Giriş
(8)

yarın balık yapıcaz bende ama yanına...

olutaklidi
helva ve meze olarak ne yapabilirim, siz ne yemeyi seversiniz balıkla? tarifli tavsiyeleriniz varsa duymaya hazırım. alkol alınmayacak.
helva ve meze olarak ne yapabilirim, siz ne yemeyi seversiniz balıkla? tarifli tavsiyeleriniz varsa duymaya hazırım. alkol alınmayacak.
0
olutaklidi
(14.02.18)
Ben sıcak tahin helvası severim. Koska'nın vardı alüminyum kapta satılıyodu fırınlayıp yiyoduk. Hala var mı bilmiyorum.

Bi diğer alternatif trileçe, güzel yapan bi yerden alabilirsin sana da kolaylık olur.

3.favorim de laz böreği.
0
megalomaniac
(14.02.18)
Alkol almayacaksanız mundar etmeyin balığı
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(14.02.18)
Haydari, yapımı çok kolay.
0
yanginmerdiveni
(14.02.18)
roka + tere tabağı + havuç salatası, turp salatası veya karışık kış salatası
piyaz
tahin pekmez
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.02.18)
Hayat aklını konusacak.. +1 ayrıca kırmızı soğan. Rakı içmeyecekseniz acılı şalgam için bari hocam :))
0
dougsampson
(14.02.18)
patatesi baharatla azcık zeytinyağı da koy karıştır. sür fırına. fish and chips.
0
caletti
(14.02.18)
pirinç pilavı. Daha önce arkadaşlarla böyle bir konuşma geçtiğinde herkes pilavı saçma bulmuştu. Bense ayrı düşünemem
0
fallopian
(14.02.18)
bol otlu rokalı marullu limonlu bi salata olsa iyi gider. balığına göre değişir tabi. bu dediğim çupra vs için.
0
stanley weber
(15.02.18)
(10)

Insanlar 10 milyar yil sonra hangi renk olacak

purple rain
Varsayalim dunya 10 milyar yil sonra hala mevcut ve insanlik devam ediyor. fakat dunya uzerinde hic oxygen kaynagi kalmadigi icin yerine bir alternatif uretmis insanlik ve bununla yasayabiliyoruz fakat bu oxygen yerine uretilen madde insanligi tekrar mutasyona sokuyor ve farkli bir hal aliyor insanl
Varsayalim dunya 10 milyar yil sonra hala mevcut ve insanlik devam ediyor.

fakat dunya uzerinde hic oxygen kaynagi kalmadigi icin yerine bir alternatif uretmis insanlik ve bununla yasayabiliyoruz fakat bu oxygen yerine uretilen madde insanligi tekrar mutasyona sokuyor ve farkli bir hal aliyor insanlarin fiziksel ozellikleri ve zihinsel dusunceleri.

Tam burada mutasyondan sonraki halimiz icin biraz ornek verirmisiniz, hayal gucunuze kalmis, ne gorebiliyorsaniz aktarmaya calisin, bende degisik bisiler deniyorum, orada kullanmayi denicem.
0
purple rain
(14.02.18)
South Park ta öyle bir bölüm vardı. Gelecekte herkes Brezilyalı Roberto Carlosa benziyordu
0
gameofannen
(14.02.18)
şeffaf oluruz diyorum. güneşin zararlı etkilerinden de korunuruz. bükemediğin bileği ölpeceksin
0
bir ileti paylastim
(14.02.18)
10 MİLYAR YIL !!! oofff.
Çok uzun bi süre yahu. Hayal edemiyorum. :)
Bence insanlar o zaman süper mega zekaya sahip olurlar. 1500 IQlu insanlar olur. :) Ama fiziksel olarak bugünkü görünüşün uzağından yakınından geçemeyiz. Tam nasıl oluruz bilmem ama 2 gözlü, 2 bacaklı, 2 kollu, 1 kafalı klasik insan görünümüne sahip olacağımızı sanmıyorum. Nasıl ki şimdi karafatma ile alakamız yok, o zaman da homo sapiens ile böyle bir uçurum olacak bence tip olarak. :))
0
thomson'un uzumlu keki
(14.02.18)
Dostum 10 milyar yili nerden cikariyorsun? Insanlar cok degil 50-150 yillari icinde herhangi bir bedene ihtiyac duymayacak. Inorganik ortamda varolmak varken, ne isimiz olur su kirilgan organik yapinin icin de?
0
tezek
(14.02.18)
çok kısıtlı bilgimle, renk tamamen hayal gücü ama o rengin alt tonu oksijeni kanda taşıyan ve kana kırmızı rengini veren hemoglobinin yerine geçecek maddeye bağlı. güneşin 10 milyar sonra yok olmadığını farklı bir fazda var olmaya devam ettiğini var sayarsak, onun zararlı etkilerinden korunmak için UV yansıtıcı özellikte, böceksi keratin benzeri bir dokuyla kaplanabiliriz, güneşin o zamanki rengi neyse o renkte bir zırh gibi mesela. olmuşken trake solunumu yapıp görünüş olarak böceklere de yakınsayabiliriz. bettle is the new human.
0
kaichi
(14.02.18)
Avatar oluruz bence.
0
femme vitale
(14.02.18)
1o milyar yil sonra insan irkinin var olacagini dusunmek fazla iyimser.
0
ateistanbul
(14.02.18)
Bence rengarenk olurlar. Bukalemun gibi renk değiştirebilirler veya ne renk olacakarını seçebilirler. Hatta duyuruda ismin yanısıra "bebeğimiz ne renk olsun?" hangi özellikleri taşısın?" soruları sorulur.

10 milyar yıl sonra müdahale etmediğimiz bişey kalmaz. Mutasyon dahil.

Edit: Tabii insanlar hala ürüyor olurlarsa. Ölümsüzlük şimdiden ufukta göründü bile. Olur da bi kısıt getirip en fazla şu kadar yaşamalyız derlese ve üremeye devam ederlerse varsayımıyla cevapladım :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.02.18)
Evren zaten 10 milyar yil daha yasayamayabilir. Gunesin 5 milyon yil omru kaldi. Bu konular hakkinda bilgi sahibi olduguna emin misin?
0
Traveller
(14.02.18)
vişne çürüğü
0
for day to break
(14.02.18)
(6)

Kendi saçını kesme tekniği

diffarentiationation
Saçı parmaklarıma kıstırıp kesince kesilen kısımda çizgi şeklinde iz kalıyor. Bu izi nasıl engelleriz? Mantığı nedir bunun?
Saçı parmaklarıma kıstırıp kesince kesilen kısımda çizgi şeklinde iz kalıyor. Bu izi nasıl engelleriz? Mantığı nedir bunun?
0
diffarentiationation
(13.02.18)
parmakladım dedin ya saçı. parmakladıktan sonra makası diklemesine sür. aralara gir. iz kaybolur.
0
caletti
(14.02.18)
adım adım (parmak parmak) gitmen lazım, o yüzden ufak parçaları bir araya toplayıp kesersen o izin oluşma ihtimali azalır. el yordamıyla almak yerine tarak kullanmak da bir çözüm olabilir.

bir saç kökünün kafanda kapladığı alanı düşün, bir tanesi değil ama yirmi otuz tanesinden çıkan saçı bir arada kesmen başka; yüz tanesini bir arada kesmeye çalışman başka sonuç verir (sayıları salladım tabi^^)
0
dafaisss
(14.02.18)
@caletti, diklemesine nasıl süreyim hiç anlamadım?

@dafaisss ne kadar az teli tek seferde kesersem o kadar az iz kalır diyorsun galiba. O çok uzun sürer. Mesela baş ve işaret parmaklarıma kıstırıp kessem nasıl olur?
0
🌸diffarentiationation
(14.02.18)
ihtiyacın olan berber makası değil mi? www.google.com.tr
0
mungojerry
(14.02.18)
evet onu diyorum. bir de doğrudan makasla dalmamak için, önce kabasını almak için kullanılan cinsten taraklar var, ya da kendi tarağınla jileti bir arada tutup tararken bir yandan da kesmiş oluyorsun saçını. uçları küt oluyor ama bu da bir seçenek.
0
dafaisss
(14.02.18)
katlı kesim yapıyorsun sanırım. tutamları kalın almazsan iz kalmaz. baş ve işaret parmağınla alma, işaret ve orta parmağın arasına alman lazım. tutuş şekli ve diklemesine sürme videoda var.
www.youtube.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.02.18)
(17)

Gay'lere iyi davranma zorunluluğu--homofobik olma özgürlüğü

binder dandet
Toplumda görüyorum, sırf gay diye çoğu kişiye pozitif ayrımcılık yapılıyor. Şu şekilde, kimse bişi demesin (ayrımcı homofobik vb) diye iyi davranılıyor.E peki ya ben doğanın doğal rotasında izlemesi taraftarıysam ve homofobiksem? öyle değilim ama bazı hak ve özgürlükler diğer hak ve özgürlüklere ne
Toplumda görüyorum, sırf gay diye çoğu kişiye pozitif ayrımcılık yapılıyor. Şu şekilde, kimse bişi demesin (ayrımcı homofobik vb) diye iyi davranılıyor.


E peki ya ben doğanın doğal rotasında izlemesi taraftarıysam ve homofobiksem? öyle değilim ama bazı hak ve özgürlükler diğer hak ve özgürlüklere ne diyor siz, interfere etmemeli diye düşünüyorsam? nefret neden bir hak değil? sonuçta kişisel bir tercih o da.


bugünde tartışma konusu yarattık elhamdülillah.
0
binder dandet
(13.02.18)
homofobik olmak, nefret etmek kendi içinde tabii ki hak. onun üzerinden harekete geçip, nefret ettiğin kesime yönelik yapacağın hareketler hak değil.
kendi köşesinde isteyen istediğinden nefret edebilir.
0
cay koy geliyorum
(13.02.18)
gay diye kime pozitif ayrimcilik yapiliyor turkiye'de? sen nerede yasiyorsun?
0
baldur2
(13.02.18)
doğanın doğal rotasında izlemesi taraftarı olanlar homofobik olamaz mantıken. homofobik değilim demişsiniz ama söyledikleriniz tam olarak bir homofobiğin söyleyeceği şeyler.

ayrıca link bozuk çıkıyor da google'a nefret suçu diye aratıp neymiş ne değilmiş bakabilirsiniz.
0
dedimmidemedimmi
(13.02.18)
homofobik olabilirsin, herkes herkesi sevecek diye bir zorunluluk yok. ama kimseyi aşağılama, dışlama, tercihleri doğrultusunda ayrım yapma gibi bir hakkın yok. nefret de bir hak.
0
pinkpeony
(13.02.18)
Doğanın doğal seyrinde işleyişine engel olduklarını düşünmüyorum çünkü toplumlardaki yüzdeleri çok az. Herkes bir gayret için bi tane fazladan çocuk yapsa olay çözülür. Ki zaten buna da gerek yok, çünkü dünya insanla dolup taşmış durumda.

Onun dışında benim çevremde gördüğüm, gayler kendilerini dışlanmış hissetmesin diye bir yönüyle sentetik, samimiyetsiz bir hoşgörü gösteriliyor kendilerine. Bundan gaylerin de rahatsız olduğuna eminim. Toplum olarak bu durumu içselleştiremediğimiz için "Zavallıcık, zaten gay. İyi davranalım" gibi saçmasapan triplere giriliyor.

Gaylerden nefret edebilirsiniz elbette ama umarım bu nefreti eyleme dökmezsiniz.
0
femme vitale
(13.02.18)
Kendi köşesinde +1

Mesela ben de cahillerden, primat beyinlilerden, birey olamayan otomatik davranan sığırdan zekasız insanlardan nefret ediyorum (bu da evrimsel bir gereklilik, kendi canımı korumak için verdiğim tepki)

Ama hiçbisi yapmadım bu konuda. No ekşın. Valla çok zor, ama böyle.. Yapamıyorsun işte. Çeşitlilik doğa gereği ise, birlikte yaşamakta mutabık olmuşuz insanlığın bu evresinde, ve onun gereği bu.
0
neynep
(13.02.18)
"E peki ya ben doğanın doğal rotasında izlemesi taraftarıysam ve homofobiksem" diye bir sey olamaz. Escinsellik de doğanın rotasında.
0
pinocchio
(13.02.18)
Senin iyi davranma pozitif ayrımcılık dediğin şey, insanlara cinsel yöneliminden ötürü hakaret etmemek öldürmemek falandır herhalde, onun dışında bir şey olmaz çünkü. Yani bir insana gay diye otobüste falan yer vermiyoruz ya da ne bileyim bir iş mülakatında eşcinselle heteroseksüel arasında tercih yaparken gay olanı seçmiyoruz. Yani olabilecek en asgari düzeyde pozitif ayrımcılık uygulanıyordur herhalde. Onun dışında bir insanı cinsel yöneliminden dolayı pozitif ayrımcılık uygulanması da zaten saçma olur. İnsanlar bu tür nedenlerden ötürü dayak yemesin öldürülmesin, ne bileyim işe alınma liyakatına sahipken eşcinsel olduğu için tercih edilmeme durumu olmasın yeter, bu da zaten pozitif ayrımcılık değil en tabi insan haklarına giriyor. Bunların dışında seversin sevmezsin, o sana kalmış bir şey.
0
angelus
(13.02.18)
Doğanın doğal rotasının heteroseksüel temelli olduğu kanısına kim varıyor ben onu merak ediyorum. Doğada hayvanlarda da var homoseksüel yönelim. Ne diyeceğiz o hayvan için, doğal değil mi diyeceğiz. Halbuki doğal kelimesinin anlamıyla ters bir düşünce bu. Doğal demek, doğada bulanan doğada var olan demek. E var işte doğada da bu.

Ayrıca baldur2’ye katılmamak elde değil. Hatta genişletebiliriz. Bırakın Türkiye’yi, dünyada nerede yapılıyor “ayrımcılığın pozitifi” bu durumda? Nerede görüyorsanız bunu o baktığınız yer toplumun kendisini oluşturmuyor belli ki.

Yine ekleyeyim nefret bir suçtur, şuan Türkiye’de kanunun kendisinde ve uygulamasında sıkıntılar olsa da, bu suçun bir tanımlaması ve karşılığı var. Tanımlanın yeniden düzenlenmesi için de uğraşılıyor sürekli olarak. Belirli durumları bu kapsama dahil etmek temel amaç.

Bir kişinin kötülüğünü ve mutsuzluğunu istemek uzaktan belki zararsız gibi dursa da pek öyle değil. Temel olarak bu isteği eyleme dökmek gibi bir hakkınız zaten yok. Fakat bunu istiyor olmak, bu eylemlerin var olabilmesine olanak sağlıyor aslında. Biraz gerçek üstü bir cümle oldu belki bu ama işin felsefesi bunu söylüyor.
0
windowsguvenlikduvari
(13.02.18)
aslında etki tepkiyi doğuruyor. adamlara o kadar kötü davranılıyor ki toplumun diğer kısmı tarafından pozitif ayrımcılık yapma gereği hissediliyor. aslında adamları kendi hallerine bıraksalar, karışmasa kimse, laylaylom herkes yaşar gider..
0
silah taciri
(13.02.18)
Ayni toplumda yaşayan insanlar olarak asgari hak ve özgürlükleri korumamız bir zorunluluk evet. Onun ötesinde bir sorumluluğun yok. Kişinin vicdanıyla alakalı bir mesele.
0
chavezding
(13.02.18)
Gaylara pozitif ayrimcilik uygulandigi, bir iddia ve ispata muhtac.

Kadinlar, cocuklar, engelliler, azinliklar, escinseller toplumun en cok ezilenleri. Escinseller icin bir de eril ve dini kaynakli "nefret" baskiyi katliyor.

Nefret saglikli bir duygu degil. Kisisel ya da toplumsal alanda size bir zarari dokunmayan; zaten homojen bir grup da olmayan milyonlarca insandan nefret?..

Belki su an cok sevdiginiz bir arkadasiniz gay ya da herhangi bir yakınınız.
0
runagain
(13.02.18)
Birincisi kamu barışını bozucu homofobikliğin propagandasını yapmak, ikincisi bahsettiginiz kavramlari bilmiyorsunuz.

1-Pozitif Ayrimcilik: Dezavantajlılar için yapılan geçici ozel düzenlemeler. Ismi çok sorunlu onu kabul ediyorum. Eşitlik sağlanamadığı sürece, düzenlemeler olacak, olmalı. Ama kalkıp da homoseksüellerin Türkiye'de pozitif ayrımcılıkla avantaj kazandığını söylemek komik. Türkiye her cinsel yönelimlere olumsuz bakış listesinde ilk onda.


2-Dogal Rota(?): Böyle bir kavram doga bilimlerinde yok. Sosyalbilimciler ne dogal ne degil tartismasina girmeyeli en az bir yüzyil oldu. Başka bir dayanak bulabilirsiniz homofobikliğinize ama bu dayanak bilim değil.

3-Kisisel Tercih, Hak ve Özgürlükler: Ödevler de vardı, onlara n'oldu? Anayasanın eşitlik ilkesine karşı çıkıyorsunuz(bkz: özgül ayrım yasağı). Kişisel tercihiniz özgür iradenizle bir terör örgütü üyesi olmaksa bu tercihiniz suçtur. Tercihiniz kırmızı pantolon yerine siyah pantalon almaksa, suç değildir. Kısacası her tercih, suç öğesi bulundurmuyorsa tercih olarak kalıyor.

Homoseksüel olmak suç unsuru teşkil etmiyor, dolayısıyla haklı nedeniniz yok, hukuki olarak.


Homofobiksiniz ama lütfen buna bilimle ya da hukukla aciklamaya kalkmayin. Yok hak ve ozgurluklermis yok dogal rotaymis...

Kısacası, nefret etmek hak, nefret söyleminde bulunmak suc. Nefret soylemi kac senedir kagıt uzerinde var; yargılananı, ceza alanı yok gibi.
0
buf-e kür
(13.02.18)
Türkçemizde "gey" diye bir kelime var, lütfen kullanalım ve kullandırtalım.

Demek istediğin şey doğanın rotası değil, genlerin rotası. Eş cinsellik doğada da (vahşi doğada) mevcut. Tabii bir şeyin doğada olması o şeyi ideal yapmıyor, doğada bir sürü şey oluyor. Peki neye göre ideal? Canlıların temel yapı taşı ne? Hücreler. Hücreyi ayırt edici hâle getiren şey ne? Genler. Genlerin tek amacı ne? Kendini yeni canlılara aktarmak. Demek ki eş cinsellik genler için ideal değil, onun dışında bir sıkıntısı yok. Ha diyorsan ben genciyim, genler ne derse o, zaten istesen de istemesen de genlerin kölesisin. En azından böyle durumlarda onlara zıt gidebilirsin.
0
i was made for you
(13.02.18)
Siz sanırım Türkiye'de eşcinsellerin yüksekten atılarak, üstlerine duvar uçurularak öldürülmediği için eşcinsellere pozitif ayrımcılık yapıldığını düşünüyorsunuz herhalde.

Ben daha bu zamana kadar pozitif ayrımcılığa uğrayan bir LGBTİ+ birey görmedim. Her yıl onlarca trans öldürülüyor, nefret suçlarına maruz kalıyor, darp ediliyor.

Çoğu işveren gey olduğu bilinen birisini işe almaz, işe alınsa bile kadınsa erkekler tarafından taciz edilir erkekse ta*ak geçilir.
Sanırım farklı ülkelerde yaşıyoruz. Türkiye Kadıköy, Moda, Çankaya, Beşiktaş değil. Plazalardaki aşırı özenti tiki hayatınızdan ve bu ilçelerden dışarı çıkarsanız Türkiye gerçekleri ile yüzleşirsiniz.
0
tahin pekmez yoğurt
(13.02.18)
Kimseye iyi davranmak zorunda değilsin. Karşındaki insanın hakkını gasp etmiyorsan, hakaret etmiyor, saldırmıyorsan, yollarına gül dökmek zorunda değilsin. Kimseyi aşağılayamaz, alıkoyamaz, tersleyemezsin ama; gay veya değil. İnsanların cinsel eğilimleri yahut hayatlarının seninle alakası olmadığı için seni ilgilendirmez. Ha eşcinsel komşuların apartmanı ayağa kaldırır gibi seks yapıyorlarsa kafanı yastığın altına sok demek değil bu. Yeni evli çiftin seks gürültülerini de dinlemek zorunda olmadığın gibi.

Nefret edebilirsin tabii ki. Nefret bir tercih değildir ama nefretini kendin yaşamak, ona buna yansıtmamak zorundasın. Eşcinsellik de bir tercih değildir. Nefret de eşcinsellik de "karşılaştığın" bir şeydir, seçip aldığın, üstünde görüp beğenip devam ettiğin yahut beğenmeyip bıraktığın bir şey değildir. Senin hemcinsin olan bir eşcinselin, eşcinsel olduğu için senin üzerine atlamaya hakkı da yoktur; senin de eşcinsellerden nefret ettiğin için eşcinsellere sözlü veya fiziksel saldırıda bulunmaya hakkın yoktur.

İlk okula başlamadan öğrenmiş olman gerekirdi bunu; "başkasının özgürlüğünün başladığı yerde senin özgürlüğün biter". Şöyle açıklayayım; senin, arkadaşınla sarmaş dolaş "önümüze gelene bir tekme" diye diye, tekme sallayarak yürüme hakkın vardır ama; önüne çıkan insana tekme atma hakkın da yoktur.

Bir dahaki sefere "simit" oyunu üzerinden de açıklayabilirim.
0
lazor
(14.02.18)
Nefret kişisel hak değil o bir duygu ve hedef alma, başkasına müdahale etme niyetli bi duygu.
Nefret duygu piramitlerinde negatif tarafta yer alır ve piramidin en alt noktalarındadır.
Nefret kelimesinin gelişigüzel kullanılması, günlük dilde çokça yer alması bireysel ve toplum sağlığı yönlerinden çok sakıncalı. Homofobiklik toplumun bir kesiminin doğal rotayı bozduğunu iddia etmekse nefret etmeyi hak olarak görmek toplumun tümünün doğal rotasını bozmak demek.

Duyguların tutumlarımıza etkisi (mesela nefretin bireyi ve toplumu götüreceği yer) ve aynı zamanda geylere iyi davranma seçiminin nedeni bebek ve daha büyük çocuklarla yapılan şu çalışmada var:
www.youtube.com
Şu da konuyla çok alakalı başka bi çalışma:
www.matematiksel.org
ve şunlar, ayrımcılıkla ilgili:
www.termodinamik.info
www.youtube.com

Bizim "Doğanın doğal rotası" ve "doğada bu var" konusunda söylemlerimizi değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü artık evrimden hepimiz haberdarız ve doğada olan her olguyu seçmediğimizi ve seçmemiz gerekmediğini biliyoruz.
Doğada leş seviciliği var. Bi canlı türü ölen eşine sperm (yada adı her ne ise) bırakıyor. Yani ölüye tecavüz ediyor. Biz bu davranışı uygun bulmuyoruz çünkü bıraktığımız spermin hayat bulmayacağının "farkında"yız ve adını koyuyoruz bu nekrofili'dir tedavi edilmesi gerekir diyoruz.

Doğanın doğal rotası dediğimiz olguya evrimi bilerek bakmak lazım. Bilim bize doğal rotayı çok güzel açıklıyor. Mesela;
www.sciencealert.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.02.18)
(3)

hpv testi yapılamıyor, başka teşhis yolu var mı?

hayat aklini konusacak bir filozof uret
smear alındıktan sonra hemen yapılamıyormuş. bi şube smear alındıktan sonra iki ay diğeri 3 ay demiş. doku birikmesi lazımmış. (ketem) smear alınan yer üniversite hastanesi, smear alıp bi kağıda hpv yazıp bunu yaptır demişler.(smear o sırada o hastanede normalde bakılmadığı halde "seninki acil, acil
smear alındıktan sonra hemen yapılamıyormuş. bi şube smear alındıktan sonra iki ay diğeri 3 ay demiş. doku birikmesi lazımmış. (ketem)
smear alınan yer üniversite hastanesi, smear alıp bi kağıda hpv yazıp bunu yaptır demişler.
(smear o sırada o hastanede normalde bakılmadığı halde "seninki acil, aciler için olan kit kullanılacak"gibi bişi demişler.) hpv için smear alınmaması gerektiğini bilmiyor mu üni hastanesinde çalışan doktor anlayamadım...

neyse, o bi tarafa çözüm için;
hasta olarak ne yapılması lazım bu aşamada? başka tahlil, teşhis yolları var mı?

hasta gss ödemesi nedeniyle zaten çok gecikmiş durumda ve çok ağrısı var. idrar ve kaka yapmakta çok zorlanıyor.
CA125 35 çıkmış (H)<=35
Ca19-9 20.46 <27
CA15-3 22.30 <=25
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.02.18)
bakın bu hpv konusunda, sorunuzla direk alakalı olmayarak, çok dikkatli olun. özel bir hastane bizi hpv'siniz diyerek soyup soğana çevirmeye kalktı. bir tür apartman hastanesi. yaşattığı korku da cabası tabi.
tr nin en pahalı hastanelerinden birinde tekrar muayene ve gerekli testleri smear vs. yaptırdık. temiz çıktı.
anlayacağınız hastaneler bu hastalığı biraz ticari olarak kullanıyorlar. eğer devletten özele giderseniz, bu dediğimi hatırlayın, baştan iyi bir kuruma gidin.
geçmiş olsun.
0
retiredcolonel
(12.02.18)
Smearin patoloji sonucu nedir?
0
naif hayvan
(12.02.18)
smear sonucu çıkmamış daha. 1 hafta sonra çıkacakmış.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.02.18)
(12)

pizza hamurunun kabarmaması için ne yapmak lazım?

mehmed resad
fırına atınca davul gibi şişiyor ya?! dışarıda hep incecik oluyor. napmak lazım?
fırına atınca davul gibi şişiyor ya?! dışarıda hep incecik oluyor. napmak lazım?
0
mehmed resad
(11.02.18)
Kabartma tozu ya da maya koymamak lazim.
0
ykyt
(11.02.18)
@ykyt ben fırından alıyorum hamuru, onlarda var mıdır?
0
🌸mehmed resad
(11.02.18)
Aldığımız hamur mayalıdır hocam
0
nodrama
(11.02.18)
Fırından hamur alırken yeni mayalanmışlardan almaya çalış, beklemişler daha çok kabarır.
1 ekmek hamuruna 2 çorba kaşığı un bi çorba kaşığı sıvı yağ isteğe bağlı bi parça tereyağ ekleyip yeniden yoğur. açarken ince aç bekletmeden fırına ver.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.02.18)
lahmacun hamuru kullan.
0
jadle
(11.02.18)
üzerini malzemeyle doldurmadan önce hamuru çatalla ya da kürdanla birkaç yerinden delin.
0
blatta hiberna
(11.02.18)
Önce tavada 5-10 dakika altını ısıtıp sonra tavayla birlikte fırına koyun.

Pizza hamuru ekmek hamurundan farklıdır. Pizza hamurunda da maya olur ancak ekmek hamuruna göre daha şekerli bir hamurdur.
Kendiniz deneyebilirsiniz. Ha vaktiniz filan yoksa da dediğim gibi deneyin bir de. Çok kabarmasın ve çıtır olsun diye öyle yapıyoruz biz fırın taşı olmadığında.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.02.18)
Hamuru kendin yap. Ben yaptigimda kabarmiyor.
0
stavro
(11.02.18)
açılın ben hamurcuyum, hocam ekmek hamurundan iyi netice alamazsın, dikkat edersen pişmiş ekmeğin iç formu ile pizzanın ki apayrı.

git kuru maya al, un al birazda tuz bitti gitti.

ölçüleri yazar, ben mesela bir pizza hamuru için tatlı kaşığından az atıyorum,(büyük boy pizzadan azcık ufağını düşün) tuz ekliyorum, bi çimdik şeker ekliyorum, içine koyduğum su da ılık oluyor. tabi üstüne streç film çekiyorum ya da poşet içine koyup, soğuk olmayan bi yerde bekletiyorum.

sonra yoğuruyorum, öyle vıcık vıcık olmıycak ama çok katı da olmayacak.


2 3 saat sonra hazır hamur.

aslında senin demek istediğin şu, ben hamur aldım, pizza gibi açtım, pizza da yaptım ama çok kabardı, üstündekiler sağa sola aktı, bunu nasıl önlerim?

çok basit pizza hamurunu çatalla delerek. çatalla komple del her yerini.

www.hediyefabrikasi.com

ayrıca pizza hamurunu açabilmek de önemli, kalın açarsın, kek gibi olur, ince açarsın ince olur.
0
Photographer
(11.02.18)
Glutensiz unlar (karabuğday unu örneğin) kabarmaz, gluteni düşük siyez gibi unlarla da yaparsanız çok kabarmaz.
0
neferkitty
(11.02.18)
hamurunu kendin yap. +1

(bkz: pizza hamuru)
0
naksidil
(11.02.18)
Hamurla uğraşma, tortilla ekmeğini taban olarak kullan
0
kompisko
(11.02.18)
(9)

Aklımdan geçeni kolayca dile getiriyorum ve bundan çok rahatsızım.

taktikmaktikyokbambambam
Mesela bir ortamda bir şey soruluyor diyelim. Nano saniyede vereceğim cevabın yaratacağı tepkiyi ön görüp bile bile dile getiriyorum. İçimde patlamasına asla izin vermiyorum ama böyle olunca da dışımda patlıyor. Aslında asıl böyle içimde patlıyor da diyebiliriz. Olup bitince niye dedim niye dedim di
Mesela bir ortamda bir şey soruluyor diyelim. Nano saniyede vereceğim cevabın yaratacağı tepkiyi ön görüp bile bile dile getiriyorum. İçimde patlamasına asla izin vermiyorum ama böyle olunca da dışımda patlıyor. Aslında asıl böyle içimde patlıyor da diyebiliriz. Olup bitince niye dedim niye dedim diye kendi canımı sıkıyorum. Sizlerde de var mı böyle bir şey? Açıkçası bir görev adamı olup bir işi bitirene kadar sessiz kalabilmeyi çok isterdim ama duygularımı ve daha da önemlisi fikirlerimi çok kolay açık ediyorum. Bulunduğum bir konum itibarıyla gerçek fikirlerime dair yalan söylemek işteki ömrümü uzatır ama uzun süreli olmaya kısa süreli olup istediğini söyleyebilmiş olmaya tercih ediyorum ve bunu biraz fazla hızlı karar alarak yapıyorum. Ama mesela ağzında bakla ıslanmaz tipinde insanlardan olmadığını düşünüyorum. Sırrınız benimle gömülür ama iş kendime gelince her şeyi açık ediyorum. Sizce nasıl hissetmeliyim bu durumda?
0
taktikmaktikyokbambambam
(11.02.18)
aa aynı ben
0
euteamo
(11.02.18)
merak etme... hayat bu özelliğinle ilgilenecek.

askerlikte, iş hayatında, sonrasında evlilik filan derken geçecek :)
0
runagain
(11.02.18)
Rahatsızlığının kaynağı sorunun içinde saklı. İstediğini söylemiş olmayı tercih etmeye devam edersen rahahatsızlık duymaya da devam edeceksin demektir. İstediğini söyleyen istemediğini işitir diye boşuna dememiş atalarımız. Söz gümüşse sükut altındır da var ama ben ona pek katılmıyorum. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır daha kullanışlı daha faydalı yaklaşım. Diyecek olduğunu yine de ama daha farklı söyleme yolları düşün. Pratik yaptıkça zaman içinde oturur, hem söylemek istediğini söylersin hem rahatsızlık boyutunda söylememiş olursun.

mesela; birine yanlış yaptığını söylerken "aptallık etmişsin" veya daha fena söylemi "aptalsın" demek yerine "şöyle yapsaydın bu kadar üzülmezdin" demek gibi...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.02.18)
Bi üst duyuruda bu soruya cevap verilmiş. Oradan anlaşılıyor aslında. Öne çıkma, belli olma, fark edilme arzusu. Yüksek sesli konuşmak yerine tercih ettiğiniz.
0
hasmetizm 2046
(11.02.18)
hasmetizm +bin
tespit gibi tespit yapmış kimse kıvırmaya kalkmasın.
0
La Femme D'argent
(11.02.18)
Nick olayı kişiliğimi yansıtıyor mu emin değilim. Alım açılınca o ara dillere pelesenk olmuş laf geldi aklıma yalnızca. Ben de alıp geçtim.

Doğru ifade edemediğim noktalar var. Kimseye kırıcı bir şey söylemiyorum. Patavatsızlık boyutunda değil söylediğim şeyler. Tanısanız bu duyuruda yakındığım şeyin gerçeklikle örtüşmediğini bile düşünürsünüz.

Geçimimi bir şeyler öğreterek sağlıyorum. Yeni öğrendiğim bir şeyi öğrencilerle hemen paylaşıyorum. Kendimi asla tutamıyorum. Bu yeni öğrendiğim şeylerin açıklarının olduğunu ve gelecek soruların henüz cevap veremeyeceğim için beni zor duruma düşüreceğini bilsem bile o bilgiyi aktarıyorum. Soru geliyor ve ben de tabiri caizse apışıp kalıyorum. Ama öğrendiğim bu bilginin farklı yorumlanabilecek olma ihtimali ve benim o fırsatı kaçırabilecek olmam içten içe beni yiyor.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(11.02.18)
bunu baştan diyeydin ya :)
mesele bilgiyi paylaşmaksa aynen devam et. öğrenciler sorunca bilmediğin yerde "onu bilmiyorum, araştıralım" diyebilirsin. böylelikle hem onları araştırmaya yönlendirirsin hem "bilmiyorum" diyebilmeyi örneklendirmiş olursun, hem soru soran onure olur "aa ne güzel soru" dersin, herkes anlamaya güzel sorular sormaya yönelir.. bi tomar artısı var. hiç bozma bence aynen devam et.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.02.18)
askere gittin mi?
0
silver apple
(11.02.18)
Askere henüz gitmedim.

Başıma iş ya hiç gelmedi ya da hep geliyor. Yani çok büyük bela açmadı başıma ama mutlaka "Bir insan yargılanacağını bile bile bunu neden söyler?" bakışlarına çok maruz kaldım. Kabul edilebilir risk seviyesinin olması gerekenden yüksek olması. Bu tanım çok hoşuma gitti.

Bilmiyorum, emin değilim, galiba, olmalı, olabilir bunlar aşırı kullandığım kelimeler filozof hocam. Aslında kendimi yanlış ifade edip kendimi beni yanlış anlayanların önüne attığımı düşünüp silmeye gelmiştim duyuruyu. :))
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(11.02.18)
(8)

Dil-biliş gelişimi hakkında

femme vitale
Hangisi diğerinin sebebi/kaynağı/öncülüdür? Başlangıçta dil mi yoksa biliş mi vardı? Biliş geliştikçe mi dil zenginleşir yoksa dil zenginleştiği için mi biliş gelişir?
Hangisi diğerinin sebebi/kaynağı/öncülüdür? Başlangıçta dil mi yoksa biliş mi vardı? Biliş geliştikçe mi dil zenginleşir yoksa dil zenginleştiği için mi biliş gelişir?
0
femme vitale
(11.02.18)
Dil bilişi döver
0
benaslindayohum
(11.02.18)
Peki anlatabildiğimiz kadar mi varız, anlatamadığımız kadar mı?
0
🌸femme vitale
(11.02.18)
insanoğlu acizin önde gideni...
Varız diyebilmek mümkün değil, sonsuzluğun yanında...
0
benaslindayohum
(11.02.18)
Ikisi de birbirini besler. Iki ayak uzerinde durma ile baslar, alet yapma ile devam eder. Bilissel yetenekler iyice gelismeye baslar, iletisim yetenekleri kuvvetlenir, bu bilissel becerinin daha ivmelenmesine yol acar, vs vs. Beynin evrimi bir dongu seklindedir. Hangisi daha onceydi bilmek cok mumkun degil. Homo sapiens'in konusmasinin onunde bir engel yoktu, Neandertallerden pek emin degiliz.
0
evrim halkasi
(11.02.18)
Hayvanlarda dil yok ama biliş için aynı şeyi diyemeyiz özellikle şempanzelerde. Öyleyse dilden önce dilin ortaya çıkması için gerekli kapasite ve hazırlık.
0
siyah giyen adam
(11.02.18)
Biliş dilin öncülü ama dil bilişi besler.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.02.18)
Bu psikoloji ve dilbilimde hala üzerine çalışılan bir konu. Karşıt görüşler ve bu görüşleri destekleyen farklı bulgular var. Linguistic relativity bunlardan biri.

Whorf, Gleitman, Papafragou, Pinker ve Boroditsky'nin makalele ve kitaplarına bakabilirsiniz.
0
fotrsapka
(11.02.18)
Önce biliş sonra dil sonra daha boyutlu biliş.

Papağan ve saksağan da konuşuyor ama ne dediklerinden haberleri yok, köpek havlıyor ama ne dediğinden haberi var.

Önce masayı düşünüyorsun sonra masa yapıp ona masa diyorsun. masa objesi masa kelimesiyle senin bilincinde imaj olarak yer alıyor. Bir noktada değil birden fazla noktada kayıt altına alınıyor. Ondan sonra yaşam tarzına göre, düşündüğün konuya bağlı olarak (bütünün içinde) masa kelimesiyle farklı farklı ifade içeren imajları geri çağırıyorsun.
Diyelim koltuk objesiyle hiç tanışmadın. biri "koltuğun altında şu var" dediğinde kolunu kaldırıp koltuk altına bakarsın. konuşmayı yeni öğrenen çocukların bizi gülümseten ifadeleri aslında dil ve biliş durumlarının tatlı örnekleri. bu koltukaltı hikayesini ben bizzat yaşadım mesela. çocuk kolunu kaldırıp koltukaltına baktı :)

Dil bilişin gelişmesinde birincil etken ve biliş de dilin gelişmesinde birincil etken.

Peki, anlatabildiğimiz kadar mı varız anlatamadığımız kadar mı;
anlayabildiğimiz yer ve boyuttayız.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.02.18)
(21)

Türkiye'yi gezememe durumuna üzülmüyor musunuz?

m e b
Sorum gezenlere değil de gezemeyenlere.Çoğu kez Türkiye tanıtım veya gezi rehberlerine bakıyorum. O kadar doğal ve tarihi güzellikler var ki... Herhalde bunları gezmek için bayağı bir zengin olmak ya da en azından geçim sıkıntısı çekmeyen biri olmak lazım. Elin turisti kadar kendi ülkemizin gezilece
Sorum gezenlere değil de gezemeyenlere.
Çoğu kez Türkiye tanıtım veya gezi rehberlerine bakıyorum. O kadar doğal ve tarihi güzellikler var ki... Herhalde bunları gezmek için bayağı bir zengin olmak ya da en azından geçim sıkıntısı çekmeyen biri olmak lazım. Elin turisti kadar kendi ülkemizin gezilecek yerlerini göremiyoruz gibi hissediyor ve üzülüyorum. Şu an işsizim ama çalışan olsam da yine buna gücüm yetmezdi %99.9. Siz üzülmüyor musunuz sadece evde olmaktan ya da bir ev-iş arası mekik dokumaktan? Yoksa bu halinizden memnun musunuz?
0
m e b
(10.02.18)
Bu halimizden memnun değiliz. Ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunuyor falan değiliz çünkü bunca borçlu ve pahalı yaşamakla. Fakat ülkem gezememekten ziyade insanımın doğru düzgün eğitim alamamasına üzülüyorum. Öyle çok şey mahvoldu yıkıldı ki tekrar yapılması için nesiller lazım artık...
0
yaren
(10.02.18)
Türkiyeyi gezme olayına taktım bende .Boş vaktim varken başladım.İşini bilen rehberle çok farklı. İlk olarak istanbul içi rehberli turlarla başladım.O kadar güzel hikayeler var ki bilinmesi gereken. Daha gideceğim 10-11 şehir var ve hepsinde rehber hizmeti de alıcam. Ben baya üzülüyorum Türkiyeyi tam olarak gezmeden yurtdışı sevdasına kapılmak bana biraz saçma geliyor.O yüzden ilk hedefim karış karış istanbul.Sonra da diğer şehirler. 4 ile çarpma durumu olmayınca burda paramız değerli, rahat rahat gezilebilir az bir bütçeyle.Ucuz uçak kovalamak lazım.
0
ırene adler
(10.02.18)
Valla ben zengin degilim ama epey gezdim. Oyle sirt cantasiyla cadirda madirda kalip da degil, adamakilli otelde kalarak. Bazen orta seviye, bazen 5 yildiz. Hayatimda hic otostop falan da cekmedim, bunlari belirtme sebebim guc yetmeyecek seyler olmadigini anlatabilmek. Tekrar ediyorum zengin degilim. Atla deve degil boyle seyler. Bana gore de IphoneX alanlar zengin mesela.
0
stavro
(10.02.18)
benim mutlaka yapmam gerekenler listemde bu olay belki 6 ay büyük bir araçla her yere gidip gezip ne varsa görüp yiyip arşivlemek
0
dedim dedim de kime dedim
(10.02.18)
Gezemiyor değilim gezmiyorum. Üzülmüyorum da.
0
Adramelekhh
(10.02.18)
ben de yurtdışına çıkma olayına taktım:) 25 yaşına geldim gittiğim tek yer Kıbrıs. vallahi artık kafayı yiyeceğim. interrail mi yapsam diyorum bu yaz.
0
nothing in my way
(10.02.18)
herkes gezmek ister. çok az paralarla türkiye ve dünyayı gezen insanlar var, görüyoruz youtube dan. ama daha rahat gezebilmek için biraz para lazım bence. parasız zor.
0
Neill
(10.02.18)
Her haftasonu elimden geldigince bir yerlere gidiyorum :) her yerde hilton’da kalmayi arzu ermediginiz surece her yere gidilebilir.
Su anda adanadayim, gidis gelis 180 tuttu. Burda harcadigimiz kisi basi 110 tl :) yapilabilecek cogu seyi yaptik :d
Herkesin olup bittigi kars uc gun icin totalde 400e mi ne patladi.
Gunu birlik kamplar filan cok daha az tutuyor.

Kendi kendimize engel cikartiyormusuz gibime geliyor.
0
fakyoras
(10.02.18)
Anan tanrım, hayatı kaçırıyorum anksiyetesi bu. Paran, fırsatın varsa, denk getirirsen, içinden de gelirse gezersin. İnstagram dolsun diye kendini oraya buraya atarsan keyif almazsın zaten.
0
femme vitale
(10.02.18)
üzülüyorum.
0
sutlu nescafe
(10.02.18)
şu aşamada üzülmüştüm ben ilk:
milano'da bi hosteldeyim, üst yataktaki kızla kahvaltıda karşılaştık, hem yiyor hem sohbet ediyoruz. nerelisin şuydu buydu klasik sohbetler. kız türkiye'ye gelmiş, bir sürü yer gezmiş. anlatıyor "ürgüp çok güzel dimi, pamukkale fotoğraflardaki gibi değildi" diye. he hü evet diye geçiştiriyorum, kız sonra sordu "gitmedin mi yoksa buralara" diye. ya işte fırsat olmadı şuydu buydu dedim, "e ama buraya gelmeyi biliyorsun, kaç gündür geziyormuşsun anlatıyorsun sabahtan beri, en az buradakiler kadar ilgi çekici sizin oradakiler de" diye bi azar kaydı bana. haklısın bacım ne diyim dedim.

ilk o zaman dank etti, efes-çanakkale hariç hiçbir önemli yer görmedim ama sorsan italya'yı daha iyi bilirim. sonra ders aldım mı, hayır tabii ki; hala gidemedim. enerjim varken oraları gezeyim, buralar kaçmıyor ya, biraz yaşlanınca da gezeriz diyorum bi yandan, öte yandan da aklımın ucunda. insanın yakınındakine az değer vermesi, nasıl olsa avuç içinde diye üzerinde durmaması durumu sanırım. üzülüyorum ama bu konuda ciddi bir adım atmıyorum kısacası. bakalım...
0
Bruce
(10.02.18)
ülkenin cok kismini gezdim, dogu ve guneydoguda istisnalar haric hic gezemedim.cok istiyorum ama iste.

sirf antalya iline bi ay rahat ayrilir, o kadar cok yer var ki. seviyorum ulkeyi de toplu tasima sikinti. belki daha cok tren-otobus baglantisi olsa daha da cok gezerdim.
0
kuehles blondes
(10.02.18)
ben halimden memnunum, gezmek için de o kadar paraya ihtiyaç yok. biz 3 kişilik bir aile olarak kendi arabamızla ve çadırla geziyoruz. yemeklerimizi falan hep kendimiz yapıyoruz. gayet ekonomik oluyor.

bir de gezerek çalışma durumu var, o o kadar şahane bir durum ki anlatamam.
0
babilbaligi
(10.02.18)
birlikte gezebileceğim kafa dengi birisi olsa gezerim. tek başına gezmek sıkıcı oluyor.

hatta hayalim var şöyle eski model bir araba alıp anadolu yollarında gezip tozayım.
0
tabudeviren
(10.02.18)
Üzülüyorum. Sevgilimle yapılacaklar listemiz var, mümkün mertebe biriktirdiğimizden gezilere para ayırmaya çalışıyoruz. Bir iki günlük bile olsa. Ama keşke daha sık gezebilsek çok isterdim para ve zamanımın daha fazla olmasını
0
mutlusismankedi2015
(10.02.18)
Vakit varken para olmuyor, para varken vakit olmuyor, her ikisi olduğunda artık gezecek hal kalmıyor :)

Gezmek sevilince bi yolu bulunuyor aslında. Önceliği gezmeğe veriyorsun çünkü. Sigarayı bırakıp sigara parasıyla gezmediği yer kalmayan tanıdıklarım var. Alışverişlerini dikkatli yapıp epey fark yaratan var, onunla geziyor. Bi oda, az eşya, minimal yaşam bol gezmek yapan var..
İndirimli uçak bileti takip edebilirsin, blabla car gibi uygulamalar var...

Başında çoluk çocuk yok, sırtında tuz torbası yok. İllaki bi yöntem bulursun. Bi süre geçici bi işe gir, o parayla git gez. Gençsin, erkeksin, bu yönlerden de kısıtlanacak bi durumun yok.

mesela bi örnek:
www.facebook.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.02.18)
@hayat aklini konusacak bir filozof uret: Çok güzel konuşuyorsunuz da maalesef yine de aileden gelen istekler, maddi yetersizlikler ve çalışan bir birey olunca da tatmin etmeyecek derecede kısıtlı zaman dilimleri hep bu zevke engel oluyor ister istemez. Yine dediğiniz duruma geliyor aslında: İş olunca zaman olmuyor, zaman olunca para olmuyor. Bazıları dünyayı uzaktan görmeye gelmiş gibi...
0
🌸m e b
(11.02.18)
yıllar önce, lisede miydim neydim, yaz tatilinde koltuğa yayılmış tv'deki klişe gezi programlarından birine bakıyordum. programda belden aşağısı felçli bir ingilizle karşılaştılar. bizim kıyı şeridine tatile gelmiş, çok beğenmiş ve yerleşmeye karar vermiş. program arasında hava alayım diye kalkıp bizim balkona çıktım. karşıda teyze apartmanların arasından günde ancak 2 saat güneş alabilen 2-3 metrekarelik balkonunda güneşleniyordu.
kendime karşı biraz acımasızımdır, bu nedenle kendime üzülmem ve zaten şahsen hak ettiğim hayatı yaşadığımı da düşünüyorum, yalnız böylesi durumlarla karşılaştığımda başkası için üzüldüğüm oluyor.
0
misterturist
(11.02.18)
ben çok üzülüyorum, fakat yapacak pek bir şey de göremiyorum. gezmek istediğim onca yer varken 15 günlük yıllık izin pek umut vadedici gelmiyor. gap yıl şartmış, bunu anlıyorum şimdilerde yeni yeni hatta.
0
yaraticinick
(11.02.18)
Üzülüyorum. Zaman ilerledikçe yapma şansımın da azaldığını düşünüyor ve daha çok üzülüyorum. Bir de Türkiye’nin koca dünya üzerinde kapladığı yere bakıyorum, daha da üzülüyorum.
0
lazor
(11.02.18)
TÜrkiye'de şartlar maalesef sadece çalışmaya itiyor insanı. bir yer gezeyim, iki yer göreyim işi bitti asgari ücretli için. Gitmeye kalksa işi bırakması lazım. Ben Afyonkarahisar'da gezilecek yerler olduğunu bilsem bile savaş alanlarının olduğu yerleri gezdim. Bilinen yerlerden ziyade araba ile köy yollarından giderek ismi bilinmeyen şehit mezarlarını gördüm. Hala da geziyorum. Afyonkarahisar'da bile çoğu yeri gezemediysem bütün Türkiye benim için çok büyük bir alanmış gibi geliyor. Halbuki dışarıdan bir çok arkadaşımı gezdirdim. Onlar da; Ülkeyi hiç gezmemişiz." diye hayıflandı. Son olarak üzülüyorum gezemediğim için.
0
ceyhan prensi adana
(11.02.18)
(15)

''ülkenin bölünmesini istemek'' suç mudur?

error522
böyle bir cümleyi kurmak legal midir?ya da bu cümle nasıl dile getirilirse suç olmaz?mesela ''ülkenin bölünmesi gerektiğini düşünüyorum'' demek ''ülke bölünecek'' demek ''ülke bölünmelidir'' demek bunlardan hangileri suçtur. ''ülkenin bölünmesini istiyorum'' demek suç mudur?sadece benim yazdıklarıma
böyle bir cümleyi kurmak legal midir?

ya da bu cümle nasıl dile getirilirse suç olmaz?

mesela ''ülkenin bölünmesi gerektiğini düşünüyorum'' demek ''ülke bölünecek'' demek ''ülke bölünmelidir'' demek bunlardan hangileri suçtur. ''ülkenin bölünmesini istiyorum'' demek suç mudur?

sadece benim yazdıklarıma bağlı kalınmasın. yukarıda yazdıklarımın hepsi birer örnek. özellikle bu cümleleri merak ediyor değilim konunun kendisini merak ediyorum.
0
error522
(10.02.18)
Değilse de bunu söyleyen iyi bir sürünmeli karakollarda adliyelerde. Yakınında özel harekat merkezi falan yok mu? Git sor istersen. Onlar nasıl bölünemeyeceğini anlatırlar.
0
1adam
(10.02.18)
olmamalı ama suç. hele ohal varken.
0
sir gawain
(10.02.18)
Tarihte bunun suç kabul edildiği ve edilmediği durumlar olduğundan bunun cevabının aslında çoğu durumda olduğu gibi "sahip olunan güç" ile alakalı olduğunu düşünüyorum.

Güçlüyseniz,bu, ülkenizin bölünmesinin sadece yargı ve yasama ile değil yürütme ile de garantiye alınacağı şekilde, yürütmenin aksi hallerde yargılanmak suretiyle suçlu bulunabileceği veya ehliyetinizin alınması gibisinden bir tür cezai yaptırımı olabilecek bir eylem.

Güçlü değilseniz yasanıza rağmen bunun konusu ettirilir ve federasyonlar tartışılmaya başlanır. Bir federasyonu oluşturma iradesi ülke içerisinden geliyorsa bu genelde sömürgecilik dönemini sömüren tarafta yer alarak atlatmış ve size yaşatmadığı rönesansı, reformu kendisi yaşadığından temel haklarına el sürdürmemeyi iyi öğrenmiş bir devletten bahsettiğimiz anlamına gelir.

Belki ülkenin bölünmesini gerektiğini düşünmeniz ile ülkenin bölünmesini istemeniz, bunlarıı sesli ifade ettiğiniz noktada, içerdikleri ve pratik edilmesini önerdikleri inisiyatifin derecesi anlamında sergiledikleri nüans dolayısıyla potansiyel tehlike addedilmeleri söz konusu olduğunda farklı değerlendirilen yargılardır. Bilmiyorum.

Ancak neyin suç olduğu ülkede kimin güç sahibi olduğuna bağlı. Bunun örneklerini her zaman görüyoruz aslında ülkeler üstü BM gibi yapılanmalarda da görüyoruz.

Oylamalarda G8'den 6-7 ülkenin onaylamadığı bir öneriyi ABD uyguladığı zaman ya da varolan yasamıza göre TC içerisinde aslında hükümetler ardı sıra ve günbegün suç işlerken siz bir vatandaş olarak güç sahibi yönetime payanda olacak sözleri sarf ettiğiniz zaman adınıza şikayette bulunulsa bile ya işleme sokulmuyor, ya sizi şikayet eden ettiğine pişman ediliyor, ya da göstermelik bir ceza alıp gizlice tahliye ediliyorsunuz.

Ya da aslında siz ülkedeki mevcut muktedir gücün çıkarlarına karşı söylemlerde bulunuyorsunuz ancak söylemleriniz halkın da çıkarlarının aleyhine. Bu noktada ceza almıyorsanız siz dış bir kuvvet kaynağının baskı noktalarından birisiniz. Yani güçlü değilseniz de güçlü olanın verdiği momentumdan yararlanarak suçunuzun gerektirdiği yaptırımı geçersiz kılmış olursunuz. Örnek Nagehan Alçı ve benzerleri. Tutuklanmadan önceki Mehmet Baransu vs. Hatta ülke çıkarına karşı hareket etmeleri için iktidara gelmelerine evvelden karar verilmiş hükümetler.

Siz vantuz balığı olarak köpekbalığına ne kadar yakınsanız ve köpekbalığının çıkarlarında rolünüz ne kadar enstrumantalse, yargılanmaktan o kadar muaf, yaptırımdan da azadesiniz, dolayısıyla.

Sorunuza verilecek hiçbir teorik cevap kıçınızı sağlama almanızı realist bir bakış açısı kadar sağlayamaz. Bununla beraber ülkenin bölünmesini isteyen insanları aniden beliren bir şimşeğin ikiye bölmesini de ben istiyorum çünkü isteklerini dile getirirken yaşadıkları yerin sadece kendilerine ait olmadığını çok kolay unutmaktalar.
0
godoşu beklerken
(10.02.18)
anayasal suçtur.

hiç kimse benim izmir'den kalkıp bayburt'a turist olarak gitmek için vize başvurusunda bulunmamı zorunlu kılabilecek hadde ve hakka sahip değildir.

bu sınırlar içerisindeki her karış toprakta, bu anayasayı yapan ve yaşatan toplumun her bir ferdinin ayrı ayrı hakları vardır.
0
attirmayin makedonun kafasini
(10.02.18)
iyice ortaokul kantini gibi oldu ülkedeki seviye. ama sonuç itibariyle hukukun olmadığı bir ortamda işe gelmeyen her şey suç olabilir. durum da şu anda öyle.
0
n62
(10.02.18)
Alıntıdır :

Anayasamız “federal devlet” şeklini değil, “üniter devlet” şeklini benimsemiştir. Anayasamızın 3’üncü maddesine göre, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür”. Ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlükten yukarıda açıklandığı gibi “üniter devlet” anlaşılır. Dolayısıyla Türkiye’de federal devlet şeklinin kurulması Anayasaya aykırı olur.

@titiraprap
açık konuşayım. Bu duyuruda ciddi bir nicki olmayanın, ciddi konulara katkı sağladığını görmedim maalesef. Hayat öyle düşündüğün gibi toz pembe kelimelere mahkum değil.
0
1adam
(10.02.18)
tebrikler gerçekten mükemmel cevaplar. bir tane ''konusma ben konusuyorum daha bitirmedim'' düzgün cevap vermiş. ben yine de zahmet edip cevapladığınız için herkese tik attım. herkes duygusal cevap vermiş.

arkadaşım ben sıradan bir insanım. sanki istesem ülkeyi bölücem. ayrıca böyle bir niyetim olduğunu nerden çıkardınız. diyelim ki bana bu argümanlarla gelen biri var ve belki onu mahkemeye vermek istiyorum. özellikle 1adam direkt bana saldırmışsın. bana ne saldırıyosun. yıllardır bu ülkenin en hassas değerlerini ayaklar altına alanlara saldır. bana ne saldırıyosun.

şimdi olaya teknik olarak yaklaşacak olursak özel harekatmış yok seyahat özgürlüğümü engelleyemezsin falan filan gibi konuyu anlamsız şekilde genişletmeden bakmaya çalışın, birisi tivitırdan büyük harflerle ''ülke bölünsün istiyorum'' yazsa bunu da bir savcı görse ''vay bunu diyemezsin al sana mahkeme'' dese hakim de ''vay sen bunu diyemezsin al sana hapis'' der mi?

tamam anayasada ülke bölünmez bütündür yazıyor okey. ama mesela başörtüsüyle memur olunmaz da yazıyordu. ama biçok kişi başörtüsüyle çalışmak istiyorum dedi. mesela eşcinsel evliliği Türkiye'de yok. LGBTİ birisi çıkıp resmen evlenmek istiyorum dese özel hareketa sor der misin, demezsin. o yüzden duygusal davranmayın sadece bir soru bu. ben sanki ülke bölünsün istiyorum. ülke gönül açısından bölündü zaten. sanırsın ben böldüm. hiçbir tarafın diğer tarafa tahammülü kalmamış. sanırsın ülkeyi ben bu hale getirmişim gibi vay şöyle vay böyle.
0
🌸error522
(10.02.18)
Ülkenin bölünmesi konusu bir anlam kargaşası yaratıyor sanırım. Şimdi Yunanistan bizden birkaç tane ada tırtıkladı, Süleyman Şah Türbesi terk edildi vs. E vatan toprağı değil mi oralar? Evet. Bölünmüş olmadık mı biz şimdi? Ülkemizi böldüler demekki, bunun müsebbibi olanlar suçludur o zaman.

Ha yok halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk edip bölmek ise anlatılmak istenen, çok güzel bölündük zaten. Şu anda hiçbir ideoloji yan yana gelip uzlaşma sağlayamayacak derecede bölünmüş durumda. Toplum olarak herkes birbirinden ölesiye nefret ediyor.

Bölücünün büyüğü dağda değil.
0
bos gezenin bos ustasi
(10.02.18)
Konusma ben konusuyorum +1

Bunu düşünmek, istemek, söylemek suç değildir bu amaçla eyleme geçmek suçtur. Ben de mesela doğuyu kürtlere verip batıda modern bir toplum yaratılmasının türkiyeye doğuya bağlı olmaktan daha fazla yarar getireceği düşüncesindeyim. Yalansa yalan deyin? Gerizekalı milliyetçiliği yapmayın burada
0
freetakilir
(10.02.18)
Yorum:
Bu memlekette işler masanın değil koltuğun işidir. Şimdiye özgü değil, hanidir böyle. Gitgide alenileşti, boyut değiştirdi filan.
Bi olgunun legal olma durumu kimin söylediğine göre değişiyor.

Kanun: Hukuçu değilim, bildiğim; fiile geçmedikçe, azmettirmeye yönelik olmadıkça, kişisel çıkar sağlama amacı gütmedikçe suç değil.
www.mevzuat.gov.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.02.18)
hahaha gerçekten komedi cevaplar var. bayburt'a gitmek isteyenler, hukuku hukukçulara bırakanlar falan asfsdf.

cevap veriyorum: yukarıdaki cümleleri kurmak suç değildir. suça iştirak bile değildir. düşüncedir. düşünmek ise suç değildir. "apo'yu severim, abdullah öcalan özgürlük şahinidir" vs demek de suç değildir.

bir fiil olmayan ve fiile dönüşme ihtimali olmayan hiçbir şey suç değildir, olamaz.

ancak; söylediğiniz şey yaralanabilir durumda olan bir takım insanların maddi veya manevi zarar görmesine sebep olacak bir şey olursa o zaman azmettirici olursunuz (bkz: azmettirmek). örnek verelim; meydana çıkıp "kürtlere ölüm" derseniz bu suçtur, çünkü peşinize takacağınız insanlarla birlikte kürtlere zarar verebilirsiniz. ama mesela izmir meydan'da çıkıp "türklere ölüm" derseniz suç değildir. çünkü türkler yaralanabilir durumda değildir. sınır aşağı yukarı burasıdır.

ancak2; bir grup kişiyle "ülkeyi bölmeye" (ülkeyi bölmek demek tam ne demek bunu da açıklarsanız hangi noktada durmanız gerekiği konusunda fikir verebilirim, yani 3 yaşındaki kuzeninizin türkiye siyasi haritasını alıp maket bıçağıyla çeşitli parçalara bölmesi filan suç değildir) meyleder ve/veya bu konuda harekete geçerseniz (tam olarak iştirake geçmeniz suç anıdır) bu evet suçtur.

not: hukukçu değilim. uzaktan alakam bile yok. ama örneğin metro çıkışında "türkiye bölünsün" başlıklı bildiriler dağıtmak suç değildir. (böyle bir planınız varsa beni de çağırın, yardım ederim).

konudan bağımsız not: hukukun çeşitli zamana veya mekana göre şekillendiğine inanan ve bu konuda ellerinden gelmeyeceğini düşünen pasifistlere hiçbir zaman aldırmayın. aklınızdan geçenleri ne kadar radikal olursa olsun söylemekten yazmaktan imtina ettiğiniz anda köleden başka bir şey olmadığınız anlamına gelir.
0
lucky strike
(10.02.18)
İçişleri Bakanlığı internet sitesinden rastgele seçtiğim iki açıklama:

www.icisleri.gov.tr
"Terör örgütü propagandası yapan, bu örgütleri öven, terör örgütleri ile iltisaklı olduğunu alenen beyan eden, halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk eden, devlet büyüklerine hakaretlerde bulunan, devletin bölünmez bütünlüğüne ve toplumun can güvenliğine kast eden, nefret söylemleri içeren 809 sosyal medya hesabı ile ilgili çalışma yapılmış, tespit edilen 358 kişi hakkında yasal işlem yapılmıştır."

www.icisleri.gov.tr
"Terör örgütü propagandası yapan, bu örgütleri öven, terör örgütleri ile iltisaklı olduğunu alenen beyan eden, halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk eden, devlet büyüklerine hakaretlerde bulunan, devletin bölünmez bütünlüğüne ve toplumun can güvenliğine kast eden, nefret söylemleri içeren 922 sosyal medya hesabı ile ilgili çalışma yapılmış, tespit edilen 227 kişi hakkında yasal işlem yapılmıştır."
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.02.18)
@hayat aklini konusacak bir filozof uret, içişlerinin inisiyatif alıp inceleme yapması ve sonra yine yasal işlem yapıyor olması "terör örgütü övmenin" suç olduğunu göstermez.
iç işleri bir yargı organı değildir.
0
lucky strike
(10.02.18)
birisi @lucky strike'ın üstüne "suçu ve suçluyu övme" suçu atsın.
0
herhaltibiliyoring
(10.02.18)
ortaya söylüyorum, siz anlayın: o kadar iyi biliyorsanız, çıkın deneyin bakalım.

ülkeyi bölmek istemek şu zamanlar dile getirilmesi o kadar tehlikeli bir şey değil zaten, merak etmeyin.

siz dinden girin olaya. yazın bir şeyler bakalım twitterdan. bakalım ne oluyor.

size şöyle söyleyeyim, artık geçti gitti ama ben ekşi sözlük davasında (baransu) dava edilen 12 kişi içinde üstü yeşil markörle çizilmiş iki kişiden biriyim.

isteyince rencide olacak adamı konyadan bile buldurdu baransu efendi. hani e muhtıra gerçekleşseydi ilgili bütün askerleri arabalarında evlerinde bombalar bekliyordu diyen jurnalci baransu.

olan şu: daha dava bile görülmeden "suç tekrar ederse 5-6 yıl hapis yemek" durumunda olduğum bir bildiri geldi savcılıktan.

oldu mu. "suç" diyor anlatabildim mi? isterse suçlusun.

ve şu dönem ülkeyi bölecek bir şey yaparsan suçlanmazsın, bölmek istediğini açıktan söylersen ama bu mallığı yaptığın için bölücüler senden kurtulmaya bakar.

duygusallık zart zurt diye saçmalamadan evvel ülkeye zaten bir bakarsanız soruyu sormanıza gerek kalmazdı. "üstünlerin hukuku vs hukukun üstünlüğü" muhabbeti boşuna yok.

TCK'da "rencide edici" gibi muğlak ifadeler istendiğinde esnetilmek veya daraltırmak için varlar. emsal davalar olursa düzgün bir ülkede artık kimi eylemler suç olmaktan kalkar.

diğer şaşırdığım şey ise ülkeyi bölmenin anayasal suç olduğunu bilmeni burada herkes bekler zaten. bunu ifade etmenin suç olup olmadığı ise bir değil birkaç maddeye, ifade şekline ve niyete bakılacağı için yoruma açık olacağından her bir durum ayrı bir vaka gibi değerlendirilecektir tahminim. emsaller kullanılsın istemezler o yüzden bu yorum özelliği youtube'daki replay butonunun kaderine mahkum. açık bir istismar var.

yani bunun örneklerini görmek sürekli mümkün. sorduğunuz soru sonrası cevaplara verdiğiniz yanıttaki istihzayı dönüp biraz bu soruyu sorabilişinizi sorgulamak adına kullanmış olsaydınız veya basit bir google amca deneyimi yaşasaydınız belki bunların hiçbiri olmayacaktı siz de bu "duygusal" cevaplarla karşılaşmayacaktınız. dip not da düşeyim: duygusallıkla doğruluk elmayla armut gibi, beraber varlığı çelişki yaratan bir şey değil. yani birisi hem duygusal olabilir hem de size yine de doğru cevap verebilir. insanlara şekil vermeye gerek yok, sorunuzu saldırı gibi algılayan yok zira. çoğu insan yazmış geçmiş zaten.

ben bunu yazıyorum zira burada kızdığım, kendini nimetten saydığı aşikar olan birine ait başka bir cevap var ve yanlışlıkta sınır tanımıyor.
0
godoşu beklerken
(10.02.18)
(8)

Hangi inernet sağlayıcı?

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Türksat kablo kullanıyorum. Çok sık arızalanmaya başladı. Haftada 2-3 arıza oluyor en az. Değiştirmeyi düşünmeye başladım. Memnun kaldığınız internet sağlayıcı var mı?
Türksat kablo kullanıyorum. Çok sık arızalanmaya başladı. Haftada 2-3 arıza oluyor en az.

Değiştirmeyi düşünmeye başladım. Memnun kaldığınız internet sağlayıcı var mı?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.02.18)
türksat kablo kullanıyorum 2000 senesinden beri , ara sıra başka lokasyonlarda tt net falan kullanmak zorunda kaldım, ben en çok kablodan memnun kaldım.

ttnet mesela alt yapısı mahalle mahalle, sokak sokak değişiyor, kimi arkadaşlar çok memnun kalırken ben total 24mbps bağlantıda 500kb yi zor görüyorum.
0
Photographer
(10.02.18)
ben de uzun süredir uydunet kullanıyorum. sadece bir kere sorun yaşamış olabilirim. eğer alternatif arıyorsanız superonline fiber derim.
0
teknikekip
(10.02.18)
Sanırım en güzeli buradan şehir, semt, mahalle bilgisi vererek altyapı yoklaması yapmak.

Mesela ben de 2000'den beri türksat kablodayım ve bunca sene içinde arıza sayısı 10'u geçmemiştir.
0
wrench
(10.02.18)
İzmir Karşıyaka'da oturuyorum ben.
Hız o kadar önemli değil, yani tabii önemli ama öncelikli olarak kopmasın, istediğim zaman kullanabileyim istiyorum. Dünden beri arıza sürüyor, şu an internete telefondan giriyorum, telefonun bataryası tükeniyor, hotspot kullanım ne kadar güvenli emin olamıyorum...

Arıza arada sırada bir iki olsa tamam da son durum benim bile sabrımı zorlamaya başladı artık.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.02.18)
Servis sağlayıcılarının kalitesi böyle genel anketlerle ölçülemez hocam. Konu komşuya soracaksınız.
0
brkylmz
(10.02.18)
Burası emekli memleketi, apartmanda en genç benim. İnternetle pek alakaları yok komşuların:)
Zaten mahalle bazlı değil arızalar, telefonla arıyorum ya İzmir geneli diyor veya bölgesel diyor.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.02.18)
valla hocam yazmıyayım yazmıyayım dedim ama bak 2000 senesinden beri bu genel arıza sayısı benim hatırladığım 3 defa, ikisi de deprem kaynaklı

onun dışında ben haftada 1 2 defa gittiğini de hatırlamam, alışkanlık halinde yani.

öte yandan 6 ay ttnet kullanayım dedim ki hala bağlı o internet başka adreste.

haftada 2 gün kesinlikle internet gidiyor, yetmiyor elektrik kesilirse, elektrik geldiğinde bağlantının gelmesi 3 4 saati buluyor, o da yetmiyor 500 600 kbps ile takılıyorum, akkyi bile dolduramıyorum.

bunun yine dışında saat 8 ile 11 arası daha da beter oluyor, zaten internet bağlatırken bi tantana oldu, işte aşağıdan kablo çekerim çekemem(girişin üstü ev daha önce süperonline fiber varmış, eşe dosta sorduk orada oturan çok kötü falan dediler, mecbur ttnet aldık), neyse abi bağlantıyı yaptılar 3 gün sonra modem bozuldu, teknik servis falan çağırdık ki teknik servis isteyince internet faturasına yansıyo, modem bozuk, götürün bunu ücretsiz değiştirecekler deyip gittiler.


gittim , dedikleri tt genel merkezine, biz değiştirmiyoruz, modem senin modemin servise gönder dediler bu sefer. lan dedim 3 gün çalışmadı ayıplı mal satıyonuz orada bi tantana çıktı, derken arkamı bi döndüm, lan bizim sitede oturan 5 kişi kuyrukta arkamda, hepsinin koltuğunun altında modem.

bak burayı iyi dinle , modemi aldım ttnetin karşısındaki bilgisayarcı pasajına gittim, kafayı kırmışım abi 15 gün bağlantı beklemişim yapmışlar 3 gün sonra modem bozulmuş ee internet yok, alcam bi modem kaç paraysa derdim o yani neyse girdim dükkana bi tane bilgisayarcı işte, adam beni gördü modem mi dedi? evet dedim, başka bişey demedim, aldı kendi bilgisayarına bağladı internet bağlantısını yaptı, bu sağlam dedi verdi elime, hatta bir de çay söyledi, açtı türk telekoma telefonu, adam numarayı bile ezberlemiş artık, günde kaç defa bu ayağı çektikleri müşteriler gidiyorsa adama,(allah razı olsun bu arada) ağzına ne gelirse saydırdı(benim bilgilerimle), hah dedi, şimdi artık internetin gelir, oradan eve gittim, bozuk dedikleri modemi taktım ve internet geldi.

sonradan anladık ki konuşunca, bu adamlar geçirmasyon yapabilmek için, genel merkezden interneti kapatıp, teknik servis çağırıp bilmem kaç para bi defa yaslıyolar sana, sonra yetmiyor, modem falan diyolar, gidiyosun modem alıyosun, tamire gönderiyorsun bu sürede yaklaşık 1 ay, 1 ay interete giremiyorsun zaten elindeki internet miktarı ile sattıkları arasında ciddi açık var, sonra bir daha teknik servis çağırıyorsun yine yaslıyolar sana bi güzel faturaya.

ne o türk telekom çok güzel türk telekom çok süper, ya ixtirsin gitsinler.

kaşınma arkadaşım kaşınma.

i.ytimg.com

modem bu ttnet ile türk telekom farklı sanırım bizimki türk telekom.
0
Photographer
(10.02.18)
@hayat aklini konusacak bir filozof uret

karşıyakanın neresinde yaşıyorsun da o kadar çok emekli var çevrende :))

bahçelievler ve civarı için superonline fiber fenaa değil. arada sorun oluyor, olmuyor değil ama sık değil. gerçi ben bunu dedim ya kesin non-stop arıza çıkmya başlar.
0
issiz karga
(10.02.18)
(20)

kitapların altını çizmeye kıyamayan bir ben mi varım?

estranged
o güzelim pirüpak kitapların altını çizmeye nasıl kıyıyorsunuz?
o güzelim pirüpak kitapların altını çizmeye nasıl kıyıyorsunuz?
0
estranged
(10.02.18)
ben de çizemem, hatta sayfayı ortadan ikiye bile ayırmıyorum doğru düzgün, kapatınca potluk olmasın diye.
0
Bruce
(10.02.18)
ben de varım yalnız değilsin.
0
benaslindayohum
(10.02.18)
ıslak şekilde dokunanları dövme isteği de var bende:D
0
benaslindayohum
(10.02.18)
Ben de çizmem. Roman veya herhangi bir kitap üstüne yazı falan yazmam pek. Bir dandik kitap olmuş 40 euro, satıyoruz işimiz bitince.
0
bos gezenin bos ustasi
(10.02.18)
ben de öyleyim. okuduktan sonra satmaya ve hediye etmeye de kıyamıyorum. nasıl satıyorlar anlamış degilim. sonuçta okuduğun kitabin icinde bir suru karakterle arkadaş gibi oluyorsun, cogu da akil hocan gibi. ben kıyamam.
0
tomcruise
(10.02.18)
çizemem, kitabı katlayamam, ortadan ikiye ayrılmış şekilde ters çevirip bir yere bırakamam, kapağın kenarı kıvrılsa içime oturur, o halde düzeltebilmek amacıyla üzerine ağırlık koyarım ve benzerleri.

kıyanlar hele bi gerekçelerini anlatsın da anlamaya çalışalım. /:
0
treamorg
(10.02.18)
Ben de kıyamıyorum. Kitapta çok çok önemli bir şey görürsem en fazla bir post-it yapıştırırım, notumu da onun üzerine yazarım.

Öğrenciyken ders kitaplarımın da altını çizmeye kıyamazdım. Herkes fosforlu kalemlerle hunharca çizerken ben sonra silerim diye kurşun kalemle çizdim; bunu yaparken de silinince en iz bırakmayan kalem ucu kullandım.
0
wish i could find a way to disappear
(10.02.18)
Ben kitaba göre kıyıyorum. Çok pahalıysa kıyamıyorum.

Ders kitabıysa “Şuralar önemliymiş” anlamında geri dönüyorum sürekli zaten. Yanına notlar alıyorum, açıklamalar yazıorum. Geri döndüğümde hatırlaması kısa sürüyor. Geçen gün 12 yıldır açmadığım bir kitabı açıp notlarından faydalandım. Romanda falan da beni etkileyen cümleleri yeniden hatırlamak için çizerim. Ara ara rasgele kitap seçip o cümlelere yeniden bakarım, o zaman ne hissettiğimi ve benim için ne ifade ettiğini düşünürüm.
0
aychovsky
(10.02.18)
ebook var, audiobook var, cizmek yok bizim evde.
0
fortisvita
(10.02.18)
Romanlara dokunmam. Diğer bilgi kitaplarında altını çizer, kenarlara not alırım. Daha iyi anlamamı sağlıyor.

Kenar kıvırmam.

Romanlara dokunmam. Diğer bilgi kitaplarında altını çizer, kenarlara not alırım. Daha iyi anlamamı sağlıyor.

Kenar kıvırmam.

edit : Kurguları dışarıda bırakarak konuşuyorum. Kitabın asıl amacının okunması ve bilgi-fikir vermesi, sonra da arşivde beklemek olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla kitabın altını çizmek, not almak, yukarıdan bantlı ayraçlar koymak kitabı mahvetmediği sürece yerinde hareketler gibi geliyor. Bunları yapmadan da kitabı anlayan varsa, kral odur. Önemli olan okunduktan sonra arşive kütüpheneye girdiğinde tekrar kullanılabilir olsun. Cildini bozmayı, okurken diğer sayfayı arkaya kıvırmayı sevmem. Bunları yapana da hapşururum.
0
EasyTiger
(10.02.18)
ben baya karalarım, notlar tutarım altını üstünü çizerim daha sonra sitede yazmam gereken yerleri işaretlerim falan, sevgilim ise tek bir ucu kıvrılsa dahi kahrolur resmen. Ona kitap alırken en az hasar görmüşünü bulmak için resmen 4 saat harcıyoruz.

edit: roman okumuyorum ben yanıtları gördükten sonra düzenleme ihtiyacı hissettim, yakın dönem siyasi tarih ve modern Türkiye cumhuriyeti hakkında genelde okumalarım.
0
gozu acik sevisen yahudi
(10.02.18)
Kindle kullandığım için highlight özelliği ile istediğim yerini işaretliyorum ama normal kitap okusaydım da istersem altını çizerim, istersem fosforlu kalemle işaretlerim. Kitap kutsaldır ve dokunulmazdır muhabbetini çok itici buluyorum; okuduğunu anla da istersen sonra duvara çivile kitabı, ben çok takılmıyorum bu gibi detaylara. Sözüm size değil tabii, sizi tanımıyorum zira ama Instagramda falan bazı insanlar var, boş boş kitaplar okuyup (aşk romanları vs) sonra da "kitabımı ödünç istemeyin sakın vallahi deliririm ve arkadaşlığımızı bitiririm ve üstünde bir leke olursa cinayet işlerim" gibi abartılı üsluplarla kitapsever olmanın şekilsel bir şey olduğunu düşündüklerini yansıtıyorlar. O tarz bir yaklaşıma katılmıyorum.

Benim pek hoşlanmadığım tek şey sayfaların kıvrılması.
0
sopiro
(10.02.18)
Asla kıyamıyorum ben de. Kitaplarıma karşı biraz fazla gereksiz bir hassasiyetim var. Şimdi de şehir dışına gidiyorum mesela ve yanımda götürdüğüm kitap hariç bütün eşyalarım bavulumda, kitap yine bavulda yıpranmasın diye kucağımda.
0
ms brownstone
(10.02.18)
Kitap altı çizilmiş satırlarıyla, yanına notlar iliştirilmiş pagraflarıyla daha anlamlı, daha kullanışlı geliyor bana. Sayfa kıvırmam, ikiye katlamam ama çizerim ve yazarım. Kapak arkasına notlar alırım.
Okumadan önce özellikle yolculukta, deniz kıyısında vs okuyacaksam çantamda yıpranmasın diye takvim yaprağıyla kaplardım. Artık dışarda pek fazla okumadığım için (aslında üşengeçlikten) kaplama işini bıraktım.

Geri dönüşlerde aradığım yeri kolay buluyorum. Çizme yazma amacım bu. Artı olarak tekrar okumalarda zaman içinde kişisel değişimimi, zamansal değişimi görüyorum "20-30 yıl önce okurken şunu önemsemişim ama bak burayı gözden kaçırmışım bu daha altı çizilesiymiş" diyorum veya "o zaman öyleymiş ama şimdi işler değişti" diyorum..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.02.18)
Ben de cizmem, ilgili sayfanin kosesini katlarim. Ilgili kisim sayfanin ustune yakinsa ust kosesini, altina yakinsa at kosesini katlarim. Cizik atmam. Ama katladigim koseleri tam 45derece katlarim:)
0
stavro
(10.02.18)
kıydım. en son kargo dahil yaklaşık 100 tl'ye amazon'dan barrett martin'in kitabını almıştım. kendimce önemli olduğunu düşündüğüm detayların altını çizdim. öyle ki kitap beyaz kağıda basılmıştı ve içinde soundtrack cd'si de vardı. bitmek üzere. yakınlarda frankfurt'ta 20 euro'ya mark lanegan'ın i am the wolf kitabının satıldığını gördüm de amazon'da indirimle daha ucuza gelecek diye düşünüyorum. onun da altını çizerim. sevdiğim bölümlerini, şarkı hikayelerini de ekşi'ye yazarım diye planım var.
0
rain when i die
(10.02.18)
Sopino +1000

“Kitap kutsaldır!!!1!1!1321!”cılar bana da acayip itici ve şekilci görünüyor.

Ben de bolca çizer, notlar alır, sonra o notları bir deftere geçiririm. Bazen öyle cümleler oluyor ki o cümlenin altının çizilmemesi o cümleye hakaret. Bir de ben birinden bir kitap ödünç aldığımda bazı kısımların çizilmiş olmasını çok seviyorum. O kişi nelerden etkilendi, neleri kendine yakın buldu bunu görmek çok hoşuma gidiyor.
0
i m cool with that
(10.02.18)
temel egitime ait, meslege ait teknik olmayan bir kitabi okurken cimlelerin altini cizen insan (ayy cok guzel cumle mantigiyla) net maldir. bu da dunyanin en mantikli genellemesidir. amk bu insanlar film izlerken ne yapiyor? video clip mi aliyor etkileyici yerlerde? tiyatroda kayit mi aliyor? ayni insan dunyayi akilli telefonunun kamerasindna izleyen insan. mal abi.beynin neden var. zaten vurulduysan o cunle sende kalacak. okudugun sey sana karisti. anlami o. acik oturuma katilacakta yanindaki kitabin 253. sayfasinincikartip "bakin alintiliyorum" deyip delil sunacak sanki pezevenk.okuma ya sen. okumasin o. gerildim.
0
sparkle kiddle
(10.02.18)
çiziyorum haşince
0
burya
(10.02.18)
Tırnak içine alıyorum.
0
soyut park
(10.02.18)
(3)

"Köyüne Geri Dönen Genç Çiftçiye 300 Koyun ve Maaş"

l arrache coeur
Selam,Gündemdeki bu proje hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikir ve bilginiz var ise paylaşır mısınız? Bir de artısıyla eksisiyle detaylı her türlü bilgiyi nereden alabilirim? İnternetten biraz araştırma yaptım fakat emin olamadım.
Selam,

Gündemdeki bu proje hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikir ve bilginiz var ise paylaşır mısınız?

Bir de artısıyla eksisiyle detaylı her türlü bilgiyi nereden alabilirim? İnternetten biraz araştırma yaptım fakat emin olamadım.
0
l arrache coeur
(09.02.18)
Köyde 300 koyunu ve maaşa olanı daha çok sıkıyor devlet. Bi rahatı yok, yem parası bi torba yem 100 küsür, saman parası, bi şeyler ekecekse aşırı yüksek su ve gübre parası, mazot parası, hayvan desteklerinin azlığı veteriner vs. Gideri. Madem köye dönüş kampanyası yapılıyor mevcut köylüye sahip çıkılsın değil mi hayvanı olan satıyor tarlası olan ekmemeye başladı.
Çevremde koyunculuk yapan besicilik yapan ama son bir iki yıldır tamamen satıp bu işleri bırakan o kadar çiftçi var ki.
İnanın hikaye bunlar.
0
kirmizipilotkalem
(09.02.18)
Haberde "arazisini ipotek edip vereceğiz, 300 koyun 300 yavru yapar yavruları bize satıp ödeyebilir" denmiş. Hibe değil belli ki. Haberden anladığım; maaş sigorta yem, koyun verip boçlandıracak.

Şu anda geçerli olan hayvancılık teşvikleri:
www.tarim.gov.tr

Teşvik Mevzuatı Uygulama tebliği:
www.resmigazete.gov.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.02.18)
Ben işi gücü bırakır dönerim. 300 ben, 300 de hanım alsa yaşar gideriz öyle...
0
babilbaligi
(10.02.18)
(2)

Psikolojik rahatsızlıkların evrimsel süreçteki yeri?

femme vitale
Sapiens'i okurken aklıma takıldı. Örneğin insanların dik yürütmesinin artı ve eksi yönleri var. Artı yönü insanların bağırsaklarının küçülerek beyinlerinin daha fazla enerji alabilmesi, eksi yönüyse kadınların kalçaları daraldığından erken doğum yapmaları ve bu yüzden organizmanın anne karnında tam
Sapiens'i okurken aklıma takıldı. Örneğin insanların dik yürütmesinin artı ve eksi yönleri var. Artı yönü insanların bağırsaklarının küçülerek beyinlerinin daha fazla enerji alabilmesi, eksi yönüyse kadınların kalçaları daraldığından erken doğum yapmaları ve bu yüzden organizmanın anne karnında tam gelişmeden dünyaya gelmesi. Fakat bu eksi gibi görünen durum bile zamanla olumluya veriliyor. Anneler çocuklarına tek başına bakamadıkları için aile oluşuyor ve insan sosyalleşiyor (gerçi bunu olumsuz bir sonuç olarak da görebilirsiniz :p) ve insan adeta boş bir levha halinde, öğrenmeye ve şekillendirilmeye müsait bir halde doğuyor anasından. (bunu da olumsuzluk olarak gören olacaktır)

Konumuza dönecek olursak, peki son birkaç yüzyılda toplumun geneline yayılmakta olan hafif ya da ağır ruhsal sorunların evrim sürecine olumlu ya da olumsuz ne gibi bir katkısı olabilir?

Bu konuda kaynak önerebilirseniz çok mutlu olurum ayrıca.
0
femme vitale
(09.02.18)
Etki her insan için farklı olur. Sana olumsuz, bana olumlu olabilir. Veya bir başkasına.

Kişinin olumsuzluklardan aldığı derse de bağlıdır bu.

Can Manay'ı düşün. Kendini sıfırdan yarattı, ama sonra yine sıfıra düştü. Olumluyu da gördü, olumsuzu da
0
MaNOfTheYear
(09.02.18)
İnsan boş bir levha halinde doğmuyor, kodlanmış olarak doğuyor. Bilgisayarı aldığımızda iki program yüklü halde alıyoruz. Biri metal parçalarını bilgisayar haline getiren program diğeri işletim sistemi. Kullanırken de çeşitli uygulama niteliğinde program yükleyip kaldırıyoruz.
Biz de bilgisayar gibi çalışan bi programla yaşamda yerimizi alıyoruz. O program olmasa et parçasından farkımız kalmaz. Evrimsel süreç dediğimiz olgu da bu programın kodlarındaki değişiklik.

Şimdi bilimin geldiği nokta duruma bakışımızı genişletti ve dahası evrime müdahale etmeye de başladık demek hatalı olmaz sanırım. Halen cevap aranan çok soru var ama şu ana kadar bulunanlar bile devrim niteliğinde.
Okuma konuları; insan genom projesi, genotip, fenotip, epigenetik, nöronal plastisite, yapay zeka, crispr...

Kısacası; geçmişte yaşanan ruhsal sorunları genetik olarak aktarmama şansımız var görünüyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.02.18)
(2)

izlenmesi gereken türk filmleri

douglas
türk filmi tarihine vakıf olmak için kültürel eylem olarak izlenmesi gereken türk filmleri veya filmleri izlenmesi gereken yönetmenler gibi bir liste hazırlamak istiyorum. bu konuya vakıf olan dostların yardımcı olmasını istiyorum.
türk filmi tarihine vakıf olmak için kültürel eylem olarak izlenmesi gereken türk filmleri veya filmleri izlenmesi gereken yönetmenler gibi bir liste hazırlamak istiyorum. bu konuya vakıf olan dostların yardımcı olmasını istiyorum.
0
douglas
(08.02.18)
Aklıma gelenler;
Otobüs
Deprem
Hababam sınfı serisi
Neşeli günler
Yavaş gel güzelim (Ayhan Işık)
Acı Hayat (Ayhan Işık)
Yılanların Öcü
Susuz yaz
Eve Dönüş
Mustafa Hakkında Herşey
Takva
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(08.02.18)
Kurbağalar
Susuz Yaz
Yılanların Öcü
Umut
Çiçek Abbas
Ah Belinda
Ağır Roman
Yol
Sürü
Selamsiz Bandosu
Muhsin Bey
Uçurtmayı Vurmasinlar
Gemide
Tüm Nuri Bilge Ceylan Filmleri
Tüm Zeki Demirkubuz filmleri
0
old possum
(08.02.18)
(17)

doğu ekspresi nasıl popüler oldu?

regardless of what they say
kim ne yazdı ne paylaştı da patladı bu hat?
kim ne yazdı ne paylaştı da patladı bu hat?
0
regardless of what they say
(08.02.18)
patlamasının sebebi şu oldu, insanlar bilet aradı bulamadı, sonra turizm firmalarına satıldığını öğrendiler biletlerin, turizm firmaları da faiş fiyat çekince, böyle entryler, haberler, şikayetler falan oldu, bu günlere kadar geldi.
0
Photographer
(08.02.18)
interrail sayfasıyla sanırım.
0
powerpufgirl
(08.02.18)
common of demons
(08.02.18)
ben yapmadım ama bi beş yıldır falan yapsam ne güzel olur deyip duruyordum. bu insanlarsa yapan kişiler.

neden tepki duyulduğunu anlayamıyorum. adamlar memleketlerini geziyor. bundan doğal ne olabilir lan?
0
bohr atom modeli
(08.02.18)
instagram'da ekranıma düşen fotolardan ayıktım ben. çoktandır bakıyoruz ama bilet bulamadık daha yataklı vagonlarda. inşallah kaldırılmadan buluruz.
0
naksidil
(08.02.18)
@naksidil kaldırılacak asılsız iddaası insanların yığılmasına neden oldu
0
🌸regardless of what they say
(08.02.18)
@bohr atom modeli trene binenlere sorsak "instagramda paylaşım yapmayacak olsanız yine de bu trene biner miydiniz?"
0
🌸regardless of what they say
(08.02.18)
ne fark eder? istanbul'a giden instagram'da paylaşınca tamam, kars'a giden paylaşınca yok?
0
bohr atom modeli
(08.02.18)
@bohr atom modeli okuduğunuzu anlamıyorsunuz sanırım
0
🌸regardless of what they say
(08.02.18)
şimdi saygıdeğer arkadaşlar verdiğiniz bilgilerin hepsi bi boka yaramaz
0
🌸regardless of what they say
(08.02.18)
dolar euro coştu. kış turizmi için ucuz bir alternatif oluştu. tur operatörleri vb. açısından da kar marjı yüksek iş. pazarladılar, millet de aldı. oldu da bitti.
0
kveldulv
(08.02.18)
TCDD gişe işletmeciliğini özel bir şirkete devretti. Şirket rezervasyon iptallerini esnek tuttu. son anda rezervasyon iptali yapılabiliryor. Bunu "duyan" tur operatörleri toplu rezervasyonla seferleri kapattılar (halen kapatıyorlar)
Seferler "yok" satmaya başladı.
+ sosyal medya paylaşımları vs. derken böle oldu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(08.02.18)
lan herifler instagramda beğeni almak için kıçını yırtıyor adam memleketlerini geziyor diyor. he yav he.
0
nothing in my way
(08.02.18)
Şimdi ben buna çocukken Haydarpaşa'dan kalktığı vakit binmiştim. O zaman işi gücü olanlar biniyordu. Bizim de işimiz düştüğü için binmiştik babamla.

Sebep: yurtdışına çıkıp like kasacak maddiyatı bulamayanların yeni like alma aracı bence. Ha gezsin bana ne hatta yurtiçi turizm olduğu için desteklerim ancak doğu ekspresi yeni meydana çıkmış gibi konuşanlar var. Onlar da cahillikleriyle komik duruma düşüyorlar.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.02.18)
öff insta like'ı için gidiyolar vs vs çok saçma argümanlar bence. hacı gitsinler yani amaç insta'dan like almak da olsa gezip geliyolar hem ülkelerinin normalde gitmeyecekleri bi ucuna gidiyolar, hem orada turizm gelişiyor hem de millet eğleniyor yani size ne ki? Gitmişken de sefam olsun diye koyuyolar fotoyu like da alırlarsa ne âlâ. Ben yılda iki üç foto koyan biriyim instaya ama ben de gitsem doldururum instayı fotolarla yani nolacak, niye böyle saçma sapan şeylerden takıntı yapıyosunuz.

he bu arada ben de 4 5 yıldır görüyodum bunu ama bu yıl patladı evet ki bence çok iyi oldu çok da güzel oldu, kimin nereyi gezeceğine kimse karışamaz kimi o şekil gezer kimi öteki şekil..
0
nundu
(08.02.18)
insta like, interrail filan geç bunları, patlamasının tek sebebi kötü ekonomidir NET.

millet uygun fiyata gidecek yer bulamıyor, yurtdışına zaten çıkamıyor. bari yurtiçini keşfedelim ayağına istanbul ankara dışına dahi çıkmamış yeni nesil gençlerimiz için bulunmaz fırsat.
0
eindaclub
(09.02.18)
dolar- euro yükseldi, insanlar macera için uzak yerlere gidemez oldular. baktılar böyle bi etkinlik var bloggerlar, macera arayanlar akın akın doğu ekspresine gittiler. ülke olarak bir şeyin bokunu çıkarmakta üstümüze yoktur.
0
principlei
(09.02.18)
(1)

Kemeraltındaki dükkanlar kaça kadar açıktır?

helena
Sb
Sb
0
helena
(05.02.18)
18:30 19:00 gibi kapatıyorlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.02.18)
(7)

21 yasindaki cocugunun evden cikmasina izin vermeyen anne

ceann deas
Cocuklugumun ve gencligimin icine eden bir anne var hayatimda. Kendi ailesi ve babamin ailesi tarafindan cesitli sekillerle kazik atilmis, calistigi para belli yasa kadar aileler tarafindan somurulmus sonra iki tarafi da defetmis. Asiri derecede cimri, insanlarin eglenmek icin yaptigi her sey onun i
Cocuklugumun ve gencligimin icine eden bir anne var hayatimda. Kendi ailesi ve babamin ailesi tarafindan cesitli sekillerle kazik atilmis, calistigi para belli yasa kadar aileler tarafindan somurulmus sonra iki tarafi da defetmis.

Asiri derecede cimri, insanlarin eglenmek icin yaptigi her sey onun icin masraf. Kimseye gitmez para harcanacak diye misafir kabul etmez. Surekli aldigi evler arsalarla övünür, herkeste bir kusur bulur, aşırı derecede egoist biri.

İlkokulda okula kendim gider gelirdim, cikista arkadaslarim oyun oynarken ben kosa kosa eve gelirdim. Mahalledeki herkesle kavgali zaten bu yuzden hic arkadasim olmadi.

Liseyi İstanbul’da baska ilcede okudum. İstanbul gibi bir yerde belediye otobusuyle okula gidip gelirken guvenligimden endise etmiyordu ama arkadaslarimla bulusmak istemem tehlikeliydi ona gore. Sinifta cok iyi anlastigim insanlarla disarida gorusemedigim icin bir sure sonra muhabbetlerinden kopmaya basladim. Sonra tamamen iliskiyi kestiler yine arkadasim olmadi.

Simdi 3 yildir universiteyi baska sehirde okuyorum. Ben aramazsam hayatta aramaz bi derdin sorunun var mi diye sormaz. 13 saat otobus yolculugu yaparim, ucaga binerim hep ben ararim suradayim, iyiyim falan diye. Ona masraf yapacak bir seyi engelleyecekse turkiyenin bir ucuna bilmedigim bir yere tek basima gidebilirim ama gel gelelim arkadasimla bulusmak istedigimde kiyametler kopuyor evde. En az bir sinir krizli kavga olmadan evden cikamiyorum kendi cikarlari icin dunyanin bir ucuna tek basina yollayacaklari ben, kendi mutlulugum icin ayni ilcede bir yere giderken dunyanin en guvenilmez insaniyim.

Her kavgadan sonra yeter bu kadar artik araya mesafe koyucam diyorum sonra dayanamiyorum yine basa donuyoruz ama bu sefer gercekten bir seyler yapmam gerekiyor. Ne yapsam da bu kadin artik kendine gelse, benim de insan oldugumu yasamaya ihtiyacim oldugunu anlasa?
0
ceann deas
(05.02.18)
"Surekli aldigi evler arsalarla övünür"

abi benim annem boyle olsa hic sesimi cikarmaz ne derse yaparim.
0
Traveller
(05.02.18)
21 yaşındasın. annen 21 yıldır bu halde. bu saatten sonra değişmesi mümkün mü sence? bence değil. doğal olarak onu o şekilde kabul edip ona göre yaşaman lazım. imkanın varsa çalış ve kendi çalıştığın paraya karışmasına izin verme. yok çalışamam diyosan maddi olarak ona bağlı olduğun sürece maalesef ki onun kurallarına uymak gerektiğini kabullen. mezun olduktan sonra da kendi ayaklarının üzerinde durmaya başladığın anda ondan izin almayı bırakıp kendi kurallarını koyarsın.

geçmiş olsun.
0
elorelia
(05.02.18)
kadın misin yoksa erkek mi? bunun cevabini bilmeden iki cinsiyeti de kapsayacak fikrimi beyan edeyim.

annenle mukayeseye girme. onu değiştiremezsin. yapacağın en makul şey onu olduğu gibi kabul etmek olacaktır. onu anlamaya calis. hiçbirimiz kusursuz değilizdir, her birimizin bir kusuru vardır. kusurlar onemli degildir, onemli olan bu kusurlara rağmen birbirimize katlanabilme, birbirimizi sevebilme kabiliyetine sahip olmaktır.

sakince otur ve annenle burada yazmış oldugun seyleri sakin bir sekilde paylaş ve onun gerekçelerini ve neden öyle davrandigini anlamaya calis.

kısaca idare et derim. çok takma kafana. annen o senin.
0
tomcruise
(05.02.18)
"kafana takma, annen o senin" gibi bir şeyi kabul etmeyin. evet anneniz ama sizi sömürmesine daha ne kadar izin vereceksiniz? anneliği sorgusuz sualsiz kutsal kabul eden zihniyete karşıyım ben. her anne iyi olacak diye bir şey de yok ama sizinki sizi düşünmüyor gibi gözüküyor yazdıklarınızdan.

bu yüzden evde kalacaksanız ona hayatınıza karışmaması gerektiğini söyleyin. dışarı çıkacaksanız bağırsa da çağırsa da çıkın. bu şartlar altında evde kalamıyorsanız da maddi özgürlüğünüzü elinize alarak kendinize yeni bir hayat kurun. biraz zor ama imkansız değil.
0
dedimmidemedimmi
(05.02.18)
az önce anneme telefonda korkunçlu bağırdım. sesim avaz aldı. o kadar rahatladım ki sen de yap bunu. yarın anneme karşı son derece sakin olup, öpücükler yollayıp hayırlı bir evlat izlenimi vereceğim. bu işler böyle yürüyor.
0
for day to break
(05.02.18)
Sormadan çık.
Önce bilgilendirerek "ben şuraya gidiyorum şunlarla olacağım şu saatte dönerim" deyip çık. O şekilde de krizli kavga olursa bi dahakine bilgilendirme notu bırakarak çık.
Gelince kavga olursa odana çekilebilirsin veya en iyisi yapabilirsen esprili bişeyler bulabilirsin. Krizi atlatırsınız, sonra sonra alışır bu şekil oturmaya başlar.

Evin annesi temizlik esnasında veya misafir geleceği zaman çok gerildiğini aksilendiğini gözlemlemiş. Kendince bi çözüm üretip öyle zamanlarda boynuna "bomba" yazan kağıt asmaya başlamış. Ev ahalisi yazıyı gördükçe gülümsemiş, onlar gülünce kadın da gerginliğini attığını farketmiş. Derken krizsiz temizlikler misafir hazırlıkları olmaya başlamış. gibi..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.02.18)
33 yaşındayım ve aynıyım.nokta
0
isimmisimyok
(05.02.18)
(24)

30+ arkadaslarin yorumları daha iyi olur

yedinumara
Almanya'da ise basladim. İlk başta kanım deli akıyordu bi bmw alıp keyfime bakayım diyordum. Şimdi ulan ne gerek var o kadar para vermeye kapıya koyacağın bi arabaya demeye başladım.Siz ne diyorsunuz? Hayat ne öğretti neyi tavsiye edersiniz?
Almanya'da ise basladim. İlk başta kanım deli akıyordu bi bmw alıp keyfime bakayım diyordum. Şimdi ulan ne gerek var o kadar para vermeye kapıya koyacağın bi arabaya demeye başladım.

Siz ne diyorsunuz? Hayat ne öğretti neyi tavsiye edersiniz?
0
yedinumara
(05.02.18)
abi türkiyeye vurunca ciddi fark var, al kafana göre 5 6 sene öncesinin modelini, muhtemelen türkiyeye nazaran bilmem kaç ta bir parasınadır.

benzin desen o da ucuzdur eminim, git gez dolaş, keyfine bak, herşey sıkmak, tassarruf yapmak değil, geçen zaman geri gelmiyor.

tabi sen kıt kanaat geçinip borca gireceksen o zaman başka.
0
Photographer
(05.02.18)
Hiç birseye ihtiyacım yok. Vefat etsem bile arkamdakilerin sırtı yere gelmez. Evim yok mesela ama burada ev almaya da gerek yok. Rahatim yerinde bir ihtiyaç hissetmiyorum.
0
🌸yedinumara
(05.02.18)
hiç vergiyi, yakıtı, şunu bunu düşünme. eğer bunu istiyorsan al ve keyfine bak. içinde kalmasın.

hiç almanya görmedim ama türkiye'den çok daha uygun fiyata geleceğini ve rahat kullanılacağını düşünüyorum. türkiye olsaydı al demezdim. araç olsa bile masraflar bir yana sürmek ızdırap oluyor bazen.
0
tabudeviren
(05.02.18)
Borca girecek bi durum yok maddi durumum müsaade ediyor. Almak ogretilmiş şimdiye kadar hep hayalini kurmustum. Şimdi dank etti bişeyler. Niye alıyoruz ki 1 ay sonra alışacagim nasıl olsa bu duruma demeye başladım. Alman arkadaşlar da etkiledi biraz. Senior Projekt Manager Adam altında 10 yaşında jetta var.
0
🌸yedinumara
(05.02.18)
Bu Almanlarin ruhu mu fakir yoksa altında başka bişi mi var? Bence başka bişi var
0
🌸yedinumara
(05.02.18)
Iste Alman kafasina girmeye baslamissin. Para gosteris yapmak icin degildir. Araba da bir ulasim aracidir.

Bence sen Almanya'da kalmaya devam et. Dogru yoldasin. Keske her Almanci boyle olsa.
0
Traveller
(05.02.18)
bmw zaten almanyada aşırı lüks değil sanırım.
burdaki gibi bir tane de devlete almıyorsun.
al gitsin bi daa mı gelicen dünyaya?
0
herhaltibiliyoring
(05.02.18)
Bmw hangi modeli istiyorsun? Onun uzerinden gidelim.
0
ykyt
(05.02.18)
Hedonik adaptasyon
0
brkylmz
(05.02.18)
Aradığım cevap 17 burak tan geldi. Allah razı olsun hocam.
0
🌸yedinumara
(05.02.18)
Bi bmw alip ne keyfine bakacaksin abi taksilerin mercedes oldugu ulkedesin,bmw nin olayi kalmiyor.bu yuzden ihtiyacina gore araba alacaksin.

Uzun zaman uzakdoguda yasadim,hic arabam olmadi,olamadi.olsa isyerimin otoparkina basvuru yapsam bir kac yil sonraya belki diyorlardi.firsatini bulayim bentley yapicam diyordum.sonra turkiye ye geldim,bentley i yavas alayimda sacim basim dagilmasin dedim.iki senedir italya ve bulgaristanda calisiyorum.ilk is araba bakmaya basladim.sonunda firsati yakaladim diye dedim panemara yapim bir tane.netice italya da opel zafira bulgaristanda daha cuma gunu 400 euro odedim reno kango:)
0
duptıs
(05.02.18)
Avrupa'da seri üretim her araba ulaşılabilirdir bunu unutma. O yüzden Türkiye'de arabaya verdiğin değeri Almanya'da verme.

Türkiye'de Golf, Jetta, Bmw 3 ile Merso c180k ile içten içe övünen tanıdıklarım akrabalarım falan var.

Burada bir arkadaşımda Audi A7 3.0 tdi var mesela kız barda çalışıyor bildiğin işçi sınıfı. Amerikalı.

Diğer bir arkadaşım forklift opetatörü Bmw 5.35'i var İsveç'in köylüsü.

Doktor arkadaşım 92 model eski bir station Volvo'ya biniyor Portekizli.

İngiliz arkadaşım var inşaat mühendisi herif 2000 model falan dandik bir Corsa'ya biniyor.

Çünkü araba ile hava atacak tıynette kişiler genelde alt gelir grubundalar.

Çok hevesli isen git aylık leasing yap fazla para değil zaten.
0
bos gezenin bos ustasi
(05.02.18)
ise gidip gelirken sikinti mi cekiyorsun, yok cok mu uzun sürüyor, cok mu vasita degistiriyorsun? toplu tasima kullanmak makamina yakismiyor mu?

alamancilarla mercedes aldigi icin dalga gecenler al diye üsteliyor. makam araci olarak bisikletin kullandigi ülkede yasayip ihtiyacin olmadigi halde özenti gibi bmw almak düpedüz görgüsüzlük.
0
pilav
(05.02.18)
Traveller'in dedigi gibi bence de.

Hani orada burada karsimiza cikar ya "Hollanda'nin basbakani isine bisikletle girerken, bizim Yalova valisi on koruma, uc Mercedes ile geziyor" ya da "Bizim copculerimiz bile gerekirse ac kaliyor ama iPhone aliyor" tarzi yazilar; bu da onun gibi. Orada kalirken Hollanda basbakanina yakinlasmissin gibi. Ki daha iyi bir sey bence.
0
aychovsky
(05.02.18)
Arabalara ilgim olmadığı için işimi görecek bir araba aldım ben. başka bir arkadaşım arabalara ilgisinden dolayı görece daha kaliteli bir araba aldı. Olay bence kendini nasıl mutlu hissettiğinle ilgili. Neticede araba burada çok uçuk fiyatlarda olmadığı için ilgin varsa alabilirsin. Ayrıca Almanya'da toplu ulaşım çok ucuz olmadığı için (büyük bir şehirde ve merkezde yaşamadığını varsayarak konuşuyorum) araba sağladığı kolaylık ve konfor açısından bazen daha ekonomik dahi olabiliyor. Bununla birlikte bahar ve yaz aylarında bisikletin sunduğu kolaylık da gözardı edilmemeli. Ben ihtiyaçlarını gören bir arabanın yettiği kanısındayım. Hayatın bana öğrettiği şey ise burada kendime ne kadar fazla şey kazandırabileceğim (maddi anlamda değil). Seni ne mutlu ediyorsa onu takip et derdim ben.
0
nickfury
(05.02.18)
orada istediğin bir bmw ye 10 bin eur falan vereceksindir. çok üst bir araç istemiyorsan. almanyada ulaşılabilir bir şey. türkiyede olsa asla asla alma derdim. ben türkiyede mesela imkanım olmasına rağmen almıyorum. çünkü bilinen sebeplerden başa bela. ama almanyada adamlar ulaşım aracı olarak kullanıyorlar. al gitsin. 10, 15 bin eur para değil. burada 10, 15 bin tl ye 1990 model arabalar var.
0
karlmarx
(05.02.18)
(bkz: fomo)
0
silver apple
(05.02.18)
Bir video vardı, Almanlara soruyorlar Türk denince aklınıza ne geliyor, diye; onlar da "BMW" diyordu. Bir model ismi aöylüyorlardı hatta ama arabadan anlamadığım için unuttum.
0
taktikmaktikyokbambambam
(05.02.18)
Traveller +1 Ayça+1

Kendini zora sokup deve yüküyle para ödeyip araba alan mı kaldı artık? Tüm dünya bisiklete ya da toplu taşımaya yöneliyor.
0
i m cool with that
(05.02.18)
Hayat bana içinde ukte bırakmamayı öğretti. Aklın kalacaksa al, kalmayacaksa alma.
Keşkeler ne kadar az o kadar iyi.

73 yılında (13 yaşımdayken) evimizin önünden kırmızı bir ford capri geçmişti.Biz de arkadaşımla balkonda sohpet ediyoruz. Arabaya içim gitti ve arkadaşıma "ben asla böyle bi araba alamayacağım" dedim, üstüne bir de iddiaya girdik.
İlerleyen zamanda istediğim arabayı alacak duruma geldim ama almadım. İddiayı ben kazandım ama daha önemlisi kararlarımın hayatımı nasıl etkilediğini öğrendim.
45 yıl sonra bu gün istediğim arabayı almamakla ilgili içimde bir pişmanlık yok, aklım kalmadı. Ama başka konularda pişmanlık var.
Durumun uygunsa ve aklın kalacaksa al, olsa güzel olur olmasa da olur diyorsan para yaşlılıkta lazım, at kenara dursun. Dünyanın binbir türlü hali var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.02.18)
ihtiyaç varsa al, yoksa alma. araba insanı rahat ettirmiyor, arabaya para gömmek sonu olan bir yol değil.

çocuk varsa ya da düşünüyorsan, ulaşım sıkıntısı cekiyorsan, al. yok sırf kapıda dursun diye alıyorsan, alma.

en guzel ulaşım aracı senin kullanmadığın. aç kitabını/filmini rahat rahat cayını icerek uçakla trenle git. mal gibi saatlerce direksiyon sallamak maharet değil.
0
babilbaligi
(05.02.18)
30+ arkadaslar yazsin duyurularina yazacagim gunler de mi gelecekti:)

6-7 yasinda eski bir tane al, cok para degildir. Butcene gore o da ciddi paraysa madafaka +1
"hayallerini sakin erteleme" argumani cok bos ve temelsiz bir argumandir. Rasyonel olmak gereklidir.
Ayrica bizim Turk kafasi otomobil olayini cok abartiyor. Gozunde cok buyutuyor otomobil denen seyi. Bu kafada olma. Araba arabadir, daha otesi degil.
0
stavro
(05.02.18)
hicbir seye kulak asma ve gonlunden ne geciyorsa onu yap. benimde 30 yasina girdigimde almak istedigim araba hayalim vardi, bir sekilde gerceklestirdim. kesinlikle pisman degilim. dunya nimetlerinden faydalanmayi ben acikcasi gorgusuzluk olarak gormuyorum, her ne kadar benim kendi ailem dahil bunu kismen boyle gorsede.
0
cooperr
(05.02.18)
Arabaya vereceğine kenara at. Yaş 33.
Araç geçmişi
Megane
Captur
Bmw 5.25
Passat
Ve günümüz beş parasızlık
Aklım olsa birikim yapardım
0
isimmisimyok
(05.02.18)
(10)

Günlük hayatı kolaylaştırıcı tavsiyeleriniz

nihilist at
var mı??Gömlek ütülemekten yemek yapmaya, trafikten temizliğe tavsiyenin her türüne açığım..
var mı??
Gömlek ütülemekten yemek yapmaya, trafikten temizliğe tavsiyenin her türüne açığım..
0
nihilist at
(04.02.18)
Çok gerekmedikçe büyük avmlere gitme.

Alışveriş yaparken mutlaka yanında seni zaptedecek biri olsun

Maaşının hepsini hemen çekme.
0
femme vitale
(04.02.18)
''Yukarı çık''

benim kendi kendime verdiğim ve sürekli tekrar ettiğim bir cümle bu.

ben bir aksiyona yoğunlaştığım zaman önce onun bi' haritasını çıkartıyorum(vahi gibi birşey bu) ardından da yapılabilecek ihtimalleri ve buna gelecek refleksleri not almaya çalışmak yoruyor beni. halsiz bırakıyor. işte böyle zamanlarda saplanabiliyorum, farkında olmadan.

herhangi bir olayda, işle ilgili bir toplantı da olabilir, bir arkadaşımla-ailemden birisiyle-tanışla bi' sohbet ekmek de dahil olabilir ; eğer birşey yaparken nefes alış-verişim otomatikleşmişse-hızlanmışsa kendi kendime tekrar ederim olayların etkisinden çıkıp dışarıdan bi' bakayım diye. Bende çok işe yarıyor, sonunda zarar görebileceğim gereksiz bir çok münakaşaya girmemi bu şekilde engellemişimdir. Bilmiyorum bunu benim söylemem ne kadar etik olur ama, insanlar genelde kafamın farklı çalıştığını söylerler iltifat olarak. bilmiyorum var mı ama varsa bile bence o fark tamamen benim bu telkinimden kaynaklı oluyor. ''yukarı çık'' bence herkesin denemesi gereken birşey. bi' nevi tanrının gözü gibi.


bir de günlük hayatı kolaylaştırıyor mu bilmiyoru ama kıyafet seçiminde zaman kaybetmemi engelliyor;
üstüme giyeceğimle altıma giyereceğim arasında ters renk varsa benim için tamamdır. mesela lacivert pantolon açık renk tişört ya da açık renk pantolon lacivert kazak. ya da koyu renk takım açık renk saat gibi.
2-3 dakikada giyinip çıkarım sürekli bu yaklaşımla. Genelde arkadaşlarım giydiklerine ayna karşısında karar veriyorlar, onu çıkartıp başka şeyi denerler filan. gerçi bizim eskiden beridir hiç boy aynamız olmadı ama ondan mı değil mi bilmiyorum da ben aynaya bakma gereksinimi duymuyorum-duymadım hiç, zıt renkler varsa tamamdır.

edit: aklıma geldi, bir de yumurta kaynatıyorsam; suyun kaynadığı anda altını kapatırım ve takriben 3 dakika sonra da soymaya başlarım. Kayısı kıvamında oluyor böyle yapınca.
0
mete kudur
(04.02.18)
kaşar peynirim çabuk küfleniyordu tuppervare saklama kabı aldım 1 ay kadar temiz kalıyor. 4lü çelik sefer tası aldım bir yere giderken içine, pankek yapıyorum, dolma yapıyorum, komposto bile yapıyorum. börek vs. gittiğim yerlerdeki insanlara da ikram ediyorum. ya da bir çay alıp onları atıştırıyoruz, biz gezmeyi pek severiz.
0
for day to break
(04.02.18)
vaktinde gömleklele ilgili şunu yazmıştım: (bkz: #47730484)
0
celeron 300a
(04.02.18)
Gömlek ütülemek:
Arka, kollar, ön ve yaka sırasıyla ütüle. Arka omuz kısmını arkayı ikiye katlayarak ütülersen kolay olur. Düğme olan yerlere ütüyü basma, tersinden ütüle.

Yemeki mutfak önerileri dipsiz kuyu, yeni başladığını varsayarak: Yemeği severek yap(sevgini kat),
Tencere yemeklerinde genel olarak diğer ocakta pişen yemeklerde de önce en zor pişenden başlayıp çabuk pişene doğru sırala.
soğani et, havuç, biber, patates, patlıcan, kabak... gibi. prinç koyacaksan en son koy.
Etli yemeklere tuzu inmesine yakın at, tuz eti sertleştirir.
Dana eti ve gezen tavukları önceden pişir.
Haşlamalarda suyu atacaksan sıcak su, atmayıp kullanacaksan soğuk su kullan.
Bakliyatlardan nohut, fasulye (şeker fasulye hariç) bir gece önceden sıcak suyla ıslatılır. o su dökülüp soğuk suyla pişene kadar haşlanır. o su da döküldükten sonra taneler pişirir. diğer bakliyatlardan iç bakla ve sarı mercimeğin haçlama suyu dökülmez, börülce, yeşil mercimek ıslatmadan direkt (soğuk su ile) haşlanır ve haşlama suyu dökülür.
Pilav 1 bardağa 1.5 bardak su hesabıyla pişirilir.

Temizlik konusu da yerine göre dipli yerine göre dipsiz kuyu.
Malzeme alımanı abartmaya gerek yok. Camlar için bulaşık deterjanı kullanabilirsin mesela, çok güzel temizler. Bulaşık deterjanını bir çok yerde kullanabilirsin iyi sonuç alırsın. Tek dajavantajı sonradan iyi durulama gerektirmesi.
Durulama gerektirmesin ve hemen her yerde kullanabileyim dersen LOC var amerikan firması ürünü. pratik ve ekonomik temizlik sağlıyor.
Arap sabunu mükemmel temizlik sağlar. Yalnız kokusu ağır gelebilir. Her yerde kullanabilirsin, ağır kirli çamaşırlarda da kullanabilirsin. Halı, ahşap, sert zemin..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.02.18)
Yaptigim hatalardan bahsediyorum direk:

* Bakimli ol, hayatin cok kolaylasacak.
* Birikim yap. Lazim olmayacak gibi dusunme hic. Yeri geliyor, paraya ihtiyacin oluyor; o zaman milletten istemek zorunda kaliyorsun bu da insana zor geliyor.
* Borclarini soz verdigin sureden once ode, kredin hic bitmesin; bu olmasin istiyorsan, ustteki oneriyi cok dikkate al :)
* Herhangi bir not alma programi kullan. Keep olur, evernote olur. Gelir-gider olayini mutlaka not al. Harcamalarini gozlemlemen hayatini cok kolaylastiracak.
* Lifelong Learning olayina yurekten inan. Kendini gelistir durmadan. Coursera, udacity, edx gibi platformlardan yardir.
* Sozunu tut. Bu cok degerli.
* Isinle alakali estimation verirken, cok dikkatli ol. Olc, bic. Gercekci olmayan tahminler vererek, ne kendini kandir ne karsindakini.
* Hizli tuketme. Ne karsindakini ne de kendini veya sahip olduklarini. Yoksa cok cabuk sikilir, maymun gibi her yere saldirirsin.
* Olabildigince fazla gez.
* DIL ogren. Buna zaman ve para harca. Degeri inanilmaz.
* Spor yap.

Simdilik bu kadar. Opuyorum.
0
bedbed
(05.02.18)
Gelirirnin 1/3 veya 1/4 ünü kazanmıyormuş gibi düşünüp bi kenara at. Kredi kartı kullanma.
Açken alışverişe çıkma, alışverişlerini mümkün olduğunca toplu yap ve liste yapıp git.
İşe başlamadan önce kafanda iş akış planını yap.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.02.18)
-Ajanda tutmak.
-Günlük harcamaları not almak.
0
pike
(05.02.18)
kafamabiseygeldi
(05.02.18)
herhangi bir şeyi almadan önce kendine şunu sor:"buna gerçekten ihtiyacın var mı?"
0
dedim ben sana
(05.02.18)
(9)

yemek/şef filmleri arıyorum?

mehmed resad
chef ve burnt dışında. bi de hintli adamların filmi vardı. bunlar dışı. teşekkürler
chef ve burnt dışında. bi de hintli adamların filmi vardı. bunlar dışı. teşekkürler
0
mehmed resad
(04.02.18)
soul kitchen
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(04.02.18)
Soul Kitchen
0
l arrache coeur
(04.02.18)
sarap dumani
(04.02.18)
big night,aşk tarifi ve netflix dizisi olarak chef's table.
0
tasliyol
(04.02.18)
Julie & Julia

www.imdb.com
0
anumegha
(04.02.18)
plastic_angel
(04.02.18)
Tortilla soup
Big Night
0
kreatin
(04.02.18)
Northern Mariner
(04.02.18)
Ratatuy (Ratatouille)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.02.18)
(1)

Karanlıkta yön duygusunu kaybetme hastalığı

hadi ya la
Çok ilginç bir şeye şahit oluyorum.35 yıldır aynı şehiriçi güzergahı kullanan babam eve giderken birden neredeyiz demeye başladı.Burası küçükşehir. Yollar karışık değil. Tüm ışıklandırmalar tam dışarıda.Görmesinde ve görme alanı testinde hiçbir sıkıntısı yok, iyi görüyor.Diyorum ki bak solumuz hasta
Çok ilginç bir şeye şahit oluyorum.
35 yıldır aynı şehiriçi güzergahı kullanan babam eve giderken birden neredeyiz demeye başladı.

Burası küçükşehir. Yollar karışık değil. Tüm ışıklandırmalar tam dışarıda.
Görmesinde ve görme alanı testinde hiçbir sıkıntısı yok, iyi görüyor.

Diyorum ki bak solumuz hastane, sağ taraf eve giden yol, kaldı yolun ortasında. Gerçekten yönümü şaşırdım diyor.

Her gün işe giderken araba kullanıyor. Gündüz bu problem yok. Sadece hava kararınca böyle oluyor, yön duygusu kayboluyor.

Bunun adı nedir?
0
hadi ya la
(04.02.18)
Bi nöroloğun görmesinde fayda var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.02.18)
(3)

tüylü kapüşonu olan mont makinede yıkanır mı?

theseachange
tüylere bişey olur mu? kapüşon malesef monttan ayrılmıyor.şöyle bişey mont: https://i.hizliresim.com/rO9DN7.jpg
tüylere bişey olur mu? kapüşon malesef monttan ayrılmıyor.

şöyle bişey mont: i.hizliresim.com
0
theseachange
(04.02.18)
İçindeki etikette nasıl temizlenmesi gerektiği yazıyordur.

Nasıl temizleyeceğini bilemiyorsanız kuru temizlemeciye götürebilirsiniz.
0
idexo
(04.02.18)
Tuylere birsey olmuyor. Kuruyunca tekrar eski formuna kavusuyor. Ben kaz tuyu, kapusonu da bu fotodaki gibi olan montumu 30 derece yünlü programinda yikiyorum . Kurumasi 2 gün falan sürüyor kuruduktan sonra hem mont hem kapuson eski haline geliyor
0
apartman teyzesi
(04.02.18)
@idexo'ya + olarak;
Tüy kapüşondan ayrılabilir. Kuru temizlemeciye verince de tüyü söküp yıkadıktan sonra tekrar dikecek. elinden dikiş geliyorsa kendin söküp dikebilirsin, gelmiyorsa terzi de yapabilir.

Tüyler yıkanınca birbirine yapışır. Fırça benzeri bi aparat veya elinle eski haline getirebilirsin ama bu yöntem sonuç garantili değil. Eski haline dönmeme olasılığı var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.02.18)
(18)

turkiye'de yasayan birisi sizi ziyarete gelse ne getirmesini istersiniz?

my pink
yurtdisinda iseniz
yurtdisinda iseniz
0
my pink
(04.02.18)
hangi ülkede mesela? hayal gücümü kullanmak istiyorum.
0
Zargasyonel Vak'a
(04.02.18)
İğde
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(04.02.18)
ulkeyi belirterek kullanabilirsin ben farazi soruyorum :)
0
🌸my pink
(04.02.18)
kazandibi, erik ve peynir.
0
ron dennis
(04.02.18)
yahu yaşadığım ülkede olmayan bi şey isterim haliyle. nerede olduğum o bakımdan önemli. neyse bana ne. :D
0
Zargasyonel Vak'a
(04.02.18)
peynir zeytin sucuk ilk akla gelenler
0
kveldulv
(04.02.18)
sahlep. ama markette paketli satılanlardan değil. has sahlep.
0
gogu delen adam
(04.02.18)
Kıvratma
0
eazy
(04.02.18)
almanya-avusturyada belki baklava (burada yapamiyolar bi turlu) ve lokum isterim (paketli lokum sevmem, lokumcudan filan alinacak)

onun disinda her sey var zaten.

hic turk marketi vs yoksa baharat olabilir, lokum, baklava, peynir, zeytin, sucuk, kofte harci benzeri hazir seyler.
0
kuehles blondes
(04.02.18)
Yerel peynirler, reçeller, sucuk, vs.
0
Adramelekhh
(04.02.18)
sahlep bildigim kadariyla yurt disina cikarilamiyor, yasak.

ben pismaniye ve lokum goturuyorum. lokumu biliyorlar ama pismaniyeyi ilk kez goruyorlar. simdiye kadar begenmeyen avrupali tanimadim.
0
in vino veritas
(04.02.18)
kuru üzüm, incir, izmir tulumu, hurma zeytini, zeytinyağı, çerez (yerli badem, fındık ve ceviz, leblebi..), pastırma...
bulunduğum yere göre böreklik, haşlamalık otlar olabilir..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.02.18)
valla almanya'da iyisiyle kötüsüyle aşağı yukarı her şey bulunabiliyor da şu fiskobirlik fındık ezmesi yok, onu isterdim herhalde.
0
soso
(04.02.18)
Gencligimi...
0
businessclass
(04.02.18)
Sarelle Bitter.
Taze Antep fıstığı.
Ucuz asker çorabı
Mach 3 jilet. Burda deli pahalı.
Daha uzar da liste şimdi aklıma gelmiyor. Sucuk mucuk diyenlere bakma sen alayını bulursun.
0
bos gezenin bos ustasi
(04.02.18)
Baklava.
0
noluyo yaa
(04.02.18)
siyah zeytin
bulunduğun bölgede yoksa sucuk
şalgam (suyu) (serfressh)
0
yuto
(04.02.18)
Sumak
Adanalık şiş
Satır
0
mirafiori
(05.02.18)
(5)

Sigara böreği

senolll
Merhaba,Yufka almıştım peynirli sigara böreği yapıcam ama fırında mı yapsam tavada mı bilemedim. Uzun zaman oldu yapmayalı/yemeyeli. Fritöz yok o yüzden tavada çok güzel olmazsa diye düşünüyorum, fırında da kızartma gibi olmuyor malum bilemedim ne yapsam? Dert butonu gönderecekler varsa dediğim gibi
Merhaba,

Yufka almıştım peynirli sigara böreği yapıcam ama fırında mı yapsam tavada mı bilemedim. Uzun zaman oldu yapmayalı/yemeyeli. Fritöz yok o yüzden tavada çok güzel olmazsa diye düşünüyorum, fırında da kızartma gibi olmuyor malum bilemedim ne yapsam?

Dert butonu gönderecekler varsa dediğim gibi uzun süreden sonra yapıyorum diye önemli biraz.

Teşekkürler
0
senolll
(03.02.18)
Bol yağda kızartırsanız tavada da mis gibi oluyo. Bol kızgın yağ.
Fırında yapacaksanız içine bi şeyler sürmek gerekiyor normal börek yapar gibi, yoksa kupkuru olur.
0
bir nick var benden iceri
(03.02.18)
tavaya çok az yağ koy, yarım santimden az, iyice kızdır, başında dur sık sık çevire çevire kızart. içinden peynirleri fırladımı ya da altın sarısı renge geldi mi tamamdır.

önemli olan ilk anda yüksek ısıda mühürlenmesi, sonra altını kısssanda olur, yağ çekmez.

fırında çatır çutur oluyor.
0
Photographer
(03.02.18)
bir nick var bla blaya canı yürekten katılıyorum
0
balpolen
(03.02.18)
Ben @Photographer'in anlattığı şekilde yapıyorum. Sonuçtan çok memnunum.
Bol yağı çibörek, pişi, lokma, tulumba tatlısı gibi kızartmalarda kullanıyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.02.18)
fırında kötü oluyor ya. bol kızgın yağda kızartıp kağıt havlu serdiğiniz tabağa alın kızaranları.
0
naksidil
(04.02.18)
(1)

Votka ile kokteyller

MandMs
yapımı kolay, para verip almalı fazla malzeme gerektirmeyen, (brandyler, bilmem ne likörleri) 3-5 basit malzeme ile (meyve, tonik, redbull vb) harikalar yaratabilecek kokteyl tarifleriniz var mı?birde xuxu deneyen var mı aranızda? çilekleri blenderdan geçirip vokta ile karıştırsak yeterli olur mu be
yapımı kolay, para verip almalı fazla malzeme gerektirmeyen, (brandyler, bilmem ne likörleri) 3-5 basit malzeme ile (meyve, tonik, redbull vb) harikalar yaratabilecek kokteyl tarifleriniz var mı?

birde xuxu deneyen var mı aranızda?
çilekleri blenderdan geçirip vokta ile karıştırsak yeterli olur mu benzer tadı yakalamak için?
0
MandMs
(03.02.18)
Baileys tarifi vereyim:
400 gr krema,
400 gr süt,
3 adet 80 gr bitter çikolata

hepsini çikolata eriyinceye kadar ısıt, soğuyunca 500 ml. votka veya etil ekle. şişele, istediğin zaman kullan.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.02.18)
(21)

Teyze ifşası

hayat aklini konusacak bir filozof uret
"Akşam yatmak bilmezsiniz, sabah kalkmak bilmezsiniz" derken ben:)
"Akşam yatmak bilmezsiniz, sabah kalkmak bilmezsiniz" derken ben:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.02.18)
hep merak ederdim sizi. tam da gitmek üzereyken denk geldi. :)
0
balik kraker
(03.02.18)
TC hayat aklini konusacak bir filozof uret

de olabilir nickiniz sanki
0
devcileyin,
(03.02.18)
Devcileyin + 8000
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(03.02.18)
Hükümet anne mi yani ;)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.02.18)
Genç ruhlusunuz.
0
femme vitale
(03.02.18)
Hayat dolu bir öğretmene benziyorsunuz. Öğretmen miydiniz bilmiyorum ama öğrenciniz olmak istemeyecek kimse yoktur hocam.
0
siyah giyen adam
(03.02.18)
valla çok tatlısınız ailemden biri gibi hissettim varolun :D
0
biravekahve
(03.02.18)
Hayat ablaaa :) sevgileeeerrr <3 <3 <3 :)
0
yaren
(03.02.18)
Benim de en sevdiğim nicklerden eh tabi merak ettiğim de :)

Biravekahve+1
0
eksi sozlugun tatli insani
(03.02.18)
valla öyle, çok haklısınız. ama ben geceleri çalıştığım için normalde sabah yatmak bilmeyip, akşam kalkmak bilmeyenlerdenim. bu gece izinli olduğum için :P

yatıcam birazdan :)

selamlar...
0
runagain
(03.02.18)
@balık kraker; ben de seni merak ediyordum. bu ifşada gördüm:)

@famme vitale; galiba öyle olmaya başladım, çocukluğuma doğru büyümeye devam etme niyetindeyim:)

@ siyah giyen adam; öğretmenlik tedrisatından geçtim ama öğretmenlik yapamadım. Emekli olduktan sonra gönüllü öğretmenlik yaptım:)

@biravekahve, ben de sizleri çocuklarım gibi görüyorum, siz üzülünce burulup siz sevinince seviniyorum:)

@yarencim; benden de sana kucak dolusu sevgiler tatlı kız:)

@eksi sozlugun tatli insani; sevilmek ne güzel, musmutlu gülücükler:)

@runagain, iyi uykular olsun:)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.02.18)
Teyze değildir o, abladır abla :)
Gülüşünüz çok çok samimi, hiç solmasın.
0
bir nick var benden iceri
(03.02.18)
Nickinizi her gördüğümde garibime gidiyor, rastgele seçilen kelimelerden kurulmuş bir cümle gibi.
0
i was made for you
(03.02.18)
İfşa ile alakasız ama ben de hayat abla’yı çok sevdiğimi söylemek için geldim :)
0
aychovsky
(03.02.18)
aaa yaşasın!


ne tatlısınız. tam düşündüğüm gibi.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(03.02.18)
Sizi ilk defa görüyorum burda.

Ama foto çok küçükkk
0
MaNOfTheYear
(03.02.18)
Hepinize çok çok teşekkür ederim <3 Bana kattıklarınız için, güzel yorumlarınız için, güzel dilekleriniz için..
Yüzünüzden gülücükler, yüreğinizden sevgi hiç eksilmesin, mutlu zamanlarınız çok bol olsun :)

@i was made for you; kullanıcı adım herkese başka bi anlam ifade ediyor. tıpkı hayat gibi. benim için anlamı şimdi böyle, 10 yıl önce 48 yaşımdayken kullanıcı adımı aldığımda yüklediğim anlam daha başkaydı:)

2+2 bazen sıfır ediyor bazen sıfırın altına bile iniyor, bazen değerine paha biçilmiyor, bazen de 4 ediyor :) hayat böyle bişi :))
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.02.18)
sizin burada olmanız çok hoş
0
firemanjonny
(03.02.18)
ben hep senin nicki şöyle okuyorum;

hayat, aklını konuşacak bi filozof üret.

<3<3<3
0
elorelia
(03.02.18)
Benim merak ettiğim tek kişiydiniz, mutluluklar dilerim :)
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(03.02.18)
Tam düşündüğüm gibi görünüyormuşsunuz. :)
Ve devcileyin’in söylediğine kahkaha attım.
0
sopiro
(03.02.18)
(17)

ne yapmalıyım? bana akıl lütfen :))

mavipanter
yan komşumun eşi bu fetö muhabbetinden dolayı hapiste. kız tek başına evi geçindirmeye çalışıyor falan fişman. kızla aramız iyi, komşu olarak gelip gidiyoruz sürekli falan, bana da bayağı güveniyor. bunların malum evdeki tüm elektronik eşyalarını topladılar. ama kendisinin telefonu falan duruyor, ev
yan komşumun eşi bu fetö muhabbetinden dolayı hapiste. kız tek başına evi geçindirmeye çalışıyor falan fişman. kızla aramız iyi, komşu olarak gelip gidiyoruz sürekli falan, bana da bayağı güveniyor. bunların malum evdeki tüm elektronik eşyalarını topladılar. ama kendisinin telefonu falan duruyor, evde internetleri de var.

benden yarın için laptopumu istedi. oğlunun okul resimleri gönderilmiş buna bakamıyormuş, bilgisayardan bakmalıyım dedi istedi. bende yarın verebilirim dedim. tamam ne zaman müsaitsen dedi.

ya şimdi aslında benim için bir sıkıntı yok ama, devlet kurumlarına iş başvurularında bulundum hatta şuan güvenlik soruşturmasındayım. bunun eşinin yakın zamanda mahkemesi var. muhtemelen dava ile ilgili bir şeyler araştıracak ya da başka şeylere girecektir. bu benim başımı derde sokar mı?

benim aklıma laptopu verdiğim zaman, güvenlik soruşturmasında olduğumu, bu yüzden girmesi gereken sitelere dikkat etmesini söylerim gibi bişi geldi ama, olur mu sizce ? yoksa abartıyor muyum ?
0
mavipanter
(03.02.18)
Burası Türkiye her şey olur, verme gitsin kafeden baksın.
0
i was made for you
(03.02.18)
Birsey olmaz. Merak etme. Dusundugun sekilde boyle baskasinin bilgisayarindan belirli yerlere girip birseylere yapmaya calisacaksa, amaci kotuyse ve kendi telefonunu yada bilgisayarini kullanmak istemiyorsa gider bir internet kafe uzerinden yapardi. Niyetinin oyle olduguna ihtimal vermiyorum. Yardimci olman iyi olur. Esler, cocuklar bu mevcut olaylarda bedel odememeli. Yaziktir.
0
kareem said
(03.02.18)
Ben olsam sksen vermem. Gitsin internet cafe'de falan baksın çok lazımsa.
0
doxanikee
(03.02.18)
Burasi turkiye her sey olur +1

Bence senin evinde, senin baglantinla filan baksin. Sen de yaninda ol.
0
kuehles blondes
(03.02.18)
"Yarın demiştim ama güvenlik soruşturmam var, geçsin öyle vereyim" dersen anlayacaktır. Ne zaman istersen demiş zaten. Çocuğun fotoğraflarına internet kafelerden bakabilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.02.18)
ya direk veremem de diyemem ki, nasıl diyeyim inanın o tıynette birisi değilim. ben tam aksine benim evimdeki wifi yi kapatıcam ki, en azından kendi bağlantısı ile girsin ıp kendi ıp si olsun. kırmak da istemiyorum. mağdur etmek de istemiyorum ama bir yandan, sonuçta yüz yüze bakıyoruz
0
🌸mavipanter
(03.02.18)
Çok kötü bir yalan söyle, öküz değilse anlar vermek istemediğini ve sebebini.
0
doxanikee
(03.02.18)
takip ettikleri şey ip. bilgisayar değil.
bilgisayarı götürün, güvenlik soruşturmasında olduğunuzu sakıncalı bulunabilecek siteleri ziyaret etmezse memnun olacağınızı söyleyin.
uzatıp da yok fetö, yok esin vb demeyin.
dikkatli olacaktır.

insanlık ölmedi henüz, öldürmeyin...
0
balik kraker
(03.02.18)
Direkt "vermem "deme, gerekçeni söyle.
Hele dava için istediğini düşünüyorsan mutlaka söylemen lazım. Senin onu düşündüğün kadar onun da seni düşünmesi gerekiyor.
Güvenlik soruşturmasında olduğunu biliyor da dava için istiyorsa komşunla ilişkinizi bi daha gözden geçirmen lazım.
Fotoğraf sonra da bakılır, bakılmasa da olur.
Bunda çekinecek bişey yok. Olması gereken bu, yanlış bişi yapmıyorsun o tiyniyette değilim diye düşünecek bi durum değil.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.02.18)
uğruna kariyerimi riske etmeye değecek kadar yakın biri değilse, ben vermezdim.
0
emfuzi
(03.02.18)
durumunuz varsa gidip uygun fiyatlı bir netbook alın, hediye edin. kırmadan çözmüş olursunuz.
0
brakgn
(03.02.18)
80 dejavusu yaşıyorum şu anda...

@balık kraker, bilgisayarda kayıtlı mail adrsleri kullanıcı hesapları olabileceğini, komşunun girdiği adreslerin trojan vs. yollama olasılığını düşününce bilgisayarı vermek riskli olabilir diye düşünüyorum.

otobüste yanındakiyle dedikodu ederken, arkasındaki adam tarafından dinlenen, üşenilmeden takip edilip şikayet edilen kadın halen içerde bildiğim kadarıyla. "google" da bizi dinliyor malum...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.02.18)
bence verme.
0
silver apple
(03.02.18)
@hayat...

misafir kullanıcı hesabı ekleyip öyle açsa?
bırakalım trojanlarla da antivirüs savaşsın?
0
balik kraker
(03.02.18)
Antivirüslerin bulamadığı yazılımlar var ve misafir kullanıcı da, gizli pencere de izlenebiliyor.

"Gizli Gezinti sizi internette anonim yapmaz. İşvereniniz veya internet servis sağlayıcınız hâlâ ziyaret ettiğiniz sayfaları takip edebilir.
Bazı web siteleri, siteler arasında gezinirken etkinliğinizi izleyebilecek takipçiler kullanır. Firefox’un İzlenme Koruması, gezinme davranışlarınız hakkında bilgi toplayabilecek takipçilerin "çoğunu" engeller"
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.02.18)
Laptopum yarın şirketin güvenlik soruşturmasından geçicek lütfen zararlı sitelere girmeyin beni işimden edersiniz deyin
0
charlotte blanc
(03.02.18)
laptop içine bi sanal makine kur onu kullansın. işi bitince o sanal makineyi komple silersin hiçbir iz kalmaz.
0
orpheus
(03.02.18)
(17)

Lazanyanın yanına ne iyi gider?

mortingensitrayzee
Pazar günü arkadaşlarım gelecek toplamda 4 kişiyiz, mini fırın güveçlerine lazanya yapmayı düşünüyorum. Daha önce hiç denemedim. Hepsini 3 er yapraklı yapsam yeter sanırım. Öncesinde hafif bir çorba düşündüm. Lazanya yeterince doyurucu olur gibi geliyor. Çorba + Lazanya + Salata çok mu boş gelir? Ön
Pazar günü arkadaşlarım gelecek toplamda 4 kişiyiz, mini fırın güveçlerine lazanya yapmayı düşünüyorum. Daha önce hiç denemedim. Hepsini 3 er yapraklı yapsam yeter sanırım. Öncesinde hafif bir çorba düşündüm. Lazanya yeterince doyurucu olur gibi geliyor. Çorba + Lazanya + Salata çok mu boş gelir? Önerileriniz nedir?
0
mortingensitrayzee
(02.02.18)
bence az gelir(miktar olarak değil çeşit olarak, sonuçta yemekli misafirin var)

bir tatlı şart, bunun yanında bir de zeytinyağlı yapsan iyi olur.

güveç kabında pek sağlıklı olur mu bilemedim, bir de denememişsin daha önce. hamur ya da çatır çatır olmasın?

güveç kapları da pek bir ufak oluyor.
0
Photographer
(02.02.18)
çorba lazanya salata çok iyi üçlü bence, aynen devam.
0
evde liyakat kalmamis
(02.02.18)
@Photographer peşine bir sütlü tatlım da olacak onu atlamışım :)
0
🌸mortingensitrayzee
(02.02.18)
semizotu yap istersen, hem kış zerzevatı, hem zeytinyağlı, hem hafif, bir de süzme yoğurt alırsın güzel olur, hem hafif, hem lezzetli, hem de çeşit.

sütlü irmik tatlısı yapacaksan eğer limon rendesini çok bol koy, azcık portakal rendesi de ekleyebilirsin.
0
Photographer
(02.02.18)
mini çömlekler şunlar ise
i.ytimg.com

herkese 1 güveç verecekseniz yetmez. çorba da zaten o kadar olacak, salata zaten ne kadar yenebilir ki. lazanya dediğimiz makarna gibi, o çömlekte kıymalı makarna olsa ne kadar olurdu bir de öyle düşünün.
yani bence miktar olarak az bu.

öte yandan lazanyayı mı ilk defa yapacaksınız, yoksa güveçte lazanayayı mı ilk defa yapacaksınız bilmiyorum ama bence biraz riskli. ben yapıyorum bazen, altların çiğ kaldığı oluyor, tuzu baharatı eksik olduğu oluyor, sosu az gelebiliyor kuru oluyor. bir de taze hamur, kaynatılması gereken hamur olayları var. yani ben illa lazanya yapıcam derseniz bir deneyin önce derim.
0
senolll
(02.02.18)
fırın güveci iyi bir fikir değil, borcamda yap on numero oluyor, 3 er yaprakta çok az bence ama sen bilirsin, yanında avokado salatası iyi gider. Önden çorba iyi ama ne çorbası orası önemli. Hafif olmalı.
0
firemanjonny
(02.02.18)
@senolll evet güveçte ilk defa yapıcaktım ama sanırım borcamda yapsam riski daha az olacak :))
0
🌸mortingensitrayzee
(02.02.18)
çorba tahmini yapayım, kesin mercimek ya da mercimek çorbası türevleridir.
0
Photographer
(02.02.18)
@Photographer ilkten onu düşünmüştüm ama ağır olur diye domatese döndüm :D
0
🌸mortingensitrayzee
(02.02.18)
hiç şaşmaz, mercimek ya da domates, sanki dünyada bu iki çorbadan başka güzel çorba yok.

hanımlara pratik geliyor tabi, at soğanı ikiye bölüp suya, at patatesi ikiye bölüp, at mercimeği kaynat bas rondoyu al sana çorba.

domatesi de kremasız yaparsın sen şimdi hafif olsun diye, kaşar da koymazsın lazanyanın üstüne koycaksın diye :)
0
Photographer
(02.02.18)
@Photographer yok ya benim onları tercih etme sebebim ikisini de çok seviyor olmam :) domatesi de kremalı düşünmüştüm çünkü öyle çok lezzetli oluyor. Varsa çorba önerileri de alırım :D
0
🌸mortingensitrayzee
(02.02.18)
Menüde bakliyat eksik, bence mercimek çorbası iyi olur.
Yemek davetlerinde en az iki doyurucu bulundurmak iyi oluyor. Birini sevmeyen diğeriyle doyuyor.
Hafif bi sebze yemeği de ekleyebilirsen iyi olur. Lazanya makarna, börek yerine sayılır.

Edit: mercimeğe niye laf ettiniz ki şimdi, mis gibi çorba. hem besleyici hem doyurucu hem seveni çok.
Bi öneri daha: Yemeklerden biri beyazsa diğerini renkli yapın ki ortam şenlensin, alınan besin çeşidi çoğalsın. Diğer çeşidi kremalı sütlü yerine salçalı yapmak daha iyi olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.02.18)
hergün mercimek çorbası olsa içerim mecimekten şaşma domates de güzel seçim,
lazanyaları borcamda yap güveçte az gelir +1
normal salata yap, yanına yoğurtlu bişeyler olabilir(2 çeşit soğuk iyi olur)
tatlım zaten var demişsin. bence yeterli.
0
basond
(02.02.18)
Taze fasulye ya da pırasa gibi bir zeytinyağlı ve fırında patates güzel olur bence bu menüde.
0
ms brownstone
(02.02.18)
lazanya tarzı bir yemeğin yanına sebze türlerinden patlıcan çok yakışıyor bence, közleyip meze olarak sunsan ya? sağlıklı ve hafif bir seçenek hem.

yanında şarap içilecekse, soğuklardan füme et, peynir gibi zahmetsiz ama hem sofrayı daha bir dolu gösterecek ve protein oranını artırracak seçenekleri de ek olarak düşünebilirsin.
0
treamorg
(02.02.18)
her lazanya yapışımda istisnasız brokoli de yapıyorum, haşlayıp üzerine zeytinyağ+limon+sarımsak+tuz sosu döküyorum, yan olarak hoş oluyor.
0
ozgur bir kusun hatirati
(02.02.18)
madem İtalyan mutfağından gideceksiniz, o zaman kaşarlı domates çorbası ya da kremalı brokoli çorbası gibi bir şey yapın.
tatlı da tiramisu olabilir mesela.
salata zaten yeşil olur diye tahmin ediyorum.

yanında bruschetta olur, kızarmış kuşkonmaz olur, ricottalı (ya da herhangi bir peynirli) kabak olur, patlıcanın türevleri olur (balzamikli, mozarellalı bir sürü tarifi var ya da en kötüsü patlıcan kızartması bile olur).
yani 1-2 tane side dish dediğimiz, arasıcak tarzı ufak bir şeyler daha olmalı bence.

bir de, 3 yapraklı lazanya kimsenin dişinin kovuğuna gitmez.
dikdörtgen bir borcama, 4-5 katlı normal bildiğimiz şekilde yapın bence.
0
blatta hiberna
(02.02.18)
(1)

kokulu ev bitkisi

tabudeviren
eve saksida bitki almak istiyorum, hangisini alsam?guzel koku vermesini istiyorum. kokusu evi kaplamasa da elimi surdugumde kokusu elime gececek kadar kokmasi da yeterli olur. feslrgen gibi.
eve saksida bitki almak istiyorum, hangisini alsam?
guzel koku vermesini istiyorum. kokusu evi kaplamasa da elimi surdugumde kokusu elime gececek kadar kokmasi da yeterli olur. feslrgen gibi.
0
tabudeviren
(01.02.18)
sümbül, nergis, beyaz zambak, mum çiçeği, yerli karanfil, açelya, yasemin çeşitleri (arap yasemin, gece yasemini..), tütün çiçeği, melisa, gardenya, kalamondin, sümbülteber... bunların koku frekansları yüksektir, evde bakılabilirler.

fesleğen türü elini sürünce kokan;
sardunya, ıtır, reyhan, biberiye aklıma gelenler. ıtır yaprağı gül gibi kokar. üzüm hoşafına bir iki yaprak koyarsanız muhteşem bi aroma verir. uzun yıllık bitki ve yaz kış yapraklıdır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.02.18)
(13)

Eşim Kesme Tahtası istiyor ama

iddaaci
Merhabalar, bizim hanım bakteri oluşumu konusunda çok hassas. Yiyecek kestiğimiz kesme tahtalarında bakteri oluşabilir diyor. Haklı da belki. Cam kesme tahtası aldık. O da bıçakları körlüyor hemen. Biz yine tahta alacağız. Ama hangi ağaçtan olmalı bilmiyoruz. Bizim köyden gelen meşe ve çam tahtaları
Merhabalar, bizim hanım bakteri oluşumu konusunda çok hassas. Yiyecek kestiğimiz kesme tahtalarında bakteri oluşabilir diyor. Haklı da belki. Cam kesme tahtası aldık. O da bıçakları körlüyor hemen.

Biz yine tahta alacağız. Ama hangi ağaçtan olmalı bilmiyoruz. Bizim köyden gelen meşe ve çam tahtaları oluyordu eskiden. Kütükten elle yapılmış. Onlar çok güzeldi ama piyasada yok.

Ne tercih etmeliyiz acaba?
0
iddaaci
(01.02.18)
Bambu?
0
sutlu nescafe
(01.02.18)
bambu alin, 3-5 ayda bir degistirin oyle pahali birseyde almayin. kestiginiz sey bitince iyi temizleyin
0
try again fail again fail better
(01.02.18)
mesele hijyense camdan sonra plastikler en hijyenik olanlari.
ama onu da cok sik degistirmek pek yesil bir hareket olmaz. tuketim, atik olusturma vs. anlaminda.
0
jimicik
(01.02.18)
Plastik bile tahtadan sağlıklıymış bu konuda.
0
red g
(01.02.18)
Ben etlere ayrı sebzelere ayrı tahta kullanıyorum. Hangi malzeme olursa olsun bıçak zedeliyor, en güvenli yöntem tahtaları ayırmak.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.02.18)
Et kesme tahtası mutlaka ayrı olsun. Bambu kullanıyorum ben, sık sık değiştiriyorum.
0
peggy
(01.02.18)
Şimdi aklıma gelen bir fikri paylaşayım, kesme işlemi yaparken tahta üstüne pişirme kağıdı koyup işlemden sonra çöpe atsanız?
0
John Bloor
(01.02.18)
Tahta en iyisi, plastikler tahtaya göre daha sağlıksız. Sebebi düzenli kullanım sonrası plastik yüzeydeki mikro kesikleri temizlemesinin imkansız olması ve tahtaya göre daha çok bakteri tutması.
0
Haldamir
(01.02.18)
araya gireceğim müsadenizle.

bu kesme tahtaları vernikli olmuyor mu? plastik gibi sağlıksız olmuyorlar mı bu şekilde?

saygılar
0
Mehmet Ersoz
(01.02.18)
bence sen yengeyi değiştir öyle hayat mı geçer amk yok bakteriymiş yok bilmeneymiş...
0
hosein
(01.02.18)
Kağıt kullanma önerisi uygun olabilirdi eğer o kağıtlar üretilirken kimyasal kullanılmamış olsaydı. Kullandığımız kağıt peçete, havlu, yağlı kağıt vs. hepsinde beyazlatıcı ve formaldehit kullanılıyor. Başka yönden risk almamıza neden olur.
Tahta iyidir. Cam da çiziliyor, çizilmeyen cam yaptılarsa onu bilemem.

O kadar titizlenmeye gerek yok bence, cam fanus içinde yaşamıyoruz. Mikroplar bakteriler her yerde var, vücudun bağışıklık sistemi onlarla başediyor zaten. Bağışıklığı tembelliğe alıştırmak iyi değil.
Risk yaratabilecek kadar maruz kalmamak, çapraz zehirlenme vs istenmeyen durumlara zemin yaratmamak adına et, balık, tavuk tahtalarını ayırın, temizlerken sıcak su kullanın. Cilalı tahta kullanmayın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.02.18)
en hijyeni cam sanırım.
0
herhaltibiliyoring
(01.02.18)
Mandolin alin onun yerine. Cesitli sekillerde kesen alet var ya. Aletlerle halledin isi o kadar rahatsizlik oluyorsa, cunku onun sonu yok. Yok o da olmuyorsa 100luk kagit tabaklar satiliyor, en ince olanini alin onlarda kesip atin.
0
beriberi
(01.02.18)
(27)

Takıntılarınız neler?

Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
Bugün bir arkadaşımla takıntıları konuştuk. Acayip saçma takıntılarım var ya..Sizin takıntılarınız neler?Benimkiler;- sofradan kalkınca eline sağlık diyorum. "Afiyet olsun" cevabı gelmeli.Beğendin mi, olmuş mu, dedikten Sonra afiyet olsun denirse resmen huzursuz oluyorum.- asansör varsa, çağırıyorum
Bugün bir arkadaşımla takıntıları konuştuk. Acayip saçma takıntılarım var ya..

Sizin takıntılarınız neler?

Benimkiler;

- sofradan kalkınca eline sağlık diyorum. "Afiyet olsun" cevabı gelmeli.
Beğendin mi, olmuş mu, dedikten Sonra afiyet olsun denirse resmen huzursuz oluyorum.

- asansör varsa, çağırıyorum. Binip binmemem önemli değil.

- yolda çizgilere basmıyorum.

- banyo yaparken belli bir sıralama dışına çıkmıyorum.

Aklıma bunlar geldi. Daha da vardır.
Ben mi anormalim herkeste var mı bu tarz şeyler?
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(01.02.18)
yoldaki çizgiler bende de var oyun gibi yapıyorum ama basarsam mayın patlayacakmış gibi bir hissim olmuyor.

bunun dışında arabadan indikten sonra mutlaka en az 2 defa kapılar kilitlimi kontrol ediyorum.
0
basond
(01.02.18)
sofradan kalkınca kendi tabağımı çatalımı vb alır yıkar yerine koyarım oldum olası.

bisiklete binerken yanımda acemi veya benden daha düşük performanslı biri varsa ondan daha yavaş giderim. yanımda daha yüksek performanslı biri bugüne kadar olmadı sufahdsf

tuvalete girerken her şart ve koşul altında kesinlikle terlik giyerim, aksi mümkün değil.

3 uçlu bir çatal ile kesinlikle yemek yemem (sheldon cooper'a selam olsun)

gece yatarken veya banyoya girerken evdeki tüm kapı ve pencereleri tamamen kapattığımdan emin olurum. bulunduğum yeri mümkün mertebe güvenli tutmaya çalışırım.

başkasına ait bir aracı hiç bir şekilde kullanmam, kiralık araba dahi kullanmıyorum.

bilgisayarda bir şekilde masaüstüne geçersem durmadan "sağ tık - yenile" işlemi yaparım.

daha çok var...
0
Tears of Devil
(01.02.18)
herkesin dokundugu tutacaklara, kapı kollarına vb dokunmamaya çalışıyorum.
0
herhaltibiliyoring
(01.02.18)
umumi tuvaletlerde mutlaka ıslak mendil kullanıyorum + herhaltbiliyoring beni yalnız bırakmamış.
0
rakicandir
(01.02.18)
Duşa girmeden biraz sıcak su akıtıp buharla duşu ısıtıyorum ve fayanslara da sıcak su tutuyorum girmeden.

Kırmızı ışıkta herkesten önce kalkma yarışı yapıyorum kendi kendime.

Pilavla sulu yemeği aynı anda bitirmeye çalışıyorum.
0
kayranin kedisi
(01.02.18)
Yoldaki çizgilere basmama (her zaman yapmıyorum)

Çizginin diğer tarafına sağ ayağımla girdiysem solla çıkarım ya da merdivene sağ ayağımla başladıysam solla bitiririm (bunlar her zaman olmuyor belli zamanlarda tekken yaptığımı farkettim ama ne zaman yapıyorum bilmiyorum)

Su içtiysem o bardağı bir daha kullanamıyorum uzun süre açıkta kalmamalı ya da bir şeyle üstünü kapatıyorum yoksa o bardağın pislendiğini düşünüp (toz vs girdi diye) içemiyorum.
0
powerpufgirl
(01.02.18)
birisi solumda yürürse rahatsız oluyorum, sağıma geç diyorum.
0
imelih
(01.02.18)
Cizgilere basmamak cocukken vardi, sonra gecti kendiliginden. Yalniz ben yerde var olan cizgilere ek yolun sagi ile solunda birbirini goren cisimler arasin hayali bir dogru cizip onlara da basmadan geciyordum. Yolda basacak yer kalmiyordu:)

Puruzlu yuzeyleri sevmem, duzeltme ihtiyaci hissederim. Puruzluden kastim, normalde purussuz olmasi gereken ama kismen puruzlu olan yuzeyler. Ornegin duvarda sivasi atan kismi alcilarken puruz birakir ve usutune de o vaziyette boya atarsan deli olurum. O yuzeyin kesinlikle zimparalanip duzlenmesi gerek. Ayni sekilde cukurluk varsa da doldurup duzlemem gerek.

Cop kutusuna bir sey firlatilip da kutu tutturulamaz firlatilan cisim yere duserse cok rahatsiz olurum. O cismin aninda cop kovasina girmesi gerek. Tahammul edemem.

Youtube'da herhangi bir ingilizce videoda konusmaci Hintli ise kesinlikle tahammul edemem, aninda kapatirim. Icerigi asiri derecede ilgimi cekse dahi o videoyu izlemem, o aksana tahammul edemem. Ayni konudan bahseden baska videolar ararim, Hintli olmayani bulamazsam ogrenmek istedigim seyi ogrenememe pahasina videodan mahrum kalirim. Hintli olmasa da baskin aksanli ingilizceden rahatsiz olurum genelde ama en cok rahatsiz oldugum Hint aksani.

Kamciya benzer ip gibi bir cizim gordugumde elime alip kamci gibi saga sola vurma ihtiyaci hissederim feci sekilde. Etrafta kimse yoksa yaparim da.

Kapsonlu mont, sweat giymis olup kapsonu acik olanlarin kapsonun kafasina gecirme durtum var. Samimi oldugum kisilere yapiyorum bunu.

Aklima gelenler bunlar.
0
stavro
(01.02.18)
- asansör varsa, çağırıyorum. Binip binmemem önemli değil.

Hahaha komikmiş bu, avm'de gezerken tak tak tak asansör mü çağırıyorsun?

Ben de yazayım bir tane, metroda asla tutunmam. Tutunanlara da anlam veremiyorum, düşmek mümkün değil doğru durunca.
0
i was made for you
(01.02.18)
Alarmı her zaman küsuratlı şekilde, 8.13-7.21 gibi kurarım. Yattıktan sonra aklıma ufacık bi sey bile takılsa halletmeden uyumaya devam edemiyorum. Uyuyana kadar birkac kez kalktigim oluyor o yüzden. Yatmadan mutlaka su içerim gece susarsam diye. Evde yalniz da olsam banyoda her zaman kapiyi kilitlerim. Gece evde bir yerden ses duyup korktuysam asla gidip oraya bakamam. Arabada arkada oturacaksam mecbur olmadikca sürücü arkasına degil diger tarafa otururum.
0
aquarium
(01.02.18)
Alarmı ben de küsüratlı kuruyorum ya.

Ve solumda biri yürüyünce dengem şaşıyor. İlla sağımda yürümeli.

@i was made for you; asansörün yanından geçiyorsam çağırıyorum ama zaten genelde biri çağırmış bekliyor olduğu için sorun olmuyor :)

Tek manyak ben değilmişim, sevindim :))
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(01.02.18)
yolda yürürken biri beni geçerse, delleniyorum, hızlanıp kendisini geçerim. normalde hızlı yürüyen bi insanım.
atm ile işlem yaparken serçe parmağımı kullanıyorum. işaret parmağı sonuçta göze falan da dokunuyor diye.
0
durgunfoton
(01.02.18)
cüzdanımdaki paraları büyükten küçüğe, resimli tarafları üst üste gelecek şekilde dizerim.
0
marla is in my head
(01.02.18)
-topluca oturup konuşuyorsak birisi ayakta kafamda dikilince dayanamıyorum.
-bir şey yaparken izlenmeyi sevmem, yazı yazarken falan dikkatim dağılıyor.
-çizgi basmama olayı eskiden vardı da artık o kadar kafam dağınık aklıma bile gelmiyor.
0
doxanikee
(01.02.18)
Araç plakalarındaki xx ff yyzz yy+zz toplamı100 ediyorsa haz duyuyorum.
Alarm kuracaksam özellikle küsüratlı yaparım saati, şimdiye kadar hiçbir zaman xx:00 yapmadım.
0
[GODDARD]
(01.02.18)
kettle'ı fişte bırakamıyorum. ne zaman evde birisi kullansa fişte bıraktığı için gider çekerim. başka hiç bir şeyin fişi ile böyle bir sıkıntım yok ama kettle'a takığım :)
0
dilligaf
(01.02.18)
Masada bıçak varsa, o bicaga biri takılır diye masanın ortasına koyuyorum.

Araba plakalarinin harflerinden kelime yapıyorum. Slm= Selam, Salim gibi.

Aklıma gelenler bunlar.
0
femme vitale
(01.02.18)
Hayat ne garipmis benim hiç yok.
0
lion de la Turquie
(01.02.18)
Var aslında bir 5-6 tane de, şimdi sorunca aklıma gelmiyor. Aklıma gelen çalışmaya başlamadan önce masayı toplamak, diş macunu ortadan sıkılınca yüreğime inmesi ve bayat ekmek bitmeden tazesine başlanınca ya da genel olarak bir şeyin eskisi bitmeden yenisine başlanınca dünyanın çivisi çıkmış gibi hissetmek var.
0
aychovsky
(01.02.18)
Merdiven sayarım. 9/8 kombinasyonu olursa gülümserim.
Karabiber ağacının yanından geçerken mutlaka bir iki yaprak alır kokusu gidene kadar koklarım. Limon selvi başta diğer selviler ve kokulu bitkilerden de bi yaprak alıyorum durum uygunsa. Almadan geçersem aklım kalıyor.
Herşey yerine konsun isterim, kütüphaneci gibiyim. Aradığımı bulamazsam huzursuzlanıyorum.
Yürüyen merdivenler kalabalıksa merdiven kullanıyorum, çıkarken de yürüyen merdivenden birisini hiza alıp hangimiz önce çıkacak bakalım diye kendimce yarış yapıyorum.
Daha vardır da aklıma gelenler bunlar.

edi: En fenasını unutmuşum. Sofrada karnım doduysa hemen kalkmak istiyorum. Yemeğe devam eden varsa hint fakiri gibi diken üstünde oturuyorum. Beklerken çatal tabak topamaya başlıyorum. Kendime engel olamıyorum. Benim yüzümden evde ağız tadıyla sofra keyfi yapılamıyor. Bunu bırakabilmeyi çok isterdim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.02.18)
Ben de solumda(sağ da olabilir, unuttum şu an) biri yürürken rahat edemem mutlaka diğer tarafa geçerim.
Evden çıkarken, yatarken ve genelde de odamın kapısını kapatırım.
Alarmı küsuratlı ve genelde tek sayılarda kurarım, bi yere saatli gideceksem evden çıkma saatinde de alarm kurarım.
Nerede yatarsam yatayım sokak kapısının anahtarını yan yaparım.
Biri izlerken resim, makyaj, iş, yemek vs yapamam, yani yaparım da rahatsız hissederim o yüzden de yaptığımı beğenmem.
Haftanın planını kafamda yaparım, boş oturacağım zamanı bile. planım bozulursa ruh halime göre sinir olurum.
Biri bişey söylicem deyip vazgeçerse söyletene kadar kafasını şişiririm, mutlak söylemeli yoksa küserim, bin yıl geçse unutmam sorarım.

dahası var da hatırladıklarım bunlar.
0
mslny
(01.02.18)
Takıntı olacak bir şeyim yok herhalde ama alışkanlık olarak saymak diyebilirim. Bir şeyleri saymak yani.
Markette kaç market arabası var, binaların kaç penceresi var, duvarda kaç çizgi var vs...
0
sopiro
(01.02.18)
4. kata kadar, eğer asansör katta değilse merdivenleri kullanırım. Bir kat aşağıda bile olsa çağırmam.
0
rahip janick
(01.02.18)
Hahaha,
Bazıları bende de var. Farklı olanı söyleyeyim. Elime tava almışsam birinin suratına geçirme hissi ile doluyorum. Elimde değil. Ama şimdiye kadar kimseyi tavayla dövmedim. Ama bence döküm tava bir cinayet silahı olabilir.
Hahah, yine gülesim geldi...
0
SiyamkedisiZorro
(01.02.18)
Hafif çatal ve kaşıktan nefret ediyorum kendi çatalımı taşıyorum
0
owaki
(02.02.18)
Bir de kitaplardaki thg yazan etiketleri sökmek istiyorum
0
owaki
(02.02.18)
"mesele" kelimesini kullanınca cümle sonuna "yeğen" koymak isteğini bastırmakta zorlanıyorum. arada kaçtığı da oluyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.02.18)
(3)

Arsa ve arazi m2 fiyatları

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Türkiye çapında 2018 yılı için arsa ve arazilerin metrekare birim değerlerini görebileceğim bir yer var mı?Gelir İdaresi Başkanlığı sitesinde en son 2014 yılı var, daha sonrasını girmemişler veya başka bi şekilde girdiler ben göremedim. Yardımcı olabilir misiniz?Belediyelerin kimi veriyor kimi verm
Türkiye çapında 2018 yılı için arsa ve arazilerin metrekare birim değerlerini görebileceğim bir yer var mı?
Gelir İdaresi Başkanlığı sitesinde en son 2014 yılı var, daha sonrasını girmemişler veya başka bi şekilde girdiler ben göremedim.
Yardımcı olabilir misiniz?
Belediyelerin kimi veriyor kimi vermemiş.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.01.18)
O değer her yıl yayınlanmaz. Yeniden değerleme oranı eklenerek bu yıl fiyatları bulunur. Ayrıca bir kriter değildir o. Çok saçma fiyatlar var
0
gameofannen
(01.02.18)
sahibinden'de grafik halinde gösteriyordu.

edit: sadece konutlar içinmiş. www.sahibinden.com
0
false pretension
(01.02.18)
@gameofannen,
Evet, 4 yılda bir yapılıyormuş.
Son tebliği buldum, yeniden değerleme oranları da var.
Kriter için sormamıştım, mirasçısı çok olan bazı yerler var, ayrı belediyeler filan biraz karışık bi durum.

Lazım olan oursa bulunsun burda da:
www.gib.gov.tr
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.02.18)
(6)

Anneme sigarayı bıraktırmak için yardım istiyorum!

rahat ya
selam galyalılar, benim bi annem var. 56 yaşında. yaklaşık 30 senedir sigara kullanıyor. köyde yaşıyor ve hayvancılıkla meşgul fakat en son gittiğimde aşırı sigara içtiğini fark ettim. günde 1.5 paket falan sigara tüketiyor. açıkcası bu gidişle çok da sağlıklı günler görebileceğini düşünmüyorum ne y
selam galyalılar,

benim bi annem var. 56 yaşında. yaklaşık 30 senedir sigara kullanıyor. köyde yaşıyor ve hayvancılıkla meşgul fakat en son gittiğimde aşırı sigara içtiğini fark ettim. günde 1.5 paket falan sigara tüketiyor. açıkcası bu gidişle çok da sağlıklı günler görebileceğini düşünmüyorum ne yazık ki...

şimdi köy yerinde yaşadığı için e-sigara falan alma imkanı olmuyor. ben istanbul'dan kargolayamam sürekli. bi de patlama riski falan varmış korkar öyle şeylerden.

ne yapayım nasıl yapayım da bu kadın sigarayı azaltsın? açık açık sordum bi derdin bi sıkıntın var mı yoksa alışkanlıktan mı içiyorsun diye alışkanlıktan içtiğini belirtti. bırakmak da istiyor ama o yönde hiçbir adım atamadı henüz.

önerilerinizi en acilinden bekliyorum.

not:köyde sadece a101, ilçede ise şok, bim, kipa ve mini bi migros var. büyük çapta marketlerle alakalı önerilerle geleceklere peşinen belirtmek istedim.
0
rahat ya
(31.01.18)
ya sağlık bakanlığının da önerdiği bir ilaç vardı, championx diyesim geliyor. champix sanırım. yorumlar epey iyi, insanı tiksindiriyormuş resmen sigaradan. ama işte bazılarında yan etki olarak da sürekli uyku hali, halüsinasyon vs. şikayetleri mevcut.

araştırın derim.
0
liriamer
(31.01.18)
Direkt burdan yardım alın: alo171.saglik.gov.tr
0
acetaminophen
(31.01.18)
Kaliteli bir e sigara alın 6 mg sıvı ile ben de bu şekilde azalttım sigarayı hatta günlerdir normal sigara bile içmedim.
0
bonaparte
(31.01.18)
Champix sigara birakma merkezlerinde ücretsiz veriliyormuş ama çabuk tükeniyormuş, her zaman ellerinde olmuyormuş.
Champix kullanan tiksiniyor bir daha içemiyor diye biliyorum. Bi yakınım o ilaçla bırakmıştı bir süre sonra birine kızdı inadından içmeye başladı. Tiksine tiksine içiyordu, içmeye devam edince tekrar alıştı tabii.
Sonra sağlık gereği acilen bırakması gerekince başka bi yöntemle tekrar bıraktı. Şimdi içmiyor.

Allen Carr videolarıyla bırakanlar da oluyor, hiç bir şey kullanmadan bırakan da oluyor. Ziyaretine geldiğinde bi göğüs hastalıkları hastanesi yatan hasta bölümüne gidebilirsiniz. Epey caydırıcı oluyor. Öncelikle kafada bırakması gerekli. Karar vermesini sağlayacak doneler yardımcı olabilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.01.18)
Bir ara doktora götür ve onu korkutması için baştan anlaş doktorla.
Korkunun dozu iyi ayarlanırsa hayatta kalmaya sebep olur.
0
1adam
(31.01.18)
okumaktan nefret eden biri değilse
www.idefix.com
0
d e j i n
(01.02.18)
(18)

Sizce insanlarin yarıdan cogu mu aptal yaridan azi mi?

stavro
Opsiyonel:Neden?
Opsiyonel:
Neden?
0
stavro
(31.01.18)
Aptal tanımı nedir? İnsanın kendinden daha düşük zekada/seviyede gördüğü insanlar mı? Herkesin kendini en iyilerden sandığı bir dünyada yaşadığımızı hatırlatırım. Soru da net değil ek olarak.
0
devilred
(31.01.18)
Devilred gibi kasmaya gerek Yok , yarısından fazlası hatta 75 i aptal
0
charlotte blanc
(31.01.18)
yaridan cogu aptal kesinlikle.

ayrica ornek verelim mesela duyurudaki insanlarin yarisindan fazlasi kesinlikle aptaldir diyebilirim, sorulan sorular, verilen cevaplara bakinca anliyor insan.
0
purple rain
(31.01.18)
Soru gayet net devilred:) Kasmaya gerek yok +1
0
🌸stavro
(31.01.18)
Şöyle bakalım konuya:

Senin açından bakınca açık olan soruyu anlamadığım için ben aptalım ama benim açımdan bakınca bir soru dahi sormayı beceremeyen sen aptalsın. Kasmak değil bu, dünyanın gerçeği.
0
devilred
(31.01.18)
Peki senin acindan ben yuzde kaclik dilime giriyorum? Boyle sorayim o zaman.
0
🌸stavro
(31.01.18)
Çoğu.
0
i m cool with that
(31.01.18)
Aptal tanımını zeka ile değerlendiriyorum. Bu tarz populasyon özellikleri normal dağılıma uyarlar. Ortalamada çok kişi yoğunlaşır; uçlarda az kişi vardır. Dolayısıyla, aptal tanımına göre değişmekle birlikte, ilk yarıya aptal dersek %60 olur. Bana göre de %5 civarı aptal oranı. Çoğumuz ortalamayız bence. Duyuru’da aptal insan olduğunu düşünmüyorum ama konuya, yerine, amacına göre kötü niyetli insanlar olabiliyor. Çoğunun ya da yarısından fazlasının aptal olması anlamlı ya da olası gelmiyor bana. Pratik zekada, cevvallikte şartlar ve tecrübenin daha etkili olduğuna inanıyorum.
0
aychovsky
(31.01.18)
herkes aptal.
nedeni çok zeki olmam.
herkes adına cevap verdim konu kilit kimse yazmasın.
0
Zargasyonel Vak'a
(31.01.18)
Once kendi aptalligini gormeyip diger insanlara aptal diyen herkes aptal

Haberi buldum: www.bloomberg.com
0
Traveller
(31.01.18)
Konu tartışmaya kapalı
Kesinlikle çoğu
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(31.01.18)
femme vitale
(31.01.18)
kesinlikle çoğu (!) ve her ne hikmetse burada cevap verenler de o çoğunluğa dahil değil.

ferhan +1 asıl sorun aptallık değil cehalet ve cehaletin getirdiği kendine güven hissi. zeka dediğimiz şey bile matematiksel ve mantıksal zeka. bunun sanat tarafı var, insan ilişkileri tarafı var. akıllı insan bilmem kaç sayfalık matematik teoremlerini ispatlayabilen kişi midir? wittgenstein ı, spinozayı yalayıp yutmuş kişi midir yoksa? ya da inanılmaz sosyal herkesle iletişim kurma yeteneğine sahip ya da fevkeladenin fevkinde yaratıcı eserler üreten kişi midir?
0
issiz karga
(31.01.18)
Akıllı - aptal oranı aptaldan yana epey ağır basar.
Ben çevremde "akıllı kadınsın" denilen biriyim, yaptığım idiotluklar burdan fizana yol olur. (Göremediklerimi de eklersem tablo hiç hoş çıkmaz, eklemeyelim akşam akşam huzurum kaçmasın:)
Çevrem ülke ortalamasının üzerinde.

Eğitimimiz, kültürümüz ve başka bikaç şey daha akıllı potansiyelimizi fena baltalıyor. Kırıp geçirdiği zamanlar da oluyor. Mesela 80 sonrası.

Pisa verileri ortada, yaşam kalitemiz ortada, seçimlerimiz, tutumlarımız ortada. Akıllı oranı ağır bassaydı böyle mi yaşardık?

(Zeki olmakla akıllı olmak aynı şey değil.)

Ekleme:
Bertrand Russell'ın aşağıdaki sözü o kadar doğru ki.. Uuygulamalara ve sonuçlarına bakınca "feyz alınmış" dememek için aptal olmak lazım diye düşünüyorum.

"İnsanlar bilgisiz doğar, aptal değil; sadece eğitilerek aptal olurlar."
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.01.18)
Evet, çünkü fikirleri yok, birçok konuda kendilerini kandırıyorlar, basit şeyleri karmaşıklaştırıyorlar, karmaşık şeylere kafa yormuyorlar, eğlence görünce yaklaşıp, acı görünce kaçıyorlar.
0
harvey
(31.01.18)
%99'u aptal. Tabii bana göre herkesin ölçütü kendinden başlıyor sanırım.
0
gezegen olan pluton
(31.01.18)
Bana gore en az %95'i aptal.
0
sckxyss
(31.01.18)
Tamama yakını. Normal olan da bu zaten.
0
lazor
(01.02.18)
(1)

çok stresli dönemden geçtikten sonra gelen baş dönmesi?

sizofren06
arkadaşlar bu sıralar çok stresli bir dönemden geçtim. şöyle anlatayım 2 aylık bir stresli dönem. bu stresli dönemlerde bazen 3-4 gün süren baş agrılarım oldu. şimdi çok şükür o stresli dönemleri atlattım. bu süreçte hiçbir ilaç kullanmadım. baş agrılarımda artık yok ama son 1 haftadır başım dönüyo
arkadaşlar bu sıralar çok stresli bir dönemden geçtim. şöyle anlatayım 2 aylık bir stresli dönem. bu stresli dönemlerde bazen 3-4 gün süren baş agrılarım oldu. şimdi çok şükür o stresli dönemleri atlattım. bu süreçte hiçbir ilaç kullanmadım. baş agrılarımda artık yok ama son 1 haftadır başım dönüyor. bana ne oldu?
0
sizofren06
(31.01.18)
Bi doktora gitmekte fayda var.
Stres kaynaklı baş dönmesi de olabilir, aynı zamana denk gelen bi rahatsızlık da olabilir.

Su alımın iyi mi, gıdanda, uykunda düzensizlikler olduysa vücut şimdi epki veriyor da olabilir.
Bir süre günlük biraz kuru kayısı ye, bir de kakao iç, uykuna, suyuna dikkat et, açık hava yürüyüşleri yap.
(hekim değilim)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.02.18)
(8)

İzmir'de ne yapacağız

jesues
Selam arkadaşlar. Eşimin bunalıma girmesi sonucu iki günlüğüne İzmir'e kaçacağız.. Cumartesi sabahı İzmir'de olup, Pazar günü akşam vakitleri yeniden İzmir'den döneceğiz.Kısıtlı sürede İzmir'de ne yenir, (kalamar ve balık ilk tercihimiz) nereler görülür, nerede ne yapılır. anlatırsanız çok mutlu olu
Selam arkadaşlar.

Eşimin bunalıma girmesi sonucu iki günlüğüne İzmir'e kaçacağız.. Cumartesi sabahı İzmir'de olup, Pazar günü akşam vakitleri yeniden İzmir'den döneceğiz.

Kısıtlı sürede İzmir'de ne yenir, (kalamar ve balık ilk tercihimiz)

nereler görülür, nerede ne yapılır. anlatırsanız çok mutlu olurum.

gidilecek yerler, yemek yenilecek mekanlar uygun yollu olursa çok mutlu olur, size izmirden hediye alabilirim. teşekkürler şimdiden.
0
jesues
(30.01.18)
Hava da çok güzel gidiyor, tam gezmelik:) Haftasonu hava durumuna bakın yine de. Böyle devam edecekse giy çıkarlık eşya almanız iyi olur, kalın giyinmeyi gerektirecek zamanlar da oluyor, kalınların fazla geldiği zamanlar da oluyor. Dün akşam üzeri kaban ve kazakla çıktım, pişman oldum, sıcak geldi.

Bi yazar arkadaş gezilecek yerlerle ilgili ayrıntılı döküm yapmış, satır satır incelemedim ama genel olarak yeterli görünüyor.
eksisozluk.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.01.18)
bostanlı günbatımı iskelesinde sevdicekle güneş batırılır,şarap içilir. yaşları bilmiyorum ama biraz genç işi bir aktivite :)

konak asansöre çıkılır.izmir manzarası izlenilip bir hatıra fotoğrafı çekildikten sonra bir şeyler yenebilir.
0
biravekahve
(30.01.18)
araciniz olacaksa balıgi balıklıovada yiyin, un kurabiyesi almayı unutmayin.
0
eriksatie
(30.01.18)
izmire gelip şarap falan içmeyin. cumartesi akşam muhakkak kordonda falan bir meyhaneye gidin rakı balık veya mezelerle sazlı sözlü kopun. tektek iyidir mesela. gündüzleri mesela pazar günü kaynakler köyüne veya çiçekli köyüne gidin deli gibi bir kahvaltı yapın. sonra doğa yürüyüşü falan yapın. izmir şu sıralar çok soğuk fazla gezme şansınız yok. kızlarağasına pazar harici gidin veya kıbrıs şehitlerinde yürüyün çay kahve için. meyhaneden sonra gazi kadınlar sokağına yürüyerek gidin 90'lar vecihi gibi yerlerde iyice kopun anasını satayım.
0
ground
(30.01.18)
Aracınız varsa şirinceye gidin şarap alın ordan efes i görün gitmediyseniz.
Sığacık ı gezin balık ekmek yiyin çayınızı için.
Kemeraltında balıkçılar yemek yiyebileceğiniz midyeleri sıcak gelir,turşu suyu satan bi seyyar var yakalarsanız turşu suyu için.Kahve falı bakan yerlerde kahve içmeyin berbat. Kemeraltını pazara bırakmayın.
Boyozu alsancak kıbrıs şehitleri caddesinde alsancak dostlar fırını var orada yiyebilirsiniz.Az yağlıdır ve içeriği çeşit çeşit boyoz var sabahları çok kalabalıktır öğlene doğru gidin.
0
işteöylebirşey
(30.01.18)
izmir'e gitmedim, internetten görüp gidersem yaparım dediğim şeyleri buraya da atayım.
izmir bomba tatlısı
scontent-sea1-1.cdninstagram.com

www.instagram.com

boyoz
www.instagram.com

kumru, kokoreç ve lokma tatlısını da unutmamak gerek.
0
MtKrt
(30.01.18)
Araç varsa balık için güzelbahçe'ye gidebilirsiniz. İzmir'de güneş çok güzel batar. Günbatımını sahilde izledikten sonra balık halinin etrafında yer alan bir restoranda keyifle yemek yiyebilirsiniz.

Ayrıca tarihi mekanlara meraklıysanız Efes +1. Öyle üç beş kalıntının olduğu dandik bir yer değil kesinlikle.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(30.01.18)
alışverişiniz geldiyse, antik kuntik şeylere de meraklıysanız, pazar günleri halkapınarda bit pazarı kurulur. herkese hitap etmez tabi de belki merakınız vardır.
0
halanne
(30.01.18)
(8)

otu sebzeyi niye iğrenç hale getiriyoruz

kibritsuyu
şimdi bazı arkadaşlar detoks diye bilmemne diye çeşit çeşit otu kaynatıyor, süzüyor, suyunu içiyor. ne bileyin otları sebzeleri blender'a atıp yeşil acaip bir sıvı haline geitirp içiyor. mesela karaciğer yağlanması için maydanoz ve limonu blender'da bir bardak suyla çekip sabah aç karnınıa içecekmiş
şimdi bazı arkadaşlar detoks diye bilmemne diye çeşit çeşit otu kaynatıyor, süzüyor, suyunu içiyor. ne bileyin otları sebzeleri blender'a atıp yeşil acaip bir sıvı haline geitirp içiyor. mesela karaciğer yağlanması için maydanoz ve limonu blender'da bir bardak suyla çekip sabah aç karnınıa içecekmişiz.

peki biz bu tariflerdeki sebzeyi otu falan kaynatmasak, blender'la çekmesek, doğrudan tüketsek olmuyor mu? yani ben maydanoz ve limonu suyla blender'a atıp çekerek yeşil acaip bir suyu içmek yerine, bir tabak maydanoza limonu sıkıp yesem, üstüne de bir bardak su içsem aynı şey olmuyor mu? illa parça pinçik yapıp su haline mi getiricez?
0
kibritsuyu
(29.01.18)
O kadar yeşilliği yiyebilirsen ye ama yenilmiyor, yoruyor bir süre sonra. Blenderda amac kolay tuketmek.
0
funl
(29.01.18)
ben bir süre juicing yapmış ve yapmaya devam edecek olan biri olarak söyleyeyim...
sıvı halde aldığınızda ve katı halde, çiğneme yoluyla aldığınızda beden farklı tepkiler veriyor.
içtiğiniz zaman, etkisi çok daha hızlı ve gözle görülür olurken, sindirim sistemini de bildiğimiz geleneksel şekilde çalıştırmamış oluyorsunuz.
yani sindirimin ağızda başlaması meselesi gerçekleşmiyor.

ve bir bardak yeşil suyun içinde bir kilo sebze oluyor aşağı yukarı.
bir kilo sebze, ağızdan çiğ olarak bir günde tüketmekte zorlanacağınız bir miktar.
eğer juicing yapıyorsanız günde 4-6 bardak içiyorsunuz, oradan hesap edin.
ve tabii bu kadar çiğ sebze suyu içtiğinizde, gerçekten ıspanak yemiş temel reis'e dönüşüyorsunuz enerji anlamında.

ama parça pinçik edip, katı meyve sıkacağı kullanmak yerine, soğuk sıkım yapan, yani suyunu metal bıçakla keserek değil de, ezerek çıkartan makinelerden tercih etmek daha doğru.
ya da hazırlarını satın alabilirsiniz internetten.

edit:
özelden soranlar oldu diye ekleme yapmak istedim.
çiğneyerek sindirim sistemini alışılagelmiş şekilde çalıştırmadığınızda, mideniz asit salgılamıyor.
dolayısıyla bedende bulunan ve üretilen asit miktarı azalıyor.
hem besleniyorsunuz, hem de asit üretmiyorsunuz.
bu da sağlığı ciddi ve iyi şekilde etkileyen bir şey zaten.
0
blatta hiberna
(29.01.18)
Haklısın. Hem anlamsız hem de riskli olabilecek bi uğraşı.

Karaciğer yağlanmasına maydonoz kullanılmıyor. Maydonoz idrar söktürücü, böbrek kumları, rahatsızlıkları vb. konularında yararlanılabilecek bi bitki.

Karaciğer yağlanması için deve dikeni ve aynı familyadan olan enginar ama sadece yeşil kısımları faydalı. Kazanlar dolusu tüketmek lazım içindeki yararlı olanı maddeyi yağlanan organı düzeltmesk amaçlı alabilmek için. Eczanede hapı var, bi kutusu karaciğeri toparlamaya yetiyor.

Maydonoz kürünü ise hiç anlamıyorum. Maydonoz sofranın tuz ve ekmekten sonra gelen baş aktörü gibi bişi. Girmediği yemek yok desek olacak. Sürekli alıyoruz zaten.

Riskleri de var bu kür işlerinin. Vücuda fazlaca alınan günlük atılmayan maddeler olabilir. Fazlalığında da zararlı olan şeyler var.
Mesela potasyum. Maydonozda potasyum miktarı iyidir. Her sabah fazladan fazladan potasyum alırsan potasyum yükselir.

Artı, gıdaları sıvı olarak almak bizim metobolizmamızın alıştığı yöntem değil. o kür senin bu kür benim derken metobolizmanın dengesiyle oynamak da var. Nesiller süren bi değişime ayak uydurmak farklı, birden bire değişikliğe ayak uydurmak farklı. zaten hazır gıdalara, çabuk yemeklere daha tam alışamadık. Üstüne envai çeşit kürler çıtı.

Her öğün dengeli beslenme, mevsiminde yaşadığın yerde yatişen gıdalara ağırlık verme ve hareket varsa vücut gayet rölantide gider. Alkol ilaç vs karaciğer yoruluyorsa takviye olarak enginara ağırlık verilebilir, tahliller sıkıntılıysa drog alınır.

Kürlere mesafeli durmak hayrımıza, sabah salataları canımıza:)

Roka salatası da yapabilirsin sabahları. Rokayı doğra, minik bi turp rendele, az sirke gezdir. Toksinleri atmana yardımcı olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.01.18)
birileri juicing muicing diyerek milleti sağlam kerizliyor. mesele bundan ibaret. yeterince iyi paketlersen "sağlıklı"diye at gübresi yedirdip üstüne kilosunu 30 liradan satabilirsin. asit üretmiyormuşuz, bu da iyiymiş falan filan. sağlam keriz avı bu işler.
0
doxanikee
(29.01.18)
günde 1 kilo yeşillik yiyip nabıcaksın bi de burdan düşün. dengeli sağlıklı beslenme için böyle şeylere gerenk yok. baklavayı lahmacunu gömüp yeşil su içsen ne olacak.
0
hasmetizm 2046
(29.01.18)
@doxanikee & @hasmetizm 2046:

yazdıklarımın "sağlıklı beslenin, o yüzden hiç yemek yemeden günde altı bardak yeşil su için, juicing yapın" gibi bir anlam ifade edebileceğini düşünmemiştim.
"juicing böyle yapılıyor, yapılma nedeni de bu" demeye çalıştım.

sizin yazdığınız şekilde algılamak için de biraz "keriz" olmak lazım herhalde.
juicing dediğiniz şey, yani 30-60 gün gibi sıvıyla beslenmek ciddi sağlık sorunu olan ya da kemoterapi görmüş hastalara falan uygulanan bir şey.
kemoterapi sonrasında özellikle çiğ beslenme ve juicing Amerika'da son derece yaygın uygulanan bir yöntem.

zaten normal ve sağlıklı bir insanın en fazla detoks amacıyla 3-4 gün yapması öneriliyor.
onda da zaten bahsettiğim etkiyi göremezsiniz, zira ilk 3-4 gün çok zor geçer.
ya da inzivaya falan çekilenler en fazla 21 günlük rejimler yapıyorlar, o ayrı bir şey.

ancak, günde bir öğününüzü yeşil suyla değiştirirseniz gerçekten faydası olur.
lahmacun, baklava bile yiyor olsanız, hiç yoktan iyidir.

aleme keriz demeden önce kimin ne yaptığını, ne demek istediğini anlayalım.
0
blatta hiberna
(29.01.18)
hayır, normal bir insanın böyle zırvalıklarla vakit kaybetmesine gerek yok.
0
doxanikee
(29.01.18)
Maydonoz ve limon iyi olur gibi geldi bana yav ben mi garibim? Aci aci otlari blenderdan gecirenleri ben de anlamiyorum ama maydonoz piyazi suyu yapana bisey diyemem. :)
0
beriberi
(30.01.18)
(3)

acil- yara kapatma

neynep
bacağımı jilletle alırken bir kısım deriyi toptan kestim, bembeyaz bi alt katman çıktı, nokta nokta kanadı şimdi çok kanıyor. ne yapayım nası temizliyim
bacağımı jilletle alırken bir kısım deriyi toptan kestim, bembeyaz bi alt katman çıktı, nokta nokta kanadı şimdi çok kanıyor. ne yapayım nası temizliyim
0
neynep
(29.01.18)
parmak izi kadar bir deri alanı (işaret parmağı ilk boğumu)
0
🌸neynep
(29.01.18)
Önce kanı durdur. tütün basabilirsin, birazcık dursun sonra tütünü al.
evde kantoron yağı, bepanthen gibi deri yenileme ve mikrop almasını önleyici bişeyler varsa sür. yoksa ilk etapta zeytinyağı da sürebilirsin. havayla temasını keser, iyileşmesine de yardımcı olur. sonra kantoron yağı veya eczaneden uygun bi merhemle tedavisine devam edersin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.01.18)
oksijenli su ve baticonla temizlemen lazım.

doku kaybı olduğu için kanar, kan durmuyorsa hastaneye gitmek gerekir.

görmeden bişey söylemek zor, vakti zamanında elimi kesmiştim, aynı şekilde doku kaybı oluşmuştu, ufak mufak demedi çok kanadı, hastanede özel bir ilaç ile durdurabildiler ancak. iğne ampülü gibi bir ampül kırıp, üstüne dökmüşlerdi.
0
Photographer
(29.01.18)
(8)

Küçük şeylerde demediğiniz bir şeyi düzeltme ihtiyacı

me23
Mesela arkadaşınız eşim x yemeğini çok iyi yapar, sana da yapsın diyor. Eşinin yanında da sizin eşinizden o x yemeğini yapmanızı istediğini söylüyor. Aslında olan sadece arkadaşınızın "sana da yapsın" demesine olur demeniz. Böyle bir şeyi hayır demedim aslında vs diye düzeltir misiniz yoksa hiçbir ş
Mesela arkadaşınız eşim x yemeğini çok iyi yapar, sana da yapsın diyor. Eşinin yanında da sizin eşinizden o x yemeğini yapmanızı istediğini söylüyor. Aslında olan sadece arkadaşınızın "sana da yapsın" demesine olur demeniz.
Böyle bir şeyi hayır demedim aslında vs diye düzeltir misiniz yoksa hiçbir şey demez misiniz?
0
me23
(29.01.18)
Bişey demem.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.01.18)
Eğer bir art niyet hissetmediysem bozmaz, bir şey demezdim. Herkes saçmalar. Art niyet olduğundan eminsem ise bunu söyleyen arkadaşıma "manalı" bakışlar atardım herhalde.

Tartışmaktan kaçınan bir tipimdir genelde.
0
amortisman
(29.01.18)
Demem. Çünkü çok samimi olmadığım biri, yani arkadaşımın eşi için "yeaa bize şunu bunu yapsın, yemek yedirsin" diyecek insan değilim ve böyle olduğum da bilinir. Hal böyleyken zaten eşi de biliyordur aslında arkadaşımın söylediğini.

Bahsedilen, yemeği yapacak eş iyi tanımadığım bir insansa, zekasına güvenmiyorsam, tedbiren gülerim.

Zaten arkadaş muhtemelen "x yapsana x yapsana" diye darlıyordur eşini. Kimse de kimsenin eşine kolay kolay yemek sipariş etmeyeceğinden, eş yine de anlar aslında o yemeği kimin istediğini.

Buna takıldığını gördüğüm ilk insansın.
0
lazor
(29.01.18)
bu konuşma zaten ciddi değildir. ben de gayrı ciddi düzeltirim. mesela "olm canın o yemekten istiyo, kadına yemeği yaptırmak için beni bahane etme" derim mesela.
0
ghilleinthemist
(29.01.18)
Düzeltmekte fayda var.
Olmayan bişeyi olmuş gibi aktarması yanlış. Hele de eşlerin girdiği bir konuysa vaktinde düzeltmek senin ve eşinin hayrına olur.

edit: ghilleinthemist'in yaklaşımını ben de sevdim, bir tebrik de benden.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.01.18)
böyle şeyleri ben zart diye düzeltirim. Evet, bazen gereksiz ve muhabbetin akışını engelleyici bir durum.

Sizin örneğiniz için @ghilleinthemist’in cümlesi gibi esprili çevirmeler çok uygun. Tebrik ediyorum
0
fallopian
(29.01.18)
Merak ettim peki aynı durumu mesela arkadaşınızdan da daha yakın biriyle yaşasanız, mesela kardeşiniz ve eşi ile düzeltme veya düzeltmeme fikriniz değişir mi?
0
🌸me23
(29.01.18)
Benim fikrim değişmez.
Neden değişmez; çünkü işin içinde iki biyeyin (kadınlar) görev veya sorumluluğunda olan bir iş var, o işten nemalanan iki birey var (erkekler), bu iki erkek kadınların gıyaplarında onların sorumluluk alanları ile ilgili bir karar almışlar. İş zaten esas bu noktada sıkıntılı. Üstüne bir de yanlış ifadeyle bomba kucağına bırakılmış. O pim çekilir. Bugün değilse de ilerde bir gün çekilebilir.

Öneriyi yapan büyük olasılıkla ayrıntılı düşünmedi, kabul eden de o anda düşünmedi ama belki de biri diğerine elindekini göstererek sidik yarıştırdı, kendini iyi hissetmek istedi vs. vs. vs. Nedeni ne olursa olsun bu gibi durumların eşlerdeki yansıması genel olarak pek olumlu olmaz.
Kadınlar ve erkeklerin düşünme tarzları farklıdır. Kadın detaycıdır erkek düz neden sonuç çizgisinde düşünür. İlişkilerde en çok sakata gelme bu nedenle oluyor.

Sizin bu konuda aranızda bir karar vermeniz sonucunda yemeği iyi yapan eş diğerine karşı bi üstünlük kazanmış oldu, diğeri eksi puan almış oldu. Bilinçli veya değil kararın onlara yansıması bu şekilde olur. Kendi aralarına "ay bunu çok güzel yapmışsın nasıl yapıyorsun anlatır mısın" deselerdi sorun olmazdı, kendi isteğiyle biri diğerini onurlanırdırmış olurdu.

Hiç bir eş başkasının eşiyle mukayese edilmek istemez, erkek için de kadın için de geçerli bu durum. Herkes eşinin bi tanesi olmak ister.
(Aynı şekilde çocuklar için de anne babasının mukayese edilmemesi gerekiyor. Atıyorum komşunun çocuğu size geldi, yemeği, bi eşyanızı.. sizle ilgili bi konuda beğenisini ifade etti, teşekkür edip onun ailesiyle ilgili gözlemlediğiniz güzel bişeyi söylemek hem kendi çocuğunuz hem komşunun çocuğu için en doğrusu olur.)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.01.18)
(25)

Fizikte mi daha çok zorlandınız matematikte mi?

ya ben lan neyse
lise yıllarında?
lise yıllarında?
0
ya ben lan neyse
(29.01.18)
her türlü fizik.
0
diffarentiationation
(29.01.18)
Matematikte. Her konusu değil ama bazı konuları illallah dedirtmiştir.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(29.01.18)
Konudan konuya değişir ama toplamda fizik daha zorladı. Özellikle fizik 1 (özellikle optik ve elektrik) o yaş grubu için zordu. Bizim zamanımızda 9. sınıfta optik vardı. Matematikte de trigonometride çok zorlandığımı hatırlıyorum.
0
doxanikee
(29.01.18)
Fizik, iyi yapabilseydim iyi bir sayısalcı olurdum. Iyi matematik yapmam sayısalcı olmam için yeterli değildi.
0
cabiday
(29.01.18)
klasik fen liseli inek öğrenci olarak aslında ikisinde de çok sorun yaşamamıştım ama formül hafızam rezalet olduğu için fizikteki manyetizma, modern fizik vs gibi bol formüllü konularda biraz sıkıntı çekmiştim.
0
nundu
(29.01.18)
Fizik. Rezil kelimesinin övgü olacqğı bir fizikçi vardı. Üniversitede ve ona hazırlanırken dersanede gördüm ki çok kolaymış aslında matematik de fizik de.
0
nawar
(29.01.18)
Ay lise yıllarıma gittim, tekrar yazmak istedim :)

Matematikte zorlanMAdığım konular: trigonometri, limit, türev ve integraldi. Geri kalanın da zorlandım baya ya. Sınav seviyesinde değil ama yazılı seviyesinde zorlandım yani. Allah biliyor hala göresim gelmez bazı konuları. Sorunun konular değil de yazılı soruları olduğunu yeni idrak ediyorum ama.

Fizikte: devreli elektrik sorularında zorlanıyordum.

Sonuç olarak fizikçi oldum. Matematik ve fizik arasında direkt bir bağlantı yok demek ki. Ya da şu an sallıyorum :D

Edit: sanırım fen lisesi olduğunu belirtmeyeni dövüyorlar. Fen lisesi benim de. ardından Boğaziçi fizik.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(29.01.18)
Fizik öylesine bir dünya ki, benim için korkunç geliyor. bugün bile lise kitaplarındaki Fizik'e baksam içim kararır, Diferansiyel Denklemler dersi bile çok daha kolay geldi bana, Fizik ne öyle ya.
0
algoritma uzmani
(29.01.18)
Fizikte daha cok zorlandim.

6., 7. ve 8. sinifta matematik olimpiyatcisiydim. Calisirken hem zevk aliyordum hem de calismamim karsiligini gorebiliyordum. O aliskanlikla matematik hep gozdem oldu. Fizigi de lise sonda dogru duzgun anlatan bir hocaya denk gelene kadar hep ogretildigi gibi ogrendim. Temelsiz ogrenilen bilgi de zorluyordu beni. Universitede her iki alandan aldigim derslerde de hocalarim cok iyiydi ve supersonik problemler disinda zorlanmiyordum pek.
0
lamira
(29.01.18)
Fizik.
0
i was made for you
(29.01.18)
Fizik.
0
ms brownstone
(29.01.18)
Bir dilci olarak matematiğe ne kadar kafam basmıyorsa fiziğe o kadar basıyordu. Gerçi kimya-biyolojiye daha da çok basıyordu fiziğe göre ama fiziğim matematikten iyiydi. Gerçi öyle yoğun fizik-matematik görmedim ama fiziği okul müfredatı haricinde, bir bilim dalı olarak sevip takip ettiğim için az çok ne bilip bilmediğimi bilebiliyorum.

Matematiğin sorunu da bu zaten, öğrenmeyi gerektirecek bir ilgi alanı yok. Uzayı seven, bilimsel gelişmeleri takip eden bir insan azıcık derine dalarsa fiziğe ilgi duyabiliyor, temelini anlayabiliyor. Matematik ise kendi kendine sorun yaratan bir alan gibi, ilgi çekici şeylere alakası daha az.

Tabii ki fizikle iç içe ama fizik matematik kullanılarak hesaplanmış gerçekler demek bi açıdan, ben burada aracı değil amacı ilgi çekici buluyorum. Fiziği kavraması bir noktada daha zor olsa da ilgi çekici, matematik sadece bilmek gerektiği için öğreniliyor gibi bir intiba bırakıyor.

Gereksiz bişeyler anlattım galiba sfjglgkd. Neyse yani, ikisinde de zorlandım ben ama fiziği anlayabiliyordum, anlayınca biraz daha kolaylaşıyordu işler. En kötü mantık kurarak çözüyordun, matematikte her şey soyut ki...
0
Bruce
(29.01.18)
Açık ara fizik.
0
femme vitale
(29.01.18)
Sayisalcilikla çok büyük vakit kaybettim ben zaten. Matematik, kimya anlıyor, yapıyor, doktor, mühendis olsun dediler, yolladılar sayısala. İki üniversite okudum, şu an edebiyat, coğrafya çalışıyorum. Sırf yetenek yetmiyor işte, ilgi duyulması da gerekli. Lise hocalarım hayatımdan rahat 12 senemi aldılar. Bunu da buraya niye yazdıysam.
0
femme vitale
(29.01.18)
lise müfredatı ve hoca profillerine göre lise 1-2 fizik 3-4 matematik; ama ygs-lysye hazırlık anlamında matematik daha çok zorladı.

*fen lisesi
0
bass solo take one
(29.01.18)
Fizik
0
jimjim
(29.01.18)
öss'de fizik1 full - fizik2 bir boşum vardı. sayısaldan 105.000. oldum. teşekkürler.
0
brakgn
(29.01.18)
hiç birinde xD

şaka şaka fizik. ikisinden de tiksinirim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(29.01.18)
her mat yazılısı öncesi karşıdan karşıya bakmadan geçerdim, belki yazılıyı görmeden ölürüm diye. O derecede nefretimdir matematik. Geometri değil bu arada bahsettiğim, geometri yine iyiydi.
fizik daha iyiydi, içindeki mat sadece araç olarak kullanılıyor, başka kafası var. Öss de 1 ve 2 yi tam yapmıştım zaten.
*fen lisesini kazanıp burun büküp gitmeyip o ayarda bir anadolu lisesine giden kişi
** allah o matematiğin belasını versin, iyi ki kurtuldum
0
fallopian
(29.01.18)
ikisinde de
0
tranceforresuminglife
(29.01.18)
Bizim zamanımızda müfredatı fizik bir yıl kimya diğer yıl olarak ayarlamışlardı. Fizik yılında fizik öğretmeni yoktu, kimya yılında da okulun bitmesine 1 ay kala kimya öğretmeni atandı.
Fizik, kimya boş ders ( kitap okumaca, şarkı türkü dinlemece, yazı/şiir yazmaca vb.) matematik ise ağırlıklı dersimdi ve en sevdiğim derslerden biriydi.
Bu nedenle lisede ikisinde de zorlanmadım. Üniversitede fizik kimya gerekmeyen bölümdü, sıkıntı yaşamadım ama sonrasında yaşamın içinde bilmediğim için zorlandım çünkü fizik, kimya, biyoloji salt meslek için değil esas olarak yaşarken gerekiyor. Annelere illaki gerekiyor.
(Bir anne a101 seviyesinde de olsa her konuyu bilmeli)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.01.18)
fizikçiyim, bildiğin odtü'de fizik okudum. lise yıllarında fizikten ne çektiğimi bir ben bilirim.

p.s. öss'de fizik tam yaptım, matematik de 43 netti.
0
babilbaligi
(29.01.18)
Okuduğum lise fen ağırlıklı bir liseydi. Matematik, kimya ve biyolojinin hepsini sevdim. Fizikte ise sadece bir konu (eğik atış) yüzünden mühendis olmamayı tercih ettim. Kabus gibiydi.
0
SiyamkedisiZorro
(29.01.18)
Ben fizik okudum zaten. Lisede de şakır şakır kopya verirdim o kadar iyiydim yani..
matematigim ise
Lise 1, 1
Lise 2, 1
Lise 3, 0 di. Ortalamayla gectim sinifi.

Ben kagidimi kontrol ederdim mesela 60 almam lazim. 43 , 23 falan gelirdi 45 olsa 2, 25 olsa 1 oluyodu galiba. Serefsiz hoca, kizim sizin durumunuz iyi neden kursuma gelmiyorsun dediginde anlamistim. Neyse lise 3 te annem de ogretmen sikayet etti, sorusturma falan acilmisti diye bana dusman olmustu bir de. Okulu falan degistirildi sonra.

Matematikle ilgili sikintisi olan bir cok kisinin sebebi ya calismamaktir ya da boyle serefsizlerdir.
0
durgunfoton
(29.01.18)
lise yıllarında ikisinde de sıkıntı yoktu. türev, integral bizim zamanımızda öss'de çıkmıyor diye işlenmezdi doğru düzgün belki de o yüzden. onlar olsaydı muhtemelen matematik olurdu.

şimdiki adı yds mi neyse de kendi girdiğim öss'de dahi matematikten 3 komple fizikten 2 yanlış yapmış bi insanım ve çoğu deneme sınavlarında da fen bilgisinden matematiğe göre daha çok net çıkaran tek kişiydim belki de :)

üniversitede de matematik daha çok zorladı. hatta fizik ve fizikle alakalı derslerin vizelerinde fizikle alakalı kısmı halledip çözüm için sadece matematik kısmı kaldığında soruyu öylece bıraktığım çok oldu.

bunları yazdıktan sonra yorumlara kısa bi baktım da sanırım matematik diyen tek kişi benim :)
0
washe
(03.02.18)
(11)

çay demleme savaşları

asdfghjkldas
sevgili romalılar,pazar kahvaltısı süresi boyunca (ortalama 1 saat) çay demledikten sonra kahvaltı bitene kadar altını açık mı bırakıyorsunuz yoksa demlendikten hemen sonra kapatıyor musunuz?bir arkadaşım ile arada kaldık, tereddüt olduk.
sevgili romalılar,

pazar kahvaltısı süresi boyunca (ortalama 1 saat) çay demledikten sonra kahvaltı bitene kadar altını açık mı bırakıyorsunuz yoksa demlendikten hemen sonra kapatıyor musunuz?

bir arkadaşım ile arada kaldık, tereddüt olduk.
0
asdfghjkldas
(28.01.18)
kahvaltıyı yapan kişi sayısına ve onların ne kadar çay sever olmasına bağlı.
0
washe
(28.01.18)
ben kapatıp, ılıyınca tekrar ısıtanlardandım. tazın tazeliğine zarar veriyormuş bu.
en küçük gözde, en kısık ateşte bekletiyorum.
0
dahinnotha
(28.01.18)
kahvalti sonuna kadar alti dip sicakta acik kalir, yoksa sogur sidik gibi olur afedersin:)
hatta bazen dem kalir su biter, su eklersin, tekrar altini acar kaynatirsin
0
alttaraf
(28.01.18)
En kısıkta açık bırakırım.
0
cabiday
(28.01.18)
Son kişi de artık içmeyeceğini söyleyene kadar en kısıkta açık bırakırım ben de.
0
naksidil
(28.01.18)
bizde de açık kalır. hiç demlenince kapattığımızı hatırlamıyorum. sırf pazar kahvaltısında da değil, her çay koyuşta böyle.

bizde çayın altı ne zaman kapatılır? son kişi de içmeyeceğini söylediği zaman değil. o zaman boşu boşuna kaynamış olur. evde yaşayanların çay içme trendi aşağı yukarı belli zaten. çayı koyan o trende göre diğerlerinin artık içmeyeceğini düşünüyorsa kapatır.
0
kibritsuyu
(28.01.18)
Kaynayan suda oksijen azaldıgı için kapatıp sıcaga yakın içiyorum
0
steward
(28.01.18)
En kısıkta açık. +1

Kapat soğuyunca aç, kaynatmaya devam et, kapat soğuk iç gibi eylemler çay için hoş değil.
0
nawar
(28.01.18)
çayın altını kapatmam ben hiç. babanne kısığı vardır ocağı kapatacakmış gibi yapıp kapatmadan en kısık ayarını bulup o ayarda tutuyorum. yoksa çay buz gibi oluyor içtiğimden de bi zevk almıyorum hem de sürekli ısıtmak zorunda kalmıyorum.
0
dedim ben sana
(28.01.18)
En kısıkta açık +1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.01.18)
Elektrikli caydanlik kullaniyorum. Otomatik modda kaliyor bitene kadar. Yani açık kaliyor kapatmiyorum. Bu arada çay sıcak içilir.
0
boran79
(28.01.18)
(12)

aile olamayanlara

yuvarlanantencereninkapagi
çok sıkıldım. çok üzgünüm. ' başarısız ailelerin' yani aile olabilmek konusunda s.çmış aile bireylerinin hayata yenik başladığını düşünüyor musunuz? bence bu durum " yazık" lık bir durum. aile meselesi, aile olamamak bence büyük bir dert. kalbimde hep yara oldu bu. hep bir güvensizlik. kırgınlık. öf
çok sıkıldım. çok üzgünüm.


' başarısız ailelerin' yani aile olabilmek konusunda s.çmış aile bireylerinin hayata yenik başladığını düşünüyor musunuz? bence bu durum " yazık" lık bir durum.

aile meselesi, aile olamamak bence büyük bir dert. kalbimde hep yara oldu bu. hep bir güvensizlik. kırgınlık. öfke. isyan. asla duzelemeyecek bunlar.

aynı hisleri paylaşan var mı? siz ne düşünüyorsunuz?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.01.18)
Ayni sekilde dusunuyor ve hissediyorum. Fakat bu durumun da arti olarak kattigi bircok sey oldu, cok da sey yapmamak lazim
0
yuzır
(28.01.18)
ne kattı artı olarak?
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(28.01.18)
Daha rahat ve genis bir hayat, baskalarinin soyledigine dayanarak olgunluk, kendi kendinin sorumlulugunu alabilmek vs. Bu biraz da durumun ustesinden nasil geldigine bagli gerci sanirim. Abim o kadar da olgun ve sorumluluk sahibi degil ornegin.
0
yuzır
(28.01.18)
Belki de bu dediklerimin hepsi kisilere baglidir bilmiyorum. Gelen diger cevaplara gore degerlendirebilirsin.
0
yuzır
(28.01.18)
tabi ki psikolojine olumsuz etkileri var asla düzelmeyecek de değil.
0
herhaltibiliyoring
(28.01.18)
Düzelmeyecek falan değil. Bilinçli ve aydın insan kendini eğitir, olayları daha incelikli kavradıkça da ailesine ışık olur, temiz hava olur, derli toplu temiz bir oda gibi ferahlatıcı olur. Aile bilinçsizce de olsa bunu hissedip peşine düşecektir.

Bazı insanların gelişim ve tekamülü ailesi aracılığıyla olur. Bazısının para, bazısının aşk, bazısının iş, bazısının evlat, bazısının eğitim/bilim/sanatla olduğu gibi. Hayat hiçbir zaman fabrikasyon değil, herkesin kendine göre çilesi ve kolaylıkları vardır. Gözünde büyütmektense "bu durumu nasıl faydaya dönüştürebilirim" kafasında yaşarsan cidden çok mutlu olursun.
0
yaren
(28.01.18)
" gelişimden" falan bahsetmiyorum ki. tabii ki bu hiçbir şeye engel değil. bu durumun bazı şeyleri geri dönüşsüzce etkilediğini söylüyorum.


bu durumun beni iyi etkileyen yönleri olduğunu ezelden beri düşünürüm zaten.
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(28.01.18)
ideal ortam, dış dünyaya çok rahat hazırlanırsın. hayatta başarılı olma ihtimalin olamama ihtimalinden az olur. duygusallığa kapılmazsan tabi.
0
Zargasyonel Vak'a
(28.01.18)
' başarısız ailelerin' yani aile olabilmek konusunda s.çmış aile bireylerinin hayata yenik başladığını düşünüyor musunuz?

Hayır düşünmüyorum. Aksine böyle durumların -kişi de değerlendirebilirse- insanı olgunlaştırdığını düşünüyorum. Bence de 'yazık'lık bir durum. Sebebi ise insanın saflığını kaybetmesi, sevgiyi, anlayışı, ilgiyi 'başarısız aile'sinden öğrenmesi.

Bu durumun aşılması için bireyin kendi hayatında bunun aksini gerçekleştirmesine ihtiyacı var. Yani bir sonraki nesle bu duyguyu aktarmadan bir aile yetiştirmeli. Bunu da becermek için önce paniğe kapılmamak gerekiyor. Bu bir süreç olarak hayat boyu sürecektir. Bu çok az seçilen bir yol olduğundan toplum çöp insanlarla dolu, aile kavramı ise yozlaşmış, yozlaşmaya devam ediyor...

Hepimiz temelde ilgi ve anlayış bekleyen insanlarız, karakterimize göre ilgi ve anlayışı derin veya yüzeysel, gerçekten ya da gösteriş için, bencilce veya karşılıklı... olarak tanımlıyoruz.

Diğer seçenek aile kavramına ihtiyacın ortadan kalkması, zamanla bu hem lojistik hem teknolojik hem de sosyolojik olarak daha mümkün ve elverişli olunca asıl bunun önünde hiçbir aile veya birey duramayacaktır.

Aileye en baştan ihtiyaç duymamızın sebebi tek başına hayatta kalıp, neslimizi sürdürememekti.
0
idexo
(28.01.18)
Hayır pek öyle düşünmüyorum.
Ben, yenik düşmenin, yenik düştüğünü düşündüğün anda başladığını biliyorum. Konu ne olursa olsun. Çok çok örneğini yaşadım bunun. Çok önemli konularda yaşadım hem de. Bu nedenle de ilk dikkat çekmek istediğim konu bu oluyor, belki sıkça söylüyorum ama gerçekten çok önemli. Kaptan nereye gemi oraya. Nasıl düşünüyorsan öyle yaşıyorsun.

Aile olamamaş ailede büyümenin artıarı da, eksileri de var.
Keşkeyi dışarda bırakırsak gördüğünü uygulama, ilk öğrendiğinin kalıcı olması, insanın çevresine dönüşmesi başlıca eksileri bana göre.
Aile olmakta başarısız ailede büyümenin artı olarak kattğı;ne yapılmaması hakkında görüş edinmektir muhakkak.
Her aile, her kişi yaşamını kendi dinamiklerine göre oluşturuyor. Dinamiklerini belirlerken eleyeceğin bazı şeyleri (hepsini değil, yanılgı olmasın) biliyor olursun.

Kırık camlar teorisine bu aile meseleleri açısından bakmıştım.
Biri (bu çoğunlukla otorite elemanı oluyor, veya otoritenin gücünün yetmediği hastalık, bağımlılık vb. durumlarda başka üye de olabiliyor) tekme tokat camları kırsın ve tamir edilemesin o kırık camlı evde yaşanıyor olsun. Diğerleri de bir süre sonra camların kırılmasına, o şekiilde yaşamaya alışıyorlar/kanıksıyorlar ve hatta onlar da camları kırmaya başlıyorlar.
Taa ki "bir"i "yeter bea, üşüyoz burda, böyle yaşamak mı olur" diyene kadar. O biri camları değiştirmeye başladığında olmasa da bitirdiğinde derli toplu yaşamanın, sıcaklığın farkına varılıyor, camı kırmaya devam eden olursa yekten "hayır" deniyor.
@yaren +1 O "bir" kişi evin en küçüğü bile olabilir. Çocukların da aile üzerinde olumsuz veya olumlu etkileri var.

Ailen için bişeyler yapabilecek olmanın yanısıra daha önemlisi eksileri aşıp kendin için uygun gördüğün yaşamı kurmak senin elinde. her zaman.
böyle çok örnek var. yaşamlarında dibi görmüş, felaket yaşamış insanlar bile hayatlarını yeniden kurabiliyorlar, sağlam bir zemine oturtabiliyorlar.
"Mutsuz bir aileden geliyor olabilirsin ama mutlu bir aile (yaşam) yaratmak senin elindedir" diyen birini yakından tanıyorum. Mutlu bir ailesi var.
Nereye bakarsak onu görüyoruz, ona yürüyoruz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.01.18)
düşünüyorum. mutlu aile çocuklarının yanında kendimi hatalı üretim gibi gördüğüm oluyor. bir yandan beni daha güçlü biri yaptığını da düşünüyorum.
0
pinkpeony
(28.01.18)
Ben de senim gibi düşünüyorum, öyle de hissediyorum. Yenik başlama kısmına açıklık getirmek isterim sadece. Yenik başlama olayı herkeste farklı olabilir bence. Fakat toparlanamaz bir biçimde yenik başlayan var mıdır bilmiyorum. Ben mesela sevildiğimi anlayamıyorum asla. Erkek arkadaşlarımı da ailem yerine koyuyordum. Bu iki durum benim defom, bunu farkettim. Bununla ilgili destek alıyorum mesela. Henüz aşamadığımı hissetsem de aşabileceğime inanıyorum.
İyi yönleri var. Bazıları kendin için iyi bazıları hayatındaki diğer insanlar için iyi.
Benim için tek iyi yönü, ne yapmamam gerektiğini biliyorum. Bir ailede olmaması gereken şeyleri gördüm, yapmayacağım. Birisiyle hayatımı birleştirdiğim zaman sıklıkla doğru davranacağımı düşünüyorum.
Başkaları için de şöyle iyi, asla kimseye yük olmuyorsun. Fazla fazla oluşmuş bir sorumluluk duygusu ve güç... genelde insanlar bu konularda bana çok özendiklerini söylerler. Sadece şunu anlamıyorlar, bu “sorumluluk sahibi olma hali ve güçlülük” beni ne kadar yordu ve yoruyor.
Kendim için baktığım zaman benim bir danışmamdan destek almam şarttı. Bu konuları kendi başına çözen insanlar varsa hayranlık duyarım.
0
irene
(28.01.18)
(17)

Yatarken ayaklariniz nereye dogru uzaniyot?

imelih
Cama dogru mu kapiya dogru mu?
Cama dogru mu kapiya dogru mu?
0
imelih
(27.01.18)
duvara
0
prodeq
(27.01.18)
kapıya
0
freetakilir
(27.01.18)
Kapı sağda, cam soldayken ortada paralel olarak ayaklarım duvara bakarak yatıyorum.
Fakat dediklerinizden birini seçecek olsaydım, kapıya ayaklarım bakarak yatmayı tercih ederdim. Daha güvenli geliyor.
0
sopiro
(27.01.18)
kapiya. niye ters yatayim kapiya?
0
baldur2
(27.01.18)
kapı
0
blacksky
(27.01.18)
kıble.
0
Tears of Devil
(27.01.18)
tavana gerçekten tavana şu an çalışıyorum bu kadarını paylaşabiliyorum bir ara başlık açıcam bununla ilgili herkes yapmak isteyecek hayatınızda çok şeyi değiştirecek bu stil emin olun... beşinci günün şafağında entrymi bekleyin
0
gündüz m
(27.01.18)
Kapı
0
tociess
(27.01.18)
Kıble hariç her yöne.
0
1adam
(27.01.18)
ayakları havaya atıyorum. tavan yani. koltukla yatmanın sonucu...
0
gebere jackson
(27.01.18)
Cama paralel yatıyorum ve ayaklarım cam kapıya bakıyor. Giriş kapısı baş tarafımmda.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.01.18)
şu an cama doğru, değişiyor.
0
doxanikee
(27.01.18)
(bkz: Feng shui)
0
goodz
(27.01.18)
Cama dogru bakiyor ayaklarim.
0
kuehles blondes
(27.01.18)
Cama doğru. Kapıya ve duvara paralel kalıyor yatağım. Ee öyle olunca noluyomuş aydınlatsan ya?
0
bir nick var benden iceri
(27.01.18)
kapı solumda kalıyor, cam sağ tarafımda. cama çok yakın yatağım.

Yarın odamın şeklini değiştirmek istiyordum. Kapı arkamda, solda kalacak. Cam karşımda.
0
dahinnotha
(27.01.18)
cama doğru
0
air
(27.01.18)
(6)

+18 ve mide bulandırıcı kalın bağırsak sorusu

ismira007
Gece gece derdini seveyim diyebilirsiniz ama aklıma takıldı.Bored to death dizisinde bir bölümde zach karakteri bir arkadaşı ile kalın bağırsağını temizletmeye gidiyordu. Sağlık için faydalı bir şey mi bu işlem?
Gece gece derdini seveyim diyebilirsiniz ama aklıma takıldı.
Bored to death dizisinde bir bölümde zach karakteri bir arkadaşı ile kalın bağırsağını temizletmeye gidiyordu.
Sağlık için faydalı bir şey mi bu işlem?
0
ismira007
(27.01.18)
Evet.
0
devilred
(27.01.18)
Nasıl temizletmek, lavmanla mı, kimyasalla mı?
Bence faydalı bi şey değil. Florayı hepten yok ediyorsun en başta. (hekim değilim)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.01.18)
Orada matķap gibi birşey (lavman dediğiniz sanırım) kullanıyordu galiba.
0
🌸ismira007
(27.01.18)
saglik icin faydali degil. yani gerektikce yapilir. atiyorum kolonoskopi olacaksindir, yaparsin.
0
hot potato
(27.01.18)
Tadavi, kontrol vb. durumlar haricinde vücuda müdahele etmek doğru değil. Benim prensibim bu.
Çünkü vücudun kendi her işi gayet güzel yapıyor. Biz dengesini bozmazsak tabii.

Dengeli beslenmek (her öğün 4 ana gruptan yemek, mevsimsel gıdaları tercih etmek, önceki neslin yeme alışkanlıklarını temel almak),
hareket,
ve derdi sıkıntıyı içselleştirmemek, çözüm odaklı olup yük etmemek dengeyi sağlam tutmaya yeterli.

Probiyotik, antioksidan vs. yetiğimiz gıdalarda var. Metobolizmamız onları almayı, kullanmayı biliyor. Bağırsak temizletmek, kür şeklinde artı şeyler almak vb. metobolizmayı şaşırtır, dengesini bozar, tembelliğe iter...

Sistemimiz bizden çok akıllı. Koşullara uyum sağlayabiliyor, başediyor. Biz yaşam şeklimizi değiştirdikçe peşimizsıra değişikliği anlayıp kendini değiştirmiş. Bu güne gelmişiz.
Bu günün bizim memleketteki sıkıntısı herşeyin çok hızlı olması. Daha şehirleşmeye tam ayak uyduramamışken birden bire bir nesil bilgisayar ve cep telefonlarıyla bütünleşik hareketsiz hayat sürmeye başladı. Koruyucu ve kimyasal içeren, hazır ve çabuk gıdaya geçildi.

Durumu biliyor olmak vücudun ne yapacağını anlaması açısından bizim de süreci görüp eksikleri tamamlamamız açısından önemli.

Lavman bağırsağa su vermek için kullanılan aparatın ve o işlemin adı. Bi ucu hortumla çeşmeye bağlıdır. Mide yıkatmak gibi. Suyla dolan organ kendini boşaltmak ister içindekilerle birlikte suyu dışarı atar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.01.18)
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Gece gece aklıma geldi merak ettim o yüzden sordum :)
0
🌸ismira007
(27.01.18)
(13)

Aldığınız radikal kararları merak ediyorum

vonkhar
Almayı planlayanları da duymak isterim evet.Yaşamınızı farklı bir yöne taşıyan bu kararlar sizi beklediğiniz sonuca ne denli yaklaştırabildi?
Almayı planlayanları da duymak isterim evet.
Yaşamınızı farklı bir yöne taşıyan bu kararlar sizi beklediğiniz sonuca ne denli yaklaştırabildi?
0
vonkhar
(25.01.18)
önce nişanlandım.
sonra ayrıldım.
son zamanlarda aldığım en radikal kararlar bunlar. beraberinde hayatımda bir çok değişiklik oldu. Mesela nişanlanmamış olsaydım başka bir şehirde mesleğimi yapıyor olacaktım. şimdi doğup,büyüdüğüm şehirdeyim, öylesine çalışıyorum. pişman mıyım,değilim.
0
denef
(25.01.18)
Şeytanla anlaşma yaptım.

Bir parçamı verip güzel bir gelecek satın aldım. Tabi daha alamadım, 1 sene içinde gerçekleşmesi planlanıyor.
0
binder dandet
(25.01.18)
Her ne pahasına olursa olsun psikoterapiye gitmek. Bunun için en değerli şey olan zamanı bile yönetmek o kadar zor ki bazen...
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(25.01.18)
geçen sene benim için çok önemli bir karar verdim. ondan sonra her şey daha da kötü oldu.

sonuçtan iyice uzaklaştım.
0
kablelvuku
(25.01.18)
Bilkent'i bıraktım, sonra da GS'yi bıraktım. Henüz bir şey gerçekleşmedi.
0
i was made for you
(25.01.18)
Zigaraya başladım. Herhangi bir amaca yönelik başlamadım ama bu sabah sol kolumda uyuşukluk, kalp çarpıntısı ve soğuk ter boşalması ile uyanıp on dakika öleceğimi sanmamla sonuçlandı.
0
Batuhanolabilir
(25.01.18)
Şu zamana kadar çok var. En yakın 10gün önce sigarayı bıraktım. Şu sıralar da işi bırakmak için araştırma yapıyorum ama henüz yemiyor. 3 senedir belli bir noktaya geldim. Planım bırakıp daha mutlu olabileceğimi düşündüğüm bir işte junior olarak başlamak, belki ülke bile değiştirmek.
0
Nature Works
(25.01.18)
Olmuyor, olamıyor diyerek işten ayrıldım. Sonra bir şekilde çok istediğim işle ilgili olan birisine ulaştım derken derken işten ayrıldıktan 1 sene sonra tam olarak istediğim şeyi elde ettim. Şimdi dünyayı gezerek mesleğimi yapıp para kazanıyorum, huzurum yerinde. Mutluyum işte :)
Not : İstediğim şey için belki 2 sene uğraştım.
0
burka
(26.01.18)
Sigarayi biraktim.
Arkadas cevremi degistirdim.
Mesleğimi biraktim.
Yasadigim şehri degistirdim.
0
beetlejuice
(26.01.18)
30 yıllık istanbul hayatıma son verip Akdeniz'in güzel bir ilçesine taşındım. Her şey çok güzel oldu. Afedersin ama s... İstanbul'u.
0
denklemci
(26.01.18)
20'li yaşların başında aldığım iki büyük radikal karar var. Biri zirveye taşıdı diğeri tünele soktu. Ying yang gibi bi yanım karanlık bir yanım aydınlık yaşadım bir süre.
Sonra hayat ışığa arkamı dönüp tünelde olmamı gerektirdi. Bir süre de öyle gittim. Fakat tünel bana iyi gelmedi ve kötü hastalandım. Bu kez bir büyük radikal karar daha alıp hastalıkla satranç masasına oturdum.
Baktım yeniyorum hoşuma gitti, bu kez bir büyük radikal karar daha alıp tünelden çıkmaya karar verdim.
Şimdi ışık göründü, çıktım çıkacağım aşamasındayım.

Büyükler böyle. Küçük küçüklerin sonuçları toplamda kötü olmadı sanki. Yaş ilerledikçe sonucun iyi olma olasılığı artıyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.01.18)
özelde hukuk fakültesini bıraktım.
gittim devlet üniversitesinde iletişim okudum.

anlatırken insanlar hala hafiften acıyan gözlerle bakıyorlar bana. bense hiç pişman değilim.
0
noxell
(26.01.18)
bir ayrılık,sancılı bir süreç sonra aynı şehirde yaşanmayacağını anlayıp işinden istifa etmek ve o şehri terketmek...Şimdi daha iyi bir iş ve daha iyi bir hayat:)
0
arale
(26.01.18)
(4)

Doğum izni

kafanguzelolmus
Bu işlerden anlayan birilerini burada bulabilir miyim bilmiyorum ama şansımı denemek istedim. 32. Haftada alınacak calisabilir raporunu isyerinin geç bilgilendirmesi üzerine 35. Haftada aldim.37. Haftada da çalışamaz raporunu alıp işten ayrıldım. Doğum sonrası sgk nin ödeyeceği maasimi bu kayıp etki
Bu işlerden anlayan birilerini burada bulabilir miyim bilmiyorum ama şansımı denemek istedim. 32. Haftada alınacak calisabilir raporunu isyerinin geç bilgilendirmesi üzerine 35. Haftada aldim.37. Haftada da çalışamaz raporunu alıp işten ayrıldım. Doğum sonrası sgk nin ödeyeceği maasimi bu kayıp etkiler mi? Çalıştığım süre içinde sonuçta parami sirket ödüyor. 32 35 arasını da sirket ödedi zaten. Ya da dogum sonrasi ise başlama tarihimi bu kayıp 3 hafta etkiler mi?
0
kafanguzelolmus
(25.01.18)
4857 Sayılı Kanunun 74. Maddesi:

"Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak
üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.

Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır.

Birinci fıkra uyarınca kullanılan doğum sonrası analık hâli izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir.
Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenir."
www.mevzuat.gov.tr

kadın sigortalıların hakları bölümünde doğum borçlanması ve emzirme yardımı da var:
www.sgk.gov.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.01.18)
yukarıda detayı var ama o 3 haftayı doğum sonrası kullanacaksın. yani 8+8 yerine 5+11 toplamda 16 hafta çalışmamış olacaksın. sgk bu 16 hafta parasını ödeyecek. yalnız aldığın maaş kadar olmayabilir. sigorta priminin yatırıldığı brüt ücrete göre hesaplanıyor. şirket asgari ücretten göstermiyorsa aşağı yukarı benzer maaşı alırsın.
0
merhum
(26.01.18)
Ödeme için doktor onayını görmek isteyebilirler. Doktordan onay almakta fayda var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.01.18)
özetle doğum öncesi kullanılmayan izinler doğum sonrasına ilave edilerek kullanılabilir.
0
naksidil
(26.01.18)
(11)

Fakir yemeği

senolll
Merhaba,Reddit'te gördüğüm bir başlıl, buraya uyarlıyım dedim. Çocukken sevdiğiniz ancak onun sırf fakirsiniz diye yapılmış bir yemek olduğunu yetişkin olunca fark ettiğiniz yemek nedir?Tam aynısı değil ancak benim var böyle bir anım var, küçükken bir doğumgünümde pasta almamışlardı. Bir paket hurma
Merhaba,

Reddit'te gördüğüm bir başlıl, buraya uyarlıyım dedim.

Çocukken sevdiğiniz ancak onun sırf fakirsiniz diye yapılmış bir yemek olduğunu yetişkin olunca fark ettiğiniz yemek nedir?

Tam aynısı değil ancak benim var böyle bir anım var, küçükken bir doğumgünümde pasta almamışlardı. Bir paket hurma açmışlardı, tatlı niyetine herhalde. O zaman da sevmezdim hurmayı hala da sevmem. Para olmadığından pasta almadıklarını düşünebilmiş miydim hatırlamıyorum ama baya buruk olduğumu hatırlıyorum. Her doğumgünümde de aklıma gelir, başlığı görünce yine geldi.
0
senolll
(25.01.18)
Bende tam tersi bi olgu vardi elma uzerine. Cocukken elma fakir yiyecegi gibi gelirdi. Şimdi öyle bi algim yok :D
0
funl
(25.01.18)
Salca kavurma
0
mungojerry
(25.01.18)
Vay be çocukluğuma döndüm bi anda;
Aklımda kalan salçalı ekmek var.

Tavada kakao,yağ ve un ile yapılan çikolata var,daha sonra petibör arasına koyulup pasta gibi yerdik.

1tl 'ye pazarda satılan sucuk ve salamlar aklıma geldi .

Kasaptan tavuk kemiklerini alıp tencere de kaynattıktan sonra suyunu bayat ekmeklerin üzerine döküp yediğimiz şu an adına ne dediğimizi hatırlayamadığım bi yemek vardı.

Son olarakta eser miktarda haşlanmış pirinç ve yoğurtla yapılan çorba vardı .
0
sealth
(25.01.18)
ekmek arası domates
yumurtalı ekmek (ekmeği yumurtaya bulayıp tavada kızartma şeklinde)
bir de hamur diye bir şey yapardı annem. ya kendi yoğurduğu hamuru ya da fırından aldığı hamuru tavada kızartırdı. böyle şişkin bir şey olurdu.
0
misterturist
(25.01.18)
misterturist +1

hamur nedir hala çözemedim öyle garip şişik bir şey.
0
biravekahve
(25.01.18)
hep bayat ekmek yemek

ekmek arası domates peynir. - okulda çocuklar sucuk eppek yerdi öğle arası, çok canım çekerdi.

doğum gününde annenin yaptığı alman pastası. - yaş pastanın adını biliyorduk sadece canımız bile çekemiyordu. hediye almıyorduk.

ünide zyağı üstüne baharata eppek banarak beslendim tek öğün uzunca bi süre. kilo 65 kan değeri 6 ya düşmüştü. her yemek güzel geliyordu haliyle. yemekhaneden iki tabldot üst üste koyarak çalıyordu arkadaşlar arada bana.

fakir değildik, baba alkolikti ve bunun farkındaydık üzücü olan kısım buydu. yoksa daha zor şartları görmüş insanlar var elbette. neyse ki geberdi de kurtulduk.
0
hasmetizm 2046
(25.01.18)
@Misterturist, hamur dendiğini bilmiyordum, bizde pişi diye geçiyor o.

Fakirlik hallerinde bizde ot yemekleri yapılırdı. Ota çıkalım denirdi, dağ, tepe, bahçe... en yakında ne varsa gider türlü çeşit ot toplarsın kavurursun, yemeğini, böreğini yaparsın veya haşlar yersin. Ebegümeci, ısırgan dolu her yer. Yanına da bi bulgur pilavı. mis.

Kardeşimin doğum gününde jöle yapmıştık. Yuvarlak tepsiye portakal elma doğradık, jöleyle pasta gibi yaptık.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.01.18)
misterturist'in dediği gibi biraz. Bayat ekmekler küçük parçalara ayrılıp suyla mı yağla mı ikisiyle birlikte mi ne artık karıştırılmış yumurtalı ve baharatlı bir şeye bulanır tavada kızartılırdı. Peynirle falan yerdik. Çok fakir bir stuffing tarifi gibi oldu gerçi.
0
sopiro
(25.01.18)
Bayat ekmekleri yumurtayla kizartmak
0
rusyalı kozmonot
(25.01.18)
Ekmek arası sulandırılmış şeker
0
efreet sultan
(26.01.18)
@biravekahve ve @misterturist pişi değil mi yahu o ne garibi?
0
pamuk helvalar cebe
(26.01.18)
(6)

Zamanınızın ne kadarı çöp

mete kudur
Yani bundan yıllar sonra, jim carey gibi bütün hayatının kurgu olduğu ortaya çıksa; ne kadarlık bir süresine ''amaaan buralar vakit kaybı geçelim'' dersiniz. Utandığınız, utanacağınız aksiyonlarınızdan bahsetmiyorum. çöp zaman, olumlu ya da olumsuz herhangi bir etkisi olmayan zamandan bahsediyorum.
Yani bundan yıllar sonra, jim carey gibi bütün hayatının kurgu olduğu ortaya çıksa; ne kadarlık bir süresine ''amaaan buralar vakit kaybı geçelim'' dersiniz.

Utandığınız, utanacağınız aksiyonlarınızdan bahsetmiyorum. çöp zaman, olumlu ya da olumsuz herhangi bir etkisi olmayan zamandan bahsediyorum.
0
mete kudur
(25.01.18)
hic bir zaman cop zaman degildi. dolu dolu yasadik elhamdurillah
0
charlotte blanc
(25.01.18)
%85'i.
0
m e b
(25.01.18)
Çoğunluğu
0
femme vitale
(25.01.18)
%75
0
melonsucker
(25.01.18)
hiçbir kısmı. olması gerektiği gibi yaşadığımı düşünüyorum.
0
lesmiserables
(25.01.18)
Öyle bi ölçümleme yapmadım ama 80/20 kuralına göre %80 civarı etkisiz elemman kıvamında olsa gerek.

Şimdi yaşadığım herşey kurgu çıksa buraları geçelim diyeceğim yer yok ama "bir figürü değiştirip yaşayayım" diyeceğim yerler var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.01.18)
(13)

bugüne dek öğrendiğiniz en bilgece şey?

mehmed resad
nedir?
nedir?
0
mehmed resad
(24.01.18)
Experience is the key to stay mentally healthy.

Deneyim, akil sagligini korumak icin anahtar yontemdir.
0
Traveller
(24.01.18)
asla fazla ileriye yönelik plan yapma.
0
basond
(24.01.18)
Cehalet mutluluktur.
0
lamira
(24.01.18)
"Basitleştir" Sanırım en bilgece olanı bu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.01.18)
aile önemli bir şey.

ama bu cümlemi ''kimseden fayda yok hep zorda yanında ailen olur'' tandaslı bi tonda söylemiyorum.

ailede sevgi değer görmemişseniz toparlamanız çok zor oluyor. ben bunu 8 sene sonra anladım. dolayısıyla anne baba adaylarına sesleniyorum çocuğunuza kesinlikle kendisini değersiz hissedebileceği sevilmeyeceği ortam yaşatmayın. Şımarık yetiştirin demiyorum ama değerli olduğunu sözünün kıymeti olduğunu tercihlerine saygı duyulduğunu ota boka eleştirilmeyeceğini bilsin.
0
error522
(24.01.18)
Atasözleri genellikle. En çok “Akılları pazara çıkarmışlar, herkes kendi aklını satın almış”ı seviyorum.
0
aychovsky
(24.01.18)
Ölüm var.
0
allegrezi
(24.01.18)
herkes kendini kurtarir olan sana olur. bu karikaturdu galiba.
0
000000
(24.01.18)
the young pope'tan;

'tanrıdan çok kendine inanmak zorundasın.'
0
🌸mehmed resad
(24.01.18)
bir Amerikan atasözü: no pain, no gain.
0
giovanne
(24.01.18)
le guin'den gelsin bir tane.rahmetle analim.

"there was a wall... What was inside it and what was outside it depended upon which side of it you were on.”
0
eriksatie
(24.01.18)
ozel sektor: ne bildigin degil kimi tanidigin onemli
emlak: lokasyon, lokasyon, lokasyon
0
cooperr
(25.01.18)
sen bedeni olan bir bilinçsin
0
regardless of what they say
(25.01.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.