fraise
Matematik/ mantik sorusu gibi;http://i.hizliresim.com/N9DZ6X.jpghttp://i.hizliresim.com/GpD9nr.jpgKac senedir gormuyorum, beynim durdu.Sekiller islem ifade ediyor, onu hatırlıyorum bir tek.
Matematik/ mantik sorusu gibi;
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Kac senedir gormuyorum, beynim durdu.
Sekiller islem ifade ediyor, onu hatırlıyorum bir tek.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Kac senedir gormuyorum, beynim durdu.
Sekiller islem ifade ediyor, onu hatırlıyorum bir tek.
0
bir mantık kurmaya çalışıyorsun işte, mesela ilk soruda,
ilk sayının 2 katı, iki sayının toplamı, ikinci sayının 2 katı
şeklinde bir sıralama var. yani doğru cevap D) 16, 11, 6
ilk sayının 2 katı, iki sayının toplamı, ikinci sayının 2 katı
şeklinde bir sıralama var. yani doğru cevap D) 16, 11, 6
0
2. soruyu da buldum:
x y = z formülü verilmiş. buna göre fonksiyon şöyle oluyor:
z = (x + y) - 2(y - x)
cevap ise, (5 + 11) - 2(11 - 5) = 4. Yani E seçeneği
gördüğün gibi standart bir yolu yok. kafadan mantık kurmaca oynuyorsun. verilen 3 örnekte de tutan bir mantık yakalarsan yapıştırıyorsun cevabı.
x y = z formülü verilmiş. buna göre fonksiyon şöyle oluyor:
z = (x + y) - 2(y - x)
cevap ise, (5 + 11) - 2(11 - 5) = 4. Yani E seçeneği
gördüğün gibi standart bir yolu yok. kafadan mantık kurmaca oynuyorsun. verilen 3 örnekte de tutan bir mantık yakalarsan yapıştırıyorsun cevabı.
0
karaage
Selamlar, az önce bir şok geçirdim. GSS kapsamında en yüksek prim oranından sisteme kaydım yapılmış ve benim haberim olmadan bugüne kadar borç işlemiş. Şu an 5.288TL borçlu görünüyorum.Bu mesele ilk çıktığında gelir testi yaptırmak falan gerekiyordu. 2012'nin başında yürürlüğe giren bu uygulamanın h
Selamlar, az önce bir şok geçirdim. GSS kapsamında en yüksek prim oranından sisteme kaydım yapılmış ve benim haberim olmadan bugüne kadar borç işlemiş. Şu an 5.288TL borçlu görünüyorum.
Bu mesele ilk çıktığında gelir testi yaptırmak falan gerekiyordu. 2012'nin başında yürürlüğe giren bu uygulamanın hemen ardından Şubat ayında işe girdim ve bu meseleyi sordum ama bana artık sigortalı olduğum için gelir testi yaptırmama gerek olmadığını söylediler.
Her haltı online görebilen kurumlar benim sigortalı olduğumu görüp neden GSS kapsamından düşürmedi ya da bir ihbar yazısı göndermedi bilmiyorum. Ama bu borcu ödemeye hiç niyetim yok. Bir yol yordam gösterecek olan varsa çok rica ediyorum yardım edin.
Bu mesele ilk çıktığında gelir testi yaptırmak falan gerekiyordu. 2012'nin başında yürürlüğe giren bu uygulamanın hemen ardından Şubat ayında işe girdim ve bu meseleyi sordum ama bana artık sigortalı olduğum için gelir testi yaptırmama gerek olmadığını söylediler.
Her haltı online görebilen kurumlar benim sigortalı olduğumu görüp neden GSS kapsamından düşürmedi ya da bir ihbar yazısı göndermedi bilmiyorum. Ama bu borcu ödemeye hiç niyetim yok. Bir yol yordam gösterecek olan varsa çok rica ediyorum yardım edin.
0
Online sorgulama yapıp borcunu 4.500 TL olarak gören bir tanıdık, sigortaya gittiğinde borcunun sadece 250-300 TL olduğunu öğrendi. Türkiye'de online sisteme yeni yeni geçen kurumlar ne yazık ki güncelleme konusunda halen önce değiller.
Gidip kurumda kontrol ettirin.
Gidip kurumda kontrol ettirin.
0
@teknikekip: Bunu öğrendiğim iyi oldu teşekkürler. Bu arada şunu da sormadan edemiyorum: beni GSS kapsamına sokup en yüksek primi dayayan bu eşkıyalık düzeninde birçok insan hem borçlandırılmış, hem de GSS kapsamında göründükleri süre boyunca hastanelerde sigortasız gibi hizmet almış (takır takır parasını ödemiş). Bununla ilgili bunca zamandır hiç mi dava falan açılmaz yahu nasıl bir ülke burası?
0
pandispanya
Geçmişimden bahsederek gireyim. Biraz uzun olabilir ama tam hikayeyi canlandırabilmeniz açısından detaylı anlatacağım. Çünkü nereyi anlatıp nereyi atlamam gerektiğini kestiremedim; idare edin.24 yaşındayım. İkinci lisansımı bitirmek üzereyim. Şu an sosyoloji okuyorum, aynı zamanda da okuduğum her ik
Geçmişimden bahsederek gireyim. Biraz uzun olabilir ama tam hikayeyi canlandırabilmeniz açısından detaylı anlatacağım. Çünkü nereyi anlatıp nereyi atlamam gerektiğini kestiremedim; idare edin.
24 yaşındayım. İkinci lisansımı bitirmek üzereyim. Şu an sosyoloji okuyorum, aynı zamanda da okuduğum her iki lisans bölümüyle de alakası olmayan bir işte çalışıyorum. 5 yaşında okula başladım. O günden beri asla ait olmadığım bi koşuşturma içerisindeyim. Hep kendimden 2-3 yaş büyüklerle okudum ve dolayısıyla onlarla eş zamanlı gidebilmek için kapasitemi hep daha zinde tutmam gerekti. Her şey hep haldır huldur oldu. Hep "tamam ya ben bunu yaparım, yapiym gitsin işte" diyerek. Üniversiteye de öyle girdim. Üniversiteye başladığımdan beri bir şekilde hep çalıştım. Üniversite boyunca tercümanlık vs yaptım. Sonrasında mezun olduğum bölümle ilgili çalışmak istemediğimi keşfedip büyük bir boşluğa düştüm ve 2 senedir yapmakta olduğum bu alakasız işime giriverdim, yine haldır huldur. Yine burada da yaşıma en yakın insan benden 10 yaş büyük. Yorulmuş hissediyorum daha hayatımın en başında. Şu anki işimde biraz kurumsal satış, biraz organizasyon, biraz da Avrupa Birliği projeleri yürüttüğüm bir görevim var. Yine sosyoloji üzerine yüksek lisans yapma isteği içerisindeyim ama neden? Bilmiyorum.
Çünkü bu hayatta aslında ne olmak istediğimi hala bulamadım. Hayatımı ne yaparak kazanmak istediğim konusunda hala -ne yazık ki- bir fikrim yok. Belki 10 sene öncesinden bi sanat dalına yönelsem süper olabilirdi. Ama artık o işler için zaman çok geçti.
Ne olmak "istemediğimi" az çok biliyorum sanırım. Plaza insanı asla değilim ve olmak istemiyorum. Yükselme hırsıyla insanlarla antin kuntin çekişmelere girmeye, günlerimi gecelerimi "sadece iş" içinde geçirmeye açık değilim. Yine de ilk düzenli işim olmasına rağmen, bu işimde geçtiğimiz senenin en yüksek primi ve zammını aldım. Görüştüğüm insanlar üst düzey insanlar, gördüğüm ilgi, saygı güzel. Çalışma saatlerim 9-5, hafta sonu çalışmıyorum. Doğrudan genel müdüre bağlıyım. Geç gelmek, erken çıkmak ya da gelmemek istediğim günlerde pek sıkıntı yaşamıyorum. İşten çıkarılmayla alakalı çok şükür ki bir endişem yok. Bunlar artılarıydı.
Negatif yönlerine gelirsek; gerçekten stresli şeylerle uğraşıyorum. Her iş streslidir ama benimkiler çok detaylı, incik cıncığı fazla olan, takipleri de çok uzun şeyler. Bense ilk paragrafta anlattıklarımdan ötürü artık daha basit yaşamayı çok istiyorum. Eve geldiğimde beynim tam olarak tükenmiş, erimiş oluyor. İşim evime çok uzak. Günde 3 saatim yolda geçiyor. Sabah 7'de evden çıkıp, akşam da en erken 7'de geliyorum. Spor mpor derken haftanın 3-4 günü de 9'da eve gelip, 1-2 saat durup yatıyorum. Hayata dair çok bi enerjim ve isteğim yok. Yaptığım işi başka bir firma için yapsaydım, yukarıda saydığım avantajlar belki azalırdı, bu kadar rahat olamazdım ama daha çok para kazanabilirdim. Bu işime devam edersem, "5 sene sonra kendimi nerede görüyorum/nerede görmek istiyorum" hiç bilmiyorum. Topuklu ayakkabılarla ikişer ikişer merdiven tırmanarak, toplantılarda kollarımı boyayarak filan idare ediyorum. Ait değilim yani. Keyif almadan, sadece görevimi yaparak, sabahları mutsuzlukla uyanarak para kazanıyorum.
Bugün birkaç senedir bir spor salonunda eğitmenlik yapan bir arkadaşım beni kendi yaptığı işe sokmak için birkaç saat boyunca dil döktü. Bundan önceki aylarda da bu konuyu durup durup açıyordu zaten ama ben dikkate almıyordum. Kendisine göre geçerli sebeplerle benim de her şeyi bırakıp bi spor salonunda işe girmem gerektiğini düşündüğünü anlattı. Ona göre fiziğim düzgünmüş, insanlarla iletişim kurma kabiliyetim yüksekmiş, spora yatkınlığımın olması, sektörde kadın eğitmene duyulan ihtiyaç, bu işi ileride geliştirebileceğimiz alanların fazlalığı vs bi sürü şey saydı. Ben de karşılığında bu işle ilgili hiçbir uzmanlığımın olmadığını, yaşımın geçtiğini düşündüğümü, en azından bi besyo mesyo bitirmem gerektiğini, 2 senedir emek verdiğim, geleceği açık gözüken ve "kariyer(!)" anlamında daha saygın bir işim olduğunu, kim bilir o salonlarda çalışmak için ne güzel, ne bilgili kızların başvurduğunu filan söyledim. O da karşılığında bana bildiği her şeyi anlatıp öğretebileceğini, her türlü yardımda bulunacağını, yapamama ve bu işte ilerleyememe ihtimalimin olmadığını anlatıp durdu.
Bahsettiğim bu arkadaşım, oldukça ketum, risk almaktan hoşlanmayan, boş da konuşmayan bir insan. Ama konu benim şu anki durumumla o kadar zıt ki ben söylediklerini tam olarak ciddiye alamadım ve kafamda bir yere konumlandıramadım. Aslına bakarsanız sporla profesyonel olarak ilgilenmek hep de içimde kalmıştır. Çok küçüklüğümden beri, bir dolu dans, step, jimnastik, basketbolla iç içe geçirdiğim senelerim var. Diğer yandansa teknik olarak çok bilmediğim, sektöründe kimseyi tanımadığım bir işe 25 yaşında sıfırdan girişmek var.
Aşırı uzun yazmışım, daha fazla uzatmayayım. Bu işin düşüncesi içimde çok uzun zamanlardır hissedemediğim bir kıpırtıya sebep oldu ama bu riske girilir mi ki? Daha mutlu olabilir miyim? Ne kazanırım, ne kaybederim? Siz olsanız hangisini, neden yapardınız? Nasıl bir strateji izlerdiniz? Beyin fırtınası yapalım mı?
24 yaşındayım. İkinci lisansımı bitirmek üzereyim. Şu an sosyoloji okuyorum, aynı zamanda da okuduğum her iki lisans bölümüyle de alakası olmayan bir işte çalışıyorum. 5 yaşında okula başladım. O günden beri asla ait olmadığım bi koşuşturma içerisindeyim. Hep kendimden 2-3 yaş büyüklerle okudum ve dolayısıyla onlarla eş zamanlı gidebilmek için kapasitemi hep daha zinde tutmam gerekti. Her şey hep haldır huldur oldu. Hep "tamam ya ben bunu yaparım, yapiym gitsin işte" diyerek. Üniversiteye de öyle girdim. Üniversiteye başladığımdan beri bir şekilde hep çalıştım. Üniversite boyunca tercümanlık vs yaptım. Sonrasında mezun olduğum bölümle ilgili çalışmak istemediğimi keşfedip büyük bir boşluğa düştüm ve 2 senedir yapmakta olduğum bu alakasız işime giriverdim, yine haldır huldur. Yine burada da yaşıma en yakın insan benden 10 yaş büyük. Yorulmuş hissediyorum daha hayatımın en başında. Şu anki işimde biraz kurumsal satış, biraz organizasyon, biraz da Avrupa Birliği projeleri yürüttüğüm bir görevim var. Yine sosyoloji üzerine yüksek lisans yapma isteği içerisindeyim ama neden? Bilmiyorum.
Çünkü bu hayatta aslında ne olmak istediğimi hala bulamadım. Hayatımı ne yaparak kazanmak istediğim konusunda hala -ne yazık ki- bir fikrim yok. Belki 10 sene öncesinden bi sanat dalına yönelsem süper olabilirdi. Ama artık o işler için zaman çok geçti.
Ne olmak "istemediğimi" az çok biliyorum sanırım. Plaza insanı asla değilim ve olmak istemiyorum. Yükselme hırsıyla insanlarla antin kuntin çekişmelere girmeye, günlerimi gecelerimi "sadece iş" içinde geçirmeye açık değilim. Yine de ilk düzenli işim olmasına rağmen, bu işimde geçtiğimiz senenin en yüksek primi ve zammını aldım. Görüştüğüm insanlar üst düzey insanlar, gördüğüm ilgi, saygı güzel. Çalışma saatlerim 9-5, hafta sonu çalışmıyorum. Doğrudan genel müdüre bağlıyım. Geç gelmek, erken çıkmak ya da gelmemek istediğim günlerde pek sıkıntı yaşamıyorum. İşten çıkarılmayla alakalı çok şükür ki bir endişem yok. Bunlar artılarıydı.
Negatif yönlerine gelirsek; gerçekten stresli şeylerle uğraşıyorum. Her iş streslidir ama benimkiler çok detaylı, incik cıncığı fazla olan, takipleri de çok uzun şeyler. Bense ilk paragrafta anlattıklarımdan ötürü artık daha basit yaşamayı çok istiyorum. Eve geldiğimde beynim tam olarak tükenmiş, erimiş oluyor. İşim evime çok uzak. Günde 3 saatim yolda geçiyor. Sabah 7'de evden çıkıp, akşam da en erken 7'de geliyorum. Spor mpor derken haftanın 3-4 günü de 9'da eve gelip, 1-2 saat durup yatıyorum. Hayata dair çok bi enerjim ve isteğim yok. Yaptığım işi başka bir firma için yapsaydım, yukarıda saydığım avantajlar belki azalırdı, bu kadar rahat olamazdım ama daha çok para kazanabilirdim. Bu işime devam edersem, "5 sene sonra kendimi nerede görüyorum/nerede görmek istiyorum" hiç bilmiyorum. Topuklu ayakkabılarla ikişer ikişer merdiven tırmanarak, toplantılarda kollarımı boyayarak filan idare ediyorum. Ait değilim yani. Keyif almadan, sadece görevimi yaparak, sabahları mutsuzlukla uyanarak para kazanıyorum.
Bugün birkaç senedir bir spor salonunda eğitmenlik yapan bir arkadaşım beni kendi yaptığı işe sokmak için birkaç saat boyunca dil döktü. Bundan önceki aylarda da bu konuyu durup durup açıyordu zaten ama ben dikkate almıyordum. Kendisine göre geçerli sebeplerle benim de her şeyi bırakıp bi spor salonunda işe girmem gerektiğini düşündüğünü anlattı. Ona göre fiziğim düzgünmüş, insanlarla iletişim kurma kabiliyetim yüksekmiş, spora yatkınlığımın olması, sektörde kadın eğitmene duyulan ihtiyaç, bu işi ileride geliştirebileceğimiz alanların fazlalığı vs bi sürü şey saydı. Ben de karşılığında bu işle ilgili hiçbir uzmanlığımın olmadığını, yaşımın geçtiğini düşündüğümü, en azından bi besyo mesyo bitirmem gerektiğini, 2 senedir emek verdiğim, geleceği açık gözüken ve "kariyer(!)" anlamında daha saygın bir işim olduğunu, kim bilir o salonlarda çalışmak için ne güzel, ne bilgili kızların başvurduğunu filan söyledim. O da karşılığında bana bildiği her şeyi anlatıp öğretebileceğini, her türlü yardımda bulunacağını, yapamama ve bu işte ilerleyememe ihtimalimin olmadığını anlatıp durdu.
Bahsettiğim bu arkadaşım, oldukça ketum, risk almaktan hoşlanmayan, boş da konuşmayan bir insan. Ama konu benim şu anki durumumla o kadar zıt ki ben söylediklerini tam olarak ciddiye alamadım ve kafamda bir yere konumlandıramadım. Aslına bakarsanız sporla profesyonel olarak ilgilenmek hep de içimde kalmıştır. Çok küçüklüğümden beri, bir dolu dans, step, jimnastik, basketbolla iç içe geçirdiğim senelerim var. Diğer yandansa teknik olarak çok bilmediğim, sektöründe kimseyi tanımadığım bir işe 25 yaşında sıfırdan girişmek var.
Aşırı uzun yazmışım, daha fazla uzatmayayım. Bu işin düşüncesi içimde çok uzun zamanlardır hissedemediğim bir kıpırtıya sebep oldu ama bu riske girilir mi ki? Daha mutlu olabilir miyim? Ne kazanırım, ne kaybederim? Siz olsanız hangisini, neden yapardınız? Nasıl bir strateji izlerdiniz? Beyin fırtınası yapalım mı?
0
hayatının geri kalanını, bir spor salonunda insanlara "şöyle yapmalısın" demekle geçirebileceğini düşünüyor musun? bu soruyu netlikle "evet" diye cevaplayamıyorsan uzak durmanı tavsiye ederim bu yönde bir değişiklikten.
açıkçası ben kendime, eğitimime uygun görmezdim böyle bir geleceği. bu benim fikrim ama pek tabii.
açıkçası ben kendime, eğitimime uygun görmezdim böyle bir geleceği. bu benim fikrim ama pek tabii.
0
eğitmen olabilmek için önce senin eğitimini alman gerekmiyor mu? bu eğitim süreci nasıl ilerleyecek? sadece sporla iç içe olmak, fiziğinin düzgün olması, iletişiminin iyi olması gibi genel özellikler spor eğitmeni olmaya karar vermek için ne kadar geçerli bilmiyorum açıkçası. bence işini bırakmadan bu yönde ufak adımlar atmaya çalış, neler olacak bir bak bakalım. belki -ve bence muhtemelen- o kıpırtı bu yeni iş alanıyla ilgili değil sadece şu anki işini bırakma fikriyle ilgilidir.
0
Spor salonu eğitmenliği ile mutlu olamazsınız. Sosyal statüsü şu anda yaptığınız işten çok daha düşük (Bir Charles Glass olmayacaksanız). Manevi tatmini falan yok, İnsanların ağız kokusunu çekmeye ve spor salonuna gelen kişilere hizmet etmenin bir anlamı yok. Ayrıca alanınız da değil.
Arkadaşınız resmen saçmalamış. Kısaca; doğru düşünüyorsunuz.
Ne olacağınız ise bence zamanla şekillenir. Şimdi kötü tercihler yapmayın ve ikinci lisansı bitirip karşınıza farklı seçeneklerin çıkmasını bekleyin. Yaşınız daha genç, ilerleyen yıllar ile birlikte neler neler gelir önünüze.
Arkadaşınız resmen saçmalamış. Kısaca; doğru düşünüyorsunuz.
Ne olacağınız ise bence zamanla şekillenir. Şimdi kötü tercihler yapmayın ve ikinci lisansı bitirip karşınıza farklı seçeneklerin çıkmasını bekleyin. Yaşınız daha genç, ilerleyen yıllar ile birlikte neler neler gelir önünüze.
0
ben 30 yaşındayım. üniversiteden 24 yaşında mezun oldum. 6-7 ay sürüklendikten sonra askere gittim. bir sene sonra geri döndüm. yine sürüklendim. askerden döndükten tam bir sene sonra çalışmaya başladım. 1,5 sene araç kaldırma ekipmanları (kolonlu ve makaslı liftler) üreten bir şirketin satış yetkilisiydim. bu arada evlendim ve 1,5 senelik o çalışma dönemini yurtdışına gitmek için bitirdim. avustralya'ya benim yapacağım master sayesinde gittik ve 4 ay sonra babamın ölümü sebebiyle türkiye'ye döndük. bu kadar üzüntü ve şartların değişmesi sebebiyle bir şok dönemi oldu haliyle. aralık ayında iş aramaya başladım ve nihayet 2014 şubat'ta led aydınlatma armatürleri üreten mütevazi bir firmaya idari sorumlu olduğum (ama aynı zamanda satınalma, maliyet analizi yapma gibi işleri de yürüttüğüm) bir iş yapmaya başladım.
dediğim gibi, 30 yaşındayım. yakın zamanda işten ayrılmam mümkün (kendi tatminsizliğimden ötürü). ilk işimle alakalı bir şey yapamam çünkü bursa'da o işi yapan tek şirketteydim zaten. mevcut işimle alakalı bir şeyler yapabilirim ama beni tatmin edecek büyüklükte bir firma yok bursa'da. dönüp dolaşıp şuraya geliyorum: ya kendi işimi yapacağım ya da sektör değiştireceğim. hem yaşım hem de medeni durumum sebebiyle ekonomik durumumu riske atıp maceraya girmek gibi bir lüksüm pek yok. öte yandan şunu düşünüyorum, şu an hayattayım ve para kazanıyorum. demek ki sektör değiştirmek, ülke değiştirmek, medeni durmu değiştirmek ve yaşlanmak bugüne kadar benim para kazanmama engel olmadı.
bence aklına yatmayan bir iş yapma. sırf bugün yaşadığın sorunları kafana takıp çok alakasız ve seni ürküten bir işe girme. arkadaşına çok güvenebilirsin ama iş farklı bir konu. ticaretle, imalatla ya da hizmetle uğraşırken hep farklı sorunlarla karşılaşacağını biliyorsun. mesela sen şu anlattığın senaryoya göre sporla değil, insanlara hizmet vermekle uğraşacaksın. bunu gerçekten istiyor musun? bu işin piyassı ne durumda ve seni piyasadaki rakiplerine göre daha cazip kılacak nasıl özelliklerin var? "iş değiştirme, elindekini ne olursa olsun koru" demiyorum. ama çalışmak istediğin sektörü sen bulmalısın; bir başkası seni belli bir sektöre girmeye ikna etmemeli. misal ben de türkiye'ye döndükten sonra kafamın etini yediler "sen bankacı olabilirsin" diye ve neredeyse banka sınavlarına falan girecektim. halbuki herkese de söylemiştim "istemiyorum amk ben bankacı olmak" diye. ikna çabalarına çok kulak asma. gerçekten aklına yatan bir iş keşfedene kadar mevcut işine devam et bence.
ha yıllarca doktorluk yapıp sonra şarkıcı olan insanlar da var bu memlekette. eh onlar da numunelik zaten. senin de sektör değiştirip o derece mutlu olman genel tecrübelere bakıldığında yüksek bir ihtimal değil.
özet olarak, sektör/kariyer değiştirmek korkulacak bir şey değil ama sokma akıl da akıl değil. yapmak istediğin şeyi bulursan kaçırma ama "bir de bunu deneyelim yeaa" da deme başkasının iyimser öngörüleriyle.
not: üniversite zamanı, besyo'da okuyan bir arkadaşımın anlattıklarından hatırladığım kadarıyla spor eğitmenliğinden iyi para kazanman zaten pek mümkün değil. yatırım gücünüz olur da kendi işinizin patronu olursanız o başka...
dediğim gibi, 30 yaşındayım. yakın zamanda işten ayrılmam mümkün (kendi tatminsizliğimden ötürü). ilk işimle alakalı bir şey yapamam çünkü bursa'da o işi yapan tek şirketteydim zaten. mevcut işimle alakalı bir şeyler yapabilirim ama beni tatmin edecek büyüklükte bir firma yok bursa'da. dönüp dolaşıp şuraya geliyorum: ya kendi işimi yapacağım ya da sektör değiştireceğim. hem yaşım hem de medeni durumum sebebiyle ekonomik durumumu riske atıp maceraya girmek gibi bir lüksüm pek yok. öte yandan şunu düşünüyorum, şu an hayattayım ve para kazanıyorum. demek ki sektör değiştirmek, ülke değiştirmek, medeni durmu değiştirmek ve yaşlanmak bugüne kadar benim para kazanmama engel olmadı.
bence aklına yatmayan bir iş yapma. sırf bugün yaşadığın sorunları kafana takıp çok alakasız ve seni ürküten bir işe girme. arkadaşına çok güvenebilirsin ama iş farklı bir konu. ticaretle, imalatla ya da hizmetle uğraşırken hep farklı sorunlarla karşılaşacağını biliyorsun. mesela sen şu anlattığın senaryoya göre sporla değil, insanlara hizmet vermekle uğraşacaksın. bunu gerçekten istiyor musun? bu işin piyassı ne durumda ve seni piyasadaki rakiplerine göre daha cazip kılacak nasıl özelliklerin var? "iş değiştirme, elindekini ne olursa olsun koru" demiyorum. ama çalışmak istediğin sektörü sen bulmalısın; bir başkası seni belli bir sektöre girmeye ikna etmemeli. misal ben de türkiye'ye döndükten sonra kafamın etini yediler "sen bankacı olabilirsin" diye ve neredeyse banka sınavlarına falan girecektim. halbuki herkese de söylemiştim "istemiyorum amk ben bankacı olmak" diye. ikna çabalarına çok kulak asma. gerçekten aklına yatan bir iş keşfedene kadar mevcut işine devam et bence.
ha yıllarca doktorluk yapıp sonra şarkıcı olan insanlar da var bu memlekette. eh onlar da numunelik zaten. senin de sektör değiştirip o derece mutlu olman genel tecrübelere bakıldığında yüksek bir ihtimal değil.
özet olarak, sektör/kariyer değiştirmek korkulacak bir şey değil ama sokma akıl da akıl değil. yapmak istediğin şeyi bulursan kaçırma ama "bir de bunu deneyelim yeaa" da deme başkasının iyimser öngörüleriyle.
not: üniversite zamanı, besyo'da okuyan bir arkadaşımın anlattıklarından hatırladığım kadarıyla spor eğitmenliğinden iyi para kazanman zaten pek mümkün değil. yatırım gücünüz olur da kendi işinizin patronu olursanız o başka...
0
Kısaca geçmişinden bahsetmişsin ama en sevdiğin rengi yazmamışsın :(
arkadaşının dediği olay 'personal trainer' diye adlandırılan ve yeni yenir Türkiye'de şekillenen bir sektör.
Çok yakın arkadaşlarımdan bildiğim kadarıyla, mükemmel bir tutkun, yaşam tarzı yapacak kadar sevgin yok ise hiç girme. Ama 25 yaşında olman sektör değiştirmen için zorluk değildir bence.
Bir de bu personal trainer iş teklifini sunan kişi erkek ise sana yazıyor haberin olsun.
öpt. kib. bye.
arkadaşının dediği olay 'personal trainer' diye adlandırılan ve yeni yenir Türkiye'de şekillenen bir sektör.
Çok yakın arkadaşlarımdan bildiğim kadarıyla, mükemmel bir tutkun, yaşam tarzı yapacak kadar sevgin yok ise hiç girme. Ama 25 yaşında olman sektör değiştirmen için zorluk değildir bence.
Bir de bu personal trainer iş teklifini sunan kişi erkek ise sana yazıyor haberin olsun.
öpt. kib. bye.
0
spor salonu eğitmenliği senin hayallindeki yapmak istediğin işi kapsasığını düşünmüyorum bence şimdiki işin rutinliğenden sıkıldığın hani derler ya rahat batıyor seninkide bu işte. şu koşullardaki iş bırakılıp milletin g.tünü kesip duracağı yerde işe başlamak ne kadar mantıklı bilinmez ama lezbiyen kılıklı spor hocalarından çok daha güzel alternatif olurdun.
0
Ben açıkçası spor eğitmenlerine oldum olası özeniyorum. Gerçi çalıştıkları salona göre değişiyor şartları, ama ne güzel bedavaya sporlarını yapıyorlar; salondan her türlü meslek grubundan arkadaşları oluyor, iyi bir network kurabiliyorlar böylece; sevdikleri işi yapıp üzerine para kazanıyorlar; pt olup gayet güzel paralar kazanıyorlar...
Saçma sapan nsanlarla muhatap olmak gerekir mi, gerekir; evli barklı ve orta yaşlı olduğu halde asılanlar olur mu olur; emir kipiyle konuşan, kendinden aşağı görenler olur mu olur ama bunlar zaten nerede çalışırsan çalış karşına çıkabilecek insanlar.
Ben olsam kurumsal bir yerde köleler gibi çalışıp kendime, aileme vakit ayıramayacağıma spor hocası olur işin negatif yönlerini de sineye çekerdim. Bence hayatta en büyük tatmin kendine ayırabildiğin, kafa dinleyebildiğin, huzur bulabildiğin, sevdiklerine bol bol harcayabildiğin zamanla oluyor...
Prestije, etikete çok önem veren kişiler eminim çıkabilecekleri kariyer basamaklarını tercih ederler ama ben de senin gibi hırssız biriyim.
Bence düşün... Geri çevirme hemen bu teklifi...
Saçma sapan nsanlarla muhatap olmak gerekir mi, gerekir; evli barklı ve orta yaşlı olduğu halde asılanlar olur mu olur; emir kipiyle konuşan, kendinden aşağı görenler olur mu olur ama bunlar zaten nerede çalışırsan çalış karşına çıkabilecek insanlar.
Ben olsam kurumsal bir yerde köleler gibi çalışıp kendime, aileme vakit ayıramayacağıma spor hocası olur işin negatif yönlerini de sineye çekerdim. Bence hayatta en büyük tatmin kendine ayırabildiğin, kafa dinleyebildiğin, huzur bulabildiğin, sevdiklerine bol bol harcayabildiğin zamanla oluyor...
Prestije, etikete çok önem veren kişiler eminim çıkabilecekleri kariyer basamaklarını tercih ederler ama ben de senin gibi hırssız biriyim.
Bence düşün... Geri çevirme hemen bu teklifi...
0
Aslında sorunun cevabı hayatta ne istediğin ile alakalı. Kaç yıllık eğitimini bırakıp dans eğitmeni olup üzerine yarışmadan yarışmaya koşan otuz yaşlarının ortasında insanlar tanıyorum.
Spor senin için bir tutku ise deneyebilirsin bence; en azından hafta sonları part time olarak işe baslayabilir, para sıkıntısı da yoksa işten bir hafta on gün ücretsiz izin alıp(yıllık iznini buna harcama yazık) bu günlerde spor salonunda arkadaşının bahsettiği yönünü değerlendirebilirsin.
Tüm soru ve cevapların aslında hayattan ne beklediğinle alakalı. Hukuk okudum, 6 senede bitirdim, stajı yaptıktan sonra çalışmadım, başka şeyler istediğimi düşünüp onların eğitimini aldım, arada yine bir hukuk bürosunda çalıştım geçici olarak, ayrıldım. Resmi olarak on gün önce başladım işe, 28 yaşındayım.
Benim için hayatta önemli olan şey zaman. Ben üç saat yol gittiğim bir ışte şu anki maaşımın iki katını verseler dahi çalışıp çalışmamayı düşünürdüm. Ya da kalkar yakına taşınır, her gün hayatımın 3 saatini yolda öldürmez idim. Kazandığın parayı sevdiklerinle harcayarak zamanın yoksa bir anlamı yok gözümde kariyerin de mevkiinin de pozisyonun da iş kolunun da.
Ben mesela bir vahşi yaşam rehabilitasyon merkezinde sabahtan akşama kadar çok az vur ücrete çalışabilirim tüm bu av. Sıfatından kendimi sıyırıp. Sosyoloji okuyan hiçbir arkadaşım da mesleğe dair şeyler yapmıyor bu arada, ikinci lisansın mesleki olarak çok bir faydası olacağını düşünüyorum realistik olmak gerekirse.
Mutlu olacağın işi bul. Paranın araç olduğunu unutma. Hayatta olay bundan ibaret.
Spor senin için bir tutku ise deneyebilirsin bence; en azından hafta sonları part time olarak işe baslayabilir, para sıkıntısı da yoksa işten bir hafta on gün ücretsiz izin alıp(yıllık iznini buna harcama yazık) bu günlerde spor salonunda arkadaşının bahsettiği yönünü değerlendirebilirsin.
Tüm soru ve cevapların aslında hayattan ne beklediğinle alakalı. Hukuk okudum, 6 senede bitirdim, stajı yaptıktan sonra çalışmadım, başka şeyler istediğimi düşünüp onların eğitimini aldım, arada yine bir hukuk bürosunda çalıştım geçici olarak, ayrıldım. Resmi olarak on gün önce başladım işe, 28 yaşındayım.
Benim için hayatta önemli olan şey zaman. Ben üç saat yol gittiğim bir ışte şu anki maaşımın iki katını verseler dahi çalışıp çalışmamayı düşünürdüm. Ya da kalkar yakına taşınır, her gün hayatımın 3 saatini yolda öldürmez idim. Kazandığın parayı sevdiklerinle harcayarak zamanın yoksa bir anlamı yok gözümde kariyerin de mevkiinin de pozisyonun da iş kolunun da.
Ben mesela bir vahşi yaşam rehabilitasyon merkezinde sabahtan akşama kadar çok az vur ücrete çalışabilirim tüm bu av. Sıfatından kendimi sıyırıp. Sosyoloji okuyan hiçbir arkadaşım da mesleğe dair şeyler yapmıyor bu arada, ikinci lisansın mesleki olarak çok bir faydası olacağını düşünüyorum realistik olmak gerekirse.
Mutlu olacağın işi bul. Paranın araç olduğunu unutma. Hayatta olay bundan ibaret.
0
Yaklaşık 3 yıldır sevmediğim bir işte çalışıyorum.
Arkadasının onerısı bence uygun değil ancak alternatif aramaktan vazgecme, ne yapmak istediğini bulana kadar da işinden ayrılma.
Ve sakın sosyoloji yüksek lisansı yapma. Para kazanıyorsun, sosyoloji mezunu arkadasına soyle sana derslerin okuma listesini versin..
Alternatif aramaya erken basla ki bir şey buldugunda kazancın dusecegi için yaşanan ikilem az olsun.
Arkadasının onerısı bence uygun değil ancak alternatif aramaktan vazgecme, ne yapmak istediğini bulana kadar da işinden ayrılma.
Ve sakın sosyoloji yüksek lisansı yapma. Para kazanıyorsun, sosyoloji mezunu arkadasına soyle sana derslerin okuma listesini versin..
Alternatif aramaya erken basla ki bir şey buldugunda kazancın dusecegi için yaşanan ikilem az olsun.
0
Bir kagit al onune, once sevdigin seyleri en sevdiginden daha az sevdigine dogru sirala.
Sonra bir kagit daha al onune ve egitimini ve niteliklerini yaz. Hemen altina da yetersizliklerini ve kotu yonlerini.
Sonra bir tarafa 5-10 ve 20 sene sonra kendini nasil gormek istedigini yaz. Hayatta mutlulugu nerede bulacagini dusun. Aile istiyor musun, cocuk hayalin var mi, akademik dusunuyor musun, turkiye'de mi yasamak istiyorsun, yurt disinda mi yasamak istiyorsun, devamli seyahat etmek istiyor musun, yoksa evcimen misin?
Sonra her gun hepsini birlestirip birbirine ilistirmeye basla. Her gun bunu tekrarla ve en az 2 meslek, is kolu, calisma ortami yaz kendine. Goreceksin ki zaten bir sekilde insan kendi yapmak istedigi seyleri one atiyor ve kendini anlamaya basliyorsun.
simdi lafin degeri olsun diye birkac rakam vererek kendi yaptigimi yazmistim ancak okuyunca gozume cok egoist gorundugu icin sildim. Ancak bu dedigimi ben yaptim ve 28 yasimda calistigim ve anormal terfiler, zamlar-primler ve maas aldigim isimi biraktigimda insanlar kafayi yedigimi dusunduler. Su an kendi isim var, hafif kelle koltukta gidiyorum, ama rahatim :)
Sonra bir kagit daha al onune ve egitimini ve niteliklerini yaz. Hemen altina da yetersizliklerini ve kotu yonlerini.
Sonra bir tarafa 5-10 ve 20 sene sonra kendini nasil gormek istedigini yaz. Hayatta mutlulugu nerede bulacagini dusun. Aile istiyor musun, cocuk hayalin var mi, akademik dusunuyor musun, turkiye'de mi yasamak istiyorsun, yurt disinda mi yasamak istiyorsun, devamli seyahat etmek istiyor musun, yoksa evcimen misin?
Sonra her gun hepsini birlestirip birbirine ilistirmeye basla. Her gun bunu tekrarla ve en az 2 meslek, is kolu, calisma ortami yaz kendine. Goreceksin ki zaten bir sekilde insan kendi yapmak istedigi seyleri one atiyor ve kendini anlamaya basliyorsun.
simdi lafin degeri olsun diye birkac rakam vererek kendi yaptigimi yazmistim ancak okuyunca gozume cok egoist gorundugu icin sildim. Ancak bu dedigimi ben yaptim ve 28 yasimda calistigim ve anormal terfiler, zamlar-primler ve maas aldigim isimi biraktigimda insanlar kafayi yedigimi dusunduler. Su an kendi isim var, hafif kelle koltukta gidiyorum, ama rahatim :)
0
Yazıyı okudum,
Ne istediğini bilmeyen, şartlara göre yön tayin eden biri belirdi zihnimde.
Sen ne istiyorsun?
Ne istediğini bilmeyen, şartlara göre yön tayin eden biri belirdi zihnimde.
Sen ne istiyorsun?
0
MSA'ya git aşçı ol, paran varsa LCB. Çok farklı bir kariyer, bence çok güzel bir iş, parası da kötü değil. Ben okuduğum bölümü bırakmaya totom yemediği için yapamıyorum. 30 yaşına gelince iyi kazanmaya başlarsın. Animal'a mesaj atabilirsin bu konuda, o da aşçı seni yönlendirir bilgilendirir.
0
@kaymak: acil taşınmam gerektiği için işime yakın olan evimi bıraktım, yenisine geldim ve yaka değiştirdim. Yeniden taşınmam mümkün değil; yolu kısaltmak için tek seçenek işimi değiştirmek. Zaten karşı tarafa yeniden taşınsam bu sefer erkek arkadaşımla görüşmelerimiz enerji tüketici oluyor. O da bulunduğumuz yakada çalışıyor. 3 sene boyunca o gidip geldi, o yüzden şimdi bi süre de ben idare edebilsem iyi olur.
@kahve kokusu & herkes: zaten asıl sorun ne olmak istediğimi hala bulamamış olmam. Ve artık zaman çok daha hızlı geçiyor. Bir şekilde sevmediğim bir iş olsa da başarabildiğimi belirtmek için yukarıda o denli uzun yazdım. Sevdiğim bir şeye baş koyabilsem zorluklarını hiç umursamam, adarım kendimi ve başarılı da olurum.
@vedat chili: MSA'ya çok inanmıyorum ya, insanlar deli gibi kurs alıyorlar, piyasa onlardan dolu. Ve bir insan birkaç ayda yemek yapmayı ne kadar güzel öğrenebilir ki? Gerçekten başarılı olan insanların eğitimi çok uzun senelerce sürüyor, o işin okulunu okumuş oluyorlar filan.
Neden o kadar kırdınız cesaretimi yahu, ben de buradan destek alırım diye heveslenmiştim :/
@kahve kokusu & herkes: zaten asıl sorun ne olmak istediğimi hala bulamamış olmam. Ve artık zaman çok daha hızlı geçiyor. Bir şekilde sevmediğim bir iş olsa da başarabildiğimi belirtmek için yukarıda o denli uzun yazdım. Sevdiğim bir şeye baş koyabilsem zorluklarını hiç umursamam, adarım kendimi ve başarılı da olurum.
@vedat chili: MSA'ya çok inanmıyorum ya, insanlar deli gibi kurs alıyorlar, piyasa onlardan dolu. Ve bir insan birkaç ayda yemek yapmayı ne kadar güzel öğrenebilir ki? Gerçekten başarılı olan insanların eğitimi çok uzun senelerce sürüyor, o işin okulunu okumuş oluyorlar filan.
Neden o kadar kırdınız cesaretimi yahu, ben de buradan destek alırım diye heveslenmiştim :/
0
Zaten ciddi bir spor geçmişin var. Zaten şu an da fitness yapıyorsun anladığım kadarıyla. Bu yüzden uzak kaldığın bir konu değil. E fitmişsin de zaten. Geri kalan şeyleri öğrenmek için alim olmak gerekmiyor. Birkaç sene içerisinde gerçekten başarıya ulaşabilme ihtimalin var. Ben neden olmasın diyorum. Bence şimdiki işini ilk etapta çok aksatmadan bu konunun üzerine eğilebilirsin. İlla ki insanların ağız kokusunu çeken biri değil, bi sürü hoca çok cool ve saygı gören tipler olabiliyor, bu tamamen karakterinle ve yaptığın işi ne kadar ciddiye aldığınla alakalı. Ben bi şans ver derdim. Memlekette bıngıldak kadın spor hocası görmekten içimiz bulandı. Gerçekten hakkını vereceksen fark yaratırsın kesinlikle evet.
0
Personal training ile çok iyi paralar kazanılabilir ama kısa vadede değil. İlk başlarda hayatından tiksinebilirsin. PT sertifikaları var, parayı bastırıp kısa sürede alabileceğin ama çoğu salonda özellikle yönetici konumundaki trainer tayfası Besyo dışı birini işe almak istemez. Gidip tekrar üniversite okumak istediğinden emin olmalısın. Bir de ciddi hiyerarşi kavgasının döndüğü, ego savaşlarının yoğun yaşandığı ortamlar. Kadınlarda pilates vs. gibi kıytırık alanlara yönelmek daha mantıklı çünkü bunlarda iş daha az ama para daha çok. Olmayacak iş değil ama bir süre çok az kazanmayı ve sıkıntı çekmeyi göze alman gerekecek. Çok tavsiye etmiyorum.
0
25 yaş kariyer değiştirmek için geç değil hatta daha 2-3 değişimlik zamanın var :) millet 30-35 yaşından sonra kariyer değiştiriyor.
Spor eğitmenliği sana uygun olmayabilir ama başka arayışlara girebilirsin. Ama en önemlisi işine yakın bir yere taşınmanı tavsiye ederim. Yol insanı işten daha çok yoruyor çoğu zaman. Yolunu 1,5 saate indirsen mutluluk seviyende müthiş bir artış olur. İşte de madem o kadar ağırlığın var artık, işlerini hafifletmek için yarı zamanlı bir asistan, stajyer falan isteyebilirsin veya takımına bölüştürebilirsin. Kariyerde önemli olan şey liderlik, o da işi kendin yapmaktan çok görevleri doğru şekilde dağıtmaktan geçiyor.
Spor eğitmenliği sana uygun olmayabilir ama başka arayışlara girebilirsin. Ama en önemlisi işine yakın bir yere taşınmanı tavsiye ederim. Yol insanı işten daha çok yoruyor çoğu zaman. Yolunu 1,5 saate indirsen mutluluk seviyende müthiş bir artış olur. İşte de madem o kadar ağırlığın var artık, işlerini hafifletmek için yarı zamanlı bir asistan, stajyer falan isteyebilirsin veya takımına bölüştürebilirsin. Kariyerde önemli olan şey liderlik, o da işi kendin yapmaktan çok görevleri doğru şekilde dağıtmaktan geçiyor.
0
kayip cocuk
Merhaba sayın duyurucular, hollywood yapımı bilimkurgu filmlerinin %80ini seyretmiş biri olarak önereceğiniz filmleri sabırsızlıkla bekliyorum. Hem `ufku açan bilimkurgu filmleri` diye bir başlık açıp doldurmadım, ya oraya ya buraya yazarsanız sevineceğim.
Merhaba sayın duyurucular, hollywood yapımı bilimkurgu filmlerinin %80ini seyretmiş biri olarak önereceğiniz filmleri sabırsızlıkla bekliyorum. Hem ufku açan bilimkurgu filmleri diye bir başlık açıp doldurmadım, ya oraya ya buraya yazarsanız sevineceğim.
0
bu aralar ben de çok sardım bu filmlere %80 iyi bir oran ama yine de naçizane tavsiyelerde bulunayım
predestination
lucy
the 13. floor
prometheus
nines
exam
The Abyss eski film ama ben yeni izledim
interstellar yazmazsam olmaz iki kere izledim sinemada nolan ın tüm filmleri sevdiğimden
source code
the man from the earth
sunshine
son izlediklerim bunlar
t
predestination
lucy
the 13. floor
prometheus
nines
exam
The Abyss eski film ama ben yeni izledim
interstellar yazmazsam olmaz iki kere izledim sinemada nolan ın tüm filmleri sevdiğimden
source code
the man from the earth
sunshine
son izlediklerim bunlar
t
0
The man from earth
planet of the apes orijinal seri
planet of the apes orijinal seri
0
(bkz: dark city)
(bkz: happy accidents)
(bkz: the zero theorem)
(bkz: los cronocrímenes)
ufuk açmazlar ama izlenebilirler.
(bkz: happy accidents)
(bkz: the zero theorem)
(bkz: los cronocrímenes)
ufuk açmazlar ama izlenebilirler.
0
Mini Series olarak
The Lost Room
Film olarak
Matrix
Back To The Future
Inception
eXistenZ
Gravity
I Robot
Donnie Darko
The Time Machine
The Fountain
The Lost Room
Film olarak
Matrix
Back To The Future
Inception
eXistenZ
Gravity
I Robot
Donnie Darko
The Time Machine
The Fountain
0
hayret, nasıl yazılmamış: blade runner
izlemişsindir zaten diye düşünüyorum ama o kadar bilindik film arasında göremeyince yazmak istedim.
izlemişsindir zaten diye düşünüyorum ama o kadar bilindik film arasında göremeyince yazmak istedim.
0
yazan arkadaşlara çok teşekkürler. yazdıklarınızdan izlemediğim 5 film buldum en kısa zamanda izlemek üzere listeme kaydettim. lütfen duyuruya yeni rastlayan arkadaşlar yazsınlar akıllarına gelen filmleri.
0
poisontear
Ben inançsızım. Fakat yapılanın gerçek islam olduğunu düşünmüyorum. Hadis kaynaklı gibi geliyor bana. Hadisleri de tüm müslümanların reddetmesi gerektiğini düşünüyorum. Muhammed öldükten yüzlerce yıl sonra uydurulan şeyler bence. Kafirleri bulduğunuz yerde öldürün ayeti var ama o sadece o dönemdeki
Ben inançsızım. Fakat yapılanın gerçek islam olduğunu düşünmüyorum. Hadis kaynaklı gibi geliyor bana. Hadisleri de tüm müslümanların reddetmesi gerektiğini düşünüyorum. Muhammed öldükten yüzlerce yıl sonra uydurulan şeyler bence. Kafirleri bulduğunuz yerde öldürün ayeti var ama o sadece o dönemdeki savaş için yazılmış bi şey. Haram aylar falan diyor hala var mı ki haram aylar?
0
Bu fikrini doğru yerlerde söylersen sen de öldürülebilirsin.
Ne sıktı bu "gerçek islam bu değil" geyiği, neredeyse artık bu gerçek islam...
Ne sıktı bu "gerçek islam bu değil" geyiği, neredeyse artık bu gerçek islam...
0
kardeş sen çok masumsun, çok tatlısın ve insan öldürmenin bu kadar kolay olduğuna inanmak istemiyorsun sadece. işim var şu an, şimdi kuran'ı tarayıp "islam hakkında atar yapana gider yapın, sıkın kafalarına" temalı ayet aramakla uğraşmayacağım ama bir sürü var.
ayrıca "müslümanlar hadislere inanmamalı" dersen evet seni de vururlar. 100 müslümandan 90'ı bu tip saldırıları içten içe destekler. islam böyle bir şey, gayet de gerçek islam yani. ister islamofobiyi kötülemek için devlet eliyle yapılmış olsun ister allahuekberciler tarafından, islam bu yani daha farklı bi şey değil.
ayrıca "müslümanlar hadislere inanmamalı" dersen evet seni de vururlar. 100 müslümandan 90'ı bu tip saldırıları içten içe destekler. islam böyle bir şey, gayet de gerçek islam yani. ister islamofobiyi kötülemek için devlet eliyle yapılmış olsun ister allahuekberciler tarafından, islam bu yani daha farklı bi şey değil.
0
kuranda geçen öldürün temalı ayetlerin tamamı savaş halinde olunduğu, islama karşı doğrudan saldırının olduğu ve kaçınmak için yapılabilecek başka bir şeyin olmadığı bir hal üzerine inmiş ayetlerdir. kuranda körü körüne öldürün yazdığını iddia iddia eden şuursuzlar, "bir insan öldürmenin tüm insanlığı öldürmek gibi" olduğunu sözü karşısında ne diyorlar acaba?
0
O şuursuzlar o ayetin aslının "Kim bir kişiyi, bir kişi karşılığında olmaksızın veya yeryüzünde bir fesata karşılık olmaksızın öldürürse, muhakkak ki o bütün insanları öldürmüş gibidir." olduğunu biliyorlar. Zaten her şeyin sebebi bu. Fesat yaptı, öldür. Dine laf etmiş, daha büyük fesat mı olur, öldürün gitsin.
0
hiç inançsız gibi gözükmüyorsun buradan da neyse. öncelikle hadisleri kökten reddedemezsin. çünkü kuran tek başına yetmiyor. sözde herkesin anladığı/anlayabileceği ama pratikte kimsenin anlamadığı, anlamayanların sayısından milyonlarca kat fazla, tek sayfa bile kuran okumadan müslüman olduğunu iddia eden insanların yaşadığı bir dünyadayız. bu sebeple hadisler yardımcı oluyor işin uygulama kısmında. tabii bu 100 doğru/gerçek hadis varsa, 1000000 yalan hadis olduğunu ve insanların bu 1000100 hadisten en az 800000'ini gerçek olarak kabul edip uyguladığı ve anlattığı gerçeğini değiştirmiyor.
öncelikle "gerçek islam bu değil" geyiğini geçmek lazım. bundan daha önemlisi ise eline fırsat geçse ya da gücü yetse ya da en basitinden sonunda hukuksal olarak bir yaptırım olmayacağını bilse bu kişilerden geri kalmayacak olan milyonlarca müslüman varken, sadece birkaç terör örgütü şiddet uyguluyor ve tehdit oluşturuyor sanmayın. en basitinden kendi ülkemize bakalım. ramazan ayında oruç tutmayanlara yönelik hoşgörüsüzlüğün dindarlık daha koyulaştıkça ya da yobazlık arttıkça sesli bir hoşnutsuzluktan, sesli tacize oradan da şiddete evrildiğini görüyorsun. buradan da anlayacağın üzere eline fırsat geçtiğinde aynı inancı paylaşmadığın için sana şiddet uygulayacak ya da daha ileri gidip seni öldürecek kişisi görülenden çok daha fazla.
şimdi soruna gelecek olursak, kuranda müslüman olmayanlara yönelik savaştan bahsediliyor zaten. "o, o zamandı" deyip geçmek yetersiz. çünkü daha birinci paragrafta yazanlar devreye giriyor. "farklı yorumlamalar" ya da belki "doğru" yorumlamalar sebebiyle bunu yapmaları gerekitiğini düşünüyorlar. bu düşünce başladıktan sonra ikinci paragraf devreye giriyor ve sonucu ortada. zaten temel amaç kuranda yazması değil. "dinimize zarar veriyorlar" savunması ile harekete geçiyorlar.
öncelikle "gerçek islam bu değil" geyiğini geçmek lazım. bundan daha önemlisi ise eline fırsat geçse ya da gücü yetse ya da en basitinden sonunda hukuksal olarak bir yaptırım olmayacağını bilse bu kişilerden geri kalmayacak olan milyonlarca müslüman varken, sadece birkaç terör örgütü şiddet uyguluyor ve tehdit oluşturuyor sanmayın. en basitinden kendi ülkemize bakalım. ramazan ayında oruç tutmayanlara yönelik hoşgörüsüzlüğün dindarlık daha koyulaştıkça ya da yobazlık arttıkça sesli bir hoşnutsuzluktan, sesli tacize oradan da şiddete evrildiğini görüyorsun. buradan da anlayacağın üzere eline fırsat geçtiğinde aynı inancı paylaşmadığın için sana şiddet uygulayacak ya da daha ileri gidip seni öldürecek kişisi görülenden çok daha fazla.
şimdi soruna gelecek olursak, kuranda müslüman olmayanlara yönelik savaştan bahsediliyor zaten. "o, o zamandı" deyip geçmek yetersiz. çünkü daha birinci paragrafta yazanlar devreye giriyor. "farklı yorumlamalar" ya da belki "doğru" yorumlamalar sebebiyle bunu yapmaları gerekitiğini düşünüyorlar. bu düşünce başladıktan sonra ikinci paragraf devreye giriyor ve sonucu ortada. zaten temel amaç kuranda yazması değil. "dinimize zarar veriyorlar" savunması ile harekete geçiyorlar.
0
kendi entry'min reklamını yapma derdinde değilim, sadece aynı şeyleri tekrar yazmak istemediğim için ekliyorum: (bkz: #48224045)
kısa bir araştırmayla bu tip ayetlerin gayet net bulunduğunu görebilirsin. mesela "kuran'da kafirleri öldürün" yazıp google'da arayınca 4. sonuçta bir blog buldum: tanrivarmi.blogspot.com.tr birçok örnek görebilirsin. kötü niyetli meallerden alınmış da değiller. uzun bir süredir telefonumda "Kuran Çevirileri" diye bir uygulama var (sadece Android için yazılmış sanırım, iPhone için bulamadığımı hatırlıyorum). oradan da kontrol ettim, Elmalılı Hamdi, Yaşar Nuri, Diyanet İşleri, Muhammed Esed, Ali Bulaç, Celal Yıldırım vs vs birçok kişi ve kuruma ait meallerde gerçekten böyle bu ayetler. ha sen kendince bir yorum yapıp "ama o ayetlerin geçerliliği kalmadı" diyebilirsin. bu öncelikle islam dogmasına aykırı bir tavır. ikincisi bu ayetlerin geçerliliğini sona erdiren tarihi veya olayı tayin etmek zaten mümkün değil. sonuç olarak sen o kısımları görmezden gelip entry'de de bahsettiğim "iyi insan" olma vasfını islam ile birlikte sürdürebilirsin. malesef senin "hayır hayır olamaz bunlar gerçek olamaz" dediğin ayetleri günümüz koşullarında da müthiş bir fanatizmle uygulamaya çalışan tipler var. onlar da temelde vicdanları mühürlü insanlar bana göre ve mesnet olarak islamı kullanıyorlar. onlardan birine sorsan hepsi cennetlik.
neticede doğru, gerçek, güzel islam diye bir şey yoktur. doğru, gerçek, güzel insan vardır. sen güzelsen, inancını da çevrene güzel gösterirsin. eyyorlamam bu kadar.
kısa bir araştırmayla bu tip ayetlerin gayet net bulunduğunu görebilirsin. mesela "kuran'da kafirleri öldürün" yazıp google'da arayınca 4. sonuçta bir blog buldum: tanrivarmi.blogspot.com.tr birçok örnek görebilirsin. kötü niyetli meallerden alınmış da değiller. uzun bir süredir telefonumda "Kuran Çevirileri" diye bir uygulama var (sadece Android için yazılmış sanırım, iPhone için bulamadığımı hatırlıyorum). oradan da kontrol ettim, Elmalılı Hamdi, Yaşar Nuri, Diyanet İşleri, Muhammed Esed, Ali Bulaç, Celal Yıldırım vs vs birçok kişi ve kuruma ait meallerde gerçekten böyle bu ayetler. ha sen kendince bir yorum yapıp "ama o ayetlerin geçerliliği kalmadı" diyebilirsin. bu öncelikle islam dogmasına aykırı bir tavır. ikincisi bu ayetlerin geçerliliğini sona erdiren tarihi veya olayı tayin etmek zaten mümkün değil. sonuç olarak sen o kısımları görmezden gelip entry'de de bahsettiğim "iyi insan" olma vasfını islam ile birlikte sürdürebilirsin. malesef senin "hayır hayır olamaz bunlar gerçek olamaz" dediğin ayetleri günümüz koşullarında da müthiş bir fanatizmle uygulamaya çalışan tipler var. onlar da temelde vicdanları mühürlü insanlar bana göre ve mesnet olarak islamı kullanıyorlar. onlardan birine sorsan hepsi cennetlik.
neticede doğru, gerçek, güzel islam diye bir şey yoktur. doğru, gerçek, güzel insan vardır. sen güzelsen, inancını da çevrene güzel gösterirsin. eyyorlamam bu kadar.
0
Gercek Islam hakkinda surada guzel bir inceleme var, dogrudur yanlistir karari sizin:
www.dunyabirmasaldir.com
www.dunyabirmasaldir.com
0
technicalte
bugün sabah seansında bir şirketin hissesinden 100 lot aldımyarın bu kağıdın taban açılacağını düşündüğüm için satış emri verdim az önce. internet şubesinden.benim ki binlerce insan binlerce lot kadar satış emri vermiş olabilir. sabah saatlerinde kağıt tabana doğru giderken satış emirlerinin sıraya
bugün sabah seansında bir şirketin hissesinden 100 lot aldım
yarın bu kağıdın taban açılacağını düşündüğüm için satış emri verdim az önce. internet şubesinden.
benim ki binlerce insan binlerce lot kadar satış emri vermiş olabilir. sabah saatlerinde kağıt tabana doğru giderken satış emirlerinin sıraya konulması nasıl olacak? emri ilk verenin kağıdı önce mi satılır yoksa başka olaylar mı var.
yani ben gece verdim, biri de emri sabah verdi. ilk benim verdiğim kağıt mı satılır?
yarın bu kağıdın taban açılacağını düşündüğüm için satış emri verdim az önce. internet şubesinden.
benim ki binlerce insan binlerce lot kadar satış emri vermiş olabilir. sabah saatlerinde kağıt tabana doğru giderken satış emirlerinin sıraya konulması nasıl olacak? emri ilk verenin kağıdı önce mi satılır yoksa başka olaylar mı var.
yani ben gece verdim, biri de emri sabah verdi. ilk benim verdiğim kağıt mı satılır?
0
yanlış bilmiyorsam şöyle oluyor:
diyelim ki önce ahmet 1,80'den, ardından ali 1,79'dan, sonra mehmet 1,80'den ve nihayet mustafa 1,78'den satış emri veriyor.
ben 1,80'den almak istersem ahmet'in kağıdını alırım. yani 1,80'den satış veren ilk kişi. yok şansımı deniyim 1,78'den dersem mustafa'nın kağıdı bana gelir; satış emrini en son veren kişi olmasına rağmen elinden ilk çıkaran da o olur.
tabii hisse sayısı da etken oluyor. mesela ahmet'in 100 lot hissesi varsa ve ben 150 lot almak istersem ahmet'in tüm hisseleri + mehmet'ten 50 lot almam gerekir. bunun içinse mehmet'in hisselerinin geri kalanını da alacak birilerinin bulunması lazım. yani bu hisseyi 1,80'den satan kişiler sadece ahmet ve mehmetse, onların elindeki hisselerin tam sayısını tutturan bir veya birkaç alıcı olmadığı sürece satış gerçekleşmez. ha tabi borsada yüz binlerce insan bu emirleri verdiği için alış-satışlar büyük oranda gerçekleşiyor. özet olarak, yüksek fiyat vermediğin sürece emri verme zamanına göre sıraya girer ve büyük ihtimalle satarsın.
bunları borsada epey vakit harcamış birinden duymuştum, umarım götünden uydurmamıştır.
diyelim ki önce ahmet 1,80'den, ardından ali 1,79'dan, sonra mehmet 1,80'den ve nihayet mustafa 1,78'den satış emri veriyor.
ben 1,80'den almak istersem ahmet'in kağıdını alırım. yani 1,80'den satış veren ilk kişi. yok şansımı deniyim 1,78'den dersem mustafa'nın kağıdı bana gelir; satış emrini en son veren kişi olmasına rağmen elinden ilk çıkaran da o olur.
tabii hisse sayısı da etken oluyor. mesela ahmet'in 100 lot hissesi varsa ve ben 150 lot almak istersem ahmet'in tüm hisseleri + mehmet'ten 50 lot almam gerekir. bunun içinse mehmet'in hisselerinin geri kalanını da alacak birilerinin bulunması lazım. yani bu hisseyi 1,80'den satan kişiler sadece ahmet ve mehmetse, onların elindeki hisselerin tam sayısını tutturan bir veya birkaç alıcı olmadığı sürece satış gerçekleşmez. ha tabi borsada yüz binlerce insan bu emirleri verdiği için alış-satışlar büyük oranda gerçekleşiyor. özet olarak, yüksek fiyat vermediğin sürece emri verme zamanına göre sıraya girer ve büyük ihtimalle satarsın.
bunları borsada epey vakit harcamış birinden duymuştum, umarım götünden uydurmamıştır.
0
Lola90
http://www.hepsiburada.com/liste/productDetails.aspx?productId=zydarom101a1048&categoryId=60002199Bu marka nasıl ton balığında? Stok yapayım diyorum eve.
0
Etleri parçalı normal dardanel'e göre ama tadı güzel. ben stokladım, spor için iyi oluyo.
0
Dardanel ton üretimi ve direk fabrikadan kargo geliyor dardanel kaptan Memo Adı altında ürün üretiyorsa demekki bi kalite ve tat farkı var test Amaçlı al beğenirsen stok yaparsın ama yazık bedenine sürekli yeme vücut gün gelir bedelini stok yaptırır sana
0
160 gr. olanından aldım birkaç defa, Dardanel ürünü ve fabrikasından gönderiliyor, fiyatı da gayet uygun, hem de kargo bedava... Yalnız balık tek parça değil, biraz parçalı çıkıyor. f/p olarak alınabilir bir ürün. Tavsiye ederim.
0
ben öğrenciyken alıyordum bunu, tadı dardanelden farklı değil. sanırım standart dardanel'in (o kalıp gibi çıkanların) kalıntılarından toplayıp o parçaları kutulayarak üretiliyor. yani aynı et olması lazım.
0
bilgiyeacım
fiyat olarak maksimum 130 TL.üniversiteliyim fotokopi tarayıcı ve bol bol siyah beyaz çıktı alicam.önerilerinizi bekliyorum efenim.
fiyat olarak maksimum 130 TL.
üniversiteliyim fotokopi tarayıcı ve bol bol siyah beyaz çıktı alicam.
önerilerinizi bekliyorum efenim.
üniversiteliyim fotokopi tarayıcı ve bol bol siyah beyaz çıktı alicam.
önerilerinizi bekliyorum efenim.
0
hocam piyasaya pek alışık değilim ancak, o tarz uygun fiyatlı all in one yazıcılarda feci sorun çıkıyor diye duydum arkadaşlarımdan.
0
Hepsiburadadan kısaca baktığımda www.hepsiburada.com bir şu uygun göründü, bir de www.hepsiburada.com şu canon, siyah kartuşu pahalı görünüyor ama fiyat hatası yüksek ihtimal.
Hp'nin içinde kartuş var mı bilmiyorum ama siyah kartuş hediyesi var. İçinde de kartuşları varsa avantajlı sayılır.
Yine ürünleri başka sitelerde de araştır, bir de kartuşlar genelde en uygun teknosada oluyor galiba aklında bulunsun.
Sorun yaşamamak için bilgisayarına düzgünce doğru sürücüleri ve hp yazılımlarını kur, kullanma kılavuzunu oku, kartuşları takmayı çıkarmayı öğren, eğer kartuş masraflı görünürse orjinalleri dolduramazsın genelde aklında bulunsun, dolma kartuş istersen internette araştır ona göre al.
Hp'nin içinde kartuş var mı bilmiyorum ama siyah kartuş hediyesi var. İçinde de kartuşları varsa avantajlı sayılır.
Yine ürünleri başka sitelerde de araştır, bir de kartuşlar genelde en uygun teknosada oluyor galiba aklında bulunsun.
Sorun yaşamamak için bilgisayarına düzgünce doğru sürücüleri ve hp yazılımlarını kur, kullanma kılavuzunu oku, kartuşları takmayı çıkarmayı öğren, eğer kartuş masraflı görünürse orjinalleri dolduramazsın genelde aklında bulunsun, dolma kartuş istersen internette araştır ona göre al.
0
İnkjet alma. Ucuz laser yazıcılar çıktı. İnkjetin kartuşuyla uğraşılmaz bu devirde. Bi ucuz laser yanına bi de ucuz scanner al.
0
Filozof +1 ben hp laser1102 kullanıyorum. Açıkçası çok memnunum. Taratıcı ile işim yok pek. Canon un bir modeliydi sanırım. Ama tam hatırlayamadım şimdi.
0
gaborit
Ben yalnız, büyük ihtimalle 12 olmadan da uyurum. Hayat bana güzel değil. Siz kimlerle kutluyorsunuz?
Ben yalnız, büyük ihtimalle 12 olmadan da uyurum. Hayat bana güzel değil. Siz kimlerle kutluyorsunuz?
0
annem babam geliyor, beraber yemek yiyeceğiz
sonra da sanırım bikaç arkadaş gelecek ps oynayacağız :) gerçi hava muhalefetinden belki gelemezler :D
sonra da sanırım bikaç arkadaş gelecek ps oynayacağız :) gerçi hava muhalefetinden belki gelemezler :D
0
ablam geliyor. önce kayınvalideleri falan ziyaret edeceğiz, sonra kedimizi de alıp anneme gideceğiz. eşim, ben, ablam ve annem tombala oynayacağız. şömine yakıp bir de üşenmez de sıcak şarap yaparsam on numara huzurlu olur.
0
yeni yıl kutlamıyorum. gerçi neredeyse 1 senedir hiçbir şey kutlamıyorum da öteden beri yeni yıl kutlama kültürüm olmadı.
0
Erkek arkadaşımın ailesinin evine gidicez, kız kardeşinin arkadaşları, kuzenleri falan gelecek. Sarmayan, sıkıcı ve gürültülü bir ortam ama mecburen gidiyoruz.
0
Volkswagen Arena denen yerde sıla konseriyle kutlayacağı çsdfs şaka şaka çalışıyorum orda , kutlama mutlama yok işçilere.
0
kuzenler, teyzem, annem, cümbür cemaat rakılar, şaraplar, biralar ile. herkes hediyelerini verir, onlar büyük özenle açılır. sonra kafalar kıyak olunca parasına tombala seanslarıyla yıllardır kutladığımız gibi.
0
Anne baba kardeş anneanne dede dayı yenge ve onların 4 aylık ikiz kızları *-* bol yiyip içmeli bir akşam olacak :D
0
yalnızdım ne güzel ya
şimdi ana baba ve babanne. sonuncu yüzünden kabus dolu bir gece olabilir beklemedeyim
şimdi ana baba ve babanne. sonuncu yüzünden kabus dolu bir gece olabilir beklemedeyim
0
kardeşimle evde oturup tv izlicez. alışverişi yaptık 12 yi bekliyoruz. sonra ders çalışırım heralde.
0
geçmiş yıllarda yalnız geçirince depresif hallere girerdim de, bu sene işe başladığımdan beri ev yolunu gözler oldum. evde olmak büyük nimet. oh sıcak yatak, erken uyanmayacak olmak. mis. acayip huzurlu hissediyorum.
0
kibritsuyu
böyle düşünen tek ben miyim bilmiyorum. anlam veremiyorum.milli piyango yılbaşı büyük ikramiyesi 50 milyon tl. normalde 6 haneli olan biletler 7 haneli olarak basılıyor, deli gibi bilet satılıyor. millet büyük ikramiye hayalleri kuruyor. keza süper loto falan 10-15 hafta devredip yüksek rakamlara ul
böyle düşünen tek ben miyim bilmiyorum. anlam veremiyorum.
milli piyango yılbaşı büyük ikramiyesi 50 milyon tl. normalde 6 haneli olan biletler 7 haneli olarak basılıyor, deli gibi bilet satılıyor. millet büyük ikramiye hayalleri kuruyor. keza süper loto falan 10-15 hafta devredip yüksek rakamlara ulaşınca millet kupon oynamak için kuyruklara giriyor.
abicim bu milli piyango her 10 günde bir çekiliyor ki zaten. az buz da para değil, yine milyonlu rakamlar veriyor. neyinize yetmiyor? 50 milyon olunca ayrı bir coşuyorsunuz? yıl boyu tek bilet almayan adam 50 milyonu duyunca serisini alıyor.
hayır milli piyango da bunu biliyor 50 milyon diye ikramiye yapıyor. maksimum 4 kişi seviniyor buna da. ulan 50 tane 1 milyon koysan, 50 kişi, hatta çeyrek biletle 200 kişi sevinse ya? 250.000 liranın nesini beğenmiyonuz birader? evet 50 milyona veya çeyrek bilet 12.5 milyona göre daha az sevinirsin ama çıkma ihtimali daha yüksek lan işte. bilmiyorum 10 milyonda bir ihtimalle ödül kazanacağımıza 200 binde bir kazansak olmuyor mu?
magnum çubuğu hediye verir, lamboghini. ulan o lamborghini ile 20 tane passat alırsın. alıp dağıtsan alan adamın daha çok işine yaramaz mı, ben dondurmadan çıkan lamborghini'yi dikmen'deki apartmanın önüne mi park edecem?
milli piyango yılbaşı büyük ikramiyesi 50 milyon tl. normalde 6 haneli olan biletler 7 haneli olarak basılıyor, deli gibi bilet satılıyor. millet büyük ikramiye hayalleri kuruyor. keza süper loto falan 10-15 hafta devredip yüksek rakamlara ulaşınca millet kupon oynamak için kuyruklara giriyor.
abicim bu milli piyango her 10 günde bir çekiliyor ki zaten. az buz da para değil, yine milyonlu rakamlar veriyor. neyinize yetmiyor? 50 milyon olunca ayrı bir coşuyorsunuz? yıl boyu tek bilet almayan adam 50 milyonu duyunca serisini alıyor.
hayır milli piyango da bunu biliyor 50 milyon diye ikramiye yapıyor. maksimum 4 kişi seviniyor buna da. ulan 50 tane 1 milyon koysan, 50 kişi, hatta çeyrek biletle 200 kişi sevinse ya? 250.000 liranın nesini beğenmiyonuz birader? evet 50 milyona veya çeyrek bilet 12.5 milyona göre daha az sevinirsin ama çıkma ihtimali daha yüksek lan işte. bilmiyorum 10 milyonda bir ihtimalle ödül kazanacağımıza 200 binde bir kazansak olmuyor mu?
magnum çubuğu hediye verir, lamboghini. ulan o lamborghini ile 20 tane passat alırsın. alıp dağıtsan alan adamın daha çok işine yaramaz mı, ben dondurmadan çıkan lamborghini'yi dikmen'deki apartmanın önüne mi park edecem?
0
birilerinin daha çok işine yaraması, o ikramiyeyi verenin umurunda değil. o partiden elde edeceği kara bakar o insan. ne kadar yüksek değerli hediye/ikramiye, o kadar çok talep; böyle işliyor insan mantığı/içgüdüleri.
0
ikramiye çıkma olasılığı kaç kişinin bilet aldığıyla değil, piyango biletindeki sayıların kombinasyonuyla hesaplanabiliyor.
örneğin sayısal loto'da tutturma ihtimali 49*48*47*46*45*44 = 10.068.347.520'de 1 ihtimal. bileti koca ülke sadece sen alsan da, 1 milyon kişi alsa da tutturma ihtimalin değişmiyor; bir kura var neticede.
verilen ikramiye büyüdükçe insanların bütçelerinden şans oyununa ayıracakları pay da artabiliyor ya da adam herhangi bir zaman bilet almayı gereksiz görüyorsa bile büyük bir ikramiye söz konusu olunca "şansımızı deneyelim" deyiveriyor. bence son derece normal bir durum. bu arada ben bilet bulamadım. bulsam kesin bana çıkacaktı.
örneğin sayısal loto'da tutturma ihtimali 49*48*47*46*45*44 = 10.068.347.520'de 1 ihtimal. bileti koca ülke sadece sen alsan da, 1 milyon kişi alsa da tutturma ihtimalin değişmiyor; bir kura var neticede.
verilen ikramiye büyüdükçe insanların bütçelerinden şans oyununa ayıracakları pay da artabiliyor ya da adam herhangi bir zaman bilet almayı gereksiz görüyorsa bile büyük bir ikramiye söz konusu olunca "şansımızı deneyelim" deyiveriyor. bence son derece normal bir durum. bu arada ben bilet bulamadım. bulsam kesin bana çıkacaktı.
0
ayrıca milli piyango yılbaşı çekilişine ayrı bir güven var. ben mesela çok uzun zamandır sayısal-süper loto falan oynamıyorum: herifler çekişi yayımlamıyor bile anasını satayım, parayı önceden belirlenen kişilere havale ediyorlar sadece (memleketin her yerinden pislik akıyor malesef). yılbaşı çekilişi canlı yayında verileceği için şaibe olmayacak.
0
dondurmadan çıkan lamborghiniyi dikmen'deki apartmanın önüne park edersen sevinirim, barikatta kullanırız.
0
artık gelenek olmuş milli piyango bileti almak ondan dolayı. az-çok heyecana giriyorsun işte 20-30 tl karşılığında
0
Ben arada şu 10 günlük biletlerden alan biriyim. Her bilet aldığımda şu aklıma geliyor: Bir zamana kadar uçağa bineceğim, uçağın düşme olasılığı ile bunun bana çıkma olasılığı aynı. Ben uçağa binmeye korksam da aynı olasılık için biniyorum. Ama bir yandan da uçağın düşmeyeceğine olan inancım ile piyangonun bana çıkacağına olan inancım arasında dağlar kadar fark var. Bunun biraz da Fayda Teorisi ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Hani, sinemaya gidersin ama sinema bileti paralıdır. Para kaybedersin, mali açıdan batmış olabilirsin ama aldığının verdiği fayda kaybettiğinin verdiği zarardan fazladır gibi. ALdığım biletin verdiği bir fayda var, umut. O umut da normalde arada bir 3-5 TL'den değerli demek ki.
Yılbaşı bileti, biraz biletten ötesi gibi. Ne bileyim, milli birlik ve beraberlik anı gibi. Herkesle aynı hayali ve aynı heyecanı paylaşmak güzel. Galiba tek geleneğim. (Zorlasam bir iki tane daha bulurum sanırım)
Keşke daha küçük, daha kurtarıcı hediye verseler ama bu sefer de verilen umudun değeri 12.5 TL etmeyebilir belki.
Yılbaşı bileti, biraz biletten ötesi gibi. Ne bileyim, milli birlik ve beraberlik anı gibi. Herkesle aynı hayali ve aynı heyecanı paylaşmak güzel. Galiba tek geleneğim. (Zorlasam bir iki tane daha bulurum sanırım)
Keşke daha küçük, daha kurtarıcı hediye verseler ama bu sefer de verilen umudun değeri 12.5 TL etmeyebilir belki.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
Iki sorum var.1. Tutun kagidim bitti ve temin edebilecegim bir yer yok. Napabilirim a4 kagitla denedim olmadi.2. Whatsapta birini engelleyip sonra da silersem eskisi gibi engellenenler listesine atiyor mu yoksa sonsuza dek kayip mi
Iki sorum var.
1. Tutun kagidim bitti ve temin edebilecegim bir yer yok. Napabilirim a4 kagitla denedim olmadi.
2. Whatsapta birini engelleyip sonra da silersem eskisi gibi engellenenler listesine atiyor mu yoksa sonsuza dek kayip mi
1. Tutun kagidim bitti ve temin edebilecegim bir yer yok. Napabilirim a4 kagitla denedim olmadi.
2. Whatsapta birini engelleyip sonra da silersem eskisi gibi engellenenler listesine atiyor mu yoksa sonsuza dek kayip mi
0
Vatsap sorununu cozdum simdi sigara kagidi lazim. Ankara koruda bildiginiz yer varsa da olur
0
her hangi bir tekel bayide bulabilirsin diye düşünüyorum... olmadı hışır kağıt dene...
0
arşivci
merhaba,şu tarz resimlerin özel bir teknik bir isimlendirilmesi var mı?http://wallpapers.wallhaven.cc/wallpapers/full/wallhaven-3590.jpghttp://i.imgur.com/7teTVlj.pnghttp://i.imgur.com/qCFJWEg.jpghttp://i.imgur.com/sirYjGU.pnghttp://i.imgur.com/tDdyyZW.pngminimalist bir çalışmamı oluyor?şimdiden teş
merhaba,
şu tarz resimlerin özel bir teknik bir isimlendirilmesi var mı?
wallpapers.wallhaven.cc
i.imgur.com
i.imgur.com
i.imgur.com
i.imgur.com
minimalist bir çalışmamı oluyor?
şimdiden teşekkürler ;)
ekleme: son 4 resim için threadless denmiş. o nasıl bişey oluyor, bilginiz var mıdır?
şu tarz resimlerin özel bir teknik bir isimlendirilmesi var mı?
wallpapers.wallhaven.cc
i.imgur.com
i.imgur.com
i.imgur.com
i.imgur.com
minimalist bir çalışmamı oluyor?
şimdiden teşekkürler ;)
ekleme: son 4 resim için threadless denmiş. o nasıl bişey oluyor, bilginiz var mıdır?
0
genel olarak illustration denir de, renk tonları / çizim tarzı gibi bir özelliğe göre sınıflandırma istiyorsan bilemiyorum.
0
www.threadless.com sitesini demek istemişler. bu illüstrasyonlar-çizimler oradan alınmış.
0
Gı
Aslında sorum Six Feet Under seyretmişlere ve belki de Amerika'da yaşayanlara, bir bölümde Lisa Nate'i Friends seyrederken görüp aşağılıyordu, boş şeylere takılan boş insan muamelesi yapıyordu. Merakım şu; Friends Amerika'da alt tabaka, basit görülen bir dizi mi, tamam çok iş yapmış çok hayranı var
Aslında sorum Six Feet Under seyretmişlere ve belki de Amerika'da yaşayanlara, bir bölümde Lisa Nate'i Friends seyrederken görüp aşağılıyordu, boş şeylere takılan boş insan muamelesi yapıyordu. Merakım şu; Friends Amerika'da alt tabaka, basit görülen bir dizi mi, tamam çok iş yapmış çok hayranı var ama bu hayran kitlesi nasıl bir kitle? Türkiye'de de hangi dizilerin ne kadar çok izlendiğini biliyoruz, çoğu yüzüne bakılmayacak basitlikte.
Özellikle belirteyim ben kendim tam bir Friends hayranıyım, bi süre izlemesem arkadaşlarımı özlediğimden daha çok, ayrı ayrı özlerim Phoebe'yi, Chandler'ı, Ross'u, Rachel'ı, Monica'yı, Joey'yi.
Özellikle belirteyim ben kendim tam bir Friends hayranıyım, bi süre izlemesem arkadaşlarımı özlediğimden daha çok, ayrı ayrı özlerim Phoebe'yi, Chandler'ı, Ross'u, Rachel'ı, Monica'yı, Joey'yi.
0
genele hitap eden şeyler friends, hmym filan entelektüel bir aktivite gördüklerini hiç sanmıyorum, dalga sebebi budur.
0
Nate boş şeylere takılan boş bir insan mıydı sence? Buna göre karar ver.
Zeki insanlar da genele hitap eden şeyleri izleyebilirler. Burada önemli olan bunun Lisa'ya batıyor oluşu. Lisa kötü.
Edit: Hem Seinfeld, Curb Your Enthusiasm, Louie gibi dizileri seviyorum hem de Friends'i. Ne olacak şimdi? :)
Edit 2: Aşağıda bir arkadaş "lisa'nın nate'i bu sebeple aşağılaması, dizinin vermek istediği düşüncenin de bu olduğu anlamına gelmiyor." demiş. Ben de onun gibi düşünüyorum.
Zeki insanlar da genele hitap eden şeyleri izleyebilirler. Burada önemli olan bunun Lisa'ya batıyor oluşu. Lisa kötü.
Edit: Hem Seinfeld, Curb Your Enthusiasm, Louie gibi dizileri seviyorum hem de Friends'i. Ne olacak şimdi? :)
Edit 2: Aşağıda bir arkadaş "lisa'nın nate'i bu sebeple aşağılaması, dizinin vermek istediği düşüncenin de bu olduğu anlamına gelmiyor." demiş. Ben de onun gibi düşünüyorum.
0
seinfeld seven friends sevenden daha enteldir daha kaliteli insandır her zaman
0
mesela seinfeld için aynı tepkiyi göremezsin, ki genelde seinfeld hayranlarının yaptığı bir olay bu sanırım. haklılar da biraz sanki ama iki dizi de ayrı kulvardalar tabii. kendi tarzında iyi bir dizi işte ancak o tarzın kendisi küçümseniyor biraz da :)
0
Diziye göre adam aşağılamak biraz kompleks göstergesi bence. Hani sonuçta friends ikonik ve dizi tarihine adını güzel bir şekilde kazımış, çoğu sitcom için yolu açmış bir dizi. Daha geniş bir kitleye hitap etmesi popüler kültüre tü kaka diyenlerin hedefi haline getiriyor.
Bunu seinfeld izleyen yapıyor daha çok. Ki ikisini de çok severim. Tarzları farklı ama biri diğerinden kötü değil bence.
Bunu seinfeld izleyen yapıyor daha çok. Ki ikisini de çok severim. Tarzları farklı ama biri diğerinden kötü değil bence.
0
seinfeld örnegi vermişler de seinfeld, jerry ile larry david'in sonu gelmeyen stand-up dizisidir. friends ise dizidir. karşılaştırma saçma ayrıca friends'i aşağılamak bir insana ne kadar prim kazandırır orası da meçhul.
0
amerikalılar fanta'yı da alt tabaka meşrubatı olarak görüyor mesela. sırf onlar öyle görüyor diye fanta da mı içmiyah??
0
seinfeldçi geldi
friends'i arada bir görüyorum tv'de, durur izlerim, tek tük izlemişimdir ve bence eğlenceli bir dizi.
seinfeld çok farklı, aynı dönemde yapılmış bir dizi olduğu halde esprileri hala güncel, hala kahkaha atabiliyorum seinfeld izlerken, ama friends'deki durumlar zaten artık çokça işlenmiş olduğu için o kadar güldürmüyor, en fazla gülümsetiyor.
friends izleyene boş adam muamelesi yapmaksa popüler olan çoğu şeye gösterilen tavırla aynı bence, dizinin kalitesinden bağımsız. seinfeld çok popüler olduğu halde bu şekilde burun kıvrılmayan bir dizi olduğu için biraz istisna konumunda. bunun jerry'nin (kırk yıllık arkadaşımmış gibi oldu böyle deyince ehe) diziyi sündürmemesi, zirvede bırakmasının da etkisi büyük.
frıends'den ben daha bir 90lar havası alıyorum, o da şimdi 25+ olanlar için çocukluğa olan özlemi pekiştiriyor, oradan da bir sempatik yanı var.
friends'i arada bir görüyorum tv'de, durur izlerim, tek tük izlemişimdir ve bence eğlenceli bir dizi.
seinfeld çok farklı, aynı dönemde yapılmış bir dizi olduğu halde esprileri hala güncel, hala kahkaha atabiliyorum seinfeld izlerken, ama friends'deki durumlar zaten artık çokça işlenmiş olduğu için o kadar güldürmüyor, en fazla gülümsetiyor.
friends izleyene boş adam muamelesi yapmaksa popüler olan çoğu şeye gösterilen tavırla aynı bence, dizinin kalitesinden bağımsız. seinfeld çok popüler olduğu halde bu şekilde burun kıvrılmayan bir dizi olduğu için biraz istisna konumunda. bunun jerry'nin (kırk yıllık arkadaşımmış gibi oldu böyle deyince ehe) diziyi sündürmemesi, zirvede bırakmasının da etkisi büyük.
frıends'den ben daha bir 90lar havası alıyorum, o da şimdi 25+ olanlar için çocukluğa olan özlemi pekiştiriyor, oradan da bir sempatik yanı var.
0
lisa'nın nate'i bu sebeple aşağılaması, dizinin vermek istediği düşüncenin de bu olduğu anlamına gelmiyor. hatta bi ara da nate lisa'ya kızmıştı, "ne kadar sterilsin, bu kadar düzgün olmaya çalışma, bu kadar kasma" mealinde. yani bunlar hayatta rastlanılan çeşitli davranışlar, tepkiler. friends elbette genel olarak boş bi dizi fakat bu kötü bi eser olduğu anlamına gelmez.
0
friends; kurgusuyla, karakterleriyle, oyunculukları ve seyirciye geçirmeyi başardığı samimiyeti ile efsane bir dizidir. tabii ki bir popüler kültür ögesidir aynı zamanda, siz feet under'da eleştirilmesi bundan olabilir. ama her popüler kültür şeysi de "ıyhh çok banal" olmak zorunda değil, audrey hepburn de mesela popüler kültürün ikonik taşlarından biri haline getirildi ama bambaşka ve çok özel bir kadındır.
0
serafettinn
60-70 bin arasında dizel otomatik araç arıyorum.Sıfır veya 2.el farketmez.Önerileriniz neler acaba? Golf alsam diyorum full ?Not. az yakan benzinli de olabilir belki.
60-70 bin arasında dizel otomatik araç arıyorum.
Sıfır veya 2.el farketmez.
Önerileriniz neler acaba? Golf alsam diyorum full ?
Not. az yakan benzinli de olabilir belki.
Sıfır veya 2.el farketmez.
Önerileriniz neler acaba? Golf alsam diyorum full ?
Not. az yakan benzinli de olabilir belki.
0
bu fiyat düzeyinde temiz ve düşük kilometreli 2012-2013 model citroen c5 dizel otomatik (1.6 motor) alabilirsin.
kayınpederim almak üzere, ben genel olarak fransız arabalarına güvenmediğimi söyledim ama kendisi kararlı görünüyor. bu vesileyle duyuru ahalisine de sormuş olayım: citroen c5 iyi bir tercih midir?
kayınpederim almak üzere, ben genel olarak fransız arabalarına güvenmediğimi söyledim ama kendisi kararlı görünüyor. bu vesileyle duyuru ahalisine de sormuş olayım: citroen c5 iyi bir tercih midir?
0
golf 7 dizel otomotik şahane araba. hiç kaçırma. tutkuyla istediğin bir araba yoksa bu fiyata en iyi alternatif golf
0
Golf gerçekten güzel. C5 korkunç derecede kötü bir araç, aman diyeyim sakın bulaşmayın. Zaten bi test sürüşü yapsa vazgeçecektir. Hele o sabit göbekli direksiyonu aq zaten gitmiyor da alet kağnı gibi ağır, her denk geldiğinde küfrediyorum.
0
exlibris
dikkat ettim yetenek yarisma cikan tum kum ressamlari fonda tasavvuf muzigi gibi muzikler kullaniyorlar. niye kine?
dikkat ettim yetenek yarisma cikan tum kum ressamlari fonda tasavvuf muzigi gibi muzikler kullaniyorlar. niye kine?
0
çoğu bi boka benzemiyor da müziğin dinginliğiyle etkilemeye çalışıyorlar işte. manzara, kuşlar, öpücükler falan yaparken heavy metal de çalınmaz gerçi.
0
mevlevilik denen nane tamamen budizmden arak bir sey(boynunda tasla gezme, ayin yapma, cile cekme vs..) yine budistlerin kum resim sanatlari meshurdur. bence farkinda degiller ama yine budizmden etkilendikleri icin tasavvuf muzigi seciyorlar.
0
@mayeskuel: merak ettim bu tip bir esinlenmeyi inceleyen site / kitap falan önerebilir misin? enteresan bir konu.
0
sheridans
bir kısmı numarasız, bir kısmı roma rakamı bir kısmı rakam olarak numaralanacak (tez gibi). youtube'den video bile izledim ama yapamadım :/ eskiden yapabiliyordum halbuki. çıldıracağımmm. bi anlatıversenize ama mala anlatır gibi yani.
bir kısmı numarasız, bir kısmı roma rakamı bir kısmı rakam olarak numaralanacak (tez gibi). youtube'den video bile izledim ama yapamadım :/ eskiden yapabiliyordum halbuki. çıldıracağımmm. bi anlatıversenize ama mala anlatır gibi yani.
0
Ekle -> Kesme (Bölüm sonu) komutlarıyla ayırdığın bölümler birbirinden bağımsız hale gelir. Atıyorum i, ii, iii, iv olarak ilk dört sayfayı numaralandırırsın. iv numaralı sayfanın son karakterinin önüne geçip söylediğim komutu çalıştırırsan bir sonraki bölüme direkt 1, 2, 3... diye numara verebilirsin. Sonra gerekirse bu bölümü de kesme ile sonlandırıp başka bir numaralandırma tarzına geçebilirsin. Yalnız dikkat et, üstbilgi ve altbilgideki bütün bilgiler yeni bölümde sıfırlanacağı için mesela sağ üst köşeye ad-soyad falan yazıyorsan her bölümde bunları da tekrar yazman gerekir.
0
ya yapıyorum ama. iç kapak ve dış kapağı da sayıyor. onlarda numara görünmüyor ama kabul onay bölümü 3'ten başlıyor. normali mi böyle?
0
yeminlen mal gibi hissediyorum kendimi. bu zamana kadar iyi okumuşum ben :/ şimdi hocam onun söylediğini yapınca sayfa numarası kapaklarda görünmüyor, doğru. ama kapakları yine ı ve ıı olarak sayıyor ve kabul sayfasını ııı'den başlatıyor. okulu bırakmanın eşiğindeyim şuan :/
edit: dış kapağı saymamış. iç kapağı saymış ve kabul sayfasını ıı'den başlatmış.
edit: dış kapağı saymamış. iç kapağı saymış ve kabul sayfasını ıı'den başlatmış.
0
humancentipad
Şöyle 10 yaşına kadar, şanzımanında sorun çıkarmayacak, mümkünse dizel, değilse de LPG ile performansını çok yememiş bir araç bakıyorum sağda solda. Seçeneklerim az gibi, siz ne bakardınız bu şartlarda?Teşekkürler.
Şöyle 10 yaşına kadar, şanzımanında sorun çıkarmayacak, mümkünse dizel, değilse de LPG ile performansını çok yememiş bir araç bakıyorum sağda solda.
Seçeneklerim az gibi, siz ne bakardınız bu şartlarda?
Teşekkürler.
Seçeneklerim az gibi, siz ne bakardınız bu şartlarda?
Teşekkürler.
0
@nuca cola
ford fiesta'ların da içi ticari araç gibi ya, sanki minibüs direksiyonu gibi. gel gelelim otomatik şanzımanlarının sorunsuzluğu hakkında bilgim yok, sağlam olabilirler.
ford fiesta'ların da içi ticari araç gibi ya, sanki minibüs direksiyonu gibi. gel gelelim otomatik şanzımanlarının sorunsuzluğu hakkında bilgim yok, sağlam olabilirler.
0
@duyulmasi gerektigi kadar
civic'lerin çok eskileri denk geliyor bu fiyatlara otomatik olarak, şanzımanlarını bilir misin?
civic'lerin çok eskileri denk geliyor bu fiyatlara otomatik olarak, şanzımanlarını bilir misin?
0
hem 30.000, hem otomatik hem de dizel olsun diyince ne yazık ki başka bi alandan ödün vermek zorundasınız.
0
honda'nın dizeli yok, o yüzden lpg sisteminin kalitesini/ömrünü bilmediğin bir araba alma. benzinli otomatik civic (2004-2005-2006 model falan; kilometresi 120-130 binin üzerinde olmasın) alıp 1000 tl gibi bir lpg harcaması yaparsan daha iyi olur. 10 saniyelik arama sonucu denk gelen bir örnek vereyim:
www.arabam.com
gibi. ilandakine çok benzer bir araba kullanmıştım, otomatik vitesinde sorun yoktu. kayınpederde de var 2008 modeli, onunla uzun yol falan da yaptım ki gyaet keyifliydi. şimdiden kazasız belasız kullanmak nasip olsun diyim.
edit: asla ve asla peugeot alma. fransız arabasından uzak dur.
www.arabam.com
gibi. ilandakine çok benzer bir araba kullanmıştım, otomatik vitesinde sorun yoktu. kayınpederde de var 2008 modeli, onunla uzun yol falan da yaptım ki gyaet keyifliydi. şimdiden kazasız belasız kullanmak nasip olsun diyim.
edit: asla ve asla peugeot alma. fransız arabasından uzak dur.
0
asla ve asla fransız arabasına düşman olanlara inanma. bir senedir kullanıyorum. bildiğin keyif arabası.
ayrıca 207'nin motoru bmw ile ortak üretildi. o nedenle için rahat olsun.
ayrıca 207'nin motoru bmw ile ortak üretildi. o nedenle için rahat olsun.
0
bende lpg'siz, komşumda lpg'li honda civic var.
benim 2007, onunki 2012 model.
ikimiz de gayet memnunuz.
ben arabayı sıfırken almıştım bir kere sorun çıkarmadı. vites geçişlerini hissetmek mümkün değil. üst segment arabalar dışında kullandığım net en iyi şanzıman diyebilirim.
ama eğer lpg'siz alacam dersen yakıt olayında üzer. şehir içi 11lt/100km.
benim 2007, onunki 2012 model.
ikimiz de gayet memnunuz.
ben arabayı sıfırken almıştım bir kere sorun çıkarmadı. vites geçişlerini hissetmek mümkün değil. üst segment arabalar dışında kullandığım net en iyi şanzıman diyebilirim.
ama eğer lpg'siz alacam dersen yakıt olayında üzer. şehir içi 11lt/100km.
0
honda'ya doğru yavaş yavaş kayıyorum sanırım.
citroen'leri önerecek arkadaşım var mı? c3 dizel otomatik falan?
citroen'leri önerecek arkadaşım var mı? c3 dizel otomatik falan?
0
30 bine kadar otomatik sorunsuz ve az yakan araç deyince ilk aklıma gelen ve insanlara önerdiğim araba: jazz
0
motor olarak bir şey diyemem ama vırt zırt tarzda çok hata veriyor.
abimde c4 ve c5 vardı şirketin verdiği, babamda da c4 picasso var. ikisi de 6 ayda bir far değiştirirler mesela.
abimde c4 ve c5 vardı şirketin verdiği, babamda da c4 picasso var. ikisi de 6 ayda bir far değiştirirler mesela.
0
j000ker
kız arkadaşımın 2 haftadır süren baş ağrıları sonucunda Nöroloji uzmanına gittik ve renkli MR çektirdik, sonucunda hayattan soğutan, acı gerçekle karşılaştık, iki gündür moralim sıfır ne yapacağımı bilemiyorum... görme duyusuna baskı yapan iyi huylu ve oldukça büyümüş bir kistik yapı olduğunu öğrend
kız arkadaşımın 2 haftadır süren baş ağrıları sonucunda Nöroloji uzmanına gittik ve renkli MR çektirdik, sonucunda hayattan soğutan, acı gerçekle karşılaştık, iki gündür moralim sıfır ne yapacağımı bilemiyorum...
görme duyusuna baskı yapan iyi huylu ve oldukça büyümüş bir kistik yapı olduğunu öğrendik, kurtuluşun ameliyat olduğunu söyledi doktor. bu konuda bilgisi olan var mı, bu ameliyat süreci nasıl sonrasında neler yapılaması gerekiyor?
görme duyusuna baskı yapan iyi huylu ve oldukça büyümüş bir kistik yapı olduğunu öğrendik, kurtuluşun ameliyat olduğunu söyledi doktor. bu konuda bilgisi olan var mı, bu ameliyat süreci nasıl sonrasında neler yapılaması gerekiyor?
0
99da annem de tümör aldirdi. İyi huyluydu. Ceviz kadarmis. Herhangi bi bölgeye baskı yapıyor muydu bilmiyorum. Ama şimdi turp gibi.
Ki 15 sene önceki tıp ile şimdiki arasında dağlar kadar fark vardır bence.
Doktorlar moralin çok önemli olduğunu söylemişler. Gerçekten ben çok küçüktüm ama hatırladığım kadarı ile annem ameliyat olacakmış gibi değildi hiç. Hatta tumor nedir ameliyat nedir nasıl yapilacak onun bile farkında değildi çok. Ve onunla ayni zamanda ameliyat olmuş kişilerden çok daha önce toparlandı. Doktorlar şaşırmıştı hatta.
Tabi her zaman risk vardir. Ben de kesin bi'şey diyemiycem. Ama şimdiden karalar bağlamamak lazim. İyileşir mutlaka.
Gecen gün haberlerde gördüm. Küçük bi cocugun beyninde de boyle bu durum olduğu öğrenilmiş tesadüfen. Büyüklüğünü hatırlayamıyorum ama okuduğunda sok olmuştum. Ameliyat sonrası gösterdiler çocuğu. Yine gayet saglikliydi.
Çok çok geçmiş olsun.
Ki 15 sene önceki tıp ile şimdiki arasında dağlar kadar fark vardır bence.
Doktorlar moralin çok önemli olduğunu söylemişler. Gerçekten ben çok küçüktüm ama hatırladığım kadarı ile annem ameliyat olacakmış gibi değildi hiç. Hatta tumor nedir ameliyat nedir nasıl yapilacak onun bile farkında değildi çok. Ve onunla ayni zamanda ameliyat olmuş kişilerden çok daha önce toparlandı. Doktorlar şaşırmıştı hatta.
Tabi her zaman risk vardir. Ben de kesin bi'şey diyemiycem. Ama şimdiden karalar bağlamamak lazim. İyileşir mutlaka.
Gecen gün haberlerde gördüm. Küçük bi cocugun beyninde de boyle bu durum olduğu öğrenilmiş tesadüfen. Büyüklüğünü hatırlayamıyorum ama okuduğunda sok olmuştum. Ameliyat sonrası gösterdiler çocuğu. Yine gayet saglikliydi.
Çok çok geçmiş olsun.
0
Tarif ettigin sey hipofiz adenomu gibi. Iyi huyludur ve yayilma gostermez. Ancak yayilmasa da oldugu yerde buyuyup beyne baski yapabilir.
Eger tahmin ettigim tani dogru ise yara izi bile kalmadan dudagin altindan girerek ameliyat edebilirler cok zor bir operasyon degil.
Eger tahmin ettigim tani dogru ise yara izi bile kalmadan dudagin altindan girerek ameliyat edebilirler cok zor bir operasyon degil.
0
öncelikle gönlünü ferah tut, bu tip ameliyatların çoğu büyük başarıyla atlatılıyor. hemen örnekleyeyim. babaannemin de beyninden 2,5cm çapında kist çıkartmışlardı 2001 yılında. 2-3 sene evvel bir arkadaşımızda benzer bir sorun oldu, ameliyat öncesi %50 şansı var demiş doktor (derin bir bölgede miydi neydi, zor bir ameliyattı). kız atlattı, hatta birkaç ay önce anne oldu, turp gibi maşallah.
moral gerçekten çok önemli. ameliyat öncesi yapılacak tek şey, bir an önce ameliyatın olmasını istemek ve böylece kurtulacağını hayal etmek. olumsuz geçmesini aklınıza bile getirmeyin; sevgilin sanki dişçiye gidip bir dolgu yaptıracak gibi bir ruh haline girsin senin de desteğinle. ameliyat sonrası özel olarak nelere dikkat edilmesi gerektiğini doktor zaten söyleyecek ama ayaklanmak için uzun bir süre gerekmediğini biliyorum. o süre içinde de pışpışlarsınız işte, biraz şımartırsınız :) atlatır hayırlısıyla, geçmiş olsun.
moral gerçekten çok önemli. ameliyat öncesi yapılacak tek şey, bir an önce ameliyatın olmasını istemek ve böylece kurtulacağını hayal etmek. olumsuz geçmesini aklınıza bile getirmeyin; sevgilin sanki dişçiye gidip bir dolgu yaptıracak gibi bir ruh haline girsin senin de desteğinle. ameliyat sonrası özel olarak nelere dikkat edilmesi gerektiğini doktor zaten söyleyecek ama ayaklanmak için uzun bir süre gerekmediğini biliyorum. o süre içinde de pışpışlarsınız işte, biraz şımartırsınız :) atlatır hayırlısıyla, geçmiş olsun.
0
ben çook ufakken (yaklaşık 20 sene önce falan) teyzemin aynı tipte olduğunu tahmin ettiğim iyi huylu bi tümörü vardı, ameliyat oldu, burundan girdiler demişlerdi o zaman. bir daha hiçbir sıkıntı yaşamadı bu konuda, hatta unuttuk bile. içinizi ferah tutun. hiiçbir sıkıntı olmayacak umarım ki.
0
birincisi bu yazdıklarım kesinlikle sizi umutsuzluğa sevk etmesin. çok dikkatli olmanız ve tek bir doktorun sözüyle iş yapmamanız için yazacağım.
çok yakın bir arkadaşım, tam olarak tarif ettiğiniz gibi bir tümörle yaşadı uzun süre. baş ağrıları dayanılmaz olduğunda doktorlar ameliyat teklif ettiler. o da oldu. lakin... doktorların beceriksizliği yahut operasyonun zorluğu sebebiyle, ne olduğunu bugün hala bilmiyorum, görüşünü kaybetti, ameliyat sırasında görme sinirleri zarar görmüş... düzelecek diye kandırdı ailesi bir süre, üzülmesin diye... o gün bugündür görmüyor arkadaşım. ameliyatın olduğu yıl lise sonduk, sınava babası hazırladı... hala her mesajını babası okur, her derse beraber çalışırlar.
kesinlikle güvenilir bir doktor bulduğunuzdan emin olun kısacası.
çok, çok geçmiş olsun... yanında olun sevgilinizin.
çok yakın bir arkadaşım, tam olarak tarif ettiğiniz gibi bir tümörle yaşadı uzun süre. baş ağrıları dayanılmaz olduğunda doktorlar ameliyat teklif ettiler. o da oldu. lakin... doktorların beceriksizliği yahut operasyonun zorluğu sebebiyle, ne olduğunu bugün hala bilmiyorum, görüşünü kaybetti, ameliyat sırasında görme sinirleri zarar görmüş... düzelecek diye kandırdı ailesi bir süre, üzülmesin diye... o gün bugündür görmüyor arkadaşım. ameliyatın olduğu yıl lise sonduk, sınava babası hazırladı... hala her mesajını babası okur, her derse beraber çalışırlar.
kesinlikle güvenilir bir doktor bulduğunuzdan emin olun kısacası.
çok, çok geçmiş olsun... yanında olun sevgilinizin.
0
leo1905
Evlilik programları gerek dinen gerekse yasal olarak fuhuş kapsamına girer mi ?
Evlilik programları gerek dinen gerekse yasal olarak fuhuş kapsamına girer mi ?
0
su anki halleriyle tam tamina.. tv yoluyla alt ve orta siniflar cok guzel egitilebilecek, kazmaliklari yontulabilecekken, insanin icindeki en adi, hayvani, solucanimsi icgüdüleri uyarmak icin kullaniliyorlar bence. bu sadece rating ve para ile de aciklanamayacak bir mevzu zannimca. arkada bir 'akil' var.
0
neyin kafasındasınız niye fuhuş kapsamına girsin? o zaman iki sevgilinin bir yerde oturup birşeyler içmeside mi fuhuş kapsamına girer? bu programların içeriğinin toplum yapısına uygunluğu felan sorgulanırda fuhuş ne allah aşkına
0
bu programlardan tiksiniyorum fakat fuhuş dedin kaybettin dostum. fuhuş ne alaka ya. olsa nolur olmasa nolur bi de ? ayrıca dinen demişsiniz de hangi dinen :D
0
Gorucu usulu olur. Gorucu usulunun igrenclesmis hali olur.
fuhusun tanimi kafanda nasilsa ona gore degisir tabi algi. Ama bence degil.
fuhusun tanimi kafanda nasilsa ona gore degisir tabi algi. Ama bence degil.
0
anonymice
Şu son 6 haftadır kendi işine sahip insanlarla çalışıyorum, inanamazsınız kazandıkları paralara. İşi bildikleri zaman ayda 10 bin belki 15 bin lira civarında paralar kazanıyorlar.İş arayan arkadaşlara ehemmiyetle duyurulur.a
Şu son 6 haftadır kendi işine sahip insanlarla çalışıyorum, inanamazsınız kazandıkları paralara. İşi bildikleri zaman ayda 10 bin belki 15 bin lira civarında paralar kazanıyorlar.
İş arayan arkadaşlara ehemmiyetle duyurulur.
a
İş arayan arkadaşlara ehemmiyetle duyurulur.
a
0
Peki kaybettikleri ya da işler ters gitmesi durumu yokmu ya da 5 yılda 10 yılda ne olur gibi? 6 ay çok kısa bi süre değilmi?
0
ne iş yapıyorlar?
işi bilmek tanımı nasıl? bizim burda en iyi dolandırıcı-yalancı işi en iyi yapan zannediliyor. dürüstçe mi kazanıyorlar o parayı?
işi bilmek tanımı nasıl? bizim burda en iyi dolandırıcı-yalancı işi en iyi yapan zannediliyor. dürüstçe mi kazanıyorlar o parayı?
0
ayda on bin lira kazanmak çok da oouuuvv bir durum değil
işi öğrenmekle geçirdiğimiz zamanı, harcadığımız emeği ve iş boyu yaşadığımız stresi napacaz?
işi öğrenmekle geçirdiğimiz zamanı, harcadığımız emeği ve iş boyu yaşadığımız stresi napacaz?
0
Islerinde devamlılık garantisi yok ama. Onların da kendine gore stresi var.
0
%18kdv %20 stopaj 480tlbağkur %27 gelir vergisi 120tl muhasebe çalışan sigortası filan ayda 500lira kalmaz o paraya
0
şu an çalıştığım firmadaki çok ciddi ticari hataları gördükçe "ulan ben bu işi kendim yapabilirim, tek ihtiyacım sermaye" diye düşündüm. çok para kazanacağıma eminim (başlangıç için ayda 20-30 bin net kar) ama detaylı -birkaç haftalık- araştırmadan ve maliyet kalemlerini çıkardıktan sonra gördüm ki minimum 700.000tl gibi bir para harcamam lazım. ben 700tl bile atamam havaya şu anki durumumda. bu, işin bir tarafı.
ha şansı yaver giden e-ticaret girişimcileri falan da var. onlar gerçekten ciddi bir yatırıma gerek duymadan para kazanmaya başlayabiliyor.
işin asıl dikkat edilmesi gereken kısmı şu: biz bu kişilerin ticari hayatlarını "başarı hikayesi" tadında okurken "100 girişimcinin sadece 4-5 tanesi kayda değer başarı sağlıyor" gerçeğini göz ardı ediyoruz. yapacağı işle ilgili bilgi birikimi ve tecrübesi yetersiz olup tam anlamıyla cahil cesareti sayesinde kendi işini kuran ve kısa sürede batıran tiplerden haberimiz olmuyor. temkinli olmakta fayda var. "kendi işimi yapayım" hevesiyle yola çıkıp kendine iş beğenmek müthiş bir hıyarlık. önce bir mesleğin/ustalığın/uzmanlığın olur da ondan sonra işi kendi firmanla yürütmek istersen başarı şansın çok daha yüksek olur.
ha şansı yaver giden e-ticaret girişimcileri falan da var. onlar gerçekten ciddi bir yatırıma gerek duymadan para kazanmaya başlayabiliyor.
işin asıl dikkat edilmesi gereken kısmı şu: biz bu kişilerin ticari hayatlarını "başarı hikayesi" tadında okurken "100 girişimcinin sadece 4-5 tanesi kayda değer başarı sağlıyor" gerçeğini göz ardı ediyoruz. yapacağı işle ilgili bilgi birikimi ve tecrübesi yetersiz olup tam anlamıyla cahil cesareti sayesinde kendi işini kuran ve kısa sürede batıran tiplerden haberimiz olmuyor. temkinli olmakta fayda var. "kendi işimi yapayım" hevesiyle yola çıkıp kendine iş beğenmek müthiş bir hıyarlık. önce bir mesleğin/ustalığın/uzmanlığın olur da ondan sonra işi kendi firmanla yürütmek istersen başarı şansın çok daha yüksek olur.
0
thatam
Selam dostlar.Benim laptopun şarj aletinin ucu çok uzun. Sokunca laptopla duvar arasında 5-6 cm boşluk kalıyor. Başka bir laptop var mesela, onun girişi [L] şeklinde, o hiç yer kaplamıyor.Her neyse.Size güzel bir caps hazırladım:http://i.imgur.com/xQmCUrs.jpgBana lazım olan şey bu.Ama adı nedir, san
Selam dostlar.
Benim laptopun şarj aletinin ucu çok uzun. Sokunca laptopla duvar arasında 5-6 cm boşluk kalıyor. Başka bir laptop var mesela, onun girişi [L] şeklinde, o hiç yer kaplamıyor.
Her neyse.
Size güzel bir caps hazırladım:
i.imgur.com
Bana lazım olan şey bu.
Ama adı nedir, sanı nedir, nerde nasıl satılır bilmiyorum. Bir yol gösteriverin.
İnanıyorum, böyle bir aparat olmalı.
Tikler akar...
Benim laptopun şarj aletinin ucu çok uzun. Sokunca laptopla duvar arasında 5-6 cm boşluk kalıyor. Başka bir laptop var mesela, onun girişi [L] şeklinde, o hiç yer kaplamıyor.
Her neyse.
Size güzel bir caps hazırladım:
i.imgur.com
Bana lazım olan şey bu.
Ama adı nedir, sanı nedir, nerde nasıl satılır bilmiyorum. Bir yol gösteriverin.
İnanıyorum, böyle bir aparat olmalı.
Tikler akar...
0
teknosa da yada media markt da buna benzer bir şey gördüm o hdmi ı 90 derece döndürüyordu ama
Kısaca bunun için yapılan bir ürün var bakiyim netten çıkacakmı
Edit caps güzel.
burda L adaptör demiş ama bakmaya devam edeyim
www.google.com.tr
Kısaca bunun için yapılan bir ürün var bakiyim netten çıkacakmı
Edit caps güzel.
burda L adaptör demiş ama bakmaya devam edeyim
www.google.com.tr
0
ben şarj aleti aldığımda içinden çeşit çeşit bu uçtan çıkmıştı. bilgisayarınız değişse de bu aparatla aynı şarjı farklı bilgisayarlara takıp kullanırsınız bu şekilde demişti adam. ama dediğim gibi, şarjın yanında 5-6 tane geldi özel olarak adı nedir bilmiyorum. ama var böyle bi şey.
0
bi elektrikçi 5-10 liraya o ucu değiştirir. kesip yenisini takacak. şarj aleti ucu işte illa bi isim lazımsa.
0
hala bulamadım arkadaşlar.
internetten satın alıcam, o yüzden adını bulmam lazım.
internetten satın alıcam, o yüzden adını bulmam lazım.
0
Bu linkteki adaptör sizin istediğiniz gibi. Uçları değişebiliyor. Tarif ettiğiniz gibi o uç L şeklinde oluyor. Benzeri bizde var ayrıca
www.sanalpazar.com
Tabi bu sadece bir örnek. Bu tip adaptörlerden çok vardır sizin istediğiniz watt, model vs. bulursunuz. Siz aparat aramışsınız ama bu komple adaptör alternatif olsun diye yazdım.
www.sanalpazar.com
Tabi bu sadece bir örnek. Bu tip adaptörlerden çok vardır sizin istediğiniz watt, model vs. bulursunuz. Siz aparat aramışsınız ama bu komple adaptör alternatif olsun diye yazdım.
0
kullanacağın aparatın şekli şemali (dış ve iç çapı vs) değişkenlik gösterecektir. marka-model ne?
paint'in gözünü seveyim bu arada.
paint'in gözünü seveyim bu arada.
0
@kutukcu
eyvallah reyis. sayende sonuca biraz yaklaştım. right angle converter power adapter yazınca istediğim türde şeyler çıkıyor. yalnız tam benim laptopa göre birini bulamadım. hp, dell ve toshiba için var genelde.
benim marka model
asus n53sm
alacağım ürün tam olarak bu boyutlardaymış
www.ebay.com
5.5mm x 2.5 mm
fakat bu da Türkiye'ye gönderim yapmıyor. şansa bak.
eyvallah reyis. sayende sonuca biraz yaklaştım. right angle converter power adapter yazınca istediğim türde şeyler çıkıyor. yalnız tam benim laptopa göre birini bulamadım. hp, dell ve toshiba için var genelde.
benim marka model
asus n53sm
alacağım ürün tam olarak bu boyutlardaymış
www.ebay.com
5.5mm x 2.5 mm
fakat bu da Türkiye'ye gönderim yapmıyor. şansa bak.
0
www.amazon.com
Amazonda varmış. Shipping işlerini beceremedim öğrenmeyi linke bakar mısınız?
Amazonda varmış. Shipping işlerini beceremedim öğrenmeyi linke bakar mısınız?
0
cikolatasever
Bu konuda bilgilerim tamamen kulaktan dolma. Bir arkadas oss hazirlik kitaplarini kagit toplayan bir yere goturmus ve para almis. Ne kadar verirler bu tarz yerlerde ve nerede olur bilgilendirirseniz sevinirim.
Bu konuda bilgilerim tamamen kulaktan dolma. Bir arkadas oss hazirlik kitaplarini kagit toplayan bir yere goturmus ve para almis. Ne kadar verirler bu tarz yerlerde ve nerede olur bilgilendirirseniz sevinirim.
0
baloğlu pasajının alt katında süleyman abi var kime sorsan gösterir. o alıyor iyi fiyata.
0
bir karışıklık var.
kağıt toplayan yer değil sahaftan bahsediyorsun sen.
kağıt toplayan yer değil sahaftan bahsediyorsun sen.
0
ground
Ne bilim guney Amerikalılar ya da Almanlar bu kadar içerler birşey de olmaz falan dendi. Geçen yarı doktor (!) Bir arkadaş zararlarını saydı da saydı. Uyku düzensizliği, dikkat dağınıklığı, depresiflik daha bir ton nane. Yani bir şeyler içmeden de duramiyorum. Sürekli cay kahve su soda Şalgam meyve
Ne bilim guney Amerikalılar ya da Almanlar bu kadar içerler birşey de olmaz falan dendi. Geçen yarı doktor (!) Bir arkadaş zararlarını saydı da saydı. Uyku düzensizliği, dikkat dağınıklığı, depresiflik daha bir ton nane. Yani bir şeyler içmeden de duramiyorum. Sürekli cay kahve su soda Şalgam meyve suyu duruma gore bira rakı şarap. Wgwr Eger zararlı derseniz bu bir şeyler içme alışkanlığını nasıl telafi ederim. Bitki Çayı içsem 10-20 bardak o da mı zararlı şimdi. Alkolü azalttık hatta bıraktım gibi. Bunu da bırakırsam kuruyup ölürüm herhalde.
0
@ground aynı soruyu ben soracaktım :) ben de bir şeyler içmeden duramıyorum. kahvenin çaydan daha zararlı olduğunu biliyorum. kahvenin yerine çay içiyorum. her gün bir fincan türk kahvesi içiyorum sadece. ben sigara da kullanıyorum, halim daha beter. bol su içmelisin yanında. günde en az 2 lt.
0
@cok iyi yol; Iki değil belki 3-4 litre su içiyorum. Bununla ilgili ayrı bir soru açacaktım hatta. Yani surekli bir içme durumu mevcut.
0
kafein, vücuttaki suyu atıyor diye duymuştum. yanlış bilgi olabilir ama.
senin de kafein eşiğin benim gibi yüksektir. sırf içiyorsun ama bir etkisini göremiyorsun. aslında alternatif yararlı bir şeyler bulmamız lazım. ben yeşil çay deneyeyim dedim. millet çayını alıyor yudumluyor, sen sallamakla uğraşıp bekliyorsun.
doktor yok mu bu duyuruda bir cevap verse!
senin de kafein eşiğin benim gibi yüksektir. sırf içiyorsun ama bir etkisini göremiyorsun. aslında alternatif yararlı bir şeyler bulmamız lazım. ben yeşil çay deneyeyim dedim. millet çayını alıyor yudumluyor, sen sallamakla uğraşıp bekliyorsun.
doktor yok mu bu duyuruda bir cevap verse!
0
benzerini yaşadım önceden günde 10 paket nescafe 3 ü 1 arada içiyordum hatta tekli kesmiyordu bir bardağa 2 adet döküyordum üzerine çikolata ekliyordum.
Sonuç vücudumda lekeler oluştu komple bıraktım nescafeyi sonra düzeldim.
Sonuç vücudumda lekeler oluştu komple bıraktım nescafeyi sonra düzeldim.
0
Demir eksikligi, belli bir miktara kadar uykusuzluk sonra aşırı uyku, dehidrasyon, çarpıntı, baş ağrısı vs.
Adamlar o kadar içerler çünkü onlarda direnc gelişmiş, çat diye öyle baslamiyorlar içe içe artık iki üç bardak ise yaramıyor.
Günde 2 fincan çay, 1 kupa kahve iç yararlarini almak için yeter. Her şeyin fazlası zarar.
Adamlar o kadar içerler çünkü onlarda direnc gelişmiş, çat diye öyle baslamiyorlar içe içe artık iki üç bardak ise yaramıyor.
Günde 2 fincan çay, 1 kupa kahve iç yararlarini almak için yeter. Her şeyin fazlası zarar.
0
decaf denen kafeinsiz kahvelerden alabilirsin. bitki çayları (süzen poşet olanlar) epey zararlı diye biliyorum ben; barsak kanserine kadar götürebiliyormuş aşırı tüketimi.
0
vücudunuza çok su kaybettirir. kansızlık yapar uzun vadede. ayrıca nescafe granül kahve olduğundan kahveden çok zibilyon tane katkı maddesi içerir ve hücre döngüsünde o da uzun vadede zararlar verir. ama 2 fincan türk kahvesi ya da filtre yani çözünmeyen direk çekirdek, telveli kahve tüketmeniz faydalı bile olabilir.
0
solfej
Olay laboratuvar gibi bir mekanda geciyordu. Profesor onunde bulunan idrar kabina parmagini batirip yaliyor sonra da ogrencilerinden bunu yapmalarini istiyordu. Ogrencileri once karsi geliyor fakat ben koskoca profesorum ben yapmisken siz nasil yapmiyorsunuz diyince ogrenciler de yapiyordu. Daha son
Olay laboratuvar gibi bir mekanda geciyordu. Profesor onunde bulunan idrar kabina parmagini batirip yaliyor sonra da ogrencilerinden bunu yapmalarini istiyordu. Ogrencileri once karsi geliyor fakat ben koskoca profesorum ben yapmisken siz nasil yapmiyorsunuz diyince ogrenciler de yapiyordu. Daha sonra profesor siritarak "eheh ben bu parmagini sokup (isaret parmagi) bu parmagimi yaladim (serce) ehehe" diye dalga geciyordu. Sabahlari cizgi filmlerin aralarinda cikiyordu hatta, bir 15 yili var. Hatirlayan?
0
Fikradan alinarak yapilmis olabilir belki ya da tam tersi ama defalarca izledigimi hatirliyorum bunu sabahlari.
0
Hic tanidik gelmedi. O zamanin çizgi filmlerini aratirsan, bazen aradaki reklamlarla koyuyorlar YouTube a falan. Belki oralardan bi şey cikar.
0
ben hatırlıyorum. hatta olacak o kadar skeçlerinden birisinde de kullanılmıştı. ne reklamı olduğu aklıma gelmedi ama..
0
ne reklam ne de olacak o kadar skeci olarak hatırlıyorum bunu. benim hatırladığım sahne çok net gözümün önünde. tiyatro dekorlu tv programlarından biriydi sanırım (devekuşu kabare ekolünden -hatta belki de odur-)
prof rolündeki tiyatrocumuzun da yüzü çok net aklımda ama ismini bulamıyorum. dur kasayım biraz daha, içime dert olur şimdi.
prof rolündeki tiyatrocumuzun da yüzü çok net aklımda ama ismini bulamıyorum. dur kasayım biraz daha, içime dert olur şimdi.
0
gneral
arkadaşlar selam,gece vakti kafam pek alamıyor :\http://www.focalprice.com/LX2181X/E27_200_240V_10W_56_5730_SMD_6000_6500K_White_LED_Corn_Light_Yellow.htmlşu linkteki ampül normal tasarruflu ampullerde kaç w'a eşittir?
arkadaşlar selam,
gece vakti kafam pek alamıyor :\
www.focalprice.com
şu linkteki ampül normal tasarruflu ampullerde kaç w'a eşittir?
gece vakti kafam pek alamıyor :\
www.focalprice.com
şu linkteki ampül normal tasarruflu ampullerde kaç w'a eşittir?
0
O içinde kullanılan led lerin verimliliğine bağlı. Net bir rakam verilemez. Hatta kıyaslanacak tasarruflu ampulde de marka belli olmadığı için hiç kestirilemez bir soru sormuşsunuz azizim.
0
ışık şiddetini mi soruyorsun? elektrik tüketimi mi?
ışık şiddetini vermemiş ama alttaki tabloya göre 3 kat daha parlakmış herhangi bir 10w ampüle göre
ışık şiddetini vermemiş ama alttaki tabloya göre 3 kat daha parlakmış herhangi bir 10w ampüle göre
0
alttaki tablolarda 9 watt'lık bu ampül (LED) 150 watt'lık akkor ampül veya 30 watt'lık normal tasarruflu ampül kadar ışık verir diyor. Bu gönderdiğiniz 10 watt olduğuna göre biraz daha fazlası olur.
0
56 adet 5730 kılıflı led kullanmışlar. üstün kalite bir ürün olmadığını farzederek takriben 120-130mA akımla sürülmüşlerdir diye düşünüyorum (parlak ışık versin diye). yine aynı düşük kalite sebebiyle led başına ortalama 3.1v gerilim düşüyordur.
0,125A'dan hesaplasak, 3,1*0,125*56=21,7 watt çıkar. ac/dc konvertör (led sürücü) verimliliği de %85'in üzerinde değildir. bu durumda şebekeden şektiği güç 25,5 watt'a tekabül eder. ben kalite konusunda karamsar davranmış olsam bile imkan ihtimal yok ki bu lamba 20 watt'tan düşük olsun. ürünün başlığındaki 10W'a aldanma, yalan o bariz. ya o yalan, ya da belirtilen led sayısı. neyse geçelim.
kesin sonuç vermek kolay değil ama takriben 110lm/w ışık akısı olduğunu sanıyorum. yani aynı ışık miktarını veren cfl'in %60'ı kadar, enkandasen lambanınsa %13'ü kadar enerji tüketir. bu durumda ben kabaca şunu buluyorum:
led - 20W
cfl - 33,3W
enk.- 153W
çin malı olduğu belli. led lambalarda ürünün ömrünü led sürücü belirlediği için bu tip lambalar evladiyelik olamıyor. yarı iletkenler, örneğin ledler bozulmazlar, sadece yıllar içinde yıpranmadan ötürü verimlerinde küçük kayıplar olur ama led sürücüler kalitesine göre 2 sene de dayanabilir, 10 sene de. ürünün fiyatına bakınca da pek uzun bir ömür göremiyorum. ha ama yine de bir cfl'den daha uzun süre dayanır ve cfl 2 sene sonra %20 ışık kaybına uğrarken led lamba en fazla %3-5 kaybeder. of ulan amma çok konuştum.
0,125A'dan hesaplasak, 3,1*0,125*56=21,7 watt çıkar. ac/dc konvertör (led sürücü) verimliliği de %85'in üzerinde değildir. bu durumda şebekeden şektiği güç 25,5 watt'a tekabül eder. ben kalite konusunda karamsar davranmış olsam bile imkan ihtimal yok ki bu lamba 20 watt'tan düşük olsun. ürünün başlığındaki 10W'a aldanma, yalan o bariz. ya o yalan, ya da belirtilen led sayısı. neyse geçelim.
kesin sonuç vermek kolay değil ama takriben 110lm/w ışık akısı olduğunu sanıyorum. yani aynı ışık miktarını veren cfl'in %60'ı kadar, enkandasen lambanınsa %13'ü kadar enerji tüketir. bu durumda ben kabaca şunu buluyorum:
led - 20W
cfl - 33,3W
enk.- 153W
çin malı olduğu belli. led lambalarda ürünün ömrünü led sürücü belirlediği için bu tip lambalar evladiyelik olamıyor. yarı iletkenler, örneğin ledler bozulmazlar, sadece yıllar içinde yıpranmadan ötürü verimlerinde küçük kayıplar olur ama led sürücüler kalitesine göre 2 sene de dayanabilir, 10 sene de. ürünün fiyatına bakınca da pek uzun bir ömür göremiyorum. ha ama yine de bir cfl'den daha uzun süre dayanır ve cfl 2 sene sonra %20 ışık kaybına uğrarken led lamba en fazla %3-5 kaybeder. of ulan amma çok konuştum.
0
tabudeviren
saat, cep telefonu, anahtar vb. şeyleri götürebiliyor muyuz?
saat, cep telefonu, anahtar vb. şeyleri götürebiliyor muyuz?
0
Ben hep götürdüm ikisinde çantamda birinde hocada bekledi telefon. Normal saat anahtar sıkıntı degil.
Tobb da ve Amerikan Kultur de girdim.
Tobb da ve Amerikan Kultur de girdim.
0
hayır. daha doğrusu girişte alıyorlar. sınav esnasında not tutmak için kullanacağın kalemi bile onlar veriyor. ben yanımda küçük bir çantayla gidip tek parça teslim etmiştim, rahat olmuştu. ha ama ilk 2 saatten sonra verilen 10 dakika molada kantinden bir çikolata falan almak için 3-5 tl bozukluk cebinde dursun. fazla yemeden, özellikle fazla içimeden gir sınava. sınavdan kısa süre önce tuvaleti kullan. molada bir yüzün yıkar bir de snickers falan yersen süper olur. başarılar.
0
karaage
SB. Cuma günü itibariyle ailemize katılan genç erkek kedimiz az önce eşimin kupasında kalan çaydan biraz içti ama fazla müsade etmedik; belki kedi bünyesi için zararlıdır (lipton sallama çay). Hayvanın böyle bir eğilimi olacaksa ortalıkta yarım kalmış çay falan bırakmamak lazım zararlıysa. Bilginiz
SB. Cuma günü itibariyle ailemize katılan genç erkek kedimiz az önce eşimin kupasında kalan çaydan biraz içti ama fazla müsade etmedik; belki kedi bünyesi için zararlıdır (lipton sallama çay). Hayvanın böyle bir eğilimi olacaksa ortalıkta yarım kalmış çay falan bırakmamak lazım zararlıysa. Bilginiz var mı?
0
şekerli değilse çaydan bir şey olmaz da madem bu işlerde yenisiniz klozetin kapağını kapalı tutun. o daha kötü.
0
çay şekerli değil de, süzen poşetlerden ötürü kediye zararı olur mu diye korktuk.
0
alın karşınıza konuşun "ya sen bir kedi olarak... ne işin var çayla, derdin ne evladım senin?" diye. bir zarar vermez ama abartmadıysa.
0
chandler
Word'de ekteki resimde yer alan grafikleri nasıl oluşturabiliriz? Bunlara özel bir tool filan mevcut mu yoksa gayet amatörce resim çizer gibi çizip resim ekler gibi beklemekten başka bi yolumuz yok mu? Çok da karışıklar:)Şimdiden teşekkürler..
Word'de ekteki resimde yer alan grafikleri nasıl oluşturabiliriz? Bunlara özel bir tool filan mevcut mu yoksa gayet amatörce resim çizer gibi çizip resim ekler gibi beklemekten başka bi yolumuz yok mu? Çok da karışıklar:)
Şimdiden teşekkürler..
Şimdiden teşekkürler..
0
www.youtube.com
bunun gibi bir video yardımcı olabilir sanırım. biraz uğraştıracak ama hiç yoktan iyidir. ayrıca word için math add-on'u falan var, onları indirmen gerekebilir.
bunun gibi bir video yardımcı olabilir sanırım. biraz uğraştıracak ama hiç yoktan iyidir. ayrıca word için math add-on'u falan var, onları indirmen gerekebilir.
0
john
Hani şu neandertal ler. Şimdi bu insanlar ölmüş, daha sonra Akdeniz e geçmeyi başaran bi kaç insanın devamımıyız biz. Yani nasıl geldik bu zamana kadarBirde Okadar insanlar yaşamış osmanlılar onun oncesinde hun lar falan vsBunlar bulmamışlar mı hiç kalıntı fosil falan Bunları bilen varmı bi anlatabi
Hani şu neandertal ler. Şimdi bu insanlar ölmüş, daha sonra
Akdeniz e geçmeyi başaran bi kaç insanın devamımıyız biz. Yani nasıl geldik bu zamana kadar
Birde Okadar insanlar yaşamış osmanlılar onun oncesinde hun lar falan vs
Bunlar bulmamışlar mı hiç kalıntı fosil falan
Bunları bilen varmı bi anlatabilirmi yani sonuçta buz devri falan olayı var
Akdeniz e geçmeyi başaran bi kaç insanın devamımıyız biz. Yani nasıl geldik bu zamana kadar
Birde Okadar insanlar yaşamış osmanlılar onun oncesinde hun lar falan vs
Bunlar bulmamışlar mı hiç kalıntı fosil falan
Bunları bilen varmı bi anlatabilirmi yani sonuçta buz devri falan olayı var
0
abi, o kadar dağınık sorular ki bunlar. tek paragrafla özet geçmek imkansız.
bunlar öldü mü, bizim sapienslerle verimli döl verecek şekilde melezlendi mi belli değil.
akdenize geçmekten kastın nedir? insanın tarihi göçler tarihi. ne zamanki göç bu? bunu iddia eden kim? hangi kaynak? hangi bilimsel hakemli dergide yayınlanmış?
hayat, tarih, insanlık osmanlıdan hundan ibaret değil. hatta bunların soyundan gelenlerin günümüzdekilerin bilhassa sikinde bile değil fosiller.
fosilci ararsan anglosaksonlara bakacan. bu da 100 senelik falan paleontoloji biliminin sonucu. bundan 200 yıl önce hemen herkes dünyanın birkaç bin yıllık olduğunu düşünüyordu. ne fosili? önce bilim tarihi öğren.
buz devri varsa var, kastetmeye çalıştığın buzda hapsolan fosiller mi? nedir?
bunlar öldü mü, bizim sapienslerle verimli döl verecek şekilde melezlendi mi belli değil.
akdenize geçmekten kastın nedir? insanın tarihi göçler tarihi. ne zamanki göç bu? bunu iddia eden kim? hangi kaynak? hangi bilimsel hakemli dergide yayınlanmış?
hayat, tarih, insanlık osmanlıdan hundan ibaret değil. hatta bunların soyundan gelenlerin günümüzdekilerin bilhassa sikinde bile değil fosiller.
fosilci ararsan anglosaksonlara bakacan. bu da 100 senelik falan paleontoloji biliminin sonucu. bundan 200 yıl önce hemen herkes dünyanın birkaç bin yıllık olduğunu düşünüyordu. ne fosili? önce bilim tarihi öğren.
buz devri varsa var, kastetmeye çalıştığın buzda hapsolan fosiller mi? nedir?
0
@sadakatsiz,
neandertallerin beyinsiz olduğuna dair pek bulgu yok. hatta bizden daha zeki olabilecekleri de söyleniyor.
yok olmalarının sebebi; soğuk iklimde yaşadıkları için geniş sürülere değil birkaç kişilik gruplara sahiplerdi. o şekilde yaşıyorlardı. haliyle karşılarında yüzlercce kişilik insan sürüleri görmeye başldıklarında direnemediler.
hatta neandertallerin beyin hacmi, insanlarınkinden daha büyüktü. dönemin homosapiensinden çok daha komplike aletler üretiyorlardı ve daha çok çeşit maddeyle çalışıyorlardı.
neandertallerin beyinsiz olduğuna dair pek bulgu yok. hatta bizden daha zeki olabilecekleri de söyleniyor.
yok olmalarının sebebi; soğuk iklimde yaşadıkları için geniş sürülere değil birkaç kişilik gruplara sahiplerdi. o şekilde yaşıyorlardı. haliyle karşılarında yüzlercce kişilik insan sürüleri görmeye başldıklarında direnemediler.
hatta neandertallerin beyin hacmi, insanlarınkinden daha büyüktü. dönemin homosapiensinden çok daha komplike aletler üretiyorlardı ve daha çok çeşit maddeyle çalışıyorlardı.
0
Ulen bi cevap yazmışsınız yarısını fırca kaymakla harcamışsınız , izlemiyorum belgesel kitapta okumuyorum gelcem buraya sorcam oldumu kardeşim :D
Biliyoruz insanlığın hun dan ibaret olmadığını aklıma ilk onlar geldi hani mesela mardinde bilmem kac bin yıllık yer altı şehri bulundu diyorlar ya sallıyorum tamamen bunu , e kardeşim oralarda kaç yüzyıldır insanlar yaşamıyormuydu, konyada izmirde biton şey bulunuyor burda da öyle bunları anlamaya da çılışıyorum o yüzden sorular dağınık geliyor
Neandertallerin beyin hacminin büyük olduğunu biliyorum bende hatta dönemin teknolojisiyle çok iyi aletler ürettiklerinide
Biliyoruz insanlığın hun dan ibaret olmadığını aklıma ilk onlar geldi hani mesela mardinde bilmem kac bin yıllık yer altı şehri bulundu diyorlar ya sallıyorum tamamen bunu , e kardeşim oralarda kaç yüzyıldır insanlar yaşamıyormuydu, konyada izmirde biton şey bulunuyor burda da öyle bunları anlamaya da çılışıyorum o yüzden sorular dağınık geliyor
Neandertallerin beyin hacminin büyük olduğunu biliyorum bende hatta dönemin teknolojisiyle çok iyi aletler ürettiklerinide
0
bildiklerinin hepsi yalan yanlis seyler.
- neandertallerle insanlar ayni atadan gelme farkli turler. neandertal = insan diye bir sey soz konusu degil.
- akdenizi gecme diye bir sey soz konusu degil.
-hepsinin kalintisi var ve hemen hepsi de zaten bulunmus durumda.
bol bol kitap okuman, arastirma yapman lazim.
www.youtube.com
- neandertallerle insanlar ayni atadan gelme farkli turler. neandertal = insan diye bir sey soz konusu degil.
- akdenizi gecme diye bir sey soz konusu degil.
-hepsinin kalintisi var ve hemen hepsi de zaten bulunmus durumda.
bol bol kitap okuman, arastirma yapman lazim.
www.youtube.com
0
o zaman bazı temel bilgileri bombalıyorum.
fosilleşmek zor iş. her ortam fosilleşmeyi desteklemiyor. misal ortamda kireçtaşı varsa fosilleşmek son derece mümkün, buna rağmen bir türde fosilleşme ihtimali 1milyon bireyde bir birey diyorlar kabaca. ama fosilleşip 3 milyon yıl toprak altında kalıp sonra erozyonla ortaya çıkıp irikıyım bir hayvanın ayakları altında un ufak olmak son derece mümkün. bu yüzden kimdi hatırlamıyorum, galiba dawkinsti, şey der: "fosilleşmek şereftir"
ya da öyle bir şey.
konuyla ilgili kabaca fikir sahibi olmak için bile çok fazla okumak gerekiyor. mesela fossils for amateurs diye bir kitap var. okuyorsun. tamam kaptım diyorsun ama etrafta fosil alanı yok mk. bütün arazi çok genç, tortul yok. hepsi magmatik. benim kardeş jeolog. sordum nerde trilobit bulurum dedim. nah çekti. terbiyesiz inbe zaten çocukluğundan beri.
konyada mesela, bisikletçiye girdik bakınıyoruz. böyle yemyeşil tortul kayaçta desen desen kabuklular gördük. kardeş dedi bu nerden? dükkacının ocağı varmış. anlar mısın diyor bizimkine.
anlarız da işte ocağına gitsek kovalar. içerisi fosil kaynıyor ama lanet olası özel mülkiyet ve federal yasalar :(
fosilleşmek zor iş. her ortam fosilleşmeyi desteklemiyor. misal ortamda kireçtaşı varsa fosilleşmek son derece mümkün, buna rağmen bir türde fosilleşme ihtimali 1milyon bireyde bir birey diyorlar kabaca. ama fosilleşip 3 milyon yıl toprak altında kalıp sonra erozyonla ortaya çıkıp irikıyım bir hayvanın ayakları altında un ufak olmak son derece mümkün. bu yüzden kimdi hatırlamıyorum, galiba dawkinsti, şey der: "fosilleşmek şereftir"
ya da öyle bir şey.
konuyla ilgili kabaca fikir sahibi olmak için bile çok fazla okumak gerekiyor. mesela fossils for amateurs diye bir kitap var. okuyorsun. tamam kaptım diyorsun ama etrafta fosil alanı yok mk. bütün arazi çok genç, tortul yok. hepsi magmatik. benim kardeş jeolog. sordum nerde trilobit bulurum dedim. nah çekti. terbiyesiz inbe zaten çocukluğundan beri.
konyada mesela, bisikletçiye girdik bakınıyoruz. böyle yemyeşil tortul kayaçta desen desen kabuklular gördük. kardeş dedi bu nerden? dükkacının ocağı varmış. anlar mısın diyor bizimkine.
anlarız da işte ocağına gitsek kovalar. içerisi fosil kaynıyor ama lanet olası özel mülkiyet ve federal yasalar :(
0
bbc'de izlediğim bir belgesele göre neandertal insanın homo sapiens'ten daha az zeki olduğuna dair hiçbir bulgu yok. hatta yaşadıkları bölgelerde bulunan alet edevata göre kendilerini en az homo sapiens kadar geliştirdikleri keşfedilmiş. bu eşyaların karakterine bakıyor adamlar. mağara resimlerinden tut bir ton ipucunu değerlendiriyor ve neticede "homo sapiens daha saldırgan bir türdü" yorumu yapıyorlar.
düşünsene, bire bir aynı fiziksel özelliklere sahip iki kişi var ama birisi elinde bıçak tutuyor. bu iki kişi kavga etse elbette eli bıçaklı olanın hayatta kalma şansı daha fazladır. atalarının neandertal olduğunu iddia eden bilim adamları da var ama belli ki her karşılaşmada homo sapiens savaşçı özellikleri sebebiyle sayıca üstün kalmış. nihayetinde neandertalleri yok etmiş ve hakim tür olmuşlar.
belki de bugün dünyada bu kadar düşmanlık olmasının sebebi yeterince neandertal geni taşımıyor olmamızdır. neandertaller bizim mevcut göre teknolojik seviyemize göre çoook çok geride olabilir ama medeniyetin temelleri konusunda belki de bizim onların seviyesine ulaşmamız daha yüzlerce yıllar alacak. ne tuhaf lan.
düşünsene, bire bir aynı fiziksel özelliklere sahip iki kişi var ama birisi elinde bıçak tutuyor. bu iki kişi kavga etse elbette eli bıçaklı olanın hayatta kalma şansı daha fazladır. atalarının neandertal olduğunu iddia eden bilim adamları da var ama belli ki her karşılaşmada homo sapiens savaşçı özellikleri sebebiyle sayıca üstün kalmış. nihayetinde neandertalleri yok etmiş ve hakim tür olmuşlar.
belki de bugün dünyada bu kadar düşmanlık olmasının sebebi yeterince neandertal geni taşımıyor olmamızdır. neandertaller bizim mevcut göre teknolojik seviyemize göre çoook çok geride olabilir ama medeniyetin temelleri konusunda belki de bizim onların seviyesine ulaşmamız daha yüzlerce yıllar alacak. ne tuhaf lan.
0
mr.goodcat
beyaz eşya almak için (çamaşır, ankastre fırın, ocak, buzdolabı vs.) bu markayı tavsiye eder misiniz? bosch, siemens ile aynı fabrikada üretildiğini biliyorum ama malzeme ve kalite olarak aynı teknolojiler mi kullanılıyor onu bilmiyorum sonuçta aynı fabrikada montaj yapılabilir ama siemens'e göre ku
beyaz eşya almak için (çamaşır, ankastre fırın, ocak, buzdolabı vs.) bu markayı tavsiye eder misiniz?
bosch, siemens ile aynı fabrikada üretildiğini biliyorum ama malzeme ve kalite olarak aynı teknolojiler mi kullanılıyor onu bilmiyorum sonuçta aynı fabrikada montaj yapılabilir ama siemens'e göre kullanılan malzeme daha kalitesiz de olabilir. bunu bilemiyorum.
bosch, siemens ile aynı fabrikada üretildiğini biliyorum ama malzeme ve kalite olarak aynı teknolojiler mi kullanılıyor onu bilmiyorum sonuçta aynı fabrikada montaj yapılabilir ama siemens'e göre kullanılan malzeme daha kalitesiz de olabilir. bunu bilemiyorum.
0
Öğrenciliğimde (2004 yılında) aldığım Profilo çamaşır makinesini mezun olunca (2009) İzmir'den Bursa'ya getirdim, annem hala hiçbir sorun yaşamadan kullanıyor. Yine 2004'te aldığım buzdolabını da getirdim, babaannemin evinde şu an tertemiz çalışıyor.
Evlenince kendi evime Hotpoint Ariston aldım o ayrı. Fiyat / performans olarak Profilo ve Ariston benziyor birbirine sanırım.
Evlenince kendi evime Hotpoint Ariston aldım o ayrı. Fiyat / performans olarak Profilo ve Ariston benziyor birbirine sanırım.
0
evde çamaşır makinası profiloydu zamanı geldi mecburen değiştirdik annem yine profilo aldırmıştı, memnunum diyordu.
0
Camasir makinesi ve buzdolabini profilo aldim yakin zamanda. Kurulumabgelen servis bisch ve siemens ile neredeyse birebir aynidir dedi. Tabi ayni olan modelleri icin.
Tamamen.ayni gorunum ve ozellikteki camasir makinasi profilo 1000 lira bosch 1350 lira siemens 1500 lira. Bence para markaya veriliyor. Servis agi ve fiyat performans olarak aylarca arastirma sonucunda profilo aldim ben.
Tamamen.ayni gorunum ve ozellikteki camasir makinasi profilo 1000 lira bosch 1350 lira siemens 1500 lira. Bence para markaya veriliyor. Servis agi ve fiyat performans olarak aylarca arastirma sonucunda profilo aldim ben.
0
nathanieltroy
görüştüğüm kişinin dedesi vefat etti bu sabah. aramızda net bi şey yok, sabah öğle akşam konuşuyoruz, yani flört söz konusu ama ilişkimiz yok. beklenen bi ölümdü, çok çok üzüntülü olmasa da elbette üzgün. desteğimi yeterince göstermekle birlikte cenaze olayından emin değilim. pazar günü olacak tören
görüştüğüm kişinin dedesi vefat etti bu sabah. aramızda net bi şey yok, sabah öğle akşam konuşuyoruz, yani flört söz konusu ama ilişkimiz yok.
beklenen bi ölümdü, çok çok üzüntülü olmasa da elbette üzgün. desteğimi yeterince göstermekle birlikte cenaze olayından emin değilim. pazar günü olacak tören. ne bileyim ne sıfatla gideceğim ki diye düşünüyorum. kimseyi tanımıyorum etmiyorum zaten. bir de yahudi oldukları için adetlerini falan bilemiyorum, o yüzden de çekiniyorum biraz.
beklenen bi ölümdü, çok çok üzüntülü olmasa da elbette üzgün. desteğimi yeterince göstermekle birlikte cenaze olayından emin değilim. pazar günü olacak tören. ne bileyim ne sıfatla gideceğim ki diye düşünüyorum. kimseyi tanımıyorum etmiyorum zaten. bir de yahudi oldukları için adetlerini falan bilemiyorum, o yüzden de çekiniyorum biraz.
0
Git bence. En azından arkadaşı olarak. Aileye düşkün olurlar diye biliyorum.
0
gitme bence. ne sıfatla gideceksin? nezaketen teklif edebilirsin belki. uygun olur mu bilmiyorum ama arzu edersen, yanında olmamı istersen gelebilirim gibisinden. ama bi de seni düşünmek istemeyebilir oralarda.
0
@mea yok hiç tanışmadım arkadaşlarıyla. hani bi kişiyi bile tanısam giderim zaten, yanında takılırım. ama böyle napcam ki. belki komik geliyo kulağa ama napacağımı bile bilmiyorum, yanlış bi şey yapmak istemem. sanırım gitmemek veya yarın açık açık bunları dillendirmek en iyisi.
0
arkadaşlarından tanıdığınız olsaydı onlarla beraber giderdiniz.
cenazeye gitmek, taziye bildirmek bir insanlık vazifesidir. hiç bir sıfatınız olması gerekmez.
ancak aileden ve arkadaşlardan kimse tanımıyorsanız, adetlerini de bilmiyorsanız garip olur. belki sonrasında baş sağlığına uğrarsınız.
bunu arkadaşınıza samimi bir şekilde anlatın. sizin samimiyetinizi bilsin. yeterli.
cenazeye gitmek, taziye bildirmek bir insanlık vazifesidir. hiç bir sıfatınız olması gerekmez.
ancak aileden ve arkadaşlardan kimse tanımıyorsanız, adetlerini de bilmiyorsanız garip olur. belki sonrasında baş sağlığına uğrarsınız.
bunu arkadaşınıza samimi bir şekilde anlatın. sizin samimiyetinizi bilsin. yeterli.
0
arkadaşı sıfatıyla tabi ki. gitmen gerekir. hiç olmazsa teklif et, yanında olayım de.
0
yahudiyse eğer sinagog ayinine zaten muhtemelen giremezsin güvenlik sebeplerinden ötürü.
0
anne-babası değil sonuçta. dedesi için gitmene gerek yok. baş sağlığı dileyim "benim yapabileceğim bir şey varsa lütfen söylemeye çekinme, en ufak bir yardımım bile olsa memnun olurum" gibi bir şeyler söyle yeter.
0
ermanen
O.Noir diye bir restoran var (montreal ve toronto'da).http://www.onoir.com/restorana giriyorsun.loş ışıklı bir barda yemeğini sipariş ediyorsun.zifiri karanlık bir odaya geçip masaya oturuyorsun.kör garsonlar servis yapıyor, yemeği nereye koyduğunu ve detayları anlatıyor.sebep: görme duyusu gidince,
O.Noir diye bir restoran var (montreal ve toronto'da).
www.onoir.com
restorana giriyorsun.
loş ışıklı bir barda yemeğini sipariş ediyorsun.
zifiri karanlık bir odaya geçip masaya oturuyorsun.
kör garsonlar servis yapıyor, yemeği nereye koyduğunu ve detayları anlatıyor.
sebep: görme duyusu gidince, diğer duyuların algılama oranı artıyor. yemeğin tadını daha iyi alıyorsun. eh asıl sebep de ilginçlik işte.
ne diyorsunuz bu konuda? siz gider miydiniz?
www.onoir.com
restorana giriyorsun.
loş ışıklı bir barda yemeğini sipariş ediyorsun.
zifiri karanlık bir odaya geçip masaya oturuyorsun.
kör garsonlar servis yapıyor, yemeği nereye koyduğunu ve detayları anlatıyor.
sebep: görme duyusu gidince, diğer duyuların algılama oranı artıyor. yemeğin tadını daha iyi alıyorsun. eh asıl sebep de ilginçlik işte.
ne diyorsunuz bu konuda? siz gider miydiniz?
0
ı ıh gitmem. yemeği görmem lazım. ya içinde kıl, böcek gibi istenmeyen bir madde varsa :(
0
dialogo nel buio (karanlıkta diyalog?) kapsamında milano'da da bayağı bir sene önce bu olayı yaptılar, gidemedim/gitmedim. lakin kafamın bir köşesinde bir şekilde yine haberim olsa vs imkan yaratıp gitmeye çabalarım. güzel bir tecrübe olabilir diye düşünüyorum.
bir de sanki körlerin değil de gece görüşü gözlükleri ile servis yapan elemanların bulunduğu bi restoran şekli de vardı..
bir de sanki körlerin değil de gece görüşü gözlükleri ile servis yapan elemanların bulunduğu bi restoran şekli de vardı..
0
Gidebilirim ben, değişik olabilir. Karanlıkta Diyalog'a da gitmeyi planlıyorum zaten.
0
"görme duyusu gidince, diğer duyuların algılama oranı artıyor"
bu olay bir seferde gerçekleşen bir şey değil yalnız. dilinin ve burnunun gözünün görmediğine kesin olarak inanması için nispeten uzun bir zamana ihtiyaç var.
gitmezdim.
bu olay bir seferde gerçekleşen bir şey değil yalnız. dilinin ve burnunun gözünün görmediğine kesin olarak inanması için nispeten uzun bir zamana ihtiyaç var.
gitmezdim.
0
karanlıkta diyalog değil mi bu iste? onun bu kadar reklamı yapılmadan önce galata'da vardı aynından. gitmisti bir arkadasım. yemek ikram etmisler, sarap içmisler. tadını daha iyi anladım falan diyordu ama sallamıstır bence. tek duyuya abanınca oluyordur öyle tepkiler.
0
@ufuk un dediği gibi istanbulda vardı böyle bir yer. Sadece yemek yenen değil, muhabbet sohbet, yürüme aktivitesi falan da vardı.
0
ALmanyada da var, maksat kör insanları anlamak için. Karaköyde de olması lazım bu tür.
Dialogue in the dark da var, sergi. Bu tür şeyleri amaçlıyor.
Vegan vs biri için zor şeyler tabi o restoranda ymek.
Dialogue in the dark da var, sergi. Bu tür şeyleri amaçlıyor.
Vegan vs biri için zor şeyler tabi o restoranda ymek.
0
karanlıkta diyalog'a gittim. orada karanlıkta kafede falan da oturuyorsun. bi sürü şey yapıyorsun. otobüse biniyorsun, vs.
bu bi filmde vardı. about time
bu bi filmde vardı. about time
0
galatada da böyle bir yer var (bkz: karanlıkta yemek)
kapandı diye duymuştum ama şimdi sitesinden gördüğüm kadarıyla devam ediyorlarmış;
www.karanliktayemek.com
farklı yemekler tatmayı severim lakin bu konsept olarak ilgimi çekmiyor nedense.
kapandı diye duymuştum ama şimdi sitesinden gördüğüm kadarıyla devam ediyorlarmış;
www.karanliktayemek.com
farklı yemekler tatmayı severim lakin bu konsept olarak ilgimi çekmiyor nedense.
0
kahve kokusu
Asgari 2 günde 1 kez traş olan biriyim.Traşı bir düz + bir tes olurum, sinek kaydı gibi, bu yüzden iyi bıçakların hemen hemen hepsini denemişimdir.En son 5 bıçaklı şu gilletten aldım. 3 tane de yanında bıçak aldım.Gilette nin köpüğü ile bir bıçak yaklaşık bir ay gitti.Sonra;Gibbs markalı hassas köpü
Asgari 2 günde 1 kez traş olan biriyim.
Traşı bir düz + bir tes olurum, sinek kaydı gibi, bu yüzden iyi bıçakların hemen hemen hepsini denemişimdir.
En son 5 bıçaklı şu gilletten aldım. 3 tane de yanında bıçak aldım.
Gilette nin köpüğü ile bir bıçak yaklaşık bir ay gitti.
Sonra;
Gibbs markalı hassas köpük ile 2. bıçağı kullanıyorum ( şubattan beri ) hala bitmedi lan. O yeşil bandı da halen duruyor, tersten sorunsuz alıyorum, keskinliği hala muazzam, şu ana kadar bir tek kesik bile yapmadı zaten cildimde.
Bu normal mi?
Traşı bir düz + bir tes olurum, sinek kaydı gibi, bu yüzden iyi bıçakların hemen hemen hepsini denemişimdir.
En son 5 bıçaklı şu gilletten aldım. 3 tane de yanında bıçak aldım.
Gilette nin köpüğü ile bir bıçak yaklaşık bir ay gitti.
Sonra;
Gibbs markalı hassas köpük ile 2. bıçağı kullanıyorum ( şubattan beri ) hala bitmedi lan. O yeşil bandı da halen duruyor, tersten sorunsuz alıyorum, keskinliği hala muazzam, şu ana kadar bir tek kesik bile yapmadı zaten cildimde.
Bu normal mi?
0
Ben askerliğimi yaptığım zamanlar bu şaşkınlığı yaşamıştım. Gilette Mach3'ün tek başlığı ile o kadar uzun süre idare ettim ki gani gani helal ettim verdiğim parayı. Hala da Mach3'ten vazgeçmem.
Neyse, bu durumda asıl şaşırılacak şey 5 bıçaklı bir başlığın 1 ayda körlenmesidir heralde. Şubattan beri kullandığın başlık da ekstra dayanıklıymış kabul ama ben zaten 6 aydan önce bitmesini beklemezdim.
Not: Köpük olarak değişiyor benim tercihim. Bir Arko alıyorum, bir Gibbs, bir Nivea, hangisi denk gelirse.
Neyse, bu durumda asıl şaşırılacak şey 5 bıçaklı bir başlığın 1 ayda körlenmesidir heralde. Şubattan beri kullandığın başlık da ekstra dayanıklıymış kabul ama ben zaten 6 aydan önce bitmesini beklemezdim.
Not: Köpük olarak değişiyor benim tercihim. Bir Arko alıyorum, bir Gibbs, bir Nivea, hangisi denk gelirse.
0
sakalın sertliğine, sıklığına ve kullanım tarzına göre de değişir tabii. benimkiler 2 bıçaklı olanlardandı. neredeyse hiç sakalı yumuşatamadan, acele ile her gün traş oluyordum. bir de sakallarım oldukça serttir benim. bunlar gerçekten kaliteli traş bıçakları. uzun süre kullanılır. yine de pintilik etmeyip en azından ayda bir değiştirmek daha sağlıklı olacaktır.
0
Benim sakallarımın sıklığına göre normal değil sanırım. Haftanın 5 günü mac3 ile traş oluyorum. 1 ay zor gidiyor bir bıçak. Yüzümü de tahriş ediyor.
0
kelbukel
Ucuz yollu bişey arıyorum ofis için. Lazer yazıcıların toner'leri fahiş fiyatlar galiba. Mürekkep püskürtmeli mi almak lazım?Marka model var mı tavsiye olacak?
Ucuz yollu bişey arıyorum ofis için. Lazer yazıcıların toner'leri fahiş fiyatlar galiba.
Mürekkep püskürtmeli mi almak lazım?
Marka model var mı tavsiye olacak?
Mürekkep püskürtmeli mi almak lazım?
Marka model var mı tavsiye olacak?
0
ucuz yollu derken? mesela ben geçenlerde şu ürünü aldım eve:
www.hepsiburada.com
ofiste de kullanılabilir ama siyah kartuş 200 sayfa falan çıktı alabiliyor.
neticede gayet kaliteli baskı verse de kartuş yenileme sıklığı can sıkıcı olabilir ofis kullanımında. bu mantıkla bakmak lazım. lazer yazıcıların toneri pahalıdır ama çok uzun süre masraf çıkarmaz. bir tonerle 2000-2500 sayfa civarında çıktı almak gayet tatmin edici.
ha dipnot vereyim. xerox alma. o kadar.
www.hepsiburada.com
ofiste de kullanılabilir ama siyah kartuş 200 sayfa falan çıktı alabiliyor.
neticede gayet kaliteli baskı verse de kartuş yenileme sıklığı can sıkıcı olabilir ofis kullanımında. bu mantıkla bakmak lazım. lazer yazıcıların toneri pahalıdır ama çok uzun süre masraf çıkarmaz. bir tonerle 2000-2500 sayfa civarında çıktı almak gayet tatmin edici.
ha dipnot vereyim. xerox alma. o kadar.
0
gmzo
okumadan sözleşmeye imza atınca akbank'a 3 tane kredi kartı başvurusu yapmış bulundum. freekart, axess ve wings. halihazırda kullandığım bir garanti bankası kredi kartım var. bu yüzden bu kartların hepsini kabul etmeden geri göndermeyi düşündüm ama, freekart'ın yıllık kart ücreti yokmuş mesela. gara
okumadan sözleşmeye imza atınca akbank'a 3 tane kredi kartı başvurusu yapmış bulundum. freekart, axess ve wings. halihazırda kullandığım bir garanti bankası kredi kartım var. bu yüzden bu kartların hepsini kabul etmeden geri göndermeyi düşündüm ama, freekart'ın yıllık kart ücreti yokmuş mesela. garantiyi kapatıp maaş hesabına tanımlı kredi kartı kullanmak daha mı mantıklı acaba? limitinin de garantiden fazla olması muhtemel ama maaş beyanıyla istersem garantiyi artırırım zaten.
ne yapayım bu kadar kartı yahu?
ne yapayım bu kadar kartı yahu?
0
kullanmadığın ve ücret ödemediğin sürece kredi kartının hiçbir olumsuz etkisi yok nasıl olsa. bir gün çok zor durumda kalırsan kenarda bulunması faydalı bence. yerinde olsam freekart'ı kenarda tutardım. ha garanti'den genel anlamda memnun değilsen zaten komple kapat gitsin derim. hesap işletim ücreti zırt pırt kesiyorlarsa neden katlanasın ki?
0
"bir gün çok zor durumda kalırsam kullanırım" diye geri göndermediğim 3 kredi kartım var ve borçlarını temizleyip kartları cehennemin dibine göndermek için 8000 tl kredi çektim bugün. ne olursa olsun birden fazla kredi kartı kullanma. "ben iradeli insanım, muhasebemi yaparım" diyorsan da kullanma, ben de öyle bir adamım çünkü.
ha garantiyi iptal edip maaş hesabına tanımlı kredi kartımı kullanırım diyorsan ne ala.
ha garantiyi iptal edip maaş hesabına tanımlı kredi kartımı kullanırım diyorsan ne ala.
0
3 kartim var, ikisini kullaniyorum. Harcamalarini kontrol edebilceksen zarari yok.
0
Ben maaş hesabımın olduğu bankayı daha çok kullanıyorum kolay oluyor fakat o verdikleri yıllık aidatı olmayan kartların hiçbir özelliği de olmayabiliyor. Taksit imkanları vesaire olmadığı için yıllık ücreti yok sanırım. Detaylarını oku, işine yarıyorsa dediğin mantıklı.
Bu arada kenarda dursun ihtiyaç olursa kullanırım mantığına da hiç girme boşver, gerisini kapattır gitsin. Olunca harcıyor insan ondan sonra uğraş dur. En iyisi fazla olmaması. Bu dediğim limit için de geçerli.
Bu arada kenarda dursun ihtiyaç olursa kullanırım mantığına da hiç girme boşver, gerisini kapattır gitsin. Olunca harcıyor insan ondan sonra uğraş dur. En iyisi fazla olmaması. Bu dediğim limit için de geçerli.
0
ya ben lan neyse
soru çok geniş, çok basit, çok bilgisizce kokuyor ama ben sorayım yine de:marsta neden hayat yok mesela? bilinen gezegenlerin çoğundan daha insancıl koşulları olmasına rağmen.aslında sorum da burada başlıyor. neden insancıl koşullar arıyoruz? diyelim ki amonyak atmosferli bir gezegende neden amonyak
soru çok geniş, çok basit, çok bilgisizce kokuyor ama ben sorayım yine de:
marsta neden hayat yok mesela? bilinen gezegenlerin çoğundan daha insancıl koşulları olmasına rağmen.
aslında sorum da burada başlıyor. neden insancıl koşullar arıyoruz? diyelim ki amonyak atmosferli bir gezegende neden amonyak soluyan canlılar evrimleşmedi? üstelik oksijen seviyesi yükseldikçe evrimin duraksadığına dair -dünya için söylüyorum- çalışmalar var.
ya da çok yüksek soğukluklara evrimleşmiş canlılar neden yok ilgili gezegenlerde?
geçen izlediğim bir tartışmada bir fizik profu. "karbondioksit içeren gezegenlerde karbondioksit solumaya evrilmiş canlılar olabilirdi mesela." demişti.
soru bu.
sağ olunuz.
marsta neden hayat yok mesela? bilinen gezegenlerin çoğundan daha insancıl koşulları olmasına rağmen.
aslında sorum da burada başlıyor. neden insancıl koşullar arıyoruz? diyelim ki amonyak atmosferli bir gezegende neden amonyak soluyan canlılar evrimleşmedi? üstelik oksijen seviyesi yükseldikçe evrimin duraksadığına dair -dünya için söylüyorum- çalışmalar var.
ya da çok yüksek soğukluklara evrimleşmiş canlılar neden yok ilgili gezegenlerde?
geçen izlediğim bir tartışmada bir fizik profu. "karbondioksit içeren gezegenlerde karbondioksit solumaya evrilmiş canlılar olabilirdi mesela." demişti.
soru bu.
sağ olunuz.
0
olabilir-di. demek ki yeterli/gerekli şartlar oluşmamış. "neden olmamış" sorusu doğru bir soru değil. daha ziyade "olabilir mi?" sorusunu sormak lazım.
birkaç gün önce #47102990 numaralı entry'de görmüştüm bak adam hesaplayıp şunu bulmuş:
"dünyanın evrende kapladığı alan, bir bakterinin dünyada kapladığı alandan kabaca 600 katrilyon kez daha küçüktür."
sadece güneş sistemindeki 3-5 gezegeni inceleyip kesin bir kanıya varmak sırf bu yüzden bile mümkün değil.
birkaç gün önce #47102990 numaralı entry'de görmüştüm bak adam hesaplayıp şunu bulmuş:
"dünyanın evrende kapladığı alan, bir bakterinin dünyada kapladığı alandan kabaca 600 katrilyon kez daha küçüktür."
sadece güneş sistemindeki 3-5 gezegeni inceleyip kesin bir kanıya varmak sırf bu yüzden bile mümkün değil.
0
Diğer gezegenlerde hayat olup olmadığını bilmiyoruz, misal Andromeda Galaksisi'ndeki bir gezegende, gezegendeki şartlara uyumlu canlılar yaşıyor olabilir. Bilemiyoruz. Gidip göremeyeceğimiz, herhangi bir makine gönderip öğrenemeyeceğiz kadar uzaktalar. Mars'ta şu an hayat varmış gibi gözükmüyor ama geçmişte olup olmadığını da bilmiyoruz, zira insanlı seyahat mümkün olmadığı için gerekli araştırmalar yapılamıyor. Robotlar bir yere kadar veri gönderebiliyor o kadar. Geçmişte oranın şartlarına uygun bir hayat vardı belki de, bilemiyoruz. Ayrıca canlılık illa insan formunda olacak diye bir şey yok; bakteri bile varsa, orada hayat var demektir. Umarım bir gün hepsi keşfedilir.
0
abi co2 inert bi gaz. onu solumak ne işe yarar ki?
solunumun olayı elektron verici element (o2, s) ve nihai alıcı (karbon) arasındaki basamaklardan maksimum atp'yi üretmek.
bizim solunum metodumuzda o sitokrom enzimleri silsilesinde daha fazla atp üretebilmemiz imkansız. (gibi, aslında flor işin içine girerse verim maksimuma çıkabilir ama tabii floru metabolizmaya katmak mesele) (kaynak: umitkaradeli.blogcu.com)
kaynak akademik değil idare et.
her ortamda canlılık oluşmalı gibi bir önkoşul kainata bir rol biçmek ama bunlara hiç gerek yok. evrenin bir projeksiyonu yok muhtemelen.
solunumun olayı elektron verici element (o2, s) ve nihai alıcı (karbon) arasındaki basamaklardan maksimum atp'yi üretmek.
bizim solunum metodumuzda o sitokrom enzimleri silsilesinde daha fazla atp üretebilmemiz imkansız. (gibi, aslında flor işin içine girerse verim maksimuma çıkabilir ama tabii floru metabolizmaya katmak mesele) (kaynak: umitkaradeli.blogcu.com)
kaynak akademik değil idare et.
her ortamda canlılık oluşmalı gibi bir önkoşul kainata bir rol biçmek ama bunlara hiç gerek yok. evrenin bir projeksiyonu yok muhtemelen.
0
Olup olmadığını bilmiyoruz. Şu an dünyada yaşamın en temel maddesi su ve dünyadaki su esasen dünya dışından gelmiş bir yapıtaşı.
www.youtube.com
Bu bakımdan, dünya dışı bir yerlerde yaşam olması bence çok mümkün.
www.youtube.com
Bu bakımdan, dünya dışı bir yerlerde yaşam olması bence çok mümkün.
0
hayat için gereken en önemli şart kendini kopyalayan bir molekülün varolması. böyle moleküllerin varlığını devam ettirmesi ve çoğalması belli şartlarla mümkün. soğuk gezegenlerde bunu yapacak kadar enerji bulunmaz. ha önceden ortaya çıkmış hayat oralarda evrimleşebilir ama köken o gezegenin o hali olmaz.
ikinci olarak hayatın temelindeki maddede belii bazı kimyasal özelliklerin olması gerekir. bunları karşılayan maddeler de karbon ve silisyum. ancak silisyumun karbondaki gibi kararlı bir aminoasit oluşturması için gereken sıcaklıklar o aminoasitin varolması için çok yüksek ve devamlı olarak dışarıdan desteklenmesi gereken düzeylerde. bunu sağlayan tek madde de karbon.
bu arada bitkiler zaten karbondioksitle yaşıyor.
ikinci olarak hayatın temelindeki maddede belii bazı kimyasal özelliklerin olması gerekir. bunları karşılayan maddeler de karbon ve silisyum. ancak silisyumun karbondaki gibi kararlı bir aminoasit oluşturması için gereken sıcaklıklar o aminoasitin varolması için çok yüksek ve devamlı olarak dışarıdan desteklenmesi gereken düzeylerde. bunu sağlayan tek madde de karbon.
bu arada bitkiler zaten karbondioksitle yaşıyor.
0
Var. (Bkz: tasavvuf)
Bilirsiniz, (bkz: muhyiddin ibni arabi), bu alimin kitabinda (bkz: futuhati mekkiyye)... Yalniz agir tasavvufi kitaptir.
Bilirsiniz, (bkz: muhyiddin ibni arabi), bu alimin kitabinda (bkz: futuhati mekkiyye)... Yalniz agir tasavvufi kitaptir.
0
inscancıl koşuldan kastınız ne? Mars'ta doğru dürüst atmosfer yok, su sıvı halde değil. kendisini günesin radyasyonundan koruyacak bir manyeti alanı yok.
bizim bildiğimiz yaşam için öncelikle suyun sıvı halde bulunması gerekiyor, diğer gerekler için (bkz: goldilocks bölgesi)
jupiter'in uydusu europa gibi goldilocks bölgesinde bulunmayan ama istisnai durumundan dolayı suyun sıvı halde bulunma ihtimali bulunan yerler de var.
NASA gelecekte buraya bir sonda gönderebilir mesela.
bizim bildiğimiz yaşam için öncelikle suyun sıvı halde bulunması gerekiyor, diğer gerekler için (bkz: goldilocks bölgesi)
jupiter'in uydusu europa gibi goldilocks bölgesinde bulunmayan ama istisnai durumundan dolayı suyun sıvı halde bulunma ihtimali bulunan yerler de var.
NASA gelecekte buraya bir sonda gönderebilir mesela.
0
her şeyin temeli enerji, yani enerji üretebilen canlılar yaşayabiliyor, belki evrenin bir köşesinde nükleer enerji ile yaşayan canlılar olabilir, kim bilir, ki aborjinlerin bazı zamanlar sadece güneş ışığı ile beslendiklerini bir yerde okumuştum.
0
kime göre neye göre hayat? sadece dünya üzerindeki hayatla sınırlandırırsanız en azından güneş sistemimizde hayat olmaması kadar doğal bir şey yok. ideal sıcaklık, güzel korunaklı bir atmosfer, zamanında çarpmış bir kuyruklu yıldızın bıraktığı organik parçalar...
organik: karbon içeren şeklinde basitçe bahsedebiliriz
evolution diye bi film vardı, silikon bazlı canlılar dünyayı sarıyolardı ve kepek şampuanı ile onları püskürtüyodu insanoğlu :)
organik: karbon içeren şeklinde basitçe bahsedebiliriz
evolution diye bi film vardı, silikon bazlı canlılar dünyayı sarıyolardı ve kepek şampuanı ile onları püskürtüyodu insanoğlu :)
0
gazmaskesi
şu videodaki çalan şarkıyı arıyorum shazam da fayda etmedi http://www.youtube.com/watch?v=_VGcb7tEsnM
şu videodaki çalan şarkıyı arıyorum shazam da fayda etmedi www.youtube.com
0
oh be kardeşim sonunda buldum. izzet-i nefs meselesi oldu resmen:
www.youtube.com
bu arada senin dinlediğin versiyon kırpılmış ve hızlandırılmış. şarkının orijinalini linkten dinleyebilirsin.
www.youtube.com
bu arada senin dinlediğin versiyon kırpılmış ve hızlandırılmış. şarkının orijinalini linkten dinleyebilirsin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
şimdi bize birkaç örnek konu verdiler istersek bunlardan da yapabiliriz ama zaten derslerde gördüğümüz konular olduğu için falan yapmak istemiyorum bunları o yüzden farklı bir şeyler arıyorum ve tavsiye istiyorum sizden.örnek konuları yazayım kafanızda kabaca bir şeyler canlansın:supplydemandunemplo
şimdi bize birkaç örnek konu verdiler istersek bunlardan da yapabiliriz ama zaten derslerde gördüğümüz konular olduğu için falan yapmak istemiyorum bunları o yüzden farklı bir şeyler arıyorum ve tavsiye istiyorum sizden.
örnek konuları yazayım kafanızda kabaca bir şeyler canlansın:
supply
demand
unemployment
inflation
debt stock
labor force participation
interest rates
factors of production
types of competition
the price elasticity of demand
the price elasticity of supply
price indexes
gross domestic product
economic growth
bu arada yapmak demişim, yapmaktan kastım işte araştırma yapıp araştırmamızı bir sunum ile teslim etmek.
örnek konuları yazayım kafanızda kabaca bir şeyler canlansın:
supply
demand
unemployment
inflation
debt stock
labor force participation
interest rates
factors of production
types of competition
the price elasticity of demand
the price elasticity of supply
price indexes
gross domestic product
economic growth
bu arada yapmak demişim, yapmaktan kastım işte araştırma yapıp araştırmamızı bir sunum ile teslim etmek.
0
ilk 7 başlığı önermem, herkesin bildiği konular. ilginç bir şey söylemek zor.
factors of production
types of competition
bu ikisi ilginç hikayeler içerir.
bunlar dışında bir kaç gündür türkiye'de olan thomas piketty'nin gelir eşitsizliği mevzusu var. dünya ekonomi gündeminin en güncel tartışması bu. sizin yerinzde olsam gelir eşitsizliğini ele alırdım, bolca kaynak ve tartışma varken.
factors of production
types of competition
bu ikisi ilginç hikayeler içerir.
bunlar dışında bir kaç gündür türkiye'de olan thomas piketty'nin gelir eşitsizliği mevzusu var. dünya ekonomi gündeminin en güncel tartışması bu. sizin yerinzde olsam gelir eşitsizliğini ele alırdım, bolca kaynak ve tartışma varken.
0
cds derken duşbeg ?
gelir eşitsizliği mevzuu çok geniş ve derin değil mi? buna belirli bir yönden yaklaşsam daha iyi olmaz mı, öbür türlü çok uzar gider. hangi açıdan inceleyebilirim mesela gelir eşitsizliğini
gelir eşitsizliği mevzuu çok geniş ve derin değil mi? buna belirli bir yönden yaklaşsam daha iyi olmaz mı, öbür türlü çok uzar gider. hangi açıdan inceleyebilirim mesela gelir eşitsizliğini
0
abicim geç hepsini, yapacaksan şunları yap, hem de kendin öğrenmiş olursun,
(bkz: middle income trap)
bir de,
ekonomik büyüme ve kalkınmanın aynı şey olmaması konusu
(bkz: middle income trap)
bir de,
ekonomik büyüme ve kalkınmanın aynı şey olmaması konusu
0
hede hodo
kursa gidiyoruz vs ok de, bir de birileriyle konuşmak gerek.var mıdır ingilizce konuşmama olanak sağlayan chat siteleri?
kursa gidiyoruz vs ok de, bir de birileriyle konuşmak gerek.
var mıdır ingilizce konuşmama olanak sağlayan chat siteleri?
var mıdır ingilizce konuşmama olanak sağlayan chat siteleri?
0
hocam bir akıllı telefonun varsa 'you now' uygulamasını indirmeni öneririm. seni türk kanallarına yönlendirecektir ama istediğin kanala girmekte hürsün. canı sıkılan yalnız amerikalılardan sürüsüne bereket. bazen çok samimi diyaloglar da kurabiliyorsun.
0
en fazla kursta olabiliyor konuşma olayı. ordan cıktıgım an da bıtıyor maalesf. bırılerıyle konuşmak lazım gibi. listening yanında önemli oldugu soylenıyor kaldı ki acık.
0
ilgini çeken bir konuda yabancı forum sitesi bulup orada bol bol oku ve yaz bence, çok faydalı oluyor geliştirmek için. sözel gelişimin temeli ise kulaktan geçer. yani önce kelimeler ve kalıpları çok defa duyacaksın ki kanıksayasın. ingilizce dizi / film / müzik çok işe yarar. sadece kulak dolgunluğunun artmasıyla bile farkında olmadan konuşmanı geliştirirsin.
0
Couchsurfing'le başlayabilirsin. İlla birilerini misafir etmen gerekmiyor, haftalık/aylık buluşmalarla veya bulunduğun ildeki yabancılarla iletişim kurarak pratik işini kolayca halledebilirsin.
0
kocaeli'nde couchsurfing toplantılarımız olurdu haftalık aylık filan oralarda pratik yapabilirsin. ayrıca conversation cafe gibi bir yer vardı sanki izmit'te. adını hatırlayamadım.
0
Artık olmuyor mu hocam? Ayrıca yeri nerdeydi? Onu söylersen sanki ben de bulurum gibi..
0
saricizmelimehmetaga
Borsadan anlayan birileri benimle iletişime geçebilir mi?edit: borsadan anlamıyorum ve birkaç sorum olacak.
Borsadan anlayan birileri benimle iletişime geçebilir mi?
edit: borsadan anlamıyorum ve birkaç sorum olacak.
edit: borsadan anlamıyorum ve birkaç sorum olacak.
0
özel danışmanlık hizmeti istiyorsanız ücreti karşılığında verelim. cevabının diğer insalara da yarayacağı sorularınız varsa buraya yazın cevaplayalım.
0
üniversite öğrencisiyim. Borsa hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum. Yani günlük olaral bir senedi ne bileyim bir şeyi takip etmek istiyorum. Ama borsa hakkında bir fikrim yok. Yani genel olarak yardım istiyordum. Ne yapmalıyım? Nasıl öğrenilir diye.
0
ben çok overview olarak borsayla ilgili bir şey söyleyeceğim kalanını daha yetkili arkadaşlar söyler.
çok paran yoksa borsadan para kazanma ihtimalin %0.5 falan. çok paradan kastım da 100bin+.
çok paran yoksa borsadan para kazanma ihtimalin %0.5 falan. çok paradan kastım da 100bin+.
0
gidip borsa oynamayacağım zaten. Bu piyasa nasıl olur nasıl işler genel bir bilgi istiyorum. Çok mu şey istiyorum :(
0
Bir şirket finansman sağlamak için hisselerinin bir bölümünü halka arz eder yani satışa çıkartır. Sen de o hisselerden satın alırsın. daha sonra daha yüksek ya da daha düşük bir meblağdan başkasına satarsın. Hisselerin el değiştirdiği ortama da borsa denir.
Borsada eğer herkes bir şirketin hissesini almaya başlarsa arz/talep dengesinden hisselerin değeri yükselir. Elindeki hisse kar etmeye başladığında satarsın, satışlar başlayınca hissenin değeri düşmeye başlar ve (muhtemelen) senin aldığın değerin altına iner. Sende zarar edersin. Bu aşamada ya tekrar yükselmesini beklersin ya da zararın neresinden dönersek kardır diyip hisseleri elden çıkartırsın.
Eğer zenginsen tüm paranı bir hisseye yatırrısın, artışı görünce millet senin aldığın hisselerden almaya başlar. Sonra sen elindeki tüm hisseleri satıp maksimum karı elde senin aldığın hisseye saldıran herkes zarar eder. Başka bir değişle onların parasını almış olursun.
Borsanın bir diğer hilesi de spekülasyon yani dedikodudur. Bir hisseden bir miktar alır ve "bu hisse çok yükselicek abi alın bunu" diye dedikodu yayarsın millet atlar hisseye sende elindekileri satarak karını elde edersin.
Özetle borsa, yüksek gelirli insanların orta gelirli insanların parasını alabilmek için kullandıkları bir sistemdir.
Borsada eğer herkes bir şirketin hissesini almaya başlarsa arz/talep dengesinden hisselerin değeri yükselir. Elindeki hisse kar etmeye başladığında satarsın, satışlar başlayınca hissenin değeri düşmeye başlar ve (muhtemelen) senin aldığın değerin altına iner. Sende zarar edersin. Bu aşamada ya tekrar yükselmesini beklersin ya da zararın neresinden dönersek kardır diyip hisseleri elden çıkartırsın.
Eğer zenginsen tüm paranı bir hisseye yatırrısın, artışı görünce millet senin aldığın hisselerden almaya başlar. Sonra sen elindeki tüm hisseleri satıp maksimum karı elde senin aldığın hisseye saldıran herkes zarar eder. Başka bir değişle onların parasını almış olursun.
Borsanın bir diğer hilesi de spekülasyon yani dedikodudur. Bir hisseden bir miktar alır ve "bu hisse çok yükselicek abi alın bunu" diye dedikodu yayarsın millet atlar hisseye sende elindekileri satarak karını elde edersin.
Özetle borsa, yüksek gelirli insanların orta gelirli insanların parasını alabilmek için kullandıkları bir sistemdir.
0
birkaç soruyu burada sorabilirsin ama borsa derin bir konu ve oturup sana ders anlatılmadığı sürece mesajlaşma üzerinden çok tatmin edici sonuç alamazsın. ayrıca kimsenin o kadar vakti olduğunu sanmıyorum (sana online ders verecek kadar).
tr.wikipedia.org okuyarak başlayabilirsin. borsa neden ortaya çıkmıştır, neye hizmet eder, nelerden etkilenir, borsadan "para kazanma" imkanları nelerdir öncelikle bunları anlaman gerek. yoksa bunları bilmeden "işte öyle kafasına göre artıp azalan hisse değerleri var, ben bunlardan birini takip edeyim" dersen yalnızca vakit kaybedersin. borsadan para kazanmak eğitimsiz biri için çok zordur. iş piyasasına, politikaya, yeni çıkan yasalara falan sürekli hakim olman lazım. geleceği öngörebilmen lazım. şirket sahiplerinin siyasi duruşlarına ya da bağlantılarına dair bilgin olması lazım. lazım oğlu lazım.
bence dediğim temelleri az çok öğrendikten sonra "para", "ekonomist" gibi dergileri takip et bir süre. o zaman işin pratiğini de görmeye başlarsın. sonra da sanal yatırım sistemlerinden birine girip sanal parayla oynamaya başla. tüm bunlar hatrı sayılır derecede vaktini alacaktır. umarım ilgi ve sabır göstererek başarılı olursun.
tr.wikipedia.org okuyarak başlayabilirsin. borsa neden ortaya çıkmıştır, neye hizmet eder, nelerden etkilenir, borsadan "para kazanma" imkanları nelerdir öncelikle bunları anlaman gerek. yoksa bunları bilmeden "işte öyle kafasına göre artıp azalan hisse değerleri var, ben bunlardan birini takip edeyim" dersen yalnızca vakit kaybedersin. borsadan para kazanmak eğitimsiz biri için çok zordur. iş piyasasına, politikaya, yeni çıkan yasalara falan sürekli hakim olman lazım. geleceği öngörebilmen lazım. şirket sahiplerinin siyasi duruşlarına ya da bağlantılarına dair bilgin olması lazım. lazım oğlu lazım.
bence dediğim temelleri az çok öğrendikten sonra "para", "ekonomist" gibi dergileri takip et bir süre. o zaman işin pratiğini de görmeye başlarsın. sonra da sanal yatırım sistemlerinden birine girip sanal parayla oynamaya başla. tüm bunlar hatrı sayılır derecede vaktini alacaktır. umarım ilgi ve sabır göstererek başarılı olursun.
0
qwertyali
Belirli bir bölgede değil (elde veya ayakta terleme yok), genel olarak çok çabuk ve yoğun bir şekilde terliyorum. üst vücut ağırlıklı. örnek vereyim: 100 metre uzaklıktaki bakkala normal (mevsime uygun) kıyafetlerle gidip geldiğimde üstümü değiştirmemi gerektirecek kadar terlemiş oluyorum. hava 10 d
Belirli bir bölgede değil (elde veya ayakta terleme yok), genel olarak çok çabuk ve yoğun bir şekilde terliyorum. üst vücut ağırlıklı. örnek vereyim: 100 metre uzaklıktaki bakkala normal (mevsime uygun) kıyafetlerle gidip geldiğimde üstümü değiştirmemi gerektirecek kadar terlemiş oluyorum. hava 10 derece bile olsa durum böyle. spor yaptığımda herkesten çok daha fazla terliyorum.
sizce neden böyle olabilir? (sigortam yok, çok ciddi rahatsızlık vermedikçe doktora gideceğim bir konu değil ama yaşam kalitesinin içine ediyor tabi)
sizce neden böyle olabilir? (sigortam yok, çok ciddi rahatsızlık vermedikçe doktora gideceğim bir konu değil ama yaşam kalitesinin içine ediyor tabi)
0
spor yaptığımda ben de çok terliyorum metabolizma tavan yapıyor napalım,
montun içinde hala tshirtle geziyorum , metroda montu çıkarıp tshirtle gezesim geliyor olmuyor tabi.
montun içinde hala tshirtle geziyorum , metroda montu çıkarıp tshirtle gezesim geliyor olmuyor tabi.
0
Tiroidlerine bi baktır diyolar bu durumlarda.
Ben de öyleyim baktırdım bişey çıkmadı.
Yapısal da olabilir yani. Bazı tedaviler var, geçici olarak botoks yapıyolar 7-8 ay işe yarıyomuş. Kalıcı olmadığı için zararı da yokmuş.
Ben de öyleyim baktırdım bişey çıkmadı.
Yapısal da olabilir yani. Bazı tedaviler var, geçici olarak botoks yapıyolar 7-8 ay işe yarıyomuş. Kalıcı olmadığı için zararı da yokmuş.
0
hiperhidroz denen bu lanet rahatsızlık "sebebi bilinen genel vücut terlemesi" ve "sebebi bilinmeyen genel vücut terlemesi" olarak iki ana kola ayrılıyor.
sebebi bilinenler genelde tiroid bezine, kalp-damar rahatsızlığına, aşırı sigara tüketimi ya da kötü beslenme veya böbrek rahatsızlıklarına bağlanıyor. bir de tabii psikolojik / psikiyatrik durumlar değerlendiriliyor. anksiyete falan etken olabiliyormuş.
sebebi bilinmeyenler için çare yok. sempatik sinir sistemine etki eden abuk subuk ilaçlar kullanıp terlemeyi azaltmak mümkün ama birçok yan etkisi olabiliyor bildiğim kadarıyla. yakın zamanda duyduğuma göre bir cerrahi müdahele ile göğüs kafesinin sağ-sol taraflarında bir yerden girip sinir demetine kesi atıyorlarmış ve terlemeyi kalıcı olarak azaltıyormuş ama başka nasıl etkileri olur bilmiyorum.
kısacası bu sıkıntı gerçekten illet. öldürmez, süründürmez ama sinir eder. bir de tabi kolayca terlediğin için kolayca üşütürsün, hastalığa daha kolay yakalanırsın. spor yapıp metabolizmayı güçlendirmek bu durumda daha önemli.
sebebi bilinenler genelde tiroid bezine, kalp-damar rahatsızlığına, aşırı sigara tüketimi ya da kötü beslenme veya böbrek rahatsızlıklarına bağlanıyor. bir de tabii psikolojik / psikiyatrik durumlar değerlendiriliyor. anksiyete falan etken olabiliyormuş.
sebebi bilinmeyenler için çare yok. sempatik sinir sistemine etki eden abuk subuk ilaçlar kullanıp terlemeyi azaltmak mümkün ama birçok yan etkisi olabiliyor bildiğim kadarıyla. yakın zamanda duyduğuma göre bir cerrahi müdahele ile göğüs kafesinin sağ-sol taraflarında bir yerden girip sinir demetine kesi atıyorlarmış ve terlemeyi kalıcı olarak azaltıyormuş ama başka nasıl etkileri olur bilmiyorum.
kısacası bu sıkıntı gerçekten illet. öldürmez, süründürmez ama sinir eder. bir de tabi kolayca terlediğin için kolayca üşütürsün, hastalığa daha kolay yakalanırsın. spor yapıp metabolizmayı güçlendirmek bu durumda daha önemli.
0
boyum 1.88. 9 sene önce 65 kiloydum. sonra bir senede sporu bırakıp aşırı yiyerek 80'e çıktım. o zamandan beri 80-95 kilo arasında geziniyorum. ve doğru hatırlıyorsam aşırı terleme de bu süreçte başladı. sigarayı 15 yıldır aynı düzeyde içiyorum. metobolizmam hızlı çalışsa çok kilo da almamam gerekir diye düşünüyorum. cerrahi bi çözüme yöneleceğime böyle kalmayı tercih ederim. kilo vererek, sigarayı bırakarak belki düzelir umudunu taşıyorum ama ikisini de yapamıyorum ayrı konu...
@neferkitty
soğuk havalarda tişört üstüne fermuarlı kazak, üstüne mont giyiyorum. bir anda sıcak basıyor mont çıkıyor. yürüyorsam falan daha beter oluyorum kazağın önünü açıyorum vs. sürekli bi ısı ayarı yapıyorum vücuda. benim hipotalamus emekli falan oldu galiba :/
@karaage
hiperhidrozu okumuştum daha önce ve özellikle vücudumun belirli yerleri terlemediğini o yüzden belirttim. genel terlemeyle direkt bi ilişkisi yok okuduğum kadarıyla. hiperhidroz olsam daha küçük yaşlarda falan başlamaz mıydı bu?
@neferkitty
soğuk havalarda tişört üstüne fermuarlı kazak, üstüne mont giyiyorum. bir anda sıcak basıyor mont çıkıyor. yürüyorsam falan daha beter oluyorum kazağın önünü açıyorum vs. sürekli bi ısı ayarı yapıyorum vücuda. benim hipotalamus emekli falan oldu galiba :/
@karaage
hiperhidrozu okumuştum daha önce ve özellikle vücudumun belirli yerleri terlemediğini o yüzden belirttim. genel terlemeyle direkt bi ilişkisi yok okuduğum kadarıyla. hiperhidroz olsam daha küçük yaşlarda falan başlamaz mıydı bu?
0
piramitleri kimin yaptigini biliyorum
şöyle bir tablo oluşturmak istiyorum;km......fark80 3050 401080 ve 50 ayrı hücrelerde olacak, 30 ikisinin arasında kalacak ve farkına eşit olacak. sonra 10 50'nin altına gelecek, farka 50 ile 10'unun farkı gelecek. yalnız burada şöyle bir şey yapmak istiyorum; 80, 50, 10 hücreleri a
şöyle bir tablo oluşturmak istiyorum;
km......fark
80
30
50
40
10
80 ve 50 ayrı hücrelerde olacak, 30 ikisinin arasında kalacak ve farkına eşit olacak. sonra 10 50'nin altına gelecek, farka 50 ile 10'unun farkı gelecek. yalnız burada şöyle bir şey yapmak istiyorum; 80, 50, 10 hücreleri arasında boş satır olmasın.
80
50
10 diye alt alta gitsin bu değerler. yine aynı şekilde
30
40 değerleri alt alta gitsin ve bu değerleri veren satırların kesişiminde kalsın.
meramımı aanlatabildiğimi düşünüyorum. excelde bunu en kolay nasıl yapabilirim?
km......fark
80
30
50
40
10
80 ve 50 ayrı hücrelerde olacak, 30 ikisinin arasında kalacak ve farkına eşit olacak. sonra 10 50'nin altına gelecek, farka 50 ile 10'unun farkı gelecek. yalnız burada şöyle bir şey yapmak istiyorum; 80, 50, 10 hücreleri arasında boş satır olmasın.
80
50
10 diye alt alta gitsin bu değerler. yine aynı şekilde
30
40 değerleri alt alta gitsin ve bu değerleri veren satırların kesişiminde kalsın.
meramımı aanlatabildiğimi düşünüyorum. excelde bunu en kolay nasıl yapabilirim?
0
hücre birleştirme (merge) kullanman lazım, ilk sütunda sırayla 1 ve 2. satırları, sonra sırayla 3 ve 4'ü vs. birleştir. ikinci sütunda da 2 ve 3. satırı, 4 ve 5. satırı vs. birleştirerek git. ilk sütundaki hücrelere değerleri gir, ikinci sütunun ilk birleştirilmiş hücresine formül olarak ilk sütundaki 1. değer eksi 2. değer gir. köşeden aşağı çek işin tamam.
i.hizliresim.com
20 yazan yerdeki formül =b4-b6
i.hizliresim.com
20 yazan yerdeki formül =b4-b6
0
@yakuza123 daha kısa bir yolu yok mu? veri fazla olduğundan tek tek iki satır seçip birleştirmek çok zamanımı alacaktır. bir defada bir sütundaki tüm hücreleri iki tane satırdan bir satır elde edecek şekilde birleştirebilir miyim?
0
km sütun altına denk gelecek 2 hücre seç (örneğin A2 ve A3),
"birleştir ve ortala" komutuyla tek hücre haline getir,
yatay ve düşey olarak ortalama butonlarına bas,
bu hücre seçili haldeyken sağ alt köşesinden tut istediğin kadar çek aşağıya
fark sütunu altına denk gelen hücreler için de iki tane seç (B3 ve B4),
"birleştir ve ortala" kullan,
yatay-dikey ortala,
formülünü yaz (=A2-A4 ya da =A4-A2)
bu hücreyi de tut istediğin kadar çek aşağıya
son olarak tablonun sol üst köşesindeki üçgene tıkla (tüm tablo seçili hale gelecek),
cetvel üzerinden satır yüksekliğini azalt (10 pixel yapsan uygun olur sanırım)
güle güle kullan.
yine de çok zor geldiyse dur yapayım da atayım. ama şunu bilmem lazım, sayılar hep azalıyor mu? yani km sütunu altındaki her sayı bir üstteki hücrede bulunan değerden küçük mü? eğer değilse negatif sonuçlar da çıkar ortaya; bu sorun olur mu?
"birleştir ve ortala" komutuyla tek hücre haline getir,
yatay ve düşey olarak ortalama butonlarına bas,
bu hücre seçili haldeyken sağ alt köşesinden tut istediğin kadar çek aşağıya
fark sütunu altına denk gelen hücreler için de iki tane seç (B3 ve B4),
"birleştir ve ortala" kullan,
yatay-dikey ortala,
formülünü yaz (=A2-A4 ya da =A4-A2)
bu hücreyi de tut istediğin kadar çek aşağıya
son olarak tablonun sol üst köşesindeki üçgene tıkla (tüm tablo seçili hale gelecek),
cetvel üzerinden satır yüksekliğini azalt (10 pixel yapsan uygun olur sanırım)
güle güle kullan.
yine de çok zor geldiyse dur yapayım da atayım. ama şunu bilmem lazım, sayılar hep azalıyor mu? yani km sütunu altındaki her sayı bir üstteki hücrede bulunan değerden küçük mü? eğer değilse negatif sonuçlar da çıkar ortaya; bu sorun olur mu?
0
hızlı yapmanın tek yolu macro yazmak. rastgele bir macro kaydet, kısayol ata (mesela ctrl+y) içindeki kodu bununla değiştir:
ActiveCell.Range("A1:A2").Select
With Selection
.HorizontalAlignment = xlCenter
.VerticalAlignment = xlBottom
.WrapText = False
.Orientation = 0
.AddIndent = False
.IndentLevel = 0
.ShrinkToFit = False
.ReadingOrder = xlContext
.MergeCells = False
End With
Selection.Merge
ActiveCell.Offset(1, 0).Range("A1").Select
sürekli ctrl-y ye basarak istediğin kadar alt alta ikili hücre yapabilirsin.
ActiveCell.Range("A1:A2").Select
With Selection
.HorizontalAlignment = xlCenter
.VerticalAlignment = xlBottom
.WrapText = False
.Orientation = 0
.AddIndent = False
.IndentLevel = 0
.ShrinkToFit = False
.ReadingOrder = xlContext
.MergeCells = False
End With
Selection.Merge
ActiveCell.Offset(1, 0).Range("A1").Select
sürekli ctrl-y ye basarak istediğin kadar alt alta ikili hücre yapabilirsin.
0
omer gibi
sanırım böyle bir imkan var. ne kadar maaş bağlanıyor bu konuda bilginiz var mı?
sanırım böyle bir imkan var. ne kadar maaş bağlanıyor bu konuda bilginiz var mı?
0
Rahmetli babamın emekli maaşı 2/3 oranında anneme, 1/3 oranında kız kardeşime bağlandı. Yani maaşın tamamı bu yolla veriliyor ama çocuk yoksa eşe tamamını mı bağlarlar yoksa yine 2/3'ünü mü bilemiyorum.
0
karaage
Selamlar, bugüne kadar burada sorduğum basit Excel sorularına bile tek cevap alamadım ("sevgilim beni aldatıyor ama ben de onu aldatıyorum, sizce kim suçlu?" diye sorsam 50 tane cevap gelirdi, o ayrı).Sözün özü, şöyle gerçekten yardımsever insanların bulunduğu ve ücretsiz bir Excel forumu var mıdır
Selamlar, bugüne kadar burada sorduğum basit Excel sorularına bile tek cevap alamadım ("sevgilim beni aldatıyor ama ben de onu aldatıyorum, sizce kim suçlu?" diye sorsam 50 tane cevap gelirdi, o ayrı).
Sözün özü, şöyle gerçekten yardımsever insanların bulunduğu ve ücretsiz bir Excel forumu var mıdır bildiğiniz? mrexcel.com var İngilizce kaynak olarak ama hızlıca yazıp cevap alabileceğim bir de Türkçe site olursa süper olur.
Sözün özü, şöyle gerçekten yardımsever insanların bulunduğu ve ücretsiz bir Excel forumu var mıdır bildiğiniz? mrexcel.com var İngilizce kaynak olarak ama hızlıca yazıp cevap alabileceğim bir de Türkçe site olursa süper olur.
0
0
Öncekileri silmediysen gördüğüm kadarıyla en son sorduğun Excel sorusu 2012'deymiş, onu da cevaplamışlar.
Buraya sormaya devam etsene, hem yardımcı olmaya çalışırız, bilmiyorsak da bize de faydası olur bir şekilde.
Buraya sormaya devam etsene, hem yardımcı olmaya çalışırız, bilmiyorsak da bize de faydası olur bir şekilde.
0
@baraka: Şimdiden teşekkür ederim. soru kısaca şöyle:
Firmanın montaj maliyetlerini hızlıca hesaplamak ve servis ücreti belirlemek için bir form hazırlıyorum.
ÇALIŞAN - SAAT ÜCRETİ
Ahmet - 10TL
Mehmet -9TL
Hakan - 11TL
Davut - 15TL
gibi bir tablo yaptım. Bu tabloda adamların isimlerini seçip grup ismine "İSİMLER" dedim. Bir başka sheet'e de,
ÇALIŞAN - ÇALIŞMA SÜRESİ - TOPLAM MALİYET - KAR MARJI - SERVİS ÜCRETİ
gibi bir tablo yapıp, ÇALIŞAN sütununa Veri Doğrulama menüsü üzerinden "İSİMLER" grubunu kullanıp drop down liste oluşturdum. Böylece isimleri tek tek seçebiliyorum. Amacım ise, ismini seçtiğim kişinin saat ücretini otomatik olarak ÇALIŞMA SÜRESİ altına girdiğim değerle çarptırarak TOPLAM MALİYET kalemini bulmak.
Özet olarak böyle işte.
Firmanın montaj maliyetlerini hızlıca hesaplamak ve servis ücreti belirlemek için bir form hazırlıyorum.
ÇALIŞAN - SAAT ÜCRETİ
Ahmet - 10TL
Mehmet -9TL
Hakan - 11TL
Davut - 15TL
gibi bir tablo yaptım. Bu tabloda adamların isimlerini seçip grup ismine "İSİMLER" dedim. Bir başka sheet'e de,
ÇALIŞAN - ÇALIŞMA SÜRESİ - TOPLAM MALİYET - KAR MARJI - SERVİS ÜCRETİ
gibi bir tablo yapıp, ÇALIŞAN sütununa Veri Doğrulama menüsü üzerinden "İSİMLER" grubunu kullanıp drop down liste oluşturdum. Böylece isimleri tek tek seçebiliyorum. Amacım ise, ismini seçtiğim kişinin saat ücretini otomatik olarak ÇALIŞMA SÜRESİ altına girdiğim değerle çarptırarak TOPLAM MALİYET kalemini bulmak.
Özet olarak böyle işte.
0
@rare: neden bilmiyorum ama sanırım cevaplanmamış duyurularım silinmiş. Aslında cevaplanmamış 3-4 sorum vardı yakın zamanda yazdığım, allah allah...
bu arada mrexcel.com'da sormak için hazırladığım örnek dosyayı da paylaşayım: efshare.com
bu arada mrexcel.com'da sormak için hazırladığım örnek dosyayı da paylaşayım: efshare.com
0
vazgeçtik, buraya sorma :)
if'le yapsan olur mu?
Mesela A sütunu "İsimler", B sütunu "Saat Ücreti", C sütunu "Çalışma Süresi" desek.
D2'ye Ahmet yazınca maaşıyla saat ücretini aşağıdaki formülle yazsa yeterli olur mu?
=IF(D2="Ahmet";$B$2*C2;IF(D2="Mehmet";$B$3*C3;IF(D2="Hakan";$B$4*C4;IF(D2="Davut";$B$5*C5;0))))
if'le yapsan olur mu?
Mesela A sütunu "İsimler", B sütunu "Saat Ücreti", C sütunu "Çalışma Süresi" desek.
D2'ye Ahmet yazınca maaşıyla saat ücretini aşağıdaki formülle yazsa yeterli olur mu?
=IF(D2="Ahmet";$B$2*C2;IF(D2="Mehmet";$B$3*C3;IF(D2="Hakan";$B$4*C4;IF(D2="Davut";$B$5*C5;0))))
0
@rare: Ya usta ben örnek olsun diye öyle yazdım ama mevcut 14-15 tane montaja gidebilecek eleman var zaten. Hepsi için IF yazarsam çok hantal olacak. Ayrıca sadece eleman da değil, gidilen mesafeyi ve kullanılan şirket aracının tipine göre harcadığı yakıt/KM falan da hesaplatacağım ben. Dolayısıyla çok fazla değişkeni bir araya getirip IF kullanırsam işim fena halde uzar.
İstediğim şekilde çözebilirsem diğer değişkenleri de drop-down liste ve tablo bağlantısı ile tıkır tıkır çekerim. Değişiklik durumunda da (maaşa zam, işten ayrılma, yeni araç vs) tek hamlede işim biter.
İstediğim şekilde çözebilirsem diğer değişkenleri de drop-down liste ve tablo bağlantısı ile tıkır tıkır çekerim. Değişiklik durumunda da (maaşa zam, işten ayrılma, yeni araç vs) tek hamlede işim biter.
0
O zaman Vlookup lazım.
edit:
Bahsettiğim sütunla ilgili bu şekilde yapsan?
D2'ye Mehmet yazdığını varsayarsak A sütunu "İsimler", B sütunu "Saat Ücreti", C sütunu "Çalışma Süresi"
=VLOOKUP(D2;$A$2:$C$5;2;FALSE)*VLOOKUP(D2;$A$2:$C$5;3;FALSE)
İkinci Vlookup'a gerek olmayabilir tabii, sadece =VLOOKUP(D2;$A$2:$C$5;2;FALSE)*(çalışma saati) gösterilebilir.
edit:
Bahsettiğim sütunla ilgili bu şekilde yapsan?
D2'ye Mehmet yazdığını varsayarsak A sütunu "İsimler", B sütunu "Saat Ücreti", C sütunu "Çalışma Süresi"
=VLOOKUP(D2;$A$2:$C$5;2;FALSE)*VLOOKUP(D2;$A$2:$C$5;3;FALSE)
İkinci Vlookup'a gerek olmayabilir tabii, sadece =VLOOKUP(D2;$A$2:$C$5;2;FALSE)*(çalışma saati) gösterilebilir.
0
@rare: Dostum vlookup'ı hiç kullanmadım bugüne kadar ama nerede görsem yere göğe koyamıyorlar. İşime yarayacaksa öğrenirim tabi ama bir örnek çalışma lazım işi hızlandırmak için -mesai sırasında çok fazla yayılıp excel kasamıyorum, eve gidince de hanım kızıyor eve iş getirme diye eheh-
edit: hmm, bunu şu anki düzene göre hangi tabloya/sütuna koymak lazım onu anlamadım, senin dediğin şekilde dosyayı düzenleyip denemem lazım, az müsade alayım.
edit: hmm, bunu şu anki düzene göre hangi tabloya/sütuna koymak lazım onu anlamadım, senin dediğin şekilde dosyayı düzenleyip denemem lazım, az müsade alayım.
0
Mutlaka öğren. Youtube izleyebiliyorsan, şu videodaki abiyi tavsiye ederim. Türkçe olarak tane tane çok güzel anlatıyor:
www.youtube.com
www.youtube.com
0
@rare: Hmm, abi şimdi bu vlookup ile ilgili henüz tecrübe sahibi değilim ama sanırım benim ilk etapta oluşturduğum drop down list'i bağlamayacak bu. Ben drop down'dan seçtiğim anda başka bir tablodan karşılık gelen saat ücretini seçtirmiyor yani vlookup değil mi? Hof be çok sinir oldum çözemiyorum bir türlü.
Yukarıda paylaştığım dosyayı indirmemişsin, ekran görüntülerinden ileteyim meseleyi:
İlk tablo:
i.imgur.com
Drop down oluşturduğum hesaplama tablosu:
i.imgur.com
Saat ücretlerini otomatik olarak atabildiğim zaman ortaya çıkacak genel görüntü (temsili):
i.imgur.com
Yukarıda paylaştığım dosyayı indirmemişsin, ekran görüntülerinden ileteyim meseleyi:
İlk tablo:
i.imgur.com
Drop down oluşturduğum hesaplama tablosu:
i.imgur.com
Saat ücretlerini otomatik olarak atabildiğim zaman ortaya çıkacak genel görüntü (temsili):
i.imgur.com
0
dropdown listeler için eğer ve indis formülü kullanıyordum ben. dropdownda seçilen isme yönelik değeri tablodan indis formülü ile çekip eğer'in içine yazıyordum hesaplamak istediğim şeyin formülü ile beraber.
o işleri tek hamlede yapmak içim mecburen förmül manyağı bir şeyler yapmak gerekiyor ya da makro. makro bilmiyorsanız zor, hazır formüller çok yorar.
o işleri tek hamlede yapmak içim mecburen förmül manyağı bir şeyler yapmak gerekiyor ya da makro. makro bilmiyorsanız zor, hazır formüller çok yorar.
0
@uykusunu yakalayan adam: Hmm, makro kullanmak şartsa madem ona göre araştırma yapayım. Ben dünden beri bölük börçük okuya okuya ne yapacağımı şaşırdım. Bir yandan vlookup'lar, bir yandan pivottable'lar falan çıkıyor karşıma afallıyorum. Veriyi basit bir yöntemle çekebilmem lazım sanki ama çok karmaşık hale geliyor.
0
Verdiğin listede dropdown olması çok iyi, çünkü vlookup o ismin birebir olmasını istiyor.
Yapacağın şey basit, ikinci tabloda D4'e formülü yazacaksın.
Resimli anlatıcam birazdan.
Yapacağın şey basit, ikinci tabloda D4'e formülü yazacaksın.
Resimli anlatıcam birazdan.
0
@rare: Yav oh be çok şükür, Allah razı olsun çözdüm olayı sonunda. "DATA" isimli sheet'e gidip tablo sınırlarını (table_array) oradan seçmem gerekiyormuş. Böyle yapınca cart diye koydu vallahi, eheh. bu arada col_index_num neyi belirtiyor kısaca söyleyebilir misin?
0
D4'e tıkla, Yukarıdaki f(x)'i seç imgur.com orada Vlookup'ı seçince
Şu bölümün çıkması lazım: [IMG]i.imgur.com[/IMG]
Bunu doldurucaz öncelikle:
* Lookup_value'ya son tablondaki B4'ü yazacaksın sadece.
* Table Array'e ilk tablondaki B4:C8 arasını seçeceksin. Sabitlemek için de F4 tuşuna basmalısın.
*Col_index_number'a 2 yazacaksın sadece. (Sebebi, o tabloda ikinci değeri arıyor olmamız.
*Range_lookup'a false ya da 0 yazacaksın
Ok'e bastığında D4'e yazdığın VLookup hazır olacak.
D4'ü = C4* Yazdığın Vlookup formülü olarak düzeltmen yetecek.
Şu bölümün çıkması lazım: [IMG]i.imgur.com
[/IMG]Bunu doldurucaz öncelikle:
* Lookup_value'ya son tablondaki B4'ü yazacaksın sadece.
* Table Array'e ilk tablondaki B4:C8 arasını seçeceksin. Sabitlemek için de F4 tuşuna basmalısın.
*Col_index_number'a 2 yazacaksın sadece. (Sebebi, o tabloda ikinci değeri arıyor olmamız.
*Range_lookup'a false ya da 0 yazacaksın
Ok'e bastığında D4'e yazdığın VLookup hazır olacak.
D4'ü = C4* Yazdığın Vlookup formülü olarak düzeltmen yetecek.
0
makro şart değil ama uzun formüller, virgüller, parantezler... makroyu kullanabilmek veriyi, tabloları işlemeye hakim olmak demek. Ben vlookup bilmiyorum, böyle bir tablo için index ve if çözüm oluyor ama uzun oluyor. vlookup ile kısa çözülüyorsa bilmiyorum.
edit: vlookup bizim düşeyara'ymış la. türkçe kullana kullana yabancılaşmışız, allah belamızı vermesin :D
evet vlookup ile de olur index ile de olur. vlookup nimet tabii, mutlaka öğrenin.
edit: vlookup bizim düşeyara'ymış la. türkçe kullana kullana yabancılaşmışız, allah belamızı vermesin :D
evet vlookup ile de olur index ile de olur. vlookup nimet tabii, mutlaka öğrenin.
0
col_index_num , Table Array'de belirttiğin alanda kaçıncı sütunun değerinin arıyorsan yazdığın yer. Senin yaptığın aramada ikinci sütunu sorduğumuz için 2 dedik mesela.
0
@rare: Bütün mantığı anladım çok teşekkür ederim gerçekten. Vay be hakikaten süpermiş, artık ben de bir "keep calm and vlookup" tshirt'ü yaptırabilirim. Ben hesaplama tablosunda bazı hücreleri buna göre düzenleyeceğim (mesela bir montaj işinde aynı anda en fazla 5 kişi bulunuyorsa, D4-D8 arası yeterli olacak). Ama 5 kişilik düzenleme yapınca B sütunu altında boş kalan sütunların karşılığı (mesela B6, B7, B8 boş ise, D6, D7 ve D8) "#N/A" olarak kalıyor, hatta onların yanında (F sütununda) da aynı uyarı çıkıyor. Bunu engellemenin ve hesaplanmayacak hücrelerin tamamen boş kalmasını sağlamanın yolu yine IF'ten mi geçer?
Çok soru sordum dert oldum kusura bakma.
Çok soru sordum dert oldum kusura bakma.
0
@gneral: Ah be abi başında bir ses verseydin ya :D Zahmet oldu, ellerine sağlık, sen hesaplama kısmını sağ tarafa atmışsın ve aslında böyle de güzel olmuş teşekkür ederim.
Yine az önce rare'e yazdığım #N/A sorunu oluyor isim yazılan hücre boş kalınca. Onu da çözersek işim tamamlanacak.
Yine az önce rare'e yazdığım #N/A sorunu oluyor isim yazılan hücre boş kalınca. Onu da çözersek işim tamamlanacak.
0
şimdi aklıma geldi;
if kullanma,
o listedeki 5 adam haricindekilerinin ücretlerine 0 yaz
if kullanma,
o listedeki 5 adam haricindekilerinin ücretlerine 0 yaz
0
@rare: Tabi silmek ya da 0 yazmak mümkün ama o zaman her hesaplamada tekrar tekrar 0 yazmam sonra düzeltip gerçek rakamı yazmam lazım. O hiç olmaz malesef. Neyse IF ile çözerim o zaman onu da. Hani vlookup içine bir parça ekleyip yapabiliyor muyuz diye merak etmiştim, çok sorun değil. Tekrar teşekkür ederim dostum.
@uykusunu yakalayan adam: Index de hiç kullanmadım (kör cahil durumuna düştüm iyice). vlookup ve index kullanarak nasıl çözülür örnek üzerinden gösterirseniz memnuniyetle öğrenirim.
EDİT: İsim hücresinin dolu olması halinde vlookup'ı devreye sokan, boş kalması halinde hiçbir şey yazmayan formül de şöyle bir şey oldu:
=IF(D4>0;VLOOKUP(D4;Sheet2!$E$4:$F$17;2;FALSE)*E4;TEXT(0;))
Maksat arşiv olsun, gençler faydalansın.
@uykusunu yakalayan adam: Index de hiç kullanmadım (kör cahil durumuna düştüm iyice). vlookup ve index kullanarak nasıl çözülür örnek üzerinden gösterirseniz memnuniyetle öğrenirim.
EDİT: İsim hücresinin dolu olması halinde vlookup'ı devreye sokan, boş kalması halinde hiçbir şey yazmayan formül de şöyle bir şey oldu:
=IF(D4>0;VLOOKUP(D4;Sheet2!$E$4:$F$17;2;FALSE)*E4;TEXT(0;))
Maksat arşiv olsun, gençler faydalansın.
0
@rare: eheh 1 dakikayla kaçırdım. Yukarıda IF'li formül yazmıştım ama senin çözüm daha profesyonel oldu, eyvallah.
0
Rica ederiz.
Diğer duyurularda index, match, vlookup true'lu örneklerde görüşmek üzere .
www.he-manreviewed.com
Diğer duyurularda index, match, vlookup true'lu örneklerde görüşmek üzere .
www.he-manreviewed.com
0
karaage
Selamlar, hukukçulardan küçük bir yardım rica edeceğim.Bizim patron, serbest çalışan (firması falan olamyan) bir kişiye satış yetkisi verme niyetinde. Adam bir müşteriyle görüşecek, satış için her şeyi halledecek ve söz gelimi 100.000 TL'lik bir satış için %5 = 5.000 TL komisyon alacak. Hem bizim fi
Selamlar, hukukçulardan küçük bir yardım rica edeceğim.
Bizim patron, serbest çalışan (firması falan olamyan) bir kişiye satış yetkisi verme niyetinde. Adam bir müşteriyle görüşecek, satış için her şeyi halledecek ve söz gelimi 100.000 TL'lik bir satış için %5 = 5.000 TL komisyon alacak. Hem bizim firmanın hem de komisyoncunun işine gelen bir anlaşma bu. Ben bunu biraz daha ciddi ve resmi bir konumda tutma niyetindeyim. Komisyon alacak kişi ile bir sözleşme yapıp hem komisyoncunun çeşitli sorumluluklarını tanımlamak, hem de mali konularda zarar görmemizi engellemek istiyorum.
Buna dair google'da epey arama yaptım ama abuk subuk sonuçlara ulaştım, bir türlü istediğim şeyi bulamadım. Rehberlik eden birileri çıkarsa süper olacak.
Bizim patron, serbest çalışan (firması falan olamyan) bir kişiye satış yetkisi verme niyetinde. Adam bir müşteriyle görüşecek, satış için her şeyi halledecek ve söz gelimi 100.000 TL'lik bir satış için %5 = 5.000 TL komisyon alacak. Hem bizim firmanın hem de komisyoncunun işine gelen bir anlaşma bu. Ben bunu biraz daha ciddi ve resmi bir konumda tutma niyetindeyim. Komisyon alacak kişi ile bir sözleşme yapıp hem komisyoncunun çeşitli sorumluluklarını tanımlamak, hem de mali konularda zarar görmemizi engellemek istiyorum.
Buna dair google'da epey arama yaptım ama abuk subuk sonuçlara ulaştım, bir türlü istediğim şeyi bulamadım. Rehberlik eden birileri çıkarsa süper olacak.
0
zaten senin patronun kendi adına veya şirketi adına başkasına satış yetkisi verebilmesi için noterden vekaletname düzenlenmesi gerekiyor diye biliyorum. vekaletnamede vekalet verilen kişinin yetkileri, neleri yapabileceği neleri yapamayacağı falan yazar.
0
@loser blueser: Vekalette de sözleşme gibi çeşitli görevler ve sorumluluklar tanımlanabiliyor mu? Mesela satışa aracı olan kişinin, ürünlerin müşteriye teslimatından (nakliye) sorumlu tutulması gibi unsurlar belirtilebilir mi?
0
yine sallayanlar görüyorum.
o dediğiniz işlemin yapılabilmesi için vekaletname işe yaramaz, şirket yada tacirseniz ticaret sicil müdürlüğünde bu işi halledebilirsiniz. yalnızca satış işlemiyle ilgili sorumluluğu kısıtlayabilirsiniz. bir nevi bağlı tacir yardımcısı sıfatına sahip olur.
yani sadece belli unsurlarla sorumlu tutulması yada çift imza (a ve b kişisi birlikte imza atmazsa işlem geçersizdir) gibi kısıtlayıcı görevler verilmesi için ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekir. bu sayede 3. kişilere karşı olan hukuki işlemlerde de sizin koyduğunuz bu sınırlamalar geçerli olacaktır.
o dediğiniz işlemin yapılabilmesi için vekaletname işe yaramaz, şirket yada tacirseniz ticaret sicil müdürlüğünde bu işi halledebilirsiniz. yalnızca satış işlemiyle ilgili sorumluluğu kısıtlayabilirsiniz. bir nevi bağlı tacir yardımcısı sıfatına sahip olur.
yani sadece belli unsurlarla sorumlu tutulması yada çift imza (a ve b kişisi birlikte imza atmazsa işlem geçersizdir) gibi kısıtlayıcı görevler verilmesi için ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekir. bu sayede 3. kişilere karşı olan hukuki işlemlerde de sizin koyduğunuz bu sınırlamalar geçerli olacaktır.
0
ticaret hukuku komisyonculuk ya da tellallık gibi aramalar yaparsan fikir edinebilirsin.
0
Mali konulardan zarar görmemek için bu kişiyi sigortalı olarak çalıştırın. Maaş olarak ortalama bir tutar verin. Geçmiş 12'da bu adama ne kadar ödediniz. Bu tutarın biraz altında maaş baglayın. 3 ayda bir de elde ettiği fazlalığı prim adı altında ek olarak maaş ödersiniz.
Bunun eksi yanları uzun zaman sonucunda kıdem tazminatı elde eder. Atarsanız ve firmada 30 kişiden fazla çalışıyorsa işe iade davası açar fazladan 8 aylık maaş alır.
Veya bu kişiye git kendine bir şahıs firması kur denilebilir bu kişi de sizin ödeyeceginiz tutar kadar fatura keser. Sürekli kdv ödeyen bir firma iseniz zaten size bir zararı olmak ama stoklu çalışıp kdv sürekli devrediyorsa bu kişinin keseceği faturalar da devreden kdvnizi şişirecektir.
Bunun eksi yanları uzun zaman sonucunda kıdem tazminatı elde eder. Atarsanız ve firmada 30 kişiden fazla çalışıyorsa işe iade davası açar fazladan 8 aylık maaş alır.
Veya bu kişiye git kendine bir şahıs firması kur denilebilir bu kişi de sizin ödeyeceginiz tutar kadar fatura keser. Sürekli kdv ödeyen bir firma iseniz zaten size bir zararı olmak ama stoklu çalışıp kdv sürekli devrediyorsa bu kişinin keseceği faturalar da devreden kdvnizi şişirecektir.
0
nimberjack
merhaba duyuru sakinleri,muhtemelen 400'den fazla fotoğraf bastırtacağım. hatıra olarak albümlerde saklama amaçlı, eski usul yani, fotoğraflar sadece usblerde hard disklerde durmasın diye. yani anlayacağınız aşırı kaliteli olmalarına gerek yok, fakat çok dandik olsunlar da istemiyorum. çok fazla bas
merhaba duyuru sakinleri,
muhtemelen 400'den fazla fotoğraf bastırtacağım. hatıra olarak albümlerde saklama amaçlı, eski usul yani, fotoğraflar sadece usblerde hard disklerde durmasın diye. yani anlayacağınız aşırı kaliteli olmalarına gerek yok, fakat çok dandik olsunlar da istemiyorum. çok fazla bastıracağımdan aşırı pahalı da olmasa iyi olur sanki.
gönül istiyor ki iphoto'dan fotoğraf kitapları yapma uygulamasını artık türkiye'ye de getirsin apple, ama mağazalar açılmasına rağmen hala gelmedi o tür bir hizmet. fotoğrafları doğrudan kitap olarak bastırabilsem ona da mutlu olurdum, illa tek tek fotoğraf olarak elimde durmak zorunda değiller.
eski duyurulara bir baktım konuyla ilgili, bir dönemler teknosa gibi yerler basıyormuş ucuza ama sanırım artık yok öyle hizmetler, ya da ben bulamadım.
nasıl bastırayım ben bu fotoğrafları? fotoğrafçılarla mı konuşayım, yoksa mesela büyük ozalitçilere gitsem, belli bir kalite kağıt seçsem falan, oralarda da bir çoklu baskı yöntemi bulunur mu acaba, yoksa daha mı pahalı olur öyle? şehir istanbul bir de.
muhtemelen 400'den fazla fotoğraf bastırtacağım. hatıra olarak albümlerde saklama amaçlı, eski usul yani, fotoğraflar sadece usblerde hard disklerde durmasın diye. yani anlayacağınız aşırı kaliteli olmalarına gerek yok, fakat çok dandik olsunlar da istemiyorum. çok fazla bastıracağımdan aşırı pahalı da olmasa iyi olur sanki.
gönül istiyor ki iphoto'dan fotoğraf kitapları yapma uygulamasını artık türkiye'ye de getirsin apple, ama mağazalar açılmasına rağmen hala gelmedi o tür bir hizmet. fotoğrafları doğrudan kitap olarak bastırabilsem ona da mutlu olurdum, illa tek tek fotoğraf olarak elimde durmak zorunda değiller.
eski duyurulara bir baktım konuyla ilgili, bir dönemler teknosa gibi yerler basıyormuş ucuza ama sanırım artık yok öyle hizmetler, ya da ben bulamadım.
nasıl bastırayım ben bu fotoğrafları? fotoğrafçılarla mı konuşayım, yoksa mesela büyük ozalitçilere gitsem, belli bir kalite kağıt seçsem falan, oralarda da bir çoklu baskı yöntemi bulunur mu acaba, yoksa daha mı pahalı olur öyle? şehir istanbul bir de.
0
aşırı pahalıdan kasıt nedir? bütçe ne?
sıradan bir fotoğrafçıya gidip fotoğraf kağıdına tek tek bastırırsanız meblağ yüksek olabilir ama elbette 400 fotoğraf için sağlam bir pazarlık da yaparsınız. yine de "dijital baskı merkezi" ayarında bir yerler bulup orada yaptırırsanız daha ucuz olacaktır diye düşünüyorum. kitap/katalog vb baskılara hakim oldukları için 400 fotoğrafı kısa sürede kataloglaştırıp tek seferde baskısını yapabilir ve ciltlerler. işçilikleri çok daha az ve techizatları çok daha uzun ömürlü olduğu için size yansıtılan fiyat da düşük oluyor.
sıradan bir fotoğrafçıya gidip fotoğraf kağıdına tek tek bastırırsanız meblağ yüksek olabilir ama elbette 400 fotoğraf için sağlam bir pazarlık da yaparsınız. yine de "dijital baskı merkezi" ayarında bir yerler bulup orada yaptırırsanız daha ucuz olacaktır diye düşünüyorum. kitap/katalog vb baskılara hakim oldukları için 400 fotoğrafı kısa sürede kataloglaştırıp tek seferde baskısını yapabilir ve ciltlerler. işçilikleri çok daha az ve techizatları çok daha uzun ömürlü olduğu için size yansıtılan fiyat da düşük oluyor.
0
1. gidip internet sitesinden baskı kağıtları alınır. kalitesine göre.
2. fotoğrafçıya gidilir. fiyat alınır pazarlık yapılır. uygun gelirse bastırılır.
3. çok pahalı gelirse alınan kağıtlarla özalitçi ya da adam gibi renkli baskı yapan makinesi olan bi kırtasiyeye gidilir. daha uygun olur ama sanırım kaliteden azcık ödün verilir. bu baskının kötü olacağı anlamına gelmez ama.
özalitçiler bu işi çoğu fotoğraf stüdyosundan daha iyi yapabilir hatta işi bilen bi yerse hem de daha uyguna yapar. çünkü oradaki adamın maliyeti daha düşük oluyor sürüm anlaşması yaptığından.
2. fotoğrafçıya gidilir. fiyat alınır pazarlık yapılır. uygun gelirse bastırılır.
3. çok pahalı gelirse alınan kağıtlarla özalitçi ya da adam gibi renkli baskı yapan makinesi olan bi kırtasiyeye gidilir. daha uygun olur ama sanırım kaliteden azcık ödün verilir. bu baskının kötü olacağı anlamına gelmez ama.
özalitçiler bu işi çoğu fotoğraf stüdyosundan daha iyi yapabilir hatta işi bilen bi yerse hem de daha uyguna yapar. çünkü oradaki adamın maliyeti daha düşük oluyor sürüm anlaşması yaptığından.
0
Tek fotoğrafı o kiosk gibi yerlerden 1 liraya, toplu olarak (50 tane) tanesini 30-35 kurusa basıyorlar. 400 için tanesi bundan da dusuk olmalı. Rakam konusunda fikir olsun diye söylüyorum.
0
karaage
Selamlar, bir aile büyüğüm bana danıştı, ben de size danışıyorum:Aile büyüğü nine, sahip olduğu bir evi torununa hibe etmek istiyor. Torunu olan kız ise yeni evli ve bizim ninecik damada pek güvenmiyor (boşanmalarından korkuyor ve bu durumda evin yarısını bu hayırsız herife hediye etmiş olmak istemi
Selamlar, bir aile büyüğüm bana danıştı, ben de size danışıyorum:
Aile büyüğü nine, sahip olduğu bir evi torununa hibe etmek istiyor. Torunu olan kız ise yeni evli ve bizim ninecik damada pek güvenmiyor (boşanmalarından korkuyor ve bu durumda evin yarısını bu hayırsız herife hediye etmiş olmak istemiyor). "Ne yapsam bilemedim" dedi. Ben de dedim ki "Tapuya şerh koydurabilirsin muhtemelen. Yani, 'Bir boşanma/ayrılma durumunda kocası ev üzerinde hak iddia edemez.' gibi bir ibare koydurabilirsin" dedim.
Doğru mu demişim? Doğru değilse bu güvenceyi sağlayacak başka bir hukuki uygulama var mıdır?
Aile büyüğü nine, sahip olduğu bir evi torununa hibe etmek istiyor. Torunu olan kız ise yeni evli ve bizim ninecik damada pek güvenmiyor (boşanmalarından korkuyor ve bu durumda evin yarısını bu hayırsız herife hediye etmiş olmak istemiyor). "Ne yapsam bilemedim" dedi. Ben de dedim ki "Tapuya şerh koydurabilirsin muhtemelen. Yani, 'Bir boşanma/ayrılma durumunda kocası ev üzerinde hak iddia edemez.' gibi bir ibare koydurabilirsin" dedim.
Doğru mu demişim? Doğru değilse bu güvenceyi sağlayacak başka bir hukuki uygulama var mıdır?
0
ya benim bildiğim kadarıyla miras kalan maldan hak isteyemiyor taraflar. birlikte ev almışlardır araba almışlar anca o zaman isteniyo hak mirasta yok. miras değilse de ev; diyelim benim babannem evini bana bıraktı tapuya gittik üzerime aldım, kardeşim babannem ölünce evden hak iddia edebilir. satış yoluyla üzerine ev geçirme davalarından sonuç çıkıyor.
torununa satış yoluyla tapuyu vermekten başka bir çare düşünün yani. ev satın almışgibi durursa damat ilerde yarısı benim evliyken aldık diyebilir.
bonus: vasiyet sistemi hala gelmedi mi bu topraklara yau?
torununa satış yoluyla tapuyu vermekten başka bir çare düşünün yani. ev satın almışgibi durursa damat ilerde yarısı benim evliyken aldık diyebilir.
bonus: vasiyet sistemi hala gelmedi mi bu topraklara yau?
0
@eskidim: tamam ama burada şimdilik bir miras durumu söz konusu değil. Kadın hibe edecek, mülkiyet kızın üzerine geçecek. Ninenin tek derdi, bir boşanma olursa kocası evden faydalanmasın. Bunun cevabını alamadım sanki :/
>>
torununa satış yoluyla tapuyu vermekten başka bir çare düşünün yani. ev satın almışgibi durursa damat ilerde yarısı benim evliyken aldık diyebilir.
<<
İşte burada da "hibe" olayı devreye girecek. Satış yoluyla değil, hibe yoluyla geçerek tek bir şahsın özel mülkü haline gelemiyor mu ev?
>>
torununa satış yoluyla tapuyu vermekten başka bir çare düşünün yani. ev satın almışgibi durursa damat ilerde yarısı benim evliyken aldık diyebilir.
<<
İşte burada da "hibe" olayı devreye girecek. Satış yoluyla değil, hibe yoluyla geçerek tek bir şahsın özel mülkü haline gelemiyor mu ev?
0
eskidim'e katılıyorum.
satış olmamalı.
bağışlama falan olabilir. o zaman damat hak iddia edemez.
sakın sakın satış göstermeyin.
trampa da olmaz.
bağışlama olur.
satış olmamalı.
bağışlama falan olabilir. o zaman damat hak iddia edemez.
sakın sakın satış göstermeyin.
trampa da olmaz.
bağışlama olur.
0
@externo: Ben sorumu sorarken en başta yazmıştım zaten hibe olacağını amma tapuya şerh koydurmalı mıyız onu bilemedim işte. Hatta iki tane de şerh olabilir, birincisi ninenin ölümünden evvel satılamayacak olması (böyle bir şerh koydurulabildiğinden eminim), ikincisi de boşanma durumunda kız ve çocuklar haricinde hak sahibinin olamayacağı. İşte bu ikincisi mümkün mü?
0
hukukçu değilim aklıma gelen çözümü yazayım bu yönden de araştırmanızı yapın.
evli çiftler evlenirken bir anlaşma yapıp paylaşım konusunda ortak veya değil şeklinde belirleyebiliyorlar. evlilik sonrası bu şekilde bir anlaşma olabiliyorsa yapılabilir. mallar eşit paylaşılmayacak şekilde anlaşma yapılırsa da evlilik içinde edinilen malların kayıtlarını ikisinin üzerine yapmaya dikkat etmek lazım.
ek: nine hayattayken satışı engellemek kolay. ama sorduğun soru farklı senin. satış olmadan da tapu ikisinin üzerine geçebilir. ayrıca nine ölünce ne olacak tapudaki şerhin hükmü devam edecek mi ona bakmak lazım.
madem damat hayırsız en sağlıklısı, evli çiftlerin anlaşma yapmaları. bence siz buradan yürüyün.
.
Düzeltme eklemesi:
Hibe de kişisel mallara giriyormuş. Yani boşanmada paylaşıma girmiyor.
Ancak, damat o malı boşanmadan da iş kurcam filan deyip sattırabilir, esas buna önlem almak lazım.
evli çiftler evlenirken bir anlaşma yapıp paylaşım konusunda ortak veya değil şeklinde belirleyebiliyorlar. evlilik sonrası bu şekilde bir anlaşma olabiliyorsa yapılabilir. mallar eşit paylaşılmayacak şekilde anlaşma yapılırsa da evlilik içinde edinilen malların kayıtlarını ikisinin üzerine yapmaya dikkat etmek lazım.
ek: nine hayattayken satışı engellemek kolay. ama sorduğun soru farklı senin. satış olmadan da tapu ikisinin üzerine geçebilir. ayrıca nine ölünce ne olacak tapudaki şerhin hükmü devam edecek mi ona bakmak lazım.
madem damat hayırsız en sağlıklısı, evli çiftlerin anlaşma yapmaları. bence siz buradan yürüyün.
.
Düzeltme eklemesi:
Hibe de kişisel mallara giriyormuş. Yani boşanmada paylaşıma girmiyor.
Ancak, damat o malı boşanmadan da iş kurcam filan deyip sattırabilir, esas buna önlem almak lazım.
0
sonuçta şerh koyulması tapuya kısıt getirilmesi demek.doğru ibare konulduğunda işe yarar.ama süresi 5 yıl diye biliyorum ben. biraz araştırma yapmak lazım.
0
tapuya şerh koydurmuştuk biz yıllar önce ama kısıtlama demek bu, size şerh olmaz. mesela bizim avukat anne-baba boşanırken koydurmuştu babamın satma, kiralama imkanı olmasın diye.
ya nette bi aratasanıza var yazılar bir sürü aslında da şu an okumaya vaktim yok bizleri de aydınlatırsınız
ya nette bi aratasanıza var yazılar bir sürü aslında da şu an okumaya vaktim yok bizleri de aydınlatırsınız
0
Hibe durumu da dikkat ister. Eğer o hibe edeceği kızdan daha yakın akrabası (çoluk çocuk) varsa hibe bozulabiliyor.
0
merhabalar, ben hukuk öğrencisiyim, olur mu?
herkes demiş ama ben de diyeyim, nine bağışlama yapar ise torununun kişisel envanterinde sayılacak, eşlerden birinin kendisine yapılan bağışlamalar ortak mal rejimine dahil olmaz. olası bir boşanma halinde damat evin üstünde hiçbir hak talep edemeyecek zaten. en fazla eve değer arttırma amacı ile masraf yaparsa yaptığı masrafı talep edebilir, o kadar. (onun belli bir formülü filan vardı da şimdi aklıma gelmiyor, aile hukuku alalı sittin sene oldu, bakmam lazım, zaten öyle bir ihtimal de verilmemiş ama maksat bulunsun)
herkes demiş ama ben de diyeyim, nine bağışlama yapar ise torununun kişisel envanterinde sayılacak, eşlerden birinin kendisine yapılan bağışlamalar ortak mal rejimine dahil olmaz. olası bir boşanma halinde damat evin üstünde hiçbir hak talep edemeyecek zaten. en fazla eve değer arttırma amacı ile masraf yaparsa yaptığı masrafı talep edebilir, o kadar. (onun belli bir formülü filan vardı da şimdi aklıma gelmiyor, aile hukuku alalı sittin sene oldu, bakmam lazım, zaten öyle bir ihtimal de verilmemiş ama maksat bulunsun)
0
2superfilm1den
şu an imkansız mı tamamen arkadaşlar? note 3 almak istiyorum, evkur'da neo modeli var onu istemiyorum. vatan'daki kredi işine girmek istemiyorum. taksitle telefon satışı olan bi yer var mı? bir de fiyatı düşer mi sizce yakın zamanda?
şu an imkansız mı tamamen arkadaşlar? note 3 almak istiyorum, evkur'da neo modeli var onu istemiyorum. vatan'daki kredi işine girmek istemiyorum. taksitle telefon satışı olan bi yer var mı?
bir de fiyatı düşer mi sizce yakın zamanda?
bir de fiyatı düşer mi sizce yakın zamanda?
0
Faturaya ek olarak alabilirsin, vodafone çok cüzi bir fark alıyor olmalı.
Bunun dışında belirtilen kredi yöntemlerini kullanmalısın.
Bunun dışında belirtilen kredi yöntemlerini kullanmalısın.
0
telefoncuların(turkcell, vodafone falan oluyo ya) camlarında 12 taksitle telefon satışı yazıları görüyorum, bi bak istersen.
0
daha 1 ay once teknosa'dan hediye cekiyle telefon aldim 9 taksit. izmir.
0
vatan bilgisayarda mümkün.
geçenlerde 290 liralık nokia telefona 10tl ekleyerek 6 ya böldüler.
50 tl yi tek çekim yaptılar. geri kalanını taksitlendirdiler.
geçenlerde 290 liralık nokia telefona 10tl ekleyerek 6 ya böldüler.
50 tl yi tek çekim yaptılar. geri kalanını taksitlendirdiler.
0
diyot, acaba o dediğin belli tutarın altındaki şeyler için mi? yarın bi sorayım
0
ben vodafone'dan alıyorum 2 seferdir telefonumu, zaten hattımı değiştirmek v.s gibi bir durumum yok şaka gibi ama memnunum operatörden, zaten piyasa fiyatında alıyorsun (en azından benim kullandığım tarifeyle) kredi kartı kullanmıyorsan bakabilirsin tek sıkıntı işte o operatöre baglısın.
0
karaage
Selamlar, az önce şöyle bir şey farkettim: `xerox workcentre 3045` başlığını gördüm ve bir entry girdim. Benden önce iki entry vardı, benimkiyle birlikte 3 entry oldu. Başlık listesini güncelleyince (3) olarak gördüm bunu. Ancaaak... Bunun ardından aklıma farklı bir başlığa yazmak geldi. `xerox phas
Selamlar, az önce şöyle bir şey farkettim: xerox workcentre 3045 başlığını gördüm ve bir entry girdim. Benden önce iki entry vardı, benimkiyle birlikte 3 entry oldu. Başlık listesini güncelleyince (3) olarak gördüm bunu.
Ancaaak... Bunun ardından aklıma farklı bir başlığa yazmak geldi. xerox phaser 3100mfp ve ardından xerox başlıklarına entry girdim ancak başlık listesini güncellediğimde bu başlıkları göremedim. Yok yani, mümkün değil görünmüyor listede. Entryler orada duruyor halbuki. Neden oluyor böyle bir şey?
Ancaaak... Bunun ardından aklıma farklı bir başlığa yazmak geldi. xerox phaser 3100mfp ve ardından xerox başlıklarına entry girdim ancak başlık listesini güncellediğimde bu başlıkları göremedim. Yok yani, mümkün değil görünmüyor listede. Entryler orada duruyor halbuki. Neden oluyor böyle bir şey?
0
aynısı geçen gün açtığım bir başlığı tüm çabama rağmen sol framede göremeyerek benim de başıma geldi. neden olduğu konusunda hiçbir fikrim yok. düşün entry kimdir nedirimde görünüyor ama sol framei 4-5 sayfa geriye doğru taradığım halde başlık gözükmüyor.
insan gerçekten hayret ediyor ! :D
insan gerçekten hayret ediyor ! :D
0
entry'nin içinde bulunduğu kanaldaki başlıklar senin sol frame'ine düşmüyordur. kanallar kısmına tıklayıp tüm kanalları takip ettiğinden emin ol.
0
evet ben de goremiyorum sizin basligi sol frame'de. entry yazma zamaninizi goz onune aldim, ama sol frame'de olmasi gereken yerde degil.
0
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu: hem xerox workcentre 3045 başlığında, hem de xerox phaser 3100mfp başlığında kanal önerisi yoktu. Yani bununla ilgili olduğunu sanmıyorum. gerçi 1-2 dk. önce kanal önerisi yaptım iki başlığa da.
0
mevzu kanallarla ilgili değil arkadaşlar. benim tüm kanallar açık ve üstüne bazı başlıklar belirtildiği gibi bir kanala kayıtlı olmadığı halde gözükmüyor.
0
istenmeyen_adam
Oransal olarak mesela 1 trilyon para koysaniz 100 lira koyandan daha dusuk oranla tekli aliyorsunuz. Bu sacma degil mi? Bankanin. Amaci daha cok para toplamaksa daha cok faiz vermesi gerekmez mi?
Oransal olarak mesela 1 trilyon para koysaniz 100 lira koyandan daha dusuk oranla tekli aliyorsunuz. Bu sacma degil mi? Bankanin. Amaci daha cok para toplamaksa daha cok faiz vermesi gerekmez mi?
0
iktisadi boyutu bilmem fakat 100 lirası olan insan sayısı 1 trilyonu olan insan sayısından çok daha fazla küçük paraları topladığın zaman daha kazançlı oluyordur muhtemelen
0
Benim aklıma şu geldi:Banka parayı aldığında olabildiğince uzun süre kendisinden durmasını ister ve bu parayı satarak para kazanır, sorun burda bence, eğer 100 liralı adam hesabını kapatırsa 100 lira gitti diye stres olmaz fakat 1 milyonluk hesap kapatılırsa bi nebze sıkıntıdır, çünkü banka o değerlendiriyordu ve o para gidince gelecek karından oldu gibi bişi, bu yüzden de nasıl denir bilmem ama risk farkı gibi bir şey alıyor diyebilirz bence. Bu yazdıklarım tamamen atmasyondur, ben olsam neden büyük paraya düşük faiz verirdim diye düşünerek vardım :D
0
cdiyez +1. çok çok büyük meblağlardan bahsediyorsak banka müdürüne kendi elleriyle çay bile demletirsiniz gerçi.
0
Bankaların sitelerindeki faiz oranları genelde 250-500bin tl bandına kadar oluyor. Bunun üzerindeki miktarlar zaten özel şube temsilcileri tarafından yönetiliyor, piyasanın üzerinde özel oranlar veriliyor genellikle.
www.garanti.com.tr
Söylediğin bu tablo için geçerli değil, ne kadar çok para, ne kadar uzun vade, o kadar yüksek faiz diyorlar doğal olarak.
www.garanti.com.tr
Söylediğin bu tablo için geçerli değil, ne kadar çok para, ne kadar uzun vade, o kadar yüksek faiz diyorlar doğal olarak.
0
