[]

dostoyevskiyi rusça okumak

dostoyevskiyi rusça okumak diye bir şey var. Ne bileyim kendimi cahil hissettim, nedir bunun hikmeti?

Bana anlamsız geliyor. Tamam bir "Rus"un okuması ile bir türkün okuması arasında kültürel farktan doğan bir ayrım söz konusu ancak bir türkün rusça okuması, bir Rus'un rusça okumasından çok farklı olacağı kanaatindeyim.


 
kafka'yı almanca, şekspir'i ingilizce, hugo'yu fransızca oku madem.

gider bu böyle.
  • mea maxima culpa  (03.04.14 00:04:47) 
Bence dili anlamanın yanında kültürünü de tanımak gerekir. Demeye çalıştığım biraz da bu. Orada yazanın altında ki anlamı ve karşıladığı değeri bilmeden sadece o dilde okumanın bir anlamı yok.

Sheakespeare dilini de çok iyi kullanıyor ve adam şair. Orada durum farklı biraz daha.
  • iorveth  (03.04.14 00:10:06) 
hayalim diyebilirim. bir 5 6 yıl olmadı 10 yıl icerisinde gerceklestırecegımı umuyorum.


  • brkwashere  (03.04.14 00:20:01) 
kulturu tanimadan cok sey fark etmez bence de. sinema icin de gecerli.


  • bohr atom modeli  (03.04.14 00:33:30) 
kafkayi almanca okudugunuzda olaylar bambaska dönüyor. kelime secimlerinden nüanslarina kadar her sey farkli geliyor. türkce olarak da 3 farkli cevirmenden okudum. bordo siyah orta üzeri, can yayinlari daha iyiydi. bariz farklar var. kayip giden cok olay cok anlam var. kültürü tani tanima, adamin hayatini bil bilme, kelimelerin anlamini bilmeniz bile tercümenin veremediklerini veriyor. goethenin siirlerinde cok kayip var mesela. bunlar sadece kültürel kayiptan daha cok, dil kaybi. özellikle siirlerin tercüme edilemedigi düsüncesindeyim. bunun bir alman olup okumakla bir almanca bilen biri olarak okumaktan daha cok, kelimelerin verdiklerini adamin demek istediklerini anlamanizla alakali olduguna inaniyorum.

ha edebi zevktir. bu mantikla giderseniz okumaktan cok dil ögrenmeniz gerekir. öyle beginner olarak da tadi cikmaz zaten.
  • wiillii  (03.04.14 00:41:46) 
Ayni dusuncedeyim.anadili ana kulturu olan insanla ne kadar yuksek hakimiyet olsa bile bir yerde takilma oluyor.bugun gecerliligini yitirmis,kullanilmayan bir oge,gormesen duymasan bile buyuklerinden aldigin duyumla haberdar olabiliyorsun ve okudugunda anliyorsun bunu.turkceyi bugunku haline tam hakim olan adama bir romanda,ornek veriyorum "celik comak" diye birseyle karsilassa bununla ilgili ne dusunecek.bu ulkede yasayan herhangi birisi bunu babasindan dedesinden bir sekilde duymustur,bir sonraki nesil buyuk ihtimal duymayacak bile.romanda yasli adamin cocuklugunda celik comak oynarken kor oldugu anlatiliyorsa bunu dili sonradan ogrenene anlatmak zor olsa gerek.okudugumuzu bir sekilde anlariz ama ayni hissiyati almamiz mumkun degil gibi geliyor.

Cocuklukta evdeki kitaplari siradan okurduk.sanki her birini bizim dilimizde yazilmis oldugunu dusunerek.benim cevirinin ne olabilecegine dair ilk fikrimde ingilizceyi ogrenmeye basladigim zamanlardi.bir siir antolojisi okuyordum.hala ezberimdedir can yucel 66.sone cevirisi.orjinal son ikiligi soyle gelir.

Tired with all these,from these would i be gone
Save that,to die,i leave my love alone.

Shakespeare abi boyle dokturmus,cok ingilizce bilmeye gerek yok.orta 1 okur anlar hisseder.can abi bunu soyle yapmis.

Vzgectim bu dunyadan,dunyamdan gectim ama
Seni yanliz komak var,o koyuyor adama.

Kisisel dusuncem kaliteli bir ceviri daha iyidir yonunde.yeni donem cevirilerinde ciddi sikintilar gordugum icinde klasikleri eski basimlardan okumayi tercih ediyorum.
  • cizgilipijama  (03.04.14 00:51:42) 
(bkz: traduttore traditore)

hangi metin olursa olsun, bir metnin çevirisinde her zaman kayıplar olur. bu bazen anlamsal, bazen fonetik ahenkle ilgili, bazen de kültüreldir. tabii ki bir insanın her dili bilip o dilden metinler okuması bugün için olanaksız, ama bir metni özgün dilinden okumak her zaman farklıdır.
  • microfiction  (03.04.14 02:16:23) 
rusça bilsem hiç durmam okurum. ingilizcem yettiğince kitapları da anadilinde okumayı tercih ediyorum. keşke her dili bilsem de gerçekten yazarı okusam. çünkü okuduklarımız yazardan çok çevirmenler oluyor. iyi bir çevirmen değilse eser rezil oluyor. iyi bir çevirmense de yazarla birebir olmuyor. anadil hafife alınmayacak kadar önemli.


  • kirazıseviyorum  (03.04.14 02:18:51) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.