Giriş
(4)

yazı yazmak istiyorum ama nerden başlamalı. var mı bir program?

gijilti
beni düzene sokacak.ödevler verecek.yazmayı motive edip geliştirecek bir şeyler arıyorum...aksi halde başlayamayacağım.
beni düzene sokacak.
ödevler verecek.
yazmayı motive edip geliştirecek bir şeyler arıyorum...

aksi halde başlayamayacağım.
0
gijilti
(10.01.12)
ben varım.

meselaaa haftaya bugüne kadar bir hikaye yaz.
0
cilgin fantezilerin adami
(10.01.12)
microfiction in blogu var yazarlik üzerine. bir ona bak istersen.
0
jackofalltrades
(10.01.12)
@jackofalltrades bloğumun aklınıza gelmesi ne hoş. :)

adresini de vereyim madem: yazarodasi.blogspot.com

blogda şu âna kadar böylesi ödevler vermedim gerçi. ama yazmakla ilgili her metin motivasyonu artırır gerçi. dolayısıyla bir faydası dokunabilir. ileride de, niçin olmasın, bazı şeyler yazabilirim. yazmakla ilgili çeşitli ufak bilgiler, linkler, yazarların kısa tavsiyeleri vb. şeylere twitter'da yer veriyorum. twitter.com

bunun dışında ingilizceniz varsa, www.advicetowriters.com adresi size faydalı olacaktır. bunun dışında notos dergisinin her sayıda düzenlediği bir yarışma var: "bu resmin öyküsünü yazar mısınız?" adını taşıyor. bir resim/fotoğraf verip bir sonraki sayıya bu resim/fotoğrafla ilgili bir öykü yazmanızı bekliyorlar. en beğenilen öykü bir sonraki sayıda yayımlanıyor ve yıllık abonelik kazandırıyor.

ayrıca altzine'in atölye bölümü var. burada çeşitli ödevler veriyorlar. beğenilen işler yayımlanıyor. adresi: www.altzine.net altatölye bölümüne tıklarsanız oradaki ödevleri görürsünüz. altzine her ay da bir tema belirliyor ve o temada yazılmış çalışmaları yayımlıyor.

kitap olarak murat gülsoy'un büyübozumu yaratıcı yazarlık ve sevim gündüz'ün (sevim gündüz raşa ve sevim raşa olarak da geçer adı) öykü ve roman yazma sanatı kitaplarını öneririm. okuyunca oldukçamotive olursunuz. sevim gündüz'ün kitabının arkasında çeşitli pratik çalışmalar da var. murat gülsoy da bunların yararlı olduğunu söylemiştir kitabında. bu kitaplardan blogda söz etmiştim, göz atabilirsiniz.
0
microfiction
(10.01.12)
@microfiction efendim rica ederim, bırakın da şurada dogru düzgün gezinen birkac arkadasin ismi cismi aklimizda kalsin :)
0
jackofalltrades
(10.01.12)
(7)

Karamazov Kardeşler - hangi yayınevi?

skywalkeremre
Can yayınlarıÇeviri: Ayşe hacıhasanoğlu32.30 TLhttp://www.idefix.com/Kitap/tanim.asp?sid=FXIHYG7SCK7VBX4S03OBİş Bankası Kültür Yayınları / Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiÇeviri: Nihal yalaza tuluy18.70 TLhttp://www.idefix.com/Kitap/tanim.asp?sid=LX6I24J7QK3KF5QEEEH8Sayfa sayıları hemen hemen aynı a
Can yayınları
Çeviri: Ayşe hacıhasanoğlu
32.30 TL
www.idefix.com

İş Bankası Kültür Yayınları / Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi
Çeviri: Nihal yalaza tuluy
18.70 TL
www.idefix.com

Sayfa sayıları hemen hemen aynı ama bu arada ki fiyat farkı niye bu kadar yüksek?

ve hangisnii almalı?
0
skywalkeremre
(10.01.12)
abi direk iletisim diyorum. dostoyevski'nin tum kitaplarini ergin altay cevirilerinden okudum, cok iyi.
0
sendelemeden
(10.01.12)
iş bankası kültür yayınlarından bir çok kitap okudum. gayet tatmin edici seviyede.
0
olkol
(10.01.12)
Dostoyevski'nin birkaç eserini(Kumarbaz, Ölü Evinden Anılar ve Yer Altından Notlar) her iki yayınevinden de(İletişim ve İş Bankası) okumuş biri olarak, İş Bankasını öneririm. Keza bu eseri İş Bankası'ndan okudum ve gayette zevk aldım. Anlam kopukluğu yaşanmış veya burası zorlama çeviri olmuş diyebileceğim bir bölüme rastlamadım.
0
ruhundan soluyan adam
(10.01.12)
Nihal Yalaza Tuluy candır. Çevirilerine güvenin.
0
bgraydin
(10.01.12)
iş bankası gayet temiz, duru çeviriye sahiptir.
0
annesütü
(10.01.12)
Rus klasiği dediğin ya Hasan Âli Ediz'den, ya Nihal Yalaza Taluy'dan okunur.
0
AhmetVural1987
(10.01.12)
şurada hamdi koç karamazov kardeşler çevirilerini karşılaştırıyor.

vatankitap.gazetevatan.com
0
microfiction
(10.01.12)
(16)

zihin boşaltma..

dedim dedim de kime dedim
zihnim tamamen boş olsun istiyorum..hani uyursunda rüya bile görmezsin ekran simsiyah olurya..onun gibi..hiç bir şey düşünmeyeyim istiyorum..var mı bir yolu yordamı?(bu arada yoluyordamı nasıl yazılır?? yoluyordamı? yolu yorda mı? yoluyorda mı?)daha önce de açmıştım aynı soruyu birde fikirler sizde
zihnim tamamen boş olsun istiyorum..hani uyursunda rüya bile görmezsin ekran simsiyah olurya..onun gibi..

hiç bir şey düşünmeyeyim istiyorum..

var mı bir yolu yordamı?
(bu arada yoluyordamı nasıl yazılır??
yoluyordamı? yolu yorda mı? yoluyorda mı?)


daha önce de açmıştım aynı soruyu birde fikirler sizden gelsin..
0
dedim dedim de kime dedim
(09.01.12)
"yolu, yordamı" diye yazılır. (bkz: yol) (bkz: yordam)
0
microfiction
(09.01.12)
durumun ne üstat okuyo musun çalışıyo musun yaş kaç.cinsiyet male mi female mi ?
0
semson
(09.01.12)
frontal lobektomi var da masraflı olur şimdi.
0
compadrito
(09.01.12)
okuyo yaş cinsiyet gereksiz hacılar (en azından aslyi burda verdik neyse..)

böyle bir yöntem varsa heryerde lazım zaten..
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(09.01.12)
sarhoş olmak belki işe yarayabilir panpa? vaaayyy insanlar meditasyon diyor ben sarhoş ol diyorum hey allaaammm neyse favoriledim kullancam ben de.
0
i just shot a man down
(09.01.12)
kinyas ve kayra'da kayra yapıyodu bunu...
0
ruhibirbanyo
(09.01.12)
sarhoş olunca daha bir depresif oluyorum..
ama sarhoşluktan sonraki uyku benim için bu olaya en yakın şey oluyor..
tabi istediğim dinç kafayla egzersizlerle ne biliim bir şeylerle zihni boşaltmak..
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(09.01.12)
Meditasyon bunun icin var.
0
african rain
(09.01.12)
meditasyon dışında bir yöntem yok gibi.
0
orpheus
(09.01.12)
body e git
0
semson
(09.01.12)
meditasyon? biraz açsak ??

kayra ne yapıyordu?? sözlükteki entryleri süzemedim şimdi..
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(09.01.12)
Buda ve doğu kaynaklı bazı öğretiler bunu başarmanı sağlayabilir. Mindfulness meditation tam aradığın şey aslında, nefes egzersizleriyle ve belirli metotlarla düşüncelerini yavaş yavaş azaltarak böyle bir farkındalık durumuna ulaşabiliyorsun. Türkçe yayınlar için farkındalık meditasyonu şeklinde arama yapabilirsin.
0
dawkins
(09.01.12)
youtube'da şöyle videolar buldum doğru yerdemiyim..?

www.youtube.com
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(09.01.12)
denersen başarabilirsin. başlangıçta 10 saniye, yirmi saniye, giderek beş on dakika başarılabilir. herhalde meditasyonda da elde edilebilen bir durum.
0
firez
(09.01.12)
@dedim dedim de kime dedim

Evet doğru yerdesin, Jon Kabat özellikle bu işin piridir.
0
dawkins
(09.01.12)
Yalnız bu meditasyon&yoga konuları popüler medya ve bazı kişisel gelişimciler tarafından iyice ayağa düşürülmüş durumda. Bir video izlerken veya yayın okurken mutlaka yazarın veya konuşmacının geçmişini araştırın.

Özellikle bu konuda bilimsel çalışma yapmış en azından bir doktorası olan kişileri tercih edin. 7 yaşında kafama saksı düştü sonra kişisel gelişim uzmanı oldum şeklinde özgeçmişi bulunan insanlardan uzak durun.
0
dawkins
(09.01.12)
(4)

Güzel Türkçemiz: Facebook'ta mı Facebook'da mı?

nebookyn
Benim bildiğim Facebook'ta. Sert ünsüz ile biten (ya da okunan?) yabancı kelimelere gelen ekler sertleşiyor doğru muyum? Yanlış diyenler var çünkü :) Bir de şunu sorayım McBeefy'ye mi McBeefy'e mi? Hadi bakalım :D
Benim bildiğim Facebook'ta. Sert ünsüz ile biten (ya da okunan?) yabancı kelimelere gelen ekler sertleşiyor doğru muyum? Yanlış diyenler var çünkü :) Bir de şunu sorayım McBeefy'ye mi McBeefy'e mi? Hadi bakalım :D
0
nebookyn
(08.01.12)
Facebook'ta.
McBeefy'ye.
0
tepedeki psychedelic adam
(08.01.12)
Sert ünsüzle biten Türkçe kelimelere "b,c,d,g" harflerinden biriyle başlayan ek gelirse bu ekler "p,ç,t,k" şeklinde sertleşir.Yabancı sözcüklere gelen ekler, sözcüğün Türkçe okunuşuna göre uyum sağlar."Facebook" kelimesinin okunuşu da "k" sesi ile bitiyor.Elbette "facebook'ta" denir."McBeefy" ise "MekBiğfi" diye okunduğundan, "-e" eki sanki sonunda "i" sesi varmış gibi "McBeefy'ye" şeklinde eklenir.
0
grgn
(08.01.12)
sertleşiyor, doğru. facebook'ta olacak. ayrıca mcbeefy'ye olmalı. sondaki sesi i diye okuyoruz çünkü, y diye değil.
0
microfiction
(08.01.12)
Facebook'ta

mcbeefy nedir bilemiyorum.
0
29ekim2011
(08.01.12)
(4)

musevilerin etle süt şeysi

ceymısın
hani aynı tabaktan yemiyolar felan neydi adı?
hani aynı tabaktan yemiyolar felan neydi adı?
0
ceymısın
(07.01.12)
koşer
0
maxter
(07.01.12)
(bkz: kosher)
0
artisnot
(07.01.12)
ko$er
0
bonnie and clyde
(07.01.12)
ibraniceden türkçeye geçmiş hali kaşer'dir. kosher ingilizcesi. isteyen hem ekşi sözlük'e hem de türkçe sözlüklere bakabilir.

nisanyansozluk.com
0
microfiction
(07.01.12)
(10)

Bizim elif şafak oldu mu Elif Shafak....

skywalkeremre
kankiloplar bugün tesadüfen D&R da gördüm bu kadının ingilizce kitabını. Ad soyad olarak Elif Şafak yerine Shafak yazıyordu. ne iş? biz yıllarca öğretmediler mi özel isimler değişmez cart curt diye.Tamam 'SH' Ş yi verebilir hatta bir benzeri Erding - Erdinç (mevlüt) içinde geçerli sanırım ama yine d
kankiloplar bugün tesadüfen D&R da gördüm bu kadının ingilizce kitabını. Ad soyad olarak Elif Şafak yerine Shafak yazıyordu. ne iş? biz yıllarca öğretmediler mi özel isimler değişmez cart curt diye.

Tamam 'SH' Ş yi verebilir hatta bir benzeri Erding - Erdinç (mevlüt) içinde geçerli sanırım ama yine de hatalı kullanım olmamış mı?
0
skywalkeremre
(05.01.12)
evet, hatalı kullanım ama elif şafak'ın umurunda değil. hususi öyle yazdırıyor adını zaten. tamamen dış pazarı düşünerek.
0
microfiction
(05.01.12)
elinden gelse zaten adını tamamen değiştirir o kadın.
0
ben smyrna
(05.01.12)
:)

ben pazar payını düşünerek Elif Hanım'ı haklı buluyorum.
0
bilalbaryakrat
(05.01.12)
evet hatalı ''shafuck'' olmalıydı.
0
axijazz
(05.01.12)
elif şafak okumamak için bir neden daha.
çok malca bir şey.
0
lorenzen
(05.01.12)
yazdığı kitaplarda şafakın shafak a dönüşümü gibiyse eğer bardak altlığı bile zor olur kitapları.
0
🌸skywalkeremre
(05.01.12)
kitaplarını ingilizce yazıp türkçeye çevirtmiyor muydu elif shafack?

sıkıntılı, evet.
0
repins
(05.01.12)
Elif Şafak'ın sıkıntıları çok derin bence.
Son dönemde onun kadar cozutan, medyatikliğe merak salan, en çok ben satacağım diyenini görmedim.
0
9kuyruklukedi
(05.01.12)
şafak zaten kendi soyadı değil ki. annesinin ismi.
0
kuzeygözcüsü
(05.01.12)
ayrıca elif şafak hiçbir zaman "bizim elif şafak" olmadı.
o göçebedir, o tutunmazdır, o yurtsuzdur, araftadır o.
kıyamam...
0
9kuyruklukedi
(05.01.12)
(10)

Bir Ressam vardı hani?

kekec salman
Renkleri çok uyumlu kullanmasıyla ünlüydü. tabloları da genellikle çok güzel renklere sahip soyut tablolardı. kimdi bu ressam?
Renkleri çok uyumlu kullanmasıyla ünlüydü. tabloları da genellikle çok güzel renklere sahip soyut tablolardı. kimdi bu ressam?
0
kekec salman
(04.01.12)
Salvador Dali mi ?
0
insanlik icin buyuk bir adim
(04.01.12)
(bkz: vasili kandinski) ?
0
microfiction
(04.01.12)
miro diyerek atışımı yaparım.

www.google.com.tr
0
trajikomix
(04.01.12)
@trajikomix:

Hocam bu miro milliyet kardeş dergisine 23 nisan resmi mi çizip yolluyor ne yapıyor ?
0
insanlik icin buyuk bir adim
(04.01.12)
fikret mualla
osman hamdi
(bkz: eşref armağan)
0
skywalkeremre
(04.01.12)
hiçbiri değil maalesef. yabancı bir ressamdı. keşke daha çok şey hatırlayabilsem hakkında. ama resimleri daha çok şöyle resimlere benziyordu.
www.usvisualartguide.com
0
🌸kekec salman
(04.01.12)
vıncent van gogh?
0
dyg*dyg
(04.01.12)
yahu soyut diyor, hâlâ yok van gogh yok osman hamdi deniyor. çok soyut van gogh'la osman hamdi, evet.

bu arada soruyu sorana da yineleyeyim, soyut tablolar olduğuna emin misiniz?
0
microfiction
(04.01.12)
renk deyince aklıma gelen isim mark rothko oluyor.
0
toshiro
(04.01.12)
Piet Mondrian
daha soyutunu bulamazsın:)
0
goldentitan
(04.01.12)
(5)

E-book sitesi

ilkot
Merhaba,Bildiğiniz yerli yabancı e-book sitesi var mı?
Merhaba,

Bildiğiniz yerli yabancı e-book sitesi var mı?
0
ilkot
(02.01.12)
busuta
(02.01.12)
library.nu
0
ron dennis
(02.01.12)
yalnızca internetten ücretsiz e-kitap olarak yayımlayan yayınevi var.

www.altkitap.com
0
microfiction
(02.01.12)
en iyisi www.cizgiliforum.com dur, açık link olarak çok şey bulabilirsin fakat vip olup tüm kapalı linkleri göreceğim derse emek verip siteye senin de katkıda bulunman gerekir.
0
adivar
(02.01.12)
f2dx
(02.01.12)
(5)

Şu hukuki terimi tercüme edebilen beri gelsin

lotesse
Başlıkta görüldüğü üzere "discretionary capacity" teriminin Türkçe karşılığını arıyorum. Saygılar, sevgiler.
Başlıkta görüldüğü üzere "discretionary capacity" teriminin Türkçe karşılığını arıyorum. Saygılar, sevgiler.
0
lotesse
(02.01.12)
hukuki çeviriler yapıyorsanız şu kitaptan edinin bir tane: www.idefix.com

arkasında her baskıda güncellenen kapsamlı bir sözlük mevcut. şu an elimin altında olmadığı için bulamadım. (yargıcın) takdir alanı olabilir belki.
0
microfiction
(02.01.12)
Belki işinizi görür, discretionary ve ilgili kelimeler mevcut sayfada.

tureng.com

(bence takdir ehliyeti)
0
9kuyruklukedi
(02.01.12)
takdir yetkisi
0
sir gawain
(02.01.12)
Ben de "takdir yetkisi" vs. olduğunu düşündüm ancak metinde sözleşmenin kurulması, şekil şartı gibi bir konu üzerinde durulduğu için bu terimi sistematikte bir yere oturtamadım doğrusu. Sözleşmede şekil serbestisiyle bağlantılı olarak taraflara şekil konusunda bir takdir yetkisi tanındığından bahsediyor olabilir.

Aslında tam olarak şöyle bir şey;

"Focus on the concept of disceretionary capacity (it is a relative concept and it is to be assessed in conjunction with a specific behavior of the person in question.)
0
🌸lotesse
(02.01.12)
Neyse sanırım metinde "temyiz kudreti" anlamında kullanılmış.

İlgilenenlere teşekkür ederim.
0
🌸lotesse
(02.01.12)
(11)

''Türk hapishane hayatı''?

terelelli
Klasik giriş: Bu duyuru cevabını bulana kadar kendini bir ya da birkaç kez tekrarlayabilir. Verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.Sevgili arkadaşlar, Türk hapishaneleri hakkında bilgi (gerek fiziki ve idari, gerek suçlular arasındaki sosyal yapı bakımından) dağarcığımı genişletecek her türlü e
Klasik giriş: Bu duyuru cevabını bulana kadar kendini bir ya da birkaç kez tekrarlayabilir. Verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.

Sevgili arkadaşlar, Türk hapishaneleri hakkında bilgi (gerek fiziki ve idari, gerek suçlular arasındaki sosyal yapı bakımından) dağarcığımı genişletecek her türlü esere ihtiyacım var. Kitap olur (roman, anı, biyografi hiç fark etmez) film olur, aklınıza ne gelirse.

Birkaç ipucu:

1- Erdal Öz'ün kitaplarını okudum. Sağolun.
2- Hayır, ''Bir ceza avukatı'nın anıları'' hapishane hakkında bilgi veren bir kitap değil.
3- Eserin çok güncel olması gerekmez ancak mümkünse son 20-30 yıla ilişkin olsun.
4- ''İlle de oku, mahpusluk psikolojisi öğrenirsin'' derseniz yabancı eserler de kabul. Yalnız 'Kelebek' ve 'Satranç'ı önermeyin, okudum onları.

Klasik bitiriş: Tikler bol keseden, şimdiden teşekkürler.
0
terelelli
(02.01.12)
midnight express var izlenicek. o epey bilgi veriyordu sanırım türk hapishaneleri hakkında ama henüz ben de izlemedim.

Uçurtmayı vurmasınlar +1 ayrıca aklıma geldi yine 72. koğuş. Dönem filmi ve dönem hapishanelerini anlatıyor kitabı varmı bilmiyorum ama.
0
skywalkeremre
(02.01.12)
uçurtmayı vurmasınlar var mesela.
midnight express'i ben de izlemedim ama okuduğum kadarıyla epey işkenceliymiş, günümüz hapishaneleri pek öyle değil sanırım.
0
berk
(02.01.12)
birikim dergisi'nin hayata dönüş operasyonu sonrasında çıkmış dönemdeki sayılarına göz gezdirebilirsin, o dönem ve sonraki 1-2 yıla göz gezdir mutlaka çıkar bir şeyler, geçenlerde okuduğumu hatırlıyorum çünkü.
0
sanal hayvan
(02.01.12)
Midnight Express'e göre afrikanın herhangi bir ülkesinden farkımız yoktu. Tamam, tavırlar ve koşullar o zamanlar pek insancıl değildi ama adamlar SUÇLU. Ve görece de değil, misal mal çalmış adam öldürmüş bilmemne yapmış. Bir de ona mı insanca davranacaksın? Bilerek isteyerek suç işlemiş biri işte. Ha, filmdeki adam uyuşturucuyla yakalanmıştı. Uyuşturucu daha mı az suç? (swh)
0
jesterdvine
(02.01.12)
72. koğuş kitabı vardı orhan kemalin..ince bir kitaptı okuman 2 saatini almaz. öneririm..
0
uzaktanbakancocuk
(02.01.12)
(bkz: karılar koğuşu)

bir de zamanında geceyarısı ekspresinin karşıtı günışığı ekspresi diye bir kitap okumuştum www.nadirkitap.com
0
irbat
(02.01.12)
tatar ramazandaki olaylar çok eski olmasına rağmen yakın zamana kadar hemen hemen aynıydı. hatta f tipi ve tutukevi olmayan bir çok cezaevi şartları aynı denilebilir.
0
ground
(02.01.12)
yalçın küçük'ün hapishane zamanlarını anlattığını "türkiye büyülü hapishanem" adlı kitabı tavsiyedir.
0
suleyman kargi
(02.01.12)
forum.memurlar.net

şuradaki bazı başlıklar belki faydalı olur.
0
n62
(02.01.12)
tuncay özkan - hapiste yatacak olana öğütler okuyabilirsin
0
psyence fiction
(02.01.12)
türk hapishanesinde yatmış bir ecnebinin yazdığı bir kitap: karafatmanın sarayı
www.idefix.com
0
microfiction
(02.01.12)
(8)

Öyle bir roman arıyorum ki...

toshiro
selamlar duyurunun edebiyatseverleri.. türk edebiyat eserlerinden, konusunun tamamının veya bir kısmının yurtdışında geçtiği güzel tavsiyelere ihtiyacım var. mesela kürk mantolu madonna gibi, ( kısa bir bölüm de olsa ) selma ve gölgesi gibi. var mı tavsiyeleriniz?
selamlar duyurunun edebiyatseverleri.. türk edebiyat eserlerinden, konusunun tamamının veya bir kısmının yurtdışında geçtiği güzel tavsiyelere ihtiyacım var. mesela kürk mantolu madonna gibi, ( kısa bir bölüm de olsa ) selma ve gölgesi gibi. var mı tavsiyeleriniz?
0
toshiro
(01.01.12)
Kinyas ve kayra.
0
nabruknabruknabruk
(01.01.12)
aslı erdoğan- kırmızı pelerinli kent
0
onewayticket
(01.01.12)
hakan günday - az
0
onewayticket
(01.01.12)
elif şafak-araf

her ne kadar kendisini sevmesem de bu kitabını beğenmiştim.
0
kayranin kedisi
(01.01.12)
hakan günday - zargana mekan: berlin
0
microfiction
(01.01.12)
ahmet ümit - kar kokusu (rusya)
0
sopiro
(01.01.12)
tezer özlü - yaşamın ucuna yolculuk
0
gogu delen adam
(01.01.12)
yazın yazın daha, haydi devam :) tikleri sonra atıcam..
0
🌸toshiro
(01.01.12)
(6)

Edebiyat Dergileri

dave87
Denk geldikçe alıyorum fakat bir türlü hangi dergide karar kılıp sürekli onu takip edeceğime karar veremedim. Birkaç sorum var;-En popüleri, en çok okunanı hangisi?-Sizce en kalitelisi hangisi?-Yazar adaylarının yazılarına en sık yer vereni, yeni yazarlar keşfetmemi sağlayacak olanı hangisi?-Yıllık
Denk geldikçe alıyorum fakat bir türlü hangi dergide karar kılıp sürekli onu takip edeceğime karar veremedim. Birkaç sorum var;

-En popüleri, en çok okunanı hangisi?
-Sizce en kalitelisi hangisi?
-Yazar adaylarının yazılarına en sık yer vereni, yeni yazarlar keşfetmemi sağlayacak olanı hangisi?
-Yıllık üyelik imkanı ile her ay dergiyi kapıma kadar getirebilecek olanlar hangileri?
0
dave87
(01.01.12)
otonomo
(01.01.12)
edebiyat dergileri icin en populer en cok okunan olmaa kriteri en kaliteli okunasi dergi olmasini gerektirmiyor. Efsane olmus dergiler ne yazik ki omru uzun surmeyen dergiler ayni zamanda. Misal hayalet gemi. Internette tum sayilari var ucretsiz.
0
jackofalltrades
(01.01.12)
k dergi var. oldukça sevilen bi dergi. haftalık çıkıyordu. şimdiki durumunu bilmiyorum.
0
dahinnotha
(01.01.12)
eskiden "kül öykü" vardı, ne yazık artık kapandı. eski sayılarını bulursanız okuyun derim.
0
dombili
(01.01.12)
şu anda piyasada en çok satan edebiyat dergisi notos. bana sorarsanız en kalitelisi de notos. genç yazarlara yer ayırmakta başı çeker. yıllık abonelik olanağı da var. dergi etrafında notos'la gönül bağı olan bir okur grubu da oluştu. bunun dışında kitap-lık, sıcak nal, sözcükler, varlık dergileri de zaman zaman alınır. bu saydığım dergilerin o ayki sayısı hoşuma gitmişse, ilgimi çekiyorsa alıyorum. ama notos'un her sayısını alıyorum öyle söyleyeyim. artık çıkmayan dergilerden hayalet gemi, adam öykü, eşik cini dergileri oldukça iyiydi. hatta adam öykü ve hayalet gemi efsaneydi. hayalet gemi'nin eski sayılarına www.hayaletgemi.com adresinden ulaşabilirsiniz. bir de aynı tayfanın başlattığı www.altzine.net adlı türkiye'nin ilk internet edebiyat dergisi var. eskiden internet ortamına uygun, çok özgün işlere imza atıyorlardı. şimdi kadro değişti. web tasarımcıları da artık olmadığı için o kadar özgün işlere imza atamıyorlar ama yine iyiler. aylık güncelleniyor dergi.

özetle yukarıda saydıklarımı da göz önünde bulundurmak kaydıyla benim sizin bütün sorularınızı karşılayan dergi notos'tur. çok ünlü yazarlar yanı sıra genç yazarlara da büyük yer veriyor. internette notos'un çıkardığı önceki sayılarla ilgili haberlere de bakabilirsiniz.

notos'un bloğunun ve facebook sayfasının da adreslerini vereyim, tam olsun.
notoskitap.blogspot.com
www.facebook.com
0
microfiction
(01.01.12)
Notos a bi bakın derim.
0
nabert
(01.01.12)
(5)

bu anadolu medeniyetleri kimin atası oluyor ?

zaraeta
türkiye => osmanlı => selçuklu => karahanlık gibi gidiyor ya hani bu çizelge. mö 1000lere kadar götürürüz bunu. keza roma için falan da öyle. ama bu lidyalılar kimin atası ? hititler, frigyalılar kimin atası ? yok mu oldular direk dünyadan sanki onların ademi başka bizim ademimimz başkaymış gibi anl
türkiye => osmanlı => selçuklu => karahanlık gibi gidiyor ya hani bu çizelge. mö 1000lere kadar götürürüz bunu. keza roma için falan da öyle. ama bu lidyalılar kimin atası ? hititler, frigyalılar kimin atası ? yok mu oldular direk dünyadan sanki onların ademi başka bizim ademimimz başkaymış gibi anlatılıyor bize.
0
zaraeta
(31.12.11)
devletler yıkılır, büyür, küçülür. ırklara bakmak lazım sanki
0
miucee
(31.12.11)
hayır ben öyle bir şey var demiyorum. bize hep ırklara bağlı anlatıldı. ırklara bakılmalı mı bakılmamalı mı bilmem ama bizim bulunduğumuz durumlarda bakılıyor nedense.
0
🌸zaraeta
(31.12.11)
sonradan gelen kavimlerin etkisi altında asimile olmuş olabilirler.
bazı kürtler, medler, asurlular gibi mezopotamya coğrafyasında yaşamış halkları sahiplenir, ataları olarak kabul eder.
cumhuriyetin kuruluş döneminde sümerlerin türk olup olmadığı da tartışılmış.
0
g7mor
(31.12.11)
bulundugumuz durum ve yer nedir, ayni midir farkli midir bilemiyorum, kim size neyi nasil anlatiyor hic bilmiyorum hatta kafam karisti ortam hakkinda ama degisik cografyalardan 50-100 bin kisi (ki o da max sayi, yoksa o kadar ati beraber otlatacak bir yer yok) her 1000 yilda bir gelip 1-2 milyonluk nufusun etnik kimligini tumuyle kendilerininkine degistiremiyordu en son baktigimda, bu nedenle hepsi bizim atamiz, karisiyoruz guzellesiyoruz, bence. (buradan sonrasi geyik.)

haplogroup haritalari var bu konuda, kimin atalari nerelerden gelmis yolda nerelere ugramis rahatlikla gorulebilir. olay daha cok politik, bence, yani milliyet bir ufak ve guclu grubun ekonomik amacina ulasmak icin cogunlugun uzerinde kullandigi bir arac. ve insanlarin vatandasi oldugu ulke ile aralarindaki bag ozgurluk, duzen, kural ve sistem ihtiyaci ile alakali, birisinin bu duzeni aleyhe bozmasi da milliyetten bagimsiz olarak savunma gerektirmeli. ha oyle olmuyor ne yazik ki ama ne yapalim herkes ayni sekilde dusunmek zorunda degil, kimse cocugunun devlet butcesinin yirmi sene sonraki halini duzeltmek icin oldugunu kabullenemez, daha ulvi bir amac oldugu dusundurulmeli.. bu baglamda frigler, hititler falan da arazi olmadi, yoksa her gelen, devlet yikan orada takilan elemanlari kesip gitseydi vergi verecek arazi isletecek adam kalmazdi.

ayrica devlet kuracaksan nesillerle devami icin bir ortak nokta bulunmasi lazim, ben niye gelip sana vergi vereyim de semih'inkine vermeyim, yani bir sekilde bana satarsan bir aidiyeti birligi, inanci, devam ettiririm ismini tarzi bir durum da soz konusu. bu acidan bakarsak da, lidyalilar da marseille'dekilerin atasi diyebiliriz ama gittikleri yerde o sirada yeterli cogunluga ulasmadiklarindan sadece gemilerinden kuma biraktiklari bir kac sarap kufesi ve ateslerini sondurmeme gelenegi ile coktan avrupa genleriyle karismis kisiler tarafindan kulturel miraslarini yasatiyorlar. ha bundan bir kac yuz sene sonra fransizlarin manisada bir menfaatleri olursa hepimiz lidyali da cikabiliriz, belli olmaz. onun disinda gercek bir fark araniyorsa olay mitochondriada gizli, ve o da sadece anne tarafini gosterir.

bence sonucta kendini nasil hissediyorsan oylesin, herkesin ademi senin ademin, ben dionysos un torunu olarak gormekteyim su esnada kendimi ama yarin alparslan'in soyundan olacagim mesela. pazar gunu de buyuk buyuk babam antipope laurentius.
0
bunubenyazdim
(31.12.11)
bugün türkiye'de yaşayanların atası. bugün türkiye'de yaşayanlara bakın, orta asya'dan gelenlere mi daha çok benziyorlar yoksa ermenilere, yunanlılara mı? orta asya'dan gelenlerle hepsi karışıp kaynaşmış işte. bu konuyla ilgili genetik araştırmalar da vardı. ege'de bir köy civarındaki kalıntılardan bulunan kemikler üzerinde dna testi yapıyorlar, oradaki köylülerin ataları çıkıyor adamlar.
0
microfiction
(31.12.11)
(5)

şapkalı a hakkında: â

problematik
şimdi "hâlâ" diyorlar ama bana "halâ" gibi geliyor doğrusu?"mana" nın doğrusunun da "manâ" olması gerektiği gibi?yani sadece ince okunan a'nın üzerine gelmeli şapka sanki?doğrusu nedir? (not: şapkalar artık yok cevabı aradığım cevap değil): cevaplar beklediğimden çok çok nitelikli çıktı teşekkürle
şimdi "hâlâ" diyorlar ama bana "halâ" gibi geliyor doğrusu?
"mana" nın doğrusunun da "manâ" olması gerektiği gibi?

yani sadece ince okunan a'nın üzerine gelmeli şapka sanki?
doğrusu nedir? (not: şapkalar artık yok cevabı aradığım cevap değil)

: cevaplar beklediğimden çok çok nitelikli çıktı teşekkürler :)
0
problematik
(30.12.11)
şapkalar artık yok kanısı yanlış. tdk.gov.tr de görebileceğiniz üzere şapkalar kullanımda. yalnız adları şapka değil. "düzeltme işareti"

sorunuzun ilk kısmına işe şu linkte cevap bulabilirsiniz.

www.tdk.gov.tr
0
kedili madam
(30.12.11)
şapka aynı zamanda sesi uzatmanız gerektiğini gösterir. madam'ın verdiği linkteki örnekleri incelerseniz daha iyi anlarsınız.

burda da "haalâ" oluyor yani o işareti koyunca.

bu inceltme işareti de garip aslında. bizim incelttiğimiz a değil ki. dikkat ederseniz "l" inceliyor.
0
trinitrotoluen
(30.12.11)
@trinitrotoluen
www.uzmantv.com
1:13'ten itibaren izleyebilirsiniz.
0
subseven
(30.12.11)
Ben tdk'ya göre konuşuyorum. Orda verilen "aşık ve âşık" örneğine bak mesela. Uzatarak söylemen gerektiğini gösteriryor şapka. İnceltmen gerektiğini değil.
0
trinitrotoluen
(30.12.11)
şimdi hâlâ'da her iki a üzerinde de düzeltme imi var. hala'yla karışmaması için. mana'da böyle bir karışıklık söz konusu olmadığı için şapka kullanılmıyor. sonuçta yazım kuralarından söz ediyoruz, fonetik transliterasyon kurallarından değil. sözcüklerin okunuşu kulaktan öğrenildiği için mana'da bir sorun yok.

öte yandan şapka/düzeltme iminin kullanımı konusunda tdk'nın uygulamalarında çelişkiler mevcut. bunu defalarca yazdım. 1980 sonrası tdk güvenilir bir kurum değil. onun yerine 1980 öncesi tdk'nın son başkanı olan ömer asım aksoy başkanlığında hazırlanan ana yazım kılavuzu kullanılıyor ve güvenilir kabul ediliyor. bu kılavuzda düzeltme iminin hangi durumlarda kullanılacağı açıklanmış.

buna göre

1- hala, hâlâ; hakim, hâkim; kar, kâr vb. aynı yazıma sahip olup okunuşu farklı olan sözcüklerin yazımında.
2- k ve g harfinden sonra gelip ince okunan u ve a seslerinde düzeltme imi kullanılır. kâğıt, girizgâh vb.
3- bunlar dışında düzeltme imi kullanılmaz.

ayrıca ana yazım kılavuzu'nun başında şimdiki tdk'nın bir kaldırıp bir koyduğu l harfinden sonra gelen a sesinde düzeltme iminin kullanılması hatasından da söz ediyor. bu durum çok çetrefilli olduğu ve en önemlisi gereksiz olduğu için kullanılmıyor. gereksiz ve hatalara yok açıyor. örnek, lâik dediğimiz zaman adam buradaki a'nın uzatma için mi yoksa inceltme için mi olduğunu karıştırıyor laağyik diye okuyor. l'den sonra gelen uzun veya ince a için şapka kullanmıyoruz.

ayrıca bir de ana yazım kılavuzu'nda yazmayıp yapılageliş kuralı haline gelmiş şeyler var. misal, anı ve ânı (an-ı), ana ve âna(an-a) sözcükleri karışmasın diye an sözcüğü -i veya -e hal ekleri aldığında da şapka koyuyoruz.

aslında bu dediğim hususların (son kısım hariç) hepsi ve tdk'nın yanlış uygulamalarının mantıklı bir biçimde çürütülmesi, imla kılavuzlarındaki uygulamaların kısa tarihçeleriyle birlikte ayrıntılı olarak ana yazım kılavuzu'nda anlatışmış. çelişik uygulamalara açıklamalar getirilmiş. ekşi sözlük'ten de ana yazım kılavuzu diye yazarsanız hakkında bilgi edinirsiniz. bir de biz zamanında şöyle bir şey yazmış idik:yazarodasi.blogspot.com
0
microfiction
(30.12.11)
(13)

kırmakla ilgili deyimler

terp
ne var sayar mısınız?misal: şeytanın bacağını kırmak, iki lafın belini kırmak, ceviz kırmak
ne var sayar mısınız?

misal: şeytanın bacağını kırmak, iki lafın belini kırmak, ceviz kırmak
0
terp
(29.12.11)
kalbini kırmak.
0
zaraeta
(29.12.11)
fındıkkıran.. kalp kırmak.. kafayı kırmak... pot kırmak. blah blah blah

okulu kırmak (:
0
Angelismeee
(29.12.11)
kirişi kırmak.
0
resistance is futile
(29.12.11)
iphone kırmak (jailbreak)
şifre kırmak

ayrıca geri kalan ne varsa şurada yazılı:
tdkterim.gov.tr
0
microfiction
(29.12.11)
inat kirmak, direnc kirmak, odun kirmak
0
cairo
(29.12.11)
** üstünde fındık kırmak. zinciri kırmak
0
mr fusion
(29.12.11)
fındık kırmak, dam üstünde ceviz kırmak. içim mi fesattır nedir? (:
0
naksidil
(29.12.11)
Argo. Kafayi kirmak
0
egostatic
(29.12.11)
parayı kırmak.
0
VickVickyVale
(29.12.11)
kaseyi kırmak
kalem kırmak (idam cezası)
0
justaphantom
(30.12.11)
pot kırmak
0
ron dennis
(30.12.11)
dersi kırmak, gerdan kırmak, soğuğu kırmak, çek kırmak, fiyat kırmak, pul kırmak,


bir de düş kırıklığı var, ama sen deyimleri istiyorsun anladığım kadarıyla. kırıp geçirmek diye tersten bitireyim. ali kıran baş kesen.
0
min el garaib
(30.12.11)
burnumun direği kırıldı
0
merhum
(30.12.11)
(4)

anton çehov - çeviri

superb
çehov'u hangi çevirisinden okumak lazım?ergin altay?
çehov'u hangi çevirisinden okumak lazım?

ergin altay?
0
superb
(28.12.11)
bütün öykülerini dizi halinde çevirmiş olan bir tek mehmet özgül var. eskiden cem'de çıkıyordu şimdi everest'ten çıkıyor. cem'den çıkma olanların hâlâ piyasada olması kafanızı karıştırmasın; aynı çevirmendir.
0
microfiction
(28.12.11)
İletişim'in çevirileri harikadır. Klasiklerde İletişim'den vazgeçme bence. Ben klasikleri okuyacaksam mutlaka İletişim'den çıkanı alıyorum, size de tavsiye ederim.
0
Simrug
(28.12.11)
Yahu İletişim'den vazgeçme falan diyorsunuz da baktınız mı hiç Çehov'un İletişim çevirisi var mı diye? Bilmeden yorum yapınca tuhaf oluyor böyle.
0
microfiction
(28.12.11)
microfiction: İletişim'den Çehov çevirilerinin olmadığını şimdi hatırladım. Soruda Ergin Altay geçince doğrudan İletişim'den yayınlanmıştır diye zannettim. Hatam için kusura bakmayın.
Her neyse; Ergin Altay' ın Dostoyevski çevirilerini okumuş biri olarak söyleyebilirim ki kendisinden gayet memnun kaldım.
0
Simrug
(28.12.11)
(6)

Mehmet Akif Ersoy Hakkında

dergus
"...Mısır'da 11 yıl kaldım fakat 11 saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana halisane bir fikrimi söyleyeyim mi?İnsanlık da Türkiye'de, milliyetçilik de Türkiye'de, müslümanlık da Türkiye'de, hürriyetçilik de Türkiye'de.Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemâl'e versin"Arkadaşlar az ön
"...Mısır'da 11 yıl kaldım fakat 11 saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana halisane bir fikrimi söyleyeyim mi?
İnsanlık da Türkiye'de, milliyetçilik de Türkiye'de, müslümanlık da Türkiye'de, hürriyetçilik de Türkiye'de.
Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemâl'e versin"

Arkadaşlar az önce facebook'ta kemalist bir arkadaş böyle bir şey paylaştı ama... Mehmet Akif Ersoy söylemiş bunu, var mı aslı hakikaten? Bana pek inandırıcı gelmedi...
0
dergus
(28.12.11)
son cümle çok mümkün gibi görünmüyor sanki. onun dışında olabilir aslında.
0
in vino veritas
(28.12.11)
in vino veritas +1

ben de mehmet akif'in ne olursa olsun 'eğer varsa allah' temalı bir cümle kuracağına ihtimal vermiyorum.
0
skywalkeremre
(28.12.11)
(bkz: #18181053)
0
yvandal
(28.12.11)
ek: "eğer allah varsa" anlamında değil tabi ki o, "eğer ömrüm varsa" -ki bu da normal olarak gayet kaderci bir yaklaşım.
0
yvandal
(28.12.11)
allah benim ömrümden alıp mustafa kemal'e gelsin kısmını anımsamıyorum ama geri kalan kısmını söylediğine dair bir şeyler okumuştum. mısır'da pek rahat edememiş rahmetli. türkiye'yi özlemle anmış hep.
0
microfiction
(28.12.11)
Mehmet Akif hayranı biri olarak , ömrünün son demlerinde Atatürk'e böyle bir iyiniyet beslemiş olması pek inandırıcı değil. Daha önce hiçbir yerde de böyle bir ifadeye rastlamadım.

Atatürkle M.Akif zaten anlaşamıyorlar hatta düşman bile sayılırlar. Bu yüzden Atatürk'ü sevdiği için böyle söylemiş olması çok zor.

Sırf Türkiye'ye gelebilmek, Atatürk'e dalkavukluk yapmak için söylemiş olması da Mehmet Akif'in düşünce yapısına aykırı.
0
buubuu
(28.12.11)
(3)

aforizmaların telif hakkı olabilir mi?

kuduz balik
sevgili duyuru sakinleri, ünlü kişiler tarafından çeşitli konularda söylenegelmiş olan sözlerin telif hakkı olabilir mi?şöyle ki; ben tutup "atatürk'ten aforizmalar" adında bir kitap çıkartsam bunun için "her hakkı saklıdır" diyebilir miyim, neticede sözü söyleyen ben değilim ?başka bir örnek "afili
sevgili duyuru sakinleri, ünlü kişiler tarafından çeşitli konularda söylenegelmiş olan sözlerin telif hakkı olabilir mi?

şöyle ki; ben tutup "atatürk'ten aforizmalar" adında bir kitap çıkartsam bunun için "her hakkı saklıdır" diyebilir miyim, neticede sözü söyleyen ben değilim ?

başka bir örnek "afili lügat" isimli kitap, adamlar bir çok bilindik kişinin sözlerini alıp kitaplaştırmış ve her hakkı saklıdır demiş, zaten bilinen ve kullanılan sözlerin her hakkı nasıl saklı olabilir ?

bunun hukuki yaptırımı ne ola ki?
0
kuduz balik
(27.12.11)
(bkz: derleme eser)

bir de hangi anlamda kullandığınıza emin olamadım ama anlamını yanlış biliyor olmanız ihtimaline karşı şuna da bakın (bkz: yaptırım)
0
microfiction
(27.12.11)
@microfiction, şöyle ki;

mesela "ahlak" hakkında kişilerin söylediği sözleri bünyesinde toplayan bir kitap düşünün,

- sözü söyleyen / sözün içeriği
- sözü söyleyen / sözün içeriği
- sözü söyleyen / sözün içeriği

başka bir ekleme yok, şimdi aynı sırada dahi olsa bunları kullanmak nasıl telif hakkı ihlaline girebilir onu merak ediyorum

örnek : docs.google.com
0
🌸kuduz balik
(27.12.11)
Derleme eseri oluşturanlar da özgün esere ait telif hakları korunmak koşuluyla telif hakkına sahiptir.

(FSEK)

İKİNCİ BÖLÜM: ESER SAHİBİ

A: TARİF I - GENEL OLARAK:

Madde 8 - (Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/5. md.)

Bir eserin sahibi onu meydana getirendir.

Bir işlenmenin ve derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak şartıyla onu işleyendir.
0
microfiction
(27.12.11)
(3)

thomas more utopya

hekate
hangi yayınevinden okumalıyım?
hangi yayınevinden okumalıyım?
0
hekate
(27.12.11)
Cem Yayınevi

İçinde uzun bir Sabahattin Eyüboğlu önsözü var. Eski baskısı var bende, parayla satmam, o denli kıymetlidir.
0
jesterdvine
(27.12.11)
iş bankası'ndan okumuştum ben, tavsiye edebilirim.
0
minikturuncueceajandasi
(27.12.11)
İş Bankası çevirisi de Sabahattin Eyüboğlu'nun. Mina Urgan'la Vedat Günyol da üstünden geçmişler çevirinin. Bu iyidir.
0
microfiction
(27.12.11)
(7)

ssg'nin sizce sozlukte kac tane farkli bir insan karakteri cizen...

serkanserkan
... fake account'u vardir? sorumun izahatini de yapayim;ssg artik sozlugun sahibi olarak pek etliye sutluye dokunmuyor, malum. dinsiz bir insan oldugunu da bilen bilir. (edit: ben de agnostik/deistim) ancak butun turkiye'den cesitli yasam anlayisina sahip insanin olusturdugu bir platformun sahibi o
... fake account'u vardir?

sorumun izahatini de yapayim;

ssg artik sozlugun sahibi olarak pek etliye sutluye dokunmuyor, malum. dinsiz bir insan oldugunu da bilen bilir. (edit: ben de agnostik/deistim) ancak butun turkiye'den cesitli yasam anlayisina sahip insanin olusturdugu bir platformun sahibi olarak da "etliye sutluye dokunmama" seklinde tezahur eden reaksiyonunu kabul edebilirim. ben de onun yerinde olsam aynisini yapardim herhalde. soyleyecegin bir radikal kelime bir cok insani ayaklandirir sozlukte. baska nasil bir durus sergilenirdi ki?!

ssg'nin "feylule" olayini da biliyoruz. bu bizim bildigimiz. sizce gercek dusuncelerini yardirdigi veya kendi gercek dusuncelerinin de disina cikip farkli bir karakter cizdigi, yani "kismi trolluk yaptigi" kac tane fake account'u vardir?
0
serkanserkan
(27.12.11)
sıfır
0
terp
(27.12.11)
feylule'yi alip dalga gecmedi mi sozlukle zamaninda.
ayrica sozlugu 2002-2003'den daha onceki yillarda takip edenler veya yine o yillarda ssg nicki imzasiyla yazilmis binlerce radikal/marjinal entry'yi bilen eski suser'lar bilir ne demek istedigimi. o entry'ler yok simdi tabi.
0
🌸serkanserkan
(27.12.11)
ssg reyiz olduğu ve sözlüğün nüfusu arttığı için bir ihtimal içinden geçenleri doyaya doya yazmak için bir tane "fake" hesabı vardır.
0
kimlanbu
(27.12.11)
9
0
cedric tweedledee
(27.12.11)
ssgnin; trollük yaptığı ve benim bildiğim 2 tane fake hesabı var. bu bilinmeyen bir şey değil.
0
de jure
(27.12.11)
(bkz: aslında ben yoğum)

feyk olmak bir yana, ssg'nin etliye sütlüye dokunmama gibi bir derdi yok ki. anayasa referandumuyla ilgili gayet de kendi düşüncelerini ortaya koyan ve bir kesimin hiç de hoşuna gitmeyen şeyler yazıp çizmişti yakın zamanda.
0
microfiction
(27.12.11)
4-6 gelir
0
aristocrazy
(27.12.11)
(2)

inkilap dersi ve sorularım

cmr_sa
200 tane soru var (test) ve bunları cevaplandırmam lazım yoksa dersten kalıcam final soruları.vizem kötü zatenboyle yapamadıgım bazı soruları cevaplandıran biri olsa site olsa yardımsever olsa ne güzel olur ??
200 tane soru var (test) ve bunları cevaplandırmam lazım yoksa dersten kalıcam final soruları.vizem kötü zaten



boyle yapamadıgım bazı soruları cevaplandıran biri olsa site olsa yardımsever olsa ne güzel olur ??
0
cmr_sa
(27.12.11)
birzamanlar böyle duyurular açılırdı çok yardım etmişimdir. parça parça buraya yazıp sorun?

örnek: www.eksiduyuru.com
0
neysene
(27.12.11)
bu arada ufak bir anımsatma: inkilap değil, inkılap. inkilap köpekleşme demektir.
0
microfiction
(27.12.11)
(5)

Hafıza şeysi

Saat1
Bu internette dolanan mega hafıza, hafıza merkezi gibi, hafızayı inanılmaz şekillerde geliştirmeye yönelik egitimler pazarlayan şirketler dolandırıcı mıdır? Gerçeklik payı var mıdır yoksa ?
Bu internette dolanan mega hafıza, hafıza merkezi gibi, hafızayı inanılmaz şekillerde geliştirmeye yönelik egitimler pazarlayan şirketler dolandırıcı mıdır? Gerçeklik payı var mıdır yoksa ?
0
Saat1
(24.12.11)
Hatırlamayı kuvvetlendirdiği doğrudur ancak o kadar da abartılacak bir etkisi olmuyor. Verdiği teknikleri sen önceden de biliyor olabiirsin yani. En azından ben biliyordum.
0
goodz
(24.12.11)
melik safi duyar'ın zamanında böyle testleri vardı. kardeşim almıştı. ben de bir iki ufak yöntemini denemiştim. oldukça işe yarıyordu. posterity ve dungeon örneklerini verirdi tv'de. bir neslin bu sözcükleri beyninden silme çabasını anlatmak için eternal sunshine of spotless mind filmi çekildi. sistem de aslında böyle basit bir emele dayalı. bir imgeyi başka bir imgeyle çağrıştırmak. ama çok daha karmaşıklaşıyor. bilmem kaç haneli sayıları hafızada tutmayı falan öğretiyordu.
0
microfiction
(24.12.11)
dolandırıcı.
0
aliveli4950
(24.12.11)
bir dönem arkadaşım kullandı kafasından dört basamaklı sayıları çarpıyordu.
0
duruoz
(24.12.11)
melik safi duyar"dan gerisi yalan derim,bu işlerin çok taklitçisi,sahtekarı,pazarlamacısı da var memlekette.aynı nlp olayında olduğu gibi.aynı şifalı bitki tüccarları,sihirli iksir tüccarları olayında olduğu gibi.
0
izole
(24.12.11)
(29)

Şiirden hoşlanmıyorum normal miyim?

trinitrotoluen
Okumayı seven biriyim ama iş şiire gelince, cık. Zerre kadar zevk almıyorum okumaktan. Var mı benim gibi olan?
Okumayı seven biriyim ama iş şiire gelince, cık. Zerre kadar zevk almıyorum okumaktan. Var mı benim gibi olan?
0
trinitrotoluen
(24.12.11)
+1
0
lorenzen
(24.12.11)
algı yapılarıyla ilgili olduğunu okumuştum..
bence gayet normal.
ben şiiri çok seven birisi olarak
herkesin dünyaya aynı pencereden bakmak zorunda olmadığını düşünüyorum.
herkesin kendini ifade etme şekli
ve dünyayı yorumlama şekli kendine özgüdür...
0
mhm
(24.12.11)
şiir var, şiir var.

kitaptan okumak var, başka yerlerden okumak var.
0
cro magnon
(24.12.11)
Hayır ondan sonra "ıyyy cahil. hiç şiir okumuyor musun" diye yaftalanıyorum. Bilmiyor ki şiir dışındaki şeyleri okumayı sevdiğimi.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
senin abartılmıs halin bile olabilirim. okumaktan da dinlemekten de zevk almam bunu bılen lise edebiyat ogretmenim bana okuturdu bi de yuksek sesle! aklıma geldikçe bi tuhaf olurum hala :)
0
dyg*dyg
(24.12.11)
hocam hiç mi yok yahu şöyle severek okuduğun bir şiir ?
0
mcsword
(24.12.11)
yok abi yok. dyg'nin de dediği gibi ne dinlemekten ne de okumaktan zevk alıyorum. böyle hisli hisli okumaya çalışanlar falan çok arabesk geliyor hep kulağıma.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
Bende önceden öyleydim...ve o halimle şimdiki şiir merak ve sevgimi ele alınca, birini fazlasıyla sevmediğin için zevk almadığını söyleyebilirim...

edit: yani en azından bende öyle oldu.
0
spider03
(24.12.11)
evet aynen hisli falan okununca da ilginç geliyor anlamlandıramama bi mala baglama oluyor halbuki ben de diğer yazın türlerini gayet okuyan biriyim.
0
dyg*dyg
(24.12.11)
kendimi bildim bileli nefret ederim. seveni de sevmem, alay ederim. aşağılarım.
0
sir gawain
(24.12.11)
"ıyyy cahil. hiç şiir okumuyor musun?" diyen geri zekalılardan uzak duracaksın bir kere. şiir okumamak genel kültür eksikliği değildir. böyle düşündüğü için kişinin kendisi kıttır, bu bir. ikincisi, şiirden zevk almamanda hiçbir problem yok bence. her yazı türü sevilecek, okunacak diye bir kaide yok sonuçta. aç romanını, kısa öykünü ya da artık neyden hoşlanıyorsan, babalar gibi oku. oh mis!
0
sukrug yu geayz eym gogin hogym
(24.12.11)
dinlemekten zevk almam,okumak ise seçmecedir. Şiirine göre okurum.
0
skywalkeremre
(24.12.11)
@sukrug

ya tabi öyle demiyorlar. abartarak söyledim ama bazı insanlarda böyle "şiir okumuyor millet hiç. yazık yazık." ifadesi oluyor. kötü hissediyorum kendimi.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
ben de senin gibiyim. deli gibi kitap okuyorum ama siiri sevemedim bir turlu. denedim sevmeyi ama olmadi, ben de fazla zorlamadim, romanlara ve denemelere devam ettim.

herkesin kendi zevki ama siir olayi abartiliyor bence. kimisi de butun sanat dallarindan ustun gorur gerci, ama ben goremedim pek bi olayini.
0
sakura
(24.12.11)
ben sadece biçimsel açıdan (ölçü-uyak vs.) estetik şiirlerden, ve sadece bu yönüyle hoşlanıyorum. çok sözcükle hiçbir şey anlatmayan anlamsız devrik cümleler, hisli ses tonları baygınlık veriyor bana da.
0
amateur
(24.12.11)
hiiiiç kötü hissetme kendini. istediklerini söyleyebilirler. sığ bir düşünce çünkü. her şey şiir okumak değil ki. evet çok harika yazarların efsanevi şiirleri, eserleri var ama sen sevmiyorsan, iş bitmiştir.
0
sukrug yu geayz eym gogin hogym
(24.12.11)
Tabii tek tek söyleyen kişileri bilemem ama inanıyorum ki "Aaa... Şiir okumuyor musun?" diyenlerin büyük kısmının şiirden anladıkları Facebook'taki çakma Can Yücel şiirleridir.

Zaten çoğu insanı şiirden soğutan şey de aslında böyle fonda bir müzik, ağdalı biçimde okunan ağlak manzumeler, Facebook'ta paylaşılan, aslında şiirle ilgisi bile olmayan metinler. Zaten bu şiiri müzikle birlikte okumak Türklerin keşfi falan olsa gerek. Elin gâvuru şiir okuma gecelerinde, hiç de öyle ağdalı, duygusal havalara bürünmeden, fona müzik koymadan çat çat diye okuyor şiirlerini. Benim sinirimi bozanlarsa şiiri sevemediğini söyleyen samimi insanlar değil, şiiri Facebook'ta paylaşılan zımbırtılardan ya da duygusal bir hava vermeye çalışılarak yukarıda birisinin daha dediği gibi anlamsız devrik cümlelerden ibaret sananlar.

Bakın size nasıl şiir okunur göstereyim: vimeo.com (Şiir dediğim, videonun başındaki neyli kısımda okunan değil. Daha sonra 6 45 tayfasından Şenol Erdoğan'ın okuduğu şiiri diyorum) (bkz: howl) Aynı şiirin adıyla bir film de vardır. bu uzun şiirin basılmasıyla müstehcenlik yüzünden bir dava açılmıştır. Bir dinleyin, izleyin bakalım. Belki kafanızdaki şiir imgesinden çok farklıdır.
0
microfiction
(24.12.11)
@sir gawain +1
0
serabetan
(24.12.11)
neden normal olmasın?

herşeyin seveni ve sevmeyeni var.

parayı bile sevmeyen insan var...
0
ermanen
(24.12.11)
aynı ben
0
pclik
(24.12.11)
son zamanlarda çoğu kişiden duyuyorum bunu, hoşlanmayabilirsin o senin seçimin, bir de şiirine, şairine göre değişir, şiir okumaktan ya da birinin okumasından hoşlanmıyor olabilirsin çünkü gerçekten iyi şiir okuyabilen çok az insan var bence.

ben divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini de seviyorum misal, bu tarz şairlerin hayatlarını araştırmaktan da zevk alıyorum, bu kişiden kişiye değişen bir şey ama bence en bilinenlerinden gireyim, bir nazım, bir orhan veli, cemal süreya ,bir shakespeare vs.. (daha yazmaya kalksak çok uzar bu liste) şiirlerinden zevk almamak, hiçbir şey hissetmemek eksikliktir.
0
nedensizce
(24.12.11)
Baştan belirteyim, kadınım, şiirden de hiç hazzetmem. Çok da kitap okurum aynı sizin gibi ama şiir sevmiyorum. Herkes her şeyi sevmek zorunda değil, gayet normalsiniz.

Edit: Şiirden bir şey hissetmemek de eksiklik değildir, sizin algınıza hitap etmiyor olabilir. Başka bir şey o şiirin hissettirmesi gereken şeyi haydi haydi hissettirebilir.

Ama tutup Shakespeare'in eserlerine falan "Kötü" diye bok atmak bildiğin eşekliktir, zırtapozluktur o ayrı. Yapılan işi taktir etmekle, o işin size hitap etmesi başka başka şeyler. Ben de aynı hazzı quantum teorisi okumaktan alıyorum belki, ya da kozmoloji, o mükemmelliği göremeyen insana da "Bunu anlamamak eksiklik" demek gibi bir hakkım yok, o da şiirden anlıyordur mesela.

Not olarak; şiirden kasıt olarak ben romantik şiirleri falan aldım ama Dante'nin Inferno'su falan da şiir yani, onu gayet bayıla bayıla okudum. Ama işte günümüzde şiirden kasıt pek onlar değil.

Böyle gözlerini kısıp ufuklara bakan adam havasını yaratmaya çalışan şiirleri sevmiyorum evet.
0
aileena
(24.12.11)
Normallik gorece bir kavram. Fakat genellikle, bu tur cumleler kuranlar bir cumle sonra kendilerini bir cumle sonra tekzip ediyorlar. Bu tur insanlar, malesef kendini ifade etmenin bir formunu iskalayan insanlar.

Soyle aciklayayim basit bir ornekle. siirden hoslanmiyorum dedik. fakat ikinci cumlemiz , cem karaca severim oldu. Dolayisiyla, O`nun ya da daha sonra coverlayanlarin(burada yas da onemli) Sende herkes gibisin adli , nazim hikmetin ergen akli ile yazdigi bir siirin muzik ile yorumlanmis halini sevmiyor olmak gerekir. Eger boyle bir ikilem yasamiyorsan yani , sokarim cem karacanin sarkilarinin %80 ine diyorsan, tutarlidir yaptigin, Yoksa malesef, siglik vardir.

Bunu zilyon tane ornekle cogaltabiliriz. mesela sezen aksu, kendine ait siir kitabi var , eksik siir diye, hit olan bir cok sarkisi orada siir formunda, cunku kadin siir yazmiz, sonra o ya da baska biri muzikal yetenegi ile onu notalandirmis. Yasar da oyle, Eline gitari alip,kafadan yazmiyorlar. Yada ne bileyim. o nirvana bile something in the way adli turkusunu siir formunda yazip sonra muzik ile birlestirmis adam.

Ha yokmu eline sazi alip, hep yazip hep soyleyen adamlar. Var Bizim edebiyatimizda asik deniyor, ki onlarindan bir cok sozu yine once yazilmis sonra baglama ile bulusturulmustur.


Sen bu tutarsizligi yasamiyor ve hayir benim icin muzik, sadece Klasik muzik diyorsan , ya da hayir ben sadece tecno dinlerim yada ne bileyim kill em all denmesi beni ifade ediyor diyorsan. Sorun yok.

Unutma , rap gibi cok extrem bir muzik formu dahi, iyi bir sair degilse rapci yine kotu oluyor. Ha diyorsan ben candy shopcuyum, o zaman celiski yok yine. ama eminem dahi Cleanin out my closet ile aslinda bir siir okuyor.( bak dikkat et burada siir kavramini o kadar genis tutuyorum ki; oha aruzdan baska vezinde yalinana siir demem deyip , seni iyice itmeyeyim)

Bu nedenle, bu nedenle siirden hoslanmamak buyuk bir lokma yutmak icin,

Ama sunu dersen ( yani hali hazirda soyledigim celiskiye sahipsen) Ya ben seneze cem karacaya laf mi ettim. Benim bahsettigim siir daha bestelenmemis olanlar. :) o zaman Ben tembelim ya da misralarla cizilen bir resmi yorumlayacak tecrubeye sahip degilim sorun mu ? diye sorman gerekiyor.

Cevabim ise; hayir degil, ama yapan yada yapabilen, daha bir makbuldur gozumde olur.

Lutfen bu celiskiye dusme, Cunku sabahattin ali sinopta hucresinde, flarmoni orketrasiyla yatmadi. Aldirma gonul der iken, bestesi nasil olur ben olduktan sonra diye dusunmedi. O yazdi. Allahin verdigi yetenekle, o rada notlar sakladi. birisi geldi. o notalari buldu. sarki yapti. Belki 100 yil sonra baska birisi gelip daha baska seyler bulacak.

Unutma ki, 600 yil evvel kacacaoglan , olunce sevemezzem seni derken, gitar cordlari yoktu. onun nasil soyledigini bile bilmiyoruz. Belki hic bir zaman baglama ile bile soylemedi.

umarim olmustur.
0
pie
(24.12.11)
@pie

uzun süredir müzik ile ilgilenen bir insanım ve sözlere dikkat ederek şarkı dinlediğim çok nadir olmuştur. yani dediğin gibi genellikle "sokarım onun yazdığı sözlere" deyip geçiyorum. bana bir şey ifade eden müzik olmuştur hep. o yüzden müzikal ağırlığı fazla olan şeyler dinlerim hep.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
o zaman dedigim gibi problem yok. lakin su handikap hep olacak. Sadece ensturmental dinlemedigin surece.

bir cok sarki; o yazilan sozlerin icindeki gizlenmis notalari bularak yapiliyor. yada en azindan benim ifade seklim o. yani hotel california nin ara melodisi o sozler olmadan birsey ifade etmeyebilirdi. yada hic cikmayabilirdi. tabiki klasik muzik vs farkli. bu ikilemi astigin surece problem yok.

bir film muziginde bile yine bir konu oluyor. filmin hissetirdigini muzisyen yorumluyor, direk siir yok ame bir metin senaryo ve gorsel materyal var. hatta bazen golgesizler gibi film muzigi , filmin onune gecebiliyor.
0
pie
(24.12.11)
şunu da ekleyeyim facebook ergenleri hakkında bir bok bilmeden paylaşıyor diye nazım hikmetin yazdığı herhangi bir şiire " ergen aklıyla yazılmış " demek yanlış olur, sizin de o ergenlerden bir farkınız kalmaz.

söylemeden edemeyeceğim pie. acayip saçmalamışsın. genel olarak yazdıklarının hepsiyle de.
0
nedensizce
(25.12.11)
şiir dinlemekten nefret ederim, dinlemem kesinlikle, kaçarım duyarsam. ama şiir okumayı da bi o kadar çok severim ben mesela. zevk meselesi, normaldir.
0
s e
(25.12.11)
@ nedensizce.

Tesbihte kusur osmaz. O siirin nazim hikmetin gayet yasca gencken yazildigini dolayisiyla ergenlik caginda oldugunu, buna ragmen yine de ifade ettigi butunun, bir cok ayni yastaki insandan daha ilerde oldugunu vurgulamak istedim. bu nazimi elestirmek icin degildi.onu ayriyetten yaparim baska bir konuda.

-Populer olmanin en kolay oldugu dal yani muzikte bile bir cok kalici seyin, genelde iyi siirler uzerine yazilmis oldugunu vurgulamanin nesi sacmalik?

Siirden hoslanmadigini soyleyen birinin, bu konuda da bir diyecegi olmasi gerektigini istemek.

Ben iyi melodi , iyi sozsuz olmaz demedim ki, iyi sozlerin bircogunun iyi melodiler uretilmesine vesile oldugunu ve o uretim surecinde bagimsiz dusunulemeyecegini, cunku genelikle melodinin o siirin dizeleri arasinda sakli oldugunu soyledim. Ve bunu ornekledim kalici ve her koseden ornekler ile.

eger varsa karsi bir savin, yazarsan aa hic boyle bakmamistim derim. fakat yoksa , soyledigin pek birsey ifade etmedi. cunku leonard cohen bana hic oyle once hissetirmiyor!
0
pie
(25.12.11)
Enstrümantal iyidir

www.youtube.com
0
🌸trinitrotoluen
(25.12.11)
(2)

Kore savaşı

trinitrotoluen
Dedemin babası için kore savaşına katıldı diyorlar ama adam 1911 yılında doğmuş. Savaş ise 1950'de. Adam kendi halinde bir demirciymiş. Daha genç insanlar dururken 40 yaşında adamı Kore'ye gönderirler mi?
Dedemin babası için kore savaşına katıldı diyorlar ama adam 1911 yılında doğmuş. Savaş ise 1950'de. Adam kendi halinde bir demirciymiş. Daha genç insanlar dururken 40 yaşında adamı Kore'ye gönderirler mi?
0
trinitrotoluen
(23.12.11)
gönderirler. bir kuşak var ki ömürlerinde iki defa askerlik yapmışlar. hemen hemen sizin dediğiniz döneme denk geliyor bu. her ne kadar kore'ye gitmese de bizim ailede bu durumda insan varmış en azından.
0
microfiction
(23.12.11)
aynı durum benim dedemin babası için de geçerli. madalyası filan da vardı hatta.
0
melodica
(23.12.11)
(7)

Cumhurbaşkanının veto hakkı

resistance is futile
Demin 500 milyarda sordu, cumhurbaşkanının veto edemediği tek kanun bütçe kanunuymuş. Bunun sebebi, açıklaması nedir?
Demin 500 milyarda sordu, cumhurbaşkanının veto edemediği tek kanun bütçe kanunuymuş. Bunun sebebi, açıklaması nedir?
0
resistance is futile
(23.12.11)
Bütçe kanununu veto etmesi demek maaşların yatmaması demek, maaşlar yatmazsa toplumda huzursuzluk çıkar sonra hükümet güvenoyu alamaz ve düşer.
0
khan shabbir
(23.12.11)
Anayasa m.89.
çünkü bütçe kanunu şekli anlamda kanundur.yani yasama organı TBMM çıkardığı için lşeklen kanun denir ona. yoksa içerik açısından yürütme organının ve idarenin bütçesini düzenler. diğer kanunlara benzemez. yürütme organına bütçenin yürütülme görev ve yetkisini veren izin niteliğindedir. bütçeye aykırı bulunan bütün idari önlem ve işlemler kanun dışı kabul edilir ve kanunen belirlenmiş cezaları gerektirirler. ancak bütçe kanunu ile diğer konulara ilişkin hüküm getirilemez. örn: memur, borçlar, miras, temel haklar vs... bu nedenle anayasa yürütme organının başı olan cumhurbaşkanına veto yetkisi tanımamıştır bu konuda. nitekim diğer kanunlarda "kanun hükmünde kararname"(KHK) le değişiklik yapılabirken, bütçe kanunlarında yapılamaz. zira KHK'ler de yürütme organı tarafından çıkarılır.
anayasadaki "verginn yasallığı"(yani yasa ile yapma zorunluluğu) nedeniyle kanunla kabul edilmektedir.bu nedenle de özellikle bu "yasallık" ilkesi nedeniyle anayasa mahkemesi tarafından denetlenip iptakl edilebilmektedir.
0
chate noire
(23.12.11)
Çok karmaşık ve iktisadi bir konu olduğundan cumhurbaşkanı beğenmeyip veto edecek yetkinlikte değildir. Anlamadığı konuda da ona veto yetkisi verilmez. Özeti budur.
0
almanyayenilincebizdeyeniksayildik
(23.12.11)
sebebinin çok karmaşık ve iktisadi bir konu olmasıyla ilgisi bile yok! cumhurbaşkanının yetkinliğini ölçmeyiz veto yetkisini verirken. "iktisadi olarak karmaşık" pek çok kanunda veto yetkisi vardır cumhurbaşkanının. gerekçe temelde bütçenin yılbaşından yapılıp devletin bütün ekonomik hesaplarının ona göre ayarlanmasından dolayıdır. bir açıdan paketinsonundakiğrençekirdek doğru demiş. cumhurbaşkanının veto etmesi halinde bir anda devletin bütün yaptığı bütçe hesapları, planlar vb. askıya kalkacak, yeniden yapmak da aslında bir bakıma imkansız olacaktır.
0
microfiction
(23.12.11)
Cumhurbaşkanı vetosu ile bikaç gün kaybedilerek hükümetin düşmeyeceğini biraz düşünerek akıl edebiliriz. Sebebi cumhurbaşkanını devreden çıkarıp hükümetlerin neredeyse tüm politikarını ilgilendiren bütçe gibi önemli bi kanunu tekellerinde tutmaktr. Bütçe gibi "iktisadi olarak karmaşık" bir konuda cumhurbaşkanını karıştırmazlar işlerine.
0
almanyayenilincebizdeyeniksayildik
(23.12.11)
@microfictio @paketinsonundakiğrençekirdek

(bkz: geçici bütçe)

yani, herhangi bir durumda bütçe kanunu kabul edilmezse devlet gelirlerini toplayamaz, giderlerini yapamaz diye bir durum yok. bu noktada geçici bütçe devreye girer. yani meclisin "biz bütçe kanunu yetiştiremedik/ onaylamadık o yüzden size maaş yok" deme lüksü yoktur, böyle bir şey olmasın devlet yaptığı hizmetlere devam edebilsin harcamasını da yapsın gelirini de toplasın diye geçici bütçe vardır. (1965-1970 ve 1974 yıllarında ülkemizde geçici bütçe uygulanmıştır) geri kalan nokta ise @chate noire'nin dediği şekilde, yani "bütçe kanunu yürütme organına bütçenin yürütülme görev ve yetkisini veren izin niteliğindedir." o yüzden bu izin mesclisten çıkmazsa hükümet düşer ve seçimlere gidilir, güvensizlik şeklinde yorumlanır. normal bir durumda hükümet kurulmuş, meclis çalışmalarına devam ederken cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesini isteyemeyeceği için ya da seçimlere gidemeyeceği için de cumhurbaşkanı bütçe kanunu veto edemez.
0
ogzi
(23.12.11)
vincenzo
(01.10.13)
(2)

mümtaz'er türköne

xenophobe
allah allah, konudan çok uzağım, adamı da tanımıyorum. Nesey konumuz o değil, bizde isimlerde kesme işareti olabiliyor muydu ya? Mümtazer Türköne olması lazım değil mi? Başka örneğiniz var mı böyle? Ben ilk defa gördüm de.
allah allah, konudan çok uzağım, adamı da tanımıyorum. Nesey konumuz o değil, bizde isimlerde kesme işareti olabiliyor muydu ya? Mümtazer Türköne olması lazım değil mi? Başka örneğiniz var mı böyle? Ben ilk defa gördüm de.
0
xenophobe
(22.12.11)
adam kendi ismini öyle yazdırtıyor. nufüs cüzdanında öyle yazdığını hiç sanmıyorum tabi.
karısını milletvekili kendini atatürkle ilgili bi kuruma üye yapabilmiş bi adamdan bahsediyoruz isterse araya reklam bile alır paşa paşa kabul ederiz
0
niye ama
(22.12.11)
0
microfiction
(23.12.11)
(1)

edebiyat dergisi genel özellikleri

dahinnotha
merhaba sayın duyuru ahalisi,edebiyat dergisi deyince aklınıza gelen genel özellikler nelerdir? her dergide olduğunu düşüdüğünüz, edebiyat, kültür - sanat dergilerinin ortak özelliği olduğunu düşündüğünüz, olmazsa olmaz dediğiniz birşeyler var mıdır?kadrosu bölüm öğrencilerden oluşacak edebiyat, kül
merhaba sayın duyuru ahalisi,

edebiyat dergisi deyince aklınıza gelen genel özellikler nelerdir? her dergide olduğunu düşüdüğünüz, edebiyat, kültür - sanat dergilerinin ortak özelliği olduğunu düşündüğünüz, olmazsa olmaz dediğiniz birşeyler var mıdır?

kadrosu bölüm öğrencilerden oluşacak edebiyat, kültür ve sanat içerikli bir dergi hazırlama peşindeyiz. bi yol katettik, birşeyler hazırladık fakat yine de öneri mahiyetinde birşeyler varsa söyleyeceğiniz, buyrun.
0
dahinnotha
(19.12.11)
edebiyat dergisi deyince benim aklıma notos geliyor. yeni bir dergi oluştururken örnek alınması gereken dergi bence budur. özellikle tasarımı, kullanılan fontlar, edebiyat dünyasındaki son haberlerden oluşan aganta bölümü vb. özellikleri çok önemli.
0
microfiction
(19.12.11)
(4)

bilişim suçları

sorubankasi
duyuruda bilişim suçlarından hiç ceza alan veya bu konudan anlayan hukukçu falan var mı?
duyuruda bilişim suçlarından hiç ceza alan veya bu konudan anlayan hukukçu falan var mı?
0
sorubankasi
(19.12.11)
duyuruda var mı yok mu bilmiyorum fakat isim, firma adı vermeden anlatıyorum. görüşmeye gelen x kişisi işe alınmamış adam da o işlerle ilgili bir forumda firmayı kötülemiş. suratınıza bakmazlar bir bok bilmezler tarzında. firma da büyük bir firma. x kişisi bu yazıyı yazdıktan birkaç gün sonra tarafımızdan dava açıldı x kişisine
0
metehan01
(19.12.11)
@metehan01 dediğiniz şey bilişim suçu değil. bilişim suçu dediğimiz şey daha çok hacking tarzı veri çalma, bilişim sistemine girme vb. eylemlerden oluşuyor. internet üzerinden birine hakaret etmek vb. eylemler bilişim suçu değildir. özetle internet üzerinden işlenen her suç bilişim suçu değildir.
0
microfiction
(19.12.11)
microfiction haklı. bilişim sucu dediğimiz sey tck m.243-246 da düzenlenmiştir.1)bilişim sistemine girme,2)Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme, 3)Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarını kapsamaktadır. dolayısıyla senın bahsettiğin suc bu suc değil.
hakaret sucu işleniyor olabilir senın bahsettiğinde basın yayın yolu kullanılarak alenen işlendiği için ceza arttırılır.
0
dyg*dyg
(19.12.11)
sen soruyu sorsana.
0
ben smyrna
(19.12.11)
(1)

halide edip'in insanlığa faydaları

edsy
böyle bir soruya nasıl cevap verilebilinir?
böyle bir soruya nasıl cevap verilebilinir?
0
edsy
(17.12.11)
şunu okuyun, belki bir yanıt bulursunuz:

egoistokur.com
0
microfiction
(17.12.11)
(7)

Sözlük yazmak istiyorum nasıl olcak?

eksielma
Mesela ben kafama göre ordan burdan toparladım sözlük yazdım kendi kafama göre. gidip bi yayınevine versem yayınlar mı? nasıl oluyor bu işler??
Mesela ben kafama göre ordan burdan toparladım sözlük yazdım kendi kafama göre. gidip bi yayınevine versem yayınlar mı? nasıl oluyor bu işler??
0
eksielma
(16.12.11)
ne sözlüğü yazdın hacı abi
0
titoslavija
(16.12.11)
bildiğin sözlük işte, mesela japonca-türkçe, türkçe japonca
0
🌸eksielma
(16.12.11)
Oradan buradan toparladiginiz seylerin telif hakki varsa caniniz yanar. Bu yuzden mahkeme karariyla kapatilan online sozlukler bile oldu Ingilizce-Turkce. Onun disinda bir sey olmaz.
0
crown
(16.12.11)
Anladım fakat sözlük bu yani apple: elma yazsam heryerde aynı olcak sonuçta. Nereden anlayacaklarki baska yerden aldığımı? Ha önsöz gibi bişeyler varsa onları elbette kendim yazacağım. örnek cümleleri fln da kendim kurarım. sanırım o zaman sorun olmaz..
0
🌸eksielma
(16.12.11)
sözlüklerin de telif hakkı vardır ve telif hakkını ihlal ettiğiniz tespit edilirse (edilir) bunun ciddi hukuki sorumluluğu var. bu arada dil öyle bir şey ki sözlükler bile aynı değildir. özellikle soyut kavramlar söz konusu olduğunda ve japonca bir sözcüğün karşılığı olarak hangi sözcükleri seçtiğinizde. bu arada kaynağınızın ufacık bir hatasını siz de yinelerseniz yine kendinizi belli edersiniz. leksikografi bu yüzden başlı başına bir disiplin. millet bunun için dışarılarda mastır yapıyor. öyle oradan buradan toparladım oldu diye olmuyor.
0
microfiction
(16.12.11)
teşekkür ediyorum ben de zaten hadi yazayım diye basına oturacak olsam sormaz idim:) Demekki daha fazla araştırıp gerekenleri yapıp ondan sonra ele alacağım bu konuyu.
0
🌸eksielma
(16.12.11)
@freekara öyle olmuyor o işler. matbaa basar, evet. sayfaları olan bir şeyi bastırmak öyle zor bir şey değil zaten. ama ciddi yayınevleri öyle parayı bastıranın her kitabını basmıyor. hem matbaadan bastırdığınız şeyin dağıtımını yapmak hiç de sanıldığı kadar kolay değil.
0
microfiction
(16.12.11)
(6)

inci sozluk kapatildi mi

keseci
sozluge giremeyen kimse yok. yine sacma salak ucuz bi geyik pesinde mi adminleri.
sozluge giremeyen kimse yok. yine sacma salak ucuz bi geyik pesinde mi adminleri.
0
keseci
(15.12.11)
evet. engelli web'e eklenmiş bile. hiçbir mahkeme kararı, gerekçe vb. göstermemişler. inci sözlük yönetimine de herhangi bir bildirimde bulunmamış.

edit: az önce twitter'da engelli web'in ve incisözlük'ün hesaplarında okudum durumu. link koymak istedim lakin ne hikmetse ünlem işaretinden sonra gelen kısım link olarak eklenmiyor.
0
microfiction
(15.12.11)
site açık.

edit: siteye sorunsuz giren çok kişi var.Ama giremeye de var galiba.
0
VickVickyVale
(15.12.11)
hic söyle bir kapatma kararina rastladiniz mi?

www.incicaps.com

hangi mahkeme, ne zaman hic bi sey yazmiyor.
0
🌸keseci
(15.12.11)
üyelikle gireyim dedim de uzun aradan sonra,engelleme varmış geyik değil.Tib ziyareti var şuanda.
0
VickVickyVale
(15.12.11)
üye veya yazar değilim, girebiliyorum. superonline, izmir reporting in.
0
egomanyak
(15.12.11)
bu arada ekleyeyim. son dönemde böyle zilyon tane kapatma oluyor. herifler mahkeme kararı şu bu göstermeden kapatıyorlar. zaten site kapatmanın tek yolu mahkeme kararı değil. tib vasıtasıyla idari yolla da kapatılıyor.
0
microfiction
(16.12.11)
(11)

Tarihi pek temiz ülkeler?

gogu delen adam
Tarihinde sömürgecilik yapmamış, başka milletten insanları katletmemiş ülke muhtemelen yoktur ama diğer ülkelere nazaran en az sömürüyü yapmış, diğer milletlere en az düzeyde zarar vermiş, tarihi kısmen diğer ülkelerin tarihine göre çok daha aydınlık diyebileceğiniz ülke hangisi?mesela bu ülke belçi
Tarihinde sömürgecilik yapmamış, başka milletten insanları katletmemiş ülke muhtemelen yoktur ama diğer ülkelere nazaran en az sömürüyü yapmış, diğer milletlere en az düzeyde zarar vermiş, tarihi kısmen diğer ülkelerin tarihine göre çok daha aydınlık diyebileceğiniz ülke hangisi?

mesela bu ülke belçika değildir, güney'de neler neler yapmışlar. danimarka değildir, stockholm'de katliam yapmışlar. abd, ingiltere, fransa ve türevlerini göz önünde bile bulundurmaya gerek yok. acaba çek cumhuriyeti olabilir mi diye düşünüyorum ama nazi almanyası döneminde işgalden sonra (belki de haklı gerekçeleri var) birçok alman vatandaşı sınırdışı edip öldürmüşler. acaba isveç-norveç-finlandiya tarafı yani vikingler olabilir mi diyorum ama viking denildiğinde herkesin aklında denizci/savaşçı canlanıyordur herhalde.

peki bu, tarihi diğer ülkelere göre daha temiz/aydınlık olan ülke hangi ülke?
0
gogu delen adam
(12.12.11)
geçen gün ben de buna benzer şeyleri düşünüyordum ve aklıma birden güney kore geldi; lakin dedim içimden, hem kuzey ile olan gerginliklerinden hem de japonya'nın vakti zamanında güney korey'e uyguladığı faşist ve ırkçı politikalar acaba bir misilleme doğurmuş mudur diye de düşünmeden edemedim.
şu konuda bilgili olanlar lütfen bu başlığa yazsın arkadaşlar. bilgilenelim.
0
pangea
(12.12.11)
isveç değildir, isveçliler nazilere yardım etmişlerdir, hala nazi damarı vardır isveç'te. ayrıca orada yaşayan çingenelere de öjenik yapmışlardır.
0
suleyman kargi
(12.12.11)
avustralya hiç savaş görmemiş ama insanları aşırı derecede psikopat :P
apartmanlarda merdiven yok asansörle de sadece kendi katına çıkabiliyorsun ak sanki komşunu yicen
0
neira
(12.12.11)
isviçre akla geliyor. 1815'ten beri tarafsızlık ilan etmiş ve hiç savaşmamış. ama o tarihten önce savaşlar var tabii.

lichtenstein'ın 1868'den beri ordusu yokmuş ve nerdeyse hiç savaşmamışlar.

izlanda ve isveç de temiz tarihli ülkelerden

onun dışında okyanusya'daki ada ülkeleri olabilir. tuvalu, vanuatu, nauru gibi. ama onlarda daha önce himaye altındaydı hep.

orta amerika'da kosta rika var. 1949 yılında ordusunu kaldırmış. orta amerika'da savaşlar olurken, kendi barış içinde kalmayı tercih etmiş genelde. tarihte sadece tek bir savaş yapmış sanırım.

asya'da bhutan var. tarihinde genelde barışçıl bir politika izlemiş.

afrika'da Mauritius ada ülkesi var.
0
ermanen
(12.12.11)
izlanda, ahah. kanada. finlandiya, bu iskandinav değil.

isviçre'nin nazi altınları muhabbeti vardı. ama tarafsız bi ülke çok uzun zamandır.
0
mistreated
(12.12.11)
@yokumbenburda
bu küba'yı çok temiz bir ülke mi yapıyor?

başlığa cevap olarak aklıma mikronezya devletleri geldi. bunlar kimsenin işine gücüne karışmamış olsa gerek.
0
bira sisesi kapagi
(12.12.11)
isviçre olamaz. naziler, soykırıma uğrayan yahudilerden aldıkları altınları isviçre bankalarında sakladılar. isviçre bankalarında böyle dolu pislik var. finliler de nazilerle işbirliği yapmışlardı. avustralya ikinci dünya savaşında japonlarla savaştı. bu yüzden savaş görmemiş değil. bunu bir kenara koyarsak aborjinlere uygulanan insanlık dışı politikalarla ve avustralya'nın tarihiyle yüzleşmesine dair daha geçenlerde haberler vardı.

bu arada türkçede liechtenstein değil lihtenştayn diye yazılıyor söz konusu ülkenin adı. onu da belirteyim.
0
microfiction
(12.12.11)
@suleyman kargi, evet isveç bazı soyları kısırlaştırmış vaktinde. bu yönden de tarihinde hoş olmayan şeyler olduğu gözlenebiliyor.

@ermanen isviçre genelde yansız ancak bütün kara paranın depolandığı ülke konumunda. o yönden temiz/şeffaf bir ülke imajı sergilemiyor.
0
🌸gogu delen adam
(12.12.11)
ben daha çok adam öldürme ve savaş konusunda konuştum tabii. isviçre'nin para aklama konusu biraz daha farklı bir olay ve tarihi yansıtılış şekli göreceli. tabii diğer ülkelere göre para aklama konusu daha fazla olabilir ama onu soruşturan ülkeler de hiç temiz ülkeler değil.
0
ermanen
(12.12.11)
zengin ülkeleri kafadan geç. fakirlerde de diktatörler, aşiretler, kabileler vb. nedeniyle soykırımlar olmuştur mutlaka. olsa olsa okyanusta olan küçük ada ülkeleri olur.
0
merhum
(13.12.11)
tibet.
0
kedula
(13.12.11)
(8)

david okunuşu

trajikomix
nasıl okunuyor bu david? deyvid diye biliyorum ama madem deyvid, neden david villa diyo spikerler? kulağa daha hoş geldiği için mi?
nasıl okunuyor bu david? deyvid diye biliyorum ama madem deyvid, neden david villa diyo spikerler? kulağa daha hoş geldiği için mi?
0
trajikomix
(11.12.11)
www.seslisozluk.net

bayrak seçip dinleyin.

ingilizce dışındaki dillerde de bu ad var, david okunanlar da.
0
tedirginlik hucresi
(11.12.11)
david olarak ta okunuyor,deyvid olarakta.

edit: tedirginlik hücresi +1
0
skywalkeremre
(11.12.11)
ispanyol olduğu için "david". ingiliz olsaydı "deyvid" olacaktı.
0
anonim yazar
(11.12.11)
david adının çeşitlemeleri pek çok ülkede mevcut. hatta türkiye'deki gayrimüslimlerde bile (türkiye'dekiler david diye okunuyor). ingilizceyse söz konusu olan, deyvid diye okunur. ama david adında (david okunuşuna sahip) ülkeler/diller/kişiler de var.
0
microfiction
(11.12.11)
biz niye davut diye okuyorsak onlar da o sebepten öyle okuyorlar.
0
galadnikov
(11.12.11)
katalanca'si da david.
0
tanbulis
(11.12.11)
davi bile diyor deyyüsler.
0
mistreated
(11.12.11)
ermanen
(11.12.11)
(6)

acilen şu doktor yazısını anlamam gerek

halsiz
merhaba, yandaki resimde yer alan metni acilen okumam gerekiyor. yardımcı olursanız sevinirim.
merhaba, yandaki resimde yer alan metni acilen okumam gerekiyor. yardımcı olursanız sevinirim.
0
halsiz
(09.12.11)
ikinci kelime anestezioloji. başka okuyamadım.
0
unalub
(09.12.11)
bir eczacı bulmanız gerek. onların üniversitedeki müfredatlarının dörtte üçü hekim yazısını çözüp okuma üzerine zaten.
0
microfiction
(09.12.11)
Olmaz olsun böyle yazı!
0
long live rock n roll
(09.12.11)
conduloma acuminata (genital siğil)
0
drkiraz
(09.12.11)
sayın anesteziyoloji hekimi,
condilomalı ........
tanısı .... op. (operasyon?) planlanan ......
0
anatomik durus
(10.12.11)
sayın anesteziyoloji hekimi,
condiloma acu.tanısı ile op. planlanan hastanın....

Kısaca Condyloma acuminata siğilleri almak için antesteziden değerlendirme/ameliyat onayı istemiş
0
primarymaster
(10.12.11)
(2)

Hapsane konulu roman,ani vs

bluewhale
Gunumuzde veya yakin tarihte gecen hapishane konulu kitap ariyorum..yasanmis oykuler olmasini tercihederim..Hani tarik akan efendinin anne kafamda bit var tarzinda..
Gunumuzde veya yakin tarihte gecen hapishane konulu kitap ariyorum..yasanmis oykuler olmasini tercihederim..Hani tarik akan efendinin anne kafamda bit var tarzinda..
0
bluewhale
(08.12.11)
microfiction
(08.12.11)
Papillon
0
efrasiyab87
(09.12.11)
(1)

storyboard! böyle ardı ardına resimler olacak,hikayesi olan.

Bliethe
dünden beridir arıyorum bir türlü bulamadım doğru dürüst. Öğrencilerime ingilizce hikaye anlatıcam bunun için bir kaç resimden yararlanmam lazım birbirinin devamı olan. sonrada hikaye uydurucaz. bulan olursa çok çok müteşekkir olurum. teşekkürler şimdiden!
dünden beridir arıyorum bir türlü bulamadım doğru dürüst. Öğrencilerime ingilizce hikaye anlatıcam bunun için bir kaç resimden yararlanmam lazım birbirinin devamı olan. sonrada hikaye uydurucaz. bulan olursa çok çok müteşekkir olurum. teşekkürler şimdiden!
0
Bliethe
(08.12.11)
Bu iş için olan kitaplar var. Resimlerden veya storyboardlardan oluşan, İngilizce derslerinde, aynen sizin dediğiniz amaçla kullanılan. Okulunuzun kütüphanesinde belki vardır.
0
microfiction
(08.12.11)
(7)

sorum kızlara

blackmail
cinsel açıdan kendi kendisini tatmin etmeyen kız var mıdır yok mudur?
cinsel açıdan kendi kendisini tatmin etmeyen kız var mıdır yok mudur?
0
blackmail
(07.12.11)
var. yakın bir kız arkadaşımın bir arkadaşı hiç orgazm olmamış ve mastürbasyon yapmıyormuş. sevgilisiyle de cinsellik yaşamamışlar. tabi bu ne zamana kadar gider bilemem.

not: hiç denememiştir demiyorum, devamlı olarak tatmin etmekten bahsediyorum.
0
yazaryan
(07.12.11)
var benim etrafımda onlarca var.
0
hıkmıkzık
(07.12.11)
cok yakın bir arkasım aynı yazaryan'ın bahsettiği şekilde yaşıyor, sebep dini gerekçeler. ha onun erkek arkadası yok bi de:)
0
art vandaley
(07.12.11)
var tahmin ettiğinden cok hem de tahmınlerın pek bi düşük gibi geldi de oyuzden ayrıca belırtmek ıstedım.
0
dyg*dyg
(07.12.11)
var tonla
0
niye ama
(07.12.11)
var. türkiye'de evli olduğu halde hiç orgazm yaşamamış kadınların istatistiksel sonuçları nicelik olarak çok yüksek.
0
microfiction
(07.12.11)
binlerce var, kendine aynada çıplak olarak bakamayan kızlar bile var :s ailenin yetiştirme tarzından kaynaklanan psikolojik bi hastalık bence bu çekingenlik.
0
megalomaniac
(07.12.11)
(3)

2012 şiir ve veya kısa öykü/hikaye yarışmaları

gominist redar
2012'de ülke çapında düzenlenecek bu tarz yarışmalarının bir listesini rica ediyorum.hepsinin olmasa bile belli başlıca olanlarının en azından.teşekkürler olsun...
2012'de ülke çapında düzenlenecek bu tarz yarışmalarının bir listesini rica ediyorum.
hepsinin olmasa bile belli başlıca olanlarının en azından.

teşekkürler olsun...
0
gominist redar
(06.12.11)
şimdiden hepsini bulman mümkün değil, düzenli olarak arama yapmak zorundasın internette. her yıl düzenlenenlerden biri yunus nadi'dir mesela ama zamanını bilmiyorum..
0
ruhibirbanyo
(06.12.11)
altkitap öykü ödülü var. tek öyküyle katılıyorsunuz. www.altkitap.com adresini takip edin. zamanı gelince duyururlar. ayrıca varlık dergisinin yaşar nabi nayır adına verdiği şiir ve öykü ödülleri var. kitap oylumundaki şiir veya öykü dosyanızla katılıyorsunuz. varlık dergisini takip edin bunun için. ayrıca www.varlik.com.tr'de de bilgi olabilir.

şunlara bakın bir de:

sanatkop.com
yarismatakip.org
www.kayipedebiyat.com
www.kayipedebiyat.com
0
microfiction
(06.12.11)
s e
(07.12.11)
(5)

kitap bütünlüğü taşıyan dosya...

gominist redar
...nedir?şiir yarışmaları için isteniyor.kast nedir bu kavramla?
...nedir?

şiir yarışmaları için isteniyor.

kast nedir bu kavramla?
0
gominist redar
(06.12.11)
kitap oluşturabilecek kadar bir oyluma sahip bir dosya yani. yani 10 sayfalık, 25 sayfalık vb. dosyalar olmaz demek. asgari bir şiir kitabının oylumu ne kadarsa o kadarlık bir dosya.
0
microfiction
(06.12.11)
peki o oylum ne kadardır?

kaç sayfa... 40-60?
0
🌸gominist redar
(06.12.11)
18-22 adet şiir gerek demek.
0
kullanıcı adı
(06.12.11)
varlık dergisinin yaşar nabi nayır şiir ödülü almış kitaplarına bakın. bir de yasakmeyve şiir kitaplarına. bunlar genç yazarların şiirlerinden oluşurlar. ha, bir de yky'nin kare biçimindeki (bu kare biçiminde olması önemli. başka şiir kitapları da var yky'den çünkü) şiir kitapları var. onlara da bakın. aslında genel olarak kitapçıların şiir bölümlerine bakarsanız bir fikir edinirsiniz. özellikle varlık, yasakmeyve ve yky'nin adlarını vermemin sebebi ise ünlü ve özellikle de ölmüş şairlerin bütün şiirlerinin çoğu kere tek ciltte toplanıyor olması. dolayısıyla asgarinin oldukça üzerinde sayfaya sahip oluyor bunlar.

edit: 18-22 adet şiir az olur düşüncesineyim. bir de şiirlerin boyutları da çok değişebiliyor. beş tane şiir koyarsınız ama o şiirler nâzım hikmet'in büyük şiirleri gibi sayfalarca sürer. öte yandan dört dizelik şiir de olur.
0
microfiction
(06.12.11)
microfiction haklı, ben ortalama uzunlukta 22 şiiri kast etmiştim, 15-30 satır arası.

bir de, şiir kitapları genelde 80 sayfa oluyor. o uzunluğu kaldıracak olması lazım dosyanın.
0
kullanıcı adı
(06.12.11)
(9)

Kitap tavsiyesi

dahinnotha
Merhaba saygideger duyuru ahalisi, turk yazarlar tarafindan yazilmis kitaplar tavsiye etmenizi isteyecegim sizden. sabahattin ali.nin uc romanini da okudum. ucu de okudugum en guzel kitaplardandi. keske daha fazla kitabi olsaydi. bu denli basarili diger edebiyatcilarimiz ve eserleri nelerdir tavsiye
Merhaba saygideger duyuru ahalisi, turk yazarlar tarafindan yazilmis kitaplar tavsiye etmenizi isteyecegim sizden. sabahattin ali.nin uc romanini da okudum. ucu de okudugum en guzel kitaplardandi. keske daha fazla kitabi olsaydi. bu denli basarili diger edebiyatcilarimiz ve eserleri nelerdir tavsiye etmek istediginiz?
0
dahinnotha
(06.12.11)
0
ruhibirbanyo
(06.12.11)
ahmet hamdi tanpınar - huzur
0
9kuyruklukedi
(06.12.11)
sait faik abasıyanık - alemdağda var bir yılan
www.kitapyurdu.com
lüzumsuz adam
www.kitapyurdu.com

halikarnas balıkçısı - mavi sürgün
www.kitapyurdu.com
0
freebird5406_2
(06.12.11)
zülfü livaneli-serenad
0
dyg*dyg
(06.12.11)
kullanıcı adı
(06.12.11)
orhan pamuk - sessiz ev
0
lanetolasibeyaz
(06.12.11)
afrikalileo
(06.12.11)
doğan cüceloğlu,savaşçı
0
karbasan
(06.12.11)
(6)

a'nın şapkası

terp
inceltme işareti tam olarak ne zaman kalkmıştı? 80'lerin sonu muydu?
inceltme işareti tam olarak ne zaman kalkmıştı? 80'lerin sonu muydu?
0
terp
(05.12.11)
yok yahu kalktı, 80'lerin sonuydu galiba...
allahalla...
0
🌸terp
(05.12.11)
90'ların ortası olabilir. 80 sonunda ilkokuldaydım ve kullanıyorduk. Lisedeki hocam söylemişti kalktığını. Ama emin değilim belki daha evveldir.
0
african rain
(05.12.11)
yazılışları aynı olup karışıklığa neden olacak kelimeler için kalkmadı. "kağıt" yazarken, "kamil" yazarken kullanmıyoruz ama kar (doğa olayı), kâr (kazanç) veya hala (babanın kız kardeşi), hâlâ (devam etmekte olan) gibi kelimelerde kullanılıyor.
0
kibritsuyu
(05.12.11)
türk dil kurumu yazım kılavuzuna bakın lütfen. geçen ben de baktım hala duruyorlardı ;)
0
ozdek
(05.12.11)
bir ara tamamen kalktı. (saçma olarak)

sonrasında hala ile hâlâ arasındaki veya
kar ile kâr arasındaki kullanım sıkıntılarından mütevellit tekrar kondu...
0
istanbul beyefendisi
(05.12.11)
önümde bütün bu dil meselelerini, 1980 darbesi sonrasındaki tutarsızlıkları vb. tartışan ve gerekçeleriyle açıklayan en güvenilir kılavuz ana yazım kılavuzu'ndan aktarıyorum. (dana dana dannnnn!)

şimdi, düzeltme imi (inceltme imi/işareti değil. çünkü tek kullanımı inceltme amaçlı değil.) hiçbir zaman için tamamen kalkmadı. kalkan şey varsa l harfinden sonra gelen u ve a seslerinin ince veya uzun okunduğu durumlarla yine a ve u harflerinin tek başlarına olarak uzun okunduğu durumlardır. buna karşın k sesinden sonra gelen ince a ve ince u için düzeltme imi hiçbir zaman kalkmadı. k'den sonra gelmediği halde uzun veya ince okunan a'lar ve u'larla l'den sonra gelen ince veya uzun a-u'ların kalkmasının sebebiyse 1- bunları imlada göstermenin gereksiz oluşu 2-çok büyük bir kafa karışıklığına ve dahası imla içinde tutarsızlıklara, çelişkilere sebep olması.

en büyük örnekse laik sözcüğünün yazılışı. siz l'den sonra gelen hem uzun a'lara hem de ince a'lara aynı imi koyunca millet bu sefer lağyik diye okumaya başladı. zaten gerek de yoktu. dünyanın her yerinde sözcükler kulakla öğrenilir. imla dediğimiz şey fonetik transkripsiyon değildir.

öte yandan k harfinden sonra gelen ve ince okunan (uzun değil, ince!) a ve u sesleri üzerindeki düzeltme imi hâlâ mevcut. aynı zamanda aynı yazılıp okunuşları farklı olan sözcüklerde de düzeltme imi kullanılıyor. hala, hâlâ; kar, kâr gibi. bunlar hiçbir zaman kalkmadı. tabii bu arada kibritsuyu'nun dediğinin aksine kâğıt da kullanılıyor.

bu düzeltme imi kalktı meselesi benim anımsadığım kadarıyla basının şişirmesiydi. l'den sonra gelen seslerde gayet yerinde bir biçimde kalkınca millet topyekûn kalktı sandı. aynı mesele "bundan gayrı modern matematik öğretilecekmiş okullarda" muhabbeti için de geçerli.

şu andaki uygulamada da dediğim şekilde kullanılmakta. ama tdk'nın birçok tutarsızlıkları var. tdk dikkate alınmıyor artık. yani dikkate alınmıyor dediğim tdk 1980'den sonraki tdk'dır. zaten 1980 öncesi tdk'ya gerçek tdk der çoğu kişi. çok çelişkili uygulamaları var. bunların bir kısmını zaman zaman duyuruda soruldukça yazıyorum. dileyenler ayrıntıları öğrenmek için ana yazım kılavuzu'na bakabilir. ha, niçin reklamını yapıyorum bunun, babamın oğlu olduğu için mi; hayır. ana yazım kılavuzu bugün en güvenilir kılavuz. tdk kapatılmadan önceki son başkanı olan ömer asım aksoy başkanlığındaki bir kurulca hazırlanmış. tdk'nın uygulamalarındaki çelişkileri, tutarısızlıkları açıklıyor giriş kısmında. bunların neden yanlış olduğunu açıklıyor. piyasada da yayınevlerinde editörler ve redaktörlerce, akademide, reklamcılıkta vb. bu kılavuz kullanılıyor. bir imla manyağı ve ayrıca ömrü yazı-çiziyle geçen birisi olarak ben de bunu kullanıyorum ve bunu tavsiye ediyorum. çok farklı bir yere çıktı bu yanıtın sonu, kusura bakmayın. kaptırdım yazdım.
0
microfiction
(05.12.11)
(8)

Resimdeki kıyafet

cio35
Normalde diziyi izlemem dün ilgimi çekti kadının üstündeki ismini bilmiyorum neyse nerden bulabilirim yardımcı olursanız sevinirim.
Normalde diziyi izlemem dün ilgimi çekti kadının üstündeki ismini bilmiyorum neyse nerden bulabilirim yardımcı olursanız sevinirim.
0
cio35
(01.12.11)
Kostümcülerde bulma ihtimaliniz yüksek. Eğer İstanbul'daysanız, İstiklal Caddesi'nde isimlerini hatırlayamadığım birkaç pasajda kostümcüler var. Onlara bakabilirsiniz.
0
djarwi
(01.12.11)
suriye pasajında en alt katta var kostümcü.
0
vakumlu
(01.12.11)
illa bu sezon giyecem demezseniz seneye yapacaklar onlardan bence ben ümitliyim :)
şu sıra büyük giyim dükkanlarında (marka değil ama ucuz satan ankara dükkanları için konuşuyorm) bu yarasa kollu panço vari ve ince kumaşlı şeylerden var. -pelerin değil kaban değil nedir bilmiyorum-ama olanların beli kemerli ve kapşonlu değil. bu iki detayı değiştirip bi de rengi tutururlarsa olacak bu iş.
0
niye ama
(01.12.11)
Osmanlı Pelerini * Ottoman Robe olarak aratırsanız çıkabilir.
0
skywalkeremre
(01.12.11)
walkereemre bu dediklerin çok cafcaflı sade bir şey arıyorum
0
🌸cio35
(01.12.11)
pelerin deniyor bunlara. pelerin denince aklınıza bir tek süpermen gelmesin. basbayağı pelerindir bu. nereden bulabilirsiniz bilmiyorum ararken böyle arayacaksınız. kapüşonlu olduğunu belirtmeyi unutmayın.
0
microfiction
(01.12.11)
dizideki yüm kumaşların vakko'dan olduğunu söylemişlerdi. dizinin jeneriği ya da sitesinde kostüm kimse onun ismine ya da sponsoruna bir bakın.
0
suleyman efendi
(01.12.11)
Geçen sihirlisandik.com
bu dükkanın sahibinin röportajını okumuştum. Onlar da kostüm yapıyorlarmış bu diziye. Belki vardır. Olmasa da yaparlar 5 dakkalık iş.:))
Bu ne yaa Kubrik filmlerinden fırlamış gibi:)
0
pijamaliantigone
(01.12.11)
(4)

İlginç bir söz

RuledBySecrecy
''Amacımız gerçeği aramak olmalı, mutluluğu değil.'' bu söz hakkında ne düşünüyorsunuz ?
''Amacımız gerçeği aramak olmalı, mutluluğu değil.'' bu söz hakkında ne düşünüyorsunuz ?
0
RuledBySecrecy
(01.12.11)
Mutluluk, sadece gerçeğin içinde var olur. Gerçeği bulursak mutluluğa da ulaşmamız kaçınılmazdır. Bir de "acı gerçekler" vardır elbette, o da ayrı bir hikâyenin konusu olsun.
0
cok sey hakkinda az sey bilen adam
(01.12.11)
cehalet de insanı mutlu edebilir ama öte yanda mutlu etmese bile gerçeği bilmek söz konusudur. sizin dediğiniz söz daha çok bir biliminsanının ağzından çıkmış gibi duruyor. bilimin amacı da gerçeği aramaktır, mutluluğu değil. gerçek de çoğu kere insanı mutlu etmeyebilir. bir nevi mavi hap-kırmızı hap ikilemi gibi. bir tarafta her şeye rağmen gerçeği öğrenmek, diğer taraftaysa gerçeği bimeden, cahilce matrix'in parçası olmak.
0
microfiction
(01.12.11)
kendini kandırma demiş kısaca.
0
kediebesi
(01.12.11)
mantığınla hareket et,duygularında değil sanırım.
0
ceoz
(02.12.11)
(11)

internetten kitap almak için neresini tavsiye edersiniz?

29ekim2011
mümkünse ayrıntılandırarak yazarsanız sevinirim tecrübelerinizi.
mümkünse ayrıntılandırarak yazarsanız sevinirim tecrübelerinizi.
0
29ekim2011
(01.12.11)
www.idefix.com olabilecek en basit site :)
0
fakyoras
(01.12.11)
www.dr.com.tr
ucuz, hızlı.
0
arig
(01.12.11)
idefix +1. ama ben sanal kitap fuarı ve diğer önemli indirim dönemlerinde alışveriş yapma taraftarıyım. şu anda sanal kitap fuarı var zaten. tam sırası. bir de burada yazılan önerileri mutlaka ekşi sözlük'ten teyit edin. orada eleştiriler de var sitelerle ilgili.
0
microfiction
(01.12.11)
idefix +1
0
vakumlu
(01.12.11)
idefix +1000
0
sui
(01.12.11)
@fakyoras: bit.ly

idefix basit mi? şu kitabın 2 saat fiyatına baktım. satışta olmadığını görene kadar canım çıktı.
0
🌸29ekim2011
(01.12.11)
@ 29ekim2001 bence de idefix en basit kitap satış sitesi. dediğiniz linke tıklar tıklamaz gördüm ben de satış dışı olduğunu.
0
microfiction
(01.12.11)
kitapyurdu.com'u kullan. ayrıca idefix basit, sadece bakmayı bilmen yetiyor.
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(01.12.11)
idefix bir bana mı geç gönderdi arkadaş herkes memnun ben d&r'ı öneririm ama şu ara idefix'te sanal fuar var indirimleri iyi eğer zaman sıkıntınız yoksa orayı tercih edebilirsiniz.
0
cdiyez
(01.12.11)
Ben hep buradan alıyorum ifenim :) Müsteri hizmetleridir fiyattır vs.dir tavsiye ederim yani ehe :) (Reklam metnikibin oldu nan!)

www.ilknokta.com
0
bovu
(01.12.11)
idefix

kullanımı kolay bir site, bol çeşit, bol indirim, iyi paketleme, hızlı gönderi.

e daha ne olsun?
0
mahnita
(01.12.11)
(1)

Kitap Tavsiye

tuncaycafer
Deneme türünde özeti çabuk çıkabilcek kitap arıyorum ?
Deneme türünde özeti çabuk çıkabilcek kitap arıyorum ?
0
tuncaycafer
(28.11.11)
varlık ve hiçlik kolay özeti çıkabilecek deneme kitabına örnek verilir mi yahu? oldu olacak tinin görüngübilimi'ni falan önerseydiniz.

özeti çabuk çıkabilecek bir deneme kitabı arıyorsanız en temizi montaigne'in denemeler seçkilerinden birini almaktır. dikkat buyurun, tamamı değil; denemeler'den seçmeler! iş bankası iyidir.

ayrıca sartre'ın ustalık eseri olan varlık ve hiçlik dışındaki denemelerinden oluşan diğer kitapları olabilir. camus'nün de olabilir. semih gümüş'ün yazarın yalnızlık burcu diye bir kitabı vardır. liseli veya üniversite birinci sınıfta olduğunuzu düşünürsek bu sonuncusunu daha rahat okursunuz sanırım.

ha, unutmadan. altkitap.com adresine bakarsanız işinize yarayacak deneme kitapları da vardır. enis batur'un, ayfer tunç'un vb. korsan site değildir. başlıbaşına bir çevrimiçi yayınevidir. bu da işinizi görür.
0
microfiction
(28.11.11)
(8)

Polis yetkileri

bonjurkes
Kesin sorulmuş ve cevap verilmiştir ama yine de sorayım,Örnek olarak, dün dolmuştan indikten sonra polis direk kollarını açıp gel buraya yiğen dedi, benle bir eleman daha polisin yanına gittik öpe öpe. Orada bir eleman daha vardı ve polis arıyordu.Kimlikleri verdik, gbtlere bakıldı vs, sonra polis g
Kesin sorulmuş ve cevap verilmiştir ama yine de sorayım,

Örnek olarak, dün dolmuştan indikten sonra polis direk kollarını açıp gel buraya yiğen dedi, benle bir eleman daha polisin yanına gittik öpe öpe. Orada bir eleman daha vardı ve polis arıyordu.

Kimlikleri verdik, gbtlere bakıldı vs, sonra polis gel bi de seni arayayım dedi ve beni paçalarıma kadar aradı.

Polisin bunu kendi keyfine göre yapması ki yapıyor, yasalarla sağlanıyor mu? Yoksa bizimkiler yetkinin dibine mi vuruyor?

Polise gider yapacak halim yok ama yine de merak ettim
0
bonjurkes
(27.11.11)
Sağlanıyor. PVSK madde 4 ü inceleyin.
0
xenophobe
(27.11.11)
" Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz."

www.mevzuat.adalet.gov.tr
0
in memory of botvinnik
(27.11.11)
PVSK 4. madde

1-)Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz.

"Polislerin keyfi olarak durdurma yaptığını herkes dile getiriyor"

2-) Polis, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir; kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir.

"Sebep falan bildirilmiyor, gel buraya yeğenim deniyor"

3-)Durdurma süresi, durdurma sebebine esas teşkil eden işlemin gerçekleştirilmesi için zorunlu olan süreden fazla olamaz.

"Süre ne kadar? Ortalama 5-10 dak. alıkoyuyor bir polis.

4-)Polis, görevini yerine getirirken, kendisinin polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilir. Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylık gösterilir.

"Adamı dövüyorlar kimlik sorunca"


PVSK yı baya esnetiyor polis belli ki

edit :

5-)Polis, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik gerekli tedbirleri alabilir. Ancak bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez.

"Adamın arabasını A dan Z'ye bagajını açmayı geçtim, paspaslarını bile söküp arıyorlar izin olmadan, bu da mı gol değil ? "
0
🌸bonjurkes
(27.11.11)
İzin olmadığını kim söylüyor? O izinler genel olarak çıkartılıyor savcı tarafından. Atıyorum x mahallesi genelinde x/y tarihi arası arama izni gibi. Kişiye özel izin değil o.
0
xenophobe
(27.11.11)
öyle izin mi olur?

O zaman savcılar, Tüm Türkiye'deki herkesi kafanıza göre arayın diye de izin çıkartır
0
🌸bonjurkes
(27.11.11)
www.ntvmsnbc.com

Ya şunun gibi mesela işte?

Onun dışında arabanın paspasının altına bile bakıyor demişsiniz? E bakmasaydı o zaman herkes saklamak istediğini oralara saklardı, aramanın ne anlamı kalacaktı?
0
xenophobe
(27.11.11)
çıkarmışlar zaten işin durumu vahim,

izinsiz olarak paspasın altına arama kısmından bahsediyorum. PVSK da polis arabaya bakabilir ama dışarıdan gözükmeyen yerleri izinsiz arayamaz diyordu
0
🌸bonjurkes
(27.11.11)
@xenophobe istanbul üniversitesi'nde yapılan benzeri genel arama izni hukuka aykırıdır. arabanın paspasına falan kafasına göre bakamaz. "e herkes oraya saklardı" gibi bir düşünce ceza muhakemesinin ve genel olarak da kişi hak ve özgürlüklerinin doğasına aykırı zaten. zaten ceza muhakemesi hukukunun temel amacı polisin eline yetki vermekten ziyade kolluk kuvvetlerinin vb. makamların kişi hak ve özgürlüklerine aykırı uygulamalarına karşı bireyleri korumaktır. türkiye'de birtakım rezillikler yaşanıyorsa bunun temelinde polisin, savcıların ve hatta yargıçların yasanın açık hükümlerini elinden geldiğince uygulamaktan kaçınması hatta bile isteye sürekli olarak çiğnemesidir.

hukukçu olarak eyyorlamam bu kadar.
0
microfiction
(27.11.11)
(5)

tablet tercihi nook / kindle vs. ipad / galaxy tab

hanioluryabazen
genel olarak makale, e-kitap okuyabilme için tablet almaya karar verdim.ilk tercihlerim 99 dolarlık fiyatları, 2 aylık pil ömrü ve isteklerimi karşılaması sebebiyle nook ve kindle. ancak ikisinin de özelliklerinden türkiye'de yeterince yararlanılamıyor olması düşündürüyor. 6"lik ekranda okuma alışka
genel olarak makale, e-kitap okuyabilme için tablet almaya karar verdim.

ilk tercihlerim 99 dolarlık fiyatları, 2 aylık pil ömrü ve isteklerimi karşılaması sebebiyle nook ve kindle. ancak ikisinin de özelliklerinden türkiye'de yeterince yararlanılamıyor olması düşündürüyor. 6"lik ekranda okuma alışkanlığı kazanabilip kazanamayacağımdan da şüpheliyim. ayrıca karanlıkta okunamayacak olmaları sıkıntı.

o sıkıntıları aşmanın yolu ise ipad2 veya galaxy tab 10.1 almak gibi görünüyor. ama bu sefer maliyet arttığı gibi pil süresi de inanılmaz düşüyor.

nook veya kindle'dan birine karar verebilirsem haftaya amerika'ya gidecek olan arkadaşıma aldıracağım. diğer türlü de vodafone veya turkcell'in kampanyalarından yararlanmayı düşünüyorum.

bunlar hakkında bilgisi olan, cihazları kullanmış olanlar ne önerirsiniz?
0
hanioluryabazen
(27.11.11)
kindle fire eger lcs ekranli istiyosan bence.
0
serabetan
(27.11.11)
kindle'da e-ink teknolojisi var..i-pad'dan kitap okumak, biraz zor..bilgisayar ekranı gibi düşün..gözlerin yorulur..kindle kitaba benziyor..diğer ikisini çok iyi bilmiyiorum
0
EasyTiger
(27.11.11)
kindle'da falan e-ink diye bi teknoloji vardı. o sayede kitap okur gibi okunuyormuş. ipad'de falan uzun süre okuma yapmak daha zormuş. ben de araştırmıştım bi aralar. bence nook ile kindle arasında karar verin. nook'un ekranı renkli modelleri falan da varmış sanırım. bir de aydınlatma için ayrı aparatlar var, kindle'a monte ediliyor..
0
toshiro
(27.11.11)
burada nook hakkında bir şey söylemek istiyorum. benim kindle'ım var ve çok memnunum ayrıca ipad'le karşılaştırmak çok saçma amaçları alakasız cihazlar çünkü. şimdi nook meselesinde söylemek istediğime gelince. geçenlerde müşteri hizmetleriyle görüştüm. eğer amerika adresi ve kredi kartınızı temin ederseniz. türkiyede de olsanız içerik satın alabiliyormuşsunuz. kindle gibi değil yani. saygılar.

ikinci bir mesele 6 inç dediğiniz normalde bir kitap sayfasından çok da küçük değil, alışkanlık kazanma gibi bir durum yok çünkü gerçekten sayfaya çok benziyor, halbuki ipad gibi aletlerde resmen ekran olduğunu biliyorsunuz. karanlıkta okumak için ışıklı kılıflardan alabilirsiniz, ya da bir okuma lambası normal kitapları nasıl okuyorsanız. peki ben neden böyle deli gibi kindle alın diyip duruyorum? çünkü süper bir alet de ondan. amazon'dan para almıyorum yani:)
0
sanal hayvan
(27.11.11)
Bu arada bir yanlışı düzeltmek gerek. Kindle, Nook vb. e-mürekkep içeren cihazlar tablet değillerdir. Bilgisayar hiç değillerdir. Bunlar e-kitap okumak için tasarlanmış e-okuyuculardır ve tekolojileri tabletlerden çok farklıdır. Bunu söyleyeyim.

İkincisi e-kitap okumak için tablet (Ipad ve benzeri bilgisayarlar) almak akıl kârı değildir. Gözünüzü yorar, gözünüz bozulur, okumak çileye dönüşür vb. Kitap okumak için alacaksanız e-okuyucu alın. En mantıklısı ABD'den Nook veya Kindle getirtmek. Tabii bunları getirecek kişiye bu markların renkli tabletlerinden değil, e-mürekkep içeren e-okuyucularından alması gerektiğini tembihleyerek. Bu cihazların okuma kalitesi bakımından normal kitaptan farkı yoktur. Hatta bazı özellikleri açısından daha avantajlıdır. 6' de zaten roman boy kitap boyutu olduğu için okumada sıkıntı yaratmaz. Ayrıca teknolojisi bir bilgisayardan çok kitaba daha yakın olduğu için karanlıkta okunamaması mantıklıdır zaten. Aksine gün ışığında bu cihazlardan, herhangi bir yansıtma olmadan kitap okuyabilirsiniz.

Ayrıca bilgi edinmek istiyorsanız, şu derginin linkini verdiğim sayısını alıp öğrenebilirsiniz:

www.idefix.com

Alın bu da derginin e-kitap formatı:
www.idefix.com
0
microfiction
(27.11.11)
(8)

kurgu'nun ingilizcesi

ari avigdor gemel
kurgu derken, fotoğrafçılıktaki kurgulanmış pozlar falan olayındaki kurgu için hangi kelimeyi kullanabilirim. yardımınızı bekliyorum teşekkürler.
kurgu derken, fotoğrafçılıktaki kurgulanmış pozlar falan olayındaki kurgu için hangi kelimeyi kullanabilirim. yardımınızı bekliyorum teşekkürler.
0
ari avigdor gemel
(26.11.11)
fiction sanırım buldum ben. teşekkürler. biraz paranoyak oldu ama. swh
0
🌸ari avigdor gemel
(26.11.11)
o dediğiniz sey için fiction pek olmaz gibi...
0
partizan
(26.11.11)
fictional daha az paranoyak olur sanki.
0
ben smyrna
(26.11.11)
setting?
0
mistreated
(26.11.11)
styling?
0
african rain
(27.11.11)
fiction dedigin roman oyku. Mis en scene olabilir aradigin kelime.
0
jackofalltrades
(27.11.11)
fiction dediğiniz şey tam olarak kurmacadır. (cevap-nick uyumu)
0
microfiction
(27.11.11)
staged photoshoot
0
marcelorios
(27.11.11)
(5)

Aylak Adam vs Bilinen Bir Sokakta Kaybolmak

kahin ahtapot paul
Bu iki kitaptan birisini okumam gerekiyor sınav için, okuyanlar varsa olay örgüsü hangisinde belirgin bunu açıklayıp, birini önerebilir mi???Bilinen Bir Sokakta Kaybolmak - Cemil KavukçuAylak Adam - Yusuf Atılgan
Bu iki kitaptan birisini okumam gerekiyor sınav için, okuyanlar varsa olay örgüsü hangisinde belirgin bunu açıklayıp, birini önerebilir mi???

Bilinen Bir Sokakta Kaybolmak - Cemil Kavukçu
Aylak Adam - Yusuf Atılgan
0
kahin ahtapot paul
(25.11.11)
diğerini okumadım o yüzden olay örgüleri hangisinde daha belirgin bilemem ama,aylak adam okuduğunda sana da bir şeyler katacak,hoş bir kitap. bence aylak adam'ı oku.
0
pelinn.
(25.11.11)
Sınav için okuyacağımdan, olay örgüsü öncelikli olmalı, o yüzden karşılaştırmalı bir cevap gelebilirse güzel olacak, yoksa da tavsiyeleri dikkate alacağım.
0
🌸kahin ahtapot paul
(25.11.11)
ben de yalnızca aylak adam'ı okudum. ancak kendisinin olay örgüsü de hayli belirgindir hele kitap bitip düşünürsen her şeyden oldukça keyif alacağını da garanti edebilirim. lezizdir vesselam
0
zahmet
(25.11.11)
aylak adam çok popüler bir kitap. af buyur ama ötekini ilk defa duyuyorum. sözlükte hakkında onlarca entri girilmiş olduğuna eminim. incecik de bir kitap, hemen bitirirsin.
0
mistreated
(25.11.11)
yalnız bir mesele var. bilinen bir sokakta kaybolmak kitabı öykü kitabıdır, roman değildir. cemil kavukçu da yaşayan ustadır, çok önemli bir yazardır. tıpkı yusuf atılgan gibi. ama kitabın içindeki öykülerden birisi hakkında mı çözümleme yapacaksınız yoksa bütün öyküler için mi? ayrıca dediğim gibi, iki kitap sapla saman. biri öykülerden oluşuyor, diğeriyse roman.
0
microfiction
(26.11.11)
(31)

Neden intihar etmiyorsunuz?

hjarteblod
"çünkü allah'a iman etmek için" cevabını bir kenara bırakalım. bugün intihar etmemeniz için sebepleriniz neler?intihar etmek neden hastalıklı bir tercih olarak görülür?
"çünkü allah'a iman etmek için" cevabını bir kenara bırakalım.
bugün intihar etmemeniz için sebepleriniz neler?
intihar etmek neden hastalıklı bir tercih olarak görülür?
0
hjarteblod
(24.11.11)
götüm yemiyo
0
trinitrotoluen
(24.11.11)
1 aile
2 boktan olsa da yaşamın eğlenceli yanları da var
0
jack n brooks
(24.11.11)
yaşamak varken neden öleyim ki? Zaten eninde sonunda olacak ve ben olana kadar yaşayacağım.Ayrıca benimde kesinlikle götüm yemezdi.
0
skywalkeremre
(24.11.11)
geçtiğimiz 3 gün boyunca bir seminerdeydim, kısa film yaptık. Bugün de öğleden sonra Paris'e geldim. Yarın bir mekanda balkan gecesi olacak... kısa vadede bunlar

uzun vadede ise, daha yapmak istediğim çok şey, görmek istediğim çok yer var. hayatta kalmam lazım.
0
gereksiz insan
(24.11.11)
sevecek birsürü kadın,
sevecek birsürü erkek,
ve birsürü insanla paylasacak biirsürü zevk var.
bu yuzden yasıyoruz. bunlardan zevk almama durumuna gelmek evet, hastalıktır.
0
fenerliyim ama feneri delgado
(24.11.11)
Çünkü intihar edersen ölürsün.
Bi de allah fln...
0
kullanici_adimiz
(24.11.11)
bn aslında ederımde cıdden birinci neden cok agır basıyo bıde arkamda kalıcaklar bnden utanırlarsa boyle bişi yaptım diye uzulurum
0
cmr_sa
(24.11.11)
nasısa bi gün illa ki ölcem neden acele edeyim ki?
0
kediebesi
(24.11.11)
hayat çok ama çok güzel çünkü.
0
13
(24.11.11)
bir umut var hâlâ.
0
microfiction
(24.11.11)
Çünkü güzel günler göreceğimi biliyorum, inanıyorum, o güzel günleri yaşarken farketmiyoruz, yaşadıktan sonra, dönüp baktığımızda, ne güzel günlermiş be! diyoruz, takdir senin.
0
dis fircasi
(24.11.11)
daha görüp öğrenmek istediğim şeyler var, ayrıca geleceği merak ediyorum.
0
orange coffee
(24.11.11)
ilerde herşeyin güzel olacağına dair küçücük bi umut hayatta tutuyo

yoksa dünya sikime boş bi yol bulup 240ı gördüğüm gibi kırarım direksiyonu
0
sedrick sicco
(24.11.11)
şu duyuruda bulunduğum zamandan beri gördüğüm en mükemmel başlık.tebrik ediyorum.

duyuruya gelince.bugün intihar etmemem için bazı sebeplerim var benim de.okumak istiyorum.ama öyle okumak değil,''okumak'' istiyorum.şimdiye kadar yaşlılara hep saygı gösterdim ellerini öptüm yanlarında kusur etmemeye çalıştım.fakat ülkenin çevremin haline bakıyorum da şöyle adam gibi adam yok etrafımda.şimdi beğenmediklerim yaşlı da olsa basıyorum lafı.kalitesizliklerini benim gibi bir çocukla ciddi ciddi tartışmaya girmelerinden anlıyorum.gerçek 'yaşlı' 'çocuk'la laf dalaşına girmez.bi lafıyla susturur.eğer susturamıyorsa boşa harcamıştır yıllarını.günümüz yaşlılarının gençliklerinde yapmadığı şeyleri yapmak istiyorum.o yüzden yaşamak...intihar bir nevi pes etmektir.asla pes etmem.hırslarım var benim kabuğuna sığmayan yenmem lazım onları.sıradan olmak istemiyorum.şimdi aciz ve çaresiz gibi görünsem de ileride güzel günlere yelken açtığım özgürce nefes alacağım günleri yaşamak istiyorum.ama ilk hedefim;şimdiye kadar hep boktan okullarda okudum.şimdi memleketin en iyi okulunda okumadan ölürsem gözüm açık gider.son kez adam gibi bir üniversite okumadan ölmek istemiyorum.

intihar etmek 'amaaaannn boşveer'in biraz daha ses getiren şeklidir.bu kadar saçma şeylerin dert edildiği adaletsizliğin kol gezdiği bu dünyada yaşamak istemeyen yüce insanlara karşı yaşamayı seçenlerin acizliğidir hastalıklı olarak görmek.ben şuna inanırım:yaşamayı göt korkusundan seçen insanlar en acizlerdir intiharı seçenlerin yanından bile geçemezler.ama intihar gibi bu dünyayı istememe yürekliliğini gösterenlere karşı aynı duygu ve düşüncede olup da buna rağmen yaşamayı seçenler en yüksektedir.hayata rağmen yaşamayı seçmek...
0
error522
(24.11.11)
"40 yaşıma kadar hep intiharı düşündüm, ama 40 yaşımdan itibaren insanların intihar etmeye değmeyeceklerini düşünmeye başladım. bana göre intihar, geride kalanlara yönelik ağır bir suçlamadır. bu mesajı verebileceğin tıynette insan olmadığını düşününce de intihar etmiyorsun.” ismet özel
0
clones
(24.11.11)
bilinmeyenden korkuyorum, ölümü ve ötesini de bilmiyorum. bu yüzden intiharı düşündüysem de çok çok küçükken, bu yüzden vazgeçtim. şimdi zaten saçma geliyor.

intihar etmek neden hastalıklı düşünce olarak görülür sorusunun cevabı hastanelerdir bence. sen de binlerce, ben diyeyim onbinlerce insan dünyada hayatta kalma mücadelesi verirken, sağlıklı birinin hayatına son vermek istemesi hastalıklı düşünce gibi görünüyor.
0
be forever young
(24.11.11)
1) ya sadece girişim olarak kalırsa
2) anne
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(24.11.11)
hayat güzel, niye bitsin isteyeyim ki! gezmek, yemek, uyumak, sohbet vs ...
0
pyro clustic flow
(24.11.11)
intahara kalkışıp ölememek korkutuyo beni.
0
semson
(24.11.11)
bir de ek olarak hayat güzel değil.
0
clones
(24.11.11)
1 mutsuz değilim
2 aile bağları ve sevdiklerim
3 bir süre sonra yaşadığın her sıkıntıyı atlacına bakıyorsunki aslında düşündüğün korktuğun kadar kötü olmamış ve geçmiş gitmiş. işte bu mantıkla şu an
içinde bulunduğun sıkıntılarında bir gün unutulacağını biliyorsun.
0
orpheus
(24.11.11)
1.hayatı seviyorum. yapacak birçok şey, görecek birçok yer, okuyacak birçok kitap, izleyecek birçok film var. sevdiğim insanlarla birlikte olmak güzel, onları bırakmak istemem. üstelik dünyanın bundan 30-40 sene sonra nasıl bir yer olacağını da merak ediyorum. uzaylılar var mı en çok ta bunu merak ediyorum :)

2.intiharı ben büyük bir trajedi olarak görüyorum. intihar eden insanın yerine kendimi koymaya çalıştığım zaman işin içinden çıkamıyorum, aklım almıyor. intiharın çeşitli sebepleri oluyor, değişik bir ruh halinde olmak gerekiyor. ama buna doğrudan "hastalıklı bir tercih" demek te doğru olmaz bence, bu daha farklı bir şey. ne bileyim, intihar sanki ya büyük bir fedekarlık ve cesaret, ya da büyük bir aptallık..

bir de bu başlığı okuyanlara şu filmi izlemelerini tavsiye ediyorum; www.imdb.com
0
toshiro
(24.11.11)
ben şu entryi okuduktan sonra askıya almıştım bu düşüncemi, bir ara bu yazısı için teşekkür edicem kendisine...
(bkz: intihar etmeye karar vermek/@ruhibirbanyo)
0
rodeocu
(24.11.11)
Yaşıyorken elimde bişeylerin olduğunu biliyorum.. Ama öldüğümde hiç bişeyin garantisi yok..

Belki ölünce şartlar çok daha iyi olucak ama zaten eninde sonunda ölücem.. Acelem yok yani..

Hem yaşayan bi insan ölebilir.. Bunun garantisi var.. Ama ölen bi insan yaşayabilir mi? Bununda garantisi gene yok..

Fazla garantici miyim diye sorulacak olursa hayır.. Ama intihar etmekte ölmekte hoş şeyler değil bunlar.. En basitinden bi gün herhangi bi hastahanenin ACİL bölümüne gidin orada 1 2 saat vakit geçirin.. Oturun çayınızı için ve izleyin..
0
c0sh_kun
(25.11.11)
ölmekten ziyade sakat kalmak da var. o çok boktan.
0
cnzdmr
(25.11.11)
inner child +1. intihar etme girişimimin başarısız olması sonucu sakat kalmaktan korkuyorum.
0
sanal hayvan
(25.11.11)
günah diye
0
blackmail
(25.11.11)
inandığım dinde bu günah olmasaydı sabahı görmezdim.yöntemleride caydırıyor.
0
cio35
(25.11.11)
hiç bir şeyi değiştirmeden, arkada insanların hayatına yarar sağlayacak kayda değer bir şey bırakmadan, hiç var olmamış gibi, öylece gelip gitmek içime sinmiyor. evet, hayat benle de bensiz de devam edecek, ama olumlu bir fark yaratarak, bir şeyler ortaya koyduktan sonra ölmeyi tercih ederim. kendini gerçekleştirme ve özel olma isteğinden sanırım. bir de teknolojik ve medikal gelişmeleri merak ediyorum. ha bir de, bu düşüncenin bir hastalık olma olasılığı da var, eğer serotonin eksikiğinden muzdaripsen, ve bir süre ilaç kullanmayla hayata bakış açın değişebilecekse neden olmasın? intihar aslında bir yardım çağrısı, ilgi çekme yöntemi olabilir. eğer başarısızlıkla sonuçlanırsa daha önce elde edemediğin ilgi, sevgi, tedavi vs. gibi şeylere çok daha kolaylıkla ulaşabilirsin. intiharı düşünen bir kişinin depresyonda olma olasılığı çok yüksek. bu yüzden, bir psikiyatriste görünmekte fayda var.
0
kinket
(25.11.11)
Sınavlarım bitsin diye bekliyorum, yarım kalmasınlar.
0
thor odinsson
(25.11.11)
gelecek günlerde neler olacak aşşırı merak ediyorum. elimde olsa hiçbir zaman ölmem. uzaylılar istila edecek mi? ne gibi felaketler gelecek? 100 yıl sonra bilim nereye gidecek? merakmerakmerak
0
merry shelly
(25.11.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.