elon
Su gunlerde surekli cok satanlarda goruyorum, neden tekrar basildi bu kitap?Bir de su iki kitabin tek farki cevirmeni mi?https://www.eganba.com/kitap/fahrenheit-451-ray-bradbury/9786053751670 vs https://www.eganba.com/kitap/fahrenheit-451-ray-bradbury/9786053757818
Su gunlerde surekli cok satanlarda goruyorum, neden tekrar basildi bu kitap?
Bir de su iki kitabin tek farki cevirmeni mi?
www.eganba.com vs www.eganba.com
Bir de su iki kitabin tek farki cevirmeni mi?
www.eganba.com vs www.eganba.com
0
Evet çevirmen farkı var, zaten yetiyor da bu fark. Dost Körpe farklılık yaratmak için öyle gereksiz uzun ve komplike cümleler kuruyor ki, konudan kopuyorsun bir süre sonra, bir çevirmenin bu kadar yorum katması büyük hata. Okuyacaksan Zerrin Kayalıoğlu çevirisini oku, olabildiğince sade ve kitabın konusundan sapmayan bir çevirisi var.
0
Mevcut siyasi iklimden dolayı olabilir mi?
Bu arada, ilk linkdeki kitabın kapağını çok beğendim.
Bu arada, ilk linkdeki kitabın kapağını çok beğendim.
0
Ne demek tekrar basıldı? Bu kitap bir klasik. Baskısı bittikçe yeniden basılıyor. Bunda neye şaşırdınız, anlamadım.
0
Yayinevi bilimkurgu klasikleri adı altında bir dizi kitap basıyor o kitabı da seriye dahil ettikleri için tekrardan farklı kapakla basmışlar. Çevirmen de değişmiş. Farkları bu şekilde.
0
smokee
hala yeğenime bakarak kahkayı basıyorum,yahu hic kimse görmedi mi böyle şebek bi gülüşü.Çocuk tuvalete gitmemekte ısrar ediyor :Dedit:Uzun zaman sonra burası kalabalıklaştı diye bir kez daha soruyoum(sırf cevapları merak ettiğimden)
hala yeğenime bakarak kahkayı basıyorum,yahu hic kimse görmedi mi böyle şebek bi gülüşü.Çocuk tuvalete gitmemekte ısrar ediyor :D
edit:Uzun zaman sonra burası kalabalıklaştı diye bir kez daha soruyoum(sırf cevapları merak ettiğimden)
edit:Uzun zaman sonra burası kalabalıklaştı diye bir kez daha soruyoum(sırf cevapları merak ettiğimden)
0
Böyle bir şey görmedim ama varsa anal bir haz olduğu belli. Freud olsa güzel anlamlar çıkarırdı buradan
0
anal hazla alakası yok. freud amca sağ olsun bir dönem öyle zannedildi. tamamen kasların kasılmasıyla alakalı. kakası gelince ıkınan çocuğun yüz kaslarında bir kasılma oluyor ve sanki sırıtıyormuş gibi görünüyor.
0
hopp
benim mesela faşist insan. dikkat ediyorum tahammül edemiyorum, hangi ırka olursa olsun bir laf edilince sinirleniyorum ve tartışmalar uzadıkça sinirlerim daha da artıyor çünkü bana göre aptallıkta bir dünya markası insanın seçemedği bir şey için yargılayabilme ve bunu insanların beyinine sokmak ist
benim mesela faşist insan. dikkat ediyorum tahammül edemiyorum, hangi ırka olursa olsun bir laf edilince sinirleniyorum ve tartışmalar uzadıkça sinirlerim daha da artıyor çünkü bana göre aptallıkta bir dünya markası insanın seçemedği bir şey için yargılayabilme ve bunu insanların beyinine sokmak istiyorum ama her beyin aynı değil tabi kabullenmek lazım.
bunları düşünürken aklıma geldi sizin nedir, biraz düşünün ama kötü insan demeyin mesela biraz daha detaylandırın ki hem farkındalığınız da artsın kendinizle alakalı.
sakinlikle tartışamadığınız ve kabullenemediğiniz insan fikri nedir? ve neden sizce o?
bunları düşünürken aklıma geldi sizin nedir, biraz düşünün ama kötü insan demeyin mesela biraz daha detaylandırın ki hem farkındalığınız da artsın kendinizle alakalı.
sakinlikle tartışamadığınız ve kabullenemediğiniz insan fikri nedir? ve neden sizce o?
0
kavramları doğru kullanamayan insanları da pek sevmem ben. tanımladığın şey ırkçı olacaktı asdgf
ben de ırkçı ve faşist insanlara tahammül edemem. bunun yanında budalalar, görgüsüzler ve cahiller de yer alıyor. bir de son dönemde revaçta olan, nasıl anlatsam, bir halt bilmeyip, okumayıp dünyanın sırrını satanlara, kendilerini bilirkişi gören insanlara tahammülüm yok. bayağılığının farkında olmadan kendini aristokrat zannedenleri de pek sevmem. last but not least, radikallere kafam girsin. hangi görüş olursa olsun, körü körüne savunanlardan, hayatın anlamını bulduğunu iddia edenlerden haz etmem.
bayaa bayaa tüm insanlardan tüksindiğim ortaya çıktı sanırım adsfdghj
ben de ırkçı ve faşist insanlara tahammül edemem. bunun yanında budalalar, görgüsüzler ve cahiller de yer alıyor. bir de son dönemde revaçta olan, nasıl anlatsam, bir halt bilmeyip, okumayıp dünyanın sırrını satanlara, kendilerini bilirkişi gören insanlara tahammülüm yok. bayağılığının farkında olmadan kendini aristokrat zannedenleri de pek sevmem. last but not least, radikallere kafam girsin. hangi görüş olursa olsun, körü körüne savunanlardan, hayatın anlamını bulduğunu iddia edenlerden haz etmem.
bayaa bayaa tüm insanlardan tüksindiğim ortaya çıktı sanırım adsfdghj
0
mesela a-b-c 3 büyükler olsun.
a-b maçında c nin yiyin birbirinizi diye tweet atması.
Gerizekalı gördüm ama böylesini görmedim. nedense katlanamıyorum bu tarz salaklıklara.
a-b maçında c nin yiyin birbirinizi diye tweet atması.
Gerizekalı gördüm ama böylesini görmedim. nedense katlanamıyorum bu tarz salaklıklara.
0
Bir insanda temelde olması gereken özellikler; iyi niyet, samimiyet, mantık, vicdan, kişilik ve fikir sahibi olma, doğruluk, adalet, vefa. Bunlara sahip olmayan, götü başı ayrı oynayan, kişiliksiz sahtekarlar en iğrenç insan tipleri benim için.
0
"faşizm" kavramı çerçevesinde dünyayı anlamaya çalışıp, bu zuppelikleri ve cehaletleri yetmezmiş gibi, anlamış gibi de konuşup yasayabilenler. tırnak içindeki kavramın yerine herhangi başka bir kavramın ikame edilmesi mümkün.
Sırf üniversite mezunu olduğu için kendilerini, kendi kendilerine aydın, bilirkişi ilan ediverenler.
Sırf üniversite mezunu olduğu için kendilerini, kendi kendilerine aydın, bilirkişi ilan ediverenler.
0
Hayvanları sevmeyenler. Yanına yaklaşan kediyi köpeği kovalayanlar.
Elindeki çöpü yere atanlar, yere tükürenler.
Kadınlarla tokalaşmayan erkekler, erkeklerle tokalaşmayan kadınlar.
Genel olarak, ayrımcılık yapanlar.
Elindeki çöpü yere atanlar, yere tükürenler.
Kadınlarla tokalaşmayan erkekler, erkeklerle tokalaşmayan kadınlar.
Genel olarak, ayrımcılık yapanlar.
0
fırsatçı ve gözü fazla açık insanlardan nefret ederim. cimrileri sevmem. içten pazarlıklı olanları sevmem. arkadan konuşanları sevmem. dedikodu yapanları sevmem.
en fazla ise iki yüzlü insanları sevmem. ekşi sözlük bunlarla kaynar.
bu arada şükür arkadaş çevremde bu özellikleri barındıran kimse yok.
en fazla ise iki yüzlü insanları sevmem. ekşi sözlük bunlarla kaynar.
bu arada şükür arkadaş çevremde bu özellikleri barındıran kimse yok.
0
Devamlı sataşma, tartışma modunda olan insan tipi. Ben huzuru sevdiğim için bu tip insanlara hayatımda yer yok. Bir insan benimle ağız dalaşına girmeye, ha bire şaka yollu takılmaya, uyuz uyuz konuşmaya, laf sokmaya falan çalışıp tadımı kaçırmaya odaklanıyorsa (ki bazı insanlar salt tansiyondan besleniyor. Onlara bu tip şeyler çok eğlenceli, çok heyecanlı geliyor) bir saniye bile tahammül etmeden çıkarırım hayatımdan. İnternette tanıdıysam basarım engeli. Günlük hayatımda karşıma çıkmış ise bir daha asla görüşmem, onun bulunduğu ortamlarda bulunmam. Çünkü neden katlanayım? Onları ardımda bırakıp sakin sakin devam ederim hayatıma.
0
doğruyu görmeyen, söylemeyen; çomar dediğimiz tiplere katlanamıyorum.
oturup kalkmasını, konuşmasını bilmeyen tipler... korkunç küfür edenler...
dilencilik yapanlar! durumu benimle aynı/benzer ya da benden daha iyi tiplerin sigara vs dilenmesi! nefret ediyorum bu tiplerden.
ırkçı, cinsiyetçi; hayvanlara ve doğaya saygısı olmayan tipler...
güler yüzlü, esprili olunca hemen cıvıtan; ne mal olduğunu ortaya koyan tipler...
işini başkasının sırtına yükleyen çalışanlar; çalışanın hakkını yiyen patronlar ve hepsinin hakkını yiyen rezil yöneticiler ve ve ve bu tüm yiyişleri bir de din diyerek savunan çomar davarlar! fransız polinezyası'ndan bahsediyorum elbette, ne sandınız!
lanet olsun insanların umutlarını, hayallerini ve dahi hayatlarını karartan, fransız polinezya'sındaki o kokuşmuş düzene!
pislik insanlar... su, sabun, deodorant nedir bilmeyen...
görgüsüz, kaba tipler...
oturup kalkmasını, konuşmasını bilmeyen tipler... korkunç küfür edenler...
dilencilik yapanlar! durumu benimle aynı/benzer ya da benden daha iyi tiplerin sigara vs dilenmesi! nefret ediyorum bu tiplerden.
ırkçı, cinsiyetçi; hayvanlara ve doğaya saygısı olmayan tipler...
güler yüzlü, esprili olunca hemen cıvıtan; ne mal olduğunu ortaya koyan tipler...
işini başkasının sırtına yükleyen çalışanlar; çalışanın hakkını yiyen patronlar ve hepsinin hakkını yiyen rezil yöneticiler ve ve ve bu tüm yiyişleri bir de din diyerek savunan çomar davarlar! fransız polinezyası'ndan bahsediyorum elbette, ne sandınız!
lanet olsun insanların umutlarını, hayallerini ve dahi hayatlarını karartan, fransız polinezya'sındaki o kokuşmuş düzene!
pislik insanlar... su, sabun, deodorant nedir bilmeyen...
görgüsüz, kaba tipler...
0
bencil. bencilliğinden dolayı hep kendini haklı gören, özür dilemekten aciz, aşırı gururlu, asla alttan almayan insanlar. bu insanlarla iletişim kurulamıyor çünkü. elimi ayağımı titretecek kadar sinirimi bozuyor bu tipler.
0
Yani tabii insanlığı sevelim, ben kimim ki başkasını eleştireyim falan filan ama var tabii katlanamadığım insanlar.
- Çok küfür edenler. Yerinde, kıvamında falan değil de iki kelimesinden biri küfür olan ve küfürde yaratıcılığını kullananlar
- Nedense bilindik deyimleri yanlış söyleyenler. Mesela, "Elinden geleni ardına bırakma" falan diyen insanlar vardır ya. Yahu "koyma" o işte, bunu nasıl yanlış hatırlayabilirsin?
- Herkesin kendisini kıskandığını sananlar, kendisinden biz diye bahsedenler, gereksiz şeyleri büyütenler. Hani "rakı gibi içeceksin kadını, önce gidecek.." falan gibi saçma sapan şiir gibi yazıları abartırlar ya insanlar...
- Sosyal medyayı kendini guru ilan etmek için kullananlar. Her gün yan yana aynı ofiste çalıştığın, akşam İstanbullu Gelin falan izleyen biri bir bakıyorsun Instagram'da "sen güçlü bir kadınsın, haydi içindeki çocuğa kucak aç bugün" falan gibi birşeyler yazıyor. Sevgilisinden, eşinden "iyikim" diye bahsedenler.
- Evlenmeyi ve çocuk yapmış olmayı hayatlarındaki en önemli başarı sanan insanlar, bunu dile getirmekten çekinmeyenler.
- Kendini büyütenler. Bir arkadaşım anlatmıştı, genç bir çocukla tanışmış bir süre önce. Çocuk kendini "merhaba, ben X, bir film filozofuyum" diye tanıtmış. Film filozofu ne demek, nasıl olunur, film izleyen ve filmlerden anlayan başka insanlardan ne farkı olduğu muamma. İki gün aklımdan atamadım, o kadar rahatsız edici buldum sanki.
- Kitap okumaya karşı direnci olan insanlar. İstemezsen okuma da, okuyanı da döndürmeye çalışıyor bazıları. "Biz kitap okumayız olm, yazarız" diye saçmalarlar, o "biz" kim belli değildir. "Sen de kitap okuyup duruyorsun, azıcık başka bir şey yap" falan derler. ("dedi sığır adam")
- Burçlarla ilgili konuşanlar. Bilime karşı direnenler.
Etrafımda hiç böyle insanlar yok gerçi. Ben de az gıcık değilim.
- Çok küfür edenler. Yerinde, kıvamında falan değil de iki kelimesinden biri küfür olan ve küfürde yaratıcılığını kullananlar
- Nedense bilindik deyimleri yanlış söyleyenler. Mesela, "Elinden geleni ardına bırakma" falan diyen insanlar vardır ya. Yahu "koyma" o işte, bunu nasıl yanlış hatırlayabilirsin?
- Herkesin kendisini kıskandığını sananlar, kendisinden biz diye bahsedenler, gereksiz şeyleri büyütenler. Hani "rakı gibi içeceksin kadını, önce gidecek.." falan gibi saçma sapan şiir gibi yazıları abartırlar ya insanlar...
- Sosyal medyayı kendini guru ilan etmek için kullananlar. Her gün yan yana aynı ofiste çalıştığın, akşam İstanbullu Gelin falan izleyen biri bir bakıyorsun Instagram'da "sen güçlü bir kadınsın, haydi içindeki çocuğa kucak aç bugün" falan gibi birşeyler yazıyor. Sevgilisinden, eşinden "iyikim" diye bahsedenler.
- Evlenmeyi ve çocuk yapmış olmayı hayatlarındaki en önemli başarı sanan insanlar, bunu dile getirmekten çekinmeyenler.
- Kendini büyütenler. Bir arkadaşım anlatmıştı, genç bir çocukla tanışmış bir süre önce. Çocuk kendini "merhaba, ben X, bir film filozofuyum" diye tanıtmış. Film filozofu ne demek, nasıl olunur, film izleyen ve filmlerden anlayan başka insanlardan ne farkı olduğu muamma. İki gün aklımdan atamadım, o kadar rahatsız edici buldum sanki.
- Kitap okumaya karşı direnci olan insanlar. İstemezsen okuma da, okuyanı da döndürmeye çalışıyor bazıları. "Biz kitap okumayız olm, yazarız" diye saçmalarlar, o "biz" kim belli değildir. "Sen de kitap okuyup duruyorsun, azıcık başka bir şey yap" falan derler. ("dedi sığır adam")
- Burçlarla ilgili konuşanlar. Bilime karşı direnenler.
Etrafımda hiç böyle insanlar yok gerçi. Ben de az gıcık değilim.
0
inatçı insanlardan hiç hoşlaşmıyorum, hele kuru inat varsa istem dışı bir antipati oluşuyor. kindar insanlardan da haz etmem pek, kin tutan insan kötülük yapmayı bir sebepten de olsa haklı görüyor demektir. hırs küpü, başarı bağımlısı, hedefe kitlenmiş insanların o ruh halleri de itici geliyor, sürekli yakınında olmuyorum böyle insanların.
0
Dinci, sabit fikirli veya egolu insanlara dayanamam.
Ki bu da dünya nüfusunun yaklaşık %95'i falan yapıyor.
Ki bu da dünya nüfusunun yaklaşık %95'i falan yapıyor.
0
Yalan söyleyen insanlar. Yok, gercekten yalana ve insanlarin aldatilmasina tahammülüm yok.
0
millete bakıp cık cık bu ne diyen insanlar (kınayan insanlar)
sürekli kendini ön plana çıkarmaya çalışan, baskın karakterli palavrayı seven insanlar (bu insanlar ek olarak sesli konuşmayı ve gülmeyi sevmekle birlikte beynimi şişirir)
kadın erkek ayrımcılığı yapan insanlar (örneğin; çocuklarını ayırır oğluna tüm malını mülkünü devirir kızı hiçbir şey almasın ister veya erkek elinin kiridir diyen insanlar)
hayvana işkence, tecavüz eden insanlar
çöp atan çevreyi pisleten insanlar
kraldan çok kralcı olan insanlar
... böyle devam eder herhalde. kendimi durduramayacağım
sürekli kendini ön plana çıkarmaya çalışan, baskın karakterli palavrayı seven insanlar (bu insanlar ek olarak sesli konuşmayı ve gülmeyi sevmekle birlikte beynimi şişirir)
kadın erkek ayrımcılığı yapan insanlar (örneğin; çocuklarını ayırır oğluna tüm malını mülkünü devirir kızı hiçbir şey almasın ister veya erkek elinin kiridir diyen insanlar)
hayvana işkence, tecavüz eden insanlar
çöp atan çevreyi pisleten insanlar
kraldan çok kralcı olan insanlar
... böyle devam eder herhalde. kendimi durduramayacağım
0
Sürekli kendinden bahseden diyoloğun karşılıklı gelişmediği ilişkilerden sıkılıyorum bir süre sonra bu arkadaşları ekmeye onlarla görüşmemeye başlıyorum
0
"Hangi insanlara katlanamiyorsunuz?" diye sormaktansa cok onemli bir sey soruyormus gibi bunu evirip cevirip basina "dunyada en" buyutgeci koyan insanlardan nefret etmemekle birlikte pek haz da etmem.
0
Gergin insanlar. Boyle hicbir seye tahammulu olmayip, olaylari buyutup gerginlik yaratan her bir halta sinirlenen negatif tipler, 7/24 bunalim takilanlar. Ayrica kendinden baska herkesi salak, kendini akilli zanneden ve asla "acaba yanlis dusunuyor olabilir miyim?" diye aklinda gecirmemis cok bilmisler.
Bir de asla porno izlmememis gibi davrananlar.
Bir de asla porno izlmememis gibi davrananlar.
0
yüksek atanları bozmadan duramam.
bir de şimarıklığının farkında olup her istediğini alabileceğini/yapabileceğini zannedenlere yapamayacaklarını göstermeyi severim.
bir de şimarıklığının farkında olup her istediğini alabileceğini/yapabileceğini zannedenlere yapamayacaklarını göstermeyi severim.
0
Konu her ne olursa olsun, şunu sürekli uygulayanlarla direkt iletişimi kesmek, ağızlarına toprak tıkamak istiyorum: en.wikipedia.org
Yolu yordamıyla konuşmayı bilen, ama fikirlerimi paylaşmayan insanla da iletişim kurarım pekala. Önemli olan konu değil genel olarak, konuşulan insan.
Yolu yordamıyla konuşmayı bilen, ama fikirlerimi paylaşmayan insanla da iletişim kurarım pekala. Önemli olan konu değil genel olarak, konuşulan insan.
0
Böyle karşındaki insanı kırdığını bildiği halde yağ gibi suyun yüzüne çıkıp bilmezden gelenler. Geri adım atmayanlar. Kırılan kişi sinirlenince daha kuduranlar. Bence cinayetler bu yüzden çıkıyor. Örneğin oğlum bak git diyor adam veledin eli boş en son kafasında süpürge kırılınca aklı başına geliyor ya. Bence birçok yetişkin kafasında süpürge kırılasıca. Nezaket çok önemli. Biri bana yapma diyorsa yapmam olay bitmiştir. Ha şu insanlar da bir alemler. Böyle kendisini ayrı bir havalara koyuyor önce yaş ilerlediķçe de lacivert renkten ötesi olmadığını anlıyor gülüyorum onlara. Halbuki başında anlasaydı lacivertliğini süreci daha kolay atlatabilecekti. Neyse her şeye raģmen sevilesiler eldivenle.
0
kendini çok zeki zannedip konuşma sırasında sürekli zekasından dem vuranlardan nefret ederim. üstüne bir de gerizekalı biriyse katlanamam.
bonus : www.google.com.tr
bonus : www.google.com.tr
0
Kresto
Daha iyisi çıktı mı? Mavisini alacağım fiyatı 80 küsür.
Daha iyisi çıktı mı? Mavisini alacağım fiyatı 80 küsür.
0
ben aldım, yarısını geçtim sıkıldım biraz salladım bıraktım. kelime dağarcığı az biraz ama grammar konusunda çok iyi bence. her dakika açıp bakılabilecek bir kitap.
0
denef
Kitabını okuyayım mı? Faydasını gören var mı?
Kitabını okuyayım mı? Faydasını gören var mı?
0
70 sayfa okudum. sadece olumlama özelliğini aldım bilinç altıma nasıl etki ettiyse bana yapılan kötülükleri iyi anlamda bahanelendirerek karşı tarafla empati kurabiliyorum.
0
İyi Hissetmek kişisel gelişim kitabı değil yalnız. Duygudurum bozuklukları ve depresyon ile ilgili bilimsel bir kitap, yazarı da psikiyatrist.
Kesinlikle oku, içindeki egzersizleri de yaparsan mutlaka fayda görürsün. Yapmasan bile okuduğun şeyler düşünce yapını değiştirebilir.
Kesinlikle oku, içindeki egzersizleri de yaparsan mutlaka fayda görürsün. Yapmasan bile okuduğun şeyler düşünce yapını değiştirebilir.
0
depresyondaysanız, anksiyete veya benzeri psikolojik sorunlarınız varsa okuyun. kitap bir kişisel gelişim kitabı değil. hatta şöyle diyeyim, kişisel gelişimle uzaktan yakından alakası yok. bu, amerikan psikiyatri derneğinin tavsiye ettiği, klinik deneylerde test edilmiş yöntemler içeren bir bilişsel psikoloji kitabı. bilimsel niteliği olan bir kitap.
kitabı nasıl olsa aldığınız için şu kadarını söyleyeyim. kitabın başındaki bölümü okuyun. hani şu kitabın depresyon tedavisindeki klinik deneylerde test edildiğine dair bilgilerin bulunduğu kısmı. orayı okuduktan sonra zaten devamını okumak isteyeceksiniz. kitaptakileri içselleştirirseniz faydasını görürsünüz. biraz kas hafızası gibi bu. nasıl ki dövüş sporlarında belirli bir etki karşısında yumruk atmayı otomatiğe almanız sürekli tekrara dayalıysa zihninize gelen olumsuz düşüncelerin sizi ele geçirmesini önlemek için önerilen teknikler de buna benziyor.
edit: i was made for you'nun dediği kesinlikle doğru. içindekileri tek tek uygulamasanız bile düşünce yapınızı değiştiriyor.
kitabı nasıl olsa aldığınız için şu kadarını söyleyeyim. kitabın başındaki bölümü okuyun. hani şu kitabın depresyon tedavisindeki klinik deneylerde test edildiğine dair bilgilerin bulunduğu kısmı. orayı okuduktan sonra zaten devamını okumak isteyeceksiniz. kitaptakileri içselleştirirseniz faydasını görürsünüz. biraz kas hafızası gibi bu. nasıl ki dövüş sporlarında belirli bir etki karşısında yumruk atmayı otomatiğe almanız sürekli tekrara dayalıysa zihninize gelen olumsuz düşüncelerin sizi ele geçirmesini önlemek için önerilen teknikler de buna benziyor.
edit: i was made for you'nun dediği kesinlikle doğru. içindekileri tek tek uygulamasanız bile düşünce yapınızı değiştiriyor.
0
yerde duruyordu evde gecen. alip bakmadim bile. Adindan ve kapagindan anladim zaten.
0
Oku. Okumaman da zaten su anki bozuk psikolojinle alakalı. Üstelik doktorun tavsiye etmiş. İşe yarayıp yaramadığına kendin karar ver. Burda yine depresyonda olan hiçbir şey yapmak istemeyen biri okuma yea dese okumayacak mısın.
0
birden fazla kisiden hayat kurtarici oldugunu direk duymuslugum vardir. bizzat alip hediye ettigim kisiler olmustur.
bu kitap bir kisisel gelisim kitabi degil. bilissel terapi (CBT) depresyon ve kimi diger duygudurum bozukluklarinin klinik anlamda tedavisinde kullanilan dunyanin en gecerli 3-5 tekniginden biridir.
herkesin uzman bir terapistten CBT tedavisi alacak parasi durumu olmuyor. bu kitaptaki teknikler bu metodun en temel tekniklerini gunluk hayatina uygulamayi ogretir. sadece okumak degil icinde yazdigi teknikleri uygulamayi da denemelisin yani.
bu kitap bir kisisel gelisim kitabi degil. bilissel terapi (CBT) depresyon ve kimi diger duygudurum bozukluklarinin klinik anlamda tedavisinde kullanilan dunyanin en gecerli 3-5 tekniginden biridir.
herkesin uzman bir terapistten CBT tedavisi alacak parasi durumu olmuyor. bu kitaptaki teknikler bu metodun en temel tekniklerini gunluk hayatina uygulamayi ogretir. sadece okumak degil icinde yazdigi teknikleri uygulamayi da denemelisin yani.
0
dahinnotha
public intellectual: Akademik sorunlardan çok kamu soru ve sorunlarına yönelen entelektüel kişipublic intellectuel kavramının türkçede bir karşılığı var mıdır? ne denilebilir?
public intellectual: Akademik sorunlardan çok kamu soru ve sorunlarına yönelen entelektüel kişi
public intellectuel kavramının türkçede bir karşılığı var mıdır? ne denilebilir?
public intellectuel kavramının türkçede bir karşılığı var mıdır? ne denilebilir?
0
"Akil İnsan" aslında buna çok güzel oturmuyor mu?
Uygulamadakine değil, terimsel karşılığına bakınca. Aslında teoride düşünülen fikirle de örtüşüyor bir bakıma.
Uygulamadakine değil, terimsel karşılığına bakınca. Aslında teoride düşünülen fikirle de örtüşüyor bir bakıma.
0
türkçede karşılık olarak kamusal entelektüel kullanılıyor. bazen kamusal aydın olarak da geçiyor fakat aydınla entelektüelin aynı şey olmadığı yönünde fikirler olduğu için birincisi özellikle tercih edilebiliyor. kamusal entelektüel diye gugıllarsanız sonuçlarda göreceksinizdir. halk entelekteli ve halk aydını biçiminde kullanımlar da mevcut.
0
attirmayin makedonun kafasini
hem hukuk hem de roma meraklısı biri olarak roma hukukunu da öğrenmek istiyorum. amma lakin ki öyle aman aman teknik içermeyen bir kitap arıyorum. yani dili ağır olmayan bir kitaptan bahsediyorum.var mıdır?
hem hukuk hem de roma meraklısı biri olarak roma hukukunu da öğrenmek istiyorum. amma lakin ki öyle aman aman teknik içermeyen bir kitap arıyorum. yani dili ağır olmayan bir kitaptan bahsediyorum.
var mıdır?
var mıdır?
0
Belgin erdoğmus roma hukuku dersleri. Kitabın kapağında roma haritası var kocaman da pax romana yazıyor.
0
dergus
Arkadaşlar toplam 6 dairelik bir apartmanda yaşıyorum. Bu dairelerden biri boş, diğer 5'i dolu. Ben giriş kattayım.Ayda 50 TL aidat toplanıyor. Kara düzen. Resmi bir yönetim yok ama Fatma teyze var. Fatma teyze gayr-ı resmi yöneticimiz ve binanın eski toprak sahibi. Şimdi de 3 akrabasıyla beraber bi
Arkadaşlar toplam 6 dairelik bir apartmanda yaşıyorum. Bu dairelerden biri boş, diğer 5'i dolu. Ben giriş kattayım.
Ayda 50 TL aidat toplanıyor. Kara düzen. Resmi bir yönetim yok ama Fatma teyze var. Fatma teyze gayr-ı resmi yöneticimiz ve binanın eski toprak sahibi. Şimdi de 3 akrabasıyla beraber birer daire sahibi.
Bu yüzden ben de 10 aydır bu binada ev sahibi olmama rağmen biraz da aramız bozulmasın diye apartmanla alakalı konulara pek karışmış değilim. Ne derlerse "he" diyordum.
Şimdi bu vatandaşlar daire başı 50 tl ücret topluyorlar ayda. Bu paranın da önemli bir kısmı asansöre gidiyor. Yok bakımı, yok elektriği derken ıvır zıvır işte. Binada kapıcı vs, yok. Sadece yer silme için 50 Tl ödemiş gibi oluyorum anlayacağınız.
Bu noktada asansörü kullanmadığım için ödemem gibi bir durumu her ne kadar dile getirsem de kanuni olarak apartmanda her şeye ortak olduğumu bildiğim için sorun yapmadım, ödedim. Canımı sıkan tek şey, müteahhit henüz bodrum katı satamadığı için ondan para istenmemesi oldu. Benim mantığıma göre onun da bir dairesi olduğuna göre o da ödemeli.
Fakat geçen asansör bozuldu için 50 TL aidat dışında bir 50 Tl daha istendi. Canım acıya acıya verdim. Neyse dedim, ama bir hafta daha geçmeden bu sefer de asansörün senelik belediye bilmemne ruhsatı için 60 TL istenince yeter dedim ve bu konularla alakalı kanuni vaziyetleri araştırdım.
Ve gördüm ki apartmanda kimsenin ben asansör kullanmıyorum diye asansör masrafına katılmamak gibi bir hakkı yokmuş. Herkes ödemek zorundaymış, ama çok önemli bir farkla. Herkes "KENDİ ARSA PAYI ORANINCA" katılmakla yükümlüymüş bu ücretlere. Ve benim arsa payım 6 kişilik apartmanda 10/1. üstümdeki 4 dairenin 10/2. Bodrum kat ve satılmayan dairenin de 10/1. Zaten evim de daha küçük bir ev.
Bu bağlamda benim bundan sonra aidatın ve asansör masraflarının, hatta ileride binada yapılacak herhangi bir tadilatın yarısını ödemem gerekmiyor mu? Kat mülkiyeti kanunun 20.maddesinde açık açık yazıyor bu. Ama bu insanlar kanundan hukuktan anlayan insanlar değiller pek. Daha çok eski usül ve baskın yöntemlerle yaşamaya alışmışlar.
Eğer bu hakkımsa bunu nasıl izah etmeli, komşuluk ilişkilerime zarar vermeden nasıl izah etmeli? Asansör işi abartılmasaydı ver 50 TL'yi kimseyle kötü olma diyordum ama artık dayanacak gücüm kalmadı. Tavsiyelerinizi bekliyorum.
Ayda 50 TL aidat toplanıyor. Kara düzen. Resmi bir yönetim yok ama Fatma teyze var. Fatma teyze gayr-ı resmi yöneticimiz ve binanın eski toprak sahibi. Şimdi de 3 akrabasıyla beraber birer daire sahibi.
Bu yüzden ben de 10 aydır bu binada ev sahibi olmama rağmen biraz da aramız bozulmasın diye apartmanla alakalı konulara pek karışmış değilim. Ne derlerse "he" diyordum.
Şimdi bu vatandaşlar daire başı 50 tl ücret topluyorlar ayda. Bu paranın da önemli bir kısmı asansöre gidiyor. Yok bakımı, yok elektriği derken ıvır zıvır işte. Binada kapıcı vs, yok. Sadece yer silme için 50 Tl ödemiş gibi oluyorum anlayacağınız.
Bu noktada asansörü kullanmadığım için ödemem gibi bir durumu her ne kadar dile getirsem de kanuni olarak apartmanda her şeye ortak olduğumu bildiğim için sorun yapmadım, ödedim. Canımı sıkan tek şey, müteahhit henüz bodrum katı satamadığı için ondan para istenmemesi oldu. Benim mantığıma göre onun da bir dairesi olduğuna göre o da ödemeli.
Fakat geçen asansör bozuldu için 50 TL aidat dışında bir 50 Tl daha istendi. Canım acıya acıya verdim. Neyse dedim, ama bir hafta daha geçmeden bu sefer de asansörün senelik belediye bilmemne ruhsatı için 60 TL istenince yeter dedim ve bu konularla alakalı kanuni vaziyetleri araştırdım.
Ve gördüm ki apartmanda kimsenin ben asansör kullanmıyorum diye asansör masrafına katılmamak gibi bir hakkı yokmuş. Herkes ödemek zorundaymış, ama çok önemli bir farkla. Herkes "KENDİ ARSA PAYI ORANINCA" katılmakla yükümlüymüş bu ücretlere. Ve benim arsa payım 6 kişilik apartmanda 10/1. üstümdeki 4 dairenin 10/2. Bodrum kat ve satılmayan dairenin de 10/1. Zaten evim de daha küçük bir ev.
Bu bağlamda benim bundan sonra aidatın ve asansör masraflarının, hatta ileride binada yapılacak herhangi bir tadilatın yarısını ödemem gerekmiyor mu? Kat mülkiyeti kanunun 20.maddesinde açık açık yazıyor bu. Ama bu insanlar kanundan hukuktan anlayan insanlar değiller pek. Daha çok eski usül ve baskın yöntemlerle yaşamaya alışmışlar.
Eğer bu hakkımsa bunu nasıl izah etmeli, komşuluk ilişkilerime zarar vermeden nasıl izah etmeli? Asansör işi abartılmasaydı ver 50 TL'yi kimseyle kötü olma diyordum ama artık dayanacak gücüm kalmadı. Tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
Yukarıda yazılanlara ek bilgi: Kat Mülkiyeti Kanunundaki arsa payı ile ilgili hüküm emredici değildir. Yönetim planında aksine bir düzenleme varsa o uygulanır. Böyle bir düzenleme yoksa arsa payı oranınca ödeme yapılır.
0
Yönetim planı dediğimiz şey binada ilk kat mülkiyetine geçilirken hazırlanan metin.
0
Oturduğum apartmanda kiracıyım. Böyle sizin teyze gibi bizimde bir emekli memur amcamız vardı. Canımıza tak etti, kiracıdan yönetici olmaz dedi, isyan bayrağını kaldırıp tüm apartmanın kanına girdim ve yönetici şu an benim. Sevmediği diğer bir dairede yardımcı oldu.
Apartmanımız 10 dairelik. 1 tanesi boş, diğer bir dairede müteahhit evi tadilat yaptı ve satmak için boş bir şekilde bekliyordu. Her ikisi de seve seve aidat ödediler. Bunu isteyin.
Asansör ortak alan evet. Siz ödemek zorundasınız.
KMK'da ne yazıyorsa o dur. Apartman yönetimi yapan şirketlerden ya da bu konuda uzman avukatlardan yardım isteyin.
Apartmanımız 10 dairelik. 1 tanesi boş, diğer bir dairede müteahhit evi tadilat yaptı ve satmak için boş bir şekilde bekliyordu. Her ikisi de seve seve aidat ödediler. Bunu isteyin.
Asansör ortak alan evet. Siz ödemek zorundasınız.
KMK'da ne yazıyorsa o dur. Apartman yönetimi yapan şirketlerden ya da bu konuda uzman avukatlardan yardım isteyin.
0
sizin gibi insanlar her apartmanda var demek ki. asansörü kullansanız da kullanmasanız da ödemek zorundasınız. o binada yaşıyorsunuz ve asansör binaya ait. ben kullanmıyorum, ödemem diye bir şey yok. toplu alanda nasıl yaşanır bilmiyorsunuz sanırım. aynı şey bizim apartmanda başımıza geldi, giriş katta oturup kullanmıyorum ödemem diyen kişiyi mahkemeye verdiler.
artık ödüyor. :d
artık ödüyor. :d
0
1/10, 2/10 derken tapunuz arsa payı üzerinden mi? Muhtemelen öyle değil, daire üzerinden. Bu durumda 1/10 2/10 dediğiniz durumda siz 1+1 diğeri de 3+1 oluyor sanırım. Öyle mi dağılımınız? Muhtemelen yönetim planında daire bazında planlama yapılmıştır. 1+1ler ve 3+1lerin olduğu yerde bu paylaşım biraz adaletsiz gibi görünebilir elbette.
Çatı, otopark, bahçe, bodrum kat/sığınak, yangın merdiveni, asansör, dış cephe, merdivenler vs. hep ortak alanlar. Bunlarda ödeme tüm kat maliklerine yansıtılır. Boş dairenin payını, daire sahibi öder. 6 dairenin payını 5e bölüp, dairem boş diye ödemeye yapmayan pay sahibinin çakallığına izin vermeyin derim ben.
Çatı, otopark, bahçe, bodrum kat/sığınak, yangın merdiveni, asansör, dış cephe, merdivenler vs. hep ortak alanlar. Bunlarda ödeme tüm kat maliklerine yansıtılır. Boş dairenin payını, daire sahibi öder. 6 dairenin payını 5e bölüp, dairem boş diye ödemeye yapmayan pay sahibinin çakallığına izin vermeyin derim ben.
0
Apartman yonetiminde ayri bi karar olmamasi halinde masraflar ortaktir. Ornegin ofisim giriste olmasina ragmen asansor meselesinde de aidat oduyorum. Ailemin yasadigi apartmanda giris katlar 5 10 lira daha dusuk aidat oduyor.
0
fatma teyzeye gidip bodrum kattaki dairenin de kanunen ödemesi gerektiğini anlat.
o da nası alıcaz buyur al derse (biraz uzun iş) en azından daire kapısına toplam borcunu asarsınız, evi almayi düşünen olunca borcu olduğunu görür.
o da nası alıcaz buyur al derse (biraz uzun iş) en azından daire kapısına toplam borcunu asarsınız, evi almayi düşünen olunca borcu olduğunu görür.
0
Asansörün aylık elektrik, bakım vb. giderlerine kat malikleri eşit olarak ortak oluyorlar. Aynı şekilde apartman görevlisinin aylık maaşına, aylık elektrik faturasına, aylık su faturasına vb.
Fakat apartmanda yeni bir imalat yapılacaksa, mesela su deposu yoktur o yapılacaktır veya apartman görevlisinin işine son verilecektir ve tazminatı ödenecektir veya merkez sistem ısıtmadır ve aylık doğalgaz faturası bölüştürülecektir; o zaman arsa payınıza göre bölünmesi gerekiyor.
İlk apartman toplantısında dile getireceksiniz. Yapılan bu masrafların faturalarını veya makbuzlarını isteyin ve nasıl bölüştürüldüğüne dair izah isteyin. Bodrum kattaki dairelerin sahibi müteahhit ise o ödeyecek. Satmış satamamış size ne ilgilendirir? Ayrıca, asansör ile ilgili o ruhsat bedelini de büyük ihtimalle mütahhit ödemesi gerekiyordu.
Sizin fazladan ödediğiniz bölümü toplarsınız ve bir sonraki aidatların yerine mahsuplaştırılmasını istersiniz.
Bu tip apartmanlarda çok zor işler bunlar gerçekten. Fatma teyze kendi kafasına göre yapıyor belli ki. Anlatsanız belki anlamaz, belki de çoğunluk oldukları için sallamaz.
Fakat apartmanda yeni bir imalat yapılacaksa, mesela su deposu yoktur o yapılacaktır veya apartman görevlisinin işine son verilecektir ve tazminatı ödenecektir veya merkez sistem ısıtmadır ve aylık doğalgaz faturası bölüştürülecektir; o zaman arsa payınıza göre bölünmesi gerekiyor.
İlk apartman toplantısında dile getireceksiniz. Yapılan bu masrafların faturalarını veya makbuzlarını isteyin ve nasıl bölüştürüldüğüne dair izah isteyin. Bodrum kattaki dairelerin sahibi müteahhit ise o ödeyecek. Satmış satamamış size ne ilgilendirir? Ayrıca, asansör ile ilgili o ruhsat bedelini de büyük ihtimalle mütahhit ödemesi gerekiyordu.
Sizin fazladan ödediğiniz bölümü toplarsınız ve bir sonraki aidatların yerine mahsuplaştırılmasını istersiniz.
Bu tip apartmanlarda çok zor işler bunlar gerçekten. Fatma teyze kendi kafasına göre yapıyor belli ki. Anlatsanız belki anlamaz, belki de çoğunluk oldukları için sallamaz.
0
caletti
türkiye'ye gelir mi?https://www.amazon.de/Amazon-Kindle-Paperwhite-6-Zoll-4GB-eReader/dp/B00QJDO0QC/ref=sr_1_1?ie=UTF8&qid=1521985261&sr=8-1&keywords=kindle&th=1
türkiye'ye gelir mi?
www.amazon.de
www.amazon.de
0
mart sonu, nisan başı gibi amazon.com.tr 'nin açılacağı yazılıp çizilmişti. bekleyin derim.
0
orada yazmamasıın nednei türkiye adresi girmemiş olmanız. bir adres tanımalarsanız ve login durumda olursanız neyi gönderip göndermediğini görebilirsiniz.
0
docrivers
En iyisi hangisi , arabeskten uzak dünya edebiyatına yakın olanı
En iyisi hangisi , arabeskten uzak dünya edebiyatına yakın olanı
0
varlık ve hece var. fakat ben varlığı daha geniş kapsamlı bulduğumdan, hecenin ise biraz daha islami kanada kaydığını düşündüğümden dolayı varlık okuyorum.
0
Notos demeye gelmistim ben de. Sahaflarda hala bulabileceklerinizden: Adam Öykü, Virgül.
0
brkylmz
16-17 sene once tv’de izlemistim.Ilk yarisi tamamen normal bir filmken ikinci yarisinda zombiler, hacla seytan cikarmalar falan vardi filmde.o donem kanalin cd’leri karistirdigini bile dusunmustum. Ama oyuncular ayniydi.Hatrladiklarim ilk yarisinda iki psikopatin karavandaki bi aileyi kacirmalari. G
16-17 sene once tv’de izlemistim.
Ilk yarisi tamamen normal bir filmken ikinci yarisinda zombiler, hacla seytan cikarmalar falan vardi filmde.o donem kanalin cd’leri karistirdigini bile dusunmustum. Ama oyuncular ayniydi.
Hatrladiklarim ilk yarisinda iki psikopatin karavandaki bi aileyi kacirmalari. Genc kizlari ve ogullari vardi ailenin. Babanne vardi diycem ama cok silik belki de yoktu. Ellerinde silahla bu aileyle karavanda gidiyorlardi. Sonrasi dedigim gibi film tamamen degisiyordu.
Aradan 10kusur yil gecti bu film aklimdan hic gitmedi niyeyse.
Burdan da cikmazsa omur boyu muamma olarak kalacak heralde benim icin :)
Ilk yarisi tamamen normal bir filmken ikinci yarisinda zombiler, hacla seytan cikarmalar falan vardi filmde.o donem kanalin cd’leri karistirdigini bile dusunmustum. Ama oyuncular ayniydi.
Hatrladiklarim ilk yarisinda iki psikopatin karavandaki bi aileyi kacirmalari. Genc kizlari ve ogullari vardi ailenin. Babanne vardi diycem ama cok silik belki de yoktu. Ellerinde silahla bu aileyle karavanda gidiyorlardi. Sonrasi dedigim gibi film tamamen degisiyordu.
Aradan 10kusur yil gecti bu film aklimdan hic gitmedi niyeyse.
Burdan da cikmazsa omur boyu muamma olarak kalacak heralde benim icin :)
0
0
yalnız benim de aklıma ilk from dusk till dawn geldi :D kaldı ki filmi doğru düzgün izlememiştim bile.
0
mete kudur
ingilizcem gelişsin diye, duyuru benzeri ama daha teknik konularda refleks veren bir internet sitesinde de yazayım diyorum; buradan quora’yı duydum ancak yine buradan okuduklarım kadarıyla quora'da teknik konulara cevap gelmiyormuş, ‘’Popüler olmayan ya da popüler olmayacak konulara cevap vermezler’
ingilizcem gelişsin diye, duyuru benzeri ama daha teknik konularda refleks veren bir internet sitesinde de yazayım diyorum;
buradan quora’yı duydum ancak yine buradan okuduklarım kadarıyla quora'da teknik konulara cevap gelmiyormuş, ‘’Popüler olmayan ya da popüler olmayacak konulara cevap vermezler’’ gibi birşey söylemişti bir arkadaşınız(tam bu şekilde olmayabilir) başka hangi siteler vardır, daha teknik ve sorunun değil de cevapların fazla olduğu ?
buradan quora’yı duydum ancak yine buradan okuduklarım kadarıyla quora'da teknik konulara cevap gelmiyormuş, ‘’Popüler olmayan ya da popüler olmayacak konulara cevap vermezler’’ gibi birşey söylemişti bir arkadaşınız(tam bu şekilde olmayabilir) başka hangi siteler vardır, daha teknik ve sorunun değil de cevapların fazla olduğu ?
0
yahoo answers
en olmadı reddit..ilgili subredditler.
quorada nerdeyse her şeye cevap geliyor ayrıca ya da en azından önceden benzeri sorulmuş cevaplanmış bulabiliyorsun.
en olmadı reddit..ilgili subredditler.
quorada nerdeyse her şeye cevap geliyor ayrıca ya da en azından önceden benzeri sorulmuş cevaplanmış bulabiliyorsun.
0
quora okuması çok keyifli bir site. her konuda bilgi var. ingilizcenizi geliştirme konusunda da çokça katkısı olacaktır.
0
ya ben lan neyse
retro doğru mu emin değilim.ot, bavul, kafa gibi dergiler neredeyse her sayısında eski ünlülerin resimlerini kullanıyor. neden?https://www.google.com.tr/search?biw=1920&bih=974&tbm=isch&sa=1&ei=ihKoWp-YAYv8kwWq0pu4BQ&q=bavul+dergisi&oq=bav+dergisi&gs_l=psy-ab.1.0.0i13k1l10.50559.51597.0.52517.3.3.0.
retro doğru mu emin değilim.
ot, bavul, kafa gibi dergiler neredeyse her sayısında eski ünlülerin resimlerini kullanıyor. neden?
www.google.com.tr
www.google.com.tr
www.google.com.tr
bu dergileri birkaç sayı okudum. öyle kapakla da çok alakası yok içeriğin. hani adile naşit'i görünce sinema bekliyorsun ama belki tek sayfa çıkıyor o da...
ot, bavul, kafa gibi dergiler neredeyse her sayısında eski ünlülerin resimlerini kullanıyor. neden?
www.google.com.tr
www.google.com.tr
www.google.com.tr
bu dergileri birkaç sayı okudum. öyle kapakla da çok alakası yok içeriğin. hani adile naşit'i görünce sinema bekliyorsun ama belki tek sayfa çıkıyor o da...
0
Yeni nesli ilgilendiren bir şey yok orta yaş ve üstüne sesleniyor bana kalırsa bu görseller. Sevenleri tarafından ilgi çekici olabiliyor.
0
Samimiyetsiz davranış içinde olan edebiyat dergilerinin hareketi, daha entel ama toplumun içinden görünmeye çalışıyorlar ve bunun kaynağı da şu ara eski ünlüler. Mesela son yıllardaki frida fırtınası. Bu da bunun türk versiyonu. “Biz çıplak ayaklarımızı kalorifere dayamış neslin çocuklarıyız” tadında olan yazılar..
0
mobil edit: Samimiyetsiz olanlar hepsi değil, bu insanları kapağa koyup adamakıllı yer vermeyenler. İlla ki okunan türden var ben de kafa ot bavul gibilerin bir çoğunu okudum
0
tutan şey bu. diğer bir ismiyle popülizm. o kampların, tırı vırı raillerin nedeni de bu.
0
gezegen olan pluton
Son dönemde yar-cahil kesimde bolca görünen durum için, adam mesela TDK için hükumet kurumu diyor ve bana göre; böyle kural, tanım olmaz; diyor.Merak ettiğim durum TDK'yı referans almayacak isek hangi kurumun kurallarını ya da sözlüğünü referans alacağız?Mesela Murak Bardakçı, İlber Ortaylı gibi isi
Son dönemde yar-cahil kesimde bolca görünen durum için, adam mesela TDK için hükumet kurumu diyor ve bana göre; böyle kural, tanım olmaz; diyor.
Merak ettiğim durum TDK'yı referans almayacak isek hangi kurumun kurallarını ya da sözlüğünü referans alacağız?
Mesela Murak Bardakçı, İlber Ortaylı gibi isimler de TDK'yı eleştirir ama eleştirirken Fuat Köprülü'den, çeşitli edebiyatçılardan doğrusunu vererek eleştirirler.
Bu yarı-cahil zümrenin kaynakları ne oluyor genelde?
Merak ettiğim durum TDK'yı referans almayacak isek hangi kurumun kurallarını ya da sözlüğünü referans alacağız?
Mesela Murak Bardakçı, İlber Ortaylı gibi isimler de TDK'yı eleştirir ama eleştirirken Fuat Köprülü'den, çeşitli edebiyatçılardan doğrusunu vererek eleştirirler.
Bu yarı-cahil zümrenin kaynakları ne oluyor genelde?
0
Bir kaynağı olmasına gerek yok kendi kendini bitiren bir kurumu kimsenin ciddiye almaması çok normal. Adamlar kalkıyor badminton sporuna tüytop diyor,darta oklama, klasöre sıralaç,lezbiyene sevici, prezervatife kaput ve tenisi alan topu olarak Türkçe'ye kazandırıyor. Ne bekliyorsun ki?
Bırak yarı cahil diye tanımladığın zümreyi, hayata dair hiç bir fikri olmayan bir insan bile dalga geçse zerre gocunmam. Bu hale düşüren andavallar utansın.
Bırak yarı cahil diye tanımladığın zümreyi, hayata dair hiç bir fikri olmayan bir insan bile dalga geçse zerre gocunmam. Bu hale düşüren andavallar utansın.
0
Yuzde yuz dogru bir kaynak yok bence. Zaten TDK da eski TDK degil.
Nisanyan Sozluk iyidir ozellikle etimoloji acisindan.
Nisanyan Sozluk iyidir ozellikle etimoloji acisindan.
0
eksisozluk.com
Aynısını yazdım buraya. TDK'yi ciddiye almıyorsan hiç almayacaksın, Dil Derneği var mesela onunla ayrışıyorlar bazı yazım konularında. Ama bir ondan bir bundan alınca sığır olduğunu kanıtlıyorsun sadece.
Aynısını yazdım buraya. TDK'yi ciddiye almıyorsan hiç almayacaksın, Dil Derneği var mesela onunla ayrışıyorlar bazı yazım konularında. Ama bir ondan bir bundan alınca sığır olduğunu kanıtlıyorsun sadece.
0
öncelikle bu kişiler yarı-cahil mi bilmiyorum. ama TDK'yı referans almamak yanlış bence de. @gozu açık sevişen yahudi'nin dediği de yanlış bence. kelimeler kulağa güzel gelmeyebilir ama Türkçe bir dil olarak icat edildiğinde, o zamanlarda da insanlar oturup kelime buluyordu/kazandırıyordu. örneğin pabuç yerine "ayakkabı" denilmiş, eminim bu o zamanlar da insanlara saçma ya da absürt geliyordu.
TDK birikimi ile en kapsamlı sözlüktür. Başkanları da gerçekten yetkin insanlardır.
TDK birikimi ile en kapsamlı sözlüktür. Başkanları da gerçekten yetkin insanlardır.
0
TDK'yı referans almayanlar Epsilon Yayınları'nın Ana Yazım Kılavuzu'nu ya da Necmiye Alpay'ın Türkçe Sorunları Kılavuzu'nu kullanıyorlar genellikle yayınevi dünyasında.
0
TDK'yı referans almamanın sebebi yarıcahillik değil. İşin evveliyatı var. 1980 darbesi sonrası TDK'nın kadrosu dağıtıldı. Yerine yeni kadro getirildi. Yeni kadro tutarsız uygulamalarda bulunmaya başladı. İkide bir kural değiştirmeye ve bunu dil mantığına aykırı olarak yapmaya başladı. Bunların hepsini eski gerçek TDK'nın başkanı Ömer Asım Aksoy'un Ana Yazım Kılavuzu'nun başındaki giriş bölümünde görebilirsiniz. TDK'yı eleştirenler de zaten Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurulca hazırlanmış olan Ana Yazım Kılavuzu'nu esas alıyorlar. Bu yarıcahil dediğiniz insanların ekseriyet belkemiğini akademisyenler, editörler, yazarlar, yayıncılar oluşturur. O yarıcahil denilen insanların esas aldığı Ana Yazım Kılavuzu'nda, TDK'nın imlaya ilişkin hangi yanlış uygulamasının neden yanlış olduğu dil mantığıyla birlikte gayet güzel anlatılıyor. Bir diğer kaynaksa inawen'in dediği gibi Necmiye Alpay'ın Türkçe Sorunları Kılavuzu.
Şunu da söyleyeyim. Muhtemelen TDK'yı referans kabul etmeyenlere yarıcahil diyebildiğinize göre yaşınız genç olsa gerek. Bundan 10-12 yıl öncesinde kadar ÖSYM'nin yaptığı üniversite sınavlarında bile TDK esas alınmıyordu. Şunu da ekleyeyim. Bugün TDK, pek çok uygulamasında diretemeyip uzun bir zaman sonra geri adım atmış ve pek çok konuda Ana Yazım Kılavuzu çizgisine gelmiştir. Ana Yazım Kılavuzu'nun en büyük sorunuysa güncellenme meselesidir. TDK'nın son on yılda yeniden referans haline gelebilmesinin en büyük sebebi de insanların yazım kılavuzu almayıp internetin kolaylığından faydalanmalarıdır. TDK yatsın kalksın internete şükretsin.
Şunu da söyleyeyim. Muhtemelen TDK'yı referans kabul etmeyenlere yarıcahil diyebildiğinize göre yaşınız genç olsa gerek. Bundan 10-12 yıl öncesinde kadar ÖSYM'nin yaptığı üniversite sınavlarında bile TDK esas alınmıyordu. Şunu da ekleyeyim. Bugün TDK, pek çok uygulamasında diretemeyip uzun bir zaman sonra geri adım atmış ve pek çok konuda Ana Yazım Kılavuzu çizgisine gelmiştir. Ana Yazım Kılavuzu'nun en büyük sorunuysa güncellenme meselesidir. TDK'nın son on yılda yeniden referans haline gelebilmesinin en büyük sebebi de insanların yazım kılavuzu almayıp internetin kolaylığından faydalanmalarıdır. TDK yatsın kalksın internete şükretsin.
0
o dediğin kişiler nasıl kişiler bilmiyorum, ama orhan veli, hani şu büyük türk şairi olan, aynısını söylüyor. devlet kurumu, devlet bu işlere karışmasın, zaten böyle bir işi de olmamalı; o evvela sanatçıların işi, minvalinde sözler söylemiş o dönemki yazılarında.
arada napmışlar bilmiyorum da 1928'den sonra bir dönem boyu günbegün "eski" olduğuna karar verdikleri kelimeleri yasaklamışlar, bugünlerdeyse imla ve gramer teyit etmek dışında da ne işe yaradığını ben hiç anlayamadım.
arada napmışlar bilmiyorum da 1928'den sonra bir dönem boyu günbegün "eski" olduğuna karar verdikleri kelimeleri yasaklamışlar, bugünlerdeyse imla ve gramer teyit etmek dışında da ne işe yaradığını ben hiç anlayamadım.
0
mavimor
Türk ve dünya yazarları, şairleri gibi geniş bir listeye ulaşmak istiyorum. Bir arada bulabileceğim listeler için öneriler olursa sevinirim.amacım ozlusoz sitem ve kısa bir süre sonra çıkacak mobil uygulamalar için unuttuğum, gözümden kaçan yazarları bulup sözlerini araştırmak olacak.değerli yardıml
Türk ve dünya yazarları, şairleri gibi geniş bir listeye ulaşmak istiyorum. Bir arada bulabileceğim listeler için öneriler olursa sevinirim.
amacım ozlusoz sitem ve kısa bir süre sonra çıkacak mobil uygulamalar için unuttuğum, gözümden kaçan yazarları bulup sözlerini araştırmak olacak.
değerli yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
amacım ozlusoz sitem ve kısa bir süre sonra çıkacak mobil uygulamalar için unuttuğum, gözümden kaçan yazarları bulup sözlerini araştırmak olacak.
değerli yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
0
türkiye'deki yazarlar için behçet necatigil'in edebiyatımızda isimler sözlüğü var. kendisinin ölümünden sonra da düzenli olarak güncellendi kitap.
0
forlife
word bunları ısrarla ıstırap, mustarip yapıyor. ekşi'ye baktım evet doğrusu ıstırap, mustarip yazmışlar. tdk'ya baktım muzdarip, ızdırap var. galiba eskiden ıstırap, mustarip ti sonra tdk muzdarip ile ızdıraba mı döndü?nedir durum? çoğu insan ızdırap, muzdarip diye kullanıyor ama konuya hakim biri y
word bunları ısrarla ıstırap, mustarip yapıyor. ekşi'ye baktım evet doğrusu ıstırap, mustarip yazmışlar. tdk'ya baktım muzdarip, ızdırap var. galiba eskiden ıstırap, mustarip ti sonra tdk muzdarip ile ızdıraba mı döndü?
nedir durum? çoğu insan ızdırap, muzdarip diye kullanıyor ama konuya hakim biri yanıtlasın lütfen. bana göre şöyle, böyle olayına girmeyelim :)
nedir durum? çoğu insan ızdırap, muzdarip diye kullanıyor ama konuya hakim biri yanıtlasın lütfen. bana göre şöyle, böyle olayına girmeyelim :)
0
tdk gibi içi boşaltılmış, atatürk'ün kurduğu haliyle hiçbir alakası kalmamış bir kurumun dediğini dinlemektense kendi kulağına hangisi güzel geliyorsa onu kullanmanı öneririm naçizane. dil nehir gibidir, önüne ne kadar engel de koysanız kendi yolunu bulur.
0
konuyla alakalı bir şey diyebilir miyim izninizle. :) dil şudur ki insanlar bir araya gelip kurallar yaratalım, şuna şöyle diyelim, artık bu böyle kabul görsün, bu böyle okunsun, şöyle yazılsın falan dememişler. insanların dediği neyse doğru olan da odur. dil canlı bir varlıktır, devamlı değişim halindedir.
şimdi siz bu kelimeyi "ızdırap" diye kullanıyorsanız öyle kullanmaya devam edin. kaldı ki bu kelimeler tartışmalı kategoride. bir kurum böyle diyor, diğeri başka. tdk denilen kuruma zaten güvenmeyin. son yıllarda çokça değişimler meydana getirdi.
arapça orijinalinde "dad" harfi ile yazılan bir kelimeyi niye "ısdırap" olarak yazıyorlar, bunu da anlamadım. bu harf d veya z sesi veriyor. bunu da arapçacı arkadaşlar açıklasın. :)
şimdi siz bu kelimeyi "ızdırap" diye kullanıyorsanız öyle kullanmaya devam edin. kaldı ki bu kelimeler tartışmalı kategoride. bir kurum böyle diyor, diğeri başka. tdk denilen kuruma zaten güvenmeyin. son yıllarda çokça değişimler meydana getirdi.
arapça orijinalinde "dad" harfi ile yazılan bir kelimeyi niye "ısdırap" olarak yazıyorlar, bunu da anlamadım. bu harf d veya z sesi veriyor. bunu da arapçacı arkadaşlar açıklasın. :)
0
Olay basit: Dil kuralları sebepsiz yere varlar, imlâ kurallarını TDK öyle dediği için uyguluyoruz, herhangi bir mantıkları olduğu için değil. Ortada resmi bir sınav varsa kabul edilmesi gereken TDK'dir doğal olarak. Ya yoksa? Yoksa neyi kullanıyorsan kullan. Dil derneği sarmısak diyor TDK sarımsak diyor, bunun gibi bir sürü şey var, hepsi de rastgele ayrımlar. Ben de mesela ağabey yazmayı sevmiyorum, ağbi yazıyorum. Bu kelime dışında ise kaynağım her zaman TDK'dir. Önemli olan tutarlı olmak, ıstırap deyip sarmısak demiyorsan bir sıkıntı vardır.
0
İmla kurallarının da mantığı vardır. Sebepsiz değildir. Bunu Ana Yazım Kılavuzu'nun başında gayet güzel izah ediyorlar. Peşi sıra TDK'nın tutarsız ve mantıksız uygulamalarını da eleştiriyorlar. Bu arada belirteyim piyasadaki en güvenilir (yayınevleri, akademisyenler vb. hep bunu kullanır) imla kılavuzu eski TDK
başkanı Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurulca hazırlanan Ana Yazım Kılavuzu 'dur ve orada da Istırap ve mustarip demekte.
başkanı Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurulca hazırlanan Ana Yazım Kılavuzu 'dur ve orada da Istırap ve mustarip demekte.
0
@traveller
duyurunun editlenmedigi ortada. bi pardon desen sorun cözülcek aslinda ;)
duyurunun editlenmedigi ortada. bi pardon desen sorun cözülcek aslinda ;)
0
neynep
Ücreti ne kadar acaba? (civarı yeterli)Bi de o ayarda (kalitede) İtalyanca öğreten bir yer var mı? Teşekkür ederim.
Ücreti ne kadar acaba? (civarı yeterli)
Bi de o ayarda (kalitede) İtalyanca öğreten bir yer var mı?
Teşekkür ederim.
Bi de o ayarda (kalitede) İtalyanca öğreten bir yer var mı?
Teşekkür ederim.
0
binder dandet
Bu çekinmek (fotograf) lafına feci kıl olmaktayım. siz hangisini kullanıyorsunuz?çekinmek or çektirmek?
Bu çekinmek (fotograf) lafına feci kıl olmaktayım. siz hangisini kullanıyorsunuz?
çekinmek or çektirmek?
çekinmek or çektirmek?
0
Bu fotoğraf çekilme lafı sonradan çıktı. Kendiniz çekiyorsanız, fotoğraf çekmek; başkası sizi çekiyorsa, fotoğraf çektirmek.
0
rhoda
Romeo & Juliet kadar olmasa bile olabildiğince bilindik olması lazım.
Romeo & Juliet kadar olmasa bile olabildiğince bilindik olması lazım.
0
ya benimki kategoriye göre yavan kalabilir ama ben vatanım sensin dizisindeki leon hilal çiftini çok beğeniyorum. ''onu giyemezsin'', ''lale kim?'' gibi diyaloglar ya da para ekseninde dönen bi ilişki değil. gayet sade, kirsiz bir ilişki.
0
mr. darcy ve elizabeth bennet (pride and prejudice)
diziden olursa: scully ve mulder.
diziden olursa: scully ve mulder.
0
bir pride and prejudice de benden gelsin: elizabeth bennet ve mr. darcy
bir de çemberimde gül oya: mehmet ve yurdanur
bir de çemberimde gül oya: mehmet ve yurdanur
0
duyurunun bug'ı
sb. taşınabilirlik ile yüksek performans arasında kaldım.edit: aslinda tasinabilir bir cihaz ariyorum fakat agirlikli olarak dergi, PDF falan okumak istiyorum. Oyun cok oynamam ama Monument Valley 2 gibi oyunlardan da geri kalmak istemiyorum. Cizim yapma konusuna gelirsek. Defter gibi kullanmayi ist
sb. taşınabilirlik ile yüksek performans arasında kaldım.
edit:
aslinda tasinabilir bir cihaz ariyorum fakat agirlikli olarak dergi, PDF falan okumak istiyorum. Oyun cok oynamam ama Monument Valley 2 gibi oyunlardan da geri kalmak istemiyorum. Cizim yapma konusuna gelirsek. Defter gibi kullanmayi isterim fakat bunun iPad'de ne kadar tatmin edici oldugunu bilmiyorum ve benim icin defterin yerine alip alamayacagini da kestiremiyorum.
edit:
aslinda tasinabilir bir cihaz ariyorum fakat agirlikli olarak dergi, PDF falan okumak istiyorum. Oyun cok oynamam ama Monument Valley 2 gibi oyunlardan da geri kalmak istemiyorum. Cizim yapma konusuna gelirsek. Defter gibi kullanmayi isterim fakat bunun iPad'de ne kadar tatmin edici oldugunu bilmiyorum ve benim icin defterin yerine alip alamayacagini da kestiremiyorum.
0
Dediğiniz cihazlar her açıdan birbirinden çok farklı. Ne için kullanmak istediğiniz önemli. Sizin kullanım amacınızı bilmeden verilecek tavsiyeler çok afaki olacaktır. Ipad Pro'yla çizim yapabilir, PDF'ler üstünde notlar alabilir, bir defter gibi kullanabilirsiniz. Klavyesiyle ve son yazılım güncellemesiyle birlikte resmen bir dizüstü bilgisayara yakın biçimde kullanabilirsiniz. Ipad Mini ise çok kompakt bir cihaz. Bununla yazı yazmak, çizim yazmak Ipad Pro'daki gibi söz konusu değil. Ipad pro'yu üreticilik için kullanmak mümkünken Ipad Mini'yi ancak tüketim için kullanabilirsiniz. Başta dediğimi yineleyeyim: Siz ne için kullanmak istiyorsunuz?
0
@microfiction
aslinda tasinabilir bir cihaz ariyorum fakat agirlikli olarak dergi, PDF falan okumak istiyorum. Oyun cok oynamam ama Monument Valley 2 gibi oyunlardan da geri kalmak istemiyorum. Cizim yapma konusuna gelirsek. Defter gibi kullanmayi isterim fakat bunun iPad'de ne kadar tatmin edici oldugunu bilmiyorum ve benim icin defterin yerine alip alamayacagini da kestiremiyorum.
aslinda tasinabilir bir cihaz ariyorum fakat agirlikli olarak dergi, PDF falan okumak istiyorum. Oyun cok oynamam ama Monument Valley 2 gibi oyunlardan da geri kalmak istemiyorum. Cizim yapma konusuna gelirsek. Defter gibi kullanmayi isterim fakat bunun iPad'de ne kadar tatmin edici oldugunu bilmiyorum ve benim icin defterin yerine alip alamayacagini da kestiremiyorum.
0
PDF okumak için Mini kadar 2017 IPad de iş görebilir. Bir de Mini'de PDF'leri okumak sizin için verimli oluyor mu (malum, boyut) diye gidip kendi gözünüzle görseniz iyi olur. Şu durumda Ipad Pro ağırlıklı olarak PDF, dergi vb. belgeleri okumak için fazla gibi geliyor bana. İbre İpad Mini'ye daha yakın.
0
imnotsureabout
universitelerden yada ozel kurslardan yeni baslayan biri icin onerebileceginiz, gidip memnun kaldiginiz var mi?
universitelerden yada ozel kurslardan yeni baslayan biri icin onerebileceginiz, gidip memnun kaldiginiz var mi?
0
www.iicistanbul.esteri.it
yalnız italyan kültür'deki hocaları iyi araştırın. akdenizli dostlarımızda da bizdeki gibi standart olmadığı için hocasına göre dersin kalitesi değişebiliyor. illa italyan hoca türk hocadan daha iyidir diye bir şey yok bu arada. kimi türk hocalar italyanlardan çok daha iyi öğretebiliyor. mevcut kursiyerlerden durumu öğrenirseniz yerinde olur. onun dışında italyan kültür türkiye'de fiyatları en uygun yabancı dil kurslarındandır ve italyanca için en bilindik kurstur.
yalnız italyan kültür'deki hocaları iyi araştırın. akdenizli dostlarımızda da bizdeki gibi standart olmadığı için hocasına göre dersin kalitesi değişebiliyor. illa italyan hoca türk hocadan daha iyidir diye bir şey yok bu arada. kimi türk hocalar italyanlardan çok daha iyi öğretebiliyor. mevcut kursiyerlerden durumu öğrenirseniz yerinde olur. onun dışında italyan kültür türkiye'de fiyatları en uygun yabancı dil kurslarındandır ve italyanca için en bilindik kurstur.
0
Cursed Chico
itüdejeofizik mühfixik mühcoğrafi bilg sisbaşvurdum. bölümüm bbilg müh. ne yazabilirim?
itüde
jeofizik müh
fixik müh
coğrafi bilg sis
başvurdum. bölümüm bbilg müh. ne yazabilirim?
jeofizik müh
fixik müh
coğrafi bilg sis
başvurdum. bölümüm bbilg müh. ne yazabilirim?
0
benim uyarım tek niyet mektubuyla ilgili olacak. üç farklı üniversitede aynı bölüm olsa bile aynı niyet mektubuyla başvurmayın. kaldı ki sizin başvuracağınız bölümler birbirinden farklı. her bölüme göre ayrı niyet mektubu yazmanız gerek. niyet mektuplarınızın bazı yerleri tabii aynı olabilir ama her bölümün kendine göle hususiyetleri olacaktır.
yazmanız gereken şeyler ise 1- neden o üniversitede ve o bölümde yüksek lisans yapmak istiyorsunuz, bu yüksek lisansın size ne gibi katkıları olacak, bu yüksek lisans sayesinde neler yapacaksınız 2- sizin yeterlikleriniz, önceden yaptıklarınız, akademik ve akademik olmayan fakat kayda değer çalışmalarınız neler?
yazmanız gereken şeyler ise 1- neden o üniversitede ve o bölümde yüksek lisans yapmak istiyorsunuz, bu yüksek lisansın size ne gibi katkıları olacak, bu yüksek lisans sayesinde neler yapacaksınız 2- sizin yeterlikleriniz, önceden yaptıklarınız, akademik ve akademik olmayan fakat kayda değer çalışmalarınız neler?
0
Hocam başarınızı kanıtlayıp bir lisans programı bitirmişsiniz fakat hala ne istediğinize tam karar verememişsiniz gibi. Ya da askerlik için bunlara giriyorsunuz.
3 tercih yapıldığı zaman itüde mülakatta sorarlar bilginiz olsun. neden 3 farklı bölüme tercih yaptın diye.
3 tercih yapıldığı zaman itüde mülakatta sorarlar bilginiz olsun. neden 3 farklı bölüme tercih yaptın diye.
0
jeofizik müh
fixik müh
bu 2si yakın olduğu için sadece bu ikisini mi bıraksam ya da risk almayıp 1ini? askerlik için yapmadığıma dair bir izlenim mi oluştururum bir tane olursa?
3 tane olursa askerlik için gibi gözükecek. sırf bu yğzden bile reddeebilşirler mi?
fixik müh
bu 2si yakın olduğu için sadece bu ikisini mi bıraksam ya da risk almayıp 1ini? askerlik için yapmadığıma dair bir izlenim mi oluştururum bir tane olursa?
3 tane olursa askerlik için gibi gözükecek. sırf bu yğzden bile reddeebilşirler mi?
0
uykuludomates
nef'in sitelerinden birinde oturuyorum. 3 hafta önce gelen toplu bir faturadaki ortak kullanım payının miktarını görünce ( kendi kullanım tutarının yarısı kadardı neredeyse) yan daireninkine de bakayım dedim, ve benimkinin yarısı olduğunu gördüm, karşı daireninki benimkinden de yüksekti. mevzuata gö
nef'in sitelerinden birinde oturuyorum. 3 hafta önce gelen toplu bir faturadaki ortak kullanım payının miktarını görünce ( kendi kullanım tutarının yarısı kadardı neredeyse) yan daireninkine de bakayım dedim, ve benimkinin yarısı olduğunu gördüm, karşı daireninki benimkinden de yüksekti. mevzuata göre ortak kullanım faturası daire sayısına veya mertakareye göre paylaştırılıyormuş eğer sitenin aldığı özel bir karar yoksa. site yönetimi benimle ne bu kararı paylaşıyor ne de bu miktarın nasıl hesaplandığı ile ilgili bilgi veriyor. şu anda kimse maillerime cevap vermiyor. ben de faturaya güvenmediğim için ödemek istemiyorum. bu konuda yasal olarak ne yapabilirim? bu konuda bilgili avukat arakadaşların yardımına ihtiyacım var.
0
masumiyetkarinesi
için istanbulda nerelere takılıyosunuz neler yapıyosunuz?
için istanbulda nerelere takılıyosunuz neler yapıyosunuz?
0
Müzeler var gezilecek. İki yılda bir Bienal var. Bazen ünlü bir ressamın veya çağdaş sanatçının sergisi oluyor, ona gidiliyor. Festivaller var. Caz festivali mesela. YKY'de, İş Bankası Kültür'de ve kimi belediyelerin kültür sanat merkezlerinde söyleşiler vb. oluyor. Süreyya Operasında konserler var. Bütün bunları öğrenmek için önce bir internet araştırması yapılabilir.
0
cbi
MerhabalarOkulumuzda yeni oluşturulan kütüphane için kitap ihtiyacımı bulunmakta bu nedenle kitap gönderebilecek yayınevleri hangileridir iletişim kursam? Lise kademesi bu arada. klasik romanlar, kişisel gelişim kitapları ve test kitapları ihtiyacı öncelikli şu an için.
Merhabalar
Okulumuzda yeni oluşturulan kütüphane için kitap ihtiyacımı bulunmakta bu nedenle kitap gönderebilecek yayınevleri hangileridir iletişim kursam? Lise kademesi bu arada. klasik romanlar, kişisel gelişim kitapları ve test kitapları ihtiyacı öncelikli şu an için.
Okulumuzda yeni oluşturulan kütüphane için kitap ihtiyacımı bulunmakta bu nedenle kitap gönderebilecek yayınevleri hangileridir iletişim kursam? Lise kademesi bu arada. klasik romanlar, kişisel gelişim kitapları ve test kitapları ihtiyacı öncelikli şu an için.
0
banane yaaaa
Selam. Ananem teyzeme miras bırakmamak adına mallarını dayıma satış yapmış sembolik bi para karşılığı. Tüm bunlar olurken akli dengesi yerindedir raporu da alınmış. Dayım şimdi de aldığı tarlaları başkalarının üzerine yapmaya başlamış. Bu durumda ne yapmak gerekir?
Selam. Ananem teyzeme miras bırakmamak adına mallarını dayıma satış yapmış sembolik bi para karşılığı. Tüm bunlar olurken akli dengesi yerindedir raporu da alınmış. Dayım şimdi de aldığı tarlaları başkalarının üzerine yapmaya başlamış. Bu durumda ne yapmak gerekir?
0
Evet biliyorum da şöyle bişey öğrenmiştim. Anane sağ olduğundan mallarını istediği gibi kullanabileceği için dava açılması için vefatının beklenmesi gerekmiş diye. Ona göre gidiyim diye düşündüm daha doğrusu bu gerçek mi merak ediyorum?
0
dava açın. bir avukata gidip danışmakta büyük fayda var. ekşi duyuru'da teknik bilgi gerektiren cevaplara ulaşmak son üç yıldır imkansıza yakın. hukuk forumları da iyi bir yer olabilir soruyu sormak için.
o değil de, anneanne bu kadar zahmete girmesine rağmen teyze hâlâ parayı almak için uğraşıyorsa anneannenin kararına hak verdim ben.
o değil de, anneanne bu kadar zahmete girmesine rağmen teyze hâlâ parayı almak için uğraşıyorsa anneannenin kararına hak verdim ben.
0
avukat + 1
hem de çok acil. ayrıca yanlış biliyorsun bu sebeple avukata danışman lazım. sağlıklı ve hayatta olması farketmez ortada muvazaa var. burada olacak işler değil.
hem de çok acil. ayrıca yanlış biliyorsun bu sebeple avukata danışman lazım. sağlıklı ve hayatta olması farketmez ortada muvazaa var. burada olacak işler değil.
0
Anneanneniz halen sağ ise ve gerçekten fiil ehliyetini ortadan kaldıracak bir akıl hastalığına düçar değil ise şu aşamada yapılacak bir şey yok. Anneannenizin vefatı sonrasında ise sorunuz “Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil” ( dava açılana kadar yani anneannenizin vefat ettiği zamana kadar taşınmazlar satılır/el değiştirir ise miras payı oranında tazminat) davasına konu olacaktır. Şu aşamada yapmanız gereken anneannenizin dayınıza devrettiği malvarlıklarının neler olduğu hakkında tapudan gerekli belgeleri toplamak ve anneannenizin vefatını beklemek.
0
allaccess
diyen adam aslında hangi gündedir?Formülünüzle yazar mısınız
diyen adam aslında hangi gündedir?
Formülünüzle yazar mısınız
Formülünüzle yazar mısınız
0
yarın pazar olsa bugün cumartesi olurdu ama aslında dün pazarmış dolayısıyla aslen bugün pazartesi
0
abi nasıl saçma soru ya bu.
dün, yarın olsaydı bugün yani x, x+2 olurdu. o zaman x+2= cumartesi yani x = perşembe olurdu.
yarın, dün olsaydı bugün yani x, x-2 olurdu. o zaman x-2= cumartesi, x=pazartesi
artık başka bir kelime sıralama oyunu varsa bilemeyeceğim ama bu bir türkçe sorusu aynı zamanda. ekfiilli cümle bile söz konusu olsa ben özneyi muhatap alırım. yoksa bu gerizekalı sorunun hiçbir anlamı kalmaz.
not: sorudan zamanın ileriye alındığı anlamı da çıkıyor. hatta perşembe cevabı öğe sıralaması yüzünden daha doğru. (dün'ü iki gün ileriye alsaydık gerçek zamana göre yarın'a ulaşırdık)ama sonuçta sorunun 2 cevabı var ve tekrar ediyorum, aptalca bir soru.
dün, yarın olsaydı bugün yani x, x+2 olurdu. o zaman x+2= cumartesi yani x = perşembe olurdu.
yarın, dün olsaydı bugün yani x, x-2 olurdu. o zaman x-2= cumartesi, x=pazartesi
artık başka bir kelime sıralama oyunu varsa bilemeyeceğim ama bu bir türkçe sorusu aynı zamanda. ekfiilli cümle bile söz konusu olsa ben özneyi muhatap alırım. yoksa bu gerizekalı sorunun hiçbir anlamı kalmaz.
not: sorudan zamanın ileriye alındığı anlamı da çıkıyor. hatta perşembe cevabı öğe sıralaması yüzünden daha doğru. (dün'ü iki gün ileriye alsaydık gerçek zamana göre yarın'a ulaşırdık)ama sonuçta sorunun 2 cevabı var ve tekrar ediyorum, aptalca bir soru.
0
yani zamanı 2 gün geri alsaydık bugün cumartesi olurdu. zamanı 2 gün geri almadığımıza göre bugün pazartesi.
0
amortisman
Hiçbir şeye benzetemedim. Kemer tokası sandım ilk bakışta ama ne alaka dedim kendi kendime. Nedir bu?https://pbs.twimg.com/media/DMAGbz3W4AYxF2M.jpg
Hiçbir şeye benzetemedim. Kemer tokası sandım ilk bakışta ama ne alaka dedim kendi kendime. Nedir bu?
pbs.twimg.com
pbs.twimg.com
0
bence de kemer tokası. kitabın konusuna bakarsak işkenceye gönderme olabilir. filistin askısı vs.
0
scorpion37
Şimdi bir kitap yazdık diyelim, bu kitabı bastırmak istiyoruz , öncelikle kitabın içeriğini kendi adımıza nasıl tescil ettireceğiz? İçeriği nasıl koruyacağız? Sonra basımevleri kitapları kendileri mi basarlar, yoksa basım parası ayarlamak zorunda miyiz ? Parasal olarak yazara yüzde kaç pay veriliyor
Şimdi bir kitap yazdık diyelim, bu kitabı bastırmak istiyoruz , öncelikle kitabın içeriğini kendi adımıza nasıl tescil ettireceğiz? İçeriği nasıl koruyacağız? Sonra basımevleri kitapları kendileri mi basarlar, yoksa basım parası ayarlamak zorunda miyiz ? Parasal olarak yazara yüzde kaç pay veriliyor? Kısacası süreç nasıl işliyor? Sevgiler.
0
Öncelikle basımevi değil yayınevi demek istiyorsunuz sanırım. Basımevi, matbaanın karşılığıdır. Amacınızsa anladığım kadarıyla matbaada kitap bastırmak değil de kitabınızı bir yayınevi etiketi altında yayımlatmak. Bu konuda aşağıdaki bağlatıların yardımcı olacağına inanıyorum:
yazarodasi.blogspot.com.tr
yazarodasi.blogspot.com.tr
yazarodasi.blogspot.com.tr
yazarodasi.blogspot.com.tr
0
ufoozgur
selamlar, Göktürk Devleti ile ilgili bir şeyler okurken aklıma geldi. Şu aşağıda attığım linkte yer alan bayraklar gerçek mi? Gerçekse kaynak olarak nerede bulunuyor bu?Açıkçası herhangi bir buluntu vs. yok bildiğim kadarıyla -en azından Göktürk'lerle ilgili-.Biri beni aydınlatabilir mi?https://i.pi
selamlar, Göktürk Devleti ile ilgili bir şeyler okurken aklıma geldi. Şu aşağıda attığım linkte yer alan bayraklar gerçek mi? Gerçekse kaynak olarak nerede bulunuyor bu?
Açıkçası herhangi bir buluntu vs. yok bildiğim kadarıyla -en azından Göktürk'lerle ilgili-.
Biri beni aydınlatabilir mi?
i.pinimg.com
Açıkçası herhangi bir buluntu vs. yok bildiğim kadarıyla -en azından Göktürk'lerle ilgili-.
Biri beni aydınlatabilir mi?
i.pinimg.com
0
Orada gerçek olduğu bilinen bir tek Osmanlı İmparatorluğu bayrağıdır. O da son dönemi için. Bu konuda Nihal Atsız bile o bayrakların çoğunun uydurma olduğunu yazıp çizdi: tarihtensahneler.blogspot.com.tr
Öte yandan Köktürklerin kurt kafası biçiminde tuğlar kullandıkları biliniyor. Günümüze kadar ulaşanları da var:
68.media.tumblr.com
2.bp.blogspot.com
Öte yandan Köktürklerin kurt kafası biçiminde tuğlar kullandıkları biliniyor. Günümüze kadar ulaşanları da var:
68.media.tumblr.com
2.bp.blogspot.com
0
m e b
Kısaca özet geçeyim. Ben geçen sene mezun oldum. Bölümüm uluslararası ilişkiler. İngilizce bilgim var, askerlikten de muafım ve CV'mde elbette bunları belirttim. Ama o zamandan bu yana en kötü yerden en kurumsal firmalara iş başvurusunda bulundum ama hiçbiri de geri dönüş yapmadı. Bunun sebebi asker
Kısaca özet geçeyim. Ben geçen sene mezun oldum. Bölümüm uluslararası ilişkiler. İngilizce bilgim var, askerlikten de muafım ve CV'mde elbette bunları belirttim. Ama o zamandan bu yana en kötü yerden en kurumsal firmalara iş başvurusunda bulundum ama hiçbiri de geri dönüş yapmadı. Bunun sebebi askerlikten muaf olmam olabilir mi? Sadece tek kulağım %100 sağır, engelli statüsünde değilim bu arada.
0
Askerlik durumunuzu illa belirtecekseniz ilişiği yoktur diye belirtin. Aslına bakarsanız askerliği özgeçmişinizde muhakkak yazmanıza gerek yok. Bunun dışında şu zamana kadar iş bulamamanızda tek başına bir etkisi olmayabilir.
0
kurumsal firmalarda askerlikten muaf veya bedelli yapan birçok insan var. bunun asli bir kriter olduğunu sanmıyorum ama şimdi bir IK'cı gelip konuyu netleştirir.
iş bulmak zor maalesef. bazı şeyler hiç de kişisel olmayabilir.
iş bulmak zor maalesef. bazı şeyler hiç de kişisel olmayabilir.
0
ondan kaynaklandığını sanmıyorum. ha muaf ha bedelli ha gidip gelmişsin, bunlar önünde askerlik engeli olmadığı için avantaj sayılır hatta.
engelli olsaydın o da bir artı olurdu. şirketler engelli personel çalıştırmak zorunda. sırf bu yüzden kağıt üstünde engelli çalışan gösteren yerler var. bu kontenjanı kalifiye bir elemanla doldurmak firma için de avantaj olur.
engelli olsaydın o da bir artı olurdu. şirketler engelli personel çalıştırmak zorunda. sırf bu yüzden kağıt üstünde engelli çalışan gösteren yerler var. bu kontenjanı kalifiye bir elemanla doldurmak firma için de avantaj olur.
0
Askerlik durumunuzun is bulamamaniza etkisinin oldugunu sanmıyorum. Genel olarak bir işsizlik sorunu var. Umarım en kisa sürede is bulursunuz.
0
internetten yıllardır bütün özelliklerim uyan yerlerden gerı donus almıyorum
hatta ınternetten iş bulanlar nasıl buluyor anlamıyorum
hatta ınternetten iş bulanlar nasıl buluyor anlamıyorum
0
Ne kadar ülke süper dense de çok büyük kriz içindeyiz. 2018 çok daha kötü olacak.
0
Bir de engelli raporu alamıyor musun?şeker hastası arkadaşım dandik bi bölümden mezun, kız memur oldu engelliler için olan kpss ye girmişti.
0
@geçerkenugradım: Hayır, alamıyorum. Çünkü tek kulakta total işitme kaybı, genel engellilik oranında %18 yapıyormuş ve engelli raporu için %40 gerekiyor. Gidip de bizzat sormadım ama.
0
Burada ilgisi yok demişler ama ilgisi olabilir. Hocamızın bir hastası epilepsiymiş. Vestel'de çalışıyormuş, mühendismiş ve terfi alacakmış ama askerlik problemi varmış. Askerliğe elverişli değil diye rapor almış. Terfi beklerken "Sen askere gitmeyecek kadar çürüksen bize de yaramazsın." diye işten atmışlar.
0
lim5'in dediği olay doğrudur ama herkes bu kadar kestirip atmacı değil. cv merak uyandırdıysa en azından görüşmeye çağırıp neden muafsın onu sorarlardı, sorunun muaflık olduğunu sanmıyorum. genel işsizlik var, bir de bölümün direkt bir mesleğe hitap etmediği için işe alacak kişi senin o işi yapacağından tam emin olamıyordur.
atıyorum, mühendis insan hiç çalışmamışsa da okulda gördükleri işin ucundan tutmaya yeter. ama senin öyle pratik bir bilgin ya da direkt olarak hitap ettiğin bir meslek yok, o yüzden ilk sefer zor olacaktır. yerinde olsam ingilizceni kullanabileceğin, pozisyon olarak beklediğin kadar yüksek olmasa da şirket adı/bilinirliği olarak yüksek bir yere girmeye çalış. atıyorum, koç'un binasında info deskte işe başla. hem kendini şirket içinde birilerine gösterme şansın olur hem de bölümle ilgili devam edeceğin meslekte alan farklı olsa da bi çalışmışlık görünmüş olur, psikolojik olarak cv'yi kontrol edene olumlu etkisi olur bunun.
atıyorum, mühendis insan hiç çalışmamışsa da okulda gördükleri işin ucundan tutmaya yeter. ama senin öyle pratik bir bilgin ya da direkt olarak hitap ettiğin bir meslek yok, o yüzden ilk sefer zor olacaktır. yerinde olsam ingilizceni kullanabileceğin, pozisyon olarak beklediğin kadar yüksek olmasa da şirket adı/bilinirliği olarak yüksek bir yere girmeye çalış. atıyorum, koç'un binasında info deskte işe başla. hem kendini şirket içinde birilerine gösterme şansın olur hem de bölümle ilgili devam edeceğin meslekte alan farklı olsa da bi çalışmışlık görünmüş olur, psikolojik olarak cv'yi kontrol edene olumlu etkisi olur bunun.
0
Zannetmiyorum. Kronik bir hastalığı bulunan bir tanıdığımın engelli raporu var ve bu CV'sinde yazıyor ama şu ana kadar üç tane inşaat şirketinde çalıştı inşaat teknikeri olarak. Bence sağlık sorunundan çok, uluslararası ilişkiler bölümünde bir sorun var. İİBF mezunları genel olarak iş bulma sıkıntısı yaşıyorlar. Eğer çok ihtiyacın varsa daha basit pozisyonlara başvuru yapabilirsin.
0
m e b
Kitaplığımda var ama epeydir erteliyorum yayınevi hakkındaki görüşlerlerden dolayı. Başka yayınevinden de şu zamanlarda alamam maalesef. Bu yayınevinden okuyan var mı? Nasıldı? Siz hangisinden okudunuz ve memnun kaldınız mı?
Kitaplığımda var ama epeydir erteliyorum yayınevi hakkındaki görüşlerlerden dolayı. Başka yayınevinden de şu zamanlarda alamam maalesef. Bu yayınevinden okuyan var mı? Nasıldı? Siz hangisinden okudunuz ve memnun kaldınız mı?
0
Karamazov kardeşler en sevdiğim kitaptır öncelikle:) o yüzden bu kararın için tebrik ederim:) antik yayınları'nı bilmiyorum. Ben iletişim yayınları'ndan okudum ve müthiş memnun kaldım. bir sahaftan almıştım kitabı; hem iletişim yayınları'ndan Engin Altay çevirisi vardı hem de iş bankası yayınları hasan ali yücel klasikler dizisi'nden nihal yalaza taluy çevirisi. Sahaf beni İletişim Yayınları'nınkine yönlendirdi. karar senin. ama okumuşken bu ikisinden birini tercih et derim.
0
Okunmaz :/ kitaba yazık etmeyin nolur.
İletişim ya da iş bankasından okuyabilirsiniz. İş bankası tercihim
İletişim ya da iş bankasından okuyabilirsiniz. İş bankası tercihim
0
@bugracaner: bende hali 781 sayfa.
Ama yine de en iyisi, son derece işinin ehli yayınevinden okuyayım.
Ama yine de en iyisi, son derece işinin ehli yayınevinden okuyayım.
0
Ayşe Hacıhasanoğlu'nun çevirisi sansürsüzdür, ondan okumanızı tavsiye ederim. Sansür sizin için sorun teşkil etmiyorsa Nihal Yalaza Taluy'un çevirisi de harikulâdedir.
0
Bence boşuna zaman kaybetmiş olursun. Ben eskiden dandik yayınevlerinden okuduğum kitapları hiç okumamışım sayıp iyi yayınevlerinden okuyorum yeniden. Sen de hiç bulaşmadan İletişim, İş Bankası ya da Can'dan oku bence. Hatta Karamazov Kardeşler için bu üç yayınevinin karşılaştırıldığı bir yazı vardı. Onu okuyup ona göre karar verebilirsin hangisini okuyacağına.
0
Ben de İletişim'den okumuştum. Daha sonra okuduğum tüm Dostoyevski kitaplarının Ergin Altay çevirisi olmasına özen gösterdim.
0
uzak dur. zamaninda kum saati yayinlarindan klasikleri okumaya calistim ve felegim sasti. gerekiyorsa internetten sahaflardan ikinci el iyi bir ceviri al, ama dedigin yayinevinden uzak dur.
0
EXXE01
Bende yapmak istiyorum
Bende yapmak istiyorum
0
Yazım kurallarına uygun yazmak. Dahi anlamına gelen de'yi ayrı yazmanın tadını hiçbir şeyde bulamadım. Tavsiye ederim.
0
Günahlarım :)
Utanmayı öğrendim, özsaygıyı öğrendim, özşefkati öğrendim, insan psikolojisini öğrendim, dinlemeyi öğrendim, tedavi etmeyi öğrendim, affetmeyi öğrendim, öğrenmeyi öğrendim...
Sen yapma. Sen kendini öğren. En çok sevdiğim yönlerimden biri kendimle ilgilenmemdir.
Utanmayı öğrendim, özsaygıyı öğrendim, özşefkati öğrendim, insan psikolojisini öğrendim, dinlemeyi öğrendim, tedavi etmeyi öğrendim, affetmeyi öğrendim, öğrenmeyi öğrendim...
Sen yapma. Sen kendini öğren. En çok sevdiğim yönlerimden biri kendimle ilgilenmemdir.
0
- Yurt dışına tatile gitmek
- Anneme hediye almak
- Araba kullanmayı öğrenmek.
İlk aklıma gelenler.
- Anneme hediye almak
- Araba kullanmayı öğrenmek.
İlk aklıma gelenler.
0
abi ingilizce öğrenmek ya. şu yaşıma kadar insanlar beni bir halt zannettiyse sadece ingilizce bilgi sayesinde oldu. öyle müthiş bi ingilizcem de yok ha, anadolu lisesinde yabancı dil bölümü okudum yani ama iyi bi öğrenciydim allah için, üniversiteye giriş sınavı olsun lisedeki sınavlar olsun %90-95'in altına düşmezdim başarı oranı olarak.
ingiliççe sayesinde genel kültür kasma şansım oldu. yabancı insanlarla tanıştım. ilgi duyduğum alanlarda bilgi sahibi olmam çok daha kolay oldu çünkü malum türkçede 5 kaynak varsa ingilizcede 555 kaynak oluyor herhangi bir konuda.
nasıl desem farklı bi bakış açısı kazandırdı bana. şu an yrrak gibi bi adamım, ingilizce bilmesem nasıl biri olurdum hayal bile edemiyorum. çocuk yaşta başlayınca çok zor da olmadı açıkçası, daima severek öğrendim.
aklıma gelen ilk şey buydu. gerisi hikaye. çocuk-ergen yaşta aktif olarak kullanılacak bi yabancı dil öğrenmek muazzam bi şey bence. dandik bi evin yanından metro geçirmek gibi düşün. özünde aynı malsın ama değerin artıyo amk. süper olay.
ingiliççe sayesinde genel kültür kasma şansım oldu. yabancı insanlarla tanıştım. ilgi duyduğum alanlarda bilgi sahibi olmam çok daha kolay oldu çünkü malum türkçede 5 kaynak varsa ingilizcede 555 kaynak oluyor herhangi bir konuda.
nasıl desem farklı bi bakış açısı kazandırdı bana. şu an yrrak gibi bi adamım, ingilizce bilmesem nasıl biri olurdum hayal bile edemiyorum. çocuk yaşta başlayınca çok zor da olmadı açıkçası, daima severek öğrendim.
aklıma gelen ilk şey buydu. gerisi hikaye. çocuk-ergen yaşta aktif olarak kullanılacak bi yabancı dil öğrenmek muazzam bi şey bence. dandik bi evin yanından metro geçirmek gibi düşün. özünde aynı malsın ama değerin artıyo amk. süper olay.
0
Survivorman
Sadece kasa için hem AMD hem de INTEL önerilerinizden faydalanabilir miyim?Fare klavye monitör yazıcı hoparlör gibi bileşenleri değerlendirme dışında tutarsanız sevinirim.
Sadece kasa için hem AMD hem de INTEL önerilerinizden faydalanabilir miyim?
Fare klavye monitör yazıcı hoparlör gibi bileşenleri değerlendirme dışında tutarsanız sevinirim.
Fare klavye monitör yazıcı hoparlör gibi bileşenleri değerlendirme dışında tutarsanız sevinirim.
0
Birer sıfır fazla mı koydunuz yoksa mimari, mühendislik vb. konular için kullanılan bilgilsayarların fiyatları bu miktara kadar çıkıyor mu? zira (bkz: o paraya öküz alırız)
0
hepsiburada'ya git, tüm kategorilerde fiyata göre azalan diyip en üsttekileri topla.
0
o bütçedeki bilgisayarlar fiyata göre toplanmamalı. bu bütçeye çıktığına göre spesifik bir işte kullanacaksınız, o iş için yapılan profesyonel buildlere bakmanızı öneririm.
0
intel xenon processor bakmak lazim daha stabil bir sistem icin. is icin bakacaginizi tahmin ediyorum. cad uygulamalari vs kullanacaksaniz nvidia grafik kartlarina bakacaksiniz. basit cad uygulamalari icin quadro k400-600 sizin yeterliyken, daha kompleks olanlar icin k1000, k2000 bakabilirsiniz.
bende suna benzer bir sey var: www8.hp.com
grafik kartim quadro k2200, 64gb bellek, 512ssd, 2tb hdd vs var. 2bin pound civarina malolmustu (hp ile anlasmadan dolayi %30 gibi bir indirim uygulamislardi), ama turkiye'de kac paradir bilmiyorum.
bende suna benzer bir sey var: www8.hp.com
grafik kartim quadro k2200, 64gb bellek, 512ssd, 2tb hdd vs var. 2bin pound civarina malolmustu (hp ile anlasmadan dolayi %30 gibi bir indirim uygulamislardi), ama turkiye'de kac paradir bilmiyorum.
0
alperz
Şimdi uçurtmanın kuyruğu var ya kite tail diyorlar... Onun rüzgarda ses çıkarmasına ne denir? Rustle denmez herhalde. Rustle yapraklar dallar falan için kullanılıyor. Crumple desek o da elle hışırtı yaptırınca deniyor.Wordreference.com'da baktım bilgi yok.Edit: Uçurtma elde tutuluyor. Kuyruğu püskül
Şimdi uçurtmanın kuyruğu var ya kite tail diyorlar... Onun rüzgarda ses çıkarmasına ne denir? Rustle denmez herhalde. Rustle yapraklar dallar falan için kullanılıyor. Crumple desek o da elle hışırtı yaptırınca deniyor.
Wordreference.com'da baktım bilgi yok.
Edit: Uçurtma elde tutuluyor. Kuyruğu püsküllü bir şey. Uçmayan uçurtmanın kuyruğu rüzgarda hışırdıyor.
Wordreference.com'da baktım bilgi yok.
Edit: Uçurtma elde tutuluyor. Kuyruğu püsküllü bir şey. Uçmayan uçurtmanın kuyruğu rüzgarda hışırdıyor.
0
ya o kadar da kastırmaya gerek yok. hışırdırıyor işte, rustle de geç.
0
kasarım been karışmayın banaa! :))
crinkle demeyi düşünüyorum. hatta dedim bile.
crinkle demeyi düşünüyorum. hatta dedim bile.
0
whistle da denilebilir belki. rüzgârda çıkardığı sesin ıslık sesine benzemesi düşünülerek. ingilizcede sık kullanılıyor.
0
Ucurtmanin kuyrugu nasil ses cikariyor bilmiyorum ama bence crumple ve crinkle onerilerin sesi dogrudan ifade etmek icin hatali secimler. Dolayli tasvirde belki kullanilabilir. Ben olsam rustle veya ruzgar sesinden bahsediyorsak rush kullanirdim. Whoosh ile swish bence sordugundan farkli sesler. Ruffle'dan emin degilim.
0
uçurtma kuyruğunun çıkardığı ses için ayrı bir kelime yok ingilizce'de, o yüzden doğadaki en yakın örneği olan yaprağın rüzgarda çıkardığı sesi ifade etmek için kullanılan, pır pır etmek anlamına gelen fluttering çeviriyi karşılayacaktır diye düşünüyorum.
www.newsshopper.co.uk
www.newsshopper.co.uk
0
Flapping ve fluttering isabetli fakat yine ses cikarmasini degil hareketini ifade ediyor diye dusunuyorum. Ya da ben soruyu yanlis yorumluyorum.
0
risko
İlk olarak Bakırköy aile mahkemesine başvuru yapılması gerekiyor diye okudum. Öncesinde farklı bir işlem gerekli mi? Randevu falan almak gerekiyor mu? Yardımcı olacaklara şimdiden çok teşekkürler. Bir de dava açıldıktan sonra gsm kayıtları gibi delillere ulaşma imkanı oluyor mu mahkemenin?
İlk olarak Bakırköy aile mahkemesine başvuru yapılması gerekiyor diye okudum. Öncesinde farklı bir işlem gerekli mi? Randevu falan almak gerekiyor mu? Yardımcı olacaklara şimdiden çok teşekkürler.
Bir de dava açıldıktan sonra gsm kayıtları gibi delillere ulaşma imkanı oluyor mu mahkemenin?
Bir de dava açıldıktan sonra gsm kayıtları gibi delillere ulaşma imkanı oluyor mu mahkemenin?
0
bir dilekçe ile nerde ikamet ediyorsanız oranın aile mahkemesine başvurun. bakırköy diyorsanız muhtemelen bakırköyün yargı çevresinde oturuyorsunuz.(bağcılar, bakırköy, bahçelievler vs)
tavsiyem avukat tutmanız tabi. eğer tutmayacaksanız veya tutamayacaksanız iyi araştırın çünkü davanın en önemli aşaması dilekçeler aşamasıdır.
gsm kayıtları derken hts kayıtlarına ulaşabilirsiniz. içeriklerine ulaşamazsınız.
tavsiyem avukat tutmanız tabi. eğer tutmayacaksanız veya tutamayacaksanız iyi araştırın çünkü davanın en önemli aşaması dilekçeler aşamasıdır.
gsm kayıtları derken hts kayıtlarına ulaşabilirsiniz. içeriklerine ulaşamazsınız.
0
Anlasmali bosanma degilse mutlaka avukat tutun, maddi imkanınız yoksa baronun adli yardım servisine başvurun.
0
gsm kayıtlarıyla ilgili olarak ne zaman kimin kimi aradığına dair kayıtlara ulaşılabilir. ancak geriye yönelik konuşma kaydına ulaşamazsınız.
iyiliğiniz için avukat tutmanızı ben de tavsiye ederim. hatta anlaşmalı boşanma olsa bile bir avukata başvurup, davayı kendisine vermeyecek olsanız bile ücreti karşılığında danışabilir veya başvuru dilekçenizi yazdırabilirsiniz. arzuhalcilerden uzak durun derim zira bilip bilmeden yazdıklarıyla insanların mağdur olmasına sebep olabiliyorlar. anlaşmalı boşanma bile olsa avukata başvurmanızı söylememin sebebi ise şu: anlaşmalı boşanan ancak avukata başvurmayan eşlerden biri, diğer eşin belli bir hakkını bilmemesinden dolayı suistimal edebiliyor. böyle yaşanmış olaylar biliyorum.
iyiliğiniz için avukat tutmanızı ben de tavsiye ederim. hatta anlaşmalı boşanma olsa bile bir avukata başvurup, davayı kendisine vermeyecek olsanız bile ücreti karşılığında danışabilir veya başvuru dilekçenizi yazdırabilirsiniz. arzuhalcilerden uzak durun derim zira bilip bilmeden yazdıklarıyla insanların mağdur olmasına sebep olabiliyorlar. anlaşmalı boşanma bile olsa avukata başvurmanızı söylememin sebebi ise şu: anlaşmalı boşanan ancak avukata başvurmayan eşlerden biri, diğer eşin belli bir hakkını bilmemesinden dolayı suistimal edebiliyor. böyle yaşanmış olaylar biliyorum.
0
sorunvar
İngilizce altyapısı olan biri ne kadar süre çalışssa bunu alabilir ?
İngilizce altyapısı olan biri ne kadar süre çalışssa bunu alabilir ?
0
altyapısı olan birisi değil 55, en az 80'lerde bir puan alır. yds'de ve yökdil'de tek ölçülen şey okuduğunu anlayabilmek. ingilizce altyapısı olan yani okuduğunu anlayabilen birisi için 55 almak mesele bile değil.
0
albatros55
Önümüzdeki süreçte hayatımı Almanya'da devam ettireceğim. 1 sene, işte çalışmadan dil öğrenme sürecim olacak. Almanca'yı hiç sevmiyorum. 3 aydır Almanya'da olmama rağmen 5 cümleden başka öğrenmedim. Kapattım kendimi. Şu an normale döndüm ve kurs yakında başlayacak. Orta düzeyde İngilizce biliyorum.
Önümüzdeki süreçte hayatımı Almanya'da devam ettireceğim. 1 sene, işte çalışmadan dil öğrenme sürecim olacak. Almanca'yı hiç sevmiyorum. 3 aydır Almanya'da olmama rağmen 5 cümleden başka öğrenmedim. Kapattım kendimi. Şu an normale döndüm ve kurs yakında başlayacak. Orta düzeyde İngilizce biliyorum. Akademik değil, genel Almanca öğreneceğim. Yaşım 40. Bu bilgiler ışığında:
1- Almanca'ya defans yapan benim için en eğlenceli ve efektif öğrenme metodları nedir?
2- Kaynak olarak "Şunu mutlaka almalısın" dediğiniz bir şey var mı?
3- Almanca site, uygulama tavsiyeleriniz nedir?
4- Bunlar dışında Almanca öğrenimi ile alakalı her türlü bilgiye ve tavsiyeye ihtiyacım var..
1- Almanca'ya defans yapan benim için en eğlenceli ve efektif öğrenme metodları nedir?
2- Kaynak olarak "Şunu mutlaka almalısın" dediğiniz bir şey var mı?
3- Almanca site, uygulama tavsiyeleriniz nedir?
4- Bunlar dışında Almanca öğrenimi ile alakalı her türlü bilgiye ve tavsiyeye ihtiyacım var..
0
Babamın gençken almanca için kullandığı taktik, hatta bir seferinde bir gecede bir miktar polonyaca öğrenip polaklarin sevgilisi olduğunu da iddia ediyor. Şu ki; kısa metinleri, hatta içinde diyalog içeren metinleri defalarca sesli okuyarak ezberleyip uygun bi ortamda yinr sesli ezberden okuyun. Temelde dizi izlemekle mantığı aynı. Sık sık beyine tekrar ettiriyorsunuz üstelik bu şekilde o kelimeleri kendi sesinizden duyarak kendi sesinize alışıyorsunuz. Viel glück!
0
Öncelikle motivasyon oluşturmanız ve Almancayı sevmeyi öğenmeniz gerekiyor. Yabancı dil öğrenimiyle ilgili yapılan araştırmalara göre dili kolay öğrenmekteki en önemli etken sizin öğrenmek için yeterli motivasyonunuzun olması. Kendinize gerekçeler sunun, motivasyon yaratın, beyninizi kandırın. Hele Almanca sevmeden hayatta öğrenilecek dil değil.
Almanca için size tavsiye edeceğim kaynaklar şunlar:
1- Duolingo: Oyunlaştırma yoluyla öğretiyor. Advanced/İleri seviyeye kadar çıkarmaz fakat orta seviyeye kadar belli bir temel oluşturur. Çok eğlenceli bir uygulama olduğu için dili sevmeme sorununuzu aşmanızda yardımcı da olabilir. Ama yukarıda dediğim gibi kendinize bir motivasyon kaynağı, bir gerekçe bulun. Duolingo'ya hem www.duolingo.com adresinden hem de akıllı telefon uygulamasından ulaşabilirsiniz. İnternet sitesi uygulamaya nazaran daha ayrıntılı öğretiyor. Ama uygulama da kendinizi geliştirmenize olanak sağlıyor tabii.
2- www.dw.com Bu site Deutsche Welle'ye ait. Sıfırdan Advanced'e kadar öğretiyor.
3- ielanguages.com Bu site dil öğrenirken zaman zaman işime yarıyor. Avrupa dilleri için yararlanılabilecek bir kaynak.
Almanca için size tavsiye edeceğim kaynaklar şunlar:
1- Duolingo: Oyunlaştırma yoluyla öğretiyor. Advanced/İleri seviyeye kadar çıkarmaz fakat orta seviyeye kadar belli bir temel oluşturur. Çok eğlenceli bir uygulama olduğu için dili sevmeme sorununuzu aşmanızda yardımcı da olabilir. Ama yukarıda dediğim gibi kendinize bir motivasyon kaynağı, bir gerekçe bulun. Duolingo'ya hem www.duolingo.com adresinden hem de akıllı telefon uygulamasından ulaşabilirsiniz. İnternet sitesi uygulamaya nazaran daha ayrıntılı öğretiyor. Ama uygulama da kendinizi geliştirmenize olanak sağlıyor tabii.
2- www.dw.com Bu site Deutsche Welle'ye ait. Sıfırdan Advanced'e kadar öğretiyor.
3- ielanguages.com Bu site dil öğrenirken zaman zaman işime yarıyor. Avrupa dilleri için yararlanılabilecek bir kaynak.
0
Yukarıda tavsiye edilen kaynakların hepsi güzel, hepsi faydalı. Fakat bunlar Almanca öğrenmek isteyenlerin işine yarar sadece.
Siz kendi durumunuzu tarif ederken “Almancayı hiç sevmiyorum. Almancaya karşı kapattım kendimi. Almancaya defans yapıyorum” demişsiniz. Yani sizin durumunuz, istemediğiniz halde öğrenmek için kendinizi zorlamak, gibi göründü bana.
Yetişkinlerde öğrenme isteği ve motivasyon yaratmak, cevabını Deutsche Welle’de ya da Duolingo’da bulabileceğiniz bir konu değil, bambaşka bir uzmanlık alanı. Nasıl çocuk eğitimini pedagoji inceliyorsa, yetişkin eğitimini de “andragoji” diye bir bilim dalı inceler.
Başlangıç olarak ekşi sözlük’te “yetişkin eğitimi” başlığına bir bakın. eksisozluk.com Orada size çok tanıdık gelecek şöyle bir cümle var: “Yetişkinler belli bir ihtiyaçlarını karşılamak için öğrenirler, istemedikleri şeyleri öğrenmeye karşı direnç gösterirler, hayatlarındaki deneyimleriyle örtüşen şeyleri öğrenmeye meyillidirler.”
İmkânınız varsa bir “yetişkin eğitimi” uzmanından destek alın. Böyle bir imkân yoksa bu konuyu kendiniz araştırın. Almancayı neden sevmediğinizi, neden defans yaptığınızı anlamaya çalışın. Bu nedenler dille ve gramerle ilgili değil de, psikoloji veya sosyoloji ile ilgili olabilir, dünya görüşünüzle, siyasi görüşünüzle ya da dini inançlarınızla ilgili olabilir, her şey mümkün.
Sonuçta, sevmediğiniz bir dili iyi derecede öğrenemezsiniz. İnsan sevmediği bir şeyle arasına mesafe koyar. Yine de onunla yaşamak zorundaysanız ona tahammül edersiniz sadece. Zorla tahammül ettiğiniz bir dilin ve yaşam tarzının iç dünyasını da merak etmezsiniz, o konuda derinleşmezsiniz. Bir dili iyi derecede öğrenmek, o ülkenin kültürünü öğrenmeyi ve onların yaşam tarzını merak etmeyi de beraberinde getirir.
Tabii her şeye rağmen Almancayı sevmek ve Alman yaşam tarzını merak etmek zorunda da değilsiniz. Türkçede “Zorla güzellik olmaz” diye bir atasözü var zaten.
Almanca öğrenme maceranızda bol şans ve kolaylıklar dilerim.
Siz kendi durumunuzu tarif ederken “Almancayı hiç sevmiyorum. Almancaya karşı kapattım kendimi. Almancaya defans yapıyorum” demişsiniz. Yani sizin durumunuz, istemediğiniz halde öğrenmek için kendinizi zorlamak, gibi göründü bana.
Yetişkinlerde öğrenme isteği ve motivasyon yaratmak, cevabını Deutsche Welle’de ya da Duolingo’da bulabileceğiniz bir konu değil, bambaşka bir uzmanlık alanı. Nasıl çocuk eğitimini pedagoji inceliyorsa, yetişkin eğitimini de “andragoji” diye bir bilim dalı inceler.
Başlangıç olarak ekşi sözlük’te “yetişkin eğitimi” başlığına bir bakın. eksisozluk.com Orada size çok tanıdık gelecek şöyle bir cümle var: “Yetişkinler belli bir ihtiyaçlarını karşılamak için öğrenirler, istemedikleri şeyleri öğrenmeye karşı direnç gösterirler, hayatlarındaki deneyimleriyle örtüşen şeyleri öğrenmeye meyillidirler.”
İmkânınız varsa bir “yetişkin eğitimi” uzmanından destek alın. Böyle bir imkân yoksa bu konuyu kendiniz araştırın. Almancayı neden sevmediğinizi, neden defans yaptığınızı anlamaya çalışın. Bu nedenler dille ve gramerle ilgili değil de, psikoloji veya sosyoloji ile ilgili olabilir, dünya görüşünüzle, siyasi görüşünüzle ya da dini inançlarınızla ilgili olabilir, her şey mümkün.
Sonuçta, sevmediğiniz bir dili iyi derecede öğrenemezsiniz. İnsan sevmediği bir şeyle arasına mesafe koyar. Yine de onunla yaşamak zorundaysanız ona tahammül edersiniz sadece. Zorla tahammül ettiğiniz bir dilin ve yaşam tarzının iç dünyasını da merak etmezsiniz, o konuda derinleşmezsiniz. Bir dili iyi derecede öğrenmek, o ülkenin kültürünü öğrenmeyi ve onların yaşam tarzını merak etmeyi de beraberinde getirir.
Tabii her şeye rağmen Almancayı sevmek ve Alman yaşam tarzını merak etmek zorunda da değilsiniz. Türkçede “Zorla güzellik olmaz” diye bir atasözü var zaten.
Almanca öğrenme maceranızda bol şans ve kolaylıklar dilerim.
0
TATLIEKŞİ
Merhaba alanında her bir useri suseri profesyonel sakinler. Bakın hele.. Suç sosyolojisi'ni çalışabilecek kaynak kitap arıyorum.. Şimdiden çok teşekkürler..
Merhaba alanında her bir useri suseri profesyonel sakinler. Bakın hele..
Suç sosyolojisi'ni çalışabilecek kaynak kitap arıyorum..
Şimdiden çok teşekkürler..
Suç sosyolojisi'ni çalışabilecek kaynak kitap arıyorum..
Şimdiden çok teşekkürler..
0
Akademik bir kaynak değil ama, konu hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız Phil Zimbardo'nun The Lucifer Effect kitabı işinize yarar mı acaba?
0
Daha kolay erişebileceğim bir kaynak olsa, sonuca yönelik detaylarla boğuşmadan ulaşabileceğim kaynak yok mudur?
0
sonuca yönelik kaynak tam olarak ne oluyor acaba? (pardon, benim bu tarz sorularım genelde laf sokuyormuşum gibi oluyor. Halbuki gerçekten neyi kastettiğinizi soruyorum. :) )
Bir araştırmanın sonucunu özet olarak açıklayayım gibi bir şey mi gerekiyor?
Phil Zimbardo'nun benzer konularda TED konuşmaları da var sanırım, onlara bakabilirsiniz belki. Aynı kitap DR'da Şeytan Etkisi ismiyle Türkçe satılıyor.
Çok daha uzaktan alakalı olarak Kevin Dutton'ın Wisdom of Psychopaths/ Olağan Psikopatlar kitabına da bakabilirsiniz belki.
Bir araştırmanın sonucunu özet olarak açıklayayım gibi bir şey mi gerekiyor?
Phil Zimbardo'nun benzer konularda TED konuşmaları da var sanırım, onlara bakabilirsiniz belki. Aynı kitap DR'da Şeytan Etkisi ismiyle Türkçe satılıyor.
Çok daha uzaktan alakalı olarak Kevin Dutton'ın Wisdom of Psychopaths/ Olağan Psikopatlar kitabına da bakabilirsiniz belki.
0
@sopiro, Ben de dikkat çeksin ne diyor bu desinler diye olaydan bir haber şeklinde yazıyorum. Eskiden böyle şeylere gerek duymadan hemen cevaplar uçuşurdu şimdi yok maalesef dediğin TED de araştırıyoruz konuyu çok teşekkürler.. Sonuca yönelik ben de bilmiyorum laf gelişi yazdım onu :)
0
yorgunum
serbest meslek sizce nedir? birine işini sordunuz o da size serbest meslek yapıyorum dedi o an sizde hım bu da tutunamayan eziklerden mi diye düşünüyorsunuz herhalde işini serbest meslek olarak açıklayanları en iyi yusuf atılgan ın aylak adam ve oğuz atayın tutunamayanlar romanları açıklıyordurhttps
serbest meslek sizce nedir?
birine işini sordunuz o da size serbest meslek yapıyorum dedi o an sizde hım bu da tutunamayan eziklerden mi diye düşünüyorsunuz
herhalde işini serbest meslek olarak açıklayanları en iyi yusuf atılgan ın aylak adam ve oğuz atayın tutunamayanlar romanları açıklıyordur
eksisozluk.com
son zamanlarda büyük bir çoğunluğun içinde bulunduğu iş sektörü.
-ne iş yapıyorsun
-serbest meslek
-işsizsin galiba ?
-evet
Cem Yılmaz | Al, Bunu Anlat Şimdi
www.youtube.com
cebine paralar da dolsa, metelige kursun da atsa bireyin sahsina kurdugu gelir hukumdarliginin adidir. insani rezil de eder, vezir de. hem yolsuzlugun kitabini yazan ve vergi vermekten hoslanmayip, devletin yapamadigi yollardaki cukurlara her dususunde kufur eden insanlarin icinde kulac attigi para deryasi, hem de bi yolunu bulamayip, isini tutturamayan garibanlarin icinde boguldugu yokluk denizidir serbest meslek.
birine işini sordunuz o da size serbest meslek yapıyorum dedi o an sizde hım bu da tutunamayan eziklerden mi diye düşünüyorsunuz
herhalde işini serbest meslek olarak açıklayanları en iyi yusuf atılgan ın aylak adam ve oğuz atayın tutunamayanlar romanları açıklıyordur
eksisozluk.com
son zamanlarda büyük bir çoğunluğun içinde bulunduğu iş sektörü.
-ne iş yapıyorsun
-serbest meslek
-işsizsin galiba ?
-evet
Cem Yılmaz | Al, Bunu Anlat Şimdi
www.youtube.com
cebine paralar da dolsa, metelige kursun da atsa bireyin sahsina kurdugu gelir hukumdarliginin adidir. insani rezil de eder, vezir de. hem yolsuzlugun kitabini yazan ve vergi vermekten hoslanmayip, devletin yapamadigi yollardaki cukurlara her dususunde kufur eden insanlarin icinde kulac attigi para deryasi, hem de bi yolunu bulamayip, isini tutturamayan garibanlarin icinde boguldugu yokluk denizidir serbest meslek.
0
Babam için serbest meslek diyordum ben eskiden okulda falan sorulduğunda. Kot atölyesinde çalışıyordu bana serbest meslek demem söylenmişti. Hakkaten de nedir ki bu işin adı mesela, işçi? Ama bu çok genel, konfeksiyoncu? Bu ne demek? Zaten farklı işlere bakıyordu tam bir mesleği yoktu yani.
Hatta yanlış hatırlamıyorsam bir yerde formda baya meslek vardı doktor, avukat, öğretmen vs. karşılayan bişey yok en son serbest mesleği işaretlemiştim.
Serbest meslek bence, okuyarak veya çıraklık ile pek kazanılamamış, adı tam konmamış mesleklerin bütünü.
Hatta yanlış hatırlamıyorsam bir yerde formda baya meslek vardı doktor, avukat, öğretmen vs. karşılayan bişey yok en son serbest mesleği işaretlemiştim.
Serbest meslek bence, okuyarak veya çıraklık ile pek kazanılamamış, adı tam konmamış mesleklerin bütünü.
0
İnşaat işçiliği gelir benim aklıma. Tutunamayan ezik vs hiç biri gelmez. Neden öyledir bilmiyorum.
İnsaatcilar biraz ezik goruluyorlar o yüzden belki bu şekilde isim verip o eziklikten kurtulmak istiyor olabilirler ama şahsi fikrim asıl. Ezikler yaptıkları işlere kutsaliyet adletme peşinde olanlar.
Biri işinin kutsalligindan öneminden bahsettiginde aklıma o kişinin ezik olduğu geliyor. Aslında daha fazlasını olmak isteyen ama olacak kadar çalışkan zeki yeterli ya da sabırlı biri olmadığı. O an yaptığı ise böyle bir değer vererek kendini tatmin etmeye çalıştığını düşünüyorum.
Böyle yapanlar sadece bir iki kişi değil koca koca meslek grupları.
Mesela küfrede kufrede ekmek yapan hamurun içine tükürük bi firincinin yaptığı iş kutsal mıdır.
Bence Hayır.
Kutsal olan ekmek değil emektir.
İnsaatcilar biraz ezik goruluyorlar o yüzden belki bu şekilde isim verip o eziklikten kurtulmak istiyor olabilirler ama şahsi fikrim asıl. Ezikler yaptıkları işlere kutsaliyet adletme peşinde olanlar.
Biri işinin kutsalligindan öneminden bahsettiginde aklıma o kişinin ezik olduğu geliyor. Aslında daha fazlasını olmak isteyen ama olacak kadar çalışkan zeki yeterli ya da sabırlı biri olmadığı. O an yaptığı ise böyle bir değer vererek kendini tatmin etmeye çalıştığını düşünüyorum.
Böyle yapanlar sadece bir iki kişi değil koca koca meslek grupları.
Mesela küfrede kufrede ekmek yapan hamurun içine tükürük bi firincinin yaptığı iş kutsal mıdır.
Bence Hayır.
Kutsal olan ekmek değil emektir.
0
İlkokuldayken memurluk, işçilik gibi maaşlı çalışılmayan, bağımsız olarak çalışılan meslekler serbest meslek olarak öğretildi. mesela avukatlık serbest meslektir. zaten makbuzları da serbest meslek makbuzu diye geçiyor. gerçi bir dönemden sonra öyle bir hale geldi ki belirli ve düzenli bir işi olmayan, işsiz insanlar ne iş yapıyorsunuz sorusuna "serbest meslek" demeye başladı. böyle böyle galatımeşhur oldu ama yanlış bir kullanım.
0
serbest mesleğin ciddi ciddi karşılığı var normalde. fakat halk dilinde gerçek anlamını kaybetti.
misal mali müşavirler, bürosu olan avukatlar falan serbest meslek diye geçer.
misal mali müşavirler, bürosu olan avukatlar falan serbest meslek diye geçer.
0
(bkz: freelancer)
tam olarak bu. el işinde çalışmıyorsan ve şirket değilsen serbest meslek erbabısın demektir.
tam olarak bu. el işinde çalışmıyorsan ve şirket değilsen serbest meslek erbabısın demektir.
0
hasmetizm 2046
illa pc'den mi girip bakmak gerekiyor?
illa pc'den mi girip bakmak gerekiyor?
0
mobil versiyonunda yok maalesef. bu arada web browser versiyonu mobil versiyonundan daha yararlı aklınızda olsun. mobil versiyon yine bulunsun, dışarıda falan kullanabilirsiniz ama ev gibi sabit bir yerdeyken bilgisayarınızdan duolingolamanızı öneririm. (pek çok yabancı sitede de bu yönde tavsiyede bulunmuşlar)
0
bana her yer cehennem
en fazla 5-6 yıl olması gerek diyi düşünüyorum. emin olmamakla beraber muhtemelen ntv de yayınlanmış bir program. karadenizli bir adam evinin odasında bir enstruman yapmış. ama alet neredeyse oda büyüklüğünde. böyle kanunun devasa olanı diye aklımda kalmışsonra hatıladığım başka birşey. enstrumanın
en fazla 5-6 yıl olması gerek diyi düşünüyorum. emin olmamakla beraber muhtemelen ntv de yayınlanmış bir program.
karadenizli bir adam evinin odasında bir enstruman yapmış. ama alet neredeyse oda büyüklüğünde. böyle kanunun devasa olanı diye aklımda kalmış
sonra hatıladığım başka birşey. enstrumanın olduğu odanın pencesesi yemyeşil ormanı görüyordu.
bulma imkanımız var mıdır ?
karadenizli bir adam evinin odasında bir enstruman yapmış. ama alet neredeyse oda büyüklüğünde. böyle kanunun devasa olanı diye aklımda kalmış
sonra hatıladığım başka birşey. enstrumanın olduğu odanın pencesesi yemyeşil ormanı görüyordu.
bulma imkanımız var mıdır ?
0
tarihsel bulgular isiginda sevisen adam
Eğitim dili İngilizce olan bir bölümde okuduğum için haliyle makaleleri de ingilizce okumam gerekiyor. Okumakla ilgili bir sıkıntım yok. Türkçe makale ya da teorik kitap sıkılmadan bir oturuşta 50-100 sayfa okuyabiliyorum. Fakat iş İngilizce makale okumaya gelince 20-30 sayfalık bir makaleyi bitirme
Eğitim dili İngilizce olan bir bölümde okuduğum için haliyle makaleleri de ingilizce okumam gerekiyor. Okumakla ilgili bir sıkıntım yok. Türkçe makale ya da teorik kitap sıkılmadan bir oturuşta 50-100 sayfa okuyabiliyorum. Fakat iş İngilizce makale okumaya gelince 20-30 sayfalık bir makaleyi bitirmek ölüm haline geliyor. Sürekli sözlüğe bakmam gerekiyor ve konsantrasyonum sıklıkla dağılıyor. Bazen bir cümlenin sonuna gelince başını unutuyorum falan. Akademik bir şeyler yapmak için İngilizce okumak ve yazmak zaruri, bunun farkındayım fakat kendi dilimde rahatça okumak varken İngilizcesiyle cebelleşmek can sıkıyor. Ne yapmak lazım bu sorunun üstesinden gelmek için?
bu arada belirteyim, düz bir dille yazılmış scientific makaleler değil ne yazık ki, mevzu sosyal bilimler olunca bir de yazarının dili, anlatılan konunun derinliği, referanslar falan işin içine giriyor. istiyorum ki 20-30 sayfalık makaleyi 1 saatte rahatça bitireyim. bu mümkün müdür?
bu arada belirteyim, düz bir dille yazılmış scientific makaleler değil ne yazık ki, mevzu sosyal bilimler olunca bir de yazarının dili, anlatılan konunun derinliği, referanslar falan işin içine giriyor. istiyorum ki 20-30 sayfalık makaleyi 1 saatte rahatça bitireyim. bu mümkün müdür?
0
teknik öneride bulunan olacaktır, ben şunu diyeyim; hepimiz öyle yapıyoz, raad ol.
0
1) Kelime dağarcığınızı geliştirmelisiniz.
2) Bazı kelimelerin anlamlarını bilmeseniz bile, konuya bağlı olarak tahmin etmeye çalışın, her seferinde sözlüğe bakmayın.
3) Skim scan reading yapmaya alışın. Bununla ilgili egzersizleri Google'dan araştırabilirsiniz.
2) Bazı kelimelerin anlamlarını bilmeseniz bile, konuya bağlı olarak tahmin etmeye çalışın, her seferinde sözlüğe bakmayın.
3) Skim scan reading yapmaya alışın. Bununla ilgili egzersizleri Google'dan araştırabilirsiniz.
0
beyin yeni bir yeteneği ilk başta öğrenirken zorlanıyor. tekrar ede ede o zorluğun üstesinden kolayca geliyor. bu durum beynin plastisitesiyle alakalı. meselea siz bir bilgisayar oyununu oynamaya başladığınızda bölümleri geçmekte zorlanırsınız. ama sürekli oynarsanız artık otomatik pilota alırsınız. yabancı dilde makale okumak da diğer her şey gibi bu ilkeye uyuyor. okuya okuya aşacaksınız.
bu arada dikkatsiz okumuşum sorunuzu. sürekli sözlüğe bakma kısmını yeni gördüm. yabancı dil öğreninde okumayı geliştirmek için uzmanların tavsiye ettiği bir şey var: sözlüğe bakmadan, cümlenin, paragrafın ve metnin bağlamından ilgili sözcüğü çıkarmaya çalışın.
sözlüğe baka baka gitmeye kalkmanın bir sürü zararı var. mesela o sözcüğe bakar ve sonrasında unutursunuz. sizi yavaşlatır, okumanızı dediğiniz üzere eziyet haline getirir. oysaki sözcükleri metnin bağlamlarından çıkarmaya çalışmak gerek. bir defa yapmayı öğrenince her ingilizce metin okuduğunuzu bunu yapabilmeye başlıyorsunuz. tabii bu, hiçbir zaman sözlüğe bakmayacaksınız demek değil. diyelim ki metin içinde sürekli bir sözcük çıkıyor ama anlamını bir türlü çıkartamıyorsunuz. o zaman sözlüğe bakmak sizin için yararlı olacaktır.
şunu da söyleyeyim: sonuçta okuduklarınızı ders için okuyormuşsunuz. bu tür bir okuma bir roman, öykü vb. edebi bir metni okumaktan farklıdır. sizin için her bir sözcüğün tek tek olmazsa olmaz bir önemi yok. önemli olan metnin bütününü anlamak. okurken bunu da kendinize anımsatarak okuyun.
bu arada dikkatsiz okumuşum sorunuzu. sürekli sözlüğe bakma kısmını yeni gördüm. yabancı dil öğreninde okumayı geliştirmek için uzmanların tavsiye ettiği bir şey var: sözlüğe bakmadan, cümlenin, paragrafın ve metnin bağlamından ilgili sözcüğü çıkarmaya çalışın.
sözlüğe baka baka gitmeye kalkmanın bir sürü zararı var. mesela o sözcüğe bakar ve sonrasında unutursunuz. sizi yavaşlatır, okumanızı dediğiniz üzere eziyet haline getirir. oysaki sözcükleri metnin bağlamlarından çıkarmaya çalışmak gerek. bir defa yapmayı öğrenince her ingilizce metin okuduğunuzu bunu yapabilmeye başlıyorsunuz. tabii bu, hiçbir zaman sözlüğe bakmayacaksınız demek değil. diyelim ki metin içinde sürekli bir sözcük çıkıyor ama anlamını bir türlü çıkartamıyorsunuz. o zaman sözlüğe bakmak sizin için yararlı olacaktır.
şunu da söyleyeyim: sonuçta okuduklarınızı ders için okuyormuşsunuz. bu tür bir okuma bir roman, öykü vb. edebi bir metni okumaktan farklıdır. sizin için her bir sözcüğün tek tek olmazsa olmaz bir önemi yok. önemli olan metnin bütününü anlamak. okurken bunu da kendinize anımsatarak okuyun.
0
akademik book review okumanızı önereceğim. mesela alanınızla ilgili son birkaç senede çıkmış önemli kitapların bilinen hakemli dergilerde yayınlanmış review'larına göz gezdirin.
iki tür book review oluyor genelde, biri doktora öğrencilerinin makale yayınlamaya giriş mahiyetinde yaptıkları yazı denemesi gibi olanlar, bunlar çok kısa olur, bir de alana hakim saygın hocaların yaptığı çok detaylı fikir yazısı/review harmanlayan yazılar. işte size lazım olan bu ikinci gruba giren yazılar.
review'ların güzelliği şurda, hem kısadır, hem de sadece kitabı yorumlamakla kalmaz, aynı zamanda kitabı literatür içinde konumlandırır. kısa oldukları için akademik ingilizceyi akıcı ve kıvrak şekilde kullanmak zorundadır, lafı döndürüp dolaştırmazlar.
tarayıcınıza bir sözlük eklentisi kurup bu tarz yazıları egzersiz niyetine okuyabilirsiniz, hem de alanınızda olan bitenleri takip etmek için güzel bir yöntemdir.
ha bir de doktora öğrencileri olumsuz yorum yazamazlar, o yüzden hocaların review'larını okumak daha zevkli çünkü beğenmediyse yerin dibine sokuverir :)
iki tür book review oluyor genelde, biri doktora öğrencilerinin makale yayınlamaya giriş mahiyetinde yaptıkları yazı denemesi gibi olanlar, bunlar çok kısa olur, bir de alana hakim saygın hocaların yaptığı çok detaylı fikir yazısı/review harmanlayan yazılar. işte size lazım olan bu ikinci gruba giren yazılar.
review'ların güzelliği şurda, hem kısadır, hem de sadece kitabı yorumlamakla kalmaz, aynı zamanda kitabı literatür içinde konumlandırır. kısa oldukları için akademik ingilizceyi akıcı ve kıvrak şekilde kullanmak zorundadır, lafı döndürüp dolaştırmazlar.
tarayıcınıza bir sözlük eklentisi kurup bu tarz yazıları egzersiz niyetine okuyabilirsiniz, hem de alanınızda olan bitenleri takip etmek için güzel bir yöntemdir.
ha bir de doktora öğrencileri olumsuz yorum yazamazlar, o yüzden hocaların review'larını okumak daha zevkli çünkü beğenmediyse yerin dibine sokuverir :)
0
sözcüklere değil genel anlama yoğunlaş. bir süre sonra birçok kelimenin anlamını bilmene gerek kalmayacak ve herhangi bir paragrafa hızlıca göz atman yetecek.
0
hergun sosyal bilimlerden ingilizce makale okuyorum. Okumak zorundayim. Tez malum. 1. agizdan soyleyim mumkun. Daha o seviyeye gelmemissin demek ki. devam az kaldi merak etme. Ayrica sozluge bakma oranin git gide azalmasi lazim cunku alanin spesifiklesince donuyor dolasiyor ayni terminoloji ayni teknik kelimeler isin icine giriyor.
0
bilgisayar üzerinden okuyun, çeşitli eklenti ya da programlarla kelimeyi seçip anlamını anında görebilirsiniz, sözlük karıştırmakla zaman kaybetmezsiniz.
Bir de geri dönmeden okumaya çalışın, beyin bir süre sonra geri dönmeyeceğinizi anlayınca tek seferde anlamayı öğreniyor. Ayrıca her kelimeye bakmanıza gerek yok, çok kritik bir kelime ise bakın yoksa cümleden çıkarmaya çalışın.
bir sürü makale okuyunca zaten belirli kalıp, uslüpları öğreniyorsunuz, sonrası daha kolay oluyor, daha hızlı bazen atlayarak okuyorsunuz.
Bir de geri dönmeden okumaya çalışın, beyin bir süre sonra geri dönmeyeceğinizi anlayınca tek seferde anlamayı öğreniyor. Ayrıca her kelimeye bakmanıza gerek yok, çok kritik bir kelime ise bakın yoksa cümleden çıkarmaya çalışın.
bir sürü makale okuyunca zaten belirli kalıp, uslüpları öğreniyorsunuz, sonrası daha kolay oluyor, daha hızlı bazen atlayarak okuyorsunuz.
0
microfiction
Dil öğrenmek, bir kursa gitmek, düzenli olarak belli internet sitelerine, Youtube kanallarına bakmak, her gün belli bir zaman dilimi kitap okumak, spor veya meditasyon yapmak vb.? Neler yapıyorsunuz? Bonus soru: Buradan insanlara neler önerirsiniz?
Dil öğrenmek, bir kursa gitmek, düzenli olarak belli internet sitelerine, Youtube kanallarına bakmak, her gün belli bir zaman dilimi kitap okumak, spor veya meditasyon yapmak vb.? Neler yapıyorsunuz?
Bonus soru: Buradan insanlara neler önerirsiniz?
Bonus soru: Buradan insanlara neler önerirsiniz?
0
bu yazdiklarinin hepsini yapmayi oneriyorum.
Cunku insanlar basliyor yarim birakiyor ya da yaptigini saniyor ya da yapmiyor.
bonus: saglikli beslenmeyi ogrenmek
Cunku insanlar basliyor yarim birakiyor ya da yaptigini saniyor ya da yapmiyor.
bonus: saglikli beslenmeyi ogrenmek
0
Hepsi +1
Yabancı dil kursuna başladım, şu an dondurdum, devam etmeyi düşünüyorum.
Sürekli kurslara değil günlük kurslara gidiyorum, cupcake, makarna vs..
Youtube kanallarını takip etmeyi seviyorum ama bazıları bunaltıcı, Nat Geo nun belgeselleri güzel.
Kitap okurum her daim.
Spora gidiyorum.
En çok tavsiye ettiğim, ruh sağlığına çok iyi geldiğine kefil olduğum 2 şey var;
-Spor
-Yemek yapmak :)
Yabancı dil kursuna başladım, şu an dondurdum, devam etmeyi düşünüyorum.
Sürekli kurslara değil günlük kurslara gidiyorum, cupcake, makarna vs..
Youtube kanallarını takip etmeyi seviyorum ama bazıları bunaltıcı, Nat Geo nun belgeselleri güzel.
Kitap okurum her daim.
Spora gidiyorum.
En çok tavsiye ettiğim, ruh sağlığına çok iyi geldiğine kefil olduğum 2 şey var;
-Spor
-Yemek yapmak :)
0
Dunedan
Kendi çapımda kitap koleksiyoneriyim. Bunları listelemek ve tekrar almamak için mecra bakınıyorum. Goodreads aklıma ilk gelen fakat şöyle bir sorunum var: (Bu arada Kütüphaneci statüsündeyim, kitap ekleyip düzenleyebiliyorum) Şimdi yüze yakın Kafka Dönüşüm/Değişim var elimde. Misal, 1955 Yeni Ufukla
Kendi çapımda kitap koleksiyoneriyim. Bunları listelemek ve tekrar almamak için mecra bakınıyorum. Goodreads aklıma ilk gelen fakat şöyle bir sorunum var: (Bu arada Kütüphaneci statüsündeyim, kitap ekleyip düzenleyebiliyorum) Şimdi yüze yakın Kafka Dönüşüm/Değişim var elimde. Misal, 1955 Yeni Ufuklar Yayınları için bilgi be kapak giriyorum, kaydediyorum, benden sonra biri girip 2017 Can Yayınları kapağıyla değiştiriyor. Ulan! Bak sinirlendim yine. Neyse, bu amca bu edisyonun kapağını değiştirince doğal olarak benim listemdeki kapak da değişiyor. Bunu engellemenin bir yolu var mıdır? Yahut bunun olmadığı bir mecra var mıdır? Uğraşıp yanıt yazanlara olanca sakinliğimle teşekkür edeceğim, sinirim geçince. :)
0
Şöyle bir şey olmuş olabilir: Eğer siz özgün baskısıyla bağlantılı olarak ekleme yapmıyorsanız siz ekledikten sonra o bağlantıyı ekliyor olabilir birileri. Zira Goodreads'te her bir baskının özgün baskıyla bağlantılı olarak eklenmiş olması gerekiyor. Siz bağımsız olarak eklerseniz başkaları bunu düzeltecektir. Bu bağlantı sağlanırken de siz başka bir baskının kapağını görüyorsunuzdur. Yani doğrudan doğruya sizin eklemenizi değiştirme yoktur. Tabii benimki sadece bir tahmin.
0
eriksatie
kitabi mi filmi mi daha güzel?
kitabi mi filmi mi daha güzel?
0
Kitabi okumadim ama filmi kotu. Mikimsonik ve romantizmin cilkini cikaralim satar turkiye de kafasinin urunu.
0
Tanıdığım tek müzeyyen bıyıklı ve favorileri vardı.
İsg uzmanı olmasına rağmen parmağını dönen taşa sokup iş kazası geçirmişti. Burdan selamlarımı iletirim.
Bence kitabı.
İsg uzmanı olmasına rağmen parmağını dönen taşa sokup iş kazası geçirmişti. Burdan selamlarımı iletirim.
Bence kitabı.
0
kislar gecmez beresiz
mr sonuçlarına göre cerrahi müdahale gerektiği söylendi bir devlet hastanesinde. daha detaylı tetkik ve gerekirse müdahale için en iyi hastane hangisidir?
mr sonuçlarına göre cerrahi müdahale gerektiği söylendi bir devlet hastanesinde. daha detaylı tetkik ve gerekirse müdahale için en iyi hastane hangisidir?
0
amerikan hastanesini baya övmüşlerdi yakın zamanda bu alanla ilgili
0
problem nerede?
yani beyin tümörü üzerine uzman olan var, skolyoz üzerine uzman olan var, bel fıtığı üzerine uzman olan var. sorunu belirtirseniz daha faydalı olacaktır.
bir de şehir neresi?
yani beyin tümörü üzerine uzman olan var, skolyoz üzerine uzman olan var, bel fıtığı üzerine uzman olan var. sorunu belirtirseniz daha faydalı olacaktır.
bir de şehir neresi?
0
beyinde kist vardı. söylenene göre omurilik sıvısına baskı uyguluyormuş.
şehir önemli değil. yakın tarihe randevu alabilmem lazım.
şehir önemli değil. yakın tarihe randevu alabilmem lazım.
0
medical park göztepe türker kılıç / ydışındsn bile hasta geliyor kendisine
acıbadem necmettin pamir
acıbadem necmettin pamir
0
tavish11
1- 1000-1200 TL civarına ikinci el Ipad mi alayım2- 1600-1700 TL civarına ikinci el 2012-2013 Macbook air mi alayım3- 4400 e sıfır Macbook Pro mu alayım ( 5 ay sonra yurtdışıma çıkma ihtimalim var.Biraz bütçemi zorlarsam satın alabilirim)
1- 1000-1200 TL civarına ikinci el Ipad mi alayım
2- 1600-1700 TL civarına ikinci el 2012-2013 Macbook air mi alayım
3- 4400 e sıfır Macbook Pro mu alayım ( 5 ay sonra yurtdışıma çıkma ihtimalim var.Biraz bütçemi zorlarsam satın alabilirim)
2- 1600-1700 TL civarına ikinci el 2012-2013 Macbook air mi alayım
3- 4400 e sıfır Macbook Pro mu alayım ( 5 ay sonra yurtdışıma çıkma ihtimalim var.Biraz bütçemi zorlarsam satın alabilirim)
0
eğer tablet işini görüyorsa en son çıkan ipad'in sıfırı 1600 lira mı ne ondan al gitsin.
www.apple.com
www.apple.com
0
m e b
internette çok fazla takılıyorum, bu yüzden faydalı şeyler de okumak isterim. takip ettiğiniz bu tarzda web siteleri var mıdır?
internette çok fazla takılıyorum, bu yüzden faydalı şeyler de okumak isterim. takip ettiğiniz bu tarzda web siteleri var mıdır?
0
www.islamansiklopedisi.info
not: ateistim ama sırayla okumaktayım. sadece dini maddelerden ibaret değildir. coğrafya, tarih, sanat tarihi ve diğer dinlerle ilgili maddeler de var. gayet ciddi bir ansiklopedidir. ilber ortaylı ve halil inalcık'ın yazdığı maddeler de vardır.
not: ateistim ama sırayla okumaktayım. sadece dini maddelerden ibaret değildir. coğrafya, tarih, sanat tarihi ve diğer dinlerle ilgili maddeler de var. gayet ciddi bir ansiklopedidir. ilber ortaylı ve halil inalcık'ın yazdığı maddeler de vardır.
0
ahm1
hangi çeviri iyi, hangisinde tam metin var?kimi cilt cilt; kimi tek kitap, 1-2 bile yazmıyor.çok fazla seçenekten hoşlanmıyorum ya. hangisini almalıyım? ölümünden sonra 2-3. ciltler yayınlanmış ama onları da okumak gerek di mi?
hangi çeviri iyi, hangisinde tam metin var?
kimi cilt cilt; kimi tek kitap, 1-2 bile yazmıyor.
çok fazla seçenekten hoşlanmıyorum ya. hangisini almalıyım? ölümünden sonra 2-3. ciltler yayınlanmış ama onları da okumak gerek di mi?
kimi cilt cilt; kimi tek kitap, 1-2 bile yazmıyor.
çok fazla seçenekten hoşlanmıyorum ya. hangisini almalıyım? ölümünden sonra 2-3. ciltler yayınlanmış ama onları da okumak gerek di mi?
0
Yordam Yayınlarından okunabilir. Bende o var daha okumadım ama güzel görünüyorç
0
www.idefix.com
Yordam en anlasılır sekilde cevirmiş. Öyle bir kitap dizisi ki, orjinalini okumak yerine İngilizce çevirisini okuyup daha çok şey anlayan bir dolu Alman var. Yani çeviri önemli.
Yordam en anlasılır sekilde cevirmiş. Öyle bir kitap dizisi ki, orjinalini okumak yerine İngilizce çevirisini okuyup daha çok şey anlayan bir dolu Alman var. Yani çeviri önemli.
0
Sol Yayınları'nın çevirisi Fransızcadan yapılmıştır. Yıllar yılı millet yokluktan okuyordu. Yordam Yayınları'nınki özgün metinden yapılmıştır. Yordam Yayınları'nınkini tercih etmenizi öneririm. Üç cilt halindedir ve biri kalın ciltli, diğeri karton kapaklı ama daha ucuz olmak üzere iki versiyonu vardır. İçerik tabii ki aynı. Tek kitap halinde dediklerinizi muhtemelen internetten görmüşsünüzdür. Kitapçılardan bakarsanız göreceksiniz ki o tek ciltlik olanların çoğu roman boy, basitleştirilmiş ve Kapital'e giriş seviyesinde özet kitaplar. Kitabın tamamını okumak istiyorsanız yukarıda dediğim üzere Yordam'dan alın.
0
şurada 3 cilt var, 2304 sayfa: www.kitapyurdu.com
şurada 2 kitap var, 1387 sayfa: www.idefix.com
ilkini almam lazım di mi? ne saçma şey ya. hayır yani, kapital seti diyorsun, niye bir kitap eksik?
şurada 2 kitap var, 1387 sayfa: www.idefix.com
ilkini almam lazım di mi? ne saçma şey ya. hayır yani, kapital seti diyorsun, niye bir kitap eksik?
0
