerin ortalamasını ürün grubuna alırken sabunlama yapıyorlar. Hatta (%80, %90, %100 artan 3 üründen oluşan grubun artışının %70 olması tarzı) matematiksel olarak mümkün olmayan şeyler bile yapıyorlar sanırım o kısımda.
0
ala09
fon istiyorum da hic bilmiyorum ogreneyim mi? eskiden ne guzel coin oynuyorduk su an asla bilmiyorum para ile ne yapilacagini?
fon istiyorum da hic bilmiyorum ogreneyim mi? eskiden ne guzel coin oynuyorduk su an asla bilmiyorum para ile ne yapilacagini?
0
Harca kız. Zaten şöyle bir dönemine denk gelmişiz, başka bir hayat da mümkün değil. Her şey eriyip gidiyor.
0
Valla ben dolar yapiyorum. Makas yuksek diye altin almiyorum. Dolar yap, faizi az da olsa vadeye koy.
0
Aralık ve sonrasında elime biraz para geçecek, kendi yapacaklarım şunlar olacak:
- İhtiyacım olan veya yakın zamanda olacak şeyleri alacağım.
- Bir kısmı ile Eurobond almayı düşünüyorum.
- Bir kısmı ile BIST'ten hisse almayı düşünüyorum.
- Bir kısmını altın veya dövizde tutabilirim.
- İhtiyacım olan veya yakın zamanda olacak şeyleri alacağım.
- Bir kısmı ile Eurobond almayı düşünüyorum.
- Bir kısmı ile BIST'ten hisse almayı düşünüyorum.
- Bir kısmını altın veya dövizde tutabilirim.
0
edaddy
Birikmiş altın ve dövizlerimi bozdurup üzerine 60 bin TL kadar kredi çekersem istediğim düzeyde bir araba alabilirim. Fakat bunu yapmak için mantıklı bir dönem mi? Bütün birikimimi bir anda sıfırlamak biraz zorlayıcı geliyor.
Birikmiş altın ve dövizlerimi bozdurup üzerine 60 bin TL kadar kredi çekersem istediğim düzeyde bir araba alabilirim. Fakat bunu yapmak için mantıklı bir dönem mi? Bütün birikimimi bir anda sıfırlamak biraz zorlayıcı geliyor.
0
araç fiyatları epeydir sakin seyrediyor, satışlar da dipte olduğu için araç ihtiyacın varsa girilebilir bence.
ya da seçim dönemine doğru ötv indirimi olacak diyorlar, onu beklemek de bir seçenek.
ya da seçim dönemine doğru ötv indirimi olacak diyorlar, onu beklemek de bir seçenek.
0
yakın zamanda aldım. pişman da değilim. eğer ihtiyacınız varsa alın derim. türkiye burası malum.
0
alsan bir dert almasan bir dert dönemi.
eğer kk başa gelirse ötv sıfırlarım diyor,
eğer tayyip kalırsa aldığın/alacağın arabanın fiyatı iki katına çıkar.
ayrıca alacaksan da maksimum kredi, minimum birikim kullanmak daha mantıklı.
eğer kk başa gelirse ötv sıfırlarım diyor,
eğer tayyip kalırsa aldığın/alacağın arabanın fiyatı iki katına çıkar.
ayrıca alacaksan da maksimum kredi, minimum birikim kullanmak daha mantıklı.
0
Şu an araba satışları yavaş gidiyor. Pazarlık mazarlık yapıp daha da uyguna getirilebilir. Ayrıca TL dışı varlıkları bitirmektense olabildiğinde TL ile kredi çekmek daha mantıklı.
0
aynı durundayım. açıkçası ben şuan beklemedeyim. mevcut tl birikimimle şuan alabiliyorum istediğim arabayı ama tıpkı sizin düşünceniz gibi paramın tamamını bir arabaya bağlamak da çok mantıklı gelmiyor. önümüzdeki aylarda bu konuda bir fırsat olabileceğini düşünüyorum. vergi indirimi vs söz konusu olabilir. malum seçim sathına giriliyor. bu çok klişe gelebilir ama ben bu sebeplerle beklemedeyim. ve şundan kısmen eminim bir çok kişi bekleyişte. özellikle sıfır araç almak isteyenler. bayiyle anlaşıp sıra beklemekten ziyade biraz daha bekleyelim bakalım görelim kafasındalar.
0
arabalarda sorun sadece çip krizi olarak kalmayacak. başka krizler de kapıda. şu anda en iyi yatırım araçlarından birisi bence araba. krediyi maksimuma çekip araba alabilirsiniz, bütün birikiminizi kullanmayın. ytd :)
0
yüksek kredi tavsiyesi verenler için soruyorum. doğuş vdf 3.99%la kredi veriyor, ben de benzer bir ikilemdeyim ama oranlar çok yüksek geldi. sizin aldığınınız oranlar nedir, yada tüketici kredisi ile mi borclanmak lazım 2.19 civarında?
0
biseysorcaktim
ben mühendislik okumamış, self-taught bir developer'ım. yaklaşık 5 yıllık tecrübem var. çalıştığım işlerde ya da ekiplerimde beğeniliyorsam da, kendimi gözlemlediğimde "mühendislik nosyonu"nun eksik olduğunu gözlemliyorum.bilhassa mühendislik mezunu arkadaşlar (X mühendisliği olsa bile) işleri bölüm
ben mühendislik okumamış, self-taught bir developer'ım. yaklaşık 5 yıllık tecrübem var. çalıştığım işlerde ya da ekiplerimde beğeniliyorsam da, kendimi gözlemlediğimde "mühendislik nosyonu"nun eksik olduğunu gözlemliyorum.
bilhassa mühendislik mezunu arkadaşlar (X mühendisliği olsa bile) işleri bölüm parçalamak, adım adım ilerlemek konularında daha iyiler ve öğrenme hızları daha yüksek.
bazen, sırf baltam keskin olmadığı için daha fazla çaba harcadığımı düşünüyorum. aynı işi üretsek de, onlar ben kadar yorulmuyorlar gibi görüyorum.
velhasıl, sorum bu konuda. bahsettiğim soft-skilleri nasıl yükseltebilirim?
not: mühendislik okumak ya da böyle ünvan edinmek gibi bir niyetim yok.
bilhassa mühendislik mezunu arkadaşlar (X mühendisliği olsa bile) işleri bölüm parçalamak, adım adım ilerlemek konularında daha iyiler ve öğrenme hızları daha yüksek.
bazen, sırf baltam keskin olmadığı için daha fazla çaba harcadığımı düşünüyorum. aynı işi üretsek de, onlar ben kadar yorulmuyorlar gibi görüyorum.
velhasıl, sorum bu konuda. bahsettiğim soft-skilleri nasıl yükseltebilirim?
not: mühendislik okumak ya da böyle ünvan edinmek gibi bir niyetim yok.
0
kişisel gelişim videoları, işe başlamada önce planlama yapmak, önce kağıt üzerinde tasarlamak
senin daha kısa süre olan x günde öğrendiğin şey, okulda 3 saat/14 hafta + proje şeklinde çalışılıyor başka bir fark yok
diğer nokta iyi okullardan mezunsalar zeka+çalışkanlık daha yüksektir bunun da okulla ilgisi yok
senin daha kısa süre olan x günde öğrendiğin şey, okulda 3 saat/14 hafta + proje şeklinde çalışılıyor başka bir fark yok
diğer nokta iyi okullardan mezunsalar zeka+çalışkanlık daha yüksektir bunun da okulla ilgisi yok
0
Makine mühendisliği mezunuyum. Alanımız alakasız ama mühendislikle alakalı yazayım.
Bu işin yolu kitaplardan geçer. Bilgi arttıkça, zekâ geliştikçe sizde de fark olmaya başlar.
Bunun için beyni zorlamak gerekiyor. Gidip termodinamik öğrenmeye çalışın. Soru çözmeye çalışın. Mühendislik bakış açısı aslında sorunlarla uğraşınca zamanla ortaya çıkıyor.
Bu işin yolu kitaplardan geçer. Bilgi arttıkça, zekâ geliştikçe sizde de fark olmaya başlar.
Bunun için beyni zorlamak gerekiyor. Gidip termodinamik öğrenmeye çalışın. Soru çözmeye çalışın. Mühendislik bakış açısı aslında sorunlarla uğraşınca zamanla ortaya çıkıyor.
0
öncelikle belirttiğiniz şey "self-taught" olan biri için büyük bir olay değil bence.
alanınıza çok hakim değilim ama how to prioritize tasks, how to design xx, how to.. şeklinde araştırıp biraz okuyabilirsiniz.
mesela kendi alanımda bir ürün tasarlarken belirli bir metodoloji ile ilerliyoruz. eminim sizin alanınızda da vardır.
bu tür şeyleri biraz karıştırdıkça olaya daha geniş bir perspektiften bakıp, istediğiniz soft skillere de sahip olursunuz diye düşünüyorum.
alanınıza çok hakim değilim ama how to prioritize tasks, how to design xx, how to.. şeklinde araştırıp biraz okuyabilirsiniz.
mesela kendi alanımda bir ürün tasarlarken belirli bir metodoloji ile ilerliyoruz. eminim sizin alanınızda da vardır.
bu tür şeyleri biraz karıştırdıkça olaya daha geniş bir perspektiften bakıp, istediğiniz soft skillere de sahip olursunuz diye düşünüyorum.
0
Üniversitelerin mühendislik bölümleri için yayınladığı müfredatlardan görebilirsiniz verdiği dersleri. İlgi alanınıza yakın bir mühendislik varsa bir üniversitedeki müfredatına bakıp, bazı dersler için okumalar yapabilir, video izleyebilirsiniz. Endüstri mühendisliği, işletme mühendisliği gibi mühendislikler olabilir. Hem biraz daha genel mühendislikler olmaları hem de çok zorlayıcı olmamaları açısından iyi olabilir. Mesela İTÜ işletme mühendisliği programı şöyle: www.sis.itu.edu.tr
Calculus, fizik gibi mühendisliğin temeli olan konulardaki bilginize göre bu konulara biraz çalışabilirsiniz. Spesifik mühendislik konularını anlamanız için altlık olur. Sonrasında bence mutlaka istatistik öğrenin. Hatta konsept filan değil biraz daha derine inerek öğrenin. Bunlardan sonra ilginizi çeken mühendislik konuları varsa bakabilirsiniz. Operational research, optimizasyon, sistem mühendisliği, statik mukavemet, kalite, termodinamik-ısı aktarımı vb. gibi onlarca konu var. Hepsi için internette basit anlatımlı videolar vardır mutlaka bol bol.
Diğer soft skiller için ise yönetim organizasyon, marketing, proje yönetimi, yönetim bilişim sistemleri gibi konularda içerik bakabilirsiniz.
Kolaylıklar diliyorum.
Calculus, fizik gibi mühendisliğin temeli olan konulardaki bilginize göre bu konulara biraz çalışabilirsiniz. Spesifik mühendislik konularını anlamanız için altlık olur. Sonrasında bence mutlaka istatistik öğrenin. Hatta konsept filan değil biraz daha derine inerek öğrenin. Bunlardan sonra ilginizi çeken mühendislik konuları varsa bakabilirsiniz. Operational research, optimizasyon, sistem mühendisliği, statik mukavemet, kalite, termodinamik-ısı aktarımı vb. gibi onlarca konu var. Hepsi için internette basit anlatımlı videolar vardır mutlaka bol bol.
Diğer soft skiller için ise yönetim organizasyon, marketing, proje yönetimi, yönetim bilişim sistemleri gibi konularda içerik bakabilirsiniz.
Kolaylıklar diliyorum.
0
Mühendisliğin yarısı çalışırken öğrenilir. Yeni mezun bir mühendis çata pat iş yapar, zamanla ustalaşıyor. Etrafınızda işini takdir ettiğiniz kişileri takip edin, yöntemlerini, olaylara yaklaşımlarını inceleyin. Siz olsanız nasıl yapardınız, onlar nasıl yapıyor. Sonra da bu konular hakkında okumalar yapın. Mühendislik özünde Uygulamalı bilimdir. Teoriyi bilmek ya da sadece pratiği bilmek bizi verimsiz yapar. Yaptığınız işe dair teorileri okuyun bol bol. Zamanla boşluklar dolmuş ve olayları bir bütün olarak gördüğünüzü fark edeceksiniz.
0
temasettin
“Why do you want to move ….?” sorusuna ne cevap verilmeli? Malum sebeplerden ötürü Türkiye’den gitmek istiyorum denmeyeceğine göre ne dersek hanemize artı puan yazdırmış oluruz?
“Why do you want to move ….?” sorusuna ne cevap verilmeli? Malum sebeplerden ötürü Türkiye’den gitmek istiyorum denmeyeceğine göre ne dersek hanemize artı puan yazdırmış oluruz?
0
Ben olsam "kendimi gelistirmek adina..." seklinde yürürdüm. Bu hem kendini gelistirmeye hevesli oldugun hem de onlara vermis oldugun degeri gösterir diye düsünüyorum.
0
Ben bir iş görüşmesinde "Şimdiki müşterimden memnunum fakat ülkedeki ekonomik sorunlar var ve ücretler reel olarak çok fazla eridi. Yani motivasyonum para." demiştim. Tabi, böyle düşünmeniz normal filan demişti IK şirketindeki kişi. Sonra müşterilerine ilettiler ve devam ettik görüşmelere. Bir sorun olmadı bu. Tabi daha iyi cevaplar için tavsiyeler veren olursa onları dinleyin.
0
kendimi gelistirmek istiyorum demeyin, sizi ise alacak olan sirket siz onlari gelistirin diye ise aliyor, duz kendimi gelistirmek istiyorum diyince sirketin size iyilik yapmasini bekliyor gibi gorunuyorsunuz.
diversity'den yuruyun +1, simdikinden daha buyuk capli ve cok uluslu projelerle ugrasmak istiyorum tarzinda biseyler soyleyin. gorustugunuz sirketin alanini, misyon/vizyonunu, basinda cikan haberlerini iyice okuyup ogrenin, onlarin dogrultusunda cevaplar verin. misal gorustugunuz yer donanim ureten bir yerdir, ama son donemlerde yazilimsal islere de sarmistir, siz de gorustugunuz pozisyona bagli olarak donanim + yazilimin kesistigi ortamlarda projeler gelistirmek isityorum gibi biseyler diyebilirisniz. boylece hem sirket hakkinda bilgi sahibi oldugunuz gosterir, hem de sirketin uzun donem stratejisine istinaden daha guzel akilda kalirsiniz.
diversity'den yuruyun +1, simdikinden daha buyuk capli ve cok uluslu projelerle ugrasmak istiyorum tarzinda biseyler soyleyin. gorustugunuz sirketin alanini, misyon/vizyonunu, basinda cikan haberlerini iyice okuyup ogrenin, onlarin dogrultusunda cevaplar verin. misal gorustugunuz yer donanim ureten bir yerdir, ama son donemlerde yazilimsal islere de sarmistir, siz de gorustugunuz pozisyona bagli olarak donanim + yazilimin kesistigi ortamlarda projeler gelistirmek isityorum gibi biseyler diyebilirisniz. boylece hem sirket hakkinda bilgi sahibi oldugunuz gosterir, hem de sirketin uzun donem stratejisine istinaden daha guzel akilda kalirsiniz.
0
ckisc
Elimde iki ayrı dolma kalem var, biri hediye. Hediye olmayan (Monaggio) arada kesikli gitse de iş görüyordu, güzeldi yani. Şimdi o uç kısmının dibinden sürekli mürekkep sızıyor buna ne yapmalı bilemedim.Hediye olan Scrikss. Bununla da biraz yazayım dedim, teksir kağıdı, saman kağıdı dediğimiz kağıtt
Elimde iki ayrı dolma kalem var, biri hediye. Hediye olmayan (Monaggio) arada kesikli gitse de iş görüyordu, güzeldi yani. Şimdi o uç kısmının dibinden sürekli mürekkep sızıyor buna ne yapmalı bilemedim.
Hediye olan Scrikss. Bununla da biraz yazayım dedim, teksir kağıdı, saman kağıdı dediğimiz kağıtta bir harf yazıyorsunuz olduğu yerde yayılıyor mürekkep, sonra merak ettim normal kağıtta denedim var yazdığı her yere mürekkepi çizmediğini, lap diye bıraktığını gördüm, diğer kağıtta ondan emilip yayılıyordu. Bu lap diye mürekkep bırakma neden olur, nelere dikkat etmek gerekir.
Ayrıca dolmakalemlerin çoğunun tasarımını açıkçası beğenmiyorum ya dombili ya da aşırı modern farklı olmaya kasmış tasarımlar ama iş fotoğraf film çekmeye gelince de herkesin elinde divit görünümlü veya ince düz görünümlü dolma kalemler hani onlar da biliyor aslında neyin ne olduğunu, bu konuda fikirlerinizi de almak isterim, teşekkürler.
Hediye olan Scrikss. Bununla da biraz yazayım dedim, teksir kağıdı, saman kağıdı dediğimiz kağıtta bir harf yazıyorsunuz olduğu yerde yayılıyor mürekkep, sonra merak ettim normal kağıtta denedim var yazdığı her yere mürekkepi çizmediğini, lap diye bıraktığını gördüm, diğer kağıtta ondan emilip yayılıyordu. Bu lap diye mürekkep bırakma neden olur, nelere dikkat etmek gerekir.
Ayrıca dolmakalemlerin çoğunun tasarımını açıkçası beğenmiyorum ya dombili ya da aşırı modern farklı olmaya kasmış tasarımlar ama iş fotoğraf film çekmeye gelince de herkesin elinde divit görünümlü veya ince düz görünümlü dolma kalemler hani onlar da biliyor aslında neyin ne olduğunu, bu konuda fikirlerinizi de almak isterim, teşekkürler.
0
Kartuşta veya kartışla damağın birleştiği yerde çatlak olabilir. Böyle bir durum yoksa bir kere temizlemenizi tavsiye ederim. Kalemin ucunun olduğu tarafı çıkarıp çeşme suyuna tutun bir süre. Sonra çeşme suyu dolu bir bardağa koyun. 1-2 gün ara ara suyu değiştirin. Kuruttuktan sonra hala mürekkep bırakmaya devam ediyorsa mürekkep değiştirmeyi deneyebilirsiniz. Hiçbiri çare olmuyorsa kalem sizlere ömür. Bir tamirci bulamazsanız veda edin.
Bende görece ince kalemler de var, kalınlar da var. Ben memnunum tasarım ve ergonomilerinden. Pahalı bazı kalemlerin tasarımları çok kasıntı geliyor ama zaten param yok almaya:)
Bende görece ince kalemler de var, kalınlar da var. Ben memnunum tasarım ve ergonomilerinden. Pahalı bazı kalemlerin tasarımları çok kasıntı geliyor ama zaten param yok almaya:)
0
bir soru sorcam
TL, $ ya da altın cinsinden borç verildiğindex sene sonra aynı değerde almanın kriterleri nelerdir, teorik/pratik olarak detayları görmek istiyorumortada karşılıklı ticaret olsa, satılan şeyin güncel değeri geri istenebilirfarklı alanlarda harcama yapıldığındadoğru hesaplanmış enflasyon dikkate alın
TL, $ ya da altın cinsinden borç verildiğinde
x sene sonra aynı değerde almanın kriterleri nelerdir, teorik/pratik olarak detayları görmek istiyorum
ortada karşılıklı ticaret olsa, satılan şeyin güncel değeri geri istenebilir
farklı alanlarda harcama yapıldığında
doğru hesaplanmış enflasyon dikkate alınsa bile, alakalı-alakasız pek çok kalem var
-yıllık maaş artış oranı? memur mu? asgari ücret mi? özel sektör mi?
ortalama mı? (en makulu geldi)
bir de para birimi değer kaybı: ülke ekonomisiyle alakalı, hayatın gerçeği diyebilir miyiz?
ABD enflasyona rağmen $, türkiyedeki enflasyonu yenip üstüne para kazandırabiliyor
mal ticareti için:
teknolojik gelişmeler ya da arz-talep dalgalanmaları konusu var
çoklu üretim varsa malın kıymeti düşebiliyor
sizce nasıl formülize edilebilir
x sene sonra aynı değerde almanın kriterleri nelerdir, teorik/pratik olarak detayları görmek istiyorum
ortada karşılıklı ticaret olsa, satılan şeyin güncel değeri geri istenebilir
farklı alanlarda harcama yapıldığında
doğru hesaplanmış enflasyon dikkate alınsa bile, alakalı-alakasız pek çok kalem var
-yıllık maaş artış oranı? memur mu? asgari ücret mi? özel sektör mi?
ortalama mı? (en makulu geldi)
bir de para birimi değer kaybı: ülke ekonomisiyle alakalı, hayatın gerçeği diyebilir miyiz?
ABD enflasyona rağmen $, türkiyedeki enflasyonu yenip üstüne para kazandırabiliyor
mal ticareti için:
teknolojik gelişmeler ya da arz-talep dalgalanmaları konusu var
çoklu üretim varsa malın kıymeti düşebiliyor
sizce nasıl formülize edilebilir
0
Enflasyonla veya piyasa faizleri ile hesaplanabilir. Tabi ki bu hesaplamaların hicbiri kesin olmuyor ama genelde paranin reel degeri bu sekillerde hesaplaniyor bildiğim kadariyla.
Dolarin tl karsisinda surekli deger kazanmasının baslica sebebi TR enflasyonunun her zaman USA enflasyonundan daha yuksek olmasi zaten.
Dolarin tl karsisinda surekli deger kazanmasının baslica sebebi TR enflasyonunun her zaman USA enflasyonundan daha yuksek olmasi zaten.
0
1. Kural,. Çekirdek aile haricinde kimseye borç verilmez. Ki bazı ailelerde kardeşler bile borç yüzünden birbirine girer.
2. Kural. Borç miktarı, borç verenin borcu geri alamadığında üzülmeyeceği bir miktardan fazla olmamalı. Yani geri alamadığımızda "canı sağolsun, olsaydı verirdi" diyebilmeliyiz.
Sorunun cevabına gelirsek, en doğru emtia altındır. Altın her zaman altın, her yerde altın, her cinste kağıt paranın doğru karşılığıdır normalde.
2. Kural. Borç miktarı, borç verenin borcu geri alamadığında üzülmeyeceği bir miktardan fazla olmamalı. Yani geri alamadığımızda "canı sağolsun, olsaydı verirdi" diyebilmeliyiz.
Sorunun cevabına gelirsek, en doğru emtia altındır. Altın her zaman altın, her yerde altın, her cinste kağıt paranın doğru karşılığıdır normalde.
0
faiz beklentisiyle borç verilmez bu alenen tefecilik
eğer değer kaybetmesini istemiyorsan altın veya döviz olarak verilebilir.
+ John Bloor kuralları
eğer değer kaybetmesini istemiyorsan altın veya döviz olarak verilebilir.
+ John Bloor kuralları
0
bu işin özü karşılıklı rızadır. gerisi size kalmış. dolar, altın, kısa süreli ise hisse senedi bile olabilir. karşılıklı ne üzerinde karar kılınmışsa o. uzun vadeli borçlarda altın standart gibidir bizim memlekette.hatta şu kadar gram bilmem kaç ayar bilezik.
0
Mükemmel bir formül yok sanırım.
"Dolar olarak verip yıllık dolar enflasyonunu ekleyerek" olması en ideali olabilir.
Alan veya veren taraf olsam bana en hakkaniyetli gelen;
İş bankası'na parayı dolar olarak 180 gün vadeyle (her vade bitiminde tamamı yeniden yatırılmış gibi) yatırınca kaç dolar edecekse o kadar dolar olarak hesaplanması.
Maaşa, hele de asgari ücret gibi bir şeye bağlamanız hiç doğru olmaz. Son 15-20 yılda asgari ücret çok aşırı arttı. Eskiden çok az insan asgari ücretle çalışırdı, şimdiyse çoğunluk oldu sanırım. Özel sektör maaş artış oranını zaten nasıl öğreneceğinizi bilmiyorum. Türkiye'de insanın ve emeğin değeri ileride düşebilir veya artabilir. Parayı buna bağlamak da doğru görünmüyor.
Herhangi bir mal veya ham maddeye bağlasanız o da olmaz. Onlar da dönem dönem artıyor veya azalıyor. Mesela 6-7 ay önce çelik çok artmıştı, şimdi biraz düştü.
Ama borç vermek aslında size hesaplayamadığınız bir zarar da verir. Karşınıza bir fırsat çıktığında kullanmazsınız.
Örneğin bir arkadaşınız 300 bin liralık arabasını çok acil, bir gün içinde paraya ihtiyacı olduğu için 250 bin liraya satmak isteyebilir ve siz bu fırsatı kullanamazsınız. Bunun benzeri bir arsa, bir ev veya sağlık harcaması da olabilir.
Mümkünse borç vermekten kaçınmak en iyisidir.
"Dolar olarak verip yıllık dolar enflasyonunu ekleyerek" olması en ideali olabilir.
Alan veya veren taraf olsam bana en hakkaniyetli gelen;
İş bankası'na parayı dolar olarak 180 gün vadeyle (her vade bitiminde tamamı yeniden yatırılmış gibi) yatırınca kaç dolar edecekse o kadar dolar olarak hesaplanması.
Maaşa, hele de asgari ücret gibi bir şeye bağlamanız hiç doğru olmaz. Son 15-20 yılda asgari ücret çok aşırı arttı. Eskiden çok az insan asgari ücretle çalışırdı, şimdiyse çoğunluk oldu sanırım. Özel sektör maaş artış oranını zaten nasıl öğreneceğinizi bilmiyorum. Türkiye'de insanın ve emeğin değeri ileride düşebilir veya artabilir. Parayı buna bağlamak da doğru görünmüyor.
Herhangi bir mal veya ham maddeye bağlasanız o da olmaz. Onlar da dönem dönem artıyor veya azalıyor. Mesela 6-7 ay önce çelik çok artmıştı, şimdi biraz düştü.
Ama borç vermek aslında size hesaplayamadığınız bir zarar da verir. Karşınıza bir fırsat çıktığında kullanmazsınız.
Örneğin bir arkadaşınız 300 bin liralık arabasını çok acil, bir gün içinde paraya ihtiyacı olduğu için 250 bin liraya satmak isteyebilir ve siz bu fırsatı kullanamazsınız. Bunun benzeri bir arsa, bir ev veya sağlık harcaması da olabilir.
Mümkünse borç vermekten kaçınmak en iyisidir.
0
yani tabi kendimizi zor durumda bırakacak bir miktardan kaçınmak gerekir
yatırım ortaklığı daha makul
ev için borç veriliyorsa, yarısını verdik diyelim
%50si üzerinden kira versin
almak isterse evin güncel değeri üzerinden borcu kapatsın
--
aslında tüm somut sayısal değişenlerin aritmetik ortalaması da dikkate alınabilir
(altın+euro+dolar+tl+enf+...)/x
--
mesela toptan et ticareti yapılan bir kasap dükkanı
1 ton ürünün parasını vermedi
x sene sonra et'in güncel değeri üzerinden hesaplaşmak yeterli geliyor bana
ama bu elektronik bir ürün olsaydı şu an satışta bile olmayabilirdi
yatırım ortaklığı daha makul
ev için borç veriliyorsa, yarısını verdik diyelim
%50si üzerinden kira versin
almak isterse evin güncel değeri üzerinden borcu kapatsın
--
aslında tüm somut sayısal değişenlerin aritmetik ortalaması da dikkate alınabilir
(altın+euro+dolar+tl+enf+...)/x
--
mesela toptan et ticareti yapılan bir kasap dükkanı
1 ton ürünün parasını vermedi
x sene sonra et'in güncel değeri üzerinden hesaplaşmak yeterli geliyor bana
ama bu elektronik bir ürün olsaydı şu an satışta bile olmayabilirdi
0
kobe824
Olduysa sonra neler yaptı?
Olduysa sonra neler yaptı?
0
çıktı ve gidemedi. Covid/Trump zamanına denk geldi çıkanların bile büyük kısmı gidemedi.
0
Arkadaşıma çıktı. Başta vize alması gerekti. Üniversite okuyordu, burada bir lokantada çalışıyordu arada. Lokantadaki patronu hesabına para koydu filan o şekilde vizeyi aldı. Borç harç green card'ı almaya gitti. Orada iş buldu bi Türk'ün yanında. Green card için yılda belli süre orada olması gerekiyordu sanırım. Her sömestr ve yaz tatilinde gidiyordu. Hem de çalışıp para kazanmış oluyordu. Okulu bitince gitti, oraya yerleşti. Çalışmaya devam etti, bir süre sonra bir yerden research assistant olarak çalışacağı bir doktora kabulü aldı. Doktorayı bitirince akademiden vazgeçip özel bir şirkete girdi. Bu süreçte vatandaş olmuştu. Şu an eşi ile beraber Amerika'da yaşıyorlar. Avrupa'ya göç etmeyi düşünüyorlar:))
0
İki tanıdığım kişi var, birisi hatta acenta ile başvurmuş, acenta allahtan insaflıymış da çıktığını haber vermiş. Birisi dunkin donuts’da çalışıyor, diğeri de pedicab ve delivery yapıyor. Pedicab ve delivery yapan hukuk, diğeri itü mezunu mühendis. İleride biraz birikim yapabilirse oralarda kendi işini yapmak istiyor ikisi de.
0
abi kardes e farkli zamanlarda ayri ayri cikti. kardes olan evlendi, sonra esiyle ve abisiyle birlikte gittiler, ikisi de alanlarinda is buldu (it/network).
0
