therevo
yolda ya da hediyelik satan bir dukkanda gordunuz mesela? alır mıydınız?
yolda ya da hediyelik satan bir dukkanda gordunuz mesela? alır mıydınız?
0
Yazlık eve belki alırım kapıya asmak için. En fazla taş çatlasa 50₺ verirdim o da kalite ve tasarım yanyanaysa.
0
İkinci soruna cevap: El işleri konusunda yeteneksiz biriyim ama daha iyisini yapabilirim. Çok basit duruyor. Bulunduğu ortamın seviyesini aşağı çeker.
0
Ben alabilirdim, üç tane mesela aralıklarla daha aşağısına yerleştirerek koyardım. Üçü 20 25 tl olsa veririm.
0
Kolay bir şey olsa da, evde yapmak için zaman ayırabileceğim veya aklıma gelebilecek bir şey değil. Hazırda görsem alırdım ama kaldığım yere ben zor sığıyorum. Süs ve dekorasyonu sıfıra indirdim, şu anda asacak yerim bile yok, çer çöp geliyor bana süs. Geniş evim olsa, dekorasyona gönül vermiş olsam alırdım. 20-30 verirdim ama 40 vermezdim.
0
nec12
Beyaz yaka bir çalışan olarak hayattaki hikayemin bu olmadığına karar verdim. Yeni ve uzun soluklu bir maceraya atılmak için şu an sahip olduğum şeylerden vazgeçmem ve kendimi motive etmem gerek. Sizin hikayeniz nedir ve kendiniz için hayalini kurduğunuz o hikayenin içinde mi yaşıyorsunuz?
Beyaz yaka bir çalışan olarak hayattaki hikayemin bu olmadığına karar verdim. Yeni ve uzun soluklu bir maceraya atılmak için şu an sahip olduğum şeylerden vazgeçmem ve kendimi motive etmem gerek. Sizin hikayeniz nedir ve kendiniz için hayalini kurduğunuz o hikayenin içinde mi yaşıyorsunuz?
0
Merhaba. Ben de hayalini kurdugum hayatin icinde yasiyorum diyebilirim. Icinde bulundugum hayati elimde tutabilmek icin cok yoruluyorum lakin degiyor.
0
Ben de hayalimdeki hayatı yaşıyorum, daha da üst düzeye çıkarmak için de çabalıyorum tabii ki.
0
sana baba gibi motto veriyorum, iyi tut:
gençsen suya atla, gözünü bile kırpma;
yaşlıysan götü kolla!
yaş 44. her boka maydanoz bir hayat yaşadım. şimdi ikinci sözü tatbik etmeye çabalıyorum, arada riskler alarak...
gençsen suya atla, gözünü bile kırpma;
yaşlıysan götü kolla!
yaş 44. her boka maydanoz bir hayat yaşadım. şimdi ikinci sözü tatbik etmeye çabalıyorum, arada riskler alarak...
0
Kimse hayalini kurduğu hayatı yaşamıyor, yaşadığı hayatları hayallerindeki hayatmış gibi yaşıyorlar
0
hayalimdeki hayata çok benzer bir noktadayım, hayallerim aşırı yüksek değildi.
0
baya alakasız ama kötü değil. iyi de değil ama idare eder. ne istediğimi bulana kadar götürür beni ya da hiç bulamam böyle yaşamaya devam ederim.
0
stavro
Bi bende mi boyle bilmiyorum ama ertesi gun kacta kalkarsam kalkayim berbat durumda oluyorum, aynaya baktığımda da orangutan goruyorum. Sabaha karsi yattiysam erken de kalksam oglen de kalksam mal gibiyim. Millete bakiyorum sabah 5te-6da yattim diyor, gayet iyi görünüyor hic değişiklik yok. Kafam ka
Bi bende mi boyle bilmiyorum ama ertesi gun kacta kalkarsam kalkayim berbat durumda oluyorum, aynaya baktığımda da orangutan goruyorum. Sabaha karsi yattiysam erken de kalksam oglen de kalksam mal gibiyim. Millete bakiyorum sabah 5te-6da yattim diyor, gayet iyi görünüyor hic değişiklik yok.
Kafam kazan gibi, uzerimde agirlik, halsizlik, suratım da orangutan gibi:))
2-3 saat uyuyup erkenden kalkarsam nispeten daha iyi gibi oglen kalkmaya göre ama yine de zombi gibi hissediyorum.
Sizde durumlar nasıl, bazi insanlar gercekten hic etkilenmiyor gibi?
Kafam kazan gibi, uzerimde agirlik, halsizlik, suratım da orangutan gibi:))
2-3 saat uyuyup erkenden kalkarsam nispeten daha iyi gibi oglen kalkmaya göre ama yine de zombi gibi hissediyorum.
Sizde durumlar nasıl, bazi insanlar gercekten hic etkilenmiyor gibi?
0
Geçenki vize haftasında iki vizeye iki saatlik uykuyla girdim. Öğleden sonra ateşim çıktı, hasta oldum. O gün hava bayağı soğuktu. Yazın bir şey olmaz da kışın kötü oluyor.
0
sabaha karşı uyumaktansa hiç uyumamayı tercih ederim. daha sağlıklı düşünebiliyorum öyle olunca. 2-3 saat uyanıp kalkınca sarhoş gibi dolaşıyorum bütün gün. öyle bir mallık oluyor ki üstümde işlemci mi yetersiz kalıyor bağlantı mı bilmiyorum ama bildiğin lag yaşıyorum. söylenenleri algılamakta tepki vermekte falan gecikmeler oluyor net. diğer türlü daha iyi.
0
Daha enerjik bile olabiliyorum, akşam vakti erkenden uykum geliyor sadece ama gündüz hissettiğim herhangi bir kayıp yok.
0
Ben ışte ilk 10 gun falan sabaha karsi eve gelip yatiyodum alisana kadar mal gibiydim. Ama uyum sagliyosun zamanla.
0
Ben sabaha doğru uyursam daha iyi hissediyorum kendimi uyandığımda.
Normalde sabah yatıp öğlen uyanırdım zaten, yıllardır alışkındım bu düzene. Erken kalkmam gerekse de saat 4-5 olmadan uyuyamazdım. Ama bir süredir sabah çok erken kalkmam gerektiği ve gün içinde yorulduğum için gece erken yatmaya başladım. Sabah uyuduğum dönemlere göre çok halsiz ve yorgun hissediyorum kendimi. Sabah 4'te yatıp 7'de kalktığım zaman gece 12'de uyuduğum zamanlardan daha enerjik uyanıyorum genellikle.
Normalde sabah yatıp öğlen uyanırdım zaten, yıllardır alışkındım bu düzene. Erken kalkmam gerekse de saat 4-5 olmadan uyuyamazdım. Ama bir süredir sabah çok erken kalkmam gerektiği ve gün içinde yorulduğum için gece erken yatmaya başladım. Sabah uyuduğum dönemlere göre çok halsiz ve yorgun hissediyorum kendimi. Sabah 4'te yatıp 7'de kalktığım zaman gece 12'de uyuduğum zamanlardan daha enerjik uyanıyorum genellikle.
0
rahat nefes alamıyor olabilir misin?ben de bazen kalktığımda aptal gibi hissediyorum.
0
mobydick
aşk meşk işleri artık aşırı basit, gereksiz geliyor.geçen bir arkadaşım içini döktü. sevdiği 6 yıldır kafasına olan kişi ile evlenemeyecekmiş. çocuk da seviyor da ailelerden ötürü. evlatlıktan reddederime kadar gitmiş olay.üzüntüden 2016 eylül tusuna çalışamadı. tam yeni yeni toparlamıştı. geçen yin
aşk meşk işleri artık aşırı basit, gereksiz geliyor.
geçen bir arkadaşım içini döktü. sevdiği 6 yıldır kafasına olan kişi ile evlenemeyecekmiş. çocuk da seviyor da ailelerden ötürü. evlatlıktan reddederime kadar gitmiş olay.
üzüntüden 2016 eylül tusuna çalışamadı. tam yeni yeni toparlamıştı. geçen yine bir etkileşim olmuş. şimdi ağustos tusum da gitti uyuyamıyorum dedi. öbür tus taa 2018 şubatta. kızın kaç yılı gitti sadece bu üzüntüden. hele bir de o tusa kadar çocuk başkası ile nişanlansa fln bitti zaten bizimki.
lan hiç birşey hissedemedim. içimden dedim geçer gider o da birşey mi.
sonra erkek arkadaşımla buluştuk. gayet doğal bir şekilde ya dedim artık aşk meşk işleri bana çok basit geliyor, dertten saymıyorum, insanlar neleri kafaya takıyor. ergen miyiz, haklısın dedi çünkü tam bir mantık ilişkim var.
bu durumdan hiç rahatsız olmuyorum. öyle sevgi pıtırcığı bir ilişki aramıyorum. şuanki erkek arkadaşımdan ayrılsam yenisi gelir biliyorum.
eskiden üst sıralarda olan şeyin şuan hayatımda yeri yok. peh çok da şeyimde olarak diye bakıyorum olaya.
size de öyle geliyor mu? bu biraz erkeksi bir düşünce biçimi mi?
26 yaş, k
geçen bir arkadaşım içini döktü. sevdiği 6 yıldır kafasına olan kişi ile evlenemeyecekmiş. çocuk da seviyor da ailelerden ötürü. evlatlıktan reddederime kadar gitmiş olay.
üzüntüden 2016 eylül tusuna çalışamadı. tam yeni yeni toparlamıştı. geçen yine bir etkileşim olmuş. şimdi ağustos tusum da gitti uyuyamıyorum dedi. öbür tus taa 2018 şubatta. kızın kaç yılı gitti sadece bu üzüntüden. hele bir de o tusa kadar çocuk başkası ile nişanlansa fln bitti zaten bizimki.
lan hiç birşey hissedemedim. içimden dedim geçer gider o da birşey mi.
sonra erkek arkadaşımla buluştuk. gayet doğal bir şekilde ya dedim artık aşk meşk işleri bana çok basit geliyor, dertten saymıyorum, insanlar neleri kafaya takıyor. ergen miyiz, haklısın dedi çünkü tam bir mantık ilişkim var.
bu durumdan hiç rahatsız olmuyorum. öyle sevgi pıtırcığı bir ilişki aramıyorum. şuanki erkek arkadaşımdan ayrılsam yenisi gelir biliyorum.
eskiden üst sıralarda olan şeyin şuan hayatımda yeri yok. peh çok da şeyimde olarak diye bakıyorum olaya.
size de öyle geliyor mu? bu biraz erkeksi bir düşünce biçimi mi?
26 yaş, k
0
Bana da oyle geliyor. 28, e
Eskiden oyle degildi. En buyuk sorunum asik oldugum kisilerdi. Lise son sinifta bile universite sinavindan cok asik oldugum kisiyi dusunuyordum. Simdi keske en buyuk sorunum asik olmak olsa diyorum. Is, okul, para, saglik cok daha onemli konular bugun benim icin. Ask olaylari first world problems arasinda ama keske benim de en buyuk sorunum ask olsa.
Eskiden oyle degildi. En buyuk sorunum asik oldugum kisilerdi. Lise son sinifta bile universite sinavindan cok asik oldugum kisiyi dusunuyordum. Simdi keske en buyuk sorunum asik olmak olsa diyorum. Is, okul, para, saglik cok daha onemli konular bugun benim icin. Ask olaylari first world problems arasinda ama keske benim de en buyuk sorunum ask olsa.
0
Kadın olarak bunu söylersen sıkıntı yaratmayabilir ama bir erkek yaparsa bunu her kadın aynı tepkiyi vermez. Bu yönden erkeksi bir düşünce olarak buluyorum.
Aşk basit bir şey değil bence, senin yaşadığın basit bir ilişki sadece bunu çok net görebiliyorum :)
Edit: 1 kez aşık oldum inanılmaz ve büyülü bir şeydi. Şu sıralar normal bir ilişki bile zor geliyor ama çaktırmıyorum.
Aşk basit bir şey değil bence, senin yaşadığın basit bir ilişki sadece bunu çok net görebiliyorum :)
Edit: 1 kez aşık oldum inanılmaz ve büyülü bir şeydi. Şu sıralar normal bir ilişki bile zor geliyor ama çaktırmıyorum.
0
aşık oldum.
ancak hikayesi buraya yazamayacağım kadar özel.
"bir gün bana teşekkür edeceksin" dedi ve gitti.
ben doktor, o öğretmen diye sanırım. hayat işte.
ancak hikayesi buraya yazamayacağım kadar özel.
"bir gün bana teşekkür edeceksin" dedi ve gitti.
ben doktor, o öğretmen diye sanırım. hayat işte.
0
eğer alınmazsanız açık olmak isterim, sizin kurduğunuz türden ilişkiler bana da çok basit geliyor. erkek arkadaşınızın yerinde olmak istemezdim.
gerçek ilişkiler gerçek bir samimiyetle kuruluyor. onu da kendine karşı samimi olabilen insanlar kuruyor. onun dışındakiler (yani basit diye tabir ettiklerimiz) aslında karşılıklı ihtiyaç (duygusal/fiziksel) giderme ilişkileri.
bu arada ''aşk'' çaresizce sevmek değildir. giden birinin arkasından takık kalmak hiç değildir. ama insanlar bundan ötesini yaşayamadıkları için (yukarda bahsettiğim sebeple) bu vaziyetlerini aşk sanıyorlar ve ''aa iğrenç bişimiş bu ://'' deyip aşkı küçümseme ve ''ihtiyaç giderme ilişkileri kurma'' evresine geçiyorlar.
gerçek ilişkiler gerçek bir samimiyetle kuruluyor. onu da kendine karşı samimi olabilen insanlar kuruyor. onun dışındakiler (yani basit diye tabir ettiklerimiz) aslında karşılıklı ihtiyaç (duygusal/fiziksel) giderme ilişkileri.
bu arada ''aşk'' çaresizce sevmek değildir. giden birinin arkasından takık kalmak hiç değildir. ama insanlar bundan ötesini yaşayamadıkları için (yukarda bahsettiğim sebeple) bu vaziyetlerini aşk sanıyorlar ve ''aa iğrenç bişimiş bu ://'' deyip aşkı küçümseme ve ''ihtiyaç giderme ilişkileri kurma'' evresine geçiyorlar.
0
e sevgili yapma o zaman? fuck buddy yap. cinsellik dışında bir anlam ifade etmiyorsa (ki anladığım kadarıyla öyle) kasmanın manası yok. erkek arkadaşına acıdım yalnız
0
"Yenisi gelir" düşüncesi hem sağlıksız hem de basit insanlara göre benim için. Açıkçası iğrenç buluyorum bu tür bir düşünceyi. Karşındakine değer vermemektir bu, boşluk doldurmaktır herhangi biriyle. "Yalnız da kalabilirim" yerine "yenisi gelir", ne bileyim, basitçe.
0
yenisi gelmiyor mu?
bilmem. belki de artık büyümüşümdür. çıplaklığı ile görüyorum, olabilecekleri dürüstçe kabulleniyorum başından.
bilmem. belki de artık büyümüşümdür. çıplaklığı ile görüyorum, olabilecekleri dürüstçe kabulleniyorum başından.
0
napalım annem plaket mi verelim? "aşk çok boş yeaa" geyikleri 16-17 yaşında kalmadı mı artık? boş geliyosa sevgili edinmeyin amk anlamıyorum bu tripleri.
0
Ilişkisi olan birinin aşk meşk derdi bana basit, gereksiz gelmiyor. Çünkü işin içinde duygular var kayıtsız kalamaz üzülür. Ancak bu üzüntü, dert yapman gereken şeylerin önüne geçince, arkadaşın tusu ertelemesi gibi, bana yanlış geliyor. Biraz acizlik olarak görüyorum. Içten içe üzülür ama yine de yaşamaya devam edip tamamen bırakmamalı. Çocukluk gibi geldi biraz.
Ama yalnız insanların ortalıkta aşk istiyorum ah aşk yok diye ağlaşmasını gereksiz buluyorum.
Mantık ilişkisini, biri gider biri gelir kafasını da doğru bulmuyorum. Böyle bir ilişki yerine yalnız takılmayı tercih ederim. Ne zaman bir şeyler hissettiğin biri çıkar o zaman bir ilişkiye başlarsın. Sonuçta tek başımıza da yaşayabiliriz diye düşünüyorum.
Ama yalnız insanların ortalıkta aşk istiyorum ah aşk yok diye ağlaşmasını gereksiz buluyorum.
Mantık ilişkisini, biri gider biri gelir kafasını da doğru bulmuyorum. Böyle bir ilişki yerine yalnız takılmayı tercih ederim. Ne zaman bir şeyler hissettiğin biri çıkar o zaman bir ilişkiye başlarsın. Sonuçta tek başımıza da yaşayabiliriz diye düşünüyorum.
0
Nasıl yaşarsan öyle gelir. Duygular düşüncelerde koyuldukları yere göre etki eder kişiye.
0
İnsanların bu yüzden öldüklerini, akıllarını kaybettiklerini, ruh sağlıklarını gördüm. Benim başıma da geldi sanki bir daha sevemeyecekmişsin gibi... Hep aynı döngüye giriyor. Sıkıldım.
Tanışma evresi, bakışlar, kur yapmak vs. güzel de sonra iş böyle birbirine üstünlük kurma gibi saçma yere geliyor gibi oluyor veya karşıdakini yemleme. İşte orada zaten film kopuyor. Bu kadar yavşak bir döngünün, basitliğine bakamıyorum. Saçma geliyor. Bir şeyler oluyorsa, oluyor zaten kendiliğinden.
Hep bir korku var, bu hafta onu az göreceğim, geçinemiyoruz, unutamıyorum ... Triplerinden gına geldi. Hayatta başka şeyler de oluyor. O tarafa kafayı çeviriyorum, bazen insanların üzüldükleri, başkalarının derdinin yanında kocaman bir hiç.
Tanışma evresi, bakışlar, kur yapmak vs. güzel de sonra iş böyle birbirine üstünlük kurma gibi saçma yere geliyor gibi oluyor veya karşıdakini yemleme. İşte orada zaten film kopuyor. Bu kadar yavşak bir döngünün, basitliğine bakamıyorum. Saçma geliyor. Bir şeyler oluyorsa, oluyor zaten kendiliğinden.
Hep bir korku var, bu hafta onu az göreceğim, geçinemiyoruz, unutamıyorum ... Triplerinden gına geldi. Hayatta başka şeyler de oluyor. O tarafa kafayı çeviriyorum, bazen insanların üzüldükleri, başkalarının derdinin yanında kocaman bir hiç.
0
O basitlik, bolluktan kaynaklanıyor. "Sevgili"nin anlamını yitirecek ve içini boşaltacak kadar bolluktan bahsediyorum.
"şuanki erkek arkadaşımdan ayrılsam yenisi gelir biliyorum."
Hayatının bundan sonraki aşamasında hiç yenisi gelmese mesela. 1 tane bile.. Sorun çözülecek ve bazı şeyler anlamını yeniden kazanacak.
"şuanki erkek arkadaşımdan ayrılsam yenisi gelir biliyorum."
Hayatının bundan sonraki aşamasında hiç yenisi gelmese mesela. 1 tane bile.. Sorun çözülecek ve bazı şeyler anlamını yeniden kazanacak.
0
aşk derdinden daha büyük dert yaşayanlar yada erken olgulaşanlar, hayattan ve insanlardan türlü türlü kazıkları yemiş kişiler bu işleri basit görür.
eski sevgilime ben aşka inanmıyorum diyordum sürekli. nedeni yaşadığım ilişkilerdi. Teşbih yapacam, aşık olmak insan ruhunun bekaretidir. Bir kere olur ya çok mutlu olursun ya da çok canın yanar ve sonsuza dek onu hissedersin.
kafam rahat olsun, gönle ve göze hitap etsin yeterli kafasındayım. aşk maşk basit şeyler...
eski sevgilime ben aşka inanmıyorum diyordum sürekli. nedeni yaşadığım ilişkilerdi. Teşbih yapacam, aşık olmak insan ruhunun bekaretidir. Bir kere olur ya çok mutlu olursun ya da çok canın yanar ve sonsuza dek onu hissedersin.
kafam rahat olsun, gönle ve göze hitap etsin yeterli kafasındayım. aşk maşk basit şeyler...
0
25 yaşında kadınım, artık bana da öyle geliyor. insanların ne büyük dertleri, acıları var. ölüm var, dermansız hastalıklar var... aşk meşk ne lan. aşk yüzünden ben de çok ağladım etkilendim ama ne oldu? geçti gitti yenisi geldi. yenilenebilen şeyler için eskisi kadar üzülmüyorum artık.
0
Boş diyemem de hiç olmasa çok daha iyiymiş, daha huzurlu olurmuşum gibi geliyor. Zaten en mükemmel olduğunu düşündüğün insandan bile bir gün geliyor soğuyorsun, eskisi gibi heyecanlanamıyorsun o kişi için. Çok üzse de, çok zamanını alsa da bir şekilde bitip gidiyor zamanla. Böyle düşününce hayatta çok daha önemli şeyler olduğunu fark ediyor insan.
0
bu duyurunun amacı mesajın yerine gitmesi sanırım. gitmiştir herhal..
soruya cevap: böyle düşüncelerin cinsiyeti olmaz.
soruya cevap: böyle düşüncelerin cinsiyeti olmaz.
0
Onu geçin de yenisi niye gelmesin ki. 8 milyar insan var dünyada. Aynı işten okuldan çevreden insanlarla takılıyorsun aşık oluyorsun. Evren sizin birlikte olmanız için çalışmadı. İşlek bi caddeye çıksan en az 1 tane daha aynı derecede sevebileceğin kişi bulursun.
0
Tabii ki yenisi gelir ya da dünyanın sonu değil. İnsanların ne dertleri var, aşk bunun yanında hava cıva kalıyor ama bunun için üzülmekte, aşık olmakta, yanındayken aşırı mutluluk yaşamak veya ayrılındığında aşırı acı çekmekte de bir sorun yok. Herkesin birlikteliği kendisi nasıl isterse, mantık birlikteliğini kötüleyecek değilim ama aşkın da güzelliğini tatmamak ya da tatmaktan vazgeçmek de hormonlu ve tatsız salatalığı öğün diye yemek gibi bir şey.
Bir de bir şey başkasının başına geldiğinde o kadar büyük görünmeyebiliyor, hatta kızabiliyoruz bile ama aynı şeyi biz yaşadığımızda ve üzüldüğümüzde o kadar anlamsız görünmüyor.
Bir de bir şey başkasının başına geldiğinde o kadar büyük görünmeyebiliyor, hatta kızabiliyoruz bile ama aynı şeyi biz yaşadığımızda ve üzüldüğümüzde o kadar anlamsız görünmüyor.
0
@aychovsky, onu çok iyi anlıyorum. anlıyorum. ama ne bileyim ya. cidden çok daha büyük sorunlar var şu hayatta.
0
hayatta daha büyük sorunlar olması neden aşkı hissetmemize engel olsun ki?
şu an daha iyi bir insan olmamın sebebi erkek arkadaşım bence benim. ve muhtemelen beni hayata bağlayan yegane şey de o. çok seviyorum, seviliyorum ve aramızda saçma sapan "fake" şeyler yok. yani oyunlar oynayalım, blöfler yapalım, şifrelerimizi öğrenip sürekli birbirimizi denetleyelim, kim kime daha çok para harcadı, kim nasıl yemek ısmarladı vs. gibi yaşamıyoruz.
şimdi ben böyle bir şeye sahipken yarın bunu kaybedersem dünyam başıma yıkılır, napacağımı bilemem. bu kadar GERÇEK olan bir şeyi yitirince insan çok üzülür, arkadaşının başına da bu gelmiş olabilir. fakat sen bu tarz bir şeyi tatmadığın, ya da şu an içerisinde olmadığın için anlamıyor olabilirsin.
mantık ilişkisini de anlamıyorum hani yaşın geçkin olur mesela çocuk istiyorum ondan falan dersin de şu an sevgiliyseniz ben bunu şahsen mantıksız buluyorum. birlikte vakit geçirmekten zevk almadığın, ne kadar süre geçerse geçsin her buluşmada koşa koşa yanına gittiğin birisi değilse, bakarken gözlerinin içi ışıldamıyorsa, uzakken de onu düşünmüyorsan neden bir ilişkinin sorumluluğunu alırsın ki?
şu an daha iyi bir insan olmamın sebebi erkek arkadaşım bence benim. ve muhtemelen beni hayata bağlayan yegane şey de o. çok seviyorum, seviliyorum ve aramızda saçma sapan "fake" şeyler yok. yani oyunlar oynayalım, blöfler yapalım, şifrelerimizi öğrenip sürekli birbirimizi denetleyelim, kim kime daha çok para harcadı, kim nasıl yemek ısmarladı vs. gibi yaşamıyoruz.
şimdi ben böyle bir şeye sahipken yarın bunu kaybedersem dünyam başıma yıkılır, napacağımı bilemem. bu kadar GERÇEK olan bir şeyi yitirince insan çok üzülür, arkadaşının başına da bu gelmiş olabilir. fakat sen bu tarz bir şeyi tatmadığın, ya da şu an içerisinde olmadığın için anlamıyor olabilirsin.
mantık ilişkisini de anlamıyorum hani yaşın geçkin olur mesela çocuk istiyorum ondan falan dersin de şu an sevgiliyseniz ben bunu şahsen mantıksız buluyorum. birlikte vakit geçirmekten zevk almadığın, ne kadar süre geçerse geçsin her buluşmada koşa koşa yanına gittiğin birisi değilse, bakarken gözlerinin içi ışıldamıyorsa, uzakken de onu düşünmüyorsan neden bir ilişkinin sorumluluğunu alırsın ki?
0
@dedi ayça, senin ilişkin gibisi az sayıda şanslı insanın başına geliyor. kıymetini bil.
yaşamamışım değilim. çok güçlü duygular yaşadım hayatımda bu konuda.
ama şuan böyle düşünüyorum. insanların böyle birşey için deli gibi üzülmesini çocukluk olarak görüyorum.
aşk dediğin nedir ki? yarın kaza geçirse kaçınız aşık kalacak?
yarın parasını işini kaybetse kaçınız sımsıkı sarılacak hala?
Sanmam.
işte o yüzden basit geliyor belki de. insanların bu konuda bile ne denli bencil, çıkarcı olduğunu bütün çıplaklığı ile gördüm.
bu saatten sonra da, bu konuları pek umursayamam gibi.
yaşamamışım değilim. çok güçlü duygular yaşadım hayatımda bu konuda.
ama şuan böyle düşünüyorum. insanların böyle birşey için deli gibi üzülmesini çocukluk olarak görüyorum.
aşk dediğin nedir ki? yarın kaza geçirse kaçınız aşık kalacak?
yarın parasını işini kaybetse kaçınız sımsıkı sarılacak hala?
Sanmam.
işte o yüzden basit geliyor belki de. insanların bu konuda bile ne denli bencil, çıkarcı olduğunu bütün çıplaklığı ile gördüm.
bu saatten sonra da, bu konuları pek umursayamam gibi.
0
şimdi iki seçenek var. bazı insanlar hakikaten aşk insanı diil. umrunda diil yani, ama o grupta diilsin anladığım kadarıyla. aşka inanan ve yaşayanlar da dönemsel olarak bazen salıveriyorlar kendilerini. bu çok uzun da sürebiliyor kısa da. bir daha asla olmayacak dediğim hislerin daha güçlüsünü her seferinde yaşayabiliyorum ben o yüzden şanslıyım mesela. o yüzden takılma bence buna.
0
condom kurşunu
baya zamandır ilk defa evde oturdum kaldım ben sırtım falan ağrıyor. dişçiye gidicektim sabah iptal ettim. yattım kaldım. hanım da yok. açtım survivor izliyorum :/
baya zamandır ilk defa evde oturdum kaldım ben sırtım falan ağrıyor. dişçiye gidicektim sabah iptal ettim. yattım kaldım. hanım da yok. açtım survivor izliyorum :/
0
dün kapanıp bir daha açılmayan aptal g4ümü bugun delta servisine kargoladım.yine dün ortadan ikiye ayrılan bisikletim için çare arıyorum.
0
Ayni sekilde ben de uzun zamandir ilk defa evde gecirdim gunumu.
Simdi ise arkadasima gidiyorum, sarap icip kafayi dagitacagim biraz. Cok verimli bir gun :)
Simdi ise arkadasima gidiyorum, sarap icip kafayi dagitacagim biraz. Cok verimli bir gun :)
0
saçımı boyadım, ördüğüm kazağı bitirdim, yürüyüşe çıktım, şimdi de pizza + bira + superstore'un son bölümü takılacağım. öyle yani. bugün çok güzel bir köpek gördüm bir de
0
kahvaltı
bir parça ortalığı süpürdüm
sonra uzandım
FMA brotherhood a tekrardan başladım
çok moralim bozuk amk düzeltemiyorum.
bir parça ortalığı süpürdüm
sonra uzandım
FMA brotherhood a tekrardan başladım
çok moralim bozuk amk düzeltemiyorum.
0
bugün nedense iyi hissetmiyorum. çalışıyorum.
arada duyuru'ya göz atıp sorulara bakıyor ve "bana sordun değil mi? tabii, en çok bana soracaksınız" diye mırıldanıyorum.
arada duyuru'ya göz atıp sorulara bakıyor ve "bana sordun değil mi? tabii, en çok bana soracaksınız" diye mırıldanıyorum.
0
sabah 7 de alarmsız uyandım. en sevdiğim huylarımdan biridir erken kalkmak :)
kalkınca şöyle bir yüz bakımımı yaptım. su içip badem yedim. tam kaliteli bir sabah geçirmeyi planlıyordum ki, tam bir avanak gibi yarım saat fln youtube a takıldım. böylece günün en değerli saati ellerimden kaydı. yoga yaptım biraz.
internete girdim. bakmam gereken şeylere baktım. açaçağım işle ilgili babamla konuştum. erkek arkadaşımla konuştum. 11 gibi ortağımla buluştum. kahvaltı edip konuştuk. 2 gibi eve geçtim. tekrar bir konuşma faslı.
sonra kafamı dağıtmak için iki bölüm modern family izledim. nette alışveriş yapıyorum şuanda. saat 2 den itibaren tam bir ölü cumartesi yani.
ne anlatasım varmış :D
kalkınca şöyle bir yüz bakımımı yaptım. su içip badem yedim. tam kaliteli bir sabah geçirmeyi planlıyordum ki, tam bir avanak gibi yarım saat fln youtube a takıldım. böylece günün en değerli saati ellerimden kaydı. yoga yaptım biraz.
internete girdim. bakmam gereken şeylere baktım. açaçağım işle ilgili babamla konuştum. erkek arkadaşımla konuştum. 11 gibi ortağımla buluştum. kahvaltı edip konuştuk. 2 gibi eve geçtim. tekrar bir konuşma faslı.
sonra kafamı dağıtmak için iki bölüm modern family izledim. nette alışveriş yapıyorum şuanda. saat 2 den itibaren tam bir ölü cumartesi yani.
ne anlatasım varmış :D
0
Sevgilime gittim sabah, kahvaltı ettik, öğlen 2 buçuğa kadar birlikteydik sonra o işe gitti ben anneme Doğum günü hediyesi aldım eve geldim kitap okuyorum valla
0
10'da kalktım, duş ve kahvaltının ardından 14'te söyleşiye gittim. 17.30'da oradan geldim. 18.30'da arkadaşıma yemeğe gittim. Şimdi geldimduyuruyu açtım
0
hanım falan bunlar ne güzel şeyler ya..
çalıştım. hafif bunaldım. eve geldim bi bölüm oa izledim uzanıyorum ve orta bunalıma geçiş yapıyorum
çalıştım. hafif bunaldım. eve geldim bi bölüm oa izledim uzanıyorum ve orta bunalıma geçiş yapıyorum
0
basubadelmevt
*Hic bir zaman zengin olamayacaginizi ne zaman kabullendiniz? Herkesle konusuyorum, bir gün zengin olursam şunu şunu yapıcam, su ülkeler gezicem, su arabayi alicam vs. Bu hayallere ulasıcak kisiler de cok az aslında.* Miras durumu yoksa maasinizdan biriktirdiklerinizle bir seyler yapmak zorunda oldu
*Hic bir zaman zengin olamayacaginizi ne zaman kabullendiniz? Herkesle konusuyorum, bir gün zengin olursam şunu şunu yapıcam, su ülkeler gezicem, su arabayi alicam vs. Bu hayallere ulasıcak kisiler de cok az aslında.
* Miras durumu yoksa maasinizdan biriktirdiklerinizle bir seyler yapmak zorunda oldugunuzu idrak edebildiniz mi? Kimse hayal kurmasin demiyorum, hayal kurmak cok guzel ama bu ihtimaller yerine kendi hayatimizi güzellestirmeye ve kabullenmeye çalışsak daha güzel olur gibi. Sayisal loto vs dusunsek kac kisi kazaniyor ki binlerce oynayanda? Veya para ticarette diyen arkadaslar, kucuk sermayelerle kac kisi zengin olabilmis? Çok,çok az. Hala kabullenmiyorum diyen arkadaslar olacaktır muhakkak. Ben kabullenenlere soruyorum,hangi yasta ,hangi deneyimlerle bu noktaya ulaştınız?
* Miras durumu yoksa maasinizdan biriktirdiklerinizle bir seyler yapmak zorunda oldugunuzu idrak edebildiniz mi? Kimse hayal kurmasin demiyorum, hayal kurmak cok guzel ama bu ihtimaller yerine kendi hayatimizi güzellestirmeye ve kabullenmeye çalışsak daha güzel olur gibi. Sayisal loto vs dusunsek kac kisi kazaniyor ki binlerce oynayanda? Veya para ticarette diyen arkadaslar, kucuk sermayelerle kac kisi zengin olabilmis? Çok,çok az. Hala kabullenmiyorum diyen arkadaslar olacaktır muhakkak. Ben kabullenenlere soruyorum,hangi yasta ,hangi deneyimlerle bu noktaya ulaştınız?
0
robot suluk almadılar. düşündüm aklıma bi çözüm de gelmedi. kabullendim durumu. araya karıştım. sonra bi baktım ben olmuşum robot
0
''babanın zengin olmaması senin suçun değildir ama kayınpederinin zengin olmaması senin suçundur''
evlenmediğim için hala bir umudum var. hahah:)
erkek.
evlenmediğim için hala bir umudum var. hahah:)
erkek.
0
Üniversite son sınıfta iş hayatını ciddi ciddi düşünmeye başlayınca hafiften kabullenmeye başladım sanırım. Üniversite bitince de emin oldum artık iyice.
0
26 yaşındayken dank etmeye başladı ve 27de tam olarak idrak ettim. Çalısiyorsun, ele gecen para belli. Çoğu zaman iş durumun belirsiz olduğu için (taşeron, krizli aile şirketleri vs) zaten diken üstündesin, ele gececek paran aslında belli değil. Evleniyorsun, hem o evi kurmak hem de o evi geçindirmek için gereken parayı farkediyorsun, çocuk sahibi olanlardan o harcamaları dinliyorsun vs. 27 yaş kabullenmede dönüm noktam oldu diyebilirim.
Zengin olmayacagım, üzüntüm yok o konuda ama hic gezemez, yeni şeyler tadamaz hale gelirsem o zaman çok üzülürüm. Arada yurtdısına gidebilmek, yeni bir çay bile denemek benim için mutluluk.
Zengin olmayacagım, üzüntüm yok o konuda ama hic gezemez, yeni şeyler tadamaz hale gelirsem o zaman çok üzülürüm. Arada yurtdısına gidebilmek, yeni bir çay bile denemek benim için mutluluk.
0
Hiçbir zaman öyle bir uğraşım olmadı, ben bir koyun olmak için dünyaya gelmişim. Meeee ee ee
0
Hep kabullenmiştim galiba. Çocukken dedemin emekli maaşını (3 aylığını) öğrendiğimde ilk defa çarpmıştı. 900 milyondu galiba. Günde 10 milyon ne demek? Yanlış anlamışımdır belki de ama o yanlış anlaşılma bile olsa bayağı vurmuştu beni :D
Gerçi düşündüm de o kadar da ölümcül bir para değilmiş.
Gerçi düşündüm de o kadar da ölümcül bir para değilmiş.
0
Kabulleneli 1-2 yıl oldu, 19 yaşındayım. Kabullenmemi sağlayan şeyler kişisel deneyimlerden ziyade geleceğe bakışım ve zengin olup olmamanın o kadar da önemli olmayacağını anlamam oldu. Onun yerine kendi kendine yetme becerileri öğreniyorum.
0
Konudan bağımsız olacak ama ülke gezmek için zengin olmaya gerek yok. Cevap vermem gerekirse zengin olup olmayacağımı bilemiyorum.
0
kabullenemedim
iddia kazi kazan sayisa loto hepsinden surekli oynuyorum
dede gibi gomlek cebimde kupon tasiyorum
iddia kazi kazan sayisa loto hepsinden surekli oynuyorum
dede gibi gomlek cebimde kupon tasiyorum
0
Zenginlik istencinin bu kadar temel bir dürtü olduğunu bu başlıkta öğreniyorum.
0
"Hiçbir zaman" çok iddialı bi deyiş. Bişeyleri anlayınca, "büyük ihtimalle" dedim ama "hiçbir zaman" demem.
0
Sen hangi yaşta kabullendin? İzlenimlerime göre, sen de bu hayali kuran, ama klavye başından ayrılmayan birisin.
-Hayal kurmaktan asla vazgeçmem. Hayatta ne olacağı asla belli olmaz.
Cevap: Kuantum gücüyle MP yi kazanacağım.
-Hayal kurmaktan asla vazgeçmem. Hayatta ne olacağı asla belli olmaz.
Cevap: Kuantum gücüyle MP yi kazanacağım.
0
pike
Ağdalı soruyu görünce kafamı kurcalayan bir konuyu burada sorayım dedim. Şimdi kuaförlerde ağda, ağda makinesinde sıcak olarak tutuluyor biliyorsunuz. Her gelen insana yeni spatula kullanılsa da o ağda kutusunun(?) içine birden fazla girip çıkıyor ve kutudaki ağdayla temas etmiş oluyor. Durum böyley
Ağdalı soruyu görünce kafamı kurcalayan bir konuyu burada sorayım dedim.
Şimdi kuaförlerde ağda, ağda makinesinde sıcak olarak tutuluyor biliyorsunuz. Her gelen insana yeni spatula kullanılsa da o ağda kutusunun(?) içine birden fazla girip çıkıyor ve kutudaki ağdayla temas etmiş oluyor. Durum böyleyken kuaförde yapılan ağda hijyenden çok uzak olmuyor mu? Atomlar belli paternlerle hareket ederken gerçekten hür iradeden bahsedilebilir mi?
Bunu büyük bir sorun olarak gören tek insan değilimdir herhalde.
Teşekkürler.
Şimdi kuaförlerde ağda, ağda makinesinde sıcak olarak tutuluyor biliyorsunuz. Her gelen insana yeni spatula kullanılsa da o ağda kutusunun(?) içine birden fazla girip çıkıyor ve kutudaki ağdayla temas etmiş oluyor. Durum böyleyken kuaförde yapılan ağda hijyenden çok uzak olmuyor mu? Atomlar belli paternlerle hareket ederken gerçekten hür iradeden bahsedilebilir mi?
Bunu büyük bir sorun olarak gören tek insan değilimdir herhalde.
Teşekkürler.
0
Kesinlikle bunu büyük bir sorun olarak gören tek insan değilsin. Hatta bazı bölgelere ağdayı direkt makineyle süren kuaförler var. Spatuladan da büyük bir sorun bu.
Zaten en temiz görünen kuaförün bile gerçekten temiz olabileceğine asla inanmıyorum. O taraklar, fırçalar, havlular, makyaj malzemeleri... Hepsi birbirinden iğrenç muhtemelen. Ama en iğrenci ağda tabii ki. :/
Zaten en temiz görünen kuaförün bile gerçekten temiz olabileceğine asla inanmıyorum. O taraklar, fırçalar, havlular, makyaj malzemeleri... Hepsi birbirinden iğrenç muhtemelen. Ama en iğrenci ağda tabii ki. :/
0
Ben bunu cok arastirmistim ve o kadar okudugum sey arasinda cikan sonuc:
Hijyenden uzak olmuyor(mus). Sicakligiyla ilgili ve o bakteriler/viruslerle ilgili yazmislardi ama hic animsamiyorum.
Kaynak da veremem "hee tamam o zaman" diyip icim gorece rahat agdaya gittim sonra.
Hijyenden uzak olmuyor(mus). Sicakligiyla ilgili ve o bakteriler/viruslerle ilgili yazmislardi ama hic animsamiyorum.
Kaynak da veremem "hee tamam o zaman" diyip icim gorece rahat agdaya gittim sonra.
0
vayezikhan
benim:anne -annebaba -baba
benim:
anne -anne
baba -baba
anne -anne
baba -baba
0
geziden önce "mrs.. mr.."
geziden sonra bilmeyen biri rehberde kolay bulsun diye "annem, babam"
geziden sonra bilmeyen biri rehberde kolay bulsun diye "annem, babam"
0
orange coffee +1
Geziden öncesine dayanıyor gerçi ama temel sebep aynı.
Önceden ad soyad, sonrasında -anne, -baba.
Geziden öncesine dayanıyor gerçi ama temel sebep aynı.
Önceden ad soyad, sonrasında -anne, -baba.
0
anne - yok
baba - pater familias (roma hukuku aldıktan sonra yani yaklaşık bi 10 senedir falan)
baba - pater familias (roma hukuku aldıktan sonra yani yaklaşık bi 10 senedir falan)
0
annem - mother
babam - father
siri salağı annem ve babam kelimelerini anlayamıyordu.
babam - father
siri salağı annem ve babam kelimelerini anlayamıyordu.
0
Mama
Papa
Sebebi de yurtdisinda yasiyor olmam. Bir sey olur da ararlarsa bulsunlar diye. Ama ikisinin de ingilizcesinin tarzanca-cat pat oldugunu dusundugume arada "arasalar da bi ise yaramaz ki??" diyorum
Papa
Sebebi de yurtdisinda yasiyor olmam. Bir sey olur da ararlarsa bulsunlar diye. Ama ikisinin de ingilizcesinin tarzanca-cat pat oldugunu dusundugume arada "arasalar da bi ise yaramaz ki??" diyorum
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
Seviyor musunuz? Oglanin dogum gunune bisey kalmadi arastirayim dedim. Neredeyse tum pastalar seker hamurlu. Iyi hos gorseli guzel de sevmiyorum. O dogum gunu heyecanini bulamiyorum. Sizde durumlar nasil?
Seviyor musunuz? Oglanin dogum gunune bisey kalmadi arastirayim dedim. Neredeyse tum pastalar seker hamurlu. Iyi hos gorseli guzel de sevmiyorum. O dogum gunu heyecanini bulamiyorum.
Sizde durumlar nasil?
Sizde durumlar nasil?
0
görseli güzelse nesini sevmiyorsunuz? şeker hamuru zaten pek yenecek bir şey değil, boyalı cılk şeker. bütün olayı görseli onun. içi de neli isterseniz normal pasta. görselini seviyorsanız hamuru çatalla kenara ayırıp içini yiyebilirsiniz.
0
Görselliği dışında her türlü kötü bence diğer pastalardan. Her çeşit tatlıyı seven bir insan olarak bir tek şeker hamuru tadını sevmiyorum. Normal bir çikolatalı ya da meyveli pasta ikram etmek daha iyi bence doğum gününde de.
0
Hiç sevmiyorum, pastacı arkadaşım da ne kadar pis ve zararlı olduğunu söyledi zaten :( almayın bence
0
Ben seker hamursuz yaptirdim. Normal pasta kremasi surduler ustune. Garip garip sekiller de olmadi tabii ki. Kurabiyelerden bonibonlardan falan koymuslardi. Oglana da kendim sekersiz pasta yapmistim
Bu sene ise sekersiz pasta siparisi vericem herkes icin
Bu sene ise sekersiz pasta siparisi vericem herkes icin
0
Cursed Chico
Üstüst günler giyiyor musunuz okula, işe giderken? İş kıyafeti, ev kıyafeti, bunların süreleri ayrıdır mesela.
Üstüst günler giyiyor musunuz okula, işe giderken? İş kıyafeti, ev kıyafeti, bunların süreleri ayrıdır mesela.
0
Ben daha üstümden çıkarmadan hanım çamaşır makinesine atmaya çalışıyor her gün. Bana kalsa 2 gün giyerim halbuki.
0
Kumaşa bağlı. Pantolon kot değilse, iki seferden fazla giyilmez. Tişörtlerse kesinlikle tek sefer. Özellikle yazın yapmayın şunu, yollayın her gün yıkamaya.
0
T-shirt'ler, kazaklar bir kez. Hani 1-2 saat giymişsem kazağı, o zaman iki olabilir. Etekse kışın 2-3 olabilir çünkü asıl altındaki çorap değişiyor, o her gün değişir. Kot da 2-3, diğer pantolonlar bir kerede değişiyor.
0
anlamadim gercekten burada erkekler takim elbiselerini her giymeden sonra kuru temizlemeye/yikamaya gonderdiklerini mi soyluyorlar? is yerinde alti ay ayni takimi giyen adamlar kim peki?
0
Her giyişimden sonra yıkıyorum tişörtleri. Kot pantolonları 2-3 kez giydikten sonra.
0
Tshirt, gömlek, kazak 1 kere giyip kirli sepetine atarım.
Kotu 3-4 gun giyerim.
İş kostümüm bunlar, kot pantul & tshirt/gömlek.
Kotu 3-4 gun giyerim.
İş kostümüm bunlar, kot pantul & tshirt/gömlek.
0
kassiopeia + 1
Pantolon ve etek bence kirlenmişse yıkanır. Saymıyorum bile kaç kere giydiğimi yıkamadan önce. Zaten ütülenirken nemli bezle ütüleniyor, Allah Allah, nasıl yani...
Benim istatistiğim üstler için:
* Ev kıyafetleri normalde haftada 2-3 defa değişiyor. Eğer çok kavurmalı bir yemek yapmışsam daha sık. Normalde 2 günde bir yıkandığım düşünülürse yıkandıktan sonra temiz ev kıyafeti.
* Dışarı kıyafetleri bir seferlik, bluzlar ve gömlekler için. Ceketler eğer kirlenmemişse senede 2 defa kuru temizleyici.
Pantolon ve etek bence kirlenmişse yıkanır. Saymıyorum bile kaç kere giydiğimi yıkamadan önce. Zaten ütülenirken nemli bezle ütüleniyor, Allah Allah, nasıl yani...
Benim istatistiğim üstler için:
* Ev kıyafetleri normalde haftada 2-3 defa değişiyor. Eğer çok kavurmalı bir yemek yapmışsam daha sık. Normalde 2 günde bir yıkandığım düşünülürse yıkandıktan sonra temiz ev kıyafeti.
* Dışarı kıyafetleri bir seferlik, bluzlar ve gömlekler için. Ceketler eğer kirlenmemişse senede 2 defa kuru temizleyici.
0
günlük. bir giydiğim don ikinci kez güneş doğumuna şahit olmadı.
ayrıca, yıkamaya göndermek nedir? nereye gönderiyorsunuz yıkamaya?
ayrıca, yıkamaya göndermek nedir? nereye gönderiyorsunuz yıkamaya?
0
hepiniz lağımda mı çalışıyorsunuz anlamadım, gün aşırı tişört mü yıkanır? nasıl bi israftır bu yav, anam anam, şaşırdım. hem su elektrik israfı, hem de giysi çabuk yıpranır, hoop sonra yenisini al.
aşırı terleyen biri için ya da kirli ortamda çalışan-yaşayan için anlarım da, 10 saat giyince kirlenmiyor ki o tişört, niye yıkıyorsunuz? vücut temizse 2 sefer giyilmiş tişört koku da yapmaz ki, psikolojik bi temizlik hissi olsa gerek.
ben yazın terleyen bi insanım, yazın üzerine ter bulaşan her şeyimi tekrar giymeden önce yıkarım. ama mesela kışın iş yerinde giydiğim gömlek, terlemiyorum kire toza girmiyorum, e günlük duş da alınıyor ortada gömleğe bulaşacak bir kir de yok; niye yıkayayım ki tek seferde?
kot sorusu vardı mesela bir ara, her giyişimde yıkarım diyenler vardı. kotun olayı zırt pırt yıkamak zorunda kalmamak zaten.
acaba bizde ülkecek bi temizlik hastalığı mı var yoksa ben mi bazı yerleri kaçırıyorum?
aşırı terleyen biri için ya da kirli ortamda çalışan-yaşayan için anlarım da, 10 saat giyince kirlenmiyor ki o tişört, niye yıkıyorsunuz? vücut temizse 2 sefer giyilmiş tişört koku da yapmaz ki, psikolojik bi temizlik hissi olsa gerek.
ben yazın terleyen bi insanım, yazın üzerine ter bulaşan her şeyimi tekrar giymeden önce yıkarım. ama mesela kışın iş yerinde giydiğim gömlek, terlemiyorum kire toza girmiyorum, e günlük duş da alınıyor ortada gömleğe bulaşacak bir kir de yok; niye yıkayayım ki tek seferde?
kot sorusu vardı mesela bir ara, her giyişimde yıkarım diyenler vardı. kotun olayı zırt pırt yıkamak zorunda kalmamak zaten.
acaba bizde ülkecek bi temizlik hastalığı mı var yoksa ben mi bazı yerleri kaçırıyorum?
0
Üste giyilenleri bir kere giyiyorum genelde ama pantolon, eteği, sadece yatarken giydiğim pijamayı yıkamadan birkaç kez giyiyorum. Kabanları da kışın 3-4 kez kuru temizlemeye veriyorum, önceden pek önemsemezdim bunu.
0
kot kir kapmamışsa (yemek, çamur vs) ölçü kendini üzerimde salması. bu da üç-dört günde olur.
kışın kazağı üç beş gün bile giyebilirim, ölçü yine kendini salması. aynı şekilde kapüşonlu ya da eşofman üstlerini de birkaç gün giyebilirim. gömlek kazak altıysa iki gün giyerim. sonra koltuk altını koklar, iki gün daha giyerim.
her gün değiştirdiğim tek kıyafet yazın giydiğim tişörtler.
(bu rakamlar işe gitmeyen birine ait. gitseydim daha sık değişirdim. okula birkaç gün üst üste gitmem gerektiğinde buna dikkat ediyorum örneğin)
kışın kazağı üç beş gün bile giyebilirim, ölçü yine kendini salması. aynı şekilde kapüşonlu ya da eşofman üstlerini de birkaç gün giyebilirim. gömlek kazak altıysa iki gün giyerim. sonra koltuk altını koklar, iki gün daha giyerim.
her gün değiştirdiğim tek kıyafet yazın giydiğim tişörtler.
(bu rakamlar işe gitmeyen birine ait. gitseydim daha sık değişirdim. okula birkaç gün üst üste gitmem gerektiğinde buna dikkat ediyorum örneğin)
0
postmodern rh
yiyorsaniz neden, yemiyorsanız neden?
yiyorsaniz neden, yemiyorsanız neden?
0
böbrek yiyorum haftada iki kere. ızgara şeklinde. tadını sevdiğim için yiyorum. diğer sakatatları bulamadığım için yiyemiyorum. en sevdiğim de billur aslında . (tandırda alüminyum folyaya sarılıp pişirilecek)
0
kurbandan kurbana yerim. özel olarak böbrek alıp yemedim hiç. aslında böbreği severim ama ne bileyim bildiğim löp et varken onu alıp yemek aklıma gelmiyor heralde. alışkanlık diyelim.
0
yemiyorum. çağrıştırdıkları hoşuma gitmiyor ve tadını seveceğimi düşünmüyorum
0
böbrek, yürek falan yiyorum. temiz görünüyor tadı da güzel.dalak hiç denk gelmedi olsa yerim. kelle, yanak ve türevlerinden tiksiniyorum. hele billur denen naneyi silah zoruyla yemem.
0
küçükken yerdim ama şimdi yemiyorum. hayvan sağlıklı değilse sakatat sakat iş diye düşünüyorum.
0
ekmeksiz götürürüm her türlü sakatatı.
çünkü tatları çok güzel. dil, beyin, kelle, dalak, böbrek, işkembe, kokoreç, billur, paça hepsi harika.
çünkü tatları çok güzel. dil, beyin, kelle, dalak, böbrek, işkembe, kokoreç, billur, paça hepsi harika.
0
ciğer dalak böbrek kelle taşak hiçbirini yemiyorum. sevmiyorum. çocukken bi kere halam taşak yedirdi öğğ bu ne dedim 7 yaşımdaki halimle. taşak diyip güldüler sonra hapır hupur yediler. taşak yenir mi lan? 7 yaşındaki çocuktaki psikolojik etkisine bak. o zamandan sonra çoğu iç organ bana bunu çağrıştırıyor. alışılageldiğimiz kıyma kuşbaşı vb şeyler dışında.
0
ciğer dışında sakatat yiyemiyorum. ciğeri de o kadar sevmem zaten. organ oldukları fikri rahatsız ediyor, kendimi çiğ kalp yiyen aztekli gibi hissediyorum.
0
sert sakatat sevmiyorum. yiyimi güzelse yerim. beyin, ciğer, kokoreç falan bayılırım. beyin denedim mi hatırlamıyorum. dalak da şu ciğerlerin arasından çıkan sert ve çiğnenmeyen etlerse yedim ve hiç sevmedim.
0
belki bi yemeğin içine falan koyup haber vermezlerse bu da ne garipmiş falan diyerek yerim de bilinçli şekilde yemem. iç organ yemek garip geliyor, aslında tamamen önyargı. hayvanın ha eti ha iç organı ama işte yerken aklımdan çıkmıyor. çocukluktan beri bi şekilde yediğim için kokoreç yiyorum ama bak ikiyüzlülüğe bak :(
0
her türlü sakatatı çok severim, ama "şu kadar zamanda şu kadar tüketirim" diyemem.
bazen aylarca denk gelmez yemem, bazen çok üst üste yerim.
gerçi en kötü ihtimalle arada bir canım kokoreç ya da işkembe falan çektiğinden o kadar da uzun aralar vermiyorum.
bazen aylarca denk gelmez yemem, bazen çok üst üste yerim.
gerçi en kötü ihtimalle arada bir canım kokoreç ya da işkembe falan çektiğinden o kadar da uzun aralar vermiyorum.
0
böbrek ve billur sevmiyorum. dalak çok ender, diğerleri daha sıklıkla. (ciğer, yürek, beyin, dil, uykuluk, kokoreç)
neden: lezzet.
neden: lezzet.
0
Bobrek kalp karaciger yerim.
Bir kere dil ve beyin yedim. Dilin tadi guzeldi ama suan dusununce igrenc geliyor. Dil olsa da yesem demem ama bobrek ciger kalp uclemesini canim ceker.
Kokorec dalak yemem.
Bir kere dil ve beyin yedim. Dilin tadi guzeldi ama suan dusununce igrenc geliyor. Dil olsa da yesem demem ama bobrek ciger kalp uclemesini canim ceker.
Kokorec dalak yemem.
0
dalak bobrek yemiyorum, tadi kotu oldugu icin.
kokorec, iskembe, kelle paca, tuzlama bunlarin hepsini yerim acimam.
kokorec, iskembe, kelle paca, tuzlama bunlarin hepsini yerim acimam.
0
Akciğer/Dalak/Testis yemem. Kalp/Böbrek/Bağırsak/Dil yerim. Karaciğeri pek sevmesem de onu da yerim. Beyin en son çocukken yemiştim.
0
sadece kokoreç yerim. Diğerlerinden sadece ciğer denedim, aromasını beğenmedim. geri kalanını da denemem. Önyargım var çocukluktan.
0
Etin hiçbir türlüsünü yiyemiyorum. Sakatat yeme düşüncesi bile iğrenç geliyor bana.
0
dalağı, böbreği bilmiyorum da tavuk taşlığının sotesine bayılıyorum.
yok böyle bir lezzet.
yok böyle bir lezzet.
0
Birçok sakatatı yiyebilmeme rağmen; dalak, böbrek ve beyin yiyemiyorum. Onların o yumuşak yapısı midemi bulandırıyor.
Ciğer, kokoreç, işkembe fln sakatatı her türlü yiyebiliyorum.
Ciğer, kokoreç, işkembe fln sakatatı her türlü yiyebiliyorum.
0
böbrek yiyiroum hatta iu ara yemekler boğzıma takılır gibi olduğu halde yiyorum seviyorum.
0
arockm
Merhaba, şimdiden yaz tatili planı yapan var mı? Nerelere gideceksiniz?
Merhaba, şimdiden yaz tatili planı yapan var mı? Nerelere gideceksiniz?
0
bali'ye gidecegim. bir tane kiz beni bekliyo, ayrica gitmisken biraz da dovme yaptircam.
0
Kuzenimle ortak tarih belirleyebilirsek Yunanistan düşünüyoruz birkaç günlük de olsa.
Aksilik olur da o iş olmazsa ya Kaş var aklımda ya da Kapodakya turu.
Planlar birbirinden bu kadar alakasız işte, kafalar karışık.
Aksilik olur da o iş olmazsa ya Kaş var aklımda ya da Kapodakya turu.
Planlar birbirinden bu kadar alakasız işte, kafalar karışık.
0
okullar kapanır kapanmaz kafa dinleme tatili için her şey dahil otel.
sonra gezme görme tatili yaz ortasında.
sonra okullar açılmadan önce bir iki günlük "allahım sen bana sabır ver" tatili.
sonra gezme görme tatili yaz ortasında.
sonra okullar açılmadan önce bir iki günlük "allahım sen bana sabır ver" tatili.
0
denizi çok özledim. bonemi, gözlüğümü takıp, sahanlıkta 20, 30 metre yavaşça yürüyüp yeterli derinliğe ulaştığımda kendimi suya ilk kez bırakacağım anı kafamda kurup ürperiyorum son günlerde.
fırsatını bulduğum her an orada olacağım.
fırsatını bulduğum her an orada olacağım.
0
mayıs başı miami
mayıs sonu bodrum
ramazanda da bozcaada bu kadar. sonrası çalışma.
mayıs sonu bodrum
ramazanda da bozcaada bu kadar. sonrası çalışma.
0
tam set kamp malzemesi aldık, bu sene her haftasonu çocuğu (2.5 yaşında) da alıp bir yerlerde kamp yapmak niyetindeyiz.
tatil olayına bakacağız, daha planlamadık.
tatil olayına bakacağız, daha planlamadık.
0
Yıllık iznim yok bu sene. Yaz için çok hayalim vardı ama hiçbiri plana dönüşemeyecek artık maalesef.
0
15 günlügüne Türkiyeye gelecegim, iki senedir gelmiyorum yazlari, Ege-Akdeniz turu yapmak istiyorum.
Altinci ayda bir Fes ve Marakes.
Hala acikta olan bir 10 günlük bisiklet turu -belki Isvec.
Altinci ayda bir Fes ve Marakes.
Hala acikta olan bir 10 günlük bisiklet turu -belki Isvec.
0
ilk defa böyle bir soruya planım var diye cevap veriyorum. temmuzun ortasında bi iki haftalığına balkanlardayım.
0
tatil planımız var birisi avrupa(yakın) diğeri uzak güney amerika uzak doğu gibi.
0
bir gönüllülük işi var. prensipte anlaştık ama tam tarihi mayıs sonunda belirleyelim dediler. yan çizmezlerse eğer kiev'e gideceğim, ekonomik durumum el verirse bu sefer odessa'yı da görmek istiyorum ama oraya direkt tren yokmuş galiba, sıkıntı diyolla. yok "sen gelme ulan ayı" derlerse buradayım, gidemem bi yere. kalacak yer ve yemek masrafını kitleyebilmem lazım, aksi takdirde yurtdışı olmuyor. yurtiçinde bir şey yapmayı zaten istemiyorum. en iyisi evde oturup/çalışıp para biriktirmek, düze çıkmak ama onu da ben istemiyom
0
utkumon
Neden?
Neden?
0
Site tasarımından çok hızlı kargo, sorunsuz gönderi sağlam paketleme vs. açısından sordum
0
Kitapyurdu çünkü internetten kitap alırken en önemsediğim şey paketleme. İdefix'ten aldığım kitapların yıpranmış, sayfaları kıvrılmış geldiği olmuştu ama Kitapyurdu paketleme konusunda çok iyi. Hiçbir sorun yaşamadım alışverişlerimde.
0
kendim için genel geçer bir cevap yok. ikisinden de kitap aldım. bazen sipariş aynı günde kargoya verildi, bazen 2-3 gün bekledim kitabın temin edilmesi için.
0
İkisi de değil çünkü İdefix sorunlu, Kitapyurdu (git: 1167667)
Eganba'dan alıyorum ben son bir yıldır, gayet memnunum.
Eganba'dan alıyorum ben son bir yıldır, gayet memnunum.
0
demirr
doğum günü,evlilik,tanışma yıl dönümleri vs.vs. bilumum özel gün kutlamalarına ifrit oluyorum resmen. geçen gün bizim sıpanın 1. yaş günü vardı. annesi 3 aydır plan yapıyor. konum komşu kim varsa toplayacaktı eve. defalarca kavga ettik zorla vazgeçirdim. annemle babam 1400 km yol tepip geldiler toru
doğum günü,evlilik,tanışma yıl dönümleri vs.vs. bilumum özel gün kutlamalarına ifrit oluyorum resmen. geçen gün bizim sıpanın 1. yaş günü vardı. annesi 3 aydır plan yapıyor. konum komşu kim varsa toplayacaktı eve. defalarca kavga ettik zorla vazgeçirdim. annemle babam 1400 km yol tepip geldiler torunun doğum günü diye. sonra ben saçma deyince istenmeyen adam,kalas,mal ve öküz oldum.
siz ne düşünüyorsunuz bu özel gün kutlamaları için?
siz ne düşünüyorsunuz bu özel gün kutlamaları için?
0
aşırı önemsenince ben de uyuz oluyorum.
doğum günü olayı eğer böyle ne biliyim görüşemeyen bir grup arakadaşın akrabanın tanıdığın berbaer vakit geçirebilmesi için sadece bir kanal bir bahane olarak falan olunca ya da en azından öyle düşünce iyi güzel falan diyorum.
Ama sırf özel gün diye insanların bireysel bir beklentiye girmesini ve çok abartılmasını ben de sevmiyorum.
doğum günü olayı eğer böyle ne biliyim görüşemeyen bir grup arakadaşın akrabanın tanıdığın berbaer vakit geçirebilmesi için sadece bir kanal bir bahane olarak falan olunca ya da en azından öyle düşünce iyi güzel falan diyorum.
Ama sırf özel gün diye insanların bireysel bir beklentiye girmesini ve çok abartılmasını ben de sevmiyorum.
0
hepsi olmasa da çoğu. eşinizin, çocuğunuzun doğum günü ile eşinizle evlilik yıl dönümünüz olabilir. geri kalan hepsi çöp. eşinizin doğum günü belki ama çocuk kıskanacaktır. emin olun çevrenizde birileri kutlayacak o da benim neden olmuyor diye içlenecektir.
eşim benim doğum günümü kutlamadı diye üzülmem. ama onun üzülmemesi için kutlarım basit de olsa bir hediye alırım.
erkek tarafıyım.
eşim benim doğum günümü kutlamadı diye üzülmem. ama onun üzülmemesi için kutlarım basit de olsa bir hediye alırım.
erkek tarafıyım.
0
sana katılıyorum. gereksiz diyebilirim daha çok.
doğum günümü özellikle çevremden saklıyorum, özel insanlar biliyor sadece.
doğum günümü özellikle çevremden saklıyorum, özel insanlar biliyor sadece.
0
Sadece doğum günlerini kutlarım.
Bunun haricindeki özel günlerin tamamını saçma ve gereksiz bulurum. Doğum günü de saçma gelebilir ama e o kadar da olsun.
Hediye alışverişini çok severim. Bana alınması kadar birine hediye almayı da çok severim. İlla özel gün gözetmen içimden geliyorsa alırım veririm. Ve böyle durup dururken gelen hediye de daha fazla sevindirir.
Bunun haricindeki özel günlerin tamamını saçma ve gereksiz bulurum. Doğum günü de saçma gelebilir ama e o kadar da olsun.
Hediye alışverişini çok severim. Bana alınması kadar birine hediye almayı da çok severim. İlla özel gün gözetmen içimden geliyorsa alırım veririm. Ve böyle durup dururken gelen hediye de daha fazla sevindirir.
0
3 ay plan yapilmasini sacma bulsam da sirf vakit ayirdi diye yapmasina izin verirdim. Gercekten cok anlayissiz davranmissiniz.
Ha cocugun dogumgunune komsu filan toplanmaz, aile + yakin arkadaslar olur ama neyse. Yine de anlayissiz davrandiginizi dusunuyorum.
Insanlari arada hatirlamak, dogumgunu/yil donumu kutlamak kotu seyler degil, kimsenin diline yapismiyor guzel bir sey yapinca. Ufak seylerden gelen mutluluk misali iste.
Ha cocugun dogumgunune komsu filan toplanmaz, aile + yakin arkadaslar olur ama neyse. Yine de anlayissiz davrandiginizi dusunuyorum.
Insanlari arada hatirlamak, dogumgunu/yil donumu kutlamak kotu seyler degil, kimsenin diline yapismiyor guzel bir sey yapinca. Ufak seylerden gelen mutluluk misali iste.
0
Ben de kutlama taraftarı değilim, sevmem ama sevdiğim insan mutlu olacaksa kutlayıveririm, nedir yani. İncilerim mi dökülür.
0
Ben de özel günlerin kutlanmasından hoşlanmam - kadın bireyim bu arada- Ama bir bebeğin ilk yaş günü özel geliyor bana. 3 ay önceden plan yapılsa da.
0
Büyük oranda katılıyorum. Sadece 2 kişinin bilinçli olarak özel kıldıkları günleri anlamlı bulabilirim. Bunun dışındakiler tamamen gereksiz.
0
Diş buğdayı, baby shower, bridal shower gibi yeni gelen instagram malzemelerini pek sevmiyorum ama doğum günü gibi kutlamaları kalabalıklaşmayıp bir kaç kişi arasında kaldığı sürece severim. Bu kadar kasmaya gerek yok bence de ama sizin tepkiniz çok abartı. Bu kadar hevesle beklediği bir şeyi defalarca kavga ederek vazgeçirmeniz ve hevesini kırmanız bir ömür peşinizi bırakmaz.
0
ben doğum günlerini kutlamayı,düşünüp hediye almayı seviyorum.
ama onun dışında 14 şubat vb. günler mecburiyete dönüştüğü için samimi gelmiyor ve kutlamıyorum.
bir de eleştiri; sizin için anlamlı olmayabilir ama kadın 3 ay boyunca heyecan yapmış çocuğunun ilk yaş günü için,bence söylendiği gibi öküzlük olmuş yaptığınız.
ama onun dışında 14 şubat vb. günler mecburiyete dönüştüğü için samimi gelmiyor ve kutlamıyorum.
bir de eleştiri; sizin için anlamlı olmayabilir ama kadın 3 ay boyunca heyecan yapmış çocuğunun ilk yaş günü için,bence söylendiği gibi öküzlük olmuş yaptığınız.
0
Belirli bir olay gerçekleştikten sonra dünyanın güneş çevresinde (ya da ayın dünya çevresinde) bilmem kaçıncı turunu atmasını kutlamak kadar saçma başka bir takıntı yok bence de. Ay gökte, yıl kitapta, buradaki gün ile ordaki gün aynı.
0
Bana da aşırı gereksiz geliyor bu "özel gün" adı altındaki bütün günler. O gün biri hatırlatmasa aklıma bile gelmezler yani.
0
sana tamamiyle katılıyorum.
böyle, birilerinin çok özel biriymiş gib hissetmesi yada o şahsın çok özel biriymiş gib hissettirilmeye çalışılması felan hep çocukça gelmiltir bana.
koca evrende, ufak bir noktada hasbel kader yaşama şansı bulmuş; etrafa şaşkın şaşkın bakan canlılarız işte.
çokta büyütmemek lazım ne kendimizi ne de başkalarını.
böyle, birilerinin çok özel biriymiş gib hissetmesi yada o şahsın çok özel biriymiş gib hissettirilmeye çalışılması felan hep çocukça gelmiltir bana.
koca evrende, ufak bir noktada hasbel kader yaşama şansı bulmuş; etrafa şaşkın şaşkın bakan canlılarız işte.
çokta büyütmemek lazım ne kendimizi ne de başkalarını.
0
Vay kardeşlerim benim. bu kadar kalabalık olduğumuz bilmiyordum yahu. Bayağı mutlu oldum. Mal mal olayları kullanıp pasta tırtıklamak yerine gerçekten kutlayacağım bir şey varsa eğer o da sizin gibi rasyonel insanların var olması. var olun :)
0
sanirim kendimi tam olarak anlatamadim. tabi ki esimin gonlunu aldim. evde odayi susleyerek guzel bir aile ici kutlama yaptik. esim suslu guzel bir pasta yapti ve kestik komsulara dagittik. benim meselem bu degil. ozel gunler onlari ozel kilan insanlarca kutlanmali sadece. alakasiz insanlarla uzun uzadiya mevzular oldu mu ben ondan rahatsiz oluyorum
0
basond
içmeyi neye göre karar veriyorsunuz?Ben kahvaltıda sıcak bir şeyler varsa soğuk içecek içerim, ayran, portakal suyu, meyve suyu gibiAma normal domates peynir salatalık vs li kahvaltı ise çayı tercih ederim.Sizde böyle bir seçim var mı?Kahvaltıda ne olursa olsun çay mı yada meyvesuyu mu içiyorsunuz?
içmeyi neye göre karar veriyorsunuz?
Ben kahvaltıda sıcak bir şeyler varsa soğuk içecek içerim, ayran, portakal suyu, meyve suyu gibi
Ama normal domates peynir salatalık vs li kahvaltı ise çayı tercih ederim.
Sizde böyle bir seçim var mı?Kahvaltıda ne olursa olsun çay mı yada meyvesuyu mu içiyorsunuz?
Ben kahvaltıda sıcak bir şeyler varsa soğuk içecek içerim, ayran, portakal suyu, meyve suyu gibi
Ama normal domates peynir salatalık vs li kahvaltı ise çayı tercih ederim.
Sizde böyle bir seçim var mı?Kahvaltıda ne olursa olsun çay mı yada meyvesuyu mu içiyorsunuz?
0
rutinde çay yada sütsüz filtre kahve içiyorum. yani sıcak. ancak bazen çok canım istiyor soğuğa yakın bir şeyler o zaman ziyagil ailesinden bir üye gibi çayla beraber portakal suyu da içiyorum.
0
Ben kahvaltı da dahil yemek yerken içecek içmem pek. Aklıma gelirse kırk yılda bir çay içerdim kahvaltıda evdeysem ama 2 aydır falan biraz alıştım çay içmeye. Meyve suyunu severdim ama artık hazır içeceklerin hiçbirini içmiyorum, evde kendim sıkmaya da üşeniyorum. Zaten kendim de sıksam çok şekerli. Kahvaltıda bir şey içeceksem yeşil çay ya da normal çay içiyorum bu yüzden sadece.
0
cay konusunda bir takintim yok ama kahvaltida cay icmeyi severim. sonrasinda ise mevcutsa bi de portakal suyu patlatirsam benden iyisi yok :)
0
Her türlü çay.
Ha bazen işteyken simit yanında ayran alıyorum, o da güzel oluyor.
Ha bazen işteyken simit yanında ayran alıyorum, o da güzel oluyor.
0
Sabah babamlar ne koyarsa onu içiyorum. Ben kahve diyorum ama kakaolu süt, portakal suyu, ıhlamur, kuşburnu oluyor. Çayı akşamları içeriz genelde.
0
kahvaltının ana içeceği kim ne derse desin türkiye sınırında çaydır. - zenginlerin portakal suyu olayını es geçiyorum-
0
Çayı kırk yılda bir içen biri olduğum için genelde portakal suyu ya da kahve oluyor. Onun için de özel bir tercihim olmuyor. Sadece yazin çok sıcakta kahve içemiyorum.
0
sezonuna gore ve o keyfim ne isterse. vakit varsa skma portakal suyu. yoksa soguk sut. normal zamanlar sicak cay. uzun ozellikle haftasonu kahvaltilarinda kombinasyon oluyor.
0
for day to break
Ara öğün yemeyenler meyveyi ne zaman yiyorsunuz. Ana öğünlerde mi?
Ara öğün yemeyenler meyveyi ne zaman yiyorsunuz. Ana öğünlerde mi?
0
Ben genelde ara ögunde yerdim. Bu gun degisiklik yapip kahvaltidan sonra yedim ama biraz sikintilandim agirlik basti. Bundan sonra tekrar ara ogunde yiyim.
0
31 yaşındayım, son 20 seneyi kendi kararlarım dahilie yemek yediğim senelerden sayarsak 20 senedir meyve yemedim. Meyveli pasta da yemedim.
0
Çoğu zaman ara öğün olarak yiyorum ben ama ana öğün olarak yemişliğim de çoktur özellikle sabah uyuyup da geç kalktığım zamanlarda. Öğleden sonra bir öğün yemek yiyip akşam sadece meyve yiyordum o zamanlar.
0
diyet listeme göre saat 10, 14 veya 16'da yiyorum. 2 haftada bir liste değiştiği için kaç defa yediğim de değişiyor. bazen günde 2 ara öğünde yiyorum, bazen tek.
muz, üzüm ve incir dışında tüm meyveler ok.
muz, üzüm ve incir dışında tüm meyveler ok.
0
aksam yemegi ve uyuma arasi bir saatte. ama boylesi iyi degilmis galiba. dogrusu yamulmuyorsam ogle yemeginin 2 saat oncesi veya sonrasinda yemekmis.
0
Aksam 18den sonra yememeye calisiyorum. Ya kahvaltinin hemen ardindan, ya da ara ogun olarak yogurtla falan yerim genelde
0
12-13 civarinda ogle yemegi yiyorsaniz 16 uygun sabah alip vitamini daha iyi kullanmak isterseniz erken 7-9 arasi gibi yapilan kahvalti icin 11 civari uygun. diyetisyenimin tavsiyesi.
0
douglas
http://www.hepsiburada.com/nesfit-tam-tahilli-cilekli-bar-16x23-5g-p-HBV000001JMADnestlenin reklamından gördüm birde bunun çikolatalısı varmış. amerikalılar sabahları mısır gevreği yiyor buda aynı maddelerden yapılmış gibi. doğal bir ürüne benziyor. ayrıca envai türlü gıdanın hepsiburadadan alınabil
www.hepsiburada.com
nestlenin reklamından gördüm birde bunun çikolatalısı varmış. amerikalılar sabahları mısır gevreği yiyor buda aynı maddelerden yapılmış gibi. doğal bir ürüne benziyor. ayrıca envai türlü gıdanın hepsiburadadan alınabileceğini yeni keşfettim. siz ne dersiniz bu işe yeterince doğal değil mi?
nestlenin reklamından gördüm birde bunun çikolatalısı varmış. amerikalılar sabahları mısır gevreği yiyor buda aynı maddelerden yapılmış gibi. doğal bir ürüne benziyor. ayrıca envai türlü gıdanın hepsiburadadan alınabileceğini yeni keşfettim. siz ne dersiniz bu işe yeterince doğal değil mi?
0
iştah açıcı güzel bir görüntüsü var ama doğal değil. işlenmiş gıdaların hiçbiri doğal değildir, ekmek dahil.
bir çeşit şeker katıyorlar mesela bu tip ürünlere katran siyahı renginde, o çilekler çok yüksek sıcaklıkta şoklanıyor, türlü katkı maddesi var yani.
bir çeşit şeker katıyorlar mesela bu tip ürünlere katran siyahı renginde, o çilekler çok yüksek sıcaklıkta şoklanıyor, türlü katkı maddesi var yani.
0
İşlenmiş hiçbir ürün doğal değildir ki. Bu tür sağlıklı, kilo vermeye yardımcı falan olduğunu iddia ettikleri ürünler sadece pazarlama stratejisi ve yiyene en ufak bir yararları yok benim gözümde.
0
doğal atıştırmalık: kuruyemiş
"aman ufacık şey zaten" diyerek çok yenmemeli ama..
"aman ufacık şey zaten" diyerek çok yenmemeli ama..
0
Bu ve bircok paketli urun hic dogal degil, islenmis ve icinde cokca katki maddesi ve seker bulunduruyor maalesef. Bunlarla ilgili bilgi veren, dogru bilinen yanlislari duzelten ve iceriklerini inceleyen instagram hesaplari var, benim takip ettigim ve diyetisyen olan bir tanesi: instagram.com hatta yakinlarda bu urunun cikolatali olanini incelemis: instagram.com
Kuruyemis ve kurumeyve en saglikli atistirmalik, bunun disinda biraz daha abur cuburlarin verdigi hissi versin ama saglikli olsun dersen soyle secenekler var (katki maddesiz, eklenti sekersiz):
www.rawsome.com.tr
instagram.com
instagram.com
Kuruyemis ve kurumeyve en saglikli atistirmalik, bunun disinda biraz daha abur cuburlarin verdigi hissi versin ama saglikli olsun dersen soyle secenekler var (katki maddesiz, eklenti sekersiz):
www.rawsome.com.tr
instagram.com
instagram.com
0
Kuruyemiş iyi ama yağlı olduklarından kararında yemek lazım. Onun dışında meyve ve yoğurt çok yiyorum bence çok güzel mis gibi atıştırmalık.
Bide canım çok çekerse kendi tatlımı kendim yapıyorum evde mümkün olduğunda az şekerli az unlu baya tarif var. Bi yapıp bir kaç hafta yiyorum dışarda yemekten ya da hazır almaktan iyidir.
Bide canım çok çekerse kendi tatlımı kendim yapıyorum evde mümkün olduğunda az şekerli az unlu baya tarif var. Bi yapıp bir kaç hafta yiyorum dışarda yemekten ya da hazır almaktan iyidir.
0
ahm1
şişman biri değilim ama biraz göbeğim var. slim fat denebilir belki bana.tatlı yemeyi ezelden beri severim, dönem dönem de abarttığım oldu. şimdi ise bırakmaya çalışıyorum ama olmuyor!mesela dün, diyetimin üçüncü günüydü. sabah da yiyecek sağlıklı bir şey bulamadım (bu durumun da etkisi olabilir tat
şişman biri değilim ama biraz göbeğim var. slim fat denebilir belki bana.
tatlı yemeyi ezelden beri severim, dönem dönem de abarttığım oldu. şimdi ise bırakmaya çalışıyorum ama olmuyor!
mesela dün, diyetimin üçüncü günüydü. sabah da yiyecek sağlıklı bir şey bulamadım (bu durumun da etkisi olabilir tatlı krizimde), yoğurda badem koyup yedim, 4-5 saat sonra çok aç bir şekilde yemekhanede yemeğimi yedim (o da gayet sağlıklıydı, bulgur-bezelye vardı) ama karnım bir miktar doymasına rağmen tam olarak tatmin olamadım yemekten, tam olarak doymadım sanırım. sonra aklımdan hep tatlılar geçti, geçti, geçti. en son da, 3-4 saat sonra eve dönerken soslu tavuk dürüm yedim, üstüne de marketten çikolata vs. aldım. onları yedim.
bugün de ekmek yememeye devam ediyorum. mesela mercimek, bezelye, ıspanak yerken ekmek yememek bir yük değil, olağan bir durum oldu bende, hiç aramıyorum ekmeği.
ama gelin görün ki tatlı mevzusu! ben nasıl bırakacağım bu tatlıyı? bırakmak mümkün olmaz da, nasıl azaltacağım bu tatlıyı, şu kısır döngüyü nasıl kıracağım?
tatlı yemeyi ezelden beri severim, dönem dönem de abarttığım oldu. şimdi ise bırakmaya çalışıyorum ama olmuyor!
mesela dün, diyetimin üçüncü günüydü. sabah da yiyecek sağlıklı bir şey bulamadım (bu durumun da etkisi olabilir tatlı krizimde), yoğurda badem koyup yedim, 4-5 saat sonra çok aç bir şekilde yemekhanede yemeğimi yedim (o da gayet sağlıklıydı, bulgur-bezelye vardı) ama karnım bir miktar doymasına rağmen tam olarak tatmin olamadım yemekten, tam olarak doymadım sanırım. sonra aklımdan hep tatlılar geçti, geçti, geçti. en son da, 3-4 saat sonra eve dönerken soslu tavuk dürüm yedim, üstüne de marketten çikolata vs. aldım. onları yedim.
bugün de ekmek yememeye devam ediyorum. mesela mercimek, bezelye, ıspanak yerken ekmek yememek bir yük değil, olağan bir durum oldu bende, hiç aramıyorum ekmeği.
ama gelin görün ki tatlı mevzusu! ben nasıl bırakacağım bu tatlıyı? bırakmak mümkün olmaz da, nasıl azaltacağım bu tatlıyı, şu kısır döngüyü nasıl kıracağım?
0
Geçen günlerde başka bir arkadaş resmen aynı soruyu sormuştu. Ona yazdığım cevabı direk bura copy-paste yapıyorum:
Aynı şey bende de vardı.. Bir süre senin gibi yaşadım üzerine bira da çok içiyordum..O kadar çok kilo aldım ki...
Ancak şu an bunun tam tersi resmen hayatımdan şekeri %80-90 oranında çıkardım.
Şimdi öncelikle gün boyunca ne yediğin önemli..Gluten içeren veya yapay veya hatta doğal şeker içeren glisemik indeksi yüksek şeyler yersen kan şekerinin ritme oynadığından dolayı otomatikman tekrar yemek istiyorsun. Şunu unutma eğer içinde şeker bulunan şeyleri yersen tekrar yemek isteyeceksin..Dolayısıyla gün boyu tamamen doyurucu yararlı kalorilerle dolu ve şeker olmayan glisemik indeksi düşük şeyler yemen gerekiyor. İlk 2 hafta evet zorlanacaksın ama sonra kan şekerinin akışı düzene girince o şeker krizleri ortadan kalkacak.
Proteinli şeyler yemeye bak yanına brokoli gibi glisemik indeksi düşük ama doyurucu yeşil sebzeler bolca ye. Gün içinde bol su iç ve atıştırmalık olarak kavrulmamış kuru yemiş ye. Genel taslak olarak söylüyorum. Canın şekerli bir şey istediğinde zaten kuru üzüm incir falan gayet yeterli gelecek merak etme. Örneğin akşam eve geldin yemeğin yanında beyaz ekmekte yedin diyelim..Zaten otomatik olarak kan şekerin peak yapıp sonra birden düşeceği için evet sonrasında tatlı çekecek canın..Diyelim pirinç pilavı yedin aynı durum..Ancak diyelim ki ızgara et yedin yanında bol yeşil yapraklı sebze yedin. Ekmek vs. yok zaten. Doyacaksın ve o tatlı krizi olmayacak. Vucudun hemen bir günde buna adapte olamayabilir ama inan çok kolay.
Hamur işi, fast food, yapay şekerler içeren abur cuburlar yediğin sürece bunları uyuşturucu bağımlısı gibi yemeye devam edeceksin. Şeker uyuşyurucu gibi bağımlılık yapan bir zehir. Bunu unutma. Zaten yukarıda yazdığımşekilde beslenince kalori açığı oluşacağı için kilo da verirsin.
Özellikle bilinenin aksine fazla kilo durumlarında kilo vermede beslenmenin etkisi spordan yüzde olarak daha fazladır. O yüzden hayatında yeme alışkanlıklarını ciddi anlamda düzene sokman gerekiyor :)
Aynı şey bende de vardı.. Bir süre senin gibi yaşadım üzerine bira da çok içiyordum..O kadar çok kilo aldım ki...
Ancak şu an bunun tam tersi resmen hayatımdan şekeri %80-90 oranında çıkardım.
Şimdi öncelikle gün boyunca ne yediğin önemli..Gluten içeren veya yapay veya hatta doğal şeker içeren glisemik indeksi yüksek şeyler yersen kan şekerinin ritme oynadığından dolayı otomatikman tekrar yemek istiyorsun. Şunu unutma eğer içinde şeker bulunan şeyleri yersen tekrar yemek isteyeceksin..Dolayısıyla gün boyu tamamen doyurucu yararlı kalorilerle dolu ve şeker olmayan glisemik indeksi düşük şeyler yemen gerekiyor. İlk 2 hafta evet zorlanacaksın ama sonra kan şekerinin akışı düzene girince o şeker krizleri ortadan kalkacak.
Proteinli şeyler yemeye bak yanına brokoli gibi glisemik indeksi düşük ama doyurucu yeşil sebzeler bolca ye. Gün içinde bol su iç ve atıştırmalık olarak kavrulmamış kuru yemiş ye. Genel taslak olarak söylüyorum. Canın şekerli bir şey istediğinde zaten kuru üzüm incir falan gayet yeterli gelecek merak etme. Örneğin akşam eve geldin yemeğin yanında beyaz ekmekte yedin diyelim..Zaten otomatik olarak kan şekerin peak yapıp sonra birden düşeceği için evet sonrasında tatlı çekecek canın..Diyelim pirinç pilavı yedin aynı durum..Ancak diyelim ki ızgara et yedin yanında bol yeşil yapraklı sebze yedin. Ekmek vs. yok zaten. Doyacaksın ve o tatlı krizi olmayacak. Vucudun hemen bir günde buna adapte olamayabilir ama inan çok kolay.
Hamur işi, fast food, yapay şekerler içeren abur cuburlar yediğin sürece bunları uyuşturucu bağımlısı gibi yemeye devam edeceksin. Şeker uyuşyurucu gibi bağımlılık yapan bir zehir. Bunu unutma. Zaten yukarıda yazdığımşekilde beslenince kalori açığı oluşacağı için kilo da verirsin.
Özellikle bilinenin aksine fazla kilo durumlarında kilo vermede beslenmenin etkisi spordan yüzde olarak daha fazladır. O yüzden hayatında yeme alışkanlıklarını ciddi anlamda düzene sokman gerekiyor :)
0
Ben her gün paket paket çikolata ve yanında başka tatlılar da yiyordum mutlaka. Tatlıyı bırakma fikri imkansız gibi bir şeydi benim için. 3 ay önce ani bir kararla bıraktım tatlı yemeyi ve 3 aydır ağzıma sürmedim. İlk birkaç gün buna odaklı yaşadığım için istiyordu canım ama zamanla geçti bu his, şimdi aklıma bile gelmiyor nerdeyse.
Bence bir anda bırakmaya çalış sen de. Azaltmaya, kendini alıştırmaya çalışınca daha da zorlanıyor insan. O zaman sürekli yiyeceğin nadir zamanlara odaklanıyorsun ama bir anda kesince birkaç gün sonra aramamaya, düşünmemeye başlıyorsun.
Bence bir anda bırakmaya çalış sen de. Azaltmaya, kendini alıştırmaya çalışınca daha da zorlanıyor insan. O zaman sürekli yiyeceğin nadir zamanlara odaklanıyorsun ama bir anda kesince birkaç gün sonra aramamaya, düşünmemeye başlıyorsun.
0
stavro
Festivallerden.
Festivallerden.
0
Ergenliğinden beri en büyük zevki Avrupa'daki festivalleri tek tek inceleyip gitmek için hayaller kuran bir insan olarak bu seneki favorilerim Graspop ve her yıl olduğu gibi yine Download. Ben ikisine de gidemiyorum o ayrı tabii ama bence en iyi line up bu ikisinde bu yıl.
0
türkiyedekilerin hiç biri :( one love ve babylon soundgardendan ses çıkmadı zaten.
sziget 25. yılı olmasına rağmen bence çok zayıf, geçen sene çok daha iyiydi.
avrupada lollapalooza paris çok çok iyi. eşlik edecek arkadaş bulabilsem düşünmeden giderdim. :(
edit: senin favorin?
sziget 25. yılı olmasına rağmen bence çok zayıf, geçen sene çok daha iyiydi.
avrupada lollapalooza paris çok çok iyi. eşlik edecek arkadaş bulabilsem düşünmeden giderdim. :(
edit: senin favorin?
0
benim de favorim yok ama yıl sonunda nick cave avrupa'yı dolaşacak. o beni biraz heyecanlandırdı. daha önce izlemiştim ama tekrar izleyebilirim. o tur sırasında bi festivale filan geliyosa o olabilir işte.
0
geçen sene de güzeldi, gitmek isteyip uyduramadım. bu sene aklımdan çıkmış, şimdi gördüm. off festival yine gayet iyi görünüyor bence.
0
kosun lan mevzu var
ben her zamanki gibi eve geldim.cuma akşamı ya da cumartesi akşamı fark etmez ben hep evdeyimçünkü asosyallik bunu gerektirir.siz?
ben her zamanki gibi eve geldim.
cuma akşamı ya da cumartesi akşamı fark etmez ben hep evdeyim
çünkü asosyallik bunu gerektirir.
siz?
cuma akşamı ya da cumartesi akşamı fark etmez ben hep evdeyim
çünkü asosyallik bunu gerektirir.
siz?
0
uzun zamandır evden çıkmıyorum. çok ağır depresyondayım ama sona geldim. güneşli günler yakındır :)
0
ben de şimdi geldim.
nereden geldin dersen, alışverişten. 15 TL'lik karışık kuruyemiş, iki otrivine. hafta sonu party hard, hazırım.
nereden geldin dersen, alışverişten. 15 TL'lik karışık kuruyemiş, iki otrivine. hafta sonu party hard, hazırım.
0
boşlukta sosyal olacağına kendinle asosyal olmak iyidir bence de.
saygıdeğer bi arkadaşımızın lafıdır, aynı fikirdeyim
cdn.quotesgram.com
saygıdeğer bi arkadaşımızın lafıdır, aynı fikirdeyim
cdn.quotesgram.com
0
Uzun aradan sonra bugün spora başladım. Vücudumun hamlığıyla meyve çayımı yudumluyorum.
0
hanzocuk
imkan yaratabilirseniz başka ulkede yaşar mısınız?
imkan yaratabilirseniz başka ulkede yaşar mısınız?
0
Başka tanımına bağlı herhangi bir birinci dünya ülkesinde standart bir hayat yaşayabilecek olsam dakika durmam.
0
uzun süreli yurt dışı gezisinde aşırı özlemiştim. Ben dahil çoğu kişi hayalini kuruyoruz ama özlem faktörü var işte, yoksa giderim niye gitmeyeyim?
0
afrika ve asya haricinde yasama firsati bulsam su an her seyi birakir giderim.
0
yaşam standartım insani koşullarda seyrediyorsa burayı terketmem; avrupa'ya bol bol turistik ziyaret gerçekleştiririm. ama sefalet durumunda gitmeyi düşünürüm.
0
Eskiden hep istediğim bir şeydi bu ama şu an farklı bir ülkede yaşayabileceğimden emin değilim.
0
trevor philipsin dovmesi
Merhabalar, şimdiye kadar hep bilim kurgu,polisiye türünde romanlar okudum. Ancak yavaş yavaş ufkumu açacak edebi eserlere yönelmek istiyorum. Çok bilinen ağır eserler ile başlamak istemedim. Bu yüzden sizden dili çok ağır olmayan, bir nevi geçiş aşaması kitaplar için öneriler bekliyorum. Yarın ilk
Merhabalar, şimdiye kadar hep bilim kurgu,polisiye türünde romanlar okudum. Ancak yavaş yavaş ufkumu açacak edebi eserlere yönelmek istiyorum. Çok bilinen ağır eserler ile başlamak istemedim. Bu yüzden sizden dili çok ağır olmayan, bir nevi geçiş aşaması kitaplar için öneriler bekliyorum.
Yarın ilk işim kitaplardan birini edinip başlamak olacak, tabî okurken ... de güzel kitap önermiş demeyi ihmal etmeyeceğim.
Yarın ilk işim kitaplardan birini edinip başlamak olacak, tabî okurken ... de güzel kitap önermiş demeyi ihmal etmeyeceğim.
0
dorian gray'in portresi - Oscar Wilde
(bkz: the picture of dorian gray)
Su gibi akıp gidecek ve okurken pek çok şeyi kendi kendine sorgulamana yol açacak bir kitap. KEsinlikle denemelisin.
(bkz: the picture of dorian gray)
Su gibi akıp gidecek ve okurken pek çok şeyi kendi kendine sorgulamana yol açacak bir kitap. KEsinlikle denemelisin.
0
fraise
Bugün otururken telefondan duyuruya bakınıyordum, arkadaşim gördü. Hemen 'aaa bu site ne? nasıl giriyorsun? Eksi sözlüğe üye misin? Sadece onlar mı giriyor?' gibi bir seyler sordu. 'Aaa evet, sadece yazarlar giriyor' dedim ben de :p kullanıcı adımı da görmemiştir umarım diye geçirdim icimden. Daha ö
Bugün otururken telefondan duyuruya bakınıyordum, arkadaşim gördü. Hemen 'aaa bu site ne? nasıl giriyorsun? Eksi sözlüğe üye misin? Sadece onlar mı giriyor?' gibi bir seyler sordu. 'Aaa evet, sadece yazarlar giriyor' dedim ben de :p kullanıcı adımı da görmemiştir umarım diye geçirdim icimden. Daha önce de sözlük nickimi bir arkadaşıma söylememek için kırk takla atmıştım. Tuhaf bir şekilde mahremiyetime giriliyormus gibi hissediyorum. Erkek arkadaşım dışında da kimse bilmiyor :)
Siz duyuruyu, nickinizi filan gizliyor musunuz? Yoksa bir manyak ben miyim? :)
Siz duyuruyu, nickinizi filan gizliyor musunuz? Yoksa bir manyak ben miyim? :)
0
Neden bilmem, ben de hem ekşi sözlük nickimi hem de duyuru nickimi (ikisi farklı) kimseyle paylaşmam. Sanki sadece bana özel bir alanmış gibi algılıyorum. Öyle hoşuma gidiyor. Eşim ekşide yazar olduğumu biliyor ama bunca yıldır nickimi sormamıştır. "Hatun kendi dünyasına özel takılıyor" der konusu açılınca.
Özellikle sır gibi saklamıyorum ama özellikle söyleyip anlatmıyorum da.
Özellikle sır gibi saklamıyorum ama özellikle söyleyip anlatmıyorum da.
0
ben kız arkadaşıma bile söylemiyodum. sözlük niki söylenir duyuru gene de söylenmez. kız arkadaş hakkında bile soru sorabiliyorsun sonuçta burda.
0
Erkek arkadaşım dışındaki herkesten ben de gizliyorum, onla da duyurudan tanıştık lol xD. Sadece bir arkadaşım duyuru diye bir yerin var olduğunu biliyor o da yine nickimi bilmiyor :D söylemek istemiyorum bana ne ya. Sonra girip bakacaklar arada ne yazıyor hmm diyecekler belki, arkadaşlarıma söylemeyeceğim veya direkt onların hakkında bir şey sorarım kim bilir, gizli kalması en iyisi.
0
benim nickim her yerde ayni, genelde insanlar biliyor. sozlukte filan bir sey yazinca bazen uzerine yorumlar donuyor :D
0
En yakınlarımın bile yazdıklarımı okumalarını istemem. Bu yüzden nickimi söylemem kimseye.
0
nickimi gizliyorum da duyuruyu gizlemiyorum. siz de gizlemeyin yav ne kadar çok insan o kadar cevap sonuçta.
0
Hononu, arada soru soruyorum kendi hayatımla ilgili, duyuruyu da aktif kullanıyorum. Şıp diye anlarlar ben olduğumu. Ne gerek var ki?
0
bir kere duyurudan birine kampüsü gezdirecektim, o zaman söyledim arkadaşlarıma belki onlar da katılmak ister diye. anında pişman oldum ama söylediğime.
0
eşim arada benim yazdıklarıma bakıyor.Evde log off yapmıyorum.Onun dışında kimseye söylemem.
0
Yakın arkadaşlarım duyuruyu da nickimi de biliyorlar. İçlerinde duyuruyu benden önce bilen de vardı, benimle haberdar olanlar da. Ara sıra girip okuduklarını biliyorum ama hesap açma gibi bir istekleri yok.
Bunu da okurlar belki <3
Bunu da okurlar belki <3
0
ortamlara ''ben duyuru'dan otonomo'' diye giriyorum. kalkıp yer verenler oluyor.
0
Yazar olduğumu biliyor çoğu arkadaşım ama nicki söylemedim. İki üç sene önce soyluyordum nickimi.
0
Ben de söylemiyorum. Nickimi saklama olasılığım diğer nicklere göre daha az, zamanında niye adımı kullanarak nick almışsam. O olmasa da ben olduğum kısa bir süre sonra anlaşılır zaten. Arkadaşlarımın aşırı bilmediği şeyler yazmıyorum aslında ama iş hayatı ile burayı karıştırmamayı çalışıyordum. Bir yandan da Sözlük'ten kim olduklarını bildiklerim var; onların yazdıklarını okurken garip hissediyorum. Bilmemem gereken bir şeyi biliyormuşum gibi, rahatsız ediyor. Manyaklara beni de ekleyelim.
0
beni taniyan yok bu sehirde
1) http://www.zara.com/tr/tr/kadin/%C3%A7anta/s%C4%B1rt-%C3%A7antas%C4%B1/kuma%C5%9F-sirt-%C3%A7antasi-c796018p4065555.html2) http://www.zara.com/tr/tr/kadin/%C3%A7anta/%C3%A7apraz-ask%C4%B1l%C4%B1-%C3%A7anta/p%C3%BCsk%C3%BCll%C3%BC-%C3%A7apraz-askili-deri%CC%87-%C3%A7anta-c358021p4065556.html3) htt
1) www.zara.com
2) www.zara.com
3) www.zara.com
1 şöyle 2 böyle diye ayrı ayrı yorumlarsanız sevinirim. Bi de çantaya ponpon takmak konusunda ne düşünüyorsunuz teşekkürler.
2) www.zara.com
3) www.zara.com
1 şöyle 2 böyle diye ayrı ayrı yorumlarsanız sevinirim. Bi de çantaya ponpon takmak konusunda ne düşünüyorsunuz teşekkürler.
0
1- Rengi çok canlı bu yüzden tercih etmem bir de bu şekilde kalıp çantaları sevmiyorum bir şey sığdırmak daha zor oluyor. Ama görüntü olarak kötü değil.
2- O yandaki kalpli zımbırtıyı çıkarıp kullanabilirim bunu püskülleri çok uzun olmasına rağmen beğendim.
3- Yine kalıp gibi olmasından mütevellit sevmedim ve çok ufak. Çocuk çantası gibi. Hoş değil.
Çantaya ponpon takılmasından hoşlanmıyorum.
2- O yandaki kalpli zımbırtıyı çıkarıp kullanabilirim bunu püskülleri çok uzun olmasına rağmen beğendim.
3- Yine kalıp gibi olmasından mütevellit sevmedim ve çok ufak. Çocuk çantası gibi. Hoş değil.
Çantaya ponpon takılmasından hoşlanmıyorum.
0
1 ve özellikle 3 kötü bence. 3'ün hem rengi hem de tepesindeki fular çok kötü. 1 de çok kalıp gibi. Böyle dümdüz, kalıp gibi duran sırt çantalarını hiç sevmiyorum.
2'deki o kalpli şeyi beğenmedim ama onun dışında güzelmiş çanta. Renkleri çok güzel.
Ponponu çanta da dahil hiçbir şeyde beğenmiyorum.
2'deki o kalpli şeyi beğenmedim ama onun dışında güzelmiş çanta. Renkleri çok güzel.
Ponponu çanta da dahil hiçbir şeyde beğenmiyorum.
0
1. model güzel ama renk kötü.
2. püskül? no plz.
mesela birinci çanta ikincinin renginde olsaymış güzel olurmuş.
3. model güzel ama yine renk itiyor beni.
ponpon konusunda fikrim yok, isteyen istediğini taksın.
ben olsam hiç birini almam ama illa alıcam hepsini beğendim diyosan 1.
yani hepsini beğendim, birini seçmem lazım diyosan anlamındaydı.
2. püskül? no plz.
mesela birinci çanta ikincinin renginde olsaymış güzel olurmuş.
3. model güzel ama yine renk itiyor beni.
ponpon konusunda fikrim yok, isteyen istediğini taksın.
ben olsam hiç birini almam ama illa alıcam hepsini beğendim diyosan 1.
yani hepsini beğendim, birini seçmem lazım diyosan anlamındaydı.
0
Hepsini almicam birisini alıcam sadece farklı tarzda olsalar da bütçe böyle napalım eheh :)
0
1 model ve renk bakimindan da kötü.
2 püskül olayini sevmedigim için kötü.
3 renk ve fiyonk kötü. Fiyonksuz ve koyu guzel bir renk olsaydi belki kullanabilirdim.
2 püskül olayini sevmedigim için kötü.
3 renk ve fiyonk kötü. Fiyonksuz ve koyu guzel bir renk olsaydi belki kullanabilirdim.
0
1'i al, gayet güzel bence. 2'nin püskülleri çok uzun ve renkleri sonbaharlık, zamanı değil. 3 de barbie bebek çantası gibi, ı ıh.
0
beni taniyan yok bu sehirde
Bu durum sizi üzer mi veya sinirlendirir mi? Mesela bi arkadaşıma zippo aldım, bi kızla görüşüyordu kız çok beğenmiş, o da kıza al senin olsun demiş vermiş. Yani bunu duyunca baya bozuldum ben, ben onu sana almıştım hiç mi manevi bir değerim yok dedim. O zaman parasını vereyim ben sana onun dedi. Na
Bu durum sizi üzer mi veya sinirlendirir mi? Mesela bi arkadaşıma zippo aldım, bi kızla görüşüyordu kız çok beğenmiş, o da kıza al senin olsun demiş vermiş. Yani bunu duyunca baya bozuldum ben, ben onu sana almıştım hiç mi manevi bir değerim yok dedim. O zaman parasını vereyim ben sana onun dedi. Nalaka aq ya onu mu dedim, böyle demesine de iyice sinirlendim. Haksız mıyım sizce?
0
Ilkokula giderken bir arkadasima yeni yil karti yapip vermistim, o kiz da gidip kendi adini yazarak okul panosuna astirtmis, ben de sinifa girmeden once tesadufen gorunce cocuk halimle bozulmustum ki sizinki de bunun gibi bir sey. Gayet bozulmakta haklisiniz hos bir davranis degil. Zaten o gunden sonra kizla kusup bir daha konusmamistik :D
0
bir sonraki hediye alışında düşünmeden basit bir şey verirsin, nasıl olsa başkasına verme olasılığı varmış.
böylelerini mimliyorum ben özel sürprizler vs. için hakkını kaybetmiş
böylelerini mimliyorum ben özel sürprizler vs. için hakkını kaybetmiş
0
hediyeyi beğenene vermesi bence hoş değil, ama parasını vereyim demesi bildiğin öküzün önde gideni tavrı.
0
sinirlenirim. 'sen almıştın ama x çok beğendi, versem olur mu' minvalinde bir soruyla geldiği takdirde karşı çıkacak değilim, diğer türlüsü kabalık.
0
Arkadaşın tam hıyarlık yapmış. Hakkaten özrü kabahatinden büyük. Böyle tiplere hediye filan alınmaz.
Klas bi adam olsaydı o kıza o çakmağı vermek yerine, bu bana bir arkadaşımın hediyesi veremem ama ben sana başka bir tane alıp hediye edeyim, sözüm olsun gibi birşey diyebilirdi.
Klas bi adam olsaydı o kıza o çakmağı vermek yerine, bu bana bir arkadaşımın hediyesi veremem ama ben sana başka bir tane alıp hediye edeyim, sözüm olsun gibi birşey diyebilirdi.
0
Bi de sevdiğim insanlardan gelen hediyeleri ödünç bile vermem ben, kırılır bişi olur diye, kendim böyle olunca başkasının bu hareketi ekstra üzdü. "Senden değerli değil al derdim ama çok yakın bi arkadaşımın hediyesi, o yüzden manevi değeri var" demeliydi bana göre.
0
Böyle bir şeyden çok özel bir gerekçe yoksa eğer hiç hoşlanmam. Bir daha o kişiye hediye vermem, selamı bile taksitle veririm.
0
yok artık.
yazacak bir şey bulamadım resmen.
katıksız bir öküzle karşı karşıyayız sanırım.
yazacak bir şey bulamadım resmen.
katıksız bir öküzle karşı karşıyayız sanırım.
0
yani haklisin, parasini vereyim demeseydi okuz olmayabilir derdim, ama gene de soyle dusun; her insan hediye, hatira vs. konularinda senin kadar hassas olmayabilir. yani seni sevmedigi, arkadasliginiza kiymet vermedigi icin degil, belki genel olarak mala deger vermiyordur. yani tek basina al senin olsun kismi hos bir tavir aslinda. sirf bu hareketiyle silme adami. yani tavir koy ama cok da buyutme.
0
Ben eski erkek arkadaşımın 2 sene falan aradığı kitabı 1 sene boyunca sürekli İstanbul'da sahaf sahaf dolaşarak aramıştım kendisi başka bir şehirde diye. Kitapla ilgili konuşurken bir gün o kitapla ilgili benim çok sinir olduğum bir arkadaşıyla aralarında bir muhabbet olduğunu, benim aldığım kitabı ona verip o kızdakini kendisinin alacağını söylemişti. Şimdi hiçbir şey ifade etmiyor tabii bana ama o zaman aşırı üzülmüştüm bu söylediğine.
Sen bir de üstüne "parasını vereyim" gibi bir laf duymuşsun. Haklısın tabii ki böyle bir düşüncesizliğe bozulmakta.
Sen bir de üstüne "parasını vereyim" gibi bir laf duymuşsun. Haklısın tabii ki böyle bir düşüncesizliğe bozulmakta.
0
Haklısın, düşüncesizlik etmiş ama bazı insanlar böyle, kafaları bu şekilde çalışıyor, o kadar sinirlenmene gerek yok.
Ki seninki yine iyi. Benim erkek ark.ım ona aldığım ilk hediye olan bir ps oyununu gidip satmıştı, ki oyunu bulmak için bayağı uğraşmış, bilmemnerelerden getirtmiştim:) Bir de bunu bana normal bir şeymiş gibi söylemişti ve kızdığımda şaşırmıştı:p İlk başta bozuldum ama sonra düşününce çok takmadım. Benim için manevi bir değeri olan hediyeydi ama ona göre sadece bir nesne, kimi insanlar duygularını nesnelerle bağdaştırmıyor.
Ki seninki yine iyi. Benim erkek ark.ım ona aldığım ilk hediye olan bir ps oyununu gidip satmıştı, ki oyunu bulmak için bayağı uğraşmış, bilmemnerelerden getirtmiştim:) Bir de bunu bana normal bir şeymiş gibi söylemişti ve kızdığımda şaşırmıştı:p İlk başta bozuldum ama sonra düşününce çok takmadım. Benim için manevi bir değeri olan hediyeydi ama ona göre sadece bir nesne, kimi insanlar duygularını nesnelerle bağdaştırmıyor.
0
Son Müzakereci
Merhaba;Whatsapp konuşmalarını konuşmamız biter bitmez silenlerdenim. Arkadaşlara bakıyorum sayfalar dolusu konuşma kaydı duruyor. Nasıl rahat edebiliyorlar ki? Bu yüzden gruplarda da kalamıyorum fenalık basıyor. Bir de bunları arşivleyenler falan var :)Siz de durum nasıl?
Merhaba;
Whatsapp konuşmalarını konuşmamız biter bitmez silenlerdenim. Arkadaşlara bakıyorum sayfalar dolusu konuşma kaydı duruyor. Nasıl rahat edebiliyorlar ki? Bu yüzden gruplarda da kalamıyorum fenalık basıyor. Bir de bunları arşivleyenler falan var :)
Siz de durum nasıl?
Whatsapp konuşmalarını konuşmamız biter bitmez silenlerdenim. Arkadaşlara bakıyorum sayfalar dolusu konuşma kaydı duruyor. Nasıl rahat edebiliyorlar ki? Bu yüzden gruplarda da kalamıyorum fenalık basıyor. Bir de bunları arşivleyenler falan var :)
Siz de durum nasıl?
0
Anca telefonun hafızası dolmak üzereyse ve başka silecek bir şey bulamamışsam çok önemli görmediğim 2-3 konuşmayı silerim. Onun dışında silmem mesajları.
0
Ben arşivliyorum. O ana sayfa hep boş kalsın istiyorum çünkü bazen yanlışlıkla başkalarına mesaj gönderme durumu oluyor.
0
Niye rahat edemeyelim ki? Durması zaten işlem gerektirmeyen kafa rahat olan durum. Hiç uğraşacağım bişey değil
0
bi bklar karıştırıyorsam silerim sadece. Fenalık basması da bu yüzdendir muhtemelen, "lan biri görürse..." diye :)
0
Ben de yıllardır hiç silmedim. Silmek için bir nedenim yok ki. Neyinden rahatsiz olayım? Arada resimleri siliyorum sadece. O da yer kaplıyor diye.
0
Ben bütün mesajları, whatsapp'ı vs silerim. Sadece ablam falan gibi hergün muhakkak görüştüğüm bir ya da iki kişinin ki duruyor hep. Arşivlemem de. Kaldıkları zaman bir dağınıklık varmış gibi hissediyorum ama delilik parayla değil tabii.
0
2 senelik watsap konuşmalarım duruyor, siliyorsam beni rahatsız eden bir konuşma olmasi lazim. Açıkçası onun dışında pek takmam.
0
elektronikte düzenli disiplinli insanım silerim hemen arkasından olmasada, masaustumde düzenlidir klasörlerimde
0
Birkaç kişi hariç siliyorum genelde. Yani bakıyorum uzun zamandır konuşmamışsak ya da sık konustugum biri degilse siliyorum. Onun disinda senelerdir silmediklerim var.
0
Bir süre geçtikten sonra siliyorum çoğunu. Çok özel bir konuşmaysa saklıyorum.
0
Eja +1
Masaüstü, galeri, WhatsApp, mesajlar vs. düzenlemek ciddi bir iştir. :) Bir gün boyunca oturup bilgisayarı düzenlediğimi bilirim evi toplar gibi.
Masaüstü, galeri, WhatsApp, mesajlar vs. düzenlemek ciddi bir iştir. :) Bir gün boyunca oturup bilgisayarı düzenlediğimi bilirim evi toplar gibi.
0
silmem. ayrıca telefona format atacağım zaman bile yedekler sonra geri yüklerim. çünkü geçmişten bir bilgi veya bir şey lazım olduğunda arattırıyorum şak diye çıkıyor.
0
Hepsi duruyor. Bu darbe zamanı 'Metroda polisler durdurup kontrol ediyor' demişlerdi, o zaman bir silmiştim. Peşinden silmedim hiç.
0
Birşeyler karıştırdığımdan değil ama o sayfanın dolu olması fenalıklar veriyor, siliyorum o yüzden ben de :)
0
Dönem dönem temizlik yaparım.
Bazen anlık gönderiler oluyor işle ilgili evrak vs. onları direk silerim zaten her türlü görseli ayrı bir alanda depoluyorum.
Sohbetleri de dediğim durumlar hariç önce yedekler sonra silerim.
Bazen anlık gönderiler oluyor işle ilgili evrak vs. onları direk silerim zaten her türlü görseli ayrı bir alanda depoluyorum.
Sohbetleri de dediğim durumlar hariç önce yedekler sonra silerim.
0
sevgilim, kuzenim, ablam ile yani en çok konuştuğum insanlar ile olanlar duruyor.
ara ara olanları siliyorum.
iş telefonunda olan hiç bi yazışmayı silmiyorum.
ara ara olanları siliyorum.
iş telefonunda olan hiç bi yazışmayı silmiyorum.
0
Ben hiç silmiyorum ve bu mevzunun dolaşıp bana girmişliği de var. Mallık bende.
Silin çocuklar
Silin çocuklar
0
Arada temizliyorum telefonu, yoksa sürekli takip etmem. Çok yakınlarım dışında genelini tamamen siliyorum.
0
sanat guresi
sabah uyandıktan sonra mı, yoksa gece yatmadan önce mi girmek daha iyi?
sabah uyandıktan sonra mı, yoksa gece yatmadan önce mi girmek daha iyi?
0
oyum uyandıktan sonradan yana
geceden duş alırsam akşama doğru saçlarım yağlanıyor.
geceden duş alırsam akşama doğru saçlarım yağlanıyor.
0
Bünye terlemeyi seviyorsa ikisi de. Pek işi yoksa da bence yatmadan önce. Üşümemek adına.
0
Sabah ancak dus beni uyandiriyor, tazelenmis hissediyorum. Ustelik gece terliyorsam, terli terli disari cikmamis oluyorum.
0
saçlarım 1 günde 1 hafta yıkanmamışım gibi yağlanmasaydı gece yatmadan önce derdim.
0
Cildim ve saçlarım kurumaya meyilli ve saçlarım 3-4 günde yağlanıyor. Bir de yıkanıp çıkınca üşüyorum ve krem seansı sabah uzun turuyor. Saçım da gür ve kalın telli, iyice uzadığında kurutması yarım saatimi alıyor; o yüzden benim için gece. Kısa sürede yağlanan saçlar ve saç kurutma derdi az olanlar için sanah daha mantıklı.
0
sabah en güzeli ama uyku tatlı geliyor bazen işte o zaman rezillik oluyor. garanticilik için akşam alıyorum kendime güvenirsem sabaha bırakıyorum.
0
özellikle yaz gecelerinde ılık suyla duş alıp yatmak harika bir şey. nasıl olur da uyanınca dersiniz :D ben saçlarım sabah bozulduğunda bile tekrar kafamı küçük bi yıkama işleminden geçiriyorum. sırf gece yatmadan duş almanın güzelliğini yitirmemek için :D
0
ben her sabah duş almayan insanları görünce çok şaşırıyorum.
benim için o kadar normal ve doğal bir aktivite gibi ki.
gece duş aldıktan sonra yatıp sabah duş almayanları da anlayamıyorum. çok saçma.
he bu benim subjektif görüşüm. kısaca cevap: sabah.
benim için o kadar normal ve doğal bir aktivite gibi ki.
gece duş aldıktan sonra yatıp sabah duş almayanları da anlayamıyorum. çok saçma.
he bu benim subjektif görüşüm. kısaca cevap: sabah.
0
Gece duştan çıkıp da yeni değiştirilmiş nevresim takımına yatmak çok güzel bir his de saçlarım çabuk yağlandığı ve geceden sabaha şekli çok çabuk bozulduğu için sabah almayı tercih ederim vaktim varsa.
0
yatmadan once!
hem kaslar gevsiyor, hem de uzun sure sabah dus alinca okula girderken paso olan biri olarak, sabah duslari pek iyi gelmiyor. dusta gecirecegin 15 20 dk. yerine az daha uyu kalk git, dusunu da aksam trastan sonra alirsin.
hem kaslar gevsiyor, hem de uzun sure sabah dus alinca okula girderken paso olan biri olarak, sabah duslari pek iyi gelmiyor. dusta gecirecegin 15 20 dk. yerine az daha uyu kalk git, dusunu da aksam trastan sonra alirsin.
0
su hayat icin ideallik sartim sabah uyanip tuvalete gidip ardindan dusa girmek. hergun. hergun robotik bir sekilde soyle bir sey yasasam cok mutlu olurum. ama sinuzit zaman ivir zivir
0
özellikle yazın sabah duş mükemmel oluyor. gerçi yazın akşam da duş alıyoruz ama sabah duşu ayrı tatlı. kışın da sabah duş alıyorum gerçi, benim için ideali sabah duşu.
0
Gece. Çünkü duş beni uyandırmıyo tam tersi uykum geliyor. Kurumakta zorlanan saçlar ve sinuzit de çabası. Yaz ayı olsa hadi neyse de kış aylarında duş alıp çıksam hasta olurum.
0
Sabah olsa; ayiltir, gune temiz baslarsin
aksam olsa yataga temiz girersin, tatli uyursun, Sabah ayagin dolasmaz, daha gec kalkabilirsin, bir de yeni temizlenmis surati direct sogukla carpistirmamis olursun.
belki ideali aksam sacli basil banyo yapip Sabah saclari islatmadan 3dakikalik bir duj alip cikmak olabilir.
aksam olsa yataga temiz girersin, tatli uyursun, Sabah ayagin dolasmaz, daha gec kalkabilirsin, bir de yeni temizlenmis surati direct sogukla carpistirmamis olursun.
belki ideali aksam sacli basil banyo yapip Sabah saclari islatmadan 3dakikalik bir duj alip cikmak olabilir.
0
Ben ikisini de yapıyorum. Akşam spor yapmıyorsan da en kötü sadece sabah.
0
Sabah uykum çok değerli olduğundan akşamları:p Sabah duş için uykumdan feragat edemem, 15dk da olsa.
Bir de akşam yatağa temizlenmiş paklanmış şekilde girmek daha rahat uyumamı sağlıyor, uyku öncesi sıcak su da rahatlatıyor, gevşetiyor. Sporumu da akşam yaptığım için isabet oluyor.
Bir de akşam yatağa temizlenmiş paklanmış şekilde girmek daha rahat uyumamı sağlıyor, uyku öncesi sıcak su da rahatlatıyor, gevşetiyor. Sporumu da akşam yaptığım için isabet oluyor.
0
gece uyumadan alıp yatmayı severim. sinüzit için de duş alıp sokağa çıkmak zararlı. sabah kim uğraşacak bir de..
0
ben de duş almak için sabah daha erken kalkamam ama güne daha enerjik başlamayı sağladığını da inkâr edemem.
0
sabah güzel olur. uyurken vücüdun ölü deri döküyor minik minik pul pul. gece de kirleniyorsun. ben sabah duş alıp gün boyu fresh gezmeyi seviyorum.
0
ikisini de yaptığım olur ama gece girmeyi daha çok severim.
duş beni mayıştırıyor.
duş beni mayıştırıyor.
0
@aklımdaki sorular: kadınların sabah, erkeklerın aksam dusa gırmesının ıyı olmasının sebebı nedir?
0
yatmadan önce duş benim için keyif pezevenkliğidir, huzurdur. amaç temizlenmek değildir yani, rahatlamaktır. öte yandan sabah alınan duşun/yapılan banyonun temizlik ve güne başlangıç açısından önemi vardır. ben banyoya temizlenmek amacıyla giren biri olduğum için, ihtiyaç halinde tercihimi sabahtan yana kullanırım. yani gündüz dışarı çıkacaksam, geceden duş almam. öyle şey olmaz.
gece duş almışsam keyiftendir o, pamuk gibi uyumak için falandır. yoksa geceden sabaha kadar zaten su içidne kalıyorum, saç baş desen leş. gece duş alınmaz. yani temizlenmek için alınmaz. gece keyif için duş alınır.
gece duş almışsam keyiftendir o, pamuk gibi uyumak için falandır. yoksa geceden sabaha kadar zaten su içidne kalıyorum, saç baş desen leş. gece duş alınmaz. yani temizlenmek için alınmaz. gece keyif için duş alınır.
0
fraise
Spor ayakkabılar için gidip markalardan alsak oluyor da diğer tür ayakkabılarınızı nerelerden alıyorsunuz? Havalardan dolayı bot, çizmeleri giymiyorum artık. her giysinin altına spor/ bez ayakkabı da olmuyor, birkaç tane günlük giyilecek ayakkabı alayım dedim ama hiçbir şey bulamadım resmen. Marka/
Spor ayakkabılar için gidip markalardan alsak oluyor da diğer tür ayakkabılarınızı nerelerden alıyorsunuz? Havalardan dolayı bot, çizmeleri giymiyorum artık. her giysinin altına spor/ bez ayakkabı da olmuyor, birkaç tane günlük giyilecek ayakkabı alayım dedim ama hiçbir şey bulamadım resmen. Marka/ mağaza önerileriniz var mıdır? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
morhipo, n11, gittigidiyor, nadiren hepsiburada. donanımhaber sıcak fırsatlara bakarım arada, iyi fırsat neredeyse oradan alıyorum. stokta hep ayakkabım olduğu için de acil ihtiyaç olmuyor, fırsat gördükçe abartmadan alıyorum.
0
Bambi, nike, bi de en çok kullandığım skechers'ın şu modeli www.sporjinal.com
0
Beşiktaş'ta Wanna diye bir magaza var baska subeleri de varmis galiba, oranin ayakkabilari bayagi kaliteli oluyor. Yaz icin hafif topuklu sandalet, sonbahar icin de rugan almistim bayagi saglam ciktilar. Oraya da bakabilirsin :)
Onun disinda nine west'te eskisi kadar guzel olmasa da bazen iyi seyler cikiyor ama indirim doneminde aliyorum, cok kaliteli degiller cunku.
Onun disinda nine west'te eskisi kadar guzel olmasa da bazen iyi seyler cikiyor ama indirim doneminde aliyorum, cok kaliteli degiller cunku.
0
fin
Selamlar, insanlık için küçük sizin için önemli değişikliklerden bahsediyorum. Hep bu saatlerde sürekli sigarayı bıraksam, spora başlasam ve kilo da verip daha fit olsam gibi hayaller geliyor ama sabah uçup gitmiş oluyor.Biraz bana gaz olsun, biraz da burada gerçek kişilerin başardıklarını okumak ho
Selamlar,
insanlık için küçük sizin için önemli değişikliklerden bahsediyorum. Hep bu saatlerde sürekli sigarayı bıraksam, spora başlasam ve kilo da verip daha fit olsam gibi hayaller geliyor ama sabah uçup gitmiş oluyor.
Biraz bana gaz olsun, biraz da burada gerçek kişilerin başardıklarını okumak hoş olur diye düşündüm. Tabii ki soruyu kilo, sigara vs ile sınırlamayalım. Döktürün siz yine.
insanlık için küçük sizin için önemli değişikliklerden bahsediyorum. Hep bu saatlerde sürekli sigarayı bıraksam, spora başlasam ve kilo da verip daha fit olsam gibi hayaller geliyor ama sabah uçup gitmiş oluyor.
Biraz bana gaz olsun, biraz da burada gerçek kişilerin başardıklarını okumak hoş olur diye düşündüm. Tabii ki soruyu kilo, sigara vs ile sınırlamayalım. Döktürün siz yine.
0
Günde en az 3-4 paket çikolata ve yanında çeşitli başka tatlılar ve sık sık cips yerdim. 2.5 ay önce bir anda bunları daha fazla yememeye karar verdim ve ağzıma sürmedim hiçbirini 2.5 aydır. Paketli saçma sapan ürünleri bırakmaktan başka da bir başarım yok bu konularda ama benim için önemli bir adımdı gerçekten.
0
Karatede kahverengi kuşak 1. kyu (seviye) oldum geçen hafta. Önümde bir tek siyah kuşak sınavı kaldı. Küçüklükten beri lisanslı sporcu olarak devam ettiğim en uzun spor bu oldu. Basketbola başlayıp bırakmıştım ilkokulda. Yaşım küçüktü, her hafta sonu spor salonuna gitmek zor oluyordu. Lisede zaten pek vaktim yoktu. Bir dönem tenis kursuna bile gittim. Kurs bitince devam ettirmedim. Pek parlak değildim. Ama karateye tamamen doğal bir istekle gittim. Hatta siyah kuşak olayım judoya da başlayacağım. Belki de yapman gereken doğru sporu bulmaktır. Alkol ve sigara kullanmıyorum. Kilo sorunum kendimi bildim bileli hiç olmadı. Sporu tamamen zevk aldığım için yapıyorum. Bence en çok motivasyon sağlayan şey de bu.
0
@legolas içiyo musun yine? :) fiziğiniz ya da alışkanlıklarınızla ilgili demiştim, ama olsun. Sen de bildiğim kadarıyla 5-6 aydır abarttın içkiyi, umarım bırakırız ne diyim.
0
110 kilodan 80 kiloya düzenli beslenerek düştüm. Bundan çok sonra kola ve benzeri içerisinde doğal veya yapay tatlandırıcı olan içeceklere olan bağımlılığımı bitirdim, 2 yıldır içmiyorum.
Sırada cips var, onu da ayda 1-2'ye indirdim gibi, onu da bırakacağım günler gelecek.
Sırada cips var, onu da ayda 1-2'ye indirdim gibi, onu da bırakacağım günler gelecek.
0
şeker ve tuz tüketmeyi bıraktım.
junk food tüketimini minimuma indirdim.
sevdiğim alışkanlıklarım:
kıyamet de kopsa kahvaltımı yapmadan güne başlamam.
her gün minimum 1-2 saat kafa dinlerim, bu sırada kimseyle görüşmem.
junk food tüketimini minimuma indirdim.
sevdiğim alışkanlıklarım:
kıyamet de kopsa kahvaltımı yapmadan güne başlamam.
her gün minimum 1-2 saat kafa dinlerim, bu sırada kimseyle görüşmem.
0
Hayatım boyunca hiç alkol kullanmadım, bir yudum bile, sigarayı denemedim. Ağzıma bile sürmedim. En son ne zaman çaya şeker attığımı hatırlamıyorum, çocukken açık çay içerkendi herhalde. Her gece yatmadan büyük bir su bardağı su içerim, cildi güzelleştiriyormuş. Ergenliğimden beri aynı kilodayım, kilo alıp vermedim, taş çatlasa 2-3 kilo oynamıştır. paketli gıda maalesef seviyorum, ama az tüketmeye çalışıyorum haftada 2 defa çikolata, 2 haftada bir cips gibi. Yemek düzenim kötü, öğlen yemeğim verimsiz, akşam yemeğini işten dolayı çok geç yiyebiliyorum. Spor yapmak için vakit ayırmak işime gelmiyor, onun yerine film filan izliyorum, ama yürümeyi çok severim. Yürünecek mesafelerde araç kullanmamaya dikkat ederim, sporu düzene sokmam, biraz da beslenmeme dikkat etmem şart.
0
önceden hemen hemen her gün kola gibi iğrenç içecekleri içerdim. hamile kalınca tamamen bıraktım. şimdi bebeğim 2 yaşıda ve o zamandan beri bir kere bile içmedim.
0
Çay şekerini alkolü ve sigarayı boşadım. Ama bunlardan daha önemlisi kendimi ahlaken eğitebiliyorum. Bu anlamda ne kadar mutlu olsam az.
0
Geçen sene Antalya'da 108 kiloluk vücutla durmadan yarı maraton bitirdim. Kağnı gibiydi gerçi.
0
Ben bir dönem ayak bileğimdeki saglık sorunum nedeniyle hımbıllaşmıştım ve beslenmem de bozulmuştu şimdi tekrar eski düzenime kavuştum. Erkek arkadasimla evde beslenme rutinimiz hic bozulmuyor ve şeker/un/tahıl/gluten vs hepsi çıktı hayatımdan. Ara ogun yapmadan ve ikram edilen hicbir seyi yemeden is gunumu tamamliyorum en fazla yesil cay/turk kahvesi filan. Hic icemem dediģim kahve+hindistan cevizi yagi+tereyagi karisimini her sabah iciyorum ve cok iyi geliyor. En zirve noktam ise yag alimimin az oldugu gun kasikla zeytinyagi icmistik o benim icin zirveydi galiba adfsda. Onceden bu kadar tahila karsi degildim simdi komple koklu degisiklik yaptik evde bayagi iyi oldu ve uzun süredir hiç bozmadığım için bayagı mutluyum.
"Tahıl Beyin" adinda bir norologun yazdigi bir kitap var meraklisina tavsiye ederim.
"Tahıl Beyin" adinda bir norologun yazdigi bir kitap var meraklisina tavsiye ederim.
0
- 5 senedir içtiğim ve ara ara bıraktığım sigarayı son 2.5 senedir ağzıma sürmüyorum. bir daha da süreceğimi sanmıyorum.
- 9 ay önce şu anki halimden 25 kilo daha fazlaydım, dış görünüşüm epey değişti. Hala 10 kilo kadar daha vermem lazım.
- Hayatımda hep hareketi aktif tutacak Spor yapıyorum, iş sonrası eve yürüyerek gidiyorum ve bunu hayat tarzına dönüştürmeye çalışıyorum.
- 9 ay önce şu anki halimden 25 kilo daha fazlaydım, dış görünüşüm epey değişti. Hala 10 kilo kadar daha vermem lazım.
- Hayatımda hep hareketi aktif tutacak Spor yapıyorum, iş sonrası eve yürüyerek gidiyorum ve bunu hayat tarzına dönüştürmeye çalışıyorum.
0
Hayatımda en azından bunu değiştirebilirim ve değiştirmeliyim diyip 120 kilodan 70 kiloya indim (hatta 69'u da gördüm ama 1 günlüktü sadece, ehe). O zamandan beridir spora devam ediyorum. Ha, zaman zaman fazla kısıtlaması yok mu böyle bir hayat tarzının? Bence var ama öbür türlüsü daha iyi değildi. Başka da adamakıllı hayatıma etki eden veya değiştiren bir sonuca götüren başarım da yok sanırım...
0
26 yaşında, günde iki paket sigara içen ve daha önce hayatında sporun s'si var olmamış biri olarak kendime öylesine bir bisiklet aldım. (o tarihten öncesi çok daha karanlık ama sabah sabah oralara giresim yok) amacım dışarıda bir iki tur atmak, bakkala, parka filan gidip hava almak ve kendimi biraz daha enerjik hissetmekti.
şu anda dört senedir sigara dâhi kullanmayan, bir olimpik triatlonu rahatlıkla çıkarabilecek ve kendine ironman triatlonunu hedef koyabilecek kadar özgüven kazanmış bir amatör sporcuyum. fiziksel olarak da yaklaşık olarak şu görünümdeyim:
redaction.triathlete.fr
spora başlarken bu noktaya varacağım aklımın ucundan bile geçmemişti. en çılgın düşlerimde bile 200 km'nin üzerinde bisiklet sürebileceğimi, kilometrelerce yüzebileceğimi ve koşabileceğimi düşünemezdim. dolayısıyla, kendi hikâyemi (bu cevapta yeterince ayrıntısıyla aktarmamış olsam da) spora başlayacak insanlar için bir ilham kaynağı olarak görüyorum.
siz olmasını isterseniz olur. önce emeği verip sonra karşılığını beklemek imkânsızı istemek değil, gerçekçi olmaktır.
şu anda dört senedir sigara dâhi kullanmayan, bir olimpik triatlonu rahatlıkla çıkarabilecek ve kendine ironman triatlonunu hedef koyabilecek kadar özgüven kazanmış bir amatör sporcuyum. fiziksel olarak da yaklaşık olarak şu görünümdeyim:
redaction.triathlete.fr
spora başlarken bu noktaya varacağım aklımın ucundan bile geçmemişti. en çılgın düşlerimde bile 200 km'nin üzerinde bisiklet sürebileceğimi, kilometrelerce yüzebileceğimi ve koşabileceğimi düşünemezdim. dolayısıyla, kendi hikâyemi (bu cevapta yeterince ayrıntısıyla aktarmamış olsam da) spora başlayacak insanlar için bir ilham kaynağı olarak görüyorum.
siz olmasını isterseniz olur. önce emeği verip sonra karşılığını beklemek imkânsızı istemek değil, gerçekçi olmaktır.
0
Rafine şeker ve abur cuburu bıraktım, cok sağlıklı yiyorum. Alkol nadiren alıyorum ama zaten cok içmezdim önceden de.
Son iki yıldır düzenli spor yapıyorum, haftada üç kez spor salonuna gidiyorum. Resmen güçlendim, six pack yaptım, çok mutluyum.
Son iki yıldır düzenli spor yapıyorum, haftada üç kez spor salonuna gidiyorum. Resmen güçlendim, six pack yaptım, çok mutluyum.
0
3 sene evvel vejetaryen olmuştum. 2 sene evvel de hayvansal ürün tüketimini tümden bıraktım. bunu başarı olarak görmüyorum gerçi. hayvanseverim diye geçiniyordum. kendime yalan söylemeyi kesmiş oldum ve artık kafamdaki soyut aynaya daha rahat bakabiliyorum. bunun dışında 1 sene evvel 7 ay evden çıkmadığım bir dönem olmuştu. bunun sonucunda hayatında 65'i geçmemiş biri olarak 13 kilo kadar almıştım. 3-4 aylık bir sürede bu kiloyu verdim. ve neredeyse emekleyerek başlamak durumunda kalmıştım 7 aylık hareketsizliğin getirdiği hamlıktan ötürü. evde yürüyerek, duvara tenis topu atıp tutarak filan başladım hareket etmeye. ilk dışarı çıktığımda git-gel 50 dakikalık yürüyüş sonunda başım dönmüştü. bir de 1 buçuk sene kadar sigara içtim. onu da evden çıkmama döneminin sonunda bıraktım. gerçi günde 1-1.5 paket tüketmeme rağmen kendimi hiç bağımlı olarak hissetmemiştim. bir umutla belki ömrümü kısaltır diye içiyordum. o yüzden büyük bir irade ortaya koyduğumu söyleyemem o konuda. bir de bu kış hiç soba yakmadım. ve neredeyse her gün 1 öğün yemek yiyorum uzun süredir. bunlar da tam olarak başarı mı bilmiyorum ama çok az bir parayla geçinmek zorundayım ve bunlara para harcamak yerine içkiye para harcamayı tercih ediyorum.
0
violetsky
yalnızca parkfest'i duydum. one love festival, babylon soundgarden ya da tek grup/sanatçı konserleri çoktan duyurulurdu normalde. unilife zaten pes etmişti, pozitif live da mı elini ayağını çekti mi konser işinden?
yalnızca parkfest'i duydum. one love festival, babylon soundgarden ya da tek grup/sanatçı konserleri çoktan duyurulurdu normalde. unilife zaten pes etmişti, pozitif live da mı elini ayağını çekti mi konser işinden?
0
Chill-out festival varmış 20-21 Mayıs'ta. Bir de nisan'da Apocalyptica konseri var. Bu duyduklarım dışında benim beklediklerimden Rock Off yapılacak ağustos'ta ama yine Amon Amarth var onda da. Başka da adam gibi bir şey yapılacağını sanmıyorum hiç. Zaten kırk yılda bir düzgün konser düzenlenebiliyordu, artık onlar da olmayacak belli ki.
0
Doğru durust festival falan beklemeyin tr'de artık, bosuna beklersiniz. Dogru durust organizasyonlar icin Avrupa.
0
Thundercat gelecekti, ben gelmiyorum demis. Onun disinda nisanda telefon tel aviv geliyor. Yaza pek umudum yok.
0
ms brownstone
Vodafone böyle saçma sapan bir şeye abone yapmış beni benim isteğim olmadan. Her hafta 5 tl karşılığında 250 mb yüklenen bir paketmiş. İlk kez 2-3 gün önce 5 lira düşüp de mesaj geldiğinde fark ettim. Sonra eski mesajlara bir baktım ki bu 4. kez paket yenilenmesiymiş. Yani hattımdan 20 lira gitmiş 4
Vodafone böyle saçma sapan bir şeye abone yapmış beni benim isteğim olmadan. Her hafta 5 tl karşılığında 250 mb yüklenen bir paketmiş. İlk kez 2-3 gün önce 5 lira düşüp de mesaj geldiğinde fark ettim. Sonra eski mesajlara bir baktım ki bu 4. kez paket yenilenmesiymiş. Yani hattımdan 20 lira gitmiş 4 hafta boyunca. Burda biraz benim salaklığım devreye giriyor tabii ama bu aralar çok para yüklemek zorunda kalmıştım, hattımda ne kadar para olduğunu takip edememişim bu yüzden. Vodafone'dan gelen mesajları da doğru düzgün okumayınca fark etmemişim hiç.
Şimdi bu paket iptal olsun istiyorum ama nasıl yapacağımı bulamadım. İnternette vodafone forum'daki şikayetlerde online self servis'ten iptal edileceğini buyurmuş vodafone ama ben bakınca bulamadım orda. Bir sürü insanın da başına gelmiş zaten, çok şikayet okudum ama net bir çözüm bulamadım.
Yarın sabahın köründe tekrar bu lanet paket yenilenmeden kurtulmak istiyorum. Burda vodafone'un başına iş açtığı, bu online self servis denen şeyle bu saçma paketi iptal etmeyi başarabilen birileri var mıdır acaba? Nasıl iptal edildiğini anlatsanız da ben de kurtulsam bu paketten. :(
Şimdi bu paket iptal olsun istiyorum ama nasıl yapacağımı bulamadım. İnternette vodafone forum'daki şikayetlerde online self servis'ten iptal edileceğini buyurmuş vodafone ama ben bakınca bulamadım orda. Bir sürü insanın da başına gelmiş zaten, çok şikayet okudum ama net bir çözüm bulamadım.
Yarın sabahın köründe tekrar bu lanet paket yenilenmeden kurtulmak istiyorum. Burda vodafone'un başına iş açtığı, bu online self servis denen şeyle bu saçma paketi iptal etmeyi başarabilen birileri var mıdır acaba? Nasıl iptal edildiğini anlatsanız da ben de kurtulsam bu paketten. :(
0
@cekilmis gayfe, müşteri temsilcisine bağlanamadım. Zaten şikayetlerde bu şekilde arayıp da iptal edildiği söylendiği halde paketinin iptal edilmediğini yazanlar var. Şu saçma self servis'te ne yapmak lazımsa onu yapayım bitsin gitsin istiyorum ben de.
0
Şöyle bir yazı buldum:
İlgili paket internet aşım ücretinin iyileştirilmesi kapsamında yüklenilmiştir ve iptal edilemez. Tarifendeki kullanım hakları sonlandığında, herhangi bir ek paketin olamaması halinde ilgili paket devreye girecektir. Öncelikle ücretsiz olan 1 MB tanımlı hak kullanılacaktır. 1 MB ücretsiz hakkın bittiğinde 250 MB tanımlanır ve 5 TL ücretlendirilirsin.
Sanırım iptal edilmiyor. Siz paketiniz bittiğinde size 1 mb gönderiyorlar onu da kullanırsanız mb ücretleri pahalı olduğundan 250 mb yapıyorlar. Eğer siz o 1 mb ı kullanmazsanız bence yenilenmez. Ayrıca bence mantıklı bir uygulama.
İlgili paket internet aşım ücretinin iyileştirilmesi kapsamında yüklenilmiştir ve iptal edilemez. Tarifendeki kullanım hakları sonlandığında, herhangi bir ek paketin olamaması halinde ilgili paket devreye girecektir. Öncelikle ücretsiz olan 1 MB tanımlı hak kullanılacaktır. 1 MB ücretsiz hakkın bittiğinde 250 MB tanımlanır ve 5 TL ücretlendirilirsin.
Sanırım iptal edilmiyor. Siz paketiniz bittiğinde size 1 mb gönderiyorlar onu da kullanırsanız mb ücretleri pahalı olduğundan 250 mb yapıyorlar. Eğer siz o 1 mb ı kullanmazsanız bence yenilenmez. Ayrıca bence mantıklı bir uygulama.
0
mobydick
hayatımda hiç köpeğim ya da kedim olmadı. korkuyordum da küçükken. ama bakıyorum da böyle köpekli insanlar fln çok mutlu. seviyorlar da. yeniden güven ve sevgi duygumu beslemek için çok mantıklı bir seçim gibi. acaba bir tane sahiplensem mi diyorum.ama çok titizim.baya baya titizim. bir de çantam mo
hayatımda hiç köpeğim ya da kedim olmadı. korkuyordum da küçükken.
ama bakıyorum da böyle köpekli insanlar fln çok mutlu. seviyorlar da. yeniden güven ve sevgi duygumu beslemek için çok mantıklı bir seçim gibi. acaba bir tane sahiplensem mi diyorum.
ama çok titizim.
baya baya titizim.
bir de çantam montum çizilsin istemem. bir ton para veriyorum.
bir artı bir bir odada kalıyorum.
yürüyüşten gelince fln mesela patilerine ne yapıyorsunuz. ben heralde her gün yıkarım komple.
etrafı dağıtır ve pisletirse üzülürüm.
sizce anlaşabilir miyim?
ama bakıyorum da böyle köpekli insanlar fln çok mutlu. seviyorlar da. yeniden güven ve sevgi duygumu beslemek için çok mantıklı bir seçim gibi. acaba bir tane sahiplensem mi diyorum.
ama çok titizim.
baya baya titizim.
bir de çantam montum çizilsin istemem. bir ton para veriyorum.
bir artı bir bir odada kalıyorum.
yürüyüşten gelince fln mesela patilerine ne yapıyorsunuz. ben heralde her gün yıkarım komple.
etrafı dağıtır ve pisletirse üzülürüm.
sizce anlaşabilir miyim?
0
değişemeyeceğinizi düşünüyorsanız ne kendinize ne hayvana eziyet edin boşu boşuna.
0
titizseniz beslememeniz daha iyi. cantanizin sapi dislenir, ustune isenir, yirtilabilir. hepsini yasadim. boyle seyleri umursuyorsaniz en guzeli uzaktan sevmek.
0
eğer yanınıza alacağınız hayvanı bebekken alırsanız bir süre sonra ne tüyü takarsınız ne çizilmesini eşyaların. çünkü gerçekten başka bir kafaya sahip oluyorsunuz ona bakınca. bebek gibi, çocuğunuz gibi oluyor ve yaptığı şeyler için suçlayamayacağınız bildiğiniz için de bir şey yapmıyorsunuz onun yaptıkları karşısında.
aldıktan sonra bir iki ay içinde kurtulmaya çalışacaksanız ve hiç iradeniz yoksa almayın ama yine de.
aldıktan sonra bir iki ay içinde kurtulmaya çalışacaksanız ve hiç iradeniz yoksa almayın ama yine de.
0
Cok titizsen sorun yasarsin..tuy basli basina sorun.gerci cinsine gore degisiyor.biz ayaklarini islak bezle siliyoruz..genelde cimenlerin uzerinde gezdigi icin islak bezle silmek yeterli oluyor..arada sirada hastalandiginda kusabiliyor.yani bi bakmissin halinin ortasina kusmus, coraplarini terliklerini kemirebilir..dalginlikla ortada corap biraktigimizda aninda parcaliyor..yani kopek bakmak zor ve ozveri isteyen birsey..bunlari iyi dusunmen lazim
0
bizim evdeki mobilyalar 5 senede ayvayı yedi, bu yaz komple yenileyeceğiz.
"montum çizilir" filan demişsin, ben mobilyalar gitti diyorum :)) aşağıda @peggy yazmış, okuyunca aklıma geldi. sırf düşüşünü izlemek için masanın üzerindeki şeyleri yere ittiriyor bizim kedi.
hayvan bu, bir sorunu olduğunda halıya da işeyebiliyor, tırnaklarını bilemek için kanepeyi de tırmalayabilir. bunlar oluyor.
bu durumda hayvan sahiplenmeni önermiyorum.
"montum çizilir" filan demişsin, ben mobilyalar gitti diyorum :)) aşağıda @peggy yazmış, okuyunca aklıma geldi. sırf düşüşünü izlemek için masanın üzerindeki şeyleri yere ittiriyor bizim kedi.
hayvan bu, bir sorunu olduğunda halıya da işeyebiliyor, tırnaklarını bilemek için kanepeyi de tırmalayabilir. bunlar oluyor.
bu durumda hayvan sahiplenmeni önermiyorum.
0
''çocuk yapsam götüne tıpa takarım gece vakti sıçıp beni uyandırmasın'' diyen birine çocuk yapmayı önerir misiniz?
onun gibi bi şey bu. kanlı canlı bir çocuk yani o. ağzına sıçsa sevmekten vazgeçemeyecekler için.
onun gibi bi şey bu. kanlı canlı bir çocuk yani o. ağzına sıçsa sevmekten vazgeçemeyecekler için.
0
16 yıl evde köpek baktım. Son birkaç aydır da kedi besliyorum.
Köpek çantanı, montunu bırak, koltukları bile dişleyip yırtabilir, terlikleri, ayakkabıları parçalar, çöpü dağıtır. Salonun ortasına çiş,kaka yapabilir.
Kedi her yeri tırmalar, koltukları perdeleri tırmık içinde bırakır, vazoları, şişeleri devirir.
Bunlara üzüleceksen kesinlikle hayvan sahiplenme.
Köpek çantanı, montunu bırak, koltukları bile dişleyip yırtabilir, terlikleri, ayakkabıları parçalar, çöpü dağıtır. Salonun ortasına çiş,kaka yapabilir.
Kedi her yeri tırmalar, koltukları perdeleri tırmık içinde bırakır, vazoları, şişeleri devirir.
Bunlara üzüleceksen kesinlikle hayvan sahiplenme.
0
Bu yazdıklarını düşününce en iyisi hiç sahiplenmemen bence. Evet çok mutlu ediyor bir canlı, çok da seviyorsun ama gerçekten dışardan göründüğünden çok çok daha zor bir hayvanın sorumluluğunu almak. Hiç kedi beslemedim aslında, o konuda net konuşmayayım ama köpek bakmak gerçekten hiçbir zaman büyümeyecek küçük bir çocuğa bakmak gibi. Hatta bazı yönlerden daha da zor bence.
Yalnız yaşıyorsun sanırım. Çantanın, montunun çizilmesinden önce çok daha büyük zorlukları var aslında köpek sahiplenmenin. Yağmur kar demeden her gün en az 2 kez dışarı çıkaracaksın, bir yere gitmek istediğin zaman her şeyini ona göre planlayacaksın hatta bazen gitmek istediğin zaman gidemeyeceksin. Senin hayatında başka şeyler de olacak ama onun bütün hayatı sen olacaksın, ona göre hareket etmek zorunda kalacaksın her zaman. Bütün bunlara hazır değilsen hiç sahiplenme derim ben.
Yalnız yaşıyorsun sanırım. Çantanın, montunun çizilmesinden önce çok daha büyük zorlukları var aslında köpek sahiplenmenin. Yağmur kar demeden her gün en az 2 kez dışarı çıkaracaksın, bir yere gitmek istediğin zaman her şeyini ona göre planlayacaksın hatta bazen gitmek istediğin zaman gidemeyeceksin. Senin hayatında başka şeyler de olacak ama onun bütün hayatı sen olacaksın, ona göre hareket etmek zorunda kalacaksın her zaman. Bütün bunlara hazır değilsen hiç sahiplenme derim ben.
0
işyerim rahat tek çalışıyorum, işe götürebilirim etrafında da gezdirebilirim o gezdirme işi sıkıntı olmaz.
2-3 yıl şehir denemeyecek bir ilde yaşamayı planlıyorum şuanda da orda yaşıyorum. zorunluluktan değil planlarım o yönde. o yüzden biryere gitmediğim için o planlama olayı da sıkıntı olmaz. birkaç yıl sonra da alışmış olduğum için seve seve ona göre planlarımı ayarlarım sanıyorum.
benim sıkıntım temizlik, çizilme, işenme vs. herşeyi geçtim titizim lan ben. hastalık derecesine yakın. sanırım evet ben bundan ötürü sahiplenemeyeceğim. sağolun cevaplarınız için.
2-3 yıl şehir denemeyecek bir ilde yaşamayı planlıyorum şuanda da orda yaşıyorum. zorunluluktan değil planlarım o yönde. o yüzden biryere gitmediğim için o planlama olayı da sıkıntı olmaz. birkaç yıl sonra da alışmış olduğum için seve seve ona göre planlarımı ayarlarım sanıyorum.
benim sıkıntım temizlik, çizilme, işenme vs. herşeyi geçtim titizim lan ben. hastalık derecesine yakın. sanırım evet ben bundan ötürü sahiplenemeyeceğim. sağolun cevaplarınız için.
0
bedrozan
http://i.hizliresim.com/yEMRya.jpgSb ?
0
Bu çok sık değişiyor. Genel olarak 17-18-19 üçlüsü, bir yerde nerede durduğumdan ziyade çevremin güzel olması, insanın bol olması daha önemli.
"Ambivert"üm insanlarla olduğum kadar, yalnızlıktan ve keşfetmekten keyif almak da çok önemli, o yüzden 15'te de çok kendimi gördüm. Hatta hayata bakışımın ta kendisini 15'te gördüm en çok, 15 pozunda çok da fotoğrafım var ama o üçlü ile 15 arasında bir karara varamadım. İkisi de çok içimi ısıttı.
Bu hafta ise bir ton başarısızlık üst üste geldi; bu hafta çok 7 bir hafta idi.
"Ambivert"üm insanlarla olduğum kadar, yalnızlıktan ve keşfetmekten keyif almak da çok önemli, o yüzden 15'te de çok kendimi gördüm. Hatta hayata bakışımın ta kendisini 15'te gördüm en çok, 15 pozunda çok da fotoğrafım var ama o üçlü ile 15 arasında bir karara varamadım. İkisi de çok içimi ısıttı.
Bu hafta ise bir ton başarısızlık üst üste geldi; bu hafta çok 7 bir hafta idi.
0
Uyan bir şey bulamadım.
Hepsinde bir endişe, korku varmış gibi geldi bana. En mutlu görüneni bile tedirgin.
Hepsinde bir endişe, korku varmış gibi geldi bana. En mutlu görüneni bile tedirgin.
0
verilen cevaplardan anlasıldıgı gıbı duyuru ınsanlarının cogu mutsuz ve depresyonda, cevapları okurken bunu dıkkate almak lazım:))
0
bir introvert olduğumu zaten biliyorum e dolayısıyla da 8 diyorum yani bildiğim şeyi bana söylüyor ama olsun.
0
hehe çok iyiymiş :)
15
tekrar düşündüm de aslında 20
yerimden memnun değilim ama 15'e inmek istiyorum :)
15
tekrar düşündüm de aslında 20
yerimden memnun değilim ama 15'e inmek istiyorum :)
0
Aslında ilk bakışta 10 diyecektim ama sonra düşününce her zaman sağlam yerlere basma gibi bir kaygım olmadığını fark ettim. O yüzden 15.
0
acckr
Sevgiliniz size doğum günü hediyesi olarak İstanbul Akvaryum'da köpek balıkları ile dalış ayarlasa mutlu olur musunuz?
Sevgiliniz size doğum günü hediyesi olarak İstanbul Akvaryum'da köpek balıkları ile dalış ayarlasa mutlu olur musunuz?
0
O sevgiliye agiz burun dalarim. Köpek baliginin akvaryumda ne isi var bir. Insanin akvaryumda ne isi olur iki.
0
Aslında olurdum ama olmam. Akvaryum dalışı olduğu için olmazdı, hayvanların oraya buraya tıkılmasını istemem ama denizde olacaksa ve kafesteki biz olacaksak o zaman isterim.
0
daha bir ölüm garantili bir şey olsaydı olabilirdi, bu haliyle çok belirsiz.
0
olmam. ne cay icerim ne turk kahvesi'ne katiliyorum.
macera hediye etmek istese daha guzel secenekler var.
macera hediye etmek istese daha guzel secenekler var.
0
Yoo yoo yoo. Tek fobim olan kopek balikli belgesel bile izleyemiyorum ben. Bir de birlikte dalış mi yapacağim?
Bir de ne kadar korksam da hayvanların oraya hapsedildigi gerçeği de var tabii.
Bir de ne kadar korksam da hayvanların oraya hapsedildigi gerçeği de var tabii.
0
Asla gitmem.
Hayvanları kullanarak rant elde eden bi yere gidemem.
Ama doğal ortamda dalış olsa, bu hediye üzerine ona evlenme teklif ederim hatta kaçırır zorla evlenirim dfghklş
Hayvanları kullanarak rant elde eden bi yere gidemem.
Ama doğal ortamda dalış olsa, bu hediye üzerine ona evlenme teklif ederim hatta kaçırır zorla evlenirim dfghklş
0
hayvanat bahçeleri gibi yerlerin kapanması, hayvanların zorla tutulmaması için savaş veren derneklere üyeyim, mutlu olmam. sen de para kazandırma oralara.
0
Olmam. İçinde hayvan sömürüsü olan herhangi bir şeyi hediye olarak görebilmesine sinir olurum hatta.
0
saclarimdaki papatyalar
indirim dönemidir, ucuzdur, değişiktir. bakmak lazımdır.hangisi güzeldir?teşekkür ettim ivanalarım.https://www.lidyana.com/cihan-nacar-beachwear-boyundan-baglamali-pencereli-pembe-bikini?utm_content=11264https://www.instagram.com/p/BGo0mgbTLg_/https://www.instagram.com/p/BHw2h1PBCxv/https://www.inst
indirim dönemidir, ucuzdur, değişiktir. bakmak lazımdır.
hangisi güzeldir?
teşekkür ettim ivanalarım.
www.lidyana.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
hangisi güzeldir?
teşekkür ettim ivanalarım.
www.lidyana.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
0
bir fincan kahve ile film izlemek
Bu his çok rahatsız ediyor beni. Ciddi manada takıntılı bir strese, hüzne dönüştü.Sürekli hayat akıp gidiyor ve ben hiçbir şeye yetişemiyor, fırsatları kaçırıyorum, vakti boşa harcıyorum gibi hissediyorum.Geceleri oturup iki satır kitap okurken bile bu düşünce yüzünden okuduğumu anlamaz hale geldim.
Bu his çok rahatsız ediyor beni. Ciddi manada takıntılı bir strese, hüzne dönüştü.
Sürekli hayat akıp gidiyor ve ben hiçbir şeye yetişemiyor, fırsatları kaçırıyorum, vakti boşa harcıyorum gibi hissediyorum.
Geceleri oturup iki satır kitap okurken bile bu düşünce yüzünden okuduğumu anlamaz hale geldim.
Sizde de böyle ciddi bir takıntıya dönüştü mü bu his? Nasıl kurtulurum?
Sürekli hayat akıp gidiyor ve ben hiçbir şeye yetişemiyor, fırsatları kaçırıyorum, vakti boşa harcıyorum gibi hissediyorum.
Geceleri oturup iki satır kitap okurken bile bu düşünce yüzünden okuduğumu anlamaz hale geldim.
Sizde de böyle ciddi bir takıntıya dönüştü mü bu his? Nasıl kurtulurum?
0
benim hayatım bu histen ibaret.
her şey olmak isterken hiçbir şey olamamak gibi.
ya şunu yapsaydım? ya bunu yapsaydım? acaba bu daha mı iyi olurdu? diye düşünürken yaptığım şeyden de keyif alamıyorum. vicdan azabı gibi. sabah başlayan gün hemen bitiyor.
çözümü eldeki yapılan şeyle mutlu olmak olabilir, uygulayabilsem emin olacağım bu çözümden.
her şey olmak isterken hiçbir şey olamamak gibi.
ya şunu yapsaydım? ya bunu yapsaydım? acaba bu daha mı iyi olurdu? diye düşünürken yaptığım şeyden de keyif alamıyorum. vicdan azabı gibi. sabah başlayan gün hemen bitiyor.
çözümü eldeki yapılan şeyle mutlu olmak olabilir, uygulayabilsem emin olacağım bu çözümden.
0
@passion rules; aynen öyle maalesef. Elden yapılan şeyden mutlu olmaya çalışsam da bir süre sonra kendimi kandırıyormuş gibi hissediyor ve yine aynı düşünceye geri dönüyorum
0
ben kendimden örnek vereyim,
5 sene önce 12 saat aralıksız oyun oynadığımı bilirim. yararlı yararsız, iyi kötü tartışılır ama pişmanlık duymazdım. zevk alırdım çünkü. bir tatmin sağlardı. "değerdi"
şimdi 1 saat oynasam, tezle mi ilgilenseydim keşke diyorum, yetişmeyecek diyorum. tezin başına oturuyorum, arkadaşlarımla vakit mi geçirsem diyorum, eğleniyorlardır diyorum. buluşuyorum, evde oturup çalışmalıydım diyorum. tüm bunlar olurken de büyük resimde herkes hayatını düzene koymuş, zamanını mükemmel şekilde her şeyine ayırmış, hayatı süper gibime geliyor. kendime ayırdığım her vakit verimsiz geçiyor, ne tatmin sağlıyor ne işe yarıyor.
aslında hiçbir şey kaçmıyor ama belki bizler çok hızlı gitmek istiyoruz, sorun orada gibi.
edit büdüt: duyuruyu sabote gibi oldu, bende durumlar böyle, çözüm önerilerini ben de bekliyorum :))
5 sene önce 12 saat aralıksız oyun oynadığımı bilirim. yararlı yararsız, iyi kötü tartışılır ama pişmanlık duymazdım. zevk alırdım çünkü. bir tatmin sağlardı. "değerdi"
şimdi 1 saat oynasam, tezle mi ilgilenseydim keşke diyorum, yetişmeyecek diyorum. tezin başına oturuyorum, arkadaşlarımla vakit mi geçirsem diyorum, eğleniyorlardır diyorum. buluşuyorum, evde oturup çalışmalıydım diyorum. tüm bunlar olurken de büyük resimde herkes hayatını düzene koymuş, zamanını mükemmel şekilde her şeyine ayırmış, hayatı süper gibime geliyor. kendime ayırdığım her vakit verimsiz geçiyor, ne tatmin sağlıyor ne işe yarıyor.
aslında hiçbir şey kaçmıyor ama belki bizler çok hızlı gitmek istiyoruz, sorun orada gibi.
edit büdüt: duyuruyu sabote gibi oldu, bende durumlar böyle, çözüm önerilerini ben de bekliyorum :))
0
Ben yıllardır istisnasız her gün düşünüp duruyorum bunu. Sürekli bir şeylerden eksik kalmış gibi, yapmak istediğim şeylerin %90'ını falan yapamamış gibi hissediyorum.
Bir yandan da bu kaçırdığımı düşündüğüm şeyler için çabalamıyorum. Sürekli şikayet ediyorum halimden, şimdi de yazdım mesela bu kadar ama eminim ki 5 gün, 5 ay ya da 5 sene sonra da hiçbir şey değişmemiş olacak. En güzeli kabullenmek sanırım bazı şeyleri ama onu da yapamıyorum. Oturduğum yerden şikayet edip duruyorum sadece. Böyle saçma sapan bir kısır döngü.
Bir yandan da bu kaçırdığımı düşündüğüm şeyler için çabalamıyorum. Sürekli şikayet ediyorum halimden, şimdi de yazdım mesela bu kadar ama eminim ki 5 gün, 5 ay ya da 5 sene sonra da hiçbir şey değişmemiş olacak. En güzeli kabullenmek sanırım bazı şeyleri ama onu da yapamıyorum. Oturduğum yerden şikayet edip duruyorum sadece. Böyle saçma sapan bir kısır döngü.
0
attirmayin makedonun kafasini
mideniz bulanıyor mu?başınız ağrıyor mu?herhangi bir başka rahatsızlık yaşıyor musunuz?uçaklarda rahatsız hissetmemeniz için ne olmasını isterdiniz ?bu arada a380 anısı olanlar da paylaşabilirler mi ?çok hoşlaşıyorum onnarnan.
mideniz bulanıyor mu?
başınız ağrıyor mu?
herhangi bir başka rahatsızlık yaşıyor musunuz?
uçaklarda rahatsız hissetmemeniz için ne olmasını isterdiniz ?
bu arada a380 anısı olanlar da paylaşabilirler mi ?
çok hoşlaşıyorum onnarnan.
başınız ağrıyor mu?
herhangi bir başka rahatsızlık yaşıyor musunuz?
uçaklarda rahatsız hissetmemeniz için ne olmasını isterdiniz ?
bu arada a380 anısı olanlar da paylaşabilirler mi ?
çok hoşlaşıyorum onnarnan.
0
Boyum uzun olduğu için ve business uçmadığım için genelde dizlerim ağrıyor oturmaktan. onun dışında bir rahatsızlık duymuyorum hiç.
0
ben hostesim uçakta yolcuların en çok şikayet ettikleri şey kulak tıkanması oluyor, malum basınç olayı. mide bulantısı çok değil, nadiren çocuklarda oluyor.
0
kalkış ve inişi bir uçak yolculuğu sayacak olursak, sanırım 8-9 kez uçağa bindim. indiğim şehirler istanbul, kiev, lviv, harkiv. bu yolculuklarımda SADECE istanbul'a inerken basınçtan kulaklarım patlayacak gibi oldu, son dönüşümde iki gün boyunca kulağım ağrıdı ve doğru dürüst duyamadım. sonra geçti. hiç abartmıyorum, sakız çiğnediğim halde kulağımın ağrısından ağlayacaktım artık. bu sadece istanbul'a dönerken ve ilginç bir şekilde her dönüşte oluyor. diğer şehirlerde hiç olmadı ama ne zaman pilot istanbul'a alçalıyoruz deyip denizin üstünde dönmeye başlasa kafam patlıyor. nasıl iş anlamadım.
bunun dışında rahatsızlık yaşamıyorum ama çok canım sıkılıyor. otobüste 10 saat gözümü kırpmadan giderim mesela ama uçak havalandıktan sonra bir uyku bastırıyor ki sorma gitsin. yol 1 saat olsa bile dalıyorum direkt. koltuk desen minicik, ne rahat rahat bulmaca çözülüyo ne kitap okunuyo sinir oluyorum, bunalıyorum.
bunun dışında rahatsızlık yaşamıyorum ama çok canım sıkılıyor. otobüste 10 saat gözümü kırpmadan giderim mesela ama uçak havalandıktan sonra bir uyku bastırıyor ki sorma gitsin. yol 1 saat olsa bile dalıyorum direkt. koltuk desen minicik, ne rahat rahat bulmaca çözülüyo ne kitap okunuyo sinir oluyorum, bunalıyorum.
0
Uçak bence koltuk dar da olsa otobüsten daha rahat. Çok daha rahat uyunuyor titreme vs olmadığından çok fazla. Müzik dinleyerek uyuyorum ben genelde. Ya da cam kenarindan etrafı izliyorum hava kapali ya da cok bulutlu değilse. O da benim coğrafi merakım olabilir.
0
küçük uçaklarla büyük uçaklar arasında nasıl fark görüyosunuz?
0
A380 le ucuyorum is icin, haliyle is oldugu icin business ucabiliyorum. Emirates Cok cok iyi zaten. Iste ust katta oturuyorsunuz, bar var icinde, istediginiz gibi gidip oturup sosyallesiyorsunuz vs. business icin herkesin bir de kendi koltugunda alkolsuz icecek bari var. yemekleri cok guzel. Gece ucusu ise Bulgari set veriyorlar, oyle minik seyleri pek severim ben. Fist class'ta spa -daha dogrusu dus alma yeri- vs varmis, fist class kullanamiyoruz. Baska sorun olursa cevaplarim. Oyle ani olacak birsey yok benim icin, giderken stres icinde ucakta calisiyor oluyorum donerken de bol icki film.
0
suan piyasada olan boeing 787 haric her ucakla ucmusumdur. a380 diger ucaklara gore oldukca buyuk oldugu icin, cok fazla ani manevra vs hissetmiyorsun. en son a380 ile uctugumda british airways los angeles-londra ucusuydu. biraz uzun, lakin rahat bir yolculuktu.
bas agrisinin nedenlerinden biri yeterince sivi tuketmemek. ucus sirasinda dusuk basinctan dolayi vucut fazlasiyla sivi kaybediyor, bunu dengelemek icin ucus sirasinda sivi tuketmeniz lazim.
rahat bir ucus icin, rahat koltuklar olmasi; cocuk aglamasinin olmamasi lazim. bir de bir zahmet koltuk arkasindaki ekranlar calissin. ayrica amerikalilarin asirili yagli igrenc ucak yemeklerinden nefret ediyorum. american airlines bu konuda en dipte. yalniz en kafa hostesler de onlarda.
kulak tikanmasinin min olmasi icin, agzinizi acmaniz lazim.
bas agrisinin nedenlerinden biri yeterince sivi tuketmemek. ucus sirasinda dusuk basinctan dolayi vucut fazlasiyla sivi kaybediyor, bunu dengelemek icin ucus sirasinda sivi tuketmeniz lazim.
rahat bir ucus icin, rahat koltuklar olmasi; cocuk aglamasinin olmamasi lazim. bir de bir zahmet koltuk arkasindaki ekranlar calissin. ayrica amerikalilarin asirili yagli igrenc ucak yemeklerinden nefret ediyorum. american airlines bu konuda en dipte. yalniz en kafa hostesler de onlarda.
kulak tikanmasinin min olmasi icin, agzinizi acmaniz lazim.
0
Midem bulanmıyor, başım ağrımıyor.
Özellikle uçak kalkarken bi kafa oluyorsun ya, o müthiş bir şey:)
Rahatsız hissetmemek için ön koltukları (motor sesi daha az) ve koridor koltuğu (ayağı koridora uzatma, tuvalete fırt diye kaçma, uçaktan daha rahat çıkma) tercih ederdim
A380'e bindim. Uçak işte, öyle "Vay anasını" diyeceğim bir özelliğini görmedim; çok dikkat de etmedim. 747 gibi bu da bana nispeten sessiz geldi; sanırım büyük olduklarından dolayı 737, A320 gibi küçük uçaklara göre sesi belki daha iyi emiyorlardır.
Özellikle uçak kalkarken bi kafa oluyorsun ya, o müthiş bir şey:)
Rahatsız hissetmemek için ön koltukları (motor sesi daha az) ve koridor koltuğu (ayağı koridora uzatma, tuvalete fırt diye kaçma, uçaktan daha rahat çıkma) tercih ederdim
A380'e bindim. Uçak işte, öyle "Vay anasını" diyeceğim bir özelliğini görmedim; çok dikkat de etmedim. 747 gibi bu da bana nispeten sessiz geldi; sanırım büyük olduklarından dolayı 737, A320 gibi küçük uçaklara göre sesi belki daha iyi emiyorlardır.
0
Ucak pistte hizlanirken eylemsizlik kanununa kendimi birakarak koltuga yapismayi, indikten sonra da ucak fran yaparken yine eylemsizlik ilkesi geregince koltukta one gitmeyi seviyorum. Buna hic direnc gostermemeyi :)
Onun disinda kulak tikanmasi olayi oldu mu nefret ediyorum :/
Ha bir de ilginc bir sekilde surekli yaptigim yol (viyana-istanbul) kalkar kalkmaz uyuyakaliyorum, thydeysem tam yemek servisinde uyaniyorum. Hic sasmadi su ana kadar :D
Onun disinda kulak tikanmasi olayi oldu mu nefret ediyorum :/
Ha bir de ilginc bir sekilde surekli yaptigim yol (viyana-istanbul) kalkar kalkmaz uyuyakaliyorum, thydeysem tam yemek servisinde uyaniyorum. Hic sasmadi su ana kadar :D
0
Tam olarak the wade'in şurada anlattığı gibi:
eksisozluk.com
Onun dışında, bir de inince kulak ağrısı oluyor.
A380 değil de, onun Boeing karşılığı olan 747'ye bindim. İlk kattaydım, 50 sıra vardı. 49.da idim. Çok dardı. Önümdeki koltuğa sarılarak yerimden kalkabiliyordum. Frankfurt'tan aktarma sırasında binmiştim. Yanımdakine 'Bu balina uçmaz bence' demiştim. Normalde uçak koşar koşar, tırmanış hızını alınca kalkar ya; haliyle büyük uçak daha çok koşmalı. Koştuk, koştuk, koştuk (adına ne deniyorsa o hız almanın). O süreç o kadar uzun sürdü ki, 'Yolun kalanı karadan herhalde' diyesim geldi. Frankfurt'u falan geçtik sanırım bayağı bir :)
Yine de büyük uçaklarda rahatım, çünkü büyük uçaklar hem cüsse büyüklüğünden, hem de genelde uluslararası uçuşlar nedeniyle daha yükseğe çıktığından sanırım; daha az sallanıyor ve sarsılıyor. Küçük uçaklar yaprak gibi sallanıyor yukarıda. Kalkışı çok kolay değildir belki rüzgarda ama yukarıda daha rahat. Büyük uçakla manevralar yavaş yapıldığı için bir 'Amanın, ne biçim döndük' hissi de olmuyor.
eksisozluk.com
Onun dışında, bir de inince kulak ağrısı oluyor.
A380 değil de, onun Boeing karşılığı olan 747'ye bindim. İlk kattaydım, 50 sıra vardı. 49.da idim. Çok dardı. Önümdeki koltuğa sarılarak yerimden kalkabiliyordum. Frankfurt'tan aktarma sırasında binmiştim. Yanımdakine 'Bu balina uçmaz bence' demiştim. Normalde uçak koşar koşar, tırmanış hızını alınca kalkar ya; haliyle büyük uçak daha çok koşmalı. Koştuk, koştuk, koştuk (adına ne deniyorsa o hız almanın). O süreç o kadar uzun sürdü ki, 'Yolun kalanı karadan herhalde' diyesim geldi. Frankfurt'u falan geçtik sanırım bayağı bir :)
Yine de büyük uçaklarda rahatım, çünkü büyük uçaklar hem cüsse büyüklüğünden, hem de genelde uluslararası uçuşlar nedeniyle daha yükseğe çıktığından sanırım; daha az sallanıyor ve sarsılıyor. Küçük uçaklar yaprak gibi sallanıyor yukarıda. Kalkışı çok kolay değildir belki rüzgarda ama yukarıda daha rahat. Büyük uçakla manevralar yavaş yapıldığı için bir 'Amanın, ne biçim döndük' hissi de olmuyor.
0
2015 ağustos bodruma beraber tatile gittiğim sevgilimden tatilin daha 2. gününde ayrılmışım, ayrılmak zorunda kaldım her neyse yani kısmet olmadı diyelim acil dönmem lazım tabi istanbula orda kalmaya devam edemem. hemen dönüş uçağını değiştirdim en yakın bugün saat kaçta varsa ona verin döneyim dedim. neyse vardım havalimanına ama ben insanlıktan çıkmışım tabi açlık, sinir bozukluğu, stres inanılmaz kötüyüm. uçağın kalkmasına 2 saat var daha dedim şurda bari bişey yiyim kendime gelirim. o kafayla hamburger patatesi gömdüm 5 dk içinde falan 2şer de bira içtim yanına biraz gevşetsin diye. neyse bindim uçağa inanki kalktığımızı bile hatırlamıyorum biner binmez uyumuşum snra bi tuhaf hisle uyandım. sağa sola bakıyorum derken bi içim kaydı bi fenalık geldi yanımda oturan kıza ben bayılıyorum dediğimi hatırlıyorum gerisi yok. gitmişim. sonra gözümü açtım başımda hostes ve uçakta tesadüfen bulunan bir doktor hanım. meğer ben bayıldığımda tam inişe geçmek üzereymişz. neyse beni ayılttılar sağolsunlar 3lü koltukta yatarak iniş yaptım. hayatımda yaşadığım en kötü yolculuktu. o yüzden artık uçuştan önce kesinlikle ağır şeyler yemiyorum ve içki içmiyorum. çünkü gerçekten hayatımın en kötü deneyimiydi.
0
Bende hem yükseklik korkusu var hem de kapalı alanlarda çok kötü olurum, çoğu zaman nefesim sıkışır.
İlk defa uçağa bineceğim zaman günlerce düşünüp korkmuştum. Uçak kalkana kadar sürekli diken üstündeydim. Resmen o gün öleceğime inandırmıştım kendimi. Olsijen maskelerinin kullanımı anlatılırken falan nefesim daralmaya başlamıştı yine. Ama sonra nedense bir rahatlama geldi bana uçak havadayken. Diğer insanları çok rahat görünce ben de gevşedim. Kulaklarımda falan da hiç sorun yaşamadım.
Sonra pek binmedim zaten uçağa ama daha rahattım binerken. Ama şimdi aylar sonra tekrar binecek olsam yine o ilk günkü stresi yaşarım muhtemelen, sonradan alışırım. Diğer insanların rahatlığını görene kadar bana rahatlık yok uçakta.
İlk defa uçağa bineceğim zaman günlerce düşünüp korkmuştum. Uçak kalkana kadar sürekli diken üstündeydim. Resmen o gün öleceğime inandırmıştım kendimi. Olsijen maskelerinin kullanımı anlatılırken falan nefesim daralmaya başlamıştı yine. Ama sonra nedense bir rahatlama geldi bana uçak havadayken. Diğer insanları çok rahat görünce ben de gevşedim. Kulaklarımda falan da hiç sorun yaşamadım.
Sonra pek binmedim zaten uçağa ama daha rahattım binerken. Ama şimdi aylar sonra tekrar binecek olsam yine o ilk günkü stresi yaşarım muhtemelen, sonradan alışırım. Diğer insanların rahatlığını görene kadar bana rahatlık yok uçakta.
0
otobüsten bin kat daha konforlu. zaten acil çıkış koltuğu almak için kırk takla atıyorum. acil çıkıştaysam dünyayı dolaşabilirim uçakla inanılmaz rahat. diğer koltuklar benim için dar evet ama yine de otobüsten iyi.
2+2 koltuklu emberar'la da uçtum, boeing ve airbus'ın çift kat modelleri hariç jumbolarıyla uçtum. boeing 777-300ER güzel uçaktı. benim koltuk kuyruktaydı, körükten bindim yarım saat yol yürüdüm yaklaşık :)
pegasus'un yeni airbus'ları güzel modelini bilmiyorum da 3+3 düzeninde olan işte. koltukları çok rahat.
mesela geçen sene 1 hafta içinde ankara-istanbul-atina-roma-atina-istanbul-ankara gittim hiç sorun çıkmadı. baş dönmesi, bulantı hiç olmaz. kulak tıkanması çok nadir olur o zaman da sakız çiğniyorum geçiyor.
2+2 koltuklu emberar'la da uçtum, boeing ve airbus'ın çift kat modelleri hariç jumbolarıyla uçtum. boeing 777-300ER güzel uçaktı. benim koltuk kuyruktaydı, körükten bindim yarım saat yol yürüdüm yaklaşık :)
pegasus'un yeni airbus'ları güzel modelini bilmiyorum da 3+3 düzeninde olan işte. koltukları çok rahat.
mesela geçen sene 1 hafta içinde ankara-istanbul-atina-roma-atina-istanbul-ankara gittim hiç sorun çıkmadı. baş dönmesi, bulantı hiç olmaz. kulak tıkanması çok nadir olur o zaman da sakız çiğniyorum geçiyor.
0
Easyjetin ekonomik ucaklariyla ucmayanlar ucaklardan sikayet etmesin bence:) hele de 4 saatlik bir yolculuksa. Kulaklarimda kalici hasara neden oldugu dogrudur. 2 senede bir orta kulak iltihabiyla acillik oluyorum. Kulaklarim artik daha az duyuyor falan. Kulak en buyuk sikinti bence
0
yuvarlanantencereninkapagi
hayatımdan bir şekilde çıkmış olan, benim çıkardığım ya da adeta beni ' terk eden' , kötü seyler yasamıs olsak dahi unutamadıgım insanlar var. kimseyi unutamıyorum herkesi özlüyorum. gecenlerde erkek arkadasımdan ayrıldım. mesela onun dürtüsüyle ondan da eski erkek arkadasımı özlüyorum. onu özleyinc
hayatımdan bir şekilde çıkmış olan, benim çıkardığım ya da adeta beni ' terk eden' , kötü seyler yasamıs olsak dahi unutamadıgım insanlar var. kimseyi unutamıyorum herkesi özlüyorum. gecenlerde erkek arkadasımdan ayrıldım. mesela onun dürtüsüyle ondan da eski erkek arkadasımı özlüyorum. onu özleyince ortak arkadaslarımızı özlüyorum.
bana kalsa utanmazca o insanlarla iletişim kurmaya calısırım. ama insanlar olaya böyle bakmıyor. mutlu mesut her seyi arkalarında bırakarak, yeni mutluluklara heyecanlara yelken acarak hayatlarına devam ediyorlar. ben neden yapamıyorum, bu durum beni çıldırtmaya basladı. yoruluyorum ve üzülüyorum. ' üç günlük dünyada neden hissettiklerimi yasayamıyorum' diye düşünüyorum.
siz nasıl hayatınıza devam ediyorsunuz? ben de birilerini ' artık' sevmemek, onları unutmak, geride bırakmak istiyorum. lanet hafızam hep iyi seyleri hatırlıyor.
' asla x arkadasım kadar tatlı bir arkadasım olmayacak' , ' kimse beni y gibi sevemeyecek, o muhtesemdi' beynimde sürekli bu düşünceler var.
bana kalsa utanmazca o insanlarla iletişim kurmaya calısırım. ama insanlar olaya böyle bakmıyor. mutlu mesut her seyi arkalarında bırakarak, yeni mutluluklara heyecanlara yelken acarak hayatlarına devam ediyorlar. ben neden yapamıyorum, bu durum beni çıldırtmaya basladı. yoruluyorum ve üzülüyorum. ' üç günlük dünyada neden hissettiklerimi yasayamıyorum' diye düşünüyorum.
siz nasıl hayatınıza devam ediyorsunuz? ben de birilerini ' artık' sevmemek, onları unutmak, geride bırakmak istiyorum. lanet hafızam hep iyi seyleri hatırlıyor.
' asla x arkadasım kadar tatlı bir arkadasım olmayacak' , ' kimse beni y gibi sevemeyecek, o muhtesemdi' beynimde sürekli bu düşünceler var.
0
yeni insanlar arasına karışmaya çalış. el elden, insan insandan üstündür :) yaş kaç bu arada?
0
Bazen öyle hisseder insan. Özler, eskileri düşünür. Ve inanın sizi de özleyen, düşünen insanlar vardır. Sadece siz bilmiyorsunuz bunu. Onlar da sizi unutmuş, geride bırakmış, mutlu görüyorlar.
0
bu yapısal bir şey zannedersem. yani hani bazı insanlar inanılmaz derecede gamsız, aşırı umursamaz bazıları da aşırı pimpirikli vs oluyor ya, onun gibi.
insan kendini seçemiyor ki. yani sen böyleysen böylesin, karakteristik özellikler öyle çat diye değişmiyor.
her ne kadar acı verse de bu böyle geldi, böyle gidecek zannedersem.
bundan ben de muzdaribim. ben de aşırı özlüyor, "onlardan koparım" korkusuyla geleceğimi belki de köklü şekilde değiştirebilecek fırsatları göz göre göre kaçırıyordum. evet, onlar bunun farkına bile varmıyor. "sen ne yaptın ki sanki bizim için?" diyip en derinden de yaralayabiliyorlar. hala eski anılara bakmak, beraber söylenen şarkıları dinlemek, komik bir şey gördüğünde "kesin x şu şekilde tepki verirdi." diyip kendi kendine gülmek ve daha bir sürü şey. yaralıyor adamı işte...
özetle, çözümü yok gibi geliyor bana.
insan kendini seçemiyor ki. yani sen böyleysen böylesin, karakteristik özellikler öyle çat diye değişmiyor.
her ne kadar acı verse de bu böyle geldi, böyle gidecek zannedersem.
bundan ben de muzdaribim. ben de aşırı özlüyor, "onlardan koparım" korkusuyla geleceğimi belki de köklü şekilde değiştirebilecek fırsatları göz göre göre kaçırıyordum. evet, onlar bunun farkına bile varmıyor. "sen ne yaptın ki sanki bizim için?" diyip en derinden de yaralayabiliyorlar. hala eski anılara bakmak, beraber söylenen şarkıları dinlemek, komik bir şey gördüğünde "kesin x şu şekilde tepki verirdi." diyip kendi kendine gülmek ve daha bir sürü şey. yaralıyor adamı işte...
özetle, çözümü yok gibi geliyor bana.
0
Herkese yetecek kadar büyük o kalbinde kendine bir yer ayırma nezaketini göstermemişsin.
Bu da sorunun, naifliğinden değil ihmalinden kaynaklandığını gösteriyor.
Özgüven eksikliği. Sorunlarının temelinde yatan bu evet.
Kendine, hayata olan sevgini artırmanın yollarını ara bir an önce.
Elini çabuk tut, çünkü spor yapcılar gelmek üzere.
Bu da sorunun, naifliğinden değil ihmalinden kaynaklandığını gösteriyor.
Özgüven eksikliği. Sorunlarının temelinde yatan bu evet.
Kendine, hayata olan sevgini artırmanın yollarını ara bir an önce.
Elini çabuk tut, çünkü spor yapcılar gelmek üzere.
0
Her şey beyinde bitiyor pampa. Zihin dediğimiz varlik ile binlerce düşünce geciriyoruz kafamizdan. Bunun neler olacağını da siz belirlersiniz. Bos beles insansaniz insanlara fazlaca bel bagliyor mutluluğu onlarda aeiyorsaniz ne yazik ki bos beles ve beyninize hukmedemeyen bu hayattan nasil tat alinacagini ogrenemeyen kendi hislerinden cok karşıdakini memnun etmeye çalışan bir asalak olursunuz. Hayat bunun için cok kısa. Hakkini böyle veremezsiniz. Gecmise takılıp kalırsınız. Hep ileri istikamette yol alın kendinizi taniyarak. Ne istediğinizi bilerek. Geçmiş sadece ders çıkarmak ve söyle tatli bir tebessüm oluşturmak icin vardır. Fazlasi degil.
0
Hayatta herkesin bir alternatifi bir ikamesi olmaliymis gibi dusunme. Evet x arkadasin gibi olmayacak hic kimse, normali de bu zaten ama daha farkli olacak. Belki daha iyi belki daha kotu ama hayatina giren herkesten yeni bir şey ogrenecek yeni bir tat, hatta yeni bir yara alacaksin. Kimseyi kimsenin yerine koymaya, kimsenin eksigini baskasiyla tamamlamaya calisma yani. Bırak onlar geride kalsın, tamamen unutmak zorunda da degilsin. Hislerini törpülesen yeter. olduklari gibi kalsınlar ama yeni insanlara da yer aç. Kıyas yapma.
0
Ben de senin gibiyim bu konularda. Bakıyorum adam beni zerre kadar umursamıyor, olmasa da olur bir insanım onun için ama ben konuşmayı bile özlüyorum onunla.
Bazen çok enayi hissediyorum kendimi ama ben de bunun yapısal bir şey olduğunu, değişmeyeceğini düşünüyorum maalesef. En iyisi bir şeylerle meşgul olup üzülecek fazla fırsat bırakmamak kendimize çünkü birden kesip atamayacağımız kesin bu kafayla. Düşünmesi gereken başka şeyler de olunca biraz daha az üzülüyor bari insan.
Bazen çok enayi hissediyorum kendimi ama ben de bunun yapısal bir şey olduğunu, değişmeyeceğini düşünüyorum maalesef. En iyisi bir şeylerle meşgul olup üzülecek fazla fırsat bırakmamak kendimize çünkü birden kesip atamayacağımız kesin bu kafayla. Düşünmesi gereken başka şeyler de olunca biraz daha az üzülüyor bari insan.
0
fragile lady
Kaldırımın ortasında yavaş yavaş yürüyenlere, toplu taşımada ağır ağır ilerleyenlere, grupça bir aktivite yapılırken topluluğun dinamiğini bozarak herkesin enerjisini sömürmekten çekinmeyenlere, konuşması, jestleri, mimikleri ve hatta gülüşü bile aheste olanlara, o ağır ağır dillendirdiği cümlelerin
Kaldırımın ortasında yavaş yavaş yürüyenlere, toplu taşımada ağır ağır ilerleyenlere, grupça bir aktivite yapılırken topluluğun dinamiğini bozarak herkesin enerjisini sömürmekten çekinmeyenlere, konuşması, jestleri, mimikleri ve hatta gülüşü bile aheste olanlara, o ağır ağır dillendirdiği cümlelerini bitirmesi ve varmak istediği yere bir an evvel varabilmesi için ağzının içine baktıklarımıza, inanılmaz şekilde acelemiz varken araya kırk tane alakasız şey sokup işimizin önüne ket koyanlara ve dışarıda akıp giden bir dünyayla insanı heyecanlandıran tonla şey varken yaşam tarzı olarak yavaşlığı seçenlere gıcık olan bir ben mi varım?
0
yürüyen bantların/merdivenlerin tam ortasından gidenler, onlar ne olacak? kulaklık da varsa bir de kulağında eyvah eyvah...
0
Ben de aceleciyim ve bu gibi insanlar önüme çıktığında ezesim geliyor - du. Hala aceleciyim ama yatıştırmaya çalışıyorum bu huyumu. Ortamına göre tepki veriyorum ya da saygı gösteriyorum. İşin yetişmesi gerekiyorsa beyefendinin / hanımefendinin keyfini bekleyemem ama yaşam tarzı olarak yavaşlığı seçenlere saygı duymalıyım, duymalıyız.
Mandıra filozofu diye bir film vardı. Bir de bir sürü kişisel gelişim kitapları. Tek doğru bizim yaşadığımız bildiğimiz değil.
Mandıra filozofu diye bir film vardı. Bir de bir sürü kişisel gelişim kitapları. Tek doğru bizim yaşadığımız bildiğimiz değil.
0
"Uyuz" insanlara ben de katlanamiyorum. Kimseyi etkilemedigi bir durumda insan istedigi kadar yavas olabilir, ama ornegin market/magaza kasasinda oyalandikca oyalanan, promosyon urunler arasinda bes saat karar veremeyen, kapi agizlarinda, merdiven basinda, tek kisinin gecebilecegi bilimum yerlerde yavaslayan/duran, ucak koridorlarinda aheste aheste montunu cikaran, rafa esya yerlestiren, sol seritten suzulerek giden tipleri bazen gercekten bogazlamak istiyorum.
0
arabası olanlar da biz yayaları ezsin, sonra biz de tüm araçları ateşe verelim, kurtulalım komple :)
maalesef dünya kendi halinde dönmeye devam ediyor..
maalesef dünya kendi halinde dönmeye devam ediyor..
0
nö. ben de nefret ederim.
yemin ediyorum elimden gelse ite ite ilerleyeceğim o yavaş yürüyenleri.
mesela teyzeler var, dank diye duruyor yolun ortasında camekanlara bakıyor.
mesela otobüse bineceğiz. geri zekalı daha yeni çıkarıyor kartını.
hele atm'de yarım saat işlem yapan embesiller çıldırtıyor beni.
zaten katil olmaya karar verseydim önce minibüsçüleri, sonra emlakçıları, en son da toplum yaşamına uyum sağlayamamış, başkasının zamanını çalan bu geri zekalıları avlamak olurdu hedefim.
yemin ediyorum elimden gelse ite ite ilerleyeceğim o yavaş yürüyenleri.
mesela teyzeler var, dank diye duruyor yolun ortasında camekanlara bakıyor.
mesela otobüse bineceğiz. geri zekalı daha yeni çıkarıyor kartını.
hele atm'de yarım saat işlem yapan embesiller çıldırtıyor beni.
zaten katil olmaya karar verseydim önce minibüsçüleri, sonra emlakçıları, en son da toplum yaşamına uyum sağlayamamış, başkasının zamanını çalan bu geri zekalıları avlamak olurdu hedefim.
0
Ben de sinir oluyorum ama bunlardan daha cok sinir oldugum sey 30 cm'lik kaldirimin ortasinda durup sohbet eden ve etrafi kesen ikili kiz grubu. Yoldan insanlar filan sove sove geciyor ona da guluyorlar.
0
onlar benim de hayret ettiğim, anlayamadığım insanlar.
ama yavaşlık da güzel olabiliyor. sol ayak bileğimi burkup bir hafta üzerine basamamış, sonrasında günlerce çoook yavaş yürümeye mecbur kalmıştım. vitrinleri ve insanları izleyerek küçük adımlar atıyordum. istesem de hızlanamayacağımı, başka seçeneğimin olmadığını bilmek beni kaplumbağa gibi yavaş ama huzurlu bir yaratık yapmıştı.
hala, bazen yolda yürürken aynı hıza inmeyi denerim ama birkaç saniye sonra tekrar tempom yükselir, o huzuru bulamam.
ama yavaşlık da güzel olabiliyor. sol ayak bileğimi burkup bir hafta üzerine basamamış, sonrasında günlerce çoook yavaş yürümeye mecbur kalmıştım. vitrinleri ve insanları izleyerek küçük adımlar atıyordum. istesem de hızlanamayacağımı, başka seçeneğimin olmadığını bilmek beni kaplumbağa gibi yavaş ama huzurlu bir yaratık yapmıştı.
hala, bazen yolda yürürken aynı hıza inmeyi denerim ama birkaç saniye sonra tekrar tempom yükselir, o huzuru bulamam.
0
yıllarca bu şekilde serzenişlerde bulundum şu anda dünyanın en yavaş bireyiyle beraberim, hayati bir mesele yoksa konuşması bile yavaş yani çok şepayma başına gelirse üzülürsün hayatım yavaşladı tşk.
0
Yavaş yürüyen insan hayatta en tahammül edemediğim ilk 5 şeyin falan arasına girer sanırım. Bunların bir de yürüyen merdivenin sol tarafında dikilip etrafı seyredenleri var ki onlara sinirimi anlatmam mümkün değil. Yavaşlıktan da öte artık bu, 2 adım yana hareket etmekten acizler.
0
Onlar da öyle işte napalim ama ben hızlı hareket eden, tez canlı bir insan olarak tahammül edemiyorum ruhum sıkılıyor ne yalan söyleyeyim. Bir de böyle uyuz uyuz etrafta dolaşıp hicbir sey yapmayanlar. Hazırlanıyor, bir iş yapıyor sanarsın bekliyorsundur, bi bakarsın daha bir adım yol gitmemiş. Acelemiz yoksa yanimda yavaş yuruyene bir sey demem kendi hızımı azaltmaya calisirim genelde. Fazla hızlı olmak da iyi degil ama aşırı yavaşlığa hiç gelemiyorum.
0
babamda sağlık sorunu sebebi ile yavaş hareket edenlerden
umarım bir gün gelir ben yanındayken bu şekilde konuşma cüretini gösterirsin ve hayatının en kötü günlerinden birisini sana geçirtirim.
umarım bir gün gelir ben yanındayken bu şekilde konuşma cüretini gösterirsin ve hayatının en kötü günlerinden birisini sana geçirtirim.
0
@basond, geçmiş olsun da buluttan nem kapmanın anlamı yok. sanki tek bacağı olmayıp da yavaş yürüyenlere sallamışlar gibi.
0
sadece yürüme de değil böyle ortak kullanılan yerlerde falan da genelde yavaş insanlar sinirimi bozuyor ama bazen ben de yorgun, bezgin, düşünceli falanken yavaş davrandığımı fark ediyorum. ama fark şu ki ben yavaş olduğum anlarda birinin herhangi bir eylemine engel olmamak için ona göre davranıyorum mesela tek kişinin geçebileceği kısımlarında hızlanıyorum kaldırımın, market reyonunda yavaş yavaş bir şey bakıyorsam kenarda duruyorum arkamdan gelene öncelik veriyorum falan. yavaşlığı farkında olunduğu ve gereği yerine getirildiği sürece tolere edebiliyorum.
0
gereksiz duyarlarda bugün, @basond; sağlık sorunu ya da başka istisnai durumları kastetmediğimi ve yavaş olmak zorunda kalanları değil de bunu yaşam tarzı olarak seçenleri kastettiğimi duyurumda yazmama rağmen tekrardan açıklama yapmak zorunda bıraktın ya beni, teşekkürler. baban için de geçmiş olsun. sevgiler...
0
benim en sinir oldugum tipler mesela metroda yuruyen merdivenden cikiyorsunuz, cikiyor tam tepesinde - yani herkesin cikip ulastigi yerde- kenara cekilmeden duruyor, ya da asagi iniyorsunuz, metroya yetiseceksiniz, aheste aheste. sen yavas git tamam da kenara cekil bari. doner kapidan cikiyorsunuz tam herkesin ciktigi yerde duruyor. yavas yavas boyle ya kenara cekiliyor ya cekilmiyor. ya ayak altindan cekilsene kardesim, dunyada senden baska kimse yok mu sanki.
0
he gereksiz duyar kasıyorum he,
yolda yavaş yürüyenleri de zaten alnından okuyup anlıyorsunuz. Merdivenden çıkanları sırtında yazdığı için anlıyorsunuz.
siz gıcık olmaya devam edin
yolda yavaş yürüyenleri de zaten alnından okuyup anlıyorsunuz. Merdivenden çıkanları sırtında yazdığı için anlıyorsunuz.
siz gıcık olmaya devam edin
0
ben arkadaşlarımı uykusunda boğmayı falan planlıyorum bu mesele yüzünden.
ne zaman kalkıp bir yere gidilecek, bir şey yapılacak olsa herifler 10 saat evden çıkamıyor. sanki her biri bana birer cambridge kontesi. saçlı sakallı adamlar bunlar ya.
tüm varlığımla nefret ediyorum.
ne zaman kalkıp bir yere gidilecek, bir şey yapılacak olsa herifler 10 saat evden çıkamıyor. sanki her biri bana birer cambridge kontesi. saçlı sakallı adamlar bunlar ya.
tüm varlığımla nefret ediyorum.
0
İnsanlara bu kadar takılmak, insana hiçbir şey kazandırmıyor. Bunu farkedince kuş gibi hafifliyorsun.
0
Offf acilin once ben gomucem:D Hepsini yok edelim. Uzun namlulu silahlara mudahale edelim:)
Hastaligi olan, yorgun argin olana bir sey demem de gencecik zipkin gibi kizlar erkekler boyle agir agir takiliyor deli oluyorum.
Arkadas ust gecitte, kaldirimda, orada burada neden asiri yavas yurursun neden? Dusunuyorum dusunuyorum bulamiyorum. Yok yani bir sebep bulamiyorum. Arkandan kovalayan varmis gibi gitmesen de olur da neden kagni gibi hareket edersin arkadas, bu kadar cok mu zamani herkesin. Bunlar 500-600 sene yasamanin formulunu buldu da o yuzden mi bu kadar rahat yoksa?
Bazen yavas yuruyenlerin arkaasina denk geliyorum, sagdan soldan gececek yer de yok, resmen duracagiz o kadar yavas oluyorlar. Yani gitmekle gitmemek arasi bir sey, kanser olursun:) Ulan dur bari hic gitme bosver.
Kimseyi etkilemedigi durumda istedigi hizda takilabilir herkes ama topluma acik alanlarda genelde etkleniyorum. Daracik ust gecit ya da daracik kaldirim, onumde kagni gibi 2 kisi muhabbet ede ede gidiyor ve beni yavaslatiyorlar, lanet olasi ust gecitte neden vakit oldurmek zorunda kalayim? Kamlumbaga gibi giceksen allahin belasi kaldirimi ortalama! Kenardan yuru ki vaktini kaldirimda oldurmek istemeyen adam gecip gitsin.
Hangisi hastaliktan, yasliliktan ya da cok calismaktan hangisi keyfine tek tek tespit etmem mumkun degil zaten ama yavasligi sevmiyorum. Yavas insanlara denk gelmeyi sevmiyorum. En azindan baskalarini yavaslatacak davranislardan kacinsinlar pls.
Yavas hareket edenlerden daha sinir oldugum bir sey varsa o da daha yavas hareket edenlerdir:)
Ben de tezcanliyim, karsima cikmadiklari surece yavaslarla bir sorunum yok aslinda. Ama karsima cikmasinlar, hayati yavaslatmasinlar. Yoksa pirasayi da sevmem ama bana bulasmadigi surece sadece sevmemekle kaliyorum, pirasaya bir sey yapmiyorum.
Hastaligi olan, yorgun argin olana bir sey demem de gencecik zipkin gibi kizlar erkekler boyle agir agir takiliyor deli oluyorum.
Arkadas ust gecitte, kaldirimda, orada burada neden asiri yavas yurursun neden? Dusunuyorum dusunuyorum bulamiyorum. Yok yani bir sebep bulamiyorum. Arkandan kovalayan varmis gibi gitmesen de olur da neden kagni gibi hareket edersin arkadas, bu kadar cok mu zamani herkesin. Bunlar 500-600 sene yasamanin formulunu buldu da o yuzden mi bu kadar rahat yoksa?
Bazen yavas yuruyenlerin arkaasina denk geliyorum, sagdan soldan gececek yer de yok, resmen duracagiz o kadar yavas oluyorlar. Yani gitmekle gitmemek arasi bir sey, kanser olursun:) Ulan dur bari hic gitme bosver.
Kimseyi etkilemedigi durumda istedigi hizda takilabilir herkes ama topluma acik alanlarda genelde etkleniyorum. Daracik ust gecit ya da daracik kaldirim, onumde kagni gibi 2 kisi muhabbet ede ede gidiyor ve beni yavaslatiyorlar, lanet olasi ust gecitte neden vakit oldurmek zorunda kalayim? Kamlumbaga gibi giceksen allahin belasi kaldirimi ortalama! Kenardan yuru ki vaktini kaldirimda oldurmek istemeyen adam gecip gitsin.
Hangisi hastaliktan, yasliliktan ya da cok calismaktan hangisi keyfine tek tek tespit etmem mumkun degil zaten ama yavasligi sevmiyorum. Yavas insanlara denk gelmeyi sevmiyorum. En azindan baskalarini yavaslatacak davranislardan kacinsinlar pls.
Yavas hareket edenlerden daha sinir oldugum bir sey varsa o da daha yavas hareket edenlerdir:)
Ben de tezcanliyim, karsima cikmadiklari surece yavaslarla bir sorunum yok aslinda. Ama karsima cikmasinlar, hayati yavaslatmasinlar. Yoksa pirasayi da sevmem ama bana bulasmadigi surece sadece sevmemekle kaliyorum, pirasaya bir sey yapmiyorum.
0
Kendim çok hızlı ve telaşlı yapıdayım. Yavaş yürüyen, yavaş hareket eden insanlara anlam veremiyorum. Yok yani, bir şey nasıl o kadar yavaş yapılır, gerçekten anlam veremiyorum. Ama itiraf etmeliyim ki kendi yapımla da yoruluyorum. Belki de doğrusunu onlar yapıyordur.
0
buradaki hatunlar tanımdaki gibi bi erkek görünce 'çok cool ya' diye erimeye başlıyolar.
özellikle de hayata karşı bu derecede heyecan duyanlar.
yavaş konuşmak, sakin hareket etmekle yürüyen merdivenin sol tarafında durmanın ya da senin için önemli bir işi uzatmanın bi mantığı yok arkadaşlar. yukarıda bi arkadaş var sosyoloji masterı yapmış onunla kafa kafaya verin doğru başlığı açın bence.
özellikle de hayata karşı bu derecede heyecan duyanlar.
yavaş konuşmak, sakin hareket etmekle yürüyen merdivenin sol tarafında durmanın ya da senin için önemli bir işi uzatmanın bi mantığı yok arkadaşlar. yukarıda bi arkadaş var sosyoloji masterı yapmış onunla kafa kafaya verin doğru başlığı açın bence.
0
sağlık durumu ya da yaşlılık sebebiyle değilse ben de uyuz olurum. Hatta yüksek sesle uyarırım.
Ayrıca alınganlık yapmaya gerek yok, kastedilenin yaşlılar ya da hastalar olmadığını hepimiz biliyoruz. arkadaşıyla merdiven ortasında "röahhghshshsg" diye muhabbet ederek beni engelleyen adamın bir maruzatı olduğunu anlamam için alnında yazmasına gerek yok.
Ayrıca alınganlık yapmaya gerek yok, kastedilenin yaşlılar ya da hastalar olmadığını hepimiz biliyoruz. arkadaşıyla merdiven ortasında "röahhghshshsg" diye muhabbet ederek beni engelleyen adamın bir maruzatı olduğunu anlamam için alnında yazmasına gerek yok.
0
yavaş insanlardan şikayet edenlere, bunu bir kaç adım öteye taşıyanlara hazırladığım lafları da döşüyordum ki...
benim de onlardan olduğumu fark ettim. ama hızlı iş ortamında sürekli ayak altında dolaşan müdüre karşı. adamcagız artık beni görünce yol veriyor resmen.
"çok hızlı gittik. ruhlarımız geride kaldı" demiş ya hani dört nala giden bir kızılderili grubunu durduran reis. "biraz bekleyelim de ruhlarımız bize yetişsin"
bence bu kadar hız, koşturmaca normal değil. insani değil.
benim de onlardan olduğumu fark ettim. ama hızlı iş ortamında sürekli ayak altında dolaşan müdüre karşı. adamcagız artık beni görünce yol veriyor resmen.
"çok hızlı gittik. ruhlarımız geride kaldı" demiş ya hani dört nala giden bir kızılderili grubunu durduran reis. "biraz bekleyelim de ruhlarımız bize yetişsin"
bence bu kadar hız, koşturmaca normal değil. insani değil.
0
Bu bizim şehir kültürümüz. Bazı şehirlerde de gayet yavaş yavaş yaşanıyor ve insanlar hızlı, seri davrananlara 'Huzurumuzu, sakinliğimizi bozdu' diye kızıyorlar.
Geçen sene yurtdışındayken kaldırımda biri çok yavaş yürüyordu. Arkadaşımla arkasında kaldık ve bana fenalık geldi, Üfff sesi çıkarmadım ama kızı hızlı bir hareketle solladım. Millet bana baktı 'Allah'ın öküzü ne yapıyor' diye, çünkü herkes aynı hızda hareket ediyor ve yolun ortasında tıkıyorlar her yeri. Arkadaş da 'İstanbul'dan geldiğin belli oldu, daha buralı olamamışsın' dedi kibarca. Oysa ben de ortalama bir İstanbullu hızında hareket ediyorum. Ne yavaş ne de koştururcasına hızlı ama ortalamaya göre hızlı. Sonra oradaki hıza alıştım, bu sefer İstanbul ilk bir hafta başımı döndürdü.
Yine böyle bir 'yavaş şehir'deki başka bir durumu da anlatıvereyim. Marketlerde kasalarda bizimkiler seri hareket eder ve hatta sen 'Ama ben daha paketlemeyi bitirmedim, kasiyer itekleyip duruyor benim ürünleri. Sonraki müşteri beni bekliyor' diye stres yaparsın ya; hah, öyle bir markette önümde en az 10 kişi var, ki bunun varlığı bile başlı başına 'En az yarım saat buradayız' püflemesi demek. Baktım, herkes çok sakin. Market kuyruğu değil de, evdeki koltuktaki kadar rahatlar. Bu memlekette de kasiyerler müşterilerle 'Nasılsınız? İyi misiniz? İstediğiniz her şeyi buldunuz mu? Aaa, bunu ben de kullanıyorum? Şunu denediniz mi, tadı nasıl; ona göre ben de alayım?' muhabbetini kasada 10 kişi dolu arabalarla da bekliyorsa yapıyorlar. Sıradaki hiç kimse de 'Hadi, kardeşim. Evimize gideceğiz daha' diye bir derdi yok. Hatta, derdi 'Evime nasıl olsa gideceğim, karşımdaki ile iki laf edeyim de gün güzel geçsin bari' diye bir bakış var. Düşün ki kuyruk uzamış ve reyonlara varmış, kasiyer 'Bunu yüzüne nasıl sürüyorsun, yatmadan önce mi, sonra mı' diye muhabbet ediyor. İnsanlar da 'Hadi, kardeşim' demek yerine 'Hmm, acaba yüze nasıl sürülüyor. Ne kibar insan' diyerek mutlu oluyorlar. Bazen muhabbetin parçası oluyorlar, 'Onu değil de, şunu kullansanız sanki daha iyi' diye. Aynı şehirde metronun yürüyen merdiveninde yürünmüyordu. 'Soldan yürünecek' diye bir durum yoktu, yürüyene 'Yazık, kimin çocuğuysa' diye bakıyorlardı.
Hızlı yaşamımı ilk sorguladığım andır. Gözümün önünden kaldırımda 'E yürüyecekseniz yürüyün' dediğim, kasiyerden 'Hadi toplan da, sonraki gelsin' bakışı aldığım günlere yandım. Hızlı ya da yavaş olmak sorun değil bence ama hızlı yaşamak zorunda olmak, buna alışmış olmak sorunun göstergesi bence. Hızlı yaşamak zorunda olmak, anı sindiremeden yaşamak zorunda kalmak demek kaçırdığımız bir şeylerin olduğu hayata yetişemediğimiz, hayatın bizden önde gittiği ve hızlı yaşadığımız için çevremizdeki güzellikleri kaçırdığımız bir hayat demek bence. Hızlı olmak ve hızlı olmak zorunda kalmak arasında ciddi bir stres, anksiyete, negatiflik farkı var. Hızla yaşamıyoruz, hızla tüketiyoruz sadece; çiğnemeden yutuyoruz.
Örneğin, Norveç'in yavaş tv'si var. Bütün gün bir trenin yolculuğunu, bir balığın avlanmasını gösteriyor ve çok da seviliyor. Araştırmacılar bu sevilmenin nedeninin 'İzleyicileri yavaşlatarak, hayatla aynı hızda olmalarını sağlıyor' diyerek açıklıyor.
Ben de İstanbul ortalamasında hızı olan bir insanım ve İstanbul gibi metropollerde, hatta Türkiye'nin çoğu yerinde yavaş yavaş hayatımızı yaşamamız mümkün değil. Yaşadığımız yer Serengeti Düzlüğü gibi yer; yavaş kalan kişi güçsüz antilop gibi aslanlara yem olur. Üstelik, insanı canlı tutan bir yanı da var ama yaşadığımız yerine Serengeti Düzlüğü olmasında bir sorun, bir sıkıntı var.
Geçen sene yurtdışındayken kaldırımda biri çok yavaş yürüyordu. Arkadaşımla arkasında kaldık ve bana fenalık geldi, Üfff sesi çıkarmadım ama kızı hızlı bir hareketle solladım. Millet bana baktı 'Allah'ın öküzü ne yapıyor' diye, çünkü herkes aynı hızda hareket ediyor ve yolun ortasında tıkıyorlar her yeri. Arkadaş da 'İstanbul'dan geldiğin belli oldu, daha buralı olamamışsın' dedi kibarca. Oysa ben de ortalama bir İstanbullu hızında hareket ediyorum. Ne yavaş ne de koştururcasına hızlı ama ortalamaya göre hızlı. Sonra oradaki hıza alıştım, bu sefer İstanbul ilk bir hafta başımı döndürdü.
Yine böyle bir 'yavaş şehir'deki başka bir durumu da anlatıvereyim. Marketlerde kasalarda bizimkiler seri hareket eder ve hatta sen 'Ama ben daha paketlemeyi bitirmedim, kasiyer itekleyip duruyor benim ürünleri. Sonraki müşteri beni bekliyor' diye stres yaparsın ya; hah, öyle bir markette önümde en az 10 kişi var, ki bunun varlığı bile başlı başına 'En az yarım saat buradayız' püflemesi demek. Baktım, herkes çok sakin. Market kuyruğu değil de, evdeki koltuktaki kadar rahatlar. Bu memlekette de kasiyerler müşterilerle 'Nasılsınız? İyi misiniz? İstediğiniz her şeyi buldunuz mu? Aaa, bunu ben de kullanıyorum? Şunu denediniz mi, tadı nasıl; ona göre ben de alayım?' muhabbetini kasada 10 kişi dolu arabalarla da bekliyorsa yapıyorlar. Sıradaki hiç kimse de 'Hadi, kardeşim. Evimize gideceğiz daha' diye bir derdi yok. Hatta, derdi 'Evime nasıl olsa gideceğim, karşımdaki ile iki laf edeyim de gün güzel geçsin bari' diye bir bakış var. Düşün ki kuyruk uzamış ve reyonlara varmış, kasiyer 'Bunu yüzüne nasıl sürüyorsun, yatmadan önce mi, sonra mı' diye muhabbet ediyor. İnsanlar da 'Hadi, kardeşim' demek yerine 'Hmm, acaba yüze nasıl sürülüyor. Ne kibar insan' diyerek mutlu oluyorlar. Bazen muhabbetin parçası oluyorlar, 'Onu değil de, şunu kullansanız sanki daha iyi' diye. Aynı şehirde metronun yürüyen merdiveninde yürünmüyordu. 'Soldan yürünecek' diye bir durum yoktu, yürüyene 'Yazık, kimin çocuğuysa' diye bakıyorlardı.
Hızlı yaşamımı ilk sorguladığım andır. Gözümün önünden kaldırımda 'E yürüyecekseniz yürüyün' dediğim, kasiyerden 'Hadi toplan da, sonraki gelsin' bakışı aldığım günlere yandım. Hızlı ya da yavaş olmak sorun değil bence ama hızlı yaşamak zorunda olmak, buna alışmış olmak sorunun göstergesi bence. Hızlı yaşamak zorunda olmak, anı sindiremeden yaşamak zorunda kalmak demek kaçırdığımız bir şeylerin olduğu hayata yetişemediğimiz, hayatın bizden önde gittiği ve hızlı yaşadığımız için çevremizdeki güzellikleri kaçırdığımız bir hayat demek bence. Hızlı olmak ve hızlı olmak zorunda kalmak arasında ciddi bir stres, anksiyete, negatiflik farkı var. Hızla yaşamıyoruz, hızla tüketiyoruz sadece; çiğnemeden yutuyoruz.
Örneğin, Norveç'in yavaş tv'si var. Bütün gün bir trenin yolculuğunu, bir balığın avlanmasını gösteriyor ve çok da seviliyor. Araştırmacılar bu sevilmenin nedeninin 'İzleyicileri yavaşlatarak, hayatla aynı hızda olmalarını sağlıyor' diyerek açıklıyor.
Ben de İstanbul ortalamasında hızı olan bir insanım ve İstanbul gibi metropollerde, hatta Türkiye'nin çoğu yerinde yavaş yavaş hayatımızı yaşamamız mümkün değil. Yaşadığımız yer Serengeti Düzlüğü gibi yer; yavaş kalan kişi güçsüz antilop gibi aslanlara yem olur. Üstelik, insanı canlı tutan bir yanı da var ama yaşadığımız yerine Serengeti Düzlüğü olmasında bir sorun, bir sıkıntı var.
0
medalist
Köpeğim 1.5 yaşında bir golden retriever. 2 Aylıkken sahiplendim. 3. Ayında karnında siyahlanmalar gözle görülür aşamaya gelince veteriner tarafından tahlil yapıldı ve tavuğa karşı alerji olduğu ortaya çıktı, haliyle hemen mamasını değiştirdik. Pro Plan Kuzu Etli Puppy versiyonuna geçtik. 1 yaşına k
Köpeğim 1.5 yaşında bir golden retriever. 2 Aylıkken sahiplendim. 3. Ayında karnında siyahlanmalar gözle görülür aşamaya gelince veteriner tarafından tahlil yapıldı ve tavuğa karşı alerji olduğu ortaya çıktı, haliyle hemen mamasını değiştirdik. Pro Plan Kuzu Etli Puppy versiyonuna geçtik. 1 yaşına kadar devam ettik fakat tüy dökümü de bu sürede oldukça fazlalaştı, ancak tüm alerji belirtileri yok oldu ve karnındaki siyahlanmalar açıldı normale döndü, tüy dökülen yerlerde de yeni tüyler çıktı. 12-13 Ay arasında dışkısında sabit bir yumuşama (zaman zaman ishalimsi) olunca Pro Plan Adult Somonlu versiyonuna geçtik. Dışkısı 2 gün sonra düzeldi ve normale döndü, fakat tüy sorunumuz daha da arttı. Son 6 aydır acaba goldenlara has ömür boyu katlanılması gereken bir külfet midir bu kadar tüy diye düşünüp duruyorum. Bu arada son 6 aydır kilosu 30-34 aralığında gidip geliyor ve sanırım olması gereken 40kg civarında, görünüş olarak da diğer golden'lara kıyasladığımda zayıf görünüyor, ancak fiziksel aktivitesinde herhangi bir aksilik yok, hep manyak gibi hiperaktif.
Maması bitmek üzere, acaba Wildfield veya Acana ile değiştirmeli miyim tüy konusunu minimuma indirmek için? Daha önce bu markaları kullanan var mıdır? Ya da ProPlan kullanıp sonra bu markalara geçiş yapmış biri gözlemini, arada fark olduysa tecrübesini paylaşabilirse sevinirim.
Maması bitmek üzere, acaba Wildfield veya Acana ile değiştirmeli miyim tüy konusunu minimuma indirmek için? Daha önce bu markaları kullanan var mıdır? Ya da ProPlan kullanıp sonra bu markalara geçiş yapmış biri gözlemini, arada fark olduysa tecrübesini paylaşabilirse sevinirim.
0
acana gibi tahilsiz mamalar icin bazi organlara zarar verecegiyle ilgili uyarilar var. bu notu dustukten sonra benim durumu anlatayim :)
bi alerjik durumu yok benimkinin. obez bi kopek. asiri da tuy dokuyordu. biz de kaderimizi kabullenmistik omur boyu tuylerle yasayacagiz diye. arada cok fiyat farki yok diyip proplan lighttan acana light'a gectim. ya yok boyle bir sey. tuy dokumu o kadar azaldi ki biz daha fazla kil dokuyoruzdur su an. iki haftada bir tariyorum ve taraga gelen tuy eskiden sirf severken elime toplanan tuy kadar. abartmiyorum.
ama kotu yani su, birden gecis yapinca asiri ishal yapti. sonra azar azar arttirarak gecis yaptim. hala daha ikinci postasi civigimsi.
bi alerjik durumu yok benimkinin. obez bi kopek. asiri da tuy dokuyordu. biz de kaderimizi kabullenmistik omur boyu tuylerle yasayacagiz diye. arada cok fiyat farki yok diyip proplan lighttan acana light'a gectim. ya yok boyle bir sey. tuy dokumu o kadar azaldi ki biz daha fazla kil dokuyoruzdur su an. iki haftada bir tariyorum ve taraga gelen tuy eskiden sirf severken elime toplanan tuy kadar. abartmiyorum.
ama kotu yani su, birden gecis yapinca asiri ishal yapti. sonra azar azar arttirarak gecis yaptim. hala daha ikinci postasi civigimsi.
0
Biz bu 2 mamayı da denemediğimiz için soruya cevabım yok aslında ama bir şeye takıldım ben. 30-34 kg az değil ki golden retriever için. İnternette arattığınızda da 30-34 yazıyor erkek golden'in ideal kilosu için. Bizimki 1 yaşındayken hastalandığı bir dönemde 27 kg'a düşmüştü, o zaman gerçekten zayıftı mesela ama şimdi bu dediğiniz aralıkta ve normal geliyor bana kilosu. 40 kg'ın üstünde olması gerektiğini söylemişsin ama 40 kg çok fazla değil mi golden retriever için?
0
Biz en iyisinden yesin diye, Orijen, Acana, ND ve taste of the wild ı denedik. hepsi de ishal yaptı. alıştıra alıştıra geçirdik ve uzun bir süre deneme süresi verdik düzelir diye düzelmedi. neredeyse 1 sene denedik. işnternette araştırdım, bu mamaların ishal yaptığına dair bir kanıt bulamadım. ama bizimkine yaptı.
proplana geçtik ishal anında düzeldi. proplan çok kaliteli değil ama mecbur onu veriyoruz.
bir de kesinlikle kanatlı hayvanlı mama vermiyoruz.
proplana geçtik ishal anında düzeldi. proplan çok kaliteli değil ama mecbur onu veriyoruz.
bir de kesinlikle kanatlı hayvanlı mama vermiyoruz.
0
füt
oje sürüyordum da aklıma geldi. erkekler oje kokusu hakkında ne düşünüyorlar? sanırım bütün kadınlar oje kokusuna bayılır, erkeklerin böyle genele yayılabilecek düşünce tipi var mı?
oje sürüyordum da aklıma geldi. erkekler oje kokusu hakkında ne düşünüyorlar? sanırım bütün kadınlar oje kokusuna bayılır, erkeklerin böyle genele yayılabilecek düşünce tipi var mı?
0
Erkeklere sormuşsunuz ama bir kadın olarak dayanamadığım kokulardandır oje kokusu, hiç sevmem. Kadınlar için genelleyebilir miyiz bilemedim.
0
Belki meslekten kaynaklı, emin değilim ama ciddi anlamda severim bir erkek olarak. Su gibi aseton kullandığım oluyor aralıklarla çözücü olarak, yıllarca böyle devam edince bağımlılık yaptı herhâlde.
Gerçi küçükken tırnaklarımı yediğim için verilmişti oje gibi bir şey, durum daha da beter olmuştu. Sanırım sorunun cevabı net bir evet.
Gerçi küçükken tırnaklarımı yediğim için verilmişti oje gibi bir şey, durum daha da beter olmuştu. Sanırım sorunun cevabı net bir evet.
0
Çok hoşuna gittiği için arada kardeşinin ojelerini açıp koklayan bir arkadaşım var, erkek kendisi.
0
ben de erkek değilim, ama oje kokusu sevmem.
yani ellerim sürekli ojelidir genelde, kullanırım ve sürerim ya da "oje kokusu!" diye ortamdan uzaklaşmam, ama özellikle sevdiğim bir koku değildir.
yani ellerim sürekli ojelidir genelde, kullanırım ve sürerim ya da "oje kokusu!" diye ortamdan uzaklaşmam, ama özellikle sevdiğim bir koku değildir.
0
hayattaki en kötü kokunun tanımı benim için. başıma ağrıyı bir bıçak gibi saplıyor. bu arada öyle sürülürken falan değil sadece. o ojenin kokusu oje çıkana kadar elden yayılıyor. korkunç, mide bulandırıcı, tiksindirici geliyor bana.
bütün bunlara ek olarak bir de pis geliyor. ojeli el bana pis geliyor yani. uzun tırnak zaten yeterince pis gelirken bir de oje... fatality + flawless victory gibi bir şey benim için.
bütün bunlara ek olarak bir de pis geliyor. ojeli el bana pis geliyor yani. uzun tırnak zaten yeterince pis gelirken bir de oje... fatality + flawless victory gibi bir şey benim için.
0
duyuru balici kaynıyormuş. ben de severim, imkan olsa yanımda taşır açar açar koklarım.
0
Babam nefret ediyor mesela hatta tıkandığıni filan iddia ediyor. Millet alışveriş poşeti saklar babasından, ben oje surerken köşe bucak kaçıyorum.
Kardeşim de pek hoşlanmıyor. Erkek arkadaşımın konuyla ilgili yorumuna denk gelmedim.
Kardeşim de pek hoşlanmıyor. Erkek arkadaşımın konuyla ilgili yorumuna denk gelmedim.
0
babam hoşlanmıyor. annem hoşlanmıyor. ben de hoşlanmıyorum. inatla sürmeye devam ediyorum. saygılar.
0
bir erkek olarak oje, tiner, uhu (404 gibi olandan), tutkal, bali ve favorim benzin kokusuna bayılırım. özellikle benzin istasyonlara gelindiğindeki o muhteşem benzin kokusunu ciğerlerime çekmek... ohhhh mis. sevgililerimin ojelerini ara ara açıp koklardım.
sanırım mühendis olmasaydım tinerci olabilirdim.
ama bazı arkadaşlarımın oje kokusundan rahatsız olduğunu duydum
sanırım mühendis olmasaydım tinerci olabilirdim.
ama bazı arkadaşlarımın oje kokusundan rahatsız olduğunu duydum
0
Babam nefret ediyor. Bizi zehirliyorsun git başka yerde sür diyor. Gitmezsem kızıyor.
0
mayeskuel
kanunen sanirim edilir; ama ahlak ve erdem olarak ikilimde kaldim. gonul isterki herkes zarar vermedigi surece istedigini yapsin. ama malum kanunlar da var. yeni memur olmus genc bir cocuktu dun istiklal'deki bi bufeden 2 bira alip siyah posetle istiklal'de nobet yaptigi yere yurudu. millet kizlarla
kanunen sanirim edilir; ama ahlak ve erdem olarak ikilimde kaldim. gonul isterki herkes zarar vermedigi surece istedigini yapsin. ama malum kanunlar da var. yeni memur olmus genc bir cocuktu dun istiklal'deki bi bufeden 2 bira alip siyah posetle istiklal'de nobet yaptigi yere yurudu. millet kizlarla hunharca eglenip alkol alirken, aksama kadar nobet tutan cocugun cani cekmistir dedim.
evet yorum ve cevaplarinizi alayim?
evet yorum ve cevaplarinizi alayim?
0
kendisine alsa bile görev başında içtiğini nereden biliyorsun? belki mesaisi bitmeye yakın diye aldı çünkü mesai bitince servis ile merkeze götürüyorlar polisleri
0
Nöbette içiyo muydu? Ben mi yanlış anladım? Nöbette içiyorsa şikayet ederdim ama alıp evine gidiyorsa çok normal karşılardım.
0
Sadece bu kadarını görseydim şikayet etmezdim. O an içtiği belli değil çünkü. Belki daha sonra içmek için almıştır.
0
ben de askerdeyken resmi kıyafete kantine gidip 7 adet efes alıp, kışla gazinoya dönüyordum. kimse de "nooluyon" demiyordu. hatta sağolsun kurmay başkanını bırakan elemanlar dönüş yolunda "komutanım yukarı çıkıyorsanız götürek" diyordu.
şikayet etmem. amiri görürse amiri uyarsın. eğer amiri de sıkıntılı bir durum görmüyorsa eğer, onda da problem vardır.
şikayet etmem. amiri görürse amiri uyarsın. eğer amiri de sıkıntılı bir durum görmüyorsa eğer, onda da problem vardır.
0
devilred
Garip bir şekilde George Costanza'yı çekici bulmaya başladım. Konuşma tarzından mıdır nedir. Durum ne kadar vahim? :(
Garip bir şekilde George Costanza'yı çekici bulmaya başladım. Konuşma tarzından mıdır nedir. Durum ne kadar vahim?
:(
:(
0
durum senin açından kötü, ben ise şöyle düşündüm: o zaman benim bile şansım var. yaşasın?
0
"bakın nefesi vermese de olur, alması önemli. sevgi olduktan sonra bunları birlikte aşarız" noktasına varılmış gibi.
0
ahahahah çok güldüm. Bir röportajda Jason Alexander, o role hazırlanırken hep Woody Allen'ı düşündüğünü söylemişti. Onun karizması yansımıştır belki de :P
0
0
Hemen pretty woman izle boyun posun devrilsin ayip senin yaptigin moduna gec ve kurtul.allah korusun o tutmazsa devami danny devito tobe yarabbim hasa.
Birde havuza girdigi shrinkli bolumu izle o da kurtarir.
Birde havuza girdigi shrinkli bolumu izle o da kurtarir.
0
oluyor öyle arada. bende muhteşem yüzyıldaki şehzade anasını çekici buluyorum.
0
Mantıklı. Kendisi felaket anlarında çok iyi bir önderdir: www.youtube.com
0
fraise
Benim aktif kullandığım 12 yıllık rotring bordo kalemim var, öyle ki başka kalemi elime alınca yazı yazamıyorum. Kendi benimle kaç sınav, şehir, ülke, ev gezdi, kim bilir. Bununla ovunurken babamın 30 yıllık kalemini görünce 'o da güzelmiş' dedim. Kardeşim, 'ben en fazla 2 ay kullanıyorum, bozuluyor
Benim aktif kullandığım 12 yıllık rotring bordo kalemim var, öyle ki başka kalemi elime alınca yazı yazamıyorum. Kendi benimle kaç sınav, şehir, ülke, ev gezdi, kim bilir.
Bununla ovunurken babamın 30 yıllık kalemini görünce 'o da güzelmiş' dedim. Kardeşim, 'ben en fazla 2 ay kullanıyorum, bozuluyor.' dedi. Siz bir kalemi en uzun süre ne kadar kullandınız?
Bununla ovunurken babamın 30 yıllık kalemini görünce 'o da güzelmiş' dedim. Kardeşim, 'ben en fazla 2 ay kullanıyorum, bozuluyor.' dedi. Siz bir kalemi en uzun süre ne kadar kullandınız?
0
Benim evde antik çivi var, tablette yazı yazılmıştır belki diye avutuyorum kendimi.
Bende 17 yıllık parker uclu kalem var. Hala çalışıyor ama kullanmıyorum. Aynı kalemden 2 tane daha aldım onları kullanıyorum.
Bende 17 yıllık parker uclu kalem var. Hala çalışıyor ama kullanmıyorum. Aynı kalemden 2 tane daha aldım onları kullanıyorum.
0
2006'dan kalma kahverengi 0.7 rotring var. hala yanımdadır. herkes gitti bir tek o kaldı.
0
Ben çok kolay kalem bozuyorum ya da kaybediyorum. En uzun süre kullandığımı 1-2 yıl falan kullanmışımdır.
0
blog-imgs-88.fc2.com
turuncu renkli tombow var en az 15 senelik, unuttuğum bi anda ailemin evinden çıktı, hala çalışıyor fakat dışarıda kaybolur diye yanımda taşımıyorum
bendeki
i.hizliresim.com
zamanında keşke ince rotring saklasaymışım
turuncu renkli tombow var en az 15 senelik, unuttuğum bi anda ailemin evinden çıktı, hala çalışıyor fakat dışarıda kaybolur diye yanımda taşımıyorum
bendeki
i.hizliresim.com
zamanında keşke ince rotring saklasaymışım
0
5-6 sene rotring rapid kullandim. bi arkadasa sinirlenip ortadan ikiye bolene kadar gayet iyiydi. 5-6 sene daha kullanirdim. faber castell grip 2011 kullandim uzun sure.
bunlari aktif olarak kullandim. bi de kenarda duran ara sira kullandigim rotring tikky 2 0.5 vardi beyaz. nadir parcalardan. abime hediye ettim. staedtler triplus 0.5 i de uzun sure kullandim hakkini yemeyeyim.
bunlari aktif olarak kullandim. bi de kenarda duran ara sira kullandigim rotring tikky 2 0.5 vardi beyaz. nadir parcalardan. abime hediye ettim. staedtler triplus 0.5 i de uzun sure kullandim hakkini yemeyeyim.
0
Hayatım boyunca kalemlere bir türlü sahip çıkamadım. Bununla birlikte kaleme de hiç para vermedim.
Üniversite sınavına hazırlanırken bir kalem alıp ona sahip çıkmaya karar verdim ve hayatımda ilk kez para verip kalem aldım. Hem de ne biçim para. Hayvan gibi pahalıymış meğer kalem. Orada bi vicdanım sızladı vaktinde kalemine çöktüğüm insanlar için ama yapacak bir şey yoktu. O işleri bırakmıştım artık.
O kalemi bi 3 ay falan kullandım ve başardım dedim tamam. Oldum ben. Hayat güzeldi, kuşlar ötüyordu. Suyun bile tadı farklıydı.
Ne yazık ki sonunda o acı gün geldi ve güzelim kalemim kayboldu. Hala kırmızısının tonunu unutmam. Kalemimin üzerine yatan hangi göt ise onun üzerine meteor düşsün. O günden sonra hiç iflah olmadım ve hep zıplaya zıplaya milletten kalem alıp, üzerine yata yata öğrencilik hayatımı tamamladım.
Özetle 3 ay falan.
Üniversite sınavına hazırlanırken bir kalem alıp ona sahip çıkmaya karar verdim ve hayatımda ilk kez para verip kalem aldım. Hem de ne biçim para. Hayvan gibi pahalıymış meğer kalem. Orada bi vicdanım sızladı vaktinde kalemine çöktüğüm insanlar için ama yapacak bir şey yoktu. O işleri bırakmıştım artık.
O kalemi bi 3 ay falan kullandım ve başardım dedim tamam. Oldum ben. Hayat güzeldi, kuşlar ötüyordu. Suyun bile tadı farklıydı.
Ne yazık ki sonunda o acı gün geldi ve güzelim kalemim kayboldu. Hala kırmızısının tonunu unutmam. Kalemimin üzerine yatan hangi göt ise onun üzerine meteor düşsün. O günden sonra hiç iflah olmadım ve hep zıplaya zıplaya milletten kalem alıp, üzerine yata yata öğrencilik hayatımı tamamladım.
Özetle 3 ay falan.
0
2007'den beri bütün önemli sınavlarda kullandığım pembe bir faber castell'im var. Şans getirdiğine inanırım.
0
2007de ossye girerken iki tane yeşil faber castell almistim hala kullanıyorum. o zamanlar sinavlara kendi kalemimizi götürdüğümüz özgür yillardi.
0
tukenmez kalem kullaniyorum. daha rahat ne silgi tozu var ne bisi. uc alip degistirmesiyle de ugrasamadigimdan bittikce atiyorum. kalemlerle duygusal bi bag yasamadim hic :)
0
20 yıllık 0.5 rotring'im vardı, orjinal ince olanı, kullanıyordum işyerinde, çalmış biri. itoğluit.
0
yuvarlanantencereninkapagi
iki insanın hissel olarak farklı iki uçta olması ayrılmak için bir sebep midir, bu değiştirilebilir bir şey midir ( ki neden değiştirelim? ) bir insanı hayatınızdan cıkarmak, hislerinizden bile vazgecmek için sizin için yeterli sebep nedir ya da bunun için yeterli sebepler var mıdır?sevgilinizle yak
iki insanın hissel olarak farklı iki uçta olması ayrılmak için bir sebep midir, bu değiştirilebilir bir şey midir ( ki neden değiştirelim? )
bir insanı hayatınızdan cıkarmak, hislerinizden bile vazgecmek için sizin için yeterli sebep nedir ya da bunun için yeterli sebepler var mıdır?
sevgilinizle yaklasık bes sene daha aynı sehirde bile bulunmanız imkansızsa ya da cok düşük ihtimalli bir durumsa bu sebeple ayrılır mıydınız? buna ek olarak az önce de söylediğim gibi duygusal anlamda farklı uc noktalarda olma, dolayısıyla bu konuda karşılıkla anlaşılamama, ilgisizlik, sıkılganlık vs.....
ben az önce bu gibi sebeplerle uzunca bir süredir birlikte oldugum erkek arkadaşımdan ayrıldım. hayatımda bir sürü sorun var ve artık o da sorun olmaya baslamıstı. onunlayken hiç ' biri var' güveni hissedemedim. yalnız hissettim. biriyle olmak, birinin derdiyle dertlenmek, ona bir omuz olmak ne demek bilmiyordu. sadece iyi anlarda vardı. hep yalnız gibiydim. birlikte oldugumuz süreçte bunların hep farkındaydım ama ona olan hislerim ve ' belki çok güzel olur' düşüncem bitirmeme engel olmustu. ve yasadıgımız sorunların bir çoğu ne o ne de ben kaynaklı ' hayat şartları' ydı. bizi ekosistemden silmek istememiştim, hala isteyemiyorum. yani bunlara yenilmek istemedim. ama yapamıyorum, yapamadım. buraya kadar direndim.
böyle. bu konu hakkındaki düşüncelerinizi de alabilirim.
bir insanı hayatınızdan cıkarmak, hislerinizden bile vazgecmek için sizin için yeterli sebep nedir ya da bunun için yeterli sebepler var mıdır?
sevgilinizle yaklasık bes sene daha aynı sehirde bile bulunmanız imkansızsa ya da cok düşük ihtimalli bir durumsa bu sebeple ayrılır mıydınız? buna ek olarak az önce de söylediğim gibi duygusal anlamda farklı uc noktalarda olma, dolayısıyla bu konuda karşılıkla anlaşılamama, ilgisizlik, sıkılganlık vs.....
ben az önce bu gibi sebeplerle uzunca bir süredir birlikte oldugum erkek arkadaşımdan ayrıldım. hayatımda bir sürü sorun var ve artık o da sorun olmaya baslamıstı. onunlayken hiç ' biri var' güveni hissedemedim. yalnız hissettim. biriyle olmak, birinin derdiyle dertlenmek, ona bir omuz olmak ne demek bilmiyordu. sadece iyi anlarda vardı. hep yalnız gibiydim. birlikte oldugumuz süreçte bunların hep farkındaydım ama ona olan hislerim ve ' belki çok güzel olur' düşüncem bitirmeme engel olmustu. ve yasadıgımız sorunların bir çoğu ne o ne de ben kaynaklı ' hayat şartları' ydı. bizi ekosistemden silmek istememiştim, hala isteyemiyorum. yani bunlara yenilmek istemedim. ama yapamıyorum, yapamadım. buraya kadar direndim.
böyle. bu konu hakkındaki düşüncelerinizi de alabilirim.
0
Bence sorundaki bile yeterince iyi bir sebep ama anlattıklarının tamamı okununca anlaşılıyor gerçekten olmayacak bir ilişki olduğu.
Benzer bir şey yaşadım ben de. Erkek arkadaşımla uzaktık birbirimize ve bir süre sonra artık öyle bir insan yokmuş gibi garip bir his gelmişti. Tam olarak seninki gibi başka sorunlarımın olduğu ve onun da artık benim için bir sorun olmaya başladığı bir döneme girdim sonra. Biraz gerçekçi olunca bu şekilde bir ilişkinin olmayacağını anlıyor zaten insan. Zamanla soğuttu bu düşünceler beni ve ayrıldık.
Şimdi de başka sorunlar var yine hayatımda ama o son zamanlarımızdaki huzursuzluk yok en azından içimde. Hatta bu kararımı hayata geçirmekte çok geç kaldığımı bile düşünüyorum. Sen de daha fazla uzatmadan fark etmişsin ve bence kendin için iyi olanı yapmışsın. İlişki böyle saçma bir hal alınca üzülemiyor bile insan bittiğine. Üzüldüysen de eminim geçecektir biraz kendine gelip de ilişkinin haline uzaktan bakabildiğin zaman.
Benzer bir şey yaşadım ben de. Erkek arkadaşımla uzaktık birbirimize ve bir süre sonra artık öyle bir insan yokmuş gibi garip bir his gelmişti. Tam olarak seninki gibi başka sorunlarımın olduğu ve onun da artık benim için bir sorun olmaya başladığı bir döneme girdim sonra. Biraz gerçekçi olunca bu şekilde bir ilişkinin olmayacağını anlıyor zaten insan. Zamanla soğuttu bu düşünceler beni ve ayrıldık.
Şimdi de başka sorunlar var yine hayatımda ama o son zamanlarımızdaki huzursuzluk yok en azından içimde. Hatta bu kararımı hayata geçirmekte çok geç kaldığımı bile düşünüyorum. Sen de daha fazla uzatmadan fark etmişsin ve bence kendin için iyi olanı yapmışsın. İlişki böyle saçma bir hal alınca üzülemiyor bile insan bittiğine. Üzüldüysen de eminim geçecektir biraz kendine gelip de ilişkinin haline uzaktan bakabildiğin zaman.
0
www.eksiduyuru.com
Bak yaklaşık 1 ay önce ne cevap vermişim sana, doğruymuş di mi ? Sakalımız yok ki dinletemiyoruz...
Sen kaybetmedin, o kaybetti. Zararın neresinden dönersen kardır üstelik. Bir Bir daha asla geri gelmeyecek olan vaktini üzülmekle ve eski olayların üstünden tek tek yorum yaprak geçirmek yerine bir an önce bunu unutup hayatına devam etmelisin. Parayla satın alınamayan ve bir daha geri gelmeyen en önemli şey senin zamanındır.
Bak yaklaşık 1 ay önce ne cevap vermişim sana, doğruymuş di mi ? Sakalımız yok ki dinletemiyoruz...
Sen kaybetmedin, o kaybetti. Zararın neresinden dönersen kardır üstelik. Bir Bir daha asla geri gelmeyecek olan vaktini üzülmekle ve eski olayların üstünden tek tek yorum yaprak geçirmek yerine bir an önce bunu unutup hayatına devam etmelisin. Parayla satın alınamayan ve bir daha geri gelmeyen en önemli şey senin zamanındır.
0
aslında o iki ayrı ucu yoğunluk anlamında kullanmıştım. genel olarak tüm hisleri benim çok yoğun yaşayıp onun çok az yoğun yaşaması gibi.
0
sevgilinizle yaklasık bes sene daha aynı sehirde bile bulunmanız imkansızsa ya da cok düşük ihtimalli bir durumsa bu sebeple ayrılır mıydınız?
ayrılırdım. ayrıldım da zaten. önümü göremiyodum. boşa kürek çekmek gibi geldi o belirsizliğin içinde herşey. bitti sonra.
sevilen taraf değil seven taraf olmuşsun heralde ilişkide. kaşrındaki insanda bi ağırlığın olmamış. bitmesi en mantıklısıymış ki bitmiş.
ayrılırdım. ayrıldım da zaten. önümü göremiyodum. boşa kürek çekmek gibi geldi o belirsizliğin içinde herşey. bitti sonra.
sevilen taraf değil seven taraf olmuşsun heralde ilişkide. kaşrındaki insanda bi ağırlığın olmamış. bitmesi en mantıklısıymış ki bitmiş.
0
sorunvar
Alayım dertlerinizi ? Yaşınızı ve şu an sıkıntılarınız nedir?
Alayım dertlerinizi ? Yaşınızı ve şu an sıkıntılarınız nedir?
0
kaporasını verdiğim Guarnerius kopyası kemanı teslim almak için son 200 tl lazım. yani fakirim :(
0
Sözlükte 'kardeş kal türkiye' başlığını okuyup haber linklerine tıklayınca içime fenalik geldi. Adamlar iç savaş için orgutleniyor da bizim elimizden bir şey gelmiyormuş gibi hissettim. Sonumuz hayrolsun.
Son zamanlardaki tek derdim ülkenin bu tarz sıkıntıları üzerine zaten.
Son zamanlardaki tek derdim ülkenin bu tarz sıkıntıları üzerine zaten.
0
geçtiğimiz yaz mezun oldum, endüstri mühendisiyim ve işsiz işsiz oturuyorum. çok koyuyor ya gerçekten ancak bu süreci yaşamış olan anlar. ben yapı olarak içine kapanık bir insanım öyle parçalayan, bir şeyler kovalayan bir insan da değilim. tek yaptığım kariyer'dir, linkedin'dir oradan ince eleyip sık dokuyarak en vasıfsızın arandığı ilanlara başvurmak. sanki adamlar bana kızacak, "sen bizim aradığımız adam değilsin, ne diye başvuruyorsun" diye. halbuki özellikle ingilizce konusunda hiç fena değilim ve genel olarak farkındalığı yüksek, zeki bir insan olduğumu düşünüyorum. böyle deyince de ukala gibi oluyor ama.. ne olacak bu halim bilmiyorum kısacası.
0
Yaptığım bir tercihten dolayı çalışmıyor ve muhtemelen bir sure daha çalışamayacak olmam.
0
24. hayatımı rayına oturtamadım. kafam sürekli buna takık.
düzenli bir şekilde ortalama miktarda para kazanıp bir süre sonra sevdiğim insanla evleneceğimi ve kendimce mutlu olacağımı düşündüm hep.
ekstrem hayallerim olmadı. buna rağmen bu kadar klişe bir şeyi bile başarmaktan uzak olduğumu hissediyorum.
düzenli bir şekilde ortalama miktarda para kazanıp bir süre sonra sevdiğim insanla evleneceğimi ve kendimce mutlu olacağımı düşündüm hep.
ekstrem hayallerim olmadı. buna rağmen bu kadar klişe bir şeyi bile başarmaktan uzak olduğumu hissediyorum.
0
Gezmeye vaktim yok. Parasiz da geziyorum ben ama farkettim ki ciddi ciddi vaktim olmayacak artik. Cok uzuldum.
Bir de alnimda 1-2 cizgi gormeye basladim artik, bunlar beni endiselendiriyor, olmayan parami abuk subuk kremlere yatiricam diye korkuyorum.
Bir de alnimda 1-2 cizgi gormeye basladim artik, bunlar beni endiselendiriyor, olmayan parami abuk subuk kremlere yatiricam diye korkuyorum.
0
28 - işten çıkartmalar var, kendi pozisyonum da öyle pek kalıcıya benzemiyor. Borçlar var, full tasarruf moduna gecmem lazım. Tekrar git elin ik çalışanlarına kendini satmaya çalış falan, off...
0
30. ikinci yabancı dilde istediğim seviyeye yürüyecek vaktim yok. gündüz iş, akşam çocuk, gece sınav hazırlığı (kalifiye ve güzel bir yurtdışı çıkış bileti için şart) derken zaman kalmıyor. haftasonları da dinlenmezsem bu tempo patlar. zaman ayırıp almanca c2 olmam lazım, olamıyorum.
0
aşırı kilo verme sonucu oluşan sarkıklarımı gidermek. karın germe ameliyatı olmam lazım para hazırlıyorum:/
0
Hem babamın hem köpeğimin sağlık sorunları çıktı bir anda. Bir şey olacak diye korkuyorum. Birkaç gün sonra iş hayatına gireceğim ama ona da hazır hissetmiyorum hiç. Evde olduğum ayları aşırı boş, hiçbir şey yapmadan geçirdiğim için canım sıkkın zaten. Bir de aylardır çok kafaya takıp da dert edindiğim bir insan var, o da dün gece zerre kadar umrunda olmadığımı gösterdi bir kez daha. Bir şeyler daha var ama en büyük dertlerim bunlar şimdilik. Yaşım 24.
0
kirmizipilotkalem
arkadaşlar yazın kendi tarlamızda yetiştirdiğimiz domateslerden bol miktarda domates kuruttum, bir arada tek kullnımlık olarak poşetleyip dondurucuya attım açıkta kalırda bozulur, böceklenir ihtimaline karşı.yalnız ben kurutulmuş domatesin ne şekilde kullanılacağını bilmiyorum. daha önce ne kuruttum
arkadaşlar yazın kendi tarlamızda yetiştirdiğimiz domateslerden bol miktarda domates kuruttum, bir arada tek kullnımlık olarak poşetleyip dondurucuya attım açıkta kalırda bozulur, böceklenir ihtimaline karşı.
yalnız ben kurutulmuş domatesin ne şekilde kullanılacağını bilmiyorum. daha önce ne kuruttum ne de yedim.
ne şekilde tüketmemiz gerekir bu domatesleri? yemeklere katmaya kıyamadık tuzla kurutmuştum rengi ve tadı kuruyken bile harika, o şekilde israf olur. diye düşünüyorum
var mı tarifiniz ve öneriniz?
yalnız ben kurutulmuş domatesin ne şekilde kullanılacağını bilmiyorum. daha önce ne kuruttum ne de yedim.
ne şekilde tüketmemiz gerekir bu domatesleri? yemeklere katmaya kıyamadık tuzla kurutmuştum rengi ve tadı kuruyken bile harika, o şekilde israf olur. diye düşünüyorum
var mı tarifiniz ve öneriniz?
0
hahaha abi niye nerede kullanacağını bilmeden neden kurttun ki?
ya kurutulmuş domates çok lezzetli. salata, sandwich, yemekler, makarna bilimum kahvaltılıklara çok yakışır.
ya kurutulmuş domates çok lezzetli. salata, sandwich, yemekler, makarna bilimum kahvaltılıklara çok yakışır.
0
bayılırım kurutulmus domatese. benim bildigim zeytinyagında sakladıgınız surece ve dolapta bir sey olmaz.
salataya koyabilirsiniz, kup kup kesip, pilav yapabilirsiniz, meze olur, kahvaltida yenir (ceviz, zeytinyagı, maydanoz vs. karıştırıp), ezmesi olur. ikiye bölmediyseniz dolması yapılır. ceviz yakısır yanina, roka yakışır, patlican yemegine katabilirsiniz. vs. vs. yani domatesle yapılan hemen her sey yapılır ve daha guzel bir tadı olur. beyaz peynir de yakışır.
salataya koyabilirsiniz, kup kup kesip, pilav yapabilirsiniz, meze olur, kahvaltida yenir (ceviz, zeytinyagı, maydanoz vs. karıştırıp), ezmesi olur. ikiye bölmediyseniz dolması yapılır. ceviz yakısır yanina, roka yakışır, patlican yemegine katabilirsiniz. vs. vs. yani domatesle yapılan hemen her sey yapılır ve daha guzel bir tadı olur. beyaz peynir de yakışır.
0
@kurnaz tarlada çok fazlaydı satmıyoruz da, öyle uğraş için ekiyoruz. böyle olunca eşe dosta dağıttık, konserve püre vs. yaptık kalanı da bir kurutup deneyeyim dedim:)
0
@kassio
aynen zeytinyağında çok lezzetli olmasına rağmen çok yağlı oluyor sonrasında tüketmek bence.
@kirmizi
eğer çok ürettiyseniz burada satabilirsiniz belki, gerçekten lezzetlidir. ama fazla tüketmeyin gereksiz yükleme vücuda, çünkü normalde otursan maksimum 2-3 domates yersin, kurutulmuş olunca anlamıyorsun 5-6 tane yiyebiliyorsun.
aynen zeytinyağında çok lezzetli olmasına rağmen çok yağlı oluyor sonrasında tüketmek bence.
@kirmizi
eğer çok ürettiyseniz burada satabilirsiniz belki, gerçekten lezzetlidir. ama fazla tüketmeyin gereksiz yükleme vücuda, çünkü normalde otursan maksimum 2-3 domates yersin, kurutulmuş olunca anlamıyorsun 5-6 tane yiyebiliyorsun.
0
(cozdurdukten sonra) ustune kaynar su dokup 10dk kadar bekletip biraz yumusamalarini sagla. suzup bir kavanoza al, zeytinyagi ve sarimsak ve biberiye koyup dolaba at. kahvaltida ustune peynir ceviz vs dokup yenir.
0
ne iyi insanlarsınız teşekkür ederim hepsini deneyeceğim, malum domates bol:) bütün tariflere yeter.
0
Zeytinyağı, yeşil zeytin ve kekikle karıştırıp kahvaltıda yemeyi seviyorum ben. Tabii istediğin her türlü baharatı ekleyebilirsin buna. Bir de pizzaya yakıştırıyorum ben kurutulmuş domatesi. Beyaz peynirli, zeytinli bir pizzada güzel gidiyor.
0
Ben de kullanıyorum, çok seviyorum.
Salatalara, bulgur pilavına, omlete çok yakıştırıyorum.
Salatalara, bulgur pilavına, omlete çok yakıştırıyorum.
0
Tersidüzükilec
Kendinize sorduğunuzda , doymak için mi yoksa canınız istediği için mi yemek yiyorsunuz? Bu durumla nasıl başa çıkıyorsunuz? Hafta iki kere dışarıdan yiyorsanız diğer günler ne yesem, ne yapsam diye düşündüğünüzde yararlandığınız internet siteleri var mı ?
Kendinize sorduğunuzda , doymak için mi yoksa canınız istediği için mi yemek yiyorsunuz? Bu durumla nasıl başa çıkıyorsunuz? Hafta iki kere dışarıdan yiyorsanız diğer günler ne yesem, ne yapsam diye düşündüğünüzde yararlandığınız internet siteleri var mı ?
0
canımın istedigi şeylerle doymak isterim. Aç olmasam da sırf canım istedi diye bir seyler yiyebilirim.
Bu durumla başa çıkmıyorum böyle iyiyim.
Belirli internet siteleri yok kafama göre yaparım bir seyler.
Bu durumla başa çıkmıyorum böyle iyiyim.
Belirli internet siteleri yok kafama göre yaparım bir seyler.
0
Tek başıma yemek yemeyi sevmiyorum o yğzden eşim evde yokken sırf açlığı gidermek için yiyorum. Akşam yemekleri ve haftasonu kahvaltılarında ise beraber zevkle yiyoruz. Evlendiğimden beri nefis yemek tarifleri sitesine bakarım birçok tarif oluyor. Aperatifler, normal sulu yemekler falan hepsi var. Bazen kafadan uydurma birşeyler de yaparım sonuçta tüm yemeklerin mantığı aşağı yukarı aynı.
0
bu benim icin en tehlikeli soru. bence bi insan kendine ne yemeliyim diye sormamali. yemek, tuvalet filan tamamen otomatik pilotta olmali. bilinc duzeyimi bu soruya actigimda kendimi brokoli haslarken yakaliyorum.
0
Doymak için yediğimi hiç hatırlamıyorum ben. Canım istediği için, keyfim için yemek yiyorum hep. Belli bir site yok tarif aldığım. Kafama bir yemek koyduysam google'da aratınca çıkan ilk birkaç tarifi okuyup karıştırıp kafama göre bir şeyler yapıyorum genelde ya da birini gözüme kestirip tamamen o tarife sadık kalıyorum.
0
ya ben lan neyse
1. var2. vardı kapattım3. hiç açmadım4. oyun vs için fake hesap açtım
1. var
2. vardı kapattım
3. hiç açmadım
4. oyun vs için fake hesap açtım
2. vardı kapattım
3. hiç açmadım
4. oyun vs için fake hesap açtım
0
5. var ama bir şey paylaşmıyorum, beğenmiyorum.
0
1
özellikle etkinliklerden haberdar olmak ve yurtdışında yaşayan arkadaşlarımla iletişime geçmek için kullanıyorum.
özellikle etkinliklerden haberdar olmak ve yurtdışında yaşayan arkadaşlarımla iletişime geçmek için kullanıyorum.
0
fake hesap var arada facebook isteyen sitelere filan girebilmek için. gerçek hesabım yıllardır kapalı.
0
var, aktif değil. fb'dan bağlan app'leri için duruyor.
0
razvan rat
Bugün arkadaşlarla konuşurken fark ettim. Herkesin bir şekilde kredi borcu, ıvır borcu, zıvır borcu var. Ben ufak tefek fatura/kira ödemelerim dışında uzun vadeli hiç borcum yok deyince şaşırdılar, hepsine garip geldi. Hayatı kazancımla orantılı olarak ekonomik açıdam mümkün olduğunca minimalist yaş
Bugün arkadaşlarla konuşurken fark ettim. Herkesin bir şekilde kredi borcu, ıvır borcu, zıvır borcu var. Ben ufak tefek fatura/kira ödemelerim dışında uzun vadeli hiç borcum yok deyince şaşırdılar, hepsine garip geldi. Hayatı kazancımla orantılı olarak ekonomik açıdam mümkün olduğunca minimalist yaşamaya çalışıyorum. Kredi çekip araba alayım, mobilya vs. alayım gibi bir derdim hiç olmadı. Gerekirse para biriktirip almak daha makul geliyor bana, yanlış mı düşünüyorum? Zira yaşamı hep borçla idame ettirmek sürdürülebilir gelmiyor bir noktadan sonra.
Sizde durum nedir peki? Herkes böyle borç yükü altında mı gerçekten?
Sizde durum nedir peki? Herkes böyle borç yükü altında mı gerçekten?
0
Öğrenciyim. Öğrenim kredisi alamadım. Seneye inşallah 0 TL borçla mezun oluyorum. Almak isterdim ama. Öğrencilikte daha çok gezip tozmak istiyor insan. Bir yandan da iyi ki almamışım diyorum. Millet 22 yaşında 10 bin TL borçla mezun oluyor. Dışarıdan bakınca deli cesareti olarak görünüyorum bu durumu.
0
4500 civarı kredi, 2500 civarı kredi kartı var şimdilik. daha ay sonuna zaman olduğunu düşünürsek, ek hesaptan da bi 500 olur, sonra maaşla azar azar pay edip aynı döngüyü devam ettiriyorum.
nakit birikimim 0 (sıfır).
belə vəziyyətin içinə soxum :)
nakit birikimim 0 (sıfır).
belə vəziyyətin içinə soxum :)
0
1000 arkadaşa, 260 karta, 350 diğer arkadaşa. kyk da 7-8 bin ama saymıyom onu daha çok var.
arkadaşlara olan borçlar için zaten yazın diye anlaşmıştık, yazın skik istanbul'da kira parası vermek zorunda kalmadığım ve çalıştığım için güzel para biriktiriyorum. ödemesi sorun değil ama olmasalar daha iyiydi... yazın yine ukrayna'ya gideyim istiyodum. neyse evde oturalım nabak. birikim falan tabii ki yok, ay sonunu zor getiriyorum
arkadaşlara olan borçlar için zaten yazın diye anlaşmıştık, yazın skik istanbul'da kira parası vermek zorunda kalmadığım ve çalıştığım için güzel para biriktiriyorum. ödemesi sorun değil ama olmasalar daha iyiydi... yazın yine ukrayna'ya gideyim istiyodum. neyse evde oturalım nabak. birikim falan tabii ki yok, ay sonunu zor getiriyorum
0
fi tarihinden kalma öğrenci kredisi borcum var bi 10 sene içinde öderim artık, 150 lira nakit birikimim var şuan
0
ben öğrenciyim. birikimim var. çok bir şey değil ama
10 küsur belki 20 bilmiyorum tane küçük altın.
11 bin tl
totalde 2 bin tl karşılığı olan döviz var.
yarışmadan kazanmıştım para. ellemedim, bir parça borç vermek haricinde. o yüzden var yani.
10 küsur belki 20 bilmiyorum tane küçük altın.
11 bin tl
totalde 2 bin tl karşılığı olan döviz var.
yarışmadan kazanmıştım para. ellemedim, bir parça borç vermek haricinde. o yüzden var yani.
0
öğrenciyim. kredi kartıma 250tl borç var. kenarda 1200tl var. öğrenim kredisi almıyorum.
şimdi baktımda kendi kendime yetiyormuşum.
şimdi baktımda kendi kendime yetiyormuşum.
0
ben de senin gibiyim. parayı aldığım gibi bankaya yatırıyorum. sokakta çulsuz geziyorum. illa canım bir şey almak isterse alıyorum. kredi kartı da kullanmıyorum.
0
1,9 milyonla sanırım en fazla borca sahiplerden biri benim duyurudaki. 1,2 tek yere kalan 700 bin parça parça yerlere.
0
yaşım 30+ hiç borcum yok. kafayı yastığa koydugum gibi uyuyorum.
çok para harcamıyorum. övünür gibi "cebimde para olunca harcarım" diyen insanları anlayamıyorum.
çok para harcamıyorum. övünür gibi "cebimde para olunca harcarım" diyen insanları anlayamıyorum.
0
4-5 ay oncesinde 13k kyk ve 30 bin lira birikimim vardi.
simdi 10 kredi, 13 kyk, 27bin de babama borc var :/
kasima kadar kredi ve babama borcu bitirip kyk'yi ikiser ucer odemeye baslamayi planliyorum.
bu kadar borc hep arabadan :/
simdi 10 kredi, 13 kyk, 27bin de babama borc var :/
kasima kadar kredi ve babama borcu bitirip kyk'yi ikiser ucer odemeye baslamayi planliyorum.
bu kadar borc hep arabadan :/
0
ben de senin gibiyim. zamanında vardı ama artık yok sayılır. bu zamanda birikim yapmak en mantıklısı gibime geliyor
0
2018 borç sıfırlama yilim o nedenle bir an önce gelmesini istiyorum. 2018 ki ne 10. Ayı sonrası hiç borcum kalmayacak. Öncelikle umudumdan bahsetmek istedim. 2kredi bitecek.
0
Borcum yok.
Kenarda biraz param var.
Araba vs. yok.
Borca girerek bir şeyler almak riskli ve gereksiz geliyor.
Kenarda biraz param var.
Araba vs. yok.
Borca girerek bir şeyler almak riskli ve gereksiz geliyor.
0
Duzenli ve tamam8ni odeyebildigim krei karti haricinde borcum yok, birikimim var.
En guzelini yapiyorsun. Bugun yakin bir arkadasim isten cikarildi. Buyuk bir kurum-banka-toplu isten cikarma. Tabii ki uzgun ama en azindan borcu harci yok be bir sure de olsa idare edecek kadar birikimi var, aldigi paket de cabasi. En azindan kafasi rahat.
Ayagini yorganina gore uzatmak lazim, hele hele ozel sektpr calisaniysan yapilavak en dogru hareket.
En guzelini yapiyorsun. Bugun yakin bir arkadasim isten cikarildi. Buyuk bir kurum-banka-toplu isten cikarma. Tabii ki uzgun ama en azindan borcu harci yok be bir sure de olsa idare edecek kadar birikimi var, aldigi paket de cabasi. En azindan kafasi rahat.
Ayagini yorganina gore uzatmak lazim, hele hele ozel sektpr calisaniysan yapilavak en dogru hareket.
0
özellikle konut almak için miras felan yoksa kredi şart. konut için max 5-6 yıl vadeli borçlanmak mantıksız değil.
0
2bin küsür gss prim borcum dışında borcum yok. birikmiş yedek subaylık maaşı var bir miktar. ama girdi de yok şu an.
0
