Giriş
(5)

yunan mitolojisi hakkında kitap

let the good times roll
yunan mitolojisinde titanlar ve tanrılar, bunların arasındaki savaşlar,tanrıların ve titanların hikayeleri, nasıl tanrı/titan oldukları gibi şeylerle ilgili önerebileceğiniz kitap var mı? ders kitabı gibi olmazsa daha çok hikaye gibi anlatan kitaplar varsa önerilerinizi bekliyorum.
yunan mitolojisinde titanlar ve tanrılar, bunların arasındaki savaşlar,tanrıların ve titanların hikayeleri, nasıl tanrı/titan oldukları gibi şeylerle ilgili önerebileceğiniz kitap var mı? ders kitabı gibi olmazsa daha çok hikaye gibi anlatan kitaplar varsa önerilerinizi bekliyorum.
0
let the good times roll
(29.12.10)
merhaba, şu üçüdür:

jean-pierre vernant: torunuma yunan mitleri (adına bakıp aldanmayın, ciddi bir kitaptır. daha önce dost yayınları "evren, tanrılar, insanlar" adıyla yayımladı.) aradığınız üzere hikâye anlatır gibi anlatır. güzeldir.
www.idefix.com

yunan mitolojisi - dost yayınları
www.idefix.com

bir de mitoloji adlı şu güzel kitap:
www.idefix.com

bunlar içinden sizin tam aradığınıza uygun kitap ilkidir. diğer ikisini de ilgileniyorsanız okuyabilirsiniz.
0
microfiction
(29.12.10)
Mitologya - Edith Hamilton da güzeldir.
0
kobuzchu kiz
(29.12.10)
merhaba kitapları ingilizce okicam bu kitapların İngilizcelerine bakıcam teşekkürler. türkçeye çevirilmemiş ingilizce olan kitaplar varsada olabilir.
0
🌸let the good times roll
(29.12.10)
Şefik Can - Klasik Yunan Mitolojisi , İnkılap yay.
0
mavi karanlik
(29.12.10)
ingilizcen varsa mitologya iyi gerçekten. ben de yeni aldım.
0
cedric tweedledee
(29.12.10)
(25)

Ben öldüm mü?

ermanen
Sabah uyandığımda farklı bir yerde gözümü açtım. Karanlık boş bir oda, tahta bir kapı, köşede duran tek bir ayna ve ufak bir açıklık. İçeri beyaz bir ışık süzülüyordu. Dışarı baktığımda her yer ve her şey bembeyazdı, kar yağıyor diye düşündüm ama gökyüzündeki beyazlığın parçaları dökülüyor gibiydi d
Sabah uyandığımda farklı bir yerde gözümü açtım. Karanlık boş bir oda, tahta bir kapı, köşede duran tek bir ayna ve ufak bir açıklık. İçeri beyaz bir ışık süzülüyordu. Dışarı baktığımda her yer ve her şey bembeyazdı, kar yağıyor diye düşündüm ama gökyüzündeki beyazlığın parçaları dökülüyor gibiydi daha çok. Gözlerim beni yanıltıyordu sanki, aynaya doğru yöneldim ve kendime baktım, o an hiç birşey hissetmiyor gibiydim, delirdiğimi düşündüm. Kapıya yöneldim, kolu çevirdim ve kapı hemen açıldı, koşmaya başladım. Uzun bir koridor, sonunda da beyaz bir ışık. Ben yaklaştıkşa, ışık uzaklaşıyordu. Beynim benle dalga geçiyordu adeta. O sırada, aklım bana boş düşüncelerle çelme takarken tökezleyip düştüm. Hatıralar yok olmuştu. Gözümü açtığımda karanlıktı etraf. İçeri beyaz bir ışık süzülüyordu. ve ayna.

O an sordum kendime, ben öldüm mü?
0
ermanen
(29.12.10)
beyin ölümü gerçekleşmiş.
0
dzingis
(29.12.10)
malesef ölmüşsünüz.
0
sanal hayvan
(29.12.10)
bence ölmemişsin ölsen bu duyuruyu nasıl acacaksın?
0
oldboy35
(29.12.10)
o son kadehi içmeyecektin.
0
trocero
(29.12.10)
bence de oldboy'a katılıyorum ölmemişsindir yoksa duyuruyu açamazdın
0
ssyumusakg
(29.12.10)
lsd gercekten kotu bi sey..
0
mosakale
(29.12.10)
benim yazdıklarım için "adam aynştayn beyler" yazmalıydınız unutmuşsunuz. :)
0
oldboy35
(29.12.10)
duyuru açılmış olması beyaz ışık gördüğü gerçeğini değiştirmez. ölmüş.
0
tuyra
(29.12.10)
hangi kitaptan kopyalayıp yapıştırdın?
0
sori
(29.12.10)
herkese oluyor bu ermanen, gençken bana da olmuştu. babama sormuştum normaldir o herkese olur demişti bir de tokat vurmuştu bana. ona da olmuş o da dedeme söylemiş. arkadaşlarıma sordum onlarada olmuş eskiden. sana anlatmadılar mı hiç
0
vincenzo
(29.12.10)
ışığa doğru gitme
0
gaza gelen
(29.12.10)
@vincenzo
bildigim kadariyla herkesin yasayarak ogrenmesi icin kimse kimse anlatmiyor bunu. bu noktada ermanen'in ne kadar buyuk bir hata yaptigini da gormus oluyoruz. umarim basina bi is gelmez, yapilmamasi gerek bi sey yaptin bunu burda bize anlatarak. umarim henuz yasamamis kimse okumamistir bunu..
0
mosakale
(29.12.10)
bize öyle bir bilgi ulaşmadı.
0
microfiction
(29.12.10)
adam haplı beyler dağılın.
0
ayiadam
(29.12.10)
seni tanımıyorum.
şimdi ölmüş adamsın arkandan küfür etsek olmaz
ölünün arkasından konuşmakda olmaz.
iyi adamdın vessealam nur içinde yat.
0
seyduna6687
(29.12.10)
@gaza gelen, katiliyorum, isik zaten size geliyor, bir de isiga dogru kosmanin ne anlami var.
ek olarak aynayi alip isiga dogru tutmak genel olarak fayda saglar bu gibi durumlarda. birakin isik kendi kendine donguye girsin, ardindan siz de o donguden kacinmanin ferahligiyla rahat rahat uyuyabilirsiniz.
0
orcu
(29.12.10)
ölmüş bu.
0
halen
(29.12.10)
sabaha doğru görülen böyle rüyalar gece gece bel soğukluğuna işarettir. ilaç kullanmazsan öleceksinin işaretidir bu. allaan sevgili kulu olarak sen yine de sabaha karşı bi battaniye ört üstüne:)
0
bıdıbıdı
(29.12.10)
pilavın ne zmn panpa.
0
bryan fury
(29.12.10)
fıstıklı olsun. helva.
0
girl in a coma
(29.12.10)
kıçın açıkta kalmış.
0
antihero
(29.12.10)
Abi spoiler icine alsaydin keske. Sonunu soyledin simdi hayatin tadi kalmadi, yarisinda cikacagim.
0
lightblue
(30.12.10)
iyi saatte olsunlar...
0
sp-qs
(30.12.10)
sıkıcı.
0
dieselsingle2
(30.12.10)
İnsan uyandığını nasıl anlar? Her gözlerimi kapattığımda söz veririm kendime, "bu sefer tanık ol uyanışına" diye. uyanışımın aşamalarını bilmek isterim. ama olmaz. o kadar uzaktır ki o iki dünya. milyonlarca kilometre mesafe vardır gözlerin kapanmasından açılmasına. insanoğlunun ışık hızında gövdesini taşıma isteği boşuna.
0
asfur
(31.12.10)
(3)

yazdığım hikayeleri hayrına eleştirecek edebiyat severler

mustasim billah
arkadaşlar selam.ben son üç beş yılda ikisi uzun olmak üzere beş altı tane hikaye yazdım ve bunların işin ehli, objektif bir insan gözünden geçmesini istiyorum. kısacası yazdığım hikayeleri okuyup eksiklerimi, fazlalıklarımı değerlendirecek kişi arıyorum; bunu hiç bir karşılık beklemeden Allah rızas
arkadaşlar selam.

ben son üç beş yılda ikisi uzun olmak üzere beş altı tane hikaye yazdım ve bunların işin ehli, objektif bir insan gözünden geçmesini istiyorum. kısacası yazdığım hikayeleri okuyup eksiklerimi, fazlalıklarımı değerlendirecek kişi arıyorum; bunu hiç bir karşılık beklemeden Allah rızası için yapması şart. bir de edbiyatın içinden biri olursa ne ala, ya da roman ya da hikaye okumayı abartanlar da olur. bu isteği ekşi sözlükte dile getirmemin nedeni, burada gerçekten kaliteli insanlar olduğuna inanmamdandır.

teşekkürler.

edit: hikayeler direk dini, ya da hidayet hikayesi değildir. hayatın içindendir.
0
mustasim billah
(28.12.10)
özelden size benim ve bir arkadaşımın e-posta adresini gönderiyorum. oraya kısa öykülerinizi gönderebilirsiniz. bu arada yazarken, yazdıklarınızı yayımlatırken vb. size yardımcı olabilecek bir blog adresini de ekliyorum.

yazarodasi.blogspot.com
0
microfiction
(28.12.10)
burası ekşi sözlük değil, ekşi duyuru bu arada.
0
lemmiwinks
(28.12.10)
edebiyatım iyidir birkaç hikayem yayınlanmıştı daha önce. gönderirsen seve seve bakarım.
0
bir tane daha yiyeyim sonra birakicam
(13.02.11)
(2)

ipod touch hakkında bir soru

antti_sumiala
8 gb lık modelleri ve 32 gb lık modelleri arasında fark var mı?Yok mu?Aralarında 65 dolarlık fark var, değer mi daha pahalısını almaya?
8 gb lık modelleri ve 32 gb lık modelleri arasında fark var mı?
Yok mu?
Aralarında 65 dolarlık fark var, değer mi daha pahalısını almaya?
0
antti_sumiala
(28.12.10)
24 gb'lik bir sığa farkı var. Fiyat farkının sebebi de bu.
0
microfiction
(28.12.10)
Sadece depolama alani farki var.
0
uygarozdemir
(28.12.10)
(2)

İslam Öncesi Türklerle İlgili Okunabilir Tarih Kitabı ya da Roman

quanche
Arkadaşlar,İslam Öncesi Türklerle İlgili Okunabilir Tarih Kitabı ya da Roman biliyor musunuz? Ben TTK'dan bir kitap bulabildim. http://e-magaza.ttk.org.tr/switch.php?file=ProductInfo&cat_id=82&product_id=249Bu konuda öneride bulunabilecek varsa çok sevinirim. Teşekkürler.
Arkadaşlar,

İslam Öncesi Türklerle İlgili Okunabilir Tarih Kitabı ya da Roman biliyor musunuz? Ben TTK'dan bir kitap bulabildim.

e-magaza.ttk.org.tr

Bu konuda öneride bulunabilecek varsa çok sevinirim.

Teşekkürler.
0
quanche
(28.12.10)
İki Türkolog adı veriyorum: Jean Paul Roux ve Sencer Divitçioğlu. Bunların kitaplarını okuyabilirsiniz. Ayrıca Selenge Yayınlarının kitaplarına bakın. www.idefix.com adresine girip arama yaparsanız bulursunuz kitaplarını. Tek tek link vermiyorum çünkü çok var.

Roman olarak Nihal Atsız'ın Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor. Irkçıdır, kafatasçıdır falan ama İslam öncesi Türk tarihine dair en bilindik romanların yazarıdır. Kafatasçılığına karşın edebiyatı da kuvvetlidir herifçioğlunun.

Bunun dışında bir de bambaşka bir görüşten, aynı zamanda bir tarihçi de olan Y. Hakan Erdem'in Unomastica Alla Turca'sı çok keyifli bir romandır. İslam öncesi Türk tarihiyle ilgili romanlar arıyorsanız çok iyidir. Bir de ilginizi çekebilecek Yargu adında bir roman vardır. Ezel Akay ve Haldun Çubukçu birlikte yazmıştır. Bildiğim kadarıyla Anadolu'ya erken geliş dönemini anlatıyor ama yine İslam öncesi Türk tarihiyle ilgilenen birisinin ilgisini çeker.
0
microfiction
(28.12.10)
arthur koestler - sözlükteki "the thirteenth tribe" başlığına git orada ingilizce olarak bir link var. ne kadar detaylı bilmiyorum ya da ingilizce biliyor musun!
link şu:198.62.75.1

bunu söyleme sebebim de kitabı zor bulabilme ihtimalinden dolayı.
türkçesi "onüçüncü kabile"'dir.
kitabın çok eski bir basımı bende var...illa istersen türkçesini okumak, mesaj atarsın sana kargo yaparım geri yollarsın.
selamlar.
0
gece lampulu
(28.12.10)
(6)

istanbul'daki faal yayinevleri

entrapmen
son zamanlarda kitap basmis, daha dogrusu turkce roman basmakta olan bildiginiz eli yuzu duzgun yayinevleri neler?savunmaci not: sozlukten yayinevi ile aramayi biliyorum ama onca sayi icinden turkce roman basanlari bulmak, ayiklamak ve istanbul'da olup olmadiklarina bakmak inanin cok zor.
son zamanlarda kitap basmis, daha dogrusu turkce roman basmakta olan bildiginiz eli yuzu duzgun yayinevleri neler?

savunmaci not: sozlukten yayinevi ile aramayi biliyorum ama onca sayi icinden turkce roman basanlari bulmak, ayiklamak ve istanbul'da olup olmadiklarina bakmak inanin cok zor.
0
entrapmen
(27.12.10)
nasıl? iletişim yayınları gibi mi mesela?
0
sanal hayvan
(27.12.10)
idefix'e girip son çıkan kitaplara bakın. Yayınevinin ismi tanıdık gelmediyse önceki kitaplarına bakın.

Umarım yazdığı romanı gönderecek olan biri sormuyordur bunu :)
0
sourlemonade
(27.12.10)
iletişim, metis, inkılap, kalkedon ve daha niceleri.
0
gereksiz insan
(27.12.10)
yani ilginç bi soru. eskiden inkılap ve aka, aka vardı mesela roman ağırlıklı basan ve iyilerdi de. şimdi inceleme araştırma neblim bir sürü türde basan yayınevleri de var romanın yanı sıra. yardımcı olur belki ben gene de yazayım aklımdakileri:
imge yayınları
ayrıntı yayınları
metis yayınları
kitap yayınları
iletişim yayınları
0
tahret muslugu
(27.12.10)
imge ankara'da değil miydi yahu?
0
gereksiz insan
(27.12.10)
Kitap yayımlatacak biri olarak ciddi ciddi yayınevi adı soruyorsanız işiniz çok zor.

İletişim, Can, YKY, Everest, Metis, Doğan en bilindik olanları. Tabii zilyon tane daha roman yayımlayan yayınevi var. Bu açıdan tik atmamışsınız ama cosmicstring'in dediği gerçekten mantıklı. Bir de yazdığınız romanın niteliği, ne tür olduğu vb. de yayımlayacak yayınevi seçiminde önemli. Siz tutup da Adam Fawer'ın seyreltilmiş Türkçe şubesi gibi bir kitap yazarsanız bunu İletişim basmaz. Onun yerine Pegasus falan gibi bir yayınevine gitmeniz gerekir. Tekrar ediyorum, kitap yazıp yayımlayacak yayınevi arayan birisi eğer Ekşi Duyuru'dan böyle bir soru soruyorsa işi çok zordur. En azından beni kitap okumadan ve dolayısıyla yayınevlerini tanımadan kitap yazdığı konusunda kuşkuya düşürür. Yine de kolay gelsin size. Bu arada yayınevi bulmak konusunda Radikal'in kitap ekine bakınmak da fikir verebilir. Eğer daha ziyade çoksatar türünde bir kitap yazdıysanız o zaman Vatan Kitap'a bakının. Yalnızca haberler, tanıtım yazıları değil, eklerde yer alan reklamlar da size fikir verir.

not: imge ankara'da, aykırı türkçe roman basmaz, kitap ise roman basmaz.
0
microfiction
(27.12.10)
(1)

Çikibom Finaane

no christ requiress
bu 80'ler sarkisinin orijinal adi neydi? kim soylerdi?
bu 80'ler sarkisinin orijinal adi neydi? kim soylerdi?
0
no christ requiress
(27.12.10)
(bkz: iko iko)
(bkz: belle stars)
0
microfiction
(27.12.10)
(8)

Kitapçısı olmayan kent

microfiction
Merhaba ehl-i duyuru. Bir iki günlüğüne Kastamonu'daydım. Bulunduğum süre içinde genelde şehir merkezinde dolanmak durumunda kaldım. Şehirde gördüğüm, kitapçıya benzeyen iki dükkan vardı. Bunlardan birisi Gülen Cemaatine ait NT(Açılımı Nur Tarikatıymış :P) kitapçı zincirinin bir halkası, diğeri ise
Merhaba ehl-i duyuru. Bir iki günlüğüne Kastamonu'daydım. Bulunduğum süre içinde genelde şehir merkezinde dolanmak durumunda kaldım. Şehirde gördüğüm, kitapçıya benzeyen iki dükkan vardı. Bunlardan birisi Gülen Cemaatine ait NT(Açılımı Nur Tarikatıymış :P) kitapçı zincirinin bir halkası, diğeri ise Truva yayınevinin kitapçısıydı. Her iki kitapçıda da sayfaları olan bir sürü şey vardı, lakin kitap denilebilecek şeyler (ikisindekileri toplayınca) bir elin parmaklarını geçmiyordu. Kardeşimin, kitapçıda bana "Bunu alayım mı?" dediği Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık'ını görünce, "Sözde kitapçıda tek bir kitap var, onu da sen seçtin" dedim.

Bunun dışında iki kitapçıda Amin Maalouf'un Semerkant'ı, Halide Edib, Sabahattin Ali, Peyami Safa'nın bir iki kitabı ve Sait Faik'in tek kitabı vardı. Bunlar dışında olan yüzlerce kitap var ama benim gözümde resmen çöp! Klasiklerin adı sanı duyulmamış yayınevlerinden çıkma araklama, yanlış, belki kırpılmış ve korsan çevirileri vardı ama bunlar okunmaz bile. Komplo kuramları, Fethullah Gülen'le ilgili kitaplar, Said-i Nursi kitapları, Ergenekon, 13. sınıf çoksatar romanlar(Bildik çoksatarlar da değil üstelik), "Cumuhuriyetimize karşı tehditler"den bahseden kitaplar vs.

Geleceğim nokta şu. Kastamonu'ya gidince memleketin halini daha iyi anladım. Yahu koca şehirde adam gibi kitap satan bir yer bulunmaz mı? Olan yerlerde adam gibi beş tane kitap bulunmaz mı? Böyle bir şehirde nasıl yaşanır? Sizin bildiğiniz böyle kitapsız şehirler başka var mı memlekette? Gidince çok kötü hissettim kendimi.

P.S. Eski Kastamonu resimlerini gördüm de Kastamonu'nun yakın tarihe kadar ayakta olan eski evleri ne güzelmiş. Memleketteki şehirlerin bütün özgünlüklerini, güzelliklerini bozuyoruz. Hele mimari denen halttan nedense eskiden anlamamıza karşın artık anlamıyoruz. Her yer birbirinin aynı, gri, kişiliksiz, Orhan Pamuk'un Yeni Hayat romanında anlattığı gibi.
0
microfiction
(26.12.10)
@microfiction
NT den nefret ederim. ama bir yanlışı düzeltmek istedim.. NT'nin açılımı Nil&Tuna ;)
0
zexustewas
(26.12.10)
biz hele bir il yapalım zamanla kalkınır orası, biz bir üniversiteyi kuralım zamanla yeterli olgunluğa ulaşır düşüncesinden kaynaklı.. aslında gerekli şartlar oluştuktan sonra bazı şeylerin hayata geçirilmesi gerekirken, bizde önce hayata geçirip sonra şartların oluşmasını bekliyoruz ve en ufak noktadan en büyüğüne sınıfta kalıyoruz..
0
ogzi
(26.12.10)
@zexustewas Nur Tarikatı işin biraz 'geyik' kısmı zaten. Zaman gazetesinin adının Namaz'ın tersi olması falan gibi. İşin şehir efsanesi tarafı olduğunun bilincinde olarak yazdım o NT'nin Nur Tarikatı açılımıyla (aklıma geldi de şimdilerde bu sözcük başka anlamda kullanılıyor) ilgili kısmı. :)
0
🌸microfiction
(26.12.10)
Neresinden tutarsam tutayım elimde kalacak bir konuya parmak basmışsınız :) Kastamonu'daki öğretmenlere sormak lazım, bakalım kütüphanelerinde kaç kitap var :)

@Hakan2011: Kitapçıda gezmek de büyük bir ihtiyaçtır, bir kültürdür :) Ayrıca alacağınız kitabı dokunarak, orasını burasını inceleyerek, yırtık, ezik var mı diye bakarak almak, internetten almaktan çok ayrı bir keyif unsurudur.
0
sourlemonade
(26.12.10)
"kapanmadıysa" barutçuoğlu avm'nin en üst katında bi kitapçı var; güncel kitapları, cd-dvd'leri bulabilirsin. memleketime laf söyletmemmmhh, söyletmemmmhh, kalbimmmhh...

edit: gidip dönmüşsün bile, şimdi fark ettim. birçok küçük şehir böyledir herhalde. arz-talep meselesi.
0
sezercik yavrum benim
(27.12.10)
@sezercik yavrum benim, barutçuoğlu'nun üst katındaki yeri de gördüm. maalesef durum pek parlak değil orada da.
0
🌸microfiction
(27.12.10)
microfiction, orası bize yetiyor da artıyor bile!!11!! dışardan gelip düzenimizi bozmayın!!11!1

ya ora baya güncel takılıyodu diye hatırlıyorum. neyse.
0
sezercik yavrum benim
(27.12.10)
öncelikle yazdıklarınıza hak veriyorum. yalnız şunu da belirteyim truva iki aydır tüm kitalarda yüzde elli indirim yapıyor. yani orada okunabilecek ne varsa çoğunu ben aldım hala da yeni gelen kitapları takip edyorum. normalde raflar bu kadar da sığ değil. tabi yine de kitapçı bile sayılmaz çoğunluğu kırtasiyeden ibaret. öyle de olmak zorunda kalıyorlar çünkü gerçekten kitap alan kişi çok az.biz genelde kitap açığımızı internetten kapatmaya alıştık. ayrıca ilköğretim ve liseyi burada bitirdim, tüm edebiyat, türkçe öğretmenlerim branşlarında harikalardı. onların da payı vardır elbet ama okuma alışkanlığını kazanmada ailenin payı daha büyük çevremde gördüğüm kadarıyla. ( yüzyıllık yalnızlık bugün baktığımda yerindeydi, aylardır orada bırakılması çok üzücüydü alındığına çok sevindim.)
0
handgrenade
(27.12.10)
(2)

Kuzey KORE edebiyati ?

bipot
Bu tecrit edilmis bolgenin edebiyati nasildir bileniniz var mi? Dilimize cevrilmis bir eser var midir peki?
Bu tecrit edilmis bolgenin edebiyati nasildir bileniniz var mi? Dilimize cevrilmis bir eser var midir peki?
0
bipot
(25.12.10)
kuzey kore'den dışarıya halkın pek bağlantısı yok. internet bile yasak! adamlar resmen 1984'ü yaşıyor. televizyonlarda diktatörlerine övgü düzen şeyler dışında her şey yasak. haberlerde de her şey kısıtlı. dolayısıyla böyle bir memlekette edebiyat olur mu, olursa dışarıya yansır mı bilinemez. ama dış etkilerden bağımsız olacağı ve "devlet başkanı"na övgüler düzmekten öteye gitmeyeceği muhakkaktır. aklıma kuzey kore geldikçe kötü oluyorum, içim ürperiyor. adamlar anti-ütopyayı(gelen mesaj üzerine belirteyim, distopya olarak da bilinir bu sözcük) yaşıyor resmen.
0
microfiction
(26.12.10)
bende bir antoloji var. "kore edebiyatı" ismindedir. güney mi kuzey mi yoksa tamamı mı bilemiyorum.

www.iletisim.com.tr
0
robinbook
(26.12.10)
(7)

"Adalet eski Bakanı" "eski Adalet Bakanı"

letmein
hangisi doğru?
hangisi doğru?
0
letmein
(22.12.10)
Eski Adalet Bakanı. Çok tartışıldı bu konu. Adalet Eski Bakanı, Türkçe bir kullanım değil. Bir ara tartışma oldu basında, bunu mu kullansak sanki Eski Adalet Bakanı deyince "Eski Adalet"in bakanı gibi tınlıyor diye. Böyle kullananlar oldu ama sonra vazgeçildi. Doğrusu Eski Adalet Bakanı.

Edit: Bu arada belirteyim, belirtisiz isim tamlamasında tamlayan ile tamlanan arasına sıfat girmez. Nasıl ki "Kapı eski kolu" , "Çocuk eski oyuncağı", "Bebek eski arabası" demiyorsak, "Adalet eski bakanı" da demeyiz.
0
microfiction
(22.12.10)
yok öyle bir şey. "eski", "adalet"in başında olursa adaleti falan nitelemiş olmaz, adalet bakanını nitelemiş olur. adaleti niteleyecekse "eski adaletin bakanı" denir. zamanında sivri zekanın biri uydurdu bunu da belirtisiz tamlamada tamlayanla tamlanan arasına sıfat gireceğine onca insanı nasıl inandırdığı şüpheli.

www.tdk.gov.tr (4. soru)
0
galadnikov
(22.12.10)
eski adalet bakanı doğrusu.
(bkz: bebek eski arabası )
0
nerede o eski bayramlar
(22.12.10)
Kulağa da acayip gelmiyor mu "adalet eski bakanı"?
0
xenophobe
(22.12.10)
@xenophobe
benim kulağıma garip geldi ama ana haber bülteni hazırlayan ekibin kulağına garip gelmemiş. acaba ben mi yanlış biliyorum diye şüphelendim :)
0
🌸letmein
(22.12.10)
peki "x yüksek mühendisi" mi yoksa "yüksek x mühendisi" mi?
0
sanal uyku
(22.12.10)
@sanal uyku
aynı mantıkla "yüksek x mühendisi"
0
🌸letmein
(22.12.10)
(5)

Türkiye'de sosyoloji

l i w e x
selamlar,esim ve ben yurtdisinda sosyoloji egitimi aldik, halen burada esim akademisyen olarak ben de özel sektörde calisiyoruz. bir süre sonra memlekete geri dönecegiz ama türkiye'deki sosyologlar veya sosyolojik calismalar hakkinda pek bir bilgimiz yok.kisacasi türkiye'deki sosyoloji calismalari v
selamlar,
esim ve ben yurtdisinda sosyoloji egitimi aldik, halen burada esim akademisyen olarak ben de özel sektörde calisiyoruz. bir süre sonra memlekete geri dönecegiz ama türkiye'deki sosyologlar veya sosyolojik calismalar hakkinda pek bir bilgimiz yok.

kisacasi türkiye'deki sosyoloji calismalari ve sosyologlar hakkinda bilgiye ihtiyacimiz var. bu konuda bilgisi olup bize kitap makale tavsiye edebilecekler var mi?

gecenlerde istanbul kitap fuarinda iyi bir ikili set görmüstüm ama daha önce cok kitap aldigimdan tasiyamayacagim icin alamamistim. simdi de kitaplarin isimlerini yazdigim kagidi bulamiyorum.

bir el ativerin sevabina.

simdiden tesekkürler
0
l i w e x
(22.12.10)
bahsettiğiniz kitap seti, emre kongar'ın iki ciltlik 'türk toplumbilimcileri' olabilir.
0
elisurencil
(22.12.10)
işinize yarar mı bilmem ancak bir ihtimal deyip:
açıköğretimde artık 4 senelik sosyoloji bölümü var ve 4 senelik üni mezunları sınavsız başvurabiliyor.
0
limonluhavuc
(22.12.10)
@limonluhavuc okuduğumuzu anladık mı? adamlar zaten sosyoloji mezunu. tekrardan sosyoloji okuyup - hem de açıköğretimde - ne yapacaklar?

@l i w e x tek tek kitap adı vermek değil ama doğrudan doğruya sosyal bilimler üzerine yayın yapan yayınevlerinin adlarını vereceğim.

dost yayınları, istanbul bilgi üniversitesi yayınları, iletişim yayınları, metis yayınlarının kitaplarına www.idefix.com adresinden ararsanız toplum bilimlerininin çeşitli konularına dair kitaplar bulabilirsiniz. bu arada on iki levha yayıncılıktan çıkma kentleşme ve suç adı altında suç sosyolojisine dair bir kitap aklıma gelenler arasında.
0
microfiction
(22.12.10)
tesekkürler, kentlesme ve sucu okumustum ben, kriminoloji ve adli tip benim alanim zaten. bu arada aksam her yeri tekrar iyice arayinca buldum kitaplari,

www.kitapyurdu.com
www.kitapyurdu.com

cok tesekkürler tekrar.
0
🌸l i w e x
(23.12.10)
@microfiction, 'işinize yarar mı bilmem ancak bir ihtimal deyip'. ayrıca sosyolojiye ilgisi olan başka biri olur da okursa bilsin istedim.
0
limonluhavuc
(15.01.11)
(3)

caddebostan minibüsleri nereden kalkıyordu?

quadropol
kadıköy den?
kadıköy den?
0
quadropol
(21.12.10)
Altıyol durağının 50 m falan aşağısından, stada doğru giden caddeden
0
lemuria
(21.12.10)
sahilden de geçiyorlar, çarşı durağında beklersen oradan da alıyorlar, diğer türlü beşiktaş iskelesinin biraz aşağıda hasırların orada da var..
0
kalim
(21.12.10)
caddebostan'dan minibüs değil dolmuş geçiyor yalnız. (bkz: minibüs dolmuş farkı)
0
microfiction
(21.12.10)
(13)

Pilot Olmak

burbat
alttaki duyuruyu görünce ben de sorayım dedim. küçüklükten beri hayalimdir pilot olmak. askeri liseyi de kazanmıştım ama göndermediler, harp okuluna girersin dediler. sonradan gözüm bozuldu harp okuluna da giremedik. şimdi diyorum ki profesyonel olarak bu işi yapmak istesem neler gerekir? sağlık kon
alttaki duyuruyu görünce ben de sorayım dedim. küçüklükten beri hayalimdir pilot olmak. askeri liseyi de kazanmıştım ama göndermediler, harp okuluna girersin dediler. sonradan gözüm bozuldu harp okuluna da giremedik.

şimdi diyorum ki profesyonel olarak bu işi yapmak istesem neler gerekir? sağlık kontrolünde gözlüklü olmam bir sorun çıkarır mı? gözlüklü, hava yolu pilotları var diye biliyorum ama yanlış da biliyor olabilirim.

nereye başvurmalı? yaş sınırı falan var mı bu iş için? özel kursları bitirince bir havayolu şirketinde yardımcı pilot olarak başlama şansım yüzde kaçtır?

kısacası bu konu hakkında bilgi sahipleri bilgilendirebilirse çok sevinirim.

teşekkür ederim.
0
burbat
(20.12.10)
eski ev arkım makine mühendisi. thy ye başvurdu, gerekli testleri başarıyla geçti ve adamı eğitime aldılar. şimdi thy pilot okulunda, bir sonraki dönem de resmi olarak pilot. büyük havayolu şirketlerine bu tarz başvurular sonrasında yetenek ve bilginizle kendinizi kanıtlarsanız kariyerinizde yeni bir sayfa açabilirsiniz.
0
angelofdeath
(20.12.10)
sağlık kontrolünde gözlüklü olmanız sorun çıkarır.
0
microfiction
(20.12.10)
paran varsa sorun yok.
50000 doları basıyorsun iş bitiyor.
belli bir uçuş süresini tamamlayınca kaptan pilot oluyon.
iyi uçuşlar.
0
seyduna6687
(20.12.10)
thy'nin okuluna girmek çok zor, yılda 16 kişi alıyorlar yanlış hatırlamıyorsam ve çok sıkı bir eğitimi var, kamp hayatı, sabah 6 da eğitim başlıyor. 1,5 seneye yakın eğitimden sonra yardımcı kaptan pilot olarak işe başlıyorsunuz, eğitim ücreti maaşınızdan taksit taksit kesiliyor. birkaç sene içinde uçuş saatlerini tamamlayınca kaptan pilot oluyorsunuz. veya 50-100bin arası bir üret karşılığı özel uçuş okullarında eğitim alıp ir havayolu şirketine giriyorsunuz gerisi yine birkaç sene yardımcı kaptan sonra kaptan pilot.
0
r_u_h
(20.12.10)
maddi durumunuz iyiyse ve ingilizce falan varsa yurt dışında o uçuş okulları daha ucuz olabiliyor. yaşam masraflarıyla falan üç aşşağı beş yukarı aynı paraya gelebilir bir araştırın.
0
cedric tweedledee
(21.12.10)
THY'ye mühendisler dışında başvuru yapılamıyor. Mühendisliğin dışında bir de oldukça ama oldukça sağlam dayı&amca (anladın onu sen) gerekli.

Onun dışında 0.75 falan ise sorun çıkartmazlar ama daha yukarısı için pilotluk hayal olur. ama düşük numara veya dinlendirici ise özel kurumlardan 80 - 90 bin TL civarında bir ücret karşılığında bröve alabilirsin. Ama dediğim gibi özel kurumlar için dahi gerekli koşullara uyman gerekli öyle parayı basıyon alıyon yok.
0
skywalkeremre
(21.12.10)
thy için dayı amcaya gerek yok. dlr testini vermek lazım. onu veremezsen bakan oğlu olsan giremezsin kursa. thy nin diğer her yerine amca dayı şart ama söz konusu pilotluk ise torpille fln girmek mümkün değil. ingilizce, boy/kilo yeterliliği fln olanları dlr testlerine sokuyorlar. geçebilenleri alıyorlar.
0
sijwocaq
(21.12.10)
@seyduna senin dediğin yolcu uçağı uçurmak için değil, amatör havacılık için. yolcu uçağı indirip kaldırmakla pırpır uçurmak aynı şey değil. havayolu şirketleri akıllarnı peynir ekmekle yemiş değiller ki öyle yalnızca parayı bastırıp belli uçuş süresini tamamlamış adamlara yolcu uçağı teslim etmiyor.
0
microfiction
(21.12.10)
boy/kilo oranı olarak istenen standart nedir bilen var mı?
0
şaman
(21.12.10)
50.000 euro + sağlık raporu + 14 dersten sınav (tamamı ingilizce) + uçuşta yeterlilik = atpl (frozen)lisansı

lisans sahibi olarak

thy ve sun express'e girmek için önce toeic (650) sonra dlr sınavı.. ardından simulator..en son mülakat (tip eğitimi uzun vadede maaştan kesilir)

diğer hava yolları +30.000 euro tip eğitim ücreti..


gözlük 4-5 numara değilse sorun olmaz.. obez değilseniz kilo sıkıntı yaratmaz..

zor iş.. uzun bir yol..

üniversite diploması + askerlik (tercihen) + en az upper ingilizce + para + çalışma azmi + havacılık hakkında ayrıntılı bilginiz varsa düşünülebilir.

not: yazdıklarımın tamamı kesin bilgidir..
0
supermenolmaklazimbazen
(21.12.10)
seyduna nispeten haklı. işin başlangıcı o şekilde olabiliyor. ancak bahsi geçen okullardan mezun olunca frozen bilmem ne oluyorsun. frozen'ı kaldırmak içinde belli bir uçuş saatini tamamlaman gerek. o süreçte belli koşullardaki özel jetleri kullanabiliyorsun. ha illa ben thy'ye girip ,boeing'i ankara asfaltına indiricem dersen, çok daha fazla kurs ve uçuş saatine ihtiyacın var.
0
nick blender
(21.12.10)
geçen sene thy pilot aday alımlarında başvurdum, ilk başta thy eğitim merkezi' nde diploma (yönetim-bilişim sistemleri mezunuyum, mühendislik diploması şart değil) askerlik durum belgesi, boy-kilo kontrolü yapıldı, daha sonra istanbul ticaret üniversitesi' nde dil yeterlilik sınavına girdim, daha sonra psikoteknik sınavına çağrıldım fakat gitmedim, o sınavı geçseydim almanya' da dlr sınavına girecek daha sonra da eğitime başlayacaktım. eğitim bildiğim kadarıyla 18 ay sürüyor, bu süre içerisinde thy size çift asgari ücret maaş ödüyor, eğitim sonunda da thy kadrolu olarak işe başlıyorsunuz. verilen eğitimin karşılığında yapılan sözleşme gereği 15 yıl boyunca thy' den istifa edemiyorsunuz.
0
spektakuler
(21.12.10)
sayın hacılar şöyle bir durum var anlatayım ince ince yazmak isterdim ama zaman az.
öncelikle @skywalkeremre dediği gibi amca bulunca oluyor nasıl mı?
arkadaşın babası thy yönetim kurulundan adamı tanıyor yanına gidiyorlar
arkadaş bilgisayar mühendisi yani mühendis olarak başvuruyor
amca onları kırmamak adına gel seni pilot yapalım daha kolay diyor.
siz eğer normal bir şekilde yani dayısız giderseniz:
thy de bir çok teknik yönetici itü den ayrılma hocalardır
mülakat gibi şeylere genelde cuma namazı saatinde çağırırlar gidersen beklersin orada asıl mesele şu, ben o saattte namazdayım biraz ileri alsak veya geri alsak olmaz mı dersiniz bu da bilgilerinize olsun.
arkadaş pilot oldu mu evet yardımcı pilot.
15.000 dolar değerindeki kursa gidilerek ve sınavla alınan sertifikaları
adamlar bedavaya veriyorlar yeterki onlardan ol.
0
seyduna6687
(21.12.10)
(5)

Tansu Çillere Ulaşmak

redskull
Kendisini çok seviyorum. En kısa sürede siyasete dönmesini bekliyorum. Kendisine nasıl ulaşabilirim fax numarası falan?
Kendisini çok seviyorum. En kısa sürede siyasete dönmesini bekliyorum. Kendisine nasıl ulaşabilirim fax numarası falan?
0
redskull
(19.12.10)
www.tansuciller.com
0
michel foucault
(20.12.10)
geçerli değil böyle bi site :(
0
🌸redskull
(20.12.10)
microfiction
(20.12.10)
.tr yi de deneyin hotmailde
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(20.12.10)
yeniköy'de yalısı var. Mektubunuzu orada güvenlik görevlilerine verip karşıdaki börekçide güzel bir börek ziyafeti çekersiniz.
0
trocero
(20.12.10)
(5)

Kadıköyün yetiştirdiği ünlüler

coldnick
kardeşimin okul ödevi için bi araştırma yazpıyoruz,kadıköyün yetiştirdiği ünlüleri arıyoruz,bi kaç tane buldukbilen varsa ekleyebilir mi?
kardeşimin okul ödevi için bi araştırma yazpıyoruz,kadıköyün yetiştirdiği ünlüleri arıyoruz,bi kaç tane bulduk
bilen varsa ekleyebilir mi?
0
coldnick
(19.12.10)
acun kadıköylüdür aslen erzurumlu olsada. kadıköy anadolu mezunu hemide.
0
karahan1
(19.12.10)
tuğba özayda caddelidir bu arada.
0
karahan1
(19.12.10)
nâzım hikmet, mario levi, barış manço, buket uzuner, edip akbayram, fazıl hüsnü dağlarca, ataol behramoğlu, cemal süreya, müge iplikçi, ali sami yen, arif damar, enis fosforoğlu.
0
microfiction
(19.12.10)
barıs manco
bir de o ünlü tiyatrocunun adı neydi
0
close to the edge
(19.12.10)
sourlemonade
(20.12.10)
(3)

alkolün günah olmaması islam'da (imam-ı azam)

merdümgiriz...
http://www.youtube.com/watch?v=ucjFtCjdckYbu videodaki bilgiye (imam-ı azam'ın sarhoş olmama şartıyla alkol alınabilir demesi/yazması) nereden, nasıl ulşabilirim acaba...rica etsem.edit:videonun özeti: imam-ı azam "(islam'da) alkol alınabilir; sarhoş olmamak şartıyla" anlamına gelen bir yazı yazmış.
www.youtube.com

bu videodaki bilgiye (imam-ı azam'ın sarhoş olmama şartıyla alkol alınabilir demesi/yazması) nereden, nasıl ulşabilirim acaba...rica etsem.


edit:
videonun özeti: imam-ı azam "(islam'da) alkol alınabilir; sarhoş olmamak şartıyla" anlamına gelen bir yazı yazmış...ve padişahlar da (şarap dahil) alkol alırmış.

not: dinciler (dindarlar değil) cevap yazmazsa daha sakin bir gece yaşamam olası.
0
merdümgiriz...
(18.12.10)
şu kitapta: www.amazon.com
0
vi3e
(18.12.10)
evet bunu ben de okumuştum. hanefi fıkhında alkol mutlak haramdır diyenler de iyi okusun. yok öyle değil şöyle diyorsanız orada burada hanefiyim diye gezinmeyin. başka bir şey deyin. imam-ı azam bu, boru değil. mezhebin bir önemi yok diyebiliriz, kabul. ya da ben hanefi değilim de diyebilirsiniz, ona da kabul. ama içki zinhar haram sayılır deyip ondan sonra ben hanefiyim deyince biraz gülünç oluyor.
0
microfiction
(18.12.10)
o sözü bilmem ama kapı gibi peygamberimizin sözü var, çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır diye.

Haram olan: "Çoğu sarhoş eden herşeyin azı da haramdır" genel prensibi çerçevesinde değerlendirildiğinde hububat, meyva vb. şeylerden elde edilen sarhoş edici içkiler, ister pişirilerek, isterse pişirilmeden imal edilsin haramdır. Bu, üzüm, buğday, arpa, arı sütü, vb. şeylerden elde edilen bütün içkiler için aynıdır. Sahabi, Tabiîn ve sonraki âlimlerden oluşan cumhurun görüşü budur.

Âlimler bu konuda karar verirken, Resulullah (s.a.s)'in koymuş olduğu "sarhoş eden her içki haramdır" hükmünden hareket etmişlerdir. Hz. Âişe (r.anha)'dan rivayet edilen bir hadiste Resulullah (s.a.s)'in şöyle söylediği rivayet edilmektedir: "Resulullah (s.a.s)'den Yemenlilerin baldan elde ettikleri "bit'ı" adlı iş sorduklarında o; "sarhoş eden her içki haramdır" cevabım vermişti" (Buhârî, Eşribe, 4; Müslim, Eşribe, 68, 69).

Ve yine Ebû Mûsa el-Eş'arî (r.a)'dan nakledilen diğer bir hadiste de şöyle buyurulur: "Resulullah'a, ey Allah'ın Resulü, bize Yemen'de imal edip, içmekte olduğumuz iki çeşit şarap hakkında fetva ver! Bu içkilerin biri balın suda köpürene kadar bekletilmesiyle elde edilen bit'ı, diğeri de buğday ve arpa suyunun köpürtülmesiyle elde edilen "mizr" (bira) adındaki içkidir, dedim. Resulullah; Namazdan meneden her sarhoşluk veren içki haramdır" buyurdu (Buhârî, Meğâzî, 60; Edep, 80; Müslim, Eşribe, 70, 71). Ömer (r.a)'dan nakledilen diğer hadiste de; "Sarhoş edici her şey şaraptır (hamr) ve her sarhoş edici şey de haramdır". Diğer bir rivayette; "Sarhoş edici her şey şaraptır (hamr) ve her çeşit şarap da haramdır" şeklindedir (Müslim, Esribe, III; Nesâî, Eşribe, 25; İbn Mace, Eşribe, 10). Bir hadiste de; "Bir ferak miktarı içildiğinde sarhoş eden içkiden, bir avuç içmekte haramdır" denilmektedir (Ahmed b. Hanbel, VI, 71, 72,13,I) (bir Ferak yaklaşık olarak 7,5 gramdır).
0
efruz
(18.12.10)
(13)

şarabın haram olması

srkn9191
ömer hayyam şiirindetanrı cennette şarap içeceksin deraynı tanrı şarabı nasıl haram ederhamza bir arabın devesini öldürmüşşarabı yanlız ona haram etmiş peygamber diyor. gerçekten böylemi olmuş ?
ömer hayyam şiirinde

tanrı cennette şarap içeceksin der
aynı tanrı şarabı nasıl haram eder
hamza bir arabın devesini öldürmüş
şarabı yanlız ona haram etmiş peygamber

diyor. gerçekten böylemi olmuş ?
0
srkn9191
(18.12.10)
cennetteki şarap dünyadaki ile aynı değil,oradakinde alkol yok,o helal olanı.

Takva sahiplerine va’dedilen cennetin misali (şudur): İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır Hiç (böyle mükafatlanan bir kişi), ateşin içinde ebedi olarak kalan ve bağırsaklarını ‘parça parça koparan’ kaynar sudan içirilen kimseler gibi olur mu? (47 Muhammed Suresi, 15)

Bu ayette çevrilen “şaraptan ırmaklar” kelimesinden yola çıkarak şarabın bir içecek olarak cennette olduğu ve dolayısıyla övüldüğü iddia edilmektedir Fakat bu ayette geçen kelimenin karşılığı ve bunun anlamına bakıldığında hatanın nerede yapıldığı anlaşılacaktır.Ayetin orijinalinde de “şarap” kelimesi geçer ve Türkçe’ye direkt olarak “şarap” diye tercüme edilir Fakat Arapça’daki “şarap” kelimesinin karşılığı ile Türkçe’deki “şarap” kelimesinin karşılığı aynı değildir “Şarap” kelimesi Arapça “içmek” anlamı “şerebe” fiilinden türer Şarap içilecek olan her şeydir Fakat bu kelime Arapça’dan Türkçe’ye geçerken anlam kaymasına uğramış ve “içki” anlamında “şarap” olarak anlamlandırılmıştır Kuran’da ise “şarap” ve “alkollü diğer içecekler” için “Hımır” kelimesi kullanılmaktadır Kur’an’da da “alkollü içecek” (Türkçe’deki şarap) anlamında bu kelime kullanılmaktadır

edit:“Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: Onlarda hem günah, hem insanlar için faydalar vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür.” (Bakara Sûresi, 219)
-“Ey iman edenler! İçki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki, murada eresiniz.” (Maide Sûresi, 90)
0
password
(18.12.10)
yalnız bir mesele var ki ömer hayyam türkçe bilmiyordu, şiiri de türkçe yazmamıştı (farsça yazdı ama orasını karıştırma (: ). dolayısıyla şiirde cennetteki şaraptan bahsederken de, kalecik karası üzümlerimden yapılma kırmızı şaraptan bahsederken de aynı şeyi kastediyor.

bu arada şiir gerçekten hayyam'a aittir, doğrudur. hayyam islam'ı eleştirip allah'ın adını iğneleyici dizelerinde kullanmıştır. bunun gibi dolu dörtlüğü var hayyam'ın.
0
microfiction
(18.12.10)
hayyamın yazdıkları,farsçası,türkçesi değil,içkinin haram olması ilgilendirir beni bu konuda.
Kitabımızda kesin bir dille bunu belirttikten sonra hayyam isterse destan yazsın...
0
password
(18.12.10)
haklısınız kardeşim, sübhanallah.
0
microfiction
(18.12.10)
şarabın farsçası:şarab- شراب
nette arayabilirsiniz...
0
password
(18.12.10)
bunun aksinde bir şey söylemedim ben zaten. :) yalnızca şiirden bahsettim. mesele şu ki soruyu yanlış anlayıp bu şiirin hayyam tarafından yazılıp yazılmadığının sorulduğunu zannetmişim.
0
microfiction
(18.12.10)
ben ondan şüphe etmedim ki,burada asıl sorulan şarabın haram olması meselesi idi,bende ona odaklandım.
0
password
(18.12.10)
alkol moleküler bir yapıdır, yani içkinin içinde alkol molekülleri vardır. şarap veya bira dediğimiz içkiler tamamen alkol değildir.içindeki alkol oranı zaten üzerinde yazar şişesinin. biradan veya şaraptan alkol moleküllerini ayırarak alkolsüz de içebilirsiniz onları.bu sebeple önemli olan kıstas içeceğin adı sanı vb. değil içindeki alkoldür,şarap veya bira olması değil.sadece kafa yapmaz alkolü alındığı durumda. alkollü içkilerde kullanılan alkol türü de etil alkol'dür. bir sürü alkol çeşidi var. alkol denince akla ispirto da gelir gliserin de gelir ama içkide kullanılmaz bunlar. ha arzu eden kullanabilir tabi:).
0
karadelikuzmanisairaneruh
(18.12.10)
ömer hayyam meziyetsiz ve fuzuli bir adam zaten yazdıklarını referans almayın
0
ssyumusakg
(18.12.10)
yazık burda görünce dayanamadım hayyam a hakaret eden arkadaslar siz o bakış acısıyla hayyamı anlayamazsınız hayyam şiirindeki şarap sizin bildiğiniz meyhane şarabı değildir. hayyam iyi bir matematikçi, astronom , filazof ve şaiirdir. tüm bunların yanı sıra hayyam bir tasavvufçudur ve tasavufda dillendirilen şarap keimesine günlük hayattaki şarapolarak bakmak bir cahilin işidir. mevlana bunun için şöyle der;
sus, ham kişinin yanında şarabın adını anma
zira onun aklı, o adı sanı kötü şaraba gider...
şarap tıpkı buradaki gb hayyamın şiirinde de bir metafordur. hayyam 2 rubaisini okumakla anlaşılmayacak kadar derin bir insandır.
sığ bakış açısıyla hayyam pis bir sarhoş, kadınlara düşkün kötü ahlaklı biri gb görünür ki bakış açısı fars şiirini bilmeyenlerin bakışıdır... hayyamın hayatına bakarsanız kendisi mütevazi, iyi ahlaklı, ağır başlı biridir... böyle bir insanın bir ayyaş olması da imkansızdır. fars şiirde şarap bir isyan ve baş kaldırı olarak kullanılır. hayyam dizelerindeki sarhoşluk aşk ile sarhoş olmaktır (bunu anlayamazsınız böyle bir allah sevginiz yok çünkü olsaydı bu kadar kolay karalayamazdınız).
hayyam pek çok dizesinde bunu eleştirir aslında bu denli inançlı olunup yada öyle gösterilip nasıl oluyorda ona buna iftiya atıyorsunuz kem gözle bakıyorsunuz der...
tüm bunlarıda anlayana söyler size değil...
dünya üzerinde yedi harika varsa şüphesiz ki bunlardan biri hayyamın dörtlükleridir...
0
hayyam
(18.12.10)
@hayyam nick li yazarımız olayı özetlemiş.
ordaki şarap gerçek şarap değil.
dizelerindeki sarhoşluk gerçek manadaki sarhoşluk değil.
azcık lise edebiyat dersini dinleseydiniz mk.
0
dieselsingle2
(18.12.10)
ömer hayyam sıradan bir fars tasavvuf şairi değil. bunu söylemek ona haksızlık olur. yazdığı şiirler de klasik anlamda tasavvuf şiirleri değiller. astronom ve önemli bir matematikçi olduğu doğrudur. ama hayyam'ı tutup da mutasavvıf yapmak onu olduğundan başka göstermektir. basbayağı bildiğimiz şaraptan ve kadınlardan bahseder hayyam. bunlar da çirkin, ayıplanacak değil, tadına varılacak şeylerdir.
0
microfiction
(18.12.10)
bırakın allahaşkına başka şeylerden bahsediyormuş, arada metaforları da vardır mutlaka ama şarap, sevişmek ve inanç hakkında rubaileri.

öyle oturup şarap ve sevişmek hakkında kafiyeli kafiyeli dörtlükler yazmakla filozof olunmaz.

bunu dünyada yapmaya çalışan daha çok fuzuli adam olsa eminim edebi anlamda da ondan daha başarılı olan çok kişi olurdu.
0
ssyumusakg
(19.12.10)
(5)

birden aklima geldi

arnatuile
abi amerika birlesik devletlerinde hic renault, fiat falan satilmiyormu yahu ? hic gormedim de. Hadi skodayi, ladayi gectim de :)
abi amerika birlesik devletlerinde hic renault, fiat falan satilmiyormu yahu ? hic gormedim de. Hadi skodayi, ladayi gectim de :)
0
arnatuile
(18.12.10)
bu dediğiniz şey rize'ye neden çay ithal edilmiyor demek gibi bir şey. adamların gereksinimi yok ki, neden getirtsinler? kaliteli avrupa otomobilleri zaten giriyor ülkeye. renault, fiat düzeyindeki hatta çok daha iyi otomobilleri zaten kendileri üretiyorlar ve gereksinim duymuyorlar.
0
microfiction
(18.12.10)
vakti zamaninda renault ve fiat--1970'ler--satilirdi ancak artik satilmiyor. Fiat'in Jeep'i iflasini takiben aldigini dusunursek, bir sekilde satiliyor olabilir manasini cikarabilir miyiz?
0
topal barbunya
(18.12.10)
@microfiction cok ilginc bir cevap. hocam o halde hondanin, toyotanin ne isi var amerikada? hadi mercedes, bmw, porsche anlariz da? kia satiliyor abi orda. hyundai var??
0
🌸arnatuile
(18.12.10)
adamların stratejisi bu yönde demek ki. duygusal bir sebep yok ortada. pazar dağılımı bu şekilde olmuş. japonyada da chevrolet yok. bizde de saturn yok, gmc yok.
0
sttc
(18.12.10)
tamamen pazarlama stratejisi reno fiyat dedigin firmalar dünya otomotiv sektörünün yarısına sahipler.
amerikalılar nasıl araba severler yüksek motorlu yada yüksek performans arabaları. bunu yapan kimler var örnek ferrrari. ferrari kimin fiatın.
zaten düşük yakıtlı araç sektörü uzakdogu araçlarının elinde oldugunuda düşünürsek fiat adı altında kaçtane performans aracı var?
bunlar düz mantıkla kurulmuş cümlelerdir. ama fiat amerika gibi bir pazarı boş bırakmamıştır zaten arkadaşta (topal barbunya) yazmış jeepi almış.

ha dersen neden toros yok şahin yok onu da satmanın imkanı yok o adamlara. ama hatırladıgım kadarıyla bi program vardı ucuza araba alıp adam ediyorlardı onda bir keresinde uno görmüşlügüm var.
0
exodia
(18.12.10)
(4)

kutuphane neden acilmiyor?

bir varmis bir yokmus
kitap kampanyalari cogunlukla bir okul uzerinden yurutuluyor. ankara'da milli kutuphane disinda universitelerin, bir de tubitak'in kutuphanesi var.zaten kitaplar pahali oldugu icin bir cok kisinin korsana gucu yetiyor.hayal ediyorum, koylerde kasabalarda kasvetli olmayan kutuphaneler olsun, okumaya
kitap kampanyalari cogunlukla bir okul uzerinden yurutuluyor.
ankara'da milli kutuphane disinda universitelerin, bir de tubitak'in kutuphanesi var.
zaten kitaplar pahali oldugu icin bir cok kisinin korsana gucu yetiyor.
hayal ediyorum, koylerde kasabalarda kasvetli olmayan kutuphaneler olsun, okumaya hevesli kisilere aliskanlik kazandirilsin.
her semtte birden fazla cami var, belki yetmiyordur dogrudur ama 10 cami yapiyorlarsa 1 tane kutuphane yapsalar ama yok. bagislarla kuruluyor kutuphaneler komik degil mi?
kutuphane nasil kurulur bilmiyorum zaten gucum yetmez. gucum belki suna yeter. online-kutuphane sistemi. daha cok cocuklar icin dusundugum sistemde her sey ucretsiz. bir kitap gondererek baska bir kitap isteyecekler. en uygun fiyatli kargo ne ise onunla calisilsa, masraflar da donation seklinde yapilirsa bu is yurur mu bilmiyorum.

bu kadar laftan sonra duyurumu ekleyeyim: 31 mart 2011'e kadar suren bir kitap toplama kampanyasi buldum.
www.gorelesol.com
0
bir varmis bir yokmus
(18.12.10)
bir arkadaşım abd indianapolis'te ve küçücük şehirde bile gösterişli mimarisiyle büyük bir kütüphane olmak üzere şehrin çeşitli yerlerinde halk, şehir, üniversite kütüphaneleri olduğundan bahsediyor. türkiye'deki sayılı kütüphanelerde daha türkçe kitapların çoğuna ulaşmak mümkün değilken arkadaşıma (bırakın ingilizce kitabı) türkçe bir kitap önerdiğim zaman kendi kütüphanesinden olmasa bile en yakın kütüphaneden getirtebiliyor. bizde mimarisiyle, içindeki kitap dağarcığıyla bir tane adam gibi kütüphane yok maalesef. yöneticiler de oraya buraya otel, avm yapma derdinde. ondan sonra kültür bakanı çıkıp halk müzeye, kütüphaneye değil, avm'ye gidiyor diye ağlıyor. memlekette kütüphane yok ki! kütüphane yerine avm yaparsan insanlar da oraya gider.
0
microfiction
(18.12.10)
zaten büyüksehirlerde neredeyse her ilcede olmak üzere halk kütüphaneleri var. tam da istediginiz gibi mütevazi yerler. biz kücükken internet yoktu ödev arastirmaya falan giderdik. simdiki cocuklar onun icin bile gitmiyor. izmir icinde mesela amerikalilarin bagisladigi ingilizce kaynak kitap ve romanlardan olusan bir kütüphane bile var alsancakta ama kimse (bu kaynaklarla birebir temasi olmasi gerekenler bile) bilmiyor, sonra google da aradim birsey cikmadi diye kapiya geliyorlar.

zamanında yalnizca dogudaki okullara degil, büyüksehirlerin göbegindeki okullarin kütüphanelerine bile kitap toplamis getirmis biri olarak söyleyebilirim ki yazik oluyor. mesele kütüphane kurmak degil, kütüphane var her yerde (her ildeki üniversite kütüphanesinden faydalanir hic olmazsa, yıllık kitap alisverisini ihtiyacini düsündügünde hic de yüksek degil üyelik fiyatlari) önemli olan o kitaplari okuyacak cocuklari yetistirmekte. bir zamanlar mardindeki bir okulda ögretmenlik yapan arkadasima kitap lazimsa cocuklara gönderelim dedigimde, abi hic gönderme daha once bagisla gelmis, cocuklar yüzüne bakmiyor kitaplarin, okul bitince hepsi eve kaciyor demisti.

son olarak su adresi vereyim, www.earsiv.net bu adrese göre bartın da bile 4 tane kütüphane var.
0
atmacaged
(18.12.10)
@atmacaged ufak ufak çeşitli yerlerde kütüphaneler var. mesele o değil. mesele bunlara kütüphane demeye bin şahit istemesi. belki şunu belirtmemde yarar var, benim derdim 'bir varmis bir yokmus'unkinden biraz farklı. allah aşkına, atatürk kitaplığında, boğaziçi üniversitesi kütüphanesinde kaç kitap var? milli kütüphanede kaç kitap var? her yıl kaç kitap alınıyor bu kütüphanelere? şöyle adam gibi şehir kütüphanemiz diyebileceğimiz anlı şanlı mimarisi olan bir bina var mı? yoksa görece irili ufaklı kütüphaneler olduğu bilinmedik bir şey değil. peki ama benim virginia üniversitesinde bulabildiğim türkçe bir kitabın milli kütüphanede bulunmadığını düşünebiliyor musunuz? ben bunu yaşadım. yoksa birkaç bin kitapla, estetik yoksunu bir binayla bir kütüphane kurulabiliyorsa mesele o değil. bugün yayımı yapılan pek çok dergiye belli başlı kütüphanelerimizin abone olmadıklarını biliyorum. kültür bakanlığı da kitap alımına doğru düzgün kaynak ayırmıyor. halk kütüphanelerinin olduğu doğru, haklısınız. ama çoğu halk kütüphanesini bir araya getirsen bir tane adam gibi kütüphane çıkar, o derece.
0
microfiction
(18.12.10)
@microfiction, söylediklerine büyük ölcüde katiliyorum. ama bir varmis bir yokmus un sorusunda iki önemli nokta var üzerinde durulacak. birincisi yeni bir kütüphane sistemi kurmaya gerek yok, mevcut bir sistem zaten var ve bir varmis bir yokmus un aklindaki bir cok ihtiyaca cevap verecek gibi (okumaya hevesli kisilere aliskanlik kazandiracak kitaplar eski de olsa var büyük cogunlugunda). yapılacak olan mevcut sistemin iyilestirilmesi, kütüphane binalarinin onarilmasi, personel olarak emeklisi gelmis personel yerine kütüphanecilik mezunu genc idealistlerin istihdami, daha etkili bir otomasyon sistemi. bunlar cok masraf isteyen işler degil, kültür bakanliginin diger islerine bakinca cok az bir bütce ile kütüphaneler cok farkli mekanlar olabilir. ama sorun burada da degil. bir zamanlar milli egitimde calisirken okuttugum sınıftaki cocuklarin herbirinden birer fotograf ve ikamet kagidi aldip gittim hepsini kütüphaneye kayit ettirdim. adam uzun zamandir kimsenin kayit olmak icin gelmedigini, ögrencilerin tek tük ugradigini, bazen kimse kapidan iceri girmeden mesaiyi bitirdigini söyledi. kitap bagisi meselesine de karsi cikmamin sebebi o. kitaplari bagislasak ve kütüphaneleri en güncel kitap ve dergi ile doldursak insanlar okumaya baslayacak mi? sokakta kimi cevirsen insanların okumamasindan sikayetci ama insanin önce kendine karsi dürüst olmasi lazim. ucuz parfüm almak icin hongkong sirketlerine, ucuz telefon icin amerika'ya, ucuz tekstil giyim kusam icin 50-60 kilometre mesafedeki outletlere gidiyor insanlar, en ucuz bira nerede, en iyi döner nerede yenir biliyor insanlar. bütün bunlari bilmesinde sakinca yok insanlarin, kitap ihtiyacini bunlarla kiyaslayacak degilim, ama tüm bunlari biliyorken insanlar sehirlerindeki kütüphane, eski kitapci nerede bilmiyor olmalari ve kitap okumak icin kitap fiyatlarini, zamansizligi, imkansizligi falan bahane etmeleri bana cok samimi gelmiyor. mesele kitap toplamak, kütüphane kurmak meselesi degil insanlar nasil kitap okur meselesidir, kitabi bir mülk, bir statü simgesi, bir popüler kültür tüketimi olarak degil bir ihtiyac olarak gördükleri gün kitap aramaya bulamadiklarinda kütüphanelerin yoklugunu nasil ortadan kaldiracaklarini konusmaya baslayacaklar.
0
atmacaged
(18.12.10)
(4)

delilik

wessago
direkt sorarsam aramızda gizli deliler dolaşıyor mu?şimdi merak ettiğim şu. bir insan hem deli olup hem toplumun içinde yaşayabilir mi? bir adam düşünelim bir rahatsızlığı olan ve doktora gidip bunu onaylatsa. artık bilemiyorum ne ciddiyette veya ne tür bir rahatsızlık(şizofreni, paranoya, fobi...)
direkt sorarsam aramızda gizli deliler dolaşıyor mu?

şimdi merak ettiğim şu. bir insan hem deli olup hem toplumun içinde yaşayabilir mi? bir adam düşünelim bir rahatsızlığı olan ve doktora gidip bunu onaylatsa. artık bilemiyorum ne ciddiyette veya ne tür bir rahatsızlık(şizofreni, paranoya, fobi...) ama delilik raporu alıpta bir yere tıkılmadan hayatına devam edebilen bir insan var mı? bu mümkün mü?

psikolojik rahatsızlığı olupta bir bakımevinin masrafını paylaşamayan insanlar aklıma geldi o yüzden sordum. onlar bir suç işlerse onlardan sorumlu olan kişinin vebalidir herhalde.
0
wessago
(18.12.10)
agir psikolojik rahatsizligi olup suc isleyen biri yine kendi kendinin sorumlulugunda olur, sucta vekalet nasil olsun.
0
tom riddle
(18.12.10)
dolu var. şizofrenilerin büyük çoğunluğunun dışarıya zararlı olduğundan bile söz edemeyiz. e böyle olduğunda o insanları bir yere kapatmanın anlamı ne olur ki? toplum içinde dolaşan ve bir psikiyatri uzmanı tarafından tedavisi görülen çeşitli seviyelerde psikotik, nevrotik, kişilik bozukluğu sahibi vb. bir sürü insan var. bu insanların büyük kısmı da öyle suça meyilli falan değildir. zaten bir kişinin akıl hastası olması demek o kişinin hiçbir hareketinin farkında olmadığı anlamına gelmez.

amerikan hukukunda bile sırf bu dediğim sebepten dolayı bir kişinin yalnızca şizofren olması demek o kişinin tamamen cezai ehliyetinin olmadığı anlamına gelmez. cezalandırılabilirler.

türkiye'de de cezai anlamda bir kişinin psikiyatrik derecede bir rahatsızlığı olsa bile kişi kendi eylemlerince değerlendirilir. olayda cezai ehliyetinin bulunmadığına karar verilirse ceza verilmez. kişi eğer kendi hareketlerini kontrol edemiyecek düzeydeyse ve onu bir başka kişi bilinçli olarak yönlendiriyorsa tıpkı bir çocuğu yönlendiren kişi gibi cezai olarak sorumlu olur.

ceza hukukundan farklı olarak akıl hastasının eylemini vasisi tazmin etmek zorundadır.
0
microfiction
(18.12.10)
mental hastalığı olan insanların hepsini suça eğilimli olarak sınıflandıramazsınız.
ilaçlarını kullandıkları sürece normaller, işine hergün giden avukat bir bey,çocukları ile ilgilenen bir evhanımı tanıyorum ki kendisi şizofren,ama başka bir şizofren tanıyorum adam çalışamıyor,sürekli evde.kimseyede zararı yok.
0
password
(18.12.10)
adnan hoca var benim bildiğim. bi de ben varım
0
unexpected error
(19.12.10)
(2)

ödüllü basın fotoğrafları

weeping guitar
aslında bu soruyu tüm ödüllü, seçilmiş fotoğraflar için de genişletebiliriz. sallıyorum mesela adamın fotoğrafı binlerce fotoğraf arasından birinci seçilmiş, fotoğrafın neyi anlattığı konusunda diyor ki "şu gördüğünüz kadınlar italya'daki seçime olan tepkilerini terastan beri aşağıya haykırarak dile
aslında bu soruyu tüm ödüllü, seçilmiş fotoğraflar için de genişletebiliriz. sallıyorum mesela adamın fotoğrafı binlerce fotoğraf arasından birinci seçilmiş, fotoğrafın neyi anlattığı konusunda diyor ki "şu gördüğünüz kadınlar italya'daki seçime olan tepkilerini terastan beri aşağıya haykırarak dile getiriyor" gibi bir şey. şimdi bu durum gerçektir bilemem ama bu tarz bazı fotoğraflar var "o an"da da sıkça görülebilen, hikayesini bilmeden sadece teknik yönünü eleştirirsin, gayet sıradan, anlamsız. böylesi hikayeleri ödül almak için kıçlarından uyduruyor olabilirler mi? o hikayeyi teyit eden birileri mi olması lazım?
0
weeping guitar
(18.12.10)
şurada bir seçki var ve bu fotoğrafların hepsinin tek bir yarışmadan alınmış olduğunu biliyorum. fakat hangi ödül bu, bulamadım. tek bildiğim bu fotoğrafların ve fotoğraf ödülünün çok ünlü ve önemli oldukları.

www.milliyet.com.tr

edit: soruyu dikkatli okumamışım, kusura bakmayın.
0
microfiction
(18.12.10)
buradakiler çok ünlü fotoğraflar zaten, çoğu da hikayesini bilmek gerekmeden etkileyici. benim dediklerim daha çok sırf fotoğrafa anlam yüklemek için uydurulmuş gibi duran hikayeler.
0
🌸weeping guitar
(18.12.10)
(7)

Kişiyi öldürmeden bütün organlar çıkarılabilir mi?

ermanen
Demin "doktorlar" dizisinde görünce aklıma geldi. Gövdedeki bütün organları çıkararak aort etrafındaki tümörü çıkarma ameliyatı yapmışlardı. Sanırım sadece kalp çıkmadı. Bir de beyin tabii ki. Evet mümkün mü bu? Kan dolaşımı nasıl ayarlanabilir ki böyle bir durumda?Hatta kalp ve beyni de çıkararak d
Demin "doktorlar" dizisinde görünce aklıma geldi. Gövdedeki bütün organları çıkararak aort etrafındaki tümörü çıkarma ameliyatı yapmışlardı. Sanırım sadece kalp çıkmadı. Bir de beyin tabii ki.

Evet mümkün mü bu? Kan dolaşımı nasıl ayarlanabilir ki böyle bir durumda?

Hatta kalp ve beyni de çıkararak da mümkün müdür? (Tabi doktorların bildiği özel bir şekilde, belki bir kısmı vücuda bağlı kalarak, damarlarla veya kan sağlayan birimlerle)

Gerçek hayatta da böyle veya buna benzer (organların çıkarılarak yapıldığı) bir ameliyatın örneği var mı hiç?
0
ermanen
(18.12.10)
evet var böyle bir vaka:

www.sagliksal.net

p.s. katkılarından dolayı google'a teşekkürlerimi sunarım.
0
microfiction
(18.12.10)
Elbette, bizzat girmiştim bu ameliyata.
0
ornette
(18.12.10)
var diye biliyorum, kan dolaşımınıı bir cihaz ile sağlıyorlar ve vücut sıcaklığını düşürüyorlar,hasta stabil konuma gelince de at koşturuyorlar sonrada diriltiyorlar.
0
skywalkeremre
(18.12.10)
valla house'un bir bölümünde vardı aynen skywalkeremre'nin tarif ettiği tarz bir ameliyat. küçük bir kızı ameliyat etmek için vücut ısısını düşürürerek kontrollü olarak kısa bir süreliğine öldürüp, işlerini halledip tekrar uyandırmışlardı. hatta kızın annesine ameliyatı anlatırken ya house ya da wilson "kızınızı reboot edicez" diye tarif etmişti. o tarz bir şeyi gördükten sonra her türlü ameliyat vardır, inanırım.
0
resistance is futile
(18.12.10)
@ornette, hocam biraz daha acar misiniz mumkunse? (anlayacagimiz dilde :) )
0
kakoy
(18.12.10)
zaten islevini yapay yollarla saglayamadigimiz birkac organ var; beyin, karaciger, pankreas gibi.
0
tom riddle
(18.12.10)
@resistance is futile yahu ben de nerede gördüm diye düşünüyordum=)
0
skywalkeremre
(18.12.10)
(4)

eskilerden iki anime.

jamesjersey
ilki trt'de yayınlanıyordu. 25-30 cm boyunda robotlar var. elemanların laptopları var. bu robotları ringde dövüştürüyorlar. ikincisi sanırım kanal 6'da yayınlandı. bütün evren konfederasyonla yönetiliyor. sonra birileri çıkıp biz asilleriz imparatorluk kuracağız diyor.isyan ediyorlar. savaşlar filo
ilki trt'de yayınlanıyordu. 25-30 cm boyunda robotlar var. elemanların laptopları var. bu robotları ringde dövüştürüyorlar.

ikincisi sanırım kanal 6'da yayınlandı. bütün evren konfederasyonla yönetiliyor. sonra birileri çıkıp biz asilleriz imparatorluk kuracağız diyor.isyan ediyorlar. savaşlar filo halinde oluyor. başrolde bir komutan var. filosunu çok iyi yönetiyor. anime 30-40 yıllık bir süreci kapsıyor.

her iki anime de sözlükte mevcut ama isimlerini unuttum. bi buldurun be?
0
jamesjersey
(18.12.10)
birincisi için (bkz: jumaru)

puraresu sanshiro adıyla geçiyor.
0
microfiction
(18.12.10)
teşekkürler :) ikincisinden bir haber var mı?
0
🌸jamesjersey
(18.12.10)
budur abicim. çook teşekkürler. özellikle legend of the galactic heroes benim için robotech'ten bile daha önemli bir animedir :)
0
🌸jamesjersey
(18.12.10)
bu arada benim hatırladığım kısmı animenin onda biri falanmış :)

ben reinhardla yang wenli nin kapışmalarını hatırlıyorum.
0
🌸jamesjersey
(18.12.10)
(11)

en dayanıklı bot hangisidir?

eferuzgaroglu
ben aldığım birşeyi uzun yıllar kullanmayı seven bir adamım. bundan 10 yıl önce greyder marka bir bot aldım hala da giyiyorum eskimedi nasıl yapmışsa artık adamlar. ama sıkıldım yenisini alayım diyorum. yine böyle bir bot alıp bi 10 yıl daha giyeyim diyorum. en kaliteli dayanıklı bot markası hangisi
ben aldığım birşeyi uzun yıllar kullanmayı seven bir adamım. bundan 10 yıl önce greyder marka bir bot aldım hala da giyiyorum eskimedi nasıl yapmışsa artık adamlar. ama sıkıldım yenisini alayım diyorum. yine böyle bir bot alıp bi 10 yıl daha giyeyim diyorum. en kaliteli dayanıklı bot markası hangisidir? fiyat çok da mühim değil zira 10 yıl giyince amorti ediyor kendisini. bu greyderi de 90 liraya almıştım o zaman çok paraydı ama 10 sene iyi oldu tabi.
0
eferuzgaroglu
(18.12.10)
dr martens
0
overdose
(18.12.10)
en iyiyi bilmem ama sketchers iyidir. dayanıklıdır, 10 yıl dayanabilitesi vardır.
0
microfiction
(18.12.10)
(bkz: salomon)
0
close to the edge
(18.12.10)
dr martens iyidir, ısıtıyor da.
0
kayranin kedisi
(18.12.10)
5 sene boyunca scooter ın bi botunu giydim. o botla yaptıklarımı sayayım:
çamur olmuş toprak sahada futbol turnuvasına katılmak
2-3 sene basket topu ile futbol oynamak
aynı gün içerisinde saatlerce suda yürümek.
vs vs
ve 5 sene yoluna devam etti. sonra attım.
0
dieselsingle2
(18.12.10)
9 senelik bot var bende. sık olmasa da giyiyorum hala. markası hush puppies. bende ucuza aldığımı zannetmiyorum ama hatırlamıyorum da.
0
villeneuve
(18.12.10)
us army nın kullandıkları markalara bak panpa.
0
bryan fury
(18.12.10)
feribot
0
desdinova
(18.12.10)
dağcılık malzemesi satan dükkanlara git, orada ne istediğini anlat. baya pahalı olanları var, ama sonuçta dağ koşullarına göre yapıldıkları için şehirde bir hayli gidiyorlar. üstelik çok da konforlular.
0
dark wing duck
(18.12.10)
para verme bence çok. dediğim scooter'ı sezon sonu ve numarası kalmadığı için 40 tl ye almıştım.
0
dieselsingle2
(18.12.10)
tabiki YDS
0
piszenci
(18.12.10)
(13)

Diyalogları ile öne çıkan film arıyorum

money money money
Merhaba,Diyalogları çok güzel dediğiniz, dili zengin olan (ingilizce veya türkçe) içinden replikleri hala hatırlıyorum dediğiniz ve tavsiye edeceğiniz güzel filmler var mı? Subjektiflikten biraz da olsa kurtarmak için mesela, Inception bence güzel bir film ama şu anda filmden aklımda kalan bi'tane s
Merhaba,

Diyalogları çok güzel dediğiniz, dili zengin olan (ingilizce veya türkçe) içinden replikleri hala hatırlıyorum dediğiniz ve tavsiye edeceğiniz güzel filmler var mı? Subjektiflikten biraz da olsa kurtarmak için mesela, Inception bence güzel bir film ama şu anda filmden aklımda kalan bi'tane söz yok. Buna mukabil, Sherlock Holmes diyaloglar yönünden daha başarılı.

Thanks in advance :)
0
money money money
(17.12.10)
neredeyse sırf diyalog üzerine kurulu iki film var.

(bkz: before sunrise)
(bkz: before sunset)

tabii diyalogdan kastınız içinde akılda kalıcı afili sözler geçen, ikide bir aforizmaların havalarda uçuştuğu filmlerse bilemem. ama dediğim gibi, bu iki film sırf diyalog üstüne kuruludur. bir de afili diyalogların olduğu filmler vardır. sözgelimi (bkz: godfather)
0
microfiction
(17.12.10)
Yoo hayır, afilli diyaloglar değil aradığım. Teşekkürler.
0
🌸money money money
(17.12.10)
şöyle bir liste yapmışlar

www.makefive.com
0
sttc
(17.12.10)
matthias coltrain
(18.12.10)
V for Vendetta. Kimsenin yazmamış olmasına inanamıyorum!
0
here we go
(18.12.10)
Evet, V herhalde ilk 3 e girer tüm zamanlarda :)
0
🌸money money money
(18.12.10)
şimdi sokak muhabbeti, sokak ağzı falan hoşuna gidiyorsa eğer şafak sezer falan diye burun kıvırma kolpacinoyu izle. sokak muhabbetine, raconuna, ağzına iyi kötü hakim biri olarak sana söylüyorum ki bir tane öyle geçiştirmelik boş laf, jest yok bu filmde.

arkadaşların söylediklerinin dışında da 12 angry men olur bak. pulp fiction başta olmak üzere tarantinonun da bisürü filmi diyalog manyağıdır. onun dışında the big kahuna'yı ısrarla öneririm. bi de mesela canım sıkıldıkça oturur scent of a woman'da al pacinonun okulda konuştuğu sahneyi açar izlerim. good will hunting ve k-pax'i de unutmayalım.
0
unexpected error
(18.12.10)
(bkz: the big kahuna)
(bkz: hurlyburly)
(bkz: sleuth)
0
close to the edge
(18.12.10)
hayret, kimse pulp fiction dememiş.
0
s e ff a f
(18.12.10)
@ unexpected error, yok canım, niye ayırayım sokak ağzı diye. kolpaçino'yu izlemedim çünkü güzel olmadığı yönünde çok fazla duyum aldım. big kahuna dışında diğerlerini izledim. tarantino noktasında katılıyorum. ben de ara sıra açıp "i'd brought a flamethrower here" ve dans sahnesini izlerim :)

@seffaf evet pulp fiction da ilk 3'e girer, hakkını yemeyelim
0
🌸money money money
(18.12.10)
revolver
0
p a t r i o t
(18.12.10)
donnie darko kanımca çok fazla akılda kalıcı diyalog barındırıyor
0
blackbasat
(18.12.10)
fight club var bir de. o zaten listenin açık ara birincisi olduğu için yazılmamış sanıyorum.
0
s e ff a f
(18.12.10)
(8)

dinler tarihi

yons
tüm inanç sistemlerinin doğuşunu ve hangisinin hangisinden esinlendiğini iyi anlatan kitap arıyorum. (türkçe)
tüm inanç sistemlerinin doğuşunu ve hangisinin hangisinden esinlendiğini iyi anlatan kitap arıyorum. (türkçe)
0
yons
(17.12.10)
Türkçe bulman çok zor dostum tabu konu.
0
ikinci ihtimal
(17.12.10)
dost yayınları'nın dinler üzerine kitabı var ama istediğiniz kadar kapsamlı değil. yine de okunabilir.
0
cro magnon
(17.12.10)
balik kraker
(17.12.10)
Mircea Eliade vardır, olayın piri gibi biridir.
kitap.antoloji.com
0
jesterdvine
(17.12.10)
turan dursun'un kitaplarına bak. laf arasında verir birkaç bilgi; genel olarak bunun üzerine yoğunlaşmış değildir.
0
tebelles
(17.12.10)
nası bulunmasın türkiye'de? tabu falan değil, ne yaptınız? zibilyon tane kitap bulabilirsin. Verilenler ağır kaçarsa, tüfek mikrop çelik, tanrıların arabaları veya ismail gibi daha rahat şeylerden genel fikir edinebilirsin.
0
manfool
(17.12.10)
Kesinlikle Mircea Eliade derim. Sizin aradığınız kitap(lar) ona ait. Kendisi zaten dinler tarihinin en önemli akademisyenlerinin başında geliyor. Türkçe kaynak bulman çok zor, tabu bu konu diyenler hiç kitap okumuyor sanırım. Orhan Hançerlioğlu'nun kitabı da bir dinler tarihi kitabı değildir, edinebileceğiniz bilgi kısıtlıdır. Aynı biçimde felsefeye giriş kitapları da öyle. Turan Dursun, iyidir hoştur ama daha çok İslamiyet'e tanrıtanımaz bakışla eleştiri getirmeye çalışan kitaplardır. Aradığınızı bulamazsınız.

İşte Mircea Eliade'nin dinler tarihiyle ilgili külliyatından temel dinler tarihi dizisi:

Dinler Tarihine Giriş
www.idefix.com

Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi-1
www.idefix.com


Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi-2
www.idefix.com

Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi-3
www.idefix.com

Aradığınız her şey bu kitaplarda var. Eğer Mircea Eliade'nin dinler tarihiyle ilgili daha özgül konulardaki kitaplarını da merak ediyorsanız ahanda şurada:

www.idefix.com

Bunlar dışında bir sürü ayrıntıda kalan kitap var. Sözgelimi Muazzez İlmiye Çığ'ın Kuran'ın Sümer ve Babil'deki kökenleri gibi kitapları var. İdefix'te dinler tarihi diye arayınca böylesi zibilyon tane sonuç çıkıyor. Ahanda:
www.idefix.com
0
microfiction
(17.12.10)
çok kapsamlı irdelemese de muazzez ilmiye çığ teyzenin kitaplarına bakabilirsin. sümerlerle olan bağlantıyı yeterince iyi işliyor.
0
unexpected error
(18.12.10)
(9)

Deli olazayim! Şapka işareti yapamıyorum, şapka yerine ^^

alidesidero
Geçen birileri oturduğunda bozmuştur belki de birtakım tuşlara basarak... Bilemiyorum. Tek bildiğim, artık şapkalı harfleri klavyede yapamadığım, şapka vermek için shift+3'ü takiben bir harfe basılır ya, hah işte, ben shift+3'e basar basmaz iki tane harfsiz şapka çıkıyor aha da böyle: ^^Baya bi kurc
Geçen birileri oturduğunda bozmuştur belki de birtakım tuşlara basarak... Bilemiyorum. Tek bildiğim, artık şapkalı harfleri klavyede yapamadığım, şapka vermek için shift+3'ü takiben bir harfe basılır ya, hah işte, ben shift+3'e basar basmaz iki tane harfsiz şapka çıkıyor aha da böyle: ^^

Baya bi kurcaladım, Google'ın altını üstüne getirdim bir şey bulamadım, buldum da, çözüm olmadı aslında. F Klavye'yi yükleyip shift+ctrl kombinasyonuyla geçiş yaptığımda şapka işareti yapabiliyorum ama bu sefer de klavye F'e geçiş yaptığı için yazamıyorum haliyle.

Ben şapkalarımı istiyorum. Bu sorun ve çözümü hakkında bilgisi olan var mı?
0
alidesidero
(16.12.10)
çözüm değil fakat geçici bir alternatif önerebilirim. alt+140 ile î, alt+150 ile û, alt+131 ile â yapabilirsiniz.
0
kirkinin da kulpu kirik kup
(16.12.10)
elim alışmış eski ve yaygın yönteme. kalıcı bir çözüm lazım.
az önce q klavyeyi kaldırıp yeniden yükledim ama düzelmedi
0
🌸alidesidero
(16.12.10)
az önce, ü karakterindeki kıvırmlı çizgiyi de atamadığımı keşfettim.
nasıl bir sorundur bu?
0
🌸alidesidero
(16.12.10)
Çözüm değil büyük ihtimalle ancak "^^" durumu, shift basılıyken 2 kere 3'e bastığımda oluşuyor. Başka türlü yapamıyorum. Yani bir takılma ya da hız problemi vardır belki.

"~" karakteri de alt-gr+ü'den sonra herhangi bir karaktere bastığımda çıkıyor. (muhtemelen biliyorsunuz tabi)
0
44
(16.12.10)
kasayı yan yatır panpa. eğer düzelmezse büyük ihtimalle klavyeye su falan dökülmüştür. siz basınca birden fazla defa basmış gibi oluyor sanırım. farklı bir klavyeyle deneyin bence.
0
vito andolini
(16.12.10)
maalesef değil arkadaşlar,
3 tuşu da normal çalışıyor (değişik şekillderde sınadım), shif tuşu da, alt gr tuşu da, ü tuşu da... ancak ü tuşuna alt gr ile basınca o dalgalı çizgi karakteri de çıkmıyor yani sorun her neyse onu da yok etmiş.

(bkz: şapkasız yazmam abi) anlayın lütfen, yardıııım!
0
🌸alidesidero
(16.12.10)
Çok kötü durummuş yav. İnsan bir anda "Kârımı paylaşmak istiyorum" yazacağına "Karımı paylaşmak istiyorum" yazarken bulur kendini. Evlerden uzak.
0
microfiction
(16.12.10)
@açık hava tımarhanesi
öyle yapınca şu karakter çıkıyor: æ
0
🌸alidesidero
(16.12.10)
ComboFix attım düzeldi! :))))) âûêîô
0
🌸alidesidero
(19.12.10)
(9)

Türkiye'de ve Dünya'da protesto yapmak işe yarıyor mu?

ermanen
Protesto yapmak birşeyleri değiştiriyor mu? Örnekleri var mı?Nedir, ne değildir?
Protesto yapmak birşeyleri değiştiriyor mu? Örnekleri var mı?
Nedir, ne değildir?
0
ermanen
(15.12.10)
adamlar sadece protesto yaparak ülkeden düşmanı atmış vaktinde. elbette işe yarıyor.
0
darknum
(15.12.10)
Örneğin Greenpeace gibi kurumların protestoları işe yarıyor. Türkiye'de Greenpeace'den tırsan ciddi firmalar tanıyorum çünkü bu örgütün sağlam networkü var.

Buna benzer bir diğer örnek, öğrenci olayları. Demokrasilerin yerleştiği ülkelerde öğrenci protestoları ciddiye alınır. Bizim ülkede ise aykırı sesleri dinlemeye tahammül edemeyen bir hükümet olduğu için öğrencilerin fikirleri değil sadece yarattıkları güvenlik ihlalleri ciddiye alınır.
0
score
(15.12.10)
hangi ülke imiş yaw öyle o merak ettim ne demiş işgalci askerler cok ayıp ettik lan bak bizi protesto ediyorlar gidelim ülkemizde barış ve dostluk içinde yaşayalım mı :)
protesto hiç bir boka yaramıyor yarasa şimdi dünya lideri olmuştuk.
0
asadas1999
(15.12.10)
kamuoyu oluşturmak da protestoysa (bkz: sakine muhammed ashtiani)
bunun yanına greenpeace'in de başarıya ulaşan girişimleri var
0
freebird5406
(15.12.10)
özellikle avrupada protestolar işe yaramaktadır ama bizim ülkemizde değil.
biz sağlam darbelerle kendimize gelirken avrupalı hafif bir dürtme ile akıllanıyor.
fransada öğrencilerin protestolarına aileleride destek verince milyonlar sokaklardaydı.
0
seyduna6687
(15.12.10)
bizde geçim derdi var. ekonomik açıdan özgür olamayan bireyler protesto yapmak için toplanamaz bile. ağzına sıçtığımın işine gitmek zorundayız.
0
fukka
(15.12.10)
türkiye'de yumurta atma modası ba$ladı ama sonuç dayak kötek göz altı ve soru$turmaya kadar gidebiliyor. protesto edilen değil eden zarar görüyor.

yumurta ne kadar anlamlıdır bilemem ama protesto / muhalefet etmenin layıkıyla anla$ıldığı bir ülke olmadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim.
0
robinbook
(15.12.10)
@asadas1999 (bkz: hindistan) (bkz: gandi)
0
microfiction
(15.12.10)
türkiye'de polisin öğrenci dövüp stres atmasına yarıyor, böylece evde eşlerini çocuklarını dövmüyorlar sanırsam.
ingiltere'de, fransa'da,yunanistan'da,italya'da öğrenciler istediğini yaptırıyor, çünkü polis bu şekilde müdahale edemiyor, italya'da öğrenciler ülkedeki üniversitelerin yarısından fazlasını ele geçirdi, rektörlükleri ele geçirdi, hatta öğretim üyeleri destekledi. biz de olsa arkadaşın desteklemez, rte ne derse o. bu yüzden zaten herkes tırstığı için okulda protesto yapmak için 30 kişi toplayamaz olundu.
0
r_u_h
(16.12.10)
(9)

tango ve sosyalizm

p shadow
lafa nereden girsem yanlış anlayacaksınız gibi, o yüzden önce şunu belirteyim; tango yapmayı yeni öğrenen birisiyim ki öyle ruhundan anladığımı falan da iddia edemem..tango ile bi ideolojiyi birleştirmek gibi bir niyetim de yok.. şöyle anlatayım; hiç "bandista" dinlediniz mi? hah, bazı şarkıları var
lafa nereden girsem yanlış anlayacaksınız gibi, o yüzden önce şunu belirteyim; tango yapmayı yeni öğrenen birisiyim ki öyle ruhundan anladığımı falan da iddia edemem..

tango ile bi ideolojiyi birleştirmek gibi bir niyetim de yok.. şöyle anlatayım; hiç "bandista" dinlediniz mi? hah, bazı şarkıları var ki kalkıp tango yapasım geliyor.. o müzikler o dansa uygun mudur değil midir onu da bilmiyorum ama hoşuma gidiyor işte.. isimlerini vereyim de tam olsun;

kara çocuk şarkısı (intro'su ile birlikte)
her şeyin şarkısı
benim annem cumartesi
hiçbir yerin şarkısı (6.16 dk olanı)

soru şu; az çok bu tatlarda bir şarkı var mıdır bildiğiniz?
pek anlatamadım kendimi ama dinleseniz anlarsınız gibi geliyor.. umarım yani..
0
p shadow
(14.12.10)
sosyalizme nerden bağliycaz hocam onu anlamadım.
0
belki lazim olur
(14.12.10)
"bandista" hem tarz, hem sözler hem de müzikler olarak buram buram sosyalizm kokuyor.. ben de ona yakın bir şey arıyorum.. tabi özellikle müzik olarak, ama içeriğinde de biraz sosyalizm, biraz anarşizm bezeli sözler olsa daha bir hoş olur..

yoksa tango'yu onlarla direkt bağlamanın bir imkanı yok bence..
0
🌸p shadow
(14.12.10)
öncelikle bandista candır, istanbul'da iseniz konserlerine bekleriz.
bence bandista parçaları ile uykunda bile tango yapabilirsin, yeterki kelimeleri hisset.

---spoylır----
ve hiç bir yerde işgal hala sürüyordu
---kapa la kapa---
0
Her Yer Siyah
(14.12.10)
tangoyla ilgili şöyle bir durum var: bandista kadar politik tango parçalarının olup olmadığını bilmiyorum ama ispanyolca tangoların sözleriyle bizim eski türkçe tango parçaları arasında dağlar kadar fark var olduğunu öğrenmiştim. bizim türkçe tangolar genelde "papatya gibisin beyaz ve ince" şeklinde sevdiceğe söylenen aşk parçalarından müteşekkilken özgün tangolar çok farklı ve derin konuları işliyormuş. bu yüzden bandista'da da tango yapılabilir kanısındayım.
0
microfiction
(14.12.10)
o parçaları bi bulsam dinlesem yorum yapardım da :) bilmiyorum
yalnız alternatif tango olabilir belki
tangoda bi dönem alternatif modası vardı zaten
büyk milongalarda gecenin en ritmi yüksek anında kimi djler çalar

o yüzden tango olmayan ama tango ritmine aşağı yukarı uygun parçayla da evet tango yapılır ama normal ritmli bi tangodan daha zordur..

nuevotangoya yakın tonda müziklerle özellikle ...

ha bi de tango parçalarının çoğu bizdeki gibi aşk meşk üzerine değil
sosyal ve hatta politik örnekleri de var

zaten aşkın dansı olmaktan ziyade herşeyi işe hayatın dansı olur kendisi
0
isimmisimyok
(14.12.10)
tangonun latin amerika kökenli olmasından da bağlayabiliriz bence.
(bkz: dans edemediğim devrim devrim değildir)
ayrıca; (bkz: devrim yapmak için dans kursuna gitmek)
0
:/
(14.12.10)
tango: tutkunun ekonomi politiği diye bi kitap vardı ayrıntı'dan çıkmış. Ben de tangoya başlamadan önce oturup okuduydum. zaten tek becerebildiğim şey okumak. :) tavsiye ederim.

Savigliano, tangoyu – kendi tangosunu – yazabilmek için dans adımlarını anıştıran bir yöntem ve dil bulmuş: tangoyu anlatmıyor, okuyucusunun önünde tango yapıyor. kimi zaman tutkulu, bazan kederli ama çoğu kez hırçın ve öfkeli. bununla akademik ve kolonileştirici dilin sınırlarını zorluyor, okuyucuyu kendisiyle birlikte tango adımlarını takip etmeye ve dekolonileştirme sürecinin yalnızca izleyicisi değil ortağı olmaya davet ediyor. üstelik bunu yaparken, latin amerika’nın direnişçi tarihinden, özellikle de che’den ilham aldığını gizlemeye gerek duymuyor.

“che gibi ben de, amacımın galibiyet olduğunu açıkça söylüyorum. kendi örneğimde bunu, bozguncu ezgilerin tangosunu yaparak ve akademik sessizliklerin ritmini kırarak gerçekleştiriyorum.”

savigliano, bir kadın, bir feminist ve bir tango dansçısı olarak, tangonun insanları hem cezbeden hem de rahatsız eden yönlerini cesurca ortaya koyuyor. onun anlattığı biçimiyle tango tarihi, kolonileştirilmiş bir ülkenin tarihi olmanın yanı sıra, aynı zamanda ‘öteki’ olarak tanımlanmış kadınların tarihi. bu tarihi anlatırken, buenos aires batakhanelerinden, paris’teki şık kabarelere ve oradan da tokyo’nun ehlileştirilmiş dans salonlarına kadar uzanan bir öykünün izini sürüyor.

savigliano’nun kitabı, yalnızca argentinoların hikayesi değil, tangonun dans edilebilen kederli bir düşünce olduğuna inanan herkesin öyküsü.
0
gereksiz insan
(14.12.10)
bu arada bandista'dan "maya" canmış yahu..
hem tango hem bandista sevenler beni alayacaktır sanırım..
0
🌸p shadow
(15.12.10)
sosyalizm kokan bir tango arayışında mısınız, yoksa bandista kokan herhangi başka bir müzik arayışında mısınız çözememiş olmakla beraber, anladığıma cevap vereyim ben;

tango 30'lu yılların ortalarına kadar gayet "leş" tabir edilebilecek bir müzik. bol argo, kadınlardan kumardan, at yarışlarından falan bahseden bir edebiyat. 40'lardan itibaren ise "temiz"lenmeye başlıyor şiirler (yani şarkı sözleri)romantikleşiyor, ve arjantin'e göçen avrupalıların yurt özlemlerinden, yine yoğunca aşktan, latin "aile yapısı" dolyısıyla anne özleminden filan bahsediyor.
yani aradığınız "sosyalizm kokan bir tango" ise, öyle bir şey yok. yani zaten tangonun edebiyatına ters. zira darbeler yüzünden zaten çok kez yasak yemiş bi kültür olduğu için tango kültürü, sanırım bir de şarkı sözleri yüzünden hapislerde çürümeyi göze alamamış insanlar.

ama "bandista'nın müziğiyle tango dans edilir mi?" diye soruyorsanız, niye edilmesin derim. dünyada son yıllarda "nuevo tango" ve "neo tango" gibi akımlar var, hatta milongaların bitmesine yakın 3-4 şarkı "tango dışı" müzik de çalınıyor artık (arjantin'de yok bu adet. sadece bizde ve avrupa'da var.)
"neo tango" (yani tango olmayan, ama temposu ve ritmik yapısı tango dans etmeye uygun şarkılar) arıyorsanız, google'ladığınız an karşınıza zilyon tane playlist çıkacaktır, aralarından beğendiklerinizi şeedersiniz.

amma ve lakin, tangoyu kendi müziğiyle (gerçek tangolarla) öğrenin ve dans edin bence. ilerledikçe, ustalaştıkça, keyfine daha çok varacaksınız.
0
delimine
(24.12.10)
(8)

mac için office önerisi?

cari kacik
ms office for mac mi yoksa open office mi? performans açısından hangisini önerirsiniz?edit: kendim google docs kullanıyorum. elinde illa kurulu program olsun isteyen "bi arkadaş"a lazım.
ms office for mac mi yoksa open office mi? performans açısından hangisini önerirsiniz?

edit: kendim google docs kullanıyorum. elinde illa kurulu program olsun isteyen "bi arkadaş"a lazım.
0
cari kacik
(12.12.10)
google docs rullaz.
0
bryan fury
(12.12.10)
@bryan onu kendim kullanıyorum. bunu arkadaşım için sormuştum. o pek anlamaz elinde program olsun ister illa da.
0
🌸cari kacik
(12.12.10)
ofis 2011 baya iyi.
0
esenboga
(12.12.10)
ms office for mac 2011. kesinlikle oldukça iyi. bazı ayrıntıları da halledip mac'e yaraşır bir program haline getirmişler.
0
microfiction
(12.12.10)
korsan kullanırım diyorsa : office
korsan kullanmam, parasi neyse veririm diyorsa: office
korsan kullanmam ama para da vermem diyorsa : open office
0
buzzlightyear
(12.12.10)
open office iyidir baya, bir de neo office diye bisey vardi, ama pek kullanisli degildi.

ms office'i de torrent sitelerinde bulursun rahat.
0
nawres
(12.12.10)
office for mac 2011

kral olmus
0
no christ requiress
(13.12.10)
OpenOffice.org (Go-oo edition):

go-oo.org

Beleş ve açık kaynak. Kolay gelsin...
0
metal revolution
(13.12.10)
(6)

ölüler neden yatay gömülür?

geridonusum kutusu
ayakta kalamayacakları için olabilir tabi ama bunu sağlayacak bir mekanizma icat etmek çok zor olmasa gerek. hem dikey halde defnedildiklerinde daha az yer kaplarlar, tasarruf da edilmiş olur? olur mu?yani hepsini geçtim de bunun dini bir açıklaması var mıdır?
ayakta kalamayacakları için olabilir tabi ama bunu sağlayacak bir mekanizma icat etmek çok zor olmasa gerek. hem dikey halde defnedildiklerinde daha az yer kaplarlar, tasarruf da edilmiş olur? olur mu?

yani hepsini geçtim de bunun dini bir açıklaması var mıdır?
0
geridonusum kutusu
(12.12.10)
dikey halde gömmek için daha derine kazmak gerekir. yoksa birazcık eşelemede ortaya çıkabilirler. yatay gömmek daha pratiktir. dinsel olarak başın kıbleye çevrilmesi hususuna değinmiyorum, ama din ne açıklama getirirse getirsin temel olan şey pratik kolaylıktır.
0
microfiction
(12.12.10)
kimi inanışlarda insanın ölümünün ebedi uyku olarak görülmesinin etkisinin olabileceğini düşünüyorum. dikey uyumazsın sonuçta.

tabi tahmin.
0
naraso
(12.12.10)
kültürel bir durum. bazi kültürlerde oturarak ya da ana rahmi pozisyonu verilerek gömülür. tabii bir insani toprak altina gömmenin en optimum yolu da budur. asil amac hayvanlarin desip cikaramayacagi bir derinlige birakip üstünü toprakla taşla örtmektir.
0
atmacaged
(12.12.10)
tam yatay değildir aslında hafif yan yatırılır.
mezarın en dibinde biraz içe doğru girilir ve o araya konur ceset.
uyku hesabından olsa gerek böyle gelmiş böyle gidiyor.
0
seyduna6687
(12.12.10)
tam olarak sirti yere gelmiyor aslinda,sag omzuna dogru yatiriliyor.kibleye dogru olmasi gerek.saga yatirma olayi din ile alakali olmasi gerek.
0
raycharles
(12.12.10)
ingilterede dikey gömeceklerdi en son, mezarlıklarda yer kalmadı diye.
0
gunetapar
(12.12.10)
(2)

Yeniçeri Ocağı Kitap Önerisi

Batsy
Tarih dersinden aldığım yıllık ödev Yeniçeri Ocağı hakkında.Bana bu konuda içinde yeniçeri ocağı hakkında detaylı bilgiler olan kitaplar önerebilir misiniz?
Tarih dersinden aldığım yıllık ödev Yeniçeri Ocağı hakkında.Bana bu konuda içinde yeniçeri ocağı hakkında detaylı bilgiler olan kitaplar önerebilir misiniz?
0
Batsy
(10.12.10)
reşat ekrem koçu'nun yeniçerilerle ilgili bir kitabı olacaktı. işinizi görür muhtemelen. doğan kitap'tan yayınlanmıştı galiba.
0
michel foucault
(10.12.10)
Şunları öneririm:

www.idefix.com
www.idefix.com
www.idefix.com

bir de dolaylı kaynak olarak:
www.metisbooks.com
0
microfiction
(10.12.10)
(10)

Bana ölmeden önce okunması gereken kitaplar önerebilirmisiniz?

smanian
Daha çok edebi eserler veya polisiye,korku konulu kitaplar önerirseniz sevinirim .
Daha çok edebi eserler veya polisiye,korku konulu kitaplar önerirseniz sevinirim .
0
smanian
(09.12.10)
polisiyeye Agatha Christie derim. Favori kitaplarımdan birisi ABC Railway
0
cikolatalıgofret
(09.12.10)
şu kalıba da bitiyorum yalnız. öldükten sonra okunması gereken kitaplar da mı var yani.

şeker portakalını öneriyorum.
0
kamil5
(09.12.10)
diger tarafta ne yemeli
0
exodia
(09.12.10)
Ayn rand - Tüm kitapları mutlaka okunmalı
0
kennym
(09.12.10)
dövüş kulübü, gösteri peygamberi, fante ve bukowski'nin kitapları (en yakın okuyup beğendiklerim)
0
paltar yuyan masin
(09.12.10)
kucuk prens :)
0
bir varmis bir yokmus
(09.12.10)
Allah'in son eserini okumadiysaniz tavsiye ederim.
0
salahaddin
(09.12.10)
o kadar çok var ki hangi birini sayayım? en iyisi sizsözlükten şu başlığa bakın:

(bkz: ölmeden önce okunması gereken 40 kitap)

bu başlıkta notos dergisinin (bkz: notos öykü) hazırladığı bir anket var. anket sonucunda 40 kitap ortaya çıkmış.

bir de idefix'in ölmede önce okunması gereken 1001 kitap listesine bakın:

www.idefix.com
0
microfiction
(09.12.10)
Öldükten sonra da hayat var kavramına inandıgım varsayılırsa öldükten sonra okunacak 50 kitap şeklinde bir listede yapabilirim.Yada bırakırım ben öldükten sonra okunması gereken 50 dua şeklindede bir liste yapayım :=) Önerileriniz için teşekkürler..
0
🌸smanian
(09.12.10)
hayatımda tek kitap okuma hakkım olsaydı, küçük prens +1
0
freebird5406
(10.12.10)
(13)

kafa yapan şarkılar...

leon
dinlerken sanki keyif verici maddeler kullanıyormuş hissi veren şarkılar arıyorum.hafif bişeyler olsun, anlamışsınızdır.mesela "chan chan" diye bişey gördüm sözlükte, merak edip dinledim ve aynı bahsettiğim etkiyi yarattı bende.not: ajdar dinle iyi kafa yapar mehehe şeklinde esprili cevap yazanları
dinlerken sanki keyif verici maddeler kullanıyormuş hissi veren şarkılar arıyorum.
hafif bişeyler olsun, anlamışsınızdır.

mesela "chan chan" diye bişey gördüm sözlükte, merak edip dinledim ve aynı bahsettiğim etkiyi yarattı bende.

not: ajdar dinle iyi kafa yapar mehehe şeklinde esprili cevap yazanları da kınamam, saygı duyarım.
0
leon
(09.12.10)
(bkz: ravi shankar)
0
microfiction
(09.12.10)
jefferson airplane - white rabbit.
0
hollowlife
(09.12.10)
eloy- poseidon's creation
eloy- love over six centuries
0
resistance is futile
(09.12.10)
pink floyd - set the controls for the heart of the sun
0
superb
(09.12.10)
air - alone in kyoto
air - photograph
0
cedric tweedledee
(09.12.10)
sia - breath me
0
cedric tweedledee
(09.12.10)
connie francis - siboney
0
elmyra
(09.12.10)
alphawezen-green eyes tam istediğin gibi
0
drew
(09.12.10)
yahel- butterfly
0
villeneuve
(09.12.10)
kokain etkisi için mezdeke
0
filmhicbitmesin
(09.12.10)
afroman-because I got high
ahada link
www.youtube.com
0
exodia
(09.12.10)
supertramp - school
0
yavrukedi
(09.12.10)
the moody blues-nights in white satin
0
manifeste
(09.12.10)
(7)

amerika'dan nook almak.

no avalon
güzel alet. fiyatı da 149 usd. ama sorun şu ki ben türkiye'deyim :)şimdi sorularım şöyle:1) barnes and noble'ın sayfasıda "türkiye'ye göndermezük" demiyor. daha önce alana oldu mu?2) gümrük üst sınırı ne kadardı en son? olmadı hazır yeni yıl geliyorken hediye kılığına nasıl sokulur bunlar?3) allah'ı
güzel alet. fiyatı da 149 usd. ama sorun şu ki ben türkiye'deyim :)

şimdi sorularım şöyle:

1) barnes and noble'ın sayfasıda "türkiye'ye göndermezük" demiyor. daha önce alana oldu mu?
2) gümrük üst sınırı ne kadardı en son? olmadı hazır yeni yıl geliyorken hediye kılığına nasıl sokulur bunlar?
3) allah'ın hakkı 3'tür deyip, kullananlar beğendi mi? yoksa hala kindle mı alemlerim kralı?
0
no avalon
(09.12.10)
gümrük yasal sınır 150€
0
herospower
(09.12.10)
bir şekilde türkiye'ye soksan bile barnes&noble e-book'larını amerika dışına satmıyor. yani sadece amerikadayken kitap alabiliyorsun.

edit: compumaster'ın dediğine istinaden, nook color'ın yeni çıktığını hatırlatmak isterim.
0
resistance is futile
(09.12.10)
3)kindle daha iyi bir izlenim bıraktı. özellik olarak ikisi de birbirine benziyor ancak kindle da ekstra olarak amazon desteği var (elbette yabancı dilde kitaplar*). kararını vermeden önce özellikleri daha detaylı incelemeni ve boyutlarını karşılaştırmanı tavsiye ediyorum, ağırlığı da unutmamak lazım.
0
score
(09.12.10)
bende kindle var, sahane alet, siddetle tavsiye ederim. kindle'in uzerine olabilecek tek alet renkli ekranli bir sey olabilir.
0
compumaster
(09.12.10)
sagalun arkadaslar.
benim yaptigim kisa arastirmada, ne once amazon'un turkiye'ye gondermedigini gordum. simdi ya abd'ye falan giden birini bulacam ya da amerikadaniste.com kullanacam. tabe gondermedigi gibi satisi yokmus. bunu nasil astiniz?
bir de kindle'in ePub desteklememesine sasirdim. idefixe falan bu formati kullaniyor.
nook color da pek gusel ama 250 dolar:))

neyse normalde kindle kadar olmasa da ikinci tercih olabilir diye nook'a meylettim. bi de getirmesi dert falan filan...
0
🌸no avalon
(09.12.10)
nook color aymayın sakın! hatta şu anki teknolojiyle renkli ekrana sahip olduğunu söyleyen bir şeyi e-kitap okumak için almayın. o renkli ekranlar e-kitap okuyucu değil, resmen tablet bilgisayar. yani e-mürekkep teknolojisi içermiyor. dolayısıyla gözlerinize ve paranıza yazık edersiniz. bu arada nook, şu anki şartlarda türkçe e-kitap da okumak için en iyi seçeneklerden biri gibi duruyor. bir de sony var tabii. o da oldukça iyidir. hatta bir sony'nin e-okuyucularını da araştırın derim.

bir de kindle'la ilgili bir ayrıntı. kindle'dan idefix'in türkçe e-kitaplarını okuyamazsınız. kindle'daki fomat yalnızca amazon üzerindeki kitapları vs pdf'leri okumak için geliştirilmiş. bir başka deyişle yaygın e-pub formatını desteklemiyor. nook ve sony desteklemektedir ama.
0
microfiction
(09.12.10)
dhl easyshop kullanın biz amerika dışına göndermezük siteleri için

www.borderlinx.com
0
tmain
(16.01.11)
(4)

tişört aramaca

jacob
merhaba,linkteki tişörtü nerede bulurum? aslında daha ötesi, bu tişörtü nasıl yaptırabilirim. ters mtv logosu vesairesi, napmam lazım bu tişörtü bastırtmak için?http://storage.canalblog.com/53/96/136643/58182574.jpg
merhaba,

linkteki tişörtü nerede bulurum? aslında daha ötesi, bu tişörtü nasıl yaptırabilirim. ters mtv logosu vesairesi, napmam lazım bu tişörtü bastırtmak için?

storage.canalblog.com
0
jacob
(08.12.10)
vektörel çizimden anlayan birine bu logo çizdirilir. sonra da tshirt baskısı yapan yerden bastırılır.
0
sttc
(08.12.10)
vektörelle olacak iş değil bu baskı.
0
kamil5
(08.12.10)
ya jacob o değil de zırt pırt burada 'tişört'lü başlık açanlar tişörtü t-shirt diye yazıyorlardı. siz doğrusunu yazınca sevindirik oldum bir an. türkçeye susamak bu olsa gerek.
0
microfiction
(08.12.10)
www.bignifty.com

bu resmin renklerini düzeltip, tish-o gibi bir yerde bastırabilirsin bence.
0
mr.shrug
(08.12.10)
(5)

Her seyin patenti alinabilir mi?

bipot
Diyelim ki ben toplama-cikarmanin patentini aldim ve kimse bunu kullanamaz mi artik? Ya da orta parmak gostermenin patentini aldim; kimse bunu gosteremez mi artik benden izinsiz? Apple yakindalarda "there is an app for that" cumlesinin patentini almisti ve bu kullanilamiyordu her yerde. Ne skimsonik
Diyelim ki ben toplama-cikarmanin patentini aldim ve kimse bunu kullanamaz mi artik? Ya da orta parmak gostermenin patentini aldim; kimse bunu gosteremez mi artik benden izinsiz? Apple yakindalarda "there is an app for that" cumlesinin patentini almisti ve bu kullanilamiyordu her yerde. Ne skimsonik ismis bu arkadas; kisaca cukumun keyfine bir seyin patentini alip, diger insanlarin bunu kullanmasini engelleyebilir miyim? Tesekkurler.
0
bipot
(08.12.10)
çükünün keyfine göre patent alamıyosun öyle her şey için :)
0
madyb
(08.12.10)
hayır alınmaz! toplama çıkarmanın veya orta parmak göstermenin patenti alınmaz, alınsa alınsa ancak copyright'ı alınır. patent, sınai, teknik şeyler için - sözgelimi bir makine, alet - için alınır. bir de bu iki koruma usulünden ayrı marka (trademark - TM) denilen bir fikri mülkiyet koruma usulü daha vardır.
0
microfiction
(08.12.10)
www.turkpatent.gov.tr

ahanda burada var nelerin patentini, nelerin faydalı model belgesini alabileceğin.
0
elenika
(08.12.10)
canlı ların patenti alınamıyor.
0
bryan fury
(08.12.10)
bir kere patent ve markayı da karıştırmışsınız. apple'ın aldığı bir marka. patent, buluşlar için alınır. onun için de yenilik şartı aranır.
markanın da belli kuralları var tabii. mesela "portakal" satan bir manav, "portakal" markasını alamaz. bunun gibi 7-8 kural var...
0
vejeteryan vampir
(08.12.10)
(5)

e-book reader

inthechaos
e-book reader almayı düşünüyorum. sizce hangi markayı almalı, bakarken hangi özelliğine göre seçmek gerekir? şunu kullanıyorum memnunum yada hiç memnun kalmadım alma diyen var mı?
e-book reader almayı düşünüyorum. sizce hangi markayı almalı, bakarken hangi özelliğine göre seçmek gerekir? şunu kullanıyorum memnunum yada hiç memnun kalmadım alma diyen var mı?
0
inthechaos
(08.12.10)
Hangi amaçla alacağın önemli. Eğer Amazon"dan kitap alacaksan kindle çok iyi. Ben aldım, ayrıca pdf (yani korsan) kitaplari da okuyabiliyorum. Ayrica txt formatina getirebilecegin her bir şeyi de okuyabiliyorsun. Beleş 3g"si ile primitif şekilde de olsa internete girilebiliyor, hafif ve iki hafta şarjı dayanıyor. Ayrıca da ucuz. Lakin diğerlerini bilmediğim için kıyaslama yapamayacağım. Eğen kindle alacaksan birkaç model var ben free3g olan modelini almani oneririm wirelesslısı ucuz ama türkiyede wirelesslar çalışmıyor, kabloya muhtaç kalabilirsin.
0
ikinci ihtimal
(08.12.10)
dostum o kadar para vermene gerek yok aşağıdaki ürünlere bi göz at ihtiyacını fazlasıyla karşılayacaktır.. Tabletpc.. Wireless a da girersin herşeyi yaparsın..

7" olanlar 300 / 10" olan 400 yaparız fiyatları..

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com
0
lodos1907
(08.12.10)
amaciniz ozellikle e-book ise bosverin tablet pc'leri, elektronik kagit teknolojili readerlar (kindle, nook, vs.) kitap okuma konusunda neredeyse butun tabletlerdeki lcd ekrana gore cok daha iyi.
0
tom riddle
(08.12.10)
tom riddle+1 tablet bilgisayar bambaşka bir şey. niyetiniz kitap okumaksa aman diyeyim tablet bilgisayarlardan uzak durun. elektronik mürekkebi olmayan bir şeyden kitap okumayı denemeyin bile. gözlerinize yazık. hem söz konusu olan e-kitap okuyucu değil de tabletse o zaman da gidilir adam gibi yurtdışından i-pad getirttirilir.
0
microfiction
(08.12.10)
yok, amaç tamamen kitap okumak.
0
🌸inthechaos
(08.12.10)
(7)

mordorlu ziya adlı kullanıcının ayrıcalığı ne??

kalim
bu yazar herkese spam gibi herkese mesaj attı " sonuncuyum oy gönderin" diye sonra modlar bunu yasakladı işte şu duyuruyla:http://www.eksiduyuru.com/index.php?m=d&id=200897anında uçarsınız diye de uyarmışlar ama en altta reklam kısmında mordorlu ziya nın bu " bana ne olur oy gönderin" ilanı duruyor?
bu yazar herkese spam gibi herkese mesaj attı " sonuncuyum oy gönderin" diye sonra modlar bunu yasakladı işte şu duyuruyla:

www.eksiduyuru.com

anında uçarsınız diye de uyarmışlar ama en altta reklam kısmında mordorlu ziya nın bu " bana ne olur oy gönderin" ilanı duruyor?? üstelik reklam olarak almışlar, hayır bu kullanıcı hacı kazanırsam siteye 200 tl bağış mı yapıcam mı demiş veya çıkarmış parayı vermiş kendi linkinin reklamını mı yapıyor?? her iki halde de etik dışı değil mi bu? diğer kullanıcıları aptal yerine koymak değil mi?
0
kalim
(07.12.10)
mavi bantlı kısımlar parasını verip reklam olarak ekşi duyuruya duyuru koydurtanlara tahsis edilmiş durumda. dolayısıyla eleman parasını vermiş, koydurtmuştur. bu da tabii ki etik dışı değildir. herkes parasını verip reklm verebiliyor ekşi duyuru'ya. aksi durum olsaydı, sözgelimi, moderasyondan rica etseydi falan, o zaman mavi bantlı yerde değil, turuncu bantlı olarak yukarıda olurdu.
0
microfiction
(07.12.10)
adam mordorlu kanka. ondandır.
0
michel foucault
(07.12.10)
hayır abi sonuçta bu adam bir şey satmıyor ki, hani bir site reklamı yapsa veya ürün tanıtsa falan tamam.. ama o zaman herkes parasını verse link koydursa ne olur?? günlük 100 tl versin siteye diyelim, çocuğuma para lazım açım ölüyorum ipad çok gerekli dese 5 gün dursa 500 milyon siteye ödese, ipad 2 milyar civarı, 1 1.5 milyar kar edecek gene.. etik dışı olan bu..
0
🌸kalim
(07.12.10)
ayrıca

Başkalarının tıklamasıyla veya herhangi bir şey yapmasıyla (buna oy verme, facebook'ta like etme artık aklınıza ne geliyorsa) size herhangi bir şekilde herhangi bir şey getiren (yarışmada bir şey kazanmak, en çok click alana ipad vermek gibi) hertürlü şeyin reklamını yapmak, veya diğer kullanıcılardan bu tür sitelere katılımında bulunmalarını istemek yasaktır. Hatta öyle yasaktır ki anında uçarsınız.

şu yazıyı koyup en alta bu sabit ilanı koymak ne derece akıl işi inanın bilmiyorum.. niye yapılıyor onu da anlamış değilim..
0
🌸kalim
(07.12.10)
alla alla reklamın amacı bu zaten? bir miktar bütçe ayırıp normalde ulaşabileceğinden daha fazla kişiye ulaşıyorsun, karşılığında da ulaştığın kişiler sayesinde belli bir gelir elde ediyorsun işte. anormal bir durum yok ki ortada.

duyuru'da da yasaklı şu anda bildiğim kadarıyla. eğer hala birilerine spam mesaj atabiliyorsa o zaman bir problem vardır tabi.
0
sanal uyku
(07.12.10)
olmaz olur mu abi bu adam spam sayesinde bu kadar oy aldı, ee şimdi de ulan bu kadar oy aldım 3 kruş veririm ipad imi alırım diyerek reklam vermiş sitede bunu yayınlıyor.. o 3000 oyu kendisi alsa tamam da onu da burada spam gibi attığı mesajlardan aldı.. haksızlık yok demeyin bari abi..:) özellikle moderasyonun büyük suçu var bence..
0
🌸kalim
(07.12.10)
@kalim, dersen ki bu herif herkese spam attı. o yüzden moderasyon koymamalıdır bunun reklamını herif cezasını bulsun diye, belki bu tartışılabilir.

ama onun dışında herkes her istediği şey için duyurusunun mavi alanlarda kalması için parasını verir, duyuru orada kalır. reklamın mantığı böyle işler. ister bir şey satıyor olsun, ister hazırladığı sitenin, bloğun vb. tanıtımını yapıyor olsun, ister oy dileniyor olsun. burada etik olmayan - daha doğrusu rahatsız edici olan - şey ilk davanış, yani herkese mesaj atmasıdır. yoksa zaten parasını verenin duyurularının yayınlandığı mavi alanlarda duyurusunun olmasında bence bir sorun yok.
0
microfiction
(07.12.10)
(4)

erkeklere hitap eden dergi

morte
arıorum ama esquire, fhm hariç.
arıorum ama esquire, fhm hariç.
0
morte
(07.12.10)
maxim? arena?
0
🌸morte
(07.12.10)
boxer
0
sormaya geldim
(07.12.10)
(bkz: boxer) (bkz: men's health)
0
microfiction
(07.12.10)
go
0
rn
(07.12.10)
(6)

90'lar kokan filmler

serseri marti
90'lı yılların erken dönemlerini yansıtan iyi filmler arıyorum...mesela the crow gibi, highlander gibi, this is england, trainspotting... ne bileyim 89 yapımı batman gibi, serseriler, rock müzik, deri kıyafetler, punkçılar, kötü giyinen iyi müzik dinleyen insanlar... işte buram buram o dönem kokan f
90'lı yılların erken dönemlerini yansıtan iyi filmler arıyorum...

mesela the crow gibi, highlander gibi, this is england, trainspotting... ne bileyim 89 yapımı batman gibi, serseriler, rock müzik, deri kıyafetler, punkçılar, kötü giyinen iyi müzik dinleyen insanlar... işte buram buram o dönem kokan filmler arıyorum. türü hiç önemli değil, korkudan maceraya, aşktan bilimkurguya her iyi film önerisine açığım.
0
serseri marti
(04.12.10)
nikita, leon.

aslinda genel olarak siz bence 1980-1990 arasi tum filmlere bakin. daha rahat bulursunuz.

www.imdb.com
0
entrapmen
(04.12.10)
stallone ile banderas'ın bir filmi vardı ikisinin de tetikçiyi oynadığı. hala izlediğim en sürükleyici filmler arasında sayarım o filmi.

www.imdb.com

(bu arada filmin senaryosunu wachowsky'ler yazmış vay be)
0
weeping guitar
(04.12.10)
weeping guitar'ın önerdiği film assassins olmalı.
www.imdb.com

benim tavsiyem de slc punk olacak.
www.imdb.com
0
sanki
(04.12.10)
pankçılar, serseriler falan yoktur ama bence 90'lar ruhunu ve 90'lar gençliğini yansıtan reality bites filmi mutlaka izlenmelidir. ayrıca 90'larda çekilme before sunrise ve onun 2000'lerdeki devamı olan before sunset'i de öneririm. sözlükten bakarsanız deli gibi yorum yazıldığını göreceksiniz.
0
microfiction
(04.12.10)
moonwalker :)
0
spacetimereality
(04.12.10)
oturdum friends izledim, en güzeli.

reality bites tam da aradığım gibi bir filmdi bu arada.
0
🌸serseri marti
(20.01.11)
(6)

ukraynaca ile rusça arasındaki fark nedir aga?

baldur
biriyle tartışıyorum da deli oldum ben az fark diyorum o çok fark var diyor.bu diller:1- türkçe ile azerice kadar birbirlerine benziyorlar2- türkçe ile macarca'nın birbirlerine benzediklerine kadar benziyorlar.3- türkçe ile ispanyolca'nın birbirlerine benzedikleri kadar benziyorlar.hangisi en doğru
biriyle tartışıyorum da deli oldum ben az fark diyorum o çok fark var diyor.
bu diller:
1- türkçe ile azerice kadar birbirlerine benziyorlar
2- türkçe ile macarca'nın birbirlerine benzediklerine kadar benziyorlar.
3- türkçe ile ispanyolca'nın birbirlerine benzedikleri kadar benziyorlar.

hangisi en doğru seçenek?
0
baldur
(04.12.10)
1- türkçe ile azerice kadar birbirlerine benziyorlar
0
groove salad
(04.12.10)
türkçe ile türkmence (ırak türkmencesi değil, türkmenistan türkmencesi) kadar birbirine benziyor da olabilirler. ama macarca veya ispanyolca kadar fark olmadığı muhakkak.
0
microfiction
(04.12.10)
ukraynaca bilen rusça konuşabilir ancak rusça bilen ukraynacayı zor konuşur.
0
keller
(04.12.10)
konusurken ruslar cuvallayabilir ama okurken su gibi okurlar ukraynacayi
0
elcucu
(04.12.10)
çatır çatır rusça bilen biri olarak diyebilirim ki rusça bilen biri ukraynacayı -özellikle yazılı bir şeyse- anlar çünkü cümle yapısı, mantığı aynı, kelimeler de aynı değilse bile aynı kökten geliyor, aynı olan bir sürü de kelime var. konuşmak içinse kelime bilgisine ihtiyaç duyacağı için biraz zaman alır. türkçe ile azerice gibi.
0
kayranin kedisi
(04.12.10)
Ukraynaca'nın biraz daha batı ülesi olan Polonca'ya biraz yakınlığı var.Daha kibar rusçaya göre mesela sıkça kullanılan konuşmak
En basitinden Rusçada evet hayır - Да(Da)-Нет(nyet) ama Ukraynacada Так(Tak)-Ні(Ni,Nye olarak ifade ederler)

Ben Rusça biliyorum lakin Ukraynacada zorluk çekiyorum nedense
+ bilgi Ukrayna padej sisteminde 7 durum vardır Rusçada 6
0
maschinengewehr
(08.03.11)
(2)

beyin fırtınası: gücün evrimi

halanne
sevgili he-man ler ve she-ra lar;uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, hukuk, sosyoloji gibi açılardan, geçmişten günümüze güç (power) nasıl değişti? akademik bir ödev olacak, oyüzden destekli atarsak iyi olur. gölgelerin gücü adınagüç sizde artık ...
sevgili he-man ler ve she-ra lar;

uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, hukuk, sosyoloji gibi açılardan, geçmişten günümüze güç (power) nasıl değişti?
akademik bir ödev olacak, oyüzden destekli atarsak iyi olur.

gölgelerin gücü adına
güç sizde artık ...
0
halanne
(03.12.10)
burada siyaset bilimi, hukuk, sosyoloji gibi disiplinler bağlamında bir power'dan söz ediyorsak bunun türkçedeki tam karşılığı güç değil, iktidar'dır. türkçede bu bağlamda kullandığınız zaman güç değil, iktidar olarak kullanın power sözcüğünün karşılığını. bu arada cemal bâli akal'ın iktidarın üç yüzü adlı kitabı sizin tam aradığınız türden bir kitaptır. iktidar kavramının değişimiyle ilgilidir. siyaset felsefesi ve devlet/iktidar kuramıyla ilgili olarak içinde her bir haltı bulabilirsiniz. zaten bu konuda akademik olarak çalışacaksanız bu kitabı okuyun derim. hatta okuduktan sonra bu kitabın yazarı türkiye'den nasıl çıkmış diyeceksiniz. adamın kitapları ispanyolcaya, fransızcaya çevriliyor. o derece yani. diğer kitapları da şahanedir.
0
microfiction
(03.12.10)
arastirma haritasi:

inter'ntl: iktidar dinamikleri onemli degisimler (substantive" gostermedi.
siyaset: iktidarin evrimi kabaca: somut iktidardan soyut modernist iktidara gecilmesi.
sosyoloji: kurumsal din, anayasal sistemlerin baslamasi, katilimci veya parlementer demokrasilerin varligi, dunya savaslari, enerji ve bilgi devrimi.
0
topal barbunya
(03.12.10)
(5)

okumalık blok

srkn9191
böyle hayattan filan bahseden kişisel gelişim de olabilir blog sitesi önerileriniz varmı okumalık ? fikiratolyesi tarzı
böyle hayattan filan bahseden kişisel gelişim de olabilir blog sitesi önerileriniz varmı okumalık ? fikiratolyesi tarzı
0
srkn9191
(03.12.10)
deeperdown
(03.12.10)
mserdark.com

not: uğur özmen in biyografisini uzun zaman önce okumuştum. blog u olduğundan haberim yoktu. öğrendiğim iyi oldu. teşekkürler
0
sttc
(03.12.10)
Evocati
(03.12.10)
www.temelaksoy.com (gerçek anlamda makale yazar)
malingozu.blogspot.com (yazarı sözlükten rectoa'dır. şahsen tanımam ama yazılarına bayılırım)
benbugunbunuogrendim.blogspot.com (enteresan bilgiler verir)
5posta.org (ccc 5posta reyiz ccc)
0
titiz
(03.12.10)
microfiction
(03.12.10)
(5)

Nasa'nın açıklaması ne anlama geliyor?

michel foucault
sevgili astrobiyologlar ne diyorsunuz?
sevgili astrobiyologlar ne diyorsunuz?
0
michel foucault
(02.12.10)
hocam şimdi yapıtaşı dünyada daha önceden bilinen bütün canlı türlerinden farklı olan bir canlı bulunmuş. bu ne demek, yani dünya koşullarında bir gezegen bulamasak dahi artık başka yapıtaşlarından "canlı" oluşabileceğini biliyoruz.

bambaşka şekillenmiş herhangi bir uyduda, gezegende daha cesaretli araştırmalar yapılabilir yani artık. başka gezegenlerde bambaşka maddelerden yapılanmış canlılar yaşıyor olabilir. illa dünya benzeri bir gezegene ihtiyacımız yok artık sanılanın aksine.
0
eyke
(02.12.10)
oysa yıllardan beri amerikalılar kandırdı bizi, iki kol, iki bacak ve kocaman kafadan oluşan yeşil alien bekliyorduk:)
0
🌸michel foucault
(02.12.10)
www.eksisozluk.com

bugünkü entarilerin üçüncü sayfasının ortalarından itibaren oldukça fikir verici malumat mevcut.
0
microfiction
(02.12.10)
e ihanet noktası mı oldu yani?
0
sweeney
(02.12.10)
E hep kandırıldık zaten.Gelde hak verme ; www.eksisozluk.com
0
lisko
(03.12.10)
(7)

kulak tikanmasi-buşon

raycharles
merhabalar,2 gun once,gece kulagimi temizlerken pit diye bi anda sol kulak tikanmisti ,naptiysam acamadim.pamuk iceride kaldi zannetmistim,fakat sabah acile gittigimde;doktor pamuk olmadigini kulak icindeki kirlerden kaynaklandigini soyledi.bazi kisilerde olabiliyormus bu olay.kulak kanali dar oldug
merhabalar,
2 gun once,gece kulagimi temizlerken pit diye bi anda sol kulak tikanmisti ,naptiysam acamadim.pamuk iceride kaldi zannetmistim,fakat sabah acile gittigimde;doktor pamuk olmadigini kulak icindeki kirlerden kaynaklandigini soyledi.bazi kisilerde olabiliyormus bu olay.kulak kanali dar oldugundan dolayi.disari atamayip iceride birikiyormus.ben de iceri itmisim sanirim.gliserin damla verdi,1 hafta kullan daha sonra kulagini yikayacagiz dedi.acikcasi hic ilgilenmedi.sadece sola mi sikacagim yoksa ikisine de mi?gunde kaç sefer?kaç damla? hic bisey soylemedi.ve yarim saat once damlayi kullandim.sadece 2 damla kullandim.sol kulagim tamamen duymaz halde su anda.sagi kapatinca bi bok duymuyorum.bilen eden varsa bi yardimci olsa?tesekkurler.
0
raycharles
(02.12.10)
hangi kulak tıkalıysa ona damlatacaksınız. damlattıktan sonra hemen doğrulmayın. bi dk falan yatın. duymamanız anormal bi durum değil.
kaç damla olduğunu ilacı aldığınız eczacıya sorabilrsiniz.
0
sttc
(02.12.10)
@sttc zaten dogrulmuyorum,bekliyorum bi sure.tamam ama kulaklariniz yikanacak dedi ikiside yani.o zaman sag taraf ne olacak?kirleri yumusatma mevzusu var hani bu gliserinin.
0
🌸raycharles
(02.12.10)
yıkamak eski bir yöntem ve pek tavsiye edilmiyor. onun yerine ince uzun bir aletle kirleri (aslında o kir denen şeyleri de vücut üretiyor, pislikten değil yani) ufak bir elektrik süpürgesi misali emiyorlar. bende de aynı sorun olduğundan biliyorum. çok tıkalıysa gliserin oradaki "kir"leri yumuşatır ve uzun süre tek kulağınız duymaz halde kalır. damla sınırı falan yoktur. tıkalı kulağınıza uygulayacaksınız ama şu durumda öteki kulağın da tıkanması söz konusu olabilir bir süre sonra. kulağınızdaki kirleri vakumlamadan önce, işlemin kolay olması için işe yarayan bir yoldur ama çok rahatsız edicidir gliserinli kulakla dolaşmak. dilerseniz bir başka doktora gözükün, bu sefer birinin tavsiyesi üzerine gidin. zira kulak yıkatmak eski bir yöntem ve bildiğim kadarıyla pek tavsiye edilmiyor.
0
microfiction
(02.12.10)
kulak yıkatmak konusunda microfiction a katılıyorum. yıkatmanı tavsiye etmem. başka bir doktora daha görün.
0
girl in a coma
(02.12.10)
@cervuetta cok tesekkur ederim ilginiz icin:).belli ki denenmis bi yontem.denemekten zarar gelmez bi deneyeyim.en kotu ihtimalle baska bi doktora gorunurum artik.

cevaplayan herkese tesekkurler.
0
🌸raycharles
(02.12.10)
yeterli cevapları almışsınız; ama şunu eklemeden edemeyeceğim...
"O DOKTORUN BEN .MNA KOYAYIM!"
0
merdümgiriz...
(03.12.10)
ben de doğru tedavi uygulayan doktora küfredenin .mına koyim.

belki bilmiyorsunuz, belki kafanız basmıyor ama bu işin tedavisi budur. suyla yavşayan kir kulaktan atılmazsa o kulak doktor tarafından temizlenir. ilgilenip daha ne yapacaktı. kulak memesini mi emecekti? gliserin kiri yumuşatır, gevşetir. atılmasını kolaylaştırır. belki temizlemeye bile gerek kalmadan kir kendiliğinden atılır. ha olmazsa da yumuşamış kirleri doktor ya yıkayarak, ya da yeni yöntemlerle alır dışarıya. doğrusu da budur, yöntemi de budur. küfretmeden önce işin doğrusunu öğrenin.
0
kibritsuyu
(03.12.10)
(10)

İlenmek suç mudur ?

trocero
Yani birisine senin Allah belanı versin. Cehennemlerde çatır çatır yanasın. Yediğin haram lokmalar çocuğundan çıksın vs. vs. vs. denirse hakaret edilmiş olur mu veya başkaca bir suç işlenmiş olur mu ?edit : bu soru (git: 199385) de sorulmuş ama bulamıyorum.
Yani birisine senin Allah belanı versin. Cehennemlerde çatır çatır yanasın. Yediğin haram lokmalar çocuğundan çıksın vs. vs. vs. denirse hakaret edilmiş olur mu veya başkaca bir suç işlenmiş olur mu ?

edit : bu soru (git: 199385) de sorulmuş ama bulamıyorum.
0
trocero
(02.12.10)
olmaz sanırım. kanunda beddua etmenin cezası olduğunu sanmıyorum.
0
pposeidon_1
(02.12.10)
Allah belanı versin suç değil, diğerlerinin de olacağını sanmıyorum.
0
ataturkiye
(02.12.10)
'Herif' demek suç, 'Allah belanı versin' demek serbest

www.zaman.com.tr
0
winston insani
(02.12.10)
İlenmekle kast ettiğiniz beddua etmek ise evet suç artık.

www.ntvmsnbc.com
0
et tu brute
(02.12.10)
somut olaya göre karar verilir ama genel itibarı ile suç değil. yalnız, "yediğin haram lokmalar çocuğundan çıksın" denildiğinde ilenç sebebiyle değil ama "yediğin haram lokmalar" kısmı sebebiyle hakaret suçuna dahil edilebilir.

öte yandan et tu brute'ün gönderdiği linkte yer alan haber ceza hukukuyla ilgili bir haber değil. yalnızca bir davada boşanma sebebi olarak gösterildiği yazılı. zina da boşanma sebebidir ama suç değildir. dolayısıyla artık suçtur diye bir şey denilemez. zaten ceza hukukunda kanun değişmedikten sonra "bundan sonra suçmuş/suç değilmiş" demek abestir. kanunda varsa suçtur, yoksa değildir. içtihatla suç oluşturulmaz.

özetle ilenmek tek başına suç olmaz. somut olaya göre hakaret sınırlarına girdiği kabul edilirse hakaret sayılabilir. yargı kararlarında da aslında herif demek suç, allah belanı versin demek serbest gibi bir şey denmesi pek doğru olmaz. birincisi hukukun doğal işleyişinden kaynaklanır ki bu da her somut olayın kendi içindeki olgulara göre değerlendirilmesindendir. diğeri ise hukukun doğal işleyişinden ziyade memleketimizde hukukun kimi zaman pek iyi işlemeyişinden kaynaklanır. bu yüzden sözgelimi hakaret kapsamında yer almaması gereken kedili başbakan karikatürleri tazminat sebebi olabilmektedir.
0
microfiction
(02.12.10)
ilgili haberden naklen:

"Yüksek mahkeme de, boşanma kararına ek olarak ayrıca, bedduayı kişilik haklarına saldırı saydı ve kocanın manevi tazminat ödemesine hükmetti."

ifadeden de gayet kolay anlaşılacağı üzere beddua kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilmiş. burada alt derece mahkemesi ve yüksek mahkeme tek bir olay üzerinden o olaya karşı hüküm vermiş evet ama bu karar artık alt derece mahkemeleri tarafından göz önünde bulundurulacaktır. Kanunda tek tek neyin suç neyin suç olmadığı her zaman yazmaz, bedduanın da suç olduğunun yazmasına gerek yoktur. genel olarak mahkeme tarafından kişiliğin özüne zarar veren bir eylem olduğu kabul edilirse, bu olayda olduğu gibi ceza -manevi tazminat cezası- verilebilir. Sorun mahkemenin o eylemi kişiliğe zarar veren bir eylem olup olmadığının tespitinde yatar. tespit edebilir ya da etmez ancak bu olayda yüksek mahkeme kararı olduğundan, artık dikkatli olmanızı tavsiye etmek durumundayım.
0
et tu brute
(02.12.10)
@et tu brute dedikleriniz arasında o kadar hata var ki hangi birini sayayım. bizim memlekette herkes bilmediği konu hakkında konuşuyor. çoğu kişi de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyor. hukukçu değilsiniz, keşke bilmeden yorum yapmasaydınız.

birincisi kişilik haklarına saldırı diye bir suç yoktur. bu ancak bir tazminat sebebidir. ikincisi kararı veren yargıtay'ın ilgili dairesi bir ceza dairesi değil ve kararı veren mahkeme de ceza mahkemesi değildir. dolayısıyla ceza mahkemeleri için emsal teşkil etmez.

üçüncüsü manevi tazminat diye bir ceza yoktur! yineliyorum, tazminat bir ceza değildir! tazminat bir özel hukuk müessesesidir. kişinin zararlarının giderilmesi için bir yoldur. tazminat talebiyle açılan dava ceza mahkemesinde yargılanmaz. bir suçun karşılığı olarak ceza mahkemesinde sizin deyiminizle "tazminat cezası" ödenmez. ceza hukukunda para cezası vardır ama o da tazminat değildir. ancak bazı suçları kapsayan olgularda zarar gören taraf aynı zamanda bu zararlarının giderilmesi için tazminat davası açabilir. bu, ceza yargılamasından ayrı bir hukuki yoldur.

son olarak kanunda neyin suç olduğunun tek tek yazması gerekir! ceza hukukuyla medeni hukukun işleyişi farklıdır. ceza hukukunda suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi vardır. bir başka deyişle her suçun ve cezanın kanunda açıkça yazılı olması ilkesi. bunun kazuistik olarak unsurlarına ayrılmasına gerek yoktur ama efradını cami, âyarını mani bir biçimde suçun ne olduğunun anlaşılması gerekir. keşke bilip bilmeden ahkam kesmeseydiniz.
0
microfiction
(02.12.10)
Sayın microfiction, hukuk okumuşsunuz anlaşılan ancak pek bir sabit fikirli gördüm sizi. Sınav kağıdı okuyan hocalar gibisiniz. Bilimsel bir eser yazdığımız konusunda uyarsaydınız ona göre teknik terimlerle yazışırdık. Herkesin anlayacağı şekilde basit kelimeler kullanın ki hukuk okumayanlar da konu hakkında bilgi sahibi olsun. O yanlış bu yanlış. Ne ise hukuk doktoru olduğum için yazdıklarımın yanlış olup olmadığını sizden öğrenecek değilim. Siz de bu uslubunuzla bana bir şey öğretecek konumda değilsiniz. Şu aşamadan sonra mevzuyu uzatmayı anlamlı bulmuyorum.

@trocero, son mahkeme kararı ertesinde artık beddua ederken azıcık dikkatli olmak gerekiyor ya da inatçı bir avukat bulun uğraşsın sizin adınıza.
0
et tu brute
(02.12.10)
@et tu brute yazdıklarınızın yanlış olması bir yana bir de hukuk doktoruyum diye yalan söylüyorsunuz. üslubumda bir şey yoktu. yalnızca keşke bilip bilmeden ahkam kesmeseydiniz dedim. çünkü yazdığınız hatalı şeyler, hukukla ilgili en temel, en basit, en sıradan bilgilere dair. bunları hukuk doktorunu bırakın, hukuk öğrenciliğinin ilk yılındaki öğrenci bile bilir. mesele sizin bilmemeniz de değildi. mesele bilmediğiniz halde insanları yanlış yönlendirmeniz, bir de hukuk doktoruyum diye yalan söylemeniz.

yoksa burada bir sürü insan hukukçu olmadığı halde bildiği kadarıyla yardımcı olmaya çalışıyor. bunda bir sorun yok. elbette bunu yaparken insanlar hata yapabilir. ancak açıkçası siz başta bir hata ettiniz sonra bunu birisi düzeltince gurur yapıp iyice sıvadınız, şimdi de enikonu içinden çıkılmaz noktadasınız. "tazminat cezası" ne demek allah aşkına? her suç kanunda yazmaz ne demek? siz çocuk mu kandırıyorsunuz hukuk doktoruyum diye? belki beni kandırmayacağınızın farkındasınız ama milleti enayi yerine korum diye düşünüyorsunuz, orasını bilemiyorum. yalnız yalan söylemeniz kesinlikle çok çirkin. hele insanları yanlış yönlendirerek. bir de üslubuma laf ediyorsunuz ki yukarıdaki üslubumuda hiçbir yakışıksız söz yoktur.

edit: bahsettiğim şeylerin çok bilimsel, akademik mevzular, çok ayrıntılı teknik terimler olduğunu göstermeye çalışmışsınız. bunlar işin ayrıntısındaki teknik terimler falan değil. adam suç mudur diye sormuş siz suçla, cezayla, ceza hukukuyla ilgisiz, aile mahkemesinin verdiği bir karara dair bir örnek vermişsiniz. ardından ben sizi uyarınca da "tazminat cezası" diye kavramlar uydururarak iyicene duyuru duvarına sıvadınız. bu hukuk doktoruyum yalanıyla da hepten battınız. olay bundan ibaret.
0
microfiction
(02.12.10)
biraz istemeyeceğim bir tartışmaya neden olduğum için üzüldüm ancak bence doyurucu cevaplar vardı.
bende araştırdım konuyu, eğer ilenmede hakaret öğesi varsa suça giriyor ( aslında suç dememek lazım sanki hukuki sorumluluk doğuruyor daha doğru )

temmeni olarak kalırsa bir yaptırımı yok gibi. bir hukukçu olmadan anlayabildiğim bu

çok teşekkürler
0
🌸trocero
(03.12.10)
(3)

Macbook'ta Snow Leopard Mac OS X Kurmak

microfiction
sevgili elmaseverler, macbook pro'mda halihazırda leopard var. ben bunu snow leopard'a terfilettirmek istiyorum. internetten güvenilir bir yerden snow leopard'ı buldum ve yüklüyorum (aramızda kalsın). şimdi ben bunu nasıl kuracağım? çift taraflı dvd'ye yazmak falan mı gerekmekte? eğer öyle ise macbo
sevgili elmaseverler, macbook pro'mda halihazırda leopard var. ben bunu snow leopard'a terfilettirmek istiyorum. internetten güvenilir bir yerden snow leopard'ı buldum ve yüklüyorum (aramızda kalsın). şimdi ben bunu nasıl kuracağım? çift taraflı dvd'ye yazmak falan mı gerekmekte? eğer öyle ise macbook air kullanıcıları ne halt yiyor (bunu meraktan sordum)? ayrıca mevcut programlar ve dosyaların akıbeti ne olacak? bunları nasıl muhafaza edeceğim? pc kullanıcısına anlatır gibi (tamam abarttım biraz) tane tane anlatırsanız memnun olurum.
0
microfiction
(02.12.10)
8/16 gb'lik bir flash disk'i disk utility'de formatliyorsun (direkt restore islemine de gecebilirsin aslinda). daha sonra flash disk'i indirdigin image ile restore ediyorsun. restore tab'ini acinca source ve destination goreceksin. orada source'a indirdigin image'i surukleyip at, target'a da flash disk'i surukleyip at, restore et. islem bitince elindeki flash disk kurulum dvd'si gibi islev gorecek.
bittikten sonra reboot et macbook'u. acilirken alt/option'a basili tut. harddisk ve snow leopard install disk (yani flash disk) secenekleri gelecek. oradan flash disk'i secerek isleme basla. yukleme yaparken de yeni kurulum yerine upgrade islemini yaparsan dosyalarin, programlarin vs. kalir aynen. ama yine de yedek al baslamadan once.
0
fader
(02.12.10)
eyvallah. dvd'de yaptığımızda da aynı biçimde yapıyoruz anladığım kadarıyla, değil mi?

bu arada mac'in sitesinden para verip indirmek daha mı güvenlidir, yoksa hiç kasmaya gerek yok, demonoid aynı işi güvenli bir biçimde görür mü?

ayrıca time machine ile yedek almak vs. mümkün müdür?
0
🌸microfiction
(02.12.10)
golden master (GM) release'leri bulup indirebilirsin. demonoid, isohunt vs. buralarda saglamdir cogu. snow leopard'in GM release'inin kodu 10A432. mac'lerin cogu kendi bundle (yaninda gelen) kurulum disk'leri disinda disk kabul etmez. o yuzden ne olur ne olmaz GM indirmekte fayda var.
flash disk ile restore isleminden sonra kurulum dvd ile ayni, herhangi bir fark yok.

time machine hali hazirda kullaniyorsan zaten yedek almistir surekli. son bir kez manuel yedekleme de yapabilirsin "back up now" secenegi ile. eger snow leopard kurduktan sonra dosyalarin, ayarlarin vs. gelmezse ilk kurulum ekraninda "transfer my data from time machine" gibi bir secenek var, onunla bilgileri almasini saglarsin. ("do you already own a mac?" diye soruyor ya)
0
fader
(02.12.10)
(9)

takip etmelik kose yazarı

morte
kımler var sızce iş 5te?
kımler var sızce iş 5te?
0
morte
(02.12.10)
mahfi eğilmez
0
kalim
(02.12.10)
ruşen çakır
0
microfiction
(02.12.10)
birden fazla yazarsanız daha cok makbüle gecer.
0
🌸morte
(02.12.10)
erinç yeldan
saruhan özel
ege cansen
0
nouma21
(02.12.10)
hıncal uluc
hasmet babaoglu
dogan hızlan
0
all girls dream
(02.12.10)
ezgi başaran
bener onar
0
ir10
(02.12.10)
bekir coşkun
ertugru özkök
yılmaz özdil
ruşen çakır
ahmet hakan.
serdar kuzuoglu
nihal bengisu karaca
cüneyt özdemir
bence bunları tut,bırakma:)
0
kokhucre
(02.12.10)
sırrı süreyya önder
ece temelkuran
kürşat bumin
nihal bengisu karaca
ümit kıvanç
oray çalışlar
hakan albayrak
cüneyt özdemir
murat yetkin
ahmet insel
fatma k. barbarosoğlu
yıldırım türker
m. serdar kuzuloğlu
ali bayramoğlu
alper görmüş
selahattin duman
Roni Margulies
ferhat kentel
0
götümüze girebilir netekim
(02.12.10)
Her Yer Siyah
(02.12.10)
(7)

kütüğü istanbula taşımak!

karahan
kütük derken oduncu değiliz yanlış anlaşılmasın bu kütük nufus kütüğü efenim. hemen sorulara geçiyorum efem.1) x yerden istanbula taşıyabilirmiyim nufus kutugumu?2) ne kadar zordur neler istenir?3) based on a true story (arkadaşlarınızdan ya da sizden)
kütük derken oduncu değiliz yanlış anlaşılmasın bu kütük nufus kütüğü efenim. hemen sorulara geçiyorum efem.

1) x yerden istanbula taşıyabilirmiyim nufus kutugumu?
2) ne kadar zordur neler istenir?
3) based on a true story (arkadaşlarınızdan ya da sizden)
0
karahan
(01.12.10)
bildiğim kadarıyla artık kütüğü taşımak diye bir şey kalmadı. malum, teknoloji geliştiği için nüfus kayıtlarına ulaşım kolay. dolayısıyla -bildiğim kadarıyla- kütükleri taşıma olayını kaldırdılar.

edit: @akalmor 10 yıl önce vardı kütük taşıma, sonradan kalktı.
0
microfiction
(01.12.10)
Yani demek istediğim dostlar nufusa kayıtlı oldugu yer kısmı degısemezmı?
0
🌸karahan
(01.12.10)
ileride bir diktatör gelip "umarım" herkesi kendi kütügündeki ile göndericek.
Bu yüzden nolur köylüler, istanbullu olmaya çalışmayın. kalın köyünüzde.
0
UnWaNTeD
(01.12.10)
karahan, yine nelerin peşindesin:)
0
michel foucault
(01.12.10)
kütük ancak bayanlar evlenince eşinin kütüğüne geçme şeklinde taşınıyor benim bildiğim.
0
mocha
(01.12.10)
Taşırsın istediğin gibi yaklaşık 10 sene önce (10-12) memlektimden İstanbul' a aldık kütüğü, bu senenin başında Antalya' ya aldık işyerimizin olduğu yere. Nüfus müdürlüğüne git yardımcı olurlar. Hatta kütüğü ben bile almadım babam aldırmış. Hiçbirşey imzalamadım bile :P
0
liriamer
(01.12.10)
Taşırsın istediğin gibi yaklaşık 10 sene önce (10-12) memlektimden İstanbul' a aldık kütüğü, bu senenin başında Antalya' ya aldık işyerimizin olduğu yere. Nüfus müdürlüğüne git yardımcı olurlar. Hatta kütüğü ben bile almadım babam aldırmış. Hiçbirşey imzalamadım bile :P
0
liriamer
(01.12.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.