dahili meddah
nedir bu bağışıklık sistemi tam olarak. tamam vücudun yabancı şeylere karşı savunma sistemi biliyorum, bir mikrop girince bunlar saldırıyorlar da detayları nedir.- yorulur mu? bir hastalık geçirip savaşıyor ya bu, sonrasında diğer hastalıklara dirençsiz mi oluruz kendini toparlayana kadar. yoksa her
nedir bu bağışıklık sistemi tam olarak. tamam vücudun yabancı şeylere karşı savunma sistemi biliyorum, bir mikrop girince bunlar saldırıyorlar da detayları nedir.
- yorulur mu? bir hastalık geçirip savaşıyor ya bu, sonrasında diğer hastalıklara dirençsiz mi oluruz kendini toparlayana kadar. yoksa her halukarda aynı güçte aynı durumda mıdır?
- güçlendirilebilir mi? bağışık sistemi 5 yaşına kadar oluşan bir şey diyorlar ya, nasıl güçleniyor o zaman bu? güçlenmesi dediğim şey, sistemi harekete geçirmek midir? beta glukan falan güçlendirme derken sadece bu işe mi yarar?
- güçlenmesi demek ne demek? yani güçlü bir bağışıklık sistemi atıyorum gribi 2 günde yener de zayıflar 1 haftada mı yener? güçlenmesi demek savunabileceği hastalık sayısının artması mı yoksa iyileştirme hızının kapasitesinin artması mıdır?
- yorulur mu? bir hastalık geçirip savaşıyor ya bu, sonrasında diğer hastalıklara dirençsiz mi oluruz kendini toparlayana kadar. yoksa her halukarda aynı güçte aynı durumda mıdır?
- güçlendirilebilir mi? bağışık sistemi 5 yaşına kadar oluşan bir şey diyorlar ya, nasıl güçleniyor o zaman bu? güçlenmesi dediğim şey, sistemi harekete geçirmek midir? beta glukan falan güçlendirme derken sadece bu işe mi yarar?
- güçlenmesi demek ne demek? yani güçlü bir bağışıklık sistemi atıyorum gribi 2 günde yener de zayıflar 1 haftada mı yener? güçlenmesi demek savunabileceği hastalık sayısının artması mı yoksa iyileştirme hızının kapasitesinin artması mıdır?
0
testosteron bağışıklığı arttırır deniyor. sıcak ortam koşulları yine arttırıyor. yoğun spor faaliyeti ise düşürüyor. soğuk azaltıyor.
bağışıklığın bir çok ayağı var. tek bir şeyin üstünde durmuyor. mesela işte kan dokusunda işaretleyici hücreler var, bunlar ne kadar çok yabancı yapı işaretlerse o kadar çok antikor doğru hedefe saldırabiliyor. antikorlar da benzer şekilde, ihtiyaca uygun üretiliyor. bildiğim kadarıyla bunlar deneme yanılma yoluyla icat ediliyor. ilk karşılaştıkları bir mikroba karşı savunma deneniyor. belli ekzopolimerler var yabancı hücre ya da virüslerde, bunlara saldırıp mikropların hücre zarlarını bozmaya çalışıyorlar.
makrofajlar gibi dev hücreler de artık kırtık inaktif ya da yaşamaya mecali kalmamış nispeten büyük yapıları sindirerek tüketiyor.
bunun çizgifilmi vardı eskiden ne güzeldi.
bağışıklığın bir çok ayağı var. tek bir şeyin üstünde durmuyor. mesela işte kan dokusunda işaretleyici hücreler var, bunlar ne kadar çok yabancı yapı işaretlerse o kadar çok antikor doğru hedefe saldırabiliyor. antikorlar da benzer şekilde, ihtiyaca uygun üretiliyor. bildiğim kadarıyla bunlar deneme yanılma yoluyla icat ediliyor. ilk karşılaştıkları bir mikroba karşı savunma deneniyor. belli ekzopolimerler var yabancı hücre ya da virüslerde, bunlara saldırıp mikropların hücre zarlarını bozmaya çalışıyorlar.
makrofajlar gibi dev hücreler de artık kırtık inaktif ya da yaşamaya mecali kalmamış nispeten büyük yapıları sindirerek tüketiyor.
bunun çizgifilmi vardı eskiden ne güzeldi.
0
kendi bildiğimce bir şeyler yazayım hata varsa benden daha bilgili arkadaşlar düzeltir elbet.
öncelikle bağışıklık sistemi 2 ye ayrılır:
vücuda giren yabancı antijenleri antikor kullanmadan direkt kendince halleden nötrofillerin, makrofajların fagositoz ile direkt içlerine alıp sindirme yoluyla oluşan savunma.
2.si de 1. savunmanın yetersiz kaldığı durumlarda ortaya çıkan antikor cevabı.
bunlar daha önce vücudumuza girmiş antijenleri tanır ve bi daha unutmaz (bellek hücreleri) hemen kendilerini çoğaltır ve saldırır.
Bir de natural killer hücreleri var ki çok hayranlık duyuyorum kendilerine, önüne geleni öldürür. natural killer normal askerlerden değil bordo bereli diyebiliriz.
detaylarına girsek anlatması 2 hafta sürer öyle de muhteşem bir konu.
- bağışıklık sistemi güçsüzleşebilir bu nasıl olur, bağışıklık sisteminde gerekli olan amino asit, vitamin , mineral gibi dışarıdan almamız gereken besinlerin alınamaması ya da hastalık durumlarında.direkt bağışıklık sistemi üzerine saldıran hastalıklar yüzünden olabilirken (aids gibi) uzun süre kronik enfeksiyonlarla uğraşmaktan başka hastalıklarla daha az etkin bir şekilde savaşabilir.(tüberküloz hastalarında olduğu gibi)
- güçlendirebilirsin bunun ilk yöntemi aşılama zaten. mecbur durumlarda pasif bağışıklama ile serum antikoru verilir. onun dışında yukarıda genellenen beslenme unsuru takviyesi ile.
- güçlenmesi atıyorum 1 bakteriye yenik düşmeyip aynı tür bakterinin 500 tanesine yenik düşüp hastalık tablosunun oluşması demek.
renkli sebzeler, yeşil,turuncu, kırmızı çeşit çeşit alınıp (4-5 porsiyon), balık, kırmızı et, yumurta gibi besinler tüketilirse dışarıdan pek takviyeye gerek kalmaz zaten.
yeşil çay, zencefil, ekinezya (bunların arasında ekinezya etkisi direkt kanıtlanmış olanlardan ama fazlası ve 8 haftadan uzun süre kullanımı zararlı) içilebilir.
öncelikle bağışıklık sistemi 2 ye ayrılır:
vücuda giren yabancı antijenleri antikor kullanmadan direkt kendince halleden nötrofillerin, makrofajların fagositoz ile direkt içlerine alıp sindirme yoluyla oluşan savunma.
2.si de 1. savunmanın yetersiz kaldığı durumlarda ortaya çıkan antikor cevabı.
bunlar daha önce vücudumuza girmiş antijenleri tanır ve bi daha unutmaz (bellek hücreleri) hemen kendilerini çoğaltır ve saldırır.
Bir de natural killer hücreleri var ki çok hayranlık duyuyorum kendilerine, önüne geleni öldürür. natural killer normal askerlerden değil bordo bereli diyebiliriz.
detaylarına girsek anlatması 2 hafta sürer öyle de muhteşem bir konu.
- bağışıklık sistemi güçsüzleşebilir bu nasıl olur, bağışıklık sisteminde gerekli olan amino asit, vitamin , mineral gibi dışarıdan almamız gereken besinlerin alınamaması ya da hastalık durumlarında.direkt bağışıklık sistemi üzerine saldıran hastalıklar yüzünden olabilirken (aids gibi) uzun süre kronik enfeksiyonlarla uğraşmaktan başka hastalıklarla daha az etkin bir şekilde savaşabilir.(tüberküloz hastalarında olduğu gibi)
- güçlendirebilirsin bunun ilk yöntemi aşılama zaten. mecbur durumlarda pasif bağışıklama ile serum antikoru verilir. onun dışında yukarıda genellenen beslenme unsuru takviyesi ile.
- güçlenmesi atıyorum 1 bakteriye yenik düşmeyip aynı tür bakterinin 500 tanesine yenik düşüp hastalık tablosunun oluşması demek.
renkli sebzeler, yeşil,turuncu, kırmızı çeşit çeşit alınıp (4-5 porsiyon), balık, kırmızı et, yumurta gibi besinler tüketilirse dışarıdan pek takviyeye gerek kalmaz zaten.
yeşil çay, zencefil, ekinezya (bunların arasında ekinezya etkisi direkt kanıtlanmış olanlardan ama fazlası ve 8 haftadan uzun süre kullanımı zararlı) içilebilir.
0
bi ön edit:
bu aşağıda yazanlar marankigiller, kanserci doktorlar ve heidi yanaklı yumoşlar için söylediğim şeyler. yannış olmasın. hakemli yayında yazana itiraz benim haddim değil. arz iderim.
bağışıklığın güçlendirilmesi için, yani abi bunlar çoğu new age bilimi tarzında iddialarla bezeli şarlatanlıklar.
bağışıklığın kmyasal bir kökeni var, ve genetik olarak kaynaklarını ne kadar hücre üretimine ayıracağın belli gibi.
mesela askerde tahlil yaptırdık, arkadaşınkiyle kıyasladım, herifte deli gibi makrofaj vardı. şimdi bu adam pek çok kansere karşı benden daha avantajlı mesela. ne yazık ki ayarlarla oynayıp kaynakları makrofaja antikora basamıyoruz. oysa ne güzel olurdu arada komple makrofaj basıp bütün anormal hücrelerimizi temizlesek. ama olmiy işte.
bu aşağıda yazanlar marankigiller, kanserci doktorlar ve heidi yanaklı yumoşlar için söylediğim şeyler. yannış olmasın. hakemli yayında yazana itiraz benim haddim değil. arz iderim.
bağışıklığın güçlendirilmesi için, yani abi bunlar çoğu new age bilimi tarzında iddialarla bezeli şarlatanlıklar.
bağışıklığın kmyasal bir kökeni var, ve genetik olarak kaynaklarını ne kadar hücre üretimine ayıracağın belli gibi.
mesela askerde tahlil yaptırdık, arkadaşınkiyle kıyasladım, herifte deli gibi makrofaj vardı. şimdi bu adam pek çok kansere karşı benden daha avantajlı mesela. ne yazık ki ayarlarla oynayıp kaynakları makrofaja antikora basamıyoruz. oysa ne güzel olurdu arada komple makrofaj basıp bütün anormal hücrelerimizi temizlesek. ama olmiy işte.
0
ekinazya için şurda daha önce yazmıştım meraklısı açsın okusun 4 tane filan makale var :
eksisozluk.com
şu bile yeter:
www.ncbi.nlm.nih.gov
eksisozluk.com
şu bile yeter:
www.ncbi.nlm.nih.gov
0
öncelikle söyleyeyim, bağışıklık sistemini ayrıntılarıyla buradan anlatmak mümkün değil. halen araştırılan, bilinmeyenleri olan, karmaşık bir sistem. bu tarz bilgi için guyton'ın fizyolojisini okuyabilir, veya wiki'den falan immune system diye aratarak fikir sahibi olabilirsiniz. dolayısıyla buradan yapılabilecek en fazla, bu sorulara kabaca bir cevap verebilmek olabilir.
bağışıklık sistemi genel hatlarıyla monosit-makrofaj sistemi, nötrofil-eozinofil-bazofil gibi parçalı akyuvarlar ve lenfositlerden (t ve b hücreleri) oluşur. bunların her biri farklı görevler üstlenir. örneğin viral enfeksiyonlarda lenfositler, bakteriyel enfeksiyonlarda nötrofiller, paraziter enfestasyonlarda eozinofiller baskın yok etme işlemini üstlenirler. bunlar arasında yabancı maddelerden salınan bazı maddeler ve bağışıklık sisteminin organizasyonunu üstlenen lenfositlerden salınan sitokin denen haberci moleküller aracılığıyla bir haberleşme sistemi mevcuttur. aynı sistem, yani bu haberleşme sistemi, vücudun enfeksiyonlara olan tepkisini, yani semptomları da oluşturur. (halsizlik-yorgunluk, ateş vb.) her bir bağışıklık sistemi elemanının farklı yaşam süreleri vardır, bu süre geçince vücutta parçalanır ve kemik iliğinde yenisi yapılarak dolaşıma katılır.
bu süreçte tüketim çok olursa (yani immun sistem elemanlarının yapıp-yıkımı, enfeksiyon halinde yani) bağışıklık sistemi doğal olarak zayıflar. veya yıkım olmasa da bu elemanların fonksiyonlarının kaybına sebep olan şeyler (aids, lösemi-lenfoma gibi durumlar) de bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açar.
güçlenme hem içeriden hem dışarıdan olabilir. içeriden dediğim, hastalıkların geçirilmesiyle oluşan olay. vücut, t lenfositler üzerinden bellek hücreleri üretir, söz konusu hastalıkla bir dahaki karşılaşmada bu bellek hücreleri sazı eline alır ve hastalık kolayca atlatılabilir. dışarıdan güçlenme ise immunglobin takviyesi, aşılama veya immuneks vs. gibi bağışıklık sistemini güçlendiren maddelerle olabilir. ayrıca tabii ki de bu hücrelerin düzenli fonksiyon görebilmesi için sağlıklı bir yaşam da gerekli. yeterli vitamin takviyesi, yeterli protein-karbonhidrat-yağ alımı, stressiz yaşam (stres = kortizoldür ve bu hormon bağışıklık sistemini baskılar), sigara vs.den uzak durma gibi faktörler de sistemin işlerliği açısından çok önemli.
güçlenmeden kasıt ise her şey olabilir. burada da bellek hücreleri çok önemli. yani hayatı boyunca sağlıklı yaşam sürmüş ancak herhangi bir enfeksiyonla karşılaşmamış birisi basit bir enfeksiyonda bile şiddetli tepki verebilir. dolayısıyla burada hem hastalık etkenleriyle karşılaşıp vücuda onları tanıtmak, hem de fonksiyonlarını düzgün sağlayabilmesi için yukarıda saydığım (spor, vitamin vs.) gerekleri yerine getirmek gerekli. bu konuda bir örnek daha vereyim. allerjik durumlar da bağışıklık sisteminin farklı yanıtlarından oluştuğu için küçük yaşlarda bağışıklık sistemine bunların tanıtılması da önem taşıyor. çocukluk yıllarını sokaklarda geçirmiş, kirin çamurun içinde büyümüş çocuklarda (sosyoekonomik düzeyi düşük olan aile çocuklarında) allerjik hastalıklara çok sık rastlanmaz. çevrenizde allerji, astım vs. gibi durumlara sahip olanlara bakın, demek istediğim daha iyi anlaşılır. (tabii ki bu işte ailesel faktörler, genetik de rol oynuyor ama genel konuşuyorum)
bağışıklık sistemi genel hatlarıyla monosit-makrofaj sistemi, nötrofil-eozinofil-bazofil gibi parçalı akyuvarlar ve lenfositlerden (t ve b hücreleri) oluşur. bunların her biri farklı görevler üstlenir. örneğin viral enfeksiyonlarda lenfositler, bakteriyel enfeksiyonlarda nötrofiller, paraziter enfestasyonlarda eozinofiller baskın yok etme işlemini üstlenirler. bunlar arasında yabancı maddelerden salınan bazı maddeler ve bağışıklık sisteminin organizasyonunu üstlenen lenfositlerden salınan sitokin denen haberci moleküller aracılığıyla bir haberleşme sistemi mevcuttur. aynı sistem, yani bu haberleşme sistemi, vücudun enfeksiyonlara olan tepkisini, yani semptomları da oluşturur. (halsizlik-yorgunluk, ateş vb.) her bir bağışıklık sistemi elemanının farklı yaşam süreleri vardır, bu süre geçince vücutta parçalanır ve kemik iliğinde yenisi yapılarak dolaşıma katılır.
bu süreçte tüketim çok olursa (yani immun sistem elemanlarının yapıp-yıkımı, enfeksiyon halinde yani) bağışıklık sistemi doğal olarak zayıflar. veya yıkım olmasa da bu elemanların fonksiyonlarının kaybına sebep olan şeyler (aids, lösemi-lenfoma gibi durumlar) de bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açar.
güçlenme hem içeriden hem dışarıdan olabilir. içeriden dediğim, hastalıkların geçirilmesiyle oluşan olay. vücut, t lenfositler üzerinden bellek hücreleri üretir, söz konusu hastalıkla bir dahaki karşılaşmada bu bellek hücreleri sazı eline alır ve hastalık kolayca atlatılabilir. dışarıdan güçlenme ise immunglobin takviyesi, aşılama veya immuneks vs. gibi bağışıklık sistemini güçlendiren maddelerle olabilir. ayrıca tabii ki de bu hücrelerin düzenli fonksiyon görebilmesi için sağlıklı bir yaşam da gerekli. yeterli vitamin takviyesi, yeterli protein-karbonhidrat-yağ alımı, stressiz yaşam (stres = kortizoldür ve bu hormon bağışıklık sistemini baskılar), sigara vs.den uzak durma gibi faktörler de sistemin işlerliği açısından çok önemli.
güçlenmeden kasıt ise her şey olabilir. burada da bellek hücreleri çok önemli. yani hayatı boyunca sağlıklı yaşam sürmüş ancak herhangi bir enfeksiyonla karşılaşmamış birisi basit bir enfeksiyonda bile şiddetli tepki verebilir. dolayısıyla burada hem hastalık etkenleriyle karşılaşıp vücuda onları tanıtmak, hem de fonksiyonlarını düzgün sağlayabilmesi için yukarıda saydığım (spor, vitamin vs.) gerekleri yerine getirmek gerekli. bu konuda bir örnek daha vereyim. allerjik durumlar da bağışıklık sisteminin farklı yanıtlarından oluştuğu için küçük yaşlarda bağışıklık sistemine bunların tanıtılması da önem taşıyor. çocukluk yıllarını sokaklarda geçirmiş, kirin çamurun içinde büyümüş çocuklarda (sosyoekonomik düzeyi düşük olan aile çocuklarında) allerjik hastalıklara çok sık rastlanmaz. çevrenizde allerji, astım vs. gibi durumlara sahip olanlara bakın, demek istediğim daha iyi anlaşılır. (tabii ki bu işte ailesel faktörler, genetik de rol oynuyor ama genel konuşuyorum)
0
dessy
Oturduğum apartman eski, banyo ve mutfak lavaboları 2-3 ayda bir tıkanmıyor ama su akışı zorlanıyor. Normalde banyoda saç, mutfakta ise sebze kalıntıları bırakmamaya aşırı özen gösteriyorum. Ara ara kaynar su falan döküyorum yağ varsa çözülsün diye. Ancak belli bir süre sonra su akışı yine azalıyor,
Oturduğum apartman eski, banyo ve mutfak lavaboları 2-3 ayda bir tıkanmıyor ama su akışı zorlanıyor. Normalde banyoda saç, mutfakta ise sebze kalıntıları bırakmamaya aşırı özen gösteriyorum. Ara ara kaynar su falan döküyorum yağ varsa çözülsün diye. Ancak belli bir süre sonra su akışı yine azalıyor, lavaboda su birikiyor, biraz bekledikten sonra su tamamen çekiliyor. Lavabo açıcı tozları kullanmaktan hem korkuyorum, hem de çevreye çok zarar verdiği için daha az zararlı bir çözüm bulmaya çalışıyorum. Sizin önerebileceğiniz, bildiğiniz bir yöntem var mı?
0
yarım bardak kadar karbonatı sepele deliğinden içeri. bi de aynı şekilde yarım bardak sirkeyi de peşinden boca et, bekle bi 15-20 dakika. sonra peşlerinden de 1 litre kadar kaynar suyu gönderiver.
0
lavabo açıcılar, şu sodyum hidroksit granülleri, çevreye zarar vermezler. pek çok tesisat borusuna da zararları yoktur.
sodyum hidroksit yağlarla birleştiğinde sabunlaştırır, bu zaten bizim kullandığımız el sabunlarının yapılış biçimiyle aynı prensip.
karbonat ve sirke de bir yöntem, işe yaramazsa lavabo açıcı (beyaz granül olanlar sadece) uygun çözüm. sodyum hidroksit kuvvetli bir bazdır. bütün asitlerle tuz reaksiyonuna girer bildiğiniz sofra tuzu ve benzeri maddelere döüşür neticede.
sodyum hidroksit yağlarla birleştiğinde sabunlaştırır, bu zaten bizim kullandığımız el sabunlarının yapılış biçimiyle aynı prensip.
karbonat ve sirke de bir yöntem, işe yaramazsa lavabo açıcı (beyaz granül olanlar sadece) uygun çözüm. sodyum hidroksit kuvvetli bir bazdır. bütün asitlerle tuz reaksiyonuna girer bildiğiniz sofra tuzu ve benzeri maddelere döüşür neticede.
0
Lavabo açıcıların çevreye zararı yok ama tesisat eskiyse ve plastik içeriyorsa dikkat et. sonra oh bi anda açıldı banyo gideri derken, ilk duşa girişinde evi su basmış olabiliyor. tecrübe edildi.
0
her türlü açıcı kullanmana rağmen açılmıyorsa gider borusunda tıkanma var...Benim de aynısı oluyordu. Bir gün bizim giderden balık bulaşığı çıkınca ne zaman balık yedik diye düşündüm. jeton düştü. aşağıya inip boruyu çıkardım. taş gibi bir şey oluşmuş sabunumsu bir şey çıktı. sonra açıldı hiç tıkanmadı...
0
lavabo açıcı (granül sodyumhidroksit) asit değil baz.
ama asitle aynı şey denebilir bi bakıma, korozifler. çevreye de zararı yok, denizin ortasına tonlarca baz (kostik;NaOH;sodyum hidrksit) döksen de çok felaket bi durum olmaz. çünkü seyrelince pH ta kayda değer bir artışı olmaz. hatta iyi bile olur. denizler co2 yüzünden asitleşiyor. doğal hale yaklaştırırsın.
yağ ve petrol türevleri hadar zarar veremezsin hiçbir şekilde. hatta endokrin parçalayıcılar var, mikrkirleticiler falan allah muhafaza.
NaOH, kireç falan bunlardan bişi olmaz.
ama asitle aynı şey denebilir bi bakıma, korozifler. çevreye de zararı yok, denizin ortasına tonlarca baz (kostik;NaOH;sodyum hidrksit) döksen de çok felaket bi durum olmaz. çünkü seyrelince pH ta kayda değer bir artışı olmaz. hatta iyi bile olur. denizler co2 yüzünden asitleşiyor. doğal hale yaklaştırırsın.
yağ ve petrol türevleri hadar zarar veremezsin hiçbir şekilde. hatta endokrin parçalayıcılar var, mikrkirleticiler falan allah muhafaza.
NaOH, kireç falan bunlardan bişi olmaz.
0
modesttiago
paylaşır mısınız lütfen ?
paylaşır mısınız lütfen ?
0
ortadogu Yıllığı...
her sene detaylı olarak ortadogu anlatılır bu kitaplarda..
her yil yenisi çıkar.
faydalı olur diye düşünüyorum..
her sene detaylı olarak ortadogu anlatılır bu kitaplarda..
her yil yenisi çıkar.
faydalı olur diye düşünüyorum..
0
0
AdamFawer
Sigmund Freud rüyalarla bilinçaltının semboller üzerinden mesajlar verdiğini söyler özetle bende şunu merak ettim. Bilinçaltı rüyalarda neden sürekli etrafı dışarıdan izlenmeye açık mekanlarda bir yerde gösterir sizi? öyle bir tuvalet düşünün ki her tarafında penceresi var ya da birçok kişinin çişin
Sigmund Freud rüyalarla bilinçaltının semboller üzerinden mesajlar verdiğini söyler özetle bende şunu merak ettim. Bilinçaltı rüyalarda neden sürekli etrafı dışarıdan izlenmeye açık mekanlarda bir yerde gösterir sizi? öyle bir tuvalet düşünün ki her tarafında penceresi var ya da birçok kişinin çişinizi yaparken görebileceği mekanlar olsun. Bunun birçok farklı şekillerde rüyalarda görünmesinin anlamı nedir?
0
sorularına cevap veremem. ama konuyla ilgili bilgi toplamak istersen diye iki kitap önerisi bırakıyorum buraya.
sigmund freud - düşlerin yorumu
carl gustav jung - insan ve sembolleri
sigmund freud - düşlerin yorumu
carl gustav jung - insan ve sembolleri
0
panpa Sigmund Freud'un bahsettiğin kitabı var ama ben spesifik bir yorumlama arıyorum. Birde hep anal dönem - dışkılama - üzerinden açıklıyorlar. Bana küçük olanı lazım :)
0
freudien analiz icin bircok ruyanin, ruya sahibi tarafindan yorumlanmasi gerekir. mesela soyledigin bana bir sey ifade etmedi:)) hic cisimi yaparken kamuya acik olmadim, hatirlamiyorum.
0
sosyal fobi gibi birşey olabilir, rezil olma korkusu falan, işerken görünmek bir nevi rezil olmak sayılır. yani altına kaçırma korkun yoksa bile (ki zaten bu kadar doğrudan olsaydı ona bilinçaltı demezdik) genel olarak rezil olma korkusu. bu arada ben de çok görüyorum o rüyalardan :) azıcık da sosyal fobim var, eskiden daha yüksek seviyedeydi. bazen böyle çok basit olabiliyor, ille de komplike bir neden arama. ha bir de nerelerde görüyorsun kendini? ve kimler seni görüyor? ben genellikle okulda görürüm kendimi, hatta bir defasında koskoca konferans salonunda işiyordum o derece yani :D hoşlandığım kişinin, hocalarımın önünde falan oluyor genelde, yani beni değerlendirebilecek, yargılayabilecek ve hakkımda hüküm verecek kişilerin görebileceği şekilde.
0
Psikolog yada psikatrist degilim.
Sorunun cevabi sizde olabilir. Ya da soruyu "ben neden boyle ruyalar goruyorum" diye degistirebilirsiniz.
Sahsen ben boyle ruyalar gormuyorum.
Sorunun cevabi sizde olabilir. Ya da soruyu "ben neden boyle ruyalar goruyorum" diye degistirebilirsiniz.
Sahsen ben boyle ruyalar gormuyorum.
0
freud, egonun bilincin dışına çıkmayı(veya bilinçaltına girmeyi) engellediğini söyler. rüyalar egonun kontrolü kaybettiği zamanlardır(tam olarak olmasa da). egon sana bu işi gizlemen gerektiğini öğretmiştir. rüyada ise ego kontrolünden kurtulduğun için public mekanlarda tuvaletini yaptığını görürsün. bilincin dışı kişinin asıl kimliğini yansıtır. bu örnek tüm insanlar(birçoğu da diyebiliriz) için geçerlidir tabii ki.
mesela rüyadaki ensest ilişkiler de aynı şekilde açıklanıyor. rüyada bunu görmenin sebebi egonun devredışı kalmasıdır. yoksa insanın bilinçli dünyasında ensest bir duruma yer yoktur, aklına gelmez(derin düşününce kaçındığını farkedebilir insan). bilinç ortadan kalkınca insan özde cinsiyet sahibi olduğu için çiftleşme güdüsünde hareket ediyor. hayvanların bilinç sahibi olmayıp ensest ve tuvalet davranışları benzetim olabilir.
id, ego kavramlarını bildiğini varsayıyorum.
mesela rüyadaki ensest ilişkiler de aynı şekilde açıklanıyor. rüyada bunu görmenin sebebi egonun devredışı kalmasıdır. yoksa insanın bilinçli dünyasında ensest bir duruma yer yoktur, aklına gelmez(derin düşününce kaçındığını farkedebilir insan). bilinç ortadan kalkınca insan özde cinsiyet sahibi olduğu için çiftleşme güdüsünde hareket ediyor. hayvanların bilinç sahibi olmayıp ensest ve tuvalet davranışları benzetim olabilir.
id, ego kavramlarını bildiğini varsayıyorum.
0
@Demet, @uykusunu yakalayan adam bahsettiğiniz sosyal fobi olayı doğru olabilir rezil olma korkusu yalnız bu rüyalarda çevrede hiç kimse yok. İşemiyorum da sadece olay çişim varmış gibi tuvalet arayıp böyle tuvaletlerle karşılaşmak. en son cami minaresinde imamın bir odası varmış :) o odada tuvaleti de varmış oraya giriyorum ama bu sefer minarenin pencereleri tuvalete tam denk geliyor. :)) şimdi anlatınca çok garipte rüyada hiç yadırganmıyor.
0
rüya analizi basit bir şey değil. evrensel semboller olduğunu söylemek doğru olmaz. bir psikanaliz çerçevesinde bu rüyalar hakkında yorum yapmak en doğrusu olur. sizi, hayatınızı, çevrenizi, bu rüyaların size ne ifade ettiğini bilmeden rüyalardaki sembolleri yorumlamak yanlış olur malesef.
0
ego kontrolü tam kaybetmediği için birazcık çarpıtılmış yansıyor rüyalar zaten; freud öyle diyor yani. tuvalet ve cinsellik içeren kavramlar ilkel benlikle alakalı, sosyal fobi ile bağlantısı olmadığını düşünmüyorum. islam cinselliğe kötü baktığı için, rüyada cami emgesi var olmuş olabilir(inançlı veya inançsız olması bir şey değiştirmez). rüya içeriği cinsellik barındırmasa da, ilkel benlik ilişkisinden kaynaklı rüyada öyle bir davranış ortaya çıkmış olabilir.
0
yeni görüşlere göre rüyada ne gördüğün değil ne hissettiğin önemli diye biliyorum. mesela okula çıplak gittin. okula çıplak gitmen değil. o sırada ne kadar kendini savunmasız veya utangaç hissettiğin önemli. sonuç: okulda kendini savunmasız hissediyorsun. gibi.
0
p girl +1. bir de geçen gün arkadaşımla bu konuyu konuşuyorduk, açık mekanlar olması yine aslında otokontrol gibi birşey de olabilir. çünkü her ne kadar uykuda bilinç devre dışı kalıyor dense de tam olarak öyle birşey olmadığı için uyurken yatağa işememen gerektiğini hala biliyor olursun. ki genelde rüyanda işersen gerçekte de işemiş bir halde uyanabilirsin. o nedenle zihnin sana böyle uygunsuz mekanlar gösterip işemeni engelliyor olabilir :)
0
ben de takıntılı şekilde kendimi donsuz görüyorum panps. çocukluğumda başladı azalarak bitiyor gibi. bence ben public nudity fantaazimi kabullenemiyorum. oldu mu? olmadı..
bana sorarsan psikoloji ve psikanaliz falan bunlar boş işler. şu anal dönem oral dönem falan da acaib tırt vasayımlar bence. no offence.
bana sorarsan psikoloji ve psikanaliz falan bunlar boş işler. şu anal dönem oral dönem falan da acaib tırt vasayımlar bence. no offence.
0
ermanen
bilen var mı?
bilen var mı?
0
en son bir arkadaş deneyeceğim demişti, bi daha haber alamadık kendisinden.
0
sacinizi basinizi yoluyoruz, sonra da zenne kiligina sokup dans ettiriyoruz. cok egleniyoruz, gel bekleriz.
0
zamanında benzer bir konu ile ilgili Şabaniye isimli bir film çekmişti rahmetli Kemal Sunal :)
0
mavidunya
Var mıdır acaba bildiğiniz çok çok etkileyici olan ama henüz keşfedilememiş kıyıda köşede kalmış şarkılar?
Var mıdır acaba bildiğiniz çok çok etkileyici olan ama henüz keşfedilememiş kıyıda köşede kalmış şarkılar?
0
bilenler biliyomuş da ben geçen gün bi kadın gördüm ve dinledim. adı birazdan aklıma gelir. dinleyince bayaa bi üzüldüm.
ekleme: buldum:
www.youtube.com
vay anasını, bi tane daa yabıştırıyim:
www.youtube.com
ekleme: buldum:
www.youtube.com
vay anasını, bi tane daa yabıştırıyim:
www.youtube.com
0
bilmiyorum ki çok bilinir mi: hindi zahra- www.youtube.com
@compatidro kimin bu ses diyordum ki gırgıriye'de güllü'nün söylediği şarkılar bu kadının sesindenmiş
@compatidro kimin bu ses diyordum ki gırgıriye'de güllü'nün söylediği şarkılar bu kadının sesindenmiş
0
Yerli
- On Your Horizon
nordiksimit.org
- Norrda
nordiksimit.org
Yabancı
- Active Child
nordiksimit.org
- Asgeir
nordiksimit.org
Playlist istersen de
nordiksimit.org
- On Your Horizon
nordiksimit.org
- Norrda
nordiksimit.org
Yabancı
- Active Child
nordiksimit.org
- Asgeir
nordiksimit.org
Playlist istersen de
nordiksimit.org
0
satıyorum sattım
Arkadaşlar şimdi evde bir adet org var. Sahibi burda yok merak ettim ses çalmak istedim cihazı açtım.ancak bi türlü org üzerinde bulunan hoparlör den ses gelmiyor klavyeye basınca ustten notalar çıkıyor ama ses output cihazda değil sanki jacklara ayarlı.inad ettim bu cihazda ses i nasıl acabilirim ?
Arkadaşlar şimdi evde bir adet org var. Sahibi burda yok merak ettim ses çalmak istedim cihazı açtım.ancak bi türlü org üzerinde bulunan hoparlör den ses gelmiyor klavyeye basınca ustten notalar çıkıyor ama ses output cihazda değil sanki jacklara ayarlı.inad ettim bu cihazda ses i nasıl acabilirim ? Şu an mobildeyim pc den detaylı arama yapamıyorum yardımcı olursaniz sevinirim teşekkürler
0
kullanım kılavuzuna baktım, en basit şeyleri elediğinde şunlar var:
Is the Local parameter set to Off? Turn it On.
Is the Speaker parameter set to Off? Turn it On.
Is the Attack parameter value too high? Set it to a lower value, to let the sound start faster. Isthe Volume parameter too low? Set it to a higher value.
Is the Local parameter set to Off? Turn it On.
Is the Speaker parameter set to Off? Turn it On.
Is the Attack parameter value too high? Set it to a lower value, to let the sound start faster. Isthe Volume parameter too low? Set it to a higher value.
0
pescador
çocukluğumdan beri ciddi anlamda hastasıyım her türlü nakliye işinin. tır şoförlüğü, otobüs şoförlüğü, pilotluk... şöyle söyleyeyim, çocukken bayağı çekingen pısırık bir çocuktum ama ne zaman otobüse binsek şoföre sataşır, "ABİ KAÇ BASIYO??" diyen o arıza veletlere dönüşürdüm.merak ettiğim şey şu: t
çocukluğumdan beri ciddi anlamda hastasıyım her türlü nakliye işinin. tır şoförlüğü, otobüs şoförlüğü, pilotluk... şöyle söyleyeyim, çocukken bayağı çekingen pısırık bir çocuktum ama ne zaman otobüse binsek şoföre sataşır, "ABİ KAÇ BASIYO??" diyen o arıza veletlere dönüşürdüm.
merak ettiğim şey şu: tır şoförlüğünün artıları, eksileri, genel olarak şoförlerin yaşam koşulları vs. nasıldır nelerdir? şimdilik tabii ki öyle bir niyetim yok ama 25 yaşında (20'yim şu an) FUCK THIS SHIT, LET'S BEYAZ ATLET deyip de şoförlük yapmaya karar verirsem eğer yapabilir miyim? futbolcu olmak istesem olamam mesela artık. tır şoförlüğü benim için sanat. erken başlamak gerekiyo mu?
bana 200-300 şarkılık bir elektronik & endüstriyel metal DVD'si versinler, komple avrupa'yı sabah akşam dolaşabilirmişim gibime geliyor.
stresli bir iş olduğunu biliyorum. ama en aktif zamanlarında bile karşı cinsle yakınlaşamayan biri olarak zaten aile kurmak gibi bir durumumun olacağını sanmıyorum. tek başıma işte gez allah gez. güzel bi hayat olur sanki.
merak ettiğim şey şu: tır şoförlüğünün artıları, eksileri, genel olarak şoförlerin yaşam koşulları vs. nasıldır nelerdir? şimdilik tabii ki öyle bir niyetim yok ama 25 yaşında (20'yim şu an) FUCK THIS SHIT, LET'S BEYAZ ATLET deyip de şoförlük yapmaya karar verirsem eğer yapabilir miyim? futbolcu olmak istesem olamam mesela artık. tır şoförlüğü benim için sanat. erken başlamak gerekiyo mu?
bana 200-300 şarkılık bir elektronik & endüstriyel metal DVD'si versinler, komple avrupa'yı sabah akşam dolaşabilirmişim gibime geliyor.
stresli bir iş olduğunu biliyorum. ama en aktif zamanlarında bile karşı cinsle yakınlaşamayan biri olarak zaten aile kurmak gibi bir durumumun olacağını sanmıyorum. tek başıma işte gez allah gez. güzel bi hayat olur sanki.
0
@Lim5, belimden kaynaklı değilmiş ki, belimde bir şey çıkmadı. normal her şey. belimde ağrı yok zaten pek.
@advocat, abi tır şoförü olcam demedim ki :) merak ediyorum sadece. hakkında bilgim/fikrim olsun istiyorum. okulu zaten ne olursa olsun bitireceğim. gerekirse 30 yaşına kadar ufak tefek işler yapar yurtta kalırım ama diplomayı alıcam. o cepte diyelim.
askerliği de benzer şekilde sadece merak ettiğimden, alternatif olarak sormuştum. tercümanlık yapacağımı hiç sanmıyorum. hiçbi planım yok işin açığı. serseri olcam.
@advocat, abi tır şoförü olcam demedim ki :) merak ediyorum sadece. hakkında bilgim/fikrim olsun istiyorum. okulu zaten ne olursa olsun bitireceğim. gerekirse 30 yaşına kadar ufak tefek işler yapar yurtta kalırım ama diplomayı alıcam. o cepte diyelim.
askerliği de benzer şekilde sadece merak ettiğimden, alternatif olarak sormuştum. tercümanlık yapacağımı hiç sanmıyorum. hiçbi planım yok işin açığı. serseri olcam.
0
adam arkadaki yaşam alanına atmış yengeyi, her şeyleri var. yemeği tırda, yatması tırda, çayı tırda. avrupa senin asya benim dolaşıyor.
başkası koymuş içeri dambılları. mola yerinde inmiş ağırlık kaldırıyor.
beriki koymuş pedala taşı, konya yollarında uyuyor.
her tır ayrı bir dünya. sen nasıl olmasını istersen öyle.
başkası koymuş içeri dambılları. mola yerinde inmiş ağırlık kaldırıyor.
beriki koymuş pedala taşı, konya yollarında uyuyor.
her tır ayrı bir dünya. sen nasıl olmasını istersen öyle.
0
ben de çok istiyodum TIR şoförü olmak ama 5 milyon mil yol yapmış olan TIR şoförü arkadaşım, benim bu işi yapamayacağımı söyledi. beceremezsin sen dedi.
ben senin TIR şoförü olmanı çok isterim ama sadece 6 aylığına...
ben senin TIR şoförü olmanı çok isterim ama sadece 6 aylığına...
0
abi geçen gün gece kütüphaneye arabayla gittim, dönerken bir arkadaşı bıraktım, yollar da boştu sabaha karşı. çok hoşuma gitti öyle zınk zınk vites atmak falan, yemin ederim dedim ki ben taksici olmak için doğmuşum. ama şartlar elvermiyor işte. :/
0
Alman bi TIR şoförü görmüştük. 70 yaşına yakındı heralde. Sonunda, karı dırdırından kaçmak için bu işi seçmiş olabileceğinde karar kıldık.
vedat, senin taksici olmanı çok isterim ama sadece 6 aylığına...
vedat, senin taksici olmanı çok isterim ama sadece 6 aylığına...
0
Tır şöförleri çok geveze oluyor, yanlarına biri gelince saçma sapan konularda 1 saat konuşuyorlar. Yalnızlık ne hallere dönüştürüyor onları...
Vücut yalama olup çıkıyor, dizler filan bozuluyor.
Vücut yalama olup çıkıyor, dizler filan bozuluyor.
0
dizler bozuluyor + 1
sürekli hoplama zıplamadan ve uzun süre hareketsizlikten, diz eklemleri babıyı yiyo.
sürekli hoplama zıplamadan ve uzun süre hareketsizlikten, diz eklemleri babıyı yiyo.
0
- ömür boyu bekar kalacaksan yapabilirsin, öbür türlü ayda 1 veya belki 2 kere anca görürsün, belki bu kadar şanslı bile olmayabilirsin (yurtdışı çalışacağını varsayarak söylüyorum bunu)
- gecesi gündüzü, yazı kışı ciddi anlamda yok. eksi otuz derece soğukta fabrika bahçelerinde yükleme sırası beklersin.
- dağ başında lastik patlar, onlarca kilo ağırlıktaki lastiği tek başına değiştirmek zorunda kalırsın
- bazı durumlarda aracı kendin yüklemek zorunda kalırsın, pislik içinde geçer günün.
- yurtdışında cumartesi-pazar günleri yürüme yasağı oluyor, kafesteki kuş gibi aracın içinde zaman geçirmeye çalışırsın.
daha onlarca madde yazarım ama bu işi ciddi ciddi düşündüğünü sanmadığım için uzatmak istemiyorum.
- gecesi gündüzü, yazı kışı ciddi anlamda yok. eksi otuz derece soğukta fabrika bahçelerinde yükleme sırası beklersin.
- dağ başında lastik patlar, onlarca kilo ağırlıktaki lastiği tek başına değiştirmek zorunda kalırsın
- bazı durumlarda aracı kendin yüklemek zorunda kalırsın, pislik içinde geçer günün.
- yurtdışında cumartesi-pazar günleri yürüme yasağı oluyor, kafesteki kuş gibi aracın içinde zaman geçirmeye çalışırsın.
daha onlarca madde yazarım ama bu işi ciddi ciddi düşündüğünü sanmadığım için uzatmak istemiyorum.
0
çekerin evin oluyor. yemegini orda yapıyorsun sevişeceksen orda sevişiyorsun bir de işin dolayısıyla muhattap oldugun kişiler sana it gibi davranıyor. mesela kendi firmandakiler. bunun yanında sürekli gümrük memurlarıyla muhattap olmak zorunda kalıyorsun mecburen. yurtiçinde neyse gümrükçüler işi hallediyor ama yurtdışında da bu durum söz konusu. batıya gideceksen çok pislik yerlerden çıkıyorsun. kapıkule-bulgar ipsala-yunan. iki ülkenin de düzeni daha bozuk.
sonrasında konaklayacağın tır parkları vs hırsızlarla dolu oluyor. bilmiyorum görmüş müsündür hiç ama göt göte 2 dorseyi dayarlar mesela hırsızlıga karşı. bununla bitmiyor tabi tentelidorselerde yanda sadece bir branda koruyor onu cırt diye kesiveriyorlar ordan soyuyorlar. bir de seni zart diye yurt dışı şoförü yapmayacaklar. uzun bir süre yurt için şoförü olacaksın muhtemelen. şehir içinde dolanıp duracaksın ordan mal topla burdan mal topla. mesela istanbulda oldugunu varsayalım izmire gönderecekler seni 1 hafta duracaksın burda en az bu süre 1 aya da çıkabilir tabi. saçma sapan pis tır parklarında duşunu alıp tuvaletini yapacaksın. yeri gelecek 15-16 metrelik şeyle bi arabanın bile zorlanacağı sokaklara gireceksin.
zor yani boşver :)
sonrasında konaklayacağın tır parkları vs hırsızlarla dolu oluyor. bilmiyorum görmüş müsündür hiç ama göt göte 2 dorseyi dayarlar mesela hırsızlıga karşı. bununla bitmiyor tabi tentelidorselerde yanda sadece bir branda koruyor onu cırt diye kesiveriyorlar ordan soyuyorlar. bir de seni zart diye yurt dışı şoförü yapmayacaklar. uzun bir süre yurt için şoförü olacaksın muhtemelen. şehir içinde dolanıp duracaksın ordan mal topla burdan mal topla. mesela istanbulda oldugunu varsayalım izmire gönderecekler seni 1 hafta duracaksın burda en az bu süre 1 aya da çıkabilir tabi. saçma sapan pis tır parklarında duşunu alıp tuvaletini yapacaksın. yeri gelecek 15-16 metrelik şeyle bi arabanın bile zorlanacağı sokaklara gireceksin.
zor yani boşver :)
0
çok değerli bilgiler gelmiş! ellerine ve gözlerine sağlık yazanların.
diğer bi güzellik de, bazen direksiyondayken kakanı yapmak zorunda oluyomuşsun. ya ishalsin ya da vakit yok. bi yandan TIR sürerken, bi yandan da kağıt havluya kaka yapıp köşeye koyuyomuşsun. öyle demişti arkadaşım.
diğer bi güzellik de, bazen direksiyondayken kakanı yapmak zorunda oluyomuşsun. ya ishalsin ya da vakit yok. bi yandan TIR sürerken, bi yandan da kağıt havluya kaka yapıp köşeye koyuyomuşsun. öyle demişti arkadaşım.
0
kakanı yapman gerekterin durumlar oluyor büyük alıcılar genelde randevulu çalışıyor saati saatine ama öyle bir baskıyı kimse yapamaz şoföre :) bir de ne kadar çok bas dersen o kadar sikinde olmaz şoförlerin :)
0
@tolga, hocam su an icin tabii ki ciddi dusunmuyorum ama alternatiflerim arasinda. yani tir soforu olacagimdan da sormuyorum, laf olsun diye de sormuyorum. ikisinin ortasi diyeyim.
0
Senin belinde sinir kökü hasarı çıkmamış miydi mr'inda, öyle hatırladım. Zaten uyluga bacağa ayaga gider belden çıkan sinirler. Oralarda sorun yaratır. Neyse geçmiş olsun, iyi bir şey cikmadiysa. Ciddi ciddi pilotlugu, gemi kaptanlığını falan sor sen :)
Bence sen bu sevdadan vazgeç ama, bak anne tarafımda bir sürü şoför var. Otobüs, nakliye, karayolları, makam arabası, minibüs bilmem ne. Hiçbiri sağlıklı değil. Yok ben oraya gitmem daha yeni popomu koltuğa koydum diyemiyorsun, kovuyorlar. Ha çok ülke görüyorlar ama çok yoruluyorlar. Eskiden iki üç ayda ev alacak kadar kazaniyorlarmis su an ne kadar kazanıyorlar bilmiyorum.
Bence sen bu sevdadan vazgeç ama, bak anne tarafımda bir sürü şoför var. Otobüs, nakliye, karayolları, makam arabası, minibüs bilmem ne. Hiçbiri sağlıklı değil. Yok ben oraya gitmem daha yeni popomu koltuğa koydum diyemiyorsun, kovuyorlar. Ha çok ülke görüyorlar ama çok yoruluyorlar. Eskiden iki üç ayda ev alacak kadar kazaniyorlarmis su an ne kadar kazanıyorlar bilmiyorum.
0
@Lim5, o işler benden geçti maalesef :( yani ben de 10 saat direksiyon sallamaktansa pilotluğu tercih ederim. işin karizmasında ya da maaşında değilim. pilotluk da çocukluk hayallerimdendir. ama herkesin hayaliydi sonuçta. hayalini kurmakla olmuyor. bu saatten sonra pilot olamam.
0
Ben tir almayi bile dusundum. 350bin tl 550bg. Lik otomatik vites makine. :)
Ama aile baskisi cok kotu bir sey azizim :)
Ama aile baskisi cok kotu bir sey azizim :)
0
tırcılar eskiden yurt dışı dönüşlerinde yakıt depolarını ( yedek depo da oluyomuş heralde ) ucuza fulleyip türkiye'de pahalıya satıyorlarmış. o şekilde paranın anuna koyuyolarmış. biri anlatmıştı bana da. şu an yapılamıyomuş ama heralde. sen yine bi araştır.
0
yapamazsın. belge alman gerekiyor. tabi hepsinden once tır kullanmayı ogrenmen gerekiyor ki baya zordur. sonra ehliyetini alacaksin.
sonra ya birine şöför olacaksın, ki 5 para kazanamazsın.
ya da kendine tır alacaksın (iyi para verirsin)
ondan sonra belge alman ya da bi ambar/şirket ile sözleşme yapman gerekiyor.
bu y.içi için. yurtdışı için hele hiç fikrim yok.
cok oturmuyorsun. neden dersen işi dogru yaparsan standartları var. ya 4 ya da 6 saatten fazla kullanamıyorsun zaten. ara verdiriyor sana. takometre diye bi şey var.
tır soforlugu sanat degil. fuck this shit falan zor, o camialara hiç girmediysen, o tarz adamlarla bi otur konuşta, nasıl dayanabilirsin anlarsın o zaman.
karsı cinsle ilişkin olur yollarda baya hatun oluyor :)
daha güzel bi iş öneririm :)
sonra ya birine şöför olacaksın, ki 5 para kazanamazsın.
ya da kendine tır alacaksın (iyi para verirsin)
ondan sonra belge alman ya da bi ambar/şirket ile sözleşme yapman gerekiyor.
bu y.içi için. yurtdışı için hele hiç fikrim yok.
cok oturmuyorsun. neden dersen işi dogru yaparsan standartları var. ya 4 ya da 6 saatten fazla kullanamıyorsun zaten. ara verdiriyor sana. takometre diye bi şey var.
tır soforlugu sanat degil. fuck this shit falan zor, o camialara hiç girmediysen, o tarz adamlarla bi otur konuşta, nasıl dayanabilirsin anlarsın o zaman.
karsı cinsle ilişkin olur yollarda baya hatun oluyor :)
daha güzel bi iş öneririm :)
0
2,5 yıl tırlara römork üreten bir şirkette çalışmış biri olarak şöyle söyleyeyim, yeminle en büyük zorluğu çevre. yav arkadaş, belki iki yüzden fazla şoförle tanıştım, aklı başında adam sayısı beş değildir. kesin değildir yani. birbirini yere yatırıp kafasına osuran adamlar var ya.
bu arada taşıdığın yüke göre src belgesi falan da almak gerekiyor, evet.
o kabinin içinde bulunmak ise, en fazla yarım saat zevkli. okurken çalıştığım için, üniversiteye tırla bırakıyorlardı bi dönem beni asha. bomboş yol da olsa, en sağdan tin tin gideceksin. bir yerden sonra illallah dedirtiyor. yolu yukardan görmeye alışınca bir esprisi kalmıyor.
gerisi tolga asp'nin dediği gibi. harfi harfine katılıyorum.
bu arada taşıdığın yüke göre src belgesi falan da almak gerekiyor, evet.
o kabinin içinde bulunmak ise, en fazla yarım saat zevkli. okurken çalıştığım için, üniversiteye tırla bırakıyorlardı bi dönem beni asha. bomboş yol da olsa, en sağdan tin tin gideceksin. bir yerden sonra illallah dedirtiyor. yolu yukardan görmeye alışınca bir esprisi kalmıyor.
gerisi tolga asp'nin dediği gibi. harfi harfine katılıyorum.
0
lawist
Ne tür aklınıza öneriler geliyor ?Açıkçası ben 3 yıl yurtdısında çalısıp ve oyle ülkeye gelip dovizli askerlik düsündüm.Sizin aklınızda ne var ?
Ne tür aklınıza öneriler geliyor ?
Açıkçası ben 3 yıl yurtdısında çalısıp ve oyle ülkeye gelip dovizli askerlik düsündüm.Sizin aklınızda ne var ?
Açıkçası ben 3 yıl yurtdısında çalısıp ve oyle ülkeye gelip dovizli askerlik düsündüm.Sizin aklınızda ne var ?
0
sizde beyin yok amk. beyni olan adam askerlik kadar kıytırık bişiyi bu kadar büyütüp hayatının merkezine koyup kaçıp durmaz. aradan çıkarıverir. kabullenin artık şunu ya: paran olsa bedelli yapacak olsan bile değmez amk. 22 yaşında bitir üniversiteyi yap askerliğini ve kafan temizlensin.
bu kadar muhabbet yapmaya değmeyecek kadar kıytırık bişi.
bu kadar muhabbet yapmaya değmeyecek kadar kıytırık bişi.
0
Ret tabi ki. Eğer ideolojiye tersse, birinin askeri değilsen en temizi. Eskisi kadar da sıkıntısı yok. Yazılım gibi sektörlerdeysen bir de.
0
Ben vakti gelince gidip Türk vatandaşlığından da çıkacağım hiç bedelliye falan para veremem.
0
shubulubapshubaptishaluva
bunları hakikaten açıp izliyor musunuz?nasıl bir duygu yarattı sizde?az önce bir başlıkta gördüm 1080p yüklenmiş video, nasıl kaldırıyor mideniz-yüreğiniz. adam çığlık atmıyor mu? kan sıçramıyor mu? ofbir de hakikaten merak ediyorum, ağlar mısınız siz hiç? acıma duygusu yoğun insanlar mısınız?edit:
bunları hakikaten açıp izliyor musunuz?
nasıl bir duygu yarattı sizde?
az önce bir başlıkta gördüm 1080p yüklenmiş video, nasıl kaldırıyor mideniz-yüreğiniz. adam çığlık atmıyor mu? kan sıçramıyor mu? of
bir de hakikaten merak ediyorum, ağlar mısınız siz hiç? acıma duygusu yoğun insanlar mısınız?
edit: bir de cinsiyet belirtebilir miyiz?
nasıl bir duygu yarattı sizde?
az önce bir başlıkta gördüm 1080p yüklenmiş video, nasıl kaldırıyor mideniz-yüreğiniz. adam çığlık atmıyor mu? kan sıçramıyor mu? of
bir de hakikaten merak ediyorum, ağlar mısınız siz hiç? acıma duygusu yoğun insanlar mısınız?
edit: bir de cinsiyet belirtebilir miyiz?
0
Aglamiyorum. Icin bi garip oluyir ama uzun muzuntu hissetmiyorum. Bi videoda ciddi anlamda aglamistim ama. O da seyi anlatiyordu iste deney hayvanlari ciftlik hayvanlari vahseti falan. Insanin insani kesmesi sikmesi falan bana koymuyor.
0
Bi arkadaşım sürekli bu videolardan gonderiyordu. Midem kaldiriyor. Gayet normal sekilde izliyorum. Ama o kadar cok izlemisim ki bi gece aglayarak uyuyamadim gozumun onune geldi hepsi. O gunden beri izlemiyorum.
Pskilojiyi etkilememesi mümkün degil.
Pskilojiyi etkilememesi mümkün degil.
0
ben açıp izlemiyorum. niye izlemiyorum? yapabileceğim pek bişey yok zaten. var aslında, kafalarına yağan bombalar, benim ödediğim vergilerle alınıyo. bunu yapanlar, kendi reklamlarını, bizi korkutarak, beynimizi formatlayarak yapmak istiyolar. ben de bunu kabul etmediğim için izlemiyorum.
izlesem çok fazla etkilenmem, zaten maldım, bitirdiğim okul ve sonradan yaşadıklarım, iyice duyarsızlaştırdı.
ağlarım ama bunlara değil.
geçenlerde burda bi duyuru vardı. 'ben de herkes gibi hızlı öğrenmek istiyorum' demiş, geç öğrendiğinin farkında olan bi çocuk. ağla ağla bi hâl oldum.
izlesem çok fazla etkilenmem, zaten maldım, bitirdiğim okul ve sonradan yaşadıklarım, iyice duyarsızlaştırdı.
ağlarım ama bunlara değil.
geçenlerde burda bi duyuru vardı. 'ben de herkes gibi hızlı öğrenmek istiyorum' demiş, geç öğrendiğinin farkında olan bi çocuk. ağla ağla bi hâl oldum.
0
tamamını izledim nerdeyse. bana acı vermiyorlar pek, her kurban bayramında kafası kesilen milyar hayvan var, onun kadar işte. insanı ayrı tutmuyorum, hatta daha az üzülüyorum insana.
0
ben kucuklugumden beri televizyonda aglayan bebek bile gorsem kanal degistiren, odadan cikan bir insanim; kafa kesme videolarini izlesem agir bunalimlar geciririm herhalde.
bu halimle tek bir sefer suriye'de kafasi kesilen bir askerin fotograflarini yayinlamislardi, onlara bakmistim. su an bunu yazarken bile aklima geldi, kanim cekildi valla. 3 gun kendime gelememis, hortlak gormus gibi dolasmistim. 'nasil bir dunyada yasiyoruz biz?' sorusu gunlerce aklimdan cikmamisti.
normalde bana bir sey yapilinca veya birine uzulup kizinca kolay aglayan biri degilim ama boyle seylerden etkileniyorum. karsimda biri aglarsa hemen benim de musluklar aciliyor. soma, karaman kazalarinda her haberleri izledigimde agladim, gezi donemi abdullah comert oldugunde sabaha kadar goz yasi doktugumu bilirim.
insana uzulmuyorum ben kafasinda olamiyorum ne yazik ki. insanin herhangi bir canliya yaptigi caniligi aklim almiyor, alamiyor. canimi acitiyor her daim. ha bu olanlari yenisi gelinceye kadar bir sureligine de olsa unutuyorum, atlatiyorum. zaten unutmasam bu dunyada yasayamam. hatta 'ne igrenc bir canliyim ben?' diye intihar etmistim simdiye kadar.
not: benzer sebeplerden dolayi 5 yasindan beri et de yiyemiyorum mesela.
bu halimle tek bir sefer suriye'de kafasi kesilen bir askerin fotograflarini yayinlamislardi, onlara bakmistim. su an bunu yazarken bile aklima geldi, kanim cekildi valla. 3 gun kendime gelememis, hortlak gormus gibi dolasmistim. 'nasil bir dunyada yasiyoruz biz?' sorusu gunlerce aklimdan cikmamisti.
normalde bana bir sey yapilinca veya birine uzulup kizinca kolay aglayan biri degilim ama boyle seylerden etkileniyorum. karsimda biri aglarsa hemen benim de musluklar aciliyor. soma, karaman kazalarinda her haberleri izledigimde agladim, gezi donemi abdullah comert oldugunde sabaha kadar goz yasi doktugumu bilirim.
insana uzulmuyorum ben kafasinda olamiyorum ne yazik ki. insanin herhangi bir canliya yaptigi caniligi aklim almiyor, alamiyor. canimi acitiyor her daim. ha bu olanlari yenisi gelinceye kadar bir sureligine de olsa unutuyorum, atlatiyorum. zaten unutmasam bu dunyada yasayamam. hatta 'ne igrenc bir canliyim ben?' diye intihar etmistim simdiye kadar.
not: benzer sebeplerden dolayi 5 yasindan beri et de yiyemiyorum mesela.
0
izlemedim, izlemeyeceğim. çok etkileneceğimden değil. hali hazırda bu tarz olayların yaşanıyor olduğunu bilmek ruh halini yeteri kadar bozuyor zaten. izleyip izlememek çok bir şey değiştirmez.
0
bi internet imageboardda keçileri ezen tır görüntüsü (animated gif) insalarda büyük şoklara yol açmıştı. demişlerdi o kadar kafa kesme izledim bu ilk defa etkiledi beni diyorlardı..
biri çıkıp açıkladı sonra, işte insanların ne mal olduğunu biliyoruz, içlerinde yaşıyoruz, onlardan biriyiz, öldürülmelerinde mutlaka bir haksızlık olmayabiliyor. hakeden bile oluyor ama hayvanları masum kabul ediyoruz, onların ölümleri daha çk etkiliyor bizi dedi.
bir de, biraz iğrenç bir şey anlatıcam şimdi, okurken dikkat edin ya da okumayın.
ben bi defa bi tecavüzcünün şeyini kesip ağzına tıkıştırmışlar, onun fotoğrafını koymuş mankafa sözlükçünün teki, boş bulundum açtım, yani konu pedofiliydi başlık kesinlikle kesmeli biçmeli değildi o yüzden boş bulundum linke tıkladım, lan görüntü indiği gibi bi kazındı aklıma. anlatamam.
kaafa kesme olsa o kadar şiddetli olmazdı tepkim. askerde tabip bi komutan beni bi araştırmasında kontrol grubu olarak kullandı, slayt gösterisi izletti, böyle pkk, asker, çatışma, operasyon görüntüleri, iki taraftan ölüler, otopsi öncesi fotoğrafları falan. bekliyordum ama.. böyle çiçekle böcekle manzarayla başlayıp apo fotosuyla bitiyordu, şiddet kademeli artıyordu. o zaman gördüğüm kurşun delikleri de aklımda. ama en çok cinsel uzuvlar civarı, kasıklardaki bacaklardaki hasarların görüntüsü etkilyor beni.
şahsi açıklamam, bu uzuvlarım gözümün önünde, sırttaki bir kurşun deliği etkilemiyor çok, boğaz kesme biraz etkiliyor ama görebildiğim yerler, lok bacak ve kasık civarı, cinsel organ, bunlara gelen zararlar aşırı etkiliyor beni. kendi vücuduma aynasız göremediğim yerlere karşı hissizim.
biri çıkıp açıkladı sonra, işte insanların ne mal olduğunu biliyoruz, içlerinde yaşıyoruz, onlardan biriyiz, öldürülmelerinde mutlaka bir haksızlık olmayabiliyor. hakeden bile oluyor ama hayvanları masum kabul ediyoruz, onların ölümleri daha çk etkiliyor bizi dedi.
bir de, biraz iğrenç bir şey anlatıcam şimdi, okurken dikkat edin ya da okumayın.
ben bi defa bi tecavüzcünün şeyini kesip ağzına tıkıştırmışlar, onun fotoğrafını koymuş mankafa sözlükçünün teki, boş bulundum açtım, yani konu pedofiliydi başlık kesinlikle kesmeli biçmeli değildi o yüzden boş bulundum linke tıkladım, lan görüntü indiği gibi bi kazındı aklıma. anlatamam.
kaafa kesme olsa o kadar şiddetli olmazdı tepkim. askerde tabip bi komutan beni bi araştırmasında kontrol grubu olarak kullandı, slayt gösterisi izletti, böyle pkk, asker, çatışma, operasyon görüntüleri, iki taraftan ölüler, otopsi öncesi fotoğrafları falan. bekliyordum ama.. böyle çiçekle böcekle manzarayla başlayıp apo fotosuyla bitiyordu, şiddet kademeli artıyordu. o zaman gördüğüm kurşun delikleri de aklımda. ama en çok cinsel uzuvlar civarı, kasıklardaki bacaklardaki hasarların görüntüsü etkilyor beni.
şahsi açıklamam, bu uzuvlarım gözümün önünde, sırttaki bir kurşun deliği etkilemiyor çok, boğaz kesme biraz etkiliyor ama görebildiğim yerler, lok bacak ve kasık civarı, cinsel organ, bunlara gelen zararlar aşırı etkiliyor beni. kendi vücuduma aynasız göremediğim yerlere karşı hissizim.
0
erkek
izliyorum normal bi şekilde. etkilenmiyorum. vay amk, bunlar insan mı, din işte vb tepkiler veriyorum
izliyorum normal bi şekilde. etkilenmiyorum. vay amk, bunlar insan mı, din işte vb tepkiler veriyorum
0
1 tanesini bile izlemedim. Bilinçli olarak izlemiyorum. Dayanamayacağımdan vahşetinden vs değil. Bu aptal yapay örgütlerden (el kaide, ışid vb) sıkıldığım için. Körler sağırlar birbirini ağırlıyor, yırtık dondan çıkar gibi ''terörist yapılanmalar'' ortaya çıkıyor. Millet televizyondan hayatı yaşadığı için 1080p lik kafa kesme videosunu izleyip kabus görüyor. Çoluk çocuk bi tıkla izliyor görüyor. Korksan ne olur? Üzülsen ne olur? 5 yıl sonra fışid çıkar zaten. Onlar da 3d yayınlarlar artık. Etkilenmeyenlere de ruhsuz duyarsız derler. Bu devran böyle sürer gider.
Cinsiyet, k.
Cinsiyet, k.
0
sanat guresi
- derdini sikeyim butonu doğuştan on geliyor -öncelikle, bu işin optimumu nedir, nasıl yerleştirilir, ne kadar doldurulur makine bilmiyorum ama aldığımızdan beri ev arkadaşımın kendine biçtiği makineyi en iyi dolduran adam görevi beni sıkıntılara sokuyor.bugün birkaç tabaklık yer daha vardı. elimizd
- derdini sikeyim butonu doğuştan on geliyor -
öncelikle, bu işin optimumu nedir, nasıl yerleştirilir, ne kadar doldurulur makine bilmiyorum ama aldığımızdan beri ev arkadaşımın kendine biçtiği makineyi en iyi dolduran adam görevi beni sıkıntılara sokuyor.
bugün birkaç tabaklık yer daha vardı. elimizde de makineye girmemiş bir rende var. rendeyi elde yıkayacağımı söylememe rağmen adam o birkaç tabaklık yeri feda ederek ve daha önceden kurduğum düzeni bozarak rendeyi koydu içine. bir iki laf söyledim fayda etmedi. "iyi sen ayarla artık" diyerek kendi haline bıraktım. bu ilk defa da olmuyor. sormak istediğim bir dahakine
1- bulaşık makinesinin adamın işeyerek belirlediği bölgesinde kaldığını kabul etmek, işi kendisine bırakmak, rahat etmek mi?
2- az laf çok iş diyerek, fazla konuşmadan, rende mi artık ne olursa elinden almak suretiyle de olsa yerleştirmesine imkan vermemek mi?
keyifli pazarlar.
öncelikle, bu işin optimumu nedir, nasıl yerleştirilir, ne kadar doldurulur makine bilmiyorum ama aldığımızdan beri ev arkadaşımın kendine biçtiği makineyi en iyi dolduran adam görevi beni sıkıntılara sokuyor.
bugün birkaç tabaklık yer daha vardı. elimizde de makineye girmemiş bir rende var. rendeyi elde yıkayacağımı söylememe rağmen adam o birkaç tabaklık yeri feda ederek ve daha önceden kurduğum düzeni bozarak rendeyi koydu içine. bir iki laf söyledim fayda etmedi. "iyi sen ayarla artık" diyerek kendi haline bıraktım. bu ilk defa da olmuyor. sormak istediğim bir dahakine
1- bulaşık makinesinin adamın işeyerek belirlediği bölgesinde kaldığını kabul etmek, işi kendisine bırakmak, rahat etmek mi?
2- az laf çok iş diyerek, fazla konuşmadan, rende mi artık ne olursa elinden almak suretiyle de olsa yerleştirmesine imkan vermemek mi?
keyifli pazarlar.
0
e birak o yapsin iste negzel bulasiklarla munasebetini azaltmis olursun. o yerlestirsin sen bosalt.
0
bulaşık makinesini yerleştirmenin optimizasyonu, zekâ gerektiren bişey. belli ki arkadaşınız, o becerisiyle gurur duyuyor. işi ona bırakın, yağlı yağlı şeylerle siz uğraşmayın. bu konu için didişmeyin, dirsekleşmeyin, gıcıklaşmayın. böyle bir konunun, evdeki ilişkinizi germesine izin vermeyin. bırakın bir süre hevesini alsın. ileride zor gelmeye başlayabilir ya da işi olur, sizden yardım ister filan. o zaman da siz gösterirsiniz becerinizi.
0
bulaşık makinesindeki mevziini kaybetmişsin. artık favori kanal listelerine falan abanmalısın. ama adam hegomonik, kendi çamaşırlanrını yıkarken gelip ayarını eleştirirse ve hatta değiştirirse bu casus belli olur.
0
1.siz bölgenizi işeyerek mi belirliyorsunuz?
2.ciddi bir durum olmadıkça münakaşaya gerek yok. O 1-2 tabaklık yere koyacağın bir şey var mıydı?
2.ciddi bir durum olmadıkça münakaşaya gerek yok. O 1-2 tabaklık yere koyacağın bir şey var mıydı?
0
cemlemikonusuyorsun
Sizce de çok abartı deil mi?Telefonla yapılan şeyler aşağı yukarı belli zaten. Güncelleme gelince bambaşka bir telefon olmuyor. Ne bu coşku, ne bu heyecan?Benim kaçırdığım bi şey mi var?Aydınlatırsanız sevinirim.
Sizce de çok abartı deil mi?
Telefonla yapılan şeyler aşağı yukarı belli zaten. Güncelleme gelince bambaşka bir telefon olmuyor. Ne bu coşku, ne bu heyecan?
Benim kaçırdığım bi şey mi var?
Aydınlatırsanız sevinirim.
Telefonla yapılan şeyler aşağı yukarı belli zaten. Güncelleme gelince bambaşka bir telefon olmuyor. Ne bu coşku, ne bu heyecan?
Benim kaçırdığım bi şey mi var?
Aydınlatırsanız sevinirim.
0
Daha eglenceli olan cikan her guncellemeyi telefona yukleyip telefondan modifiye sahin uretenler.sonrada telefonun pert olmasi.
0
Kesinlikle abartı, özellikle sıfır halindeki özellikleri dahi kullanmayan insanların yeni güncellemelere bu kadar heyecanlanması merak etmesi saçmalık, duvar kağıdını değiştirmeyen, panoramik bir fotoğraf çekmeyen, note serisi cihazlardan ilk günden başka hiçbir zaman kalemini yerinden çıkarmayan o kadar çok insan var ki, hele ki bunlar bişi değil telefonuna bankalarının uygulamalarını bile kurmayan adamlar var.
Mesela ssg'nin heyecanlamasında bir sorun yok adamın yazdığı entryden o telefonu inciğine cinciğine kadar kullandığı belli oluyor, ama kuzenlerimin falan heyecanı çok yapmacık duruyor, sen online iddaa oynayan adam telefona tuttur bilyone uygulamasını kurmayan adam yeni güncelleme için neden bu kadar heyecanlanırsınki? :D
Evet abartı, saçmalık.
Mesela ssg'nin heyecanlamasında bir sorun yok adamın yazdığı entryden o telefonu inciğine cinciğine kadar kullandığı belli oluyor, ama kuzenlerimin falan heyecanı çok yapmacık duruyor, sen online iddaa oynayan adam telefona tuttur bilyone uygulamasını kurmayan adam yeni güncelleme için neden bu kadar heyecanlanırsınki? :D
Evet abartı, saçmalık.
0
apple için konuşuyorum: bazı uygulamaların işlevselliğinin artacağını umut ediyordum, veya pil tüketimini iyileştirmiş olabileceklerini, bu tür sebeplerle güncelliyordum. IOS8 ile kafama dank etti artık, çok önemli değişiklikler olmadığı müddetçe güncelleme yapmayacağım bundan sonraki telefonlarımda. Varsın o ayarların üzerinde kırmızı renkli 1 görünsün.
keşke IOS5'te kalsaydım diye düşünmekten alamıyorum kendimi; hiç olmazsa google map vardı.
keşke IOS5'te kalsaydım diye düşünmekten alamıyorum kendimi; hiç olmazsa google map vardı.
0
dusmanimizkindirbizim
Selamlar,Peşinen belirteyim; akp'nin de neo-liberal politikalarının, türkiye muhafazakar sağının da allah belasını versin ve hayatımın en güzel günlerini gezi'de ve devamında geçirdim.Ama şöyle de bir şey var: Sağda solda yükselen gökdelenler, avm'ler, beton yapılar falan beni hiç rahatsız etmiyor.
Selamlar,
Peşinen belirteyim; akp'nin de neo-liberal politikalarının, türkiye muhafazakar sağının da allah belasını versin ve hayatımın en güzel günlerini gezi'de ve devamında geçirdim.
Ama şöyle de bir şey var: Sağda solda yükselen gökdelenler, avm'ler, beton yapılar falan beni hiç rahatsız etmiyor. parklı-ağaçlı bi şehirdense gökdelenli betonlu şehir bana daha güzel geliyor.
mesela gezi parkının yerinde büyük bir bina olsa hiç rahatsız olmam. atıyorum devasa bir tiyatro binası inşa edilse ya da devasa bir kütüphane yapılsa hoşuma gider.
ha yeşillik, ağaç, oksijen; evet, biliyorum tabii ki.
çok mu malım? yok mu aranızda benim gibi düşünen?
mersi.
Peşinen belirteyim; akp'nin de neo-liberal politikalarının, türkiye muhafazakar sağının da allah belasını versin ve hayatımın en güzel günlerini gezi'de ve devamında geçirdim.
Ama şöyle de bir şey var: Sağda solda yükselen gökdelenler, avm'ler, beton yapılar falan beni hiç rahatsız etmiyor. parklı-ağaçlı bi şehirdense gökdelenli betonlu şehir bana daha güzel geliyor.
mesela gezi parkının yerinde büyük bir bina olsa hiç rahatsız olmam. atıyorum devasa bir tiyatro binası inşa edilse ya da devasa bir kütüphane yapılsa hoşuma gider.
ha yeşillik, ağaç, oksijen; evet, biliyorum tabii ki.
çok mu malım? yok mu aranızda benim gibi düşünen?
mersi.
0
Only when the last tree has died and the last river been poisoned and the last fish been caught will we realise we cannot eat money
biraz daha değişikti sanırım ama ana tema sizin gibi düşünen arkadaşların aslında her şeyi yok etmesi. bunda kötü niyetli olup olmamanız önemli değil, asıl kısım bilinçli olmamanızdan kaynaklanıyor.
biraz daha değişikti sanırım ama ana tema sizin gibi düşünen arkadaşların aslında her şeyi yok etmesi. bunda kötü niyetli olup olmamanız önemli değil, asıl kısım bilinçli olmamanızdan kaynaklanıyor.
0
@angelofdeath
yuh arkadaş, bilinçli olmadığım yargısına nasıl vardınız?
yuh arkadaş, bilinçli olmadığım yargısına nasıl vardınız?
0
İşin estetik kısmındasın anladığım kadarıyla sadece. Ki o konuda da betonun bi albenisi yok da gerçi.
Doğayı korumak istemekte estetiği baz almıyoruz zaten genelde
Ha bana sorsan hem estetik hem diğer açılardan Galler'in izbe bi köyünü, New york city'e tercih ederim.
Doğayı korumak istemekte estetiği baz almıyoruz zaten genelde
Ha bana sorsan hem estetik hem diğer açılardan Galler'in izbe bi köyünü, New york city'e tercih ederim.
0
doğru düzgün yeşil görmemişsin. nasıl bir ihtiyaç olduğunun farkında değilsin.
0
Bortu bocekten korkuyorsun demek ki...
Beton binanin pencerelerine sineklik de taktirirsin bu bakis acisiyla.
Beton binanin pencerelerine sineklik de taktirirsin bu bakis acisiyla.
0
agshdjklasşdis
geçmişim hakkında harika tespitleriniz var ama malesef isabetsiz.
://
bir dağ köyünden şehre gelmiş biriyim ve yeşil bir kentin nasıl oldugunu da yeşilin önemini de pekala biliyorum.
sadece yüksek yüksek binalar bana ağaçtan doğadan daha güzel geliyor. bu kadar basit arkadaş.
geçmişim hakkında harika tespitleriniz var ama malesef isabetsiz.
://
bir dağ köyünden şehre gelmiş biriyim ve yeşil bir kentin nasıl oldugunu da yeşilin önemini de pekala biliyorum.
sadece yüksek yüksek binalar bana ağaçtan doğadan daha güzel geliyor. bu kadar basit arkadaş.
0
dağ köyünde yeşil ne arar yav? bunu yarıtropikal bi tatil beldesinden yazıyorum. türkiyede insanların %90ı doğru düzgün yeşil görmemiştir. belki biraz karadenizliler.
0
Henuz sehre doymamissin kardesim.buyuk binalar,granit yapilardan ihtisam bekliyorsun.cigerlerin henuz dolmamis alabildigin nefesle yetinebiliyorsun.gercek anlamda planli sehirleride yeterince taniyamadiysan bu dusuncelerinde hakli olabilirsin.
Singapur tam dusundugun gibi bir ulke ve sehir mesela.1960 lardan sonra belli bir planda dahilinde tamamen ihtisamla uretilmis binalardan olusuyor.pek cok insan tatillerini bu devasa granit bloklarini gorerek gecirdiler uzun sure.su anda gelinen nokta ise turistin artik kendi sehrinde gordugu beton yiginlarini gormek istememesi oldu.eskiye oranla turizm gelirlerinde ciddi bir dusus sozkonusu.
Ben senin tam zittinim.cocuklugumdan beri merkezi noktalarda buyuk binalarda yasadim.yurtdisina ciktigimda gene ihtisamli binlarin oldugu yerlerde yasadim.bir yere kadar hersey cok guzeldi.yavas yavas bundan bunaldim ve aldigim nefes yetmemeye basladi.evimi nispeten sehir disina tasidim.oldugum yerin onunde hic bir bina yoktu,kapinin onune ciktigimda ruzgardan duramiyordum ve mutluydum.son 10 yilda gayrimenkulun hizli gelisimi evimin cevresinide yakaladi ve su an camdan baktigimda aramizda 500 metre olsada betondan bir sozde rezidans perdesi var.hava surekli puslu cunku ruzgar esmiyor olan pislik oldugu yere cokuyor.nefes alinmiyor.
Istanbuldaysan ve aracin varsa sana demek istedigimi hemen anlatabilirim.aracina bin buyukcekmece yonunde gitmeye basla e5 den haramidereye inerken karsi yamacina bak.orada karsinda duran binalardan olusmus suru,duvari hissedeceksin.gokyuzune bak ve hapsolmus dumani gor ve beylikduzu boyunca icinden gec.buyukcekmeceye geldignde bir daha bak gokyuzune.aradaki farki hissedeceksin.
Sehirde yeterli sureyi gecirdigin zamana kadar bu sekilde dusunmen normal,mal falan degilsin yani.
Singapur tam dusundugun gibi bir ulke ve sehir mesela.1960 lardan sonra belli bir planda dahilinde tamamen ihtisamla uretilmis binalardan olusuyor.pek cok insan tatillerini bu devasa granit bloklarini gorerek gecirdiler uzun sure.su anda gelinen nokta ise turistin artik kendi sehrinde gordugu beton yiginlarini gormek istememesi oldu.eskiye oranla turizm gelirlerinde ciddi bir dusus sozkonusu.
Ben senin tam zittinim.cocuklugumdan beri merkezi noktalarda buyuk binalarda yasadim.yurtdisina ciktigimda gene ihtisamli binlarin oldugu yerlerde yasadim.bir yere kadar hersey cok guzeldi.yavas yavas bundan bunaldim ve aldigim nefes yetmemeye basladi.evimi nispeten sehir disina tasidim.oldugum yerin onunde hic bir bina yoktu,kapinin onune ciktigimda ruzgardan duramiyordum ve mutluydum.son 10 yilda gayrimenkulun hizli gelisimi evimin cevresinide yakaladi ve su an camdan baktigimda aramizda 500 metre olsada betondan bir sozde rezidans perdesi var.hava surekli puslu cunku ruzgar esmiyor olan pislik oldugu yere cokuyor.nefes alinmiyor.
Istanbuldaysan ve aracin varsa sana demek istedigimi hemen anlatabilirim.aracina bin buyukcekmece yonunde gitmeye basla e5 den haramidereye inerken karsi yamacina bak.orada karsinda duran binalardan olusmus suru,duvari hissedeceksin.gokyuzune bak ve hapsolmus dumani gor ve beylikduzu boyunca icinden gec.buyukcekmeceye geldignde bir daha bak gokyuzune.aradaki farki hissedeceksin.
Sehirde yeterli sureyi gecirdigin zamana kadar bu sekilde dusunmen normal,mal falan degilsin yani.
0
Sovyet tarzı mimari ile bir şeyler inşa etseler ben de karşı çıkmam da sik gibi aynalı bina avm yapıyorlar her yere, o biraz insanın moralini bozuyor.
0
neden böyle düşündüğünü bilmiyorum ama mal olabilirsin. neden mi? çünkü betonu yeşilden estetik buluyorsun(olabilir) ama bunlar aynı kulvarda olan şeyler değil. Biri keyfi yapılan bir şey biri ihtiyaç/zorunluluk.
"Bu ay hiç yemek yemeyeyim onun yerine yerleri laminant parke kaplayayım." demekle aynı şey. o kadar saçma ve birbirinden alakasız iki meta :)
"Bu ay hiç yemek yemeyeyim onun yerine yerleri laminant parke kaplayayım." demekle aynı şey. o kadar saçma ve birbirinden alakasız iki meta :)
0
köylüsündür muhtemelen, öyle mi?. köylülerin kimisi köy yaşantısından, onun zorluklarından vb. o kadar bıkmış, ya da kendini şehirde yaşayanların karşısında içinden o kadar ezmiş o kadar aşağılamış oluyor ki (tabi bu bilinçaltlarında yer etmiş, belki kimisi farkında bile değildir) böyle beton apartman falan pek bir seviyorlar.
0
VickVickyVale
kız arkadaşınızın, çok yakın ve eski bir gay arkadaşı ile sadece yatağını paylaşmasına nasıl bakarsınız?
kız arkadaşınızın, çok yakın ve eski bir gay arkadaşı ile sadece yatağını paylaşmasına nasıl bakarsınız?
0
ilginçlik filan değil ya. kız yabancı, başka bir ülkede, gay arkadaşı da aynı milletten bunu ziyarete gidiyor.
0
ben yakın arkadaşlarımla beraber uyumayı eskiden severdim mesela. sevgilim falan yoktu ben de sevgi ihtiyacımı öyle alıyordum herhalde. belki bu kızımız da o arkadaşını çok seviyordur ve beraber uyuyunca mutlu oluyordur. çok da irdelemeye gerek yok. güveniyorsanız sorun yok bence. zaten başka bir ülkedeyse belki bu sevgiye ve yakınlığa ihtiyacı vardır.
0
evde/yurtta baska yatak ve oda yoksa yatabilir de, onun disinda biraz gerilirim.
Niye yatsinlar ki.
Gerci yabancilar cok rahat, aralarinda bisey oldugu sanmiyorum yattiklarinda. O niyetle yatmamislardir. Bizim turk erkeklerimiz gibi ac degiller. Ustelik hemde gaymis.
Takma fazla yani.
Niye yatsinlar ki.
Gerci yabancilar cok rahat, aralarinda bisey oldugu sanmiyorum yattiklarinda. O niyetle yatmamislardir. Bizim turk erkeklerimiz gibi ac degiller. Ustelik hemde gaymis.
Takma fazla yani.
0
çok yakın ve eski bir lezbiyen akadaşıyla yatağı paylaşmasını tercih ederim.
0
arkadaşı gay de sevgilin hetero sonuçta. adam gay diye kadın gözüyle bakılmıyo ki. cıks olmaz.
0
sen bi lezbiyenle yatsan hatun napardı sana? en basitinden buna artık hakkın olduğunu söyle bakalım nolcak :)
0
kızla paylaştım, senin için sorun olursa ben sofa'da yataırm dedi. konuşmak çözüm , kafa patlatacağıma :D
0
Herifin karaktersiz bir Meriç olduğunu düşünür, kızın bacaklarını kırarım.
0
şu an düşündüm de erkek arkadaşımın lezbiyen bir kızla uyumasını istemezdim ben o yüzden rahatsız oluyorsan haklısın bence.
0
lafıolmaz
Nasıldı? Zorlukları nelerdi? Tavsiye eder misiniz? Türkiye'nin hepsini gezmiş olmanız önemli değil; herhangi bir bölgeyi gezmiş arkadaşlar da yorum yapabilir. Her yerde demir yolu ağı yok, biliyorum.
Nasıldı? Zorlukları nelerdi? Tavsiye eder misiniz? Türkiye'nin hepsini gezmiş olmanız önemli değil; herhangi bir bölgeyi gezmiş arkadaşlar da yorum yapabilir. Her yerde demir yolu ağı yok, biliyorum.
0
samsun-amasya-sivas-kayseri-ankara turu yaptım 4-5 günlük. yataklı vagonla gideceksen odanın anahtarı var, çıkarken kilitleyebiliyorsun, bu yüzden sorun olacağını düşünmüyorum. pulmanlı vagonla (koltuklu) gideceksen yine otobüsten daha konforlu olur çünkü istediğin zaman kalkıp yürüme şansın var. her sette bir tuvalet olur. yemekli vagonda wireless var ama çekmiyordu genelde. tren hareket halindeyken uyumak da şahane, sesi ninni gibi geliyor, hafif hafif de sallıyor beşik gibi. tavsiye eder miyim, tabi ki ederim.
0
uepuey +1 özellikle de ninni kısmına tamamen katılıyorum.
zorlukları yok bence. ya da ben hiç karşılaşmadım.
zorlukları yok bence. ya da ben hiç karşılaşmadım.
0
gece lokomotif değiştirdiklerinde falan uyanabilirsin. aşırı karanlık olur yıldızları görürsün. biraz cam açıp havalandırırsın ortamı. mis. vur kafayı bi daha. güneşle uyanırsın.
0
izmirden ankaraya gittim trenle. trende sigara içemiyorsun, çok sıkıntı oldu benim için. rahatlık olarak da otobüsten pek artısını göremedim. ayrıca bir tek tuvalette priz var, telefonun şarjı bittiğinde oraya koyup da başında beklemek zorundasın. ayrıca otobüsün 8 saatte gittiği yolu 17 saatte aldım, yani benim için pek güzel bir deneyim olmadı.
0
süre sıkıntın yoksa süper bir deneyim,bide viski çukulatan varsa yanında uubeybiii..
0
İzmir-Ankara arası yaptım 2 kere, 3-4 kerede Balıkesir-Ankara.
Sigaranı tuvalette içersin,prizli vagonlara denk gelirsen güzel olur fakat internet yok.Söylenildiği gibi süre sıkıntısı yoksa güzel deneyim olur, koltuklar zaten geniş rahatsız olmazsın pek, eskiden bir de restorant vagonu vardı alkollü falan, geceden içiyordun orada sonra koltuğuna gidip sızıyorsun, sabah güneş vuruyor yüzüne uyanıyorsun, tren tıngır mıngır giderken sen penceresinden manzaraya bakıp kahvaltını yapıyorsun. Güzel bir yolculuktu benim için.
Sigaranı tuvalette içersin,prizli vagonlara denk gelirsen güzel olur fakat internet yok.Söylenildiği gibi süre sıkıntısı yoksa güzel deneyim olur, koltuklar zaten geniş rahatsız olmazsın pek, eskiden bir de restorant vagonu vardı alkollü falan, geceden içiyordun orada sonra koltuğuna gidip sızıyorsun, sabah güneş vuruyor yüzüne uyanıyorsun, tren tıngır mıngır giderken sen penceresinden manzaraya bakıp kahvaltını yapıyorsun. Güzel bir yolculuktu benim için.
0
kara tren zamanlarından kalma deneyimlerim var.
tek eksisi cam açıkken tünele girersen kapkara olmaktı. başkaca eksisini görmedim. aslında o da şimdi gülümsettiği için eksi değil artıymış.
zorlukları şunlar olabilir:
uzun tur düşünüyorsan aktarma yaparsın, inip binme olur. binmeyi planladığın tren tehir edebilir. bir ara çok oluyordu belki düzelmiştir şimdi tam bilmemiyorum da hazırlıklı olmakta fayda var. para hesabını kıtı kıtına yapma, tehir payı ayır.
gece kalacak yer bulamazsan (kadınsan ve teksen riskli olabilir, o risk otelde de olabilir gerçi) garların istasyonların bekleme salonlarında da bekleyebilirsin, koltuklar rahattır.
benim ölmeden önce yapılacak listemin başında trenle tüm anadolu'da hatta mümkün olursa tüm eski hatlarda yolculuk yapmak var. kıskanayım mı ben şimdi seni:)
fotoğraf çek emi, bütün istasyonların fotoğrafını çek.
tek eksisi cam açıkken tünele girersen kapkara olmaktı. başkaca eksisini görmedim. aslında o da şimdi gülümsettiği için eksi değil artıymış.
zorlukları şunlar olabilir:
uzun tur düşünüyorsan aktarma yaparsın, inip binme olur. binmeyi planladığın tren tehir edebilir. bir ara çok oluyordu belki düzelmiştir şimdi tam bilmemiyorum da hazırlıklı olmakta fayda var. para hesabını kıtı kıtına yapma, tehir payı ayır.
gece kalacak yer bulamazsan (kadınsan ve teksen riskli olabilir, o risk otelde de olabilir gerçi) garların istasyonların bekleme salonlarında da bekleyebilirsin, koltuklar rahattır.
benim ölmeden önce yapılacak listemin başında trenle tüm anadolu'da hatta mümkün olursa tüm eski hatlarda yolculuk yapmak var. kıskanayım mı ben şimdi seni:)
fotoğraf çek emi, bütün istasyonların fotoğrafını çek.
0
erzurum-ankara gittim. 22 saatti. yani tek olacaksan biraz sıkıcı olabilir. arkadaş varsa eğlenceli olur. trenlerin koltukları geniş olur. yataklı bölümleri biraz iç karartıcı buluyorum. o yüzden normal vagonlar tercih edilebilir.
benim hatırladığım en net sıkıntı. trenin duracağı/kalkacağı saat yer önceden kestirilemiyor. bu yüzden yanında su ve biraz yiyecek, belki içi görünmeyen bir pet şişeyle alkol vs. bulundurulabilir. bir de sigara içiyorsan onu uzun yolculukta nasıl ayarlarsın bilmiyorum.
benim hatırladığım en net sıkıntı. trenin duracağı/kalkacağı saat yer önceden kestirilemiyor. bu yüzden yanında su ve biraz yiyecek, belki içi görünmeyen bir pet şişeyle alkol vs. bulundurulabilir. bir de sigara içiyorsan onu uzun yolculukta nasıl ayarlarsın bilmiyorum.
0
namus ninjası
bu sahte güneşlere ve güneşin gökyüzü ekvatoruna göre (ya da zodyaka göre) kuzeyinde kalan bu tuhaf ikiz gökkuşaklarına geçen gün rastladım. siz de görün istedim. bi apod.nasa.gov değil ama napalım.. gökkuşaklarının garipliği şu: normalde çifte gökkuşakları birbirinin tersi renk dizilimi gösterirke
bu sahte güneşlere ve güneşin gökyüzü ekvatoruna göre (ya da zodyaka göre) kuzeyinde kalan bu tuhaf ikiz gökkuşaklarına geçen gün rastladım. siz de görün istedim. bi apod.nasa.gov değil ama napalım..
gökkuşaklarının garipliği şu: normalde çifte gökkuşakları birbirinin tersi renk dizilimi gösterirken (kırmızı içte ya da kırmızı dışta) bunlarda kırmızılar aynı yöne bakıyordu.
sahte güneşlerde ise (gavur buna sun dog diyor) güneş gözlüğümü ilkel objektifimin önüne koydum. filtre hesaaabı. o yüzden o kadar karanlık.
az da kontrastla falan oynadım gimp'te. öyle işte. aşırı derecede işsizim lan. bana bi maşguliyet öneriniz varsa, ikinci el org olur, teleskop olur, elden çıkaracağınız vakit öldürmelik bi şey varsa.. yoksa alkolizme ilerliyorum.
şimdilik iyi geceler.
gökkuşaklarının garipliği şu: normalde çifte gökkuşakları birbirinin tersi renk dizilimi gösterirken (kırmızı içte ya da kırmızı dışta) bunlarda kırmızılar aynı yöne bakıyordu.
sahte güneşlerde ise (gavur buna sun dog diyor) güneş gözlüğümü ilkel objektifimin önüne koydum. filtre hesaaabı. o yüzden o kadar karanlık.
az da kontrastla falan oynadım gimp'te. öyle işte. aşırı derecede işsizim lan. bana bi maşguliyet öneriniz varsa, ikinci el org olur, teleskop olur, elden çıkaracağınız vakit öldürmelik bi şey varsa.. yoksa alkolizme ilerliyorum.
şimdilik iyi geceler.
0
alkolik olma abi ne olur. [küçük emrah bakışlı smiley]
kendine acilen bi hobi bul. mesela sinema? kısa film filan çekersin.
kendine acilen bi hobi bul. mesela sinema? kısa film filan çekersin.
0
all girls dream
bi milyoncuda gördüm tanes bi tl? cok mu tırttır? pazarda hatemoğlunun coraplarıda vardı ondan mı alsak? bi tanede almıycm.
bi milyoncuda gördüm tanes bi tl? cok mu tırttır? pazarda hatemoğlunun coraplarıda vardı ondan mı alsak? bi tanede almıycm.
0
bak kalitesine. hoşuna giderse al. benim 1 liralık çoraplarım var yani sevdiğim. yazın evde giyiyorum biraz ince oluyorlar sanırım.
0
yıllardır 1 liralık çorap alırım. süper bir şey lan bence. al tabi manyak mısın.
0
alsaydın bir lira verip deneyip görürdün buraya yazmaya yorulduğuna değmez. :)
0
Ben almıyorum, o çoraptaki boya büyük ihtimal kanserojen etki taşır diye düşünüyorum.
0
@
angelus
kalındı ya öle transparan falan değildi
@ take me
bi tane almıcam hacı ondan...
angelus
kalındı ya öle transparan falan değildi
@ take me
bi tane almıcam hacı ondan...
0
bazıları çok güzel çıkıyor bazıları koku yapıyor bakmak lazım güzel gibi duruyorsa al ben kullanıyorum. koku yapanları atıyorum ama hemen.
0
dikiş yerleri jilet gibi olmadığı sürece ve pamuklu olduğu sürece giyilir ne olacak.
0
alınır tabi. Ben özellikle öyle alıyorum. Çünkü hep eşleri kayboluyor. Evde şu an 2 çamaşır sepeti bekleyen çorap var. Eşleri yok. Makinaya çift atıyorum tek çıkıyorlar. Bunlar hep gidip çorap alalım diye bence. Tabi ben bu oyuna gelmiyorum, çorapları uygun renklerde eşleştirip giyiyorum. Kim demiş ikisi de aynı olacak diye?
0
Bende bir sürü var, hepsi aynı kalitede olmuyor. Pazardan aldıklarım çok güzel çıktılar. Esnaftan ayağımı ayakkabı vurduğu için acele aldığım akşam yırtıldı. Havlu gibi olanlar var, onlar sıcacık tutuyor. Pamuk olsun hepsi.
0
Üstad miorre nin çorapları 2 TL. En azından bildiğin marka... Ötekinde kimbilir ne boyası kullanıyorlar..
www.bulabilirim.com
www.bulabilirim.com
0
benim bir liraya alıp yıllardır kullandığım çoraplar var.
0
hain kostokk
hiç oldunuz mu? yada birbirinize sağlam giriştiğiniz birileri oldu mu duyuruda? yada sözlük. ikisi içinde soruyorum.
hiç oldunuz mu? yada birbirinize sağlam giriştiğiniz birileri oldu mu duyuruda? yada sözlük. ikisi içinde soruyorum.
0
mahkemelik olmadık ama kavga ettiğim oldu. hatta sen de bunlardan birisin. bir duyuruna cevap vermiştim ve bana mesaj atıp hoş olmayan bir söz söylemiştin. ben de mallar listeme eklemiştim seni. ama uzun zaman oldu.
0
@rock
her kavga ettiğin kişi ve olayları en ince ayrıntısına kadar hatırlar mısın peki? bunun için kinlenir misin? öyle bi hava sezdim de.
her kavga ettiğin kişi ve olayları en ince ayrıntısına kadar hatırlar mısın peki? bunun için kinlenir misin? öyle bi hava sezdim de.
0
Mahkeme olmadı da belki tazminat davası açarım diye mesajlarını arşivde saklamıştım 4-5 sene. Geçenlerde sildim çünkü gördükçe kinleniyordum. Zaten ondan sonra her şeyi silip sözlükte yazmamaya başladım.
0
sözlükte biri "savcılığa verdim bikbik" falan dedi. gerçi sonra iyi arkadaş olduk. 80ler partisine falan gittik hatta beraber. o günlerden yadigar bi gg entry kaldı sadece. dedi "ben öyle boş tehdit ettim" diye sonra. ben de "çok da tın" dediydim içimden.
0
giriştiğimiz oldu, ikimiz de dayak yedik alfkhasjkldha. şimdilerde bıraktı duyuruyu ama en son kaldırımda sigara içiyoduk :D
0
kedidir o kedi
nedir? planlariniz neler bu konuda?ornegin; bir cocugu evlat edinmek, yada kimsesiz bir cocugun butun ihtiyaclarini karsilamak, huzur evinde kalan yasli teyzenin bakimini ustlenmek, avrupanin her yerini dolasmak.... gibi. Biraz da kayda değer şeyler duymak istiyorum. Çok uçuk, olması mumkun olmayan
nedir? planlariniz neler bu konuda?
ornegin; bir cocugu evlat edinmek, yada kimsesiz bir cocugun butun ihtiyaclarini karsilamak, huzur evinde kalan yasli teyzenin bakimini ustlenmek, avrupanin her yerini dolasmak.... gibi.
Biraz da kayda değer şeyler duymak istiyorum. Çok uçuk, olması mumkun olmayan planlar olmasin.(ayda cay demlemek gibi)
yapabileceğiniz şeylerden bahsedelim.
belki de şimdiden başlamışsınızdır kim bilir.
evet gorelim o muhtesem ve yaratici cevaplari:)
ornegin; bir cocugu evlat edinmek, yada kimsesiz bir cocugun butun ihtiyaclarini karsilamak, huzur evinde kalan yasli teyzenin bakimini ustlenmek, avrupanin her yerini dolasmak.... gibi.
Biraz da kayda değer şeyler duymak istiyorum. Çok uçuk, olması mumkun olmayan planlar olmasin.(ayda cay demlemek gibi)
yapabileceğiniz şeylerden bahsedelim.
belki de şimdiden başlamışsınızdır kim bilir.
evet gorelim o muhtesem ve yaratici cevaplari:)
0
"her şeyi bırakıp" ile başlayan bir şey. işte her şeyi bırakıp ıssız, bakir bir yerde yaşamak gibi... ölmeden önce hayatımın gidişatında böyle bir değişiklik yapmanın gerekliği olduğunu düşünür dururum hep. yani öyle bir raddeye gelmek ki rahatça her şeyi, düzeni, ıvırı zıvırı boş verebilmek. pek şahane.
0
çok zengin olup kocaman çiftlik gibi bir hayvan barınağı kurmak.
ama onu yapamazsam bahçeli bir evde 2-3 köpek ve 1 kediyle karı koca-çoluk çocuk yaşamak.
bunun için yaşıyorum sanırım zaten.
ama onu yapamazsam bahçeli bir evde 2-3 köpek ve 1 kediyle karı koca-çoluk çocuk yaşamak.
bunun için yaşıyorum sanırım zaten.
0
motosikletle türkiye'yi, mümkünse avrupa'yı dolaşmak.
ffm yapmak.
en az bir kız bir de erkek çocuk sahibi olup onlara güzel bir gelecek bırakmak.
ne kadar tutarsızım di mi.
ffm yapmak.
en az bir kız bir de erkek çocuk sahibi olup onlara güzel bir gelecek bırakmak.
ne kadar tutarsızım di mi.
0
tutmuş bir web sitesinin sahibi olarak şirkete cincır ve parmak arası terlikle gitmek
0
asya üzerinden bering bogazına ulaşmak motorla, motor var ama kredisi bi bitmedi aq
0
Yerçekimini ekarte edip az enerji ile çalışan ve uçan araba yapmak, Atılgan'da gördüğümüz güç kalkanını yapmak.
0
İstediklerimin bazılarını az miktarda, bazılarını çok miktarda yapıyorum. Pahalı şeyler değil hiçbiri ama içimde en çok kalan şey doya doya uyumak ve saat çalmadan uyanmak. Tatil istiyorum ben ölmeden önce uzunca bir süre ama sağlık sorunları veya işsizlik nedeni ile olmasın. Emeklilik gibi. Yaz ve deniz kenarı olursa daha güzel olur. Sabah 4'te yatayım, öğlen 2 gibi kalkayım.
0
kafa 1500 iken bile şöyle dans edebilmek istiyorum:
stream1.gifsoup.com
şöyle bi hayat ve arkadaş çevresi edinmek bi de:
www.youtube.com
stream1.gifsoup.com
şöyle bi hayat ve arkadaş çevresi edinmek bi de:
www.youtube.com
0
musa rami
Hangi hayvan olmayı isterdiniz.Koala olmak isterdim ben. Günde 20 saat kadar uyurlarmış, asosyalmişlerde.. Erkekler dişilerin dikkatini çekmek için yüksek sesli böğürtülerle iletişim kurarlarmış. Sanki benim hayvan halim gibi.
Hangi hayvan olmayı isterdiniz.
Koala olmak isterdim ben. Günde 20 saat kadar uyurlarmış, asosyalmişlerde.. Erkekler dişilerin dikkatini çekmek için yüksek sesli böğürtülerle iletişim kurarlarmış. Sanki benim hayvan halim gibi.
Koala olmak isterdim ben. Günde 20 saat kadar uyurlarmış, asosyalmişlerde.. Erkekler dişilerin dikkatini çekmek için yüksek sesli böğürtülerle iletişim kurarlarmış. Sanki benim hayvan halim gibi.
0
şimdi de hayvandan pek eksiğim yok, sahibim eksik bi' tek. yani hayvanların normalde sahibi olmaz ama ben evcil olduğum için diyorum. ben penguenleri, ayıları ve koalaları çok severim. ama kendim hayvan olacak olsaydım, sanırım kuş olmak isterdim. "yav skerler" deyip fıtı fıtı uçup başka bi' yere gitmek muazzam olsa gerek.
0
büyük camgöz köpekbalığı. adı yanıltmasın, avcı değildir, nazik devdir.
bi de galapagosun deniz iguanaları olsa iyi olur.
kutup ayısı olmak da eğlenceli gibi.
bi de galapagosun deniz iguanaları olsa iyi olur.
kutup ayısı olmak da eğlenceli gibi.
0
Martı. Hem her zaman suya yakınsın, hem de uçuyorsun. Bildiğim kadarıyla martı avlayan hayvan da yok. Daha ne isterim dünyadan.
0
Sualtı hayvanı kesinlikle. Büyük balıklardan olabilir. Okyanus memelisi de olur.
Küçük olsam hemen yem olurum:( büyük olmalıyım.
Küçük olsam hemen yem olurum:( büyük olmalıyım.
0
www.google.com.tr
www.youtube.com
koalalar günün 16 saatini uyuyarak geçirirler.ayrıca çok sevimli ve inanılmaz keyifci ve cool hayvanlardır.
www.youtube.com
koalalar günün 16 saatini uyuyarak geçirirler.ayrıca çok sevimli ve inanılmaz keyifci ve cool hayvanlardır.
0
Kaplumbağa. 150 yıl yaşıyor. Biraz sıkıcı olabilirdi ama kaplumbağaların da eğlendiği bir şeyler vardır elbet.
0
false pretension
çok acıyor lanet olası nasıl geçer bu? burnumun tam ortasında bide. ucu beyaz etrafı kıpkırmızı :/
çok acıyor lanet olası nasıl geçer bu? burnumun tam ortasında bide. ucu beyaz etrafı kıpkırmızı :/
0
vesna
perdeleri yıkadım. hepsinde birer ikişer düğme düşmüş yıkanırken. çamaşır makinesinin içinde yok, lastiğinin oraya falan da girmemiş. e süzeğe gidecek şey zaten değil. makinenin kazanını inceledim, yok yani kaçıp gidebileceği bir yer. ben anlamıyorum nereye gidiyor bunlar? nerede bu düğmeler?
perdeleri yıkadım. hepsinde birer ikişer düğme düşmüş yıkanırken. çamaşır makinesinin içinde yok, lastiğinin oraya falan da girmemiş. e süzeğe gidecek şey zaten değil. makinenin kazanını inceledim, yok yani kaçıp gidebileceği bir yer. ben anlamıyorum nereye gidiyor bunlar? nerede bu düğmeler?
0
var tabi olmaz mı? ön kısımda bi hazne oluyo oraya gidiyo düğme saç teli falan.
sağ alttaki yer var ya ora işte.
upload.wikimedia.org
sağ alttaki yer var ya ora işte.
upload.wikimedia.org
0
ben oraya baktım yoktu. @battal gemalmaz. cevabınızı okuyunca iyi mi bakamadım diye tekrar açıp bakayım dedim, su püskürdü dışarı. makine çalışıyordu da :d
makine çalışırken açmayın o kapağı, su püskürtüyor :d
makine çalışırken açmayın o kapağı, su püskürtüyor :d
0
O kapağa çorap ve külot bile kaçıyor, kornişler de kesin oradadır veya oraya doğru yoldadır.
0
korniş değil düğme değil onların adı brit! hür ve kabul edilmiş britler locası adına tekzibi borç bilirim.
biz britiz, kornişlerde dolaşırız.
biz britiz, kornişlerde dolaşırız.
0
simdi o kapagin icinde bi tane minik hortum oluyo bi tane de cevirmeli kapak gibi bisey. makine calismazken hortumla suyu bosaltip o cevirmeli kapagi acip baktinni?
0
baktım işte, soruyu ilk sorarken süzek diye kast ettiğim orasıydı. daha sonra da baktım bir yere mi takıldı, diğer çamaşırlar yıkanırken gelir mi oraya diye, yine yok.
neyse önemli olan düğmeler değil zaten. yedek vardı, taktım astım perdeyi de, ben makineden nasıl firar ettiklerini merak ediyorum.
neyse önemli olan düğmeler değil zaten. yedek vardı, taktım astım perdeyi de, ben makineden nasıl firar ettiklerini merak ediyorum.
0
jacque
Siyasi kitaplar, kişisel gelişim kitapları, klasik ve dandik romanlardan oluşan çok sayıda kitap var elimde. Bunları daha fazla evde tutmak istemiyorum ancak çocuklara da verilemeyeceği için gönderecek bir yer bulamıyorum. Öneriniz var mı?
Siyasi kitaplar, kişisel gelişim kitapları, klasik ve dandik romanlardan oluşan çok sayıda kitap var elimde. Bunları daha fazla evde tutmak istemiyorum ancak çocuklara da verilemeyeceği için gönderecek bir yer bulamıyorum. Öneriniz var mı?
0
listesini buraya koy, uygun fiyattan sat ya da hibe et.
ya da kütüphaneye falan bağışla
ya da kütüphaneye falan bağışla
0
Kütüphaneye bağışlanacak değerde eserler değiller ne yazık ki. Çoğunun evde ne işi var onu bile bilmiyorum açıkçası :) Bir kaç lise ve yüksekokul buldum belki onlara gönderilebilir.
0
yüksekokulda falan çöpe atarlar onları.
çok güleceksin ama, benim tavsiyem doğuda bir askeri birliğe, karakola göndermek olur. en fazla okunacakları yer orasıdır.
çok güleceksin ama, benim tavsiyem doğuda bir askeri birliğe, karakola göndermek olur. en fazla okunacakları yer orasıdır.
0
dusmanimizkindirbizim
selamlar,Osmanbey Metro istasyonundan Mimar Sinan'ın Fındıklı kampüsüne gitmek istiyorum. En kolay nasıl giderim toplu taşımayla?Bugün 15h00 civarı gideceğim.Teşekkürler...
selamlar,
Osmanbey Metro istasyonundan Mimar Sinan'ın Fındıklı kampüsüne gitmek istiyorum. En kolay nasıl giderim toplu taşımayla?
Bugün 15h00 civarı gideceğim.
Teşekkürler...
Osmanbey Metro istasyonundan Mimar Sinan'ın Fındıklı kampüsüne gitmek istiyorum. En kolay nasıl giderim toplu taşımayla?
Bugün 15h00 civarı gideceğim.
Teşekkürler...
0
metro ile taksim'e, taksim'den fünikülerle kabataş'a, kabataş'dan tramvay ile bir durak sonra fındıklı'da inip 2 dk yürüyerek. kabataş'dan direkt yürüyebilirsin de.
0
osmanbeyde radyonun yakınından dolmuşlar gidiyor beşiktaşa. beşiktaştan da eminönü-karaköyden geçen iettler fındıklıya götürür.
ya da osmanbey metro-taksim-füniküler-fındıklı(hafif tramvay).
DTli falan ring otobüsler vardı ama işe yarar mı onu hatırlayamadım.
ya da osmanbey metro-taksim-füniküler-fındıklı(hafif tramvay).
DTli falan ring otobüsler vardı ama işe yarar mı onu hatırlayamadım.
0
degilim
Arkadaslar selam. Evde bir siyam kedisi var. Kendisi saatlerce uzerimde kalip bir ton tuy dokuyor. Sonra kiyafetlerimden tuyleri atmak istiyorum fakat tek tek zor. Makinaya atinca da kaliyor uzerinde ayni sekilde. Bi firca falan alip onla mi temizlesem makinaya atmadan? Yoksa ise yaramaz mi.
Arkadaslar selam. Evde bir siyam kedisi var. Kendisi saatlerce uzerimde kalip bir ton tuy dokuyor. Sonra kiyafetlerimden tuyleri atmak istiyorum fakat tek tek zor. Makinaya atinca da kaliyor uzerinde ayni sekilde. Bi firca falan alip onla mi temizlesem makinaya atmadan? Yoksa ise yaramaz mi.
0
yapışkanlı rulolar var giysideki, koltuklardaki kılları, tüyleri, tozları alıyor. bim'de vardı en son.
0
Elini hafif ıslat, avucunu süre süre temizle.
Ekleme: Yapışkanlı rulo, ay kesinlikle yapışkanlı rulo diyenlere neden gıcık oluyorum acaba? Bi de -meli -malı kullanan var. Yıllardır kedi besliyorum daha bi defa yapışkanlı rulom olmadı, gerek de yok.
Ekleme: Yapışkanlı rulo, ay kesinlikle yapışkanlı rulo diyenlere neden gıcık oluyorum acaba? Bi de -meli -malı kullanan var. Yıllardır kedi besliyorum daha bi defa yapışkanlı rulom olmadı, gerek de yok.
0
Marketlerde tüy almak için oluyor, onlar epey iş görüyor. Ama onu almadan da koli bandıyla da alabilirsin.
Not: bu işleri yapmadan önce silkelemeye imkanın varsa daha az malzeme harcamış olursun. Şöyle güzelce bir çırpıp *cırt cırt* bantla girişirsin :)
Not: bu işleri yapmadan önce silkelemeye imkanın varsa daha az malzeme harcamış olursun. Şöyle güzelce bir çırpıp *cırt cırt* bantla girişirsin :)
0
makinaya atman çözüm olmaz. yapışkan kağıtlı rulolardan almalısın. mesela;
m.gittigidiyor.com
bir de koltukları sık sık süpürürsen iyi olur.
m.gittigidiyor.com
bir de koltukları sık sık süpürürsen iyi olur.
0
Koli bandından büyükçe bir parça kopar, yapıştır yapıştır çek. Evimde iki kedi var, bu şekilde gerektiğinde her kıyafet temizleniyor. Gerçi bi noktadan sonra bıraktık artık, her şey tüy içinde ve mutluyuz.
0
çamaşır kurutma makinesi tüyleri filtresinde topluyor, biz baya memnunuz.
0
kedini şu tarakla tara. fazla tylerini almış olursun. ben denemiştim, işe yaradı. yalnız tarağı ya da kedinin tüylerini hafifçe ıslat.
img03.taobaocdn.com!!78836689.jpg
img03.taobaocdn.com!!78836689.jpg
0
parmak uçlarını hafif ıslatman yeterli. sürdükçe gelecek sürdükçe.. kuruyunca tekrar ısla.
0
adnan mazmanoglu
gün itibariyle tek taşı aldım, üç sene önce ilk gidilen yer olan kız kulesinde teklifimi yapacağım. heyecanlıyım be sözlük. lakin beni daha çok heyecanlandıran durum ev eşyalarının ne olacağı. evli arkadaşlar yardımcı olursa makbule geçecek. mesela hangi çamaşır makinesi (boyut, marka falan) başımız
gün itibariyle tek taşı aldım, üç sene önce ilk gidilen yer olan kız kulesinde teklifimi yapacağım. heyecanlıyım be sözlük. lakin beni daha çok heyecanlandıran durum ev eşyalarının ne olacağı. evli arkadaşlar yardımcı olursa makbule geçecek. mesela hangi çamaşır makinesi (boyut, marka falan) başımızı ağrıtmaz. hangi elektronik eşyalar hangi markadan alınmalı, a++ tasarruflular aslında daha kazançlı değil mi, gibi gibi soruların yanıtlarını almak istiyorum. önceliğim bulaşık, çamaşır, tv, buzdolabı, klima gibi elektronik eşyalarla ilgili bilgi almak. dolap, yatak, koltuk... gibi şeylerle ilgili de yazılabilir.
not: evlilik güzel bi şey di mi lan :)
not: evlilik güzel bi şey di mi lan :)
0
Dolap, yatak, koltuk için istikbal, doğtaş ve saloni öneririm. İstikbal'deki tüm takımlar sert hiç rahat değil normalde ama sadece 1 takım çıkarmışlar hem hoştu hem de rahattı, doğtaş hep rahat olur zaten sadece yere biraz yakın oluyor koltukları oturup kalkması zor biraz, denemeden almayın sakın. Saloni'nin ise tasarımları çok güzel hem de rahat da kesinlikle tavsiye ederim.
0
son soruna cevaben:
hayır evlilik kötü bir şey.
geri kalanlara cevaben: en ucuzunu alın.
hayır evlilik kötü bir şey.
geri kalanlara cevaben: en ucuzunu alın.
0
önce bir teklif edin, kız kabul etsin, ondan sonra bunları birlikte araştırırsınız. bu ne acele? :)
0
@m e l t e m, heveslenmiş şu an, bi de çok heyecanlı yazalım bir şeyler rahatlasın :)
0
beyaz eşyaya falan beraber karar vericeksiniz muhtemelen.
a++ olanlar daha uygun. bi ara bunlarda ötv kalktı vs muhabbeti vardı. belki ona yetişirsiniz :)
bulaşık makinasını çok programlı alıp bi sürü para vermeyin. bekonun iki programlı mis gibi bulaşık makinesi var 600 tlye. çok memnunuz gidin ondan alın.
çamaşır makinesinde de çok deli şeyler çıktı. hiç anlamam da. kısa programı olan bişey alın mutlaka. ablamda var. çok kirli olmayan çamaşırları 30 dakikada yıkıyor. çok pratik.
a++ olanlar daha uygun. bi ara bunlarda ötv kalktı vs muhabbeti vardı. belki ona yetişirsiniz :)
bulaşık makinasını çok programlı alıp bi sürü para vermeyin. bekonun iki programlı mis gibi bulaşık makinesi var 600 tlye. çok memnunuz gidin ondan alın.
çamaşır makinesinde de çok deli şeyler çıktı. hiç anlamam da. kısa programı olan bişey alın mutlaka. ablamda var. çok kirli olmayan çamaşırları 30 dakikada yıkıyor. çok pratik.
0
ocak ayının 2. pazartesi günü başlayan dünya enerji verimliliği haftasında beyaz eşya markaları indirim yapıyorlar özellikle a+ ürünlerde. o zaman almayı düşünebilirsiniz.
edit: evlilik güzel bişey, bence :)
edit: evlilik güzel bişey, bence :)
0
evli değilim ama bu yaz küçük çapta bir ev döşeme olayına imza attık. hangi marka başını ağrıtmaz bilmiyorum ama;
vestel alma. vestel'den buzdolabı, çamaşır makinesi, set üstü ocak kombosu yaptık. buzdolabının kapağı bozuldu, yiyecekleri de bazen donduruyor bazen hiç soğutmuyor bile. çamaşır makinesi kendi kendine yürümeye başladı. geçen gün kapının önüne geçip kapıyı da üstüne kapatmış. ikna edip giremedik banyoya saatlerce, tam bir ergen. ocağı da markanın kendi teknik servisi bizzat gelip bağlamıştı, 1 tllik doğalgaz borusunu 15 tl'ye sattı. sanki alete yarım milyar gömmemişiz gibi hala üç kuruşun peşinde. sonradan öğrendik ki o para istediği şeyin bağlantı noktası kırıkmış. doğalgaz kaçağından ölmedik ama ağustosun ortasında çok ağır doğalgaz borcu girdi. kaçağın neden olduğunu çözmek için 3 kere gidip geldiler. 4.sünde çözmeyi başarabildiler aynştaynlar.
koltuğu da bellona'dan alma. kanepenin küççük göt koyma yeri var üstelik sert ve yüksek. hiç rahat değil. tasarımları da çok çakma, yaratıcılık sıfır. o fiyatlara hiç değmez.
biz de ne kadar dandik şey varsa doldurmuşuz eve şimdi fark ettim.
not: evlilik pek güzel bir şey değil.
vestel alma. vestel'den buzdolabı, çamaşır makinesi, set üstü ocak kombosu yaptık. buzdolabının kapağı bozuldu, yiyecekleri de bazen donduruyor bazen hiç soğutmuyor bile. çamaşır makinesi kendi kendine yürümeye başladı. geçen gün kapının önüne geçip kapıyı da üstüne kapatmış. ikna edip giremedik banyoya saatlerce, tam bir ergen. ocağı da markanın kendi teknik servisi bizzat gelip bağlamıştı, 1 tllik doğalgaz borusunu 15 tl'ye sattı. sanki alete yarım milyar gömmemişiz gibi hala üç kuruşun peşinde. sonradan öğrendik ki o para istediği şeyin bağlantı noktası kırıkmış. doğalgaz kaçağından ölmedik ama ağustosun ortasında çok ağır doğalgaz borcu girdi. kaçağın neden olduğunu çözmek için 3 kere gidip geldiler. 4.sünde çözmeyi başarabildiler aynştaynlar.
koltuğu da bellona'dan alma. kanepenin küççük göt koyma yeri var üstelik sert ve yüksek. hiç rahat değil. tasarımları da çok çakma, yaratıcılık sıfır. o fiyatlara hiç değmez.
biz de ne kadar dandik şey varsa doldurmuşuz eve şimdi fark ettim.
not: evlilik pek güzel bir şey değil.
0
evlilik gibi kulağa sıkıcı/zor gelen bir yapıyı bile sevdirebilir yaşadığınız şey.. tüm evlilikleri bilemem tabi ama benim evliliğim çok güzel.. keşke daha önce evlenseymişiz diyoruz hep:)
eşya konusuna gelince ,
biz baya araştırmıştık, sevgilim excel yapmıştı sayfalarca..
tv + ses sistemi ve çamaşır makinesini lg,
buzdolabı ve bulaşık makinesini bosch aldık..
özelliklerine falan baktık işte , kafamıza yatanları topladık..
kullananlara sorduk, şikayetvar.com'dan baktık, forumlarda dolaştık..
siz de öyle yapın.. her gün bir yenisi çıkıyor bunların..
oturma grubu,yemek ve yatak odasını kelebek'ten almıştık..
ama gardrop yatak odamıza büyük geldiği için onu ikea'dan köşeli aldık mesela..
hem çalışma odası hem de gelen misafiri yatırmak amaçlı kullandığımız küçük odaya ider'den daha ucuz bir L koltuk aldık mesela.. kelebek'teki gibi para bayılmadık..
hangisi daha dayanıklı olmalı sorusunu sorun kendinize ve bütçenize göre ayarlayın bu öncelikleri..
yemek ve çatal bıçak takımını karaca'dan aldık.. ve ben bütün eşyalarımdan gayet memnunum..
midi bi fırın aldım arzum'dan , altı üstü eşit pişirmiyor.. kek yapamıyorum fırında.. böreği,yemeği ayarlıyorum bi şekilde de, kek de önemli nihayetinde.. arzum'un midi fırınını sevmedim.. modele göre değişebilir tabi..
ama arzum buka saç kurutma makinesi harika..
bir sürü kalem var , hangi biri hakkında ayrıntıya gireyim bilemedim..
kafa karıştıran bir durum olursa mesaj at, yardımcı olmaya çalışırım..
eşya konusuna gelince ,
biz baya araştırmıştık, sevgilim excel yapmıştı sayfalarca..
tv + ses sistemi ve çamaşır makinesini lg,
buzdolabı ve bulaşık makinesini bosch aldık..
özelliklerine falan baktık işte , kafamıza yatanları topladık..
kullananlara sorduk, şikayetvar.com'dan baktık, forumlarda dolaştık..
siz de öyle yapın.. her gün bir yenisi çıkıyor bunların..
oturma grubu,yemek ve yatak odasını kelebek'ten almıştık..
ama gardrop yatak odamıza büyük geldiği için onu ikea'dan köşeli aldık mesela..
hem çalışma odası hem de gelen misafiri yatırmak amaçlı kullandığımız küçük odaya ider'den daha ucuz bir L koltuk aldık mesela.. kelebek'teki gibi para bayılmadık..
hangisi daha dayanıklı olmalı sorusunu sorun kendinize ve bütçenize göre ayarlayın bu öncelikleri..
yemek ve çatal bıçak takımını karaca'dan aldık.. ve ben bütün eşyalarımdan gayet memnunum..
midi bi fırın aldım arzum'dan , altı üstü eşit pişirmiyor.. kek yapamıyorum fırında.. böreği,yemeği ayarlıyorum bi şekilde de, kek de önemli nihayetinde.. arzum'un midi fırınını sevmedim.. modele göre değişebilir tabi..
ama arzum buka saç kurutma makinesi harika..
bir sürü kalem var , hangi biri hakkında ayrıntıya gireyim bilemedim..
kafa karıştıran bir durum olursa mesaj at, yardımcı olmaya çalışırım..
0
hala vaktin varken arkanı dön ve derhal kurtul bu beladan. geri dönüşü -neredeyse- olmayan, kendi hayatını kendi ellerinle zincirleyip sonrasında da çok sıkılacağın, içinin bunalacağı, tüm alışkanlıklarının kısa ya da orta vade içerisinde avucunun içinden kayıp gideceği bir döneme giriyorsun.
ille kendini bi yerlere kelepçeleyip hayatını zora sokmak istiyorsan şu an yaşadığın evdeki kalorifere kendini kelepçeleyip anahtarı yut. ille bi gün biri gelir kurtarır. en azından kurtuluşu kolay olur.
eşyalarla ilgili soruya gelince;
a++ olanlar evet çok daha uygun hale geliyor. bizim buzdolabı biraz eskidi, onu yok edip bi tane a++ bişi almayı düşünüyorum. elektrik faturasına etkisi tahmin edilenden fazla oluyor biraz hesaplayınca. hele bi de yazın falan.
çamaşır makinesi o kadar da önemli değil abi. iyi kötü hepsi yıkıyor yani. bu beyaz eşya konusunda en büyük kazığın döndüğü dal çamaşır makinesi bence. ne kadar sürede bozulur bilmiyorum da, e 2 kat hatta 2.5 kat fiyat farkı olanlar var. yani ille bozuluyorsa daha ucuzundan bi şey alıp çok kafanı bozar ve tamir edilemezse atıp yeni bi ucuz alsan aynı şeye gelir 5-10 yıl içinde. buzdolabı gibi değil.
televizyon önemli bi şey, ona dikkat etmek lazım. ben 1 ay falan araştırdım almadan önce. 3 seneye yakın oldu hala çok memnunum. tabii ki tonla yeni model ve teknoloji çıktı, ben aldığımda pek 3d televizyonlar bile yoktu. ama o dönemin cihazları arasında iyi bi şey araştırıp bulmuşum diyorum.
bulaşık makinesinden hiç anlamam bi şey diyemem. ütü mütü onlar kolay ve ucuz zaten.
eh, seni de evlilikten vazgeçirdiğimize göre (umarım) özgürlüğüne kavuştun ve gözün aydın diyorum. aman bi daha öyle lanetli iğrenç fikirleri aklına sokma. hadi eğlenceli güzel bi hayat dilerim.
ille kendini bi yerlere kelepçeleyip hayatını zora sokmak istiyorsan şu an yaşadığın evdeki kalorifere kendini kelepçeleyip anahtarı yut. ille bi gün biri gelir kurtarır. en azından kurtuluşu kolay olur.
eşyalarla ilgili soruya gelince;
a++ olanlar evet çok daha uygun hale geliyor. bizim buzdolabı biraz eskidi, onu yok edip bi tane a++ bişi almayı düşünüyorum. elektrik faturasına etkisi tahmin edilenden fazla oluyor biraz hesaplayınca. hele bi de yazın falan.
çamaşır makinesi o kadar da önemli değil abi. iyi kötü hepsi yıkıyor yani. bu beyaz eşya konusunda en büyük kazığın döndüğü dal çamaşır makinesi bence. ne kadar sürede bozulur bilmiyorum da, e 2 kat hatta 2.5 kat fiyat farkı olanlar var. yani ille bozuluyorsa daha ucuzundan bi şey alıp çok kafanı bozar ve tamir edilemezse atıp yeni bi ucuz alsan aynı şeye gelir 5-10 yıl içinde. buzdolabı gibi değil.
televizyon önemli bi şey, ona dikkat etmek lazım. ben 1 ay falan araştırdım almadan önce. 3 seneye yakın oldu hala çok memnunum. tabii ki tonla yeni model ve teknoloji çıktı, ben aldığımda pek 3d televizyonlar bile yoktu. ama o dönemin cihazları arasında iyi bi şey araştırıp bulmuşum diyorum.
bulaşık makinesinden hiç anlamam bi şey diyemem. ütü mütü onlar kolay ve ucuz zaten.
eh, seni de evlilikten vazgeçirdiğimize göre (umarım) özgürlüğüne kavuştun ve gözün aydın diyorum. aman bi daha öyle lanetli iğrenç fikirleri aklına sokma. hadi eğlenceli güzel bi hayat dilerim.
0
eşyayı siktiret. kızı kırma ve üzme. ne olursa olsun, olan, orda kalsın. ne sen başkasına anlat olanları, ne o başkasına anlatsın. kol kırılsın, yen içinde kalsın. kan kusun, kızılcık şerbeti içmiştik diyin. birbirinizin kıymetini bilin. birbirinizle önce arkadaş ve iyi bir dost olun.
eşya, kafa yormanız gereken en son şey.
eşya, kafa yormanız gereken en son şey.
0
oturacağınız ev kendinize ait ise:
mobilya: doğtaş (yatak büyük bir indirim teklif edilmezse işbir veya yataş olsun),
beyaz eşya: tamamı siemens'in ithal olan tam ankastre serileri (özellikle ithal olanlar gerçekten mükemmel cihazlar, yerli olanlar bildiğin profilo zaten. mutfağın durumuna göre buzdolabı ankastre olmayanlardan olsun. tümünü aynı markadan ve aynı yerden alırsanız iyi bir indirim olur. aynı listeyi başka bayiye de götürüp fiyat alın.),
klima: mitsubishi electric,
tv: samsung 4k modelleri (55" den küçük ve curved olmasın),
kahverengi eşya: bu biraz karışık. meselam philips ütü olabilir, dyson veya elecrolüx süpürge olabilir gibi. eşinizin çeyizinde gelebilir bunlar, adettendir.
bütün bunlar öncelikle bütçe meselesi elbette.önce bütçenizi belirleyin ve yola öyle çıkın. ev kendinizin değilse yerli üretim arçelik, beko gibi markalara yönelebilirsiniz. mobilya da markalı olmak zorunda değil. ileriki yıllarda daha iyileri alınır. unutmayın bir süre sonra 3-4 kişi olacaksınız. onlara da oda düzenlenecek.
evlilik gerçekten güzel. hayata anlam katan en önemli şey belki. sizin seven bir eşinizin, ailenizin, sıcak bir yuvanızın olması güzel.
gelsenize olm, boyu geçmiyo bak valla :))
mobilya: doğtaş (yatak büyük bir indirim teklif edilmezse işbir veya yataş olsun),
beyaz eşya: tamamı siemens'in ithal olan tam ankastre serileri (özellikle ithal olanlar gerçekten mükemmel cihazlar, yerli olanlar bildiğin profilo zaten. mutfağın durumuna göre buzdolabı ankastre olmayanlardan olsun. tümünü aynı markadan ve aynı yerden alırsanız iyi bir indirim olur. aynı listeyi başka bayiye de götürüp fiyat alın.),
klima: mitsubishi electric,
tv: samsung 4k modelleri (55" den küçük ve curved olmasın),
kahverengi eşya: bu biraz karışık. meselam philips ütü olabilir, dyson veya elecrolüx süpürge olabilir gibi. eşinizin çeyizinde gelebilir bunlar, adettendir.
bütün bunlar öncelikle bütçe meselesi elbette.önce bütçenizi belirleyin ve yola öyle çıkın. ev kendinizin değilse yerli üretim arçelik, beko gibi markalara yönelebilirsiniz. mobilya da markalı olmak zorunda değil. ileriki yıllarda daha iyileri alınır. unutmayın bir süre sonra 3-4 kişi olacaksınız. onlara da oda düzenlenecek.
evlilik gerçekten güzel. hayata anlam katan en önemli şey belki. sizin seven bir eşinizin, ailenizin, sıcak bir yuvanızın olması güzel.
gelsenize olm, boyu geçmiyo bak valla :))
0
hayırlısı olsun, mutlu olun.
eşya konusunda ilk tavsiyem şu:
çok komplike olmasından ziyade asıl işini iyi yapıyor mu ona bakın.
desinler ya da ne derler diye düşünmeyin.
ihtiyaçlarınız düşünüp ona göre hareket edin.
çamaşır makinesi için şuraya bakabilirsiniz: eksisozluk.com
bulaşık makinesi için:
buraya yazıyordum, sözlüğe yazayım da başka soranlara da link olsun dedim. taze taze: eksisozluk.com
buzdolabı: derin dolap daha kullanışlı oluyor. şimdiye kadar kullandığım üç dolaptan da başka açılardan memnun kaldım. bundan öncekinin joker bölümü vardı. 3 kapaklıydı. aradaki bölümü ister derin dondurucu istersem soğuk saklama için kullanıyordum. duruma göre ayarlıyordum. çok güzel düşünülmüş iyi bir işti. şimdi o tür dolap yok galiba. aeg üretimiydi o.
şimdiki dolabım derin. derinlik çok işime yarıyor.
bir de derin dondurucu bölümüne bakın. buzdolabında en büyük sıkıntı koku yapma olayıdır. baş edilemeyen koku derin dondurucuda istemeden çözülen akan gıdaların alta sızmasından oluyor. köpük var altta ona geçiyor ve dondurucu tabanını çıkarıp o köpüğü temizlemeden geçmiyor. (köpüğün yenisi bulunmuyor, mecbur temizleyeceksiniz başka çare yok ya da dolabı elden çıkaracaksınız)
derin dondurucunun alt tabanı ya çıkarılabilir olsun, ya da tek parçaysa alt kısımda hava üfleme ızgarası olmasın. ona dikkat edin.
eşya konusunda ilk tavsiyem şu:
çok komplike olmasından ziyade asıl işini iyi yapıyor mu ona bakın.
desinler ya da ne derler diye düşünmeyin.
ihtiyaçlarınız düşünüp ona göre hareket edin.
çamaşır makinesi için şuraya bakabilirsiniz: eksisozluk.com
bulaşık makinesi için:
buraya yazıyordum, sözlüğe yazayım da başka soranlara da link olsun dedim. taze taze: eksisozluk.com
buzdolabı: derin dolap daha kullanışlı oluyor. şimdiye kadar kullandığım üç dolaptan da başka açılardan memnun kaldım. bundan öncekinin joker bölümü vardı. 3 kapaklıydı. aradaki bölümü ister derin dondurucu istersem soğuk saklama için kullanıyordum. duruma göre ayarlıyordum. çok güzel düşünülmüş iyi bir işti. şimdi o tür dolap yok galiba. aeg üretimiydi o.
şimdiki dolabım derin. derinlik çok işime yarıyor.
bir de derin dondurucu bölümüne bakın. buzdolabında en büyük sıkıntı koku yapma olayıdır. baş edilemeyen koku derin dondurucuda istemeden çözülen akan gıdaların alta sızmasından oluyor. köpük var altta ona geçiyor ve dondurucu tabanını çıkarıp o köpüğü temizlemeden geçmiyor. (köpüğün yenisi bulunmuyor, mecbur temizleyeceksiniz başka çare yok ya da dolabı elden çıkaracaksınız)
derin dondurucunun alt tabanı ya çıkarılabilir olsun, ya da tek parçaysa alt kısımda hava üfleme ızgarası olmasın. ona dikkat edin.
0
Domuz
Güzel mi? Dikkat etmem gereken bir şey var mı? Teşekkürler.https://www.dropbox.com/s/lezcpkcou9dbzdl/2014-11-14%2016.54.09.jpg?dl=0
Güzel mi? Dikkat etmem gereken bir şey var mı? Teşekkürler.
www.dropbox.com
www.dropbox.com
0
Kolesterol ust sinirda, demir deposu ve hemoglobin de alta yakin. Onun disinda gayet iyi. Cok cay tuketimi olabilir, ozellikle yemeklerden sonra birkac saat icinde cay tüketmemek, yagli besinleri de biraz azaltmak yeterli olacaktir.
0
yok işte hepsi zaten olması gereken yerde. 1 tanesi fazla o da muhtemelen yediğin bir şey ile alakalı. iyisin sıkıntı yok.
0
bence domuz gibisin, HDL'nin eccük yüksek olması sıkıntı değil bence, LDL yüksek olsaydı bir nebze dikkat et diyebilirdim ama, yumurtaya devam, kolestrol değer aralıklarını da kafaya takma derim, azami olarak belirtilen 200 normalin biraz üstü bir değer bence.
0
şindiye kadar nası yaşıyosanız, o şekilde yaşamaya devam edin. kilo fazlanız varsa, onu halledin. sigara varsa onu bırakın. içkiyi de, ayda bir kereden fazla içmeyin. takmayın kafaya tokadan başka bişey.
dikkat etmeniz gereken şeyler bunlar.
dikkat etmeniz gereken şeyler bunlar.
0
mattiadestro
http://www.morhipo.com/rcr-mont/7249838/detay?depid=41yorumlar gençler? akşam akşam çok iyi durdu gözümde ama mankenden dolayı da olabilir :/
www.morhipo.com
yorumlar gençler? akşam akşam çok iyi durdu gözümde ama mankenden dolayı da olabilir :/
yorumlar gençler? akşam akşam çok iyi durdu gözümde ama mankenden dolayı da olabilir :/
0
sırf @neferkitty'e gülmek için yorum yazıyorum amsşdöasmdlkamskd
ciddi yorum: alma abi bu ne ya?
ciddi yorum: alma abi bu ne ya?
0
yok alma. güzel değil. o adamın kafasını kesip, (git:galeri2.uludagsozluk.com ) şu kafayı koy. öyle olursun.
) şu kafayı koy. öyle olursun.
0
Baktım, beğenmedim. Sonra fiyatına bakmayı unuttuğumu hatırlayıp tekrar baktım.
160 lira verilir mi la buna.
160 lira verilir mi la buna.
0
piç işi değil, manken arkadaşın (doğal olarak) 'karşıki dağları ben yarattım' pozları sebebiyle öyle görünmüş bence size. normal bir mont. alınabilir, mont bakmaya devam edilebilir.
0
o örme manşet ve yakalar olmasa 89.90 tl verirdim. mankeni yumruklamaya daha fazlasınnı verirdim ama.
0
kolları örme lastik olan bir şey piçi bırak fakir işi. yani tabii ki benim de var bir sürü öyle kıyafetim de hani "işi" kavramı üzerinden gidiyorum.
0
excel
Benzer sorular önceden sorulmuş ama artık kullanmayan ya da yeni gelmiş olanlar olabilir.Sizce duyurunun akil insanları kimler? Sorum en çok kim yanıt veriyor ya da kim eğlenceli yanıt veriyor değil. Az da olsa soruya göre yardımcı olan, mantıklı cevaplar verenleri soruyorum.
Benzer sorular önceden sorulmuş ama artık kullanmayan ya da yeni gelmiş olanlar olabilir.
Sizce duyurunun akil insanları kimler? Sorum en çok kim yanıt veriyor ya da kim eğlenceli yanıt veriyor değil. Az da olsa soruya göre yardımcı olan, mantıklı cevaplar verenleri soruyorum.
Sizce duyurunun akil insanları kimler? Sorum en çok kim yanıt veriyor ya da kim eğlenceli yanıt veriyor değil. Az da olsa soruya göre yardımcı olan, mantıklı cevaplar verenleri soruyorum.
0
spor ve sporcu beslenmesi konusunda arnold schwarzanegger var benim aklıma ilk gelen o oldu.
0
@c1b2k3 mantıklı
@pescador eğlenceli
@m e l t e m bilginmiş gibi
@rock n roll pollynna
Pek dikkat etmem böyle şeylere ama gözüme çarpanlar.
@pescador eğlenceli
@m e l t e m bilginmiş gibi
@rock n roll pollynna
Pek dikkat etmem böyle şeylere ama gözüme çarpanlar.
0
compadrito, meltem, mea maxima culpa, aycovski, basond, uzunuzunilgi, pandispanya
aklıma gelirse yazarım var aslında başka insanlar da.
cosmicstring, hayat aklını konuşacak filozof üret (nicki yanlış yazmış olabilirim belki)
bu arada pavlis teşekkürler :)
aklıma gelirse yazarım var aslında başka insanlar da.
cosmicstring, hayat aklını konuşacak filozof üret (nicki yanlış yazmış olabilirim belki)
bu arada pavlis teşekkürler :)
0
spor ve beslenme konusunda arnold "fare zehiri iyidir" dese ciddi ciddi düşünürüm denemeyi ben de.
0
spor konusunda arnold var elbet ama angelus'un da hakkını verelim.
la noix, lim5, fayfim,siradisi00 de duyurunun doktorları bugüne kadar pek çok yardımları dokundu <3
la noix, lim5, fayfim,siradisi00 de duyurunun doktorları bugüne kadar pek çok yardımları dokundu <3
0
compadrito - master of akils, her şeyi bilen
angelus - sağlıklı yaşam akili
arnold - vücut geliştirme akili
m e l t e m - kedi ve iyilik akili
aychovsky - akademik akil
basond - uçak akili
pescador - futbol akili
douchebag - borsa akili
fengari - hukuk akili
benim bildiklerim bunlar.
angelus - sağlıklı yaşam akili
arnold - vücut geliştirme akili
m e l t e m - kedi ve iyilik akili
aychovsky - akademik akil
basond - uçak akili
pescador - futbol akili
douchebag - borsa akili
fengari - hukuk akili
benim bildiklerim bunlar.
0
spor için arnold,
gönül işi için pandispanya,
siyaset tarih söz konusu olunca zetehead ile advos... (isimlerdeki hatalarımı hoş görün)
genel her şey için compadrito.
sınıflayamadım ama aychovski de var.
aklıma geleni eklerim.
gönül işi için pandispanya,
siyaset tarih söz konusu olunca zetehead ile advos... (isimlerdeki hatalarımı hoş görün)
genel her şey için compadrito.
sınıflayamadım ama aychovski de var.
aklıma geleni eklerim.
0
biriniz de benim adımı verin ya vicdansızlar :((
bi ara elxa vardı sanırım, gitti sonra.
bi ara elxa vardı sanırım, gitti sonra.
0
douchebag, mea maxima culpa, alice practice, kül, buzbebek(ti sanırım) cevaplarını ciddiye alırım. biraz daha diline hakim olsa divit de bilgili birine benziyor.
edit: neferkitty bi de evet.
edit: neferkitty bi de evet.
0
sahi yaa compadritonun daha evvelden hakkında 500 kelime kompozisyon yazmadığı mesele var mı yav? adam galaksinin ilk zamanlarında beri yaşıyor ve yazıyor gibi.
0
arnold sporda iyi, bana da çok yardımı dokandı.
douchebag borsada iyi, ondan da yardım almıştım bir iki kere. sanırım yaşı genç. bu yaşına rağmen iyi anlıyor bu işlerden
edit: arnold 2 saniye önce yine yardımda bulundu :D
douchebag borsada iyi, ondan da yardım almıştım bir iki kere. sanırım yaşı genç. bu yaşına rağmen iyi anlıyor bu işlerden
edit: arnold 2 saniye önce yine yardımda bulundu :D
0
Adonis marka fare zehirimi yakında piyasaya sürüyorum arkadaşlar. DNP'nin pabucunu dama atacağız.
0
legendwaitforitdary
Merhaba, bir fizik sınavı olduk, mümkün olmayacak kadar düşük bi not aldım ve puanı hangi sorudan nasıl kırdıklarını biliyorum, ve hatalilar o puanı kırmakta. Sizce itiraza gitsem düzeltirler mı? Siz daha önce itiraz edip yukselttirebildiniz mı puanlarınızı?(Odtu, 1. Sınıf genel fizik)(Sorudaki hata
Merhaba, bir fizik sınavı olduk, mümkün olmayacak kadar düşük bi not aldım ve puanı hangi sorudan nasıl kırdıklarını biliyorum, ve hatalilar o puanı kırmakta. Sizce itiraza gitsem düzeltirler mı? Siz daha önce itiraz edip yukselttirebildiniz mı puanlarınızı?
(Odtu, 1. Sınıf genel fizik)
(Sorudaki hatam kök2'nin rasyonel Değeri olan 1,4 kusur ile işlem yapmam.)
(Odtu, 1. Sınıf genel fizik)
(Sorudaki hatam kök2'nin rasyonel Değeri olan 1,4 kusur ile işlem yapmam.)
0
Bence şansını dene. Asistanın merhametine kalmış biraz o artık. Ama genel derslerde çok fazla oynama yapmıyorlar, en azından Boğaziçi'nde öyleydi.
0
sınava itirazda kağıt yeniden okunmaz sadece notlar yeniden toplanır.
yeniden okunması için mahkemeye vermek gerekiyor, bilir kişi eşliğinde kağıt yeniden okunuyor filan.
yeniden okunması için mahkemeye vermek gerekiyor, bilir kişi eşliğinde kağıt yeniden okunuyor filan.
0
Doğrusu ne senin yaptığın ne? kök 2 yi önceden hesaplayıp direk o değeri mi yazdın, anlayamadım tam olarak?
0
Kök 2'yi Kök icinde 2 seklinde kullanmak yerine atıyorum Sayi 5kök2 ise 5 x (1,4) seklinde kullandım. Bir kösede de belirttim Kök 2 yaklaşık olarak 1,4'e eşittir diye. Bunun dışında da 25 puanlık sorudan 17 puani nasıl kırarlar anlamadım ben tum sonucları doğru bulmuşken. Soruların Çözümleri yayınlandı, sonuclarım ayni sadece Kök 2 ile yazılmamış benimkiler.
0
üni hocaları takıntılı olur öyle şeylere bizim bir prof harfin üzerine yazılan vektör okunu yazmayınca puan vermezdi. hocanın calışma saatinde git rica et kağıdıma bakabilirmiyim diye dik kafalılık yapma. daha hocaya karşı kazanan görmedim üni hayatımda.
0
mula
acaba bana mı öyle geliyo bilmiyorum yazın daha açık kumralken kışın saçlarım daha koyu kumral oluyo. yazın daha beyazken kışın daha koyu renk oluyo tenimde. birkaç arkadaş da bu savımı onayladı. hadi saç neyse ten rengind tam tersi olmaz mı ya?
acaba bana mı öyle geliyo bilmiyorum yazın daha açık kumralken kışın saçlarım daha koyu kumral oluyo. yazın daha beyazken kışın daha koyu renk oluyo tenimde. birkaç arkadaş da bu savımı onayladı. hadi saç neyse ten rengind tam tersi olmaz mı ya?
0
bir arkadaşımın saçları normalde kahverengi, yaz gelince sarıya dönüyor alnının çatının üstündeki saçlar, ortadaki kısım. niye bilmiyoruz, çözemedik.
0
benim de yazin ten rengim koyulasiyor sac rengim 1 ton aciliyor, gunesle ilgili bir durum tamamen bence.
0
denize giriyor ya da güneşte fazla kalıyorsun.
ikiside saç rengini sarartır. hatta deniz sapsarı bile yapabilir.
ikiside saç rengini sarartır. hatta deniz sapsarı bile yapabilir.
0
ben saç rengim de öyle, küllü renkte ve güneş ışığında aralarındaki bakırımsı renkler ortaya çıkıyor güneş yokken geri kumral oluyor filan.
ışığı kırma indeksi ile ilgili filan olmalı kesin bilim adamları araştırmalı bunu 0_0
ışığı kırma indeksi ile ilgili filan olmalı kesin bilim adamları araştırmalı bunu 0_0
0
ben senede iki defa tüy döküyorum amk. yaa dediğiniz her şeyler o kadar normal ki.. dayanamıyorum.. mula seni tenzih ederim.
0
iguanamvar
herhangi bir üniversitede doktorayı bitirince ne oluyor? direk araştırma görevlisi olarak mı atanıyoruz
herhangi bir üniversitede doktorayı bitirince ne oluyor? direk araştırma görevlisi olarak mı atanıyoruz
0
Hangi kadroda olduğuna göre değişir 33a ise doktora bittikten sonra araştırma görevlisi doktor olarak istediğin kadar kalırsın, 50d li isen yrd. doç. olarak atanmak için 1 yıl veriyorlardı sanırım. Kadro hemen çıkarsa direk yrd. doç. olarak atanırsın, en güzeli ve herkesin istediği bu zaten.
0
yok artık, daha neler. kadro almaya çalışıyorsun öğretim üyesi olarak. alabilirsen alıyorsun, alamazsan kalıyorsun.
0
hayır, onlar kadro açıklarını belirten duyurular yayınlıyor(çoğu zaman alacakları adam belli oluyor zaten, diğer arkadaşlar boşu boşuna masraf yapmış oluyor) sende gidip mülakata katılıyorsun. tabi hakemli makalelerinin olması gerekiyor.
0
doktora bitince bir şey olmuyor. diploma alıyorsun sadece.
nerede öyle direkt iş verilen okul, ben de gideyim.
nerede öyle direkt iş verilen okul, ben de gideyim.
0
lesley mateas
Yolda yürürken bir çok bilye görüyorum. Kimisi parlak durumdayken kimisi iyice haşat olmuş durumda. Üzerlerinde tarih olmadığı için kaç yıllık olduğunu kestiremiyorum. Ancak baya uzun zaman önce yapılmış olduğunu tahmin ediyorum.Cam bilyeler doğada ne kadar zamanda bozulur?Gördüğüm bilyeler kaç yıll
Yolda yürürken bir çok bilye görüyorum. Kimisi parlak durumdayken kimisi iyice haşat olmuş durumda. Üzerlerinde tarih olmadığı için kaç yıllık olduğunu kestiremiyorum. Ancak baya uzun zaman önce yapılmış olduğunu tahmin ediyorum.
Cam bilyeler doğada ne kadar zamanda bozulur?
Gördüğüm bilyeler kaç yıllıktır sizce?
Cam bilyeler doğada ne kadar zamanda bozulur?
Gördüğüm bilyeler kaç yıllıktır sizce?
0
Cam olduklarından dolayı sonsuza kadar öyle kalırlar. Aşındırıcı etmen lazım.
0
abi cam doğada niye yok olsun? silisyumun yüksek ısıda vitrifiye olması altı üstü. yani camlaşması. o kadar.
bütün dünya cam çöpü olsa da sorun yok. zaten görüntü hariç pek çok katı atığın doğaya çok şiddetli bir zararı yok. arada iki dangalak martı pet kapağı falan yiyip ölüyor. onun haricinde çoğu atık zararsız hatta işte balıklara falan yumurtlama alanı olanları var.
cam epey dayanıklıdır bu arada. bilye dediğin misketse ohoo. adamlar nükleer atıkları camlaştırıp gömüyorlar.
bütün dünya cam çöpü olsa da sorun yok. zaten görüntü hariç pek çok katı atığın doğaya çok şiddetli bir zararı yok. arada iki dangalak martı pet kapağı falan yiyip ölüyor. onun haricinde çoğu atık zararsız hatta işte balıklara falan yumurtlama alanı olanları var.
cam epey dayanıklıdır bu arada. bilye dediğin misketse ohoo. adamlar nükleer atıkları camlaştırıp gömüyorlar.
0
rock n roll
kitap okudum birkaç sayfa ve şuan gözümün önünde bişeyler uçuşuyor, bulanıklık var, yazıyı yazarken zorlandım zor görüyorum. anormal bir durum, geçer mi bu, korktum.
kitap okudum birkaç sayfa ve şuan gözümün önünde bişeyler uçuşuyor, bulanıklık var, yazıyı yazarken zorlandım zor görüyorum. anormal bir durum, geçer mi bu, korktum.
0
tekinde mi ikisinde mi? (bildiğimden değil sadece daha iyi anlaşılsın diye)
0
berginyonbaenre
sevgili stevie wonder severler şimdi şarkının şu bölümünde bkz:aşağıi’ve got something that i must telllast night someone rang our doorbelland it was not you my part-time loverand then a man called our exchangebut didn’t want to leave his namei guess that two can play the gameof part-time loversyou
sevgili stevie wonder severler şimdi şarkının şu bölümünde bkz:aşağı
i’ve got something that i must tell
last night someone rang our doorbell
and it was not you my part-time lover
and then a man called our exchange
but didn’t want to leave his name
i guess that two can play the game
of part-time lovers
you and me, part-time lovers
but, she and he, part-time lovers
satirlarinda anlam veremediğim kisimlar var
1)gece kapıyı çalan ve sen değildin denilen kişi kim ? stevie senin yerine başka biriylemi yattim demek istiyo ?
2)telefon edip ismini birakmayan ve iki kişide bu oyunu oynayabilir yorumunda bulunan kişi bayanin diğer bir fuckbuddysimi yoksa stevinin sevgilisinin bay fuckbuddysimi ?(son satırlarda senle ben, o kadınlada o erkek fuckbuddy dedigi için böyle bi kaniya vardim)
3)bu telefon eden kişi üstte belirttiğim iki seçenekten biri değilse kim ?
evet cidden çok boş zamanim var :/
i’ve got something that i must tell
last night someone rang our doorbell
and it was not you my part-time lover
and then a man called our exchange
but didn’t want to leave his name
i guess that two can play the game
of part-time lovers
you and me, part-time lovers
but, she and he, part-time lovers
satirlarinda anlam veremediğim kisimlar var
1)gece kapıyı çalan ve sen değildin denilen kişi kim ? stevie senin yerine başka biriylemi yattim demek istiyo ?
2)telefon edip ismini birakmayan ve iki kişide bu oyunu oynayabilir yorumunda bulunan kişi bayanin diğer bir fuckbuddysimi yoksa stevinin sevgilisinin bay fuckbuddysimi ?(son satırlarda senle ben, o kadınlada o erkek fuckbuddy dedigi için böyle bi kaniya vardim)
3)bu telefon eden kişi üstte belirttiğim iki seçenekten biri değilse kim ?
evet cidden çok boş zamanim var :/
0
Anladığım kadarıyla abla aldatıyor gelen de ablanın diğer sevgilileri. O yüzden part-time lover diyor
0
açtım dinliyorum panpa. bi sn.
yepp, bu şarkı poligami üstüne. stiv çift vurup tek sayıyor. stiv karı da pazarlıyor galiba. vaymnakoym 15 yıldır severek dinlediğim şarkı ne anlamlara geliyormuş.
yepp, bu şarkı poligami üstüne. stiv çift vurup tek sayıyor. stiv karı da pazarlıyor galiba. vaymnakoym 15 yıldır severek dinlediğim şarkı ne anlamlara geliyormuş.
0
Tyler89
diyelim ki; 4000TL maşınız, eviniz ve arabanız var.yaşamak isteyebileceğiniz 3 il sırasıyla hangileri olurdu?(kısaca nedenlerini de yazabilirseniz harika olur.)
diyelim ki; 4000TL maşınız, eviniz ve arabanız var.
yaşamak isteyebileceğiniz 3 il sırasıyla hangileri olurdu?
(kısaca nedenlerini de yazabilirseniz harika olur.)
yaşamak isteyebileceğiniz 3 il sırasıyla hangileri olurdu?
(kısaca nedenlerini de yazabilirseniz harika olur.)
0
direkt altınoluğa giderdim. 2. 3. alternatifleri hiç düşünmedim.
nedeni: çok seviyorum, orada yaşarsam çok huzurlu çok minnoş bi hayatım olurmuş gibi geliyor.
nedeni: çok seviyorum, orada yaşarsam çok huzurlu çok minnoş bi hayatım olurmuş gibi geliyor.
0
ankara. 413 nolu otobus nereye gidiyorsa orda yaşamak isterdim. 5 dakikada bir geçiyor bu, kıskanıyorum.
kalan ikisini bilemedim. eskişehir olabilir. izmiri de övüyolar.
kalan ikisini bilemedim. eskişehir olabilir. izmiri de övüyolar.
0
Çankırı
Çorum
Yozgat ehehehe
Ankara
İzmir
Antalya
Yurtdışı için,
Paris
Miami
Londra
Gerçi yurtdışına çıkmadım ama bunlar ilk tercihim olurdu.
Çorum
Yozgat ehehehe
Ankara
İzmir
Antalya
Yurtdışı için,
Paris
Miami
Londra
Gerçi yurtdışına çıkmadım ama bunlar ilk tercihim olurdu.
0
2000 lirayla, kirada, arabam yokken yaşadığım yerden vazgeçmem. istanbul-kadıköy. nedensizce
0
1-2 haftalığına bir yerlere gidip de istanbul'a dönünce toprağı öpüyorum her seferinde.
nedenleri: burada doğdum, burada büyüdüm, burada okudum ve okuyorum, ailem burada, arkadaşlarımın çoğu burada, ailemin yanında yaşamayıp da kira ödememe lüksüne sahibim. daha bir sürü neden sayabilirim aslında.
o yüzden istanbul, hatta istanbul kadıköy direkt. yok illa farklı iller de olacaksa the junior jr +1
nedenleri: burada doğdum, burada büyüdüm, burada okudum ve okuyorum, ailem burada, arkadaşlarımın çoğu burada, ailemin yanında yaşamayıp da kira ödememe lüksüne sahibim. daha bir sürü neden sayabilirim aslında.
o yüzden istanbul, hatta istanbul kadıköy direkt. yok illa farklı iller de olacaksa the junior jr +1
0
türkiye için mi geçerli bu sadece? değilse türkiye'de yaşamak istemezdim. yurtdışı da olursa:
saint petersburg
italya'da orta büyüklükte bir şehir, veya
prag.
saint petersburg
italya'da orta büyüklükte bir şehir, veya
prag.
0
bahçesi geniş olan herhangi bir müstakil evde olsun da ama her yer yemyeşil olsun , sanırım ingilteredeki evler bu tanıma uyuyor biraz.
kediciğim içmenli bahçemde hoppidik hoppidik oynasın, sinek avlasıni kelebek peşinde koşsun, yuvarlansın en çok o'nun için isterdim evet.
kedimin doğa ile iç içe olmamasına hep üzülmüşümdür.
ankara gibi beton yığını bir şehirden bildiriyorum.
kediciğim içmenli bahçemde hoppidik hoppidik oynasın, sinek avlasıni kelebek peşinde koşsun, yuvarlansın en çok o'nun için isterdim evet.
kedimin doğa ile iç içe olmamasına hep üzülmüşümdür.
ankara gibi beton yığını bir şehirden bildiriyorum.
0
Yurtiçi; izmir, ayvalık, istanbul
(çünkü akdeniz kültürünü seviyorum)
yurtdışı; roma, floransa, paris
(çünkü akdeniz kültürünü seviyorum)
(çünkü akdeniz kültürünü seviyorum)
yurtdışı; roma, floransa, paris
(çünkü akdeniz kültürünü seviyorum)
0
eskişehir. kalabak su kamyonu müziği sanırım.
izmir. koyun kokan metrosunda buram buram anadolu kokusu alırdım. hemde denizin dibinde. sahi hala kokuyormu?
bilecik. insanlıktan uzak ferah bi ortam. alp daglarında heidi'nin evlenmiş, dedesinin ölmüş hali gibi.
izmir. koyun kokan metrosunda buram buram anadolu kokusu alırdım. hemde denizin dibinde. sahi hala kokuyormu?
bilecik. insanlıktan uzak ferah bi ortam. alp daglarında heidi'nin evlenmiş, dedesinin ölmüş hali gibi.
0
kingbulva
Bir iki site buldum ancak hangisi güvenilir hangisi değil tam olarak bilmiyorum. İspanya'da yaşayan ya da tecrübesi olan birileri bilgi verebilir mi?
Bir iki site buldum ancak hangisi güvenilir hangisi değil tam olarak bilmiyorum. İspanya'da yaşayan ya da tecrübesi olan birileri bilgi verebilir mi?
0
titiraprap
Eyy duyurunun kalbi kırık romeo'ları ve jülyet'leri;Tam doğru kişiyi buldum derken, ne oldu da ayrıldınız?En sık rastlanan sebepler nelerdir?Haydin kendimizce bir istatistik oluşturalım.*Kendimden başlamak isterdim ama nişanlılık olayım olmadığı için katılamıyorum.
Eyy duyurunun kalbi kırık romeo'ları ve jülyet'leri;
Tam doğru kişiyi buldum derken, ne oldu da ayrıldınız?
En sık rastlanan sebepler nelerdir?
Haydin kendimizce bir istatistik oluşturalım.
*Kendimden başlamak isterdim ama nişanlılık olayım olmadığı için katılamıyorum.
Tam doğru kişiyi buldum derken, ne oldu da ayrıldınız?
En sık rastlanan sebepler nelerdir?
Haydin kendimizce bir istatistik oluşturalım.
*Kendimden başlamak isterdim ama nişanlılık olayım olmadığı için katılamıyorum.
0
olmayacağını gördüm. hep kavga, hep sıkıntı. aileler tabi en büyük sorunlardan biriydi.
en küçük şeyden bile kavga çıkaracağına adım gibi emindim, öyle de oluyordu. sonunda dedim ki ben bu kadınla hayatımı geçiremem. ardından nişanı da bozduk. evlilik akdi olsaydı aramızda, ayıklayıp duruyordum şimdi pirincin taşını. o yüzden o masaya oturmadım.
hayatım boyunca verdiğim en iyi kararlardan biri, belki de ilkiydi. ha üzülmedim mi, tabii ki üzüldüm. ama bir gün bile pişman olmadım.
en küçük şeyden bile kavga çıkaracağına adım gibi emindim, öyle de oluyordu. sonunda dedim ki ben bu kadınla hayatımı geçiremem. ardından nişanı da bozduk. evlilik akdi olsaydı aramızda, ayıklayıp duruyordum şimdi pirincin taşını. o yüzden o masaya oturmadım.
hayatım boyunca verdiğim en iyi kararlardan biri, belki de ilkiydi. ha üzülmedim mi, tabii ki üzüldüm. ama bir gün bile pişman olmadım.
0
ben nişanı bozacak kadar uyanık olamadım amk. sonraki safhada boşanarak hallettik.
ayrı dünyaların insalarıymışız, iyi arkadaş olunca iki üç sevişince illa evlenmek gerekmiyormuş, bir de memur çocukları biraz fazla disiplinli oluyormuş, hiç serserilik yapamayacakmışız meğersem evlenice. bilmiyodum ben bunları. yani benim cahilliğimden oldu biraz galiba.
ayrı dünyaların insalarıymışız, iyi arkadaş olunca iki üç sevişince illa evlenmek gerekmiyormuş, bir de memur çocukları biraz fazla disiplinli oluyormuş, hiç serserilik yapamayacakmışız meğersem evlenice. bilmiyodum ben bunları. yani benim cahilliğimden oldu biraz galiba.
0
(bkz: kuzenim yazmış)
benim de bu taraklarda bezim yok lakin kuzenim olacak bir davar, ana baba ve ablasının çenesine dayanamayıp aptal bir sebeple 5 yıllık ilişkiyi 2 yıllık nişanlılığı bitirdi. pişman ama erkekliğe poh sürdürmüyo. davar demiş miydim.
benim de bu taraklarda bezim yok lakin kuzenim olacak bir davar, ana baba ve ablasının çenesine dayanamayıp aptal bir sebeple 5 yıllık ilişkiyi 2 yıllık nişanlılığı bitirdi. pişman ama erkekliğe poh sürdürmüyo. davar demiş miydim.
0
benim bi tanıdığın nişanlısı olan kız,
düğünden bir gün önce takıları da alıp kaçmıştı.
rezalete bak.
kız tarafı, zararınızı biz karşılarız olayı duyurmadan halledelim demiş.
bunlar da kabul etmiş. vay be.
düğünden bir gün önce takıları da alıp kaçmıştı.
rezalete bak.
kız tarafı, zararınızı biz karşılarız olayı duyurmadan halledelim demiş.
bunlar da kabul etmiş. vay be.
0
Ailesi yüzünden. Nişan sonrası birden ortaya çıkıveren bitmek tükenmek bilmeyen istekleri, yaptığım işi aile fertlerine rant kapısı olarak görmeleri. ve en acısı da bütün bunları nişanlımın gayet iyi bilip görmezden gelmeyi seçmesi.
"Evlenirken karşı tarafın ailesiyle de evleniyorsun" lafı çok doğruymuş.
"Evlenirken karşı tarafın ailesiyle de evleniyorsun" lafı çok doğruymuş.
0
aelfinn
ne taşıyorlar abi bunun arkasında türkiyede?
ne taşıyorlar abi bunun arkasında türkiyede?
0
camcılar pimapenciler kullanıyor en çok. bir de üstüne branda çekip nakliye işleri yapılıyor.
0
çokluğundan şikayet ettiğimden değil, bana kullanım alanları lazım. pimapen falan bunları bilmiyordum mesela.
0
Vw Amarokla camcılık yapanı hiç görmedim:) Lüks olanları amacı dışında sadece yüksek olsun güvenli olsun amaçlı bence.
0
0
Kopek tasiyorum.ari kovani,yumurta kolileri,sandikla sebze meyve,odun.evde tasinmasi gereken havalesi ufak ne varsa.kamp malzemeleri,yeri geliyor tekne motoru,araba motoru.aklima ilk gelen tasidiklarim bunlar.
Burada varsayilan kamyonetle pick up ayni sey.ihtiyaca gore tek kabin cift kabin,alcak yuksek kullanim var.amarok un tek kabin dusuk olani gelsin camcida kullanir.cift kabin kamyonet daha cok santiye ve arazi amacli,ticari yuk tasimada tek kabin alcak olan tercih edilir.
Burada varsayilan kamyonetle pick up ayni sey.ihtiyaca gore tek kabin cift kabin,alcak yuksek kullanim var.amarok un tek kabin dusuk olani gelsin camcida kullanir.cift kabin kamyonet daha cok santiye ve arazi amacli,ticari yuk tasimada tek kabin alcak olan tercih edilir.
0
zabıtalar bi boklar taşıyor mu bilmem ama nedense kullanıyorlar bu pickupları.
0
beton ve zemin numuneleri taşıyordum ben eskiden. beyaz eşya taşınır tek kabinlerde çok rahat. iş görüşmesi cevabı gibi olacak ama sen ne taşınmasını istiyorsan onu taşırsın yani.
0
tedaş gibi elektrik şirketleri kullanır.
harita mühendisleri yine araziye bunlarla giriyorlar. hep araç gereci bunlara yüklüyorlar.
otellerin mal ihtiyaçları bu tür araçlarla karşılanabiliyor, transporterlar daha kullanışlı tabi bu noktada.
odun, kütük, kozalak taşındığını gördüm.
harita mühendisleri yine araziye bunlarla giriyorlar. hep araç gereci bunlara yüklüyorlar.
otellerin mal ihtiyaçları bu tür araçlarla karşılanabiliyor, transporterlar daha kullanışlı tabi bu noktada.
odun, kütük, kozalak taşındığını gördüm.
0
lily briscoe
1 yaşındaki kızım dün kısırlaştırma ameliyatını oldu. veteriner boyunluk verdi ve bunu 10 gün çıkarma dedi, 10 gün çok değil mi?? 10 gün nasıl kendini (poposunu) temizleyecek bu hayvan? bir de sürekli köşe bucak saklanıyor, fotodaki gibi mahzun yatıyor bütün gün. ne yapayım? arada bir çıkarmak mı la
1 yaşındaki kızım dün kısırlaştırma ameliyatını oldu. veteriner boyunluk verdi ve bunu 10 gün çıkarma dedi, 10 gün çok değil mi?? 10 gün nasıl kendini (poposunu) temizleyecek bu hayvan?
bir de sürekli köşe bucak saklanıyor, fotodaki gibi mahzun yatıyor bütün gün. ne yapayım? arada bir çıkarmak mı lazım? çıkarıp takması da çok eziyetli.
bir de sürekli köşe bucak saklanıyor, fotodaki gibi mahzun yatıyor bütün gün. ne yapayım? arada bir çıkarmak mı lazım? çıkarıp takması da çok eziyetli.
0
10 gün fazla demiş ya. biz iki kedimizi kısırlaştırdık. bir hafta dolmadan çıkardık diye hatırlıyorum.
temizleyemeyecek. o yüzden de depresyona giriyorlar, hayata küsüyorlar. ama çıkarınca düzelir. sıkıntı yapma.
temizleyemeyecek. o yüzden de depresyona giriyorlar, hayata küsüyorlar. ama çıkarınca düzelir. sıkıntı yapma.
0
halıya, koltuğa vs. pürüzlü herhangi bir yüzeye sürterek kaşıntıyı geçirebilir. yalaması şart değil o kadar.
0
temizlemeye yardımcı olabilirsin: alkolsüz bebek poposu temizleyen ıslak mendillerle :)))
dikişlerin durumuna göre on günden az sürmesi çok mümkün bu ara.
not: benimkine taktıramamıştık. depresyon ne ki? hayvan ben diyim exocist, sen de hulk gibi bi şey oldu; kafasını duvarlara vurdu... onu çıkardık bandaj yaptık. ama en geç iki günde değişmesi lazımdı falan filan..
kendini biraz iyi hissedince depresyonu geçer merak etme. bol bol sev:)
dikişlerin durumuna göre on günden az sürmesi çok mümkün bu ara.
not: benimkine taktıramamıştık. depresyon ne ki? hayvan ben diyim exocist, sen de hulk gibi bi şey oldu; kafasını duvarlara vurdu... onu çıkardık bandaj yaptık. ama en geç iki günde değişmesi lazımdı falan filan..
kendini biraz iyi hissedince depresyonu geçer merak etme. bol bol sev:)
0
al bi diş fırçası çok çok hafif ıslat yavaş yavaş sür arada. zaten bütün gün komple kendini yalamıyorlar. bi de taharet bezi uydur. ayakları falan da onunla halledersin fazla sarsmadan.
0
Benim kızı da erkeği kısırlaştırdığımızda boyunluk vermediler. Erkeği hiçbir şey yapmadılar, kızın yarasını sardı veteriner. Bi hafta kadar sonra da sargıyı açtı, iş bitti. Sonra yaladı maladı kendisi, iyileştirdi.
10 gün fazla. 5 gün yeterli gelir bence. Kontrole ne zaman götüreceksin? Götürmeyeceksen de 5 gün sonra ara veterineri bu hayvan çok darlandı çıkartalı mı falan diye bastır biraz, belki tamam der. Mahzun bütün gün yatmasının sebebi elizabet değil, daha dün kısırlaştırılmış olması. Mama yemeyip su içmeyebilir bile, endişelenme. Yarın akşama falan iyice toparlar.
Ayrıca veteriner yok sakın çıkartmayın derse de çok sıkıntı yapma, aşırı problem olmuyor o. 2 hafta elizabet takan bir kediye de baktım, bi şekilde temizliyodu kendini.
10 gün fazla. 5 gün yeterli gelir bence. Kontrole ne zaman götüreceksin? Götürmeyeceksen de 5 gün sonra ara veterineri bu hayvan çok darlandı çıkartalı mı falan diye bastır biraz, belki tamam der. Mahzun bütün gün yatmasının sebebi elizabet değil, daha dün kısırlaştırılmış olması. Mama yemeyip su içmeyebilir bile, endişelenme. Yarın akşama falan iyice toparlar.
Ayrıca veteriner yok sakın çıkartmayın derse de çok sıkıntı yapma, aşırı problem olmuyor o. 2 hafta elizabet takan bir kediye de baktım, bi şekilde temizliyodu kendini.
0
benim bir dişi bir erkek kedi kısırlaştırıldı, ikisine de boyunluk takılmadı. yani dikişli bölgeyi yalamak, ısırmaya çalışmak gibi bir eğilimi yoksa, çıkarın bir bence. yani bir de bizim iki kedi de kısırlaştırmadan 1 gün sonra normale döndüler, hiç öyle ağrılı acılı üzüntülü bir dönem olmadı. o boyunluk onu mutsuz huzursuz hasta hissettiren şey olabilir. veterinerler daha iyi bilir tabi ama, 10 gün çok uzun, 10 günün sonunda bizim kedilerin neredeyse tüylerin traşlanan yerleri bile normale dönmüştü, hani yara falan zaten kalmamıştı.
0
veteriner hekiminizin söylediği zamandan daha erken kesinlikle çıkartmayın. dikiş atılıp atılmamasından tutun dikişin nasıl atıldığına, kedinin derisinin hassasiyetine kadar bir sürü parametre var o boyunluğun çıkma zamanı için. kediden kediye fark ediyor kesinlikle. benim kısırlaştırttığım kedilerin hiçbirisine yaka takmadık mesela, hatta dişi kedilerden birine bandaj bile yapılmadı. çünkü dikiş falan yoktu ve irkilti oluşmadığı için hayvan yalamaya yeltenmiyordu bile ameliyat izini. bir haftada da ameliyat yarası tamamen kapanmıştı. ama her hekimin ameliyatı, sonucu, iyileşme süreci aynı olmuyor.
yakasını kesinlikle hekiminize danışmadan çıkartmayın. ona sorun daha erken çıkartabilir miyiz diye.
bu arada pis kokacak, ortalık da kirlenecek ama on gün idare ediverin sonra evi temizleyiverirsiniz. götünü ıslak mendille falan silmeyin hayvanın yahu, garibanlar kokusuna tahammül edemiyor zaten depresyonuna depresyon katarsınız.
ve yakayı çıkartmak için çeşitli yöntemler geliştirecek kendince, dikkatli olun bir yerleri yakanın kenarına sıkışmasın. sıkı bağlayın mümkün olduğunca. benim büyük puşt yaralı geldi bana, onun yakası vardı da etrafındaki sargı bezini çözmeyi keşfetmişti. sizi de zor günler bekliyor yani :D
yakasını kesinlikle hekiminize danışmadan çıkartmayın. ona sorun daha erken çıkartabilir miyiz diye.
bu arada pis kokacak, ortalık da kirlenecek ama on gün idare ediverin sonra evi temizleyiverirsiniz. götünü ıslak mendille falan silmeyin hayvanın yahu, garibanlar kokusuna tahammül edemiyor zaten depresyonuna depresyon katarsınız.
ve yakayı çıkartmak için çeşitli yöntemler geliştirecek kendince, dikkatli olun bir yerleri yakanın kenarına sıkışmasın. sıkı bağlayın mümkün olduğunca. benim büyük puşt yaralı geldi bana, onun yakası vardı da etrafındaki sargı bezini çözmeyi keşfetmişti. sizi de zor günler bekliyor yani :D
0
cevaplar için çok teşekkürler arkadaşlar.
benim de ilk kedime yaka vermemişti veteriner, o da yalamadı etmedi zaten.
ama bu ufaklık çok afacan eli kolu rahat durmuyor. yaka sıkmasın diye çok sıkı takmadım, gece kalktığımda yaka belindeydi....nasıl iki patisini de içinden geçirdi hiç bilmiyorum ama canını yakmadan çıkarana dek benim canım çıktı. şimdi daha sıkı bağladım sorun yok. yere yapışık yürüyor sıpa. demin mamasını yedi suyunu da içti. poposunu da havlu kağıdı ıslatarak hafiften silerim artık.
benim de ilk kedime yaka vermemişti veteriner, o da yalamadı etmedi zaten.
ama bu ufaklık çok afacan eli kolu rahat durmuyor. yaka sıkmasın diye çok sıkı takmadım, gece kalktığımda yaka belindeydi....nasıl iki patisini de içinden geçirdi hiç bilmiyorum ama canını yakmadan çıkarana dek benim canım çıktı. şimdi daha sıkı bağladım sorun yok. yere yapışık yürüyor sıpa. demin mamasını yedi suyunu da içti. poposunu da havlu kağıdı ıslatarak hafiften silerim artık.
0
10 gün çok fazla.
dişilerin ameliyatı biraz daha zor olabiliyor.
boşuna 10 gün dememiştir, ama ameliyat yeri hızlı iyieşirse 10 gün olacak illa diye beklemenin bir anlamı yok.
şimdi sıkılır, ama 1-2 güne alışır, merak etmeyin.
ameliyattan dolayı da keyifsizdir şimdi.
geçmiş olsun.
dişilerin ameliyatı biraz daha zor olabiliyor.
boşuna 10 gün dememiştir, ama ameliyat yeri hızlı iyieşirse 10 gün olacak illa diye beklemenin bir anlamı yok.
şimdi sıkılır, ama 1-2 güne alışır, merak etmeyin.
ameliyattan dolayı da keyifsizdir şimdi.
geçmiş olsun.
0
kafalık varken böyle kuzu gibi oluyorlar, sağ sola çarpıp saf saf gözünüzün içine bakıyorlar, kıyamıyorsunuz ama sıkacaksınız dişinizi. :(
bol bol kafasını kaşıyın. özellikle de yakalığının takılı olduğu kısımları. oraların kaşınmasından çok hoşnut oluyorlar böyleyken.
bir de bu kafalık/yakalık çıktıktan sonra eskisinden daha da fazla temizlenecek küçük. bizimkiler iyice titiz oldular.
bol bol kafasını kaşıyın. özellikle de yakalığının takılı olduğu kısımları. oraların kaşınmasından çok hoşnut oluyorlar böyleyken.
bir de bu kafalık/yakalık çıktıktan sonra eskisinden daha da fazla temizlenecek küçük. bizimkiler iyice titiz oldular.
0
ben bizimki kısırlaştırıldığında yakalık kullanamadım zira arka ayaklarıyla deli gibi tepeliyordu, durdurmadı hiç. bebekler için olan zıbınlardan aldım, (yetişkin kedi için 2 yaş zıbını iyi oluyor bu arada), onun arka tarafına kuyruk ve poposu için delik açtım ve zıbını giydirdim.
eğer zıbın dar olursa dengelerini kaybediyorlar aklınızda olsun. hafif bol bir zıbınla 10 gün takılmıştı bizimki :)
eğer zıbın dar olursa dengelerini kaybediyorlar aklınızda olsun. hafif bol bir zıbınla 10 gün takılmıştı bizimki :)
0
aelfinn
neler? ne bileyim mesela aklıma böyle pahalı şaraptır efendime söyleyeyim bu tarz şeyler. şarap extreme bir örnek de. özellikle de pickuplarla taşınılan eşyalar ilgimi çekiyor. bilgisi olan?
neler? ne bileyim mesela aklıma böyle pahalı şaraptır efendime söyleyeyim bu tarz şeyler. şarap extreme bir örnek de.
özellikle de pickuplarla taşınılan eşyalar ilgimi çekiyor. bilgisi olan?
özellikle de pickuplarla taşınılan eşyalar ilgimi çekiyor. bilgisi olan?
0
mesela bu pickupların arkasına gavurlar google kamerası takıp street view olayını yapıyor. bu alet edevat da pahalı bir şey. bunun gibi şeyler ?
0
kaçanbalık
http://consciouscat.net/2009/08/17/tortitude-the-unique-personality-of-tortoiseshell-cats/ Var mı bildiğiniz? Ne deniyor bunlara?
0
Bu sıçan kılıklılara tortois deniyor işte.yaygın tüekçe isim hiç duymadım. Geçen duyuruda vardı bunlardan bir yavru, annesini kaybeden.
Yannız bunların hebsi dişidir kedi genetiği icabı.
Yannız bunların hebsi dişidir kedi genetiği icabı.
0
aslında bu kedinin esas ırkı şu:
www.juen.com.tr
kürk yapısı böyle alacalı olanlar tortie ya da tortoiseshell cat deniliyor ve türkçesi yok ben hiç duymadım.
www.juen.com.tr
kürk yapısı böyle alacalı olanlar tortie ya da tortoiseshell cat deniliyor ve türkçesi yok ben hiç duymadım.
0
Bunlar genelde kaliko denen kürkteki analardan doğuyor bi de. Bir çeşit kalikolar.
0
dirildimde geldim
tam emin değilim fakat yedi sene hapis yatmanın anlamı birisini öldürmek mi oluyor? bir çok türküde bu geçiyor, yedi sene hapis yatarım senin için diyorlar. katil olurum demeye mi getiriyorlar?
tam emin değilim fakat yedi sene hapis yatmanın anlamı birisini öldürmek mi oluyor? bir çok türküde bu geçiyor, yedi sene hapis yatarım senin için diyorlar. katil olurum demeye mi getiriyorlar?
0
Bazen de 15 yatıyorlar. Bir taş atmakla başlayan türkümüzde bahsedildiği gibi.
0
ete summer
mesela batı uzak doğu derken, biz(tc) genelde asya-pasifik deriz. güneydoğu avrupa deyimi kullanımı yagınlaşmasına rağmen biz balkanlar demeye devam ediyoruz gibi. nereler var?veya abd-çin-rusya-ingiltere(belki fransa) gibi ülkelerin farklı tanımladıkları bölge(ülke değil) coğrafyaları var mı?
mesela batı uzak doğu derken, biz(tc) genelde asya-pasifik deriz. güneydoğu avrupa deyimi kullanımı yagınlaşmasına rağmen biz balkanlar demeye devam ediyoruz gibi. nereler var?
veya abd-çin-rusya-ingiltere(belki fransa) gibi ülkelerin farklı tanımladıkları bölge(ülke değil) coğrafyaları var mı?
veya abd-çin-rusya-ingiltere(belki fransa) gibi ülkelerin farklı tanımladıkları bölge(ülke değil) coğrafyaları var mı?
0
bu örnekler gerçekten aradığım şeye en yakın, özellikle basra körfezi(körfez ülkeleri coğrafyası) aradığımla birebir örtüşüyor. gerçekten teşekkür ederim. umarım buna benzer farklı bölgeler üzerinden yardımcı olabilecek birileri daha çıkar :)
0
pescador
ya soru değil aslında bu, bi şey anlatçam. siz de işte yazıp çizin ne istiyosanız.ben lisedeyken 6 ay teyzemde kalmıştım. 3 ya da 4 sene önce. kuzenim o zaman sadece 1-2 yaşlarında olmalı. öyle pek muhtap olmuyoruz. yani çocuğu bi kere parka götürmüşlüğüm, dışarı çıkarmışlığım yok. nadiren evde oyun
ya soru değil aslında bu, bi şey anlatçam. siz de işte yazıp çizin ne istiyosanız.
ben lisedeyken 6 ay teyzemde kalmıştım. 3 ya da 4 sene önce. kuzenim o zaman sadece 1-2 yaşlarında olmalı. öyle pek muhtap olmuyoruz. yani çocuğu bi kere parka götürmüşlüğüm, dışarı çıkarmışlığım yok. nadiren evde oyun moyun oynuyoruz, o kadar.
lise bittikten sonraki 3 sene içerisinde taş çatlasa 3-4 kez görüşmüşüzdür ama. bunlar da kısa süreli hep. ve bu ziyaretlerimde genelde çekingendi bana karşı, pek yanaşmazdı. hele kız ve erkek kardeşimle birlikte gitmişsem benim yüzüme bile bakmazdı eşek, onlarla oynardı.
şimdi kreşe gidiyor. geçen hafta teyzeme gidecektim, bi aksilik çıktı bu haftaya erteledim. çocuk "yarın okula gitmicem çünkü abi gelcek" diyomuş. etkinlik günü mü ne öyle bi şeyde benim için resim çizmiş, bana mektup yazmış.
la sorsan adımı bile bilmez çocuk, yaklaşsam sırtını dönüp gider. ben gelicem diye bu kadar sevinmiş olmasına çok duygulandım açıkçası. çok acayip değil mi cidden çocuklar? benim aklım hafsalam almıyo abi. yılda toplam 3-4 gün gördüğün, onda da pas vermediğin kuzenin için niye heyecanlanıyon ki bu kadar? eğlenceli, ilgili bi kuzen olsam neyse.
ben lisedeyken 6 ay teyzemde kalmıştım. 3 ya da 4 sene önce. kuzenim o zaman sadece 1-2 yaşlarında olmalı. öyle pek muhtap olmuyoruz. yani çocuğu bi kere parka götürmüşlüğüm, dışarı çıkarmışlığım yok. nadiren evde oyun moyun oynuyoruz, o kadar.
lise bittikten sonraki 3 sene içerisinde taş çatlasa 3-4 kez görüşmüşüzdür ama. bunlar da kısa süreli hep. ve bu ziyaretlerimde genelde çekingendi bana karşı, pek yanaşmazdı. hele kız ve erkek kardeşimle birlikte gitmişsem benim yüzüme bile bakmazdı eşek, onlarla oynardı.
şimdi kreşe gidiyor. geçen hafta teyzeme gidecektim, bi aksilik çıktı bu haftaya erteledim. çocuk "yarın okula gitmicem çünkü abi gelcek" diyomuş. etkinlik günü mü ne öyle bi şeyde benim için resim çizmiş, bana mektup yazmış.
la sorsan adımı bile bilmez çocuk, yaklaşsam sırtını dönüp gider. ben gelicem diye bu kadar sevinmiş olmasına çok duygulandım açıkçası. çok acayip değil mi cidden çocuklar? benim aklım hafsalam almıyo abi. yılda toplam 3-4 gün gördüğün, onda da pas vermediğin kuzenin için niye heyecanlanıyon ki bu kadar? eğlenceli, ilgili bi kuzen olsam neyse.
0
sen ondan büyük olduğun için senden çekiniyor ama aynı zamanda bi şekilde etkilenmiş. hani hayranlık gibi olur ya öğretmenlerimize karşı vs.
0
Evet insanlarin icinde karsiliksiz sevmek var. Buna inanmak zor geliyor bazen bizim gibilere. Iyilik vs filan bunlar gercek yani :))
0
@lim5, muhakkak etkisi vardır ama sırf değişiklik olacak diye sevinse bu kadar yapmazdı galiba ya. teyzeme sürekli soruyormuş işte ne zaman gelecek falan diye. benim de aklım ermiyo bende ne buldu da sevindi sjhfsj
0
Bence ilgiye muhtaç olduğu bi döneme denk gelmiş de olabilirsiniz. Eve değişik biri gelsin, gitsin, farklı insan görüp kendini sevdirsin istemiştir.
Ssnle alakasi olmayabilir.
Ssnle alakasi olmayabilir.
0
@snowflake, kesinlikle götüreceğim. şu eti'nin uzun çikolataları var ya ondan seviyormuş. gerçi ben çocuklara böyle zehirli zararlı şeyler almayı da hiç istemiyorum ama ne biliyim ya, her gün yediği bi şey değil sonuçta, öyle çikolata abur cubur merakı olan bi velet de değil yiyiversin bi kez.
favori kuzeni olmayı çok isterim çünkü anası babası zengin, aramı iyi tutmaya çalışıyorum asjhfsjk
favori kuzeni olmayı çok isterim çünkü anası babası zengin, aramı iyi tutmaya çalışıyorum asjhfsjk
0
vesna
okula sağlık taraması için geleceklerini duyan öğrencim kolumdan çekiştirerek çağırdı beni, öğretmenim sünnet olup olmadığımıza bakarlar mı diye sordu(ilkokul 2 yaş 7), tenefüsteydik, etraftaki çocuklar duymuş, sünnetsiz diye dalga geçmişler. hastayım, raporluyum 3 gün, son durumdan haberim yok ama
okula sağlık taraması için geleceklerini duyan öğrencim kolumdan çekiştirerek çağırdı beni, öğretmenim sünnet olup olmadığımıza bakarlar mı diye sordu(ilkokul 2 yaş 7), tenefüsteydik, etraftaki çocuklar duymuş, sünnetsiz diye dalga geçmişler. hastayım, raporluyum 3 gün, son durumdan haberim yok ama pazartesi gittiğimde alay etmeler devam ediyorsa müdahale edeyim mi yoksa bırakayım aralarında mı halletsinler?
liseden ilkokula geçince ergen derdinden kurtuldum diye sevinmiştim ama ilkokulun derdi de bir başka oluyormuş, durup da öğrencimin pipisi için dertleneceğim aklıma gelmezdi.
liseden ilkokula geçince ergen derdinden kurtuldum diye sevinmiştim ama ilkokulun derdi de bir başka oluyormuş, durup da öğrencimin pipisi için dertleneceğim aklıma gelmezdi.
0
düşündüm de sıkıntılı bi konu. alay devam ediyorsa basit olarak sünnetin her yaşta yapılabileceği, bazı kişilerin erken bazılarının ilkokulda olabileceği hakkında kısa bir konuşma yapılabilir sanırım.
0
böyle konuların akademik eğitimini almamış mıydınız? burada ne kadar pedagog vardır ki sağlıklı cevap verilsin?
cevap: ne yaparsanız yapın ailesinden insan olmak ve sosyal yaşam eğitimi almamış ve hiç bir zaman da almayacak olan çocuklar için elinizden çok fazla şey gelmeyecek.
cevap: ne yaparsanız yapın ailesinden insan olmak ve sosyal yaşam eğitimi almamış ve hiç bir zaman da almayacak olan çocuklar için elinizden çok fazla şey gelmeyecek.
0
trumanshow'a hem +1 hem de -1
+1, çünkü bence de müdahale edilmeli, ama fabl gibi, masal gibi bir şeyler sınıfta okunarak, vb. Sınıfta "sünnet, pipi" lafı geçmeden.
Bir de o çocukla bol bol konuşup, onun bir eksiği olmadığı anlatılmalı. Hatta sünnetin ve sünnetsizliğin avantajları-dezavatanjları anlatılmalı ki, neyin ne olduğunu algılayamasa bile iki durumun birbirinden fazlalığı ve eksikliği olmadığını algılayabilsin (mecaz anlamda). Diğer arkadaşları da "Biz sünnet olduk, erkek olduk. Sen erkek olmadın, erkek değilsin" diye dalga geçiyorlardır şimdi onunla. Zavallı çocuk, daha bu yaşta erkek rolü, kadın rolü ile uğraşıyor.
-1, iki şeyden. Çocuklar ne yaparsan yap, en büyük canavarlar. Sen iyiyi öğretmeye çalışırsın, onlar küfür öğrenir. Anne kucağından sonra geldikleri toplumsal yapının içinde keşfettikleri ilk şey kötülük olduğundan ve yeni öğrendikleri şeyleri kullanmayı merak ettiğinden, en çok kötülüğü sömürüyorlar. Henüz empatiyi ya da "insanlık hali"ni keşfetmiş olmuyorlar. Eminim başka bir çocuğun bir sorunu olsa, bu çocuk da sürüye uyup çılgınca dalga geçer. Çocuklar çok ama çok acımasız varlıklar ve düşünmeden, sürü psikolojisi ile hareket ediyorlar. O yüzden öğretmenler "O pencereden atlasa, sen de mi atlayacaksın" sorgulamasını hababam önlerine sunuyor. Yeterince gaza gelirse atlar tabii.
Bizim serviste bir çocuk var, annesi profesör. Kadının ve ev içindeki kimsenin ağzından küfürü geçtim, "salak" çıkmaz. Kız okulda "sıçma" kelimesinin bol bol kullanıldığını öğrenmiş, şimdi sıçmak 7-24 ağzında ve bundan delicesine zevk alıyor. Annesi uanç içinde, söz geçiremiyorlar. Bu yaşta artık aile değil, çevreden öğrenilenler devreye giriyor gibi.
Bir de sınıf içinde dalga geçmenin de uygun olduğunu sanmıyorum. Ancak, herkesin tüm eksiği sınıfta dökülürse adil olur, o da herhalde pedagolojik açıdan uygun değildir.
Ek: Ben de anlamıyorum çocuk psikolojisinden. Sadece manyak olduklarını ve iyi-kötü ayrımı seçemediklerini biliyorum o yaşta.
+1, çünkü bence de müdahale edilmeli, ama fabl gibi, masal gibi bir şeyler sınıfta okunarak, vb. Sınıfta "sünnet, pipi" lafı geçmeden.
Bir de o çocukla bol bol konuşup, onun bir eksiği olmadığı anlatılmalı. Hatta sünnetin ve sünnetsizliğin avantajları-dezavatanjları anlatılmalı ki, neyin ne olduğunu algılayamasa bile iki durumun birbirinden fazlalığı ve eksikliği olmadığını algılayabilsin (mecaz anlamda). Diğer arkadaşları da "Biz sünnet olduk, erkek olduk. Sen erkek olmadın, erkek değilsin" diye dalga geçiyorlardır şimdi onunla. Zavallı çocuk, daha bu yaşta erkek rolü, kadın rolü ile uğraşıyor.
-1, iki şeyden. Çocuklar ne yaparsan yap, en büyük canavarlar. Sen iyiyi öğretmeye çalışırsın, onlar küfür öğrenir. Anne kucağından sonra geldikleri toplumsal yapının içinde keşfettikleri ilk şey kötülük olduğundan ve yeni öğrendikleri şeyleri kullanmayı merak ettiğinden, en çok kötülüğü sömürüyorlar. Henüz empatiyi ya da "insanlık hali"ni keşfetmiş olmuyorlar. Eminim başka bir çocuğun bir sorunu olsa, bu çocuk da sürüye uyup çılgınca dalga geçer. Çocuklar çok ama çok acımasız varlıklar ve düşünmeden, sürü psikolojisi ile hareket ediyorlar. O yüzden öğretmenler "O pencereden atlasa, sen de mi atlayacaksın" sorgulamasını hababam önlerine sunuyor. Yeterince gaza gelirse atlar tabii.
Bizim serviste bir çocuk var, annesi profesör. Kadının ve ev içindeki kimsenin ağzından küfürü geçtim, "salak" çıkmaz. Kız okulda "sıçma" kelimesinin bol bol kullanıldığını öğrenmiş, şimdi sıçmak 7-24 ağzında ve bundan delicesine zevk alıyor. Annesi uanç içinde, söz geçiremiyorlar. Bu yaşta artık aile değil, çevreden öğrenilenler devreye giriyor gibi.
Bir de sınıf içinde dalga geçmenin de uygun olduğunu sanmıyorum. Ancak, herkesin tüm eksiği sınıfta dökülürse adil olur, o da herhalde pedagolojik açıdan uygun değildir.
Ek: Ben de anlamıyorum çocuk psikolojisinden. Sadece manyak olduklarını ve iyi-kötü ayrımı seçemediklerini biliyorum o yaşta.
0
akademik eğitim alıyoruz da teori pratiği tutmuyor her zaman. @ take me rufee2
hem her meslekten insan var burada, pedagog da vardır belki. sormakla ne kaybederim ki?
hem her meslekten insan var burada, pedagog da vardır belki. sormakla ne kaybederim ki?
0
yok zaten öyle bir şey yapmam @ aychovsky. sınıf öğretmenlerine paslayıp işin kolayına kaçasım da yok değil ama çocuk benimle konuşurken duyulduğu için vicdan yaptım biraz. eşek sıpası, o da gidip sınıf öğretmenine sormuyor, haftada iki saat gördüğü bana soruyor! :)
fabl iyi fikir. her güne bir masal kitabı vardı evde, ben bu duruma uygun bir masal bulayım oradan. teşekkürler.
fabl iyi fikir. her güne bir masal kitabı vardı evde, ben bu duruma uygun bir masal bulayım oradan. teşekkürler.
0
buraya soracağına tecrübeli öğretmenlere sorsanız? burdaki zırtopozların(ben dahil) çocuk psikolojisinden anladıklarını sanmıyorum.
0
7 yaşında sünnet olmayan da çoktur aslında, tek o değildir. olaya sıradan bir linç vakası olarak bakmak lazım. aynı çocuk sürekli huzursuz ediliyor olabilir.
0
12 yıl lise öğretmenliği yapmış insana verdiler 7-8 yaşındaki çocukları, öğretmenliği baştan öğreniyorum şimdi. @fayfim okulda en tecrübeliler sınıf öğretmenleri ama onlardan da çok garip tepkiler alabiliyorum. geçenlerde bir konuyla ilgili danışayım dedim birine, "düşme üstüne bu kadar, sende koca yok çocuk yok kafa yoracak mesele arıyorsun" dedi, döndü arkasını gitti manyak. ciddiye almıyorlar ki.
0
müdahale et ama nasıl edersin ben de bilmiyorum açıkçası :/ 7 yaş sünnet için geç değil ki aslında. sınıfta epey vardır bence ama bu olaydan sonra onlar da söyleyemiyorlardır.
0
ben de geç sünnet olduğumdan bu triplere girmiştim o yaşlarda. işlevini tam bilmediğinden o yaşlarda oluyor öyle sidik yarıştırmalar. kolunu mal girip kırıp platin taktırdığı için hava atan bile gördüm.
sünnetsiz olmanın üzülünecek bir şey olmadığını ve diğerlerini kale almamasını anlat çocuğa yeterlidir. hatta "zaten asıl işlevini 8-10 yıl sonra göreceksin onun. şimdi süs niyetine duruyor. nihihihi." falan diyerek hafif psikolojik travma yaratarak diğer çocukların yarattığı olumsuz etkiyi de bastırabilirsin. hehe.
ben olsam; diğer veletlere farklı sebeplerden ceza da verirdim. zorbalık yapmanın cezasını o yaşta öğrensinler.
sünnetsiz olmanın üzülünecek bir şey olmadığını ve diğerlerini kale almamasını anlat çocuğa yeterlidir. hatta "zaten asıl işlevini 8-10 yıl sonra göreceksin onun. şimdi süs niyetine duruyor. nihihihi." falan diyerek hafif psikolojik travma yaratarak diğer çocukların yarattığı olumsuz etkiyi de bastırabilirsin. hehe.
ben olsam; diğer veletlere farklı sebeplerden ceza da verirdim. zorbalık yapmanın cezasını o yaşta öğrensinler.
0
benim oğlum 7 yaşında oldu sünnet. Geç değil ki 7 yaş. Babası 9 yaşında olmuş :)
Bu yaşlardaki çocuklar çok acımasız. Geçenlerde bizim oğlanın arkadaşının doğum gününe gittik, sihirbaz vardı. Adam şova başlamadan çocuklara, "çocuklaar, ben buraya niçin geldim biliyor musunuuz?" diye sordu. Hepsi birlikte "para içiiin" demesin mi :) Adamcağız mosmor oldu.
Yani bunun gibi örnekler çok. Bence rehberlik servisindeki meslektaşına danışmalısın bu konuyla ilgili.
Bu yaşlardaki çocuklar çok acımasız. Geçenlerde bizim oğlanın arkadaşının doğum gününe gittik, sihirbaz vardı. Adam şova başlamadan çocuklara, "çocuklaar, ben buraya niçin geldim biliyor musunuuz?" diye sordu. Hepsi birlikte "para içiiin" demesin mi :) Adamcağız mosmor oldu.
Yani bunun gibi örnekler çok. Bence rehberlik servisindeki meslektaşına danışmalısın bu konuyla ilgili.
0
çocuklar zalimdir.
ben de 10 yasinda oldum lan nolmus?
ben de 10 yasinda oldum lan nolmus?
0
sehpa fx350
Ne vakit baksam aynı kişileri görüyorum yorumlarda. Çalışan insanlarsınız, bu kadar boş vaktiniz nasıl oluyor?
Ne vakit baksam aynı kişileri görüyorum yorumlarda. Çalışan insanlarsınız, bu kadar boş vaktiniz nasıl oluyor?
0
Tam zamanlı çalışıyorum, program yazarken kafa gidince açıp 2dk dolanıyorum, başka şeyler düşünmeme, kafamı dağıtmama yardımcı oluyor.
0
tam zamanlı çalışıyorum. facebook, twitter vs kullanmıyorum. yalnızca buraya ve sözlüğe girip bakıyorum vaktim olunca.
0
kimlannbu +1
Pomodoro aralarında, çalışna programın sonuç vermesini beklerken dolanıyorum.
Pomodoro aralarında, çalışna programın sonuç vermesini beklerken dolanıyorum.
0
tam zamanlı çalışıyom. gün içinde sürekli girerim. internette gezerim. başka türlü çalışamam ben.
işimin çok yoğun olduğu zamanlarda bile günde 2-3 sefer girer bakarım.
işimin çok yoğun olduğu zamanlarda bile günde 2-3 sefer girer bakarım.
0
Bizde eldeki işi verilen sürede yetiştirdiğin sürece sıkıntı yok. İster 1 saatte yap ister 5 saatte, bitirdikten sonra serbestsin. Oyun da oynayabiliyoruz kalkıp eve de gidebiliyoruz. Rahatız yani, ferah ferah çalışıyoruz. Çalışana köle muamelesi yapılmayan ender ortamlardan biri.
0
iş saatlerinde 1-2 saatte bir 10-15 sn bakıyorum. çok hızlı düşünüp çok hızlı yazıyorum :P
0
tam zamanlı çalışıyorum + ek iş yapıyorum akşamları. Diğer tüm boş zamanımda internette takılıyorum, asosyal de değilim, dışarı da çıkıyorum. ekşiduyuruyu ve insanlara yardım etmeyi seviyorum.
işim bazen çok yoğun ki 1 hafta giremediğim oluyor, ama bazen de çok boş mesela bu hafta full boş geçti. belli olmuyor bi toplantı oluyor 4 saat sürüyor.
işim bazen çok yoğun ki 1 hafta giremediğim oluyor, ama bazen de çok boş mesela bu hafta full boş geçti. belli olmuyor bi toplantı oluyor 4 saat sürüyor.
0
facebook, twitter, instagramım yok.
sözlükte de zaman geçirmiyorum.
işim bilgisayar karşısında.
tam zamanlı çalışsam da rahat bir işte çalışıyorum.
ha evet, bir de sigara içmiyoruma +1
o yüzden bence daha fazla zaman bile ayırabilirim.
sözlükte de zaman geçirmiyorum.
işim bilgisayar karşısında.
tam zamanlı çalışsam da rahat bir işte çalışıyorum.
ha evet, bir de sigara içmiyoruma +1
o yüzden bence daha fazla zaman bile ayırabilirim.
0
çalışmıyorum, kpssden atama bekliyordum 20 tane kadro açtıkları için o da başka bahara kaldı. mayısa kadar evdeyim, dolayısıyla da burdayım.
0
Bulamıyorum. Şu an ders çalışıyor olmam gerekiyor. Başlayayım ben artık saat kaç oldu, sınav yarın sabah.
0
işi bilecen işe gitmicen diye bi söz var,
insanlar molada cepten 5 dk bakıyolar bence sebep bu.
insanlar molada cepten 5 dk bakıyolar bence sebep bu.
0
isyerinde cok sik giremiyorum. sadece bazen kafa dagitmak icin bes dak. falan. ama genelde cevap yazamiyorum iste.
eve gelince yardiriyorum ben daha cok :/
eve gelince yardiriyorum ben daha cok :/
0
Gun icinde ara ara 5-10 dk takiliyorum. Bazen 15-20 dk da oluyor. Bunu gun icinde defalarca yapinca butun günü duyuruda geciriyormus gibi gorunebilirim.
0
benim işin yoğunluk durumu değişiyor o yüzden fırsat bulduğum her boş anımda giriyorum.
neden mi çünkü iş yerinde ilaç gibi geliyor resmen stresimi alıyor duyuru <3
sigara da içmiyorum, yakında ördeğe işeyip tuvalete de gitmesem moderatör olurum sanırım.
neden mi çünkü iş yerinde ilaç gibi geliyor resmen stresimi alıyor duyuru <3
sigara da içmiyorum, yakında ördeğe işeyip tuvalete de gitmesem moderatör olurum sanırım.
0
qurabie
Toplumun bosanmis kadinlara bakisi ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Boşanan kadinlar en çok hangi açidan zorlaniyorlar sizce?
Toplumun bosanmis kadinlara bakisi ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Boşanan kadinlar en çok hangi açidan zorlaniyorlar sizce?
0
Her hareketi, eve gidiş-dönüş saatleri, güler yüzlü olması bile ''bu kadın aranıyor'' denmesine sebep oluyor. Benim gördüğüm en yobaz şeyler bu ve sanırım en çok zorlandıkları da.
0
çocuğu varsa sarpa sarılabiliyor bir şekilde. ama boşanma olayında tabii ki kötü bir şey yok, benim annem de genç yaşta boşanmıştı. yine de kalmadı öyle eski tarz sert şeyler. her insan bir şekilde yolunda yürüyor. kötü gözle bakıldığını görmedim. büyüdüğüm yer trakya'ydı. diğer yerlerde durum nasıl bilmiyorum.
sadece dediğim gibi, çocuk varsa ilerisi için zor olabiliyor kadında.
sadece dediğim gibi, çocuk varsa ilerisi için zor olabiliyor kadında.
0
aklıma; evlenmiş ve sonra eşi ile anlaşamadığı için evliliğini sonlandırmış insan geliyor. boşanman gerekiyorsa boşan. zaten bu düşünce kurt gibi aklına bi düştümü kemirmeye başlar yiyip bitirene kadar.
0
seneler önce bi sohbet sırasında öğrendiğim bişey vardı. çok eskinin sözde rüya tabircisi saçmasapan bi herifin yazdığı kitapta; rüyada "açık kapı" görmek dul kadına işaret diye yazıyormuş.
toplumun bakış açısını ve sapıkların bilinçaltını güzel açıklayan bir tanımlama "açık kapı". tıklatmadan girersin, destur yoktur. rahatça kafanı uzatır bakarsın, nasılsa "açıktır". hırsız girse, ortalığı yakıp yıksalar herkes "kapıyı açık bırakana" kızar, çünkü "haketmiştir."
boşanan kadın en çok hangi açıda zorlanıyor? hmm. toplum içinde yapılan herşeyde zorlanıyorlar. bir süredir takip ettiğim bir blog var, boşanmış ve çocuğunu tek başına yetiştiren bir anne yazıyor. şu yazısını izni olmadan kopyalayacağım buraya. sorsan kendisini çok aydın adedecek insanlar bile neler yapıyor bu kadınlara, görün istiyorum.
superbekaranne.blogspot.com.tr
Diyelim ki Maslak'ta bir plazada işe yeni başlamışsın. Boşanma davan yeni bitmiş, karar yeni açıklanmış, nüfus cüzdanında kendi soyadının yanında durmasını istemediğin eski soyadının silinmesi için uğraşıyorsun haliyle bunu ik'ya bildiriyorsun. Boşandığından haberdar olsun böylelikle Maslak Plazası.
Sonra bir gün rapor istesinler senden , yönetim kuruluna sunman üzere. Kurul toplantısına 6 gün kala piyasada ani/beklenmedik değişiklik olsun. Bitirmiş olduğun , müdürüne de teslim ettiğin rapora bu değişikliği eklemen gerektiğiyle ilgili konuşmak için müdürünün odasına gir mesela.
De ki: böyle böyle böyle olduğundan revize edicem, 3 günde tamamlarım .
O da sana, daha önceden teslim etmiş olduğun raporu uzaratak;
-"Al bunu da ikinci çeyizine koyarsın o zaman" desin...
......................................................................................
Bu andan sonraki , o odadaki 5-10 yada 20 bilemiyorum dakikan kayıp olsun. O raporu eline alır almaz adamın suratına fırlatmanla başlayan. Bulunduğun kattan ayrılıp, ik katına giderek, çok ama çok büyük puntolarla istifa mektubu yaz mesela, 5 sayfa sürsün. İk'cı anlattıkların, hallerin,mektubub karşısında, pek mikemmel olan kurumsallıklarına ait olmayan bu hareketin kendilerini bağlamayacağını anlatmaya çalışsın.. Çık odadan . Eşşek kadar binada, iki tane göt kadar asansör olan binadan 8. kattan merdivenlerle in aşağıya. Çık binadan. Sakinleşmek için hemen köşedeki, pastaneye otur. Çay iste.
Ağlayarak içtiğin çay, gözyaşlarınla dolsun. Garson sana alman pastası ısmarlasın , abla nolur ağlama diye...
Ara eski kocanı, hayatında duymadığın taşşaklı küfürü , kendilerine et.
Sonra sarıl garsona, teşekkür et. 50 TL bahşiş bırak. Vapura bin...
toplumun bakış açısını ve sapıkların bilinçaltını güzel açıklayan bir tanımlama "açık kapı". tıklatmadan girersin, destur yoktur. rahatça kafanı uzatır bakarsın, nasılsa "açıktır". hırsız girse, ortalığı yakıp yıksalar herkes "kapıyı açık bırakana" kızar, çünkü "haketmiştir."
boşanan kadın en çok hangi açıda zorlanıyor? hmm. toplum içinde yapılan herşeyde zorlanıyorlar. bir süredir takip ettiğim bir blog var, boşanmış ve çocuğunu tek başına yetiştiren bir anne yazıyor. şu yazısını izni olmadan kopyalayacağım buraya. sorsan kendisini çok aydın adedecek insanlar bile neler yapıyor bu kadınlara, görün istiyorum.
superbekaranne.blogspot.com.tr
Diyelim ki Maslak'ta bir plazada işe yeni başlamışsın. Boşanma davan yeni bitmiş, karar yeni açıklanmış, nüfus cüzdanında kendi soyadının yanında durmasını istemediğin eski soyadının silinmesi için uğraşıyorsun haliyle bunu ik'ya bildiriyorsun. Boşandığından haberdar olsun böylelikle Maslak Plazası.
Sonra bir gün rapor istesinler senden , yönetim kuruluna sunman üzere. Kurul toplantısına 6 gün kala piyasada ani/beklenmedik değişiklik olsun. Bitirmiş olduğun , müdürüne de teslim ettiğin rapora bu değişikliği eklemen gerektiğiyle ilgili konuşmak için müdürünün odasına gir mesela.
De ki: böyle böyle böyle olduğundan revize edicem, 3 günde tamamlarım .
O da sana, daha önceden teslim etmiş olduğun raporu uzaratak;
-"Al bunu da ikinci çeyizine koyarsın o zaman" desin...
......................................................................................
Bu andan sonraki , o odadaki 5-10 yada 20 bilemiyorum dakikan kayıp olsun. O raporu eline alır almaz adamın suratına fırlatmanla başlayan. Bulunduğun kattan ayrılıp, ik katına giderek, çok ama çok büyük puntolarla istifa mektubu yaz mesela, 5 sayfa sürsün. İk'cı anlattıkların, hallerin,mektubub karşısında, pek mikemmel olan kurumsallıklarına ait olmayan bu hareketin kendilerini bağlamayacağını anlatmaya çalışsın.. Çık odadan . Eşşek kadar binada, iki tane göt kadar asansör olan binadan 8. kattan merdivenlerle in aşağıya. Çık binadan. Sakinleşmek için hemen köşedeki, pastaneye otur. Çay iste.
Ağlayarak içtiğin çay, gözyaşlarınla dolsun. Garson sana alman pastası ısmarlasın , abla nolur ağlama diye...
Ara eski kocanı, hayatında duymadığın taşşaklı küfürü , kendilerine et.
Sonra sarıl garsona, teşekkür et. 50 TL bahşiş bırak. Vapura bin...
0
toplumu bilmiyorum ama ben bir bakış açısı ile bakmıyorum evlenmiş anlaşamamış boşanmış bence bu kadar.
0
ben şahsen dengeyi kaybettiklerini düşünüyorum bazılarının. amasadece boşama süreci atlatmakla olmaz, başka kanıtlarla desteklenirse böyle düşünürüm. yani gelişine böyle düşünmem.
mesela eski eşimin iş arkadaşları evliydi boşandılar. ona çok dedim mesafeyi koru bu boşanma patlarsa herkesin üzerine sıçrar dedim. sıçradı da. boşanmayı kadın istemiyordu ve biraz manyadı. işyerindeki bazı bekar kızlar sıradan teröre maruz kaldılar.
ha mesela bizimki beni terk ettiğinde çok net, tıkır tıkır boşanma süreci başladı. 2 ayda bitti her şey. bizimki çok dengeli olduğundan değil gerçi, o sıra antidepresan alıyordu. ondan öyle cellat gibi sinirleri alınmıştı. vuruyor parçalıyor.
bence kadınlarımız manyak. boşanma biraz eksterem bir durum oldupundan bu manyama iyice ortaya çıkıyor. o açıdan bi tehlike görüyorum sadece.
bi de askerde çok muhabbet etttiğim bi arkadaşım demişti, ninja sen rahat adamsın, askerden dönünce bul bi dul kadın, evlenmeden takıl falan demişti ama bu tavsiyeyi verecek kadar neyimi gördü, bu tavsiyedeki püf noktası neydi hala anlamak istemiyorum. bu da bi anekdotum.
mesela eski eşimin iş arkadaşları evliydi boşandılar. ona çok dedim mesafeyi koru bu boşanma patlarsa herkesin üzerine sıçrar dedim. sıçradı da. boşanmayı kadın istemiyordu ve biraz manyadı. işyerindeki bazı bekar kızlar sıradan teröre maruz kaldılar.
ha mesela bizimki beni terk ettiğinde çok net, tıkır tıkır boşanma süreci başladı. 2 ayda bitti her şey. bizimki çok dengeli olduğundan değil gerçi, o sıra antidepresan alıyordu. ondan öyle cellat gibi sinirleri alınmıştı. vuruyor parçalıyor.
bence kadınlarımız manyak. boşanma biraz eksterem bir durum oldupundan bu manyama iyice ortaya çıkıyor. o açıdan bi tehlike görüyorum sadece.
bi de askerde çok muhabbet etttiğim bi arkadaşım demişti, ninja sen rahat adamsın, askerden dönünce bul bi dul kadın, evlenmeden takıl falan demişti ama bu tavsiyeyi verecek kadar neyimi gördü, bu tavsiyedeki püf noktası neydi hala anlamak istemiyorum. bu da bi anekdotum.
0
kadın zaten cinsel obje, dul kadın ise cinsel obje ötesi. kadının dul olduğunu bilen her kişi ilk bu gözle bakacak. burası türkiye.
"bacağını kaldıran kadın bir daha indirmez". kadının düşmanı kadındır.
www.youtube.com
hülya koçyiğit'in kurbağalar filmi çok açıklayıcı bu konuda. 85 yapımı ve hala da bugünü yansıtıyor. büyükşehir falan fark etmez, mahalle kavramının olduğu her yerde veya apartmandaysanız apartmanda gözler üstünüzdedir, her hareketiniz, ajandanz gözlenir, takip edilir, dedikoduların tamamı sizin üzerinize şekillenir.
"bacağını kaldıran kadın bir daha indirmez". kadının düşmanı kadındır.
www.youtube.com
hülya koçyiğit'in kurbağalar filmi çok açıklayıcı bu konuda. 85 yapımı ve hala da bugünü yansıtıyor. büyükşehir falan fark etmez, mahalle kavramının olduğu her yerde veya apartmandaysanız apartmanda gözler üstünüzdedir, her hareketiniz, ajandanz gözlenir, takip edilir, dedikoduların tamamı sizin üzerinize şekillenir.
0
yine burda entellik taslıcaklar ama toplumda boşanmış kadın rahat ve kolay seks demektir. sanki farklı ülkelerde yaşıyoz amk.
0
ben ayrıyım , erkek ağırlıklı bir piyasada çalışıyorum. önceki bekar ya da evli halimden bir farkı yok durumun . evlilik nasıl sorusunun yerini arıyo mu adam kızıyla ilgileniyor mu , işte çocuğu için para veriyor mu gibi normal sorular alıyor . espriler değişiyor karşılıklı samimiyet derecesine göre, ama zararsız , negatif bir yönünü görmedim
0
bekar ve maddi durumu orta halli bir erkeksiniz tek gecelik bir iliski ariyorsunuz aksam bara gittiniz arkadas ortaminizda daha önce tanimadiginiz 3 hatun var, birisi 22 yasinda bekar ögrenci, digeri 25 yasinda erkek arkadasi olan bir tezgahtar, digeri ayni yaslarda bosanmis bir abla. hangi hatuna asilirsiniz ?
ayni soruyu söyle sorayim tek gecelik degilde ciddi evlilik olabilecek bir hatun bakiniyorsunuz aksam bara gittiniz, ve 3 hatun yine orda hangisine asilirsiniz ?
kandirmayalim birbirimizi beyler, turkiyede yasiyoruz.
ayni soruyu söyle sorayim tek gecelik degilde ciddi evlilik olabilecek bir hatun bakiniyorsunuz aksam bara gittiniz, ve 3 hatun yine orda hangisine asilirsiniz ?
kandirmayalim birbirimizi beyler, turkiyede yasiyoruz.
0
@ivet sana cevap geldi
superbekaranne.blogspot.com.tr
zahmet etmeyin kopyalayıyım da dul kadın rahatlığı! arayan bir taraflarınız yorulmasın.
"dul kadın" la ilgili yorumlardan birinde demişki ,
"Şimdi kabul edin beyler, barda 3 kadın var biri dul, kime sarkarsınız, dürüst olun."
Birçoğunda da benzer şeyler yazmış.
Anlayacağınız şekilde yazayım;
Sizin dürüstlüğünüzü sikeyim.
"Dul" kadın, sanıyorsun ki bacaklarını açmış senin yolunu gözlüyor , aç memleketin , küçük pipilileri.
"Dul" kadın barda 2 bekar arkadaşı ile içecek. "Dul" kadın dışarıda kahve içerken bile 7 kere düşünüyor angut herif.
Evlenmek için kızlık zarı tam karı arayacaksın, o kızı bulana kadar cinsel açlığını gidermek için bu memlekette bekar kadınlara yalvarmak zorunda kalacaksın ama hani dul kadın alışmış ya , dedenden kalan laflar çok ahlaklı ya ,yemini sen vereceksin ha haysiyetsiz pezevenk..... Hani olur ya kazara yatacak birini buldun, kadın sana salça olmasın isteyeceksin, sana binbir naz yapan kızın "sıkı" diye peşinden koşacaksın.
Yaşamasını da sevişmesini de sevmesini de bilmiyorsunuz yeminle...
Oğlum var lan benim . Senin gibi ikiyüzlü bir göt olarak büyütmeyeceğim onu. Zarı yok diye , bir kıza değer vermekten vazgeçmeyecek. Kendine güvenen, oğlumu seven , bir genç kadın...Bu kadar. Ben , hayatta sadece oğlu olan ben, oğluma eş için tasvir edebileceğim kadın bu...
Senin anan , büyürken ne kadar abarttı seni... Pipini amcalara gösterip, günlere gelen teyzeleri gözetlemekle büyürken cinsel sağlığın çok mu yerinde?
Haydar Dümen'e mastürbasyonla ilgili soru dışında sorabileceğiniz bir deneyimin sanmıyorum olsun...
Okuyun biraz, gezin. Yurtdışına gidin. Biraz sevişip rahatlayın, bu işi gözünüzde büyütmekten vazgeçin. Yaşam mücadelesi veren kadınları , aptal ve sapık dedenin laflarıyla, çüklü beyninde hatırlayacağına , ya aşağını ya yukarını değiştir.
Ha kadınlara da yazayım ;
Siz de iki yüzlüsünüz. Zengin koca bulma güdünüzün tavan yaptığı bu yıllarda aslında az bile yapıyorsunuz bu itlere belki de... Yapın ...En azından aç kalmazsınız.
Şimde nerde kız nerde kadın yazdım , sen otur o yanlışları düşün , göt!
superbekaranne.blogspot.com.tr
zahmet etmeyin kopyalayıyım da dul kadın rahatlığı! arayan bir taraflarınız yorulmasın.
"dul kadın" la ilgili yorumlardan birinde demişki ,
"Şimdi kabul edin beyler, barda 3 kadın var biri dul, kime sarkarsınız, dürüst olun."
Birçoğunda da benzer şeyler yazmış.
Anlayacağınız şekilde yazayım;
Sizin dürüstlüğünüzü sikeyim.
"Dul" kadın, sanıyorsun ki bacaklarını açmış senin yolunu gözlüyor , aç memleketin , küçük pipilileri.
"Dul" kadın barda 2 bekar arkadaşı ile içecek. "Dul" kadın dışarıda kahve içerken bile 7 kere düşünüyor angut herif.
Evlenmek için kızlık zarı tam karı arayacaksın, o kızı bulana kadar cinsel açlığını gidermek için bu memlekette bekar kadınlara yalvarmak zorunda kalacaksın ama hani dul kadın alışmış ya , dedenden kalan laflar çok ahlaklı ya ,yemini sen vereceksin ha haysiyetsiz pezevenk..... Hani olur ya kazara yatacak birini buldun, kadın sana salça olmasın isteyeceksin, sana binbir naz yapan kızın "sıkı" diye peşinden koşacaksın.
Yaşamasını da sevişmesini de sevmesini de bilmiyorsunuz yeminle...
Oğlum var lan benim . Senin gibi ikiyüzlü bir göt olarak büyütmeyeceğim onu. Zarı yok diye , bir kıza değer vermekten vazgeçmeyecek. Kendine güvenen, oğlumu seven , bir genç kadın...Bu kadar. Ben , hayatta sadece oğlu olan ben, oğluma eş için tasvir edebileceğim kadın bu...
Senin anan , büyürken ne kadar abarttı seni... Pipini amcalara gösterip, günlere gelen teyzeleri gözetlemekle büyürken cinsel sağlığın çok mu yerinde?
Haydar Dümen'e mastürbasyonla ilgili soru dışında sorabileceğiniz bir deneyimin sanmıyorum olsun...
Okuyun biraz, gezin. Yurtdışına gidin. Biraz sevişip rahatlayın, bu işi gözünüzde büyütmekten vazgeçin. Yaşam mücadelesi veren kadınları , aptal ve sapık dedenin laflarıyla, çüklü beyninde hatırlayacağına , ya aşağını ya yukarını değiştir.
Ha kadınlara da yazayım ;
Siz de iki yüzlüsünüz. Zengin koca bulma güdünüzün tavan yaptığı bu yıllarda aslında az bile yapıyorsunuz bu itlere belki de... Yapın ...En azından aç kalmazsınız.
Şimde nerde kız nerde kadın yazdım , sen otur o yanlışları düşün , göt!
0
Çevremde çok sayıda boşanmış kadın var, haliyle çevrem olmayan kısımda da çok boşanmış kadın var. Bir kısmı yeniden evleniyor, bir kısmı evlenmek istemiyor, bir kısmı ise yeniden evleneceği günü bekliyor.
Geçen gün birine "Hiç rahatsız eden oldu mu, sıkıntı oldu mu" diye sorduğumda "Evet, şimdi sen rahatsız ettin. Onun dışında olmadı" diyen de oldu. Ama bir tanesi de "Esnaf çok sarkıyor" dedi. Dolayısıyla biraz da bulunulan ortama bağlı gibi. Okuyup da bir yerlere gelip eşekliği baki kalanları saymıyoruz tabii ki burada.
Geçen gün birine "Hiç rahatsız eden oldu mu, sıkıntı oldu mu" diye sorduğumda "Evet, şimdi sen rahatsız ettin. Onun dışında olmadı" diyen de oldu. Ama bir tanesi de "Esnaf çok sarkıyor" dedi. Dolayısıyla biraz da bulunulan ortama bağlı gibi. Okuyup da bir yerlere gelip eşekliği baki kalanları saymıyoruz tabii ki burada.
0
ruhi bir banyo
değerli copernicler,bana böyle jüpiteri, satürnü gösterebilecek kalitede bir teleskop lazım... teknik özelliklerden fazla anlamıyorum.model tavsiye edecek ve mümkünse fiyat bilgilendirmesi yapacak arkadaşlara sevgilerimi sunarım...hiç olmadı nelere dikkat etmeli, anlayan arkadaşalar yazarsa, en azın
değerli copernicler,
bana böyle jüpiteri, satürnü gösterebilecek kalitede bir teleskop lazım... teknik özelliklerden fazla anlamıyorum.
model tavsiye edecek ve mümkünse fiyat bilgilendirmesi yapacak arkadaşlara sevgilerimi sunarım...
hiç olmadı nelere dikkat etmeli, anlayan arkadaşalar yazarsa, en azından aramalarımı ona göre yaparım.
teşekkürler...
bana böyle jüpiteri, satürnü gösterebilecek kalitede bir teleskop lazım... teknik özelliklerden fazla anlamıyorum.
model tavsiye edecek ve mümkünse fiyat bilgilendirmesi yapacak arkadaşlara sevgilerimi sunarım...
hiç olmadı nelere dikkat etmeli, anlayan arkadaşalar yazarsa, en azından aramalarımı ona göre yaparım.
teşekkürler...
0
aziz dostum batlamyus.
kendi aynalı teleskobunu yapabilirsin. bunu düşünür müsün? internette temel türkçe kaynak var.
aksi halde, büyütmesiydi kaplamasıydı ekvatoryal kundağıydı derken çeşit çeşit fiyatlarla karşılaşırsın.
jüpiteri ve satürnü çıplak gözle de görebilirsin. jüpiterin galileo uydularının periyotlarını ayırt edebilir, satürnün halkalarını disk şeklinde görebilirsin sanırsam. ama ayrıntılı görüntü alabileceğini sanmam, orta karar bir teleskopta bile.
imkansızlıkalar yüzünden teoik konuştum ama ir gökbilim şenliğine katılsan oradan kopup kendi gökyüzü fotoğraflarını bile çekebilirsin.
seni çok seven dostun
kaldenin çılgın çocuğu berossus
kendi aynalı teleskobunu yapabilirsin. bunu düşünür müsün? internette temel türkçe kaynak var.
aksi halde, büyütmesiydi kaplamasıydı ekvatoryal kundağıydı derken çeşit çeşit fiyatlarla karşılaşırsın.
jüpiteri ve satürnü çıplak gözle de görebilirsin. jüpiterin galileo uydularının periyotlarını ayırt edebilir, satürnün halkalarını disk şeklinde görebilirsin sanırsam. ama ayrıntılı görüntü alabileceğini sanmam, orta karar bir teleskopta bile.
imkansızlıkalar yüzünden teoik konuştum ama ir gökbilim şenliğine katılsan oradan kopup kendi gökyüzü fotoğraflarını bile çekebilirsin.
seni çok seven dostun
kaldenin çılgın çocuğu berossus
0
