Giriş
(5)

doktor yazısı okumaca

kibritsuyu
geçmeyen bel fıtığı ağrılarım neticesinde fizik tedavi doktoruna gittim. gittiğim hastanede çok sıra olması nedeniyle yapılacak tedaviyi yazdı verdi. muhtemelen gideceğim yer okur da ben de okuyup neymiş bunlar diye araştırmak istiyorum. şu tedavi programında yazanları bana okuyabilir misiniz?okumak
geçmeyen bel fıtığı ağrılarım neticesinde fizik tedavi doktoruna gittim. gittiğim hastanede çok sıra olması nedeniyle yapılacak tedaviyi yazdı verdi. muhtemelen gideceğim yer okur da ben de okuyup neymiş bunlar diye araştırmak istiyorum.

şu tedavi programında yazanları bana okuyabilir misiniz?

okumakla kalmayıp ne olduklarını da yazan olursa çok daha sevinirim.

i.hizliresim.com
0
kibritsuyu
(13.12.17)
1-
2.lomber fraksiyon sanirim.
3.ultrason
4-
5.masaj
6-
7. germe çekme
8.rom egzersizi

bu kadar çözebildim.
0
balik kraker
(13.12.17)
1- enfraruj (infraruj fizik tedavi)
4- ben de anlamadım :(
6- progresif dirençli egzersiz (pre dirençli egzersiz diye geçiyor )
0
antik depresan
(13.12.17)
4- Tens (elektrik veriyürler :) )

cerrahinin ameliyat dediği boyun fıtığıma fizik tedavi ultrason masajı, sonrasında yarım saatlik tens seansları ile geçti. gerçi yılda bir sefer tekrarlıyor, özellikle şu zamanlardaki hava değişimlerinden. sonrasında baş/boyun egzersizi veriyorlar, 1-2 hafta yapıyorum ama ağrı geçince bırakıyorum tabii ki.
0
altinci nesil caylak
(13.12.17)
Tens keyifli bişey elektrik veriyorlar sahiden.
İnfraruj sıcak bişey. Sevmem onu.
Ultrasound vererek kasları açıyorlar heralde.
0
sutlu nescafe
(13.12.17)
Standart fizik tedavi
Sıcak su torbasıyla ısıtırlar
Tens ile kasları uyarırlar
Derin doku ısıtıcıyla daha derinleri ısıtırlar
Ultrasound ile derin dokuyu uyarırlar
Sonra masaj olur egzersiz olur gittiğin yere göre değişir acısız işlemler faydasınıda seanslar bittikten sonra görmeye başlıyorsun
0
kararsızataletfilozofu
(13.12.17)
(3)

İş yeri ile alakalı (beyaz baret/mavi baret)

hede hodo
Yurtdışı şantiyesinde imalata resim vermek, revizyon takibi yapmak, dataları girmek, rapor yazmak ile görevli teknikerim. Atölyede ise verdiğim resimleri yapmakla yükümlü mavi baretli arkadaşlar var. Mesela boruları kesiyorlar, büküyorlar, kaynak ağzı açıyorlar vs. yani adamlar yap bozu tamamlayan k
Yurtdışı şantiyesinde imalata resim vermek, revizyon takibi yapmak, dataları girmek, rapor yazmak ile görevli teknikerim.
Atölyede ise verdiğim resimleri yapmakla yükümlü mavi baretli arkadaşlar var.
Mesela boruları kesiyorlar, büküyorlar, kaynak ağzı açıyorlar vs.
yani adamlar yap bozu tamamlayan kişiler.
böyle olunca da sanki benden daha bilgililermiş gibime geliyorlar. ki öyleler de. adamlar senelerce atölyede bu işi yapmışlar. alışıklar.
ben ise senelerce iş hazırlama yapmışım.
atölyeye gittiğimde mesela düşünme biçimleri vs pratik oluyor. ne yaptıklarını anlıyorum biliyorum ama o pratiklikle hızlıca boyle yap deseler yapamam sanki gibime geliyor.
ve bu adamların yaklasık 3 katı para alıyorum.
içten içe saçma bi rahatsızlık duyuyorum. belki onlar da pc başına oturduklarında afallıyacaklar, hızlı olamayacaklar ama ben imalat işini de onlardan cok daha iyi bilmem gerekliymiş gibime geliyor.
çalıştığınız yerde böyle kişiler sizin oralarda da vardır. böyle düşünceler sizde de oluşuyor mu? yoksa saçmalıyor muyum ben.
cok mu düşünüyorum mınaskiğ.
0
hede hodo
(13.12.17)
:) okurken eğlendim, öncelikle sorunun cevabı bundan sonraki isteklerine bağlı bile değil. Yani hangi alanda devam edersen et derinlemesine bu fikre düşmen saçmalık.

örnek istemişsin; daha önce benim başıma bu şekilde değil ama şöylesi geldi; bi' şantiye yapısında ara elemandım ve üretim adına hiçbirşeyden anlamıyordum. Özele inelim; bir kapı imalatı vardı, aynı anda işlem gören 3 farklı iş akışının sonunda bunların birleşmesiyle oluşuyordu. yemin ediyorum 2 gün onu düşünmüştüm, lan bu 3 malzeme birleşip nasıl kapı olacak diye.(çizime bakıp düşünmüştüm önce) (belki biliyorsundur z'si var, paneli var u su var)

Zaten jubileyi de bu kapı meselesi sonrasında yaptım, 2 gün düşündüm baktım olacak gibi değil. üretimden bi' mühendis arkadaşımıza rica ettim, prese gittik 2 usta aldık 0'dan kapı bastırdık, birim teknikeri ve ustabaşı da sağda bekliyorlar bizi, birşey deniyor zannediyorlar işte onlar da garibim. neyse kapı parçaları bitti(3 tane zaten) boyaya gidip temizlenip boyanıp gelip montajlayacaklar, dedim yok böyle montajlasınlar. aldılar parçaları montaj biriminde montajladılar, ben o aşamayı da gördüm. yine anlamadım.

teknik olarak kapıyı yapan ustanın amiri; usta başı, onun amiri; üretim teknikerleri, bunların amirleri; üretim mühendisleri, bu arkadaşların da amirlerinden birisi ben oluyorum. Ama kapıyı anlamadım. Bunu kendime dert de edinmedim.

Bu hikayeyi daha sonra birkaç yerde daha kullandım, ama bu tabi biraz da şirket kültürü ile alakalı.

Yani sen proje alanında devam edeceksen, imalatın nasıl yapıldığını öngörebildikten sonra kaç dk'da kaç tane parça çıkarttığının bi' önemi yok aktif olarak durun lan şunu da ben yapayım demedikçe.
0
mete kudur
(13.12.17)
şunu dusunuyor olman yeterli bence. sen calistigin sirkete isine sadiksan elinden geleni yapaiyorsan vicdanin rahatsa tamamdir bence. sonucta bir patron sirketinde calisiyorsun ve bir kisinin keyfine baglisin. yarin sadece duvara bakmak icin bir adam tutabilir ve ona senin yedi katin maas verebilir. İs hayatinda boyle ince dusunen insanlar kafayi yiyorlar eger basarabiliyorsan rahat olmaya calis derim bir de. (ben basaramiyorum)
0
sparkle kiddle
(13.12.17)
Mühendis olacam. elime alsam kaynak makinesini ya parçaya yapışır ya parçayı delerim yada çarpılma olur parçada bu biraz el yeteneğiyle alakalı adamın işi bu bütün gün o işi yapıyor.
Ama neden zig zag atması gerektiğini ne saman düz atması gerektiğini hızlı mı yavaş mı geçmesi gerektiğini akımı ne seçmesi gerektiğini elektrotun ne olması ve oluşacak iç yapıları ön tav gerekli mi bunların ayrıntısına kadar bilmesi gerekende mühendistir.
İş bölümü hepsi sonuçta kendi işini iyi yapıyosan sorun yok
0
kararsızataletfilozofu
(13.12.17)
(2)

el yormayacak pilot kalem?

theseachange
yakın bir zamanda 90 sayfa kadar el yazısı yazmam gerekiyor. kağıdın üzerinde kayacak, parmaklarımı acıtmayacak, yumuşak tutma yeri olan bir pilot kalem arayışındayım. uygun fiyatlı tavsiyelerinizi bekliyorum.edit: evet jel demek istedim aslında.
yakın bir zamanda 90 sayfa kadar el yazısı yazmam gerekiyor. kağıdın üzerinde kayacak, parmaklarımı acıtmayacak, yumuşak tutma yeri olan bir pilot kalem arayışındayım. uygun fiyatlı tavsiyelerinizi bekliyorum.

edit: evet jel demek istedim aslında.
0
theseachange
(11.12.17)
pilot kalemden kastı anlamadım, yani yazım şekli öyle olan kalemlerden bahsediyorsak jel kalemler kayarak hızlı yazar.

özel olarak ben hep tipinden hem de renklerinden dolayı; schneider documents kullanıyorum. gayette memnunum. Yalnız ucu daha ince olsun derseniz(ben sevmiyorum ama) o zaman stabilo'yu çok övüyorlar.

bir de inceliğe bağlı olarak bu pilotun vsign mı ne modeli var, onun da yazma şekli gayet güzel.
0
mete kudur
(11.12.17)
kalemden önce şöyle bir şey araştırmayı da düşünebilirsin.
www.youtube.com
0
kararsızataletfilozofu
(11.12.17)
(6)

Kırmızı pancar

freedonia
Normalde hiç aram yoktur, daha önce de hiç yemedim sanırım. Lidl indirime koymuş, millet kapışırken ben de almış bulundum. Nasıl, neyle yenir bu meret? Teşekkürler.
Normalde hiç aram yoktur, daha önce de hiç yemedim sanırım. Lidl indirime koymuş, millet kapışırken ben de almış bulundum. Nasıl, neyle yenir bu meret? Teşekkürler.
0
freedonia
(09.12.17)
Çok türlü yiyebilirsin.
Salata: Yağ sirke+limon+ sarımsak veya püre gibi ezip / iri rendeleyip yoğurt + mayonezle karıştır, ceviz ekleyebilirsin yakışır. Pancar rus salatasına da yakışır.
Çorba: Kremalı güzel olur
Kavurma: Kuşbaşı doğra tavada yağla bir iki döndür inmeden çırpılmış yumurta ekleyebilirsin.

edit: fotoğrafa bakmamıştım, pişmişse bi daha pişirmene gerek yok.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.12.17)
Ben en cok haslama seklinde seviyorum. Hasla, sonra dogra, uzerine sarimsak, limon ve zeytinyagli sos yap. Efsane oluyor.
0
balpolen
(09.12.17)
bana bu paket haşlanmış yemeye hazır gibi geldi ???

haşlanmış ise rendeleyin yoğurtla beraber çok güzel meze olur. isteğe bağlı sarımsak zeytinyağı limon eklersiniz
0
oscar
(09.12.17)
@Oscar aynen cooked, ready to eat, Hot and cold da yenilebilir diyor,
0
🌸freedonia
(09.12.17)
aç ye o sakın haşlama. direk ye buradaki tariflere göre
0
oscar
(09.12.17)
miksere iki bardak su koy bunu dök iyice çek sonra süz veya süzme iç
0
kararsızataletfilozofu
(09.12.17)
(3)

menteşe tipi adı?

caghandemir
katlanabilir, havaya atınca çalışmaya başlayan bir drone üzerinde çalışıyorum. hani şu kapılarda var ya, kapatırken rahat da açarken kolu çekmen gerekiyor. ha işte o menteşeden lazım da adını bilmediğimden bulamadım. bilen var mıdır?
katlanabilir, havaya atınca çalışmaya başlayan bir drone üzerinde çalışıyorum. hani şu kapılarda var ya, kapatırken rahat da açarken kolu çekmen gerekiyor. ha işte o menteşeden lazım da adını bilmediğimden bulamadım. bilen var mıdır?
0
caghandemir
(06.12.17)
kapı hidroliğini mi diyorsun ?
0
kararsızataletfilozofu
(06.12.17)
apartman kapılarından falan bahsediyosan kapıları meyilli yaptıkları için bırakınca kapanıyor, onun özel bi mekanizması yok. üstteki dalga kapı kapanırken çarpmasın diye stoper işlevi görüyor. aynı şekilde gardroplar falan için de frenli menteşe diye bi olay var, onda elle itiyliyo ama.
0
yuto
(07.12.17)
frenli menteşe iş görür teşekkürler.
0
🌸caghandemir
(07.12.17)
(6)

Bel fıtığı olup da fizik tedavi görmüş olan var mı?

desdenova34
Başlangıç seviyesinin bir tık üstünde, L4-L5 bölgesinde bir fıtığım var hazirandan beri. Kasım ayı içerisinde 2 defa sert bir şekilde yokladı. İlk çıktığı anki kadar kilitlemese de tadımı kaçırmaya yetecek kadar canımı yaktı. En sonunda dayanamayıp bir fizik tedavi merkezine başvurdum.Hazirandan bu
Başlangıç seviyesinin bir tık üstünde, L4-L5 bölgesinde bir fıtığım var hazirandan beri. Kasım ayı içerisinde 2 defa sert bir şekilde yokladı. İlk çıktığı anki kadar kilitlemese de tadımı kaçırmaya yetecek kadar canımı yaktı. En sonunda dayanamayıp bir fizik tedavi merkezine başvurdum.

Hazirandan bu yana yaptığım egzersiz hareketlerinin bir şeye yaramadığı anlaşıldı ve 15 günlük bir tedavi programı yazıldı. Bunun içinde elektrik, ısı ve bir de basınçsız ortam yaratan bir alet var.

Sorum ise şu; bel fıtığı için fizik tedavi aldıktan sonra hayatınızda ne gibi değişimler oldu? Memnun kaldınız mı? Dedikleri kadar işe yarıyor mu? Tavsiye edeceğiniz bir şey var mı?

Komikli, şakalı cevaplar olmazsa sevinirim. Cevap verenlere şimdiden teşekkür ederim.
0
desdenova34
(29.11.17)
@acemi elbette. Hepsi var hayatımda. Zaten öncesinde de aynı şeylere dikkat ederek yaşıyordum. Bir gece çarşaf sererken oldu her şey.
0
🌸desdenova34
(29.11.17)
İşe yarıyor hem sıcak terapi sayesinde gerginliğin gidiyor hem tens cihazıyla kası uyarıyorlar daha güçlendiği için ağrıların azalıyor. Tedaviden sonra 6ay 1yıl arası rahat etmiştim.
0
kararsızataletfilozofu
(30.11.17)
benim bütün lomber diskler dejenere, bir bulging bir de hafif protrüzyon vardı. anlayacağın belimi elime almıştım.

fizik tedavi falan bana biraz boş iş geldiği için kendim araştırma yapıp egzersizler buldum. her gün yarım saat onları yapıyordum. bir de tempolu şekilde 5km yürüyordum. bu şekilde 4-5 ay devam ettim. yürüyüşler biraz aksadı falan ama egzersizlerime hep devam ettim. bir yıldır egzersiz de yapmıyorum ama şu an sanki o ağrıları hiç yaşamamış gibi iyiyim.

tam iki yıl olmuş ilk ağrıları yaşamaya başladığım zamandan itibaren. aslında hazır sağlığımı kazanmışken onu korumak için eski düzene geri dönmem gerek ama rahata alışınca her şeyi unutuyor insan.
0
catch the arrow
(30.11.17)
kesinlikle ftr prof sabri narman hocaya görünün. acıbadem de ama ftr konusunda tr de daha iyisi yoktur.
0
oscar
(30.11.17)
15 seans fizik tedaviye vereceğiniz parayı iyi bir fizyoterapist/manuel terapist/osteopata verin. En fazla 5 seansta iyileştirerek gönderir sizi. Ayrıca size sıradan değil, size özgü egzersizleri vererek kendi kendinize yetmenizi sağlar.
0
humblebirth
(30.11.17)
manuel terapi uygulayan fizyoterapist araştırmanızı tavsiye ederim.
ben de çekiyordum bel ağrısı. 5 seans fizik tedavi ve manuel terapiyle şu anda daha çok çok daha iyiyim.
ankara'daysanız öneride bulunabilirim.
0
karamell
(30.11.17)
(8)

Avrupa da piyangodan para çıksa

England
Mesela 50-60 milyon euro şeklinde, Türkiye’ye döner misiniz tekrardan? X4 şeklinde olacağı için daha fazla paranız olucak Tr de o bakımdan.
Mesela 50-60 milyon euro şeklinde, Türkiye’ye döner misiniz tekrardan? X4 şeklinde olacağı için daha fazla paranız olucak Tr de o bakımdan.
0
England
(29.11.17)
dönerim. bir sahil ilçesinde denize çok uzak olmayan bir noktada iki üç katlı ve tasarımı bana ait olan bir villa yaptırırım. kalıcı ev olarak oraya yerleşirim.

sonra bütün dünyayı gezmeye çalışırım.
0
tabudeviren
(29.11.17)
Cikan parayi alabilme hakkina sahip olup olmadigini tespit etmen lazim once. Vize kapsaminda bazen bu tarz lottery kazanclarini engelliyorlar diye biliyorum.

@eksimtrak: bunu yazarken asil cevabi vermeyi unutmusum, burada sabit bir yere sahip olup yilin belli donemlerinde burada yasar, geri kalaninda ben de dunyayi gezerdim herhalde. Tabi onceligi yurtdisina vermek uzere ebir yatirim da yaparim ki degirmenin suyu donsun.
0
finsidigi
(29.11.17)
finsidigi: avrupadan doner misiniz demek istiyor sanirim

Ben donmem, haci hoca tayfasi disinda kesin donus yapip pisman olmayan gormedim daha. Trden daha az kazansam bile donmem hersey para degil
0
eksimtrak
(29.11.17)
Türkiye ye dönerim.

Kültür eğitim alanında yatırım yapar, stk kurarım.

Ben yoksunluk çektim bir çok konuda. Bu yoksunluklari giderme imkanı elde edip de bu imkanı kullanmamak bence ahlaki bir sorun, topluma karşı bir suç
0
dahinnotha
(29.11.17)
Paran çoksa yaşamak için harika bir ülke Türkiye. Orta gelir grubu ve beyaz yakalılar için Avrupa, zenginler için Türkiye daha yaşanılası. Yemek olsun, doğa olsun, deniz olsun hepsi Avrupa'yı katlar. Şehirleşme ve insanımızda sorun var.
0
neyehbe
(30.11.17)
Dönmem mantığın yanlış o parayla avrupada hem daha kaliteli yaşarsın hem daha uyguna yaşarsın. Türkiyede vergi çok her şey pahalı bence.
0
kararsızataletfilozofu
(30.11.17)
Ben Türkiye'de yaşamıyorum. Burada fakirim açıkçası Türkiye'de para sorunum hiç yoktu, kazancım iyiydi. Hatta itibarım da gayet yerindeydi. Fakat Türkiye'de yaşamak beni boğuyor. Katil olacaktım en sonunda.

Zengin olabilirsin Türkiye'de ama mutlu olmak zor. İnsanlar saygısız, insansız yaşayamazsın, sonuçta insanlarla aynı yolları kullanacak, aynı vergi dairesine gideceksin.

Ben insanımızdan hiç hoşlanmıyorum, hiçbir zaman da hoşlanmadım.
0
bos gezenin bos ustasi
(30.11.17)
@bos gezenin bos ustasi +1

Mümkünatı yok dönmem.
0
noluyo yaa
(30.11.17)
(28)

Bipolar / Borderline Sevgiliyle başıma gelen olay

dapda
eski sevgilimin (aslında sevgili demek zor) sahip olduğu rahatsızlık. 2 kere başımı belaya sokuyordu. birinde karakolluk olacaktım diğerinde 8-10 kişinin saldırısına uğradım. bıçaklanıyordum. lütfen sıkılmadan okuyun. çünkü biraz da olsa yardımlarınıza ihtiyacım var.geçen ağustos ayında tanıştık kız
eski sevgilimin (aslında sevgili demek zor) sahip olduğu rahatsızlık. 2 kere başımı belaya sokuyordu. birinde karakolluk olacaktım diğerinde 8-10 kişinin saldırısına uğradım. bıçaklanıyordum. lütfen sıkılmadan okuyun. çünkü biraz da olsa yardımlarınıza ihtiyacım var.

geçen ağustos ayında tanıştık kız arkadaşımla, kendisi bipolar, borderline karışımı, rahatsızlığı olduğunu anladım ilk başta ama pek detaylı bakmadım, neyse buluşmalar falan, kendisini yaşadığım şehirden 500 km uzaklıkta bir hastanede bile ziyaret etmiştim, çünkü değer veriyordum. memlekete geldik bir kaç defa buluştuk ama buluşmamızda hep alkol aldı, yani kahve içtiğimizi hatırlamıyorum. 1-3-5 her buluşmamızda alkol ve benim onun arkasını toplamam ertesi gün özürler, kusura bakmalar vsvs. aile evine de gidiyordum arada ama orda da alkol hep ön plandaydı, bu belli bir süre böyle gitti...

neyse bir gün beni aradı çok kötüyüm görüşelim mi dedi. bu başıma gelen birinci olay... tamam dedim, görüşelim.. buluştuk çok kötü durumdaydı, daha görüşür görüşmez içki içmek istedi, başta izin vermedim ama yine kıramadım (çünkü alkol almak isteyip engel olunca inanılmaz agresif oluyordu). belli bir limitte alkol almasına izin verdim devamını istedi ben izin vermedim vermeyince tartıştık, o sırada arabada yavaş bir hızda ilerliyorduk ve tekel bayii önünden geçiyorduk, elini cebime attı ve 20 tl aldı, birden kapıyı açtı ve inmeye kalktı, doğal olarak yavaşladım, hemen tekel bayiiye koştu, peşinden gittim ve alkol satışına izin vermedim, bana çok sinirlenmişti arabama binmek istemedi, rastgele yollarda koşmaya ve otostop çekmeye başladı, şok olmuştum ve ilk kez böyle bir şey yapıyordu. doğal olarak zorla arabama bindirmeye çalıştım, yardım edin, imdat polis, beni kaçırıyor çığlıkları atmaya başladı. benim şokum 2 katına çıktı, bazı arabalar duruyor ve bana çıkışıyorlardı sen ne ayaksın diye, bu 30 dakika böyle koşturmayla sürdü...

sonra bir kadın durdu ve avukat kimliğini gösterdi, halden anlamıştı ki bize yardım etmek istedi, arkadaşımı güç bela arabasına aldı sonra sağ salim evine ulaştırdık. olayın akşamı kız arkadaşım intihar etmeye çalışmış, ilaç içmiş, midesini falan yıkamışlar... hatta bu intihardan başta tamamen beni sorumlu tuttu.

bu olaydan sonra yaklaşık 2 ay düzgün görüşmedik, hatta hiç görüşmedik denebilir, artık sevgili değildik ama ben rahatsızlığından dolayı onu çok merak ediyordum, yardımcı da olmak istiyordum, 2 ayın sonunda yine görüşmemiz gerekti ve görüştük, tabi işin içinde yine alkol vardı, geçen sefer alkol almasına izin vermediğim için bunların olduğuna kanaat getirdiğim için bu sefer ne içmek isterse izin verecektim. ben alkol almadan araba sürüyor o da yanımda kafasına göre içip müzik dinliyordu, 2 saat böyle arabada dolaştık, sonra arabamda sızdı kaldı, eve ayık götürmek istiyordum ve 2 saat o arabada uyurken ben de yanında oturdum, amacım uyanınca evine götürmekti ve baygın şekilde eve götürmeye niyetim yoktu. neyse uyandı ve acıktığını söyledi, fast food yedikten sonra tekrar arabayla gezmek istedi, ona da tamam dedim, olay burdan sonra başlıyor cidden büyük bir olay benim için.

bizim burada bir göl var ve gölün çevresi piknik alanları, evlerimize de yakın olduğu için arabayı oraya sürdüm biraz da o istedi oraya sürmemi, genel tavır olarak bir şey yapmak isteyip yapmasına izin vermeyince çok sinirlendiği için oraya sürdüm işte arabayı ama sürmez olaydım. geçen sefer arabada alkol olmadığı için kendini araba durmadan dışarı atmaya çalışan kişi bu sefer alkol olduğu için nasılsa arabadan inmesini gerektirecek bir durum olmadığı için gölün kenarında bir tur atar çıkarız sanıyordum. öyle olmadı yavaş yavaş ilerlerken 12-13 kişilik ayyaş serseri bir grup ateş yakmış etrafında şarkı söylüyorlar tabi ellerinde biralar. arkadaşım yavaşlamamı ve onları videoya alacağını söyledi ve birden arabadan indi ve yanlarına koştu. film burada kopmuştu. ben de peşinden gittim, ilk başta adamlar bizi aralarına aldılar 2 dans, alkış, türkü, halay vs. böyle geçti. adamların yaşları 22-32 arası yarısı gaziantepli, yarısı da adana kiremithaneliydi. başta bize iyi davranan tipler zaman geçtikçe alkolün de etkisiyle saçma sapan davranışlarda bulunmaya başlamışlardı. yavaş yavaş arkadaşıma yaklaşmaya çalışıyorlardı ve kız buna hiç tepki göstermiyordu. ben hadi gidelim diye kolundan çekince bas bas bağırıyordu, burada kalıp takılacağını söylüyordu, bu da adamları cesaretlendirmişti ve bela yavaş yavaş geliyordu.

benim tek bir amacım vardı arkadaşımı oradan uzaklaştırmak, 2-3 kere denedim hadi gidelim diye istemedi, öyle bir huyu var ki istemiyorsa bir şeyi asla yaptıramıyordum. ısrar edince de iş çığırından çıkıyordu iyice kaçıyordu benden. adamlar bana enişte diyordu ve benim dengesiz arkadaşım orada bir laf etti ve resmen davetiye çıkarttı. "siz ona enişte diyorsunuz da biz sevgili değiliz" işte bu sözden sonra adamların resmen salyası aktı, dişleri bilendi. ben arkadaşıma hadi gidiyoruz yaptım, o da gelmeyeceğim ne halin varsa gör dedi, yine bir şok etkisi, bu arada saat gece tam 12. o sırada adamlardan birisi bana ters çıktı, sen ne ayaksın seni göle atarım gibi bir laf sarf etti. tabi benim 10-12 kişilik bir gruba dayılanmam beklenmesin. o an tek amacım vardı arkadaşımı oradan alıp uzaklaşmaktı ama kahretsin ki orada kalmayı istiyordu.

anlamadığım şeylerden birisi de arkadaşım türkiye'nin belki de en iyi üniversitesinden mezun olmuş, annesi çok saygın bir meslek sahibi, gelir düzeyi ortalamanın epey üstünde ve ailece düzgün kişiliklerdi, ne bulmuş olabilirdi onlarda, üstelik hep küçümsediği ve dalga geçtiği tiplerdi o an oradaki insanlar. bilmiyorum bipolar olmak bunu gerektiriyor sanırım... neyse baktım ortalık geriliyor 1-2 tanesi bana ters çıkışınca 10 metre ilerideki arabama doğru yöneldim, tabi onun öncesinde 1-2 tanesi benim alkol almadığımı ve kafamın ayık olduğunu farketti, içki vermeye kalktılar istemedim, belki de beni içirip arkadaşıma daha da yaklaşacaklardı. aslında ufaktan yaklaşıyorlardı, elini omzuna atmaya çalışan, eğilip kulağına şarkı söylemeye çalışan vs. ama arkadaşım hiç birine tepki göstermiyordu.bana gösterdiği tepkinin binde birini gösterse belki cesaretleri kırılacaktı.

en son arabama doğru yönelmiştim arkadaşım nereye dedi arabadan bira getireceğim dedim tabi yalan söyledim amacım arkadaşımın ailesine ulaşmaktı, çünkü işlerin çığırından çıkacağını farkettim ve onu eve götürebilecek tek güç ailesiydi. tabi arkadaşım ne kadar alkollü de olsa inanılmaz akıllıydı ben ailesini arayamadan kız beni aradı aileme haber vereceksin di mi sakın böyle bir şey yapma dedi, ben de yapacağım dedim sonra arabaya kadar geldi peşimden, tabi 2-3 tane daha adam geldi arabanın başına, o sırada arkadaşım sanırım beni sizden koruyor gibisinden bir laf sarf etmiş ki aniden adamların allah kitap söverek üstüme koştuğunu gördüm. arkama bakmadan kaçmaya başladım ki 2 tanesinde bıçak vardı, bir tane kafeye sığındım orayı bastılar 9-10 kişi, kafede oturanlardan bazıları engel oldu bazıları da korktu falan, baktım olacak gibi değil kafeden dışarı kaçtım, o sırada bir kaç yumruk yemiştim, bu nasıl bir şerefsizliktir ki 1 kişiyi 8-10 kişi birden kovalıyor, kondisyonuma ve kafamın ayık olmasına güvendim koşup yandaki piknik masalarından yardım istedim kimisi yardım etmeye çalışıyor kimisi de korkup uzak duruyordu, 4 tane piknik masasından yardım istedim her masadan 1-2 kişi bana saldıranları sakinleştirmeye çalıştı, o sırada 3-4 metrelik bir yerden aşağı yuvarlandım, pantolonum yırtıldı ve üstüm başım kan içinde kaldı, kafamdaki şapka düşmüştü, maaşımı yeni çekmiştim ama cüzdan yerindeydi.

en sonunda 2 genç gördüm arabalarına binmek üzerelerdi, açtım kapıyı atladım arabaya, lütfen sürün kaçırın beni buradan dedim, onlar da peşimden koşan adamları gördüler, olay yerinden 400-500 metre uzaklaştırdılar, çok şanslıydım bilmiyorum belki de şanssız.

o sırada arkadaşım aradı, ben sanıyorum ki beni merak etti, neredesin diye arıyor, ne derse beğenirsiniz, ben arabanın başındayım eşyalarım senin arabanda, eşyalarımı ver ben eve taksiyle gideceğim ve gecemizi rezil ettin dedi. Sinirden konuşamadım telefonu kapattım. O sırada ailesi de gölün çevresine gelmişti, gençlere teşekkür ettim, kızın ailesinin arabasına bindim arka boşluğa saklandım, olayı özet geçtim, sonra ailesi olay yerine sürdü ve o. cocukları oralarda dolanıyorlardı, bir kaç tanesi de arkadaşımla piknik masasına oturmuş sohbet ediyordu, şok üstüne şok oldum, ben canımı zor kurtardım, kız gitmiş onlarla oturuyor, tabi ne yaptiğindan haberi yok... (hatta bu olaydan 1 ay sonra konuşmuştuk ve orada masada oturduğu çocukların çok iyi efendi olduğunu söyledi tabi bunu söylediğinde yine alkol almişti, hatta çok efendi çocukmuş annemin arabasina kadar birakti beni dedi, öyle diyince ben de o arabasına birakan kavgayi başlatan çocuktu dedim, sesiz kaldi, bir şey diyemedi.
Neyse ben arabadan inmedim ailesi benim arabamı alıp güvenli bir yere sürdü ve orada arabama bindim hemen kapıyı kilitledim, kızın ailesi de 3-4 dakika sonra kızlarını görüp arabaya almışlar...

tabi benim üstüm başım kan, yara vs, o şekilde eve gitmedim, arkadaşımın evine gittim, eve vardım kız beni aradı, ve hala yaptıklarından gram pişmanlık duymuyordu, aynen şunları söyledi, neden adamların yanına benim gittiğimi aileme yalan söyledin, ortada bıçak falan yoktu, abartma, biraz zaman geçirecektik sinirlendim telefonu kapattim.. sonra mesaj attı, 'seni dava edeceğim oradakiler de tanık'. bu da ayrı bir şok.

şimdi bu şahıs bipolar ve borderline etkisi yüzünden mi böyle davrandı, yoksa karakter meselesi mi?
yani ilk olayda imdat polis beni kaçırıyor diye bağırıyorsun ve şans eseri bir polise denk gelmiyoruz, ucuz atlatıyorum.
ikinci olayda ise 10 kişinin saldırısına uğruyorum, bıçaklanmaktan son anda kurtuluyorum, üstüm başım kan içinde kalıyor, kıyafetlerim yırtılıyor ve yine ucuz atlattığıma inanıyorum.

olaylar olmadan 4-5 saat önce "iyi ki varsin, beni depresyondan kurtariyosun, sana nasil tesekkur etsem azdir, hayatimdan hic cikma en onemli arkadasimsin" diyen bir kiz olay sonrasi hic bir sey olmamis gibi.

alkol aldıktan sonra arkasını topladığımda yüzlerce kez teşekkür eden kişi bu olaylar sonrasında neden bir kere bile özür dilemeyip üstüne üstlük beni suçlayabiliyor, anlamıyorum.

Ben de psikolojik destek almayı düşünüyorum.
0
dapda
(28.11.17)
hepsini okudum. ona yardım edemeyeceksin ve kendini de heba edeceksin. bu hikayenin üzerine yeni maceralar eklemeye hazırsan, bunu istiyorsan devam et.

ama devam etme tabii ki. daha şimdiden, senin de desteğe ihtiyacın var.
0
runagain
(28.11.17)
İsim gucum yoktu hepsini okudum, iyi niyetli bir arkadasa benziyorsun, enayilik etme, o kizdan ne koy olur ne kasaba, o kadar insaniyetliysen, icindeki ihtiyac sahibi bir canliya yardim etme arzusu yuzunden boyle davraniyorsan al on torba mama git bir barinaga hayvan doyur, birini sahiplen. Allahin manyagi seni de manyak etmis hayretle okudum. 12 kisilik sap grubunun icine disi sinegimi dahi birakmam. Kendi gitmek istiyorsa da hayatinda basarilar dileyip yollarim.

Kurtulduguna sukret, hayvan sahiplen, kis geldi.
0
hailtothethief
(28.11.17)
çok geçmiş olsun. bahsetmemişsin sanırım ya da ben atladım, kız tedavi görmüyor mu? ilaç almıyor mu? tedavi oluyorsa bu kadar problem yaşamaması lazım sanki.

sen onun doktoru değilsin ve malesef o öyle sansa da sen ona iyi gelemezsin. zor durumlarda ne yapılacağını bilmiyorsun. yani kimse bilemez. zaten ne yapsan boş belli ki, kıza içirsen bi dert içirmesen ayrı dert. bana kalırsa onunla baş başa ve dışarıda görüşmemeliydin.

ailesi ne diyor olanlara?

her şeyin üstüne hala seni suçlaması da elbette hastalığının sonucu olan bir şey. sonra çok pişman oluyordur eminim. ama inan onun da yapabileceği bir şey yok. seni seviyor ve sana güveniyor. malesef bunu gösteremiyor işte.

artık görüşmüyor musunuz?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.11.17)
oyle sevgiliyi gecim, arkadas olmaz olsun. kurtulman iyi olmus.
0
fakyoras
(28.11.17)
Tamamını okudum. İyi bir insansın ama ağır gerizekalılık bu yaptıkların. Uzak dur elin manyağından; ne hali varsa görsün. Seni dibe çeker, hayatını bok eder, ne olduğunu anlamadan hayatının tüm güzellliklerini kaybedersin. Gitsin hastaneye yatsın. Seni ilgilendirmiyor. Kes tüm bağını.
0
sen git ben geliyorum
(28.11.17)
Kanim cekilerek okudum. Benzeri basima gelmisti, careyi kisiden uzaklasmakta buldum. Ama kendisine yardim edemedim maalesef. Soyle ki; cok yakin bir arkadasim vardi, lisenin basinda tanistik. Cok caliskan, zeki bir kizdi. Ben serseri serseri takilirken son teneffus beni sinavlara falan calistirirdi. Aileleler tanisiyordu, yedigimiz ictigimiz ayri gitmezdi ve onun erkek arkadaslari benim de kiz arkaslarim oluyordu dogal olarak. Problem yoktu. Sonra bazi psikolojik cokuntulerden dolayi antidepresana basladi, yanlis antidepresan kullanimi sonucu daha agir ilaclara gecti ve bipolar teshisi kondu. Ben tabii ki tum srec boyunca yaninda olmaya, destek vermeye calistim. Yalniz zaman gectikce karsi tarafta isler degismis gibiydi. Bulustugumuzda sence eskiden cok yakin arkadas olan insanlar ileride sevgili olabilir mi? Kankanla evlenir miydin tarzi sorular sormaya baslar oldu. Bunlar cok sik tekrarlandiktan sonra aramizda bir sey olamayacagini, onu hep arkadasim olarak gordugumu ve arkadas olarak cok sevdigimi direkt olarak uzun uzun izah ettim.bunlari duyunca cileden cikti, ben sevgilinden daha mi az guzelim? Neden olmayacakmis vs. Diye bagirarak masalari dagitti. Taksiye koyup evine yolladim, o gunden sonra mesaj harici gorusmedim. Cunku ona zarar verecektim istemeden de olsa. Siz de gorusmemelisiniz bence. Hele ki son olah korkunc otesi.
0
Deathrow
(28.11.17)
@istanbul kanatlarimin altinda

Ilac tedavisi goruyor, psikiyatra da gidiyor, babasi bana biraz umursamaz geldi annesi ilgileniyor ama o kadin da birakmis epey, yani kiz cidden ters yolda..
Annesinin bana dedigi tek şey, kizimin ne halt oldugunu biliyorsun neden hala gorusup alkol vs... e ben olmasam baskasiyla icmeye calisacak belki hic tanimadigi birisiyle tehlikeli maceralara atlayacak. O olaydan sonra hic konusmadik.

Lutfen o kadar adamin arasina girmesine neden izin verdin gibi yorumlar yapmayin. Onu tanimiyorsunuz ve o olay 3 saniyede olan bir seydi. Kapiyi acti ve birden aralarina gitti. Sonra ne kadar uzaklastirmaya calissam da olmadi cunku bi kere zorladim imdat polis, beni kaciriyor diye bagirmisti.
0
🌸dapda
(28.11.17)
Hepsini okudum. İletişimi kesmenizi ve ne olursa olsun o kişiyi merak etmemenizi önerebilirim. Lütfen kendi hayatınızı düşünün ve biraz bencil olun. Aksi durumda kendinizi daha zor durumlara sokarsınız.
0
monogram
(28.11.17)
kızı bilmiyorum ama sen akut hayat kurtarıcı erkek sendromuna yakalanmışsın, inşallah dersini almışsındır, hem iyi olmuş macera olmuş, dramatize etcek bisey yok, üzerinden biraz geçsin gülerek anlatıcağın bişey haline gelir merak etme^^

yardım istemeyen birine, durumu bariz "yardıma muhtaç" ise bile yardım edemezsin. bu yardım etmek isteyen kişinin yani bu hikayedeki senin; yetersizliği beceriksizliğiyle değil karşıdaki kişiyle alakalı bişey.

kız seni habire ve aynı/benzer şekillerde manipüle etmiş, sen de inanmak istemişsin belli ki. dikkat ettiysen çoğunlukla, sen gel böyle ve bu şekilde yapalım demişsin bir şeyi; kız da önce sana tamam demiş nasıl olsa sonra istediğimi yaptırırım diye; sonra yine onun istediği gibi olmuş. şu göl kenarına gitmeniz bariz öyle özellikle.

madem rahatsızmış, senin bu şekilde yardım edicem diye peşine takılman onun rahatsızlığını da besleyen bişey bilesin.

göl kenarında arabadan indiğinde basıp gitsen yine seni suçlardı, beni niye bıraktın gibisinden. konu burda senin suçun olup olmaması değil; demin yazdığım "onun rahatsızlığını besleyen bişey" derken kastettiğim bu. sürekli "yanında olmaya çalışarak" yanındayken yaptıkları ve/veya başına gelenler için suçlu ilan edebileceği kişi olarak orada bulunmuş oluyosun.
0
dafaisss
(28.11.17)
yirmisantim
(28.11.17)
Birinci olayı daha önce anlatmıştın. İlki onun hatası ama kusura bakma ikincisi senin hatan. Anan bacın olsa tamam da elin sümüklü hastası için canından olmaya değmez. Gerçekten hala devam etmeye niyetin varsa ağır salaksın demektir.

Umarım trollsundur ya da.
0
elorelia
(28.11.17)
Eğer gerçekse tipik bir am sevdasına benliğini kaybetmiş erkek mallığı. Azıcık sorunlu bir tip bile gördüğünüzde basın tekmeyi. Kimsenin “duygu tamponu” olmayın. Burada tek bir suçlu var o da sensin. Bırak ne hali varsa görsün. Hastalığı varsa da ailesinin derdi.
0
zoghurt
(28.11.17)
Kızı kollayayım derken kendi canından olursun uzak dur. Yarın obur gun basına bi iş getirir senden bilirler hiç karışma
0
hernezıkkımsa
(28.11.17)
Bipolar bir birey, böyle şeyler yapar. Fazlasını da yapar. Hipomanik dönemde hastahanede kalması bile gerekebilir. Düzenli olarak ilaç alacak, muhtemelen hayatı boyunca. Bunun başka yolu yok. Sizin yapabileceğiniz tek şey, sağlıklı bir anında ilaçlarını düzenli kullanmasını söylemek, ailesine durumun ciddiyetini anlatmaktan ibaret. Atak döneminde aşırı alkol tüketimi, artan cinsel aktivite ki bu hiç tanımadığı sokak serserileriyle bile olabilir gözlenir. Bu dönemde aşkol kullanması daha uçuk şeyler yapmasına neden olur. Arkadaşınız hasta, herkesten önce bunu onun kabul etmesi gerekiyor.
0
655320
(28.11.17)
aga kızda başka bişeyler var. esrar içiyor mu? hemen ilişiğini kes. anandan değil babandan değil. nacizane.
0
caletti
(28.11.17)
okudum hepsini gayet normal şeyler bunlar :) hepimizin başına gelir. ben mesela haftada bir bıçaklı 10 kişi tarafından kovalanıyorum.
0
xu
(28.11.17)
Hakikaten bu nasıl story. Galiba inanmayan bir benim, eğer gerçekse de hem karakter hem hastalık etkisi. hiçbir şekilde iletişime geçmeyin, başına bişey gelirse sorumlusu siz olursunuz.
0
mslny
(28.11.17)
İletişimi kesmeyi bırak ismini bile anmam.
Böyle bir kız için bu hallere düşülür mü birader bırak ne hali varsa görsün.
0
kararsızataletfilozofu
(28.11.17)
Kusura bakma ama sende de gariplik var. Yahu hastalığı belli başına iş açması kesin olan biri. Ne diye ısrar ediyorsun ki. Sizinkine benzer bir arkadaşım var üzülmüyorum size hak ediyorsunuz.
0
eksi sozlugun tatli insani
(28.11.17)
kız seni sallamıyor ve kendi yüzünden rezil duruma düşmenden keyif alıyor. hayata bir kere geliyorsunuz, kimse kimseye hastabakıcılık yapmak zorunda değil. eski sevgilisi borderline olan biri olarak diyeceğim şeyse; hiçbir zaman bugün olduğundan daha iyi olmayacak. vakitlice kendi hayatını kurtar.
0
kayranin kedisi
(29.11.17)
hocam iyi olmuş kurtardığın sakın arayayım geri döneyim deme. kendi bokunda boğulsun. okurken ben stres oldum. değer mi bunlara? sen iyi niyetinden olmuş bunlar kendinde başka hata arama. sakın sakın bulaşma bi daha. böyle insanlar adamı ya katil eder ya da öldürtür bi yerlerde.
0
içe doğru kaslı olan çocuk
(29.11.17)
Sanırım borderline nedir ne değildir bilmiyorsunuz. Çok açık yaptıklarının sebebi bu. Ve siz superman değilsiniz. Hoşlanmışsınız belli ki, iyileştirebileceğinizi düşünüyorsunuz fakat bu öyle bir rahatsızlık değil. Tedavi olmak isterse tabiki yanında olup olmamak sizin seçiminizdir fakat anladığım kadarı ile böyle bir durum yok ve sizin de yapabileceğiniz bir şey yok. O yüzden uzaklaşın.
İyileşebilir mi? Tabiki iyileşenler var. Fakat bunu kendi istemediği ve düzgün bir tedavi görmediği sürece çok zor. Son olarak konuşup tedavi olması gerektiğini yine de anlatmaya çalışabilirsiniz.
0
veritaslibertas
(29.11.17)
alınmak yok ama zeka geriliği mi var yoksa sadece saf mısın anlamadım.

neden kadının peşinden koşup kahramanlık yapmaya çalışıyorsun? kadın sana "hadi beni sevdiğini kanıtla ve gökdelenden aşağı atla" dese atlayacaksın yani. sevgi bu değil, arkadaşlık da bu değil. aptallık. kimsenin arkasını toplama. bipolar mı bilmiyorum ama alkolik ve bağımlı bir kişilik. mümkünse bir daha görüşme.
0
pinkpeony
(29.11.17)
kişiliksizliğin, erdemsizliğin, alçaklığın adına artık borderline ya da bipolar deniliyor. modern dünyanın başka bir yalanı daha. yani bu kız ilaçla mı tedavi edilecek? kaç kurtar kendini kardeşim başka çaresi yok. hasta insan zaten son derece yardıma muhtaç ve başkasına zarar vermeyecek durumda oluyor. bunun gibi insanlar toplumda çok var ve hasta değiller; bunlar eski usul kötü insanlar. defetmezsen yanarsın.
0
monur72
(29.11.17)
hangi tarikatın erkeğisiniz arkadaş anlamıyorum.

siz hızır aleyhisselamsınız, siz süpermen misiniz, siz bilirkişi misiniz, siz uzman mısınız siz kimsiniz lan? her değişiğe yardım etme, koruma halleri.

iki miligram aklı olan böyle bela bulaştırıcı tiplerle sevgili değil arkadaş olmamalı.
0
wilhelmwasmuss
(29.11.17)
Len nasıl okudunuz hepsini? Kış geldi diye dimi:)
0
35.spartalı
(06.12.17)
Kardeş sen hayatını feda et, kurtarıcı bir melek ol, ii insanlar böyle yapar çünkü.

Yarın bir gün 3. sayfa haberinde ismini görürüz muhtemelen. Çokta üzülmem hani ne yalan söyliyim. Akıl var izan var, ilk olaydan sonra hala kızlaysan büyük problemlerin var demektir.
0
KaraSakall
(17.01.18)
Sen ona hicbir sekilde yardim edemezsin, anca kendini heba ettiginle kalirsin.

Düzgün bir tedavi olmasi gerekiyor.
0
chitosan
(17.01.18)
(9)

çok yalnız olduğunuzu anladığınız anlar var mı ?

denef
yalnızlığın her zaman çok da güzel olmadığını az önce anladım.eve yorgun geldim salonda uyuyakalmışım, üstümü örten olmadığından belim,boynum tutuldu.
yalnızlığın her zaman çok da güzel olmadığını az önce anladım.eve yorgun geldim salonda uyuyakalmışım, üstümü örten olmadığından belim,boynum tutuldu.
0
denef
(19.11.17)
uzun zamandır yalnız yaşadığım için yok diyebilirim.
0
mr sherlock
(19.11.17)
Gecmis olsun.

Benim de boyle anlarim oluyor ama canim insan cektiginde tanidik cagirip yalnizlik sikintimi gideriyorum.
0
lamira
(19.11.17)
kendi kendime konuşurken fark ediyorum bunu :) bazen tekrar oluyor bazı laflar, aa bunu demiştik zaten...
0
runagain
(19.11.17)
yalnız olmadığımı hissettiğim bir anım bile olmadı son 10 yıldır. çoğu kişinin yaşadığının aksine etrafımda insanlar var ve ben onlar arasında yalnız hissediyor değilim. baya kimsem yok, arkadaşım yok sevgilim yok. varlığım başkalarının varlığına bağlı değil tabii ki ama çok sıkılıyorum. ailem de olmasa şimdiye intihar etmiştim muhtemelen.
0
kakaolu kremali biskuvi
(19.11.17)
Çevremde insan var ama duygusal olarak yalnızım. Sevilmeye sevmeye ihtiyacım var en acilinden :)
0
bigcaptain
(19.11.17)
En yakının bile seni değil parani seviyor. En çok da bu koyuyor.
0
opitseri
(19.11.17)
Evin sessizliğinde, sokakta ellerim cebimde gezerken, uyumaya çalışırken, sporda dinlenirken, ders çalışırken, kısacası mütemadiyen
0
kararsızataletfilozofu
(19.11.17)
Yalnızlık ömür boyu...birden se. ..

6-7 senedir, birileri oluyor ama birkaç saat, birkaç ay sonrası yalnızlık
0
kleider
(20.11.17)
cumartesi günü doğum günümü tek başıma kutladım.
0
dedim ben sana
(20.11.17)
(9)

Migros'un gönderdiği karantinalı kahve

yalnizliktan devren kiralik
Sizce bunu neden böyle gönderdiler? Sanal marketten aldım. Açılmıyor hiçbir şekilde. Bıçak falan sapladık, olmuyor. Nasıl açılır?https://i.hizliresim.com/nJogMB.pnghttps://i.hizliresim.com/YORlbE.png
Sizce bunu neden böyle gönderdiler? Sanal marketten aldım. Açılmıyor hiçbir şekilde. Bıçak falan sapladık, olmuyor. Nasıl açılır?

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com
0
yalnizliktan devren kiralik
(19.11.17)
alarmını çıkarmayı unutmuşlar. ancak marketlerdeki aparat ile açılabilir. müşteri hizmetleri'ni aramak en mantıklısı.
0
alliswell
(19.11.17)
ne demek açılmıyo? kırın
0
Delay Fuze
(19.11.17)
Mıknatıs ? Ya da çekiç
0
westblack
(19.11.17)
Nescafe logosu oldugu icin migrostan cok nescafenin isi gibi bence :/ marketlerin bunu neden yaptigini ben de anlamiyorum kozmetik satarken mesela 50 liralik kreme de yapiyorlar 3 liralik kreme de. Bazen bakiyorsun 2 liralik el kremi kafeste 100 liralik goz cevresi kremi bosta duruyor.


Nasil acilacagina gelince de seffaf kisimdan cok gri yeri zorlayin derim orasi daha zayif gorunuyor. Ya da usenmezseniz yakininizda carrefour migros falan varsa goturup actirin. Fisinizi unutmayin ama :/
0
ceann deas
(19.11.17)
goodz
(19.11.17)
böyle narin durduğuna bakmayın. aşırı sağlam. açılmıyor hiçbir şekilde. mıknatıs arıyorum şimdi.
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(19.11.17)
arayıp söyleseydiniz ya hemen getirirlerdi yenisini.
0
rabbititus
(19.11.17)
yarıldım :)
0
xu
(19.11.17)
Demirciye götür :)
0
kararsızataletfilozofu
(19.11.17)
(12)

İshal oldu olacak birine

river song
ne yedirilmeli içirilmeli dostlar? karın ağrısı mevcut ve geliyorum diyor ishal.
ne yedirilmeli içirilmeli dostlar? karın ağrısı mevcut ve geliyorum diyor ishal.
0
river song
(15.11.17)
haşlanmış patates
kola
leblebi derler ama işe yarar mı bilemem.
0
basond
(15.11.17)
keçiboynuzu
0
ya ben lan neyse
(15.11.17)
Muz , patates haşlama, kuru kahveye limon sıkıp bi kaşık yemek.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(15.11.17)
5 tane karanfil yutun
0
veritaslibertas
(15.11.17)
Karanfil demeye gelmiştim ben de. Ortasından kırıp bol suyla yutun iyi gelecektir. Patates ve muz da iyi geliyor evet.
0
voyager 1
(15.11.17)
kuru kahve + limon kesin cozum
0
dalekcaan
(15.11.17)
@acemi, kolayca bosaltım yapabilmesi için soruyorum cunku agrı var hareketlilik var sonuc yok
0
🌸river song
(15.11.17)
kefir yogurt
0
joepiscopo
(15.11.17)
Bigflor prebiyotik ve probiyotik olduktan sonrada olur
Ve bol sıvı
0
kararsızataletfilozofu
(15.11.17)
Bol su +1

Gismotal varsa iyidir. İshali de kabızı da düzeltir
0
mezarkabul
(16.11.17)
Su , yoğurt , yağsız veya az yağlı peynir, açık çay, muz , kabugu soyulmuş şeftali, yağsız veya çok az yağlı princ lapa, patates haşlama. Gazi kaçmış maden suyu, bunun haricinde yağlı şekerli gazlı içeceklerden falan uzak durun derim.
0
scorpion37
(16.11.17)
cevapların hepsini uygularsan 1 haftalık kabızlık yolda demektir. :)
hepsinden abartmadan...
0
merhum
(16.11.17)
(5)

Psikolog ilk gorusme

uzun kulaklı yalnız tavşan
Yarin ilk kez psikologa gidecegim. Ozel bir klinik 1 saatlik seans olacak.Konuya nasil girecegimi bilemiyorum beni psikolog yonlendirir mi? Bu isler nasil oluyor? Surenin bittigini falan soyler herhalde. Hep o filmlerde gordugumuz koltuga uzanma olayi var mi? Cocuklugumuza mi donuyoruz ne yapiyoruz?
Yarin ilk kez psikologa gidecegim. Ozel bir klinik 1 saatlik seans olacak.

Konuya nasil girecegimi bilemiyorum beni psikolog yonlendirir mi? Bu isler nasil oluyor? Surenin bittigini falan soyler herhalde. Hep o filmlerde gordugumuz koltuga uzanma olayi var mi? Cocuklugumuza mi donuyoruz ne yapiyoruz?
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(15.11.17)
Kendileri yönlendiriyor.
Uzanman şart değil ya nasıl rahat edeceksen öyle olur.
Ben oturuyordum.
Sorunun neyse onun üzerinden başlıyor zaten yavaş yavaş sorularla seni kendisi yönlendiriyor.
Süre bitince sana hafta içinde yapmanı istediği şeyleri söyler kapanış konuşması olarak :)
0
mutekebbir
(15.11.17)
Benim çok anlatasım vardı ve susmadan konuşmuştum. Bitmeye yakın daha konuşkan oluyor psikolog ve anlıyorsunuz. İçinizden geldiği gibi anlatıyorsunuz o da sizi bazı sorular sorarak yönlendiriyor. Bilişsel Davranışçı Terapi ise asla teşhis ya da tanı koymuyor. Siz keşfedeceksiniz.

Her şeyi geçtim. 1 saat boyunca istediğim her şeyi anlatabildiğim için çok iyi gelmişti.
0
monogram
(15.11.17)
Rahat olsun. Yeter ki güvenin. Normal 2 insan gibi muhabbet edeceksiniz
0
westblack
(15.11.17)
En azından ne anlatmak istediğini önceden ufak taslak halinde genel haylarıyla yazabilirsin bence zamandan tasarruf için
0
kararsızataletfilozofu
(15.11.17)
Önce seni oraya getiren temek sorundan başlarsınız. İlk seans daha çok tanışırsınız, psikolog anamnez alır. Sonra yavaş yavaş olaylar gelişir. Ben asla bülbül gibi şakıyan bir insan olmadığım için terapsitim bayağı uğraşmıştı. Hatta 4-5 ay sonra bunları bana neden söylemedin dediğinde sormadınız ki dediğimi hatırlıyorum.
Rahat olun gerçekten zaten güvenilir hissetmezseniz 1 bilemedin 2 seanstan sonra devam etmek içinşzden gelmez. Kötü deneyimlerim bana öğretti. Biraz terapistle sizin uyumunuza bağlı herkes herkesle uyuşamıyor bence biraz şans işi.
0
ruh i tibbiye
(16.11.17)
(4)

Her gün tavuk yemek

ya ben lan neyse
özellikle bunu yapan bazı bb ciler var. zararı yok mu acaba?
özellikle bunu yapan bazı bb ciler var. zararı yok mu acaba?
0
ya ben lan neyse
(15.11.17)
vardir ben mesela bi ara surekli kfc yiyordum hala ara ara yapiyorum her gun tavuk olayini ama bence direkt kanser
0
tiredpanda
(15.11.17)
bazı zamanlar her gün ve sadece tavuk yiyen biri olarak, var.ama tavuktan değil, tek düze beslenmekten.
0
ayaklibalik
(15.11.17)
Tavuk bence çok riskli bir yiyecek. Ülkemizde maalesef çok kimyasal veriliyor tavuklara. Daha geçen ihraç ettiğimiz tavuklarda aşırı kimyasal var diye adamlar ülkelerine almadı (ya da başka işlemlerden sonra aldılar)
0
giovanne
(15.11.17)
Bb ci ler genelde haşlama yiyor biz kızartmadan yada şinitzelden bahsediyoz bizim ki daha lezzetli ama daha zararlı.
Ayrıca benim bünyem kaldırmıyor aşırı yemeye kusma aşamasına geçiyorum kolayca hem de tavuklar ne kadar doğal konusu var
0
kararsızataletfilozofu
(15.11.17)
(6)

mavi'den alınan kot pantolonun garanti süresi

golgi aygıtı
mavi'nin mağazasından maksimum 11 ay önce aldığım 2 adet pantulum var. 1 tanesinin apış arası diye tabir edilen bölgesinde aşırı yıpranma var. tahminim 4-5 giymeden sonra yırtılacak orası. beli biraz düşük kullanıyorum veya şüşkoluktan artık bilmiyorum. bunların garanti süresi ne kadardır bilginiz v
mavi'nin mağazasından maksimum 11 ay önce aldığım 2 adet pantulum var. 1 tanesinin apış arası diye tabir edilen bölgesinde aşırı yıpranma var. tahminim 4-5 giymeden sonra yırtılacak orası. beli biraz düşük kullanıyorum veya şüşkoluktan artık bilmiyorum. bunların garanti süresi ne kadardır bilginiz var mı? götürsem değiştirirler mi? telefonla aradım müşteri hizmetlerine bağlanmak için 15 dakika bekledim ama açan olmadı.
0
golgi aygıtı
(15.11.17)
Muhtemelen değiştirirler. Mavi pantolonların kronik sorunu ağ yıpranmasıdır. Çoğu kişiden bu sıkıntıyı duydum. Eyvallah kalıpları güzel ama kaliteli değiller.
0
neysene
(15.11.17)
eskiden leke jeansten alıyordum kotları. üç kuruş para verip 7 yıl giydiğim kotun hiç sorunu olmamıştı. maviden aldığım kotun böyle ölmesi üzdü beni açıkçası.
0
🌸golgi aygıtı
(15.11.17)
colinsinde aynı sorunu 1 yıla yakın sürede her zaman yıpranıyor sürekli terziye götürdüğüm için değiştirme işine hiç girmedim.
0
kararsızataletfilozofu
(15.11.17)
1 sene dolmadan hemen götürün, değiştirirler.
0
damba
(15.11.17)
Merak ettiğim bir konu var 11 ay boyunca fişleri saklıyor musunuz ya? o fiş sıcaktan nemden bozulmuyor mu? nasıl muhafaza ediyorsunuz? ben aldığım kıyafetin fişini anında atıyorum demek ki hata ediyormuşum.
0
xdenizx
(15.11.17)
@xdenizx hocam ben 100 lira ve üzeri alışverişlerimin fişlerini küçük bi kutunun içine atıyorum. 1-2 sene kalıyor içinde işte. sonra da işim kalmayanları atıyorum.
0
🌸golgi aygıtı
(16.11.17)
(2)

kac hap sonra gecmediyse sebebi bu degilmis diyebiliriz?

jimicik
sorun hala goz segrimesimagnezinc ve benexol Verdi doktor. 10 gun yazdi. 7. gun gecti. 3 gun sonra gecmis olmasi lazim ama hala segriyor :( bir kutuda 40 hap var. bir kisinin megnezyumu ve b12'si eksikse asagi yukari kac hap seviyeyi normale ceker?
sorun hala goz segrimesi

magnezinc ve benexol Verdi doktor. 10 gun yazdi. 7. gun gecti. 3 gun sonra gecmis olmasi lazim ama hala segriyor :(

bir kutuda 40 hap var. bir kisinin megnezyumu ve b12'si eksikse asagi yukari kac hap seviyeyi normale ceker?
0
jimicik
(15.11.17)
B12düşük diye benexol verdi 3ay kullan dedi bana
0
kararsızataletfilozofu
(15.11.17)
benim göz seğirmesi stresli zamanlarda başlıyor. stres bittikten sonra 2-3 ay bile devam edebiliyor. sonra iyileşiyor.

ilaç geçirmedi diye ümidi de kesme
0
sttc
(15.11.17)
(5)

en sağlıklı iç fanila/ atlet ?

omonia
merhaba,hergün servise 10 dakika yürüdüğümden ter içinde kalıyorum. Genelde penye ya da askılı penye tercih ettiğimden açıkçası hiç sağlıklı olmuyor. teri çeken en iyi kumaş nedir acaba? sporcu şeylerinden de giyilmez sonuçta sanki. ne saçma dertlerimin olduğunun farkındayım ama son zamanlarda hızla
merhaba,

hergün servise 10 dakika yürüdüğümden ter içinde kalıyorum. Genelde penye ya da askılı penye tercih ettiğimden açıkçası hiç sağlıklı olmuyor. teri çeken en iyi kumaş nedir acaba? sporcu şeylerinden de giyilmez sonuçta sanki. ne saçma dertlerimin olduğunun farkındayım ama son zamanlarda hızlanan hastalıklarımı bu terleyip soğutmaya bağladığımdan belki güzel bir öneri çıkar umudundayım :)
0
omonia
(15.11.17)
cevap veriyorum: modal
0
giovanne
(15.11.17)
sen de benim gibi çabuk terleyenlerdensin galiba. otobüste millet kaşkolla otururken montu çıkaran tiplerdenim.
o zaman içine ince üstüne kalın bir şey giyeceksin ki çok terlemeyesin. kıyafeti iyi dengelemek lazım.
teri çeken kumaş ıslak kalır ve üşütür ki atlet böyledir. sporcu tip ter tutmayan kıyafetler gerekli.
uzun lafın kısası bunun için özel kıyafetler almak gereksiz geldi bana. hava şartlarına göre kıyafetleri iyi ayarlamak yeterli olur muhtemelen. biraz da ağır tempo yürümeye bakın.
0
lazpalle
(15.11.17)
evet lazpalle çabuk terliyorum. sevise binince üstümde kalın ne varsa çıkarıp tek penye ile kalıyorum. ama ankara'da yaşadığımdan akşamları baya soğuk oluyor. o yüzden çok ince giyinemiyorum :) evet ağır tempo yürüyüş en iyisi de inan öyle olunca bile terliyorum gibi geliyor.
0
🌸omonia
(15.11.17)
Decathlon da var 40tl civarı sporcular için teri hemen dışarı attığı için ıslak kalmıyor hatta yıkasan bile beş dakkada kuruyor yumuşak ve esnek ama tam yapıştığı için vücuda gömleğin altına filan nasıl olur bilemedim
0
kararsızataletfilozofu
(15.11.17)
blackspade
0
cliquot
(15.11.17)
(4)

Erkekte Demir Eksikliği veya Sebebi Bulunamayan Başka Bir Problem

Cryptoricus
30 yaşındayım, 3 yıldır düzenli spor yapıyorum ve kırmızı et, yeşil sebze ağırlıklı besleniyorum. Kendimi bildim bileli ayaklarım soğuk ve terli. Bazen ellerim de. Yüzüm de son derece soluk ve hiç sağlıklı durmuyor. 4 yıl önce ferritinim 10 çıkmıştı, doktor demir hapı vermişti. Sonra bu değer 42ye ç
30 yaşındayım, 3 yıldır düzenli spor yapıyorum ve kırmızı et, yeşil sebze ağırlıklı besleniyorum. Kendimi bildim bileli ayaklarım soğuk ve terli. Bazen ellerim de. Yüzüm de son derece soluk ve hiç sağlıklı durmuyor.

4 yıl önce ferritinim 10 çıkmıştı, doktor demir hapı vermişti. Sonra bu değer 42ye çıktı. Şu anda da 78. Ama durum aynı. Alt sınıra yakın olmasına rağmen normal aralıkta (22-322 ng/mL) olduğu için doktorlar bunu düşük olarak görmüyor. Bir de ilginç bir şekilde kan değerlerim gayet yüksek. TIBC 278 çıkmış. Ayaklarımla ilgili şikayetim için genetiktir, yapacak bir şey yok diyorlar fakat annemin ayakları gayet sıcak.

Sizce bu sorunlar ferritinle mi alakalı yoksa başka bir problem mi var?
Aynı duruma sahip olup da bu durumu çözebilen var mıdır? Nasıl?
Bu sorunları ciddiye alıp çözmeye çalışacak İstanbul'da bildiğiniz bir doktor var mıdır?
Bir de benim değerler normal mi görmek için beylerden ferritin değerlerini yazmasını rica edeceğim.
0
Cryptoricus
(15.11.17)
Hemoglobinin kaç? Düşüyor mu?
0
Lim5
(15.11.17)
Ferritinin düşük olduğu durumda doktor bağırsaklardan şüphelenip kolonoskopi yaptırmıştı tanıdığıma ama bir şey çıkmamıştı vitamin iğnesi vurulmaya başladı ayda bir.
Yaş genç bence gerek yok doktorda sıkıntı görmüyorsa
0
kararsızataletfilozofu
(15.11.17)
@Lim5 Hemoglobin 15,3 Üst sınıra yakın
0
🌸Cryptoricus
(15.11.17)
Demirle ferritinle alakalı değil. Kansızlığın yok. Hemoglobin esas.
0
Lim5
(15.11.17)
(6)

1999 daki türkiye de 7.4 deprem ve Iraktaki 7.3 lük deprem

scorpion37
Şimdi soru su ırakta deprem olmuş geçmiş olsun. 7.4 ile ülkemizde koca kentler yıkıldı zamanında kacbin kişi öldü belli bile değil. az öonce bir profesör dinledim bu büyüklükteki depremde çok yıkım beklenmez gibi bir şey dedi ya da ben yanlış anladım. Neyse sanırım ıraktaki depremde de su an için öl
Şimdi soru su ırakta deprem olmuş geçmiş olsun. 7.4 ile ülkemizde koca kentler yıkıldı zamanında kacbin kişi öldü belli bile değil. az öonce bir profesör dinledim bu büyüklükteki depremde çok yıkım beklenmez gibi bir şey dedi ya da ben yanlış anladım. Neyse sanırım ıraktaki depremde de su an için ölen yok.
İyi de 1999 depreminde neden onbinlerce kişi öldü ülkemizde ? Bana 1999 depremi hiç de 7.4 gibi gelmiyor. Siz ne düşünüyorsunuz ?
0
scorpion37
(12.11.17)
sanırsam yerin kaç km derinliğinde olduğu falan da önemli bu durumlarda net bilgim yok ama yıkım gücü sadece o richter ölçeğinin ölçtüğü ile orantılı olmayabilir.
0
basond
(12.11.17)
Bir de Irak'ta İstanbul'da olduğu kadar büyük kentleşme yok çarpık yapılaşma yok, hatta hiç bir şey yok, haliyle çok katlı binaların altında kalıp ölen insan da yok.
0
angelus
(12.11.17)
Depremin yerini bilmiyorum ama dağlık bir arazide ve şehir merkezinin uzağında bir yerlerde ise en yakın büyük yerleşim biriminden çok da şiddetli hissedilmemesi normal. 1999 depremi bizim en yoğun yerleşim yerlerimizin birinin göbeğinde oldu. Baktım şimdi, en yakın büyük şehir 89 km ile Süleymaniye imiş. Bir de küçük bir şehre 49 km imiş

Bunun da ötesinde depremin yıkıcılığını etkileyen tek şey şiddeti değil, derinliği ve zemin. Derinlik iki depremde de az çok aynı. Bu deprem 19 km, 1999 depremi 17 km derinlikte olmuş. Irak depremi kayalık bir yerde olduysa çok yayılmamış ve daha yerel hissedilmiştir. İzmit ve İstanbul deltalar ve zeminin balçık gibi olduğu çok yer var. Dağda olan deprem ile, ovada olan deprem yıkıcılık açısından fark ediyor.
0
aychovsky
(12.11.17)
7.4 falan büyüklük. Şiddetse diğer şeylerin hesaba katılmasıyla belirleniyor

www.afad.gov.tr
0
i was made for you
(13.11.17)
Zorla ev satmanın tapuda vergiden kaçmak için evin bedelinin onda birini göstermenin müteahhitlerin bu kadar kolay zenginleşmesinin evlerin çabuk yapılmasının maliyetin kısılmasının zemine bakılmamasının ormanların yakılıp yerine ev yapılmasının elbet bir bedeli olacaktı 99da oldu yine olsa yine olur biz ders almıyoruz adamlar ders alıyorsa önlemini alır
0
kararsızataletfilozofu
(13.11.17)
yazılanlara ek olarak deprem türleri de var. dalgaların salınım yaptığı yöne göre ayrılıyor birbirinden o yüzden vuruculukları da buna bağlı olarak değişiyor.
0
bass solo take one
(13.11.17)
(8)

Bim'de ki sırma su nasıl sizce? sağlıklı mı?

xu
eve damacana alıyoduk normalde. 19 litre Sırma su damacana fiyatı 11 tl imiş. şimdi su'cu kapanmış. annem bimden 5 litrelik suyu aynı marka suyu 1.25'e almış. bundan sonra böyle alalım diyo. ne diyosunuz Sırma su için?
eve damacana alıyoduk normalde. 19 litre Sırma su damacana fiyatı 11 tl imiş. şimdi su'cu kapanmış. annem bimden 5 litrelik suyu aynı marka suyu 1.25'e almış. bundan sonra böyle alalım diyo. ne diyosunuz Sırma su için?
0
xu
(12.11.17)
su güzel de, sürekli onlarca kilo su taşıyabilecek misiniz? biz bir süre sonra yeter dedik, tutmadı o plan.
0
diffarentiationation
(12.11.17)
bi su app indirin oradan sipsriş verin
0
oscar
(12.11.17)
Ankara daki bimlerde abant su satılıyor. Sırmayı bilmiyorum ama abant bir ara en iyi su listesinde baştaydı.
0
delicevat
(13.11.17)
Ben hiç sevemedim tadını erikli nestle hayat tavsiye ederim
0
kararsızataletfilozofu
(13.11.17)
beline yazık
0
yuto
(13.11.17)
yuto +1
0
her giriste sifresini unutan adam
(13.11.17)
Erikli'den güzel geliyor tadı hem de ucuz
0
Uncle Sam
(13.11.17)
Bir ara eve Sırma söylüyorduk. Sipariş geldi, adamı yukarıdan izliyorum. Aşağıda biriyle konuşuyordu. "Bu suyu da alanlar var" dedi. Ben duyunca şok oldum. O siparişimden sonra bir daha Sırma su almadım.
0
teknikekip
(13.11.17)
(9)

Spor ve Sağlık ilişkisi- Şu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

portakal
http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/1703073-akmye-face-lift-operasyonuHARVARD BENİ DOĞRULADI: SPOR ZARARLIDIRYILLARDIR bu köşede savunduğum bir tez var.“Spor sağlığa yararlı bir şey değildir, hatta zararlı bir şeydir” der dururum.Bu konuyu televizyon programlarına davet edilip hekim
www.haberturk.com


HARVARD BENİ DOĞRULADI: SPOR ZARARLIDIR
YILLARDIR bu köşede savunduğum bir tez var.

“Spor sağlığa yararlı bir şey değildir, hatta zararlı bir şeydir” der dururum.

Bu konuyu televizyon programlarına davet edilip hekimlerle tartışmışlığım bile vardır.

Tezim bilimsel verilere değil, yaşanmışlıklara ve gördüklerime dayanıyor.

Çok spor yaparsanız yıpranırsınız.

Otomobilden örnek verirsek, sürekli yüksek devirde kullanılan bir otomobilin motoru çabuk eskir. Elbette ki sürekli yatan bir otomobilin de motoru kısa sürede perişan olur ama uygun devirde, makul hızda giden bir otomobil her zaman daha uzun dayanır.

Mesela bir otomobilin kapı kolu otomobilin yaşam süresi boyunca bir milyon kere açılıp kapanmaya göre test edilmiş ve imal edilmiştir.

Siz manyak gibi kapı kolunu ha babam açıp kaparsanız kapı kolu süresinden önce bozulur.

Aşırı sporun da insan vücuduna benzer etkiler yaptığını düşündüm hep.

Yaşadım ve gördüm üstelik de.

Yoğun spor yaptığım dönemde hep sakatlık, hep ağrı sızı yaşadım.

Bırakınca sakatlıklarım da azaldı, ağrılarım da. Sadece eski sakatlıkların ağrıları kaldı.

Ve bir de büyümüş bir kalp ile genişlemiş bir aort.

İnsan koşmak için evrilseydi iki ayak üzerine kalkmazdı.

Zıplamak için evrilseydi, arka bacakları değişime uğrardı.

Ağırlık kaldırmak için evrilseydi, omuz yapısı bambaşka olurdu. Bel fıtığı olmasını engelleyecek bir kas geliştirirdi.

Hiç 100 yaşına kadar yaşayan sporcu gördünüz mü?

Hep söylediğim şuydu.

Yürüyün, sıkılmıyorsanız yüzün.

Fazlası doğru değil.

Ve sonunda Harvard Üniversitesi beni haklı çıkaran araştırmayı yapmış.

Sağlık için en iyi beş egzersiz arasında ne koşma var, ne ağırlık kaldırma, ne de kardiyo denilen saçmalık.

En iyisi yüzmek.

Ardından tai chi.

Sonra çok hafif kilolarla dayanıklılık egzersizi.

Ardından yürümek ve son olarak da kegel egzersizi.

Harvard’a teşekkür ediyorum.

Bir musibet bin nasihatten daha iyidir diyerek yarattığım tezimi bilimsel hale getirdikleri için.
0
portakal
(12.11.17)
Harvard, parası verildikten sonra istenilen her türlü araştırma sonuçlarının alınabildiği bir kurum. Daha önce de mısır şurubunun zararı yoktur gibi bir araştırmanın rüşvetle yapıldığı ortaya çıkmıştı, çok ciddiye alınacak bir araştırma değil yani.

Fakat bununla birlikte evet ağırlık çalışmak ya da spor yapmak vücudu, daha doğrusu hücreleri ve sinir sistemini yıpratır ama sonra yemek yersin dinlenirsin, sinir sistemin ve hücrelerin kendi kendini tedavi eder daha güçlü ve sağlıklı hale gelirsin. Yani spor yaptın diye ölmezsin ya da spor yapmadın diye daha uzun yaşamazsın, spor yaptın diye daha uzun da yaşamazsın, ortalama yaşam süresi zaten belli, genetik harikası değilsen bunu aşmak zaten mümkün değil ama spor yapanlar bu süreyi daha kaliteli yaşıyorlar o kadar. Yani bilmiyorum sigara içen alkol tüketen kontrolsüz yemek yiyip kocaman göbeği olan insanların "Spor zararlıymış yav" diyerek sevinmesi çok komik bir durum.
0
angelus
(12.11.17)
Her şeyin aşırısı zararlı. Onu ben de kabul ediyorum. Ama Fatih Altaylı biyoloji konusunda biraz bilgisiz gördüğüm kadarıyla. Sporda kalp kasının belli bir miktarda büyümesi problem olarak görülmez. Kalp zaten başlı başına bir kastır. Bu büyüme belli bir noktaya kadar kalbin daha güçlü olmasını sağlar. Maraton koşucuların ve bisikletçilerin kalp kasları daha gelişmiştir. Bu kişilerin nabızları da genelde düşüktür. Çünkü kalp kasları o kadar güçlenmiştir ki, az sayıda atımla vücudun oksijen ihtiyacı karşılanabilir. Ama spor yapmayan bir insanın oksijen ihtiyacını karşılaması için çok daha fazla kalp atımına ihtiyacı vardır. Bir bisikletçi 50 nabız sayısıyla kilometrelerce yol gidebilir ancak normal bir insan aynı yola belki 110-120 nabızla gidebilir. Fatih Altaylı'nın bir sürü sakatlık yaşaması onun sporu belki de en başından beri yanlış algıladığını ve uyguladığını gösteriyor. Fatih Altaylı'nın bilimsel araştırmalara bakışını da pek doğru bulmadım. Harvard Üniversitesi'ne İsveçli bilim adamı muamelesi yapmış kendisi. Harvard Üniversitesi yaptıysa kesin doğrudur gibi bir düşünce olamaz gerçek bilim dünyasında. Ben bu tip araştırmaların magazin kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Dünyada onlarca sporun federasyonu ve çok ciddi kuruluşları var. İnsanlığın çok eski zamanlarından beri yaşayan sporların karşısına Kegel egzersizini koymak tek kelimeyle bilgisizliktir. İnsan şunu yapacak olsaydı şöyle evrilirdi cümlesi de yine bilimle alakası bulunmayan birinin cümlesi olabilir ancak. Bu yaratılışçı bir düşünce. Canlıların bu hayatta bir görevi olduğunu söyleyen bir ifade. Zürafaların görevi yüksek boylu ağaçların yapraklarını yemek değil. 100 yaşına kadar yaşamak ilginç bir istek. Spor doğrudan hayatın kalitesiyle ilgilidir. Senin uzun yaşaman yerine sağlıklı yaşamanı hedef alır. Cümlelerin geneli boş.
0
dissendium
(12.11.17)
İnsan vücudunu arabaya ve kapı koluna benzetme cümlesinden sonra spor kesinlikle yararlıdır diyorum.
0
soyut park
(12.11.17)
koşmanın zaten dizlere zararı olduğu bilinen bir durum.
amele gibi ağırlık kaldırmak da yarardan çok zarar getirir.

bunlar zaten bilinen şeyler, yeni bir şeymiş gibi, çok ilginç ooov şeyler gibi salak saçma savlarla spor yapmayı zararlı bir şey gibi göstermek aptallıktan başka bir şey değil.

düzenli spor yaptığım iki yıl boyunca (ağırlık çalışması bilhassa) burnum bir kere bile akmadı, bir kere nezle bile olmadım. sabah erkenden kalkar okula giderdim. öğlen ders biterdi, öğleden sonra sporumu yapardım. akşam da bara çalışmaya giderdim. haftanın 4 günü böyle geçerdi. ne sabah zor kalkardım, ne akşama ölü gibi yorgun olurdum. tabii tüm bunları yaparken de beslenmeme dikkat ederdim, etimi, sebzemi, kuruyemişini meyvesini vs yerdim. tuz şeker kullanmazdım. (hala da kullanmıyorum)

sporu bıraktıktan sonra yrrk gibi bi adam oldum. o eski halimden eser yok şimdi. mal gibi bir uyku düzenim, saçma sapan ağrılarım, griplerim nezlelerim var.

harvard spor zararlı demiş. he ya. bi anda çözdüler olayı.
0
mahone
(12.11.17)
ağır yaşamlar diye bir belgesel izliyorum. 300 kilonun üzerindeki insanların kilo verme mücadelelerini anlatıyor. doktorun tek derdi yatalak hastalarını ayağa kaldırmak oluyor öncelikle. tabi onların o hale gelmesinin nedeni hareketsizlikten oluyor yediklerinden ziyade. sonra spora başlayanlar oluyor bunların içinde, böyle olanların hızla kilo vermeye başladıklarını ve yaşama motive olduklarını görüyorum.

birde insan bedeninin araca benzetilmesi de olmamış. araç çok kullanılınca eskir vücutta öyle herhal. o zaman yemeyelim midemiz, bağırsaklar eskimesin. birde beynimizin tam tersi kullanıldıkça güçlendiğini okumuştum bir kitapta.
0
for day to break
(12.11.17)
denge mühim denge.

insanlıktan çıkacak kadar spor yapmak elbet sıkıntı. 6 pack'im zaten var bunu 8 yapmak için uğraşmıyorum misal.
0
petek
(12.11.17)
Her şeyin aşırısı zararlı. Çok fazla su içmek de zararlı. Bundan yola çıkarak su zararlıymış diyemiyoruz.
Sporla daha uzun yaşayamazsın belki ama çok daha sağlıklı bir yaşlılık dönemin olur.
0
peggy
(12.11.17)
başlık spor zararlıdır diye atılmış. içerik fazla spor zararlıdır diye başlamış. yürüyün yüzün çok zorlamayın diyor sonra da. e zaten zorlayan yok.

bir yetenek ya da kabiliyet geliştirmek için zorlamak gerekiyor. ama kararında... aksini iddia eden de yok. clickbaitler gibi yazı olmuş.
0
alperz
(12.11.17)
denge önemli.
Ben şimdi kapı kolunu gidip titanyumdan yaparsam maliyet uçar.
gidip çok mukavemetli bir malzeme kullanayım sert malzeme olsun elimde kopar ilk açışta.
gidip çok yumuşak mukavim olmayan malzeme kullanayım bir gün sert çekerim malzeme akar.
bu sebepledir ki yorulma diyagramıyla sonsuz ömüre yakın yada kullanıma bağlı sonlu ömüre ve maliyete göre hesap yapıyoruz. imalata bağlı yani o bozulmasın dersen bozulmayanıda yaparız milyon kullanımda bile ömrün boyunca aç kapa bozulmaz.
ilk yaradılışta koca gün yan gelip yatsaydın açlıktan ölürdün öyle düşün.
yemek için avlanacaksın ateş yakacaksın pişireceksin yiyeceksin.
teknoloji ilerledikçe her şey ayağımıza gelir oldu,
kalp atışları değişmezse kan akışı değişmezse biraz ter akıtmazsa insan yağ bağlar çünkü o kadar aç gözlüyüz ki fazla fazla yiyoruz. günlük ihtiyacına göre yemiyoruz diye bunları yakmak için spor yapmak durumundayız.
diğer bir sebep ise kalp atışımız hiç değişmezse zamanla damarlarda bu yağlar sebebiyle tıkanacaktır ayrıca oksijeni zorla sokmazsanız ciğerlere derin nefes alamayacak bir balonu bırak bakalım şişiyor mu kendi başına.
ayrıca vücudunun çoğu kas ve sen bunları niye çalıştırmıyorsun göz nizam var yani çalışanla çalışmayan aynı mı.
grip aşısı olan biriyle olmayan aynı mı ? grip mikrobu girdikten sonra ona karşı bağışıklık kazanıyorsun daha çabuk vücut tepki veriyor ve hasta olmuyorsun.
spor yapan bir vücutta gerektiğinde koşar tıkanmadan gerektiğinde yük kaldırır nefesi kesilmez.
Bende sporda dengeden yanayım vücut geliştirme diye ağırlıkları koysunlar çalışalım olayını sevmiyorum fakat şuan durum bu eğer japonyadaki gibi sabah kalkıp şöyle topluca egzersizler yapabileceğimiz bir ortam sunulsa gönül ister.
0
kararsızataletfilozofu
(12.11.17)
(11)

Elektrikli dis fircasi

baldur2
Selam arkadaslar, Kullaniyor musunuz? Daha Fazla mi yararli daha mi iyi temizliyor? Ne gibi farklar hissettiniz ve marka model tavsiyesi verebilir misiniz? Ve basliklarini ne kadarda bir degistiriyor sunuz?
Selam arkadaslar,
Kullaniyor musunuz? Daha Fazla mi yararli daha mi iyi temizliyor? Ne gibi farklar hissettiniz ve marka model tavsiyesi verebilir misiniz? Ve basliklarini ne kadarda bir degistiriyor sunuz?
0
baldur2
(11.11.17)
ben 3 senedir kullaniyorum. cok cok harika bir sey. normal dis fircasina göre cok daha iyi temizlendigini hissediyorum. ek olarak bendekinin ucu ufak basli oldugu icin en dip köselere bile rahatlikla giriyor.

bendeki en ucuz oral-b ürünlerinden biri.
oral-b pro 600.

bu arada fircanin 5-6 versiyonu, kafasi yani. degisebilen kismi. orada ise cross action versiyonu kullaniyorum.
0
kurnaz
(11.11.17)
Kullanıyorum, %100'e kadar daha çok plak temizliyor bilimsel olarak. Dişimdeki lekeler de üç kullanımda gitti tamamen. En ucuz modeli kullanıyorum.

www.hepsiburada.com

Başlıkları da üç ayda bir değiştirin diyordu sanırım, henüz değiştirmedim.
0
i was made for you
(11.11.17)
Yaklasik 3 yildir kullaniyorum sanirim, Oral-B Triumph 5000 var.

www.hepsiburada.com
0
crown
(11.11.17)
1 yıldır kullanıyorum. oral-b nin 80 90 liraya aldığım bi ürünü. daha iyi temizlik hissi veriyor. başlığı en fazla 2 ayda bir değiştiriyorum.
0
anily
(11.11.17)
@acemi,

Doğru fırça aldığına emin misin? Dediğin gibi sadece titreşenler de var ve bir halta yaramıyorlar ama üstte bahsedilenlerin uçları dönüyor hem de bayağı bir dönüyor.
0
i was made for you
(11.11.17)
oral-b pro 790 modeli kullanıyorum. memnunum. hemde 2 tane makine çıkıyor.
0
egokalp
(11.11.17)
Pro 8900 2li paket olan modelini kullanıyorum. Diş fırçalama alışkanlığınız varsa alın daha ilk kullanımdan deli gibi farkediyor. 1 haftada farkedilir bir beyazlama da oluyor. Özellikle uygulamasıyla kullanıyorum kesinlikle verdiğim her kuruşa değdi. Tavsiye ederim. Alıp kullanmayan klasik diş fırçası kullanan arkadaşım da var, alıp düzenli kullanan da var. O ağızdaki ferahlığı, köpürmeyi anlayamazsınız. Diş taşı oluşumunu da engelliyor. Baskı sensörü de kullanışlı.
0
Golden Ratio
(12.11.17)
İyi ki aldım dediğim nadir şeylerden biri.
Bilindik markalardan almaya çalış 2senedir hiç bir sıkıntısı yok başlıkları deforme oldukça değiştiriyorum onlarıda 4lü alınca ucuza geliyor.
Basınç sensörü de var çok bastırınca ışığı yanıyor.
Süresi de var da aceleden pek tınlamıyom süresini bir senedir
Diş macununu da iyi bişeyler kullanmak önemli tabi.
0
kararsızataletfilozofu
(12.11.17)
Dis doktoru olan annemin tavsiyesi uzerine kullanmaya basladim. Oral B nin basit bi modeli, unuttum.
Bi tane sure gosteren saat cikiyor, sarj unitesi, dis fircasi ve basliklar. Basinc sensoru de var.

Her baslik icin ayri sure ve hizda ceviriyor. Mesela beyazlatici basligi takip kullanacaksan firca ustundeki tusla beyalatma programini secip onla yapman yararina.

Valla sayac cok ise yariyo, 2 ve bazen 3 dkyi kesinlikle dolduruyorum. Dislerimin ystu puruzsuz hissettiriyor ve normalde arka disleri fircalarken fazla bastirip kanatirdim, simdi hic kanamiyorum. Ben cok memnunum.
0
kuehles blondes
(12.11.17)
"%100'e kadar daha çok plak temizliyor" ifadesinin bilimsel bir dayanağını ben göremedim. ancak bir cochrane derlemesinin şöyle bir çevirisi var: www.kanitlar.com
0
denlar
(12.11.17)
Şimdi bakınca ben de göremedim, Oral-B'nin afişinde okuduğumu hatırlıyorum ama ya yalandı ya da ben yanlış hatırlıyorum. Bulabildiğim şey şu oldu.

Electric brushes produced an 11% reduction in plaque over the short term and a 21% reduction over the long term.

Bir de diş etleri için daha iyiymiş gingivitis falan.

Edit: Yanlış hatırlamıyormuşum, Oral-B öyle diyormuş.

Oral-B Diş Fırçası Fırçalamada mükemmel sonuçlar elde etmek için Vitality Precision Clean dakikada 7600 dönme hareketi ile dişleri tam olarak sarar. Bakteri plağını kıran ve uzaklaştıran içeri-dışarı yönde salınım hareketleriyle diğer diş fırçalarına göre %100'e kadar daha fazla bakteri plağı temizler.

www.agizbakimuzmani.com
0
i was made for you
(12.11.17)
(9)

tasinabilir ssd drive

Mehmet Ersoz
merhabatasinabilir ssd drive kullandiniz mi?http://www.hepsiburada.com/sandisk-240-gb-tasinabilir-ssd-disk-dssdext-240g-g25-p-BD803767biraz pahalilar, deger mi acaba?saygilar
merhaba

tasinabilir ssd drive kullandiniz mi?

www.hepsiburada.com

biraz pahalilar, deger mi acaba?

saygilar
0
Mehmet Ersoz
(10.11.17)
taşınabilir kullanmadım. dahili var bende ama şunu söyleyebilirim ki en değerli donanımım kendisi.
daha önce hiç ssd kullanmadıysanız verdiğiniz paraya değdiğini söyleyeceksiniz.
0
norek
(10.11.17)
Bir bilgisayarda mutlaka olması lazım ama dosya saklamak için son derece gereksiz.
0
i was made for you
(10.11.17)
tesekkurler

yok bu bilgisayar icine konulmuyor.

usb drive ama ssd
0
🌸Mehmet Ersoz
(10.11.17)
usb3.0 bile olsa bağlantı hızı usb ile sınırlı olacağından mekanik hasarlara karşı dayanıklı olması dışında taşınabilir diskte ssdnin bir avantajı yok.
0
orpheus
(10.11.17)
2,5 taşınmazını al, www.orico.cc gibi adaptörlere yerleştirip taşınabilir kullan.
0
murder of neon
(10.11.17)
www.hepsiburada.com

biraz daha büyük ama hem kapasite daha iyi hem daha ucuz bunlardan var bende
0
kararsızataletfilozofu
(10.11.17)
çok çok gereksiz. ssd hala depolama için pahalı + depolama için kullanmak ssd'nin performansına hakaret. klasik 2.5 kaliteli bir hdd de usb 3.0 ile gayet güzel hızlar verebiliyor. (100 MB üzeri)
0
washe
(10.11.17)
ssd ıcın verılen her kurus deger
0
gozu acik sevisen yahudi
(11.11.17)
"ssd için verilen her kuruşa değer"e

2012'de aldığım hala çalışan OCZ vertex 4 128gb,
raid 0 olarak kullandığım 2 tane samsung evo 850 evo ve şu an kullandığım
samsung 960 evo 500 gb ve sandisk ssdplus 480 gb ile sonuna kadar katılıyorum amma velakin bu alet harici, şayet üzerine işletim sistemi kurup mobil olarak taşınmayacaksa sadece film vs gibi veri transferi yapılacaksa gereksiz.
0
washe
(11.11.17)
(3)

Cep telefonu ile üyelik açmak

hukuki acidan yaklasirsak
selam, bir internet sitesi açmak istiyorum. siteye üyelik şu şekilde olacak. kişi cep telefonunu girecek, daha sonra sistemimiz cep telefonuna bir üyelik aktivasyon kodu gönderecek. üye olmak isteyen kişi bu üyelik aktivasyon kodunu siteye girerek üyelik işlemini tamamlayacak. böyle bir şey yapmanın
selam, bir internet sitesi açmak istiyorum. siteye üyelik şu şekilde olacak. kişi cep telefonunu girecek, daha sonra sistemimiz cep telefonuna bir üyelik aktivasyon kodu gönderecek. üye olmak isteyen kişi bu üyelik aktivasyon kodunu siteye girerek üyelik işlemini tamamlayacak. böyle bir şey yapmanın yasal olarak sakıncası var mı merak ettim.
0
hukuki acidan yaklasirsak
(10.11.17)
neden sakıncası olsun ki zaten bu şekilde üyelik alan siteler var.
0
veritaslibertas
(10.11.17)
Hukuki açıdan yaklaşırsak yok.

Kişisel verileri koruma kanunu kapsamında müşteriye ait telefon gibi özel bilgileri koruma yükümlülüğü seni bağlıyor. Ona dikkat ettiğin sürece sıkıntı olmaz.
0
cakabo
(10.11.17)
oyunlarda bile telefon numarası istiyorlar istenebilir bence yasal sakıncası olmazda insanlar vermek istemeyebilir
0
kararsızataletfilozofu
(10.11.17)
(3)

İçerik yazarı / makale yazarı

kararsızataletfilozofu
Bahisten anlamadığım için ayrıca garsonluğuda pek becerebileceğime inanmadığım için bu işe gireyim dedim günde 15-20 gelse yeterli.Şikayet oldukça fazla oluyormuş gördüğüm kadarıyla üyelikleri silip para vermiyorlarmış.Güvenilir bir site önerisi olan var mı ?
Bahisten anlamadığım için ayrıca garsonluğuda pek becerebileceğime inanmadığım için bu işe gireyim dedim günde 15-20 gelse yeterli.
Şikayet oldukça fazla oluyormuş gördüğüm kadarıyla üyelikleri silip para vermiyorlarmış.
Güvenilir bir site önerisi olan var mı ?
0
kararsızataletfilozofu
(10.11.17)
icerikbulutu.com var bildiğim. Pek şikayet duymuyorum etrafımdan.
0
sarper361
(10.11.17)
icerikbulutu eksisozlukteki yazıları mahkeme kararıyla sildirmiş
0
cedex
(10.11.17)
İçerikbulutununda çok fazla şikayeti var
Makaleyazkazan ın da ya verecekleri üç kuruş para emek sömürmeyen bi yer bakıyorum bende
0
🌸kararsızataletfilozofu
(10.11.17)
(5)

midenin çalışmaması

Kamyoncunun vitesi
son 1 haftadır bu niyeyse başıma geliyor. yediğim şeylerin üzerinden 12 saat geçmesine rağmen hala midemde sindirilmemiş şekilde duruyor, hissediyorum. böyle olunca midem de bulanıyor, şişkinlik de oluyor, başka bir şey de yiyemiyorum.doktora gideceğim fakat ne olabilir bu, buna benzer bir şey yaşay
son 1 haftadır bu niyeyse başıma geliyor. yediğim şeylerin üzerinden 12 saat geçmesine rağmen hala midemde sindirilmemiş şekilde duruyor, hissediyorum. böyle olunca midem de bulanıyor, şişkinlik de oluyor, başka bir şey de yiyemiyorum.

doktora gideceğim fakat ne olabilir bu, buna benzer bir şey yaşayan var mı?
0
Kamyoncunun vitesi
(09.11.17)
Safra kesesinsa taş olabilir. Tabi en dogru teşhisi doktor koyar.
0
delicevat
(09.11.17)
kullandığınız ilaç falan mı var? dr değilim. antiasitler böyle yapabiliyor.
0
ya ben lan neyse
(09.11.17)
doktora git ya hu! buraya sorulur mu bu soru? hadi sorulur da alınacak cevaplara nasıl güvenebilirsin? aha su içme mide asitli kalsın diye öner veriyor adam. hayır ciddi bir şey olsa buradaki yazılanları yapınca daha kötüleşse ne olacak?

yallah doktora.
0
issiz karga
(09.11.17)
Acıkamıyorsun löp diye midende kalıyor değil mi bütün yediklerin.
süt ve bazı bakliyatlar dokunuyor özellikle onları azalttım bir de probiyotik kullanıyorum idare ediyorum böyle şimdilik.
doktor da ultrasonla bakıp 2 hap vermişti. tabi ki sende doktora git.
duspatalin retard bir de meteospasmyl vermişti.
0
kararsızataletfilozofu
(09.11.17)
bu testi yap
www.youtube.com
0
tezek
(10.11.17)
(17)

zeytinyağınızı nerden alıyosunuz?

contavolta
zeytinyağı kullananlar;1) zeytinyağınızı nerden alıyosunuz? (market, toptan satıcı, köy vb.)2) hangi marka?3) hangi çeşit?4) litre fiyatı nedir?
zeytinyağı kullananlar;
1) zeytinyağınızı nerden alıyosunuz? (market, toptan satıcı, köy vb.)
2) hangi marka?
3) hangi çeşit?
4) litre fiyatı nedir?
0
contavolta
(09.11.17)
www.semercioglu.com internetten almadım ama hiç, fuara geliyorlar bizim buraya hem zeytinleri hem zeytinyağları muhteşem. En son 5 lt'sini yanlış hatırlamıyorsam 125'e almıştık, ama yanılıyor da olabilirim. Bunun dışında Mut'taki zeytinyağı fabrikasından da her yıl tatil dönüşü yine zeytinyağı ve zeytin alıyoruz. Oradaki fiyatlar çok değişken, zeytini bazen kurmak için aldığımızdan ve toplu ödediğimizden fiyatını bilmiyorum. Hepsi de soğuk sıkım sızma zeytinyağı.
0
elikası
(09.11.17)
Şarköy den. Hanımın akrabaları sağolsun. 3 yıldır yağ ve zeytine para ödemedik.
0
oligomer
(09.11.17)
Burdan alıyorum: www.basaranzeytinleri.com
0
fever
(09.11.17)
www.hepsiburada.com
Annem bunu alıyor Migros Carrefour veya Metro’lardan.
0
karamaleksey
(09.11.17)
tr.nargourmet.com

Ben buradan alıyorum. Uluslararası ödüllü zeytinyağları var. Teneke alındığında fiyatları da makul.
0
sarap dumani
(09.11.17)
Kadıköy Kooperatif'inden alıyorum, 2 litrelik şişe 45 tl idi, izmir'den geliyor. www.facebook.com
0
kaset
(09.11.17)
İnternet/Kendi siteleri ya da N11
Pirgion www.pirgion.com
Özgün www.ozgunzeytin.com.tr
0
candanag
(09.11.17)
köy +1 annemin bir arkadaşı mersin'den getiriyor. 5 litreyi 100'e aldım galiba en son.

o bittiğinde yenisini beklerken idareten komili sızma alıyorum.
0
sir gawain
(09.11.17)
çanakkale'den geliyor. benim ailem ya da erkek arkadaşımın ailesi buluyor oranın yerlilerinden. markası yok, fiyatını bilmiyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.11.17)
Tanıdık yer, senelerdir alırız.
Konyar Zeytin

www.facebook.com
0
SiyamkedisiZorro
(09.11.17)
www.zeytindukkani.com
canemre diye geçiyor sanırım markası
sızma
22 tl'ye geliyor. 2 tane 5 lt'lik alıyorum.
0
nodrap
(09.11.17)
1 arkadaşımdan
2 markasız direk üretici
3 gemlik
4 yılına göre değişiyor 20-25 arası.

zeytinyağında asid oranı önemlidir. bütük fabrikalar dengeleyici kullanıp dengeliyor bu iyi bir şey değil. şu an zeytinler yeni toplanıyor iyi zeytin yağları yeni yeni çıkar.
0
mikahakkinen
(09.11.17)
Kendimiz üretiyoruz başka yağ yiyemiyorum.
0
a darkness coming
(09.11.17)
i was made for you
(09.11.17)
zeytin iskelesi
0
kamyonsans
(09.11.17)
Zeytinyağını marketten alıyorum uygun fiyata ne varsa
Ama yeşil zeytini memleketten getiriyorum o da bozdu bu sene. Birçok yeşil zeytin denedim bulamıyorum istediğim gibi yağlı küçük çekirdekli asidi çok olmayan tası kuru olmayan
0
kararsızataletfilozofu
(09.11.17)
(8)

Haşlanmış yumurta neden ara öğün olmuyor ?

mete kudur
Diyette ara öğün olarak 1 meyve, ya da 100 gr yoğurt yememiz öğütlenir, ramazanda ise yumurta tok tutar derler. o zaman ara öğün neden haşlanmış yumurta olamıyor ?
Diyette ara öğün olarak 1 meyve, ya da 100 gr yoğurt yememiz öğütlenir, ramazanda ise yumurta tok tutar derler. o zaman ara öğün neden haşlanmış yumurta olamıyor ?
0
mete kudur
(09.11.17)
olur neden olamasın?
0
diffarentiationation
(09.11.17)
ara öğün olması için hafif olması gerekmez mi? yumurta o kadar hafif bi şey değil ya, 1 haşlanmış yumurta 150 kalori civarı diğer saydıkların 50 kalori civarı. kilo vermekse amaç bildiğin düz öğün olur yumurta yani
0
semaforo de medianoche
(09.11.17)
@semaforo de medianoche

1 yumurta 70 kalori. 150 değil.
0
sen git ben geliyorum
(09.11.17)
ara öğünü geç. çare intermitten fasting.
0
alperz
(09.11.17)
Ara öğün olayı yalan, ara öğünde yemeyi planladığın yumurtayı kahvaltıda fazladan ye zaten acıkmazsın. 2 ya da 3 öğün ye düzgün ye. Ara öğünler gereksiz.
0
elikası
(09.11.17)
Herkes kafasından birşeyler sallıyor. Bugün bütün kabullerimiz birileri tarafından yalanlanıyor.

Yeme içmeni bir süre takip et, zaten anlayacaksın kendi sınırlarını. Kendi vücuduna göre ye işte.

Genel konuşuyorum, kimse üstüne alınmasın.
0
sylr
(09.11.17)
Birazda damak tadıyla alakalı bence.
Benim görüşüm şu yumurtayı yiyeyimde bugünüde atlatayım bugün gözüm görmesin bi daha dediğim bir yiyecek.
Kokusu tadı sevmiyorum ayrıca ara öğün meyve lif filan sağlar sabahta meyve yemeyeceğin için ara öğünün meyve olması mantıklı
0
kararsızataletfilozofu
(09.11.17)
@sen git ben geliyorum

pardon 100 gramı 150 kaloriymiş ortalama 1 yumurta 75 kalori. yine de 50 kalorilik şeyler varken diyetisyen yumurta yazmaz ama arada bir yenebilicek seviyede en azından.
0
semaforo de medianoche
(09.11.17)
(8)

Yumurta haşlanırken niye çatlar?

portakal
İnternette araştırdım ama net bir cevap bulamadım, bu konuda bilgisi olan var mı? Ayrıca bunu engellemek için ne yapabiliriz?
İnternette araştırdım ama net bir cevap bulamadım, bu konuda bilgisi olan var mı?
Ayrıca bunu engellemek için ne yapabiliriz?
0
portakal
(08.11.17)
soğuksa çatlar.

oda sıcaklığındakiler genelde çatlamaz.
0
xiii
(08.11.17)
kaynayan suya soğuk yumartayı direkt bırakırsanız çatlıyor. bi yemek kaşığına oturtup buharında bi süre ısıttıktan sonra yavaşça suya salmanız lazım.
0
elorelia
(08.11.17)
sanırım sebebi yüksek sıcaklık farkı. yani suyun kaynaması, yumurtanın ise soğuk olması. kaynar suya atılan yumurtanın yüzeyi birden ısınır ama iç bölgeleri hala soğuktur. daha soğuk olan yüzey kendini çeker, sıcak olan yüzey genleşir. çekme gerilmeleri sonucu yumurta çatlar.

bunu önlemek için,
1-yumurtayı soğuk suya koyup sonra suyu kaynatmak
2- illa kaynar suya yumurta atılacaksa yumurtayı dolaptan çıkardığın gibi değil oda sıcaklığındayken kaynayan suya atmak
3- kaynayan suya tuz koyup yumurtayı içine bırakmak

yapılabilir.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.11.17)
ya bence cevap bunlar değil, tamamen kabuk yapısıyla alakalı. iki yumurta olsun aynı soğuktan aynı suya girsin, aynı şiddetle bırakılsın biri çatlıyor biri aynen duruyor, al sana kontrollü deney. bence kabukta ince çatlak olunca kaynama etkisiyle olay büyüyor.
0
pamuk helvalar cebe
(08.11.17)
Yunurta haşlama makinesi olanlar bilir yunurtanın içinde gaz da var o çok fazla genleştiği için çatlıyor.
Bunun için geniş tarafını deliyoruz haşlamadan önce gazın çıkması için.
Eğer delmeyim öyle aparatım filan yok dersen yumurta iyice oda sıcaklığına gelsin ve suyla beraber ısınsın
0
kararsızataletfilozofu
(08.11.17)
tuz atılır diye biliyorum. emin olamamakla beraber sanki sirke de olabiliyordu tuz yerine.
0
balik kraker
(08.11.17)
internette okumuştum bugün uyguladım. tuz koyunca çatlamıyor. gerçi geçen hafta tuz koymamıştım o zaman da çatlamamıştı :))
0
burya
(08.11.17)
Tamamen sans eseri, yumurtanin yapisi ile alakali.

Bununla ilgili deney yapilan bir video izlemistim. Yumurtayi catlatmama ve hani bazen yumurtanin kabugu soyulurken yumurta kabuga yapisir da parca pincik olur ya - onu engellemenin yolunu ariyorlardi.

onlarca test yaptilar farkli yumurtalar, farkli sicakliklar, tuz, karbonat ve diger numaralar... Farkli tip yumurtalar markalar vs.

Sonuc olarak hic biri fark ettirmedi, yumurtanin catlayacagi varsa catliyor. Bazi yumurtalar da ne yaparsan yap kabk yumurtaya yapisiyor.
0
robokot
(08.11.17)
(6)

3d çizim/modelleme programı tavsiyesi

puc
Selamlar, bir üç boyutlu çizim/modelleme programı öğrenmek istiyorum. Çok karmaşık olmayan makina veya boru parçaları, nesneler veya nesne grupları gibi çizimler yapmayı düşünüyorum. Çok ilerisi için belki animasyon da olabilir, şart değil. Çoğunlukla çizimlerde parçaların ölçülerini de belirtmem iy
Selamlar, bir üç boyutlu çizim/modelleme programı öğrenmek istiyorum. Çok karmaşık olmayan makina veya boru parçaları, nesneler veya nesne grupları gibi çizimler yapmayı düşünüyorum. Çok ilerisi için belki animasyon da olabilir, şart değil. Çoğunlukla çizimlerde parçaların ölçülerini de belirtmem iyi olacak. Şu an makinamda 3ds max var, biraz onu kurcalıyorum. Buna devam etsem mi, yoksa başka bir program öneriniz olur mu?
Teşekkürler.
0
puc
(03.11.17)
makine işlerinde genellikle solidworks kullanlıyor. 3ds render a yönelik. solidworks imalata yönelik. dahasıda vardır, benim bilgim bu kadar.
0
tukenmez adam
(03.11.17)
Okulda Creo öğreniyorum şu anda. SolidWorks ile benzerlikleri var. CATIA da olabilir ama o biraz daha ileri düzey. Tasarım yapmak istiyorsanız işe teknik resim öğrenerek başlamanızı tavsiye ederim. Teknik resim bilmeden bu programları etkili bir şekilde kullanmanız zor.
0
dissendium
(03.11.17)
aralarında kullanım olarak en rahatı bence solidworks.
0
kornisch
(03.11.17)
Catia biraz üst seviye ve pahalı bir yazılım olduğu için her firma kullanamıyor. Genelde ana sanayiler ve büyük ölçekli direkt yan sanayiler kullanır. Solidworks birçok işletmede kullanılan bir program. Öğrenmesi daha kolay mıdır bilmiyorum ama çok yaygın olduğu kesin.
0
himmet dayi
(03.11.17)
açılın endüstriyel tasarımcı geldi, cevap rhino.
rhino'da çizip renderı 3dmax'te de alabilirsin.
programı öğrenmen bir gün filan sürer.
0
brakgn
(03.11.17)
Solidworks kullan heryerde video eğitim bulup geliştirebilirsin.
Hatta paint yerine bile kullanıyorum bazen
0
kararsızataletfilozofu
(03.11.17)
(3)

3d yazıcı yapma

valarmurgulis
Bugün okulda bir hocanın 3d yazıcı yaptığını öğrendim. Yaptığım araştırmalar sonucu bir kaç siteye ulaştım yapılabilir gibi ama çok masraflı duruyor. Yapan var mıdır sözlükte yapmaya değer mi fikir verebilir mi?
Bugün okulda bir hocanın 3d yazıcı yaptığını öğrendim. Yaptığım araştırmalar sonucu bir kaç siteye ulaştım yapılabilir gibi ama çok masraflı duruyor. Yapan var mıdır sözlükte yapmaya değer mi fikir verebilir mi?
0
valarmurgulis
(01.11.17)
ben 900 liraya hazır kit aldım (demonte), bütün parçaları kendim alsaydım kabaca yarı yarıya farkederdi ama tek tek parçayla uğraş, kargo bekle, uyumsuzsa değişim süreci falan filan uğraşmak istemedim.

sabrın ve vaktin varsa toplayabilirsin tabi zor bir şey değil, hazır parça listesi vardır facebook gruplarında.
0
tolga asp
(01.11.17)
Kit al gec. 3d yazici yapmak zor bir sey degil. Parca al birlestir zaten.
0
kurnaz
(01.11.17)
bu ara baya moda oldu tek tek parçaları öğreneyim yapayım sipariş edeyim dersen 500 lira gözden çıkar sıkıntılar doğarsa 600 filan tutar belki yada kit olarak demişler o daha mantıklı. bizim hocaların çoğunda var odasında üretiyorlar ufak tefek parçalar.
maddi durum varsa alınmalı bence tasarım, üretim çok şey katıyor bence. para kazanayım alacam.
0
kararsızataletfilozofu
(01.11.17)
(4)

Şu her şeyi kafaya takmayı nasıl önleyecem

qazedcsrfvtyhngujmkol
Fırsat buldukça sözlüğe giriyorum saçma sapan şeyler öğrenip bunları kafaya takıyorum. Yalan yanlış bilgi dolu bi site amacım kız bulmak ve bazı konularda bilgi edinmek ama ister istemez işsizlikten başka şeylere de bulaşıyorsun 40 yıl düşünsen aklına gelmeyecek şeyler duyyorsun. Ben de ya benim b
Fırsat buldukça sözlüğe giriyorum saçma sapan şeyler öğrenip bunları kafaya takıyorum. Yalan yanlış bilgi dolu bi site amacım kız bulmak ve bazı konularda bilgi edinmek ama ister istemez işsizlikten başka şeylere de bulaşıyorsun 40 yıl
düşünsen aklına gelmeyecek şeyler duyyorsun. Ben de ya benim başıma gelirse ne yaparım diyorum. Psikolog falan fayda edeceğini düşünmüyorum para tuzağı. Ilac kullanmaktan da bıktım. Ankarada bana samimiyetle yardım edebilecek birileri var mı seanslık değil de yaşam koçu gibi. Yani bana samimi gelsin yeter.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(01.11.17)
"Psikolog falan fayda edeceğini düşünmüyorum para tuzağı" bunu bile kafaya takmışsın.
Bence öyle değil, ve ihtiyacın olan şey de psikolog veya psikiyatr.
0
burfak
(01.11.17)
Hocam bütçe ne kadar?
0
soyut park
(01.11.17)
@soyut bütçe 3 haneli.
0
🌸qazedcsrfvtyhngujmkol
(01.11.17)
Amaca yönelik 3 haneli bütçeyi değerlendir düz mantık :D
0
kararsızataletfilozofu
(01.11.17)
(6)

Gözlerim neden yorgun görünüyordur

Vse budet horosho
Nerdeyde her gün “keyfin yok gibi canın mı sıkkın, solgun gibisin hasta mısın, yorgun görünüyorsun” vs deniyor. Düzgün saatlerde kalkıp düzgün saatlerde kalkıyorum ama millet böyle deyince bi aynaya bakıyorum gidip. Hafif göz altı morarması dışında bir şey yok gibi. Yorgun değilim ben!! :)
Nerdeyde her gün “keyfin yok gibi canın mı sıkkın, solgun gibisin hasta mısın, yorgun görünüyorsun” vs deniyor. Düzgün saatlerde kalkıp düzgün saatlerde kalkıyorum ama millet böyle deyince bi aynaya bakıyorum gidip. Hafif göz altı morarması dışında bir şey yok gibi.

Yorgun değilim ben!! :)
0
Vse budet horosho
(31.10.17)
psikolojik olmasın. keyifsizsindir, canın sıkkındır belki, yüzüne vuruyordur. ben de çok olur bu, direk yüzüme yansır.
0
issiz karga
(01.11.17)
o cümleleri seninle ilgilendiğini nezaketen belli etmek için kuranlar var galiba, ya da ben öyle düşünüyorum diyeyim. hani ketum birisindir ya da öyle değilsen bile iş yerinde işin gerektirdiği kadar konuşuyosundur; e iletişime açık kalan en kolay kanallardan biri de bu oluyo ^^
0
dafaisss
(01.11.17)
etrafındaki herkes full makyaj geziyosa göze batıyosundur. Boşver. Nasıl hissediyosan en doğrusu odur.
0
megalomaniac
(01.11.17)
az su içiyor olabilir misin ? böbrek ile ilgili bir şey olabilir mi ?
0
kararsızataletfilozofu
(01.11.17)
böbrek üstü bezleri, yorgunluk, stres, sağlıksız beslenme, uykusuzluk temel sebeplerden
0
nucleon
(01.11.17)
Çok fazla ekrana (bilgisayar, telefon vb.) bakıyor olabilir misin?
0
i m cool with that
(01.11.17)
(23)

Erkeğim, otomobile gram ilgim yok. Bende bi problem mi var?

heves mi sandin
sb.haha: saçma bulduğunuz soruları es geçin rica ediyorum. laf sokmaya çalışmak daha saçma oluyor.
sb.

haha: saçma bulduğunuz soruları es geçin rica ediyorum. laf sokmaya çalışmak daha saçma oluyor.
0
heves mi sandin
(23.10.17)
Olabilir, abimin de pek ilgisi yok.
0
orient blue
(23.10.17)
ben de erkeğim ve otomobile hiç ilgim yok. futbol da sevmiyorum.

not: gayim.

edit: soru o kadar saçma ki, ciddi bir cevap yazmak içimden gelmedi. hatta trollediğini düşünmüştüm. öyle saçma bir soru.
0
rahip janick
(23.10.17)
benim de futbolla ilgim yok. olur öyle.
0
sutlu nescafe
(23.10.17)
Öncelikle--->erkeklik ve otomobil ilişkisi nedir acaba? bir bağlantı mı var? eğer bunu böyle düşünüyorsan asıl o zaman bir problem var demektir.

Onun haricinde yalnız değilsin benim de yok. ihtiyacımı karşılaması için almak zorunda kalana kadar markaları falan da bilmezdim piyasa araştırması yaparken öğrendim sonra sattım. Şu an hayatım da yine 4 tekerleklilerin bir yeri yok.
0
AlsterWasser
(23.10.17)
Müthiş bi özellik.
Böle kal.
0
photo85
(23.10.17)
Benim ilgim var otomobillere ama ehliyetim yok. Sınavları hayvan gibi zorlaştırmışlar. Uğraşmamak için kursa gitmiyorum. Bence bu bir problem değil.
0
dissendium
(23.10.17)
Kadınım ve müthiş ilgim var.Bunu ne yapalım?Kendinizi böyle cinsiyet kalıplara sokmayın yahu.Şart değil.
0
maria puder
(23.10.17)
Otomobil, futbol vs. bunları erkeklikle ilişkilendiren, ilgilenmeyenleri hayretle karşılayan kafa yapısına sahip insanları hayatında çok fazla kaale almamanı öneririm öncelikle.

Otomobil konusunda zamanında çok o muhabbetin içinde kaldığım için biraz model vs. bilgim vardı ama pek ilgim yok. Futbol da mesela nereden baksan on küsür yıldır takip etmiyorum.

Problemim olduğunu sanmıyorum, gay de değilim (üstte bir arkadaş belirtmiş diye, yoksa pekala gay de olabilir insan, kimseyi ilgilendirmez), bence sende de bir problem yok.
0
skooma
(23.10.17)
benimde futbola ilgim yok. arabaya da branş gereği ilgim biraz var. arabam olsa daha çok ilgim olurdu.
herkesin hobisi, tutkusu farklı farklı.
kimi kitap okumayı sever kimi film izlemeyi kimi tiyatro seyretmeyi.
kimi bilgisayar oyunu oynamayı sever kimi dışarıda top oynamayı kimi gezip tozmayı kimi oturup saatlerce konuşup nargile içmeyi.
0
kararsızataletfilozofu
(23.10.17)
Babam profesyonel futbolcuymuş. Futbola hiç ilgim yok.

İşi ilgili karikatüre getirmek istemiyorum ama bunlar oluyor, normal :)
0
hayirsiz
(23.10.17)
ben otomotiv mezunuyum ilgim sıfıra yakın, işte hızlı giden bir iş aleti.
neden? çünkü artık kişiselleşmiş araç üretmiyorlar genel bir tasarımla herkese hitap etmeye çalışıyorlar. sende hiç bir aracı kendine özel hissetmiyorsun. mevzu bu aslında. eskiden böyle değildi.
0
dedim dedim de kime dedim
(23.10.17)
otomobile ilgim yok. sadece çalışma prensiplerini biliyorum mesleğimden dolayı.

futbola da sadece uluslararası organizasyonlarda var. dünya kupası vb.

26m
0
antikadimag
(23.10.17)
ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca...
kedi uzanamadığı ciğer mundar dermiş.

ya da

otomobili amaç değil yalnızca araç olarak görmek...
0
tropik
(23.10.17)
yoo, bence problem yok. arabalara ilgim yok diyemem ama benim de pek üzerinde kafa yorduğum bir mesele değil açıkçası. ülkenin hali ortada. büyük şehirde trafikten gözünü açamıyorsun. 1 araba için 3 araba vergi veriyorsun. benzinlikten cüzdanı bırakmadan çıkmak imkansız. benim gibi ehliyetin yoksa veya öğrenciysen hepten sçtın, bi maaş parasını kursa vermen lazım, o da maaş alıyorsan tabii. böyle bi ülkede arabaya ilgi duymamak, araba istememek, arabayla ilgilenmemek vs. çok da garip değil yani. kaldı ki bu işin erkeklikle de alakası yok.

ben mesela çok isterim arabam olsun, açayım country müzik, çıkayım ankara'dan yozgat-çankırı gezeyim ama hiç açıp da araba fiyatı ya da özelliği araştırmam yani. ne gerek var. nasılsa alamıyom, alabilsem bile mantıklı bi yatırım olmadığının ve lüzumsuz yere pahalı olduğunun farkındayım. dolmuş rulez.
0
der meister
(23.10.17)
Erkegim, otomobil ve futbola ilgim yok. Otomobil binip bir yere gitmek icin aractan otesi degil gozumde. Ucaklara ilgim var ama:) Bir sorunum oldugunu da dusunmuyorum.

Cinsiyet kalibina sokmayin falan degil bu arada. Ortada bir gercek varken senin benim hangi cinsiyeti hangi kaliba sokmaya calistigimizin ya da kaliba sokmaya calistigimizi sanmamizin onemi yok. Otomobile agirlikli olarak erkekler ilgi duyar, bu bir gercek bunun kalibi malibi yok. Otomobil-erkek iliskisi de basbayagi otomobil-erkek iliskisidir. Tipki Futbol-erkek iliskisi gibi. 3-5 tane ornek ile de 100tane ornek yalanlanmaz mesela.
0
stavro
(23.10.17)
bence problem yok. 25 yaş civarlarından sonra biraz ilgi duymaya başladım. şu anda bile pek anladığım söylenemez.
0
sanat guresi
(23.10.17)
bana niye tik vermedin yav, merak ettim
0
der meister
(24.10.17)
Normal.
32 erkek
Hiç anlamam arabalardan
Merak da etmedim
0
bana her yer cehennem
(24.10.17)
bana da otomobille bu kadar ilgilenilmesi saçma geliyor.

not: şampiyon göztepe..
0
redeath
(24.10.17)
Zaten çok zengin olmayan birinin otomobillere ilgisi olması üzücü. Ya hiçbir zaman alamayacağı arabaların muhabbetini, araştırmasını yapıyor (Ferrari, Bugatti vs), ya da Volkswagen, Fiat, Renault gibi cacık arabalarla ilgileniyor.

Yani en iyisi ilgin olmaması, benim de yok.
0
i was made for you
(24.10.17)
Erkeğim. Otomobillere aşığım. Hatta ailemin tüm engellemelerine rağmen otomobile karşı ilgimde azalma olmadı. Gelin görün ki futboldan ve dahi spordan pek anlamıyorum. Maalesef fitnessa gittiğim dönemlerde de anlamadan hocalarımın talimatlarıyla kendimi idare ediyordum. Sonra da sıkılıp bıraktım. Ancak mevzu otomobil olduğunda çok farklı işler. Ve hatta biraz özgüvenim olabilse daha da farklı olup gerçek bir hobi haline dönüşebilirdi. Olmadı sanırım olamayacak da ancak ilgim baki. :) bu yapı meselesi şahsen ben futbol konuşulan ortamda bile sıkılıyorum.
0
sodakapagi
(24.10.17)
Sanki araba alacakmis gibi, culsuz halimle plazalara gitmisligim bile var. Arabalara ilgim var.
Futbolla ilgim sıfır!..
Gay olabilirim
0
runagain
(24.10.17)
erkek olduğuna emin misin?
0
elorelia
(24.10.17)
(3)

Muadil Tonerli ( Dolan Tonerli ) Lazer Yazıcı tavsiyesi

nurani
Almayı düşündüğüm yazıcı bu;http://www.bitmeyenkartus.com.tr/RICOH-SP-150SU-DOLAN-TONERLI-HIZLI-YAZICI-1-Sayfa-Baski-002-TL,PR-14327332.htmlMinimum bu özelliklerde olucak. Bana kalsa renkli almayı istiyorum ama onlarda çok pahalı.Sizin önerileriniz neler ?
Almayı düşündüğüm yazıcı bu;

www.bitmeyenkartus.com.tr

Minimum bu özelliklerde olucak. Bana kalsa renkli almayı istiyorum ama onlarda çok pahalı.

Sizin önerileriniz neler ?
0
nurani
(23.10.17)
aynı siteyi kullanıyorum bende ama dolan muadil kartuş ve kartuş setini alıyorum yetiyor benim için.
eğer çok çıktı alıyorsan dolan toner değilde dolan tanklar var onlar daha kolay dolumu filan sanki onları araştır.
benim kartuşun ömrü 2 yılda filan doldu tonerde de ömür dolar yeni toner almak gerekir belki bilemiyorum.
0
kararsızataletfilozofu
(23.10.17)
ricoh sp 101 kullanıyorum.bim'den 100 liraya almıştım. çok memnunum. hatta n11'den 9 liraya toz alıp onu dolduruyorum muadil toner almaya gerek kalmıyor.
0
han20
(23.10.17)
kararsızataletfilozofu, şimdi ben HP Deskjet 1515 yazıcı kullanıyorum. ancak sürekli kartuşu bozuluyor ve kartuş almak zorunda kalıyorum. senin önerdiğine baktım, farklı görünüyor. ancak 'kartuş' kelimesine bile tahammülüm kalmadı neredeyse. ya buda bozulursa ?
Bu arada fazla çıktı almicam.

han20, seni anlayamadım kusura bakma. yani şunumu diyorsun; baktığın o modeli al, ve yanına benim önerdiğim Ricoh SP 101'i al ?

Birazda acemiyim aslında, belirtseymişim keşke :)
0
🌸nurani
(23.10.17)
(6)

Nabzım düşmüyor

ya ben lan neyse
doğru düzgün yürüme dahi yapmayan biriyim. bugün 14.30 da 50 metre kadar mesafeyi 30 saniye aralarla 3 defa var gücümle koştum. 100 metreciler gibi.nabzım düşmeyip halsizlik çok artınca acile gittim. -tek doktorlu ilçe hastanesi-sağ olsun hekim ekg çekip "bir şeyin yok, nabzın yüksek -100'dü- ekg no
doğru düzgün yürüme dahi yapmayan biriyim. bugün 14.30 da 50 metre kadar mesafeyi 30 saniye aralarla 3 defa var gücümle koştum. 100 metreciler gibi.

nabzım düşmeyip halsizlik çok artınca acile gittim. -tek doktorlu ilçe hastanesi-
sağ olsun hekim ekg çekip "bir şeyin yok, nabzın yüksek -100'dü- ekg normal" dedi. yarım saat kadar oksijen tüpünden hava soluttu. şimdi saat 20.00 oldu ama dinlenmiş halde nabzım 90-100 arası.

neden böyle oluyor, endişelenmeli miyim? 5 saattir düşmedi nabzım.

30 yaş e, çok az göbek... 5 ay önce kardiyolog iyisin demişti. minimal mitral yetmezlik var.
0
ya ben lan neyse
(19.10.17)
( Herhangi bir tıbbı bilgim yok )

Vucudunuz alışkın değilse bir anda bu şekilde yüklenmek kalp krizine dahi sebebiyet verebilir. Spor salonuna yeni yazılan insanları hemen koşu bandına çıkarıp başlarından atan hocalar kaç kişinin ölümüne sebebiyet verdi bu şekilde. İdeal kilonuzda olabilirsiniz hatta baklavalarınız dahi görünebilir fakat vucudunuz tempoya alışkın değilse söylediğiniz gibi yürümüyorsanız özellikle bilgisayar başı ve arabada geçiyorsa hayatınız sizin için koşmak daha doğrusu fazla efor sarfetmek en büyük tehlike. Vucudunuzu yavaş yavaş alıştırın misal veriyorum 1 ay 1 saat boyunca yürüyüş yapın ondan sonra yavaş tempolu koşuya geçin sakın ama sakın var gücünüzle koşmaya çalışmayın. Halı saha maçları içinde aynı şey geçerli
0
Aşk Adamı
(19.10.17)
benim de dinlenirkenki nabzım öyle. koşarken 180 e çıkıyor.
0
king lizard
(19.10.17)
@king: hocam, 60-70 olması gerekmiyor mu?
0
🌸ya ben lan neyse
(19.10.17)
kan tahlili yaptırabilirsen iyi olur. özellikle B vitamini ve Fe değerlerine baktır.
0
kararsızataletfilozofu
(19.10.17)
80 filan olması gerekiyor. 60 civarı sporcuların nabzı oluyor genelde.

benim de 100 filan hep normali ama ben zaten bunun için doktor gördüm. kalp, guatr her şey bakıldı, domuz gibiymişim.

onu ölçtükçe yüksek kalıyor bu arada :D
0
supergirl
(20.10.17)
80-100 arası normal. Benimde 90'larda hep.
0
imelih
(20.10.17)
(5)

soğuk su şişesinin dışı

diffarentiationation
bunun neden nemlendiğini, sular akıttığını biliyor muydunuz? ben yeni öğrendim ve muhteşem bir aydınlanma yaşadım valla ya.
bunun neden nemlendiğini, sular akıttığını biliyor muydunuz?

ben yeni öğrendim ve muhteşem bir aydınlanma yaşadım valla ya.
0
diffarentiationation
(18.10.17)
sıcak havayla birleştiği için buharlaşıyor?
0
dedimmidemedimmi
(18.10.17)
yoğuşma değil mi işte, farklı bir şey mi varmış?
0
whoosie
(18.10.17)
Havadaki nem soğuk yüzeye temas edince ısısını veriyor ve su damlacığı haline geliyor yoğuşma deniyor.
Ayrıntılı bilgi için psikrometrik diyagram.
0
kararsızataletfilozofu
(18.10.17)
kararsızataletfilozofu +1

havadaki su buharının soğuk yüzeye çarpması sonucu oluşuyor.

not: su her sıcaklıkta buharlaşır.
0
himmet dayi
(18.10.17)
Biliyorduk, ilkokulda öğrettiler.
Sana ilginç bakınızlar vereyim.
(bkz: çiy)
(bkz: kırağı)
0
Lim5
(18.10.17)
(18)

1 milyon dolar

black mamba
ya şimdi birçok zengin var. hepsinin tonla parası var. acun'un, futbolcuların, messi'nin, bill gates'in, ali koç'un, cem yılmaz'ın sayamayacakları kadar çok paraları var. dünya'da kim bilir kaç trilyon dolar para var. bunlardan 1 milyonu benim cebimde olsa fena mı olur? :( bill gates çıksa 1 milyonc
ya şimdi birçok zengin var. hepsinin tonla parası var. acun'un, futbolcuların, messi'nin, bill gates'in, ali koç'un, cem yılmaz'ın sayamayacakları kadar çok paraları var. dünya'da kim bilir kaç trilyon dolar para var. bunlardan 1 milyonu benim cebimde olsa fena mı olur? :( bill gates çıksa 1 milyoncuk atsa hayatım kurtulur ama ona koymaz. koskoca bill gates. koyar mı? koymaaaz. tüm çalışma motivasyonumu kırıyor bu. bakın çok değil. 1 milyoncuk. messi'yi çaktırmadan dolandırsan 1 milyon dolarlık adam farkına bile varmaz.
0
black mamba
(18.10.17)
Tamam.
0
himmet dayi
(18.10.17)
Tamam.
0
baldur2
(18.10.17)
ne vericem lan fakir.
0
denklemci
(18.10.17)
yaa moralinizi bozmuyor mu bu durum? mesela birçok zengin için 1 milyon dolar bahşiş parası. atsa 3-5 biz de nasiplensek. ne bileyim x şirketinin ceo'su bu yıl 1 milyon dolar az kazansın onu da bana versin. hiç etkisini hissetmez bile ama benim hayatım değişir.
0
🌸black mamba
(18.10.17)
sana atsa baskasina da atacak, boyle boyle kendisine kalmaz haciko.
0
baldur2
(18.10.17)
sen bill olsan sana 1 m. dolar verir miydin? ben olsam vermezdim
0
demirr
(18.10.17)
parayı değil, parayla alabileceklerimizi istiyoruz aslında ama herkes para istediğini sanıyor.

1 milyon doların olursa neler yapmak istediğine karar ver, sonra bu istediklerini birer birer gerçekleştirmeye çalış. belki hiç para harcamadan bile yapabileceğin şeyler çıkar aralarından. ha sen yatlar, katlar, lüks arabalar falan isteyen bir tüketim çılgını, efendim bir kaptializm düşkünü falansan zaten çok geçmiş olsun.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.10.17)
iban verin lutfen.
0
brkylmz
(18.10.17)
paranın huzurla alakası yok.
huzurlu ol yeter oğlum.
sevdiğinle pilav makarna salata ye su iç ama mutlu ol.
mutlu olmadıktan sonra sokmuşum pariste en ünlü restoranda en iyi yemeği ye huzursuz bir şekilde ne olacak.
0
alt4y
(18.10.17)
Böyle bir baban varsa Dünya Bankası Ceo'su olup, Bill Gates'e damat bile olabilirsin;

-----

Baba: Benim seçtiğim bir kızla evlenmeni istiyorum.
Oğul: Hayır!
Baba: Kız Bill Gates’in kızı.
Oğul: O zaman tamam.

... Baba Bill Gates’e gider:

Baba: Kızını oğlumla evlendirmek istiyorum.
Bill Gates: Hayır.
Baba: Ama oğlum Dünya Bankası’nın Ceo’su
Bill Gates: O zaman tamam.

... Baba Dünya Bankası'nın Başkanı'na gider:

Baba: Oğlumu Ceo yap!
Başkan: Hayır.
Baba: Oğlum Bill Gates’in damadı.
Başkan: O zaman tamam.

-----
0
iwasbornonamountainside
(18.10.17)
Ya düşünsene. Adamın 70 milyar dolar serveti var mesela. Parasının %99unu dağıtsa 700 milyon dolar kalıyor. Çok üzünç slsk
0
synesthesia
(18.10.17)
Senin olsa sen de vermezsin. Oldugunda bu söylediğini hatırlayıp gülersin sadece
0
klar
(18.10.17)
Motivasyonumu bozuyor.
Gerçi uzun bir süredir motivasyonum yok.
Adaletsizlik, haksızlık, adam kayırmalar benzeri durumları gördükçe duydukça hayatta bir şeyler başarma öğrenme isteğimi kaybediyorum.
Kestirme yolları böyle gördükçe de talih kuşu konmaz bize diyip bozuluyorum
0
kararsızataletfilozofu
(18.10.17)
türkiye'nin en zengin adamının kapısına git 100 tl iste vermez. verirse içine dert olur. bu böyledir.

ama 10 tl'lik bir malı 1000 tl'ye rahatlıkla satabilirsin yeterince ikna edici olursan. burdan ilerle.
0
ssiradanbirigibi
(18.10.17)
1 milyon insandan 1 er dolar alsan yine 1 milyon dolarin oluyor 1 dolar hic koymaz
0
qazwsx
(18.10.17)
olmuyor hacı. talep çok.

eksiduyu.ru
0
ya ben lan neyse
(18.10.17)
kendin kazanmayı denesen? 70 yaşında değilsen hala ihtimalde var, denemesi zor gelmiyordur umarım?
0
christopher nolan
(18.10.17)
Hayattaki tek motivasyonun para ise ve bunu zirt pirt dusunup abuk hayaller kuruyorsan gecmis olsun, sonsuza kadar mutsuz olacaksin.
0
bruceandwayne
(19.10.17)
(5)

Uykusuzluk problemi (kafayi yemek uzereyim)

ceann deas
Cok fena uykusuzluk cekiyorum. 2.30 a kadar uykum gelmiyor uyumaya calisiyorum tik yok. Donup dururken bi bakiyorum saat 5 olmus. O arada uyudum mu uyumadim mi onu bile farkina varamiyorum. Sonra tekrar bi uykuya dalma cabasi o arada oda arkadaslarimin alarminin calmasi surekli alarmlari 5 dakika il
Cok fena uykusuzluk cekiyorum. 2.30 a kadar uykum gelmiyor uyumaya calisiyorum tik yok. Donup dururken bi bakiyorum saat 5 olmus. O arada uyudum mu uyumadim mi onu bile farkina varamiyorum. Sonra tekrar bi uykuya dalma cabasi o arada oda arkadaslarimin alarminin calmasi surekli alarmlari 5 dakika ileri almalari, onlar gittikten sonra uyumaya calismam yine uykuya dalamamam, butun gun yuzum cokuk, gozlerim mor dolasmam artik delirme noktasina getirdi beni.

Ne yapayim ne edeyim ben ya aksam kahve bile icmiyorum adacayi iciyorum uykum kacmasin diye ilacla falan mi uyutsam kendimi?
0
ceann deas
(17.10.17)
spor yap.
0
spirit crusher
(17.10.17)
uyumadan önce 2 bira çak.
0
sta
(17.10.17)
Passiflora , melissa çayı , atarax üçünü araştır.
0
kararsızataletfilozofu
(17.10.17)
bir an kendimi gördüm:) eğer uzun zamandır devam ediyorsa doktora git. bende 1 senedir devam ediyor. doktor kontrolünde ilaç kullandığım halde arada hala devam ediyor. uzun süre uyuyamayınca ben bir tane zestat atıyorum.
0
nothing in my way
(17.10.17)
bu sorunu senelerce yaşamış biri olarak söylüyorum, tek çaresi haftanın 7 günü, belirli saatte kendini uyandırmaya zorlamak. uyumanın en basit yolu uyanmak.
0
karsiz ve donsuz geceler diliyorum
(17.10.17)
(7)

mide yanması

ma ya
selam. bir haftadır mide ve yemek borumda yanma hissediyorum. dahiliyeye gitsem bunun için olur mu? daha tecrübe eden varsa süreçten biraz bahsedebilir mi? reflü bu deyip ilaç verip yolluyorlar mı yoksa internette yazdığı gibi testlerden mi geçiriyorlar?
selam. bir haftadır mide ve yemek borumda yanma hissediyorum. dahiliyeye gitsem bunun için olur mu? daha tecrübe eden varsa süreçten biraz bahsedebilir mi? reflü bu deyip ilaç verip yolluyorlar mı yoksa internette yazdığı gibi testlerden mi geçiriyorlar?
0
ma ya
(16.10.17)
yemek yedikten sonra hemen yatıp uyuyor musun?
yeni yediğin/içtiğin/ilaç bir şeyler mi var ?
Acı, turşu, asitli mi tüketiyorsun ?
bunları sorar ondan sonra duruma bakar.
0
kararsızataletfilozofu
(16.10.17)
xu
(16.10.17)
ağrı ve yanma oluyorsa gastrit, ağzına acı su geliyorsa reflü. doktora gitsen de aynı şeyi söyleyecek. endoskopi yapalım da diyebilir ama o da gereksiz çünkü belirtilerden belli ve ikisinin de tedavisi aynı. fazla baharatlı hamur işi falan yemeyeceksin. midene dokunan şeyleri tecrübe ederek öğrenir yemezsin. bana kırmızı şeyler dokunur mesela domates, salça, çilek, elma gibi.. yoğurt ve kefir çok iyi gelir herkese, özellikle kefir tavsiye ederim.
0
anksiyetik pia
(16.10.17)
Mideyi çok yorduğum 1 dönem sonrası (peşpese alkollü geceler) bende de olmuştu. Çare gaviscon şurubu.
0
materyalist imam
(17.10.17)
1 hafta boyunca her sabah aç karna nexium iç. Ne mide yanması kalır, ne acı. Nexium içtikten 1 saat sonra istersen kızgın yağ dök midene, bana mısın demez.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(17.10.17)
Reflü olması için ağza acı su gelmesi şartı yok. Tek çeşit reflü de yok, asit reflüsü var, alkalen reflü var, var da var.

Dahiliyeye gidersen ppi verecek (Nexium mesela), bir ay kullan onu. Geçerse geçer, geçmezse de geçmez, daha fazla kullanma çünkü zararlı. O ilaca güvenip de her bulduğunu yeme çünkü bir şey tedavi ettiği yok, mide ph'ını yükseltiyor sadece.
0
i was made for you
(17.10.17)
Aç karna bir parmak kekik suyu gecmezse de bu yöntemi bir daha deneme. Sorunun ne kaynaklı bilmiyorum ama eskiden aynı sorun bende olduğunda çok iyi geliyordu yıllardır icmedim ayrı konu.
0
rickon stark
(17.10.17)
(5)

Tahinin üstünde biriken yağ

Cursed Chico
Napılmalı?
Napılmalı?
0
Cursed Chico
(15.10.17)
Karistirip tekrar homojen hale getirilmeli.
0
kuehles blondes
(15.10.17)
karıştırılıt.
0
sutlu nescafe
(15.10.17)
karıştırılmalı
0
demirr
(15.10.17)
Üzerinde de yazar bozulduğu anlamına gelmez karıştırıp yiyosun
0
powerpufgirl
(15.10.17)
Pekmezle karıştır ye
0
kararsızataletfilozofu
(15.10.17)
(6)

bodycilere takviye gıdalarla ilgili bir sorum olacak?

yassayf
arkadaşlar merhaba,gainer kullanıyorum ben, çikolatalı aromalı olanından aldım ve zorla içiyorum. hiç beğenmedim.tozu shakerda karıştırdıktan sonra içebildiğim kadar içiyorum ve artık doyma noktasına geldiğimde kalan karışımı bir kenara koyup ertesi günü kaldığım yerden devam ederek içiyorum.tozu su
arkadaşlar merhaba,

gainer kullanıyorum ben, çikolatalı aromalı olanından aldım ve zorla içiyorum. hiç beğenmedim.

tozu shakerda karıştırdıktan sonra içebildiğim kadar içiyorum ve artık doyma noktasına geldiğimde kalan karışımı bir kenara koyup ertesi günü kaldığım yerden devam ederek içiyorum.

tozu su ile karıştırdıktan sonra hemen içip tüketilmeli midir yoksa üzerinden bir gün geçse dahi içilebilir mi? paketin içinde günlerce toz halinde duran madde su ile bütünleşip uzun süre tüketilmezse değerinden bir şey kaybeder mi?
0
yassayf
(14.10.17)
değerinden bir şey kaybetmez de bakteri üreyebilir belki bilemedim sonuçta protein yapısal olarak bozulmaya çok müsait bir şey, onun bozulmasını engelleyen şey içindeki sudan arındırılmış olması. su ile içilmiyor zaten ya sütle içsen?

edit: niye direkt protein tozu olarak algılamışım ki, gainer'dan bahsediyormuşsun. ama yine de geçerli olabilir söylediğim şey.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.10.17)
hocam bu tip ürünler anında kullanım içindir. yani tozu soyla karıştırıp, yarısını şimdiyi içeyim kalanını da yarın içerim şeklinde ben hiç görmedim duymadım. 30 yıldır ağırlık çalışırım.

ha diyeceksin ki, yapsam ne olur? yani direk şu olur ya da bu olur diyemeyiz belki ama, hani derlerr ya "vitamini kaçmadan iç" diye. o hesap yani. bir de garnier sırf şeker olduğu için, bekletilmesi pek uygun olmaz gibi geliyor.

tavsiyem, içebilecğein kadar karışım hazırla ve bitir.
0
mahone
(14.10.17)
bende protein tozu kullandığımda su ile denediğimde içememiştim ama süt ile milkshake tadında oluyor bayıla bayıla içmiştim.
laktozsuz veya yarım yağlı sütle iç gitsin bence.

fazla bekletmeye gelmez bence gün içinde tüket
0
kararsızataletfilozofu
(15.10.17)
hemen içmen lazım çünkü içeriği çok büyük oranda şeker. şekerli su demek havadan gelen bakterinin, mantarın üreyebileceği en güzel ortam.

toz halindeyken mutlaka içinde bazı kouruyucular vardır ve onlar yüzünden bozulmuyordur ama suyla karışınca veya nem alırsa işler değişir.
0
orpheus
(15.10.17)
@proletarier aller lander vereinigt euch içtiğim supplement protein açısından da zengin, karbonhidrat ve protein tozu karışımı diyebiliriz.

@a Femme D'argent zorla içme sebebim lezzetini mide bulandırıcı bulmuş olmam. optimum serious mass çikolatalı aldım. ne zaman içsem sadece 1 ölçek kullanıyorum (paketin içindeki ölçek). seninki hangisi? bir dahakine ondan almayı düşünebilirim?

cevap veren herkese teşekkürler.
0
🌸yassayf
(15.10.17)
Tamamiyle bilinçsizim ama bildiğim kadarıyla cici bebe gainer a göre daha başarılı.
0
guitarissimo
(15.10.17)
(3)

Besin Desteği

hana bi
Merhaba,Bitkisel ağırlıklı beslenenler için bir soru: Supplement/probiyotik kullanıyor musunuz, neler? PS. Protein tozu değil :)Teşekkürler
Merhaba,

Bitkisel ağırlıklı beslenenler için bir soru: Supplement/probiyotik kullanıyor musunuz, neler?

PS. Protein tozu değil :)

Teşekkürler
0
hana bi
(13.10.17)
Probiyotik yoğurt harici ayrıca bir şey almıyorum.
0
fasulyek
(13.10.17)
Et ve benzeride yiyorum ama b12 ve vitamin komplexini dönüşümlü haftada 6 . arada bir probiyotik içiyorum
Spora gidersemde amino ve l-carnitin
Enerjim yok pek fazla spora gitmiyorum şimdilik tabi ki bu sebeplede enerjim az sanırım
0
kararsızataletfilozofu
(13.10.17)
Balık sevmediğim için doktor önerisiyle omega 3 hapı kullanıyorum. Yurtdışından getirtiyorum.
0
jazzabel
(13.10.17)
(6)

Paslanmaz çelik 304 fiyatı hakkında

puc
Selamlar,2.5 mt uzunluk ve 25 cm çapında ve 2 mm et kalınlığında bu malzemeden bir boru imal ettirmeyi düşünüyoruz. Bu boyutlarda boru bulamadığımız için düz bir 304 levhayı silindirik şekilde kıvırıp kaynaklayarak boru haline getireceğiz. Kabaca böyle bir iş kaça yapılır? Bir fiyat aldık da biraz f
Selamlar,
2.5 mt uzunluk ve 25 cm çapında ve 2 mm et kalınlığında bu malzemeden bir boru imal ettirmeyi düşünüyoruz. Bu boyutlarda boru bulamadığımız için düz bir 304 levhayı silindirik şekilde kıvırıp kaynaklayarak boru haline getireceğiz. Kabaca böyle bir iş kaça yapılır? Bir fiyat aldık da biraz fazla geldiği için sormak istedim.
Teşekkürler.
0
puc
(09.10.17)
20 $/Kg dan aşagı yaptıramazsın.
0
paudi
(09.10.17)
Haci senin dedigin kivirma haric argon kaynagina girer ona da guzel para alir ustasi.

metalavm.com

Su kutarmiyor mu sizi?

Bir de hocam mumkun oldugunca standarttan sasma
0
dedim dedim de kime dedim
(09.10.17)
çap ve kalınlık kesinlikle bu dediğin gibi olacaksa dediğin şekilde yapılır. ama çap +/- 15-20 mm oynar dersen standart boru da bulabilirsin.

biz ss304 sacları 4-5 dolar/kg civarında alıyoruz ama tabi bir seferde birkaç ton alıyoruz. diğer yandan senin istediğin miktar baya az olduğu için, bu kalınlıkta ss304 kalite sac kullanan fabrikalara sorsan onların hurda saclarından bile rahat rahat çıkarabilirsin bu boruyu. ama 2 mm'lik ss304'ü kim kullanır bilmiyorum. biz minimum 6 mm kullanıyoruz mesela bizde yok.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.10.17)
Standarttan şaşma +1

Sacı bükerken yüzeyde gerilmeler oluşacak. Ek olarak TIG kaynağı yapılacağı için kaynak dikişinde de gerilmeler oluşacak. Normalde bu gerilmeleri yok etmek için ısıl işlem uygulanır ama bunu yapacak yer bunu dikkate almayabilir. Bir süre sonra boru yüzeyinde hasar oluşabilir. Fiyat söyleyemiyorum ama fiyatın fazla olması kaynak işçiliğinden kaynaklanıyordur.
0
dissendium
(09.10.17)
ne için kullanacaksınız onu merak ettim, boru için başka imalat yöntemlerini de araştırsaydın.
yada yakın boyutlardaki malzemeleri kullanarak elde etmeyi düşünebilirsin.
0
kararsızataletfilozofu
(09.10.17)
Cevaplar için çok teşekkürler. Mobilim, yarın cevap yazacağım.
0
🌸puc
(10.10.17)
(3)

Ağırlık antremanı sonrası bacaklarda kaşıntı?

portakal
Tuhaf bir şey ama bende oluyor, neden olabilir fikri olan? Aynı problemi yaşayan, çözüm bulabilen var mı?
Tuhaf bir şey ama bende oluyor, neden olabilir fikri olan?
Aynı problemi yaşayan, çözüm bulabilen var mı?
0
portakal
(08.10.17)
Dolaşımın hızlanması dolayısıyla oluyor.
0
manuel mandalina
(08.10.17)
farklı bir fikir olsun diye söyleyim
protein tozu kullanıyorsan karaciğer enzimlerin yükseldiğinden dolayı olabilir.
0
kararsızataletfilozofu
(09.10.17)
Bacakların kuru olduğunda yahut jilet ile alındıktan sonra terlediğinde kaşınıyor benim
0
powerpufgirl
(09.10.17)
(20)

Bu Eziklikten ve Dışlanmışlıktan Bıktım

sucuklu yumurta
Bu duyuru muhtemelen fark edilmeyecek ya da fark edenler de okumaya üşenecek belki, ama ben gene de yazacağım çünkü içimdekileri bu kadar uzun bir yazıya dökecek kadar doldum. Bu kadar dolmama neden olan yaşadıklarımdan ziyade bu yaşadıklarımın kısır döngü olduğu ve bu döngüden hiç kurtulamayacağım
Bu duyuru muhtemelen fark edilmeyecek ya da fark edenler de okumaya üşenecek belki, ama ben gene de yazacağım çünkü içimdekileri bu kadar uzun bir yazıya dökecek kadar doldum. Bu kadar dolmama neden olan yaşadıklarımdan ziyade bu yaşadıklarımın kısır döngü olduğu ve bu döngüden hiç kurtulamayacağım düşüncesi. Yaşadığım her şey ve kendi zayıflığım bu düşünceyi sürekli körüklediğinden ve kuvvetlendirdiğinden artık bu düşüncenin doğruluğuna kendimi inandırdım. Belki bu yazıyı okuyan biri çıkar, belki benle benzer durumları yaşayanlar vardır. Bunlar da dert mi diye düşünecek kişiler de olacak belki ama bizzat yaşayan bilir, bunlar çok ağır geliyor insana ve ben bu döngüden çıkamama gerçeğine daha fazla dayanamayacağım.

Küçüklüğümden beri hep grupların dışında kaldım, girdiğim grupların da zayıf halkası hep ben oldum. Bir kişi oyun grubu oluştururdu, ben oluşturmaya kalksam kimse katılmazdı bile. Sanki yokmuşum gibi. Arkadaş gruplarında bir yere gidileceği zaman unutulan tek kişi ben olurdum. Öğle teneffüsü olurdu, grupça kantine inilirdi, işi uzayan sona kalan kim olursa olsun grup o kişiyi beklerdi, benim dışımda. Eğer sona kalan ben isem grubun çok umrunda olmaz ve sınıfa çıkarlardı. Sona kalan Ayşe, Fatma bilmem kim ise onlar beklenirdi. Bu çocukluk zamanlarımla sınırlı kalmayıp ergenliğime de sıçradı. En iyi arkadaşım dediğim kişilerin en iyi arkadaşları hiçbir zaman ben olmadım. Ergenlik dönemimde beraber sinemaya gidelim diyeceğim ya da beni davet edecek bir arkadaşım hiç olmadı. Elimden geleni de yapıyordum halbuki, sıcakkanlı davranıyordum, fazla yılışmıyordum her şeyi kararında götürüyordum ya da ben öyle sanıyordum. NE ZAMAN BİRİYLE TANIŞSAM İLK ZAMANLARDA ÇOK SICAK DAVRANAN BU BİRİ, İLERİKİ ZAMANLARDA SANKİ HAKKIMDA UTANÇ VERİCİ BİR DEDİKODU DÖNMÜŞ GİBİ BENDEN HIZLA UZAKLAŞIYORDU. Lisenin bahar şenliklerine " yanımda kimse yok tek başıma nasıl eğleneceğim ki" deyip hiç gitmedim. Yalnızlığımdan utanırdım ama kaçamıyordum da üstümde bir kara büyü varmış gibi. Okulda ya da dershanede sanki vebalıymışım gibi sınıfta yanı boş olan kişi hep ben oldum,istisnasız, inanın.

Üniversitede de bu durumdan kurtulamadım. Bu sefer bir tane arkadaş edinebilmiştim kendime ancak o arkadaşın da bir arkadaşlığını göremedim. Yine de yalnızlıktan iyidir deyip attığı kazıklara rağmen yanında olmaya devam ettim. İlk defa sinemaya gittiğim arkadaşım oydu, cafeye gittiğim de. Asosyal değildim ama bilmediğim bir sebepten insanlar hep benden uzaklaşıp bana karşı tiksinti ya da acıma dolu bakışlar atıyordu. Tanımadığı kişiyle bile notlarını paylaşan öğrenciler nedense bende hep bir bahane buluyordu. Mezuniyet günümde de bu dışlanılmışlığın utancını ve kaygısını yaşadım. Diploma için ismi anons edilen her kişi alkışlanıyordu. Ben ise alkışlanmayacağımı biliyordum ve ailemin bu dışlanmışlığa şahit olmasının vereceği ağır utanç duygusu beni daha da streslendiriyordu. Evet dışlandığımdan utanıyordum ve ailemin de bu dışlanmışlığımı ve ezikliğimi görmesinden çok korkuyordum. Ama ilginçtir orada ismim anons edildiğinde alkış sesleri geldi çok olmasa da. Sanki hiç hazırlanmadığım çok önemli bir sınav birkaç ay sonraya ertelenmiş gibi müthiş bir rahatlık ve mutluluk yaşadım. Bu alkış herkes için olağandı ama benim için imkansız gibi bir şeydi.

Şu an 29 yaşındayım ve çalışmaktayım. Ofiste 6 kişiyiz. Tahmin edeceğiniz gibi tek dışta kalan kişi benim. Günaydınına cevap verilmeyen iyi akşamlarına kem küm ses çıkartılan kişi benim. Yemekhanede genelde yalnız yemek yiyen, ya da ofisteki grubuyla gittiğinde sona kalırsa beklenmeyen tek kişi benim. Hiç sevgilim de olmadı, dostum da. Sadece arada bir iki yazdığım üniversite arkadaşım var yukarıda bahsettiğim.

Bunları hak etmek için ne yaptım bilmiyorum, hayatımın her anında ve her ortamda böyle ezik ve dışlanmış olmak için bilmeden insanlara hakaret falan yağdırıyorum herhalde. Milletin telefonları susmazken bana haftada anca bir iki kere gelen whatsapp mesajı, ona da şükür diyorum aylarca kimsenin mesaj attığı olmadığı zamanları da yaşadım çünkü. Daha fazla böyle devam edebilir miyim bilmiyorum. Birkaç kez intihara kalkışmıştım ergenken, şu an da aklıma gelip gelip gidiyor. Hiçbir psikolog psikiyatr da çözüm etmiyor sanki hepsi para tuzağıymış gibi, boş boş dinliyorlar ve seans bitimini bekliyorlar.
0
sucuklu yumurta
(05.10.17)
kendini gruba zorla kabul ettirmen gerekiyor. Soğuk davranıldığında "bu onların problemi" deyip ısrarla günaydınlarına filan devam et ya da ne bileyim evinde davet ver. Bir de insanlara karşı hassas olmamayı öğren. Alınganlığında yüzde yüz haklı olabilirsin ama çoğu bunu anlmaz.

ne ypmış olabilirsin? muhtemelen hassas ve kibar birisin insanlr da bunu eziklik sanıyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(05.10.17)
bazen ağır ve üstüme vazife olmamasına rağmen konuştuğum için bu halleri çok tecrübe ettim. genel kabulün aksine farklı olanı söylediğim ve yaptığım ve söylediğim için genelde ters, aksi hatta kimilerince gereksiz olduğum yüzüme pek çok söylenmesine rağmen bir gün amann deyip saldım. ne bileyim umursamıyorum kimseyi.

bence sen de göge bakacağım diye ayağının dibindeki çicekleri görmüyorsun. biraz farklı yönlere bakmanı tavsiye ederim. ben de işe yaradığını söyleyebilirim.
0
secrexv2
(05.10.17)
bu duyurunu okuyunca insan yardımcı olmak istiyor ama tüm dünya neden böyle davranıyor bilemiyoruz gerçekten seni tanımadan bununla ilgili bir şey diyemeyiz.

Sosyal çevre aile baskısı senin farkında olmadan insanları kırıcı şeyler söylemen her şey olabilir.
Daha sosyal olmak gerekli buradaki zirvelere vs katılabilirsin.Yada dil kurslarına el işi kurslarına(ahşap,maket) katılabilirsin.

secrex +1 diyebilirim.
0
basond
(05.10.17)
gereksiz takıyorsun. yani olmazsa olmaz arkadaş grubu ofiste ne var bunda. öyle kafadan bacaklı değilsen de erkek arkadaşın da olur, mutlu da olursun, neler gördü bu gözler.
eskiden ben de öyleydim, hele lise ve üniversite başları, arkadaşlar hala dalga geçerler yaptıklarımla dsfsd. sonra işte böyle gitmeyeceğini kavrarsın, ben üniversite biterken açılmıştım zaten, sonra yurtdışında yüksek lisans yaparken zaten ipin ucunu kötü yönde bile kaçırmış olabilirim ahah.
kimseyi fazla aramam etmem, ama arada buluşuruz yani. hatta millete laf sokmayı çok severim, öyle kabul ediyorlar artık.
fake it til you make it
0
passion rules the game
(05.10.17)
inanın her ortamda böyle oluyor. istisnasız. her yeni ortama girerken umutlu oluyorum, bu sefer bambaşka olucak, arkadaşlarım olucak.. Başlangıçta herşey iyi, insanlar çok sıcak, mutlu oluyorum. Ama zaman geçtikçe bu insanlar benden uzaklaşıyor. İnanın kırıcı davranmıyorum,inanın, sıcakkanlı davranıyorum, çok da yılışık olmamaya dikkat ediyorum,kendimce dozunu ayarladığımı düşünüyorum. Ama yine hüsran yine hüsran. Benim lanetim sanırım bu durum, kurtulamadığım.
0
🌸sucuklu yumurta
(05.10.17)
passion rules the game
(05.10.17)
Psikolog-psikiyatr kısmını biraz hızlı geçmişsin; gittin mi yoksa önyargın mı var anlayamadım. Konuyu ciddiyetle ele alarak bir psikologla görüşmeni öneririm. Uzaktan ne desek boş olur.
0
manuel mandalina
(05.10.17)
gittim Ankara'da bir dolu,ama birişe yaramadı hiçbiri.
0
🌸sucuklu yumurta
(05.10.17)
Bendede aynı sorun var ama bazen yalnızlığı istediğim içinde oluyor örneğin millet batak atıyor belki 4-5saat ben katlanamıyorum hergün uzaklaşıyorsun o şekilde yani tahammül edebileceğin insanlarla vakit geçirmen lazım ayrıca biraz arayıp soran olman gerekiyor yorum yapan katkıda bulunan fikirlerini söyleyen.
Birde bu sorunu çok problem etmemek lazım şöyle bir şeyde var insanlarla iletişim kurmadıkça kurduğun cümleler kelime seçimlerin filan biraz abes kalıyor bunlarda konuştukça düzeliyor. Saçmalıyormuyum sıkıyor muyum diye düşünüp utanmamak lazım.
Psikiyatrik ilaçlar doktor kontrolünde olduktan sonra yaklaşık 4-5 ay üstünde devamlı kullanınca iyi etkiler alınıyor.
Psikologlar malesef pek yardımcı olmadığı için o konuda bir şey demiyorum.ama iyisini bulursan git. Onun yerine kişisel gelişim ve terapi kitapları önerebilirim.
Fikirlerinin oluşması ve düşünceler için ise ilgi duyduğun,klasikler gibi kitaplar okumanı film izlemeni dizi izlemeni öneririm. Kurs veya kulüplerde iyi geliyor mecburen konuşup birşeyler öğreniyorsun.
Benim tespit ettiklerim bunlar kendim için etkilerini gördüm en azından herkesle daha rahat konuşabilecek seviyeye geldim.
0
kararsızataletfilozofu
(05.10.17)
8 Eylül'de intharın eşiğindeyim diye duyuru açmıştınız. Haftalar sonra böyle bir yanlış yapmadığınızdan emin olmak için sizi hiç tanımayan ama derdinizi önemseyen biri olarak, size sadece merhaba yazan bir mesaj atmıştım geçenlerde. Ona cevap vermediniz ve ben cidden üzülmüştüm belki de hayatınızı kaybettiğinizi sanarak. Ama neyse ki yeni duyuru açtığınıza göre hayattasınız buna sevindim ama aynı zamanda mesajımı sallamadığınızı da görmüş oldum ve aklıma başka düşünceler geldi böyle olunca. Örneğin, bence siz bu anlattıklarınızı değil başka bir şeyler yaşıyorsunuz gibi geldi.
Belki de insanlar sizi önemseyip dinliyordur ama siz göremiyorsunuzdur!
Bu yüzden diyorum ki siz üstte anlattıklarınızı yaşadığınızı sanıyorsunuz.

Hem zaten çok küçük yaşlardan beri bu kadar fena insanlarla karşılaşmak çok mümkün değil. Arabesk bir anlatım seziyorum üstte ve bence bu gerçekten de sizin yaşadığınızı sandığınız hayat olabilir.

"Aslında olan" başka olabilir.


Edit: passion rules the game +1
eksisozluk.com
0
jamiro
(05.10.17)
bazen ne yaparsan yap olmuyor. ben arkadaş çevresi konusunda inanılmaz şanslıyım çok şükür. ama tek arkadaşı olarak benim olduğum 2 tane arkadaşım daha var. tutturamıyorlar bir türlü. kurslar okullar hobiler vs. bir türlü arkadaş edinemiyorlar. bazen akışına bırakmakta fayda var. ben eminim arkadaşlığın çok kıymetli olurdu ama üzme kendini. önce bir kendini sev. motive ol hayata karşı. yaşamayı sevmek lazım. bunu düstur edin kendine. insan sadece kendiyle de bir başka mutlu oluyor. 6 ay yalnızlığımda bunu tecrübe etmiştim. hala anarım o günleri:)
0
hemsta
(06.10.17)
İlacını yazıyorum. %100 başarılı. Okuduğunda hemen farkedip şok olacaksın. Ben oldum.
Bu bir kitap:
Tanrı Daima Tedbili Kıyafet Gezer

Bu kitabı sadece bilenler bilir.
Kendi hikayeni okuyacaksın
0
herşeyi soran adam
(06.10.17)
cinsiyetiniz nedir?
0
guldum gectim genceciktim
(06.10.17)
Bütün dunya bu sekilde davrandığına gore sorun senin bakis acın ve davranışlarında. Sosyal fobi tedavisi eğer kendi kendine yenemiyorsan iki antidepresana bakar. Bence iyi psikolog ve psikiyatriste ya denk gelememissin ya da dediklerini pek dinlememissin. Özgüvensizlik siliklik getirir. Bi yere girdiğinde gnydn diye agzinin icinde yuvarliyosan kimse cevap vermez, konuşurken sesin yuksek ve kelimeler net cikmali. Sen kendine saygi duymazsan kimse duymaz. Bu sekilde olmana sebep olan seni baskalarinin yaninda kucuk dusuren bir ailen vardi muhtemelen ve bu senin suçun değil. Normalde yapamayacagini düşündüğün seyler yap ve hatalarina gül gerisi gelecek. Hayati kendine daha fazla rezil etme kararli ol kendine guven.
0
instant crush
(06.10.17)
Seni anlıyorum.
Çözülmeyecek bir sorun değil, çözülüyor. Bu iyi haberdi. Kötü haber de kolay olmayacak, emek vermen üzerinde çalışman gerekecek. En zor kısmı da kendine ayna tutma kısmı. Bunun için davranışçı psikolog yardımı iyi olur. Gittim faydasını görmedim diyorsun. Vazgeçmeyeceksin. Vazgeçtiğin anda kaybedersin. Başkasını dene bu kez araştırarak dene. Öneri al, çalışma alanlarına bak...

Bir de yalnız olmadığını bimende fayda var. Senin yaşadığını yaşayan insanlar tanıyorum. Yani nedenini ben de tam çözemedim ama bazen oluyor bu durum.
Benim kızımın lise sınıfında bi çocuk vardı senin gibi. Yalnız oturuyomuş, kimse onunla konuşmuyormuş, anlattığın her şey onun için de geçerliydi. Kızımla bunu çok konuştuk, sen yakın davran diğerleri yapmıyorsa diyordum. Ancak niyeyse kızımın çabaları sonuçsuz kaldı. İlişki tek taraflı kurulmuyor, Ayşe o topa giremedi bi türlü. Aynı zamanda topluluk psikolojisi, davranış modeli diye bir durum var ve onu kırmak pek öyle kolay olmuyor. Ayşe lise son sınıfa kadar yalnız kaldı, sonrası ne oldu bilmiyorum.

İlk ve orta okulda yanına oturulmak istenmeyen, oyunlara dahil edilmeyen, tam anlamıyla dışlanan bi çocuk tanıyorum. Yakından tanıdığım biri. Şimdi sağlam kemik bi arkadaş gurubu var, yeni arkadaşlar da ediniyor. Ama durup dururken olmadı bu. Tavsiyelere önerilere kulak verdi, kendi de epey çabaladı ve en önemlisi vazgeçmedi.

Başka örnekler de var.

Sana yardımcı olacak bazı araçlar önereyim.
Kitaplar; %100 düşünce gücü, Duygusal Zeka, İyi Hissetmek ilk aklıma gelenler. Sen araştırıp dahasını bulursun. (ne kadar emek o kadar ekmek :)
Ted konuşmaları; kısa olması, görsellerle örneklerle desteklenen deneyim ve çalışmalar olması yönünden iyidir. Yararlı, ulaşımı kolay ve ekonomitir.

İlk yapman gereken şey de kurduğun cümlelere dikkat etmek. Mesela " ben bu döngüden çıkamama gerçeğine daha fazla dayanamayacağım" cümlesini ve benzerlerini kurduğun sürece ne yaparsan yap sittin sene bu döngüyü kıramazsın. Asla kendini proveke edecek cümleler kurma, kelimeler seçme. Acil olarak tam aksi yönde cümleler edin, kullanımına al.
"Döngüden çıkmama gerçeği" diye bişey yok, döngüden çıkma veya çıkmama olasılığı var. Sen hangisini seçersen o gerçek olacak. Çünkü bizi biz yapan, ona gönderdiğimiz bilgi ve duyguları işleyip aklımızı düşüncemizi oluşturan beynin çalışma şekli böyle. Senin yollamadığın bişeyi bilemez, uygulamaya alamaz, işleyemez, kullanamaz. Döngüden çıkıyoruz diyeceksin ki o da "hımm döngüden çıkıyomuşuz" diyecek, gerekenleri yapmaya başlayacak. Beyne yolladığın bilgiler 2 üzeri olarak ifade bulur. O katlayacak onu hiç merak etme. Sen sadece doğru, olumlu düşünmeye geç ve bırakma.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.10.17)
Maalesef ki insanlar dış görünüme ve etiketlere çok önem veriyor. Yani bunu bilinçli yapmasalar bile bilinç altında önem veriyorlar. Hani "hiç olmasın öyle arkadaş" desek bile belki biz de öyleyiz bilinç altımızda.

Bu konulara çok önem veriyor musun veya yapıyor musun bilmiyorum ama, yapmıyorsan, bakım yap kendine biraz. Saçlarını boyat veya kesimini değiştir, tırnaklarını yaptır, güzel kıyafetler al, güzel giyin. Bir kursa git. Dans olabilir mesela, latin dansları. Sosyal fobisini dans ile yenen birçok insan gördüm.
Çalışıyorsun ve bunlara biraz para ayırabileceğini düşünüyorum. Zamanla etrafındaki insanların sana önem vermeye başladığını göreceksin.

Bir de bizim toplumda kibarlık maalesef eziklik olarak algılanıyor. Çok fazla kibar olmamaya çalış.

Ben ortaokul lise zamanımda senin gibiydim. Hep o sessiz, bir iki arkadaşı olan, yalnız kızdım. Herkesin muhabbeti beni sıkıyordu yani bir arkadaş grubunun içine girsem muhabbet edemiyordum, söylecek bir şey bulamıyordum resmen, onlara katılamıyordum. Benden borç isterlerdi, hayır diyemezdim (hepsinin durumu benden iyi olmasına rağmen), sonra borç aldıklarını bile unuturlardı -umursamadıklarından- , bir de üstüne 5 parasız kalırdım ve isteyemezdim:D Okul kulüplerine gidiyordum, ama sadece gidip geliyordum.
Oturup saatlerce ansikolopedi okuduğum ve ders aralarında sınıfta kalıp sadece walkman/discman dinlediğim zamanlar:D Rehber hocası benimle özel ilgileniyordu bu yüzden ama bir işe yaramadı. Lise sonda biraz daha çabalayıp sosyalleşir oldum. Üniversitede ise ilk dönem okula gitmedim, ikinci dönem başladım. Daha kötü çünkü ben gittiğimde arkadaş grupları oluşmuştu bile. Ama ne oldu bilmiyorum, bir iki öğrenci kulübüne katıldım. Ve kendimi zorlaya zorlaya insanlara alıştım. Tam tersine, popüler oldum birden. Çünkü kendime bakmaya başladım. Eskiden yırtık pırtık demeden elime ne geçiyorsa giyip çıkıyordum, giyimime özen göstermeye başladım, saçlarımı yapmaya, hafiften makyaj yapmaya başladım. İlk defa sevgilim oldu.
Üniden sonra şehir değiştirdim, çalışmaya başladım. Şimdi üni.deki arkadaş grubum yok. En iyi arkadaşım yurt dışına yerleşti. Şu an eskilerden sadece 1-2 tane arada görüştüğüm arkadaşım var. Bu şekilde mutluyum.
0
peggy
(06.10.17)
nezaketin ve her seyi icsellestirmenden oturu bu boyle. digerlerinin daha cok sallaniyor olmasi onlarin harika insanlar olmalarindan degil kendilerini kale aldirmayi bilmelerinden kaynaklaniyor. insanoglu 'challenge' seviyor. karsindakine kotu davrandiginda, onemsemediginde lan bu beni niye sallamiyor diye daha cok ustune dusuyorlar. ayarinda bir terslik ise yariyor yani. ama sadece ters olmican, arada sevip guzel seyler de soylicen ki ayyy sucuklu bizi ovdu desinler.

o diger kisiler (kadin grubu bence bu, erkeklerin dunyasinda pek yasanmiyor boyle durumlar) kendilerini zorla Kabul ettiriyor. mesela 9 kisi x'e gidelim derken 1 prenses y'ye gidelim diyor ve diretip, gerekirse kusup dedigini yaptiriyor. kusmesi cok gerizekalica ama ise yariyor iste. boyle boyle ilerliyor iliskiler.

ha bence butun bu numaralar falan cok salak salak isler. illa ki bir yerde kafana gore biri denk gelir. ama arada her seyi kabullenmek yerine karsi oldugun seyi belirtmeyi, dedigini yaptirmayi ogrenmeyi deneyebilirsin.
0
jimicik
(06.10.17)
merhaba

doktor ya da psikolog değilim ancak şöyle bir tezim var.

küçükken, 0-7 yaş arasında çok sevdiğin ve güvendiğin birileri tarafından çok ezildin ve dışlanmışlık yaşadın mı? örneğin anne babandan. bilerek isteyerek yapmışlardır demiyorum. mesela kardeşin olmuştur, bir dönem onunla çok fazla ilgilendikleri için sen çok ilgi istediğin bir anda seni sallamamış olabilirler. bunu sürekli yapıyor olmalarına gerek de yok, çok anlık bir olay da olabilir. 100 seferin 1 seferinde ilgilenmemişlerdir ama o gün o dışlanma hissi öyle koymuştur ki hala acısı canlıdır içinde.

ya da çok sevdiğin deden senin yerine başka torununu parka götürmüştür mesela ne bileyim.

en sevdiğin insan vefat etmiştir ve ondan başka sana güvenen, seni benimeyen kimsenin kalmadığını, bir daha da öyle birini bulamayacağını düşünmüşsündür çocuk aklınla.

şimdi diyeceksin ki; öyle olduysa bile ne alaka, 29 yaşıma geldim koca kız oldum. niye hala sürüyor bu dışlanmışlık hissi. valla sürer. 0-7 yaş arasında yaşanılanlar çok önemli. o dönemler yaşadığın anlık bir olay beyninde negatif bir kayıt olarak yerleşmişse, hayatın boyunca o negatif kayıda saplantılı olarak yaşarsın. (eğer şu an aklına böyle 0-7 yaş arası yaşadığın bir negatif kayıt gelmiyorsa psikanalist'e gitmeni tavsiye ederim. ben de hiç gitmedim ama gidenlerden duyduklarım çok etkileyici.)

örneğin; anne babanın kardeşini senden daha çok önemsediğini ve seni dışladıklarını hissettiğin bir an olduğunu düşünelim. 5 yaşındasın ve ilk defa kendini dışlanmış hissediyorsun. hem de en güvendiğin, sevdiğin insanlar tarafından. sonra bilinçaltın diyor ki; "bak gördün mü, en çok güvendiğin iki insan bile seni dışladı. kimseye böyle fazla güvenme. dışlanacaksın."

sen de bu bilgi ışığında insanlara o kadar fazla güvenemedin. çünkü biz farkında olmasak da bizi bilinçaltımız yönetir. eh, arada böyle bir güven olmayınca güçlü bir bağ ve arkadaşlık da kurulamadı. ve onlar seni çok fazla sallamadı çünkü hiçbirinin en yakın arkadaşı olacak kadar güvenmemiştin onlara. sen sandın ki onlar seni dışlıyorlar. oysa sen kendini dışarıda tutuyordun. bu arada ilkokulda kantinde yalnız bırakıldığında, kimse senin yanına oturmadığında, yalnız yemek yediğinde falan bilinçaltın da dedi ki, "bak gene dışlandın işte. ben demiştim, herkes bir gün seni dışlayacak." ve sen bu dışlanmışlık hissini benimsemeye başladın. hem kendine, hem de çevrendekilere güvenin kalmadı. kimsenin arkadaşlığı için uğraşmadın.

yok ben aslında arkadaşlarıma çok güvenirim uğraşırım falan deme, bir düşün daha girişken olup daha çok çabalayabilir miydim diye. iyi biri olduğun halde bütün dünya seni umursamıyorsa sende bir yetersizlik var demektir. yetersizlik de, HER ZAMAN ama HER ZAMAN istediğimiz bir şeyi yapabileceğimize inanmamaktan dolayı olur.

yogaya gidiyorum, derslerde her zaman söylenen şey şu: eğer kendinize "ben şu kız kadar eğilemem, hele ellerimin üstünde asla duramam. onun kadar esnek de değilim" derseniz esnemeniz OLANAKSIZDIR. ama yapabileceğinize inanırsanız er ya da geç bütün hareketleri yaparsınız.

denemekten zarar gelmez. şunu düşün. en kötü ne olabilir.
diyelim biriyle çok yakın bir ilişki kurmaya çalıştın, ilk adımları sen attın, günaydın'ları bağırarak söyledin, duymadılar bir daha söyledin. yemeğe indin iş arkadaşlarının masasına oturdun çat diye, afiyet olsun dedin. birilerinin seni unuttuğunu hissettiğinde zorla aralarına girdin, arkalarından koştun yetiştin, gülmeye devam ettin. ve diyelim ki onlar gene bir yere gittiler ve gene seni çağırmadılar. en kötü ne olabilir? şu an bulunduğun noktada olursun. geri gitmezsin. ama eğer önce kendine sonra çevrendekilere güvenerek bu girişkenliğini sürdürürsen, bana öyle geliyor ki bu yaşadıkların düzelecek.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.10.17)
sıkıcı birisin net, bunu hakaret babında söylemiyorum. tespitim bu. bu durumları cok kafana takma ve olduğu gibi davran. kasıntı olma.
0
nuisance
(07.10.17)
önceki duyurulardan da anlaşıldıgı üzere sert otoriter bir baba ve biraz da hassas bir kişilik bu sonucu doğurmuş. insanların sen yokmuşsun gibi davranmaları ve sana acır gibi davranmalarının sebebi özgüvensiz davranışların. özgüvensiz yürüyüşün, kısık ses tonun, karşındakinin gözünün içine bakmayan gözlerin, hakkını savunamayışın insanların sana saygı duymamasına yol açıyor. düğün salonunda ayağa kalkmana bil karışan bir aile ile bundan daha fazlası olamazdın zaten. ilk iş ailenden koparak kendi kararlarını alan bir birey olmak.
0
bezginbekir
(07.10.17)
(7)

Yakında böcek gördüğümde duyduğum ses

iron
Yakın zamanda böyle bir şey farkettim, iki defa geldi başıma. Evde belli tipte böceklerin popülasyonunda artış oldu. Yakınlaşmalar yaşanabiliyor.Geçenlerde kafamı sağ omzuma çevirdiğimde omzumda bir böcek olduğunu gördüm. Anlık bir şekilde kulağımda vu vu (çok kısa yarım saniyeden bile az) şeklinde
Yakın zamanda böyle bir şey farkettim, iki defa geldi başıma. Evde belli tipte böceklerin popülasyonunda artış oldu. Yakınlaşmalar yaşanabiliyor.

Geçenlerde kafamı sağ omzuma çevirdiğimde omzumda bir böcek olduğunu gördüm. Anlık bir şekilde kulağımda vu vu (çok kısa yarım saniyeden bile az) şeklinde bir ses oluştu. Sonraki günlerde kafamı yine bir tarafa çevirdiğimde gördüğüm başka bir böcek için de aynı sesi duydum. Bu biraz uzaktaydı.

İşyerinde arkadaşlara sordum siz böyle bir ses duyuyor musunuz diye, duymuyorlarmış. Internette de baktım göremedim bir şey.

Ne olduğunu bilen yahut benzer bir deneyimi olan var mı?
0
iron
(04.10.17)
Alıştık valla bir arada yaşamaya :)

Böcek kanatlı değildi bu arada, böceğin sesi olduğunu sanmıyorum zira daha uzaktan gördüğümde de aynı sesi duymuştum.
0
🌸iron
(04.10.17)
Böcek fobisi varsa anlık tansiyon/adrenalin yükselmesi gibi bir durum olabilir. Kulakta uğultu yapıyordur belki.
0
erci
(04.10.17)
Kulakta vuuuu vuuuu sesi bana da oluyor bazı bazı. Tek farkla, ben böcek görmüyorum. Genellikle kafamı yastığa koyduğumda ya da gözlerim karardığında oluyor. Tansiyonla alakalı olduğunu düşünüyorum.
0
l arrache coeur
(04.10.17)
Böcek fobim yok aslında ama bunu yaşadığımda muhtemelen anlık bir adrenalin sıçraması oluyor. Hani sıradan zamanlarda kulağıma garip bir ses geldi diyebileceğimiz bir olay değil. Bunun için böceği bilfiil görmem gerekiyor. Hani şuramda böcek mi var diye bazen huylanırız, öyle zamanlarda olmuyor.
0
🌸iron
(04.10.17)
örümcek hislerin devreye girmis bro.
0
fayfim
(04.10.17)
@fayfim : Çocuğun konuşan spider man oyuncağı etkili olmuş olabilir evet :)
0
🌸iron
(04.10.17)
Böcek ve türevlerine karşı fobim var.
Uyumaya çalışırken Duvarda posterler üzerinden örümcek geçtiği için sesi anlayıp ışığı açıp öldürmüştüm.
Tahtakurularının yerini tespit etmem biraz uzun sürmüştü.
Hamamböceğinide artık göz ucuyla görmüş oluyorum herhalde ki anlıyorum ziyaretçiler etrafımda
Örümcek adam vol 7
0
kararsızataletfilozofu
(04.10.17)
(9)

Avukat arkadaşlara bir sorum olacak?

dersleri hep 2 olan cocuk
bir arkadaşım kitapsec.com gibi allahın belası bir siteden kitap siparişi vermek gibi bir hataya düştü. kendisi 280 lira gibi bir tutar ile sipariş verdi, verdiği siparişler ilgili tarihte kargoya verilir gibi bir ibareye rağmen gelmedi. daha sonra müşteri hizmetleri ile görüştü ve siparişin kargoda
bir arkadaşım kitapsec.com gibi allahın belası bir siteden kitap siparişi vermek gibi bir hataya düştü. kendisi 280 lira gibi bir tutar ile sipariş verdi, verdiği siparişler ilgili tarihte kargoya verilir gibi bir ibareye rağmen gelmedi. daha sonra müşteri hizmetleri ile görüştü ve siparişin kargoda kaybolduğu ve kendisi için yeni sipariş oluşturacaklarını söyledi. yeni sipariş ise 240 lira gibi bir tutarı karşılıyor. yeni verilen sipariş arkadaşımın eline geçti ve 240 liralık fatura kesildi kendisine. daha sonra müşteri hizmetleri ile görüşüp aradaki farkın kendisine iade edilmesini istedi ve bu firma hem kargo gönderimi hem de iade ücretler konusunda çok eli ağır bir firma. aradan birkaç gün geçtikten sonra ilk sipariş verdiği 280 liralık ürün de meğer kargoda kaybolmamış ve o da pat diye arkadaşıma geldi. normalde telefonlara cevap vermeyen bu firma üstüste birkaç defa arkadaşımı arayıp sonradan gelen ürünün kendilerine geri gönderilmesini istedi. arkadaşım ise benim önceki 40 liralık ücretimi iade ettiğiniz zaman size kitapları geri gönderirim artık size güvenmiyorum diyor. müşteri hizmetleri ise yasal işlem başlatılacağını söylüyor. bu durumda yasal işlem başlatmakta haklılar mı? sonuçta arkadaşım ürünü zorla almadı ve firma tarafından kargoda kaybolduğu söylenen ve iptal edilen sipariş eline gelmiş. Ayrıca şart koşuyorlar kendisine. Kitapları göndermediğiniz takdirde ücret iadesi yapmayız diye.
bu arada son gelen ürünün irsaliyeli faturası da kendisinde mevcut ve ilk siparişe göre yine eksik gönderilmişti.
dipnot: ilk sipariş firma tarafından iptal edildiği söylenmiş ve yine firma tarafından ikinci sipariş oluşturulmuştur. siparişi iptal eden veya yeni sipariş talebinde bulunan arkadaşım değil.
bu arada 40 50 lira önemli bir tutar değil ancak facebook twitter ekşisözlük şikayetvar.com gibi sitelerde insanların yazdıklarını mağduriyetlerini kendisini mağdur etmeye devam edecekler diye düşünüyoruz.
0
dersleri hep 2 olan cocuk
(30.09.17)
Vermesin bence hep söğüşlenen vatandaş mı olacak
Benimde başıma iki defa böyle bişey geldi ama farkına varmadılar sattım yedim ikinci gelenleri
0
kararsızataletfilozofu
(30.09.17)
yahu bu nasil bir mantik.

siz bir sirketin ürününü rehin tutamazsiniz, bunu gectim siz hic bir seyi sahibinin izni olmaksizin rehin tutamazsiniz.

yani bir de hakliymis gibi söyle sorular sormuyor musunuz ona acayip ayar oluyorum.

arkadasinizin hakli oldugu kisimlar var lakin bunun cözümü adamlarin size fazladan gönderdigi kitaplari rehin almak degil.
0
kurnaz
(30.09.17)
Hayır gönderecek fakat aradaki farkın iadesini almadan göndermek istemiyor çünkü güvenmiyor ve elinde koz bulundurmak istiyor. 1 ay'ı bulan süreçler var iadelerde. Kaybolan kargo için arkadaşımı aramıyorlar bilgilendirmiyorlar ama kendi kitapları için günde beş vakit arıyorlar. Ayrıca iade için de arkadaşıma koşul sunuyorlar; kitapları göndermezseniz iadenizi yapmayacağız ve yasal işlem başlatacağız diye.
0
🌸dersleri hep 2 olan cocuk
(30.09.17)
ben yillardir amazondan ürün alirim, iade ettigim hic bir üründe ürün onlarin eline ulasmadan para iadesi yapmadilar, yapmasinlarda zaten.

en fazla yedek ürün gönderdiler ben daha yollamadan. 30 gün icerisinde ürünü iade edin dediler.
0
kurnaz
(30.09.17)
neden 240liralık ürünü gönderip ödeşmiş sayılmıyorsunuz?
0
secrexv2
(30.09.17)
parayı ne hakla rehin tutuyorlar o zaman ? Bana şart sunuyorlar? Şöyle yapmazsanız iade etmeyiz diye?10 gün geçti ücret iadesinin üzerinden.
0
🌸dersleri hep 2 olan cocuk
(30.09.17)
240 liralık ürünün eksik kısımları yine eksik geldiğinden dolayı başka firmadan tamamlandı ve bu sefer ilgili kişinin elinde fazladan ve gereksiz şekilde ürün olacak. Bundan dolayı onu göndermiyor.
0
🌸dersleri hep 2 olan cocuk
(30.09.17)
hukuken yapabilecekleri bir halt yok rahat olsun arkadaşın. hatta biraz zorlarsak mevzu şu duruma bile girebilir;

Sipariş edilmeyen mal veya hizmetler
MADDE 7 – (1) Sipariş edilmeyen malların gönderilmesi ya da hizmetlerin sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemez. Bu hâllerde, tüketicinin sessiz kalması ya da mal veya hizmeti kullanmış olması, sözleşmenin kurulmasına yönelik kabul beyanı olarak yorumlanamaz. Tüketicinin malı geri göndermek veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü yoktur.
(2) Bir mal veya hizmetin sipariş edildiğini iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

ben olsam iade etseler bile göndermem fazla kitapları. 40 liranın üstüne yatmak için böyle gerizekalıca işler yapan firmadan kimseye hayır gelmez.
0
loser blueser
(30.09.17)
Madem sorunlu bi firmaydı, baştan araştırıp hiç bulaşmasaydı. Madem bulaşmış bulundu, üzüm yemeye baksın, ben olsam bağcıyla uğraşmazdım. Aldıklarını kabul edip önüne baksın.

edit: ikinci teslimatın yapıldığını anlamamışım ben. gerçi ortada klasik bir kendini destekleyeni tikleme durum varken fikrimi, arkadaşının ne hali varsa görmesinin yerinde olacağı yönünde değiştiriyorum.
0
manuel mandalina
(30.09.17)
(17)

Mutlu musunuz ?

zirveler
merak ettim bunca olay yaşıyoruz, ülke bir değişik durumlardan geçiyor falan, işsizlik uçmuş gitmiş, paramız değersizleşiyor, enflasyondan paramız eriyor... bu durumda hala mutlu musunuz ? nasıl ?
merak ettim bunca olay yaşıyoruz, ülke bir değişik durumlardan geçiyor falan, işsizlik uçmuş gitmiş, paramız değersizleşiyor, enflasyondan paramız eriyor... bu durumda hala mutlu musunuz ? nasıl ?
0
zirveler
(30.09.17)
Mutluyum, ülkenin canı cehenneme. Beş para etmez embesillerle dolu bir ülke için iyi bile sayılır tr.
0
doxanikee
(30.09.17)
Ben toplumun peşinde olamadım, yani olmadım değil içimden hiç gelmedi. Ben daha çok bireyciyim; işbu yüzden yaşadığım ülke ve içinde bulunduğu durum beni fiziksel olarak engellemediği müddetçe bununla ilgilenmiyorum. Paramın erimesiyle ilgilenmiyorum çünkü parayla kurulacak bir hevesim yok. Sahip olduklarıma oluyor, olamadıklarıma karşı da pis gurur içindeyim.

Mutluluğa büyük anlamlar da yüklemek faydasız bir eylem. yani mutluluk süreklilik arz eden bir duygu değil aksine duygu geçişleri arasındaki pik mi diyorlar ne diyorlarsa o ani kırılma anları. mutluluk, keder, nefret bunların hepsi aynı şekilde meydana geliyor. ve sürekliliğini/süreksizliğini de biz yapay yollardan sağlıyoruz. (bkz: sanı)

bu durumda mutlu muyuz ? sorusuna ilişkin de yazdığın sebeplerden ötürü bi' mutsuzluğumuz yok çok şükür. Nasıl sorusunun da cevabını ilk parağrafta vermiştim.
0
mete kudur
(30.09.17)
Kafaya takacak o kadar cok sey varki, onlari dusunurken bir bakmissin 20 yil gecmis. Bazen bosver be abi. siki calisan her turlu kazaniyor.
0
dumanim ben
(30.09.17)
tam şu anda kişisel sebeplerden dolayı mutsuz sayılırım ama uzun vadede ümidim var, öncelikli olarak ülkeden kurtulabileceğimi düşündüğüm için iyi hissediyorum. savaş çıkmadığı ya da ortalık daha fazla karışmadığı sürece ben "eh işte" diyerek, çok da sıkılıp bozulmadan yaşayabilirim sanırım. ülkedeki sorunları görmezden geldiğim için değil, kendi akıl sağlığımı koruyabilmek adına böyle davranıyorum. aç değilim, açıkta değilim. büyük ümitsizliğe kapılmadan, çok mutsuz olmadan beş sene daha çıkarabilirim diye düşünüyorum. sonrasında yurtdışına çıkamazsam, onu o zaman düşüneceğim. ama şu an için beni mutsuz eden kişisel meseleleri saymazsak ülkenin gidişatı çok da skimde değil savaş çıkmadığı, bombalar patlamadığı sürece.
0
der meister
(30.09.17)
mutlu da değilim mutsuz da. düşünmüyorum.
0
shin
(30.09.17)
Mutluyum. Şu ülkede debelendiğim son 1 yılım. Sonra dönmemenin bi yolunu bulacağım. Sayılı gün çabuk geçer klişesine sarılıp mutlu oluyorum <3
0
bir nick var benden iceri
(30.09.17)
Bunlarla mutsuz olmak ne yazik ki gereksiz cunku sen dogmadan once olen insanlar da bu ulkede ayni seylere uzulmusler ve yil 2017 olmus 1967'den bu yana zihniyet bir parca bile ilerlememis. Haha Kurt, Ermeni, Alevi dusmanligi kendini toplumun ust kesimi sananlarin aslinda siyasetcilere istedikleri her seyi vermesi, hala ogrenenin bilgili olmaya calisanin asagilanmasi devam ediyor. Beni en cok uzen de kendini cahillerden ustun sayan yari cahiller. Turkiye'nin Orta Dogu'ya saplanmasini istemeyen ama kadinlari asagilamaya falan gelince cahil dedikleri insanlardan bir farki kalmayan kesim.
0
Traveller
(30.09.17)
son iki senedir mutlu olduğum anlar sınırlı. gelecek yıllarda "sınırlı" diyebileceğim sayıda bile kalmayacak diye korkuyorum.
0
gebere jackson
(30.09.17)
Mutsuzum.

Elin bilmem hangi ülkelerinin devlet adamları 100-150 yıllık planlar yapıyorlar, kendi gözleriyle göremeyecekleri, yaşayamayacakları geleceği şekillendiriyorlar ve bu konuda son derece titizler, kendileri haricindeki ülkelere karşı da çok açık bir şekilde düşmanlar. Hepsi birbirini sırf kendileri yaşayamayacakları gelecek için ta en başından düşman yerine koyarak siyaset/politika uyguluyor.

Bizde ne var? Anca eleştir anca tüket anca yat anca ye. Satılmadık kurumumuz ve taşınmazımız kalmadı. Bırakalım geleceği, neredeyse mevcut halkın ölmesine çalışıyorlar. O derece bir hıyanet mevcut. Her konuda çürütüldük ve tüketildik. Geleceğimiz yok, şimdimiz elimizden her türlü alınıyor.

Bunu göre göre bazılarımız da ben bireyciyim, ülke umurumda değil, bana ne diyor.

Galiba sanıyorlar ki kendileri başka ülkelere iltica etseler mis gibi yaşayabilecekler... böyle olmadığını, özellikle batı ülkelerinin en ufak bir canlı bakteriye bile tahammül etmeyip anında etkisiz hale getireceğini bilmiyorlar. Özellikle bize karşı çok ciddi bir korku ve nefret duyulduğunu, kin beslendiğini kabul etmek istemiyorlar, çünkü bu onlara saçma geliyor, çünkü onlar her devlet yönetimini kendileri gibi insan ve samimi sanıyorlar. Olmadıklarını yaşamadan göremeyecekler. Bilmiyorlar.

Nasıl ki ben yaren olarak mevcut bedenimden başka bir bedende yaşayamazsam, herhangi bir milliyetin insanı da o milliyet özelliklerini ve kültürünü kayıpsız koruyarak ve hatta geliştirerek yaşamayı farklı bir devlette gerçekleştiremez. Nasıl ki benim karakterimin doğuş ve üretiliş yeri beynimse ve %100 beyin nakli mümkün değilse, bir ülke halkının da farklı bir ülkenin dümen suyuna girip kendi özellikleriyle kendi kalması mümkün değildir.

Ben halkımızda özellikle de gençlikte tam bir ulusal haysiyetsizlik görüyorum. Bireysel haysiyetlerimiz de yerli yerinde ve olgun değil, bu hale nasıl geldiğimiz çok derin ve uzun konu.

Bunlar beni etkiliyor, ilgilendiriyor ve mutsuz ediyor.
0
yaren
(30.09.17)
Mutlu değilim ama bunun tek sebebi ülkenin durumu da değil.
0
ms brownstone
(30.09.17)
Mutsuzum ama keyfim yerinde.
0
Kamyoncunun vitesi
(30.09.17)
ülkenin gidişatı umurumda değil artık. çok uzun süredir gündemi uzaktan yakından takip etmiyorum. sadece kişisel hayatımı iyileştirme odaklı yaşıyorum.

sanırım "bana dokunmayan yılan bin yaşasın"cı oldum. belki de böyle olmamızı bizi yönetenler istedi. ama ben böyle daha huzurluyum en azından. bir işim var, fazla giderim yok, gereksiz para harcamayı sevmiyorum, geleceğini düşünmem gereken bir çocuğum da yok. dolayısıyla enflasyon beni pek etkilemiyor.

değiştirme ihtimalimiz bile olmayan şeyler için uğraşmak, hiçbir şekilde anlamayanlara laf anlatmak sadece sinirlerimizi yıpratıyor. gezi'de elimizden gelenin en iyisini yaptık işte, olmadı. ve ben bir geziyi daha kaldıramam. ülke bu kafadaki insanlarla doluyken zaten başaramayız da. ölenler öldüğüyle, geride kalanlar üzüldüğüyle kalır. açıkçası bu ülke için değmez. gerçi hiçbir ülke için değmez. bence ileride ülke, ulus, milliyet, hatta din gibi insanları birbirine düşman eden kavramlar ortadan kalkacak. herkes dünya vatandaşı olacak.

bir de ülkede işler çok kötü olursa ben bir şekilde kaçıp kurtulurum gibi geliyor. maddi-manevi olanaksızlıklar yüzünden burada kalmak zorunda olanlara üzülüyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.09.17)
Mutluyum. Eğer mesele paraysa benim alanımda (arge-üni araştırma fonlarının artması vs.) çalışanların yaşam standartları artıyor. Özellikle son 5 yılda epey arttı. Ama tabii mutlu olmamın sebebi bu değil. Sebebi yok yani genel olarak. İyi dostlarım, güzel bir çevrem var. Bunlar insanın kendi küçük dünyasını oluşturuyor zaten.

"Intelligence is the ability to adapt changes" diye bir söz vardır. ülkenin durumundan çok fazla etkilenip huzurunu bunun için kaçırdığını iddia edenleri zeki bulmuyorum açık söyleyeyim. Kendi karamsar ruh hallerine gündemi bahane ettiklerini düşünüyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(30.09.17)
bahane denilen şey de işsizlik ha. vay efendim siz çok zeki olmalısınız ajdjdjdjd
0
gebere jackson
(30.09.17)
Mutluyum.
0
sen git ben geliyorum
(30.09.17)
Son bir senedir kendim dahil her şeye sinirliyim lanet okuyorum
Mutlu da değilim para kazanmıyorum en çok o yoruyor borca giriyorum her gün
Tembellikten de vazgecmiyorum nedense
0
kararsızataletfilozofu
(30.09.17)
evet.
0
secrexv2
(30.09.17)
(6)

Hızlı yürüyüş ve koşu sırasında kaval kemiğinin ortasında ağrı ve yanma ?

erncnr
Merhaba. 1 aydır koşu sporuna önem verdim ve koşmaya başladım fakat 2-3 koşudan sonra ayağımda kaval kemiğinin tam ortasında ağrı ve yanma hissi başladı. Koşuyu bitirince 5-10 dk sonra ağrı geçiyor fakat her koşuşumda ya da hızlı yürüyüşümde tekrar ağrıyor. Ellediğimde de o bölgede ağrı oluyor. Dokt
Merhaba. 1 aydır koşu sporuna önem verdim ve koşmaya başladım fakat 2-3 koşudan sonra ayağımda kaval kemiğinin tam ortasında ağrı ve yanma hissi başladı. Koşuyu bitirince 5-10 dk sonra ağrı geçiyor fakat her koşuşumda ya da hızlı yürüyüşümde tekrar ağrıyor.

Ellediğimde de o bölgede ağrı oluyor. Doktora gittim röntgen çekildi fakat bir şey çıkmadı. Acaba sorun nedir ve bu sorunun üstesinden nasıl gelebilirim ?
0
erncnr
(24.09.17)
ağrı kemikte mi yoksa kemik bölgesindeki kaslarda mı?

mr çektirdiniz mi?
0
cedex
(24.09.17)
kaval kemiğinin tam ortasında fakat oradaki tibialis anterior kasında mı yoksa kemikte mi bilemiyorum. mr için tarih aldım fakat ben sorunu hemen çözüp tekrar koşulara başlamak istiyorum.
0
🌸erncnr
(24.09.17)
kas zayıflığı yüzünden.
0
secrexv2
(24.09.17)
istediğiniz cevap olmayacak ama bende bu liseden beri yani yaklaşık 7 yıldır var. mr, röntgen, emg... yapmadıkları şey kalmadı. hiçbir şey çıkmıyor. bende bazen kaval kemiğinde yanma dışında ciddi bir his kaybı da oluyor, artık daha nadir olsa da bazen hızlı yürüdüğümde ayağımı bilekten kaldıramıyorum. düşük ayak dedikleri şey. ne fıtık çıkıyor ne başka bir şey. defalarca gittim, farklı yerlere gittim. hepsi "bir şey yok" deyip gönderdi.
0
der meister
(24.09.17)
Sadece koşarken benimde fazla kasılma ve yanma oluyor bacak kaslarımda dinlenip dinkenip koşuyorum yada bisiklet sürüyorum sebebini araştıramadım
Mineral vitamin eksikliğide yapıyormuş sanırım
0
kararsızataletfilozofu
(24.09.17)
Muhtemelen bacaklar kıllı ve uzerinizde topuka kadar inen eşofman var. Yani bahsettiginiz ortam tempolu harekette fazla ısinip terliyor hava icerde kaliyor.

Bir de bu isi şort/kapri gibi seylerle deneyin.

Bende de aynisi olurdu, doktora gitmedim ama yukarda yazdıkları gibi kas zayıf desen haftada 2-3 maç yapardim o zamanlar.... Bence ortama kisa zamanda cok yuk biniyor ayrica fazla isinip ortam hava almıyor.
0
qobel
(24.09.17)
(9)

Better Call Saul

smokee
Diziyi nasıl buldunuz sizce güzel mi ?
Diziyi nasıl buldunuz sizce güzel mi ?
0
smokee
(23.09.17)
Dün başladım, beğendim.
0
nodrama
(23.09.17)
Breaking bad i de izledim oradaki karakterlerin geçmişlerini gördükçe daha heyecanlı ve güzel olmuş yeni sezonu bekliyorum
0
kararsızataletfilozofu
(23.09.17)
Breaking Bad'den daha iyi.
0
Depik
(23.09.17)
son sezon sonuna doğru kurguda biraz sıkıntı gördüm ama karakterlerin ince ince işlenişi aynen devam ediyor. ben beğenerek izliyorum.
0
zgrydn
(23.09.17)
en sevdiğim dizi su anda. hiçbir diziyi haftalık olarak takip etmemiştim.
0
rahip janick
(23.09.17)
aaa 4. Sezon mu cikti?
0
lucky strike
(23.09.17)
breaking bad i seviyorsan izlemen farz. yok bb yi izlememişsen, misak fargo gibi dizileri seviyorsan yine izlemen farz.
0
issiz karga
(23.09.17)
Bence gayet keyifli
0
cay koy geliyorum
(23.09.17)
izlediğim diziler içinde en çok beğendiğim.
0
ukde
(24.09.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.