Giriş
(5)

Araca Yanlış Yağ Konulursa Motoru Yatak Sarmaya Kadar Gider mi?

halitkin
Kasım ayında ilk aracımı ikinci el olarak aldım ve yakın zaman önce bakıma girdiği için bakıma sokmadım. 2-3 ay önce yağ eksik uyarısı verdi ve akşam olduğu için petrol ofisine gidip yağ koydurdum. Pompacı 20W-50 yağ koydu. Tam olarak şu: https://www.n11.com/urun/petrol-ofisi-maxima-auto-20w-50-moto
Kasım ayında ilk aracımı ikinci el olarak aldım ve yakın zaman önce bakıma girdiği için bakıma sokmadım. 2-3 ay önce yağ eksik uyarısı verdi ve akşam olduğu için petrol ofisine gidip yağ koydurdum. Pompacı 20W-50 yağ koydu. Tam olarak şu: www.n11.com

Bir hafta sonra yağla ilgili yine bir uyarı verdi ve sanayide yağı 5W-30 ile değişti. Her şey yolunda derken geçen hafta “Yağ basıncı arızası: Motoru durdurun” hatası aldım ve araç gaz yememeye, gitmemeye başladı. Durdurup 5 dakika bekleyip eve döndüm ve hemen servisten randevu aldım ve servise gidene kadar aracı kullanmadım. Servisten söylenen C3'lerde triger, yağın içinde çalıştığı için triger kayışı tiftiklenme yapmış ve her yeri gezmiş ve filtrenin, triger setinin, elektro vanaların vs. değişmesi gerekiyormuş. Yaptırmazsam yatak sararmış. Bir de piyasada yaptıramazmışım. Yine tekrar eder mi diye sorduğumda bakımları serviste yaptırmam gerektiği söylendi. Özellikle 1.2 puretech motorlarda yağ seçimi çok önemliymiş.

Sonuç itibariyle bana 22.500 TL'ye mal olacak ve elektro vanalar Fransa'dan geleceği için aracım 2 ay serviste yatacak. Hatta euro artarsa fiyatın da artma ihtimali varmış. Altı üstü yanlış yağ koyuldu diye bu kadar masraf çıkması normal mi, yağ seçimi gerçekten bu kadar önemli mi? İlk aracım olduğu için acemiliğime geldi açıkçası, böyle olacağını bilsem petrol ofisine falan gitmezdim.

Servise göre araca konulması gereken yağ buymuş bu arada: www.hepsiburada.com

Araç: 2020 model Citroen C3, 110 hp, otomatik şanzıman, garanti yok. Henüz 35 binde.

Birebir aynı olayı yaşayan biri dh'de detaylıca anlatmış. Detayları merak edenler bakabilir: forum.donanimhaber.com
0
halitkin
(16.05.23)
35bin km'de olan bir araç için yazdıklarınız çok erken, triger kayışının yağ içinde çalıştığı bir araç ne gördüm ne de duydum ancak teknoloji farklı olabilir bir yorum yapamam. Şehir Ankara ise Vatan citroen Cemal ustayı tavsiye ederim işinde iyidir ve yardımcı olur hatta telefon ile durumu anlatırsan yine yardımcı olacaktır. 14 senelik eski Citroen kullanıcısıyım.
0
mirty
(16.05.23)
ilk olarak yağlarda çok taklit var, o yüzden internetden yağ almak büyük risk. bir şekilde sahte yağ satmayacak bir kaynaktan veya servisten satın almak önemli.

dışarıda yaptıramazsın kısmı da, yaptırırsan garanti dışı kalır demek istemiş olabilirler.

bu videoda seninle aynı sorunun tamiri yapılıyor:
www.youtube.com

istanbuldaysan kartal peugeot öztekten fiyat almanı tavsiye ederim.
0
orpheus
(16.05.23)
Ben Fiat egea aracımı 3 aydır motor basıncı az uyarısı ile kullanıyorum. Bu olay yağla ile alakalı değil filtre ile alakalı bir durum. Servis yolmak için öyle bir şey söylemiş. Sanayide iyi bir usta bulursan orijinal yağ filtresi takarsan bu sorun ortadan kalkar.
Eğer yağla alakalı ise, Bence sanayide citroën araçlardan anlayan iyi bir usta bulup ona sormanız daha iyi olur. Fiyatta inanılmaz fark eder.
0
etna
(17.05.23)
arastirdim, harbiden ford ve PSA 1.0 ve 1.2 motorlarda islak kayis tabir edilen seyi kullaniyormus, amacida %30 surtunmeyi azaltip yakit tuketimini dusurmek.

bence yag icinde plastik kayis baya gerzekce bir fikir, iki petrol kaynakli urunun zamanla bir birini yok etmesi kacinilmaz, o yuzden ya zincirli ya da kuru triger kayisli arac almak lazim. benim tercihim zincirli sistem kullanan araclar.

gordugum kadariyla komple motorun icini temizlemekten baska care yok, yoksa ufak parcalar yine filtreni, yag pompani falan tikar ve yine yolda kalirsin.

3 ayda yanlis yag ile kayisin ciddi zarar gormesi bence zor ve zaten bu problem cok cok sik rastlaniyormus. O yuzden araci tutacaksan ben olsam 15-20binde bir kayis kontrolu yaptiririm bu araca, cunku kayis yemege baslamadan yakalaman lazim. ya da yaptir ve sat, sacmalik.
0
cooperr
(17.05.23)
Ekli linkleri de okudum, benim yorumum, zaten bu tiftiklenme probleminin mevcutta daha önceden başladığı, daha kalın yağ kullanarak belki sürecin hızlandığı yönünde olur.

Benzer km'lerde benzer problemler yaşanması, buna işaret ediyor bence.

Gaz yememe, aracın gitmemeye başlaması, aracın arıza lambası yaktıktan sonra kendini güvenli moda alması ile ilgilidir diye düşünüyorum. Yani filtredeki tıkanıklık düzeltilince bu de düzelir büyük ihtimalle.

Geçmiş olsun.
0
burfak
(17.05.23)
(4)

fotograf makinesi acemisine bir yardım?

Stoneface
hayatında eline tek bir fotograf makinesi almışlığı olmayan birine, sadece duran bir objeyi sabit şekilde bir cep telefonundan daha kaliteli kaydetmek istediği düşünülürse (ve sonrasında internette paylaşmak), hangi makineyi satın almasını tavsiye ederdiniz? elektronik cihazlarla aram fena degildir
hayatında eline tek bir fotograf makinesi almışlığı olmayan birine, sadece duran bir objeyi sabit şekilde bir cep telefonundan daha kaliteli kaydetmek istediği düşünülürse (ve sonrasında internette paylaşmak), hangi makineyi satın almasını tavsiye ederdiniz?

elektronik cihazlarla aram fena degildir lakin bu konuda sıfırım.

bütçe sıkıntım yok.
0
Stoneface
(16.05.23)
Bütçe sıkıntısı yok derken şu olur mu mesela: www.sahibinden.com

Pahalı gelirse şu var: www.hepsiburada.com

Bir de mesela Iphone 14 pro max ile çekip tatmin olmadığınız bir şey mı oldu da makineye yöneleyim dediniz anlamadım en pratik telefon olabilir sizi için
0
ananiyimioguz
(16.05.23)
canon EOS M50 veya sony A6300 - A6400 gibi bir aynasız makina işini görecektir. bütçem 40-50 bin diyorsan gene canon-nikon veya sony marka bir full frame makina seçebilirsin.

ancak cep telefonları fotoğraflar üzerinde ciddi miktarda oynama yaparak görüntüyü düzeltiyor. bu makinalar düzeltme işlemi yapmaz. bu yüzden iyi obje fotoğrafı çekebilmek için aydınlatma ve doğru lensi seçmen önemli.

yani bir dslr makina ile eğer doğru ortamı oluşturmazsan kolaylıkla cep telefonundan daha kötü fotoğraflar çekebilirsin. tahminim ürün çekimi - kataloglama gibi bir iş yapaksın. youtubede bu konuda çok tutorial var. makinanın yanında lightbox ya da softbox gibi ürünler ve tripod da temin etmelisin.
0
orpheus
(17.05.23)
orpheus söylenmesi gerekeni söylemiş. Telefonlar akıllı işleme teknolojileriyle çok iyi ve standart kullanıcıyı tatmin edecek sonuçlar veriyor. Son yıllarda ilk tercih telefon olmalı diyorum ben o yüzden.

Sensör boyutu ve raw çekim dolayısıyla herhangi bir aynasız veya dslr çok keskin görüntü verebilir ama DOĞRU ŞARTLARI SAĞLARSAN. (bak herhangi diyorum, 2010'larda çıkan Canon 600D ile bile)
0
nhk ni youkosu
(17.05.23)
Geçenlerde arkadaşımla ege’de birkaç antik kenti gezdik. Ben olympus kameram ve olympus sistem için hiç de fena olmayan lenslerimle fotoğraf çektim, arkadaş ise samsung s21 fe telefonuyla. Hem kendi çektiklerime, hem de arkadaşın çektiklerine baktıktan sonra dün tüm setimi sarı sitede ilana koydum. Orta seviye kameralı bir telefon böyleyse iphone 14 pro max ile çekilenleri düşünemiyorum. Ben çekim yaparken diyaframdı, enstantaneydi, netlemesiydi uğraşıp dururken arkadaşın sadece kadrajı ayarlayıp fotoğrafı çekmesi de cabası. satışa koyduğum set için istediğim fiyat da 33K bu arada, sırf hobi aksesuarı olarak kenarda tutmak için bence büyük para.

Eğer baskı falan almayacaksanız, sadece internette fotoğraf paylaşmak için kesinlikle makina almaya gerek yok. Bence zaten budget sınıf fotoğraf makinası sektörü bitmeli, boşa kaynak israfı.
0
phoarbix
(17.05.23)
(4)

Tansiyon aleti tavsiyesi

mvpdirk
Merhabalar. Tavsiye edebileceğiniz en doğru ölçümü yapan tansiyon aleti marka ve modelleri hangileridir?
Merhabalar. Tavsiye edebileceğiniz en doğru ölçümü yapan tansiyon aleti marka ve modelleri hangileridir?
0
mvpdirk
(16.05.23)
Omron M2
0
Mirket
(16.05.23)
Değişmez tavsiye kuralıdır;

Omron
0
John Bloor
(16.05.23)
@mirket @john bloor ; Aklınızda en ufak bir şüphe kalmaması adına yazıyorum 19 yıl önce 3 farklı eve aynı anda aldım ,evlerin tamamında tansiyon hastası var, sadece pil değiştirildi, en ufak aksama, patlama , ekran bozukluğu olmadan kullanıyoruz.
0
synax
(16.05.23)
omron M7 serisi
0
orpheus
(17.05.23)
(5)

Xiaomi Redmi Note 11 Pro ile Note 12 Pro arasındaki fiyat farkı?

furry burns
Arkadaşlar merhaba, şimdi ben böyle orta bütçeyle kendime bir telefon bakıyordum. Note 11 Pro'yu beğendim fiyatı 9.500 lira, Note 12 Pro ise 10 bin lira. Hafızası 2 katı, bir üst model telefon. Peki fiyat farkları neden bu kadar az? Bir durum mu var bu 2 model arasında belirgin fark yaratan. Yardımc
Arkadaşlar merhaba, şimdi ben böyle orta bütçeyle kendime bir telefon bakıyordum. Note 11 Pro'yu beğendim fiyatı 9.500 lira, Note 12 Pro ise 10 bin lira. Hafızası 2 katı, bir üst model telefon. Peki fiyat farkları neden bu kadar az? Bir durum mu var bu 2 model arasında belirgin fark yaratan. Yardımcı olursanız sevinirim.
0
furry burns
(16.05.23)
pil işlemci kamera yı karşılştırın.
0
haskoylu deli hasan
(16.05.23)
buradan karsilastirabilirsin

www.gsmarena.com

gordugum kadariyla aralarinda cok fark yok. mesela 11'de super amoled ekran var 12'de oled ekran. yine 11'de sdcard var 12'de yok (zaten cok muhim degil). yurtdisinda fiyatlari arasindaki fark 50 dolarmis yani zaten aslinda 11 subat'ta cikmis 12 ise kasim'da. ama sonuc olarak 12 daha iyi.
0
nibba
(16.05.23)
Kamera önemliyse 11.
Hız önemliyse 12 gibi duruyor.
0
vizivozo
(16.05.23)
Ben 10 kullanıyorum, bir daha sevseler telefonda xiaomi tercih etmem. İlk aldığımda çok iyi gelmişti, kamerası hala hoşuma gidiyor ama xiaomi mevcut sıkıntıları :

1) Kafasına göre telefon kapanıyor ve geri açılmıyor, haliyle alarm çalmadı ve yurtdışındayken uçak kaçırıyordum az daha.

2) saçma sapan bir zamanda, örneğin acil fotoğraf çekmeniz lazım, çat diye kilitlenebiliyor.

3) arabanın ön camına bir yere koyduğunuzda "telefon aşırı ısındı" diyip navigasyon vs ne varsa kapatıyor. hatta geçen hafta instagramda gezerken güneşin altında aynı uyarıyı verdi.

4) yurdışında roaming en lazım olan yerde çalışmayabiliyor, aynı hat iphone'da çalışıyor, benim telefonda çalışmıyor. 2 hafta önce rotterdam'ın ortasında bağlantı bir koptu ta belçika sınırına kadar geri gelmedi.

5) yerel saatleri yanlış gösterebiliyor, geçen hafta mısır'da saati 1 saat erken gösterdi, fark ettiğimde neye uğradığımı şaşırdım, neyse ki havaalanı 5dk mesafedeydi uçağı kaçırmadım.

Özellikle yurdışına sık çıkıyorsanız ve sadece telefon alarmına güveniyorsanız istediği kadar über bir telefon olsun, çok can sıkıyor.
0
kimlanbu
(16.05.23)
bizde her iki cihazdan da var. ben note11 pro kullanıyorum, kız arkadaşım note 12 pro aldı. gündelik kullanımda en ufak bir fark yok. zaten antutu skorları da birbirlerine çok yakın. ekran kaliteleri de tamamen aynı diyebilirim.

note 11pro trendyolda xiaomi türkiye garantili 8800tl, note 12 pro da 9500 civarı.

note 11 pro: mediatek helio96 işlemci 8/128 gb hafıza
note 12 pro: snapdragn 732G - 8/256gb hafıza ile geliyor.

aslına bakarsan garip biçimde note 12 pro 2 yıl eski note 10 pro ile aynı işlemciyi kullanıyor. ama note10 pro ile note 11-12 pro arasında ciddi bir ekran kalitesi farkı var.

yukarda verilen gsmarena kıyaslamasında bir hata var. türkiyede satılan note12 prolarda dimensity 1080 yok snapdragon 732G var. dimesity 1080 hız olarak 732G'den epey üstün. ayrıca kamera olarak bize gelen 11/12 her iki cihazda da 108mp kamera var.
0
orpheus
(17.05.23)
(10)

Bu parayı nasıl değerlendirirdiniz?

büyük engizisyoncu
Bir tık uzun olacak. Kafam karışık olduğu için saçma da görünebilir bazı noktalar. Ama en basştan söylemek gerekirse, farklı fikir ve önerilere açığım.3 yıldır işletmeciliğini yaptığınız bir kafenin devri sonucu elinize 600-700 bin lira kalacak diyelim (önümüdeki 4-5 ay içinde).Kafe işlerinden artık
Bir tık uzun olacak. Kafam karışık olduğu için saçma da görünebilir bazı noktalar. Ama en basştan söylemek gerekirse, farklı fikir ve önerilere açığım.

3 yıldır işletmeciliğini yaptığınız bir kafenin devri sonucu elinize 600-700 bin lira kalacak diyelim (önümüdeki 4-5 ay içinde).
Kafe işlerinden artık sıkıldınız ve mümkünse yine bir kafe açmak vs istemiyorsunuz ama sektörde iyi kötü çevreniz ve bilinirliğiniz de var. Kahve üretimi (kavurma, paketleme vs) yapabilecek durumdasınız. Kahve ya da mutfak (tatlı vs) üzerine bir atölyeyi de yönetip işletebilecek bilgi, çevre ve tecrübeniz de var.
Ama bireysel olarak herhangi bir üretim yapıyor olsanız bile arabanız olmadığı için, ürettiğiniz ürünü iletme noktasında lojistik sorunu yaşayacaksınız. Devirden elinize kalan parayla da hem iş kurup, hem araba alamıyorsunuz malum fiyatlar.

Ek olarak, yıllarca içinizde bilgisayar üzerinden yapılan bir meslek sahibi olma isteği var, ama hiçbir zaman vakit ayırıp kendinizi eğitemediniz. Lise yıllarından beri kendinizi hep bir yazılımcı, tasarımcı olarak hayal ettiniz ama mesleki durumlardan dolayı buna hiçbir zaman vaktiniz olmadı. En kötüsü İngilizce'niz de oldukça zayıf.

Ayrıca,
1 - Zincir bir markanın herhangi bir şubesinden hisse alıp %10-20 ortak olma ihtimaliniz olabilir (net değil, ama olabilir).
2 - Çevrenizdeki insanlara sorup, sizinle ortak olmak isteyenlerle bir iş yapabilirsiniz. Muhtemelen yine aynı sektörde bir iş olacak tabi bu.
3 - Ya da her şeyi boşverip, yine küçük bir kahveci açıp devam edebilirsiniz tek başınıza.

Sonuç olarak,
Yukarıdaki 3 maddeden hiçbiri tam anlamıyla içime sinmiyor. Dediğim gibi artık bu işi yapmak, insanlarla uğraşmak istemiyorum. Onu da geçtim, artık sıfırdan bir işletme açmaya gücüm de, hevesim de yok. Son 3 yıldır kendi yerimi işletiyorum ama ondan önce de aynı sektörde farklı markalarda garsonluk, baristalık, yöneticilik yaptım. Son 15 yılım böyle geçti. Ama yine de bildiğim tek iş bu olduğu için, mecbur kalırsam tabi ki yine bu işi yapmaya devam ederim.

Peki bu parayı tüm bu saydıklarım dışında nasıl değerlendirebilirim?
Aklıma gelen bir diğer seçenek, parayı faize atıp, o faiziyle geçinip, o sırada da daha önce bahsettiğim merakım olan yazılım, İngilizce kurslarına falan gitmek. 30 yaşındayım ve hangi işi yaparak emekli olmak istiyorum sorusuna net bir cevabım yok. Tek bildiğim kafe işleriyle emekli olmak istemediğim.
Sonuç olarak aklıma gelenlerin özeti:
1 - Bir yere ortak olmak (nereye?)
2 - Ortak bir iş yapmak (ne?)
3 - Tek başına farklı bir yer açmak
4 - Parayı faiz, dolar, altın vb. yatırmak.

Bu aklıma gelenler dışında bambaşka önerilere de açığım. Atıyorum gidip mahalle bakkalı aç deseniz onu bile oturur düşünürüm.
0
büyük engizisyoncu
(12.05.23)
Belirli yatırım seçeneklerini tartışmadan önce, kafe sektörü dışındaki kişisel hedefleriniz ve ilgi alanlarınız üzerinde düşünmek için biraz zaman ayırmanızı öneririm. Bahsettiğiniz gibi, bilgisayar tabanlı mesleklere her zaman ilgi duydunuz, ancak iş yükümlülükleri nedeniyle bunu sürdürme fırsatınız olmadı. Belki de şimdi bunu daha fazla keşfetmek ve ilgili kursları veya sertifikaları alarak kendinize yatırım yapmak için iyi bir zaman olabilir. Eğer gerçekten disiplin ve motivasyon sağlayacaksanız, bu süreçte de harcayacağınız zaman sizin için büyük bir eksi olmayacaksa mutlaka değerlendirin, YouTube üzerinden sizin yaşlarınızda hayalinizdeki kariyere başlamış ve başarılı/başarısız olmuş insanları dinleyin, ve bir süre kendinizi deneyin.

Mali durumunuzla ilgili olarak, faiz, dolar, altın veya diğer yatırım araçlarına yatırım yapmak, diğer kariyer seçeneklerini keşfederken pasif gelir elde etmek için iyi bir yol olabilir. Ancak, bu yatırımların getirilerinin yüksek olmayabileceğini ve herhangi bir yatırım kararı vermeden önce araştırma yapmanız ve finans uzmanlarına danışmanız gerektiğini unutmamak lazım.

Dikkate alınması gereken bir diğer seçenek de gayrimenkule yatırım olabilir. Bölgenizdeki piyasa koşullarına bağlı olarak, kiralık bir mülk satın alabilir ve kira ödemelerinden gelir elde edebilirsiniz. Bu, zaman içinde istikrarlı gelir ve değer artışı sağlayabilecek uzun vadeli bir yatırım olabilir.

Girişimcilikle ilgileniyor, ancak bir kafe veya mutfak atölyesi açmak istemiyorsanız, bir franchise'a yatırım yapmayı düşünebilirsiniz. Birçok farklı franchise fırsatı mevcut ve kişisel ilgi alanlarınıza ve finansal hedeflerinize uygun olanı bulmak için farklı seçenekleri araştırabilirsiniz.

Ayrıca, danışmanlık, e-ticaret veya serbest çalışma gibi ev tabanlı bir iş kurmayı da düşünebilirsiniz. Bu tür işlere başlamak düşük maliyetli olabilir ve çalışma saatleri ve yer açısından esneklik sağlayabilir.

Zayıf İngilizce becerilerinizle ilgili olarak, Lingoda ve Cambly gibi tek bir öğretmene bağlı kalmayacağınız online dil kurslarına yatırım yapmak iletişim becerilerinizi geliştirmek ve yeni kariyer fırsatları yaratmak için iyi bir yol olabilir.

Önemli olan kişisel ilgi alanlarınızı ve hedeflerinizi keşfetmek için biraz zaman ayırmak ve bu hedeflerle uyumlu farklı yatırım ve kariyer seçeneklerini araştırmak. Çalışmak için sermayeniz varsa doğru stratejiyle pasif gelir elde edebilir, tatmin edici ve sürdürülebilir yeni bir kariyer yolu bulabilirsiniz.
0
hadi ya la
(12.05.23)
28 yıldır esnaflık yapıyorum. Hizmet sektörü koleliktir. Perakende peşin al sat kadına ve çocuğa yönelik ticaret yap. 1 milyona işlek yerde işi kur. Barkod kamera sistemini de kur. Günde iki saat boy goster. Sadece ürün takibi yap. Bir mesul müdür iki öğrenciyle ayda 200 bin karı cebe koy. Bir içeceğe 4 kere masaya gidip sermayeyi dekora yatırıp bayram seyranda çalışmanın mantığı yok
0
deer hunter
(12.05.23)
Tavuk dönerci ya da tavuk pilavcı aç. Arabaya gerek yok. Motosiklet alırsın.
0
dissendium
(12.05.23)
Deer hunter + 1.

Online perakende pet mama satın.
Raf ömrü 2 yıldır, zarar etmezsiniz.

İsterseniz ortak bile olabiliriz, emekli oldum ve çok sıkıldım da :)
0
alfired
(12.05.23)
@alfired

Teşekkür ederim, teklifiniz aklımda da olsun :)
Pet shop açmak aslında benim de aklıma geldi, hatta uzun zaman önce gelmişti. Ama çok hareketsiz bir iş. Evet hizmet sektörü gerçekten çekilir çile değil, ve evet işletmecilikten sıkıldım, ama bir yandan da sürekli hareket halinde olmaya, hareket ederek çalışmaya da alıştığım için Pet Shop işi biraz fazla hareketsiz gelebilir bana gibi hissediyorum. Yine de aklımın bir köşesinde var ama.
0
🌸büyük engizisyoncu
(12.05.23)
en kritik durum 4-5 ay sonra 600-700 bin lira 20-25 bin dolar edip kuş kadar bir para olabilir.
0
orpheus
(12.05.23)
Pet shop değil !!!
Pet shop sakat iş.

Sadece pet mama (kedi ve köpek gıdası), ve sadece online kastettim.

Ortak olmasak da sorun değil, bereketi bol olsun dilerim :)
0
alfired
(13.05.23)
@orpheus
Bu süreçte biz de fiyatı guncel piyasaya göre belirleriz muhtemelen. Şimdilik 600-700 ama 5 ay sonra atıyorum belki 700-800 demek zorunda kalacağız, ki umarım zorunda kalmayız.
0
🌸büyük engizisyoncu
(13.05.23)
@alfired

Yalnız bunun için ürünleri depolayabileceğim bir alan lazım. Evim 2+1 olduğu için de öyle bir alanım yok. Yoksa güzel fikir aslında.
0
🌸büyük engizisyoncu
(13.05.23)
en iyi iş bildiğin iş derler:) Çevreniz varsa kahvecilikle ilgili ama sektör içinde farklı bir iş kolunu daha kolay öğrenebilirsiniz. Kahve kavurmayı, paketlemeyi biliyorsanız birçok dükkana kendi markanızla tedarikçi olabilirsiniz. Ama bu iş de şu anda kolay diye herkesin girdiği bir sektör. Trendyol aynı kahveciden alınan kahveleri farklı paketlerde satan onlarca markayla dolu. O yüzden burada çoooook iyi bir marka oluşturmanız lazım ki farklılaşın.

ya da kahve ekipmanları, makinelerin distribütörlüğü gibi alanlara girilebilir eğer boşluk varsa pazarda. Mesela bu alanda iyi ama henüz türkiye'de olmayan bir markanın distribütörlüğü de olabilir.

1-Ortak olacaksanız bildiğiniz bir sektör olmasında fayda var.

2-Bir ortakla franchise işe girmek, kendi markan altında ortak iş yapmaktan daha rahat olabilir. Çünkü franchiseların tartışmaya açık birçok noktası nettir. Satış fiyatından, tedarikçisine, personel sayısından dekorasyona... Ortaklıklarda her zaman fikir ayrılıkları olur. En basitinden sen kaliteli mal satmak istersin, ortağın ucuz mal satıp sürümden kazanmak ister. Bu da tartışmaya döner. Franchiselarda her şey bellidir. Ürünü alacağın tedarikçi, satacağın fiyat, alacağın fiyat, dekorasyon, marka adı vs... Aslında sadece idareciliktir. İyi bir noktada iyi bir franchise kazandırabilir özellikle gıda sektöründe. Ama tabii çok iyi bir marka olmalı. Yani 3 şube açıp "bayilik veriyorum" demeye başlayan zıttırı büfeye de girilmez.

3-Bu bir tercih meselesi. Ama bilmediğiniz bir maceraya yelken açacaksınız.

4-Bu enflasyonda bu kadar düşük faizlerle parayı eritirsiniz faiz kazancıyla geçinmeye çalışırsanız. Anlıyorsanız yabancı borsalardan temettü kovalanabilir belki ama riskli tabii.

Bilgisayar başından yapılacak işler elbette öğrenilebilir. Şahsen o tarz işler yapıyorum. Çevremde de çok var. ama öğrenme eğrisi çok yüksek ve para kazanmak için o sektörden freelance alabileceğiniz bir çevre lazım.

-Yazılım: En uzun öğrenme eğrisi burada ve türkiye'de çok fazla mezun var. Yakında inşaat mühendisliği kıvamına gelecek. İStihdam da zayıf aslında bakmayın.

-Tasarım: Öğrenilebilir. Öğrenme eğrisi bunun da yüksek. Burada biraz estetik de gerekiyor. en çok parayı ajanslardan kazanırsınız ama çevreniz olmalı. en az 1-2 sene öğreneceksiniz ki jr seviyede iş alabilesiniz.

-Video edit-Motion Graphics: Bu biraz daha hızlı öğrenilebilir. Bunu biraz kurcalayın. Youtuberlardan bile iş alarak bayaa para kazanmak mümkün. Ama yine çevre çevre ve yetenek...

Yine de bunları hobi düzeyinde tutun derim:) ha, başka bir iş yaparken kursa gidip ux designer olan arkadaşım oldu, bilge adam'a gidip front end developer eğitimlye italya'ya giden tanıdığım oldu... Ama bunlar şans biraz da.
0
anten
(13.05.23)
(6)

İstanbuldaki eski evlerin fiyatı

vizivozo
Depremden sonra düştü mü?
Depremden sonra düştü mü?
0
vizivozo
(10.05.23)
hayır :D Türkiye'de o tür bir mantık aranmaz.

(ev arzı çok olsa millet yeni/iyi olana gider diğerlerinin fiyatı düşer ama öyle bir durum yok)
0
nhk ni youkosu
(10.05.23)
Kiraları düştü %20 oranında.
0
plutongezegendegilmi
(10.05.23)
dolar kadar artmadı
biraz düşüş var özellikle yenilenme sürecinde olanlarda
0
bir soru sorcam
(10.05.23)
Şubat sonunda, kadıköy merkezde bir emlakçıyla komuştum. Deprem etkiledi mi diye - çünkü merkezde binalar eski.
Piyasası 12-13bin olanlara 7-8 teklif etmiş o ara kiralayanlar. Tabi ev sahipleri direkt ignore. Meğer çok fazla rus kiralıyormuş son dönemde; ekstra artmış; onlarda yasal birşeylerden dolayı azalmış şubatta; üstüne deprem olunca; sadece türklere kalmışlar ve bu vesileyle de çok pzarlık istiyorlar; evler de boşta kaldı bşkaç haftadır demişti. Şuan durum ne bilmiyorum. Ama düşmüştür mubtemelen.
Ayda 12-20bin kira verip kadıkçyde yaşayabilecek bir insan; ev sağlamlığını da sorgulayabilir diye düşünüyorum
0
gadlemler
(10.05.23)
Düşmemiştir. Kentsel dönüşüme girerler ve yenilenirler diye yüksektir fiyatları.
0
nawar
(10.05.23)
düşmedi ama tam tersine 20 yıldan yeni binalara artan talep nedeniyle görece yeni binaların kira ve satış bedelleri yükseldi.
0
orpheus
(11.05.23)
(3)

Flixbus hakkında bir soru

ditu
İnternet üzerinden saat 16.30'a bilet alsam aynı biletle otobüse 15.30 gibi (1 saat erken) binebilir miyim?
İnternet üzerinden saat 16.30'a bilet alsam aynı biletle otobüse 15.30 gibi (1 saat erken) binebilir miyim?
0
ditu
(10.05.23)
tam anlamadım ama elindeki biletle aynı yöne de gitsen farklı sefer sayılı bir otobüse binemezsin.
0
orpheus
(10.05.23)
Hayır,sistem değişmediyse binemezsiniz.
0
asteriks
(10.05.23)
Uçak gibi değil binemezsiniz
0
basond
(10.05.23)
(4)

ne kadar yakar?

cosmicgadin
150 m2 evde 4 klima hiç kapanmadan çalışsa (gece gündüz) aylık ne yakar? thx!
150 m2 evde 4 klima hiç kapanmadan çalışsa (gece gündüz) aylık ne yakar?

thx!
0
cosmicgadin
(09.05.23)
inverterli mi?
kaç btu?
ısı yalıtımı nasıl?
odalar güneş alan cephede mi?
hangi şehirdesin?

mutfak dahil 5 kliması olan ve gündüz mutfak ve salon, gece 3 yatak odası sürekli çalışan bir evimiz vardı geçen yaz. (antalya) ne kadar yaktığını hesaplamak için yeterli parametreler yok elimizde ama şunu söyleyebilirim ki geçen yazın birim fiyatına göre bile can yakıyordu...
0
dr doofenshmirtz
(09.05.23)
yukarıdakilere ek kaç derecede çalıştıracaksın ? 25 ile 22 derece arasında en az %30 fark olur.
0
orpheus
(09.05.23)
Klimalar genelde 1 kwh enerji harcıyor. Ankara'da 1 kwh elektriğin ortalama fiyatı 2 lira.

Şimdi 30 gün, 24 saat, 4 klima ve 1 kwh'i çarpıyoruz, sonuç toplamda 2880 kwh. E tanesi 2 liraysa, 5760 lira çıkıyor. Yanılma payıyla min 6k ödersin eğer sürekli üflüyorlarsa.

Fakat klimaların biliyorsun çalışma prensibi termometre üzerine. Yani oda sıcaklığını 20 derece yaptın mesela, 20 dereceye gelince eskisi kadar çok zorlamayacak kendini, soğutmak / ısıtmak yerine stabil tutmaya çalışacak. O durumda da daha az enerji tüketeceği için elektrik faturası daha az gelecek. Orada da bi üst cevaptaki parametreleri bilmek lazım net bi hesap yapabilmek için :)

Kaldı ki buna ek olarak evde kaç kişi yaşıyor, nasıl ampül kullanarak aydınlatma yapıyorsun vs. vs. onlar bile baya etki eder hesaba.
0
plutongezegendegilmi
(09.05.23)
Hesaplaması imkansıza yakın, çünkü çok fazla parametre gerekli.

Bunlardan en önemlisi ısı yalıtımı, ikincisi dış sıcaklık, üçüncüsü istenilen ortam ısısı. Bütün veriler elimizde olsa bile net hesaplayabilecek bir mühendis olacağını sanmam.

Dış sıcaklık 30 derecedir, evin içini 20 derece isterseniz başka 25 isterseniz başka yakar.

Evi soğutur/ısıtır istenilen seviyeye getirirseniz klimalar çalışmayı durdurur, derece değiştikçe devreye girer ara ara. Ama yalıtım yoktur ya da kötüdür mesela, ev koruyamaz iç ısısını, duvarlardan ısı kaybeder.

Tekrar tekrar çalışır klimalar ve sarfiyat yükselir.
0
John Bloor
(10.05.23)
(3)

dolar-faiz

deepex
gecelik te %27 mevduatıma faiz alıyorum. doların 24 bandın geelceği söyleniyor tüm mevduatı dolara çevirdiğimde 24 e gelse bile zarardayım yıllık bazda .dolara geçmenin neresi mantıklı?
gecelik te %27 mevduatıma faiz alıyorum. doların 24 bandın geelceği söyleniyor tüm mevduatı dolara çevirdiğimde 24 e gelse bile zarardayım yıllık bazda .dolara geçmenin neresi mantıklı?
0
deepex
(09.05.23)
sen yüzde %27yi 1 yılda alıyorsun.
dolar 24e 1 ayda gelebilir.
bu şekilde zarardasın
kkmye koy bence. %30 oranlı kkm var
0
jelly bear
(09.05.23)
dolar bir yılda 24'e gelecek denmiyorki, o beklenti 1-2 ay sonrası için.
0
orpheus
(09.05.23)
illa faiz alacaksan %30 faiz nbonoya geç.

ama bono da durmak iyibir şey degil.

dolar zarar ettirmedi bu ülkede 20 yılda.
0
koela
(10.05.23)
(4)

İş bulamama sorununu nasıl çözerim?

darth plix
son 3 haftada 140 tane işe başvurmuşum. 1 tanesinde görüşmeye çağırdılar, olumlu olumsuz haber vericez dediler. hiçbir cevap gelmedi.daha çok LinkedIn üzerinden başvurdum. ne yapacağımı bilemiyorum valla ne olacak böyle seçim var diye mi ilan yok ya da alım yapmıyorlar anlamıyorum. işkur, secretcv,
son 3 haftada 140 tane işe başvurmuşum. 1 tanesinde görüşmeye çağırdılar, olumlu olumsuz haber vericez dediler. hiçbir cevap gelmedi.

daha çok LinkedIn üzerinden başvurdum. ne yapacağımı bilemiyorum valla ne olacak böyle seçim var diye mi ilan yok ya da alım yapmıyorlar anlamıyorum. işkur, secretcv, kariyer vs bakıyorum.

bilgisayar programcılığı bitirdim, Adobe Premiere, After effects biliyorum.

nasıl iş bulabilirim tavsiyesi olan var mı ?
0
darth plix
(05.05.23)
Biz bi ilan acmistik, ilk gun 30 basvuru geldi hem de yarisi ilk saatlerde. Bu sadece ozensiz bir basvuru yaptiginizi, ilani veya kurumu incelemeden her ilana gonderilecek yuzeysellikte bir cv ve niyet mektubunuz oldugunu gosteriyor. Ee degerlendirirken de boyle olmayanlari onceliyoruz iste. Bir suru hizli, hazirliksiz, yuzeysel basvuru yerine pozisyona gore dikip bictiginiz basvurular yapin nacizane onerim.
0
unidentified floating object
(05.05.23)
su an bence buyuk bir belirsizlik var piyasada, herkes secime kilitlendi ve ona gore hareket edecekler. ikinci tur falan derken haziran ortalarina kadar bu surec devam eder diye dusunuyorum.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(05.05.23)
Valla hocam zor iş. Zaman kaybetmek yerine başka alanlara yönelip o şekilde iş aramanı tavsiye ederim. İşten 2 saat izin alıp gidersin artık görüşme için çağırırlarsa. Onları bekleme.
0
dissendium
(05.05.23)
niteliklerin ile başvurduğun pozisyonlar örtüşmüyordur. şu an piyasada okul/diploma değil. tecrüben ve uzmanlıkların önemseniyor. eğer bunlara yeterli seviyede sahip değilsen ya kendin öğrenerek geliştirmelisin ya da giriş seviyesi maaş beklentisi ile çalışırken tecrübe kazanmalısın.
0
orpheus
(05.05.23)
(13)

Duyurunun Eski Burun Spreyi Bağımlılarına...

nolmus yani
Bugün sonunda bu bağımlılıktan kurtulmak adına doktora gittim. Alerji ilacı yazdı ve burnumu iliyadin kadar açmayacak bir sprey verdi bilerek. Dedi ki 5-10 gün kapalı kalacak burnun, dayan.Arkadaşlar 5 saat geçti ölecek gibiyim. 5-10 günü hayal bile edemiyorum şu an yani. Hadi uyanıkken bir şekilde
Bugün sonunda bu bağımlılıktan kurtulmak adına doktora gittim. Alerji ilacı yazdı ve burnumu iliyadin kadar açmayacak bir sprey verdi bilerek. Dedi ki 5-10 gün kapalı kalacak burnun, dayan.

Arkadaşlar 5 saat geçti ölecek gibiyim. 5-10 günü hayal bile edemiyorum şu an yani. Hadi uyanıkken bir şekilde idare ederim de gece yatarken nasıl dayancam ben? Böyle anti-depresan bırakır gibi azaltarak bıraksam olmuyo mu? Sadece yatarken sıksam falan?

Valla çok sıkmıcam söz :(
0
nolmus yani
(08.03.23)
Bende hic oyle olmamisti neredeyse. 1 hap, 1 sprey 1 de burun duşu vermisti. O burun dusunu kullanirken burnumdan cikan sumuk miktarina akil sir erdirememistim.

Biraz dayan ama eger sansin varsa baska bir doktora da gidebilirsin
0
another satisfied lover
(08.03.23)
sinus rinse tarzı bir burun duşu vermedi mi? Onlar çok işe yarıyor burun açma konusunda. Gidip kendiniz eczaneden alıp yapabilirsiniz. En azından rahatlatır uyku öncesi falan.
0
nundu
(08.03.23)
Şöyle diyeyim burnum tamamen kapalı durumda şu an, kendisi de gördü kesinlikle nefes alıp veremediğimi. Oldum olası burun duşu yapamadığımı da belirtmiştim o yüzden önermedi diye tahmin ediyorum. Bir şekilde yapabilsem evde kendim solüsyon hazırlayacağım aslında da yok, herhangi sıvı bir şey sıktığım/ döktüğüm anda içinde duruyor sadece hiçbir yere gitmeden. İliyadini burnumu elimde kapatarak çalıştırtıyordum bu kadar tıkandığı anlarda hatta.
0
🌸nolmus yani
(08.03.23)
o tarz solüsyonlar hiçbir işe yaramasa bile burundaki alerjenleri, tozları uzaklaştırıyor. Eczaneden serum fizyolojik ve bir tane enjektör alıp, enjektörün iğnesini çıkartıp burnunuza su fışkırtmayı deneyin. Daha tazyikli ve ince bir şekilde geleceği için işe yarayabilir. Tuzlu su burnunuzun açılmasına yardımcı olur. İliadin/otrivine bağımlılığı çok zor ama belli bir süre sonra eskisine dönüş oluyor merak etmeyin.
0
nundu
(08.03.23)
@nundu yarın bir deneyeyim. kit şırınga mırınga ne varsa alacağım artık. demin evde kendim tuzlu su hazırlayıp yıkamayı denedim ama yok bana mısın demiyor :/

umarım bir şekilde kurtulurum ya, benim tek korkum 10 gün böyle sürünüp sonucunda hala tıkalı kalmak. çok stres yaratıyor böyle balon gibi dolanmak.
0
🌸nolmus yani
(08.03.23)
iliadin bağımlılığının esas sebebi kemik eğriliği diye biliyorum ben. eğer kemik eğriliği varsa mutlaka ameliyat olun derim. yıllardır erteleyip geçen yıl oldum ben de. iliadinden kurtuldum bu sefer de alerji spreyi kullanıyorum. ondan kurtuluş yok maalesef:)
0
nothing in my way
(08.03.23)
@nothing in my way kemik eğriliğim de var ama doktor tıkanıklıkların alerjiden kaynaklı olduğunu, dayanıp iliyadin sıkmazsam ameliyatın gerekmeyeceğini söyledi. küçükken demişlerdi bana burnun eğri büyüyünce ameliyat edelim diye hatta :) normalde nefes alabiliyordum eğriliğe rağmen. iki sene önce bahar zamanı elim iliyadin'e bi gitti gidiş o gidiş.
0
🌸nolmus yani
(08.03.23)
Desmont
0
gabe h coud
(08.03.23)
durumlarımız çok benzer. eğer daha küçükken ameliyat önermişlerse olmanı tavsiye ederim. kemik eğriliği ile alerji birleşince çok kötü bir şey çıkıyor ortaya. ben neler çektim öyle.
0
nothing in my way
(09.03.23)
Yılda 1-2 kez aynı durumu yaşıyorum. Yıllar önce doktor "Otrivine'i bırakıp Fixdual + Risonel Sprey kullanıyorsun" demişti. Geçiş dönemi zorlayıcı olmuştu gerçekten, Sinus Rinse falan da en fazla 10 dakika rahatlatıyordu. Ama dişimi sıkıp doktorun dediği şekilde devam ettim ve gerçekten Otrivine'i bıraktım.

Şu an bazen ilaç ve Risonel bitiyor, almayı unutuyorum günlerce ve doğal olarak burnum tıkanıyor. Hızlıca açsın diye gidip Otrivine'e sarılıyorum. Birkaç ay öyle devam ediyorum, sonra tekrar bırakmak için günlerce burnum tıkalı geziyorum.
Doktorun dediği doğru yani, bir süre tıkanık olacak burun malesef ama sonunda açılacak ve daha huzurlu ve sağlıklı bir burnunuz olduğunu fark edeceksiniz. Bence sıkın dişinizi.

Ayrıca Sinus Rinse de, tuzlu su da, diğer karışımlarda bende hiçbir işe yaramıyor.
0
gallienus
(09.03.23)
dışarıdan yapıştırılan burun bantarından denedin mi ? tamamen açmaz ama hava geçisini bir miktar sağlayabilir.
0
orpheus
(09.03.23)
1 senedir sprey kullanmıyorum ama öncesinde 1.5 sene boyunca her gece yatmadan önce iliadin ve otrivine kullandım.

Onsuz uyuyamayacak gibi hissediyordum, hasta olmasam bile uyku saatim geldiğinde burnum tıkanıyordu, silmek işe yaramıyordu.

Çok uğraştım ama 1-2 gün spreysiz yatmaya çalıştığımda sabah ağzım kurumuş, uykumu doğru dürüst alamamış olarak uyanıyordum.

Son seferinde o kadar hasta oldum ki burnumu iliadin bile açamadı. Ben de zaten açılmıyor kullanmıyorum dedim, 1 hafta sıktım kendimi. Hastalığım geçtikten sonra burnum otoyol gibi açık değildi, biraz rahatsız hissediyordum. Biraz daha sıktım dişimi.

Sinüzit için doktora gittiğimde durumu anlattım, kontrol etti. Burnunu kaybetmediğin için çok şanslısın dedi. Mukoza kuruması, kalıcı koku/tat kaybı gibi çok kötü sonuçları var.

Sakın sıkma, hayatın daha kolay hale gelecek. 1 hafta sık dişini, ondan sonra yavaş yavaş normale dönüyorsun. Bir fıs bile yapsan her şey sil baştan oluyor.
0
kimlanbu
(09.03.23)
Hepinize çok teşekkür ederim. Verdiği ilaçlar Descase Tablet ve Nazobec Sprey.

İliyadinsiz 30. saatime girmiş durumdayım, gece çok berbattı ama garip bir şekilde sabah uyandığımda burnum açıktı. Tabi belli bir açıda durmaya devam edersem açık kalıyordu, kalkınca gene hafifçe tıkandı :D Ama şu an garip bir şekilde iyiyim dün ki gibi basınç hissi vs kesinlikle yok ve çok rahat olmasa da burnumdan nefes alabiliyorum. Bu kadar kolay olacağını tahmin etmemiştim açıkçası.

@Orpheus o bantlardan taktım dün bir iki saat, normalde fayda ederdi ama dün tam kapalı olduğum için etmedi. Bugün hafif açılmışken tekrar takacağım.
0
🌸nolmus yani
(09.03.23)
(7)

bu araç fiyatları eninde sonunda bir yerde patlamayacak mı?

avatar is back
öncelikle tr'de yaşamıyorum. bizim peder'e bi araba alalım dedik, tek beklentimiz aşırı eski olmasın ve otomatik mümkünse iyi olur yoksa manuelden devam. açtım sahibinden'i gözlerime inanamadım ya! bunlar nasıl fiyatlar? sonra bir kaç arkadaşı aradım da herkes diline dolamış aynı zırvalığı "abü norm
öncelikle tr'de yaşamıyorum. bizim peder'e bi araba alalım dedik, tek beklentimiz aşırı eski olmasın ve otomatik mümkünse iyi olur yoksa manuelden devam. açtım sahibinden'i gözlerime inanamadım ya! bunlar nasıl fiyatlar? sonra bir kaç arkadaşı aradım da herkes diline dolamış aynı zırvalığı "abü normoal ya bugün almazsan daha artar, bulabilirseniz alın hemen" modunda. çıldıracam yahu bu nedir? burda 3k£'a alınabilecek araba hadi orada olsun 4k£, hadi vergiler şu bu 5k£ olsun. hatta o değil direkt 2 katına okey deyip küfrede küfrede verelim 6k£. iyi de aynı aracı türkiye'de 18-19bin£'a satıyorlar. yahu bu nasıl dengesizliktir? nasıl herkes "yoh kanka al yauv şindi daha sonra zam gelir bulaman" gibi diyebilir?

tamam hükümet çığrından çıkardı vergiler şu bu ama bir gün sonuç olarak patlamayacak mı bu rezilce sistem? nasıl bir dengesizliktir bu?

1- www.autotrader.co.uk mesela şu 2,5k£ adamları aradım bir kaç parçası değişmiş, motor arıza vermiş gelirken ama basit bişey varmış hallettik dediler. tr'de muadillerine bakamadım bile.

2- www.autotrader.co.uk babama yarayacak araç tam da bu aslında, boyutu km'si vs. yahu bu 3k£ olan araç ama tr'de ilanlar 450k (20bin sterlin evet şaka değil) civarı böyle temizler ve sorunsuzlar için.

tamam anlıyorum tr'de enflasyon var ama dediğim gibi burada 3k£ olan araç olsun orada 6k, diyelim ki sorunlu ülke napalım falan ama 20k nedir? işin daha saçması yine aynı birimde £ olarak bakarsak araçların sıfır fiyatları arasında mantıklı bir ilişki var. burada opelin crossland'i 21k£ civarı (500'e yakın), tr liste fiyatı ise 700k.

evet enflasyon var, evet araç gelmiyor, evet çip krizi var ama arada %80 ötv farkı var, onu sıfır araçlarda kardan kısarak %50'lere çekmişler o kadar. hadi bulamıyorsun 50-100 rüşvet veriyorsun neyse ne.

yahu bir gün bu yoluna girmeyecek mi? zincirin son aşamasında 450k'ya, muadili yurtdışında 80k falan olan aracı alan adamda patlamayacak mı? sonsuza kadar böyle devam mı edecek? akşam müsait olursam çip meselesini de araştıracam da çok sinirlendim ve gıcık oldum bu konuya.

lütfen "yiğenim daha da zam gelecek" demeyin. o paraya burada 4-5 tane bi tık daha güzel araç alır milleti ubere, uber eats'e yollatırım hiç bişey elime geçmezse aylık 1500-2000£ geçer yahu (meşakketi çok biliyorum, sadece absürtlüğe dikkat çekiyorum)

yani sonuç olarak bu nedir? ne olacak bunun sonunda? hayal meyal 94 krizi zamanında da hatırlıyorum babam anlatırdı araba fiyatları ev fiyatlarıyla kafa kafaya olmuştu bilmem ne. yine benzeri süreçte olduğumuz kesin de aynı şekilde mi patlayacak yine?
0
avatar is back
(08.03.23)
Araç fiyatları vergiden vs bağımsız olarak müthiş saçma bir noktada şu anda. Standart insanın kullanacağı hyundai'lerde bile dolar bazında %50-60 yükseğe satılan bir çok model var. Şu anda bu fiyatlardan araç alanlar durduk yere galerileri zengin ediyor. Vergisel değil pazar kaynaklı bir durum var.

Ben arabaya dolar bazında daha fazla para vermeyi reddediyorum ve almıyorum. Çip krizi muhabbetini kullanıp kısıtlı bir arz yaratarak zengin oluyor birileri. İkinci elde de benzer bir durum var. Konu vergiden bağımsız olarak, arzı kısarak fiyat rekabetini ortadan kaldırmak gibi düşünebilirsin. Talep çok olduğu için de yapmaya devam edebiliyorlar. Yoksa bu arz kıtlığında şubat ayında tüm zamanların en yüksek satışlı şubat ayı gerçekleşti.
0
roket adam
(08.03.23)
vergi düşmediği sürece rakamın düşeceğini sanmıyorum ki ekonomik kriz + deprem ile ekonomimize son çivi çakıldı.

Bence olası senaryo TL'nin hızla değer kaybetmesi ama ev araba fiyatlarının o hızda değişmemesi yani dolar olarak düşmeleri. Ama Türkiye'de inanılmaz bir nüfus/talep var geçmişte bunu hesaba katmadan "1+1 ev o kadar etmez ya", "bu paraya araba almam" diyordum ama sonuç olarak hep ben zararlı çıktım (hiç ev araba alamadım) Mesela sığınmacı etkisini geç, şimdi depremzede etkisi çıktı emlak yine uçuşta. Bir sürü araba pert oldu parası olan yenisini almaya çalışacak. Sigorta para verse bile araba bulunmuyordur eminim. Yani düşmesi için de bir sebep yok gerçekten. Efendilik arayan batıya gitsin burada *** :/

Türkiye'de ilginç bir saadet zinciri var. Ama mesela geçen bakmıştık bizim de bir yurtdışı durumu var, eşimin 5 yıl önce aldığı Polo'yu şimdi satarsak İngiltere'de sanırım sıfırını burada sattığımız fiyata alabiliyoruz :D veya yarısını ayırıp yine iyice bişey de alabiliyoruz. Çok acayip gerçekten.
0
nhk ni youkosu
(08.03.23)
Demişsin ki:

hayal meyal 94 krizi zamanında da hatırlıyorum babam anlatırdı araba fiyatları ev fiyatlarıyla kafa kafaya olmuştu bilmem ne. yine benzeri süreçte olduğumuz kesin de aynı şekilde mi patlayacak yine?



Hazır sahibinden e girmişken ev fiyatlarına da bak, öyle ev ile araba fiyatları aynı falan değil. Kadıköyde deprem yönetmeliğine uygun 4+1 apartman dairesi yaklaşık 1 milyon pound. Aynı şekilde o paraya ingilterede neler neler yaparsın… döviz bazında gelirlerin artması sonrasında düzelecek bu düzen düzelirse.
0
cek
(08.03.23)
sikinti zenginin gitgide daha cok zenginlesmesi, fakirin fakirlesmesi. 70 milyon nufus, kalan 10 milyon nufus icin marabalik yapiyor.

sifir premium araclar avrupadaki muadilinin 2-3 kati fiyata satiliyor ama kimsenin umrunda degil cunku alanlarin ortalama geliri, ortalama bir avrupalinin gelirinin cok cok ustunde. Ayni sekilde ev fiyatlari da umurlarinda degil.

Yaw bizzat tanidigim 1000+ dairesi olan adam var. 10 degil, 100 degil..
Tipik 3. dunya ulkesi problemleri bunlar..

nasil duzelir: vergi kacaginin, hirsizligin ortadan kaldirilip, kademeli olarak OTV'nin indirilmesi lazim. Havuz problemi, alttan kaciran buyuk bir musluk var. O muslugu tikamadan cozemezsin.
0
cooperr
(08.03.23)
insanlardaki eline üç kuruş para geçince hemen araba alma, olan arabayı değiştirme merakı bitmedikçe fiyatlar inmez. insanlar ne zaman türkiye gibi hele hele istanbul gibi toplu taşıma ağının yaygın olduğu bir şehirde araba satın almanın gereksiz olduğunu anlarsa o zaman iner.
bir de yatırım olarak alanlar o da ayrı bir felaket.

temelde artışın sebebi bu arz talep ilişkisi.

burada en masum olan kısım vergiler. kaldı ki araba özel tüketim olduğu için bunlar daha yüksek olmalı ve halk toplu taşımaya özendirilmeli.
0
astronom bey
(08.03.23)
konu sadece vergi değil. araba yurtdışında bir sarf malzeme kullan-at değiştir bir ürün. türkiyede ise sınırlı bütçesi olan insanlar için bir yatırım. bu yüzden kimse yahu bu eskidi ucuza vereyim demiyor.

ikinci faktör alım gücü. türkiyede piyasadaki alıcıların yüzde kaçı fazla düşünmeden sıfır bir opel crossland alıp keyfine bakabiliyor. yüzde kaçı çok sınırlı bir bütçe ile elindeki parayı en iyi değerlendirme derdinde ? %5 - %95 gibi bir orandır muhtemelen.

yurtdışında gelire kıyasla araç ucuz. tahmini 6-8 aylık asgari ücret ile bahsettiğin crossland alınıyordur. üstelik kendini sıkmadan 3-5 yıl kredi imkanları da vardır.

aynı aracın türkiyedeki denkliği 87.5 aylık asgari ücret. krediyle almak istesen enflasyon nedeniyle 3 araba parası ödeyeceksin.

sonuçta ne oluyor. ikinci elde iş görecek araçlara talep patlıyor. burada da gelir yüksek olsa bahsettiğin araçların kimse yüzüne bakmazdı. bizler de o araçları hadi 2.5k sterlin olmasın ama 5-6k sterline alıyor olurduk.
0
orpheus
(09.03.23)
Ben araba konusunun bir süre sonra normalleşeceğini düşünüyorum. Yani vergiler normalleşecek, ev alamayan "araba alayım bari" kafasından çıkacak. Ama ne zaman olur bilmiyorum.
Yurtdışından bakıp mana aramak kolay değil buna, biz kendimize 1 araba alırken devlete 3 araba alıyoruz. Bunun üzerine KDVsi şusu busu. Makul değil.
0
SiyamkedisiZorro
(09.03.23)
(6)

beklenen yatırımlık para

deepex
uzun zamandır beklediğim 1.300.000 tl lik ödemeyi aldım.şimdi bu parayı nasıl değerlendirmeli kısmına geldi sıra.fikir ve önerilerinize açığım..
uzun zamandır beklediğim 1.300.000 tl lik ödemeyi aldım.şimdi bu parayı nasıl değerlendirmeli kısmına geldi sıra.fikir ve önerilerinize açığım..
0
deepex
(07.03.23)
Bu nasıl ödeme yiğidim, mutlaka beni ara :))
Hocam bence çokça altın, biraz da döviz alıp seçim sonucunu bekle.
0
vizivozo
(07.03.23)
şimdi biri 'en iyisi faiz' diyecek :)

yatırım kararı verirken bu parayı ne kadar süre sonra kullanmak istediğiniz, risk iştahınız, yaşınız, toplam birikiminiz, diğer birikimlerinizin dağılımı, gelir gider dengeniz, borçlarınız, geçmişte hangi yatırım enstrümanlarını kullandığınız, az çok tecrübeniz yani, göz önünde bulundurulmalı.

bu para 3 ay sonra lazım olacaksa başka, "3 yıl dokunmasam da bana koymaz" diyorsanız başka stratejiler mantıklı olur.

son 10 yılda yatırım getirileri diye google'da aratırsanız altın mı, mevduat, borsa mı, döviz mi başka bir şey mi en çok artmış, sırasıyla görebilirsiniz. aklınıza yatanlardan bir sepet oluşturabilirsiniz.

ytd.
0
wct3 org
(07.03.23)
Altın.
0
diyecevaplandı
(07.03.23)
Avax BTC
0
abi bi dizi buldum on numara
(07.03.23)
1 milyon tl altında kalan %10 peşinatlı evlerden al.
0
orpheus
(08.03.23)
yatırım 15seneden uzun durabilir diyorsanız arsa, demiyorsanız ev.
0
gule gule
(08.03.23)
(7)

Magnezyum ve çinko takviyesi hk

mahone
Merhaba.Magnezinc hap var bende. Ama fayda sağlıyor mu emin değilim. Bi kan rahlili fln yaptırmadım, efzersiz yapan ağırlık da çalılan biriyim. Çok ağır çalışmıyorum. Zinde ve fit olma maksatlı spor yapıyorum.Doğru form, emilim vs açılarından bakınca magnezinc yeterli mi, yoksa boşa mı içiyorum? 2-3
Merhaba.

Magnezinc hap var bende. Ama fayda sağlıyor mu emin değilim. Bi kan rahlili fln yaptırmadım, efzersiz yapan ağırlık da çalılan biriyim. Çok ağır çalışmıyorum. Zinde ve fit olma maksatlı spor yapıyorum.

Doğru form, emilim vs açılarından bakınca magnezinc yeterli mi, yoksa boşa mı içiyorum? 2-3 günde bir alıyorum.

Tşkler.
0
mahone
(07.03.23)
magnezyum oksit ise çöp. gerisi duruma göre değişiyor.
0
alperz
(07.03.23)
Magnezyum sitrat kullanmanız mı gerekli acaba? Ve p5p içeren magnezyum? acaba diyorum, çünkü yetkili birisi değilim.
0
duster
(07.03.23)
Bro magnezyumun formları var ihtiyaca göre göre kullanacaksın, misal malik asit enerji döngüsünde kullanıldığı için ben antrenman sabahlarında Magnezyum Malat kullanıyorum, bunun gibi. Misal halsizim bitkinim diyeneler Magnezyum sitrat kullanıyor sanırım. Uyku sıkıntısı çekenler de başka formları kullanıyor öyle öyle bakıp kendiniz karar verin ne kullanacağınıza. Bazı birleştirilmiş formlar da var mesela onlara da bakabilirsiniz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.03.23)
ben yorgunluk için en büyük faydayı magnezyum sitratdan aldım.
0
orpheus
(07.03.23)
eğer değerleriniz çok düşük değilse çok bir değişim farketmezsiniz.
0
astronom bey
(07.03.23)
astronom bey'in dediğinin aksine hemen herkeste magnezyum eksikliği var. yiyeceklerde olması gerektiği kadar yok çünkü. bundan 100 yıl önce çok daha fazlaymış. bir araştırmaya denk gelmiştim öyle.
0
alperz
(07.03.23)
Magnezyum oksitin tek olayı bağırsaklardan geçemediği için laksatif etki göstermesi. Kabızlık gibi durumlarda kullanılıyor. İşe yaramaz bı form diyebiliriz.

Ben bisglisinat formunu kullanıyorum. Çinkoda da pikolinat iyidir.
0
msb
(07.03.23)
(3)

ishal kedi

ozgur bir kusun hatirati
öncelikle herkese selam, uzunca bir sorum olacak. bir tanıdık sokakta bir kedi buluyor. kedi tir tir titrer halde ve ishal. fatih yaşam veterinere götürüyorlar, tahliller yapılıyor fiv, gençlik hastalığı gibi ölümcül bir şey mi bakmak için, çıkmıyor. ama yüksek derecede enfeksiyon var diyorlar. anti
öncelikle herkese selam, uzunca bir sorum olacak.

bir tanıdık sokakta bir kedi buluyor. kedi tir tir titrer halde ve ishal. fatih yaşam veterinere götürüyorlar, tahliller yapılıyor fiv, gençlik hastalığı gibi ölümcül bir şey mi bakmak için, çıkmıyor. ama yüksek derecede enfeksiyon var diyorlar. antibiyotik ve serum veriliyor yaklaşık 10 gün. çocuk iyileşir gibi oluyor ama alan kişinin hiç kedi bakma deneyimi yok, mamayı değiştiriyor o arada, hayvan gene ishal oluyor, tekrar yaşam vet’e götürüyorlar, tahlil yapılıyor, enfeksiyon nerdeyse bitmiş deniyor, ama hayvan halsiz olduğu için serum veriliyor, probiyotik veriliyor eve gönderiliyor. ama ishal devam ediyor.
bu defa başka veterinere götürüyorlar, vet tahlil ve röntgen istiyor, ama çok masraflı oldu deyip kabul etmiyorlar. vet de diğer tahlillere dayanarak bir ilaç ve probiyotik tedavisi veriyor 4 günlük. kedi ilacı alır almaz iyileşiyor, ishal duruyor, ama 4. gün dün bitti ve kedi bu sabah yine ishal. kediyi alan kişi ben artık uğraşamam ya biri alsın ya da sokağa bırakıcam diyor. şimdi zar zor bir yer bulduk. ama kedinin iyi bir vete gitmesi gerekiyor. tercihen kadıköy’de bir yer tavsiyesi veren çıkar mı acaba?
başka önerileriniz varsa onlara da açığım.
0
ozgur bir kusun hatirati
(07.03.23)
mama kalitesiz olabilir. ölümcül bir hastalığı var dedim ilk okuyunca başlığı ama tahliller temizse işin içinde başka bir şey vardır. Vetpartner var ümraniye'de, kedilerimi oraya götürüyorum ve çok iyi doktorlar. Sezer bey'i öneririm orada. İmkanınız varsa götürün sokak hayvanlarına indirim yapıyorlar.
0
gezegenim
(07.03.23)
özgürlük parkında atavet veya erenköyde ilk adım vet. kliniği.

fakat buradan da çok farklı bir sonuç çıkmaz. hayvanın bağırsak florası bozulmuş. kaliteli bir mama virbac-royal canin vs. (pahalıdır) yemesi ve düzen oturana kadar probiyotik kullanması ve üşütmemesi lazım.

ishal olduğu halde kumuna yapmıyor mu ? dışarıyı mı kirletiyor.
0
orpheus
(07.03.23)
veteriner royal canin’in özel bir mamasını vermiş. kumuna yapıyor dışarı hiç yapmadı, keyfi de iyi, hareketsiz falan da değil, ateşi de yok.
0
🌸ozgur bir kusun hatirati
(07.03.23)
(9)

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar, semptomlarınız neler?

nefertarii
sanırım bende bu var, en çok aşırı düşünme (overthinking), odaklanamama, organize olamama (yer yön duygusu, koordinasyonsuzluk) gösteriyorum.2 senedir terapi görüyorum (çocukluk travmaları dolayısıyla) , modum düzeldi öyle çok mutsuz değilim artık yani. ama hala organize olma ve overthinking'e çare
sanırım bende bu var, en çok aşırı düşünme (overthinking), odaklanamama, organize olamama (yer yön duygusu, koordinasyonsuzluk) gösteriyorum.

2 senedir terapi görüyorum (çocukluk travmaları dolayısıyla) , modum düzeldi öyle çok mutsuz değilim artık yani. ama hala organize olma ve overthinking'e çare bulamadık.

psikologuma bu durumu açsam saçma mı olur? yani bence bende deha var desem nasıl karşılar sizce, kendime teşhis koyuyorum gibi...
0
nefertarii
(05.03.23)
Sanal dünya tüm zihinleri dağıtıyor. Elinde telefonu olan herkes dehb li bence. Dağınık zihin kitabını oku. Tabi sendekinin şiddeti ne oranda ona doktor karar versin
0
sanemz
(05.03.23)
aşırı düşünme, maymun iştahlılık, dalgınlık, sıkılganlık, sürekli mutsuzluk ve yalnızlık.

genelde bu teşhisi koymuyorlar diye görüyorum neden bilmiyorum ama ben de normal bir insanın düşünce yapısı nasıl, bizim onlar gibi olma şansımız var mı diye merak ediyorum.

bence açın. bir de çocuklukta böyle belirtileriniz var mıydı?
0
konsomatrix
(05.03.23)
asıl konu dehb veya diğer hastalıklar değil, esas konu insanın doğanın ve doğalın dışanda yaşamaya bir anlamda itilmesi. Ve bunun sonucunda çeşitli sorun ve hastalıklarla karşı karşıya kalması, tabiki her kes kalacak diye bir şey yok ancak, her insanın bünyesi ve verdiği reaksiyonlar bir değil.

İnsanoğlu bir çok fiziki ve mental hastalıkların önüne geçmesinin tek yolu, kendi yaratılışına uygun şartlarda yaşaması.

Dehb gibi hastalıklar zaten aşırı bir şekilde telefon ve bildirimlere maruz kalan insanlarda , doğal olarak gelişiyor.
Hatta Yapılan araştırmalarda , insan beyninin fiziki olarak bile değişim gösterdiğini yönünde.

Yani şahsi tavsiyem, rahatsız doktorlara gitmek yerine, rahatsız olmadan kendimize sağlıklı bir şekilde yaşayabileceğimiz bir
ortam oluşturmak.

Evet teknolojiden de uzak kalayamıyz ancak bunun dozunu ayarlayarak sağlığımızıda koruyabiliriz.
0
mrctrk
(05.03.23)
psikoloğunuza bu durumu açmanız sizin adınıza bence çok yararlı olur. ilaç tedavisi, terapi vs. tam olarak bunun için var. ben 28 yaşında OKB tanısı aldım. takribi 12-13 yıldır gerizekalı gibi yaşıyordum söylemesi ayıp. hayatta kalmak için gereken minimum aktivitenin ötesine geçemiyordum, mental olarak paralize olmuş gibiydim. kendimi çok üzdüm, yıprattım bu süreçte.

sonra bir şekilde imkan oldu terapistle görüştüm, bir ilaç yazdı, yemin ederim "leke mi lan o?" deyip domestos'la sağa sola girişen manyak biri oluverdim. ha elbette sihirli değnek değil; hayat boyunca yaşadıklarımız, genetik vs. bazı şeyleri etkiliyor. kimi insan hep depresyona veya takıntıya meyilli. ona yapacak şey yok. ama ilacın bende yarattığı değişimi görünce açıkçası biraz kalbim bile kırıldı yani, "ben bunları yapabiliyordum da bu zamana kadar hasta olduğum için mi yapamadım?" diye düşünüp üzüldüm.

psikoloğunuza kesinlikle anlatın. yalnız teşhis için şişirmeyin, bu çok önemli. dürüst olun, samimi olun, ne hissediyorsanız onu paylaşın.
0
mark greg sputnik
(05.03.23)
saydığınız belirtiler herkeste bir ölçüde olan/olabilecek şeyler. bu yüzden dehb tanısı konulurken hayatı ne kadar etkilediğine çok önem veriliyor, birkaç alanda etkilenmeniz bekleniyor. benzer şekilde uzun zamandır (çoğunlukla çocukluktan beri) olması da tanı için gerekli görülüyor.
0
matlii
(05.03.23)
yetişkin dehb tespiti zor çünkü kişiler standart yaşama zorlanarak da olsa bir şekilde adapte olmuş oluyor. ama bunun arkasında potansiyelin ne kadarı ziyan oluyor ne kadarı işe dönüşüyor tartışılır.

dehb tespiti için aslında devlet hastanelerinin dehb klinikleri var. direkt overthinking ve koordinasyon eksikliğini dehb ile etiketlemek yanlış olur. overthinking-koordinasyonsuzluk bunların hepsi kaygıya bağlı da ortaya çıkabilir.
0
orpheus
(06.03.23)
Bende var dikkat eksikligi bozuklugu, ama teshisi benim terapistim onerdi bana. Su su su davranislarin ve dusunce seklin bana adhd olabilecegini dusunduruyor dedi, testler biseyler yapildi.
Bendeki onemli kriterlerin biri insanlarin acilarina dertlerine duyarli olmama, kendimce yardimci ve kibar biri olmama ragmen cocuklugumdan beri insanlara ilgi duymamamdi. Yani biri yanimda otuz saat otursun donup "merhaba" demem, biriyle bes saat konusayim adini sormam, yillardir tanidigim insanlarin hayatlarina dair onemli detaylari sormak aklima gelmez. Neredeyse kirk yasindayim, uc tane falan arkadasim var. Herhangi bir seyi dinlemem gerekirse "yeteeeeer bu cok can sıkıcı" diye bagirmamak icin buyuk caba harcamam gerekiyor. Is toplantilari, konferanslar vs tam bir savas. Asagi yukari dort bes dk icinde one arkaya saga sola sallanip ayaklarimi yere vuruyorum vs cunku baska turlu oturup bir sey dinleyemiyorum. Film izleyemiyorum. Onceden zaten izlemis olmadigim seyleri izleyemiyorum, ama saatlerce kitap okuyabilirim. Sozlu verilen instructionlari anlamiyorum.

bir de tam olarak alakasini hatirlayamiyorum ama adhdli kisilerin denge problemlerini siklikla yasadigini okumustum bir kitapta. Ben de ayakta dururken duvara carparim, yururken yanimdakinin ustune duserim vs. Komik bir detay olarak da bu var.

Terapistinize bahsedin tabii.
0
sopiro
(06.03.23)
psikoloğunuzla mutlaka konuşmanız gereken bir konu bu bence. bazen yetişkin dönemi dikkat dağınıklığı, overthinking, korodinasyonsuzluk vb. şeyler çocukluk travmalarının da uzantısı olabiliyor. koordine olamayan, bir türlü bir işi toparlayıp tamamlayamayan bir arkadaşımızın terapisinde annesinin hemen her gün sen hiç heves etme zaten beceriksizsin, bu kızımız da saftirik olan, aman ona iş vermeyin yapamaz eline yüzüne bulaştırır vb. demesinin uzantısı olduğu ortaya çıkmıştı mesela.

ayrıca sanal dünya, uygulamalar, bildirimler vb. şeylerin de dengeyi bozduğuna inanıyorum. bankacılık, çok elzem birkaç program, wp vb. dışında hiç bir uygulama yüklü değil benim telefonumda. haber, hava durumu, uygulama bildirimleri vesaire hiç biri yok. ekranıma bildirim düşmüyor. misal wp girince görüyorum gelen bildirimleri ki onların da tamamı sessiz, bildirim sesi yok gibi gibi. sosyal medya zaten çok sınırlı kullanıyorum. özellikle ofis ortamında dikkat, odaklanma gibi konularda hepsinden yaşça çok büyük olmama rağmen hepsinden ilerdeyim ve kesinlikle bunlarla alakası olduğunu gözlemliyorum.

bu anlamlarda sadeleşmek size de iyi gelebilir.
0
Phoebe
(06.03.23)
Yani bende overthinking, bir dusunceden bir dusunceye atlama, organize olamama, odaklanamama, ortamdan kopma, yeni seyler ogrenememe cok var. yani nerdeyse kendimi bildim bileli var.

Gecen bir siseye yakin sarap ictim, aman allahim birden bire her sey sustu. Yani sadece o anin icindeydim, baska hicbir sey dikkatimi cekmedi vs.

Sema terapi aliyorum, ve yetersizlik/basarisizlik semasi var. ama cocukluk travmalarina bagli olan mutsuzlugum gecti gibi. Takmiyorum artik, degistiremeyecegim seyler, ailemle arama mesafe koydum, artik beni o kadar da etkilemiyorlar. Ama yine de bu saydigim semptomlarda bir sey kaydedemedim giib ve isimi etkiliyor…
0
🌸nefertarii
(06.03.23)
(5)

Birine para kaptırdık

neymis
Birine para kaptırdık, elimizde banka dekontu var. Avukata verdik ama çok bir şey bekleme dedi.İlamsız icraya veriyor sonra itiraz ederse düşüyor.Başka bir yaptırım yolu yok mu?Banka açıklamasına bir şey yazılmadı.
Birine para kaptırdık, elimizde banka dekontu var. Avukata verdik ama çok bir şey bekleme dedi.
İlamsız icraya veriyor sonra itiraz ederse düşüyor.
Başka bir yaptırım yolu yok mu?
Banka açıklamasına bir şey yazılmadı.
0
neymis
(04.03.23)
Dost dogruyu soylermis.
Orman kanunlari.
0
sekerler diyarinda bir ruya
(04.03.23)
Whatsappdan va varsa bir konuşmanız onu öne sürebiliyor avukatlar. Ama bilmiyorum başarı ihtimali nedir
0
zimbirik
(04.03.23)
Geçmiş olsun genelde giden dönmüyor maalesef.
0
apocalipy
(04.03.23)
dekontta açıklama yoksa çok bir şey bekleme
0
paintov
(04.03.23)
ilamsız icraya itiraz etmediğini ya da itiraza açtığın davanın kabul olduğunu farz edelim. yani artık yasal olarak alacaklısın. icra takibini başlattın, adamın malı, mülkü, maaşı yoksa gene hiçbirşey alamazsın.
0
orpheus
(05.03.23)
(20)

Ev sahibi senetlerimi vermiyor, kirayı da elden alıyor ne yapabiliriz?

ananiyimioguz
Henüz daha 3. kirayı veriyorum.Ancak bana diyor ki bu bina komple benim, paraları apartman görevlisine veriyorsunuz ben ondan alıyorum. IBAN dan olunca beni sıkıntıya sokuyor diyor.İlk başta ayıkamadım ama şimdi aklıma geldi, adam bu kiracı bana 3 aydır ödeme yapmıyor çıkarıcam derse ne yapabileceği
Henüz daha 3. kirayı veriyorum.

Ancak bana diyor ki bu bina komple benim, paraları apartman görevlisine veriyorsunuz ben ondan alıyorum. IBAN dan olunca beni sıkıntıya sokuyor diyor.

İlk başta ayıkamadım ama şimdi aklıma geldi, adam bu kiracı bana 3 aydır ödeme yapmıyor çıkarıcam derse ne yapabileceğiz, ne hak talep edeceğiz?

Neyse hadi öyle bir şey yapmadı diyelim düzenli ödedikten sonra..

Bir de 1 yıllık senet aldı, ödedikçe benden geri alacaksın demişti.

E onları da vermiyor sürekli unuttum getirmeyi diyor.

Bu ev sahibi ne yapmak nereye varmak istemektedir?
0
ananiyimioguz
(04.03.23)
Olay baştan yanlış ama geri dönüş olmadığı için bundan sonrasının çaresine bakmalı. Öncelikle senetleri bilerek unutuyor. Çünkü ileride çık derse çıkmam veya fahiş zammı kabul etmem demene karşı seni mahkemeyle korkutacak. Hiç kira ödemediğini iddia edecek.

Whatsapptan yazın bence x bey/hanım. 3. Kirayı da görevliye verdim ama 3 senet de hala gelmedi gibisinden.
0
ruhen hastayim ben
(04.03.23)
Eğer "3 aydır ödeme yapmıyor çıkarıcam" derse, haklıdır. Elindeki senetleri de 12si bir arada, muhtemelen faiziyle sizden alır.

Senetlerinizi geri alın.
0
alfired
(04.03.23)
Az önce iş yerine geldi çocuğunu diş bakımlarına getiriyor, yine hatırlattım, a tamam bırakayım ben akşam olmadan dedi. Büyük ihtimalle yine unuttum a yatacak.

Ama aramızda kirayı bırakıcam ben bugün gibisinden bi konuşma geçirdim. Iban muhabbetini yine açtım falan. Bunların kamera kaydı var, indirip tutsam işime yarar mı?
0
🌸ananiyimioguz
(04.03.23)
git yeri nerdeyse sen al senetleri. ihmale gelmez sıkıntılı durum. bundan sonrada seneti almadan ödeme yapmayacağım de.
0
xrated
(04.03.23)
Eskiden benim bu tarz bir ev sahibim vardi, ama kirayi verirdim seneti alirdim. Senet yoksa kira da yok derdim. En kotu kira odediginize dair imza alin, elinizde odeme yaptiginiza dair kanit olsun. Eskiden kira kontratlarinda imza bolumu olurdu ay ay, belki hala vardir.

Ha ama eskiden kirayi elden almak suc gibi degildi, simdi buna yanasmayabilir cunku sizin elinizde maliyeye sikayet etme kozu geciyor bu durumda da.
0
sertac akin
(04.03.23)
bu kabul edilebilir bir şey değil. seneti almadan ödemeyi kesinlikle yapmayın. bina komple benim demesi ile dikkati başka yere çekmesi şüphe uyandırıyor.

başıma geldi:
ödemesini yapılan senetler bende olduğu halde icraya verildiğimi biliyorum. allahtan senetleri saklamıştık. borç bittikten 7 yıl sonra icraya verildim, eve ödeme emri gelmişti. avukat ile bu sakladığım senetleri kanıt gösterip davadan haklı bir şekilde ayrıldım.

çok dikkat edin.

çok ama çok dikkat edin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(04.03.23)
çok sakat bir durum. seni her an kapının önüne koyabilir + elindeki senetlerle icra takibi başlatabilir ve derdini hiçkimseye anlatamazsın.

ilk olarak senetleri bir şekilde al gerekirse kapısına git. gene de kirayı elden vermek kabul edilebilir değil. tahmin edeceğin üzere gelir vergisi vermek istemiyor.

kamera kaydı, ses kaydı bunlar hukukta ikincil. senet ve resmi ödeme yapılmayan konut bunlar anında aksiyon alınacak durumlar.

bence bir avukat tutmanda fayda var. 3-5 bine kıy bu durumdan kurtul.
0
orpheus
(04.03.23)
Peki ben apartman sakinlerinden kira sözleşmelerinin bir örneğini alsam ( en azından alabildiğim kadarını ) sonra da adliyeye gidip bu ev sahibi kiraları bankadan almıyor, araştırabilirsiniz diye dava açacağım yönünde ben de tehdit edebilir miyim?
0
🌸ananiyimioguz
(04.03.23)
küçük hesaplar peşinde koşan ev sahibi… hem vergiden kaçıyor hem de senin için ileride hiç kira ödemedi iddiasını da saklı tutuyor. kesinlikle yazılı olarak bi şekilde kiraları ödediğinizi belirtin ve ondan banka üzerinden ödeme almadığına dair yine yazılı şekilde beyan alın. neden kiraları banka üzerinden kabul etmediğini sorun mesela…
0
deartheodosia
(04.03.23)
yıl olmuş 2023 nasıl böyle işlere girişiyorsunuz anlamıyorum. iban almadan, ibanı kontrata yazdırmadan nasıl imzalıyorsunuz. üstüne birde senet veriyorsunuz.
0
astronom bey
(04.03.23)
Senetlerin herhangi bir yerinde kiraya karşılık yapılmış senet yazmıyorsa ayrıca bunu da kanıtlaman gerekecek.
Adam, borç vermiştim, senet onlara karşılık, hem senetlerini ödemiyor ve hem de kirayı ödemiyor dese verebileceğin hiçbir cevap yok.
Kendini kötü bir duruma düşürmüşsün.
Bir avukat bul bence.
0
Mirket
(04.03.23)
anadolu üçkağıtçılığı ay çok pardon irfanı böyle...

avukata koş. yoksa bir ihtimal avukata şimdi vereceğin paranın kat kat fazlasını adama vermek zorunda kalabilirsin.

bildiğim kadarıyla adam sana iban bildirmek zorunda. sen ona kirayı ödemek için bir yol bulamazsan adamı bunun için mahkemeye bile verebiliyorsun bildiğim kadarıyla. avukatlar daha iyi bilir.
0
alperz
(04.03.23)
Kirayı elden verince kira sözleşmesinin arkasında bunu yazıp imzalamak için alan vardı, o sayfaya bunu raporlayıp ikinizinde imzalaması lazım.

Bir de whatsappdan falan konuşuyorsanız ödemeyi yaptım ödemeyi aldım diye en azından mahkemeye verilirseniz bir şansınız olabilir. Ama senetlerden kurtulamazsınız. Onları kesin alın.

Seneti almadan kirayı ödemeyin. Eğer bir şekilde anlaşmazlık çıkarsa ve evden çıkmak durumunda kalırsanız evi boşalttığınıza dair noterle bildirim yapın. Her şey yasal ve kağıt üzerinde devam etsin
0
zimbirik
(04.03.23)
Valla ben aradaki emlakçıyı da aradım bugün mesgule attı. Sonra apartman görevlisi aradı ismail bey bugün parayı bırakacağınızı söyledi evde yoksunuz dedi.

Dedim biz evde kalmıyoruz bugün getiricem ama senetleri bıraktı mı dedim? Bıraktı dedi. A iyi o zaman geleyim ben akşam dedim.

Akşam aradım, geldim bahçeye gelin vereyim kirayı dedim. Ya benim acil işim çıktı arabadayım oğlanı göndereyim, ona verir misin dedi. Ama senetler arabada benim yanımda, onu ben yarın bırakırım dedi. Kesin sende dimi bıraktı ismail bey? dedim. Evet evet bende dedi gerekirse eve bırakırım ben olmasam da alırsın dedi pazar veya pazartesi. Tamam dedim kapattım ama hanım benim içime sinmedi senet olmadan vermeyelim dedi çocuğu geri gönderdik sdfjsg. Tamam abi siz 1-2 güne tekrar getirirsiniz dedi.

Bakalım ne olacak.
0
🌸ananiyimioguz
(04.03.23)
iban'a gönder hocam
memleketin bir hırsızı eksik olsun
0
bir soru sorcam
(04.03.23)
oğuz kardeşim: şunu motto yap kendine önce mal sonra para.

senedi eline almadan para mara verme. belli ki bizim gibi memur çocuğusun. biz böyle yetiştirildik ama parayı verme hemen. önce bir malı koysun adamlar ortaya. ondan sonra parayı göster ama verme. sürünsün pezevenkler.

ben otuz senede bunu öğrendim.
0
alperz
(04.03.23)
Boyle olmaz adam acik acik art niyetli. Bundan sonra kirayi sadece bankadan yollayacagim bu yasal degil deyin. Siz cekingen davrandikca basiniza is alirsiniz. Dusunun adam 1 sene kira odemeden oturdu deyince hicbir kanitiniz yok.

Ayrica aleni vergi kaciriyor. Bankadan yollamak zor ne demek yahu
0
anten
(04.03.23)
Valla bugün gelmiş haktan hukuktan bahsediyor nurdaginda adam bi bina yapmış 6lik demir kullanmis alllahtan da korkmuyorlar diyor.

Neymis yapı denetim gelip fotoğrafları çekip gidince demirlerin çoğunu geri sokuyorlarmis. Kimi yerde kolon demirlerini birbirine bile baglamamislar vs biseyler anlatıyor. Neymis kendi başlarında durmuş.

E yarım saat sonra kirayı dedim ben nakit taşımıyorum zor oluyor Iban ver ona atayım. Yok o bana sıkıntı oluyor diyor. Ne oluyor vergi mergi mi dedim, he ya sorma diyor shdhf az önceki hak hukukçu gitti. Cogu müteahhit böyle galiba.

Allah bilir kendi de öyle yapmistir 9 kat tabut olmaz umarım.

Kira işini de aynen ne zaman senet o zaman kira seklinde yürüteceğiz bakalım. Iban işi aramızı gerebilir şimdi yüz göz olmayalım. Senetleri vermezse öyle oluruz. Zaten hanım nerden geldik buraya bir de 7 kattan ev bulduk antebine de yüksek binalarina da.. demeye başladı duruma göre celalleniriz :)
0
🌸ananiyimioguz
(04.03.23)
Siz bilirsiniz ama böyle adamlara güven olmaz. yarın sizin 2 katınızı ödeyen kiracı bulduğu an "bu bana aylardır kira ödemiyor" diye ihtarı çeker. Neyle kanıtlayacaksınız?
0
anten
(05.03.23)
Kirayı vermedim senet gelince veririm dedim, apartman görevlisine bırakmış şükür geçmiş ayları da neyse ki, aldık bakalım.
0
🌸ananiyimioguz
(06.03.23)
(12)

ev parasını vadeliye koymak mı ev alıp kiraya vermek mi

regina phalange
bir miktar birikmişim var. bu peşinat yapıp kredi çekip yatırımlık ev alayım düşüncesi oluşmaya başladı. vereceğim taksit beni öldürmeyen bir taksit yani verebilirim orda sıkıntı yok ama alacağım yerde kiralar düşük yani kredi taksidini bile ödemiyor. ama peşinat parasını vadeliye koysam %27 ile güz
bir miktar birikmişim var. bu peşinat yapıp kredi çekip yatırımlık ev alayım düşüncesi oluşmaya başladı. vereceğim taksit beni öldürmeyen bir taksit yani verebilirim orda sıkıntı yok ama alacağım yerde kiralar düşük yani kredi taksidini bile ödemiyor. ama peşinat parasını vadeliye koysam %27 ile güzel bir para bırakıyor.


bu faizler bu şekilde yüksek devam eder mi ya da böyle büyük bir karar vermek için seçimi mi beklemek gerekir tam olarak ne yapmak lazım tam oturtamadım kafamda. her türlü düşünceye açığım.
0
regina phalange
(04.03.23)
ben olsam güvenli liman olan döviz de beklerdim bir kaç ay. ne olacağı hiç belli değil. akp kalsa da faizleri fırlatabilir, muhalefet gelse başa, onlar da faizleri arttırabilir. yıl sonu dolar beklentisi olmuş 30-35 tl'de falan kalmak komik olur açıkçası. kendi evin yoksa oturmalık olsa her şartta kredi çek al derdim de şimdi bilemedim çok belirsiz her şey
0
avatar is back
(04.03.23)
Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu yerde %27 faiz söylediğin gibi güzel bir para bırakmaz.

Kredi çekip ev alabilecek durumdaysan ve çekeceğin krediyi ödeme konusunda sıkıntı çıkarmayacak garantili bir işin/gelirin varsa hiç durmayıp evi al.

Bu sene kira krediyi karşılamıyorsa bile seneye karşılayacaktır.
0
Mirket
(04.03.23)
ben bu yasalarla kiralamak için ev satın almam. en az 5 sene kira artışı yapamayacaksın ve en az 10 sene kiracı evin tapusu kendindeymiş gibi oturacak.
eğer yatırım için alacaksam içini boş bırakırım. değerlendiğinde satarım.
bu sistemde kiracıyla uğraşılmaz.
hele düşük kiralı ve kirasının taksitini bile karşılamayacak bir muhitteyse o işe hiç girmem. öyle yerde yaşayan tipleri tahmin etmek hiç zor değil.
0
astronom bey
(04.03.23)
ev almak her zaman kazandırır. faiz sadece enflasyonun kabettirdiği değerin bir miktarını sana geri verir.
0
orpheus
(04.03.23)
enflasyonist dönemlerde ev, araba ve diğer mallar her zaman daha çok değerlenir. sadece kira geliri olarak bakma eve. paranın değerini de koruyor kira geliri ekstrası oluyor. parayı faize koysan ufak bir kur atağında faizin kat kat fazlasını zarar yazarsın diyeyim sana.

seçim sonrası için bir şey demek güç.
0
xrated
(04.03.23)
Riske girip 1 ay faize koyardım ben olsam. Çünkü çok tatlı para bırakır. 1 ay sonra ev fiyatı da dolar da çok artmaz diye düşünüp riske giriyorum. Yarin bi anda dolar 35 olursa ayvayı yedin tabi.
0
baba553
(04.03.23)
Reel olarak mevduatta getiri yok götürü var suan. Seçenek bile değil benim için.


Ev daha mantıklı tabi ki ancak duan kredi kullanımı çok sınırlandırıldı. Bankaya gittiğinizde kaç bin kullanabiliyorsunuz mesela sordunuz mu ?
0
Mcfly
(04.03.23)
bu devirde yatırımlık ev alınmaz bence. bunun kiracısı var, depremi var. faiz her zaman daha kazançlı geliyor bana. evini hiç satmadıktan sonra değerlense ne olur ki.
0
nothing in my way
(04.03.23)
hocam sakın ev alma arsa al daha iyi. bir kısmıyla arsa al. bir kısmıyla sepet yap dursun. bak ben arsa aldım 2 sene içinde 50 bin tl değeri 500 oldu. kiracıyla ugrasılmaz kanser olursun.
0
sizofren06
(04.03.23)
peki diyelim ki ev sıfır ya da mal sahibi satıp başka şehre gidiyor yani ev boş kalıyor. sıfırdan kiracı bulsam bile kiracı ile uğraşmak dert mi gerçekten?

peşinat dediğim 1.000.000 tl, %27 faizle 22.500 para bırakıyor. bence güzel para. maaşlı bir çalışan olarak extra ve bedava bir besin benim için. ama işte kiraya versem zaten hem kredi ödüyor olucam hem 22.500en çok daha düşük bir kira gelirim olacak, kafam karıştı valla.
0
🌸regina phalange
(04.03.23)
Ev al ama kiraya verme
0
cccbehzatccc
(04.03.23)
Ev için birikmişim var dediğinize göre yüklü bir meblağdan bahsediyoruz. Oturmak için alacaksanız ayrı, yatırım niyetiyle bakıyorsanız ayrı değerlendirmek lazım. Oturmak için alınan ev bir ihtiyaçtır, o yüzden doğru zaman bulundu mu almak mantıklı.

Yatırımlık ev apayrı bir konu.

Ama bu kadar yüklü bir parayı tek bir enstrümana bağlamak her zaman risk, özellikle yatırım için ev bakıyorsanız.

Öncelikle evi hemen almayacaksanız, yıllık enflasyonun üstünde getiri sağlamanız lazım ki evi fiyatlarının artışı karşısında erimesin birikiminiz.

%27 enflasyonun altında kalıyor.

Enflasyon konusunda yazanlar doğru diyor, enflasyon ortamında mal edinmek daha avantajlı görünebilir.

Ama ev fiyatları son 2 senedir bu yükseliş trendinde, bu sürekli olmayacaktır. Yani geçen seneden buraya %100 artan evin fiyatı belki bu seneden sonra artmaya devam edebilir, ama %100 artmayabilir.

Yani ev her zaman kazandırır inancı var bizim ülkemizde ama o iş öyle değil. Kazandıran gayrimenkul çok kazandırabilir, ama hepsi değil. Bizde herkes evi her zaman kazandırsın istiyor o yüzden öyle bir inanç var.

Atıyorum seçimden sonra bir kanun çıktı, yabancıya konut satışı durdu,
kentsel dönüşüm yasaları değişti, eski evlerin durumu değişti,
imar yasaları değişti bişeyler oldu...
Türkiye yatırım aldı enflasyon düşüş eğilimine başladı...

bunların hepsi ihtimal. Hepsi ev fiyatlarının artış hızını etkiler.

O zaman ne olur? sen 1 milyona ev aldın. Çünkü o ev geçen sene 500bindi. Bu sene 2 katına çıktı. Sen 1 milyon saydın ev aldın. Seneye de 2 milyon olur dedin. Ama şartlar değişti, enflasyon düşüşe başladı, döviz yavaşladı. senin 1 milyonluk evin 2 milyon yerine 1.6 milyon oldu. Yani geçen sene %100 artarken, bu sene %60 arttı. Seneye de belki %30 arttı.

Ekonomi güven verince borsa yükseliş trendine girdi mesela, borsa fonları ev fiyatlarından daha fazla arttı. Evin %60 artarken fonlar %80 arttı diyelim. Potansiyeli kaçırdın.

Yani oturmak için alınan ev ihtiyaçtır, ama yatırım niyetiyle alınan bir ev yatırımdır ve o gözle değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Mesela 1 milyon liranız var, hepsini döviz yapar mısınız? Yapmazsınız. Altın? Yapmazsınız. Bütün 1 milyonu verin borsaya koyalım? aklınız gider yapmazsınız. Fon alalım, ama tek bir fon aynı fona koyalım? Onu da yapmazsınız çünkü bunların hepsinin düşme ihtimali de var bilirsiniz. O yüzden şunu yaparsınız 1 milyon mu? birazıyla altın alayım, birazıyla döviz, biraz da maceracıyım hadi kalanı fona ve borsaya koyayım. YAni riski dağıtırsınız değil mi?

Ee ev olunca yatırım için alırken onun da değer kaybı ihtimali var ama gözü kapalı alıyor çoğu insan? Değerlenir diyoruz ama ya şimdiki kadar değerlenmezse? Ya da alabileceğim diğer yatırım araçları daha çok artarsa ev fiyatından? Kira getirisi? Genelde %10-%15 civarında oluyor evin fiyatına kıyasla değer mi? Bir de düzenli ödenebilecek mi? üstelik her sene artışlar da düşük kalacak.

Yani almak istiyorsanız karar sizin alın ama, eğer bekleme niyetiniz varsa mantıklı yatırım enstrümanlarına risk oranına göre dağıtmayı düşünürdüm ben. Döviz, kıymetli madenler, fonlar vs, bilgim neye yetiyorsa yani.
0
anten
(05.03.23)
(11)

ne yapmalı sizce?

baldan kaymak
Azıcık uzun, okuyup yanıt verenlere teşekkürler.üç seçeneğiniz olsun, hangisinden ilerlerdiniz?1.seçenek: 8 yıldır hayatınızda. Yaklaşık 3 sene sevgili kalmışsınız parçalı sürelerde. Zamanında denediniz ve soru işaretleri taşıdı. Size karşı çok iyi. Uyumlu çiftsiniz ama gerçekten mutlu olmadığınızı
Azıcık uzun, okuyup yanıt verenlere teşekkürler.

üç seçeneğiniz olsun, hangisinden ilerlerdiniz?

1.seçenek: 8 yıldır hayatınızda. Yaklaşık 3 sene sevgili kalmışsınız parçalı sürelerde. Zamanında denediniz ve soru işaretleri taşıdı. Size karşı çok iyi. Uyumlu çiftsiniz ama gerçekten mutlu olmadığınızı gördünüz, emin olamadınız. Bunları emare kabul ettiniz, ayrıldınız. Son 3 yıldır siz istemiyorsunuz ama o aşık ve her fırsatta sizi istiyor. Bunu da dile getiriyor. Bu baskı belki normale döner ve denersiniz yada sizde alışırsınız diye envai çeşit yol denediniz ve sonunda birşey değişmedi. Arkadaşlık hukukunuzun suistimale uğradığını düşündüğünüzden arkadaşlığınızı ve iletişiminizi de bu durumu paylaşarak sonlandırdınız. Kırılmışlık yok ama birşey de kalmadı elinizde.

2.seçenek: 6 aydır hayatınızda. İnanış, dünyaya bakış olarak uyuşuyorsunuz. Karşınızdaki kişide olmasını beklediğiniz kriterler onda var. Onunkiler de sizde var. Çok daha genç biri, jenerasyon farkınız var ama bir şekilde iletişim kurabiliyorsunuz ve bu iki taraf için de birbirinize karşı asla sorun olmuyor.

Her iki kadın kişisinin de yada sizin aile yapısı birbirine uygun değil. Kalpleri ruhları güzel insanlar, yukarıda allah var. Anneleri tarafından seviliyorsunuz. İkisi de evlenmeyi istiyor.

3.seçenek: kimseyi seçmemek, yola devam etmek. aklınızdaki ve geçici seçiminiz ise bu. Size göre bunlar net yanıtlar değil. Ama bulduğunuz yanıtlarda ayıklama yaptıkça doğru mu yaptığınızdan emin değilsiniz. Diğer tüm kararlarınız net idi hayata dair. Bir şekilde o net yanıtları arama kültürüne ve bulmadan seçmeme kültürüne aşinasınız.

Ne yapardınız?
Tecrübelerinize göre başka bir yol var mıdır?
Hiç sormamaktansa, bilgi birikimine önem veriyorum. Deneyim yaşayarak oluyor ve siz ne derdiniz?

Edit 1: ilk yanıta göre detaylandırma.
Edit 2: yanıtlara göre edit.
Edit 3: tüm yanıtlar için teşekkür ediyorum. Bu sorunun hiçbir doğru yanıtı yok, kişisel yanıtları var. Ve ben kişisel yanıt verdiğim yoldan yürüyeceğim. çoğunlukla da aynı düşünüyorum. Buradan yanıt yazmayıp, dm atanlara da teşekkürler.
0
baldan kaymak
(03.03.23)
tam olarak neyi sordun anlamadım ama
3ü de seni reddeder ya da seni beklediklerini nereden biliyorsun

evlenmek istiyorsan en çok ortak nokta olana git
tabi o da mantık evliliği istiyorsa

bence spor salonuna yazıl
0
bir soru sorcam
(03.03.23)
İkisi de sizinle evlenmek istiyorsa ikisiyle de evlenin madem.
0
ruhen hastayim ben
(03.03.23)
Biraz karışık geldi özellikle 3.yü hiç anlamadım
Ama cevap hiçbiri
Biri doğru olan olsaydı en ufak kuşkun olmazdı
0
photo85
(03.03.23)
1 niye seveneklerde
2 gayet iyi bi sey gozukuyor
3 tercihtir ister iliskide olun ister yalnizligi secin ama yalnizligi sececek birinin sorusuna benzemiyor
0
ala09
(03.03.23)
3
0
gule gule
(03.03.23)
iki kişi arasında seçim yapmanı gerektirecek kadar ikisine de bağ hissetmiyorsan 3
0
orpheus
(03.03.23)
2. seçeneği seçmekten başka çare bırakmamışsın ki jenerasyon farkı anlaşabildiğiniz sürece sorun değil bunu siz de kabul etmişsiniz dolayısıyla 2. seçeneği seçiyorum.
0
tabii lan manyak mısın
(03.03.23)
3.
2’de de gönlün olsa bu kadar düşünmezdin bence. tikleri atmışsın ama yine de olmayan bi şeyler var gibi.
0
deartheodosia
(03.03.23)
2 yi seç ama evlenme.
0
antihero
(04.03.23)
2 tabiki
0
abelardo
(04.03.23)
1 kesinlikle ve kesinlikle değil; evlenme pişman olursun.

2 ya da 3 ve bu da yaşa bağlı.
35 yaş üstüysen 2; 35ten genç isen ve pasif-asosyal birideğil insanlarla kolay iletişim kurabilen bir tipsen 3
0
cccbehzatccc
(04.03.23)
(5)

okul için hoparlör

d e j i n
Merhaba,Okuldaki özel eğitim öğrencilerimizin müzik ve dans dersi için acil şekilde hoparlör almamız gerekiyor. Yönetim, creative'in en tırt bilgisayar hoparlörünü göndermiş. Tabii ki kullanılabilir bir şey değil. O halde sen marka model ver onu allaım dediler.Derslerde darbukalar çalınırken bile du
Merhaba,
Okuldaki özel eğitim öğrencilerimizin müzik ve dans dersi için acil şekilde hoparlör almamız gerekiyor. Yönetim, creative'in en tırt bilgisayar hoparlörünü göndermiş. Tabii ki kullanılabilir bir şey değil. O halde sen marka model ver onu allaım dediler.
Derslerde darbukalar çalınırken bile duyulabilecek bir ses vermesi için ne tip özellikleri olmalı?
Birden fazla sınıf kullanıldığı için taşınabilir olması da önemli.
Tahmini kaç w iş görür?
Şu cihaz veya muadili olsun diyebileceğim bir örnek paylaşabilirseniz sevinirim.
0
d e j i n
(03.03.23)
bütçe önemli. bana kalsa en az 2x80w bir stüdyo monitör sınıfında alırım.
0
orpheus
(03.03.23)
@orpheus referans monitör çok makul değil çalıştığımız ortam için.
rahat taşıyabileceğimiz, beslemek için ekstra bir cihaza ihtiyaç duymayacak, mümkünse bluetooth ile bağlanıp abidik gubidik müziklerin ritim sazların eşliğinde dahi duyurabilecek yüksek sese sahip mümkün mertebe en ucuz alet gerekiyor.
üç kuruşa beş köfte gibi bir talep.
jbl partybox tarzı bir şey iş görür aslında ama jbl, lüks kaçar.
0
🌸d e j i n
(03.03.23)
aga kaç paran var söyle ona göre link atayım. öğretmenlere hizmet etmek şereftir.
0
alperz
(03.03.23)
bilgisayara bağlamalı biz bunu kullanıyoruz. 20 tane 4-5 yaş çocukları arasında gayet güzel ses veriyor.

www.hepsiburada.com

onun dışında bluetoothlu olarak ortak alanda da bunu kullanıyoruz. bu da yeterli ses veriyor. memnunuz.

www.trendyol.com
0
dedim ben sana
(04.03.23)
Bende de bundan var, dün link bulamadığım için yazamamıştım: www.hepsiburada.com

Taşıması kolay, hafif. İş görüyor. Sınıftaki tahta sistemi değişince hoparlöre gerek kalmadı kendim kullanıyorum artık.
0
ruhen hastayim ben
(04.03.23)
(24)

İş yemeği / eve geç gelen partner

crinix
5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.Sevgilim mezun olup kıdemli bir mima
5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.

Sevgilim mezun olup kıdemli bir mimarla ortak olup bir mimarlık ofisinde çalışmaya başladı.
1-2 ayda bir müşterileri ile birlikte içkili akşam yemeğine çıkıyorlar. Bu akşamlarda eve gelme saati belli olmuyor. Birkaç kez gece 2-3 gibi, sabaha karşı geldiği bile oldu. Baskıcı, maço bir tip değilim ancak bu beni çok rahatsız ediyor. Hem benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi, hem bir dönüş saati olmaması, hem de yemekteki herkesin karşı cins olması, bundan mutsuz olduğumu belirtmeme rağmen çözülmemesi bende travma oldu. Defalarca kez kavga ettik, özür diledi vs. vs. Pek bir şey değişmedi.
Önceden haber ver gecikeceksen diyorum, bildirdiği tek şey "gecikeceği" ve bunun ona istediği saatte eve dönme hakkı verdiğini düşünüyor.

Bu da yetmezmiş gibi bir de iş günleri, saatleri dışında da birlikte çalıştığı mimarla yazışıyor whatsapp'tan.

Geldiğimiz noktada, "ben böyle mutluyum, o yemeklerde mutluyum çünkü saygın biriyim, mimar X hanımım" diyor. "Onlarla A, B, C gibi senin ilgilenmediğin konuları konuşup paylaşabiliyorum." diyor.
Ben onun ilgi alanlarını paylaşmıyormuşum, benim mutlu hatırladığım eski anılarımızda bile onun çok mutsuz olduğu zamanlar varmış (eski yazışmalardan, mektuplardan örnekler gösteriyor), sen bana şunu demiştin, bana bunu yapmıştın, vs. vs.
Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs.

Geçmişte tabii ki de hatalarım oldu ancak onları kabul edip düzeltmek için elimden geleni yaptım.

Tüm bunlara rağmen yakın zamanda dahi hem iyi günde mutluluğu hem de kötü günde üzüntülerimi paylaşmıştı.
Kafamı karıştıran nokta da bu.
Artıları eksileri tartmaya çalışıyorum.

Kağıt üstünde evli olmasak da, biz her şeyde birbirimizin diğer yarısıydık, ve geldiğimiz nokta bu.
Siz ne düşünürsünüz?
0
crinix
(03.03.23)
Partnerin sosyal sınıf atladığı için seni maddi manevi yetersiz görüyor olabilir. Ne demek bu? Artık daha çok kazanıyor. Daha çok kazandığı için daha seçkin insanlarla takılıyor.
0
elitoangelito
(03.03.23)
"Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs."

yanlış anlama ama sal beni artık diyor sana. ancak bunu kendi yapmaya cesareti yok. bu yaptıkları da içgüdüsel olarak seni kışkırtarak ayrılık sebebinin sen olmasını sağlamak ve kendi vicdanını rahatlatmak.
0
orpheus
(03.03.23)
bu ilişkiyi ters yüz etsek erkek iş toplantılarına kalsa, iş için yurtdışına seyahat etmesi gerekse bunlar kadının hep hoş görmesi gereken şeyler olacakken tersi olduğunda sıkıntı çıkıyor.
ben yazdıklarınızda sizin de alınganlık yaptığınız şeyler olduğunu düşündüm çünkü açık açık yukarıda yazdığınız şeyleri söyleyen biri ilişkide de kalmaz, ayrılırdı bence.
0
deartheodosia
(03.03.23)
Karşı cinsle yemeğe göndermekten ve onlarla mesajlaşmasından korktuğunuz biriyle niye birliktesiniz? Bence özgüven probleminizi çözün.

Ne demek benimle geçireceği zamanı onlarla geçiriyor? 5 yıldır birliktesiniz zaten. Aynı evde yaşıyorsunuz. Bu insanın hiç kendi alanı olmasın mı? Okurken ben de boğuldum sıkıldım valla. En son böyle hissettiğimde işim olmadığı halde boş boş okulda oturup eve gitmeyi geciktiriyordum. Ne acı bir şey.
0
ruhen hastayim ben
(03.03.23)
ruhen hastayım’ın yazdığını ben de yazıcaktım da üşendim sonra. birliktesiniz diye 7/24 birlikte vakit geçirmek istemek çok yorucu ve manasız.
0
deartheodosia
(03.03.23)
O ilişki bitmiş kardeşim. Ortak noktamız yok olanlar da bitti demiş. Senin yüzünden eve gelmek istemiyormuş daha ne desin?
0
rodeocu
(03.03.23)
ilişkinin vadesi dolmuş, ayrıl coco.
0
candide
(03.03.23)
Bazen insanlar farkli yonlere dogru buyuyebilirler, bu cok dogal ve normal bir sey. Bu surecte yakinligi surdurmek caba gerektirir. Biriyle omur boyu birlikte olmak 40 cenazeye katilmaktir gibi bir laf vardi. Insanlar degisir, kendini yeniden dogurur hep. Siz degisime direniyor, degisimden korkuyor ve fark etmeden karsinizdakini boguyor olabilir misiniz?
Ayrica Iliskiniz kafanizdaki sinirli kadin erkek rollerine uymadigi icin alisma surecinde olabilirsiniz, bunyeniz gelisime direniyor olabilir.

Bana yazdiklarinizim bazilari pek inandirici gelmedi, ama dogruysa bile sikintili olan kisim 5 yillik bir iliskide ayda bir iki gidilen yemeklerde bile hala 'ihmal ediliyor' rolune giren biri, karsi taraf icin cok yorucu. Ayrica esimiz/sevgilimiz tum ihtiyaclarimizi karsilamaz, karsilamamali, herkesin nefes alacagi, farkli deneyimleri paylasabilecegi alanlara ihtiyaci var. Bu bizleri ve iliskiyi zengin ve saglikli tutan bir durumdur.
Iliskinizin durumunu bilemem ama kendinizle ilgili neden 5 yildir sizinle olan birinin zaman zaman yemege cikmasi, kendine bir alan yaratmaya calismasi, saglikli yetiskin deneyimleri sizi bu kadar rahatsiz ediyor, kadin erkek iliskisi ile ilgili sinirlayici gorusleriniz neler, neden ciddi bir ozguven problemi yasiyorsunuz bunlari dusunmek hem simdiki hem de gelecekteki iliskileriniz icin faydali olabilir.
0
kassiopeia
(03.03.23)
Yazdiklarinizi okuyunca ben partnerinizi cok hakli buldum. Bu etkinlikler ona kendisini onemli ve saygin hissettiren, hayatinin sizinle paylasamadigi paylasmasina da gerek olmayan bir tarafini destekleyen ve kendisini iyi hissettiren bir firsat sunuyor. Size "o erkeklerin bana olan ilgisi hosuma gidiyor" demiyor ki, "flort etmekten besleniyorum" falan demiyor yani, "keyif aliyorum, iyi hissediyorum" diyor. Siz de diyorsunuz ki "benimle gecirebilirdi o zamani". Hayat "sevgilimizle gecirdigimiz zaman vs geri kalan her sey" degil ki yani, bir yandan hayatimizi surdurup bir yandan da sevgilimizi dahil edecegiz bu duruma. Ona bakarsaniz doktora gitmek de sizinle gecirebilecegi zaman, gitmesin mi doktora?

O kadar yazmissiniz ama siz bu iliskide sevgilinize ne katiyorsunuz ondan bahsetmemissiniz. "Zor zamanda destek olduk" e guzel de gecti o zamanlar. O da size destek olmus, siz ona. Tamam bir donem destek olduk diye sonsuza dek kendini gelistirmese de, artik sevmesek de, mutlu olmasak da biriyle birlikte mi olalim sonsuza dek? Birlikte guzel zamanlariniz olmus, ama o degismis, ben bunu anliyorum. Degismek kotu bir sey olmak zorunda degil.

Size cok net beni boguyorsun, seninle bir sey paylasamiyorum demis. SIz sordunuz mu mesela, ne yaparsam iliskimizi resetleyebiliriz, benden beklentin ne, benimle su x aktiviteyi denemek ister misin, ben sunu yapmak istiyorum gel birlikte yapalim, bana herhangi bir websitesi, sosyal medya hesabi veya kitap falan onerebilir misin senin konularini biraz daha ogreneyim, vs.

Ayrica bazi beklentiler de yeniden gozden gecirilebilir. Mesela sevgiliniz is yemegine gittiginde gece ikide doner, diye bir fikir birligine varabilirsiniz. (keza siz de) BOylece her defasinda aksam sekizden sonra gec kaldi, niye gec kaldi diye dusuneceginize saat ikiden sonra gec kaldigini dusunmeye baslarsiniz, planlarinizi ona gore yaparsiniz. Sevgiliniz cerrah olsaydi ameliyattayken attiginiz mesaja cevap vermediginde "kimbilir ne yapiyor" diye dusunmezdiniz, farkli durumlar farkli dinamikler gerektirir.

Ha sorunuz "siz ne dusunurdunuz" - ben sevgilimin bana kibarca ben ayrilmak istiyorum dedigini dusunurdum.
0
sopiro
(03.03.23)
Okurken sinirlendim. Kendine başka ev bulup çık. Açıklama bile yapma. Sana saygı duymayan birine saygı duyup açıklama yapmana gerek yok. Bunu en kısa sürede yap.
0
dissendium
(03.03.23)
Bırak karşı cinsle yemeğe çıkmayı, iş yerinde doğru dürüst ortak paylaşımı olmayan insanlar bile whatsapp grupları maskesi altında deli gibi flörtleşiyor. Evli insanlar da buna dahil üstelik.

Şu “kişisel özgürlük alanı, karşı cinsle muhatabiyeti beni ilgilendirmez, özgürlük vs.” gibi zırvalarla dolu pembe dünyanızdan çıkın! Ya da çıkmayıp böyle sonuçlarıyla muhatap olun.

Partnerinizi şahsen itham etmiyorum. Ama karşı cinsle bir şekilde sürekli iletişim içinde olup “etkileşim” içinde olmamak İMKANSIZDIR! İNSAN DOĞASINA AYKIRIDIR! AKSİNİ SÖYLEYEN DE SAHTEKARDIR VE KENDİ HAYATINDA AYNI ŞEYLERİ GİZLİ GİZLİ DEFALARCA YAŞAMIŞTIR.

Elbette ilişki içerisinde insanlar özgür olmalı. Ama o özgürlük, bu özgürlük değil.

Adam/kadın duyuruda hiç görmediği insanla flörtleşiyor aylarca, çeşitli şekillerde; sen kalkmış sabaha karşı eve dönen, “iş yemeği” adı altında bunu maskeleyen insanı rasyonelize etmeye çalışıyorsun.

Hayallerle yaşayanı gerçekler ne yapar bilirsin!
0
duchess jessamine
(03.03.23)
anlattığınız detaylarda çok net "gaslighting" de var. size alttan alta suçlu taraf olduğunuzu hissettirmiş çoktan. "düzeltmek için elden geleni yapmak" bu biraz zamanın da gerektirdiği bir şey. herkes bir şekilde değişiyor. kendinizde bir sorun aramayı bırakın, başarabilirseniz. ama artık durum hassaslaşmış. bu kadar sallamayayım deseniz de alttan alta aranızdakiler kafanızda mesele olmaya devam edecek. bence konuşmanın dahi anlamı yok. çünkü yine suçlanacaksınız. hele bir şeyleri anlatmayı asla denemeyin, anlaşılmayacaksınız. ya sallamayıp keyfinize bakacaksınız ya da ayrılacaksınız.
0
the man with no name
(03.03.23)
eninde sonunda canın yanacak. olabilecekleri yazmıyorum. temiz temiz ayrıl. insanların bu yanını aslında ilişki başında bile görüyoruz ama görmezden geliyoruz.
0
gabe h coud
(03.03.23)
hanım diyince kendini bir şey sanan eziğin teki. tekmeyi bas kendi yoluna git.
0
Hallegadola
(03.03.23)
Sabaha kadar hangi toplantı sürüyormuş ya. Sal bu işi. Bitmiş bu olay
0
jackyr
(03.03.23)
İş yemeği neden sabaha karşı bitiyor ki? Partneriniz X hanım olmaktan önce müşterileriyle arasındaki ilişkinin sınırlarını belirleyebilen pozisyonda olmayı öğrenmeli bence. iş yemeğine tabi ki çıkılır ama sabaha karşı nedir yani. Sizinle geçirebileceği zamanı onlarla geçiriyor gibi düşünmeyin, ayrı bir alanı olması güzel ve önemli. Ama müşterileriyle geçirdiği zaman size göre makul bir zaman değilse bu durumda tercih sizin. Siz aynı şeyi yapsanız ne tepki verecek, özel alan diyebilecek mi o önemli. Durum size uymuyorsa ayrılırsınız.

Onu boğduğunuz sıktığınız konusunu bilemeyiz. Orada hatanız varsa siz de bunu düzeltmeye çalışabilirsiniz. Diğer taraftan partneriniz sizinle sorunları çözmekten ziyade doğrudan sizi hatalarınızla suçlamaya girmiş gibi. Geçmişle suçlamak vs. biraz üste çıkma çabasıdır genelde. O yemekleri neden sevdiğini bile sizin ona hissettirmediklriniz üzerinden açıklamış. Karşılıklı düzeltilebilir bir şeyler ama iki tarafın da istemesi lazım. bence tadı kaçmış ve şimdi bitmese de yakında bitecek bir ilişki.
0
aquarium
(03.03.23)
duchess jessamine, bu iddiana göre tüm çalışanlar aldatıyor :) ya öyle şeyler yazıyorsunuz ki tüm insanları töhmet altında bırakıyorsunuz. ne alaka cidden? o zaman bir partner/eşimiz olduktan sonra hiç karşı cinsle konuşmayalım, iş yapmayalım, bir arada bulunmayalım… bence anahtar şu: flört etmek isteyen fırsat oluşturup herkesle flört eder/aldatır, istemeyen de hangi durumda olursa olsun kendini korur/geride tutar, aldatmaz.
0
deartheodosia
(03.03.23)
Para kazanmaya başlayınca insanların değişmesi çok komik gelmiştir bana hep. Bir de ünvan sahibi olunca statüsünün değiştiğini zannedenler. Sorunlarınız standart ve çok türk işi sadece roller değişmiş. Hikaye biraz serin geldi bana. Güvenin ve saygın sarsılmış gibi hikayenden anlaşılan bu. Kadın açıkça söylemiş bazı ihtiyaçlarımı karşılayamıyorsun, ben de başkalarından karşılıyorum diye. Elini taşın altına koy ortak bir çözüm bulun. Yoksa fazla sürmez bardağın taşması
0
hasmetizm 2046
(03.03.23)
ben de iliskilerde kisisel alan birakilmasindan yanayim. birakmayanla devam edemiyorum. ama o ozgurluk, bu ozgurluk degil +1

insanlar "modern" veya "avrupai" neyse adi iste gozukmek icin abartili seylere goz yumar hale geldiler. oysa avrupali biri de sunu sacmalik gorur.

ustelik rahatsizligini belirtmissin ve ona ragmen devam ediyor kadin. ne oldum delisi olmus biraz da. cok itici geldi bana o acidan da. mimar x hanim falan lol

o sozleri soylediginde, o kavgalar ciktiginda zaten ayrilmaliydin. 5 sene nedir ki. hic beklenmedik insanlar 25 yil sonra hic yere ayriliyorlar. iste o ayriliklar disariya "hic" gozukuyor.
ayril daha neyi dusunuyorsun yani. kadin ayrilan taraf olmak da istemiyor gibi geldi bana. hem onu hem kendini rahat birakmis olursun ayrilinca.
0
Kittie
(03.03.23)
bir yerde okumuştum, hayatınızdaki insanla çok badireler atlatmış, çok fedakarlıklar yapmış olabilirsiniz.

ancak biriniz diğerinden önce bir statü atladığında ve değiştiğinde, yanındaki kişi olarak siz ona hep o eski ezikliği, fakirliği, tecrübesizliği veya acizliği -artık yerine negatif ne koyarsanız fark etmez-, bunları hatırlatıyormuş. Yani sizin onu tüm o geçmişinizle bilip sevmeniz, kabul etmeniz bir anlam ifade etmiyor da onu sanki hep güçlü olarak tanıyıp bilenlerin olduğu ortam onu daha çok tatmin ediyor. bence çok suni bir mastürbasyon ama işte ne yaparsın..

neyse işte o yüzden de yeni girdiği ortamında kalmayı veya o ortamdaki kişilerle olmayı tercih ediyorlarmış. umarız bi aldatma falan olmasın o daha travmatik olur.

buradan tek kurtarış yolu sizin onun hipergamisini tekrar tetiklemeniz olabilir. onu merak etmeyin, darlamayın, başka bir şey ile meşgul olun, yeni arkadaşlar edinin, yeni bir uzmanlık edinin veya işinizde uzmanlaşın.

bir şekilde sizde hayranlık uyandıran bir şeyler yaratın. maddi olabilir, sosyal olabilir veya görünüşle ilgili de olabilir.

bu da bir şeyleri değiştirmez ise geçmişler olsun başta korkunc gelebilir ama ben de çok uzun yıllarımı bir insanla paylaşmış olsam da uzun birlikteliklerde insanlar değişiyor. siz de değişmiş olabilirdiniz. mevcut durumunuza uygun bir partner bulmak daha sağlıklı olacaktır.
0
ananiyimioguz
(03.03.23)
Sevgilinizin bir iki ayda bir iş arkadaşları ile yemeğe çıkması, eğlenmeye gitmesi neden problem oluyor?
Benim partnerim bunu problem etse benim de gözüme tüm negatif konular batmaya başlardı.

O kadar normal bir şeye takılmışsınız ki itmişsiniz kızı kendinizden. Tahminime göre de bu baskıcılığı biraz fazla abarttığınız için karşı taraf artık negatif görmeye başlamış tavırlarınızı.

Yani o kadar abzürt ki düşünceniz diyecek söz bulamıyorum. 1-2 ayda bir olan gece eğlenmesi de problem yapılmaz be kardeşim.
Bir de mesela yazdıklarınız arasında bazı çok saçma şeyler var mesela “ benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi” demişsiniz. Ayda bir olan buluşma için böyle düşünmek çok hastalıklı bir durum.
Ayrıca mesajlaşıyor demişsiniz, a değil b kişisi de olabilir mesajlaştığı. Arkadaşı olmuş artık, arkadaşıyla muhabbet ediyor yani ne var. İnternette gezmesinden bir farkı yok.
0
zimbirik
(03.03.23)
Ayrıl coco,
Öyle iş yemeği mi olurmuş gündüzün suyu mu çıkmış.
Herkesin kabul ettiği sınırlar farklıdır tabi ama ben ciddi ilişki içinde bunlara sorun çıkarırım.
sınır nerede olacak olmayacaksa niye ilişki var ortada sorumluluk niye var diye düşünürüm
0
kararsızataletfilozofu
(03.03.23)
Cinsiyet farketmez, saat ikiye kadar iş yemeği olmaz.
0
Coma
(03.03.23)
ben de genel kani itibariyle 'hobi ve zevklere dem vurma'(bahane uretimi), "mimar x hn" (hor gorme), ve iliskinin bittigi yonunde anladim. ozellikle 'seninle paylasamadiklarimi onlarla paylasabiliyorum' net bir kiskirtma.
0
kobretti
(08.03.23)
(16)

Depremde en üst kat mı güvenlidir alt katlar mı

bebegim sende kimsinn
Evet arkadaşlar soru gayet anlaşılır. Deprem olduğunu varsayalım ve bina sağlam değilse en alt kattaki mi avantajlı en üst kattaki mi? Sorulan şey en üst kattakine yardımın daha çabuk ulaşması değil binanın yıkılması durumunda sadece sağ kalma ihtimalidir.
Evet arkadaşlar soru gayet anlaşılır. Deprem olduğunu varsayalım ve bina sağlam değilse en alt kattaki mi avantajlı en üst kattaki mi? Sorulan şey en üst kattakine yardımın daha çabuk ulaşması değil binanın yıkılması durumunda sadece sağ kalma ihtimalidir.
0
bebegim sende kimsinn
(02.03.23)
üst kat, yıkım en alt kattan başlar depremin süresi arttıkça katları kese kese gider.

enkaz fotoğraflarına bakarsan giriş veya ilk 2 katı yıkılmış ama üst katları duran birçok bina görebilirsin. ama en üst katı yıkılmış fakat gerisi ayakta bina bulman mümkün değil.
0
orpheus
(02.03.23)
üst katlar daha güvenlidir. alt katların ne yazık ki çok minik bir "camdan fırlayıp kaçma" ihtimali dışında hiçbir faydası yok. onun için de zaten depremin siz uyanıkken olması, fiziksel olarak canavar gibi olmanız filan lazım... kaldı ki o bile işe yaramayabilir, yani üç metreden atladınız mesela, siz tekrar kalkıp yola koyulana kadar o bina üstünüze yıkılabilir.
0
mark greg sputnik
(02.03.23)
binanin nasil yikildigi ile cok alakasi var.
0
tadellesever
(02.03.23)
genel olarak üst.
0
candide
(02.03.23)
Benim analizim de üst kat.
0
Cekcekli
(03.03.23)
bina zeminden dolayı olduğu yerde kendi üstüne çökmez de yan yatarsa alt kat güvenilir, olduğu yere çökerse üst kat.
0
sumuklurakun
(03.03.23)
bence en güvenlisi orta katlar eğer bina yan yatarsa üst kattakiler direk ölür çökerse alt kattakiler direk ölür o yüzden en iyisi orta kat.
0
sizofren06
(03.03.23)
üst kat kesinlikle.

giriş, zemin ve bodrum katlar ise çok tehlikeli.
deprem bölgesindeki videoları izleyin bir çok yıkılmayan ağır hasarlı bina bile giriş katın üzerine ezilmiş bir şekilde kalmış.
yani bütün bina evi güvenle tahliye ederken giriş kattakiler ezilmiş.
0
nuisance
(03.03.23)
genel olarak üst ama binanın zemin yapısı ve yapı kalitesi belirleyici unsur. çünkü binalar olduğu yerde çökme gibi yıkılmıyor her zaman. yanlara veya öne doğru da yıklabiliyor.
0
debian
(03.03.23)
Japonlar bu soruyu hiç düşünmek zorunda kalmıyor
Hepsi riskli bence +debian
0
photo85
(03.03.23)
turkiye'de binalar pancake oldugu icin, sence ustunde 7 kat varsa mi enkazdan cikman daha kolay yoksa tek kat oldugunda mi?
0
cooperr
(03.03.23)
bu depremde bile birçok binaya yardım gitmedi. bizdeki çürük binalarda çök kapan filan olayı da pek işe yaramıyor zaten, o bina yıkılmasında değil de kafana bişeyler düşmesin diye olan bi olay. kattan bağımsız olarak bina çöktüğünde zaten çoğunluk ölüyor. ilk yıkılma anında hayatta kalanların bir çoğu da yardım gelmeden günler içinde ölüyor.

buradaki herkesin aksine ben bina yıkılırsa binde bir kurtarılma ihtimaline göre değil ilk etapta çıkabilme şansına göre yorum yapıyorum ve giriş kat en avantajlı diyorum. hele ki marmara bölgesinde beklenen deprem tahminlerdeki gibi 7 üzeri olursa yardım gelme ihtimali bu depremde gördüğümüzden de düşük. bina yıkılınca hayatta kaldın iyi güzel, nasıl çıkacaksın?

tldr: binanın içinde kalacağın durumlarda evet üst katta hayatta kalma ihtimali daha yüksek ama giriş kattan dışarı çıkabilme şansı üst kattan bina yıkıldıktan sonra kurtulma ihtimalinden daha yüksek.
0
konetsu
(03.03.23)
@konetsu

soruda bina "yikildi" varsayiliyor, yani senin giris kati ayak seviyesine inmis durumda. Kafa hizzasinda 3./4. kat falan var.
0
cooperr
(03.03.23)
cooper bina yıkılmazsa hepsi güvenli zaten. yıkılacağı bir depremde de kurtulma şansının en yüksek olduğu durum dışarı çıkabilmene bağlı. yoksa aradaki kıyasladığımız durum 0.01% ile 0.02% arasındaki fark gibi bişey gerçekçi bakarsak. ilk yıkılma anında enkaz altında sağ kalma ihtimali evet çok daha yüksek ama "üst kattakilere yardımın daha çabuk ulaşması" ile bitmiyor olay. çoğu binada üst kata da o yardım ulaşmıyor işte. marmara depreminde eğer ciddi değişiklikler olmazsa bu durum daha da kötü olacak. umudu enkazdan çıkarılmaya bağlamamak lazım diyorum kısacası.
0
konetsu
(03.03.23)
@konetsu

hocam siz pek buyuk deprem yasamadiniz galiba, 7.2 yasamis biri olarak giris katinda da olsan bina yikilirken disari atlama olasiligin cok dusuk, kitlenip kaliyorsun, ki burda insanlarin hepsi uykuda yakalandi.

son deprem sonrasi roportajlara bak mesela, ust kattakileri is makinasi olmadan cikartabiliyorlar, adam 10 saat sonra cikmis, arama kurtarmaya yardim ediyor hastanelik bile olmamis...

golcuk depreminde en ust kattan kurtulan 80lik bir cift biliyorum, yuruyerek cikmislardi enkazdan. Alt katlardaki insanlarin cogu pestil oldu malesef.
0
cooperr
(03.03.23)
nurdağı'nda yaşamış biri olarak belli olmuyor gibi. üst katlar genelen daha iyi. üst katta olanlar daha çok kurtuldu.

ama 3 katlı olan yerin çöküp alttaki bodrum katın aynen kaldığına da şahidim.
0
patronaj1
(04.03.23)
(5)

Yurtdışından yılda kaç kez ürün satın alabilirim?

ya ben lan neyse
150 euro sınırı 1 yıllık mı? yani yılda toplamda 150 euro harcama hakkım mı var?
150 euro sınırı 1 yıllık mı? yani yılda toplamda 150 euro harcama hakkım mı var?
0
ya ben lan neyse
(02.03.23)
değil sınır aylık 5 paket. yani her, ay her biri 150 euroluk 5 paket alabilirsin.
0
orpheus
(02.03.23)
hocam 5 parça olmak şartıyla 750 euroya kadar alabiliyorum aylık doğru mu? bu arada pc bileşeni almak istiyorum.
0
🌸ya ben lan neyse
(02.03.23)
ben ptt gümrük memuruna sordum.
ayda 5 pakaet ama paketlerin toplam değeri 150 euroyu geçemez.
ben eşin dostun üstündne alıyorum
0
aslindasorunumpsikolojik
(02.03.23)
şubat ayı içinde 4 tane paketim geldi. değerleri 80 ile 100 euro arası. hiçbir sorun olmadı. ancak ddp (gümrük vergisi peşin ödenmiş) olarak almıştım.
0
orpheus
(03.03.23)
150 Euro bedelin içine gümrük ve nakliye ücretleri dahil değil. Paketteki toplam ürün bedeli 150 Euro olsun yeterli. Vergisinin ve kargosunun kaç kuruş olduğuna bakılmaz, vergi matrahını etkilemez.

Aynı adresteki herkese söyleyebilirsin 5 hakkın doldukça. Vergisini ve kargo ücretini peşin ödediğin yerleri tercih etmeni öneririm. Bunlar da Amazon, AliExpress, Bestbuy gibi yerler oluyor genel olarak. Kargo yerine posta ile gönderim yapan yerlere bulaşma, kapıda ekstra ödemelere maruz kalırsın.
0
mada
(03.03.23)
(7)

mikroçip ve DHT22

makedon
Merhabalar,18F4520 ile DHT22 kullanmak istiyorum.Amacım şu; sıcaklık 20 derecenin altına düşünce ısıtıcı devreye girsin, nem 50'nin üstüne çıkınca fan devreye girsin.İnternette bulduğum örneklerde unsigned int16 olarak değer alınıyor, bu değer char'a döndürülüp display'de görüntüleniyor. Ben görüntü
Merhabalar,
18F4520 ile DHT22 kullanmak istiyorum.

Amacım şu; sıcaklık 20 derecenin altına düşünce ısıtıcı devreye girsin, nem 50'nin üstüne çıkınca fan devreye girsin.

İnternette bulduğum örneklerde unsigned int16 olarak değer alınıyor, bu değer char'a döndürülüp display'de görüntüleniyor. Ben görüntülemek istemiyorum. Hiçbir yerde bu denli basit bir örnek görmedim. Kendim de beceremedim.

DHT22 kullanmış olan var ise bana bundan nasıl normal düz integer değer alabileceğimi söyleyebilir mi? Char değeri integer'a dönüştüreyim dedim onu da beceremedim.

2 bayt olarak okumuş, sonra onu çarpmış bölmüş char messajı haline getirmiş, onu da display'de yazmış falan benim işime yarayan bir değer yok.

if( sıcaklık < 20)
ısıtıcıyı aç;

Bana bu lazım sadece ama okunan byte değeri 20'nin yerine kullanmaya çalıştım o da olmadı.

Teşekkürler...
0
makedon
(01.03.23)
Merhaba,

www.sparkfun.com
Yukarıda datasheet var. Dijital output veriyormuş cihaz. kendi adc'si var. output sinyali 40 bitmiş. 2 saniyede bir örneklem alabiliyormuş. maksimum 2 sn olacak şekilde istediğiniz şekilde bir periyot belirleyip (clock divider) cihaza "wake up" (aktif low en az 1 ms) sinyali göndereceksiniz. "wake up" sinyali gelince ölçüme başlıyor ve ardından 40 bit data gönderiyor.
Data'nın içeriği de şu şekildeymiş:
"DHT22 send out higher data bit firstly!
DATA=8 bit integral RH data+8 bit decimal RH data+8 bit integral T data+8 bit decimal T data+8 bit check-sum
If the data transmission is right, check-sum should be the last 8 bit of "8 bit integral RH data+8 bit decimal RH
data+8 bit integral T data+8 bit decimal T data"."

sonuç olarak 2 byte olarak okuyacaksınız sonra ilgili bit'leri alacaksınız. öncesinde de data doğru mu diye checksum'ı kontrol etmeniz lazım.


EKLEME: internet dünya üzerindeki en güzel şey olabilir. Direkt şuraya bakın:
simple-circuit.com
0
sparkle kiddle
(01.03.23)
örnekteki gibi message[] içine yazayım, sonra oradaki basamakları tek tek float bir değişkene alayım dedim o da olmadı.
mesajın birinci elemanını 10 ile çarptım, ikinciyi çarpmadım, üçüncü zaten virgül, dördüncüyü 10 ile böldüm ve hepsini toplayıp sayı elde edeyim dedim olmadı.

string to integer mı yapmak gerek? kafam durdu vallahi, daha bunu bitirip başka şeylere geçeceğim :D
0
🌸makedon
(02.03.23)
int16 değeri printf ile char döndürdüğü bir satır olmalı.
atoi fonksiyonunu denedin mi ?
0
orpheus
(02.03.23)
bu örnekte data'yı 8bit 8bit parse ediyor aslında. bana okay gibi geldi.string geliyor diyorsanız direkt onu int değişkende tutamazsınız. type casting yapmanız lazım. "orpheus" söylemiş onu da.
0
sparkle kiddle
(02.03.23)
linkteki kodda şöyle satırlar var:
message1[7] = (Temp / 100) % 10 + 48;
message1[8] = (Temp / 10) % 10 + 48;
message1[10] = Temp % 10 + 48;

message1 charının içine bu sayıalr yazılıyor zaten. bunlar o işlemler sonucunda integer olmuyor mu? her char elemanını ayrı ayrı yazıyor char içine, sonra da lcd'de gösteriyor. yoksa bu işlemler ascii karşılığı gibi bir şey mi?

ben float bir temperature tanımlasam ve;
temperature_ = ((((Temp / 100) % 10) + 48) * 10) + (((Temp / 10) % 10) + 48) + (((Temp % 10) + 48) / 10);
if(temperature_ < 20.0) // 20,0'den küçükse ısıtıcıyı aç

desem olmuyor mu?
olmuyor gerçi neden öyle sorduysam :)

atoi ve atof denedim ama char içinde harfler de var diye sanırım pek olmadı.
0
🌸makedon
(05.03.23)
hocam;
onlinegdb.com

şunu bir dener misiniz? ben tam olarak anlayamıyorum çok da zaman ayıramıyorum açıkçası. compiler'a göre işlemler değişebilir. Aldığınız hataya göre işlem yapmalısınız. bu adam char sen bu int tipinde işleme sokamazsın diyorsa dönüşüm yapmalısınız. Evet haklısınız artık sayısal işlem yapıldığında int oluyor ama olmuyorsa da dönüşümü yapın.

EKLEME: onlinegdb.com
hatta üstteki kodu atayım. 52 4'ün ascii karşılığı. type casting'i de "(int)" ile yaptım.
0
sparkle kiddle
(05.03.23)
çok teşekkür ediyorum yardımlarınız için.

sorunu çözdüm, açıklayacağım ve aşağıya çalışan kodu da yazıyorum.

display'de gösterilecek charlarının yanında bir de ayrıca float değere dönüştürmek için ayrı iki char tanımladım. DHT22'den okunan 16 bitin yazdırıldığı şekilde aynen kendi tanımladığım char'a da yazdırdım. sonra onu atof() ile float değere dönüştürdüm ve 10'a böldüm, küsurat için.

sonra if(temperature_ < 22.0)
output_high(HEATER);

evet biraz ilkel ama çalışıyor. şu an sadece timeout hatası alıyorum çünkü program biraz şişti. iki satır if kodu ekliyorum DHT'nin zamanlaması şaşıyor. delay_ms() yazan yerlerdeki süreleri düşürmeye çalıştım, olmadı :D

ama teşekür ediyorum, şimdilik sorun çözüldü.


/////////////////////////////////

char Temperature_message[] = "Temp = 00.0 C";
char Humidity_message[] = "RH = 00.0 %";
char tmp[] = "000";
char hmd[] = "000";
...
DHT22 fonksiyonları
...
void main()
float temperature_, humidity_;

...

Temperature_message[7] = (Temp / 100) % 10 + 48;
Temperature_message[8] = (Temp / 10) % 10 + 48;
Temperature_message[10] = Temp % 10 + 48;
Humidity_message[7] = (Humid / 100) % 10 + 48;
Humidity_message[8] = (Humid / 10) % 10 + 48;
Humidity_message[10] = Humid % 10 + 48;
Temperature_message[11] = 223; // Degree symbol
lcd_putc('_'); // LCD clear
lcd_gotoxy(1, 1); // Go to column 1 row 1
printf(lcd_putc, Temperature_message); // Display message1
lcd_gotoxy(1, 2); // Go to column 1 row 2
printf(lcd_putc, Humidity_message); // Display message2

tmp[0] = (Temp / 100) % 10 + 48;
tmp[1] = (Temp / 10) % 10 + 48;
tmp[2] = Temp % 10 + 48;
hmd[0] = (Humid / 100) % 10 + 48;
hmd[1] = (Humid / 10) % 10 + 48;
hmd[2] = Humid % 10 + 48;

temperature_ = atof(tmp);
humidity_ = atof(hmd);
temperature_ = temperature_ / 10;
humidity_ = humidity_ / 10;
0
🌸makedon
(06.03.23)
(1)

Melek Yatırımcı Ağı Tavsiyesi

northern eagle
Hangi lokal melek yatırımcı ağlarına projemle başvurmalıyım? Bu konuda tecrübeli birileri var mı? Varsa melek yatırımcı ağlarıyla ilgili aydınlatabilir mi beni?
Hangi lokal melek yatırımcı ağlarına projemle başvurmalıyım? Bu konuda tecrübeli birileri var mı? Varsa melek yatırımcı ağlarıyla ilgili aydınlatabilir mi beni?
0
northern eagle
(28.02.23)
bana sorarsan hepsine başvur. ama en değerlisi içeriden feedback alabileceğin. kabul edilmediğinde neyin eksik olduğunu sana bildirebilecek biri.

ayrıca projene direkt ilgi duyacak melek yatırımcıların olduğu bir ağa girmen en sağlıklısı. bunu nasıl yaparsın. bahsettiğin ağlardaki tüm melek yatırımcıları tara. bu güne kadar yatırım yaptığı projelere bak. kişisel ilgi alanlarına bak. daha sonra bu kişiye en fazla 2-3 dakikada okuyaca kadar kısa bir yazı veya sunumu mail atabilirsin.

ancak, kafandaki fikir bir proje değildir. melek yatırımcıdan fon alabilmen için projenin belli adımları geçmiş biraz ilerlemiş olması gerekli. bu aşamada değilsen önce bir kuluçka merkezi ile görüş.
0
orpheus
(01.03.23)
(6)

Komşu sebepli psikoloji bozulması

pavlis
Yan tarafta daire içi girişi kapatılmış dubleks bir dairede iki aile yaşıyor. Çocuklarda var. Daha önce duyuru açmıştım zaten. Mesele çocuklar olmaktan çıkalı çok oldu. Anneleri de bağıra bağıra kavga ediyor, çocuklar hiçbir düzelme olmadan ses yapmaya devam ediyor. Özellikle alt kata gitmek için pa
Yan tarafta daire içi girişi kapatılmış dubleks bir dairede iki aile yaşıyor. Çocuklarda var. Daha önce duyuru açmıştım zaten.

Mesele çocuklar olmaktan çıkalı çok oldu. Anneleri de bağıra bağıra kavga ediyor, çocuklar hiçbir düzelme olmadan ses yapmaya devam ediyor. Özellikle alt kata gitmek için pat pat bam güm sesler çıkarıyorlar. Alt kattan üst kata, üst kattan alt kata bağırarak haberleşiyorlar. Düzelme ihtimallerinden umudu kestim. Çok konuştum ama yok zerre kadar anlayış, empati yok. Bitmiş. Hayvanlar. Burada bayağı sövüyorum.

Bir insan neden sürekli duvara vurmak zorunda kalır, neden bam güm koşmak zorundadır ki böyle yapar? Sebebi ne yani?

Neyse esas mevzu şu ki ben bu evi ucuza tuttum diye sevinen kerizim. Sebebi de bunlarmış işte anlamış oldum.
Önceleri ses yalıtımı için ev sahibiyle görüşmüştüm de adam onlar yüzünden ben neden masraf yapayım demişti. Falan filan.

Eve taşındım taşınalı sayelerinde sürekli ev bakmaya devam ettim ve pes etmek üzereyim. Tabii ki fiyatlar arttı.

Şu anda en aşağı senelik yaklaşık 16 kağat az ödüyorum bu evde olduğum için. 16 kağat benim için iyi para. Fakat dayanamıyorum bir yandan. Bir yandan da taşınırım yine başıma böyle bir şey gelir diye tereddüt ediyorum. Bu işin sonu yok.

Eve gelmek istemiyorum artık sürekli ansızın çıkan bam güm sesinden bunaldım.

Ne yapacağım? Çaresizlik duyurusudur.
0
pavlis
(28.02.23)
Şimdi tekrar hesap ettim 20 kağatmış senelik az ödeme tutarım
0
🌸pavlis
(28.02.23)
oradan taşınabilirsiniz. hayat kısa. bu kısa zamanı da görgüsüz insanlara toplu yaşam görgüsü ve medeniyeti öğretmeye çalışarak harcamamak taraftarıyım.
ayrıca tartışıp katil veya kurban olabilirsiniz, buna da değmez.

başka yere taşınırken, evden önce komşuların nasıl olduğunu iyice öğrenin. düzgün ve anlayışlı insanlar hala var, umarım karşılaşırsınız. denemekte fayda var, taşının ama önce iyice bir sorun araştırın.
0
Leonardo~Da~Vinci
(28.02.23)
Çok zor bi durum, geçmiş olsun demek geliyor içimden.
İstanbul'dasınız diye tahmin ettim.
Tasarruflu bir ev ve benim için maddiyat önemli diyorsunuz; o zaman ses etmeyeceksiniz...

Taşının demek kolay depil.
Komşuları araştırmak da öyle kolay değil önerildiği gibi.
İstanbulda ya da büyük şehirdeyseniz zaten emlakçı aracılığıyla gideceksiniz bir eve; ne kadar araştırabilirsiniz.

Bunlar hep ihtimal ve risk...
Bence bir kez daha konuşabilirsiniz komşunuzla. Tamamen mülayim değil bu kez; biraz hır gür belki ve hatta ve hatta birkaç kişiyle. Ciddiyim.

'Hayvan' yazmanıza da koptum. :) Haklısınız, medeniyetten uzak. Siz de biraz sertleşebilirsiniz belki ama sizi yormayacak ölçüde.

Bunun dışında dişinizi sıkmaktan başka çare yok. Duvara pat küt vuran çocuktur; müdahele etmeyen ise cahil ebeveynleridir...çözemediğiniz noktada başka şeylere odaklanan ve 'geçici' diye telkin ediniz kendinizi
0
gadlemler
(01.03.23)
kaliteli ve konforlu bir noise cancelling kulaklık en azından arada kafa dinleme ihtiyacın olduğunda, iş yaparken vs. faydalı olur.
0
orpheus
(01.03.23)
güçlü bir halatla kapıyı merdiven trabzanına bağlayın.

anahtarlıkla bir sürü eski anahtarı alın. anahtarlığa adamın telefonunu yazın. sağa sola bırakın. "ev" "dükkan" "depo" vb de yazın.
0
sert siyah krom
(01.03.23)
hocam valla taşınmaktan başka çözümü yok bunun. biz neredeyse kanlı bıçaklı olduk üst kattaki kırolarla. 5 sene çektik, her şeyi denedik olmadı, taşındık. insanı katil eder bunlar. nasıl hissettirdiğini gayet iyi biliyorum.
0
nothing in my way
(01.03.23)
(1)

Bu Telefonu Alayım Mı

zekicalik
Ekonomik olarak kötü zamanlardayım, bir telefoncuda 1500 liraya J7 Pro 64gb gördüm, oldukça temiz durumda ve hoşuma gitti. Şu anki bütçem ile anca bunu alabilirim ve almayı düşünüyorum. Sizler ne dersiniz?
Ekonomik olarak kötü zamanlardayım, bir telefoncuda 1500 liraya J7 Pro 64gb gördüm, oldukça temiz durumda ve hoşuma gitti. Şu anki bütçem ile anca bunu alabilirim ve almayı düşünüyorum. Sizler ne dersiniz?
0
zekicalik
(28.02.23)
o bütçeye xiaomi redmi note 7 64/4gb bulursun gibi geliyor.
0
orpheus
(01.03.23)
(3)

Indüksiyon ocak takmak

logisticsmanager
Evden çıkacağım, ocakta catlak oldugundan yenisini alacağım.Bunu tek başıma halletmem zor mu olur? Elektrikten anlayan biri değilim ama babam anlar en kötü video görüşme yaparım belki.Yoksa bir 100-150 euro fazla verip eve gelip takan darty vsden alacağım.
Evden çıkacağım, ocakta catlak oldugundan yenisini alacağım.
Bunu tek başıma halletmem zor mu olur? Elektrikten anlayan biri değilim ama babam anlar en kötü video görüşme yaparım belki.

Yoksa bir 100-150 euro fazla verip eve gelip takan darty vsden alacağım.
0
logisticsmanager
(27.02.23)
Halihazirda bagli bir ocak varsa gayet kolayca, en fazla bir video izleyerek ya da pederle goruserek degistirebilirsiniz. Ya vidali 3 kablo vardir, ya da disi-erkek connector vardir.
0
mirafiori
(27.02.23)
onu bilmiyorum da kendiniz taktığınızda garanti oluyor mu onu da düşünün.
0
inheritance
(27.02.23)
önce eski ocağı söküp bir bak. ocağın altında direkt priz bile olabilir. elektrik kısmında bir zorluk yok.
0
orpheus
(27.02.23)
(2)

Bir garip uydu alıcı sorunu

bana da mi lolo
Merhaba. Adıyaman depreminden kaçıp İzmir'e ailemin yanına geldim. İki haftadır korkudan tv açamıyordum. Bugün bari bir Türk filmi falan bakayım dedim. Bizde bir çanak üç çıkış var. İkisi iki adet uydu alıcısı olan farklı tv'lere gidiyor. Birimiz bir tv'yi kapatınca diğerinde yayın gidiyor.Yani baba
Merhaba. Adıyaman depreminden kaçıp İzmir'e ailemin yanına geldim. İki haftadır korkudan tv açamıyordum. Bugün bari bir Türk filmi falan bakayım dedim. Bizde bir çanak üç çıkış var. İkisi iki adet uydu alıcısı olan farklı tv'lere gidiyor. Birimiz bir tv'yi kapatınca diğerinde yayın gidiyor.

Yani babam içeriden tvyi açıp kapatmasında bir problem olmuyor. Ancak onun tv açıksa bende yayın var, o tv kapatınca bende yayın gidiyor. Alıcı aksiyona geçmiyor. Acaba adaptörün çektiği akım mı zayıf kalıyor?

Geceleri zaten uyuyamıyorum bari ses olsun demiştim ama galiba uydu alıcısı bozuk :/
0
bana da mi lolo
(26.02.23)
apartmanda merkezi sistem varsa daire başına duruma göre iki ya da üç bağlantı gidiyor olabilir. tarif ettiğiniz şekilde tek çıkışın split ile ayrıştırıldığı anlaşılıyor. conaxial kablolar paralel bağlantı için uygun değil, doğrudan kaynaktan bağlantı gerekir. bundan kaynaklı sorun yaşıyor olabilirsiniz.
0
phonex
(27.02.23)
durum farklı normalde yuklarıdaki çanağa 4lü lnb takılmalı ve her uydu alıcısına bir kablo inmeliydi.

sizdeki durumda bu ekstra kablolar indirilmemiş ve diğer odadaki uydu alıcısının çıkışından sinyal alınmış. ancak bu sistemin 2 sorunu var. ilk girişteki alıcı kapatılırsa diğerinde de sinyal gider bunu zaten yaşamışsın.

diğer sorun da farklı polaritelerdeki kanalları izlemek. ilk uydu alıcıda hangi polarite (alt ve üst band ve V/H ) açıksa oradaki kanalları diğer alıcı da izleyebilir.
ama bunun dışındaki kanallarda sinyal yok hatası verecektir. ya da seviye olarak sinyal görünür ama görüntü gelmez.

örneğin ilk girişteki alıcıda TRT açıkken sen diğerinde NTV izlemek istersen bu çalışmaz. ama TRT açarsan izlersin.
0
orpheus
(27.02.23)
(3)

telefondaki her izi silme

Kittie
telefonumu degistiricem.bu telefonu da birine vericem.fotograflarimi sd karta alicam ve silicem.sildigimde sonsuza dek silinmis mi olacak her fotograf?baska bi sey yapmak lazim mi?banka uygulamalarim var. bunlari ve insta vs. silmeli miyim yoksa sifresi bende oldukca sorun yok mu? bankalarda otomati
telefonumu degistiricem.
bu telefonu da birine vericem.
fotograflarimi sd karta alicam ve silicem.
sildigimde sonsuza dek silinmis mi olacak her fotograf?
baska bi sey yapmak lazim mi?

banka uygulamalarim var. bunlari ve insta vs. silmeli miyim yoksa sifresi bende oldukca sorun yok mu? bankalarda otomatik baglanma yok ama insta hic dusmeyen bi sey ya onu telefondan kaldirayim diyorum. yine "kaldir" demek yeterli mi?

kisacasi; anladiniz iste telefon sifirmis gibi olsun istiyorum.
tesekkurler
0
Kittie
(26.02.23)
telefondan alacaklarını aldıktan sonra sd kartı da çıkar, telefon ayarlarında fabrika ayarlarına geri dön seçeneği vardır

ikinci yöntem de google ya da youtube dan marka model hard reset diye arat
0
freebird5406_2
(26.02.23)
freebird ün dediği yöntem doğru ancak veri kurtarma programlarıyla hala silinmiş verilere kısmen ulaşılabiliyor. bu risk her zaman var.
0
sttc
(26.02.23)
telefonu fabrika ayarların döndür. ardından kalan boş hafızayı istersen usb üzerinden doldur istersen de arka arkaya hafıza bitene kadar video çek. bu yöntemle büyük oranda iz kalmaz.
0
orpheus
(26.02.23)
(5)

iyi hissettirecek bir şeyler: söz, hayat hikayesi, kitap, film...

cccbehzatccc
merhaba,bşraz zor günlerden geçiyorum...birçoğumuz gibi; depremin, ekonominin durumu va. de getirdiği bir moral bozukluğu var.üstüne işimle ilgili için çıkılmaz ve özgüven kırıcı şeyler yaşıyorum.parasızlık da var...eşimle sorunlarım da oluştu ki taze evliyim.Moralim bozuk, kendimden sıkıldım. başka
merhaba,
bşraz zor günlerden geçiyorum...
birçoğumuz gibi; depremin, ekonominin durumu va. de getirdiği bir moral bozukluğu var.
üstüne işimle ilgili için çıkılmaz ve özgüven kırıcı şeyler yaşıyorum.
parasızlık da var...
eşimle sorunlarım da oluştu ki taze evliyim.

Moralim bozuk, kendimden sıkıldım. başka nedenlerden dolayı terapiye de gidiyorum bu arada
o bile sıktı...

Kendimden soğudum. Ağlamak istiyorum ve sorumluluklarımdan uzaklaşmak...

Hayata karşı motive olabileceğim söz, hayat hikayesi vs var mı önerebilecepiniz?

Yalnızlıktayım da...

Teşekkürler
0
cccbehzatccc
(25.02.23)
feel good movies diye aratabilirsiniz.

kitap olarak da engin geçtan'ın hayat ve insan olmak kitapları uzun vadede bazı şeyleri anlamlandırmanıza yardımcı olur. ayrıca iyi Hissetmek (David Burns) kitabı işe yarayan nadir kitaplardan.
0
orpheus
(25.02.23)
iyi hissettirmez ama deprem zamani son sezonunu da bitirdim Fauda'nin. bence surukleyici bir dizi bu da dis dunyadan epeyi uzaklasmis oluyor insan
0
ala09
(25.02.23)
Budizme Göre “Dört Yüce Gerçek “
1.Dukkha – Yaşam bir katlanmadır. (Acı çekmektir)
2.Samudaya – Acıların sebebi iştahtır. Geçici şeyleri arzu etmektir.
3.Nirodha – Acılar bertaraf edilebilir.
4.Magga – Acı çekmeyi bitirmek sekiz yol ile mümkündür.
SEKİZ YOL
1. Doğru Görüş Bilgelik
2. Doğru Niyet
3. Doğru Konuşma Ahlak
4. Doğru Davranma
5. Doğru Geçim
6. Doğru Çaba (Zihinsel Gelişim)
7. Doğru Farkındalık
8. Doğru Odaklanma
0
bahçedekisandal
(25.02.23)
❝Biraz zaman geçsin her şeyi unutacaksın,
Biraz zaman geçsin her şey seni unutacak.❞
_____________________________
[Marcus Aurelius, MS 121- MS 180]


Logoterapiye göre yaşamın anlamını üç farklı yoldan keşfedebiliriz der; Frankle:

.Bir eser yaratarak veya bir iş başararak,
.Önemli bir deneyim yaşayarak ya da bir insanla güçlü bağlar kurarak
.Yaşamdaki kaçınılmaz acılara karşı,cesaret, sabır ve sebatla bir duruş geliştirerek
0
bahçedekisandal
(25.02.23)
Cyrano de Bergerac- İstemem eksik olsun tiradi olabilir:
youtu.be

O da olmazsa fail army:
youtu.be
Birbirinden alakasız iki yanıt oldu ama idare ediverin:/
0
Amaranta ursula
(25.02.23)
(13)

Neden düşük kaliteli beton üretiliyor?

birmilyonunvarmi
Hiç anladığım işler değil ancak c10-c20-c40 gibi betonlar varmış. Türkiye şartlarında minimum c40 betonsa hazır beton firmalarının c20 beton üretmesine izin verilmesin mesela olmuyor mu?Müteahhit istediği kadar en ucuzunu kullanmak istesin, kalitesizi üretilmezse sorun çözülmez mi?
Hiç anladığım işler değil ancak c10-c20-c40 gibi betonlar varmış. Türkiye şartlarında minimum c40 betonsa hazır beton firmalarının c20 beton üretmesine izin verilmesin mesela olmuyor mu?

Müteahhit istediği kadar en ucuzunu kullanmak istesin, kalitesizi üretilmezse sorun çözülmez mi?
0
birmilyonunvarmi
(25.02.23)
Turkiye sartlari diye tek bir sart yok. Tek mesele de beton degil.
0
ghilleinthemist
(25.02.23)
Tamam tek mesele beton olmayabilir ama beton meselesi bu şekilde çözülebilir bence.
0
🌸birmilyonunvarmi
(25.02.23)
her beton kolon kiriş gibi yük taşımıyor ki. şap betonu var mesela ya da yol yapacak garajının önüne. buralarda c20 yeterli.
0
sttc
(25.02.23)
Beton bir tek bina yapımında kullanılmıyor ki?
Kilit taşı, bordür taşı, rogar kapağı, briket, taş örme duvar dolgusu, istinad duvarı, bahçe duvarı.
Uzar gider liste,
Hepsinde viyadük ayağı betonu mu kullanılsın?

Not: Benden önce @sttc söylemiş zaten :)
Kalıp içine daha kolay işlemesinin sağlanması için su ilavesiyle beton kalitesinin bozulması hususu da söylenmiş.
Bir de betonun donma aşamasında belirli periyodlarla sulanması gerekir. Aksi taktirde beton yanar ve kalitesi bozulur. Bu konu da sanırım aksatılanlar arasında.
0
Mirket
(25.02.23)
İnsaat muhendisi degilim fakat gecen haftalarda fatih altayli'ya konusan hoca hazi betonlarin kalitesinin gayet yeterli oldugunu fakat ustabasilarin kendilerine is cikmasin diye(vibrator makinesi getirmek ugrasmak vs.)betona su karistirdiklarini hatta beton arabasinin hemen arkasindan su tankeri getirdiklerini soylemisti. Bu da beton kalitesini ciddi sekilde dusuruyormus.
0
joehigashi
(25.02.23)
ayrıca yumuşak beton da lazım. mesela oda zemininde, duvarlarda çok sağlam beton kullanırsan tadilat yapamazsın. çivi - matkap zor işler.
0
vizivozo
(25.02.23)
Deprem sonrası bir programda duymuştum. Beton konusu ile ilgili firmalar c40 betonu şantiye gönderiyor fakat kalfa ya da ustalar gelen betonu sulandırıp c40 betonu formunu bozmaktalarmis.

Sıkı denetim olmadığı sürece bu konularda yol almayacağız.
0
kaiserr76
(25.02.23)
bazı durumlarda betonun kalitesi yüksek ama uygulama hatası nedeniyle içinde boşluklar kalıyor, demire yapışmıyor. kolon - kiriş bağlantılarında doğru uygulama yapılmıyor vs.

ama işin özeti sorun maliyet. hatalı işçilik de işi bilmeyen ucuz işçilerle çalışmaktan oluyor.
0
orpheus
(25.02.23)
1 - beton artik o kadar problem degil, hazir beton yayginlasti.
2 - tek sikinti beton kalitesi degil.
0
cooperr
(25.02.23)
Hazır betonda sulama yapıldığı doğrudur.
Nedeniyse kolon kalıba dökülen harcın yoğunluğu yolayısıyla sulandırılarak kolonun içine yayılması amaçlanır.
Ancak sulanan harcın içindeki çimento da suyla beraber kalıptan akar gider.
Böylelikle beton kalitesi de oldukça düşer.
Yöntem yanlış olmakla beraber beton atıldıktan sonra yapılan sulama (uzunca bir süre aralıklı olarak sulama yapılır) betonun çatlamaması içindir ve yanlış bir işlem değildir.
Demek ki ne yapıyoruz.
Harcı hangi kalitede hazırıyorsa dökme esnasında da aynı kaliteyi tutturuyoruz.
Yoksa böyle birer ikişer yıkılıyor binalar.
0
marcus fenix
(25.02.23)
öyle değil. Yani müteahhitler C30/37 yerine düşük kullanmaya çalışmıyorlar, sorun bu anlamda üretici satın alım sürecinde değil. Mesele sadece beton kalitesi değil hatta eğer bina yeniyse beton kalitesi sorunu çok daha düşük bir ihtimal. Yani şu ustalar su katıyor meselesi bile aslında pompayla dökülecek kolon kiriş döşeme de geçerli değil, olmuyor değil ancak artık işleme meselesi çok büyük bir problem değil ha saha betonu olur ustanın ağzının içinde beklemek gerekir.

Ayrıca nerede hangi kalite ve çevre sınıfına ait beton kullanabileceğimiz standardlar ve yönetmeliklerle belli yani bu dediğiniz teoride mevcut.

Bu konular siz end user lar için önemli olmamalı , uzun uzun tek tek anlatmak zor. Biliyorum çok ciddi güven kaybı var ve ömrünüz boyu zar zor biriktirdiğiniz prayla canınızı eman ettiğiniz sizi koruduğunu düşündüğünüz evlerden korkar oldunuz, haklı olarak. Çok üzgünüm.
0
wallcan
(26.02.23)
neye ihtiyaç varsa ona göre üretim yapılır. konutlarda c30 yeterli olabilirken nükleer santralde c60 isteyebilir gerekli tasarım. c60 üretebiliyoruz diye bütün beton üretimi c60 olamaz. mühendislik bu değil.
0
argent dawn
(26.02.23)
Bir müteahhit olarak cevaplamaya çalışayım;

temel altındaki grobeton mesela, amaç sadece yalıtım membranlarını yapıştırmak,C16 yetiyor o yüzden. Kalkp ta buraya neden C40 kullanalım, yazık.

Yine aynı şekilde bina etrafına, bahçe duvarı dibine ve önem arz etmeyen yerlere bu tür düşük kalite kullanılır.

Tek sorun beton değil +1

Mesela ben her zaman projede yazan betondan bi tık fazlasını sipariş ederim, mesela projede C30 yazıyorsa C35 kullanırım.

Çünkü arada çok büyük bir fiyat farkı yok, ama santralde bişeyler eksik konulabilir, bir şeyler ters gidebilir. Yapı denetim testinde zayıf çıkarsa işlerim sıkıntıya girer vs.
0
John Bloor
(27.02.23)
(2)

diş hassasiyeti

orpheus
3 hafta kadar önce diş taşı temizliği yaptırdım. diş hekimi zaten çok az diş taşı olduğunu ve fazla birşey yapmadığını söyledi. işlem yaklaşık 10 dakika sürdü diyebilirim.ancak sorun şu, bu işlemden yaklaşık 10 gün sonra sol at dişlerden özellikle biri olmak üzere o bölgede aşırı bir hassasiyet oluş
3 hafta kadar önce diş taşı temizliği yaptırdım. diş hekimi zaten çok az diş taşı olduğunu ve fazla birşey yapmadığını söyledi. işlem yaklaşık 10 dakika sürdü diyebilirim.

ancak sorun şu, bu işlemden yaklaşık 10 gün sonra sol at dişlerden özellikle biri olmak üzere o bölgede aşırı bir hassasiyet oluştu. o dişlerden birinde çok az ancak çatalı-kaşığı sert çarparsam hissettiğim hafif bir sızlama vardı ama soğuk sıcak hassasiyeti yoktu.

diş hekiminin yorumuna göre temizlikten hemen sonra biraz hassasiyet normalmiş ve zamanla azalması gerekirmiş. bende tam tersi oldu. ilk 10 gün bir hassasiyet fark etmedim. bunun üzerine bir tedavi uyguladılar. ve sensodyn hassas dişler macunu ile günde 2-3 kez 1-2 dakika o bölgeye masaj önerildi.

sormak istediğim sensodyn hassas dişler sonuçta bir diş macunu medikal ürün değil. bunun daha hızlı etki edeni, daha doğru bir tedavisi yok mudur ?

not: röntgende diş kökünde belirgin bir sorun görünmüyormuş.
0
orpheus
(25.02.23)
O diş macunu o konuda harikalar yaratıyor. Anında etkili. İşlem doğru. Devam.

Hassasiyetin sonradan ortaya çıkması fırçalama hatasından olabilir mi acaba diye düşündürdü. Diş etinden dişe doğru ve çok hoyrat olmadan fırçalamak lazım. Diş hekimim hep bana 'Sen dişlerini fırçalamıyosun, Kazıyorsun.' der. Öyle yapmamak lazım.
0
Mirket
(25.02.23)
diş taşı temizliğinden önceye kıyasla fırçalama tekniğimde değişiklik olmadı. fırçalamadan kaynaklı olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸orpheus
(25.02.23)
(1)

Anadolu yakasi kutuphane

austenn
Merhaba, anadolu yakasinda interneti olan begendiginiz kutuphane onerebilir misiniz? Simdiden tesekkurler
Merhaba, anadolu yakasinda interneti olan begendiginiz kutuphane onerebilir misiniz? Simdiden tesekkurler
0
austenn
(25.02.23)
hasanpaşadaki müze gazhane içindeki Afife Batur Kütüphanesi olabilir.
0
orpheus
(25.02.23)
(6)

uyku problemleri için hangi doktora gidilir?

bir kum tanesindeki atom alti parcacik
selamlar.tuhaf bir uyku sorunum var. sabah 10 öncesi uyanmakta kaç saat uyursam uyuyayım ciddi zorluk çekiyorum ve inanılmaz bir baş "acıması" ile uyanıyorum. oysa 10 ve sonrasında da ne kadar az uyumuş olursam uyuyayım çok dinç bir şekilde uyanıyorum. bu da haliyle işe sabahın bir köründe başlanıla
selamlar.

tuhaf bir uyku sorunum var. sabah 10 öncesi uyanmakta kaç saat uyursam uyuyayım ciddi zorluk çekiyorum ve inanılmaz bir baş "acıması" ile uyanıyorum. oysa 10 ve sonrasında da ne kadar az uyumuş olursam uyuyayım çok dinç bir şekilde uyanıyorum. bu da haliyle işe sabahın bir köründe başlanılan dünyada ciddi bir sorun oluşturuyor bana.

bunun için bir doktora gitmek istiyorum. benzer bir şey yaşayan olduysa hangi doktora gidilir, ne yapılır?

teşekkürler.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(21.02.23)
doktordan önce:

günde en az 2-3 litre su içiyor musun?
yeterince tuz alıyor musun? günde on gram tuz yemen lazım.
magnezyum alıyor musun? özellikle bisglisinat uykuyu çok etkiler.
gün içinde yeterince güneş görüyor musun? cam arkasından değil çıplak gözle...

diyetin nasıl?
0
alperz
(21.02.23)
alakalı bir podcast izledim geçenlerde mutlaka izleyin derim: www.youtube.com

gün içinde değil de güneş doğuşunda ve batışında güneşe bakmak - yani çıplak gözle ve dışarı çıkıp, en azından cam arkasından değil- biyolojik saatin ayarlanması için çok faydalı ve gerekli diyor burda.
0
pide
(21.02.23)
Ben de doğrudan su içip içmediğini sormak için gelmiştim. Benden önce sorulmuş.
0
faredenkorkankedi
(21.02.23)
cevaplar için çok teşekkürler.

günde 3 litreye yakın su içiyorum.

güneşe çok maruz kalmıyorum sanırım çünkü dışarıda çok vakit geçiremiyorum gün içinde. bunu bi deneyeceğim.
0
🌸bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(21.02.23)
yeterince derken bulutsuz havalarda 15 dakika, bulutluysa 1 saat gokyuzune bakmak yeterli mesela.
0
alperz
(21.02.23)
detaylı bir kan testi, dahiliye muaynesine ihtiyacın var ardından uyku döngünü zorlayarak gece 11- sabah 7 gibi saatlere kolaylıkla çekebilirsin. hatta 10-11de uykuya başlamış olman çok daha verimlidir. uzun süre uyuduğun halde yorgun uyanıyorsan ya bir eksikliin var ya da beyin güneş ışığını yeterince almadığı için seni uyandırmıyor.

detaylı araştırma istersen devlet ve özel hastanelerin uyku klinikleri var.
0
orpheus
(21.02.23)
(4)

Sedan araç Çekme Karavan çekebilir mi?

burakdonmez95
Reanult Megane çekme karavan çekebilir mi? 750kg ve altı
Reanult Megane çekme karavan çekebilir mi? 750kg ve altı
0
burakdonmez95
(21.02.23)
cekilir. sorun olamaz.
0
c1b2k3
(21.02.23)
Arkadaşım C2 ile çekiyor :)
0
kimlanbu
(21.02.23)
basitce ceker diyebiliyorum cünkü komsum 1.5dci megane grandtour ile cekme karavan cekiyor.(avusturya)
0
c1b2k3
(21.02.23)
çeker, ancak senin şöförlüğün daha büyük bir etken. hangi yokuşu çıkarsın. hangisinden inilmez, karavanın kendi freni var mı gibi bir sürü etken olacak.
0
orpheus
(21.02.23)
(9)

Kedinin perdeyi tırmalaması

orin
Merhabalar. Kızımın çok istemesi üzerine 4-5 ay kadar önce kedi sahiplenmiştik. Normalde evdeki çoğu şeyi tırmalıyor geçen yıl aldığımız bir yatağın kumaş olan bazasını ve başlığını mahvetti. Buraya kadar çok sorun etmedim fakat geçen hafta dünyanın parasını verip aldığımız perdeleri geldiği gün tır
Merhabalar. Kızımın çok istemesi üzerine 4-5 ay kadar önce kedi sahiplenmiştik. Normalde evdeki çoğu şeyi tırmalıyor geçen yıl aldığımız bir yatağın kumaş olan bazasını ve başlığını mahvetti. Buraya kadar çok sorun etmedim fakat geçen hafta dünyanın parasını verip aldığımız perdeleri geldiği gün tırnakları ile söktü ve sökmeyede devam ediyor. Öncekiler neysede bu beni baya bi çıldırtıyor. Tırmalama tahtası da var fakat nerede tırmalanmayacak şey var orada bitiyor. Biliyorum hayvan kızmaktan felan anlamaz ama yok mu bunun bir yolu. İnternette tırmalamamasını istediğiniz bir yeri tırmaladığında su ile uzaklaştırın zamanla öğrenir yazıyor ama tüm gün evde yokuz tırmalayacaksa o zaman da tırmalar.
0
orin
(20.02.23)
Tahta yerine sizin eşyalarınızı tırmalıyor çünkü sizin kokunuz var ve baskın gelmek istiyor. Çift yönlü yapışkan bantlar ile bantlarsanız bırakabilir, gerçi alışmış ve hiç bırakmayacak da olabilir. Hatta artık kediyi eve aldıktan sonra eşyalar ikinci planda olmalı da denebilir.
0
ruhen hastayim ben
(20.02.23)
6-7 sene kedi besledik, tırmalama huyunu kesinlikle çözemedik. koltukların canına okununca en son streç filmle streçlemiştik. kedi bu. ruhen hastayım ben'e katılıyorum.
0
roket adam
(20.02.23)
yapacağınız bir şey yok, o perdeleri tırmalayacak. koltukları tırmalayacak. halıyı tırmalayacak. hayvanın doğasında var.
0
deartheodosia
(21.02.23)
"Bir şey yapılamaz"a katılmıyorum. Bu hayvanlar aşırı derecede akıllı ve eğitilebilir. Evdeki mevcut 2 kedime evin kurallarını, ne "yapılabilir" ne "yapılamaz" öğrettim.

Yapılmaması gereken bir hareketi yaptıkları zaman çok şiddetli bir şekilde "şşşşşşşttttttt" efekti anlık olarak onları korkutup kaçırıyor olsa da uzun vadede yapmamaları gerektiğini öğretiyor.

Deri koltuğu gerine gerine tırmalıyor mesela.. Anında baş parmağım havada bir şekilde "hşşşşttttt" efekti! Mal mal bakıyor bi süre. Tekrar devam mı etti yine aynı tepkiyi gösteriyorum. Böyle böyle onun yanlış bir şey olduğunu idrak ediyorlar.

Bıkmayın usanmayın, sonunda öğrenecekler.
0
msb
(21.02.23)
Tırnaklarını kesmenizin faydası olacaktır. Nasıl kesileceğini YouTube'dan izleyin, kedi makası 20-30₺ bir şey. Denemeye değer. Bizim kedi tırnakları kesilince tırmalamayı azaltıyor.
0
malheiros
(21.02.23)
hem dikey olan tırmalama hem de yatay olan yer için olandan alın. birde dikey olanın boyu önemli uzunca olandan almanız lazım ki hayvan gerinerek tırnaklarını geçirsin.
kızacaksınız şşşt sesi ile ve kızdıktan sonra bir oyuncağa yönlendireceksiniz ki anlasın, bu anlama neredeyse 1 ay+ sürüyor.
bizimki koltukları anladı çok nadir koltuğa gidiyor ama halıların hali içler acısı ona engel olamıyoruz ve gözden çıkardık, yinede halıya tırnak geçirdiğinde şşşt sesini duyunca koşarak tahtasına gidiyor (gitmediğide çok ama arada gitmeside bişey)

koltuklara birde tırmaladığı yerlere örtü serin mümkünse hoşuna gitmeyen kumaştan olan örneğin çarşafı çok tırmalamıyor ama battanıye türevi şeyler çok hoşuna gidiyor

narenciye kokusunu sevmiyorlar, bir fıs fıs içine limon suyu koyarak en çok gittiği bölgeye sıkın eğer etki ederse bir süre düzenli sıkarsınız

msb +1
0
eja
(21.02.23)
Tırmalama esnasında ismini yüksek sesle söylemeyi yada kızma tabirleri kullanmayı ben de denedim. Fakat işin garibi bir yerleri tırmalamaya başladığında hemen gözlerime bakıyor. Sanki inadına yapıyormuş gibi:)
0
🌸orin
(21.02.23)
Ben çıkmasını istemediğim yerlere portakal yağı veya greyfurt çekirdeği yağı gibi turunçgil yağı damlattigim sudan sıkıyorum. Hoşlarına gitmiyor bir süre sonra vazgeçebilir bu alışkanlıktan. Tabi uçucu yağ olduğu için tam çıkarken görüp sert Bi şekilde adını seslenip sonra perdeye sıkmak lazım. Bi sure sonra koku gidecek. Kediye sakin sıkmayın :) ha benim perdelerim gidik. Orası ayri. Ama ben perdeleri pek umursamadim. Kedilerin biri perdeleri hiç umursamiyo biri tırmanmayi seviyo. Kedinin huyuna göre degisiyo heralde.
0
faredenkorkankedi
(21.02.23)
hayvan aslında kızmaktan ve neyin yasak olduğunu göstermekten anlar ve eğitilebilir. tırnakları düzenli kesebilirsiniz. şu an eğer yavruysa çok hareketli ve oyuncu olması normal.

bizim iki kedimiz yasak olan odaya normalde girmezler eğer girerse de tedirgin girer adını söyleyince kaçar, yemek masasına çıkmazlar mesela. yemek istiyorsa sandalyede sessizce bekler verilirse yer. ancak bu ilk başta böyle değildi tabi. ama öğrendiler.
0
orpheus
(21.02.23)
(6)

şu çadır deprem sonrası artçılardan kurtulmak için 1 hafta yeterli olur mu?

ayseee
https://www.hepsiburada.com/alpinist-cadir-200-x-145-x-105-cm-koyu-yesil-pm-HB00000X0F3Qistanbul'da deprem riski az olan yerde yaşıyorum. büyük deprem sonrası kalabalıkların çok içine girmeden sakin bir alanda çadır kurup içinde uyku tulumum ile kalmak istiyorum 6-7 gün. yağmur kesmesi yeterli gibi
www.hepsiburada.com

istanbul'da deprem riski az olan yerde yaşıyorum. büyük deprem sonrası kalabalıkların çok içine girmeden sakin bir alanda çadır kurup içinde uyku tulumum ile kalmak istiyorum 6-7 gün. yağmur kesmesi yeterli gibi geliyor bana şimdilik uyku tulumu ve mat'ım var. sizce yeterli olur mu bu çadır? daha önce hiç çadırda kalmadım. dediğim gibi büyük istanbul depreminde sağ kalırsam sadece 1 haftalığına içinde yaşamak için böyle bir şey düşündüm. farklı bir şehire ya da başka birine gitme durumum yok.

çadır için bütçem 1000 tl'ye kadar.
0
ayseee
(20.02.23)
Bunlar yazlık çadır. Açıkta yatmaktan iyidir ama, rüzgara, yağmura dirençleri çok da arzulanan kadar değil ve soğuğu kesmez. Kış şartlarını düşünerek 4 mevsim çadır, hiç değilse 3 mevsim çadır bakmalısın diyeceğim ama verdiğin linkteki fiyatı görünce Ohaaa! demekten kendimi alamadım. Bu poşetten hallice çadır o fiyatsa diğerleri kimbilir kaç liradır.
0
Mirket
(20.02.23)
@Mirket sağlam güzel çadırlar 5k'dan başlıyor.
0
🌸ayseee
(20.02.23)
Eğer bunu alacaksan üzerine nalburlarda bulunan şeffaf brandalardan kestirisin, yağmur ve rüzgar için daha korunaklı olur
0
freebird5406_2
(21.02.23)
eğer depremde hayatta kalacağınızı, malzemeleri evden dışarı çıkartabileceğinizi ve çadırda güvenle kalabileceğinizi düşünüyorsanız daha kaliteli bir şeyler bakın hiç değilse. bu bende anında çökecek izlenimi uyandırdı.
0
deartheodosia
(21.02.23)
Istanbulda deprem riski az bolge neresi merak ediyorum.

Uyku tulumunuzun kaç dereceye dayanıklı olduğu da muhim tabi. Şu aprenaz 3 mevsim çadırlara gerçekten bir göz atın isterseniz. Bütçeyi aşıyor ama taksit yaparsınız belki.
0
faredenkorkankedi
(21.02.23)
yazın güzel havada rüzgarı keser sadece. kışın yağmurda ziyan olur. böyle bir planın varsa sera örtüsü ayarında bir brandadan metal destekli çadır bakmalısın. bunu mesela bırakıp gidemezsin. o kadar ufak ki içine sürünerek girmen lazım.
0
orpheus
(21.02.23)
(7)

Başıboş köpek işi ne zaman patlar?

alperz
Geçtiğimiz hafta İstanbul'dan Gökçeada'ya gittim geldim. Giderken otobandan dönerken e-5'ten döndüm. İkisinde de yol boyunca farklı farklı yerlerde zırt pırt başıboş köpekler gördüm. Bu işin sonu hayır değil sanki. Üç beş yıla iyice çoğalıp eski zamanın kurt sürüleri gibi çiftliklere, meralara, köyl
Geçtiğimiz hafta İstanbul'dan Gökçeada'ya gittim geldim. Giderken otobandan dönerken e-5'ten döndüm. İkisinde de yol boyunca farklı farklı yerlerde zırt pırt başıboş köpekler gördüm. Bu işin sonu hayır değil sanki. Üç beş yıla iyice çoğalıp eski zamanın kurt sürüleri gibi çiftliklere, meralara, köylere saldırmamaları için bir sebep göremiyorum.
0
alperz
(20.02.23)
Başıboş köpek sorunu patlayalı uzun zaman oluyor zaten. Bırakın kenar mahalleleri, şehrin merkez bölgelerinde bile evine geç dönmeye korkar oldu insanlar. Sözümona hayvanseverlerden korkan partiler bu işe el atamıyor, lobileri çok kuvvetli, bir köpeğin kılına zarar gelsin bütün ünlüler villalarından tepki kusuyor ama bir çocuk parçalandığında ya da köpekten kaçarken yola atlayıp öldüğünde kimseden çıt yok.
0
msb
(20.02.23)
Birkaç zengin sjw tipin çocuğunu parçaladıklarında bu ciddi bir sorun olur.
0
romario
(20.02.23)
valla haklısın, ben de hayvanseverim ama başıboş köpek konusu inanılmaz bir hal aldı. bir kere de yolda 2 tane köpeğe çarptım maalesef, yaşanan vicdan azabı ve maddi zararın haddi hesabı yok. bence bu işin patlaması yakındır diye düşünüyorum. köpek sahipleri bile başıboş köpeklerden şikayetçi.
0
roket adam
(20.02.23)
çoğalamazlar, bölge ve gıda kaynakları sınırlı olduğu için populasyon belli bir sayıda kalır. sonsuz çoğalabiliyor olsalardı başıboş köpekler 50 yıldır türkiyede var.
0
orpheus
(20.02.23)
@orpheus nasıl çoğalamazlar, çoğaldılar işte.

Gıda kaynakları kısıtlı falan değil, çılgınlar gibi mama satın aldırıp besleyen gruplar var. Sıkıntı bu zaten, normal akışta milyonlarca sayıya ulaşamazlardı ama "besleniyorlar". Birilerinin cebi dolsun diye "patili dostlarımız aç, onlara bir kap mama" ajitasyonuyla besleniyorlar.

Kaynaklar kısıtlı olmadığı için alan savunması da yapmıyor hayvanlar, nasıl olsa hazır mama geliyor diye 10-15 alfa yan yana yatıp geviş getirebiliyor. Rekabet yok, zayıfın ekarte olması yok. Ölmesi gereken yavru bile zorla ite kaka veterinerle vb hayatta tutuluyor.

Sıkıntı çok büyük, bunu herkes er geç anlayacak ama bazıları için zaman gerekiyor.
0
msb
(20.02.23)
Besleme olayı dert evet. Bir de belediyeler bu tayfaya yaranmak için para harcıyorlar. Bunlar için daha yeni bir tane yem fabrikası açıldı Ankara'da geçen yıl. Hem de belediye tarafından...
0
🌸alperz
(21.02.23)
gıda kaynakları sınırsız. besleme yapıyorlar. (bu nasıl bir türkçe ise, besliyorlar abi işte.) fabrika bandını düşünün, besleme yapıyorlar. bir sıra swj, fistan giydiriyorlar, saçını örüyorlar :)

köylüler hayvanlarına dadanırlarsa vururlar. orada biraz popülasyon kontrolü olur. şehirde olması için sayılarının daha 2-3 kat artması lazım. henüz eşik aşılmadı.
0
gabe h coud
(21.02.23)
(2)

Bina güçlendirme nasıl yapılıyor

regina phalange
Oturum devam ederken mi yapılıyor mesela?
Oturum devam ederken mi yapılıyor mesela?
0
regina phalange
(20.02.23)
o çok zor, genelde bodrum, ilk kat ve gerekiyorsa üst katlarda kolunları çevreleyen duvarlar kırılıyor ve etrafına ekstra koruyucu kaplamalar vs gibi uygulamalar yapılıyor. yani uygulama yapılacak daireler için içinde oturulması mümkün değil.
0
orpheus
(20.02.23)
Biz 99 depreminden sonra guclendirme yapmistik orta hasarli binaya. İcindeyken yapmadilar baska eve cikmistik.
0
rayde
(21.02.23)
(4)

5.yılın sonunda kira sozlesmesi yenilenmeli mi

irgendwie irgendwo irgendwann
MerhabalarBizim bu ay kira kontratimizin 5.yili doluyor.3300 olan kiramizin 10.000 TL'ye yükseltilmesi icin ev sahibimiz tarafindan bize ihtarname cekildi. Sonrasinda ev sahibi ile konustuk ve rayici de dikkate alarak kiramizi ortak bir kararla 9000 TL yaptik. Fakat tekrardan 5 yillik bir sozlesme y
Merhabalar

Bizim bu ay kira kontratimizin 5.yili doluyor.

3300 olan kiramizin 10.000 TL'ye yükseltilmesi icin ev sahibimiz tarafindan bize ihtarname cekildi. Sonrasinda ev sahibi ile konustuk ve rayici de dikkate alarak kiramizi ortak bir kararla 9000 TL yaptik. Fakat tekrardan 5 yillik bir sozlesme yapmadik. Ev sahibine sozlesme yapmak istedigimizi soyledigimizde elden verilmek uzere 7000 TL depozito istiyor veya sozlesme yapmadan devam edebiliriz diyor.

Sormak istedigim su, biz sozlesme yapmadan devam etmeyi kabul edersek önümüzdeki senelerde ev sahibi bize rayic davasi acabilir mi (yani rayic artisini hali hazirda yaptik)? Veya 7000 TL verip tekrar sozlesme yapmali miyiz?
0
irgendwie irgendwo irgendwann
(20.02.23)
valla hocam ev sahiplerinin hiçbir dediğine güvenme sen kendini sağlama al bugün dediklerini 2 gün sonra unutur zeytinyağı gibi üste çıkarlar, kendini sağlama al muhakkak
0
gencfb
(20.02.23)
5 yıl sonra büyük bir zam yapacaksın diye kanun yok. 5. yılda ev sahibnin kira tespit davası açma hakkı oluyor sadece. yani ileride kira tespit davası açarsa biz 5. yılda rayiç değere yükseltmiştik zaten deme hakkın var. ama mahkeme nasıl değerlendirir bunu bilemeyiz.

yenilenmiş kira kontratında 5 yıl boyunca güvende oluyorsun. bir de her durumda kontratın 10. yılında sebepsiz olarak seni çıkarabilir. yenilenmiş kontratın böyle bir avantajı da var.
0
orpheus
(20.02.23)
yeni sözleşme yaparsanız ve elden 7000 verirseniz, önceki depozito atıyorum 2000tl idiyse 9000 depozito elden alındı yazmanız lazım mantıken. Onu atlamayın.
0
nhk ni youkosu
(20.02.23)
Bence depozito verin ve yenileyin sözleşmeyi. 10.senenizde çıkaramaz sizi böylece. Yeni sözleşmeye önceki depozitoyu da ekleyin ama.
0
Mcfly
(20.02.23)
(1)

Fiyat/performansi iyi motosiklet kaski?

icim urperiyor
Selam. Bi tanidigim scooter aldi. Kask hediye etmek istiyorum ama Shoei falan olmasina gerek yok. Koruyuculugu iyi olan en ucuz marka yeterli. Eskiden LS2 vardi 10 sene once ben motora binerken, simdilerde piyasadaki en ucuz ve guvenli kask markasi hangisi? LS2 bu konuda hala iyi mi? Tesekkurler.
Selam. Bi tanidigim scooter aldi. Kask hediye etmek istiyorum ama Shoei falan olmasina gerek yok. Koruyuculugu iyi olan en ucuz marka yeterli. Eskiden LS2 vardi 10 sene once ben motora binerken, simdilerde piyasadaki en ucuz ve guvenli kask markasi hangisi? LS2 bu konuda hala iyi mi? Tesekkurler.
0
icim urperiyor
(19.02.23)
suomy'nin giriş seviyesi kaskları iyidir. yalnız kask denemeden alınmaz. tam kafa ölçüsünü bilmek lazım.
0
orpheus
(19.02.23)
(7)

Starlink'in olayı ne?

msb
Adam 50.000'e yakın uydu göndermiş.Ciddi para harcıyor sanırım bu olaya.Arada sırada gökyüzünde görünen garip cizimlere "starlink onlar hele hele" demek haricinde çok cahil kaldım bu konulara.Savaştır afettir ihtiyaç duyulan istisnai durumlar haricinde bu naneler ne amaçla kullanılıyor? Elon Musk'ın
Adam 50.000'e yakın uydu göndermiş.

Ciddi para harcıyor sanırım bu olaya.

Arada sırada gökyüzünde görünen garip cizimlere "starlink onlar hele hele" demek haricinde çok cahil kaldım bu konulara.

Savaştır afettir ihtiyaç duyulan istisnai durumlar haricinde bu naneler ne amaçla kullanılıyor?

Elon Musk'ın bu işten mevcut kazancı ne?

twitter.com
0
msb
(19.02.23)
kablolu olarak erişilemeyen çok ciddi bir coğrafya var o coğrafyaya internet veriyor.
savaş afet de diğer kullanılan durumlar işte
0
roket adam
(19.02.23)
Abi savaşı afeti kimsenin önemsediği yok yav, elinin altında dünyanın en hızlı veri transferini yapan bi sistem var, dünyada bunun bir üstü yok. Misal her şeyin "hız" olduğu finans piyasasında 10 ms avantaj sağlayan cihaza sahip olan o dünyanın kralı olur, bu cihaz da o avantajı sunuyor sana.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.02.23)
@forvet uydu internetinin en büyük dezavantajı gecikme :D savunacağın son nokta bu. starlink fiber internete kıyasla bariz daha yüksek pinge sahip olur. starlinkin olayı altyapının yeterli olmadığı, hala dial-up adsl vs. kullanılan yerlerde veya hiç altyapı olmayan yerlerde, ne bileyim denizin okyanusun çölün ortasında kullanılabilmesi. ve diğer uydu internetlerine kıyasla daha hızlı olması. performans anlamında fiberin rakibi değil.
0
konetsu
(19.02.23)
sayıca fazla olmasının sebebi hareket halinde olmaları, kapsama alanını genişletmeyee çalışıyor

yine de elon'a hakkımı helal etmiyorum
uzayı kirletmeye hakkı yok
her yer manyetik dalga oldu
0
bir soru sorcam
(19.02.23)
Fiber kablonun diğer ucu devletin elinde, ama uyduya müdahale edemiyorsun.

Devlet olarak gidip bi site/içerik engelleyeyim, iletişimi gözlemleyeyim falan desen mümkünatı yok, Elon Musk'ın eline bakacaksın mecbur. Muazzam bi güç.
0
plutongezegendegilmi
(19.02.23)
pluton kısmen doğru olabileceği durumlar var ama tamamen engellenemez de diyemeyiz. bu da bir isp ve resmi olarak burada hizmet vermek için bazı şartları kabul etmesi gerekebilir. sen uyduya bağlanıyorsun sonra uydu yerde bir istasyona bağlanıyor oradan sonra normal internet şeklinde ilerliyor. türkiyede istasyon olmazsa sen bi şekilde gerekli alıcıyı temin etsen ve kullanabilsen bile gecikme yüksek olur performansı kötü olduğundan pek tercih edilmez. ground station sansürlendiğinde de yine erişim engellenebilir. sihirli bir şekilde dünya üzerindeki tüm sunuculara direkt uydu ile bağlanmıyorsun. uydu sadece seninle starlink istasyonu arasındaki bağlantıyı kuruyor.

atıyorum savaş olur o durumda karşıt fikirliler erişim sağlayabilsin diye gider avrupadaki bir istasyona yönlendirir türkiyedeki kullanıcıları o durumda sansürü bypass eder ama normal işleyişinde resmen hizmet verdiği herhangi bir ülkede sansürlemiyorum ben diyip yönetime karşı çıkması zor. normal bir ispden pek farkı olmaz.
0
konetsu
(19.02.23)
şurda yazmıştım: eksisozluk.com
0
orpheus
(19.02.23)
(1)

Yurtdışına fatura kesen yazılımcılar

tchuck
yurtdışına remote çalışmaya başlamış arkadaşlar;benim hali hazırda 4 yıllık bir limited şirketim var. yurtdışında bir iş ile ilgili (proje bazlı bir iş değil. aslında maaş ödemek yerine fatura karşılığı iş yaptırıyorlar klasik) teklif atacağım. ama tam emin olamadığım bazı hususlar var vergilendirme
yurtdışına remote çalışmaya başlamış arkadaşlar;

benim hali hazırda 4 yıllık bir limited şirketim var. yurtdışında bir iş ile ilgili (proje bazlı bir iş değil. aslında maaş ödemek yerine fatura karşılığı iş yaptırıyorlar klasik) teklif atacağım.

ama tam emin olamadığım bazı hususlar var vergilendirmeyle ilgili.
bu yurtdışına fatura kesilen yazılımcıların bazı ihracat teşvikleri aldığını biliyorum (veya biliyor muyum?) bunlar var mı? varsa neler? ek olarak yurtdışı faturaların tam olarak giderleri neler oluyor?

3000 dolar fatura kestiğimde bundna yalnızca kurumlar vergisi mi kesiliyor yoksa stopaj, kdv2 vs. gibi şeyler mi devreye giriyor?

bu teşvik var mı, varsa neleri kapsıyor ve alması zor mu?
0
tchuck
(16.02.23)
bu işleri iyi bilen bir mali müşavir ile çalışmalısın. şu firma ücretli saatlik danışmanlık yapıyordu bu konularda : ozmconsultancy.com
0
orpheus
(17.02.23)
(8)

beklenen buyuk istanbul depremi

baldur2
bununla ilgili bilimsel makale okumak istiyorum, nedir bunun olabilirligi, neden beklendigi, muhtemel sonuclari vs, arastirma, senaryo, bilimsel makale, uzman gorusu, entry vs. atesleyin dostlar lutfen.
bununla ilgili bilimsel makale okumak istiyorum, nedir bunun olabilirligi, neden beklendigi, muhtemel sonuclari vs, arastirma, senaryo, bilimsel makale, uzman gorusu, entry vs. atesleyin dostlar lutfen.
0
baldur2
(16.02.23)
Yapı stoğuyla ilgili uzman görüşü.

eksisozluk.com
0
msb
(16.02.23)
dr doofenshmirtz
(16.02.23)
abuzer
(16.02.23)
En ozet halini soyleyeyim abi, istatistiksel olarak bekleniyor. Yoksa yerin icine inip analiz edip orsda yakin zamanda depreme neden olacagi tespit edilebilen bir durum yok.

Deprem bilimin en az sey bildigi doga olayi diyebiliriz, halen bugünku teknolojide buyuk bilinmezlikler iceriyor.

İstanbul'da deprem beklemenmesinin nedeni geçmişte birbirine yakin periyodlarda İstanbul'da deprem olmus olması ve bir sonraki periyoda cok yaklaşılmis olmasi. Yani taibat seriyi bozmayacaksa deprem olacak istatistiksel olarak.
0
stavro
(16.02.23)
@sta, ekleyelim.Sadece periyodik olarak degil, fayların kirilim ve enerji aktarım durumları da çizilen resme uyuyor. Kuzey Anadolu fay hattı, en sağdan kırıla kırıla ilerlemiş. Hep bir soldakine aktarmış enerjisini. İzmit-golcuk sırasını savdi. Şimdi de sırada İstanbul var.
0
abuzer
(16.02.23)
tarih boyunca çeşitli dönemlerde hep olmuş. öğrenmek istediğim tam olarak ne bilmiyorum ama olabilirliği var. net zamanını bilmek imkansız.

sonuçları ise bence bu son depremden kötü olacak. 25 milyon insan var. kimi kurtaracaksın?? 10 milyona yakın insan etkilenir. yapılacak tek şey nufusu azaltıp riskli bölgeleri boşaltmak.
0
scholar
(16.02.23)
Açılın ben jeoloji mühendisiyim. Bu TV'de gördüğünüz kişiler de Celal Şengör hariç benim öğretmenlerimdi. Celal Şengör lisans derslerine girmiyordu, o yüzden ders almadım.

Temelde levha tektoniğini bilmek gerekiyor. Yerküre dediğimiz şey tek bir parçadan oluşmuyor. Büyük kümeler var hareket halinde. Bunların hareket yönleri de rastgele değil, belli. Mevcut şartlarda Arap levhası 1,5-2 cm ilerliyor Anadolu levhasının üzerine doğru. Aynı şekilde Avrasya'yı da takip ediyoruz. Aradaki sıkışmadan dolayı Bu hareketlere bağlı olarak da dayanımın yenildiği yerlerde faylar oluşuyor zaten. Fay hatlarını da onun üzerindeki fayların davranış şekillerini de bu sebeple biliyoruz.

İstanbul'da deprem olacağını da bu harekete bağlı olarak biliyoruz. Olacak yani. Levhanın büyüklüğü, hareket hızı, hareket yönü/şekli, toprağın yapısı, geçmiş depremler üzerinden baktığımızda da tahmini büyüklüğünü ön görüyoruz. Bütün bunlara baktıktan sonra da geçmiş depremlere baktığımızda aslında aşağı yukarı 250 yılda bir tekrarlayan büyük bir deprem görüyoruz. İşte @stavro'nun dediği kısım da burada dahil oluyor.

Hani Dünya'nın yaklaşık 200 milyon yıl önce Pangea olarak süper kıta resimleri/animasyonları görüyoruz ya. Sonrasında işte şimdi bildiğimiz hali ile kıtalar oluşuyor ve şimdiki yerlerine geliyor. İşte bunu nihai durum sanan yanlış bir bakış açısı var. İnsan beyni ile ilgili bir konu bu. Kendini merkeze koyuyor ve zamanı kendisine göre yorumluyor. Oysa Dünya için 250 yıl dediğimiz şey Dünya'nın soğuyup kabuğunun oluşmaya başladığı zamandan şimdiye kadar baktığımızda geçen ömrün 1/18.000.000'i demek. Yani 80 yıllık bir insan ömrünün 2,5 dakikası gibi düşünebilirsiniz. Bunu da tam 250 yılda bir deprem olmamasını hayatınızı tam 2,5 dakikada olmayan şeylerin önemsizliği ile karşılaştırın diye söyledim. Yani 250 değil de 300 yıl sonra olmuş olsa Dünya düzeninde muazzam bir değişiklik olmuyor. 50 yıl bize çok gelebilir ama karşılaştırma için 2,5 dakikada olacak hazır noodle'ın, 3 dakikada pişmesi gibi düşünün.

Telefondan bu kadar yazdım, metro yolculuğum bitmek üzere :P İstanbul depremi değil ama deprem hakkında ufak bir miktar fikir vermesi için şunu yazmıştım bakabilirsin. eksisozluk.com

Sen makale istedin ama ben biraz özet geçtim. İstediğin cevap olmadı tabii. Makalelere erişim için Google'a yazdığında çıkan makaleler hakemli dergilerde çıkmış olsun ve hazırlayanlar da kayda değer kendilerine atıf yapılmış güvenilir uzmanlar olsun yeter. Scholar'dan yapılan atıflara baksan bile fikir verir. Diğer bazı çalışmalar için depremzemin.ibb.istanbul ve evrimagaci.org linklerini @dr doofenshmirtz ve @abuzer vermiş zaten.
0
nawar
(16.02.23)
(1)

Kıbrıs'a giderken bavulda monitör götürsek

nefertarii
Sıkıntı olur mu? Kardeşim için bir monitör alıp götürmek istiyorum. Ama gümrük şu bu sıkıntısı olur mu? 23 inch ve üzeri bir monitörden bahsediyoruz.Teşekkürler.
Sıkıntı olur mu? Kardeşim için bir monitör alıp götürmek istiyorum. Ama gümrük şu bu sıkıntısı olur mu? 23 inch ve üzeri bir monitörden bahsediyoruz.

Teşekkürler.
0
nefertarii
(13.02.23)
olmaz ama kırılabilir.
0
orpheus
(13.02.23)
(6)

Multivitamin alıyor musunuz

thad castle
Evet ise hangi marka kullanıyorsunuz
Evet ise hangi marka kullanıyorsunuz
0
thad castle
(12.02.23)
normal besin ile alınanlardan daha az oranda içlerinde var. o yüzden gerçek meyvelere harcıyorum parayı. bazıları cidden enerji veriyor diyor, içlerindeki ekstra eklentilerden dolayı mesela ekinezya.
0
evimin paspasi
(12.02.23)
Solgar Neuro Nutrients aliyorum, yilda 2-3 paket.
0
buf-e kür
(12.02.23)
(git: 1549717)
0
hjarteblod
(12.02.23)
almıyorum çünkü fiyatına göre içerik çok yetersiz.
magnezyum sitrat, balık yağı, çinko pikolinat gibi spesifik ek takviyeleri kendime uygun dozda kullanıyorum.

mutlaka alacaksanız da decavit-elevit gibi ilaç kategorisinde içeriği zengin ama fiyatı çok uygun multivitaminler var.
0
orpheus
(12.02.23)
Elevit/Decavit +1

Normalde gebelerde vitamin desteği olsun diye verilen ilaçlar ama normal insan da kullanabilir yani bir mahzuru yok. Bazı dönemlerde bunlardan kullanıyorum.

Ama vitamin işi biraz şov ya sağlıklı beslenen birinde vitamin eksikliği olması çok zor. Sadece d vitamini tüm ülkece eksik bizde onun replasmanı önemli.
0
nundu
(12.02.23)
Eskiden meyveler küçük, vitamini görece fazla, fruktozu az idi. Şimdi o vitamine erişebilmek için dünyanın fruktozunu da birlikte almak gerekiyor ki bu iyi bir şey değil. Bu sebeple meyve tüketimim çok az.

Sebzelerde en azından fruktoz yok diye becerebildiğimce (ki bekar evinde çok mümkün olmuyor) sebze yemeye gayret ediyorum. Ayrıca dışarda yiyeceğim zaman, paça çorbası(hekim tavsiyesi) ya da balık (kültür balığı değil)(bu da hekim tavsiyesi) yemeye gayret ediyorum.

Yine de düzensiz beslendiğimi düşündüğüm zamanlarda birkaç gün ya da bir hafta Devavit kullanıyorum.

Fazladan multivitamin almanın sakıncaları var. Suda çözünenlerin fazlası idrarla atılır, ancak yağda çözünenler karaciğere zarardır. Ayrıca prospektüslerini okursanız sindirim sistemi üzerine olumsuz etki ve başağrısı yapabildiği de açık açık yazar.

Çok büyük bir sektörün ışıltılı reklamlarına, fonlanmış bilim insanlarının korkutucu açıklamalarına kanmamak ve bilinçsiz kullanmamak gerek diye düşünüyorum.
0
Mirket
(12.02.23)
(3)

telsizle enkaz altından iletişim kurabilir miyiz?

teoberk
Soru başlıkta (openai mümkün olduğunu söylüyor ama bilen bir insan değil tabi ki)
Soru başlıkta (openai mümkün olduğunu söylüyor ama bilen bir insan değil tabi ki)
0
teoberk
(12.02.23)
UHF mi, VHF mi? Hangi bandı kullandığı önemli. Aradaki farkları şuradan inceleyebilirsiniz:

ta2bux.com
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(12.02.23)
mümkün tabi ama mesafe önemli. yani 5w bir el telsizi ile uhf/vhf bandında 2-3 km uzaklıktaki bir kişi ile iletişim kuramazsın. ancak 100-200 metre gibi yakın mesafede bi telsizle görüşmek çok olası.

burada radyo sinyallerinin çıkacağı boşluklar önemli. arada bir kat vardır çok daha uzağa gider. üstüne 5 kat çökmüştür 100 metre ancak gider.
0
orpheus
(12.02.23)
gemilerde çalışıyorum, vhf makina dairesinden köprü üstüne kadar(5-6 kat gibi düşünebilirsiniz) metal duvarlara rağmen çekiyor.
0
kimlanbu
(12.02.23)
(3)

uzun sure d vitamini takviyesi

monicapp
annem 20.000 lik olandan haftada 2 hap olarak 1 senedir kullaniyormus...doktora goturecegim de merak ettigim bobrege zarar vermis midir?
annem 20.000 lik olandan haftada 2 hap olarak 1 senedir kullaniyormus...doktora goturecegim de merak ettigim bobrege zarar vermis midir?
0
monicapp
(11.02.23)
doktor değilim.
kanda fazla kalsiyum birikmesine yol açabilir.
fazla biriken kalsiyum zamanla neye yol açar araştırma konusu.
hatırladığım bir olayda bebeğe dişi çıksın diye d vitaminini çoook yüksek dozda veriyorlar.
hastanede güneş görmeyen odada kanını temizliyor doktorlar.

önce kanda d vitamini ve kalsiyuım ölçtürün.
bazı bünyelere bu doz az bile gelebilir.
0
aslindasorunumpsikolojik
(11.02.23)
Ayda 160 000 gibi almışsa çok fazla değil.
0
scholar
(11.02.23)
tavsiye edilen doz kış aylarında günde 5000 unite. yani aylık 160.000 unite endişelenecek kadar çok değil.
0
orpheus
(12.02.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.