microfiction
Türkiye’de, devletimizin altında imzası olan uluslararası sözleşmeler ve Anayasa tarafından bir temel hak olarak korunduğu söylenen toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının gerçekten olduğunu düşünüyor musunuz? Mesela AİHM diyor ki gösteri şiddet içermiyorsa bu gösterinin izinsiz olduğuna dayanılarak (
Türkiye’de, devletimizin altında imzası olan uluslararası sözleşmeler ve Anayasa tarafından bir temel hak olarak korunduğu söylenen toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının gerçekten olduğunu düşünüyor musunuz? Mesela AİHM diyor ki gösteri şiddet içermiyorsa bu gösterinin izinsiz olduğuna dayanılarak (Ki Anayasa’ya göre gösteri izne tabi kılınamayacak bir hak olarak ifade edilmiş) polis müdahalesinde bulunulamıyor, gözaltı falan yapılamıyor. Ama gel gör ki... Neyse. Mikrofon sizde. Sizce bu hak Türkiye’de uygulanıyor mu? Neden?
0
uygulaniyor tabii. seriat naralari atarak sokaklarda festival bile duzenleyebilirsiniz kimse bir sey demez. polis de korur hatta. e ama gelip insan hakki, hayvan hakki vay efendim cevre gibi anarsik anarsik seylerle sokaga cikarsaniz, devletimis esas amacinizi gorup vatanimisi ve birligimisi korumak icin harekete gecer ve kahraman polisimizin cobunun tadina bakarsiniz. anarsiklikle gosteri hakki bir degil. ulkemizi bolemeyeceksiniz.
0
Hayır.
Malum kisilerin istedigi ve savundugu şeyler icin yurumuyorsan kesinlikle hayır.
Malum kisilerin istedigi ve savundugu şeyler icin yurumuyorsan kesinlikle hayır.
0
Peki polis neden bir gösteri yapıldığında “Bu gösteri izinsizdir! Dağılın!” diye saldırıyor göstericilere? Normalde Anayasa’da toplantı ve gösteri yürüyüşü izne tabi kılınamaz diyor. Koskoca devletin polisi Anayasa’yı mı çiğniyor? AİHM’in de “Bir gösteri barışçılsa polis müdahale edemez, ancak gösterinin sağsalim tamamlanması için gerekli önlemleri alır” diye kararları var. Hukuk bunu söylüyorken neden bu hak engelleniyor?
0
hocam siz turkiye'de yasadiginiza emin misiniz? :) aihm, anayasa falan ne diyorsunuz afkjs hukuk gukuk olali da epey oluyor halbuki. acaba gizli polissiniz de bizi mi fislemeye geldiniz acayip acayip sorular :D sordugunuz her seyin cevabi fasizmde sakli.
0
Hocam son 10 yılda falan acaba özel bir yerde tv, gazete vsden eksik birakilip simdi de eksiduyuruya mi salindiniz? Sordugunuz sorulari sormak icin son 10 yilda gördüğünuz ilk haberin Boğaziçi haberi olmasi lazim.
0
kağıt üstünde var, pratikte her eylemde pıtrak gibi bitip örgüt sloganı atmaya başlayan pkk'lılar yüzünden halk gözünde tüm eylemciler terörist algısı oluşturuldu. ondan sonra sopalamak, gazlamak, her türlü eziyet serbest. duran adam'a bile terörist muamelesi yapıldı bu ülkede.
0
Var var. Ifade ozgurlugu, haber alma ozgurlugu, seyahat ozgurlugu, gizlilik hakki, yasal islem hakki ve haysiyetli bir yasamin yaninda duruyor. Zaten gecen oy verdim ve yasama ve yurutmeyi sectigim icin cok mutluyum.
0
"Koskoca devletin polisi Anayasa’yı mı çiğniyor? AİHM’in de “Bir gösteri barışçılsa polis müdahale edemez, ancak gösterinin sağsalim tamamlanması için gerekli önlemleri alır” diye kararları var. Hukuk bunu söylüyorken neden bu hak engelleniyor?"
Biz aynı ülkede mi yaşıyoruz, aynı olayları mı tecrübe ediyoruz bilmiyorum ama dedikleriniz çok naif. Çok uzağa gitmeye gerek yok, son 1 ay içinde aihm'in açıkça demirtaşı tahliye et, tutukluluğu sözleşmede korunan hakkın ihlalidir dedi, hatta çok nadir başvurduğu madde 18'den ihlal verdi. sayın cumhurbaşkanı ne dedi? Aihm kararları bağlayıcı değildir dedi. Başkaları aihm mahkemelerimiz yerine geçemez dedi, bu yargı bağımsızlığımızın sınırlandırılması dedi.
Dİğer tarafta ab yolunda ilerlemeye kararlıyız denildi, yargı alanında reform yapılacak denildi. Diğer elde ne var, yargının bağımsız olup olmadığının göstergesi hsk'nın neredeyse hepsi siyasi irade tarafından atanıyor.
Ben bunları uzatır, liste yaparım. Ama gerek yok. Bundan sonra sosyal medyada, basında, internette olması gereken hukuku açıklamaya, rasyonel gerekçelendirmelere başvurmaya gerek yok. Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler. Aihm kararını uygulamazlar mı, istanbul sözleşmesinden çıkarlar mı, kendileri bilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşüne gelince. Bizde konuyu düzenleyen 2911 sayılı kanun, izin mekanizması öngörmüş. Kolluk da bu yasaya dayanarak uygulama yapıyor. Tamamen aihs ve aihm içtihatlarına aykırı bu durum. Rıza Hocanın bu konuda güzel bir yazısı vardı, okumak isteyenler olursa: t24.com.tr
Biz aynı ülkede mi yaşıyoruz, aynı olayları mı tecrübe ediyoruz bilmiyorum ama dedikleriniz çok naif. Çok uzağa gitmeye gerek yok, son 1 ay içinde aihm'in açıkça demirtaşı tahliye et, tutukluluğu sözleşmede korunan hakkın ihlalidir dedi, hatta çok nadir başvurduğu madde 18'den ihlal verdi. sayın cumhurbaşkanı ne dedi? Aihm kararları bağlayıcı değildir dedi. Başkaları aihm mahkemelerimiz yerine geçemez dedi, bu yargı bağımsızlığımızın sınırlandırılması dedi.
Dİğer tarafta ab yolunda ilerlemeye kararlıyız denildi, yargı alanında reform yapılacak denildi. Diğer elde ne var, yargının bağımsız olup olmadığının göstergesi hsk'nın neredeyse hepsi siyasi irade tarafından atanıyor.
Ben bunları uzatır, liste yaparım. Ama gerek yok. Bundan sonra sosyal medyada, basında, internette olması gereken hukuku açıklamaya, rasyonel gerekçelendirmelere başvurmaya gerek yok. Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler. Aihm kararını uygulamazlar mı, istanbul sözleşmesinden çıkarlar mı, kendileri bilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşüne gelince. Bizde konuyu düzenleyen 2911 sayılı kanun, izin mekanizması öngörmüş. Kolluk da bu yasaya dayanarak uygulama yapıyor. Tamamen aihs ve aihm içtihatlarına aykırı bu durum. Rıza Hocanın bu konuda güzel bir yazısı vardı, okumak isteyenler olursa: t24.com.tr
0
Rıza hocamızdan daha iyi bilemem fakat yasalar öyle kuru kuruya sadece kağıt üstüne yazılmış cümleler değiller, onların birer ruhu var, biz bu ruhu kaybettik
0
alessandro del pieroglu
Merhaba,Bir şeylerin peş peşe yapılması anlamına gelen "combo" için ne önerirsiniz? Mesela, peş peşe 3 maçı da alan bir takım için üçlü kombo yaptı derler bazıları ama "kombo" ifadesi tdk'da geçmiyor. "Seri", "kombinasyon", "karışım" dışında sizin farklı bir öneriniz var mı dostlar?Selam ve dua il
Merhaba,
Bir şeylerin peş peşe yapılması anlamına gelen "combo" için ne önerirsiniz? Mesela, peş peşe 3 maçı da alan bir takım için üçlü kombo yaptı derler bazıları ama "kombo" ifadesi tdk'da geçmiyor. "Seri", "kombinasyon", "karışım" dışında sizin farklı bir öneriniz var mı dostlar?
Selam ve dua ile.
Bir şeylerin peş peşe yapılması anlamına gelen "combo" için ne önerirsiniz? Mesela, peş peşe 3 maçı da alan bir takım için üçlü kombo yaptı derler bazıları ama "kombo" ifadesi tdk'da geçmiyor. "Seri", "kombinasyon", "karışım" dışında sizin farklı bir öneriniz var mı dostlar?
Selam ve dua ile.
0
sen combo'yu değil, consecutive'i tanımlamışsın.
bunun işin -peşisıra ya da -ardışık kullanılabilir.
bunun işin -peşisıra ya da -ardışık kullanılabilir.
0
öncelikle combo kelimesinin informal bir kelime olduğunu belirterek sözlerime başlayayım.
sen combo'nun anlamını yanlış biliyorsun. combo, combination'ın kısa ve informal hali. mesela "bugün akşam yemeğinde salata ve makarna kombosu vardı."
sen combo'nun anlamını yanlış biliyorsun. combo, combination'ın kısa ve informal hali. mesela "bugün akşam yemeğinde salata ve makarna kombosu vardı."
0
@sinek kral, @baldur2 ve @alperz, teşekkürler panpalar. doğru evet combo aslında combination'dan geliyor. ve bu haliyle informal da olsa bir yer edinmiş durumda günlük kullanımda (İngilizcede). Özellikle bilgisayar oyunlarında çokca görülür malum. bu arada, sizin söylediğiniz Türkçe karşılıklar "sıfat" karşılıkları. Oysa soru başlığına bakarsanız ben "isim" olarak ne olabilir diye sormuştum. Oyunlardaki kullanımı da isim şeklindedir. Örnek, "chain combo, hyper combo, vs."
teşekkürler.
teşekkürler.
0
microfiction
Merhaba,Önce tedbir amaçlı Çin aşısı Sinovac’ı olup Almanya’dan Biontech aşısı gelince de parasını verip onu yaptırmak teknik olarak mümkün mü?
Merhaba,
Önce tedbir amaçlı Çin aşısı Sinovac’ı olup Almanya’dan Biontech aşısı gelince de parasını verip onu yaptırmak teknik olarak mümkün mü?
Önce tedbir amaçlı Çin aşısı Sinovac’ı olup Almanya’dan Biontech aşısı gelince de parasını verip onu yaptırmak teknik olarak mümkün mü?
0
filteria
-ingiliz ya da amerikan-1980 sonrası eser vermeye başlamış-uzun ya da kısa hikâyeler yazan. (aslen romancı da olabilir)-dili ağır, üslubu aşırı kendine özgü ve karmaşık olmayan. (olumsuz örnek: david foster wallace. olumlu örnek: junot diaz)-prezentabl. kimleri önerirsiniz?
-ingiliz ya da amerikan
-1980 sonrası eser vermeye başlamış
-uzun ya da kısa hikâyeler yazan. (aslen romancı da olabilir)
-dili ağır, üslubu aşırı kendine özgü ve karmaşık olmayan. (olumsuz örnek: david foster wallace. olumlu örnek: junot diaz)
-prezentabl.
kimleri önerirsiniz?
-1980 sonrası eser vermeye başlamış
-uzun ya da kısa hikâyeler yazan. (aslen romancı da olabilir)
-dili ağır, üslubu aşırı kendine özgü ve karmaşık olmayan. (olumsuz örnek: david foster wallace. olumlu örnek: junot diaz)
-prezentabl.
kimleri önerirsiniz?
0
cern de cayci olmak vardi
Görseldeki şarabı yılbaşında tüketeyim diyorum, ancak bozulmuş mu bozulmamış mı sıkıntı çıkar mı emin olamadım. Google translate kameradan anlık çeviri yapamadığı için tam olarak SKT'sini anlamadım. İkinci görselde tarih yazan (19 Nov 2020) kısmın üstündeki yazı: ჩამოსხმის თარიღი, ingilizce: Casting
Görseldeki şarabı yılbaşında tüketeyim diyorum, ancak bozulmuş mu bozulmamış mı sıkıntı çıkar mı emin olamadım. Google translate kameradan anlık çeviri yapamadığı için tam olarak SKT'sini anlamadım.
İkinci görselde tarih yazan (19 Nov 2020) kısmın üstündeki yazı: ჩამოსხმის თარიღი, ingilizce: Casting date, türkçe: döküm tarihi. Bu ne demek bilmiyorum, şişelenme tarihi mi yoksa son kullanma tarihi mi?
İlk görselde bir 2008 var, yoksa o mu şişelenme tarihi? Ya da ya da, şaraba öyle bi ayda bişi olmaz, yardır gitsin mi?
Gürcüce bilenlere selam olsun. Yılbaşı ertesini hastanede geçirmeyelim.
İkinci görselde tarih yazan (19 Nov 2020) kısmın üstündeki yazı: ჩამოსხმის თარიღი, ingilizce: Casting date, türkçe: döküm tarihi. Bu ne demek bilmiyorum, şişelenme tarihi mi yoksa son kullanma tarihi mi?
İlk görselde bir 2008 var, yoksa o mu şişelenme tarihi? Ya da ya da, şaraba öyle bi ayda bişi olmaz, yardır gitsin mi?
Gürcüce bilenlere selam olsun. Yılbaşı ertesini hastanede geçirmeyelim.
0
Hastanelik olmazsınız ya. Yedek şarap bulundurun bir tane, bunu açın, zaten bozulup sirkeye döndüyse bir yudumda anlarsınız.
0
aynısından vardı bende. hangi tarihliydi hatırlamıyorum tabii açtığımda sirkeye dönmüştü. bu kırmızı kaplı kindsmarauli hemen tüketilmesi gereken bir şarap. umarım sizinki iyi çıkar ama ne olur ne olmaz bence mutlaka yedek şarap bulundurun.
0
siyahsekiz
Aşağıda ilgili entry'de belirtilen "ille kanıt istiyorsak, suçlanan yapmadığını kanıtlasın, utandırsın hepimizi" yaklaşımı hukuken ne kadar doğru? Yani hukuk iddia sahibi iddiasını ispatlamalı mı diyor yoksa sanık suçsuzluğunu ispatlasın mı diyor? Eğer sanık suçsuzluğunu ispatlasın diyorsa bu çok sa
Aşağıda ilgili entry'de belirtilen "ille kanıt istiyorsak, suçlanan yapmadığını kanıtlasın, utandırsın hepimizi" yaklaşımı hukuken ne kadar doğru? Yani hukuk iddia sahibi iddiasını ispatlamalı mı diyor yoksa sanık suçsuzluğunu ispatlasın mı diyor? Eğer sanık suçsuzluğunu ispatlasın diyorsa bu çok saçma ve önüne geçilmesi mümkün olmayan bir sistem değil midir? Sonuçta bu yolla isteyen istediğine her türlü iftirayı atıp, hayatı karartabilir.
İlgili entry'nin linki: eksisozluk.com
Şimdiden teşekkürler, tikler hemen.
İlgili entry'nin linki: eksisozluk.com
Şimdiden teşekkürler, tikler hemen.
0
Hukukta müddei iddasını ispatla yükümlüdür. Karine olarak kabul edilen şey sanığın suçsuzluğudur.
Hemen belirteyim ki kadının beyanı esastır ilkesi cinsel suçlarda karineyi tersten işletmez; bu ilke soruşturmanın salt mağdurun beyanına dayanılarak etkili olarak yürütülmesini ifade eder.
Öte yandan sorunuzdan bağımsız olarak HAT’ın olayında bunca kadının aynı doğrultuda beyanda bulunması (beyanların içeriğine göre) suçun varlığını pekâlâ ispatlayabilir. İlla belge, görüntü kaydı vb. olmasına gerek yok.
Hemen belirteyim ki kadının beyanı esastır ilkesi cinsel suçlarda karineyi tersten işletmez; bu ilke soruşturmanın salt mağdurun beyanına dayanılarak etkili olarak yürütülmesini ifade eder.
Öte yandan sorunuzdan bağımsız olarak HAT’ın olayında bunca kadının aynı doğrultuda beyanda bulunması (beyanların içeriğine göre) suçun varlığını pekâlâ ispatlayabilir. İlla belge, görüntü kaydı vb. olmasına gerek yok.
0
rahip janick
Sürekli "Zenci arapçada siyah demektir." diye savunuluyor. Tamam doğrudur ama günümüzde "nigger" kelimesini de zenci diye çeviriyor herkes Türkçeye? Nigger'ın Türkçedeki karşılığı sizce nedir? "Olmak zorunda mı?" diye soracak olursanız da eğer zenci diye çevriliyorsa ve zencinin ırkçı olmadığı söyle
Sürekli "Zenci arapçada siyah demektir." diye savunuluyor. Tamam doğrudur ama günümüzde "nigger" kelimesini de zenci diye çeviriyor herkes Türkçeye?
Nigger'ın Türkçedeki karşılığı sizce nedir? "Olmak zorunda mı?" diye soracak olursanız da eğer zenci diye çevriliyorsa ve zencinin ırkçı olmadığı söyleniyorsa bence olmak zorunda ya da olduğu gibi İngilizce kullanılmalı, zenci kelimesi de hiç karıştırılmamalı.
Sorular: "Nigger"ın Türkçedeki karşılığı nedir? Zenci kelimesi (eskiden öyle olmayabilir ama) artık ırkçı bir sözcük müdür?
edit: bu arada şimdi nişanyan sözlük'ten de zenci kelimesinin etimolojisine baktım;
"[ Kutadgu Bilig, 1069]
ajun boldı zangī ḥabäş ḳırtışı [yeryüzü zenci habeş derisine büründü]
[ Mesud b. Ahmed, Süheyl ü Nevbahar terc., 1354]
Ki çün géce urına zengī yüzin
~ Ar zancī زنجى kara derili, Afrikalı ~ Fa zangī زنگى a.a. <? Fa zang/jang زنگ/ژنگ pas +ī"
diyor. Yani salt "siyah" anlamı yok kelimenin.
www.nisanyansozluk.com
Nigger'ın Türkçedeki karşılığı sizce nedir? "Olmak zorunda mı?" diye soracak olursanız da eğer zenci diye çevriliyorsa ve zencinin ırkçı olmadığı söyleniyorsa bence olmak zorunda ya da olduğu gibi İngilizce kullanılmalı, zenci kelimesi de hiç karıştırılmamalı.
Sorular: "Nigger"ın Türkçedeki karşılığı nedir? Zenci kelimesi (eskiden öyle olmayabilir ama) artık ırkçı bir sözcük müdür?
edit: bu arada şimdi nişanyan sözlük'ten de zenci kelimesinin etimolojisine baktım;
"[ Kutadgu Bilig, 1069]
ajun boldı zangī ḥabäş ḳırtışı [yeryüzü zenci habeş derisine büründü]
[ Mesud b. Ahmed, Süheyl ü Nevbahar terc., 1354]
Ki çün géce urına zengī yüzin
~ Ar zancī زنجى kara derili, Afrikalı ~ Fa zangī زنگى a.a. <? Fa zang/jang زنگ/ژنگ pas +ī"
diyor. Yani salt "siyah" anlamı yok kelimenin.
www.nisanyansozluk.com
0
durumu tam olarak tarif eden bir herhangi bir kelimeyi hakaret amaçlı olarak kullanmaya başlarsan, o kelime hakarete dönüşür. aslında şöyle bir bakınca kendi başına hakaret içermez, ama hakaret olarak kullanıla kullanıla asıl anlamı yerine hakaret anlamı kullanılmaya başlanır.
mesela "geri zekalı" aslında hakaret değildir. yani zekası üstün olana "üstün zekalı" diyorsak, zekası geri olana da "geri zekalı" demek çok normaldir. 40-50 yıl önce zihinsel engelli diye bir kavram yoktu, bugün zihinsel engelli dediğimiz kişilere "geri zekalı" denirdi. gazeteler, televizyonlar falan böyle bahsederdi. ama ne zaman ki karşındaki adama hakaret etmek için "ulan gerizekalı görmüyo musun" demeye başladın, asıl anlamı gitti, hakarete dönüştü. gerçekten zekası geri olana da "zihinsel engelli" gibi zorlama ifadeler uyduruldu.
ya da gözleri görmeyen kişiye "kör" denir. adamların kendi kurduğu derneğin bile adı "körler derneği". ama ne zaman yolda yürürken önüne bakmayan adama "kör müsün bilader önüne baksana" denmeye başladı, kör oldu sana hakaret, gözleri görmeyene de "görme engelli" denmeye başladı.
bu da aynı işte. sadece ten rengini ifade eden "zenci" kelimesinin "sarışın" demekten hiç farkı yok aslında. ama yurt dışında hakaret anlamı taşıyan negro'yu nigger'ı "zenci" diye çeivirince ırkçıymış gibi oluyor. ve aynı gerizekalı gibi, kör gibi hakaret anlamı ağır basmaya başlıyor.
bizde bir karşılığı yok, dediğim gibi bizde zenci vatandaş olmadığı için hakaret olarak kullanmak istesen de kullanamıyorsun. fiziksel özelliğini tarif etmek için "siyahi vatandaş" diye zorlayıp kelime uydurursan, zenci de kendiliğinden hakaret olur.
mesela "geri zekalı" aslında hakaret değildir. yani zekası üstün olana "üstün zekalı" diyorsak, zekası geri olana da "geri zekalı" demek çok normaldir. 40-50 yıl önce zihinsel engelli diye bir kavram yoktu, bugün zihinsel engelli dediğimiz kişilere "geri zekalı" denirdi. gazeteler, televizyonlar falan böyle bahsederdi. ama ne zaman ki karşındaki adama hakaret etmek için "ulan gerizekalı görmüyo musun" demeye başladın, asıl anlamı gitti, hakarete dönüştü. gerçekten zekası geri olana da "zihinsel engelli" gibi zorlama ifadeler uyduruldu.
ya da gözleri görmeyen kişiye "kör" denir. adamların kendi kurduğu derneğin bile adı "körler derneği". ama ne zaman yolda yürürken önüne bakmayan adama "kör müsün bilader önüne baksana" denmeye başladı, kör oldu sana hakaret, gözleri görmeyene de "görme engelli" denmeye başladı.
bu da aynı işte. sadece ten rengini ifade eden "zenci" kelimesinin "sarışın" demekten hiç farkı yok aslında. ama yurt dışında hakaret anlamı taşıyan negro'yu nigger'ı "zenci" diye çeivirince ırkçıymış gibi oluyor. ve aynı gerizekalı gibi, kör gibi hakaret anlamı ağır basmaya başlıyor.
bizde bir karşılığı yok, dediğim gibi bizde zenci vatandaş olmadığı için hakaret olarak kullanmak istesen de kullanamıyorsun. fiziksel özelliğini tarif etmek için "siyahi vatandaş" diye zorlayıp kelime uydurursan, zenci de kendiliğinden hakaret olur.
0
"Nigger" İngilizcede hakaret, aşağılama sözü olarak kullanılıyor.
Bizde de son zamanlarda böyle bir ayrım ortaya çıktı. Zenci dediğimde oğlum tepki gösteriyor. Okulda öyle öğretilmiş. Siyahi (black) ve zenci (nigger) olarak kullanılıyor.
Bizde de son zamanlarda böyle bir ayrım ortaya çıktı. Zenci dediğimde oğlum tepki gösteriyor. Okulda öyle öğretilmiş. Siyahi (black) ve zenci (nigger) olarak kullanılıyor.
0
Nigger / siyahi demek. özellikle İngilizce konuşulan bazı ülkelerde Afrika kökenli siyahi insanlar için kullanılan aşağılayıcı bir terim. vikipedi
0
Tamamen kullanım amacıyla alakalı. Birine zenci dediğimde başkası hayır siyahi diyeceksin derse aslında benim kavram olarak kastettiğimin ırkçılığa yol açtığından haberim bile yoksa beni düzelten kişinin benden daha ırkçı olduğunu düşünürüm. neden çünkü ben bunu bir ırkçı kavram olarak kullanmadım hiç.
0
kelimeler tek başlarına kötü değildir, onlara atfedilen anlam kötüdür. türk devletlerinde tarih boyunca afrikalı bir nüfus olmadığı için siyahilere karşı ırkçı bir dil de gelişmemiştir. illa ırkçı bir kelime isteniyorsa araplara karşı kullanılan fellah ya da marsık olabilir (fellahtan emin değlim). özetle amerika'dan problem ithal etme çabasından başka bir şey değil. ama böyle giderse post truth'tan nasibini alarak hiç ırkçı olmayan bir kelimeye anti-ırkçı bir amaçla ırkçı anlam yüklenmiş olacak. siyahilere siyah denmesini tabu haline getirmek anti-ırkçı değil, aksine siyah olmayı sanki dile getirilmemesi gereken bir kusurmuş gibi görerek ırkçılığın dibini sıyırmak demek. dönemin siyaseten doğruculuk saçmalığını güzel özetleyen bir dil olayına şahit oluyoruz.
1. soruya cevap: nigger'ın türkçede bir karşılığı yoktur. her kelimenin her dilde karşılığı olması gerekmiyor.
2. soruya cevap: hayır değildir ama gidişat öyle bir kelimeye dönüşeceğini gösteriyor.
1. soruya cevap: nigger'ın türkçede bir karşılığı yoktur. her kelimenin her dilde karşılığı olması gerekmiyor.
2. soruya cevap: hayır değildir ama gidişat öyle bir kelimeye dönüşeceğini gösteriyor.
0
Buradaki cevaplardan da görülen karışmış biraz anlamlar.
En kibarından en kötüsüne şöyle gidiyor
African American, Black, Negro, Nigger
türkçeleri
Afrikalı Amerikalı, Siyah, Zenci, Kötü Zenci
Nigger Kürtlere keko demek gibi birşey.
Irksal hakaret, eğitimsiz, görgüsüz, sabıkalı ve siyah manalarını toptan birleştiriyor.
En kibarından en kötüsüne şöyle gidiyor
African American, Black, Negro, Nigger
türkçeleri
Afrikalı Amerikalı, Siyah, Zenci, Kötü Zenci
Nigger Kürtlere keko demek gibi birşey.
Irksal hakaret, eğitimsiz, görgüsüz, sabıkalı ve siyah manalarını toptan birleştiriyor.
0
Bu işin böyle karışmasının sebebi tamamen Amerikan film dublajlarıdır. Nigger sözcüğüne karşılık bulamayınca zenci diye çevirdiler zamanında. Halbuki Türkçedeki zenci sözcüğünün böyle bir anlamı yok. Zenci, nigger’ın karşılığı değil. Etimolojik olarak zenc pas rengi, zenci de bu renkte olan demek. Afrikalıların ten rengi tam kara olmadığı için yüzyıllar önce bu sıfat tercih edilmiş. Nigger’la alakası yok. Onun gibi aşağılayıcı bir anlama hiç sahip olmadı. Mesela biri tutup “Bizim zenci bir abi var; Afrotürk. Dedeleri Habeşistan kökenliymiş...” gibi cümlelerde rahatça kullanabiliyoruz.
0
ülkemize uygun nefis bir örnek geldi aklıma.
siyah tenli bir kişiye nigger demek, ülkemizde kadınlara "karı" demek gibi.
siyah tenli bir kişiye nigger demek, ülkemizde kadınlara "karı" demek gibi.
0
zenci bence irkci bir ifade degildir. siyah teni olanlara zenci denir.
ben tam tersini dusunuyorum, biz tanzanyaya gitsek mesela, tum zencilerin icinde tek beyaz olsak, ve bize "hey beyaz, hey soluk benizli" denseler ben donup bakarim ve gocunmam, bize ne diyorlar acaba afrikada?
ben tam tersini dusunuyorum, biz tanzanyaya gitsek mesela, tum zencilerin icinde tek beyaz olsak, ve bize "hey beyaz, hey soluk benizli" denseler ben donup bakarim ve gocunmam, bize ne diyorlar acaba afrikada?
0
bir kelimenin irkici olup olmamasini belirleyen sey toplumun o kelimeye atfettigi anlamlar ve kelimeyi kullanan kisinin o kelimeye gizli anlamlar eklemesi ile oluyor. yani kelimenin baglami onemli bu konuda, anlami degil.
bizim toplumumzda gordugum zenci kelimesi o kisiyi asagilamak icin degil tanimlamak icin kullaniliyor. ama elbette bu noktada son soz hakki bu kelimenin muhattabi olan kisiler. bu kisiler bu kelimenin kullaniminda rahatsiz edici anlamlar goruyorsa kullanilmamalidir.
bunu su sekilde izah edebilirim. uzun yillardir yurt disinda yasiyorum, o nedenle de turkiye gundeminin ve toplumunun bir nebze disindayim. turkiyeye gittigimde benim yasadigim zamanda problem olmayan ama simdi farkli anlamlar eklenmis kelimelere rasladim. ornegin "suri" diye ilk defa duydugum bir kelime oldu. anlamini ogrendigimde "suriyeli" demek dediler. benim yasadigim zaman suriyeli demek de sorun degildi ama turkiyede multeci artisi ile birlikte suriyeli kelimesinin asagilama anlami ile birlikte kullanildigini gordum. yani suriyeli denilince o kisinin ulkesine degil daha cok onun "asagilik" olduguna atif vardi. "suri" kelimesi ise direkt o anlamda kullaniliyordu.
yani bir kelimenin kullanildigi baglam bununun irkci olup olmadigini belirliyor. ve o baglam konusunda da karar verici olan ise o kelimenin muhattabidir.
ornegin almanyada turkler icin "Kanacken,Kanaks,Kanax" kelimeleri kullaniliyor asagilama amaciyla. ama anlam itibari ile bir cesit denizci, yani zararsiz bir kelime. tabi yaygin kullanimda baglami farklilasmis, ve asagilama kelimesi. almanyada bu kelimeyi bir turke soylendiginde rahatsiz olacaktir.
bizim toplumumzda gordugum zenci kelimesi o kisiyi asagilamak icin degil tanimlamak icin kullaniliyor. ama elbette bu noktada son soz hakki bu kelimenin muhattabi olan kisiler. bu kisiler bu kelimenin kullaniminda rahatsiz edici anlamlar goruyorsa kullanilmamalidir.
bunu su sekilde izah edebilirim. uzun yillardir yurt disinda yasiyorum, o nedenle de turkiye gundeminin ve toplumunun bir nebze disindayim. turkiyeye gittigimde benim yasadigim zamanda problem olmayan ama simdi farkli anlamlar eklenmis kelimelere rasladim. ornegin "suri" diye ilk defa duydugum bir kelime oldu. anlamini ogrendigimde "suriyeli" demek dediler. benim yasadigim zaman suriyeli demek de sorun degildi ama turkiyede multeci artisi ile birlikte suriyeli kelimesinin asagilama anlami ile birlikte kullanildigini gordum. yani suriyeli denilince o kisinin ulkesine degil daha cok onun "asagilik" olduguna atif vardi. "suri" kelimesi ise direkt o anlamda kullaniliyordu.
yani bir kelimenin kullanildigi baglam bununun irkci olup olmadigini belirliyor. ve o baglam konusunda da karar verici olan ise o kelimenin muhattabidir.
ornegin almanyada turkler icin "Kanacken,Kanaks,Kanax" kelimeleri kullaniliyor asagilama amaciyla. ama anlam itibari ile bir cesit denizci, yani zararsiz bir kelime. tabi yaygin kullanimda baglami farklilasmis, ve asagilama kelimesi. almanyada bu kelimeyi bir turke soylendiginde rahatsiz olacaktir.
0
zenci ırkçı söylem değil. zencinin ırkçı bir kelimeye dönüştürülmesi zorlama bir eylem.
ama çıfıt var mesela. çünkü tarihten beri yahudilerle iç içe yaşadığımız için böyle kelimeler geliştirmişiz.
ama çıfıt var mesela. çünkü tarihten beri yahudilerle iç içe yaşadığımız için böyle kelimeler geliştirmişiz.
0
diğer cevaplarda da bahsedildiği üzere kelimenin kullanım şekli hangi amaca hizmet ettiğini belirliyor. bir de siyahi insanların geçmişten günümüze tüm dünyada yaşadığı sıkıntılar ön planda olduğu için ırkçılık denildiği zaman direkt onlar akla geliyor. ülkemizdeki bazı kullanımlardan örnek vermek gerekirse:
- amk çekik gözlüsü
- çingene gibi bağırma
- hewaller ağlıyor
- mezopotamya eşeği
- en iyi türk ölü türktür
- ermeni dölü
bunların çoğu günlük hayatta kullanılmasına rağmen ırkçılık yapıyorsun diye karşılık görmüyor. biraz da ülkede ve dünyada bunu gündeme getirmek de ırkçılık olarak kabul edilip edilmemesini etkiliyor.
- amk çekik gözlüsü
- çingene gibi bağırma
- hewaller ağlıyor
- mezopotamya eşeği
- en iyi türk ölü türktür
- ermeni dölü
bunların çoğu günlük hayatta kullanılmasına rağmen ırkçılık yapıyorsun diye karşılık görmüyor. biraz da ülkede ve dünyada bunu gündeme getirmek de ırkçılık olarak kabul edilip edilmemesini etkiliyor.
0
ben olaya başka bir açıdan giricem. ben ilkokuldan sonra anadolu lisesine başladığımda
-sene 93 falan- hazırlık sınıfında bir yıl ingilizceyi tamamı ithal yabancı kitaplardan öğrendik, (oxford uni press, cambridge vs) ve bu kitapların tamamında siyahi kişiler için kullanılan kelime negro idi, bunun eşiti türkçede zencidir diye öğrendik hocalarımızdan. Kesinlikle hakaret içeren bir kelime olarak öğretilmedi bize, chinese indian(amerikan yerlisi olan) negro diye ezberledik hep.
98-99 gibi cnbc-e kanalında altyazılı dizi izlemeye başladık, dial-up bağlantısıyla internete bağlandık ve gördük ki böyle de bir anlamı varmış hakaret anlamında kullanılırmış.
-sene 93 falan- hazırlık sınıfında bir yıl ingilizceyi tamamı ithal yabancı kitaplardan öğrendik, (oxford uni press, cambridge vs) ve bu kitapların tamamında siyahi kişiler için kullanılan kelime negro idi, bunun eşiti türkçede zencidir diye öğrendik hocalarımızdan. Kesinlikle hakaret içeren bir kelime olarak öğretilmedi bize, chinese indian(amerikan yerlisi olan) negro diye ezberledik hep.
98-99 gibi cnbc-e kanalında altyazılı dizi izlemeye başladık, dial-up bağlantısıyla internete bağlandık ve gördük ki böyle de bir anlamı varmış hakaret anlamında kullanılırmış.
0
nothere
Merhaba Ekşi Duyuru Sakinleri,Yaya olarak bir taksinin çarpması sonucu, ayak bileğimdeki parçalı kırık nedeniyle platinlerin takılması ve sonrasında da çıkarılması ile 2 kere ameliyat geçirdim. Ceza mahkemesi sonucunda, çarpan tarafın asli kusurlu olduğu kararı alındı ve idari para cezası verildi. B
Merhaba Ekşi Duyuru Sakinleri,
Yaya olarak bir taksinin çarpması sonucu, ayak bileğimdeki parçalı kırık nedeniyle platinlerin takılması ve sonrasında da çıkarılması ile 2 kere ameliyat geçirdim. Ceza mahkemesi sonucunda, çarpan tarafın asli kusurlu olduğu kararı alındı ve idari para cezası verildi. Bunun yanında, maddi-manevi tazminat davam da halen sürmekte.
Avukatımın sorduğum sorulara tatmin edici cevaplar vermemesinden ötürü, aklıma takılan birkaç soru hakkında cevap verebilirsiniz çok sevinirim. Çünkü avukatım önemsemediği için mi cevap vermiyor, yoksa ben mi çok detaya takıldım anlamıyorum. En azından başkalarının fikrini de alarak, yanlış giden birşeyler varsa da dava sonuçlanmadan avukatımı değiştirmek istiyorum.
Kaza sonrası tutanak tutulmadan, doğrudan hastaneye gidildiği için kaza tutanağında kusur oranları yazmıyor. Ceza mahkemesinde de karşı tarafın asli kusurlu olduğu kararı alındı, fakat oran olarak (%25, 50 vb. gibi) ne kadar kusurlu olduğunun kararı neden alınmadı?
Maddi-manevi tazminat davası, ruhsat sahibi ve çarpan taraf için açıldı ve açılan miktar tutarı maddi olarak 2000 (cebimden çıkan sağlık harcamaları) ve manevi olarak ise 25000 lira.
Araştırdığım kadarıyla, karşı tarafın sigortasından iş gücü kaybım vb. sebeplerle maddi tazminat almak gibi bir hakkım var. Böyle bir hakkım varsa, neden avukat tazminat davasını sadece ruhsat sahibi ve çarpan taraf için açtı, anlamadım. Sigorta şirketinin de dahil edilmesi gerekmez mi? Kendisine sorduğumda, "Biz neden sigorta şirketi ile uğraşalım, taraflar çıkan tazminatın bir kısmını da onlardan illaki almaya uğraşacak" dedi. Dediği gibiyse, dava sonuçlanınca sigorta şirketi irtibat mı kuracak yani bizimle?
Bir diğer sorum, maddi-manevi tazminat davasında avukatımın talep ettiği miktar, özellikle 2000 lira maddi tazminat az değil mi? Mahkeme masraflarını minimumda tutmak için yapılan bir durum mu bu? Öyleyse bile, mahkeme kararı sonucu bu miktardan daha fazla bir tazminat verilme durumu oluşur mu? Yine araştırdığım kadarıyla, sırf sigortadan alınan tazminat tutarı bile bu meblağın ötesinde.
Başından bu tür bir olay geçen ya da teknik olaya hakim biri aydınlatabilirse çok memnun olurum. Bu tür cevaplar için illaki bir avukata daha gitmem gerekir mi, emin olamadım. Tanıdık bir avukat da olmadığından, en azından başka birini bulmam gerekse bile emin olmak istiyorum.
Teşekkürler.
Yaya olarak bir taksinin çarpması sonucu, ayak bileğimdeki parçalı kırık nedeniyle platinlerin takılması ve sonrasında da çıkarılması ile 2 kere ameliyat geçirdim. Ceza mahkemesi sonucunda, çarpan tarafın asli kusurlu olduğu kararı alındı ve idari para cezası verildi. Bunun yanında, maddi-manevi tazminat davam da halen sürmekte.
Avukatımın sorduğum sorulara tatmin edici cevaplar vermemesinden ötürü, aklıma takılan birkaç soru hakkında cevap verebilirsiniz çok sevinirim. Çünkü avukatım önemsemediği için mi cevap vermiyor, yoksa ben mi çok detaya takıldım anlamıyorum. En azından başkalarının fikrini de alarak, yanlış giden birşeyler varsa da dava sonuçlanmadan avukatımı değiştirmek istiyorum.
Kaza sonrası tutanak tutulmadan, doğrudan hastaneye gidildiği için kaza tutanağında kusur oranları yazmıyor. Ceza mahkemesinde de karşı tarafın asli kusurlu olduğu kararı alındı, fakat oran olarak (%25, 50 vb. gibi) ne kadar kusurlu olduğunun kararı neden alınmadı?
Maddi-manevi tazminat davası, ruhsat sahibi ve çarpan taraf için açıldı ve açılan miktar tutarı maddi olarak 2000 (cebimden çıkan sağlık harcamaları) ve manevi olarak ise 25000 lira.
Araştırdığım kadarıyla, karşı tarafın sigortasından iş gücü kaybım vb. sebeplerle maddi tazminat almak gibi bir hakkım var. Böyle bir hakkım varsa, neden avukat tazminat davasını sadece ruhsat sahibi ve çarpan taraf için açtı, anlamadım. Sigorta şirketinin de dahil edilmesi gerekmez mi? Kendisine sorduğumda, "Biz neden sigorta şirketi ile uğraşalım, taraflar çıkan tazminatın bir kısmını da onlardan illaki almaya uğraşacak" dedi. Dediği gibiyse, dava sonuçlanınca sigorta şirketi irtibat mı kuracak yani bizimle?
Bir diğer sorum, maddi-manevi tazminat davasında avukatımın talep ettiği miktar, özellikle 2000 lira maddi tazminat az değil mi? Mahkeme masraflarını minimumda tutmak için yapılan bir durum mu bu? Öyleyse bile, mahkeme kararı sonucu bu miktardan daha fazla bir tazminat verilme durumu oluşur mu? Yine araştırdığım kadarıyla, sırf sigortadan alınan tazminat tutarı bile bu meblağın ötesinde.
Başından bu tür bir olay geçen ya da teknik olaya hakim biri aydınlatabilirse çok memnun olurum. Bu tür cevaplar için illaki bir avukata daha gitmem gerekir mi, emin olamadım. Tanıdık bir avukat da olmadığından, en azından başka birini bulmam gerekse bile emin olmak istiyorum.
Teşekkürler.
0
Avukat değilim, başımızdan geçen benzer olay nedeniyle edindiğim bilgileri sizinle paylaşayım.
Artık oransal olarak değil asli kusur- tali kusur şeklinde değerlendirme yapıldığını söylemişti bizim avukatımız.
Tutanakta zaten kusur kimde belirlenemeyebilir, sonradan
yapılan bilirkişi incelemesinde belli oluyor kusurun kimde olduğu.
Sigorta şirketi konusunda avukatınız haklı olabilir, bir sürü avukatları vardır ve parayı ödememek için her türlü uğraşı verirler, sigorta sahibi zaten kendi uğraşır bence de.
Tazminat miktarlarına gelince, maddi tazminat olarak iş gücü kaybınız ödenir sadece. Kalıcı sakatlık yoksa, çalışıp para kazanamadığınız günler için makul olabilir. Yine de raporunuz falan varsa avukatınızla paylaşın.
Manevi tazminat tamamen subjektif birşey ama sizin az dediğiniz miktarın tamamını bile alamayabilirsiniz, tamamen hakimin kararına bağlı.
Artık oransal olarak değil asli kusur- tali kusur şeklinde değerlendirme yapıldığını söylemişti bizim avukatımız.
Tutanakta zaten kusur kimde belirlenemeyebilir, sonradan
yapılan bilirkişi incelemesinde belli oluyor kusurun kimde olduğu.
Sigorta şirketi konusunda avukatınız haklı olabilir, bir sürü avukatları vardır ve parayı ödememek için her türlü uğraşı verirler, sigorta sahibi zaten kendi uğraşır bence de.
Tazminat miktarlarına gelince, maddi tazminat olarak iş gücü kaybınız ödenir sadece. Kalıcı sakatlık yoksa, çalışıp para kazanamadığınız günler için makul olabilir. Yine de raporunuz falan varsa avukatınızla paylaşın.
Manevi tazminat tamamen subjektif birşey ama sizin az dediğiniz miktarın tamamını bile alamayabilirsiniz, tamamen hakimin kararına bağlı.
0
@curukturpkokusu Cevabın için teşekkürler.
Manevi tazminat tutarını sembolik birşey vereceklerini düşünüyorum ben de açıkcası. Maddi tazminat tutarında da, 2000 lira talepte bulunduğumuz için fazlası için karar çıkmaz diye düşünmüştüm.
Raporlarımın hepsi avukatımda mevcut. Mahkeme şu aşamada, adli tıpa sevketti iş gücü kaybı oranı için.
Manevi tazminat tutarını sembolik birşey vereceklerini düşünüyorum ben de açıkcası. Maddi tazminat tutarında da, 2000 lira talepte bulunduğumuz için fazlası için karar çıkmaz diye düşünmüştüm.
Raporlarımın hepsi avukatımda mevcut. Mahkeme şu aşamada, adli tıpa sevketti iş gücü kaybı oranı için.
0
ceza katibiyim, bildiğim kadarı ile yanıtlayayım.
şimdi artık kusur oranı artık önemli değil, asli veya tali kusurlu olayı yeterli. bilirkişiler de o şekilde yazar dosyaya. tali kusurlu da olsa artık ceza alıyor kusurlu taraf.
karşı tarafın sigortasına sen kendin başvurabilirsin diye biliyorum, ödeme ne kadarsa alırsın, sigorta sana ödediği parayı vatandaşa rücu eder. sen mahkemeden kaza tutanaklarını, mahkeme kararını varsa kesinleşme şerhini alıp başvur, ödeme yapıyorlar diye biliyorum.
hukuk mahkemesinde çalışmadım ancak, tazminat oranlarını mahkeme bilirkişiye hesaplattırıyor. bildiğim kadarı ile avukatlar da benzer hesaplamaları yapabiliyor sanırım bir program vasıtasıyla.
şimdi artık kusur oranı artık önemli değil, asli veya tali kusurlu olayı yeterli. bilirkişiler de o şekilde yazar dosyaya. tali kusurlu da olsa artık ceza alıyor kusurlu taraf.
karşı tarafın sigortasına sen kendin başvurabilirsin diye biliyorum, ödeme ne kadarsa alırsın, sigorta sana ödediği parayı vatandaşa rücu eder. sen mahkemeden kaza tutanaklarını, mahkeme kararını varsa kesinleşme şerhini alıp başvur, ödeme yapıyorlar diye biliyorum.
hukuk mahkemesinde çalışmadım ancak, tazminat oranlarını mahkeme bilirkişiye hesaplattırıyor. bildiğim kadarı ile avukatlar da benzer hesaplamaları yapabiliyor sanırım bir program vasıtasıyla.
0
Avukatınız maddi tazminat talebini minimumda tutarak dava açar. Bilirkişi raporunda daha fazla miktar çıkarsa maddi tazminat talebini ıslah ederek yükseltir. Bir sorun yok. Ayrıca zaten yaptığınız masraftan fazla tazminat alamazsınız. Adı üstünde, zararınız ne kadarsa o tazmin edilir.
0
etna
mesela em-el gibi ama özel isim olmayacak.edit;ingilizce "m" harfinin okunuşu= emingilizce "l" harfinin okunuşu= elikisini ardarda okuyunca türkçe bir kelime elde ettik; emel.bunun gibi. 2 veya daha fazla hece (kelime) olabilir.car-kar olayını bende anlamadım.
mesela em-el gibi ama özel isim olmayacak.
edit;
ingilizce "m" harfinin okunuşu= em
ingilizce "l" harfinin okunuşu= el
ikisini ardarda okuyunca türkçe bir kelime elde ettik; emel.
bunun gibi. 2 veya daha fazla hece (kelime) olabilir.
car-kar olayını bende anlamadım.
edit;
ingilizce "m" harfinin okunuşu= em
ingilizce "l" harfinin okunuşu= el
ikisini ardarda okuyunca türkçe bir kelime elde ettik; emel.
bunun gibi. 2 veya daha fazla hece (kelime) olabilir.
car-kar olayını bende anlamadım.
0
car - kar
edit:
nesini anlamadın anlamadım ingilizcedeki araba olan "car" nası okunuyor "kar" diye, gökten yağan beyaz şeyin türkçe adı ne "kar".
bu garip soruyu anlamakla uğraşıp verilebilecek en basit cevabı verdim.
edit:
nesini anlamadın anlamadım ingilizcedeki araba olan "car" nası okunuyor "kar" diye, gökten yağan beyaz şeyin türkçe adı ne "kar".
bu garip soruyu anlamakla uğraşıp verilebilecek en basit cevabı verdim.
0
hiçbir şey anlamadım ben sorudan valla. soruyla verilen car - kar örneğini de bağdaştıramadım.
0
anladespina
Merhaba. Tıp doktoru değil de bilim doktoru olan kişiler (herhangi bir alanda doktora yapanlar) Dr. unvanını istediği gibi kullanabilir mi? Kendini Dr. XXX şeklinde tanımlayabilir mi? Yasalara aykırı mı bu durum yoksa?
Merhaba. Tıp doktoru değil de bilim doktoru olan kişiler (herhangi bir alanda doktora yapanlar) Dr. unvanını istediği gibi kullanabilir mi? Kendini Dr. XXX şeklinde tanımlayabilir mi? Yasalara aykırı mı bu durum yoksa?
0
Kendilerini tıp doktoru olarak tanıtmadıkları müddetçe Dr. unvanını serbestçe kullanabilirler. Haklarıdır. Bileklerinin hakkıyla o unvanları almışlardır.
0
Adam bir tarafından kan çıka çıka doktorasını yapmış paşa paşa kullanır ünvanını elbette. Ne aykırılık olacak.
Yurtdışında bir form doldururken Mr. Mrs. Dr. diye seçtirirler hatta bu dr illa ki medikal doktor değil. Kredi kartlarında bile görebilirsin bu dr ünvanını.
Yurtdışında bir form doldururken Mr. Mrs. Dr. diye seçtirirler hatta bu dr illa ki medikal doktor değil. Kredi kartlarında bile görebilirsin bu dr ünvanını.
0
Ikisi de Dr zaten. birisi MD oteki PhD ama bizde boyle harf kullanimi acisindan bir ayrim yok sanirim.
0
tabii ki serbest. bu o kişinin hakkı.
yalnız apartmandaki amcalar teyzeler "yavrım sırtımın şorası tee kalçama kadar ağrıyor bi bakıversen" diye kapıya geliyor iktisat doktorası yapan adama.
ona göre kullanın.
yalnız apartmandaki amcalar teyzeler "yavrım sırtımın şorası tee kalçama kadar ağrıyor bi bakıversen" diye kapıya geliyor iktisat doktorası yapan adama.
ona göre kullanın.
0
Ben olsam apartmana filan yazmam +1
Şirket yazışmalarında kullanılmasında fayda var. Güven veriyor karşı tarafa.
Şirket yazışmalarında kullanılmasında fayda var. Güven veriyor karşı tarafa.
0
Unvanların sadece konusuyla alakalı özelliğin ortaya konması gereken yerlerde zikredilip, yazılmalı. Tıp doktorluğu dahil tüm unvan kullanımının doğru, 3. şahısları hataya sevketmeyecek şekilde olması gerekmektedir.
Mesela ekonomi alanında doktoranız var birine bu konuda görüş verirken bunu kullanabilirsiniz. Ancak tıp doktorluğunuz varken tarih alanında görüş verdiğinizde unvanınızı kullanarak karşı tarafın sizin tarih alanında etkinliğe sahip olmasına sonuç verecek şekilde güven kazanmanız, bundan fayda elde etmeniz halinde cezai sorumluluğunuz bile doğabilir.
Bir de cezai ehliyeti olmadan kullananlar var:) Bir uçuş sırasında fenalaşan yolcuya açılın ben avukatım diye mudahale etmeye çalışan meslektaşımı düşündükçe mütemadiyen utanmaktayım.
Mesela ekonomi alanında doktoranız var birine bu konuda görüş verirken bunu kullanabilirsiniz. Ancak tıp doktorluğunuz varken tarih alanında görüş verdiğinizde unvanınızı kullanarak karşı tarafın sizin tarih alanında etkinliğe sahip olmasına sonuç verecek şekilde güven kazanmanız, bundan fayda elde etmeniz halinde cezai sorumluluğunuz bile doğabilir.
Bir de cezai ehliyeti olmadan kullananlar var:) Bir uçuş sırasında fenalaşan yolcuya açılın ben avukatım diye mudahale etmeye çalışan meslektaşımı düşündükçe mütemadiyen utanmaktayım.
0
owaki
sakalımın çıkmasını istemiyorum. sonsuza kadar sinekkaydı tıraşlı olmak istiyorum. akşam kesiyorum sabah çıkıyor.ne yapabilirim?
sakalımın çıkmasını istemiyorum. sonsuza kadar sinekkaydı tıraşlı olmak istiyorum. akşam kesiyorum sabah çıkıyor.
ne yapabilirim?
ne yapabilirim?
0
İğneli epilasyon ile mümkün ama izleri geçer mi, geçerse kaç yılda geçer allah bilir. Lazerde de çıkmama diye bir şey yok, bir süre sonra tekrar çıkmaya başlıyor ve tekrar lazer yaptırmak zorunda kalıyorsun.
0
Deathrow
aracım arızalandığı için maalesef taksiye kaldım yarınki bir işim için. uzak mesafeye gideceğim için bu terörist arkadaşların uzun yoldan gitmesine göz yummak istemiyorum. bitaksi varmış itaksi varmış...bu bağlamda en iyi alternatif hangisi?
aracım arızalandığı için maalesef taksiye kaldım yarınki bir işim için. uzak mesafeye gideceğim için bu terörist arkadaşların uzun yoldan gitmesine göz yummak istemiyorum. bitaksi varmış itaksi varmış...
bu bağlamda en iyi alternatif hangisi?
bu bağlamda en iyi alternatif hangisi?
0
korsan tabiki, konum saat atınca adam ne kadara götüreceğini söylüyor süpriz yaşamamış olursunuz
0
Korsana güven olmuyor en son çağırdığımızda 1 saat bekletmişti. Bunu da göz önünde bulundurun.
0
Bitaksi kullanıyorum. Şu zamana kadar bir sorunla karşılaşmadım. Tam tersine yolculuk bitince yolcu tarafından puanlama sistemi olduğu için daha özen gösteriyor olabilirler. En yakındaki taksiyi seçebilmeniz açısından çok avantajlı. iTaksi ise belediyenindi diye anımsıyorum. Son seçimden önce kurulmuştu. Ekrem Başkan ne kadar el atıp düzeltebildi, bilemiyorum.
Edit: Bitaksi’de de konum seçip önceden ücret öğrenme seçeneği var. Ayrıca taksicinin adı, soyadı, plakası size gönderiliyor. Bir sorun olunca gerekli bilgilerdir bunlar.
Edit: Bitaksi’de de konum seçip önceden ücret öğrenme seçeneği var. Ayrıca taksicinin adı, soyadı, plakası size gönderiliyor. Bir sorun olunca gerekli bilgilerdir bunlar.
0
korsan çok güvenilir değil, plan yapamıyorsun. 1 saat beklettiği bile olabiliyor. üstüne üstlük şoförler sanayi esnafından daha beter bir üsluba sahip bile olabiliyorlar. telefonda organize eden kişiye klimayı sorduğumda "merak etmeyin" gibi cevaplar alıyorum. klima var mı yok mu kardeşim cevap ver yani. bir keresinde de giderken direksiyonu diziyle tutup gözlük camını sildi, yol da istanbul e-5 bu arada, çevreyolu yani.
saat olarak esnek olabilirseniz ve mesafe uzaksa yani korsana bindiğinizde fiyat gerçekten fark edecekse korsan kabul edilebilir, onun haricinde bitaksi mecvutta en kullanılabilir olanı.
saat olarak esnek olabilirseniz ve mesafe uzaksa yani korsana bindiğinizde fiyat gerçekten fark edecekse korsan kabul edilebilir, onun haricinde bitaksi mecvutta en kullanılabilir olanı.
0
i ve been mistreated
Sözlüğe, başka kaynağa bakmadan, ilk aklınıza geleni söyleyin lütfen. Bir anket gibi düşününüz. Mümkünse yorum yapmayınız:)
Sözlüğe, başka kaynağa bakmadan, ilk aklınıza geleni söyleyin lütfen. Bir anket gibi düşününüz. Mümkünse yorum yapmayınız:)
0
kelime anlamından önce aklıma ezel’in müptezhel albümü geldi. ne güzel bulmuş ismi. :)
0
bir derde düşüp veya bir konu hakkında kafayı kırmış, bitmiş kül olmuş, çamura bulanmış
bende uyandırdığı düşünce bu
bende uyandırdığı düşünce bu
0
anlamını hatırlamıyorum ama bağımlı demek değil, onu hatırlıyorum. hatta madde bağımlıları için müptezel denmesinin yanlış olduğunu okumuştum.
0
müptela kelimesiyle karıştırılıyor sanırım.
bağımlı değil de, ayağa düşmüş ve değersiz anlamında keş daha uygun.
bağımlı değil de, ayağa düşmüş ve değersiz anlamında keş daha uygun.
0
hadi ya la
Merhaba. Bir üniversitede yüksek lisans öğrencisiyim fakat Macbook'taki Pages uygulaması ve Google Docs makale yazarken tabloları APA formatında yapmama izin vermiyor.Hocam da Mac kullanıyor, Word açıp formatı kolayca düzenlediğini görünce ben de yüklemek istedim.Bunu en kolay nasıl yapabilirim? Mic
Merhaba. Bir üniversitede yüksek lisans öğrencisiyim fakat Macbook'taki Pages uygulaması ve Google Docs makale yazarken tabloları APA formatında yapmama izin vermiyor.
Hocam da Mac kullanıyor, Word açıp formatı kolayca düzenlediğini görünce ben de yüklemek istedim.
Bunu en kolay nasıl yapabilirim? Microsoft'un sitesinden direkt satın almam mı gerekiyor?
Teşekkürler.
Hocam da Mac kullanıyor, Word açıp formatı kolayca düzenlediğini görünce ben de yüklemek istedim.
Bunu en kolay nasıl yapabilirim? Microsoft'un sitesinden direkt satın almam mı gerekiyor?
Teşekkürler.
0
Tochinoshin
1 bildiri 1 makale mi yoksa sadece 1 bildiri mi gerekiyor?
1 bildiri 1 makale mi yoksa sadece 1 bildiri mi gerekiyor?
0
Üniversitesine, enstitüsüne göre değişir. Bazı üniversiteler hiç istemeyebilir.
0
Tochinoshin
Neden doktora gidip "kemiklerim kırılmasın diye platin taktırmak istiyorum." diyemiyoruz? Sağlıklı bir insanın daha sağlıklı olmasıyla neden ilgilenmiyor tıp?
Neden doktora gidip "kemiklerim kırılmasın diye platin taktırmak istiyorum." diyemiyoruz? Sağlıklı bir insanın daha sağlıklı olmasıyla neden ilgilenmiyor tıp?
0
platin tedavisi sonrası kemik daha sağlam olmuyor, yukarda da dendiği gibi orjinaline bir tık daha yakın oluyor. zaten tedavi gören kemiklerde genelde kireçlenme riski oluyor.
0
Tıp bilimi bana sorarsanız etik sebebi ile şimdiye kadar tedavi alanına yönelmiş. Birincisi tüm tedaviler bulunmuş değil, ikincisi tüm hastalıklar bitmiş değil. Yine de sadece bununla sınırlı aslında değil, estetik cerrahi de tıbbın içerisinde bir alan biliyorsunuz. Hatta genetik içerisinde yapılan yeni genom çalışmaları da tam olarak söylediğiniz bakımdan daha iyiye ait çalışmaların yapıldığı bir kulvar ancak tam olarak etik tartışmaların göbeğinde. Sadece sarı saç mavi göz olmasına gerek yok, örneğin meme kanseri olmayacak bir çocuk ortaya çıkarmak istediğinizde artık bunu yapabiliyorsunuz lakin bu hem tanrıcılık oynamakla eşit görülmekte bir kesim tarafından hem de erişebilen, erişemeyen kitleler arasındaki hali hazırda bile varolan sosyo-ekonomik farkı gelecek jenerasyonlarda misliyle büyütecek olduğundan tartışmalrı bulunmakta. Yine de bu çalışmalar artık yapılıyor çünkü çoğu ülkenin bu konuda bir yasal düzenlemesi olmadığı gibi, genom çalışmalarını teknik okarak artık evinize internetten sipariş verdiğiniz kitlerle bile yapabiliyorsunuz.
0
verdiğiniz örnekten yola çıkarsak; daha basit ve risksiz şekilde halledilebilir çünkü. platin takma zahmetine girmeden koruyucu giysi (kask, korumalı pantolon vb) giyebilirsiniz. tıp vücudun kendini onaramadığı yerde devreye giriyor. sağlam olanı daha sağlam yapmaya çalışmak ayrı bir konu.
bir de platin takınca daha sağlam olmuyor vücut +1
bir de platin takınca daha sağlam olmuyor vücut +1
0
çünkü platin taktırma sürecinde sen bir risk alıyorsun.
kolun kırılmış platin takılacak durumunda sen zaten çok kötü durum ile az riskli durum kararındasın
sağlıklı kol mu riskli platinli kol mu? sorusunda platin dersen zaten sen de bir sorun var.
Sağlıklı bir insanın daha sağlıklı olmasıyla neden ilgileniyor tıp. Türkiye'de ilgilenmiyor.
hasta ol gel diyor.
kolun kırılmış platin takılacak durumunda sen zaten çok kötü durum ile az riskli durum kararındasın
sağlıklı kol mu riskli platinli kol mu? sorusunda platin dersen zaten sen de bir sorun var.
Sağlıklı bir insanın daha sağlıklı olmasıyla neden ilgileniyor tıp. Türkiye'de ilgilenmiyor.
hasta ol gel diyor.
0
koruyucu tıp var o düşünceye en yakın. onun dışında her müdahale risk taşıdığı için "zarar verme" ilkesine ters. (bkz: Primum non nocere )
0
o zaman tüm uzuvları kestirip protez kullanalım. çünkü artrit veya kırılma tehlikesi var. yapay kalp takalım. büyüme riski var. vs.vs.
diz ve kalça protezlerinin ömürleri bile 20-25 sene. orjinali kadar da iyi değil.
diz ve kalça protezlerinin ömürleri bile 20-25 sene. orjinali kadar da iyi değil.
0
Sanırım verdiğiniz örnek sorduğunuz soruya uygun olmamış.
Yukarılarda denildiği gibi koruyucu hekimlik gündeme yeni yeni gelmeye başlıyor. Hatta bunu bırakın çoğu hastalığı semptomatik tedavi edip gönderiyor doktorlar. Bu hastalık neden oluşmuş, bir daha oluşmaması için neler yapmak gerekir pek ilgilenmiyorlar.
Yukarılarda denildiği gibi koruyucu hekimlik gündeme yeni yeni gelmeye başlıyor. Hatta bunu bırakın çoğu hastalığı semptomatik tedavi edip gönderiyor doktorlar. Bu hastalık neden oluşmuş, bir daha oluşmaması için neler yapmak gerekir pek ilgilenmiyorlar.
0
Sebebi de eskiden tıp fazla gelişmemişti, meslek bu şekilde oturmuş, şimdi de isteseler bile yoğunluktan bu şekilde çalışmak zorundalar muhtemelen.
0
çok detaylı cevap için; soner yalçın'ın kara kutu kitabı..
kısa cevap; çünkü para koruyucu hekimlikte değil tedavi tarafında da ondan.. kimse hasta olmazsa kime sokacaklar bu milyar dolarlık ilaçları, hastaneleri, ameliyatları vs.
adamların dini imanı koruyucu tıbbı bitirmek olmuş. sen hasta ol öyle gel bana diyorlar. hee malesef tüm tıp fakülteleri bu zihniyet tarafından kuşatılmışve zaptedilmiş durumda. doktorların da işine geliyor bu durum. yoksa onlarda bol sıfırlı maaşlarını kaybedeler.
yani özetle bunlar için win win durumu var.
kısa cevap; çünkü para koruyucu hekimlikte değil tedavi tarafında da ondan.. kimse hasta olmazsa kime sokacaklar bu milyar dolarlık ilaçları, hastaneleri, ameliyatları vs.
adamların dini imanı koruyucu tıbbı bitirmek olmuş. sen hasta ol öyle gel bana diyorlar. hee malesef tüm tıp fakülteleri bu zihniyet tarafından kuşatılmışve zaptedilmiş durumda. doktorların da işine geliyor bu durum. yoksa onlarda bol sıfırlı maaşlarını kaybedeler.
yani özetle bunlar için win win durumu var.
0
msb
Kasada çıkarmayı unutmuşlar, çıkarken de çaldı aslında.Bunu çıkarmanın kolay bi yolu yok mu? Yoksa mağazaya mı gidicem?
Kasada çıkarmayı unutmuşlar, çıkarken de çaldı aslında.
Bunu çıkarmanın kolay bi yolu yok mu? Yoksa mağazaya mı gidicem?
Bunu çıkarmanın kolay bi yolu yok mu? Yoksa mağazaya mı gidicem?
0
Youtube’da videolar var. Bende işe yaramamıştı. Kötü bir bıçak alıp ısıtıp o plastiği eriterek çıkartmıştım.
0
insomniac
Endnote'a alternatif ücretsiz hangi programı önerirsiniz?
Endnote'a alternatif ücretsiz hangi programı önerirsiniz?
0
adwokat
Laptop almaya kalksam 3-4 k gözden çıkarmam gerek. Tek yapacağım iş internette sörf, sosyal medya, mail, dilekçe ve uyap kullanımı. Eşşek gibi aleti her gün yük edeceğim. Taşıması zor olacak.Onun yerine aynı paraya ipad ve ipad için klavye alsam daha mantıklı değil mi? Neyden mahrum kalırım? İpadd
Laptop almaya kalksam 3-4 k gözden çıkarmam gerek. Tek yapacağım iş internette sörf, sosyal medya, mail, dilekçe ve uyap kullanımı. Eşşek gibi aleti her gün yük edeceğim. Taşıması zor olacak.
Onun yerine aynı paraya ipad ve ipad için klavye alsam daha mantıklı değil mi? Neyden mahrum kalırım? İpadde e-imza kullanabilir miyim? Flash bellek takabilir miyim?
Farklı marka önerilerine de açığım.
Onun yerine aynı paraya ipad ve ipad için klavye alsam daha mantıklı değil mi? Neyden mahrum kalırım? İpadde e-imza kullanabilir miyim? Flash bellek takabilir miyim?
Farklı marka önerilerine de açığım.
0
e-imza kullanamassın ama bence çok mantıklı eğer sörf ve sosyal medya için kullanılcaksa.hele kalem + klavye ile başka bir seviyeye geçiyor.
0
Sürekli kullanacaksan 64gb olanı al. 32gb olanı hemen doluyor. Bizim evde aktif kullanılıyoruz. Herkes ayrı bir uygulama için kullanıyor diyebilirim. Tamamen keyif amaçlı ama. İş konusunu bilemiyorum ama sıkıntı yaşatabilir sana.
0
Benzer İşler için 2017'de iPad pro aldım. Üç yıldır laptopun kapağını açtığım sayılıdır. Söyleyeceklerim bu kadar.
0
@bir fican kahve
Uyap kullanabiliyor musunuz? Flash bellek takılması mümkün mü ara kabloyla vs?
Uyap kullanabiliyor musunuz? Flash bellek takılması mümkün mü ara kabloyla vs?
0
@adwokat; uyap kullanmıyorum maalesef, o yüzden bilgim yok.
Flaş bellek içinse normal flash belleklere göre uçuk da olsa bazı markaların ürettiği bellekler var ipad için. Hepsiburada'dan bakabilirsiniz.
Örneğin: www.hepsiburada.com
Ben flash bellek ihtiyacı duymadım. Eski laptopumu ipad'a veri aktarmak için kullanıyorum çoğunlukla. O yüzden çok matah bir ihtiyaç olmadı benim için.
Flaş bellek içinse normal flash belleklere göre uçuk da olsa bazı markaların ürettiği bellekler var ipad için. Hepsiburada'dan bakabilirsiniz.
Örneğin: www.hepsiburada.com
Ben flash bellek ihtiyacı duymadım. Eski laptopumu ipad'a veri aktarmak için kullanıyorum çoğunlukla. O yüzden çok matah bir ihtiyaç olmadı benim için.
0
İlk ipad çıktığından beri laptopa el sürmedim,evde hala 2010 da aldığım laptop duruyor.uyap hakkında fikrim yok,bunun dışında bütün işimi gücümü bunun üzerinden görüyorum.flash bellek kullanmayalıda aşağı yukarı aynı süredir.hiç birisine ihtiyacım kalmadı.klavye bile çok lazım değil,
0
Ipad’den mobil imzayla UYAP’a girebilirsiniz. Mobil imzayla, e-imza ile yaptığım her işi yapabiliyorum bilgisayardan fakat mesele o değil. UYAP Editör’ü Ipad’de kullanamıyorsunuz. Adalet Bakanlığının bir UYAP Editör aplikasyonu var fakat yalnızca UDF görüntüleme için. Ki o işi bile düzgün yapamıyor. Yoksa onun dışında UYAP’a girme dahil her işinizi yaparsınız Ipad’le (Ben yapıyorum) ama belge yazıp gönderemiyorsunuz.
0
Olric
Hukuk fakültesi mezunuyum. Açıköğretimden ikinci üniversite lisans programı okumak istiyorum. Birincisi bana faydası olur mu? İkinci sorum hangi bölüm tercih etsem benim için daha iyi olur? Ucuncu sorum anadolu ya da istanbul universitesinden hangisini tercih etmeliyim?Anadolu üniversitesi: felsefe,
Hukuk fakültesi mezunuyum. Açıköğretimden ikinci üniversite lisans programı okumak istiyorum. Birincisi bana faydası olur mu? İkinci sorum hangi bölüm tercih etsem benim için daha iyi olur? Ucuncu sorum anadolu ya da istanbul universitesinden hangisini tercih etmeliyim?
Anadolu üniversitesi: felsefe, halkla iliskiler ve reklamcilik, saglik yonetimi, sosyal hizmet, sosyoloji, tarih, turk dili ve debiyati, yonetim bilisim sistemleri, calisma ekonomisi ve endustri iliskileri, iktisat, siyaset bilimi ve kamu yonetimi, maliye, uluslararasi iliskiler, havacilik yonetimi, isletme, uluslararasi ticaret ve lojistik.
Istanbul universitesi: cografya, cocuk gelisimi, felsefe, iktisat, insan kaynaklari yonetimi, is sagligi ve guvenligi, isletme, rekreasyon, siyasal bilimlee ve u.a iliskiler,, siyaset bilimi ve kamu yon, sosyoloji, tarih, uluslararasi ticaret ve lojistik, yonetim bilisim sistemleri.
Anadolu üniversitesi: felsefe, halkla iliskiler ve reklamcilik, saglik yonetimi, sosyal hizmet, sosyoloji, tarih, turk dili ve debiyati, yonetim bilisim sistemleri, calisma ekonomisi ve endustri iliskileri, iktisat, siyaset bilimi ve kamu yonetimi, maliye, uluslararasi iliskiler, havacilik yonetimi, isletme, uluslararasi ticaret ve lojistik.
Istanbul universitesi: cografya, cocuk gelisimi, felsefe, iktisat, insan kaynaklari yonetimi, is sagligi ve guvenligi, isletme, rekreasyon, siyasal bilimlee ve u.a iliskiler,, siyaset bilimi ve kamu yon, sosyoloji, tarih, uluslararasi ticaret ve lojistik, yonetim bilisim sistemleri.
0
Anadolu en iyisi
Hangi alanda çalıştığına yada çalışmak istediğine bağlı. Mesela kamu ile ilgili çalışıyorsan kamu yönetimi olabilir, yada hastaneler ile filan çalışılıyorsa sağlık yönetimi.
İki yıllıklarda daha ilginç bölümler var. Mesela ben sosyal medya yöneticiliği okuyorum.
Hangi alanda çalıştığına yada çalışmak istediğine bağlı. Mesela kamu ile ilgili çalışıyorsan kamu yönetimi olabilir, yada hastaneler ile filan çalışılıyorsa sağlık yönetimi.
İki yıllıklarda daha ilginç bölümler var. Mesela ben sosyal medya yöneticiliği okuyorum.
0
1- Faydası olur mu? 2- Hangi bölüm?
Bunun için veriler yetersiz. Tek başına hukuk okuduğunuz bilgisi pek bir şey ifade etmiyor. Diyelim ki havacılık hukuku üstüne çalışacaksanız o zaman havacılık yönetimi belki işinize yarayabilir. Ya da sağlık hukuku için sağlık yönetimi, yine çalışma alanınıza göre uluslararası ticaret ve lojistik... Akademisyenlik düşünüp hukuk felsefesi ve sosyolojisi alanında çalışacaksanız felsefe, sosyoloji faydalı olurdu. Mesele ceza hukuku çalışacak birisi için ikinci üniversite olarak değil ama fakültede okurken yandal olarak psikoloji çok faydalı olabilirdi. Önce hukukta ne yapmanız gerektiğine karar vermelisiniz.
Eğer yalnızca diplomanın işe girmede bir etkisi olur mu derseniz, pek sanmıyorum. Onun yerine eğer İngilizce bilginize yapacağınız yatırım ve spesifik bir alanda bir yüksek lisans mesleki anlamda çok ama çok daha fazla faydalı olacaktır. Entelektüel açıdan kendime bir şeyler katmak istiyorum derseniz felsefe ya da sosyoloji olabilir. Serbest avukatlık için belki işletme de size pratik anlamda bir şeyler katabilir. Ama dediğim gibi, bence yüksek lisans (illa hukuk alanında değil) ve yabancı dil çok daha fazla şey katacaktır.
2- İlla yapacağım diyorsanız hangisi?
Anadolu Üniversitesi bu konuda çok daha deneyimli. Ders kitaplarına göz atmıştım, A.Ü.’nün kitapları metodolojik açıdan İ.Ü.’den çok daha iyi.
Bunun için veriler yetersiz. Tek başına hukuk okuduğunuz bilgisi pek bir şey ifade etmiyor. Diyelim ki havacılık hukuku üstüne çalışacaksanız o zaman havacılık yönetimi belki işinize yarayabilir. Ya da sağlık hukuku için sağlık yönetimi, yine çalışma alanınıza göre uluslararası ticaret ve lojistik... Akademisyenlik düşünüp hukuk felsefesi ve sosyolojisi alanında çalışacaksanız felsefe, sosyoloji faydalı olurdu. Mesele ceza hukuku çalışacak birisi için ikinci üniversite olarak değil ama fakültede okurken yandal olarak psikoloji çok faydalı olabilirdi. Önce hukukta ne yapmanız gerektiğine karar vermelisiniz.
Eğer yalnızca diplomanın işe girmede bir etkisi olur mu derseniz, pek sanmıyorum. Onun yerine eğer İngilizce bilginize yapacağınız yatırım ve spesifik bir alanda bir yüksek lisans mesleki anlamda çok ama çok daha fazla faydalı olacaktır. Entelektüel açıdan kendime bir şeyler katmak istiyorum derseniz felsefe ya da sosyoloji olabilir. Serbest avukatlık için belki işletme de size pratik anlamda bir şeyler katabilir. Ama dediğim gibi, bence yüksek lisans (illa hukuk alanında değil) ve yabancı dil çok daha fazla şey katacaktır.
2- İlla yapacağım diyorsanız hangisi?
Anadolu Üniversitesi bu konuda çok daha deneyimli. Ders kitaplarına göz atmıştım, A.Ü.’nün kitapları metodolojik açıdan İ.Ü.’den çok daha iyi.
0
mobildeyim
merhaba. mutat kelimesini bilir misiniz? sanırım tahminen cümle içinde görsem falan değil ama. net bir şekilde bilir misiniz?bir de yaşınız kaç? bilip bilmemeniz buna göre anlam kazanacak. tam yaşınız da şart değil. 20-30 falan dilim de verebilirsiniz. yaşınızı söylemeyi istemiyorsanız söylemeyin am
merhaba. mutat kelimesini bilir misiniz? sanırım tahminen cümle içinde görsem falan değil ama. net bir şekilde bilir misiniz?
bir de yaşınız kaç? bilip bilmemeniz buna göre anlam kazanacak. tam yaşınız da şart değil. 20-30 falan dilim de verebilirsiniz. yaşınızı söylemeyi istemiyorsanız söylemeyin ama söylerseniz daha da iyi olur.
edit: HUKUKÇU MUSUNUZ? bunu da ilave edin lütfen. evet? hayır?
bir de yaşınız kaç? bilip bilmemeniz buna göre anlam kazanacak. tam yaşınız da şart değil. 20-30 falan dilim de verebilirsiniz. yaşınızı söylemeyi istemiyorsanız söylemeyin ama söylerseniz daha da iyi olur.
edit: HUKUKÇU MUSUNUZ? bunu da ilave edin lütfen. evet? hayır?
0
Biliyorum, 28.
Edit: hatta çok şaşırdım. Bilinmeyebileceğini hiç düşünmemiştim.
Mühendisim.
Edit: hatta çok şaşırdım. Bilinmeyebileceğini hiç düşünmemiştim.
Mühendisim.
0
24 yaşındayım, tarih mezunuyum ve bu kelimeyi hiç duymadım. Osmanlıca derslerinde falan duyduysam da unutmuşum.
0
35 yaşındayım, 14-15 yıldır biliyorum. avukatım ve biz "mutat değil mutad" olarak öğrendik, şimdi baktım tdkda mutat olarak yazılmış.
hukuk okumadan, mutat-mutad nedir bilecek kimseye rastlamadım.
hukuk okumadan, mutat-mutad nedir bilecek kimseye rastlamadım.
0
bilmiyordum, yaş 25.
Hatta görünce u’yu kısa okudum.
@de jure
Türkçede sözcükler d ile bitmediği için en yakın sessel karşılığı olan t’ye dönüştürülüyor.
Hatta görünce u’yu kısa okudum.
@de jure
Türkçede sözcükler d ile bitmediği için en yakın sessel karşılığı olan t’ye dönüştürülüyor.
0
32, biliyorum.
de jure +1. Hukuk okuyan herkesin bu kelimeyi bildiğini varsayabilirsiniz.
de jure +1. Hukuk okuyan herkesin bu kelimeyi bildiğini varsayabilirsiniz.
0
25, mutat kelimesi alışılmış anlamına gelmektedir. mutat mesken gibi. her zamanki, alışılmış olarak mesken edinilen yer anlamında kullanılır. hukukçuyum.
0
40+
"bilindik" demektir diye düşünüyordum. tdk'da alışılmış diye yazıyor. hayatımda hiç kullanmadım. hukukçu değilim.
"bilindik" demektir diye düşünüyordum. tdk'da alışılmış diye yazıyor. hayatımda hiç kullanmadım. hukukçu değilim.
0
Biliyorum, yaş 35,öğretmenim. Mütemadiyen kelimesinden aklına gelsin bundan sonra.
0
false pretension
s.b
s.b
0
Girmez.
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
İri kıyım demek iri cüsseli demek. Buradaki unsurları taşımıyor.
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
İri kıyım demek iri cüsseli demek. Buradaki unsurları taşımıyor.
0
Adli olarak cevap verilmiş, hakaret değil denmiş ancak bunun konuşma dilinde kırıcı olmayan versiyonu iri yapılıdır.
0
cozemedim
Merhaba sevgili eksiduyuru kullanıcıları,Uzun zamandır piercing takmak istiyorum (industrial) ancak hep erteliyorum. Sizce pandemi döneminde piercing için kıkırdak (ve belki kaş) deldirmek sakıncalı mıdır? Yaklaşık üç hafta sonra ülkeden ayrılmayı planlıyorum. Gitmeden deldireyim diyorum.Siz ne düşü
Merhaba sevgili eksiduyuru kullanıcıları,
Uzun zamandır piercing takmak istiyorum (industrial) ancak hep erteliyorum. Sizce pandemi döneminde piercing için kıkırdak (ve belki kaş) deldirmek sakıncalı mıdır? Yaklaşık üç hafta sonra ülkeden ayrılmayı planlıyorum. Gitmeden deldireyim diyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz?
---------
Yanıtlarınız için teşekkür ederim. Şimdilik ertelemeye karar verdim.
Uzun zamandır piercing takmak istiyorum (industrial) ancak hep erteliyorum. Sizce pandemi döneminde piercing için kıkırdak (ve belki kaş) deldirmek sakıncalı mıdır? Yaklaşık üç hafta sonra ülkeden ayrılmayı planlıyorum. Gitmeden deldireyim diyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz?
---------
Yanıtlarınız için teşekkür ederim. Şimdilik ertelemeye karar verdim.
0
Evet, sakıncalı. Üstelik daha geçen gün sağlık bakanı, şu anda hastanelerdeki hasta oranının salgının zirve yaptığı dönemdekiyle aynı seviyeye ulaştığını söylemişken. Kendinizi ve başkalarını riske atmayın.
0
put it in your appropriate place
Senelerdir B2 seviyesinde dolanıyorum. C2 geçeyim artık.Speaking - Bu süreçte epey mesafe kat ettim. Yaldır yaldır gidiyorum.Listening - Ne seviyesinde bilmiyorum. Filmler ve diziler hep ingilizce altyazıyı izliyorum.Reading - Bbc ve cnn'deki haberlerin bir kısmını anlıyorum, bir kısmını anlamıyorum
Senelerdir B2 seviyesinde dolanıyorum. C2 geçeyim artık.
Speaking - Bu süreçte epey mesafe kat ettim. Yaldır yaldır gidiyorum.
Listening - Ne seviyesinde bilmiyorum. Filmler ve diziler hep ingilizce altyazıyı izliyorum.
Reading - Bbc ve cnn'deki haberlerin bir kısmını anlıyorum, bir kısmını anlamıyorum.
Writing - Allah'a emanet.
Biraz kelime öğrenmem lazım ama kelime de tek başına anlam ifade etmiyorum.
İngilizce'yı nasıl geliştirebilirim Advanced haline getirmek için?
Speaking - Bu süreçte epey mesafe kat ettim. Yaldır yaldır gidiyorum.
Listening - Ne seviyesinde bilmiyorum. Filmler ve diziler hep ingilizce altyazıyı izliyorum.
Reading - Bbc ve cnn'deki haberlerin bir kısmını anlıyorum, bir kısmını anlamıyorum.
Writing - Allah'a emanet.
Biraz kelime öğrenmem lazım ama kelime de tek başına anlam ifade etmiyorum.
İngilizce'yı nasıl geliştirebilirim Advanced haline getirmek için?
0
devamli olarak kullanmak, hasir nesir olmak lazim gelistirmek ve o seviyede tutabilmek icin. her gun 2-3 saat devamli. en az 3 sene alir.
c2'den kasit ielts'ten her alanda en az 8 alabilmek. ki anlattiklarin isiginda b2 degilsin.
c2'den kasit ielts'ten her alanda en az 8 alabilmek. ki anlattiklarin isiginda b2 degilsin.
0
BBC ve CNN'de okuduklarınızın bir kısmını anlıyor, bir kısmını anlamıyorsanız B2 olmamanız kuvvetle muhtemel.
İşin sırrı bol bol maruz kalmak vr dili kullanmak. BBC Learning'den başlayabilirsiniz. Her seviyeye göre günlük içerik var. İngilizler yapmış, diyor insan.
Sürekli okuyun, dinleyin, izleyin, internetten dil partneri edinin. Youtube'da ilginizi çeken konulardaki videoları izleyin. İlginizi çeken konularda kitap, makale vb. okuyun.
Gramerdeki sorunlar için English Grammar in Use ve Understanding and Using English Grammar kitapları.
İşin sırrı bol bol maruz kalmak vr dili kullanmak. BBC Learning'den başlayabilirsiniz. Her seviyeye göre günlük içerik var. İngilizler yapmış, diyor insan.
Sürekli okuyun, dinleyin, izleyin, internetten dil partneri edinin. Youtube'da ilginizi çeken konulardaki videoları izleyin. İlginizi çeken konularda kitap, makale vb. okuyun.
Gramerdeki sorunlar için English Grammar in Use ve Understanding and Using English Grammar kitapları.
0
C2 native level'dır, önce B2'yi bitirip C1 başına geçmelisiniz. Gramer açısından özel ders tavsiye ederim. Ayrıca yabancıların İngilizce öğrettiği videolara bakın.
Günde yarım saat olmasa da 3 ay günde 20 dk ile mutlaka çalışın. Önemli olan her gün çalışmak.
Yazı gibi işler için özel ders alabilirsiniz.
Günde yarım saat olmasa da 3 ay günde 20 dk ile mutlaka çalışın. Önemli olan her gün çalışmak.
Yazı gibi işler için özel ders alabilirsiniz.
0
BBC Learning English yanında şu siteyi de tavsiye ederim:
www.engvid.com
BBC’nin sitesini de ekleyeyim de kolaylık olsun: www.bbc.co.uk
www.engvid.com
BBC’nin sitesini de ekleyeyim de kolaylık olsun: www.bbc.co.uk
0
B2 degilsiniz. Bir dil kursuna gidip dil seviyem iyi dediyseniz tuzaga dusme olasiliginiz yuksek, musteri her zaman haklidir, hemen Ingilizcenizi ovup advanced seviyeye cikmak ister misiniz diye sormuslardir. CNN ve BBC haberleri B1 duzeydir, ortalama bir insanin anlayabilecegi seviyede haberler sunulur. B2 akademik seviyedir. Yuksek olasilikla siz A2 seviyesindesiniz.
0
sonhakan
Sizce kurmalı mi?
Sizce kurmalı mi?
0
Saka mi bu ya? Gerekirse Davutoglu, Babacan ile ittifaktan bahsedilirken bunun yaptigi oylari bolmekten baska bir sey olmaz. Arti sarayin istedigi rakip tam Ince. Adami cozduler bir kere. Ince laf sokmayi, altta kalmamayi sever, AKP isi polemik siyasetine cevirecek gene, adam degilsin, serefsizsin, icki ictin, diploman yok muhhabbeti AKPnin istedigi sey. Ayasofya, basortusu, 15 temmuz gerizekali muhabbeti ile secimi almayi dusunuyorlar kapasiteleri o kadar. Ince o oyuna gelecek, onlarin seviyesine inecek, polemik siyasetine cekilecek.
Imamoglu, Mansur Yavastan biri olursa, bunlarin seviyesine inmez, icraat konusalim, ekonomi konusalima donecek is. Iste orda AKP bitti zaten, topluma soyleyecek hic birseyi kalmadi
Imamoglu, Mansur Yavastan biri olursa, bunlarin seviyesine inmez, icraat konusalim, ekonomi konusalima donecek is. Iste orda AKP bitti zaten, topluma soyleyecek hic birseyi kalmadi
0
Hayır, vermem. Kurmak isterse kursun tabii de benim için o cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olduğu gün muharrem ince bitti.
0
Neck_and_neck +sonsuz
Rte’nin en iyi bildiği şey tartışmayı kendi tarafına çektikten sonra başlıyor. Mansur yavaş 1 saniye bile düşmedi o tongaya. İmamoğlu’da.
A haber’de haftada 2-3 gün haberi yapılan adamdan ne bekliyorsunuz? Yapmayın etmeyin
Rte’nin en iyi bildiği şey tartışmayı kendi tarafına çektikten sonra başlıyor. Mansur yavaş 1 saniye bile düşmedi o tongaya. İmamoğlu’da.
A haber’de haftada 2-3 gün haberi yapılan adamdan ne bekliyorsunuz? Yapmayın etmeyin
0
Vermem kankacim. İlla bağıran çağıran reise oy vereceksem gerçek reise oy veririm. Benim artık kafam almıyor bağıran çağıran adamı. Bağıran adama oy vermem. Kafam kaldırmıyor.
0
Bazı başarılı siyasetçiler parti kurmak isterken siyaset sahnesinden siloniyorlar. Emine Ülker Tarhan mesela. Bir diğer zarar da potansiyel oyları boliyorlar. Muharrem ince ye oy verecek on kişinin yedisi CHP.ye verirdi o olmazsa. Akp nin en büyük rakibi.
Velhasıl ayrı bir parti kurarsa milletin değil. Akp.nin çıkarları gozetilmis olur.
Velhasıl ayrı bir parti kurarsa milletin değil. Akp.nin çıkarları gozetilmis olur.
0
Artik oy vermek stratejik bir olay. Siyasi gorusunuze gore degil matematik yaparak oy vermelisiniz malum sahsin gitmesi icin. Dolayisiyla vermem
0
Oylar bolunmemeli. Bu soylemin daha neyini elestiriyorsunuz?
Tum muhalefet bir araya gelip tek bir aday cikarmali.
Durum ciddi.
Ulke diktatorlugun eline dusmus. Sosyal medya yasaklaniyor, yarin eksi de kapatilir, hilafet cagrilari geliyor, gazeteciler hapiste. Yetmez ama evetci libos zihniyetine gore oylar bolunmememli soylemi yanlismis. Tamam o zaman yarin obur gun cumaya gitmedin, umreye gitmedin diye isten kovulunca aglama, kuran kurslarinda ders kitaplarinda RTEnin hayatini cocuklarina okutursun, hocaefendi bilmemkim el opmeye icazet alamaya gidersin gidersin bilmem nerelere
Tum muhalefet bir araya gelip tek bir aday cikarmali.
Durum ciddi.
Ulke diktatorlugun eline dusmus. Sosyal medya yasaklaniyor, yarin eksi de kapatilir, hilafet cagrilari geliyor, gazeteciler hapiste. Yetmez ama evetci libos zihniyetine gore oylar bolunmememli soylemi yanlismis. Tamam o zaman yarin obur gun cumaya gitmedin, umreye gitmedin diye isten kovulunca aglama, kuran kurslarinda ders kitaplarinda RTEnin hayatini cocuklarina okutursun, hocaefendi bilmemkim el opmeye icazet alamaya gidersin gidersin bilmem nerelere
0
kk, kendi mezhebini çok kötü temsil ediyor.Ben de bir aleviyim, bizim köyde de hiç sevilmez. Sebebi de eski bir chpli vekilin dediği gibi dinsel teşkilatlandırma yapması. İnsanlar alevilerden nefret etmeye devam edecek. Bu adam dışında soldan herhangi birine veririm, ince gelsin, ona veririm. İnceyi harcayan Chp, KK tıpkı özgür öztürkü karcadığı gibi. Farklı sese tahammülleri yok, bu parti destekçilerinin de yok. Hemen mesajla hakarete başlıyorlar. Belki bu cevabım bile silinir.
0
Vermem. Ancak parti kurumasının faydalı olacağı görüşündeyim. Başkanlık sistemi nedeniyle artık oy bölme gibi bir şey sol siyaset için bence gerekli hale geldi. Neden? Eğer rte'nin karşısına tek çatı adayı çıkarsa ilk turda rte seçimi kazanıyor. Ancak her görüşün kendi adayı olursa oylar bölünse de kimse aday küskünlüğü yapmayacak ve kendi adayına oy verecek. Böylece seçim ikinci tura kalacak. Bu kez ikinci tura kalamayan adayın seçmenleri kalan muhalif adaya yönelecek (en azından bir bölümü) çünkü kendi partisine küsmemiş olacak ve o partinin işaret ettiği kişiye oy verecek.
Şahsi fikrim İmamoğlu ile Yavaş arasında bir kararsızlık var ise her ikisini de aday göstermeli CHP. Çünkü örneğin Yavaş aday gösterilmedi diye İmamoğlu'na oy vermeyecek insanlar var. İlk turda herkes kendi adayına oy verir. Böylece CHP adına bir iç seçim yapılmış gibi de olur. İkinci tura kalırsa kalmayan adayın seçmenleri kalana yönelecektir.
Şahsi fikrim İmamoğlu ile Yavaş arasında bir kararsızlık var ise her ikisini de aday göstermeli CHP. Çünkü örneğin Yavaş aday gösterilmedi diye İmamoğlu'na oy vermeyecek insanlar var. İlk turda herkes kendi adayına oy verir. Böylece CHP adına bir iç seçim yapılmış gibi de olur. İkinci tura kalırsa kalmayan adayın seçmenleri kalana yönelecektir.
0
roket adam
hagb avantajı sayesinde bir çok insan bir kereden bir şey olmaz modunda bir çok suç işleyebiliyor ve başına hiç bir şey gelmiyor adamın. ben şu an bu altta cevap yazanlardan birinin tüm ailesine küfür edebilirim ama dava açılırsa ceketimi alıp çıkabiliyorum. keza kavga gürültü darp konularında da ay
hagb avantajı sayesinde bir çok insan bir kereden bir şey olmaz modunda bir çok suç işleyebiliyor ve başına hiç bir şey gelmiyor adamın. ben şu an bu altta cevap yazanlardan birinin tüm ailesine küfür edebilirim ama dava açılırsa ceketimi alıp çıkabiliyorum. keza kavga gürültü darp konularında da aynı maddeden ötürü bir çok insan suç işlediği halde dışarıda gezebiliyor.
bu ab'de, medeni ülkelerde falan da böyle mi? yoksa sadece bizde mi böyle bir durum söz konusu? avukat arkadaşlar, sizce de durum garip değil mi?
bu ab'de, medeni ülkelerde falan da böyle mi? yoksa sadece bizde mi böyle bir durum söz konusu? avukat arkadaşlar, sizce de durum garip değil mi?
0
Diğer ülkeleri bilmiyorum.
TCK suçluyu olabildiğince az cezalandırmaya çalışıyor. Yani bunu tam anlatabilir miyim bilmiyorum ama “ceza verelim ama olabildiğince kolaylık sağlayalım iki tarafta memnun olsun” gibi bi anlayış var. Yani çok absürt bir örnek olacak ama mesela n11 den bir bilgisayar alacaksın ücreti 10.000 TL (bu cezan) sana kampanya ile 9.000 TL yaptı (infaz sistemi) 500 TL ilk hediye çekin vardı (takım elbise giydi indirim aldı) 8500 TL oldu. Bir de sana 8 taksit yaptı her türlü kolaylığı sağladı. Şu anki sistem buna benziyor.
Hagb ile ilgili ise; “bir daha yapmaz abisi” gibi bişey. Ceza aldı mı aldı ama cezayı çekmiyor. İyi tarafı ise bir tür tehdit unsuru. Hagb aldıktan sonra atacağın her adımı dikkatli atman gerekiyor
TCK suçluyu olabildiğince az cezalandırmaya çalışıyor. Yani bunu tam anlatabilir miyim bilmiyorum ama “ceza verelim ama olabildiğince kolaylık sağlayalım iki tarafta memnun olsun” gibi bi anlayış var. Yani çok absürt bir örnek olacak ama mesela n11 den bir bilgisayar alacaksın ücreti 10.000 TL (bu cezan) sana kampanya ile 9.000 TL yaptı (infaz sistemi) 500 TL ilk hediye çekin vardı (takım elbise giydi indirim aldı) 8500 TL oldu. Bir de sana 8 taksit yaptı her türlü kolaylığı sağladı. Şu anki sistem buna benziyor.
Hagb ile ilgili ise; “bir daha yapmaz abisi” gibi bişey. Ceza aldı mı aldı ama cezayı çekmiyor. İyi tarafı ise bir tür tehdit unsuru. Hagb aldıktan sonra atacağın her adımı dikkatli atman gerekiyor
0
HAGB ceketi alıp çıkmak anlamına gelmiyor. En ufak bir 2. Ceza gerektiren durumda paşa paşa çekiyorsun cezasını.
Evet hukuk sistemimiz işleyiş bakımından sorunlarla dolu ama kalkıp kasten adam yaralayan birisine Hagb verilmiyor.
Mesela sizce birisine hayatında ilk defa küfreden birisi nasıl bir ceza almalı? Bu kişiden kişiye değişir.
Zaten birinciye Hagb alırsa ikinci kez en ufak bir suç işleyemez hale gelir. İşlerse de cezasını çeker.
Hagb bana göre gayet güzel işliyor.
Evet hukuk sistemimiz işleyiş bakımından sorunlarla dolu ama kalkıp kasten adam yaralayan birisine Hagb verilmiyor.
Mesela sizce birisine hayatında ilk defa küfreden birisi nasıl bir ceza almalı? Bu kişiden kişiye değişir.
Zaten birinciye Hagb alırsa ikinci kez en ufak bir suç işleyemez hale gelir. İşlerse de cezasını çeker.
Hagb bana göre gayet güzel işliyor.
0
Resme daha geniş açıdan bakarak söylersek Türkiye’deki infaz sistemi çok sorunlu. TCK’da öngörülen cezalar ile bu cezaların infazı arasında çok büyük bir uçurum var. Konuyla ilgili çok güzel bir çalışma var. Tavsiye ederim: dergipark.org.tr
0
hagb sahibiyim, medeni ulkelerde geri birakilacak bir hukmum olmazdi. sadece sizde* boyle bir durum soz konusu.
0
Herkes ikinci bir şansı hakeder. Hagb gibi, kamu hizmeti cezalarının artması gerektiğini düşünüyorum. Uzun uzun yazılır bu konu hakkında da gerek yok.
0
her suç işleyeni ilk suçunda içeriye tıkmak nasıl bir özgürlük anlayışının ürünüdür bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum.
"aslında taksim'de sallandıracaksın bunlardan iki tanesini" gibi şeyler de diyor musunuz gündelik yaşamınızda?
el cevap: bizim ceza kanunu italya'dan alındı. ordan geldi zaten bu fikir. hırsızlık yapanın elini kesmek gibi hammurabi kanunları işletilmiyor yani ab'de.
"aslında taksim'de sallandıracaksın bunlardan iki tanesini" gibi şeyler de diyor musunuz gündelik yaşamınızda?
el cevap: bizim ceza kanunu italya'dan alındı. ordan geldi zaten bu fikir. hırsızlık yapanın elini kesmek gibi hammurabi kanunları işletilmiyor yani ab'de.
0
Şimdi tek tek bakmaya üşendim ama başka birçok ülkede de (elbette farklı şartlar ve uygulama rejimleriyle) olan bir ceza türü HAGB ve usul hukuku bakımından da birçok sorun doğuruyor. Ceketi alıp çıkmaktan ziyade insanı dikkatli davranmaya iten bir cezadır; 5 senelik denetim süresi boyunca o hükmün açıklanmaması için kişiyi daha dikkatli davranmaya iter. Türkiye'de sorun, genelde kamu görevlilerine hapis cezası vermek için yeterli olacak durumlarda (örneğin bir eylemcinin direkt gözüne gaz fişeği sıkmak suretiyle kasten yaralama) cezaların HAGB verilme sınırına kadar indirilip onları dışarıda tutmak için kötüye kullanılmasıdır. Adam gibi uygulansa mantıklı bir ceza türü; caydırıcılığı var.
Her devlet takip ettiği ceza politikasına uygun olarak daha hafif suçlar için insanların özgürlüğünden mahrum bırakmayacak farklı yaptırımlar ve infaz türleri benimsiyor. Mesela çevreyi kirletme suçunu işleyen adama biz hapis cezası ve HAGB veriyoruz; bazı ülke de sen git iki hafta sokakları süpür diyor. Gerçekten kamu kaynaklarını herkesi içeri tıkmaya harcamak da mantıklı değil; ağır suçlar (cürümler) içeride kalmalı diye düşünüyorum. Mesela son yıllarda konuşulan bir konu, hakaret suçlarının doğrudan suç olmaktan çıkarılması ve kişinin sadece tazminat sorumluluğunun olması. Her şeyin çözümü hürriyeti bağlayıcı ceza değil.
Her devlet takip ettiği ceza politikasına uygun olarak daha hafif suçlar için insanların özgürlüğünden mahrum bırakmayacak farklı yaptırımlar ve infaz türleri benimsiyor. Mesela çevreyi kirletme suçunu işleyen adama biz hapis cezası ve HAGB veriyoruz; bazı ülke de sen git iki hafta sokakları süpür diyor. Gerçekten kamu kaynaklarını herkesi içeri tıkmaya harcamak da mantıklı değil; ağır suçlar (cürümler) içeride kalmalı diye düşünüyorum. Mesela son yıllarda konuşulan bir konu, hakaret suçlarının doğrudan suç olmaktan çıkarılması ve kişinin sadece tazminat sorumluluğunun olması. Her şeyin çözümü hürriyeti bağlayıcı ceza değil.
0
HAGB sahibiyim bende.
HAGB olmasa hükümeti eleştirdiğim için mahkum olacaktım.
HAGB sicili düzgün, duruşu düzgün, yargılamaya konu olan suçlamaların düşük olduğu durumlarda, şüpheliye "dostum bu yaptığının TCK da karşılığı var ama sen düzgün birine benziyorsun. hizaya gel" deme şekli.
5 sene boyunca sana saldıran adama bile "lan önceki mahkemeden başıma bir iş gelir" kafasıyla nefsi müdafaada bulunurken bile aklına gelebilen bir şey.
tabi düzgün adam için. it kopuğu kesmez. onlarında sicili falan bozuksa zaten HAGB alamıyorlar.
HAGB olmasa hükümeti eleştirdiğim için mahkum olacaktım.
HAGB sicili düzgün, duruşu düzgün, yargılamaya konu olan suçlamaların düşük olduğu durumlarda, şüpheliye "dostum bu yaptığının TCK da karşılığı var ama sen düzgün birine benziyorsun. hizaya gel" deme şekli.
5 sene boyunca sana saldıran adama bile "lan önceki mahkemeden başıma bir iş gelir" kafasıyla nefsi müdafaada bulunurken bile aklına gelebilen bir şey.
tabi düzgün adam için. it kopuğu kesmez. onlarında sicili falan bozuksa zaten HAGB alamıyorlar.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Üniversiteden yakın bir arkadaşım Native Speaker ve dünyanın her yerinden insanlara ders veriyor. Ayda 2000 $ kazandığını söylüyor. Kendisi üniversitedeki son 2 yılından beri İngilizcesini geliştirmeye çalışıyor ve bu konuda bayağı kasıyordu. Yani bi 5-6 yıldır kendini geliştiriyo
Merhaba arkadaşlar,
Üniversiteden yakın bir arkadaşım Native Speaker ve dünyanın her yerinden insanlara ders veriyor. Ayda 2000 $ kazandığını söylüyor.
Kendisi üniversitedeki son 2 yılından beri İngilizcesini geliştirmeye çalışıyor ve bu konuda bayağı kasıyordu. Yani bi 5-6 yıldır kendini geliştiriyor. Kendisi önceden yabancı dil kurslarında eğitmen olarak da çalıştı.
Son 1-2 yıldır da online Native Speakerlık yapıyor. Arkadaşıma güveniyorum, hava atmak için abartacağını düşünmüyorum ama bu ülkede bu parayı kazanmak biraz zor değil mi? Siz ne düşünüyorsunuz?
Üniversiteden yakın bir arkadaşım Native Speaker ve dünyanın her yerinden insanlara ders veriyor. Ayda 2000 $ kazandığını söylüyor.
Kendisi üniversitedeki son 2 yılından beri İngilizcesini geliştirmeye çalışıyor ve bu konuda bayağı kasıyordu. Yani bi 5-6 yıldır kendini geliştiriyor. Kendisi önceden yabancı dil kurslarında eğitmen olarak da çalıştı.
Son 1-2 yıldır da online Native Speakerlık yapıyor. Arkadaşıma güveniyorum, hava atmak için abartacağını düşünmüyorum ama bu ülkede bu parayı kazanmak biraz zor değil mi? Siz ne düşünüyorsunuz?
0
nice haketmeyenlerin ne paralar kazandığını, nice hakededenlerin de emeklerinin çalındığını gördüğüm için...şaşırmadım. olabilir.
0
Ben bu sitede ikcı ve market canavarının kazandığı miktarlara da inanan saf biri olarak buna inanmadım. Çünkü bedavaya Türkçe exchange yapacak çooook kişi var. Bazen ilan görüyorum saati 10 dolar ya da daha az diyor. İnanmadım kısaca.
0
Dil ogreterek $2000 yapar bunda sasilacak birsey yok da native olmayan adam nasil native ayagina yatiyor onu anlamadim, karsi taraf bunu nasil yiyor? Zira nativelik ogrenilecek birsey degil ki, ancak cakma amerikan, ingiliz aksani yaparsin. Hadi ogrenciler yedi diyelim sana is veren kurum bunu yemez.
0
öğrencileri yurtdışındansa 2000 dolar çokta bir para değil. japon 2-3 öğrencisi olsun daha fazlasını kazanır.
0
banacevaplazım ve cooperr'ın cevaplarının gösterdiği üzere bir hususta boşluk mevcut. Arkadaşınız Türkçe ana dilli eğitmen olarak mı bu işi yapıyor yoksa ana dili İngilizce olmadığı halde İngilizce ana dilli gibi kendisini gösterip İngilizce eğitmeni olarak mı?
0
Kusura bakmayın, orayı atlamışım. Arkadaşım Türk ama anadili olmadığı halde İngilizce için Native Speakerlık yapıyor. Kendisi bu işe bayağı kafa yorduğu için kendini geliştiriyor. Üstelik İngilizcesi çok iyi ,sırıtmıyor. Bu arada Türkiye'de birçok yabancı dil kursunda İranlıları, Hintlileri falan getirip native diye yutturuyorlar. O yüzden şaşırmayın. Ama arkaşımın hizmet verdiği platformların yetkilileri konusunda haklısınız.
0
Ozguvene bak amk. 3 sene calisarak native olmus. Ben ieltsten 8,5 almisim soranlara ingilizcem cok iyi diyorum. Jauahua.
0
kendini geliştirip sonradan "native" speaker olanı ilk kez duyuyorum. ama şaşırmıyorum.
tabii şaşırmamam bir tür dolandırıcılık olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
tabii şaşırmamam bir tür dolandırıcılık olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
0
dakota
Kurban İsmail peygambere inmişti. İsmail İslam'dan önceki dinler tarafından da biliniyor. İsmail'in ritüelini Hristiyan ve Yahudiler neden gerçekleştirmiyor?
Kurban İsmail peygambere inmişti. İsmail İslam'dan önceki dinler tarafından da biliniyor. İsmail'in ritüelini Hristiyan ve Yahudiler neden gerçekleştirmiyor?
0
sebebini bilmiyorum. ama ilave bilgi islam dışındaki ibrahimi dinlerde kurban edilecek olan ishaktır, ismail değil.
0
Hikayesini anlatayım, biraz uzun.
İbrahim peygamber Sara ile evliydi. Tanrı İbrahim’e gelerek soyunu yücelteceğini söyledi, Sara da bunu duydu ama Sara kısır olduğu için çocuk doğuramıyordu, haliyle İbrahim’in soyunun devam etmesi ve yücelmesi mümkün değildi. Sara, İbrahim’in terk edip gideceğinden ve sağlıklı bir kadın bulacağından korktuğu için gitmesin diye kölesi Hacer’i gösterdi, İbrahim onunla birlikte olsun ve çocuk sahibi olsun dedi. Hacer bir erkek doğurdu, İsmail. Hacer, sahibinin yapamadığını yaptığı için kendisini Sara karşınızda üstün gördü, İbrahim’e daha çok yakınlaşmaya çalıştı. Bu durumda Sara Tanrıya yakarışta bulundu ve İbrahim’i kaybetmek istemediğini söyledi. Tanrı bu yakarışı duyarak Sara’nın 100 yaşında çocuk sahibi olmasını sağladı ve Sara İshak’ı doğurdu.
İslam inancına göre kurban edilecek çocuk İsmail’di ama yahudi inancında İshak’tı.
Tevrata göre Tanrı İbrahim’e soyunu İshak ile devam ettireceğini söyledi ve Hacer ile oğlunu uzaklara göndermesini istedi. Hacer, oğlunu alarak gitti, Sara ise oğluyla birlikte İbrahim’in yanında kaldı.
İsmail tevrata göre bilinir ama peygamber veya benzeri bir şekilde görülmez, daha çok Sara’ya engel olmaya çalışan birisidir.
Yahudilerde kurban olayı vardır ama islam inancındaki gibi bayram olarak kutlanmaz. Bir suç işlendiğinde bağışlanmak için kesilir ve kişinin maddi durumuna göre kurban inekten başlayarak güvercine kadar düşebilir. Yahudilerin mayasız ekmek bayramı vardır kurban bayramına benzer olarak.
Hristiyanlık Antik Yunan ve yahudi inancıyla harmanlanmış bir inanış olduğu için günümüzde uygulanmıyor ama aslında var olan bir ibadet.
İbrahim peygamber Sara ile evliydi. Tanrı İbrahim’e gelerek soyunu yücelteceğini söyledi, Sara da bunu duydu ama Sara kısır olduğu için çocuk doğuramıyordu, haliyle İbrahim’in soyunun devam etmesi ve yücelmesi mümkün değildi. Sara, İbrahim’in terk edip gideceğinden ve sağlıklı bir kadın bulacağından korktuğu için gitmesin diye kölesi Hacer’i gösterdi, İbrahim onunla birlikte olsun ve çocuk sahibi olsun dedi. Hacer bir erkek doğurdu, İsmail. Hacer, sahibinin yapamadığını yaptığı için kendisini Sara karşınızda üstün gördü, İbrahim’e daha çok yakınlaşmaya çalıştı. Bu durumda Sara Tanrıya yakarışta bulundu ve İbrahim’i kaybetmek istemediğini söyledi. Tanrı bu yakarışı duyarak Sara’nın 100 yaşında çocuk sahibi olmasını sağladı ve Sara İshak’ı doğurdu.
İslam inancına göre kurban edilecek çocuk İsmail’di ama yahudi inancında İshak’tı.
Tevrata göre Tanrı İbrahim’e soyunu İshak ile devam ettireceğini söyledi ve Hacer ile oğlunu uzaklara göndermesini istedi. Hacer, oğlunu alarak gitti, Sara ise oğluyla birlikte İbrahim’in yanında kaldı.
İsmail tevrata göre bilinir ama peygamber veya benzeri bir şekilde görülmez, daha çok Sara’ya engel olmaya çalışan birisidir.
Yahudilerde kurban olayı vardır ama islam inancındaki gibi bayram olarak kutlanmaz. Bir suç işlendiğinde bağışlanmak için kesilir ve kişinin maddi durumuna göre kurban inekten başlayarak güvercine kadar düşebilir. Yahudilerin mayasız ekmek bayramı vardır kurban bayramına benzer olarak.
Hristiyanlık Antik Yunan ve yahudi inancıyla harmanlanmış bir inanış olduğu için günümüzde uygulanmıyor ama aslında var olan bir ibadet.
0
Bir düzeltme: İslam inanışına göre, İsmail‘e değil, İsmail’i kurban etmek üzere olan İbrahim’e gökten bir koç iniyor. Hıristiyan ve Yahudiler, İbrahim’in kurban etmek üzere olduğu oğlunun İsmail değil, onun kardeşi İshak olduğuna inanır. Edit: Ben yazana kadar yazılmış bu husus zaten.
Yahudilerdeki durum şöyle: www.salom.com.tr
Hıristiyanlıkta ise doğrudan doğruyu İsa’nın kendisidir kurban. Dolayısıyla ayrıca bir kurban kesmeye gerek yoktur: www.kutsalkitap.org
Yahudilerdeki durum şöyle: www.salom.com.tr
Hıristiyanlıkta ise doğrudan doğruyu İsa’nın kendisidir kurban. Dolayısıyla ayrıca bir kurban kesmeye gerek yoktur: www.kutsalkitap.org
0
0
kara pabuc
Aslında pekala sorumu 'iyi Platon çevirileri hangileridir?' şekline indirgeyebilirim ama biliyorum ki cevaplar gereken ciddiyette olmayacak... Bu yüzdendir ki ülkemiz üniversitelerinde, Felsefe Bölümlerinde önerilen çevirileri merak ediyorum. Stephanus numaralandırmasıyla çift dilli basılan Platon e
Aslında pekala sorumu 'iyi Platon çevirileri hangileridir?' şekline indirgeyebilirim ama biliyorum ki cevaplar gereken ciddiyette olmayacak...
Bu yüzdendir ki ülkemiz üniversitelerinde, Felsefe Bölümlerinde önerilen çevirileri merak ediyorum. Stephanus numaralandırmasıyla çift dilli basılan Platon eserleri var mı? Son dönemde Aristoteles için bir kıpırdanmalar gördüm ama Platon için işler ne vaziyette?
(not: gerekçelendirmesiz yapılan İş Bankası Kültür çevirilerini cevap kabul etmeye gönüllü değilim)
Bu yüzdendir ki ülkemiz üniversitelerinde, Felsefe Bölümlerinde önerilen çevirileri merak ediyorum. Stephanus numaralandırmasıyla çift dilli basılan Platon eserleri var mı? Son dönemde Aristoteles için bir kıpırdanmalar gördüm ama Platon için işler ne vaziyette?
(not: gerekçelendirmesiz yapılan İş Bankası Kültür çevirilerini cevap kabul etmeye gönüllü değilim)
0
iş bankası kültür yayınları diyorum. çünkü bu seride antik yunan çevirilerinin hemen hemen hepsi azra erhat, ari çokona ve sema sandalcının elinden çıkmıştır. azra erhat'ı bilen bilir. türkiyenin mitoloji anasıdır, antik yunan bilgisi ve kültürü aşmış bir insandır.
sema sandalcı ilyada ve odiseyi türkçeye çevirmiş, antik yunancayı en iyi bilen akademisyenlerimizden biridir.
ama kendim de bir çevirmen olarak ari çokona çevirileri benim için bambaşkadır. sayesinde tragedyaları, platon'u ana dilimden okur gibi okudum.
eğer bu çevirmenleri başka yayınlarda görebiliyorsan (ki mutlaka vardır) tabi onları da al.
sema sandalcı ilyada ve odiseyi türkçeye çevirmiş, antik yunancayı en iyi bilen akademisyenlerimizden biridir.
ama kendim de bir çevirmen olarak ari çokona çevirileri benim için bambaşkadır. sayesinde tragedyaları, platon'u ana dilimden okur gibi okudum.
eğer bu çevirmenleri başka yayınlarda görebiliyorsan (ki mutlaka vardır) tabi onları da al.
0
Remzi, kabalcı, bilgesü yayıncılık iyidir.
Nazile kalaycı ve saffet babür çevilerine de göz atabilirsiniz. Say yayınlarından uzak durun.
Nazile kalaycı ve saffet babür çevilerine de göz atabilirsiniz. Say yayınlarından uzak durun.
0
Şuradan Yeditepe Felsefe’nin ders izlencelerinden kaynaklara ulaşabilirsiniz. Türkçe çevirileri iyi olan kitapların Türkçeleri esas alınmış. Başka üniversitelerin de böyle izlencelerini (syllabus) kurcalarsanız sağlıklı bir bilgiye ulaşabilirsiniz,
fenedebiyat.yeditepe.edu.tr
fenedebiyat.yeditepe.edu.tr
0
gomsumuz bizim oluyo da gomsumuz oluyo
Kolay gelsin. Oldukça bilinen bir parçanın cover halini videomda kullansam yine de telif yer miyim? Atıyorum parça rock ise benim koyacağım akustik bir coveri.Bilgisi olan var mi? Teşekkürler
Kolay gelsin. Oldukça bilinen bir parçanın cover halini videomda kullansam yine de telif yer miyim? Atıyorum parça rock ise benim koyacağım akustik bir coveri.
Bilgisi olan var mi? Teşekkürler
Bilgisi olan var mi? Teşekkürler
0
instagram'ımda başka gruplara ait tamamen benim tarafımdan icra edilmiş şarkılar mevcut. henüz bir sıkıntı yaşamadım.
youtube'da bile monitize edilmezse çok sağlam sıkıntılar çıkmıyor bildiğim kadarıyla.
yani yasal mı o parçayı kullanmak, teknik olarak hayır ama üzerinden bir kazanç yoksa youtube'da dahi ellenmiyor genelde.
youtube'da bile monitize edilmezse çok sağlam sıkıntılar çıkmıyor bildiğim kadarıyla.
yani yasal mı o parçayı kullanmak, teknik olarak hayır ama üzerinden bir kazanç yoksa youtube'da dahi ellenmiyor genelde.
0
tabudeviren
geçmişlerden bir filmde, kemal sunal mıydı, zeki-metin filmi miydi hatırlamıyorum, bir filmde huysuz virjinle ilgili bir sahne vardı. oyuncu(lar?) huysuz virjin'in sahnesine dalıyorlardı, o da bir şey söylüyordu.hangi filmdi?
geçmişlerden bir filmde, kemal sunal mıydı, zeki-metin filmi miydi hatırlamıyorum, bir filmde huysuz virjinle ilgili bir sahne vardı. oyuncu(lar?) huysuz virjin'in sahnesine dalıyorlardı, o da bir şey söylüyordu.
hangi filmdi?
hangi filmdi?
0
Çöpculer kralinda kemal sunal sahneye dalıyor ama orda seyfi dursun oğlu olmayabilir
0
Şurada Seyfi Dursunoğlu’nun oynadığı filmler listelenmiş. Doğru hatırlıyorsanız bunlarda biridir: www.sinemalar.com
0
bülent ersoy'un bir filminde oynuyordu seygfi dursunoğlu belki onu hatırlıyorsunuzdur.
0
yeteramadenedimherseyi
sizce "etkinlik online olarak gerçekleşecek" mi, yoksa "etkinlik online gerçekleşecek" mi?
sizce "etkinlik online olarak gerçekleşecek" mi, yoksa "etkinlik online gerçekleşecek" mi?
0
"ağ üzerinden", "çevrimiçi", "internet yoluyla" gibi seçenekleri de düşünebilirsiniz ama "online" kullanıyorsanız "online olarak" demelisiniz çünkü "online" türkçe değil.
0
Onlayn'nı kullanıyorum ben :)
Şaka bir yana, türkçesini kullanıyorum dikkat ederek, çevirimiçi
Şaka bir yana, türkçesini kullanıyorum dikkat ederek, çevirimiçi
0
Çevrimiçi olarak veya çevrimiçi. İkisi de olur. Türkçesi varken Online'ı kullanmamanız daha iyi olur.
0
hayır online kullanacağım. benim sorum o değildi ama teşekkürler yine de.
0
meraklitursucu
Alacağınız paranın 3 katını tapuda göstermenin yaratacağı sorunlar nelerdir acaba?
Alacağınız paranın 3 katını tapuda göstermenin yaratacağı sorunlar nelerdir acaba?
0
3 kat paranın banka hesabınıza yatması gerekli. Daha sonra fazla kısmı bir şekilde iade edeceksiniz. Bunu eskiden şirketler yapıyordu. Faturasız ödemelerinden dolayı kasaları şişiyordu, yani kasada 100 lira varken, kayıtlarında 500 var görünüyordu. Bunun için tarla alırlar ve metrekaresi 1 lira ise, 5 gösterirler ve kasaya gider olarak eklerlerdi. Artık 7bin ₺ sanırım üzeri banka üzerinden gitmek zorunda. Siz şahıs olduğunuz için birşey olmaz diyemeyiz. Yıllar sonra bu önünüze geri gelebilir.
0
The Student
Okunakli olsun yeter doktorlar gibi yaziyorum. :(
Okunakli olsun yeter doktorlar gibi yaziyorum. :(
0
göz bozukluğu ile kötü yazmanın bir alakası var. o da aklınızda bulunsun.
0
Oturup çalışınca düzeliyor. Bir de kişiye göre bazı yazı stilleri kişinin el yazısını düzeltmesini kolaylaştırabiliyor. Mesela el yazısı çalışırken yatık harflerle yazmayı deneyin.
0
rawr
selam arkadaşlar,askerliğimi bando olarak yapmıştım, gelgelelim şu çubuğun ismini unuttum. baton kesinlikle değil. değişik bir ismi vardı, böyle kız ismi gibi. Bilen veya hatırlayan var mıdır?
selam arkadaşlar,
askerliğimi bando olarak yapmıştım, gelgelelim şu çubuğun ismini unuttum. baton kesinlikle değil. değişik bir ismi vardı, böyle kız ismi gibi. Bilen veya hatırlayan var mıdır?
askerliğimi bando olarak yapmıştım, gelgelelim şu çubuğun ismini unuttum. baton kesinlikle değil. değişik bir ismi vardı, böyle kız ismi gibi. Bilen veya hatırlayan var mıdır?
0
yok hocam ikisi de değil. daha kıvrak, değişik bi ismi vardı. az önce başka bi arkadaşla da tartıştık, o da bulamadı fakat biliyor. :)
0
iddaaci
Arkadaşlar merhaba, sosyal alanda Master mezunuyum. Bir kamu kurumunda çalışıyorum. Adalet ve oradan hukuka giriş yapmak istiyorum. Sebebi ise avukatlık değil işimde yükselmek.1-Adalete sınavsız girebiliyor muyum?2- 2 sene okuduktan sonra hukuka nasıl giriliyor? Peşinen teşekkürler
Arkadaşlar merhaba, sosyal alanda Master mezunuyum. Bir kamu kurumunda çalışıyorum. Adalet ve oradan hukuka giriş yapmak istiyorum. Sebebi ise avukatlık değil işimde yükselmek.
1-Adalete sınavsız girebiliyor muyum?
2- 2 sene okuduktan sonra hukuka nasıl giriliyor?
Peşinen teşekkürler
1-Adalete sınavsız girebiliyor muyum?
2- 2 sene okuduktan sonra hukuka nasıl giriliyor?
Peşinen teşekkürler
0
aöf ikinci universite kapsamında adalet'e sınavsız girersin. 2 yıl sonra dgs ile hukuka geçiş yaparsın. ama adalet mezunu çok olduğu için hukuka geçmek biraz zor. 120 soru vardı dgs de. 50 sayısal-50 sözel yapman gerek en az.
0
Adaletten hukuka dikey geçiş uzun bir süredir çok zor. Ki aslında hiç olmaması gereken bir şey böyle açık öğretimde falan adalet bitirip hukuk okumak. Ki bildiğim kadarıyla çoğu hukuk fakültesi, dikey geçiş yapanları ikinci sınıftan başlatıyor. Direkt üçten başlatanlar varsa zaten muhtemelen o üniversiteden hayır gelmez. Dikey geçiş yerine sıfırdan başlamak daha mantıklı ve daha kolay gibi.
Bir de hukuk okumak işinizde ne gibi bir yükselme sağlayacak bilmiyorum ama amaç avukatlık değilse yüksek lisansı da göz önünde bulundurun derim.
Bir de hukuk okumak işinizde ne gibi bir yükselme sağlayacak bilmiyorum ama amaç avukatlık değilse yüksek lisansı da göz önünde bulundurun derim.
0
Olric
Avukatlik stajina gecen hafta basladim. Henuz calistigim bir buro yok. Genelde buroda calisirken adliyeye sadece imza icin gidiliyor sanirim. Ben su an bos oldugum icin acaba adliyeye gitsem bir seyler ogrenebilir miyim?
Avukatlik stajina gecen hafta basladim. Henuz calistigim bir buro yok. Genelde buroda calisirken adliyeye sadece imza icin gidiliyor sanirim. Ben su an bos oldugum icin acaba adliyeye gitsem bir seyler ogrenebilir miyim?
0
Elbette. Staj son derece önemli. Mesleğe başladığınızda soracağınız pek çok sorunun yanıtını stajda öğreneceksiniz. “avukata bak biz ne soruyor” diye memurların dalga konusu olmak istemiyorsanız stajınızı verimli geçirin. Hakimleri savcıları meslek büyüklerinizi zorlayın, soru sorun. Sizin gizli dosyalar dahil, taraf olmasanız da dosyalara ulaşma imkanınız olacak. Bunu değerlendirin.
0
her giris +1 fakat avukatların çoğu çeşitli bahanelerle imza atıp kaçıyorlar. hatta haftada bir gelenler var. hakimlerinde işine geliyor sürekli sorularla bunalmıyorlar
0
-hakimlere soru sormak zorlamak falan öyle bir olay yok, en azından benim stajını yaptığım adliyede ve şu an calismakta olduğum İstanbuldaki muhtelif adliyelerde. Biz Avukat halimizle hakime savcıya dert anlatamıyoruz, stajyerleri hiç takmiyorlar.
Adliye stajında hiçbir şey öğrenemezsiniz çünkü öğrenecek şeyler sınırlıdır ve bir hafta gitseniz biter zaten: işte duruşma salonunda nerede durulur, tevzi nasıl yapılır, icra takibi nasıl açılır, derkenar nasıl alınır, vs boyle usulü şeyleri zaten birkaç gidişte kavrarsiniz zor bir şey değil. Ben de staj dönemi hevesliydim kalemdeki müdürler bana kendileri diyordu boşuna gelme diye.
Zaten çalışmaya başlayınca illallah edeceksin erkenden bikma. Serbest çalışmayı kafana koyduysan iş öğrenmek için büro bul, elbette boş geçirme. Serbest av yapmayacaksan otur kpss çalış. Ya da yüksek lisans kovala.
Adliye stajında hiçbir şey öğrenemezsiniz çünkü öğrenecek şeyler sınırlıdır ve bir hafta gitseniz biter zaten: işte duruşma salonunda nerede durulur, tevzi nasıl yapılır, icra takibi nasıl açılır, derkenar nasıl alınır, vs boyle usulü şeyleri zaten birkaç gidişte kavrarsiniz zor bir şey değil. Ben de staj dönemi hevesliydim kalemdeki müdürler bana kendileri diyordu boşuna gelme diye.
Zaten çalışmaya başlayınca illallah edeceksin erkenden bikma. Serbest çalışmayı kafana koyduysan iş öğrenmek için büro bul, elbette boş geçirme. Serbest av yapmayacaksan otur kpss çalış. Ya da yüksek lisans kovala.
0
bak neden staj önemlidir sorusunun yanıtı, hemen üstte.
@sanguine'nin verdiği " tevzi nasıl yapılır, icra takibi nasıl açılır, derkenar nasıl alınır," örnekleri doğrudan adliye stajıyla ilgili değildir. hatta bunları size yaptırıyorlarsa "hop" demeniz gerekir. çünkü bunların bir kısmı memur faaliyetidir, diğeri ise avukat yanı stajına ilişkindir.
adliye stajı nedir? adliye stajı duruşma sırasında, keşifte, savcı ifade alırken, mahkeme heyeti kararını tartışırken, otopsi yapılırken, hakkında gizlilik kararı verilen dosya incelenirken, gizli duruşma yapılırken, terör sanığı dinlenirken, gizli tanık dinlenirken, gerekçeli karar yazılırken vb. orada olmak demektir. Bunların birçoğunu avukat olduktan sonra bizzat dosya sizin dosyanız olmadıkça yapamazsınız, iştirak edemezsiniz. staj size bunlara katılma imkanı sağlar.
mahkemeler size ödev vermeli, rapor hazırlatmalı, dahil etmeli. etmezler. doğrudur. o nedenle "zorlamalısınız" dedim zaten. siz zorlamazsanız hiçbir şey olmaz. bu sadece adliyede değil, hayatın her yerinde böyledir.
üstteki avukat arkadaş kabullenmiş. siz kabullenen olmayın. o uymuş, siz uyan olmayın. sorun. cevap vermek zorundasın diyin. cevap vermezse komisyona gidin, baronuza gidin, yanında staj yaptığınız avukata gidin. hiçkimseye gidemiyor musunuz beni arayın.
bu meslek mücadele mesleği, durmaksızın öğrenme mesleği, olmaz denilen şeyleri oldurma mesleği. zor olacak, zorlamak lazım.
ama her şeyden önce bilmek lazım...
@sanguine'nin verdiği " tevzi nasıl yapılır, icra takibi nasıl açılır, derkenar nasıl alınır," örnekleri doğrudan adliye stajıyla ilgili değildir. hatta bunları size yaptırıyorlarsa "hop" demeniz gerekir. çünkü bunların bir kısmı memur faaliyetidir, diğeri ise avukat yanı stajına ilişkindir.
adliye stajı nedir? adliye stajı duruşma sırasında, keşifte, savcı ifade alırken, mahkeme heyeti kararını tartışırken, otopsi yapılırken, hakkında gizlilik kararı verilen dosya incelenirken, gizli duruşma yapılırken, terör sanığı dinlenirken, gizli tanık dinlenirken, gerekçeli karar yazılırken vb. orada olmak demektir. Bunların birçoğunu avukat olduktan sonra bizzat dosya sizin dosyanız olmadıkça yapamazsınız, iştirak edemezsiniz. staj size bunlara katılma imkanı sağlar.
mahkemeler size ödev vermeli, rapor hazırlatmalı, dahil etmeli. etmezler. doğrudur. o nedenle "zorlamalısınız" dedim zaten. siz zorlamazsanız hiçbir şey olmaz. bu sadece adliyede değil, hayatın her yerinde böyledir.
üstteki avukat arkadaş kabullenmiş. siz kabullenen olmayın. o uymuş, siz uyan olmayın. sorun. cevap vermek zorundasın diyin. cevap vermezse komisyona gidin, baronuza gidin, yanında staj yaptığınız avukata gidin. hiçkimseye gidemiyor musunuz beni arayın.
bu meslek mücadele mesleği, durmaksızın öğrenme mesleği, olmaz denilen şeyleri oldurma mesleği. zor olacak, zorlamak lazım.
ama her şeyden önce bilmek lazım...
0
Sahikaa
kitabin icine etiket veya stampa olarak yapilan su kisiye ait oldugunu gosteren etiket/stampalara verilen bir isim vardi.. Neydi o isim aklima takildi cildiricam.
kitabin icine etiket veya stampa olarak yapilan su kisiye ait oldugunu gosteren etiket/stampalara verilen bir isim vardi.. Neydi o isim aklima takildi cildiricam.
0
condom kurşunu
İstanbuldaki otellerden bahseditorum. Haftasonu için yani
İstanbuldaki otellerden bahseditorum. Haftasonu için yani
0
Bütün temel kısıtlamaları kaldırdıkları için vakalarda çok büyük bir artış var. Önlem alınmazsa çok büyük bir yükseliş olacağını söylüyor uzmanlar. Şu anda semptom göstermeyen bir sürü gizli enfekte birey ortalıkta dolanıyor. Velhasıl gidilmez. Size bir şey olmasa bile sizin üzerinizden bir ya da birden çok kişinin ölümüne sebep olabilirsiniz. Bunu göze alabiliyor musunuz?
0
000000
Bütün büyük beyinler hayat konusunda aynı kanıya varmışlardır: “değmez.”Friedrich NietzscheNe anladiniz, katiliyor musunuz vs?
Bütün büyük beyinler hayat konusunda aynı kanıya varmışlardır: “değmez.”
Friedrich Nietzsche
Ne anladiniz, katiliyor musunuz vs?
Friedrich Nietzsche
Ne anladiniz, katiliyor musunuz vs?
0
Bu söz Nietzsche’nin falan değil. Facebook, Instagram gibi mecralarda dolanan, altına ünlü bir ismin adı iliştirilmiş yüzlerce ergen sözünden biri. Saçmasapan, hiçbir derinliği olmayan bir laf işte.
0
Aklıma Galileo geldi hemen, muhtemelen o da değmez diyerek yaşamı seçti ki gayet haklıydı.
0
gmzo
Son zamanlarda kullanıp memnun kaldığınız online kitap mecrası var mı?
Son zamanlarda kullanıp memnun kaldığınız online kitap mecrası var mı?
0
www.kitabinabak.com
ben önce buradan fiyat karşılaştırması yapıp sonra diğer sitelerden sipariş veriyorum.
ben önce buradan fiyat karşılaştırması yapıp sonra diğer sitelerden sipariş veriyorum.
0
istanbulkitapcisi.com
İstanbul büyükşehir belediyesinin kurduğu bi kitapçı.
İstanbul büyükşehir belediyesinin kurduğu bi kitapçı.
0
istanbulkitapcisi.com
amazon.com.tr
amazon gönderimleri çok hızlı, ibb kitapçıcısından pazartesi sipariş verdim bir gün sonra kargoya verdiler, o da iyi. ikisini de tavsiye ederim
amazon.com.tr
amazon gönderimleri çok hızlı, ibb kitapçıcısından pazartesi sipariş verdim bir gün sonra kargoya verdiler, o da iyi. ikisini de tavsiye ederim
0
Kitapyurdunda sorun yasamadim hic. Amazonun indirimleri cok iyi. Kidega kullanan cok insan duyuyorum benim de aklimda.
0
İlk çıktığından beri Idefix kullanırdım. Sonra D&R’a geçti. O dönem berbat bir hal aldı. Bir de üstüne D&R TveK’ya satılınca hepten rezil bir hale büründü. O zamandan beri Eganba’yı kullanıyorum. Sözlük’te hakkındaki yorumlara bakarsanız insanların memnun olduğunu görecekseniz. Bir de Babil var ki aynı şirketin aslında. Nasıl ki şu anda D&R ile Idefix kardeş siteyse Eganba ile Babil de öyle.
0
neverletyougodown
Adam Karadeniz aksanindan Turkce konusamiyor. Nasil Kayserili bu adam ya?
Adam Karadeniz aksanindan Turkce konusamiyor. Nasil Kayserili bu adam ya?
0
Burhan Kuzu’da nasıl bir Karadenizlilik sezdiniz yahu? Adam buram buram İç Anadolu kokuyor.
0
Cidden Karadenizlilikle alakası yok adamın. Türkiye'de sevilmeyen tüm siyasi figürleri Karadeniz'e yamamaya çalışıyolar (kii çok da yanlış değil tabi) ama bu adamda hiç öyle bi hava yok yani
0
karadeniz aksanı yok ki dümdüz iç anadolu ağzıyla konuşuyor.
0
turk kasi
Kafamda meslek yüksek okulları için teknik kitap yazma fikri var. Birkaç yerinde birkaç kitaptan alıntı yapmam gerekiyor. Alıntı yaptığım kitapların sahiplerinden / varislerinden izin almam mı lazım? Evet ise izin verildiğine dair mail geçerli oluyor mu? Yayınevi işini kitap başına en çok kar alabil
Kafamda meslek yüksek okulları için teknik kitap yazma fikri var.
Birkaç yerinde birkaç kitaptan alıntı yapmam gerekiyor. Alıntı yaptığım kitapların sahiplerinden / varislerinden izin almam mı lazım? Evet ise izin verildiğine dair mail geçerli oluyor mu?
Yayınevi işini kitap başına en çok kar alabileceğim şekilde nasıl çözeriz? Deneyimi olan var mı?
Şimdiden teşekkürler..
Birkaç yerinde birkaç kitaptan alıntı yapmam gerekiyor. Alıntı yaptığım kitapların sahiplerinden / varislerinden izin almam mı lazım? Evet ise izin verildiğine dair mail geçerli oluyor mu?
Yayınevi işini kitap başına en çok kar alabileceğim şekilde nasıl çözeriz? Deneyimi olan var mı?
Şimdiden teşekkürler..
0
bidakikanizialicam
Ne düşünüyorsunuz bu soru hakkında? son beş altı aydır ekstra bi şey yapmadan zekamın arttığını düşünüyorum. Böyle bi şey bilimsel açıdan mümkün mü yoksa bi yanılsama mı yaşıyorum. önceden anlamadığım, konuları sanki yabancı bir dili dinliyormuşum gibi gelen şeyleri şimdi zorlanmadan bariz bi kolayl
Ne düşünüyorsunuz bu soru hakkında? son beş altı aydır ekstra bi şey yapmadan zekamın arttığını düşünüyorum. Böyle bi şey bilimsel açıdan mümkün mü yoksa bi yanılsama mı yaşıyorum. önceden anlamadığım, konuları sanki yabancı bir dili dinliyormuşum gibi gelen şeyleri şimdi zorlanmadan bariz bi kolaylıkla anlıyorum. günlük hayatta fark ettiğim şeyler de var pratik zeka, el becerileri vs gibi konularda. yaş 32
0
Deneyimler etkilidir, yaşa bağlı prefrontal korteks de gelişiyor. Motivasyon, genel anksiyete durumu, stres de diğer faktörler. Bunlardaki değişmelere bağlı problem çözme becerilerinide artışlar olabilir.
0
Zekâ dediğimiz şey sabit bir şey değil. Tıpkı kas gibi geliştirilebilir, gerileyebilir. Ayrıca zekâ tek boyutlu değil, çok boyutludur. Kalıp halinde dökülmüş ve her alanı kapsayan bir zekâdan ziyade farklı alanlardaki zekâlardan söz ediyoruz artık.
0
neil manke
yakın geçmişte majör depresyon yüzünden 30'a yakın farklı antidepresan ve lityum kullanmış birini askere alırlar mı?
yakın geçmişte majör depresyon yüzünden 30'a yakın farklı antidepresan ve lityum kullanmış birini askere alırlar mı?
0
Valla hocam kimleri alıyorlar bilsen. Gitmek istersen gidersin herhalde, en fazla silah vermezler. Ama gitmek istemezsen rapor alabilir misin bilmiyorum.
0
Hâlâ devam eden bir durumsa almama ihtimalleri var. Zaten muayenede soruyorlar kullandığın ilaç var mı, hastalığın var mı, diye. Sizin durumunuzda tek seferde değil de üç yıl kontrol altında tutarak nihai kararı vermeleri de kuvvetle muhtemel.
0
Askerde en yakın arkadaşlarımdan biri de çeşitli ağır antidepresanlar kullandığını söylemişti yıllar boyunca, psikolojisi de hiç iyi değildi ama yine de alamamıştı muafiyet.
Bahsettiğiniz şahısın durumunu %99,9 muafiyet sebebi olarak görmezler, üstüne bir de RDM damgası yiyip öyle gider askere.
Bahsettiğiniz şahısın durumunu %99,9 muafiyet sebebi olarak görmezler, üstüne bir de RDM damgası yiyip öyle gider askere.
0
lafıolmaz
PDF'ini biraz karıştırdım, çok hoşuma gitti. Alâka duyduğum konular hakkında pek yetkin yazarlar kalem oynatmış. Gelgelelim eserin yayımlanma tarihi 1983. İçeriğinin bir kısmı güncelliğini yitirmiştir herhâlde. Buna rağmen okunur mu?
PDF'ini biraz karıştırdım, çok hoşuma gitti. Alâka duyduğum konular hakkında pek yetkin yazarlar kalem oynatmış. Gelgelelim eserin yayımlanma tarihi 1983. İçeriğinin bir kısmı güncelliğini yitirmiştir herhâlde. Buna rağmen okunur mu?
0
mythralioz
Arkadaşımla ihtilafa düştük hangi yazım doğru acaba? TDE öğretmenleri göreve.
Arkadaşımla ihtilafa düştük hangi yazım doğru acaba? TDE öğretmenleri göreve.
0
sonu k ile biten çoğu arapça kelime yumuşamaya uğramaz. hukuk gibi, ittifak gibi. tedarik de yine aynı şekilde ünsüz değişimine uğramaz. tedarikimizi olacak.
0
kayanyıldız
5 tanecik maske verdiler eczaneden zaten onlarda bitti napacağım? tekrar şipariş edebilir miyiz?
5 tanecik maske verdiler eczaneden zaten onlarda bitti napacağım? tekrar şipariş edebilir miyiz?
0
Kendi maskenizi kendiniz yapabilirsiniz üstelik kullandıktan sonra camaşır makinesinde yüksek ısıda yıkayıp defalarca kullanabilirsiniz.
0
Şöyle bir şey duydum, maskeleri edindiğimiz eczacı söylemiş. İlk maskeyi aldığınız tarihten en az on gün geçmek kaydıyla yeni SMS gelmesini beklemeden, aynı SMS kodu ve kimlik bilgilerinizle maske alabiliyormuşsunuz. Eczacı demiş ki, millet üşüşmesin diye bu bilgiyi çok yaymıyorlar ama böyle bir uygulama mevcut. Teyit edilmeye muhtaç bir bilgi. Biz de doğruluğunu on gün sonra göreceğiz. Bu söylenilenler doğruysa siz de yeni SMS beklemeden, ilk maskeleri aldıktan sonra en az on gün geçmek kaydıyla yeniden maske alabilirsiniz.
0
maske mi buldun?
dostlar, nereden maske buluyorsunuz bir deyin hele? dışarı çıkamıyoruz...
dostlar, nereden maske buluyorsunuz bir deyin hele? dışarı çıkamıyoruz...
0
m e b
Biliyorum, belki de çok bıktırıyor bu sorular. Bir sürü de örneği var ama benim sorum biraz daha dar anlamda olabilir.Okuyacağım kitaplar İhsan Oktay Anar gibi olsun; felsefik soruları ya da ciddi konuları ele alsın, bir konuda farklı bir bakış açısı sunsun. "Puslu Kıtalar Atlası" (ya da diğer kitap
Biliyorum, belki de çok bıktırıyor bu sorular. Bir sürü de örneği var ama benim sorum biraz daha dar anlamda olabilir.
Okuyacağım kitaplar İhsan Oktay Anar gibi olsun; felsefik soruları ya da ciddi konuları ele alsın, bir konuda farklı bir bakış açısı sunsun. "Puslu Kıtalar Atlası" (ya da diğer kitapları), Filibeli Ahmed Hilmi'den "Amak-ı Hayal", Orhan Pamuk'tan "Beyaz Kale" (dilini hiç iyi bulmadım ama ele aldığı konu açısından bilgi olsun diye örnek olarak veriyorum).
Türk edebiyatından bu yönde tavsiye verebileceğiniz eserler var mıdır?
Okuyacağım kitaplar İhsan Oktay Anar gibi olsun; felsefik soruları ya da ciddi konuları ele alsın, bir konuda farklı bir bakış açısı sunsun. "Puslu Kıtalar Atlası" (ya da diğer kitapları), Filibeli Ahmed Hilmi'den "Amak-ı Hayal", Orhan Pamuk'tan "Beyaz Kale" (dilini hiç iyi bulmadım ama ele aldığı konu açısından bilgi olsun diye örnek olarak veriyorum).
Türk edebiyatından bu yönde tavsiye verebileceğiniz eserler var mıdır?
0
20. yüzyılda düşünür dediğimiz kimselerin yazdıkları romanlara bakabilirsiniz, bknz. Jean Paul Sartre'ın Bulantı kitabı, Albert Camus'nun Yabancı, Düşüş, Veba kitapları.
Milan Kundera, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Dostoyevski'nin kitapları yine zevk verebilir.
Solaris romanına bakabilirsiniz, Tarkovski filme çekti daha sonra.
Distopya romanları bu konuda yardımcı olabilir ama art arda hepsini okumak sıkıyor bir müddet sonra bence.
Pamuk sevdiyseniz Benim Adım Kırmızı'ya bakabilirsiniz.
İhsan Oktay Anar'ın okumadıysanız muhakkak Amat romanını tavsiye ederim. Ama üslup ve konu seçimi bakımından Anar gibisi bulunmaz, beklentinizi yüksek tutmayın, tavsiye ettiklerim arasında da onun benzeri yok zaten, sanırım hiçbir yerde benzeri yok.
Milan Kundera, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Dostoyevski'nin kitapları yine zevk verebilir.
Solaris romanına bakabilirsiniz, Tarkovski filme çekti daha sonra.
Distopya romanları bu konuda yardımcı olabilir ama art arda hepsini okumak sıkıyor bir müddet sonra bence.
Pamuk sevdiyseniz Benim Adım Kırmızı'ya bakabilirsiniz.
İhsan Oktay Anar'ın okumadıysanız muhakkak Amat romanını tavsiye ederim. Ama üslup ve konu seçimi bakımından Anar gibisi bulunmaz, beklentinizi yüksek tutmayın, tavsiye ettiklerim arasında da onun benzeri yok zaten, sanırım hiçbir yerde benzeri yok.
0
@black holes in the sky: Teşekkür ederim; Albert Camus kitaplarını, İhsan Oktay Anar'ın tüm kitaplarını, Dostoyevski'nin de en kült eserlerini okudum. Önceliğim Türk edebiyatı idi.
0
Faruk dumana bakın bir. İncir tarihi'ydi sanırım. istediğiniz tarza yakın olabilir.
0
Ali Teoman - Konstantiniyye Üçlemesi’ne bakın derim. Üçlemenin ilk kitabının adı: Uykuda Çocuk Ölümleri.
0
