Giriş
(9)

Yabancı sözcüklere gelen ekler okunuşa mı, yazılışa mı göre mi olur?

gijilti
TDK Yazım Kuralları'nda bununla ilgili bir kural yok. Michael Jackson'un albümü mü, Michael Jackson'ın albümü mü yazılmalıdır?Eklerin yabancı sözcüğün mensup olduğu dildeki söylenişe göre değil de (mesela Maykıl Ceksın gibi) Türkçe okunuşa göre getirilmesi kuralı nereden çıkmıştır? Bugün geçerliliği
TDK Yazım Kuralları'nda bununla ilgili bir kural yok.
Michael Jackson'un albümü mü, Michael Jackson'ın albümü mü yazılmalıdır?

Eklerin yabancı sözcüğün mensup olduğu dildeki söylenişe göre değil de (mesela Maykıl Ceksın gibi) Türkçe okunuşa göre getirilmesi kuralı nereden çıkmıştır? Bugün geçerliliğini korur mu?

Düzeltmenler, reklam yazarları neyi esas alırlar acep a?!
0
gijilti
(22.02.15)
Okunuşuna göre.
0
angelus
(22.02.15)
Kesme işareti bir ara kalktı diye hatırlyıorum da çok değişti. Türkçe okunuşa göre getirilir getirilirse bir ek diye düşünüyorum.

Mesela eskiden Waşington, Ni York yazılıyormuş. Çok değişimler yaşanıyor dilde.
0
Cursed Chico
(22.02.15)
İnsan evladı okuyacağı için o yazıyı, okunuşuna göre ek koymak gerekiyor. Hatta aksini iddia eden tdk yetkilisinin aracına plastik patlayıcı yerleştirilebilir. Gerek yazılı gerek sözlü dil bizler tarafından şekillendirilen ve kullanılan unsurlar. Haliyle akli, mantıklı olanı takip etmek yeterli olmanın ötesinde gerekli.
0
rygard
(22.02.15)
Okunuşuna göre doğrusu. Bu konuda tereddüt yok hiçbir yazım kılavuzunda. Ana Yazım Kılavuzu'nda da (en güveniliri o. TDK'da bir sürü çelişki ve dilbilgisi mantığına aykırı uygulama var. Genelde de yayınevleri falan Ana Yazım Kılavuzu'nu esas alırlar) böyle yazılı. Hatta TDK'da bile bu konuda bir çekince yok. TDK'nın yazım kılavuzunda da bu konudan bahseden bir bölüm vardı ama şimdi aramaya üşendim.

@Cursed Chico Kesme işareti hiçbir zaman kalkmadı. O kadar da değil!
0
microfiction
(22.02.15)
Türkçe Türkçenin gibi. Türetilen özel isimlerden sonra gelenler.

Mesela O'nun vardı eskiden, şimdi yok sanırım o da.
0
Cursed Chico
(22.02.15)
cursed çiko, şapkadan bahsediyosundur sen. şapka o kalkan.

soruya gelirsek. alfabesi latince olmayan kelimeler zaten türkçeye okunuşu ile geçiriliyor. yani sayyid jarrah falan yazan haberciler ingilizceden öteye geçemeyen çapsızlar oluyorlar. latincede ise olduğu gibi yazılıyor ama herkes kelimenin yazıldığı dili iyi telaffuz etmek zorunda değil. ayrıca fransızca ayrı, lehçe ayrı, baskça ayrı telaffuz ediliyor. herkes bir şey uydurursa kaos olur. bu yüzden mantıklı olan yazıldığı gibi ek eklemek.

AMA, bu iş komik görünüyor :( ondan dolayı da orijinal telaffuzu bilen adam ekleri de ona göre ekliyor. biraz sıkıntılı bir durum, kural koymak da içimden gelmiyor açıkçası.

edit: ay latin alfabesi yazacaktım latince yazmışım. nasıl karmaşa yaratmasın yahu. yazan adam nasıl okuyacağını bilmiyorsa bal gibi de yaratır. bir de onun nasıl okunduğunu bulmakla mı uğraşacak?
0
mistreated
(22.02.15)
@Cursed Chico Sizin dediğiniz şey halen geçerli ve "Kesme işaretinin kalkması"ndan farklı bir şey. Sebebi özel adlara eklere eklenen yapım eklerinin kesme işaretiyle ayrılmaması. Bu kural önce de vardı, şimdi de var. O'nun ve Onun yazmaksa tamamen bağlama göre değişir.

@Mistreated Düzeltme: Latince değil, Latin alfabesi kullanan diller. İkisi arasında Himalayalar kadar fark var. Öte yandan bir sözcüğün farklı dillerde farklı telaffuz edilmesi bir şeyi değiştirmez. Söz konusu olan hangi yabancı dile ait özel adsa o dilin telaffuzu esas alınır. Bunda karmaşa yaratacak bir durum yok.
0
microfiction
(22.02.15)
yalnızca kurum isimlerine eklenen eklerle, türkçe kelimesine eklenen isimler kesme işaretiyle ayrılmaz. geri kalan özel isimlere gelen çekim ekleri hal ekleri falan ayrılır.
0
mesgul ve huzursuz
(22.02.15)
@mesgul ve huzursuz türkçe kelimesine derken yalnızca türkçeyi değil, bütün dil adlarını kast ediyorsunuz herhalde. oradaki mantık özel ada gelmiş olan yapım ekiyle türetilmiş olmasıdır dil adlarının. türk, türk-çe, ingiliz, ingiliz-ce vb. orada türkçe veya dil adları değil, özel adlara eklenen yapım ekleriyle türetilmiş bütün sözcüklerdir kesme işaretiyle ayrılmayan. tdk'da da ana yazım kılavuzu'nda da böyle yazar.
0
microfiction
(22.02.15)
(5)

epub formatinda sefiller kitabi lazim

lionel andres
Ama kum saati yayinlari olmali. Meritokrasi de sefiller var ama kum saati yok. Bulma ihtimalim var midir ki?
Ama kum saati yayinlari olmali. Meritokrasi de sefiller var ama kum saati yok. Bulma ihtimalim var midir ki?
0
lionel andres
(20.02.15)
yani öyle kötü bir yayınevinin kötü (muhtemelen başka çevirilerden araklanmış) çevirisine niye ihtiyacınız var bilmiyorum ama muhakkak bir gerekçeniz vardır. ama amacınız keyif için okumaksa hiç bulaşmayın derim.

öte yandan sefiller'in birden çok iyi çevirisi dururken hiçbir allah'ın kulunun da kum saati gibi ne idüğü belirsiz bir yayınevinin kötü ve muhtemelen çalıntı (ve kırpılmış) çevirisini epub olarak internete yükleyeceğine ihtimal vermiyorum.
0
microfiction
(20.02.15)
iki cilt olanı var ama meritokrasi'de ??
0
westblack
(20.02.15)
@microfiction, kum saati yayinlarinin kitabi vardi elimde, kaybettim. Diger yayinevlerine ait kitaplar benim okudugumla farkli icerige sahip. Sifirdan baslayacak olsam neyse ama 100 sayfa kadar okumustum. Bolumleri falan farkli yani. Ve ceviri dedigin kadar kotu de degildi.

@greyfurt, evet bu. Cok tesekkur ederim :)
0
🌸lionel andres
(20.02.15)
@lionel andres çevirinin kötülüğünden kastım 1-aslına uygun olmaması 2-eksik olması, kırpılmış olması 3- başka çevirilerden sözcükleri değiştirerek araklanmış olması. dediğiniz yayınevi bu özellikleri haiz. siz okuduğunuzda diğer çevirilerin farklı içeriğe sahip olmasının sebebi de budur. çevirinin kolay okunuyor olması tek başına çevirinin iyi/doğru olduğu anlamına gelmez. size önerim bunun yerine sefiller'in oğlak yayınları veya iletişim çevirilerinden birini okumanızdır. piyasada zaten sefiller özelinde daha düzgün bir çeviri yok bunlardan başka.
0
microfiction
(20.02.15)
fason çeviriler yapan yayınevlerinden uzak dur arkadaşım. adı saklı kalsın böyle birçok yayınevi var. öğrencilere ufak meblağlar öderler, öğrenciler de halihazırda bulunan çevirilerdeki cümlelerle falan oynayarak maalesef iğrenç metinler ortaya çıkarır. bu öğrenci değil başka birisi de olabilir.aman diyeyim, ucuz diye öyle setlere falan hiç bulaşmayın
0
burya
(20.02.15)
(1)

imzalı kitaplar hakkında

eli
şimdi bu nadir kitapta satılan imzalı kitapların imzaları orjinal mi değil mi nereden bileceğiz?imzalı kitap koleksiyonu yapmak istiyorum, yapan var mı bu konuda yol gösterebilecek olan var mı?
şimdi bu nadir kitapta satılan imzalı kitapların imzaları orjinal mi değil mi nereden bileceğiz?
imzalı kitap koleksiyonu yapmak istiyorum, yapan var mı bu konuda yol gösterebilecek olan var mı?
0
eli
(20.02.15)
yani grafolog değilseniz tabii ki asla kesin bilemezsiniz. ama en azından satın alacağınız imzalı kitapların yazarlarının imzalarını internette araştırabilirsiniz. illa ki bulursunuz imzaladıkları çeşitli şeylerin fotoğraflarını. onun dışında imzalı kitap sahtekârlığının türkiye'de sık yapılan bir şey olduğunu zaten sanmıyorum.
0
microfiction
(20.02.15)
(9)

Tecavüz nasıl kanıtlanacak ?

kint
Şahsi fikrime gore, suçluluğun ve masumiyetin kanıtlanması en zor olan kavram tecavüz. Kolayca birine iftira atıp hayatı karartılabilir, aynı şekilde tecavüzcü “rızası varı” deyip elini kolunu sallıaya sallaya gezeblir. Özlelikle ikincisinin örneiğini sık sık görüyoruz.Şimdi malum Özgecan olayıyla i
Şahsi fikrime gore, suçluluğun ve masumiyetin kanıtlanması en zor olan kavram tecavüz. Kolayca birine iftira atıp hayatı karartılabilir, aynı şekilde tecavüzcü “rızası varı” deyip elini kolunu sallıaya sallaya gezeblir. Özlelikle ikincisinin örneiğini sık sık görüyoruz.

Şimdi malum Özgecan olayıyla ilgili bugün konuşuyorduk. Kızcağızın ceseti yakılmış, demektir ki beden üzerinden delil alınamaycak. Baş katilin ilk ifadesi çok istedim ama tecavüz edemedim şeklindeydi, sonradan o bana saldırdı kavga ettik, taciz vs yok olarak değişti. Şimdi merak ediyorum, tecavüz varsa bu olayda nasıl kanıtlanacak ? Bu tğr durumlarda hukuk nasıl işliyor ? görgü tanığı deneilecek 2 kişi de suç ortağı. Belki bilmediğimiz deliller ifadeler de olaiblir ama ortadaki tabloda bu kişnin tecavüze suçlanmasına yetecek bir delil var mı sizce ?
0
kint
(19.02.15)
Tecavüz rıza olmadan gerçekleşen bir olay. Bu da karşı koymaya dair izler bulunuyor demek. Pelviste kemiklerde, vajinada zorlamaya bağlı hasarlar görülebiliyor. Boğuşma olduysa bilek ve boğazlarda, elde vs. boğuşma izleri oluyor. Eğer kadına alkollü iken ya da ilaç ile tecavüz edildi ise de kanda çıkabiliyor. Öyle bağırma, oral sekse zorlamada penisi ısırma gibi şeyler olmadığı için tecavüz yok kararları alınan vak'alar vardı. Can ve acı çekme korkusu gibi kavramlardan bihaber insan safsatası bu.

Tek muamma konu tehdit ve şantaj ile tecavüz sanırım. Onun dışında iki tarafında rızası dahilinde olan birliktelikte "ya tecavüz derse" korkusu yaşamanıza gerek yok.
0
nawar
(19.02.15)
(bkz: adli bilimler)

ceset yakıldı diye üstünden delil alınamayacak diye bir şey yok. bir ceset yanmış bile olsa otopsi yapılabilir. ayrıca adli bilimlerin bir sürü disiplini var, her biri delil tmin etmek için çeşitli yöntemler kullanıyor. ayrıca yine tecavüz, kanıtlaması en zor suç falan değildir. sperm örnekleri, tırnaklardan doku örneği vs. aklınıza gelecek her şey kullanılabilir. zira (bkz: her temas iz bırakır) bir de yukarıda denildiği gibi zorlamayla vajinaya bir şey sokulmaya çalışdığında nawar'ın ve want2die'ın dediği gibi çeşitli bulgulara ulaşmak söz konusu.

öyle rızası var demekle de kurtulunmuyor. en basitinden boğuşma izleri olan bir yerde nasıl rızası var denilebilir? bir tek sanığın "rızası vardı" demesiyle oldu bittiye gelecek kadar kolay bir şey mi zannediyorsunuz işleri?

ayrıca ortada tecavüz girişimi olmasa bile diğer unsurlar sebebiyle ağırlaştırılmış müebbete hükmedilebilecek bir eylem var bahsettiğiniz olayda. kayganlaştırıc kullanıp bayıltması da kolay kolay yırtmasını sağlamaz. hele kadın olay tazeyken adli mercilere başvurursa iç çamaşırları ve vücuttan kit yardımıyla alınacak örnekler sayesinde tespit edilebilir. öyle her şey sandığınız kadar kolay değil.
0
microfiction
(19.02.15)
Ben Özgecan'ın durumunda tecavüzün kanıtlanabileceğini zannetmiyorum. Adli tıpçılar daha sağlıklı bilgiler verebilir fakat yanarak deforme olmuş vücutta herhangi bir tecavüz bulgusunun bulunabileceği bana pek makul gelmiyor. Sanıklar da muhtemelen sadece cinayetten ceza alacaklar.
0
angelus
(19.02.15)
Cinsel organa kan gitmesi sadece erkeğe özgü bir şey değil. İki tarafın da razı olduğu durumda kadın da o tekme tokattan zevk alıyor olduğu için boğuşma izi olsa da "zorla giriş" olmadığından aynı deformasyon olmayacaktır.

Alkol, uyuşturucu ve türevleri idrar ve kan testlerinde ortaya çıkıyor.
0
nawar
(19.02.15)
@microfiction

Hocam herhangi bir şeyi kolay sanmıyorum. Şükürler olsun ne mağdur ne de suçlanan taraf olarak hayatımda böyle bir olayın içinde, çevresinde dahi olmadım. Gazetelerde, haberlerde her gün okuyoruz bu tür suçlanan kişinin ceza almadığı olayları.

Tabii ki aşırı şiddet kullanımı dikkat çeker ama diyelim ki, kız ya da erkek olsun, kurban sarhoş. Boğuşmuyor, karşı da koyamıyor ama razı da değil, olan bitenin farkında değil. Neler olduğunu ayılınca fark ediyor. Bir taraf suçluyor tecavüz diye, öbür taraf rızası vardı diyor. Nasıl çıkılıyor işin içinden onu merak ediyorum. İki kişi arasındaki ilişkinin boyutu, geçmişi vs de tabii ki önemlidir mahkeme gözünde ama işte merak ettiğim kısım bariz olmayan deliller olduğunda nasıl işliyor bu düzen.
0
🌸kint
(19.02.15)
@kint her yargılamada vaka elinize ne veriyorsa (ne olursa) ona bakılıyor. burada bu işin iki kelimelik "şu sayede oluyor" denilebilecek bir yanı yok. yukarıda dediğim gibi iççamaşırındaki semen olur, pubik kıllar olur, duruma göre - zaman çok geçmemişse - mağdurun kanındaki bayıltıcı madde olur vb.

zaten her yargılamada bir taraf oldu, bir taraf olmadı der ve iki tarafın hikâyeleri, senaryoları vb. çarpışır. bu işin "o zaman şöyle ispat olunuyor" diye özetleyebileceğim bir yanı yok. zaten burada ne desem bir "ama" çıkartacak insanlar.

ekleme: (üstte yazdığım cevap neden ve nasıl silindi bilmiyorum. moderatörler yaptıysa allah bildiği gibi etsin) hayatının bir döneminde (iki yıl) adli bilimler eğitimi almış biri olarak şunu söyleyeyim: ceset yansa da cesetten delil elde edilebilir. ayrıca başka emareler de var. cesedin ellerinin kesilmiş olması (tırnaklarda doku kalmaması için kesmiş) vb.

ceza yargılaması da öyle kolay bir iş değildir. eldeki bütün bulgular, bütün ifadeler değerlendirilir. aradaki mantıki tutarsızlıklar, hayatın olağan akışına uygunluk vb. hepsi dikkate alınır. "şöyle şöyle olsa nasıl ispat edilebilir ki"nin öyle formüle edilebilecek kolay yanıtları yok. ama yukarıda dediğim gibi adli bilimlerin birinci kuralıdır (emrah serbes sonra roman adı yaptı) (bkz: her temas iz bırakır)
0
microfiction
(19.02.15)
Zehirlendi mi zehirlenmedi mi diye bakmak için 19 sene önce ölmüş adamın mezarını açabiliyorlarsa, yanmış cesetlerle ilgili olan duruma da şaşırmamak lazım.
0
brillant comme une larme
(19.02.15)
bildiğim bir vakada, 40 lı yaşlarda evli bir çiftten kadın kocasının kendisi ile zorla anal ilişkiye girdiğini söylemişti. erkek bu suçlamadan 10 yıl civarı bir ceza almıştı.

40 yaşında karı koca, 20 küsür yıllık evliliklerinde çok kez anal ilişki yaşadıklarını belirtmiş olmalarına rağmen erkek ceza almaktan kurtulamamıştı. sistem bir şekilde işliyor yani.
0
hzben
(19.02.15)
bryan fury
(19.02.15)
(8)

Hukuksal soru

kamera motor
tam bilmiyorum da, sağda solda duyduklarım doğruysa eğer diye soruyorum:uyuşturucu, alkol vb. maddeler etkisi altındayken işlenen suçlarda indirim falan mı oluyor? şimdi şu özgecan'ın katili için "uyuşturucu hikayeleri dolaşmaya başladı, ordan da indirim alır" muhabbeti dönüyor da.gerçek mi bu amk?u
tam bilmiyorum da, sağda solda duyduklarım doğruysa eğer diye soruyorum:

uyuşturucu, alkol vb. maddeler etkisi altındayken işlenen suçlarda indirim falan mı oluyor? şimdi şu özgecan'ın katili için "uyuşturucu hikayeleri dolaşmaya başladı, ordan da indirim alır" muhabbeti dönüyor da.

gerçek mi bu amk?
uyuşturucu veya alkol etkisi altındayken suç işlemenin cezası kat kat fazla olmalıyken indirim mi veriliyor cidden?
0
kamera motor
(15.02.15)
Hukukçu değilim ama sanırım madde etkisi altında işlenen suçlar "soğukkanlılık teorisi" çerçevesinde ele alınmıyor.
0
pardonan
(15.02.15)
ben ömrüm hayatım boyunca bu kadar aptalca bir kanun bir karar bişi duymadım.

adalet gerçekten hiç adil değil amk.
0
🌸kamera motor
(15.02.15)
madde bağımlılarının çoğu daha kolay suç iişleyebilmek için madde kullanıyorken, bunu hafifletici sebep saymak :)

adalet dediğiniz şeyin amk :)
0
🌸kamera motor
(15.02.15)
hukukcular daha iyi bilir ama
mesela bir cinayeti uzun uzun planlayıp - hazırlanıp işlemekle,
aniden gelişen bir şekilde işlemek arasında fark var. planladığın zaman daha çok ceza alıyorsun.
uyuşturucu vb. etkisinde işlediğin zaman, planlı cinayet olmuyor. böyle bir fark var sanırım. yani indirim yok ama ağırlaştırmama olabilir.
0
titiraprap
(15.02.15)
kendi isteği ile aldığı uyusturucunun etkisiyle islenen suçta ceza indirimi olmaz.

yedigine içtiğine ilaç/uyuşturucu konup suça teşvik edilirse o zaman durum değişir.
0
arma aski
(15.02.15)
indirim olur. ama böyle bir suçta değil. mesela alkol etkisindeyken yapılan eylem genelde taksirle işlenir. ama burada direk kişiye yönelik bir suç var.
0
hzben
(15.02.15)
kişinin bilmediği yere susması, en iyi ihtimalle "fav'a atıp beklemesi" iyidir. kişileri yanlış yönlendirmemiş de olursunuz.

tck şöyle der:

Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma
MADDE 34. - (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.
(2) İradî olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

burada görüldüğü üzere kişinin kendi iradesiyle alkol, uyuşturucu vb. alması halinde kişiye ceza verilmiyor. yani ancak birinin ağzına eterli mendil koklatacaksınız, zorla damarın "höroin yüklemesi" yapacaksınız ve bu kişinin de fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli ölçüde azalmış olacak.

ikinci fıkra da açık olduğu üzere öyle "ben içki içtim, uyuşturucu aldım, ceza verilmeyecek" diye bir şey deme hakkı yok. anlamamış olanlar için vurgulayayım "ben aslında işmek istemiyordum, kaynım ısrar etti" deseniz de yırtamazsınız. velhasıl öyle kafanıza göre bu maddeden yararlanamazsınız. ancak ya bir epilepsi nöbeti olacak, ya içeceğinize bir şey katacaklar vb. ve bunula da kalmayıp davranışlarınızı (o fiille ilgili davranışlarınız hem de) önemli ölçüde yönlendiremiyor olacaksınız.

insanlar bilip bilmeden şehir efsanesi türetiyor, buradaki kişiler de - belki iyi niyetle - verdikleri cevaplarla işi daha da çetrefilleştirebiliyorlar.
0
microfiction
(15.02.15)
Ceza hukukunda kusuru kaldıran haller CMK223/3'te düzenlenmiştir. Bunlar cezasızlık kararının verilmesini gerektiren hallerdir. Örneğin yaş küçüklüğü, akıl hastalığı vs. Tabi ki bunların da kendi içinde uygulanma koşulları vardır. Bunun yanında geçici nedenler de düzenlenmiştir. Yani bu İRADİ OLMAYAN alkol ve uyuşturucu kullanımı anlamına geliyor. Somut olayda iradi olup olmadığına bakılarak kusurun varlığı araştırılır. Buna göre karar verilir.
0
turuncu tonlarda
(15.02.15)
(10)

dövme *pişmanlık

tirt star
dövme yaptırıp pişman olan var mı?
dövme yaptırıp pişman olan var mı?
0
tirt star
(15.02.15)
Yaptırmayıp iyi ki yaptırmamışım diyen var. Yaptırsaydım şimdi pişman olmuştum.
0
microfiction
(15.02.15)
dövme yaptırdığı için değil, yaptırdığı dövme için pişman olan tanıdığım var.

ayrıca kız arkadaşının adını yazdıranların çoğu pişmandır. benim tanığım tabii ki kız arkadaş ismi yazdırmadı. :)
0
nawar
(15.02.15)
yani ergenlik heyecanıyla sevgili adı yazılmadığı sürece sanmıyorum pişmanlık yaratacağını.
0
achtundsiebzug
(15.02.15)
kendi dövmelerimden hiç pişman olmadım.
ilk etapta aklıma gelen arkadaşlarımdan pişman olanların sebepleri; eşinin adını yazdıran arkadaşım-boşandıktan sonra sildirdi, karın bölgesine yaptıran bir arkadaşım-hamile kalıp dövmesi deforme olunca 'başka bir yere yaptırsaymışım ya' dedi.
bir arkadaşımda da latince bir cümle var ama yanlış yazmış dövmeci, onun pişmanlığı pek fena zaten.
0
asisamus
(15.02.15)
@trumanshow caps lutfen
0
🌸tirt star
(15.02.15)
Ben çok istedim ama sıkılan biriyim geçici dövmeden bile sıkılıp 15 gün dolmadan keseleyerek çıkardığımı bilirim

Ne bileyim yaptırsam
çok güzel bi anagram atatürk imzası olurdu
belki çok küçük kuşlar falan


Yemiyor azizim
0
indescribable
(15.02.15)
dövmen için gerçekten iyi bir dövmeciye gidersen sen emin olmadan asla yapmaz zaten diye düşünüyorum (tabi burda vücutta zamanla oluşan deformasyonlar hariç)
0
turuncu tonlarda
(15.02.15)
ben de iyi ki yaptirmamisim diyorum. dovmeye karsi degilim, ama o zamanlar yaptirsam muhtemelen bir moda unsuru olarak, kendimi guzellestirdigimi, insanlardan ayrildigimi zannetmek icin filan yaptiracaktim. simdi baktikca midem bulanacakti. bir de kolumda birkac jilet izi var. onda da yer konusunda pismanim. yoksa siklikla gorunmeyen bolgeleri yaralamayi surduruyorum. bunu da yara izlerini vucut modifikasyonlarinin bir cesidi olarak gordugum icin soylemek istedim.
0
John Finn
(15.02.15)
aletimin tam üstüne kalp yaptırdım pişmanım. caps?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.02.15)
ben pişmanım, aylardır cover up yaptırmak için fikir düşünüyorum ama bileğimde olduğu için ne yapılabilir bilmiyorum. dövme şu; instagram.com
0
kayranin kedisi
(15.02.15)
(3)

kırmızı kedi yayınevi

sularda mavi
başlıktaki yayınevinin kitaplarını internet dışında indirimle alabileceğim bir yer var mıdır acaba?
başlıktaki yayınevinin kitaplarını internet dışında indirimle alabileceğim bir yer var mıdır acaba?
0
sularda mavi
(13.02.15)
Bir ihtimal Beyoğlu-Tünel'deki kitabevlerinde bulabilirsiniz. Sanırım İzmir'de de bir kitabevleri vardı.
0
microfiction
(13.02.15)
alkım'd görmüştüm indirimli satılıyordu, kitapçıları gezin belki başka kitapçılarda da indirimi vardır ucuz bir yayınevi sanırım internette de hep %40 indirimi oluyo
0
mula
(13.02.15)
alkım'da kırmızı kedi her zaman indirimli olmayabilir. alkım, mephisto vb. kitabevleri dönem dönem belli yayınevlerinin kitaplarına indirim yapabiliyorlar. sizin gittiğiniz zaman alkım'da indirim yoksa sonra "vay! mula bana indirim var demişti," demeyin.
0
microfiction
(13.02.15)
(6)

Türkçe kitapların İngilizce çevirilerini bulabileceğimiz bir yer var mı?

kırmızıayakkabılıgargamel
Yabancı bir arkadaşa Türk Edebiyatı'nı tanıtma amaçlı belki kitap alabiliriz diye düşündük fakat İngilizce çevirileri nerelerde bulabiliriz, bilemedik. Nerelerde bulabiliriz?Şimdiden teşekkürler.
Yabancı bir arkadaşa Türk Edebiyatı'nı tanıtma amaçlı belki kitap alabiliriz diye düşündük fakat İngilizce çevirileri nerelerde bulabiliriz, bilemedik. Nerelerde bulabiliriz?

Şimdiden teşekkürler.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(11.02.15)
az once torrentten orhan pamuk kitaplarini indirdim, hepsi var.

ele gelmelik kitap istiyorsaniz pandora dükkanında var envai cesit
0
jaygatsby
(11.02.15)
istiklal caddesindeki robinson crusoe'da rastlamıştım.
0
obenbenol
(12.02.15)
amazon.com
0
gencliginde metalci dovmus hikmet amca
(12.02.15)
D&R'da bile var. Geçen gün Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün İngilizce baskısının kapağı ne güzelmiş diye inceledim hatta.
0
wish i could find a way to disappear
(12.02.15)
D&R'da ahmet umit - dervish gate ve bazi orhan pamuk ve elif safak kitaplarina rastlamis, dervish gate'i de almistim.
0
mesudiyeli mesut
(12.02.15)
istanbul'daysanız d&r'larda, pandora, robinson crusoe, insan kitabevi, remzi gibi yerlerde bir de sultanahmet-beyazıt hattındaki kitapçılarda bulmak mümkün. orhan pamuk'un yanı sıra tanpınar'ın saatleri ayarlama enstitüsü'nü de önerebilirsiniz. bundan bir süre önce oprah abd'de izleyicilerine önermişti tanpınar'ı.
0
microfiction
(12.02.15)
(3)

Ankara'da Jazz mekani

jedilance
nerelerde guzel mekanlar var jazz calan
nerelerde guzel mekanlar var jazz calan
0
jedilance
(07.02.15)
Siyah beyaz
Ruhi bey
Bu donem tribecada canli muzik gecesi oluyordu simdi var mi bilmiyorum
Yazin genelde canli muzik daha yaygin oluyor
0
photo85
(07.02.15)
sorunuza yanıt değil ama yazmadan edemedim. en azından bir faydam dokunur diye umuyorum. sözcük türkçede caz diye yazılıyor. (bkz: istanbul caz festivali) (bkz: akbank caz festivali) zira zaten sözcük türkçeye girdiği ve türkçe imlayla yazılmaya başlandığı tarih 1920 falan. (rock, rap gibi müzik türlerinin aksine...) diyeceğim bu kadar, ankara'da güzel caz mekanları bulursunuz dilerim.
0
microfiction
(07.02.15)
festival olarak

16. Uluslararası Ankara Caz Festivali www.ankaracazfestivali.com
0
candanag
(07.02.15)
(17)

sizce mesleki tatmin en çok hangi meslektedir?

babamasoliimbananickaldirsin
ben oyumu doktorluktan yana kullanıyorum. Hayat kurtarıyorsun la ötesi var mı?Teşekkürler.
ben oyumu doktorluktan yana kullanıyorum. Hayat kurtarıyorsun la ötesi var mı?

Teşekkürler.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(07.02.15)
Itfaiyecilik o zaman
0
baldur2
(07.02.15)
öğretmen bence. Çünkü o doktoru da sonuçta bir öğretmen yetiştiriyor zaaaaaaaaaa xd

bence elektrik dağıtım şirketi müdürü.
0
oğlum çok zor lan
(07.02.15)
late viper
(07.02.15)
aşçılık derim ben.
0
lavazza
(07.02.15)
tesisatçılık, boru döşemeyi seven bir insansan on numara meslek.
0
wilhelmwasmuss
(07.02.15)
studyo muzisyenligi.
0
ne desem bilemedim
(07.02.15)
Sevdiğin meslektedir dostum. Aşık olduğun.
0
pass
(07.02.15)
mimar bir arkadaşım var onun bu datmini yakaladığını düşünüyorum.
0
candanag
(07.02.15)
Ebe bence. Ya da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olabilir.
Kreş öğretmeni olmak da çok tatmin edici duruyor. Kalpli resmini çizip getirir minnoşlar, sarılır falan, sevgi seli içinde çalışma ortamı. Uzaktan öyle görünüyor belki ama tatmin olurdum sanki.
0
oranjlaturanj
(07.02.15)
hava trafik kontrolorlugu
pilotluk

iki meslek grubundan da tanidiklarim var. hepsi isine asik.
0
mesudiyeli mesut
(07.02.15)
Eski çağlarda: Kral yönetici falan olmak ülkenin kaderini belirlemektendolayı krallık

ama şimdi ben polis -asker derim sonuçta insanı insandan koruyorsun
0
bihruzbey
(07.02.15)
Kaptan

Bu geminin kaptanı benim
iskele alabanda :)
0
indescribable
(07.02.15)
Doktor
0
lilidance
(07.02.15)
müzisyenlik aklıma ilk gelen. sahnede müzik yapıp geçimini bundan sağlamak kadar güzel bir şey olamaz. başka hiçbir mesleği 'zorunluluktan' yapmaya gerek olmadan.

gazetecilik de güzel, ben seviyorum yaptığım mesleği.

akıllara ilk gelen şeyi de yazayım, porno oyunculuğu. ama sanıldığı kadar da güzel bir şey olmadığını röportajlardan öğreniyoruz.
0
mermize
(07.02.15)
Hayat kadını. Şaka lan şaka :) bence de doktorluk. Şahsen ben cerrah ya da çocuk doktoru olmak isterdim
0
bilmemkacincinick
(07.02.15)
Bir ürün ortaya çıkaran mühendisler diyebilirim
0
basond
(07.02.15)
en çok meslekî tatmin olan meslek, insanın severek yaptığıdır. millet dört yıl tıp okuduktan sonra sevemediğinden dolayı okulu bırakıyor. o yüzden şu meslektir, bu meslektir denilemez.
0
microfiction
(07.02.15)
(7)

Modernist ve postmodern romana en iyi örnekler neler?

gijilti
Bir yabancı modernist roman,Bir yabancı postmodern roman,Bir modernist Türk romanı,Bir postmodern Türk romanörneği okumak istiyorum. Akımlara en iyi örnek ne ise onları okumak istiyorum. Öneriniz.
Bir yabancı modernist roman,
Bir yabancı postmodern roman,
Bir modernist Türk romanı,
Bir postmodern Türk roman

örneği okumak istiyorum. Akımlara en iyi örnek ne ise onları okumak istiyorum. Öneriniz.
0
gijilti
(04.02.15)
yabancı m.: james joyce - ulysses
yabancı p.m.: john fowles - fransız teğmenin kadını (bu türün çok tipik bir örneği)
yerli p.m. : orhan pamuk - benim adım kırmızı
0
microfiction
(04.02.15)
Joseph Heller madde 22 yi yabancı post modern romana örnek verebilirim. İroni çok vardı.
0
Cursed Chico
(04.02.15)
bu soruyu sorduğuna göre, okuduğun kitabın modern ya da postmodern olması sende bir farklılık hissettirmeyecektir. Ek olarak, akımların en iyi örneklerini anlamakta da zorluk çekeceğini tahmin ediyorum.

Modern roman için 19.yy'dan başlayıp James Joyce ile doruğuna ulaşan bütün eserleri okuyabilirsin. Ama, modern olanın başlarındaki iki örnek hep ilgimi çekmiştir: Mandeville'nin the fable of the bees eseri ile cervantes'in don quixote'si.

Postmodern roman için 1950 sonrasına bakman gerekir. Felsefedeki, psikanalizdeki ve görüngübilimdeki gelişmelerden oldukça etkilendiğinden; yapıtları anlayıp irdelemek çok daha zor. Umberto Eco, Samuel Beckett ve Nabokov'un bazı eserleri daha kolay anlaşılabilir örnekleri oluşturabilir. Belki varoluşçuları da işin içine katabiliriz. Bu işin ağır topu ise açık ara Barthes'dır kanımca.
0
protector
(04.02.15)
modernist ve postmodernist öğeler birlikte kullanılıyor genel olarak modernist romanlarda. postmodernist romanlarda da modernist öğeler kullanılabiliyor. sıkı sıkı çizgilerle ikisini ayırmak çok doğru değil o yüzden, onu belirteyim öncelikle.

james joyce, ulysses
umberto eco, gülün adı

modernist öğelerin ağır bastığı türk romanı olarak: oğuz atay, tehlikeli oyunlar, tutunamayanlar
orhan pamuk, kara kitap
yusuf atılgan, aylak adam, anayurt oteli
postmodernist olarak: orhan pamuk, benim adım kırmızı
hasan ali toptaş, bin hüzünlü haz, gölgesizler
nedim gürsel, boğazkesen
0
mutlusismankedi2015
(04.02.15)
biz okulda postmodern türk roman olarak orham pamuk - beyaz kale'yi okumuştuk.

ne yazıkki hala bilmiyorum neden postmodern.
0
king lizard
(04.02.15)
yukarıda yanıt verdim ama king lizard ve protector önemli noktalara temas etmişler. m. veya pm. romanlardan birer örnek okumak sizin modernist romanı veya postmodern romanı tek başına anlamınızı sağlamayacaktır. hatta tam tersine örnek olarak okuduğunu kitabın kendine özgü özelliklerie bakıp modernist ve postmodern romanları yanlış da anlayabilirsiniz. öncesinde bu türlerin ne olduğunu anlatan kurgu-dışı bir kitap okumanız daha yerinde olacaktır.
0
microfiction
(04.02.15)
soruya cevap veren arkadaşların bazısının ne yazık ki konuyu bilmedikleri görüyorum.

Modernist roman olarak Tutunamayanlar örnek verilmiş.

Tutunamayanları size kesinlikle tavsiye etmiyorum. Neden?

Çünkü Tutunamayanlarda hem modernist hem de postmodern ögeler içiçedir. Oğuz Atay Türk edebiyatında daha modernizm gelmeden postmodernizmi getiren bir roman yazmıştır.

bu akımların ne olduğunu, özelliklerini bilmeden Tutunamayanları okursanız kafanız çok feci karışır.

İtalo Calvino'nun Bir kış gecesi eğer bir yolcu romanı postmodernizm için çok öğreticidir.

modernizm için Thomas Mann, Robert Musil, Hermann Broch okursanız daha faydalı olabilir.

Yine Orhan Pamuk'tan Kara Kitap "postmodernizm" için mükemmel bir örnektir.

yine cevaplar arasında modern ve modernist karmaşası var :(

ne desem bilemedim.

Türk eğitim sisteminden çıkma birisi olarak modernizm ve postmodernizmi özellikle bir edebiyat altyapınız yoksa anlamanız çok zor. bir adet romanı hap gibi okuyup edebi akımını anlamak imkansızdır.

benim tavsiye önce klasisizm okuyun, iyice sindirdikten sonra modernizm ve postmodernizme geçin.

biraz edebiyat teorisi ve edebiyat tarihi okumanız da işe yarayabilir.
0
mea maxima culpa
(04.02.15)
(5)

hangi resmi koyayım

Sandman
soru resimde
soru resimde
0
Sandman
(02.02.15)
*kırmızı
0
kullanıcı_adı
(02.02.15)
kırmızı
0
doxanikee
(02.02.15)
il rosso
0
microfiction
(02.02.15)
nereye ama?
0
agabel
(02.02.15)
ben siyahı beğendim.
0
snape i başından beri tanırım
(02.02.15)
(1)

Bilişsel Terapi Kitabı

ipmus90
Arkadaşlar önerebileceğiniz bu kitap çok iyidir diyebileceğiniz bilişsel terapi kitabı var mı?-Ayrıca sosyal hayatında problem yaşayan bir insan için önerilebilecek bir kitap yazarsanız sevinirim. çok teşekkürler.
Arkadaşlar önerebileceğiniz bu kitap çok iyidir diyebileceğiniz bilişsel terapi kitabı var mı?

-Ayrıca sosyal hayatında problem yaşayan bir insan için önerilebilecek bir kitap yazarsanız sevinirim. çok teşekkürler.
0
ipmus90
(01.02.15)
microfiction
(01.02.15)
(6)

italyanca öğrenmek bana ne katar

cedex
bilgisayar mühendisiyim, ingilizcem fena değil. zaman ve efora değer mi? parasal olarak değil de kişisel gelişim olarak bakarsak?
bilgisayar mühendisiyim, ingilizcem fena değil. zaman ve efora değer mi? parasal olarak değil de kişisel gelişim olarak bakarsak?
0
cedex
(01.02.15)
bir kültür, sonuna kadar giderseniz apayrı bir edebiyat ufku.

iş için ingilizceyi sonuna kadar öğrenin derim, keza italya'da dahi branşınızda iş bulursanız sizden italyanca konuşmanızdan öte ingilizce bilmeniz beklenecektir.

onun dışında bir dil öğrenmek bir kültür demektir başta bahsettiğim gibi. ilgiliyseniz öğrenin derim, ayrıca yapısal açıdan ispanyolca ve fransızcanın da kapılarını aralayacaktır.

keyif alacaksanız kovalayın sonuna kadar. dil öğrenmek güzeldir.
0
Lorik Cana
(01.02.15)
bence hiçbir işine yaramaz. eğer kariyer açısından düşünüyorsun avrupa dillerini hepsini bir kalemde sil bir kere. bakma sen ülkemizdeki avrupa dili hayranlığına, onlar gidip orada gezmek için öğrenmeye çalışıyorlar. bence geleceğin dili çince, yakında dünyanın yarısı çince konuşacak.
0
hzben
(01.02.15)
Hacım kişisel gelişim olarak nabıcaksın İtalyanca'yı? Nası geliştirecek yani seni kullanmayacağın bir dil?

Öğrendiğin şeyin profesyonel hayatına da etki etmesine göre karar ver. Sen İtalyanca'yı öğrensen nerde kullanıcaksın bi fikrin var mı? Unutup gideceksin. Zevk için ancak kendini tanıtmayı becerecek kadar öğren gerisi boş.
0
calligrapher
(01.02.15)
italyan dili ve edebiyatı öğrencisi olarak söylüyorum, iş anlamında muhtemelen hiçbir şey katmaz. ben mezun olunca hadi bir ihtimal italya'yla iş yapan bir yere girebilirim, ne bileyim edebiyat sanat sepet işleriyle uğraşabilirim ama sen zaten bilgisayar mühendisisin. inşaat mühendisi olup "rusça öğrensem mi?" desen kesinlikle işine yarar derdim ama bilgisayar ve italya çok alakasız şeyler hani, tekstil mühendisi falan olsan yine "italyanca işine yarayabilir" derim. şu şartlar altında iş anlamında bir şey katacağını düşünmüyorum.

italyanca çok güzel dil, ben hiçbir işime yaramayacak olsa bile bu bölümden mezun olup ana dilim gibi italyanca konuşabilmeyi istiyorum mesela. sen de böyle düşünüyorsan otur çalış, öğren. pavese'yi, eco'yu kendi dilinde okuyabilmek veya ne bileyim roma tarihine kültürüne dalıp gitmek benim için muazzam bir zevk. hoşuma gider dersen yürü. ama bunun dışında bir beklentin olmasın. italyanca hem az konuşulan bir dil hem de iş dünyasında italyanca bilmenin neredeyse hiçbir avantajı yok, o taraflarla çalışma şansın yoksa.

ha çok seviyorum ediyorum dedim ama 2 senede 1 tane ders bile veremedim ben hala 1. sınıftayım shfsjkl
0
der meister
(01.02.15)
kişisel gelişim için kültürden başka bir şey katmaz bu da insan için paradan bile daha önemli bir şey.

ya katkısı olsun para da kazanayım diyorsan ingilizce yeterli zaten sektöründe onun dışında da örneğin almanca öğrenirsin mercedes'in IT'sinde olursun gibi düşünebilirsin.
0
croswell
(01.02.15)
çin'in nüfusu fazla ve ekonomik olarak güçlü diye bir şey bellemiş geleceğin dili çince diye! bu da günümüzün klişelerinden biri. bunu diyenlerin çin dilinin yapısı ve öğrenmesinin muazzam zorluğu hakkında hiçbir fikirleri yok. anadiliniz çince olmadıkça veya küçük yaşta öğrenip sürekli çinceye maruz kalmadıkça çinceyi öğrenmeye bir ömür yetmez. ayrıca bir de hangi çince tabii... mandarin mi, katoniz mi, hangisi?

italyancaya gelince, ingilizceyi iyi bilen birinin diğer avrupa dillerine göre daha kolay öğrenebileceği, öğrenmesi keyifli bir dil. entelektüel anlamda oldukça şey katar. italyanca yazılmış metinleri, kitapları, kaynakları okumuş olursunuz ama meslekî anlamda ben de çok bir şey katacağını düşünmüyorum. avrupa dillerine bilip bilmeden sallanmış ama almanca hukuktan teknik branşlara kadar pek çok alanda geçer akçe. akademik olarak da sürekli kaynak metin üretiyorlar. bir dili öğrenmekte iki temel amacınız vardır, ya kaynaklara ulaşma ağırlıklı ya da iş-gündelik hayat iletişim ağırlıklı. kaynak metinlere ulaşmada ingilizceden sonra almanca, ispanyolca ve biraz da fransızca. kimi spesifik alanlarda başka diller (sözgelimi türkoloji için rusça önemlidir). onun dışında iş hayatıyla ilgili olarak önce yoğunluklu iletişimde bulunacağınız ülkeyi/dil grubunu tespit etmeniz gerekli. sözgelimi arapça yeni telif metin üretmede son derece zayıf günümüzde (e artık arapların altın çağında da değiliz) ama araplarla ticaret yapacaksanız o zaman işinize yarar.

eğer mütevazılık etmediyseniz ve ingilizceniz dediğiniz gibi 'fena değil' seviyedeyse onu mükemmelleştirmeniz size çok fazla kapı da açar, onu da ekleyeyim.
0
microfiction
(02.02.15)
(7)

Kursa gitmeden nasıl İtalyanca veya İspanyolca öğrenebilirim

Sandman
soru başlıkta kitaplar haricinde hangi programları kullanmalıyım
soru başlıkta kitaplar haricinde hangi programları kullanmalıyım
0
Sandman
(01.02.15)
rosetta stone diye meşhur bir şey var.
0
ron dennis
(01.02.15)
Busu var diolingo var belki işine yarar.
0
indescribable
(01.02.15)
Livemocha.com da iyidir.
0
vercingetorix
(01.02.15)
Bununla ilgili yazdığım bir yazı vardı

www.eksiduyuru.com
0
razvan rat
(01.02.15)
duolingo, memrise ve ses cdleri işine yarıycaktır. tavsiyem şu an kullandığım learning spanish like crazy. rosetta stone'u uzun süre kullandım ama bayıyor bi süre sonra, çok uzun sürüyor dersleri.
0
sheeper
(01.02.15)
diğer kaynaklara destekleyici olarak www.ielanguages.com
0
microfiction
(01.02.15)
kesinlikle duolingo. Hem pratik, hem de etütleri çok kısa sürüyor. Günde 15-20 dakika ayırsan "derdini anlatacak" seviyeye gelirsin.
0
anten
(01.02.15)
(6)

en uzun Türkçe kelime

utkuren
''muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine''bu olduğuna dair bir şeyler gördüm ancak biraz saçma da geldi. ne demek bu kelime? tam olarak anlayan var mı yoksa saçmalamışlar mı?
''muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine''

bu olduğuna dair bir şeyler gördüm ancak biraz saçma da geldi. ne demek bu kelime? tam olarak anlayan var mı yoksa saçmalamışlar mı?
0
utkuren
(31.01.15)
Sanırım bu oluyor.

Kötü amaçların güdüldüğü bir öğretmen okulundayız. Yetiştirilen öğretmenlere öğrencileri nasıl muvaffakiyetsizleştirecekleri öğretiliyor. Yani öğretmenler birer muvaffakiyetsizleştirici olarak yetiştiriliyorlar. Fakat öğretmenlerden biri muvaffakiyetsizleştirici olmayı, yani muvaffakiyetsizleştiricileştirilmeyi reddediyor, bu konuda ileri geri konuşuyor. Bütün öğretmenleri kolayca muvaffakiyetsizleştiricileştiriverebileceğini sanan okul müdürü bu duruma sinirleniyor, ve söz konusu öğretmeni makamına çağırıp ona diyor ki: "Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine laflar ediyormuşsunuz ha?"
0
nickimi yermisin
(31.01.15)
türkçe sonekli bir dil olduğu için ihtimaller en azından yüzbinlerce olsa gerek. o yüzden en uzun türkçe sözcüğün bu olduğundan emin olamayız.
0
microfiction
(31.01.15)
"Muvaffakiyetsizlestirici"ye bir "lestirici" daha ekleyip "hah oldu" diyorsak bin daha eklemekte de bi sakınca olmaz.
0
nereye bu gidis
(31.01.15)
Bu da benden olsun:eksisozluk.com
0
mahsus mahal
(31.01.15)
erisilebilinemez olmasın o?
0
nereye bu gidis
(31.01.15)
sondan eklemeli bir dil için bu tarz kelime üretmek bence imkansız. ayrıca verilen örneklerin de tamamı, senin gördüğün de dahil olmak üzere, deli saçması. gramer kuralları dahilinde 39595359 harfli bir şey de yapabilirsin ama bunu kim kullanacak? ortaya anca böyle lüzumsuz, saçmasapan şeyler çıkar.
0
der meister
(31.01.15)
(3)

kültürlenin lan

dove falconhand
bunları dinlemenizi salık veriyorum;https://www.youtube.com/watch?v=Yy9NpOsfO-Yhttps://www.youtube.com/watch?v=i28w-n1b0mU
bunları dinlemenizi salık veriyorum;

www.youtube.com
www.youtube.com
0
dove falconhand
(29.01.15)
kavırlar asıllarını yaşatır.
0
microfiction
(29.01.15)
dinledim ve kültürlendim kardiş. tşk

birde ne diyo bunlaa, cvp vermeni salık veriyorum
0
zbrs
(29.01.15)
Hoş olmamış. Belki de asıllarına alışık olduğum içindir.
Beğenmeyenler buradan devam edebilir;

www.youtube.com
www.youtube.com
0
elitist
(31.01.15)
(4)

Şamanizm

ventruefox
Merhaba,Daha önceden şamanizmle ilgilenmiş, araştırmış, ya da bir dönem de olsa ilgi duyan var mıdır?Var ise neler yaptınız, sizi nereden alıp nereye getirdi, yoksa bir yere götürmedi mi?Not: Özel mesaj yolu ile de yazabilirsiniz.
Merhaba,
Daha önceden şamanizmle ilgilenmiş, araştırmış, ya da bir dönem de olsa ilgi duyan var mıdır?
Var ise neler yaptınız, sizi nereden alıp nereye getirdi, yoksa bir yere götürmedi mi?

Not: Özel mesaj yolu ile de yazabilirsiniz.
0
ventruefox
(28.01.15)
Mitoloji dersinde görmüştüm 2. sınıftayken. İlgimi çekmişti bayağı, şu an İslam ile bağdaştırılan birçok şeyin oradan gelme olduğunu öğrenmiştim vs. Ki daha keşfedilecek çok şey var, çok hoş kitaplar incelemeler makaleler var.
0
mutlusismankedi2015
(28.01.15)
ben çok araştırdım öğrendiğim en önemli şey şamanizm diye bir şeyin olmadığı oldu. bunun adı gök tanrı dinidir. nasıl papazizm ya da imamizm diye bir şey yoksa şamanizm de yoktur.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(28.01.15)
çok derinine indiğimi söyleyemem ama hakkında okuduğum şeyler oldu okuyorum da. aslında sadece şamanizm değil dinlere ilgim var. ya da dinlerin kökeni demek daha doğru olabilir. buralara gidince de şamanizm çıkıyor tabii insanın karşısına. beni bi yere getirecek şekilde bi inancım olmadı zaten. ama ilginç ritüelleri, doğayla iç içe olması filan ilgimi çekiyor.
0
tepedeki psychedelic adam
(28.01.15)
yazar yazmaz yazan yazar'a kısmen katılıyorum. kısmen çünkü şamanizm diye bir şey yokturdan ziyade şamanizm diye bir din yoktur demek daha doğru. şamanizm gök tanrı dini yahut jean-paul roux'nun adlandırdığı üzere türk-moğolların eski dininden de farklı bir şeydir. bu arada şamanlık/kamlık türklere, moğollara orta ve uzak asya halklaına özgüm bir şey de değildir. eğer ilgi duyduğunuz şey şamanizm ise bu konuda mircea eliade'nin şamanizm adlı, imge yayınlarından çıkma güzel bir kitabı var. türklerin eski diniyle ilgili olaraksa yukarıda adını andığım jean-paul roux'nun kabalcı yayınlarından çıkma türklerin ve moğolların eski dini adlı çalışmasını öneririm.
0
microfiction
(28.01.15)
(7)

Sauna vs Fin Hamami?

oonnuurr
Arkadaslar spordan sonra hangisi daha sagliklidir? Ya da ard arda ikisinide girilebilir mi?Simdiden tesekkurler..
Arkadaslar spordan sonra hangisi daha sagliklidir? Ya da ard arda ikisinide girilebilir mi?

Simdiden tesekkurler..
0
oonnuurr
(28.01.15)
ikisi de baya sağlıklıdır herhalde. sıcağın her türlüsü spordan sonra iyi geliyor. fin hamamını bilmiyorum ama sauna ve buhar banyosu tecrübem var. ordan biliyorum.

kendi keyfinize göre tecrübe ederek bulmanızı tavsiye ediyorum.
0
take me rufee2
(28.01.15)
kenan ışık'ı bi araştır... spordan sonra tehlikeli...
0
mr fusion
(28.01.15)
sauna dediğimiz şey zaten fin hamamı değil mi yahu?

edit: hatta, en.wikipedia.org
0
microfiction
(28.01.15)
spordan sonra sauna pek de iyi bir şey değil. kasların gelişmesini yavaşlatıyor diye biliyorum. bir araştır bunu istersen.
0
p girl
(28.01.15)
önermem, spordan sonra böyle şeyler kasmamak gerek.
0
siradisi00
(28.01.15)
valla hakkında makale falan okumadım ama fikir yürütüyorum mesleki bilgim itibariyle;

- sauna dediğimiz olay bol miktarda sıcaklık verilen kuru bir alan. spordan sonra vücutta ısı ve nabız artışı oluyor. haliyle vücut da terleyerek bu ısıyı atmaya çalışıyor. bu noktada bünyeyi daha da sıcak bir ortama sokmanın hem nabız artışına hem de ısı kaybında zorlanmaya neden olacağı düşüncesindeyim.
- ayrıca spor süresince bol miktarda sıvı kaybediyorsun. sonrasında saunaya girince yine terleyecek sıvı kaybedeceksin. saunada su içerim dersen bilemem tabi ama o ortamda su içen görmedim ben.
- spordan ve özellikle vücut geliştirmeden sonra bünyeyi dinlendirmek önem taşıyor, kasların kendini yenilemesi açısından özellikle. saunanın dinlenmeye uygun bir ortam olduğunu düşünmüyorum. zira saunadaki yüksek sıcaklık kanın ciltteki kılcal damarlara yönelmesine neden oluyor, çünkü vücut ısıyı bu şekilde atıyor. Sıcakta kızarık görünmemizin bir nedeni de bu olsa gerek. Kaslara gitmesi gereken kanın bir kısmı cilde gitmiş oluyor.

Kısacası ben yapmam, yapmanı da önermem. Ama gider yaparsan tercih senindir.

Not: bu yazı kişisel mesleki yaklaşım ve görüşleri içerir. Herhangi bir makalenin çevrilmiş hali ya da bilimsel araştırma sonucunu yansıtmaz.
0
siradisi00
(29.01.15)
"...Elbette sauna ve egzersiz ikilisi üzerinde daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Ancak buraya kadar anlatılanlardan da görüleceği gibi, sıcak uygulamalar, saunalar ya da banyolar normal limitlerde yapıldıkça ve güvenlik kaidelerine uyuldukça zarardan çok fayda sağlamaktadır. O nedenle, bir sonraki antrenmanınızın ardından canınız 10-15 dakika sauna çektiyse ve saunaya yürüyebilecek durumda iseniz çekinmeden hevesinizi alabilirsiniz. Hemen sonrasında yeterli su ve gıdanızı da telafi etmek şartıya tabii!"

Serkan Yimsel, Fitness Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar, s. 290.

Soruna tam anlamıyla cevap vermiyor olmakla beraber yazar alıntıladığım kısmın haricinde yapılan araştırmaları ve sonuçlarını da veriyor. Yazar ayrıca yazının başında fiziksel aktivite sonrası saunaya girmenin kas gelişimini engelleyeceği hususunun mitten öte olmadığını ve hangi kaynağa dayandırılarak söylendiğinin bilinmediğini belirtmektedir.
0
candanag
(29.01.15)
(4)

YDS kaynak önerisi

yalnizliktan devren kiralik
Arkadaşlar yds hazırlıkta kaynak önerileriniz neler? Ayrıca TOEFL çok daha zor bir sınav mı? Çalışmak için bolca vaktim var hangisine girsem daha iyi olur?TOEFL mı, yds mi, kaynak?!
Arkadaşlar yds hazırlıkta kaynak önerileriniz neler? Ayrıca TOEFL çok daha zor bir sınav mı? Çalışmak için bolca vaktim var hangisine girsem daha iyi olur?
TOEFL mı, yds mi, kaynak?!
0
yalnizliktan devren kiralik
(26.01.15)
toefl bilmiyorum.
yds için tek kitap yeter
cesur öztürk-proficiency for kpds (mor ve yeşilimsi kapağa sahip olan)
0
rakicandir
(26.01.15)
YDS yalnızca okuduğunu anlamaya dayalı bir sınav. TOEFL ise okuma, dinleme, konuşma, yazma ölçüyor. Hangisine gireceğiniz bu sınav sonuçlarını nerede kullanacağıza göre değişir. Yurtdışında YDS'nin hiçbir geçerliliği yok. Yurtiçinde bazı yerler TOEFL isteyebiliyor ama üniversitelerin lisansüstü programları, devlete bağlı kuruluşlar YDS talep ediyor daha çok.

YDS basit bir sınav. İngilizcesi belli bir düzeyde olup okuduğunu anlayan herkes iyi bir puan alır. Bu yüzden taktikmiş, testmiş vb.den sınava yönelik çalışmadan ziyade mevcut İngilizce bilginizi geliştirmeniz iyi olur. Gramer için English Grammar in Use serisi ile bol bol kitap/metin okumak. Her gün TED videoları veya benzeri videolar izlemek de yararlı olur.
0
microfiction
(26.01.15)
microfiction yds taktiklerini bilmiyor anlaşılan. hiç ingilizce bilmeden bile sırf taktiklerle yds'den geçerli bir puan almak mümkün.

cesur öztürk, hakkı mirici. yds için bu kişilerin kitapları önemli.

bana kalırsa eğer aynı efor sarf edilecekse toefl. dünyanın her yerinde geçerli. ama türkiyede belli bir şeye lazımsa, o zaman yds çok daha pratik ve ucuz.


imza, eski bir yds öğretmeni.
0
letheavendangered
(26.01.15)
@letheavenangered yds taktiklerini bilmiyorum, evet. dediğiniz gibi hiç ingilzce bilmeden yds geçilebilir mi bilmiyorum, açıkçası çok da ihtimal vermiyorum ama tabii beşer şaşar. ben taktik falan bilmeden, okuduğunu anlayan biri olarak 90 puan aldım. taktikle bu puanın alınacağını sanmıyorum. alınsa bile sınav geçmekten başka ne fayda sağlar ki? yds'den idare eder bir puan alır ama sonraki hayatında doğru dürüst ingilizce bilmeyen biri olarak kalmaya devam eder.
0
microfiction
(27.01.15)
(2)

Türk Edebiyatı Tarihi

kahramanikarus
selamlar,Türk Edebiyatını geniş kapsamlı, dönem dönem anlatan günümüze kadar, şairleri dahil detaylı bilgi veren güzel bir kitap var mıdır?
selamlar,
Türk Edebiyatını geniş kapsamlı, dönem dönem anlatan günümüze kadar, şairleri dahil detaylı bilgi veren güzel bir kitap var mıdır?
0
kahramanikarus
(25.01.15)
İnci Enginün'ün şu iki kitabı işinize yarar muhtemelen, Tanzimattan günümüze sayılabilir:
(git: www.idefix.com
(git: www.idefix.com )
0
mutlusismankedi2015
(25.01.15)
geçmişten günümüze değil ama güzel bir kitap dediğiniz için yazıyorum. tanzimat edebiyatıyla ilgili şöyle çok güzel bir kitap var: www.idefix.com
0
microfiction
(26.01.15)
(10)

Davalarda avukat ücreti nasıl hesaplanıyor

foma
Örneğin ben bütün davayı kazandım. Dava, avukat masraflarını falan karşı taraf ödeyecek. Ben avukatımla 10 bin liraya anlaştıysam ne olacak? Karşı taraf bunu ödemek zorunda mı yoksa standart bir ücreti mi var bunun?
Örneğin ben bütün davayı kazandım. Dava, avukat masraflarını falan karşı taraf ödeyecek. Ben avukatımla 10 bin liraya anlaştıysam ne olacak? Karşı taraf bunu ödemek zorunda mı yoksa standart bir ücreti mi var bunun?
0
foma
(23.01.15)
Karşı taraf standart vekalet ücreti öder senin avukata. Sen avukatınla anlaştığın parayı ayrıca ödersin.

"Zaten vekalet ücreti alacaksın bana indirim yap" deme sakın avukatına. İkisi ayrı şeylerdir, adama hakaret etmiş gibi olursun.

Not: eşim avukat. Ben de mühendisim. Uuu beybi.
0
harzem
(23.01.15)
baro nun tarifesi var ona gore hesaplanır.
0
bryan fury
(23.01.15)
niye demeyesin canım vekalet ücreti avukatlık ücreti sayılmıyoru mu ? bence o parayı vereceğin paradan düşmelisin yada başta ona göre anlaşmalısın.
0
matematik koyu
(23.01.15)
avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden ödenir.
0
ground
(23.01.15)
dava kazanıldığında karşı tarafın ödeyeceği vekalet ücreti asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanır ve zaten cüzi bir şeydir. bu ücret müvekkilin ödeyeceği vekalet ücretinden ayrıdır. harzem'in dediği gibi bu ücret sizin avukatla anlaştığınız ücretten düşülmesi gibi bir şey söz konusu değildir.
0
microfiction
(23.01.15)
bu arada o ücret avukatınıza ait bir alacaktır.
örneğin sulh hukuk 750
asliye 1500
ağır ceza 3000
www.muhasebedersleri.com
0
ground
(23.01.15)
Peki hakaret davaları hangi mahkemenin kapsamına giriyor. Davayı kazanamazsam ben o ücreti mi ödeyeceğim avukata yani.
0
🌸foma
(23.01.15)
ucreti kazansan da kazanmasan da oduyorsun.
0
bryan fury
(23.01.15)
sizin ödeyeceğiniz ücret avukatla anlaştığınız vekalet ücretidir. onu her halükârda ödeyeceksiniz. bir davada davayı kaybeden taraf karşı tarafa asgari ücret tarifesi üstünden avukatlık ücreti öder.
0
microfiction
(23.01.15)
1. Doktora ameliyat oldun. Ameliyat tedavi icin yeterli olmadi. O zaman doktora ucret odemiyor musun ? O halde neymis dava kabul ya da reddedilebilir ama avukatin mesaisi icin bi kere senden bi ucret alacak. Bu bir.
2. Mahkemelerin takdir ettigi ve davayi kazananin kaybedenden tahsil ettigi vekalet ucreti avukata aittir yani kazanan tarafin avukati bunu kaybeden tarafin kendisinden tahsil eder. Bu ucret sizin avukatiniza odediginiz ucretten dusulmez.
0
photo85
(23.01.15)
(5)

"mecra" tam olarak nedir? bu cümlede tam olarak hangi kelime kullanılmalı?

gadlemler
"dergi, gazete, blog, forum facebook sayfa-grupları gibi …………. yayınlatabiliriz."noktalı yere "mecralarda" yazmak mantıklı mı ya da ne yazılabilir?
"dergi, gazete, blog, forum facebook sayfa-grupları gibi …………. yayınlatabiliriz."

noktalı yere "mecralarda" yazmak mantıklı mı ya da ne yazılabilir?
0
gadlemler
(22.01.15)
mecra alan demektir. yani terim anlamı yatak gidiş yönüymiş de sosyal mecra deyince sosyal alanlar alemdir kastedilen. noktalı yere de "sosyal mecralar" diyebilirsiniz bence.
0
yine tek mactan yatan adam
(22.01.15)
Mecra olur gibi. Platform da olabilir belki gazete dergi cok uymasa da
0
saçdemeti
(22.01.15)
TDK'dan alıntı:
mecra Ar. mecr¥
a. (mecra:) 1. coğ. Yatak. 2. mec. Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu.

boşluğa kelime önerim: "yayın vasıtalarında"
0
m e l t e m
(22.01.15)
Burada kullanılan ecnebice sözcük medium. Mediumun karşılığı olarak mecra kullanılıyor. Mecra doğru.
0
microfiction
(22.01.15)
Reklamcilik dunyasinda mecra deniyor.
0
selam
(22.01.15)
(18)

20 yaşında tıp

oddyseus
sizce biraz geç mi? yazın sonuna doğru yurtdışına taşınıyoruz ve buradaki üniyi bırakıyorum yurtdışında tıpa gitmeyi düşünüyorum. 1 sene hazırlık + 6 sene tıp için artık geç mi sizce? ne biliyim ya 5. 6. sınıftayken arakdaşlarım evlenmiş çocuk sahibi olmaya başlayacaklar. Para kazanıyo olacaklar ve
sizce biraz geç mi? yazın sonuna doğru yurtdışına taşınıyoruz ve buradaki üniyi bırakıyorum yurtdışında tıpa gitmeyi düşünüyorum. 1 sene hazırlık + 6 sene tıp için artık geç mi sizce? ne biliyim ya 5. 6. sınıftayken arakdaşlarım evlenmiş çocuk sahibi olmaya başlayacaklar. Para kazanıyo olacaklar ve ben hâlâ okuyor olacağım. eğitim dili ingilizce.

not: tıp sonrası türkiye'ye dönülmeyecektir. denklik vs sorunlara girmeden sadece yaş konusu ile ilgili cevapları bekliyorum.

no2: hazırlığı sayarsak 21 yaşında tıp oluyor.
0
oddyseus
(22.01.15)
git derim
0
basond
(22.01.15)
kesinlikle geç değil. burada 30 küsur (ben 33 veya 35 diye anımsıyorum) olup tıp okumak isteyen vardı, gerisini düşünün artık. zaten üniversiteye başlama yaşı kaç ki? 20 yaşından daha büyük yaşta olan bir sürü insan var üniversite birinci sınıfta ve doğal olarak tıp fakültesi birinci sınıfta olan. yaş açısından tereddüt edecek bir şey yok.

edit: evet, aslında cilekli pasta gayet güzel özetlemiş. bir de soruyor musunuz! :)
0
microfiction
(22.01.15)
bir de soruyor musun?
istediğin meslek ise koş git.
0
cilekli pasta
(22.01.15)
23 ya da 24 yaslarinda bir arkadasim var, kadin, okulunu bitirip tip okumak istiyor ve o sebeple dershaneye gidiyor simdi. Cok hosuma giden bir karar oldu. Yapilir yani.
0
godless frog
(22.01.15)
Bugun aynı seyi dusundum, ben senden bir yas buyugum hatta. Bence gec degil, senin için de gec olmamali.
0
fraise
(22.01.15)
Bu yıl bizim okulun birincisi tus 9. Su oldu. 21 yaşında başladı tıbba ( bi üni bırakıp gelmişti)
Ablam 21 yaşında başladı, o da üni bırakıp sonradan tıp kazanmıştı ve 6 yıl hiç bütünlemeye dahi kalmadan mezun oldu

Bizim okulda bi kadın var 47 yaşında, afla geldiğinde 2. Sınıftan başlamıştı ani 42 yaşında başlamıştı bu yıl intörn oldu, yüksek puanla geçti tüm Yılları

30-40-50 ki yaşlarda mezun olan bir sürü tanıdığım var.

Bu bir sevgi olayı ercan...

16 yaşında başlayıp 11 yılda bitireni de gördüm, hatta bi tanesini her sabah görüyorum [ ;) ]

Ayrıca adettendir(bkz: mustafa altınışık)
0
etki
(22.01.15)
sana ne arkadaşlarından, çocuklarının olmasında yahu.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(22.01.15)
Olur olur.
0
Lim5
(22.01.15)
gerçekten tıp istiyorsan olur.
0
zlatanibrahimovic11
(22.01.15)
kesinlikle geç değil. zaten tr'de bile tıp okumak 6 yılda bitmiyor genelde. işin içinde olan biri olarak diyorum bunu.

ayrıca abd'de hukuk ve tıp yüksek lisans düzeyinde. yani 4 yıllık üni'yi (genelde işletme falan oluyor ) bitirildikten sonra tıp ya da hukuk okunuyor. onlara göre çok genç oluyorsun zaten.

geç değil yani dostum. iste yeter.
0
suicidal ronin
(22.01.15)
asla geç değil. tıp fakültesinden 30+ mezun olanların sayısı hiç az değil. istediğim meslek bu diyorsan hiç düşünme.
0
dolaysiz tumlec
(22.01.15)
geç falan değil.
0
dokuz numara dort yildiz
(22.01.15)
Gec diye bir sey yok. Ikinci kez lisansa basladim, takintisiz biterse 29,5ken bitirecegim ama matematik gibi bir illet varken o 35i bulur.
0
letheavendangered
(22.01.15)
Bana kalırsa geç.Gerçekten hayalin olsa da girince işler değişebiliyor. 7 senelik eğitimden söz ediyoruz ve zorlu bir eğitim.Çalışmayı seven insanları bile bunaltabiliyor.Ayrıca belli bir yaştan sonra öğrenme isteği ve öğrenme hızı azalabiliyor,sınav dönemlerinde sabahlamayı vucut kaldıramayabiliyor. Ayrıca aileye yük olma psikolojisi var.

Ailenin maddi durum iyiyse 7 sene daha destekleyebileceklerse oku. Tabi ailenin desteğiyle ne kadar rahat yaşarsın o tartışılır. Yurt dışında insanlar hayata erken atılıyorlar, çoğu kişi okurken çalışıyor aynı zamanda. Sosyal açıdan sorun yaşar mısın bunları da düşün. Oku diyenlerin gazına gelme. Uzaktan herşey kolay.Bunun uzmanlığı vs. de var. Okumanın yaşı yok deseler de bence var. 23-24 ten sonra çekilecek iş değil.Ben kendi hayalim için aileme yük olmak istemem mesela.Sonuçta her istediğimiz olmuyor

neden tıp bunu sor kendine. Belki sana aynı doyumu verecek daha kolay seçenekler de vardır.
0
empedokles
(22.01.15)
Empedokleks, insanlar hayata erken atiliyor ama universiteye daha gec basliyor. Ne zaman ki kendilerini, ilgi ve yeteneklerini kesfediyorlar, o zaman istedikleri bolumde okuyorlar. Bizdeki gibi 18 yasinda "ay cok iyi puan aldim arkeoloji istiyorum ama puanim bosa gitmesin muhendislik okuyum ben" gibi bir zihniyet yok.
0
letheavendangered
(22.01.15)
hiç geç değil. normal. zaten kaç yaşında gidecen ki. 15 yaşında tıpa giden yok.
0
maxhoper
(22.01.15)
Almanya'da yasiyorum :)
0
letheavendangered
(22.01.15)
Evet rehberlik hizmetleri gelismis ama bu, bireyin 17 yasinda daha olgun oldugu anlamina gelmiyor. Burda su anda okudugum 60 kisilik bolumde yaklasik 15 kisi 23-24 yasinda ilk kez universiyete baslamis. 17 yasinda olan sinif arkadaslarim da var ve ozellikle sinav doneminde bunlarin bi cogu "bu ne bicim bolum, ben boyle istemedim" diyor simdi. Hatta kizin biri ilk haftadan birakti, seneye baska bir bolume baslarim dedi. Insanlarin bu kadar rahat olmasinin sebebi merkezi bir sinavin olmamasi ve rakiplerinin sadece istedikleri universitelere basvuranlarin olmasi. Turkiyede adam sdu makinada okumak istese bile gidip odtu makina isteyenle yarismak zorunda kaliyor. Boyle zorlu sartlarda da kimse 1 yilini yakip seneye "belki girerim" riskini goze almiyor. Burda universiteye erkenden baslamis insanlar bile birkac sene icinde ya tamamen birakiyor, ya da bolum degistiriyor. Cevremde basladigi gibi bitiren cok cok az insan var.
0
letheavendangered
(22.01.15)
(12)

a beautiful mind

Hamuş
bu filmi çok yapmacık buldum. cama formüller yazmak, princeton'da derslere girmemek, hayatına giren kadınla ilişkiye başlama safhaları, şizofreni hastalığını üzerine 'düşünerek' atlatmaya çalışması, tekrar okula dönmesi hatta sonradan ders bile vermesi, üstüne de nobel ödülünü alması gibi şeyler çok
bu filmi çok yapmacık buldum. cama formüller yazmak, princeton'da derslere girmemek, hayatına giren kadınla ilişkiye başlama safhaları, şizofreni hastalığını üzerine 'düşünerek' atlatmaya çalışması, tekrar okula dönmesi hatta sonradan ders bile vermesi, üstüne de nobel ödülünü alması gibi şeyler çok zorlama, Hollywood güzellemesi gibi geldi. Russell Crowe'un oyunculuğunda da muhteşem bir performans göremedim, bir şizofreni hastasının bazı fiziksel davranış şekillerini gösteriyor, o kadar. Bunu yapabilecek, hatta daha iyi yapacak bir sürü oyuncu vardır. Kadın oyuncunun performansı bile daha iyiydi bence. Siz ne düşünüyorsunuz?

Edit: filmle ilgili beklentimin oluşmasının sebebi imdb top250 de olması ve 8 dalda oscara aday gösterilip 4 dalda kazanması. tabi bunlar da Hollywood'dan besleniyor diyebilirsiniz ama yine de insan biraz kalite bekliyor :(
0
Hamuş
(22.01.15)
vakit öldürmek için güzel bi film bence
çok büyük beklentilerim yoktu filmden
0
basond
(22.01.15)
ben de sıkıldım, izleyemedim.
0
namus ninjası
(22.01.15)
Baska bir seye kafan gitmistir bence. Filmin atmosferine girmek istememissin.

Film izlemeye baslamadan once kendinize "film bana gercek olarak neyi sunarsa onu gercek olarak kabul edecegim" telkininde bulunursaniz daha fazla zevk alacaginizi dusunuyorum.

Ki izlediginiz film gercek hayattan uyarlanmis bir film. Nash onemli matematikcilerdendir. Hikayenin de tamamina yakini gercektir.
0
godless frog
(22.01.15)
o size yapmacık gelen şeyler gerçek hayattan alınma. (bkz: john nash) "tekrar okula dönmesi hatta sonradan ders bile vermesi, üstüne de nobel ödülünü alması çok zorlama" size zorlama gelen bu şeylerin hepsi gerçekten oldu. bu biyografik bir film.

edit: ben hayran kalmıştım filme. russell crowe da gerçekten iyi bir iş çıkarmıştı. bence gladitor'den daha çok oscar'ı hakettiği filmdir bu.
0
microfiction
(22.01.15)
Eğer filmi yeni izlediyseniz değerlendirmeyi yanlış yapmamak için çekildiği zamanki durumuyla değerlendirmek lazım.

Bunun benzeri filmlerin ilk örneğidir. Theory of everything'e bakın. Bu filmin izlerini göreceksiniz. İleride başka benzer filmlerde de bu filmin izlerini göreceksiniz.

Russel crowe konusuna gelelim.

300 filmindeki kral leonidas gladiator'de russel crowe'un canlandırdığı maximus'un kopyasıdır.

aynı şekilde theory of everything'de de yine bu a beautiful mind'deki russel crowe'dan esintiler var.

Demem o ki russel crowe öncesi ve sonrası diye dönem yaratabilen ender oyunculardan.
0
godsparticle
(22.01.15)
microfiction gerekeni yazmış. bana da +1 demek düşer.

bir de meraktan soruyorum; mesela kim? ("Bunu yapabilecek, hatta daha iyi yapacak bir sürü oyuncu vardır.")
0
m e l t e m
(22.01.15)
Film kurgu olsa dediklerinde hakli olabilirsin ancak filmdeki olaylar gercek zaten. Hatta nash daha da yasiyor diye biliyorum bir iki kez istanbul bilgi universitesine soylesiye bile geldi.

Bir de su var. Gercek hayattaki hikayeler bir cok kurgudan daha sasirtici "yok artik" dedirten olaylarla dolu.
0
halitkin
(22.01.15)
biyografik filme "konu zorlama olmuş" demen komik olmuş :)

filmi izlediğim zaman hayran kalmıştım. hatta russel crowe'un bu film ile oscar almamış olmasının tek sebebi, çeşitli olaylar sonucu en iyi aktör/aktris oscarlarının o yıl (2002) hep zencilere verilmesiydi. (bkz: denzel washington) (bkz: halle berry) (bu biraz melez)
0
harzem
(22.01.15)
@meltem, Hollywood'taki birçok iyi oyuncu mesela. Tek tek isim vermeyeceğim.

Yorumlarınızın bir kısmına katılmak ile beraber filmin 'biyografik' olmasını sanki bizzat 'otobiyografik' çekilmiş gibi bahsetmeniz beni şaşırttı. Biyografik çekilmiş yüzlerce film vardır ama kaçı abartıya kaçmadan, değiştirilmeden çekilmiştir şüpheliyim. Neyse, herkese cevapları için teşekkür ederim.
0
🌸Hamuş
(22.01.15)
@hamuş hocam iyi de adamın ve hikayenin kendisi abartı. yani abartı derken hikaye uç bir hikaye işte. nash efsane bir adam, ben kitabını da okudum ve inanın o biyografi kitabının 10 da 1 i filme aktarılmamış bile. dahiler hep uçuk oluyor. mesela bizde de var bir tane. oktay sinanoğlu, adam dahi ama kafa gidik.
0
toujours pure
(22.01.15)
@toujours pure, anlıyorum. Evet siz de söylediklerinizle haklısınız galiba. Ben bu adamı biraz daha araştırayım en iyisi.
0
🌸Hamuş
(22.01.15)
russel'cım beyaz dar tişörtle ders anlatıp şişik kaslı kollarını sergilemeyeydi iyiydi.
öyle matematikçi mi olur be?
tabi o zamanlar cem yılmaz'la kanka olunmadığı için kolları çimdirip uyaracak biri de yok.

edward norton cok daha iyi olurdu o role.
0
titiraprap
(22.01.15)
(3)

kartal adliyesi metro

gudumlu anne terligi
ben kadıköy kartal metrosuyla gidebilir miyim yoksa uzak mı kalır adliye? eğer öyleyse başka hangi otobüsle giderim?
ben kadıköy kartal metrosuyla gidebilir miyim yoksa uzak mı kalır adliye? eğer öyleyse başka hangi otobüsle giderim?
0
gudumlu anne terligi
(21.01.15)
gidersin.
0
m e l t e m
(21.01.15)
gidersin. adliye durağında inersin. en hızlı ve pratik yol bu.
0
brotha b
(21.01.15)
metronun bir durağının çıkışı doğrudan doğruya adliyeye çıkıyor zaten. başka yollarla uğraşmayın, en pratik yol bu.
0
microfiction
(22.01.15)
(10)

önyargı

monty python
nelere veya kimlere karşı önyargılarınız var ? benim mesela hayvan sevmeyen insanlara karşı önyargım var. lisedeyken de sigara içen insanlara karşı önyargım vardı, sigara içen insan=serseri olarak görüyordum. şimdi ben de sigara içiyorum. aklıma gelenler bunlar şimdilik.bunun haricinde etnik, cinsel
nelere veya kimlere karşı önyargılarınız var ?

benim mesela hayvan sevmeyen insanlara karşı önyargım var. lisedeyken de sigara içen insanlara karşı önyargım vardı, sigara içen insan=serseri olarak görüyordum. şimdi ben de sigara içiyorum. aklıma gelenler bunlar şimdilik.

bunun haricinde etnik, cinsel, dini, siyasi kimlik vs. her şey olabilir.

not: TDK'ya göre doğrusu ön yargıymış. genel kullanım bu şekilde olduğu için birleşik yazdım.
0
monty python
(20.01.15)
şimdiki tdk bileşik sözcüklerin yazımı konusunda oldukça çelişkili uygulamalara sahip. onlara kalsa adamsendecilik yerine de adam sendecilik (madem ayrı yazıyorsun bağlaç de'yi de ayır!) yazmak gerekiyor. ayrı yazılan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uydurdular. çelişkilerini, tutarsızlıklarını dil mantığıyla açıklamıştı ömer asım aksoy zamanında. yayıncılık dünyasında ana yazım kılavuzu daha itibar görüyor. o yüzden çoğu konuda tdk'ya itibar etmiyorum.

bunları bir kenara bırakırsak herkesin birilerine karşı illaki önyargıları vardır. önyargının diğer adı da peşinhüküm. birisi belli bir topluluğa ait olduğunu söylediği anda o kişi hakkında birtakım peşinhükümlerim, kafamdaki belli klişeler, genellemeler vb. olabilir. bunlar sonradan kişinin bireysel özelliklerine, farklılıklarına göre değişebilir veya değişmeyebilir.

ama önyargıdan kasıt olumsuz kanaat ise şu anki hükümetin halen desteklemeye devam edenlere karşı birtakım olumsuz kanaatlerim var. birey bazında bu kanaatler değişebilir tabii.
0
microfiction
(20.01.15)
benimde net bir şekilde hayvanseverlere önyargım var. kediye köpeye agubugu yapıp böcek görünce saklanacak dolap arayan çakma denyolara sözüm, polemik değil mevzu. ayrıca çok konuşan insanlara, keza ufaklığımdan beri mottom "boş teneke çok ses çıkarır" olmuştur. var bikaç bişey dahada anımsayamadım şimdi.
0
bruceandwayne
(20.01.15)
@sadakatsiz fanatiklere karşı benim de önyargım var. futbol fanatikleri, siyasi parti fanatikleri vs.
0
🌸monty python
(20.01.15)
tdkya itibar edenlerin türkçe bildiğinden şüphe ediyorum, zahiren türkçe konuşuyor yazıyor gibi gözükseler de.
0
dafaiss
(20.01.15)
turbanlilardan uzak dururum. imam hatip mezunlarinda ne olursa olsun kesin bir ariza kalmistir diye dusunurum. ozal'i, menderes'i olumlu ananlarla ilisigimi kesmeye calisirim. akp'yi destekleyen insanin aklindan ve ahlakindan suphe ederim. akp'nin herhangi bir binasinda oturup su icen adamin isine dahi saygi duymam.

ama bunlar onyargi midir emin degilim. onyargi bana biraz 'gomlegi utusuz adama guven olmaz' gibi sebepsiz seylermis gibi geliyor. onlara gelecek olursak:

facebook, twitter, instagram, eksisozluk kullanan insanlara karsi saygimda azalma olur. bazi yazar ve sanatcilarin eserlerini begenen insana karsi da yine bunu gozlemlerim kendimde. bu durumlarda kendimi ikna etmeye calisirim.

eskiden hayvanseverlere karsi olumlu bir onyargim vardi da curudu o.
0
John Finn
(20.01.15)
İmam hatip isteyenlere, karşısındakinin düşüncesini hiçe sayanlara, beynini kullanmayan insanlara ve whatsapptan tek tek yazanlara karşı.
0
cetoxim
(20.01.15)
köylülere karşı ön yargılıyım. hemen hemen hepsinin kurnaz, kaba, cahil, zevksiz ve kültürsüz olduklarını düşünüyorum.(öyledir demiyorum öyle olduklarını düşünüyorum) elit bir çevrem de yok nişantaşı çocuğu değilim ama köylülerle iş yaptığımız için artık yukarıda yazdıklarım neredeyse çoğu geçerli olmaya başladı. bütün köylüler böyle diyemem ama bana göre köylülük kavramı onu çağrıştırıyor. bu yüzden uzak durmaya çalışıyorum. pek de eksikliğini hissetmiyorum açıkçası bana sempatik gelmiyorlar artık.
0
cannibal corpse
(20.01.15)
facebookta atatürklü kapak fotografı olan kızlara ve erkeklere karşı ön yargılıyım.
0
klar
(22.01.15)
jetta kullananlara tokatçı gözü ile bakıyorum.
yurdun kuzey doğusundaki bir ilin insanları ile şartlar ne olursa olsun ticaret yapmıyorum.
badem bıyık görünce, kıçımı kollayarak kaçıyorum.
0
istege bagli sigortasiz
(22.01.15)
Önyargım yok.

Yargı boyutunda olmayan ön fikirlerim, sezgilerim oluyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.01.15)
(6)

Sayıştayı Kim Denetliyor?

yatagants
Tüm devlet kurumlarının harcamalarını buranın müfettişleri denetliyor. Eyvallah.Ama bunların harcamalarını kim denetliyor? Neredeyse ankara'daki en parlak bina kendilerinin, öyle bir ışıkandırmışlar ki gören bir şey oluyor sanır.Hayır, sanki bi iş yapılıyor geceleri veya kurumun reklama ihtiyacı var
Tüm devlet kurumlarının harcamalarını buranın müfettişleri denetliyor. Eyvallah.

Ama bunların harcamalarını kim denetliyor? Neredeyse ankara'daki en parlak bina kendilerinin, öyle bir ışıkandırmışlar ki gören bir şey oluyor sanır.

Hayır, sanki bi iş yapılıyor geceleri veya kurumun reklama ihtiyacı var. Bu şatafat neden?

Bilmeyenler için söyleyim, sayıştay binası neredeyse eskişehir yolunun 3te birin kaplayan upuzun bir bina.
0
yatagants
(19.01.15)
Emin olmamakla beraber Tüm denetimleri Anayasa Mahkemesi tarafından yapılabilir diye biliyoeum
0
dokuz numara dort yildiz
(19.01.15)
valla dun idari calisirken anayasa mahkemesi denetliyor diye okudugumu hatirliyorum sanki.
0
ne desem bilemedim
(19.01.15)
5018 sayılı kamu mali yönetimi ve kontrol kanunu 69. maddesinde yazıyor.
0
i'm a dreamer
(19.01.15)
Başbakanlık teftiş kurulu olabilir.
0
in god we trust all others we audit
(19.01.15)
yahu en spesifik ve doğru cevabı i'm a dreamer vermiş ona da tik atmamışsınız. üstelik yasal dayanağını da göstermiş, tek mesele kanun maddesinin içeriğini yazmaması mı? bir gugıllamak bu kadar mı zor? ben beş saniyede google'dan aratıp i'm a dreamer'ın yazdığı maddeye baktım ve orada yazan şu:

Sayıştayın denetlenmesi
MADDE 69.- Sayıştayın denetlenmesi, her yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı tarafından görevlendirilen ve gerekli mesleki niteliklere sahip denetim elemanlarından oluşan bir komisyon tarafından, hesaplar ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak yapılır.

bu kadar armut-piş-ağzıma-düşçü olmayın allah aşkına. cık cık cık...
0
microfiction
(19.01.15)
6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun “Sayıştayın denetlenmesi, her yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı tarafından görevlendirilen ve gerekli mesleki niteliklere sahip denetim elemanlarından oluşan bir komisyon tarafından, hesaplar ve bunlara ilişkin belgeler de esas alınarak yapılır” şeklindeki 79. maddesi 2013 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Bu konuda muhtemelen kısa zamanda dış denetime ilişkin bir yasal düzenleme yapılır diye düşünüyorum fakat ayrıntıları bilmiyorum, Sayıştay'ın sitesini falan detaylı kurcalamak lazım.

EK: İlgili Anayasa Mahkemesi kararı www.kararlaryeni.anayasa.gov.tr
0
candanag
(19.01.15)
(3)

Bir kitabın çevirisinin birden fazla çevirmen tarafından yapılması.

lolita
İyi akşamlar,Şunu merak ediyorum: Bazen kimi kitapların çevirisi birden fazla çevirmen tarafından yapılıyor. Peki nasıl yapıyorlar bunu? Yani bölümler paylaşılsa ve her çevirmen kendine düşen kısmı yapsa sonuçta ortaya çıkan çeviride dilsel bir bütünlük olmayabilir diye düşünüyorum. Ama tüm çevirmen
İyi akşamlar,

Şunu merak ediyorum: Bazen kimi kitapların çevirisi birden fazla çevirmen tarafından yapılıyor. Peki nasıl yapıyorlar bunu? Yani bölümler paylaşılsa ve her çevirmen kendine düşen kısmı yapsa sonuçta ortaya çıkan çeviride dilsel bir bütünlük olmayabilir diye düşünüyorum. Ama tüm çevirmenler bir araya gelip aynı anda aynı metni çevirse? Bu da çok karmaşa çıkarır gibi görünüyor. Bilemedim.

Cevaplarınız için teşekkür ederim.
0
lolita
(16.01.15)
Trados tek kitap üzerinde grup çalışmasına izin veriyor. Ayrıca çeviri yaptıktan sonra bir de redaksiyon yapılıyor. Asıl çeviriyi düzgün hale getiren o.
0
onexey
(16.01.15)
edebi kitap değil ama koca metinlerde birkaç çevirmen çalıştığımız oluyor. bizim işimiz daha kolay zaten baştan cümle yapıları, terimleri filan konuşuyoruz kılavuzları ben hazırlıyorum son okumaları da ben yapıyorum bir de seneler içinde birbirimizin diline zaten alışmış oluyoruz ben çalıştığım arkadaşların hepsinin kelime seçimlerini cümle kurgularını bilirim mesela. bir metinde birlikte çalışacaksak ya ben ona uyarım ya o bana uyar. (genelde ilki)
trados iyi güzel de kitap çeviride ne kadar gerekli bilmiyorum ne repeat olur ne consistency aranır vs. belki redaktörün işini kolaylaştırır o olabilir.
zaten edebi metinlerde bu nasıl oluyor iyi bilmiyorum ben kitap çevirsem zevkine çeviririm uğraşmam böyle şeylerle açıkçası
0
niye ama
(16.01.15)
onexey'in dediği gibi çevirilerden sonra yapılan redaksiyonun yanı sıra çeviriye başlarken/çeviri esnasında bazı terimler üzerinde de anlaşıyorlar. özellikle felsefi ya da kuramsal derinliği olan metinlerde belli sözcükleri yazar belli bir kavramsal bağlamda kullanmış olabiliyor. bu tip şeyler için çeviri sürecinde zaten çevirmenler iletişim halinde oluyor.
0
microfiction
(16.01.15)
(6)

k.savaşı görüntüleri

_k_u_z_g_u_n_
hep izlerim bunu facede sizce bu görüntüler savaş sonraı arşiv için mi çekildi yoksa direk savaştan görüntüler mi? https://www.facebook.com/video.php?v=344835662303439
hep izlerim bunu facede sizce bu görüntüler savaş sonraı arşiv için mi çekildi yoksa direk savaştan görüntüler mi? www.facebook.com
0
_k_u_z_g_u_n_
(16.01.15)
bence gercek x2 :D
0
noisette
(16.01.15)
bence de gerçek.
0
monty python
(16.01.15)
gerçek fransızlar çekmiş
0
gündüz m
(16.01.15)
Gerçek değil, filmlerden alınma diye çok somut kanıtlar gösterilmişti.
0
turkuaz
(16.01.15)
kameraya alan kişi nasıl çekinmemiş peki o kadar mermiler toplar gülleler havada uçuşurken sdece buna takıldım
0
🌸_k_u_z_g_u_n_
(16.01.15)
gerçek değil. cumhuriyetin ilk yıllarında (atatürk sağ iken) kurtuluş savaşı'nı ve cumhuriyet inkılaplarını anlatan filmler hazırlatılıyor. bu görüntüler o filmlerden. yoksa savaş esnasında çekilmiş görüntüler değil. savaş döneminde çekilen görüntülere bakarsanız zaten fark da belli oluyor.
0
microfiction
(16.01.15)
(5)

tüp soluyarak intihar eden mühendis

Sarix
bu yöntemle intihar daha önce duymuş muydunuz? internette aratıp bulduklarınızı değil kişisel olarak duyup duymadığınızı merak ettim? ben daha önce duymamıştım.
bu yöntemle intihar daha önce duymuş muydunuz? internette aratıp bulduklarınızı değil kişisel olarak duyup duymadığınızı merak ettim? ben daha önce duymamıştım.
0
Sarix
(16.01.15)
tüp mü solutarak öldürecekler adamı yahu, bu aselsan muhabbetide komplo teorisyenlerinin yeni malzemesi oldu artık.

Evet bazı dış güçler gelişmemizi istemiyor, bir bıraksalar var ya ohoooo mars'a ilk koloniyi bile biz kurarız.

oldu gülüm, aynen devam.
0
agabel
(16.01.15)
daha önce böyle bir intihar yoksa neden böyle bir intihar süsü versinler arkadaş. yahu allah aşkına ülkede bu adamın yaptığı işi yapacak on bin mühendis var. komplo teorisi hoş, karizma ama adama saygısızlık.
0
devcileyin,
(16.01.15)
intihar etmek istedikten sonra her şeyi deneyebilirsin. tüp soluyarak intihar etmek olası bir durum. ama ben bu ölümlerin intihar olduğunu sanmıyorum.

soruna gelince, etrafımda bırak tüp solumayı, intihar eden pek insan görmedim duymadım. sadece lise 1'deyken Dursun isimli arkadaşımız kendini asmıştı.
0
bilmemkacincinick
(16.01.15)
bana da intihar gibi geliyor. sürekli intihar olmasını neye bağlayabilirz ki? şirket cenabet mi? yoksa insan kaynaklarındaki kişiler sürekli depresyondaki, intihara meyilli kişileri mi seçiyorlar? ya zorla intihar ettiriliyorlar ya da indiriliyorlar :S
0
secilmis uye
(16.01.15)
Tüpü açık bırakıp intihar eden çok duydum, evet. Hatta tipik intihar yöntemlerinden biri olarak bildiklerimden biridir. Sylvia Plath falan da fırının gazını çık bırakarak böyle intihar etmişti. Acısız bir ölüm şeklidir ayrıca. ASELSAN'da altı mühendisin intiharı da tesadüf olamaz. Bunun için önüne gelen komplo kuramına inanan biri olmaya gerek yok. Ayrıca bu şüpheli intiharlar aslında birer cinayetse illaki "dış güçler" olmasına da gerek yok. Bu memlekette "iç güçler"in de neler yaptığını gördük. Daha dün Ahmet Hakan'ın programında Hrant Dink'in katledilmesinde karanlıkta kalan hususları bir bir anlattılar. Somut olgulara dayalı bu bilgileri öğrenince insan bir anda aydınlanma yaşıyor.
0
microfiction
(16.01.15)
(17)

Gökalp kelimesi ek alınca nasıl yazılıyor?

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Ziya Gökalp'tanZiya Gökalp'ınZiya Gökalp'a şeklinde mi yazılıyor?
Ziya Gökalp'tan
Ziya Gökalp'ın
Ziya Gökalp'a
şeklinde mi yazılıyor?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.01.15)
kesme işaretleri doğru ama bence Gökalp'ten, Gökalp'in, Gökalp'e olmalı
0
azeriturku
(14.01.15)
Gökalptan
Kalptan kalba :)
0
amarikanya fitbolcusu
(14.01.15)
O a'nın üzerinde görünmeyen bir şapka (â) var bildiğim kadarıyla.(Gökâlp) O yüzden Gökalp'ten, Gökalp'in ve Gökalp'e olması gerek.

"alp" derken, "alplar" demiyoruz "alpler" diyoruz.
0
lesley mateas
(14.01.15)
Bugün bir öğrencinin elinde bir çalışma kağıdı gördüm. Katip Çelebi'de okuyormuş, sınavı varmış. Sınava çalışıyordu.

Kağıtta Gökalp'tan yazıyordu. Bir iki kelime daha vardı garip gelen, onları hatırlamıyorum şimdi.

Söylenirken Gökalp'ten diyoruz. Amerikanya fitbolcusu'nun karikatürize ettiği gibi kalpten kalbe diyoruz. Bilemedim...

Bir dil bilimci uğrayana kadar bu dursun böyle.
Tikleri cevaplama emeği karşılığı atıyorum şimdilik.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.01.15)
@lesley mateas alpler diye yazılan alp dağlarını ifade eden sözcüktür ve türkçe değildir. alp (yiğit, bahadır) ise türkçe bir sözcük olup büyük ünlü uyumuna uyar. ziya gökalp özelinde doğrusu gökalp'a. arapça kalp'le falan gökalp'ın benzerliği yok bu arada. ayrıca türk diliyle ilgili olarak müellifini hatırlamadığım bir kitapta "yanlış olarak gökalp'e deyip gökalp'e yazıyorlar. bunun doğrusu gökalp'adır. oradaki alp'ın alpler (alp dağları) ile ilgisi yoktur." demekteydi. ama gökalp'e alp'e tabirleri günümzde galatımeşhur olmuş durumda.
0
microfiction
(14.01.15)
yumuşak l denen bir cins l var. kendinden sonraki eki yumuşatır. alp kelimesinde de o harften var. dolayısıyla gökalp'e.

ekleme: ince l de denir bu harfe.
0
devilred
(14.01.15)
@microfiction o zaman alper tunga daki "alper" de Türkçe değil. Yapma gözünü seveyim.

edit. Pardon. Doğru olabilir. Doğrusu "alp er tunga" imiş.
0
lesley mateas
(14.01.15)
gökalp'ten gökalp'in olması gerek. o l kalın değil ince.
alp ailesi bize geldi dediğimiz zaman alpler bize geldi deriz. alplar bize geldi demiyoruz...
0
gotic
(14.01.15)
Bence de "Ziya Gökalp'den". Diğer gibi isimle (ziya) uyumsuz oluyor zaten.
0
lesley mateas
(14.01.15)
@lesley mateas bileşik sözcük (mevcut durumda bileşik ad) diye bir şey duymadınız mı? alper alp-er'den oluşur. gerçi siz de yazmışsınız.

onun dışında ben ana yazım kılavuzu'nu kullanıyorum. orada alp -pı yazılı (dağ olan için büyük harfle Alp'i yazılı). şimdi www.tdk.gov.tr'den yazım kılavuzuna baktım, orada da alp -pı yazılır. ayrıca arama sonucunda alplik değil alplık çıktı. zaten sözcüğün kökeni orta asya'ya kadar dayanıyor. tamamen öz türkçe. dileyen tdk'nın sitesine bakabilir.

bu arada ziya gökalp'den hiç olmaz. kesme imiyle ayrılan ekler ünsüz benzeşmesine uğrar. o 'den değil 'ten olur olsa olsa.
0
microfiction
(14.01.15)
Gökalp'e, Gökalp'i ve Gökalp'ten diye ek alır.

Edit: microfiction uyardı, tdk'dan da baktım, -ı ile ek alıyormuş. Yazım kılavuzunun bir sayfasında da Gökalp’tan diye geçmiş.

Demekki Gökalp'a, Gökalp'ı ve Gökalp'tan diye ek alıyor. Sizin yazdığınız doğru yani.

Kesme İşareti ( ’ )
1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’üm, Türkiye’mizin, Fatih Sultan Mehmet’e, Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan Ana’nın, Mehmet Emin Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i, Yunus Emre’yi, Ziya Gökalp’tan, Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir, Namık Kemal’se, Şinasi’yle, Alman’sınız, Kırgız’ım, Karakeçili’nin, Osmanlı Devleti’ndeki, Cebrail’den, Çanakkale Boğazı’nın, Samanyolu’nda, Sait Halim Paşa Yalısı’ndan, Resmî Gazete’de, Millî Eğitim Temel Kanunu’na, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği’ni, Eski Çağ’ın, Yükselme Dönemi’nin, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’na vb.

www.tdk.gov.tr
0
battal gemalmaz
(14.01.15)
linkini de koyayım da tam olsun:

www.tdk.gov.tr

www.tdk.gov.tr
0
microfiction
(14.01.15)
Yaa bu adamlara göre otomobil de oturgaçlı götürgeç

Geçiniz abi tdk'yı.
0
amarikanya fitbolcusu
(14.01.15)
@Battal, yazım kılavuzuna baktım da, kesme işaretinde olacağı hiç aklıma gelmedi.

Evet, bu yazıydı okuduğum. Şimdi çalışma kağıdında gördüğüm diğer garip gelen kelimelere bakayım bari.

Teşekkür ederim :)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.01.15)
@amaerikanya fitbolcusu tdk'yı pek çok konuda ben de eleştirirm, bazı husularda dikkate almam ama bu onlardan değil. üstelik oturgaçlı götürgeç dediğiniz şey de sırf alga geçmek için halk tarafından uydurulmuştur. gerçekte öyle bir şey yok. bunu diyen adamlar yumurtaya da tdk'nın hayvansal/tavuksal pırtlangaç dediğini iddia etti ki yumurta da öztürkçedir. insanın da işkembe-i kubradan bir şeyler sallamadan önce atıp tutacağı konu hakkında malumat sahibi olması gerek.

ikincisi tek kaynak tdk değil. bu konuda tdk'dan daha güvenilir bir kaynak varsa o da ömer asım aksoy'un ana yazım kılavuzu'dur. orada da bu biçimde geçiyor. hepsini geçtim dil mantığı, dilin kuralları diye bir şey var. benim hayatım da yazı, çizi, redaksiyon ve dille uğraşarak geçiyor. yoksa kimse aa tdk böyle demiş diye sorgusuz sualsiz kabul etmiyor, bilgi, ve dil mantığının süzgecinden geçiriyor. eğer "bırakın yeaaa"dan öte bir argümanınız varsa onu öne sürün.

Edit: Bu arada Gökalp veya alp sözcükleri hiçbir zaman âlp olarak yazılmamıştır (Düzeltme imi/Şapkanın bol kullanıldığı dönemde bile). Zaten sözcüğün ilke yazılı hali M.S. 700'lere dayanıyor. Eski Türkçedeki telaffuzu belli sözcüğün.
0
microfiction
(14.01.15)
azerituyrku +1.
Edited
0
delifaruk
(14.01.15)
Dil konusunda bilgisine çok güvendiğim bir arkadaşımdan gelen cevap:

"Gökalp'ten, Gökalp'e, Gökalp'in " diye kullanıyoruz. Bu sözcükteki "l" ünsüzünün ince okunma özelliği var. Ne var ki kimi kaynaklarda kalın ünlünün bulunduğu ekle de gösteriliyor."
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.01.15)
(4)

Staj Programına isim vermek

zartanyan
Merhaba,Kurumsal bir şirkette İnsan Kaynakları alanında çalışıyorum. Zaten hali hazırda yazları stajyer organizasyonu yapıyoruz. Bu sene işi biraz daha parlatmak istiyoruz. *Öncelikle isim ne olabilir sizce? Yabancı olmalı mı? (Ben tercih etmiyorum mesela Future Talent tarzında bir şeyi)*Görüşme önc
Merhaba,

Kurumsal bir şirkette İnsan Kaynakları alanında çalışıyorum. Zaten hali hazırda yazları stajyer organizasyonu yapıyoruz. Bu sene işi biraz daha parlatmak istiyoruz.

*Öncelikle isim ne olabilir sizce? Yabancı olmalı mı? (Ben tercih etmiyorum mesela Future Talent tarzında bir şeyi)
*Görüşme öncesinde bir sunumla size hangi departman ne yapar? ya da gelecek olan stajyerlere ne iş yaptıracak tarzında bir sunum yapılsa iyi olur mu?
*Sunumun ardından hemen görüşmeye mi almalı yoksa başka bir gün mü verilmeli? Eğer görüşmeye alınacaksa sona kalan kişi çok bekleyebilir?
*Staj programının içerisinde şöyle bir şey de olsun diyebileceğiniz şeyler var mı?

Fikirlerinizi bekliyorum
0
zartanyan
(12.01.15)
Başvuru sürecinde online şekilde departman bilgilendirmesi yapılabilir.
0
styx
(12.01.15)
2. madde bence gayet güzel olur. böylelikle ilk hafta kim ne yapıyor sorunu az da olsa ortadan kalkmış olur, stajyerin görev tanımı belli olur, napcam kahve mi yapıcam soruları taşımaz.
sunum ve görüşme bence aynı gün olmalı. böylelikle git gel olmaz yazıktır trafikte gecen süreye. adaylar önceden bilgilendirilse (atıyorum tüm günlük aktivite gibi) önce toplu bir sunum yapılıp, varsa sorlular alınır ve sonrasında sırayla adaylar görüşmeye alınabilir. bu durumda bir günde 20 kişiyle görüşülmez de 10 kişiyle görüşülür, görüşmeler de 2 güne yayılabilir.
0
65 derece
(12.01.15)
Staj sonrası geri dönüş alınmalı.bunun için adaylardan yazılan raporu kısa bir şekilde anlatmaları istenebiilir.
0
taauzaklarda
(12.01.15)
türkiye'deki şirketlerin kimi faaliyetlerine, kimi ürünlerine vb. "future talent" tarzı yabancı dilde isim vermeleri halinde kimi yerlerde alay konusu oluyor, özenti bulunuyor. hatta yakın zamanda facebook'ta bayağı dolanan bir skeç vardı, şirketlerin ve şirketlerdeki beyaz yakalıların ingilizce kullanımı konusunda. ilgili şirketlerde çalışanlar, o kuruma başvuranlar vb. bile dışarıda bir yerde kimi kere bu tür şeylerden dem vuruyor. isim koymadan önce bu durumu da göz önünde bulundurun derim.
0
microfiction
(12.01.15)
(4)

Yazı hatırlatan filmler

sugarland
Arkadaşlar var mıdır böyle bildiiğiniz filmler? şöyle cıvıl cıvıl sahiller falan ruhum daraldı kıştan..
Arkadaşlar var mıdır böyle bildiiğiniz filmler? şöyle cıvıl cıvıl sahiller falan ruhum daraldı kıştan..
0
sugarland
(11.01.15)
tepedeki psychedelic adam
(11.01.15)
zampara seyfettin bu kategoride birinciliği göğüsler. youtube'da olması lazım.
0
halitkin
(11.01.15)
(bkz: im juli) (adı bile yeter)
0
microfiction
(11.01.15)
bence, herşey çok güzel olacak
0
mayday
(11.01.15)
(9)

Türkan Saylan Hakkında

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Ne düşünüyorsunuz?Dün bir kitapçıdaydım, genç bir kadın girip Türkan Saylan'ın kitabını sordu. Kitapçı çalışanı yok dedi. Yok deme tazı biraz değişik geldiği için kadın gittikten sonra satış görevlisiyle Türkan Saylan hakkında konuştuk biraz. Ama son olan olaylar... filan dedi. Yani kitapçı son ola
Ne düşünüyorsunuz?

Dün bir kitapçıdaydım, genç bir kadın girip Türkan Saylan'ın kitabını sordu. Kitapçı çalışanı yok dedi. Yok deme tazı biraz değişik geldiği için kadın gittikten sonra satış görevlisiyle Türkan Saylan hakkında konuştuk biraz.
Ama son olan olaylar... filan dedi.
Yani kitapçı son olan olaylardan ötürü kadının kitabını satmıyormuş.

Garip değil mi? Kitapçı yani, kitap satması gereken ticari bir işletme. Türkan Saylan ise okuma ve kızların eğitimi için uğraşmış, oldukça büyük bir kitlenin okuma yazma oranına olumlu katkılarda bulunmuş, eğitim alanında yaptığı çalışmalarla fark yaratmış bir kadın. Eğitim gönüllüsü.

Sen nelere kadirsin eyy siyaset! deyip çıktım dükkandan. En az üç kitap alacaktım oysa.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.15)
Neymiş abi Son olaylar?
Darbe Girişimi mi
0
kahve kokusu
(11.01.15)
Turkiyeye cok katkisi olmus, turkiyede cehaletle en cok bogusmus insanlardan biri oldugunu dusunuyorum.
"Son olaylarin" oldugu zamani dusunurseniz akp tipi cehaletin gucunu kanitlama istegini icerisinde, uzanamadigi tum cigerlere hizla camur bulastirdigi bir donemdi. Kendisi de bundan nasibini olum doseginde aldi.
0
f_d
(11.01.15)
Hangi kitapçıymış burası? Hemen kara listeye alayım.
0
dessy
(11.01.15)
dün türkan saylan ile ilgili delillerin sahte olduğunun ve sonradan eklendiğinin ispatlandığına dair bir haber vardı. haber altındaki yorumlara baktım akpliler ne düşünüyor acaba bu konuda diye şöyle bir yorum gördüm;

"fetullah ve kankası yani chp sorumludur bu kadına yapılanlardan"

diyecek kelime bulamadım ben.
0
arma aski
(11.01.15)
Çarşının göbeğinde bir kitapçı. Kirası ara sokaklara oranla epey yüksek olmalı, kendi malı değilse tabii.

Biz kitaplarımızı okuyup geri verebildiğimiz sistemi olan kitapçıdan alırız genellikle. Okuyup geri veriyoruz, üzerine biraz ekleyip başka alıyoruz.
Bu kitapçıya ilk kez girdim. arada esnafa destek amaçlı başka başka dükkanlardan alışveriş yapmaya çalışıyorum. Bir de neler var filan bir bakayım dedim. Bir duvar aşk meşk temalı kitaptı. Yeni gençlere hitap eden şeyler. cicili bicili kapaklar filan. Diğer duvarda nispeten ele gelir + popüler kitaplar filan vardı. Yani öyle siyasi nur akan bir dükkan da değil.

@arma askı, o haberi görmedim. İspatlandıysa da halka boy boy duyurulmamış demek.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.15)
Çarşının göbeğindeki hangi kitapçı? (Beşiktaş Çarşı, değil mi?) Kabalcı var, Alkım var. İsim lazım bize, isim. Kadıncağıza sağlığında etmedikleri eziyet kalmadı, şimdi de ölümünden sonra mı uğraşıyorlar!
0
microfiction
(11.01.15)
@Microfiction, İstanbul değil burası :)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.15)
Sayin filozof uretgeci,
Halka boy boy haber duyurmaktan bahsettiginiz icin size soylemek istedigim bir sey var: Ozellikle son yillarda haber alma ozgurlugunuzun kesinlikle olmadigini, eger haberleri takip ediyorsaniz, ya da cevrenizde takip eden varsa, araliksiz manipulasyona magruz kaldiginizi biliniz. Abartisiz soyluyorum bunu.
Belki siz biliyorsunuz ama karsinizdaki yuksek ihtimal bu durumu bilmiyor.
0
f_d
(12.01.15)
@f-d, haber izlemiyorum pek fazla. Tam da dediğin nedenlerden.

"Halka boy boy gösterilmedi demek"ten kastım şu:

Halka boy boy gösterilen baskınlar hala hafızamda. Aklıma geldikçe ülkem ve bir çok değer adına hala utanıyorum. Hele bir görevlinin " burs verdiğimiz çocukların listelerini alamıyoruz, onlara da el koydular, çocuklar paralarını alamayacaklar" ifadesi, yaşadığı çaresizlik ve gözlerindeki üzüntüyü unutmam mümkün değil.

Herkes olaya benim gibi bakmadı. Ben olayı eğitime yapılan katkıya atılan tokat olarak gördüm, başkası başka şeyler gördü. İşte o kitapçı çalışanı da başka şeyler görenlerin adına konuştu. Türkan Saylan bazılarının hafızasında yasa dışı işler yapan, polislerin bastığı bir oluşumun lideri olarak, bazılarının hafızasında da hükümet karşıtı bir oluşum olarak kaldı.

Tıpkı baskın haberleri gibi, ana haberlerde, her haberde, defalarca "şok şok şok, deliller sahte çıktı" demelerini beklemiyorum, ancak beklemek gerektiğini de biliyorum. Kanıksadıklarımız bizim için tehlikeli olan. Madem çamur attın, düzelteceksin kardeşim. Aynı şekilde düzelteceksin!

Haberi okumamıştım duyunca da şaşırmadım. Siyaset bazı alanlara hiç girmemeli. Hiç!

Bu gün Osmanlı ne olsaydı yaşardı diye bir soru soruldu. İşte cevaplardan biri de bu. Eğitim. Osmanlı savaşta kazanıp masada kaybetmedi mi.

Eğitim siyasete alet oluyorsa o eğitimden de o ülkeden bi halt olmaz! Hala akıllanamadık!

Kitapçıya dönelim:
Adam kitap satıyor. Parasını kitap okuyanlardan kazanıyor. Kitap okuyan insanlarımızın çoğalmasında bunca katkısı olan kadının kitabını satmak istemiyor. Ya, bir de sattığı kitapların çoğu genç kızlara yönelik türler ha. Türkan saylan da kızlar okusun diye didindi durdu.

Akıl fikir dağıtılırken bu insanlar neredeydi acaba.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.01.15)
(2)

Ney çeşitleri, ney çalabilmek

bilmemkacincinick
Merhaba. Okay Temiz ve Aka Gündüz Kurbay çalışmalarının hayranıyım. Ney sesi çok hoş, özel bir ses. İnternette şöyle yüzeysel bir araştırma yapayım dedim ve karşıma ses/nota açısından farklı neyler çıktı. Bu konuda beni aydınlatabilecek birileri var mı?
Merhaba. Okay Temiz ve Aka Gündüz Kurbay çalışmalarının hayranıyım. Ney sesi çok hoş, özel bir ses. İnternette şöyle yüzeysel bir araştırma yapayım dedim ve karşıma ses/nota açısından farklı neyler çıktı. Bu konuda beni aydınlatabilecek birileri var mı?
0
bilmemkacincinick
(09.01.15)
ders bir: (bkz: ney çalınmaz üflenir) (bkz: ney çalmak) (bkz: ney üflemek) (çekinmeyin, tıklayın bkz.'lara) başlangıç olarak da (bkz: kız neyi)
0
microfiction
(09.01.15)
başlangıçta ufak olduğundan kız neyi ile başlanıyor genelde, daha sonra da mansur neye geçiliyor. farkı boyutu. mansurun sesi daha tok ve daha güzel.
0
gurur
(09.01.15)
(5)

Peygamberler Tarihi (Kitap tavsiyesi)

wagner love
Su ana kadar hikayesi bilinen butun peygamberlerin (sadece semavi din peygamberleri) hayatini anlatan, mumkun oldugunca tarafsiz ve fazla detaya girmeden, sikmadan anlatan kitap ariyorum. var mi bildiginiz?
Su ana kadar hikayesi bilinen butun peygamberlerin (sadece semavi din peygamberleri) hayatini anlatan, mumkun oldugunca tarafsiz ve fazla detaya girmeden, sikmadan anlatan kitap ariyorum. var mi bildiginiz?
0
wagner love
(09.01.15)
tarafsizdan kastim, islam dusmani bir yazarin cikip kitabini bana onermeyin ya da yahudilik dusmani birini onermeyin anlaminda dedim. biri muhammed peygamber degil yalanciydi der, digeri tum israilogullari olsun der.. iste bunlari demeyen birinin kitabini bakiyorum.
0
🌸wagner love
(09.01.15)
e iyi de muhammed'in peygamber olması konusunda birinin tarafsız olmasını nasıl bekleyebiliyorsunuz ki? bir müslüman için peygamberdir, müslüman olmayan için peygamber değildir. peygamber değildir diyen biri için de muhammed'in kendisinin peygamber olduğunu söylemesinin ne anlama geldiğini biliyorsunuz herhalde. siz tarafsız değil, müslümanların inançları doğultusunda bir kitap arıyorsunuz.

edit: islami bakış açısından derseniz müslüman bir ecnebi var. matin lings. onun hz. muhammed'in hayatı kitabı var. bunun dışında en tarafsız kaynak bilimsel kitaplar yani dinler tarihi kitaplarıdır. onlar da pek sizin istediğiniz gibi bir müslümanın inançlarını tatmin etmez. onun için de en kapsamlısı mircea eliade'dir.
0
microfiction
(09.01.15)
çok fazla peygamber var. peygamberlerin tanımları da değişiyor. kimisi için filozoflar da peygamber, kimisi için musa, isa muhammed; nuh, ishak yakup vs. ancak ben de takipteyim duyuruyu, umarım tataminkar bir cevap gelir.

peygamber kavramını inisiye olarak alırsanız; büyük inisiyeler
www.kitapyurdu.com

hz muhammed hakkında kitap için bir hocama sormuştum, tarafsız bulmak pek mümkün değil. iki tarafı da okuyup değerlendirmek en ideal. şuralara bakabilirsin.

ibrahim sarıcam - peygamber'in hayatı
sol yayınlarından adını hatırlayamadığım kitaplar da var.
fransız bir yazarın beğendiği bir makalesi olduğunu söylemişti. islam ansiklopesinin muhammed maddesindeki bibliography.sine bakabilirsin.
0
dahinnotha
(09.01.15)
"Religion in the Ancient Mediterranean World" torrentlardan ısrarla isteyiniz
0
spankenstein
(09.01.15)
M.Asım Köksal adlı yazarın eserinden okuyabilirsiniz.
0
rukayka
(09.01.15)
(4)

her dil için en iyi gramer kitabı

antikadimag
kütüphanemde belli başlı dillerin gramer kitabı olsun diye düşünmekteyim. zamanla inceleyerek en keyif aldığımın da üstüne gitmek istiyorum. x dili için şu kitap iyidir şeklinde önerilerinizi bekliyorum.
kütüphanemde belli başlı dillerin gramer kitabı olsun diye düşünmekteyim. zamanla inceleyerek en keyif aldığımın da üstüne gitmek istiyorum.

x dili için şu kitap iyidir şeklinde önerilerinizi bekliyorum.
0
antikadimag
(09.01.15)
italyan dili için ümit gürol italyan dili grameri. anadili türkçe olanlar için hazırlanmış iyi bir gramer kitabı. türkiye'de italyanca üstüne genelde iyi kitaplar yok ama bu kitap gerçekten iyidir. bir de unutmadan vurgulayayım: kitap italyanca öğrenme kitabı değil, italyanca öğrenen türkler için gramer kitabı.

bunun dışında bir gramer kitabı değil, dil öğrenme kitabı ama descartes latince öğreniyor adlı kitabın epey iyi olduğunu söylüyorlar.
0
microfiction
(09.01.15)
ingilizce:
grammar in use
(3 cilt)
0
rakicandir
(09.01.15)
her dil icin tek seri var. benim icin efsane.

teach yourself
0
mayeskuel
(09.01.15)
ingilizceye gerek yok. geri kalan her dil olabilir.
0
🌸antikadimag
(09.01.15)
(4)

TR'de neden rehineci dükkanı yok?

anonymice
Aslında açsak bir adet süper olurdu kredi kartını ödeyemeyen garibanlara borcunu ödemek için bir yol açmış olurduk.(aslında böyle soyleyince şeytani bişi gibi geldi)
Aslında açsak bir adet süper olurdu kredi kartını ödeyemeyen garibanlara borcunu ödemek için bir yol açmış olurduk.(aslında böyle soyleyince şeytani bişi gibi geldi)
0
anonymice
(09.01.15)
tefeciler var.
0
fayfim
(09.01.15)
olsaydı dükkanı dolandırırlardı. birde türkiyede kaç kişinin kolunda rehin bırakılabilecek değerde saat var?
0
alp9900
(09.01.15)
Yediemin depoları aynı sistem ama kimse değil depo sahihinin oluyor mallark.
0
ground
(09.01.15)
bu arada bir düzeltme: o dediğiniz rehineci değil, rehinci. :)
0
microfiction
(09.01.15)
(2)

Dummies

laf salatasi
merhaba, dummies serisine benzer araba tamirinden, balık tutmaya kadar çeşitli konularda bilgi veren kitap setleri arıyorum.teşekkürler.
merhaba, dummies serisine benzer araba tamirinden, balık tutmaya kadar çeşitli konularda bilgi veren kitap setleri arıyorum.

teşekkürler.
0
laf salatasi
(08.01.15)
idiot's guide serisi var bir de
0
freebird5406_2
(08.01.15)
teach yourself serisi vardır bir de.
0
microfiction
(09.01.15)
(1)

öykü gönderilebilecek dergiler

bu is zor yonca
hangi dergilerdir arkadaşlar. şimdi notos varlık falan demeyin çünkü herkes biliyor ki oralar için bi torpil lazım malesef. şöyle küçük çaplı ama bilinen dergiler nelerdir_
hangi dergilerdir arkadaşlar.

şimdi notos varlık falan demeyin çünkü herkes biliyor ki oralar için bi torpil lazım malesef.

şöyle küçük çaplı ama bilinen dergiler nelerdir_
0
bu is zor yonca
(08.01.15)
notos, varlık falan için torpile gerek yok. tek şart sizin öykünüzü beğenmeleri. mesela notos'a bakarsanız bakarsanız hiçbir bağlantıları olmadığı halde ilk öyküleri yayımlanan, daha önce adı sanı duyulmamış bir sürü kişi mevcut her sayıda. ayrıca zaten "bu resmin öyküsünü yazar mısınız" diye de bir bölüm var. varlık için de aynısı geçerli. ayrıca gönderilen ama yayımlanmayan öyküleri arka sayfalarda değerlendiriyorlar. o yüzden öyküleriniz yayımlanmıyorsa "herkes biliyor ki oralar için bi' torpil lazım" deyip kendinizi kandırmayın derim.

aklıma gelen dergilerse her şeye rağmen şöyle:

notos, varlık, kitap-lık, sözcükler, sarnıç, mavi-yeşil (bu karadeniz kökenli bir dergi), post öykü, mahalle mektebi, yalnızlar mektebi, hece öykü ilk aklıma gelenler. daha fazlasını bulunduğunuz şehirdeki kitapçıları araştırıp bulabilirsiniz, irili ufaklı birçok dergi var.
0
microfiction
(09.01.15)
(6)

fransa'da yaşayan bi topluluk gibi bir şey?

golgem var iyi ki golgem var
sanırım öyle bir şey yani. bugün cnn türk'te nevşin mengü, fransa'daki haberciyle konuşurken "mağrubiyanlar (?) var fransız olduklarını kabul etseler de, fransa'da yaşayan bir türk nüfus var onlar açısından bu eylem nasıl bir etki yaratıcak" dedi, o kelimeyi mağrubiyan gibi anladım ben arattım aratt
sanırım öyle bir şey yani. bugün cnn türk'te nevşin mengü, fransa'daki haberciyle konuşurken "mağrubiyanlar (?) var fransız olduklarını kabul etseler de, fransa'da yaşayan bir türk nüfus var onlar açısından bu eylem nasıl bir etki yaratıcak" dedi, o kelimeyi mağrubiyan gibi anladım ben arattım arattım bulamadım, buna yakın bir şey heralde ama. cümleden de çıkarttığım müslüman bi grup olduğu. var mı böyle bir şey?
0
golgem var iyi ki golgem var
(08.01.15)
bilmiyorum da maghrebi olabilir dediğin bu cezayirlilerden bahsediyordur. Türkçe mağrip diyoruz galiba tam emin değilim
0
justinial
(08.01.15)
gis
(08.01.15)
cezayir fransa nın eski sömürge ülkesi olduğu için hukukları eskiye dayandığından fransadaki cezayir kökenli müslümanlarin kendilerini fransız hissetmesi yani daha bi entegre halde olması,
fakat fransadaki müslüman türkler için pek te aynı durum söz konusu olmadığından bu durumun onları nasıl etkileyeceği sorulmaya çalışılmış.
0
gis
(08.01.15)
(bkz: mağribi) (bkz: mağrip)
0
microfiction
(08.01.15)
mağrip batı demek, garp gibi. mağribî de mağripli. batı anlamından başka kuzey afrika ülkelerini de kastediyor. türkçede bir deyim de var, "mal bulmuş mağribî gibi ...".
0
tedirginlik hucresi
(08.01.15)
avrupa'da kuzey afrikalı göçmenlere türk denildiği olabiliyor, cnn türk'ün bilmemezliği olsa gerek.
0
hellojack
(08.01.15)
(1)

akademik referans

soujiro
Emekli olmuş bir akademisyenden referans alınır mı?
Emekli olmuş bir akademisyenden referans alınır mı?
0
soujiro
(05.01.15)
sizin derslerinize girmiş ve/veya sizin akademik geçmişiniz hakkında doğrudan doğruya bilgi sahibiyse alınır. sizinle akademi dışından bir tanışıklığı varsa emekli veya emekli değil, o durumda alınmaz.
0
microfiction
(05.01.15)
(5)

Yaratici Yazarlik

jam
Merhaba,Yaratici yazarlik, özellikle roman ve öykü yazım teknikleri ile ilgili bir kurs öneriniz var mıdır? Yer istanbul. Teşekkürler.
Merhaba,
Yaratici yazarlik, özellikle roman ve öykü yazım teknikleri ile ilgili bir kurs öneriniz var mıdır? Yer istanbul. Teşekkürler.
0
jam
(02.01.15)
Ya herkes söylemiştir ama bu iş kursla olacak iş değil. Parana yazık. İnternette eğer yabancı dilin varsa bu konuyla ilgili kendini geliştirebileceğin yığınla makale bulabilirsin. Ama kursa gitmeye değmez.
0
anten
(02.01.15)
teknik demek taklit de demektir, sanatta işe yaramaz. perde arkasını merak ediyorsan yazarların otobiyografik kitaplarını ya da kuramlarını anlattıkları eserleri okumanızı tavsiye ederim.
0
ruhi bir banyo
(02.01.15)
teşekkürler comptrol. :)

şu duyuruda demin bir şeyler yazdım: www.eksiduyuru.com

bu arada ruhi bir banyo'ya katılmıyorum. sanatta ustalık zaten taklit ede ede bulunur. resim çizmeye başlarken de başka ressamları taklit ede ede kendi üslubumuzu buluruz. taklit, kendi sesimizi bulmada yardımcı olur, teknik de - ruhi bir banyo'nun da dediği ama olumsuzladığı gibi - böyle gelişen bir şeydir. edebiyat kuramları daha çok akademiyi ilgilendirir, bir yazarın her şeyi bilmesi gibi edebiyat kuramlarından da haberdar olması elbette yararlıdır ama kurama bakılarak yazılmaz. yıllar boyu bu memlekette toplumcu gerçekçi anlayışa uygun romanlar yazıldı ama bir değerleri olmadıklarını biliyoruz. otobiyografileri okumak eğlencelidir, belki insanı şevke de getirir ama hepsi bu.

yukarıdaki diğer duyuruda yer alan cevaba ve bloga göz atın, soracak sorunuz hâlâ varsa ben "bir mesaj ötenizdeyim"
0
microfiction
(03.01.15)
Herkese merhaba,
Konuyu tartıştığınız için teşekkür ederim. Yaratıcı yazarlık kursları aslında bir çoğunun düşündüğü gibi,kişiyi, bence de yazar yapmaz. Ama joe satriani de bir virtiözdür ve eğer onun tekniği üzerine bir şeyler ekleyebilmek, müzik tarihinde onun bir adım önüne geçmek isterseniz, önce onun kadar iyi çalabilmeniz gerekir. Ya da realist bir formda desen yapamazsanız başarılı soyutlamalar yapamazsınız. Klasik örnek: bkz.Picasso. Kısaca ben her işin bir matematiği olduğuna inanıyorum. Bazıları bunu kendi kendine bilinçsizce keşfeder, bazıları birilerinden öğrenir.

Bu bir doğum günü hediyesiydi kardeşime. Ben de bütçeme en uygun ve evimize en yakın atölyeyi seçtim. Profesyonel bir kariyer yapma hedefinde olmadığı için de açıkçası bu durumu çok irdelemedim. Yeter ki kafasında kapı açacak bir şey yakalasın,bir referans noktası bulsun.
0
🌸jam
(05.01.15)
(7)

2014'te Edebiyat Dünyasında Önemli Olaylar

microfiction
Sizin dikkatinizi, ilginizi çeken önemli olaylar nedir? Bunlar çok kişisel de olabilir tabii. Falanca kitabı okudum, benim için çok önemliydi, falanca dergiyi/yazarı vb. keşfettim, kitabım/öyküm/şiirim yayımlandı falan gibi bile olabilir.
Sizin dikkatinizi, ilginizi çeken önemli olaylar nedir? Bunlar çok kişisel de olabilir tabii. Falanca kitabı okudum, benim için çok önemliydi, falanca dergiyi/yazarı vb. keşfettim, kitabım/öyküm/şiirim yayımlandı falan gibi bile olabilir.
0
microfiction
(01.01.15)
marquez oldu.
0
mayeskuel
(01.01.15)
ilk baskisi 2011 ama benim elime gecmesi 3 seneyi buldu ve 3 sene önce okusam ayni etkiyi göstermeyebilirdi. benim icin 2014 yilinda okudugum en iyi kitap. sinan sülün: karahindiba.
0
shi aila
(01.01.15)
Benim için Türk Edebiyatı'nda son 25 yılda yazılmış en iyi 5 kitaptan biri olduğuna garanti verebileceğim Ali Teoman'ın Uykuda Çocuk Ölümleri'ni okumak oldu.
0
sanal hayvan
(01.01.15)
tuba dogan'i kesfettim
0
rentts
(01.01.15)
lost diye bi dizi buldum süper tadında keşiflerim olmadı değil :)
0
mea maxima culpa
(01.01.15)
@sanal hayvan ali teoman ve uykuda çocuk ölümleri gerçekten muhteşemdir. zannımca oğuz atay ve tanpınar gibi ölümlerinden sonra değeri anlaşılan yazarlardan biri olacak ali teoman da.
0
🌸microfiction
(01.01.15)
@mea maxima culpa bu kişisel keşifleri paylaşmanız mümkün mü?
0
🌸microfiction
(01.01.15)
(3)

türk edebiyatında evrenli roman var mı?

muratchelik
bu soruyu merito forumunda sordum da pek cevap gelmedi. bir de burdan sorayım dedim. aslında ekşi'de başlık aççaktım 'türk edebiyatında evrenli roman olmaması' diye de; evrenli lafına takılan olur, hatta belki iyi bi örnek verip itin götüne sokan olur diye burdan sorayım dedim.evrenli ne demek? mese
bu soruyu merito forumunda sordum da pek cevap gelmedi. bir de burdan sorayım dedim. aslında ekşi'de başlık aççaktım 'türk edebiyatında evrenli roman olmaması' diye de; evrenli lafına takılan olur, hatta belki iyi bi örnek verip itin götüne sokan olur diye burdan sorayım dedim.

evrenli ne demek? mesela a song of ice and fire'daki gibi tarihi, dinleri, sosyo-ekonomik yapısı ve ilişkileriyle kendi paralel evreni olan eser demek. yüzüklerin efendisi mesela. gerçi daha okumadım. okumaya üşeniyorum. ama o da çok evrenli diyolar. biraz da asoiaf bitmeden başka böyle büyük bir seriye kaptırmak istemiyorum kendimi.

bunlar kadar büyük olmasa bile dune gibi olabilir. hiç olmadı hunger games ayarında bile olabilir. o da muhtmemel bi nükleer felaketten sonra tamamen değişmiş bi dünyada geçiyo yani. ünik bi siyasi yapısı falan var. thinking girl's twilight deseler de kitablarını seviyom ben..
0
muratchelik
(29.12.14)
abi ben yakın zamanda yazıyorum. 3 sene içinde gelecek. o kabul olur mu?
0
kaufman
(29.12.14)
microfiction
(30.12.14)
Fantastik roman diyor, çıkıyoruz işin içinden müdür. Evrenli roman deyince, Kenan Evren'den bahseden roman der gibi...

Sadece Müstecaplıoğlu'nu biliyorum ben. Perg Efsaneleri ve Şamanlar Diyarı. İkisi de tamamlanmış seriler. Perg Efsaneleri'ni okudum, epey beğenmiştim. Almaya niyetliyse, Metis elindekileri bitirmek için beşer liradan veriyor seriyi. İthaki yeniden bastı, yirmişer lira.
0
Dunedan
(30.12.14)
(7)

Polis öldürmenin cezası, yatarı?

mountaincat
Bir kavgada, bir adamı ve müdahale eden polisi öldüren insan kaç sene ceza yer, kaç sene yatar?
Bir kavgada, bir adamı ve müdahale eden polisi öldüren insan kaç sene ceza yer, kaç sene yatar?
0
mountaincat
(29.12.14)
bunu söyleyebilmek bu kadar kolay olsaydı ne avukata, ne savcıya, ne hakime gerek olurdu. bunun kazası var, kasıtı var, nefsi müdafaası var, iyi hali var, sabıkası var, var oğlu var.

sığ kafamla ancak adamın g.tünden kan alırlar diyebilirim.
0
kibritsuyu
(29.12.14)
Ya zaten net bir rakam aramıyorum.

Olay şu: Adam, biriyle kavga ediyor. Kavga bayağı büyüyor, polis çağırıyolar falan. Adam silahı çıkarıyor kavga ettiği kişinin kafasına sıkıyor. Polis de adamı yakalamak için üzerine gidince ona da sıkıyor bi tane.
Aşağı yukarı kaç sene yer bu adam? Sonuçta Türk Ceza Kanunu diye bir şey var amk. Ortalama bir sayı söylemek bu kadar zor olmamalı.
0
🌸mountaincat
(29.12.14)
arkadaşlar söylemiş ama madem illa bir rakam istiyorsunuz, öyleyse sizin istediğiniz türden yanıt vereyim:

bkz. tck 81. ve tck 82.

birincisi müebbet ikincisi ağırlaştırılmış müebbet. allah kurtarsın.
0
microfiction
(29.12.14)
Adam daha önce hiç suç işlememiş, tek karıştığı olay bu. Suç aleti tabanca, yaralama şekli de adamın kafasına tek kurşun, üzerine gelen polisi de göğsünden vurmuş.
0
🌸mountaincat
(29.12.14)
Müebbet ağır oldu.. O zaman şöyle sorayım: Bize 1996 yılında hapse girip 2013 yılında hapisten çıkan bir karakter lazım. Toplam 17 sene yatarı olacak. Ceza sebebi cinayet olacak (Polis ve ya öldürdüğü kişi sayısı önemli değil). 1996 ve sonrasında tck'yı etkileyen faktörleri de göz önünde bulundurarak (Rahşan affı vs), bu adam çıkan kavgada kaç kişiyi öldürmeli/yaralamalı ki 17 sene yatsın?
Not: Olay siyasi olmamalı
0
🌸mountaincat
(29.12.14)
benim bi arkadaş öldürdü ağırlaştırılmış müebbet yedi allahın salağı
0
Solem2
(29.12.14)
@grimer ne alakası var şimdi Allah aşkına ya?

@kuzey li hayır, bir karakter kurguluyoruz; onun için araştırma yapıyorum
0
🌸mountaincat
(29.12.14)
(3)

hukuksal yardım. acil.

hotterthanhell
herkese selamlar. olayımız şöyle ki; müşterek mülkiyet hükümlerine tabi bir apartmanın en üst katında oturan şahıs bozuk olan asansör için tamirci çağırıyor.tamirci asansörün motorunu söküp götürüyor daha sonra bu motor tamirhanede çalınıyor. tamirci de korkup daha önceden yaptığı başka bir motoru t
herkese selamlar. olayımız şöyle ki; müşterek mülkiyet hükümlerine tabi bir apartmanın en üst katında oturan şahıs bozuk olan asansör için tamirci çağırıyor.tamirci asansörün motorunu söküp götürüyor daha sonra bu motor tamirhanede çalınıyor. tamirci de korkup daha önceden yaptığı başka bir motoru takıp asansörü teslim ediyor.şimdi sorunumuz şu ki bu durumda tamircinin verdiği motorun sahibi müşterek mülkiyete tabi apartmandaki paydaşlara karşı istihkak,taşınır veya zilyetlik davalarından biri veya hepsini açabilir mi?
0
hotterthanhell
(28.12.14)
anladığım kadarıyla pratik çalışma veya sınav sorusu. öncelikle tabii sizi oğuzman'ın eşya hukuku kitabına yönlendiriyoruz.

hatalarım olabilir o yüzden teyit etmek gerek. oğuzman'da zilyetliği devralan üçüncü kişiye karşı zilyetliği geri verme davasının açılıp açılamayacağı tartışmalıdır der. oğuzman yine der ki "bizce açılamaz."

istihkak davası ise mülkiyet hakkına dayalı bir dava olduğu için açılabilir. yalnız bunda da beş yıllık kazandırı zaman aşımı var. burada tamircinin emin sıfatıyla zilyet olduğundan söz edemeyeceğimizi de karşı ihtimallere yönelik olarak vurgulayayım.

taşınır davasınıysa açamaz. çünkü taşınır davası açabilmesi için a- ya mevcut zilyetin kötü niyetli olduğunu b- ya da malın elinden rızası dışında çıktığını ispat etmek durumunda. burada anladığım kadarıyla motorun asıl sahibi de tıpkı müşterek malikler gibi tamir için tamirciye rızasıyla teslim etmiş.

bir de sorulara cevap verenler uzmanı olmadıkları alanlarda işkembe-i kübradan atmasalar çok iyi olacak.
0
microfiction
(29.12.14)
İstihkak davası açabilir mülkiyet hakkı dolayısıyla.
Zilyet olmadığı için zilyetlikten doğan dava açamaz. Zilyetliği motoru tamirciye bıraktığı anda sona erdi.
Taşınır davası ile ne kastettiğini açıklar mısın lütfen?
0
ertalpius
(29.12.14)
@ertalpus mk. 989'u kastediyor.
0
microfiction
(29.12.14)
(2)

iktidar kavramının ingilizcesi

gmzo
buradaki iktidar, foucault'nun 'özne ve iktidar'ındaki iktidar. political potency midir doğrusu? political power mı? yoksa yalnızca potency mi? akademik yayınlarda arama yapmak için hangi kelimeyi kullanmak lazım?
buradaki iktidar, foucault'nun 'özne ve iktidar'ındaki iktidar. political potency midir doğrusu? political power mı? yoksa yalnızca potency mi? akademik yayınlarda arama yapmak için hangi kelimeyi kullanmak lazım?
0
gmzo
(27.12.14)
potency değil, power buradaki kavram.

not: hatta şöyle bir yönteme de başvurabilirdiniz sağlamasını yapmak için. foucault and power diye bir gugıllayın, ardından foucault and potency diye gugıllayın, sonuçlar bariz biçimde sizi yönlendirecektir zaten.
0
microfiction
(27.12.14)
power
0
jaygatsby
(27.12.14)
(2)

Büyük harf kullanımı

sos fistik olsun mu
örneğin "Fenerbahçe logosunun kullanıldığı yerler" tamlamasındaki "logosunun" kelimesi büyük harfle mi başlamalı?
örneğin "Fenerbahçe logosunun kullanıldığı yerler" tamlamasındaki "logosunun" kelimesi büyük harfle mi başlamalı?
0
sos fistik olsun mu
(24.12.14)
Küçük harf.
0
franz kafka
(24.12.14)
küçük harfle, evet.
0
microfiction
(24.12.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.