Giriş
(9)

Alzheimer hastası baba ile yaşayan anneyi kurtarmak için fikirler

teyzesidefterdarolanfaytonladamdadolasir
Herkese merhaba,Doktorların belirttiği teşhis olarak babam şu anda ileri derecede alzheimer hastası. sözlükte bununla ilgili entry girmiştim (bkz: #71918157). Bu duyuruyu yapma sebebim, olabildiğince fazla fikre ihtiyaç duyuyor olmam. çünkü artık 3 kişilik ailemizde aklı başında kalan 2 kişi olarak
Herkese merhaba,

Doktorların belirttiği teşhis olarak babam şu anda ileri derecede alzheimer hastası. sözlükte bununla ilgili entry girmiştim (bkz: #71918157). Bu duyuruyu yapma sebebim, olabildiğince fazla fikre ihtiyaç duyuyor olmam. çünkü artık 3 kişilik ailemizde aklı başında kalan 2 kişi olarak herhangi yeni bir fikir üretemez olduk.

başlıkta da belirttiğim gibi, alzheimer hastası babam ile yaşayan çok şükür ki sağlıklı bir annem var. ancak sağlığını kaybetmemesi veya psikolojik olarak çökmemesi için kendi özel hayatına da bazı zamanlar ayırması gerekiyor. ancak babam artık evde tek başına kalabilecek durumda değil. müthiş bir şekilde evden dışarıya adım atmama isteği var. evden çıkmaya biraz zorladığımızda müthiş bir öfke patlaması yaşıyor ki çok tehlikeli. bu annemi daha fazla yıpratıyor. ancak şu da bir gerçek ki, evden çıkıp programa dahil olana kadar bu öfkeler. programa dahil olduğunda, sanki 5 dakika önce küfürler yağdıran veya el kaldıran kişi o değilmiş gibi; hiçbir şey yokmuş gibi keyifli zaman geçirmeye başlıyor. ancak yıpranan yine annem oluyor. eğer ki dışarıya çıkılmazsa da sürekli uyuyor, uyumadığında da çok mutsuz. herhangi bir hobisi yok, arkadaşı da yok. aksi gibi eve kimsenin de gelmesini istemiyor. bu durumda da annemin kendi sosyalliğini tamamen rafa kaldırması gerekiyor. ancak bu, annemin de kaybedilmesi anlamına geliyor ki bu en olmaması gereken şey.

bir de, bir köpeğimiz var. aslında hayatta yaptığımız en iyi işlerden biri oldu özellikle bu süreç için. ancak gerek annem, gerek babam; köpeğimizi "kız çocukları" olarak görüyorlar ve bundan son derece mutlular. haliyle bunun en büyük zorluğu olarak da köpeğimizi evde yalnız bırakmaya kalktıklarında onun ağlamalarına dayanamayıp; onu da evde yalnız bırakamama yolunu tercih ediyorlar. şu anda en büyük dayanakları o çünkü neredeyse. köpeğimizin bu saatten sonra olmaması demek, onlar için en büyük yıkımlardan biri. bu da oluşabilecek fikirleri yönlendirebilecek ilave bir not.

gördüğünüz gibi birçok noktadan kilitlenmiş durumdayız. karşımızda konuşulanları, söylenenleri anlamayan, kabullenmeyen bir hasta var ve bir ton limitimiz var.

bir şekilde ayakta tutmam gerekiyor annemi. bu konuyla ilgili aklınıza gelen fikirleri paylaşabilirseniz, belki bir ışık olur bize. biz biraz tükendik...

teşekkürler herkese şimdiden.
0
teyzesidefterdarolanfaytonladamdadolasir
(15.12.17)
öncelikle çok geçmiş olsun, aynı illet rahmetli dedemde vardı.

dışarı çıkmaması ve eve kimseyi istememesi çok zorlaştırıyordur, aklıma şu geldi, eve iyi bir sinema sistemi ve duvara yansıtılan cinsten bir projeksiyon edinseniz, anne ve babanızın ilgisini çekecek filmler belgeseller yayınlasanız belki hem sürekli uyuma-hem de mutsuzluğu biraz önler.

ikinci olarak, evet bakımı ve ilgilenmesi var ama bir evcil hayvan daha edinseniz iyi mi olur kötü mü tam bilemiyorum, siz daha iyi bilirsiniz.

anneniz için babanızın uyuduğu saatlerde dışarı çıkarmak olur belki, babanız uyanıp sorarsa gelir şimdi mutfakta, balkonda filan dersiniz.

çok geçmiş olsun.
0
firemanjonny
(15.12.17)
Allah sabır versin öncelikle.

1 alzheimer anneaneyi huzurgahına yollamıs biri olarak ne kadar dengesiz olduklarını biliyorum.

Artık dengeli bir davranış aramamalısınız. Anneye gelince yıpranması normal. Kocası sonucta.


Tamamen kişisel dusuncem olarak bir yere yatırmayı dusunebilirsiniz babayı, bu gibi durumlar ıcın özel rehabilitasyon merkezleri var. Anne ve sizler istediğiniz an ziyaret edebilirsiniz...

Acımasızca görünüyor vefakat öyle değil.

Bu rehabilitasyon merkezlerine yatmış bir tanıdıgım var, biraz pahalı oluyor ama cok iyi bakılıyorlar. gerçekten çok iyi, hastalar kendi aralarında sosyallesiyorlar.

tuzla civarında böyle bir yer dusunurseniz bana ulaşın.
0
binder dandet
(15.12.17)
Alzheimer derneğini duydunuz mu bilmiyorum. İzmir'de çok verimli çalışmaları var. Bi arkadaşın eşi alzhemer, hasta yakını olarak destek alıyor, çok memnun.
Bazı belediyelerin hasta yakınlarına yönelik destek birimleri oluyor. İzmir'de var, belki bulunduğunuz yerde de vardır, bi soruşturun isterseniz.

Annenin kendine kalabileceği zaman dilimi için yardımcı bulmak iyi olur. Arkadaş toplantıları, kurs gibi yerler, ilgi duyduğu uğraş, sinema/film, konser, sergi, tiyatro... annenin zihnini babandan uzaklaştıracak herhangi bişey yapması iyi olur.

köpeğin ağlamasını durdurmak için köpeği almadan çıktığınız her sefer çıkmadan önce köpekle konuşun. "Bizim şimdi bi işimiz var, onu yapıp geleceğiz, sen güzel güzel bekle" tarzı şeyler söyleyin. gülümseyerek tabii. dönerken de hediye bişeyler getirebilirsiniz.
baban dışarı çıkma stresi yaşarken bu zor olacak farkındayım. bence babana da olumlu katkısı olabilir. o andaki evdeki enerji olumluya dönebilir. denemekte fayda var en azından.

Limitler aşılır, göğüslenir vs. Esas olarak önce siz kendi zihninizde durumu kabullenin. Bu bir hastalık durumu ve siz hastalıkla mücadele etmeyeceksiniz sevdiğiniz birine yardımcı olacaksınız.
Onu zihinsel durumundan çıkarmaya, yalnışlarını düzeltmeye çalışmayın. Zaman zaman siz onun zihinsel durumuna ayak uydurun. Mesela olmamış bişeyi olmuş gibi anlattığında düzeltmeyin, siz de olmuş gibi yorumlar yapın. Bu onu rahatlatır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.12.17)
iyi dilekleriniz ve yorumlarınız için tümden teşekkür ederim.

@firemanjonny başınız sağolsun sizin de. sinema sistemi güzel fikir fakat annemin evden dışarıya çıkması gerekiyor zaman zaman ki bu negatif ortamdan bir süre uzak kalıp kafasını dağıtsın. her gün olmayacağının bilincinde ancak haftada 2 hadi olsun 3 sefer çıkabilse gündüz 4 5 saat, yeterli bir süre onun için.

ikinci bir evcil hayvanı düşündük biz de. doktorumuza sorduk bunu, almayın dedi. babamın evde ilave bir evcil hayvana alışmasının çok daha zor olacağını ve onun için iyi olmayacağını belirtmişti. fakat 4 ay önce falandı bu. şu an bir şeyler daha ilerlediği için, yakın zamanda doktora tekrar danışabilirim bunu.

son olarak annem zaten babam uyuduğunda çıkabiliyor ancak babam bazen uyanıp kontrol edip tekrar yatıyor falan. tam bir bağımlılık var anlayacağınız. ben de çalışıyorum hafta içi gündüz yokum evde. zaten ben olduğumda sorun olmuyor. ikisi evde başbaşayken derdimiz var.

@binder dandet, size de geçmiş olsun. yatırma işi hep aklımda ancak acımasızca gözüken bu düşünceyi henüz makul karşılayamıyoruz. bilmiyorum belki biraz daha zamanı var bunu karşılamamız için. bu olmadan neler yapabilirizi kovalıyoruz hep. ihtiyaç halinde sizi rahatsız edeceğim, teşekkürler.

@mor bembombom, her geçen gün biraz daha bahsettiğiniz "anlama"yı gerçekleştirebiliyoruz güç de olsa. bu süreç de bizi yıpratıyor ve bu yüzden özellikle annemin bu süre zarfında minimum etkilenmesi tek isteğim. sakinleştirici veya gece rahat uyumasını sağlayan ilaçlarını veriyoruz, gece sorunlarımız iyice minimuma indi. bakıcı da seçeneklerden biri ancak onu kabullenmesi ne denli mümkün olacak ciddi bir soru işareti. sanıyorum zaten şu an her şeye negatif bir yaklaşımı olduğu için bu yaklaşımı baz alarak değil de, biraz mecburiyet olarak görüp aksiyon almamız gerekiyor gibi hissediyorum. teşekkür ederim fikirleriniz için.
0
🌸teyzesidefterdarolanfaytonladamdadolasir
(15.12.17)
@shezo çok geçmiş olsun. henüz erken seviyedeyken olabildiğince sosyalleştirmeye gayret edin. nacizane tavsiyem.

ilaçları bırakmadık, gittiğimiz nörologlardan birinin bir süre önce alzheimer'dan sebep kaybettiği babasının son dönemlerinde vazgeçtiği bir yöntemdi, bunu örneklemiştim. boyama kitapları, mandala gibi hobileri çok koyduk önüne ama hayatı boyunca hiç haz etmediği için bilmiyorum hala etmiyor sanırım :)

@hayat aklini konusacak bir filozof uret, İstanbul'daki alzheimer derneğine 2 gün önce annem gitti, konuştu. haftaya randevu aldık. ancak onu, oraya nasıl götüreceğimiz hakkında hiçbir fikrimiz yok. evden çıkmamız çok büyük dert çünkü. zorlama, öfkeye dönüşüyor. annem aslında çok sosyal bir kadın babamın aksine. birçok arkadaşı, sevdiği hobileri var. ancak bunların limitlenme ihtimali onu çok yıpratıyor haliyle. köpeğimiz için belirttiğiniz yöntemleri denemelerini söyleyeceğim. umarım etkisi olur. teşekkürler çok.
0
🌸teyzesidefterdarolanfaytonladamdadolasir
(15.12.17)
Çok geçmiş olsun, Allah kolaylık versin.
Annemi bu sebeple kaybedeli neredeyse bir sene oluyor. Aynı sorunlar, aynı üzüntüler.
sizin annenize destek vermeniz çok önemli. Benim ablam ve babam bakıyorlardı anneme, ki ben son aylarda annemden ziyade ablamın hayatından endişelenmeye başlamıştım. Aynı evde değilsiniz diye anlıyorum. Muhtemelen çalışıyorsunuzdur. Annenin sosyal hayattan kopmaması lazım, yoksa bir değil iki hastayla uğraşmaya başlarsınız çok uzak olmayan bir gelecekte. Ya siz kendi vaktinizi ayırıp anneye gün içinde / hafta içinde boş zaman yaratacaksınız ya da bunu eve alacağınız bir bakıcıyla yapacaksınız. Çok özür diliyorum, umarım sizin başınıza gelmez ama bir süre sonra temel ihtiyaçlarını kendileri halledemez hale geliyorlar. 45 kiloluk annemi tuvalete oturtmak için iki kişi uğraştığımızı biliyorum. Dolayısıyla yardımcı arayışına şimdiden başlamanızı öneririm.
0
SiyamkedisiZorro
(15.12.17)
Alzheimer derneğinin bakım evleri hem babanıza hem kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik olur. Misal olarak Mersin deki bakım evi oldukça iyi.
0
cursor
(15.12.17)
@SiyamkedisiZorro, Başınız sağolsun. Hiçbir şekilde müdahale edemediğimiz bir süreç, çok zor gerçekten. Dikkate alacağım önerinizi. Zaten düşündüğümüz bir şeydi ama ne gibi seçeneklerimiz var, bütçeyi uydurabilecek miyiz..

@for day to break, koltuğundan kaldırmak mümkün olursa, haklısınız olabilir. ama işte şu an en büyük sıkıntımız annemin nefes alabilmesi zaman zaman..

@cursor, önümüzdeki hafta İstanbul'daki alzheimer derneği ile randevumuz var. oraya annem nelerle mücadele edip götürebilecek babamı büyük muamma. bakalım...
0
🌸teyzesidefterdarolanfaytonladamdadolasir
(15.12.17)
cursor +1
Farklı şehirlerde gündüz bakımevleri vs. var. Düşünülebilir.
0
038576
(15.12.17)
(16)

Kedi elimi kanattı

tahin pekmez yoğurt
Yemek verdiğim kedi elimi tırnakladı, çok az kanadı. Bir şey olur mu? Aşı yaptırayım mı?
Yemek verdiğim kedi elimi tırnakladı, çok az kanadı. Bir şey olur mu? Aşı yaptırayım mı?
0
tahin pekmez yoğurt
(14.12.17)
kuduz kedi yemek yemezmis sanirim, benim kizimda bu yaz sitede bakilan kedi tarafindan yemek verirken tirmiklandi, kanadi vs, sadece tetanoz yaptirdik, birsey olmadi.
0
elbar
(14.12.17)
Bişey olmaz demeyin. Ne olur ne olmaz yaptırın. Türkiye’de çok uzun süredir kuduz vakası görülmüyor fakat alınacak risk değil bence. Zaten kedilerle içli dışlıysanız 5 doz yaptırın uzuuun süre korunursunuz.
0
cmysn
(14.12.17)
kuduza filan gerek yok yaptırmayın durduk yere. sayısını hatırlayamadığım kadar çok kedi tarafından tırnaklandım hiç aşı yaptırmayı düşünmedim bile.
0
ladyinblack
(14.12.17)
Ben tedbiren aşı yaptırdım. Biraz pimpirikli biriyim de ondan. Bence risk almaya degmez...
0
tociess
(14.12.17)
yaptır, risk almaya gelecek bi konu değil.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.12.17)
Bence yaptırmaya gerek yok, kuduz çooook uzun süredir Türkiye'de görülen bir hastalık değil. Ya da siz bilirsiniz. Ben de mahallemdeki kedileri besliyorum, sokaktaki gördüğüm her kediyle can hıraş cebelleşiyorum, defalarca kez tırmaklandım hiç de aşı yaptırma ihtiyacı hissetmedim.
0
soufigay
(15.12.17)
tetanoz aşısı yaptır bence. kuduz görülmüyor çok uzun süredir.
0
jangbogo
(15.12.17)
Kuduzun görülmediği bilgisi hatalı. "Eser miktarda" sıfır değildir arkadaşlar.

"Ülkemiz son yıllarda insanlardaki olgu sayısının çok azalmasına rağmen Avrupa kıtasında köpek kaynaklı kuduzun görüldüğü tek ülkedir"
yeni.thsk.gov.tr

"Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 55bin insan köpek kaynaklı kuduz nedeniyle hayatını kaybetmektedir.. Ülkemizde 1987 yılına kadar kuduza bağlı ölümler yüksek olmasına rağmen, modern aşıların kullanılmaya başlanması ve alınan önlemler ile ölümler çok azalmış hatta bazı yıllarda rastlanmamıştır
Türkiye’de yapılan bir çalışmada 1992–2007 yılları arasında 39 kuduz vakası olduğu saptanmıştır. Bu vakaların 29’unun köpek kaynaklı, kalan vakaların ise yaban hayvanları tarafından meydana getirildiği gösterilmiştir."
www.journalagent.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.12.17)
benim bildiğim tr'de kediden bulaşan kuduz vakası hiç yok.
kuduz olursan literatüre geçersin.

yahu işin mi yok, ne aşısı?
sokaklarda en az 10 kere cırmalanmış kişi bildirdi.
0
herhaltibiliyoring
(15.12.17)
Yapmayın arkadaşlar. Bu riskin sonu direkt ölüm. Önleme olanağı var ve önlemin bir zararı yok. Milyarda bir ihtimal bile olsa sonu ölüm olacak bir risk üstelik önlem olanağı varken önerilmemeli.

Halk sağlığı kurumları neden sadece riskli köpek temaslarında aşılama yapmayıp diğer vakalarda da aşılama yapıyor?
Senelerce tıp eğitimi mi aldık, elimizde tüm veriler var mı?

Suriyeli olgusunun getirdiklerini biliyor muyuz mesela? Kökünü kuruttuğumuzu düşündüğümüz bazı bulaşıcı hastalıkların yeniden görülmeye başladığını söyleyeyim.
Uzakların yakın olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Toplumlar arası temas çok fazla. Gezi blokları aldı başını gidiyor, bakabilirsiniz, Asya - doğu gezileri batıyla aşık atıyor.

İstatistiki olarak bizim bu duyuruda bir araya gelme olasılığımız kedi nedeniyle kuduz olup literatüre geçme olasılığıyla başabaştır, dileyen hesaplayabilir.

Ve; 1/sonsuz sıfırdan büyüktür.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.12.17)
kedinin tırnağından kuduz kapma olasılığından bahsedebilmek için kedinin tırnağını tükürükleyip ondan sonra etine saplaması gerekiyor. hayvan yalanırken uyuz edip kendini tırmalattırmadıysan gerek yok bence. ısırsaydı yaptır derdim.
0
evde liyakat kalmamis
(15.12.17)
kuduz aşısı yaptır mutlaka. milletteki rahatlığı anlayamıyorum. ne demek bir şey olmaz? sağlık kardeşim bu, risk almaya değecek bir şey değil. kuduz aşısı yaptırmak sana bir şey kaybettirmez.
0
silah taciri
(15.12.17)
ellerimdeki tırmık izi hiç geçmez çocukluğumdan beri yüzlerce kedi tırmaladı köpekler ısırdı ama bir defa bile aşı olmadım . sağlıklı sağlam bir kedi ise asla kuduz ihtimalini aklıma getirmem.
daha 2 gün önce işyerimin kapısına gelen ilk defa gördüğüm bir kediye mama verdim göbüşünü seveyim derken bir pati de o attı kanlı uzun bir çizik var bu satırları yazan elimde.
0
devilone
(15.12.17)
Tedbirli olmak iyidir ancak 8 yıl dışarıya gidip gelen kedim oldu. Elimi her kanatışında bol sabunlu su ile yıkayıp yine aralıklarla ve bolca kolonya döküyordum. yazın dışarıda da bir kedi kanattı ama aynı şekilde işlem yaptım çok şükür bir sorunla karşılaşmadım.
Ama sana aşı olma da diyemem, riskler var tabii ki.
0
six packsiz
(15.12.17)
ben olsam yaptırmazdım
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.12.17)
öncelikle kedi kuduz bile olsa tırnağından bulaşma ihtimali çok çok düşük, ısırıp salya bulaştırması lazım.
türkiye'de kediden insana bulaşmış kuduz vakasının olmadığını duymuştum. var diyorsanız kaynak göstermenizi rica edeceğim.

denilmiş ki kediden kuduz buluşma ihtimali çok düşük olsa da var, risk almayın yaptırın.

peki, ben size kediden kuduz bulaşma ihtimalinden daha yüksek ihtimalli bir kaç durum sayayım:
1)otobüse binmeyin, hatta trafiğe hiç çıkmayın. çünkü trafikde kaza geçirip ölme ihtimaliniz daha fazla.
2)denize girmeyin, boğulup ölme ihtimaliniz daha fazla.
3) asla asla duş yapmayın, evdeki kazaların büyük oranı banyoda düşmeyle gerçekleşiyor.
4)sokakta yürümeyin, kafanıza saksı düşüp ölme ihtimaliniz de sıfır değil.
0
herhaltibiliyoring
(15.12.17)
(17)

Bana yurt dışındaki kültürler hakkında ilginç bir şeyler söyleyebilir misin

ya ben lan neyse
...iz? olacaktı.selamlar,Almanlar osurana aferin diyorlarmış -sanırım yalan-japonlar pubik tüyleri kesmiyorlarmış. -doğru ya da yalan-koreliler köpek eti yiyormuş.ruslar votkaya ekmek doğrayıp yiyormuş....gibi. yukarıda yazdıklarım doğru değil büyük ihtimalle ama örnek olsun diye yazdım. sizin söyle
...iz? olacaktı.

selamlar,

Almanlar osurana aferin diyorlarmış -sanırım yalan-

japonlar pubik tüyleri kesmiyorlarmış. -doğru ya da yalan-

koreliler köpek eti yiyormuş.

ruslar votkaya ekmek doğrayıp yiyormuş.

.
.
.


gibi. yukarıda yazdıklarım doğru değil büyük ihtimalle ama örnek olsun diye yazdım. sizin söyleyeceklerinizin doğru olması önemli. yemek-aile-sosyal hayat-ilişkiler-inanç-eğitim... aklınıza gelen her konuda ve her milletten olabilir. ufak-tefek ayrıntılar da olabilir. "amerika'da taze gıda bulmak zormuş." gibi.

sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(13.12.17)
italyanlar her ortamda sümkürürler, yemek toplantı vb.
0
kveldulv
(13.12.17)
Hintliler eğitim araç greçleri yere düşünce bizim ekmek (nimet) yere düşünce yaptığımız gibi öpüp başlarına götürüyorlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.12.17)
Yunanlar doğum günlerinden çok isim günlerini önemsiyor ve kutluyorlar,
İsim günü olan kişi arkadaşlarına hediye alıyor,
0
michael_knight
(13.12.17)
Ruslar ve ukraynalılar tek yanaktan öpüyor . İlk seferinde mal gibi kalıyorsun
0
kleider
(13.12.17)
Araplar (bilhassa urdunluler) ticaret yaparken paranın bir kısmını anlasma yapılırken firmanıza gelip veriyor. Kalan kısmını yükleme yapılırken veriyor. Faturada bedeli neredeyse yarı yarıya düşük göstermenizi istiyor.

Birde üç defa opuyorlar. Üçüncüsünde iki-uc saniye yanaginiza yapışık kalıyorlar.
0
rahip janick
(13.12.17)
polonya:
- icki sisesini acmadan once dibine dirsekle 2-3 kere vuruyorlar kotu ruhlar ciksin diye :)
- isim gunleri dogum gunlerinden daha onemli
- tek yanaktan opuyorlar.
- erkek-erkek tokalasiyor erkek-kadin hafif sariliyor
0
eksimtrak
(13.12.17)
Oldum olasıya bizi sevmezler. Bizden de vaz geçemezler. Böyle nesilden nesile aktardıkları tuhaf bir kültürleri vardır.
0
1adam
(13.12.17)
ruslar sabah kahvaltısında pembe havyar ve krep yiyor.
0
halanne
(13.12.17)
Almanlar kadeh tokuştururken karşısındaki insanın gözlerine bakarlar, (bu da laf mı şimdi başka nereye bakılır diyeceksiniz tabii ki) özellikle gözlere odaklanma olayı var. adamlar gözleri kaçırmak, bardağa bakmak ya da başka yere bakmanın 7 yıl boyunca kötü sex getireceğine inanıyorlar, batıl inanç gibi bir şey

İtalyanlar bağıra bağıra konuşur, naçizane gözlemim Avrupa'nın kekoları Italyanlardır

İngilizler ota boka teşekkür eder, otobüste oyster basınca şoföre thank you diyen tipler var.

İtalyanların sümkürmesi artı bir. İtalyan profesörümü dün gibi hatırlıyorum, adam ders anlatırken cümlesini yarıda bırakıp sesli sümkürüyor, hiç bir şey olmamış gibi devam ediyordu.
0
speedy
(13.12.17)
Birleşik krallık’ta sadece kraliçe kuğu yiyebiliyor.
Hatta geçen senelerde bir türk de yemişti de haber olmuştu.
0
passion rules the game
(13.12.17)
14 şubat finlandiya'da sevgililer günü değil arkadaşlık günü. millet arkadaşına hediye veriyor.
0
sen git ben geliyorum
(13.12.17)
finlandiyada şubat tatilinin başladığı okulun son günü (yazın denk gelmedik, kış arası verildiği gündü, yazın da yapılıyor mu emin değilim) öğrenciler kamyonlara doluşup şehir turu atıyorlar ve yoldakilere şeker atıyorlar. sokaktan geçenler de şekerleri topluyor. ayrıca yüzlerini boyuyorlar, kostüm giyiyorlar vs.

www.google.com.tr
0
halanne
(13.12.17)
Slovenler 1 Mayıs işçi bayramını mangal yaparak kutluyorlar.
Slovenya'da börek çok meşhur ayrıca 2 milyonluk ülke ama zibilyon tane diyalektiği ve şarap çeşidi var. Haa en tuhafı ve bence güzel olanı da okullara (lise dahil olmayabilir emin değilim liseden) ayakkabı ile girmek yasak tüm öğrenciler ev terliği ile dolaşıyor okulda.

En çok bağıran Avrupa milletinden emin değilim. İtalyanlar mı İspanyollar mı yoksa Yunanlar mı...
0
gokyuzu gibi
(13.12.17)
Finliler (muhtemelen diğer avrupa ülkelerinde de vardır) saunaya anadan doğma çıplak giriyorlar, yalnız erkek kadın ayrı tabii.
0
gezegen olan pluton
(14.12.17)
iranlılarda "taaruf kerden" diye bir olay vardır. aşırı nezaket gösterisidir ama kesinlikle samimiyet içermez. örnek vermek gerekirse;
kapıdan iki kişi geçerken birbirlerine önce sen geç, yok önce sen geç diye birkaç kez söylenirler. mesela taksiciler, esnaflar vs ücreti önce almazlarmış, kalsın derlermiş. 3. kez falan ısrar edersen o zaman alırlarmış. bir iranlıya kıyafetini beğendiğini söylediğinde "çıkarayım senin olsun" dermiş. :D ama samimi bir davranış değil, gelenekleştiği için yapılırmış.

not: derste işledik, doğru bilgidir.
0
thomaswantsmore
(14.12.17)
Vietnam'da erkekler evlenmek istedikleri kadilari sokak ortasinda kacirabiliyor, bu durumda kadin evlenmek zorunda -Vietnamli bir arkadasimdan duymustum-

Trobriand adalari yerlileri cocuk yasta cinsel hayatlarina basliyorlar. Yanlis hatirlamiyorsam yine bu adada deniz kenarina minik evler insa ediliyor, cocuklar gunduzleri orada oyun oynuyorlar ama bu oyunun icinde cinsellik de var -bu son bilgi baska bir ada da olabilir, emin olamadim yazarken.

Afrika'daki bazi diller click languages diye adlandiriliyor, Khoisanlar da boyle bir dil konusuyor. Nasil bir sey oldugunu Youtube'dan aratabilirsiniz.

Ceklerin buyuk bir kismi ateist. Ilginc bir bicimde Orta Cag kilisesine bas kaldiran ilk kisilerden biri -Jan Hus- Cek. Dahasi, 16 Nisan Referandumunda en yuksek Hayir orani Cekya'dan cikti :p

Tanimbar Adalarinda cocuklar icin takas sistemi vardir. Cocuk biyolojik ailesinde kalmak zorunda degil.

Papua Yeni Gine'deki Etoro halkinda hame diye bir kavram var. Gucun kaynagi oldugu dusunuluyor ve menide yogunlastigina inaniliyor. Bunun dogustan gelmedigi, sonradan kazanilmasi gerektigi dusunuluyor. Bu nedenle, erkek cocuklar 10 yasindan 20'li yaslara kadar erkeklerle oral yolla iliskiye giriyor ve bu gucu kazanmaya calisiyor. Yetiskin erkek genellikle cocugun ablasinin kocasi oluyor. Homoseksuel iliskinin, yetiskin olanin gucunu tukettigine inaniliyor. Bu gelenek devam ediyor mu bilmiyorum ama NNeoliberal Genetik kitabinda okumustum.

Bundan sonrakiler sordugun kapsamda degerlendirilemeyebilir, emin degilim ama yaziyorum yine de. Belki birilerinin ilgisini ceker.

Polinezya yerlileri agaca bagli bir yasam suruyordu, adalardaki agaclari yok edince kendileri de yok oldu.

Ketler, Yenisiean dil ailesine bagli bir dil konusan tek toplum, Sibirya'da yasiyorlar. -izole baska diller de var.

5 bin yil once Avrupa'da yasayan Otzi bireyinde dovmeler bulundu.
0
evrim halkasi
(14.12.17)
Venezuellada yaşayan piaroa toplumunun bize neredeyse zıt özellikler içeren bir kültürleri var.

Yamyam ve tam anlamıyla barışçıl bir toplum Piaora toplumu.
Onlarda hastalık ve ölüm tehdit /düşman olarak algılanıyor, tepki veya savunmayı hakediyor. Her öldürme yamyamlığın bir biçimi ve her ölüm bir yenme işlemi. Asla fiziksel şiddet kullanarak öldürmüyorlar, büyü, taşlar vs kullanıyorlar. Fiziksel şiddet kullanmayı tasavvur bile etmiyorlar, felaket getiren doğrudan yamyamlık olarak görüyorlar.
Bitkiler, balıklar ve galba kuşlar hariç diğer canlıları kandaş, akraba olarak görüyorlar.

Mülkiyet kavramları yok. Hiç kimse toprağın sahibi olamaz, birbiri üzerinde tahakküm kuramaz, bir başkasının emeğine hükmedemez.
Günlük yaşamlarında sakin hayata aşırı önem veriyorlar. Ötekilerle ilişkilerinde ılımlılık, sükunet başarıldığında olgunluğa erebiliyorlar.

"piaroların şiddet ve yamyamlık ideolojisi, son derece barışçı bir yaşantı şeklindeki sosyal durumla ilişkilidir. piaroa ülkesi, fiziksel şiddetin hemen hemen hiçbir şeklinin bulunmadığı bir yerdir. çocuklar,gençler ve yetişkinler hiçbir zaman öfkelerini fiziksel araçlar kullanarak ifade ermezler. çocuklar fiziksel yollarla tekdir edilmezler, eşlere el kaldırılmaz. piaroa'lar fiziksel saldırı şöyle dursun, saldırının herhangi bir dışavurumu karşısında dehşete kapılırlar, kişisel tavırlarında ılımlılığa büyük değer verirler." (joanna overing 1985)"

---/---

Hindistanda başlık parasını kız tarafı veriyor.

Almanların burun temizlemesi de meşhurdur. Ortam ne olursa olsun o burun büyük gürültüyle temizlenir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.12.17)
(10)

güçlü, sağlam, lider, alfa, dürüst vb anlamlara gelen kadın isimleri

dedim ben sana
var mıdır bildiğiniz?
var mıdır bildiğiniz?
0
dedim ben sana
(13.12.17)
hükümet :D

gerçekten hükümet diye birini tanıyorum ve hükümet gibi kadın.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(13.12.17)
asena :D
0
elorelia
(13.12.17)
Güneş olabilir bence.

Onun dışında şah ve han ile biten isimler sanki güçlü, lider anlamı veriyor (soyu güçlü anlamı veriyor aslında); neslişah, ışıkhan gibi.

Edit: ha bir de alfa diyince aklıma geldi; Elif diyebiliriz ama güçlü izlenimi vermiyor pek, çok yaygın olduğundan sanırım.
0
peggy
(13.12.17)
bebege koymalik mi bir dizi vs. karakterine koymalik mi?

ece, sultan, kadriye, muserref, begum, muhterem, munevver
0
jimicik
(13.12.17)
Adalet
0
freebird5406_2
(13.12.17)
Ece.
0
lamira
(13.12.17)
Tomris.

Güzel olsa da Asena tarzı biraz Türkçü çağrışımı yaptığından ben pek sevemiyorum şahsen ama bu da bir seçenek.
0
AlsterWasser
(13.12.17)
Egemen.
0
mslny
(13.12.17)
Eskilerden:
Süreyya
Sebahat
Saliha
Aliye
Adalet
Hikmet
Molla
Şüheda

Anlam olarak değil de hissettirdikleri, tınıları vs. yakın gördüklerimi yazdım
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.12.17)
avratsu
0
ateistanbul
(13.12.17)
(3)

90'ları hatırlatan şeyler

senolll
Merhaba,Haftasonu bir partide tema olarak 90'lar yapmayı düşünüyorum. Şöyle bir oyun fikrim var, 90'lardan bazı şeyleri taklit etmelerini isteyeceğim, takım üyeleri de cevap verecek. 5er dakikalık iki tur yapsak baya bir şey sormak lazım, pas geçmeler falan olacak. Şarkıcı, şarkı, futbolcu, oyun, fi
Merhaba,

Haftasonu bir partide tema olarak 90'lar yapmayı düşünüyorum. Şöyle bir oyun fikrim var, 90'lardan bazı şeyleri taklit etmelerini isteyeceğim, takım üyeleri de cevap verecek. 5er dakikalık iki tur yapsak baya bir şey sormak lazım, pas geçmeler falan olacak. Şarkıcı, şarkı, futbolcu, oyun, film, politikacı, oyuncu, olay gibi kategoriler düşündüm. bunlar için tavsiyelerinize açığım yeni kategoriler de olur. Tabu gibi de olabilir oyun taklit yerine anlatma şeklinde.

Yalnız oyun evrensel olacak, yani türkiye'ye ait şeyler soramam.

Bir de bu oyun için çok fazla soru hazırlamam gerekebileceğini şimdi fark ettim :D başka oyun tavsiyelerine de açığım.

Teşekkürler
0
senolll
(13.12.17)
Bir tanesi benden gelsin..

i.pinimg.com

His Airness...
0
AlsterWasser
(13.12.17)
www.returnofkings.com

eli pantolonun kemerine sokma hareketi.

----

"ne güzel hıçkırıyosun ayla teyzecim yumuşak yumuşak, öpiyim"
0
kibritsuyu
(13.12.17)
Macarena ^-^
Körfez kriziyle ilgili bişeyler olabilir
Dolar felaket hareketlenmişti dolarla ilgili bişeyler olabilir
Dirty Dancing filmi olabilir, 87 yapımı gerçi ama biz 90'larda izlemiştik yanlış hatırlamıyorsam.
m.a.s.h dizisi vardı galiba popüler olarak
Blue moon dizisi olabilir
Satanizm zirve yapmıştı bizde, dışarıda da yaptıysa olabilir.
Oyun olarak tetris ve muslukçu amca super mario, packman aklıma gelenler.

yerli istememişsin ama bikaç şey yazayım belki kullanırsınız:
dolarlı düğünler
çiğköfteli meclis toplantıları
Çiller ve Mesut Yılmaz'dan güzel komikli sorular çıkarabilirsiniz

Bilindik bi tetris sorusu yazayım kolaylık olsun:
Bir şeyi uzun süre bekledikten sonra umutsuzluğa kapılıp hiç içine sinmeyen başka bir şeye razı olduğun anda o beklediğin şey çıka geliyorsa ve onu mecburen hiç hak etmediği bir yere koymak zorunda kalıyorsan ne yapıyorsundur?
Tetris oynuyorsundur tabii ki.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.12.17)
(2)

çağrılmadan gelen about:blank sekmesi

hayat aklini konusacak bir filozof uret
mac mini kullanıyorum, tarayıcım chrome.bir sekmedeyken seçim yaptığımda aralıklı olarak yanda abot:blank sekmesi açıyor. sekme açılırken bi kutucuk beliriyor, ne yazdığını okuyamadan gidiyor. sekme bazen siteye dönüşüyor bazen de kendi kendine kayboluyor. geçmişte görünen açtığı sitelerden bikaçı:w
mac mini kullanıyorum, tarayıcım chrome.

bir sekmedeyken seçim yaptığımda aralıklı olarak yanda abot:blank sekmesi açıyor. sekme açılırken bi kutucuk beliriyor, ne yazdığını okuyamadan gidiyor.
sekme bazen siteye dönüşüyor bazen de kendi kendine kayboluyor.
geçmişte görünen açtığı sitelerden bikaçı:
www.hitcpm.com
popcash.net
b.trafficad.net

nasıl düzeltebilirim?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.12.17)
eklentilere bak. goze batan birsey yoksa butun eklentileri sil
0
eksimtrak
(12.12.17)
Eklentilerden değilmiş, hala devam ediyor.
mckeeper belası olabilir bu. daha önce de olmuştu nasıl çözdüm hatırlamıyorum.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.12.17)
(11)

kahvaltılık zahter kullanımı hk.

benaslinda
selamlar,elimizde bayaa kahvaltılık zahter var. bunu zeytinyağının yanında sunmak dışında nasıl tüketebiliriz acaba? nelerin içine konabilir, ne yapılabilir vs..
selamlar,

elimizde bayaa kahvaltılık zahter var. bunu zeytinyağının yanında sunmak dışında nasıl tüketebiliriz acaba? nelerin içine konabilir, ne yapılabilir vs..
0
benaslinda
(12.12.17)
Peynirlere dokebilirsiniz. Lor, tulum, surmelik peynir vb guzel olur. Tereyagi ile harmanlayip ekmege surup firina verebilirsiniz.
0
mor oje
(12.12.17)
Gözleme yapabilirsiniz
0
MandMs
(12.12.17)
zahterin tadı çok kötü nasıl yiyorsunuz onu anlam veremiyorum.
0
naksidil
(12.12.17)
boğaça ununa katabilirsiniz.
krep hamuruna da yakışır, değişiklik olur.
çorbalar olabilir.
zahterli tuzlu kurabiye gibi şeyler yapabilirsinz...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.12.17)
yanci olayim. ben de pazardan pazara zeytinyaginin icine koyup azicik tuketebiliyordum. peynire karistirmak iyi fikir gibi.

bir de belki cok baharatli corbalara ilave edilebilir, tarhana gibi.
0
jimicik
(12.12.17)
dün akşam bi restoranda ilk defa zahter yedim zeyinli salata yapılmıştı içine bolca nar ekşisi ve zeytin yağı koyulmuş çok hoşuma gitti.
0
ferrarimizolaydisatardik
(12.12.17)
Zahterin çayı da yapılıyor. Gaziantepte oldukça popüler bir içecek.
0
delicevat
(12.12.17)
Ekmek içine, salataya koyarım, çayını içerim.
0
SiyamkedisiZorro
(12.12.17)
Gözlemesini gördüm ben. Ayrıca peynir +1
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(12.12.17)
arkadaşlar teşekkürler ama benim sorduğum zahter "kahvaltılık zahter" bu başka bir şey. sizin dediğiniz bitki olan zahter, zeytinle karıştırılan, çayı olan vs.. o gerçekten güzel.

çorba ve peynir mantıklı geldi, deneyeceğim.

teşekkürler.
0
🌸benaslinda
(12.12.17)
biz makarnaya koymuştuk.
makarnayı haşlandıktan sonra tencerede yağı kızdırın. zahteri hafifce kavurun. makarnayı da ekleyin hepsini harmanlayın.
dilerseniz peynir de ekleyebilirsiniz. afiyet olsun.
0
balik kraker
(12.12.17)
(4)

Acilden geliyorum

istebukadar
Aramızda doktor falan var mi?Gece boyu kustum bunu dün yediğim bozuk bir yemeğin sebep olduğuna yoruyorum.Kusma kan şeklinde oldu ve daha sonra siyaha döndü .Doktor burnundan bir alet sokacak ve mideme indirecekti.Ama istemedim. Serum taktı ve kan tahlilleri yaptı gönderdi . Gönderirken dışında siya
Aramızda doktor falan var mi?
Gece boyu kustum bunu dün yediğim bozuk bir yemeğin sebep olduğuna yoruyorum.
Kusma kan şeklinde oldu ve daha sonra siyaha döndü .
Doktor burnundan bir alet sokacak ve mideme indirecekti.
Ama istemedim. Serum taktı ve kan tahlilleri yaptı gönderdi . Gönderirken dışında siyahlık olursa hemen gel dedi. Şimdi mide ağrım kusmaktan ve serumdan geçti ama diskimi kontrol ettiğimde az miktarda siyahlık vardı. tekrar doktora gitmeli miyim.yoksa biraz daha bekleyip emin olduktan sonra mı gideyim.
0
istebukadar
(12.12.17)
hemen gitmelisin.
0
sta
(12.12.17)
Hemen git.
Burnundan sokacağı alet kötü bişey değil, yapılması lazım. İzin ver yapsınlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.12.17)
Hemen git, mide kanamasına benziyor bu. Doktor değilim ama dışkıda siyahlık midene kanamasıdır çoğunluk bilir bunu. İhmale gelmez arkadaşım hemen git bayıltarak yapsınlar endoskopiyi.
0
yaren
(12.12.17)
Kosarak hastaneye git ve nerene ne sokarlarsa sesini cikarma.
0
a r a m i s
(12.12.17)
(9)

ekonomi/iktisat

everythingok
bu alanda sıfıtdan başlayarak gidebileceğim noktaya kadar gitmek istiyorum. üni falan değil de okumalar yaparak. siyaset/sosyoloji olan asıl alanıma kuvvetlendirmem için bu şart. neleri tavsiye edersiniz? bildiğiniz kitap vs bi yol haritası çizmem gerek. hepinizi seviyorum.
bu alanda sıfıtdan başlayarak gidebileceğim noktaya kadar gitmek istiyorum. üni falan değil de okumalar yaparak. siyaset/sosyoloji olan asıl alanıma kuvvetlendirmem için bu şart. neleri tavsiye edersiniz? bildiğiniz kitap vs bi yol haritası çizmem gerek.

hepinizi seviyorum.
0
everythingok
(12.12.17)
kitabımı oku. das kapital.
0
karlmarx
(12.12.17)
bir de bu var;
wealth of nations - adam smith

bi sağdan oku (klasikler)
bi solda (keynesçiler)
0
barabas
(12.12.17)
Teorik anlamda isin bilim kismina yonelmek icin klasik universite ders kitaplarindan baslayabilirsin. Iktisada giris, Makro iktisat, mikro iktisat, para teorisi gibi isimleri olan kitaplar bunlar. Ancak bu oldukca uzun ve teorik oldugu icin yorucu bir yol. Araya Niall Ferguson'dan "Paranin Yukselisi", Thomas Piketty'den 21. yuzyilda kapital gibi daha genel halka yazilmis kitaplar sikistirarak teoriyle pratigi harmanlayabilirsin. Sonrasinda barabas'in dedigi gibi farkli ekonomik gorusleri okuyabilirsin klasikler, neo-klasikler, monetaristler falan diye gider bu.
0
salihdt
(12.12.17)
Sözlükte şöylebir şey yazmıştım:
eksisozluk.com
0
karacigerim vur kadehlere
(12.12.17)
Peter Drucker - Kapitalist Ötesi Toplum
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.12.17)
bence ekonomi teorilerinden başla. klasik, keynesyen, monetarizm, vb.. Bunlardan başla. teorilerden gidersen bence zevk alırsın.
0
silah taciri
(12.12.17)
okuma yaparak en fazla "iktisat tarihi"ni öğrenirsin.

iktisatın kendisi matematik, istatistik biraz ekonometri gerektiriyor.
0
eindaclub
(12.12.17)
bu soruma cevabı özelden atan çok değerli bi yazwr vardı ama mesaj silindiği için ulaşamıyorum kendisine :(
0
🌸everythingok
(06.04.18)
www.dr.com.tr

Mahfi Egilmez- Kolay ekonomi

"Bu kitabın amacı, yalnızca ekonomiyi en basit haliyle anlatmak ve okuyan herkesin ekonomiyle ilgili söylenenleri, yazılanları, tartışılanları rahatça izleyebilmesini sağlamakla sınırlıdır"
0
kahramanikarus
(06.04.18)
(8)

Düşünceler bulutlar gibidir, sen gökyüzüne odaklan, ne demek?

damba
"bazen gökyüzünde siyah bulutlar olur; gökyüzü bu siyah bulutlar yüzünden değişmez. ve bazen beyaz bulutlar da olur ve gökyüzü bu beyaz bulutlar yüzünden de değişmez. bulutlar gelir ve gider ve gökyüzü aynı kalır. bulutlar gelir ve gider ve gökyüzü baki kalır. sen gökyüzüsün ve düşünceler de bulutla
"bazen gökyüzünde siyah bulutlar olur; gökyüzü bu siyah bulutlar yüzünden değişmez. ve bazen beyaz bulutlar da olur ve gökyüzü bu beyaz bulutlar yüzünden de değişmez. bulutlar gelir ve gider ve gökyüzü aynı kalır. bulutlar gelir ve gider ve gökyüzü baki kalır. sen gökyüzüsün ve düşünceler de bulutlardır. eğer düşüncelerini titizlikle izlersen, eğer onları kaçırmazsan, eğer onlara doğrudan bakarsan ilk şey bunu anlamak olacaktır ve bu çok büyük bir anlayıştır."

Oysho

Bu sözlerde ne demek istiyor? Düşüncelerden kurtulup gökyüzüne nasıl bakabilir ki insan?
0
damba
(12.12.17)
Dusuncelerindeki yanlislari gore gore yapilabilir. Fakat ya ceviri ya da senin aktarimin ya da alegori hatali. Paragrafin aciklayarak vardigi nokta ve kisi referanslari ile baslikta gokyuzune odaklanmaktan bahsettigin nokta ve kisi referanslari farkli.
0
dunal
(12.12.17)
Zaman zaman kötü düşünceler olabilir, kötü düşüncenin farkında olmak ve neden bu düşüncede olduğunu anlamak asıl önemli olan.

Yoksa sadece kötü bir düşüncen olurdu. Ben böyle anladım.
0
ismayil
(12.12.17)
Benim anladığım ; Aslolan sensin. İyi, kötü, güzel, çirkin herşey olabilir ama aslolan sensin.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(12.12.17)
Büyük resme odaklan diyor.
0
runagain
(12.12.17)
Düşüncelerinden kurtulup ( aslında kurtulmak değil sıyrılabilmek hatta arınabilmek ) gökyüzüne nasıl bakabileceğini Krishnamurti'nin kitaplarında da bulabilirsin.

Benim yorumum:
Kendimizi düşüncelerimizle yansıtıyoruz. düşüncelerimizi iyi takip edersek onların zaman içinde değişebildiğini ve değişikliğin sürekli olduğunu görebiliriz. Değişen özümüz değil. Biz sadece o anki düşüncemiz neyse o duruma bürünüyoruz diyor.

Mesela, bazı sabahlar mutsüz sıkıntılı uyanıyoruz bazı sabahlar kuş gibi hafif cıvıl cıvıl uyanıyoruz. Bu iki zıt durumu da yaşayabiliriz. Dün biri bişey yapmıştır biz o şey hakkında olumsuz veya olumlu düşünmüşüzdür. (duygular bzim düşüncelerimizin sonucu oluşur ve düşünceler kesik kesiktir duygular daha kalıcı).
Dün olan durumla ilgili yargın olmasaydı nasıl uyanacağını bulunca gökyüzüne nasıl bakacağını da görmüş olursun. Çünkü birbirine zıt görüntüler aynı bünyede oluşuyor demek ki bünye ne o ne diğeri.

Zihnindeki görüntüyü oluşturan şey senin beyin hücrelerin. Ona ne gönderdiğin, hangi kodla gönderdiğin, bağlantıları nasıl kurduğun vs hepsi birden birleşip görüntüyü oluşturuyor.

Düşüncelere bilgisayar programı gibi de bakabiliriz. Onbinlerce program var, epeyce de virüs solucan vs var. Her biri ayrı çeşit ve kalitede. Bütün bu programların çalışması işletim sistemi üzerinde oluyor. İşletim sistemi de bir araya getirilmiş metal parçalarının bilgisayar haline gelmesi için yazılmış ayrı bir programın üzerinde çalışabiliyor.
Biz de ana karnından ana programı edinmiş olarak doğuyoruz (genom), bebekliğimiz taban programı alma zamanımız, (dos, linux vs), çocukluğumuz gençliğimiz işletim sistemini kurmakla, öğrenmekle, ana programları yüklemekle geçiyor, akıl baliğ olduktan sonra da kafamıza, çevresel koşullara vs. göre aplikasyonlar yüklüyoruz.
Bilgisayarı açınca ilk gördüğün şey oraya koyduğun masa üstü resmi de olabilir dün kapatmayı unuttuğun üşendiğin, yarım bıraktığın, tamamlamadığın program/lar da olabilir. Gün içinde de hangi programı çağırırsan o çalışır gibi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.12.17)
Osho’nun bütün kitaplarında farkındalıktan bahsedilir. Aslında zihin bize ait değil, ailen öğretmenlerin, çevren vs. sana bir şeyler dayatmıştır ve sen bunun farkında değilsindir. Bir olay meydana gelince farkında olmayarak tepkiler veriyoruz ve düşünceler de bize dışardan gelen şeylerdir. Örnek vereyim durduk yere aklına eski sevgilin geliyor, kimse demez ki kötü şeyleri hatırlayıp üzüleyim. Peki aniden bir düşünceyi bize getiren şey nedir? Osho diyor ki, bunları izle; izle ki aslında senin varlığının özünden gelmediklerini farket, bu düşüncelerin sen olmadığını farket, bulutlar olan düşüncelerin arkasındaki gökyüzünü gör(aydınlan)
0
Lusid*
(12.12.17)
bu kişi kim bilmiyorum. bilenler olduğu için cevap vermesem mi diye düşündüm ama bence tekstin bu kadarında çelişki var.

hem ormana bak diyor, hem de ağacın peşinden takıl git. ahahah. ağaç ayaklı olsun.

bu tekstte ciddi bir anlatım sorunu var. ya da benim bozukluk sandığım bir iddia var: sen özelin peşinden gidersen geneli zaten algılarsın iddiası.

bana göre hsttr.
0
godoşu beklerken
(12.12.17)
sen zihninin söylediklerinden bağımsız olarak sensin diyor. zihnin sana bugün beceriksizsin der, yarın müthişsin der, hayat ne güzel der, hayat ne berbat der. ama sen bu düşüncelerden öte, bunlardan bağımsız olarak sensin. zihnine inanmak ve o yönde davranmak zorunda değilsin. ona inanmamak için de dışardan bakabilmen, zihninin ürettiği işlevsiz düşünceleri fark edebilmen gerekir. ondan sonra özün asıl ne olmak/ne yapmak istiyorsa ona yönelebilirsin.
böyle anlatınca biraz soyut kalıyor belki ama aslında çok güzel felsefedir ve psikolojide de yavaş yavaş kendine yer bulmaktadır.
0
mezzosprite
(12.12.17)
(21)

28 yaşınızı nasıl hatırlarsınız / 28 yaşında nerede olmayı hedefliyorsun

roket adam
geçen yılki sorunun aynısını yine sorayım.mutlaka yaşınızı da belirtin. yine insanları düşündürecek bir anketle karşınızdayım.28 yaş üzeri için --> 28 yaşına gelince neler değişmişti, o yılı ve o dönemi nasıl hatırlıyorsunuz?28 yaş altı için --> 28 yaşında nerede, nasıl olmayı hedefliyorsunuz? aklın
geçen yılki sorunun aynısını yine sorayım.

mutlaka yaşınızı da belirtin. yine insanları düşündürecek bir anketle karşınızdayım.

28 yaş üzeri için --> 28 yaşına gelince neler değişmişti, o yılı ve o dönemi nasıl hatırlıyorsunuz?
28 yaş altı için --> 28 yaşında nerede, nasıl olmayı hedefliyorsunuz? aklınızda neler var?
0
roket adam
(11.12.17)
hayatı çok da doğrusal görmemek lazım.

28 29 30 31 32 görmüş ve geçirmiş bir insan olarak, maddiyat olarak birçok değişiklikten bahsedebilirim fakat manevi, ruhani, spritüel vs. olarak mühim şeylerin çoğu sabit.

edit: anlatım bozukluğu.
0
ateyist_
(11.12.17)
rockçıların neden genelde 27 yaşında öldüğünü şimdi daha anlıyorum.

son 5-6 yılımı resmen uyutulmuş gibi hissediyorum..sonrası karanlık gelmeyin.
0
redeath
(11.12.17)
28 yaşındayım. Dört senedir çalışıyorum. Maddiyat açısından bakarasak birkaç hafta önce beş haneli bir maaşla üçüncü işime başladım. Fakat hala dört sene önceki hayat standardımda devam ediyorum. Enflasyon ve dolardaki artış sebebiyle çalışıp çalışıp hayatımda hiçbir şeyin değişmemesi beni psikolojik anlamda çok yıpratıyor. Anca kenara köşeye az bir miktar para atabiliyorsun ama kenara attığın anca para ufak tefek şeyleri finanse edecek kadar oluyor.

İş hayatında tam olarak istediğim yerde olamasam da iyi kötü ilerlemeye çalışıyorum. Önünüze hangi fırsatların çıktığı ve bu fırsatların size ne tecrübe kazandıracağı önemli olduğu için gelişim konusunda işin içine biraz da şans giriyor. Fırsatları bazıları erken yakalıyor, bazıları geç. Çok takmamaya çalışsam da yaşım itibariyle biraz daha tecrübeli olmam gerekiyordu.

Sosyal olarak da bitik durumdayım diyebilirim. Arkadaşım yok. Pek konuşkan biri olmadığım için yenilerini edinmekte zorlanıyorum. Edinsem de öyle eksikliği hissedilecek biri olmadığım için düzenli görüşmüyorum kimseyle. 10 sene önce çözmüş olmam gereken problemleri hala hasır altı ediyorum. Sebebi de ne zaman üstüne gitsem hüsranla sonuçlanması. O yüzden bu saatten sonra sorunları çözmek yerine bunları kabullenmeye çalışmayı planlıyorum. Zira bu saatten sonra karakterimde değişiklik olacağını zannetmiyorum.

Hayatım işe gidip gelmekle geçiyor. Tek başıma tiyatro, konser gibi etkinliklere katılmaya çalışsam da onları yapmaktan da sıkıldım artık. Evden çıkasım gelmiyor. Hayatta hiçbir şeyden zevk almıyorum, hiçbir şey beni heyecanlandırmıyor. ölmek istememek ama yaşamaktan da zevk almamak durumunu oldukça uzun süredir yaşıyorum. çok sıkıldım gerçekten.
0
kakaolu kremali biskuvi
(11.12.17)
Yaş 24.
Şu an ki işimin en azından 3 katı maaşa sahip olmak ve düzenli bir ilişkiye başlamış olmak hedefim. Hatta evlenmeye bile karar verebilirim ilişkimin geçmişine göre.
0
bigcaptain
(11.12.17)
Kadın 40+
28 yaşımı çok güzel hatırlıyorum. 25 yaşında işe başladığım düşünülürse ben ilk hedefimi 30 yaş için koymuştum. Yurtdışı iş tecrübem olsun istiyordum. Tam 30 yaşında expat oldum. Ondan sonra ülkenin durumu vs. 35 yaş hedefimi ancak 40'ından sonra gerçekleştirdim.
Bundan neyi çıkartıyoruz; hedef belirlemek iyi, ama gerçekleşmezse moral bozmak yok, devam...
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.17)
30 yaşıma gireli 3 hafta oldu. acayip bir şekilde 27-28den sonra fiziksel olarak yorulmaya başladım. hem de belirgin bi şekilde. gün içinde fiziksel aktivite olarak yorucu işler yapmasam da eve yorgun olarak geliyorum. en çok da bu canımı sıkıyor. 28 yaşıma kadar görmek istediğim yerleri belirlemiştim. 1 tanesini geçen ocakta olmak üzere hepsini gerçekleştirdim. sırada görmeyi istediğim yerler var ama onlar hakkında şu an plan yapamıyorum. iş olarak üst kıdeme geçtim ama parasal olarak asla tatmin etmiyor. belki tekrar eski pozisyonuma geçebilirim bilmiyorum. dünya görüşüm de aman aman değişmedi ama artık olaylara daha az şaşırıyorum ya da hiç şaşırmıyorum. önceden bana yapılanlara çok takılırdım şimdilerde pek umursamıyorum. sosyal çevrem yok denecek kadar az öncesinde de öyleydi. yakım çevremde çok kalabalık insan olmasını sevmiyorum zaten. 28 yaşında hiç görmediğim, hiç bilmediğim bir şehre taşınarak sıfırdan başladım her şeye. yeni bi düzen kurdum kendime. şu anki halimden de yaşadığım şehirden de memnunum. kendime daha çok değer vermeyi öğrendim. hayatta istediklerimi nakit ve vakit olduğu müddetçe ertelemiyorum artık.
0
dedim ben sana
(11.12.17)
şu an 38,99 yaşındayım :)

ilk kez yurt dışına çıktım. uzun yıllar çalıştığım (9 yıl) ve artık bunalımlara girdiğim işten ayrıldım ve nefes almaya başladım. mali müşavirlik stajımı yapıyordum o yıl ayrıca. ufak ufak siyasetle ilgilenmeye başlamıştım.
0
naksidil
(11.12.17)
28'e 1 senem kaldı.

valla ben genelde pozitif bir insan olduğumdan mıdır bilmiyorum ama keyfim çok yerinde. geçmişte yaşadığım kısa süreli bir-iki sıkıntılı dönemi saymazsak bu hep böyleydi. hayattan ne istediysem oldu. atla deve bir şey de istemedim gerçi, çok kanaatkar bir insanım genel olarak. iyi insanlarla karşılaştım; bu büyük bir şanstı. beni bulunduğum konumdan yukarıya taşıyan, bana huzur veren, mutlu eden insanlar. şu 27 yıl içinde yaptıklarımla gurur duyuyorum. bir kez daha hayata gelsem bu kadarını başarabilir miydim bilmiyorum.

gelmiş olduğum yerden memnunum kısacası. sevdiğim adamla, 2 kedimle, hafif çılgın ev arkadaşımla, en çok yaşamak istediğim semtte oturuyorum. severek yaptığım bir işim, iyi yöneticilerim var. çalışma arkadaşlarım yükselme hırsından gözü dönmüş tipler değiller. zaten benim de "ceo olayım milyor dolarlar kazanayım" gibi bir hedefim yok. şirkette yükselip daha fazla iş sorumluluğu alıp rahatımı bozmayı kesinlikle istemiyorum. aslında maaşım fazla değil ama gereksiz harcamalarım pek olmadığı için bana yetiyor. sık sık kamp yapıyoruz, doğada olmak çok iyi geliyor. düzenli olarak yoga yapıyorum. ideal bağyanlara göre biraz tombiğim. boğzıma düşkünüm, yoga da kiloya fayda etmiyor ama neyse ki erkek arkadaşım böyle seviyormuş ^^ yarım dünya olduğumda da "böyle seviyorum" der mi acaba.

28 yaşım için de hedefim şu anki hayat standardımı korumak. belki ufak tefek iyileşirmeler yapılabilir.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(11.12.17)
yaş 27.

1 buçuk senedir anksiyete ve majör depresyonla başa çıkmaya çalışıyorum. çok yorgunum. ruhsal olarak o kadar yorgunum ki hiçbir fiziksel aktivite yapmasam da yorgun hissediyorum. iş konusunda zor bir sene geçirdim.

28'le ilgili hiçbir planım yok somut olarak. biraz akışına bıraktım sanırım. hayalim de yok. hayal kurmayı elinden alan bir hastalıkmış bu. herhangi bir sağlıklı insanı çok mutlu edecek şeyleri gözünün görmemesiymiş. 28'le ilgili planım yok. daha beteri beklentim var. şu lanet hastalıktan kurtulmak istiyorum. mutlu geçirdiğim günüm olsun istiyorum. başından sonuna mutlu olduğum, huzurlu olduğum bir gün. tek beklentim iyileşmek.
0
kulakligin calismayan teki
(11.12.17)
Kadın, 23'e 2 hafta kaldı.

Daha yolun başında bile değilim gibi geliyor bazen. Okul bitti iş güç bir şeyler yapmaya başladık işte. 28'e 5 yılım var. Bence bu her yaşın önündeki 5 yıl'lar hedef koymak ve gerçekleştirmek için ideal bir zaman dilimi. Çok uzun vadeli değil fakat önünü görebileceğin kadar da yakın. 28'ime geldiğimde mesleğin ilk yıllarında kendini kanıtladı olarak anılmak istiyorum. Birçok yeri gezmiş görmüş, kendini daha da geliştirmiş, kendi kazandığını dilediği gibi harcamış ve hala bekar kalabilmiş biri olarak kendimi hayal ediyorum. Hayatının en güzel günlerini yaşamış biri olarak 30'larıma adım atmak istiyorum.
0
principlei
(11.12.17)
30 yıl geçti üstünden, yine de çok net hatırladığım yaşlardan biri 28 yaşım.
Evli ve iki çocuk annesiydim, çalışıyordum. Büyük kızım o yıl okula başladı, iş hayatımdan memnuniyetim zirveye yakınsadı, güzel olaylar oldu... Aynı zamanda annemin rahatsızlığı yıl sonunda vefatıyla hayatımın o zamana kadar en büyük üzüntüsünü ve acısını yaşadım.

İçsel olarak çok kuvvetli, iyi hissettiğim yaşlardan biridir 28 yaş. Sanki öncesinde mutfaktaymışım da o sene sofrayı kurma zamanı gelmiş, tadını çıkarma zamanları başlamış gibiydi. Pek çok eksiğim, yapmak istediklerim vardı ve ben hepsini yapabilecek gücü hissedebiliyordum. O sene çarşaf gibi bi liste yapmıştım, 5 yıl sonra listedeki hemen herşey gerçekleşmişti. Gerçekleşmeyenler de zaman içinde vazgeçtiklerimdi.

Güzel bir yaş 28.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.12.17)
Şu an 26 yaşındayım. Ilkokuldan beri sadece 1 sene okumaya ara verdim. Artık şu okulları bitirmiş ve isg b sinifi uzman olup çalışıyor olmak istiyorum.
0
verbanadüşlerimi
(11.12.17)
28 yasimdan sonra evlenmek istiyorum, butun eyaletlerde storelarim olacagini dusunuyorum, kendi sirketimi marka yapmayi hedefliyorum, olur da 4 yil sonra bu entryi okursam, neler degistigini editleyecem 4 yil sonra :)
0
purple rain
(11.12.17)
23 yaşındayım.

28 yaşında olduğumda, iş yerinde yükselmiş ve sevgilimle evlenmiş olmak istiyorum.
0
mutlusismankedi2015
(11.12.17)
1 yil kaldi. Pek bir somut hedefim ya da hayalim yok.

28'e kadar kendime hedef koyma hedefi koydum. :)
0
rusyalı kozmonot
(11.12.17)
28'i azıcık geçtim.

27 kırılma oldu bende. aslında hayata dair yaptığım para, iş, kariyer vs. vs. planlarım iyi kötü yolunda gidiyordu. ama olmayan bir şeyler vardı, bilmediğim bir şeyler vardı, beni boğan bir şeyler vardı.

o zamana kadar, hayatı ve kendimi iyi kötü çözdüm, yolu da buldum güzel bir hızla gidiyorum diyordum.

aslında hiçbir şey çözmemişim. bunu çözdüm. 27 ve sonrasının bendeki en büyük etkisi budur.

mayış kaç katına çıkarmış, hatunla evlenir miymişiz filan... bunlar vakti nasıl geçirdiğimizle ilgili şeylermiş sadece :)
0
otonomo
(11.12.17)
hayatımı değiştirecek kararlar vermemi sağlayan yaş olmuştur.
Aynı zamanda ev-iş-ev-iş azıcık kalan zamanda arkadaşları görme ve sevgiliyi görmek için sehir değiştirmeceler derken kafayı yemeye başladığım, hayattan soğuduğum yaştır. iş yerinde yaşadığım zam alama/sorumluluk artışı/yükseltmeme
(1yılı geçkin süredir yok o müdür alınsın yok bu fabrika bölünsün yok holding kurulsun titlelar netleşsin diye oyalamalar) derken yurtdışına gitme kararı aldım. ailemin desteği ve o zamanki sevgilimin engel olmayışı sayesinde 28yaşımın sonuna doğru yurtdışına çıktım. sonuç: birlikte gelmeye karar verdiğim ex-sevgili gelemeyeceğini söyledi, prestijli işlerde çalışmak yerine daha az prestijli işlerde çalıştım ama net bir şekilde daha mutlu bir sene geçirdim. hatta hayatımda verdiğim en güzel karardı diyebilirim. o yüzden hiç bir zaman geç değildir ister 18 ister 38 olun sevmediğiniz bir döngüye girdiyseniz söylenen birisi olmayın. dur diyerek çözüm arayın.
0
part time pollyanna
(11.12.17)
28'e nereden baksan 4 ay kaldı.(kadın) Krediyle araba aldım şuan feci belim büküldü. Enflasyondu, kiraydı, faturalardı derken sürünüyoruz.Benim 4 ay sonrasından tek beklentim iyi anlaştığım, eğlendiğim, düzenli bir ilişkimin olması, bir de şu lanet hayatta yalnız kalmamak o kadar...
0
kismisolungac
(11.12.17)
28 oldum sayılır.

Daha evvel iyi bir iş iyi bir eş ve 2 çocuk olan hedefim gerçekleşmiş durumda.

Hedef degiskenlige uğradı ülkenin mevcut durumundan ötürü.

Şu anki hedefim önümüzdeki yildan itibaren Almanya'da çalışmaya devam edip master yapmak. Bu hedefime çok yakınım. Hali hazırda zaten çalışıyorum. Almanca ogreniyor ve master için şartları oluşturuyorum. İş kendiliğinden olacak gibi. 33 yaşımda çok iyi bir pozisyon yakalamayi ve artık maddi konuları dert etmeyi bırakmayı hedefliyorum. Çocukların gelecegi bu anlamda benim icin hedef belirlerken ilk kıstas oldu. Yoksa şu an gayet rahatım. Arada türkiye deki sacmaliklardan bunalsam da eşimle beraber maasimiz 5 haneye ulaştı sayılır. Bu da çocukları dusunmesem bana yeter. Ama olmuyor. Herşey Almanya da bu kadar iyiyken neden olmasin?
0
lion de la Turquie
(11.12.17)
28 yaşıma birkaç gün kaldı. sanırım 28 yaşımı tamamlayamayacağım diye hissediyorum.
0
tchuck
(11.12.17)
28 yaşındayım.

25 yaşında doktoraya başlamak yerine sıfırdan yeni bir kariyere başladım. yaşıtlarımın yarısı kadar maaş alsam da ben kendi seçimim olduğu için isyan etmiyorum. geçen hafta hayatımı değiştirecek bir teklif aldım ama sıçtım batırdım. dünyanın en büyüklerinden birinde çalışabilirdim. şu an paralel evrende olmuştur inşallah diye düşünüyorum.

özet: yine de allahtan ümit kesilmez
0
bir yudum
(12.12.17)
(4)

arapsabunu hakkında

lucky strike
selam, ya evde temizlik malzemesi kalmamıştı, baktım taa fi tarihinden bi arapsabunu var. ben almamışım, ilk ev temizliği sırasında ev arkadaşımın annesi almış. arka jelatinde yazanı okudum ve kullandım, pis kokan bir şeymiş. açıkçası arapsabunu denen şeyin ne olduğunu bile bilmiyordum. küçükken reş
selam, ya evde temizlik malzemesi kalmamıştı, baktım taa fi tarihinden bi arapsabunu var. ben almamışım, ilk ev temizliği sırasında ev arkadaşımın annesi almış. arka jelatinde yazanı okudum ve kullandım, pis kokan bir şeymiş. açıkçası arapsabunu denen şeyin ne olduğunu bile bilmiyordum. küçükken reşat nuri gültekin veya samipaşazade sezai'nin bi kitabında böyle ismen gördüm ama araplara özgü bi sabundur heralde diye düşünüp geçtim sanırım.

soruma geçiyorum;
-siz veya aileniz, kullanıyor musunuz temizlikte arapsabunu?
-arapsabunu kullanıyor olmak sınıfsal bir şey midir? yani sonuçta domestos veya daha ucuz bir temizlik malzemesi yerine neden bu seçilmiştir? sadece alışkanlık diyebilir miyiz? ben sanmıyorum.
0
lucky strike
(10.12.17)
Ben arapsabunu kullanuyorum. Çunku evdeki mobilyalar masif ahşap. Doğal arapsabunu ahşaba zamanla doğal bir kızıllık veriyor.

Ayrıca diğer temizlik malzemelerine kıyasla daha az kimyasal içeriyormuş gibi geliyor bana.
Eve temizliğe gelen kadın yerler için kullanmıyor, puslu puslu bırakıyormuş ve bezin izleri kalıyormuş. O yuzden ahşap temizleyici alıyorum artık.
0
halanne
(10.12.17)
Arap sabunu çok iyi temizler. Kokusu hoş değildir evet ama temizlik performansı mükemmeldir.
Arap sabunu bitkisel yağla yapılıyor petrol veya hayvansal yağ kullanılmıyor, doğayı kirletmiyor. Doğal ve/ya iyi temizlik yapmak isteyenlerin tercih ettiği bir ürün.
Gönül rahatlığıyla kullanabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.12.17)
Sodyumla sabun yaparsan katı sabun, potasyumla yaparsan Arap sabunu olur. Kullanıyoruz.
0
Lim5
(10.12.17)
Eğer katı hali zor olur diyorsan sıvı halini de çıkarmışlar. Ben migrosta görmüştüm. Belki başka mağazalarda da vardır. Tekzen'de de gördüm diye hatırlıyorum ama emin değilim. Hatta arapsabununu bulaşık makinesine bile koyan var.
0
ceyhan prensi adana
(10.12.17)
(10)

Cinsel Eylemler Dışında Ağır Küfür/Hakaret

mete kudur
karşıdaki insanın kıymet verdiği değerlere kelkinmek dışında ağzı dolduran ağır küfür ve hakaret ne var ?
karşıdaki insanın kıymet verdiği değerlere kelkinmek dışında ağzı dolduran ağır küfür ve hakaret ne var ?
0
mete kudur
(10.12.17)
''karşıdaki insanın kıymet verdiği değerlere kelkinmek'' işte bu zaten belirleyici. şimdi bana senin a. koyayım deseler sallamam ancak riyakar yalancı deseler bu bana koyar.
0
murder of neon
(10.12.17)
tenasul uzvu kafali/agizli gibi seyler olabilir
0
pide
(10.12.17)
Sçmak. Bence ağır.
0
basubadelmevt
(10.12.17)
Embesil, beyinsiz, yani genellikle zekayla ilgili seyler
0
yarey
(10.12.17)
Kanlı basur ol inş dediğim oluyor.
0
denef
(10.12.17)
Tuvalet terliği.
0
new day new life
(10.12.17)
Trafikte "tekerleklerin patlasın emi" rahatlatıyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.12.17)
en "politically correct" küfür yavşak, onun üzerinde çalışabilirsin. "vş" kısmını vurgulayınca nispeten tatmin edici oluyor.

bonus: dalyarak da güzel.
0
yuto
(10.12.17)
amac karsidakine hiddeti hissettirmekse, icinde r harfi gecen hakaretler bu isi goruyormus. daha dolu dolu cikiyor zaten agizdan. serrrefsiz derken bi rahatlama geliyor. hatta sevgi belirtmek icin de, icinde m harfi gecen kelimeler is goruyormus. minnos tarzi seyler.
❤️gereksiz bilgi
0
pide
(10.12.17)
şerefsiz
0
038576
(10.12.17)
(4)

Turşu karardi, niye?

ykyt
1e 1 sirke ve su koydum. Lahana tursusu. Suan yariya kadar karardiSu agzina kadar dolu. Agizlari iyi kapali. Cam kavanozda. Neden acaba?
1e 1 sirke ve su koydum. Lahana tursusu. Suan yariya kadar karardi
Su agzina kadar dolu. Agizlari iyi kapali.
Cam kavanozda. Neden acaba?
0
ykyt
(10.12.17)
Çok sirke koymuşsun ondan bence
0
soyut park
(10.12.17)
bozulma kararması mı, sirke nedeniyle renk değiştirme kararması mı bak. kapağını aç kokusundan anlarsın.
sarımsak koymadın mı? sarımsak bozulmayı önler. nohut gibi maya çoğaltıcı şeyler de sirkeye destek olur, turşu oluşur.
bozuk değilse nohut ve sarımsak ekle. tuz koymadıysan tuz da koy.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.12.17)
Tuz nohut sarimsak koydum ama yaptigim hata her seyi koyduktan sonra uzerine sirke koymakmis. Su tuz sirkeyi karistirip oyle koymam gerekiyormus.
0
🌸ykyt
(13.12.17)
sirkeyi son koysan da sonucta kavanozun icinde karismistir o suya.
4litre suya 300gr tuz, 500cc sirke, 20gr limon tuzu veya 4-5 limonun suyu ideal olcu.

4-5 nohut ve az seker fermentasyonu hizlandiriyor.
sivi karisim kavanozun agzina kadar gelmeli. ilk yaptiktan sonra ertesi gun sivida azalma olur cunku hava bosluklari yukari cikar. sivi seviyesi azalir, ustteki lahanalar acikta kalir. belki ondan kararmistir. yaparken bir miktar salamura suyunu ayirip eertesi gun ilave edersin.

suyu kaynamis temiz su kullan. her sey asiri steril olmali, kavanoz, sebzeler vs.
lahanayi bir gece tuzda bekletirsen kavanoza daha iyi yerlestirmene yardimci oluyor.
0
jimicik
(13.12.17)
(5)

pencereden görünenler

neynep
sinek teli takılı pencere açık olsa, gündüz saatinde, içeride de ışık açılmamış olsa, tam karşı pencerede oturan biri (apartmanlar arası 30 metre filan) bu evin içini görüyor mudur?(yani siz bu özelliklere sahip karşı lokasyonu gördünüz mü?)
sinek teli takılı pencere açık olsa, gündüz saatinde, içeride de ışık açılmamış olsa, tam karşı pencerede oturan biri (apartmanlar arası 30 metre filan) bu evin içini görüyor mudur?

(yani siz bu özelliklere sahip karşı lokasyonu gördünüz mü?)
0
neynep
(10.12.17)
Çoğunlukla görünmez ama ışığın açısına göre görünebilir zamanlar da olur. Ayna camlarda bile ışığın açısına göre içeriyi gösterdiği zamanlar oluyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.12.17)
dikizlenen evin içine ayrıca güneş vurmuyorsa hayır, hele ki dikizlenenin yanmıyor onun ışığı yanıyorsa çok hayır. camın önüne gelip direkt görmeye çalışması lazım, o halde de fark edersin zaten.
0
Bruce
(10.12.17)
-silüet görünebilir belki bi de dimi en azından. peki jaluzi eklesek? (ama açık)

- güneş vurmuyor, ters ışık var. çok hayır'a inanmak istiyorum.
camın önüne gelemez, karşılıklı apartmanlarda 5.katlar.
0
🌸neynep
(10.12.17)
başlık çok oğuz atay romanı ismi gibi geldi niyeyse euheuhue

yok yahu imkansız bence. öyle gözünü dikip ayrıntılı bakmıyorsa mümkün değil gibime geliyor.
0
vedatchilipeppers
(10.12.17)
sineklik uzaktan bakınca görüşü iyice kapatıyor zaten, jaluziye gerek olduğunu sanmıyorum. benim arka odadan 20-25 metrelik direkt komşum var, oradan hesaplayıp anlatıyorum. şimdi gittim baktım mesela, odası karanlık, hiçbişey görünmüyor, perdesi açık. kendi evinin içerisi ışık açmayınca karanlık oluyorsa görünmüyordur zaten, gölgede kalıyor, karşı tarafın şartlarından bağımsız olarak karanlıktasın yani. ışık açmadan çok aydınlık bir odaysa görünebilir ama mesafe uzun, ters ışık da varmış karşı tarafa zaten.
0
Bruce
(10.12.17)
(6)

Kırmızı pancar

freedonia
Normalde hiç aram yoktur, daha önce de hiç yemedim sanırım. Lidl indirime koymuş, millet kapışırken ben de almış bulundum. Nasıl, neyle yenir bu meret? Teşekkürler.
Normalde hiç aram yoktur, daha önce de hiç yemedim sanırım. Lidl indirime koymuş, millet kapışırken ben de almış bulundum. Nasıl, neyle yenir bu meret? Teşekkürler.
0
freedonia
(09.12.17)
Çok türlü yiyebilirsin.
Salata: Yağ sirke+limon+ sarımsak veya püre gibi ezip / iri rendeleyip yoğurt + mayonezle karıştır, ceviz ekleyebilirsin yakışır. Pancar rus salatasına da yakışır.
Çorba: Kremalı güzel olur
Kavurma: Kuşbaşı doğra tavada yağla bir iki döndür inmeden çırpılmış yumurta ekleyebilirsin.

edit: fotoğrafa bakmamıştım, pişmişse bi daha pişirmene gerek yok.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.12.17)
Ben en cok haslama seklinde seviyorum. Hasla, sonra dogra, uzerine sarimsak, limon ve zeytinyagli sos yap. Efsane oluyor.
0
balpolen
(09.12.17)
bana bu paket haşlanmış yemeye hazır gibi geldi ???

haşlanmış ise rendeleyin yoğurtla beraber çok güzel meze olur. isteğe bağlı sarımsak zeytinyağı limon eklersiniz
0
oscar
(09.12.17)
@Oscar aynen cooked, ready to eat, Hot and cold da yenilebilir diyor,
0
🌸freedonia
(09.12.17)
aç ye o sakın haşlama. direk ye buradaki tariflere göre
0
oscar
(09.12.17)
miksere iki bardak su koy bunu dök iyice çek sonra süz veya süzme iç
0
kararsızataletfilozofu
(09.12.17)
(3)

Bu Geçer mi? - Çocuk Sahibi Olduktan Sonraki Fil Oturması

aradaki uzaklik
Arkadaşlar merhaba.1 yaşında tatlı mı tatlı bir sıpamız var. Doğumu çok sancılıydı, oksijensiz kaldı, küvezde 10 gün kadar kaldı. Sonrasında kavuştuk yavrucağa. Bayağı bir korktuk belirtileri iyi takip ettik, neyse ki herhangi bir sıkıntı yok, emekliyor koşuyor zıplıyor konuşmaya çalışıyor. Harika b
Arkadaşlar merhaba.

1 yaşında tatlı mı tatlı bir sıpamız var. Doğumu çok sancılıydı, oksijensiz kaldı, küvezde 10 gün kadar kaldı. Sonrasında kavuştuk yavrucağa. Bayağı bir korktuk belirtileri iyi takip ettik, neyse ki herhangi bir sıkıntı yok, emekliyor koşuyor zıplıyor konuşmaya çalışıyor. Harika bir çocuk.

Ancak bende bu sancılı sürecin bir baba olarak inanılmaz etkisi kalmış olacak ki, nerede sağlığı tehlikede bir çocuk görsem, nerede bebek-çocuk hastalık haberi okusam, nerede üzüntülü bir anne-baba-çocuk görsem gözlerim doluyor, günüm mahvoluyor. İçime koca bir fil oturuyor, yüreğim patlayacak gibi oluyor. Dün yine SMA'lı bir çocuğun tedavi videosu denk geldi twitter feedime. Resmen oturup ağladım. O küçücük, melek gibi çocuk, hiç bir suçu olmadığı halde belki doktor hatasından, belki başka bir şeyden, hasta olmuş ve tedavisi sürecinde inanılmaz ağlıyor ve acı çekiyor. Bu adil mi, neye göre, nasıl? Sorgulayıp duruyorum.

Bu hissiyat beni çökertiyor, anın tadını yaşayamıyorum. Ne zaman geçer bu his, kalıcı mıdır arkadaşlar? Psikoloğa mı gitmeliyim, kendim mücadele edebilir miyim? Yorumlarınız nelerdir?
0
aradaki uzaklik
(08.12.17)
iyi bir baba olun çocugunuza
0
kveldulv
(08.12.17)
Çocuğunuzun maddi manevi sürekli bir sorunu illaki olacaktır.bence yavaş yavaş buna alışın. Gerekli goruyorsanız psikoloğa gidebilirsiniz. Ama zamanla bu duruma alışırsınız diye düşünüyorum.
0
origse
(08.12.17)
1 yıl olmuş, yaşamını etkileyecek kadar yoğun etkisi kalmaması lazım. Psikolojik yardım da alabilirsin tabii ama bence kendin de çözebilirsin.
Bebek - çocuk hastalık ölüm haberleri elbette hepimizi etkiliyor, yüreğimize fil oturuyor. Adil gelmiyor, isyan ediyoruz. Hayatın adil olmadığını biliyoruz yine de sorguluyoruz. Tepkimiz, hissiyatımız aslında gayet sağlıklı. Yalnız hayat acısıyla tatlısıyla olumlu olumsuz yönleriyle bir bütün. Acının, endişenin bizi ele geçirmesine çökertmesine izin vermememiz lazım. Yoksa hayatı kaçırırız.
Bir süre bu tür haberlerden uzak durman iyi olur. Karşılaştıkça çok içine girme, bütünü düşün. Çökmüş bir baba bebeğiniz için başka başka travmalar sorunlar yaratır. Çökmüşlük pekişmeden kendini toparlaman lazım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(08.12.17)
(8)

Pilavın Yanında?

aradaki uzaklik
Selamlar, günaydınlarTam bir pilav manyağıyım, yanında en çok tavuk seviyorum haliyle, ancak artık yeni bir şeyler denemek istiyorum. Ciğer, Kuşbaşı Et ve Haşlama denedim. Başka ne deneyebilirim?Siz pilavınızı nasıl yersiniz, yanında ne yiyorsunuz? "Pilavın yanında şu da olmalı" dediğiniz ne var?
Selamlar, günaydınlar

Tam bir pilav manyağıyım, yanında en çok tavuk seviyorum haliyle, ancak artık yeni bir şeyler denemek istiyorum. Ciğer, Kuşbaşı Et ve Haşlama denedim. Başka ne deneyebilirim?

Siz pilavınızı nasıl yersiniz, yanında ne yiyorsunuz? "Pilavın yanında şu da olmalı" dediğiniz ne var?
0
aradaki uzaklik
(08.12.17)
karnıyarık+cacık
0
dedim ben sana
(08.12.17)
musakka+yoğurt/ayran/cacık
salçalı, domatesli cillop gibi tas kebabı :)

not: sabah sabah canım çekti...
0
silah taciri
(08.12.17)
mantarlı et
barbunya pilaki
Patlıcan musakka
0
SiyamkedisiZorro
(08.12.17)
+
kuru fasulye, nohut, nohutlu pilav...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(08.12.17)
Ben şey gibi yiyorum, ne deniyor ona, hani meal in a bowl olayı vardır ya. Ben aşağı yukarı kendi pişirdiğim bütün yemekleri öyle yiyorum. Cem Yılmaz'ın deyimiyle -pilav yiyorsam, pilavdan altlık yaparak üstüne/yanına sebze yemekleri koyuyorum, zira vejeteryan olma denemelerindeyim. Kabaklı, garnitürlü bir sebze yemeği yapıyorum, en çok onunla beğeniyorum.
0
sopiro
(08.12.17)
Migros'ta hazır döner satılıyor. Onlardan al, tavaya at, domates ekle. 10 dakika suyu karışacak. sonra pilav yanında mis.
0
teknikekip
(08.12.17)
Ben et yemediğim için denediklerine benzer bir örnek veremiyorum ama patlıcanın her türlüsü çok yakışıyor bence pilava. Bir de tabii ki nohut ve kuru fasulye.
0
ms brownstone
(08.12.17)
patlıcan musakka
çoban salata
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(08.12.17)
(10)

insan değişebilir mi?

isimsiz uye
üşengeçlik, cimrilik, ahlaksızlık, rahat yaşamı sevme, yüksek cinsel arzu, şanssızlık, kafa karışıklığı, saldırganlık, sekilik, mayışkanlık ve benzerleri değişebilir mi sizce?
üşengeçlik, cimrilik, ahlaksızlık, rahat yaşamı sevme, yüksek cinsel arzu, şanssızlık, kafa karışıklığı, saldırganlık, sekilik, mayışkanlık ve benzerleri değişebilir mi sizce?
0
isimsiz uye
(07.12.17)
değişebilir.
0
sta
(07.12.17)
gelişebilir ama değişmez. bu gelişim bazı kötü alışkanlıkları törpüler.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(07.12.17)
sarsıcı bir şey olmadıkça veya kendi gerekli görmedikçe değişmez bence. hele yüksek cinsel arzu gibi daha ziyade içten gelen şeyler.

kafa karışıklığı üşengeçlik kontrol altına alınabilir bir ölçüde.

edit : en büyük hata karşı tarafın değişeceği üzerine senaryo kurmaktır. bitirir bu senaryo insanı.
0
EasyTiger
(07.12.17)
Hem de nasil degisir. Kendini taniyamayacak hale bile gelir.
0
runagain
(07.12.17)
yaşadığı şeyler insanı gerçekten değiştirebilir.
0
mehmed resad
(07.12.17)
Gerçekten isterse değişebilir. Değişmek zor bişey değil. Gerçekten istemek işin püf noktası.

Sekillik ne oluyor bilemedim.
Yüksek cinsel arzunun pek çok nedeni olabilir, tıbbi yardım almakta fayda var.
Saldırganlık davranış bozukluğu da olabilir, fiziki veya ruhsal sıkıntı kaynaklı da olabilir. Nedenini tıbba danışıp belirlemek iyi olur.
Üşengeçlik, cimrilik, mayışkanlık, ahlaksızlık vs de davranış bozukluğu veya tıbbın alanına giren sıkıntı nedeniyle olabilir.

Yani; önce hekimler bakar, tahliller vs yapılır. Temiz derlerse davranış bozukluğudur. İster psikolojik yardımla ister kendi kendine karar vererek düzeltebilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.12.17)
değişebilir elbette ama gerçekten değişmek istemesi ve bunun için gerçekten çabalaması lazım.
0
fragile lady
(07.12.17)
Bu, yaşa ve kişinin kendini yenileme, iyileştirmeye yönelik sürekli bir istek duymasına bağlı bir şey. Yaş ilerledikçe, özellikle 40 sonrasında kişilik daha fazla katılaşıyor, değişim zorlaşıyor. Genelde böyle ama birey olarak bakılırsa bazı istisnai insanlar olağanüstü esnekliğe ve kendini yenileme kabiliyetine sahipler ve ileri yaşlarda da değişebiliyorlar.

Cinsellik, saldırganlık gibi şeyler zaten yaşla birlikte değişir, kaçınılmaz :)

Bunların dışında, kişi kendini değiştiremese bile ağır travmatik olaylar, kaza, hastalık, yakının ölümü vs. kişiyi beklenmedik şekilde değiştirebilir.
0
mikro patlama
(07.12.17)
Değişebilir ama bugünden yarına değil, oturduğu yerde değil ve başkasının beklentisiyle değil.

Zaman ve tecrübeler insanı değiştirir zaten. Herkes diyordur 'Eskiden çok şöyle şöyleydim, zaman geçtkiçe böyle böyle oldum' diye. 10 yıl önceki kendiyle aynı olmuyor insan. Ya da terapilerle insan değişiyor uzun vadede. İlk başta törpülenmiş gibi olsa da, uzun vadede değişebiliyor.

Amma ve lakin 'Ya umarım bu adam değişir', 'Keşke biraz daha şöyle olsa' gibi şeylerle değil. Kendi isteği ve çabası ile.
0
aychovsky
(07.12.17)
İnsan özünde iyidir Ahlaklı ve comerttir. Değişir anahtar kelime de sabir.
0
opitseri
(07.12.17)
(9)

Sizin sevdiğiniz bir şeyi başkaları sevmeyince şaşırıyor musunuz?

m e b
Ya da sizin sevmeyip de başkalarının sevdiği bir şeyde şaşırıyor musunuz? Örneğin bir şarkıyı adeta orgazmik ya da etkileyici buluyorum. Arkadaşıma önerince "Bu ne ya? Resmen bok gibi, neresini sevdin bu kadar?" diyor. Bende bıraktığı etki, onda hiç yaşanmıyor. Ben de epey şaşırıyorum, hayal kırıkl
Ya da sizin sevmeyip de başkalarının sevdiği bir şeyde şaşırıyor musunuz? Örneğin bir şarkıyı adeta orgazmik ya da etkileyici buluyorum. Arkadaşıma önerince "Bu ne ya? Resmen bok gibi, neresini sevdin bu kadar?" diyor. Bende bıraktığı etki, onda hiç yaşanmıyor. Ben de epey şaşırıyorum, hayal kırıklığına uğruyorum. Ya da ne bileyim, mesela bir yiyeceği tapacak kadar sevenler var, tadıyorsunuz ama siz aynı şekilde beğenmiyorsunuz vs. Hani olay, nihayetinde zevkler-renkler meselesi ama bunu zaman zaman görmezden geliyoruz sonuçta.

(Olayı "Millet senin/benim zevkine göre mi yaşayacak ulan?" tepkisine indirgemeden cevap verirsek daha güzel olur. Kimseye "Sen ne anlarsın güzel müzikten/yemekten!" demiyoruz burada.)
0
m e b
(07.12.17)
seinfeld izleyip de sevmeyenleri anlamıyorum mesela. friends daha iyi diyorlar 2-3 sezon izledim friends de fena bir dizi değil ama bu ebedi tartışmanın açık galibi bana kalırsa seinfeld. friends'ten bağımsız olarak da izleyip sevmeyen kimseleri hiç anlamıyorum, gayet fıstık gibi bir dizi işte.
0
nickimin hakkini veremedim
(07.12.17)
şaşırmıyorum. Normali bu değil mi zaten
0
aquarium
(07.12.17)
Şok oluyorum
0
denef
(07.12.17)
Köpekleri sevimli bulmayan garip insanlar var. Ben buna hayret ediyorum.
0
ms brownstone
(07.12.17)
çok şaşırıyorum.

mesela uğruna adam bıçaklayacağım bi tatlı için, bu ne yaa? demişti biri. şaka gibi.
veya çok beğendiğim bir kitabı/filmi falan beğenmiyorlar, inanamıyorum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(07.12.17)
oluyor oluyor yalan yok.

ilk bi şaşırıyorum sonra kendi yoluma bakıyorum. iyiki de benim sevdiklerimi herkes sevmiyor.

bazen de bağzı insanların sevmemesi doğru yolda olduğumu gösteriyor kendi adıma tabii ki. o zaman şaşırmıyorum.
0
AlsterWasser
(07.12.17)
Kendim bu kadar değişirken başkalarıyla farklarıma hiç şaşırmıyorum.
Müzik örneğinden gidersek; mesela iki yıl önce döndüre döndüre dinlediğim parçayı geçen gün tekrar dinledim, hiç bir anlam ifade etmedi. Gençliğimde saza bayılırdım, sonra keman / çello sevdim, şimdilerde fellik fellik gitar solosu arar oldum.

Muz sevmeyenleri hâlâ pek anladığımı söyleyemem yine de :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.12.17)
Kapali havanin nesi sevilmez... kapkara bulutlar, hafif bir serinlik... hadi bu goreceli.

Bebekler, cocuklar nasil sevilmez.
0
runagain
(07.12.17)
hayat aklini konusacak bir filozof uret + 1

Benim zevkim yıllar içinde değişiyorken, şaşırmıyorum.

Şaşırdığım bir iki şey var. İlki, birinin bir şeyi çok seveceğini tahmin ediyorumdur, normalde zevkine çok uygundur ama sevmemiştir, 'Aaa, sen bunu mu sevmedin. Ben seversin diye düşünmüştüm' diyerek şaşırırım. İkincisi de, bir şeyin bana göre uç bir sevilme nedenine, sevilmeme nedenine şaşırabilirim. Örneğin, Little Miss Sunshine'ı izlediğimde ruhum daraldı, içim karardı, hatta birkaç gözyaşı döktüm ve açıkçası pek sevmedim. Sonra yorumlara bakıp 'İçimi ısıtan, iyi hissettiren film' gibi yorumlar okuduğumda çok şaşırmıştım. Yani, sevilmesi şaşırtmazdı ya da 'Güzel bir kara komedi idi. Kara mizahı severim' gibi yorumlar görsem şaşırmazdım ya da bir şey hissetmezdim ama 'İçim ısındı, günüm aydınlandı' gibi yorumları görünce 'Yok artık. İzlediğimiz aynı film değil' diye şaşırmıştım mesela. Böyle upuç bir fark olmadıktan sonra pek şaşırmıyorum.
0
aychovsky
(07.12.17)
(29)

Bir acaip etik sorunsali

terastaki havlu
Bir sene kadar once duyurudan tanistigim bir abinin yonlendirmesiyle ticari bir girisim kurdum.sagolsun adim adim yol gosterdi ne zaman acemilik ceksem yardimci oldu.guzel de para kazaniyorum kucuk bir yerde yasamama ve o abinin tavsiyelerinin aksine iste korkakca hamleler yapmama ragmen.isi kurarke
Bir sene kadar once duyurudan tanistigim bir abinin yonlendirmesiyle ticari bir girisim kurdum.sagolsun adim adim yol gosterdi ne zaman acemilik ceksem yardimci oldu.guzel de para kazaniyorum kucuk bir yerde yasamama ve o abinin tavsiyelerinin aksine iste korkakca hamleler yapmama ragmen.isi kurarken sakayla karisik benim oldugum sehre gelip kurmadigin surece bu isi her zaman yardimci olurum demisti.benim de o sehirle zaten hic ilgim yoktu. Ama kismet iste.simdi ailevi sebeplerle oraya tasinmam gerekiyor.isten de cok memnunum.isteki isigi goren ablam ve enistem de ise yatirim yapacak isi buyutecegiz.
Yardimci olan sozlukcu abiye utana sikila bunu haber verdim mesajla.hic cevap yazmadi.ilk defa boyle bisey yapiyor.belli ki bozuldu gucendi.ama oraya tasinmak zorundayim.bu isten de umdugumdan cok fazla kazaniyorum vazgecme sansim yok. Ama bu abinin gonlunu de almak istiyorum.nasil yapabilirim.icim hic rahat degil.
0
terastaki havlu
(07.12.17)
ortaklik teklif et?
0
pilav
(07.12.17)
iş başka aşk başka demişler ama oraya gidip abinin müşterilerini çalacaksınız kısmen. kazandığı parasını alacaksınız. bu yüzden başka seçenek olmadığını, bu işe sizin de emek verdiğinizi söyleyin. işi daha oraya taşımadan önce bir çay, kahve ısmarlayıp oturup güzelce konuşun. en iyisi ortaklık bence de.
0
dedimmidemedimmi
(07.12.17)
Valla ben çok gücenirdim onun yerinde olsam. İş başka aşk başka ama o olmasaydı bu işte başarılı olamayacaktın kuvvetle muhtemel. Yapılan ayıp mıdır bilmiyorum ama üzücüdür.
0
mezarkabul
(07.12.17)
Yapılan ayıptır net.

Taşınmama şansı varsa onu zorlardım ben. Ortaklık çözüm değil maalesef.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(07.12.17)
Adamin ortakligima ihtiyaci yok ki.ve evet bu isten para kazanilacagi o olmasa aklima bile gelmezdi.adam sadece fikir vermedi isi a dan z ye ogretti.kaderin cilvesi resmen oraya tasinma mecburiyetim.sanki birine kazik atmis hissi yasiyorum.yuzde yuz icimi rahatlatmam lazim.
0
🌸terastaki havlu
(07.12.17)
madem is güzel, ablanız da yatırım yapacak siz kalın taşınmayın...
0
strawberry first
(07.12.17)
Hem bu işi başarılı bi şekilde sürdürüp hem de gönlünüzü hoş tutmanız mümkün değil gibi görünüyor. İşinizi tabi ki yapacaksınız, burası insanlara o kadarcık özgürlüğün şimdilik sunulduğu bir ülke ama o kişiyle konuşmayı bir kez daha deneyin, bir şekilde ulaşın. Ona en azından bu kadarnı borçlu olduğunuzu unutmayın.
0
norek
(07.12.17)
Adam sana onun ekmegine mani olmadigin muddetce yardimci olacagini soylemis ve sozunu tutmus. Ben o abinin yerinde olsam cok kotu hissederdim. Yaptigin hic etik degil. baslangicta bahsedilen kosullari cigniyorsun.
0
tezek
(07.12.17)
Belki de ilk defa bir konuyu okuyup bitirdikten sonra yazacak bir fikrim yok, ne biçim iş gerçekten.

İnşallah hüsnü kuruntu yapıyorsunuzdur da mesajı görmemiştir, ''aaa harbiden mi, ne güzel haber, hoş geldin o zaman, aşk olsun ne gücenmesi, hem rekabette bereket vardır'' gibisinden bi şeyler söyler. Ya da yine inşallah hüsnü kuruntu yapıyorsunuzdur da oturduğunuz muhitlerin arasındaki mesafe kazanç bakımından birbirinizi hiç etkilemez.

Yoksa bilmiyorum, karşılıksız bir yardımla size güzel bir ekmek kapısı edindirmiş kişiye bunun karşılığında hediyeniz bu olacak düşünsenize. Kârına ortak olmak.
0
onemoremile
(07.12.17)
Ailemden biri hasta ve tedavisi orada yapilacak.benim destegime ihtiyaci var.tasinma mecburiyeti var.onun yasadigi yer buyuk.ikinci isyerini kaldirir ama abi orda imparator gibi para basiyor.ben mi ona zarar veririm yoksa golgesinde mi kalirim belli degil.kesin olan tasinma mecburi ve bu isten vazgecemem.ama abiyle helallesmem sart.
0
🌸terastaki havlu
(07.12.17)
işin pazarı bu kadar küçük mü ki adamın elindeki müşterileri alasın? rekabet kaliteyi getirir, yoluna çomak sokmadıktan sonra faydan bile dokunabilir. belki de seni değil onu tercih edecekler çeşitli sebeplerden, bilemeyiz. zaten aksi durumda ne olacak ki, işsiz kalmayı mı seçeceksin? sana bu iyiliği yapan insan bunu kabul edecek mi, orası da var.

bunu bu şekilde yüz yüze anlat abiye, ya da gördüyse gelsin buraya, sizi orta yolda buluşturalım. iş nedir ne değildir bişey anlamadım ama senin iyi niyetin ortada, abi zaten iyi niyetle bu işi sana söylemiş. bence tatlıya bağlanır orta yol bulunur.

sonradan cevap eklemişsin; tamam madem adam imparator, sen bu saatten sonra onun işine geldiğin gibi ket vuramazsın ki. anca çok agresif reklam meklam yapman lazım, onu yapmayıp kendi ekmeğine bakacaksan hiçbişey olmaz. buradaki "delikanlı" tiplere bakma sen, gören de şövalyelik döneminde yaşıyoruz sanır. napacak adam taş mı yesin, kaderin bi cilvesi işte, orta yol bulunacak.
0
Bruce
(07.12.17)
hiç doğru olmaz bunu yapmak. taşınmama şansın varsa onu kovala. olmadı başka iş planları düşün. yine olmadı mecbur yap ama bir şekilde ortak nokta bulmaya çalış adamla.
0
sckxyss
(07.12.17)
Iyice bunalima soktunuz beni:)
0
🌸terastaki havlu
(07.12.17)
Ayıp ötesi. Hiç uygun olmaz.
Ama kısmet işte.. diyip oraya taşınmayı planlıyorsun. Madem bu sadece ailevi sebep ise işi neden orada kurmayı planlıyorsun?
Çok ayıp çok.
0
1adam
(07.12.17)
Valla belli ki adam İstanbul’da değil. Sağlık tedavisi için İstanbul dışında bir yerde istanbul’dakinden daha iyi hizmet alacağın da şüpheli. E iyi de para kazanıyormuşsun. O halde aileni İstanbul’a gidip tedavi almaya ikna et.
0
sen git ben geliyorum
(07.12.17)
modern brütüs
0
burya
(07.12.17)
Adamla ortak ol
0
baldur2
(07.12.17)
açmaktan başka şansın olmadığını varsayıyorum.

hadi ilk ay kurmaydı, reklamdı ıvır zıvır olsun. ikinci aydan itibaren üç ay için elde ettiğin net gelire ve eğer kaybettiyse abinin kaybına bakarsın. müşterileri başka kanallara dağılsa bile sana gelen bellidir, üç aşağı beş yukarı gönlünü alırsın. tabi müşteri sayısı sabit veya işte talep elastik ise zor. 3 ayda da net bir fikre ulaşmak zor aslında ama kısa dönemli işte. uzun bir süre lazım zaten net etkileri görebilmek için.

başka satıcılar da varsa çok dert etmeye gerek yok gibi, serbest piyasa mantığında isteyen pazara girip çıkıyorsa başkası da girebilirdi. ama etik değil, o ayrı konu.

sektörü de anlamadım yani pezevenklik mi nedir :D - nasıl bir satıcı daha girince abi küsüyor, monopol mü olmuş :D kartel kurarsınız olmadı :)
0
passion rules the game
(07.12.17)
@passion valla sektörü ben de merak ettim :)
0
mezarkabul
(07.12.17)
@passion rules the game: sektör tahminine bayıldım. torbacılık falan geldi benim de aklıma nedense :) breaking bad made in turkey vakası mı yaşanıyor haydaaa
jk jk
0
burya
(07.12.17)
Turkiyede torbacilardan baska para kazanan yok mu.hem mevzu isin noldugu degil.bu gonlu nasil alacagim.
0
🌸terastaki havlu
(07.12.17)
Valla sektörü merak ettim ben de. nasıl bir iş ki akla gelmeyip çok para kazandırıyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(07.12.17)
Arkadasim burda bir komsum kayatuzu ve kayatuzu lambasi satiyor.sehirde tek.bu herkesin aklina gelir mi.ama o da iyi kazaniyor.amma paranoyaksiniz.
0
🌸terastaki havlu
(07.12.17)
Başka seçenekler her zaman vardır, bakınca görebilirsin.
Başını yastığa koyduğunda seni rahatsız hissettirecek hiç bir şey yapma. Hayat uzun, huzur yoksa başka hiç bir şeyin anlamı olmaz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.12.17)
muhtemelen bu olay nedeniyle bir daha kimseye iyilik yapmayacak...

o size bir seçenek sunmuş "benim olduğum şehre gelip kurmadığın sürece" demiş, siz de muhtemelen "olur mu öyle şey" dediniz. şimdi yaptığınız tabi ki etik değil.

ha para kazanılan bir işi bırakmak kolay mı, o da değil. fakat sorunun cevabı tek.
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.12.17)
kimse de dememiş ki niye taşınıyon? para kimde? sende, o halde senin borun öter karşim, ben gitmiyom dedin mi o konu kapanır.
0
selam
(07.12.17)
'Gönlünü almak' diyerek bile ayıp ediyorsun.
İşlerin rast gitmez bence, o zaman elinde ne kalır?
0
sadegazoz
(07.12.17)
Benim de icim hic rahat degil ama tasinmaya da mecburum.
0
🌸terastaki havlu
(07.12.17)
Sen içini rahatlatmaya gelmişsin ama olmaz. Adamın gönlünü Alman da çok zor. Başta şart koşmuş işte benim şehre gelmemen şartıyla diye. Şimdi başkalarına da yardım etmeyecek adam .
0
mezarkabul
(07.12.17)
(8)

et suyu yapmak

istanbul kanatlarimin altinda
merhaba cici bir ev hanımı olmaya karar verdiğim için ve bulyonlar hep kimyasal olduğu için evde et suyu yapacağım. hem çok faydalıymış. öyle bir yazmışlar ki sanırsın içen ölümsüz oluyor. bakalım göreceğiz.internette okuduğuma göre; önce kasaba gidip 1 kilo dana kemiği vermesini istiyorum. sonra b
merhaba

cici bir ev hanımı olmaya karar verdiğim için ve bulyonlar hep kimyasal olduğu için evde et suyu yapacağım. hem çok faydalıymış. öyle bir yazmışlar ki sanırsın içen ölümsüz oluyor. bakalım göreceğiz.

internette okuduğuma göre; önce kasaba gidip 1 kilo dana kemiği vermesini istiyorum.
sonra bu kemikleri tencereye koyup üstüne oda sıcaklığında 2,5 litre içme suyu ekliyorum.
içine soğan, havuç, pırasa, kereviz, sarımsak doğrayıp tuz koyup 4-5 saat kısık ateşte kaynatıyorum.

1- bunlar doğru mudur? sizin püf noktanız var mı?
2- düdüklü tencerem de var. düdüklüde mi yapsam?
3- kaynama süresi 4-5 saat yeterli mi? bazı yerlerde 12 saat kaynat demiş, bazı yerlerde 24 saat demiş, ben anlamadım. 24 saat ocak açık tutulur mu?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.12.17)
1- benim annem de böyle yapar ama soğan havuç vs koymuyor.
2- düdüklüde yapıyor.
3- 24 saat nedir ya. düdüklüye göre ayarlamalısın bence
0
kablelvuku
(05.12.17)
Ne kadar kaynatırsanız o kadar iyi ama 24 saat falan genelde endüstriyel mutfaklarda yapılandır. Kasaplarda her gün kemik olmayabilir, belli günlerde geliyor olabilir, onu öğrenin önceden derim.

İçine bir şey koymak zorunda değilsiniz ama işte saydıklarınız gibi kafanıza göre bir şeyler de ekleyebilirsiniz, ben tane karabiber ve önceki yemek yapışlarımdan kalan ve buzlukta biriktirdiğim sebze artıklarını kullanıyorum mesela. Soğutup süzüp plastik çay bardaklarında buzluğa atıyorum, donunca çıkarıp poşetliyorum üçer beşer. Çok küçük buz kalıplarına koymayın, yetmiyor, bin tane kullanmak gerekiyor. Düdüklüde yapmıyorum ben, evde olduğum bir gün ağır ağır kaynatıyorum.
0
whoosie
(05.12.17)
kemiğin dışındakiler tamamen tat katması için. sana kalmış. ama soğan, sarımsak, baharat katarsan ayrı bir tadı oluyor. hele ki kemik suyu olduktan sonra en son sarımsağı kıyıp atarsan kelle-paçamsı bir tad oluyor enfes...

2/3 saate biz ocaktan alıyoruz. düdüklüde belki o kadar bile sürmüyor.

o kadar uğraştıktan sonra evde beyran yapmayı deneyebilirsin.

kemikleri kırdırmayı, tencereye sığacak şekilde almayı unutma.
0
qobel
(05.12.17)
bence burdaki tarife göre yapmalısınız. zira yararlı bişey yapayım derken bütün malzemeyi çöp edebilirsiniz. pinoeatshealthy.blogspot.com.tr
0
dedim ben sana
(05.12.17)
Dana kemiğini alırken kırdır.
Önce 200 derecede fırında pişir. Kemikler kahverengi olana kadar dursun.
Sonra kemikleri tencereye al. Tepside kalanları da suyla çalkalatıp tencereye al. Yağı, iliği atma.
Et suyuna sebze de ekleyebilirsin ama esası buke garni ile yapılır. Limon veya sirke eklersen kalsiyum da suya geçer.
Et suyu fokur fokur kaynatılmaz, yavaş ateşte tıkır tıkır pişirilr. 4-5 saat pişsin. Fazlası zarar etmez, daha fazla da tutabilirsin. Ben o kadar uzatmıyorum.
Pişerken kefeke olursa delikli kepçeyle kefekeyi alıp at.
Düdüklüde de olabilir ama tencerede has et suyu olur. Düdüklü bu iş için pek uygun değil bence.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.12.17)
24 saat, yemeğe koymalık et suyu için değil, kemik kırığı, menüsküs gibi rahatsızlıklarda içilsin diye kaynatılıyor bildiğim kadarıyla. sığır jelatini denilen şey elde ediliyor olabilir o kadar uzun kaynayınca.
0
Aman Sen de
(05.12.17)
Önce fırınlamak +1
0
inawen
(05.12.17)
biz de düdüklüde kaynatıyoruz 2 saate yakın. tane karabiber defne yaprağı ekliyorum ben.
0
balik kraker
(05.12.17)
(8)

Çocuk Sahibi Olmak

aradaki uzaklik
Ya gençler, beyler bayanlar,Bu çocuk sahibi olmak nasıl bir olaymış olm? Yani hayat tamamen bitiyor ve yeni hayata geçiyorsun. hastalığı, yaramazlığı, inlemesi, durmaması, gece uyutmaması, altına sıçması, ne bileyim. dünya tatlısı, gerçekten sana bakıp gülünce dünyan değişiyor, ama madalyonun öteki
Ya gençler, beyler bayanlar,

Bu çocuk sahibi olmak nasıl bir olaymış olm? Yani hayat tamamen bitiyor ve yeni hayata geçiyorsun. hastalığı, yaramazlığı, inlemesi, durmaması, gece uyutmaması, altına sıçması, ne bileyim.

dünya tatlısı, gerçekten sana bakıp gülünce dünyan değişiyor, ama madalyonun öteki yüzünü de unutmayın.

yani özetle, çocuk sahibi olmak ve ona bakmak büyük imtihan, bilginiz olsun. hayat tozpembe değil.

bizi kimse uyarmamıştı hayatımızın bu kadar alt üst olacağıyla ilgili, ben en azından görevimi yapayım.
0
aradaki uzaklik
(05.12.17)
Turkiye'de erkekler o islerle ilgilenmiyor ki, birkac tane istisnasi vardir o kadar.

Hasta olunca da, altina sisinca da, gece uyumayinca da anne bakar.
0
Traveller
(05.12.17)
geçici sıkıntılar bunlar en fazla 5 sene
18 ve 19 yaşındayken anne oldum daha ben çocuk sayılacak yaştayken üstüste 2 çocuk sorumluluğu aldım 20 yaşımda boşandım . evlenmiş olmaktan pişman olsam da çocuklarım olmasından hiç pişman olmadım .iyi ki yapmışım . en iyi arkadaşlarımı kendim doğurmuş oldum . hemen büyüyor bebeler merak etme
hayatı bir süre altüst ediyor olabilir çocuklar ama durgun su olmaktansa hayatına heyecan ve hareket katıyorlar
0
devilone
(05.12.17)
İstemeyen yapmasın zaten. Sonra çocuğun da hayatının içine sıçıp mahvediyorsunuz onları da. Sevgi göstermeyecek kimse yapmamalı.
0
mehmed resad
(05.12.17)
bütün sıkıntı ilk 3-4 sene. sonrası evde bol bol goygoy eglence makara.
0
bordeaux
(05.12.17)
Bunlar iyi günlerin deyip önce moralini dibe indireyim sonra da "şimdi zorlansan da ilerde bu günleri özlemle gülümseyerek anacaksın, tadını çıkarmaya bak" deyip ben de görevimi yapayım.

Çocuk sahibi olmak geri dönüşü olmayan bir karar. Üzerinde çok da düşünmeden verdiğimiz bir karar çoğunlukla. Sonrasında ne kadar zorlansak da bütüne bakınca "iyi ki" diyoruz.

Şimdi emek yoğun dönemdesiniz belli.. Yeni doğan bakımı fiziken zordur, uykusuzluk, yorgunluk, kendine zaman kalmaması... Anne için çok çok daha zor bir zaman dilimi. Bunlar geçecek. Geriye anılarınızda gülüşü, kokusu, elinize sıkı sıkı tutunması kalacak.

O el büyüyecek başkalarının eline de tutunmaya başlayacak. Daha büyüdüğünde eskilerin deyimiyle ele karıştığınızda başka ailelerin elleri ile de paylaşacaksınız o eli. Hastalandığında ateşine bakıp çorba pişiremeyeceksiniz, eşi iyi baksın diye umacaksınız. Hazır çorbasını pişirebiliyorken tadını çıkarın.

Şimdi üzerine sinek kondurmuyorsunuz, kolluyorsunuz. Herşeyden sakınabiliyorsunuz. Sonraları kontrol edemeyeceksiniz. Yeri gelecek üzecekler, ağlatacaklar, ses bile edemeyeceksiniz, çelme takan olacak engelleyemeyeceksiniz. Zaman gelecek yapabileceğiniz tek şey göğsünüze yaslanıp sıkıntısını dinlemek, hüngür hüngür ağlamasını izlemek olacak. Çaresizliğin ağa babası durumlara da hazırlıklı olun yani.

Taa ki erişkin olup kendi ayakları üzerinde durana dek. O yetişkin olunca siz tamamıyla olmasa da çok büyük oranda kendinize kalabileceksiniz. Şimdi benim olduğum aşama bu.

İşin püf noktası ne biliyor musunuz? Kendine kalamamak demenin hayatın bittiğini sanıp hayattan vazgeçmek olmadığını anlamak. Ona hayatın nasıl yaşanacağını kendin yaşayarak göstermek.
Ebeveyn olmak çocuk bakıcılığı demek değil, evlat sahibi olmak demek de değil, ebeveyn olmak; bir insan yetiştirmenin sorumluluğunu almak demek.
İnsan emek verdiği konuda ve emek verdiği oranda başarılı oluyor. Altını almak, mama yedirmek, deliksiz uyuyamamak durumları hava civa. Esas zorluklar ve tadlar sonradan gelecek. Evet ikisi birlikte olacak sürekli. Buna kendinizi alıştırın.
Zorluklarla başederken güzelliklerin tadını çıkarmaya odaklanın. Başka türlüsü eziyet olur hem sizin hem onun için.

Zaman ilerledikçe herşeye önceden hazırlıklı olmak isteyeceksiniz, öngörebilmeyi isteyeceksiniz. Donanımlı olmanız lazm. Hemen her konuda. Okurken, arkadaş çevresi edinirken, meslek edinirken, hayat arkadaşını seçerken... Önündeki yanlış sapakları görebilmek için , saparsa ne yapacağınzı bilebilmek için donanımlı olmanız lazım ve her daim uyanık, tetkte. Mecazi anlamdaki uyanıklığı tadınca uykusuz günlerinizi hasretle anabilirsiniz. Zira şimdi her şey kontrolünüz altında, sonra olmayacak. Tadını çıkarın.

Olumsuz bir tablo çizmiş gibi oldu ama kimse bizi uyarmamıştı dediğin için nelerle karşılaşabileceğinizi yazmak istedim. Olur veya olmaz bilemem. Hayat yoruma açık bişey. Herkes yorumladığı gibi yaşıyor.
İyi haberi de yazayım; evlat sahibi olup da "keşke olmasaydım" diyen sayısı "iyi ki olmuşum" diyenlere oranla devede kulak kalır. Memnuniyet garantili sayılır yani :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.12.17)
+1 devione
+1 bordeaux

2 sene sonra görürüm ben seni :D cennet, cennet.
0
vassal
(05.12.17)
sırf bakkala göndermek için bile yapılır.
0
binder dandet
(05.12.17)
ben çok istiyorum. gece uyutmaması, altını temizlemek filan hiç sorun değil. ilk yeğenimle hepsini, bir kısmını da diğer yeğenlerle yaşadım zaten.
0
runagain
(05.12.17)
(7)

anneler babalar kızınızın nasıl biriyle evlenmesini istersiniz

qazedcsrfvtyhngujmkol
babamın arkadaşları veya onların karıları beni görünce suratlarını asıyorlar. demek ki bu adam bizim kızı ister mi diyorlar nedir. nasıl biri olmalıyım ben de anlamadım yani demek gerizekalı gibi bi görüntüm var dışardan.
babamın arkadaşları veya onların karıları beni görünce suratlarını asıyorlar. demek ki bu adam bizim kızı ister mi diyorlar nedir. nasıl biri olmalıyım ben de anlamadım yani demek gerizekalı gibi bi görüntüm var dışardan.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(02.12.17)
kılıbık...
0
ya ben lan neyse
(02.12.17)
1- adam olsun. ( buradaki adam gerçekten adam)
2- yalan söylemesin. ( evlilik aşamasında yalan söylerse onu bir şeyin bir yerine sokarım. )
3- zenginmiş değilmiş önemli değil. kızımı, kendini ve gelecekteki çocukları geçindirecek kadar para kazanması kafi.
4- ailesinden uzak yaşaması lazım. tabiki benden de uzak olacak. herhangi bir aileye yakın yaşayan çiftlerde, kimin yanında yaşanılıyorsa o tarafın ağırlığı oluyor.
5- ne kadar uzak olursa olsun, bir bayram erkek tarafına gidilecekse bir bayram benimle olacak.
0
blue eyes white dragon
(02.12.17)
babanın arkadaşlarının veya onların eşlerinin seni görünce surat asmalarıyla eş seçimi arasındaki bağlantıyı anlamadım. bu adam dediğin kim anlamadım. biraz daha açıklama yapabilirsen iyi olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.12.17)
İnsan olmasını isterdim. Zeki, efendi, aile terbiyesi almış, saygılı, sadık, dürüst, güvenilir, çalışkan, nerede nasıl davranması gerektiğini bilen, nazik, düşünceli biri olsun. Sevgi ve huzur dolu bir yuvaları olsun isterdim.
Kıskanç, özgüvensiz, tembel, kendini beğenmiş, yalancı, ruh hastası, bencil, aptal ve cahil biri olmasın.
Yakışıklılık, güzellik geçici. Bunlar kriter değil. Suratınla alakası yok.
0
Lim5
(02.12.17)
kızımın evlenmesini istemem.
0
darkwizard
(02.12.17)
turşusunu kurarım.
0
eksimeksi
(02.12.17)
Kompleksli, ana kuzusu biriyle evlenmesin. Mümkünse adam çöpsüz üzüm veya ona yakın birşey olsun (Ataerkil Anadolu komün yapılanmalarına karışıp heder olmasın).
Yalan söylemesin, kızıma sahip çıksın (arabesk ataerkil moda bağlamadan) ve tabii ki onu üzmesin.
Yabancı damat olsa daha bir mutlu olurum sanki, kızımın kıymeti daha iyi bilecekmiş gibi gelir.
0
Sulfoxaflor
(03.12.17)
(10)

Kayınbiraderden Kurtulma Yöntemleri

bos gezenin bos ustasi
Çok boktan bir kayınbiraderim var.Tam bir gerizekalı. Eşim de biraz evladı gibi seviyor anasız büyüdükleri için. Ailenin en şımarık, en yavşak, en gevşek, en pısırık ve en zekasız olanı diyebilirim. Zaten domuz gibi yaşıyor, nerde akşam orda sabah. Saygısız, kendi konuşur, eşime hürmeten dinlerim. A
Çok boktan bir kayınbiraderim var.

Tam bir gerizekalı. Eşim de biraz evladı gibi seviyor anasız büyüdükleri için. Ailenin en şımarık, en yavşak, en gevşek, en pısırık ve en zekasız olanı diyebilirim. Zaten domuz gibi yaşıyor, nerde akşam orda sabah.

Saygısız, kendi konuşur, eşime hürmeten dinlerim. Ama ben konuşunca duymaz, dinlemez sikine takmaz. Kalkıp gidemiyorsun da yanından. Geldi mi 4-5 saat gitmek bilmiyor.

Gün aşırı damlar, yemeğini getirir bizde yer. Çöpünü bile atmaz.

Aşırı gerizekalı olduğu halde inanılmaz derecede egoist. Iq ayakkabı numarası ama ego Ibrahimovic.

Eşime de saygı duymaz.

Sırf kalbi kırılmasın genç oğlan diye üstüne gitmiyorum yaşı 25. Eşim de aynı şekilde ayar oluyor ama sineye çekiyor. Başka kimi kimsesi yok diye. Sevgilisi falan da yok kim napsın tam bir öküz tam bir hıyar zaten.

Geçenlerde bir söylediğim laf yüzünden bikaç ay surat astı uğramadı da rahat ettim. Bu aralar kendi kendine barışmış olsa gerek yine gelip gidiyor. Patavatsız bir de şakayla karışık aptal aptal konuşup tepemi attırıyor.

Eşimi üzmeden, bu canına tükürdüğümün de kalbini kırmadan kendisinden kurtulmak istiyorum. Önerileriniz nedir?
0
bos gezenin bos ustasi
(01.12.17)
Bizim asistan zeynep vardi, tanimazsiniz. Arkamda oturuyordu. Dondum ve "zeynep senden hic hoslanmiyorum ve biliyorum ki sen de benden hoslanmiyorsun lutfen benimle ayni odada bulunma" demistim. Ise yaramisti. Ben olsam yuzune kufrederdim. Allah kurtarsin.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.12.17)
Eşin de onay veriyorsa alıp karşına konuşacaksın hocam. Ya küser ya da düzelir. Uç bir tedbir olarak şehir değiştirebilirsin.
0
termin8tor
(01.12.17)
önce eşinizi karşını alın, bi dökülüp rahatlayın. ama düzgün üslupla, geçmişten günümüze konuşun :) rahatsız olduğunuzu belirtin. aralarındaki ilişkiye karışmak istemediğiniz için "uyarabilir misin" diye sorun. bu sırada, yanlış anlamaması, sizi terslememesi açısından yıkama yağlama yöntemlerine başvurun.

bebeğim çok tatlısın çok güzelsin, sen bak sana bir şey söyleyeceğim gibi ajdkdkddkd aralara iltifat serpiştirmek önemli.
0
gebere jackson
(01.12.17)
karşına alıp konuşma bence. annesiz büyümüş. sizinle de araya soğukluk girerse kötü hisseder adam. bunalıma girebilir. 25 yaşındaymış. mazur görmek lazım.
0
lesemajeste
(01.12.17)
Kurtulmak yerine kazanmaya çalışsanız. Vaktiniz varsa yeteri kadar emek harcarsanız bi faydanız olabilir. Yaşı da fazla değil o kadar, eğitilebilir yaşlar 25 ler. Geç kalmış değilsiniz.
Anne yok, baba model olamadı belki ya da uygun çevresel koşulları olamadı arkadaş öğretmen gibi. Bi şans verin ve deneyin derim ben.
Baktınız olmuyor yok sayarsınız. O konuşurken siz dinlemezsiniz...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.12.17)
haci konuşma ile geçecek gibi durmuyor,
kötü davransan eşin üzülecek
üzgünüm ama durumu çekecekmişsin gibi duruyor anca işte iş bulur falan filan neyse
0
dedim dedim de kime dedim
(01.12.17)
25 yasindaki adam nasil ergen olabiliyor. Ben o yasta universite mezunu olarak 3 yil deneyimliydim yuksek lisansa baslamistim. Salla gitsin. Adam olmaz ondan.
0
Traveller
(02.12.17)
çalışmadıgını varsayarak, onu bir işe girmesi gerektiğine inandırın.
boş zamanının çoğunu işte geçirir kalan kısmında da daha az görüşürsünüz.
0
ezkaza
(02.12.17)
Adam çalışıyor dostlar. İşçi kurumundan maaş alıyor işe gidiyor goygoy yapıp geliyor namussuz. Taşın falan diyen olmuş yapmayın kolay mı taşınmak çocuk oyuncağı mı? Zaten yaşadığım yerde ev kiralamak için 4 sene sıra beklemeniz gerekiyor.

Neyse Pardon filmindeki İbrahim'in eniştesi gibi olmak da istemiyorum. Gelince artık migrenim tuttu ben yatacam diyip çekilecem uğraşamam.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(02.12.17)
Yav evlat olsa sevilmez adami sen niye cekesin, mantikli bir sekilde sakin sakin anlatinca esinin cok duygusal karsilayacagini sanmiyorum.

Gec degil diyen olmus baya guldum.
0
piremses
(02.12.17)
(3)

dna fantom efekt

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Deney gerçekten yapılmış mı, deneyde dna alındıktan sonra ışık dna formunu göstermiş mi, tamamı asparagas mı?Asparagas ise nedeni neydi acaba?
Deney gerçekten yapılmış mı, deneyde dna alındıktan sonra ışık dna formunu göstermiş mi, tamamı asparagas mı?

Asparagas ise nedeni neydi acaba?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.12.17)
Okudum ben de. Gerçekten çok ilgi çekici bir konu. Yani o kadar mucizevi ki insan inanamıyor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(01.12.17)
Mucizevi gelmesinden değil de; deneye / sonuçlarına hiç bir bilim yazısında yer verilmemiş olması ( bulamamış da olabilirim tabii), google aramalarında Gergg Braden, forumlar vs gelmesi asparagas olduğunu düşündürdü.
Deneyi yapan kişi hakkında da bilgi bulamadım doğru düzgün.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.12.17)
Okumadım ama makale şu sanırım.

www.researchgate.net

Bir de açıklayıcı bir yazı var.

www.bibliotecapleyades.net

Ben makalede "wormhole" kelimesine denk gelmedim. Bu kişinin çalışması bilimsel olabilir ama gördüğüm kadarıyla birileri bu çalışma üzerinden efsane yazmış.
0
dissendium
(01.12.17)
(10)

ruhum ebedi fakir

kibritsuyu
anlayamıyorum abi. rüşvet verecek 50 milyon euro ve hatta daha fazlası bir miktarda paraya sahip olan bir adam fazlasını neden ister? bu para neylerine yetmiyor, ne istiyorlar da yapamıyorlar ki sırf rüşveti en az 50 küsur milyon euro olan işlerden para kazanmaya çalışıyorlar? bu işin bedeli milyar
anlayamıyorum abi. rüşvet verecek 50 milyon euro ve hatta daha fazlası bir miktarda paraya sahip olan bir adam fazlasını neden ister? bu para neylerine yetmiyor, ne istiyorlar da yapamıyorlar ki sırf rüşveti en az 50 küsur milyon euro olan işlerden para kazanmaya çalışıyorlar? bu işin bedeli milyar dolarlar tutmalı. 50 milyon euro'yu rüşvet diye veren adam da anında züğürtlemiyor, kaç o kadar daha parası zaten vardır da daha rüşvetini verdiği işten kat be kat fazlasını kazanacaktır. ne yapıcan allah aşkına o parayı da bunca işe giriyorsun? yalıysa yalı, uçaksa uçak, neyin yok, neyi alamıyorsun, neyine yetmedi hacı? para dışında başka bir amaç mı var nedir? fakir ruhuma anlatamıyorum bir türlü. biraz aydınlatın beni gözünüzü seveyim.
0
kibritsuyu
(30.11.17)
zafer çağlayan o işi yapmak zorundaydı. reyizin bu konudan haberdar olmadığını düşünemeyeceğimize göre bu bağlantının sağlanması için gerekli bir kişi vardı, bu da o zamanki konumuna göre bu adamdı. yani sırf para için yapılmış değil, zaten yapılacaktı; bu yapmasa başkası yapacaktı. hatta belki de yapmazsa işini keybetmekle tehdit bile edilmiş olabilir ki çok safmış böyle düşündüyse, reyizin bu kadar net bir şekilde boka batacak, birini iş bittikten sonra elinde tutacağını sandıysa eğer...

savunmak için söylemiyorum tabii ki, para hırsından dolayı yapılan bir iş olmadığını belirtmek istedim.
0
Bruce
(30.11.17)
peki rıza'nın neyi eksik, ben onu soruyorum. dikkat ederseniz rüşveti alandan değil, verenden bahsettim. yedi sülalesinin her türlü en lüks ihtiyacına yetecek parası varken sırf rüşveti 50 milyon euro olan işten kazanacağı parayı ne yapıcak? rüşvet diye ona buna dağıtacağına otur ye ulan işte çatır çatır.

tehdit mi ediliyor, mecbur mu bırakılıyor, vatan sevdası mı nedir?

birileri: şş reza baksana ambargo koydular, biz memlekete (iran) para sokamıyoruz, para lazım, senin bağlantıların vardır, gel türkiye üzerinden bi dümen çevirip paraları altına falan çevirip ülkeye sokalım, sen bürokratları besle, kazanacağımızı kırışırız. milyar dolar var olum bu işte.

reza: ssstirin lan beni bulaştırmayın. ne uğraşıcam benim param var pulum var, ne pok yerseniz yiyin.

aha bitti. para dışında senin aklının ermediği başka mevzular da var derseniz boynumu eğer otururum.
0
🌸kibritsuyu
(30.11.17)
riza'yi zengin yapan bu isler zaten. "kazandi kazanacagi kadar, bu kadar para ona yeter, biraksin cekilsin" diyorsun ya, bir noktada oyle bir boka batiyorsun ki cikmak gibi bir opsiyon mumkun degil, ben cekildim deyince peki cnm deyip o haram parayi tatli tatli yedirmiyorlar adama. ya canini ya da herseyini vermen lazim (iste zarrab'in bugunku hali)

aslinda bahsettigin ornegi cem uzan yasiyor, her gun st.trophez de monaco'da orda burda, tekneler, luks restoranlar, saraplar, 365 gun bronz bir ten ama ona sorarsan gurbet, surgun, vatan hasreti, gs ozlemi, canim turkiyem...
0
ezeriko
(30.11.17)
Hanım Mars beklentisi içindeyken eve Plüton'la gelmek en hafif tabirle kabalık olurdu çünkü. Ciddi cevap verecek olursam bir yerden sonra, yani para para olmaktan çıktığında, olay sadece güç elde edip ego tatmin etme aktivitesine dönüşüyor sanırım. Adam tombalak, baldudak, ebleh tipli filan diye bu tip ihtiraslara sahip olmayacak diye bir şey yok.
0
jack of hearts
(30.11.17)
ah evet, ben ters anlamışım.

reza'nın(daha doğrusu ailesinin ve babek zencani'yi de içeren bir arada olduğu çetenin) iran'da politik güce ortak olmak istemesi başlıca sebeplerdendir diye düşünüyorum. bu işler başladığı dönemde iran ahmedinejad yönetimindeydi, babek zencani ile yakın ilişkileri var olduğunu biliyoruz kendisinin, aynı şekilde rıza'nın babek'in ortağı olduğunu da. bu 3'lünün iran'ı "daha aydınlık günlere" götürme niyetiylee o zengin topraklarda bir "imparatorluk" kurmaya çalışmaları çok "delice" bir hamle olmasa gerek.
0
Bruce
(30.11.17)
breaking bad'i izlemedin mi?
0
partizan
(30.11.17)
Habitatımız farklı, o nedenle anlayamıyoruz.
Sayamayacağı kadar varlığı olan adam, o varlığı konforlu bir yaşam için elde etmemiştir. Zihni o şekil çalışır, öyle şekillenmiştir. İçinde bulunduğu koşullar başka türlü davranmasına izin vermez. Zaten hazırda bekleyeni çoktur biri gelir onun yerini alır. Kendini imha etmek gibi bişey onlar için durmak.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.11.17)
Oyun gibi düşün. Para kazanmaca ve daha fazla güçlü olmaca oyunu.
0
ssiradanbirigibi
(30.11.17)
rıza zaten amerikanın kullandığı/görevlendirdiği bir kişi. şöyle düşünüyorum, abd bir ambargo koyuyor ve 10 milyar dolarlik bir illegal piyasa oluşuyor bu kararla. sizce avd bu piyasayı yönetimsiz bırakır mı? bence bırakmaz. salağın bile aklına gelir kendi koydugu yasağın yarattığı piyasayı yönetmek.
0
tukenmez adam
(30.11.17)
Dünyanın bir yerinde birisi de senin benim için "ya sıcak evleri var, her gün yemek yiyebiliyorlar, ayakkabıları bile var! Hala niye çalışıyorlar, terfi merfi almaya, daha iyi işlere geçmeye çabalıyorlar? Nelerine yetmiyor tüm bunlar?" gibi düşünceler içine giriyor. Herkes sahip olduğundan biraz daha fazlasını istiyor ve kendinden daha fazla şeye sahip olanların onunla mutlu olcağını düşünüyor. İnsan doğası böyle işlemiyor.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(30.11.17)
(4)

Zerdeçal Kanser İlişkisi

sevgikusunkanadinda
Bu baharatın kanser hastaları dahil pek çok kişi için önerildiğini biliyorum. Fakat sözlükte bir ara çeşitli kanser türlerini tetikleyebileceği, bu yüzden dikkatli kullanılması gerektiğine dair bir yazı okumuştum. Yazan arkadaş 1-2 araştırma yazısı da sunmuştu sanırım fakat şimdi bulamadım.Bu bahara
Bu baharatın kanser hastaları dahil pek çok kişi için önerildiğini biliyorum. Fakat sözlükte bir ara çeşitli kanser türlerini tetikleyebileceği, bu yüzden dikkatli kullanılması gerektiğine dair bir yazı okumuştum. Yazan arkadaş 1-2 araştırma yazısı da sunmuştu sanırım fakat şimdi bulamadım.

Bu baharatın olayı da vitaminler gibi mi? Çok kullanılırsa toksik etki yapıyor denilebilir mi? Ve bu limiti neye göre ayarlıyoruz?
0
sevgikusunkanadinda
(29.11.17)
Öyle birşey olsa, onun tabletini yaparlar ve en az 100 dolara satarlardi. İlaç endüstrisi silahdan daha büyük pazardır. Kanıtlanmış birşey olsa affetmezlerdi
0
Fritz-X
(29.11.17)
Kanser yapan veya kansere iyi gelen besin yoktur kesin bilgi.
0
diffarentiationation
(29.11.17)
bahsettiğin yazıyı bilmiyorum. şurada kanserle ilişkisi hakkında bazı bilgiler var.
eksisozluk.com

eski bir kanser hastası olarak kanser tedavisi için antioksidanlara çok yüklenmemek gerektiğini düşünüyorum.
tümörler kendine özgü özellikler içeren canlılar, dolayısıyla birine zarar veren diğerine fayda sağlayabiliyor. ısırgan otu gibi bazı besinler kanserin yokluğunda koruma sağlayabilirken varlığında kanser lehine çalışabiliyor. bilm son sözünü söyleynceye kadar temkinli olmak, metobolizmanın alışık olduğu düzenden fazlaca şaşmadan gitmek akıllıca olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.11.17)
eğer halihazırda kemoterapi alınan bir dönemdeyse bitkisel şeyler pek önerilmez ilaç etkileşimleri tam kanıtlanmadığı için fakat normal bir insan için curcuminin çok faydalı olduğuna dair tonla makale var pubmed'de. ama direkt kanseri korur diye bir şey yok tabii ki. hele türkiyede şuan tükettiğimiz zibilyon işlemden geçmiş zerdeçalda ne kadar curcuminn kalmıştır bilemiyorum.

ben de eski bir kanser hastası olarak şunu söyleyebilirim ki tedavi sürecimde kullanmadım fakat uzun yıllardır başka baharatlarla birlikte kullanıyorum neye ne etkisi var dersen bir şey gözlemledim diyemem biraz damak tadı keyfine yapıyorum açıkçası.
0
ruh i tibbiye
(30.11.17)
(2)

duyurunun izmirlileri!!

mehmed resad
Bu yıllarda özgürlük diye bi okul izmirin neresinde vardı? ben araştırdım ama bulamadım, ya adı değişti ya da yıkıldı bilmiyorum.. bilenler yardım edebilirse sevinirim.
Bu yıllarda özgürlük diye bi okul izmirin neresinde vardı? ben araştırdım ama bulamadım, ya adı değişti ya da yıkıldı bilmiyorum.. bilenler yardım edebilirse sevinirim.
0
mehmed resad
(29.11.17)
Şu okul olabilir:
frmsinsi.net
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.11.17)
@hayat aklını konusacak bir filozof uret

evet bu!! :)) çok teşekkür ederim!!
0
🌸mehmed resad
(30.11.17)
(6)

İmzamdan memnun değilim ama değiştirirsem ne olur bilmiyorum?

harry tuttle
Evet, tam bir hayalkırıklığıyım. Şimdi ben yıllardır bir imza atıyorum ama her seferinde aynı imzayı da atamıyorum. Bankaya gidince filan, sizin imzanız değişmiş deyip, yeni imzamı taratıp sisteme yüklüyorlar. Halbuki bilmiyorlar ki, o imzayı da atamayacağım daha sonra.Ama asıl konu şu; benim imza s
Evet, tam bir hayalkırıklığıyım. Şimdi ben yıllardır bir imza atıyorum ama her seferinde aynı imzayı da atamıyorum. Bankaya gidince filan, sizin imzanız değişmiş deyip, yeni imzamı taratıp sisteme yüklüyorlar. Halbuki bilmiyorlar ki, o imzayı da atamayacağım daha sonra.

Ama asıl konu şu; benim imza stilimde ismim yok. Yani ismimi imza olarak kullanmıyorum. Hatta ne baş harfini, ne soy isim baş harfini ne başka bir benzerliği var imzamın ismimle. Yani alakasız bir karalama yapıyorum. Normalde bakıyorum herkes ismini, baş harfini vs. el yazısıyla yazar gibi imzalıyor.

Ben ne yapmalıyım? Radikal bir karar alıp imzamı değiştirmeli miyim? Birdolu evrak imzalıyorum ki bunların işlemleri hala devam edeni de var. Yani işleyen süreci olan evraklar varken, imzadeğiştirmek de neyin nesi diyorum bazen kendi kendime. Olduğum yerde kalmalı mıyım?
0
harry tuttle
(28.11.17)
İlkokuldan beri imza çalıştım. Lisede oturttuğum imzam ünide pek az değişti. Hala aynı imzayı kullanıyorum. Ve çok beğeniyorum. Yaş kaç bilmiyorum ama belli ki yetişkinsiniz. Birkaç hafta çalışıp imzanızı oturtun. Olmadı Notere gidip onaylatın. Bu hali ile devam etmemeli.
0
SiyamkedisiZorro
(28.11.17)
bildiğim kadarı ile,
imza denilen şey isim ve soyisim yazılarak olur. el yazısı ile yazılır. bizlerin attığı karalamalar, yuvarlaklar, uzun çizgilerden falan oluşan imza dediğimiz şey aslında paraf.
siz de isim ve soyisminizi el yazısı ile yazarak imza atabilirsiniz. bu kalıcı olur sanırım.
0
veritaslibertas
(28.11.17)
işim gereği sürekli imza attığım için işe başlamadan önceki imzamla şimdiki arasında dağlar kadar fark var. 1 sene öncesiyle bile fark var. Bir şekilde bozuluyor, stabil durmuyor..
0
silah taciri
(28.11.17)
+1 ad soyad.

Sadece el yazınızla adınızı ve soyadınızı yazmanız yeterli. Sonuçta el yazınızın kendine has bir karakteri vardır (el yazısı derken sizin elinizden çıkan yazıyı kastediyorum. Güzel yazı dersindeki el yazısını değil). Estetik açıdan göze biraz daha hoş görünmesi için ve güvenlik açısından bol pratik yapın derim.
0
orient blue
(28.11.17)
Evlendiğim zaman soyadım değiştiği için imzamı da değiştirmiştim. Ben de senin gibi bi dolu evrak işinin göbeğindeydim, onlar bitse yenileri başlayacağı için beklemeden imzamı değiştirdim. Noterden yeni imzamla sirküler çıkarıp eski imzam olan dosyalar vs ne varsa yeni sirküleri ekleyip kaldığım yerden devam etmiştim. Çalıştığım bankalar bir süre eski imzamla düzenledğim vadeli çekleri bile ödemişti, bir süre iki imzalı gibi olmuştum. İmza değiştirmek çok büyük iş değil. İmzanla sıkıntı yaşayacağına değiştirmek uzun vadede rahatlık sağlar.

Yeni imzanı önceden çalışıp eline uygun bi imza belirlersen imzalar birbirini tutar, sıkıntı yaşamazsın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.11.17)
İmzada ad soyad olması gerekiyor. Tek seferde atılan imzaların taklidi kolay oluyor. Kalem kaldırmak gerekli.
0
fallopian
(28.11.17)
(8)

kemik suyu

diffarentiationation
eklem, kas, kemik ağrılarım için sade kemik alayım dedim hayatımda ilk defa. 5-6 yere sordum yok dediler. olursa bedava verirlermiş. et yemek de istemiyorum sadece suyu içecem.paramla alamıyor muyum ben kemiği?
eklem, kas, kemik ağrılarım için sade kemik alayım dedim hayatımda ilk defa. 5-6 yere sordum yok dediler. olursa bedava verirlermiş. et yemek de istemiyorum sadece suyu içecem.
paramla alamıyor muyum ben kemiği?
0
diffarentiationation
(27.11.17)
migroslarda oluyor ilikli kemik.
0
inheritance
(27.11.17)
bizim kasaptan babam alıyor ama haftada 1 falan verebiliyor çünkü taliplisi çok. baya da faydalı
0
füt
(27.11.17)
migrostan vs. sakın alma +1
0
giovanne
(27.11.17)
kas-kemik ağrısı için ayran veya kefir içiniz kemik suyu şehir efsanesidir.
0
svarte dauen
(27.11.17)
Bir de ebebekten de bakabilirsiniz. Orada da vardı diye hatırlıyorum. Ayrıca kasaplara ben de sorduğumda ve acil almam gerekiyorsa kemikli et alıp kemiğini sıyırın diyorum. Bu şekilde işimi hallediyorum.
0
ceyhan prensi adana
(27.11.17)
File marketin donmuş ürünler bölümünde hazır kemik iliği gördüm paketli ama nedir ne değildir bilmiyorum.
0
inawen
(27.11.17)
Eklem kas kemik ağrıların için doktora gittin mi? Gitmediysen ihmal etme doktora bi git. Ağrılarnın nedenini bulman lazım.

Kemği pişirirken suyla birlikte limon suyu (kalsiyum çözünüp suya geçsin diye) ve buke garni ekle, lezzetli olur. Daha lezzetli olmasını istersen önce fırında kemikler kahverengi olana kadar pişir sonra çok yavaş ateşte ocakta pişir. kaynamasın tıkır tıkır pişsin.

Migrosta dilimlenmiş dana kemiği satılıyor. Et yemiyorsan en pratik çözüm migrostan almak olacak. Kasaplarda da oluyor ama et almadığın için sadece kemik verirler mi bilemiyorum. Kemiği daimi müşterilerine ayırıyorlardır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.11.17)
Gerçek kemiksuyu için saatlerce kaynatmanız lazım. Belki 5-6 saat daha da fazla olabilir
0
insomnia
(28.11.17)
(2)

Çiçeğin yaprağını delsek ne olur;

mete kudur
elimizde, kılıç gibi uzayan yaprakları olan soğanlı bi' çiçek var; yaprakları uzayıp yamulduğu için kuvvet x kuvvet kolundan dolayı bi' noktada deforme olmuşlar, oradan kırılacaklar büyük ihtimalle. o noktaya destek profil koyalım diyoruz, ama bağlayamıyoruz, ille yaprağı delerek tutaracağız. delse
elimizde, kılıç gibi uzayan yaprakları olan soğanlı bi' çiçek var; yaprakları uzayıp yamulduğu için kuvvet x kuvvet kolundan dolayı bi' noktada deforme olmuşlar, oradan kırılacaklar büyük ihtimalle. o noktaya destek profil koyalım diyoruz, ama bağlayamıyoruz, ille yaprağı delerek tutaracağız. delsek yaprak ölür mü ?
0
mete kudur
(21.11.17)
Y şeklinde destek yapın. arasına yaprağı koyun. boşuna delmeyin
0
eeb
(21.11.17)
Yaprağı delersen büyük olasılık ölmez ama o şekilde tutunmaz ki yine kendini salmayacak mı? Yaprağa zarar vermene gerek yok zaten, profille bi kurdelayla bağlayabilirsin. kurdelayı iki kez gevçekçe yaprağa dola sonra profile bağla.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(21.11.17)
(8)

Eve dadanan hamam böceklerini yok etme & korkuyu yenme

elon
Eşim hamam böceğinden (diğer böceklere, örümceğe vs karşı sıkıntısı yok) öyle böyle değil acayip korkuyor. Kendinden geçiyor bayılacak gibi oluyor, titriyor falan.1- Çeşitli ilaç, sprey falan denedik ama bu böcekleri nasıl yok ederiz? Taşınmak dışında nasıl bir çözüm üretebiliriz? Kullanıp memnun ka
Eşim hamam böceğinden (diğer böceklere, örümceğe vs karşı sıkıntısı yok) öyle böyle değil acayip korkuyor. Kendinden geçiyor bayılacak gibi oluyor, titriyor falan.

1- Çeşitli ilaç, sprey falan denedik ama bu böcekleri nasıl yok ederiz? Taşınmak dışında nasıl bir çözüm üretebiliriz? Kullanıp memnun kaldığınız ürünler var mı?

2- Korkuyu yenmeye yönelik psikolog bu işe çözüm olur mu?
0
elon
(20.11.17)
2. Soru icin emdr yontemini uygulayan iyi bir terapiste gidebilir.
0
red g
(20.11.17)
laminant parke taktırdığımda eve, parkeler için bir ilaç vardı zirai ilaç tahta kuruları için, tamamen zehir gibi bir şey..

piyasada bu tarz güçlü ilaçlar pek yaygın değil bildiğim kadarıyla, ama evdeki hamam böceklerini tamamen sildi attı.
0
redeath
(20.11.17)
Hocam bu isi profesyonel yapanlar var. 2 yil gelmiyor bocekler.
0
tezek
(20.11.17)
bayer maxforce hamam böceği jeli işe yarıyor.
0
kamile necaset
(20.11.17)
Bizim evde de hergün temizlenmesine çamaşır suyu ile durulanmasına rağmen aynı sorunlar oldu,

Öncelikle havalar soğuduğunda kendileri zaten ziyaretlerini azaltıyorlar,

Ben yazın Raid'in hamam böceği tabletlerinden aldım 3 paket evin her yerine koydum, özellikle nemli lavabo altlarına banyodaki lavabo altına mutfağa salona oturma odasına vs. 1 hafta sonra tabletlerin yanlarında leşlerini toplarken bile hırsımı almamıştım, sonra sprey alıp aynı yerlere sıktım, yeni tablet alıp aynı yerelere koydum.

5-6 aydır hiçbir izlerine rastlamadım çok şükür.
0
kaosu
(20.11.17)
K-Othrin kullandınız mı? Bu işin en etkili çözümü K-Othrin. Yalnız bir kez sıkıp bırakmayın 1 haftalık periyodlarla en az 3-4 kez tekrar edin. Böcek ilaçları yumurtalara etki etmiyor, yumurtadan çıkanlar tekrar üremeden ilaçlamayı tekrar yapmanız lazım.
Ayrıca temizlik yapıldığında su ilacın etkisini azalttığı için her temizlikten sonra tekrar ilaçlama yapın.
Sokak kapısı eşiği, banyo penceresi, dolap arkaları, koltuk altları vs kuytu köşe her yeri ilaçlayın. Komşularınız da ilaçlama yaparsa iyi olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.11.17)
1-Profesyonel ilaçlama (ne kadar çok daire katılırsa o kadar iyi)
2-Yarık, delik, açıklık yerleri tespit edip mümkün olduğunca kapatma. Buna ciddi mesai harcama.
3-Geceleri bulaşık bırakmama (ziyafet çekerler)

Kalıcı bir çözüm değil fakat en azından gözüme az gözüksünler diyorsanız ışıkları hep açık tutma.
0
testis agrisi
(20.11.17)
bu mevsimde bile çıkıyorsa ciddi anlamda yuvalamışlar yakın çevreye. sıcaklar bitince görünmezler çünkü.

+1 www.hepsiburada.com

bir de geçen sene chrysamed.com.tr kullanmıştım

bayere öncelik verin gayet etkili.
0
oku oku yazar ol
(20.11.17)
(2)

Türkiye'de sirkin geçmişi

dudagin kenarindaki egreti kivrim
Merhaba. Anadolu'ya geçmişte (50 -60'larda) uğramış sirkler var mıdır ya da hiç yerel bir sirkimiz olmuş mudur? Yoksa bizde sadece panayır olarak mı tezahür etmiştir? Bu konuda bilgisi olan ya da herhangi bir kaynağa yönlendirebilecek biri varsa yardımını rica edeceğim. Teşekkürler.
Merhaba. Anadolu'ya geçmişte (50 -60'larda) uğramış sirkler var mıdır ya da hiç yerel bir sirkimiz olmuş mudur? Yoksa bizde sadece panayır olarak mı tezahür etmiştir? Bu konuda bilgisi olan ya da herhangi bir kaynağa yönlendirebilecek biri varsa yardımını rica edeceğim. Teşekkürler.
0
dudagin kenarindaki egreti kivrim
(10.11.17)
1954 tarihli gazete arşivlerinde Apollo Sirki gösterileri hakkında haberler var. Daha eskisi de vardır belki.
gazetearsivi.milliyet.com.tr
gazetearsivi.milliyet.com.tr
www.modamuzayede.com

Medrano sirki, Belli Sirki, Alman sirki... epeyce varmış.
gazetearsivi.milliyet.com.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.11.17)
Çok teşekkürler.
0
🌸dudagin kenarindaki egreti kivrim
(16.11.17)
(4)

Yakin mesafeden dolayi yasanan bas donmesi

yigitovic
Ozellikle mevsim gecislerinde yasiyorum bu problemi. Hafif bir mayhosluk hissi oluyor gun icinde, fakat yakin mesafeden bir noktaya, ozellikle hareket eden bir seye bakarken baya kotu hissediyorum. Ozellikle ikili gorusmelerde, toplantilarda sorun yasatiyor bu durum, goz goze gelmek cok zorlayici ol
Ozellikle mevsim gecislerinde yasiyorum bu problemi. Hafif bir mayhosluk hissi oluyor gun icinde, fakat yakin mesafeden bir noktaya, ozellikle hareket eden bir seye bakarken baya kotu hissediyorum. Ozellikle ikili gorusmelerde, toplantilarda sorun yasatiyor bu durum, goz goze gelmek cok zorlayici oluyor. Kafami cevirmek, oturdugum yerden kalkmak istiyorum. Doktorlar bir cozum bulamadi, tahliller, mr vs temiz. Boyun fitigim ve ense duzlesmesi var, alakali midir bilmiyorum. Benzer bir problem yasayan var mi?
0
yigitovic
(09.11.17)
Gitmediysen göz doktoruna da bi git, gözle alakalı da olabilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.11.17)
Goz doktoruna da gidildi, problem yok.
0
🌸yigitovic
(09.11.17)
benim o.
yemek yerken ekiple beraber sanki bayılacakmışım gibi oluyor. sanırım çok dipdibe olmaktan. bir sağlık problemim yok ama bu ara neredeyse günde 1 kez oluyor bu his. dediğimiz gibi bazen bir evrağa bakarken, bazen telefonda konuşurken.. .
0
balik kraker
(09.11.17)
@balik kraker, iyi gelen bir sey kesfettiniz mi?
Mesela gun icinde telefonla cok hasir nesir olmazsam daha iyi hissediyorum.
0
🌸yigitovic
(09.11.17)
(5)

parka daraltılır mı?

Apocalypse
http://images.asos-media.com/products/levis-parka-coat-sutro-thermore-long-hooded/5375949-1-nightwatchblue?$XXL$&wid=513&fit=constrainşu parka, yanlardan daralttırmak mümkün mü?
images.asos-media.com

şu parka, yanlardan daralttırmak mümkün mü?
0
Apocalypse
(07.11.17)
İşini iyi bilen bir terzi her şeyi yapar. Sonuçta terzi ona parka değil, kumaş olarak bakar
0
1adam
(07.11.17)
kumaş pantolonun paçaları daraltılır mı peki?
0
bizansa karsi memleket takimi
(07.11.17)
Daraltmak mümkün fakat çoğu terzi uğraşmak istemeyecektir. 20 30 lira için böyle işlerle vakit harcamak istemiyorlar pek.

@bizansa karsi memleket takimi evet daraltılır.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(07.11.17)
Tabii ki daraltılır. Sadece tamir işleriyle uğraşan terziler yapar. Özel dikim yapnlar uğraşmak istemeyebilir.
0
himmet dayi
(07.11.17)
O parka yanlardan daraltılabilir. gördüğüm kadarıyla cepler yan dikişlerin üzerine gelmiş gibi, eğer öyleyse iyi bi terziye ver, ceplerin bir kısmının sökülüp tekrar dikilmesi lazım beceremezlerse güzel olmaz.
Kumaş pantolonun paçaları sorunsuz daraltılabilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.11.17)
(2)

sony xperia aqua

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Eski telefonuma dönmek zorunda kaldım. Dahili deposu şişmiş durumda olduğu için telefon tam randımanlı çalışmıyor. Telefonun 8 gb hafızası var. 4.03 gb android sistem yüklenmiş. 3,41 gb uygulama varmış. 2.15 mb cık da resim var.1. Uygulamaları devre dışı bırakma seçeneği geliyor kaldırma seçeneği
Eski telefonuma dönmek zorunda kaldım. Dahili deposu şişmiş durumda olduğu için telefon tam randımanlı çalışmıyor.
Telefonun 8 gb hafızası var. 4.03 gb android sistem yüklenmiş. 3,41 gb uygulama varmış. 2.15 mb cık da resim var.

1. Uygulamaları devre dışı bırakma seçeneği geliyor kaldırma seçeneği gelmiyor, Kullanmadığım uygulamaları nasıl silerim?
2. Kullandığım uygulamaları nasıl sd karta alabilirim? (sd karta aktar diyorum aktaracak veri bulamıyor. şarj sırasında otomatik sd karta aktarım işaretli)

3. Format atılırsa veya başka bi yöntemle ön tanımlı gelen uygulamaları kaldırma silme olanağı olur mu?

4. Fabrika ayarlarına dön dersem uygulamaları siler mi? Şu anda telefonda saklamak istediğim hiç bir şey yok tümden format, fabrika ayarı hepsi olabilir yani. Yeter ki yer açılsın telefon düzgün çalışmaya başlasın.

Ayrıca; sony xperia alacaksanız hiç tavsiye etmiyorum Daha garantisi dolmadan lanet gelsin dedirtti.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.11.17)
root edilirse gereksiz uygulamalar silinebilir. ayrica bu telefon android 6 alacakti zamaninda sdkarta tasima olmasi lazim.
0
partizan
(06.11.17)
Evet 6.0 mış bendeki.
Bu durumda fabrika ayarlarına dönüp kullandığım uygulamaları direkt sd karta yazdırmaya çalışmaktan başka seçeneğim yok sanırım.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.11.17)
(1)

Ziraatçiler! Ligustrum fidanı şimdi dikilir mi?

alperz
Bir ay kadar önce dürü yapıp yanık koyun gübresi atıp suladığım 1x7 metrelik küçük bir alanım var. Buraya şimdi ligustrum diksem olur mu? Yoksa baharı mı bekleyeyim? Konum Gonya.
Bir ay kadar önce dürü yapıp yanık koyun gübresi atıp suladığım 1x7 metrelik küçük bir alanım var. Buraya şimdi ligustrum diksem olur mu? Yoksa baharı mı bekleyeyim? Konum Gonya.
0
alperz
(05.11.17)
Köklenmiş ligustrumların toprağa dikilme zamanları ekim ve kasım aylarıdır. Şimdi tam zamanı yani.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.11.17)
(1)

israil yapımı veya israil-filistin konusunu içeren filmler diziler

lucky strike
selam, öneriniz var mı izlemelik bir şeyler? netflix te veya internette bulabileceğim bir şey olursa sevinirim. belgesel türü de olurizleyip sevdiklerimden bazıları;fauda - http://www.imdb.com/title/tt4565380/?ref_=fn_al_tt_1Bikur Ha-Tizmoret - http://www.imdb.com/title/tt1032856/Bnei Aruba (hostag
selam, öneriniz var mı izlemelik bir şeyler? netflix te veya internette bulabileceğim bir şey olursa sevinirim. belgesel türü de olur

izleyip sevdiklerimden bazıları;
fauda - www.imdb.com

Bikur Ha-Tizmoret - www.imdb.com

Bnei Aruba (hostages) - www.imdb.com

The Honourable Woman - www.imdb.com

The Gatekeepers - www.imdb.com

Vals Im Bashir - www.imdb.com

When Pigs Have Wings - www.imdb.com
0
lucky strike
(04.11.17)
Free Zone (2005) - www.imdb.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.11.17)
(1)

Ses kısıklığı

balpolen
Gençler sesim 3 gündür kısık, orada bir balgam var atamıyorum. Onun dısında burun tıkanması vs yok. İyi gelen şeyler var mı bildiginiz?
Gençler sesim 3 gündür kısık, orada bir balgam var atamıyorum. Onun dısında burun tıkanması vs yok. İyi gelen şeyler var mı bildiginiz?
0
balpolen
(04.11.17)
Bol sıvı al, balgam sökmeye yardımcı olur. Ihlamur, adaçayı, hakiki salep, kış çayı (havlıcanlı zencefilli olsun) iç.
Kara turp ve bal (nette tarifleri vardır)
Sarımsak soğan tüket.
Geçmiş olsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.11.17)
(5)

Izmir kiyafet yardımı

rastocasdelay
Selamlar ey ahali, Elimde boyu ya da eni dar geldigi icin giyilmeyen ama iyi durumda 4 torba kadin ve erkek giysileri var(pantolon tişört etek) bunu izmirde mumkunse alsancak konak taraflarında nereye verebilirim? Arabam olmadığı ve hafta içi çalıştığım için belediyenin kıyafet deposuna bırakamıyoru
Selamlar ey ahali,

Elimde boyu ya da eni dar geldigi icin giyilmeyen ama iyi durumda 4 torba kadin ve erkek giysileri var(pantolon tişört etek) bunu izmirde mumkunse alsancak konak taraflarında nereye verebilirim? Arabam olmadığı ve hafta içi çalıştığım için belediyenin kıyafet deposuna bırakamıyorum. Var mıdır bir oneriniz? Ayrica çocuk kitaplarım da var verebileceğim bunlar icin de bir adres biliyor musunuz?
0
rastocasdelay
(04.11.17)
Amacın birilerine yardım etmekse Kızılay giyim kutularına atmanı önermem. Çünkü o kutuların içine girip kıyafetleri alarak ikinci el satan bir güruh var...
0
patty duke
(04.11.17)
Hatay yakınlarında İnönü caddesi üzerinde Kızılay giysi kutularına atıyoruz. Ama size tavsiyem iyice içine gittiğine emin olun. Oradan alıp satanlar varmış çünkü.
0
teknikekip
(04.11.17)
Ege üniversitesi kampüsünde çydd nin giysi bankası var. Öğrencilere uygun giysilerse onlara verebilirsin. Yanlış bilmiyorsam pazartesi günleri açık oluyor.
Çydd merkezi Kıbrıs Şehitlerinin girişine yakın. telefonla ararsan gönüllüler arabayla gelip alabilirler.

Belediyeler de alıyorlar. Konak belediyesi de alıyordur mutlaka. Bayraklı belediyesi de uygun olur, yörede ihtiyaçlı çok aile var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.11.17)
Belediyeler hafta içi mesai saatlerinde istedikleri için onlara veremedim. Çydd kıbrıs şehitlerini arayacağım kabul ederlerse onlara vereyim. Giysiler genç giysisi olduğu için problem olmaz sanırım.
0
🌸rastocasdelay
(04.11.17)
Karşıyaka belediyesi gelip adresten alıyor, çydd olmazsa belediyelere alıyorlar mı diye bi sor istersen.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.11.17)
(11)

Evinizin duvarlarını hangi renk boyattınız?

işimdeyim gücümdeyim
Birazdan renk seçmeye gideceğiz.Salonun bir duvarını ve çocuk odasını farklı renk yapmak istiyoruz.Mesela gri. Sizce nasıl fikir?Sizin evinizin duvarları ne renk? (Şampanya, Kapuçino vb?)Mümkünse fotoğraf atabilir misiniz? Biz de örnek alalım.Çook çok makbule geçer.
Birazdan renk seçmeye gideceğiz.
Salonun bir duvarını ve çocuk odasını farklı renk yapmak istiyoruz.
Mesela gri. Sizce nasıl fikir?

Sizin evinizin duvarları ne renk? (Şampanya, Kapuçino vb?)

Mümkünse fotoğraf atabilir misiniz? Biz de örnek alalım.
Çook çok makbule geçer.
0
işimdeyim gücümdeyim
(04.11.17)
ben koyu griye boyatmıştım odamı
0
vedatchilipeppers
(04.11.17)
demoniclewinsky
(04.11.17)
www.filliboya.com

çocuk odası (erkek): yıldız
evin kalanı: kristal kuvars

yıldız güzel bir açık mavi tonu, kristal kuvars da açık bir gri.

çok güzel oldu, tavsiye ederim.
0
kibritsuyu
(04.11.17)
Full beyaz +1
0
i m cool with that
(04.11.17)
Çocuk odası açık mavi tonlarında olmalı (zekaya hitap eder). Mutfak sarı tonlarda olmalı (mideye hitap eder). Kız çocuğunun odasının pembe ve tonlarında olmasının da pek uygun olmadığı konusunda görüşler var.
0
1adam
(04.11.17)
borak beji.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.11.17)
tertemiz bir beyaz
0
ozgur bir kusun hatirati
(04.11.17)
polisan yalın beyaz. tavsiye ederim şiddetle..
0
tabudeviren
(04.11.17)
beyazdan şaşmayın, griden kaçının en kötüsü gri gözümde
0
michael_knight
(04.11.17)
Eşyanızın renklerine göre karar verin bence.

Şurda 2017 moda renkleri ve güzel öneriler var.
www.homebunch.com
www.emlakgurmesi.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.11.17)
Benimkisi acik gri. Koridora direkt gunes gelmedigi icin orada bir ton daha acik gri. Yatak odamda tek duvar cok koyu yesil. Orman/zumrut yesili.

Cocuk odasi icin pastel renkler guzel olur bence. Mavi gibi ya da yesil gibi. Ama pastel tabi.
Bu arada hangi odalara nasil isik geliyor? Cok az isik gelen odaya koyu bi renk yapmayin derim.
0
kuehles blondes
(04.11.17)
(4)

Bunları Hakikaten Alan Var mı ?

mete kudur
Artık geçmişte nasıl bir fakirlik çektiysem ''yok yaa reklamdır bu'' noktasına geldim. Geçenlerde sorduğum bir soruya bi' internet sayfası cevabı gelmişti Allah için güzel de ürünleri var fakat fiyatlarına anlam vermekte zorlandım. Şeyine de baktım acaba ağacımı özel yahut kullanılan malzeme mi a
Artık geçmişte nasıl bir fakirlik çektiysem ''yok yaa reklamdır bu'' noktasına geldim.

Geçenlerde sorduğum bir soruya bi' internet sayfası cevabı gelmişti Allah için güzel de ürünleri var fakat fiyatlarına anlam vermekte zorlandım. Şeyine de baktım acaba ağacımı özel yahut kullanılan malzeme mi aksiyonlu işçiliği mi zor, ürün tasarım ürün mü diye ama bütün sorularımın cevabını kendi kendime ''yoo'' diye verdim ki, normalde bu tür ünlemleri kullanmam.

Ve o alttaki üründen biz öğrenci evinde kalırken içki içmeyi çok seven üst komşumuzda vardı, içkilerini dizmişti ama ben yemin etsem başım ağrımaz o abimiz asla bu parayı vermemiştir. Vermezde. bunları bu fiyatlara alan güzel insanlar var mı yoksa bunlar vitrin ürünleri mi ?
0
mete kudur
(04.11.17)
alanlar var. fakat bu markayı mı alıyorlar onu bilmiyorum yakın çevremde tekli koltuga 7 bin euro veren insan var. aynı adamın türkiye şartlarında 4 tane lüks aracı var toplam değeri 7 milyon tl'lik belki ondandır ki bunlar aşırı ucuz kaçıyor
0
Aşk Adamı
(04.11.17)
Aylık gelirim 150 bin tl olsa böyle şeyler alabilirdim.
0
himmet dayi
(04.11.17)
Siteden kitaplığa baktım.
Masif gül ağacından yapılmış, lake boya, demir profiller toz boya. Bu ürün evladiyelik denilen cinsten, kaliteli bir ürün.
İmal edilen yer ağacın anavatanı olan Hindistan. Malum, ucuz işçilik ve malzeme bölgesi.
Satışa sunan firma Otto Group. Bu yılki e-ticaret hacmi 10 milyar euro civarı.
Yorumlarsak;
Evladiyelik ürün almak artık rafa kalktı sayılır, özellikle pahalı ürün alabilenler için hiç geçerli değil. Bunu eledik.
Kitaplığın mal oluşu bütün giderler dahil 500 lirayı geçmez diye düşünüyorum. bi o kadar da kar marjı koy 1000 tl.

Pahalı ürün ve marka olayı statü göstergesi. Yani aynı ürünü birine 300 liraya diğerine 3000 liraya satabilirsin. 3000 lira alıcısı asla 300 liralık mal kullanmaz, kullanamaz. Mahalle baskısı her kesimde var, sadece boyutları değişik.

Ben orta halli biri olarak bu ürünü istersem, keresteciler sitesine gidip gül ağacı veya bulamazsam / keseme uymazsa muadili olan keresteden mesela abanoz ağacından sipariş ederim ve tahminime göre 300-500 arası bi fiyata mal ederek aynı kalitede ürün sahibi olabilirim. Malum biz de Hindistan kadar olmasa da ucuz işçilik ve malzeme bölgesindeyiz.

Yanii kısacası o ürünleri alanlar elbette var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.11.17)
adnan ziyagil filan alıyodur yani.
0
elorelia
(04.11.17)
(5)

hayat bir bilgisayar oyunu olsaydı

bir sevgi faresi jamal
sistem gereksinimleri ne olurdu?4 gb ram intel core duo 2'yle açmaz herhalde.
sistem gereksinimleri ne olurdu?
4 gb ram intel core duo 2'yle açmaz herhalde.
0
bir sevgi faresi jamal
(04.11.17)
seri şeklinde çıkan bir oyun olsa ilk doğduğun zaman ilk yaşlarını kapsayan oyun 4gb ram intel core duo 2 ile low graphics de çalıştırırdı. eğer cd çizik değilse.
0
AlsterWasser
(04.11.17)
@ardacan
aynen. milyarlarca olasılık var. football manager'de bile databaseyi yükseltince bilgisayar kafayı yiyor. düşünsene telefonun çalması, elektriklerin gitmesi, evde hamamböceği görmen, taksinin kısa mesafeye almaması vs. yapay zeka at koşturuyor valla, herkes kafasına göre.
0
🌸bir sevgi faresi jamal
(04.11.17)
Açmaz ama ben pentiumla oynuyor olurdum :(
0
freetakilir
(04.11.17)
Süper bir optimizasyon olurdu. Bf1 gibi olabilir mesela. 1080ti da açar oyunu 860M de fakat onun aldığı tadı asla alamazsın o oyundan. Sen dümdüz ayrıntısız bir hayat yaşarken o tüm detayları ile hayatın içinde olur. O sniper ile 1000M de sümüğü akan adamı görür, sen uçak süremezsin pc kasıyor diye.
0
gozu acik sevisen yahudi
(04.11.17)
Diğer canlılar olmadan sadece insan olursa; oyundaki her bir insan zihni için 2^100 milyar olasılığın olduğu zihin oluşumunu ( çözümlemesini - bağlantısını) yapabiecek kapasitede sistem gerekirdi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.11.17)
(6)

matematikle ilgili bir soru

sylow
kümeler konusunda m(A) ve s(A) şeklinde kullanılan s ve m harfleri neyin kısaltılmışıdır
kümeler konusunda m(A) ve s(A) şeklinde kullanılan s ve m harfleri neyin kısaltılmışıdır
0
sylow
(03.11.17)
s kümenin İngilizcesi (set) m de orijinali yani Almancası (menge) şeklinde olabilir, kesin bilgi değil.
0
i was made for you
(03.11.17)
hayatımda ilk kez bir şey için tahminde dahi bulunamıyorum.
0
petek
(03.11.17)
s(A) eleman sayisi da m(A) ilk defa duyuyorum. Alt kume sayisi olabilir.
0
imelih
(03.11.17)
Her ikisi de kümenin eleman sayısını vermek için kullanılır. s(A)=m(A)=5 ise örneğin, "A kümesi 5 elemanlıdır." demektir. Harflerdeki farklılık yukarıda bahsedildiği gibi referans alınan dilden kaynaklanıyor olabilir.

Aklın sonradan başa gelmesi üzerine ek: Gösterimin ne anlama geldiğini değil harflerin neyin kısaltması olduğunu sormuşsunuz. Geç fark ettim. Dil fikrine katılıyorum. Bu şekilde dursun madem bu cevap da.
0
olanlaolunmaz
(03.11.17)
m harfi yeni sanırım. bizim zamanımızda yani 70'ler ve 80'lerde s veya n kullanılıyordu.
ben s harfini türkçe eleman sayısından geldiğini düşünürdüm.
n de bildiğimiz "n sayıda" derkenki n, yani kümenin niceli (kardinalitesi) olsa gerek.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.11.17)
m galiba measure'dan geliyor.
s harfinin ne olduğunu bilmiyorum, bir yazısında Ali Nesin de bilmediğini söylememişti.
0
rakicandir
(03.11.17)
(4)

kumaş satın almak

black mamba
gömlek dikmek için kumaş satın almak istiyorum. nereden bulunur bunlar? izmir'de var mıdır? pahalı mıdır? şu markalara kumaş satan yerlere ulaşabilir miyim?
gömlek dikmek için kumaş satın almak istiyorum. nereden bulunur bunlar? izmir'de var mıdır? pahalı mıdır? şu markalara kumaş satan yerlere ulaşabilir miyim?
0
black mamba
(02.11.17)
Altınyıldız var uygun fiyatlı güzelyalı da uygun fiyatlı bursa pazarı var. Kemeraltında da kızlarağasına doğru sol tarafın arkasında kumaşçılar var.
0
fasulyek
(02.11.17)
kemeraltı'na git istemediğin kadar kumaşçı var. ütü sevmem dersen bürümcük tipi kumaş seçersenn ütü derdinden kurtulursun
0
antik depresan
(02.11.17)
elimde bir gömlek ve tişört var. götürsem benzer kumaşları bulabilir miyim?
0
🌸black mamba
(02.11.17)
Bol çeşit ve değişik kalite kumaşçıları toplu halde Kemeraltı arşısında bulursun. Çankaya tarafından gir Hisarönü civarında sorarsın.
Kupon ve üst kalite kumaşlar Hasan İkbal'dedir. Lüks ve pahalıdır. O da Hisarönü yakınında.

Markaların kullandığı kumaş kalanlarını satan yerler var. Biri Karşıyaka çarşısında, mağazanın adını anımsayamadım giderim dersen öğrenirim.

Bursa kumaş pazarı mağazaları hemen her semtte var galiba. Bildiklerim; Karşıyaka, Bornova, İkiçeşmelik. Nispeten ekonomik ürünler olur, f/p oranı makul kaliteli kumaş bulabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.11.17)
(6)

İzmir'e ill kez gidecek birine öneriler

johnnycash
Değerli duyuru halkı,hayatımda ilk defa izmir'e gideceğim. naapsam, neetsem? müze insanıyım. hangi müzeler tırttır? hangilerine gidilir? hangi sokak gezmeye layıktır? saat kulesi demeyeceksiniz umarım. resim heykel, arkeoloji, etnografya müzesi gördüm. başka öneresi olan var mı, lunapark'ından, artı
Değerli duyuru halkı,

hayatımda ilk defa izmir'e gideceğim. naapsam, neetsem? müze insanıyım. hangi müzeler tırttır? hangilerine gidilir? hangi sokak gezmeye layıktır? saat kulesi demeyeceksiniz umarım. resim heykel, arkeoloji, etnografya müzesi gördüm. başka öneresi olan var mı, lunapark'ından, artık ne bileyim leziz lokantasına falan filan. şimdiden teşekkürler.
0
johnnycash
(02.11.17)
doğma büyüme izmir karşıyaka'lı olarak ilk defa gideceğiniz için çok fazla beklentiye girmeyin derim .
midyeleri çok güzel özellikle karşıyaka vapur iskelesinin karşısına geçince sağda sokağın başında ( postane sokağı girişi ) midyeci ahmet var . bayılırsınız .
alsancak pasaport iskelesi yakınında meşhur topçu da çöpşiş yiyebilirsiniz .
ben de müze gezmeyi çok severim yazdıkların dışında efes selçuk yazasım geldi yakın sonuçta .
hatta selçuğa gitmişken selçuk müzesi efsanedir . ben çok beğenmiştim . ve oradan da şirince köyüne geçersin şarap denemeye .
istanbul'da yaşıyorsan ve izmir'e gideceksen mesafelerin kısalığı dikkatini çekecektir. mesela biz iş çıkışı çeşme'ye gidip denizde yüzen insanlardık izmir'de yaşarken . hem çok trafik olmaz hem de insan az .
bir de sokak sormuşsun hilton oteli yakınında sevgi yolu var sağlı sollu kitapçılar takılar birşeyler sergiler olan palmiye ağaçları arasında gezmelik bir yer .
0
devilone
(02.11.17)
Karşıyaka tarafında olacaksan manzarası bakımından Seyir Tepe restoranını tavsiye ederim. Eskiden alkol yoktu. Belki hala yoktur ama bahçesinden manzarası mükemmel.

Bunun yanında gezmek için devilone'a katılıyorum. Selçuk / Efes/ Şirince tarafları görülmesi gereken yerler. Şehrin içinde çok fazla gezilecek, takılacak yer yok.

Gezilesi sokak önerisi olarak da küçük istiklal olan Karşıyaka çarşıya bakabilirsin ama çok beklentiye girmeyin +1
0
himmet dayi
(02.11.17)
Midye+1... İstanbul'daysan eğer, yediklerim midye mi kum mu diye düşünürsün...

Onun dışında aracın varsa Efes'e, Şirince'ye geç yakın nasılsa.
0
lcha
(02.11.17)
folkart ve arkas sanat galerilerinde güzel sergiler var bu ara, onları ziyaret edebilirsiniz. müze seviyorum dediğiniz için söylüyorum, bunlarıda seversiniz büyük ihtimalle. arkas sanat galerisinin olduğu bina zaten kendisi müze gibi. ikiside ücretsiz.

kemeraltında şurda yemek yiyin, şahanedir yemekleri;
www.gevrekandginger.com

abacıoğlu handa yolo art'da bişiler için, mutfağıda iyidir;
www.gevrekandginger.com

bu butik otel kemeraltı'nın içinde, havralar sokağından hemen önceki bir handa, avlusunda mola verebilirsiniz, ordanda havralar sokağına geçebilirsiniz;
www.lagoraoldtown.com

kemeraltı kuyum pide;
tr.foursquare.com

kağıt ve kitap sanatları müzesi, Pablo Picasso, Marc Chagall, Joan Miro, Salvador Dali, Wassily Kandisky, Henri Matisse ve Andy Warhol gibi ünlü sanatçıların eserleri var;
tr.foursquare.com

tcdd müzesi, teşhir ve tanzim vahim durumda olsada en favori yerlerimden birisidir. hemen alsancak garın karşısında, girişi çok belirsiz, dikkatli bakmanız lazım;
www.kulturvarliklari.gov.tr

radyo ve demokrasi müzesi, hemen yanında da aziz vukolos kilisesi var;
www.konak.bel.tr

konak tarafından salepçioğlu camiiye de gidin, barok etkileri taşıyan şahane bir camiidir. süslemeleride yakın zamanda restore edildiğinden, göz alıcı bir renk ahengi var bu aralar.

daha çokkkk yazarımda, izmir'de yapacak bir şey yok denilince şaşkınlığımdan hızlıca bunları yazdım şimdilik. bu yazdıklarımın en az 5 katı daha yer, butik müze, tarihi sokak vesaire yazabilirim. beklentilerinize ve şehri nasıl deneyimlemek istediğinize bağlı, çok çok daha fazlası var.

efes gezilmeli doğrudur, müzeside yenilendi ayrıca.
0
Phoebe
(02.11.17)
+
İzmir Kadın Müzesi - Basmane
Neşe ve Karikatür Müzesi -Alsancak Kıbrıs Şehitleri Cad.
Mask Müzesi - Alsancak
Basın Müzesi - Basmane
Göç ve Mübadele Müzesi - Buca
Radyo ve Demokrasi Müzesi -Basmane
Tarım ve Makineleri Müzesi - Bornova

Yakınlardaki bazı müzeler:
Tales Matematik Müzesi - Aydın
Key Otomobil Müzesi - Torbalı
Asklepion- Bergama

Gezilecek görülecek bazı yerler:
Asansör ve Dario Moreno sokağı - Karataş (Körfez manzarası için akşam saatlerini tercih edin)
Kemeraltı Çarşısı, ara ve paralel sokaklarına girin. Kesteli yokuşu, Havra Sokağı, Şadırvanlar, Kızlarağası Hanı, Hisar Camii...
Karşıyaka'da Latife Hanım Anı evi, Zübeyde Hanım Anıt Mezarı

Eski İzmir esintileri için:
Konak Varyant bölgesi, Damlacık yokuşu ve antik roma yolunun da bulunduğu alan komple gezilebilir.
www.mgkmedya.com
Basmane Garı ve civarı
Buca kasaplar meydanı, Buca laventen köşkleri
Alsancak Garı ve Kıbrıs Şehitleri arasındaki bölge,

Doğa - dinlence - piknik
Buca gölet, Doğal yaşam parkı, Çiçekli Köy, Şirince, Balçova teleferik, Balçova Termal'de ılıca, İnciraltı kent ormanı...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.11.17)
Yazilabilecek her seyi hayat aklini konusacak... kisisi yazmis. Altina imzami atarim. Bergama'ya gelecekseniz, ben gezdiririm sizi.
0
janderzel zartanyan
(03.11.17)
(8)

yatak, baza, baza basligi aldim ama baza basligi cok mu gerekli?

buenosdias
100 lira da o tutmus; ama o paraya canak, comlek alirdim. sizce yatak basligini iade edeyim mi?
100 lira da o tutmus; ama o paraya canak, comlek alirdim. sizce yatak basligini iade edeyim mi?
0
buenosdias
(31.10.17)
Basliksiz cok kotu duruyor ve beni rahatsiz ediyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.10.17)
Hocam yastıklarla filan tutabilirsin ama bence olmasında bir zarar yok. Hatta ben çok kolumu çarptığımdan iyi oluyo olması :D
0
lcha
(31.10.17)
ben senelerdir başlıksız kullanıyorum rahatsız eden bi kısmı yok
0
jedilance
(31.10.17)
Ben kitap okurken sırtımı yaslamayı sevdiğim için başlık kullanıyorum. Ama böyle bir kullanımınız yoksa, sadece görüntü için aldıysanız iade edebilirsiniz belki.
0
fotrsapka
(31.10.17)
Duvardan soğuk gelir, kafan üşütmesin.
0
Tutkun
(31.10.17)
Kafa yaglari duvara bulasiyormus basliksiz. Arkadasimin annesi soylemisti :D
0
rusyalı kozmonot
(31.10.17)
ben başlık sevmiyorum, birincisi ekstra yer kaplıyor odada. büyük ve hantal duruyor. ikincisi de dediğin gibi gereksiz masraf. onun yerine iki uzun yastık alıp yatağın baş tarafına koysan daha güzel ve modern durur. hem daha kullanışlı.
şunun gibi
3.bp.blogspot.com
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
Çok gerekli değil, çanak çömlek kadar hiç değil. İade et.
Daha ekonomik altarnatifler de var sonra elin erince şık bişey de ayarlayabilirsin. Hem sana özel olur hem bazılar daha kullanışlı bile oluyorlar. Yatak başlığı yapmak zor bişey değil. Çok fazla sayıda ve ekonomik yelpazede seçenek var.
mesela;
www.homify.com.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.10.17)
(8)

Felsefede "doğru" nasıl tanımlanıyor?

gezegen olan pluton
SB.
SB.
0
gezegen olan pluton
(31.10.17)
"adam diyorsa dogrudur koca profesorden iyi mi bileceksin?"

seklinde.

saka bir yana, "dogru" tanimi felsefede en cok tartisilmis konulardan biridir, cok cok genis bir alan ve farkli akimlar var. "boyle tanimlaniyor" demenin mumkunu yok kisaca.
0
robokot
(31.10.17)
kime gore dogru ya? bu ne genis bir soru. aristoteles'e gore mi? bergson'a gore mi vs vs
0
mula
(31.10.17)
ooooohoooo.

öncelikle bu linkteki yazının sana epey yardımı dokunacağını düşünüyorum

pbs.twimg.com

sonralıkla o sorunun cevabını okuyarak bulman lazım. bunun için pusula benzeri bir yöntemle yazılmış kitaplara (ya da makaleler de olabilir emin değilim hangisi) rastlamıştım. şöyle başlıklar vardı (başlıkları uyduruyorum şu an):

- antik yunan felsefesinde doğru kavramı
- postmodern dönemde doğruluk ve anlamlılık

kısacası, alcan okucan kim ne demiş neye göre demiş.
0
dafaisss
(31.10.17)
dogrunun taniminin olmadigi dogru mu?
0
robokot
(31.10.17)
Hangi doğru?
0
fever
(31.10.17)
Epistemoloji incelemen konu ..
0
sonhakan
(31.10.17)
Felsefe esas itibarıyla doğruluğu arama çabası.
Felsefe hangisi doğru diye yaklaşmaz, doğruluğun ne olduğunu, doğruluğun niteliğinin doğasını araştırır.
Eskiden iki ayrı açıdan ele alınıyordu, varlıkbilgisel ve bilgikuramsal şeklinde. Varlık konusu elendi şimdi genel kabul gören görüş bilgi.
Bilgi inançtan farklı olarak önermelerin kuramların vb. bir niteliğidir ve doğrulanabilir veya yanlışlanabilir olması gerekir deniyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.10.17)
(bkz: tutarlı)
0
sarper361
(31.10.17)
(8)

80ler nasıldı?

oddyseus
95li bir bebeyim. ve dizilerde filmlerde portrelenen 80ler atmosferine bayılıyorum. araçlar, müzkler, kıyafetler, saç stilleri. zaten insanlığın en üst seviyesine çıkmışsınız neden değiştirdiniz tüm alışkanlıklarınızı?yoksa gerçeklikten uzak bir 80 havası mı aşılanıyor bize bu dizilerde?mesela bir ö
95li bir bebeyim. ve dizilerde filmlerde portrelenen 80ler atmosferine bayılıyorum. araçlar, müzkler, kıyafetler, saç stilleri. zaten insanlığın en üst seviyesine çıkmışsınız neden değiştirdiniz tüm alışkanlıklarınızı?

yoksa gerçeklikten uzak bir 80 havası mı aşılanıyor bize bu dizilerde?

mesela bir örnek: stranger things
0
oddyseus
(30.10.17)
biz değştirmedik bir baktık değişmiş :/
0
sta
(30.10.17)
81 doğumluyum. 80'ler çok güzeldi.Müzikleri olsun,insanlar arası ilişkilerin bozulmamış olması olsun,şehirlerin daha insani olması olsun her şeyiyle dört dörtlüktü.Sanki kaynaklar kısıtlıydı ama her şeyin kıymeti daha iyi bilniyordu gibi.

Bu arada ben asıl şu 90'lar nostaljisine çok şaşırıyorum.İddiam o ki Türkiyenin en karanlık ve sorunlu zaman dilimi 90'lardır.
0
turkuaz
(30.10.17)
80lerde oyle diziler yoktu, tek kanal vardi trt o da gece 12 gibi istiklal marsi calar kapanirdi. gece tv falan yoktu yani. cogu evde telefon bile yoktu nasil yasiyorduk aklim almiyor. babani aksam yemegine bekliyorsun mesela, iste mesaiye kalmis olsun, haber alma ihtimalin yok bekle ki gelsin. biriyle randevulasacaksin mesela, son bulusmada randevulasman lazim ki bir dahaki sefere gorusebilin. yoksa gorusmek icin birbirinizi bulmaniz gerek. ilginc ya

90lar daha civcikliydi ozel kanallar falan geldi telefon melefon geldi. internet geldi sonlarina dogru iyiydi yani.
0
robokot
(30.10.17)
80'ler Türkiye ve Amerika'da çok farklıydı. Ben direk görmesem de hayat ve medyadaki etkilerinden biliyorum. Amerika'da 80'ler yeni finans kapitalizminin ve teknolojinin atılım çağıydı. Türkiye ise darbenin tramvasından yeni yeni çıkmaya çalışan, neoliberalizm'in yeni doğmuş bebeği gibi karmakarışık bir şeydi. Bir yanda umutlar, bir yanda disko, uyuşturucu, bankerler, reklam filmleri, mcdonalds...

Ama 90'lar başka bir alemdi ama. Onun canlı tanığıyım :)
0
otonomo
(30.10.17)
80'lerde insanlar çok daha ufak ve izole bir dünyada yaşıyordu. düşünsene internet yok onlarca tv kanalı yok. dünyayı birkaç radyo ve devletin işlettiği tek televizyon kanalından takip ediyorsun. geri kalanı gazete ve dergiler. pazar günleri fazladan bir gazete daha alınırdı mesela. hayat şimdiki gibi bizim isteğimize uymaz biz ona uyardık. sabah sinemasi, pazar akşamı sineması. izlemek istiyorsan o saatte orda olmalıydın. başka şansın yoktu.

ilginç gelebilir ama bilgisayar kullanmayı ve programlamayı bile dergilerden kitaplardan öğrendi 80 kuşağı.
0
orpheus
(30.10.17)
Ne tarafından baktığına göre çoook değişiyor 80'lerin gerçekliği.

Ben 1983 doğumluyum, 80'li yıllara dair çok hatırladığım şey yok. Son birkaç yılını iyi hatırlayabiliyorum ama başka bakış açılarını anlatabilirim.

Abim ve kuzenim metalciler. Kuzenim ilk üniversite heavy metal gruplarından birini kurduğu için Hürriyet'e çıkmış. Onun küpürünü hala saklar. Abim de ilk lise metal müzik gruplarından birindeydi. Onlar için altın çağ gibi bir şeydi. Müziksel açıdan bakıldığında Serpil Çakmaklı bir filmde şöyle diyor 'Az parası olan arabesk, biraz parası olan türkü, parası olan pop dinliyor' diye. Tam böyle bir segmentasyondan bahsedemesek bile gerçekten müzik sosyoekonomik sınıfı net bir şekilde belli ediyordu. Arabeski zenginler ve şehirliler çok fazla dinlemezdi mesela.

Babam eski solculardan. Ona 80'ler deyince böyle nostaljik şeyler yaşamıyor; çünkü ona 80'lerin hatırlattığı şey arkadaşlarının ölmesi, kaybolması, işkence görmesi, hapse girmesi. Aile dostlarının işkenceler sonucu hasta olması veya ölmesi. Babam ve Oğlum'da olanları çevremizde çok gördüm ama hayal meyal hatırlıyorum. Geçenlerde Seksenler dizisine kuzenim 'Çok güzel yapmışlar, tam da böyleydi' derken babam 'Hiç de böyle değildi, acılar içindeydik' derdi. Bugünkü kadar olmasa da totaliter bir ortam vardı. Çocukluğumdan hatırladığım şeylerden biri kitapları saklamamız, Zülfü Livaneli ve Ahmet Kaya'yı gizli gizli dinlememiz, 'Çocuktan al haberi' olmasın diye bana sıkı sıkı 'Bunları dinlediğimizi, okuduğumuzu kimseye söyleme' tembihleri. Zülfü Livaneli zamanında Rumeli Hisarı Konseri vermişti de, babam 'Hey gidi, biz gizli gizli dinlerdik. O gün bunu sakladığımız kişiler şimdi biletleri satın alıyor. Zaman ne garip' demişti.

Abime sorduğunda yeni dünyaya açıldığımız için, daha doğrusu dünya bize açılabildiği için her şeyin yeni bir keşif olduğu ve heyecan verici bir dönem.

80'ler anladığım kadarıyla hem gelişmede hem yozlaşmada çok atılım yaptığımız bir dönem. Küreselleşmeye kendimizi açmamızla birlikte bir yandan tüp kuyruğu, yağ kuyruğu gibi kavramlar hayatımızdan çıkarken ve bu konularda belirli refaha kavuşurken, diğer yandan İngilizcenin Türkçeye saldırısının, İngilizce kelimelerin Türkçe cümlelere serpildiği dönem. O yozlaşmayı en iyi bu skeç anlatıyor sanırım.
www.youtube.com

Amerika'dan farklı olduğumuz gerçek. Bunun en büyük kanıtı da şu. Y jenerasyonu veya millenial dediğimiz jenerasyon Amerika'da 1981 doğumlulardan başlıyor ama Türkiye'nin sosyal yapısında bu jenerasyon 1988-1989 gibi başlıyor. İki ülkedeki dinamikler çok çok farklı ama herkesin birbirinden haberinin olup aynı modanın dünyanın aynı anında yaşanması sürecinin başladığı dönem olabilir.

Giysilere, makyajlara bakıldığında '100 years of Beauty' videolarında görülüyor ki 80'lerin modası dünyayı kasıp kavurmuş ve dünya da yeni yeni bir şeyleri keşfediyor. Her şey parlak parlak, makyajda neon neon binbir renk, her şey çok cesur.
i.pinimg.com
ghk.h-cdn.co
Şu mavi far-pembe ruj ikilisi kabuslarıma girer. Ayrıca, aynı ikiliyi 10 yıl öncesine kadar gelinlerde yapıyorlardı ara sokak kuaförlerinde.
3.bp.blogspot.com
Bazen uyumlu bazen uyumsuz. Şu en sağdaki kız gibi geziniyordum ben.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
Modada zaten 80'ler abartı, 90'lar basitlik olarak belirtilir. 90'lar 80'lere tepki olarak doğmuş gibi bir anda. Aynı şekilde, güzelik anlayışı 80'lerde biraz daha etli butlu ve dişiyken, 90'larda 'heroin chic' modası ile çok zayıf ve androjenik kadın geldi. Aradaki fark şöyle oldu.
i.dailymail.co.uk
i.dailymail.co.uk
s-media-cache-ak0.pinimg.com
cdn1.lockerdomecdn.com
2010'da ise durum şöyle
greatist.com
www.racingfashion.com.au
0
aychovsky
(30.10.17)
Yaşarken filmlerde portrelenen atmosfer gibi değildi. Benim için 60 lar ikincil olarak 70'ler gibisi yok. Çünkü 60'lar çocukluğum 70'ler gençliğim.

80'ler ise darbe sonrasının çok ağır acıları yaşanırken hiç bir şey olmamış, olmaya devam etmiyormuşçasına yaşanılan zaman dilimiydi. Hiç unutmam, o dönemde patates zammı haberi için bile bir gazete cezalandırılmıştı. öte yandan kolay para kazanma olanakları vardı, malum özal dönemi...

İnsanlar arası ilişkilerin bozulmaya başladığı yıllardı. Gammazlıklar oldu, güvensizlikler başladı. Öncesinde Ecevit'çi, Demirel'ci, Erbakan'cı aileler bir araya geldiğinde şapka kadayıf karaoğlan der tatlı tatlı şakalaşırlardı. Asla ilişkilerinin merkezinde siyaset olmazdı. İnsanlık, komşuluk, akrabalık ilişkileri ön planda olurdu. Şehirlerde apartman hayatının yaygınlaşmaya başlaması ve kadınların çalışma hayatına girişiyle komşuluklar eskisi gibi olmamaya başladı. Ben gelin gittiğim apartmanda 1 komşumla görüşüyordum. Diğerleriyle merhaba merhaba seviyesindeydik. Bayramlar keza eskisi gibi değildi. Herkes tatile kaçmaya başladı. Diziler bu yönü anlatmadan daha eskiden kalan durumları sergiliyor bu nedenle eskiyi bilen biri olarak bana pek bir anlam ifade etmiyor. Eskisi hakikaten çok güzeldi.

Müzik konusunda otorite değilim ama 80'lerin müzikleri iyiydi diyemem. Ban hala 60'larda 70'lerde dinlediğim müzikleri dinlemektan zevk alıyorum, benim özelimde 80'lerden çok az parça bu güne gelebildi.

Kıyafetlerse tam bir faciaymış. Giyerken bize öyle gelmiyordu tabii. Ben terziyim eski zaman burda dergilerinden sadece 80'leri kullanmıyorum, kutulayıp kaldırdım. 60'ların kalıpları daha zarif, 70'ler daha özgür 80'ler facia. Eski kitap dergi satan yerede de 80'lerin moda dergileri ellerinde kalır kimse almaz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.10.17)
Bu konu, pek çok bilimsel araştırmaya da konu olan bir olgu. Şu entry'de güzel bir derlemesi var;

eksisozluk.com
0
sarap dumani
(30.10.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.