Giriş
(6)

özel üniversite- Tarih

theherbaliser
özelde okumak isteyen birisiyim ancak tarih ile ilgili bir eğitim almak istiyorum tarih öğretmenliğide pek ben cezbetmiyor,bölüm önerileriniz var mı tarihe meraklı biriyim.
özelde okumak isteyen birisiyim ancak tarih ile ilgili bir eğitim almak istiyorum tarih öğretmenliğide pek ben cezbetmiyor,bölüm önerileriniz var mı tarihe meraklı biriyim.
0
theherbaliser
(23.06.12)
koç'ta oku. başarılı falan olursan hem, uluslararası ilişkilerle vs çift anadal yaparsın.
0
sen git ben geliyorum
(23.06.12)
Hangi konuda öneri istiyorsunuz? Okul mu? Tarihle ilgili bölümler mi? Tarih okuyan birisinin meslek seçimi mi? Hangisini sorduğunuz net değil genç dostum.
0
microfiction
(23.06.12)
bölüm istiyorum
0
🌸theherbaliser
(23.06.12)
ingilizce eğitim veren bir üniversiteyi tercih et.Bilkent,koç iyidir.
0
Kierkegaard
(23.06.12)
para sorun degılse koc bılkent sabancı bahcesehır yazabılırsın. aman diyim haliç istanbul aydın tarzı okulları yazma. sımdı bu okullarda gecmek daha kolay oluyor ama bır cınslık olusuyor okullarda sıstemlerı zayıf. obur okulları bıtırmen bunlara gore daha zordur. ozellıkle bılkent koc ıngılızcede cok kasıyorlar
0
slash01
(23.06.12)
tarih okuyan sadece tarih öğretmeni olmaz.

ama yok tarih bölümü okumayayım diyorsan tarihle alakalı olarak eğer ilgin varsa arkeoloji, sanat tarihi, sümeroloji, hititoloji gibi bölümler de mevcut.

özelde arkeoloji ve sanat tarihi tek bölüm olarak mevcuttu sanırım hatta.
0
historien
(23.06.12)
(3)

internet sitesi için patent almak gerekir mi?

alikavazinmahmut
ya da içerik olarak yapılacak is için?
ya da içerik olarak yapılacak is için?
0
alikavazinmahmut
(19.06.12)
Kültür bakanlığında tescil ettirebilirsiniz.
0
coca--cola
(19.06.12)
herhangi bir patente gerek yok eğer web sitenin tasarımını, yazılımını vs.. başkası kullanmasın istiyorsan onunla ilgili lisans muhabbetini yapman gerekiyor tabi.
0
bir kac yazar once
(19.06.12)
internet sitesinin patenti olmaz zaten. bilgisayar programları vs. bile patent hukukuna göre değil fikir ve sanat eserleri kanununa göre korunur. yarın bir gün içeriği çalmamalarını istiyorsanız tek yapmanız gereken şey içeriği ürettiğiniz tarihte ilgili içeriğin (sitede kullanılan metinler, resimler vb.) sizin elinizde mevcut olduğunu kanıtlayacak delilleri saklamanız. bunlar da yarın bir gün sizden izinsizce içeriği kullanırsa içeriği sizin önce oluşturduğunuzu ispatlayabilmeniz içindir. bir de sitenin sonuna copyright işareti ile birlikte sitenin tüm haklarının vb. saklı olduğunu, izinsiz kullanılamayacağını belirtirseniz tadından yenmez.

danışma ücretini ayrıca gönderirim. (komiklikler, şakalar)
0
microfiction
(19.06.12)
(9)

Türkçe, ekler, 'da mı 'nda mı?

raif_efendi
Sevgili Yavuz Bülent Bakiler.. Aşağıdaki ilçe isimlerinin hepsinde ikinci taraf mı doğrudur?Teşekkürler.İmamoğlu'da - İmamoğlu'ndaKırklari'de - Kırklari'ndeGölbaşı'da - Gölbaşı'ndaHamamözüde'da - Hamamözüde'ndeBeypazarı'da - Beypazarı'ndaDöşemealtı'da - Döşemealtı'ndaKonyaaltı'da - Konyaaltı'ndaYusu
Sevgili Yavuz Bülent Bakiler.. Aşağıdaki ilçe isimlerinin hepsinde ikinci taraf mı doğrudur?

Teşekkürler.

İmamoğlu'da - İmamoğlu'nda
Kırklari'de - Kırklari'nde
Gölbaşı'da - Gölbaşı'nda
Hamamözüde'da - Hamamözüde'nde
Beypazarı'da - Beypazarı'nda
Döşemealtı'da - Döşemealtı'nda
Konyaaltı'da - Konyaaltı'nda
Yusufeli'de - Yusufeli'nde
Kuşadası'da - Kuşadası'nda
Gölpazarı'da - Gölpazarı'nda
Osmaneli'de - Osmaneli'nde
Pazaryeri'de - Pazaryeri'nde
Şabanözü'de - Şabanözü'nde
Mecitözü'de - Mecitözü'nde
Çameli'de - Çameli'nde
Süloğlu'da - Süloğlu'nda
Otlukbeli'de - Otlukbeli'nde
Pazaryolu'da - Pazaryolu'nda
Oğuzeli'de - Oğuzeli'nde
Yavuzeli'de - Yavuzeli'nde
Nurdağı'da - Nurdağı'nda
Altınözü'de - Altınözü'nde
Yayladağı'da - Yayladağı'nda
Beyoğlu'da - Beyoğlu'nda
Zeytinburnu'da - Zeytinburnu'nda
Beylikdüzü'de - Beylikdüzü'nde
Pınarbaşı'da - Pınarbaşı'nda
Hanönü'de - Hanönü'nde
Pınarbaşı'da - Pınarbaşı'nda
Çiçekdağı'da - Çiçekdağı'nda
Dilovası'da - Dilovası'nda
Kadınhanı'da - Kadınhanı'nda
Sarayönü'de - Sarayönü'nde
Köprübaşı'da - Köprübaşı'nda
Türkoğlu'da - Türkoğlu'nda
Ekinözü'nde - Ekinözü'nde
Mazıdağı'da - Mazıdağı'nda
Çayeli'de - Çayeli'nde
Derepazarı'da - Derepazarı'nda
Adapazarı'da - Adapazarı'nda
Salıpazarı'da - Salıpazarı'nda
Saraydüzü'de - Saraydüzü'nde
Suşehri'de - Suşehri'nde
Yıldızeli'de - Yıldızeli'nde
Marmaraereğlisi'de - Marmaraereğlisi'nde
Beşikdüzü'de - Beşikdüzü'nde
Şalpazarı'da - Şalpazarı'nda
Çarşıbaşı'da - Çarşıbaşı'nda
Dernekpazarı'da - Dernekpazarı'nda
Köprübaşı'da - Köprübaşı'nda
Akdağmadeni'de - Akdağmadeni'nde
Kadışehri'de - Kadışehri'nde
Demirözü'de - Demirözü'nde
Polateli'de - Polateli'nde
Düziçi'de - Düziçi'nde
Cumayeri'de - Cumayeri'nde

düzenleme : @innatedesire
eklerken yanlış yazmışım. doğrusu kırklareli olacaktı. öyle olursa, yine 2. kısım doğru sanırım.
0
raif_efendi
(17.06.12)
evet 2. kısım doğrudur. orada türeyen "n" "zamir n'si" diye adlandırılır. kökeni ve oluşumu eskiye dayanır.
0
iki arada bir derede
(17.06.12)
"Kırklari'nde"deki "n"ye anlam veremedim, gerisi kesinlikle doğru.
0
innatedesire
(17.06.12)
şehir, ilçe vs adları özel isim olduğu için 1.si doğrudur. örneğin özel isim "Nişantaşı", nişan taşında gibi söylenmesi, yazılması doğru değildir. doğrusu "Nişantaşı"da..dır. veya "Cumayeri" cuma(nın) yerinde gibi değil "Cumayeri"de.. açıklayabildim mi bilmiyorum.
edit: bu medyada da, günlük hayatta da sık karşılaşılan bir yazım yanlışıdır.
0
6 underground
(17.06.12)
İkincileri doğru. Kaynak (bkz: Ana Yazım Kılavuzu). Asıl sık kullanılan yanlış birincisidir. Türkçenin mantığına aykırı.

edit: Ben bugüne kadar Adapazarı'da diyen görmedim, duymadım. N harfi aitlik ifade etmiyor, kaynaştırma harfi.
0
microfiction
(17.06.12)
dostlar hepinize tik attım ama benim derdime ilaç olamadınız. hakikaten bu işin doğrusu nedir?
misal zeytinburnu üzerinden google ile gidelim.

zeytinburnu'da : www.google.com.tr

zeytinburnu'nda : www.google.com.tr

hadi şunun doğrusuna hep birlikte varalım :)
0
🌸raif_efendi
(17.06.12)
ben yıllarca tamlama yapısından hareketle ikinci kullanımın doğru olduğunu savundum, ama şimdi bunu destekleyecek kaynak ararken şunu gördüm:

tdkterim.gov.tr
0
kül
(17.06.12)
TDK'nın 1980 sonrasında artık güvenilmez bir kurum olduğuyla ilgili oldukça yazılıp çizildi. Sözlük'teki Hacivatlar bile, hatta Yavuz Bülent Bakiler bile dikkate almıyor TDK'yı. Gerekçelerini yazmaya üşeniyorum, affedin. Örneğimi yineleyeyim, siz hiç Adapazarı'ya veya Adapazarı'yı diyen duydunuz mu? cCc Ana Yazım Kılavuzu cCc , cCc Ömer Asım Aksoy cCc.
0
microfiction
(17.06.12)
tdknin güvenilirliği bir yana...

resmi olarak kabul edilen, standart belirleyici tek bir kurum var o da tdk.
0
iki arada bir derede
(17.06.12)
TDK'nın resmi olarak kabul edilen, standart olarak belirleyici tek kurum olduğu bilgisi yanlış. O dediğiniz 1980'de eski TDK dağıtılmadan önceydi. Üniversitelere giriş sınavlarında TDK kılavuzu esas alınmıyor sözgelimi. (En azından yakın zamana kadar öyleydi.) Buna karşın Liselere girişte çelişik biçimde TDK esas alınıyor. (Bu da çocukların kafasını karıştırıyor haliyle) Yayınevleri, editörler, düzeltmenler vb. de çoğunlukla TDK kılavuzunu esas almazlar. Reklamcılık ve adakemide de - eğer söz konusu olan at gözlüklü bir taşra akdemisyeni değilse - makalelerde vb. TDK esas alınmaz.
0
microfiction
(17.06.12)
(8)

fotoğraftaki yer neresi? (resimli)

sorularimvar
bu fotoğraf nerede çekilmiş?istanbuldan bir yeristanbullu değilim o yüzden ne nedir bilmiyorum ama ipuçları buldum.ipuçları(resimdeki numaralara bakın):1- çok uzun bir bina var, zor gözüküyor2- köprünün dibinde beyaz bir bina var3- boğazın dibinde geniş bir bina vargooglemaps tan ya da yandexten bul
bu fotoğraf nerede çekilmiş?
istanbuldan bir yer
istanbullu değilim o yüzden ne nedir bilmiyorum ama ipuçları buldum.
ipuçları(resimdeki numaralara bakın):
1- çok uzun bir bina var, zor gözüküyor
2- köprünün dibinde beyaz bir bina var
3- boğazın dibinde geniş bir bina var
googlemaps tan ya da yandexten bulmam lazım
eğer resim küçük çıkıyorsa resmin büyük hal linki: oi49.tinypic.com
0
sorularimvar
(16.06.12)
0
microfiction
(16.06.12)
1 numara da sanki elektrik direğiydi.
0
croneec
(16.06.12)
2 numara yanlış görmüyorsam ortaköy camii sanırım?
0
anonim yazar
(16.06.12)
3 kuleli
2 boğaziçi köprüsünün altındaki cami (adını unuttum lan :/)
1 %99 ihtimalle inşaat halinde olan binalardan biri.
0
klassno
(16.06.12)
fethi paşa korusu diyeceğim ama köprüye olan mesafeden dolayı tam bilemedim. bir de bu resim bayağı eski galiba, sol köprü ayağının oralar daha dolu şu an.
0
kül
(16.06.12)
burası üsküdar da ya da kuzguncuk ta çekilmiş.

bahsettiğin 1.si bir bina değil. ya fatih sultan mehmet köprüsü nün başı ya da elektrik/radyo direği.

2. si bi bina olmayabilir. o bir gemi olabilir.
3. sü kuleli askeri lisesidir

dolayısıyla senin fotoğraf şurda çekilmiş olabilir

koordinatları direk google a yaBıştır
41.031845,29.027102
0
ardolf rendall
(16.06.12)
2 numara ortaköydeki cami ya da şu yıkık gibi görünen bina.(ismini unuttum)
0
bilmemkacincinick
(16.06.12)
beylerbeyi sarayı olabilir mi ?
0
muslimovic
(16.06.12)
(3)

ali müfit....

05
ulan adını yazmakta zor... ali müfit gürtuna denilen eski ibb başkanı neden bu akp oluşumunda yok? kendisi gayet badem bıyık, melih gökcekvari klonu bi adam. hani abdüllatif şener gibi başlarda vardıda sonradan ayrıldı gibi bi durumda yok. neden kendi yolunu çizdi acaba?
ulan adını yazmakta zor... ali müfit gürtuna denilen eski ibb başkanı neden bu akp oluşumunda yok? kendisi gayet badem bıyık, melih gökcekvari klonu bi adam. hani abdüllatif şener gibi başlarda vardıda sonradan ayrıldı gibi bi durumda yok. neden kendi yolunu çizdi acaba?
0
05
(15.06.12)
tipi dışında melih gökçek'le ilgisi yok adamın. el insaf!
0
microfiction
(15.06.12)
adam ikili oynadi. patladi. yemedi taktigi. zaten bu tur taktikler genelde hicbir zaman yemiyor.
0
entrapmen
(15.06.12)
kendiisi akp muhalifidir. bir çok parti ile de anıldı adı ve partiden dışlandı.
0
ground
(15.06.12)
(8)

Askerlik ve Dovme

exxxessive
Tum sol kolum ve boynum soyut figur dovmelerle dolu. kol hafif $una benziyor http://crimson-communications.com/wp-content/uploads/2010/11/tta.jpgaskerde buna dikkat ederler mi, nasil bir muamele gorurum, te$ekkurler
Tum sol kolum ve boynum soyut figur dovmelerle dolu. kol hafif $una benziyor crimson-communications.com

askerde buna dikkat ederler mi, nasil bir muamele gorurum, te$ekkurler
0
exxxessive
(14.06.12)
$aka yaptigini umuyorum
0
🌸exxxessive
(14.06.12)
doğru söylüyor, şaka değil maalesef.
0
microfiction
(14.06.12)
vay amk. ne alaka? Atatürk imzası dövmem var diyelim.yine mi psikopat muamelesi görüyorum?
0
spesifikasyon
(14.06.12)
kolumda ve sırtımda devasa dövmelerle aslanlar gibi yaptım askerliğimi. hiçbir sorun çıkmaz. hatta havan oluyor çoğu insan ilk defa gördüğü için.
0
kjswbdlkjfdlkj
(14.06.12)
kısa dönemsen bişey olmaz , en fazla bı pskologla konustururlar o da bu adam aklı basında der bıter. normal bı sekılde devam edersın , (sadece dovme ise )

jandarmadakı durumdan bahsedeyım , jandarma komutanlıgına baglı 3 adet rdm bolugu olan egıtım bırlıgı vardı 2007-2008 de.
bu bırlıktekı normal askerlerde (uzun donem) de aynı surec uygulanıyor ama agırlıkta dovmelı askerler rdm boluklerıne ayrılıyor. cunku dovme genel ıtıbarıyle kendıne jılet atanların bu ızlerı sılmesı ıcın kullanılıyor. sayılarla bakacak olursak 3000 kısılık bı bırlıkteydım ve her donem 300 350 adet asker bızım boluge ayrılıyordu ve ılk elemeler hep gozle yapılan elemeler yanı kolunda asırı dovme olanlar , kendını jıletleyenler muayeneye sevk edılır . muayene sonrası rmd'ye gelır ya da normal bır bolukte egıtıme devam eder. bızde rmd askerlerı sılahsız egıtım alırlardı.
genel ıtıbarıyle rdm bluklerı , jıletcı , pskolojık sorunları olan , bagımlılar , sıyası suclular , hakkında ıstıhbarat olan elemanlar , uzun sure hapıs yatmıs kısılerden olusurdu. he ıclerınde garıban askerler de vardı IQ 'su çok düşük , konusmayı bıle bılmeyen ..
0
kennym
(14.06.12)
Arkadaş ne salladınız rdm diye.Kolunda façalı ne adamlar gördüm rdm ye gönderilmedi.Ki biz 10 kd idik 6 mızda dövme vardı.Nasıl denk geldiysek.Dkd diyorlardı artık.
0
seindfeld
(14.06.12)
iki kolumda da oldukca buyuk dovmelerle yaptim. konusu sadece ilk girerken saglik sorunun virt zirt varmi tarzi sorular arasinda gecti. dovmen var mi? var. tamam gec. rdm falan hikaye tek dovmeli olanda ben degildim uzun donemlerde de vardi.
0
thy serpent
(14.06.12)
@seindfeld

niye sallayalım birader , takım komutanıydım rdm bölügünde bolugumden askerlıgım boyunca bınlerce asker geldı gectı .. onlarcasının muayeneye goturdum , burada karsılastıgımız seylerı yazıyoruz. senin gordugun 10 askere gore yaptıgın degerlendırmeler sallama olmuyor da bızım bınlerce asker ıcın gordugum genel uygulama mı sallama oluyor? mevcut durumu aktarıyoruz nıye sallayalım.

senın bırlıgınde rdm olmadıgı ıcın ayırmamıslardır. yada doktor muayenesınde gozden kacmıstır veya doktorla konusup ıyı bır ızlenım bırakmıstır. bı sorunu olmadıgına kanaat getırmıstır doktor. normal askerler ıcerısınde de oluyor bunlar.

kısa donemler ıcın uygulama farklı , cok asırı bı ornek degılse genelde normal kısa donemler gıbı muamele gorur.. ellesmezler kısa donemlere .
0
kennym
(14.06.12)
(1)

edebiyat dergisi mevzuları

mngdsr
selamlar, kendi çapımda bir şeyler yazıyorum, kısa öykü genellikle. dergi takip etmiyorum hiç, amatör edebiyat dergilerinde yazımın yayımlanması için ne yapmalıyım? "yazını yaz gönder" diyeceksiniz ama süreç nasıl işler öğrenmek istedim. ayrıca dergi tavsiyesi verirseniz de süper olur.
selamlar,

kendi çapımda bir şeyler yazıyorum, kısa öykü genellikle. dergi takip etmiyorum hiç, amatör edebiyat dergilerinde yazımın yayımlanması için ne yapmalıyım? "yazını yaz gönder" diyeceksiniz ama süreç nasıl işler öğrenmek istedim. ayrıca dergi tavsiyesi verirseniz de süper olur.
0
mngdsr
(13.06.12)
şuradaki yazıda anlatılıyor. ama amatör dergilerden ziyade bilinen dergiler için.

yazarodasi.blogspot.com

buradaki tavsiyelerden birini vurgulayayım. hiç okumadığınız, almadığınız dergiye öykü vb. metin gönderme gafletine düşmeyin! okunacak nitelikli dergi tavsiyesi olarak özellikle (bkz: notos)

www.facebook.com
notoskitap.blogspot.com
0
microfiction
(13.06.12)
(2)

muhtarlık kaçta açılır

squawdeo
kadıköy caferağa muhtarlığının kaçta açıldığını bilen duyan bi el atsın. standart saatleri var mı bu muhtarlıkların.
kadıköy caferağa muhtarlığının kaçta açıldığını bilen duyan bi el atsın. standart saatleri var mı bu muhtarlıkların.
0
squawdeo
(13.06.12)
9 10 gibi git, kapıda adamın numarası vardır. ararsın. bolu'dayım, işler böyle yürüyor. büroyu açan muhtar yok :)
0
njtbcrn
(13.06.12)
9'da. kapıda telefon numarası yok. çalışma saatleri içinde muhtar oradadır. bu arada caferağa muhtarı adam değil, kadın. ha bir de üç buçukta kapatıyorlar.
0
microfiction
(13.06.12)
(6)

Türkçe: "Yeyip" vs. "Yiyip"

long live rock n roll
Bunlardan hangisi doğru? Sözlükteki başlıklar "yiyip" şeklinde, ama bence "yeyip" doğru. Neden 'i'ye dönüşsün ki 'e'?Benzer örnekler:Ele(mek): "Eleyip". Bunda sıkıntı yok, 'i'ye dönüşmüyor 'e'. Ama bu iki heceli olduğu için farklı bir durum belki.De(mek): "Deyip/Diyip"? Hangisi doğru? Bence doğru ol
Bunlardan hangisi doğru? Sözlükteki başlıklar "yiyip" şeklinde, ama bence "yeyip" doğru. Neden 'i'ye dönüşsün ki 'e'?

Benzer örnekler:

Ele(mek): "Eleyip". Bunda sıkıntı yok, 'i'ye dönüşmüyor 'e'. Ama bu iki heceli olduğu için farklı bir durum belki.

De(mek): "Deyip/Diyip"? Hangisi doğru? Bence doğru olan "deyip".

Sebepleriyle anlatırsanız memnun olurum.
0
long live rock n roll
(12.06.12)
(bkz: ünlü daralması)
yeyen değil yiyen deriz.
0
baldur2
(12.06.12)
duyuruda cevapladığım 2. duyuru bununla ilgiliydi :) (git: 25690)
0
supergirl
(12.06.12)
aslında bunlar imlâ tercihi kategorisinde değerlendirilebilecek şeyler. zamanla değişime uğramış kullanımlar çünkü. bu şekilde birçok değişen kullanım var. o yüzden doğrusu şudur denmesini doğru bulmuyorum. örneğin mastarla isim olarak kullanılan eylemlerin sonundaki K sert sessizini yumuşatmayı bırakıp y harfine dönüştürdüler. vermeğe, gitmeğe, kalmağa, yapmağa, gibi. hala bu şekilde kullanan insan var. tercih.
0
cro.magnon
(12.06.12)
"deyip" tdk tarafından doğru kabul edilmesine rağmen anadolu aksanını çağrıştırıyor, bu yüzden genelde rahatsız edici bulunuyor.

ben "diyip"i kullanıyorum.
0
narcissa black
(12.06.12)
"deyerek"/"yeyerek" değil "diyerek"/"yiyerek" kullanıyoruz, ama "dedi" yerine "didi" demiyoruz. kurallar çok da köşeli olmamalı zaten.

dil bu kıvrak, oynak olsun biraz. "özdemir asaf türkçe bilmiyor" mu diyeceğiz aksi halde... (bakın burada da "deyeceğiz" değil "diyeceğiz" dedik.
0
tedirginlik hucresi
(13.06.12)
arkadaşlar, long live rock n roll okunuşunu değil, yazılışını sormuş. yoksa kimse zaten deyip demiyor. tıpkı tane tane "evet, yarın bunu ya-pa-ca-ğım" demediği gibi.

yazılışta 'deyip' yazılır. kitaplarda doğru yazım hep bu biçimde. yeyip/yiyip'te ise emin değilim. sanırım aynı mantığa göre yeyip. ama konuşurken elbette yiyip diyoruz.
0
microfiction
(13.06.12)
(4)

Türkçe e-book...

uyku inadim inat
Nereden buluyoruz la?
Nereden buluyoruz la?
0
uyku inadim inat
(11.06.12)
Dunedan
(11.06.12)
idefix
0
amaltheia
(11.06.12)
adivar
(11.06.12)
microfiction
(11.06.12)
(2)

kadikoy den bagdat caddesi

hlt85
kadikoyden bagdat caddesine giden sari minubusler nerden kalkio??
kadikoyden bagdat caddesine giden sari minubusler nerden kalkio??
0
hlt85
(10.06.12)
beşiktaş iskelesi'ne in, solda.
0
tepedeki psychedelic adam
(10.06.12)
bu arada bilginiz olsun diye söylüyorum. onlar minibüs değil, dolmuş. (bkz: minibüs dolmuş farkı)
0
microfiction
(10.06.12)
(7)

djokovic mi cokoviç mi sorunu

noolmus ki babam
sevgili huan karlos'lar,bu ecnebi isimlerin bazıları okunduğu şekilde yazılıyor sözlükte. nedir bunun hikmeti? bu bilinçli yapılıyorsa bence çok saçma bir uygulama. millet tutup google'a novak cokoviç yazacak değil heralde dimi. ayrıca bilinçli yapılıyorsa neden rikardo kuarejma yazılmıyor da cokovi
sevgili huan karlos'lar,

bu ecnebi isimlerin bazıları okunduğu şekilde yazılıyor sözlükte. nedir bunun hikmeti? bu bilinçli yapılıyorsa bence çok saçma bir uygulama. millet tutup google'a novak cokoviç yazacak değil heralde dimi. ayrıca bilinçli yapılıyorsa neden rikardo kuarejma yazılmıyor da cokoviç yazılıyor?
0
noolmus ki babam
(08.06.12)
Kiril alfabesi kullanılan diller için geçerliydi sanırım.
Ya da ben şu anda çok fena sallıyorum..
0
pitcheuse
(08.06.12)
sadece kiril değil, latin alfabesi kullanmayan dillerdeki özel isimler türkçe okunduğu gibi yazılıyor.
0
kibritsuyu
(08.06.12)
@2nin dediği gibi latin alfabesi dışındaki alfabeleri kullananlar okunduğu gibi çevriliyor türkçe'ye. örnek vermek gerekirse: Шевченко isimli futbolcu ingilizce'de shevchenko, türkçe'de şevçenko olarak yazılır çünkü bu dillerde bir karşılığı yok.
en.wikipedia.org
tr.wikipedia.org

djokovic de türkçe'de cokoviç diye yazılır.
0
goodz
(08.06.12)
dj "c" olarak okunur yugoslavca'da. adam nereli bilmiyorum ama cokovic okunur (hatta sondaki de ts diye okunur şayet c ile yazıldıysa)
0
african rain
(08.06.12)
azericede Latin alfabesi dahi olsa hepsi okunduğu gibi yazılıyor.

Uinston Çörçill: az.wikipedia.org
Rikardu Kuarejma: az.wikipedia.org
Novak Cokoviç: az.wikipedia.org
0
kilroy
(08.06.12)
(bkz: romanizasyon)
0
ocanal
(08.06.12)
vurgulamak adına yineleyeyim. çin, kiril, arap, gürcü, ermeni, japon vb. afabelerde yani latin alfabesi dışındaki alfabelerdeki özel adlar, latin alfabesi kullanan dillerin yazım kurallarına göre yazılır.
0
microfiction
(08.06.12)
(1)

şarj aletinin üzerinde ki küçük ışık sönüyor.

mete kudur
Merhabalar, macbook ların şarj aletinin ucunda olan hani şarj dolunca yeşil, şarj olurken turuncu yanan ışık varya, işte o lamba turuncu yanarken bir müddet sonra kendini kapatıyor. Buradaki mevzu ise bunu son zamanlarda adet edinmesi.Bilgisayar o sırada şarj olmaya devam ediyor sanırım (tam bilmi
Merhabalar, macbook ların şarj aletinin ucunda olan hani şarj dolunca yeşil, şarj olurken turuncu yanan ışık varya, işte o lamba turuncu yanarken bir müddet sonra kendini kapatıyor. Buradaki mevzu ise bunu son zamanlarda adet edinmesi.

Bilgisayar o sırada şarj olmaya devam ediyor sanırım (tam bilmiyorum) ancak ışık sönüyor, şöyle bir değince kabloya tekrardan yanmaya başlıyor.

Yeni bir şarj aleti almam gerektiğine işaretmi bu yoksa olur öyle mi ?

Başına gelmiş olan arkadaşımız varmı ?
0
mete kudur
(04.06.12)
Oluyor bende de. Bende daha ziyade yeni takmışken yanmama söz konusu oluyor. Sebebi nedir bilmiyorum. Şarj işlevini engellemiyor.
0
microfiction
(04.06.12)
(12)

yaşasın çaylak onay listesinde 15 kişi ilerlemişim!

bach birdir
Bugün onay listesinde 15 kişi ilerleyerek 37012. sıraya gelmişim, çok sevindim ve bir o kadar da heyecanlandım. Teskeremi iple çekiyorum. ne kadar var dersiniz 3sene mi 5 sene mi? Biter mi bu çaylaklık :)
Bugün onay listesinde 15 kişi ilerleyerek 37012. sıraya gelmişim, çok sevindim ve bir o kadar da heyecanlandım. Teskeremi iple çekiyorum.
ne kadar var dersiniz 3sene mi 5 sene mi? Biter mi bu çaylaklık :)
0
bach birdir
(31.05.12)
yazdıklarına dikkat et de o kadar bekleme boşuna gitmesin.
0
tepedeki psychedelic adam
(31.05.12)
7.000 im umutsuzum
0
Kierkegaard
(31.05.12)
hayırlı olsun. bu arada teskere değil, tezkere bro.
0
microfiction
(31.05.12)
hava atmak gibi olmasın ama ben de 29 kişi ilerlemişim naber?
0
extraterrestrial
(31.05.12)
ben yazarım. :)
0
hububrad
(31.05.12)
2 yıl bekledim :)
0
aksach
(31.05.12)
yazarı geldi dağılalım biz en iyisi
0
extraterrestrial
(31.05.12)
ben ekşi sözlük'teki guru ;)
0
kirmizi balik
(31.05.12)
ben ssg'nin fake hesabı beyler. 50şer kağıt atın yarın yazarsınız.
0
beyaz prensli at
(31.05.12)
bende 20 bindim bi' gün baktım düzenleme olmuş binlere düşmüşüm ertesi gün baktım yazarım.(ssg'nin yiğeniyim)

tabi 20 binlilerde 6-7 ay takılmıştım.
0
kayipadam
(31.05.12)
1 haftadır bende durum şu şekilde..

38970.
38938.
38923.
38913.
38919.
38911.
38792.
38778.
38764.

Umutluyum :)

edit : 38730 olmuş gelişme var :)
0
Son Müzakereci
(01.06.12)
ilk entry'imi 2009 ocak ayında yazdım. yazar olmam 2011 ocak'ı buldu.

hatta arada umudu kestim, "sikerler" moduna falan girip bakmayı bırakmıştım, sonra askere gittim geldim işe başladım bir gün sıkıntıdan ekşi'ye login yapiyim acaba sırada kaç kişi kaldı diye o an farkettim birde üstünden 2 ay geçmişti mart'ta farkettim :)

her neyse diyeceğim o ki her gün girip kontrol etmeyin bence, o türlü hiç geçmez. ders bitsin diye sürekli saate bakmak gibi bir şey, daha da geçmiyo :)
0
aynen kovalaynen
(05.06.12)
(1)

kitap yazmayla ilgili

hüsnü a.
arkadaşlar,yazarlar kitaplarını eskisi gibi daktiloda mı yazar?yoksa artık bilgisayarda mı yazılıyor.peki,bildiğimiz office programları ile mi yazılıyor?yoksa özel programlar var mı.peki yazıldıktan sonra nasıl bastırıyorlar?ve sorularımın en önemlisi:bir yazar kitabında sevmediği insanları kötülers
arkadaşlar,yazarlar kitaplarını eskisi gibi daktiloda mı yazar?yoksa artık bilgisayarda mı yazılıyor.peki,bildiğimiz office programları ile mi yazılıyor?yoksa özel programlar var mı.peki yazıldıktan sonra nasıl bastırıyorlar?

ve sorularımın en önemlisi:bir yazar kitabında sevmediği insanları kötülerse,fakat bunların isimlerini vermezse ve o kişiler kitapta anlatılanların kendileri olduğunu fark ederse,yazardan herhangi bir hak talepleri olabilir mi?biliyorsunuz,bazı kitapların başına yazıyorlar bu kitapta geçen şahısların adları onların haklarını korumak amaçlı değiştirilmiştir diye.sizlerden bu konularda bilgi istiyorum.
0
hüsnü a.
(28.05.12)
1- Çoğunlukla bilgisayarda yazıyorlar. İçlerinde daktilo ve defter kullananlar da var. Orhan Pamuk, Hasan Ali Toptaş kağıt, kalem kullananlardan ilk aklıma gelenler. Hakan Günday da Kinyas ve Kayra'yı öyle yazmıştır. Daktilo kullanımı yurtdışında hâlâ tek tük devam ediyor.
2- Bilgisayar kullananlar bildiğimiz office programları kullanıyor. MS Office, Mac'in Pages programı vb. Google Docs kullanan da var tabii. Ayrıca yazarlar için - özellikle roman yazarları - özel programlar vardır. Yurtdışında bunları kullananlar da az değildir. Karakterler, sahneler vb. konusunda tasnif yapmaya yarar bu tür programlar. Ama basit her zaman daha iyidir.
3- Yazdıktan sonra nasıl bastırıyorlardan kastınız nedir? edit: Bir yayınevinden yayımlatmaksa kastınız, aşağıda erayda gayet güzel açıklamış.
4- Çok istisnai durumlarda kişilik haklarına saldırı sebebiyle hak talebi olabilir. Ama tabii roman gibi kurmaca türlerden söz ediyorsak bu ihtimal çok daha azdır. Anı vb. gibi kitaplarda da kişinin kendisi olduğunun belli olması gerekir. Fikrî haklar yönünden bir talepleri olamaz.

Daha başka sorularınız olursa diye reklam da yapalım: yazarodasi.blogspot.com
0
microfiction
(28.05.12)
(3)

virginia woolf neden önemli?

dahinnotha
vallahi merak ediyorum neden bu kadar isim yapmış bu kadın? edebi olarak çok mu güçlü, toplumsal konulara mı parmak basmış? nedir olayı? `mark on the wall ` hikayesini okudum (henüz başka birşey okumuş değilim) fakat bu hikaye gerçekten çok "şey" geldi bana (şey kelimesini tanımlayamadım. ama güzel
vallahi merak ediyorum neden bu kadar isim yapmış bu kadın? edebi olarak çok mu güçlü, toplumsal konulara mı parmak basmış? nedir olayı?

mark on the wall hikayesini okudum (henüz başka birşey okumuş değilim) fakat bu hikaye gerçekten çok "şey" geldi bana (şey kelimesini tanımlayamadım. ama güzel bi tat bırakmadı). hikayede tamamen düşüncelerini söylemiş, bilinç akışı yöntemiyle yazmış. o sırada aklına ne gelirse döktürmüş yani.

ee, bu mu? duvarda gördüğü şeyin ona ifade ettiği şeyler hakkında aklına gelenleri yazmış durmuş.


---
edit:
@superb,
hayır hüküm vermiyorum. sadece bu hikaye mi böyle, ben mi anlamadım diye merak ettim.

diğer yazdıklarını henüz okumadığımı belirttim zaten. diğerleri de böyle midir değil midir bilmiyorum. wiki ya da sözlükten okudum, kimseyi değerlendirme amacında olmadığım için yüzeysel olarak baktım.

sadece merak, feminist bir yazar olması ve kadın ve edebiyat hakkında yazması, sert ve güçlü olması mıdır onu önemli yapan? yoksa gerçekten kullandığı dil iyi olduğundan mıdır?
0
dahinnotha
(27.05.12)
tek bir hikaye üzerinden bir edebiyatçıyı değerlendiriyorsak
size de bu yazdıklarınızdan dolayı peşin hükümlüsünüz dememiz doğru olur

öyle misiniz? bu musunuz yani?

yazarın ne denli yetkin olup olmadığını gerçekten merak ediyorsanız yazar hakkındaki yazılmış wikipedia maddesini, ekşi sözlük entrylerini ve bilhassa yazarın eserlerini okumanızı salık veririm
0
superb
(27.05.12)
filmi vardı onu izleyebilirsin. ama filmi izlemedim bilgi verir mi vermez mi emin değilim.
filmin adı the hours olmalı. nicole kidman oynuyordu. ama emin değilim. çok alakası bir film de çıkabilir.
0
lorenzen
(27.05.12)
bir de şuna da bakın: (bkz: modernizm) woolf, modernist edebiyatın en önemli adlarından. bilinçakışını en yetkin düzeyde kullananlardan birisi. bilinçakışı dediğimiz şey de öyle "aklına ne gelirse döktürmüş"ten çok öte bir şey. sizin yazarın kendi düşünceleri gibi okuduğunuz şeylerde aslında yazar insan bilincinin işleyişini yansıtmaya çalışır. bu da döneminde resmen bir devrimdir. çoğu kişi bizde bilinçakışını yazarın aklına geleni olduğu gibi yazması diye anlıyor, bilinçakışı adını yazarın bilincinin akmasından değil, karakterin bilincinin akmasından alır. kolay bir teknik değildir.

superb'in dediği gibi, tek bir öykü üzerinden değerlendirme yapılması da pek mümkün değil. tek bir öyküde yazarın bütün kariyerinin özetini bulmayı mı bekliyorsunuz? bir de - sizi tanımadığımdan, okuma deneyiminiz ve sizin hakkınızda bir şey bilmediğimden söylüyorum - bizde daha çok roman veya o. henry tarzı klasik öyküler okumuş kesim çağdaş öyküye yabancı. öykü öyle kuş konduran, şapkadan tavşan çıkaran bir tür değil. eğer sizin de öykü okuma deneyiminiz sınırlıysa bunun da etkisi olabilir. her şeye rağmen tek bir öyküyle bir yazarı değerlendirmek mümkün değildir.
0
microfiction
(27.05.12)
(6)

yazı yazarken dinlemelik şarkı

barbarella
yazı dediğim de, dünyanın en sıkıcı bitirme ödevlerinden biri.şöyle konsantrasyonu da çok dağıtmayacak, iyi gelecek, iç açacak şarkı/sanatçı/albüm önerilerine nasıl da açığım anlatamam.not: son yarım saattir alanis morissette'in utopia'sını dinliyorum mesela, o ayarda bir şeyler olabilir.
yazı dediğim de, dünyanın en sıkıcı bitirme ödevlerinden biri.
şöyle konsantrasyonu da çok dağıtmayacak, iyi gelecek, iç açacak şarkı/sanatçı/albüm önerilerine nasıl da açığım anlatamam.

not: son yarım saattir alanis morissette'in utopia'sını dinliyorum mesela, o ayarda bir şeyler olabilir.
0
barbarella
(27.05.12)
www.stereomood.com adresine girin. writing'i seçin. yazmaya başlayın.
0
microfiction
(27.05.12)
iyiymiş ama site erişime engellenmiş ne yazık ki.
0
🌸barbarella
(27.05.12)
youtu.be (The Smiths - I Know It's Over)

edit: dikkat et hıçkıra hıçkıra ağlatabilir.
0
dirildimde geldim
(27.05.12)
@dirildimde geldim, youtube'a giremiyorum kütüphaneden. şarkının adını yazabilirsen şahane olur.
0
🌸barbarella
(27.05.12)
grooveshark'ı açın: ''astor piazzola'' yazın. kolay gelsin.
0
buf-e kür
(27.05.12)
wingless
(27.05.12)
(7)

dinlerin kökeni hakkında kitap +dinsiz

bach birdir
selamlar, inanan arkadaşlara saygılarımla, ancak galeyana gelecek veya risale_i nur oku cevaplar orada diyecek arkadaşlar duyurumu okumayı bırakabilir şimdiden,dinlerin kökeni hakkında böyle toplayıcı bir kaynak olan kitap var mıdır? hani siyaset tarihi hakkında , ta polis ve oikostan başlayan kitap
selamlar,
inanan arkadaşlara saygılarımla, ancak galeyana gelecek veya risale_i nur oku cevaplar orada diyecek arkadaşlar duyurumu okumayı bırakabilir şimdiden,

dinlerin kökeni hakkında böyle toplayıcı bir kaynak olan kitap var mıdır? hani siyaset tarihi hakkında , ta polis ve oikostan başlayan kitaplar oluyor ya, bu tarz çok eskilerden başlayan.

Hani ilginç bilgiler var bende, zaman içinde okuduğum kitap,film vsden edindiğim.
Yahudilikte,islamda domuz yenmemesinin sümerdeki kibele kültüründen gelmesi, sünnetin kibele rahiplerinden gelmesi gibi. Hristiyanlıkta domuz eti ve sünnet yasağını yalan edilmesinin , yasakların azlığı sayesinde daha fazla mürit elde etmek gibi stratejik kaygılardan ortaya çıkması gibi (aziz pauldu sanırım ama emin değilim)

Bu tarz din tarihi hakkında bilgiler veren kitaplar var mıdır önereceğiniz, hani okuyorum ediyorum, ama bilgileri unutuyorum yukarıda gördüğünüz gibi. Elimde daha tutarlı derli toplu olsun istiyorum bu nedenle.

Çok teşekkür ettim. Yardımcı olan çok sevaba girecek. :),

düzeltme: 4kitabı, bazı tefsir ve mealleri okudum, aradığım din tarhi üzerine dediğim gibi.
0
bach birdir
(27.05.12)
mircea eliade dinler tarihine giriş (tek cilt) ve dinsel inançlar ve düşünceler tarihi (üç cilt) hepsi kabalcı'dan çıkmadır. işinizi görecek en baba ve sanırım türkçedeki adam gibi tek kaynak budur.

www.idefix.com

edit: tabii muazzez ilmiye çığ'ın kitaplarını da unutmamak gerek. ibrahim peygamber ve kuran, incil ve tevrat'ın sumer'deki kökeni kitaplarını öneririm.
0
microfiction
(27.05.12)
turan dursun-kutsal kitapların kaynakları
turan dursun-din bu

şiddetle tavsiye.
0
gpaxful
(27.05.12)
freud-totem ve tabu
bu da uygun konuya kardeş.
0
gpaxful
(27.05.12)
bu yorumu sileiblirsinde ama şunu diyeyim dinsiz adamdan dini anlatmasını beklemek biraz saçma değil mi turan dursun kurandan islamın eksiklerini vermeye çalışıyor ama kesip biçim montajlıyo :D bence o adamın kitaplarını okuma :)
0
chwn
(27.05.12)
yons
(27.05.12)
turan dursun din konusunda özellikle dinler tarihi konusunda bilgilendikten sonra okunabilecek biri, onunla başlamanı tavsiye etmem. şaka gibi ya önermişler bir de. mircea eliade +1
0
xvyz
(27.05.12)
tanrının öyküsü-robert winston iyi bir kitap olabilir dediğin açıdan. tam olarak dinlerin kökeniyle bağlı değildir ama dinler ve tarihi gelişimleri üzerine yapılan derleme gibidir. zaten bir belgesel hareketi olarak başlayıp sonra kitaplaştırılıyordu herhalde. fena değildi bana sorarsan.
0
rubenanyukov
(27.05.12)
(1)

Sharlock Holmes hangi yayın evinden alayim

all girls dream
hangisini tavsiye edersiniz?
hangisini tavsiye edersiniz?
0
all girls dream
(27.05.12)
türkçe alacaksanız biraz sabredin. (sanırım everest) adam gibi bir çeviriyle öykülerin tamamı basılacak yakın zamanda.
0
microfiction
(27.05.12)
(2)

Sultan mektubu

passenger
"Ben, Muhammed'in oğlu; Güneş ve Ay'ın kardeşi; Tanrı'nın torunu ve veziri; Makedonya, Babil, Kudüs, Yukarı ve Aşağı Mısır'ın hükümdarı; İmparatorların imparatoru; hükümdarların hükümdarı; hiç yenilmemiş harikulade savaşçı; Hz. İsa'nın kabrinin yılmaz bekçisi; Tanrı tarafından seçilmiş mütevellinin
"Ben, Muhammed'in oğlu; Güneş ve Ay'ın kardeşi; Tanrı'nın torunu ve veziri; Makedonya, Babil, Kudüs, Yukarı ve Aşağı Mısır'ın hükümdarı; İmparatorların imparatoru; hükümdarların hükümdarı; hiç yenilmemiş harikulade savaşçı; Hz. İsa'nın kabrinin yılmaz bekçisi; Tanrı tarafından seçilmiş mütevellinin ta kendisi; Müslümanların ümidi ve huzuru; Hıristiyanların kahredicisi ve koruyucusu olan; ben, Sultan -- size emrediyorum Zaporojya Kazakları, kendi rızanızla ve direnmeden bana teslim olun ve saldırılarınızla beni rahatsız etmekten vazgeçin."

bu sultan hangi sultan? abartılı mıdır yoksa standart bir sultan mektubu böyle mi olur?
0
passenger
(25.05.12)
wikipedia IV.Mehmed diyor.
tr.wikipedia.org
0
olkol
(25.05.12)
Abartılı değil de söz konusu mektubu Kazaklar uydurmuştur. Bir çeşit halk efsanesi. Gerçekte böyle bir mektup yok. Zaten sarf edilen sözlerden de anlaşılıyor. Bizim Padişahların kalıpları farklıydı. Tanrı'nın torunu, Makedonya, Babil, Kudüs vb. hükümdarı, Hıristiyanların kahredicisi gibi ifadeler hiçbir zaman kulllanılmazdı.
0
microfiction
(25.05.12)
(8)

Öykü mü, roman mı?

microfiction
Selam,Öykü mü, yoksa roman mı? Ve neden? (Bu neden kısmı önemli)(Şiir yanıtı da kabulümdür. Ve evet, can sıkıntısı...)
Selam,

Öykü mü, yoksa roman mı? Ve neden? (Bu neden kısmı önemli)

(Şiir yanıtı da kabulümdür. Ve evet, can sıkıntısı...)
0
microfiction
(25.05.12)
tuborg mu, efes mi içtin? neden?

roman - neden olmasın.
0
passenger
(25.05.12)
-''Roman puanla kazanır, öykü ise nakavt etmek zorundadır.'' Julio Cortazar'ın sözü yüzde 90 ihtimalle.

-Öykü yükselişte malum. Hızlı tüketiyoruz, hemen sonuç istiyoruz.
Daha da yükselecektir.

-Bana göre yazım zorluğu: Şiir en zor olmak üzere Şiir > Öykü > Roman diye gider.
0
kogan
(25.05.12)
bir yaprağın düşüşünü 20 sayfada anlatmadığı için öykü.
0
anonimyususer
(25.05.12)
roman. öykü çok kısa. karakterleri detaylandırmak zor.
öykü. roman çok uzun. okurken canım sıkılıyor.

roman diyorum ben.
0
lorenzen
(25.05.12)
@kogan evet cortazar'ın sözü.
0
🌸microfiction
(25.05.12)
farklı kulvarlarda yarışıyorlar.
0
goldentitan
(25.05.12)
roman ya da uzun öykü. kısa olunca hemen bitiyor tam da havaya girmişken cık cık cık.
0
Demet
(25.05.12)
öykü.

koca oğuz atay koca yusuf atılgan... bu adamların öyküleri iyi öylesine iyi ki.

roman sevmiyor ben... çok uzun ve gereksiz. asıl amaçtan yoksun.
0
gominist redar
(25.05.12)
(4)

türlerin kökeni

herseynasilbasladiysaoylebiter
türlerin kökeni kitabını okomuş olan varsa, yayınevi tavsiyesi verebilir misiniz?http://www.kitapyurdu.com/arama/default.asp?anahtar=t%FCrlerin+k%F6keni&ara.x=38&ara.y=7&stype=4&type=list&populer=0&aramasekli=1&exactly=ON&satis=2&x2=1şunlardan biri olabilir.
türlerin kökeni kitabını okomuş olan varsa, yayınevi tavsiyesi verebilir misiniz?

www.kitapyurdu.com

şunlardan biri olabilir.
0
herseynasilbasladiysaoylebiter
(21.05.12)
onur yayınları okudum fena değildi.
0
cro.magnon
(21.05.12)
Versus Kitap'ı öneririm. Onur'un bazı çevirileri oldukça sorunlu olabiliyor. (İbni Haldun'u ve Mukaddime'yi ayrı tutuyorum) Geri kalan yayınevlerinden kayda değer bir tane yok. Zaten gönderdiğiniz linktekilerin birkaçı manga, resimli uyarlama türü kitaplar. Bir tanesi de DVD.
0
microfiction
(22.05.12)
diğer kitaplar 500-600 sayfayken, versustaki 164 sayfa. sebebini anlayamadım açıkcası
0
🌸herseynasilbasladiysaoylebiter
(22.05.12)
Dikkat etmemişim, şimdi fark ettim. Versus'tan çıkan aslında Türlerin Kökeni hakkında yazılmış bir kitapmış. Türlerin Kökeni'nin kendisi değil yani. Bu durumda Evrensel Basım Yayın veya Onur Yayınlarından birini tercih etmek gerekecek. İkisinin çevirisinin düzeylerini bilmiyorum açıkçası.
0
microfiction
(22.05.12)
(4)

sözlükten uçurulmak

kkurnaz
kaç çaylaklıktan sonra sözlükten uçurulurum?p.s. 3. kez çaylak oldum da :(
kaç çaylaklıktan sonra sözlükten uçurulurum?

p.s. 3. kez çaylak oldum da :(
0
kkurnaz
(21.05.12)
hiç çaylak olmadan da uçabilirsiniz. moderasyona bağlı tamamen.
0
microfiction
(21.05.12)
www.youtube.com

"evet evladım şimdi entrilerine..."

belli bi sayı yok. dikkat et sen, fazla vaktin kalmamış olabilir.
0
i ve been mistreated
(21.05.12)
belli bir sayıdan sonra olsaydı daha iyiydi. moderatörlerin keyfine mi bağlıyız şimdi? :/
0
🌸kkurnaz
(21.05.12)
yapma bee :(
0
🌸kkurnaz
(21.05.12)
(7)

'Bilgisizlik kuvvettir' tezi doğru mu sizce?

bach birdir
'Bilgisizlik kuvvettir' tezi doğru mu sizce? istemez miydiniz, hiç birşeyi bilmiyor olmak, merak etmemek?Daha toz pembe olmaz mıydı dünya, mazoşist miyiz niye sorguluyoruz, karşı çıkıyoruz, ya da çıkmıyoruz? Epistemolojik kaygılarımız olmasa, önümüze sunulanla yetinsek, onu doğru kabul etsek çok dah
'Bilgisizlik kuvvettir' tezi doğru mu sizce? istemez miydiniz, hiç birşeyi bilmiyor olmak, merak etmemek?
Daha toz pembe olmaz mıydı dünya, mazoşist miyiz niye sorguluyoruz, karşı çıkıyoruz, ya da çıkmıyoruz?
Epistemolojik kaygılarımız olmasa, önümüze sunulanla yetinsek, onu doğru kabul etsek çok daha kolay olmaz mı herşey?
0
bach birdir
(17.05.12)
me e e e

önümüze ne sunuluyor o önemli
0
natnan
(17.05.12)
kesinlikle çok daha güzel olurdu
etrafımda olan biten şeylerden nefret ederek kendimi bunalıma sokmamış olurdum
0
neira
(17.05.12)
o kuvvet değil mutluluk öncelikle. evet daha mutlu olurduk bence de. şuursuz bi mutluluk olurdu ama büyük ihtimalle.
0
tepedeki psychedelic adam
(17.05.12)
Katılıyorum.."Cehalet mutluluktur." Kafa da öyle birşey ki bir genişledi mi daraltamıyorsun arkadaş.Mutsuzum
0
ladybug
(17.05.12)
Paradoks.

Bahsine inanmış olsan gelip bunu sorgulamaz, özümserdin.

Boş felsefe akıl bulandırır. Daha faydalı şeylere yönelmeli.
0
testis agrisi
(17.05.12)
o sözün aslı cehalet/bilgisizlik mutluluktur değil midir? tam tersine bilgi güçtür diye bir söz var.
0
microfiction
(17.05.12)
yazacaktım da hatta yazdım baya bir de tamamlamak çok zor geldi. konformizm sana basit gelse de güzel gelse de konformizmden kaçtığını düşünsen de konformizmin tam göbeğindesin aslında. zaten konformizm o. farkında olduğun anda dışına çıkıyorsun. aama o kadar çok şey var ki dışına çıkılacak bunları bir ömürde tamamlamak mümkün değil. bir dön ve içine bak yaptıklarını sorgula ve ne kadar haklı olduğumu gör. kapana kısılıp kalmış nesilleriz biz ve bunu kırmak nerdeyse imkansız.
0
ayiadam
(17.05.12)
(2)

mac office windows.ta kullabilir mi?

dahinnotha
geçen birşey ararken aradığım özelliğin mac.in kelime işlemci programında olduğunu öğrendim. w7im var. mac office.i kullanabilir miyim? en azından kelime işlemcisini.
geçen birşey ararken aradığım özelliğin mac.in kelime işlemci programında olduğunu öğrendim. w7im var. mac office.i kullanabilir miyim? en azından kelime işlemcisini.
0
dahinnotha
(16.05.12)
microfiction
(16.05.12)
eğer sanal bilgisayar kurarsan yapabilirsin. (bkz: virtualbox)
0
f2dx
(16.05.12)
(11)

platon - devlet kitabı önerisi

juanolujuan
Merhaba,Platon'un "devlet" kitabının türkçesini hangi yayınevinden yada hangi çevirmenden okumamı önerirsiniz?
Merhaba,
Platon'un "devlet" kitabının türkçesini hangi yayınevinden yada hangi çevirmenden okumamı önerirsiniz?
0
juanolujuan
(15.05.12)
ingilizce biliyorsanız bence o dilde okuyun.
0
santiago nasar
(15.05.12)
bizde iş bankası yayınlarından çıkan sabahattin eyuboğlu çevirisini öneriyorlar, şimdi baktım bir tane de azra erhat çevirisi var o da fena değildir herhalde. bordo-siyah alma da ne alırsan al :)
0
Demet
(15.05.12)
niye platon ingilizce mi yazdı?

ayrıca bence de iş bankası.
0
baldur2
(15.05.12)
@baldur2 ingilizce yazmadı ama direk yunancadan çevrilmiş olabiliyor ingilizce çeviriler. bizdeki yayınlar ise ingilizceden çevrilmiş oluyor çoğunlukla. ikinci de değil üçüncü elden okuyoruz. o yüzden ingilizce ya da diğer avrupa dilleri öneriliyor.

edit: devlet'in direk yunancadan çevirisi de olabilir, bilmiyorum bakmak lazım.
0
Demet
(15.05.12)
azra erhat eski dil uzmanıdır.
onun çevirileri orijinalindendir. ayrıca dili de çok akıcıdır.
teyit edip güvenle alabilirsiniz.
0
manuel mandalina
(15.05.12)
bizdeki yayınların çoğunlukla ingilizceden çevrilmesi gibi bir durum yok. gerçeğe dayanmayan bir ifade. azra erhat da sabahattin eyuboğlu da iyidir. bordo siyah, antik vb. yayınlar el ilanı bassa almayın derim.
0
microfiction
(16.05.12)
he canım he bütün çevirmenler yunanca biliyor çünkü.
0
Demet
(16.05.12)
@Demet Konuya vâkıf olmadan kafanıza göre yorum yapıyorsunuz. Tutup da bizdeki (Türkiye'deki) yayınların çoğu İngilizceden çevriliyor ne demektir? Sanki piyasada İspanyolca, Fransızca, Almanca, Yunanca, Japonca bilen çevirmen yok. Her çevirmenin bildiği dil başkadır, kim neyi biliyorsa yayıncılık dünyasında o bilene gidilir, çevirttirilir. Antik Yunancayı geçtim, diğer Avrupa dillerinde de mi çevirmen yok? "Sanki bütün çevirmenler Yunanca biliyor." Müthiş mantık, bravo!
0
microfiction
(16.05.12)
@microfiction bizdeki çeviri sefaleti ortadayken nasıl bu kadar ezber konuşabiliyorsun hayret doğrusu. kafamdan yorum yapmıyorum, ama senin konuya yabancı olduğun aşikar. felsefe metinlerindeki çeviri sıkıntısını bugün 5 yaşındaki çocuk bile biliyor. yayıncılığın nasıl işlediğini değil nasıl işlemesi gerektiğini anlatmışsın. yazdıklarımı karşı argüman üretmek için okumak yerine gerçekten anlamak için okusaydın eserin anadili hariç diğer dillerden çevrilmesinin, ingilizceden çevrilmesinden bir farkı olmadığını anlardın. japoncadan çevrilmiş bile olsa, üçüncü elden okumuş oluyoruz diyorum. aristo'nun eserlerinin bile adam gibi çevirisi yok hala. bir araştır bakalım nelerle karşılaşacaksın.
0
Demet
(16.05.12)
@Demet, Birincisi bir yanlış anlama olmuş. Ben tutup da Antik Yunan metinletinin Fransızcadan, Almancadan çevrilmesinden söz etmedim. Bu dillerden çevrilmesiyle İngilizceden çevrilmesi arasında bir fark yok, doğru. Felsefe metinlerindeki çeviri sorunu da aşikar, doğru. Ama benim takıldığım tek şey "Bizdeki yayınlar çoğunlukla İngilizceden çevrilmiş oluyor" sözü. Ben bu sözü bütün çeviri metinler için anladım. Eğer bunda ısrar ediyorsan anlaşamıyoruz emektir. Yok eğer yalnızca Antik Yunancadan yapılan felsefe çevirileri için diyorsan o konuda haklısın bir şey diyemem. Aristoteles'in piyasada çoğu eserinin düzgün çevirisinin olmadığını ise biliyorum, merak etme.
0
microfiction
(16.05.12)
evet yanlış anlaşılma olmuş, platon'dan bahsettiğimiz için özellikle belirtme gereği duymamışım nedense. sorun değil.
0
Demet
(16.05.12)
(8)

konuşma yeteneği

tururo
sevgılı duyuru ahalisi, standart dil duyurularından farklı bir sorum olacak. ingilizce konuşma yeteneğinizi nasıl geliştirirsiniz?upper intermediate düzeyinde ve yabancı dizileri orijinal sesinde ve az bir altyazı yardımıyla (3-4 konuşmada bir, bazı filimlerde 6-7 konuşmada bir) seyreden biri (bu be
sevgılı duyuru ahalisi, standart dil duyurularından farklı bir sorum olacak.
ingilizce konuşma yeteneğinizi nasıl geliştirirsiniz?
upper intermediate düzeyinde ve yabancı dizileri orijinal sesinde ve az bir altyazı yardımıyla (3-4 konuşmada bir, bazı filimlerde 6-7 konuşmada bir) seyreden biri (bu ben oluyorum) 3,5 ayda düzgün bir ingilizce konuşmak zorunda (ehm bir sunum var da). neler önerebilirsiniz.
0
tururo
(15.05.12)
rosetta stone yalnızca dili öğrenmede değil, doğru telaffuzu öğrenmede de çok faydalıdır. topyekun konuşma için olmasa bile en azından doğru telaffuzları bu sayede geliştirebilirsiniz.
0
microfiction
(15.05.12)
bol bol konuşma ve seni zorlayacak metinleri okuma. yabancı gazete takibi, ve turist kovalamaca :)
0
hınzırpaşa
(15.05.12)
yabancı birini bulup konuşacaksın. en temiz yolu bu.
bir de kafanda sürekli ingilizce konuşacaksın. o gün yaptıklarını anlatabilirsin, senaryolar üretip kendi kendine konuşabilirsin.
0
goldentitan
(15.05.12)
ne yaparsan yap, karşında kanlı canlı biri olmadan gelişmez o konuşma yeteneği. couchsurfing'ten birileriyle tanışabilirsin, haftalık buluşmalar falan yapılıyor, oralara takılabilirsin.
0
eyyorlamam bu kadar
(15.05.12)
kendini videoya al. özellikle de sunumu yaparken. hem sunum tekniklerini hem de konuşmanı düzeltirsin
0
la noix
(15.05.12)
altyazıyı da ingilizce ayarla.
0
SiyamkedisiZorro
(15.05.12)
istanbul'daysan çık haftasonu sultanahmet'e, orada ona buna soru sormak için dolanan, kafası karışmış bekleyen yüzlerce turist var. git onlara yardımcı ol, gidecekleri yeri tarif et. bir ton soru soruyorlar zaten. hatta grup olarak gezenler seni davet bile ederler eğlencelerine. böyle böyle konuşarak olur ancak.
0
bilan
(15.05.12)
öncelikle altyazıları kaldır. gözün alışır kulağın dili duymaz. sonra evde sürekli bir yerlerde ingilizce bişeyler çalsın. müzik olsun, sohbet programı olsun hiç fark etmez. istersen çizgi film açık olsun. ben müziği çok tavsiye etmem çünkü dil kullanımı çoğunlukla yanlıştır.
0
laranja
(16.05.12)
(3)

bir kanalın 10 dk önce yaptığı yayını izleyebileceğimiz bir site vardı?

dereotu
neydi ismi?
neydi ismi?
0
dereotu
(14.05.12)
microfiction
(14.05.12)
delineron
(14.05.12)
tivibu
0
kimbuhatun
(14.05.12)
(10)

Roman yazmak

malayani
Böyle kekin nasıl yapıldığını internetten öğrenmek gibi değil biliyorum. Diyelim aklıma şunun romanını yazayım diye bir tasarı geliyor. Günlerce, haftalarca buduyorum bu tasarıyı... Şu karakter olur, şu olay olur falan... Bir süre sonra tatmin olmuyorum bu tasarıdan aklıma başka tasarı geliyor. Ona
Böyle kekin nasıl yapıldığını internetten öğrenmek gibi değil biliyorum. Diyelim aklıma şunun romanını yazayım diye bir tasarı geliyor. Günlerce, haftalarca buduyorum bu tasarıyı... Şu karakter olur, şu olay olur falan... Bir süre sonra tatmin olmuyorum bu tasarıdan aklıma başka tasarı geliyor. Ona da aynı şeyi yapıyorum. Sonuç olarak kafamda onlarca yarımcacık, buçukçacık roman tasarıları var ama hiç tümünü görebildiğim, bana "Yazmalıyım!" hissini veren bir tasarı yok. Yani 6,7 senedir böyle arkadaş ufak öyküler, denemeler dışında bir şey yazamıyorum. Aziz Nesin'in güncesini okuyorum örneğin orda da Aziz Nesin'in tasarısını yaptığı ama yazmadığı birçok oyun, roman var. Yazdığı kimi romanlar için yaptığı tasarlamalar ise sonradan bambaşka olmuş. Ama arkadaş harcıalem de olsa bir konuda karar kılıp artık romanı yazmalıyım diye düşünüyorum çok dolu hissediyorum kendimi... Bu hususta tavsiyeleriniz var mı? Aziz Nesin'in güncesi gibi bir yazarın yazarlık hakkındaki düşüncelerini içeren başka bir yapıt önerirseniz de sevinirim.
0
malayani
(12.05.12)
stephen king'in de var öyle bir kitabı, on writing di ismi yanılmıyorsam.
0
hoporlor
(12.05.12)
oğuz atay günlük'ünde romanlarından birinin yazılma aşamasını anlatıyormuş aynı zamanda, okumadım ama...
0
Demet
(12.05.12)
paul auster'ın yazı odasında yolculuklar adlı kitabı var. gerçi kendi yazdığı romanlardan hep spoilerlarla doluymuşmuş.
0
raikkonen
(12.05.12)
On Writing'i okudum. Oğuz Atay'ınkine bakayım.
0
🌸malayani
(12.05.12)
yazı odasında yolculukların roman yazmak veya bi şey yazmakla pek ilgisi yok farklı bi hikaye anlatıyo.
0
rurouni
(12.05.12)
bir de tahsin yücel'e bak derim ben, illa ki birşeyler karalamıştır bu konuda.
0
Demet
(12.05.12)
bir seylerin nasil yazilacagini baskalarinin neler cektigini vs gormek yerine kendiniz girisin. zira hicbirisi sizin kafanizdakilerle direkt iliskili olmayacak. sizin sureciniz sizin surecinizdir.

her sey gibi bu da biraz zamani gelince oluyor. ben bir entry'den sonra gaza gelmistim. soyle bir seydi entry: "surekli "istedigim an baslar ve yazarim" diyordum. birgun simdiye kadar yazdigim tum hikaye ve diger materyalleri cikardim ustuste dizdim 100 sayfa bile yapmadiklarini gordum. 6-7 senede bu kadar yazdiysam roman benim neyime dedim ve bu sevdadan vazgectim" minvalinde bir seydi. kimin yazdigini da hatirlamiyorum ama oldukca etkilemisti beni.

ben simdiye kadar yazdiklarimi ortaya cikarmak yerine uzun zamandir fikir olarak aklimda bulunanlardan birisine basladim. onu 40-50 sayfa kadar yazdim ama sonra bir gun baska bir fikir daha cazip geldi. ona basladim ve bitirene kadar digerlerine bakmadim.

cok fazla kisi yeterince hazir olmadigini veya iyi hikaye bulamadigini dusundugu icin vazgeciyor. bazisi baslayip vazgeciyor ve neticede cok azi bitiriyor.
bitirmekle de bitmiyor ustelik =) kendimden biliyorum.

demem o ki yazacaksaniz hikayenize bakmadan yazin. varsa bir sey zaten yazarken ortaya cikar. ha, ilk yazdiginizdan pek bir sey beklemeyin =)
0
entrapmen
(12.05.12)
iyi bir yazar olmak istiyorsan oku, ama nasıl yazılır türü kitaplar değil. otur deli gibi kanonik eserleri oku uzun bir süre. iyi bir okuyucu değilsen iyi bir yazar asla olamazsın.
0
fapple
(12.05.12)
fapple+1

sabahattin ali edebiyat hocasına sormuş nasıl yazar olunur diye, hocası "okumakla, çok fazla okumakla" demiş.
0
Demet
(13.05.12)
(2)

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde savunma

doktor sagbirakmayan
Hep merak etmişimdir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye'ye karşı açılan davalarda Türkiye'yi kim savunuyor? Kurumların kendi avukatları savunuyor desem yersiz olur çünkü bu davalar illa ki devletin üst kurumlarına karşı açılmıyorki, dsi'ye ya da belediye'ye karşı bile dava açabiliyorsunuz.
Hep merak etmişimdir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye'ye karşı açılan davalarda Türkiye'yi kim savunuyor? Kurumların kendi avukatları savunuyor desem yersiz olur çünkü bu davalar illa ki devletin üst kurumlarına karşı açılmıyorki, dsi'ye ya da belediye'ye karşı bile dava açabiliyorsunuz. her kurumun da yüksek nitelikli avukatlara sahip olduğunu düşünmüyorum. ikincil olarak, tazminatı kim ödüyor? hazine mi yoksa kurum mu? Kurum ödüyorsa o kurumun vay haline. hem avukat tut, hem kendini savun, hem de binlerce lira tazminat öde. O kurum batar resmen. Muhakkak ki mantıklı bir düzeni vardır ama nasıl?
0
doktor sagbirakmayan
(11.05.12)
Eskiden mantıklı bir düzeni mevcuttu ancak şimdi mantıklı bir düzene ihtiyaçları dahi yok. Çünkü neredeyse bütün davalar reddediliyor (Sansasyonel olanlar hariç). Mahkeme Türkiye'den gelen davaları sanki bir Türk mahkemesiymiş gibi ele alıyor. Çoğu reddediliyor. Gerekçe kısmı da aynen Türk mahkemelerinde ki gibi kısa bir cümleyle geçiştiriliyor.

Türkiyeden gelen başvurularda inanılmaz bir yoğunluk var. Ve maalesef mahkeme söz konusu yoğunluğu çoğu davayı önemsemeyerek ve reddederek gideriyor.

Türkiye'nin tazminata mahkum olması durumunda hazine öder diye biliyorum.
0
saruwatari
(11.05.12)
AİHM'de açılan davalar kurumlara karşı değil, devlete karşı açılır. Dolayısıyla devlet kendisini savunmak için avukat tutar. Tazminatlar da hazineden ödenir.
0
microfiction
(11.05.12)
(2)

göktürk alfebesi neden kullanılmamış?

raskolnikov2
osmanlı'nın 500 yıl boyunca neden kullanmadığını biliyorum. daha sonra da latin alfabesine geçildi.peki osmanlı zamanında veya cumhuriyet döneminde türk alfabesi olan göktürk alfabesine geçilmesi düşünüldü mi hiç?
osmanlı'nın 500 yıl boyunca neden kullanmadığını biliyorum. daha sonra da latin alfabesine geçildi.

peki osmanlı zamanında veya cumhuriyet döneminde türk alfabesi olan göktürk alfabesine geçilmesi düşünüldü mi hiç?
0
raskolnikov2
(04.05.12)
@delirttiniz beni

uygurlardan yola çıkarsak değiştirmediler diye biliyorum. hatta din hariç kültürlerini korumuşlardır.
0
kumlupara
(04.05.12)
osmanlılar göktürklerden ve göktürk alfabesinden haberdar değillerdi. göktürk alfabesinden haberdar olmamız için 1890'lı yıllara gelinmesi gerekiyordu. cumhuriyet döneminde de böyle bir şeye gerek duyulmadı. bir defa şu anki alfabemiz, türkçe sesleri yansıtması açısından göktürk alfabesi de denilen runik türk yazısından daha başarılı. ayrıca uluslararası kolaylığı da var.

@delirttiniz beni uygurlardan yola çıkarsak değiştirmişlerdir. uygurların kullandığı alfabe doğrudan doğruya soğd kökenlidir zaten. bugünkü uygurlar (doğu türkistan) da arap alfabesi kullanıyorlar.
0
microfiction
(04.05.12)
(8)

imla

tekilabambam
Küçük balık:"Geçmiş günlerden siz söz açtınız." diye cevap verdi.Küçük balık:"Geçmiş günlerden siz söz açtınız," diye cevap verdi.Yayıma hazırlanan bir kitabın düzeltim aşamasında, yukarıdaki yazımlardan hangisi doğru? Yani, tırnağı kapatmadan önce nokta mı koymalıyız, virgül mü?Ben nokta diye biliy
Küçük balık:
"Geçmiş günlerden siz söz açtınız." diye cevap verdi.


Küçük balık:
"Geçmiş günlerden siz söz açtınız," diye cevap verdi.


Yayıma hazırlanan bir kitabın düzeltim aşamasında, yukarıdaki yazımlardan hangisi doğru? Yani, tırnağı kapatmadan önce nokta mı koymalıyız, virgül mü?
Ben nokta diye biliyordum ama yayım aşamasında virgül sanırım, lütfen cevap verin, kafam çok karıştı :/ :/
0
tekilabambam
(04.05.12)
virgul konur mu hiç yahu
0
exxxessive
(04.05.12)
nokta konmalıdır. iç içe birleşik cümledir.
0
cemallamec
(04.05.12)
metnin devamına bağlı. hemen ardından bir şey daha söylüyorsa virgül yanlış değil diye biliyorum.
0
anonim yazar
(04.05.12)
(git: 398781)

Yani, virgül konulacak. Hatta şu biçim kitap formatına daha da uygun olabilir(Sizin kullanımınız yanlış değildir):

Küçük balık, "Geçmiş günlerden siz söz açtınız," diye cevap verdi.

Bütün kitap için tek bir format seçilmeli ve hep o şekilde kullanılmalı.
0
samansapı
(04.05.12)
tabiki virgül konur. buna nokta koy diyen gitsin ilkokulu yeniden okusun amk.
0
blackmail
(04.05.12)
Nokta konur.
@samansapı: O soruda nokta konulacağı belirtilmiş farkındaysanız.Oraya virgül konmaz.
0
grgn
(04.05.12)
@ grgn arkadaşın sorduğu yer tırnağın içindeki nokta. Cümlenin sonundaki değil. O duyuruda iki farklı yer tartışıldı. Bir tırnak içindeki noktalama, bir de cümle içindeki noktalama.

Ayrıca diğer duyurudaki cevabınız da yanlış. Kitaplardaki standart benim dediğim şekildedir.
0
samansapı
(04.05.12)
Virgül konulacak. Nokta konulması doğru bilinen yanlışlardan. Yayıncılık dünyasında editörler, redaktörler vb. hep virgül konması gerektiğini söylerler. Hatta böyle bir tartışmada bir yayıncı-eleştirmenin bu konunun özellikle üstünde durduğunu biliyorum.
0
microfiction
(04.05.12)
(7)

aforoz etmek hala var mı ?

wessago
devam eden bir şey mi ? ben aydınlanma ile bitti sanıyordum.
devam eden bir şey mi ? ben aydınlanma ile bitti sanıyordum.
0
wessago
(02.05.12)
(bkz: madonna)
0
microfiction
(02.05.12)
katoliklerde hala var diye biliyorum. ama eskisi gibi cemaatler halinde yaşamadığımızdan, öyle toplumdan dışlanma, kimsenin yüzüne bakmaması gibi bir durum olmuyor. daha çok simgesel bir şey, pek kimse sallamıyor.
0
Demet
(02.05.12)
katoliklerde, yahudilerde ve bildiğim kadarıyla ortodokslarda var. toplumdan dışlanma söz konusu değil ama ayinlere katılamıyorsun, bu da o dinler için önemli bir alan olduğundan ruhani açıdan hala etkili.
0
homo sapiens gotgobekus
(03.05.12)
peki ben de şunu merak ediyorum, aforoz edildim diyelim, benim kim olduğumu nasıl bilecekler herhangi bir kilisenin ayinine gitsem? mesela ingilterede bir kilise ayinine elimi kolumu sallayaraktan girmiştim, katolik olmadığım halde. kimse de neden geldin demedi, bu kişinin aforoz edilmiş olduğunu nasıl anlayacaklar?
0
Demet
(03.05.12)
400 yıl önce, minnacık köyünün kasabanın birinde yaşasaydın aforoz anlamlı olabilirdi. ya da bi ülkenin kralı falan olsan o da anlamlı olabilirdi. ama değilsin. artık herkes, her din her yerde. ve kilise eskisi gibi güçlü değil, o dönem rönesans ile bitti. ama aforoz hala, kimse takmasa da devam ediyor.

ve yine 400 yıl önce herkesin birbirini tanıyabileceği, küçük topluluklar halinde yaşanıyordu. seyahat etmek çok zordu. ve emin olmasam da dinden çıkan büyük ihtimalle işaretleniyordur kimlikte falan kimseyi kandıramasın diye. haliyle kim nereden anlayacak diye bir şey yok.

bildiğim kadarıyla alevi'lerde de var benzer bir şey. (bkz: düşkün)
0
repins
(03.05.12)
kim sallamışsa iyi sallamış, alevilikte öyle bir şey yok, hele de sünniyle evlendi diye. aleviliğe sürmedik bok kalmadı zaten la havle ve la... ceme almama cezası var, o da belli bir süre için, ya da kendini affettirene kadar.

neyse konuya dönelim, kimliğe işaret koymak şu an için uydurduğumuz bir şey tabii de öyle bile olsa bana kimse bir şey sormadı, kimlik falan göstermiyorsun zaten kiliseye girişte.
0
Demet
(03.05.12)
www.aabf-inanc-kurumu.com
alman bi alevi organizasyonunun sitesinden
www.aleviforum.com
burda başka bir örnek.
www.alevicanlar.net
başka bir örnek.

bunlar alevilik+düşkünlük keywordleri ile yaptığım basit bir google aramasının ilk sayfasından aldığım şeyler. yanlış bir bilgi olmadığından emin olmak için url'sinde alevi geçenleri koydum yukarı. düşkünlük hakkında daha epey haber&bilgi var internette.

aforozun çok daha sert görünmesinin en büyük nedeni kilisenin en korkulan güç olduğu yaklaşık 200-300 senelik bir karanlık çağın en büyük silahı olması. yoksa ceme almama, düğününe gitmeme, yüz çevirme, selam vermeme, yardımına koşmama, ticari faaliyetlere girmeme, sosyal statü kaybetme hemen hemen aforoz ile aynı şeyler.

yani bok atmak gibi bi derdim yok. varmış işte böyle bir şey, artık uygulanmıyor oluşu, sizin tanıdığınız alevilerin bunu uygulamıyor oluşu, çok daha radikal alevilerin hatta en radikallerin uyguluyor oluşu ya da eskisi kadar etkili olmuyor oluşu bir şey değiştirmez. zaten düşkünlük aforoz birbirine benziyor dediğim diye aleviliğe nasıl bok atmış olabilirim? ayrıca niye aleviliğe bok atayım?

her neyse. aforoz genelde kitleleri peşinden sürükleyebilecek insanlara karşı uygulanan bir şey. mesela bir papaz ya da kral ya da ünlü bir ressam aforoz edilir ki insanlar onun peşinden gitmesin. ayrıca aforoz edilen kişinin kiliseye girip çıkması ile ilgili bir sıkıntı yok, fakat ona dini tören ( komünyon, şarap içi ve ekmek yemek -isa'nın kanı ve eti - ) yapılmıyor. fakat izlemelerinde bir sakınca yok.

kimlik dediğim gibi bilmediğim bir konu, aklıma gelen en basit örnekti. bundan yüzyıllar önce, kasabamıza elini kolunu sallaya sallaya gelip komünyonunuza katılmak isteyen birine doğum kaydını, hırlı mı hırsız mı olduğunu sorardık herhalde. bugün bir köyde bile bilinmedik bir araba dolaşınca birileri çıkar hayırdır diye sorar. bugün de gidip " meraba bana bi kutsal su, ekmek arası vaftiz biraz da komünyon ama acısız olsun " dersen birileri sen kimsin kardeş der herhalde. ayrıca aforoz edilen kişiler genelde üstte de belirttiğim gibi toplum içerisinde insanları etkileyebilecek kişiler ve hatta prensler ve krallar.

*
ha unutmadan. dün akşam cüneyt özdemir'in programında sünni%alevi çift evlenince alevi'yi düşkün ilan ederiz diyen alevi dedelerinin varlığı konuşuldu. aynı zamanda pek çok dede de düşkün ilan etmeyiz de demiş.

*
ve soruya doğru düzgün cevap vermemişim. katolik kilisesi madonna'yı aforoz etti, hatun da ben budistim ne diyonuz heleloy diye dalga geçti bol bol. devam eden bir şey ama kimsenin umrunda değil.
0
repins
(03.05.12)
(3)

minayatür sanatı

the mighty arms of atlas
karanlık, tabu deviren, derin anlam taşıyan, vurucu.. bu sıfatlardan en az birini taşıyan minyatür eserleri arıyorum (internet üzerinde).en kötü, uzak doğu ya da hint tipi çizimleri de kabul edebilirim. ama öncelikle minyatür lazım.
karanlık, tabu deviren, derin anlam taşıyan, vurucu.. bu sıfatlardan en az birini taşıyan minyatür eserleri arıyorum (internet üzerinde).

en kötü, uzak doğu ya da hint tipi çizimleri de kabul edebilirim. ama öncelikle minyatür lazım.
0
the mighty arms of atlas
(02.05.12)
microfiction
(02.05.12)
acil değilse benim adım kırmızı'yı okuyun, epeyce fikir edinebilirsiniz.
0
ruhibirbanyo
(02.05.12)
(bkz: levni)
0
microfiction
(03.05.12)
(1)

kartal 5. asliye ceza mahkemesi

jangbogo
nerede tam olarak ?
nerede tam olarak ?
0
jangbogo
(02.05.12)
Kartal Adliyesinde.
www.kartal.adalet.gov.tr
0
microfiction
(02.05.12)
(1)

Sırp yazar, şair

empty space
Merhaba Duyuru Ahalisi,Haziran başında Belgrad'a gideceğiz. Gitmeden edebiyatlarını karıştırmak istiyorum. Tercihen güncel edebiyatlarına ilişkin tavsiye verebilirseniz harika olur.En son 1900lerin başına kadar gelebildim. Ama eminim daha yeni yazarlarlar, şairler de vardır. Şimdiden teşekkürler!
Merhaba Duyuru Ahalisi,

Haziran başında Belgrad'a gideceğiz. Gitmeden edebiyatlarını karıştırmak istiyorum.

Tercihen güncel edebiyatlarına ilişkin tavsiye verebilirseniz harika olur.

En son 1900lerin başına kadar gelebildim. Ama eminim daha yeni yazarlarlar, şairler de vardır.

Şimdiden teşekkürler!
0
empty space
(02.05.12)
Şurada Balkan Edebiyatına ait yazarların kitapları var. Yalnız, hangisinin Sırp olduğuna dair biraz dedektiflik yapmak gerekiyor.

www.idefix.com
0
microfiction
(02.05.12)
(3)

''cenge giderken''

lynyrd skynyrd
milli edebiyat döneminin değerli sanatçılarından olan mehmet emin yurdakul, ''cenge giderken'' isimli eserini kaç yılında kaleme almıştır? oldukça spesifik bir soru; ama sorunun cevabını öğrenmem gerekiyor? sevgiler.
milli edebiyat döneminin değerli sanatçılarından olan mehmet emin yurdakul, ''cenge giderken'' isimli eserini kaç yılında kaleme almıştır? oldukça spesifik bir soru; ama sorunun cevabını öğrenmem gerekiyor? sevgiler.
0
lynyrd skynyrd
(01.05.12)
cenge giderken - 1886

tr.wikipedia.org

@microfiction evet. doğrudur. Ben direkt olarak sonuca odaklandığım için en alttaki listeye baktım. doğru cevap 1897. 10 puan veriyoruz.
0
koseli cember
(01.05.12)
1897 (Teşekkürler Google!)

@koseli cember Vikipedi'deki aynı maddede şöyle demekte:

"Mehmet Emin Bey, 1897-1907 yılları arasında Rüsumat Evrak Müdürlüğü yaptı. İlk şiirini 1897’de Yunan Harbi sırasında Selanik’te Asır Gazetesi’nde yayımladı. “Cenge Giderken” adlı bu şiir ile ünlendi."

Google'ın verdiği sonuçları da ekleyeyim, tam olsun.

www.mikrop.us
www.asilkan.org
www.sorucenneti.net
www.eksisozluk.com

(Tabii internetteki böyle sitelerde yer alan bilgilerin tam güvenilir olmadığını da ekleyeyim. Bendeki Yazarlar Sözlüğüne bakıp geliyorum şimdi)
0
microfiction
(01.05.12)
Evet, Behçet Necatigil'in Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü'nden teyit ettim. 1897 imiş. Neme lazım, internetteki her bilgiyi güvenmemek gerek. Bir sürü bilgi kirliliği var. Hele ki bu şiirler, Türk şairleri konusunda.

@koseli cember oley! 10 puan için teşekkürler.ben bu gazla gider edebiyat tarihçiliğine başlarım. :) tepe tepe kullanacağım on puanımı. :)
0
microfiction
(01.05.12)
(13)

Kitap tavsiyesi (Öyküler)

herşeyi soran adam
Merhaba,İçinde kısa kısa, sıkıcı olmayan öyküler olan kitap önerilerinizi rica ediyorum sizlerden. Denemelerde olabilir tabii.
Merhaba,
İçinde kısa kısa, sıkıcı olmayan öyküler olan kitap önerilerinizi rica ediyorum sizlerden.
Denemelerde olabilir tabii.
0
herşeyi soran adam
(01.05.12)
irbat
(01.05.12)
Dokuz Öykü (J. D. Salinger)

Colombre (Dino Buzzati)

öykü kitabıdırlar. severim ikisini de.
0
jiyuu
(01.05.12)
salinger - 9 öykü
oğuz atay- korkuyu beklerken
0
botamaniaensis
(01.05.12)
gustave flaubert - üç hikaye
0
juusto
(01.05.12)
gogol
sait faik
0
jeanne hebuterne
(01.05.12)
başarı öykülerini içeren kitaplar var, onları tavsiye ederim.
0
blackmail
(01.05.12)
aziz nesin - seçme öyküler

adam yayınlarından. iki üç gün önce aldım, her akşam iki üç tane öykü okuyorum. gerçi hepi topu 17 tane falan öykü var ama çok da sevdim kitabı.
0
dahinnotha
(01.05.12)
öyküler anlatsın - ishak reyna
www.dr.com.tr

okulda aldığım short story dersi için okutuluyodu, geçmişten günümüze birçok yazarın öyküleri var, gayet iyidir.
0
xvyz
(01.05.12)
goks
(01.05.12)
cüneyd suavi - kesilen gitar
0
zidan
(01.05.12)
Anadili Türkçe olup da öykü okumak isteyen birisi Sait Faik okumadan geçmemeli bu dünyadan. Tabii Oğuz Atay - Korkuyu Beklerken, Murat Gülsoy'un öykü kitapları, Roberto Bolano-Katil Orospular, Edgar Allan Poe, Cemil Kavukçu da tavsiye dahilindedir.

edit: raymond carver'ı nasıl atladım! raikkonen +1
0
microfiction
(01.05.12)
kısa öykü dendiyse raymond carver geçilmez. hemen bulabileceğiniz tek kitabı "lütfen sessiz olur musunuz?" büyük tavsiye.
0
raikkonen
(01.05.12)
murat uyurkulaktan bazuka önemle ısrar edilir...
oku öyküler muazzam derecede güzel.

borges abimizin kum saati de adamı alıp sever sevr yerine kor . o derece yani.
0
anarkokombi
(01.05.12)
(2)

Resimdeki ney?

neysene
yandaki youtube dan alınmış görüntüde mavi yuvarlak içindeki osmanlıyı mı temsil ediyor?
yandaki youtube dan alınmış görüntüde mavi yuvarlak içindeki osmanlıyı mı temsil ediyor?
0
neysene
(01.05.12)
ingiliz değil efem. alman. birinci dünya savaşı alman miğferleri bunlar. hangi ülkenin afişi bilmiyorum ama zamanında birinci dünya savaşında wilhelm almanyasıyla, ikinci dünya savaşında nazilerle, en son da nato'yla çarpışmış bir ülkeye ait olsa gerek. belki sırbistan sosyalistlerine ait bir afiştir.

yineliyorum, wilhelm dönemi miğferlerinden söz konusu sivri uçlu miğfer. german helmet ww1 diye gugıllarsanız örneklerini görebilirsiniz.
0
microfiction
(01.05.12)
ermanen
(01.05.12)
(20)

Hangi kitaptan başlamalıyım?

exla
Az önce Tutunamayanlar'ı bitirdim, ağzıma sıçtı kitap. Üzerinde fazla düşünmek istemiyorum kitabın. Hemen diğerine başlayayım diyorum fakat karar veremedim. Sizce hangisine başlamalıyım hemen?1- Jose Saramago - Küçük Anılar2- Jose Saramago - Körlük3- Jose Saramago - Bütün İsimler3- Sabahattin Ali -
Az önce Tutunamayanlar'ı bitirdim, ağzıma sıçtı kitap. Üzerinde fazla düşünmek istemiyorum kitabın. Hemen diğerine başlayayım diyorum fakat karar veremedim. Sizce hangisine başlamalıyım hemen?

1- Jose Saramago - Küçük Anılar
2- Jose Saramago - Körlük
3- Jose Saramago - Bütün İsimler
3- Sabahattin Ali - Kağnı / Ses / Esirler
4- Yusuf Atılgan - Aylak Adam
5- Yusuf Atılgan - Canistan
6- Moliére - Cimri
7- Kierkegaard - Kaygı Kavramı
8- Turgut Özakman - Şu Çılgın Türkler
9- Freud - Bilinçdışının Keşfi
10- J.D. Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar
11- Oğuz Atay - Bir Bilim Adamının Romanı
12- Nazım Hikmet - Öteki Defterler

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
0
exla
(30.04.12)
aylak adam +1
0
schopenowski
(30.04.12)
Freud oku. Kitap üzerine fazla düşünmek istemiyorsan iyi bir seçim olacaktır tahminimce.

Ya bir de bu kadar kitabı nereden nasıl buldun bana da bir yol yordam gösterir misin? tenks
0
uzun sacli mazosist
(30.04.12)
körlük
0
hamaliel
(30.04.12)
Aylak Adam.
0
sanal hayvan
(30.04.12)
körlük +2
0
irbat
(30.04.12)
aylak adam sonra sabahattin ali
saramago ve salinger
freud
0
xvyz
(30.04.12)
çavdar tarlasında çocuklar sanki seni biraz toplar. körlük'ün karamsar havası, kasveti iyice çökebilir üzerine. şu çılgın türk'leri nasıl okumaya değer bulduğunu sorgulamayacağım. kimileri resmi söylem'e bayılıyor. tarihi devlet'in ayılıp bayıldığı adamlardan dinlemek kadar zamanı boşa harcama yolu olmaz ama tabii üzerime vazife değil. moliere de tutunamayanlardan uzaklaştırmakta yardım edebilir gibi geldi bana. saygılar, sevgileri.
0
hınzırpaşa
(30.04.12)
körlük
0
sopiro
(30.04.12)
Yahu hepsine tamam da o kadar nitelikli, güzel kitabın yanında o Turgut Özakman'ın ne işi var? O olmasın da hangisi olursa olsun. Hepsi güzel seçim.

edit: "Çavdar Tarlasında Çocuklar iyi gider" fikrine katılıyorum ben de. cCc Salinger Reyiz cCc
0
microfiction
(30.04.12)
korluk'u hatta direk saramago'yu daha saglam kafayla oku sen :) cavdar tarlasinda cocuklar rahat gider gibi
0
bartman
(30.04.12)
10 numero
0
merena
(30.04.12)
kitapların hiç birine sözüm yok da;

turgut özakman'ın şu çılgın türkler kitabına bu acayip tepki nedendir ben de bunu anlamadım?

ben okudum o kitabı.. ve kendi tarihimizi okullarda yıllarca gördüğümüz halde ne kadar yüzeysel ve yarım yamalak verildiğini gördüm. hemen her sayfasında gözyaşlarımı tutamadım.

köylülerin askerler için kendi aralarında yapabilecekleri her türlü yardımı toplarken, hiç bir şeyi olmayan köyün delisinin ayağındaki bir çift ayakkabısını getirişini okudum. o kitapta anlatılan her şey belgeli. bir kaç yıl önce (kitabın yeni çıktığı yıllar belki) turgut özakman'la yapılan bir röportaja katılmıştım. o yaşta bir insanın kendi tarihi için (yanlış hatırlamıyorsam) on yılını tarihe dair belgeleri bulmaya ayırması şimdi bu cümlede okuyunca ne kadar basit geliyor ve yine aynı cümlelerle ne kadar basitçe küçümseyip, yerebiliyorsunuz..

o kişi, bizlere tarihimizi gerçek haliyle verebilmek için (o yaşta ki kendisi şu an en az 70 üstü vardır) hayatından on yılını harcayabiliyor, ama siz taş çatlasa bir ayınızı okumak için ayırmak bir yana, bir de nasıl küçümsüyor, yeriyor.. breh breh breh... vay anasını sayın seyirciler..

o kitap her okulda her vatandaşa okutulması gereken bir kitap iken, buralarda iki cümle ile nasıl da yerle bir ediliyor..
ayıp.. yazık.. ama o kitaba, içinde anlatılan tarihe ve yazana değil, böyle düşünenlere bence..

aferin...
sizden çok iyi adamlar olur bu ülkeye..

bu yazdıklarımı, tepkimi gösterdiğim şeyleri yazanların kim olduklarına bakmadan ve umursamadan yazıyorum. kimsenin şahsına değil, genel tavra yönelik düşüncelerim.

kitap tarih dili ile değil roman diliyle yazılmıştır. bari okuduktan sonra bu tür yorumları yapın... vay be, bunları da okuyacağımız günler geldiğine göre, daha ilerisine de şimdiden hazırlanmaya başlayalım bari.. ben utandım şu yazılanları okuyunca..
0
holy diver
(30.04.12)
o listeden ya sadece 8 numarayı okuyun ya da 8 numara hariç hepsini. bu listeyi tek bir kişi yapmış olamaz. bu 11 kitabı sevip de 8 numarayı önerebilecek bir gerizekalının varlığına inanamam.

8 numara saplama beyler.
0
dehri
(30.04.12)
@holy diver kitap bir roman değil de tarih kitabı olsaydı muhtemeldir ki aynı şeyleri yazmamış olacaktım. söylediklerim kitabın konu edindiği tarihe ve millî mücadeleye değil; (aile tarihimden de biliyorum ne çileler çekilip ne emekler verildiğini) kitabın bir roman olarak değerinedir. tarih, romanlardan öğrenilmez; tarih kitaplarından öğrenilir. turgut özakman elindeki belgelerle kötü bir roman yazmak yerine iyi bir tarih kitabı yazsaydı, eserine çok daha fazla saygı duyardım. tabii diyorsanız ki "burada yazılı olanlar başka bir kaynakta derlenmiş değil. hepsi de belgeli, gerçek olaylar. o yüzden bir roman değil de tarih kitabı olarak okunmalıdır." ona bir şey diyemem işte. ama tutup da turgut özakman, sırf bizim açımızdan kıymetli bir dönemi konu edindi diye ona iyi bir roman yazarı muamelesi yapmamı beklemeyin lütfen.

@exla ayrıca çavdar tarlasından çocuklar yönündeki reyimi de yineleyeyim. oğuz atay'dan bir bilim adamının romanı yerine korkuyu beklerken daha iyi olabilirdi. türk edebiyatındaki çok önemli bir öykü kitabıdır. o.a. genelde romancı olarak değerlendirilir ama bu kitabıyla da türk öykücülüğünün en iyileri arasına yerleşmiştir. oylumlu bir romanın ardından freud vb. sosyal bilimlerle ilgili bir kitap da fena gitmez.
0
microfiction
(30.04.12)
@microfiction,
dediğim gibi, isimleri bakmadan yorum yaptım. şimdi kontrol ettim senin yorumun onlardan biriymiş.

ben de kitapla ilgili yorum yaptım zaten ve onun kelimelerle bu kadar basitçe değersizleştirmeyi hak etmediğini söyledim/söylüyorum. kitapta yanlış hatırlamıyorsam bir tek kadın karakter kurgu idi, ki bu da kitabın girişindeydi sanırım turgut özakman'ın giriş yazısında belirtiliyor. adam çalışmalarını anlatıyor orada. kaynaklarını da kitabın sonunda sıralıyordu sanırım. çok yıl geçti kitabın neresinde yer aldıklarını net hatırlamıyorum.

evet; kendi ağzından da duymuş ve kitabındaki önsöz(ler olabilir hatırlamıyorum)de de okumuş biri olarak tekrar ediyorum, kitapta anlatılanlar tamamen tarihi belgelere dayanarak, yıllar süren araştırmalar sonucu yazılmıştır. şimdi ben içeriğine ve gerçekliğine dikkat çekerken, sen kitabı istediğin kategoriye koyabilirsin, bence hiç önemli bir konu değil. içindekine değer verilsin (ki bu da en güzel okunarak ve hakkında konuşulurken daha dikkatli konuşularak olur sanırım) de, sen istediğin kategoriye koy;)


@dehri;
inanır mısın, ben de okuduğunu anlamayıp anlamış gibi yorum yapan gerizekalıların varlığına inanmak istemiyorum..

ama yine de olasılıklar için ek açıklama yapayım;

soruda verilen listeden herhangi bir kitap önerisi yapmadım. sadece bir tek kitaba gelen şaşırdığım tepkilere karşı (konuyla ilgili direk değil ama dolaylı cevap sayılabilecek) düşüncelerimi belirttim.
0
holy diver
(30.04.12)
Yusuf Atılgan-Anayurt Oteli
0
Kierkegaard
(30.04.12)
kesinlikle J.D. Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar
0
hepiniz oleceksiniz
(30.04.12)
Sayın @holydiver,

Ekşi sözlüğün pek sevilen bir başlığı var, devletin ideolojik aygıtları bunlar sadece trt, tsk, tdk olmuyor bireyler de olabiliyor. turgut özakman bu devletin ideolojik bir aygıtıdır. kitabı yazma sürecinde değilse de yazdıktan sonra kemalist'lerin ideolojik aygıtlarından birine dönüşmüştür. yazdığı devam kitabıyla da bunu ispat etmiştir. Türk'ün Türk'e propagandasını yapan, türkiye cumhuriyetinin kambur kurucu felsefesinin, zamanın gereklerine göre sıradan bir savunucusu. kitabın ne edebiyat ile, ne bilgi ile, ne tarih ile bir alakası var, açıkçası kitap demek bile lütuf. tek varlık sebebi propaganda. vergi mükelleflerinin vergilerini daha şevk ile ödemesi, askere giden evlatlarının ölmelerini sorun etmemeleri gibi beklentileri var. ne olsa dedeleri de çılgındı, vatan için öldüler. otuz yıllık iç savaşta ölen on binler de neymiş? çılgınız bir, yüz binler ölsün! vatan sağ olsun! diyelim diye yani. ben bu söyleme lanet ettiğimi ekleyeyim.

tarihi devletten öğrenmek, ibrahim tatlıses'ten türkçe öğrenmeye benzer. koskoca akademi var, -onun için de de çürük elma bol- "uluslararası kaynaklar var" desem onlar türklerin çılgınlığını gerektiği gibi söylemiyor diyen çıkacaktır. ne olsa yanlılar, 90 yıl önce kaybeden dedelerinin savaşlarını devam ettiriyorlar gibi çocukça manipülatif, aptalca inanılması beklenen, banu avar kafalı şeyler söylenebilir. kurucu felsefenin tarih ile söylediği o kadar çok yalan var ki, güneş dil teorisi mi dersin, türklerin bu topraklarda 6.000 yıl önce yaşaması mı dersin, türk'ten başka ırk, etnik köken tanımayıp, tüm geri kalanları yok sayıp ırkçı olmamayı başarabilmesi mi dersin... gider bu.

kitabın içeriği ile ilgili eleştiri yarıştırma savaşına girmiyorum. kanımca buna gerek yok, gerek ekşi sözlük başlığı, gerek basit bir google araması size ihtiyaç duyduğunuz yanıtları verecektir.
0
hınzırpaşa
(02.05.12)
@hınzırpaşa;

zahmet etmiş o kadar uzun cevap yazmışsınız, teşekkürler.
konunun gereksiz yere ve alakasız bir başlık altında uzayarak başkalarını da rahatsız etmemesi amacıyla; sadece "vay be" diyorum.
0
holy diver
(02.05.12)
@holydiver,

hiçbir kinaye içermeksizin, teşekkür'ünüze teşekkür borçlu olduğumu ve inceliğinizi takdir ettiğimi eklemek isterim.
0
hınzırpaşa
(02.05.12)
(2)

Yayınevi

dusunuyorumoyleysevurun
Merhaba duyuru ahalisi, Misal, bir film hakkında ayı gibi böyle 150-200 sayfa analiz yazdınız. Bunu bir yayınevinde yayınlatmak mümkün olur mu sizce? Böyle örnekler biliyor musunuz?
Merhaba duyuru ahalisi,

Misal, bir film hakkında ayı gibi böyle 150-200 sayfa analiz yazdınız. Bunu bir yayınevinde yayınlatmak mümkün olur mu sizce? Böyle örnekler biliyor musunuz?
0
dusunuyorumoyleysevurun
(28.04.12)
Mümkün olabilir. Misal, sırf y.lisans tezlerini yayımlayan bir yayınevi kuruldu. Piyasada irili ufaklı bir sürü yayınevi var. Sinema üstüne yoğunlaşmış olanları da var. Biraz da ilgili metnin yapısına, kullanılan dile vb. bağlı. Ama muhtemelen 1000'den daha az basacaklardır. Satılması da zordur böyle bir kitabın.
0
microfiction
(28.04.12)
bazı yayınevlerinde parası neyse verip kitabınızı belirli bir sayının altında olmamak şartıyla bastırabilirsiniz. ondan sonra o baskılarla ne yapacağınız size kalır.
0
kedili madam
(28.04.12)
(4)

bu şiir sizce kimin ?

rndxco
hapşırdığımda; çok yaşa, iyi yaşa demek yerine 'benimle yaşa' diyebilseydin keşke.. ben de, sen de gör yerine 'emrin olur' deseydim sessizce..internette nazim hikmetin şiiri olarak çikiyor ama tarz olarak ona ait olmadiğini düşünüyorum..sizce ?
hapşırdığımda; çok yaşa, iyi yaşa demek yerine 'benimle yaşa' diyebilseydin keşke.. ben de, sen de gör yerine 'emrin olur' deseydim sessizce..

internette nazim hikmetin şiiri olarak çikiyor ama tarz olarak ona ait olmadiğini düşünüyorum..sizce ?
0
rndxco
(28.04.12)
bana göre nazım'a ait değil, dönüp dolaşıp ona atfedilmiş, tıpkı "bir fotoğrafa" şiiri gibi.

nazım böyle kafiye oyunlarına girmez gibi geliyor bana hep.
0
corrado
(28.04.12)
nâzım'ın değil kesinlikle. ayrıca bir şiir olduğu da tartışılır. intetnette dolanan ve ünlü şairlere atfedilen böyle milyon tane şiirimsi var. aklıevvelin birisinin karalayıp nâzım'ın diye yaydığı ucuz sözler.

edit: küçük iskender değil!
0
microfiction
(28.04.12)
küçük iskender.
0
hope ender
(28.04.12)
küçük iskender'in kitabında bu mısrayı görmüştüm sanki. ben öyle hatırlıyorum.
0
pomolilik
(28.04.12)
(3)

bi kelime vardı

ceymısın
bi terim daha doğrusu,mesela porto şarabanın sadece portoda üretilmesine izin verilmesi bu kelimeyle açıklanıyordu,ya da şampanyanın bazı bölgelerde ve kesin kurallarla üretilmesi ve bu adla üretilen metanın sadece o bölgeye ait olması,hatta bu kelime avruğa birliği standartlarında baklavaya uygulan
bi terim daha doğrusu,mesela porto şarabanın sadece portoda üretilmesine izin verilmesi bu kelimeyle açıklanıyordu,ya da şampanyanın bazı bölgelerde ve kesin kurallarla üretilmesi ve bu adla üretilen metanın sadece o bölgeye ait olması,hatta bu kelime avruğa birliği standartlarında baklavaya uygulanması için de kullanılıodu d ile başlıodu neydii?
0
ceymısın
(25.04.12)
şu olabilir mi acaba?
en.wikipedia.org
0
sanal hayvan
(25.04.12)
en.wikipedia.org

abi ben olayi cok yanlis algiladim :))sarap,ekonomi,etc görünce dayadim.ama bu sefer güldürmedi:))
0
serabetan
(25.04.12)
türkçesi için,
(bkz: mahreç işareti)
(bkz: menşe adı)
0
microfiction
(25.04.12)
(3)

şu tür bir trençkotu

shyzore
nerede bulabilirim ?http://i.imgur.com/20Xlp.jpgmersin'de yaşıyorum. olmadı internet de olur ama deneyerek almak tercihim. forum'da zaman kaybetmeden marina'ya baksam olur mu ?bir de sizce güzel mi ?
nerede bulabilirim ?

i.imgur.com

mersin'de yaşıyorum. olmadı internet de olur ama deneyerek almak tercihim. forum'da zaman kaybetmeden marina'ya baksam olur mu ?

bir de sizce güzel mi ?
0
shyzore
(24.04.12)
fiziğim daha kötü değil bu adamdan. simitleri olan bir erkek değilim en azından.

dahi anlamındaki de de bitişik olunca güzel durmuyor.
0
🌸shyzore
(24.04.12)
her çift düğmeli şey trençkot değildir. bu değil en azından. bu arada güzel, evet.
0
microfiction
(24.04.12)
parası koymaz diyorsan tommy'de görmüştüm çok benzerini. indirimde 329 dolar mı neydi. joshua jackson da öyle çok vücutlu bir adam değil zaten onda durduğu gibi durur sende de.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(24.04.12)
(3)

yeraltı edebiyatı

seyirdefteri
hikaye okumaya bayılan bir kişi olarak yeraltı edebiyatıyla ilgilenen içinde çeşitli hikayeler olan bir blog/tumblr ya da herhangi bi e-dergi arıyorum. korku şiddet psikopatlık bastırılmış dürtüler..vs ilgi alanım
hikaye okumaya bayılan bir kişi olarak yeraltı edebiyatıyla ilgilenen içinde çeşitli hikayeler olan bir blog/tumblr ya da herhangi bi e-dergi arıyorum. korku şiddet psikopatlık bastırılmış dürtüler..vs ilgi alanım
0
seyirdefteri
(22.04.12)
google'da gürkan gür'ü arat.
0
naberlan
(22.04.12)
Notos'un Yeraltı Edebiyatı özel sayısı bir fikir verebilir. En azından neyi arayacağınız vb. konularında yol gösterebilir.

www.idefix.com
0
microfiction
(23.04.12)
selamlar, hoşunuza gideceğini düşündüğüm bir blog;

www.rezervuarkedileri.com
0
nesilsiz
(05.01.14)
(9)

yazım kuralı

tekilabambam
"Anlaşıldı," dedi küçük çocuk. "İstediğin gibi olsun."Yukarıdaki gibi bir metin düşünün. İlk tırnak içindeki cümlenin virgül ile bitmesi yanlış değil mi? Yani tamam o cümlenin devamı gelecek ama tırnak kapatılırken virgülle kapatılabilir mi ki?
"Anlaşıldı," dedi küçük çocuk. "İstediğin gibi olsun."

Yukarıdaki gibi bir metin düşünün. İlk tırnak içindeki cümlenin virgül ile bitmesi yanlış değil mi? Yani tamam o cümlenin devamı gelecek ama tırnak kapatılırken virgülle kapatılabilir mi ki?
0
tekilabambam
(20.04.12)
virgul yanlis.
dedi kucuk cocuk en sonda olsa dogru olurdu, istedigin'in kucuk olmasi lazim o zaman da.
0
inisiyatif almayi seven adam
(20.04.12)
"Anlaşıldı," dedi küçük çocuk, "istediğin gibi olsun."

bu daha doğru ama üstteki de bence yanlış değil çünkü anlaşıldı ile dedi küçük çocuk grubunu ayırmış.
0
kediebesi
(20.04.12)
pekiştirmek için ben de cevaplayayım:

yazıyı alıntılıyorsanız (ya da alıntılamışlarsa), tırnak içine aynen kopyalamak doğru. fakat duyduğunuz bir konuşmayı aktarıyorsanız durum değişiyor; "anlaşıldı" dedi küçük çocuk,¹ "istediğin gibi olsun".

(¹: burada da nokta olmamalı! devam ediyor cümle)
0
onkaimeon
(20.04.12)
Sorunuz şu mudur? Sizce aşağıdaki gibi mi yazılmalıdır?

"Anlaşıldı." dedi küçük çocuk.
0
samansapı
(20.04.12)
@samansapi evet sorum o aslında.
0
🌸tekilabambam
(20.04.12)
Orada virgül olmasının sebebi, asıl cümlenin "Anlaşıldı," dedi küçük çocuk. cümlesi olmasıdır. Anlaşıldı'dan sonra bitmemektedir yani cümle. Bu yüzden virgül konur. Niye boş bırakılmaz derseniz, bilmiyorum derim. Kitap yayıncılığında genel kabul gören format bu şekildedir.

Diğer arkadaşların belirttiği "Anlaşıldı," dedi küçük çocuk, "istediğin gibi olsun." formu ise tercih meselesidir. Sizin verdiğiniz örnek şeklinde de kullanılabilir. Zira Anlaşıldı ile İstediğin gibi olsun iki ayrı cümledir. Şu şekilde olsaydı, virgülle ayırmak zorunlu olurdu:

"Bunları," dedi adam, "seninle yiyeceğiz."
0
samansapı
(20.04.12)
samansapı +1
0
kediebesi
(20.04.12)
Yanlış değil. Gerekçesini de samansapı gayet güzel izah etmiş. Aynen dediği gibi, kitap yayıncılığında kabul edilen bu biçimde. "İstediğin gibi olsun"daki i büyük yazılmalı. O da doğru yani.

Yalnız bir husus var. O da cümlenin bitmemesinden ziyade "Anlaşıldı,"dan sonra 'dedi' sözcüğünün gelmesi. Zamanında bunu bir yerde yayıncı Semih Gümüş ayrıntılarıyla anlatmıştı.
0
microfiction
(20.04.12)
Doğrusu:
"Anlaşıldı." dedi küçük çocuk, "İstediğin gibi olsun."
0
grgn
(20.04.12)
(5)

"öz" ile "töz" arasındaki fark nedir?

yokumbenburda
nedir panpalar? bir de "töz"e "ruh" diyebilir miyiz?
nedir panpalar? bir de "töz"e "ruh" diyebilir miyiz?
0
yokumbenburda
(16.04.12)
"öz"e uh diyebilirsek "töz"e de ruh diyebiliriz. uh'unda ikisi de ayni. isin uh'u bundan ibaret. cok töz'suz bi yorum oldu idare et.
0
alikavazinmahmut
(16.04.12)
tdk'dan tanımları:
töz
a. 1. Kök, asıl, cevher. 2. fel. Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram, cevher.
öz
(I) a. 1. fel. Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı:
0
goldentitan
(16.04.12)
töz'e ruh diyemeyiz. töz'ün tam karşılığı cehverdir. ruh, geist, tin'in karşılığıdır.
0
microfiction
(16.04.12)
tdkdan anladığım kadar töz ego ya denk geliyor ruhtan çok.
0
kediebesi
(16.04.12)
töz arkhedir. (bkz: "αρχη")

öz hakkında ise goldentitan'ın verdiği cevaba katılıyorum. gerçi insan esaslı bir açıklama yapmış, çiçek için düşünürsek ne diyecek acaba tdk :) çiçeğin benliği falan... neyse ya bir felsefeci çıkıp cevap versin ben niye uğraşıyorsam.

edit: nişanyan şöyle diyor; öz: benlik, zihin, kendi, ruh, cansuyu, bitki özü
töz: kök, asıl, soy, umde, cevher.
bu da demek oluyor ki, töze ruh diyemezsin ama öze diyebilirsin.
0
Demet
(16.04.12)
(12)

Tahin nasıl okunur?

:)
Ben "taahin" diye, yani şapkalı a ile yazılırmış gibi okuyorum ama TDK'nın sesli sözlüğünde "tahin" diye, yani a harfini hiç uzatmadan okuyor. Ben bunca yıldır yanlış mı biliyorum?
Ben "taahin" diye, yani şapkalı a ile yazılırmış gibi okuyorum ama TDK'nın sesli sözlüğünde "tahin" diye, yani a harfini hiç uzatmadan okuyor. Ben bunca yıldır yanlış mı biliyorum?
0
:)
(15.04.12)
orada yazanı bilmiyorum ama uzatmadan okunur bence.
0
ben smyrna
(15.04.12)
ben 'taahin' diye okuyorum. mutluyum.
0
jacobbbbb
(15.04.12)
tahin olarak okunur uzatmadan.
bu arada şapkalı a inceltmedir(veya inceltmeydi) aslında uzatma değil.

düzelti: aslında şapkalı a'nın şapkası inceltme de değil düzeltme imiş tdk'ya göre, ben ikisini de aynı biliyorum hala ama bu benim her bildiğimin doğru olduğu anlamına gelemiyor tabiki. uyarı ve bilgi için teşekkürler @kobuzchu kiz
0
lunedor
(15.04.12)
kısa okunur a. haaayır ve yaaarın da yanlışmış mesela. benzer durum mevcut bunda da
0
merena
(15.04.12)
taahin ama 2 a ile değil bir buçuk a ile.....
0
ground
(15.04.12)
kısa okunur. bu yaşıma kadar kısa diye bildim hep. çevremde de hep kısa okunur.
0
microfiction
(15.04.12)
taahin diyorum. çok güsel.
0
peren perengil
(15.04.12)
uzun a gibi değil de açık a gibi sanki.
0
kediebesi
(16.04.12)
"kalem"in a'sından uzun; ama "taahin" gibi de değil.

Aslında mevzu kısalık uzunluk mevzuu değil, olayın ismini bilmiyorum da diğer sessiz harflerle ilişkisinden kaynaklanıyor fark. şöyle okumayı dene;

tah-in diye vurgularsan a gereğinden kısa olmuş olur,
ta-hin diye vurgularsan lokum gibi olur.

Bilmemm anlatabiliyorr muyumm...
0
lazor
(16.04.12)
tahin diye okunur tabii ki. ama ben "dahan" diye okuyorum. :)
0
osuruklu
(16.04.12)
mgh
(17.08.15)
Magnum reklamında okunan şekli benim kulağımı tırmalıyor, soruyu hortlatmış oldum ama doğrusu o mu?
0
hair freak
(22.10.16)
(2)

hikaye, kisa oyku yazari blogcular

serkan temiz
Var mi arkadaslar takip ettiginiz guzel kurgulu hikayeler yazan blog yazarlari? Soyle okuyayim otobuste motobuste.
Var mi arkadaslar takip ettiginiz guzel kurgulu hikayeler yazan blog yazarlari? Soyle okuyayim otobuste motobuste.
0
serkan temiz
(13.04.12)
tavsiye olarak. bu okulda geçen bir olay

wesago.blogspot.com

bu sıradan istanbulda yapılcaklar
wesago.blogspot.com

bu şoke eden

wesago.blogspot.com

bu da twistli çok iyi bir hikaye

wesago.blogspot.com
0
wessago
(13.04.12)
blog değil site bu ama belki seversiniz. hatta aylık internet neşriyatı desek daha yerinde.

www.altzine.net

bir de kardeş sitesi var bunun. orada da öyküler mevcut: www.altkitap.com
0
microfiction
(14.04.12)
(5)

Nazım Hikmet

Prestige
Nazım Hikmet'in bir kitabını almak istiyorum. Hangisini önerirsiniz. Tüm Şiirler adında bir kitabı vardı ama çok pahalı geldi bana. 70 liraydı sanırım
Nazım Hikmet'in bir kitabını almak istiyorum. Hangisini önerirsiniz. Tüm Şiirler adında bir kitabı vardı ama çok pahalı geldi bana. 70 liraydı sanırım
0
Prestige
(12.04.12)
e tabii ki 70 küsur lira olacak. nâzım'ın bütün şiirlerini tek bir özel koca ciltte toplamışlar. cildi, sayfaları özel basımdır o kitabın. oylumu da fazladır. tek tek bütün şiirlerinin olduğu kitapları almaktan da daha ucuza malolur.

onun dışında sorunuza yanıt olarak, kuvayi milliye destanı, memleketimden insan manzaraları, 835 satır, benerci kendini niçin öldürdü ve yeni şiirler'ini alın okuyun derim.
0
microfiction
(12.04.12)
Yky'nin çıkardığı küçük kitaplar var, en bilinen şiirlerini topluyorlar. Nazım için de yaptılar bi' tane, eğer çok okumamışsan hatta okumuşsan da al bence 6 lira mıydı neydi. Hem güzel şiirler var hem de koleksiyon yani.
0
gregorsarımsak
(12.04.12)
bir tane alınacaksa kuvayi milliye destanı kesinlikle. yanlış hatırlamıyorsam kitabın sonlarına doğru rubaileri de vardı.
0
yvandal
(12.04.12)
@gregorsarımsak , sizin dediğiniz küçük kitaplar, doğan kardeş serisinden çıkma olanlar. bir başka deyişle çocuklar okuyabilsin diye husui olarak seçilmiş şiirler var içinde. yani yaşı daha küçük olan okurlar için onlar.
0
microfiction
(12.04.12)
Yaşı küçükler için denmiş ama; Doğan Kardeş serisinden çıkan derleme oldukça iyi. Onun haricinde Kuvay-ı Milliye Destanı apayrı bir kitaptır, şiddetle tavsiye olunur. Lâkin tek bir şiirdir, beklentini karşılamayabilir. Keza, Memleketimden İnsan Manzaraları da öyle. YKY-İş'in ortak bastığı "Kendi Sesinden" kitabı da oldukça iyi, cd'sini hesaba katmadan hem de. Zaten şiir külliyatı 8 kitap Nâzım'ın, kitapçıda rastgele bakın, biri elbet baskın çıkacaktır.
0
AhmetVural1987
(12.04.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.