Giriş
(7)

Kakası gelince anlık gülümseyen çocuk oldunuz mu?

smokee
hala yeğenime bakarak kahkayı basıyorum,yahu hic kimse görmedi mi böyle şebek bi gülüşü.cocuk tuvalete gitmemekte ısrar ediyor :D
hala yeğenime bakarak kahkayı basıyorum,yahu hic kimse görmedi mi böyle şebek bi gülüşü.cocuk tuvalete gitmemekte ısrar ediyor :D
0
smokee
(11.12.13)
(bkz: anal dönem)
0
ganyotçu
(11.12.13)
o gülümseme değil, ıkınma. :) bizim çocuklar bebekken tutuna tutuna yürüdükleri dönemlerde, birden sabit durup gülümseye başladıkları zaman kakalarını yaptıklarını anlardık. o esnada ona yılan bile dokunmamalı. :))
0
nereye bu gidis
(11.12.13)
göz göze de gelmemek lazım, utanıyorlar, kakaları geri kaçıyor sonra. ki bu bir bebeğin sağlığı için kötü bir şeydir.
0
nereye bu gidis
(11.12.13)
ganyot fena salmışsın kndini toparla bakıyım
0
🌸smokee
(11.12.13)
psikoseksüel gelişimin bir evresi bu gayet normal:

tr.wikipedia.org
0
cek
(11.12.13)
cek, wikipedia'daki bilgileri erzurumlu ibrahim hakkı hazretleri yazmış sanki.
0
nereye bu gidis
(11.12.13)
ganyotçu'ya niye tik atmadınız ya gayet bilimsel olabilecek bir yanıt vermiş. gerçi şu var ki ben o bilimsel olabilecek yanıta katılmıyorum. zira o yüzde oluşan gülümseme ifadesi nereye bu gidis'in dediği gibi anal dönemin bir tezahürü olmaktan ziyade ıkınmayla birlikte yüz kaslarının gerilmesiyle oluşan bir ifade olsa gerek. en azından ben bu kanaatteyim.
0
microfiction
(11.12.13)
(2)

Osmanlı parasının üzerinde ne yazdığını bilen var mı?

denizaya
Para aşağıda;http://i.imgur.com/WP0teS3.jpgvehttp://i.imgur.com/XmBdZ8a.jpg
Para aşağıda;

i.imgur.com

ve

i.imgur.com
0
denizaya
(10.12.13)
in allah we trust
0
tomofilli hasan
(10.12.13)
tuğranın hemen altında devlet-i aliyye-i osmaniye yazıyor.
0
microfiction
(10.12.13)
(6)

Kitap adı

yansitmayan ayna
10 yıllık arkadaşıma özel bir kitap ayracı yaptırdım. Bir kitap arasında hediye etmek istiyorum. Ama kitap da özel olsun istiyorum. Bu nedenle uzun yıllardır dost olan iki arkadaşı konu alan bir kitap var mıdır. ? Ya da dostluk üzerine yazılmış güzel bir kitap . Adı dost ya. Da arkadaş gibi? İstek ü
10 yıllık arkadaşıma özel bir kitap ayracı yaptırdım. Bir kitap arasında hediye etmek istiyorum. Ama kitap da özel olsun istiyorum. Bu nedenle uzun yıllardır dost olan iki arkadaşı konu alan bir kitap var mıdır. ? Ya da dostluk üzerine yazılmış güzel bir kitap . Adı dost ya. Da arkadaş gibi? İstek üzerine kitap yazdırmak ister gibi olmasın da iki kız arkadaşı anlatırsa çok sevinirim. Var mı bildiğiniz okuduğunuz bir kitap ?!!!
0
yansitmayan ayna
(01.12.13)
dostluk üzerine değil de okuyunca aklıma gelen ilk kitabı yazayım.
uçurtma avcısı, son günlerde tekrardan haşır neşir olmuş olmamın da etkisi olabilir tabi. :)
0
in search we trust
(01.12.13)
küçük prens. iki kız arkadaş değil ama her türlü gider.
0
gurur
(01.12.13)
www.idefix.com

dergi olduğuna bakmayın, koca kitap boyutlarındadır.

bir de şu var (ciltli, özel basım):

www.idefix.com
0
microfiction
(01.12.13)
Öncelikle teşekkürler arkadaşlar. Yazdıklarınızı araştıracağım.
@microfiction , link verdiğin kitapları okudun mu acaba?? Tam olarak konusunu göremedim.
0
🌸yansitmayan ayna
(01.12.13)
"Ateşböceği Yolu" diye bi kitap okumuştum bikaç yıl önce. Güzel kitap (git: www.kitapyurdu.com
0
cause id rather be alone
(01.12.13)
vüs'at o. bener'in kitabının iki kız arkadaşın dostluğuyla pek bir ilgisi yok. kitaba adını veren öyküde bir adam, onun bir dostu ve adamla dostunun karısı arasındaki duygusal-cinsel gerilim var. türk edebiyatındaki çok önemli eserlerden biridir bu aynı zamanda.

cogito'yu ise arkadaşınız sosyal bilimler üstüne okumalar yapmayı seviyorsa öneririm. dostluk teması bağlamında sosyal bilimlerle ilgili değişik yazılar mevcut.

aslında bir de şu var:
www.idefix.com

bunun adında falan dost geçmiyor ama içeriği gerçek bir dostluk öyküsü. ege'nin iki yakasındaki insanların dostluğu da söz konusu bu kitapta. aslında düşününce bu son kitap tam uyuyor aradığınıza.
0
microfiction
(02.12.13)
(5)

türkçem iyi diyen din kardeşlerim

alm est
size bir sorum var:çevreyolu, eşcinsel gibi kelimeler ayrı yazılmalı imiş. tdk de böyle söylüyor. böyle kelimelerde 2. kelime anlamını kaybetmiyorsa ayrı yazılmalı deniyor, ne kadar doğru? bilgisi olan belgesi olan var mı?teşekkürleredit : o zaman eskişehir, sivrisinek, ortakulak, kabakulak vs ne ol
size bir sorum var:

çevreyolu, eşcinsel gibi kelimeler ayrı yazılmalı imiş. tdk de böyle söylüyor. böyle kelimelerde 2. kelime anlamını kaybetmiyorsa ayrı yazılmalı deniyor, ne kadar doğru? bilgisi olan belgesi olan var mı?

teşekkürler

edit : o zaman eskişehir, sivrisinek, ortakulak, kabakulak vs ne olacak?
0
alm est
(30.11.13)
fader
(30.11.13)
Ben de aynı sorunu arayüz de yaşıyorum. Bunun ayrı yazılması gerektiğini söylüyor.
Yalnız bu kurallar 5-10 senede bir değişiyor (kelimelerin yazılışı, harflere konulan şapkalar, vb.). Bunların birleşik yazılması daha doğruymuş gibi geliyor ama TDK'nın da sözünün üstüne söz söylenmez şimdi.
0
aychovsky
(30.11.13)
çapulcunun anlamını değiştiren tdk'dan mı bahsediyoruz? ben uzun zaman önce onu kaale almayı bıraktım.
0
yahveyire
(30.11.13)
ana yazım kılavuzunu dikkate alınız. tdk'nın bi(r)leşik sözcükler konusundaki uygulaması tutarsız ve dilbilimciler tarafından çok eleştiriliyor. zaten 1980 darbesi sonrasında (eski kadrosu dağıtılan) yeni tdk yayınevleri, yazarlar, aklı başında akademisyenler vb. tarafından ciddiye alınmıyor. yeni tdk "ayrı yazılan birleşik sözcük" diye bir şey uydurdu. sözcük dediğimiz şeyse tek parçadan oluşur, ayrı yazılan sözcük diye bir şey olmaz, olursa iki sözcük olur. ana yazım kılavuzu'nda bi(r)leşik sözcüklerle ilgili çok güzel açıklama ve tdk'nın tutarsız uygulamasının örneklerle çürütülerek yapılmış bir eleştirisi mevcut. zaten 10 yıl öncesine kadar üniversite sınavlarında bile tdk'nın imla kılavuzu esas alınmıyordu. yazdığınız sözcüklerin hepsi ana yazım kılavuzu'nda (ki 1980 darbesinden önceki son tdk başkanı ömer asım aksoy başkanlığındaki bir kurulca hazırlanmıştır) bitişik yazılmakta.

tdk'ya kalsa adamsendecilik yerine adam sendecilik yazılacak! halbuki madem ayrı yazıyorsun, o zaman adam sen decilik diye yazman gerekirdi! tdk'nın sitesinde verdiği sözde kurallar da birbiriyle çelişiyor. öne sürdüğü bir kural bir başka sözcüğün yazımında ihlal ediliyor. tamamıyla tutarsız.
0
microfiction
(30.11.13)
sivrisinek: hayvan adı ve bitişik yazılmalı.
kabakulak: hastalık adı ve bitişik yazılmalı.
eskişehir: şehir ismi, bitişik yazılmalı.

orta kulak: organ adı olduğundan ayrı yazılmalı.


ayrı yazılması gereken birleşik kelimeler:

www.tdk.gov.tr

bitişik yazılması gereken birleşik kelimeler:

www.tdk.gov.tr
0
sizofren hayaller
(30.11.13)
(6)

Genç öykücüler

microfiction
Yeni dönem genç öykücülerden beğendikleriniz var mı? Peki varsa buraya yazar mısınız? Yalnız öyle herkesin ağzına sakız olmuş adlar olmazsa memnun olurum. Hadi, şaşırtın beni. (Sadece kamuoyu yoklaması amacıyla soruyorum)`Edit`: Belki de genç öykücüler yerine sadece yeni dönem öykücüler demeliydim.
Yeni dönem genç öykücülerden beğendikleriniz var mı? Peki varsa buraya yazar mısınız? Yalnız öyle herkesin ağzına sakız olmuş adlar olmazsa memnun olurum. Hadi, şaşırtın beni. (Sadece kamuoyu yoklaması amacıyla soruyorum)

Edit: Belki de genç öykücüler yerine sadece yeni dönem öykücüler demeliydim.
0
microfiction
(20.11.13)
Onur caymaz ve Ahmet büke diyorum.
0
iddaaci
(20.11.13)
Onur Caymaz, 36
Ahmet Büke, 43 yaşında. genç derken?
ben de barış bıçakçı diyorum. hadi bakalım hayırlısı...
0
ontolojikkonular
(20.11.13)
yalçın tosun (çok genç sayılmaz ama çok iyi)
sine ergün (genç ve başarılı)
orçun türkay (yaşını bilmiyorum)
0
ludmilla
(20.11.13)
@ontolojikkonular edebiyat dünyasında böyledir. zaten çok erken verim alınabilen bir alan değil. öyle mozart gibi 6 yaşındaki harika çocuklar çıkmaz edebiyatta. o yüzden doğal karşıladım iddaacı'nın yanıtını. bir de geçtiğimiz yıllarda newsweek türkiye "40 yaşın altında 20 genç türk yazar" diye bir liste yayımlamıştı. benzer listeleri yurtdışındaki edebiyat dergileri (ilk aklıma gelen granta) de yayımlıyorlar. bu yüzden iddaacı'nın yanıtını legal kabul ediyorum. :)
0
🌸microfiction
(20.11.13)
murat özyaşar-ayna çarpması
0
dr.ramiz
(20.11.13)
Yok mu başka kimseden yanıt? Sözlük'te otobüste kitap okuyan artist tip başlığına millet verip veriştirmiş ama burada verilen yanıtların niceliği pek parlak gözükmüyor.
0
🌸microfiction
(21.11.13)
(4)

türk şairler

nwnd
Türk şairlerin işlerine ulaşabileceğimiz antoloji kıvamında DUZGUN bir site var mıdıdr?
Türk şairlerin işlerine ulaşabileceğimiz antoloji kıvamında DUZGUN bir site var mıdıdr?
0
nwnd
(17.11.13)
güncel değil ama siir.gen.tr fena değildir
0
dinsiz adam
(17.11.13)
şu an piyasada isim yapmış referans olarak verilen antoloji kitaplarının yerini tutmasa da sitede belirtildiği kadarıyla 194 şairin toplamda 2066 şiirine ulaşmak için şu siteye bakmakta fayda var: www.siir-defteri.com
0
candanag
(17.11.13)
internetteki şiir siteleri güvenilmezdir. bir şairin yazmadığı bir şiiri onun şiiriymiş gibi koydukları çok sık oluyor. en temizi memet fuat'ın türk şiiri antolojisini almak veya kütüphaneden temin etmek. tabii başka bir basılı antoloji de olabilir.
0
microfiction
(17.11.13)
@microfiction iste tam saydigin sebeplerden dolayi duzgun bir site ariyorum. Maalesef bulundugum yerde bahsettigin basili kaynaklara ulasma imkanim yok su anda.
0
🌸nwnd
(17.11.13)
(1)

Diyarbakir'daki semboller

Mandos
Diyarbakirda cesitli yerlerde resimlerde kazinmis farkli hayvanli semboller var. Bunlarin ne manaya geldigini bilen var mi?
Diyarbakirda cesitli yerlerde resimlerde kazinmis farkli hayvanli semboller var. Bunlarin ne manaya geldigini bilen var mi?
0
Mandos
(10.11.13)
dediğiniz kabartmalar diyarbakır'da hüküm süren akkoyunlular döneminden kalma. bozkır sanatının anadolu'ya uzantıları. tipik av sahneleri vb.
0
microfiction
(10.11.13)
(4)

Yazmak için en iyi klavye

qwertyali
başlık garip oldu da, bir yazar arkadaşıma klavye alacağım hediye olarak. kendi klavyesi sertmiş, şikayet ediyordu bir ara. pc kullanıyor. çoğu laptop klavyesi gibi yumuşak bir şey iş görür sanırım.klavyeyi alınca şimdi kırk yıl kullanır onu, o yüzden dandik olmasın. 200, 300 falan verebilirim iyiys
başlık garip oldu da, bir yazar arkadaşıma klavye alacağım hediye olarak. kendi klavyesi sertmiş, şikayet ediyordu bir ara. pc kullanıyor. çoğu laptop klavyesi gibi yumuşak bir şey iş görür sanırım.

klavyeyi alınca şimdi kırk yıl kullanır onu, o yüzden dandik olmasın. 200, 300 falan verebilirim iyiyse. vatan'da vs kurcaladım ama anlaşılmıyor ki hangisi yazmaya uygun, iyidir... o yüzden tavsiye edebileceğiniz klavye varsa çok sevinirim.
0
qwertyali
(09.11.13)
teşekkürler. o yazıyı okudum ama daha çok mac ve ipad klavyeleri üstünde durmuş. onun tavsiyelerini pc'ye uyarlamak doğru olmayabilir sanırım, bilemedim.
0
🌸qwertyali
(09.11.13)
gün boyu mouse klavye kullanan biri olarak söylüyorum ki, işiniz gerçekten çok zor. çünkü böyle kullanımlarda kullanacak olan kişinin, almadan önce klavyeyi şöyle bir yoklaması, mouse'u şöyle bir tartması vs. gerekir, çünkü herkesin el alışkanlıkları ve beklentileri farklıdır.
0
golan trevize
(09.11.13)
microfiction
(12.11.13)
yazı yazmak için en iyi klavye cherry mx blue switch'li mekanik klavyelerdir verdiği yazma hissi ve rahatlığı hiçbir klavye veremez ancak bi dezavantajı vardır o da çok ses çıkarması. bu nedenle yazı yazmak için blue kadar iyi olmasa da sessizlik açısından daha iyi olan cherry mx brown switchli bir mekanik klavye öneririm. bir de bu klavyenin tuşlarının altına ekstra ses azaltıcı halkalar ekleniyor o zaman ses hiç problem olmuyor en son bahsettiğim yapıda olan klavyeye bi örnek logitech g710 plus. 250'den fazla vermeyin ama fiyatlar uçmuş
0
qazwsx
(12.11.13)
(3)

goodreads mi vikitap mı?

girdaptaki
kitaplarla ilgili iki siteden (goodreads veya vikitap) birini aktif olarak kullanmayı düşünüyorum; ama hangisini seçeceğime karar veremiyorum. sizce hangisi daha iyi?
kitaplarla ilgili iki siteden (goodreads veya vikitap) birini aktif olarak kullanmayı düşünüyorum; ama hangisini seçeceğime karar veremiyorum. sizce hangisi daha iyi?
0
girdaptaki
(03.11.13)
goodreads.
0
kablelvuku
(03.11.13)
goodreads. neokur'a da üye olunabilir yanı sıra.
0
microfiction
(03.11.13)
goodreads.
0
megafon
(03.11.13)
(3)

Can Yayınları Kapak Tasarımını Değiştirdi mi? Neden?

jimjim
Evet soru başlıkta, bir süredir sahaflardan takılıyorum metroda birinin elinde farklı bir kapak gördüm can yayınlarına ait; renkli falan, logo altta duruyor.zaytungta da bir haber vardı onu görünce aklıma geldi..neden değişti değiştiyse?
Evet soru başlıkta,
bir süredir sahaflardan takılıyorum metroda birinin elinde farklı bir kapak gördüm can yayınlarına ait; renkli falan, logo altta duruyor.
zaytungta da bir haber vardı onu görünce aklıma geldi..
neden değişti değiştiyse?
0
jimjim
(27.10.13)
sebebini bilmem ama en son çıkan kitaplarında alışıldık tarzdaki kapak tasarımını tamamen bırakmış değiller.
0
rare
(27.10.13)
e başka ajanslarla başka tasarımcılarla anlaşmışlardır, sonra farklı yeni kategoriler eklemişlerdir o yüzden o kitapların tasarımları farklıdır yada o beyazlı kapaklarından sıkılmışlardır vs.
0
pembegurba
(27.10.13)
dizisine göre değişiyor. roman, öykü vb. yine beyaz kapaklı klasik. çoksatarların kapaklarıysa farklı, renkli, resimli vb.
ayrıca kırkmerak dizisinin de kendine has kapak tasarımı var. bir de klasikler dizisinin rengi klasik kapaklar gibi ama beyaz yerine beje yakın bir renk.
0
microfiction
(27.10.13)
(11)

macbook için sözlük

cokponcik
yeni mi geldi bu yeni surumle bılmıyorum ama uc parmak tıklayınca kelımenın ustune wikide kelimeyı arıyor ve karsınıza cıkarıyor. bu ozellıği nereden değistirip yabancı bır kelımenın ustune gelınce turkcesını aratabılırım veya boyle bır program onerebılır mısınız?tesekkurler
yeni mi geldi bu yeni surumle bılmıyorum ama uc parmak tıklayınca kelımenın ustune wikide kelimeyı arıyor ve karsınıza cıkarıyor. bu ozellıği nereden değistirip yabancı bır kelımenın ustune gelınce turkcesını aratabılırım veya boyle bır program onerebılır mısınız?
tesekkurler
0
cokponcik
(27.10.13)
ben de niye olmadı ya denedim ben de şimdi?
0
april12th
(27.10.13)
bende vardı daha önce de. sözlük diye bir uygulama olması lazım. ordan dil seçenekleri var. ama sanırım ing-tür yok
0
herkes gercek bi benim sahte
(27.10.13)
bende de yok panpa :(
0
GibsonRules
(27.10.13)
Uzun zamandır varolan bir özellik. Tarayıcı olarak Sadece Safari' de kullanmak mümkün.
0
fatalstorm
(27.10.13)
chrome kullanıyorum ve bende oluyor.
0
microfiction
(27.10.13)
tarayıcıyla pek ilgisi yok. her karşılaştığınız kelimeyi arayabiliyorsunuz. şurda türkçe ing eklentisini vermişler. ben yaptım oldu:

turkmac.org
0
herkes gercek bi benim sahte
(27.10.13)
bende oluyor güzel bir özellik, ingilizce kelimelerin de açıklamasını vermesi güzel ama dediğin gibi Türkçesi yok. ayrıca 3-4 hafta önce bir özelliği daha farkedip buradan sormuştum ama kimse doğru düzgün cevaplayamamıştı sonradan öğrendm apple'a dair bir özellik olduğunu belki senin de işine yarar:herhangi bir ingilizce metin üzerinde sağ tuşla konuşmayı başlat-durdur diyerek var olan metni dinleyebiliyorsun.
0
candanag
(27.10.13)
sayende öğrendik. sağol.

bende yok diyenler için; ing bir sayfa açıp kelimenin üzerine üç parmakla dokunun sadece.

bu arada bu tip fazla bilinmeyen özellik varsa paylaşırsanız seviniriz. konuşma başlat bilgisi içni de teşekkür ederiz.
bu arada bu duyuru sahibinden çok bana yaradı galiba.
0
sumuklu asilzade
(27.10.13)
Mac Tips #2: Fn Tuşuna iki kez ardarda basarak dictation (Speech to Text) i aktif edebilirsiniz.
0
fatalstorm
(27.10.13)
ay harika oldu valla bunu öğrenmem çok sağolun.ama ing.-türkçe olayını nasıl yapıcaz?ben yükledim onu ama açılmıyo
0
arabayimben
(27.10.13)
Kaç yıldır var. Mac'in en güzel özelliği bence.
0
roket adam
(27.10.13)
(21)

Çay Bardağı Seçmece

april12th
Sizce hangisi güzel? İkisinden birini almayı düşünüyorum. 1- http://www.pasabahcemagazalari.com/yasam/imza-urunleri/alev-ebuzziya/alev-ebuziya-kirmizi-cay-bardagi-seti-6-li/u-10977-65-3032 2- http://www.grupanya.com/DealImages/lipton/m3.jpgVeya sizin beğendiğini klasik ince belli bardak dışında bi t
Sizce hangisi güzel? İkisinden birini almayı düşünüyorum.

1- www.pasabahcemagazalari.com

2- www.grupanya.com

Veya sizin beğendiğini klasik ince belli bardak dışında bi tasarım var mı? Önemli olan tek faktör camın ince olması.
0
april12th
(27.10.13)
İkisi arasında bir seçim yapmam gerekirse 1, ama benim gibi takıntılı insanlar için evinizde normal ince belli çay bardağı da bulundurun, ne zaman kimin geleceği belli olmaz..
0
mutekebbir
(27.10.13)
@mutekebbir, normal bardak var, bunu zevkine alacağım.
0
🌸april12th
(27.10.13)
cok tobalak her ikisinin de alti.

su istanbul tiryaki serisi hosuma gidiyor www.koleksiyon.com.tr

ama aprilin dedigi gibi gelenekselden cok ayrilmamak lazim amac cay keyfiyse. ince belli candir. www.pasabahcemagazalari.com
0
exlibris
(27.10.13)
2 daha güzel bence.
0
kakao
(27.10.13)
@exlibris, Verdiğin ilk linketinin hemen hemen aynısı var. Çok da severek kullandım.
Tiryaki'nin de tabağı ve o tabağa oturuşu güzel. Bendeki şu: www.hergunyeni.com bundan.

Aslında normal çay bardağı formunun biraz dışında bir şey istiyorum.
0
🌸april12th
(27.10.13)
çay bardağı dediğin kulplu olur. ikisi de değil.
0
cthulhu
(27.10.13)
1 şirin. 2 karizmatik. kulp yok elleriniz yanmasın?
0
AWD
(27.10.13)
exlibris
(27.10.13)
alev ebuziya tasarımı iyiymiş
0
su olsam ates olsam
(27.10.13)
@exlibris, ilkinin üstündeki şey hiç bana göre değil ama 2.ye bakabilirim, teşekkür ederim :)
0
🌸april12th
(27.10.13)
Benim de ebuzziya favorim. Tutuşu, içimi çok güzel. Bir cafede bunla getirmişlerdi çok hoşuma gitti. Bu Defne Koz'unkiler de çok şeker duruyor da onu deneme şansım olmadı. Karar veremedim.
0
🌸april12th
(27.10.13)
@exlibris 1.şahaneymiş hocam ya.
0
dokuz numara dort yildiz
(27.10.13)
ya @april hediye değilse allah aşkına alma şöyle şeyler. gir bi milyoncuya ve en ucuz bardak setini al. öyle dandik ki ipince kağıt gibi bardak yapıyolar,tam esnaf işi. en güzeli onlar valla bak. ben onları kullanıyorum şahsen evimde,herkes nefret ediyor
0
GibsonRules
(27.10.13)
2. den çay nasıl içiliyor, merak içerisindeyim. 1.si çok güzelmiş.
0
ontheroad
(27.10.13)
Gibson, o bardaklardan var ya. Ben bardak ve fincanları çok severim, hoşuma gideni alıyorum öyle.

Ama bu ebuzziya'nınkine aşık oldum. Çokgüzel. O'nu alıcam galiba, bence bi denese herkes çok sevecek.
0
🌸april12th
(27.10.13)
O değil de 6 tane bardak 200 lira vay anasını.
0
Troll
(27.10.13)
bende 2. var cok severek kullaniyorum. ilk alirken sirf sevimli diye almistim, kullanisli olacagini dusunmuyordum ama yaniltti, ustelik buyuk oldugundan baya fazla cay aliyor, surekli yenilemekle ugrasmiyorum.
0
lallala
(27.10.13)
2.sinden var evde. ben de çok güzel göründüğünü düşünüyordum ama çay içimi ne yazık ki hiç de keyifli olmuyor.
0
microfiction
(27.10.13)
ikiside değil bence. hele 2.si çok kaba
0
pandor
(27.10.13)
İkincisi bende var ve cok ince acayip el yakiyor. Tavsiye etmem.
0
takilagimacanim
(27.10.13)
bu pasabahceninki makinada yikandigi zaman yuvarlak kisminda deterjan partikulleri kaliyor. tasarim sikintili veya elde yikamalara uygun.
o yuzden iki diyorum.
0
nax
(27.10.13)
(4)

Kitaplar hakkında sosyal site

Rochefort
Şöyle bir şey arıyorum, mobil uygulama veya websitesi olması farketmez: Okuduğum, okumayı düşündüğüm kitapların listesini tutabileceğim, diğer insanlarla etkileşimde olup kitaplarla ilgili bilgiler edinebileceğim bir platform var mıdır?
Şöyle bir şey arıyorum, mobil uygulama veya websitesi olması farketmez: Okuduğum, okumayı düşündüğüm kitapların listesini tutabileceğim, diğer insanlarla etkileşimde olup kitaplarla ilgili bilgiler edinebileceğim bir platform var mıdır?
0
Rochefort
(24.10.13)
librarything
goodreads
shelfari

benim favorim sondaki.
0
dokunmakalbime
(24.10.13)
microfiction
(24.10.13)
Tabi ki goodreads
0
mukrime
(24.10.13)
0
seytan ayrintida gizlidir
(14.08.14)
(2)

koministimam2 ne yapmaya çalışıyor?

t3hn0
Akşam akşam iyi güldüm desem yeridir. Bu adam ne yapmaya çalışıyor. Link'e tıklayınca ne demek istediğimi anlayacaksınız. (bkz: kawaaaaaaa/#32861410)
Akşam akşam iyi güldüm desem yeridir.

Bu adam ne yapmaya çalışıyor. Link'e tıklayınca ne demek istediğimi anlayacaksınız.

(bkz: kawaaaaaaa/#32861410)
0
t3hn0
(20.10.13)
sonuna geldim. sonunda ccc combo breaker ccc diye bir yere çıkıyor.
0
lathspell
(20.10.13)
beyler sakın gelmeyin tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor.
0
microfiction
(21.10.13)
(1)

goodreads sorusu

puc
Selamlar,Türkçe bir kitap adı arattığımda ingilizcesini bulabiliyor, öncelikle bu nasıl oluyor? Ayrıca Türkçe kitap olmadığı durumda ben manuel olarak eklemeyi düşünüyorum. Yanlış mı yapıyorum, yorum filan yapacaksam da var olan İngilizce başlığına mı yapmalıyım? Yani Türkçe yeni başlık açmak yanlış
Selamlar,

Türkçe bir kitap adı arattığımda ingilizcesini bulabiliyor, öncelikle bu nasıl oluyor?

Ayrıca Türkçe kitap olmadığı durumda ben manuel olarak eklemeyi düşünüyorum. Yanlış mı yapıyorum, yorum filan yapacaksam da var olan İngilizce başlığına mı yapmalıyım? Yani Türkçe yeni başlık açmak yanlış mı?
0
puc
(17.10.13)
goodreads'de tek bir başlık altında bir kitabın bütün edisyonları sıralanıyor. ispanyolcası, ingilizcesi, türkçesi, kalın kapaklısı, karton kapaklısı vb... dolayısıyla siz türkçesini arattığınızda eğer türkçe edisyon da eklenmişse otomatik olarak goodreads aramalarında çıkıyor. ve kitap ekleyecekseniz orijinal edisyona eklemek gerek. bütün edisyonlar tek başlık altında toplanıyor, türkçesinin de yeri orası. ayrıca hangi dilde olursa olsun yapılan yorumlar da aynı sayfaya gidiyor. (tabii birisi orijinal edisyondan ayrı olarak başka bir sayfaya bağımsız biçimde kitabın türkçesini vb. eklememişse)
0
microfiction
(17.10.13)
(7)

hukuki terimler neden var ?

mtsyh
insanın gözünü korkutmak için mi veya ulan karışık kelimeler bulalım koyalım kimse anlamasın mı demişler ? mesela an basidinden neden vazgeçmek yerine ''cayma'' vs. vs.
insanın gözünü korkutmak için mi veya ulan karışık kelimeler bulalım koyalım kimse anlamasın mı demişler ? mesela an basidinden neden vazgeçmek yerine ''cayma'' vs. vs.
0
mtsyh
(08.10.13)
yeni yapılan kanunlar teknik terimler dışında sadeleştiriliyor zaten. sadeleştirilemeyenler de kalıp olarak o halde kullanılageldiğinden kalıyor. yani doktrinde kendisine o isimle yer bulan kavramlar o halde kalabiliyor.

ama temelinde eskiden yapılmış olmaları var tabii. 1930lardan kalma kanunlar var hala yürürlüke günümüz türkçesiyle yazılmasını bekleyemezdik elbette.
0
arma aski
(08.10.13)
fikir yürütüyorum sadece.
bizler günlük dilde kelimeleri kullanıyoruz ama çoğunun içi boş olduğunu fark etmiyoruz.yani yaşam diyoruz ama hayat kelimesini kast ediyoruz halbuki.tam karşıladığını düşünsek de kavramları tam bilmiyoruz çoğumuz.

hukukta da adaletin tam sağlanması adına yanlış anlaşılmayı engellemek için doğru kavramlar kullanılmak istenmiştir belki.vazgeçmeyi sen farklı ben farklı nitelendirebilirken cayma kelimesini herkes tek bir anlamda kullanıyor da onun içindir.
bir de yasalarımızın en temelden farklı ülkelerden alıntılar,uyarlamalar olması da etkilidir bu terimlerin oluşumu ve kullanımında.
0
uzunuzunilgi
(08.10.13)
Türkçe bilmedikleri için. Ciddiyim. Açın bakın herhangi bir yasa maddesine, Osmanlı'dan kalma Arapça-Farsça bir sürü sözcük bulursunuz. Türkçeleri var elbette ama kullanmıyorlar.
0
grgn
(08.10.13)
kanunlar ilk çıkarıldığındaki dile uygun olarak hazırlanıyor. üzerinde oynanma olmadığı sürece kanun metni sabit kaldığı için hukuk derslerinde ya da davalarında aynen kalıyor. ayrıca bazı terimler sadesinden daha iyi karşılıyor anlamı...
mesela icra kelimesini karşılayacak türkçe bir kelime yok...
bazıları da öztürkçesi karışıklığa yol açabileceği için tercih edilmiyor.
0
inanmazsan inanma
(08.10.13)
insanlar anlamasın ve hukuku kendilerinden "üstün" görsünler diye.
Bilgi, bu şekilde bir tahakküm aracına dönüşür.
Bu şekilde de devletler kendi çıkarlarına dokunacak ya da bürokrasilerine ve onun itibarına dokunacak her şeyi gerektiğinde aklamak için açıkkapı bırakmış olurlar.
0
dafaiss
(09.10.13)
evet. insanlar anlamasın diye öyle karmaşık bir türkçe. bu yüzden biz avukatlar, internetteki ve piyasadaki bütün hukuk sözlüklerini yok ediyoruz ki insanlar bu terimleri asla anlayamasınlar. boru mu lan? fakülteye girerken kafama yerleştirilecek "eski türkçe az bilinen hukuk terimleri v. 2.4" çipine 20.000 dolar saydım. hukuk terimi bilmeyenlere tahakküm kuramayacaksak, biz ekmeği nereden kazanacağız?,

sarkazm bir yana, şu entryde güzel anlatıldığını düşünüyorum. okumanızı tavsiye ederim: eksisozluk.com
0
starborn
(09.10.13)
mühendislikte neden teknik terimler varsa, tıpta neden teknik terimler varsa aynı sebeple: yani ihtiyaçtan. bir de hukukta birtakım terimleri basitleştirmenin mümkün olduğunu kim söyledi? sözgelimizilyetlik sözcüğünün yerine ne diyeceğiz? böyle bir olguyu karşılayacak bir sözcük gerekli. tıpkı demans sözcüğünün tıpta gerekli olduğu gibi. ayrıca deneyimle sabittir ki yasanın dili tamamen açık bir dille yazılsa bile hukukçu olanların anlamadığı veya daha kötüsü yanlış anladığı bir sürü şey oluyor. ve bu yanlış anlamaların çoğu da "hukuk dilini basitleştirelim" çabası yüzünden meydana geliyor.

bir de türkiye'deki halkın çoğunun sözcük dağarcığının dar olmasının da etkisi var. bu arada dilimizde halihazırda bir sürü arapça-farsça kökenli sözcük var. bu sözcükler olmasa insanlar türkçe konuşamaz hale gelirdi. ayrıca söz konusu olan teknik bir terim olunca bir şey değişmiyor. zilyetlik yerine elmenlik desen de insanlar bir şey anlamaz. veya temyiz kudreti yerine ayırtım gücü, ya da müeyide yerine yaptırım. ki ben yasa metninin ve hukuk dilinin anlaşılır olmasından yanayım. ama teknik terimlerle dolu bir alanı da 300-500 sözcüklük düz adam dağarcığıyla kotaramazsınız.
0
microfiction
(09.10.13)
(6)

hocam ne demek istemiş?

gaian
hoca mail atmış ama anlamadım. ders var mıymış yok muymuş.çarşamba günü 2 saat ders, perşembe de asistanın girecek olduğu tek saat ders var. ders programında bu şekilde görünüyor yarın hocanın kendisi prof, perşembe de ar.gör olan hoca ama aynı ders.attığı mesaj şu;"there is only lecture and no clas
hoca mail atmış ama anlamadım. ders var mıymış yok muymuş.

çarşamba günü 2 saat ders, perşembe de asistanın girecek olduğu tek saat ders var. ders programında bu şekilde görünüyor yarın hocanın kendisi prof, perşembe de ar.gör olan hoca ama aynı ders.

attığı mesaj şu;
"there is only lecture and no class this week."

ben gelmiyorum ama asistan perşembe gelir mi diyor ki.
0
gaian
(01.10.13)
bu hafta ders yok sadece konferans var :)
0
dogumgunundecevrimdisiolanadam
(01.10.13)
hocanin ingilizcesi biraz kitmis.
0
sendelemeden
(01.10.13)
valla çok muamma bir hoca var ondan bu hafta ders yok diyor heralde. hepiniz öyle anlamış gibi yapıp gitmeyin.
0
kirazıseviyorum
(01.10.13)
class'tan kasıt asistanın gireceği. bazı üniversitelerde asistanların girdiği pratik çalışma, ders tekrarı vb. şeylere class deniyor. hatta class saati falan deniyor öğrenciler arasında. lecture hocanın girdiği.
0
microfiction
(01.10.13)
bence "sadece benim dersim var asistanın dersi olmayacak" demeye çalışmış.
0
iron nick
(01.10.13)
1.sınıfım ve okul dün başladı. kimseyi tanımıyorum haliyle soramadım. yarın boşuna gitmek istemiyorum işte.
tek anlamayan ben değilimdir umarım.
teşekkürler.
0
🌸gaian
(02.10.13)
(1)

Gılgamış destanının hangi baskısını okumalı?

gijilti
Düz yazı biçiminde olan varmış, kısa ve şiir olan var vs vs...Lise öğrencilerine de okutacağız. Hangi yayın ve çeviri önerirsiniz?
Düz yazı biçiminde olan varmış, kısa ve şiir olan var vs vs...

Lise öğrencilerine de okutacağız. Hangi yayın ve çeviri önerirsiniz?
0
gijilti
(24.09.13)
Ötüken Yayınlarının Gılgamış Destanı çevirisi yok ki? Aradığınız şey YKY'de. En kapsamlı, düzgün çevirisi odur. YKY'de bir de gençler için olanı var ama sizin alacağınız şudur:

www.idefix.com
0
microfiction
(25.09.13)
(7)

Arz Etmek, Talep Etmek, vs.

bazilika
Geçen gün belediyeye bir dilekçe verdim. Dilekçemin sonuna da "...hazırlanmasını talep etmekteyim. Bilgilerinize sunarım." yazdım.Kalemde görevli arkadaşımız da, "vay efendim üste yazı yazıyoruz, bilgiye sunulmazmış da, saygıyla arz etmek gerekirmiş de, dilekçeyi yeniden yazıp getirmemiz gerekirmiş"
Geçen gün belediyeye bir dilekçe verdim. Dilekçemin sonuna da "...hazırlanmasını talep etmekteyim. Bilgilerinize sunarım." yazdım.

Kalemde görevli arkadaşımız da, "vay efendim üste yazı yazıyoruz, bilgiye sunulmazmış da, saygıyla arz etmek gerekirmiş de, dilekçeyi yeniden yazıp getirmemiz gerekirmiş" dedi... Yahu çok mu farkediyor? Ben belediyenin memuru değilim, çalışanı değilim. Oylarımızla bize hizmet etsin diye seçtiğimiz Belediye Başkanları bizim üstümüz mü oluyor?
0
bazilika
(23.09.13)
bildiğim kadarıyla, kimse -kanunen- vatandaşın üstünde değildir. belki tbmm ve cumhurbaşkanı olabilir. dolayısıyla sizden böyle bir şey "talep" etmeleri saçma olmuş. kraldan çok kralcılık.
0
nereye bu gidis
(23.09.13)
Maalesef oylarımızla onlara protokolde yer tahsis etmiş oluyoruz.

Yine de buna takacak adamın kafasına sıçayım, o ayrı.
0
yarin bos musun
(23.09.13)
doğru yazmışsınız, belediye üstünüz falan olmuyor.
0
silent enigma
(23.09.13)
belediye nasıl üstünüz?. sen vatandaşsın rica edersin, talep edersin. o memur başkanına arz eder.
0
mr fusion
(23.09.13)
arz etmek sunmak demektir zaten. o arz ederim lafının aslı "hazırlanması talebimi arz ederim" den geliyor. bazı avukatlar komik biçimde dilekçelerinin altına bu arz etme galatı yüzünden yanlış olarak "arz ve talep ederim" bile yazıyor. siz talep edersiniz, talebinizi arz edersiniz, talebinizi sunarsınız vb. size kalmış bir şey. cehaletin en korkuncu karşısındakini bilmiyor/yanlış biliyor zanneden cehalet. sizin yaptığınız doğru.
0
microfiction
(23.09.13)
Söylediğim gibi, vatandaş yazarken arz eder. Neden bunun itirazı? Siz yazın, rica edin, "istiyorum" diye bitirin, talep edin vs.
adam bunun doğrusunu sormuş ve doğrusu bu
0
yarin bos musun
(23.09.13)
hayatımı dilekçe yazarak kazanıyorum (arzuhalci değilim ama onu da söyleyeyim) microfiction +1. arz etmek sunmak demektir. dilekçenizin sonuna yalnızca saygılarımla talep ederim/talebimi sunarım/talebimi arz ederim vb. yazmanız yeterlidir. "makama yazılan dilekçeyi arz ederimle bitirmek gerekir" lakırdısı bir galat-ı meşhurdur.
0
kurmaca
(23.09.13)
(3)

Yazmak istiyorum..

sanfelice
Durum şu arkadaşlar: Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde öğrenciyim. Tamam şehir iyi güzel, öğrenci şehri bilmemne de ben biraz daha içe dönmek, kendimi geliştirmek adına bir şeyler yapmak istediğimden yerel de olsa belirli bir gazeteye düzenli olarak yazmak istiyorum. Gazete diye özellikle belirtiy
Durum şu arkadaşlar: Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde öğrenciyim. Tamam şehir iyi güzel, öğrenci şehri bilmemne de ben biraz daha içe dönmek, kendimi geliştirmek adına bir şeyler yapmak istediğimden yerel de olsa belirli bir gazeteye düzenli olarak yazmak istiyorum. Gazete diye özellikle belirtiyorum çünkü blog pek bana göre değil. En azından gazeteyle biraz daha somut bir şeyler ortaya koyabilirim gibime geliyor. İşin soru kısmı: Nasıl bir adım atmalıyım? Ne yapsam ne etsem bir fikri olan var mı acaba? Yazmayı hep sevmişimdir ve bu konuda kendimi geliştirmek adına neler yapabilirim?
0
sanfelice
(22.09.13)
örnek yazılarını gazetelerin iletişim bölümlerine e-postala.lisedeki tarih hocam gazetelerin internet sayfalarında yazıyordu genelde bilemiyorum nasıl başladı iletişimim olsa sorardım :D
0
glamdr1ng
(22.09.13)
Semih Gümüş ün kitaplarını oku. orada yazar olmakla ilgili şeyler var. sana özet geçeyim: çok oku.
0
hoot
(22.09.13)
Gözünüze kestirdiğiniz gazetelere (ve bu arada dergilere) yazı göndererek başlayabilirsiniz. Sadece yerel değil, ulusal gazeteler içinden de sürekli yazar olmayan kişilerden yazı kabul edenler var. Önce bir iki yazıyla başladığınız yazma işini bu yolla zamanla sürekli hale getirebilirsiniz. Önceden belli yerlerde yazılarınızın çıkmış olması yazmak istediğiniz yerel gazetenin sizi kabul edebilmesi için de bir 'CV' oluşturmanıza olanak tanıyacaktır.

Bir yerel gazeteye bir-iki yazı gönderdikten sonra editörlerle belli bir hukukunuz oluşabilir. Bu hukuka dayanarak sürekli yazmayı teklif edebilirsiniz. (Kim bilir, belki de onlar ederler) Ama önce siz bir şeyler yazıp gönderin. Bir yerden başlamak gerek, bunun için de ilk aşamada dışarıdan yazı göndermeniz en uygun yol.

Tabii söz konusu olan 'yerel' gazeteler olunca işin içine tanıdıklar da girebilir. Ama bunun için bile yine elinizde yazılıp çizilmiş hatta bir yerlerde yayımlanmış yazıların olması sizin yararınızadır.

Şurada edebiyat dergilerine yazı göndermekten bahseden bir yazı var: yazarodasi.blogspot.com
Sizin durumunuzda da yol gösterici olabileceğini düşünüyorum. Başarılar dilerim.
0
microfiction
(23.09.13)
(6)

kültür-sanat yada edebiyat dergisi??

nobeard
piyasada alıp okunabilecek adam gibi bi kültür-sanat yada edebiyat dergisi var mıdır, hangilerini önerirsiniz?? ot ve notos dışında.
piyasada alıp okunabilecek adam gibi bi kültür-sanat yada edebiyat dergisi var mıdır, hangilerini önerirsiniz?? ot ve notos dışında.
0
nobeard
(22.09.13)
notoskitap.com
birdirbir.org
varlik.com.tr

edit: ups notos dışında denmiş, şimdi gördüm.
0
microfiction
(22.09.13)
sözcükler var fena değil ama K daha ucuz.
0
Demet
(22.09.13)
Rabarda

cok begeneceginizi dusunuyorum.
0
la traviata
(22.09.13)
arada temrine bakıyorum
0
öptüm sezen
(22.09.13)
akatalpa
0
kakao
(22.09.13)
(7)

1984 george orwell

benim de soyleyeceklerim var
bu kitabın en iyi çevirisi hangisidir?hangisini almalı?evekitap'tan alınır mı, can yayınları çevirisi iyi midir?
bu kitabın en iyi çevirisi hangisidir?

hangisini almalı?

evekitap'tan alınır mı, can yayınları çevirisi iyi midir?
0
benim de soyleyeceklerim var
(18.08.13)
ben can yayınlarını dendedim memnunum
0
lansta
(18.08.13)
lansta+1
0
sterenucleus
(18.08.13)
candan başka yayınevi var mıymış ki? aa. can gayet iyiydi bana göre. ben evekitaptan hiçbir şey almazdım bir de.
0
okuyamıyom ben ya
(18.08.13)
can çevirisi gayet iyi.
0
doxanikee
(18.08.13)
konuyla alakasız olacak ama kitabı okumadan filmi izlemeyin derim.
0
avkatbey
(18.08.13)
başka nerden yayınlandı bilmiyorum ama can yayınları beni tatmin etmedi.
internetten orjinal metniyle karşılaştırdım; bazı kısımlar gerçekten ciddi anlam daralmalarına sebep olacak şekilde çevrilmiş.
onu okudum ben de ama başka bişey bulabilirsen onu dene bence.
0
dafaiss
(18.08.13)
hangi çevirisi iyidir diye araştırmadan önce baksanıza birden fazla çevirisi var mı, diye. can'dan başka çevirisi yok. zaten yabancı eser de olsa yazarın ölümünün üstünden 70 yıl geçmedikçe eseri basmak serbest olmayacağı için illa yayın haklarını satın almak gerekiyor. kabul edersiniz ki bu durumda da yayın haklarının sahipleri tek bir yayıneviyle anlaşıyorlar ve tek bir yayınevinden çıkıyor çeviriler. birden fazla çeviri olduğu zaman anlayın ki yazarın ölümünün üstünden 70 yıl geçmiş ya da yayın hakları başka bir yayınevine devredilmiştir.
0
microfiction
(18.08.13)
(8)

atatürk'ün hayatı boyunca 3997 kitap okuması

borays
Ya bu kadar kitabı okumuş olması doğrudur veya değildir ama ben doğru olduğuna inananlardanım çünkü entellektüel altyapısı çok güçlüydü Atamızın... peki burda girilen entryde nasıl bir hesaplama mantığı vardır ya adama bak bu nedir ya ? ufak bir hesap,fiziksel nedenler ve bir de ayetle sonuca ulaşıl
Ya bu kadar kitabı okumuş olması doğrudur veya değildir ama ben doğru olduğuna inananlardanım çünkü entellektüel altyapısı çok güçlüydü Atamızın... peki burda girilen entryde nasıl bir hesaplama mantığı vardır ya adama bak bu nedir ya ?

ufak bir hesap,fiziksel nedenler ve bir de ayetle sonuca ulaşılan gerçek???



eksisozluk.com
0
borays
(15.08.13)
Hızlı kitap okuma tekniklerinden haberi olmayan malların iddia ettiği olay işte.
0
alideemir1
(15.08.13)
evet atamiz 1900lu yillarda hizli kitap okuma teknikleri dersleri almis. 3997 direk kusuratli sayi vereyim de salladigim anlasilmasin seklinde verilmis bir rakam. ataturk gibi osmanli harabesinden turkiye cumhuriyeti cikaran bir adamin sanki hicbir isi yokmus gibi sabahtan aksama kadar kitap okudugunu soylemek ona yapilmis buyuk bir saygisizliktir. kitap okumak elbette guzel bir sey ama sirf onu entelektuel gostermek icin yapilan bu sallama tespit onun mirasina hakarettir.
0
caylakoldukeyhalkımunutmabizi
(15.08.13)
@caylakoldukeyhalkımunutmabizi

yanlıs anlaşılmasın ben hesaplama mantığına dikkat çekiyorum
0
🌸borays
(15.08.13)
şimdi sen sonunda ayet var diye kıl oluyorsundur ama bence gayet mantıklı bir hesaplama tekniği. adam orda 40 yapar tarzı bir hesap yapmamış ki. tamam siz 4000 diyosunuz hadi bu rakamı bi şartlara ve yaşadığı yıllara göre hesaplayalım, sınırları da zorlayalım bakalım nasıl bir rakama ulaşabilicez demiş, ulaştığı rakam da iddia edilenin çok altında çıkmış. bilginin yanlışlığını da kendince diğer fikirleriyle desteklemiş. kaldı ki sadece kitapla bilgi öğrenilmez söyleminde de gayet haklı. bir problem göremedim ben.
0
mrz breezy
(15.08.13)
Yok öyle bir sey diyenleri, açık söyliyim sikeyim.

Ben hizli okuma nedir bilmem etmem. Fakat babam cok okuyan bir insan oldugu icin neredeyse 1. Siniftan beri okuyorum. Su an 300 sayfalik bir kitabi 2 saatte okuyabiliyorum. 1000 sayfalik bir roman vb yi 1 gunde rahat okuyorum. 14 ciltlik zaman Çarkı serisini 2.5 haftada bitirdim.

Ki Atatürkte çocukluğundan beri okuyan bir insan. Normal o kadar okumasi.

Tabi 1 kitabi 1 ayda bitiremeyen ve mal zihniyetine sahip olan insanların inanmamasi normal
0
efrasiyab87
(15.08.13)
Hesaplama mantığı ayettir vb bakmadim sadece sayiya bakarak konuşuyorum. Ataturk entellektüel bir insandi tabiiki. Kocatepede savastan önce calikusu okuyan bir insandan bahsediyoruz. En yogun gunde bile en az 2 saat okuyan birisi.

Isin acısı Atatürk'ü ne kufredenler tanıyor ne de sevenler. Herkes bilmeden konuşuyor
0
efrasiyab87
(15.08.13)
Ben sahsa yonelik faaliyetten bahsediyorum isi ana baba seviyesine tasimak seviye meselesi. Ki lafimda sana degildi baslik altında Atatürke dumduz gidenlere gidiyordu. Ustune alinman icin degildi
0
efrasiyab87
(15.08.13)
mustafa kemal'in cephede bile kitap okuduğu yazılı. kurtuluş savaşı sırasında meclisin en hararetli tartışmalarının olduğu dönemde de okurmuş ki "biz nelerle uğraşıyoruz, herif nelerle uğraşıyor" diye bir iki mebusun tepkisini de okumuştum. cumhurbaşkanlığı döneminde de çok okumaktan gözleri yaşardığı için tülbentler kestirirmiş, bunlarla gözlerinin yaşını silermiş. türkçede ve fransızcada olmayan bazı kitapların hususi çevirisini yaptırtırmış. 3997 kitap okumuş mudur bilmiyorum. pek çok kitabın da önemli bulduğu yerlerini okumuş, altlarını çizmiş ama tamamını okumamış. ama bildiğim bir şey var ki, şu anki siyasetçileri cebinden çıkaracak kadar çok okumuş bir adam mustafa kemal. hatası, günahı bir yana bu yüzden saygı duyuyorum kendisine.
0
microfiction
(15.08.13)
(2)

Amatör Edebiyat Dergileri

halanne
Selam, amatör yazıların yayımlanmak üzere gönderilebildiği dergiler var mı bildiğiniz?
Selam, amatör yazıların yayımlanmak üzere gönderilebildiği dergiler var mı bildiğiniz?
0
halanne
(12.08.13)
Vertigo Edebiyatkültürsanat Dergisi var. [email protected] adresine mail atabilirsen geri dönerler sanırım. Bana döndüler.
0
çok güzelsin gitme dur
(13.08.13)
microfiction
(13.08.13)
(1)

kafka-------

benkoşarımaşaalara
dava romanıyla ilgili makale, dergi vb. söyler misiniz birkaç ? teşekkür..
dava romanıyla ilgili makale, dergi vb. söyler misiniz birkaç ?
teşekkür..
0
benkoşarımaşaalara
(09.08.13)
microfiction
(09.08.13)
(13)

Büyük Bir Yazar Olmak İstiyorum

fringezamani
Yazar olmak istiyorum. Kendimi bildim bileli yazıyorum, yaşım 22. Kafamda tasarladığım romanlar var lakin bu yeteneğimin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Her anlamda beslenmeye aç bir insanım, yaşamam, izlemem, gezmem, okumam lazım diyorum. Bana tavsiyelerde bulunabilir misiniz? Üslubumu, dilimi nasıl
Yazar olmak istiyorum. Kendimi bildim bileli yazıyorum, yaşım 22. Kafamda tasarladığım romanlar var lakin bu yeteneğimin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Her anlamda beslenmeye aç bir insanım, yaşamam, izlemem, gezmem, okumam lazım diyorum. Bana tavsiyelerde bulunabilir misiniz? Üslubumu, dilimi nasıl geliştirebilirim?

Not: Yazarlık üzerine herhangi bir eğitim almadım. Üniversite son sınıf öğrencisiyim ve asıl mesleğim yazarlıkla alakası olmayan bir meslek.
0
fringezamani
(07.08.13)
Yaz birader. İçinden geleni yaz işte. İpini koparanın yazar olduğu bir ülkede sıkıntı çekmezsin veya horlanmazsın. Bi de iki mevlana şems falan sıkıştır araya kitabın adını da gerçek aşk falan koy bestsellera oynarsın güven bana.
0
zombie0
(07.08.13)
önce kendinin ve anlatmak istediğinin/istediklerinin ne/neler, nasıl, niçinlerine cevap aramak iyi bir başlangıç olabilir?
Kim için yazacaksın?
Niçin yazacaksın?
gibi şeyler.
Örneğin tam o kaideye oturtmak yanlış gelse de natüralist gelenekten olan yaşar kemal'in aylarca dağlarda, oranın köylerinde kaldığını okumuştum, ince memed'i yazmadan önce.
0
dafaiss
(07.08.13)
Çok okuyun. Kitap çıkarmak çok zor bu ülkede. O yüzden uzun süre bol okumalar yapmakla beraber amatör süreçte yazarak kendinizi sınayın ve geliştirin.
0
timburton
(07.08.13)
Şunu söyleyeyim sadece, yazarlığın eğitimi olmaz.
0
ne nicki be
(07.08.13)
Tabi, bol bol kitap oku, ama herkesi okuma kendini ispatlamışları oku.
Ve çok insan tanı, çok yerde bulun, çok olay yaşa.

Kafede oturmaktan bahsetmiyorum yani kafede de otur tabi ama en radikal ortamlara da gir.. anlatabildim mi? her şeyi okuyarak öğrenemezsin.
0
ayn-i cemin bülbülü
(07.08.13)
yazarak geliştireceksin. lak lakla değil yazarak gelişir yazarlık.

yazar olmak için eğitim gerekir mi çok emin değilim, ancak iyi yazarları da ciddi bir şekilde okuman gerekli. herkesin okuduğu gibi hikayesini takip etmeyeceksin. inceleyerek, duyarak okuyacaksın.

ancak bunu da abartmamak lazım. çünkü gerçekten yazarak geliştireceksin kendini. fazla okuyarak da başkalarından etkilenme.

ayrıca okumak diyorsak hepsi edebiyat olmamalı bence. sanat, bilim, yerine göre hayatla ilgili diğer konular. gezmeli, gözlemlemelisin. sanatın diğer dallarını da takip etmelisin. müzeler, sergiler ve konserler sana hayat görüşünü geliştirmen için yardımcı olacaktır. yazmak sadece hikaye anlatmak değil felsefen, hayat görüşünlerin vs özgün olmalısın. boş olmamalısın. yoksa piyasadaki gibi küfreden komserler filan yazarsın, bol bol alkış alırsın ancak edebiyat anlamında bir gelişme gösteremezsin.

son paragraf naçizane benim görüşümdür. kolay gelsin.
0
mea maxima culpa
(07.08.13)
kendin gibi alaylı yazarlardan tavsiyelere kulak verebilirsin. bu yolda çok çile çekmiş ve hâlâ amatör ruhla devam eden, alçakgönüllü insanlardan bahsediyorum. cracked.com'da örneklerini bulabilirsin. john cheese, david wong gibi. bayağı motive edici şeyler söylüyorlar.
0
okumakistiyorumburadakileri
(07.08.13)
tepkileri gözlemlemek adına blog açabilirsin, okuyucu eleştirilerine göre de kendini geliştirebilirsin.
0
feykalade
(07.08.13)
Buyuk bir yazar olmaz, yazar olursun, sonra ya seni kucuk yazar olarak birakirlar ya da buyuk yaparlar.. satacak populer kultur malzemesi bisey yazacaksan gunumuz dunyasi icin buyuk yazarlik icin ilk adimi atmis olursun
0
yokhukmunde
(08.08.13)
boşuna uğraşma evlat, burası kurtlar sofrası. bir kere yazar oldun mu geri dönüşü çok zordur. burda herkes birbirinin hatasını kollar, en ufak yanlışını affetmezler. dışarıdan göründüğü gibi değildir. çok kişi telef oldu, uyuşturucu, alkol batağına saplananlar, delirenler oldu. ben şanslı olanlardandım. tekrar seçme şansım olsa bu pis işlere hiç bulaşmazdım.
0
alafortanfoni
(08.08.13)
Üslup öyle mi yazılıyor yoksa uslup diye mi yazılıyor? Eğer öyle yazılmıyorsa, imla kılavuzu şart. Doğru yazmış olsanız bile şart!

Emre Kongar'ın, "Hoca Efendinin Sandukası" isimli romanının önsözünü okuyun. Orada kendinize pay çıkaracağınız dersler var.

Şu PKA'nın yazarı nasıl oluyor da, çok az geldiği bir şehrin tarihteki hâlini bu kadar iyi tarif edebiliyor?

Çalakalem yazmayın.

Yahya Kemâl, Sessiz Gemi isimli şiirini, on senede yazmış.

Araştıra, soruştura, bilgi biriktire, hayal kura, sil baştan başlaya, beğenmeye, içe sinmeye, içe sine, değiştire, deneye yazın.

Gezin, gözlemleyin, okuyun, hayal kurun.

Ben de dâhil olmak üzere, Orhan Pamuk'un Türkçesine bok atmayan kalmadı. Peki, Orhan Pamuk'u Nobel ödülüne lâyık görenler, yazarın Türkçe romanlarını mı okudular? Demek ki, özgünlük yani orijinalite, hayal gücü ve yazarın, okuyucu üzerinde bıraktığı etki, dilden daha önemli.
0
compadrito
(08.08.13)
Telefondan edit edemiyorum, (bkz: boğazın suları çekildiği zaman)
0
compadrito
(08.08.13)
microfiction
(23.09.13)
(11)

Bazı insanlar çok saygısız her konuda, lisans mezunları nasıl böyle_*video*

netadam
Şaştım kaldım arkadaş bu insanlar neyin kafasını yaşıyor lisans mezunu insan belirli bir aşama kaydetmiş kendini geliştirmiş olmalıyken nasıl oluyor da bu kadar sığ bir görüntü çizmişler bu kadınlar.http://www.youtube.com/watch?v=cc76_dpQfok
Şaştım kaldım arkadaş bu insanlar neyin kafasını yaşıyor lisans mezunu insan belirli bir aşama kaydetmiş kendini geliştirmiş olmalıyken nasıl oluyor da bu kadar sığ bir görüntü çizmişler bu kadınlar.

www.youtube.com
0
netadam
(06.08.13)
bu gerizekalılar sayesinde akp %50 alıyor zaten.
0
efrasiyab87
(06.08.13)
cünkü sadece kendilerini hakli ve en dogru fikirde(hatta cogu icin tek dogru) olan goruyorlar. öyle de ölüp gidiyorlar.
0
Notts
(06.08.13)
Kimse türbanlıları sevmek zorunda değil. Kimse onların giyimlerini kuşamlarını hoş bulmak zorunda değil. İsteyen rahatlıkla dinde başörtüsünün yeri yok diyebilir. Kimse insanların böyle giyinmesini(kandırıldıklarını düşündükleri için ya da başka bir sebeple) hazmetmek zorunda değil. Herkes bir aileye para verip "yeter ki çocuğunu o okulda okutma, gel burda okut" diyebilir. Ki şu an fetullahçılar bunu sık sık yapıyor.

Vidyoda bir tek "İstikrar senin neyine be kadın" demesi terbiyesizlik.

Ha, videyodaki kadınların tipleri, hal ve hareketleri benim de hoşuma gitmiyor, orası ayrı.

Asıl siz sığ düşünüyorsunuz.
0
otonom
(06.08.13)
Sizin akıllarınızı seveyim ben.
0
penquensiqer
(06.08.13)
yaptıkları tek kelimeyle denyoluk. tipik cehepe kadın kolları teyzeleri. fikirleri değil, kişileri eleştiriyorlar. ve bunu en sığ şekilde yapıyorlar (gerçi fikirleri de atatürk ilke ve inkılaplarından öteye gitmiyor zaten)
0
sir gawain
(06.08.13)
ne nicki be
(06.08.13)
iki tarafın da böyle uçları var. birbirlerini dengeliyorlar işte. şaşılacak bir şey yok. empati 0, karşı tarafın düşüncelerini öğrenme istekleri yok.
notts+1
0
SPQR
(06.08.13)
bunlar halkı şu andaki iktidarın kucağına atan insanlar işte.
0
microfiction
(06.08.13)
. sıradan insan olarak sadece buz dağının üstünü görüyoruz genelde. ama herşey planlı. siz daha doğmadan nasıl bir düşünceye sahip olacağınız birileri tarafından kararlaştırılmış.
şunseriyi bir izleyin derim ben.
m.youtube.com
0
bioss
(06.08.13)
videoyu izledim. türbanın almanların komplosu olduğuna yönelik bir iddia var.

buna göre şule yükel şenler tek başına bütün ülkeyi kapatmaya kalkıyormuş. Arkasında da gizli güç odakları varmış.

zaten 1960tan önce kadınlar hep açıktı, bir anda kapandılar.
0
efrasiyab87
(06.08.13)
bizi akp tahakkümünde yaşamak zorunda bırakanlar işte bu ve bu zihniyet. AKP toplumsal tabanını oluşturan ve desteklenip büyümesine sebep olan "mağdurluklarını" meşrulaştıranlar da bu kafalar. TR Siyaseti bunlardan çektiği kadar kimseden çekmedi! 28 şubat kafaları...
0
shbz
(06.08.13)
(8)

ergenekon davası

cenkist
Hukuka aykırıdır gerekçesi budur ... Hukuka uygundur gerekçesi budur .... Yani koca koca paşalar sırf muhalif olduğu için mi müebbet aldı ..
Hukuka aykırıdır gerekçesi budur ...
Hukuka uygundur gerekçesi budur ....

Yani koca koca paşalar sırf muhalif olduğu için mi müebbet aldı ..
0
cenkist
(05.08.13)
taraflı gözle bakarsan.

hepsi darbeci olduğu için müebbet aldı der biri.
muhalif olduğu için de müebbet aldı der biri.

ikisi de var ama hiç kimseye muhalif diye müebbet vermezler. birşeylere bulaşmıştır.
0
paintov
(05.08.13)
yargısız infaz yapıldığı için hukuka aykırıdır.
0
yetkili birine benzeyen abi
(05.08.13)
Muhtıra yayınlayanın altına araba aldılar(Dolmabahçe görüşmelerini hatrlayın).
Darbe girişimde bulunana müebbet verdiler.

Halihazırda darbe yapanlar dışarıda
Teşebbüs edenler müebbetle içeride.

Sorun burada başlıyor.

Ek olarak: Teşebbüsün olduğuna da en azından bazı isimler için inanmıyorum.
0
otonom
(05.08.13)
microfiction
(05.08.13)
aihm tarafından meşruiyeti kesin bir dille kabul edilmiş bu mahkemenin. orda sorun yok. tutukluluk sürelerinde de aynı şekilde.
0
ne zaman gitti tren
(05.08.13)
gerekçeli kararı görmeden cevap vermek atış olur.
0
tedirginlik hucresi
(06.08.13)
aihm tarafından meşruiyeti kabul edilmiş diye bir şey yok. aihm önüne gelen davalarda başvurulan hususlarda sözleşmeye aykırılık olup olmadığına bakar. ergenekon davasında da tutukluluğun yasallığına (meşruluğuna değil, yasallığına yani türkiye'deki pozitif yasa metnine uygunluğuna) bakıldı ve tutukluluğun pozitif hukuk anlamında yasal olduğuna hükmedildi. bu tutukluluğun süresiyle ilgili değildi.

adil yargılanmanın ihlaliyle ilgili olarak ise aihm davanın sonuçlanmasını bekler. bunun için de iç yargı yollarının tüketilmesi gerekir. bunun için henüz iç yargı yolları tüketilmedi. bu arada bm keyfi tutuklamalar çalışma grubu da geçen hafta, türkiye’nin koşut bir başka davası olan balyoz yargılamasında insan hakları evrensel beyannamesi’ni ihlal ettiğine hükmetti. yarım bilgiyle gazeteden okuyarak hukuki konular hakkında yorum yapmamak gerekir. aihm'in bir şeyin meşruluğuna hükmettiği falan yok.

şu suçlu, şu suçsuzdur demeyeceğim. diyeceğim tek bir şey var: insan hakları sözleşmesindeki anlamıyla adil bir yargılama olmadı. bu yargılama için yüzlerce örnek verilebilir, en basitinden cmk, nihai hüküm açık duruşmada açıklanır diyor. buna uyuldu mu? vali çıkıp gidenler suç işler dedi. bu ne rezillik? sırf bu bile (hükmün açık duruşmada yapılmaması) bozma sebebidir. yargıç bilmem kaç duruşma bazı sanıklara duruşmaya katılmama cezası verdi ki böyle bir şey ne cmk da var ne de başka bir kanunda. avukatların hiçbir itirazı dinlenmedi. avukatların tanık olarak dinlenilmesini istediği kişiler dinlenilmedi, dinlenmek zorundaydı cmk'ya göre. yargıç tutup "avukata her duruşma söz verilmez" diyebildi. böyle bir şey yok. savunma hakkının kısıtlanmasıdır.

şimdi hepsini yazmaya kalkmayayım. ama suçlu suçsuz boyutuna girmeden (çünkü böyle bir şeyi ancak adil yargılamayla bilebiliriz) bir hukukçu olarak bunun adil bir yargılanma olmadığını söyleyebilirim. adil yargılama yapılsaydı sonuç muhakkak farklı olurdu. bir insan olarak da ancak şunu demek elimden gelir: "bir kavme (veya millet ve topluluğa) olan kin (ve düşmanlığınız) sizi sakın adaletsizliğe itmesin. " maide/8
0
microfiction
(06.08.13)
@microfiction yarım gazete bilgisiyle filan söylemedim. aslına bakarsan hiç takip etmedim bu süreçleri. geçen akşam tvde melih altınok diyordu bu mealde şeyler, ordan duyduğum bu yani. tamam söyleyiş tarzım biraz değişik olmuş. e illaki aihm "ben bu mahkemeye kefilim" dememiştir.
0
ne zaman gitti tren
(07.08.13)
(8)

laminant degil de baska biseydi.

isttrab
yer kaplamasında kullanılan laminant parkelerden hem daha kalın hem de daha uzun olanı neydi?
yer kaplamasında kullanılan laminant parkelerden hem daha kalın hem de daha uzun olanı neydi?
0
isttrab
(04.08.13)
dilimin ucunda
0
🌸isttrab
(04.08.13)
masif parke mi?
0
scaramuccia
(04.08.13)
lamine'dir muhtemelen.
0
lejant
(04.08.13)
granit
0
tchuck
(04.08.13)
marley?
0
esenboga
(04.08.13)
laminant, lamine, masif diye gider kalitesine göre.

sizin söylediğiniz rabıta (döşeme tahtası) bence ama sıralama dediğim gibidir.
0
ozdek
(04.08.13)
microfiction
(04.08.13)
rabıta, bravo. tesekkur ederim. yurtdısında ozelıkkle yer kaplamasında goruyorum ve cok hosuma gıdıyor. dıger yazılanlarla arasındakı farkı da acıklar mısınız? tesekkurler tekrardan herkese.
0
🌸isttrab
(08.08.13)
(1)

david foster wallace - this is water

freebird5406_2
türkçe çevirisine rastlayan sahip olan var mıdır ?
türkçe çevirisine rastlayan sahip olan var mıdır ?
0
freebird5406_2
(02.08.13)
Idefix'te tükenmiş gözüküyor. Muhtemelen yeni basımı yapılacaktır.
0
microfiction
(02.08.13)
(7)

Şapkalı harfler var mı yok mu?

ermanen
â, î, ûbazıları kullanıyor, bazıları kullanmıyor.hukukta kullanıyorlar sanırım.resmi alfabede harf olarak geçmiyor.(düzeltme/şapka işareti, noktalama işareti olarak kullanılıyor.)tdk kaldırmış, geri getirmiş vs.neden bu kadar oynak bu durum?nedir son durum? siz kullanıyor musunuz?dil: Türkçehttp://w
â, î, û

bazıları kullanıyor, bazıları kullanmıyor.

hukukta kullanıyorlar sanırım.

resmi alfabede harf olarak geçmiyor.
(düzeltme/şapka işareti, noktalama işareti olarak kullanılıyor.)

tdk kaldırmış, geri getirmiş vs.

neden bu kadar oynak bu durum?

nedir son durum? siz kullanıyor musunuz?

dil: Türkçe

www.tdk.gov.tr
tr.wikipedia.org
0
ermanen
(30.07.13)
Var. Kullanıyorum
0
benaslindayohum
(30.07.13)
Hala = hâlâ gibi karıştırma olasılığı olunca kullanıyoruz.
0
nickiyle oynayan yazar
(30.07.13)
Kullansan da kullanmasan da doğru oluyor.

Resmi alfabede olmamasının sebebi â'nın ayrı bir harf olmaması. Benim bildiğim â ayrı bir ses değil de şapka bir imla işareti.
0
adoramer3ku
(30.07.13)
fransızlar da alfabesinde göstermez, ispanyollar da, yunanlar da. türkçede sadece şapkayı (düzeltme işareti) kullanırız. ince l ve k (bazen de n) yı göstermede ve karışma ihtimali olan kelimelerde kullanılır. o harfi için kullanılmaz çünkü arapçada o harfi yok. örneğin:

dini
dinî

ilmi
ilmî

kar
kâr gibi. ayrıca kullanılıyor kalkmadı yani...
0
aynshinqaf
(30.07.13)
Farklı anlama gelen, yazımı aynı başka bir kelime varsa kullanmak gerek. TDK öyle diyor.
0
alperz
(30.07.13)
düzeltme imi hiçbir zaman tamamen kalkmadı. şehir efsanesinden ibaret o. hala-hâlâ, kar-kâr, hakim-hâkim gibi aynı yazılışa sahip olup okunuşları farklı olan sözcüklerde hep korundu. ayrıca k ve g harfinden sonra gelen ince a ve u sesleri için de hep kullanıldı. örnekse karargâh, kâğıt vb. bir de yazım kılavuzlarında yazmamasına rağmen yaygın kullanım olarak anı ile an-ı, ana ile an-a gibi sözcükleri karıştırmamak için kullanılıyor. mesela "ana kutsaldır." "şu âna kadar bunu düşünmemiştim." "bu anı benim için unutulmaz." "bu ânı unutmayacağım." bir de yine yazım kılavuzlarında yazmamasına rağmen ismin hal eki -i ile nispet eki -i'nin karıştırılabileceği durumlarda kimilerince bir kullanım mevcut. sözgelimi ticari, kitabi vb. yazarken î kullanmıyoruz ama fikir-i ile karışmaması için fikrî şeklinde kullananlar mevcut. yani "bu fikri beğendim" "fikrî mülkiyete inanmıyorum" gibi...
0
microfiction
(31.07.13)
Kullanıyorum. Kullanmayanları kınamasam da kullanan bir kızla evlenebilirim gibi hissediyorum.
0
Dunedan
(31.07.13)
(7)

okumuş insanın fuhuş yapması

cenkist
Özellikle sovyetler dağıldıktan sonra o civarlarda ciddi güzel mesleğe sahip olan kişiler ülkemize gelip,laleli de yada civarı yerlerde fuhuş yapıyor ve bunların mesleği avukat,doktor ,muhendis falan nedendir acaba para mı kazanamıyorlar ülkesinde
Özellikle sovyetler dağıldıktan sonra o civarlarda ciddi güzel mesleğe sahip olan kişiler ülkemize gelip,laleli de yada civarı yerlerde fuhuş yapıyor ve bunların mesleği avukat,doktor ,muhendis falan nedendir acaba para mı kazanamıyorlar ülkesinde
0
cenkist
(27.07.13)
cevap cok basit aslinda. Çünkü onların ülkesinde herkes doktor avukat hemşire mühendis..
0
camiroquay
(27.07.13)
türkiye fuhuş için gelmiyorlar, nasıl bizimkiler almanyaya çalışmaya gidiyorsa onlarda türkiyeye geliyorlar.. türkiyeye getiren aracı şirketlerin/kişilerin masraf adı altında yüksek borçlar çıkarması ve çalışmaya mecbur bırakması..
0
facebook
(27.07.13)
doktor, avukat olayını kim söyledi yıllardır laleli'de dükkan işlettik ilk kez senden duyuyorum bunu. bavul ticareti yapan ruslar çok ekmek yediler zamanında, onların içinde okumuş etmiş de vardı muhakkak fakat fuhuş? bu sanırım türk insanının rus algısıyla alakalı biraz. her gelene rus turiste ''orospu'' gözüyle bakan hastalıklı adamlar var. onlardan çıkmıştır muhtemelen bu dedikodu.
0
juninho77
(27.07.13)
rusya vs. konuya çok hakim değilim de bu işler öyle "okumuşluk , okumamışlık" üzerinden yürümüyopr pek.
bu ismi incele, bir fikir uyanabilir: (bkz: ayşe tükrükçü)
0
dafaiss
(27.07.13)
sehir efsanesi. einstein'de 2. dunya savaşinda almanya'dan kaçip istanbul universitesi'ne gelmiş guya.

kaynak var mi desen yok, tanik var mi yok. lafa gelince herkes inanir ama.
0
biglord
(27.07.13)
@biglord

gelmiş değil. gelecekti. hatta aynştayn tarafından türk hükümetine hitaben yazılmış mektup bile var. böyle böyle arkadaşlarımla ülkenize gelmek ders vermek istiyoruz diye. reddedilmiş. reddeden de ismet inönü veya onun emriyle dönemin eğitim bakanı olması lazım.
0
raskolnikov2
(27.07.13)
@biglord İkinci Cihan Harbinde birçok Alman Yahudi biliminsanı Türkiye'ye geldi. Türk üniversitelerinde halen bunların adları bilinir, doktrinlerinin etkileri sürer (Sözgelimi hukuk fakültesinde Prof. Schwarz veya Prof. Hirsch ). Einstein Türkiye'ye gelmedi hiç fakat raskolnikov2'nin dediği gibi İnönü'ye gelmek üzere mektup gönderdi. Bunu bulmak için de kozmik odanın şifresini bilmeye gerek yok gugıllamak bile yeterli.

www.google.com.tr

www.google.com.tr

Bir de içlerinde avukat veya doktor var mıdır bilemem ama eski Doğu Bloku ülkelerinden Türkiye'ye gelip, burada seks işçisi olarak çalışan, yabancılar şubeye gelen üniversite mezunu kadınlar olduğunu kendim biliyorum. Kuşkuculuk iyidir ama metodik olduğu sürece. "Millet sallıyo yeaa" tavrıyla hakikate ulaşamazsınız.
0
microfiction
(27.07.13)
(2)

Edgar Allan Poe

Hayalperest Vişne
Poe reyize cok büyük sempatim var. Kitaplarına şuana kadar okumadım ama okumayı cok istiyorum. Hangi kitaplarını okumamı tavsiye edersiniz ? En basta hangisini okuyayım, yoksa karışık mı gideyim ? Bütün eserlerini okumayı cok istiyorum.
Poe reyize cok büyük sempatim var. Kitaplarına şuana kadar okumadım ama okumayı cok istiyorum. Hangi kitaplarını okumamı tavsiye edersiniz ?
En basta hangisini okuyayım, yoksa karışık mı gideyim ?

Bütün eserlerini okumayı cok istiyorum.
0
Hayalperest Vişne
(26.07.13)
poe reis'in kitaplarına istediğiniz sıradan başlayabilirsiniz genç dostum. yalnız arthur gordon pym'in öyküsü adlı kitabın belli bir bölümü biraz kastırabiliyor ve herkesin bildiği üzere bu kitap yarım kalmıştır. bu yüzden poe amcadan soğuma meydana gelebilir. onun dışında alın öykülerini yardırın, öylesine güzeldir.
0
microfiction
(26.07.13)
ben öncelikle şiirlerini öneririm. hangi yayınevinin hatırlamıyorum bi sayfasında orijinal dilde bir sayfasında çeviri olacak şekilde hazırlanmış bir kitap var. ingilizceniz orta/iyiyse çok güzel olabilir böyle okumak.
0
mentolaromaliseker
(26.07.13)
(4)

Kitap Sorusu

Arya10
Dostoyevski'nin Kumarbaz adlı romanını okumak istiyorum. Acaba hangi yayınevini tercih etmeliyim? İş Bankası, Bordo-Siyah, İletişim veya Mita Yayınları... Sizce hangisi?
Dostoyevski'nin Kumarbaz adlı romanını okumak istiyorum. Acaba hangi yayınevini tercih etmeliyim? İş Bankası, Bordo-Siyah, İletişim veya Mita Yayınları... Sizce hangisi?
0
Arya10
(25.07.13)
Ben İş Bankası yayınlarını tercih ediyorum özellikle bu tür klasiklerde, çok iyi..
0
mutekebbir
(25.07.13)
bordo siyahtan uzak dur, mita'yı bilmiyorum. iş olabilir.
0
mega idea
(25.07.13)
Bordo-Siyah ve Mita değil kesinlikle. İletişim ve İş Bankası olabilir.
0
microfiction
(25.07.13)
bordo siyah güzel bence, ben sevmiştim yani. Can yayınlarında varsa ona da bakabilirsin.
0
megalomaniac
(25.07.13)
(2)

hukuk felsefesi ve insan haklarıyla ilgilenenler bakabilirler mi?

kugsel adam
hak kavramı, hakkın kaynağı ve felsefesl, insan hakları felsefesi ve tarihsel arka planı konularında bana önereceğiniz düşünürler kimlerdir, hangi kitapları, makaleleri okumamı tavsiye edersiniz?
hak kavramı, hakkın kaynağı ve felsefesl, insan hakları felsefesi ve tarihsel arka planı konularında bana önereceğiniz düşünürler kimlerdir, hangi kitapları, makaleleri okumamı tavsiye edersiniz?
0
kugsel adam
(15.07.13)
Ronald Dworkin, H.L.A. Hart, Jeremy Bentham, Cesare Beccaria (Suçlar ve Cezalar Hakkında), Filippo Gramatica (Toplumsal Savunma İlkeleri), Turgut Tarhanlı'nın İnsansız Yönetim, İbrahim Kaboğlu'nun Özgürlük Hukuku, Cemal Bâli Akal'ın Modern Düşüncenin Doğuşu, Devlet Kuramı ve İktidarın Üç Yüzü kitapları...
0
microfiction
(15.07.13)
idearch
(16.07.13)
(1)

imla klavuzu

yokumbenburda
tavsiye edebileceğiniz sağlam bir kaynak var mıdır? içersinde a'dan z'ye herşey bulunan...
tavsiye edebileceğiniz sağlam bir kaynak var mıdır?

içersinde a'dan z'ye herşey bulunan...
0
yokumbenburda
(09.07.13)
(bkz: ana yazım kılavuzu) başlık altındaki entry'leri okuyun. tdk'nın imla kılavuzu güvenilir bir kaynak olmaktan çıkmıştır. ayrıca klavuz değil kılavuz. bir de şurayı okumanızı öneririm: yazarodasi.blogspot.com
0
microfiction
(09.07.13)
(2)

Türkçe sorusu - kısaltmalar

irbat
Selamlar, TDK'nın sitesinde geleneksel T.C. ve T. (Türkçe) dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz diyor ama o zaman K.K.K'nın (Kara Kuvvetleri Komutanlığı) kısaltmasındaki noktalar neden var?
Selamlar, TDK'nın sitesinde geleneksel T.C. ve T. (Türkçe) dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz diyor ama o zaman K.K.K'nın (Kara Kuvvetleri Komutanlığı) kısaltmasındaki noktalar neden var?
0
irbat
(26.06.13)
TDK bir ak dediğine bir kara der. Çelişkili, tutarsız birçok uygulaması var. Sizi şöyle alalım, (bkz: ana yazım kılavuzu)
0
microfiction
(26.06.13)
geçenki imla kılavuzları duyurusunda sizin detaylı açıklamasını yaptığınız tek bkz.ı veren bendim, haberim var ondan çok teşekkür ederim ama bugün evde bulamadım bir türlü. cevabın zaten TDK'nın keyfiliği olduğunu da düşündüm ama belki gözümden kaçmış bir kural vardır diye merak ettim.
0
🌸irbat
(26.06.13)
(4)

Türkçe - "bardaktan boşaNırcasına"

long live rock n roll
Bakın böyle bir şiir var (aynı isimde şarkı da var bu şiirden):http://www.siirperisi.net/siir.asp?siir=86Afşar Timuçin yazmış, adı "bardaktan boşa`n`ırcasına", şiirde de geçiyor bu söz. Bu ifadenin doğrusu "bardaktan boşa`l`ırcasına" değil mi? Boşanırcasına deyince boşalmaktan değil, boşanmaktan, ya
Bakın böyle bir şiir var (aynı isimde şarkı da var bu şiirden):

www.siirperisi.net

Afşar Timuçin yazmış, adı "bardaktan boşanırcasına", şiirde de geçiyor bu söz. Bu ifadenin doğrusu "bardaktan boşalırcasına" değil mi? Boşanırcasına deyince boşalmaktan değil, boşanmaktan, yani ayrılmaktan bahsetmiş oluyor. Bir şair bu hatayı nasıl yapar?! Yoksa gerçekten boşanmaktan bahsedip edebi bir hile mi yapıyor bize? Ya da bilmediğim başka bir şey mi var?
0
long live rock n roll
(25.06.13)
tdk diyor ki:


boşanmak
-den
1. -den Karı ve koca mahkeme kararı ile birbirinden ayrılmak
"Ne oldu da kocasından boşandı, sen anladın mı?" - M. Ş. Esendal
2. Hayvan, başlığından, koşum takımından veya bağından kurtulmak
3. nsz Bol bol akmak
"Bir zamandır kendimi tutamıyorum, gözyaşlarım birden boşanıyor." - E. E. Talu
4. nsz Baskı altında gergin duran bir şey, birden ve hızla kurtulmak
"Vecihe, fazla kurulmuş bir zemberek şiddetiyle boşandı." - R. N. Güntekin
5. nsz Kapalı bir yerde bulunan insanlar birden dışarı çıkmak
"Yoksa tımarhane mi boşanmıştı?" - Ö. Seyfettin
6. nsz Dertlerini, yakınmalarını anlatmak
7. Sıyrılmak, kurtulmak
"Sabırsız ellerle acele acele üst başından boşandı ve çıplak olarak denize atladı." - Halikarnas Balıkçısı
0
goldentitan
(25.06.13)
O ifade "bardaktan boşanırcasına" şeklindedir, siz hatalı biliyorsunuz malesef.
0
whoosie
(25.06.13)
bardaktan bosanip, kopup yeryuzune dusuyor iste. harf oyunlu cin deyim.
0
el desaparecido
(25.06.13)
hani dizgininden boşanmış, ip elinden boşanmış da denir ya... evli çiftlerin ayrılmasına bir eğretileme yok, onu belirteyim. sözcüğün asıl anlamı bu: sıyrılmak, kurtulmak bir de bol bol akmak...
0
microfiction
(26.06.13)
(2)

Mübadele konulu filmler ve kitaplar

vera pavlovnanin hayaleti
Selam herkese,Soru başlıkta görüldüğü gibi. Türk-Yunan nüfus mübadelesi ile ilgili önerilerinizi bekliyorum. Şimdiden çok teşekkürler.:)
Selam herkese,

Soru başlıkta görüldüğü gibi. Türk-Yunan nüfus mübadelesi ile ilgili önerilerinizi bekliyorum. Şimdiden çok teşekkürler.:)
0
vera pavlovnanin hayaleti
(22.06.13)
microfiction
(22.06.13)
0
linuswithnoblankets
(24.06.13)
(2)

fatih sultan mehmet'in kılıcı

hicazkar
1. net bir resmi var mıdır kimsede?2. fatih, bir tane mi kılıç kullanmış?
1. net bir resmi var mıdır kimsede?
2. fatih, bir tane mi kılıç kullanmış?
0
hicazkar
(21.06.13)
teşekkürler. google'da aramıştım ama karşıma başka bir kılıç çıkmıştı. üzerindeki yazıda da silsile çelebi mehmed'e kadar geliyordu.
beyaz kabzalı olan, topkapı sarayındaki kılıç galiba. üzerindeki yazı tam net değil ama az az okunuyor gibi.
daha büyük ve net bir resim varsa ne âlâ.
0
🌸hicazkar
(21.06.13)
(22)

TDK sözlük vs. nişanyan sözlük vs. vikisözlük vs. imla kılavuzu

ermanen
hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de
hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)

TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.

Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)

hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de mi doğru? boşluklu (mot a mot) ve tireli (mot-a-mot) yazımı da mı doğru mesela ?

Başka bir örnek olarak TDK ve vikisözlük "lümpen" derken, nişanyan sözlük "lumpen" demiş. yine ikisi de mi doğru?

örnekler çoğalabilir. ne düşünüyorsunuz? en güvenilir kaynak hangisi? en iyi diyebileceğimiz bir imla kılavuzu var mı?

ek soru: yabancı kelimeler türkçeye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı? (bunu fransızca için düşündüm daha çok)

ek soru2: "ana yazım kılavuzu"nda ne olarak geçiyor bu tartıştığımız kelimeler? online versiyonu var mı bu kılavuzun?

edit: bu sorunun aciliyeti yok ama insanlar için en güvenilir türkçe kaynağı bilgilendirmek için üste alınmasını rica ettim. sonuçta türkçe açısından faydalı bir soru bence.

sadece 2-3 saatliğine rica ettim.

SON SOZ: Konu yeterince acikliga kavustu. cevaplar icin tesekkurler.
0
ermanen
(18.06.13)
Yabanci kokenlilerde, kelimeyi aratir, gazetelerde falan nasil kullaniliyorsa onu kullanirdim.
Bazen sozlukte hic kullanilmayan bir sekli de olabiliyor. Mesela bir ingilizce sozlukte "ing-train, tur-tiren" gormustum. tabiki "tiren"i hayatimda duymadigim icin gulup gecmistim. Ama bunlarin arasinda en guveniliri tdk'dir.
0
el desaparecido
(18.06.13)
mot à mot

doğrusu bu. tereddüde düştüğünüzde, hakem ihtiyacı hissettiğinizde gugıla müracaat etmenizi öneririm.

Fransızcada, kelimenin son sessiz harfi t veya s ise, bunların ardından sesli harf gelmediği zaman okunmaz.

Yani mot yazılır mo okunur. Ama liaison=ulama kuralı gereğince, mot'un ardından a geldiğinde, "mo a" demek güç olacağından, mota diye ulanarak okunur.

Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı.

Türkçede motamot diyenler var. Aslını bilmedikleri için öyle diyorlar. Biraz özenti bir laf. Motamo tercüme demek yerine, kelimesi kelimesine tercüme, kelime kelime tercüme demek daha doğru olur. Ama ille de havamızı atacağız ya, onun için, Fransızca katalım ara sıcak olarak diyoruz ama motamot diyince de, o hava fısss diye sönüyo.

TDK sözlük ile Nişanyan sözlüğü karşılaştırırken, bir de Ekşi'den bahsetmek, biraz tuhaf olmuş. Ekşi yazarlığının ne gibi bir söz hakkı olabilir ki? Söz hakkı tabii ki var da, ne derece geçerlidir o söz? Ekşi bir sözlük müdür?

Başka örneğe gelelim:

Lumpen Almanca bir kelimedir. Almanca, lump (başıboş gezen serseri) kelimesinden türemiştir. Lumpen yazılır ve yazıldığı gibi okunur. Lumpeni lümpen diye okumak gene bilgisizlik sonucu meydana gelir. Almanca kelimeyi Fransızca özentiyle okumak suretiyle kelime lumpenleştirilmektedir. E o zaman Bundesliga'ya neden bündesliga demiyonuz mesela? Ona da bündesliga diyin. Daha çok havanız olsun.

Bi ara (bkz: aslanlı yol)u okuyabilirseniz, kime daha çok güveneceğiniz ortaya çıkar.

Yabancı kelimeler Türkçeye yabancı dildeki okunuşu ile geçer şeklinde bir kural yok herhalde.

Öyle olsaydı, komputer yerine kompiyutır derlerdi bir zamanlar. Hani bilgisayar kelimesi yokken ve elektronik beyin demeyi tercih etmeyenlerin bulunduğu zamanlar.

Ya da forvet demezlerdi de forward denirdi. Korner demezlerdi de, kornır derlerdi.

Ama motamo ve lumpen kelimeleri bu kadar halka malolmuş kelimeler değil. Yoldan rastgele çevirdiğiniz bin kişiden 980'i filan kornerin ne demek olduğunu bilir.

Ama bunlardan, herhalde ancak 50'si filan lumpeni ve/veya motamoyu bilir.

Peki bi zamanlar Vaşington yazıyoduk da, neden Washington'a döndük. Madem Washington'a döndük, neden London'a da dönmüyoruz? (Konumuzla pek bi alâkası olmayabilir de, şu an öylesine aklıma geldi.)
0
compadrito
(19.06.13)
nişanyan daha kişisel bir çalışma iken tdk çok daha yaygın kabul görmüş bir çalışma.

öte yandan bazen tdk'ya aykırı olsa bile sevdiğim bir yazar/şair nasıl kullanmışsa öyle kullanırım.
0
paspasanahtarinustunde
(19.06.13)
irbat
(19.06.13)
adı üstünde tdk en güvenilir kaynaktır. arada bi s.çar ama gene de en geçerlisi o. sonuçta bir sözlük veya ansiklopedi de tdk'yı kaynak olarak yazıyor. nişanyan hariç tabi.

soruya soruyla cevap: abicim bu sorunun önceliği aciliyeti ne ki turuncu şeride hak kazanmış???
0
nicki martin
(19.06.13)
@compadrito

güzel açıklamışsın da, tdk neden "motamot" ve "lümpen" diye sözlüğe koymuş o zaman? halkın çoğu da böyle kullanıyor dediğin gibi. (ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm)

demek ki bu konu hala havada ve kesin bir kural yok.

bu arada ekşi sözlük'ü referans olarak koydum. tdk ve nişanyan ile karşılaştırma açısından değil. ama yine de ekşi sözlük de yine fikir verebiliyor böyle durumlarda.

edit: ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki? o fransızca yazılışı. türkçe yazılışından bahsediyoruz burda. türkçede "accent grave" yok ki.

ayrıca fransızca okunmasından bahsetmişsin yine. biz türkçeye nasıl geçtiğini ve nasıl geçtiyse öyle okunduğunu tartışıyoruz.

sana göre doğru olanı hangi kaynağa göre söylüyorsun?

edit2: "aslanlı yol"da da ne dediğini özet geçersen sevinirim.
0
🌸ermanen
(19.06.13)
elbetteki tdk, bunu tartışmak bile abes.

tdk'nın resmi bağlayıcılığı var.

herhangi bir kelimede tdk'nın kabul ettiği yazım, mantıksız da geliyor olsa, onu doğru kabul etmek gerekir. ha bence şöyle olması daha mantıklı diyenlere de, tdk'nın avukatlığını yapacak değiliz, orası da ayrı mevzu tabii ki:)
0
wilhelmwasmuss
(19.06.13)
tdk ve vikisözlük'ü geçeceksin. birisi başbakan'In konuşmalarına göre tanım değiştirebilen, dilin organik yapısıyla bağı olmayan, cunta tarafından kurulmuş güdük bir bürokratik kurum. vikisözlük maalesef yeterince kapsamlı ve denetimli değil.

bu durumda dil algısına sahip, dili kullanan ve yaşatan, dilbilim donanımı yüksek kişiler tarafından yapılmış çalışmaları önemseyeceğiz. kıyaslayacağız, aklımıza yatanı benimseyeceğiz. dil, kışla yönetmeliği değildir, farklı görüş ve kullanımları barındırır.

ben şahsen nijat özön'ün imla kılavuzu'nu ve necmiye alpay'ın türkçe sorunları kılavuzu'nu(aslında bir imla kılavuzudur) benimserim.

nişanyan sözlük aslen bir etimoloji sözcüğü. tek kişi tarafından yapıldığı için hataları var, güncelleniyor. ama sevan nişanyan türkçe üzerine en çok kafa yoran ve analitik yorumlar geliştiren 2-3 kişiden birisi, tamamen güvenilir.
0
dehri
(20.06.13)
simdi cevabi bilmem ama tdk'ya tepki olarak dogan dil dernegi diye bir dernek var haberdar degilsiniz sanirim. ahanda onun yazim kilavuzu:
www.dildernegi.org.tr

ben olsam tdk'nin ve dil dernegi'nin yazim kilavuzlarina bakar ona gore karar verirdim. eger farklilik varsa digerlerine bakardim.
0
f_d
(20.06.13)
@ermanen üstadım,

TDK'nın lümpen ve motamot diyor olması onların ayıbı. Zaten bu kadar ayıp da onlara yeter. Bir ülkenin resmî "dil kurumu"yum diye gek gek gerineceksin, burdan bizim köye kadar bütçen olacak, sonra da kalkıp lümpen ve motamot diyeceksin. Hiç bir yoruma ve zaman kaybına değmez.

Peki, Ekşi'yi de referans kabul edelim. Ama o zaman bu yazdıklarımız ziyan olmasın, bizden sonrakiler şeker de yiyebilsinler. Bi başlığın altına iliştiriverelim bunnarı.

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." diye yazmışım ama siz bana aksan grav diyosunuz. Bi daha yazayım: mota mo. Doğrusu bu.

Ama bunu kullanmaya gerek yok. Söylemeye çalıştığım şey tam olarak bu... "Sızma zeytinyaa" demek varken, ekstravörcinalıvoyl demeye çalışmak gibi bi şey motamo demek.
"Motamo tercüme" lâfını kullanmayalım. "Kelimesi kelimesine tercüme", "kelime kelime çeviri" diyelim. Hava atmaya hiç ihtiyacımız olmasın.

Anadolu kültürüyle yetiştik. Biraz "Engin ol gönlüm, engin ol" diyelim kendimize... (Hem kibir, çok büyük günah!)

Motamot diyip gülünç duruma düşme riskimiz de olmasın.

"Bana göre doğru olan" diye bi şey yok. Doğru bi tane var o da bana göre değil, doğru olduğu için doğru.

Kaynak da www.nisanyansozluk.com

Motamo doğru iken, birisi karşıma geçip "motamot çeviri" derse, o kişiyle bütün diplomatik ilişkilerimi kesecek miyim? Tabii ki hayır. Sadece, "Hmm, motamo demeyi bilmiyor ve havalı olmaya çalışıyor" diyip geçeceğim.

Sıhhi tesisatçı rögar yerine loğar diyince, yemeden içmeden kesilmiyorum yani.

(ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm) yazmışsınız da, ben de resmi kaynaklarda, "muhattap" yazıldığını gördüm. Bir resmi yazıda da, "köy" yerine "göt" yazıldığını gördüm. (Dalga geçmiyorum, aynıyle vâki). Sonuç: "Resmî" kelimesi ile "doğru" kelimesi eşanlamlı değil.

Bu fikir alışverişimizden sonra, muhtemelen siz bana, "Beni ikna edemedin compadrito, ben motamot demeyi sürdüreceğim" diyeceksiniz. Ben de "iyi günlerde kullanın üstadım" diyeceğim. Kimi limon küfünü sever, kimi cam göbeeni. Bu yazdığımı okuyan en az bir kişi, ne diyor olduğumu anlayıp, sözümü dinlese, o bile kâfi benim için.

Aslanlı Yol, Sevan ustanın hayat hikâyesi. Nesini anlatabilirim ki? Alıp okumak lâzım.

@dehri

Adamsın, adamın hasısın.
0
compadrito
(20.06.13)
@compadrito

çok güzel açıklıyorsun, çok güzel noktalara da değindin ve söz dokundurmayı da ihmal etmedin :)

ben soruyu başımın dikine gitmek için açmadım. eğer öğrenmek istemesem bu kadar ayrıntılı sorup bir çok kişiden cevap almak için de üste taşınmasını rica etmezdim. seni de zaten davet ettim bu tartışmaya.

başkalarının da doğru kaynakları öğrenmesi için referans olmasını istedim duyurunun. ama kelimelere çok takıldık. ana konu havada kaldı. tdk demek ki bazı kelimelerde sınıfta kalıyor. tdk'yı da savunmuyorum zaten.

size göre en doğru kaynağı sordum sadece. evet dil değişir, esas türkçe kelimeleri kullanmak daha iyidir, evet odur, budur vs. ayrıca tartışılır bunlar. konular geniş ve türkçe dilinde tartışmalı yerler de var sonuçta.

teşekkürler cevaplar için.
0
🌸ermanen
(20.06.13)
Yok üstadım, söz dokundurmak bizim haddimiz değil, ıstağfirullah! Yanlış anlaşıldıysam, benim kabahatimdir, özür dilerim.

Ana konu havada kalmasın. TDK kılavuzluk görevi yapabilir ama söylediği şeyler, taşa kazınmış değil. Kör parmağım gözüne hataları var.

Zaten dil yaşayan bi organizma. Bundan 10 yıl önce "sıkıntı" diye bi laf var mıydı? Vardı da, bu anlamda kullanılıyo muydu? cosmicstring hocamız gibi beni de rahatsız ediyo bu yeni anlamda kullanılması. Ama biz cebimizi de yırtsak, yaygınlaşmasının önüne geçebilir miyiz? Hayır. Almış başını gitmiş...

Biz burada, istediğimiz kadar, doğrusu şudur, yanlışı budur diyelim, şurda topu topu kaç kişiyiz ki? Dili milyonlar kullanıyor, ağzı olan konuşuyor, engel olmak mümkün değil, akarsu gibi. Feci şekilde azınlıktayız yani.

Genel olarak şunu söyleyebiliriz: İnsanlar TDK'nın her dediğine "he" demesinler.

Korner - corner
Forvet - forward

Filan gibi örneklerde olduğu gibi, yabancı kelime bi süreliğine girecek dilimize, doğru ya da yanlış bir süre kullanılacak ve bir süre sonra da çekip gidecek, modası geçecek.

Yabancı kelimeler Türkçe'ye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı?

diye soruyosunuz, "Öyle bir kural olsa, bi önemi var mı?" diye sorayım ben de...

"Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?

dahi anlamındaki de'yi, da'yı kaç kişi ayırabiliyor? Ayırabilenlerden kaç kişi önemsiyor bu kuralı?

Viyadük gibi yabancı bir kelimenin -i halinin viyadüğü değil viyadükü olması gerektiğine dair bir kural var. Ama "resmi" karayolları tabelası "viyadüğü" yazıyor. Bu kuralın varlığından kaç kişinin haberi var?

Toparlayacak olursak, lumpen ve lümpen'in ikisi birden doğru olamaz. Kelimenin bir doğrusu olur. Ama yanlış kullanımı yaygınlaşmıştır, ona yapacak bir şey yok.

Motamo da öyle,

Kaynak olarak da kargadan başka kuş tanımam...
0
compadrito
(20.06.13)
Dil Derneği'nin klavuzundan şaşmam. Kimseyi de şaşırmasın...

www.dildernegi.org.tr

götünden kelime uyduran, dönemine göre kelimenin anlamını değiştiren tdk'yı zaten hiç kullanmazdım.
0
one minute
(20.06.13)
cevapları okumadım, değinmiş olan varsa affola.

kitap yayıncılığında editörler genellikle epsilon yayınlarının ana yazım kılavuzu'nu ve ali püsküllüoğlu'nun türkçe sözlüğünü kullanırlar.

tdk'ya ise bir taraflarıyla gülerler sadece.
0
inawen
(20.06.13)
""Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?"
yoo; çekimler ayrılır yapımlar ayrılmaz
0
fenasi kerim
(21.06.13)
Yukarıda tek bir bkz. ile ifade edilmiş, daha ayrıntılı olarak anlatayım. Günümüz TDK'sı güvenilir sayılmıyor. Bunda TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamalarının etkileri büyük. Tabii bunun da temelinde 1980 darbesiyle birlikte asıl TDK'nın dağıtılıp yerine bir kukla kurum konulması yatıyor. Dolayısıyla bugün ciddi yayınevlerindeki editörler, redaktörler, yazarlar, akademisyenler, reklamcılar 1980 darbesinden önceki son TDK başkanı olan Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurul tarafından hazırlanmış olan Ana Yazım Kılavuzuna itibar ediyorlar. Hatta AKP hükümetine kadar ÖSYM bile TDK'nın değil, Ana Yazım Kılavuzuna göre üniversite sınavlarını hazırlamaktaydı.

TDK'nın çelişkili uygulamaları Ana Yazım Kılavuzunun giriş bölümünde ayrıntılarıyla çürütülüyor. Sözgelimi ayrı yazalan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uydurdular. Ayrı yazılan sözcük diye bir şey olmaz. Bir sözcük bileşik de olsa, iki ayrı sözcüğün birleşmesinden de oluşsa tek parça olarak yazılır. Adı üstünde sözcük, ayrı yazılmaz bu.

Bu saçmalıkları yüzünden Adamsendecilik sözcüğünü TDK'da Adam sendecilik diye görürsünüz. Halbuki oradaki de, dahi anlamındaki de'dir. İlla ayrı yazılacaksa Adam sen de cilik diye yazılması gerekir ki bunun da saçmalık olacağını bildiklerinden ne yardan geçebiliyorlar ne de serden. Aynı biçimde şapka olarak bilinen düzeltme iminin yazımında vb. TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamaları var.

ek soru 2: Ana Yazım Kılavuzunun internet vesiyonu yok. Ama zaten çok pratik biçimde basılmış bir cep kitabı. Her yere götürülebilir.

Ayrıca yazım kılavuzlarıyla ilgili de şurada faydalı olacağını düşündüğüm bir yazı mevcut: yazarodasi.blogspot.com

Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın.

TDK'yı esas kabul edenler büyük çoğunlukla genç kuşaktan kimseler olsa gerek. AKP iktidarı döneminde üniversite, y.lisans vb. okuyan gençler TDK'yı da esas alıyorlar. Bilinçli bir tutum değil bu.

Bir başka yanıtım da mot à mot ile ilgili. Bir sözcüğün kaynak dildeki yazılışı doğru kabul edilemez. Sözcüğün geçtiği dilde nasıl yazılıyorsa o hali doğrudur. Sözcüğün etimolojisiyle bir sözcüğün bir dildeki hali farklı şeylerdir. Bunları karıştırmamak gerek. O zaman televizyonu da television yazsın insanlar... Veya tişört yerine t-shirt yazsınlar. (Gerçi çoğu insan bu hataya düşüyor ama neyse)
0
microfiction
(21.06.13)
@ermanen

Hay aklınızla binbeşyüz yaşayın! Ne iyi etmişsiniz de sormuşsunuz bu soruyu... Bissürü şey öğrendim.

@microfiction

Teşekkürler aydınlatıcı bilgiler için üstadım.

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın."

yazmışsınız. Benim söylemeye çalıştığım şey, Ekşi'de bir konuda yazılmış bir görüş, nasıl referans görüş olabilir? Ekşi'de yazana bakarak nasıl yönümüzü bulabiliriz? Mesela (bkz: motamot çevirinin azizliği) diye bir başlık var.

Ondan soğnacığıma, Ekşi'ye motamo diye de sorsanız, motamot diye de sorsanız, mot à mot diye de sorsanız, sizi (bkz: mot a mot) başlığına yönlendiriyor.

Mesela, bu başlıktaki girilerden biri şöyle (aynen kopi peyst):

"kimilerinin "notanot" diye telaffuz ettikleri fr menşeili tabir"

gördüğünüz gibi yazarımız "menşeli" yazmayı bile bilmiyor.

Nerde bu devlet? Nerde bu hacivatlar?

Bir başka yazarımız, aynen şunu girmiş bu başlığa:

(bkz: literally)

Halbuki (bkz: literal) olarak girmiş olmalıydı. Hacivatlar bunu da atlamış.

Öte yandan,

"Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor." diyosunuz da,

ben arada sırada girilerimde,

ammaaaa waaa laaqıynnn, yazıyorum. Bi gün bile olsun bi Hacivat da, "ne diyon sen aga?" demedi.

Bazen de "mına koyim" yazıyorum. Bi Hacivat da çıkıp "Huoopp, bilâder!!! Akıllı ol! Alırım paçanı aşşaaa!" demedi.

Beri yandan, an itibarıyle Ekşi'deki giri sayısı 18,855,740 olmuş. Bu hacivatlar kaç kişi ki, 20 milyon giriye kalite kontrolü yapceklee? Bu sebepten, Ekşi bir referans kabul edilebilir mi?

"Wikipedia'nın ve Vikipedi'nin bile ev ödevlerinde referans kaynak kabul edilmediği bir ortamda, Ekşi nasıl referans olabilir?" diye sormak istemiştim sadece... "Bile" dememin sebebi, Wiki/Viki'nin geyik bi ortam olmamasındandır. İmece usûlü ile yazıldıkları malum ama ciddi olmaları bekleniyo galiba. "Yazarlarının ehil olup olmadığı bilinmediği için ve kaynaklarının sahih olup olmadığı bilinmediği için referans kabul edilmiyor pek çok hacı hoca tayfası tarafından. Aynı noktadan hareketle ve üstelik bi de geyiği bol olan Ekşi de referans kabul edilmez heralde" demek istedim. Yoksa Ekşi candır, bi de kutsal bilgi kaynağıdır.

"TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın." sözünüzü bana mı söylediniz, bundan çok emin olamadım.

Zaten resmî bağlayıcılığı olmaması gerek heralde di mi? Yazım kurallarını çiğnersek, naapacak TDK? Gelip aazımıza biber mi sürecek?

Bi de, biraz hızlı okuyosunuz galiba. Ya da ayfondan filan okuyosunuz.

"mot à mot

doğrusu bu."

diye yazmışım. Biraz aşağıda da,

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." yazmışım.

Sonra bu güzel sorunun sahibi ermanen üstadım, "ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki?" diye sormuş bir ilave soruyla ve ona cevap vermişim ama o da gözünüzden kaçmış herhalde.

Ama belli ki, sizden öğreneceğim çok şey var. Teşekkürler katkılarınız için.
0
compadrito
(22.06.13)
Böyle konularda Dil Derneği tek doğru kaynaktır.
0
amateur
(22.06.13)
@compadrito tdk'nın resmî bağlayıcılığı yok sözünü size söylemedim.

ikincisi, siz hacivat mevhumunu tamamen yanlış anlamışsınız. ekşi sözlük'te entryler/giriler dil kurallarına göre denetlenmiyor. sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor.
0
microfiction
(22.06.13)
@microfiction

Teşekkürler açıklama için. Ama tatminkâr olmadı. Çünkü,

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor."

yazdıktan sonra,


"sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor"

yazdınız.

Ben de diyorum ki, hacivat mefhumunu anladım ama mevzu ile bi alâkası olmadığını göstermek için o örnekleri verdim. Yani hacivatların Ekşi'de açılan başlıkları düzenleyici bir işlevleri var. Giri, sözlük formatına aykırı olmadıkça, göte girme ihtimali olmadıkça, içerik de selbez, uçuş da selbez, atış da selbez... Öte yandan, Ekşi'de yazar olmak için gereken başka bi ehliyet yok. Beri yandan, kaynaklar sahih değil. Bazen de götümüzden uydurup yazıyoz.

Bu durumda, Ekşi nasıl referans olabilir?

Ama ermanen üstadımız, "Ekşi gene de bir fikir verebiliyor" mealinde bir şey yazdı ki haklıdır, herhangi bir güvenilirliği ve geçerliliği olmayan giriler arasında, doğru bilgi verenler de var. Ama seçmeyi bilirseniz...

Bu yüzden, bu soruya gelen cevaplardan öğrendiğim, Adam, Epsilon, Dil Derneği, Ana Yazım Kılavuzu gibi kaynaklarla pek mukayese edilemez Ekşi...

Fikir verir, evet. Ama belirleyici olamaz.
0
compadrito
(22.06.13)
burada kastettiğim şey zaten sözlükteki tanımlar, içerik yönünden değil, imla yönünden sözlüğün kullanımı. dolayısıyla başlıklar da doğru imla konusunda yardımcı olacaktır. entrylerin içerikleriyse dediğiniz gibi fikir verecektir. zaten burada bile görüyoruz bu kullanım biçimini. entrylerde ayrıca başka kaynaklarda kolayca erişemeyeceğimiz biçimde yazım kılavuzları arasındaki çelişkiler, bu çelişkiler üstüne tartışmalar, farklı görüşler de yer alıyor. insanlar birbirinin hatalarını düzeltiyor, doğruya ulaşılıyor. sözgelimi ben mevhum yazmışım, siz mefhum olduğunu düzeltiyorsunuz vb. internet de böyle bir şey zaten. internet okuryazarı olan kişi doğru biçimde okuyabiliyor. ama dediğinizi anlıyorum, doğruda doğruya bir yazım kılavuzu değil zaten sözlük.
0
microfiction
(22.06.13)
Dile cidden kafa yoracaksanız çeşitli imla kılavuzlarrına sahip olmanız gerekiyor zaten. Benim ana referansım Dil Derneği'nin kılavuzudur. Nijat Özön ve TDK'da elimin altında.

Genel durum şudur; Her kurumun kendi imla kuralları ve klavuzu vardır. Mesela ayrıntı yayınlarındaki kitapların dil bütünlüğüyle Remzi Kitabevi yayınlarından çıkan kitapların dil bütünlüğü arasında fark vardır.

Yayınevleri x kılavuzu tercih eder ve o kılavuzda eksik gördükleri madde ve kuralları bir metin halinde çevirmenlerine, editörlerine yollarlar.

Yani şu kılavuz doğrudur demek pek doğru değil. Her kılavuzun eksikleri var. Ben TDK'yı referans almam.
0
one minute
(16.09.14)
(10)

Kitap çıkmazı

adoramer3ku
Şimdi arkadaşlar, Kuğulu Park'taki eylemde açılan kütüphanede "Harun Yahya - Evrim Aldatmacası" kitabı var. Gerçi orada bir sürü ideolojik kitap var ama bu nedir yahu? Neyse, çıkmaz olan kısma gelelim. Şimdi ben insanlar bu çöpten zehirlenmesin diye bedava kitap alma hakkımı bundan yana kullanırsam
Şimdi arkadaşlar, Kuğulu Park'taki eylemde açılan kütüphanede "Harun Yahya - Evrim Aldatmacası" kitabı var. Gerçi orada bir sürü ideolojik kitap var ama bu nedir yahu? Neyse, çıkmaz olan kısma gelelim. Şimdi ben insanlar bu çöpten zehirlenmesin diye bedava kitap alma hakkımı bundan yana kullanırsam çok mu yanlış yapmış olurum? Düşünüyorum iki gündür ne yapsam bilemedim. Ben evimde bulduklarımı yırtıp attım yıllar önce. Tahammül edemiyorum çünkü bu tip zırvalara.

Edit: Sinirli değilim yahu.
0
adoramer3ku
(14.06.13)
al gitsin. tamamı doğru bilgi olsa dahi yöntemi yanlış bir kitap. (ki çoğu çarpıtma)
0
kargn
(14.06.13)
kafasını kullanan insan er geç doğru olana erişir.
kullanmayana da hangi kitapla takviye yapsan fayda sağlamaz.
bence alıp imha etmen bişeyi değiştirmez o yüzden, sinirini geçirir sadece.
0
dafaiss
(14.06.13)
Al onu al al al.
0
snape i başından beri tanırım
(14.06.13)
Kütüphanede duran çocuklara söyleyin. Nedir bu, kaldırın, çoluğun çocuğun beynini zehirleyecek diye. Siz de kendiniz başka kitap alıverin.
0
microfiction
(14.06.13)
Kütüphanede duran arkadaşla konuşmayı deneyim ama ilgilenmedi hiç.
0
🌸adoramer3ku
(14.06.13)
Eee, yarın bir günde başka biri kendisine göre yanlış olan bir başka kitabı kaldırmaya karar verirse ne olacak?
0
efrasiyab87
(14.06.13)
@Efre: Ben de işin orasındayım ama Harun Yahya'nın kitabı veya yapmaya çalıştığı şey bana göre yanlış değil, direkt yalan. O kısmı ne yapacağız?
0
🌸adoramer3ku
(14.06.13)
Yahu neyin tartışması? Bunu tartışmaya açmayıp gündem bile yapmadan alıp götürmen gerekiyordu kitabı. Gezi Parkı mücadelesi meslek insanlarının bilimsel, akademik argümanlarla karşı çıkması ile başladı. Öyle saçma sapan kitaplar direnişin ruhuna aykırı. Fikir yazısı veya değerli makalelerden falan oluşmuyor. Ne bileyim Adam Smith falan olsaydı mesela yok ya alma derdim, sevmesem de. Çocuklara Serdar Ortaç dinletmemek gibi bir şey bu yani.
0
snape i başından beri tanırım
(14.06.13)
sana göre yalan olabilir, farketmez.

Naziler gibi "yalan kitapları" yakmak atmak çözüm değil, ki o zaman onların "genetik üstünlük" teorisi ABD dahil çoğu ülkede üzücü bir gerçek olarak kabul ediliyordu.


Yapacağınız şey kendi fikrinizi mantıklı ve deneysel yoldan açıklayan bir kitap bulup yanına koymak.

yoksa herkes kendince yalan olan bir şeyi atmaya kalksa ohoo.

ki o kitapları okuyanda yok boşa dert ediyorsun
0
efrasiyab87
(14.06.13)
Bence hala "sana göre" kısmında hatalısın. Elbette çoğu durumda o geçerli ama bu adamın bu kitabı "bana göre yanlış" değil. Neyse...
0
🌸adoramer3ku
(14.06.13)
(5)

markaların bozduğu türkçe kelimelere örnek arıyorum

moonwell
iddaa (iddia)vodafone acaip (acayip)torku banada (bana da)birgün gazetesi (bir gün)yurtiçi kargo (yurt içi)avea patlican (patlıcan-patlıycan > patlayacaksın?)yukarıdaki örneklerdeki gibi markalar tarafından kasıtlı olarak bozulmuş, tdk'nın dışına çıkılmış türkçe örnekler var mı aklınıza gelen?şöyle
iddaa (iddia)
vodafone acaip (acayip)
torku banada (bana da)
birgün gazetesi (bir gün)
yurtiçi kargo (yurt içi)
avea patlican (patlıcan-patlıycan > patlayacaksın?)

yukarıdaki örneklerdeki gibi markalar tarafından kasıtlı olarak bozulmuş, tdk'nın dışına çıkılmış türkçe örnekler var mı aklınıza gelen?

şöyle örnekleri aramıyorum, mesela biscolata bistix.. bi-sticksi bozmuş arkadaşlar ama zaten türkçe değil, hem yabancı, hem de uydurulmuş bir kelime. ben yazım hatalı türkçe kelimeler arıyorum.
0
moonwell
(29.05.13)
elele dergisi var
0
kobuzchu kiz
(29.05.13)
eksisozluk donuz, eksiduyuru, cevabla
0
dokunmakalbime
(29.05.13)
Bisküvi türü ürünlerde sıkça bulunur. Aklıma ilk gelen Eti Benimo.
0
cakabo
(29.05.13)
albeni bunlardan biri değil. (albenisi/çekiciliği olmak)
0
microfiction
(29.05.13)
eti turti (turta)

etimek var bir de, kıtır ekmek aslında.
0
trachemys scripta elegans
(30.05.13)
(5)

Yunan alfabesi mi Latin mi?

thor odinsson
Yunanistan'a bir şey göndermem gerekiyor. Lakin zarfın üzerine adresi Yunan alfabesi ile mi yoksa Greeklish dedikleri Latin alfabesi ile mi yazayım karar veremedim. Yunanca yazsam buradakiler anlamayacak, Greeklish'i de onlar anlar muhtemelen ama arkadaşım adresi direkt Yunanca olarak verdi bana.Yok
Yunanistan'a bir şey göndermem gerekiyor. Lakin zarfın üzerine adresi Yunan alfabesi ile mi yoksa Greeklish dedikleri Latin alfabesi ile mi yazayım karar veremedim. Yunanca yazsam buradakiler anlamayacak, Greeklish'i de onlar anlar muhtemelen ama arkadaşım adresi direkt Yunanca olarak verdi bana.

Yoksa ikisini birden mi yazayım?
0
thor odinsson
(29.05.13)
Buradakiler bilgisayara yazmaya falan kalktıklarında yazamazlar. Yunanistan'dakiler alışkındır yurtdışında gelen postalara. Bu yüzden ya Greeklish ya da ikisi birden. Ama asla yalnızca direkt Yunan alfabesiyle değil.
0
microfiction
(29.05.13)
latin yazsan kesinlikle anlarlar ama içim rahat etsin dersin ikisini de yaz.
0
kenar
(29.05.13)
Ben de garanti olsun diye iki türlü de yazayım diye düşünüyorum ama merak da ettim bilen eden vardır, şöyle oluyor falan diyen çıkar diye :D
0
🌸thor odinsson
(29.05.13)
Bana göre bütün Yunanlılar Latin alfabesini biliyorlardır.
0
mesa
(29.05.13)
Buldum bir şeyler sanırım. Millet her şeyi Yunanca yazıyor, en sonunda büyük harflerle "GREECE" diye ekleniyor. O şekilde Yunanistan'a gittikten sonra da gerisi ülke içinde halloluyormuş zaten. En iyisi yarın arkadaşa ve postaneye sorayım.

@freekara mesela şu şekilde şablonlar gördüm az önce. Panathinaikos kulübünün adresine baktım örneği yazmak için de :D

ΠΑΕ ΠΑΝΑΘΗΝΑΪΚΟΣ
Λεωφόρος Κηφισίας 168 & Σοφοκλέους, Τ.Κ. 151 26, Μαρούσι. Αθήνα
GREECE
0
🌸thor odinsson
(29.05.13)
(2)

Gördüğünüz en güzel kitap sitesi (feyz almam lazım tavsiye de beklerim)

tchuck
Bir kitabevine site hazırlıyorum.Bu site kitap satışına yönelik bir site değil, tabi ki kitap satışı da var ama ilk planda yok. İlk planda kitabevinin kendini tanıtması, kitap basımı yaptıkları için onunla ilgili bilgilendirmeler yer alıyor.İkinci planda kendi bastığı kitapları satma, ve yine aynı p
Bir kitabevine site hazırlıyorum.
Bu site kitap satışına yönelik bir site değil, tabi ki kitap satışı da var ama ilk planda yok. İlk planda kitabevinin kendini tanıtması, kitap basımı yaptıkları için onunla ilgili bilgilendirmeler yer alıyor.

İkinci planda kendi bastığı kitapları satma, ve yine aynı planın alt bölümünde de diğer kitapları satma var.

Neyse, şimdi neticede kitap satışı olduğunu gösterebilmek için anasayfada 5 tane kitap falan sıralamak gerekiyor illa ki. Hah, işte ben bu kitap sıralama işini, yani vitrini bir türlü yapamadım. Naparsam yapayım çirkin oluyor. O yüzden feyz almam lazım ya da sizin tavsiyelerinize ihtiyacım var.

Capste şuan yaptığım versionu paylaştım. Bu liste, anasayfanın sağında yer alıyor, slider ve tanıtım yazılarının sağında. Yani sol tarafta kitabevi genelde kendini ve yaptıklarını tanıtıyor, sağ tarafta ise markette olan bazı kitapları vitrinliyor.

Nelerini değiştireyim ya da hangi siteden feyz alayım sizce?
Kitap fotoğrafları ne yazık ki uzun bir dikdörtgen olduğu için listeleme işini büyük sıkıntıya sokuyor ve fazla şans bırakmıyor bana. Resim her halukarda solda olacak ve sağa bilgileri yerleştireceğim gibi görünüyor.
0
tchuck
(26.05.13)
shelfari
librarything
goodreads
0
dokunmakalbime
(26.05.13)
yazdıklarınızdan kitabevinden kastın yayınevi olduğunu varsayıyorum. kendi bastığı kitaplardan söz ediyorsak...

şunlar işinizi görür mü:

www.everestyayinlari.com
notoskitap.com
dostyayinevi.com
0
microfiction
(26.05.13)
(6)

İslam Dininde Hocaların Yeri

Kayser Davut
Ben şunu anladım ki, İslam denilen dini anlatabilecek altyapıda yeterli sayıda hoca yok. Hani yanlış adamlar yanlış yerlerde hesabı. En azından bizim ülkemizde.Mesela şu adamı izleyince ben de soğuyorum, çok salakça ve bilgisizce geliyor.http://www.youtube.com/watch?v=067b68vrpU8Ama bu adamın bilgis
Ben şunu anladım ki, İslam denilen dini anlatabilecek altyapıda yeterli sayıda hoca yok. Hani yanlış adamlar yanlış yerlerde hesabı. En azından bizim ülkemizde.
Mesela şu adamı izleyince ben de soğuyorum, çok salakça ve bilgisizce geliyor.www.youtube.com
Ama bu adamın bilgisiz ve anlatım gücüne sahip olmaması aslında bizi dinden soğutmaması aksine daha da araştırmaya ve eksik olan bu din konusu üzerindeki bilgileri bulmamıza veya tamamlamamıza itmeli, biraz kıvılcım varsa eğer.
Yani bu öğrenmek istediğimiz dersi doğru hocadan almalıyız, bize dersi verecek hocanın iyi olması gerekiyor, eğer dine yönelik karşıt görüşlerinizi yukarıdaki hocalardan değilde, bilgi sahibi, konuya hakim, birbiri ile çelişmeyen hocalarla tartışmak aslında en iyisi ve yapılması gerekeni.
siz ne düşünüyosunuz?
0
Kayser Davut
(26.05.13)
niye illa araya bir hoca sokma gayreti içindesiniz? islam'da ruhban sınıfı yoktur, islam'da aracı yoktur denilirken tam da bundan bahsedilmiyor mu? hem iyi hocanın kim olduğuna kim karar verecek? siz. siz hangi ölçüte göre karar vereceksiniz peki?
0
microfiction
(26.05.13)
Ben kendi adıma cevaplayım, zaten hoca sokma gayreti içerisinde değilim, ama diyorum ki inanacak veya inanmaya meyilli insanlar var ise de, yukarıdaki hoca sıfatındaki insanları gördükçe diyorlar ki "işte sizin dininiz bu, bu dineme inanacam ben" şeklinde düşünüyorlar. İnanmayan zaten inanmıyor o ayrı bi mesele, ama hangi yola gireceğini bilmeyen adamın karşısına da bilgisiz birisi çıkınca her şey ters tepiyor. Olay bu.
0
🌸Kayser Davut
(26.05.13)
hocaları değil, dindar bilim adamları takip et bence. dini ve çağı doğru yorumlayan hoca sayısı malesef pek fazla değil.

(bkz: caner taslaman)
(bkz: 0hakikat0)

edit: şu da var ki, hangimiz şu kadar vicdanlıyız? www.youtube.com
0
and justice erol
(26.05.13)
abi okumanız gereken alt tarafı 500-600 sayfalık bir kitap var dininizi anlamak için.herhangi bir üniversite öğrenci sınav zamanı bunun daha fazlasını okuyor.hem de çok daha ağırını.hala hoca moca muhabbeti yapacağınıza insanları okumaya teşvik etseniz olmuyor mu?"apaçık bir kitap" diye bir ibare yok mu kuran'da ben mi yanlış biliyorum?

ayrıca sene olmuş 2013 hala "gerçek islam bu değil" üzerinden konuşuyorsunuz.hangi arap ülkesinde bu gerçek islam söyleyin de bilelim.
0
mesa
(26.05.13)
500-600 sayfalık denilen kitabı anlamak için insanlar ömürlerini veriyorlar asırlar geçiyor,
olay sayfa olayı değil, konunun ağırlığı. İnanmayan adam inanmıyor zaten, kellesini de koparsan inanmıyor. Sen üniversite sınavlarına girerken dersanelere bayıldığın paraları ne çabuk unuttuk? O konuda neden yardım aldık, okuyup geçseydik, açık değil miydi?
Bilgisiz bir adamı bir konu hakkında sadece teori üzerinden tamamlayamazsın, işin pratiğinide bilen bir kimseden yardım alması gerekiyor, iş hocalara dervişlere gidecekse eğer, peygamberler gönderilmezdi zaten.
Ama bütün bu yorumları ben zaten içinde biraz imana meyil olan insanlar için söylüyorum,inanmayan adama zaten bu söylediklerim saçma geliyor, o yüzden o arkadaşlar kendilerini sıkıntıya sokmasınlar.
0
🌸Kayser Davut
(26.05.13)
caner taslaman'ı ne zaman örnek verecekler diyordum ben de ahahaha

anesthetized var sözlükte. taban tabana zıt görüşleri paylaşıyoruz ama okurum.
0
empati kuramayan psikolog
(26.05.13)
(2)

Yunanistan Anayasası

durbikonusucaz
başlıktaki konuyu nasıl işleyebilirim. tarihsel sürecine etkilerine etkilendiklerine kadar bir ödev var. hangi kaynaklara danışayım. ya da yunan konsolosuna gidip anlat lan mı diyim ne diyim
başlıktaki konuyu nasıl işleyebilirim. tarihsel sürecine etkilerine etkilendiklerine kadar bir ödev var. hangi kaynaklara danışayım. ya da yunan konsolosuna gidip anlat lan mı diyim ne diyim
0
durbikonusucaz
(26.05.13)
istanbul
0
🌸durbikonusucaz
(26.05.13)
www.idefix.com

bu kitapta yunanistan anayasasının kendisi dışında bir de 1982 anayasasıyla karşılaştırmalı olarak inceleyen bir makale var. başlangıç noktası olarak makale işe yarayacaktır diye tahmin ediyorum.
0
microfiction
(26.05.13)
(11)

istanbul simgeleri

jack of hearts
istanbul'u simgelediğini düşündüğünüz her türlü bina, kişi, nesne,.. ne varsa duymak istiyorum.bir de ayrı duyuru açmamak için şuraya iliştireyim şunu da.. aşağıdaki link'teki grafiti size tanıdık geliyor mu? istanbul denildiğinde aklınızda canlanan şeylerden biri diyebilir misiniz?http://www.flickr
istanbul'u simgelediğini düşündüğünüz her türlü bina, kişi, nesne,.. ne varsa duymak istiyorum.

bir de ayrı duyuru açmamak için şuraya iliştireyim şunu da.. aşağıdaki link'teki grafiti size tanıdık geliyor mu? istanbul denildiğinde aklınızda canlanan şeylerden biri diyebilir misiniz?
www.flickr.com

edit: biraz akla zor gelecek şeyler istiyorum. yani "ayasofya, topkapı, haydarpaşa.." tarzı bir cevap pek de işime yaramaz.
0
jack of hearts
(25.05.13)
ritz carlton,
zeyrek hamamı,
feriye lokantası,
marmaray...
0
ayn-i cemin bülbülü
(25.05.13)
hayır, ilgili diyemem.
0
ayn-i cemin bülbülü
(25.05.13)
grafiti çok alakasız.

taksim, ortaköy, rumeli hisarı..
0
sormayın bana sen o musun diye
(25.05.13)
o grafiti istanbul denilince aklıma gelmiyor, beyoğlu-galata civarı denilince belki.

benim için simgeleyen şeyler vapur, rumeli hisarı, galata kulesi, metro işareti, sokak kedileri, kadıköy çarşısı'ndaki kaz. kişi olarak da artık ölmüş olsa da istiklal'i boydan boya yürüyen üniformalı rozetli adam.

tezatların şehri istanbul. nişantaşı'ndaki süslü yaşlı teyzeler ile çarşamba'daki çarşaflı teyzeler.
0
patricia kitten
(25.05.13)
@particia kitten
çok sevdim hocam senin son birkaç örneğini.. özellikle de rodi'yi. :) aklına geldikçe devam edebilirsin.
0
🌸jack of hearts
(25.05.13)
şu bobiler org resmi baya bir şey anlatıyor sanırım.
imgur.com
0
insan opusen hayvandir
(25.05.13)
hıı, evet.. onu ben yapmıştım. daha bir profesyonelini yapmaya niyetlendim de aklıma bir şey gelmemeye başladı, ondan sordum.
0
🌸jack of hearts
(25.05.13)
çemberli taş, emirgan korusu
0
bilmemkacincinick
(25.05.13)
martı, istanbul lalesi, beyoğlu'ndaki tramvay, kadıköy çarşısındaki kazlar (eski kaz öldü, yerine iki tane eleman getirdiler), vapurdan martılara simit atanlar, çeşitli yerlerde nargile içen (özellikle beyazıt'taki çorlulu ali paşa medresesinde) çeşitli tiplerden (amcası, başörtülü genç kızı, tiki erkeği vb.) insanlar, tabii bu arada çemberlitaş'ın kendisi, her yerde kubbeler ve minareler, sokak kedileri+1, deniz otobüsleri, ortaköy camisi, sultanahmet ile ayasofya arasındaki turistlerin oturduğu dizi dizi arkalıksız banklar vb.
0
microfiction
(25.05.13)
martı, hurdacı, camdan sepet sarkıtan teyze, ıslak hamburger, darbukacılar, çingene, işkembeci, fener rum okulu, kadınlar pazarı, tahtakale, saat satan zenci kardeşlerimiz, dar sokaklar, bitişik binalar, dik yokuşlar, apartman aralarındaki çamaşır ipine asılmış çamaşırlar...

zorlama oldu biraz belki de neyse artık, bir anda bunlar geldi aklıma. birçoğu da istanbul'a özel olmayabilir tabi.
0
soso
(25.05.13)
eski mezar taşları_eyüp
iett arması
akbil_metal olan
0
nax
(25.05.13)
(4)

Yazılan kitabı noterden onaylatmak/telif hakkını almak

long live rock n roll
Bir arkadaşım bir roman yazdı. Kendince son halini tamamlamak üzere. Bunu noterden onaylatmak istiyor, ya da telif hakkını almak işte, ne deniyorsa ona. Sonra başkası bunu ele geçirip "ben yazdım" diyemesin diye. Yarın-obürgün bir yayın evine giderse bu yayın evi pek tabii telif hakkını alıp üstlene
Bir arkadaşım bir roman yazdı. Kendince son halini tamamlamak üzere. Bunu noterden onaylatmak istiyor, ya da telif hakkını almak işte, ne deniyorsa ona. Sonra başkası bunu ele geçirip "ben yazdım" diyemesin diye. Yarın-obürgün bir yayın evine giderse bu yayın evi pek tabii telif hakkını alıp üstlenebilir bu kitabı, arkadaşıma hiçbir şey ödemeden, eğer bu işi halletmezse.

Evet soruma gelelim; bu işi nasıl yapabiliriz, bir bilginiz var mı? Nereden, hangi kurumdan, herhangi bir noterden mi? Yahut bilgi edinebileceğimiz bir kaynak biliyor musunuz? Ayrıca ücreti nedir bildiğiniz kadarıyla? Kelime başı mı, sayfa başı mı, tahmini ücret..?

Bir de şu var; arkadaşım TC vatandaşı değil, Kıbrıslı. Bunun bu işlemlere bir etkisi var mı?

Teşekkür ederim.
0
long live rock n roll
(22.05.13)
tasdix.com
0
x daemon
(22.05.13)
Şurada bütün bu sorularınızın yanıtları var:

yazarodasi.blogspot.com

Tasdix ve türevleri para tuzağı. Noter'e de gitmenize gerek yok.
0
microfiction
(22.05.13)
yapacağınız her türlü işlem, sadece yapıldığı tarihte kitabın sizde olduğunu ispatlar, onun dışında hiçbir faydası yoktur...

ama korkunuz da boşuna, zannetmiyorum ki kimse gidip sizin arkadaşın kitabını çalsın... her yayınevine yüzlerce dosya gönderiliyor zira... yetenekli buldukları bir insanın eserini çalıp ödemekten kurtulacakları birkaç bin liralık telifi kar saymaz onlar, tam aksine o yazarı kapatmaya, kendilerine bağlamaya çalışırlar ki yeni kitaplarını da basabilsinler...

ama yine de dosyayı herkese göstermemekte, adı duyulmamış yayınevlerine göndermemekte ve ptt işlemini gerçekleştirmekte fayda var...
0
ruhibirbanyo
(22.05.13)
Noter birşeyi onaylamaz. Ancak beyana şahitlik eder. Telif davalarında da birinci derece kanıt sayılmıyor.
0
alperz
(22.05.13)
(1)

Hangi Dracula çevirisi daha iyidir?

sound and vision
Bram Stoker'ın Dracula'sını bir sürü yayınevi(can, ithaki, artemis...) basmış. İçlerinden hangisi daha iyidir?
Bram Stoker'ın Dracula'sını bir sürü yayınevi(can, ithaki, artemis...) basmış. İçlerinden hangisi daha iyidir?
0
sound and vision
(21.05.13)
En azından seçenekleri ikiye indirelim: İthaki ve Can dışındakiler çöp. İthaki iyidir derim.

edit: Bir daha baktım, İthaki'nin Dracula çevirmeninin çevirmenlik kariyeri daha dolu. Bir sürü önemli yapıtı iyi yayınevlerinden - ve pek çoğunu Türkçede ilk defa - çevirmiş. Bu da İthaki tercihinde bir artı puan.
0
microfiction
(21.05.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.