Giriş
(12)

Okuduğunuz Kitapları Listeliyor musunuz ??

toshiro
selamlar.. evet, naparsınız okuduğunuz kitapların bir listesini tutuyor musunuz? tutmalı mı, tutmamalı mı? niçin?
selamlar.. evet, naparsınız okuduğunuz kitapların bir listesini tutuyor musunuz? tutmalı mı, tutmamalı mı? niçin?
0
toshiro
(30.04.11)
Listesini tutmak yerine kütüphaneme yerleştiriyorum, okumadıklarımı / okuyacaklarımı da farklı bir kitaplığa yerleştiriyorum. Hoş oluyor.
0
puro
(30.04.11)
Moleskine Book Journal :)

Beni etkileyen kitapları yazmayı seviyorum, notlar alıyorum. Kitabın üstünde kalem oynatmayı sevmiyorum çünkü.
0
mavi karanlik
(30.04.11)
iki listem vardır; okuyacağım kitaplar, okuduğum kitaplar. ödünç alarak okuduğum kitapları da daha sonra kütüphaneme ekleyebilmek için not alırım.

edit: imla
0
the lunatic
(30.04.11)
tutmadım, tutmakta aklıma gelmemişti. bbg caner gibi ne o öyle..

bi insan niye öyle bi gerek duyar da anlamam. ( akademik çalışmalar için olanları saymıyorum, o zaten kitap okumaktan çok akademik çalışma yapmaya giriyor sanki gibi belki yani )

edik: bak caner dedim eray'mış
0
repins
(30.04.11)
galadnikov
(30.04.11)
tutmuyorum çünkü kitaplarımı evde tutuyorum başkasına vermiyorum. kitap konusunda pek paylaşımcı değilimdir.
0
shadowelves
(30.04.11)
tutmadigima bin pismanim.
0
nicke
(30.04.11)
evet bunun için ayrılmış bir ajandam var, okuyacaklarımın listesi falan var. okuduktan sonra da yarım sayfa hakkında yazarım. o zamanlar ekşisözlük yoktu. şimdi bir de goodreads var, o da güzel tabi.
0
hoot
(30.04.11)
bunun için idefix'in facebook'taki kitaplık uygulaması ve www.karambita.com adresli bir site var. kitapları okumak kadar eğlenceli bir uğraş oluyor.
0
microfiction
(30.04.11)
niye listeleme ihtiyacı duyuyorsunuz ki? aradan yıllar geçtikten sonra okuduğunuz bi kitabı gördüğünüzde hatırlayamıyormusunuz okuyup okumadığınızı?
neyse, ben liste tutmuyorum, hatta kitap bile tutmuyorum. yani evimde şu an 3 kitap var ve bunlardan 1'ini okudum, 2.sinin çeyreğindeyim, 3.yüde bitirince tekrar götürüp kütüphaneye geri vericem. ama satın aldığım kitaplarıda ben zaten elimde tutmam. hee tutanlara saygı duyarım. dün burada biri diyordu 12 bin kitap var evde nasıl bi düzenle sıralayım diye. mesela bu bana göre değil. ben okuduğum bi kitapta ilgimi çeken yerleri not defterime not alırım, sonra o kitapla işim biter, bidaha okuma ihtiyacı duymam. sonra gider ya satarım onu yada kütüphaneye bağışlarım. ya da bi arkadaşıma veririm.
0
daglien
(30.04.11)
Ben de liste tutmuyorum çünkü kitap okumuyorum.
0
winstoncash
(30.04.11)
ben listesini yapıyorum tarihleriyle beraber. Ama pek gerekli değil bence.benimki takıntı
0
master1
(30.04.11)
(11)

bacaktan mi bacakdan mi?

cizgilipijama
soru baslikta.dogru yazilisi hangisi?
soru baslikta.dogru yazilisi hangisi?
0
cizgilipijama
(28.04.11)
bacaktan.
0
jesabel
(28.04.11)
bacaktan.
0
fortisvita
(28.04.11)
(bkz: sert sessizlerin yumuşaması)

p.ç.t.k
dolasıyla bacaktan.
0
orospu cocugu
(28.04.11)
bacaktan tabiki.
0
hıkmıkzık
(28.04.11)
sert sessizlerin yumuşaması başka bi kural misal: bacağı

p,ç,t,k,s,ş,h,f harfleri sizin kuralınızın anahtar harfleri. bunlardan sonra b,c,d,g ile başlayan ek gelirse sertleşirler buna da sert ünsüzlerin sertleşmesi veya benzeşmesi denir. türkçe hocama selamı borç bilirim.
0
terp
(28.04.11)
over and over
(28.04.11)
dan +1
0
cedric tweedledee
(28.04.11)
bacaktan. ünsüz sertleşmesi kuralına uyması gerekir.
0
kimyahatun
(28.04.11)
bacaktan tabii ki. bacakdan diyenlerin ilkokul öğretmenlerini kınıyorum ayrıca.
0
microfiction
(28.04.11)
bence direkt kafadan.
0
yasakani
(28.04.11)
kesinlikle "bacaktan."

diğerini(bacakdan) iddia eden arkadaşlar "cevab veremedi" güruhuna göz kırpıyor herhalde:))
0
trawmatolog
(29.04.11)
(12)

yayınevi anketi

baldur
en çok takip ettiğiniz, size göre genel olarak en iyi 5 yayınevi hangisi?
en çok takip ettiğiniz, size göre genel olarak en iyi 5 yayınevi hangisi?
0
baldur
(28.04.11)
1-metis
2-ithaki
3-yky
4-doğan
5-everest
0
yayla
(28.04.11)
1-YKY
2-Metis
3-İletişim
4-Ayrıntı
5-NTV Yayınları
0
butimar
(28.04.11)
pek kitap okumayan biri olarak aldığım kitapların yayınevlerini yazayım: can yayınları, yky, doğan, ilya, inkılap (felsefe, mitoloji ve biyofrafi kitapları)
0
bıdıbıdı
(28.04.11)
1- metis
2- iletişim
3- yky
4- can
5- ayrıntı
0
alyans
(28.04.11)
1. iz yayıncılık
2. insan yayınları
3. timaş
4. iletişim
5. kaynak yayın grubu
0
mustasim billah
(28.04.11)
yky
iletişim
dergah
iş kültür
iz yayıncılık
0
akustik cinayet
(28.04.11)
iletisim
Bilgi Universitesi yayinlari
YKY
Ayrinti
son donemde bi de siren yayinlari:)
0
euteamo
(28.04.11)
dost yayınları
yapı kredi yayınları
istanbul bilgi üniversitesi yayınları
iletişim yayınları
metis yayınları
0
microfiction
(28.04.11)
takip başka, iyi olması başka tabi ama yazayım:

iletişim
yky
ntv
iş bankası
-------
ortaoyuncular yayınları
0
yasakani
(28.04.11)
1-ithaki
2-doğan kitap
3-iletişim
4-can
5-pegasus
0
buzbebek
(29.04.11)
1-metis
2-yky
3-ithaki
4-iş bankası
5-iletişim
0
zenana
(30.04.11)
-insan
-iz
-şule
-iletişim
-timaş(sufi)
0
detroitli kizil
(30.04.11)
(8)

Elin gavuruna öğretilecek yetenek

sannora
Dostlar selam, Önümüzdeki hafta katılacağım bir eğitim için ön ödev istemişler, çalışıp gitmeli.20+ kişilik bir gruba 10 dakika içerisinde öğretebileceğim bir yetenek anlatmam lazım.Kafa karışmasın diye örnek de vermişler, mesela pratik kravat bağlamak, iskambil kartları ile herhangi bir hile yapmak
Dostlar selam,
Önümüzdeki hafta katılacağım bir eğitim için ön ödev istemişler, çalışıp gitmeli.
20+ kişilik bir gruba 10 dakika içerisinde öğretebileceğim bir yetenek anlatmam lazım.Kafa karışmasın diye örnek de vermişler, mesela pratik kravat bağlamak, iskambil kartları ile herhangi bir hile yapmak, 3 top ile jonglörlük yapmak.Oysa ben arkadaş çevresinde bile "bak bunu yapabiliyor musun" diyebilen bir kişilik değilim.Yardımlarınızı esirgemeyin :)
0
sannora
(27.04.11)
gegirirken konusmak
0
bryan fury
(27.04.11)
işemeden sıçmak.
0
ruhibirbanyo
(27.04.11)
çubukla tabak çevirmek
0
revi
(27.04.11)
elini koltukaltına koyup osurma efekti çıkart.
0
sen git ben geliyorum
(27.04.11)
youtube da birsürü kolay origami videosu var

www.youtube.com

www.youtube.com
0
freebird5406_2
(27.04.11)
origami olabilir. bir de pratik tişört katlama tekniği var. şuralarda:

www.youtube.com
www.youtube.com
0
microfiction
(27.04.11)
sumugu caktirmadan masa altina yapistirmak

boyle srakkkk diye nah efekti vermek
0
kullanici adimiz
(27.04.11)
tespih sallamayı öğret, kültürümüzü tanıt.

edit :

www.youtube.com
0
kimlanbu
(27.04.11)
(2)

Kaybedenler Kulübü

0326
İyi akşamlar,Kaybedenler Kulübünde bar sahnesinde çalan, herkesin ritm tuttuğu bi şarkı var. nedir onun adı?
İyi akşamlar,

Kaybedenler Kulübünde bar sahnesinde çalan, herkesin ritm tuttuğu bi şarkı var. nedir onun adı?
0
0326
(27.04.11)
Asu Maralman - Bağrı Yanık Dostlara

www.youtube.com
0
microfiction
(27.04.11)
Diğer müziklerini bulabildinmi? Buldunsa linki veya ismini söylermisin?
0
sekosoft
(27.04.11)
(5)

yabancı kökenli kelimelerin türkçeleştirilmesi?

harrage
duyuru'da gördüğüm bir duyuru üzerine aklıma takıldı.hani bu chicago- şikago vs. karmaşası var ya. onun tam olarak kuralı nasıl oluyordu? hangi kullanım doğru idi. bi de bu londra - london meselesi neden dilimizde değişiyordu? ikisi sanırım birbirinden farklı konular ama aynı durumun örnekleri de ol
duyuru'da gördüğüm bir duyuru üzerine aklıma takıldı.

hani bu chicago- şikago vs. karmaşası var ya. onun tam olarak kuralı nasıl oluyordu? hangi kullanım doğru idi. bi de bu londra - london meselesi neden dilimizde değişiyordu?

ikisi sanırım birbirinden farklı konular ama aynı durumun örnekleri de olabilir.

aslında bu konuya değinen bir başlık verdı sözlükte ama bulamadım. arama yaparken anahtar kelimeleri doğru seçemedim sanırım. o başlığı bulan/bilen biri olursa o da çok makbule geçer.
0
harrage
(26.04.11)
evet zaten o konuya sizin sorduğunuz soruda cevap vermiştim zaten.

o kişi eğer türkiye'de işe girecekse adını hak verirsiniz ki kendi alfabesinde yazamayacak , yazması gibi bir fantezide kimse anlayamayacak. eğer bu adamın adı kendi alfabesinin fonetiğinde tam olarak markus diye okunuyorsa kayıtlarda adı markus bilmemnevili/bilmemnedze gibi bişi olacak.

neden böyle olacak. çünkü türkiye'de yaşıyor bu durumu. dediğim gibi eğer amerikada bir işe girmek isterse orada da adı marcus whatthefuckvili olacak..

misal şota alvaledze türkiye'de şota alvaladze , ajax'ta oynadığı zamanlar shota alvaladze idi.

bunun nedeni ise o kişinin latin alfabe kullanan bütün ülkelerde adının yazımında bir standartının olmaması. yaşadığı her ülkenin dilinde nasıl pronanse ediliyorsa öyle yazılacak. eğer o adamın adını ingilizceyi referans alarak marcus olarak yazsa idik direk türkçe telaffuz ile marcus olarak okumamız gerekecekti. bunun da en belirgin nedeni ingilizcenin ya da herhangi bir dilin latin olmayan bir alfabeden latin alfabeye geçişte yazımda standart dil olmaması.
0
🌸harrage
(26.04.11)
bunun yanında çöyle bir durum var. sizin sorunuzda abdülcabbar örneği vermiştim. eğer bu abdülcabbar bir amerikan vatandaşı ise ve bu abdülcabarın kareem abdul-jabbar olduğu örneğinden yola çıkalım. o adamın bütün kayıtlarda adı kareem abdul*jabbar olarak geçer. kerim abdülcabbar olarak yazılmaz. neden çünkü adam amerikalı. michael jordan'ı maykıl cordın diye yazmamamızın sebebiyle aynı şekilde onun adı o şekilde kalır. ama şota örneğinde olduğu gibi türkiye dışında shota iken türkiye'de şota olarak geçer.

japon arkadaşınıza gelirsek , eğer arkadaşınızın bir japon pasaportu var ise , türkiyedeki işlemleri arkadaşınızın isminin okunuşu şeklinde geçecektir. eğer o arkadaşınızın isminin okunuşu şoko ise resmi kayıtlarda şoko olacaktır. arkadaşınız sabaha kadar ''ama benim adım ingilizce shoko'' dese de ona ''bize ne ingilizceden bşiz ingilizmiyiz , ama türkçede de şoko , senin alfabeyi türkçeye çevirdik , karşımıza bu çıktı. al bu ehliyetin ya da çalışma iznin şoko'' derler. eğer arkadaşınızın ismi resmi evraklarda shoko olarak geçiyor ise o arkadaşın adı kendi dilinde de türkçe shoko telafuzu olarak geçiyordur.
0
🌸harrage
(26.04.11)
@elxa önceki duyuruda da birtakım şeyleri anlamamıştınız belli ki. gerçi açık açık ifade ettik ama nesini anlamadınız emin değilim. gürcüce, latin alfabesinden farklı bir alfabe kullanır. tıpkı arapça, çince, farsça, rusça, ermenice vb. gibi. arkadaşınız marcus diye yazıyordur çünkü o gittiği diğer ülkelerde genel kabul görenin bu olduğunu düşünmüştür. aynı şey japon arkadaşınız için de geçerli. gerçi japonlar romanji diye latin kökenli bir alfabe de kullanıyorlar kendi dilleri için. allah aşkına alfabesinde m,a,r,c,u,s,k harfler yerine başka simgeler olan birisi nasıl yazsın adını? size şu harfleri okuyabiliyor musunuz: tr.wikipedia.org

çaykovski'nin adının yazılışına bakın wikipedia'da. her latin alfabesi kullanan memleket farklı bir biçimde yazıyor. yani çaykovski, çehov, hz. muhammed, buda, dostoyevski adlarını latin alfabesinde yazmak sigmund freud, gabriel garcia marquez falan yazmaktan farklıdır. bir arap da gabriel garcia marquez adını kendi dilinde yazarken arap harfleri kullanıyor. daha açık nasıl olabilirim anlamadım. arkadaşlarınız türkçe bilmediği için böyle demelerinden daha doğal ne olabilir. sizin onlara değil, onların size sorması gerek adlarının nasıl yazıldığını.

ingilizcenin uluslararası dil olmasıyla falan ilgisi yok durumun. mesele bir transliterasyon meselesi. bizde maalesef adam gibi bir yazım kuralları eğitimi verilmiyor. millet cahil kalıyor. arkadaşınızın adını öyle yazması da milletin "la bu gavur, adı marcus'tur) demesinden kaynaklanıyor. hele gittiği ülkelerden birinde pasaportta öyle geçtiyse adı tamamdır. bizim kıt eğitimli memurlar vb. nereden bilecekler?

ayrıntılı bilgi için (bkz: transliterasyon)
0
microfiction
(26.04.11)
benim de dediğim bu olayın bu şekilde olmaması yönünde. yani markus beyin ismi neden marcus. amerikalı mı bu adam , ingiliz mi? değil. peki neden ingilizce yada almanca vs neyse o şekilde yazıyoruz.

birebir somut örneğim sadece şota alvaladze ve şöhre ağduşlu ile sınırlı. ve bu iki insan da latin harici alfabe kullanan ülkelere mensuplar. ve bunların adları türkçeleştiriliyorsa , sizin arkadaşlarınızın ki de öyle olmalı.

benim kız arkadaşım polonya asıllı amerikalı. kendisinin türkiye'deki oturma izni evrekları cart curt kendi orjinal isminde. neden , çünkü latin alfabesi kullanan bir ülkeden kendisi. ama diğer kişilerde bu olay böyle işlemiyor diye biliyorum , mantıken işlememeli de.

büyük ihtimal sizin arkadaşlarınıza bu evrak işlemlerini halleden ülkede '' arkadaşım şuraya ismini latin harfleriyle yaz '' demişlerdir. onlarda tabiati ile ingilizce telaffuzlar ile latin harflerini bildiklerinden öyle yazmışlardır. kayıtlara böyle geçmiştir. yani türkçe bilmeyen bir insan nerden bilsin adının türkçede markus olarak okunduğunu.
0
🌸harrage
(26.04.11)
japon arkadaşınıza kızmanıza gerek yok ama açık bir yazım kılavuzu transliterasyon kurallarını öğrenin, daha faydalı olur. bir de mesela verdiğim şu örneği sınayabilirsiniz. wikipedia'ya bir bakın, çaykovski'nin adı her dilde farklı yazılıyor. aslında kızılması gereken birisi varsa o da arkadaşınız değil, sizsiniz. :) onun size sorması gerek adım türkçede nasıl yazılıyor diye, sizin ona değil. tek tek alfabeleri sıralamamın sebebi de anlamamaktaki ısrarcılığınızdı. gürcü alfabesi farklı diyoruz, türkçede nasıl okunuyorsa (yazılıyorsa değil, okunuyorsa diyorum bakın) öyle yazılır diyoruz hâlâ ısrarla yok o nasıl yazıyor diyorsunuz. nereden bilsin adam? ingilizce biliyor olsa bile hayatında ş,ç,ö,ü,ğ,ı mı görmüş? e millet bizde cahil olduğu için "la bu herifin adı gavur adı, söyle bakalım nasıl yazılıyor adın?" demişlerdir, o da öyle yazmıştı. japon arkadaşınız da romaji kullanarak yazmış adını, türkçe transliterasyon yapmamış. ha eğer ısrarcıysanız siz de bundan sonra islam peygamberi için mohammad, çehov yerine chekov, dostoyevski yerine dostoyevsky veya seçtiğiniz yabancı dile göre dostoiewsky, çaykovski yerine tchaikovsky veya seçtiğiniz yabancı dile göre tschaikowsky vb. yazabilirsiniz.
0
microfiction
(26.04.11)
(7)

best of kürtçe

hakiki bulut
kürtçe müzik dinleyenler... en beğendiğiniz kürtçe şarkılar neler?
kürtçe müzik dinleyenler... en beğendiğiniz kürtçe şarkılar neler?
0
hakiki bulut
(23.04.11)
şivan perwer'in naze'si çok güzel. bir de kardeş türkülerin doğu albümünde adını anımsamadığım çok güzel türküler var.
0
microfiction
(23.04.11)
dinlemem ama hozan beşir dinlerim. büyük ihtimal kendisi de kürt. araştırmadım.
0
nezareten taharet
(23.04.11)
aye aye keçikel kürdane gibi sözleriolan birşarkı var güzeldi. bir dehani şemmamme şemmamme bike diye bir tane vardı. ancak bu kadar yardımcı olabiliyorum.
0
ground
(23.04.11)
Ciwan Haco - Gula Sor
Ciwan Haco - Kubare
0
onuruno
(23.04.11)
kullanici adimiz
(23.04.11)
baran bari, iro dissa, helin, be te nabe ve tu guli ....
0
mustancigano
(23.04.11)
Aynur Doğan-Ahmedo, Rewend, Delale
Umut Altınçağ-Merdana Mina, Meymaniye, Ere Xime
Zazaca olur dersen tüm Ahmet Aslan ve Mikail Aslan parçaları Gülbang, Qirayiş,Meso,Çirtike,Ya xizire Xozati,Veyve Milaketu, Hal Yamano,Dilbera Dersimi,De be wayiro,Elgajiye gibi gibi
0
kirmiziburun
(24.04.11)
(4)

filtre kahve önerisi

pln
jacobs alıyorum ne zamandır. değişik bi şeyler deneyeyim istedim. önerilerinize açığım, pahalı olmaması tercihimdir...
jacobs alıyorum ne zamandır. değişik bi şeyler deneyeyim istedim. önerilerinize açığım, pahalı olmaması tercihimdir...
0
pln
(22.04.11)
starbucks'ın çeşitlerini deneyin. house blend iyidir.
0
microfiction
(22.04.11)
maxwell house içiyorum bn, güzel bnce.
0
inbiziddid
(22.04.11)
tchibo
0
ben smyrna
(22.04.11)
tchibo africa intense kilosu 30tl civarı olmalı
0
ebizlanka
(22.04.11)
(2)

genç şairler ve geçim sıkıntıları

vi3e
piyasada şiir okuyan adamdan ziyade profesyonel şair var, ben saydım. üç-beş kişi bir araya geldiğinde de hemen dergi çıkartıyorlar, zararı pahasına. üç-beş arkadaş birbirine şair-yazar-eleştirmen diyebilsin diye katlanılabilir maliyetler mi bunlar? ne yer ne içerler bilen var mı?
piyasada şiir okuyan adamdan ziyade profesyonel şair var, ben saydım. üç-beş kişi bir araya geldiğinde de hemen dergi çıkartıyorlar, zararı pahasına. üç-beş arkadaş birbirine şair-yazar-eleştirmen diyebilsin diye katlanılabilir maliyetler mi bunlar? ne yer ne içerler bilen var mı?
0
vi3e
(21.04.11)
türkiye'de şairlerin sanırım tamamı ve yazarların tamamına yakın bir çoğunluğu edebi kimlikleri dışında para kazanmak için başka bir işle de uğraşıyorlar. şairler içinde yalnızca dergicilikle geçimini sağlayan benim bildiğim bir turgay fişekçi var. onun çıkardığı sözcükler dergisinde de başkasına telif vermeye kalksa herhalde geçimini sağlayamazdı.
0
microfiction
(21.04.11)
sahaflık yapıyor olabilirler. yumurta filminde vardı mesela öyle bir karakter.

bir de sadece şiir yamıyor, gazete, dergi vs gibi yerlerde köşe yazıları kaleme alıyor olabilir geçimini sağlamak için.
0
perkele
(21.04.11)
(6)

osmanlı tabloları

kobuzchu kiz
var olduklarını çok iyi bildiğim ressamların isimlerini hatırlayamadım. sanat tarihinde kaç tane gördük oysa =/Osmanlı'yı betimleyen (günlük hayat, dükkanlar, hamamlar falan..) tablolar ve/ya ressamlar lazım bana, yüksek çözünürlük harika olur. google'da ottoman, ottoman art, painting vs... deyince
var olduklarını çok iyi bildiğim ressamların isimlerini hatırlayamadım. sanat tarihinde kaç tane gördük oysa =/

Osmanlı'yı betimleyen (günlük hayat, dükkanlar, hamamlar falan..) tablolar ve/ya ressamlar lazım bana, yüksek çözünürlük harika olur. google'da ottoman, ottoman art, painting vs... deyince ya koltuk takımı pufu çıkıyor, ya da minyatürler. o yüzden "şu ressamın öyle tabloları vardı" gibi cevaplar gayet işime yarar. ressam ismini bileyim, resimleri ben ararım =)

edit: minyatür gibi osmanlı sanatı değil, osmanlıyı gösteren eser arıyorum. bildiğimiz realist, romantik, empresyonist bile olur; tabloları lazım. teşekkürler şimdiden.
0
kobuzchu kiz
(18.04.11)
koltuk takımı puflarının bir çeşitinin adı ottoman'dır.

oryantalist ressamlar, gravürler diye aratın. bilmem işe yarar bir şey bulabilir misiniz?
0
mea maxima culpa
(18.04.11)
oryantalistlerin boyamaları da şehir hayatını güzel anlatır:

tıklayınız: bit.ly

gerome adlı oryantalist ressam bu işin üstadır, hamamdan camiye bir çok şehir sahnesi boyamıştır:

www.orientalist-art.org.uk
0
mustasim billah
(18.04.11)
fausto zonaro
giovanni ve gentile bellini
jean-leon gerome
martinus rorbye
françois dubois
0
ermanen
(18.04.11)
osmanlı saray ressamları ve oryantalist ressamlar diye arayın. ayrıca (bkz: fausto zonaro), (bkz: osman hamdi)(bkz: halife abdülmecit efendi)
0
microfiction
(18.04.11)
şeker ahmet paşa bunların en önemlilerinden biri, hoca ali rıza ya da (manzara çalışır genellikle ama),3. selim zamanında yaşamış ressam melling vardır onun istanbulu betimleyen gravürleri çok meşhurdur mesela
0
sakli su
(18.04.11)
Resim sanatıyla benim kadar alakasız biri bile hatırlıyorsa vardır bir hikmet :)

Ahmet Hamdi- Kaplumbağa Terbiyecisi
0
uyku inadim inat
(18.04.11)
(1)

ali teoman

wessago
rahmetli taş devri adlı kitabını aldım. okuyamadım. çok saçma geliyor. sanki bir delinin uyutulmadan önce yazdıkları gibi. anlamam için ne yapmalıyım? kitabı okuyanların verecegi bir tavsiye var mı? kitabın bok gibi olmasının sebebi adamın yaşlılık ve hastalık yüzünden saçmalamaya başlaması olabilir
rahmetli taş devri adlı kitabını aldım. okuyamadım. çok saçma geliyor. sanki bir delinin uyutulmadan önce yazdıkları gibi. anlamam için ne yapmalıyım? kitabı okuyanların verecegi bir tavsiye var mı? kitabın bok gibi olmasının sebebi adamın yaşlılık ve hastalık yüzünden saçmalamaya başlaması olabilir mi?
0
wessago
(17.04.11)
kitabı henüz okumadım. ama ali teoman genelde deneysel metinler yazan, yeni şeyler deneyen bir yazardır. sözgelimi eşikte romanı öyle okuması pek kolay bir kitap değildir. anlaması çaba ister ve bilinçli olarak böyle yazılmıştır. uykuda çocuk ölümleri'nde sırf öztürkçe ve sırf osmanlıca olan bölümler vardır. cafe esperanza'da da bilinçli olarak öztürkçe sözcükler kullanmıştır. aşk yaşam çok uçuk'ta babil sohbetleri adlı metin almanca, türkçe, ingilizce, fransızca kullanılarak yazılmıştır. hastaydı ama hiç öyle yaşlı değildi kendisi. oldukça genç bir yaşta öldü. bir de en son cafe esperanza yazılalı üzerinden çok vakit geçmemişti. esperanza'da öyle saçmalaması falan yoktu. dolayısıyla hastalık dolayısıyla böyle olmuştur da diyemem. büyük olasılıkla zor bir metin kaleme almış taş devri'nde. böyle metinlere alışık değilseniz doğaldır. bir de yaşınız gençse, daha önce kurmaca olarak edebi kitaplar değil de çoksatarlar okuduysanız tuhaf gelmesi doğaldır. kitabı okuduktan sonra ayrıca size yorumumu iletirim.
0
microfiction
(17.04.11)
(9)

film tavsiyesi

balerina
arkadaşlarla korku filmi izlemek istiyoruz ne izlesek ?
arkadaşlarla korku filmi izlemek istiyoruz ne izlesek ?
0
balerina
(16.04.11)
(bkz: ring)
0
microfiction
(16.04.11)
(bkz: it)

yalnız acayip çarpar ve biraz uzun bir film.
0
latios
(16.04.11)
wolf creek.
0
miss antartika
(16.04.11)
(bkz: the shining)
0
godoy
(16.04.11)
gerilime kaçan bir film olur derseniz (bkz: the strangers)
0
blackdog
(16.04.11)
empty space
(16.04.11)
paranormal activity 1-2
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(16.04.11)
ben smyrna
(16.04.11)
the orphan
0
in vino veritas
(16.04.11)
(11)

Kafa Dinlendiren Müzik

kafa koparan manyak
Selam romalılar..şöyle yeşilköy zincirlikuyu metrobüs hattında gidip gelirken dinleyebileceğim, dinlerken uyuyabileceğim ya da kitap okuyabileceğim müzikler arıyorum.. söz olmasın.. kafam inceden inceden rahatlasın..var mı tavsiyeleriniz?
Selam romalılar..

şöyle yeşilköy zincirlikuyu metrobüs hattında gidip gelirken dinleyebileceğim, dinlerken uyuyabileceğim ya da kitap okuyabileceğim müzikler arıyorum.. söz olmasın.. kafam inceden inceden rahatlasın..

var mı tavsiyeleriniz?
0
kafa koparan manyak
(15.04.11)
Estatic Fear'ın a Sombre Dance albümündeki ilk parçalar sana göre gibi geldi bana.
0
uyku inadim inat
(15.04.11)
otsotm.com

şöyle bir şey görmüştüm, şarkıların hepsini dinledim test ettim durumum yok ama.
0
yuhnts
(15.04.11)
cafe del mar belki..
0
maxpainn
(15.04.11)
god is an astronaut şarkıları kesinlikle.
0
baldur
(15.04.11)
pink floyd - marooned...

enfestir...
0
appdata
(15.04.11)
onuruno
(15.04.11)
tarz olarak chill out, down tempo, easy listening seçersen ulaşırsın.
0
silver apple
(15.04.11)
yann tiersen - amelie soundtrack
0
tatarcan
(15.04.11)
(bkz: yansımalar)
(bkz: mercan dede)
0
microfiction
(15.04.11)
soz olmasin diyorsan;
can atilla (cogu sarkisi), enigma, incesaz (eski albumleri)
0
entrapmen
(16.04.11)
sigur ros.
0
zunuduko relkirbet
(20.04.11)
(28)

kadın

sheridans
biz ne zaman "hanım" yada "bayan" olmaktan kurtulup kadın olacağız sizce?
biz ne zaman "hanım" yada "bayan" olmaktan kurtulup kadın olacağız sizce?
0
sheridans
(13.04.11)
türkiye'de bekaret algısı değiştiği zaman (yani hiç bir zaman).
0
mahallenindelisi
(13.04.11)
kadınsınız benim gözümde. ya da dişi.zira 7 yaşındaki kız çocuğuyla 35 yaşındaki kadını kapsayan bir sözcük. female karşılığı. ama bayan/bağyan değil. hanımsa bazı durumlarda gerekli. mesela bir grup arkadaşınızı selamlarken "selam kadınlar" denilmez. "selam erkekler/adamlar" denilemediği gibi. benzeri durumlar dışında her kullanımda kadın derim.
0
microfiction
(13.04.11)
insanlar bilinç evrimini tamamlayınca. daha çok var.
0
pandoraninkutusu
(13.04.11)
küçük şeyleri dert etmemeyi öğrendiğinizde.
0
derbeder58
(13.04.11)
derbeder58 ne demek istediğini anlamadım
0
🌸sheridans
(13.04.11)
mallığıma verin, kız - kadın arasındaki o limit ne zaman değişiyor ? 18 olduğu an kadın mı deniyor, ne oluyor ? Bekaret algısından dolayı kız lafı dilimizde var diye biliyorum ben de. Bu teyze ile abla arasındaki farka benziyor.

Yabancılarda bu sorun yok, olayı he she diye çok rahat çözüyoruz ama Türkçe'de bsod durumuna geçiyoruz.

Bu arada hanım bildiğim hitap şeklidir, yani : ayşe hanım denir hitap edilirken, ayşe kadın değil.

Sınırları biri söylesin biz de uyalım
0
bonjurkes
(13.04.11)
nedir bu takıntı anlat bi derdini panpa.

ben sana kız demişim,kadın demişim,bayan veya hanım demişim.nedir problem ?

sonra da küfretti oluyor arkadaş!

ayrıca,divit +54351354684635431351

edit üstüne edit: kız derken bekarete atıfta bulunduğumu(zu) neye dayanarak söylüyorsun?
gereksiz takıntılar bunlar.zamanında kadın diyenlere kaba denirdi bide...

gavurlardaki girl-woman farkını gözardı etmeyelim bu arada.
0
p a t r i o t
(13.04.11)
"Kadınlara sözde nezaket icabı 'bayan' denmesi hem kadın cinsine hakarettir hem de Türk dili kurallarına aykırıdır. Bayan bir cinsi ifade etmez, bir hitap kelimesidir. Kadınlara bayan denmesine karşıyız, çünkü kadına bayan demek erkek egemen toplumun kadınları toplumsal statülerine, yaş ve medeni durumlarına göre kategorilere ayırarak kadın bedeni üzerinde tahakküm kurma arzusundan ileri gelir." KADER Başkanı Aydın'ın bir açıklaması bu. "Kız" diye bir kullanım olmamalı aslında, "kız çocuğu" vardır. Eğer sen 18 yaşında birine "kız" dersen bekarete atıfta bulunuyor olursun. Gerçi 35 yaşına gelmiş evlenmemiş kadınlar özellikle kendilerini tanımlarken "kız" derler bu daha dehşet bir durumdur. Hanım ise, belli çizgileri olan bir tanım bence. Yani "hanım hanımcık"tan kalma çağrışımlar var belki de. "Ya da azcık hanım ol kızım", "hanım hanım otur" bla bla. Toplumun kalıbına sığmaya zorlayan bi tanımlama. Ki "hanım" da kadın cinsini tanımlayacak bir kelime değildir. Ya kendi soruma bu kadar uzun cevap vermek doğru olur mu bilemedim. Kısa tutmak için de uğraştım. umarım yanlış anlaşılacak birşey yamadım. bitti.
0
🌸sheridans
(13.04.11)
insanların çüküyle değil de beyninyle düşündükleri an kurtulacağız.

----spoylır----
-bu var ya kız değilmiş
---spoyşır----


bayan kelimesi de düşünülünce aşağılayıcı, bay'dan türetilmiş olması yeterli. ve kadınlarımız kabul ediyorlar buna şaşarım..

ha aklıma gelmişken 275 kadın milletvekili diye bir şey çıkardılar, ne kadar acı değil mi?
0
Her Yer Kara
(13.04.11)
p a t r i o t aslında soruna cevap verdiğimi sanıyordum. "kız" dişi çocuk demektir. sen 18 yaşında birine yani çocuk olmayan birine kız dersen bu bekarete atıf olur. yada kelimenin anlamını bilmiyorsundur yanlış kullanıyorsundur. Öğrenirsin, kullanmazsın.
0
🌸sheridans
(13.04.11)
o şekilde bakarsak batıda da bekaret algısına dayalı bu sistem var. mesela miss , mrs ayrımı veya women girl ayrımı gibi. 18 yaş sınırı gibi bi kuralda koymazlar girl demek için. kimse kimsenin bakireliğine göre kadın demiyor bu ülkede. yaşı ilerlemişse kadın deniyor gençse kız deniyor. batıdan bi farkı yok bence. bayan kelimesinden neden bu kadar rahatsız olunduğunu da tam anlayamadım. genelde minibüsçüler kullandığı için yaygınlaşmış bi sinir var sanırım.her bayan kelimesi geçtiğinde bayğan geyiği yıllardır yapılır. halbuki baylar ve bayanlar dendiğinde rahatsızlık duyulmaz. beyefendi denmesi de benim için gayet kibardır. hanımefendi de öyle. kelimelere takılmak çok doğru değil kanımca. yani tek bir ifadeyle dişi dense çok mu memnun olacaksınız. bence çok daha itici.
0
durdenist
(13.04.11)
ekleme: "Nerede bayan nerede kadın kullanacağım kafam karıştı?" diyorsanız. Rehberiniz şu olsun:

Erkek kullandığınız yerlerde kadın, bay kullandığınız yerlerde bayan deyin.

Birine hitap edecekseniz, beyefendi, hanımefendi deyin.

Ama cinsiyetten bahsederken bayan değil, kadın demek gerekir. Gramer olarak da, etimolojik olarak da, etik olarak da, siyaseten de doğrusu budur.
0
🌸sheridans
(13.04.11)
@durdenist: "kimse kimsenin bakireliğine göre kadın demiyor bu ülkede. yaşı ilerlemişse kadın deniyor gençse kız deniyor. batıdan bi farkı yok bence." nerde yaşıyosunuz siz? :) gerçeklerle alakası yok bu söylediklerinizin :)

dil değişiyor. eskiden karı da mesela normal kadın anlamında sıkça kullanılan bir sözcükmüş (yanılıyor muyum?) ama şu anda argo. eskiden günlük kullanımda normal karşılanan fakat günümüzde argo sayılan bi sürü sözcük var böyle.

bayan, tdk nın ilk kurulduğu yıllarda icat edilmiş bir kelime. biraz batıya özenmeciliğin ürünü bence. o zamanlar "hanım" ve "bey" biraz alaturka kalıyordu sanırım ve alternatif olarak "bayan" ve "bay" diye iki tabir icat ettiler. "bay" da direkt "bey"den esinlenerek yaratılmış bi sözcük.

ve şu an hiç de işler durdenist in söylediği gibi değil, "kız mısın kadın mı?" gibi bi soru var bi kere, kız olmak kadın olmak gayet de cinsel ilişkiye girmiş ve girmemiş olmak gibi iki durumu ifade ediyor yerine göre.

batıdaki mrs ve miss kısaltmaları ise eğer çoook büyük yanılgılar içinde diilsem evli ve bekar olmakla alakalı, kimse evlenmemiş birine kalkıp mrs demez. o ifadeler medeni durumu anlatıyor daha çok.

benim şahsen "bayan" kelimesine sinir olmamın sebebi şu ki, kadın sözcüğüyle alıp verilemeyecek hiçbir şey yok, bakire-bakire değil ayrımı dışında. ve eğer biri "kadın" demeye çekiniyor da, bu henüz 70 sene önce icat edilmiş zorlama sözcüğe yönelip "bayan" deme gereğini duyuyorsa, o insanın "kadın-kız" ayrımındaki bekaret olgusunu tanıdığını ve onayladığını düşünüyorum. ve bu durum beni kıl ediyor.

hanım sözcüğünde bu tür bir iticilik yok kanımca, kibarca bir seslenme sözüdür. hanım, bey, beyfendi, hanfendi, bu sözcükler biraz mesafe ve saygıyo yansıtır, ki gerekli gayet de.

"ne zaman bayan olmaktan kurtulucaz?" a cevap olarak sayfalarca kitap yazılır, ama özet olarak, kadınlığımızdan utanmayı önce bi kendimiz bırakınca diyebilirim.
0
cisterna
(13.04.11)
bayana sinir olunmasının çok temel bir sebebi var. erkek sözcüğünün kolayca kullanıldığı yerde kadın denilememesi, sanki kadın olmak, kadın demek ayıpmış gibi davranılması. yoksa "hanımlar, beyler şimdi karışınızda..." , "selam hanımlar nasılsınız" "bayan brown bugün işe gelmemiş" türünden kullanımlara bir denilen yok. ama gayet de hanzoca bir biçimde "erkek olsun bayan olsun farketmez" "erkekler de bayanlar da bu hatayı yapıyor" türünden kullanımlar insanı çileden çıkarıyor. ulan kadın demenin nesi ayıp? nedir bu hanzoluk? erkek denilen yerde rahatça kadın sözcüğünü kullanmıyorsan hata sendedir, sinir olanda değil. bunu anlamak zor olmasa gerek sanırım.
0
microfiction
(13.04.11)
sikayetci oldugunuz seyleri yapanlarla birlikte olmadıgınız/yapmayacak cocuklar yetistirdiginiz zaman,
0
bryan fury
(13.04.11)
vallahi şimdiye kadar gördüğüm en saçma feminist söylemi olabilir bu bayan-kadın muhabbeti. kadın erkek eşitsizliği üzerine yüz binlerce büyük sorun varken, bir sürü yanlış anlama varken bu ülkede, gidip sana kibarlık olsun diye bayan diyen birini "aa kadın diyeceksin, bayan olmaaz''2" modunda terslemek hangi zihniyetin ürünü çok merak ediyorum.

bayan-kadın arasındaki farkı da anlayamıyorum açıkçası, ne farkı var abi? kadın daha kaba bence. "KADIN" demek var "BAYAN" demek var.

"beyefendi otobüste "kadın yanı"na denk gelmişsiniz"
"hemen bu dosyaları o kadına iletelim (o bayana iletelim"

en basitinden iki cümle, hangisi daha kaba, hangisiyle hitap edilsin istersiniz bilmiyorum ama ben "kadın" kelimesini kaba buluyorum.
0
roket adam
(13.04.11)
bütün cevapları okumadım ama:

türkiye'de "kadın" dediğim anda sanki küfretmişim gibi "ay terbiyesiz, ne kadını" diyen bir tane bile kadın kalmayana kadar bayan veya hanım demeye devam edeceğim. siz farkında değilsiniz belki ama sokakta yürüyen kadınların en az %95'i (bakın en az diyorum), "kadın" dediğiniz anda cırlar. siz %5'lik dilimde olabilirsiniz. çevreniz de bu şekilde düşünenlerden oluşuyor olabilir. ben erkek olarak laf yemeye, sarkıntılık etmişim gibi herkes içinde küçük düşürülmeye niyetli değilim. lütfen gidip vergi dairesinde şefe mesela memuru göstererek, o kadının da duyabileceği şekilde "şu kadın size gönderdi, imzalayacakmışsınız" diyin. bir deneyin. olay çıkmıyorsa gelin suratıma tükürün.
0
kibritsuyu
(13.04.11)
oğlan / erkek / adam ... sadece kadına yönelik değil bu.sinekten yağ çıkarmaya çalışma
0
mori
(13.04.11)
@roket adam: kullandığınız sözcükler düşünce biçminizi, dolayısıyla yaşayışınızı, karakterinizi, hayatınızı direkt olarak etkiler, çünkü konuşarak düşünürsünüz. kullandığınız dil bu yüzden çok önemlidir ve bu yüzden böyle bi olayda "kelimelere takılmak çok saçma" yaklaşımı bilinç eksikliğine işaret ediyor. (www.eksisozluk.com

insanların "kadın" sözcüğünü kaba bulduklarından "bayan" demeye gayret ettiklerinin hepimiz farkındayız zaten, sorguladığımız şey bunun sebebi.
şu anda kulağınızı tırmalıyor, kabul. ama neden? biraz düşünüp de bunun arkasında, şu an belki etkisinin çok da bilincinde olmadığınız bakire ve bakire olmayanı işaret eden "kız-kadın" ayrımının olmadığını söyleyebilir misiniz?

kibritsuyu +50150451
0
cisterna
(13.04.11)
ayrıca mori de doğru söylemiş. aynı şey erkekler için de geçerli. kadın kelimesindeki kadar sert olmasa da vergi daireisinde "şu adam size gönderdi" dersek olay çıkmıyorsa da "o adam" bozulur.

herif - karı (kaba)
adam - kadın (kaba değil ama kaba zannedilen)
bay/bey) - bayan/hanım (kibarca, suya sabuna dokunmadan)

"şu bey gönderdi, şu bayan/hanım gönderdi" derseniz başınız derde girmez.

gavurcada da aynıdır durum. sorry mister, sorry ma'am denir mesela. kibar olacaksanız man woman falan denmez. sadece bize özgü değil yani.
0
kibritsuyu
(13.04.11)
@kibritsuyu şu adam sizi gönderdi dediğinizde de söz konusu kişi sizin bu söyleyişinizden rahatsız olur. bu durumda hanım/bey dersiniz. veya birisine hitap ederken "heey, kadın baksana" demezsiniz. ama "erkeklerin aksine bayanların şöyle şöyle huyları var" dediğiniz anda hanzolaşıyorsunuz. kadını kullanmak sanki ayıpmış gibi. yoksa insanlara hitapta bey/hanım kullanılmasını kimse yadırgamıyor ve söz konusu etmiyor. mesele bay denilmeyen yerde bayan denilmesi. "bayanların bu konudaki bakış açısı farklı" diyenleri gördüm ama "bayların bu konudaki düşünüşü daha farklı" diyen birisini görmedim. bu kadın demekten utanmaktan kaynaklanıyor ve bir görgü eksikliği, pek çok durumda da hanzoluk göstergesi.
0
microfiction
(13.04.11)
rahatsız olduğumuz, cinsiyetin kastedildiği durumlarda "erkek" rahatça kullanılırken "kadın" yerine alternatif üretilmesi. seslenme veya belli bir kişiden bahsetme esnasında "kadın" deyin demiyor kimse size.
0
leylak sarabi
(13.04.11)
yaa ne kadar güzel ne kadar şeker şeyler söylüyosunuz, erkeklerin bu tarafını çok seviyorum, o kadar yalın bakıyosunuz ki insan paranoyak hissediyor ahhahah
kadın kelimesi kimselerce hiiç öyle sapıkça bi anlamla kullanılmıyor da ben kendi kendime manyak manyak bok atıyorum diye düşünmeye başlamak üzereyim, ha ikna oldum ha olacam yani :)
hem size de adam demiyolar di mi ayıp olur diye. "adam olmak" diye böyle yüce bir deyim falan da yok mesela o da ayıp.

dünyalar toz pembeeee kafalar rahaaaaatt oooohh her şey tıkırında
biraz bize de verin :)
0
cisterna
(13.04.11)
"kadınlarımız" aynı kafada gitmeye devam ederse hiçbir zaman. sorunu sadece toplumda ya da erkeklerde aramamak gerekiyor. bunu değiştirmek kadınların elinde, erkeklerin değil. topluma bok atmak çok kolay bir şey. topluma herkes bok atıyor zaten, toplumu bozan da topluma bok atıyor.
0
royal
(13.04.11)
soruna cevap değil ama çok merak ettim, kadınlara yönelik onca şey varken sen bu iki kelimeye mi takıldın ?
0
antihero
(13.04.11)
ben ikna olamadım açıkçası, bence gereksiz kuruntu bu. şimdiye kadar

bakire=kız
bakire değil=kadın

anlamlarında ennn fazla bi sefer kullanmışımdır yani o da bilinçsiz.

bilmiyorum belki sosyal çevreyle de alakalı, belki bu arkadaşların çevresindeki erkekler kız-kadın ayrımı yapıyolardır bekaret üzerinden, bilemiyorum.
0
roket adam
(13.04.11)
(bkz: ören bayan)
0
morte
(13.04.11)
antihero iyi ki diğer takıldığım noktaları söylememişim. buna aldığım cevaplar tatmin etti beni. algıyı değiştirmeden hiç bişeyi değiştiremeyeceğimiz, yapılan herşeyin boşa gideceği ortada. birçokları halen bu kadar küçük birşeyi bile "sorun" olarak görmezken, kadınları aşağılamak için kullanılan bu kelimeye hala bu kadar sahip çıkarken diğer sorunları söylemenin ne anlamı var ki?
0
🌸sheridans
(14.04.11)
(2)

kitap tavsiyesi istiyorum arkadaşlar 2

wessago
(git: 237262)burada duyuru vermiştim. hala aynı şartlar geçerli. orada tavsiye edilen ali teoman taş devrini seçtim ama okunacak gibi birşey değildi. o yüzden yeni bir kitap seçmeliyim lütfen yardımcı olun.
(git: 237262)

burada duyuru vermiştim. hala aynı şartlar geçerli. orada tavsiye edilen ali teoman taş devrini seçtim ama okunacak gibi birşey değildi. o yüzden yeni bir kitap seçmeliyim lütfen yardımcı olun.
0
wessago
(13.04.11)
herhangi bir kitap satış sitesine girip "son çıkanlar"a baksana, yardımcı olmaz mı? hem kriterlerine hem de kendi ilgine göre bişeyler bulmuş olurdun..
kitapyurdu, idefix, vs.. bakabilirsin işte.
0
avifa
(13.04.11)
hakan günday'ın az adlı son romanı çıktı. o da okunmuyorsa artık hiçbir şey okumayın.
0
microfiction
(13.04.11)
(2)

avukatlık stajı

aliscan
haziran ayında hukuk fakültesinden mezun oluyorum ama haziran temmuz türkiyede değilim. avukatlık stajı başlama zamanı nedir? haziran temmuz ayında türkiyede olmamam srun olur mı
haziran ayında hukuk fakültesinden mezun oluyorum ama haziran temmuz türkiyede değilim. avukatlık stajı başlama zamanı nedir? haziran temmuz ayında türkiyede olmamam srun olur mı
0
aliscan
(13.04.11)
öyle bir zaman yoktur. her zaman başlayabilirsiniz.
0
microfiction
(13.04.11)
tamamen size bağlı. ben mezun olduktan 3 yıl sonra başlattım stajımı. baroya ne zaman gerekli evrakla başvurursanız o zaman başlar stajınız.
0
vejeteryan vampir
(13.04.11)
(8)

hobbit (tolkien)

yvandal
türkçesi hangi yayınevinden okunmalı? ithaki iyi midir?
türkçesi hangi yayınevinden okunmalı? ithaki iyi midir?
0
yvandal
(12.04.11)
ithaki dışında yayımlayan var mı ki? :)
0
microfiction
(12.04.11)
ithaki'den başka yok sanırım.
0
fatalstorm
(13.04.11)
ithaki'den kitap almak sakıncalı olabilir...
0
Khaz
(13.04.11)
elimde altıkırkbeş 2000 basımı var. gayet de güzeldi, zaten silmarillion'u, güç yüzüklerine dair'i falan da bu yayınevinden okumuştum. kitapla ve geçen zamanla alakası olsa da ithaki'den aldığım hurin'in çocukları aynı tadı vermemişti. bu basımı ikinci el kitapçılarda bulabilirsin ama.
0
halim selim
(13.04.11)
6 45 candır her türlü.
0
vercingetorix
(13.04.11)
ithaki cevirisi cok kotu. 6.45 i bulsam onu alacaktim ama bulamadigim icin mecbur ithaki aldim hic begenmedim.

sana puanim 3 kanka.
0
fundamental
(13.04.11)
6.45'ten okumustum, iyiydi...
0
thunder thunder thunder thundercats
(13.04.11)
bende 6.45 var 98 yılında falan almış olmam lazım, çevirisi güzel.
şimdi baktım
1. baskı temmuz 1996 (& mitos yayıncılık )
2. baskı Ekim 1997 ( Yeni çeviri)
yazıyor.
Bulabilirsen ki muhtemelen sahaflarda bulursun. 6.45'in 2. baskı ve sonrası yani yeni çevirili olanını al.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(13.04.11)
(11)

pek değerli türkçe sevdalıları için: "fraksiyon" sözcüğüne türkçe karşılık

farabi
"fraksiyon" sözcüğü için türkçe bir karşılık önerisi olan var mı? aklıma "ayrılık" geldi ancak çok yüzeysel buldum.
"fraksiyon" sözcüğü için türkçe bir karşılık önerisi olan var mı? aklıma "ayrılık" geldi ancak çok yüzeysel buldum.
0
farabi
(10.04.11)
hangi konuda kullanacaksınız kelimeyi?

parça, bölüm
0
terp
(10.04.11)
ayrılıkçı
0
beckett
(10.04.11)
@terp "aynı görüşler içerisindeki ayrılıklar" anlamında. devrim konusunda rusya'daki manşevik ve bolşevik fraksiyonları gibi.
0
🌸farabi
(10.04.11)
akım olmaz mı ki acaba.
0
roket adam
(10.04.11)
kimya derslerinde mol fraksiyonu mol kesriydi yani kesir diyebilirim direk aklıma geldi.
0
1njected
(10.04.11)
www.tdk.gov.tr

bölüntü, bölüngü, hizip diyor tdk.
0
moar
(10.04.11)
hizip kullanılabilir. ama özellikle sol ideoloji hakkında bir şey yazılacaksa fraksiyon kullanılması yerinde olur çünkü genel geçer bir kullanımdır. terminolojiye daha uygun olur.
0
nedendir bilinmez
(10.04.11)
"apartheid" kullanılır siyasi terim olarak ama biraz ırkçılık/ırk ayrımı anlamındadır, bilmiyorum size uygun mu değil mi?
0
terp
(10.04.11)
benim bildigim kadariyla fraksiyon televizyon kadar turkce bir kelime. koken acisindan bakiyorsak, hizip fraksiyondan daha turkce bir kelime degil.
0
kedifelix
(10.04.11)
zaten fraksiyon için iki karşılık var. (bkz: bölüngü) (bkz: bölüntü) bu arada kedifelix'e katıldığımı da belirteyim.
0
microfiction
(10.04.11)
akım,siyasi oluşum olarak biliyorum ben.
örneğin;
dev-sol'un dağılma sürecine girmesiyle yine öğrenciler tarafından çeşitli fraksiyonlar oluşmuştur.
0
hephaistos
(10.04.11)
(6)

Nazi ufosu: Haunebu

neysene
komplo teorilerinde vardır ki amerikanın ufo fenomeni ile -sözde uzaylılara savaş açmak amacıyla- uzaya silah yerleştirme planı var. bunun içinde ufoların varlığını kabul ettirmek zorunda. bunun için almanyanın naziler zamanındaki gelişmiş uçak teknolojisinden yararlanılarak "haunebu" üretiliyor. so
komplo teorilerinde vardır ki amerikanın ufo fenomeni ile -sözde uzaylılara savaş açmak amacıyla- uzaya silah yerleştirme planı var. bunun içinde ufoların varlığını kabul ettirmek zorunda. bunun için almanyanın naziler zamanındaki gelişmiş uçak teknolojisinden yararlanılarak "haunebu" üretiliyor.

sorum şu ki: ohaa abi ya nerden aklına gelmiş bunların bunu tee 2. dünya savaşı sularında planlayıp uygulamak. ben bu adamların nası bu kadar zeki olduklarını anlamıyorum ya.
0
neysene
(05.04.11)
amerika'nın uzaylılar ile savaşmak için uzaya silah yerleştirmesi diye bir komplo hiç duymadım.ayrıca 2.dünya savaşı sırasında kimsenin uzaya bir şey yerleştirebilecek teknolojisi yoktu.

yalnızca almanya'nın o sıralarda yamulmuyorsam v-2 adında şimdiye göre ufak ama o döneme göre uzak menzilli bir füzesi vardı.
0
latios
(05.04.11)
@latios meşhur nazi uçan dairesinden bahsediyor neysene. ya naziler döneminde o kadar şey gelişti ki. savaşın teknoloji üzerindeki etkilerini tahmin edemezsiniz. jet motorların bile naziler tarafından bulunduğu düşünüldüğünde pek şaşırtıcı bir şey değil.
0
microfiction
(06.04.11)
bilimin geldiği son noktaya bakılırsa ufo yapmanın o kadar da zor olmayacağı anlaşılır.
0
makel
(06.04.11)
baya bi belgesel izlemişimdir ikinci dünya savaşından soğuk savaşın sonlarına kadar giden dönem hakkında.

ayrıca ben uçak teknolojisi yok demedim ki?
onu nereden çıkardığını anlayamadım.

eğer bu komplo teorisi hakkında bir döküman verirsen iyi olur.
ayrıca baya bir komplo teorisi duymuşumdur ama amerika'nın uzaylılar ile savaş için uzaya silahlandırması diye bir şeyi ne soğuk savaş belgesellerinde ne de yakın dönem belgesellerinde gördüm.
0
latios
(06.04.11)
ben anladım arkadaşım ne sormak istediğinizi =) diyorsunuz ki adamların ta o zamanlardan kurdukları büyük planlara bak. daha büyüklerini duymak/izlemek isterseniz the century of the self belgesel dizisini izlemenizi ve sizin-benim bile bu planlara nasıl da güzel alet edilip bir de ayak uydurduğumuzu görmenizi tavsiye ederim.
0
vercingetorix
(06.04.11)
cevap şu olsa gerek, almanların 'ufo' teknolojisi olduğunda böyle bir plan yoktu. plan ortaya çıktıktan sonra zaten var olan bir teknolojiden faydalanıldı. en mantıklı açıklama bu.
0
microfiction
(06.04.11)
(3)

takip edilecek erkek dergisi

medievalman
29 yaşında bir erkek için moda, fitness vs. konularında takip edilecek dergi önerisi arıyorum.
29 yaşında bir erkek için moda, fitness vs. konularında takip edilecek dergi önerisi arıyorum.
0
medievalman
(05.04.11)
(bkz: men's health)

ikinci seçenek olarak da (bkz: esquire)

ama şunu söyleyeyim spor, fitness vb. konularında men's health üstüne yoktur.
0
microfiction
(05.04.11)
men's health +1
0
demoniclewinsky
(05.04.11)
intrnetten de okunabiliyordu sanki o.
0
mahnita
(06.04.11)
(7)

site

hari
1-severek girdiğiniz siteleri yazın lütfen.18+,alışveriş ve teknoloji hariç siteler.2-ekşiduyuru benzeri (soru-cevap) bildiğiniz site var mı?
1-severek girdiğiniz siteleri yazın lütfen.18+,alışveriş ve teknoloji hariç siteler.
2-ekşiduyuru benzeri (soru-cevap) bildiğiniz site var mı?
0
hari
(02.04.11)
1 9gag.com

2 answers.yahoo.com

www.stumbleupon.com

bu da sıkıldığın zaman site bulman için
0
dynamo
(02.04.11)
1) sezyum.com , zaytung.com , bi de ekşi işte.
0
nabruknabruknabruk
(02.04.11)
biertijd.com epey ilginç vidyo midyo paylaşımlar var.

www.herkesebendencay.com (iyiydi bi ara ama blogger yasağından sonra epey askıda kalmışa benziyor.)

bobiler.org
0
yoa
(02.04.11)
soru - cevap istediysen : www.kizlarsoruyor.com
0
rain
(02.04.11)
1 inci, twitter, haber siteleri
2 google
0
desdinova
(02.04.11)
www.tikatmayiogreniyorum.com
0
miss antartika
(23.04.11)
(9)

İstiklal Caddesi'ndeki Binalar

burbat
merhabalar. bir ankaralı olarak merak ettim de, istiklal caddesine, ara sokaklara değil de tramvayın geçtiği ana caddeye bakan binalarda oturanlar var mı yoksa hepsi işyeri olarak mı kullanılıyor? burada oturmak istesek kirası ne kadardır acaba? teşekkür ettim şimdiden.
merhabalar. bir ankaralı olarak merak ettim de, istiklal caddesine, ara sokaklara değil de tramvayın geçtiği ana caddeye bakan binalarda oturanlar var mı yoksa hepsi işyeri olarak mı kullanılıyor? burada oturmak istesek kirası ne kadardır acaba?

teşekkür ettim şimdiden.
0
burbat
(31.03.11)
bence o gürültüde yaşanamayacağı için (7x24 uğultu) hepsi iş yeridir. değilse bile iş yerine kiraya verip hiç çalışmadan yaşanabilir, hatta kira ödeyip üzerine bir de geçiminizi sağlarsınız.
0
azeroth
(31.03.11)
oturanlar da var, bulsam ben de otururdum ama hemen hemen hepsi çeşitli vakıflara ait olduğu için sıradan vatandaş için zor.
0
aayucel
(31.03.11)
benim bir arkadaş ara sokaklarından birinde oturuodu 2 yıl önce falan 1500 tl kira veriyordu.. başka bir arkadasım ise çok daha ucuza taksimin başka bir tarafında oturuyordu.. düşünürsen eğer :D
0
omonia
(31.03.11)
Bildiğim kadarıyla tünelin o tarafta kiralık evler var ama kiralar biraz(!) fazla.
0
candy'ye müslüman
(31.03.11)
st antuan kilisesinin avlusundaki kiliseye bağlı kırmızı binalarda oturanlar var. bildiğim kadarıyla da italyanlar oturuyor. onun dışında benim de bilgim yok. ama genellikle cafe falan hep oralar. varsa da muhtemelen 2000 tl'den az değildir kirası. çünkü çok güzel ve tarihi binalar. ve şehrin kalbinin attığı yerde.
0
yazaryan
(31.03.11)
Yaşayanlar var, ama parmakla gösterilecek kadar az..
Çoğu home office oraların..
0
Her Yer Kara
(31.03.11)
Meşhur Mısır Apartmanı'nda oturanlar var.
0
microfiction
(31.03.11)
ben oturuyorum birinde. geneli işyeri ama. çok komik bi para veriyorum ama eğer bina eski değilse fiyat istediği kadar uçabiliyor.
0
fenerliyim ama feneri delgado
(31.03.11)
balık pazarı'nda oturuyordu arkadaşım, ona gidince nevizade'ye gitmişten farkı olmuyordu. oturanlar var tabii, yüzlerce binadan bahsediyoruz. kimisi atölye, kimisi depo, kafe, ofis... eski binaların kirası çok ucuz olabiliyor.
0
pyro clustic flow
(31.03.11)
(8)

Muhteşem Yüzyıl

skywalkeremre
malum dizi son derece popüler,iyi güzel hoş amaizleyenler neden acaba bu olayların yaşanıp bittiğinin farkına varmıyorlar?Show haber mesela bülteninde 'Süleyman,İbrahim'i öldürecek mi? gibi bir habere yer verebiliyor,Ali Kırca'da haberi sunarken 'senaryosu ile MERAK UYANDIRIYOR' diyor.Sonra geçen gü
malum dizi son derece popüler,iyi güzel hoş amaizleyenler neden acaba bu olayların yaşanıp bittiğinin farkına varmıyorlar?

Show haber mesela bülteninde 'Süleyman,İbrahim'i öldürecek mi? gibi bir habere yer verebiliyor,Ali Kırca'da haberi sunarken 'senaryosu ile MERAK UYANDIRIYOR' diyor.Sonra geçen gün bir yer de okudum,Hatice Sultan İbrahim ile evlenmesin falan yazmışlar.

LAAYN siz nasıl bir kafa yaşıyorsunuz?
Neresi orjinal bu senaryonun,yaşanmış olmuş bitmiş...Hadi kitap okumuyorsunuz,GOOGLE dan da mı haberiniz yok...
0
skywalkeremre
(30.03.11)
Resmen Zaytung haberlerinin içinde yaşıyor gibiyiz.

www.zaytung.com
0
microfiction
(30.03.11)
aşk-ı memnu'nun kitabı çıkmış şeklinde bir kafa varken her şey mümkün panpa.
0
resistance is futile
(30.03.11)
ya ben bu konuda vatandaşlarıma çok yüklenildiğini düşünüyorum. bi dönem tudors vardı yıktı geçti tüm dünyayı, taş gibi bi abimiz başroldeydi, kimse o zaman dönüp de "ya bu adam tairihi bi kişilik ve gerçeği göbekli iğrenç tipsiz bi adamdı" demedi, öle ağzımız sulana sulana izledik.
tarihi bi senaryo bile olsa değişebilir mevzular diye düşünüyordur millet. diyip daha fazla ciddi açıklamaya girmeyeceğim, zaten diziyi izlemiyorum da, hürremin normal konuşması bile kulağımı tırmalıyor bi de kadını sürekli bağırtıyor senaristler üç bölümde iki kere doğum yaptı kadın yırtına yırtına diziden soğudum.
niye bu kadar uzun yazdıysam, resmen içimi dökmüşüm.
0
bitter cikolata
(31.03.11)
bunları diziden öğrenmesi daha zevkli geliyordur belki? google'dan açıp baksa dizinin keyfi kaçacaktır ona göre. dexter'ın birinci sezonunun sonunda ne olacağı yazıyor mesela sözlükte, o bilgi var orada, duruyor. izleyeceksem açıp bakmam yani. biraz zorlarsak aynı mantık.
0
bruges
(31.03.11)
Röportajında okumuştum; senaryo ile ilgili değişikler yapabilirlermiş. Bundan kaynaklı olabilir. Sanırım daha önce bir kaç tarihi / kitabı varolan dizinin de senaryoları değiştirilmişti.
0
becerenberk
(31.03.11)
@brugges ya tamam açıp bakmasın google'dan,ama Pargalı İbrahim'in idam edilmeyeceği hatta Damat İbrahim Paşa olacağı açık ve seçik ortada.Bunu bilmek içinde çok üst düzey bir eğitim düzeyine sahip olmak gerekmiyor ki. İlköğretim tarih ders müfredatında bile var.

@bittercikolata karakterlerin fiziksel görüntüleri değil pek benim derdim,sadece olmuş olayların sanki hiç yaşanmamışçasına sunulması haber bültenlerinde.

@bittercikolata,becerenberk Senaryolarda ufak tefek değişiklikler,oynamalar vs. olabilir ama kalkıpta Pargalı İbrahim idam edilecek mi??? ŞOK ŞOK ŞOK Ayrıntılar AZZZ SONRA şeklinde haber bülteninde verilmesi,bunun hakkında yorumlar yapılması falan bana biraz garip geliyor açıkçası.
0
🌸skywalkeremre
(31.03.11)
@skywalkeremre
hiç garip aslında bu yapılanlar. faşist veya megaloman damgası yemek istemem lakin kimse kusura bakmasın, sadece türkiye değil tüm dünya salak. etrafımız japonya'yı güney afrika'da sanan amerikalılarla, mussolini'yi hitlerin kardeşi(!) sanan fransızlarla, ne biliyim kıbrıs'ı ege denizi'nde sanan türklerle dolu. e böylesine global bi salaklık varken tabii ki bunlar çok doğal geliyor.
0
becerenberk
(31.03.11)
@bittercikolata, Henry VIII gençliğinde gayet taşmış aslında. ancak yaşlanınca göbek bağlamış, kıyafetlerine kumaş yetiştiremez olmuşlar.
0
desideratum
(31.03.11)
(5)

hukukçulara; senaryo sahipliği kanıtlama yolları??

ilkinci
Misal üzerinden gidelim. Ortada bir senaryo var. Senaryonun sahibi bunu proje halinde bir kaç yapımcıya götürecek hatta TV Program Müdürleri ile projeyi görüşecek. Ama projenin bir kaç değiştirmeyle çalınıp uygulanmasından korkuyor. Bunun için alınabilecek, hukuki dayanağı olan önlemler nelerdir?ek
Misal üzerinden gidelim. Ortada bir senaryo var. Senaryonun sahibi bunu proje halinde bir kaç yapımcıya götürecek hatta TV Program Müdürleri ile projeyi görüşecek. Ama projenin bir kaç değiştirmeyle çalınıp uygulanmasından korkuyor. Bunun için alınabilecek, hukuki dayanağı olan önlemler nelerdir?
ek soru: Bir de şöyle birşey duydum. Eğer projeyi hiç noter işlemi yapmaya gerek kalmadan sunacağımız her kişiye görüşmeden önce e-posta yoluyla gönderirsek projenin tarafımıza ait olduğu anlaşılır ve gerektiği durumda mahkemede delil olurmuş. Aslı var mıdır?
0
ilkinci
(29.03.11)
evet aslı var. zaten noterden tasdik ettirseniz bile karşı taraf, siz noterden tasdik ettirmeden önce söz konusu metnin kendi elinde olduğunu ispatlayabilirse metnin kendisine ait olduğu karinesi bu sefer onun tarafından işlemeye başlar. mesele şudur: metnin sizin tarafınızdan yazıldığını ispatlayabiliyor musunuz? bunun için metnin filanca tarihte sizin elinizde bulunduğunu ispatlamanız gerekir çoğu kere. eğer karşı tarafa e-posta ile gönderirseniz metnin size ait olduğu anlaşılacaktır.
0
microfiction
(29.03.11)
microfiction;
Zaten gerekli yasal önlemi almadan önce metni kimseyle paylaşmıycam. Yüksek bütçeli bir iş değil ama ne olursa olsun kaptırmaya da niyetim yok. Söylediklerinizden şunu anlayabilir miyiz? Ben metni e-posta ile gönderirsem metnin bana aitliği ortaya çıkıyor demektir; bu durumda noter işlemine(*) gerek yok, öyle mi?

* bu işlemin adını da merak ediyorum. Eseri isme tasdik ettirme olabilir mi?
0
🌸ilkinci
(29.03.11)
microfiction a ek olarak.
senin dediğin olayda yani mail ile gönderme konusunda:
sen önce noterde işini hallet garantili olsun.
mail falan ikincil ispat seçenekleridir.
eserin telif haklarını sahibi olursun.
sen konuyu yazarak yani eseri yaratarak eser sahipliği hakkını kazanmış oluyorsun.
vergilendirme şekli oruspu karıdan beter olan bir mevzudur bu telif.
0
seyduna6687
(29.03.11)
noterden yapılan işlem bir tasdik işlemidir. falanca tarihte eserin sizin elinizde olduğunu ispattan başka bir işe yaramaz. bu açıdan insanların sandığının aksine, mahkemede kesin delil niteliği de yoktur. metninizi kendinize postayla gönderip zarfı açmamanızdan veya e-postayla kendi e-posta adresinize göndermenizden nitelikçe hiçbir farkı yoktur. ha, bir farkı vardır ki oldukça pahalı bir yöntemdir noterden tek tek bütün sayfaları tasdik ettirmek. bu açıdan seyduna'nın dediği yerinde değil. noterden tasdik edilince size ait olduğu ortaya çıkmaz. ne bilsin noter ve önüne noter belgesi gelen yargıç, gerçekten söz konusu metnin yaratıcısının size ait olduğunu? noterden tasdik marka, patentteki gibi bir tescil işlemi değildir. yaptıran hop diye hakkı tartışmasız biçimde kendisine geçirmiş olmaz. çok pahalı bir yöntem olması da cabası. eğer ek bir ispat yöntemi istiyorsanız senaryo vb. metinlerinizi kendize e-posta yoluyla gönderin veya ptt kanalıyla bir zarfın içine koyup kendi adresinize postalayın. ve sakın ama sakın zarfı açmayın. budur.

tabii bir yanlış anlaşılmaya sebep vermemek için ekleyeyim, marka, patent, faydalı model tescili işlemlerinde bu tür posta vb. yöntemleri bir işe yaramamaktadır.
0
microfiction
(29.03.11)
seyduna'nın verdiği linke göre telifkanunun amacı, şöyle: “Fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindekimanevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.”
Bu durumda kesin çözüm gibi görünüyor. microfiction'ın çözümleri de mantıklı geliyor. Yalnız telif hakkı ‘TELİF HAKLARI VE SİNEMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ nden alınıyormuş. Devlet dairesi işin içine giriyor. Zaman emek nakit gibi problemlere hazır olmalıyım anlaşılan. Aynı yazıda patent kavramının konuyla alakası olmadığını da anladım zira onu da soracaktım. Fikirleriniz için teşekkürler.
0
🌸ilkinci
(30.03.11)
(5)

kitap tavsiyesi istiyorum arkadaşlar

wessago
3 tane kitap tavsiye etmeniz lazım ödev için yarın lazımaranan şartlar,- anadili türkçe olucak ( çeviri, yabancı olmayacak )- 2011 yılında basılmış olacak. edit: 2011 1 ocak tarihinden itibaren yazılan bir kitap olmalı- ilk baskısı lazım- basit kitap olmayacak, sana birşeyler katıcak- bestseller ola
3 tane kitap tavsiye etmeniz lazım ödev için yarın lazım

aranan şartlar,

- anadili türkçe olucak ( çeviri, yabancı olmayacak )

- 2011 yılında basılmış olacak. edit: 2011 1 ocak tarihinden itibaren yazılan bir kitap olmalı

- ilk baskısı lazım

- basit kitap olmayacak, sana birşeyler katıcak

- bestseller olabilir ama pek tercih edilmiyor

- canan tan tarzı aşk romanı olmayacak

- 10 günde işadamına tavsiyeler, hayatınızı sikmenin arkadaş edinmeinin 5 yolu gibi kitaplar olmayacak. kişisel gelişim yani
0
wessago
(29.03.11)
ali teoman - taş devri

yazar toprağa verildiği gün yayımlandı bu son kitabı. türk edebiyatının en iyi yazarlarından biridir. o kadar iddialı konuşuyorum. son kitabını okumadığımı da belirteyim ama.

ayrıca altkırkbeş yayınlarının bahama kuşkusu dizisinden çıkan kitaplarla kaybedenler kulübünün film/senaryo vb. kitabı var. kaybedenler kulübü tamam ama eğer söz konusu olan bir lise ödeviyse bahama kuşkusundan çıkan bazı kitapları hoca tasvip etmeyebilir belki.

demir özlü'nün üç kitabı yky'den tek kitap haline getirilip yayımlandı. o da olabilir belki. bir beyoğlu düşü - berlin'de sanrı - kanallar adını taşıyor. demir özlü 1950 kuşağının önemli yazarlarındandır.

murathan mungan'ın kıpkısa öykülerinden oluşan kibrit çöpleri adlı kitabı var. o da iyidir.

cemil kavukçu'nun öykü kitabı dönüş var. can yayınlarından çıkma. cemil kavukçu yaşayan ustadır zaten, söyleyecek söz yok.
0
microfiction
(29.03.11)
ya buna da hasta oluyorum. adam başlığa bakıyor kitap tavsiyesi. bir kitap okumuş hemen onu önereyim diye atlıyor. mustafakarabag2012, dikkat ettiysen anadili türkçe ve ilk basımı 2011'de yapılmış kitap soruluyor. hemen okumadan atlamayalım veya okuduysak da okuduğumuzu anlayalım. eh yani.
0
microfiction
(29.03.11)
zülfü livaneli - serenad . bestseller olabilir belki ama yeni ve türkçe.
0
ebizlanka
(29.03.11)
ilk baskısı kalmış mıdır bilmiyorum ama bir dönem iki kadın. bir şeyler katma şartına uygundur.
0
byzgms
(29.03.11)
şeytan, melek ve komunist
0
hadii
(30.03.11)
(4)

küçük iskender'in hangi şiiri bu hangi kitap?

dorian greyfurt
Bir veda hazırladım ikimize..Evet sevgilim, hala ikimiziz ayrılırken bile..Binde bir ihtimal gibi sevdim seni..Gözlerinden kendimi aşağı bıraktığımda artık çok geçti!Gözlerin, içine bir sürü aşk park etmişti.....Sen yeşil ışık yakarken tüm kadınlara,Ben kötü sollama sonucu tam solumdan vurdum kendim
Bir veda hazırladım ikimize..
Evet sevgilim, hala ikimiziz ayrılırken bile..
Binde bir ihtimal gibi sevdim seni..
Gözlerinden kendimi aşağı bıraktığımda artık çok geçti!
Gözlerin, içine bir sürü aşk park etmişti.....
Sen yeşil ışık yakarken tüm kadınlara,
Ben kötü sollama sonucu tam solumdan vurdum kendimi..
Kaza gibi sevmiştim seni..

Dilim di’li geçmiş zamana asılı kalmıştı sanki,
Sen gidiyorum dediğinde..
Şimdiki zamanın ölme halindeydim..
Zaman seni benden aldı diye,
Bir elime geçirebilseydim
Yelkovanı idam edip, akrebi kendi ellerimle zehirleyecektim!

Bu şiir sana yazıldı sevgilim..
Biraz ellerimi bıraktım sana, biraz saçımı..
Biraz neşter kokuyor bu şiir,
Biraz da aşırı dozda acı..
Tam adet dönemine denk geldi gidişin, kan kusuyor kelimelerim..
Bu şiire pul gerekmez..
Gidişini görüp inansınlar diye, gözlerimi yapıştırdım sevgilim..

Tanrı soracak sana, neden bırakıp gittin?
İyi ezberle! " Sevmiyordum " diyeceksin..
Tanrı bana soracak, niye bu kadar sevdin?
Duyma söyleyeceklerimi, unut gitsin!
O’nu avuç içlerimde bile saklayabilirdim, kimse görmesin diye..
Bir cami avlusunda bulmuştum O’nu..
Ben büyütmüştüm!
Öyle çok sahiplenmiştim ki,
sonra O başka kadınlarda aradı gerçek ailesini..
üzülmüştüm!
Anladım ki ben O’nu gözümde fazla büyütmüştüm!

Sonra Tanrı " yaz kızım" diyecek!
" Adamın gözlerini çözün, kadının ellerini.. "
Sevgilim artık her cami avlusuna yetim aşklar bırakacaksın!
Merak etme!
Ben de bir sürü p.iç yalnızlıklar doğuracağım..
0
dorian greyfurt
(27.03.11)
küçük İskender'e ait bir şiir olduğu iddia edilen bu manzume küçük İskender'e ait değil. Facebook'ta dolanan ve gerçek şairlere atfedilen suluzırtlak manzumelerden birisi. Hiçbir kitabında yoktur bu.
0
microfiction
(27.03.11)
yok artık. çok iyi taklit etmiş olmaları gerekir. her satırı bariz iskender gibi.
0
🌸dorian greyfurt
(27.03.11)
sahte can yücel şiirleri gerçek can yücel şiirlerine ne kadar benziyorsa bu da o kadar benziyor. ilgisi bile yok.
0
microfiction
(27.03.11)
galadnikov
(27.03.11)
(2)

Fransızca mi Ispanyolca mi?

no christ requiress
Italyanca bilen biri icin?3.trimestre icin secmeli ders almam gerek, 3. bir dil ogrenmeye karar verdim. Son aylarda Fransızca gazina gelip kendi kendime rosetta stone'dan bakiniyordum ama biraktim sonra. Italyanca bildigimden oturu ogrenmesi nispeten kolay olacak iki dilde karar kildim, Fransizca ya
Italyanca bilen biri icin?

3.trimestre icin secmeli ders almam gerek, 3. bir dil ogrenmeye karar verdim. Son aylarda Fransızca gazina gelip kendi kendime rosetta stone'dan bakiniyordum ama biraktim sonra.

Italyanca bildigimden oturu ogrenmesi nispeten kolay olacak iki dilde karar kildim, Fransizca ya da Ispanyolca.

Lisede Ispanyolca ogrenmek isterdim hep, Ricky Martin sarkilarini sahip oldugum Ingilizce ile bile anlayabildigimi dusunup gaza gelirdim o yuzden sanirim eheh. Simdi ise Fransizca daha agir basiyor. Kariyer.net'te aradigimda da Fransizca icin 3 kat daha fazla ilan var. Google Translate'ten Italyanca'dan Ispanyolca ve Fransizca'ya cumleler cevirdigimde Fransizca'nin daha cok benzedigini gordum. Fransizca'ya her gun daha da cok killaniyorum.

Tavsiyesi olan var mi onu alma sunu al cunku bu soyle diye? Evet Ispanyolca hem g.amerika'da hem de usa'de en cok kullanilan dillerden ama ne bileyim, politikaya, felsefeye merakliyim ve bu konularda okudugum adamlarin hic biri ispanyol degildi. O yuzden de cekiyor Fransizca
0
no christ requiress
(26.03.11)
ispanyolca düşünsel alanda da oldukça etkin ve yaşayan bir dil. fransızca 20. yüzyılın ilk yarısındaki kadar canlı değil artık. ispanyolca bilgisiyle siyaset felsefesi, hak kuramı, devlet kuramı, hukuk felsefesi vb. üstüne çalışan akademisyenler biliyorum. ispanyolca edebiyat da çağımızın en canlı edebiyatlarından birisi. öte yandan ispanyolcayla italyanca gramer olarak birbirilerine oldukça yakındırlar. bir türkün kazakça öğrenmesi gibi bir şeydir. fransızca kesinlikle daha zordur.
0
microfiction
(26.03.11)
gramerden yana derdim yok, italyanca, ispanyolca ayni oldugu kadar fransizca da bunlarla tipati ayni gramerde (portekizce ve romence de oyle).

benim demek istedigim, fransizca kelimeler italyanca'ya daha benzer geliyor ispanyolcaya oranla
0
🌸no christ requiress
(26.03.11)
(5)

bu f. gulen neden tr'ye gelemiyor?

yasakani
selamlar,nette bakıyorum ama o kadar cok forumda konusulmus ki "neden gelemıyor, gelsın" anlamında. sebebı bulamadım. neden?link?mersi.
selamlar,

nette bakıyorum ama o kadar cok forumda konusulmus ki "neden gelemıyor, gelsın" anlamında. sebebı bulamadım.

neden?
link?

mersi.
0
yasakani
(24.03.11)
eskiden hakkinda acilmis davalar vardi. bazilari zaman asimindan dustu diye biliyorum. bazilarindan da aklanmis olabilir. su an icin geri donmemesi icin fiili bir durum soz konusu degil bildigim kadariyla. link yok maalesef.
0
entrapmen
(24.03.11)
çok emin olmamakla beraber türkiyeye girme yasağı kalkmıştı, ya da bilemiyorum.
0
zgn
(24.03.11)
gelemiyor değil. gelmiyor. kanuni bir engel yok gelmesi için. fakat çok fazla göz önünde olup ruhani imajını sarsmak istemiyor. bu adam türkiye'ye gelse adamın oturduğu şehre hacca gelip gitmeye başlarlar. türlü türlü saçmalıklar olur. hem kendine hem cemaate zararlı. onun yerine adam uzaktan ruhani bir ses gibi arada bir konuşuyor. video falan yolluyor. arada bir röportaj veriyor.

yani gelmez. durgun suları bulandırmaz. sular niye durgun? çünkü hükümet zaten adamın çizgisinde. seçimlerde akp değil de zkp falan iktidar olsa o zaman bak nasıl geliyor.

neyse.
0
xibillian
(24.03.11)
türkiye'ye girme yasağı hiçbir zaman olmadı. öyle bir yasak söz konusu değil.
0
microfiction
(24.03.11)
iyi saatte olsunlarin söyledigine göre, zamanında yapilmis bir anlasma da sözkonusu. zamanında kendisinin başına birsey gelmeden sessiz sedasiz sürgüne gidebilmesi karsiliginda, cemaat oylari ecevit in partiye vermisti.
0
atmacaged
(24.03.11)
(2)

hezarfen ahmet çelebi

xenderoth
dünyada hatırı sayılır bir tanınmışlığı, saygı görmüşlüğü var mı? gerçek olduğuna inananların sayısı, inanmayanlar ile boy ölçüşebilir mi? dünya'da nedir durum hezarfen hakkında?
dünyada hatırı sayılır bir tanınmışlığı, saygı görmüşlüğü var mı? gerçek olduğuna inananların sayısı, inanmayanlar ile boy ölçüşebilir mi? dünya'da nedir durum hezarfen hakkında?
0
xenderoth
(23.03.11)
hezarfen ahmet çelebiyle ilgili yegâne kaynak evliya çelebi seyahatnamesi. evliya çelebinin de bol keseden attığını, bir sürü fantezi unsuru eklediğini düşünürsek hezarfen'in hiç yaşamamış olması veya hiç uçmamış olması büyük olasılık. zaten tarihçiler hemen hiç itibar etmiyorlar bu ilk uçma konusuna. bırakın dünyayı, türkiye'de de durum böyle. şöyle anlatayım, evliya çelebi büyük bir ciddiyetle erzurum'un soğukluğunu damdan dama atlayan kedilerin donduğu örneğiyle anlatır. bununla gibi bir sürü hayal ürünü şey barındırır. böylesine ilginç bir olayın evliya çelebi seyahatnamesi dışındaki kaynaklarda yer almaması dikkat çekici ve olayın gerçek olmadığını güçlendirici. çoğu tarihçi bunu evliya çelebi'nin hayal ürünü olarak söyler ve üstünde bile durmazlar. bırakın dünyada tanınmasını, saygı görmesini...

yalnız şöyle bir şey var, belki ilginizi çeker. sanırım mythbusters programındaydı, lagari hasan çelebinin roketle uçuşunu denemişlerdi ve anımsadığım kadarıyla bu miti doğrulayamamışlardı.
0
microfiction
(23.03.11)
microfcton +1, daha önce yaptığım araştırmada yabancı ve yerli nerdeyse hiçbir kaynakta geçmiyor evliya çelebi dışında ki onun da ne derece güvenilr bir kaynak olduğu tartışılır.
ama eğleniyoruz işte kendi kendimze, küçük hezarfen diye çizgi film falan yapıyoruz
0
rn
(23.03.11)
(10)

Uyanık kimse var mı?

microfiction
Varsa ne halt ediyorsunuz bu saatte?
Varsa ne halt ediyorsunuz bu saatte?
0
microfiction
(20.03.11)
uyku öncesi son hazırlıklarımı yapıyorum.
bu cevap 10 dakika sonra kendini imha edecektir.
0
p a t r i o t
(20.03.11)
Ben varım.Yurtdışında yaşıyorum.Saat farkından dolayı burada gayet uygun bir saat.
0
afush
(20.03.11)
oyun felan işte
0
astaroth
(20.03.11)
sevişiyordum, duşumu aldım yatıyorum.
0
karlmarx
(20.03.11)
yoldan geldim, internete bakıyım dedim, uykum açıldı. aslında haxball oynanabilir ama uyuyacam şimdi.
0
sezercik yavrum benim
(20.03.11)
kayda değer bir etkinlik, marx. bizim kültürümüzde yok gerçi.
0
🌸microfiction
(20.03.11)
disardam geldim, makyajimi temizlerken acik kalan bilgisayari kapatayim dedim. kapatmadan da bugünkü duyurularima cevap gelmis diye bakiyordum.
0
shi aila
(20.03.11)
fm oynarken arkadan okan bayulgen dınlemece.
0
yasakani
(20.03.11)
bi kız yurdunda haftasonları gece bekçisiyim, oturduğum yerden çalışıyorum.
0
antihero
(20.03.11)
ben gece 2 gibi başladım dı, hala içiorum
0
zuzu
(20.03.11)
(7)

taksimde mekan bilgisi olanlar

seljax
merhaba taksim mudavimlerisorum şukız arkadaşım içki içmiyor ve genelde 2 gibi buluşuyoruz.onunla tanışana kadar taksime 6-7 gibi giden içkili mekanlarda zaman geçiren biri olduğum için kızcağızı starbucks vb yerler dışında başka götürcek bi yer bilemiyorumbenim normalde gittiğm yerlerde o saatlerde
merhaba taksim mudavimleri

sorum şu
kız arkadaşım içki içmiyor ve genelde 2 gibi buluşuyoruz.
onunla tanışana kadar taksime 6-7 gibi giden içkili mekanlarda zaman geçiren biri olduğum için kızcağızı starbucks vb yerler dışında başka götürcek bi yer bilemiyorum

benim normalde gittiğm yerlerde o saatlerde bomboş olduğundan oralara da götüremiyorum.

tavsiye edebileceğiniz yerler neresidir?

alkollü yer olsa da olur ama alkolsüz içecekler olursa iyi olur su içmesin kız (:

bi beatles cafe vardı sanırım aradığa örnek olarak?
0
seljax
(20.03.11)
hiç araştırma limonlu bahçe'ye götür kızı. galatasaray lisesinin yan sokağından aşağı doğru sağına baka baka yürü. küçücük bir girişi var, kaçırma o girişi. zaten kime "limonlu bahçe" nerde diye sorsan gösterir.

yanına biraz para almayı unutma ama. accık yukarda fiyatları.
iyi eğlenceler. :)
0
good room beautiful
(20.03.11)
tamda böyle yerler arıyodum işte(:
günü kurtarmak için bu yeter ama ilersi içinde birikim yapmalıyım aklına başka gelen yerler var mı?
0
🌸seljax
(20.03.11)
(bkz: urban)
(bkz: ara kafe)
(bkz: cadde-i kebir)
0
microfiction
(20.03.11)
mc donalds'ın yanındaki sokaktan yukarı çık pi'nin yanında uykusuz var
0
ceska
(20.03.11)
cihangir'e ve galata'ya yönelebilirsin.
0
skplgl
(20.03.11)
beatles iyidir, tam istediğin yer işte.
0
karlmarx
(20.03.11)
beatles "alkollü yer olsa da olur ama alkolsüz içecekler olursa iyi olur su içmesin kız (:" buna uygundur.
fazla mekan bilmiyorum ama oraya gitmiştim :)
0
dieselsingle2
(20.03.11)
(2)

şavk-şavuk-etimolojisi

yasakani
selamlar,`şavk` kelimesinin kökenini merak ettim ama netten bulamadım.sevan nişanyan bilinmeyen kaynak demiş "şavk" sözcüğü için.şavk veya şavuk için etimolojik bir şeyler söyleyebilecek, link gösterebilecekler lütfen...bir de elinde `İsmet Zeki Eyuboğlu`'nun etimolojik sözlüğü olan varsa, bi bakars
selamlar,

şavk kelimesinin kökenini merak ettim ama netten bulamadım.

sevan nişanyan bilinmeyen kaynak demiş "şavk" sözcüğü için.

şavk veya şavuk için etimolojik bir şeyler söyleyebilecek, link gösterebilecekler lütfen...

bir de elinde İsmet Zeki Eyuboğlu'nun etimolojik sözlüğü olan varsa, bi bakarsa iyi olur.

mersi.
0
yasakani
(17.03.11)
şavk bizim olalarda ışık manasında kullanılır.şavk gözümü aldı misal.Ermenice olabilir çünkü kütahyada kullanılan dile ermeniceden geçmiş bir kaç kelime var kıtıpiyoz bızdık gibi.
0
hizari
(17.03.11)
ermenice olsaydı nişanyan'ın gözünden kesinlikle kaçmazdı. bana şafak'ı çağrıştırıyor nedense. ama nişanyan bilmiyorsa buradan yanıt aramak beyhude. ancak andreas tietze'nin etimolojik sözlüğünü devam ettirecek öğrencilerini beklemek zorundayız gibi.
0
microfiction
(18.03.11)
(1)

Kitap Tavsiyesi

samisamisami
selamlar. dinler tarihi ile ilgili bilimsel ve tarafsız bir kitap arıyorum.Yardımcı olanlara şimdiden çok teşekkür ederim.
selamlar. dinler tarihi ile ilgili bilimsel ve tarafsız bir kitap arıyorum.

Yardımcı olanlara şimdiden çok teşekkür ederim.
0
samisamisami
(15.03.11)
aradığınız kitaplar mircea eliade'nin dinler tarihine giriş ve üç ciltlik dinsel inançlar ve düşünceler tarihi kitapları. kabalcı yayınları tarafından yayımlanmıştır. bulabileceğiniz en yetkin kitaplardır. zaten mircea eliade dünyaca ünlü bir dinler tarihi uzmanı, bu işin piridir.

şurada baştan ilk dört kitaptır: www.idefix.com
0
microfiction
(16.03.11)
(3)

şiir tarihi ve şiir

ayiadam
sevgili ayrılık şairleri,şimdi pazartesi sunumum var. şiirin tanımını tarihini hem türkiye hem dünya olarak anlatacağım. dünya kısmı işini wikipedia'dan hallederim de türk kısmını nerden halledeceğim. şimdi google aramaları arasında kaybolmak istemiyorum. var mı bildiğiniz iyi site_? ikinci soru. şi
sevgili ayrılık şairleri,

şimdi pazartesi sunumum var. şiirin tanımını tarihini hem türkiye hem dünya olarak anlatacağım. dünya kısmı işini wikipedia'dan hallederim de türk kısmını nerden halledeceğim. şimdi google aramaları arasında kaybolmak istemiyorum. var mı bildiğiniz iyi site_?


ikinci soru. şimdi anlatacağım ya. mesela ilk bilinen şiir galiba gılgamış destanı. bundan bir kısım okuyayım diyorum. böyle böyle şu akımdan şu şiiri oku diyeceğiniz var mı_? siz şiirin adını verin ben kendisini bulurum.
0
ayiadam
(13.03.11)
gılgamış destanı bilinen ilk şiir değil, bilinen ilk destan. bilinen ilk şiir için şuraya bakabilirsiniz www.siirkolik.com

eğer şiirle ilgili sunum yapacaksanız bir tane şiir antolojisi almanız veya kütüphaneden temin etmeniz elzem. başlarında türk şiirinin gelişimi anlatılır çoğunda. gençler her şeyi internetten halledebileceklerini düşünüyor ama kitaplarda bulunan çoğu bilgi internette yok halen.
0
microfiction
(13.03.11)
kapsamlı kaynak istiyorsan "Ataol Behramoğlu" nun hem türk şiir antolojisi, hemde dünya şiir antolojisi kitapları gayet kapsamlı, d&r ve kabalcı da var, baya inceledim çok özenilerek hazırlanmış
0
handeyener
(13.03.11)
beyler çok ciddi bir sunum değil ya. kredisiz türkçe dersinin sunumu. orda şiirin tanımını yapsam geçerim heralde dersten.
0
🌸ayiadam
(13.03.11)
(1)

şu resim hangi filmden?

sheeper
şu http://i56.tinypic.com/313q8ea.jpg
0
sheeper
(12.03.11)
(bkz: the others)
0
microfiction
(12.03.11)
(7)

bu söz kimin / orijinali ne?

black sabahat
"Bir insan eğer çok gülümsüyorsa, emin olun ruhunda depremler vardır. Çünkü acıyan kalbinse, kimse bilsin istemezsin" Dandik bi facebook grubunda gördüm. Gore Vidal'ın olduğunu iddia ediyorlar ama nette araştırdım, bulamadım.
"Bir insan eğer çok gülümsüyorsa, emin olun ruhunda depremler vardır. Çünkü acıyan kalbinse, kimse bilsin istemezsin"

Dandik bi facebook grubunda gördüm. Gore Vidal'ın olduğunu iddia ediyorlar ama nette araştırdım, bulamadım.
0
black sabahat
(12.03.11)
büyük bir olasılıkla bu sözü kim yaydıysa ona aittir. tıpkı facebook'ta yayılan sahte can yücel şiirleri, oğuz atay, mevlana, descartes, nietzsche, j.c. grange sözleri gibi.
0
microfiction
(12.03.11)
@micro: benim de aklıma geldi ama öyle bir insanın yazamayacağı kadar güzel geldi bana bu söz.
0
🌸black sabahat
(12.03.11)
Gore Vidal Diye Gördüm
0
revi
(12.03.11)
sağlıklı bir veri olmaz ama en.wikiquote.org buradan kontrol ettim. öyle bir söz yok.
0
jamesjersey
(12.03.11)
Maxim Gorki nin Ana romaninda boyle bir ifade kullaniyor roman kahramanlarindan biri digerine. tam olarak bu degil sanki ama cok yakindi. bir bakin isterseniz
0
leyla3
(12.03.11)
@leyla3: hangi cildinde, hangi sayfalarda? kalın bi kitap, malum.. :)
0
🌸black sabahat
(13.03.11)
keske hatirlayabilseydim:)))
0
leyla3
(15.03.11)
(2)

onun / o'nun

kedislike
bi insandan bahsederken `onun`'un `o`'su ayrı olmalı mı?entrylerde çokca görüyorum "o'nu unutamadım""o'nun kokusu""o'nun pipisi"gibi
bi insandan bahsederken onun'un o'su ayrı olmalı mı?

entrylerde çokca görüyorum "o'nu unutamadım"
"o'nun kokusu"
"o'nun pipisi"

gibi
0
kedislike
(11.03.11)
hayir, ayrilmaz. "o", ozel isim degildir; kesme isareti ozel isimler icin kullanilir.
0
freefroglet
(11.03.11)
Eğer kastettiğimiz O, Uçan Spagetti Canavarı'ysa o zaman o'yu hem büyük harfle yazıyoruz hem de kesme işareti koyuyoruz. "O'nun erişteli dokunuşlarına nail olabilmek keşke hepimize nasip olsa." gibi.

(bkz: pastafaryanizm)
0
microfiction
(11.03.11)
(1)

suç ve ceza - murat belge önsöz

superb
merhabailetişim yayınlarının bastığı suç ve ceza kitabındaki murat belge'nin önsözüne ihtiyacım varnerden bulabilirim?http://www.iletisim.com.tr/kitap/su%C3%A7-ve-ceza-812.aspx
merhaba

iletişim yayınlarının bastığı suç ve ceza kitabındaki murat belge'nin önsözüne ihtiyacım var

nerden bulabilirim?

www.iletisim.com.tr
0
superb
(10.03.11)
aşağıdaki linkte kitabı aç kısmına tıklayın. murat belge'nin önsözünün tamamı mevcut.

www.idefix.com
0
microfiction
(10.03.11)
(13)

Duyuru sahibinin önceki duyurularında tik atıp atmamasını önemsiyor musunuz

oldboy35
Soru işareti sığmadı :)Ya aşağıda bi cevapta okudum. Adam tik atmasını bilmiyor diye duyuruya cevap vermemezlik yapıyor musunuz?Meraktan soruyorum. Kimseyi yargılamak gibi niyetim yok. Olur abi herkesin huyu farklıdır.
Soru işareti sığmadı :)

Ya aşağıda bi cevapta okudum. Adam tik atmasını bilmiyor diye duyuruya cevap vermemezlik yapıyor musunuz?

Meraktan soruyorum. Kimseyi yargılamak gibi niyetim yok. Olur abi herkesin huyu farklıdır.
0
oldboy35
(09.03.11)
Tik şart değil tabi ama bir teşekkür, en basitinden bir tepki vermiş olması gerek.

O benim yazdığımı önemsemiyorsa, ben onun yazdığını neden önemseyeyim?
0
lazor
(09.03.11)
abi yanlış anlama ama bunu soran 35. kişisin :)
evet şimdiye kadar niklerini hatırlamadığım kişiler-insanlar senin sorunun aynısı sorularda "evet cevap vermemezlik yapıyorum bazen" cevabını verdiğini gördüm. uzuun oldu
0
dieselsingle2
(09.03.11)
tik atılmasını önemsiyorum. bazen ben - ve belki başka bir sürü kişi - yanıt vermiş oluyoruz adamda tık (tik) yok. sorunun üzerinden biraz zaman geçmesini bekliyorum, bazen bir iki gün sürebiliyor tik veya herhangi bir tepki gelmesi. gelmezse ve okuyan başka kişiler için yararını artık umursamadığım bir yanıtsa kimi zaman siliyorum yazdığım yanıtı. ha bazen de dursun yanıtım, başkası okur falan diyorum.
0
microfiction
(09.03.11)
abi tamam boş vaktim var takılıyorum buralarda ama o kadar abartmadım işi henüz:)
bunu yapmak için fena takıntılı olmak gerekir sanıyorum.adamın eski duyurularına bakacağım,aaa bu tik atmamış buna cevap vermeyim diyeceğim falan.saçma.

ayrıca 'tik' ile ilgili konuların incelendiği,çeşitli tartışmaların yaşandığı döneme tanık olmak için (git: 218815)
0
p a t r i o t
(09.03.11)
ben bir gün süre veriyorum verdiğim cevaplara. hala tik atılmamış, sağol denmemişse siliyorum. ama kim tik atmış kim atmamış aklımda kalmıyor.
0
ayiadam
(09.03.11)
sağol diyince silmiyor mu modlar?
0
dieselsingle2
(09.03.11)
sağol diyince siliyorlar da ben gördüysem bana yetiyor. görmediysem dememiş diye düşünüyorum :D
0
ayiadam
(09.03.11)
önemsemiyorum ama tik atmazsa uyuz oluyorum.
0
kimlanbu
(09.03.11)
önemsemiyorum, yazar geçerim.
0
xenophobe
(09.03.11)
"yardımım dokunsun" diye, kendi işini- eğlencesini bırakıp araştırma yapan, kaynak bulan güzel insanlar var burda. bir tik çok görülmemeli.
0
g7mor
(09.03.11)
Tik, verilen cevaba teşekkür anlamına geliyor benim için.
Atmayana uyuz oluyorum.
Ama kim tik atıyor, kim atmıyor diye liste tutmuyorum tabi.
Yardımcı olmaya devam :)
0
livaneli kadir
(09.03.11)
Ben de cevapladığım duyurulara bakıyorum, neler olmuş tepki, yeni birşey var mı diye. Tik yoksa uyuz oluyorum ama nickler aklımda kalmıyor tabi.
0
mahnita
(09.03.11)
tik atmıyorum diye cevap yazmayacaksa hiç yazmasın daha iyi benim için. mantık olarak duyuru'nun mantığına ters. burada karşılıksız bir yardımcı olma duygusu söz konusuyken bunu anlamsız bir onaylanma isteği ile karşılıklı hale getirmek işin özüne hiç uymuyor.
0
sijwocaq
(09.03.11)
(4)

kitap soruyorum

zipirinsan
evliya çelebi seyahatnamesinin, özet geçilmiş versiyonunu değil de, tam metin versiyonunu nereden bulabilirim? baskısı var mı? varsa hangi yayınevinden basılmış? benim tüm bulabildiğim "evliya çelebi seyahatnamesinden seçmeler" saçmalığı.
evliya çelebi seyahatnamesinin, özet geçilmiş versiyonunu değil de, tam metin versiyonunu nereden bulabilirim? baskısı var mı? varsa hangi yayınevinden basılmış? benim tüm bulabildiğim "evliya çelebi seyahatnamesinden seçmeler" saçmalığı.
0
zipirinsan
(08.03.11)
yapı kredi yayınlarıdan çıkan tam çeviridir. eşi benzeri yoktur.
0
komurluk
(08.03.11)
Seyahatnamenin tamamı YKY tarafından yayımlanmıştır. Hem eski yazıyla yazılmış halinin transkripsiyonu hem de günümüz Türkçesiyle olan halleri ayrı ayrı birkaç cilt halinde YKY'de mevcut. Başka da bir yerde yok zaten. YKY bunu büyük bir proje olarak yaptı zamanında. Ama ayrıca yine YKY'den yayımlanma seçmeler de mevcut, onunla karıştırmayın. Benim dediğim tam metin birkaç cilt halinde yayımlandı.
0
microfiction
(08.03.11)
@komurluk: iş bankası yayınlarının internet sitesinde evliya çelebi için hiç sonuç çıkmadı
0
🌸zipirinsan
(08.03.11)
yapı kredi'den çıkanı muhteşemdir. yayınlayanlardan biri, rahmetl yücel dağlı hocamdı.
0
yildirimba
(08.03.11)
(10)

Kafka'nın hangi kitabı ¿

biraz da kitaplar bizi okusun
arkadaşlar merhaba..kafka'dan bir şeyler okumak istiyorum..ama bildiğim kadarıyla her bünye kaldıramıyormuş.sizce ilk olarak sıkmayacak olan kitabı hangisidir.hangisinden başlamalıyım.veya okumasam daha mı iyi.yardımcı olacaksa eğer, bu aralar her şeyin sebebini merak eder oldum.
arkadaşlar merhaba..
kafka'dan bir şeyler okumak istiyorum..
ama bildiğim kadarıyla her bünye kaldıramıyormuş.

sizce ilk olarak sıkmayacak olan kitabı hangisidir.
hangisinden başlamalıyım.
veya okumasam daha mı iyi.

yardımcı olacaksa eğer, bu aralar her şeyin sebebini merak eder oldum.
0
biraz da kitaplar bizi okusun
(06.03.11)
die verwandlung
0
citanin ete doydugu an
(06.03.11)
kafka'nın dilinin ağır olmasından çok kamuran şipal'in çevirilerinin dandikliği aslında okuyucuyu yoran. düzgün bir çeviri bulursan dönüşüm'den başla derim.
0
thugster
(06.03.11)
dönüşüm'ü okuyabilirsin, oldukça kısa. öncesinde kafka'nın tarzı hakkında biraz araştırma yaparsan kitabı sevme ihtimalin artar.
0
hakiki bulut
(06.03.11)
dönüşüm'den başlayın. can yayınları çevirisini okuyun.
0
microfiction
(06.03.11)
dönüşümden başlamayın. "ottla'ya ve ailesine mektuplar"ı okuyun. bunu okurken kızkardeşi ile ilişkilerine ve özellikle de babasıyla olan ilişkilerine önem verin. diğer yapıtlarını okurken rahatlık olur.
0
anuk kokulu sair
(06.03.11)
kitty'ye katılıyorum. önce dönüşümü oku. sonra borges'in topladığı babil kitaplığından akbaba isimli kafka öykülerini oku.
0
ayiadam
(06.03.11)
sadece dava'yı oku ve bi daha kafka'ya bulaşma.
0
kim milton nielsen
(06.03.11)
dönüşüm muhteşem olacak
-franz kafka
0
biri gitti kaldi 300 spartali
(06.03.11)
Dönüşüm'le başlamak hazım açısından iyidir. Sonra, Amerika, Ceza Sömürgesi, Dava, Şato... olarak öneririm. Her bünye kaldırmıyor zırvasına takılmayın, o tür snob söylemleri duyup Kafka evrenine girmemek mizah malzemesi olur. Kafka'dan sonra Albert Camus külliyatını da özellikle öneririm.
0
uluyaratik
(06.03.11)
çok teşekkür ederim..
dönüşüme baktım. kısa olduğu için yarını beklemek istemedim.. pdf formatında bu gece okumayı düşünüyorum..

tekrar tekrar teşekkürler.
0
🌸biraz da kitaplar bizi okusun
(06.03.11)
(5)

şiir dinletisi için fon müziği

sezercik yavrum benim
selamlar... şiir dinletisi için (tamamı duygusal şiir) enstrümantal şarkılar lazım. hazır slayt varsa onlar da olur.şarkılar için direkt link olursa tadından yenmez tabi.teşekkürler...
selamlar... şiir dinletisi için (tamamı duygusal şiir) enstrümantal şarkılar lazım. hazır slayt varsa onlar da olur.

şarkılar için direkt link olursa tadından yenmez tabi.

teşekkürler...
0
sezercik yavrum benim
(06.03.11)
istanbul kanatlarımın altında'nın jenerik müziği iyidir.
0
terp
(06.03.11)
Anouar Brahem - kashf olabilir mesela
0
mulayim zurafa
(06.03.11)
7 karanfil enstrümantal şarkılarını da kullanabilirsiniz, google'dan kolayca link bulursunuz..
0
pongiyen
(06.03.11)
şiir dinletilerinde fon müziği kullanan tek memleket bizimkisi sanırım. sakın yapmayın! şiiri sulu zırtlak manzumelere çeviriyor. şiir dediğiniz şey kendi başına bir etki yaratır zaten, fonda olacak bir müzik o etkiyi bozuyor. ha tabii şiir diye ibrahim sadri veya facebook'taki çakma can yücel manzumelerini okuyacaksanız o zaman istediğinizi yapın tabii.
0
microfiction
(06.03.11)
(7)

Özel mesajla küfür

jangbogo
Birkaç kişi bana özel mesajla sürekli küfür ediyor. Bunun sözlük içinde bir yaptırımı yok mu ?
Birkaç kişi bana özel mesajla sürekli küfür ediyor. Bunun sözlük içinde bir yaptırımı yok mu ?
0
jangbogo
(03.03.11)
Yok.
0
tahsin sutcuoglu
(03.03.11)
ı-ıh
0
eter
(03.03.11)
mallara ekleyin mesajları gelmesin.
0
lemmiwinks
(03.03.11)
sözlük içinde değil fakat cezai ve hukuki yaptırımı söz konusu. sözlük kendisine bu yönde gelen talepleri tabii olarak karşılıyor ve kişilerin ip numaralarını vb. bilgilerini veriyor mahkemeye.
0
microfiction
(04.03.11)
screen shotlarını alıp savcılığa şikayet dilekçesi ver
0
boran79
(04.03.11)
yaptırım için tek yol dava açmak. gelen mesajı arşive atmanız gerekiyor tabi önce.
0
sanal uyku
(04.03.11)
(bkz: #16960885)
0
sanal uyku
(04.03.11)
(7)

Korsan Kitaplarla İlgili

microfiction
Merhaba,Korsan kitap alan birisi değilim. Uzun zamandır da bulunduğum yerlerde orada burada korsan kitap satan adam görmüyorum. Ama belli ki satılıyor ve alınıyor.Benim genel izlenimim bu korsan kitapçılarda yalnızca dönemin çoksatarlarının bulunduğu ve zaten adam gibi bir kitap almak isteyen kişini
Merhaba,

Korsan kitap alan birisi değilim. Uzun zamandır da bulunduğum yerlerde orada burada korsan kitap satan adam görmüyorum. Ama belli ki satılıyor ve alınıyor.

Benim genel izlenimim bu korsan kitapçılarda yalnızca dönemin çoksatarlarının bulunduğu ve zaten adam gibi bir kitap almak isteyen kişinin korsan kitapçıdan eli boş döneceği yönünde. Sorum, bu izlenimimin doğru olup olmadığı.

Bir de bu düşüncemin dolaylı etkileri var. Sözgelimi "Fiyatlar yüzünden mecburen korsandan kitap alıyoruz" diyenlerin aslında piyasadaki dönemin niteliksiz çoksatarları dışında kitap okumadıklarını düşünmüşümdür. Siz ne dersiniz?
0
microfiction
(03.03.11)
katılıyorum. ama korsan esas vurgununu okul kitaplarından vuruyor. okul kitapları 100 küsür liradan satıyor. neymiş yurtdışından geliyormuş ondan pahalıymış. korsanda aynı kitap 20 lira. onu alıyorum.

okumalık kitaba gelince sıralamam şöyle: arkadaş, kütüphane, korsan, orjinal. ki kitabı da beğendiysem korsan aldıktan sonra kitap benim olsun, kütüphanemde dursun istersem orjinalini alıyorum.

ama senin baktığın yer de öenmli. misal bizim olgunlarda ne ararsan var.
0
ayiadam
(03.03.11)
ilk izlenim de doğruluk payı var; ama ikincisinde yok. insanlar para olmadığı için korsana yöneliyor. eğer korsancının d&r kadar arşivi olsa en az senin dopdolu kütüphanene baktığın kadar sevinirdi. ve elinden geldiği kadar çok şey alırdı. bu bakış açının sebebi sanırım korsan alanlara karşı beslediğin antipatden kanaklanıyor.
0
mayeskuel
(03.03.11)
ofset ders kitaplari girla ama...
0
ucan sincap
(03.03.11)
simdi anladigim kadari ile sordugun sey korsan kitabin etik durumu degil, korsan kitaplarin ve korsan kitap alicilarinin niteligi. eger bu ise sordugun, yerden göge kadar haklisin, korsan kitap satanlarin büyük cogunlugu esnaflik yapiyor sadece. kitap ile ilgileri bir seyyar saticinin sattigi çin menşeili semsiye ile ilgisi kadar yalnizca. alıcılar da aynı sekilde daha cok vakit dolsun elimde kitap olsun diyerek okuyanlar bana göre. popüler edebiyat seckin edebiyat ayrimi yapmak cogu zaman uzak durmaya calistigim bir mesele, ama ne yazik ki korsan bile olsa o kitaplar icin harcanan kagida aciyorum.

fiyati yüzünden kitap alamayan ama gercekten "gercek" kitaplar okumak isteyenler icin kisitli da olsa kütüphaneler var, halk kütüphaneleri, üniversite kütüphaneleri var. ikinci el kitap satan yerler var. internet üzerinde arandıgında bulunacak zibilyon tane okuma kulübü, kitap bagislayanlar, kitap degis tokusu yapan gruplar var, türkce ve ingilizce binlerce kitabin cesitli formatlarda e-metinleri var. yani okuyacak adam icin tek secenek korsan kitap degil. ama korsanlastirilmis popüler edebiyat bir tür aidiyet sagliyor, herkesin elinde dolastirdigi konustugu facebook ta paylastigi kitaplari okuyor olmak, popüler olan diziyi izlemek, popüler olan ayakkabilari giymek, popüler müzigi dinlemek ve restoranda yemek yemek gibi kültürel bir aidiyet sagliyor ve her kültürel aidiyet göstergesi gibi sadece bir gösterge. köksüz, anlamsiz ve tekrar üretilebilir bir kimliklendirme aracı. bu bağlamda, kitap bir tüketim nesnesi olarak degerli ve herhangi bir tüketim nesnesi gibi tüketilerek var oluyor ancak. uzatmadigimi umuyor, bu vesile ile bourdieu okumanın faydali olabilecegini hatirlatarak selam ediyorum.
0
atmacaged
(03.03.11)
@mayeskuel yok, antipatiden ziyade bir gözleme dayanıyor. kitapların pahalılığından dem vurup korsandan aldığını söyleyenlerin tamamı olmasa da içlerinde oldukça kalabalık bir kesim var ki normalde zaten kırk yılın başı kıytırık çoksatarları (dan brown'undan iclal aydın'ına, hanefi avcı'sından metal fırtınalara) okuyor. onları da korsandan alıyor zaten.

kaldı ki şu mantıkla da gidebiliriz. eğer ilk izlenimim doğruysa, yani yalnızca kıytırık çoksatarlar korsanda bulunuyorsa, bir kesim de yalnızca korsandan alıyorsa - ders kitaplarını ayrı tutuyorum - bu durumda o adam zaten gidip o kıytırık çoksatardan başka bir şey okumayacaktır. yani ikinci izlenimim bir antipatiden ziyade bu mantığa dayanıyor. dah doğrusu bir antipati varsa korsandan alanlardan ziyade ömründe okuduğu en nitelikli kitap twilight serisi olanlara karşı.

@atmacaged evet, doğru. işin etik boyutunu sormuyorum. uzun yanıt vermenizse bir sıkıntıdan ziyade keyif verir. sorduğum bir soruyu birileri uzun uzadıya yanıtlamış, oku oku bitmesin, ne güzel işte. :)
0
🌸microfiction
(03.03.11)
Ben de uzun zamandır korsan kitapçı görmüyorum. Korsan kitabın "moda" olduğu zamanlarda her tür kitabı görürdüm. Çoksatarlar, yandan epeyce yemiş klasikler, hatta benim de emeğimin geçtiği bir kitabı piyasaya çıkmasından kısa bir süre sonra korsan tezgahında görmüştüm ki bu iki gruba da dahil değildi :)

İkinci soruyu da boş geçmeyeyim: Ben de sizin gibi düşünüyorum genellersek ama hepsi böyle değil. Arada epey iyi okurlar da kitabı ikinci el piyasasına düşmeden okuyabilmek için korsan alıyor, sonra orijinalinin ikinci elini alıyor.
0
sourlemonade
(03.03.11)
korsan kitapçılar hala devamlı tezgah açıyorlar. üst geçit ve alt geçitlerde (özellikle metrobüs) günün belli saatleri (genelde sabah işe gidiş ve akşam iş çıkışı) konuşlanıyorlar. bir de pazarlarda da devamlı görüyorum.
0
orange coffee
(03.03.11)
(8)

Başıma bu da mı gelecekti?

kayranin kedisi
Ara ara ekşi duyuru'da görürdüm sevgilisine hediye danışan hanımları ve beyleri, ancak bir gün onlardan biri olacağım hiç aklıma gelmezdi.2 gün sonra sevgilimin doğum günü. Kendisi 27 yaşına girecek. Felsefe mezunu. Kant, Heidegger, Zizek, Kierkegaard gibi insanları seviyor. Tarih konusunda mastera
Ara ara ekşi duyuru'da görürdüm sevgilisine hediye danışan hanımları ve beyleri, ancak bir gün onlardan biri olacağım hiç aklıma gelmezdi.

2 gün sonra sevgilimin doğum günü. Kendisi 27 yaşına girecek. Felsefe mezunu. Kant, Heidegger, Zizek, Kierkegaard gibi insanları seviyor. Tarih konusunda mastera başlayacak, Avrupa tarihi ile ilgileniyor ama lisanstaki alanı olmadığı için stresli, belki bir tarih öğrencisinin olmazsa olmazı olan bir eser vardır. Pink floyd, Led zeplin gibi oluşumları dinler. Teknolojiyle arası yok pek. Kağıt kalem, kırtasiye ürünlerine bayılıyor. Parfümleri, kıyafetleri var bir dolu. O yüzden öyle bir şey alamam. Sizce ne alabilirim? Şahane bir bütçem de yok bu ay, 150-200 lirayı geçmese şükela olur. Var mı böyle bir şey?
0
kayranin kedisi
(01.03.11)
hediyeyi bilmem de kendisine okumadıysa dinle küçük adamı alabilirsin. esas hediyenin yanında. okumadıysa kesin sevecektir.
0
ayiadam
(01.03.11)
kağıt kalem seviyorsa ona güzel bir dolmakalem alabilirsiniz. fiyat-marka seçenekleri çoktur. duruma göre yanına güzel bir defter (ne bileyim moleskine veya daha güzel bir şey) alabilirsiniz. ikisi birlikte güzel olur. hatta yalnızca dolmakalem de olur.

şuradan fikir edinebilirsiniz:
www.kalemkutusu.com
0
microfiction
(01.03.11)
bir cross kalem alırsın, 70 - 80 tl'den başlayan versatil (uçlu) century 2 serisi var gayet güzel.

ya da yky'nin özel bastığı "kayıp zamanın izinde" kitabı var. normalde 7 ciltlik bu seriyi, iki kitaba sığdırmışlar. puntoyu küçültmüşler falan. kalın zaten iki kitap da. 130 tl de o.

bunlar da linkler: cross: www.kalemkutusu.com

kitap: alisveris.yapikredi.com.tr
0
sen git ben geliyorum
(01.03.11)
The Wall plağı falan al, ya da ne bileyim, başka bir plak da alabilirsin. dinlemezse de dekoratif koyar bir köşeye.
0
sanal hayvan
(01.03.11)
birlikte gezerken beğendiği ya da beğenisini dile getirdiği bir şey olabilir. ihtiyacı olup almadığı bir şeyler... konuşmaları, birliklte yürürken aklınıza gelenleri kurcalarsanız belki nokta atışı yapabilirsiniz.

pikabı yoksa pikap alın. klasik rock seviyorsa plakçalar da sevecektir. bu aralar moda oldu gibi ama olsun.

bir de kaligrafi seti geldi aklıma.
0
pyro clustic flow
(01.03.11)
mozaik fotoğraflar (mozaik portre de deniyor) hoş oluyor, üstelik araya ufak mesajlar da yazabiliyorsun. sevdiği sözlerden alıntı yapabilirsin. eğer etrafınızda benzeri bir hediye hazırlanmadıysa iş yapabilir.
0
zahmet
(02.03.11)
Kitap çok riskli. microfiction'a katılıyorum.
0
sourlemonade
(02.03.11)
daktilo veya mikroskop?
0
g7mor
(03.06.11)
(4)

Türkçe'den diğer dillere tercüme edilen kitaplar?

zeynelali
soru başlıkta.. Ayşe Kulin,Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, buket uzuner hariç...
soru başlıkta.. Ayşe Kulin,Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, buket uzuner hariç...
0
zeynelali
(01.03.11)
ahmet hamdi tanpınar, hasan ali toptaş, sait faik, ihsan oktay anar, ayfer tunç, murat gülsoy, murathan mungan, ali teoman, elif şafak, nedim gürsel, tuna kiremitçi ve daha bir çok ad. en azından sırf son dönemde teda projesi kapsamında bir sürü çeviri oldu. tabii bu projeden faydalanan serdar özkan gibi kültür bakanlığında ve hükümette tanıdığı olan, o güne kadar adı sanı duyulmamış kötü yazar taslakları da oldu. google'dan teda project veya teda projesi diye aratırsanız kültür bakanlığının bu projeyle ilgili sitesinden kimlerin çevrildiğini görebilirsiniz. tabii sırf bu proje kapsamında çevrilenleri, daha önce çevirisi yapılan kitapları görme şansınız olmayacaktır.
0
microfiction
(01.03.11)
bu arada elif şafak bazı kitaplarını ingilizce olarak yazdı, türkiye'de satılanlar başka birinin çevirisiydi.
0
kayranin kedisi
(01.03.11)
zülfü livaneli'ninkiler de çevrildi.
0
benyazdimoldu
(01.03.11)
serdar özkan - kayıp gül

çılgınlar gibi çevirisinin yapıldığı reklamı yapılıyor devamlı
0
orange coffee
(01.03.11)
(8)

paris'te geçen güzel filmler

kırkmerak
film önerilerinize şimdidenteşekkür ediyorum :)
film önerilerinize şimdiden

teşekkür ediyorum :)
0
kırkmerak
(28.02.11)
(bkz: paris je t'aime)
(bkz: two days in paris)
(bkz: before sunset) (öncesinde before sunrise izlenmeli)
0
microfiction
(28.02.11)
before sunrise ve sunset!
0
ssyumusakg
(28.02.11)
şöyle bir güzellik mevcut, yardımcı olabilir belki:

www.imdb.com
0
jangara
(28.02.11)
The tourist-başlıyor-
0
kamazz
(28.02.11)
Paris Je T'Aime
Amelie
Before sunset
Chacun cherche son chat
Bon voyage
Caché
Transporter 3
0
ermanen
(28.02.11)
From Paris With Love
0
jonturk
(28.02.11)
angel a
0
notorious brklp
(28.02.11)
dubara
(01.03.11)
(2)

mahkemeli zenci'li film sorusu?

eskili
bir adam var zenci. bunun küçük 7-8 yaşlarındaki kızına beyaz 2 adam tecavüz ediyor, adam da kapıyor pompalıyı ikisini de furuyor. film bu adamın yargılanmasıyla alakalıydı. neydi adı yav?
bir adam var zenci. bunun küçük 7-8 yaşlarındaki kızına beyaz 2 adam tecavüz ediyor, adam da kapıyor pompalıyı ikisini de furuyor. film bu adamın yargılanmasıyla alakalıydı. neydi adı yav?
0
eskili
(28.02.11)
0
bruges
(28.02.11)
yüzde yüz a time to kill. güzel filmdi. yeşil yol'un ilgisi bile yok. hemen başlıkta "mahkemeli zencili film" görünce atlamayalım lütfen.

www.imdb.com
0
microfiction
(28.02.11)
(6)

Yasaklı Kitaplar ve Don Kişot?

xenophobe
Az önce reklam vardı, bir gazete yasaklanan kitapların setini veriyormuş. iki sorum var şimdi.1. Kitaplar yasaklanmışsa nasıl setini verebiliyorlar?2. Setin içinde Don Kişot da var o ne alaka? Yasak mı ki o? Ne işi var yasaklanan kitapların içinde?
Az önce reklam vardı, bir gazete yasaklanan kitapların setini veriyormuş. iki sorum var şimdi.
1. Kitaplar yasaklanmışsa nasıl setini verebiliyorlar?
2. Setin içinde Don Kişot da var o ne alaka? Yasak mı ki o? Ne işi var yasaklanan kitapların içinde?
0
xenophobe
(27.02.11)
daha önce yasaklanmış kitapların setini veriyorlardır. don quijote de bir dönem yasaklanmıştı, anımsıyorum öyle bir şey. tabii bu dediğim don quijote'nin (veya biz türklerin fransızlardan etkilenip söylediği biçimiyle don kişot'un) yazıldığı dönemde olan bir şey. galiba ispanya'da değil de fransa'da yasaklanmıştı.

ha, bu arada gazetelerin verdikleri kitapların okunabilirlik düzeyini anımsatırım. telifli özgün çevirileri alıp kelimeleri anlamdaşlarıyla değiştirip bir de kısaltarak verirler.
0
microfiction
(27.02.11)
o kitaplar daha önce türkiyede/yurtdışında yasaklanmış kitaplar. Şu anda istediğiniz kitapçıda bulabilirsiniz.
0
dampire
(27.02.11)
-alıntı-

.. Kitap ispanya'da "hayırseverliği ihmalkar bir şekilde değersiz kıldığı" kararıyla okunması yasak kitaplar arasına alındı.
0
orange coffee
(27.02.11)
1.kitaplar çıktığı zaman yasaklanmış, şu anda büyük ihtimalle serbesttir (en azından don kişot'u ben çocukken okumuştum)
2. www.haberekspres.com.tr
0
livaneli kadir
(27.02.11)
cervantes, bir dönem istanbul'da esir düşmüşmüş. öyle bir hikaye duymuştum. bu yüzden don kişot'ta türkler'den pek iyi bahsetmezmiş galiba, o nedenle yasaklanmış olabilir.
0
pomolilik
(27.02.11)
@kitty liste yok da sadece milliyet'in verdiği 11 yasaklı kitap var. onlar için sordum ben, diğer yasaklı kitapları bilmiyorum.
0
🌸xenophobe
(27.02.11)
(19)

Bütün market poşetleri mi delik çıkar?

cacik
yoksa bana özellikle mi delik veriyolar? (Bim'i tenzih ederim.)not: kastettiğim delik çok da gözle görülür deliklerden değil. içine sıvı bişey konulunca varlığından haberdar olunacak deliklerden. çöp torbası olarak kullanmıyo mu kimse bu torbaları ya? ya da cidden bana mı denk geliyo sürekli? migros
yoksa bana özellikle mi delik veriyolar? (Bim'i tenzih ederim.)

not: kastettiğim delik çok da gözle görülür deliklerden değil. içine sıvı bişey konulunca varlığından haberdar olunacak deliklerden. çöp torbası olarak kullanmıyo mu kimse bu torbaları ya? ya da cidden bana mı denk geliyo sürekli? migros tansaş delik hep. bim sağlam ama.
0
cacik
(27.02.11)
bana neredeyse hiç denk gelmiyor.
0
sen git ben geliyorum
(27.02.11)
bana denk gelmiyor hiç. alışveriş ettiğiniz marketle bir ilgisi olabilir mi?
0
microfiction
(27.02.11)
bana hiç gelmedi.
0
xenophobe
(27.02.11)
Migrosun ki kadar kalitesiz poşet üreten market olamaz herhalde, üflesen deliniyor. Yaşasın File Torba!
0
skywalkeremre
(27.02.11)
şehir de belirtseydiniz keşkem.
benim de marketlerden aldığım tüm poşetler delik hâlde oluyor; hepsi de marketine göre değişen ama, aynı yerden (aynen bim hâriç). hep çöp poşeti satışını öldürmemek için yaptıklerını varsayarak mevzûyâ yaklaştım. iş bu sebebile tarafımca memur edilmiş koli bantı bulunur mutfakta hep:) onlar delsin ben yamarım hesâbına..
kipa önde, migros sonrasında gelmek üzre, en çürük poşetlere sahipler.
0
yapacakbirseyyok
(27.02.11)
hiç denk gelmedi :)
0
hmm
(27.02.11)
bütün marketlerde kasanın yanında poşetler hiç ellenmemiş bir şekilde duruyor. zaten adamların işi başından aşkın bir de oturup özel olarak poşet deldiklerini zannetmiyorum. @cacik baya bir fantazi kurmuşsun bence.

çoğu poşet daha ucuza getirilsin diye sigara kağıdından ince yapılıyor. bizzat benim elimde ara ara paketleme esnasında yırtılıyor poşetler. bu kadar ince poşetlerin sizin koyduğunuz malzemeler tarafından yırtılması çok normal. ben dikkat ediyorum poşetlerin yarısı eve gelip malzemeleri boşalttığımda delinmiş oluyor. kimseyi poşetleri deldi diye suçlayamam çünkü ben paketliyorum.

nasıl bu kadar emin mi konuşuyorum? gereksiz şeylere gereksizce dikkat eden, hobi olarak market gezen bir başak burcuyum. aldığın ekmek kaç lira, portakal suyu kaç lira diye sorsanız alırken dikkat etmiş olmama rağmen hatırlamam. ama poşetleri hatırlarım.
0
mea maxima culpa
(27.02.11)
Daha çok yerel marketler de yaparlar bunları; poşetleri bir arada, düzenli dursunlar diye metal bir çubuğa delerek geçirirler, müşteri geldiğinde gerekli gördükleri sayıda poşet verirler oradan, genelde tutulacağı yerden yaparlar bunu ama poşetin altından da yapabilirler bunu hata sonucu gibi geldi bana.
0
uyku inadim inat
(27.02.11)
@mea max culpa: ben kasada çalışanların poşet delme ihtimalindense marketlere poşet üretenlerin, üretim esnasında gerçekleştirdikleri bi komploya dikkat çeker gibi yapmıştım. yoksa kasada çalışan elemanların tek tek poşetleri deldiklerini düşünür gibi bile olmadım.
0
🌸cacik
(27.02.11)
çöp poşetlerini kim satın alacak eğer delik olmasalar.
0
karlmarx
(28.02.11)
@cacik. sorunda "bim'i tenzih ederim" demişsin. ve başka bişi yok. böyle olunca marketlere ve market çalışanlarına yönelik yazmışsın gibi duruyor.

bence bütün komplonun sorumlusu sigara kağıdı inceliğinde poşetler. delinmemeleri mucize zaten onların.
0
mea maxima culpa
(28.02.11)
Çocuklar başlarına geçirdiğinde boğularak ölmesin diye konulmuş olmalı.
Tabii ki o kadarcık delikten gelen havayla çocuk nefes alamaz ama o delikten giren hava naylonun yüze yapışmasını önler yoksa çocuk kendi kendine kurtulamayabilir.
0
o midas
(28.02.11)
Hepsi kesinlikle delik. Tırnaklarım kısa.
0
hair freak
(28.02.11)
benim tahminim, millet üçer beşer dadanmasın diye delik..evet, çöp torbası olarak kullanıyorum..evet delik. iki üç taneyi iç içe koyuyorum, ya da kuru çöp atıyorum.
0
cedilla
(28.02.11)
bazı marketlerin bütün poşetlerinin aynı yerden delik olduğunu fark etmiştim ben de. bence üretim esnasında delik ürettiriyorlar. çöp poşeti yapmak için 3-5 tane fazladan poşet alan insanları önlemek için sanırım.
0
kalimotxo
(28.02.11)
banada cogu torba delik gelio.cop torbasi olarak kullanmak icin millet ücer beser almasin die deliolar bnce.
0
all girls dream
(28.02.11)
cevapları okudum ve şaşırdım. türk insanı delik poşetle imtihan ediliyormuş. peki bu poşetleri aldığınız marketlerle konuşuyor musunuz? ne diyorlar?
0
mea maxima culpa
(28.02.11)
yere fln koyuyorsanız delinbıyordur ya da tasırken oraya buraya surtunuyorsa. ya da cope doktugunuz bişi eritiyordur. copun dıbınde bişi deliyordur fln fln. delik poset ilk defa duydum.
0
bryan fury
(28.02.11)
vallahi delik--hatta şöyle, migrostan eve söylerseniz, sanal marketin ayrı torbası var, üzerinde de sanal market falan yazıyor-onlar sağlam.

ama kasadan hep delik verirler--ben çöp öğütücü kullanıyorum, o nedenle sulu çöpüm yok, sıkıntı olmuyor ama muazzam da çöp kapasitem var çünkü köpeklerimden biri muhabbet kuşu gibi gazeteye yapıyor, sokağa bile çıkartsam--o nedenle o torbalardan her gün beşer onar kullanıyorum--torba ekpersliğim oradan geliyor.
0
cedilla
(28.02.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.