Giriş
(7)

sosyalleşiyormusunuz

dafuq
pandemi sebebi ile evdeyiz genelde.ne kadar sosyalleşebiliyorsunuz?işe gidenler işyerinde sosyalleşiyorlar. başka nerede?evden çalışanlar nasıl sosyalleşiyor? sadece aile fertleriyle mi?
pandemi sebebi ile evdeyiz genelde.
ne kadar sosyalleşebiliyorsunuz?
işe gidenler işyerinde sosyalleşiyorlar. başka nerede?
evden çalışanlar nasıl sosyalleşiyor? sadece aile fertleriyle mi?
0
dafuq
(22.03.21)
sadece aile fertleriyle. hem iş hem de okul online olduğu için hiçbir sosyal aktivitem yok. ben zaten hayat normal akışındayken bile pek sosyal değildim, şimdi ağzımda maskeyle ailem dışında kimseyi tanımadığım bir yerde çıkıp da gezmek fikri bile heyecanlandırmıyor. arada bacaklarım açılsın, yürümeyi unutmayayım diye parka falan çıkıyorum sadece. internet üzerinden genelde haftada bir kez falan görüştüğüm iki arkadaşım var, biri zaten yurtdışında, yüz yüze bir daha ne zaman görürüm bilmiyorum.

şahan'ın gözüne dondurma saplanan adam skeci vardı, o geldi aklıma. "sosyal ayat sıfır, eş dost sıfır, ekonomik ayat sıfır, kişisel özgüven sıfır yerlerde"
0
der meister
(22.03.21)
Yürüyüşe ve markete bile çıkmıyorum. Tanıdığım iki kişi genç yaşta covidden vefat etti. Hiçbir kuvvet beni dışarı çıkaramaz. Dışarı çıkmayı hiç özlemedim. Böyle iyiyim.
0
suicides underground
(23.03.21)
işe gidiyorum (iyi ki!). evde otursam kafayı yerdim. belki de korona manyaklarından biri olurdum.

onun dışında tam korona öncesinde ehliyet ve araba almıştım, mobilitenin çok faydası oldu, 2020 yazında hafta sonları kamplara gittim. sosyalleşmeyi ve organize etmeyi çok seven sosyal kelebek bir arkadaşım da kamp yapmayı seven akadaşlarını bir araya getirerek bir kamp grubu kurdu ve grup büyüdü, o vesileyle bayağı insanla tanışmış oldum. yasakların kalkmasıyla tekrar organizasyonlara başladık.
havalar ısınsa da çimlerde takılma sezonunu açsak diye bekliyorum.

not: korona olmadım, birlikte çalıştığım ekipten de kimse olmadı.
0
pati
(23.03.21)
Sosyalleşemiyorum. Sadece büyük kardeşim ve çocukları bize gelirlerse onları görüyorum ve anneannemle teyzeme gidersek onları görüyorum. Onun dışında markete pazara gidersem 2 insan yüzü görüyorum. O kadar.
0
1bir1bir1
(23.03.21)
Salona gidiyordum. Eve ekipman kurunca o da kaldı. Gittiğim 1-2 sportif aktivite ortamı var. Onlar dışında bitti sosyal hayat.
0
arnold schwarzeneger
(23.03.21)
Arkadaşımla sahilde yürüyorum. Başka kimseyle görüşmüyorum.
0
jazzabel
(23.03.21)
Sadece açık havada (sahil, park, orman) ve güvendiğim 2-3 kişiyle bir araya geliyorum. Bunun dışındaki arkadaşlarımla arada online buluşmalar yapıyoruz.
0
fotrsapka
(23.03.21)
(24)

Kendi evinizde nerede ve nasıl yemek yiyorsunuz?

ms brownstone
Bu aralar ev dekorasyonuna sardığım için “Daire” kanalının daha önce izlemediğim birkaç videosunu izledim bugün ve hepsinde dikkatimi çeken bir şey oldu. Ev sahipleri hep evlerinde sofra kültürünün çok önemli olduğunu, masa dışında bir yerde bir sandviç bile yemediklerini, evdeki en önemli yerin yem
Bu aralar ev dekorasyonuna sardığım için “Daire” kanalının daha önce izlemediğim birkaç videosunu izledim bugün ve hepsinde dikkatimi çeken bir şey oldu. Ev sahipleri hep evlerinde sofra kültürünün çok önemli olduğunu, masa dışında bir yerde bir sandviç bile yemediklerini, evdeki en önemli yerin yemek odası ve oradaki muhabbetler olduğunu falan söylediler. Hepsinin yemek odaları ya da masalarının çevresi de inanılmaz özenliydi.

Biz de tam tersi tabak hazırlayıp koltuğa yayılarak elimizde ya da sehpa üzerinde dizi, youtube vs izlerken yemek yiyoruz evde. Hava güzel olursa terasta masada yemek yiyoruz bazen ama teras dışında hep kanepedeyiz. Zaten terastakinden başka doğru düzgün yemek masası bile yok evde.

Çoğunluk bizim gibi mi yoksa Daire’dekiler gibi mi merak ettim ben de. Siz evinizdeyken nerede yemek yiyorsunuz? Böyle masada oturma ve düzgün sofra kurma ihtiyacı hisseder misiniz hep yoksa koltukta, kanepede bir şeyler izleyerek mi yemek yersiniz?
0
ms brownstone
(22.03.21)
Daire programına çıkanlar aşırı kolpa geliyor bana. Bunu belirteyim.


Soruya cevap ise biz de sizin gibi TV karşısında, sehpada yiyoruz biseyler izlerken. Hatta sehpalar alçak kalıyor diye yüksek C sehpa aldık koltukta rahat yiyebilmek için :D En büyük zevkimiz bu. Çok çok nadiren mutfakta, balkonda ya da salondaki masada yeriz ki bunların toplamı otuz belki anca bir buçuk senede.
0
elorelia
(22.03.21)
Biz mutfakta karşılıklı oturarak masada yiyoruz her öğünümüzü mutlaka 4 yıldır çok nadirdir yayılarak yediğimiz, özellikle tv bile almadık eve sohbeti öldürmesin diye, hele ki en sohbet edilesi nokta yemek yerken onu da bir şeyler izleyerek tv odaklı geçirmek çok verimsiz geliyor bize
0
esinikaybetmiscorap.
(22.03.21)
Evdeki en önemli yerin yemek yenen kısım olduğuna inanıyorum. Masa benim de evimin merkezinde.
Ama yani tek başımayım pandemide zaten konuk ağırlama yalan oldu, tabak yapıp bilg karşısında koltukta veya o masada yine bilg karşısında tek başına yiyorum.
3 ve üzeri insan varsa masa donatırım, ister kahvaltı ister akşam yemeği masada uzun oturmalı, şenlikli ve bol çeşitli geçer. Seviyorum öyle. Ama zaten olaya tersinden bakarsak her gün tek yediğim için benim adıma önemli bişey insanların yemeğe gelmesi.
2 kişi kalırken de koltuk+ tabak takılıyoruz.
0
jimjim
(22.03.21)
tek başıma yaşıyorum. oturma odasında tv ve pc karşısında yemek yiyorum. sadece ramazanları sahuru mutfakta yapıyorum. ilk yalnız yaşamaya başladığımda hep mutfaktaydım. bu arada mutfakta masa falan yok. tezgah üzerine koyuyordum yemekleri.
0
sutlu nescafe
(22.03.21)
evimiz amerikan mutfak, dolayısıyla salon ile mutfak iç içe. biz de mutlaka masamızda yiyoruz. yani bi tabak bile olsa masaya oturuyoruz genelde. koltukta yemiyoruz çünkü kırıntı oluyor vs. rahat edemiyorum.

buna ek olarak daire kanalının inanılmaz yapay ve kasıntı insanlardan oluştuğunu da söylemem lazım, yani adam yer sofrası yapsa bile "bu bizim için ritüeldir mutlaka sushimi özel sushi masamda yeriz ve ailecek ekonomik konjonktürü tartışırız" diyen tipler var o kanalda, özel seçiliyor. ben iğrendiğim için izleyemiyorum artık.
0
roket adam
(22.03.21)
Daire kanalına çıkan istisnasız herkes numaracı yaa. Konuyla ilgili fikrim şu şekilde:eksisozluk.com
0
suicides underground
(22.03.21)
Bana böyle şeyler biraz balon geliyor. Bir şeyin kurallaşması/gelenekselleşmesi de beni rahatsız ediyor. Bizim evde herkes rahat. Yatakta, salonda, pc başında, mutfakta, balkonda her yerde yeriz.
0
jazzabel
(22.03.21)
onların evleri büyüktür. ayrı mutfağım yok. yemek masam yok. yemek masası koyacak yer yok.

orta sehpada ya da pc masasında film izleyerek yiyorum. tv de yok.

galiba fakirim ben. :D
0
batlegolas
(22.03.21)
pc masasinda biseyler izlerken yerim hep.
0
ghostinthemech
(22.03.21)
Salonda masada, amerikan servisle falan tam takım sofra kuruyoruz (misafir yoksa masa örtüsü kullanmıyoruz) ama televizyona doğru, dizi izleyerek yiyoruz. Acelemiz yoksa kahvaltı da aynı şekilde.

Minicik bir sehpamız var ve bence eğilerek tepside yemek yemek pek keyifli değil. Sadece hamburger, tantuni falan gibi kolay yenen şeyleri büyük tabaklarla alıp koltukta yiyoruz. Hemen işe oturacaksak kahvaltıyı da tek tabak hazırlayıp koltukta, ofis masasında falan yiyoruz.

Şu an evimizde mutfakta masa yok. Önceki evde ufak bir masa vardı ama çok nadir yemek yiyorduk orada da.
0
kobuzchu kiz
(22.03.21)
Tepside ya da eğik büğük yemek keyifli değil +1

yemek masada yenir diye büyüdüm, mutfak ya da salon ama illa masada yerdik. Yemeği içeri götürmektense laptopı mutfak masasına koymak daha pratik geliyor.

Yatarak ya da oturarak sadece pizza yiyorum, o da pratik olduğu için.
0
Jux
(22.03.21)
Masada yerim/yeriz. Koltukta çok nadir yeniyor. Bence hijyenik değil ve rahatsız. Ayrıca dairedeki tipler de kasıntı. Her öğün etrafa mumlar, çiçekler dizip masamı şaraplarla donatmıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.03.21)
Yuzde 99 salonda yemek masasinda, evde teksem sehpada yedigim oluyor.
0
pofudukayi
(22.03.21)
Ailede hep masadaydı. Kahvaltı, akşam yemeği hep masada, yemek odasında ya da mutfak masasında. Böyle büyüdüm. Şimdi tek başıma masada yemek çok hüzünlü geliyor. Ama sporcu olduğumdan diyet çok sıkı. Mübarek asker disiplinine sahip bir beslenmem var. Öyle olunca yeme şekline de yansıyor. Yani önceden aileyle keyifli yemeklerde masaydı, şimdi öz-disiplin amaçlı masa ve başka bir şeyle ilgilenmeden yemek var. Yahu ben cips falan bile yiyemiyorum oturduğum yerde (._.) lanet gitsin. Iki çift muntazam but, popo sahibi olacağız diye çekilen çile.
0
velvetmorning
(22.03.21)
Yemeği hep masada yerim.
0
alfred
(22.03.21)
Tek başıma yaşıyorum. Daima masada ve servis tabağından peçetesine herşeyi hazır etmeden oturmam masaya.
Öyle de olması gerekiyor bence.
Misafir varsa da, en güzel sohbetler yemek masasında olur bence.
Bir masa da balkonumda var. Hava güzelse, aynı ortam balkonda oluşturulur. Özel zamanlarda ekstradan mum da konur. Diğer herşey vardır zaten.
0
Mirket
(22.03.21)
Genelde PC ya da salonda sehpada. Sokak lezzetleri tarzında şov yapmışsam daha bir kısmı pişerken ocağın başında.

Bazen de mutfakta masada yiyorum ama onlar salatasıydı mezesiydi falan birlikte olan high tier yemekler olunca ancak.
0
aguen
(22.03.21)
Her zaman masada yiyoruz. Normal öğünler kışın mutfak masasında, yazın balkonda. Evet, her şeyi tepsiyle balkona taşıyoruz:) Günlük masamızda da peçete, örtüler vs bulunur. Rutinde dört dörtlük olmasa da bardağından bıçağına yemek masası kurulur.
Misafir varsa ya da masaya sığmayacak kadar kişiyse salonda yemek masasında yenir.

Şu an ayrı evdeyim, mutfağa masa sığmadığı için salonda yemek masasında yiyorum. Masayı alana kadar kanepede/koltukta/yerde süründüm ve bir an evvel masa temin edip rahata erdim. Yaz için balkona da küçük bir masa yapma derdindeyim :)

Arada sırada, ev nasıl olsa dağılmış ve temizlenecekse tepsiyle yemişliğim vardır ama bu istisnaya girer. Sehpada/koltukta/tezgahta yiyenleri okudukça şoklara girmedim desem yalan olur.

Bu arada dairedekiler tabiki yapay, kamera motor denince gerçeklerden kopar herşey.
0
epitaf
(23.03.21)
ben küçüklüğümden beri odamda tek başıma ya yatakta ya da çalışma masamda yemek yerim. bu olay bence biraz ailede alınan kültüre göre değişiyor. küçükken nasıl gördüyseniz büyüyünce de ona devam ediyorsunuz. bana kalırsa mutfakta, yemek odasında ya da salonda yemek masasında ailecek her öğün yemek yemek isterdim. hatta sormamışsınız ama aynı saatlerde yemek de bana hoş geliyor, yani örneğin 20.00'da bütün ailenin o odada toplanıp yemek yemesinden bahsediyorum. bence en güzeli bu, ama ben de artık neresi olduğu fark etmeden, masa kullanmadan, düzensiz bir şekilde yiyorum yemeklerimi.
0
sivilceli ergen
(23.03.21)
nasil koltukta elde yemek yiyosunuz yawww
masa. sehpada yersem de yere otururum. karsima pc
0
ala09
(23.03.21)
%80 Sehpada yiyoruz. IKEA nın hasır minderlerinden var. Onu kullanıyorum. Bazen pazar kahvaltısı falan yapacaksak yemek masasında yiyoruz.
0
chavezding
(23.03.21)
Evliyim, ana öğünler salondaki yemek masasında yenir. 40 yılda 1 fiziksel veya mental olarak çok yorulduysak, pizza söylediysek kanepede TV karşısında yeriz. Ailemin evinde de her zaman hep birlikte yemek masasında yemek yenir.

Ben bu kadar kanepede yemek yiyen insan olmasına şaşırdım açıkçası, beklemiyordum. Dediğiniz programı bilmiyorum ama TV karşısında yemek yemeyi sağlıklı bulmuyorum, ne yediğinizin farkında olmuyorsunuz bence. Ergonomik de değil. Ayrıca bize de yemek masasındaki sohbetin çok tatlı geldiği oluyor, özellikle haftasonu kahvaltıdan sonra hemen kalkmayabiliyoruz, onun tadı ayrı hakikaten.
0
gmzo
(23.03.21)
tepsi, tabak ile koltukta, tv karsisinda. is gunleri kahvalti is bilgisayari basinda.

kokulu ya da tepsiye sigmayacak kadar cesitli yemek varsa mutfak masasinda.
0
lemmiwinks
(23.03.21)
şu anki mutfağım masa kullanmama elvermeyecek kadar dar.

kanepeye oturup, sehpada yiyorum. yerken youtube'de birand belgeselleri & flu tv & tenis, bisiklet, yüzme, f1 özetleri & salaş gezgin vloğu filan izler, bazen de izleyecek bir şey ararken yemeği bitiririm.
0
filteria
(23.03.21)
(7)

sizi rastgele bulup mülakata çağıran firmalar

derdim büyük
şuan mevcutta köklü bir kurumsal firmada çalışıyorum fakat aynı zamanda iş de arıyorum. mevcutta işim olduğu için oldukça seçiciyim ve sadece iyi araştırıp kurumsallığından emin olduğum firmalara başvuru yapıyorum dolayısıyla başvuruma dair her arayan firmaya gidiyorum.lakin şöyle bir durum var baze
şuan mevcutta köklü bir kurumsal firmada çalışıyorum fakat aynı zamanda iş de arıyorum. mevcutta işim olduğu için oldukça seçiciyim ve sadece iyi araştırıp kurumsallığından emin olduğum firmalara başvuru yapıyorum dolayısıyla başvuruma dair her arayan firmaya gidiyorum.

lakin şöyle bir durum var bazen tanımadığım firmalar beni kariyer sitelerinden bulup yarın görüşmeye gelir misiniz diye arıyor, böyle olunca da önce sizi araştırmam lazım diyemiyorum kekeleyip kalıyorum. dün birisi aradı mesela size 5 dakika sonra dönüş yapayım dedim, firmayı araştırdım iyi gibi geldi sonra görüşmeye gideceğim gün daha detaylı araştırdım ama bayağı merdivenaltı bir yer, arayıp iptal ettim hemen boşuna stres oldu.

siz nasıl yapıyorsunuz böyle durumlarda? açık açık sizi araştırıp öyle cevabımı vereyim mi diyorsunuz yoksa öylesine de olsa görüşmeye gidiyor musunuz?
0
derdim büyük
(16.03.21)
Araştırıp öyle cevap veriyorum. Her çağırana gitmeye gerek yok. Bizim sektörde (it) zaten öncelikle telefon mülakatı oluyor.
0
roket adam
(16.03.21)
bu iş biraz da kısmet işi.. hayatımın akış yönünü değiştiren işi tam da böyle bulmuştum.. pek mutlu olmadığım halde herhangi bir yeni iş için başvuru falan da yapmadan devam ettiğim eski işyerinde çıktığımız öğle yemeği arasında, elimde tepsiyle yarım yamalak konuşarak iş görüşmesi için randevulaşmıştık.. =)

uluslararası bir japon inşaat firmasının türkiye ofisiydi.. aşağı yukarı 15 yıl önce..
0
sahlanankoc
(16.03.21)
Daha önce duymadığım bir firma ise arayana direkt "şu an çalışıyorum ama daha iyi bir fırsat olursa değerlendirebilirim. ben araştırayım, yakın çevreme sorayım sonra duruma göre haberleşiriz." diyorum. buna hayır diyecek halleri yok. sonra araştırıp beğenmediysem "şu an çalıştığım firmadan daha iyi bir yer bakıyorum" ya da "beklentilerimi karşılayan bir yer değil vs." diyorum.

Bir keresinde çalıştığım bölümün müdürlük pozisyonu için görüşmek istediğini söylemişti bir firma. Çok sıcak bakmıyordum büyük bir firma olmadığı için ama müdürlük de önemli bir adım olacağı için hemen olumsuz dönmedim. ikinci telefon görüşmesinde beni arayan ik'cı arkadaş cumartesi günlerinin de çalışıldığını söyledi. direkt olmaz demiştim. beyaz yaka cumartesi de gidiyorsa o firmadan cacık olmaz.
0
himmet dayi
(16.03.21)
aktif olarak iş aradığım bir dönemdeyim, artık hiç kimse görüşmeye çağırmıyor, bütün görüşmeler online oluyor, o yüzden görüşmeden önce fikrim olmayan firmalar ile bile görüşüyorum, en kötü yarım saatim gitmiş oluyor.
0
benaslinda
(16.03.21)
benaslinda +1

Nereden fırsat geleceği belli olmaz kafasındayım zaten evden çalışıyorum en fazla yarım saatim gider
0
mirty
(16.03.21)
Ben eskiden iş aradığım dönemlerde arayan firmalara mail atmalarını istiyordum ki araştırdığımda olası bir çekince olurda nazikçe dönüş yapıp iptal ediyordum.

Bir de bazen arayan firmaların isimlerini falan anlayamıyorsunuz, o yüzden en garanti yol oluyordu benim için.
0
va
(17.03.21)
Görüşelim dedikten sonra hemen başlanmıyor zaten. Görüşmeye kadar araştırıyorum, biraz da merak ettiğim için görüşüyorum. Tabii bu online görüşmeler için geçerli. Fiziksel olarak görüşme olacaksa şirketin iyi olması lazım.
0
jazzabel
(17.03.21)
(14)

Site güvenliğine kiralık ev sormak?

gmzo
İnternette gördüğümüz bir ilan üzerine, evin bulunduğu siteye gidip, güvenlik görevlisine evi ve ev sahibini sorsak nasıl olur sizce?Yani bu üçüncü kiralık evim olacak ve emlakçıya verdiğim para kadar hiçbir şeye acımıyorum. Tek yaptıkları ilan koymak, ev sahibiyle bir araya getirip hazır sözleşme i
İnternette gördüğümüz bir ilan üzerine, evin bulunduğu siteye gidip, güvenlik görevlisine evi ve ev sahibini sorsak nasıl olur sizce?

Yani bu üçüncü kiralık evim olacak ve emlakçıya verdiğim para kadar hiçbir şeye acımıyorum. Tek yaptıkları ilan koymak, ev sahibiyle bir araya getirip hazır sözleşme imzalatmak.

Öte yandan da diyorum ki ev sahibi uğraşmak istese emlakçıya vermezdi zaten? Ev sahipleri, ne diyorsunuz?
0
gmzo
(15.03.21)
yönetici daha iyi bilir ya da kapıcı
0
jelly bear
(15.03.21)
Emlakçı ile ev sahibi arasında sözleşme varsa başınız ağrır. Yapmaya çalıştığınız şey maalesef kanunen uygun değil. Maalesef diyorum çünkü ben de emlakçıları hiç sevmem. Ama durduk yere kendi başınıza iş açmayın.
0
himmet dayi
(15.03.21)
@himmet dayi hocam hangi kanune göre suç acaba? şu an oturduğumuz evin sahibi (daha doğrusu oğlu, o ilgileniyor) evi tuttuktan sonra keşke bizi bulsaydınız filan dedi, o yüzden bir sene çok cüzi bir miktar zam yaptı, vs. evi bulduğumuzda da işin içinde 3 (ÜÇ) emlakçı vardı, organize zincir gibi çalışıyor mübarekler. ilk emlakçi birini, o diğerini aradı, öyle ulaştık eve. Bu suç değil mi şimdi?
0
🌸gmzo
(15.03.21)
O ilan dışında kiralık evler de olabilir. Her ev internet ilanına koyulmuyor. Şansınızı deneyin.

@himmet dayı +1 emlakcı ile sözleşme imzalıyorlar, siz de emlakcı ile sözlesme imzalarsanız o evleri kendiniz gidip alamazsınız.

Biz mesela ev satarken emlakcıya ya da internet ilanına vermedik. Bakkala, ustalara, sitedeki diğer oturan insanlara haber verdik. Bir komşumuz sayesinde de evi sattık.
0
jazzabel
(15.03.21)
sorun ve telefonunu alın. emlakçılar aracı.
imam gibi. Allahla kul arasına giren insanlar gibi.
gerek yok. direkt ev sahibine ulaşın.
0
ankara06
(15.03.21)
nşada ev sahibi evi emlakçıya verdiyse zaten kiracı adayları ile uğraşmamak için vermiştir.
0
nuisance
(15.03.21)
eğer ulaşırsanız bir sözleşme imzalayıp imzalamadığını sorun.. bu adamların tapu dairesinde de tanıdıkları oluyor, haberleşiyorlar. eğer mafyatik tiplerse onlardan habersiz satış gerçekleştiğinde gelip orada olay çıkarabilirler.
0
jepa
(15.03.21)
Evi kiralayacağız satın almayacağız..
0
🌸gmzo
(15.03.21)
Sitelerin kendi icinde ilan dondurme olayi cok o yüzden guvenlige sorun ilan disinda da baska daireler olabilir. Artik bir cok ev sahibi emlakciyla cok baglayici sozlesme yapmıyor. Veriyor 3 tane emlakciya ayrica kendim de verebilirim diyorsun o yüzden ev sahibine ulasmak da yasal olmayan bir sey yok. Zaten baglayici sozlesme yaptiysa, kusura bakmayin bu sekilde veremem emlakciyla temas kurun der. Yani denemekten zarar gelmez.
0
red g
(15.03.21)
Ev sahibi olarak belirtiyorum: uğraşmak istesem zaten emlakçıya vermezdim, o komisyonun da bir kısmını kendim kiraya eklerdim kendi cebimde kalırdı. Oturup ıvır zıvır insanlarla bütün gün kiralık ev muhabbeti yapamayacağım için emlakçıya veriyorum. Emlakçıya verdiğim paraya da acımıyorum, adam görevini yapıyor, ben uğraşmak zorunda kalmıyorum.
0
roket adam
(15.03.21)
@gmzo

emlak sözleşmesini ihlalden davalık olan ve o komisyonu (emlakçının alacağı para) her türlü ödeyen örnekler mevcut internette.

emlakçı ile uğraşmak istemiyorsan sahibinden kiralık evlere bakacaksın.
0
himmet dayi
(16.03.21)
Hocam mesela adam aynı şehirde değil, gösterme durumu yok. Çevresine de güvenmiyorsa tek seçenek emlakçı kalıyor.

Benim derdim emlakçılıkla değil de aldıkları paranın fazla olması. Kirayı geçtim ama ev satışından özellikle çok alıyorlar bana kalırsa.
0
neysene
(16.03.21)
@neysene benim de derdim hiç işini düzgün yapan emlakçıya denk gelmemiş olmam ve karşılaştıklarımın hep türlü çakallıklar peşinde olması.

Taşeron emlakçı çalıştıran mı dersiniz, sırf arayalım diye kiraya verilmiş evi ilandan kaldırmayan mı dersiniz.. Kaldı ki emlakçının yegane işi ben hizmet almak için gittiğimde isteklerime uygun evle beni buluşturmasıdır. Anlatıyorsun, yok, elinde ne varsa gösterip oradan oraya koşturtuyorlar insanı ya tutarsa diye. Sırf evi tutalım diye söylenen yalanlardan hiç bahsetmiyorum bile.
0
🌸gmzo
(16.03.21)
Öyle sıkıntılarla karşılaşmadım ama biz ev sahibi olarak şöyle bir kazık yedik bir anadolu ilindeki evimizi 600 tl üzerinden kiraya vermesi için anlaştık. Komşulardan öğrendik ki emlakçı evi 850 tlye vermeye çalışıyormuş. Kira da direkt bize gelmediği için üzerinden nemalanacakmış. Anahtarı elinden alıp levhalarını iade ettik elemanlarına. Onun yüzünden kira yüksek diyw aylarca boş kaldı ev. Önceki sefer de kiracıya 2 ay depozit deyip bize 1 depozit verdi. 1 ay komisyon 1 ay da depoziti ceve indirince kiracı çıkarken fazladan 1 ay oturmuş oldu.
Saydığınız şeylerde de haklısınız ancak bu tip sahtekarlıkları bayağı meslek grubu yapıyor. Galerici bilgisayar tamircileri telefoncular. Türkiyede ahlak kavramı yok hocam kim kime geçirirse
0
neysene
(17.03.21)
(22)

insanlar maaşını söylemekten -yakın arkadaşına bile- niye çekinir?

Anjelik
zaten genel olarak olan bir şey bu malum ama ben zaten sormam asla bana sorulmasını da sevmem. ha yakın arkadaşım sorsa direkt söylerim hiç gocunmadan sormasına da bozulmam.neyse, geçen eski ev arkadaşımla telefonda konuşuyoruz ama bayağı yakınızdır yani kendisi evli şimdi. şirketlerinde zamlar mart
zaten genel olarak olan bir şey bu malum ama ben zaten sormam asla bana sorulmasını da sevmem. ha yakın arkadaşım sorsa direkt söylerim hiç gocunmadan sormasına da bozulmam.

neyse, geçen eski ev arkadaşımla telefonda konuşuyoruz ama bayağı yakınızdır yani kendisi evli şimdi. şirketlerinde zamlar mart ayında yapılıyormuş diye konuşmuştuk geçen telefonda konuşurken şu tarzda bir muhabbet geçti: (+ benim)

-iyi ya nolsun yoğunum baya bu aralar çok çalışıyorum
+oo işi bırakmıyorsun bir de yoğun çalışıyorsun istediğin zammı verdiler galiba
-aynen kanka bayaaa iyi verdiler hem de
+hayırlı olsun ne yaptılar?
-oldu işte bir şey kanka
+yok lan onu demiyorum zammı ne kadar yaptılar?
-haaa zam yüzde x ya eheuhe.

maaşını sorduğumu zannetti yani. halbuki işe ilk girdiğimiz zamanlar ikimiz de şu kadar maaş teklif ettiler, şu kadar alıyorum, çıktım şu kadara başladım falan diye anlatır dururduk.

ne değişiyor?
0
Anjelik
(14.03.21)
aradaki fark açılıyordur. türk milletinde maddiyat çok önemli olduğu için insanlar triplere giriyor. ben de maaşımı sadece karşımdakinin benimle aynı ya da benden daha yüksek daha yüksek olduğunu biliyorsam söylerim. daha az olduğunu tahmin ediyorsam asla konusunu bile açmam.
0
roket adam
(14.03.21)
Ayni sektorde oldugum yakin arkadaslarima soylerim, ozellikle karsilastirma yapmak icin faydali oluyor kimin ne kadar aldigini bilmek. Maasin gizliligi isverene yariyor.
0
fakyoras
(14.03.21)
Bence bu patronlarin aldatmacasi, maaslarini soylemesinler de protesto etmesinler.

Ben maasimi soylerim, bir arkadasim benden yuksek aliyorsa arkadasimi seviyorsam buna sevinirim. Daha da para kazansin isterim. Zaten bunu istemiyorsam gercekte arkadasim degildir.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
O benden yuksek aliyordur bu arada ondan eminim acaba anlayamadigim bir iyi niyet mi var?
0
🌸Anjelik
(14.03.21)
Ülkenin çoğu köle olarak görüldüğü için, çoğu insan hak ettiklerinden çok çok az maaş alıyor. O yüzden sorana söyleyince üzeceğini düşünüyor olabilir.

Bizim arkadaş grubunda az kazananlar varken söyleyemiyorduk. Herkes belli bir minimumu aşınca leaderboard yaptık artık; birbirimizi gaza getiriyoruz az alana iş değiştirsin diye baskı yapıyoruz vs :D Bu yaklaşım aslında ortalama maaşlarımızı da çok çok artırdı.
0
aguen
(14.03.21)
Menfaat talebinde bulunmanı peşinen engellemek için geliştirilen bir özsavunma olabilir. Benim bazen oluyor.
0
elitoangelito
(14.03.21)
Ben az olduğu için çekiniyorum, ortalamanın üstünde olsaydı da insanları kötü hissettirmemek icin söylemezdim. Ortalama bir maaşım olsa söylerdim ama.
0
epistemic_regress
(15.03.21)
valla ben de bilmiyorum. bizim de dört kişilik bir lise grubu var, ikisiyle kazancımızı hala açıkça konusuruz, 4. yü biraz zorlamak gerekiyor, önce bir geveliyor. araba ve ev aldı belki bu etaplarla ilgilidir :D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(15.03.21)
Senin ciddi ustundedir nezaketen soylemek istemiyordur belkide moral bozmamak icin...
0
cooperr
(15.03.21)
Yargilanmamak icin.
0
baldur2
(15.03.21)
Ben düşükken söylemeye çekiniyordum, şu an ancak geldi arkadaşlarımın seviyesine ama bu kez de asgari ücret veya biraz fazlası alan arkadaş/akrabalara söylesem vay aq diyecekleri için söylemiyorum.

Benim maaşım düşükken üzülüyordum çünkü lan aynı bölümden mezunuz adam benim iki katım maaş alıyor diye.
0
chicha_v2
(15.03.21)
sadece ve sadece borç isteme diye.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.03.21)
maaşımı kimseye söylemem. anam babam da bilmez. bana mahrem geliyor, "aç götüne bakayım" denmiş gibi oluyorum sorulduğunda.
0
lcha
(15.03.21)
Ben de ne kadar yakınım olursa olsun hiç kimseye maaşımı söylemem. Sadece maaşımı veren bilir. Tam olarak @lcha +1. Bence benim mahremim bu. Borç istenmesiyle alakası yok.
0
pati
(15.03.21)
maaşı mahremim sayanların neden böyle düşündüğünü ögrnemek isterim. Bence bu emek-iş konusunda da biraz bilinçsizlikle ilgili bir şey. Arakadaşlar. Emek verdiginiz ve karşınızda ücret ödenen bir ekonomik sisteme tabisiniz. Maaş ve işinin sizin mahreminiz değil, bilakis oldukça kamusal ve toplumsal bir şey. Bir işçinin maaş benim mahremim dedigini düşünebiliyor musunuz? Yani bu düsünce nasil oluştu, içinizde nasıl temellendiriyorsunuz merak ediyorum, özel şirketlerde bizzat ekonomide kullanılan bir araç emeğiniz, işiniz. Bir nevi hepimizin aklı ya da bedeni kiralanıyor, iş dediğimiz bu, gocunacak bir şey yok. Nasıl mahrem olsun? ilk söyleyecğim bu. Sahiden merak ediyorum. Soruya cevap:Kendini kötü hisssetme diye söylemedi.
0
velvetmorning
(15.03.21)
@Icha +1

Maaş sormam da sorulmasından da hoşlanmam. Annem ve babam dahil bilmez. Sonra “sen şu kadar şu kadar alıyorsun, şöyle şöyle para kalması lazım” gibi hesaplar yapıyorlar. Paramı istemiyorlar ama bu şekilde kontrol ediliyormuş gibi hissediyorum. Bu yüzden söylemiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.03.21)
Böyle şeyler görgü kuralları çerçevesinde uluorta konuşulmamalı. Benim gelirimi sadece ailem, ilerde de evlenirsem eşim bilir.
0
iwasbornonamountainside
(15.03.21)
maaş sorulmaz veya sorulmadan söylenmez. her yerde ayıptır.

ama şöyle özel durumlar vardır mesela bilmediğin bir sektörde veya firmada işe gireceksindir dersin ki buranın ortalaması nedir? çok özel olmaz ise sen ne kadar maaş alıyorsun vs.

bunun cevabı da yine ortalama veya yaklaşık şeklinde olmalıdır.

peki neden maaş söylenmez?

çünkü ben o firmayı karıştırmak isteyen biri olabilirim ve 5k-6k tl fazla söyleyebilirim bu da o firmayı karıştırır.

bizde neden yaygın?

memur toplumu olduğumuz için. memuriyette zaten aldığın alacağın bellidir o sebeple konuşulmasında bir sakınca yok.

ama özel sektörde olay farklıdır her zaman çünkü sen bana o maaş bilgisini verdiğin zaman ben istediğim şekilde firmayı karıştırabilirim.
0
duyurukullanıcısı
(15.03.21)
benim maaşım yaptığım işin dışarıdaki algısına ve şahsi iş bilgime göre düşük; bu yüzden herkese söylemiyorum.
önceden söylüyordum, sonra niye düşük daha yüksek olması gerekmiyor mu, başka yere geçsen daha fazla alırsın gibi yorumlar geliyordu; hepsine açıklama yapmaktan sıkıldığım için artık herkese söylemiyorum.

ayıp ya da gizli kısmında hiç değilim, aksine çatır çatır söylerim güzel maaş alsam. sanki borç isteseler vermek zorunda mıyım?
ama ısrarla soranlara, niye söylemiyorsun diyenlere uyuz oluyorum. senin örneğindeki yakın arkadaş olsam belki bi tık ısrar ederim ama zaten o yakınlıkta olduklarıma da söylüyorum.
0
Jux
(15.03.21)
Ben akrabalarıma söylemiyordum ama annem söylemiş. Anında jazzabel kredi çeksin şöyle yapsın böyle yapsın demeye başladılar :D

Arkadaşlarım ve eski şirketlerdeki yakın arkadaşlarımla maaş, prim, zam, performans notları vs her seyi söylüyoruz. Çevremde neler oluyor, süreçler nerede nasıl, benim çalıştığım şirket nasıl görmeyi seviyorum.
0
jazzabel
(15.03.21)
Maaşımı söylemeyi hiç sevmiyorum. Bazen arkadaşlarım soruyor, maaşımda çok değil normal memur maaşı ancak bazı arkadaşlarımdan aşağı yukarı fazla aldığımı tahmin ettiğim için çekiniyorum söylemekten, biraz ayıp sayıyorum, böbürlenmiş olarak gözükmek istemiyorum. Arkadaşınız da öyle düşünmüş olabilir.
0
Hallegadola
(17.03.21)
aynı işyerinde günde 10 saat yan yana çalışan insanları birbirine düşman eden, yükselebilmek için yanındaki iş arkadaşının hatasını 4 gözle bekleyen, herkesin birbirinin kötülüğünü içten içe istediği aşağılık kapitalist ekonominin mide bulandırıcı bir yan etkisi. annesine dahi maaşını söylemeyen, "PARA" yüzünden bırak yakın arkadaşını, annesiyle dahi çatışmaya girme potansiyeli olan bir insan tipi yaratabiliyor. cevaplardan da anlayacağınız gibi. samimiyetsiz, boktan insan hareketidir.
0
ghostinthemech
(17.03.21)
(21)

En son ne zaman mcdonalds veya burger kingten yediniz

condom kurşunu
Valla özledim tatlarını ya yesem mi yakın zamanda diye düşünüyorum ama bozmuşlar mıdır lezzetlerini.
Valla özledim tatlarını ya yesem mi yakın zamanda diye düşünüyorum ama bozmuşlar mıdır lezzetlerini.
0
condom kurşunu
(07.03.21)
2014tür sanırım en son, belki daha da eskidir.

Hele ki zengin kişilerin felan instagramda yediğini görünce inanamıyorum.
0
esinikaybetmiscorap.
(07.03.21)
Ortalama ayda bir kez. Şubeden şubeye çok fark oluyor. Yakınımdaki AVM'de bulunan Burger King'ten aldığım son menü berbattı. McDonald's biraz daha kaliteli olabiliyor. Kolalar ikisinde de berbat. Şekerli su satıyorlar. Hatta bir kere kola almamak için ayran aldım.
0
dissendium
(07.03.21)
hiçbir zaman lezzetli olmadılar. has burgerciler varken onlardan nasıl yiyorsunuz hiç anlamıyorum.
0
jelly bear
(07.03.21)
ekimde yedim galiba, ben de pek bayılmam ama mcdonaldsın double cheeseburger gibi bir gerçeği de var. bu hafta yine yemeyi planlıyorum.
Burger Kingte ise gurme tavuk mu ne vardı onu baya beğeniyorum.
0
atom karincanin torunu
(07.03.21)
Geçen senenin Şubat ayında sanırım.
0
zoghurt
(07.03.21)
Junk food'un tadı başkadır. Has burgerciler yerini tutamaz :) Senede 3-4 kere yerim, en son 1 ay kadar once yedim Burger King'den, epey de keyif verdi, ozellikle tavuk burgere bayiliyorum.
0
msb
(07.03.21)
Sanırsam 2015 galiba.

Zincir burger'lerden (Carl Jr. da dahil) çok zorda kalmadıkça yemeceğimi sanmıyorum.
0
put it in your appropriate place
(07.03.21)
2012
0
Tochinoshin
(07.03.21)
az önce. mis gibiydi.
0
papuayenigine02561
(07.03.21)
1 sene olmuştur yemeyeli ama junk food severim ben de.
0
jazzabel
(07.03.21)
hala burger king den yiyen adam midesidir. mc donalds o kadar berbat değildi en son. burger king den her yediğimde midem bulanıyordu. uzun zamandır yemiyorum zaten. carls jr bunlara göre çok çok iyidir.
0
ghostinthemech
(07.03.21)
geçen hafta mcdonalds'tan söyleyip yedim, bence aynı (yolda gelirken biraz yumuşuyor tabii).

uzun yıllardır düzgün hamburgercilerden yerim hatta son yıllarda fast foodun 25-30 lira olması ve zaten düzgün 150gr etli hamburgercilerin 40 lira civarında olması insanı oraya yönlendiriyor. Fakat cidden junk foodun tadı da bi ayrı :D insan arada özlüyor. Sanıyorum msg veya çeşitli soslarla ilgili.
0
nhk ni youkosu
(08.03.21)
En az 2-3 yıldır yememiştim. Geçen big mac yemeyi çok özlediğimi farkettim ve söyledim. Ama hayal kırıklığına uğradım. Hem çok pahalıydı hemde eskiden yediğimdeki tadı alamadım. Koskoca big mac i bile çocuk menüsü gibi yapmışlar.

İtiraf etmek gerekirse tadını gurme hamburgercilerden daha çok seviyorum ama sağlıksız diye çok nadir yiyorum.
0
mysticriver
(08.03.21)
geçen ay big mac yedik kardeşimle.o paraya zincir burgerlerin hiçbirisi yenilmez normalde ama canımız çekti 40 yılın başı.tekrar gurme burgercilerden söylenmesi gerektiğinde karar kıldık.:D
0
neoluyokardesimnebutantantana
(08.03.21)
birkaç sene olmuştur. ben de çok canım çektiğinde, senede 1 falan yerdim ama artık kendim yapıyorum. sen de big mac yapabilirsin. birebir aynısı oluyor.

www.refikaninmutfagi.com

burada anlatılan big mac sosunu yapıp hangi etin üstüne koysan big mac lezzetini alıyorsun. mucizevi :) ben sosu bu tariften yapıyorum, hamburger köftesini de şurada anlatıldığı şekilde yapıyorum, daha güzel oluyor.
www.bonappetit.com

taş çatlasın 15 dakikada hazır oluyor hamburger, gerçekten çok basit.

not. bigmac sos tarifinde yazan her şeyin aynısı olmalı. örneğin turşu mutlaka tatlı alman turşusu olacak. ya da sarımsak ve soğan tozu yerine sarımsak ve soğan koyarsan olmuyor. tozlar aktarlarda ve bazı kuruyemişçilerde satılıyor. tuğba kuruyemişten aldım ben.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.03.21)
Geçen sene temmuzda McDonald's yedim. İncecik köfteyi çiğ bırakabilmeyi başarmışlardı. Uzun süredir yememiştim, yediğime de pişman oldum.

Sekiz ay olmuş, hiç aramıyorum. Hem eski tatları yok, hem de memlekette doğru düzgün burger yapan yer sayısı artık çoğaldı. Yoklukta falan anca gider ikisi de.
0
faith no more
(08.03.21)
cheat day vazgeçilmezim texas smokehouse. o da yaklaşık ayda bire tekabül ediyor.
0
onemoremile
(08.03.21)
Geçen ay o da lezzeti için değil acele işim olduğundan çabuk hazırlandığı için.
0
iwasbornonamountainside
(08.03.21)
Ben 5 sene önce cevahir yanındaki Burger King'e gittim.
baya varoş mahallesinde gibiydim
İçerisi freak show gibiydi

araplar, zenciler, fiziksel anomali sahibi 1 2 kişi falan
bir de ultra pis, yağ kokan bir ortam.

ya biz çocukken böyle değildi buralar
ya da biz çok aptaldık.
0
summatinyourteeth
(08.03.21)
Benim pis bir midem var. Butik burgercilerden daha çok seviyorum. Geçen hafta yedim, değişen bir şey yoktu. Dört veya beş ayda bir yiyorum sanırım.
0
ruhen hastayim ben
(08.03.21)
Sordum ben de cevap vereyim :) en son viyana’da yemiştim doublecheese gayet de iyiydi valla. Junk food 4eva
0
🌸condom kurşunu
(08.03.21)
(6)

Yeşil Çay gerçekten o kadar faydalı mı?

msb
Çok fazla methediliyor. Seneler önce bir kere deneyip tadını görünce bırakmıştım. Madem bu kadar faydaları var biraz zorlayım diyorum.Sabahları 1 litreye yakın filtre kahve içiyorum, bunu bi şekilde onun yerine koyabilir miyim? Neyle karıştırsam içilebilir bi hale gelebilir?Bir de bunu içmeye başlad
Çok fazla methediliyor. Seneler önce bir kere deneyip tadını görünce bırakmıştım. Madem bu kadar faydaları var biraz zorlayım diyorum.
Sabahları 1 litreye yakın filtre kahve içiyorum, bunu bi şekilde onun yerine koyabilir miyim? Neyle karıştırsam içilebilir bi hale gelebilir?

Bir de bunu içmeye başladıktan sonra bi faydasını hissettiniz mi üzerinizde?
0
msb
(03.03.21)
Yeşil çay icin günde 2 bardak gibi bir miktar öneriliyor genelde. Belki biraz bal karıştırabilirsiniz.
0
Micella
(03.03.21)
40 dereceden daha sıcak bir şeye bal karıştırılmaz.
0
Mirket
(03.03.21)
Poşet yeşil çaylar güzel değil.

Bunu içiyorum her gün, tadı poşet çaylara göre daha hafif ve güzel. Sade ya da tarçınla içiyorum.

www.migros.com.tr

Ben 3 kahve+1 yeşil çay içtiğim için kahvenin ikamesi olur mu bilemiyorum. Normalde de sağlıklı beslenip yanında yeşil çayımı içerim. Tek başına çaydan bir şey beklememek lazım.
0
jazzabel
(03.03.21)
Jazzabelin gönderdiğinin bir de pudra halinde japon matcha'ya benzer hali var. Toz olduğu için etkisi daha yüksek oluyor sallamalara göre. Suya karıştırıp içince tadı inanılmaz kötü olabilse de kahveden daha değişik ve güzel bir kafa açma etkisi var. Sırf o nedenle tadını sevmeye bile başladım.
0
bartman
(03.03.21)
Peki ben bunu normal siyah çayla harmanlasam ve siyah çay yerine içsem olur mu?

Her gün 2 bardak çay içiyorum nasıl olsa. Yeşilin tadı siyahı çok bozar mı?

@mirket sıcak sıvıya neden bal karıştırılmıyor? Ben bazen çaya şeker yerine bal atıyorum.
0
🌸msb
(03.03.21)
40 derecenin üzerinde besin değerleri ölüyor. Şekerden bir farkı kalmıyor. Zararlı olduğunu iddia edenler de var.
0
Mirket
(03.03.21)
(5)

kickbox'a başlayacağım ücreti sizce nasıl ?

yassayf
arkadaşlar merhabalar,kickbox'a başlamayı düşünüyorum.bir yer ile görüştüm aylık 250 lira dedi.haftada 3 gün, günde 1 saat. (yani ayda 13 veya 14 saat oluyor.)Bu ücret nasıl sizce yüksek mi normal mi?
arkadaşlar merhabalar,

kickbox'a başlamayı düşünüyorum.

bir yer ile görüştüm aylık 250 lira dedi.

haftada 3 gün, günde 1 saat. (yani ayda 13 veya 14 saat oluyor.)

Bu ücret nasıl sizce yüksek mi normal mi?
0
yassayf
(02.03.21)
Hocaya, bireysel mi grup mu olduğuna, ekipmanların düzgünlüğüne ve salonun iyiliğine göre değişebilecek bir şey.
0
Unde bach canim
(02.03.21)
grup dersi olacak.

hoca 8. dan.

salona internetten baktım ring var, bazı salonlarda ring bile yok.
0
🌸yassayf
(02.03.21)
Gupta kaç kişi olduğuna...:)
0
Unde bach canim
(02.03.21)
Fiyatı bayağı iyi ama grup çok kalabalıksa sıkıntı yaşarsın. Bir de kurs alanların yaşları, hal ve tavırları da işin rengini değiştiriyor. Deneme dersine katılıp etrafı kolacan etmende fayda var.
0
epistemic_regress
(02.03.21)
Ben grup derslerini özel derslerden daha çok seviyorum. 250 grup dersleri için iyi. Ama yukarda denildiği gibi gelen kitleye göre çok değişiyor. Sizi uygun biriyle eşleyebilecekler mi? O kişiyle aynı frekansta mı olacaksınız? Arada manyaklar da çıkıyor direkt dalmak için büyük bir hırsla gelmiş oluyorlar.

Kalabalık olsa bile kaç hoca sizi kontrol ediyor bu da önemli. Bireysel olarak herkesi kontrol edip, yanlış hareket olduğunda müdahale edebilmeliler.

Bence bir ay gidin, çevreyi tanıyın ona göre devam edersiniz.
0
jazzabel
(03.03.21)
(12)

Satılık ev yorumu

mg3929
Konumunu çok seviyorum. Ev eski. İçini kendi işçiliğimizle yenileyeceğiz. Oturma amaçlı alınacak. Alınır mı? https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-senkron-dan-feneryolu-nda-yatirimlik-2-plus1-70-m2-bahce-kati-880844229/detay
Konumunu çok seviyorum. Ev eski. İçini kendi işçiliğimizle yenileyeceğiz. Oturma amaçlı alınacak. Alınır mı?

www.sahibinden.com
0
mg3929
(01.03.21)
Maşallah her yere de 5 dakka :)

Zemin kat olması ve 60 m^2 olması bence olumsuz yanları. Bir de bina 31+ yaşında. Fiyatı da ona göredir tabii ama deprem riski göz önünde bulundurulmalı. Zemin kat bir de en tehlikeli kat.
0
himmet dayi
(01.03.21)
İstanbul'daki deprem riski ve binanın 99 öncesi yapıldığı göz önüne alınınca olası bir deprem anında zemin katta olmak hoş olmaz diye düşünüyorum. Önce can emniyeti sonra beğeni bana kalırsa. Bir de, ayriyeten zemin katın ısınma ve haşere sorunu da cabası.
0
biravekahve
(01.03.21)
30+ yıl demek o ev alınmaz demek. O bölge zaten riskli bir bölge. Üstüne para verseler bu evde oturmam.
0
roket adam
(01.03.21)
kesinlikle alınmaz. yeni bina düşün istanbul için
0
ankara06
(01.03.21)
maks. 10 yasinda falan olsaydi, icini bahcesini kafaniza gore yaptirip bir cennet olusturabşlirdiniz ama yasli bina alinmaz. 30 yillik bina no.
0
exlibris
(01.03.21)
Al kiraya ver, bu tarz eski evler illa ki birgun kentsel donusume girer o zaman degerlenir dairen
0
technicalte
(01.03.21)
Böyle evlere pahalı mezar gözüyle bakıyorum.
0
jazzabel
(01.03.21)
Konum güzel ancak biraz daha üstüne koyup başka ev bakmam daha iyi gibi.
Oradaki parkı da çok severim, konum o parayı hak ediyor ama ev o parayı etmez maalesef.
0
otopsicocugu
(02.03.21)
Çok eski ev, depremden korkmuyorsanız "amaan ölüm eninde sonunda ölmeyecek miyiz?" gamsızlığındaysanız güzel ve şirin bir ev.

Bu arada 31+ demek o ev 30 yaşında demek de değil, hepimizin gözünden kaçıyor ama 50 yaşında da olsa 31+ yazıyor ilanlarda.
0
John Bloor
(02.03.21)
Ev yeni ve depremden etkilenmeyecek olsa bile komşuların bahçeye atacağı türlü türlü çöple uğraşmamak için almazdım.

Türkiye dışında bir yerde olsaydı tam bahçeye masa sandalye koyup kedi beslenecek ortam derdim.
0
bruce mclaren
(02.03.21)
Pahalı mezar. Alma.
0
istanbul gecesi
(02.03.21)
bir tanıdığımın başına geldi. eski bir ev satın alıyor, kısa süre sonra kentsel dönüşüm sebebiyle evden çıkmak zorunda kalıyor. aslında evi alırken evin yıkılacağı belliymiş ama satıcı bunu söylememiş, bizimki de uyanmamış. evin metrekaresi vs nedeniyle kentsel dönüşümde cepten para çıkması gerekiyormuş, satıcı da cebinden para çıkmadan satmış, bizimki kazıklanmış oldu.

bu sebeple böyle evleri alırken kentsel dönüşüm ile ilgili araştırmanızı çok iyi yapın.
0
co2s2
(02.03.21)
(3)

Dövme tasarimi

kuehles blondes
Merhaba, bir dovme yaptirmak istiyorum ama tasarim yapilmasi lazim. 3-5 farkli dovmeciden fikir/tasarim almak istiyorum cunku aklimdakini gidecegim ilk dovmeciden begenecigimi dusunmuyorum. Tabi kimin tasarimini begenirsem ona yaptiracagim, tasarimi alip baskasina yaptirmak yok. Neyse, boyle bir dur
Merhaba, bir dovme yaptirmak istiyorum ama tasarim yapilmasi lazim. 3-5 farkli dovmeciden fikir/tasarim almak istiyorum cunku aklimdakini gidecegim ilk dovmeciden begenecigimi dusunmuyorum. Tabi kimin tasarimini begenirsem ona yaptiracagim, tasarimi alip baskasina yaptirmak yok.

Neyse, boyle bir durumda ne yapmam lazim? Yani sonucta cizmeye vakit harcanacak vs. bir karsiligi olmasi gerekli.
Bunun ortalama ucreti nedir? Kafamda canlandirdigim seyi cok kaba hatlariyla betimleyebilirim, yani yaraticilik, tasarim kismi onemli olacak.
0
kuehles blondes
(01.03.21)
kaporayı tasarım için alıyorlar zaten. ort. 300 tl gibi bir miktara dediğini yapabilirsin.

Edit:
Kendi tecrübelerimden yola çıkarak yazıyorum.
Barış Yeşilbaş, Biçem Şinik ve Ahmet Cambaz'la çalıştım. İstediğim tasarımı anlattım, ücrette anlaştık. Kaporayı yatırdım. Gittiğimde Barış'ın çalıştığı tasarımı sevmedim yeniden çalıştı yine olmadı. Diğerlerindekileri sevip yaptırdım. Burada "tasarımı çıktı olarak alacağım" dersen durum değişir, ancak "onlar tasarıma çalışsın beğenmezsem yaptırmayacağım" diyorsan kapora karşılığında yaptıkları şey zaten. Randevunu alırsın, kaporanı ödersin, tasarım içine sinmezse "bye" der başkasına çizdirirsin. vs vs..
Mailden gelsin ben göreyim vs. şansın yok, ya o an ok der yaptırırsın, ya da olmadı deyip iptal ettirebilirsin.
0
lcha
(01.03.21)
dövmede ücreti belirleyen; tasarımın ne kadar detaylı olduğu, boyutu, bir de dövmecinin piyasada isim yapmış olup olmaması vs gibi etkenlerdir..

bunları bilmeden bir yorum yapılamaz, özellikle ücret konusunda. dövmecinin tasarıma ne kadar ücret talep edeceğini zaten kimse bilemez.

soyut olarak bir takım betimlemeler yapacaksın ve senin hislerini algılayıp, kafanı okuyup sana görünce vurulacağın bir tasarım ortaya çıkaracak :) benim kişisel tecrübelerime dayanarak söyleyebileceğim, olmayacak işler peşindesin.
0
ghostinthemech
(01.03.21)
Ben İlhan Bilir’e yaptırdım. Dövmemi yaptıracağım güne kadar görmedim :D o gün gittim, dövmenin üzerinde biraz oynadık, bazı yerleri değiştirdik sonra hemen yaptı dövmeyi. O yüzden bu dövmeyi bu kişi yapar denilebilecek biri daha uygun gibi.

Herkes aynı değildir tabii. Öncesinde gösterenleri bilmiyorum. Ben kafamda İlhan Bilir anca yapar diye netleştirmiştim.
0
jazzabel
(01.03.21)
(4)

Nişan Elbisesini Nereden Aldınız?

muslugubozukhayrat
Selamlar, Evde yapılacak bir nişan için alaturka durmayan, sade ve güzel bir elbise arıyoruz. Siz özel bir gün için hangi mağazalara bakıyorsunuz? Mango ve Zara'yı taradım şimdilik çok günlük geldi. İstanbul'da butik ismi de olur hiç fark etmez.
Selamlar,

Evde yapılacak bir nişan için alaturka durmayan, sade ve güzel bir elbise arıyoruz.

Siz özel bir gün için hangi mağazalara bakıyorsunuz? Mango ve Zara'yı taradım şimdilik çok günlük geldi.

İstanbul'da butik ismi de olur hiç fark etmez.
0
muslugubozukhayrat
(01.03.21)
Bakirkoy'de bu tarz elbiseleri satan cok yer var. biz oralara gitmistik. Aldigimiz yerin wdini hatirlamiyorum malesef :(
0
fakyoras
(01.03.21)
Naia'dan siyah bir elbise aldım ben ama o kadar geç kargoya verdiler ki nişan günü yetişti. Ne olur ne olmaz diye Network'ten de bi elbise almıştım.
0
jacque
(01.03.21)
Ben söz için koton'dan koyu yeşil uzun bir elbise almıştım. Hic de günlük durmuyordu.linki bulamadim maalesef. Nişanım ev bahçesinde oldugu için petrol rengi abiye almıştım.

Simdiki aklim olsa arkadasimin su elbisesinden alırdım. Asiri şık duruyor bence.

Bkz: www.designkeos.com
0
livaist
(01.03.21)
www.lapoudre.com.tr

Arkadaşımın nişanı için buraya bakmıştık, ben genel olarak çok beğeniyorum elbiselerini. Mağazasında daha fazla seçenek var.
0
jazzabel
(01.03.21)
(10)

Ekstra İş istemek

jjimyl
Yapılacak bir işiniz olmadığında yöneticinizden vs. iş istiyor musunuz?
Yapılacak bir işiniz olmadığında yöneticinizden vs. iş istiyor musunuz?
0
jjimyl
(24.02.21)
Evet
0
kablelvuku
(24.02.21)
Proje bazli calisiyoruz, ekipteki herkes sonraki gun bosta kalacaksa "yarin icin kapasitem var" diyor. Planlamalar da o sekilde yapiliyor.
0
fakyoras
(24.02.21)
İş'e ve yoğunluğu olan kişiye bağlı, kişiyi seviyorsam ses ediyorum özel olarak pasla bana diye, öte ki türlü sorun oluyor. Millet işi çabuk bitirince hem seni aylak bırakmıyor, hem de baştan salma yaptın heralde nasıl bu kadar çabuk bitti algısı oluşabiliyor.
0
paramolacak
(24.02.21)
Yönetici olmadan önce bazen böyle dönemler oluyordu, hep gidip iş istedim.
0
SiyamkedisiZorro
(24.02.21)
Hayır bir şey demem zaten tek çalışıyorum. Kendi kendime iş çıkarırım bir şeyler analiz ederim. Bulduklarımı da yöneticime söylerim. İlk başladığım aylarda çok işim olmuyordu. O zaman da yöneticim keyfini çıkar boşver bazen yoğun bazen boş derdi.
0
jazzabel
(24.02.21)
İstiyordum, sonra farkettim ki tatsız bir iş, yani hem sürekli birilerine bir şey sormak kötü bir şey hem de boşuna beklentiyi yükseltiyorsun. Şimdi kendime ait bir backlog'um var, zamanım oldukça oradan iş alıp yapıyorum. Baştan bi beklenti yaratmadığım için geri dönüş de daha iyi oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(24.02.21)
olu taklidi yap gec, bence.
0
camussar
(24.02.21)
istiyorum ben.
0
batlegolas
(24.02.21)
Ben de istiyorum bu durum özel sektörde olduğumdan hep terfi alarak sonuçlandı
0
esinikaybetmiscorap.
(24.02.21)
@camussar mantıklı:) ama bazen vicdan azabı çekiyorum ben bunun için. Genel olarak işe istekli olmak iyi sonuç doğuruyor heralde, teşekkürler herkese..
0
🌸jjimyl
(24.02.21)
(9)

Kariyerinizle İlgili Bir Şeyi Değiştirebilseniz Neyi Değiştirirdiniz?

Bluesque
SB.Şirket/maaş/yapılan iş/ yönetici/ ekip her şey olur.İlk taş: Uzun süre çalıştığım eski kurumsal işyerim yerine daha çok şey öğrenebileceğim startup'ın teklifini değerlendirirdim.
SB.

Şirket/maaş/yapılan iş/ yönetici/ ekip her şey olur.

İlk taş: Uzun süre çalıştığım eski kurumsal işyerim yerine daha çok şey öğrenebileceğim startup'ın teklifini değerlendirirdim.
0
Bluesque
(22.02.21)
Çok fazla iş değiştirdim (6. işime başlıyorum). Tercihlerimi daha mantıklı yapardım.
0
himmet dayi
(22.02.21)
Ya kariyerimden genel olarak çok memnunum, yani her zaman daha fazla para kazanılabilir tabi ama şu anki şirketimden, yaptığım işten falan keyif alıyorum epey.

Tek "keşke"m daha çok open source yazmak olabilirdi. Mesela yarım kalmış 4-5 tane oyunum var, iki tanesi de büyük projeler, oturdum hayvan gibi mmorpg networking tool'u yazdım mesela. Bunu yapıp sonra çöpe atacağıma en azından kütüphane olarak yayınlasaydım çok iyi olurdu. Öğrendim yine ama portfolyo konusunda eksiğim var.
0
plutongezegendegilmi
(22.02.21)
ben de genel olarak çok memnunum. sadece önceki çalıştığım iş yerlerinde belli eğitim ve sertifikasyon programlarını alıp şirkete kitleyebilirdim, bunları yapmadığım için pişmanım. bi de her ayrıldığım iş yerinde içeride çok izin bıraktım, daha çok izin yapmam daha çok gezmem lazımdı.
0
roket adam
(22.02.21)
Şu anki işime girerken yöneticim beni uyarmıştı. Çok meraklı birisin, şirket bu bu konularda gelişmiş bir yer değil, sana yetmeyebilir demişti. Gireli 1.5 sene oldu aynı nedenden dolayı iş aramaya başladım. Bu kadar acele etmeyebilirdim. Bu yüzden uzun süreli bir yerde kalamıyorum.

Yine de, buradaki tecrübeyi hiçbir yerde göremem. Tamamen kötü bir fikir değildi ama gelişmek için bir noktada çıkmam gerekecek.
0
jazzabel
(22.02.21)
ben de memnunum genel olarak.

degistirebilecek olsam kariyerime ilk basladigim sirketi degistirirdim, 3. ayimda bana gore olmadigini anlayip istifa etmistim ama totalde bosa giden 6 ay oldu. 6 ay su anki kariyerimi gelistirmis olurdum. denetim pismanliktir.
0
fakyoras
(22.02.21)
2000 tl daha az maaş alayım, ama üstüm kadın olmasın. hatta 2500 daha az alayım, iş yerimde altım da üstüm de erkek olsun.
0
mermize
(22.02.21)
Bulunduğum şehir. Nedense aha ben burada bir ömür yaşarım kafasına giremiyorum. Bundan bir önceki şehir daha ufaktı ama daha icim isinmisti (havasi haric)
0
logisticsmanager
(22.02.21)
Butun kariyerim bastan basa hata hepsini cope atarim en basa donebilsem.

Bende isinde iyi olursan maasin yukselir anlayisi vardi, tamamen yanlis. Ozel sektorde ne kadar az bilirsen o kadar yukselme sansin artiyor.

Astrologlarin uzay bilimcilerden cok kazanmasi gibi bu konu.

Teknik bilgisi iyi olan adam nasil olsa odulumu alirim diye dusunuyor enflasyon zammi aliyor, cahil adam kovulmayim korkusuyla 7/24 lobi yapiyor tepene yonetici oluyor.
0
divit
(23.02.21)
Bu sektöre girmezdim. İşe girmiş olsam da istediğim gibi bir iş bulana kadar iş aramaya devam ederdim. Beş yıl oldu. Şimdi her şeyi değiştirmek çok daha zor.
0
peki madem
(23.02.21)
(29)

ilk kez öpüştüğünüz kişi

neverguesser
ama not edeyim, öyle yanaktan ya da naif şekilde değil, gayet tutkulu bir şekilde ilk kez dudağından öptüğünüz kişi şu an nerede, ne yapıyor? evlendi mi? stalk'luyor musunuz? buyrun sohbete
ama not edeyim, öyle yanaktan ya da naif şekilde değil, gayet tutkulu bir şekilde ilk kez dudağından öptüğünüz kişi şu an nerede, ne yapıyor? evlendi mi? stalk'luyor musunuz? buyrun sohbete
0
neverguesser
(21.02.21)
belçika'da yaşarken hollandalı bir kızla evlenmişti, singapur'da yaşıyorlardı, en son konuştuğumuzda (bir sene önce) amerika'ya taşınma planları vardı. herhalde amerika'da yaşıyorlardır şimdi. stalklamıyorum, zaten sosyal medya kullanmıyoruz. çok sevdiğim bir dostumdur hala, araya o kadar mesafe fln girince iletişimimiz koptu bayağı ama şimdi arasa/arasam araya hiç mesafe ve zaman girmemiş gibi yine dostça uzun uzun konuşuruz.
0
pati
(21.02.21)
hatırlamıyorum bile.
0
roket adam
(21.02.21)
Bu duyuruyu okuyunca “haa öyle biri de vardı evet” dedim.
0
ruhen hastayim ben
(21.02.21)
Yurt disinda. Evlenmedi ama stalklamiyorum.
0
kenarortay
(21.02.21)
Hala beraberiz ama arada uzun süreli bir ayrılık oldu. Sonra bir yerde denk geldik tekrar barıştık.
0
jazzabel
(21.02.21)
hafızamı baya bi zorladım ama kim olduğunu hatırlamıyorum. hatırlasaydım stalklamazdım da. ama şu an bu yazıyı okuyunca aklıma gelir instadan tivitırdan bakabilirdim.
0
golgi aygıtı
(21.02.21)
Bi daha hiç görmedim. Hiçbir fikrim yok. Zaten normalde beğenmeyeceğim biriydi,, sarhoşken öpülmüştüm:(
0
i ve been mistreated
(21.02.21)
Instagram'da ekli ama aktif bir iletişimimiz yok. Arada paylaştığım fotoğrafları beğeniyor diye çıkarmıyorum heheh
0
Jux
(21.02.21)
@i ve been mistreated +1
0
peki madem
(21.02.21)
Hala dost kaldığımız için bir dostumu stalklıyor gibi arada stalklıyorum tabii ki ;)
Evlenmedi ama tutkulu şekilde başkasını öpüyor.
0
eksi sozlugun tatli insani
(21.02.21)
facebook listemde.
ilk eklediğimde (ya da o mu eklemişti, hatırlayamadım) arada bir haberleşiyorduk ama aktif iletişimimiz yok şu anda.
herhangi bir flört falan gibi değil, eski arkadaş gibi bir sohbetimiz vardı zaten.
zamanında çok yakın arkadaştık, 1-2 ay çıkmıştık ama olmayınca ayrılıp arkadaşlığa devam etmiştik.
işin içinde seks olmayınca, o yaşlarda oluyordu öyle şeyler tabii.

çok da sevdiğim bir insandır.
profesyonel fotoğrafçı, evli değil, stalklamıyorum.
0
blatta hiberna
(21.02.21)
evli, iki çocuğu var.

ben stalklamıyorum çünkü umurumda bile değil nerede olup ne yaptığı.
ama iki yıl kadar önce abim wp'dan ablalarıyla birlikte birkaç fotoğrafını attı. (nereden, niye bulmuş bilmiyorum allah'ın işsizi) başta tanıyamadım, o hatırlatınca şok oldum.

sonra dikkatle bakınca fark ettim ki neredeyse hiç değişmemiş. yani bizim türk kadınında tipik olan iki çocuğu yapınca godzilla'ya dönme sendromundan mustarip değil. çökmemiş, iyi görünüyordu.

zaten daha 16 yaşında bile fiziği muhteşemdi. o anlamda onun gibi birini daha "öpmedim".
0
filteria
(21.02.21)
en son hangi üniversitede ve hangi bölümde okuduğunu öğrenmiştim. benimkiyle çok benzerdi. ama iletişim kurmadım. şimdi mezun olmuş olmalı. ne yaptığına dair hiçbir fikrim yok.
0
isabella was a ginger
(21.02.21)
adını hatırlayamıyorum
hatırlasam stalklamak isterdim
0
superb
(21.02.21)
sosyal medya kullanmıyor. belki evlenmiştir bilmiyorum. sosyal medyası olsa bakardım ama.
0
jelly bear
(21.02.21)
Kendisi şu an brezilya'da zaten brezilyalı yüksek lisansını bitirmiştir varsayıyorum. Belki doktora yapıyordur arada sırada paylaştığı sunum fotoğraflarını görüyorum :)
0
anarsika
(21.02.21)
Baska bir sehire tasindi. En son tutkuyla optugu kisi kiskandigi icin beni facebook'tan silmisti gecen sene :D beni neden kiskandigina dair hicbir fikrim yok. İnstagramda duruyor, orda gormedi herhalde yeni maniti :D aktif bir iletisimimiz yok. Ayrildiktan sonraki ilk yillarda vardi. Pek stalklamiyorum.
0
invictae
(21.02.21)
kendisiyle evlendim, eşim olurlar.
0
pccopath
(21.02.21)
hiçbir fikrim yok, stalklamak adetim değil :D
0
superfluid
(21.02.21)
Korkunc tipsiz ve ne alaka dediğim bir kızla nişanlanmıştı en son, belki evlenmiştir ama çok da önemli biri değildi 1 2 ay flört ettiğim biriydi o yüzden stalklamıyorum, arkadaşlardan duyup bakmıştım o zamanlar
0
Mossy
(22.02.21)
Uyuşturucudan beyni akmış şekilde sağda solda dolanıyor. Belki uüksek dozdan ölmüştür. Stalklama adetim yok insanları. Olsa da bakmazdım. Haline üzülüyorum.
0
tessera
(22.02.21)
Stalklamıyorum ama bir iki denk gelmiştim, tıp okuyor hala. İkimiz de yetişkin bireyler olarak arkadaş devam edecektik ama sevgilim çok sıcak bakmadı bu fikre, isteklerine saygı duydum ben de. Yarım senedir falan konuşmadım kendisiyle.

Çok ekstra biri olacağını düşünmüyorum, uzmanlığını alır; hobi olarak müzik yapmaya devam eder vs. öyle yaşar. Çok heyecan aramıyordu zaten. Umarım mutludur ¯\_(ツ)_/¯
0
aguen
(22.02.21)
bilmiyorum. stalklamıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.02.21)
açık konuşayım yıllar önce belki 5-6 sene olmuştur aklıma gelmişti, sosyal medyada aradım stalk için ama bulamamıştım. 2019 da fake hesabından beni eklemiş. belli belirsiz bir profil fotosu koymuş. başta anlamadım sonra whatsapp verdi, biraz muhabbet ettik. 2. evliliğini yapmış, türkiye'ye gelince haber ver buluşalım dedi, biliyorum buluşursak takılırız da ama evli olduğu için içimden gelmedi. arada estikçe 2-3 ayda bir bakıyorum instadan, hatta şuan aklıma gelince bile açıp baktım :D
0
ada meltemi
(22.02.21)
benimle birlikteyken "öyle şey olur mu yahu o benim ilkokul arkadaşım!11!!!!!111!!!" dediği kişiyle evli şu an. :))))))))))))))))

çok umrumda değil de, sağlam travmalarımdan biri olduğu için arada açıp bakıyorum ne durumda diye.
0
piremses
(22.02.21)
Kendisi minor sozluk celebritysi idi, birakti. Simdi bir Avrupa ulkesinde calisiyor.

Stalk ata sporum.
0
cleric
(24.02.21)
kendisi benim arkadaşım hatta beni bir arkadaşıyla bile tanıştırmaya çalıştı. zaten geçmiş 18 sene. Baya ünlü bir ressam.
0
guitarissimo
(26.02.21)
amerikanın bir eyaletinde doktora yapıyor en son 1000 dolardan az bir paraya aldığı 20 senelik arabayı satıyordu.

40 yılda bir stalklıyorum.

öpüşeli 9 sene geçmiştir.

kesin sevgilisi vardır şu an.
0
rain when i die
(26.02.21)
ilk öpüştüğüm bir escorttu, çinliydi, malezyada kuala lumpurda otel odasında öpmüştüm.
sevgili olarak ilk öptüğüm kız, biz beraberken zayıfladı, baya zayıfladı, daş oldu.
Beni bıraktı baya kıro bir herifle evlendi.
7 8 sene önce instagramda denk gelmişti, kocası buna butik açmış (kız bilg. mühendisiydi)
0
summatinyourteeth
(26.02.21)
(5)

Cabuk yapilacak, karbonhidratsiz misafir yemegi

kuehles blondes
Soru aslinda baslikta. Hazirlamasi 1 saati gecmeyecek, karbonhidrat icermeyen (yani patatesli kofte olmaz mesela) yemek tarifi lazim. Ynina ekstra pilav yapilabilir ama yemegin kendisinde az ya da hic karbonhidrat olmasi lazim. Fikirler icin tesekkurler :)
Soru aslinda baslikta. Hazirlamasi 1 saati gecmeyecek, karbonhidrat icermeyen (yani patatesli kofte olmaz mesela) yemek tarifi lazim.

Ynina ekstra pilav yapilabilir ama yemegin kendisinde az ya da hic karbonhidrat olmasi lazim.

Fikirler icin tesekkurler :)
0
kuehles blondes
(19.02.21)
Fırında tavuk, pilav veya tavuk sote pilav veya antrikot, pilav, yanına salata ve ayran
0
Mirket
(19.02.21)
pilav dedin diye onu kremalı makarnayla değiştiriyorum. fırında somon + salata.

daha sağlıklısı: haslanmış kara buğday salatası (yeşillikli, domatesli falan. kısır gibi) + fırında somon. veya herhangi bir balık. ben yemesi kolay ve yağlı diye somonu seviyorum.
0
piremses
(19.02.21)
Geçen gün bunu yaptım. Hazırlaması 10dk, pişmesi 40dk sürdü. Tadı da acayip bir şey. www.instrupix.com
0
jazzabel
(19.02.21)
sebze olarak pırasa, protein olarak antrikot olabilir. fırında çeşitli sebzeler ve yoğurt olabilir.
0
a7x
(19.02.21)
Fırında cipura ve bolca salata tercihen yanına karides tava
0
Mossy
(19.02.21)
(7)

İşe mutlu giden var mı?

anarsika
Kötü bir ortam yok. Ne güzel işimiz gücümüz de var diyoruz ama günde yolla beraber 10 saatimi verip, mutlu uyanamıyorum. Nedir bunun çaresi? Bir şekilde motive olmak lazım.
Kötü bir ortam yok. Ne güzel işimiz gücümüz de var diyoruz ama günde yolla beraber 10 saatimi verip, mutlu uyanamıyorum. Nedir bunun çaresi? Bir şekilde motive olmak lazım.
0
anarsika
(18.02.21)
İnsani şartlara sahip bir işim var. Severek gidiyorum. Sebebi bu olsa gerek.
0
ruhen hastayim ben
(18.02.21)
İş dışında öyle yaşaman lazım ki "ulan ben bunu yapmak için günde 10 saatimi vermeye razıyım" dedirtmen gerekiyor. Demek ki iş dışı vaktinde parayı doğru kullanamıyorsun. Soruyu cevaplamak gerekirse evet, en zor dönemlerinde de, şu anki gibi evden çalışılan dönemlerde de işimi seviyorum.
0
roket adam
(18.02.21)
Donem donem bana da oluyor o ama genel olarak memnunum sanirim isimden. Yol icin yolu guzel kilmak lazim, kitaptir - podcasttir. Oyle olunca yol bosa gitmis olmuyor, gun icinde yapmaya firsat bulamadigimiz seyleri yapiyoruz.

Ölene kadar yetecek param olsa da calismaya devam ederdim herhalde. Calismayip ne yapacaksin ki? Bir katma degeri olmali insanin. Su anda bulundugum isi severek yapiyorum, yeni bir sey ogrenmek/yapmak hosuma gidiyor.
0
fakyoras
(18.02.21)
benim sadece is yerinde gecirdigim sure 12 saat. arti yol git gel 3 saat=40 eder
:)
0
ala09
(18.02.21)
Son calistigim yerde sabah evden cikisim ile aksam eve gelisim arasinda 12.5 saat geciyordu. İsimi cok cok seviyordum ama deli gibi mutsuzdum. İstifa ettim, ayrildim. Su an calismiyorum, nereye kadar calismayacagim bilmiyorum ama mutluyum en azindan. Yol ile birlikte 12 saat nedir ya!?!? Para kazanmiyorum su an filan ama yemin ederim psikolojim rahat ya...
0
invictae
(18.02.21)
İşimi ve yöneticimi seviyorum ama uğraştığım diğer insanları sevmiyorum. Akşam yatarken, yarın kimlerle kavga edeceğim acaba diyerek yatıyorum.
0
jazzabel
(18.02.21)
İşyerim önceki işimin 4 katı maaş veriyor, işim daha az, insanlar genelde kültürlü sohbet edebiliyorum. Geç gelmem, erken çıkmam vs. sorun değil; hatta belli bir miktara kadar sebepsiz geç kalmamız normal karşılanıyor. vs de vs güzel iş


Ama her sabah kendimi sürükleyerek gidiyorum. Sadece para için çalışan biriyim. Hele şimdi evden çalışmayı da tattım ki, aynı miktarda hatta bazen daha çok işi 2-3 saatte bitirip kalanını hobilerime harcayabildiğimi keşfedince; 50% uzaktan çalışmanın diğer 50%si çok yoruyor beni.
0
aguen
(18.02.21)
(12)

Yemek yeme alışkanlığı

dissendium
Pek memnun olmadığım, kurtulmaya çalıştığım bir yönüm var. Evde fazla olan tatlıları, meyveleri ziyan olmasınlar diye yiyorum. Örnek olarak bir kutu ekler alınmış. İsteyen istediği kadar yemiş. Ama hâlâ bir sürü ekler var kutuda. Sonuçta sütlü tatlı. Bir süre sonra bozulacak yenmezse. Ben de atılmas
Pek memnun olmadığım, kurtulmaya çalıştığım bir yönüm var. Evde fazla olan tatlıları, meyveleri ziyan olmasınlar diye yiyorum. Örnek olarak bir kutu ekler alınmış. İsteyen istediği kadar yemiş. Ama hâlâ bir sürü ekler var kutuda. Sonuçta sütlü tatlı. Bir süre sonra bozulacak yenmezse. Ben de atılmasın diye ekler yemeye başlıyorum. Ya da mandalina alınmış birkaç kilo. Bir süre yendikten sonra bir sürü mandalina kalıyor. Meyveler de yenmeyince bozuluyor. Bu sefer de mandalinalar ziyan olmasın diye mandalina yemeye başlıyorum. Sizin de böyle bir davranışınız oluyor mu?
0
dissendium
(17.02.21)
oluyor, bu yuzden almiyoruz. sadece yenecek kadar aliyoruz.
4 mandalina ornegin. 2 kurabiye vb.
0
try again fail again fail better
(17.02.21)
Benim de bir süre öncesine kadar yeme alışkanlığım kötüydü ama bahsettiğiniz türde değil. Sizin yaptığınız şeyi annem yapardı. Bu yüzden midir bilinmez kalan son lokmamı çöpe atmaya meyilli bir insanım. “Bir lokma vardı yeseydin ya” lafı en çok duyduğum şeylerden biridir mesela. Bence bir insanın kendisine yapacağı en büyük kötülük midesini çöplüğe çevirmektir. Bırakın mandalina çöpe gitsin. En fazla bir dahakine daha az almayı öğrenirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(17.02.21)
ziyanın yanında ek olarak benimki bir de annemden kalma "kalmasın bir lokma" alışkanlığı. kalsın varsın, atılsın varsın. yani gerçekten o kalanları yerken ne yediğinden zevk alıyorsun, ne en ufak bir hayrını görüyorsun sağlığına, üstüne genelde boş kalori çer çöp oluyor. biraz bunun üstüne düşünüp yemeyince hiçbir şey kaybetmediğini fark etmeye bakıyor iş. özellikle ben de kilodan yana sıkıntı çektiğim için işimi gördü: kalori hesabı bir işe yarayabilir.
0
harfitarif
(17.02.21)
@try again fail again fail better, 4 mandalinayı nasıl alıyorsunuz? Mandalina çoğu yerde kiloyla satılıyor.

@ruhen hastayim ben, midemi çöplüğe çevirmiyorum kesinlikle. Bahsettiğim ekler, mandalina sevdiğim yiyecekler ve bunları farklı zamanlarda yiyorum. Sevmediğim yemekleri kesinlikle yemem. Ben her zaman az yiyecek almaya çalışıyorum ama eve alınırken bu kadar ince düşünülmüyor.
0
🌸dissendium
(17.02.21)
Bende de var bu alışkanlık. Tamamen ailemden geliyor özellikle annemden. Yani düşünüyorum da bizim evde asla yemek çöpe atılmazdı. Herkes tabağında ne varsa sonuna kadar bitirirdi. Annem tam bir zero waste insanı. Ben de israf sevmiyorum ve hiçbir şeyi israf etmemeye çalışıyorum aynı şekilde. Kendi evime az almaya çalışıyorum o yüzden her şeyi ama bazen bazı şeyleri sırf atmamak için fazla yediğimi fark ediyorum.
0
ms brownstone
(17.02.21)
daha sık markete gidin. alışverişleri iki-üç haftalık değil bir haftalık yapın. bir hafta için 5 kilo mandalina alıyorsanız bırakın markete alışveriş yapmayı bilen bir kişi gitsin ya da bu kişi başkasıysa siz gidin. bir yiyeceği çöpe atmak teoride arz-talep dengesini gereksiz yere bozmak anlamına geliyor. yani ihtiyaç fazlası üretime neden olmuş oluyorsunuz bir bakıma. bu diş fırçalarken suyu kapamak kadar önemli.
0
bohr atom modeli
(18.02.21)
@bohr atom modeli, fazla dediysem 1 kilo mandalina artmıyor. Zaten haftalık alınıyor çoğu zaman. Benim burada bahsettiğim 2 tane mandalina kaldıysa israf olmasın diye mandalina yemek.
0
🌸dissendium
(18.02.21)
siz bir sürü mandalina kalıyor yazmışsınız ben oradan hareketle yazdım. altı üstü iki mandalina ise yaptığınızda bir olağandışılık yok bence. sevilen her şey abartı miktarlarda olmamak kaydıyla bozulmasın diye yenebilir. bunu yapmayan yoktur.
0
bohr atom modeli
(18.02.21)
Benim olmuyor. Meyveyi sebzeyi marketten sayarak alıyorum. Hangi gün ne yiyeceğimi alışveriş öncesinde planlıyorum. Kendi yemek alışverişimi kendim yapıyorum, ailem daha sağlıksız besleniyor ve orduya yetecek kadar yemek yapıyorlar. Bir iki mandalina bir şey değil ama bozulacak diye vücuduma ekler sokamam. Benden kıymetli değil şeker bu diyip atarım çöpe.
0
jazzabel
(18.02.21)
4 mandalinayi nasil aliyorum? turkiye'de yasamiyorum ama orada oldugum donemde ornegin migros'a gidip elime bi poset alip icine 4 tane koyup tartiriyorum. hic bi markette 1 kilodan asagi satilmaz diye bir ibare gormedim. ayni sekilde 1 elma, 1 muz aldigimda cok oldu.
0
try again fail again fail better
(18.02.21)
Kayınvalidemin bir sözü var “ param ziyan olacağına midem ziyan olsun.”
0
suicides underground
(18.02.21)
Batık maliyeti okumanızı öneririm
0
EasyTiger
(18.02.21)
(5)

Bu ara full time ofise dönen var mı

regina phalange
Sanki bi anda herkese gelin diyecekler gibi geliyor bana. Size diyen oldu mu?
Sanki bi anda herkese gelin diyecekler gibi geliyor bana. Size diyen oldu mu?
0
regina phalange
(15.02.21)
Vallahi ben de aynı düşüncedeyim, sürekli evi iyice bi temizliyim evdeyken de daha da detaya inemem diyorum :) 2-3 haftada birer hafta gidiyoruz
0
esinikaybetmiscorap.
(15.02.21)
Dünyanın en saçma firmasında çalışıyorum.
IT sektörü olmasına rağmen haftada 3 gün ofise gidiyoruz.
Martta ful ofise dönüyoruz.
Fakat yan odadaki insanla zoom üzerinden çalışıyoruz.(??)
0
kismisolungac
(15.02.21)
Biz geçmedik. Dönüleceği zamanda da haftada 5 gün boyunca kesinlikle gelmeyeceğiz, home office günleri artacak dediler.

Zaten şirket bir katı iptal etti, yer yok mecburuz dönüşümlü çalışmaya.
0
jazzabel
(15.02.21)
dönmedik, marttan beri hiç dönmedik hatta. döneceğimiz zaman da bir daha hiç haftanın 5 günü ofise gideceğimizi sanmıyorum, mutlaka min 1-2 evden çalışma günü olacak.
0
la lykia
(16.02.21)
Geçen marttan beri sadece 1 defa gittim şirkete. Sene sonuna kadar kesin gidilmeyecek, kesin koruyan aşı ya da kesin tedavi bulunursa o ayrı.

Pandemi bitse bile muhtemelen bir daha hiç 5 gün ofis çalışması olmayacak, haftada bir ya da 2 haftada bir duruma göre toplanacağız, beklentiler konuşmalar bu yönde, yurtdışı merkezin karar vermesini bekliyoruz.

Artık herkes alıştı, yeni düzene göre ayarladı kendini,bütün toplantılar zaten online, bu şekilde de gayet verimli çalışıyoruz biz, çok memnunum bu durumdan. Yazılımcı falan değilim bu arada mali işler-raporlama, gerçi çalışmam için bir laptop ve internet bağlantısı yeterli.

Ama işin ilginç yönü herkes uyum sağladı bu duruma, üretimde birebir çalışanlar hariç tüm bölümler kendini çok güzel organize etti. Mesela benim fiziksel olarak şirkete gitmeme gerek yok, ama illa ki evrak dosya ihtiyacı olanlar, evrak imzalamak durumunda olanlar bile rutine oturttular, haftada 1 gün dönüşümlü olarak şirkete geliyorlar, kimisi tüm gün şirkette kalıyor, kimisi 1 saatte işini ayarlayıp alması gerekeni alıp eve geri dönüyor.

Şirketinde işine geliyor bu durum. Toplantılar online olduğu için seyahat masraflarından deli gibi tasarruf yapıyoruz, first class-business class uçak biletlerinin parası şirkete kalıyor. Ofislerin aydınlatma-ısınma masrafları yok seviyesine indi, beyaz yaka servis kullanmıyor, öğle yemeği yemiyor ordan da var tasarruflar.
0
zikardo
(16.02.21)
(5)

akıllı tartıların önemi ve model marka tavsiyeleri

hsktr
kas kütlesi, yağ oranı, kas oranı, su oranı ölçen bu tartıları (özellikle mi çok ön planda) çok öneriliyor. sizin görüşleriniz nedir? kullandınız mı? eğer öneriyorsanız hangi marka ve modeli önerirsiniz?
kas kütlesi, yağ oranı, kas oranı, su oranı ölçen bu tartıları (özellikle mi çok ön planda) çok öneriliyor. sizin görüşleriniz nedir? kullandınız mı? eğer öneriyorsanız hangi marka ve modeli önerirsiniz?
0
hsktr
(15.02.21)
xiaomi'ninkini kullanıyorum, çok memnunum. özellikle gidişatı göstermek bakımından çok iyi. ama kas yağ oranı vs gibi şeylere çok güvenmiyorum açıkçası.
0
roket adam
(15.02.21)
Xiaomi var bende de.

Önceden diyetisyene gittim, sonrasında kendimi gözlemlemek için tartıyı aldım. Diyetisyenin tartısına kıyasla yağ oranım 1-2 birim farklı çıktı. Tartıdaki değere göre sonraki haftaları takip ediyorum. Geçen hafta kaç birimmiş, önceki aya göre kaç birim arttı azaldı gibi. Bence çok faydalı.
0
jazzabel
(15.02.21)
Xiaomi dogru olcmuyor. Bayagi ciddi sapmalari var. ben sadece kilo icin kullaniyorum artik
0
mor oje
(15.02.21)
çıkan sonuçların hassasiyeti konusunda bir şey diyemem ama tahminim hepsi benzer ölçüm yöntemlerini, ölçüm sensörlerini kullanıyordur. bende yunmai vardı. memnundum. bana bedava gelmişti diyetisyenimin hediyesi olarak. günlük kilo değişimini takip ediyordum. önemli olan telefonun sağlık app'ine bağlabiliyor mu?
0
co2s2
(15.02.21)
Omron marka kullanıyorum. Bu tarz aletlerde omron en iyilerdendir. Düzgün ölçüyor hiçbir sorun yok.
0
sta
(15.02.21)
(5)

kediler dışarı çıkmak isterler mi?

mezarkabul
sanırım şöyle bir algı var; "kediler, köpekler gibi sıkılmaz, dışarı çıkmak istemezler" kendi kedimden yola çıkarak benim cevabım şu yönde; dışarıyı görmemiş kedi çıkmak istemez ama görenler çıkmak ister. bir yıl kadar hiç dışarı çıkmadı bizim kedi, sonra bahçeli bir eve taşınınca, yavaş yavaş bahçe
sanırım şöyle bir algı var; "kediler, köpekler gibi sıkılmaz, dışarı çıkmak istemezler"

kendi kedimden yola çıkarak benim cevabım şu yönde; dışarıyı görmemiş kedi çıkmak istemez ama görenler çıkmak ister. bir yıl kadar hiç dışarı çıkmadı bizim kedi, sonra bahçeli bir eve taşınınca, yavaş yavaş bahçeye alıştırdık ve kış ayları hariç günün yarısını bahçede geçiriyor hayvan, balkonun kapısını açar açmaz fırlıyor bahçeye :)
0
mezarkabul
(13.02.21)
Dışarıyı görse de görmese de her şekilde dışarı çıkmak ister. Hele ki kediler kısıtlanmaktan ölesiye nefret eden hayvanlardır. Ha dışarı alışkın olmayan kedi çıkınca bi ürker o ayrı, ama ruhunda kısıtlanmak yoktur. Kısıtlanan kedi mutsuz olur, sağa sola zarar verir.
0
msb
(13.02.21)
Benimki ilk çıktığında, komando gibi sürünüyordu korktuğu için sanırım sonra alıştı, şimdi o korku salıyor diğer kedilere :)
0
🌸mezarkabul
(13.02.21)
Görmeseler de duvarların ardında bir şeyler olduğunu hissettikleri an çıkmak istiyorlar benim gözlemime göre. Yani yalıtılmış bir ortamda dışarıya ait hiçbir ses/koku/titreşim almıyorlarsa dünyanın sınırının o duvarlar olduğunu düşünüyorlardır belki. Ama yine de ufak alanlar doğaları gereği dar geliyor, dışarıyı görmemiş olsalar da her halükarda sınırı aşmaya çalışıyor olabilirler.

Bizimki 1,5 yaşında, 1 yaşına kadar korkudan balkona bile pek çıkarmadık, ancak kucakta falan çıktı fakat bir yerden sonra kendisi çıkmak istiyor. Artık gidip kapıyı aç diyor bağırarak :) bıraksam bütün gün oturur herhalde orda, soğuk falan da dinlemiyor dana.
0
orient blue
(13.02.21)
görenlerde ya da sokaktan gelenlerde çıkma isteği daha çok oluyor.
görmeyenlerin bazısı korkuyor, bazısı merak ediyor.
çıkartmazsanız, dışarıda yaşamış kedi olsa bile bir süre sonra çıkmak istemiyorlar ve ev hayatına alışıyorlar.
dışarı çıkartılmayan kedi kısıtlanmış değil, evinde mutlu mesut yaşayan kedidir.
herhangi bir zarar falan da vermez, yaşadığı eve uyum sağlar.
0
blatta hiberna
(13.02.21)
Bence kedi köpek arasındaki fark kedinin kendi kendine yetebilmesi ama köpeğin hep insanına ihtiyaç duyması.

Benim kedim dışarıyı bilmiyor, bebekken annesi reddettiği için aldık bu yüzden sokağı da öğrenmedi. Hiç çıkmak istemedi ta ki karşı dairemizdeki komşu da kedi alana kadar. Diğer kedinin sesini duyup kapıyı tırmalıyor çıkıcam diye.

Teyzem yurtdışında ve bahçeli evi var. Kedisi özgür istediği zaman girip çıkabiliyor. Mamasını yiyip diğer evlerdeki sevgililerine gidiyormuş. O da evde kapalı kalamıyor en başta özgür yetiştiği için.
0
jazzabel
(14.02.21)
(29)

Evden çalışanlar psikolojiniz bozuldu mu?

spacevan
Sabah 9 da geçiyorum bilgisayarın başına akşam kalkıyorum. Akşamd hiç birşey yapmadan TV karşısında uyuyakaliyorum resmen. Haftasonu da bilgisayar TV artık psikolojim bozuldu. Günler o kadar rutin ki. Başlarda spor falan yapıyordum onu da bıraktım. Hergece ulan yine bişey yapmadan günü bitirdim diyo
Sabah 9 da geçiyorum bilgisayarın başına akşam kalkıyorum. Akşamd hiç birşey yapmadan TV karşısında uyuyakaliyorum resmen. Haftasonu da bilgisayar TV artık psikolojim bozuldu. Günler o kadar rutin ki. Başlarda spor falan yapıyordum onu da bıraktım. Hergece ulan yine bişey yapmadan günü bitirdim diyorum.
Siz napiyirsunuz nasıl geçiyor zaman? Lutfen bişey onerin

Bns:m.youtube.com
0
spacevan
(11.02.21)
Çok oldu kafayı kıralı. 1 yıldır evdeyim.
0
Take it away honey
(11.02.21)
var böyle birşey evet, yalnızsan daha kötüdür.
0
nucleon
(11.02.21)
ben evde takılmayı çok seven biriyim. hatta hep şu güzel evimde doya doya takılamadım tek başına derdim hep.

berbat bi haldeyim. sıfıra yakın verimlilik. asla o planladığım gibi güzel vakit falan geçiremiyorum. eve eliptik bisiklet aldım, sadece tozunu alıyorum.
en son spor salonuna gidip üyeliğimi yenilettim, böyle olmayacak korka korka gideceğim napiim. : /
bomboş geçiyor günlerim. ama bommmmmmmmmmmm boş.
0
rewlack
(11.02.21)
hayatım seyahatlerde geçiyordu bu evden çalışma olayından önce. ofis bile değil sürekli dışarıda. korona öncesi bekardım. evlendim ve şimdi full evdeyim istisnasız. inanılmaz radikal bir değişim oldu bende yani spor yapmaya kitap okumaya iş dışı aktiviteler yaparak hayatımı idame ettirmeye ve psikolojimi korumaya çalışıyorum. spor çok işe yarıyor diyebilirim, bırakınca direkt fark ediyor. yoga falan yap. spor yapmadığım günler gece zor uyuyorum açıkçası.
0
roket adam
(11.02.21)
Aynen yanlız yaşıyorum.
Bbende spor salonunu bırakıp evdeki salona yatırım yaptım. Bir sürü ekipman aldım. Ama salon kapısını acmayya çekiniyorum. Birde üstüne peteklerini bile kapattım resmen hiç girmeyeyim diye.
Önceden PS biraz zevk verirdi. Onu da tamamen bıraktım. Ne oalcak böyle artık işte de verimim düşüyor gitgide
0
🌸spacevan
(11.02.21)
Bozuldu. Bozulmadı diyen varsa tebrik ediyorum kendisini.
0
jjimyl
(11.02.21)
Çok oldu kafayı kıralı +1
Yazın idare ediyordum hafta sonu çıkıp ama son yasaklardan beri evden çıkamıyorum çünkü akşama kadar yoğun çalışıyorum.
Evin kendisi hapis gibi geldiği için içinde ne yaparsam yapayım rahatlayamıyorum.
0
Jux
(11.02.21)
Hayvan gibi çalışıyorum. Normalde de cok calisirdim de su an sabah 9da aciyorum arada aralar yemek vs derken bazen gece 1de kapatıyorum. Ya dur sunu da yapayim diye diye bu hale geldi.

Spor salonu, restoran özledim. Maskesizligi özledim.
Evliyim, aliskiniz evde olmaya ama bu kadar da evde olmak sıkıntı.
Spor yapiyorum ama vallaha barbelle siir yazicam özlemimden.
0
logisticsmanager
(11.02.21)
güzel gidiyor. 1 senedir evdeyim. arada ofise gidiyorum, arada arkadaşlarla buluşuyorum. akşamları da programlama öğreniyorum, egzersiz bazen vs. tv yok, dizi film çok nadir.
0
sttc
(11.02.21)
Yok aksine, benim psikolojim düzeldi.

5 senedir aralıksız günde minimum 10 maksimum 18 saat arası çalışıyordum. Şimdi 2,5 aydır hiç çalışmıyorum. Her gün ev temizliyorum bana süper iyi geliyor. Yıllardır içimde kalan bütün detayları, çekmeceleri, kitapları tek tek düzenliyorum.

Gün aşırı dükkana gidip orada da boya, temizlik vs yapıyorum. Evde resim yapıyorum, taş boyuyorum. Yıllar sonra duyuruya döndüm çok uzun uzun yazıyorum. Kedimle köpeğimle oynuyorum.

Kendime, aileme, arkadaşlarıma yemek yapabiliyorum. Senelerdir yaptığım yemeklerin daha ben tadına bakamadan bitmesinden, stok kaygısıyla yiyememekten ve bunları parayla satmak zorunda kalmaktan çok sıkılmıştım. Dur iki porsiyon kalmış şimdi müşteri isterse eksilmesin diye senelerdir her gün 10 saat yemek yapıp kendim peynir ekmekle besleniyordum asjdkah :D

Haftada 2 gün filan misafir geliyor, bizim gibi evden dışarı adım atmayan arkadaşlarımız. Ya da biz gidiyoruz. Oyun oynuyoruz, mangal yakıyoruz. Yalnızken dizi, film vs. Baktığın zaman verimsizlik akıyor üzerimden ama bu da benim kendi iç verimim diye bakıyorum. Yıllardır hayalini kurduğum bir şeydi. Tek kelimeyle kusursuz.
0
pandispanya
(12.02.21)
kafeler açıkken kafeye gidiyordum arada. onlar kapanınca kötü oldu biraz
dizi vs seyretme açısından iyi oluyor. belgesel açıyorum işle birlikte sürekli
0
ShadowOfMoon
(12.02.21)
Pandeminin basindan beri yaklasik 11 ay evden calistim. Cok nadiren ofise gidiyordum bi degisiklik olsun diye. Sabah 8:30 uyan, 9:00 bilgisayari ac, programlanmis bi makine gibi isleri yap ama 15 dk'lik kahvaltiyi bile saat 13-14 gibi yap gibi bi akis.

1 senelik surecte 3 senelik is cikardim. Ama insan yuzu bile goremiyordum, en buyuk aktivitem markete gitmek ve arabayi yikamakti, ki bazen onlara bile vakit kalmiyordu.

Dedim ben istifa edeyim. Maasim falan da iyiydi baya ama yok dedim bu hayat degil.

Simdi daha iyiyim. Hala anlamsiz bi yogunluk var hayatimda ama oteki turlu olacak gibi degildi.

Birak isi.
0
msb
(12.02.21)
Bozulmadı. Yola giden zamana çok acırdım ben. Şimdi yola gitmeyen zamanda sabah spor yapıyorum, akşam resim, heykel, dizi, film geçiyor öyle. Her güne yapacak bir sey buluyorum.
0
turk kizi
(12.02.21)
Eve geçtiğimizden beri o kadar yoğun 7/24 çalışıyoruz ki yöneticim artık yeter dedi ve istifa etti. İki kişi çalışıyorduk ben tek başıma kaldım. Delirdim biraz.
0
jazzabel
(12.02.21)
Bir aralar hep evdeydik, şimdi 50%. Keşke hep evde olsam. Hazırlanma derdi yok, yol derdi yok.

Boş zamanlarda internette boş boş dolanmak veya telefonda oyun oynamak yerine piyanoya sarmıştım, hayalimdeki oyunun prototipini yapmıştım zengin olacaktım, Just Dance oynuyordum, kitap okuyordum, dizi izliyordum vs :(

Keşke hep evde olsam.
0
aguen
(12.02.21)
katiliyorum, ayrica bu evde calismayi yucelten tiplere de ayrica ayarim. linkedin'de falan ilik ilik postlar paylasiyorlar bunla ilgili hepsinin altina doseyesim geliyor canima yetti valla; ki ben 2-3 gun ofise gidiyorum ona ragmen..
0
bay b
(12.02.21)
evdeyim, mutluyum ofise gitmeyi gerek duymuyorum. uzun vadede bu şekilde çalışmaya pozitif bakıyorum mümkünse insanlar istedikleri şehirlerde yaşayabilsinler.
0
prezarlatif
(12.02.21)
İşimden nefret ettiğimi anladım. Çalıştığım yer değil, işin kendisinden. Evde sadece ben ve iş varız başka hiçbir şey yok. Benim için işe giderken yolda geçirilen zaman (bu benim için günün en güzel kısımlarından biriydi mesela, kitap/müzik/podcast dinliyordum, yolun bir kısmını yürüyordum), ofisteki insanlarla muhabbet etmek falanmış günü kurtaran. Başka bir planım olsa işi bırakacağım ama her şey için motivasyonum o kadar düşük ki işi bıraksam da bir şey yapamayacak haldeyim. Zaten bu dönemde nasıl iş değiştireyim, hele de tamamen sektör değiştirmek hiç mümkün değilmiş gibi geliyor. Yaptığım işin de gittikçe kötüye gittiğini görüyorum. İnsan çalıştıkça işinde daha iyi olmaz mı? Ben geriye gidiyorum işte. O da üstüne biniyor senden bir bok olmaz şu haline bak diye iyice kendimden de nefret ettim. Geçen sene hayatım için baya radikal değişiklikler yapma kararlarım vardı ama bu olay dünyayı öyle bir sikip attı ki onları da asla gerçekleştiremeyeceğim ile de yüzleşmem lazım. Bu dönemin benim için görece ne kadar rahat geçtiğinin farkındayım bu arada, onu aklımda tutarak çabalıyorum işte. Tekrar terapiye başlamam lazım sanırım. Bunu da yıllardır diyorum ama onu bile yapamadım peh

Büdüt: Hep evden çalışalımcı veya hep ofisten çalışalımcı değilim. Herkesin nerede verimli çalıştığı farklı. Bence evden çalışılabilecek işlerde insanlara bu seçenek sunulmalı. Ama bizim şirket full evden çalışmaya geçiyoruz, ofisi kapatıyoruz falan derse işi bırakırım direk. Ben bu şekilde çalışamıyorum, benim için çalışma yeri ve yaşama yerinin ayrı olması çok önemli. Öğrenciyken bile evde ders çalışmazdım hep kütüphaneye, ya da bir kafeye vb giderdim. Ben de sinir oluyorum karantinada verimin dibine vurdum, her akşam gurme yemek yapıyorum, 3 dil öğrendim diyenlere ama dediğim gibi herkes farklı.
0
peki madem
(12.02.21)
Yedim kafayı ya , benim kadar gamsız insanı dert sahibi yaptı, terapi falan alıyorum o derece. Sıyırdık valla
0
paramolacak
(12.02.21)
ev hapsi gibi bir şey evden çalışma + haftasonu yasakları.
0
nuisance
(12.02.21)
ben aylardır atlatamadığım bir ayrılığa rağmen psikolojik olarak gayet iyiyim.

etkisi olduğunu düşündüklerim:

-yıllardır düşük olan demir seviyem için demir ilacı almaya başladım. (kan değerlerine baktır. halihazırda düşük olan değerlerin olabilir ya da bu yeni evde oturma düzeninde düşmüş olabilirler. bazıları direkt psikolojini etkiliyor.)
-çok fazla dışarı çıkıyorum. yürüyüş yapıyorum. birilerine gidiyorum. birileri bana geliyor. senelerdir görüşmediğim arkadaşımı aradım, sıkıntıdan ölüyormuş. arayınca çok sevindi hemen gel dedi. herkes baymış, herkes yalnız hissediyor. sosyalleşmek lazım.
-karbonhidrat yemiyorum olabildiğince.
-yoga yapıyorum. zoom üzerinden yapılan online yoga dersleri var, kendi kendine yapmaktan çok daha iyi ve etkili oluyor. yasaklar başlamadan önce de birçok farklı aktivite yapıyordum. kamp, dalış, wakeboard.. bence kafayı yememenin çözümü hareket etmekten geçiyor.
-evde oturacaksam xbox oynuyorum. hafta boyu bir sürü şey yaptığımdan bazen bütün cumartesiyi oyun oynayarak geçirsem de hiçbir şey yapmadan günü bitirdim hissi olmuyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.02.21)
@nuisance +1

Evden çalışmak iyi güzel de şu düzende tam bir ev hapsi.

Yazılımcıyım, yeni işe başladım Ekim gibi. İş arkadaşlarımın hiçbirini yüz yüze görmedim. Kalabalık bir ekibiz aslında ama bire bir çalıştığım 3-4 kişi var, günlük toplantılarda 3-4 kişi daha ekleniyor bunun haricinde kimseyle tanışmıyor ve işin düşmedikçe iletişim kurmuyorsun. Ama trafik çekmemek, mesaiye beş kala uyanmak vs. bunlar güzel şeyler tabi.

Önceden düzenli spor yapardım. Şu an salon üyeliğim var ama salona gitmek istemiyorum. Havalar 10 derecenin üstüne çıktı mı bisiklet sürüyorum, boş boş yürüyorum evden uzaklaşıp.

Eşimle bazen birlikte bazen ayrı ayrı bir şeyler yapıyoruz da vakit geçiyor. Yoksa yalnız olsam çoktan keçileri kaçırmıştım.

Hasta olmadık, olmuyoruz belki ama bu durum çoğumuzun psikolojisini bozdu. Ben iyiyim, böylesi daha iyi diyen elbette vardır ancak yasaklar devam ederse özellikle yaşlılar vs. ciddi sağlık sorunları yaşayacak fiziksel/psikolojik.
0
chicha_v2
(12.02.21)
Yorumlar için teşekkürler.
En azından yanlız değilmişim çoğu kişi ben gibi kafayı sıyırmış:) Tamamiyle pozitif etkilenen kişilere saygılarımı sunuyorum ve tebrik ediyorum gerçekten.
Ama hayatı aynı kalan kişi pek yok gibi yani ya çok olumsuz etkilemiş ya da pozitif bu durum da ilginç olmuş.
0
🌸spacevan
(12.02.21)
Ben de “yine bir şey yapmadan gün bitti” kısmını anlamıyorum. Diyorum ki ne güzel hayatları varmış pandemiden önce.
Ofise gittiğimiz normal dönemlerde, haftanın 4-5 günü falan yogaya gidiyordum geri kalan 2-3 günde de iş çıkışı yemek, alkol ve sohbet ile geçiyordu. Son bir yılın rutini buydu hatta. Bazen haftasonları 1-2 arkadaşım gelirdi kalmaya. Ama ofise gitmekten, mesaiye ofiste kalmaktan, dedikodulardan nefret ediyordum.
Pandemi ile beraber yoga salonu kapandı onun yerine haftada üç gün özel hoca ile çalışıyorum. Sabahları 15 dakikalık bir akışım var onu yapıyorum. Onun haricinde öğle arasında çamaşır yıkama özgürlüğü var, istediğim müziği dinleyerek çalışabilme özgürlüğüm var mesela bugün ofiste olsam muhtemelen karın ağrısından ağlayarak çalışıyor olurdum ama şu an koltuğa uzandım, sıcak su torbam var. Kapkalın giyindim, topuklu ayakkabı üzerinde ağrıya sabretmeye çalışmıyorum.
Çok stresli bir işim var ama ona rağmen iş arkadaşlarımın yüzünü görmeden çalışabildiğim için her gün şükrediyorum, bu bile yeterli bir sebep mutlu olmam için.
Arkadaşlarımı pek özlemedim sanırım, telefonla görüşüyoruz.
Deniz kenarında yürüyüş yapmayı özledim ama bunu yapamadığım için delirdim, öldüm bittim diyemem.
Sadece daha iyi şartlarda nasıl olabilirdi diyorum. Biraz daha geç yatabilsem daha çok kitap okumak isterdim. Bir de bazen yalnız olmak zorluyor. Mesela geçen haftasonuydu sanırım arayan soran da olmayınca 2 gün konuşmadığımı fark ettim. Garip bir his. Ailesiyle değil ama sevdiği insan ile yaşayanlara özeniyorum. Ben de en azından haftada 3 gün falan sevdiğim bir insanla beraber kalarak birlikte vakit geçirmek isterdim. Sanırım o da olsa, ağzımdan memnuniyetsiz herhangi bir söz çıkmazdı.

Mesela spor yapıyormuşsun, neden bıraktın? Hayat manasız mı geliyor, spor yapmaya mı değmez? ”bir şey yapmak”tan kasıt nedir tam olarak? Kendini geliştirmek mi? Vakti bir şeylerle doldurmak mı?
Mesela ben bu haftasonu resim yapacağım, yazı yazacağım. Temizlik yapacağım mesela, onu bile zevkle bekliyorum. Bu his çok kötü, anlıyorum. Ama öneri verebilmek için en azından normalde sevdiğin şeyleri yapmayı neden bıraktığını anlamamız lazım.
0
irene
(12.02.21)
Evet. Psikoloji bozukluğunun kıstası nedir bilemiyorum ama bir anormallik hali seziyorum ben de.
0
alessandro del pieroglu
(12.02.21)
2020 martindan beri evden calisiyorum, ilk 6 ay turkiyedeydim, son 6 aydir londradayim.

Turkiyedeyken normalde sabah 7.15'te uyanir, eve de 7.30-8 gibi gelirdim. Haftaici pek bir sey yapamazdim haliyle. Evden calismaya baslayinca 6'dan sonra bisiklete binmeye basladim. Esimle duzenli yuruyuse cikmaya basladik.

Ardindan londra'ya geldik, su anda ha istanbul'dayim ha burda. Gunduz calisiyorum, is bitince cevredeki parklara yuruyuse gidiyoruz o kadar. Hayatimda pek degisikligi olmadi.

Koronavirus olmasaydi cok daha farkli olurdu tabi ki ama ofiste olmaktansa evde olmak daha guzel geliyor bana. Hem istedigim gibi calisabiliyorum hem de evde oluyorum (Biraz evci bir insanim).

Eger yalniz olsaydim cok daha kotu gecerdi.
0
fakyoras
(12.02.21)
Evde olmayı aşırı seven ve işe gitmekten nefret eden bir insan olarak bunca zamandır içten içe keşke böyle devam etse diye düşünürken artık dayanamayacak noktaya geldiğimi hissediyorum ne yazık ki

Cafeler, barlar, sinemalar vs. açılsa bu kadar problem olmazdı ama benim için.
0
jacque
(12.02.21)
Her sabah hazırlanıp işe gitmenin kadar iğrenç ve acı verici olduğunu bildiğim için zerre şikayetim yok bu durumdan. Yasaklar bitip de rahat rahat dolaşmaya başladığımız zaman home-office olayı çok daha iyi olacak. Şu an tek sıkıntı akşam işi bitirdikten sonra yapacak bir şeyin, gidecek bir yerin olmaması.
0
synesthesia
(12.02.21)
bozulmaması için bilinçli çaba sarf ediyorum. :) daha doğrusu, bozulma seviyesini asgari seviyede tutmaya çalışıyorum. her ne kadar evde vakit geçirmeyi seven biri olsam da, ben de iş ve ev ortamlarının ayrı olmasını tercih eden insanlardanım. kafeler açık olsa bu kadar zorlanmazdım, bir yandan yiyip içerek saatlerce çalışabiliyordum çünkü. aynı zamanda bir iki insan yüzü görmek, dışarıda hayata karışmış olmak da iyi geliyordu.

bu yeni düzen bakımından, sürekli verimli olmaya çalışmak bana çok yorucu geliyor. buna harcanan çabanın kendisi, işin kendisinden de zorlayıcı. bu açıdan kendimi çok sıkıştırmamaya çalışıyorum ama bir yandan da uzun süreler verimli olmamı gerektiren bir işim var; o yüzden sıkışmışlık hissinden kurtulamıyorum. :) yalnız yaşıyorum ve kendimle keyifli vakit geçirebilen biriyim. düzenli spor yapıyorum, enstrüman çalıyorum, bol bol okuyorum çiziyorum vs. ancak sevgilim olsaydı ve en azından hafta sonlarını onunla birlikte vakit geçirerek ve bir şeyler paylaşarak değerlendirebilseydim, hafta içi iş günleri daha verimli olabilirdi benim açımdan, bir ihtimal. :)

ha şu da var, çok sıkıldığımdan yola çıkarak özellikle sosyal medya bazında abuk subuk insanlarla vakit geçirmeye de çalışmıyorum. enerjimi pozitif ve hayat kalitesini yüksek tutmaya çalışan, buna özen gösteren insanlara yöneltemiyorsam, tek başına vakit geçirmeyi her türlü tercih ediyorum. ötekisi psikolojiyi daha da bozuyor bence. ^^
0
brena
(12.02.21)
(6)

sizce saat nasıl?

thad castle
https://www.saatvesaat.com.tr/saat/bayan/skagen/SKW2789/PD/ --> kişisel düşünceniz nedir? https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.tempus.by%2Fcatalog%2Fwatches%2Fskagen%2Fsteel_women%2Fskagen_skw2789%2F&psig=AOvVaw22U63hE7wVazefc6QQyqzi&ust=1612980507392000&source=images&cd=vfe&ved=0CA
www.saatvesaat.com.tr --> kişisel düşünceniz nedir? www.google.com

altın rengi olan ile arasında uçurum var. (www.saatvesaat.com.tr)

teşekkürler,

edit: büyüklüğü ok, alıcısı nezdinde gizli teyit alınmıştı aylar önce :)
0
thad castle
(09.02.21)
Kasa çapı 26 görünüyor, fotoğraflar aldatmasın oldukça küçük kadranlı. 3'üncü görselde belli oluyor biraz kasa ,kordonundan minnacık geniş.
0
synax
(09.02.21)
Kasası bayagı küçük o fiyatlara daha modern bi saat bakabilirsiniz ama sarı olan daha iyi gibi.
0
esinikaybetmiscorap.
(09.02.21)
kesinlikle gümüş rengi olan.
0
elorelia
(10.02.21)
saatlere ilgili ve merakli biri olarak, ben begenemedim maalesef ama skagen fiyat/performans olarak iyidir
0
sweetoffice
(10.02.21)
Ben sarı rengi beğendim baya, normalde de altın renk kadran takarım zaten.
0
jazzabel
(10.02.21)
bu aralar ben de saat bakıyorum kendime. skagen bakıyorum ben de bu arada. altın rengini hiç beğenmiyorum bir de bu tarz bana kaba geldi hep daha kibarları var ya.
0
naksidil
(10.02.21)
(7)

iş stresinizi ve uyku kalitenizi puanlar mısınız?

plastic_angel
6 hafta önce iş değiştirdim. biraz evhamlı biriyim, aslında çok da sorun yaşamıyorum fakat iş biraz karışık, bu da beni strese sokuyor..o zamandan beri doğru düzgün uyuyamıyorum. gece yatakta döne döne bir hal oluyorum, bi anda uyanıyorum sonra tekrar uyuyorum. eski işim çok rahattı. hiç uyku sorunu
6 hafta önce iş değiştirdim. biraz evhamlı biriyim, aslında çok da sorun yaşamıyorum fakat iş biraz karışık, bu da beni strese sokuyor..

o zamandan beri doğru düzgün uyuyamıyorum. gece yatakta döne döne bir hal oluyorum, bi anda uyanıyorum sonra tekrar uyuyorum. eski işim çok rahattı. hiç uyku sorunu çektiğimi hatırlamıyorum.

siz ne durumdasınız?
0
plastic_angel
(07.02.21)
Yeni işe geçtiğin için hafif de olsa bir öz baskı oluyor. İşi çözdükçe ve ilerledikçe rahatlarsın. Bir türlü de normale dönmüyorsan bir uzmana başvur tabi.
0
dougsampson
(07.02.21)
kafama hiçbir şeyi takmayan, işi işte bırakan biriyim.

şu anki iş yerimde risk seviyesi 0, uyku kalitesi 9.
daha önceki iş yerimde ise sorumluluğun fazla olmasından kaynaklı risk seviyesi çok yüksekti ancak uyku kalitem ise yine yüksekti. (8-9)
0
maybe one day
(07.02.21)
İş stresi 0 uyku kalitesi 2
0
ruhen hastayim ben
(07.02.21)
iş stresi 10 uzerinden 100 falandir herhalde ama uyku kalitem de 10 uzerinden 10 alir. cok rahat uyuyorum. cogu vakit mesaide yarida kalan islerimi ruyamda tamamlasam da uyuyorum uykumdan memnunum uyku acisindan bir seylerimi degistirmek istemem.
0
turbo sadık
(07.02.21)
Benim stresim yüksek, asla hata yapmamam gerekiyor ama uyku kalitem gün içindeki yediklerim ve spor yapmamla orantılı oluyor. Temiz beslendiğim ve yürüyüş yaptığım günler çok iyi uyuyorum.
0
jazzabel
(07.02.21)
Benim işim çok yoğun, yorucu ve yerine göre de stresli bir iş ancak ilginçtir ne olursa olsun çok rahat uyuyabilen bir insanım ben. Bu özelliğimden dolayı kendimi çok şanslı sayıyorum :)
Öyle gamsız, umursamaz da bir tip değilim ha; işimi ve sorumluluklarımı da önemsiyorum. Ama gereğinden fazla ve büyülecek kadar önemsemiyorum galiba. Heheyt !
0
burka
(07.02.21)
İş stresim 10 üzerinden 8 diyebiliriz, ben de çok pinpirikli biri olduğumdan uyumasına uyuyorum ama sabah uyanır uyanmaz aklımda hep iş, mide ağrısına kadar gidebiliyor. Uyumakta sıkıntı yok da uyanmak istemiyorum
0
esinikaybetmiscorap.
(07.02.21)
(10)

Kedinize sofrada yediğinizden veriyor musunuz?

hayaletimsi
yemekte köfte vs varsa ondan küçük parça ona da veriyor musunuz? Yoksa sadece mama mı yiyor?
yemekte köfte vs varsa ondan küçük parça ona da veriyor musunuz? Yoksa sadece mama mı yiyor?
0
hayaletimsi
(06.02.21)
Kuru mama, arada (1-2 haftada 1 kez) yaş mama veriyorum. Bunların dışında hiçbir şey vermedim. Ama arada değişiklik olsun diye balık alıp vermeyi düşünüyorum.
0
himmet dayi
(06.02.21)
Örnek olarak köfte içinde onlar için o kadar zararlı şeyler barındırıyor ki soğan, sarımsak, salça, tuz, envai çeşit baharat... Mesela 1 adet köftenin yarısını asla vermem. Peşimde çok dolanmışsa kırk yılda bir o köftenin 10’da 0,5’i kadar bir parça koparıp veririm. 1 adet çubuk krakerin çeyreğini, tuzlarını ayıklayıp, 4 parçaya bölüp veririm filan. Arada sırada o kadar küçük miktarlar. Yemekten artanları sokaktakilere bile vermiyorum valla. Herkese sadece kuru mama. Ayda 1 yarım paket yaş mama (2 kediye yarım yarım bölüştürüyorum). Şimdi anlatınca üzüldüm :) çok mu katıyım bilmiyorum. Köpeğime de o köftenin maksimum yarısını veririm.
Kedimizin bir tanesi aşırı obur. Şu ana kadar yemeyi reddettiği hiçbir şey olmadı. Bazen iddiaya giriyoruz bunu da yer mi acaba diye, ancak o zaman istisnai olarak 5 saniye izin veriyoruz o şeyi yeyip yemediğini görmek için. Bu da senede 2-3 kere olmuştur maksimum.
0
pandispanya
(06.02.21)
Evet veriyoruz çünkü dik dik bakarak taciz ediyo şapşik :) Az biğşi verince yiyiyo gidiyo :)
0
superfluid
(06.02.21)
Veriyordum. Tadımlık cips bile veriyordum. Bi yeri mi şişsin heyvanceğizin.
0
jalapeno
(06.02.21)
tadımlık veriyorum.
0
uuth
(06.02.21)
genelde yemek yerken masaya uzanıp sadece izler yemeklerle ilgilenmez ama bazen tadını merak ediyor sanırım. gelip elime yüzüme dokunuyor, o zaman kıyamayıp çok az veriyorum. fazlası için ısrar etmiyor zaten.
0
juliette
(06.02.21)
Bizimki muhakkak masaya çıkıp her şeyi koklayıp yatıyor bir kenara, sofra kalkana kadar yatıyor masada :) sadece yoğurt ve peynir için hamle yapıyor, biz de bit kadar bir parça veriyoruz. Onun dışında sadece kuru mama yiyor.
0
orient blue
(06.02.21)
Ağzıma soktuğum her şeyden pay ister vatandaş ama genelde yemez de. Bi koklatırım bakar ha benlik değil der gider, tavuk, balık falan yeniyorken evde delirir bağırır çağırır tasına ayıklar koyarım onu da koklar genelde yemez :D

Hayatı boyunca sabit tek markanın mamasından ve yaş mamasından düzenli yedi, arada ödülleri çıbıkları falan var aslında benim yediğimi yiyesi yok da işte kedilik mesleğini icra etmek adına yapıyor.

İlginçtir eti form sunta falan yerken verirsem elimden kemiriyor o tatsız kokusuz şeyi eheh.
0
hedep
(06.02.21)
Mutfak kapısında içli içli bakıyor hep. Köfteyi sade yaparız genelde o yüzden veriyoruz. Balık, yoğurt, peynir de olabilir ama çok sık değil.
0
jazzabel
(06.02.21)
Van kedisi bizimki.

Birkaç ay önce sürekli kaşınmaya başladı, ondan önce de kaşınmıştı çokça ve yumurtadan sandık kesinlikle yumurtalı bir şey vermiyorduk. Veteriner herhangi bir şeyden olabilir dediğinden beri ne peynir, ne balık hiçbir şey vermiyoruz.

Yemek yemeyi çok seviyor, çokça da ağlıyor biz yerken ama üzgünüm kendi iyiliği için yapıyoruz.
0
chicha_v2
(06.02.21)
(9)

Ders çalışırken neler dinliyorsunuz?

carmenta
Ben klasik ve jazz dinliyorum genelde Spotify'da bir kac listem var kitap okurken, çalısırken vs. dinlediğim ama hep ayni seyleri dinlemekten sıkıldım biraz, sizler neler dinliyorsunuz?
Ben klasik ve jazz dinliyorum genelde Spotify'da bir kac listem var kitap okurken, çalısırken vs. dinlediğim ama hep ayni seyleri dinlemekten sıkıldım biraz, sizler neler dinliyorsunuz?
0
carmenta
(04.02.21)
spotify'da chill covers listesini dinliyorum.
open.spotify.com
0
Jux
(04.02.21)
@Jux bu listeyi ben de takip ediyorum genelde icerken dinliyordum, calisirken de guzel olur tesekkurler.
0
🌸carmenta
(04.02.21)
o halde bir de şuna bakabilirsin
open.spotify.com
0
Jux
(04.02.21)
@Jux bu tam aradigim sanirim, zaten yann tiersen ile basladi harika tesekkurler
0
🌸carmenta
(04.02.21)
merhaba, chill covers tarzı şeyler çok güzel onunla mutlu olanlar elbette var ancak bende pek yaramadı, youtubeda lofi videolar canlı yayınlar oluyor lofi studying music falan diye ona da bi bakılabilir sadece bilgi olarak yazıyorum.
0
ckisc
(04.02.21)
open.spotify.com
open.spotify.com

şuradaki 2 müzik'ten listeye ulaşabilirsin
0
kadera bach
(04.02.21)
Joy fm açıyorum arkadan
0
kojonotsuki
(04.02.21)
Türkçe dışında her şeyi dinliyorum

Bu aralar bu: open.spotify.com

open.spotify.com

Çok stresli ve sinirliysem rock-metal karışık bir şeyler dinliyorum.
open.spotify.com
open.spotify.com

Bir de Hans Zimmer favorim. Arkada karışık çalar.
0
jazzabel
(04.02.21)
Cok guzel oneriler gelmis tesekkurler herkese.

@ckisc lofi yi duymamistim daha once spotify’da da baya liste buldum dun onlarla calistim hatta:)
@kojonotsuki radio dinlemek de iyi fikirmis yillardir dinlemiyorum herhalde joy fm’i de severim aklimda bulunsun.
0
🌸carmenta
(05.02.21)
(14)

İkeadan gardrop alınır mı?

trgydl
Marangoz 1500 TL fazlasına yapıyor İkea sunta imiş
Marangoz 1500 TL fazlasına yapıyor
İkea sunta imiş
0
trgydl
(04.02.21)
Marangoz 1500 tl fazlasına masif ahşap yapıyorsa marangozu kaçırmayın derim.
0
kutukcu
(04.02.21)
Marangoz MDF ile yapıyorsa da ikea alın. Mdf gazına gelmeyin
0
kisa
(04.02.21)
İkea +1
Usta milletinden uzak durun/durdurun.
0
arenas
(04.02.21)
Marangozda kesin mdf ve suntadan yapıyordur. Masifden tapsa kimbilir ne ister
0
grid
(04.02.21)
Ben ikeadan yaptım. Devasa bir şey. Duvarı komple kapladı. Tasarımı da kendi zevkime göre yaptığım için çok severek kullanıyorum.
Fakat montaj ve nakliye kampanyaları oluyor. Kesin denk gelir. Bekle öyle satın al.

Ben montajı kendim yaptım ama bir gün iki kişi gerekiyor. Değmez.
0
zoghurt
(04.02.21)
İkea Brimnes severek kullanıyorum. Montajı kendimiz yaptık, bir taşınma gördü.
İkea ne diyorsa o, beklentiyi iyi bilmek ürünü de iyi tanıyıp beklentiyle kıyaslamak, olay bu. Süpriz olmaz, 205cm yere bu ürün sığar diyorsa sığar, sığmayacak gibi dursa da sığar. Marangoz, usta, yerli ürün vs hepsinde mutlak bişey çıkıyor, güven vermiyor. Marangozu ve yapacağı ürünü iyice araştırmanız gerek bence.
0
epitaf
(04.02.21)
Ikea nin urunleri uber kaliteli degil ama usta derdi olmamasi, garanti hizmetleri, vazgecip iade etme olaylari yuzunden her turlu ikea derim.
0
taurina
(04.02.21)
Kesinlikle ustaya yaptır ama tabi mdf ise, ikea elinde kalır
0
esinikaybetmiscorap.
(04.02.21)
sürgü kapılı pax kullanıyorum ben çok çok memnunum.
0
benaslinda
(04.02.21)
ben de ikea marangoz ikileminde marangoza yaptirdim. kullanilan ahsap ok ama urun gelene kadar defalarca kavga, anlasmazlik. aynali olsun diye siparis veriyorun aynasiz getirip bu paraya bu kadar dedi adam shjsjsj abi biz parayi konusmustuk. sonra surgulu dolap kapagi kapanmamaya basladi. ama marangoz tabii ki de kavga ettigi icin "garanti" vermiyo musteri "haksiz". gelecegim dese de gelmiyor zaten. türlü çesit tasa....

ustanin dedigine inanma. ikeayi eziklemeyi iyi biliyorlar da kendi verdikleri hizmet ne. mahalle bakkalinin avmyi sevmemesi gibi bir sey
0
ala09
(04.02.21)
ikea dolabı da çok kaliteli değil ama ustayla uğraşılmaz hocam, ikea yapıştır geç bence.
0
plutongezegendegilmi
(04.02.21)
Ben ikea değil ama tepe home da beğendiğim gardrobu marangoza yaptırdım, nedeni ölçüleri odama uymamasıydı. Sonuç olarak çıkan dolabın gösterdiğim fotoğrafla alakası yoktu, söylediğim ölçülerde de yapmamıştı, kavga dövüş değiştirdim. Şu an yaptırsam hazırda ne varsa onu satın alırım kimseye yaptırmam.
0
jazzabel
(04.02.21)
ikea dan, istediğim şekilde beğenerek aldım. usta işi uzun tutar, istediğin gibi gelmez.
0
silver apple
(04.02.21)
şimdi ikea da kaliteli şey var kalitesiz şey var görüp ellemeden net birşey diyemem ama ustalardan uzak durmaya çalış +1
0
basond
(04.02.21)
(27)

influencer'lardan etkileniyor musunuz?

in vino veritas
takip ettiginiz, guvendiginiz, bir sey oneriyorsa gozum kapali tercih ederim dediginiz influencer(lar) var mi, varsa kimler ve neden guveniyorsunuz? alisveris tercihlerinizde influencer'larda gormus olmanizin ne kadar etkisi oluyor? yas ve cinsiyet belirtebilirseniz super olur.
takip ettiginiz, guvendiginiz, bir sey oneriyorsa gozum kapali tercih ederim dediginiz influencer(lar) var mi, varsa kimler ve neden guveniyorsunuz? alisveris tercihlerinizde influencer'larda gormus olmanizin ne kadar etkisi oluyor? yas ve cinsiyet belirtebilirseniz super olur.
0
in vino veritas
(28.01.21)
yok 30 e
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
bir şeyi almamam için tek geçerli sebep onu bir influencer'ın övüyor olması.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(28.01.21)
super kahraman olsaydim baba olurdum +1

vasıfsız influencer takip etmiyorum. ama normal ünlüler de artık bir şeylerin reklamını yapar oldu ve çok itici geliyor bu ürünler. asla terci sebebim olmaz, daha çok negatif etkiler. o ürünü alsam sanki kandırılmışım gibi hissederim.

30-k
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.01.21)
Evet, ilgimi çeken bana lazım olacak bir şey olunca bakıp alıyorum. Yeni ürün keşfetmek açısından faydalı bir şey bence, ama sırf yorumlara inanıp dan diye ürün almak biraz saflık.
31e.
0
roket adam
(28.01.21)
negatif yönde etkiler.
influencer'lığa en aklı başında başlayanlar bile zamanla bi değişik oluyorlar. bu işe girdiğini gördüğüm herkesi engelliyorum, görmek istemiyorum. örn: numerusclauses. çok tatlı kadın aslında. ama linklerinden içim bayıldı.

30küsur k
0
evanka
(28.01.21)
Bende de ters etki yapıyor. Ürün tanıtacaksan da azıcık gerçekçi tanıt yani. Her gün 10 tane krem tanıtıyor, aynen hepsini aynı anda kullanıyorsundur kesin. Ama altlarına mercedes audi çekebildiklerine göre muhtemelen iyi satış yapıyorlardır, gözü kapalı tercih eden kesim çoğunluktadır.
22 k
0
Hazelelif18
(28.01.21)
İnfluencerler ile herhangi şekilde etkileşimim yok, olsa da etkilenmezdim muhtemelen.
0
Tochinoshin
(28.01.21)
hayır, hiçbirini güvenilir bulmadığımdan verdikleri önerileri ciddiye almıyorum.
29 k
0
juliette
(28.01.21)
Hepsi satış için sevgi ponçiğine dönüşüyor, normaldeki cool havaları birden gidiyor. Ama bazen ilgimi çeken ürün olduğunda etkileniyorum ve çok nadir de olsa alıyorum. Ece Targıt tanıtım işini dengeli yaptığı için takip ediyorum, tarzısın seviyorum.
0
kaset
(28.01.21)
25-e

nope. hatta bunlar paylaşıyorsa kesin bir bokluk vardır diyorum.
0
westblack
(28.01.21)
Hayır ya aksine itiyor yani. Nisan hakan takip ediyordum komik şeyler paylaşıyor diye. Adam da Trendyol linki verme terör örgütüne katıldı. Yakında çıkacağım takipten. Saçma sapan şeyler öneriyor bir de yani aşırı saçma geliyor. Alacağım varsa da almıyorum.
0
elorelia
(28.01.21)
Hayır. 32 E.

Reklam parası için, iyi teklif ile gelenin ürününü övecek kişiye güvenmek mantıklı gelmiyor. Evet, reklam izleyip de gaza gelip ürün almaya ikna olmak da pek yaptığım bir şey değil.

Not: Takip ettiğim bir influencer yok.
0
nawar
(28.01.21)
Reklamı yapılan ürün için etkilemiyor ama sosyal medyada sürekli tüketimin vurgulandığı gönderiler, reklamlar sinirlerimi bozmaya başladı. Farkında olmadan tüketime itiyor mu diye düşünmeye başladım. Takip ettiğim bir influencer yok ama bir yerlerden denk geliyor illa.

27k
0
jazzabel
(28.01.21)
influencer denilen şeylere neden influencer acaba diyordum, şu an öğreniyorum. bana yeterince influence edememişler demek ki şimdiye kadar. neyse özetle hayır, zaten hiçbir ürünü biri güzel dedi diye almıyorum, ihtiyacım olan şeyler için ekşi ve muhtelif alışveriş sitelerinden yorumlara bakıyorum. sonuçta influencer önerisi kanald reklamından farklı bir şey değil.
33 k
0
fiddler s green
(28.01.21)
Hayır 24 K
0
ruhen hastayim ben
(28.01.21)
25-e

hayır hatta olumsuz etkiliyor. iyi bir ürünün bu şekilde değil de mouth-to-mouth anlayışıyla tanıtımını yapacağını düşünüyorum.

kalitesiz bir ürünüm olsaydı ilk influencerlara reklam verirdim
0
oekuklu
(28.01.21)
Cevap sayılır mı bilmiyorum ama etkileşim halinde olmamama rağmen "influencer" kelimesini duyduğum an saçlarım diken diken oluyor.
39 e
0
wrench
(28.01.21)
evet çok etkileniyorum. tiksinti ve türevi etkiler yaratıyorlar bende. yani aşırı etkileniyorum infuluınsır lardan.

30küsür E
0
ghostinthemech
(28.01.21)
Bir kremci beyefendi var. Onun tavsiyelerinden secerek alisveris listemi oyle olusturuyorum, cunku guven veriyor urun denerken.

Kremci bey dedigim, biyolog aslinda.

Sarap alirken de, deneme listemi olustururken de, Instagram´dan bol bol faydalaniyorum. Damak tadimin yakin oldugu isimler var, onlarin onerileri genelde beni tatmin ediyor. Ne icmis, ne soylemis onlar hakkinda? Profesyonel mi yoksa sarapsever mi? Prof. ise tabii bir tik daha onyargi ve acaba ile yaklasiyorum. Tabii ki kendi sattigi saraplari ovecek ve sunacak. Ancak tüketicilerdense influencerler, boyle bir durum yok. Bir üretici ile isbirlikleri vs. olursa, o ayri tabii.

Mesela V. Milor yabanci sarap onerilerinden masama koyup "ya hu ne alaka?!" dedigim bir sarap olmadi. Sürekli iyi cikan onerileri var, bu nedenle güveniyorum.

Bunlar disinda, moda ürünlerinde vs. kimseyi takip etmiyorum.
29 K
0
buf-e kür
(28.01.21)
Amazon com yorumları referans noktam

İnfulinsır övüyorsa hayatta almam
0
hochgeschwindigkeitszug
(28.01.21)
Artık gelinen nokta evinin mobilyasını çekip en güzel mobilyalar için kaydırın. Kaydırınca da kel alaka ürünler :)
O kaydırın tayfasını topyekün çıktım takipten. Yemek sayfası bile takip etmiyorum tencere tas kaydırını yüzünden artık aradığım şeyi googlelayarak araştırıyorum.
0
cilekli pasta
(28.01.21)
Sosyal eczaci’yi takip ediyorum ben.
Bir de link, kaydirin vs umrumda olmuyor ama restoran vs bakabiliyorum bazen.

Bazen story e “dun giydigimi cok soran oldu, aynisini bulamadim ama benzerlerini ekledim, yukari kaydiriiin” diyenlere sinir oluyorum :/ influencer arkadasim var birkac tane ama millet gercekten soruyor bunlari, gercekten merak ediyorlar, gercekten aliyorlar.

Enteresan yani.
0
kuehles blondes
(28.01.21)
influencer veya ticari hesap takip takip etmiyorum 38e
0
groovettyn
(28.01.21)
o kadar ilgimi çekmiyor ki sanki hiç görmemiş gibi oluyorum
34 e
0
maksit08
(28.01.21)
26E.

influcancer kitlesinden kimseyi takip etmiyorum, dolayısıyla neyi tercih ettikleri konusunda da fikrim yok. bir şeyi öneriyorlarsa da bunu para aldıkları için yaptıklarını biliyorum, haliyle beni hiçbir şekilde etkilemiyor. yani ortada bir ürün söz konusu, bu ürünü yapanlar atıyorum 5 bin lira verip birilerine "bizim ürünümüzü öv" diyorlar. bu beni niye etkilesin ki? ürünün özelliğiyle ilgili şeyler dikkatimi çekebilir tabii ama bu durumda da zaten işin influencer'lık bir yanı kalmıyor.

bir tüketici olarak reklamın benim için iki anlamı var: birincisi aşinalık (sürekli maruz kaldığım bir markayı tercih etmem veya benimsemem daha kolay oluyor), ikincisi firmanın satış için aktif çaba göstermesi ve reklam yapması. yani birisi reklam yaptığında, "ürünlerini satmak için uğraşıyorlar" diye düşünüyorum; bu otomatik olarak biraz daha olumlu bir izlenim uyandırıyor reklam yapmayan işletmeye kıyasla, biraz daha fazla güven veriyor. ama influencer dediğimiz kitlenin yaptığı şeyin benim açımdan reklamın bu "olumlu" yönüne hiçbir katkısı yok. o açıdan ben umursamıyorum. tercihimde kullanıcıların yorumları, ürünün işlevselliği vs. daha belirleyici olur.
0
der meister
(28.01.21)
influencer'lardan sadece güzel memesi olanları takip ediyorum. sattıkları ürünlerle hiç ilgilenmiyorum.
0
rahmi pinkfloydoglu
(28.01.21)
evin yolunu bulabilecek kadar zeki olan birisi oldugum icin hayir,
buyuk firmalar reklam yaptirirsa almiyorum, yorumlara da yaziyorum
30k
0
wishmaythşngs
(28.01.21)
(25)

Pandeminin Başından Beri- Kilo Durumları

dreamnesiac
Sorum daha çok evden çalışanlara:Kaç kilo aldınız/ verdiniz? Bunun için ne yaptınız? :)
Sorum daha çok evden çalışanlara:

Kaç kilo aldınız/ verdiniz? Bunun için ne yaptınız? :)
0
dreamnesiac
(26.01.21)
8 kilo aldım aktif spor yapmama rağmen
0
nahtoderfahrung
(26.01.21)
20 kilo aldim, hamile kaldim :)
0
in vino veritas
(26.01.21)
Pandemiden beri daha disiplinli bir şekilde spor yapmaya ve beslenmeye başladım. Kilomu bilmiyorum sonuç iyi.
0
ruhen hastayim ben
(26.01.21)
Hamile kalmadım, 10 yıldır yaptığım aktif spor yaşamımı pause ettim, 10 kg aldım.
0
goodz
(26.01.21)
10 kilo verdim. IF yapıyordum zaten, aynen devam ettim. Toplamda da 2 yılda 20 kilo verdim.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.21)
20 kilo aldım, sabah akşam yiyip içip yatıyorum. İnşallah bir ara diyete/spora başlayacağım :)
0
zikardo
(26.01.21)
surekli yatmama ragmen hic kilo almadim. on yildir ayni kilodayim.
0
hazen
(26.01.21)
nisan basindan beri evden calisiyorum. basta kilo verdim. sonra geri aldim.

sonuc olarak 1 kilo daha fazlayim sadece.

ne yaptigima gelecek olursak, pek fark yok. ise giderken de disardan cok az yerdim. simdi de oyle. bu demek degil ki borek corek yemiyorum. bayaa yiyorum hem de. 3-5 kilo daha hafif olsam iyi olur ama neyse :)
0
supergirl
(26.01.21)
Ben 5 kilo aldım. Böyle olmayacak dedim diyetisyene gittim 13 verdim :)
0
jazzabel
(26.01.21)
10 kilo aldım, ilk defa bu kilolardayım.
0
iustitia omnibus
(26.01.21)
çok zor kilo alırım ona rağmen hareketsizlikten ilk iki ay 3 kilo aldım. sonra adapte olunca durdu.
0
juliette
(26.01.21)
Ben de kasım başı gibi yurt dışından dönüp eve kapandım, ondan sonra 8 kilo civarı aldım. toplamda başından sonuna 85 den 97 oldum ama hangi kiloları ne ara aldın bilmiyorum
0
garavel
(26.01.21)
Mart ayinda tek basima yasadigim Amerika’dan dönüp partnerimle yasamaya basladim. Amerika’dayken kilo alma korkusuyla cok sade ve sebze, et ve tam tahillara dayanan bir beslenme seklim vardi. Abur cubur, sekerli ve yagli yiyeceklerden tamamen uzaktim. Türkiye’ye dönünce kendimi Türk mutfagina vurdum ve gelsin cigerler gitsin mantilar seklinde beslenmeye basladim. Disaridan da cok yemeye basladik, evde de denemedigim kek, pasta, börek tarifi kalmadi. Mart-Haziran arasi 11 kg aldim. Yazin 3 kg verdim, su an +10 kg ile baslangica geri döndüm. Pandemiden önce yoga, trx vs grup derslerine katilan ve her gün 8-10 bin adim yürüyen biriydim. Pandeminin ilk aylarinda günlük yürüyüslere cikmamiza ragmen su an onu da birakmis durumdayiz. Atistirmalari kestik, iki ögüne indik ve pasta börek islerini biraktik su an. Kah gram gram kilo verip kah yerimizde saymaya devam :)
0
feliss
(26.01.21)
Ha bir de ilk lockdown sirasinda alkol tüketimimiz acayip artmisti. Günlük kokteyl saatimizin yaninda yemeklerle sarap eslestirip icmeye falan baslamistik. Su an onu da oldukca azalttik.
0
feliss
(26.01.21)
Mart 2020: 79,61 kg
Ocak 2020: 76,92 kg

3 kilo verilmiş. Beslenmeye dikkat ediyorum, günde 20-30 dk yoga yapıyorum, yazın bi de bisiklet sürüyordum.
0
roket adam
(26.01.21)
değişmedim. spor yapıyorum
0
yüzyıllık yalnızlık
(26.01.21)
6 kilo aldım :(
0
ms brownstone
(26.01.21)
7 kilo verdim. Evde olunca hem spora daha çok zaman ayırabildim. Hem de daha sağlıklı beslenmeye başladım.
0
turkce konusan uzayli
(26.01.21)
ilk 2-3 hafta hariç hiç spor yapmadım, 3 kilo verdim. dışarıda güzel şeyler yemeyi kesince otomatik olarak vermiş oldum. zaten 3 senedir if yapıp istediğimi yememe rağmen kilomu koruyordum, denklemdeki kalori girişi azalınca veriverdim.
0
Jux
(26.01.21)
8-9 kg verdim.
Noelden beri 2-3 kg aldim.

Kalori takibi yaparak verdim ki sporum salonlarin kapanmasi sebebiyle barfisk sinav kettbell ile hareketr donustu.

Kalori takibi yapmadigim icin sonrasinda aldim.
0
logisticsmanager
(27.01.21)
3 kilo verdim. Hiç bi zaman kilolu bi insan olmamıştım. Pandemi başında yemek ile daha az uğraşmak için IF’e başladım. Genel olarak tatlı ve abur cubur seven bi insan değilim. İlk 6 ay nike training’i çok aktif kullandım kas oranımın ciddi bi şekilde arttığını gözle görülür bi şekilde gördüm. Sonra nike training’i yapmamaya başladım bu sürede kilo değişimi olmadı ama kas oranımın azaldığını hissediyorum.
0
a7x
(27.01.21)
Basinda 2 kg aldim, sonra 5 kg verdim.
Havalarin isinmasiyla parka gitmeye ve disarda vakit gecirmeye basladim, sikintidan yemek yeme durumum da gecti. Net etkiyi paketli gidalardan uzak durarak almisimdir.
0
pike
(27.01.21)
Evde tartı yok o yüzden kesin bir şey diyemiyorum ama kıyafetlerim hala aynı şekilde oluyor o yüzden hiç değişmedim diyebilirim.
0
peki madem
(27.01.21)
mart 2020:82 civari

şubat 2021: 91 civari

94 e kadar çıkmıştım ancak şuan diyetteyim.hedefim yeniden 82 leri görebilmek.
0
drako
(27.01.21)
5 kilo falan verdim. Evde olunca öğünleri atlıyorum, işteyken yine öğle yemeği yerdim, sabah bişeyler yerdim. Evde tek düzgün öğün yiyorum gerisi atıştırma şeklinde geçiyor :D
0
nhk ni youkosu
(27.01.21)
(16)

Aileniz ne kadar sık tartışıyor?

princess consuela
Kendi anne babam uzun yıllardır neredeyse her gün ufak bir sebepten bile olsa tartışıyorlar. Öyle ciddi şeyler için tartışma olmuyor ama ufak bir meseleyi bile bağırarak ve birbirlerini aşağılayarak sonlandırıyorlar. Normal bir ailede durum nasıl oluyor unuttum açıkçası. Sizin anne babalarınız nasıl
Kendi anne babam uzun yıllardır neredeyse her gün ufak bir sebepten bile olsa tartışıyorlar. Öyle ciddi şeyler için tartışma olmuyor ama ufak bir meseleyi bile bağırarak ve birbirlerini aşağılayarak sonlandırıyorlar. Normal bir ailede durum nasıl oluyor unuttum açıkçası. Sizin anne babalarınız nasıl? Ne sıklıkla ve neler için tartışırlar?
0
princess consuela
(26.01.21)
Her gün en ufak bir şey için bile tartışırlar. Bence normali bu:)
0
sta
(26.01.21)
size göre aşağılama olan sözler veya hareketler onların rutini haline gelmiş olabilir mi? Bunun dışında ilişkide tartışmasa olmasa muhtemelen birbirlerini boğazlayabilirler.

Normali bu +1
0
emininsel
(26.01.21)
Bence sizinkiler tartışmaktan zevk alıyor. Ve hayır normali bu değil. Bizimkiler 5 6 ayda bir anca tartışır onda da küslük vs uzatilmaz.
0
kaptan maydanoz
(26.01.21)
Çocukluğumuzu, ergenliğimizi, gençliğimizi zehir ettiler. Sağolsunlar evlilikten soğuttular.
0
skywalker.anakinn
(26.01.21)
Günde 1-2 heralde.
0
lcha
(26.01.21)
Benimkiler anlaşmazlık yaşadıklarında susmayı biliyorlar. Tabi tartışıyorlar ama seslerini yükseltmeden ve hakeret etmeden. Baktılar olacak gibi değil susuyorlar, bir süre sonra normale dönüyorlar.
0
fotrsapka
(26.01.21)
Ben çocukken (20 yıl kadar önce) çok tartışırlardı, sonra azalmaya başladı. Ben de zaten yıllardır onlarlar oturmuyorum o yüzden kesin bir şey diyemem ama çok ender tartışıyorlar artık sanki.
0
peki madem
(26.01.21)
Normali o değil elbette. Annem hayattayken bizimkiler çok sık tartışmazdı, en azından ben çok sık şahit olmazdım. Evde bağrış çağrış kavga olduğunu sadece iki kez hatırlıyorum. Onun da biri annemle babam arasındaydı, nedenini bilmiyorum; diğeri geniş aileyle ilgili bir meselede babamın telefonda bağırmasıydı, babam çok haklıydı. Bunlar dışında bağırıp çağırmadan konuşabiliyorlardı çoğunlukla, ufak tartışmalarda da asla aşağılama hakaret falan duymadım ikisinden de.
0
kobuzchu kiz
(26.01.21)
Hergun amansızca. Yarınlar yokmuscasina. Bence babam çok lafa salça oluyor. Yoksa çözülmeyecek meseleler değil.
0
allah yazdiysa bozsun
(26.01.21)
kucuk ama hemen hemen her gun. konular bir turlu degistirilmeyen aliskanliklardan veya onu niye oraya koydun, kapiyi niye sert kapattin tarzi kucuk seyler. bence bu tartismalar da bir nevi aliskanliga donmus artik vazgecemiyorlar.
0
baldur2
(26.01.21)
Tartıştıkları belli konular vardı. Evirip çevirip aynı konularda yıllarca nerdeyse her gün tartıştılar. Sonunda boşandılar da rahatladık.
0
jazzabel
(26.01.21)
Yani herkes demiş ama "bağırarak ve birbirlerini aşağılayarak sonlandırıyorlar." normal falan değil onu belirteyim.

Bir iki ayda bir falan derdim ben. Bu da olmasın isterdim ama ortalamaya göre iyi yine de.
0
aguen
(26.01.21)
Büyük ihtimalle anne-babanızın yaşındayımdır. Valla en son ne zaman tartıştığımızı hatırlamıyorum, 2 yıl olmuştur her halde. Tartıştığımız zaman da çocukların yanında tartışmayız. Genel olarak ortak zevk, düşünce ve hedefleri olan insanlarız. Bir de ben kadın tarafı olarak hiçbir zaman ekonomik sorumluluğun tamamını eşime yükleyip gerçekçi olmayan bir beklenti içine girmedim.
Benim anne-babam da çok tartışmazdı, ama büyüdüğüm zaman aslında birbirlerinden çok farklı ve maalesef birbirlerini sevmeyen insanlar olduklarını gördüm. Başta sevmişler ama sonra o beklentiler ve hayal kırıklıkları...
Eşimin anne-babasında fark ettiğim daha pasif agresif tavırlar var mesela. Baba bildiğini okuyor, anne durmadan konuşuyor, biz geldiğimizde babayı şikayet ediyor vs. Ama onlarda da bağırmak yok. Ben çok rahatsız olurdum herhalde bağırış-çağırış olsaydı. İki tarafın ebeveynleri de iletişim konusunda iyi değiller gördüğünüz gibi ancak en azından çocuklara travma bırakmamışlar.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.21)
peki madem +1.

ben küçükken çok kavga ederlerdi, hatta hafızamda tekme tokat bir kavgaları da var nasıl yerleştiyse bilincimden çıkmıyor o görüntü. ben gelince sonlandırmışlardı.

ama şu an neredeyse hiç kavga etmiyorlar.
0
juninho77
(26.01.21)
aşağılama ve hakaret normal değil +1

haftalık olarak ufak tefek atışmaları olur bizimkilerin. yaklaşık iki ayda bir gibi de tartışma olur. aşağılama, küfür ve hakaret olmaz.
0
makarnavodka
(26.01.21)
Bizimkiler normalde pek tartışmaz, annem arada söylenir ki genelde hep haklıdır, ufak ufak sitem eder. Çorap niye burada, neden geç hazırlandım, aradım niye açmıyorsun neden geri dönmüyorsun gibi. Şimdi pandemide ikisi de evde tartışmaların dozu biraz daha arttı normal ama ikisi de çok sıkıldı :)
0
elikası
(29.01.21)
(8)

Alkol sigara içip mikrodalga zararlı demek

respect
Şirkette bir kız var yemeğimi kesinlikle mikrodalgada ısıtmam zararlı diyor bunu sigarasını içerken söylüyor. Araştırdığım kadarıyla mikrodalganın bilimsel olarak kanıtlanmış bir zararı yok dediğimde de sen bilmiyorsun diyor.Tuhaf değil mi? Ben mi yanlış düşünüylorum.
Şirkette bir kız var yemeğimi kesinlikle mikrodalgada ısıtmam zararlı diyor bunu sigarasını içerken söylüyor. Araştırdığım kadarıyla mikrodalganın bilimsel olarak kanıtlanmış bir zararı yok dediğimde de sen bilmiyorsun diyor.

Tuhaf değil mi? Ben mi yanlış düşünüylorum.
0
respect
(26.01.21)
Zararlı olan her şeyi yapması gerekiyor mu? Kendi seçmek istiyor olabilir belki.
0
pass
(26.01.21)
Sigarayi birakamiyordur. Mikrodalganin bagimlilik yapmadigini biliyoruz
0
rockinside
(26.01.21)
Burada problem, siz bilimsel olarak belirli bir zararı yok dediğinizde argüman sunamayıp, sen bilmiyorsun demesi. Twitterdaki biraz araştır istersen diyen tipler gibi.
0
jazzabel
(26.01.21)
herkesin hayattan zevk aldığı şeyler farklı. alkol ve sigara sağlığına zarar veriyor ama keyif de veriyor ve psikolojisine iyi geliyor belki, bu da iyi bir şey aslında. mikrodalga ise bir şeye iyi gelmiyor sanki, yani alkolden sigaradan daha az zararlı bile olsa azıcık bir zararı varsa bile niye kullanayım diyor olabilir.

ben de sağlığıma çok dikkat ediyorum ama bazı zararlı şeyler keyif verdiği için onları yapıyorum. beslenmeme, uykuma dikkat ettim, düzenli spor yaptım ve böylece sağlığıma +5 kattım diyelim, alkol içerek sağlığımdan -1 götürmeyi göze alabiliyorum. bunun gibi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.01.21)
@jazzabel +1

hangi zararlı şeyleri yapıp yapmayacağını seçebilir ancak mikrdalganın zararıyla ilgili bir şey söylemesi gerekirdi.
0
kisa
(26.01.21)
biri hayatı kolaylaştırıyo biri keyif olabilir ama sen bilmiyorsun demesi antipatik
0
ShadowOfMoon
(26.01.21)
o zaman hepimiz herhangi sağlığa zararlı bir şey yaptığımız için (mesela deterjanla yıkanmış tabaktan yemek yemek) gidip asfalt da yiyelim. nasıl olsa bir kere sağlığa zararlı bir şey yaptık.

kurduğunuz mantık yanlış, sigara zararlı değil mikrodalga zararlı demiyor ki. sigaranın zaralarını biliyordur, belirli nedenlerden bırakamıyordur ama mikrodalgada yemek pişirmemek hayat kalitesinden ödün vermeden korunabilecği bir risktir. o da bunu yapıyordur.
0
kenarortay
(26.01.21)
hayatta kimse mukemmel bir derecede tutarli degildir.
0
baldur2
(26.01.21)
(7)

Cumartesiniz nasıl geçiyor ahali?

milletin efendisi olmaya gelen adam
hep sb yazmak istemiştimsb
hep sb yazmak istemiştim
sb
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(23.01.21)
Dün karne faslı vardı. Bugün 3 haftalık tatilimin ilk günü. Üzerimde muazzam bir keyif var.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.21)
3 gibi uyanıp kahvaltı yaptım. tekel sağolsun biraları gönderdiler. şimdi oyuna giricem arkadaşlarla 5 kişi. şimdlik 10/10 geçiyor. akşama doğru dizi/film işine girmeyi düşünüyorum bakalım.
0
golgi aygıtı
(23.01.21)
Sıkıntıdan ne yapacağımı bilemedim.
Öyle bir geçer zaman ki izliyorum. hiç izlememiştim bu diziyi. sardı. aptal çemile, mal ali kaptan diye geziyorum jfgjdfgj

bir de sözlükte başlıklar arasında geziniyorum.
çok sıkıldım.
0
ananotherlife
(23.01.21)
dün sevgilimden ayrıldım bugün online aldığım derslere girdim sonra aöf derslerini halledeceğim. hiç yürümedim uyandığım gibi aynı oda içinde uzun bir gün...........
0
ala09
(23.01.21)
duyuru chat saolsun yalnızlığımı geciriyor
0
smokee
(23.01.21)
pazartesiye teslim etmem gereken projeyi hafta sonuna bıraktığım için çalışıyorum.
kafamdaki ince hesaplara göre molasız iki saatte bitmesi gerekiyordu ama neremle hesapladıysam 7. saatteyim ve hala bitmedi(:
üzerimdeki stresi de playlist düzenleyerek yok sayıyorum şu an
0
pink cadillac
(23.01.21)
Cuma akşamı, Pazartesi sabaha yetişmesi gereken iş verdiler. Mesai yaptım keyifsizim.
0
jazzabel
(23.01.21)
(5)

E kitap okuyucu

stronzo
Makale ve kitap okumak için e kitap okuyucu almayı düşünüyorum. Ulaşabildiğim kaynaklar genelde pdf formatında ve e kitap okuyucuların pdf formatında pek başarılı olmadığı söyleniyor. Bu doğru mu? Bu durumda elimdeki makaleleri başka bir formata sorunsuz bir şekilde çeviremez miyim? Hangi okuyucuyu
Makale ve kitap okumak için e kitap okuyucu almayı düşünüyorum. Ulaşabildiğim kaynaklar genelde pdf formatında ve e kitap okuyucuların pdf formatında pek başarılı olmadığı söyleniyor. Bu doğru mu? Bu durumda elimdeki makaleleri başka bir formata sorunsuz bir şekilde çeviremez miyim? Hangi okuyucuyu almalıyım? Fiyatı çok çok yüksek olmayan işimi görecek bir şeyler önerebilir misiniz?
0
stronzo
(19.01.21)
doğru.

pdf okuyacaksınız e-kitap okuyucu almayın. okursunuz ama performanssız olur uğraştırır.
0
AlsterWasser
(19.01.21)
kindle'ım var, makale okumak için hiç kullanamadım. e kitap okuyucular bence makale türü şeyler okuma için iyi değil. içinde düzgün bir pdf reader'ın highlight özellikleri ile falan kullanılabileceği bir tablet daha mantıklı seçim olur. ipad'le çalışabilen arkadaşlarım var. fiyatı çok olmayan iş görebilecek alet kısmında maalesef öneride bulunamadım maalesef :/
0
nimberjack
(19.01.21)
Kindle almıştım ama pek kullanışlı bulmadım çünkü ülkemizde e kitap yaygın olmadığı için türkçe kitap bulmak zor veya ben beceremedim. Bu konuda kesin bilgi sahibi olmadan almayın. E kitap okuyucularda lcd ekran kullanılmadığı için ekran gözü yormuyor. Kitap okuma amaçlı e kitap okuyucu dışında ipad, telefon gibi cihazları tavsiye etmem uzun vadede gözlete zarar veriyor
0
rapisa
(20.01.21)
Pdf dosyaları dönüştürülebiliyor ama makale için çok uygun diyemem. Ben makale okumayı hala ipadden yapıyorum.

Almadan önce kaynaklara bakıp karar vermeniz daha doğru olur. Ben yabancı kitapları basılı bulamadığım ve çok pahalı olduğu için aldım. Türkçe kaynak denildiği gibi sınırlı ama populer kitaplar genelde var.

Kobo clara hd kullanıyorum memnunum.
0
jazzabel
(20.01.21)
Makale için iPad.

E kitap okuyucuya boşa para vermiş olursunuz PDF okumaksa amaç
0
westblack
(20.01.21)
(6)

Gloria Starbucks farki?

alttaraf
Selam kahve severler..Kahveden cok anlamayan, buldugunda Americano denen şeyi sade ve sütsüz yapistiran biriyim. Bugun Besiktasta yine bir Americano alayim diye Starbucksa ugrayayim dedim, bilenler bilir, Gloria ve Starbucks bitisik orada, gel gelelim Starbucksta 10 kisilik bir kuyruk vardi ama Glor
Selam kahve severler..
Kahveden cok anlamayan, buldugunda Americano denen şeyi sade ve sütsüz yapistiran biriyim. Bugun Besiktasta yine bir Americano alayim diye Starbucksa ugrayayim dedim, bilenler bilir, Gloria ve Starbucks bitisik orada, gel gelelim Starbucksta 10 kisilik bir kuyruk vardi ama Gloria da tek bir kisi bile yoktu, sebebi tam olarak nedir? Sanirim Istanbul da diger yerlerde de durum ayni
0
alttaraf
(16.01.21)
bana göre popilik.

aşağı kahvelerin tadlarından bilmem ne yazacaklar olabilir. :)

10+ yıldır kahve içiyorum.
0
AlsterWasser
(16.01.21)
Düz adam sami yorumu yapıyorum;

Gloria daha pahalı ve daha ufak bardaklarda veriyor.
Mesela latte alıyorum ikisinden de starbuck upuzun kova gibi bardak 15 TL, gloria ufak boy bardakta (starbucksun en küçük bardağına eşit olacak şekilde) 15,75 TL.

Gloria da çalışanlar diyor ki "biz aslında espresso daha çok koyuyoruz, starbucks sütü bol koyuyor aslında size süt satıyor vs" Haklı olabilirler ama benim gibi gurme olmayan envai çeşit kahve çekirdeğini yüz metreden ayıramayan düz adamlar için tat aynı tat, ama starbucks 2 misli veriyor. Benim için fiyat/performans starbucks bu durumda.

Ayrıca popülerlik+1
0
zikardo
(16.01.21)
populerlik dolayisiyla guvenilirlik ve f/p. starbucksi sanki zengin isi gibi hep ithaf ettiler ama en uygun fiyatli kahvecidir
0
ala09
(16.01.21)
Yanında Nero da var. Ben Neroya giriyorum mesela :D

Benim gibi senin gibi düz kahve içenler için fark yok gibi (belki Nero daha iyi çekirdek olarak vs biraz) esas fark herhalde şekerli şeylerdedir. White chocolate mocha, yok frappuchino gibi şeylerde starbucks iyi olabilir bilmiyorum. Genelde herkesin elinde onları görüyorum.
0
rodriguez2
(16.01.21)
Al birini vur ötekine. Ama bizim halk kahvenin tadına mı bakıyor allasen.
0
olaylar olaylar
(16.01.21)
Gloria da kahve içmedim sanırım ama nero bardakları daha küçük, daha pahalı ve kahvesinin tadı daha değişik geliyor bana. Genelde şöyle kocaman kahve alayım dediğimde starbuckstan alıyorum ama sıra çoksa alternatiflere bakarım.
0
jazzabel
(16.01.21)
(14)

Evrenin tesadüf eseri olduğuna inananlar büyü ve cinler hkk ne düşünüyor

bedrozan
SB arkadaşlar.Bir yaratıcının olduguna inanmayan ya da evrenin tesadüf eseri olduğuna inanan arkadaşlar büyü konusu hakkında ne düşünüyor? Yani sizce büyü diye bir şey yok mu? Ya da cinler konusu yalan mı?Ne düşünüyorsunuz bu konuda yazarsanız sevinirim.
SB arkadaşlar.

Bir yaratıcının olduguna inanmayan ya da evrenin tesadüf eseri olduğuna inanan arkadaşlar büyü konusu hakkında ne düşünüyor?
Yani sizce büyü diye bir şey yok mu? Ya da cinler konusu yalan mı?

Ne düşünüyorsunuz bu konuda yazarsanız sevinirim.
0
bedrozan
(15.01.21)
soruyu öyle bir sormuşsunuz ki, tanrıya inananların hepsinin büyüye de inandığını ima etmişsiniz sanki.

genel olarak tanrı inancı olmayanların büyüye de inanmadığını gözlemledim. kaldı k, büyüye inanan illa tanrıya da inanmak durumunda değil bence.
0
co2s2
(15.01.21)
ne büyüye ne cine inanmıyorum.
0
hayaletimsi
(15.01.21)
Peki dünyada milyarlarca aktif güvenlik kamerası, fotoğraf makinesi, telefon kamerası varken nasıl hiç buna yakalanmıyorlar

Neden en güncel hikaye 100 sene önceye ve kırsala ait

I want to believe
0
freebird5406_2
(15.01.21)
insanların kendi vicdanlarına güvenmedikleri ve iyi insan olma gayreti gösteremeyecek kadar tembel oldukları için sürekli bir hayali korku unsuru yaratmaya çalıştıkları ve bunlar üzerinden kendilerini hizada tutmaya veya vicdanlarını temize çekmeye çalıştıklarını düşünüyorum. mental rahatsızlığı olanları(şizofreni vb) hariç tutuyorum. ben saçmaladım, kötücül düşündüm, irade ortaya koyarak hak yedim değil de bana büyü yapılmış, cinler etkilemiş filan filan demek daha kolayına geliyor insanların.

bu arada yaratıcının olduğuna inanıp din olgusuna inanmayanlarda var benim gibi.
0
Phoebe
(15.01.21)
bir yaratıcının varlığından veya evrenin tesadüf eseri olup olmadığından bağımsız olarak, varolmadıklarından kafa yormuyoruz.
0
gkhncnzdgn
(15.01.21)
"Tesadüf eseri" çok yavan bir tanımlama. Bir yaratıcının çok büyük ihtimalle olmadığını düşünüyorum, ve eğer varsa bile onun İslam'ın tanrısı olmadığından eminim. "Niye bir şeyler var" sorusu hala açık bir soru, cevabını ise şu an için bilmiyoruz, dolayısıyla "tesadüf" diyemeyiz.

Büyü diye bir şey yok, cinler de yalan. Olsaydı eğlenceli olabilirdi ama, fantastik kurgu severim. Elfler, periler filan da olsaydı keşke.

Ne düşünüyorum? @Phoebe+1, ek olarak da tüm bu antik dinlerin insanlığın çocukluk çağından kalma masallar olduğunu düşünüyorum. 1000 yıl öncesini düşün, birisi ölüyor, "niye öldü" diye soruyorlar ama tıp bilmiyorlar, hücreden bakteriden haberleri yok, "Azrail" diye uyduruyorlar işte. Güzel hikaye, ama gerçek değil.
0
plutongezegendegilmi
(15.01.21)
doğaüstü her şey hikayedir, güldürmecedir. tanrı kavramıyla ilgisi yok bunun. benim tanrım zamanında dünyaya canlı hücreleri bırakıp gitmiş bir uzaylı da olabilir. ama bu onu metafizik bir varlık yapmaz. yanı aklındaki yaratıcı doğaüstü bir varlık olmak zorunda gibi düşünme.
0
makarnavodka
(15.01.21)
haklarinda ozellikle bir sey dusunmuyorum, bunun yaninda var olduklarina da inanmiyorum.
0
in vino veritas
(15.01.21)
Aha en sevdiğim konu :)

Bu muhteşem cin'leri 25 yıldır davet ederim bana gelen giden olmadı, inanmıyorum diye mi ? Gördüğüm konuştuğum tüm cin teması olduğunu iddia edenler gerçekten psikolojik olarak hastaydı, sağlıklı olanların ise ciddi anlamda stres altında oldukları, büyük depresyon anlarındaydılar. Bu kadar önem ve güç atfedilen cinler toplu olarak musallat olsalar ya , ha öyle çalışmıyor mu mekanizma ?

Büyü :) Düşün yani , bir kağıda arapça bir şeyler karalıyorsun ve oluveriyor. E o zaman her şeyi büyüyle yoluna sokalım ya da her şeyi bozalım. Dur tahmin edeyim bununda çalışma mekanizması öyle değildir eminim.
Çölden çıkmış yağmur duasının çöle faydasının olmaması gibi he mi :)

Buradan da ilan edeyim var ise cininiz cününüz açık adres vereyim özelden salın gelsin. İnanan arkadaşlara diyecek bir şeyim yok , kafalarına vura vura çıkaracak halimiz yok, yalnız dikkat etsinler hocalar vura vura kafanızdan değil başka yeriniden çıkarmaya çalışıyorlar ''cinlerinizi'' :)
0
synax
(15.01.21)
İnanmıyorum, dinlere mitoloji gibi bakıyorum.
0
jazzabel
(15.01.21)
Tabiki deli saçması olduklarını düşünüyorlardır.
0
cursor
(15.01.21)
İnançlı biri hayaletler ve vampirler hakkında ne düşünüyorsa onu düşünüyoruz.
0
ruhen hastayim ben
(15.01.21)
Büyü konusu ilgimi şu şekilde çekiyor: Kuran'da kesinlikle yasaklanmış. Olmayan bi şey nasıl yasaklanıyor?
0
oyokbuyoknevar
(15.01.21)
Oyle sormussun ki sanki her kose basinda civ civ alevli buzlu buyu yapiliyor, cinler gostere gostere aramizda geziyor felan... biz de kafamiza folyo takip inanmiyoruz.

- Bir tanri/yaraticinin olup olmadigi konusunda agnostigim. Elimizdeki bilgiler bize bir sonuc veremiyor.
- Dunyada inanilan tanrilar, dinler, mitoloji ve baska hikayelere inanmiyorum. Inananlarinin gozunde ateistim.
- Butun ateist/agnostikler her seyin tesadufen olustugunu dusunmez. Sadece bilimsel olarak bakarsan, insanlarin kusursuz duzen olarak gormeye egilimli olduklari bir cok olayin matematigine ve fizigine indiginde korkunc bir kaos/duzensizlik/tesaduf var.
- Bu ozelde buyu ve cin hikayeleri bilimsel olarak kanitlanabilir degiller, gozlemlenemiyorlar, hayatimiza onlara inanan insanlarin hareketleri disinda etki edemiyorlar. O zaman inanmam icin bir sebep yok.
0
cleric
(15.01.21)
(8)

Yeni doğum hediyesi

Zaphod
Yeni doğum yapmış arkadaşıma bir hediue göndermek istiyorum. Böyle içinde şık ve kaliteli şeylerin olduğu bir sepet mesela. Nereden bulurum böyle bir şeyi?
Yeni doğum yapmış arkadaşıma bir hediue göndermek istiyorum. Böyle içinde şık ve kaliteli şeylerin olduğu bir sepet mesela. Nereden bulurum böyle bir şeyi?
0
Zaphod
(14.01.21)
GoodMorningTeacher
(14.01.21)
icinde ne olacak bebek urunu mu anneye ne almak istiyorsunuz anlamadim
0
ala09
(14.01.21)
Selamlar,
Oncelikle nacizane tavsiyem bebek hediyesinden cok anneye hediye almanizin daha iyi olacagi yonunde. Cunku bu donemde bebege zaten fazlaca hediye gelecektir. Lohusa birey icin guzel dusunulmus hediye cok muhtesem durur.

Anneye almak isterseniz, gogus ucu kremi (Lansinoh marka oneririm), gogus pedi (Lansinoh marka), guzel pamuk pijama (emzirme ozellikli), cilt bakim seti gibi urunlerden bir paket yapabilirsiniz.
0
cossecant
(14.01.21)
daha yepisyeni anne olmus biri olarak cossecant'a katiliyorum. bebege zaten (ozellikle ilk bebekse) herkes fazlasiyla hediye getiriyor, anne baba da zaten bi heves bi ton sey aliyor bebege. bu donemde asil ilgisiz kalan anne oluyor :) herkes bebek nasil diyor kimse sen nasilsin demiyor. ama anne de kendinden gecmis oldugu icin ve malum hormonlarin da etkisiyle hassaslasilabiliyor. anneye destek paketi super bi hediye olabilir.
0
in vino veritas
(14.01.21)
anneye de hediye fikri çok güzel gerçekten. ben de aklıma gelenleri yazayım siz bir kolaj yaparsınız :) anneye kuru dut, ceviz gibi kuru yemişlerden bir paket, güzel kokulu krem (the body shop'ın meyveli body yogurtları çok güzel) veya bunun gibi bakım ürünlerinden, keyifli hafif bir kitap, defter, kalem gibi kırtasiye ürünleri. göğüs kremini filan kendisi almış olabilir, onun tek tüpü bol bol yeter artıyor bile.

bebek için de birşey eklemek isterseniz ek gıdaya geçince kullanabileceği pipetli suluk veya mama tabağı gibi birşey olabilir. kullandıkça sizi hatırlarlar. baba için de diz battaniyesi olabilir, bebekle ilgilenmek için uyandığında kullanması için.

wrap sling de hem bebek hem anne baba için ortak güzel bir hediye.

tüm parçaları kapaklı kartondan bir kutuya koyunca şık da olur.
0
evanka
(14.01.21)
Ben yakın zamanda doğum yapan arkadaşıma, cool mama yazan bir kolye, uyku gözlüğü ve bebeği için de muslin örtü aldım çok beğendi. Anneye hediye alınmalı bence de.
0
jazzabel
(14.01.21)
eşim hamile, izninizle burdaki cevapları ona alacağım hediye için kullanacağım :)
0
bugisme
(16.01.21)
Merhaba,

Bencede anne için birşey almak daha mantıklı diye düşünüyorum. bütçenize uygun birşeyler bulmak için bir bakın derim.

www.lohusahamile.com
0
Deryasert
(26.01.23)
(13)

Yuz havlunuz ve el havlunuz ayri mi?

kuehles blondes
Soru baslikta. Yuz icin ve el icin ayri havlu mu kullaniyorsunuz yoksa ayni havluyu mu? Merak ettim.
Soru baslikta.

Yuz icin ve el icin ayri havlu mu kullaniyorsunuz yoksa ayni havluyu mu?

Merak ettim.
0
kuehles blondes
(11.01.21)
muhtemelen ayrı olmalıdır ama ben aynı havluyu kullanıyorum
0
mezzosprite
(11.01.21)
Evde yer bulamadığım için aynı. Ama 2 günde 1 yıkıyorum
0
lcha
(11.01.21)
Tek havluyla kendi içinde ayırdım ben onları. Havlunun üstüyle yüzümü, altıyla ellerimi kuruluyorum. Niye ayrı olması gerektiğini de anlamıyorum. Temizlik anlayışımız vücudun bütün bölgeleri için aynıysa eğer havluya temas edecek yerimiz aynı temizlikte olacak zaten.
0
IncredibleMau
(11.01.21)
yüzümü sabah duşunda yıkadığım için saçımı kuruladığım havluyla yüzümü de kuruluyorum.

el havlusu ayrı.
0
stewie
(11.01.21)
ayrı.
0
aynenbencede
(11.01.21)
Aynı havlu ama her gün değiştiriyorum.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(11.01.21)
Ayrı
0
pati
(11.01.21)
same.
0
makarnavodka
(11.01.21)
ayrı.
0
Jux
(11.01.21)
El havlusu eşimle ortak, sık sık değiştiriyoruz. Yüzümü kâğıt havluyla kuruluyorum.
0
kobuzchu kiz
(11.01.21)
Evlendigimizden beri evet. Oncesinde her seyi ayni kullanirdim
0
fakyoras
(11.01.21)
Ayrı hatta yüzüm için her gün farklı havlu kullanıyorum.
0
jazzabel
(11.01.21)
bu aralar kağıt havlu kullanıyoruz
0
jamswety
(11.01.21)
(9)

Diyette aniden bastıran tatlı isteğini nasıl bastırabilirim?

Geceler
Bu aralar diyet yapıyorum, özellikle yemeklerden sonra aniden tatlı yeme isteği oluşuyor. Bu isteği en minimum kaloriyle nasıl atlatabilirim?
Bu aralar diyet yapıyorum, özellikle yemeklerden sonra aniden tatlı yeme isteği oluşuyor. Bu isteği en minimum kaloriyle nasıl atlatabilirim?
0
Geceler
(11.01.21)
daha önceden olan bir alışkanlıktan mı kaynaklanıyor bu tatlı isteği. dietten önce yemek sonrası tatlı yeme ritüeli var mıydı hayatında? eğer öyle ise bir iki gün yemeyerek kaybolduğunu göreceksin. Pis bişeydir, bi kere alıştırdın mı vücudu o tatlıyı mutlaka istiyor. ama dediğim gibi 1-2 güne yemeden unutması da bir o kadar kolay.
eğer böyle bir alışkanlık yokken dietle başladı ise açlık tokluk şekerine bi baktır derim. vücut dengelerinde bir hareketlenme olmuş olabilir. bu da şeker ihtiyacı doğuruyordur ama sanırım alışkanlıkla alakalı seninki. yani umarım öyledir, sağlıklı günler dilerim.
0
erty_ksk
(11.01.21)
2 adet kuru inciri ya da avuç ayasının içi kadar siyah kuru üzümü yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara yiyebilirsin.
0
noxell
(11.01.21)
Hurma veya kuru kayısı tüketerek
0
acebi
(11.01.21)
Hurma arasına fıstık ezmesi. En hızlı tatlı alternatifi.
0
jazzabel
(11.01.21)
Hurma, ceviz ve kakaoyu blenderda cekip minik toplar yaparak (1-2 tane yenecek tabi en fazla)

Elma rendeleyip tarcin ve cevizle karistirip toplar yaparak.

Muz üstü kakao/fistik ezmesi
0
instant crush
(11.01.21)
Yarım kırmızı elmanın üzerine 100% fıstık ezmesi
0
yarey
(11.01.21)
Ben earl grey cay demliyor icine de kabuk tarcin koyuyordum. Oldukca etkili oluyordu.
0
red g
(11.01.21)
genelde su içmek ve sakız çiğnemek iş görüyor. ama kalori olarak imkanın varsa süt ve süt ürünleri kesinlikle işe yarıyor bende.
yarım yağlı tarçınlı sıcak süt ya da sütlü kahve yanına küçük bi muz olabilir ( yaklaşık 100-150 kalori)
hurmanın vs kalorisi yüksek olduğu ve yiyince tekrar daha fazla şeker isteği uyandırdığı için pek fazla tercih etmiyorum.
ceviz, badem bunlarla birlikte tüketebilirsin ama tek tek kalorisini saymak lazım=)
0
windymimas
(11.01.21)
Meyveli yoğurt
0
zekicalik
(11.01.21)
(20)

insanların fiziksel özelliklerini yüzlerine karşı eleştiriyor musunuz?

nonik
pandemi sürecinde biraz kilo aldım, evde sıkıntıdan kendime bakım kürleri falan da yapmadım - üşengeçliğimden. şirkete arada bir gidiyorum. her gittiğimde birileri "sen kilo mu aldın, aaa beyazların çıkmış, saçların fazla uzamış" diye konuşup duruyor. sivilcem çıksa "aa suratın sivilce dolmuş niye s
pandemi sürecinde biraz kilo aldım, evde sıkıntıdan kendime bakım kürleri falan da yapmadım - üşengeçliğimden. şirkete arada bir gidiyorum. her gittiğimde birileri "sen kilo mu aldın, aaa beyazların çıkmış, saçların fazla uzamış" diye konuşup duruyor. sivilcem çıksa "aa suratın sivilce dolmuş niye stres yaptın". en son bugün de biri "saçların neden bu kadar kötü olmuş bakım yapsana" deyince artık kendi içime içime patlayacak duruma geldim. pandemi var, kuaföre gitmiyorum, saçımın kendim evde kırıklarını alıyorum, temiz olmaktan başka illa da o bu bakımı yapayım diye uğraşmıyorum, e hareketsizlikten kilo aldım. ne yapayım?

bu ayıp değil mi ya, ben mi abartıyorum? ben kimseye gidip oran kötü buran kötü demem. ne bileyim belki zaten kafasına takıyordur, zaten üzülüyordur, en basiti banane yani zaten aynaya baksa görüyor kendi de.

çok samimi arkadaşlarınızı dışarıda tutarsanız (iyi niyetle uyarma ya da tavsiye verme vs. gibi hadi diyelim belki denir), siz böyle şeyleri söylemeyi normal buluyor musunuz? ben mi fazla alınganım?
0
nonik
(07.01.21)
Evet hadsizlik bu, insanlar fikirleri sorulmadan konuşmamaları gerektiğinin farkında değiller
0
freebird5406_2
(07.01.21)
Kilo konusu: psikolojik sorunlar nedeniyle değil ama hareket etmemekten kilo aldığını düşündüklerime şaka ve tavsiye yollu söylerim.

Geri kalan her şey aptal insan işi.
0
prole
(07.01.21)
Yaptıkları ayıp ve yanlış. İnsanların fiziksel özelliklerini asla dile getirmem, dile getireni de hiç hoş karşılamıyorum.
0
fotrsapka
(07.01.21)
bunlar küçükken aaa kepçe kulak, ooo şişko domates, ayı vb. gibi tabirleri arkadaşlarına söyleyen ve ailesi tarafından uyarılmayan, eğitilmeyen insanların büyümüş versiyonları. yıllarca saçların önü açılmış, bu yaşta nasıl döktün vs.. şeklinde sözlere maruz kaldım. ulen aynaya bakıyorum gayet var saçım, yapısı öyle napayım yani. niye bana bunu bir sorunmuş gibi söylüyorsunuz ki. 37 yaşına geldim hala şekil verebileceğim saçlarım mevcut kafatasımın üstünde. şimdi gidip bunu söyleyenlere baksam kel olmuşlardır. oldularsa olmuşlardır tabi ki banane de yani benim durumumdan da sanane işte. insanlarımız böyle eğitimsiz maalesef.

yakışıksız ve saçma, abartmıyorsun, alıngan da değilsin. içinde yaşadığımız toplum birbirinin hayatına müdahil olmaya çok hevesli bir toplum maalesef. kesinlikle normal değil. "ben böyle seviyorum/istiyorum" deyip sırıtıp geçeceksin böylelerine. samimi arkadaş zaten nerede ne konuşacağını bildiği için samimi arkadaştır, sınırları bilir.
0
Improbable
(07.01.21)
Ben de alinirim, ve kimseye fiziğiyle ilgili bir şey demem
0
yarey
(07.01.21)
Abartıyorsun. Fiziksel özelliklerinizi bu kadar kutsallaştırmayın. Kilo almışsan almışsındır. Beyazın çıkmışsa çıkmıştır. Bu ayıplanacak bir şey değil. Senin vücudun senin kararın.

Karşındaki sana bunu söyleyince kilo almış olmuyor musun. Benim saçım yok. Kel denmesi neden zoruma gitsin. Kelim işte. Hadsizlik değil bu. İnsanlar samimiyet ölçünüze göre sizinle diyalog kuruyor. Hehehe pis şişko tombili keltoş puhahaha diye geçilmediği sürece sorun yok.

Evet saldım bu ara deyip geçmek varken dünyanın en sığ muhabbet konusunu gurur meselesi haline getirmenin kapris ve eziklik olduğunu düşünüyorum.
0
pass
(07.01.21)
Abartılı bir negatif değişim olmadığı müddetçe ne dikkat eder ne de söylerim. Ben iltifatçılardanım, genelde olumlu şeyler söylerim özellikle kadınlara :) İnsanlar kendini iyi hissedince mutlu oluyorum.
0
msb
(07.01.21)
Bu terbiyesizlikten başka bir şey değil, insanlar sınırlarını bilmiyor. Burada bile eziklik ve kapris diyen olmuş, yok artık.
0
gmzo
(07.01.21)
karşımdakini incitmemek adına genelde olumsuz bir şey söylemem (işte dişinde maydanoz kalmış ya da terlemişsin biraz deodorantımı vereyim de sık falan derim max.) ama bana söylenmesinden rahatsız olmam pek. özellikle kilo aldıysam bunun söylenmesini tercih ederim çünkü bu beni kilo vermek için kamçılar :D
0
theseachange
(07.01.21)
@pass, zaten kilo aldım biliyorum, saçımın beyazladığını da görüyorum, istesem evde kendim de boyarım ama zaten takmıyorum saçımda beyaz olmasını. sorun benim bunu kafaya takıp takmamam değil ki. ha ben artık bir yerden sonra takmaya başladım o başka ama bence sorun insanların düşüncesiz olması. ya karşısındaki insan hassas bir dönemden geçiyorsa ya da karakter olarak hassassa, ilaç kullandığı için kilo alıyorsa ya da ne bileyim sırf ona kilo aldın dendiği için gidip kendini kusturarak bulimik olacak kadar zayıfsa.

ben zaten kendimle de dalga geçiyorum ama insanların bu şekilde konuşabilmesi garip geliyor. dediğin gibi "en sığ muhabbet konusu" olabilir. ayrıca samimiyet ölçüsüne göre de kurulmuyor bu muhabbet, samimi arkadaşlarım söylese ben de alınmam yapıcı alırım eleştiriyi ya da güler geçerim. ofiste karşılaştığım insanlar bunlar.
0
🌸nonik
(07.01.21)
ayıp tabi, abartmıyorsun bence. Böyle şeyler genelde söylemem kimseye, çünkü hem üzerime vazife değil hem de aynaya bakınca görüyordur zaten.

en fazla şu olabilir, çok sevdiğim çok yakın bir arkadaşım kilo verme işini abartmıştır ve artık yüzü çökmüştür hasta gibi görünmeye başlamıştır farkında değildir. o noktada iyiliği için bence daha fazla zayıflama gibi bir öneride bulunabilirim.
0
aquarium
(07.01.21)
Toplum olarak bu incelikleri kaybetmeseydik, insana bu değeri vermekten vazgeçmeseydik zaten şu an bu hallerde olmazdık. İncelik de bir gelişmişlik göstergesidir, zarafettir, iyiliktir.

Üzülme, boşver. İncelikli insanların çoğalmasını dileyelim sadece. Üzülme.
0
1bir1bir1
(07.01.21)
Hadsizlik bence de.
Başkasının her nevi özeli hakkında yorum yapma hakkını kendinde gören insan sayısı çok fazla ülkemizde.
Dedikoducudur aynı zamanda bu tipler.
0
auroraaurora
(07.01.21)
çok aptalca bi şey bu ya. ee napıym yani, bunu söyleyen kişinin istediği gibi olması için çaba mı sarfetmeliyim ya da bıçak altına mı yatmalıyım yani, maksatları ne bu tip insanların anlayamıyorum. sen de onu eleştirmeye başla, rahatsız hissettir bence. eminim ki bir sürü eksiği vardır.
0
deartheodosia
(07.01.21)
Turk insaninin small talktan anladigi bu iste:)
0
freedonia
(07.01.21)
ayıp tabii ki ama bizim insanımız böyle. anca yakın arkadaşlarıma oo kilo almışsın falan derim ama o da goygoy olsun diye. ne ayıp.
0
candide
(07.01.21)
Haklısınız şirket ortamında böyle ya. Ben pozitif bir şey görürsem söylüyorum sadece aa saçların ne güzel gibi. Diğer konularda samimi de olsam susarım. Karşı tarafın o konuyu açıp fikrimi sorması lazım.
0
jazzabel
(07.01.21)
evet insanlarin cogu aptal oldugundan kendi gozuyle gorebildigi biseyi senin fark etmemis olma ihtimalin varmis gibi davraniyor. hadsizlik ve aptallik olarak degerlendiriyorum bu tarz seyleri. sirf can sıkmak icin olumsuz konusan insanlarla mumkun oldukca iletisim kurmuyorum. iletisime mecbursam, olumsuz yorumlarinda israrci olanlari bozuyorum, ben daha can sıkıcı oluyorum boylece iletisimi kendi isteyerek sınırlamış oluyor o kisi benimle. 3 yasinda degilse herkesin gorebildigi seyleri kendisi o an kesfetmis gibi soylemek sacmaligin daniskasi. ama ne yazik ki insanimiz kendisine sorulmayan seyler hakkinda cok degerli (!) yorumlarindan karsisindakini mahrum birakmamak konusunda cok comert :s
0
in vino veritas
(07.01.21)
Benim çocukluktan beri çok fazla beyaz saçım var. Lisede bir gün yemekhane sırasında arkamda 2 çocuk özellikle bana duyurmaya çalışarak dalga geçmişlerdi “bu yaşta ne yaşadı acaba”, “çok mu dertli” falan diye ve o zaman çok üzüldüğümü hatırlıyorum. Şimdi böyle takmıyorum tabii ki ama hala gereksiz ve hadsizce geliyor birinin dış görünüşüyle ilgili yapılan yorumlar.
0
ms brownstone
(07.01.21)
Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(07.01.21)
(5)

Kış Soğuğuna En Uygun Mont

martini girl
Beni her türlü rüzgar/soğuk/kar kıyametten koruyacak bir şişme montu sizce nereden almalıyım? Sanıyorum Peak Performance çok başarılı? Canada Goose hayvanlara zorbalık yaptığı için açık ara en çok topa tutulanı ama en de sıcak tutanı olsa gerek. North Face yeterince sıcak tutmuyor diyorlar. Patagoni
Beni her türlü rüzgar/soğuk/kar kıyametten koruyacak bir şişme montu sizce nereden almalıyım? Sanıyorum Peak Performance çok başarılı? Canada Goose hayvanlara zorbalık yaptığı için açık ara en çok topa tutulanı ama en de sıcak tutanı olsa gerek. North Face yeterince sıcak tutmuyor diyorlar. Patagonia falan nasıl? Ya da siz ne önerirsiniz?

Ben 3 yıldır Tommy'nin şişme montunu giyiyordum ama İngiltere soğuğu ve rüzgarına o da yetmedi.

Not: Aşırı üşüyen ve hemen hasta olan bir insan olduğumu da hesaba katınız.
0
martini girl
(29.12.20)
patagonia da kullanıyorum north face de.
Patagonia nın içine fermuarla kaz tüyü ceket takılan bir modelinden almıştım, berlinin kara kışında üzerime kar yağarken, bana mısın dememişti. tavsiye ederim. Ama teknik olarak hangi özellikleri aramam gerekir diye sorarsan north face in gore tex modelleri var hem nefes alıp, hem de su geçirmiyor.
0
rentts
(29.12.20)
Böyle durumlar için tek parça hiçbir montun koruyuculuk sağlamadığını söylüyorlar. Tek montlar daha çok hareket halindeyseniz iyi bir ısınma sağlıyor. En az üç katlı giyinmeniz gerekiyor. Kazak, ince bir polar ve mont.

Su geçirmeyen bir mont, ısı izolasyonunu sağlayan polar ve sizi sıcak tutacak yün, kaşmir vs. kazak. Isı izolasyonu için çok başarılı iç polarlar var.

arc'teryx, mountain hardware, patagonia, mountain force, mammut markalarına bakabilirsiniz.

İçindeki poları çıkarılabilir mont olarak 3in1 ürünleri de vardı sanırım bunların.

norrona, haglöfs vs. nispeten butik sayılabilecek ama kullananların beğendiği markalara da bakabilirsiniz.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(29.12.20)
Benim 2 tane wellensteyn montum var Almanyadan almıştım. Kar da yağsa içine tişört giyip çıkıyorum mükemmel bir mont.
0
jazzabel
(29.12.20)
montta önemli olan şey izolasyondur. şişme dediğiniz montların içi polyester ise bir işe yaramaz.

soğuk havada en iyi izolasyon sağlayan malzeme kaz tüyüdür. yarısı donmuş gölde bile yüzen sıcakkanlı psikopat kazlardan elde edilirler. yani markadan ziyade malzemeye bakacaksınız.

550+ fill power'a sahip kaz tüyü montlar sizi -10 dereceye kadar rahat korur. bunun yanında oldukça hafiflerdir de.

-15 ve üstünde ise yine kaz tüyü göte kadar inen parkalardan giymeniz lazım.
0
antikadimag
(29.12.20)
Ben belarustan aşağıdaki montu almıştım. Yakın zamanda Sibirya’ya gideceğim. Orada da işimi görecek diye düşünüyorum :)

m.sportmaster.by
0
hede hodo
(30.12.20)
(2)

risk mühendisliği vs veri analizi

semaforo de medianoche
bir sigorta şirketinin bu 2 departmanından birinde çalışma şansım var, henüz bir şey belli değil ama söylenene göre seçim bana kalabilir o yüzden ön araştırma yapmaya çalışıyorum. ben ankara'da yaşıyorum, risk mühendisliği de ankara'da erkek ve mühendis eleman arıyormuş. ankara'da yaşamaktan gayet m
bir sigorta şirketinin bu 2 departmanından birinde çalışma şansım var, henüz bir şey belli değil ama söylenene göre seçim bana kalabilir o yüzden ön araştırma yapmaya çalışıyorum.

ben ankara'da yaşıyorum, risk mühendisliği de ankara'da erkek ve mühendis eleman arıyormuş. ankara'da yaşamaktan gayet mutluyum ama bu işin çoğu sahada geçecekmiş. çevre illerdeki (kayseri, konya vs.) fabrikalara gidilip raporlar yazılıcakmış sürekli. iş biraz sıkıntı yani bilemiyorum nefret ettirir mi kendinden. veri analistliği ise istanbul'da. tek başıma istanbul'a gidip düzen kurmak maddi ve manevi olarak zorluycak beni ama iş açısından bakarsak normal plaza çalışanı olucam. maddi açıdan ikisinin de başlangıç maaşları aynı olucak ama o firmadan ayrılmak istersem hangi seçim benim için daha iyi kapılar açabilir bilemiyorum o da önemli tabi. kısacası bu 2 meslekten biriyle ilgili de olsa bilgisi olan arkadaşlar bilgilendirirse çok sevinirim.
0
semaforo de medianoche
(25.12.20)
Risk müh seç. Detaylar için yeşillendirebilirsin, uzun uzun anlatabilirim. Yaz yaz bitmez :)
0
erty_ksk
(26.12.20)
Sigorta sektöründe çalışıyorum iş analisti olarak. İşim datayla, data girişi yapılan sistemi yönetiyorum. Bence veri analistliğini sigorta sektöründe seçmeyin. Konuşmak isterseniz yazabilirsiniz.
0
jazzabel
(26.12.20)
(9)

ofislere dönüş

aziz dostum jack
ne zaman tekrar ofislere dönülür? aşı geldi muhabbetleri de başladı. 1-2 aya dönülür mü?bununla ilgili şirketleriniz planlama yaptı mı? beklentiler ne yönde?
ne zaman tekrar ofislere dönülür? aşı geldi muhabbetleri de başladı. 1-2 aya dönülür mü?

bununla ilgili şirketleriniz planlama yaptı mı? beklentiler ne yönde?
0
aziz dostum jack
(25.12.20)
bizim ofis 12 mart'da kapandi sonra eylul'de %25 kapasite ile acildi kasim'da amac %50 kapasiteye gecmekti, %5 bile dolmadi (gonullu basvurular arasindan). 2021 mart'a %25 hedefi koydu yine ama bir yandan ofifse gitmeyi tamamen gonulluye gecirme plani var.
0
try again fail again fail better
(25.12.20)
mart'a kadar bir aksiyon beklemeyin
0
duyurukullanıcısı
(25.12.20)
kardeşimin çalıştığı şirket mayıs'ta evden çalışmaya dönmüştü, haziran gibi geri döndü ve hala 5 gün gidiyorlar. (taksi parasını karşılıyor ama, birlikte birkaç kişi)

bir arkadaşım da 2 haftada 1 tam hafta gidiyor. Aslında çalışanlar şu an bile çalışıyor.
0
rodriguez2
(25.12.20)
En erken haziran temmuz bence
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.12.20)
bizimkiler bıraktı bunun üzerine düşünmeyi çünkü yukarıda söylendiği gibi hiç uymadı yapılan planlar. şu anda kimse bir daha ofise dönmeyecekmiş gibi çalışıyor; artık ne zaman işler yoluna girerse o zaman döneriz.
0
Jux
(25.12.20)
ben 1.5 yıl bekliyorum. yani 2020 mart - 2021 ağustos
0
ShadowOfMoon
(25.12.20)
Bizde de en son haziran 2021 lafı geçti ama herhangi bir plan yok.
0
peki madem
(25.12.20)
2021 Eylül'ü bulacak gibi görünüyor.
0
roket adam
(25.12.20)
Bizde tarih konuşulmuyor. Herkes aktif olarak aşı olabildiğinde tarih belirleyeceğiz dediler.
0
jazzabel
(25.12.20)
(4)

Banka kartına bağlı “Sanal Kart”

gokhanbulut
Kredi kartına değil banka kartına bağlı “Sanal Kart” hangi bankalarda var ve hangi bankaları önerirsiniz?Ziraat Bankası’nda yok sanırım? (Mutlaka kredi kartınızın olmasını istiyor diye anladım)
Kredi kartına değil banka kartına bağlı “Sanal Kart” hangi bankalarda var ve
hangi bankaları önerirsiniz?

Ziraat Bankası’nda yok sanırım? (Mutlaka kredi kartınızın olmasını istiyor diye anladım)
0
gokhanbulut
(24.12.20)
ziraat'de evet kredi kartınız olması lazım. denizbank'ta da aynı şekilde.
garanti'de dediğiniz şekilde var. kullanıyorum.
0
her şey
(24.12.20)
Ben garanti kullanıyorum banka kartıma bağlı memnunum.
0
jazzabel
(24.12.20)
İsbank kredi kartimda kullaniyorum. Bir sorun yasamadim.
0
battal gemalmaz
(25.12.20)
kuveyt www.kuveytturk.com.tr
burada kartlarımızın(kredi kartı + vadesiz hesap kartı) demiş ama sormak lazım belli olmaz
0
esref
(25.12.20)
(8)

Et yerken aniden gelen tiksinme, vejetaryenlik sorusu

anladespina
Merhaba. Çeşitli etlerle yapılmış döner gibi yemekleri büyük bir iştahla yiyen birisiyim. Ancak eğer yediğim eti (bu, bir balık da olabilir) tabakta kemikleriyle birlikte görüyorsam güzel kokusuna ve albenisine rağmen tiksinmeye başlıyorum. Bu tiksinmemin ana sebebinin, sanırım modern dünyada hayvan
Merhaba. Çeşitli etlerle yapılmış döner gibi yemekleri büyük bir iştahla yiyen birisiyim. Ancak eğer yediğim eti (bu, bir balık da olabilir) tabakta kemikleriyle birlikte görüyorsam güzel kokusuna ve albenisine rağmen tiksinmeye başlıyorum. Bu tiksinmemin ana sebebinin, sanırım modern dünyada hayvanları, ihtiyaçtan değil de zevkten dolayı vahşice öldürüp yememiz olduğunu düşünüyorum, tabaktaki ete baktıkça; modern(?) insanlığı düşünüp yaptığımız şeyin ilkelce olduğuna karar kılıyorum.

Siz de yaşıyor musunuz bunu? Yol yakınken vejetaryen mi olmalıyım, yoksa "saçmalıyor" muyum?
0
anladespina
(24.12.20)
Yaşamıyorum.
0
sutlu nescafe
(24.12.20)
Balık çok severdim, ta ki bir alabalık çiftliğine götürülene kadar. Balığı seçiyorsun, seçtiğin balığı tutup pişirip getiriyorlar. O gün aç kaldım, sonra yıllarca balık yemedim. 6-7 yıl sonra ayvalık'a gidince "rakı balık ayvalık" yapmak için yeniden başladım yemeye. Ama sadece büyük balıkları ve sadece rakının yanında yiyorum. Bir de kafası olmayacak. Önüme kafasıyla gelirse yiyemiyorum. Pişiremiyordum da, yeni yeni a101'in dondurulmuş uskumrusuyla (kafası yok) başladım pişirmeye.

Kırmızı et sevmediğim için o konuya girmiyorum.
0
pati
(24.12.20)
bence direk vegan olun da..

hazır bu farkındalığı yaşamışken et tüketimini büyük ölçüde azaltmanız o da olumlu.
0
AlsterWasser
(24.12.20)
yaşamadım ama benim kardeşim sokakta beslediği kedinin araba tarafından ezildiğini görünce vegan olmuştu. 2 sene sürdü sonra bıraktı.
0
false pretension
(24.12.20)
ben de aynı şekilde kafası olan balığı, but şeklindeki tavuğu yiyemiyorum. et yemek zorundayım, o nedenle ağaçtan soframa geldiklerini hayal ediyorum şu şekilde: galeri13.uludagsozluk.com
0
pide
(24.12.20)
Etin tadını severim ben de ama dediğiniz gibi kemikli şeyler yiyemem. Özellikle balık asla. Kafalı falan tabağa geliyor bakamıyorum. Bu yüzden somon ya da sushi yiyorum balık olarak.
0
jazzabel
(24.12.20)
Valla ben de yaşamıyorum.
0
Amaranta ursula
(24.12.20)
Yaşamıyorum, aksam foie gras yiyeceğim hatta.
0
logisticsmanager
(24.12.20)
(7)

Bu adamın deprem hakkındaki twiti hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ranchoddas
twit bu;https://twitter.com/hobeets/status/1341883961136525319?s=20
twit bu;
twitter.com
0
Ranchoddas
(24.12.20)
Gezegenlerin aynı hizaya gelmesinden deprem tahmini yapmış. Anlam veremedim. Şarlatan olabilir.
0
dissendium
(24.12.20)
komik. Bence de önümüzdeki iki gün içinde Pasifik bölgesinde 5+ deprem olacak. Tutarsa (ki tutar) ben de böyle bir hesap mı açsam ne yapsam.
0
catch the arrow
(24.12.20)
pakistan nere, lubnan nere. uc gunde bir tahmin sallayip icinden biri tutarsa kendini otorite ilan eden dallamalardan biridir.
0
der meister
(24.12.20)
hangi ülke, ülkeyi geçtim hangi bölge. yani o kadar ucu açık ki ben bildim işte diyecek sonunda. normalde umrumda olmaz ama izmir depremini yaşamış biri olarak acayip canımı sıktı bu tweet.
0
false pretension
(24.12.20)
Pakistan'i akdeniz/ortadogu ulkelerinden sanan bir dallama.
0
2oda1salon
(24.12.20)
Zaten sürekli irili ufaklı deprem oluyor. Skalayı da geniş tutmuş ki birinden bir tutsun. Ben de böyle hesap açmak istiyorum ya.
0
jazzabel
(24.12.20)
Saymadığı ülke kalmamış.
0
neysene
(24.12.20)
(10)

ofiste çalışırken vs evde çalışırken

aziz dostum jack
mesela,1- yemek alışkanlığınız değişti mi? sabah kahvaltı yapıyor musunuz artık?2- ofiste çalışırken normalde öğlen arasına çıkıp yemek yiyorsanız şimdi de aynı şekilde mi yapıyorsunuz?3- mesai saatlerinin bir önemi kaldı mı? önceden kaçta başlıyordu kaçta bitiyordu iş, şimdi düzeniniz nasıl?4- evde
mesela,

1- yemek alışkanlığınız değişti mi? sabah kahvaltı yapıyor musunuz artık?
2- ofiste çalışırken normalde öğlen arasına çıkıp yemek yiyorsanız şimdi de aynı şekilde mi yapıyorsunuz?
3- mesai saatlerinin bir önemi kaldı mı? önceden kaçta başlıyordu kaçta bitiyordu iş, şimdi düzeniniz nasıl?
4- evde çalışırken ara verip ekşi sözlük/youtube takılıyor musunuz?
0
aziz dostum jack
(22.12.20)
Hayır yapmıyordum yine yapmıyorum.
Yemeğe çok acil bir durum yoksa çıkardım şimdi yemeği ekran başında yemek zorunda kalıyorum.
Mesai saatleri esnedi diyebiliriz iyi taraflar da var kötü tarafları da. En azından mesai sonrası eve gitme çilesi bitti diye avunuyorum.
Evet yoksa kafayı yerim.
0
tuborg yesili
(22.12.20)
1- yapmıyordum, artık arada yapıyorum

2- öğlen dışarı çıkardım. Artık kahvaltı ve öğleni birleştiriyorum genelde. Olmazsa atıştırmalıklarla geçiştiriyorum

3- Önemi var hala. Ama sabahları daha geç başlıyorum artık, 10 gibi mesaimi başlatıyorum (9 normalde)

4- takılıyorum
0
kojonotsuki
(22.12.20)
1- zaten kahvaltı ediyordum simit peynir, şimdi güzel sofra kuruyorum
2- öğle yemeği yemiyorum, arada çok acıkırsam ufak bi tost yapıyorum
3- işimin mesaisi hep değişkendi, hala değişken. ama trafik, yol derdim olmadığı için yürüyüş, spor vs yapacak çok vakit kalıyor.
4- tabii ki takılıyorum. insan makina değil ki kesintisiz sürekli üretken olmak imkansız.
0
roket adam
(22.12.20)
1-Aynı. İşte de kahvaltı yapıyorduk, değişmedi.
2-Aynı. Öğle arası vaktinde işi bırakıyorum başka şeylerle uğraşıyorum. Yemek yemiyorum.
3-Kalmadı. Genellikle hep pc başındayım. Akşam da çalışıyorum, gece de, sabaha karşı da.
4-Evet. Hatta takip ediliyorsa sıctık. İş yerinin VPN'i falan açık çünkü. Neyse şimdiye kadar bir şey olmadıysa devam :)
0
ananiyimioguz
(22.12.20)
1- yapmıyordum yine yapmıyorum
2- ofiste çalışırken yemek ve kahveye 1,5 saatmiz gidiyordu. evdeyken aynı şekilde yapmıyorum bilgisayar başında geçiştiriyorum
3- öncedne bilgisayarı ofiste bırakabiliyordum. şimdi tatsız şekilde esnedi
4- çokça. ama işte de yapardım youtube olmasa da. şimdi de video vs izlemiyorum ama arada başka sitelere bakıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.12.20)
1- kahvaltı yapardım artık yapmıyorum
2- evet, skype da kendimi away e alıyorum bir saat boyunca asla telefon mail açmam. Toplantı falan koyuyorlar öğle arasına, yemek saatim diyip kaçıyorum valla.
3- 5ten sonra kimseye cevap vermiyorum. Ben zaten tek başıma çalışıyorum. Bana şunu yap bunu yap diye pek iş vermiyorlar her şeyimi kendim ayarlıyorum. Her zaman mesai yaparım ama kimseye cevap vermem. Bir kaç kişi haftasonu akşam 10da arıyordu, biraz sert bir şekilde uyardım bir daha aramadılar. Bunun tek istisnası yurtdışından gelen işler. Yurtdışında bir toplantı oluyor bana göre gece 2, e katılıyorum mecburen.
4- genelde takılmam, dikkatim dağılıyor elimdeki işi hemen bitirmezsem fenalık geçiriyorum çünkü sırada çok şey var.
0
jazzabel
(23.12.20)
1-önceden kahvaltım 2 adet poğaçaydı şimdi şahane anne kahvaltısı
2-şirkette 12-1 arası yemek saatiydi mutlaka yemeğe çıkardım, şimdi kahvaltı öğle yemeği birleşti gibi. 9-12 arası herhangi bir zamanda kahvaltı yapıyorum.
3-mesai önemli evet, ama duruma göre esneyebiliyor, çok yoğun olduğum zamanlar sabah 8:00-gece 24:00 çalıştığım da oldu, ama önemli bir iş/toplantı yoksa bazen 10:00 gibi uyandığım, akşam 16:00 gibi bilgisayarı kapattığım oluyor. normalde mesai 9:00-18:00
4-İş yoğunluğuna bağlı olarak nefes almadan çalıştığım, tuvalete bile gidemeden aralıksız 5 saat toplantı yaptığım oluyor. Bazen de hiç iş olmuyor sabahtan akşama kadar netflixte dizi seyrediyorum
0
zikardo
(23.12.20)
1- yapmazdım, artık yapıyorum.
2- öğle yemeği vardı, artık yok.
3- kaldı, daha az çalışıyorum genel olarak.
4- evet. ofiste de yapardım gerçi.
0
plutongezegendegilmi
(23.12.20)
1- evet degisti. ofiste en son sadece oglen yemegi yiyordum, evde de aksam yemegi. simdi evde gec kahvalti, sonra aksam yemegi. cok da degismemis aslinda. :)
2- bilgisayar basinda kahvalti ediyorum su an mesela. eksi sozluk, duyuru, twitter falan.
3- 8:30 - 17:30 genelde, biraz esneyebiliyor hem lehime hem aleyhime.
4- cok yogun olmadikca uzun uzun takiliyorum. yogunken cok az miktarda yine bakiyorum.
0
lemmiwinks
(23.12.20)
Ofiste öğünler arasında atıştırıyorum. Evdeysem akşam yemeğini 17.00 gibi yediğim için aralarda bir şey yemiyorum.
Öğün atlamıyorum iki durumda da.
Mesai saatim aynı. Evdeysem arada kestiriyorum, dizi izliyorum. Evet, keyfim yerinde.
0
auroraaurora
(23.12.20)
(17)

Hayatınızda çalışmadığınız en uzun dönem ne kadar sürmüştü?

ms brownstone
Ve bu sürede neler yapıyordunuz? Nasıl vakit geçiriyordunuz? Bir de çalışmamak kendi seçiminiz miydi yoksa zorunluluk muydu?
Ve bu sürede neler yapıyordunuz? Nasıl vakit geçiriyordunuz? Bir de çalışmamak kendi seçiminiz miydi yoksa zorunluluk muydu?
0
ms brownstone
(20.12.20)
Yaklasik 11 ay. Arada 1-2 freelance is yaptim sadece.
Geziyordum, iciyordum, arastirmalar yapiyordum sevdigim konularla ilgili, cokca kitap okuyordum.
Kendi secimimdi.

Simdi olsa bir konuda uzmanlasirdim, egitim alirdim vs. ama pisman degilim, o zaman oyle olmasini istedim ve oldu.
0
mor oje
(20.12.20)
2,5 ay. mezun olup annemin evine dönmüştüm, iş arıyordum. başvurduğum hiçbir yer geri dönmüyordu. e iş olmayınca para da yok, okul bitince burs da bitti. cehennem gibi 2,5 aydı. vaktimin çoğu annemle kavga etmekle geçiyordu, arada ananeme kaçıyordum.
0
pati
(20.12.20)
8ay+ olarak devam ediyor.

Ev ve bahçede boyanacak vs her şeye el attım. Netflix ve blutv'ye düştüm.

Yaşadığım yerde mesleğimle ilgili iş bulmam pek olası değil, pandemi sebebiyle şehir değişikliği durumuda askıda.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(20.12.20)
18 ay, hastalık nedeniyle.
Fiziksel olarak da çok düşkün olduğumdan daha çok tablet, bilgisayardan bir şeyler okuma, kitap okuma, Eurosport ve belgesel kanalları izleme ile geçti.
0
pro9it9is9
(20.12.20)
5 ay çalışmamıştım 2016 Ocak - Haziran arası. Kendi seçimimdi.
0
himmet dayi
(20.12.20)
2 ay çalışmadım, istifa ettim. Deli gibi kitap okudum o sürede başka da bir şey yapamadan iş bulmuştum.
0
karaca2
(20.12.20)
2017 ocak-2018 ağustos arası(20 ay) ve 2019 ocak-ağustos olmak üzere (8 ay) 2 büyük işsizlik dönemim oldu. İlk seferinde 15 ay iş aramadım, ilanlara bile bakmadım. Kafam çok doluydu rahatlamam gerekiyordu o yüzden elle tutulur ciddi hiç bir şey yapmadım, canım ne isterse onu yaptım, plansız programsız kafama göre. Bol bol gezdim, 5-6 defa yurtdışına çıktım, toplamda 8 ay falan yurtdışında kaldım, birikmiş tüm paramı harcadım. Pişman değilim gene olsa gene yaparım.

2.dönemde ilk andan itibaren iş aradım ama bayağı zorlandım çünkü yaklaşık 2 yıl işsizliğin üstüne 4 ay çalışıp istifa edince zor oldu iş bulmak.

Şimdiki işimden çok memnun değilim, mesleki anlamda iş tatmini sıfır, ama parası çok iyi, ayrıca pandemide full evden çalışıyorum, cv yi düzeltmek için en az 3-4 sene burada devam etmem lazım, sonrasında bakıcaz artık.
0
zikardo
(20.12.20)
2018 ocak 2018 haziran 4 ay.

Yurtdisina cikinca is buldum ama sonra beğenmedim isi (cok hizli kabul etmistim daha gelmeden bulunca), maasi da düşüktü. Sözleşme bitimi 4 ay sonra gibi ciktim. 4 ay esimin ailesinin evinde is aradim, kısacası secimdi.

Fransızca calistim, spor yaptim, baya siselerce viski bitti, oyun oynadim, siselerce viski bitti :)
0
logisticsmanager
(20.12.20)
2.5 yıl ve hala da devam ediyor.İşsiz kaldıktan 1 yıl sonra yani geçen sene iş bulamadığım için serbest çevirmenliğe başladım. Son 2-3 ay öncesine kadar çok kasmıyordum ama kendime çeviride bir uzmanlık alanı belirleyince ağırlık vermeye başladım. Çalışmamak asla benim seçimim olmadı. Bir türlü iş bulamadım, bundan sonra da kolay kolay iş bulacağımı sanmıyorum. Başvurabileceğim bir iş ilanı bile bulamıyorum artık.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(20.12.20)
5ay iş bulamamıştım. İşkur un kursuna gitmiştim. Evde kafayı yemek üzereydim neyseki bulmuştum şimdi yine işsizim 3. Aydayım başvuruma dönen yok :(
0
rapisa
(21.12.20)
2 yıl oldu bu ay itibari ile.
1,5 yılında çalışmam mümkün değildi ama sonrasında düzgün bir yer bulamadığım ve bulduklarım da beni istemediği için böyle uzadı gidiyor...
0
megalomaniac
(21.12.20)
İsteyerek oldu, istifa ettim. 4 ay sürdü.

Benim her anım çok dolu genelde. O dönemde de yüksek lisansa ve bir kursa gidiyordum. Bunlara ağırlık verdim. Evde de kafam dağılsın diye dikiş nakış işlerine sarmıştım.

Tüm yazımı burda heba edemem diye bir anda ayrılmıştım baya gezip acısını çıkarmıştım çok güzeldi.
0
jazzabel
(21.12.20)
su anda suruyor bu donem. 2012'den beri calisiyordum max 1 hafta issiz kalmisimdir, o da kendi istegimle. simdi 2 aydir issizim. kendimi gelistirmeye dair pek bir sey yapamadim berbat bi ruh hali oldugu icin, genelde ilan kovalama, is gorusmeleri icin istenen ornek projelerle vs. geciyor zaman, depresyon tarzi. bu 2 ayda ancak portfolyomu hazir edebildim kendimi gelistirmeye dair, egitimler falan durdu bakamiyorum onlara.
0
hjarteblod
(21.12.20)
2008 Şubat-Temmuz. Askerliği ertelemek için AÖF'e girecektim. Sınava hazırlanmak için işten ayrılmıştım. Temmuz ayında Metallica konserine diye İstanbul'a gidip iş bulunca bir daha dönmedim.

Şimdi düşündüm de hayatımdaki bütün büyük kararlarda (iş, şehir, ülke değiştirme falan filan) hep askerliğin etkisi var :)
0
bruce mclaren
(21.12.20)
Temmuz 2020'de mezun oldum. Hala işe başlamadım. Kendi tercihim.

Evde oturup TUS çalışıyorum çoğunlukla zaten TUS çalışmak için zorunlu hizmet atamasında askeriye kontenjanına girdim, güvenlik soruşturması vs uzun sürüyor çalışmaya başlama sarkıyor diye. Başlamam gerekirse de müstafi kalıp yine de gitmem. Doktorluk yapmak istemiyorum hiç.
0
nundu
(21.12.20)
8 ay kadar calismadim. isimden istifa etmistim yeni bir yere de hemen girmemistim. inanilmaz film izledim, gunde 3 4 film izliyordum. film acisindan baya bir kulturum oldu o sirada = )
0
oscar
(21.12.20)
Yüksek lisanstan mezun olup işe girene kadar 6 ay. Arada laboratuvara girip deneylerime devam ettim bir süre. Bir süre de yurtdışına doktoraya başvururum diye sınavlara hazırlanmakla ve girmekle geçti. Bu arada iş ilanı kovalamaca, çağırırlarsa görüşmeye gitme falan. Bütün bu süreç içerisinde baya depresyondaydım. Doktora gittim ilaç almaya başladım yeniden. Sonra bir yerden işe alındım oraya başladım.
0
peki madem
(21.12.20)
(21)

Kadınlara bir soru: Size alınan hediyenin maddi boyutunu önemser misiniz?

Berck
Malum, yılbaşı yaklaşıyor... Söz konusu olan şey özel gün hediyesiyse(sevgiliden), gerçekten "önemli olan düşünülüp bir hediye alınmış olması" mıdır, yoksa düşük fiyatlı bir hediye verildiğinde "ne ucuzcu ya" diye içinizden bir memnuniyetsizlik yaşar mısınız?
Malum, yılbaşı yaklaşıyor...

Söz konusu olan şey özel gün hediyesiyse(sevgiliden), gerçekten "önemli olan düşünülüp bir hediye alınmış olması" mıdır, yoksa düşük fiyatlı bir hediye verildiğinde "ne ucuzcu ya" diye içinizden bir memnuniyetsizlik yaşar mısınız?
0
Berck
(16.12.20)
Memnuniyetsizlik yaşamam. Maddi değerinden ziyade üzerine düşünülmüş hediye daha kıymetli bence. Aksine pahalı bir hediye rahatsız eder. Aldığım hediyeler içinde en çok sevdiklerimden biri minik bir tahta taraktı misal.
0
Amaranta ursula
(16.12.20)
Gitsin postaneye yılbaşı kartı atsın mesela. Benden mutlusu olmaz. Maddi boyutunu önemsemem. İfade ettiği bir şey yok çünkü.
0
a perfect lie
(16.12.20)
maddi boyutunu önemsemem. ama geçerken öylesine standart bişey (benim için özel bi anlamı olmayan kupa, tshirt vs ) aldıysa da hiç almasa daha iyiydi derim. yoksa parayla satın alınmasına bile gerek yok, kendi yaptığı,yazdığı bişey bile olabilir.

öte yandan gayet pahalı bişey alınca da yine hediyesine göre "vay öküz, görgüsüzlük yapıp bu hediyeyi almış" yerine "canım, benim için etiketini önemsememiş" diyebilirim.

düşünülüp alınan hediye ne? burada o önemli.
0
jimjim
(16.12.20)
önemsemem, pahalı hediyenin altında ezilmek istemem.
0
siyah gece
(16.12.20)
pahalı hediye olması çoğunlukla artıdır.
ama ucuz hediye eksi değildir.

önemli olan elbette düşünmesi ama çoğunlukla düşünmeden alıyorlar bu da bir gerçek.
jimjim+1
0
rewlack
(16.12.20)
Pahalı hediyenin altında ezilmek de dert sonuçta ama milyoncudan mutlu yıllar yazan kupa ile gelince al senin olsun demişliğim var :)
0
cilekli pasta
(16.12.20)
Eski işyerimde yılbaşı hediyeleşme çekilişi yapılırken tüm kadınlar ortaya konuşup ehihihi 100 liradan ucuz olmasın ehhihih şaka şaka ihihih yapmışlardı.

Öylesine bir yazasım geldi.
0
heidi'nin dedesi
(16.12.20)
hediyede önemsenmiş olmak beni çok daha fazla mutlu ediyor. hediyeyi de değerli yapan şey benim için özel düşünülmüş olması. maddi değerini pek önemseyemiyorum.
0
kaptan maydanoz
(16.12.20)
Tek beklentim ucuz ya da pahalı beğendiğim bir şey alması. Sevgilimle artık bu zahmetlere girmek istemediğimiz için düz hediye çeki alıp geçiyoruz. Maddi ya da manevi anlam sevmiyorum işleve bakıyorum daha çok.
0
jazzabel
(16.12.20)
ucuz olmasi beni ilgilendirmez ama dandiklik ve dusuncesiz, gecistirilmis bir hediyeden hoslanmam. almak icin alinmasi kotu yani.

mesela gecen bir arkadasim baska bir arkadasima kolye aldi internetten. urunu alan kisi kendi adresine istedi o bakti gordu sonra diger arkadasa kargoladi. bence bu hediye cok guzel oldu :)
0
ala09
(17.12.20)
jimjim +1

bence burada maddi boyut, yol yordamla doğru orantılı olmalı.
bir de şöyle bir gerçek var: "düşünmesi yeter" diye bir şey yok bence.
hayır, düşünmesi yetmez, doğru düzgün bir hediye beklerim.
ama buradaki ölçü ne?

maddi durumu çok iyiyse, bana da eften püften bir şey aldıysa baştan savma bir hediye gibi görürüm ve kendimi değersiz hissederim.
maddi değeri yüksek olup hiç benle alakası olmayan bir şey alırsa da "düşünmemiş bile, parayı bastırıp almış" derim.
ikisi de beni mutlu etmez bu durumda.

yani bunun bir ortası olmalı.
bu doğum günümde sevgili değil de akraba konumunda biriyle buna benzer bir şey yaşadım mesela.
doğru zamanda, doğru tarzda, karşıdakine hem konum, hem yaş, hem ruh olarak hitap eden bir hediye almak önemli.
bu bazen el yapımı bir şey de olabilir, bir çanta ya da ayakkabı da.
çok değişken.

bir de yılbaşlarında daha eğlenceye yönelik, ıvır zıvır hediyeler alınabilir.
doğum günleri daha özel bence.
0
blatta hiberna
(17.12.20)
Hayır yaşamam. Hatta hayatımda beni en çok mutlu eden hediye elime hiç geçmemiş olan hediyeydi. Çünkü beklemediğim bir anda beklemediğim birisinden gelmişti, kabul edememiştim. Düşünülmek güzel şey.
0
ruhen hastayim ben
(17.12.20)
Kadınlar yerine erkekler yazın oraya ve düşünün , genellemenin nasıl bir canavar olduğunu görün.
0
docrivers
(17.12.20)
önemli olan sevmem.. sevdikten sonra parası önemli değil. özenini hissetmezsem üzülürüm.
0
lcha
(17.12.20)
eşime evlilik yıldönümünde iphone 11 aldım. ağladı ama üzüntüden "buna niye bu kadar para verdieeeaaaağğğn" çekti halbu ki hayaliydi. yani benimki maddiyata bakıyo ama harcama yönünden sdsfsd
0
KidLazer
(17.12.20)
Bu biraz kişilerin ekonomik durumuyla yaşıyla falan da ilgili. Özel bir gün olmadan öylesine içinden gelip alınan bir şeyin maddi boyutunu önemsemem. Ama karşımda işinde gücünde maddi problemi olmayan biri varsa doğum günü gibi özel bir günde doğru düzgün kaliteli bir şey beklerim.

Sırf benim beğeneceğimi, bana yakışacağını düşünerek fiyatına değer diyerek alınan bir hediye de düşünülmüş ve değer verildiğini gösteren hediyedir bana göre. Pahalıysa manevi değeri yoktur, düşünülmemiştir diye bir şey yok. Onun dışında akılda tutulmuş, o kişiye dair özel hediyeler de manevi anlamda önemlidir, pahalı olup olmadığına bakılmaz.

Yılbaşı özel bir gün değildir, kupa, kitap falan her şey alınabilir.
0
aquarium
(17.12.20)
Pahalı hediyenin altında ezilmek istemem +1

Daha ileri giderek, hiç hediye alınmamasını tercih ederim.
0
peki madem
(17.12.20)
Hediyenin benim düşünuldüğümu gösterme gibi bir işlevi yok bende. bu hediye işi beni okadar rahatsız ediyor ki 18-19 yaşı civarı hediye alıp vermeyi kestim yetişkinlerle. Hediyeleşme alışverişe dönüyor, üstelik sahiden zaman ve emek kaybı, her sene cetrefilleşen bir mesele, ugraşmaya değmez. Hayatı zorlaştıran bir şey çok. Coçuk tanıdık varsa alıyorum hala kücük seyler, onlar da resim falan yaparsa kabul ediyorum. Onlar dışında hediye konusunda katıyım.Şu olabilir, geziyorsunuzdur bir şeye bakıyordur, ihtiyaç ya da istediği o anda sen ödersin, kendiliğinden gelişen bir şey olur biter. Şimdiki sevgiliden de bir tek sneakers kabul ediyorum. O da diğerleri eskidiyse. Şöyle bir bakıyor, bunlar daha eskimemis diyor geçiyor, yıprandıysa ayakkabılar bir çift alıyor. Hep de aynı model bir sürprizi de yok ama ona seviniyorum çok (*-*)
ay soruya da cevap vermemis gibi oldum. Cevab veriyorym: Karşımdakini ucuzvu dneilecek ya da hava atacağı bir koşulu ortadan kaldirarak durumu çözüyorum
0
velvetmorning
(17.12.20)
asla. hediyedir. düşünülmek güzel. :)
0
naksidil
(17.12.20)
beni düşünerek seveceğim bir hediyeyi alması her zaman artıdır. misal yılbaşı hediyesi bana parfüm almış ama çok istediğim ve tek sevdiğim parfüm oydu, çok bilindik high end bir marka olmamasına rağmen kur farkından dolayı epey pahalı olan bir parfümdü. ben fiyatından dolayı alamıyordum. başka pahalı parfüm alsa hoşuma gitmezdi, özellikle onu almış olması beni çok mutlu etti. yani demek istediğim kişiye özel ve onun sevdiği bir şeyse maddi değerinin pek bir önemi olmuyor (fotoğraf baskılı yastık vb şeyler hariç).
0
harekatamiri
(17.12.20)
Önemsemem. Pahalı olmaması tercih sebebi hatta. İnce görsün yeter.
0
gayda
(17.12.20)
(30)

ben mi fazla abartıyorum?...

melodi
eşimin yaklaşık 3 hafta izni var kullanmazsa yanacak 31 aralık itibariyle. annesi bizden uzak bir ilde tek başına yaşıyor(baba yok) benim ailemde pandemi sebebiyle yazlıktan dönmedi yaklaşık 4aydır biz de görüşmedik. şimdi tutturdu izne gidelim hem senin aileni görelim hem bizimkileri. 2 tarafında k
eşimin yaklaşık 3 hafta izni var kullanmazsa yanacak 31 aralık itibariyle. annesi bizden uzak bir ilde tek başına yaşıyor(baba yok) benim ailemde pandemi sebebiyle yazlıktan dönmedi yaklaşık 4aydır biz de görüşmedik. şimdi tutturdu izne gidelim hem senin aileni görelim hem bizimkileri. 2 tarafında kronik rahatsızlıkları var. inatla gitmeyelim diyorum her gün kavga gürültü.

yani ben mi abartıyorum bu mevzuuyu? gidip aynı evin içine girmeye ne gerek var ya taşıyıcıysak? ayrıca sen benim ailemin yanına gitmek istemiyorsun diye kavga çıkartıyor iyi de ben kendi ailemin de yanına gitmek istemiyorum ki...

şimdi kendi evimizde bi düzenimiz oluştu bu süreçte. yatış saati&kalkış saati₺film abur cubur vs
açıkcası bi de bu değişimi yaşamak istemiyorum. en rahat ev kendi evin

edit: o günden sonra bi daha hiç gidip gitmeme konusu konuşulmadı. bugün durup dururken “hazır evdeyim ben 15gün usta işleri vs onları halledeyim ben dimi dedi :) ayrıca herkesin beni linç ettiği “düzen” mevzuuna of gitcez şimdi herşeyim değişicek oturalım biz evimizde temiz temiz dedi :)

nihayetinde gitmiyormuşuz
0
melodi
(13.12.20)
Annesini merak ediyor olabilir. Sonuçta yaşlı, tek başına ve uzakta yaşayan birisi. 3 haftalık tatilin ilk 10 15 günü belirti göstermezseniz kısa süreli aile ziyareti yapabilirsiniz. Belki kalmadan kapıdan bile görse kendisini iyi hissedecektir. 4 ay çok uzun bir süre, üstelik pandemi bir süre daha devam edecek. İnsan böyle yaşlı, tek yaşayan akrabalarını kapıdan bile olsa görmeyi, ihtiyaçlarına yardımcı olmayı çok istiyor. Eşiniz hem kendi ailesini görüp sizinkilere haksızlık olmasın diye onlarıda görelim demiş.

Eğer siz gitmek istemiyorsanız eşinizle konuşun, tek gitsin annesinin yanına. Duruma göre ya birkaç gün kalır, ya kapıdan annesini görür geri döner. Ben açıkçası bu konuda tartışmaya girmezdim, eşim gelmek istemiyorsa tek başıma gider görürdüm annemi. Ama belki tek gitmeye kalksa siz kırılırsınız diye düşünüyordur.

Birde hastalık konusu ile kendi düzeninizin, rahatınızın bozulmamasını istemek farklı şeyler. 3 haftanın tamamını olmasa en kötü 2-3 gün kalırsınız, 2-3 gün bu şekilde misafirlikte çok rahat bozmaz. Pek kavgalık bir durum yok aslında.
0
GoodMorningTeacher
(13.12.20)
evet sen fazla abartıyorsun. hatta aşırı fazla. eşin annesini görmek istiyor, seninkini de görelim diyor ama sen abur cubur saatim var diyorsun. şaka :d
0
mg3929
(13.12.20)
Ya aslında rahatlık için istemiyorsunuz galiba bu konuda da çok haklısınız ben de sizi destekliyorum. Annesini özlemiş de olabilir.

Ayrıca korona meselesinde de haklısınız. Evde bir kişide oldu bizim diğerlerinde hiçbir şekilde belirti bile görülmedi. Ve virüs bulaşan tek kişi de evin en yaşlısı oldu. Evden de epeydir çıkmaz. Kimden geldiği hakkında hiçbir fikrimiz yok.
Bu yazdığımı diyebilirsiniz eşinize.

Ama şu anda bir sorumluluk alabilecek mi? Ya annesine bir şey olursa o zaman ya bunun sorumlusu olursanız? Diğer türlü belki başkasından da bulaşabilir. Dayılarının her gün gitmesi de sıkıntılı.
0
sevilen progressive türkücü
(13.12.20)
bütüüüün akrabaları o şehirde(dayıları vs) nerdeyse onlar her gün uğruyorlar her gün telefonla konuşuyoruz. yani burdan kalkıp 15saat yol gitmek açıkcası fazlasıyla mantıksız geliyor. 80yaşında astım hastası bi insandan bahsediyoruz bi ihtiyacı olsa bizden önce anında gidebilecek(arka sokakta)dayısı var. yani sırf tüm gün evde yalnız canı sıkılyor diye pandemi de gitmek bence mantıksız
0
🌸melodi
(13.12.20)
kendi evin rahat evet ama kendini o annenin yerine koysan yine de gitmek istemez misin? Çocuğunuz var mı bilmiyorum ama insan anne baba olunca böyle duyguları daha derinden yaşayabiliyor.

Mantık çerçevesinden bakarsak sen haklısın, anne ya da evlat gözüyle bakarsak o haklı. Kayınvalidem ve kayınpederim koronaya yakalandı, çok şiddetli olarak geçirdiler, hatta kayınvalidem hala yoğun bakımda ve durumu ciddi. Biz haftaya 1200 km uzağa gideceğiz 5 aylık oğlumuzla üstelik. Sırf onlara moral olsun, annemi göremesem bile babama destek olayım diyor eşim. İnsanın başına böyle şeyler gelince korona olur muyum düzenim değişir mi gibi şeyler aklına bile gelmiyor. İnsan böyle bir varlık işte. Duygusal zaafları çok fazla.
0
al basmadan donu var
(13.12.20)
İyide yüz yüze görmek ile telefonla görüşmek çok farklı şeyler. Birde annesi sonuçta. Hemde yaşlı kadınmış baya. Görmek, ziyaret etmek istemesi son derece normal. Bir ihtiyacını dayısının gidermesi ile kendisinin gidermesi bile farklı. En azından kapıdan görmesi bile yeterli olacaktır. Pandemi ne kadar sürer belirsiz, belirsiz bir süre daha görmeme durumu çok riskli. Siz gitmek istemiyorsanız gitmeyin, ama eşiniz gitmek istiyorsanız kendince haklı nedenleride var, bırakın gitsin. Siz onunla beraber gitmek zorunda değilsiniz. 50-60 yaşında birinden değil, 80 yaşında birinden bahsediyoruz. Kim bilir daha ne kadar anne-oğul beraber zaman geçirmek için vakitleri olacak.
0
GoodMorningTeacher
(13.12.20)
ayrıca eşim normal düzen de çalışmaya devam ediyor haftanın 5günü. 2 gün en az 20kişiyle diyalog halinde.
0
🌸melodi
(13.12.20)
hasta numarası yap
0
baba553
(13.12.20)
En sonda belirttiğin abur cubur detayını vermeseydin şimdi herkes seni desteklemişti
0
sevilen progressive türkücü
(13.12.20)
@melodi

İyide izni 3 haftaymış. 10-15 gün evde durur. Bir belirti göstermez gider, gelir. En kötü kapıdan görür kadıncağızı. Siz gitmek zorunda değilsiniz zaten, eşinizle konuşursunuz bunu, kendisi sağlıklı olduğu kesinleşirse annesini görür, ya kalır, ya da kapıdan görür geri döner. Belki annesinde kalmaz, otelde, akrabasında kalır, annesini riske atmaz.

Sizin düşünceniz başka. Ama eşiniz gitmek istiyorsa diye onunla inatlaşmanız, tartışmanız anlamsız. Üstelik bu onun annesi ile olan ilişkisine dayanıyor bir yerde. Sizin böyle müdahale etmeniz doğru değil.

Pandemi sırasında annesini alıp, alışveriş merkezine gezmeye götürmesinden bahsetmiyoruz. 4 aydır oğlunu görmeyen 80 küsür yaşında, kronik rahatsızlıkları olan bir anne ve oğulun en azından birbirlerini kapıdan görmesinden bahsediyoruz.
0
GoodMorningTeacher
(13.12.20)
@good morning teacher

haklısınız ben de tam olarak bunu dedim ama 10-15gün evde durduktan sonra gitmenin ne anlamı varmış. o tarihler yılbaşına denk gelicekmiş sokağa çıkma yasağı olurmuş

ayrıca ya biz hasta olursak? evet kronik bi rahatsızlığımız yok ama alerjik astım geçmişi sebebiyle nefes konusunda anksiyetem var. biri yanımda derin nefes alıp verse asla o ortamda duramam. nefes alamıyorum diye atak geçirip acile gitmişliğim çok
0
🌸melodi
(13.12.20)
Eğer siz gerçekten 2 hafta evden çıkmayıp bekleyebileceğinize inanıyorsanız üstte söylenen mantıklı.
0
sevilen progressive türkücü
(13.12.20)
Aşıların gelip bu durumun ne zaman düzeleceği belli değil, 80 yaşındaymış, annesini daha kaç kere görebilecek, kaç kere yanına gidebilecek ? Allah gecinden versin bu süreçte gitmeyip, vefat ederse son pişmanlık fayda etmez. 5 gün yada 1 hafta evde durup gitmek mantıklı.

Siz de virüs bulaştırma açısından haklısınız. Siz riskli virüs bulaştırabiliriz dediğinizde ne diyor ? bir şey olmaz mı diyor, o riskin farkında değil mi ?
0
fezagezgini
(13.12.20)
@fezagezgini ben kimseyi görmüyorum ki hasta nasıl olayım diyor :) bişey olsa şimdiye çıkardı biz de virüs bulaştırıp hasta olmak bu kadar kolay değil diyor. e bu insanlar nasıl böyle hasta oldu millet ölüyor dediğimde derin bi sessizlik. içten içe o da korkuyor aslında ama işte.

ya aslında sıkıntı şu biz zaten normalde de yani bu pandemi süreci olmasaydı senede 1 kere görüşüyorduk yazın max 1 hafta kalarak. şimdi pandemi canı sıkıldı evde diye gitmek istiyor
0
🌸melodi
(13.12.20)
@melodi

Sizin eşinizle beraber gitmenize gerek yok. Siz zaten gitmek istemiyorsunuz.
Pandemi konusunda bu kadar hassas biriyseniz zaten uzun yoldan gelmiş olacak eşiniz, eve dönünce herhalde buna uugun evde davranırsınız. Aynı odada bir hafta bulunmazsınız, maske takarsınız evde.

Eşinizle konuşun açık açık, ben bu süreçte yolculuk yapmayı doğru bulmuyorum. Ama sen kendine dikkat edecek şekilde gidip, dönersin, diyebilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(13.12.20)
Gitmeyin, annem babam hastanede 8 gun kaldi inanin sagliktan onemli degil.
0
karpuzpeynirekmeksu
(13.12.20)
Ziyaret etmek istiyorsaniz da onlemleri alin
0
karpuzpeynirekmeksu
(13.12.20)
normalde bu dönemde salgın nedeniyle ziyaretlere karşıyım anne baba dahi olsa. kendim de gitmiyorum fakat sizin bunu bahane olarak kullandığınız çok açık. ve evet abartıyorsunuz bu durumda.

ayrıca belirtisiz taşıyıcı olmak kolay değil. en güvenli yolu gitmeden önce pcr testi yaptırılabilir. ya da oraya gittiğinde bir kaç gün izole durulabilir.
0
nuisance
(13.12.20)
Milletin anası babası dedesi ninesi öldü çevremde. Siz haklısınız. Bu devirde şu anda akraba ziyaretleri kesinlikle yapılmamalı.

Ama ama ama eşinizi de anlıyorum. Annesi be başına başka şehirde. Aslında pcr testi yaptırıp gidebilirsiniz. Millet koca gitsin tek demiş ama ben kocanın peşinden giderdim kendi anamı babamı görmek için madem gidilecekse. Pcr testi yaptırın bir bakalım.

Ancak yine de dediğim gibi bu salgın döneminde akraba ve yaşlı ziyareti çok tehlikeli. Ben olsam eşime gitmemek için yalvarırdım bir anlaşma yapardım, aşından sonra full anne ziyareti yapalım gibi. Kendim şu an ailemle oturuyorum ama odamdan aşka çıkmıyorum, evli olsam başka yerde yaşasam şu zamanda asla ziyaret etmezdim anamı babamı.
0
Hallegadola
(13.12.20)
Eşin tek Başına gitsin.
Evlilerdeki bu Yapışık ikiz gibi herşeyi birlikte yapmalıyız Sendromu midemi bulandırıyor.
Sen de abur cuburundan, koltuğa uzanıp film izleme keyfinden geri kalmamış olursun. Sen mutlu eşin mutlu.
0
dadasalon
(13.12.20)
Haklısınız. Belli ki eşiniz bu pandemiyi hafife alıyor.
0
battal gemalmaz
(13.12.20)
Uyarılarını yap ama eşinin kararına da saygı duy.
Annesi de kendisi de görüşmek istiyorsa sen ne hakla izin vermiyorsun?

Abartıp abartmaman subjektif bir şey ve diğer insanların ne düşündüğü önemli değil.
0
michael_knight
(13.12.20)
3 hafta izin var ve anladigim kadariyla su an calisiyor. İzni basladiginda 5 gun evde izole kalin, sonra test yaptirin ve oyle gidin en kotu.
0
65 derece
(13.12.20)
65 derece +1
0
Kahir ekseriyet
(13.12.20)
Büyük haksızsın. Çok büyük. Senin AİLEN yazlıkta. Onun ANNESİ tek başına ve yazlık bir yerde bilr değil anladığım kadarıyla.

Ayıp denen bir şey var. Huysuzluk ve huzursuzluk çıkarmak bu yaptığın resmen.
0
pass
(13.12.20)
Haksızsınız. Bayağı da duygusuzsunuz. Onun annesi yalnız yaşıyormuş ve 80 yasinda hasta biri. Sizinkilerle karşılaştırmanız dahi haksızlık. Oyle birinin yalniz yasamasi bile cok uzucu. Ayrilabilirseniz 1 hafta belki tek basina gidebilir ucakla, buna da katiliyorum.
0
cilekesgargi
(13.12.20)
@pass @cilekesgarg onun annesi de antalyada :) yazlık yerin pandemi de nası bi etkisi var anlamadım ama neyse. haftanın 5günü evi dolu sadece haftasonu evde ki normalde de yalnız yaşayan bi insan.

ayıp dediğiniz şey nedir? salgın varken istanbuldan çıkıp antalyaya gitmek mi? bişey atlanıyor sanırım gören de her ay görüşüyoruz falan sanır normalde de senede 1 kere 1 hafta görüşüyoruz ben de eşim de.
0
🌸melodi
(13.12.20)
Kesinlikle abartmıyorsunuz. Belirti göstermeyip, testi negatif çıkan fakat tomografi ve kan testi sonuçlarına göre covid ilaçlarına başlatılan arkadaşlarım oldu. 1200 km yolu arabadan inmeden gitmeniz mümkün değil, yolda illaki mola verip insanlarla muhatap olacaksınız. Eşiniz de çalışmaya devam etmiş, taşıyıcı olabilirsiniz. Annesiyle aynı evde kalmayıp otelde kalabilecekseniz gidin. Şu anda sevdiklerimizle aynı ortamı paylaşmamak, onların iyi olması için yapabileceğimiz tek şey.
0
boyalı kuş
(13.12.20)
yahu, bu hastalığın yayılmasının en önemli nedenlerinden biri akraba ziyaretleri ve misafirlik.
bazı illerde misafirliğe gitmek yasaklandı.
insanlar hastalık bulaşmasın diye torununu, bebeğini görmüyor.

ben olsam şu ortamda şunun için tutturan insandan soğuyabilirdim bile.
çok istiyorsa alsın iznini, evde oturarak geçirin.

belirtisiz taşıyıcı olmak çok kolay.
zaten hastalıkla temas ettikten iki gün sonra test yaptırıp "ben hasta değilim" diye dışarı çıkıyorlar, ama hastalık bir hafta ya da on günden önce göstermiyor kendini.
yani "test yaptırıp gitsin" diye bir şey de olamaz.
çünkü tamamen evden çıkmadan izole olmadığınız sürece, her an temas etme durumunuz var, artık herkes hasta.
dün temas etmiş olsa, bugünkü testte zaten pozitif de olsa negatif çıkar.

gidip gelmek yolda insanlarla muhatap olmak demek.
yani buradan gider annesine bulaştırmaz, dönüş yolunda bir yerden kapar, hem kendi hasta olur hem size bulaştırır.

siz zaten kendi ailenize de, onunkine de gitmek istemiyorsunuz ama bunu bahane ediyor olmanız gitmeniz gerektiği anlamına gelmiyor.
gitmemelisiniz tabii ki.
0
blatta hiberna
(13.12.20)
Bence abartmıyorsunuz ama eşinizle konuşurken de düzenimiz oluştu abur cubur vs dediyseniz ters tepmiştir. İletişim şekli yanlış geldi bana.
0
jazzabel
(13.12.20)
(27)

İlkokul, ortaokul, lise ve üniversiteden kaçar arkadaşınız kaldı?

ms brownstone
Yakınlık derecenizi ve yaşınızı da belirtirseniz çok güzel olur. Ben ilkokul ve ortaokulu farklı yerlerde okudum ve görüştüğüm bir kişi bile yok bu ikisinden. Liseden de sadece bir arkadaşım var görüşüyoruz diyebileceğim ama onunla da saçma bir ilişkimiz var. Bazen aylarca konuşmuyoruz ama bir anda
Yakınlık derecenizi ve yaşınızı da belirtirseniz çok güzel olur.

Ben ilkokul ve ortaokulu farklı yerlerde okudum ve görüştüğüm bir kişi bile yok bu ikisinden. Liseden de sadece bir arkadaşım var görüşüyoruz diyebileceğim ama onunla da saçma bir ilişkimiz var. Bazen aylarca konuşmuyoruz ama bir anda karar verip Fransa’ya tatile gittiğimiz de oldu. Tatilden sonra yine 6-7 ay hiç görüşmedik. Yüzeysel sayılabilecek bir ilişkimiz var yani. Üniversiteden de sadece 2 arkadaşım var düzenli görüştüğüm ki bu ikisi de yıllardır en yakınım olan kişiler. Sürekli arayıp sorduğum sadece bu iki kişi kaldı okul yıllarımdan.

Aslında liseden ve üniversiteden birkaç kişi daha vardı ara ara telefonda konuşup aynı şehirde denk gelebilirsek görüşmeye çalıştığımız ama sebebini bilmediğim bir şekilde hiçbirini arayıp sormaz oldum ve haliyle kimse kalmadı.

Bazen çok uzun yıllardır arkadaş olan insanları görünce kendimi sorguluyorum neden kimseyle ilişkimi devam ettiremiyorum diye ama bir yandan da istemiyorum çevremde fazla insanı. Köklü ve güzel birkaç arkadaşlığım daha olsa güzel olurdu ama üşeniyorum galiba birilerini arayıp sormaya ya da başkalarının da hayatlarıyla ilgilenmeye. Diğer insanların bu konularda nasıl olduğunu da merak ettim. Siz nasılsınız bu konuda? Var mı böyle eski güzel dostluklarınız yoksa benim gibi misiniz siz de?
0
ms brownstone
(11.12.20)
Sıfır, sıfır, sıfır ve sıfır.
0
elorelia
(11.12.20)
0. Aynı insanı senelerce çekemiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.12.20)
Üniversiteden 3 yakın arkadaşım var; biri en yakin arkadasim hatta. Liseden yok, ortaokuldan görüştüğüm 2-3 kişi var ama farklı bir ülkedeyim artık; çok göremiyorum o yüzden.

Erkek arkadaşımın en yakın arkadaşları üniversiteden; 20 yıla yaklasiyorlar. Bu tamamen denk gelmeyle ilgili bir durum ama bana kalırsa. Ben de is yerinden hiç arkadaş edinemiyorum mesela.
0
fraise
(11.12.20)
İlkokul ve ortaokuldan 2 tane ikisi de aynı kisiler. Numaralarımız var. 3 sene önce buluşmuştuk. Şimdi hiçbirimiz sormuyoruz.

Liseden 2 kişiydi 1' e indi. O biriyle de her fırsatta görüşür buluşur ya da konuşuruz bir şekilde.

Üniversiteden 5-6 kişilik bir arkadaş grubuyuz. Hepimiz dağıldık başka şehirlere ama her fırsatta görüşüruz birbirimizin şehrine gidince. Zaten bunlardan ikisi en yakın iki arkadaşım sayılır. Şu an bile wptan bir şeyler yazıyorlar.

Valla arkadaşlık da emek istiyor diğer birçok şey gibi. Karşıma farklı zamanlarda farklı yerlerde çok sağlam insanlar çıktı. Onlar da beni hayatlarında tutmaya gayret etti ben de onları. Ben arkadaşlık ilişkilerinin kişinin karakteri ile ilgili önemli veriler sunduğunu düşünüyorum.

Edit: 26 yaşındayım.
0
Amaranta ursula
(11.12.20)
orta okuldan 4
liseden 7
üniden 35 kadar
0
ankarakecisi
(11.12.20)
Liseden bir arkadaşım var ama gerçekten yılda bir konuşuruz. Başka ülkede yaşıyor, buraya geldiğinde görüşürüz, hiç zaman geçmemiş gibi muhabbet ederiz. Sonra evine döner hiç konuşmayız. Üniversiteden de arkadaşlarım var birkaç tane ama çok yakın değiliz. Bir derdim olsa onlara gitmem, onlar da bana gelmezler. Tanıdıklık ile arkadaşlık arasında bir durum gibi biraz.

Ben de bazen istiyorum keşke çocukluktan beri gelen, beni kendimden daha iyi tanıyan gerçek bir dostum olsaydı diye. Ama ben de sizin gibi üşengeçlikten kaybediyorum hep. @Amaranta ursula'nın dediği gibi emek istiyor bu işler. Bir de öyle bir insan çıkmadı karşıma hiç.

Hepsine sıfır diye arkadaşlara ek soru: Şimdiki arkadaşlarınızla nasıl tanıştınız?
0
peki madem
(11.12.20)
26 yaşındayım, hala üniversite üçüncü sınıftayım.

liseden bir arkadaşımla lise sonrasında da görüşmeye devam etmiştik, tıpkı senin gibi birlikte yurtdışına falan bile çıkıp konsere gitmiştik vs... belki iki yıl olmuştur, "slm kanka nabıyon" dışında muhabbetimiz yok. o bile en son altı ay önce olmuştur belki. çünkü farklı ülkelerde yaşıyoruz artık, bağ tamamen koptu maalesef. yazsam ne yazacağımı bilmiyorum, öyle bir durum.

üniversiteden çok yakın bir arkadaşım var. aynı bölümdeydik, o sonradan bırakıp gitti ama mesafelere rağmen yazışır ve görüşürüz.

ama sürekli görüştüğüm, bana bir şey olsa 1-2 gün içinde şüphelenecek tek insan sevgilim ve ailem sanırım. öyle beni bir süre ortalıkta görmese "ne oldu acaba?" diyecek bir tane bile arkadaşım yok, iletişimimiz kısıtlı olduğu için bir ay haber alamasa kimse merak etmez.
0
der meister
(11.12.20)
ilkokul ve ortaokul sıfır. liseden 5-6, üniversiteden 4. 24 yaşındayım.
0
candide
(11.12.20)
Ø
0
zagrebingözleri
(11.12.20)
filteria
(11.12.20)
Yaşım 38 olmak üzere. Eğer akşam akşam unuttuğum yoksa (ki sanmıyorum):

İlkokul:
• 0

Ortaokul:
• 1 tane en yakın arkadaş.
• 2 tane çok yakın arkadaş.
• 10 kadar yıllar Facebook sayesinde tekrar irtibat kurup yakınlaştığımız, sık buluşup goygoy yaptığımız ama şehir değiştirdiğim için ancak memlekete döndüğümde görüşebildiğim, Whatsapp'ta çok aktif kullanılan bir grubumuzun olduğu arkadaş grubu.

Lise:
• 1 - Ama ortaokul ve liseyi aynı yerde okuduğum için aslında üst maddeyle birleşik. Lisede okula gelip yeni tanıştıklarımdan bahsediyorum. Çok yakın değiliz. Aslında lisede 7/24 sürekli eküri gezip aramızdan birinin karşı cins olması nedeniyle adımızın çıkacağı kadar yakın olduğumuz 4'lü bi grubumuz vardı ama maalesef zaman içerisinde uzaklaştık.

Üniversite:
• 3 - Hepimiz farklı şehirlerdeyiz ama aynı şehirde olunca görüşüyoruz.
0
kalifiye balta sapi
(11.12.20)
s ı f ı r
0
debian
(12.12.20)
Lise öncesi sıfır. Lisede 10 kişilik bir arkadaş grubuyduk hala görüşüyoruz. Okuduğum lisede hala herkes arkadaş ama en kalabalıklardan biri biziz sanırım.

Üniversiteden 5.
0
jazzabel
(12.12.20)
Aktif görüştüklerim: İlkokul-1, Lise-3, Üniversite-1 sadece yakın arkadaşlarım tabi. Orda burda görüp selamlaştığım ya da arada bi storysine falan cevap atıp lafladıklarım değil
0
eatpraylaw
(12.12.20)
35 K. İlkokul sıra arkadaşımla hala görüşüyoruz.ikiniz de evlendik yakın oturuyoruz sık sık ailece görüşürüz.
Ortaokuldaki kankalarım birbirleriyle evlendiler hala görüşüyoruz benim için süper oldu bi kerede ikisini birden görüyorum.

Aslında tüm ilkokul ve ortaokul arkadaşlarımı sık sık görüyorum. Herkes hala aynı semtte oturuyor.
Liseden herhangi birini yolda görsem tanımam.
0
suicides underground
(12.12.20)
38 e
-orta-lise = sıfır
üniden 3 beş kişi var. onlarında bazıları çıkar ilişkisi işte, bana işleri düştüğü için arar sorar o da olmasa beni aramazlar biliyorum. çocukluktan beri ayrılmadığım bir çok arkadaşım var belki de onlara sebep okuldakiler falan öyle zaman geçirmelik yani.
0
seyduna6687
(12.12.20)
32 E. Lise arkadaş grubumdan aynı şehirde olduğumuz 3 kişiyle düzenli görüşüyorum. Diğerleri istanbul göçtüğü için koptuk biraz. Üniversiteden 2 kişiyle irtibat halindeyim. Biri çok yakın arkadaşım zaten.
0
the coon
(12.12.20)
AA anket ne güzel
Mahalleden 2
İlk okul 0
Orta okul 0
Lise 4
Üniversite 0
0
allah yazdiysa bozsun
(12.12.20)
Ilkokul: 6-7 kadar (pek sik gorusmeyiz ama arkadasiz)
Orta: ilkokulla ayni ekip
Lise: yok
Unv: 4-5 ama benim daha cok universite disi, sosyal cevremdendi arkadaslarim
0
mor oje
(12.12.20)
ilkokul 0
ortaokul 2
lise 3
üniversite 2-3

Önceden bu sayı çok daha fazlaydı. Evlenenler bir şekilde buharlaşıyor galiba. Bir çoğu ile hiç görüşmemeye başlıyoruz. Bir kısmında ise ikinci katip seviyesine çekiliyor muhabbetler. Ortaokul yıllarından kalan arkadaşlarım da evli ancak onlarla aile üyesi gibiyiz şimdilik eşleri aforoz etmediler beni.
0
istege bagli sigortasiz
(12.12.20)
İlkokuldan 1, ortaokuldan 1, liseden 0, üniversiteden 4 (o da zamanla 1-2'ye düşer) hepsi yakın derecede. Zaten yakın olmadıklarımla da laf olsun diye görüşmeyi sevmediğimden kopuyorum direkt.
Yaş 28
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(12.12.20)
28 yaşındayım.
İlkokul 1 (Aynı zamanda ortaokul arkadaşım) Ayda 1 görüşürüz.
Lise 5 Yılda 2 görüşürüz.
Üniversite 2 3 yılda bir görüşür, ayda bir telefonlaşırız.

Bu sayı aslında daha fazlaydı ama son 4 yılda evlenenler ortadan kayboldu veya iş güç derken uzak mesafelere gittiler.
0
Anthony McCarten
(12.12.20)
ilkokul ortaokul kesinlikle sifir. hayatimin en kotu donemiydi ve butun sinif arkadaslarima nalet etmisimdir.
liseden 2 kisi ile iletisim halindeyim. gerci 1 diyelim daha dogru olur.
universiteden 8-10 falan.
0
hot potato
(12.12.20)
Ilkokul-ortaokul-lise: 0
Universite: 2
Yuksek lisans: 2

32/K
0
instant crush
(12.12.20)
32 Erkek kişisi olarak

İlkokul 2 kişi. Birinin ikizi var. Onu saymadım. Öyle çok sık görüşmüyoruz ama arada yazışıyoruz.

Liseden 1 kişi. Arkadaş evlendi. Geçen haftalarda da baba oldu. Bununla görüşüyordum sıksık. Evlenince ve pandemi nedeniyle yalan oldu.

Üniversiteden var bi 5 - 6 kişi. Çoğu evlendi. Bekar 2 kişi kaldık. arada yazıştığımız oluyor. Biriyle de senede 2 defa konuşuyoruz. Bu kadar.

Ulan tek değilmişim. Bi kendim sanıyordum arkadaşsız takılan.
0
put it in your appropriate place
(12.12.20)
ilkokul, ortaokuldan kalmadı. öncesinden kalan çocukluk arkadaşlarım var. liseden arada bir konuştuklarım var.

üniversiteden 4-5 tane var.

25/K
0
muslugubozukhayrat
(14.12.20)
0-0-0-2

üniversiteden iki kişi var, onlardan biri evli. çok nadir görüşüyoruz, karısından izin alamıyor :D

öbürü de başka şehirde (ankara).
hiç görüşmüyorum.. o yazıyor.
0
tabudeviren
(18.12.20)
(7)

İşsiz kaldığınız zamanlarda ne yaptınız?

Fiyu
Zamanınızı nasıl geçirdiniz?Neler yapılabilir?
Zamanınızı nasıl geçirdiniz?
Neler yapılabilir?
0
Fiyu
(11.12.20)
ingilizceye abandım.. kitap okudum, yurtdışına çıktım gezdim.
0
tabudeviren
(11.12.20)
yüksek lisansa başlayıp bıraktım, kursa falan gittim :D
0
theseachange
(11.12.20)
Kendi işimi freelance yaptım. PT, çeviri, güvenlik gibi ek işler de yaptım bu arada.
0
arnold schwarzeneger
(11.12.20)
Yüksek lisans yapıyordum o dönem ona ağırlık verdim bir de ekstra kursa gittim. Her gün gezdim.
0
jazzabel
(11.12.20)
39493959 bölüm dizi izledim. yemek yedim. uyudum. depresyona girdim. is aradim.
0
batlegolas
(12.12.20)
35 kitap okumuştum, senede
0
megacracker
(12.12.20)
Yuksek lisans, resim, kitap, dizi
0
instant crush
(12.12.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.