Giriş
(5)

Sigorta mevzuları

beholderrulez
yurtdışında bir firmayız. TR'de bir kaç freelancer çalışanımız var. Onlara sigorta yapmak istesek aylık kişi başı masrafımız ne olur? Bir de bunu oradaki adi komandit şirket (bizle alakası yok kardeşimin) firması üzerindne yaparsak onların kaybı yada kazancı ne olur. (masrafı biz ödeyeceğiz tabiki)
yurtdışında bir firmayız. TR'de bir kaç freelancer çalışanımız var. Onlara sigorta yapmak istesek aylık kişi başı masrafımız ne olur? Bir de bunu oradaki adi komandit şirket (bizle alakası yok kardeşimin) firması üzerindne yaparsak onların kaybı yada kazancı ne olur. (masrafı biz ödeyeceğiz tabiki)
0
beholderrulez
(22.08.17)
genelde sigorta + 3 aylık gelir vergisi olarak yapıyorlar bu işi.
şu an için;
SGK İŞÇİ PAYI (%14) 248,85
İŞSİZLİK İŞÇİ PAYI % 1 17,78
GELİR VERGİSİ TUTARI %15 226,63

toplam: 493,26 ödersen yeterli olur.
0
rhan
(22.08.17)
Kazancını ne kadardan göstereceğinize göre değişir. Asgari ücretten gösterirsen 1777.50%32,5=577,69
Artı 226,63 gelir vergisi var.

Kazancı artırdıkça maliyet de orantılı olarak artar.
0
kumulatifvergimatrahi
(22.08.17)
@rhan işveren paylarını eklememişsin. %17,5 daha eklemelisin.
0
kumulatifvergimatrahi
(22.08.17)
asgari ücret göstersek +800 vereceğiz yani öyle mi? maşallah
0
🌸beholderrulez
(22.08.17)
işveren ve işçinin durumları 687 teşvik kanununa uyuyorsa ssk payını devlet ödüyor. işkur vasıtasıyla işe giriş yapılıyor. bi araştırın isterseniz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.08.17)
(4)

Etiket izi

antalya12
Merhabalar.Yeni aldığım terliğin içindeki etiketi sökünce yapışkanı kaldı. O yapışkan kısmı nasıl çıkarabilirim tavsiyesi olan? Terliğin içi nubuk gibi.
Merhabalar.
Yeni aldığım terliğin içindeki etiketi sökünce yapışkanı kaldı. O yapışkan kısmı nasıl çıkarabilirim tavsiyesi olan? Terliğin içi nubuk gibi.
0
antalya12
(22.08.17)
Yağ yada krem sürülebilir ama kötü yapabilir çok emin olamadım. Küçük bi kısmında deneyin isterseniz
0
hernezıkkımsa
(22.08.17)
Pudra dökün, zamanla gidiyor.
0
kullanıcıadımbuolsun
(22.08.17)
saç kurutma makinesiyle ısıtın, yumuşayınca bi bez veya kağıt havlu gibi bişeyle aldırın.
nubuk ıslanmaya gelmez, kirlenince silgiyle temizleyin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.08.17)
O zamanla gidiyor. Birkaç kez tüylü çorapla giy, tüyler o kısma yapışıyor ve yapışkanı gidiyor.
0
i m cool with that
(22.08.17)
(4)

yemek ve sağlık sorusu (buğday)

Sour
ben bu buğdayı kiloluk alıp biraz haşlayıp kinoa gibi yoğurtla falan karıştırıp yiyorum. buğdayı bu şekilde tüketmek yararlı mı ya da ekmeğe göre daha mı az zararlı. diğer karbonhidratlara göre esmer makarna ve esmer pirince göre veya bulgulara göre nasıldır? buğday üzerine bildiklerinizi anlatırsan
ben bu buğdayı kiloluk alıp biraz haşlayıp kinoa gibi yoğurtla falan karıştırıp yiyorum. buğdayı bu şekilde tüketmek yararlı mı ya da ekmeğe göre daha mı az zararlı. diğer karbonhidratlara göre esmer makarna ve esmer pirince göre veya bulgulara göre nasıldır? buğday üzerine bildiklerinizi anlatırsanız sevinirim. hatta tariflere de açığım.
0
Sour
(14.08.17)
Önemli olan tüketim miktarı her şeyden önce. Bana göre bir öğünde 60 gr ı aşmamalı. Onun dışında zararlı olduğunu düşünmüyorum.
0
soyut park
(14.08.17)
Ayrıca neden hanımlara soruyorsunuz yalnızca. Beyler bu konuda fikir beyan edemez mi?
0
soyut park
(14.08.17)
Duyuru hanımı değilim ama buğdayla ekmek aynı şey, haşlayıp yoğurtla yemen bir şey değiştirmez. Onun dışında, makarna durum buğdayından elde edilen bir ürün, glisemik indeksi klasik buğdaya göre 30 puan civarı daha düşük; Pirinç de gluten taşımadığı için diğerlerinden ayrılıyor, esmer pirinç olması da glisemik indeksini düşürüyor. Ha klasik pirinç olsaydı glisemik indeksi tavanda dolaştığı için çok tercih etmezdim ama esmer pirinç ya da özellikle basmati pirinç baya kaliteli ürünler. Bulgur da yine buğday işte. Bu saydıkların arasından ben tercih yapacak olsaydım esmer pirinci seçerdim. Hem glisemik indeksi düşük hem gluten içermiyor.
0
angelus
(14.08.17)
Buğdayı o şekilde yemek normal şartlarda zaralı değil. Normal şartlar; dengeli beslenme + hareket.
Her öğünde 4 ana besin grubundan yiyorsan ve aktifsen canının istediğini istediğin kadar (abartmadan tabii) yiyebilirsin.
Aldığın buğday aşurelik buğdaysa ruşeymi alınmış ve ısıl işlem görmüştür. Ruşeym buğdayın en kıymeyli yeri. (genel olarak tohumlar kıymetlidir meyveler tohumları beslemek için oluşur.) Ruşeymi alınmamış buğday bulabilirsen daha besleyici olur.
Isıl işlem görmesinin bi zararı yok daha çabuk piştiği için artısı var.

Ekmek için kullanılan unların çoğunda beyazlatıcı madde oluyor, bazılarında boya vs oluyor. Buğday ekmekten daha güvenli.
Bulgurla buğtay arasında bi fark yok, aynı şeyin kırık hali. Esmer prince göre nasıldır bilmiyorum, pek prinç tüketmem.

tarif önerileri:
en birinci tarif : keşkek :) yanına yaz turşusu.
çorba çeşitleri: şehriye ve prinç yerine haşlanmış buğdayla yapabilirsin.
salatalarda çeşni olarak kullanabilirsin. buğday salatası yapabilirsin.

İşlem görmemiş buğday alıp çimlendirebilirsin.(Aşurelik buğday çimlenmez) çmleri ister sık suyunu iç ister salatalara koy.

kiloluk aldığın zaman hepsini haşlayıp kullanacağın kadar torbalayıp dondurabilirsin. ben o şekil yapıyorum pratik oluyor.
haşlama yöntemi olarak da ekonomik bir tarif vereyim. ocak boşa yanmasın :)
sabahtan buğdayı ıslat, 1-2 saat aralıklarla suyunu değiştir. akşam büyük bir tencereye buğdayıve üzerini 2-3 parmak geçe suyunu koy, bir iki taşım kaynat.
Sabah buğdayı ıslatırken dndurucuya büyükçe kaplarda su koy. akşama kadar su iyice soğusun.
Buğday bir iki taşım kaynadıktan sonra ocağı kapat, soğuk suyu tencereye boca et. kapağını kapat. Sabaha buğdaylar yenme kıvamına gelir.

edit: buğdayın şırası da güzel olur, sevebilirim dersen bi dene.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.08.17)
(3)

aşırı sinir

jeoparty
ya arkadaşlar nasıl sinirlenmiyorsunuz? yada sinirinizi nasıl bastırıyorsunuz? trafikte nasıl sakin kalıyorsunuz bana açıklayın? yol yordam gösterin ? ya katil olucam ? yada kıçımdan şişlicekler beni trafikkte:) trafikte inanılmaz saygılı bi insanım, sol şeridi mümkünse kullanmam, çok hız yapmam.
ya arkadaşlar nasıl sinirlenmiyorsunuz? yada sinirinizi nasıl bastırıyorsunuz? trafikte nasıl sakin kalıyorsunuz bana açıklayın? yol yordam gösterin ? ya katil olucam ? yada kıçımdan şişlicekler beni trafikkte:)


trafikte inanılmaz saygılı bi insanım, sol şeridi mümkünse kullanmam, çok hız yapmam. insanlara yol veririm, asla magandalık yapmam. böyle bir insanım fakat bi anda karşı taraftan gelen bir durum ile hulka dönüşüyorum.
örnek veriim , şehirler arası yoldayım 120-130 arası yolda gidiyorum. önümdeki araba ile 1-2 araba mesafese bırakırım herzam, aynadan baktım tek kabin kasalı bi transit, makas ata ata geliyor. önümüzde de ışıklar var insanlar duruyor. benim önüme giripte tehlikeye sokmasın diyerekten az bira z hızlandım. öndeki araçla mesafe kapandı ve herkesle beraber yavaşladım. tam o anda 1 araç zor gireceği yere bu çat attı makası önme daldı durdu. o an çıldırdım solum boş. makas atıcak bi durum yok ışıklarda duruyoruz. çıldırdım tabi. heme nsola geçtim camı indirdim birader napiyon ? bu kamyonetle makas mı atılır dedim. el kol hareketi yaptı bastı gitti. solda kaldım baya bi fark açtı gitti. neyse ben tabi arabanın içinde çıldırmış vaziyetteyim ailem de var. sakinleştirdiler beni falan. neyse bi mola verelim dediler 10 dakka sonra falan. neyse ileride bi dinleme tesisine girdik. bi bakarımki o transit. adamlar arabadan iniyo. ya ben hangi ara indim hangi ara koştum adamlara hatırlamıyrum .ağız burun girdim 2 adama. 3-4 kişi zor durdurdu beni. ya sakinleşmiorum. bırakın beni diyorum tamam uzaklaşıyoruz. beni bırakıyolar bidaha...ya öldürücem adamları boğazını sıktım bırakmıyorum.. sonra ne kadar yanlış olduğunu farkediyorum. sadamın silahı oolsa sıkar. bu durumu nasl atlatıcam ben yol gösterin. herzaman saygılıyım sakin insanım, ama bi anda o canavar ortaya çıkyor arkadaş. psikoloğa mı görüneyim? yada sakinleştirici mi layaımm ? sizin yöntemleriniz var mı ?
0
jeoparty
(14.08.17)
Öfke kontrolü çalışman lazım, kendin başaramıyorsan yardım alabilirsin.
Şöyle düşün; adam trafikte birilerine zarar verebilecek davranışta bulunuyor sen ona kızıp trafik dışında aynı şeyi yapmış oluyorsun. Aslında ona dönüşüyorsun. Bu düşünce seni büyük ölçüde durdurur.
Amaç ona ders vermek, yaptığının bedelini ödetmekse daha akılcı yöntemler bulunabilir. Mesela trafik ihbar hattı var ama ne kadar işlevsel bilemiyorum. İşlevsel değilse bile takibini yaparak konuyu taze tutarak filan işlevsel hale getirilebilir.
www.egm.gov.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.08.17)
ben mesela bu dediklerinle karşılaştığımda vay öküz diyip yoluma devam ediyorum müziğimi dinliyorum. Sinirlenmesine bende sinirleniyorum. Ama kontrolü kaybetmiyorum.

Öfke kontrol bozukluğun var gibi duruyor. Yardım almanı öneririm. Bu öfkeni kendi kendine bastırmaya çalışmakta kötü sonuçlar doğuruyormuş, yönetmeyi öğrenmek gerekiyormuş diye biliyorum.

Şimdiden geçmiş olsun.
0
zimbirik
(14.08.17)
Aynıyız dostum.!
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(14.08.17)
(6)

Küvetin çamurlar ve otlar yüzünden tıkanması

Cursed Chico
Kirli bir odayı temizledim ve en az 10 kez lavano açıcısı kullandım. Tıkandı çünkü kaç kez.kirli suyu dökmeyi sevmiyorum klozete. O yüzden küvet kolay geliyor.Lavabo açıcısı kıl tüyleri eritiyor ama çamur vs kalıyor, geri fışkırıyor kğüvete. Kısır döngü gibi oluyor. Elle tek tek almak da zor o çamur
Kirli bir odayı temizledim ve en az 10 kez lavano açıcısı kullandım. Tıkandı çünkü kaç kez.

kirli suyu dökmeyi sevmiyorum klozete. O yüzden küvet kolay geliyor.


Lavabo açıcısı kıl tüyleri eritiyor ama çamur vs kalıyor, geri fışkırıyor kğüvete. Kısır döngü gibi oluyor. Elle tek tek almak da zor o çamurları.


Jel şeklindekileri daha mı etkili olur bu şeyleri eritmede, napabilrim?
0
Cursed Chico
(14.08.17)
bi tesisatçı çağırıp düzgün şekilde açılması lazım boruların, lavabo açıcılar açamaz o kadar çamuru.
spiral bir teli sokuyorlar, o şekilde boruyu temizliyorlar. başka türlü baş edemezsin.
0
hosein
(14.08.17)
Klozetin boru çapıyla küvetin boru çapi yapısı aynı değil, sevmesen de klozete dök bundan sonra.

Tesisat malzemeleri, japon pazarı gibi yerlerde hosein'in bahsettiği spiral teller satılıyor. onlardan al bi tane çok pahalı bişe değil. denersin açılmazsa tesisatçı çağırırsın
Bir de bol su döküp pompayla çekersen boruyu tıkayan çamur pislik filan kıpırdar suyla akıp gider. Önce pompa dene sonra spiral olmadı tesisatçi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.08.17)
Trollziya +1. Yaşanmıştır sırf komşunun senin gibi davranması nedeniyle bizim evi bok bastıydı zamanında. Sonrası inşaat zaten.

Klozete dök+1
Kendi kendine açıcı kullanıp durma boruları eritirsin +1
0
lcha
(14.08.17)
benim aklıma takılan sıçtığımız yere neden kirli suyu dökmeyi sevmiyorsunuz? Klavuz teller var. nalburda olur. Bununla deneyin

st1.myideasoft.com
0
hononu
(14.08.17)
Klozete dök, basina is acacaksin.
0
chitosan
(14.08.17)
neden kirli suyu sıçtığınız yere değil de banyo yaptığınız yere dökmeyi tercih ediyorsunuz? Pompayla deneyin
0
zimbirik
(14.08.17)
(21)

Bugün benim doğumgünüm!

megalomaniac
Kutlar mısınız ponçikler, hep başkaları yapıyodu özeniyodum, sıra bende :)))
Kutlar mısınız ponçikler, hep başkaları yapıyodu özeniyodum, sıra bende :)))
0
megalomaniac
(14.08.17)
mutlu mutlu yıllara :)

kadıköy merkezdeysen bir doğum günü hediyesi verebilirim :P
0
runagain
(14.08.17)
(: olur öyle
0
herp
(14.08.17)
DGKO!
0
Lim5
(14.08.17)
Mutlu yıllar ^^
0
eazy
(14.08.17)
Kutlu olsun o halde! :)
0
yaraticinick
(14.08.17)
Güzel yaşlara bebiş
0
balpolen
(14.08.17)
nice çılgın yıllara :)
0
acckr
(14.08.17)
kutlu olsun!
0
blatta hiberna
(14.08.17)
Kutluyorum uzo iciyoruz arkadaşımla, senin şerefine olsun bu kadeh. Mutlu yıllar. :)
0
old possum
(14.08.17)
iyi yaşların olsun!
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(14.08.17)
Doğum günün kutlu olsun. Yaşın kaçsa, bir o kadarından 3-5 tane ve güel güzel yaşayasın!
0
aychovsky
(14.08.17)
Şimdilerinin hepsi hep huzurlu ve sağlıklı olsun.
0
yaren
(14.08.17)
Mutlu Yıllar! :)
0
sanquis
(14.08.17)
aa aynı gün doğmuşuz! kutlu olsun, güzellikler getirsin yeni yaşımız :)
0
cherokee rose
(14.08.17)
Benimde doğum günüm ya.ikimizde dogüm günü kutlu olsn
0
all girls dream
(14.08.17)
Mutlu yıllar canım! :)
0
Polaroid
(14.08.17)
doğum günün kutlu olsun :)) <3
0
elorelia
(14.08.17)
nice mutlu senelere, yaşlara...
0
silah taciri
(14.08.17)
BRAVO cok guzel dogmussun tebrikler :)
0
safepassage
(14.08.17)
Doğum günün kutlu olsuun :) Yeni yaşında güzel günlerin çok bol olsun :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.08.17)
Hepiniz çok tatlışsınız çookk teşekkür ederim :)
@runagain İstanbul'da değilim malesef ama senin adına kendime 1 çatal daha yediririm sfgjklş
@oldpossum yarasın :)
@cherokee rose ve @all girls dream size de mutlu yaşlar bebişlerr
0
🌸megalomaniac
(14.08.17)
(26)

nicklerinizin sizler için anlamları nelerdir detaylı yazarsanız sevinirim

yorgunum
nicklerinizin sizler için anlamları nelerdir detaylı yazarsanız sevinirimrumuzlarınızın sizler için anlamı nelerdir yazacaktım benim kuşağım rumuz kelimesini kullanır ama önceki ilanlarımdan birinde sitenin yaş ortalamasının 20 yaş 30 yaş arası olduğunu anladığımdan onların diliyle nick yazdım.bu so
nicklerinizin sizler için anlamları nelerdir detaylı yazarsanız sevinirim

rumuzlarınızın sizler için anlamı nelerdir yazacaktım benim kuşağım rumuz kelimesini kullanır ama önceki ilanlarımdan birinde sitenin yaş ortalamasının 20 yaş 30 yaş arası olduğunu anladığımdan onların diliyle nick yazdım.

bu soruda öğrenmek istediğim cevaplar şunlar nickinizin anlamı ne, o nicki hangi haleti ruhiye ile aldınız, o nickin sizin için özel bir anlamı var mı ya da o nicki hayattaki hangi yaşanmışlık sonucu bilinç altınız size aldırdı.

son ilanlarımda olduğu gibi soruma gene önce ben cevap yazıyorum

yorgunum rumuzunu aldım çünkü gerçekten yorgunum ruhen yorgunum, ülkenin her geçen gün daha kötüye gitmesinden ve düzelme olasılığının olmamasından, insanların her geçen gün daha menfaatçi ve duyarsız olmasından, hiç bitmeyecek cehaletten ve daha birçok sebepten çok çok yorgunum.
0
yorgunum
(12.08.17)
erik satie'yi seviyorum. daha önceki nicklerim de genellikle roman karakterleri idi.
0
eriksatie
(12.08.17)
Sevdiğim bir filmden geliyor; www.imdb.com
0
harvey
(12.08.17)
Cunku kadife bir sabah gibiyim (*-*)/
0
velvetmorning
(12.08.17)
"epinizi düğerim"

youtu.be
0
attirmayin makedonun kafasini
(12.08.17)
kayıt esnasında bir nick düşünürken şunu dinliyordum.
www.youtube.com
olaylar gelişti.
0
filteria
(12.08.17)
kayıt esnasında kütüphanedeki en yakın kitap buydu. hayatımla da doğru orantılı aslında :)
0
yüzyıllık yalnızlık
(12.08.17)
Bağlantısını vereceğim entry'de yer alanı olduğu gibi kopyalayıp yapıştırıyorum: eksisozluk.com

"Bundan yıllar yıllar evvel, lise zamanlarında, sırf üniversite sınavına çalışmayı geciktirmek adına dört arkadaş, seçtiğimiz popüler bir animeye başladık. (bkz: ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler)

Gel zaman git zaman, diğer üç kişi çeşitli sebeplerle bu işi bırakır ama tel tokasini duzelten samuray, inatla izlemeye devam eder. Yeri gelir mangasına bırakır kendini, yeri gelir bazı bölümleri tekrar izler, yeri gelir YouTube'dan ilgili videoları alt üst eder.

Bununla da kalmaz, kendini Japonya ve Japonca'ya verir. Kendi çabaları ile Japonca öğrenmeye başlar, Japonya'nın bütün özelliklerini araştırıp her araştırma sonucunda oraya hayran olur ve ileride ciddi bir şekilde, oraya yerleşmeyi planladığını kamuoyuna açıklar. Anlamsız tepkilere ise Japonca cevaplar vererek kararının doğru olduğunu ispatlama çabaları ise görmezden gelinir.

Bununla birlikte, saçını sürekli topuz yapıp kendo ve iaido kursları arayan kahramanımıza, Samurai Jack benzetmesi yapılmaya başlanmıştır bile. Bu zamanlarda, sözlük için nick seçileceği sırada, bu yazarın gözünün önünde son derece absürt bir sahne canlanıverir: Karşı karşıya gelen iki samuray, nefes nefese kalmış bir vaziyette birbirlerinin sonraki hamlesini beklemektedir. Kılıçların saçtığı kıvılcım, artık bir şeyleri yakacak kıvama ulaşmış; tarafların kıyafetleri yırtılmaktan yorulmuş, en ufak hareketi sezen gözler yorgunluktan seğirmeye başlamıştır. Tam birbirlerine son kez saldıracakken, içlerinden biri diğerine ''Hocam bir dakika ya.'' diye seslenir, o kadar hengâmenin arasında gözünün önüne düşen saçı sabitlemek için tokaları ile küçük bir saç ve toka planlamasına girişir. Tabii ki diğerinin ''Manyak mıdır nedir ya.'' bakışları eşliğinde.

Yani tel tokasini duzelten samuray, hiç var olmamış absürt bir karakterin sözlüğe izdüşümüdür sevgili yazarlar.

Diğer üç arkadaş ne mi yaptı? Hepsi taş gibi bölümlerde okuyup adam oldular çoktan, sadece tel tokasini duzelten samuray bir baltaya sap olamadı."
0
tel tokasini duzelten samuray
(12.08.17)
kesik bir nick yapmıştım, yarım bir cümle gibi. tamamını belki bilmediğim, belki istemediğim. run for what? çok bilmişin biri canımı sıktı bir gün... üyeliğimi sildim. run kaldı eski nickten, again eklendi.
0
runagain
(12.08.17)
Guns n' Roses'in hayatımda çok özel bir yeri var. Bütün ergenliğimi ve sonrasını fonda onlar varken geçirdim diyebilirim. Mr Brownstone da en sevdiğim şarkılarından biri. O şarkıyı düşünerek almıştım bu nicki.
0
ms brownstone
(12.08.17)
Kızım olursa bir adı yâren olsun istiyorum.
0
yaren
(12.08.17)
Herkesin ne güzel hikayeleri varmış.

İstediğim hiçbir kullanıcı adını kabul etmedi, sinirlendim elime bir kitap aldım ne olduğunu hatırlamıyorum içerisinde kullanıcı adı olarak kullanılabilecek kelimeleri denedim bunu kabul etti.
Sonra öğrendim ki allahın isimlerinden biriymiş.
Dönem dönem gerek sözlükten gerek buradan kendisine saygısızlık yaptığıma dair mesajlar alıyorum lakin iradem dışı oldu.
Ya da direkt olarak dini konularla ilgili sorular geliyor. Bu yüzden biraz rahatsızım.
0
mutekebbir
(12.08.17)
Pentagram - apokalips dinlerken almıştım sadece
0
Apocalypse
(12.08.17)
ortaokuldan itibaren çok sıkı bir rammstein dinleyicisiydim. bi' yerde nick alırken düşünüyordum ne yapsam diye. o sırada der meister çalıyordu. bu yani. işin ironik tarafı, rammstein'ın en az sevdiğin şarkısı hangisidir dersen ilk 3'te der meister vardır. sevmiyor değilim yani ama ne bileyim diğer şarkılarına kıyasla sönük olduğunu düşünüyorum. yine de seviyorum keratayı. kısa ve öz.
0
der meister
(12.08.17)
çerkescede ipek demek. çerkesim ailem bu ismi koymayı düşünmüş sonra kura çekmeye karar vermişler. 100 kızdan 99 unda olan bir ismi çekmişler :( ukte yani.
0
denef
(13.08.17)
harry potter spinoffu olarak çıkan fantastik canavarlar nelerdir nerede bulunurlar kitabını ilk okuduğum zaman(tahmini 7 yaşındaydım sanırım) en çok beğendiğim ve etkilendiğim canavarın adı nundu'ydu. nefesiyle hastalık yayan ve kocaman cüssesine rağmen aşırı sessiz hareket eden bir leopardı. kayıt olurken bi anda bu aklıma geldi nerden geldiyse ben de bunu yazdım.
0
nundu
(13.08.17)
açıklamaya gerek bile duymuyorum
0
regardless of what they say
(13.08.17)
En sevdiğim meyvenin fransızcasi. Başında 'la' da olmalı ama ilk yazdığımda kabul etmedi, ben de silip böyle yazdım.
0
fraise
(13.08.17)
isimlerimin ve soyismimin baş harfleri.
0
m e b
(13.08.17)
Ben uyurken dudağımla oynuyorum oda(eski sevgili) neden bu fıytfıyt ı yapıyorsun parmağın yorulmuyor mu fıytfıyt fıytfıyt diyordu.. tabi o zaman aşk vardı. Şimdi elimde olsa bu nicki değiştirecem bir tek bu yapıştı yakama ondan geriye
0
fıytfıyt
(13.08.17)
viper mahlaslı heyecanlı bir yazardım...
uçuruldum.
0
late viper
(13.08.17)
Halil Cibran'ın bi sözünden geliyor benimki.
Sözün tamamı "Hayat yüreğini okuyacak şarkıcı bulamazsa aklını okuyacak filozof üretir".
Kullanıcı adımı aldığım zaman yaşım galiba 44-45 civarıydı, emekli olalı biraz olmuştu. Emeklilik hallerinden biri de daha fazla düşünme fırsatının olması. Düşün düşün... Öhöm, neyse efendim, düşünürken mevzu illa geçmiş yaşam muhasebene geliyor, neler yaptım, nasıl yaşadım filan.
Bu arada da kurulduğundan beri kayıtlı kullanıcı olarak sözlük okuyorum. Bu sanıyprum 5. kayıt oluşumdu. Kullanıcı adı bulmak da sıkıyor bi yerden sonra. Kayıt sırasında masada Halil Cibran'ın kitabı vardı, yukardakı cümle aklıma geldi, o sıra "hayatın şarkısını okumayı beceremdim bari filozof tarafına bakem" deyip bu acayip kullanıcı adıyla kayıt oldum. Gel zaman git zaman hadi ben de yazayım deyip bu adla yazar olmuş bulundum. bin pişmanım, çünkü çok uzun.

Ülke meseleleri hakkında sana bi tavsiyem olacak. Sen sıkılsan da sıkılmasan da su akacak yolunu bulacak. Değiştirebileceğimiz şeyler için uğraşmak, değiştiremeyeceğimiz şeyleri olduğu gibi kabul etmek en sağlıklı yaklaşım. Cehalet konusunda yapılabilecek şeyler var. Gönüllü çalışmalar yapılıyor, bi ucundan tutup katkıda bulunabilirsin, eğitime destek veren kuruluşlara derneklere bağış yapabilirsin...
Deniz yıldızı hikayesini biliyorsundur. Bu işin azı çoğu yok. Destek verdiğin kişi için hayatın başka akmaya başladığınıı görmek sana da iyi geliyor. Yorgunluk morgunluk kalmıyor, daha umutlu, daha dinç, daha mutlu olyorsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.08.17)
sene 2013 filan herhalde, "hayır" yapacaktım, olmamıştı. ben de "hayırLI olmuyo, hayırSIZ yapayım" dedim, öyle oldu.

Kelimenin olumsuz bir anlamı var, biliyorum ama hesabı açarken bunu düşünmemiştim. Öyle kaldı.
0
hayirsiz
(13.08.17)
ekşi sözlüğe girerken almadım. daha öncesinde hali hazırda vardı. nick'le iştigal edilen c64 demo camiasından özentilik biraz. izlediğim c64 demolarında makinenin sınırlarını zorlayan demoların tasarımlarının çok kötü olması, makinenin sınırlarını zorlamasa da seyir zevki yüksek demoların daha çok hoşuma gitmesinden ötürü götümden uydurdum nick'imi... imagination rules on diye, kapalı halini şu şekilde yazdım : I.R.on.. 93 senesinden beri tüm mecralarda sistemin izin verdiği ölçüde bu veya buna yakınını kullandım. hatta yeri geldi tüzel kişilik gerektiğinde de şöyle bir şey uydurdum. I.R.on designs unlimited cooperation -> irduco.
0
iron
(13.08.17)
çevrimiçi bir arkadaş ismimi kısaltıp kai derdi. sözlük alımları tai chi'yle ilgilendiğim bir döneme denk gelince, yazarken bana bi dinginlik versin, gereksiz kavga gürültüye girmeyeyim diye birleştirdim bu ikisini.
0
kaichi
(13.08.17)
Almak istediğim nick kullanımda olduğu için odadaki nesnelere bakıp ne koyabilirim diye düşündüm, yatağımın üzerindeki pike çekti ilgimi; halı, masa, dolap, kitaplık da olabilirdim.
0
pike
(13.08.17)
şöyle nick hikayelere bakıyorum da en anlamsızı benimkisiymiş
0
basond
(13.08.17)
(8)

sıcacık film?

mehmed resad
uzun zamandır 'chef' gibi sıcacık bi film bulamadım. artık yeter yahu ağlatmasın, üzmesin, duygulandırmasın. güldürsün, içimi ısıtsın böyle. neler onlar?
uzun zamandır 'chef' gibi sıcacık bi film bulamadım. artık yeter yahu ağlatmasın, üzmesin, duygulandırmasın. güldürsün, içimi ısıtsın böyle. neler onlar?
0
mehmed resad
(05.08.17)
little miss sunshine
hunt for the wilderpeople
captain fantastic
0
sir gawain
(05.08.17)
Away We Go, ağlatabilir fakat dram dram üzmez. Güldürür, ısıtır.
0
olanlaolunmaz
(05.08.17)
the intouchables
0
condom kurşunu
(05.08.17)
Barfi
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.08.17)
Moonstruck
0
ms brownstone
(05.08.17)
Marvellous
0
steven wilson
(05.08.17)
castaway on the moon
0
qazaqwsx
(05.08.17)
The Grand Budapest Hotel, Le Herisson.
0
l arrache coeur
(06.08.17)
(4)

Anjiyo sonrası bakım

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Arksdaşlar kardeşime anjiyo yapıldı, stend takılmış. Şimdi eve geldik,ben refakat edeceğim.Dikkat etmem geeken konular nelerBeslenmesi ile ilgili tavsiyeleriniz vs olursa memnın olurum.Erkek 46 yaşında
Arksdaşlar kardeşime anjiyo yapıldı, stend takılmış. Şimdi eve geldik,ben refakat edeceğim.
Dikkat etmem geeken konular neler
Beslenmesi ile ilgili tavsiyeleriniz vs olursa memnın olurum.
Erkek 46 yaşında
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
Geçmiş olsun. Benim de babam yeni anjiyo oldu buraya yazılanlardan belkş ben de birşeyler öğrenirim. En önemli konu ilaçları takip etmek. Bizimki günde 4 farklı zamanda 9 10 çeşit ilaç aliyor. Bunun için üzerinde gün yazan ilaç kutularından aldık çünkü gerçekten takip etmek zor. Onun dışında babamda sıvı kısıtlaması var EFsi bayağı düşük olduğu için. 1.5 2 lt den fazla sıvı vermiyoruz. Ayaklarında kollarında ödem var mı kontrol ediyoruz. Sıcak oldugundan ağır yemekler yememesi lazım. Beyaz ekmeği yasakladılar tam bugday ekmeği yiyecek.
0
curukturpkokusu
(04.08.17)
sıvı kullanımı doktor önerisine göre olmalı. stent takıldığına göre muhtemel coumadin kullanıyordur, inr seviyesini düzenli takip etmelisiniz. doktorun önerdiği diyete, ayrıca muz, kivi, kuru yemiş, hazır meyve suyu tüketimine dikkat etmelisiniz.

geçmiş olsun.
0
altinci nesil caylak
(04.08.17)
Doktor diyet, su hakkında bişey dememiş balık ye demiş bir de balık yağı yazmış, ameliyat hk bilgi vermiş o kadar. Ben de o nedenle sordum. Bu 2. anjiyosu (aynı damar) İlki 10 yıl önceydi, o zaman damarı açmışlardı şimdi stent takmışlar. Önceki doktoruna gidememişler ambulans yer durumuna bakıp başka hastaneye götürmüş.
Çıkarken ameliyatı yapan doktor oprasyolara devam ettiği için ayrıntılı görüşme yapılamadı.
Muz kivi kuruyemiş vermeyeyim o zaman.
Haşlanmış yağsız et, sebze, çorba, vs vereblirim sanırım.
Kavun yiyebilir mi?
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
Brilinta 1*2
Vastarel 1*2
Ecopirin 1*1 birde panto vermiş.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
(5)

emeğimi çaldılar

imbat
beni 2 ay gce gündüz çalıştırıp 5 bin liramın üstüne yatan bir şerefsizi nasıl rezil ederim. facebookuna yazacaktım kapalı...ne yapabilirim herkes duysun istiyorum
beni 2 ay gce gündüz çalıştırıp 5 bin liramın üstüne yatan bir şerefsizi nasıl rezil ederim. facebookuna yazacaktım kapalı...ne yapabilirim herkes duysun istiyorum
0
imbat
(04.08.17)
Bu söylenenin ve muhtemelen sizin söyledikleriniz suç olabileceğini unutmayın. ceza vereceğim derken bir de üzerine suçlu duruma düşmeyin. Gidin derdiniz ne ise şikayetinizi yapın, verin mahkemeye.
0
cursor
(04.08.17)
Bölge çalışma müdürlüğüne gideceksin, senin derdinin adresi orası.
Çalıştığın yer ticari ünvanı olan bir yer mi, bi şahsın yanında gayrı resmi olarak mı çalıştın?
Sigorta girişin yapıldı mı?
Orada çalıştığına dair belge/şahit var mı?

Öfkeyle kalkan zararla oturur diye bi laf var. Hakkını aramaya bak, öç almanın sana bi faydası olmaz.
ayrıca cursor+1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
ben bana boyle bir sey yapan elemanin adina internet sitesi acmis ve "x'in bana ne yaptigini ve gercek yuzunu bu sitede anlatacagim" yazmistim. hemen aradi yalvardi. paramin tamamini olmasa da buyuk bir kismini aldim. lanet olsun dedim.

benim bunu yaptigim kisi beyaz yakali bir kadindi (calisma arkadasimdi bir zamanlar) ve param seninki kadar buyuk degildi. ama ben bunu yapana kadar haftalarca ve aylarca rica ettim parami vermesini. sabrin son noktasinda yaptim.

sizin bahsettiginiz kisi nasil bilemem. siz yine de bu yontemi denemeyin.
0
tabudeviren
(04.08.17)
arkadaşlar tabi ki fatura kesmediğim bir iş. şirketim yok. home ofis çalışıyorum. yani resmi yollar kapalı. kapalı olmasa bile 5 bin lira için dava açılır mı? avkulat ücret o kadar zaten
0
🌸imbat
(04.08.17)
vergi mükellefi değilsen fatura kesemessin ama karşı taraf vergi mükellefi ise sana gider pusulası kesmeliydi. Sırf belge yok diye resmi yollar kapalı olmaz. Karşı tarafa iş yaptığını ispatlarsan hem paranı alır hem de avukat ücretini ödetirsin. Ama yok ispatlayamayacaksan başka. @tabudeviren gibi yap bence. Yani böyle böyle yapacağım şeklinde blöf yap. Yerse iyi ama yemezse üzerine su içersin. Bir dahakine de belgesiz iş yapmazsın.
0
oziloz
(04.08.17)
(54)

sevgilimle don krizimiz - kim haklı?

aegeanfatheramerican
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgil
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgilime çaktırmadan içimdeki donun bedenine bakmasını söyledim. o da çevik bir el hareketiyle donumun lastiğinden tutup çevirdi ve large giydiğimi öğrendim. Böylece large bedendeki donlardan seçtim ve kasaya yöneldim. seçtiğim donun etiket fiyatı 60 tl idi ancak kasiyer kız aldığım üçlü paketteki donların 20 tl'ye düştüğünü söyledi. Bu demek oluyordu ki bir paket üçlü don için ödemeyi göze aldığım tutara 3 paket üçlü don sahibi olabilecektim. kasiyer kız o sırada donlarda iade olmadığını söyleyerek üçlü paketin içinden bir donu çıkararak bana uzattı.

bundan sonra işler dramatik bir hal aldı. sevgilim ve annesi donun bana küçük geleceğini söylediler. Ben de donu üzerime tuttum ve kasiyer kıza "sizce bu don bana olur mu?" Diye sordum. kasiyer kız ise olacağını belirtti. ben de sevgilim ve annesini dinleyerek xl almak istedim ve kasiyer kız "gelin birlikte bakalım indirimli ve xl olan donlara" dedi. ben de oradan oraya sürüklenmesini istemediğim sevgilime "iki dakika bekle geliyorum" deyip kasiyer kızla birlikte donların olduğu tarafa doğru yollandım.

sevgilimin ilk kızdığı nokta donu üstüme tutarak kasiyer kıza göstermem-miş. ikinci ve bardağı taşıran damla ise ona "iki dakika bekle geliyorum" demem ve don bakmaya kasiyer kızla gitmem-miş. o anda sevgilim fevri hareketlerle mağazadan çıktı ben de ilk baktığım donun xl'sini alarak 60 tl kotamı doldurmaksızın mağazadan ayrıldım ve avm'nin çıkış kapısında sevgilimi yakaladım. bana çok sinirlenmişti. bense o anda bu kadar kötü ne yapmış olabilirim acaba diye düşünüyordum. Elin kadınının karşısına geçip üzerime don gibi özel bir giysiyi tutarak soru sormamın yersiz olduğunu düşünüyor.

bu arada ilişkimiz beş senelik ve sevgilim beş senede "benim neye kızacağımı anlayamamışsın" diye de kızıyor bana.

ikimiz de yorumları okuyacağız ve kimin haklı olduğunu anlamaya çalışacağız.

edit: aldığım donlardan memnun kalmam üzerine bugün tek başıma aynı avm'ye ve aynı mağazaya gittim. sevgilimi daha çok kızdırdı bu durum ve "bütün avm'lerde var o mağaza neden yine oraya gittin?" diyerek üstüme geldi, geliyor.
0
aegeanfatheramerican
(04.08.17)
ikinizde haksızsınız empati yapınca sen birazcık daha haksız gibisin, ama sevgilinin tepkisi fazla mı fazla.
0
basond
(04.08.17)
TV'de bir program var, karşılarındakine kamera şakası yapıyor insanlar. Mikrofondan kendilerine söylenenleri yaparak sinirden delirtiyorlar karşılarında oturan arkadaşları. Genelde verilen görevlerden biri üstüste on defa manasız bir cümleyi tekrarlamak oluyor. Örneğin, on defa "hadi yine iyisin" demesi gerekiyor bir dakika içinde. Siz de sanki belli bir "don" deme kotanız varmış da onu doldurmaya çalışmışsınız gibi olmuş. Duyuru sakinleri olarak bir daha bu kelimeyi görmesek özlemeyiz herhalde.

Bence sevgiliniz "yav sen de ne don meraklısıymışsın, kıza modellik de yapsaydın bir de" falan deseydi de gülseydiniz topluca daha uygun bir tepki olurdu. Abes bir hareket olduğu belli de büyütülecek, trip yapılacak bir şey değil diye düşünüyorum.
0
sopiro
(04.08.17)
yani kız arkadaşınızın annesi üzerinize tuttuğunuz dona bakabiliyor, küçük olup olmayacağı konusunda yorum yapabiliyor da, işi o donu satmak olan kızcağız baktığında mı sorun oluyor?

o kıza sorma nedeniniz, kızın o işten anlıyor, ürünlerin kalıplarını biliyor ve ürünü satıyor olması.

erkek donu dediğiniz, (boxer olduğunu varsayıyorum) şort gibi bir şey zaten.
yani ha şort mayo almışsınız, ha don almışsınız.
ortada seks çağrıştıran bir şey yok.
kimsenin donunuza meraklı olduğunu da sanmıyorum.

kız arkadaşınız kıskandıysa da, görevli kızla gittiğinizde, dükkandan çıkmak yerine yanınıza gelseymiş.

burada asıl saçma olan, kız arkadaşınızın annesi yanınızdayken sizin donunuzun söz konusu olması.
yani o kıza takılıncaya kadar, bence tuhaf karşılanması gereken şey bu.


edit:
konuyu ters çevirince kız arkadaşınız haklı, ama durumlar eşit değil.
erkek boxer'ıyla, kadın iç çamaşırı çok farklı şeyler.
yani birinin düz penye olanı bile başlı başına seksi olabilirken, diğeri bildiğimiz şort.
o yüzden bence öyle değerlendirmemek lazım.
0
blatta hiberna
(04.08.17)
o yapsa sen nasıl tepki verirdin? anahtar soru bu.

ek olarak bence sevgilin haklı.
0
buneperhizwhatisthis
(04.08.17)
Kusura bakmayın ama ben biraz eğlendim. Aslında kızılacak bir şey yok gibi geldi başta ama cinsiyetleri ters çevirin aynı şeyi kız arkadaşınız yapsa siz de çok kızardınız bence. Kendim yaptığımı hayal bile edemedim. Onun için sanırım oyumu sevgilin haklıya kullanıcam.
0
pastörizesüt
(04.08.17)
abi gaz vermek gibi olmasin da hic kusurun yok bence.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
:ASDASDASD Çok güzel ya.

Şimdi, haksızsın ama farkında olmayarak yaptığın bişey bu. Donu üzerine tutup sizce bu bana olur mu demede yanlış bir şey görmemişsin o an. İlk defa alıyorsun ve hayatın boyunca annen tedarik etmiş. Bu yüzden don almakta acemisin. sevgiline durumu böyle açıkla gönlünü al ama haksız olduğunu da kabul ederek git ona.

Yukarıda biri sevgilinize atarlı bişeyler yazmış ama kızın bunu normal karşılaması garip kaçardı emin olun. Durumu da gayet iyi açıklamış sana. Ben daha yarısındayken aklımdan onun söyledikleri geçti. Kız haklı burada netiz. Şimdi sorun gönlünü nasıl alacağın..
0
freetakilir
(04.08.17)
Gaz vermek gibi olmasın da, icim urperiyor + 1
Kızın işi don satmak, bu Kompedan türü mağazalarda ne kadınlar erkek çamaşırcıya "Bu jartiyer benim bedene olur mu" diye soruyor. Pazarcı sutyenci amca bile herkesin içinde "Ablacım yükle içine süngeri, aslanlar gibi olsunlar, gez göğsünü gere gere", "Hanıma aldım, evlilik kurtuldu" diye müşteri çekiyor. Onun yanında, bildiğin şort gibi donu üzerine tutmanın hiç olayı yok.

Ben olursam gülerdim çok fena. Donu tutup "Bu bana olur mu" diyen biri komiğime gitti düşününce.

Edit: istanbul kanatlarımın altında + 1
0
aychovsky
(04.08.17)
Edit: Beraber okuyormuşsunuz ya la :ASDASD pardon ben gönlünü al falan dedim ama senin açından yazıyordum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Bide bu son mesajım, bu kadar don demen donu normal bir şeymiş gibi algıladığını gösteriyor ama o en mahrem giyeceklerden biridir.

Şöyle düşün sevgilin sütyen alıyor ve erkek kasiyere sizce bu bana olur mu diyor. Nasıl hissedersin? Buradan doğru yere ulaşacağına inanıyorum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Sen tamamen art niyetsiz hareket etmişsin, samimi anlatimina dayanarak bu kanıya vardım. Kız arkadaşın biraz hassas davraniyor onu da anlamak lazım.

Tersini düşün yalnız. Kız arkadaşın dantelli külotu alıp bikini bölgesine tutup, erkek satış görevlisine "Bu bana olur mu sizc? ehehe" dese, sonrada "Ay sen yorulma hayatım ben şimdi beyefendi ile bi reyona gidip geliyorum" dese sen ne yapardın?

Dürüst ol :)
0
old possum
(04.08.17)
Hiç kasmadan söylüyorum her ne kadar okurken gülümsesem de ben de olsam sinirlenirdim, ne gereği vardı, çok merak ettiyseniz erkek bir çalışana da sorabilirdiniz. Direkt empati derim böyle konularda, sevgiliniz erkek satıcıya sizin ve annenizin yanında aynını yapsa ne hissederdiniz, cevap burda aslında. Rahatsız olan ya da olmayan buna göre cevaplayabilir. Yalnız merak ettim, beden konusunda haklı çıkan kim oldu?
0
mslny
(04.08.17)
ya ne demek haksiz, adam kafasina tutup mu gosterseydi donu? erkek donuyla kadin donu bir degil ki karsilastirma yapiyorsunuz. erkek donu cogu kadina igrenc gelirken kullanilmis kadin donunu para vererek alanlar var.

ben olsam ben de ayni avm'ye giderim cunku orada istedigim seyi bulabilecegimi biliyorum. ha 'dunku kiz nerde gelsin bisey gostercem ehehe' dediysem oradakilere anca o zaman anlarim, bu sartlarda erkek tarafi sucsuz.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
yahu yapmayın, "bu don bana olur mu" diye sormanın ne sakıncası olabilir ki?

herkes cinsiyeti ters çevirince sıkıntı oluyor diyor da, bence o durumda da yok. hatta aychovsky'nin dediği gibi, pazarda bıyıklı amcalar ikizlere takke diye mal satıyor, al bu olur diyor falan. işi bu. hem sanki hatun sormuş olsa ve bir tangayı adama uzatıp "benim popo loblarımı daha güzel gösterir mi sence, kıpss" falan dese tamam da, öteki türlü yine problem olmamalı.

sen gayet iyiniyetli bir şekilde sormuşsun gibi gözüküyor. madem 5 senelik sevgilin ve neye kızdığını anlamadığın için daha da bir kızgın; o zaman o da işin öteki tarafından baksın madem. 5 yıl birlikte olunan sevgiliye, görevliye don gösterdi diye kızmak demek, sanki sevgiliyi biraz abaza yerine koymak demek. senin art niyetle böyle bir hareket yapmanı bekleyebiliyorsa, bence bu daha da vahim.
0
treamorg
(04.08.17)
Editine edit yapıyorum:

Henüz aranızdaki olay çözülmeden don sana oldu diye aynılarından almaya gitmen sanki sevgilini sallamıyormuş gibi bi izlenim bırakmış. Kızdığı nokta bu olabilir. Önce aranızdaki sorunu çözerdiniz haksız olduğunu kabul ederdin (aşağılayarak demiyorum hatayı kabul etmek onurdur) daha sonra derdin ki ya bunlar bana çok iyi oldu aynılarından almaya gidebilir miyim? O zaman sorun yoktu. Biraz daha düşünceli olursan sorun kalmicak aranızda.
0
freetakilir
(04.08.17)
@mslny sevgilimle annesi haklı çıktı xl aldım.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Öncelikle lol diyeyim.

Teknik olarak bir sıkıntı görünmese bile cinsiyetleri değiştirince, donun özel kıyafet algısı olduğu düşünülürse problem.

Düşünsene, kız arkadaşın erkek kasiyere bu iç çamaşırı bana olur mu diye soruyor annenin yanında, yetmezmiş gibi bir de erkek kasiyerle iç çamaşırı bakmaya gidiyor. Wow.
0
humblebirth
(04.08.17)
Kız arkadaşın haksız. Don denen şeyin kalıbının şort ya da pantolon kalıbından ne farkı var acaba? İkisi de bel basen genişliği ve popo büyüklüğüyle alakalı değil mi? Bu olur mu bana diye çalışan kadına penisini mi gösterdin sanki? Net aşırı tepki. Ama ben en çok çalışan kadına haksızlık buldum bunu. Orada çalıştığı için bu tarz konularda fikir belirtme ve müşteriyi en doğru tercihe yönlendirmekle yükümlü bu insan, uygunsuz bulacak ne var? He insanlar sadece mantıklı durumlarda rahatsız olmuyorlar, yine de kıskanmış olabilir, onu da anlarım. Ama bu rahatsızlığını çok yanlış bir şekilde ifade etmiş. Seni haksız bulduğum tek nokta ise, kim haklı olursa olsun aranızda böyle bir gerilim yaşandıktan sonra aynı yere bir daha gitmen. Sırf kız arkadaşının gönlü olsun, tekrar tatsızlık çıkmasın diye başka bir yere gidebilirdin ikinci seferde.
0
love my way
(04.08.17)
Bu ne rahatlık :))
1.si kız nasıl ani bir hareketle dokunun bedenine bakıyor.
2.si kızın annesinin yanında nasıl don alabiliyorsun.
3.sü don almaya 3 kişi mi gidiyorsunuz.
4.sü hiç don almamış birisin (ben de daha önce alamadım)ve ilk donunu koskoca bir mağaza da mı alıyorsun. Mesala ben don almaya kalksam uyuşturucu alıyormuşum gibi gizli alırdım.
5.si ve sorunun cevabı kesinlikle kız arkadaşın haklı. Benim sevgilim iç çamaşırı almaya kalksa ve senin yaptıklarını yapsa satıcıyı dövebilirdim.
0
valarmurgulis
(04.08.17)
kız net haklı.

1) don dediğin muhtemelen boxer. ve boxerlarda öyle aman aman bir size farkı yok. ki zaten çoğu lastikli artık, ekstrem şişman değilsen (ki olsan bile) hemen her lastikli boxer, her erkeğe olur. bundan bihaber olmak için hiç don alışverişi yapmamış olmak gerekmez, don giymek bile yeterlidir bunu tahmin edebilmek için.

2) madem işi don satmak olan kadına bu soruların sorulması normal, niye o an üstündeki donun bedenini de o kadına sormadın? sevgilin yerine kadın elleseymiş poponu mesela? işi değil mi? sevgilin don mu satmış daha önce? o konuda ona güveniyosun da, diğer konuda niye güvenmiyosun sevgiline?

3) zaten 3 tane 3'lü don almadın mı arkadaşım? yani 9 tane don almış olmadın mı? 1 gün sonra bi daha niye gidiyosun don almaya? hem de aynı yere?

4) don satılan reyona beraber gitmenize hiç değinmiyorum bile

5) burda yazdığın şey gayet masum gibi görünse de (ki bence bunu masumlaştırmanın asıl sebebi sevgilinin de bunu okuyo olması), aklındaki düşüncenin o kadar da masum olduğunu hiç sanmıyorum. ha tabi ki "off tezgahtar kız da amma taşmış, dur lan, dondan taşaktan muhabbet açayım da belki akşama sikerim" düşüncesi yoktur belki ama ortada net flörtöz bi durum, en iyi ihtimalle sevgilini kıskandırma, hatta belki ego tatmini falan var.

ha bu arada inanılmaz büyük bi kabahat, ayrılık sebebi falan demiyorum tabi, küçücük bi olay aslında ama kızın vermiş olduğu tepki son derece normal.
0
reso aga
(04.08.17)
ucuz donu görünce gözün dönmüş. açgözlülük büyük günahlardandır, cezanı bulmuşsun. bu cepte.

olayın detayına bakıldığında ikiniz de haksızsınız; sen her gün giydiğin don hakkında bu kadar bilgisiz olduğun için, kız arkadaşın da ota çöpe takıldığı için. birbirinizi bulmuş olmanız olumlu. kaynanaya saygıda kusur etme, hayatının devamında sevgilin küsüp gittikçe don bedeni sorabileceğin kadar güvenilir birine benziyor. mutluluklar dilerim, ama evlenin artık yani, 5 sene çıkmak nedir?
0
manuel mandalina
(04.08.17)
@sopiro+1, çok güldüm.
@freetakilir+1

kız arkadaşının baştaki tavrı haklı ama abartılıydı, o yüzden ikiniz eşit derecede haksız ve haklıydınız. yaptıklarından rahatsız olması normal ama çok sinirlenecek bir şey yok. beni asıl rahatsız eden bütün bu olanlardan sonra tekrar tek başına avm'ye gitmen. sonuçta sevgilin bir şeylerden rahatsız olmuş, hatta abartılı tepki vermiş. buna rağmen sanki hiçbir şey olmamış, onun duygusu, düşüncesi hiç önemli değilmiş gibi hareket etmen pek hoş değil. hep böyle davranıyorsan başta abartılı davranması da doğal. abartılı davranınca bile kaale alınmıyor gibi gözüküyor çünkü. bence kız arkadaşın haklı.
0
cikis yolu
(04.08.17)
yanlış yere yazmışsın, böyle hikayelerden prim kasmak için sözlüğe yazman gerekirdi. serin hikayeymiş birader.

o kadar saçma ve absürd bir olay ki; böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum ve baya salladığını düşünüyorum. 5 yıllık ilişkin varsa yetişkin bir insansın, yetişkin herhangi bir insanın dışarıda don alırken pantolon üzerinden tutup da "bu olur mu bana?" diye bir de oradaki kasiyere soracağını düşünmüyorum. kasiyerin cinsiyeti fark etmeksizin.
0
i drive the hearse
(04.08.17)
Bence kiz arkadasin hakli ama tepkisi biraz abartili. Edit kismiyla iyice yanlis duruma dusmussun.
0
twelfth
(04.08.17)
Böyle eften püften şeylerden büyük olaylar, kavgalar, tartışmalar çıkan kızlarla hayat yaşanmaz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(04.08.17)
blatta ve aychovski +1

sevgilin haksız, hem de 5 yıllık sevgilinmiş ki daha da haksız, ama haklı olduğu bir nokta var, neye sinirlendiğini bilmemen, demek ki benzer şeyler daha önce de yaşanmış ve bu konuyu çözmek için yeterince konuşmamış üstünü örtmüşsünüz ki hala benzer şeyler yaşanıyor.

insanların neyi ne zaman kıskanacaklarını bilmediklerini düşünüyorum, bu yüzden de ilişkiler çıkmazlara giriyor, ilişki içindekiler "acaba bunu da kıskanacak mı" diye kendilerini baskılamaya başladıkları ve bu baskılama bir yerde ters teptiği zaman toparlanması pek mümkün olmayan hasarlar oluşuyor. Yazık
0
gochebe
(04.08.17)
Bana biraz kızı kıskandırmaya çalışıp safa yatıyorsun gibi geldi.
0
arnold schwarzeneger
(04.08.17)
@sopiro +1 :))
Ne güzel bi ilişkiniz var.
Sen masumsun orası belli ama çok masumluk da dert oluyor bazen böyle. Ben sevgiline hak verdim, tepkisi abartılı olmuş ama. Senin de editteki davranışın hiç olmamış.
Merak ettim, don değil de başka bişey alıyor olsaydınız sevgilinin tepkisi nasıl olurdu?
Ya da mesela don harici bir giysiyi alırken sevgilin sana sorsa sen fikrini söylesen sonra o dönüp kasiyere sorsa ne hissederdin?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
bayan kişisi abartmış
0
çınarım
(04.08.17)
Duyuru ve cevapları okuyup "don" kelimesine doydum öncelikle, sanırım önümüzdeki 5 sene bu kelimeyi kullanma ihtiyacı duymam. O kadar ki, cevapların sonlarına doğru kelime anlamını yitirmeye başladı.

Kim haklı, kim haksız girmiyorum. 2 tane şey söyleyip kaçacağım:

1. 5 senelik ilişki var diyorsunuz, erkek tarafının minimum 25 olduğunu varsayalım. Bu yaşa kadar kendisine "don" almamış olmak nedir? Hadi onu geçtim, bu kadar yıllık don giyme tecrüben var, insan giydiği donun bedenini bilmez mi yahu?
2. Erkek tarafının don bedeni l-xl skalasında çıkınca sanki bir "show off" olmuş durum, bu "bu don bana olur mu bir bakar mısınız" diye üstünde göstermeler falan o yüzden bence. O beden small çıkaydı, hiç böyle şeyler yaşanmadan alınıp gidilecekti o "don".

Haydi hep beraber: don don don don.
0
fengari
(04.08.17)
Abartmayın Roma'lılar, alt tarafı don
0
MaNOfTheYear
(04.08.17)
Abi nasil tipsiniz ya, benim anamın yaninda sevgilim donu üstüne tutup oluyo mu falan dicek annem de yok bi büyük bedeni al dicek öyle mi?? Hikayen pek doğru gelmedi ve bunu dusunduren ikinci olay kasadaki kadının kasayı bırakıp reyona gitmesi oldu, gratis dışında hiçbir mağazada kasa elemanının yerini bıraktığını görmedim açıkçası.
Neyse hadi diyelim hikaye doğru, sen kaşınmışım resmen. madem kiz sinirlendi niye hemen yeni don almaya gidiyorsun?
Ha bence sorun mağazadaki kızla konuşmalar falan değil, kadının işi o ama asıl sorun ananın yaninda don işlerine girmiş olman.
0
pamuk helvalar cebe
(04.08.17)
bu sıcak havalarda iyi geldi serin serin.

don haklı.
0
Bruce
(04.08.17)
ohoo böyle saçma sebepten sevgili kavgası mı olur ya.

abi sen o donu ne niyetle önüne tuttun onu söyle. "belki kasiyer kız benden etkilenir" falan demedin sonuçta değil mi? gayet işini halletmeye çalışıyorsun. kasiyer kıza yazmak istesen bunun türlü türlü yolları var, kız arkadaşın ve annesinin önünde yapmazdın zaten. sorun olduğunu düşünmüyorum.

benim erkek arkadaşım böyle bişey yapsa en çok ben gülerim. annem de kesin güler.

ama şöyle de bir şey var-ki ben buna çok inanıyorum. herkesin sinirleneceği şeyler başka başka olabiliyor ve an be an değişebiliyor. belki bu olay kız arkadaşının normalde sinirlenmeyeceği bir şey, ama belki o anda yanında annesi olduğu için bütün bu donlu konular yüzünden ona rezil olduğunu düşündü, ya da az önce denediği elbise üstüne olmadığı için zaten sinirliydi, veya sırf o an bir şekide trip atası geldi. çok insani tepki aslında. yani evet bana şu an çok mantıksız geliyor bu don konusunun sorun olması ama benim çok sinirleneceğim bir konu olduğunda da bir başkası "çok saçma, buna mı sinirlendin" diyebiliyor. işte bu nedenle seni haksız buluyorum. çünkü kız arkadaşın x bir sebepten sinirlendiği zaman "buna sinirlenmen çok yersiz, sinirlenmekte haksızsın" demek yerine "hayatım çok pardon yeaa bilemedim napim o anda dalgınlığına geldi" diyip bi öpmek çok daha yerinde olur. yersiz kavgalar büyümez, sorun kalmaz.

kız arkadaşın hala sana kızgınken tekrar mağazaya gitmen de hoş olmamış. kız arkadaşın sinirlenmiş mi, sinirlenmiş. yapacak bir şey yok. üstelik buna sinirlendiğini sana açık açık söylemiş. ama sen inat gibi gene aynı mağazaya gitmişsin. ya biliyorsun ki bu konuda sana kızgın, neden hala üstüne gidiyorsun ki? önce yukarıda yazdığım şekilde kız arkadaşının gönlünü alıp, sonra "ya kızcaksın ama ben gene o mağazaya gidicem sanırım, donları bi harikaymış" desen sorun olmazdı bence. kız arkadaşının sinirlenmesi büyük ihtimalle kasiyer kızla arandaki muhabbetten değil, senin onun bu kızgınlığını sallamayıp, onu yok sayıp umursamamış olmandan kaynaklanıyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.08.17)
kız gereksiz kıskançlık yapmış ama sen de körüklemişsin biraz. ikinci gidişin çok saçma mesela. ayrıca don nasıl 60 tl oluyor yahu?
0
elorelia
(04.08.17)
sevgilin haksız.
0
sckxyss
(04.08.17)
@istanbul, bence kız 5 senelik nişanlılık yüzünden sinirli.
0
manuel mandalina
(04.08.17)
herkese cevapları için çok teşekkürler.
1. çıkmaya başladığımızda 17 yaşındaydı kendisi, benim birkaç girişimim olsa da henüz evlenmeyi kendisi istemiyor küçük olduğunu düşündüğünden.
2. valla mağaza hm mağazasıydı, gayet kasayı bırakıp reyona geldi kadın. isteyen indirimlere baksın oradaki, ne bileyim?
3. ilk gittiğimizde 3 tane 3'lü almadım, 1 tane aldım ve ertesi gün memnun kaldığım için yeniden gittim. gitmez olaydım.
4. "serin hikaye" diyen arkadaşlara donların fişini mi göndereyim, konuşmamızdan ss mi koyayım bilemedim. ne yapsam?

ciddiye alarak cevap yazanlara gerçekten teşekkür ediyorum. daha önce birçok kez kalbini kırmıştım kız arkadaşımın. bu yüzden abartılı tepki verdi diyen arkadaş doğru söylemiş. ama geride kaldı bunlar, 1 senedir bu tarz şeyler de yaşanmıyor.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
güldüm ve sana hak veriyorum.
0
alkolsuz icecek
(04.08.17)
çok eğlenceli bir duyuru olmuş tebrik ederim sizi :D

haklı haksız taraf var diyemem ama sevgilin biraz abartmış sanki. gereksiz kıskançlık yapıyor.

edit: ayrıca allah başka dert vermesin en büyük derdiniz bu olsun demek istiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.08.17)
40 liralık bira ve trendyol'dan iki tane gönderilen ayakkabı başlıklarından sonra en çok güldüğüm duyuru bu oldu sanırım.
"Don haklı" cevabına kahkaha atmakla birlikte bence hepimiz gece yarısına kadar sakince oturup "don" kelimesini aklımızdan bile geçirmeyelim. Biraz zamana ihtiyacımız var atlatmak için.

(İkinci kez gitmeniz olmamış demek için gelmiştim ben.)
0
sopiro
(04.08.17)
Kasiyer güzel mi bari?
0
humat
(04.08.17)
@humat kasiyer hamileydi arkadaşlar
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Ne kadar da komik bir çift.
Donu üzerine tutup başkalarından fikir almak nasıl bir şeydir ya :):)

Bence olay komik neden gülmek yerine kızmayı seçmiş anlayamadım.
Büyütülecek bir şey değil diye düşünüyorum. Bundan sonra donlarını yalnız al.
0
mutekebbir
(04.08.17)
ne donmuş ya ünlülerin donu bu kadar tartışılmıyor.
0
elorelia
(04.08.17)
ikiniz de haklı ve ikiniz de haksızsınız. sevgilinin hoşuna gitmeyebilir, hoşa gitmeyebilecek bir durum oluşmuş orada.
hatta bence sevgilin %70 haklı.

marks and spencer mı orası?
0
pinkpeony
(04.08.17)
@pinkpeony h&m
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
abi ne yap ne et mağazadaki hatunla seviş bari de yediğin trip boşa gitmesin, kızla da ayrıl tripe devam ederse, ömür mü geçer la böyle hatunla. güven 0 gailba...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(04.08.17)
ahahah koptum arkadaş sevgilinin annesiyle don almaya gitmek ne demek? :D
0
tughan
(05.08.17)
bir sonrakinde tahtakaleye gidin birbirinizden soğumak için bahaneye ihtiyacınız kalmaz.
0
kenjataimu
(07.08.17)
sıcaklar bunaltmış senin hatunu bence, tabii aldığın çamaşırlar seksili çamaşırlar değilse, eğer öyle ise hatun haklı, sonuçta kasiyer seni o donların içinde hayal etmiş olabilir, binicem üstüne vuracam kırbacı diye fantezilere dalmış olabilir falan.

yalnız sende aynı yere ikinci kez gitmeseydin iyi olurmuş yangına körükle gitmişsin.
0
selam
(08.08.17)
çok net söylüyorum ayrıl kardeşim. sen haksızsın bu konuda, o erkek görevli ile aynı muhabbete girip don bakamaya gitseydi bence sen adama müdahele de ederdin; ama kadın kezbanmış. bak sana şunu söyleyeyim, kadının psikopatından, kezbanından, manyağından, sorunlusundan kaçacaksın can kardeşim. vakit yakınken kaç kurtul, bu zihniyet, bu kafa yapısı yarın sana "evlenince yap boşarım donuna kadar da alırım" diye sataşır. bunlarla evlenmeyeceksin can kardeşim. hayatta ve bu mücadelenle başarılar dilerim. bol şans, Allah kurtarsın.
0
pietro
(08.08.17)
Sevgilin safkan bir kezban, böylesine ender rastlanır. Bence sakın kaçırma. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Kayınvalideyle avm'de çıldırmacalar ahaha.

Ya hikaye neresinden tutsam elimde kalıyor. Sevgilin haksız da birader, sen böyle tribal bir kadınla nasıl 5 yılını geçirdin? Manyak mısın?

Ayrıca nasıl bir badaksın, nasıl bir ana kuzususun ki donunun bedenini bilmiyorsun? Off devam edemeyeceğim.
0
yirmisantim
(08.08.17)
çok eğlenceli ve absürd bir hadise.

indirimli don zaafiyetin var. indirimli don gördün mü ruhunu şeytana satacak potansiyel sezinledim.

herkesin donuna saygım sonsuz ama bin yıl yaşasam sevgilimin annesinin olduğu bir ortamda don alışverişi yapamayacak bir karakterim var sanırım o yüzden olay bana absürd geldi o yüzden çok keskin ve net bir yorum yapamayacağım ama, o sırada ilgili don mağazasında alışveriş yapan ve olaya şahit olan 3. kişi olsam, donu üzerinize yaklaştırıp, hanfendi sizce bu don bana olur mu diyen erkek görsem, ohaa ne değişik adamlar var derdim. bence yakışıksız bir hareket ve kız haklı.

ama bir yandan da, annesinin yanında messi'nin kıvrak bir bilek hareketiyle rakip defansı yarım saniyede çalımlaması gibi bir hız ve başarı ile donunuzun bedenini öğrenen, annnesinin bakıp, evladım bu don sana küçük olur demesini garip karşılamayan kızın, sizin donu kasiyere gösterip bu bana olur mu demesine bu kadar sinir olması da garip. benim yapıma göre garip daha doğrusu.

kız sizden daha haklı gibi geldi gene de bana.

ayrıca xl dan devam edin, rahatlık önemli.
0
wilhelmwasmuss
(08.08.17)
(5)

bu sözlüklerden hangilerinde yazarsanız

yorgunum
bu sözlüklerden hangilerinde yazarsanızen sevdiğiniz sözlükten en az sevdiğiniz sözlüğe yukarıdan aşağıya sıralayarak yazarsanız yanına da hangilerinde yazar olduğunuzu yazarsanız sevinirimincisozluk.com.tr yazarım uludagsozluk.com yazarımeksisozluk.com yazarım nedir.net tr.instela.com porcay.sozl
bu sözlüklerden hangilerinde yazarsanız

en sevdiğiniz sözlükten en az sevdiğiniz sözlüğe yukarıdan aşağıya sıralayarak yazarsanız yanına da hangilerinde yazar olduğunuzu yazarsanız sevinirim

incisozluk.com.tr yazarım

uludagsozluk.com yazarım

eksisozluk.com yazarım

nedir.net

tr.instela.com

porcay.sozlukspot.com
0
yorgunum
(04.08.17)
incisozluk.com.tr yazmam

uludagsozluk.com yazmam

eksisozluk.com yazmam

nedir.net yazmam

tr.instela.com yazmam
0
goodz
(04.08.17)
sadece instela'da yazarım.
0
tabirimekruh
(04.08.17)
İnstela
Ekşi
Uludağ

Bu üçünde yazarım. Sevdiğim sıraya göre yazdım diyebilirim.
0
ms brownstone
(04.08.17)
yazar olduklarım: ekşi, uludağ, instela

inciyi hakkında yazılanlardan biliyorum siteye adım atmışlığım yok, inci olmasaydı iyiydi diyenlerdenim.

diğerlerini bilmiyordum, şimdi girip baktım;
porçay'da ekşinin eski haliyle karşılaşmak hoş oldu, içerik iyiyse okurum ben onu.
nedir.net sitesinin kullanışı, kapsamı, dizaynı yetersiz kalmış. kullanmam.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
Ekşi
İtüsözlük
İncisözlük
Uludağ

Buralarda yazarım. İtüsözlük'ü instela olduktan sonra binlerce girimle beraber terkettim. Eski halini ekşi'den çok seviyordum.

Uludağ'ı hiç sevemedim. İnci'de de bir yada ikinci nesil üye oldum bayadır girmiyorum.
0
steven wilson
(04.08.17)
(6)

Yıllar önce yediğim bir kurabiyenin adını ve tarifini soruyorum? :)

azazel13
Yıllar önce babaannemde yemiştim ben bunu o günden beri de hiçbir yerde görmedim, tatmadım. kısaca anlatmak gerekirse kurabiyemiz kakaolu. içi, etrafı falan hafif ıslak gibiydi, böyle nasıl desem her tarafı şokellalı gibiydi ama öyle buram buram şeker, fındık ezmesi tadı gelmiyordu ağza. şekli şemal
Yıllar önce babaannemde yemiştim ben bunu o günden beri de hiçbir yerde görmedim, tatmadım. kısaca anlatmak gerekirse kurabiyemiz kakaolu. içi, etrafı falan hafif ıslak gibiydi, böyle nasıl desem her tarafı şokellalı gibiydi ama öyle buram buram şeker, fındık ezmesi tadı gelmiyordu ağza. şekli şemali de öyle standart kurabiyeler gibi değildi, yuvarlak ama eciş bücüştü. Yanlış hatırlamıyorsam adına "kopuk" demişti babaannem. ama o isimle benzer bir tarif görmedim hiçbir yerde. ayrıca bu bilgi işe yarar mı bilmem ama babaannem antalyalıydı, yöresel bir kurabiye falansa belki.
0
azazel13
(03.08.17)
perişan kurabiye denen eciçş bücüş bi kurabiye var ama o kakaolu yapılmıyor.
ıslak kurabiye var kakaolu yapılıyor, onu şekil olarak perişan kurabiye gibi yapmış olabilir mi acaba
şokellalı gibi diyorsun şokellalı gibi olan mozaik pasta hamuru olabilir, üçgen yapmak yerine parça parça dondurmuş olabilir belki.

başka da aklıma gelmedi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.08.17)
olsun tam adını bulamasam da bu saydıklarını denerim artık bir şekilde. teşekkür ederim.

en olası olanı o şekilde yapılan ıslak kurabiye gibi gözüküyor.
0
🌸azazel13
(03.08.17)
Pavilion mu ne demişti bana restoran sahibi bu tarz bi kurabiye için. Unsuz ama bu tarif. Bol kakaolu hafif ıslak. Ve muhtemelen kopurtulmus yumurta akı var içinde. Acaba kopuk köpük mu. Eciş bücüş bu da köpük gibi olduğundan.
0
turk kizi
(03.08.17)
valla tam bir adını bulabilirsen çok iyi olur. unsuz, bol kakaolu falan tanıdık geldi baya.
0
🌸azazel13
(03.08.17)
yok bu değildi maalesef.
0
🌸azazel13
(03.08.17)
kakaolu demesen aynı şekilde ve aynı isimde kopuk diye bir şey yapıyor annem.
muhtemelen onun kakaolusu bahsettiğin.
0
kayranin kedisi
(04.08.17)
(3)

Hangi kablosuz kulaklık?

hayat aklini konusacak bir filozof uret
mac mini ve telefonla kullanacağım. beklentilerim; tabii ki kaliteli ses alayım, 150 m^2 de başka odalardan da dinleyebileyim, hemen bozulmasın.bir de; kulağın içine girenlerden olmasın, yatarken de kullanabileyim. kulaklık kullanmaya alışkın değilim daha yeni başladım ve uzun süreli kullanacağım.
mac mini ve telefonla kullanacağım.
beklentilerim; tabii ki kaliteli ses alayım, 150 m^2 de başka odalardan da dinleyebileyim, hemen bozulmasın.
bir de; kulağın içine girenlerden olmasın, yatarken de kullanabileyim.

kulaklık kullanmaya alışkın değilim daha yeni başladım ve uzun süreli kullanacağım. aparatın varlığı beni rahatsız etmesin istiyorum. kulak içi rahatsız etti sevemedim. ama "şunu kullan bak hiç anlamazsın dediğiniz model varsa deneyimleriniz karşısında boynum kıldan ince:)

fiyat aralığım: çok uçuk olmadıkça üst segment olabilir, ekonomik olan tercihim, ucuz mal alacak kadar zengin değilim. (ucuz derken değmez mala para vermek anlamında)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.08.17)
Teşekkür ederim Jimmy McNulty,
önerdiğin markanın kulak arkası modeli yok sanırım. Bana sanki kulak arkası daha kullanışlı olacakmış gibi geliyor. Çocukların bantlı model kulaklıkları vardı ben de bir iki kez kullanmıştım çok rahat değidi.

böyle onu beğenmez bunu beğenmez sinamiki gibi oldum ama uygun kulaklığı bulmak benim için oldukça önemli bi konu şu ara. hangisini alayım bilemedim, ne istediğimden bile emin değilim. deneyimleriniz önerileriniz beni yönledirir diye umuyorum açıkçası:)

kulak arkası kullanırsam; konuşurken falan çıkarmak gerektiğinde pratik oluyor mu, çıkarmadan da oluyor mu, tek kulakla dinlemenin eksileri var mı?
kulak arkası modelini tavsiye eder misiniz?
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.08.17)
Normal kulaklıkla kulağının üstüne yatarsan acıtıyor kulağı ama kulakiçi olursa hissetmiyosun. Seni rahatsız ettiyse farklı boy uçları dene bence mesela ben en ufak uçluyu takıyorum diğerleri düşüyor kulağımdan, büyük geliyor.
0
apartman teyze
(03.08.17)
Şöyle bişeyler buldum, teknik özelliklerinden bişey anlamadım doğal olarak :)
buna olumlu yorumlar gelmiş.
www.hepsiburada.com
bu da iyi gibi geldi
tr.aliexpress.com

şunlar da uygun gibi.
www.sony.com.tr
www.sony.com.tr
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.08.17)
(7)

Mikrodalga mı Normal Fırın mı?

skooma
Normal fırından kastım, büyük olanlar değil; şu şekilde olanlar: https://www.beko.com.tr/UPLOAD/PRODUCT/thumb/7730420214_LO1_20160310_161026_large.jpgİkisinden birini alayım diyorum fiyat olarak fazla açılmak da istemiyorum. Mikrodalganın pratikliği hoşuma gidiyor, yemek ısıt vs. iyi hoş ama arada b
Normal fırından kastım, büyük olanlar değil; şu şekilde olanlar: www.beko.com.tr

İkisinden birini alayım diyorum fiyat olarak fazla açılmak da istemiyorum.

Mikrodalganın pratikliği hoşuma gidiyor, yemek ısıt vs. iyi hoş ama arada bir yulaflı kurabiye olur, kek olur, fırında yapılabilecek bir yemek olur bir şeyler yapmak istesem mikrodalga pişirme yapamıyor diye biliyorum (yapmıyor, değil mi?). Bu dediklerimi de ayda bir anca yaparım bu arada.

Siz olsanız hangisini alırsınız ve neden?

Bir de hangisinin elektrik tüketimi daha fazladır?
0
skooma
(03.08.17)
ikisi birbirinden tamamen farklı işler yapar.
mikrodalga ile o dediklerinizi yapamazsınız.
fırın daha çok elektrik harcar.
bence ikisini de alın mutfakta yer varsa. kumtel/simfer, burun kıvırmayın bunlar da iyidir.
0
manfool
(03.08.17)
mikrodalga bana Pratik gelmiyor. yemegi ocakta da hemen hemen ayni surede isitabiliyorsun. et cozdururken super ama. onun disinda olmasa da olur.

mini firin candir. hem minik hem yapamayacagin sey yok. kumtelimle senelerdir mutluyuz ^^
0
jimicik
(03.08.17)
Hem pisirme hem mikrodalga firinlar var. Ama pisirmeleri ne kadar iyidir arastirmak lazim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
Kek/sufle gibi mikrodalga fırın için tarifler oluyor ama normal fırının tadını vermez. Sonuçta birden pişiriyor, saniyesini ayarlayamazsan az veya çok pişer, kontrol etmeye müsait değil.

Yemek ısıtmayı normal fırın da yapar, 1 dk değil de 5 dk tutarsın ne olacak yani.
0
apartman teyze
(03.08.17)
Nasıl bir yaşam tarzına sahip olduğun da önemli.

Bekarım, yalnızım. Evde yemek yapmam marketten dondurulmuş ürün alır ısıtır yerim diyorsan mikrodalga.

Değil ise normal fırın.

Normal fırın için de üst ve alt ısıtıcılar toplamda en az 1500 watt olsun. Daha düşük olursa kek kabarmaz, yavaş pişirdiği için kurutur.

Pahalı bir şey almanıza gerek yok, sonuçta at ile deve bir teknoloji değil. Elektrikli ısıtıcı. Fakat şu özellikler olursa iyi olur:

- Özellikle üst taraftaki rezistansın dengeli monte edildiğine emin olun. Resistans (yani ısıtıcı tel) bazı noktalarda aşağı sarkıyor ise o bölge pişirdiğiniz şeye daha çok yaklaştığı için o bölge daha çok pişiyor, tepsiyi içeride döndürmek zorunda kalıyorsunuz.

- Cam yünü ile yalıtımı varsa iyidir. Daha az enerji harcar. Isı yalıtımı iyi olduğu için mutfağı değil, fırının içini ısıtır

Bu özelliklerde mini fırın internette 120-150 lirası arası fiyat ile bulunabiliyor.


Ben olsam ikisini de almam. 1+1 küçücük evde tek başıma yaşayan biriyim. Mutfakta yerim yok. Belki tost makinesi alabilirim; içerisine yüksek tepsi sokularak mini fırın gibi çalışabilen modeller var.
0
keltox
(03.08.17)
Soru biraz elektrik supurgesi mi buzdolabi mi alayim gibi. Ikisi farkli seyler adinda firin var diye ayni seymis gibi dusunme.
0
Traveller
(03.08.17)
Fırının elektrik tüketimi 3-4 kat fazla mikrodalgadan.
Kullanım açısından bakılınca mikrodalga pratiklik, fırın zevk. Çalışıyorsan, ayda alemde bir fırın kullanacaksan mikrodalga almak daha mantıklı olabilir.
Mikrodalga fırında da yemek pişer, kek filan yapılır ama fırın tadı olmaz.
(Mikrodalgaların bazılarında pişirme zaman ayarı oluyor. ben çalışırken evden çıkmadan pişecek tencere yemeğimi filan mikrodalgaya koyardım, işten çıkmadan 1-2 saat öncesine ayarlardım, geldiğimde yemek hazır olurdu.)

Yemek pişirmekten çok donmuşu çözmesi çok pratik. Hafta sonu köfteni yemeğini hazırla, dondur, kullanacağın zaman erit. Bir de porsiyonluk ısıtma yapması çok kullanışlı. Fırında porsiyonluk ısıtma hem pratik değil hem epey pahalıya patlar.

Fırının yemeğe verdiği lezzeti, böreği kurabiyesi... Sık kullanmasam da yapınca tam olsun dersen tabii ki fırın ++
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.08.17)
(2)

Yeni Gay Konulu Filmler

soufigay
Uzun zamandır gay içerikli sinema filmi izlemedim, türkçe altyazısı olan, 2017'de çekilmiş ve romantik film tavsiyesi olam var mı?
Uzun zamandır gay içerikli sinema filmi izlemedim, türkçe altyazısı olan, 2017'de çekilmiş ve romantik film tavsiyesi olam var mı?
0
soufigay
(02.08.17)
2017 tarihli değil ama belki izlememişsindir Mina Vaganti film olarak şahane bi film. Romantik ve gay içerikli.
Bir de dizi önereyim aynı içerikli bu biraz ortaya karışık yapmış her tür var. Bu da güzel bi dizi. sense8
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.08.17)
Yılını bilmiyorum ama; the object of my affection.
0
runagain
(06.08.17)
(5)

çuval gibi kumaşı boyayarak çanta yapmak için kumaş boyası mı yağlı boya mı

mslny
Hangisini kullanayım? Hani yazlık hasırımsı bi kumaş var ya, onun üstüne. İlgili biri kumaş boyası kullanırsan üstüne sprey sık ki daha kullanışlı olur yıkanır vs demişti. Eğer yağlı boya kullanacaksan çok ince şekilde tutkal sür üstünü boya sonra yine sprey sık demişti. Tarifleri doğruysa hangi yön
Hangisini kullanayım? Hani yazlık hasırımsı bi kumaş var ya, onun üstüne. İlgili biri kumaş boyası kullanırsan üstüne sprey sık ki daha kullanışlı olur yıkanır vs demişti. Eğer yağlı boya kullanacaksan çok ince şekilde tutkal sür üstünü boya sonra yine sprey sık demişti. Tarifleri doğruysa hangi yöntem hem daha kolay ve kullanışlı olur?
0
mslny
(02.08.17)
Kumaş boyası hiç kullanmadım, nasıl bişey bilmiyorum. Sanıyorum guaj boya gibi?
0
🌸mslny
(02.08.17)
yağlı boya çabuk deforme olabilir. çanta hareketli bi eşya duvarda durduğu gibi sabit kalmayacak bir süre sonra kırıklar oluşur.
kumaş boyası kullanırsan spreye gerek yok, kuruduktan sonra boyayı ütüyle fikse ediyorsun. aldığın yerden de tarif ederler veya nette çokça açıklamaları vardı hala vardır.
kumaş boyası iki çeşit oluyor biri tüm parçayı boyadığımız eski tip boya onu kullanmayacaksın. kırtasiye gibi yerlerde satılan yeni tip fırçayla kullanılanlardan alırsın.

yalnız kumaşı anlayamadım ben, çuvalla hasır farklı dokular istersen bir fotoğraf çekip ekle, bi bakayım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.08.17)
O zaman dediğiniz gibi kumaş boya kullanmam gerekiyor. Peki onun özel fırçası var mı boyayla satılan? Eğer özel varsa fakat Tuhafiyede satılmıyorsa kendi yağlı boya fırçalarımdan kullanabilir miyim?

Kumaş buna benzer olacak, ilk ten kesede denicem.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
🌸mslny
(02.08.17)
Özel fırçası yok, yağlı boya fırçalarını kullanabilirsin.
Boyalar şöyle oluyor:
www.hobium.com
boyamayı anlatmış:
www.youtube.com
teknikler var:
www.youtube.com
Bunlar bi fikir verir, istersen daha başka yazılara videolara da bak, çok fazla teknik, çok değişik malzemeler vardı bi aralar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.08.17)
İkinize de çok teşekkür ederim, tamam, yarın bi alıp deneyeyim.
0
🌸mslny
(02.08.17)
(5)

Mum çiçeği

yaren
SelamEvde belki 15 yıldan fazladır bir mum çiçeğimiz var. Aç-mı-yor!!! Asla açmıyor bu arkadaş. Mum çiçeklerinin açmayan cinsi mi var bize o mu denk gelmiş?? Eğer öyle bişey yoksa açması için ne yapmamız lazım, neyi eksik/yanlış yapıyoruz?
Selam

Evde belki 15 yıldan fazladır bir mum çiçeğimiz var. Aç-mı-yor!!! Asla açmıyor bu arkadaş. Mum çiçeklerinin açmayan cinsi mi var bize o mu denk gelmiş?? Eğer öyle bişey yoksa açması için ne yapmamız lazım, neyi eksik/yanlış yapıyoruz?
0
yaren
(02.08.17)
bizimki şu an 40 tane açmış vaziyette. yan komşununki açmıyor. muhtemelen güneş almıyorlar?
0
otlukek
(02.08.17)
"çiçek aç, çiçek aç" diyerek sula. benim kılıç çiçek açtı öyle. ki kılıç çok çok nadir çiçek açar bilirsin belki.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.08.17)
@hayat

Gidip gelip seviyorum öpüyorum konuşuyorum... ama işte... evi mi sevmedi naptıysa...
0
🌸yaren
(02.08.17)
Oluyor öyle ya, babamda bi sardunya 10 sene sonra falan açmıştı. Annem de birkaç mevsimdir açmayan bir menekşeye "bu sefer de açmazsan vallahi atarım çöpe" diyerek açtırdığını söyledi geçenlerde :)
0
whoosie
(02.08.17)
15 yıl dediğin için yazmamıştım kökler saksıyı doldurmuştur diye ama dolmadıysa ondan da açmıyor olabilir. mum çiçeği kökler saksıyı doldurmadan çiçek açmıyor.
mum direk güneş sevmiyor, loş ortam sevmiyor, çok su sevmiyor. toprağı kurusun öyle sula. kireç sevmiyor, kireç fazla geliyorsa toprağında beyaz beyaz bişeyler oluşur oradan anlarsın. öyleyse arada asidik bişeyler vermen gerekebilir ben çam yaprakları çürüntüsü veriyordum çam yaprağı çürütmek uzun sürer şimdi hemen çürümez o. bi parça güvercin gübresini bir gece suda bekletip verebilirsin. ama çok seyrek olsun gübreyi çok koyma, fazla gelirse bitkiyi yakar. mum ilave besin gübre istemiyor, şımartılmaya gelmiyor anlayacağın.
Sevgiye, konuşmaya devam ama bence çiçek açma mevsiminde biraz kız. Açmazsan atarım seni filan de. @whoosie de demiş, ben de çokça şahit oldum kızınca çiçek vermeye başlıyorlar şapşikler.

Bitkiler de insanlar gibi üremeye programlı. Öleceğini düşünen bitki çiçek vermeye başlıyor, çiçekleri üzerinde bırakmaz alırsan tohum yapamadığı için habire çiçek veriyor. Çiçek zamanı gelmeye yakın ben sulama programını şaşırtıyorum arada sulama süresini uzatıyorum.
Bitkinin boylanmasını istiyorsam güneş üstten gelecek yere koyuyorum, güneş görcem diye boylandıkça boylanıyor, saksıyı doldursun istiyorsam güneşi toprağa veriyorum yanlardan sürgünler geliyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.08.17)
(7)

Ufuk açan kitap önerileri

estranged
Yuval Harari'nin - Sapiens'i en açık örnek benim için. -Salt bilgi içermeyecek,-Anlatımı hikaye anlatır gibi olursa güzel olur.-Roman, hikaye gibi kurgu içermemesi tercih sebebi. Roman okumaktan pek haz etmiyorum.Popüler bilim kitapları genel olarak bu tarzda biliyorum ancak her seferinde her şeyi e
Yuval Harari'nin - Sapiens'i en açık örnek benim için.

-Salt bilgi içermeyecek,
-Anlatımı hikaye anlatır gibi olursa güzel olur.
-Roman, hikaye gibi kurgu içermemesi tercih sebebi. Roman okumaktan pek haz etmiyorum.

Popüler bilim kitapları genel olarak bu tarzda biliyorum ancak her seferinde her şeyi en baştan anlatmaları hoşuma gitmiyor. Yine de diğerlerinden farklı derseniz popüler bilim kitabı önerisi de alabilirim.

Evrim, fizik, astronomi, tarih sevdiğim türlerden.
0
estranged
(02.08.17)
İnsan nasıl insan oldu
0
curukturpkokusu
(02.08.17)
Okumadiysan Tufek Mikrop ve Celik'i de cok seversin.
0
aioniotita
(02.08.17)
@aioniotita, o kitabın orijinal baskısı yok maalesef. Geçen gün akmarda buldum ama korsan diye almaya elim gitmedi maalesef. Elbet okuyacağım onu.
0
🌸estranged
(02.08.17)
Emre yilmaz - seytanin fisildadiklari.

O denli guzel ki iki farkli baskisi mevcut. Hikaye degil kissadan hisse gibi dusun.
0
bruceandwayne
(02.08.17)
İş bankası yayınlarının "...'ın en güzel tarihi" şeklinde kitap serisi var. 7 tanesini okudum (insan, dünya, inanç, aşk, hayvanlar, bitkiler, yerküre), kitaplar ince ve akıcı, hemen bitiyor, bir sürü güzel bilgi var. Tavsiye ederim.
0
peggy
(02.08.17)
Bill Bryson- A Short History of Nearly Everything (türkçeye de Hemen Herşeyin Kısa Tarihi diye çevrildi)
0
sopiro
(02.08.17)
Evrim+tarih içeriyor
Davranışlarımızın Kökeni - Serol Teber
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.08.17)
(2)

Arapçada koku'nun şöyle bir karşılığı var mı? Veya Osmanlıcada şu mümkün mü

gijilti
Bir metinde "is" veya "iş" gibi bir kelime geçiyor. Nasıl okuyup hangi anlamı yükleyeceğimi bilemedim.Ekte resimde görülebilir: Elif, ye, se, nun, yeGeçtiği cümle: Bunlarun tütünini sürme idüp göze çekmenün tarîki, mîli bunların tütüni üzerine tutup, tâ isini, yani kokusunı alup kurum peyda oldukda
Bir metinde "is" veya "iş" gibi bir kelime geçiyor. Nasıl okuyup hangi anlamı yükleyeceğimi bilemedim.

Ekte resimde görülebilir: Elif, ye, se, nun, ye

Geçtiği cümle: Bunlarun tütünini sürme idüp göze çekmenün tarîki, mîli bunların tütüni üzerine tutup, tâ isini, yani kokusunı alup kurum peyda oldukda göze çekmekdür.

"İs" Türkçe bir kelime. Bunun Arapça kelimelere özgü se harfi ile yazılması pek olası değil. Üç nokta koyulması "ş" okunma ihtimalini düşündürüyor. Ama metinde şin harfi hep uzunca bir çizgi üzerine üç nokta konarak yazılmış. İs kelimesinin Eski Türkçede "iş/ış" şeklinde olması da düşündürücü.

Ama kelimenin iş veya is olarak duman kokusu olma ihtimali yüksek, anlam uyuyor. Hatta Nişanyan'a göre Eski Türkçe "ış: duman kokusu, duman izi"

Bunun dışında elif-ye-se ile yazılan Arapça veya Farsça koku anlamına gelen bir kelime olabilir?
0
gijilti
(02.08.17)
arapçadan râyiha ve nükhet, farsçadan bûy ve bû kelimeleri var ama arapça yazılışlarını bilmiyorum.

ıs kelimesi sahip malik anlamında, iyelik belirtiyor. (ıssını ağırlayan itine kemik atar )
şimdi sözlüğe baktım ıs (ıss) kelimesi için aslı "is" demiş muharrem ergin.

"rayihası mile geçip kurum olunca göze sürülür" denebilir bence. (rayiha o şeyin özünü ihtiva eden koku anlamında, aroması)

hangi bitkinin tütünüymuş acaba merak ettim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.08.17)
bu is'in sahip anlamındaki is'le ilgisi yok. Bir de mesele kelimeyi çevirme değil, okuma. Yani is mi, iş mi onu tespit etme önemli.

ne tütünü olduğu ise:

Ve eger ķara günlük ve aķ günlük ve ķaŧrān ve mürr, bunları berāber yaķup, tütünile iktiĥāl idüp göze çeker ise žufrayı giderür, bunlaruñ tütünini...
0
🌸gijilti
(02.08.17)
(3)

günümüz turkiye'sinde komünizm propagandası yapmak suç mu?

boyle buyurdum
değilse ne zamana kadar suçtu bu?
değilse ne zamana kadar suçtu bu?
0
boyle buyurdum
(01.08.17)
hero thsirtü giyince içeri alıyorlar sen komünizm'den bahsediyorsun.
0
rhan
(01.08.17)
kanka sizi sayiyla mi yolladilar? baska bisey soruyorum.
0
🌸boyle buyurdum
(01.08.17)
Anayasayı soruyorsan 141 142 kalkmadı bildiğim kadarıyla. 142 tümden propogandayla ilgili. komünizmle ilgili olan 1. maddesi olması lazım "sosyal bir sınıfı kaldırmak, bir sosyaşl sınıfın diğeri üzerinde tahakkümü vs. vs.
maddede komünizm adı geçmez ama kominzm propogandası olarak yorumlanır idi.
163 de kalkmadı bildiğim kadarıyla ama işte...

not: hukuçu değilim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.08.17)
(6)

suç sosyolojisi

TATLIEKŞİ
Merhaba alanında her bir useri suseri profesyonel sakinler. Bakın hele.. Suç sosyolojisi'ni çalışabilecek kaynak kitap arıyorum.. Şimdiden çok teşekkürler..
Merhaba alanında her bir useri suseri profesyonel sakinler. Bakın hele..
Suç sosyolojisi'ni çalışabilecek kaynak kitap arıyorum..

Şimdiden çok teşekkürler..
0
TATLIEKŞİ
(01.08.17)
Akademik bir kaynak değil ama, konu hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız Phil Zimbardo'nun The Lucifer Effect kitabı işinize yarar mı acaba?
0
sopiro
(01.08.17)
Daha kolay erişebileceğim bir kaynak olsa, sonuca yönelik detaylarla boğuşmadan ulaşabileceğim kaynak yok mudur?
0
🌸TATLIEKŞİ
(01.08.17)
sonuca yönelik kaynak tam olarak ne oluyor acaba? (pardon, benim bu tarz sorularım genelde laf sokuyormuşum gibi oluyor. Halbuki gerçekten neyi kastettiğinizi soruyorum. :) )
Bir araştırmanın sonucunu özet olarak açıklayayım gibi bir şey mi gerekiyor?
Phil Zimbardo'nun benzer konularda TED konuşmaları da var sanırım, onlara bakabilirsiniz belki. Aynı kitap DR'da Şeytan Etkisi ismiyle Türkçe satılıyor.

Çok daha uzaktan alakalı olarak Kevin Dutton'ın Wisdom of Psychopaths/ Olağan Psikopatlar kitabına da bakabilirsiniz belki.
0
sopiro
(01.08.17)
@sopiro, Ben de dikkat çeksin ne diyor bu desinler diye olaydan bir haber şeklinde yazıyorum. Eskiden böyle şeylere gerek duymadan hemen cevaplar uçuşurdu şimdi yok maalesef dediğin TED de araştırıyoruz konuyu çok teşekkürler.. Sonuca yönelik ben de bilmiyorum laf gelişi yazdım onu :)
0
🌸TATLIEKŞİ
(01.08.17)
Antropolojik Açıdan Şiddet - David Riches
Değişik toplumlarda şiddete, suça bakış incelenmiş. Nokta atışı değil galiba ama yazayım dedim, belki yayılmak istersiniz...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.08.17)
(34)

evlilik-ev vs ile ilgili bir soru

sedat peker in yegeni
Selamlar, Eylül sonunda evleniyorum ve bugün itibariyle evime taşındım. Düğünden sonra eşim de gelecek, ben erkenden taşınmış oldum yani. 2 aya yakın evde tekim.Üniversiteden eski ev arkadaşımın da kendi eşiyle sorunları var, boşanmayı düşünüyor, psikologları bi süre birbirinizden uzak kalın demiş,
Selamlar,

Eylül sonunda evleniyorum ve bugün itibariyle evime taşındım. Düğünden sonra eşim de gelecek, ben erkenden taşınmış oldum yani. 2 aya yakın evde tekim.

Üniversiteden eski ev arkadaşımın da kendi eşiyle sorunları var, boşanmayı düşünüyor, psikologları bi süre birbirinizden uzak kalın demiş, o da zaten bundan sonrası için düşünüp karar almak istiyorum dedi. ben de bende kalabilirsin demiş bulundum. o da 5 ağustos gibi gelsem olur mu dedi. 1-2 hafta kalmayı düşünüyor.

Müstakbel eşim diyor ki, daha biz oturmaya başlamadık, eşyalar yeni yeni geliyor, evde bir düzen yok bişi yok, neden arkadaşını çağırdın, ben de eve yerleştikten sonra misafir kabul etmelisin.

Şimdi ben bunu kıza nasıl izah edicem? Çok ayıp etmiş olurum diye çekiniyorum; çünkü sevdiğim saydığım bir arkadaşım. Yalan mı söylemeliyim yoksa gerçeği uygun bi dille mi açıklamalıyım? Görüşlerinize talibim.

cinsiyetim : kadın, gelecek arkadaşım da kadın.

edit : yazdım arkadaşıma, durumu anlattım. çok şükür anlayışla karşıladı. çok utanıyom :(
0
sedat peker in yegeni
(01.08.17)
Uygun bir dille açıkla. Yalana hiç gerek yok. Gönlünü alırsın bir şekilde. Ama cidden eşin haklı.
0
yaren
(01.08.17)
Cinsiyet?

Siz erkekseniz ve arkadasiniz da kadinsa böyle demesi normal.
0
chitosan
(01.08.17)
evleneceğin kişi haklı.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(01.08.17)
@chitosan kadınım, arkadaşım da kadın.
0
🌸sedat peker in yegeni
(01.08.17)
adam haklı. sıfır eşya geliyor adamdan önce başka biri oturacak.
0
cedex
(01.08.17)
ben seni erkek sandım. Afedersin ama biraz klasik, kaba bir erkek düşüncesizliği olmuş. şaşırdım. O birlikte daha hiç oturmadığınız evinize erkek arkadaşını getirip 2 ay kalsa hoşlanır mıydın ? çok sorun edilecek bir şey olmayabilir ama ondan müsaade istemeliydin arkadaşını çağırmadan önce. Bence arkadaşın da düşünebilirdi. Eviniz daha yeni sen bi eşinle otur önce tadını çıkar, gerek yok derdim ben olsam.
0
aquarium
(01.08.17)
bencilce bir karar olmuş sormadan teklif etmeniz. adam haklı.
0
prodeq
(01.08.17)
bencede düşüncesizce davranmıssın keske once esıne sorsaydın. bi empati yap anlarsın.
0
sizofren06
(01.08.17)
bence boşanmak üzere olan arkadaşın yalnız yaşayan ya da boşanmış başka bir arkadaşının yanına gitmeli .
sen henüz yeni evleneceksin , onun yerinde ben olsam gelmek istemezdim . sana evlilikle ilgili sıkıntılarını anlatıp duracak kafanı karıştıracak . hoş olmaz .
bir bahane bul ona söyle gelmesin .
0
devilone
(01.08.17)
eşe sormamak ayıp ve düşüncesizce olmuş ama ucunda ölüm yok, yeni eşya diye üzerine çıkıp tepinecek de değil sonuçta. sırf sormadığın için trip yapıyor olabilir, gönlünü al güzel bi şekilde, büyüyecek bir şey değil normal şartlarda. arkadaşın yakın mı sana, belki arkadaşı değil de elalemi getiriyor diye düşünüyor da olabilir bi yandan.
0
Bruce
(01.08.17)
Arkadaşı kıracaksın, mecbur.
0
arnold schwarzeneger
(01.08.17)
bence eşin haklı ve gayet haklı. sonuna kadar haklı,

bu yüzden eşini değil, arkadaşına uygun bir dille açıklayıp kabul edemeyeceğini bildir, sonuçta artık bir aile kuruyorsun. o evin öncelikleri sen ve eşin. arkadaşın dış kapının mandalı kusura bakmasın.

arkadaşının hiç ailesi, akrabası kardeşi filan yok mu? umarım özel durumları sizi de etkilemez.
0
füt
(01.08.17)
Yeni eşyayı ilk ben kullanmalıyım muhabbeti olduğu için ben de eşini kadın tarafı zannettim. Erkek çıkınca şaşırdım.

Bence sen haklısın. Tamam eşine de sorsan iyi olurdu ama eski ev arkadaşım diyorsun. O insanla birlikte yaşamışsın, mobilyalara sıçacak işeyecek hali yok ya? Zor durumda kalan bir arkadaşına yardım etmek istemişsin sonuçta. Onun yerinde sen olsan ve arkadaşın "eşyalar daha yeni" diye seni kabul etmese ne hissederdin.
Eşinin yeni gelin muhabbeti yapmasını saçma buldum. Eşyalara gereğinden fazla değer veriyoruz.
0
peggy
(01.08.17)
Bence sıkıntı olmamalı böyle şeyler. Nolur, 2 ay kullanılmış koltuğa otursa götü mü incinir...

Nişanlınıza "kız zor durumda. söz verdim ayıp olur" diye biraz bastırın. İlle de istemem derse, arkadaşınıza "Nişanlım karşı çıktı, kusura bakma" diye hemen haber verin ki zaman varken başka bir yer ayarlasın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(01.08.17)
ben sıkıntı etmezdim. açıkçası hatta bi erkeğin bunu dert etmesi biraz tuhaf geldi. bende evlilik arifesindeyim erkek arkadaşıma git evde arkadaşlarınla takıl diyorum. haklı haksız bilemem. ama uzun süreli kalacak bi kadın arkadaşınıza ben evdeyken çağır demesi daha tuhaf geldi.

bence arkadaşa güzel bi dille anlatıp sende kalamayacağını söylemelisin. gerçekten yakın bi arkadaşsa bunu anlayabilir diye düşünüyorum.
0
ferrarimizolaydisatardik
(01.08.17)
Eger ikiniz birden kadinsaniz evde kalmasinda bir problem olmamasi lazim. arkadasiniza yardim etmek istemeniz normal.
0
chitosan
(01.08.17)
Ben de erkeğim ve evime eşyalarıma çok düşkünümdür. asla ben daha oturmadan birinin gelip evimde oturmasını istemezdim. eşiniz haklı
0
oscar
(01.08.17)
henüz partnerinizle birlikte yaşama ve bir olma fikrine adapte olamamışsınız. bu fikre adapte olmalısınız; zira artık tek başınıza yaşamıyorsunuz. eve dair her şeyi, kendinize dair de pek çok şeyi onunla paylaşmalısınız. orası onun da evi ve bunu bilmeye hakkı var.
0
fragile lady
(01.08.17)
@fragile lady galiba haklısın, yıllardır yalnız yaşıyorum :(
0
🌸sedat peker in yegeni
(01.08.17)
@blue serenity arkadaşım karşıda oturuyor, sık sık görüşemiyoruz, genelde yazışarak iletişim kuruyoruz. mecburen yazarak anlattım :/
0
🌸sedat peker in yegeni
(01.08.17)
öncelikle "evim" değil "evimiz". "evime taşındım" değil "evimize taşındım". bence bu çok şeyi açıklıyor zaten.
0
halanne
(01.08.17)
@halanne gerçekten sen yazdıktan sonra farkettim :/ haklısın.
0
🌸sedat peker in yegeni
(01.08.17)
peggy + 1

Sizin yerinizde değil de, eşinizin yerinde olduğunu düşündüm. Eşya aldığım evime nişanlımın bir arkadaşı gelecek ve kalacak diye. Evimizin eşyası neden zor durumdaki arkadaşlarımızdan önemli olsun ki? Hani, evi hallaç pamuğuna çevirecekse, orayı burayı lekeleyecekse, kötü bakacaksa ayrı konu, evi leş gibi kulkanan biriyse ben de bir garip olurum ama bınların dışında zor durumda kalan bir dostun, evliliği bitmek üzere olan arkadaşın köpeği olsun eşyalar. Birine kucak açmayacaksa, birini mutlu etmeyecekse ben o eşyayı n'eyleyim.

Diyelim ki siz ayrıldınız bir gün, arkadaşa sığındınız. O da "Eşyalar yeni, olmaz" dedi. Anlayışla karşılamasına kariılardım, kimseye evinde rahatsızlık vermek istemem ama bir yandan çok da kırılırdım.

Burada eşinizin yerinde olsam benim için sorun olan şey bana haber verilmeden karar verilmesi olurdu, ona bozulabilirdim belki ama sonuçta hayır diyeceğim bir şey değil.

Aynı eve geçeceksiniz de, o evin "evimiz" olması ve o algının yerleşmesi aynı evde olanlarda bile zaman alıyor. Daha taşınmadan "evimiz", "yuvamız" olmaması normal.
0
aychovsky
(01.08.17)
peggy & aychovsky +1

eşya nedir ki? hangi taraftan düşünürsem düşüneyim anlamsız geliyor. arkadaşın kulu köpeği olsun o eşyalar. hem zaten arkadaşına arka çıkamayacak bir kişinin de benim eşim olabileceğini sanmıyorum.

Zaten bu evlilik/düğün ile ilgili bir sürü olaya ifrit oluyorum. insanlar anlamsız eşyalar alıyor, garip tavırlar takınıyorlar.

Ev yeni olsun, kadın yeni olsun, eşya yeni olsun. hepsinin yenisini yine bulurlar da, arkadaşın yenisi biraz zor bulunur. Eşiniz ile birlikte yeni bir hayat kurmayın, hayatınızı paylaşmayı ama kendi hayatınızı ve kişiliğinizi korumayı öğrenin.
0
cursor
(01.08.17)
Arkadaşının başka alternatifi yoksa ayıp olmuş.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.08.17)
Herkesin bu olaya yaklaşımı farklı olacaktır yukarıda görüldüğü üzere, önemli olan ise o evi paylaşacağın insanın ne düşündüğü. Ortada ortak mallar varken tek başına karar vermek doğru olmaz, dolayısıyla ona sormadan davet etmekle yanlış yapmışsın belli ki.

Ayrıca yukarıda birinin de dediği gibi evlilik öncesi, en iyi ihtimalle keyifsiz, muhtemelen de depresyondaki birinin sana iyi geleceğini düşünmüyorum. Eski üniversite arkadaşından daha yakın bi aile ferdi falan vardır muhakkak bu süreçte ona destek olacak. Seni seçmesi zamanlama olarak doğru değil, o da hatalı.
0
manuel mandalina
(01.08.17)
evleneceğin kişi tamamen haksız. bu kadar mülkiyetçi olup halden anlamamak bana çok saçma geliyor eşya lan bu.
0
guitarissimo
(01.08.17)
Müstakbel eşin haklı. Doğru yaptın bence.
0
twelfth
(01.08.17)
bence esin kesinlikle hakli, kararini dogru vermissin sonuc itibariyle
0
my pink
(01.08.17)
yahu yakın arkadaşsa eşya daha mı önemli? varsın eşya olmasın. kadın kafa dağıtmaya geliyor. boş bulunmuşsun eşine danışmadan davet etmişsin ama büyük bir sorun değil bu da. kalması bence kötü bir şey değil.
0
black mamba
(01.08.17)
müstakbel eşin haklı.

ayrıca olayın eşyaları başka birinin kullanması/kullanmaması olduğunu sanmıyorum. sıfır ev, sıfır eşyalar ve sen onunla birlikte orada sıfırdan yaşam kuracaksın. oysa sen eşinin o evde bazı şeyleri ilk senle yaşama hakkını elinden alıyorsun.

editini şimdi gördüm. hayırlı olsun.
0
you are my lethe
(01.08.17)
fikrimce arkadasiniza zor anında yardımcı olmalısınız.
0
foradream
(01.08.17)
Bence de adam haklı. Basit gibi gözükse de Yeni evlenecek ve Yeni kurulan bir evin masumiyeti vardır. Böyle deyince pıtırcık tepkisi oluyor gibi gözükse de aslında değil psikolojik altyapısı var. Ayrıca arkadaşınız boşanma gibi bi durum yaşıyormuş yani yukarıda da çok güzel ifade etmişler biraz düşüncesizlik etmiş. Eşiniz haklı
0
iwillsee
(10.08.17)
cevabları okumadım, söyleyen olduysa bilmiyorum ama bence bu hikayede senin hatan eşine danışmadan iş yapmak. ben olsam evimizin mobilyalarını başkasının kullanmasından değil, bundan çok rahatsız olurdum. kimisi "mobilya arkadaşımdan kıymetli mi" der, kimisi "her gün mü ev döşüyoruz, ilk biz oturalım" der vs. bence bunun doğrusu yanlışı yoktur ama eşine sorup etmeden birlikte yaşayacağınız eve birini davet etmen hoş değil. bu konuda düşünceli davranman gerekirdi.

yoksa vay efendim mobilyayı o ısırmış da arkadaş daha kıymetliymiş falan bu mesele değil bence. sorun senin hala yalnız yaşıyormuş gibi davranıp eşini devre dışı bırakman.
0
der meister
(10.08.17)
(11)

bircok seyi yarim yamalak bilmek vs bir şeyi tam bilmek

lucky strike
goethe olsun nietzsche olsun bir takım filozoflar bir şeyi tam bilmenin birçok şeyi yarım bilmekten evla olduğunda iddia ediyor malumunuz. elestirmeden kabullenmek bizim çağın vebası.bence 21. yüzyılı tahmin edecek vizyonları yoktu bu adamların. 20. yy belki ama 21. yy da bu önerme geçerli değil. "A
goethe olsun nietzsche olsun bir takım filozoflar bir şeyi tam bilmenin birçok şeyi yarım bilmekten evla olduğunda iddia ediyor malumunuz. elestirmeden kabullenmek bizim çağın vebası.
bence 21. yüzyılı tahmin edecek vizyonları yoktu bu adamların. 20. yy belki ama 21. yy da bu önerme geçerli değil. "Az az ama sık sık yemek" saglikli oldugu gibi, az az ama cok fazla konuda bilmek daha evladır gibime geliyor benim. niçe abartmayı seviyor işleri neticede. sizin fikriniz nedir?
0
lucky strike
(01.08.17)
tama yakın bildiğin bi iki konu olsun, kalan her konuyu az az bil. bu benim felsefem. bu devirde konular o kadar daralıyor ki alt başlıklar altında, herhangi bi konuyu tam bilmen imkansız.
0
nundu
(01.08.17)
felsefi açıdan bakarsak herhangi bir şeyi tam olarak bilmek mümkün değil. o halde yüzde kaçını bilmemiz lazım?
bilmek eylemini komple bir bilme işi olarak görürsek bilinebilecek her şeyi bilemezsek bahsedilen tam bilmeyi gerçekleştirmiş olamayız. var olan her şeyi bilmemiz de mümkün değilse bu kıllı almanlara bok yemek düşmez mi?

az ama sık sık yemenin düşünüldüğü kadar sağlıklı olmadığı gittikçe yüksek sesle dillendirilmeye başlandı, daha da artacak(bu da benim vizyonumu belli etsin, not al). bak senin bildiğin bu bilgi 10 yıl bile yaşayamayacak neredeyse, bırak da o zamankilerin bildikleri 100 seneye kadar yaşayabilmiş olsun...
0
Bruce
(01.08.17)
@nundu, bu devirde bir konuyu tama yakın bilebilmek imkansız bence ya. dünya inanılmaz bir hızda gelişiyor. yakalamak imkansız. sen uyuyorsun, çin 7 saat ileride, geliştiriyor bir şeyler, üstüne koyuyor veya yanlışlıyor seni, tüm varoluşunu. çin'de geçiyor olay. 7 saat ileride.
0
🌸lucky strike
(01.08.17)
bir çok şeyi yarım bilirsen çok güzel sohbet edersin, herkesle arkadaş olursun. bir şeyi çok bilirsen ukala olursun. (sosyal açıdan değerlendirdim)
0
dirildimde geldim
(01.08.17)
bence 21. yüzyılın problemi bu iki seçenekten hangisi daha evladır değil. şu anki problem artık bir veya iki şeyde uzmanlaşmanın yetmiyor olması. eskiden bir konuda uzmanlaşan kişi ömrünün sonuna kadar oradan yürüyebilirdi (çok genellemeyeyim ama alanına bağlı olarak mümkündü). şu an bilgi üreten insanların üzerindeki baskı çok daha fazla, bir şeyi derinlemesine bilmek yetmiyor, başka bir çok şeyle uzmanlığını desteklemek gerekiyor. hayatın her alanında disiplinlerarası bilginin ön plana çıktığı bir çağdayız.
0
lily briscoe
(01.08.17)
iki tane yarım bir bütün etmez. İyi geceler.
0
AWD
(01.08.17)
Abim vaktiyle Bhavahbutti adli Hintli bir dusunurun bir sozunu soylemisti bana:
”Her seyin bir seyini, bir seyin her seyini bil"
Yani her konuda edecek iki kelamin olsun ama bir konunun da uzmani ol. Bence sorun yok bunda. İs ki o bir seyini bildigin konuda ukalalik taslama. Bu kadar biliyorum de gec. Ogrenmeye de acik ol derim ben.
0
ombutosman
(01.08.17)
herkesin biliyorum demesi ayni degil.
0
kurnaz
(01.08.17)
Bununla ilgili çok tartışma var ama geçen sene şöyle bir şey okumuştum. Şimdi çağımızda bilg ğstel artıyor ve bir yandan da sosyal medya, ıvır ve zıvır ile kendi zamanımızı baltalıyoruz. Üstüne de "millenial mindset" dedkleri, zorlaşınca bırakma ve yelkenleri suya indirme de çok yaygın. Bunları birleştirince uzmanlaşma imkansıza yakın oluyor. Çalışmanın displinler arası olması değil de, insanın kendini "jack of all trades, master of none" haline getirmesi durumunda, insanlar kafalarını eskisi kadar zorlayacak fırsatı bulamıyor ve insanlar aptallaşıyor. Bir konuyu derinlemesine keşfedecek insan az kalıyor. Zaten 1000 kişi derinlemesine incelemeye gönüllü olur, bir tanesi becerir. Bir kişi gönüllü kaldığında ortalıkta binlerce şaklaban dolaşıyor ama yüzeysellik dışında bir şey üretebilen kalmıyor diyordu. Bunun dışında disiplinler arası çalışmanın da benzer şekilde insanlrın ne ürettiklerini tamamen anlamadıkları ve üretim bilgisine hakim olamadıklrı için amaç bilgisini de tam ortaya koyamayacakları, düşünemeyeceklerini ve bunun da itaat eden bir toplum yapısına neden olduğunu tezleriyle bir 40-50 sayfa açıklıyordu.

Bazıları ise sadece muhabbet yönünden bakıyor "Ne kadar çok şey bilirsen, o kadar çok kişiyle laflayabilirsin" duor ama bi yandan da "Hakkaten bir şey bilen insanların arasına girersen, öyle suspus kalırsın" diyor.

Disiplinler arası çalışma şart olmasına rağmen, en az bir uzmanlık şart diye düşünüyorum.
0
aychovsky
(01.08.17)
Esas soru su, o seyi bildigine ne zaman kanaat getireceksin?
0
dunal
(01.08.17)
İş hayatını soruyorsan orada gelinen nokta az az ama çok konuda bilgilenmek değil bir konuda yetkin olup onu diğer dallarla desteklemek, ilgili alanlarda da bilgilenmek yönünde.
Batı üretim ilişkilerinde bilgi çağına gireli epeyce oldu. 2. dünya savaşını milat sayabiliriz. Biz her zamanki gibi geriden takip ettik bizde de başladı artık. Ceo'luk kavramı bilgi çağı ürünü mesela. Bilginin bilgiye uygulanması ve performansından sorumlu olmak ceo'nun iş tanımıdır. Boş yere o kadar kazanmıyorlar, sermaye sahibinin söz hakkı olmuyor onların oluyor.

Özel hayatta benim algoritmam şöyle:
İlgilendiğin bir veya birkaç konuda ilerlemek, diğer konularda ilerleyenlere kulak kesilmek, ilgilenmediğin konuları es geçmek. Çünkü terabaytlarca bilgi var bir insanın ne ömrü ne hafıza kapasitesi yetişir. Anca küçük bi bölümüne yetebiliriz o da bırakmaz devam edersek.
İlgilendiğin konuda ilerledikçe yan dallarda da araştırma yapman gerekiyor, kendiliğinden çeşitleniyorsun. Hakkında söz söyleyebileceğin alan kendi alanın oluyor, sohpet ortamında çeşitlendiğin konularda konuşup soru sorabiliyor, daha ileri gidebiliyorsun.. Soru sorabilmek de bilgiyle ilişkili, hiç ilgilenmediğin konuda soru da soramıyorsun.

Alanında söz söylerken de öğrenmenin bitmeyecek bir süreç olduğunun farkında olarak söylemek en güzeli. Bilginin zekatı paylaşmak ama konuşurken sürecin bitmeyeceğini bilerek konuşmak lazım.
Çeşitlendiğin konularda konuşurken de ultra temkinli olmak gerekiyor. Mesela ya ben bir filin bacağındaki karıncaysam tırmandığım şeyi sütün sanıyorsam... Epeyce de tırmanmışım halbuki.

Değişik konularda bütüne bakabilenlerimiz bol olsun, hem biz gelişelim hem memleket gelişsin alalım başımızı yürüyelim.Her nekadar gidişat o yönde değilse de istemekten vazgeçtiğimiz an kaybettiğimiz andır demi :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.08.17)
(12)

Aralık ayındaki düğüne hangi abiye?

apartman teyze
Abim Aralık ayında evlenmeyi planlıyor. Kız arkadaşı tesettürlü olduğu için mevlid ve Kuran okutulacak bir mekanda, cami değil. Semazen gösterisi gibi bir şeyler yapıyor mekan. Nasıl diyeyim biraz daha modern, kafada canlanandan.Nasıl bir abiye giyersem uygun olacak bu ortama? Uzun kollu ve şık bir
Abim Aralık ayında evlenmeyi planlıyor. Kız arkadaşı tesettürlü olduğu için mevlid ve Kuran okutulacak bir mekanda, cami değil. Semazen gösterisi gibi bir şeyler yapıyor mekan. Nasıl diyeyim biraz daha modern, kafada canlanandan.

Nasıl bir abiye giyersem uygun olacak bu ortama? Uzun kollu ve şık bir şey mi, yine uzun kollu ama tesettür giyim sayılacak bir şey mi, veya beğendiğim bir abiye üzerine ceket almak gibi mi? Biraz bakınca şunları eleyebildim internetten, yorum yapabilir misiniz?

1- www.abiyenial.com en çok bunu beğendim.

2- www.abiyefon.com

3- www.abiyenial.com

4- www.abiyenial.com

5- www.abiyenial.com

6- www.abiyefon.com
0
apartman teyze
(31.07.17)
abiye fon linkleri açılmıyor. ama kolsuz olanların üzerine ceket alırsan çok çirkin olur. 1. güzelmiş.

@yine açılmıyor. benim ofisin interneti ile alakalı olabilir.
0
elorelia
(31.07.17)
Böyle açılıyor mu?
2- www.abiyefon.com
6- www.abiyefon.com
0
🌸apartman teyze
(31.07.17)
3 veya 5 guzel.
5'in ya da kisa kollularin uzerine ceket degil de sifon bir sal alabilirsin.
0
kassiopeia
(31.07.17)
5'i beğendim
0
pide
(31.07.17)
6 baya başarılı ama kilo problemi varsa daha şişman gösterebilir
0
bir peynir kutusu kibrit
(31.07.17)
Ben 4'ü öneriyorum. Omuzlara siyah bir şal alabilsin, siyah kısa sıfır yaka abiye bir ceket kullanabilirsin. cekete elbisenin üzerindeki taşlardan koyabilirsin istersen sadece yaka veya ön ve etek ucu dahil çepeçevre.
sonrasında kısaltıp başka zaman kullanma olanağı da var bu modelin. diğerleri kısaltılmaz, bluz olarak da kullanılmaz hepsi belde bitmiş.

çok beğendim dediğinin arkada dekolte sayılabilecek açıklığı var, ortam tesettür olunca kullanmak ister misin bilmiyorum, görmediysen bi bak.

Aslında 5 de güzel ama yaka açık gelir mi bilemedim, arka dekolte onda da var.

edit: 6 da güzel bir model ama omuzlar çok açıkta, üstüne ceket şal bişey şart, alt etek tafta olduğu için üstte ayrı bir parça almak elbiseniin dengesini bozar , güzel olmaz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.07.17)
5 ya da 6 en iyisi bence.
0
ms brownstone
(31.07.17)
Sağ olun yorumlar için gençler :)

1. elbiseyi şöyle düşündüm aslında; aynı renkten şifon bir şal alıp omuzlarıma atarım, sırt dikkat çekmez ve Kuran okunurken başıma doğru çekerim, sonra indiririm yine omuzlara.

Ben de aslında 5 veya 6 numarayı almak istiyorum çok şık duruyorlar ama onlarda kollar şalla pek örtülmez gibi. Tüllü/dantelli sade bir ince ceket modeli olabilir belki ama internette hiç böyle örnek bulamadım. Klasik ceket türleri de ağır kaçacak haklısınız.
Şu an bana 1 numara mantıklı geliyor :/
0
🌸apartman teyze
(31.07.17)
Ben anlamadım normalde tesettürlü müsünüz? Değişseniz niye kendinizi tesettürlü gibi giyinmek zorunda hissediyorsunuz ki? Kalkıp aşırı dekolte giymeyin tabi de linktekiler gibi kolsuz bir elbise giyseniz ne olacak kendinizi değiştirmek zorunda değilsiniz.
0
pastörizesüt
(31.07.17)
Uzun kollu dantel elbisede şifon şal hoş olmaz bence.
6 da şifon şal olur. 5 için yan açıklıktaki parça tül dokusunda olduğu için hayal tül kullanırsan daha iyi olur
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.07.17)
@pastörizesüt
Tesettürlü değilim ama 2 taraf da çok tutucu aileler. Kuran okunan yerde açık giyinemezsin tepkisi alacağım ailemden %100. Hem tatsızlık olmasın hem de zaten kış günü diye ses çıkarmak istemiyorum. Sonuçta abimin en mutlu günü, bunlar önemsiz detaylar:)
0
🌸apartman teyze
(31.07.17)
@apartman teyze aralık olması da önemli bir detay tabi onu atlamışım kolsuz olanları daha çok beğenmenize rağmen uzun kollu giymek zorunda hissettiğiniz için demiştim. Siz de razıysanız sorun yok tabiii ki. Şimdiden mutlu düğünler o zaman :)
0
pastörizesüt
(31.07.17)
(4)

bakir kaplari neyle temizliyoruz?

eriksatie
bugün bit pazarindan bakir kaplama birkac parca esya aldim. üzerinde lekeler var. bu lekeleri nasil temizleyip parlatacagiz? kül ile denedim olmadi pek.
bugün bit pazarindan bakir kaplama birkac parca esya aldim. üzerinde lekeler var. bu lekeleri nasil temizleyip parlatacagiz? kül ile denedim olmadi pek.
0
eriksatie
(30.07.17)
kaol

hatta bulabilirsen sidol marka parlatici
www.portalehenkel.it

buna da bak www.thekitchn.com
0
exlibris
(30.07.17)
vikaul-kavil marka maden cilasi.

bozuk parada denedim ciddi fark etti.
0
icim urperiyor
(30.07.17)
Bakirsa kalaylatacaksin
0
etna
(31.07.17)
Bakır kaplama ne aldın, mutfak eşyası değil demi? Başlığa bakır kap demişsin, tabak tencere çaydanlık falansa onların kalaylı olması lazım. Kalaylıysa kavil kaol vb malzeme kullanmaman lazım.

Prinç, bakır, sarı malzemeden yapılmış olanları limon veya kaville parlatabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.07.17)
(16)

Nasıl ateist oldunuz?

neil manke
ateist/deist/agnostik/gnostik/deistik agnostisizm diye ayırıp oyları bölmeyin, hepimiz ateistiz işte. böyle yapa yapa ülkenin %99.9'u müslüman sanıyorlar.ama yine de belirtin bari hangi grup içinde olduğunuzu.90'lı yıllarda doğmuş bir insan olduğum için 2000'lerde yaşım küçüktü sorgulama diye bir şe
ateist/deist/agnostik/gnostik/deistik agnostisizm diye ayırıp oyları bölmeyin, hepimiz ateistiz işte. böyle yapa yapa ülkenin %99.9'u müslüman sanıyorlar.
ama yine de belirtin bari hangi grup içinde olduğunuzu.

90'lı yıllarda doğmuş bir insan olduğum için 2000'lerde yaşım küçüktü sorgulama diye bir şey yoktu tabi. namaz falan kılardım bebeyken, cumalara giderdim oruç tutardım arada. ailem çok dindar değildi ama yine dine bağlılardı, annem hiç başörtüsü falan takmamıştır mesela.

2011-2012 gibi facebookta karikateist sayfasına rastladım ve sorguladıkça olaylar gelişti. ilk postlarını "tövbe allam affet" diye okuyordum sonra sonra ar namus kalmadı tabi. richard dawkins denen abimizin varlığından haberdar oldum daha sonra, yazılarını kitaplarını okudukça daha da koyu bir ateist oldum.

dinler kesin olarak yalandır ama yine de tanrı kesin olarak yoktur demiyorum, tanrı neredeyse kesin olarak yoktur bence.

sizin hikayeniz?
0
neil manke
(30.07.17)
Bir hikayem yok aslında.

Genel olarak seküler bir yaşam tarzıyla yetiştirildim aileden zaten. Çocukluğumdan beri, ortaokul civarlarından beri bu tarz dini şeylere hiç anlam veremedim. O zorunlu din dersinden nerdeyse kalıyordum..Çok net hatırlıyorum son anda hoca 2 vermişti. Beni çekemedi içine ne biliyim.. Hep kuşkulu sorgulayan bir yapıdaydım zaten ama adını koymadan dine bulaşmadan çocukluk geçti.

Oturduğum yerdeki çevremdeki çekirdek arkadaş grubunun da benim gibi olamasının büyük, çok büyük bir etkisi vardır yalnız. Çocukluk arkadaşlarım..Şu an o grupta herkes ateist. Hatta nerdeyse aktif olarak iletişim olarak kurduğum tüm çevrem bu şekilde.

Sonra biraz daha büyüyünce kendimi daha da tanımaya, bilmeye başlayınca özellikle felsefe dersleri almaya başlayınca, üzerine tarih, sosyoloji, psikoloji, dersleri almaya ve bu tarz alakalı kitaplar okumaya başlayınca her şey daha da netleşti.

Sonra daha da sistematik bir hal almaya başladı tabii..
0
qazaqwsx
(30.07.17)
agnostizm

küçükken kuran kursuna, camiye aile teşviğiyle gitmiş biriyim. insanın kafasına vura vura ibadet etmeyi öğrettikleri için ilk önce soğudum. sonra lise zamanımda izlediğim belgeseller, okuduğum kitaplar ve çevremdeki insanların görüşlerini de dikkate alarak, bu kutsal kitaplarda tasvir edilen yaratıcının gerçek olabileceğine dair şüphelerim arttı. tabi ilk zamanlarda şüpheyle başlar, ya varsa dersin. inkar etmeye çekinirsin falan.

zamanla daha da ileri gidip bir yaratıcıyı reddettim. her inanmayanın bir isyankar dönemi olur. artık o kadar isyankar değilim. bu fikirlerin oluşması için insanın düşünsel olarak olgunlaşması gerekli tabi. tanrıyı reddetiğimin 7. yılında kafamda olgunlaşan bir düşünce var o da " yaratıcı illa bir tanrı formunda olup insanlara çeşitli testler uygulayıp sonunda onlara mükafatlandıracak/cezalandıracak bir kavram olmak zorunda değil. hatta yaratıcı, yaratıcı olduğunun bile farkında olmayabilir. "
0
bir sevgi faresi jamal
(30.07.17)
kızlara hava atmak için farklı olmaya çalışırken herkese atayistim deyince geri dönemedim bi daha...
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.17)
Agnostik ateistim. İlkokulda sokaktaki bütün arkadaşlarım gidiyor diye kıskanıp ben de kuran kursuna gittim, lisede müdür yardımcısı kafamız çalışmadığı için oruç tutmamızı istemeyince inatlaşıp kadınla kavga edip azimle oruç tuttum. Ama bütün bu zaman boyunca Jules Verne'le başlayıp bilim kurgu okudum, ansiklopediler, Bilim Çocuk dergileri derken bilime hurafeden daha çok güvenmeye başladım. Sonra gerisi geldi zaten.
0
kobuzchu kiz
(30.07.17)
kuran okudum. yeterli oldu.
0
eriksatie
(30.07.17)
annem babam müslüman ama pek ibadetlerle ilgisi olmayan chp zihniyetinde insanlardı. (şimdi namaza falan başladılar o ayrı). babam yazları cumaya gider, bir de ramazanlarda oruç tutarlardı falan. pek dindar olmayan rahat bi çevrede büyüdüm. bir dönem kendi kendime 5 vakit namaz kılmak bir de yaz kuran kursları haricinde zaten dinle pek ilgim yoktu. üniversiteye başlayınca da doğal süreç sonucu ateist oldum işte.

hani böyle kırılma noktası ararsak ilkokul'da okula kuran getirdiğimiz 1-2 ders olmuştu dkab dersinde. o gün rastgele açtığım "kadınlar sizin tarlanızdır, istediğiniz gibi sürün" ayeti beni gerçekten dehşete düşürmüştü o yaşta. onu söyleyebilirim belki.
0
doxanikee
(30.07.17)
Ateistim. Çok uzun sürdü benim süreç. Çünkü son derece dindar bir ailede büyüdüm. Lise çağlarına kadar 5 vakit namaz kılar ağzıma içki sürmezdim. İlk oruç tutmayan insanları ben lisede gördüm mesela, şok olmuştum görünce.

Üniversite yıllarında yavaş yavaş sorgulamaya başladım, ama soğuk denize girer gibi oldu bu süreç, önce ayak parmağımı soktum, geri çektim, bi daha soktum. Önce ufak şüpheler, içimden töğbestağfrullah demeler falan. Sonra kuranın mealini okudum, diğer dini kitapları okudum. Evrim teorisini okudum. Dinlere karşı olan görüşleri okudum falan derken yavaş yavaş kopmaya başladım. O sorgulama korkusundan sıyrıldıkça iyice saçma gelmeye başladı. Böylece dinden çıkmış oldum. Tabii ki bu anlattığım süreç 18 yaşımdan 22-23 yaşıma kadar süren, oldukça uzun bir süreç oldu. Burda yazarken bi anda olmuş gibi gelse de o çocuk yaşlarda derinlere yerleştirilen şeyleri sarsmak oldukça zorluydu.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(30.07.17)
18-19 yaşlarında, (bkz: an american crime) diye bir film izleyip sonra dünyanın her yerinde bu tür olayların olduğunu idrak edince birşeylerin bize anlatıldığı gibi olmadığını anladım.
0
perloneth
(31.07.17)
İlkokul 5. sınıftayken insanların putlara, güneşe, aya vs taptığını öğrendikten sonra oldu. Bir gün bahçedeki tahta sedirde oturmuş ağaçlara kuşlara bakarken güneş batmaya başladı.
"Güeş her zaman bizimle değil, ay desen keza aynı, demek insanların daha kalıcı bişeye ihtiyacı olmuş, elleriyle putlar yapıp ona tapmışşlar, bi şekilde onların da yandığını yıkıldığını görmüşler ve ulaşılamaz, yanmaz yıkılmaz batmaz bişey bulmuşlar adına da tanrı demişler. Bir düzene kurallara ihtiyaçları vardı çünkü kalabalklaştılar, düzeni bu şekilde sağlamışlar işte..." dedim.

17 yaşarımdayken diğer dinlere ait kitapların bazılarını, islamın çeşitli çevirilerini okudum. 30'lu yaşlarımda antropolojiye, felsefeye baktım,insan davranışlarının kökenleri konusunda inclemelerim oldu, ekonomiyle marksizmden gelen bi yakınlığımız oluştu vs. sonrasında edindiğim her bilgi bana din konusunda ilk düşüncemin doğruluğunu gösterdi. sadece toplumsal düzen gerekliliğine başka olgular ekledim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.07.17)
ya cokta kasmaya gerek yok,
biraz aklin , fikrin, beynin varsa, dogustan gelen malligi egitim sayesinde ustunden attiysan ve artik bir gerizekali degilsen , bir tanri olmadigini ve olamayacagini coooookk rahat anliyorsun ve dogal bir ateist haline ister istemez geliyorsun, hepsi tastamam bu iste..
0
alttaraf
(31.07.17)
inançsız olarak yetiştirildim. babam dinlerle dalga geçerdi, dedem bayramlarda falan akrabalarla din tartışmaları yapardı. bana da sirayet etti bu durum. ben de okulda arkadaşlarımla dalga geçerdim. din dersi sınavlarında komikli cevaplar verirdim falan. büyüyünce de dinler inanmadığım, tanrı kavramı da ilgilenmediğim bir şey olarak kaldı.
0
misterturist
(31.07.17)
Doğuştan engelli insanlar beni bu sorgulayışa itti. Ha aileden de aman aman din aşılaması görmedim ama bu tür eşitsizlikleri sorgulamam, ilahi adalet denilen şeyin bir tür kılıfmışçasına şükürcülüğe hizmet ettiğini düşünmem beni bu muğlaklığa itti.
0
lüzumsuz adam
(31.07.17)
Müslüman ve dini bütün? bir ailede yetiştim. yazları camiye gönderildim, ergenliğimde yazları kuran okumayı öğrettiler. ama kimse meali konusunda bir şey söylemiyordu.

2008'de merak edip elmalılı hamdi yazır'ın tefsirini okudum, benim müslümanlık hikayem orada bitti. Allah inancımı kaybetmedim, illa adı konulacaksa deist oldum.
0
kimlanbu
(31.07.17)
Küçükken çok dindardım, anneme kapanması için baskı yapıyordum. Bu tabii ilkokul, en fazla ortaokul zamanı. Ailemde anneannem dışında dindar yoktur. Yazları anneanneme gidiyordum kalmaya, beni kuran kursuna gönderiyordu. Mahallede bir abla vardı, o ara ara çocuklarını çevresine topluyor, din temalı korkunçlu hikayeler anlatıyordu, cehennemde nasıl yanacağımızı falan. Sanırım bunların etkisiyle dindar oldum. Dindar demeyeyim de aslında, korkmaya başladım. O yüzden anneme falan baskı yapıyordum kapanması için:P

Sonra büyüyüp kendi düşüncelerim oluşmaya başlayınca, bu da lise son ve üni ilk yılı oluyor, dinle ilgili her şey saçma gelmeye başladı. Sanki birden aydınlanmaya başladım. Kuranı okudum (türkçe- diyanet vakfı çevirisi), tüm evreni yaratan ilahi güç böyle bir kitap yazmış olamaz dedim. Etkilendiğim biri veya bir olay olmadı. Kendi kendime dinsiz oldum yani. Dünya üzerindeki büyük-küçük hiçbir dine inanmıyorum. Ama bir yaratıcının olup olmadığını bilmiyorum. O yüzden sanırım agnostik düşünceye daha yatkınım. Ateizm de bir inanç şekli bana göre.
0
peggy
(31.07.17)
1-14 yaş arası almanya'da büyüyüp, sonrasında kız çocuklarının inanılmaz kısıtlandığı ve hor görüldüğü bir ortama döndük. almanya'da da kuran kursuna yollardı ailem bizi. ama türkiye'ye o küçük iç anadolu kentine döndükten sonra, kız çocuğu onu yapmaz günah, öyle oturmaz günah, abisine sarılmaz günah, okula gitmez günah diye diye çıldırttılar beni. lise 1 gibi falan oruç tutmayı, eve mahallede ki şeyh gelince başımı kapatmayı, sohbet toplantılarına gitmek için zorlanmayı falan reddetmeye başladım. mahalle muhtarının evinde sabahlara kadar zikir çekildiği bir ortamdan bahsediyorum, senelerde 90 ların başı, refah partisi ev toplantıları falan almış başını gidiyor. kendi öz ablamda bir tarikata girmiş, onunda yöneldirmesiyle, okulumun kapısına falan çarşaflı kadınlar geliyor beni ikna edip doğru yola sokmak için. çok kuvvetli çatışmalar yaşadım ve hatta şiddet gördüm, evden kaçtım üni okuyabilmek için. kişisel gelişimimde önce feminist oldum ben, sonra deist. benim çıkış noktam din ve kadın ilişkisi idi, sadece islamiyetten bahsetmiyorum bu arada.

birden fazla meal okudum, inceledim, notlar aldım, araştırdım derken üniversite hazırlık sınıfının ortalarında din kavramına hiç bir şekilde inanmadığımdan emindim. hala ara ara bu konularda ki yayınları, araştırmaları, belgeselleri falan takip ederim.

şu anda din konusunda inananlara karşı bir saygısızlık etmiyorum, bana saygısızlık edildiğini hissettiğimde tepkimi koyup restimi çekiyorum o kadar. ama bir fikir tartışması olduğunda, karşımdakiler neden inandıklarını, benim neden inanmadığımı anlatabildiğim kadar sağlam bir argümanla anlatamıyorlar ve sohbet mutlak bir sessizlikle bitiyor.

tarikatta olan ablam 80 yaşındaki annemle hiç bir şekilde ilgilenmiyor, telefonlarını açmıyor, yıllardır görüşmüyor. ama ben, hacı annemin orospu olacağından emin olduğu dinsiz kadın, 17 yıldır anneme bakıyorum, her türlü sorunu ile ilgileniyorum, maddi manevi elimden geleni yapıyorum. vicdan sahibi olmak, iyi bir insan olma gayretiyle yaşamak, bütünsel alandan bakabilmek, hümanist olmak gibi yaklaşımların din ile hiç bir ilgisi yok. din eşittir erdemli insan düşüncesine kesinlikle katılmıyorum.
0
Phoebe
(31.07.17)
internetin büyük etkisi oldu. belki üyeleri vardır burada, eskiden ütopyam diye bir forum vardı, hala duruyor mu bilmiyorum. ben o zamanlar 12-13 yaşındayım. atatürk'ün deccal olduğunu söyleyen, el kaide militanından hallice efsanevi bir elemanım. o forumda beni ciddiye alıp da benimle iletişim kuran insanlara cidden çok şey borçluyum. oradan tanıştığım kişiler olmasa belki şu an ışid'e katılmış olurdum jsfhsjk.

benim ailem dindar ama laf olsun diye söylemiyorum gerçekten çok ılımlı insanlar, özellikle annem. bizim evimizde atatürk de dahil kimseye karşı öyle nefret dolu bir konuşma ya da fikir gelişmedi. ben tamamen kendi ergenliğim ve manyaklığım yüzünden aşırıya kaçmıştım.

sonra beni bir aile büyüğümüzün isteği ve desteğiyle "kamp"a gönderdiler üst üste üç sene boyunca. abiler ortamı işte ama fetöcülerin değil, nurcuların. ortam şahaneydı, öyle apartmanda falan değil koskocaman havuzlu, futbol sahalı tesiste takılıyorduk. iki hafta sürüyordu bi kamp. bizim paramız yoktu, aile büyüğü göndermek isteyince ben hiç istemediğim halde (çekingendim ondan istemiyodum, yoksa din iman konusunda dünya markasıydım) ona diş geçiremeyecekleri için mecbur "git oğlum" dediler, gittim.

orada her şey güzeldi. bize iyi davranıyolardı, çokça eğleniyoduk falan, o açıdan hiçbi sıkıntı yok. yani tacizdir, itliktir serseriliktir ben kendim hiç öyle bi şeyle karşılaşmadım. gelgelelim, ilk defa o kadar kalabalık ve "dinli" bir ortama girmiştim ve zamanla soğudum. anlattıkları şeyler olsun, dikte ettikleri yaşam tarzı olsun, din-iman-milliyet üçgeninde anlattıkları olsun pek hoşuma gitmedi. bi keresinde babam aramıştı. "ben burda biraz daha kalırsam ateist olcam baba" dediğimde çıldırmıştı, bağırıp çağırıp küfürler etmişti. daha önce hiç öyle görmemiş, duymamıştım. o olaydan sonra kayış iyice koptu. kendimi yalnız hissettim, "ben bu işlerin adamı değilim, benim yaşayacağım insanlar bu insanlar değil" düşüncesi oluşmaya başladı.

bu kamp mevzuu 12-14 yaş aralığında gerçekleşti diye hatırlıyorum, üç yaz. internette sürtmeye başlamam da yanlış hatırlamıyorsam 12 yaşıma tekabül ediyor. ütopyam'da militanlık yaptığım dönemler. orada bir sürü kuul, atayiz gençle tanışmıştım. başta birbirimizden nefret ediyoduk ama forumda göre göre, iletişim kura kura zamanla aradaki buzlar eridi ve oradan iyi arkadaşlar edindim. ben 12 yaşındaydım ama düzenli olarak benimle konuşan, bana arkadaşı gibi davranan 20-22 yaşında insanlar vardı. o zaman anlamıyosun tabii bunun ne kadar kıymetli olduğunu. ben şimdi 12 yaşında bi çocukla çok samimi olamam, düzenli olarak konuşamam sanırım, hele ki bu arkadaş islamcı militan ayarında biriyse. "amk çocuğu" deyip basarım engeli. onlar öyle yapmadı, babam bile tükmüklü tükmüklü küfrederken her türlü saçmalığımı dinleyip yanımda oldular, yardımcı oldular.

öyle öyle "dış dünya"yla iletişim kurmaya başladım işte. 14 yaşına geldiğimde dinle alakam kalmamıştı, öyle ergen ergen takılıyordum ama ateist falan da değildim. annemle babamın arası o ara pek iyi değildi, kendileri bana gerekli din eğitimini de verdikleri kanısındaydılar, haliyle üzerimdeki baskı azalmıştı - gerçi allah var (pun intended), hiçbir zaman baskıcı sayılmazdı ailem, hiçbir şeye zorlamadılar. ben onlardan görüp istiyodum.

bu arada kamptaki ikinci ve üçüncü senemde satanist olduğunu söyleyen birkaç çocukla tanışmıştım. nurcu kampında allahsız terör örgütü oluşturmuştuk bi nevi, boş vakitlerimizde birlikte takılıp din falan konuşuyoduk artist artist. ergenliğin zirvesindeydik ama gerçekten güzel muhabbetimiz vardı, kendimizce neyi yanlış bulduğumuzu anlatıyoduk birbirimize. o yaşta, öyle bi ortamda, öyle ailelerde büyümüş çocuklar olarak cidden çok büyük cesaretmiş harbiden. ya casus olsalardı? eheh.

neyse işte böyle gelişti mevzu, "öfkeli militan"dan "yontulmuş ayı"ya döndüm. 14-16 yaş aralığında sanırım dinle ilgili hiçbi şey düşünmedim. sonra tekrar bi boşluğa düştüm, dedim ulan allah'ı tamamen unuttuk, böyle yaşanmaz, benim hayata tutunabilmem için bi şey lazım. o dönemde hatırlıyorum, irem diye bi arkadaş vardı. hatta facebook'umda ekli hala haha. ateist olduğunu biliyodum. gittim ona dedim, irem nasıl dayanıyosun amk, ben allah'ın olmadığını düşündükçe delirecek gibi oluyorum. ölünce toprak olmak istemiyorum, cruise seyahatine falan çıkabilmek istiyorum. o da sağolsun aşırı kuul davranıp "deal with it" demişti sadece. o anları hiç unutmuyorum. kendimi o kadar çaresiz ve ezik hissettiğim an sayısı azdır. karşımda ateist ve gayet rahat bi insan var, bense "allah bence yok ama allah'ın olmamasını kabullenemiyorum, bana yardım et" diyen, kafası karışık bi elemanım. kendimi ona kıyasla çok küçük ve güçsüz hissetmiştim.

sonra bi sene falan cidden bayağı kafa patlatmıştım, hatta bi ara delireceğimi düşünüp ekstra üzülmeye başlamıştım. malum, "dinli" çevrelerde böyle hikayeler çok sevilir. allah'ı sorgulamaya başladıktan sonra aklını kaybeden bir sürü insan vardır. öyle olurum, herkesin efendi-zeki bildiği, sevdiği bi çocukken allah'ı sorgulamaya cüret ettiği için kafayı yiyen biri olurum diye korkuyodum.

sanırım lise 2'den itibaren tamamen geçti o mesele de. alıştım ölünce toprak olma, yeryüzünde başıboş olma fikrine. öyle yani. o günden beri de atayiz militan olup çıktım. insan manyak olunca müslümanmış dinsizmiş fark etmiyo, ruh hastası her yerde ruh hastası :((

velhasıl kelam benim hikayem potansiyel ışid militanının yontulup sosyal hayata ve dünyaya kazandırılması şeklinde gerçekleşti. verilmiş sadakam varmış. internet üzerinden türlü türlü "bullying"e maruz kalıp daha da yalnızlaşıp radikalleşebilirdim mesela, haberlerde "çok sakin bi çocuktu, kimseye zararı yoktu, 75 kişiyi niye öldürdü anlamadık :((" diye görebilirdiniz. ama anamın babamın göstermediği anlayışı elin atayizi gösterdi işte, "bak kardeşim böyle bi hayat da var" dediler, sonra kuran'ı falan da okuyunca dedim bence allah yok. öyle yani. şu an 23 yaşında ateistim, bekarım, çocuğum yok. ha "umarım tanrı vardır" diyorum içten içe çünkü sonsuza kadar değilse bile bi 500-600 sene yaşamak istiyorum açıkçası. yaratıcı olsa güzel olurdu.
0
der meister
(31.07.17)
(4)

lise matematiği görmemiş birine bu konuları öğrenebileceği kitap tavsiyesi

chihirovekohaku
-Kumeler-Kartezyen Carpim ve Baginti-Fonksiyonlar-Moduler Aritmetik-Trigonometrik Ozdeslikler-Polinomlar, Carpanlara Ayirma-Logaritma, Ustel Fonksiyon-Limit, Turev, IntegralKonservatuvar mezunuyum. Bilen bilir, ilkokul 6. sınıftan itibaren müzik üzerine yoğunlaşıyoruz. Özellikle konservatuvarın lise
-Kumeler
-Kartezyen Carpim ve Baginti
-Fonksiyonlar
-Moduler Aritmetik
-Trigonometrik Ozdeslikler
-Polinomlar, Carpanlara Ayirma
-Logaritma, Ustel Fonksiyon
-Limit, Turev, Integral

Konservatuvar mezunuyum. Bilen bilir, ilkokul 6. sınıftan itibaren müzik üzerine yoğunlaşıyoruz. Özellikle konservatuvarın lise kısmında matematik dersimiz formalite icabıydı. Lisenin ilk iki senesinde rasyonel sayılarla dört işlem yapıp durduk, sonrasında o da yok :)

Bir vesileyle matematik öğrenmem gerekti. Sonu nereye varacak bilmiyorum, göreceğiz. Kalkülüs, lineer cebir ve temel fizik bilmem gerekiyormuş. Bir arkadaşım, yukarıda sıraladığı konulara hakim olmamı önerdi.

Nasıl çalışmalı? Hangi yayınevlerinin kitaplarıyla ve hangi kitaplarla çalışmalı? Ne yapmalı?
0
chihirovekohaku
(30.07.17)
Lineer Cebir için Uygulamalı Lineer Cebir - Palme Yayınları
Kalkülüs için Thomas Kalkülüs

Ayrıca Khan Academy'deki matematik dersleri gayet başlangıçtan başlayıp anlatıyor. Tavsiye ederim.
0
unstabledotpy
(30.07.17)
Bunları kendi başına öğrenmen biraz zor ama Final'in kitaplarını tavsiye ederim. YouTube'dan konu anlatım videolarını izlersen daha etkili olur.
0
dissendium
(30.07.17)
Antrenmanlarla Matematik kitabıyla başla, sonra başka kaynaklara geçersin.
Khan Academy+1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.07.17)
www.kitapyurdu.com

Bu fasikülleri al. Ben FL mezunuyum. Ona rağmen Limit-Türev-İntegral kısmını bunlarla öğrendim. Tam olarak sıfırdan öğretiyor. Gerizekalıya anlatır gibi anlatıyor. Soran herkese tavsiye ediyorum.
0
Lim5
(30.07.17)
(8)

Linkteki zeytinyağı sabun gerçekmidir?

placebo z
Hani renginden falan, nasıl duruyor sizce? Gerçek gibi mi? Aynısını bizim burda zeytincide gördüm, dibinde böyle metali vardı. Hem burda hem nette olunca bilemedim gerçek mi sorayım size dedim :)http://www.e-fidancim.com/Dogal-Zeytinyagi-Sabunu-1Kg,PR-7699.html?gclid=EAIaIQobChMI7Kmdo5qx1QIVVT8bCh10
Hani renginden falan, nasıl duruyor sizce? Gerçek gibi mi? Aynısını bizim burda zeytincide gördüm, dibinde böyle metali vardı. Hem burda hem nette olunca bilemedim gerçek mi sorayım size dedim :)

www.e-fidancim.com
0
placebo z
(30.07.17)
Annem yağların posasından falan kendi yapıyor her sene. Bununla alakası yok. Yeşil oluyor.
0
alperz
(30.07.17)
yani orjinali yeşil mi olur hocam? Acaba kullanılan yağdan yeşil olabilirmi? sızma-riviera gibi?
0
🌸placebo z
(30.07.17)
Onu bilmiyorum. Annem kendi yagimizin posasindan yapiyor.

Bir de sabun bazi diye bir madde var. Sabun yapmak icin onu kullanmak zorundasin. Yagdan baska bir sey yok demisler. Ondan killandim biraz.
0
alperz
(30.07.17)
Ben orjinal aldığımda aynı bu renkti ama bu çok ucuz hile olabilir belki
0
neferkitty
(30.07.17)
Sabun bazı dedikleri Sodyum Hidroksit.
Biz de sabun yapmıştık arkadaşla aynı bu şekilde gözüküyordu. Kullanılan zeytinyağına göre değişiyordur bence de.
0
chitosan
(30.07.17)
Bizim de kendi yağımızdan yapılırdı daha yeşil olurdu bana çok açık renkli geldi , zeytinyağına göre bu kadar değişmez gibi geliyor ama net bilgim yok.
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(30.07.17)
bence gerçek. burada var mıdır bilmiyorum ama bir de buraya bakın.

www.altinvadi.net
0
westblack
(30.07.17)
Posadan, prinadan yenmeyecek kadar acı yağlardan yapılan sabunlar yeşile çalabilir, kullandığımız zeytinyağından yapılan o kadar yeşil olmaz daha sarımsıdır, atık yağlardan yapılan sabun genellikle beje yakın, koyu krem olur.

Linkteki sabun fabrikasyon bir sabun. Zeytinyağı kullanıp kullanmadıklarını ancak kendileri bilir, sabuna bakıp zeytinyağı kullanılmış veya kullanılmamış demek mümkün değil ne yazık ki.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.07.17)
(15)

ekşi sözlük hiçbir zaman "kutsal bilgi kaynağı" olabildi mi?

lucky strike
evet bu klişe soruyla karşınızdayım: "sözlük bilgi kaynağı mıdır?". ama soruyu "ne zaman oldu ki?" ile geliştiriyorum. tamam hemen her konu hakkında ekşi sözlük'te illa bir başlık ve yüzeysel de olsa bir tanım oluyor ama doyurucu bilgi alabileceğiniz kaç başlık var mesela? başka kaynağa ihtiyaç duym
evet bu klişe soruyla karşınızdayım: "sözlük bilgi kaynağı mıdır?". ama soruyu "ne zaman oldu ki?" ile geliştiriyorum. tamam hemen her konu hakkında ekşi sözlük'te illa bir başlık ve yüzeysel de olsa bir tanım oluyor ama doyurucu bilgi alabileceğiniz kaç başlık var mesela? başka kaynağa ihtiyaç duymadığınız? ben böyle 5 başlık sayamam gibime geliyor.

şu an bir çöp yığını olduğu için tarihte bugün sekmesinde geziniyorum ve hala eski bir alışkanlıkla merak ettiğim bir konuda önce sözlüğe başvuruyorum ve sonuç hep hüsran. cumartesi gecesi düşünecek daha önemli konularım olmasına rağmen bunu düşündüm. ekşi sözlük çöptür. topluca terketmeliyiz bence.

daha önce "erkin koray, cem karaca ve barış manço çok matah değillerdi, kendi dönemlerindeki adam eksikliğinden kaynaklı büyük sanatçı sanıyoruz" dedim diye çok kızmıştınız bana. ekşi sözlük için de aynısı geçerli, ikamesi olmadığı için "oooo ne günlerdi ya sözlüğün 2005 zamanları" diyorsunuz bence.
0
lucky strike
(30.07.17)
Şu an için de kutsal bilgi kaynağı, yani spesifik olarak bir şey arayıp da bulamama ihtimalin yok, o zaman sorun da yok.
0
angelus
(30.07.17)
2002 - 2006 arasi superdi. gelisme donemindeydi
2006 - 2008 eh iste yine de okunur durumdaydi.

2008 den sonra 2012 ye kadar bocaladi.

2012 den sonra afedersiniz ama sicti.
0
bindokuzyuzkusur
(30.07.17)
Ben author lagrima ve dengizik için okuyordum
0
kargn
(30.07.17)
o kadar uzun süredir kullanıyorum ki sözlüğü hangi zaman diliminde kutsal bilgi kaynağıydı söyleyemem.

Teknik terminoloji, bilim, tarih ve aklına gelebilecek her alanda türkçe olarak efsane bir kaynaktır sözlük.

Son birkaç seneyi saymazsak cidden önemli entryler vardır.

Hala açar bakarım bir isim veya kişi ya da kent için ve ta 2002 de yazılan entry işimi görür 15 sene olmuş.
0
bos gezenin bos ustasi
(30.07.17)
Ekşi Sözlük'ü farklı kılan şey ansikopedik bilgi kaynağı olmasından ziyade olaylara farklı yerlerden bakan, toplum ortalamasının çok üstünde gözlem yeteneği olan, aykırı fikirler/hipotezler öne sürebilen insanların sözlükteki varlığı idi. Bu insanlar zamanla kaybolunca şu anki ortalamaya hitap eden sözlük ortaya çıktı.
0
fengari
(30.07.17)
ben yl tezi yazarken konumla uzaktan alakalı olmakla birlikte aşina olmam gereken sanal gerçekliğin teori ve pratiği üzerine bi çok şey hakkında kısa yoldan fikir sahibi olmamamı (edit: olmamı) sağlamıştı mesela.

çöp başlıklar tonla ama diğer bi çok şey gibi sözlük de nasıl kullandığınızla alakalı nihayetinde.
0
manuel mandalina
(30.07.17)
Olmuştur, hala oluyordur.

Sosyal medya bu kadar patlamadan önce, İnstagram o şu bundan önce orası vardı.

Hava cıva veya boş içerik girmeye çalışıp prim yapılacak tabiki. Şimdiki devir ve sosyal medyalar zaten böyle.

İnternet değişiyor orası da değişiyor
0
MaNOfTheYear
(30.07.17)
Eskiden; 140 karakter sınırından, storylerden, fotoğraf paylaşımlı sitelerden, liste sitelerinden önce, güzel zamanlarda, internet başka bir yerdi. Hem ona ulaşabilen kitlenin demografik özelliklerinden dolayı, hem o yeni teknoloji ile eski insanın tanışma, alışma sürecinden dolayı. Biçok şey daha değerli, daha samimiydi.

Bilgi kaynaklığı da o minvalde konu hakkında bilgili bi abiyle oturup iki dakika muhabbet etmek şeklinde oluyordu. Bazı temel isimler, kavramlar, bazı ilginç detaylar, temel tartışmalar. Tartışmalar önemli, kafa açıyordu, çünkü tartışmayı kısmen bilen bir kitleydi. İlgini çekerse yazara ulaşır, devamını sorarsın, yazdıklarından yola çıkarak okumaya başlarsın vs.

Yılını falan hatırlamıyorum, artık söylemesi bile komik geliyor zaten. Yine de verimli kullanmak isteyen kullanır heralde. Birini blokla, ötekini favorile falan. Ben uğraşamıyorum.

O isimlerin üzerinden kaç dönem geçti. Hala arkaplanda Cem Karaca çalıyordu benim. Bu konular çok subjektif ama bkz. Lindy Effect ve yine belki fularsizentellik.com
0
Zeth
(30.07.17)
birçok şeye hala vikipedi yerine ekşiye bakarım ama ilk entryler arka sayfalara bulaşmam
0
docrivers
(30.07.17)
ekşi sözlük hiç bi zaman öyle efsane elit bi ortam olmadı. böyle bi amacı da yoktu. zaten öyle bi site popüler olamazdı. olan şey şu:önceden internete erişimi olan kesimle şuan internete erişimi olan kesim arasında fark var. internet erişimi geneli kapsayınca ekşi sözlük de tabi ki türkiyenin aynası oldu.
0
ghilleinthemist
(30.07.17)
fengari +1, sözlüğün alemeti farikasını oluşturan kesim ne zaman çoğunluk olmaktan çıktı o zaman sözlük o kutsiyetini(bence kutsal değildi hiçbir zaman ama bağlam dahilinde kullanayım) kaybetti bence. çünkü sadece sol frame'de rastgele gezinerek bile bir şeyler öğrenebiliyordun bir zamanlar; şimdi ise önce başlığı arayıp bulman, sonra onca yazılanın içinden nitelikli olanı tek tek okuyarak seçmen lazım. eh, bunu yapana kadar makale okurum daha iyi diyor insan bir yerden sonra, aptal saptal şeyler okuyup sinirini de bozmamış oluyorsun.

sözlüğün amacı bilgiyi sistematik bir biçimde yaymak olmadığı için her aradığın şeyle ilgili nitelikli bilgi bulamayabiliyorsun, geçmişte de böyleydi ama bu durum " ekşi sözlük" teması içinde değildi zaten; onun için normal sözlükler var zaten.
0
Bruce
(30.07.17)
ekşi sözlük bozdu derken burada ifade edilen geyik kısmıdır. Yoksa ekşi sözlük hâlâ bilgi kaynağı. Hangi başlıklarla değerlendirdiğinize bağlı. Sol frame'e bakarsanız laçka bir ortam. Merak ettiğiniz konularda bakarsanız yine en güzel bilgiler mevcuttur. Ben bir konuyu merak ettiğimde daima ilk olarak sözlüğe bakarım. Benim için bilgi kaynağı özelliğini koruyor.
0
oziloz
(30.07.17)
Ah anılarım canlandı gece gece. Sözlük para kazanmaya başlamadan çok önce, ssg ile kler beraberlerken, develer tellal iken, kanzuk henüz piyasada yokken, arama sonuçlarında "ve clairvoyant ssg'yi seviyor" çıkardı, o kadar samimi ve küçük bir topluluktu sözlük. Hey gidi.
0
fengari
(30.07.17)
Bu mantikla Michael Jordan bok gibi bir basketbolcu. Senin kafana yatiyorsa bu daha fazla parmaklarimizi yormaya gerek yok.
0
baldur2
(30.07.17)
Sözlükle ikl zamanlarında tanıştım. Yazmaktan çok okuyucuyum, 471 badim varmış geçende android uygulaması indirince gördüm.

17 yılsonra bugun hâlâ ekşiyi okuyorum. Sürekli takılıp her yazılanı okumak değil benimki. Merak ettiğim, ilgimi çeken veya günlük yaşamımla ilgili bilgilenmek istediğim konuları değişik görüşlerin, tecrübelerin olduğu mecrada okumak, kısa yoldan geniş yelpazeye ulaşmak. Sözlük benim için budur. Kutsallığı başlık altındaki derinlikten ziyade çeşitlilikten gelir.

Yazarları defalarca kırdı, küstürdü, önemli derecede değer kaybetti. Yine de yazmaya devam eden, deneyimlerini paylaşan değerli yazarlar az değil. Evet internet ulaşımı yaygınlaşınca yazar profili değişti ivme aşağı kaydı katılıyorum. Yalnız internetin geneline bakarsanız durum o kadar da kötü görünmüyor, sözlük hala okunabilirliği olan, alanında alternatifi olmayan (uludağ yakınsıyor) bir mecra.

Esas bozan internet oldu eski halinden eser kalmadı. O kadar güzeldi ki eskiden. Kalite vardı, herkes bi hevesle bildiği ne varsa ortaya koymuştu. Sonra hoax, trolleme, manipule, yalan, yanlış.. aldı başını gitti.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.07.17)
(4)

Manyak gibi herseyi silkeleyen aile

loveisallaround
Ana kiz surekli silkeleniyorlar. Balkonlar ufak da olsa arada iki tabure cekip oturuyoruz. Gecenlerde kedim kizginliga girdigi ve apartmani ayaga kaldirdigi icin apartmandakilere mizmizlanma hakkini kendimde goremiyorum. Fakat bu kafin banyo paspaslarini da balkona silkeliyor ve kil tuy ne varsa gel
Ana kiz surekli silkeleniyorlar. Balkonlar ufak da olsa arada iki tabure cekip oturuyoruz. Gecenlerde kedim kizginliga girdigi ve apartmani ayaga kaldirdigi icin apartmandakilere mizmizlanma hakkini kendimde goremiyorum. Fakat bu kafin banyo paspaslarini da balkona silkeliyor ve kil tuy ne varsa geliyor uzerimize, evin icine. Midem kalkiyor. Kedimin kizginligi gecici bir durumdu ama bu devamli. Kadin belli ki normal degil, birkac defa sileklerken lutfen balkonda oturuyoruz, sonra silkeleyebilir misiniz falan dedim ama sallamadi, tam gaz devam. Kadin bize taksin, ugrassin da istemiyorum. Ne yapilir boyle durumlarda?
0
loveisallaround
(29.07.17)
yöneticinizle konuşun zabıtaya şikayet edeceğinizden bahsedin, apartmanlarda birşey çırpılmadığından bahsedin. Bırakın yöneticiniz diyalog kursun, sonra da zabıtaya şikayette bulunun devamlı (arka arkaya sürekli şikayet edin)
0
mete kudur
(29.07.17)
Apartmanlarda birşey çırpılamaz. Net. Amma velakin bütün bunları yaparken, apartmanda evcil hayvan yasağı var mı diye bakın. Sakata gelmeyin.
0
cursor
(29.07.17)
yıkanmış çamaşırları dahi silkeleme takıntısı olan biri olarak bunu bir hak olarak görüyorum açıkçası.
bizim üstte kiracımız var, anlaştık, yalnızca bizim açmadığımız pencere tarafından silkeliyor. siz de milletin kıllarını her gün balkonunuzdan temizlemek zorunda değilsiniz. ayrıca balkonda çamaşırınız falan da olabilirdi. bence kullanmadığınız bi pencereden silkelemesi konusunda uyarıda bulunun. baktınız takmıyor, gerekli mercilere başvurursunuz.
0
manuel mandalina
(29.07.17)
Bazı apartmanlarda silkeleme günü belirleniyor o günün dışında kimse silkeleme yapmıyor. Siz de böyle bir gün belirleyin herkes rahat etsin.

Bence de apartmanlarda bişey silkelenmez, bizim apartmanda silkeleyen yok mesela. Hem elektrik süpürgesi varken ne gerek var, silkeleyenin ağzı burnu da toz doluyor, uçuşanlar onun balkona da iniyor bir de balkon temizle demirlerine varana kadar tozlanır balkon. ne o, halı temizledim, tozların bir kısmı daha içeriye girmeden halıya yapıştı bile! hiç akıl kârı değil yaptıkları.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.07.17)
(16)

Abim vekaletle evimi aldi dolandirdi. İntiharin esigindeyim

reachr
Adima kayitli ev tapumu agabeyim daha once ona verdigim vekaleti kullanarak sevgilisinin kardesi olan bir polise rayic bedelden devretmistir.Bana para vermeyerek ve evi rayic bedelden satarak vekalet yetkisini kotuye kullanmistir. İslem yaparken yapmamasini istedigim whatsap konusmamiz var.Evin sati
Adima kayitli ev tapumu agabeyim daha once ona verdigim vekaleti kullanarak sevgilisinin kardesi olan bir polise rayic bedelden devretmistir.

Bana para vermeyerek ve evi rayic bedelden satarak vekalet yetkisini kotuye kullanmistir. İslem yaparken yapmamasini istedigim whatsap konusmamiz var.

Evin satis vekaleti halen onda. hicbir sekilde geri vermiyor. Evlenme arefesinde bir asgari ucretliyim. Baska hicbirseyim yok bu hayatta. İntihari dusunuyorum. Hukukcu olup yonlendirecek varsa sevinirim
0
reachr
(28.07.17)
gerçekten kötü bir durum yerinizde olsam kafaya çok takar dert eder üzülürdüm ama sonra unuturdum. intahar etmezdim.
intahara gerek yok.
0
Caaannn
(29.07.17)
Vekaletle devrettiyse yapacak hiçbir şey yok. Güvenmediğiniz kimseye vekalet vermemek lazım :( çok üzüldüm. Yakın bi akrabamızın başına da geldi babamın teyzesi bankada döviz hesabı açtıracakmış ve kadının okuma yazması yoktu, yeğeni teyzecim bankada tanıdığım var ben sana kağıtları hazırlatıp getiricem diye vekalet hazırlatıp getirmiş, teyzesinin evini sattı bu şekilde. Kadıncağız kapıya yeni ev sahipleri gelince haberdar oldu, bankadaki parasıyla evini yeniden satın aldı yazık.

Yine de bir savcıya gidin, abiniz kaçmadıysa hala ortadaysa bi şeyler elde edilir belki.
0
ekaterina
(29.07.17)
Kendini niye cezalandiriyorsun ki aga. Suclu Sen degilsin kardesin.
0
baldur2
(29.07.17)
mena mossa +1 adli yardıma gidin gerçekten. size en yakın olanına gidin ya da en az yoğun olanına. çünkü merkezi yerde olanlar bazen yoğun olabiliyor (beyoğlu ve kadıköy yoğun oluyor genellikle, kartal çok sakindir mesela)

link: www.istanbulbarosu.org.tr (istanbul'da olduğunuzu varsayıyorum)

adli yardımda hukuki sorununuzu anlatacaksınız, bir de maddi durumunuz hakkında bir form doldurtacaklar size. adli yardıma uygun olup olmadığınız 1-2 hafta gibi bir sürede size bildiriliyor ve bir avukata yönlendiriliyorsunuz.
0
loveless
(29.07.17)
Kızgın olmakta haklısın ama deme öyle şeyler, bir evin karşılığı hayat değildir sen de biliyorsun.

Önce sakinleş, kızgınlıkla doğru hamleleri de yapamayacaksın, yaptıkların da bişeye benzemeyecek. Her şeyin çözümü var en kötü ev yine alınabien bişey. Kaç defa battım dibi gördüğüm oldu, her seferinde toparlandım, evimi de aldım misler gibi. Benim ilk evim de eşimin kardeşinin yamukluğuna kurban gitmişti. Güven bana istenirse ev de alınıyor hepsi oluyor, sen önce bi sakinleş, sakin kafayla hareket et.

Pazartesi önce notere gidersin sonra adliyeye gidip durumunu anlatırsın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.07.17)
Hangi şehirdesiniz? İntiharı düşünmeyin. Hukuki olarak yardımcı olabilecek bilgim yok maalesef ama arkadaşlar yazmış zaten baya bir şey. Başka konularda yardımcı olabilirim belki . İntihardan vazgeçmek gerek önce.
0
buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
muhtemelen zor da olsa dava ederek evini alabilirsin ama
niye satış vekaleti verdin ki abine?
0
herhaltibiliyoring
(29.07.17)
tapu iptal davası açıp seni de şikayet edeceğim de.
iyi bir avukat çözer işi.
hiç bir tapu garanti değildir x kişi çıkıp haklılığını hakim e ispat etti mi tapu iptal olur.
0
jamswety
(29.07.17)
Tapu iptali diye bir dava var intihar falan demeyin bir avukat ile anlaşın dava açılsın hemen .
0
cabiday
(29.07.17)
Evlenmek üzere olan genç pırıl pırıl arkadaşım; hayatta yeri geliyor abinizden bile kazık yiyebiliyoruz. Bu tarz şeyler bizi çok üzse de hayatı öğretiyor, güçlendiriyor. Belki daha iyi bir koca ve baba olman için kimbilir her şey bir ders hayatta.

Hem abini hem evini kaybetmişsin (bence evi kurtaracaksın) elbette çok çok çok üzücü ama intihar değil bunun çözümü. Tam tersi daha da güçlen kalk yerinden ve o abin olacak şerefsize bu yaptığını hukuki yoldan ödet. Şahitler bul, yazışmlaları sakla. Belki çok uzun zamna alır dava vs. ama o da para alamaz.

Sakın seni kandırmasına izin verme bir daha. Böyle tipler "ama kardeşim ben senin iiyliğini düşündüm" diye çevirirler kıvırtırlar sonra çaktırmadan yine seni tokatlarlar.

Sevgiline sarıl, hayata sarıl, kalk yerinden ve mücadelene başla. Hadi allah yardımcın olsun.
0
medre
(29.07.17)
Arkadaslar, bu arkadasin belki simdi avukat parasini karsilayacak parasi bile yok, baro avukat verince ucretlendirme oluyor degil mi? Bu arkadasa gonullu olarak yardimci olacak bir avukat var mi acaba? Boyle bir Ricada bulunsak cok mu sey istemis oluruz? Boyle bir serefsizlik karsisinda bu arkadas kesinlikle sinmemeli.
0
baldur2
(29.07.17)
arkadaşlar bugün tapu iptal ve tescil davası actım vekaleti kötüye kullanmaktan. şimdi tedbir koydurmaya çalışıyorum evi satamaması için 13 bin tl gibi bi para gerekiyor bana, artık borç harç kredi mredi ayarlamaya çalışıcam bu davadan ümitliyim gittiğim avukat ümitlendirdi beni.
0
🌸reachr
(31.07.17)
13 bin lira niye gerekiyor onu anlamadım ben. Arkadaşlar adli yardım al demişlerdi, olmadı mı o?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.07.17)
davanın ardından bugün tedbir de koydurdum. 13 bin 500 lira teminat yatırmam gerekiyordu kredi çekerek ödedim onu da. ekonomim alt üst oldu düğünümü epeyce ertelemek zorunda kaldım ama hukuki yollardan ev dava süresince satılamaz kararı aldırdım.

abim, sevgilisi ve sevgilisinin polis olan kardeşinden de şikayetçi oldum.
0
🌸reachr
(01.08.17)
@reachr

düğündür yapılır. sen canını sıkma. bak bir şekilde rüzgar sana dönmeye başlamış bile. herşey düzelecek. çok geçmiş olsun
0
hononu
(01.08.17)
Bak dünyanın sonu değilmiş. Hiçbir şey için değmez. Umarım sonuçta evine de kavuşursun.
0
Lim5
(10.08.17)
(9)

Yiyecek cok lezzetli seyler soylesenize?

stavro
Dert baslikta.
Dert baslikta.
0
stavro
(28.07.17)
Pizza, patatesli borek, patates salatasi, kisir, mucver, dolma, saksuka
0
Traveller
(28.07.17)
Beyhan çorbası, fıstıklı kebap, lahmacun, katmer.
0
reactionic
(28.07.17)
Aynı dertten muzdaripken bana şu kanal epeyce yardımcı olmuştu. (vejeteryan değilsen izle)
www.youtube.com

Ayrıca probiyotik kullanmıştım, şase olarak eczaneden almıştım, sık sık kefir içtim, bir de damla sakızı tükettim bir miktar. çiğnemek değil bildiğin yedim, sütün içine attım, dövüp yedim, tatlılara karıştırdım.

mantar sote veya kaşarlı mantar
antep katmeri
gevrek (simit) tulum peyniri ve çay üçlemesi
kavun- karpuz - üzüm den biri peynir ekmek
bodrum usulü kıymalı makarna (kekikli dometesli)
dumanı üzerinde tarhana çorbası
hünkar beğendi
közlenmiş patlıcan biber salatası
tavuklu pilav bol karabiberli yanına ayran veya üzüm hoşafı
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.07.17)
Lazanya, taşta pişen ekşi mayalı pizza, etli ekmek, kıymalı makarna, hardal soslu Akdeniz marullu mısırlı salata, soslu suyla pişmiş mantı, zeytinyağlı sarma, zeytinyağlı barbunya, kıtır ekmekli naneli domates çorbası, muzlu pasta, ekler, tarçınlı kurabiye, taze çifte kavrulmuş lokum ve daha nicesi ama aklıma gelen öncelikliler bunlar.
0
mslny
(28.07.17)
bira, kuru et.
0
spirit crusher
(28.07.17)
bira yanında çizburger ve kızartma
mangalda soslu tavuk kalça şiş
fesleğenli kremalı mantarlı parmesanlı makarna
karnıyarık
patlıcan musakka (esnaf lokantası special)
0
yuto
(28.07.17)
krokanlı pasta
çıtır mantı
bazlama arası kaşar kavurma
0
blacksky
(28.07.17)
etli sebzeli quesadilla
fıstıklı kuru baklava
chocolate chip cookie dough
0
blacksky
(28.07.17)
Hamsi tava
Uy aha!
0
eksimeksi
(29.07.17)
(6)

şu ötenazi videosundaki karışım nedir?

boyle buyurdum
malzemeleri bulmak ve evdeyken denemek mümkün mü?video: https://m.youtube.com/watch?v=AItT7zti2dIedit: trajik bir durum soz konusu degil arkadaslar, sakin olun. yakin zamanda olmeyi dusunmuyorum. ancak ola ki birgun ihtiyac duydum, bu sekilde olmek isterim. o yuzden soruyorum.
malzemeleri bulmak ve evdeyken denemek mümkün mü?

video: m.youtube.com

edit: trajik bir durum soz konusu degil arkadaslar, sakin olun. yakin zamanda olmeyi dusunmuyorum. ancak ola ki birgun ihtiyac duydum, bu sekilde olmek isterim. o yuzden soruyorum.
0
boyle buyurdum
(28.07.17)
bu düşünceleri aklından çıkar.
0
grid
(28.07.17)
Sence?
Tıbbi eğitim almış kişiler keyiflerinin kahyası için orada bulunmuyorlardır demi?

Edit: videoyu izledim, altüst oldum. allah kimseye yaşatmasın böyle bişeyi. gidene bişey yok, kalanlar için çok zor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.07.17)
@hayat çok biliyorsun. bu kadar bilgiyle yaşamak zor değil mi? omuzların çökmüştür yükünün ağırlığından.

iki girdi de cevap değil bu arada.
0
🌸boyle buyurdum
(28.07.17)
kızdırdım mı seni, senin açından bakınca kızmakta haklısın evet. videonun olumsuz etkisi cevabıma yansıdı ve daha başka bissürü şey... mesela bi aklı evvelin yazılanları okuyup deneme olasılığı, evladı intihar eden can dostumun yıllardır gözlerimin önünde canlı cenazeden farksız yaşamı, senin intiharı düşünüyor olman gibi... neyse ki düşünmüyormuşsun.
önceki cevabımda şunları demek istemiştim;
evde yapılacak bişey olsaydı doktorlar ortamda bulunmazlardı, adam aile ortamında veya daha hoş bi ortamda olurdu, masa başında mekanik işlemlerle hayata veda etmek "tercihli veda "olduğu için zorunluluk dışında tercih edilmezdi diye düşünüyorum. ben etmezdim en azından.
olası terslikte müdahale edillemediğini, işlemin ölmemekle sonuçlandığını ve sonrasında yaşayacak olduklarını düşünmekte fayda var.
malzemeleri bulma konusu benim bilgim dışımda kalıyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.07.17)
içeriği burda (git: lostallhope.com).
0
ada meltemi
(28.07.17)
@hayat seni anlıyorum. yalniz ben ölümü bu kadar trajik görmüyorum. ölüm gerçek. biz var oldugumuzdan beri var. inancliysan rabbine; degilsen hiçliğe kavusuyorsun. cok uzatmak istemiyorum. kizmadim alinmadim, sorun yok:)

@ada ahaha çok teşekkürler :) duyuru'nun gücü işte:))
0
🌸boyle buyurdum
(29.07.17)
(3)

Foça'dan izmir merkeze ulaşım

sack jparrow
Belediye araçlarının geçtiği güzergahları pek bilmiyorum. İnternet sitesinden de baktım. Çok uzun sürer mi? Her gün bu yol çekilir mi, var mı başka alternatifiniz?
Belediye araçlarının geçtiği güzergahları pek bilmiyorum. İnternet sitesinden de baktım. Çok uzun sürer mi? Her gün bu yol çekilir mi, var mı başka alternatifiniz?
0
sack jparrow
(28.07.17)
linkte otobüslerin güzergahları ve kalkış saatleri var.
www.eshot.gov.tr

izban'ın sitesinden izban güzergahına bakabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.07.17)
çiğliden girip taa eski foça yolu üzerinden çıkmak mümkün, tarlaların yanından falan geçiyorsun kestirme yol araban varsa. her gün o yol çekilmez. akşam dönüşü hep trafik olur menemene doğru, o yüzden biz arka yolları kullanırdık.
0
hasmetizm 2046
(28.07.17)
Yeni foça yolundaki bir fabrikada çalışıyorum. Merkezde oturuyorum. Otobüse arada biniyorum servisi kaçırınca falan... şirinyer izbandan fabrikalar diye geçen muhit 2 saat sürüyor. Bu sure izbanın paşa gönlü ve biçerovadan otobüsü beklemeye göre az ya da çok olabiliyor.
0
ismira007
(28.07.17)
(14)

Araba radyosunu çekip hikaye atanlar

jamiro
Hakkından ne düşünüyorsunuz?Ben çok ciddi bir sorun olduğunu düşünüyorum ama sorun ne olabilir bilmiyorum. Psikolog arkadaşlar söylesin. İşin kötü yanı her 5 hikayeden biri bu şekilde...
Hakkından ne düşünüyorsunuz?

Ben çok ciddi bir sorun olduğunu düşünüyorum ama sorun ne olabilir bilmiyorum. Psikolog arkadaşlar söylesin. İşin kötü yanı her 5 hikayeden biri bu şekilde...
0
jamiro
(28.07.17)
Bayılarak izlemiyorum, denk gelince bir sonraki hikayeye geçiyorum ama psikolojik vaka olarak da görmüyorum.

Instagram böyle bir yer, eskiden de "yömök poyloşoyorlor, oyop" diyorduk yani. Takip ettiğin kişiler senin kontrolünde, beş kişiden biri böyle paylaşım yapıyor ve rahatsız ediyorsa bırak takibi yani.
0
chicha
(28.07.17)
üç günde bir aynı soru soruluyor. valla biz radyoyu çekip atarken bu kadar kasmıyoruz aşdslşsdl chill out!
0
elorelia
(28.07.17)
hiç hikaye izlemiyorum
çözülüyor
0
superb
(28.07.17)
varoş..
0
eindaclub
(28.07.17)
o hikayelerden bulduğum bir sürü müzik var jamiryo. bence hiç biri şizofren değiller. gayet pıtış insanlar hatta bir çoğu.
0
Tears of Devil
(28.07.17)
radyoyu çekmek değil de, müzik dinlerken kısa videolar halinde snapchat'e atıyorum sevdiğim şarkıların sevdiğim kısımları denk geldikçe.

olaya daha çok müzik paylaşmak gibi bakıyordum, hiç böyle düşünmemiştim.

ortada psikologluk bir durum olduğunu da sanmıyorum ama.

edit: kafayı yemişsiniz lan.

edit: eazy + 1
0
rahip janick
(28.07.17)
bilinçaltında arabam var ve özgürlüğüm elimde, bi tık üstünde fazlasıyla boş bir adamım, kendi ayak izlerim yok ve millet ne yaparsa bende varım mesajı. fazlası değil. sözüm de meclisten dışarı, polemik çekemeyecek bir günümdeyim.
0
bruceandwayne
(28.07.17)
radyoyu çekenleri bilmiyorum ama arabada klip çekenler versiyonu var bunun bir de, ben izlerken utanıyorum.
0
sdmd
(28.07.17)
Otomobilde teypte mp3 çalmıyor ya da Bluetooth falan ile bağlayamıyor ve istediği şarkıyı istediği zaman dinleyemiyor fakir, o yüzden radyoda sevdiği şarkı çıkınca mutlu oluyor diye düşünüyorum abdhaabdh. Ciddi ciddi pis fakirler demedim ama kabul edelim kısmen doğru bu cümle.

Bırakınız yapsınlar, bırakınız eğlensinler. Başkalarını rahatsız etmediği sürece eğlenenlere karışmıyorum. Direkt sağ kenara basıp geçiyorum o tip hikayeleri.
0
nawar
(28.07.17)
Arabam var. Geziyorum. Egleniyorum. Mesaj bu. Ama bence normal ya.
0
brad pitt
(28.07.17)
kroluk olarak görüyorum. haftada 3 kez de bu şekilde paylaşımım bulunuyor. biraz kroyum. evet.
0
dieselsingle2
(28.07.17)
müzik dinlemeyi seviyorum ve o sıra Spotify üzerinden sevdiğim bir şarkı çıkınca araba radyosunu çekip atıyorum. Bazen dışarıda telefondan dinlerken sıradaki şarkı sevdiğim bir şey olunca ekranı çekip atıyorum. Ama arabanın önünde falan çekmem, dışarı çıktığımda bira bardağını çekmem, gece kuluplerinde etrafı çekmem. Benim olayım sevdiğim müziği paylaşmak.
0
eazy
(28.07.17)
Onlari yapanlardansa, onlarin bu yaptiklarini kafalarina takip bi de neden sonuc iliskisi kurmaya calisanlarin daha ciddi problemleri oldugunu dusunuyorum. Story falan bunlar icin var. rahat olun biraz sizi ilgilendirmez.
0
c1b2k3
(28.07.17)
Gençler resmen bana yaşlandığımı hissettirdiniz bu soruyla.
Başlığı anlamadım, soruyu okuyunca yine anlamadım, cevaplara geçince anca anlayabildim olayı.

Özdemir Asaf " herkesin bir hikayesi vardır ama herkesin bir şiiri yoktur" demiş, şimdi herkesin çok çok hikayesi var ve hala şiiri olmayan çok. Benim konuyla ilgili yorumum böyle.

Kişisel olarak ben "niye yapıyorlar ki" şeklinde yaklaşmıyorum bu tür şeylere, rahatsız oluyorsam tıpkı 3. sayfa haberlerini okumamam gibi sınırlarımın dışına çıkarıyorum, hoşlanıyorsam, bana bi şekilde hitap edebiliyorsa "kalsın" diyorum. Ara ara baktığım birkaç sosyal medya hesabım var, hepsinde yaklaşımım bu şekilde.
Adı üzerinde mecra medyanın sosyal olanı, her türden olacak, normal. Çoğunluğun tercihi popiler olanın gidişatını belirleyecek. Yemek gitti (tam gitmedi o da) araba radyosu gelmiş, bakalım o gidince yerine ne gelecek.

Geniş boyuttan bakınca da; sosyal medya patronlarının trend yaratma çabaları, gençliğin dinamikliği, eğitimdeki durumumuz, gelir durumumuz, aile terbiyesi... gidiyor. ekmeklik malzemeden pasta çıkmıyo olsa olsa lezzetsiz makarna çıkıyor.

Ondan daha elim daha acil çözülmesi gereken sorunlar var. mesela şu:
www.eksiduyuru.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.07.17)
(9)

Çok fena ishalim

neysene
Dün geceden beri ishalim. Heralde 7 kez dışkıladım fakat mukuslu ve aşırı sulu. Özellikle yemek yediğim an vücut dışarı atmak için mücadele veriyor. Günlük rutinimde bu kadar uzun süreli ve ağrılı ishal yullar önce olmuştum.Tek aklıma gelen güneşin en şiddetli zamanlarında dışarıda spor yapmak ve ti
Dün geceden beri ishalim. Heralde 7 kez dışkıladım fakat mukuslu ve aşırı sulu. Özellikle yemek yediğim an vücut dışarı atmak için mücadele veriyor. Günlük rutinimde bu kadar uzun süreli ve ağrılı ishal yullar önce olmuştum.

Tek aklıma gelen güneşin en şiddetli zamanlarında dışarıda spor yapmak ve tişörtüm üstümdeyken sırılsıklam olup üstümde kuruması, ha bir de yarı buzlu su içmem. Bunlar böyle şiddetli bir ishale neden olur mu? İshal mikrobik olabilir mi?

Not: yarın doktora gideceğim ama merak ettim. Bir de debridat fort içtim bi düzelme de olmadı.
0
neysene
(28.07.17)
ne zaman güneş altında kalsam bende de aynı durum söz konusu oluyor iyi gözlemledim artık kendimi, yani gayet olabilir diyorum ben. geçmiş olsun.
0
toblerone denizindeki jelibon
(28.07.17)
İshal için ilk 2-3 gün önleyici ilaç içmeyin derler, vücudun her ne ise o sorunu yaratan onu dışarı atması gerekiyor diye. Bol su, patates, pirinç, havuç püresi gibi şeyler yiyin, lifli gıdalar yemeyin ve dinlenin. 3 günde geçmiyorsa ondan sonra doktora gidin. Ondan önce gidene genelde hiçbir şey yapmıyorlar, en fazla bir serum takıyorlar. Tabii bu sıvı kaybından bayılmadığınız durumlar için geçerli :)
0
fengari
(28.07.17)
Çay bardagina 2 yarımşar tatlı kaşığı türk kahvesi onu bulandırıp icilebilecek hale getirecek kadar da limon sıkıp fondip yap yat bi şey kalmaz
0
fyodor fyodorovic
(28.07.17)
Muz ye. Peklik verir. Bir öğünde 4-5 muz iyi tutar.

Angelus nerdesin!
0
yaren
(28.07.17)
at bi' reflor, kendine gelirsin. 1 saat sonra ishali unutursun. geçmiş olsun.
0
byco
(28.07.17)
Bağırsak enfeksiyonu olabilir. Bahsettiğin gibi ne yesem hunharca atıyordum vücuttan. Umarım hemen atlatirsın her ne ise. Benim bir haftaya yakın sürmüştü 6-7 kilo atmıştım vücuttan.:v
0
lüzumsuz adam
(28.07.17)
muz, patates, pirinç lapası vs yiyin. ve boool su kesin.

tabii acilen doktora gitmek şart.
0
piremses
(28.07.17)
doktor, kahve limon, bol su, soda, patates, lapa vb +1

ayrıca probiyotik al, kefir iyidir ve nane limon veya kekik suyu iç.

geçmiş olsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.07.17)
Bu sabah daha sakindi barsaklarım ve debridat içtim bir tane daha, kesildi. Sanırım yoğun ishal ilacın emilimini kesmişti. Doktora gitmeye gerek kalmadı, midem de pek iyi olmadığı için sadece 2 muz yiyebildim. Sanırım güneş mahvetti beni
0
🌸neysene
(28.07.17)
(2)

Muhasebe - katkı payı hak.

hayat aklini konusacak bir filozof uret
İşkur kanalıyla işe alım yapılıyor, asgari ücretin 800 tl kadarı firmaya ödeniyormuş. Teşviğin adını sanını bilmiyorum katkı payı deyiverdim, siz anlamışsınızdır olayı. İşlemler sgk girişi kullanılılarak yapılıyordur diye düşünüyorum. İşlem akışı, girdi çıktı veya giriş iptal edildi ise de teşvikte
İşkur kanalıyla işe alım yapılıyor, asgari ücretin 800 tl kadarı firmaya ödeniyormuş. Teşviğin adını sanını bilmiyorum katkı payı deyiverdim, siz anlamışsınızdır olayı.

İşlemler sgk girişi kullanılılarak yapılıyordur diye düşünüyorum. İşlem akışı, girdi çıktı veya giriş iptal edildi ise de teşvikten yararlanma olabilecek şekilde mi? sorum bu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
son sorunuzu anlamamakla birlikte, bahsettiğiniz teşvik 687 kanun nolu teşvik. işe alınacak kişinin işkura kayıtlı işsiz olması ve aralık 2016 bildirgesinde bildirdiğiniz çalışan sayısına ekleniyor olması gerek. teşvik tutarı firmaya ödenmiyor, prim borcunuz eksik tahakkuk ediyor ve hazineden karşılanıyor. prosedür ise şöyle, çalışanın işe girişini normal bir şekilde yapıyorsunuz, daha sonra e-bildirge sayfasında geçici 17. madde menüsünde giriş yaptığınız kişinin sisteme tanımlamasını yapıyorsunuz. o kişinin bildirgesini ise 00687 /01687 kanun no seçerek yolluyorsunuz.
0
yedinci his
(27.07.17)
Rakam asgari ücretin 3/2 si tutarında olunca prim teşviği şeklinde düşünmedim. 687 dışında bi şey daha var olabilir mi acaba?
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
(10)

Ölüme nasıl dayanılır?

kismisolungac
Az once google a da sordum.Arkadasim öldü ve ben 27 yaşımda ilk defa bu kadar saçma hissediyorum.Çok sinirliyim, çok üzgünüm. Dünyada en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda öldü. O kadar saçma geliyor ki yarin sabah uyandigimda sanki her şey rüyaydı diyecekler ve o yaşamaya devam edec
Az once google a da sordum.
Arkadasim öldü ve ben 27 yaşımda ilk defa bu kadar saçma hissediyorum.
Çok sinirliyim, çok üzgünüm. Dünyada en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda öldü. O kadar saçma geliyor ki yarin sabah uyandigimda sanki her şey rüyaydı diyecekler ve o yaşamaya devam edecek.
Ben bu kadar acı hissediyosam ailesinin çektiği acıyı hayal bile edemiyorum.
İnsanlar buna nasil dayaniyor??
Bir sürü planı olan, tanıdığı herkesin hayatinda bir yer edinmis olan gencecik bir insanin birden yok olması çok saçma değil mi?
Zamanı geri alamaz mıyız?
Onu yeniden canlandırmak mümkün değil mi?
0
kismisolungac
(27.07.17)
dayanamazsan neslini devam ettirme şansın azalır. tamamen evrimsel süreç.
0
diffarentiationation
(27.07.17)
Başınız sağolsun. Yas şu an çok taze ve yoğun ama zamanla şekil değiştiriyor ve insanlar bununla beraber yaşamayı öğreniyorlar. Kayıp duygusu hep var olacak ama bir noktadan sonra insanlar hayatlarına devam edecekler. Zaman bir şekilde ayağa kaldırıyor şu an yerle yeksan olmuş insanları. Elbette çok yakınları için durum çok daha zor, kabullenmesi, o acıya alışması/dayanması tahayyül edilebilecek bir şey değil. Tekrar başınız sağolsun, sabırlar dilerim.
0
fengari
(27.07.17)
Evet, en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda ölmesi çok saçma, buna katlanmak çok zor, bu durum insani her seye isyan etmeye kadar götürebilir.

Zamani geri almanin bir yolu öleni iyi anilariyla yasatmak, geride kalanlarin önlerindeki zamani sonradan pismanlik duyulacak davranislarla geçirmemektir. Dusünün ki sizi izliyor. Yasaminizi zehir edecek kadar üzülmesinize razi olur muydu ?

Yarin sabah uyandiginzda "bugün hayatimin geriye kalan kisminin ilk günü" deyin ve hem kendiniz hem de onun için yasayin.
0
pinocchio
(27.07.17)
nasıl dayanıldığını bilemiyorum. çok zor. bir anda her şey, yaşanmış, yaşanılan, yaşanılacak olan her şey, insana saçma, anlamsız geliyor. şöyle teselli ediyorum kendimi; insan bu hayatta her duygusunu sonuna kadar yaşamalı. her duygumuzun ayrı lezzeti var. mutluysan sonuna kadar mutlu olacaksın. üzgünsen sonuna kadar üzgün. o yüzden üzülme diyemem üzülen insana. üzülün, ağlayın. bu yaşadıklarınız en kötü, tecrübe olacak size.
başınız sağolsun.
0
at mi bu
(27.07.17)
başınız sağ olsun.

her şeye alışıyor insan. yapacak bir şey yok.
0
runagain
(27.07.17)
Unutmak bazen bir ceza, bazen bir hediye gibi. Unutuyorsun. Her şey hayal gibi geliyor. Başın sağ olsun.
0
dissendium
(27.07.17)
çok sağolun arkadaslar.
@differentiation kesinlikle onun verecegi cevap da bu olurdu.
Şuan ona acayip kızıyorum ve sövüyorum
0
🌸kismisolungac
(27.07.17)
dayanılmaz, kabul edilir.
0
secrex
(27.07.17)
ölüme degil de; hic gidilmeyecekmis gibi insanlarin kibirlenerek yasamasina, kalp kirmasina, aldatmasina, kin beslemesine alismis olmak daha garip.

ölüm cok eski bir gercek ama insanlar hic yokmus gibi davranmaya devam ediyorlar. garip. basiniz sagolsun.
0
boyle buyurdum
(27.07.17)
Başın sağolsun.
İnsanlar bu gibi durumlara yani değiştiremeyecekleri şeylere onları olduğu gibi kabul ederek dayanıyor.
Bu bi süreç meselesi, önce kızıp üzülüyoruz sonra kabul süreci geliyor.
Zaman zaman özlem hissederek zaman zaman onu anarak devam ediyoruz. Evlat kaybı başka bişey, o daha çok zaman zaman unutarak oluyor. Kabul evlat kaybında da var. Kabul olmazsa olmaz.

İnsanlar buna nasıl dayanıyor diye sormuşsun. Ölüm her kültürde farklı farklı karşılanıyor. Biz türkler acıyı uzatıyoruz biraz, kabul sürecimiz de uzuyor haliyle. Dayanma kelimesini kullanmamız da bu nedenden. Yaşamın bir parçası olarak kabul görülen toplumlarda acı o kadar derin olmuyor. Kimi ölümden sonraki durumlarla ilgili senaryolar üretiyor, kimi reenkarnosyona inanmış, kimi doğaya geri dönmek demiş... Mesela bildiğim kadarıyla hristiyanlıkta taziye 3 gün içinde yapılır üç günden sora taziyede bulunulmaz başın sağolsun falan denmez. biz 40'ı 52'si sene devriyesi ritüelleri yaparız.
Cenaze ağlamacısı diye meslek var bizde.

Sen acını yaşa, erteleme ama uzatma da. Arkadaşın kısa ömründe birilerinin yaşamlarında kendine yer bulmuş, sen de onun yaşamının bir parçası olmuşsun. Bu çok değerli bişey. Bu değerle yoluna devam et.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
(55)

Nişanlım ve annem arasında kaldım imdat

anladım
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor. Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken anne
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor.

Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken annem bir kolye aldı nişanda takmak için, alırken bana neden göstermediniz diye zeynep bi bozuldu ama annemin hediyesi canım falan dedim çok da şey olmadı. Sonra 3 ay sonra ben ev aldım, evde bir sürü yapılacak iş vardı, duşakabin değişmesi, seramikler vs. bunlara bakmaya gidecektik, annem ablan da gelsin dedi erteledik. Ben de çok yoğun çalışıyorum, ya ben müsait olmuyorum ya ablam olmuyor, evlenmemize 2 ay kaldı hala ortada bir şey yok diye zeynep çok sinirlendi. Haklı bi şey demiyorum, biz de aynı gün hem seramikleri hem de gelinliği aldık. Bu defa ablam zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten diye annemi doldurmuş, annemle kavga ettik.

Hadi bu kavgayı da bi şekilde atlattım, annemle ablam gidip düğün için 5 taş yüzükle, kolye ve küpe almışlar. Bana eve gelince söylediler haberim yoktu, iyi yapmışsınız dedim ne bileyim ya. Zeynep de düğün için bi kolye mi alsam deyince annemler aldı ki dedim, ooo kıyametler koptu, "nişanda da aynısını yaptılar zaten, neden beni götürmüyorlar takacak olan onlar mı" diye saydı da saydı. Yine annem sürpriz bi hediye yapmak istemiş ya dedim, tam gönlünü alıyordum ki fotoğraflarına bakayım bari dedi. İstedim fotoğrafları attılar, Lan ablam kendi kolyesi ve yüzüğünün aynısını almış, kız çıldırdı iyice, senin bana saygın yok dedi konuşmadı 2 gün. Arkadaşlara sordum kız haklı, sen onun beğendiği bi şey daha al dediler, aradım söyledim yine gönlünü almayı başardım. Bu defa eve geldim, annem perdeciye gitmiş, perde yaptırıyormuş onu söyledi, ben de sinirlendim ya bak kız görmeyince sorun oluyor, o kolyeyi de aldınız zeynep onu düğünde takmayacak biz başka bi şey alcaz dedim. Bu kız kim sanıyor kendisini, beğenmezse beğenmesin diye bu sefer o başladı, yemin ederim allahım al canımı kurtar şundan diyesim geliyor artık. Bu son kavgaydı 4 gündür konuşmuyor işte.

Eylül'ün 5'ine kadar öleceğim arkadaşlar napayım ben bilmiyorum bana bi akıl verin allah aşkına ya. Bi de ablam bi gün otururken zeynep'in falına bakmış 10 gün önce falan, sen çok şükürsüz bi dönemdesin, her şeyin var ama tatmin olmayı bilmiyorsun demiş, niye diyorsun abla NİYE. Bu ne lan, parçalayacaklar beni, İMDAT.
0
anladım
(26.07.17)
İki kadın görümce ve kaynana çok tehlikeli gelini kabullenmeleri zaman alacak. Sen nişanlının yanında ol yalnızlık çekmesin. Kız sonuna kadar haklı
0
hernezıkkımsa
(26.07.17)
okumadım ama anne mühim.
0
secrex
(26.07.17)
zeynep haklı.
0
ghilleinthemist
(26.07.17)
bende anne her zaman haklıdır diyecektim ama annen haksız.
kızı götürecekler.
perde, kolye, yüzük bunlar önemli.
hacı perde alacak kızı niye götürmüyorlar böyle saçmalık mı olur:))
allah yardım etsin.
bu kadınlar adamı deli ediyor yemin ederim ulan hayatımda kimse yokken ne güzel mutlu mesut bir adammışım aklıma sokayım gram huzur yok her gün kavga..bak sinirlendim şimdi.
0
lonelyman
(26.07.17)
İkisini birbirine kirdir.
0
partizan
(26.07.17)
SENİN anlattığın şekliyle zeynep hanım sonuna kadar haklı. annenin ve ablanın yaklaşımları çok art niyetli ve elalemi kendi gibi / çocuk gibi sanıyor. annengile burnunu sokmamayı / kendi başlarına iş yapmamayı öğreteceksin bence çünkü yarın da oğlumun evi değil mi istediğim zaman gelir kalırım moduna gireceğe benziyor. zeynebin yerine bir kez daha sinir oldum.
0
aydogank
(26.07.17)
Bir araya gelip hiç vakit geçirmediler mi? Benim bildiğim nişan alışverişine kız götürülür ve o ne beğenirse o alınır. Doğum günü hediyesi değil ki sonuçta bak bakalım beğenecek misin diyebileceğin bir şey olsun. Beraber vakit geçirin bir gün. Kızı ablana ve annene ısındır.
0
dissendium
(26.07.17)
zeynep haklı
0
balpolen
(26.07.17)
@dissendium abi hayret ettiğim nokta da bu, ailelerimiz 8 yıldır tanışıyor ve sürekli gidip geliyoruz zaten. Başkası bi şey deyince güzel gelinim diye bahseden annem, niye böyle yapıyor anlayamıyorum. Ben bilmiyordum böyle gösterilmesi gerektiğini falan, annem gerek yok demişti ne bileyim ya. Bi de diyor ki o hafta doğumgünüydü, ben onları doğumgünü için aldım ama düğünde takacağım, kitlendim bi şey diyemedim.

Bu da şöyle doğumgünü hediyesi aldık bi şey alma dedi almadım (meğer bunlarmış), doğumgününe evlerine gittik, ben bekliyorum ki hediye çıksın çıkmadı, sonra evde sorunca düğünde takacağız işte dedi. Bi de kızdan trip yedim doğumgünümü önemsemedin diye.
0
🌸anladım
(26.07.17)
Zeynep haklı.
Geleneklerle zerre işi olmayan bir insanım ama bu memleketin örf ve adetleri bu tarz alışverişlerin kaynanalar, gelin, varsa abla kardeş ile vs yapılmasını gerektirir. Takıları nişanlınız beğenmeliydi. Açıkçası perdeleri de kullanmasa sonuna kadar haklı. Kendi evinde kullanacağı şeyi başkasına mı soracak?

Anneniz ve ablanız kendi kayınvalidelerinden gördükleri sinir bozucu şeyleri nişanlınızdan çıkarıyor gibi. Ya da kontrol manyağı olmuşlar. Nişanlınızı destekleyin bence. "Bak ben şimdi senin yanındayım, düğün müğün bitsin annemlerle de aramızı düzeltelim e mi" deyip orta yolcu olun derim ben.
0
sopiro
(26.07.17)
Evi siz almışsınız sanırım. Bence aileniz kıza bu konuda içerli hani oğlumuz ev bile aldı daha ne diye nedense ben öyle hissettim yoksa kızın kullanacağı evdeki perdeleri kızdan habersiz seçmek akıl karı değil.
0
pastörizesüt
(26.07.17)
valla kusura bakma da annenle ablan çok fena. zeynep haklı. anneni ablanı çift işlerinize karıştırma derim. bundan sonra hayatını zeyneple yaşayacaksın.
0
sanguine mcqaer
(26.07.17)
@zeynep +1

Sen ve Zeynep'in kalacağı eve anne ve ablanın kafalarına göre perde alması, duşakabin tercihine karışması, gelinin düğünde takacaklarına karışması çok saçma. Ben gelinlerin saçma telaşı modunda bir şey bekliyordum, tam tersi çıktı.

Annende tipik bir "oğlumu başka kadına kaptırıyorum ve o ona yeterince iyi bakamayacak" bakışı var. Türk annelerinin ortak bakışı. Biraz da dışlanmışlık hissi var. Her şey mükemmel olsun istiyor ama kendi kriterlerine göre mükemmel. Benim annemde de o süreç geldiğinde olacak herhalde. Şimdilik aksini iddia etse de. O yüzden Zeynep'i süreçle ilgili haberdar edip, anneyi de gelin konusunda ve dışlanmışlık konusunda içini rahatlatma ve sözlü telkin yoluna gidebilirsin.

Zeynep'e konuyu açtığın için ondan lojistik destek alabilirsin. Yani o annene gidip alışverişe çıkmak, onun bol bol fikrini almak yoluna gidebilir. Tabii bunları kendisinin kesin fikri olmayan konularda ve annenle hemfikir olabildiği alanlarda yapması gibi. Örnek veremedim şimdi. Ben mesela yatak örtüsü derdim azıcık bile umrumda olmayan ev eşyası olarak gördüğüm için ama kadınlar için anayasanın değiştirilemez maddesi gibi olabiliyor sanırım o. Belki beyaz eşya?

Bu arada kusura bakma ama ablanın kahve falı büyük terbiyesizlik.
0
nawar
(26.07.17)
annen ve ablanla konuştuğun sahneler kafamda tam olarak şu şekilde canlandı -> llcdn.listelist.com

zeynep sonuna kadar haklı. allah yardımcın olsun..
0
nrmnm
(26.07.17)
ablan fena. kıskanıyo bariz.

annenin bu tarz davranışlarında ablanın etkisi varmış gibi geliyor.

ailene rest çek ama zeynep çakmasın.
0
füt
(26.07.17)
Nişanlınla senin oturacağın evin perdesine duşakabinine annen ablan niye karışıyor ya, ne alaka amk. Olayda en büyük suç sende. Annenin ve ablanın saçmalıklarına engel olması gereken ve onları kontrol altında tutması gereken sensin. Hani iki taraf da irrasyonel davranıyor olsa "arada kaldım" deme hakkın olur da bu olayda senin savunman gereken taraf çok bariz ortada. Kuracağın aileyi doğduğun aileden koru.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.07.17)
zeynep haklı +1
o evde onlar değil siz yaşayacaksınız. alınan takıları onlar değil zeynep takacak. bişeyler yapılacaksa gelin kıza sorulur bu böyledir. ayrıca annelerin bu tarz şeylere karışmasını da aşırı itici buluyorum. fikir istenirse belirtsinler kız yanlış da yapıyor olabilir bırakın tecrübe etsin biraz para kaybetsin dünyanın sonu değil ya.
oğlan anaları böyle malesef türkiyede. ama sen annenlere karşı gerçekten bi mesafe koyamazsan evliliğinde çok daha büyük problemler seni bekliyor şimdiden söyliyeyim.
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Zeynep Bacı haklı. Sonuçta evi siz kullanacaksınız ve siz oturacaksınız. Onun ve sizin birlikte düzenlemeniz, ondan habersiz iş yapmamanız gerek.

Ancak, bu nişan döneminde kalacak, evliliğe yansımayacak düşünüyorsanız çok fena yanılıyorsunuz. O zamanda evinizin anahtarının yedeği olsun mu, istediği zaman girsin mi tartışmaları olacak.

Şu ana kadar hep ailenizle mi yaşadınız, aynı şehirde misiniz bilmiyorum ama bu tarz anne ve görümce tepkileri ‘Elalemin kızı oğlumu üzüyor’ diye görünür ama derininde ‘Oğlumuzu bizden uzaklaştırıyor, oğlumuzu bize düşman edecek’ paniği yatar. Kendi doğurup bugünlere getirdiği oğlunun hayatında hala kraliçe olabilmek ve söz sahibi kalabilmek için hayatıyla ilgili kararları zorlar. Çünkü annenize uydukça, onun dediğini kabul ettikçe rahatlar, ‘Oh, hala benim oğlum’ diye sakinleşir. Gelin inatlaştıkça, ‘Oğlumu benden koparmaya çalışıyor’ diye ona bilenir. Bunun birçok adı var ama annenizdeki bu yaklaşımı Nusret Kaya ‘ateş rahim’ olarak, başka insanlar başka terimlerle ve yaklaşımlarla açıklar. Siz Zeynep’in haklı olarak tarafını alenen tutarsanız, anneniz ve ablanız ‘Fesat kız, oğlumun aklını çeldi. Şimdi parmağında oynatıyor. Evladım hayırsız çıktı’ der. Siz Zeynep’le aralarını yapmaya kalksanız ‘Gördün mü fesat kızı. Oğlumu iki arada bıraktı’ der.

Bununla ilgili bir fıkra bile var: Bir kadın güne gitmiş ve arkadaşı ile konuşmaya başlamış. ‘Ah, komşu! Gelin öyle kötü çıktı ki anlatamam. Tutturdu tatile gidelim diye, oğlanın tüm parasını harcattı. Evde hiç yemek yapmıyor, her akşam dışarıda yediği parasını oğluma ödetiyor. Oğlum yazık, çalış çalış çok yoruldu’ der. Komşusu ‘E, kızın nasıl’ diye sorar. Kadın anlatmaya başlar. ‘Ay komşu, öyle hayırlı bir koca buldu ki, her istediğini yapıyor. Tatile gidelim diyor kızım, götürüyor. Evde hiç yemek yapmıyor, bir eli yağda, bir eli balda. Her akşam yemeğe başka bir yere gidiyorlar, kızıma hiç ödetmiyor. Bir de çalışkan ki, sorma’ diye. Bizim annelerin çoğunluğunun durumu bu.

Dolayısıyla siz ağzınızla kuş tutsanız Zeynep’i sevdiremezsiniz. Zeynep’in de bunun farkına varması ve haklı olduğu halde ailenin gönlünü çalması ve orta yol bulması gerek. Başka türlü anneniz illa ki ona karşı dolacak ama bir yandan da Zeynep hayatında hep annenle senin aranda orta yol bulmak durumunda kalacak böyle olursa da.

Bu arada anneyi sakinleştirebilirsiniz. Evlenince sizi kaybetmeyeceği yönünde teskinde bulunun. Zeynep'in düşman olmadığı fikrini örneklerle anlatmanız gerek.
0
aychovsky
(26.07.17)
sizin aile biraz kontrol manyağı gibi. zeynep haklı diyorum ben. abi sonuçta aldığınız evde yapılacak en ufak bir değişikliği kendisi yapmalı. annenizin veya ablanızın herhangi bir söz hakkı yok bu işte. eve perde diktirilecekse zeynep beğenir ve anneniz yaptırmak istiyorsa zeynep modeli annenize gösterir gider anneniz aynı modeli yaptırır. anne ve ablayı frenlemezseniz daha kötü şeyler olabilir. alın karşınıza sakin sakin konuşun ikisiyle de. ben ikinize de çok değer veriyorum ama o ev zeynep'le benim ve o eve ne yapılacaksa zeynep'in istediği gibi olacak, zeynep'e bir hediye alınacaksa gidip de ikiz çocuk gibi ablamınkiyle aynı olmayacak vs. ama bu arada zeynep'in yaptığı da çok ayıp. sonuçta aileniz ona hediye alıyor ve bu hatun kalkıp hediyeyi beğenmezlik yapıyor veya hediyeye laf atıyor. alırsın iki gün görsünler diye takarsın beğenmezsen de kenara koyarsın veya satarsın. ama burada kusurun yüzde 75'i sizin ailenizde yüzde 25'i zeynep'e ait bence.
0
golgi aygıtı
(26.07.17)
zeynep haklı. kız kendi oturacağı evin perdesini haklı olarak seçmek ister çok net.
0
habula
(26.07.17)
İlk kolye olayında haksız
sonuçta hediye olarak alınmış ama geri kalan tüm olaylarda hakli. Ablan da ortalığı karıştıran tipik görümce, asıl o kim oluyor? Zeynep'in yanında ol. Bu aile ile kimle nisanlanirsan nişanlan sorun yaşarsın çünkü.
0
elorelia
(26.07.17)
Zeynep haklı.

Aileler tanışıyor olabilir, araları önceden çok iyi olabilir ama bazı anneler evlenme işi ciddileştiğinde otoritelerini koymak ve her şeyi kontrol etmek istiyorlar. Benim ailem de böyle.
0
jazzabel
(26.07.17)
Zeynep haklı tabii ki her kadın kendisi seçmek ister takılarını, perdesini, sürekli kullanacağı eşyasını. Annen ve ablanla oturup konuşmalısın bence yoksa bu kavgalar uzar gider bir zaman sonra annenler aradan çekilse bile siz bu olayların kavgasını baya bir süre yaparsınız, en azından bizim öyle olmuştu. Sonra olay karşılıklı senin ailen şöyle böyle şeklinde bir boyuta gidiyor ki gerçekten içinden çıkılmıyor. Bu güzel zamanları zehir etmesinler bence daha fazla.
0
strangerinhere
(26.07.17)
Zeynep'e allah sabir versin. Bu işler gelinle beraber onun begendigi seye göre alinir. Arada hediye almaları normal de evimin perdesinin siparişini verseler ben o perdeyi ya yakarim ya da alin siz kullanın diye onlara veririm.
0
passive aggressive
(26.07.17)
Anne her zaman haklıdır.

Ancak eşinizi (nişanlınızı da) korumanız, ezdirmemeniz lazım. Yoksa 40 sene "annen şöyle yaptı, ablan böyle yaptı" emdiğiniz sütü burnunuzdan getirir. İmkanınız varsa, annenizle ablanıza "siz karışmayın" deyin ve nişanlınızla kendiniz alışverişi tamamlayın. Beğenmediği şeyleri anında kırın atın veya annenize verin...

İnsiyatif almazsanız, aradan çekiliyim kendileri aralarında halletsin derseniz olaylar çok büyür.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.07.17)
zeynep hakli gibi.

oncelikle evdeki perdeleri toplayip ustune benzin dokup yakiyorsun annenle ablanin gozunun onunde. 'zeynepe sormadan cay kasigi bile almayacaksiniz' diyorsun.

zeynepe gidip begenmedigi ne varsa elinden alip esdeger miktarda parayi verip 'git ne istiyosan al kendine' diyorsun. (insallah paran vardir pmkfkfk)

iki taraf da bir aradayken 'bi daha dunya mali icin birbirinizi ve beni uzerseniz iki tarafi da silerim haberiniz olsun' diyip postayi koyup dolasmaya cikiyorsun.

ben olsam boyle yapardim en azindan. yatirim tavsiyesi degildir.
0
icim urperiyor
(26.07.17)
Hadi ilk kolye neyse hediye de beştaş diğer kolye perde falan. Annen ablan haksız. Kızın gönlünü al bir şekilde.
0
hrvl
(26.07.17)
yorumları okuyup inanamadım. bence Zeynep sadece ev için seçilecek eşyalar konusunda haklı, alınan hediyelere bikbik etmesinde haklı bir yan göremiyorum. daha neler ya, bir sürü arkadaşım evlendi hiçbiri de düğünde ne takılacak ne alınacak filan gidip şımarıklık yapmadılar. sonuçta hediyedir, anıdır. uzatıp saçmalamanın lüzumu yok. haddini bilsin.
0
evde liyakat kalmamis
(26.07.17)
iki taraf da birbirinden uyuzmuş açıkçası, sabır diliyorum, üzüldüm. bir taraf kızı görmezden geliyor, diğer taraf hediyeye çemkiriyor falan abooov.
0
der meister
(26.07.17)
Ben de gelinin şımarıklığıyla ilgili birsürü şey dinlicez zannediyordum ki tam tersiymiş.
Zeynep haklı.
Ablan çok fesat annen de eski otoritesini kaybetme düşüncesiyle eline geçirdiği her fırsatta saçmalıyor gibi geldi.
Annen ve ablanla konuş.
0
chitosan
(26.07.17)
nisanlina sabirlar diliyorum. yuzugu, perdeyi annenin secmesi nedir ya. ben olsam kosarak kacardim ailenizden kusura bakmayin ama.
0
theworldismine
(26.07.17)
Zeynep haklı. Bu sürtüşmeler hep oluyor, kaynana-görümce-gelin şeytan üçgeni gibi bir şeydir ve olan da aynen senin gibi arada kalıp kimseye yaranamayan er kişisine olur. Bu anlattıklarında Zeynep haklı gibi duruyor genel olarak ama bundan sonrası için zeynepin de haksız olduğu olaylar olabilir, önemli olan her olayda hakim gibi kim haklı/kim haksız diye bakmak yerine iki tarafın da senin hatrın için birbirine asgari bir saygı göstermesini istemek olmalı. Yoksa bu üçgenin içinden çıkamaz ve evliliği sürdüremezsiniz.

Yalnız ablanız felaket bir şeymiş, o kahve falını bana o şekilde bakmış olacak, ben orada üstüne atlardım, büyük terbiyesizlik yapmış. Nişanlınız yine iyi susmuş.

Bir de ablanız ve annenizin şunu anlaması gerekiyor, "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten" demiş ya ablanız, hah zeynep artık onların üstünde zaten, siz yeni bir aile kuruyorsunuz, önceliğiniz elbette zeynep olacak, çocuklarınız olacak vs yeni aile>anne+abla. Sizinkiler bunu kabullenmek istemiyor, bunun aksini göstermek için de kendi kararları ile sizin hayatınızı yönetmeye çalışıyorlar.
0
fengari
(26.07.17)
Sucun buyugu sende yalniz; dogruyu yanlisi biraz tartip iki tarafa da gerektigi zaman sert cikman lazim.

Hediyeye cemkirilmez, hediyeyi secmezsin, sana gelir.

Elalemin oturacagi eve -oglunun evi dahi olsa- cok burnunu sokmazsin. Ha illa sokacagim dersen de gelinini de pasa pasa cagirman lazim.

Kolayliklar diliyorum ama su asamada nisanlinin haklilik yuzdesi yuksek.
0
piremses
(26.07.17)
Altta yazan yorumları okumadım aynı şeyleri yazarsam kusur bilinmesin.

Çok net zeynep haklı annenler haksız. Bencilce ve düşüncesiz davranıyorlar. sakın kızı yalnız bırakma annenleri bir yerden sora savunma ihtiyacı duyarak. Takılan şeyler satılır hiç önemi yok en fazla takmaz kız. Ama perde nedir ya? Ben de senle aynı dönemde evleneceğim, aynı süreçteyiz. Düşünüyorum nişanlımın annesi ablası bunları yapsa diye, sinirlerim bozulur ama öyle böyle değil. O perde takı konusu dışında bunların bana saygısı yok, nedir bu diye sorgularım. Annenle ablanın suçu çok net.

Seni bu kadar strese sokarak bile hata ediyorlar. Burada en çok yıpranan sensin. Senin suçun da ailenin bunları yapmasına fırsat vermiş olman. Net bir şekilde konuş, tavrını yaklaşımını bilsinler. Zeynep istemez dersen Zeynep'e tavır alırlar sonuçta aile dışından biri. Ben bu perdeyi istemiyorum, görmediğim beğenmediğim şeyi evime takmam; ben düğünümde beğenmediğim takıyı evleneceğim kişiye takmam, taktırmam vs diye ailene yansıt. O net tavrını bilsinler görsünler ve cesaret edemesinler artık. Zeynep beğenmez dedikçe suçu sürekli Zeynep'te görüp yaptıklarını anne kız birbirlerini gazlayarak normal görüyorlar, Zeynep'i şükürsüzlükle suçluyorlar.
Onlara sorsan; biz takı alıyoruz beğenmiyor, evine perde yapıp masraf ediyoruz yardımcı luyouz burun kıvırıyor; bu nasıl kız başkalarının eline geçmiyor bu beğenmiyor vs vs... diyorlardır. Haklılardır yani kendilerince.
0
uzunuzunilgi
(26.07.17)
testis agrisi
(26.07.17)
Zeynep haklı bence de. Hadi hediye olarak takı alınır(bunu giyecek diye bir zorlama olması saçma), ama kadının kendi evinde kullanacağı şeylere anneniz neden karışıyor mesela?

Aileniz biraz sizi kızın üzerinde görüyor veya sizi çok sahipleniyor gibi geldi bana.
0
noluyo yaa
(26.07.17)
Evlilikle ilgili beklentilerini düşük tut daha evlenmeden haklı bile olsa ailene posta koymaya başladıysa iş vahim demektir. Bu konuda hem aileni hem aile olmak kurmak istediğin kadını iyi tart seçimini ona göre yap. Evlenmedim ama çevremden biliyorum yakın arkadaşlarım ve kuzenim evlendi şu anda en heyecanlı en mutlu günleriniz olması gerekirken böyle bir strese girdiyseniz bence evlilik işini tekrar tekrar düşünün.
0
rickon stark
(26.07.17)
ablana de ki "senin yaşayacağın evi kaynanan düzse, takacağın takıyı kendi zevkine göre alamasan mutlu olur muydun?" annene de diyebilirsin benzer bir şey.

belki de zaten ablan böyle bir şey yaşadığından zeynep'in de öyle olmasını istiyor olabilir.

bana kalırsa ablanı özel olarak al karşına oturt konuş. bari anneni doldurmasın.
sen de 1 kez evleniyorsun, nişanlın da.
ve o evde nişanlın yaşayacak. o kız ses etmeyip her şeye tamam diyip 2 ay sonra söylemeden her şeyin yenisini de alabilir gayet ama öyle olmasını istemiyor, adam gibi olsun istiyor belli ki.

arada kalma evdekilere restini çek. "1 kere evleniyorum benim huzurumu kaçırmayın, bari bana azıcık saygı duyun" de.

benim düşünceme göre kuracağın aileye kol kanat germen gerekiyor. anne baba kardeşimiz de ailemiz tabii ki ama sen artık başka bir ailenin parçası olacaksın, tercihinle kuracağın bir aile. nişanlını da kendilerine karşı dolduruyorlar haberleri yok.
0
septiklestiremediklerimizdenmisiniz
(26.07.17)
çok pasifsin. biraz annene ablana dur demen lazım. nişanlının hiçbir hatası yok burada neyin arada kalmasından bahsediyorsun. kızın oturacağı eve kızdan habersiz perde diktirip bir de o kim oluyormuş ne karışıyormuş ne demek lan. üste çıkmaya çalışan kız değil senin annenle ablan. nişanlın gene çok iyi bir kız emin ol şu durumlara yine sabredebileceği ölçüde sabrediyor.
0
shin
(27.07.17)
deli misin kardeş? anneni ablanı karşına al da konuş. Habire nişanlına karışmak nişanlının perdesini seçmek,onun oturacağı evi ona göstermemek de noluyor. Ağzını açıp annenle ablanla konuşmazsan daha çok mutsuz olursun.Allah muhafaza nişanlını bile kaybedersin bu gidişle
0
ütopya
(27.07.17)
Anne her zaman hakli diyenlerin yasi bes falan sanirim.
Zeynep hakli ve en haksiz sizsiniz. Bunun 'nasil olmali'si yoktur. Kendi evinizin perdesini annenizin secmesi size garip gelmiyorsa, annenizden ve ablanizdan bagimsiz bir 'aile' kurdugunzun farkinda degilseniz, gerektiginde ailenize karsi dik duramayacaksaniz, olaylara karsi kendi fikriniz yoksa ve ne oldugunu algilayamiyorsaniz evlenmemelisiniz. Siz kizin neye sinirlendigini anlamamissiniz, 'gormeyince sorun cikiyor' diyorsunuz. Kizin alyansini/bes tasini ablanizin secmesi size hic garip gelmemis (ki boyle adetler deli sacmasi bence).
Belki tek bir mantigi olabilir, eger dugun masraflarini tamamen anne-babaniz karsiliyorsa 'biz ne istersek onu yapariz' diyorlardir belki, ki yine de hos degil.
Ayrica evlendikten sonra bu anne abla cok salca olur +1
Zeynep buraya bunlari yazsa, bana boyle yaptilar dese, buradakilerden alacagi cevap cok net.
0
kassiopeia
(27.07.17)
bence bu hikayede haksız kişi damat adayı. Herkes saçmalamaya başlamış.Sen bu durumda ortalığı sakinleştirmeliydin.El atmalıydın.
0
turkuaz
(27.07.17)
Ablan fena işler yapıyor, dizginleri ele almazsan devamını da getirecek gibi görünüyor.

İkisini birbirine kırdır diyenler hatalı, kesinlikle öyle bişey yapma.

Anne her zaman haklı değildir. Anne haklı olmadığı zamanlarda anneyi mümkün olduğunca kırmamaya özen gösterilerek çözüm bulunur.

Düğün öncesinde bu tür şeyler oluyor, sırf seninkilere özgü değil, erkek annesinde bi kıskançlık oluyor, doğasında var. Elinden başka türlüsü gelmiyor olarak düşün anneye kızıp bilenme ancak ablanda olması ablanın kişiliğiyle ilgili, onunki normal değil. Ablaya bi tımar gerekli.

Süreci akıllıca yönetecek olan tek kişi sensin. Dizginleri ele al. Yapılcak şeyleri önceden sor soruştur, doğrusunu öğren, anneye hele ablaya hiç bırakma. Ben böyle yapılmasını istiyorum de, Zeynep beğenmedi deme, biz beğenmedik de.

Sizin herşeye Zeynep'le beraber karar vermeniz lazım, evlenecek olan sizsiniz, o evde yaşayacak olan sizsiniz, alınanları kullanacak olan sizsiniz. Doğru olan bu.

Sen de kolayına kaçma, allahım al canımı demekle bişeyleri yönetemezsin. İki parça eşya almak değil olay, mesele ailene sahip olmak meselesi. Bu yaşadıklarınız daha başlangıç, huzurlu bir evlilik istiyorsan emek vermen lazım, emek verdiğin konuda başarılı olabiliyorsun, ne kadar emek o kadar iyi sonuç.

Mesela ablan inşaat işinde oyaladığında, münasip bir şekilde ablayı devreden çıkarıp işin devamını sağlayacak olan sendin. Abla kendi kolyesinin aynısını aldı demi, beğenmedik ya da beğenmedim diyeceksin. Ailenle konuşurken "sorun oluyor sonra" deme, nişanlının beğenmemesi değil sorun olan, sorun onun hiçe sayılması ona sorulmadan onun kullanacağı şeyin alınması. Sizin kullanacağınız perdeyi seçebileceğini düşünüp üstüne üstlük " bu kız kim oluyor " diyebilen bir ailen olduğu için nişanlını mümkün olduğunca ortaya sürmeden ilerlemek daha sağlıklı olacak. Bırak yaptırsınlar, beğenmedim onları asamayız de başka yaptırın de, yine beğenmezsem başka yaptırırsınız de. Kararlı ol, kararlı olduğunu anlasınlar. Aile içine karışamayacaklarını ne kadar erken anlarlarsa sizin için o kadar iyi olur.
Ailen nişanlını çağırmıyorsa siz nişanlınla gidip beğeneceksiniz, ailene biz bunu beğendik diyeceksin, "biz" demenden rahatsız olurlarsa ben bunu beğendim de.

Ben geçtiğimiz yılarda iki kız çocuğumu evlendirdim, önsesinde biri kız ikisi erkek kardeşlerimin evliliklerinde annemiz olmadığı için büyük abla olarak annemin vazifelerini de üstlendim. Soracağın bişey olursa memnuniyetle yardımcı olmaya çalışırım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
ek olarak:
Annenle konuş. Ablaya pas verme, biraz dışarda kalması gerekiyor onun. "böyle yaparsan seni dikkate almam hatta beni kaybedebilirsin" mesajını almasını sağla.
Annene;
"Bizim için uğraşıp didiniyorsun ne kadar teşekkür etsem azdır" şeklinde başlayıp teknik konulardaki tecrübelerine ihtiyacınız olduğunu vurgulayarak beğenme kısmını ikinizin yapmasını istediğini söyle. Hem anneyi onure et hem sınırlarını çiz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
Sürekli gönüllerini yapmaya çalıştığın için böyle oluyor.
0
arnold schwarzeneger
(27.07.17)
Gelin haksızdır kesin diyerek geldim ama annen de ablan da çok bencil. Kızın evinin perdesine annen neden karışıyor ? Kızın takacağı kolyeyi neden ablan seçiyor ? İkinizin oturacağı evin tadilatından ablana ne ? Hadi annen klasik kaynana moduna girmiş, onun yaptıkları bir şekilde tolere edilebilir, oğlunun evi özenmiş diyelim, onu da konuşman lazım. Madem işin içinde bulunmak istiyor, kızın fikrini alması lazım. Ablanı tamamen işin dışında tutman şart, yaptığı çok ayıp, gidip kendi takılarının aynısından alması çok ayıp, burada ben iyi niyet göremiyorum, sanki kızı sinirlendirmek için yapmış. Kısaca elini masanın üzerine vur, herkesin çizgisini belli et. Anneni kırmadan, nişanlını üzmeden, ablanı karıştırmadan bu işleri hallet.
0
elikası
(27.07.17)
annen haksız, ota boka burnunu sokmaması gerekir, senin evinin duşakabininden ablana ne. 2 sene önce evlendim hem kendi aileme hem eşimin ailesine evlenmeden önce elinizi ayağınızı bizden çekin dedim. iki aileden de belli miktarda para alıp düğün nişan ev vs aklına gelecek her şeyi eşimle ben yaptık. annemler eşime hediye alacaksa kızım ister parasını verelim sen al gönlüne göre istersen beraber gidelim dediler. ben zaten hediye vs sevmediğim için hiç birşey istemiyorum diye başta belirtmiştim.

işin içine onun anası kaynı bunun dayısı teyzesi girdi mi cılkı çıkar. annenle konuş anne yardımların için sağol teşekkürler bundan sonra gerekli işleri biz hallederiz diye.
0
prezarlatif
(27.07.17)
Zeynep haklı. şimdi ortada gelin kayınvalide görümce üçlemesi varsa kayınvalide ve görümcede mutlaka alttan alta bir art niyet oluyor ya. İlk kolye neyse ama sonraki yüzük kolye küpe falan usulen gelinin de yanında götürülmesi şeklinde olur. O beğenir ve öyle alınır.

hadi bunları da geçelim ablanız ve anneniz arasında "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarıyor" gibi bir yorum yapması olayı özetliyor aslında. kız evleniyor, ona takı alınıyor, onun evi düzenleniyor ama kendi fikri sorulmadı ve seramikler için bile ablanız beklendi diye sinirlenince üste çıkmış oluyor.

Yapmayın. nişanlınız ailenize saygısızlık etmediği sürece onu ezdirmeyin.
0
aquarium
(27.07.17)
ıssız adaya falan git abi sen, sağın solun kezban dolmuş.
0
legalize marijuana
(27.07.17)
tipik anne inatciligi, her seyi ben bilirimciligi. maalesef zeynep yok sayilmanin siniri icerisinde ki hakli.
0
baldur2
(27.07.17)
zeynep %100 haklı. kaynana görümce olmuşlar tam ya. sinir olurum bir insanın adına konuşanlara, annenle ablanın yaptığı da bu. başka biri adına karar vermek. bu kadın yetişkin değil mi? yıllarca kullanacağı şeyler için bir fikir alsalarmış gidip satın almadan önce.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ortalığı karıştıran da abla kişisi gibi geldi bana. anneyi dolduruyor, gelin kişisine de laflar hazırlıyor :) ben bile sinirlendim, konuşmaması kızması çok normal yani.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ablan ve annen haksız. zeynep'in de tek haksız olduğu şey belki ilk kolyedir. o hediye olduğu için mırın kırın etmesi gereksiz. ama geri kalanı... çok pasif duruyorsun açıkçası. ben zeynep'in yerinde olsam kendimi kimsesiz hissederdim. anne ve abla senin kanından olabilir ama yaptıkları şeyin saygısızlık olduğunu değiştirmiyor (ağır olduysa şimdiden özür dilerim) yani zeynep sizin ailenin bir parçası olacak ilerde, böyle lafların arkasından bile söylenmiş olması sıkıntı. yarın öbür gün nasıl birbirlerinin suratına bakacak bu insanlar? bence al annenin ve ablanı karşına konuş, zeynep şikayet ediyor filan da deme konuşurken, ben rahatsızım de, ben zeynep adına üzülüyorum de. zeynep rahatsız dersen, bu sefer sana ikisi çıkıp "o kız seni dolduruyor di mi" filan yapacaklar, daha kötü olacak.
0
loveless
(29.07.17)
yorumları şimdi okudum kassiopeia +10000000
ve loveless +1
0
pinkpeony
(29.07.17)
Zeynep haklı. Allah sabır versin kendisine.
0
Lim5
(29.07.17)
(14)

sinirlenmek ve verilen tepkiler

istanbul kanatlarimin altinda
Merhabalar,Erkeklere sorum: Sevgiliniz/eşiniz size sinirlendiğinde ne yapıyorsunuz?Olay büyümesin ve kavga çıkmasın diye sessizce sinirinin geçmesini mi bekliyorsunuz, yoksa konuşmaya devam ederek sorun her neyse çözümünü bulmaya mı çalışıyorsunuz?Yoksa başka bir şey mi?Kadınlara sorum: Sevgilinize/
Merhabalar,

Erkeklere sorum: Sevgiliniz/eşiniz size sinirlendiğinde ne yapıyorsunuz?
Olay büyümesin ve kavga çıkmasın diye sessizce sinirinin geçmesini mi bekliyorsunuz, yoksa konuşmaya devam ederek sorun her neyse çözümünü bulmaya mı çalışıyorsunuz?
Yoksa başka bir şey mi?

Kadınlara sorum: Sevgilinize/eşinize sinirlendiğinizde ondan nasıl bir davranış sergilesin isterdiniz?

Not: Sinirlenilen konu baya önemsiz bir şey. Örneğin "o bardağı niye oraya koydun da buraya koymadın" gibi bir şey. Ama o bardağın oraya konulmaması gerektiği kadın tarafından daha önce birkaç kere erkeğe söylenmiş, sebebi de açıklanmış, erkek de "tamam" demiş.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(24.07.17)
Olay büyümesin diye susarsın, niye susuyorsun diye çemkirir. Konuşarak çözüm aramayı denersin bu sefer o takmaz, böyle bir döngü içindeydik.
0
reactionic
(24.07.17)
sergilenmesini istediğim davranış&söylem: evet haklısın sinirlenmekte, ama ben şu şu şu sebeplerden bu şekilde davrandım, senin kırılabileceğini düşünemedim, afedersin eşeklik ettim (çeşitli şaklabanlıklar sarılmalar)

gerçekte sergilenen davranış&söylem: ayakkabını sakladım gidemezsin ki HEHEHEHEH (kapının önünde durmak, hıyar gibi sırıtmak)
sonuç: beraber gülüp neye kızdığını unutmak.

duyuruya ek olarak büyütme bence, önemsiz bir şey için sidik yarıştırmanın lüzumu yok. sevgilin sana inat koymuyor o bardağı oraya muhtemelen, unutuyor. sen de benim dediğimin hiç önemi yok mu, niye benim dediğim olmuyor diye gereksiz yere kaprisleniyorsun. böyle.
0
evde liyakat kalmamis
(24.07.17)
Tamam dediğim bir şeyi tekrar etmem. Unutup ettiysem de sebebini açıklarım.
0
arnold schwarzeneger
(24.07.17)
ben bi şeye tepki verdiğimde, o bu tepkime tepki verirse ifrit oluyorum.

beklediğim davranış: sakince bunun normal bir şey olduğunu, aklından çıktığını vs vs belirtmesi. o zaman ben de "aa hakikaten lan buna mı kızdım" diye düşünüyorum.

ama aynı şekilde karşılık görürsem olaylar büyüyor.
böyle bi manyağım, elimde değil, sorun olsun diye yapmıyorum.

neyse ki %99 oranında beklediğim gibi davranan olgun bir minnoşla beraberim.
0
piremses
(24.07.17)
'aklımdan çıkmış canım, bir dahakine daha dikkatli olurum' dese olay büyümeden kapanır ama erkekler alttan alıp olayı tatlıya bağlamak yerine savunma mekanizmalarını devreye sokup karşı atağa geçiyorlar.

partneriniz sizin düşmanınız değil, hayatınızdaki en değerli insan; üzerine tartıştığınız o konu da ikinizin birlikteliğinden daha önemli değil. kavga ederken bunları unutmayın.
0
fragile lady
(24.07.17)
Sinirlenmek derken öfkeli ve agresif durumdaysa kontrolünü kaybetmiş veya kaybedecek gibiyse susulup sakinleşmesini beklemek veya ilgiyi dağıtmak başka yöne yönlendirmek iyi olur. Durulacak gibi değilse evden çıkıp biraz dolaşıp gelmek iyi olabilir.
Sinirli ama sakin kalmayı başarabilmişse konuşmak iyi olabilir. En azından siniri geçirecek bir iki cümle fena olmaz. Özür dilemek gerekiyorsa özür dilemesini beklerim. Ama özür dileyip dileyip aynı şeyi yapmaya devam edeceğini biliyorsam o özür küfür etkisi yaratır.

Kadın tarafıyım.
not:
eşini rahatsız eden şeyleri elinden geldiğince yapmamaya çalış, yapmamak elinden gelmiyorsa da "tamam" deme, "haklısın ama benim bunu uygulamam mümkün olamıyor görüyorsun" de. ortak bi çözüm bulun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.07.17)
Böyle zamanlarda yüzsüzlük yapılmadıkça ve üzerine tüy dikilmedikçe büyük sorun olmuyor bende pek. 10 yıl önce eski bir erkek arkadaşım aynı hareketi yapıp yapıp duruyordu. Aslında kızdığımda, onun üzüldüğünü ve istemeden yaptığını da biliyordum ama 'Neden yapıyorsun' deyince ortalık komikleşsin yumuşasın, espri olsun diye gevrek gevrek 'Allah da beni böyle yaratmış, ne yapalım' derdi. Bu laf bende 'Aynısını tekrar tekrar yapacağım, sen de kabul et artık' izlenimi yaratırdı. Bir yandan aslında onun üzüldüğünü ve suçlu olduğunu da kabul ettiğini bilecek kadar tanıyordum. Ben üzülünce ne yapacağını şaşırır ve büyük oranda saçmalardı ama yine de bu laftan sonra kafam çok karışıyordu. O an affedeceğim varsa bile o süreyi öteliyordu.

Özetle kızdıysam karşımdakinin ortayı yumuşatmak için espri yapması, gülmesi, beni gülerek yumuşatmaya çalışması, beni anlamadığını ve olaya aynı ciddiyetle yaklaşmadığını düşündürüyor bana. Bunun dışında, beni neden kızdığımı anladığını gösteren birkaç cümle ve özür yeterli, ama davranışın isteye isteye tekrarlanmaması şartıyla.
0
aychovsky
(24.07.17)
bir erkek olarak niteliğine ve dozuna göre davranırım.

haklı olduğunu düşünüyorsam neden böyle yaptığımı anlatır anlayış bekler, tekrar olmayacağını söyler en sonunda işi espriye vardırır konuyu kapatırım.eğer tekrar yaparsam ve de karşımdaki kadın yine tepki verirse ya çocuk numarası yapar ya da öküzlüğe vurur olayı sulandırırım.ama aklımın bir köşesine de tekrar yapmamam gerektiğini yazarım

eğer ben haklı isem biraz konuşur sonra o da sinirlenince işi yine espriye döker ortamı yumuşatırım.

hayatta çok daha önemli şeyler varken bardak çanak gibi şeylerin tartışması birbirini seven eşler için o anlık eğlence olur sadece. eğer bu ufak şeylerden büyük kavgalar çıkıyorsa sorun daha büyük demektir bu ve çözümü de o konuyla ilgili değildir muhtemelen.
0
yuncom
(24.07.17)
Eşimle aramızdaki diyaloglardan örnekler.

Hayatım neden sürekli her yerden kahve bardağı çıkıyor. Banyodan,çalışma odasından,terastan sürekli bardak topluyorum.

E toplama o zaman.

Tiplamasam kim topluycak evde yardımcı yok.

Yaaa İki dakka dırdır yapma hayatım. Işim var görüyorsun.

Şimdi yapması gereken dırdır yapma diyeceğine, Tamam dikkat ederim canım kusura bakma demesi. Değil mi?
0
old possum
(24.07.17)
Kontrolünü kaybedip bağırmalı çağırmalı öfkeli kavgalı ilişkim olmadı, olursa ağzının payını verip yerine oturturum, sonra da terkederim.
0
twelfth
(24.07.17)
Suç bastırıp Tayyip Erdoğan moduna girerim. Siz de bunu bunu yapmıştınız diye ad homini gırtlak dalarım. Hahahah
0
zirrealist
(24.07.17)
gün içinde biriken stres saçma sapan ses yükseltmelerine sebep oluyor, bunu bilince fazla takılmıyor insan. bir kez bile ikimizden kaynaklanan sebeplerden dolayı tartışmadık. oto kontrol güzel bir olay, ikimizde de fazlasıyla mevcut. ikimizden biri kesin olarak susuyor. sonra zaten tatlıya bağlanıyor. unutuluyor. susmak çok önemli bir olay. ha bir de tartışmayı seven insanlardan olmamak lazım. benim tartışmaya enerjim yok. 10 k koşayım ama tartışmayayım kimseyle.
0
hemsta
(24.07.17)
eğer karlı taraf haklıysa suçumu kabul eder, ne duymak istiyorsa onları söylerim.

ama ben haklıysam, hele karşı taraf da bunu kabul etmiyorsa sabaha kadar dırdır ederim. zaten sinirlenince çeneme vuruyor benim. sinirlendikçe hem ses tonum yükseliyor hem kelimelerim sertleşiyor. ama allahtan bunun da çaresi var. çabuk yoruluyorum. hızlı ve yüksek sesle konuşunca 5dk sonra falan başım ağrımaya başlıyor ve susuyorum.

erkek tarafı.
0
ravenclaw
(25.07.17)
Bir kadin olarak karsi taraftan oncelikle bir aciklama beklerim. Aciklama yaparken konunun benim icin onemli oldugunu anlamasi onemli. Hal ve tavirlardan belli olur bu zaten. Aciklamasi tatmin ederse ve bu konuyu onemsedigine inanirsam zaten tamam diyip konuyu kaparim. Bu ikisi gerceklesmezse karsimdaki kisinin en yapmamasini istedigim sey benimle inatlasip ben ne soylersem soyleyeyim dinlemeyip kendini hakli cikarmaya calismasi olur. Eger boyle sacma davranislar sergilemiyor ama aciklamasi da tatmin etmiyorsa bir daha olmayacagina dair soz verip ortami yumusatmasini tercih ederim.
0
rivulet
(25.07.17)
(12)

evde limonata yapmak

cemiyetin ünlü siması
teknik altyapım yok. normal sıkacakla altından kalkılmaz bence. nasıl yapabilirim bunu hızlıca?
teknik altyapım yok. normal sıkacakla altından kalkılmaz bence. nasıl yapabilirim bunu hızlıca?
0
cemiyetin ünlü siması
(24.07.17)
Limon kabuğu rendelemeli falan tarifler vardı onlar çok iyi oluyo.
0
yaren
(24.07.17)
tutuyor mu o tarifler. acı falan olmasın sonra. deneyeceğim akşam.
0
🌸cemiyetin ünlü siması
(24.07.17)
4 tane limon için tarif
3tane limonun kabugu rendelenir ama kesinlikle beyaz kısımları rendelenmez
Sonra limonlar tamamen soyulup dörde bölünür.
Limon kabugu rendesi ve limon dilimleri bir su bardağı şekerle ovulur. Şeker tamamen erinceye kadar. Sonra bu karşım süzülür üstüne su eklenir yaklasın bir lbucuk hatta biraz daha fazla limonata elde ediliyor
0
fasulyek
(24.07.17)
Limonların kabuğu rendelenip şekerle yoğruluyor sonra suları sıkılıp karıştırılıyor muazzam oluyor ama tam tarif bilmiyorum.
0
pastörizesüt
(24.07.17)
ya bu şekerle ovmayı anlamadım. şeker toz, kabuklar ise küçüçük olacak. nasıl ovucaz? kaşıkla eze eze karıştırmak gibi mi?
0
🌸cemiyetin ünlü siması
(24.07.17)
Böyle elinle hamur yoğurur gibi eziyorsun kurabiye falan yapıyor gibi
0
pastörizesüt
(24.07.17)
teknikekip
(24.07.17)
1 kg kadar (fazlası da olabilir) şekeri kaba al. üzerine 3-4- limonun kabuğunu rendenin ince tarafıyla rendele. beyazları rendeye almamaya dikkat et, beyaz kısımlar acılık yapar. varsa bir portakal kabuğunu da aynı şekilde rendele.
limonu ve portakalları gelişigüzel 4'e 6'ya böl. şeker olan kaba al.

şekerin rengi sarıya dönene kadar elinle ovala. ezdire ezdire ovalayacaksın, karıştırır gibi değil. hepsini temiz bez bi torbaya koy. derince bir kabın içine su koy, torbayı daldır, torbanın içindekiler suya geçmeyecek şekilde olsun.
bi gece beklet sabaha şeker erimiş olur. torbayı çıkar, limonatanın tadını kontrol et, gerekiyorsa su ilave et. buz koyup içiyorsan çok sulandırmassan iyi olur.

ekşice seviyorsan şekeri azaltıp veya limonu çoğaltarak yapabilirsin. ben suyu fazla tutmuyorum, şeker eriyecek kadar su koyuyorum. konsantre olarak dolaba koyup parti parti sulandırıyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.07.17)
limonlari dondurarak da yapilabilir.

www.nefisyemektarifleri.com
0
jimicik
(24.07.17)
ya bende mekanik sıkacaklardan var bu dışarda portakal suyu falan satan manavlarda olanlardan. sırf onun sayesinde hiç rendeleme ovma falan yapmadan harika limonata yapıyorum. içine su yerine maden suyu, şeker yerine bal koy aşırı güzel bir içecek oluyor. bence uğraşı/lezzet oranında bu dediğim zahmetli tariflerden çok çok daha başarılı
0
nundu
(24.07.17)
Malzemeler; 1 limon, damak tadına göre şeker, su.


Limonu kabuğunu filan soymadan, çekirdeklerini çıkarmadan parçalayıcıya atıyorsun, üzerine 2 kaşık şeker koyuyorsun iyice çekiyorsun. Biraz bunu dolapta bekletince limonun tadı daha çok çıkıyor. Sonra bir süzgeçten geçir güzelce, süzgeçten geçirirken sürekli yavaş yavaş su eklersen daha homojen oluyor, şekerini ilave edip karıştırıyorsun bu kadar. Abartmıyorum 5 dakikadan kısa sürüyor yapması.
0
elikası
(24.07.17)
10 limon, 1 portakal, 1 yeşil elma, isteğe göre naneli tarif verdi geçen limonatacı. Kocaman bir kaba yapıyor. Limon ve portakal kabukları rendeleniyor. Şekerle yoğurulup buzluğa atılıyor. Birkaç saat sonra veya ertesi gün meyvelerin suları sıkılıp ekleniyor. Sulandırılıyor, gerekirse şeker ve nane ekleniyor. Afiyetle içiliyor.
0
Lim5
(24.07.17)
(6)

advil yerine ne?

hayat aklini konusacak bir filozof uret
şiddetli regl sancısı için. evde advil kalmamış, o fayda ediyordu. dolorin var, vereyim mi? apranax mı içsin?. cabral var ama o kesmiyormuş, maxaljin var bir de.
şiddetli regl sancısı için. evde advil kalmamış, o fayda ediyordu. dolorin var, vereyim mi? apranax mı içsin?.
cabral var ama o kesmiyormuş, maxaljin var bir de.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.07.17)
bahsedilen ilaçları bilmiyorum ama buscopan plus kesebilir
0
dedimmidemedimmi
(24.07.17)
İçlerinde en iyisi apranax.
Papatya çayı sallama vs. yapın hemencik ağrıyı alır o da. .
0
medre
(24.07.17)
en iyi regl ilacı bence arveles
0
fosforlu cevriye
(24.07.17)
Yazar evdeki mevcutlardan soruyor arkadaşlar.
0
medre
(24.07.17)
Arvales yoksa apranax
0
dunyatuhaf
(24.07.17)
maxaljin le majezik aynı etken maddeli ilaçlar. majezikte ilave olarak tiyokolşikosid var, fda bu maddeye temkinli yaklaşıyormuş o nedenle vermeyi düşünmedim.

advin ve dolorin ibuprofen içeriyor.
dolorinde ibufprofen'e psödoefedrin ilave etmişler. dolorini grip, öksürük için vermişlerdi. o nedenle emin olamadım sorayım dedim.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.07.17)
(12)

tehdit edildim, başıma cidden bir şey gelir mi bundan?

m e b
geçtiğimiz çarşamba işkur üzerinden küçük bir otele rezervasyoncu pozisyonunda bir otele başvurmuştum. adam ertesi gün görüşmeye çağırdı. şartları konuştuk. hafta içi bir gün tatil ve kalan 6 gün de 9-18 arası asgari ücrette çalışma, yemek dahildi. "pazartesi başla o zaman, gerekli belgeleri de o za
geçtiğimiz çarşamba işkur üzerinden küçük bir otele rezervasyoncu pozisyonunda bir otele başvurmuştum. adam ertesi gün görüşmeye çağırdı. şartları konuştuk. hafta içi bir gün tatil ve kalan 6 gün de 9-18 arası asgari ücrette çalışma, yemek dahildi. "pazartesi başla o zaman, gerekli belgeleri de o zaman getir." dedi.

neyse, bugün gittim, adam henüz gelmemişti. ben de bu sırada gece vardiyasında olan resepsiyoncu ile tanıştım. çocuk 9-9 çalışacağımı, yemeğin de dahil olmadığını, herkesin kendi evinden ya da cebinden karşıladığını söyledi. bir de gelen müşteriler de orayı resmen fuhuş yeri gibi kullanıyor. evli barklı adamlar farklı kadınlarla geliyordu yani.

ben tüm bunlara bakınca da oradaki diğer çalışana vazgeçtiğimi, şartların uymadığını söyleyip işveren gelmeden çıktım geldim. adam aradı, reddedip mesaj yazdım "şartlar dediğiniz gibi değildi. ben de vazgeçtim işe başlamaktan." dedim. ısrarla bir daha arayınca açtım. adam çok pis küfretmeye, ağzına geleni saymaya "sen kalkıp bir haftadır beni oyalıyorsun, pazartesi başlayacağını söylüyordun. şimdi de bir şey demeden çıkıp gidiyorsun. elimde zaten bilgilerin var. seni bulup seni pişman edeceğim." diye bağırarak, yine küfürler saydırarak telefonu kapattı.


şimdi bu adam cidden bir şey yapabilir mi ya? mesaj olsa belki tehdit içerikli diye şikayet ederdim ama öyle kanıt da yok elimde. adama belge vermedim, sadece elinde tc numaram var. otellerin kullandığı sistemde adres madres yazmıyor ama belki başka şekilde bulur diye endişeleniyorum.
0
m e b
(24.07.17)
Uğraşacağını sanmıyorum, takma kafana.
0
arnold schwarzeneger
(24.07.17)
bir şey olmaz bana göre de.
0
drako
(24.07.17)
Bir şey yapmaz, yapmayacak bence. Senin yaptığın hoş bir davranış değil. Sana güvenip aramayı bıraktıktan sonra yine eleman ihtiyacı çıkınca, işleri sekteye uğradı diye kızmış muhtemelen.
0
nawar
(24.07.17)
Eğer herhangi bir imza atmadıysanız hukuksal herhangi bir şey yapamaz. ettiği tehditlere gelince mesaj filan atarsa doğru savcılığa başvurun.
0
Sosyal teokrat
(24.07.17)
şartlar dediğiniz gibi değildi. ben de vazgeçtim işe başlamaktan ' bu cümleyi kuracağına farklı bir iş buldum desen adam kuşkulanmazdı senden
0
nivoandmira
(24.07.17)
@nawar: ama başından gerçeği söyleseydi ben niye çıkıp geleyim ki? ayrıca bu kadar kaba olan bu adam yüz yüzeyken daha da kötü şeyler yapamaz mıydı?

@nivoandmira: kuşkulanmak derken?
0
🌸m e b
(24.07.17)
bence yaptığında etik olmayan birşey yok.
karşı taraf yalan söyleyerek kendisine gösterilmesi gereken itinayı ortadan kaldırmış gibi geldi bana.
bu arada bi bok çıkmaz işten bence içini ferah tut.
0
baharat
(24.07.17)
İmzayı atmış olsaydınız bile, hukuken size hiçbir şey yapamazdı. İşçi ve işverenin, 2 aylık bir nedensiz cayma süresi vardır. Oh ne ala, işveren işçiyi beğenmeyince, ilk iki ay neden göstermeden çıkarabilsin, ama işçi ortamı beğenmeyince, "anlaşma var, çıkmazsın!" densin. zaten başımıza ne geliyorsa, sadece işçiye dayatılan ama işverenin hiç nasibini almadığı etik anlayışımızdan geliyor.
0
agluna
(24.07.17)
Bir halt olmaz.
Bir alisveris sonrasi adamin biri bana boyle tehditler savurdu, elinde adersim telefon numaram falan da vardi. Adam tehdit etmeye basladigi anda sozunu kesip "dostum, elinde geleni ardina koyma" dedim. Bir halt olmadi.
0
stavro
(24.07.17)
İşveren gelmeden çıkıp gitmekle hata yapmışsın, Direkt onunla ve o anda konuşman lazımdı. Adam bu nedenle kızmış, yerine birini ayarlama şansı tanımadığın için. Belki diğer çalışanların oyununa geldin, belki onlara öyle sana başka olacaktı ne biliyorsun. Adamla konuşup "çalışanlar böyle böyle dedi anlaşmayı yazılı yapalım" veya "çalışma şeklinizi gördüm, bana göre değil, önceden belirtmeliydiniz, bu koşullarda çalışamam" demen lazımdı.


Yasal olarak bişey yapamaz, Yapabileceği bişey olsaydı telefonda " seni bulup pişman edeceğim" diye tehdit etmezdi.
(Sen gerekirse adama yaptığınız konuşmanın telefonunda kayıtlı olduğunu söyleyebilirsin, tlf. konuşmalarını kaydeden aplikasyonlar var. )

Bana göre de bişey olmaz, telefonunu açmayınca iyice sinirlenmiş sinirini boşaltmıştır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.07.17)
direk işkuru ara ve bu firma tarafından tehdit edildiğini söyle.
0
oscar
(24.07.17)
hayat aklini konusacak bir filozof uret +1

Çalışanın dediğini işverenle doğrulaman lazımdı. Bir şey yapamaz. Fuhuştan ihbar edersin, tabi gerçekten öyle bir şey varsa.
0
Lim5
(24.07.17)
(22)

Duyurulara paragraflarca yanıt verenlere

alkolsuz icecek
karşı bir antipatiniz var mı?
karşı bir antipatiniz var mı?
0
alkolsuz icecek
(24.07.17)
yok aksine canlarim onlar benim..
0
qazaqwsx
(24.07.17)
Boş yapıyorsa var.
0
dissendium
(24.07.17)
Der meister bokunu çıkarıyor.
0
shenergy
(24.07.17)
yoo
0
duyond
(24.07.17)
Duyurusuna gore degisiyor. Bazi basliklar altina paragraflar dosemek cok anlamsiz, onlari direkt okumadan geciyorum. Cunku baslikta sorulan soru belli, haliyle laf kalabaligi oldugu asikar oldugundan okumuyorum. Kimisi bokunu cikariyor.
Ortada yorum yapacak bir sey yokken upuzun yazilara antipatim var evet.
0
stavro
(24.07.17)
Hayır.
0
hayirsiz
(24.07.17)
İçerik önemli. Çaykovski/meister genelde severek okurum.
0
Zeth
(24.07.17)
ne yazıldığına ve nasıl dille yazıldığına bağlı. mesela ben arada uzun yazıyorum. sövmek isteyen varsa sakıncası yok. ben sövüyorum arada zaten onca şey yazınca kendime. :)
0
nawar
(24.07.17)
Ben de arada yazıyorum çok çok uzun olmasa da. Uzun yazanları konu ilgimi çekiyosa okuyorum. Der meisteri sabredip yavaşça okuyunca keyif aldığım oluyor. Ama her zaman sabredemiyor tabi insan :))
0
klar
(24.07.17)
Hayatımdan bir dk çaldı diye kızıyorum. Bakıyorum aychovski yazdıysa okumuyorum :(
0
[GODDARD]
(24.07.17)
Okumadığım için yok.
0
arnold schwarzeneger
(24.07.17)
Der meister gibi bos yapiyosa paragraflarca var. ama bazi konularda yazmak gerekiyor uzun uzun.
0
c1b2k3
(24.07.17)
geneli boş.

antipatim yok.
0
Apocalypse
(24.07.17)
Benim sorularıma hiç öyle cevaplar vermediler ama ben seviyorum öyle insanları.
Bu adama bir şey sormuşuz o da üşenmemiş vakit ayırmış uzun uzun yazmış. Bir bira ısmarlamak lazımken antipati var mı diyosun :)
0
Giovanni Pipitto
(24.07.17)
gözümü yoruyor okumuyorum.
0
cabiday
(24.07.17)
var.
genelde sohbet ederken de sürekli konusup sana iki kelime ettirmeyen tiplere oldugu gibi.
0
pilav
(24.07.17)
var. çok yalnız olduklarını düşünüyorum.
0
for day to break
(24.07.17)
Yok :)))

Kendimi geçeyim, kendime karşı nötrüm de; başkası boş yazsa bile seviyorum. "Ne güzel, kendini anlatmış" diye okurum ben. kakao deniş ya "Kırmızıyı sever misiniz" diye. Ben böyle bir soru sorsam, isterim insanların neden kırmızıyı sevip sevmediğini, neden başka renkleri üstün tuttuğu ya da başka renklere göre nasıl değerlendirdiğini. Evet de cevap tabiii de, "yetmez ama evet" bir cevap gibi geliyor. Sadece evet/hayır dese, "Niye sevmiyor ki" der, merak ederim. Laf lafı açsın, oradan başka bir konu çıksın, buradan başka bir şey çıksın, ne güzel! Uzun yazanlarda kendilerinin bir parçalarını bize sunmuş, bizimle paylaşmış gibi hissediyorum ve çok mutlu oluyorum.
0
aychovsky
(24.07.17)
hayır, tam tersine sempatim var. çünkü o duyurucunun sorulan soruyu gerçekten önemsediğini düşünüyorum öyle olunca.
0
m e b
(24.07.17)
bi tanesi var, bakar bakmaz hah o diyorum, gelisine pas geciyorum. ayco degil tabi ki, o faydali yaziyor. okunuyor da onun yazdigi.
0
jimicik
(24.07.17)
Antipatim de, sempatim de yok. Ben de paragraflarca olmasa da ortalama bir paragraf yazıyorum sanırım çoğunlukla. Farkında olmadan oluyor muhtemelen. Vaktim varsa destan gibi uzun sorulari okurum ama uzun cevapları okumuyorum.
0
aquarium
(24.07.17)
yok. vakit ayırmış yazmış niye antipatim olsun ki.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.07.17)
(6)

banyoda küf

davy_jones77
Çoğu tavanda. Çok sık kapısını açamıyorum, kedi vs yüzünden. Acaba domestos ya da sirkeyle vs mi silsem ?
Çoğu tavanda. Çok sık kapısını açamıyorum, kedi vs yüzünden. Acaba domestos ya da sirkeyle vs mi silsem ?
0
davy_jones77
(23.07.17)
sirkeyi sulandırmadan sprey şişesine koy ve küflü bölgelere püskürt. 1 saat bekleyip sil.

küfün oluşmaması için havalandırma penceresi vs varsa o noktaya bi fan takılmalı.
0
sttc
(23.07.17)
üst katla bi ilgisi olmadığına emin misiniz?
0
zirrealist
(23.07.17)
yok üst kattakiler pek evde olmuyo genelde ama bilemedim
0
🌸davy_jones77
(23.07.17)
sorun bakalım su kaçağı falan var mıymış
0
zirrealist
(23.07.17)
sirke kullanın +1

fan takamıyorsanız küf oluşmaması için nem alıcı bişeyler bulundursanız iyi olur. malum küf olan ortamda bulunan malzemeler de etkilenebilir. diş fırçaları taraklar havlular vs.

kedi kumu iyi bir nem alıcıdır. içeriğinde leonardit bulunanlara bakın. eğer bulabilirseniz leonarditin kendisini de alabilirsiniz. ege bölgesinde üretiliyor manisa civarlarında. gübre satan yerlerde olabilir dooğal tarım malzemeleri satanlara bakın onlarda olabilir. (tarımda da su tutucu olarak kullanılıyor)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.07.17)
küf önleyici boyalar var onlardan al bir kaç kere boyandı mı bir daha küf çıkmıyor.
0
uyusam iyi olur
(23.07.17)
(8)

Bulaşık makinesi sorunu

basond
Bulaşık makinesi kirli koyduğumuz bulaşıkları yıkıyor ama farklı yerlerine(dış kısmına genelde) hiç alakası olmayan kirler bırakıyor. örnek olarak şu resimler var:http://prntscr.com/fyvdeohttp://prntscr.com/fyvdj9http://prntscr.com/fyvdo7http://prntscr.com/fyvdtctüm parçalarda bu tarz pislikler leke
Bulaşık makinesi kirli koyduğumuz bulaşıkları yıkıyor ama farklı yerlerine(dış kısmına genelde) hiç alakası olmayan kirler bırakıyor. örnek olarak şu resimler var:

prntscr.com
prntscr.com
prntscr.com
prntscr.com

tüm parçalarda bu tarz pislikler lekeler mevcut, bunu neden yapıyor olabilir?
filtresini temizledik,
boş çalıştırdık bir kaç defa,
ama sonuç değişmedi var mı tavsiyeniz?
0
basond
(22.07.17)
Çok doldurma. Fıskiyelerin pozisyonunu gözeterek yerleştirme planını yap.
0
hayde bre
(22.07.17)
@hayde bre dolu olsa da olmasa da aynı sıkıntıyı yapıyor.
0
🌸basond
(22.07.17)
Bulaşık makinasına koymadan sudan geçirin.ne anlamı kalır diyebilirsiniz ama bu zamana kadar kirini almadan koyduğumuzda sizinki gibi kirli halde buluyorduk. Pes edip bulaşık makinesinin işlevinin sadece köpükleyip duruladığını kabul ettik.
0
tulumba
(22.07.17)
en sıcak ayarda, bulaşık makinesi temizleyici alıp çalıştırın. bimde satılıyor.
0
uyusam iyi olur
(22.07.17)
Su püskürten parçaların delikleri kireç yüzünden tıkanmış olabilir, öyleyse iğneyle açabilirsiniz.
0
mikro patlama
(22.07.17)
çok kirli olarak koyuyor olabilirsiniz veya kireç yüzünden su fışkırtan zımbırıtılar tıkanmıştır.
bulaşık makinesinin artısı elini suya sokmak zorunda kalmaman ve elde yıkayabileceğinden daha sıcak su ile çalışması. buna rağmen temizlediğine ömrüm boyunca inanmadım.
temiz olması için elde köpürtüp durulamam gerekiyor.
0
d e j i n
(22.07.17)
cam olanlardakini tam anlayamadım ama deterjan erimeyip yapışmış gibi geldi. kaşıktakiler yemek kalanları olsa gerek. (mercimek gördüm sanki :)

deterjanı değiştirin,
yemek kalanlarını fırça yardımıyla sıyırıp makineye koyun,
çok doldurmayın,
makineyi suyun tazyiğinin azaldığı akşam saatlerinde değil daha erken veya geç saatlerde çalıştırın.
Bulaşık makinesiyle çamaşır makinesini aynı zamanda çalıştırmayın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.07.17)
Aklıma yeni geldi bizim makinede böyle yapıyordu su girişinin olduğu yerin tıkandığını farkettik yani su az geliyordu makineye sizinde öyle olabilir.
0
uyusam iyi olur
(22.07.17)
(1)

Baharatları karıştııp yemek?

Cursed Chico
Bİtki çaylarını karıştırmak mesela zrarlı olabiliyor. Baharatlarda varf mı böyle bir şey? mesela nane kalsiyuma iyi geliyorken öbürü demire iyi geliyordur ve bzarar veriyordur belki?tarçın nane kekik zencefil szebze tozu vs gibi
Bİtki çaylarını karıştırmak mesela zrarlı olabiliyor. Baharatlarda varf mı böyle bir şey? mesela nane kalsiyuma iyi geliyorken öbürü demire iyi geliyordur ve bzarar veriyordur belki?

tarçın nane kekik zencefil szebze tozu vs gibi
0
Cursed Chico
(21.07.17)
Araştırma yapılmış mıdır bakmak lazım. Bildiğim kadarıyla birbiriyle uyumsuz baharat yok. Faydalı sanılıp faydalı olmayanlar var, ilaç kullanıyorsan almaman gereken gıdalar olabiliyor.. Baharatlar çok miktarda tüketilen şeyler değil, birbirleriyle uyumsuzlukları varsa da dikkate değer değildir tahminimce.

Böyle bilimin daha el atmadığı ya da varsa bile henüz bilmediğim konularda ben geleneksel olana bakıyorum. Bunun iki nedeni var; ilginç şekilde ninelerimin yaptıklarını bilimin desteklediğini görüyorum ve vücudum ona alışkın.
Mesela babaannem ısırgan otunu mutlaka ebegümeciyle pişirirdi. Geçtiğimiz yıllarda ikisi birlikte olunca faydalı olduğu bulundu. Yaz aylarında sirke kullanımımız artardı şimdi düşününce ne kadar doğruymuş diyorum çünkü yazın yeşillikler meyveler derken çiğ tükettiğimiz gıdalar fazlalaşıyor sirke sindirim sistemine destek oluyor vb.

Vücudumuz yaşadığı yere uyumlanıyor. Arsenikli su içtikleri halde normal normal yaşayan insanlar var dünya üzerinde :)
www.sciencealert.com
Biz de atalarımızın yedikleri, bize yedirdiklerine göre şekillendik. Bizimkiler baharatları ayırmazlar, onla bu yenmez demezlerdi, onun için ben de canımın istediğini birlikte kullanıyorum. Hergün her yemekte kaşık kaşık kullanmıyorsun ya, karıştır gitsin. Çok almadıkça dikkate değer olumsuz bi etkisi olmaz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.07.17)
(3)

Akraba vefatında iş kanunu

hayat aklini konusacak bir filozof uret
2. dereceden akrabaların vefatında cenazenin defni için izin konusunda iş kanunu ne diyor?
2. dereceden akrabaların vefatında cenazenin defni için izin konusunda iş kanunu ne diyor?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.07.17)
başın sağ olsun ama al sana izin diyor (nah işareti)
2. derece akraba neymiş lan.
kaynımın görümcesi gibi mi.
0
delaparma
(20.07.17)
Sadece 1. derecede yakınlar için 3 günlük ölüm izni verilir. Bu izin normal izin süresinden düşülmez. Diğer yakınların vefatı için böyle bir düzenleme yok, izin alırsanız yıllık izin sürenizden düşer.

1. dereceden yakın: Anna, baba, kardeş, eş, çocuk.
0
fengari
(20.07.17)
@delaparma
2. derece akraba; kardeş, torun, anne ve babanın anne ve babaları (büyükanne büyükbaba) oluyor.
3. derece anne babanın kardeşleri ve yeğenler oluyor.
4. derece kuzenler oluyor.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.07.17)
(3)

çamaşır suyuyla beyazlatma?

nigeo
böyle bir şey hatırlıyorum, nasıl oluyor bu?yanlış yıkamam sonucu pembeleşmiş, normalde beyaz olan gömlek ve tişörtlerim var. onları tekrar bembeyaz yapmak istiyorum.çamaşır suyu ile olur mu? ve uygulaması ne şekilde oluyor?teşekkürler...
böyle bir şey hatırlıyorum, nasıl oluyor bu?

yanlış yıkamam sonucu pembeleşmiş, normalde beyaz olan gömlek ve tişörtlerim var. onları tekrar bembeyaz yapmak istiyorum.

çamaşır suyu ile olur mu? ve uygulaması ne şekilde oluyor?

teşekkürler...
0
nigeo
(20.07.17)
büyük ihtimal olur lakin o kumas cok yipraniyor.
0
kurnaz
(20.07.17)
kumas esnekse daha da esneyecek.

belki iyi bir kuru temizlemeciye sormalisiniz.
0
e haliyle
(20.07.17)
Hatalı yıkama sonucu pembeleşenler birkaç yıkamada eski halline yakınlaşır. Kumaş naylon esaslıysa onun pek çaresi yok. çok az çamaşır suyu kullanabilirsin tabii ama dikkat et çok koyarsan sarartma riski var. ve çamaşır suyu yıpratır.

Beyaz olanlar için;
Çamaşır suyu beyazları daha da beyaz yapmıyor. Hatta çoğu zaman sarartıyor. Kumaşa florasan beyazlığı veren ürünler var onlardan kullanmanı tavsiye ederim.
Ben amway firmasınınkini kullanıyorum performası çok iyi. Başka ürünler de vardır marketlerde.

İki gömlek için ürün almak istemezsen eski usul bi yöntem var hem oldukça ekonomik. aktardan çivit al deterjanla birlikte prinç tanesi kadar az miktarda çivit koy. Bunu biraz dikkatli kullanman lazım fazla kaçırırsan mavimsi olur. çamaşırın miktarına göre ayarlama lazım mesela iki gömleğe prinç tanesi kadarı fazla gelir iki üç iki toz tanesi kadarını yumuşatıcı gözüne koysan denk gelir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.