Giriş
(7)

felsefe'yi kim sever?

thracian
teorik felsefeden uzak, kavramlarla uğraşmadan; direk öyküler ve denemelerle, gerekse yazarın monologlarıyla tartıştığı hayat hakkında fikirleri sunan kitaplar hangileridir? kimleri okursunuz bu şekilde?fakat dediğim kitaplar kişisel gelişim kitapları olmasın lütfen. depresif ya da pozitivist olması
teorik felsefeden uzak, kavramlarla uğraşmadan; direk öyküler ve denemelerle, gerekse yazarın monologlarıyla tartıştığı hayat hakkında fikirleri sunan kitaplar hangileridir? kimleri okursunuz bu şekilde?

fakat dediğim kitaplar kişisel gelişim kitapları olmasın lütfen. depresif ya da pozitivist olması önemli değil, her türlü kitaba açığım.
0
thracian
(16.04.14)
aradığın kişi bilge karasu. gercı kavramlarla da ugrasıyor ama tatlı tatlı ugrasıyor.
fernando pessoa ve carlos fuentes de dıger onerılerım.
0
akare
(16.04.14)
tabi ki sofie nin dünyası
0
emre513
(16.04.14)
jostein gaarder'in kitaplari.
0
lallala
(16.04.14)
doğrudan kitap ismi vermeyeyim ama Tolstoy'un çeşitli eserlerinde bu tadı yakalayabilirsin.
0
candanag
(16.04.14)
Ferit Edgü olabilir. Öykülerinin yanısıra Tüm Ders Notları kitabı örneğini verebilirim.
0
sanal hayvan
(16.04.14)
bu arada depresif ile pozitivist sözcüklerini sanki karşıt anlamlıymış gibi kullanmanızdan pozitivisit'in anlamını yanlış bilebileceğinizi düşündüm. pozitivist demek olaylara pozitif bakan demek değildir. (bkz: pozitivist)

kitap olarak wittgenstein'dan yan değiniler diyorumç

p.s. anlamını biliyorsanız ve ben sizi yanlış anladıysam dikkate almayınız.
0
microfiction
(16.04.14)
pozitivist kelimesini oraya illa guzel ya da kotu olaylari ulu bir guce (evren, tanri gibi) baglamaya ugrasan kisisel gelisim kitaplarina atifta bulunmak icin soylemistim, sizin cevabi da uyuyakaldigim icin yeni goruyorum kusura bakmayin :)
0
🌸thracian
(17.04.14)
(4)

kamelyanın ingilizcesi?

yue
hani bahçelere oturmak için ahşap kamelyalar olur ya ona ne deniliyor bilen var mı? mümkünse teknik bir adı varsa onu öğrensem iyi olur, çizim falan araştıracağım.
hani bahçelere oturmak için ahşap kamelyalar olur ya ona ne deniliyor bilen var mı? mümkünse teknik bir adı varsa onu öğrensem iyi olur, çizim falan araştıracağım.
0
yue
(16.04.14)
Gazebo ?
0
reinder
(16.04.14)
arbour
arbor

Edit : Teknik resimde adı Pergole olarak geçer
0
1tam1ayran
(16.04.14)
pergola
0
icemint
(16.04.14)
onun türkçesi de kamelya değil, kameriye bu arada. kamelya bir çiçek adı.
0
microfiction
(16.04.14)
(23)

Her ilde geçen kitap önerisi

sadecece
Manasız başlık için kusura bakmayın, açıklıcam. Mesela; Ahmet Ümit'in Beyoğlunun En Güzel Abisi (İstanbul),Nazlı Eray'ın İmparator Çay Bahçesi (Uşak),Cenk Çalışır'ın Satranç Cinayetleri (Bursa)gibi illeri hikayesine fon yapan kitapları toparlamak istiyorum. Roman, hikaye vs tür fark etmez.81 ilde ge
Manasız başlık için kusura bakmayın, açıklıcam.

Mesela;

Ahmet Ümit'in Beyoğlunun En Güzel Abisi (İstanbul),
Nazlı Eray'ın İmparator Çay Bahçesi (Uşak),
Cenk Çalışır'ın Satranç Cinayetleri (Bursa)

gibi illeri hikayesine fon yapan kitapları toparlamak istiyorum. Roman, hikaye vs tür fark etmez.

81 ilde geçen 81 tane kitap okuyacağım. Taktım bunu kafaya.

Önerileriniz memnuniyetle kabul edilir.

Edit: Taslak Liste (Her türlü öneriye-eleştiriye açıktır)

Adana: İnce Memed – Yaşar Kemal; Murtaza – Orhan Kemal
Adıyaman: Gavur Mahallesi - Feride Bektaş
Ağrı: Dağları Bekleyen Kız - esat Mahmut Karakurt
Amasya: Suskun Kaldı Yürek - Ayhan Sarıkaya
Ankara: Behzat Ç. – Emrah Serbes; Ankara, Mon Amour! – Şükran Yiğit
Antalya: Karabibik - Nabizade Nazım; Bir Akdeniz Kedisinin Hatıraları - Şükran Yiğit (Kaş)
Balıkesir: Erlik – Metin Savaş; Hande Altaylı- Kahperengi
Batman: Batman Mersin'e Uzak Değil - Celal Temel
Bayburt: Kadın Milisler – Mikdat Topçu
Bilecik: Metrestepe - Üstün Dökmen
Bingöl: Güneşin Savrulduğu Yerden Bingöl Hikayeleri - Ahmet Say; Dağ Çiçeklerim - Sıdıka Avar (Elazığ, Tunceli, Bingöl)
Bitlis: Dağ Çiçekleri - Deniz Günal
Bolu: Nazlı Nilüfer Bolu - Bilge Öngöre
Burdur: Bekleyen Kent Burdur - Yusuf Erkan
Bursa: Satranç Cinayetleri - Cenk Çalışır; Efendi Dayının Kozalakları – Metin Savaş
Çanakkale: 57. Alay Çanakkale - İsmail Bilgin; Diriliş Çanakkale 1915 - Turgut Özakman
Çorum: Köyün Kamburu – Kemal Tahir
Diyarbakır: Gavur Mahallesi - Mıgırdiç Margosyan; Tol - Murat Uyurkulak
Düzce: Düzceli Mehmet - Halit Ertuğrul
Elazığ: Ahçik – Yücel Çakmak; Harputlu Hasan - Bülent Günal
Erzincan: Zor Yıllar - Nazlı Evran
Erzurum: Yanık Dere Erzurum - Mehmet Dağıstanlı
Eskişehir: Bremenli Theresa Küvetteki Ceset – Ayhan Pala; Üç Beş Kişi - Adalet Ağaoğlu
Gaziantep: Alleben Öyküleri - Ülkü Tamer; Uzun Çarşının Uluları - Mitat Enç
Giresun: Gün Batımı Hazinesi – Caner Tek
Hakkari: Hakkari'de Bir Mevsim - Ferit Edgü
Hatay: Sonsuz Aşkım Hatay - Burhan Günel
Isparta: Kalp Etmek Gül Kokulu Hayaller Diyarında Yolculuk - Beyhan Karapınar
İstanbul: İstanbul Bir Masaldı – Mario Levi; Beyoğlunun En Güzel Abisi - Ahmet Ümit; Buket Uzuner - İstanbullular
İzmir: Gavur İzmir Güzel İzmir - Tarık Dursun K.; Tepelitaklak – Ahmet Sipahioğlu
Kahramanmaraş: Kayıp Gergedanlar - Cem Kalender
Kars: Kar – Orhan Pamuk
Kastamonu: Halime Kaptan – Rıfat Ilgaz
Kayseri: Kanlı Topraklar - Orhan Kemal
Kırşehir: Kafirun – Ahmet Tezcan
Kilis: Ali Erkan Kavaklı - Gülü Koklayamadım
Konya: Kün – Sezgin Kaymaz
Malatya: Rahip Cinayetleri - Ali Dağlar (Malatya, Trabzon, İskenderun)
Manisa: Yusuf Atılgan- Anayurt Oteli; Kıyametle Savaşanlar – Deniz Erbulak; Sitem - Nihal Yeğinobalı
Mardin: Tüfekliler – Ümit Kaftancıoğlu; Kavim – Ahmet Ümit
Muğla: Muğla'da Güz Baharı - Tülay Kayar
Sivas: Altıncı Şehir – Ahmet Turan Alkan; Elif’in Öyküsü – Erhan Bener
Şanlıurfa: Canlarına Değsin - Mehmet Saraç
Şırnak: Gözlerinin Ardında - Engin Nayman
Trabzon: Nar Ağacı- Nazan Bekiroğlu
Tunceli: Kemal Bilbaşar – Cemo
Uşak: İmparator Çay Bahçesi - Nazlı Eray
Van: Ah! Tamara - Funda Özşener
Yozgat: Siyami Yozgat - Derviş ve Yol
Zonguldak: Ateşnefes - Ahmet Naim

NOT: Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirleri içeren fazlaca kitap bulunduğu için detaylı bir seçim yapmadım. Daha az bilinen, daha değişik öneriler gelirse çok iyi olacak.
0
sadecece
(11.04.14)
behzat ç serisi ankara galiba
0
ykyt
(11.04.14)
kar, kars.
0
marcelorios
(11.04.14)
halikarnas balıkçısı.
0
dafaiss
(11.04.14)
Boğaziçi Şıngır Mıngır (Salah Birsel) İstanbul
0
cedilla
(11.04.14)
microfiction
(11.04.14)
tarihi olursa
tarık buğra - osmancık söğüt/domaniç ve çevresi(bilecik)
0
bass solo take one
(11.04.14)
istanbul için; www.sabitfikir.com
0
ykyt
(11.04.14)
beş şehir ahmet hamdi tanpınar istanbul, konya, erzurum, ankara ve bursa'
0
ykyt
(11.04.14)
eksisozluk.com

ahmet turan alkan - sivas
0
ykyt
(11.04.14)
www.kitapyurdu.com
uzun çarşının uluları-mitat enç/gaziantep galiba. şehir olarak emin değilim okumadığım için ama çok önerilmişti.

ilgini çeker mi bilmem ama piraye-canan tan/diyarbakır.

##gülü koklayamadım/kilis. kilis hakkında düşündüm de bulamadım başka.
ayrıca ben de listene talibim olur mu .)
0
uzunuzunilgi
(11.04.14)
hakkari'de bir mevsim-ferit edgü/ hakkari
0
mula
(11.04.14)
Buket Uzuner - İstanbullular


fena imrendim ama sana !!!!

tüm illeri tamamlarsan listeyi isterim başkanım.

hoş tamamlamasan da isterim.
0
charlesbukowskiineksi
(11.04.14)
Ferit Edgü Doğu Öyküleri ve Kimse - Hakkari
Birkaç kitabı daha var aynı şehirle alakalı.
0
dimpled
(11.04.14)
@charlesbukowskiineksi

%30 tamamlayabildim henüz.

Her il için en az 2 kitap düşünüyorum. Mesela Düzce, Sinop gibi iller için bulamadım :( Köyü, bucağı da olsa olur. Belki okuyan eden vardır. Bitsin listeyi burdan da seve seve paylaşırım.
0
🌸sadecece
(11.04.14)
evliya çelebi - seyahatname

tr.wikipedia.orgâme_(Evliya_Çelebi)
0
icim urperiyor
(11.04.14)
murathan mungan kadından kentler
0
mula
(11.04.14)
Rifat ilgaz'in bir cocuk kitabi cide'de geciyor. Ismini unuttum ve bunun için çok Üzgünüm.
0
ela
(12.04.14)
Düzceli Mehmet - düzce
0
canercuxy
(12.04.14)
ben de talibim listene
il çıkmadığı yerde şu çılgın türkler falan oku. ilden ile atlıyor zaten :)
0
bass solo take one
(12.04.14)
yusuf atılgan- anayurt oteli (manisa)
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(12.04.14)
Eksik İller:


Afyonkarahisar
Aksaray
Ardahan
Aydın: Çakırcalı Mehmet Efe - Sabahattin Burhan
Bartın
Çankırı
Edirne
Gümüşhane
Iğdır
Karabük
Karaman
Kırıkkale
Kocaeli
Kütahya: Yasak İlmin Kitabı Esrarname 1 - 2 - Ayfer Kafkas
Mersin
Muş
Nevşehir
Niğde
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Tokat
Yalova
0
🌸sadecece
(12.04.14)
Yasak İlmin Kitabı Esrarname 1 - 2 - Ayfer Kafkas (Kütahya)
0
buzbebek
(12.04.14)
nihal yeğinobalı-sitem (manisa)
hande altaylı-kahperengi (yaslıhan-balıkesir)
0
fallopian
(13.04.14)
(7)

Bu askerler türk askeri mi?

dergus
http://en.dawanda.com/product/61699703-Turkish-Soldier-Execution-His-Friendsfotoğrafın altındaki açıklama bana pek inandırıcı gelmedi ama?
en.dawanda.com

fotoğrafın altındaki açıklama bana pek inandırıcı gelmedi ama?
0
dergus
(09.04.14)
Bunlar bence şov amaçlı..

en.dawanda.com
0
redeath
(09.04.14)
ateş edenler türk, dalga geçip şakalaştıkları yahudi asıllı türk bir asker. adı vitali ymiş ve şuan israil de yaşıyormuş.

arkadaki manzara boğaz gibi duruyor. istanbulu iyi bilenarkadaşlar hangi tepeden çekildiğini bile söyleyebilir.
0
janavarorion
(09.04.14)
yazılar hiç güvenilir gelmedi bana emin misin şaka yapılanın vitali, silahı tutanların türk olduğuna?
0
🌸dergus
(09.04.14)
yıl 1936.
0
🌸dergus
(09.04.14)
yıl 1930 ve o dönemin askeri kıyafetleri aşağıdaki gibi

forum.axishistory.com

forum.axishistory.com
0
janavarorion
(09.04.14)
fotoğrafın altında 1936 yazıyor.
0
🌸dergus
(09.04.14)
ateş edenlerin de türkiye yahudisi olduğu yazılı. üniformalar da 1930'ların türk üniforması.
0
microfiction
(10.04.14)
(3)

blog tavsiyesi

all girls dream
şöyle hikayedir, öyküdür okuyabilecegim bir blog var mı?eskiden http://gulsahsuperbirkizlan.blogspot.com.tr/ vardi onun gibi mesela
şöyle hikayedir, öyküdür okuyabilecegim bir blog var mı?
eskiden gulsahsuperbirkizlan.blogspot.com.tr vardi onun gibi mesela
0
all girls dream
(07.04.14)
mustantaneler.blogspot.com.tr

bunu okuyabilirsin güzel hikayeler falan var, baya da güzel yazıyor eleman..

(bkz: o hikayedeki mal benim)
0
perfecktus
(07.04.14)
blog değil ama site önerebilirim. www.altzine.net
0
microfiction
(08.04.14)
blog olması sart değil tabi.
0
🌸all girls dream
(08.04.14)
(9)

bu kedinin bir türü veya adı var mıdır

eti cin
ilgili fotoğrafta gördüğünüz gibi, rengi böyle alacalı, kulakları ufak ve bol tüylü, gözleri yeşil, patileri tombul, genel olarak iri ve bol tüylü olan bu sokak kedisinin bi türü veya adı var mıdır? hani tekir gibi, sarman gibi, kara kedi gibi de olsa bir adı veya türü var mıdır? bu arada bu kediyi
ilgili fotoğrafta gördüğünüz gibi, rengi böyle alacalı, kulakları ufak ve bol tüylü, gözleri yeşil, patileri tombul, genel olarak iri ve bol tüylü olan bu sokak kedisinin bi türü veya adı var mıdır? hani tekir gibi, sarman gibi, kara kedi gibi de olsa bir adı veya türü var mıdır? bu arada bu kediyi de çok severim, pamuuuk gel kız buraya :)
0
eti cin
(07.04.14)
bildiğin tekir bu.

ama şimdi gelip bu norveç orman kedisi diyecekler.

rusya step kedisi filan da derler ama tekir :P
0
mea maxima culpa
(07.04.14)
ankara kedisine benziyor ama sokak kedisiyse muhtemelen kırmadır. (: ankara kedisini van kedisiyle çok karıştırırlar o yüzden görsellerde aratırsan bana naaalaka demeden bak şurada kısaca açıklamış.
hayalgemisinde2kisi.blogspot.com.tr
0
wermillion
(07.04.14)
norveç orman kedisine benziyor bunlar ama başka bir cinsse de ben bilmiyorum..
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
(07.04.14)
tekir longhair
0
microfiction
(07.04.14)
norveç orman kedisi bu
sırtlarında parlak yağlı siyah uzun tüyleri vardır, gerdanı da beyazdır, dötünün ve göbeğinin tüyleri pambık şeker gibidir ve yumşacıktır.
Genelde bet sesleri ile aynı tonda sürekli bağırırlar, sen onun ne istediğini anlayıp yapana kadar, sonra başka birşey istemeye karar verir ve tekrar bir ton tutturup o tonda bağırırlar. En kolay insan evcilleştirebilen cinstir.
0
sadegazoz
(07.04.14)
rusya step kedisi. net.
0
archmage mahmut
(07.04.14)
Norweç'te tandıkları olan tekir kedisi.
0
zombi
(07.04.14)
Birazdan douchebag gelip "Norveç Orman Kedisi" diyecek. (:

Tekir bence.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(07.04.14)
maine coon
0
küçük kara balık
(07.04.14)
(10)

Yazılarımı Dergiye Göndermek İstiyorum

vakamijin
Arkadaşlar yazılarımı gönderebileceğim, amatör yazarlardan yazı yayınlayan bir dergi var mı? Nasıl gönderebilirim. Yardımcı olabilirseniz seviinirim.
Arkadaşlar yazılarımı gönderebileceğim, amatör yazarlardan yazı yayınlayan bir dergi var mı? Nasıl gönderebilirim. Yardımcı olabilirseniz seviinirim.
0
vakamijin
(05.04.14)
ne tür yazılar acaba?
0
hkaan
(05.04.14)
varlık ve notos dergilerine gönderebilirsin.
0
apartmansakini
(05.04.14)
hangi konularda yazdigini soylersen kendim de yazdigim derginin editoruyle konusabilirim.
0
1njected
(05.04.14)
Genelde deneme türü yazılar. Hikayelerim de var bir kaç tane.
0
🌸vakamijin
(05.04.14)
Konu olarak felsefe ve sosyolojik incelemeler. İlgilenirseniz atabilirim bazılarını
0
🌸vakamijin
(05.04.14)
öyküleri yayımlayacak birçok edebiyat dergisi var başlıca, notos, varlık vs.

ecth: senin yazdığın türden kitaplar yayınlayan bir yayınevine yollayabilirsin bitirdiysen.
0
hkaan
(05.04.14)
🌸vakamijin
(05.04.14)
yollarsan ve yayınlanacak olursa bir ton editöryal çalışma ve redaksiyon muamelesine maruz kalacak. yani yazdıkların senden uzaklaşıtırılacak ya da sana yabancılaştırılacak. daha fazla okunma kendini gösterme gibi saçma şeyler pahasına bunları sindirebileceksen gönder.
0
dafaiss
(05.04.14)
Yazahir diye bi fasikül dergi vardı. Underground edebiyat tarzı. Internette izlerini bulabilirsen bi bak derim.
0
blossom
(05.04.14)
microfiction
(05.04.14)
(8)

dostoyevskiyi rusça okumak

iorveth
dostoyevskiyi rusça okumak diye bir şey var. Ne bileyim kendimi cahil hissettim, nedir bunun hikmeti?Bana anlamsız geliyor. Tamam bir "Rus"un okuması ile bir türkün okuması arasında kültürel farktan doğan bir ayrım söz konusu ancak bir türkün rusça okuması, bir Rus'un rusça okumasından çok farklı ol
dostoyevskiyi rusça okumak diye bir şey var. Ne bileyim kendimi cahil hissettim, nedir bunun hikmeti?

Bana anlamsız geliyor. Tamam bir "Rus"un okuması ile bir türkün okuması arasında kültürel farktan doğan bir ayrım söz konusu ancak bir türkün rusça okuması, bir Rus'un rusça okumasından çok farklı olacağı kanaatindeyim.
0
iorveth
(02.04.14)
kafka'yı almanca, şekspir'i ingilizce, hugo'yu fransızca oku madem.

gider bu böyle.
0
mea maxima culpa
(03.04.14)
Bence dili anlamanın yanında kültürünü de tanımak gerekir. Demeye çalıştığım biraz da bu. Orada yazanın altında ki anlamı ve karşıladığı değeri bilmeden sadece o dilde okumanın bir anlamı yok.

Sheakespeare dilini de çok iyi kullanıyor ve adam şair. Orada durum farklı biraz daha.
0
🌸iorveth
(03.04.14)
hayalim diyebilirim. bir 5 6 yıl olmadı 10 yıl icerisinde gerceklestırecegımı umuyorum.
0
brkwashere
(03.04.14)
kulturu tanimadan cok sey fark etmez bence de. sinema icin de gecerli.
0
bohr atom modeli
(03.04.14)
kafkayi almanca okudugunuzda olaylar bambaska dönüyor. kelime secimlerinden nüanslarina kadar her sey farkli geliyor. türkce olarak da 3 farkli cevirmenden okudum. bordo siyah orta üzeri, can yayinlari daha iyiydi. bariz farklar var. kayip giden cok olay cok anlam var. kültürü tani tanima, adamin hayatini bil bilme, kelimelerin anlamini bilmeniz bile tercümenin veremediklerini veriyor. goethenin siirlerinde cok kayip var mesela. bunlar sadece kültürel kayiptan daha cok, dil kaybi. özellikle siirlerin tercüme edilemedigi düsüncesindeyim. bunun bir alman olup okumakla bir almanca bilen biri olarak okumaktan daha cok, kelimelerin verdiklerini adamin demek istediklerini anlamanizla alakali olduguna inaniyorum.

ha edebi zevktir. bu mantikla giderseniz okumaktan cok dil ögrenmeniz gerekir. öyle beginner olarak da tadi cikmaz zaten.
0
wiillii
(03.04.14)
Ayni dusuncedeyim.anadili ana kulturu olan insanla ne kadar yuksek hakimiyet olsa bile bir yerde takilma oluyor.bugun gecerliligini yitirmis,kullanilmayan bir oge,gormesen duymasan bile buyuklerinden aldigin duyumla haberdar olabiliyorsun ve okudugunda anliyorsun bunu.turkceyi bugunku haline tam hakim olan adama bir romanda,ornek veriyorum "celik comak" diye birseyle karsilassa bununla ilgili ne dusunecek.bu ulkede yasayan herhangi birisi bunu babasindan dedesinden bir sekilde duymustur,bir sonraki nesil buyuk ihtimal duymayacak bile.romanda yasli adamin cocuklugunda celik comak oynarken kor oldugu anlatiliyorsa bunu dili sonradan ogrenene anlatmak zor olsa gerek.okudugumuzu bir sekilde anlariz ama ayni hissiyati almamiz mumkun degil gibi geliyor.

Cocuklukta evdeki kitaplari siradan okurduk.sanki her birini bizim dilimizde yazilmis oldugunu dusunerek.benim cevirinin ne olabilecegine dair ilk fikrimde ingilizceyi ogrenmeye basladigim zamanlardi.bir siir antolojisi okuyordum.hala ezberimdedir can yucel 66.sone cevirisi.orjinal son ikiligi soyle gelir.

Tired with all these,from these would i be gone
Save that,to die,i leave my love alone.

Shakespeare abi boyle dokturmus,cok ingilizce bilmeye gerek yok.orta 1 okur anlar hisseder.can abi bunu soyle yapmis.

Vzgectim bu dunyadan,dunyamdan gectim ama
Seni yanliz komak var,o koyuyor adama.

Kisisel dusuncem kaliteli bir ceviri daha iyidir yonunde.yeni donem cevirilerinde ciddi sikintilar gordugum icinde klasikleri eski basimlardan okumayi tercih ediyorum.
0
cizgilipijama
(03.04.14)
(bkz: traduttore traditore)

hangi metin olursa olsun, bir metnin çevirisinde her zaman kayıplar olur. bu bazen anlamsal, bazen fonetik ahenkle ilgili, bazen de kültüreldir. tabii ki bir insanın her dili bilip o dilden metinler okuması bugün için olanaksız, ama bir metni özgün dilinden okumak her zaman farklıdır.
0
microfiction
(03.04.14)
rusça bilsem hiç durmam okurum. ingilizcem yettiğince kitapları da anadilinde okumayı tercih ediyorum. keşke her dili bilsem de gerçekten yazarı okusam. çünkü okuduklarımız yazardan çok çevirmenler oluyor. iyi bir çevirmen değilse eser rezil oluyor. iyi bir çevirmense de yazarla birebir olmuyor. anadil hafife alınmayacak kadar önemli.
0
kirazıseviyorum
(03.04.14)
(26)

30'undan sonra sıfırdan başlamak mı, intihar etmek mi

beatli hippie
?
?
0
beatli hippie
(26.03.14)
hayata 30 yaşında başlayan insanlar göt mü yani?

14 yaşında intihar etmediysen 30dan sonra zor, madem kaldırıp çöpe atacaktın niye o kadar didindin uğraştın?
0
Mackinaw
(26.03.14)
30'undan sonra sıfırdan başlayınca insan neler neler kazanabilir, bir düşünsenize! İntihar edince hiçbir şey kazanamıyor insan. Sadece kurtlar, solucanlar yiyor bedenimizi. madem hayat istediğimiz gibi gitmiyor ve madem ikinci seçenek intihar etmek... e o zaman hayatı bilgisayar oyunu gibi yaşamak da bir seçenek. yani daha kötü ne olabilir ki, öbür yanda intihar ihtimali kaçmıyor. ama bir kere intihar ettikten sonra dönüş yok.
0
microfiction
(26.03.14)
götümle gülerim. Amk o zaman ben öleyim.
26 yaşındayım halen üniversite okuyorum ve bu seneye de zor bitecek gibi..
En iyi ihtimal 28 yaşında askerliğimi yapıcam.
E ne kaldı ben zaten 30'unda hayata başlayacağım. Senin 30'undan öncesi varsa ne güzel.
0
onikionikibinonalti
(26.03.14)
o 30'u 70 yapsan yine de sıfırdan başlamak derim.
0
kül
(26.03.14)
sen 28'inde okulunu bitirmiş olacaksın ama, ben lanet olası aile şirketi yüzünden okulu hiç bi tarafıma takmayıp yarıda bıraktım. ama sonra her şey tepetaklak oldu, şimdi bu yaşımda tüm düzenim bozulup, hayatım altüst oldu. af'tan yararlanıp okulu bitirmeye kalksam en az 3 senem daha gidecek (2. sınıfta kaydım silinmişti) kpss'siydi bokuydu püsürüydü derken yaş oldu 40. ulan ben bu kadar zora gelemem, o kitaplarda okuduğunuz oblomov benim. çok zor geliyor lan bu yaştan sonra.
0
🌸beatli hippie
(26.03.14)
fail again, fail better demişler.
0
hjarteblod
(26.03.14)
iyi halt işlemişler.
0
🌸beatli hippie
(26.03.14)
Iki kere sifirin bayagi altinda basladim.her an yeniden sifirlanablirim.umurumda mi ? Hic sanmiyorum. Sifirlayinca uzuldum mu.bir kac gunlugune evet ama sevisemeyecek kadar degil.yapan bendim kaybeden de bendim.salakliktan kaybetmedim,kimseye kefil olmadim.cok eglenceli cok keyifliydi yaptigim isler.bu ara cok keyifli projeler var elimde her an batabilirim:))

30 yas mevzusuna gelince,her seye baslamak icin cok erken bir yas bu.guzel bir egitim hayat tecrubesi kazanayim dersen zaten gelecegin yer burasi.kimseyede bakma.kimseyle karsilastirma kendini.cok basarili gordugun arkadasin calistigi yerde getir gotur isi yapio.basinda sikuk bi mudur var.evde karisindan firca yiyince gelip arkadasina saydiriyor.cok asama kaydetmis sayilmaz.

Eindeki imkanlarina bak.bir yola cik.olur hayirlisiyla.bide olmazsa olmazimizi ekleyelim sevis gecer.intihar demek.40 olmadan bolca sevis.
0
duptıs
(26.03.14)
30 dan önce yaşadıklarım bokmuş derim ben. Deli misin, şimdi başlıyor bütün olay. Gelişmedesin. Tadını çıkar bir daha gelme hakkın yok zaten aceleye gerek yok. Ne gelirse bahtına, arada güzel geçer arada sönük zaten bir defa geçecek bütün günlerin. Tekrar yok, geri dönmek yok. Hepsi vaktinde güzel. Ölüm de gelecek zaten. Filmi yarıda keser gibi ne la o öyle. Azcık merak et bakalım yarın ne dertler gelecek oley. Başı belli sonu belli, belli olmayan orta taraf heyecanlı baya.
0
maymuncuq
(26.03.14)
reserved
0
hain kostokk
(26.03.14)
biz film izlemeye kitap okumaya seks yapmaya spor yapmaya vakit bulamyıorz. intihar ediyor bazı ipneler.
0
vfgerty
(26.03.14)
Geçenlerde ortalıkta dolaşan bir video vardı; gergedan suyun içinde, dışarıda aslanlar, suyun içinde de timsahlar bekliyor. Kaçmaya kalkarsa aslan tarafından daha hızlıca öldürülecek, o yüzden suda birkaç saniye de olsa fazladan yaşamak içün uğraşıyor ve sonunda timsah tarafından yeniyor.

Bilmiyorum, ben ders aldım bundan, yani sonu belli olsa da mümkün olduğunca uzun yaşamak için mücadele etmek gerektiğini anladım.

Sonra, yeni okuduğum depresyonla ilgili bir kitapta da diyordu ki; özellikle zor zamanda intihar eden bir kişi sonsuza kadar o acıyla dolu ortamda bir nevi asılı kalıyor. Yani yaşayıp da daha güzel günler görmek imkanı varken, intihar ederek bunu imkansız hale getiriyor diyordu. Sonuç olarak kesinlikle bir şekilde yaşayıp hikayenin sonunu görmek lazım dostum.

Doğal yollardan nasıl öleceğini merak etmek güzeldir mesela,ve sırf bunu görmek için sonuna kadar gitmek istiyorum şahsen.

Ayrıca bilmiyorum ne kadar gerekli üniversite. Aile şirketi demişsin, iş çevreniz varsa belki birilerinin yanında takılarak bildiğiniz veya öğrenip yapabileceğiniz işler vardır? Olamaz mı? (olabilir)
0
el desaparecido
(26.03.14)
31'im. kulağa öyle gelmese de en güzel yaşım. aklım başım yerimde, kararlarım daha olgun, ben daha olgunum. sıfır diyorum.
0
hasmetizm
(26.03.14)
artık ortalama hayat süresi 75-80 oldu.

böyle olunca 30 yaş daha gençlik yaşı. hiç bir şey değil.

kafayı mı yediniz intihardan bahsediyorsunuz?
0
mea maxima culpa
(26.03.14)
30'um. Buralar güzel, boyu geçmiyor. Beklerim. Buralarda hayata yeni başlayanlar çok, huzurlular, rahatlar.
0
aychovsky
(26.03.14)
48 yaşında karıyı boşayıp, 20 senelik avukatın, amerikaya makine mühendisliği okumaya gidip, oraya yerleştiğini gördüm.

30 değil kaç yaşında olursan ol, son 1 senen için bile olsa yeniden başlanır
0
cruseo
(26.03.14)
sıfırdan başlamak. fail again stayla değil de belki olur diye. benim hala umudum var stayla.
0
nereye bu gidis
(26.03.14)
ya arkadaşlar ben iyiyim, depresyonda falan değilim sadece biraz fazla tembelim, her şeye yeniden başlamak çok zor geliyor. ulan diyorum uğraşacağıma basıp gideyim bari de kurtulayım, bu yani. aile şirketimiz battı, bu zamana kadar bi elim yağda bir elim balda yaşadım, senelerdir, üniversiteyi de bu yüzden pek hatta hiç sallamadım, nasıl olsa şirket vardı. ben ölene kadar böyle devam ederim artık sanmıştım ama, işte hayat. bunlar söylenmez ama bir şeyi alırken fiyatını sormazdım falan. şimdi ise kurulu düzenim bozuldu, birden hayatım altüst oldu, her şeye yeniden, sıfırdan başlamak durumundayım. ve bu yaştan sonra, kendimi bu kadar şirkete dayayıp rehavet içinde gelecek kaygısı olmaksızın huzur içinde hayatımın düzenini tam oturtmuşken her şey tepetaklak oldu. çok zor geliyor yeniden başlamak ve zamanımı alacak. ha ayrıca bugün iş görüşmem var, büyük ihtimalle de olumlu sonuçlanacak, her şeyi bırakmış falan değilim, af çıkmasını bekleyene kadar çalışmayı planlıyorum. ama açıkçası oldukça zorlanıyorum, bazen şeytan diyor 'ulan bırak ses şeyi çek git' bu yani, hanginiz işten, güçten, hayattan sıkılıp bunalıp da 'sikerler' deyip havlu atmıyorsunuz arada, her şeyi bırakıp ülkeden hatta dünyadan, dünya sınırları içinden defolup gitmeyi düşünmüyorsunuz? bence hepiniz bunu yapıyorsunuz, işte ben de böyle bir ruh hali içindeydim dün gece.
0
🌸beatli hippie
(26.03.14)
Hayata başlamak ne yahu? Yaşıyorsun ve her gün olduğun kişi bir adım öteye gidiyor. Hayata başlamakmış.
Bekle bekle, otuzundan sonraya ertele, işin gücün olduğu zaman ertele, üniversite öğreniminden sonraya, askerlikten sonraya ertele.Hayır.Zaten hayat bu ve yaşıyorsun.
Neyin ertelemesi. Bu tam bir basiretsizlik örneği. Hayata başlayacağım şu yaştan sonra diyen biri şunu demek istiyordur "ben bir haltı beceremiyorum ancak becerince kendimi önemseyeceğim" kendini şu an önemse. FBI'a ajan olunca ya da ünlü aktör/aktrist olunca değil.
0
kalemdefter
(26.03.14)
hayat insanı böyle sallıyor işte. en güvendiğin, en bildiğin şeylerde şüphe ediyorsun. bütün hayatını gözden geçiriyorsun.

en yakın zamanda kafanız düzelir inşallah.

şunu unutmayın ki en önemlisi sizin ve ailenizin sağlığı. gerisi zamanla düzelir.
0
mea maxima culpa
(26.03.14)
teşekkür ederim mea maxima culpa ve diğer tüm arkadaşlar, kalemdefter; güzel bi noktaya değinmişsin, herkese tek tek teşekkürler.
0
🌸beatli hippie
(26.03.14)
keşke 30umda sıfırdan başlayabilseydim. otuzumdayım ve -40.000 TL ile başlıyorum :)
0
de jure
(26.03.14)
de jure sen en azından evli falansındır, bende o da yok, yani hayata dair en ufak bir başarım yok. gerçi evliliği bir başarı olarak görmüyorum ama yaşıtlarıma bakıyorum benim yaşımdakiler, en azından kariyer sahibi, hiç olmadı iş sahibi, o da olmadı, mutlu bir evlilik hatta çocuk sahibi, o da olmadı güzel bir ilişki sahibi, abi bende hiçbiri mevcut değil. en azından bu yaşlarda bunlardan bir tanesine sahip olsam kendimi daha iyi ve güçlü hissedeceğim, sıfır, elde var sıfır. tam bir başarısızlık örneğiyim, üniversitelerde beni ders olarak okutsalar yeridir, nasıl başarısız ve azımsiz, tembel, iradesiz olunur konulu dersin bir numaralıörneğiyim. bana ve hayatıma bakıp akıllarına başlarına alsınlar. 17 yaşındaki bebelere dönmesinler benim gibi 30 yaşında.
0
🌸beatli hippie
(26.03.14)
nefes aldıgım için bile şükrederdim yerinde olsam. rahat bir nefes.
0
omer gibi
(26.03.14)
arkadaşlar şimdi haber geldi, iş görüşmesine gidiyorum, bana şans dileyin arkadaşlar.
0
🌸beatli hippie
(26.03.14)
hippie arkadaş ben 40'ı geçtim ama herhangi bir başarım yok senin tarif ettiğin ve kabul edeceğin şekilde. napak kanka ölek mi? böyle şeyleri düşünmek insanı depresyona sokuyor. bir sonu yok.

iş görüşmesi iyi geçer inşallah. bol şans :)
0
mea maxima culpa
(26.03.14)
(33)

kendinizi benzettiğiniz bir ünlü var mı?

rock n roll
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
rock n roll
(23.03.14)
ibrahim erkala benzetirler beni bazi bazi
0
exlibris
(23.03.14)
rose byrne denilen hatun. arkadaşlar filmde fln rastlayınca beni arıyolar sen çıktın diye.
hatta bir kere facebooka bu kadının fotosunu koymuştum, küpelerin yakışmış falan diye yorum yaptılar ben zannedip.
0
innerbliss
(23.03.14)
biscolota carlos derler ama bilemedim B|
0
maltalı
(23.03.14)
Halil Sezai'ye benzetildiğim oldu saçların hafiften uzadığı zamanlarda.
0
armagan
(23.03.14)
beni çizgi film karakteri olan dora'ya benzetiyorlar ünlü sayılır mı bilmiyorum. diğerlerinin kimlere benzetildiğine baktım da moralim bozuldu.
0
kırmızıkaşekaban
(23.03.14)
Kimse dalga gecmezse soyluyorum. Kendim benzetmiyorum ama en son kurstan bi cocuk bön bön bakıyordu sonra benle tanisti falan derken kurdugu ilk cumle suydu "Sen DEMET AKALIN'A benziyorsun!!" Kafami siraya koyup agladim. Ondan oncede 2-3 kisi benzetmisti.

O kariya bi tek konusma stilim benziyo, hizli konusuyorum falan cene yapimdan herhalde. Yoksa alakam yok kesinlikle.

Bi de cok alakasizca, Çağla şikel'e ve Cansu Dereye benzeten oldu. Cansuya da benden hoslanan kisi benzetti, çıtayı yukseltti.

Nerde sopar kadinlar varsa beni layik goruyolar.
0
barbara herhalde barbara manken olan
(23.03.14)
ünlü değil de standart sivaslı malatyalı herkese benzetiliyorum :( -sivaslı malatyalı değilim!
3 yaşında veletler bile benzetiyor...Zara'dan tut Göksel'e kadar ne kadar kara kaş kara göz kadın varsa benzeten oldu.
0
niye ama
(23.03.14)
bi boka benzemiyorum ama yakında ünlü olurum herhalde.
0
r_u_h
(23.03.14)
bi kız götüme benziyosun demişti ama allah' ı var götü çok güzeldi. iltifat olarak almıştım.
0
ykyt
(23.03.14)
var, biracı cemil'e benzetırım kendımı.
0
anti silence
(23.03.14)
Hadise kiloluyken benim de saçlarım karamel rengiyken benzetmişlerdi
0
blossom
(23.03.14)
jason momoa, he he diyoz napak.
0
kozm
(23.03.14)
Göksel'e benzetiyorlar. Daha güselim aslında. Öhhm.
0
old possum
(23.03.14)
Ben George Clooney'e benzediğimi sanıyodum ama birbirini tanımayan 5 ayrı kişi Mr. Bean'e benzediğimi söyleyince, gerçeklerlen yüzleşmeye karar verdim.

Biri de, biraz Al Pacino'yu andırttırdığımı söyledi ama biraz yağ çekiyodu kaliba...
0
compadrito
(23.03.14)
Melis Birkan'a benzetmisti uc dort kisi beni ama alakam yok bence
0
Idonthaveausername
(23.03.14)
Bi coklarinin ust komsusu, sira arkadaşi, halasinin gelininin eltisinin biraderine benziyorum aslinda ama bir tane suraya yazacak, sifa niyetine unluye benzeten olmadi. Dertlendim.
0
cecilia
(23.03.14)
Till Lindemann'a benzetenler olduydu, kısmen haklı bulduydum arkadaşları ama daha çok fiziksel benzerlik var, geçen günlerde birisi Burak özçivit dedi, tanımıyordum, netten baktım, bıyıklı bir adam, alakam yok dedim, bıyıksız hali de ucundan benziyor. karizma açısından Lindemann tercihim olur:)
0
candanag
(23.03.14)
benide genelde mirandaya benzetiyorlar ama ben hiç benzetemedim.
0
camiroquay
(23.03.14)
tom cruise diyenler oluyor bazı bazı.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.03.14)
sırf sakallar benziyor diye mehmet günsur'a benzetenler oluyor ama alakamız yok, sakalkardeşiyiz biz. :)
0
in search we trust
(23.03.14)
Lostun lost olduğu dönemlerde çok fazla sayıda insandan Evangeline Lilly'i duymuştum da alakamız yok, kendisi bayıldığım bir kadındır, keşke gerçekten benzeseydim.
0
pandispanya
(23.03.14)
iki kişi cristiano ronaldo iki kişi christian bale demişti. bu kadar.
0
thehunterofthenight
(23.03.14)
daniel osvaldo: static-secure.guim.co.uk
0
pazar gunu seni kilisede goremedim john
(23.03.14)
o kadar erkeğiz bi kıvanç tatlıtuğa benzetilen çıkmamış.
0
tescillimarka
(23.03.14)
benzettiğim değil ama benzetildiğim var bi tane; şebnem ferah :(
0
devilred
(23.03.14)
brad pitt
0
brad pitt
(23.03.14)
myheritage.com ile siz de bir ünlüye benzeyebilirsiniz arkadaşlar. hatta yüzde bile veriyor.

bu arada duyuru da maşallah manken ajansı gibiymiş ahaha.
0
john lee hooker
(23.03.14)
saçlardan dolayı zaman zaman fenerbahçeli salih, puyol, valderrama ve gullit. kısayken salih, uzayınca puyol vs. değişiyor.
0
baldur
(23.03.14)
orhan pamuk'a benzetiyorlar ama bazıları stephen hawking'e de benzetiyor. konuşmamı da bazıları serdar kuzuloğlu'na benzetiyor, bazıları kadir çöpdemir'e.
0
microfiction
(23.03.14)
yandex reklamındaki ergen. ben benzetmiyorum, çevremdekiler diyor.
0
zazazaraeta
(23.03.14)
kevin spacey
0
dafaiss
(23.03.14)
filiz akın' a benzetirler beni, bilhassa saçlarım kısayken.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.03.14)
mert nobre
0
pisuvardandumancikartanadam
(23.03.14)
(2)

okul gazetesi için öykü-hikaye ilazım..

martimge
bir lisede okul gazetesi hazırlıyoruz öğrencilerle. öğrencilerin yazdığı bir öykü falan aradık mamafih bulamadık. mesela "dülger balığının ölümü" hikayesini koyacaktım fakat içerik biraz çetrefilli. (isa-kadın göğsü falan) fazla uzun olmayacak sait faiktir veya başka hikayecilerdir, neblim ne önerir
bir lisede okul gazetesi hazırlıyoruz öğrencilerle. öğrencilerin yazdığı bir öykü falan aradık mamafih bulamadık. mesela "dülger balığının ölümü" hikayesini koyacaktım fakat içerik biraz çetrefilli. (isa-kadın göğsü falan) fazla uzun olmayacak sait faiktir veya başka hikayecilerdir, neblim ne önerirsiniz?direkt hikaye adı arıyorum. kolaya kaçıyorum. evet.
0
martimge
(19.03.14)
Lisede okuyan koskoca çocuklar sonuçta. Sait Faik de müfredatta okutulan bir yazar. Hatta yanlış anımsamıyorsam 100 Temel Eserde de geçiyor adı. İsa-kadın göğsü falan sorun olmasa gerek. Biz ortaokuldayken ders kitabında okumuştuk Dülger Balığının Ölümü'nü. Yani bir okul gazetesinde Dülger Balığının Ölümü yayımlanamıyorsa zaten yaşamayalım artık bu memlekette!

İlla başkası olsun diyorsanız Son Kuşlar veya Semaver de olabilir. Ya da çok zorlanıyorsanız YKY'nin çocuklar için olan Doğan Kardeş dizisinden yayımlanan kitaplardan (Diyelim Sait Faik) bakabilirsiniz. Orada çocuk ve gençlerin yaşları gözetilerek öyküler seçiliyor.
0
microfiction
(20.03.14)
Yusuf atılgan ekmek elden süt memeden kitabından alın koyun..
0
kult ablasi
(20.03.14)
(5)

freud okuyasım var. nereden başlayayım?

honeybunny
teşekkürler.ekleme: arama yaptım, eskiden de sorulmuş bu soru, ama taze cevap da fena olmaz kanımca.
teşekkürler.
ekleme: arama yaptım, eskiden de sorulmuş bu soru, ama taze cevap da fena olmaz kanımca.
0
honeybunny
(18.03.14)
totem ve tabu eyüdür.
0
microfiction
(18.03.14)
Hay allah cevabım yok aslında ama yazmak istedim çünkü ben de nereden başlamak gerektiğini bilemeyenlerdenim. Freud'un fikirleri çürütüldü vs diyorlar bi zahmet o eserleri de öğrensek de karşılaştırarak okusak.
0
buzbebek
(18.03.14)
mourning and melancholia
0
partizan
(18.03.14)
bence hala referans olacak iki kitabı var adamın:

günlük hayatın psikopatolojisi (psychopatology of everyday life)
düşlerin yorumu (interpratation of dreams)

ikincide yine otu boku cinselliğe bağladığı yerler varsa da bu ikisi benim hala kullandığım kitaplar.

totem ve tabu bir yere kadar iyidir ama antropologluğa girişmiş adam haddi olmadan, ötesinde zorlama yorumlar da var çokça. ondan şahsen tavsiye etmem.

biraz bir şeyler öğrenince/bilince psikanaliz ve uygulama da fena değildir. adamın düşünce yapısını, yöntemini anlarsınız direk.
0
cagdas donem kuramcisi
(18.03.14)
eğer ilk etapta freud'un diline alışmak istiyorsan "sanrı ve düş - gradiva" tatlı tatlı okunur. linki şağıda;
wilhelm jensen'in yazmış olduğu bir romanı, ikinci kısmında analiz ediyor freud.
www.idefix.com

onun dışında emre kapkın çevirisi olan tüm kitapları akıcıdır, okunabilir. emre kapkın da freud'la kafasının uyuştuğunu söyleyen bir psikiyatristtir, edebiyatı sever.
0
baobap
(18.03.14)
(3)

bos oylarin en cok oy alan partiye yazilmasi?

yasamyapragi
Yahu evde tartisiyoruz.Biri diyorki. Ben istatistikciyim, hocamda oyle soyledi ak parti %40 oy aldiysa %10 bos oy varsa sisteme gore bos oylarda ona yaziliyor. %50 oy almis oluyor..ya da akp %35 chp %30 oy aldiysa koalisyon kuralim diyemiyor bos oylar(%10) eklenince akp %45 chp %30 kaliyor. Biri diy
Yahu evde tartisiyoruz.

Biri diyorki. Ben istatistikciyim, hocamda oyle soyledi ak parti %40 oy aldiysa %10 bos oy varsa sisteme gore bos oylarda ona yaziliyor. %50 oy almis oluyor..ya da akp %35 chp %30 oy aldiysa koalisyon kuralim diyemiyor bos oylar(%10) eklenince akp %45 chp %30 kaliyor.

Biri diyorki benim hocam da bos oy atilirsa otomatik akp ye eklendigini soyledi..

Ben diyorumki. Yuksek oy alan partiye yazilma gibi bir sey yok. Oran olarak yuzdesi buyuk olandan eksilme az gozukecegi icin yariyor. Ama fiziksel bir yazilma yok.
0
yasamyapragi
(16.03.14)
aldigi oy miktari sabit olabilir ama yuzde artar. ayrica butun partilerin artar.

ornek: 100 oy var, 40 bos oy var. 1. parti 40 oy aldi, 2. parti 20 oy.

gecerli oy sayisi:60, birinci partinin oy orani %66 olur, ikinci partinin oy orani %33 olur.

1. parti orani %40'tan %66'ya cikarken, (26 birimlik yuzde degisimi)
2. parti orani %20'den %33'e cikiyor. (13 birimlik yuzde degisimi)

yanlissam duzeltin :)

edit: matematiksel cikarim yaparsak,

gecersiz olan oy yuzdesi, partilarin aldiklari oy yuzdesi oraninda partilere paylastirilmis olur.
0
she was my baby
(16.03.14)
siz d'hont sistemi diye bir şey duydunuz mu hiç? türkiye'de uygulanan d'hont sistemini araştırın. direkt en fazla oyu alana yazılma diye bir şey yok. ama bu sistemdeki hesaplamalarla her giden boş oy birinci olan partiyi daha güçlü yapar.

edit: siz de farklı bir şey demiyormuşsunuz zaten, son yazdığınızı yeni fark ettim.
0
microfiction
(16.03.14)
oy sayısı değişmez, yüzdelik dilim değişir. %50 muhabbeti de buradan geliyor.
0
fusion2dx
(17.03.14)
(4)

Bu soru Hukukçulara

redskull
1. Anayasa'nın 137.maddesi"kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yen
1. Anayasa'nın 137.maddesi

"kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.

konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.

askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır."

Şimdi burada ikili bir ayrım var "konusu suç teşkil eden emir" ile "kanuna, yönetmeliğe vs. aykırı emir" arasında ne gibi fark var bunu çözemedim. Örneğin bir hizmet karşılığında yönetmelikte/genelgede 1 lira alınır yazıyorsa ve üst amir 2 lira al diye emir verirse bu durumda hangisi geçerli olur?

2. Genel anlamda Devlet Memurlarını ilgilendiren Anayasa ve 657 sayılı yasa hükümleri yaptıkları iş bakımından kamu görevi üstlenen sözleşmeli personele de uygulanabilir mi? Zannedersem Danıştayın bu yönde bir kararı var. Teşekkürler
0
redskull
(16.03.14)
amir memura ''yengenle markete git alışverişe yardım et poşetleri taşı'' derse bu suç teşkil etmez ancak yönetmeliğe aykırıdır zannımca...
0
inspectorjavert
(16.03.14)
kanuna/yönetmeliğe aykırı bir emir vermek de suç teşkil etmez mi?
0
🌸redskull
(16.03.14)
bu maddenin içinde saklı felsefeyi çözemedim?
0
🌸redskull
(16.03.14)
her kanuna aykırı şey suç değildir. suç dediğimiz şey ceza kanununa aykırı eylemdir.
0
microfiction
(16.03.14)
(7)

Ateistlere cenaze namazıyla ilgili soru

eurhka
Cenazeye gittiğiniz zaman namaz için saf tutuyor musunuz? Yoksa kalabalıktan ayrılıyor musunuz?Bir ateist olarak soruyorum bu soruyu, ben çünkü cenazelerde giriyorum ve kılar gibi yapıyorum. Ateist olduğumu anlarlar düşüncesi değil bu farklı algılanır diye çekiniyorum.Siz?
Cenazeye gittiğiniz zaman namaz için saf tutuyor musunuz? Yoksa kalabalıktan ayrılıyor musunuz?

Bir ateist olarak soruyorum bu soruyu, ben çünkü cenazelerde giriyorum ve kılar gibi yapıyorum. Ateist olduğumu anlarlar düşüncesi değil bu farklı algılanır diye çekiniyorum.

Siz?
0
eurhka
(12.03.14)
ortama ayak uyduruyorum çünkü gelenlerin çoğu yaşlı ve bilgisiz oluyor, onlara laf anlatmak, deveye hendek anlatmaktan daha zor.
0
grimer
(12.03.14)
grimer +1
0
lathspell
(12.03.14)
cenaze namazında mevzu benim inancımdan öte bir yerde oluyor. en son babanemin cenazesine gitmiştim. adam gibi saf tuttum en önde. bunun benim için iki sebebi var, birincisi bu bir gelenek gibi bir şey, yapmanın zararı olmadığı, yapmamanın zara neden olacağı bir şey
ikincisi ise (bu her zaman olmuyor. babanem gibi örneklerde oluyor), vefat eden kişinin inancı ve isteği doğrultusunda davranmak. hani son görev gibi diyebiliriz.
0
harmonikhakaret
(12.03.14)
elin japonu, israillisi, fransızı türkiye'deki bir cenazede ellerini açıyorsa, namazda saf tutuyorsa bu ülkede yaşayan bir birey de - ateist de olsa - pekâlâ bunu yapabilir. hem din yalnızca inançla ilgili değil, kültürle de ilgili bir şey. hele bir de ölen kişi müslümansa böyle yapmak bu kişinin hatırasına hürmettir.
0
microfiction
(12.03.14)
grimer +1
0
katamaramayan
(12.03.14)
Şimdiye kadar hiç yakınlarımın, akrabalarımın cenazesine katılamadım (askerdeydim, haberim olmadı vs.), ateist değilim ama kendimi müslüman görmüyorum, genellikle kalabalıkdan ayrılıyorum, kenarda bekliyorum.
0
selam
(13.03.14)
daha geçen ay başıma geldi. iş yerinden amirin babası öldü. camide kıldılar ben ayrı köşede bekledim tek başıma. mezarlıkta dua okunda ben toprak atıyodum kürekle. patronlar rabia takımından, kimse bişey demedi. benim bedenim benim kararım panpa.
0
hasmetizm
(13.03.14)
(6)

türkiyede simdiye kadar en çok basılan kitap hangisi

sylow
bu bilgiye nereden ulaşabilirim
bu bilgiye nereden ulaşabilirim
0
sylow
(09.03.14)
nutuk?
0
adventchant
(09.03.14)
İstatistik tutmayı pek sevmediğimizden bu bilgiye ulaşmak zor. Ancak bütün İslam coğrafyasına ülkemizden gönderildiği bilindiğinden, açık ara en çok basılan kitabın Kuran-ı Kerim olduğunu düşünüyorum.
0
conrad moricand
(09.03.14)
kuran ntuk gibi kitapları saymazsak benim ezbere salladığım bir düşünce ile kadının adı yok olabilir. o dönemde çok çok fazla ilgi görmüştü.
0
ben smyrna
(09.03.14)
şu çılgın türkler belki olabilir o da baya bi basılmıştı zamanında..
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
(09.03.14)
su cilgin türkler olabilir dediginiz gibi. vikisinde daha 2006 yilinda 311. baskısı yapildigi yaziyo
0
🌸sylow
(09.03.14)
notos'ta semih gümüş bunun hesabını yapmıştı. bizde en çok satan kitap ince memed'miş.
0
microfiction
(09.03.14)
(7)

masalların anne/üvey anne figürü ile alıp veremedikleri ne?

nwnd
uykuya dalarken saçmasapan şeyler akla takılabiliyor bazen, bu sefer sabah uyandığımda ve gün içinde de ara ara takıldı.masallarda fiks kullanılan belli motifler var bunlardan biri de kötü üvey anne pasif baba veya annesiz çocuk ve pasif baba. örneklemek gerekirse kısa bir beyin fırtınası sonucunda
uykuya dalarken saçmasapan şeyler akla takılabiliyor bazen, bu sefer sabah uyandığımda ve gün içinde de ara ara takıldı.

masallarda fiks kullanılan belli motifler var bunlardan biri de kötü üvey anne pasif baba veya annesiz çocuk ve pasif baba. örneklemek gerekirse kısa bir beyin fırtınası sonucunda şöyle bir tablo çıktı;

pamuk prenses> kötü üvey anne herşeyden birhaber baba
güzel ve çirkin> annenin lafı bile geçmiyor baba kendini kurtarmak için kızını ortaya koyuyor. a.k.a. pasif
külkedisi> kötü üvey anne yine herşeyden birhaber baba
Hansel ile Gretel> kötü üvey anne nereye çekersen giden bir baba
uyuyan güzel> burda anne ve babanın hatasını çocuk çekiyor (biraz daha konunun dışında gibi bu)
rapunzel> bunda da anne babanın elinden çalınıyordu kız diye hatırlıyorum yine biraz konu dışı kalıyor.

bakıldığında ya anne konu dışında baba sahip çıkamamış ya üvey anne sırf kötülüğe çalışmış baba yine elle tutulur bir şey yapmamış. şimdi zaten masalların çıkış dönemleri itibariyle kadının zaten çok bir sıfatı söz hakkı yok, üretici kısım erkekler. bu masallar da ya erkekler tarafından yazılmışlar ya da derlenmişler. çoğunluğu halk öyküleri zaten ve anonimler. şimdi düşününce bir adam niye bu kadar mal erkek karakterler ve şeytan kadınlar yazsın sürekli, acaba evde oturmaktan kafayı sıyıran kadın kısmının ürettikleri hikayeler mi bunlar?..
hadi hepsini geç nasıl oluyor da bunca uzun zamandır çocuklar bu masallarla büyütülüyorlar resmen bilinçaltına allak bullak saçmasapan fikirler yerleştiriyor. hadi disney kısmı çoğunlukla para kokuyor da disney öncesi de var bu masalların.
bunun yanında ise biyolojik anne direk yüceltiliyor gibi, çünkü onun yokluğunda çocuklar bir şekilde dağılıyorlar baba ne oluyorsa gerektiği gibi sahip çıkamıyor.
tam kafamdakileri sıralayıp oturtmuş değilim onun için de karışık gitti yazdıklarım, google amcaya sordum üstünkörü ama bu üvey anne üzerine tatmin eden bir yazı gözüme çarpmadı.
arada böyle tamamiyle alakasız bir şey ile ilgilenmek iyi oluyor beyin boşalıyor, şöyle bir bildiğiniz hikayeleri kafanızda taradığınızda aklınıza gelen bu konuyla ilgili başka detaylar var mı veya adı geçenlerden ayrı bu duruma örnek teşkil edebilecek başka masallar?
0
nwnd
(05.03.14)
bence masalların genelde anneye tamamen bağımlı bir yaş grubuna hitap etmesi ile alakalı bir durum.

yani bir çocuk için korku, güvensizlik, endişe, mutsuzluk ve korunmasız hissiyatını verebilmenin en kolay yolu ''annesini kaybetmişti'', ''onun yerine başka biri gelmişti'' vs diye vurguluyordı sanırım.

anneyi yüceltme aslında masaldan kaynaklı bir durum değil o yaş grubunda (6 yaş altı) tüm çocuklar anneye tamamen bağımlıdır(normal bir aile yapısında)

dolasıyla çocuğun gözünde zaten anne yücelmiştir ve onun gözünden bakarak yazıldığı için bu çıkıyor ortaya(bence)
0
neferkitty
(05.03.14)
örnek verdiğiniz masallar aslında öyle çocuklar için yazılmış falan değiller. bu masalların orijinalleri 0-6 yaş grubuna pek hitap etmeyecek biçimde oldukça korkutucu, rahatsız edici öğeler içerir. bunlar ortaçağ ve öncesine dayanan toplumsal bilinçaltını yansıtan, eski karanlık hikâyelere dayanan anlatılar. şu videoda murat gülsoy gayet güzel ifade etmiş: www.youtube.com

dolayısıyla üvey anne motifi de muhtemelen insanlığın ilkel dürtülerine, korkularına belki ensest tabusuna vb. bir göndermedir.
0
microfiction
(06.03.14)
sadecece
(06.03.14)
aynen sizlerin de belirttiği gibi masalların orjinal halleri fazlasıyla sert. grimm kardeşler başından beri çocuklara masallar diye basmışlar lakin dozaj fazla olunca kendileri hafifletmişler. yani disney öncesi de çocuklara yönelik basılmış derlemeler, buna rağmen çocuklar için sıkıntılı olabilecek öğeler halen mevcut ve çocuklar bu masallarla büyütülüyorlar.
ben herhangi bir yerde grimm kardeşlerin kızım sana söylüyorum gelinim sen anla ekseninde çocuklar için basılsa da aslında yetişkinleri hedef alma gibi bir amaçları olduğuna dair bir bilgiye şimdiye kadar rastlamadım, durum biraz da böyle olabilir mi sizce?
0
🌸nwnd
(06.03.14)
grimm kardeşler birtakım halk hikâyelerini, masalları derlemişlerdir sadece. aslında bunlar âdeta ateş etrafında, şömine başında anlatılan hikâyeler. tabii bugünün insanının aklına masal deyince aklına hemen çocuklar geliyor. fakat bunlar daha sonradan çocuklara anlatılmaya başlandı. (işte grimm kardeşler vb.den sonra) mitlerin işlevi neyse bunların da işlevi aynıdır. oedius'un hikâyesinin ensest tabusunun yarattığı dehşete işaret etmesi gibi. veya geçmiş zamanlarda cadılardan korkulması vb.
0
microfiction
(06.03.14)
@Microfiction; dediginiz gibi bunlar halk hikayekeri ve grimm'ler tarafindan derleniyor. Lakin bu derleme ilk gunden beri cocuklar icin basiliyor. (Children's and household tales) Icerikten dolayi sonucta yetiskinlere yonelik basma secenegi kullanilabilirdi ama cocuklara yonelik basiliyor. Burdaki mantik kizim sana soyluyorum gelinim sen anla mantigi olabilir mi? (animal farm'in yuzeysel bakildiginda cocuk kitabi yanilgisi olusturabilmesi gibi)
0
🌸nwnd
(06.03.14)
yalnız dediğiniz kitap 1800'lü yılların başı gibi çok geç bir dönemde basılıyor. bu dönemde artık yetişkinler birbirlerine bu türden hikâyeler anlatmak yerine romanlara yönelmiş durumdalar. masallarda anlatılanlarsa daha erken dönemlere, yaşayışlara, artık neyi temsil ettiği bilinmeyen korkulara ait. dolayısıyla sanayi dönemi insanı için bu hikâyeler (orijinalleri bile) ne kadar ilgi çekici olabilir ki? düşünün ki çok sonraları, tolkien bile yüzüklerin efendisini yazdığında "koskoca profesör bu masallarıyla mı uğraşıyor" tepkisiyle karşılaşmıştı. bu yüzdendir ki grimmler bu hikâyeleri çocuklara arz etmeyi tercih etmiş olsalar gerektir.

ne kadar alakalıdır bilmiyorum ama bu bana bir şeyi çağrıştırdı. ömer seyfetin'in de öyküleri aslında yetişkinler için yazılmıştır. önemli bir kısmında çocukları rahatsız edici cinsellik, şiddet vb. unsurlar vardır. ama sırf müfredata konulduğu ve birileri bunları çocuk kitabı diye sattığı için (malum, telifi ödeme derdi olmadığından herkes basıyor sefettin'i) insanlarda böyle bir algı da var. yeri gelmişken değineyim dedim.
0
microfiction
(06.03.14)
(3)

T.C. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinin yeri nerededir?

gerigitnebileyim
Selam duyurudaşlar, sahte para piyasaya süren taksici hakkında bir dava söz konusu. Müşteki konumundayım. ikametgahıma adıma bir kağıt gelmiş. sen gelmezsen biz getirmesini biliriz içerikli. Duruşma yeri: T.C. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi yazıyor. Başkada hiç bir şey yazmıyor. Fakat google'a sorduğu
Selam duyurudaşlar, sahte para piyasaya süren taksici hakkında bir dava söz konusu. Müşteki konumundayım. ikametgahıma adıma bir kağıt gelmiş. sen gelmezsen biz getirmesini biliriz içerikli.

Duruşma yeri: T.C. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi yazıyor. Başkada hiç bir şey yazmıyor. Fakat google'a sorduğumda bir sürü sonuç çıkıyor. Anadoluda bir yer çıkıyor,çağlayanda bir yer çıkıyor. nerededir bu Durulma/mahkeme?



Özet: soru başlıkta.
0
gerigitnebileyim
(04.03.14)
Çağlayan Adliyesinde. Yalnız, kaçıncı ağır ceza mahkemesi olduğu yazmıyor mu? Onun da yazması gerekli.
0
microfiction
(04.03.14)
yazmayı unutmuşum. T.C. İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesi yazıyor? Çağlayanda mı bu?
ayrıca hayatımda hiç adliyede bulunmadım. biraz erken gidip duruşma yerini bulmak dışında yapmam gereken her hangi bir şey var mıdır, kayıt falan. ? sağol mikrofikşın.
0
🌸gerigitnebileyim
(04.03.14)
vatandaş girişlerinde sıra olması çok yüksek ihtimal. bir de kartal da çağlayan da baya büyük. duruşma büyük bir ihtimal geç başlayacak ama siz kesinlikle erken gidin, şansa bırakmayın işinizi. çağlayanda her yerde hangi katta hangi mahkemelerin olduğu yazıyor ama danışmaya 10 ağır ceza neresi diye sorun ve direkt o kata çıkın. kata çıktıntan sonra da yukarıdaki oklarla takip edip salonu bulun.
kartal adliyesinin adı istanbul anadolu adliyesi, çağlayanınkiyse istanbul adliyesi. yani sizinki çağlayanda.
0
ifamı isterim
(04.03.14)
(9)

başbakanın yanlış bir cümlesi, imla hatası, vs...

helios
bir ödev olarak caps vari, görsel bir şey yapmam lazım. aklıma bir şey geldi, fakat ihtiyacım olan erdoğan'ın kitlesel çapta yayılmış/geyik yapılmış yanlış bir cümle/kelime... aklınıza gelen var mı?başka bir düşünceniz varsa, onu da değerlendirebilirim. (caps vari, iğneleyici eleştiri, vs...)
bir ödev olarak caps vari, görsel bir şey yapmam lazım. aklıma bir şey geldi, fakat ihtiyacım olan erdoğan'ın kitlesel çapta yayılmış/geyik yapılmış yanlış bir cümle/kelime...

aklınıza gelen var mı?

başka bir düşünceniz varsa, onu da değerlendirebilirim. (caps vari, iğneleyici eleştiri, vs...)
0
helios
(03.03.14)
(bkz: fotoşok)
0
sanal hayvan
(03.03.14)
Geçen düblaj dedi.
0
dampire
(03.03.14)
olivia ofrenda
(03.03.14)
bir çok mitinginde bulunduğu şehirin adını yanlış söylemişliği var, üzerine bir de şakır şakır alkışlanmışlığı.

'bindirilmiş kıta' denilen olayın fotoşopla çoğaltıldığı fotoğraflar vardı, googleda bulunabilir belki.

kimin, hangi cümlesi doğru ki ayrıca?
0
Mackinaw
(03.03.14)
supergirl
(03.03.14)
white sea, one minutes.
0
yakuza123
(03.03.14)
dostoyevski'ye birden fazla defa dostoviski demişliği vardır.
0
microfiction
(03.03.14)
en krali white sea bence.

cehape sayilir mi? esad esed olayi vardi bir de o sayilir mi?
0
babamasoliimbananickaldirsin
(03.03.14)
fusion2dx
(03.03.14)
(5)

İmla ile İlgili İki Soru

empati kuramayan psikolog
İyi geceler. Benim imla ile ilgili iki sorum olacak.1) "XX Gazetesinde yayınlanan..." mı "XX Gazetesi'nde yayınlanan..." mı ?Bana birincisi doğru gibi geliyor ama nedenini bilmiyorum. Hangisinin doğru olduğunu ve neden onun doğru olduğunu açıklayabilir misiniz ?2) Bir eser ismini tırnak içinde yazıy
İyi geceler. Benim imla ile ilgili iki sorum olacak.

1) "XX Gazetesinde yayınlanan..." mı "XX Gazetesi'nde yayınlanan..." mı ?

Bana birincisi doğru gibi geliyor ama nedenini bilmiyorum. Hangisinin doğru olduğunu ve neden onun doğru olduğunu açıklayabilir misiniz ?

2) Bir eser ismini tırnak içinde yazıyoruz diyelim. Bu tırnak içinde yazılan esere gelen çekim eki kesme işaretiyle ayrılıyor mu ?

"Kürk Mantolu Madonna"ya
ya da
"Kürk Mantolu Madonna" 'ya

Hangisi doğru ?

Teşekkürler.
0
empati kuramayan psikolog
(02.03.14)
Mesela "Star Gazetesinde yayınlanan yazı..." derken ayırıyor muyuz ? Acaba bunla ilgili TDK kaynağı var mı elinizde ? Ben bakındım da bulamadım.
0
🌸empati kuramayan psikolog
(02.03.14)
1. özel isimlere getirilen ekler kesme işareti ayrılır. Örn. Resmi Gazete'de ve Hürriyet Gazetesi'nde.

2. Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme işareti kullanılmaz.

her iki durumda imla kurali. 1. durumun kendi içerisinde özel halleri var. ayrinti için:
(bkz: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=187:Noktalama-Isaretleri-Aciklamalar&catid=50:yazm-kurallar&Itemid=132)
0
helenart
(02.03.14)
-Gazetesi'nde
özel isim olduğu için kesme kullanılacak

-"madonna"ya

tırnak işareti varsa kesme işareti kullanılmaz.
0
leni 09
(02.03.14)
Resmî Gazete ile Hürriyet gazetesi farklı. Resmî Gazete doğrudan doğruya gazetenin adı. Hürriyet'in adıysa yalnızca Hürriyet. Gazete orada özel ad değil. Yani MuadDib'in ilk açıklaması yerinde.

Bu arada şurada yazmaktan dilimde tüy bitti, 1980 sonrası TDK'nın kendi içinde çelişen bir sürü uygulaması var, açıklamaları yetersiz ve tutarsız. Ömer Asım Aksoy reisten ve Ana Yazım Kılavuzundan şaşmayın. Ha, bu arada, daha dahi anlamına gelen de'yi ayrı yazamayanların tavsiyelerine kulak asmayın.
0
microfiction
(02.03.14)
microfiction +1. "X gazetesinde" diyeceksin. istisnası Resmi Gazete çünkü gazete özel isme dahil.
0
uepuey
(02.03.14)
(6)

Yazarların Kullandığı Donanımlar?

arandur
Arkadaşlar kendi çapımda bir şeyler yazmak istiyorum notebook benzeri bir cihazla. Yani masa başına bağlı kalmadan, bağımsızca. Fakat ideal bir donanımın ne olması gerektiği konusunda kararsızım. Yazılım bağlamında edinimlerim var, donanım tavsiyesine ise açığım.Örneğin notebook/netbook/ultrabook se
Arkadaşlar kendi çapımda bir şeyler yazmak istiyorum notebook benzeri bir cihazla. Yani masa başına bağlı kalmadan, bağımsızca. Fakat ideal bir donanımın ne olması gerektiği konusunda kararsızım. Yazılım bağlamında edinimlerim var, donanım tavsiyesine ise açığım.

Örneğin notebook/netbook/ultrabook seçimi, mat ekran/parlak ekran, el yazısı tanıyan aygıt vs. gibi.
0
arandur
(28.02.14)
apple air
0
vfgerty
(28.02.14)
sadece bir seyler yazmaksa maksat, cogu laptop is gorur. 13" asuslara bak derim. windows surface vb cihazlar tasinabilirlik acisindan daha iyi ama klavyesi cok keyif vermez. Macbook air da bir secenek ama tuzlu abi.
0
fortisvita
(28.02.14)
Ha, bu arada bir mechanical klavye tavsiye edebilirim. Alismasi zor ama o gurultulu tuslar acayip keyif veriyor, hem daha hizli yazmak mumkun. Harici olacak tabi, mechanical klavyeli laptop olsa bile 5 kilo ceker.
0
fortisvita
(28.02.14)
macbook air +1 en hafif bilgisayar. 12 saat batarya ömrü. office for mac'in fullscreen özelliği yazarlar için şahane bir özellik bu arada. bence bir yazar için en ideal bilgisayar macbook air. tabii 13 inç almalı.
0
microfiction
(28.02.14)
macbook pro
0
ne bakiyon kardesimm
(28.02.14)
Para mühim arkadaşlar, hobi olduğu için 1000 TL'nin altında bu işi çözmem lazım.

Apple Air ürününün geçerli bir çözüm olduğunu düşünmüyorum.

Mekanik klavye zor bulunuyor sanırım.
0
🌸arandur
(28.02.14)
(5)

nefret neden suç oluyor

Sandman
Nefret bir histir eğer nefret suç oluyorsa neden sevgi suç olmuyor
Nefret bir histir eğer nefret suç oluyorsa neden sevgi suç olmuyor
0
Sandman
(26.02.14)
çalmak suç ama bağış yapmak, hibe etmek suç değil. onun gibi herhal.
0
compadrito
(26.02.14)
bir şeyden nefret etmek suç değil zaten. nefret suçunu yanlış anlamışsın sanırım. (bkz: nefret suçu)
0
dracox
(26.02.14)
nefret suç değil. nefret suçu ve nefret söylemi birer terim. yani teknik tabir. orada belli bir saikle işlenen suçu ifade etmek istiyor.
0
microfiction
(26.02.14)
bence orada sorun nefret etmek değil kimseye bir şey demeden yapmadan dilediğiniz gibi nefret edebilirsiniz ama siz siyasi görüşünden, etnik kökeninden veya cinsel tercihinden dolayı nefret ediyom sizlerdeeeeen diye bağırıp ağzından tükürk saça saça döversen öldürmeye çalışrısan veya öldürürsen suç.
0
kuzey li
(26.02.14)
hedef gösteriyorsan, yandaş toplamaya çalışıyorsan, kişiye zarar vermek istiyorsan suçtur, olmalıdır. sevgi durumunda bunları yapmazsın zaten.
0
devilred
(26.02.14)
(11)

bu arkadaş hakkında ne düşünürsünüz ?

habib
Arkadaşlar hikaye ibretlik; şimdi bizim bir arkadaş grubumuz var, bu gruptaki 1 arkadaş dışında herkes kendine sevgili yaptı, bizim elemanın yalnızlığı ikide bir konu oluyor ve kendisi de bu durumdan rahatsız. Kendisi 22 yaşında son 5 yıldır sevgili yokmuş. hatta bir gün aramızdan bir arkadaş kendis
Arkadaşlar hikaye ibretlik; şimdi bizim bir arkadaş grubumuz var, bu gruptaki 1 arkadaş dışında herkes kendine sevgili yaptı, bizim elemanın yalnızlığı ikide bir konu oluyor ve kendisi de bu durumdan rahatsız. Kendisi 22 yaşında son 5 yıldır sevgili yokmuş. hatta bir gün aramızdan bir arkadaş kendisine şakayla karışık "sap" diyince baya bozuldu.
Neyse bu arkadaşımız, kendisinin oturduğu sitedeki bir kızı sevgilisi olarak tanıtıyor bize. daha doğrusu fb'tan göstererek. buluşmalara gelmediği zamanlarda kızla şunu yaptık bunu yaptık diye konuşuyor, hepimiz tabi vay be sen de buldun sonunda birini diye destek çıkıyoruz, bana mesaj atıp "yaa şimdi sinemadayız kızın elini tutayım mı" tarzı mesajlar bile atıyor. bu durumda da hiçbirimiz böyle bir şeyin hayali olduğundan şüphelenmedik. bu durum 2,5 aydır sürdü böyle sürekli rapor vererek bize.
Fakat durum şu ki; bu kızla sadece muhabbetleri varmış biraz, başka bir samimiyetleri yok, kız ekli sadece. Biz durumu öğrendik ama o işin aslını bildiğimizi bilmiyor.

sorum; ne yapalım ?
0
habib
(26.02.14)
çocuğu alay konusu etmeyi bırakabilirsiniz. siz teşvik etmişsiniz buna, bir de o açıdan bakın.
0
devilred
(26.02.14)
bir şey demeyin. farkında olmadan adamı zorlamışsınız bayağı
0
efrasiyab87
(26.02.14)
bozmayın lan adamı herif demekki imrenmiş gayet doğal. sevgili konusunu açmayın, şaka yapmayın ve sevgililerinizle hep beraber program yapmayın düzelir bi süre sonra
0
GibsonRules
(26.02.14)
olur gençlikte öyle şeyler. arkadaş grubu içinde sürekli konu olunca üzülmüş, böyle bir çıkış yolu bulmaya çalışmış kendince.

edit: sözünü ederseniz bu sefer daha kötü olur. kız arkadaşından falan da konu açmayın hiç.
0
microfiction
(26.02.14)
Abi saçma sapan iş yapmışsınız, bırakın herkes istediği gibi takılsın. İsterse 5 yıl daha sevgilisi olmaz size ne? Belli etmeyin tabiki. Bu konuda üzerine gitmeyin zaten bir süre sonra ayrıldık der.
0
Lola90
(26.02.14)
Özetle: Şaka olmuş kaka.
0
barbara herhalde barbara manken olan
(26.02.14)
çok sorunlu arkadaşları olduğunu düşünürüm.
size neydi kardeşim, sevgili yapmak ne bir kere? belki adam istemiyor rastgele bir sevgilisi olsun? niye adamı zorladınız? çaktırmayın bildiğinizi o da yakında anlaşamadık ayrıldık der zaten.
0
Lim5
(26.02.14)
Eğer baştan ezik değilse adamın özgüvenini ne biçim sikmişsiniz de bu hale gelmiş. Boş verin söylemeyin üzülür. Onun yerine hepinizin sevgilisi varsa kız arkadaşlarınıza söyleyin de ona da bir sevgili ayarlayın. arkadaş arkadaşın pezevengidir.
0
yakuza123
(26.02.14)
adamı delirtmişsiniz sonunda, ne yapacaksınız daha? üzerine gitmeyin artık şu konularda işte, demek ki fazla hassas.
0
tonoto
(26.02.14)
kimse sevgili yapmak zorunda değil, bu bi zorunlulukmuş, olmazsa olmazmış gibi zorlamış, dalga geçmişsiniz çocukla. uygun birisiyle tanıştığı zaman olur size ne? hem belki çocuk gey, belki aseksüel ve bu durumdan utanıyor ki haklı bence, sevgili olmadı diye taşak geçenler gey diye ne yapmaz diye düşünmeden edemedim. sırf çenenizi kapatın da kafası rahat etsin diye oyun oynamış size, siz de 2,5 ay boyunca ""ulan adam sevgili olsa getirip tanıştırmaz mı?" demeden yemişsiniz.
0
r_u_h
(26.02.14)
Yazık be, hayali sevgili yapmış çocuk. Bilmezlikten gelin.
0
old possum
(26.02.14)
(21)

Hangisini seçerdiniz?

microfiction
Çok geyik bir soruyla karşınızdayım. Size dediler ki şu aşağıdaki mesleklerden hangisini seçersen seç başarılı (Belki dünyanın en iyisi değil ama başarılı) olacaksın. Hangisini seçerdiniz?- Politikacı- İşadamı/İşkadını- Yazar (Köşe yazarı değil, edebi işler)- Bilimci/Akademisyen- Aktör, müzisyen, re
Çok geyik bir soruyla karşınızdayım. Size dediler ki şu aşağıdaki mesleklerden hangisini seçersen seç başarılı (Belki dünyanın en iyisi değil ama başarılı) olacaksın. Hangisini seçerdiniz?

- Politikacı
- İşadamı/İşkadını
- Yazar (Köşe yazarı değil, edebi işler)
- Bilimci/Akademisyen
- Aktör, müzisyen, ressam vb.
- TV Ünlüsü/Yıldızı (Magazin programları gelmesin aklınıza illa. Okan Bayülgen'in halen başarılı kalmış hali falan da olabilir)

Aklınıza gelen başka şık da varsa ekleyebilirsiniz.
0
microfiction
(26.02.14)
yazar.

"maybe one day"
0
papillon7
(26.02.14)
ressam, yazar.
0
rock n roll
(26.02.14)
bilimci (o da ne demekse artık)
0
devilred
(26.02.14)
aktor
0
babamasoliimbananickaldirsin
(26.02.14)
@devilred bilimadamından daha kapsayıcı olduğu için bilimci sözü tercih ediliyor. biliminsanına nazaran daha iyi gibi. sonuçta sanatinsanı değil, sanatçı diyoruz. öte yandan işadamı/işkadınını tek kalemde karşılayacak bir sözcük bilmediğim için öyle yazdım.
0
🌸microfiction
(26.02.14)
Aktör bence güzel.
0
basond
(26.02.14)
aktör
0
xenophobe
(26.02.14)
müzisyen
0
GibsonRules
(26.02.14)
- Aktör, müzisyen, ressam vb.
0
al basmadan donu var
(26.02.14)
çoğunu olmak isterdim ben, hala da isterim. öncelik sırasına göre,

1) yazar. kareli gömlek severim, saçlarım kıvırcık. gözlük takıp sigara da içersem çok güzel yazar olurum, modern poser edebiyatının en önemli temsilcisi olarak tanınırım. 2300'de okullarda okuturlar kitaplarımı.

2) aktör, müzisyen, ressam. müzisyen veya ressam olmayı, aktörlüğe oranla daha çok isterdim. kafamda çok güzel şeyler var ama çizemiyorum veya notaya dökemiyorum mesela. onları yapabilsem çok mutlu olurdum. yazmaktan sonra bu ikisi iyi gelir.

3) bilimci. kazak ve kumaş pantolon giyip matematik çalışmaktan büyük keyif alırım bence. ama tam sayılardan ötesini öğrenemiyorum.

4) politikacı. ceketin üstüne pazu bandı takıp mikrofondan halka seslenmek, DEUTSCHE VOLKE diye bağırmak, ekonomisini kalkındırdığım bir halkın sevgi seline maruz kalmak çok mutlu ederdi. imkanım olsa diktatör olurdum gibime geliyor.

5) işadamı. işadamlığı benim için hep mafyatik, büyük adam olmanın bir basamağı. o yüzden politikanın olduğu yerde işadamlığı benim kitabıma göre otomatik olarak geliyor. "hmm işadamı olayım" diye özel bir tutkum yok.

6) tv ünlüsü/yıldızı. ay ben heyecanlanırım
0
der meister
(26.02.14)
Aktor muzisyen ressam. Hepsine de yetenegim var lan. :(
0
barbara herhalde barbara manken olan
(26.02.14)
Yurdum insaninin alayi aktor, bravaa

Politikaci olur benden, kendinden coskulu sesim en arka siraya mikrofonsuz gider
El kol hareketlerim de tam koyluye gardaslarim diye hitab eder gibi
Velev ki , ey, hoyt, daaaytt falan da derim

Olur olur. Politikaci aliym ben
0
cecilia
(26.02.14)
Aktör ya da ressam.
0
carnewa
(26.02.14)
yazar.
gerçi bilimci de olur ama işin içine sayılar, işlemler efendime söyliyim formüller girerse ben o işten çıkarım.
politikacı, aktör ya da tv ünlüsü/yıldızı olmak istemem.
0
legolasin son oku
(26.02.14)
akademisyen-bilim adamı
0
shafuck saiser
(26.02.14)
Aktor muzisyen ressam
0
matilda
(26.02.14)
"Aktör, müzisyen, ressam" derken kalabalık olmasın diye onları bir başlıkta toplamıştım. Hepiniz üçü birden olmak zorunda değilsiniz yoksa. İçlerinden birini seçebiliyorsunuz yani. :)
0
🌸microfiction
(26.02.14)
amatör müzisyen hatta müzisyen demeyelim de müzikle uğraşan biri olarak hayatımı müzikten kazanmak isterdim. iyi müzisyenlerle çalmak, seyirci karşısına çıkmak, bazen iki kişi takılmak hep bana çok keyif veren şeyler. müziğin kendisini seviyorum.

uygulamalı fizikçi olmak isterdim, deneyler falan yapayım.
0
r_u_h
(26.02.14)
müzisyen
0
madeleine elster
(26.02.14)
Heykeltıraş olabilirdim, akademisyenlikte öğrenci eğitim kısmı bana göre değil araştırma kısmı olabilirdi. İkisini kombine ederek plastik cerrahiyi seçiyorum.
0
Lim5
(26.02.14)
yazar. ama aynı zamanda artık fiilen akademisyenlik yapmayıp ilgili bilim dalına farklı açılardan bakabilecek kapasitesi de bulunan, bilimi leziz bir anlatım ve bakış açısıyla yazabilen, ayrıca edebiyatı da kıvırabilen biri.
0
tedirginlik hucresi
(26.02.14)
(1)

Nazım Hikmet Ran bu şiirinde ne anlatmak istemiş

Frances Farmer
Nazım Hikmet Ran bu şiirinde ne anlatmak istemiş28 KANUNİSANİta ata aa ta ta ha ta tta tatarihsınıflarınmücadelesidir1921kanunisani 28karadenizburjuvazibizon beş kasap çengelinde sallananon beş kesik başyoldaşbunların senisimlerini aklında tutmafakat28 kanunisaniyi unutma!“siyah gece“beyaz kar“rüzga
Nazım Hikmet Ran bu şiirinde ne anlatmak istemiş

28 KANUNİSANİ

ta ata aa ta ta ha ta tta ta

tarih
sınıfların
mücadelesidir

1921

kanunisani 28
karadeniz
burjuvazi
biz

on beş kasap çengelinde sallanan
on beş kesik baş
yoldaş

bunların sen
isimlerini aklında tutma
fakat

28 kanunisaniyi unutma!

“siyah gece
“beyaz kar
“rüzgar
“rüzgar”.

trabzondan bir motor açılıyor

sa-hil-de-ka-la-ba-lık!

motoru taşlıyorlar
son perdeye başlıyorlar!

burjuva kemal’in omuzuna binmiş
kemal kumandanın kordonuna
kumandan kahyanın cebine inmiş
kahya adamlarının donuna
uluyorlar

hav… hav… hak… tü

yoldaş unutma bunu burjuvazi
ne zaman aldatsa bizi

böyle haykırır:

- hav…hav…hak…tü

- gördün mü ikinci motörü?

- içinde kim var?

- arkalarından gidiyorlar.

- ikinci motör birinciye yetişti
- bordoları bitişti
- motörler sarsılıyor
- dalgalar sallıyor sallıyor dalgalar.
- hayır

iki motörde iki sınıf çarpışıyor

- biz onlar!
- biz silahsız onlar kamalı
- tırnaklanmız
- kavga son nefese kadar
- kavga
- dişlerimiz ellerini kemiriyor

kamanın ucu giriyor

- girdi…
- yoldaşlar, ey!

artık lüzum yok fazla söze:

bakın göz göze

- karadeniz

on beş kere açtı göğsünü,
on beş kere örtüldü.
onbeşlerin hepsi
bir komünist gibi öldü

1923 Moskova / Nazım Hikmet
0
Frances Farmer
(26.02.14)
(bkz: onbeşler) (bkz: mustafa suphi)
0
microfiction
(26.02.14)
(3)

Tayyip ve Ses Kasetlerideki Dublaj Kopyacılığı

denizaya
Bugün tayyip grup toplantısında oğlu bilal ile ilgili ses kayıtlarının kurgu montaj değil, ses kopyalama ve dublaj olduğunu söyledi..Ben sesin kopyalanıp taklit edilebileceğini bilmiyordum. Yıllar önce "turist ömer arabistan'da" isimli filmin ses dosyaları kaybolmuş ve turist ömeri başka biri seslen
Bugün tayyip grup toplantısında oğlu bilal ile ilgili ses kayıtlarının kurgu montaj değil, ses kopyalama ve dublaj olduğunu söyledi..

Ben sesin kopyalanıp taklit edilebileceğini bilmiyordum. Yıllar önce "turist ömer arabistan'da" isimli filmin ses dosyaları kaybolmuş ve turist ömeri başka biri seslendirmişti.

Tayyip ve Bilal'in sesi bilgisayarla yapılmışsa, sadri alışık'ın esi de kopyalanaıp o film yeni,den dublaj edilebilir mi?

Ve artık dublajıların ve ses sanatçılarının mesleği tehlikede mi? çünkü tayyipin sesi mükemel olmuş.
0
denizaya
(25.02.14)
şöyle bir şey var yalnız:

kivanckitapci.wordpress.com
0
microfiction
(26.02.14)
🌸denizaya
(26.02.14)
@denizaya ben espri yapıyorsunuz sanmıştım, korkarım ciddisiniz o yapıştırdığınız caps'le. bilginiz olsun haber 7'nin sayfasında öyle bir haber yok. sanırım dalga geçmek için hazırlanan caps'lerden biri daha. zira dr. dre bir rapçi. :)
0
microfiction
(26.02.14)
(16)

AKP'ye oy vermiş olup (ya da sempati duyup) da fikrini değiştiren var mı?

microfiction
Merhaba,İçinizde veya çevrenizde AKP'ye oy vermiş olup da sonradan bu parti hakkındaki kanaatlerini değiştiren, bu partiye oy vermeyi düşünmeyen var mı?`Edit`: Soruyu genişletelim: Önceden oy vermeyi düşünmüş, sempati duymuş vb. de kabulümdür.
Merhaba,

İçinizde veya çevrenizde AKP'ye oy vermiş olup da sonradan bu parti hakkındaki kanaatlerini değiştiren, bu partiye oy vermeyi düşünmeyen var mı?

Edit: Soruyu genişletelim: Önceden oy vermeyi düşünmüş, sempati duymuş vb. de kabulümdür.
0
microfiction
(25.02.14)
(bkz: #40078596)
(bkz: #37265859)
(bkz: #39067168)
(bkz: #34262943)

Ayni kisi hepsi.
0
f_d
(25.02.14)
tam tersi var,
0
essoist
(25.02.14)
izahatini de verirseniz, essoist, çok iyi olur.
0
🌸microfiction
(25.02.14)
var. ben.

öncelikle fikrimin değişmesinin;
son olaylarla bir alakası yok.
muhalefetle bir alakası yok.
başbakanla bir alakası yok.


bütün olay geçen sürede siyasete tamamen uzak biri olduğumu anlamam. aslında süre geçmeden önce de siyasetle pek alakam yoktu fakat toyluk vardı, attık gitti.
şimdi para verseler gidip bir partiye oy atmam. atmayacağım.

"vermediğin oy akp'ye gidiyor rerero"cular olaya parmak atmadan söyleyeyim, kime gittiği beni zerre kadar ilgilendirmiyor. ben ne akp'ye, ne chp'ye ne de diğerlerine düşmanım. ben hepsine karşı nötrüm. siyasete karşı nötrüm.


belki de denklem şudur:

yalan söyleyen adama oy vermem.
siyaset yalanlar üzerine kuruludur;
o zaman ben oy vermem.



evet, meursault benim. hayır hayır, bardamu benim.



edit.
snowflake, her şeyin farkındayım. "dünya sikime minare götüme" bir hayat yaşıyorum. her şeye yabancıyım. a yönetmiş, b yönetmiş umrumda değil. aslında çok daha kapsamlı bir konu bu fakat ben konuşmak, tartışmak istemiyorum. gerek bilgim, gerek sabrım bu konuda yeterli değil diye düşünüyorum. hele konu da "futbol hakkında konuşmak" kadar boş bir konu olunca hiç konuşmak istemiyor insan... birisinin görüşüm hakkında yorum yapmasını -sormamışsam- istemiyorum. her koyun kendi bacağından asılır. inanın art niyetiniz olmadığı için veriyorum bu cevabı, yoksa edit girmeye dahi tenezzül etmezdim.

işin özü, bu zamana kadar başa gelen herkesin -bildiğim, okuduğum kadarıyla- milleti siktiğini, bundan sonra başa geleceklerin yine milleti sikeceğini düşünüyorum. aradaki tek fark göte giren yarrağın boyutu olacak. tecavüze uğradıktan sonra da yarrağın boyutunun bir önemi yok.


bu editten başka açıklama yapmayacağım, her zaman olduğu gibi mesajlara da -tabii ki sadece bu konuda atılan- cevap vermeyeceğim.
0
papillon7
(25.02.14)
babacan, davutoğlu, tüzmen, kurtulmuş çekirdeği bi parti kursa fikrimi değiştiririm kasede falan gerek duymadan. ama şu an ı ıh.
0
tescillimarka
(25.02.14)
çevremde var.

cemaate yakın ak partililer + merkez sağ'a yakın olup ak parti'ye oy atanlar. cemaate yakın olanlar bir sonraki seçimlerde en hararetli bir şekilde ak parti'ye karşı söylemlerde bulunuyor. merkez sağ görüşlü olanlar sadece oy vermeyecekler. ekstra bir çabaları yok.

sayıları çok değil yalnız. genel olarak olaylar çok insanın fikrini değiştirmemiş sanırım.
0
historien
(26.02.14)
var kuzenim..
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
(26.02.14)
benim çevremde de var. ama sayıları çok çok az. kimisi de tepki almamak için yok daha vermem diyor ama düşünceleri, davranışlarını aynı şekilde devam ettiriyorlar. 12 yıldır sorgulamamış, farkına varmamış insanlardan başka ne beklenir ki.
0
ontheroad
(26.02.14)
amcam. cemaatçi kendisi tabi, o yüzden ama neticede değiştirdi.
0
baba jo
(26.02.14)
annem babam ve çevremdeki çoğu insan akp'ye oy verdi genellikle.ama sağ taraftarı olduklarından filan değil tamamıyle apolitik olup kötünün iyisi gözüyle baktıklarından.videoyu izlettim bugün ee ne diyosunuz dedim "herkes yedi çocuğum ülkeyi yemeyen kalmadı neyse emekliye ne kadar zam yapıldı ya bu yıl bi bak bakalım internetten" deyip dizi izlemeye döndüler.

ülkede halkın büyük kısmı böyle aç olan bir halka eşitlik adalet sökmez adam asgari ücrete alacağı 20 liralık zammı hesaplıyor karşısında sağlam bir muhalefet yok o olmazsa kime vericez kafasındalar.demokrasiyi bilmeyen adamlara önce demokrasi öğretilmeli bence en büyük problem bu türkiyede.
0
bellma
(26.02.14)
Evet var.
0
dessy
(26.02.14)
çevremdeki ilk çemberde hemen 6 kişi saydım.
aklıma biri daha geldi, 7.
ılımlı islamci & fanatik fenerbahçe ortak kümesinden de baya bi kayma olacak.
(gerçi o da küçük bi küme :)
0
you and whose army
(26.02.14)
olaylar biraz iran şahının düşüşünü anımsatıyor.. zıt görüşte ki insanların ortak buluşma noktası tayyip i indirmek..
peki kim bu tayyip ? 94 belediye başkanlığı seçimlerini kazandığı günden bugune türkiyenin taşlanan şeytanı. Gerçek bir Makyavelist; yaptığı icraatlar , basına verdiği demeçler , konuşmalara bakınca evet bu adam ''gerici'' denilebilecek bi adam.Esas oy veren kemik kitlesi ise varoş cahil eğitimi kuran kursu seviyesinde olan adamlar , kabul edelim varoşta yaşayan adam için ''namus'' önemlidir , varoşta yaşayan adam muhafazakardır , machine gidip çılgın atmaz , pixie nin alt katında kokain kullanmaz ; camiye gider , düğün nişan onlar için tek sosyal eğlencedir... eğitim seviyesi kuran kursu levelında olduğu için parklarda bahcelerde vaad edilen ücretsiz internet yada ankarada ki 24 saat kesintisiz ulaşım vaadleri adamın ilgisini çekmez !!! kalkı ki bu vaadler evden çıkmayan/çıkartılmayan / çıkacak bilince erişemeyen kadınların yada ev iş kahve üçgeninde dolaşan erkeklerin işine yarayacak bir şey de değildir. Ama disneyland onları memnun eder ( görmemişlik ten olsa gerek !!!! ) kürtaj yasası için ''orospu elin herifi ile sikişmeseydi o zaman '' diecek tiynette insnlar bunlar !! yani adamı iktidara taşıyan kitlenin çapı belli ve tayyip bu çapı nasıl dolduracağını gayet iyi biliyor bizzat varoşlardan çıkıp geldiği için.
yine turkiye de yaşayan insanların buyuk kısmı , büyük hırsızlıkları destekler !! bunun sebebi ileri de belki kendisinin de o çapta buyuk bi vurgun yapıp ''yırtmak'' zenginleşmek umudu vermesidir. Cem uzan için ''adam amerikayı dolandırmış zeki adammış helal olsun '' diyip oy atan insanlarla aynı coğrafyada yaşıyoruz malesef..
Yinede özal devri ile kıyaslanırsa türkiye'nin ileri gittiği gerçeği göz ardı edilemez .Teknoloji , globalleşme , eğitim ve sağlık alanında yapılan atılım gelinen nokta göz ardı edilemez.. vergiler ve saçma sapan yasalar ve halkın özellikle karşıt görüşlülerinde baskı altında oldugu ve u baskının boğaz sıkmak kadar darlayıcı olduğuda GÖZ ARDI EDİLEMEZ.

olayları gezi sürecinden ayırmak gerek.. gezi bir halk hareketiydi , o bağazı sıkılan insanların HAKLI bir refleksiydi ! bu süreç ise gülen ve tayyip arasında ki rant kavgası !!

tayyip 2000'lerin başında ki ekonomik kriz sonrası daha belediye başkanıyken , siyasi yasaklarla vs uğraşırken gidip washington dc'ye george w bush'tan icazet alan ve akabinde seçim süresince baykal ecevit demirel gibi figürlerin dikkatinden kaçan dolandırıcı jet fadıl'ın seçilip sonra aaa biz yanlış secmişiz seni dikkatimizden kaçmış yüz kızartıcı suçun var fadıl senin denilip milletvekili koltuğu boşa cıkartılınca başbakan olmuş bir adam. yani iktidara gelmesi açık açık siyasi operasyon üstelik buna göz yumanlar o dönemin muhalefette ve iktidarda olan güçlü kuvvetli simaları !
Amerikanın asya kıtasında başa getirdiği liderler hep aynı sorunu çıkartır ! başına buyruk hareket eder !! usamasından saddamına bu coğrafya için bu değişmez bir gerçektir.. abd iktidara getirir , iktidarda ki palazlanır ve başına buyruk hareket eder ! abd ise çıkarına uygun gelmeyen noktada adamın ipini çeker !
tayyip son yıllarda çin iran ve rusyayla sıcak ilişkiler kurdu.. israil'i gücendirdi abd nin istediği hayati hiç bir hamleyi yapmadı / yapamadı . mart tezkesini hatırlayan var mıdır ? ve akabinde patlayan bombaları ????

gülen in ve cemaatinin şu an gerçek samimi duygularla bu kasetleri yayınladığını sanmıyorum.. ortadoğu için belirlenen ılımlı islam modelinde gülen ve ideolojisi/fikirleri abd için tayyipe göre çok daha etkin kullanılabilecek bir piyon !!
17 aralıkta operasyon gunu kaydedilen konuşma ki bence montaj değil kesinlikle , neden 17 yada 18 aralıkta yayınlanmadı ??? 2 ayda ne pazarlıklar yapıldı ne sözler verildi ve tutulmadı da şimdi yayınlanıyor bu kasetler ??
tayyip direniyor abd'ye başına buyruk olmak istiyor , bu bağımsız türkiye demek , inönü iktidarı kaybettiğinden beri 60 yıldır hiç yaşamadığımız bir durum bu dış politikada bağımsızlık !!
lukas notaras kafasındayım ben katolik serpuşu görmektense müslüman sarığı görmek isterim ,
gülenin ne mal olduğu belli değil , tayyipin ise belli .

ps : lukas notaras o çok istediği turk sarıklarını gördükten 2 gün sonra , konstantinopolis in osmanlılar tarafından işgalinin ikinci günü , ikinci memed tarafından katledilmiş bir bizans devlet büyüğüdür.
0
the imp
(26.02.14)
Annemin arkadaşı bir hanım var, eşi son seçimlerde akp den aday olacaktı. Binali Yıldırım filan bunların kızlarının düğününde göbek atmıştı hatta.

Şimdi kocası partiden istifa etmiş :) Gülen cemaatine mensuplar.
0
old possum
(26.02.14)
Ben varım.

2007 senesine kadar(Ergenekon dahil) AKP'yi savunuyordum. Sebebi askeri vesayet, ergenekon vb. bitirmesi. Hrant'ın vurulmasıyla birlikte, özellikle o süreçte kendilerini sevmemeye başladım.

2010'daki referandumda evet verdim. Yetmez ama evetçiydim.

2010'dan bu yana karşıt görüşteyim, hiç sevmiyorum. Son olaylarla alakası yok bunun ama çok daha önceden başladı.

Çevremde benimle benzer fikirde olan çok arkadaşım var. Karşıt görüşte olan da çok arkadaşım var. Yetmez ama evet diye taşşak geçen arkadaşlarım var hala. Var oğlu var yani.

edit: Kendimi nerede tanımladığımı ben de bilmiyorum. Temel maksatım insan hakları, kalanı fasa fiso.
0
saygilarefendim
(26.02.14)
Ben varım.

Akp ye oy verdim evet de dedim. Şimdi nefret ederim. Elimden geldiği müddetçe insanları bilinclendirmeye gayret ederek oy vermelerini engelliyorum. Simdiye kadar birsürü kişinin aklını Çelmeyi başardım. Ama cevremin yarısı tipik akpli olduğu için çok sıkıldım aynı şeyleri konuşmaktan. Tek söylediğim elime fırsat geçerse ne is ne ev vereceğim. Tabii halktan olup yanılgıya dusenleri artık normal karşılıyorum çünkü medya esir almış durumda. Asıl beni kızdıran olay üniversite okuyup hala koyun ggibi itaat eden budala kalabalık.

Akp yi neden bıraktım çünkü son zamanlar çok okudum. Okudukça ufkum açıldı. Gezi parkı olayında kararsizdim daha sonrasında yolsuzluk parelel derken yapacağınız işin dedim resete bastim.

Yatacak yeri yok.
0
kırıkkalpleryolcusu
(07.04.15)
(8)

Türkiye'nin adı neden Türkiye ?

xu
Neden Türkistan ya da Türkanya filan değil ?
Neden Türkistan ya da Türkanya filan değil ?
0
xu
(23.02.14)
neden bulgaria, letonya ise ondan..
0
anonimyususer
(23.02.14)
farsça da bir ayrım var, "-ya" ve "-istan" ın kullanımı ile ilgili.

-istan, genelde özel bir ırkın çok yoğun olarak kullanıldığı yerlere veriliyor. Türkçesi -eli olarak çevrilmiş. (rumeli)(lazistan) Bizde tek bir ırk yada etk bir etnik köken olmadığı için -istan bize uymuyor.

-ya, bir parça daha karmaşık yerler -ya eki ile sonlandırılıyor.

Bizim ülkenin isti bu noktada türkiya, ama uyum sağlansın diye türkiye olmuş.

Peki neden ülkenin ismi Turkinjsabfas değil de Türkiye? Bunun nedeni de Anadolu selçukluları devrinde Bizanslıların Sivas ve ötesine Türk yurdu anlamına gelen "Turchia" kelimesini kullanmaları.
0
doktor sagbirakmayan
(23.02.14)
doktor sagbirakmayan +1

bu soruya ilber ortaylı "osmanlıyı yeniden keşfetmek" kitabının ilk sayfalarında açıklık getiriyordu. yanılmıyorsam zamanda, 12.yy'da istanbulda yaşayan cenevizliler (emin değilim ama böyle bir milletti heralde, azınlık olarak yaşıyorlardı galiba istanbulda) türk yurdu anlamına gelen "turchia" ismini veriyordu türkiyeye.
0
lesmiserables
(23.02.14)
türkiye adını türkler vermiyor. 12. yy.da daha batıdakiler bu topraklara türklerin yurdu anlamında turchia diyor. ayrıca araplar da el turkiyye diyorlar. bu arada devlet olarak da mısır memlukleri de türkiye (el turkiyye) adını sahiplenen ilk devlet.
0
microfiction
(23.02.14)
peki türk kelimesini ilk kim kullandı ? türk ne yani. ?
0
🌸xu
(23.02.14)
kesin değil ama muhtemelen türük/türik yani "türemiş olan, bir soydan gelmiş olan"dan geliyor. ziya gökalp, bu ihtimale de değinmekle birlikte törük yani töreli anlamına gelebileceğini de söylemiştir ama fazla zorlama.
0
microfiction
(23.02.14)
ilk çin kayıtlarında geçiyor. 12.yy'dan daha eski. devlet adı olarak ilk kullanlar da göktürkler. gerisini bilmem
0
buhebu
(23.02.14)
20. dakikadan itibaren izleyin:

www.youtube.com
0
compadrito
(05.03.14)
(8)

Aşırı kompleksli akademisyenler.

armagan
Okulla ilgili tek sıkıntım budur. Adamın biri beginner seviyede İngilizce konuşup süper ingilizcem var diye hava atar, biri bu sınıfta benden iyi bilgisayar bilen yok diyip cloud u yeni keşfeder...Örnek çok. Yapılabilecek? Yemin ederim derslerine giresim olmuyor.
Okulla ilgili tek sıkıntım budur. Adamın biri beginner seviyede İngilizce konuşup süper ingilizcem var diye hava atar, biri bu sınıfta benden iyi bilgisayar bilen yok diyip cloud u yeni keşfeder...

Örnek çok. Yapılabilecek? Yemin ederim derslerine giresim olmuyor.
0
armagan
(23.02.14)
(bkz: taşra akademisyeni)

edit: maalesef yapılabilecek bir şey yok. allah cahiller arasındaki âlimlere yardım etsin. bu tiplerin cahilliklerini idrak etmelerini de sağlayamazsınız.
0
microfiction
(23.02.14)
çek vur, sonra da asit dolu küvete koy.
0
king lizard
(23.02.14)
olabildigince bilgisinden faydalanmaya calis, geri kalanini takma. ingilizcede cok iyi oldugunu sansin, sen niye takiyorsun ki bunu? Bosver. mezun olunca, akademisyen olursan kendini kanitlarsin zaten.
0
little miss rejectee
(23.02.14)
@lmr bilgisi de yok, olsa da saygı duymuyorum bu türden hocaya. çekilir hale getiremez miyiz?
0
🌸armagan
(23.02.14)
böyle hafiften hafiften cahilliğini yüzüne vurabilirsin. ama ustaca yapmalısın ki senin bilerek yaptığını düşünüp sana sarmasın.
0
king lizard
(23.02.14)
aleni olmayan bi biçimde alay edebilrisn. zaten anlamyolar genelde. ama ironinn dibine vurmak lazım sanırım, biraz aşağılık kompleksine sahip biriyse alıngan oluyo bi de bunlar.
0
dafaiss
(23.02.14)
madem bunların farkındasın, kafana takacak bi durum yok. bırak öyle olduğunu söylesinler bırak öyle olduğunu sansınlar. afedersin ama sana giren çıkan ne? gelsin dersini anlatsın, alacağını al işine bak. gerisine kafa yorduğuna değmez...
0
pek vokal
(23.02.14)
bi şey yapamazsın. lisede 'hocam ödev vermiştiniz' diyen, dershanede çılgınlar gibi soru soran, tam ders bitecekken 'anlamadım hocam bi daha anlatır mısınız' diyen, iyi anladığı konuyu diğerlerinden daha iyi yapabilmek için anlatmayan adamlar üniversiteden sonra akademisyen olunca böyle sonuçlar ortaya çıkıyor işte. yani o adamlar küçüklüğünden beri aynı. bi şey yapamazsın.
0
icim urperiyor
(23.02.14)
(26)

türkçede en çok yanlış

seksen9
telaffuz edilen kelime nedir?doğru cevap gelince hepinize tik atcam efenim. o kadar da zor soru değil aslındasoruyu her zaman yanlış telaffuz edilen diye sorsam daha mantıklı olabilirmiş. bi tek @kül bildi.
telaffuz edilen kelime nedir?

doğru cevap gelince hepinize tik atcam efenim. o kadar da zor soru değil aslında
soruyu her zaman yanlış telaffuz edilen diye sorsam daha mantıklı olabilirmiş. bi tek @kül bildi.
0
seksen9
(22.02.14)
kendi açımdan söylemem gerekirse aşağıdakileri yazarken 2 kez düşünürüm;

-yalnız
-yanlız
-herkes
-şarj
0
prezarlatif
(22.02.14)
sarj
pogaca
kornis
egzos
0
halanne
(22.02.14)
Travma
0
sadegazoz
(22.02.14)
şarj
0
adventchant
(22.02.14)
"şarz"
0
sen git ben geliyorum
(22.02.14)
sarımsak
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.02.14)
pantalon (pantolon, pantol, pantul)
motamo (motamot, modamod)
entelektüel (entellektüel)
kravat (gravat)
krapon (grapon)
laminat (laminant)
sutiyen (sütyen)
menstrüasyon (mensturasyon)
menopoz (menapoz)
gardörob (gardırop, gardolap)
pardösü (pardesü, pardisö)
küretaj (kürtaj, kürtaş, kürtac, kurdaş)
gangren (TDK bile kangren yazmış!)
şanjanlı (janjanlı)
şanjman (şanzıman, şanzuman)
salamanje (salomanje)
subasman (yazılışı sousbassement) su basmanı diye okuyorlar
Venezuela (Venezüella)
Ekvador (Ekvator)
eşofman (eşortman, aşortman)
şofben (şohben)
oparlör (hoparlör, apollo) yazılışı haut-parleur
naylon (laylon)
rögar (loğar oha!)
alüminyum (elaminyon)
patoloji (pataloji)
ortopedi (ortapedi, ortabedi)
ultrason (ultrasyon)
Röntgen (rotgen)
menenjit (menengiç - ne bilsin garibim? zaten oğlu hasta, bi de tutup onu mu ezberliycek?)
0
compadrito
(22.02.14)
"yanlış telaffuz"dan sayılıyor mu bilmiyorum ama ÇÜNKİ ve ISTANBUL inanılmaz rahatsız ediyor beni.

şehrin adı istanbul. niye ıstanbul diyosunuz ki? spikerler bile böyle yapıyor. ayrıca niye "çünki" diyosunuz? kendimize gelelim lütfen. terbiyesizliğin alemi yok.

edit: crown, doğru telaffuzun ıstanbul olduğunu söyledi. dünyam başıma yıkıldı resmen. yapmayın bunu lütfen. neden ıstanbul? antalya'ya neden entalya demiyoruz? gerçi türkçe ne kadar yazıldığı gibi okunan bir dil, o da tartışılır ya neyse.
0
der meister
(22.02.14)
@prezerlatif ben de öyleyim bazı kelimelerde bi düşünürüm
yanılmak -yanlış
yalın -yalnız
kırpmak -kirpik
melih gökçek tweeti -herkes
0
🌸seksen9
(22.02.14)
"Birhaber" bu ara en çok karşılaştığım.

@proletarier aller lander vereinigt euch (Kopyalayıp yapıştırmak bile zaman aldı be yav)Sarımsak için TDK "İki şekli de doğrudur. Biri halk ağzıdır ama kabul ederiz" diyor. Gerçi TDK'ya güven miktarı nedir ki.
0
aychovsky
(22.02.14)
kase
0
jamswety
(22.02.14)
valeybol voleybol
telaffuz telafuz
laboratuar laboratuvar lavabotuar lavabotuvar diye uzar gider bu.
0
wiillii
(22.02.14)
Yalnız.
0
barbara herhalde barbara manken olan
(22.02.14)
yanlış.
0
kül
(22.02.14)
Eşofman
fanila
0
bass solo take one
(22.02.14)
bu sıralar tape ezdi geçti.

çörek de hatalı söylenir. (çöğrek, çöörek gibi)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.02.14)
@hayat aklini

tape doğru efenim

www.eksiduyuru.com

exlibris'in, oradaki cevabını bi daha okuması lazım.
0
compadrito
(22.02.14)
@compadrito'nun doğrusu bu diye verdiği yazılışların önemli bir kısmı yanlış. sevgili dostumuz sanırım bir sözcüğün köken dildeki haliyle o sözcüğün geçiş yaptığı halini karıştırmış. sözcükler başka dillere geçerken imlaları ve söylenişleri (hatta anlamları) değişebilir. örnekse sutiyen değil, sutyen olacak doğrusu. ya da pantalon değil, pantolon. gardörob değil, gardırop, küretaj değil, kürtaj vb.

soruya yanıt olarak: yayımlamak, hoş geldin(iz) (bitişik yazılıyor fakat hoşgelmek diye bir fiil yok) sağ ol(un) (bunu da bitişik yazıyorlar), tıraş vb.
0
microfiction
(22.02.14)
Anneciğimin telaffuzları çok şekerdir. Şöyle ki;
fanyans (fayans)
laaba (lavabo)
dezenktefe (dezenfekte)
vezevre (rezervuar)
maarul (marul) Gerçi Türkçe öğretmenimi İstanbullular maarul diye okur demişti.

Bunlar da kayınvalidemden geliyor,

riks (risk)
çukulata (çikolata)
korniz (korniş)
taras (teras)
0
old possum
(22.02.14)
@microfiction
motamo'ya da motamot mu diyosunuz?
0
compadrito
(22.02.14)
@compadrito motamo'dan emin değilim o kadar. türkçeye telaffuz ve yazılış olarak nasıl geçtiğine bakar. pek güvenilir bir kaynak olmasa da tdk motamot demiş. nişanyan'a baktım motamo denilmekte. sanırım motamo olsa gerek. tabii yazdıklarınızın hepsi yanlış değil. şöyle ilk bakışta eşofman, entelektüel, pardösü, ortopedi, alüminyum, röntgen vb. ama mesela ekvador dediğimiz şey bir devletin adı. ekvator ise küçük mavi gezegenimizi kestiği varsayılan çizgi.
0
microfiction
(22.02.14)
Ulan tam yalnızdan sonra da yanlış da yazacaktım. :D vazgeçtim. :)
0
barbara herhalde barbara manken olan
(22.02.14)
wuh sakin.
bilgi değil zeka sorusu sormaya çalışmıştım yaw. onu da beceremedim zaten tam çevirememişim.
devamı: (git:www.forbes.com)
0
🌸seksen9
(22.02.14)
@microfiction

yazdıklarımın bazılarının, onayınızdan geçmiş olmasına çok sevindim. motamo'ya sanırım ya da emin değilim demenize de şaşırdım.

Ekvador'u Venezuela'nın arkasından yazdığım için ülkeyi kastettiğim anlaşılır sanıyordum ama anlaşılmamış demek ki.

sutiyen değil sutyen olduğunu biliyorum ama takılın, sorun ve açıklayayım diye kasten öyle yazdım. kimin sutyen, kimin soutien, kimin sütyen veya ikizlere takke dediği ile çok ilgilenmiyorum. tek amacım, sütyen diyenlerin de, kelimenin sou ve tien kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşmuş bir bileşik isim olduğunu bilmeleri. doğrusunu ve nereden geldiğini bilsinler de, canları ne istiyosa onu desinler. sou alt demek tien de destek demek. alt destek! (desteğin olurum yavrum!)
Fransızcada o ve u bir araya gelince asla ü olarak okunmaz, u olarak okunur. sutiyen olarak yazmamın sebebi, oradaki tien'e dikkat çekmek.

elbise dolabı ise gardırop değil gardrob. garde-robe'un okunuşu yani.

context yani bağlam çok önemli

bu görmüş olduğunuz el aletinin adı curette, okunuşu da küret

monarchmedicalproducts.com

www.merriam-webster.com

Latince curer kelimesinden yani tedaviden türemiş. Cure+dent'ın kürdan (tedavi+diş) olması gibi.

bu el aletiyle yapılan girişimin adı curetage, okunuşu da küretaj. küret ile yapılan işlem, kürt ile yapılan işlem değil yani. Çok havalı -aj ekini almayı biliyosanız Fransızcadan, bunu da pekâlâ söyleyebilirsiniz. Ben gidip kadın doğum hocama kürtaj dersem, genel cerrahi hocama da kangren dersem ''mal mısın oğlum?'' derler bana. doğrusunun ne olduğunu bilin diye yazıyorum. siz ne isterseniz diyebilirsiniz. isterseniz kurdaş diyin ve kardaşla bi akrabalığı var mı acaba bunun diye kafa yorun.

bağlam önemli demiştik di mi? ben şimdi oto sanayiine gidip ''Arif usta benim şanjmana bir bakabilir misin?'' desem,
''Top musun lan sen?!?'' diyip götüme pandik atar! Doğrusunun şanjman olduğunu bildiğim halde, 'usta bi de şanzımana baksan?'' demek zorundayım. Ama gidip de, Kâmil usta bizim gardolabın montacını yapacaan mı? da demem yani.

Haa, bi de, Nişanyan usta da pantalon giyiyor.
0
compadrito
(23.02.14)
* kendi - hemen hemen herkes açık e ile telaffuz ediyor.
* de anlamındaki dahi - da:hi gibi okunuyor. ifrit oluyorum.
* kağıt - kaat gibi okunması gerekirken yazıldığı gibi okunuyor.
* ikametgah - genellikle ikâmetgah şeklinde okunuyor. doğrusu kalın k.
0
durme
(23.02.14)
@compadrito "doğrusu" dediğiniz şeyler fransızca açısından doğrusu. fransızcasıyla hava atmak isteyenler bunlar doğrusudur diyebilir ama en nihayetinde bu sözcükleri fransızca değil, türkçe içinde kullandığımızda doğrusu-eğrisi değişecektir. zaten bu sözcüklerin çoğunun türkçedeki varlıkları ve imlalarının son halini alışının üstünden bayağı vakit geçmiş. öte yandan "cevap" da türkçeye arapçadan girme ve arapçada p diye bir harf yok ama "cevab veremedi" diye kitap yazınca pek "doğru" olmuyor. ama fransızcada hem havalı hem de doğru oluyor sanırım.
0
microfiction
(23.02.14)
(9)

Gelin lan, sizce hangisi daha yakin akrabalar?

gadanallah
A) Afrika filiyle, hindistan fili mi:http://1.bp.blogspot.com/-kHHtDp584Vk/Te-UfAB8fZI/AAAAAAAADy8/Il0coAe5S6E/s400/elephant.+2.bmpB) Yoksa insan ile bonobo ( ya da sempanze) mi?Daha yakin akrabadir? Yani hangi siktaki ciftler genetik olarak daha yakindirlar?Cevabi yanitlat geldikten sonra soyleyece
A) Afrika filiyle, hindistan fili mi:
1.bp.blogspot.com

B) Yoksa insan ile bonobo ( ya da sempanze) mi?

Daha yakin akrabadir? Yani hangi siktaki ciftler genetik olarak daha yakindirlar?

Cevabi yanitlat geldikten sonra soyleyecegim.
0
gadanallah
(21.02.14)
insan ile bonobo.
0
Beckwith
(21.02.14)
insan ile can bonomo gayet yakin bence tur olarak.
0
f_d
(21.02.14)
Onu bilmiyorum da insanla şempanze arasındaki genetik yakınlığın lağım faresiyle tarla faresi arasındaki genetik yakınlıktan çok daha fazla olduğunu biliyorum. insanla şempanze arasındaki genetik benzerlik yüzde 98 miydi 99 muydu öyle bir şey.
0
microfiction
(21.02.14)
şimdi tam hatırlayamadığım biyoloji bilgimle şöyle bir eyyorlama yapayım.

hayvanlar alemi familya, sınıf, şube, grup, takım, alt takım falan filan diye genişten dara doğru bir şekilde gruplanmıştır zaten sıralaması nasıl hatırlamıyorum. kim kiminle akraba ise onlar aynı familyaya falan sokulmuştur. işte aslan felis leo, kedi felis domesticus. ikisi de felis familyasına ait mesela.

bu hayvancağızları da herhalde sadece hortumuna bakıp "fil lan işte" diye aynı yere koymamışlardır. koymuşlarsa akrabalardır.

kendi düşüncemdir. yanlışsa düzeltin.
0
kibritsuyu
(21.02.14)
baya bana benziyo lan bonobonun gülüşü filan.
0
helios
(21.02.14)
abi insanla şempanze arasıdaki genetik benzerlik çok fazla olabilir, bunu kabul ediyorum ve ben zaten kendim evrimciyim, benim maymun arkadaşlarım da var fakat iki fil bence daha yakındır ya.

yani ne bileyim, biz iki farklı tür olarak %98'lik bir benzerlik oranı yakalarken, aynı tür hayvanlar nasıl farklı olsun ki? ikisi de fil sonuçta yav, insan-maymun kadar fark yok bence aralarında.

şimdi herkes "maymundan geliyok" diyecek, fillerin yakın olma ihtimalinin de daha fazla olduğunu düşünerek şaşırtmacalı soru diye atlayacak ve insan ile şempanze daha yakındır diyecek.

ben de diyorum ki filler daha yakındır.

ayaküstü tersine mühendisliğin kitabını yazdım, helal bana.
0
der meister
(21.02.14)
Bonobo bu arada, bonomo değil
0
cruseo
(21.02.14)
afrika filiyle insan bence daha yakın.
0
reavelyn
(21.02.14)
Evet sogru cevap B idi.
0
🌸gadanallah
(22.02.14)
(18)

harf inkılabı

odiyus
merhaba,harf inkılabı hakkında tüm yorumlarınız nelerdir? tümünü bekliyorum teşekkürler...
merhaba,
harf inkılabı hakkında tüm yorumlarınız nelerdir? tümünü bekliyorum teşekkürler...
0
odiyus
(16.02.14)
hafızasızlaşıtırma ve geçmişsizleştirme, dolayısıyla eksik bir tarih bilinci.
geçmişi kontrol eden geleceği de kontrol eder, falan.
kemalist devrim fransız jakoben-burjuva devriminin bir kopyasıydı, onlar da benzer şeyler yaptılar; tarihi yok saymak gibi. ama olmuyo işte bi yere kadar.
0
dafaiss
(16.02.14)
"bir koca milletin bir anda okuma yazma bilmez olmasına".

devrimden önce entellektüel tarıtşmaların merkezi bizmişiz gibi oldu ama o zaman zaten kimse bir bok okuyamıyordu. harf inkılabı bir bütünün parçası. siz sadece bu adımı alırsanız anlamsız gelebilir. Atatürk o zamanlar yeni bir millet yaratma çalışması içindeydi. jakoben-burjuva devrimi ile çok alakalı değil bu. Güneş dil teorisi, türk tarih kurumunun kurulması falan hepsi yeni bir millet yaratma çabalarının bir parçasıydı. Farsça-arapça tarafından tecavüze uğramış bir türkçeyi arap harflerine benzer harflerle yazmak takdir edersiniz ki ne milli bir bilinç ne de bir kültür sağlar. Farsça ya da arapçayı küçümsediğimden değil ama türkçe'nin bozulmasından dolayı böyle diyorum.

sonuçta dili arındırma çalışmaları içinde harflerin de değiştirilmesi gerekiyordu. Arap harfleri benzer harflerle bu sefer de türkçe yazmak da mantıklı değil. Bu yüzden batı ile daha uyumlu olmak düşüncesine de sahip çıkarak latin harflerine geçildi. Bunun tabana yayılması falan gibi bir imkan yok zira okuyan insan çok az zaten. Dolayısıyla bir an önce yapılması lazımdı yapıldı. Takvimde ve ölçü birimlerindeki değişiklikler, eğitim kurumlarındaki değişiklikler ile batılılaşma adımları pekiştirildi. Harf devrimi tek başına düşünülemez bence.
0
godsparticle
(16.02.14)
şöyle bi sağlama da yapılabilir:
şu günkü kelimelerden arapça farsça menşeili kelimeleri çıkar geriye ne kalıyo, bakalım, bakılabilir.

aynı zamanda şu soruyu da sormak gerek, madem o kadar türkleşecektik, misal neden göktürk alfabesi değil de latin alfabesi, üstelik o dönemde de sömürgeciliğin dili olan ingilizce-franszıcanın alfabesinden yola çıkarak, örneğin "k" harfini içermeyen italyan alfabesi ya da almanca değil de hem kültürel hem ekonomik sömürgeciliğin babalarının harflerini almışız? herhalde tesadüf değildir. "lise 1" kitaplarındaa bile yazar denilenler de belli, meşrulaştırma ikna temelli şeyler, fonetiğe daha uygunmuş uluslararası kolaylık falan. e şimdi yeni soru: çin ya da iran rusya nası oldu da bu uluslararası kolaylıktan faydalanmadan mevcut konumuna geldi? ya da yine o lise 1 tarih kitaplarında yazdığına göre ilk "türk" adını kullanan göktürklerin alfabesi nası olur da türkçenin seslerine latin alfabesinden daha uygun olamaz? falan.

kimsenin bişy okuyamadığı ya da okuma yazma oranları vs de zaten o dönemde bu olayın faillerince oluşturulmuş (bugün partilere yakın kurumların yaptırdığı seçim anketlerinin ilgili partinin leyhine çıkması gibi) verilerden yola çıkılarak söylenegelen şeyler. doğruluğunu yanlışlığını asla kesin olarak bilemeyiz; ki "batılılaşma" mevzuu da yeni değil, 3. selim hatta 18. yya dek gidiyor.

@godsparticle: işte batılılaşma hafızasızlaşma ve geçmişsizleşme demek değil mi? kültürel emperyalizm deyelim kavramsal olarak başlıklaştırırsak. ya da g. orwell'in newspeak'i gibi.
0
dafaiss
(16.02.14)
güzel bir hareketti ama üzerinden kaç yıl geçmesine rağmen tam olarak işe yaramadığını görebiliyoruz. mesela bu değişimle beraber milletin okuma yazmayı unuttuğunu sananlar halen aramızda dolaşıyor. şu anda bile okuma yazma oranında türkiye dünya ortalamasının altındayken o zamanki toplumun yüzde kaçının okuma yazma bildiğini size bırakıyorum.
0
baldur
(16.02.14)
bizzat ismet inönü

“Harf İnkılabı’nın en büyük faydası, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. Türk milletini bir kültür âleminden bir başkasına nakletmiştir.”

derken hala bizim ulusalcılar okuma yazma oranı falan diye saçmalıyor.

harf inkılabının amacı "kültürümüzü" değiştirmekti, başarılı da oldu işte.
0
tescillimarka
(16.02.14)
@dafaiss harf inkılabından önce osmanlı arap götü yalayan adamlara dönüşüyordu. hafıza dediğin buysa bilemem. türk mürk değil bayağı bayağı araplaşmışlardı. hem dilde, hem edebiyatta. müdahale edilen şey türk kültürünü yıkıp alman kültürü falan getirmek değil. her bok türkçeye çevrilip öyle anlatıldı insanlara. geometri terimlerinin türkçeleştirilmesi falan hep bu amaçla yapıldı. çarpma işlemi yerine darp demek kültürel hafıza değil kültürel yozlaşmadır.

şimdi benzeri bir inkılap olsa da bir ton yabancı terimi kullanmaktan vazgeçsek keşke. şu anda em pi üç pileyır vb. bir ton terim dilimize yerleşti ve hiç yadırgamıyoruz. seyv etmek, forvırdlamak, röfle, meç, bir ton kelime var. bunlar bizim kültürel hafızamız değil. osmanlıdaki farsça ve arapçadan araklanan kelimeler de kültürel geçmişimiz değil yozlaşmışlıktı.


rusların çinlilerin japonların kendi alfabeleri binlerce yıldır kullanılıyordur (abarttım elbette ki değiştiler). ruslar rusçayıjapon alfabesiyle, çince kelimeleri kullanarak konuşmadılar hiç. ya da koreliler almanca kelimelerle çince kelimeleri birleştirip kiril alfabesiyle bir dil konuşmadılar. onların kendi dilleri ve alfabeleri vardı.

bizim de yozlaşmamış bir dilimiz ve alfabemiz olsaydı aynı alfabeyi kullanırdık. ama yüzyıllardır türk alfabesi diye bir şey kullanılmamış zaten. dolayısıyla neyi kullanacaktı başka atatürk? en kolayı batıyla entegrasyonu sağlayabilecek bir alfabe yaratmaktı. karakterleri latin alfabesinden aldı. ama gidip de fonetik açıdan ihtiyacımız olmayan w, q gibi harfleri almadı. ş, ç, ğ gibi harfleri ekledi. yani yüzde yüz batıdan hazır alalım gibi bir olay da yok. bir devrimden söz ediyoruz. öyle saçma sapan duygusal düşüncelerle gerçekleştirilecek şeyler değildir devrimler. o yüzden dünya tarihinde başarısız devrim girişimi başarılılardan daha azdır.
0
godsparticle
(16.02.14)
oooo ismet inönü sözü gelmiş bile, bunların bir de sözde kaynak gösterdiği bir alıntı var, eğer gider kitabı araştırırsanız ( çok zor değil google books'ta taranmış durumduysa bir kaç kelimesini yazın) bu yazıların olmadığını göreceksiniz.

eksisozluk.com
0
atom karincanin torunu
(16.02.14)
şu da var ki bu konu açıldığında neo-osmanlı - kemalist kavgasına dönüşüyo olay. daha doğrusu öyleymiş gibi hale getirip işi ezbere argümanlarla sonuca bağlamak: harf inkılabı süperdi oo alkış her şeyi mükemmeldi. ya da tü kaka berbat ıyy harf inkılabı. yani net biyerlerle varmak güç ama imkansız da değil.

osmanlının kültürel ekonomik siyasal miyasal durumu zaten ortada, daha kanuni'den itibaren başlamış çatırdamalar ve son zamanları da kırılıp parçalanma denebilir. yani o kısmın argüman olarak getirilmesi de tipik bi (bkz: straw man) örneği. "ne sen bizim totemimiz olan (bkz. totem ve tabu) harf inkılabını nası sorguya açarsın" gibi gibi. ya da ölümü gösterip sıtmaya razı etmek, ama sıtmayı da övüp yücelterek sanki bir hastalıktan çok sıtma olunduğuna sevinilmesi gerekiyormuş gibi.

harf inkılabı dediğimiz şeyin, sadece bizdeki değil başka her nerde olmuş ve olageliyorsa, distopik boyutunu g. orwell'den:
eksisozluk.com

fonetiğe uygunluğa gelince, göktürk alfabesi meselesi tek örnek değil. birincisi mevcut alfabenin türkçenin fonetiğine en uygun olduğunu söylemek şu anki farklı lehçelere ya da yöresel ağızlara ağır bir hakaret, kültürlere ve dillere bir saygısızlık, dayatmacı ve tektipçi bir anlayışın ürünü olduğu da kesin. yoksa biri neden çeşitliliği renkliliği aşağılasın ki.

yöresel ağızları bir kenara bıraktığımızı varsayarsak bile sırf farklı lehçeler vb. için iki saniyelik bir çabayla şuna ulaşabiliyorsam:
tr.wikipedia.org
mevcut alfabenin fonetiğe "en uygun"luğu kendi totemini yüceltme davranışından fazlası değil. (buradaki totem: kemalist harf inkılabı)
işe bir de bilhassa a ve i, ı, u üzerindeki inceltme işaretlerinin kullanılması ya da kullanılmaması, türkçe yazıldığı gibi mi okunur yoksa öyle değil mi, w,x,q harflerinin fonetik karşılıkları "gerçekten de" yok mudur türkçede, inceltme işaretli a u i falan ayrı birer harf midir ya da nedir argümanını ve sorularını içeren istişare başlığını da ekleyince olayın
"lise 1 tarih kitapları zaten tarihçiler onayladı (dikkat yeni ve koşulsuz sorgusuz biat isteyen yeni totem: tarihçi) arapların götü " şeklinde ele alınamyacak denli çetrefilli bir hal aldığı dışarıdan bakıldığında rahatlıkla görülebiliyor olmalı.
0
dafaiss
(16.02.14)
adamın bana verdiği kaynağın kendisi "devrimin arap harflerini "düşman" olarak gördüğü doğrudur. devrim latin harflerini alarak arap-islam zihniyet dünyasından ayrılmayı seçmiştir." diyor, adam hala bana harf inkılabının amacının okuma yazmayı kolaylaştırmak olduğunu savunuyor.
0
tescillimarka
(16.02.14)
@divit: zaten "iyi miydi kötü müydü" şeklinde ele almakta sorun var. ben o konuda "banane" diyom ve sonuçlarına bakıyom.
bi de hangi tarihçiye sorcaz, iyidi diyen de var kötüydü diyen de. e kem küm kısmen iyi kısmen kötü diyen de. o yüzden ünvanların arkasına sığınmak da bi yere vardırmıyo ki.
(bkz: normatif analiz vs pozitivist analiz)
0
dafaiss
(16.02.14)
şimdi o zamanlar günlük konuşma dili türkçe, yazım dili arapça değil miydi? ben mi yanlış biliyorum. arapça yazıp türkçe konuşan millete arapça konuşmayı öğretmektense türkçe yazmayı öğretmek daha mantıklı değil mi? üstelik latin alfabesini kullanan milletlerin daha gelişmiş olduğu algısı da vardı.

ayrıca o zamanki amaç yeni bi devlet yaratıp osmanlıdan tamamen sıyrılabilmekti. türk tarih kurumu türk dil kurumu falan hep bu amaçla açılmadı mı.

ben mi çok yanılıyorum.
0
elorelia
(16.02.14)
alfabe değişikliği bir tek cumhuriyet kadrolarının düşündüğü bir şey değildir. çok daha öncesinden ii. abdülhamit, albdülmecit alfabe değişikliğini düşünmüşlerdi. türkçe konuşan azeriler bizden önce değiştirdiler alfabelerini. çünkü eski alfabemiz pratik açıdan türkçeye uygun değil. öğrenmesi de zor. alfabe değişikliğinin kıymetini en iyi osmanlıca okuyup yazmayı öğrenene kişiler bilir. hayatında budin sözcüğünü duymamış birisi budin sözcüğünün yazılışını görse bile bunu doğru telaffuz edemiyordu. bir adamın soyadı evzan mı, avzan mı, ozan mı, uzan mı ayırt edemiyorsunuz. bir sözcüğü okuyabilmeniz için o sözcüğü daha önceden görmüş olmanız gerekiyordu. mesela ben zurtlaplamak diye bir sözcük uydursam bunu eski alfabede okuyamıyorsunuz.

eski alfabemizde hızlı ve doğru okumak o kadar büyük bir meseleydi ki son dönemlerde ermeni harfli türkçe yayınlarda büyük bir artış yaşanmıştı. münevverler ermeni harflerini öğreniyorlardı. sebebi de ermeni alfabesiyle eski alfabemize nazaran çok daha kolay okunmasıydı. bir tek kemalist kadroların aklına gelmiş bir şey değil yani, tanzimattan beri bir mesele alfabe ve bunun için türlü yöntemler deniyorlar. en sonunda cumhuriyetle birlikte alfabe değiştiriliyor. bir de arkadaşlar bir zahmet türkiye'de okuma yazmayı sökme süresiyle arap alfabesi kullanan ülkelerdeki okuma yazma süresini karşılaştırsınlar. aradaki fark oldukça büyük.
0
microfiction
(16.02.14)
"çok daha öncesinden ii. abdülhamit, albdülmecit alfabe değişikliğini düşünmüşlerdi."

yalanlar yalanlar...
0
tescillimarka
(16.02.14)
@tescillimarka tarihe ideoloji çerçevesinden bakmamayı öğrenin. burada yazan herkes de çoluk çocuk değil. biraz tarih kitabı falan okuyun. size kalsa işinize gelmeyen her şeyi söyleyenler kemalist, cehapeli, ulusalcı vb. zaten değil mi? hadi kitap mitap okumazsınız, en azından "abdülhamit latin harfleri" diye gugıllayın bakalım karşınıza neler çıkıyor!
0
microfiction
(16.02.14)
"çünkü eski alfabemiz pratik açıdan türkçeye uygun değil. öğrenmesi de zor. "

diyen adamla harf inkılabı tartışıyoruz, bi de bize tarihe hangi açıdan bakmamız gerektiğine dair ders veriyor.

ünlemli cümle bitirmeler, kendinden başka kimseyi bir şey okumuyor sanmalar. yaş 40+ysa kemalist teyze, altıysa chp gençlik kolları. he hepimiz cahiliz bi siz okuyorsunuz.

30 yıl tahtta kalan adam kılını kıpırdatmamış latin harflerine geçmek için, tahttan indikten sonra hatıra yazacak latin harflerine geçseydim keşke diyecek. ne güzel referans alıyorsunuz işinize gelince o tükaka osmanlıyı.
0
tescillimarka
(16.02.14)
@tescillimarka siz hayalinizdeki bir kişiyle kavga ediyorsunuz. benim tükaka osmanlı dediğimi nereden çıkardınız? kafanızda genellemeler yapıp ondan sonra karşınızdaki kişiyi o genellemelere uyduruyorsunuz. eski alfabemiz türkçenin yapısına uygun değil demek için de illa cehape kadın/gençlik kollarında falan olmak gerekiyormuş... yukarıda neden öyle olduğuna dair örnek de verdim, daha da verebilirim. bunu da en iyi osmanlı alfabesinden okuma yapanlar bilir. çok merak ediyorsanız tanzimattan bugüne değin alfabe tartışmaları nelermiş, ne boyuttaymış, ne denemeler yapılmış, neden yapılmış, enveri yazı neden teklif edilmiş, azeriler neden latin alfabesine geçmiş, müslüman talebeler neden ermeni alfabesiyle yazılmış türkçe ders notlarından çalışmaya başlamış vb. alır okursunuz.
0
microfiction
(16.02.14)
ya şu arap alfabesine neden hayransınız şunu bir açıklayabilir misini hayran olan arkadaşlardan merak ediyorum. bu arap alfabesine olan aşk nereden geliyor?
0
baldur
(16.02.14)
ben smyrna
(23.02.14)
(16)

Haremdeki Kızlar Hakkında

denizaya
Biraz önce samanyolu TV'de dinciler;Harem kızlar için bir ilim, irfan yuvasıydı. Haremdeki kızlar eğitim falan alıyorlardı gibisinden bişey söylediler. Harem padişah ın seks odası değil kültür yuvasıymış?!Şimdi padişah haremde tuttuğu kızı becermiyo muydu?
Biraz önce samanyolu TV'de dinciler;
Harem kızlar için bir ilim, irfan yuvasıydı. Haremdeki kızlar eğitim falan alıyorlardı gibisinden bişey söylediler. Harem padişah ın seks odası değil kültür yuvasıymış?!

Şimdi padişah haremde tuttuğu kızı becermiyo muydu?
0
denizaya
(13.02.14)
Harem öyle dizilerdeki gibi bir yer değil. Harem aile demek, yani padişahın ailesi. Buradaki kızların hepsi padişahla halvet için beklemiyordu. Bir kısmı Enderun'dakilerle, İmparatorluğun elitleriyle falan evlendiriliyor. Ayrıca padişah da pek çok kere kafasına göre halvet olamıyor, padişah analarının çok etkisi var bu konuda. Hem derler ki Kanuni Sultan Süleyman VIII. Henry'e nazaran çok daha mazbut bir yaşam yaşamıştır. Yalnızca bir seks odası değil yani.
0
microfiction
(13.02.14)
yıllardır söylüyorlar. lisede hatta üniversiteler de bile bunu iddia eden hocalar var.
0
bulmasi gercekten zor
(13.02.14)
hatta şey vardı karı kız kovalarken sabuna basıp hamamda düşerek ölen vardı.
arkadaş samanyoluna muhalefet olucam diye girmeyin şu hallere.

eksisozluk.com
0
SPQR
(13.02.14)
Hmm soyle bir sey var, sarayin haremlik-selamlik diye ayrilan bolumleri, diplomatik misafirleri agirlamak icin selamlik, padisahin ve ailesinin yasadigi yerler de haremlik olarak geciyor. Bunun haricinde padisahin kariyi-kizi-oglani bir yere doldurup saapmasi gayet gercek bir olaydir.

edit: haremlik-selamlik'i karisik yazmisim, duzeltildi.
0
fortisvita
(13.02.14)
harem yan gelip yatma yeri değildi kesinlikle. müthiş bir hiyerarşi ve düzen hakimdi ortama.
buraya kabul edilen kızlar ileri seviyede edebiyat ve gramer eğitimi alırlar, musiki dersi almayanı yoktur her biri en az bir saz çalmayı bilir ya da şarkı söyler, her türlü el işini en iyi şekilde yaparlar, islami bilgiler elbette sıkı şekilde öğretilir vs. buna benzer pekçok eğitimden geçer bu kızlar -ki sadece padişahın odalığı değildirler
zaman zaman padişah tarafından tercih edilmeyenleri valide sultan tarafından saray dışından eşrafın önde gelenleri veya paşalarla evlendirilirler. halk arasında "saraylı" tabir edilen kadınlar bunlardır işte. saray terbiyesi ve görgüsünü saray duvarları dışına taşımanın bir yoludur bu kadınlar.
o kadar ki mesela, hürrem sultan o zamana kadar haremde tırnaklarını uzatan ilk kadınmış. bu da onun sarayda hiçbir iş yapmadığının göstergesiymiş. düşün ne yoğun şartlarda elleriyle çalışıyor bu kadınlar ki tırnaklarını bile uzatamıyorlar.
o yüzden dizilerde ya da oryantalist bakış açılı yabancı yapımlarda gösterilen harem hayatı gerçeği tam olarak yansıtamazlar. sürekli eğitimin, disipilinin hüküm sürdüğü bir kadın topluluğundansa, padişahın dilediğince sevişebileceği kadınlar konsepti daha çok ilgi çekiyor maalesef.
0
in pyjamas
(13.02.14)
osmanli sevicilerine kalsa bilimin temelleri haremde atilmistir.

egitimli orospular vardi diyebiliriz.
0
nawres
(13.02.14)
@fortisvita tam tersi olacak o dediğin haremlik-selamlık olayı.
0
Demet
(13.02.14)
ne kerhane, ne de ilim irfan yuvası, ikisinden de var. Olay şu, harem de genel olarak padişahın tasarrufundaki bütün kadınlar yaşıyor, bunlar arasında annesi de var, karısı da cariyesi de. bunların kendi içinde bir düzeni var. Padişahların hepsi seks bağımlısı değil ama isteyenler karıları dışındaki cariyelerle de birlikte olabiliyorlar. Bu islama da aykırı değil. Stv ye kalsa padişahı tek eşli yapacaklar. Ki adam padişah olduğu için istediği her şeyi yapma gücü de var, zevk ü sefaya dalabilir yani isterse.
0
yakuza123
(13.02.14)
tüm seks odaları kültür yuvasıdır.
0
blossom
(13.02.14)
Padişahlar tek eşli değildi. Cok sayida cariye ile birlikte olabilirdi. Fakat bu demek değil ki harem padişahın cinsel zevkinin tatmini için kurulan bir yerdi. Oncelikle harem padisah ailesinin yaşadığı aşırı disiplinli, kendi içinde yüksek eğitim veren bir kurumdu. Pek çok cariye burada yetistirilir muzik dil bilgisi edebiyat dini konular vb eğitimi alip sonra pasalara yuksek görevli kisilere eş olarak verilirdi. Saray eğitimi alan bu hatunlar gittikleri yerlerde bir nevi saraydaki kültürü ve eğitimi yayarlardi. Ki harem günümüzde en az bilinen konudur zira ne osm ne sarayin dagitildigi 1920lerde haremin içinden tek bir kişi bile harem hakkinda konusmamistir.

Hal bu iken bazi avrupali ve yerli romancılarin yazdığı haremde seks fantezileri haremi sanki padisahin seks bahcesi Olarak zannettiriyor. Bizim yerel osmanliysa tükakacılarda hemen atlayip cahilane bilgilerini etrafa saçıyorlar
0
efrasiyab87
(13.02.14)
harem tam anlamıyla eğitim merkeziydi..

yeteneklerine göre kızlar el işi, müzik, söyleyebiliyorsa şarkı ve pek çok konuda eğitim alıyorlardı.. gösterilen çoğu şey yanlış..

haremde kadınlar ince tüllerle memelerini açıkta bırakan kıyafetlerle gezerlerdi.. çünkü amaç padişahın ilgisini çekip onunla gece geçirip bu seviyeye yükselmek.. yani nerdeyse çıplaklar.. ama bu onların hiçbir eğitim almadıkları anlamına gelmez..

zaten bütün günü nasıl geçirecekler, düzenli desler alırlar..
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
(13.02.14)
in pyjamas, ortanyalistlerin günahını alma boşuna, baksana öz be öz bizim milletten olan gerizekalılar neler söylüyor. yabancılar bizden çok daha iyi araştırıyor bu konuları.
0
tescillimarka
(13.02.14)
"

Harem meselesine gelince, evet, padişahların çok sayıda kadınlarının olması onları şehvet düşkünü olarak damgalamaya yetmez ama doğrusu padişahların dünyevi zevklerden elini eteğini çekmiş sofular olmadığını biliyoruz.

İlk dönemlerde padişahların İslam şeriatına uygun olarak dörtten fazla kadınla ‘nikâh’ yapmadıkları ama sonraları bu eşlerin bazılarının siyasi ittifaklar için saraya gönderilmiş kadınlar olması yüzünden, padişahların ‘gönüllerinin sultanını’ cariyeleri arasında aramanın dine uygun yollarını bulmakta gecikmediklerini kaynaklar yazıyor. Öte yandan harem denilen oluşum, bir yandan padişahın ‘yatak odası’ iken bir yandan da devlet işlerinin görüldüğü, iktidarı elinde tutan çeşidi zümrelerin kadınlar arası güç dengelerini kullanarak siyasetlerini yürüttükleri bir mekanizmaydı. Yani gerçek ne milliyetçi-İslamcı yaklaşımlar içinde olanların iddia ettiği gibi sofuca ne de Osmanlı’yı eleştirmeyi onu yerden yere vurma sanan kesimlerin iddia ettiği gibi süfliceydi. Gerçek bu ikisinin arasında bir yerdeydi.


"


www.radikal.com.tr
0
gadanallah
(13.02.14)
tescillimarka haklısın. işte self-oriantalism denen şey de bu zaten. adamlar zamanında kendilerine yapıştırılan yaftaya o kadar sıkı tutunmuşlar ve öyle bir kimlik bellemişler ki onu, doğruları söyleyince bu sefer de osmanlı sevici oluyorsun. kendinden olmayan tu kaka anladım da, hiç olmazsa ne olduğuklarına kendileri karar vermiş olsalardı bari.
0
in pyjamas
(13.02.14)
ilber ortaylı: harem kesinlikle bir et pazarı değildi.

şimdi dağılın :)

www.youtube.com
0
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(13.02.14)
Bu ülkede cemal kafadar ilber ortayli halil inalcik ismail hamdi danismentli gibi ordinaryüs prof seviyesinde ki adamlarin dedikleriyle siz Türkiyeli kendi tarihinden bihaber oryantalistlerin dedikleri tamamen ters. E o zaman 20li yaşlarındaki adamlarin dedikleri yerine harvard Üniversitesinde prof olan halil inalcikin dediğine inanirim. Gidip biraz sizde bir şeyler okuyun belki işinize yarar
0
efrasiyab87
(14.02.14)
(4)

Osmanlıca Bir Fotoraf

sheword
Değerli suserler elimde aile albümünden çıkmış arkasına sanırım osmanlıca yazılar yazılmış bir foto var. kim olduğunu bilmiyoruz ne yazdığını hiç bilmiyoruz anlayan bilen bi el atarsa sevinirim.http://i.hizliresim.com/xVDO0q.jpghttp://i.hizliresim.com/KnldR1.jpg
Değerli suserler elimde aile albümünden çıkmış arkasına sanırım osmanlıca yazılar yazılmış bir foto var. kim olduğunu bilmiyoruz ne yazdığını hiç bilmiyoruz anlayan bilen bi el atarsa sevinirim.

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com
0
sheword
(12.02.14)
(okuyabildikçe yazacağım)

altı çizgili ilk satır: "denizli orta mektep ilk"

soldaki rakamlar: 1241 (hicri takvime göre)

dikey yazı: ". . . arkadaşlar" edit: "arka" kesin ama daşlar olmayabilir devamı.

sol sütunda en altta "mart 14" yazıyor gibi

sağ üstte, kutu içine alınmış kelimenin üstündeki kelime: "denizli"

bu kadar çevirebildim. kitap yazısı olsa yine kolay da el yazısını okumam daha zor. elimden bu kadar geldi.

aslında "bugün paşaya posta koydum" falan gibi bir şey uydurmayı da düşünmedim değil. :)
0
microfiction
(12.02.14)
heyecanla takip ediyorum sizleri
0
🌸sheword
(12.02.14)
denizli yadigarı (sağ üst)

kardeşim hüseyin nazım beyden
denizli orta mektebi ilk
kısım dördüncü sınıf talebesinden
180 hüseyin hilmi efendiye
yadigarım olsun.(en üstten alta kadar)

gönderen arkadaşnız + imza (sol üst)
14 mart 1341. (sol alt)
0
hayir anlatamadim ki sana
(12.02.14)
çok az şey okuyabildim ve kendimden utandım. okuyabilen insanlar görünce de acayip sevindim. hepinize selam ederim. :)
0
bengi tonyukuk
(14.02.14)
(2)

burada " ödev" kelimesi hangi anlamda kullanılmış ?

gorki
2 kişi sohbet ediyordu otobüste.adamlardan birisi 10 yıl boyunca ödevlerimi şu mekanlarda yaptım dedi.birçok yazarla,şairle tanıştım falan dedi o mekanda.ödevden kasıt nedir burada ? adam yaklaşık 48-50 yaşlarında.
2 kişi sohbet ediyordu otobüste.adamlardan birisi 10 yıl boyunca ödevlerimi şu mekanlarda yaptım dedi.birçok yazarla,şairle tanıştım falan dedi o mekanda.

ödevden kasıt nedir burada ? adam yaklaşık 48-50 yaşlarında.
0
gorki
(11.02.14)
tarikatlarla ilgili bir şeydir büyük ihtimalle.
0
tescillimarka
(11.02.14)
ödev, ibadet, dinî vecibe anlamına da gelir. bir de gençliğinden bahsediyor olması da pek muhtemel.
0
microfiction
(11.02.14)
(12)

"sex drugs and rock n roll" kafasıı film tavsiyesi

wittgenstein
Eğlenceli, parti kafasında, uyuşturucu, alkol ve sexi bolca bulunduran tavsiyelerinizi bekliyorum. Komedi olmazsa çok daha güzel olur.edit: Rock müzik temalı olması şart değil.
Eğlenceli, parti kafasında, uyuşturucu, alkol ve sexi bolca bulunduran tavsiyelerinizi bekliyorum. Komedi olmazsa çok daha güzel olur.

edit: Rock müzik temalı olması şart değil.
0
wittgenstein
(09.02.14)
rocknrolla
0
ozymandias10
(09.02.14)
Trainspotting, Spun, The Acid House, Kara Kentin Çocukları

edit: Şimdi farkettim eğlenceli demişsiniz. Ona pek uymayabilirler ama yine de bi bakın.
0
jacque
(09.02.14)
the wolf of wallstreet'te sex and drugs kısmı bolca var
0
panthera onca
(09.02.14)
rocknrolla ve Trainspotting i izledim. Yine de sağolun tabi. Güzel filmler. Başka aklınıza gelen bir şey yok mu?
0
🌸wittgenstein
(09.02.14)
24 hour party people.
0
fiyuuuu
(09.02.14)
film değil, ama dizi olarak shameless bu kafada.
çok da güzel.

amerikan versiyonunu tavsiye ederim.
0
blatta hiberna
(09.02.14)
almost famous
the rocker
0
[silinmiş]
(09.02.14)
ben de, bu başlığa cevap yazmamış mıydım diyordum...
www.eksiduyuru.com
0
m e l t e m
(09.02.14)
rock of ages eh işte
get him to the greek komedi ama
hangover serisi de komedi

bu tarz filmin komedi olmayanı var mıdır ki acaba ?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.02.14)
desidire
(09.02.14)
The Scanner Darkly.
0
pangea
(09.02.14)
kimse söylememiş, muhtemelen de izlediniz ama (bkz: the doors)
0
microfiction
(09.02.14)
(4)

Edebiyat dergileri

1965
Olaya çok yabancıym, bi dergi takip etsek mesela hangisini takip etmeliyiz, takip edenler hangilerini okuyo. Fiyatlarını da yanına not düşsenz.iyi geceler
Olaya çok yabancıym, bi dergi takip etsek mesela hangisini takip etmeliyiz, takip edenler hangilerini okuyo. Fiyatlarını da yanına not düşsenz.iyi geceler
0
1965
(01.02.14)
notos çok popüler geliyor bana. kapak konusu yapıyor bakıp alıyorsun, içindeki yazılar boş çıkıyor.

roman kahramanlarını tavsiye ederim.

bir de edebiyat dergisinden anladığınız nedir? içinde genç yazarların şiirleri, hikayeleri mi olmalı, yoksa güncel kitapların değerlendirmesi mi? yoksa edebiyat eleştirisi-inceleme-edebiyat tarihi mi? ona göre tavsiye daha iyi olur.
0
mea maxima culpa
(01.02.14)
(bkz: notos)
(bkz: sarnıç öykü)
(bkz: varlık)
(bkz: kitap-lık)
(bkz: ot)

bu arada ben notos'u severim.
0
microfiction
(01.02.14)
Hayalet gemi. Tüm sayıları internete yüklemişlerdi. Direk indirebilirsin PDF olarak.
0
empty space
(01.02.14)
peyniraltı edebiyatı iyidir. 4 ya da 5 liraydı sanırım
0
dinsiz adam
(19.06.15)
(6)

osmanlı'da okuma yazma oranı

sari pipi camasir ipi
merhaba sözlük,osmanlı'da okuma yazma oranına ilişkin kemalist ya da neo-osmanlı zırvası olmayan düzgün bir kaynak arıyorum. yardımcı olabilecek birisi çıkarsa çok sevinirim.şimdiden teşekkürler.
merhaba sözlük,

osmanlı'da okuma yazma oranına ilişkin kemalist ya da neo-osmanlı zırvası olmayan düzgün bir kaynak arıyorum. yardımcı olabilecek birisi çıkarsa çok sevinirim.

şimdiden teşekkürler.
0
sari pipi camasir ipi
(26.01.14)
şöyle bişey var, yazarından yola çıkarak farklı kaynaklara ulaşılabilir belki, bağımsız olarak zannediyorum ki istiklal marşı derneğinin bu konuda yazıp çizdiği bişeyler vardır mutlaka:

gizlenentarihimiz.blogspot.com.tr
0
dafaiss
(26.01.14)
Efendim bildiğim kadarıyla bu oran bilinmiyor bilinmeme sebebi de böyle bir kaydın tutulmamış olması. Gelire dayalı bir nüfus kayıt sistemi olduğu için tam nüfus bile bilinmiyor. Dolayısıyla devletin işine yaramayan okuma oranıyla ilgili bir kayıt tutulmadığı düşünülüyor. Nitekim dediğim gibi bununla ilgili hiçbir kayıt da bulunamamış. Bunun kaynağını arıyorsanız da ben yardımcı olamam o konuda.
0
onexey
(26.01.14)
kaynak bilmiyorum ama osmanlıdaki okuma yazma oranı aslında bu iki düşüncenin birleşimi.osmanlıda okuma yazma oranı düşüktü evet.ancak latin alfabesine geçilince osmanlı arşivi bi günde ıskartaya çıktı.o değişime ayak uydurulunamadı.
0
katusha
(26.01.14)
dafaiss arkadaşımızın verdigi site tam bir neo-osmanlı yazısı. beyler adam yanlı olmayan bir kayank istiyor. ben kütüphanede göz gezdiririm. bulursam kaynak ismi paylaşırım.
0
limonlu eksi
(26.01.14)
www.beyazportal.com

www.irfanerdogan.com

web.firat.edu.tr

www.haberturk.com

hakaretyokhakikatvar.wordpress.com

1927'de Türkiye'de okuryazarlık oranını %8.1 olarak veren sayım rakamları doğrulanmaya muhtaçtır. 1895 yılına ait Osmanlı istatistiklerinde Anadolu ve Rumeli'nde 5-10 yaş kız ve erkek İslam çocuk nüfusunun %57'si ilkokul öğrencisi gözükür (Devlet-i Aliye-i Osmaniyenin 1313 Senesine Mahsus İstatistik-i Umumisi; ayrıca bak. Soru 26). Aynı düzey eğer 1914'e kadar korunmuşsa, 1927'de 20-42 yaş kuşağı Türk nüfusunun aşağı yukarı yarısının az çok ilkokul eğitimi görmüş, dolayısıyla eski yazıyla okuryazar olması gerekir. Bu da, 1914'ten sonra eğitim sisteminin iflas etmesi ve savaş telefatı gibi etkenler hesaba katılsa bile, toplam nüfusta en az %30 civarında okuryazarlık demektir. Dolayısıyla ya Osmanlı istatistiklerinin, ya 1927 sayımının gerçekleri tahrif ettiğini kabul etmek zorundayız.
2. Resmi sayımlara göre nüfus ve okuryazar sayıları şöyledir:
Nüfus (bin) Okuryazar (bin)
1927 13,650 1,106
1935 16,157 2,453
1960 27,755 8,901
1970 35,605 16,455
İki zaman noktası arasında okuryazar oranının "kaç kat arttığı", anlamlı bir istatistik olmaktan uzaktır. Önemli olan, toplumda okuma-yazma bilmeyen insanların ne kadarının, belirli bir dönemde, okuma-yazma öğrenme ihtiyacını duymuş veya imkânını bulmuş olduklarıdır. Yukarıdaki sayılara göre (ölüm ve muhaceret faktörlerini hesaba katmazsak) 1927'de okuma-yazma bilmeyen 11,544,000 kişiden 1,347,000'i, bunu izleyen sekiz yılda okuma-yazma öğrenmişlerdir.
Normal zekâya sahip insanlar azami üç ayda okuma-yazma öğrendiklerine ve aşağı yukarı her köyde okuryazar birkaç kişi 1920'lerde bile bulunacağına göre, okuryazarlık artışı bir imkân ve organizasyon (arz) sorunundan çok bir istek ve ihtiyaç (talep) sorunu olarak görünmektedir. Dolayısıyla, 1928'i izleyen alfabe seferberliğinin uğradığı başarısızlık, "kadro yetersizliği, olanak yokluğu" vb. gerekçelerle açıklanamaz. Anlaşılan memlekette 1928 itibariyle okuryazarlık isteği ve ihtiyacı yaygın değildir.
3. 1908-1914 döneminde Türkçe İstanbul basınının günlük tirajının - kesin rakamlar bilinmemekle beraber - 100,000'in epeyce üzerinde olduğu anlaşılıyor; ayrıca dönemin taşra basını da son derece canlıdır. İstanbul ve Ankara'da yayınlanan Türkçe gazetelerin toplam tirajı 1925'te 40,000'e (bin kişide 3.2), 1928 sonunda 19,700'e (bin kişide 1.4) düşecek ve 1940'ların sonuna kadar, mutlak sayıdaki tedrici artışa rağmen, binde 4-5 düzeyini aşamayacaktır.

www.nisanyan.com


Cumhuriyetíin, Osmanlıídan devraldığı beşeri sermaye de nitelik aÁısından Áok d ̧ş ̧k seviyedeydi. Osmanlı Devletiínde okuma yazma oranı % 5-7 civarındaydı. Eğitim gˆrenler iÁinde M ̧sl ̧manların oranı gayrim ̧slimlere gˆre daha kˆt ̧ durumdaydı. XIX. y ̧zyıl sonlarında lise ˆğrencilerinin % 22ísi, ortaokul ˆğrencilerinin ̧Áte birinden azı M ̧sl ̧manlardan oluşmaktaydı. M ̧sl ̧man okullarının nitelik aÁısından diğerlerinden daha kˆt ̧ durumda olması M ̧sl ̧man T ̧rklerin eğitim alanındaki yetersizliğini daha da belirgin hale getirmekteydi.14

Oktay Yenal, Cumhuriyetíin İktisat Tarihi, T ̧rkiye Sınai Kalkınma Bankası yay., İstanbul 2001, s. 55.


Daron Acemoğlunun “Why Nations Fail” ,2012, kitabındaki şu bilgi ; “ 1460 yılında Avrupada başlamış olan Matbaa ancak 1720 yılında Istanbula gelebilmiş ve ondokuzuncu yüzyılda Hollandada %60 olan okuma yazma oranı Osmanlıda %2 seviyesinde kalmışdır. Yani Osmanlının en önemli batma nedeni eğitimsizlikdir. Bugün bile halk kütüphanelerimizdeki toplam kitap sayısının nüfusa oranı 50000/1 dir.


>>

b) Avukatlık
Osmanlı Devleti'nde, avukatlığa benzer bir işlevi gören ilk gurubu arzuhalcilerin oluşturduğu ifade edilmektedir. Okuma-yazma oranının çok düşük olması, halkın istek ve şikayetlerini resmî makamlar önünde yazılı olarak ifade etmesinin önemli bir aracı olarak arzuhalcilere duyulan ihtiyacı artırmıştı. Herkesin arzuhalcilik yapmasına izin verilmemiş, arzuhalcilik için ocaktan yetişmek ve çavuşbaşıdan ruhsatname almak gerekli kılınmıştır.16 Yani arzuhalcilik yapabilmek izne ve dolayısıyla devlet denetimine tâbi idi. Ayrıca yukarıda savcıların bazı görevlerini yaptığı ifade edilen muhzırlara da, davaların kişiler adına takibi için vekâlet verilmeye başlandı. Benzer şekilde alış-veriş dolayısıyla kadılarla tanışıklığı olan mahalle bakkalları da dava takibi için tercih edilen bir gurup oldu.17
12 Bu Nizamnamc'nin Divan-ı Temyiz'e ilişkin bölümündeki 19. maddesinde "...işbu mecliste umur-i hukukiyye ve kanuniyyeye vâkıf taraf-ı devletten mansup bir memur-i mahsus bulunacaktır" ibaresi yer aldı. Bkz.,Üçok, Savcılıkların Avrupa Hukukunda Gelişmesi.... s.46.
" Üçok. Savcılıkların Avrupa Hukukunda Gelişmesi...,s.46; Bozkurt, Batı Hukukunun Türkiye'de Benimsenmesi, s.105-106.
l4DüsturI,C.4.s.235 vd.
l5Düsturl.C.4,s.l31 vd.
16 Ali Haydar Özkent, Avukatın Kitabı. İstanbul 1940.s.46-49; Fahrettin Tanju, Avukatlık ve Vekâlet. Adana 1954.s.5-7.

>>

dergiler.ankara.edu.tr

>>

1928 yılı sonuna doğru gerçekleşen Harf İnkılâbı’nın iktisadi açıklamasını Kazganlar birlikte yaparlar. Onların düşüncesine göre yazı değişmiştir, ama tek başına bu değişiklik Türkiye’de kısa zamanda okuma yazma öğrenilmesine yol açmayacaktır. Çünkü Kazganlar’ın hesabına göre herkes okuma yazma öğrenmek için kaleme ve kağıda sarılsa ülkede yeterince kalem ve kağıt bulmak olanaksızdır.21 Eğitim istatistiklerine göz atınca karşılaştığımız manzara da Kazganlar’ı destekler niteliktedir. 1927-1928 öğretim yılında Türkiye’de ilk öğretimde 6.000 dolaylarında anaokulu ve ilkokul, 12.000 civarında bu okulların öğretmeni ve 430.000 civarında öğrencisi vardır.22 Okuma yazma bilenlerin oranı İstanbul’da %40’ın, İzmir’de %20’nin altında, Türkiye genelinde de %10’un altındadır. Siyasi irade harf devrimini başarıyor, entelektüel tartışmalar bu gelişme etrafında gelişiyor. Oysa harfler değişince problem de değişmiş, bu hareketin finansmanı yeni bir problem olarak karşımıza çıkmıştır.

kaynak: www.isl.itu.edu.tr
0
compadrito
(26.01.14)
sorunuza yanıt değil belki ama eski yazı okumak pek de kolay bir iş olmadığı için dönemin münevverlerinin ermeni alfabesi öğrenip bu yazıyla yazılmış türkçe metinleri okuduklarına dair güzel bir yazı:

www.agos.com.tr

ha bir de meraklısına bir not daha: latin alfabesine geçiş, abdülaziz ve ii. abdülhamid'in uygulamaya koymayı düşündüğü bir şeydi. azeriler bizden önce davrandılar ve önce onlar latin alfabesine geçtiler.

edit: compadrito'nun uyarısı üzerine fark ettim. agos.com.tr sitesini yenilemey almışlar. bu yüzden link şu anda açılmayabilir. sitenin yeniden yapım süreci bitince bir daha denemenizi öneririm. eğer yine açılmazsa, bana mesaj atın, ben bulmaya çalışırım ilgili makaleyi.
0
microfiction
(26.01.14)
(7)

Dilbigisi sorusu

elxa
katilimcilardan %25'i mi?katilimcilarin %25'i mi?
katilimcilardan %25'i mi?
katilimcilarin %25'i mi?
0
elxa
(22.01.14)
Katılımcıların
0
sen git ben geliyorum
(22.01.14)
sen git ben geliyorum +1
0
bohr atom modeli
(22.01.14)
katilimcilardan %25 okuyabiliyor,

desem mesela?

ya da katilimcilardan 5'i mi
katilimcilarin 5'i mi?

burada degisiyor mu?
0
🌸elxa
(22.01.14)
Mobildeyim editleuemiyorum.

diğeri de yanlış değil. Sadece in diye biten daha uygun.
0
sen git ben geliyorum
(22.01.14)
digeri net yanlis. katilimcilardan %25 okuyabiliyor demek de yanlis.

katilimcilardan %25 kadari okuyabiliyor diyebilirsiniz.
0
bohr atom modeli
(22.01.14)
Dil bilgisi ayri yazilir,
Katilimcilarin yuzde 25'i dogrudur.
0
dnznc
(23.01.14)
dilbilgisi bitişik yazılır. yakın zamana kadar tdk da öyle demekteydi. ancak tdk sonradan ayrı yazılan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uydurdu. halbuki sözcük dediğimiz şey, adı üstünde bir bütündür ve bütün halinde yazılır. ayrı yazılırsa iki sözcük olur. 1980 darbesi sonrası dağıtılan tdk dikkate alınmamaktadır. bunun gibi bir sürü çelişkileri var. siz de almayınız.

sorunun yanıtı: katılımcıların yüzde 25'i.
0
microfiction
(23.01.14)
(6)

kadıköy bostancı

melisssa
iyi geceler kadıköyden bostancı da minubus caddesinde şenesenevlerde ptt eğitim merkezine gideceğim.en hızlı ve kolay sabah trafiğinde hangi vasıta ile gidebilirim.hemen karşısında mihriban boysan ilk ögretim okulu varmış.teşekkurler.
iyi geceler

kadıköyden bostancı da minubus caddesinde şenesenevlerde ptt eğitim merkezine gideceğim.

en hızlı ve kolay sabah trafiğinde hangi vasıta ile gidebilirim.

hemen karşısında mihriban boysan ilk ögretim okulu varmış.

teşekkurler.
0
melisssa
(21.01.14)
17 ya da pendik minibüsleri önünden geçer
0
calzoncillos
(22.01.14)
minibiüs yolu minibüslerine binip önünde inersiniz. 30-40 dk sürür sanırım.
0
kibrit kutusu
(22.01.14)
bu dolmuşlar kadıköy meydanında nereden kalkar ?
0
🌸melisssa
(22.01.14)
Kadıköy meydanda büyük iş bankasının yanında ziraat bankası var, onun önünden sahile paralel olarak yürüyün, kızılay, tatlıcı şu bu falan var. 2-3 blok sonra birkaç tane bekleyen minibüs göreceksiniz. Onlara binin.
Ya da tam deniz kenarından otobüs duraklarının bitimine kadar yürüyün. Orada da var ama uzak, gereği yok.
0
whoosie
(22.01.14)
dolmuşa değil minibüse bineceksiniz. dolmuşlar sahilden gider, sizin gideceğiniz yer daha iç tarafta, o yüzden minibüse bineceksiniz. siz kadıköy sahilden, deniz kenarı tarafından haydarpaşa garı yönüne doğru yürüyün, oradadır minibüs durakları.
0
microfiction
(22.01.14)
evelendirme dairesinin onunden minibuse bin.
0
jamswety
(22.01.14)
(4)

Kitap çevirmek ve kitap yazmak konusunda yardım

aluminyum
Yabancı dilde yazılmış bir kitabı çevirmek için izlenmesi gereken yol nedir? Ben kafama göre (daha önce çevrilmemiş) bir kitabı çevirip yayınevine mi gönderiyorum yoksa önce yayınevine gidip "Bana çevirecek kitap verin" mi diyorum? Kitabı çevirmeden önce yazarı ile iletişime geçmem gerekiyor mu?Bir
Yabancı dilde yazılmış bir kitabı çevirmek için izlenmesi gereken yol nedir? Ben kafama göre (daha önce çevrilmemiş) bir kitabı çevirip yayınevine mi gönderiyorum yoksa önce yayınevine gidip "Bana çevirecek kitap verin" mi diyorum? Kitabı çevirmeden önce yazarı ile iletişime geçmem gerekiyor mu?

Bir de kitap yazmak ile ilgili merak ettiğim bir şey var. Kitabı önce yazıp sonra o kitabı basacak yayınevi bulmam gerektiğini biliyorum ama yazdığım kitabın tamamını göndermem mi gerekiyor yayınevine? Göndermeden önce mesela notere gidip "Bu kitabın yazarı şu kişidir" şeklinde bir tasdik yaptırmak gerekiyor mu, gerekmiyorsa yayınevinin bana kitabı beğenmediğini söyleyip daha sonra başka birinin adıyla basmaması nasıl garanti altına alınıyor?

Bunlar dışında bana bu süreç ile ilgili verebileceğiniz her türlü bilgi ve tavsiye makbule geçer. Şimdiden teşekkürler.
0
aluminyum
(21.01.14)
çeviri konusunda her ikisi de oluyor ancak makul olanı önce yayın evine gidip çevrilecek kitap üzerine müzakere yapmak. sonra emeğin boşa gider. diğer konuyla ilgili ise bilgim yok.
0
te moses
(21.01.14)
Kitap yazmak ve yayımlatmakla ilgili:

yazarodasi.blogspot.com.tr
yazarodasi.blogspot.com.tr
0
microfiction
(22.01.14)
yayınevinin çevrilecek kitabın yayın haklarını satın almış olması gerekiyor. yoksa çevirsen de bir işe yaramaz.

belki yayın hakları başka birinde, belki çok pahalı, belki onların yayın politikasına uyan bir kitap değil vs vs vs
0
mea maxima culpa
(22.01.14)
Çeviride öncelikle içeriğin bağlı olduğu alana hakim olman gerekir. (felsefe,psikoloji gibi terimlerin altın olduğu alanlar) Gelelim prosedüre, kendi başına da çevirebilirsin fakat bunun alelade bir yayınevi tarafından basılmasını istiyorsan bu kitabın dünyaya mal olmuş eski ve serbest telif hakkı olması lazım. (şu üniversiteli gençlere yaptırılan 5.99a satılan tolstoy kitapları gibi) aksi takdirde mea maxima'nın dediği gibi yayın hakkı davası devreye giriyor.

Yazdığın kitap sana hastır bunu tasdikletmen olası şeydir. Eğer her şey tamam ise bir kopyasını ilgili yayınevine verebilirsin.
Bol şans.
0
Hendrix'e tapan adam
(22.01.14)
(1)

edebiyat siteleri

antonin artaud
üyelerin paylaşım yaptığı kendi öykülerini veya senaryolarını gönderdikleri siteler ya da forumlar arıyorum.bu tarz sitelerin en iyisi aktifi nedr.
üyelerin paylaşım yaptığı kendi öykülerini veya senaryolarını gönderdikleri siteler ya da forumlar arıyorum.

bu tarz sitelerin en iyisi aktifi nedr.
0
antonin artaud
(13.01.14)
microfiction
(14.01.14)
(8)

hukuk ödevi için yardım

ucankurbaga
hukuk 3. sınıf öğrencisiyim. medeni usul hukuku için ödev verildi. ödev şöyle: herhangi bir yargıtay kararı incelenip, o karara göre dava dilekçesi ve cevap dilekçesi yazılacak. avukatmışız gibi.yardım istediğim konu şu: bi kere yargıtay kararlarının çoğuna ulaşamıyorum. adamlar hepsini paralı siste
hukuk 3. sınıf öğrencisiyim. medeni usul hukuku için ödev verildi. ödev şöyle: herhangi bir yargıtay kararı incelenip, o karara göre dava dilekçesi ve cevap dilekçesi yazılacak. avukatmışız gibi.

yardım istediğim konu şu: bi kere yargıtay kararlarının çoğuna ulaşamıyorum. adamlar hepsini paralı sistem yapmış galiba. kazancı vs. yargıtay'ın sitesinde de dava konusuna göre arama yapılamıyor sanırım. ulaşabileceğim yargıtay kararları lazım. ve örnek dava dilekçesi, cevap dilekçesi lazım bana. bunun için de internette siteler var ama ne kadar güvenilirdir onlar? bir hukukçu için yeterli mi o dilekçeler? ayrıca bu ödev için kolaylık sağlayabilecek her türlü bilgi işime yarar şu an.

hukukçular yardım ederse çok sevineceğim, özellikle avukatlar :)
0
ucankurbaga
(12.01.14)
Yargıtay kararlarını internetten bulamazsın muhtemelen. Benim tavsiyem git bir avukata , benim boyle boyle bir odevim var yardimci olur musunuz de. Benim arkadaş o sekil yapmisti ödevini. Adam vermiş buna kocaman bir dava dosyasi. Temyiz falan da içinde. Fikir olsun diye söylüyorum tabi..
0
sistem enkazı
(12.01.14)
aklıma geldi o ama, birincisi onun için zamanım yok. ikincisi, hazır halde almak da istemiyorum önemli çünkü öğrenmek istiyorum dilekçe yazmayı. az zamanda güzel işler başarmam lazım şu an yani anlayacağın sadkj.
0
🌸ucankurbaga
(12.01.14)
www.kararara.com şu sitede işinize yarayacak bi karar bulursunuz.

www.turkhukuksitesi.com da da araştırma yapın.
0
nerdeyim ben
(12.01.14)
eleutheiros
(12.01.14)
okulunuz kütüphanesinin internet sitesine girin. muhtemel şöyle bir siteye kampüs dışı erişiminiz mümkündür: www.hukukturk.com ayrıca yine okulunuzun kütüphanesinden yargıtay içtihatlarının bulabileceğiniz kitaplar da vardır. bunun dışında eğer istanbul'daysanız istanbul barosunun kütüphanesinden de yararlanabilirsiniz. dilekçe için de yine medeni usul hukuku kitaplarının arkasında ve daha pek çok hukuk kitabında örnek dilekçeler var. bunlar basit dilekçelerdir tabii, siz daha gelişkin biçimde yazacaksınız. ama şekil-şemal vb. konusunda yol göstericidir. sonuçta hukukçusunuz siz, ömrünüz kitaplara bakarak geçecek.
0
microfiction
(13.01.14)
@nerdeyim ben, bu site baya iyiymiş. teşekkür ederim.
@eleutheiros, buna da baktım, çok teşekkürler.
@microfiction, kampüs dışı erişim varmış ama başvuru yapıp beklemem gerekiyormuş. uzun iş yani. teşekkür ederim yine de öneri için.


bana kiralananın tahliyesi, maldaki ayıp, markanın hükümsüzlüğü konularında (bu konularda bilgim var o yüzden), ilk derece mahkemesine açılmış davanın yeni tarihli olduğu yargıtay kararları gerekiyor. bahsettiğiniz siteleri araştırdım fakat yargıtay kararlarının çoğunda ilk derece mahkemesine açılmış davalarda eski humk, eski borçlar kanunu uygulanmış. bunları yeni kanunda yapsam çok daha hoş olacak. yardım edebilen olursa çok teşekkür ederim şimdiden.
0
🌸ucankurbaga
(13.01.14)
türk patent enstitüsü'ne yapılan markanın hükümsüzlüğü talebinin reddine ilişkin bir yargıtay kararı buldum. iki davalıya karşı açılmış bir dava. iki davalı olunca dava dilekçesinde, davalı, adresi, davalı, adresi şeklinde alt alta mı yazıyoruz? bir de markanın hükümsüzlüğü talebine ilişkin örnek dava dilekçesi gönderebilecek avukat var mı acaba? çok yardıma ihtiyacım var şu an.
0
🌸ucankurbaga
(14.01.14)
iki davalı varsa
DAVALILAR:
1)birinci davalı
2)ikinci davalı
şeklinde yazıyorsunuz.
0
nerdeyim ben
(16.01.14)
(11)

"Elifcim", "Elif'im" - Nasıl yazılıyor bu -im, -cım ekleri?

kulagina kupe olsun
"Elifcim" mi "Elif'cim" mi?"Elif'im" mi "Elifim" mi? Nasıl yazılıyor bu -im, -cım ekleri?Not: Güvenilir bir kaynaktan öğrenen varsa daha güzel olur.
"Elifcim" mi "Elif'cim" mi?
"Elif'im" mi "Elifim" mi?

Nasıl yazılıyor bu -im, -cım ekleri?

Not: Güvenilir bir kaynaktan öğrenen varsa daha güzel olur.
0
kulagina kupe olsun
(11.01.14)
"Elifciğim"
0
calzoncillos
(11.01.14)
özel isimlerde iyelik ekleri birleşik yazılır

kaynak: ilkokul 4. sınıf türkçe dersi
0
10lion sinisterer
(11.01.14)
tdk'da vardı ama iki gündür girilmiyor siteye. küçültme eki yapım eki midir ona karar verebilirsek cevabı bulacağız. yapım ekiyse doğrusu "Elifçiğim". -cim diye bir ek bilmiyom ben :)
0
kül
(11.01.14)
bitişik + fıstıkçı şahap diyorum

elifçiğim
0
vfgerty
(11.01.14)
Arkadaşlar -ım ekiyle ilgili bilgisi olan var mı peki? Kesme işaretiyle mi ayıracağız?

Yukarıda biri yazmış ama o da yanlış söylemiş. İlkokul 4'ten sonra Türkçeyi araştırmayınca böyle oluyor sanırım. TDK'nin sitesinde şöyle yazıyor:

Kesme İşareti ( ’ )

1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır

UYARI: Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz: Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb.

Bu uyarının demek istediği "Elif'im" kelimesinin ayrı yazılacağı ama "Elifimize" kelimesinin birleşik yazılacağı değil mi? "Elif'ime" kelimesi de -e eki, durum eki olduğu için tırnak işaretiyle ayrılıyor diye not alıyorum eğer düzeltecek biri yoksa.

webcache.googleusercontent.com

-ciğim ekiyle ilgili TDK'de bir şey bulamadım. Bulabilen varsa atabilir mi linki? Ben bitişik yazılıyor diye düşündüm internette yazılanlara bakılınca ve sizin dediklerinizi düşününce. Ama güvenilir bir kaynak yok maalesef.
0
🌸kulagina kupe olsun
(11.01.14)
bana haber vermeden değiştirmişler bildiğin tdk'yı arkadaş.

@kulagina kupe olsun

senin dediğin gibi anladım ben elif'im elifimiz şeklinde olacak sanırım
0
10lion sinisterer
(11.01.14)
"Elif'ciğim" diye yazılır.

Elif, sonunda 3. tekil kişi iyelik eki olan bir özel isim değil. Boğaz Köprü-, Amik Ova-, Kuşada- gibi özel isimlerin sonunda 3. tekil kişi iyelik eki olduğundan onlarda ayrılmıyor.

Kişi adları 3. tekil kişi iyelik eki ile bitmez zaten. Mesela "Ece" yerine "Ece-si" diye isim konmuyor. Dolayısıyla kişi adlarında iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılıyor.

Ancak çoğul ekleri ayrılmıyor. Mesela "Eliflere gideceğiz" cümlesinde ve ölen Elif adlı bir kızın ardından "Elifler ölmesin" denildiğinde olduğu gibi...
0
m e l t e m
(11.01.14)
Elifçiğim, Elifim, Günümüz Türkiyesi, Dulkadiroğullarının Ecesi/Ayşesi... (Bu son örnekte üçüncü tekil kişi iyelik eki almış bakınız)

Kaynak: Ana Yazım Kılavuzu. 3. tekil kişi olup olmamasının ilgisi bile yok. Kim "Özel adlara gelen iyelik ekleri kesme işaretiyle ayrılıyor" diye uyduruyor anlamıyorum ki!
0
microfiction
(11.01.14)
Kim "Özel adlara gelen iyelik ekleri kesme işaretiyle ayrılıyor" diye uyduruyor anlamıyorum ki!

TDK'nin sitesinde böyle yazıyor. Daha hangi kaynağı kullanalım?

"Kesme İşareti ( ’ )

1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’üm, Türkiye’mizin..."

UYARI: Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz: Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb.

Şu anda TDK'nin sitesine erişemediğim için önbellekteki linkini atıyorum.

webcache.googleusercontent.com

Bu arada yukarıda m e l t e m açıklamış biraz. Benim gözümden kaçmış TDK'nin verdiği örneklerden bazıları. Orada nasıl yazıldığını söylemiş zaten "Atatürk’üm, Türkiye’mizin..." örnekleriyle. Uyarı kısmı dediğimle alakasız olmuş ama o da ek bir bilgi olsun. Yani 3. tekil diye açıkladığı kısım sorduğum sorunun cevabı değilmiş.

m e l t e m Elif'çiğim demiş ama ben bir kaynak göremedim o tarz bir yazılışla ilgili. Aksi yönde ise birkaç kaynak var ama güvenilir kaynak yok yine maalesef.
0
🌸kulagina kupe olsun
(11.01.14)
TDK'ye de inanmıyorum artık ben.

Daha dün gördüm ben de bunu ama kırk yıllık Atam izindeyiz şimdi "Ata'm izindeyiz" mi oldu? Olmaz böyle şey. Hiç kullanmam daha iyi.

-cik, -ciğim filan bitişik... Ona da ayrı derlerse intaar ederim artık. Ayşecik kitaplarımız olur sana Ayşe'cik. Düşünmesi bile kötü.

@m e l t e m :D
0
supergirl
(11.01.14)
@supergirl "intaar" değil intihar". :)Katlıyorum. Ayşecik ve Atam bakımından saçma bir durum oluyor bence de. TDK kendisi de emin olmadığından çok da net açıklamıyor kuralları sanki.
0
m e l t e m
(11.01.14)
(8)

35 yaş üstü duyurucular bi bakın lütfen

slalom
bi abla var ofiste, bugun bişeyden bahsetti;o çocukken bisey varmıs boyle suya atıyomussun kendi kendine büyüyomuş bakteri gibi eciş bücüş şekilli bi canli oluyomus balık besler gibi besliyomussun falan ismini ariyodu. dur dedim aksam duyuruya sorayım öğreneyim senin için. ben de cok merak ettim. bi
bi abla var ofiste, bugun bişeyden bahsetti;

o çocukken bisey varmıs boyle suya atıyomussun kendi kendine büyüyomuş bakteri gibi eciş bücüş şekilli bi canli oluyomus balık besler gibi besliyomussun falan ismini ariyodu. dur dedim aksam duyuruya sorayım öğreneyim senin için. ben de cok merak ettim. bilen,hatırlayan var mı?
0
slalom
(10.01.14)
hatırlıyorum bende de vardı ondan
seamonkey :)
0
hjarteblod
(10.01.14)
ne yani canlı bir şey mi cidden?
0
king lizard
(10.01.14)
upload.wikimedia.org

bu beslenir mi be hocam.
0
pop star ajdar top star kont
(10.01.14)
seamonkey
7 8 sene önce modaydi sanirim. çok uzun yaşaamıyorlar
0
ceycey e
(10.01.14)
evet vardı öyle bi furya 7 8 sen önce.
0
pop star ajdar top star kont
(10.01.14)
deniz maymunu'ymuş sözlükteki başlığı da. ben ilk defa duydum böyle bi şey olduğunu.
0
xenophobe
(10.01.14)
Dinozorum vardı benim, yumurta içinde satılıyordu bunlar kinder serprise gibi, suda çok bekleyince çatlıyorlardı ve içinden jel gibi birşeyler akıyordu.
0
sadegazoz
(10.01.14)
evet, bu deniz maymunu denen canlı dışında bir de sadegazoz'un dediği şeylerden vardı. bunlar canlı değil, çeşitli biçimlerdeki bir nevi suya koyunca büyüyen oyuncaklardı. bende sarı yengeç biçiminde bir şey vardı. hatta uğur dündar programında bunlardan birini almıştı, koymuştu suya birkaç hafta sonra devasa boyutlara gelmişti. galiba sağlığa falan zararlıydı, sonra ne oldu bunlar, bilmiyorum.
0
microfiction
(10.01.14)
(9)

loser türkçesi

gonul_isleri
Ne olabilir? Ezik mi talihsiz mi kaybeden mi .....mi ......mi...? En iyi şekilde nasıl söylenir? Loser tam olarak nedir?
Ne olabilir? Ezik mi talihsiz mi kaybeden mi .....mi ......mi...? En iyi şekilde nasıl söylenir? Loser tam olarak nedir?
0
gonul_isleri
(05.01.14)
luzır

(bkz: luzır)
0
ermanen
(05.01.14)
tutunamayan
0
bass solo take one
(05.01.14)
ezik olmadığı hatta alakası bile olmadığı kesin. kaybeden olabilir işte.
0
disfori
(05.01.14)
derbeder
0
darkinsideyou
(05.01.14)
Kaybeden.
0
ontheroad
(05.01.14)
kaybeden +1
ezik denemeyi bile göze alamaz
0
SPQR
(05.01.14)
başarısız olabilir belki. tutunamayan ve kaybeden'e böyle afili anlamlar yüklenmeye başladı. loser'ın ise hiç de öyle afili bir anlamı yoktur. cümle içinde kullanalım: "he is a loser" "başarısızın teki" ha, böyle afili anlamlar yüklenmeseydi kaybeden pekâlâ olabilirdi ama şimdilerde yeniyetmeler şekilden şekle girerek "abi ya, ben tam bir kaybedenim/tutunamayanım, anlıyor musun" diye geziyor. ingilizce konuşan memlekette loser olmak ekmeği yenen bir şey değildir, acınası, olmak istenmeyen bir şeydir.
0
microfiction
(05.01.14)
Bence ezik daha iyi karşılıyor.
0
firez
(05.01.14)
genel kanının aksine, bence anlamını tam olarak karşılayan kelime ezik. hatta eziq yani. o derece.

ben motamot "kaybeden" veya "kaybetmiş" çevirilerini çok yetersiz buluyorum ama bu şahsi kanaat tabii.
0
yirmisantim
(05.01.14)
(8)

kadıköy'le ilgili şarkı

tepedeki psychedelic adam
neler var mesela?
neler var mesela?
0
tepedeki psychedelic adam
(04.01.14)
marc aryan - moda yolunda
www.youtube.com
0
microfiction
(04.01.14)
roma
(04.01.14)
kesmeşeker-yağmur
0
lepetitprince
(04.01.14)
www.youtube.com

kişisel fikrim kesmeşeker ve tabii ki cenk taner in tüm şarkıları kadıköyden geçer.
0
bi sigara bi bacardi
(04.01.14)
bir tatlı huzur almaya geldik kalamıştan.
www.youtube.com
0
jamswety
(04.01.14)
Gız sen islambol'un niresindensiniz guzum?
0
compadrito
(04.01.14)
@queensalvoo aydilge-yine ben aşık oldum
0
blmnrvs
(04.01.14)
sergüzeşti kadıköy www.youtube.com
0
feykalade
(04.01.14)
(2)

istanbul hukuk mu bilgi hukuk mu?

kibrit kutusu
hangisinin eğitimi, olanakları daha iyidir? neden? tarafsız yazarsanız sevinirim.
hangisinin eğitimi, olanakları daha iyidir? neden?
tarafsız yazarsanız sevinirim.
0
kibrit kutusu
(29.12.13)
istanbul hukuktayım, ben olsam şu saatten sonra gelmem. ben okula girdiğimde korkut kanadoğlu vardı, semih gemalmaz vardı, rona serozan vardı. onlar için katlanılabilirdi tuvaletleri umumi tuvalet kıvamında, bahçede tek bir büfe şeklinde kantini olan, amfilerde yerlerde oturup ders dinlemek zorunda kalacağın, kütüphanesi kitap açısından zengin yer açısından fakir, kıçını koyacak yer bulamayacağın her sene 1200 öğrenci alan bir okula. düşün sırf 4 sene okul her sene 1200 kişi alsa, 4800 kişi yapar, bir de alttan kalanlarla en az 5500 sırf hukuk öğrencisi var okulda, bir adet insan tarafından işletilen önünde sadece tente olan bir kantin(önündeki sıra tenefüslerde şahanedir) ve 6 adet kabinli kızlar tuvaleti var mesela. 300 kişilik amfide 400 kişi oturursun mesela. öğrenci klübü namına bir şey yoktur mesela. hatta hiç bir soyal faaliyet yoktur mesela (kürt milliyetçisi ya da tkp li değilsen)
0
alice practice
(29.12.13)
burslu gidecek kişi için hiç düşünmeden bilgi hukuk derim. iühf maalesef bitmiş vaziyette. evladım olsa göndermem. bir de bilgi hukuk'un facebook'ta sayfası, ekşi sözlükte başlığına falan bakmak gerek. son dönemde öğrencilerin, okulun aldıkları başarılardan falan söz ediliyordu, ya da öyle bir şeyler... eğitim olarak da hukuk fakülteleri içinde iyi bir yere sahip. en azından eleştirel düşünmeyi falan öğretip hukuk kültürü veriyorlar çocuklara.
0
microfiction
(29.12.13)
(6)

hukuk ülkesi olmak veya olmamak

sensible soccer
şimdi merak ettiğim bir şey var. anayasa'ya baktım, bazı haklarımız çok açık ve net. sadece bir şeyi soracağım. 34. maddedeki gösteri yapma hakkı. mesela gezi olaylarında polis saldırdı, ondan önce birsürü başka şeyler yaşandı. bir hamile kızcağız bebeğini kaybetmişti galiba. sadece merak ediyorum.
şimdi merak ettiğim bir şey var. anayasa'ya baktım, bazı haklarımız çok açık ve net. sadece bir şeyi soracağım. 34. maddedeki gösteri yapma hakkı. mesela gezi olaylarında polis saldırdı, ondan önce birsürü başka şeyler yaşandı. bir hamile kızcağız bebeğini kaybetmişti galiba. sadece merak ediyorum. bu anayasa, kanunlar vs. süs için mi var? hukukçu değilim ve merak ediyorum. nasıl polis veya yönetimdekiler bu işin içinden sıyrılıyor? kanunlarda açık mı var, nedir?

bir de, diğer ülkelerde de bu durum aynı mı? dizinin gerçeği yansıtmadığını tabii ki biliyorum ama breaking bad'de mesela şunu görüyoruz amerika'da hukuk adeta bir makina misali tıkır tıkır işliyor. kimse kimseyi elinde bir kanıt olmadan gözaltına bile alamıyor. yani durum bir tek bizde mi bu kadar kötü, dizideki gibi tıkır tıkır işleyen "hukuk ülkeleri" var mı? örneğin, bizde de mustafa balbay bildiğim kadarıyla hiçbir gerekçe yokken 3-4 yıl içeride kaldı en sonunda da sanırım artık içeride tutmak için bir sebep bulamayacaklarını anladılar ve adam hapisten çıktı.
0
sensible soccer
(27.12.13)
nerede yaşıyorsun?
0
rhollor
(27.12.13)
Amrikada tikir tikir dedin, olmadi.

Elmayla armutu kiyas ettin. Agir sikletle tuy sikleti es ettin.
O ulke bu gune dun mu geldi. Onlarin gectigi yollardan bu ulke gecti mi?

Allah dusurmesin demisler ya oyle hocam. Pardon mesela cokzel bi film.

Surek avi bambaska bise ama bize has degil, gelismekte olan ulke ( sittin sene gelismez ya) uygulamasi
0
cecilia
(27.12.13)
türkiye hiç hukuk devleti olamadı. bir ara en azından kanun devletiydi artık o da yok. polis devletine terfi ettik.
0
yakuza123
(27.12.13)
@cecilia: amerika'da tıkır tıkır demedim, dizide tıkır tıkır işliyor dedim. dizideki gibi işleyen sistemler var mı dedim :) Pardon'u izledim.

@yakuza: anayasanın başında yazıyor ya hukuk devleti diye, o yüzden tırnak içinde yazdım zaten.
0
🌸sensible soccer
(27.12.13)
yalnız toplantı ve gösteri hakkının anayasada bulunmayan bir devamı var kanununda. siz bu toplantıyı yapmakta serbestsinizdir fakat mülki amire de "biz bunu yapacağız" diye haber verirsiniz. eğer mülki amir bunun kamu düzenini bozacağına karar verirse, sizin toplantı yapmanıza 24 saatlik bir süre içinde erteleyebilir, tamamen yasaklayabilir ya da kolluk güçle dağıtma yoluna başvurabilir her şeye rağmen gösteri başlamışsa.

O yüzden anayasada bahsedildiği gibi geniş bir şey değil. Örneğin meclisin bir kilometre çevresinde de gösteri yapmak yasaktır vs vs.
0
sanal hayvan
(27.12.13)
anayasal hakların özüne kanunla dokunulamaz. sanal hayvan'ın dediği şeyler 12 eylülle birlikte getirilmiş olan toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunudur ve hem anaysaya hem de tem hak ve özgürlüklerden olan toplantı ve gösteri hakkına aykırıdır. darbeyle birlikte gelen siyasi partiler kanunu ve yök yasasıyla birlikte bu ülkenin bu halde olmasının sebeplerindendir. aihm de türkiye'yi kaç defa avrupa insan hakları sözleşmesinin toplantı ve gösteri hakkına ilişkin maddesinden dolayı mahkûm etti.

dolayısıyla anayasa'da denildiği gibi geniş denilmesi çok da mantıklı değil. anayasa'da açıkça herkes izinsiz ve bildirimsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına sahiptir derken kanunla bunun tam tersi hüküm getirilemez. aihm'in açık kararında "kanunda öyle yazsa bile polisin görevi gösteriyi şiddet kullanarak dağıtmak değil, göstericilerin güvenliğini korumaktır" dedi.

öte yandan abd'nin 200 küsur yıllık sapasağlam bir anayasal hukuk kültürü vardır. bizde anayasa hukuku neredeyse sadece akademik bir alan olarak düşünülürken abd'de avukatların birebir uğraşabildikleri bir alandır. cecilia'nın dediği gibi biz onların yanında tüy sıklet bile kalmıyoruz. abd'de siz başkana geri zekâlı diyebilirsiniz, abd bayrağını yakan bir video çekebilirsiniz vb. bunlar ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilir. bizde başbakanı kedi diye karikatürize etti diye insanlar hakkında ne davalar açıldı, ne cezalar, tazminatlar verildi.
0
microfiction
(28.12.13)
(1)

Yeni bir istatistik - Duvar

Öncelikle Türkiye'de sonra dünyada, en güzel duvar, evet bildiğiniz güzel bi duvar varmı, yol boyunca uzayıp da gidebilir, yeterki duvar olsun, ama bina duvarı değil tırmanıp üstünden atlamalı olanından. Bekliyorum, teşekkürler..
Öncelikle Türkiye'de sonra dünyada, en güzel duvar, evet bildiğiniz güzel bi duvar varmı, yol boyunca uzayıp da gidebilir, yeterki duvar olsun, ama bina duvarı değil tırmanıp üstünden atlamalı olanından. Bekliyorum, teşekkürler..
0
[email protected]
(16.12.13)
microfiction
(16.12.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.