Eskişehir’de yaşamadım ama cok gidip geldim. Evet yaşanır.

Lojistik olarak da İstanbul ve Ankara’ya gidip gelmesi cok kolay. Bir ısınız olursa hızlıca halledersiniz.

Bir yandan da küçük şehir, gidip birkaç gün vakit geçirmenizi öneririm.

Mis gibi yaşanır.

Sümer mahallesi güzeldir yaşamak için. Ben Vişnelik taraflarını da severim. Gökmeydan-şeker mahallesi tarafları da güzel, yaşanabilir yerler. Uluönder mahallesinde (eczacılık kapısı karşısını kastediyorum) güzel evler bulabilirsiniz. Öğrenci nüfusu da biraz daha fazladır. Marketlere ulaşım çok kolay. Batıkent de tercih edilebilir ama merkeze biraz uzak kalıyor. Kiraların son durumunu da bilmiyorum.

Taşının derim :)

Ben isim gucum yokken bulundugum yerden istifa edip sirf eskisehirde yasamak icin tasinip geldim. Buyuk sehir imkanlari olup buyuk sehir tantanasi hic olmayan, ortadogu goclerinden diger sehirlere gore daha az etkilenmis, insani diger gordugum pek cok sehire gore daha kulturlu ve nazik, ayrica cok ekonomik bir yer. Tek dezavantaji soguk olabilir. Kimisine de sıkıcı gelebilir, o yuzden bence aylik ev kiralayip gelip bir deneyin. Bahar-yaz gibi bunu yaparsaniz cok daha guzel olur, onumuz malum kış o yuzden gezme imkani kisitli olabilir. Gelmisken bisiklet kiralayin, tum sehir merkezinde ulasim araci olarak bisiklet kullanabilirsiniz.

Ben sumerde oturuyorum ve bence en guzel semti. İmkaniniz varsa karabayir gibi cok daha luks yerler var, veya vadisehir-ihlamurkent gibi sehrin tepesinde nezih ama biraz uzak yerler de var. Batikent civarini pek bilmiyorum ama eskisehirin sıkca tercih edilen nispeten luks yerlerinden. Buyukdere ve baglar taraflari ogrenci agirlikli biraz kalabalik yerlerdir. Genel olarak odunpazari ilcesi yasanilasi yerleri cok olan bir yer. Porsuk nehri yakinlari olursa daha huzurlu olur.

sessizlik sakinlik dinginlik kesmekeslikten uzak değil. neredeyse 1m lik şehir. 20 yıl öncesinin muhabbetiydi o. geçen gün atatürk lisesinin önünde ışıkta tam 45 dk bir metre ilerleyemedik. her sabah caddeler kilit. merkezde yaz akşamları sesten cam açamazsın. fiber neredeyse yok. her yer kağıt toplayıcı motor dolu. geçen ay arkadaş merkeze uzak çamlıca'da 2 bine ev tuttu. ısınmak sorun. su sayaçları ön ödemeli kışın su bitiyor, yollara düşüyorsun. birkaç yıldır sık sık elektrik gidiyor, hastaneye randevu bulamıyorsun, insanları soğuk...

Giderlerin (kira vb) %25 hatta %30 oranında azalabilir. Güzel bir şehir. Ankara'ya da istanbul'a da ulaşımı kolay. Trenle 1-2 saat içinde gider gelirsin. Hatta haftasonları sabah erken çık istanbul'da gez toz akşama dön:)Standart bir istanbullu'nun trafikte harcadığı vakitle kafa kafaya gelir.

Evet eskişehir'de de trafik var, kalabalık var. Ama Eskişehir'in merkezinde 1,5 saat sürer bir uçtan bir uca yürümen max. Ben orda yaşarken çoğu işimi yürüyerek hallediyordum. Kadıköy kadar hatta ondan küçük bir alandan bahsediyoruz. En kötü bisiklet alırsın bir tane.

şimdi düşününce en az 20 çeşit mühendislik dalı sayarım. bunların da kendi aralarında çalışılan alana göre alt dalları var. deneyci misin, teorik mi çalışıyorsun?

yani bir ton parametre var. neyse, euraxess var benim bildiğim. buraya bakmakta fayda var.

euraxess.ec.europa.eu

edit: eklemeyi unutmuşum.

ben fizikçiyim. fransa'da postdoc yapıyorum şu anda. deneyci değilim, bilgisayarda simülasyon yapıyorum. elektronik yapı, moleküler simülasyon yapanların toplandığı psi-k diye bir platform var; doktoramı da, ilk postdoc'umu da, şu anki postdoc'umu da buradan buldum.

yani ama dediğim gibi postdoc dediğin şey çok niş bir alanda oluyor takdir edersin ki. seninki ne mühendisliği? otomotiv mi? makina mı? inşaat mı?

teorik malzeme mühendisliği doktorası yapmış olan biri de benim yaptığım şeyi yapabilir mesela. hatta makina mühendisliği okuyup doktorasını teorik triboloji üzerine yapmış olan biri de simülasyon yapabilir.

demek istediğim, "postdoc arıyorum" demek biraz genel olmuş oluyor.

Researchgate’teki jobs kismi yardimci olabilir

@chezidek hocam söylemlerinizde haklısınız. Bilerek genel sormak istedim. Detaylı cevabınız için teşekkür ederim.

Alanım makine mühendisliği ama doktora tezimin içerdiği konular itibariyle farklı alt alanlara yönelebilirim. Bundan dolayı genel sormak istedim.

@gibicibicis researchgate güzel fikir.

Nature career var. Bir de Twitter'da ilgilendiğiniz alanlardan birilerini takip ederseniz, oradan da çok ilan düşüyor. Çalışmak istediğiniz hocalara mail atabilirsiniz. Ellerinde fon olmayabiliyor ama mevcut fonlara başvurmanıza yardım ediyorlar.

Ben istemeden kan tahlili yapmışlardı .

Virusu kandan tespit eden rutin uygulanan bir yontem yok. Yapilan kan testi virus icin degil kandaki diger bazi seylere bakmak icin yapiliyor (biyokimya, hemogram vs). Dolayisiyla cevap hayir.

Eliza igg eliza igm testini araştırabilirsiniz sağlık çalışanı arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla bu işe yarar diye tahmin ediyorum ama emin değilim

ben de öyle yapıyorum. bir miktar da busd'ta tutuyorum şu an.

Bir şekilde istemediğin kişiler hesabına erişip cüzdandaki tüm bakiyeyi başka bir cüzdana aktardıklarında hiçbir hak iddia edemiyorsun. Üstelik binance (ya da başka herhangi bir borsa) bu konuda bir şey yapamayız diye yaklaşıyor. Bu riski göze aldıktan sonra USDT almak tabii ki bankadan 12 kuruşluk makasla USD almaktan daha mantıklı.

geçen haftasonu 13.40'a çıktı usdt. türkiye cuma kapanış 12.38 di. haftasonu bozdum 13.30'dan, pazartesi piyasalar açılınca 12.65'ten geri aldım. böyle fırsatlarda oluyor. dediğiniz gibi makas ve üstüne kambiyo vergisi ödemiyorsun.

ama güvenlik meselesi var işte. ayrıca bir şey olsa sana birini bilgilendirmediysen o paraya kimse ulaşamaz.

riski minimize etmek, hatta yok etmek dahi mümkün.

borsa hesaplarında tutmak yerine private key'i host'un erişiminde olmayan cüzdanlara aktarmak mümkün.

USDT'yi Tron ağı üzerinden 1-2 TL komisyon ile çekmek mümkün.

Ben soğuk cüzdan - hardware wallet kullanıyorum.

Bazen evet bazen hayir. Oncelikle her an erisimin olmasi, makasin genelde cuzi olmasi ve 7/24 erisim imkani buyuk avantaj.

Ancak onemli dezavantajlari da var. Oncelikle para borsada ise borsalar bankalar kadar guvenilir degil (soguk cuzdanda tutuyorsaniz baska tabi) ikincisi her zaman tether ile dolar kurulu korele olmayabiliyor. Ucuncusu ise tether, dolar degil, dolara endeksli bir coin. Tether’in 1 dolara endeksli olmadigi zamanlar olabiliyor ozellikle dalgalanma zamanlarinda. Ayrica tamamen seffaf bir kurulus oldugunu da soylemek zor, bir gun piyasaya ates gibi bir tether fud’i dusebilir.

yaş gelmiş. artık oyundan daha önemli şeyler var para, araba markası, milletin senin hakkında ne düşündüğü falan.

eskiden yani 15 yaşında bunlar zaten olmayacağı için kafaya takmadan oyun oynayabiliyordun

artık bilinç altında 5 yıl oyun oynasan normal hayatında aslında bunun koca bir kayıp olduğunu biliyorsun

o sebeple sana anlamsız geliyor

yoksa oyun sektörü maşallah

Ben sırf bu sebeple her şeyi bıraktım pes fm ve yarış simülasyonu takılıyorum. Arada da gtav zira gtav açık haritasında adam kesmek falan halen az da olsa eğlenceli olabiliyor. Cyberpunk, rdr2 vs. denemediğim aaa oyun kalmadı yok gameplay olarak bir şey sunmuyor bana pek. Geçmişte binlerce saat dota, cs, lol, wow, ko oynamış biriyim rekabet benim için önemli ama yaşlandım artık çoluk çocuğa madara olamam:)

tf2 gibisi gelmez bir daha :D

ben ow oynuyorum biraz, ratchet and clank aldım indirimden. Spiderman iyiydi ama ben de uncharted ve tlou sevmedim, god of war biraz işte.

bende de dönem dönem oluyor böyle. oyun oynamayı pek bırakmıyorum ama rekabetçi oyunlara daha çok vakit veriyorum. zaman yönetimi, yaş, kafanın biraz dolu olması vs. bazen de rekabetçilerden sıkılıp hikayeli oyunlara sarasım geliyor. bir iki oturuşta 10-15 saatlik oyunları deviriyorum. oyun seven bir insansanız dönem dönem olacaktır bunlar.


aksiyonu olan ve hafiften zorlayan star wars jedi faller order tavsiye edebilirim. prodüksiyon kalitesi çok iyi, zorluk seviyesi de soulslar kadar olmasa da yeterli. 1-1,5 saat falan süre vermen gerekiyor ama oyunun içine girip alışana kadar. sonrasında bitene kadar bırakamıştım ben. (gamepass'te var)

farklı bir şeyler oynamak istersen dishonored serisi benim favorimdir. bol mekanikli. zor değil ama eğlenceli bir aksiyonu olan, gerçekten farklı bir oyun. farklı bir şeyler sorduğun için yazdım bunu. herkese gitmez ama bence başyapıt seviyesinde. birincisinden başlayıp sararsa ikinciye geçebilirsin.(gamepass'te var)

tarzı itibariyle başlayıp sonuna kadar gitmeyen, chapter chapter ilerleten ve her bölüm arasında bir soluklanmanıza imkan veren yapısıyla hitman bence harika bir seri. çok hakkının yendiğini düşünüyorum bu serinin, bence her çıktığı sene yılın oyunu ödülüne aday olması gereken oyunlardı (son üçlüden bahsediyorum bu arada). son 3 oyun bence serinin geri kalanının üstüne çıktı. eski oyunlar biraz yorar artık ama son çıkan 3 oyunu denemelisin bence.


fps seviyorsanız ve çatara çutara ateş ede ede gideceğim ben derseniz wolfeinstein serisini tavsiye edebilirim. hem konusu itibariyle alternatif tarih içermesiyle ilginç, hem de saf aksiyon işte bam güm. ama pek farklı bir oyun değil onu söylemeliyim.


metro exodus'u gerçekten ayıla bayıla oynamıştım. çok keyifliydi. ama herkese gitmeyebilir emin olamadım. yarı açık dünyalı, hikayesi eh işte, atmosferi çok iyi olan bir oyun. mekanikler de standart.



bu tarz zamanlarda oyunlara giremememin sebebi çok tekrar ve beynimi yoracak kadar eline alamaması oluyor çoğunlukla. o yüzden biraz daha puzzle tarzı şeylere girebilirsin. inside ve limbo öneriyorum. limbo biraz eskimiş olabilir emin değilim ama inside deneyebilirsin. hem al sana film kalitesinde senaryo.


yine film seviyesinde senaryo istersen "to the moon ". mekanik ve grafik olarak pek bir şey beklememelisin ama. tanıdığım en duygusuz adamlar bile bir kaç damla göz yaşı dökmüştür bu oyunda.

velhasıl sanki biraz ana akım oyunlara yönelmişsin ve dolayısıyla klişe içinde boğulmuşsun da olabilir. last of us, uncharted, tomb raider vs. ana akım oyunlar olduğu için çok karmaşık senaryolara girmezler, mekanikleri zorlamazlar ve oyuncular tarafından sevilmiş tutmuş formülleri uygularlar. bu sebeple farklı bir şey arayan bünyelere hitap etmezler.

Path of exile var dediğiniz gibi sadece. New world de yeni çıktı ama baya sorunlu millet bırakıyor.

ben de tam tersi, cok sık oyun oynamam. cok bilinen oyunlardan iste anca rdr, gta 5, cod, crysis falan oynadim simdiye kadar.

gecen sene 2.95 liraya dustugu icin aldigim alien isolation'i oynuyorum su siralar. uzay, alien, android'ler falan derken baya sardi. döğüşmeli, çarpışmalı degil su ana kadar gerci ama belki ilgini ceker.

epic games bedava vermisti, dying light da parkurla stealth ve zombileri bulusturan bir oyun. belki zombilerin kafasina balta, cekic vurmak falan hosuna gidebilir.

bir de aklima limbo geldi, bu da bulmacali bir sey ama vurdulu kirdili degil.

Last of us konusunda cok ayni fikirde olmasam da ben de benzer hissediyorum. O yuzden son zamanlarda oynayip buyuk keyif aldigim iki oyun onerecegim; biri hades. Aksiyon ve challenge zaten var da eger albert camus, sisifos vs okuduysaniz varolussal felsefe cercevesinde okunabilirligi oyunu cok ozel kiliyor bence. Digeri de forgotten city.

bebekbebesi +1

ne oynarsan oyna sarmayacak. aklındaki şeyi bulsan bile bir basitlik bulup bırakacaksın.

Car mechanic simulator 2021 :)
Sıkıldıkça hurdalıktan bi araba topluyorum. Rahatlıyorum.

Yaş kaç bilmiyorum ama ben 32 yaşındayım. Üniversite ve lise yıllarında deliler gibi oyun oynuyorduk o zaman iş vb. Beklentiler çok yoktu. Şu an eski oyun oynama isteğimin kalmadığını konsolu açmak istememden anlıyorum. Bunu benim gibi delicesine oyun oynayan biri söylüyorsa zamanla bu seviyeye gelinebileceğini düşünüyorum. Zamanın değerini büyük ihtimal daha iyi anlıyoruz. Bir de podcast de dinlemiştim yabancılar da yeni oyunların çok sığ olduğunu, eski zevk unsurlarını içermediğinden dert yanıyorlar.

doom serisi

serious sam serisi

dmc serisi

payday 2 oynuyorum ben online. hikaye mikaye yok. aralıksız adam vurmaca.

Çiçikoya gidin, ev yapimi saraplarindan icerken kinkhali ve kaçapuri yiyin

Kievde sadece N::B Cocktails Bardan zevk aldim diyebilirim. yemek acisindan tatmin edici bulmadim cunku lviv'e de gittim:)) nerede tuketirsiniz bilmiyorum ama alkollu dondurma cok tavsiye ederim. art eclair mutlaka girin bi dilim de olsa.
22:00 sonrasi sokaga cikma yasagi var cok ciddi uygulanmasa da mekanlar epeyi bosaliyor 23;00 gibi kapaniyor. operaya gitmeden donmeyin iyi gezmeler!
kahvalti icin street hub'i oneririm

Zerohedge’in blog ve twitter sayfasini oneririm. Sık sık tr piyasasiyla ilgili paylasimlar da yapiyorlar.
Bunun disinda ben asagidakileri Twitter’dan takip ediyorum;

Bloomberg, stock cats, walter bloomberg, quoth the raven, stalingrad&poorski, the economist, fortune, fx hedge

Mahvi Eğilmez ile Özgür Demirtaş'ı twitter'dan takip edebilirsin.

Mahvi Hoca'nın Kendime Yazılar adlı Bloğundaki makaleleri hem sürekli güncelleniyor ve hem de muhteşem.

ikinize de teşekkürler ama tek taraflı monologdan ziyade tartışma platformu arıyorum hocam. sallıyorum o gün açılmış try/usd başlığı altında kendi fikirlerini sunmuş ve diğer kişilerle tartışan yorumların olduğu platformlar gibi. sanırım forum desem daha doğru olur

Patlayanlar malum, klişe zaten görüntülü konuşma falan.

Asla patlamayan klişelere bir örnek de hapların öğün yerine geçmesi falan...

Daha sıradan bir olay belki ama divx playerlar vardı bir ara; vcd ve dvd player arası bir yerde kabul ediliyordu. asla gün yüzü görmeden yok oldular, ilk ortaya çıktıklarında baya kişi tarafından zikredildiğini duymuştum. Çıktığı gibi kayboldu ama...

Uçan araba

Milli uçağımız göklerde.

3d yazici, en cok kolpalanan sonra taca atilan teknoloji oldu.

yakın zamanda en hypelanan ve fos çıkan olay şu segway zımbırtısıydı. o da duyurulduktan 20 sene sonra falan dünyayı değiştirdi.

bir de 90'lardan iridium efsanesi var, onun da hikayesi epey ilginç. uydu telefonu olayı.

minidisc player'lar

hd-dvd olayı (blu ray alternatifi idi patates oldu)

microsoft zune

3D sinema/tv ler. Çok popülerleşip zamanla kayboldular

Adını bilmediğim için Google'a sordum. İki tekerlekli Segway olarak çıkıyor. O isim doğru mudur yoksa bir marka ismi midir bilmiyorum. İlk çıkışında Dünya çapında yüzyılın icadı olarak lanse edilmiş, ne olduğu bir süre gizlenmişti.
Şimdi aklıma geldi de güldüm.

minidisc player +1

zamaninda baya ovulmustu ama populerlesmeden yokoldu gitti.

Bence VR

2000’lerin basinda ginger’in acayip parlatildigini hatirliyorum. Ulasimda devrim, artik arabalari kullanmayacagiz vs. Bush surerken dustukten sonra yalan oldu.

Yillardir kullanirim hicbir sorunla karsilasmadim, en eski global borsalardan biridir. Acaba hangi coin sizinki paylasabilir misiniz?

Yıllardır kullanırım +1

google yazdigimda cikan "Bitfinex, merkezi Hong Kong'da bulunan ve Britanya Virjin Adaları'a kayıtlı iFinex Inc.'e ait olan ve onun tarafından işletilen bir kripto para borsası. Müşterilerinin parası birkaç olayda çalındı veya kayboldu ve normal bankacılık ilişkilerini sağlayamadılar."

anlayamazsınız :)

Temel ve teknik bazi gostergelere bakarak tahmin yurutulebilir ama tam tepeyi kestirmek cok mumkun degil. Teknik analiz textbooklarindan birinde yazarin samimice ‘hemen hicbir zaman en tepe veya dibi kestirememisimdir’ itirafini okuduktan sonra bu konuda daha rahat hissetmistim :)

Bazi major trend donus teknik analizi sinyalleri bu konuda yardimci olabilir; bu konuda teknik analiz bilmek gerek. Temel konusunda ise onchain analizi bu konuda yardimci olabilir. Btc’nin rallisine de bakmak gerekir ayrica. Bir de benzer isleri yapan coinlerin market hacmine bakarak da kabaca fikir edinilebilir bence.

Kisaca epey fazla parametre var. Bu yazdiklarim icinde hicbirinden fikriniz yoksa: buradan coin donerse sizin icin muthis bir kayip olur mu, yoksa onundeki yol goze alinabilecegibiz bir risk mi onu dusunun, veya su anki kar sizi tatmin ediyor mu etmiyor mu ‘ ya bakip ona gore hareket edin.

Hocam diyelim ki coine 100 lira bastınız, 300 oldu, 150 lirayı alın kalanı da unutun. En erken bir yıl sonra bakın. Bu işte sabreden kazanıyor.

seyahat icin olan ücretli.

yurt dışı ise paralı, normalde ücretsiz.

Yurt dışı uçuşu için her zaman ücret alıyorlar, yurt içi olanları bilemiyorum ama ücretliyse anormal bir durum değil.

Hastalik suphesi nedenli yapilan pcr testi ucretsiz, geri kalanlar icin ucretlidir. Soyle dusunun, bir baskasinin ucusu icin yaptiracagi pcr testinin parasini siz (yani sgk) niye odeyesiniz?

birinde hastasın değilsin diyorlar
diğerinde "uçuşa engeli yoktur" diye belge veriyorlar

aynı test, amacı farklı diye ücretli.

uçuş yurt dışı ise zaten normal işleyiş o şekilde. ücretsiz testin sonucunda koca koca harflerle yurtdışına çıkış amaçlı kullanılamaz yazıyor. yurt içi uçuş, otobüs, tren, sinema, tiyatro vs. içinse ücretsiz olarak yapan hastaneler de var ama kurumun inisiyatifinde biraz, yani yapmak zorunda değiller. bana kalırsa yapılmaması da gerekiyor zaten. aşı ücretsiz, aşı olmayıp keyfi olarak test yaptıran adamın masrafını neden sgk karşılasın?

Erciş güzel diyorlar. Akdamar adasındaki kilise güzel.

Kahvalticilar sokaginda kahvalti
Akdamara feribotla gidis ve kilise gezisi
Van kalesi ve karsisindaki urartu muzesi gezisi
Merkezde van menceli’de aksam yemegi

Kedileri cok seviyorsaniz kedi muzesi gezisi opsiyonel :)

Van'a kadar gitmişken İshakpaşa Sarayı'na da gidin derim ben.

Kendi alaninin onemli dergileri ve yeni sayilari herhalde en onemlisi. Sjr onemli dergileri belirleme konusunda yardimci olabilir.

www.scimagojr.com

Researchgate’ki o alanda calisan kisiler, benzer yayinlar ve topluluklar. Kisaca research gate. Alternatif olarak microsoft akademik.

Sci-hub. Tabi her makaleye verecek 30-40 euronuz filan yoksa.

Bunlar en onemlileri imho.

Libgen bence, ve de scihub :)

aksesuar dalak insanların ortalama %10'unda görülebilen bir embriyolojik gelişim farklılığıdır, kendi başına herhangi bir sorun teşkil etmez veya işlem uygulanmasını gerektirmez.

gittim. askerde asteğmendim.
bi pazar istanbulda ülker arenadan çıkıp, bis'i kaçırarak otobüse yetiştim. pazartesi iş başı yaptım.
diğeri ankaradaydı, cuma günüydü; rahat rahat gittim rahat rahat döndüm.

ikisinden de keyif aldım. ikisini de tekrar izleme şansım azdı. tek olunca kısmen daha rahat dahi oldu diyebilirim.

Tek basima hollandaya konsere gittim 2015te. Iyi ki tek basima gitmisim. Ayni muzik zevkine sahip arkadas bulma cabasi yok, oraya gidelim, bunu yapalim diye program bozan biri yok, cok icmeyelim, eve donemeyiz diyen macera katili tipler yok. Yine olsa yine giderim.

Soyle bi dusununce bicok konsere tek gitmisim. Iyi ki de oyle olmus, sakin o yoldan geri donme.

Konserine bagli. Lise sonda ayni gun mezuniyet balosu olmasina ragmen baska kimse gelmedigi icin tek basima baska sehirde roger waters konserine gittim, muazzamdi

Başka Şehre gitmedim ama tek konsere çok gittim.

Konseri ne kadar istediğine bağlı olarak kendini motive edebilirsin. Ya bi daha gelmezlerse? Değer mi böyle tereddütlü ruh hali yüzünden kaçırdığına?

Otel ayarlamak 5 dk iş, booking'e giriyorsun tık tık.

Konsere gitmeye değecek biri yoksa yalnız gitmek en mantıklısı. Çağırsam gelecek insan olmasına rağmen bazı konserlere yalnız gitmişimdir çünkü benimle aynı modda olamayacak, beni düşürecek diye. Etrafında böyle biri olmadığını ve doya doya eğlenmek için yalnız gittiğini düşün. Yalnız gitmek daha mantıklı çünkü istediğim gibi bağırıp çağıracağım fangirllük yapacağım diye düşün.

Ayrıca konserler minik "yeni insan sohbetleri" için ennn uygun ortamdır. Kimseye ilişmeyen biriyim ama en doğal ayaküstü tanışmaları tek gittiğim konserlerde yaptım diyebilirim. Ortak vibe, benzer mod insanları birbiriyle heyecanlarını paylaşmaya itiyor. Belki bu şekilde tamamen yalnız da izlemezsin.

Işte @Bruce'un dediği gibi bir daha zor gelebilecek bir grup. Bir de oturmalı olsaydı tereddüt etmezdim ama ayakta ve milletin kopacağı bir konser olacak. Öyle anlarda elimi kolumu nereye koyayım şimdi diye mallaşmaktan korkuyorum.

@gabe
Kings of convenience ya da Keane olsaydı sanırım bir saniye bile düşünmezdim ben de.

Yurtiçinde 500-600 km mesafeden kalkıp gitmişliğim var, hepsinden de inanılmaz keyif aldım. Dönüp bakınca iyi ki yapmışım diyorum üşenmeyip. Ayrı bir macera ve keyif oluyor.

Yurtdışında da aynı şekilde tek başıma konsere gittim başka şehirlere.

İçinizde kalmasın, kesinlikle gidin derim

gittim, giderim. başka şehirdeki konseri bırak başka ülkeye bile gidecektim. kuzen zor vazgeçirdi. keşke onu dinlemeyip gitseymişim diyorum.

Gittim. Giderim.

Off kings of convenience konseri cektirdiniz canimi... oturarak olmamasi daha iyi ickini icecek egleneceksin oturarak olunca konferansa gelmis gibi bi de yalnizsan berbat. kovit movit kisitlama hikayeleri cok yoksa git sanirim gitmen icin zaman kisiti vs yok seni zorlayacqk bir sey bahsetmemissin ee alternatif guzel bi programin yok

gitmedim. giderim

Ben şehir dışı meselesini bilemiyorum ancak millet delirirken ben ne yapacağım kısmına yorum yapacağım. Geçen haftalarda böyle bir konsere gittim. Gitmeden önce 2 gün düşündüm resmen. Sürekli kendime”kesin deli gibi gözükeceğim” diyordum.
Eğer o gün konserde otursaydım, asıl o zaman deli gibi gözükürdüm. Dance like nobody’s watching, mükemmel bir his.
Bence kesin git, mis gibi otelinde kal. Yolculuğunu yap, tepin, gel.

2012 Red Hot Chili Peppers konseri.

Müthişti. Tanımadığım insanlarla muhabbet ettim konser başlamadan. Başka tanımadıklarımla pogo yaptım. Bir ara iş halaya doğru gitti hatta.

Gittim, giderim:))))

Çanakkale Merkez'e arkadaş grubu zoruyla sürüklene sürüklene götürülmüştüm denebilir. Swh

Bu yıl izmir de bir fest var, bir ihtimal işte.

Giderdim, giderim.

Salatalık, lahana.

Annem yapıyor, ben yiyorum.

Bimde satılan fıçı marka turşu. On numara

Kühne'nin alman tipi tatlı-ekşi salatalık turşusu <3

Kühne alman tipi tatlı-ekşi gibisini bulamadım.

kocan misir tursusu<3

Lahana ve pancar

Lahana.

lahana, sarımsak bir de pek yaygın değil ama dal turşusu var pancar dalından yapılan. bu 3'ü favorim.

karnabahar yemiştim bu sene, muhteşemdi. onun dışında klasik lahana ve kornişon.

Ben domates salatalık jelibona biberi ve kornişon severim .
Ama lahana turşusu resmen şifa . Bit kış lahana turşusu Yedim , sd ve egzama için egzama iyi geldi . Lahana turşusunu sofranızdan eksik etmeyin dostlar .

Patlıcan, fasulye ve erik turşusu :)

farklılık olsun diye yazayım, enginar turşusu da mükemmel bi şey. kalbinden yapılıyor.

lahana ve salatalık
bide yeni yeni domates hoşuma gitmeye basladi

lahana, kornison, domates, havuc.

Pancar, kornişon

Cikintilik yapip kimchi demek istiyorum.

Fasülye.

Pancar tursusu

otostopçunun galaksi rehberi var.
5 kitap ama birbirini takip eden konu var hep. bir kopukluk yok kitaplar arasında. tek bir kitap gibi düşünülebilir.

bendeki kabalcı yayınları, 700 sayfa. yazı karakteri oldukça küçük. standart bir yazı boyutunda 1200 sayfa civarında toplam sayfa sayısı.

Kubbe'nin Altında. 1000 küsür sayfa.

www.amazon.com.tr

ithaki yayınlarının tek kitap versiyonu da var ama şu an sürümü yok. nadirkitaptan alabilirsiniz.

şu baskı:

www.nadirkitap.com

Eger roman olacak diye bir sart yoksa;

Godel escher bach.

frank schatzing - limit.

tek kitap 1248 sayfa.

karamazov kardeşler.

Tutunamayanlar
700 küsür sayfa

Araştırma/inceleme türünde Tanıl Bora'nın Cereyanlar'ı hakkını veren bir tuğladır. İlle de roman olsun derseniz Stephen King'in Mahşer'i 1200 sayfalık hacmiyle kol yorar, kas yapar.

Her yazılanı not alıyorum, arkadaşlar. Arayışım da devam ediyor. Bana daha fazla kitap gerekiyor. Elbette kalın olmasından kastım, kol kası yapmak değil, düşündürsün, beyin yorsun, uzun süre oyalasın, hatta ikinci kez okutsun kendini istiyorum. Biliyorum, çok şey istiyorum ama…

Bu arada belirtmeyi unutmuşum; içerik “asla ve kat’a” siyasi olmayacak.

Cereyanlar +1

Buna paralel olarak Türkiye'nin 190'li Yılları, Türkiye'nin 1960'li Yılları ve Türkiye'nin 1970'li Yılları


Strateji: Bir Tarih kitabı iyidir.

stephen king - o (uzun versiyon, sert kapak)

yerdeniz serisi tek kitap olanı, hem koleksiyonluk mis gibi

bullfinch mitolojileri

Pratisyen için 8-9 bin kötü para değil. Yaptığı iş yorucu değil ve risk yok. Esas sorman gereken günde 12 saat ayakta duran nasıl asgari ücrete çalışır olmalı

Razı olmak zorunda çünkü. Napsin 6 sene okuduğu mesleğini bırakıp pazarda limon mu satsın?
Bir yerden sonra meslek değiştirmek çok zordur. Genelde tıp okuyan öğrenciler bunu bilmeden okuyor. Öğrendiklerinde zaten okumaya başlamış oluyorlar. Çevreden de yoğun baskı görüyorlar doktor olmaları için. Benim gördüğüm geneli böyle. Ve bir çoğu da mutsuz.

pratisyenlikte nasıl risk yok ve yorucu değil? Pratisyenlik yapmadım ama ayda 10-12 nöbet tutup acilde çalışıyor insanlar. Gayet yorucu ve risk düzeyi yüksek bi meslek.

Benim pratisyen arkadaşlarım 8-9 bin alıyodu ortalama. Onlar da istifa etti yeni. Asistanlar bölüme göre değişmekle beraber 7-11 bin arası alıyor. Temel bilimler düşük, klinikler daha yüksek, cerrahiler en yüksek gibi.

Covid ek ödemelerini saymazsak batı illerinden birinde acilde çalışan pratisyen maaşı 7500'u geçmiyordu bu yıl. Sözleşmeliye geçenler 9-10 kazanabiliyor.

Bu arada pratisyenin işi nasıl "yorucu değil ve risk yok"muș anlam veremedim. 24 saat boyunca acilde tek hekim olarak 300 400 hasta bakıyor insanlar. Ne tuvalete gidebiliyorlar ne yemek yiyebiliyorlar doğru düzgün.

doktor degilim ama surekli hastane yapiyorum ister istemez birlikte oluyorsun. 9000 civari diye biliyorum.
9000 tl'ye nasil katlaniyor diyen arkadaslara ilave bir sey diyeyim. su an ekskavator operatorum 6500 tl maas aliyor hem de haftadan haftaya maasini aliyor, yemek yol bizden adama ev de tuttuk faturalar da bize ait. bu adam lise mezunu. liseden sonra okumadi. universitede para zaman harcamadi universite kazanacagim diye dersaneye gitmedi para ve zaman yine kaybetmedi. gencligini doya doya yasadi :)
maas isleri ekonomi ve ulkede plansiz programsiz isler yapmasindan dolayi karman corman oldu.
dogal seleksiyon ile raya girecek maalesef.

Hekim olarak cevap vereyim. Bilgi kirliliginin en onemli sebebi hastaneler arasi odemelerde ciddi farkliliklar olmasi. Doner sermaye cogu hastane artik veremiyor ve hekimlerin onemli kismi ciplak maas almak zorunda kaliyor. Az miktarda doner alan hekimlerin sadece ciplak maasini soyleyerek durumu oldugundan daha da kotu gosterme cabasi icerisinde de olduklarini da gozlemliyorum ayrica onu da not edeyim.

Dolayisiyla su durumda ortalama rakamlardan bahsedebiliriz. Evet dogrudur pratisyenlerin cogu 10 civari alir. Uzmanlarin da cogu 15 civari alir. Sozlesmeli yerlerde, ki bu dogunun sinirli sayida yerleridir, bu rakamlar yaklasik 1.5 katina cikar. Ozellerde ise ust limit hekimin musteri getirme dolayisiyla medyatikligi oraninda bu rakamlarin 30-40 katina cikabilir, ama bu da halen calismakta olan 165 bin hekim icerisinde birkac yuz kisiyi gecmez.

Nasil razi olabiliyor kismina gelince: cevremde yurtdisi dusunmeyen kimse yok. Bu sartlarda calisilmaz cunku. Asistanlikta benim comezim olan arkadasim du an ingiltere’de, kidemlim almamya’da, bir baska kidemlim almanya icin dil sinavina hazirlaniyor. Sadece parasi degil, turkiyenin siyasi durumu, insanlarin tutumu, calisma sartlarinin yurtdisi cogu ulkeye gore emsalsiz agirligi.. ben ve esim de dogudaki sozlesmeli isimizden istifa ettik, simdi issiz olarak 2 aydir oturuyoruz evde bir planimiz bile yok. Belki biz de ugrasir gideriz yurtdisina bilemiyorum. Ama boyle gitmez bu is. Onumuzdeki seneler icin hekim acigi olasiligi sanilandan daha karanlik ama insanlar farkinda degiller, sosyal medyada gordugum kadariyla da isini duzgunce yapan insanlara arkamizdan kufurler ederek ugurlayanlar pek farkinda olma potansiyeline de sahip degil. Uzgunum kisacasi.

Başka ülkelerde doktorluk kolay iş değil. Örneğin ABD'de önce bir lisans okuman gerekiyor tıp fakültesine giriş için sonra tıp eğitimi sonra uzmanlık derken en az 14 yıllık bir süreç.

İngiltere'de de genelde fizik matematik gibi lisans bölümlerinden mezun olanlar tıp fakültelerine kabul alıyorlar. Nereye gidiyorlar Türkiye'den öyle kolay mı??

Bir de bu işin zor bir iş olduğu belli. Ameliyat yapacaksın, nöbet tutacaksın. Bunlar kolay olabilir mi? Para konusuna gelirsek de uzmanlığı seçmemiş bir pratisyen sağlık ocağında nöbet mi tutuyor? Uzmanlık öğrencisinin süreci geçici.

En bol para sanayide var. Çıraklıktan başlayıp meslek öğrenen 3-4 ev alıyor. Bunu yapmak istemez mesela kimse.

Bir de özel üniversitelerin yeni hedefi tıp fakülteleri. Diş hekimliği bu şekilde bitirildi mesela. İşsiz diş hekimi olabiliyor Türkiye'de.

Tip secen adamin zaten aileden durumu iyi degildir.

10-15 dedigimiz maasi sulalesinden ondan baska alan yoktur.
Zaten yeni mezuna bu parayi veren baska bir meslek bilmiyorum.

Maastan yana cok sikintilari yok is yukunden dertliler.

Bir de eskisi gibi saygi duyulan bir meslek degil.
Hocam hocam diye dolananlar yok etrafinda.
Bu yuzden mutsuz oluyorlar.

Aki *okunu temizlemiyor diye bir tabir vardir tam o durumdalar.

@integrative

yeni mezun pratisyenlerin çoğu acilde çalışıp nöbet tutuyor. Sağlık ocağında çalışan çok çok az bir kısmı var. Ayrıca Türkiye'den yeni mezun bir doktor için İngiltere, ABD ya da Almanya'ya çalışmaya gitmek TUS kazanmaktan daha kolay yabancı dili varsa.

@nundu

Yeni mezun bir doktorun nasıl kolay gitmesi? ABD için şartlar belli. Tekrar orada okuyacak. Tıp okumak için önce bir bölüm okuyorsun ABD'de. Mesela mühendislik gibi. Burada TUS'ta baş ettiğin kişiler belli. Oralarda doktor olabilmek için Çinli ve Hintlilerle baş edeceksin. Yapan çıkar mı çıkar ama kolay değil.

eli yuzu duzgun ulkelerde birakin pratisyen hekimligi, disardan gelen adama baytarlik bile yaptirmazlar, onune binbir turlu engel cikar.

6 sene okuyan nasil 8-10 bine razi oluyor diye sorulmus, mimar muhendis tayfasi ne yapsin? doktorlukta birini gebertsen en azindan allahin takdiri diyip aradan siyrilma sansin var, muhendislikte o da yok :)

Asgari ücret, açlık ve yoksulluk sınırı kaç tl ?
O zaman 10 bine razı olmaktan başka çare yok.
Ha tabi keşke herkes daha çok kazansa, ama 3bin tl maaşla adamlar 4 çocuk bakıyor.
Ülkenin gerçeği bu. Pratisyen Doktor da bunu kabul edecek.
İlerde zaten daha çok on katı kadar çok kazanma imkanı var.

'Doyuran' duruyorsa hala erken vakit kahvaltı güzel olabilir. Güzel günlerdi.

Biz 2 sene önce gittik doyuran duruyordu. Kesin tavsiye derim ben de. Akşam yemekleri için Mezze İki Kule kesin öneririm. Muhtemelen meze lezzeti ve çeşitleriyle ülke sıralamasına girer.

Programınız bayağı serbest. Muhtemelen çok boş zamanınız kalacak, bunu da düşünerek kenarda 1-2 alternatif tutmak lazım. Lokomotif müzesi programa kesin eklenmeli bence, Devrim arabası da orada sergileniyor. Uğur Mumcu'nun suikaste uğradığı aracı da sergileniyor Eskişehir'de. Onu da programınıza ekleyebilirsiniz.

Cuma-Cumartesi geceleri için 222 Park'da programa bakabilirsiniz. Canlı müzikte Şimal var ise gidin derim. Sahnesi çok eğlenceli Şimal'in.

1 gün hızlı trenle ankara ve ya konya

Bence bisiklet ayarlayip gagadan sumer park-kanlikavak-adalar seklinde porsuk kenari bir bisiklet turu eklenebilir. Buyukderede bisiklet kiralayan yerler var.

Pinoya bence gerek yok cok overrated oldugunu dusunuyorum, yerine gorill burger eklenebilir esparka da yakin

Doyuran duruyor hatta daha da buyumus. Gitmisken karsisindaki millet bahcesine de gidebilirsiniz fena olmamis.

Aksam icin cassaba’da vakit gecirilebilir

Kahvalti icin eskisehir’in en iyisi oldugunu dusundugum batıköyü de mutlaka oneririm. Batikent taraflarinda.

Alternatif listem soyle olurdu:
1.gun Odunpazari, OMM ve kafeteryasi, Kirim Tatar Çiborek Evi
2.gun Kanlikavak parki ve oradaki cag kebapcilar
3.gun Cassaba Modern ve yanindaki camlik alanda takilmaca. Aslinda burada gunlerce kalabilirsiniz. Guzel yer

Guitar pro o isi gorur saniyorum

musescore. Web uygulaması da var bilgisayar da, telefon da... Yüzbinlerce şarkılık bir nota arşivi de var.

Steinberg dorico da iyidir.

lustral icin recete gerekiyor mu ki? eczaneye gidip isteseniz verirler. yesil / kirmizi receteli degil.

vermedi, emanet aldık.

Uzman degilim derken uzman aile hekimi degilim degil, psikiyatri uzmani degilim demek istemis kendisi. Uzman aile hekimi de yazmaz, uzman psikiyatrist yazar onu. Psikiyatristiniz rapor cikarirsa aile hekiminden yazdirip alabilirsiniz.

E-nabızda aile hekimi değiştirme butonu var. Oraya aile hekimini değiştirecekmiş gibi girince seçtiğiniz şehirdeki asm'lerin listesi ve oradaki doktorların adı-unvanı-doluluk oranı vs çıkıyor. oradan doktorları gözünüze kestirip gidip sorabilirisiniz.

@gibicibicis, 6 aydan kısa süredir kullanıldığında uzman aile hakimi yazabiliyormuş ki ilkini de uzman aile hekimi yazmıştı zaten. bizim aile hekimi uzman değilmiş, o yüzden yazamamazmış.
@japon balığı, onu denedim ama uzman aile hekimi mi yoksa değil mi unvan belli olmuyor e-nabızda. artık en yakındakinden başlayıp deneye deneye bulucaz.

Yakındaki ya da uygun gördüğünüz telefonla arayıp sormak olabilir galiba.

alttaki bolge hacmi gosteriyor sanirim. oyleyse alim satim arasindaki fark degil de "ne kadar para el degistirdi" seklinde yorumlamak daha dogru olur.

teoride trilyonlarca dolar el degistirebilir ama fiyat ayni kalabilir. yani parani el degistirmesi ile el degistirirken taraflarin anlastigi fiyat farkli seyler.

yani biri mevcut fiyattan cok yuklu miktarda almak istiyorsa, baskasi da ayni fiyattan satmak istiyorsa ve bu alim satim o fiyattan gerceklesirse, hacim yuksek olur ama fiyat degismez.

tersi de mumkun, cok az alici ve satici vardir. tek satici az miktarda mali mevcut fiyatin (son alim satim gerceklesmis fiyat) cok ustune satiyordur, baska biri de lanet olsun aliyorum diyordur. alis veris gerceklestiyse hacim cok dusuk olur (el degistiren mal cok az) ama fiyat birden cok artar (fiyat hep son alis satis fiyatini yansitir)

Yukaridaki fiyat degisimi, alttaki ise hacim grafigi. Hacim demek hepsi alim demek degil alim ve satimlarin toplami demek. Fiyat degisimi ise arz-talebe gore olur; talep eden kisi daha coksa o mala erisim icin daha yuksek fiyat odenmesi gerekir. Hacimler genelde borsalar arasi tutarlilik gosterir cunku anlik arbitraj firsatini degerlendirecek insanlar-botlar var (yani bir borsada digerinden fiyat daha dusuk ise dusuk olandan alir yuksekten satarsin ve diger insanlar da bunu yapa yapa fiyatlar platformlar arasi esitlenir, hacimler de benzer). Ancak yine de kucuk borsalar daha sakinken bazilari daha hareketlidir, o nedenle daha saglikli hacim analizi icin daha yuksek islemin yapildigi borsalara bakmak gerekir (orn binance, coinbase vb)

Al tut her zaman daha fazla kazandırıyor. Al-sat bir nevi kumar, ama alıp tutmak yatırım bence. Ytd

*** mobilden editleyemiyorum, yatırım tavsiyesi olmadan sadece sizin ne şekilde kar realizasyonu yaptığınızı merak ediyorum

@birmilyonunvarmi evet ama elimde tuttuğumda fiyat tekrar düşüyor ve kar etmeden eksiye dönüyor. Daha da yükselir diye beklerken bu sefer anapara eriyor. Satış zamanını kestiremiyorum

Al sat yapmak icin destek-direncleri calismaniz gerekir. Bunun icin de Dow theory ogrenerek baslayabilir teknik analistleri takip ederek fikir edinebilirsiniz. Twitter’da @remdocan ‘i takip etmenizi onerebilirim.

Bu işlerin içinde değilim ama yapay zekayı hesaba katarsak al sat hususunda davranışı izleyen ve buna göre algoritmayla "kişiye yönelik" algı oluşturan bir sistem olduğunu düşünmeye başladım kaybedenlere bakarak.

Nerenin en alt nerenin en üst olduğunu bilse herkes zengin olur. Sorun bunu bilmiyor oluşumuz.

Kârdan zarar değil o, kâr edip çıkıyorsun. O dakikadan sonra cikmasaydim zengin düşüncesi herkesin felaketi oluyor. Ettiğin karı çek bankana koy.

Çeşitli fenomenlerin şu aralar çoğunlukla destek direnç çalışmadı sözleriyle karşılaşan biri olarak naçizane önerim al-tut.
Yatırım yaptığım varlıklardan şu ana kadar hiç zarar etmedim.

se kullanıyorum, şarjı hızlı bitmesi dışında on numara. Ben amazon'dan almıştım. Yeni kartı 5 dakikada servis sağlayıcınızdan çıkarırsınız, yeni kart olunca bankacılık applerini falan güncellemek gerekebiliyor. Baseus'un 2 metrelik kumaş kaplı şarj kablosunu aldım, mutluyum.

Hem iphone 11 hem samsung aserisi kullanan biri olarak söylüyorum.

Hiç gerek yok. Yeni nesil bir samsung a52, a72 gayet işini görür. iOS dünyasında android'de yaşadığın esnekeliği yaşayamıyorsun.

Her şey bir olay her şey bir sorun:) Kulaklığı dert, bilgisayara bağlaması dert, dosya aktarması dert, şarjı dert, bilgisayardan şarj etmesi dert. Bir şey oldu mesela servisi dert... Randevu alıyorsun vs vs...

O kadar komik apple'ın marketing için yaptığı uygulamalar var ki. Mesela icloud'a uzun süre android'den ulaşmak mümkün değildi. Neden? Çünkü android güvenli değil diye hesabını android cihazdan açamıyorsun. Şimdi de kısıtlı erişim veriyor.

Ben kullanıcı olarak bunlardan çok sıkıldım açıkcası bu kadar yüksek fiyatla bir cihaz aldıktan sonra böyle saçmalıklar uğraşmak istemiyorum:)

Eger cok oyun app vs ile isiniz oluyorsa se isinizi gormeyebilir cunku sarji pek uzun gitmiyor, onun disinda ben de cok memnunum. iphone 6s’ten se’ye gecis yaptim 1 senedir gayet iyiyiz.

5 icin sunu soyleyeyim sadece; kulaklik girisi diger kulakliklar gibi olmadigi icin (sarj girisinden yapiliyor) kulaklik almaniz lazim eger kullaniyorsaniz. Androiddeki kulaklik calismaz.

iphone se 2020 al. pişman olmayacaksın.

Kendi telefonum pixel 4a, is telefonu se 2020.
Ikisinden de memnunum.
Ikisinin de pili hızlı bitiyor ama iphone cok daha hızlı.
Iphone ekran dayanikliligi daha iyi.

Ben öneririm ama pil konusu sıkıntı o kesin.

Uzun yıllar android kullanan biri olarak küçük telefon tercih ettiğimden dolayı 1 sene önce ilk iphone cihazım olan se 2020 yi aldım. Söylenildiği gibi pil dışında çok çok güzel bir telefon. Tavsiye ederim.

eşime küçük telefon istediği için se aldık, çok memnun, pille ilgili bir sıkıntı da yaşamıyor.

Gecen hafta yaya olarak batuma gitmis biri olarak bir kismina cevap vereyim.

Kagit ustunde asi karti olanlardan pcr istenmez deseler de cok az kisi isini duzgun yapabildigi icin mutlaka pcr istiyor ve aksi halde sorun cikariyorlar. Mutlaka 72 saatlik pcr olmali, giristen sonra da 72 saat sonra tekrar pcr istiyorlar aksi takdirde 2000-3000 lari civari cezasi var.

Batumda temiz su var ama cok guzel bir deniz degil ve sahili hep tas. orada da su an sel vs var diye duydum. Batum-tiflis arasi da 5-6 saat surer ayrica aracla o da bilginiz olsun. Batumda da cok fazla gorulecek bir sey yok hem, tiflisten gitmeye degmeyebilir.

Tiflis tarafini bilmiyorum ama batuma gitmeden once turkleri sevmediklerine dair pek cok sey duymustuk, gercekten de oyle. Hayatimda yemedigim azari ingilizce bilmedigi icin dedigimi anlayamayan bir dondurmacidan yedim mesela :) o da bilginiz olsun

gidip geldim. kendi sorularıma cevap vereyim;
1- covid aşısı yeterli, aşı kartını çıktı alın. ayrıca bir registration form var gürcistan hükümetinin, ben pasaport kontroldeyken hallettim. gümrükten geçmem 2 dk sürmedi.
2- batum'a gitmedim ama günübirlikgidilmez gibi. yol uzun. otobüsler 5 saat sürüyor tiflis-batum arası.
3- normalde evet ama şu an yokmuş. yandexgo veya bolt gibi uygulamalar ile taksiye binebilirsiniz. havalimanından kesinlikle taksiye binmeyin! hatta uygulamadan çağırdığınız taksi ile mutlaka teyitleşin fiyat konusunda. dil bilmiyorlarsa hesap makinesinden yazın bu kadar lari doğru mu diye.
4- hostelde kalmadım. bilmiyorum.
5- gece hayatına çok para harcamayacaksanız yeterli olur. ayrıca illa nakite yüklenmeyin. türkiye kredi kartları her yerde geçiyor ufak marketlerde bile
6- dedaena park, pasanauri restaurant

Ayni grup degiller, epey farkli hatta. Dolayisiyla fiyat farki olabilir bambaska 2 ayri sey oldugu icin. Uzmanin yazip yazmamasi konusunu ise bilmiyorum.

Bambaşka ilaçlar. Opemin'i tüm hekimler reçeteleyebilir.

hayir

33’ten al 35’ten sat. Risksiz. Şu sıralar ben olsam short açmam ona dikkat.

Söz konusu BTC olunca risksiz kazanç diye bir şey yok. Vadeli işleme girmesen bile 33'ten aldıktan sonra bi anda 25'e düşmeyeceğini kimse garanti edemez. 1 ayda %50'ye yakın değer kaybeden bir kripto paradan bahsediyoruz.

Müsait

Bu ara yon epey belirsiz ve bir tarafa olasi kirilim sert bir hareket getirecektir, o nedenle zaten riskli ve spekulatif bir arac olan btc’nin bu aralar sıkı olmayan takiplerde goturu potansiyelinin daha fazla olabilecegini dusunuyorum.

Evet ben sık sık yapıyorum. Metro marketten alıyorum genelde. Hiç yerli almadım, beyaz veya büyük boy almanı tavsiye ederim. Biraz soğuk suyun içinde çözdürüp kullanabilirsin.

Afiyet olsun.

Lezzetinde sorun yok da aspiratör çalıştığı halde kokusu çıkmıyor evden iki gün.

Hep o sekilde yaptim, saniyorum ki cogu mekan da zaten oyle yapiyor. Metroda ithal buyuk karidesler gayet leziz bence. Market karidesi derken kocaman marka ufacik cim cimler pek lezzetli olmayabilir

Carrefour'da dondurulmuş karides satıyorlar açıktan. Paketli jumbo boylardan bile daha büyük... Onlara bayılıyorum, gerçekten çok lezzetli.

ben tereyagi ve sarimsakla soteliyorum (victor levi'de kesfettim bu lezzeti) sonra ekmek banip yiyorum.

kokusu biraz zor cikar evet ama arada bir neden olmasin.

Güzel oluyor ama buzu açılmadan attığımda tavaya inanılmaz suyunu bıraktı o tereyağıyla karıştı felan kötü oldu, o yüzden ilk buzunu çözdürüyorum, temizlenmemişse temizliyorum sonra tereyağ pul biberle soteliyorum aynı mezecilerdr yenilen gibi oluyor

Anladigim kadariyla borsalari ilgilendiren bir durum bu, borsalardan kyc benzeri bir islemin yapilmis olmasini istiyor masak. 75k uzeri tek bir transaction soz konusu gibi anladim. Ayrica usdt gibi bir coin degil, borsalardan bankalara olan tl transferinden bahsediliyor saniyorum.

yakin zamanda binance tr’den daha yuksek bir miktari bankama aktardim, herhangi bir sikinti olmadi. Kyc de yapmistim zaten.

artık borsa içindeki hareketleri de bildirmek zorundalar sanırım illa fiata bankaya çıkış değil. USDT transferini zaten masak görmez de Btcturk "bu adam 75000 tl karşılığı olan para yatırdı" diye bildirirse sorgulayabilirler. Ayrıca "kimlik tespiti" diyor, e zaten onaylı olmadan işlem bile yapamıyorsun doğru düzgün. Onaylı olunca da 75k gelince yine mi kimlik isteyecekler zaten var ki?

Fakat henüz bu işin vergisi vs. belli değil, bildirseler ne olacak? Mesela aylık 5000 lira maaşlı kişisin ama 75000 bin bulmuşsun nereden geldi dese, kripto zaten çılgın bir ortam çok yüksek kazançlar elde etmiş olabilirsin. Hani hangi şartlarda ne yapılmalı bir mevzuat yok böyle şeyler ortaya atıyorlar.

edit: mesela olan bir sorgu: twitter.com

masak a haber verilmiyor 75000 tl üzerinde kimlik tespiti yapılması gerekiyor.
ancak sürekli iş ilişkisi kapsamında her halukarda kimlik tespiti yapılması gerekiyor. yani seni etkilemiyor. masak zaten isterse her türlü veriyi kripto para borsası paylaşacak.

Tedarik zincirinde operasyonel satin alma müdürüyum.
Seviyorum ama aynı pozisyondan 3-4 sene daha devam etmem, ayni seyi uzun süre yapamam. Daha 1 senelik müdürüm.
Is yerimi değiştirmem çünkü zaten büyük firma, bir sürü pozisyon var ve cok canım sıkılırsa farkli bir ülke/sehir düşünebilirim ama içimden bir ses 15-20 sene bu firmadayim diyor.

işimi seviyorum, ama iş yerimi yeni değiştirdim ihbar süresindeyim 15 gün sonra yeni iş yerime geçeceğim

Öğretmenim, çok seviyorum.

Tercüme ofisinde calisiyorum. Cok seviyorum ama daha kurumsal ve rahat, daha yuksek bi maas hayalim var cunku hak ettigim paranin yarisini aliyorum. Ayni yerde calisip benden 4 sene once ayrilan kisiden 500 tl daha az maas aliyorum oyle soyleyeyim

Psikologum. Bu bölüm için hukuk fakültesini bitirdigim halde ikinci üniversite okudum; dolayısıyla seviyorum ama şu an çalıştığım konumu sevmiyorum. Yüksek lisansin tamamlanmasını bekliyorum.

Sirket kurtaricisi yazilimciyim, isimi seviyorum insan sevmiyorum.
Sirketi kurtarinca ya kovuyorlar ya da istifaya zorluyorlar.

Tam keyfini surecekken kaciriyorlar.
Keske manav olsam.

Mesleğimi seviyorum ama piyasada dayatılan şartları, mobbingi, işçi haklarını gasp edenleri ve şark kurnazlarını sevmiyorum.

Dsi kurumlarından birinde müdür olsaydım benden mutlusu yoktu.

Ben meslegimi seviyorum ama işimi pek sevmiyorum. İlaç sektöründe ar ge de çalışıyorum. Aslinda işimi de seviyorum da bu işi turkiye de yapmayi sevmiyorum.
Ve evet sektor degistirme ulke degistirme fikirlerim var.

mühendisim, işimi seviyorum ama yakın zamanda sadece işimi değil kariyerimi değiştirmeyi planlıyorum

tıp bitirdim geçen yaz ama doktorluğu sevmediğim için bir sene atanmayıp evde kaldım, tus çalışıp laboratuvar ağırlıklı, hasta ile işi minimum olan daha çok bilimsel araştırma yapılabilecek bir bölüme girdim. Bir aya başıyorum. Çocukluktan beri hayalim bu aslında bilim insanı olmak vs ama son yıllarda bundan da soğudum, şimdi elimde olsa uluslararası ilişkiler okumuş olmayı isterdim ki aöf'te okuyorum onu :d

Psikiyatri hekimiyim. Bu is icin tip fakultesine girdim ve cok severek basladim. Tus'ta psikiyatri tek tercihimdi. Pek cok yayin yaptim-halen yapiyorum, isin daha ziyade akademik tarafiyla ilgileniyorum. Ulkenin, insanlarin ve yonetimlerim durumu nedeniyle su an yaptigim seyden nefret ediyorum. Aylardir bekledigimiz istifa yasaginin 1 temmuzda kaldirilacagi bugun duyuruldu ve cok sevincliyim. esimle birlikte istifa ederek daha insani sartlarda İngiltere'de calismak icin calisacagiz buyuk ihtimalle.

Hekimim.
Son derece idealist duygu ve düşüncelerle, akademisyen olma yoluna girdim. Oldum da. Ama bitmeyen mobbing, çifte standart, liyakatsizlik, cahil kişilere hizmet vermenin zorluğu (tehdit, şiddet, uygunsuz rapor ve ilaç istekleri), haksız soruşturmalar ve mahkemeler ile yıldım.
Ayaklarım her sabah geri gidiyor. Ama zorunluyum, okutacak bir evladım var. Emeklilikte bir sürü maddi kayıp olduğu için katlanıyorum.

yurtdisindayim, muhendisim, isimi seviyorum ama parasal olarak tatmin etmiyor.
emlakcilardan nefret ediyorum ama sanirim sirf para icin istifayi basip emlakci olacam. iki tane sikindirik kursu var, onlara yazilmayi dusunuyorum.

simdiki aklim olsa kesinlikle tip okurdum. Eger olmuyorsa duz isletme falan cakip biran once ticarete atilirdim.

Bircok sektör degistirdim is sevmenin bir yolunu bulamadim ama mobbing yoksa, maasi ve sartlari iyiyse bir sekilde bir sure idare ediliyor.

Patron şirketlerinde çalıştığımdan hiç bir işi sevmedim. Mobbingin allahı yapılıyor ve bu insanlarla sürekli kavga ediyorum. Bir kere ücretsiz izne bile yollandım. Birinin ahı mı tuttu anlamıyorum.

akademideyim, çok entrika dönüyor, bunaldım.

Özel bir bankada kobi portföy yöneticisiyim. İşimi çok seviyorum. Tempo her zaman yüksek. Durağan bir işte ömür geçiremem.

çalışmıyorum, seviyorum.

mali müşavirim. işimi seviyorum. bir yerde 3 max. 4 yıl çalışınca sıkılmaya başlıyorum. rahat da batıyor bi yerden sonra bana. :)

seviyorum da iş yükü çok fazla oluyor zaman zaman "overwhelm" olmaktan iş yapamaz hale geldiğim oluyor o zamanlar sevmiyorum.

Herkes işini ya da mesleğini seviyormuş ne güzel :D

Yazılımcıyım, memnunum ben de. Yakın zamanda iş değiştirmem çünkü yeni değiştirdim, ama zaten 2 yıl kaldığım bir şirket olmadı henüz. Seneye bakınmaya başlarım.

Uzun vadede başka bir şey düşünebilirim ama, çünkü tüm gün bilgisayar başında oturmak çok sağlıksız bir şey. Yani haftada 2-3 gün spora giderek telafi edilemiyor gibi hissediyorum.

reklam sektöründe metin yazarlığı, dijital pazarlama, marka yöneticiliği falan fisman yapıyorum. full uzaktan çalıştığımız ve maaşımın da 7x civarı olması
sebebiyle seviyorum. maaşım 4x civarı iken hic sevmiyordum mesela. yani durum biraz maaş ile de ilgili.

mobing faktörü yok, mesai benim departman özelinde pek yok. nerden çalıştığımıza karışan da yok. mühim olan isler doğru olsun, falan disman.

bence: isini sevmek diye bir şey yok. yaptığın şeyden keyif almayı öğrenmek var.

muhasebe/finans

işimi sevmiyorum ama parası iyi. halihazırda çalıştığım pozisyon ise çok boş beleş, sıfır sorumluluk, sıfır yaratıcılık ve iş tatmini hiç yok ama parası çok iyi. şirkete pandemi başlamadan kısa süre önce girdim o zamandan beri evden çalışıyoruz. muhtemelen kalıcı olarak evden çalışmaya geçeceğiz, o durumda iş falan aramam. Ama ofislere geri döneceğiz derlerse direkt iş aramaya başlarım çünkü parası dışında beni mutlu eden hiç bir şey yok.

Araştırma görevlisiyim, hiç sevmiyorum (çok hevesli ve idealist başlamıştım ama öyle devam etmedi).
İş değiştirmeyi düşünüyorum, doktoramın bitmesini bekliyorum. Bir yandan da ne yapabilirim/ne öğrenebilirim diye düşünüyorum. Evli olmasaydım çoktan istifa ederdim ama eşime karşı da sorumluluğum olduğunu düşündüğüm için kendimi zorluyorum.

Yazılım - seviyorum - değiştirmeyi düşünmüyorum

65 yaş üstü ve sağlık çalışanlarına ağustosta 3. doz başlayacak diye okumuştum bir yerlerde, yüksek ihtimal aynı risk grubu sıralaması ile gider aşılama, o tarihte ellerinde olan aşılardan birini seçtirirler herhalde, mayısta 2. doz aşıyı olan birinin 3. dozuna daha vakit var gibi.

2. dozlar bitmeden, sağlık çalışanları/65 yaş hariç 3. dozlar başlamaz diye düşünüyorum.

3. doz aşının gerekliliği bilimsel olarak bile henüz netleşmiş değil. Henüz ülkeler 3. doza başlamadı yani genel olarak. Tahmin ediyorum yurt geneli 2. doz ciddi şekilde tamamlanmadan 3'e başlaması imkansız.

Büyük ihtimal Eylül Ekim gibi olur. Sağlık çalışanları 3. Doz aşıyı çoktan olmuştur. Benim arkadaşım bile oldu hakkı olmamasına rağmen gelmeyenlerin yerine.

@mistyimage 3. Doz filan olmadı sağlık çalışanları, bir şeyi bilmiyorsanız insanlara yanlış bilgiler vermeyin.

Jellybear +1 En azından 1. Dozlar herkese yapılmadan 3. Doz başlanmaz, o da ilk sağlıkçılara ve +65’e gelir muhtemelen

Hekim olarak cevap vereyim Saglik calisanlari 3. Doz olmadi ve olup olmayacagi belli degil, canla basla eldekileri asisizlara yapmaya calisiyorlar. Aldigim bazi duyumlara gore yerli asiyi ucuncu asi olarak once saglik calisanlari sonra topluma uygulama gibi ultra deneysel bir plan var, net bir sey yok ama su an icin.

Suşi somondan değil, orkinostan yapılmıyor mu?

Yapılır fakat bu somonu önce her yerini tuzlayıp biraz da su ekleyip 24 saat buzdolabında bekletin sonra yıkayıp yiyebilirsiniz.

Turk somonu denilen balik somon degil, alabalik. Ondan lezzetli olacagini sanmiyorum, cig yenebileceginden de supheliyim. Bir somonun sushi grade olmasi icin temizlendikten sonra tezgaha gelene kadar soguk zincirden cikmamis olmasi gerekir. Bunu gorevliye sorun ona gore alip almamaya karar verebilirsiniz. Tezgahta degil bazen migros buzdolaplarinda leroy marka somonlar oluyor (dilim olanlar degil fileto olanlar) onlardan bulursaniz rahatlikla alip dilimleyerek sushi yapabilirsiniz.

@himmet dayi farkli sushi roll’lar farkli baliklardan yapilabilir. Somonlusu da var ton baliklisi da. En cok somon kullanilir ama.

Evet.

Yani tam yerini bilemşyorum ama girmen gereken site uyapvatandas olacak.
Soldaki butonlardan idari para cezasına itiraz, değişik iş karar filan gibi seçeneklerden bulabilirsin.

Biraz kurcalaman lazım.

Daha fenasi, agri’da iken canakkale’den ceza geldi bana. Ustelik bana teblig de edilmedi, tesadufen e devlette dolanirken gordum. dilekce yazdim, birkac ay cevap falan da gelmedi. E devlette de dilekcem gorunmuyordu. En sonunda sinirlenip cimer’e yardirdim, ertesi gun cezayi iptal ettiler. Benzer bir yol izlemeniz gerekebilir diye yaziyorum.

uçak bileti ve ote fiyatları çok çok uygun.

ben gitmem, covid salgınında mısır gibi bir ülkeye tatil gibi bir sebeple gitmem.

bir iş arkadaşım mısırlı, aldığım bilgilere göre mısır covid'den en çok problem yaşayan ülkelerden biri. + olarak türk olarak vize alması da gerçekten dert, ben 2 sene önce gittiğimde konsoloslukta bir ton uğraştırdılar. ben bu yaza mısır'da bir şeylerin düzeleceğini hiç sanmıyorum, kesinlikle gidilmez.

ama covid geçtikten sonra sharm el sheikh ve hurghada kesinlikle gidilip yüzülmesi dalınması gereken yerler.

Paranız varsa hiç durmayın. Ama bu lanet olası kovit için önlemlerinizi alın.

Şu ortamda sıkıntı, Allah korusun gittiniz ve daha havaalanında pozitif çıktınız. Tedaviniz vs o ülkede yapılacak...

Bence en az 1 hatta belki 2 sene erteleyin böyle bir planı.

Gecenlerde drew binsky’nin misir gezisine denk geldim. Kimsenin maske takmadigini, cenesinde sus gibi gezdirdiklerini, sok oldugunu filan anlatmisti. Resmi covid rakamlari da saniyorum epey sikintili. Ben olsam da gitmezdim.

ben son 1 senede 3 kere gittim. bence turizm için ideal zaman şu aralar. çünkü normalden daha boş. pek turist yok (dahab'da sadece turist var gerçi). kahire downtown'daki kaosun içinde sabah akşam fink atmayacaksanız pandemi açısından da endişe etmeyin derim. kahire, dahab, şarm el-şeyh, luxor, aswan ve hurgada'da vakit geçirdim, buralar için söylüyorum, gidin.

Daha vize almadım ama Kasım'da sarm el seyh'e gidicem. Misir'in kalanı nasıldır bilmiyorum ama sarm el seyh'e virüs açısından sıkıntı olacağını düşünmüyorum.

1 aya normale dönersiniz. Dönmezseniz doktora gidin.

doktor derken psikolog mu yoksa yan etkilerin ilgili bölümleri mi?

Merhaba. Paroksetin etken maddeli ilaclarin cekilme belirtileri birlac hafta surebilir, bu ilaci birakan pek cok kiside gorulebilir bunlar. unutkanlik sersemlik vs birkac hafta surebilir normaldor, ancak duygusal degisimler bu sureden daha uzun surer ve yasantinizi etkileyecek siddette olursa o zaman psikiyatriye gitmenizi oneririm

Hangi ilacı kullandıgımı suan hıc hatırlamıuorum ama baslarda ıkı hafta xanax ıle baslayan ıkı aylık bı sureydı sanıyoruö. Doktorumun ve cevremın uyarılarına rağmen dınlemeyerek ılacı bıraktım. Ve bır gun ıse godemeyecek kadar kötü oldugumu hatırlıyorum. Sankı bedenım ve vucudum ayrı hareket edıyordu yururken ve ben yukardan bedenımı ızlıyor gibiydim. Vapurda bas donmesınden bayılır gibi oldugumu hatırlıyorum. Belırtıler ıkı aya kıyasla 4-5 gun surdu dıyebılırım. Ben de dırendım ve zamanla kayboldular. Zamanla gerı gelen eskı benlık ve davranıslar ıse harıka. Bıraz sabredın eskısınden ıyı olacaksınız.

@apurucikipi bu anlattıklarınızı yaşayalı ne kadar zaman geçti? antidepresan kullanmadan önceki halinizden de daha iyi misiniz psikolojik olarak

15 sene kullandıktan sonra bıraktım, 20 gündür içmiyorum. Halen anlık baş dönmesi gibi hafif belirtiler var. Serex 25 kullanıyorum bu nedenle de çekilme belirtilerini fazla hissetmiyor olabilirim.

En sonuncu ilacım prozactı, bırakınca (bir de programlı bırakmıştım) 1,5 ay kadar baş dönmesiyle dünyam döne döne iflahım kurudu sonra doktorumla görüştüm geçmiyor bu belirtiler vs bu konuşmadan 3-4 gün sonrasında baş dönmesi azalmaya başladı bir iki haftaya da azalarak bitti. Demem o ki bırakabileceğime kendimi ikna etmiş oldum o konuşmayla. Kafada bitirebilmek de önemli. Normalde 2 hafta falan sürmesi gerek yoksunluğun ama bir aya kadar uzayabilir.

Öyle lanse edilse de bu tarz oyunların zekayla pek ilgisi yok. Taktik öğrenmen lazım.

Satranç'ta mesela 1-2 tane açılışı çok iyi öğrendim, oyun ortasında üstünlük kurduğum an taş değişiyorum, eğer bi dikkatsizlik yapmazsam oyun sonuna fazla taşla girip kazanıyorum genelde. Bunun zekayla çok bi ilgisi yok. Hafıza ve odaklanmayla ilgisi var ama.

Eğer bu oyunlarda iyi olmak istiyorsanız taktikleri öğrenin. Go'da da vardı işte merdiven, 3-5 taşlık senaryolarda ne yapılması gerektiğini falan ezberleyebiliyorsunuz. Onları ezberledikten sonra sizden daha az şey ezberleyebilen insanlara karşı kazanırsınız.

Profesyonel seviyede işler değişiyordur belki de hobi amaçlı baya bi yürürsünüz bu şekilde.

Zeka tekil bir yapi degil globaldir, bir suru komponentten olusur. Bir kisim bilissel islevlerde iyi bir kisminda kotu olabilirsiniz. Ornegin yurutucu islevler denen beynin daha ziyade dorsolateral prefrontal korteksinin sorumlu oldugu islevlerde daha zayif (bu tarz oyunlar siklikla yurutucu islev performansi gerektirir), hesaplama islerini yuruten bolgeler acisindan daha iyi performansli olabilirsiniz.

plutongezegendegilmi'nun dedigi gibi ama tam oyle de degil. bu oyunlarin zeka ile ilgisi yok diyemeyiz tabi ki ama taktik'leri stratejileri bilmek onemli. mesela zeka kupunu cozmen icin bilmen gereken 7 hamle var(hobbylark.com). bu 7 hamle sayesinde zeka kupunu cozebilirsin. asiri zeki birisi tabi bu hamleleri kendisi de bulup/gorebilir ama zeka kupunun zeka ile alakasi yok gercekten.


satranc/go gibi oyunlar ise temelinde strateji oyunu. satrancta acilislari, oyun ortasi stratejilerini ve oyun sonu stratejilerini bilmek lazim. ama bunlar yeterli degil tabi ki. rakibin stratejisini de cozebilmen lazim. tabi ihtimal agaci asiri buyuk oldugu icin zeka kupu gibi butun stratejiler belli degil. bir noktadan sonra senin oyunu ne kadar iyi okuyabildigin, rakibini nasil tuzaga cekebildigin ve zihninde ihtimal agacinda ne kadar derine inebildigine bakiyor. go da ayni sekilde

abi zekan dusukse dusuktur benim de oyun zekam dusuk, ben kabullendim.

Kabul etmeyenler ya taktik ogrenir o sekilde one gecer, ya da zekanin baska turleri var diye kendini avutur.

calismasini bilmiyorsun. mesela go, bilgisayara karsi amacsiz 1000 kere oynasan da pek ilerleyemezsin. bu her sey icin gecerli, atiyorum piyano karsisina gecip aylarca dugmelere bassan yine pek ilerleyemezsin, bir duvar olur onu asmasi zor olur.

bu tip mevzularin uzuun gecmislerinde nesilden nesile insanlarin ömürler harcayip bulduklari ipuclari vardir, ogrenmek isteyen bu kisayollari kullanir. yani calisir, ders calisir gibi ogrenir. yani bir amaca yonelik calisarak, bir "metodla" ogrenirsin. ecnebiler buna "deliberate practice" diyor.

O zeka kupunu cozenler, cok iyi satranc, go oynayanlar vs. bunlari calisiyor. Mesela zeka kupunu sifirdan cozmek cok zordur. Ama metodlari (algoritmalari) var ezberlemen gereken bir kac tane. 5-10 algoritmayi ogrenip her konfigurasyondaki kupu max 3 dakikada cozebilirsin (algoritmalar da oyle bir zeka istemez, iste "su ve bu renk suradaysa bu hareketleri yapacaksin ki digerleri oynamadan bunlar yan yana gelsinler vs. seklinde). daha hizli olsun istersen daha fazla algoritma ogrenmen, ve oturup el hareketlerine calisman gerekir. go icin satranc icin vs metodlar kitaplar sunlar bunlar var, cok ilgini cekiyorsa oturur calisirsin, anca oyle olur bu isler.

Akatizinin tedavisi mutlaka ilac duzenlemesi ile olur, bu nedenle en yakin zamanda doktorunuzla gorusmeniz gerek. Gecmis olsun.

Çok uzun süre bozulmadan kalır ama çok hızlı bayatlar. Bayatlamıştır, tadında sıkıntı yoksa sorun değil.

Blooming denir o isleme, yani kahve cekirdeginin suyla birleserek karbondioksit salmasi. Taze kahvelerde daha belirgindir, kopurmuyorsa taze olmadigini gosterir. Bozulma degil ama bu durum, kolay kolay bozulmaz kahve.

2 ay kahve icin cok cok uzun bi sure. evet kahve kolay kolay bozulmaz bu dogru ama cekirdek kavrulduktan sonra 2 hafta icinde tuketilir, sureyi uzatmak icin airtight vacuum container kullanbilirsin, olsun o da +1 hafta.

2 ayda kahve bayatlar ama "allah kahretsin bu ne aq!!!" diyecek kadar bayatlamaz. şöyle diyelim, keşke kahve kavrulduktan sonraki 1-2 hafta içinde tüketebilsek ama olmazsa olmaz bir durum değil.

madenciler her işlemi onayladıklarında daha doğrusu bloğu işlediklerinde bir miktar btc yaratılıp "ödül" olarak onlara veriliyor.

eğer anlaşılmadıysa borsalar yeni btc'yi buradan alıyor :) içeride normalde öyle kaldıraçlı şeylere girmeleri hep sıkıntı ama girecek çılgınlar olunca zaten o kısım dengeye geliyor iyi kötü. en altta yazıldığı gibi denetim yok ama birçok borsa soğuk cüzdanda tutuyor ciddi bir miktarı. alıp satmak isteyenler için sıcak cüzdanda oynayıp duruyor kriptolar.

hatta piyasalar açısından madencilerin bu gelen btclerin ne kadarını tutup ne kadarını sattığı da gösterge olarak değerlendiriliyor fikir versin diye

Bazi bilgi yanlisliklari var. Binance vs gibi populer borsalar aracidir, alip satmaz, alip satan kullanicilara aracilik eder. Satmak isten tahtaya satmak istedigi fiyattan emrini girer, almak isteyen tahtaya almak istedigi fiyattan emrini girer, alici ve saticinin bulustugu nokta da bitcoinin guncel fiyatini olusturur.

İkincisi herkes bitcoin basamaz, passion rules the game’in dedigi gibi madenciler yaptiklari islem karsiligi bitcoin kazanir. İsteyen tutar, isteyen de borsalar araciligiyla satar.

işin doğrusu : müşteri para yatırır. gelen para ile coin almak ister. borsa kendi içinde veya dışında coin satan var mı diye kontrol eder, satanı bulur, müşterisinin yatırdığı parayı satıcıya gönderir, coin'leri kendi cüzdanına/kasasına aktarır. müşterisine de "senin artık şu kadar coin'in var" diye bildirimde bulunur. aynı şekilde coin satarken de, alıcı arar, satar, gelen parayı müşterisinin hesabına tanımlar. hatta müşteri, "ben senden bıktım, coin'lerimi benim cüzdanıma gönder" dediğinde de coin'leri cüzdana bile gönderir.

bazı borsaların yaptığı : müşteri para yatırır, istediği coin'i belirtir, borsa da "tamam artık senin şu kadar coin'in var" diye bildirim yapar. yani coin'i almaz. sonrasında birisi coin bozmak istediğinde, hesabına para tanımlar. parasını çekmek isteyen olursa da, kendi kasasından gönderir. herkesin aynı anda coin bozmamasını ve coin'lerin değerlerinin hayvan gibi artmamasını ümit eder. eğer herkes coin'i bozmak ve parasını çekmek isterse, daha doğrusu çekilen para miktarı kasadaki para miktarından fazla olursa, batar. çünkü 10 liralık coin, 100 lira olduğunda bunu karşılayacak para kasada yoktur. satacak coin de yoktur. tr'de batanlar böyle battı anladığım kadarıyla.

Siteden iade surecini baslatin. Onlar belirledigi bir kargo ile gelip evden urunu sizden aliyorlar zaten. Oldukca basit.

yurtdışına iade yapmak istiyorsunuz anladığım kadarıyla. com.tr'de olsa @invictae'nin dediği gibi ama yurtdışı için bu kadar basit olacağını sanmıyorum.

Evet amazon amerika. İade islemlerini baslattigim zaman prepaid dhl pickup, prepaid dhl drop off ve i will ship and pay secenekleri cikiyor. Dedigim gibi bulundugum ilde dhl yok

dhl olmayabilir. Fedex veya UPS ile vs de anlaşması olabiliyor DHL'in. isterseniz DHL müşteri hizmetleri ile görüşün. size yakın ne varsa, örneğin UPS, onlar DHL ile ortaklaşa hareket edebiliyorlar.

Geçen gün yaptım.
Amazon üzerinden DHL linki dolduruyorsun.
Sonra sizi arıyorlar DHL o ilde yok yurtiçi kargo ile gönderin. Yurtiçi kargo ile havaalanına kargolayorsunuz.. Dhl teslim alıp yurtdışına gönderiyor.
Burda parayı siz ödüyorsunuz. Daha sonra yurtiçi kargo faturasını amazona iletiyorsunuz size geri ödüyorlar.

science direct bildiğim kadarıyla sadece elsevier yayıncısının dergilerini aratabileceğiniz bir arama motoru. alanınıza göre makale arama motorları var farklı farklı, alanı yazarsanız daha sağlıklı cevaplar alabilirsiniz. örneğin tıp için pubmed iyi bir kaynaktır. genel olarak google scholar'ı ben oldukça kullanışlı buluyorum, çok kullanmadım ama microsoft akademik de derli toplu duruyor. bunlar farklı yayıncıların dergilerini de gösterirler.

derginin hangi indekste tarandığını (sci-e, ssci, esci vs.) aşağıdaki siteye dergi ismini girerek bulabilirsiniz, bu bilgiler genelde derginin sayfasında (genelde abstracting & indexing vb bölümlerinde) bulunur:
mjl.clarivate.com

makalenin full text'ine ulaşamazsanız onun için de birtakım illegal yollar varmış. kurucusu alexandra elbakyan mıymış, sürekli el sallıyor muymuş neymiş.. araştırın bulursunuz bence :)

beyond two souls

Until Dawn
What remains of Edith Finch
Life is strange
Her story (biraz farklı bir oyundur ama denemeye değer kesinlikle)

Adventure turunde oyun ariyorsunuz anladigim kadariyla. Oyun sitelerine girip bu tarz oyunlari listeleyip ilginizi cekene bakabilirsiniz. En eski oyun turlerinden oldugu icin bu turde yapilmis cok cok iyi oyunlar var ama eski olmasi dolayisiyla ilginizi ceker mi bilemiyorum. Yine de the curse of the monkey island, grim fandango, full throttle gibi lucas arts klasiklerine bakmanizi oneririm. Oyunlar cok eski olsa da remastered surumleri var goz atabilirsiniz.

Disco Elysium
What Remains of Edith Finch +1
Wolf Among Us
Walking Dead Teltale serisi

Oyun olarak tanımlayamayız ama Dear Esther'i de seçenekler arasına almanızı öneririm. Benim için, dönüp dolaşıp içinde kaybolduğum muazzam bir deneyim, bilgisayarımdan silmediğim, her zaman orada duran tek yapımdır.

Öncelikle Soma. Bu zamana kadar oynadığım ve beni gerçek anlamda etkileyen ve de kendine has bir felsefe güden bir oyun. Vurucu bir hikayesi var.

Ondan sonra Life is Strange +1
The Complex

Soma bir nebze korku oyunu sayılabilir. Yaratıklar filan var, kaçmaya ve saklanmaya çalışıyorsunuz. Ama onun dışında hikayesi gerçekten güzel, tavsiye ederim.
Survival craft oyunu ama Subnautica'yı önerebilirim, çok güzel bir bilimkurgu. İlerleyen bir hikayesi var, silah, öldürme vs yok, yabancı bir gezegenin okyanusunda mahsur kalmış durumdasınız, hayatta kalmaya çalışıyorsunuz etraftan bir şeyler toplayıp craft ederek, bir nevi Minecraft gibi, ama okyanus, karanlık, yaratıklar (pek bir zararları yok) vs yüzünden hafif bir korku öğesi var.
İki boyutlu point and click oyunları hakkında ne düşünürsünüz bilmiyorum ama The Dream Machine diye çok güzel hamurdan stop-motion yapılmış bir oyun var. Hikayesi de, görselleri de çok hoş.
What remains of edith finch gerçekten güzeldi, ama ben dear esther'i sevmemiştim. Görselleri ve hikayesi hoşuma gitmemişti. Yanlış hatırlamıyorsam supernatural bir şeyler vardı, hiç sevmem, o yüzden beğenmemiştim. The vanishing of ethan carter'ı da aynı şekilde sevmemiştim.
Firewatch güzeldi. Kentucky route zero da güzeldi, edebiyata ilginiz varsa sevebilirsiniz. The stanley parable çok güzeldi, biraz postmodern bir hikaye. Bu anlattığım oyunlar bir skill gerektirmiyor, ya point and click ya da walking simulator. Hikaye odaklılar.

+ grim fandango

the long dark?

control

Yaklaşık on senedir Kindle kullanıcısıyım, Kobo'yu hiç kullanmadım. Bence değer.

Her yer epub cenneti. Telegramda facebookta bir sürü grup epub paylaşıyor. Ben olsam değiştirmezdim.

@sta +1 sürekli olarak epub kitapları mobiye çevirmek zorunda kalıyoruz, bulduğum tüm kitaplar ve arşivler epub olarak düzenlenmiş.

6 yıldır kobo kullanan birisi olarak geçen yıl cihaz değiştirme arefesindeyken tam da bunu düşünmüştüm, sonra arkadaşımdaki Kindle'ı inceledim ve ısınamayarak kobo Libra H2O aldım yeni cihaz olarak, yola kobo ile devam ettim. İyi ki öyle yapmışım diyorum.
Bence değmez yani kobo'ya alışkınsanız.

Ayrıca epub arşivi için telegram +1
Harika gruplar var telegramda, hiç arşiv sıkıntısı yaşamadım.

Ben de kindle sahibi olarak gecenlerde koboya mi gecsem diye dusundum :) performans olarak bilgim yok ama arsiv acisindan kobo kesinlikle daha avantajli. Ayrica dilediginizde d&r idefix vs kotap alabiliyorsunuz, kindle’da ugrasmak lazim.

Telegramdaki epeub arşiv gruplarıyla ilgili bilgisi olan var mı, girelim:?

Ben çok araştırdım. Kobo kesinlikle çok saha avantajlıydı o yüzden kobo aldım. Bulamadığım ePub ise yok açıkçası.

Nori genelde yillarca dayanir. Renk degisikligi veya kotu koku yoksa kullanilabilir sanirim 2 yillik nori. Ancak tad kaybi olabilir ve ozelikle saklandigi kabin icinde silica jel gibi bir sey yoksa, kapagi aciksa veya nemli ortamda kaldiysa kurumus olabilir, bu durumda sushi sarmak zor olabilir. elleyip denemek lazim, citir citir degilse kullanirdim ben olsam.

Dediğinize benzer durumla karşılaşmıştik bir keresinde (voltaj olarak değerleri aynı değildi) telsiz gelmişti abd'den abimizin birine, bizi tabi elektrikçiye yönlendirmişlerdi. adaptörü ürüne göre ayarlamıştı. fiyat olarak ne kadar tutar bilemiyorum tabi.

Cevaplar icin cok tesekkurler. Su urunu buldum acaba sizce uygun mudur?
www.gittigidiyor.com

800W yüksek bir güç dönüştürücü ile kullanmayı denemezdim.

resimde gösterdiğin plastik kutuyu tanıyorum el kadar bir şey - üreticisini biliyorum. o kutunun içinde 1000W bir trafo olma ihtimali yok. 1000W bakır+demir bir trafonun 400-500tl altında satılması mümkün değil. ağırlığı da en az 3-4kg olur.

merkeziyeti olmayan borsalar var ama bu öyle değil o yüzden coinler gidebilir.

kriptokilavuz.com

sanırım bunların en önemlisi waves borsası sanırım.

Şimdi sende bitcoin var diyelim, cüzdanında duruyor. Ben bitcoin alıp satacağım, bunu USDT'ye veya başka birimlere çevirip işlem yapacağım dersen bu bitcoinleri önce ilgili borsaya aktarman gerekiyor. Sen aktarımı yapınca, borsa diyor ki "avianthem şu kadar bitcoin aktardın, artık istediğini yapabilirsin". Artık bitcoin senin kontrolünde değil, borsanın ana cüzdanına gitti. Sen bitcoini geri çekene kadar adamlar hacklenirse senin bitcoinler de gitmiş oluyor.

O cahil diyenler de genelde konuyu anlamamis kisiler.

Sen paralari bankaya veriyorsun banka da hortumlayip kaciyor.
Konu bundan ibaret, bizde de hortumlayan cok oldu devlet 100bine kadar geri oduyor gerisine karismiyor o yuzden.

Bazi hacklenen borsalar da zararini oduyor guvenini kaybetmemek icin.
Zaten borsa sahibinin kacmasi asiri sacma bir olay, adama para akiyor her yerden.

Bu batirdigi icin kacmis.

Ee blokchain hala da çok güvenli zaten. Kripto paralar ile ilgili herhangi bir problem yok zaten adam kendi kurduğu borsaya yatırılan paraların üstüne çöktü.

Üstteki arkadaşın dediği gibi altın döviz vs yatırdığın bankanın kaçması gibi. Sorun altın dövizde değil sahtekar bankada

Bu olayin blockchain guvenligi ile ilgisi yok zira merkezi bir yapinin dukkani kapatmasi soz konusu. Hicbir zaman hic kimse borsalarin tamamen guvenli oldugunu soylemedi. Aksine akli basinda is bilen herkes borsalarda para tutmayin, cuzdana cekin, hatta soguk cuzdan kullanin der, zira yabanci diyarlarda borsa kapanmalari cok olmustur. Bu olay ulkemizde ilk kez yasandigi icin millet tecrubesizlikten sok oluyor. Banka analojisi +1.

işte böyle "üff sen uğraşma be slk sen ne anlarsın." diye dolaşanlardan ziyade doğru düzgün anlatan olsaydı keşke öncesinde de.

teşekkürler zamanını ayırıp da yazanlar için. (:

aga şöyle düşün, roket borsa diye bi site açtım mesela, insanlara diyorum ki bir doge bir lira, insanlar da bana parayı akıtıyor doge almak için. doge alıp onların hesabına aktarmışım gibi gösteriyorum ama aslında aktarmıyorum, tüm para bende birikiyor. bir t anında da ortalık karıştı deyip paraları alıp kaçıyorum. yani insanların % kaçı gerçekten param hesaba geçerken kaç tane peer'dan onay geldi diye kontrol ediyor ki. hiç almamış bile olabilir adam.

soruya cevap değil ama waves borsası cidden içlerinde en iyisi buna rağmen o da tam merkezi mi diye sorgulamak gerek.

Bu arada merkeziyetsiz oldugu icin cokmesi gayet basit.
Fiyati dusunce madenciler kazmayi birakiyor, madenci kalmayinca fiyati daha da dusuyor. Boyle boyle 20binden 3bin dolara dustu.

Pandemi cikmasa toparlamazdi muhtemelen.

gerekmiyor. sonuçta o da bir coin. al-satla değişiyor fiyatı. tl bazından daha düşük ya da yüksek olabilir. ani artışları hemen yakalayamıyor.

Bu piyasada beklenti alınır gerçekler satılır deyimini çok net görebilirisiniz. Dolar uçacak kaçacak algısı oluşunca piyasanın önünde gidiyor, uçuş kaçış gerçekleşince piyasanın ardında kalıyor
Piyasanın her zaman bariz önünde olsa arbitraj yapar insanlar. (bkz: arbitraj)

Usdt dolar degil bir coindir. Dolara endeksli islem gorur yatirimci kafasinda cogu kez ama zaman zaman, ozellikle piyasanin oynak oldugu zamanlarda degeri dolardan sapar.

tlden usdtye olan aşırı talepten kaynaklı. bi süre sonra dolar kuruna eşitlenir

sepetin çok garanti bir sepet şahsi kanaatim ekim ayı gibi bir boğa sezonu gelebilir sonrasında 2022 aralığa kadar düşüş gözlenebilir. önerim her ay takip etmen olacaktır. arzlara bakarsan ont ve linkden 1'er milyar adet coin var. link'in yüzde 40-50 ve ont'un yüzde 80 arzı yapılmış. ancak vette durum biraz farklı hem arzı düşük hem de yüzde 75'i piyasa. vet diğer ikisini geçebilir gibi duruyor. ayrıca ont ile linki kıyaslarsa da ikisinin de arz adedi aynı fakat biri 1,90dolar diğeri 38 dolar. bu iki coinden de düşük fiyatlı olanı alırdım.

Boğanın boynuzundayız daha ne boğası. Btc 50 günlük ortalama altına düşmüşken uzun vade için ben kripto sepeti yapmazdım. Kripto zengini görüyorsunuz ya şimdi, işte onlar geçen sene herkes ağlarken satın alan şimdi ise satanlar. Tepeden birikim yapmak için almak mantıksız. Şu anda yatırımcının ağladığı neresi varsa oraya yönel. Mesela banka hisseleri. Yine de karar senin. Tavsiye değil görüştür.

Ether 79 dolardan 2600 dolara cikmis 1 seneden kisa surede, daha da alt sezon su zaman gelecek diyene gulmek lazim. Sepettekilerin iceriginden ziyade suresine bir uyari yapmak gerek. Kripto piyasasi surekli yukselen bir piyasa degil. Millet ayi piyasasini gormedigi-bilmedigi icin coinlere saldiriyor ama bu piyasa 3 ay ciddi yukselirse 3 yil daha ciddi duser. 2017 sonunda 1500 dolar olan ether 80 dolara kadar dustu. Dolayisiyla donguleri yakalayip piyasa dususe gectigi, ana trendleri asagi kirmaya basladigi zaman satmak gerekir. Kafadan bir sure belirlemek veya al unut nasilsa yukseliyor demek gercekci degil.

Güvenilir ve sağlam coin var mı ki? Mesela eth, bnb, ltc güvenilir demişsin. Nasıl güvenilir? Uçmaz diyorsun da bnb 5 dolardan 500e gelmedi mi? Neyine güveniyorsun bunların? Bir de en tepeden giriyorsun ve getiri yapabilmen için daha da tepeye çıkması lazım.

Stop koydun; 2 saat sonra patlattılar stopu ve kağıt eskisinden daha da yükseldi. Boşa zarar etmiş oldun. Bence kripto yerine borsaya yatırım yap. Türk veya yabancı. Kriptoda yatırım olmaz bence. Karşılığı yok. Ben kapattım borsayı dedikleri zaman ağlayacağımız duvar yok. Coin yükselişde veya düşüşde sebebi belirsiz. Sanal bir şeye yatırım bence mantıklı değil.

2 sene, 4 sene onceki top 10 coin'lere bakin, kac tanesi yerini korumus ona gore kararinizi verin.

top 10 diye genellemek istemem onu dogru bulmuyorum ama benim de dogru buldugum yatirim sekli fiyata bakmadan her hafta veya her ay duzenli miktarda alim yapmak.

piyasayi ve trendleri (teknik analizden bahsetmiyorum, ornegin NFT olayinin hype olmasi gibi) okuyamiyorsaniz, projelerin whitepaper'larini ve yatirimcilarini inceleyip hangisinin iyi hangisinin kotu olduguna kanaat getiremiyorsaniz sadece btc almaniz daha mantikli.

altcoinlerden uzun vadeli sepet yapmazdım. bunun yerine inandığım projelere para yatırıp o bin euro'nun 20 bin euro olduğunu keyifle izlerdim.
Altcoin pişmanlıktır.

Ne kadar uzun vadeyi kastettiğine bağlı.

Coin işi şu anda borsa mantığında ve bu sistem gerçek hayatta kripto para kullanımı yaygınlaşmaya başlayana kadar böyle devam edecek gibi duruyor. Ne zaman ki işler gerçek para birimine döner, o zaman şimdiki top 10 baştan kurulur. Çünkü onların hepsi kripto para birimi değil. Kimi kripto paraların transferini kolaylaştıracağını vadediyor, kimi normal para ile entegrasyonu. Bunların pratikte işe yarayıp yaramayacağı gibi durumlar btc para birimi olarak hayatımıza girerse belli olacak.

Bu aşamaya kadar olan bir uzun vadeden bahsediyorsak, evet mantıklı. Ama top 10'a yatıracağın paranın çılgın atmasını beklemek çok mantıklı değil. %50 maksimum kardan fazlasını beklemeyeceksin mantıklı. 10x 20x yapacak coinler için top listesinden uzaklaşman lazım.

Uzun vade için bist tercih ederim risk ve guvenilirlik icin

cevaplar icin tesekkurler. zamaninda bitcoin'in ve ethereum'un whitepaperina goz gezdirmistim tabii ama nispeten fazla teknik gelmisti, alici gozle de bakmamistim daha dogrusu.

uzun vadeden kastım biraz da su anda revacta olan coinlerdi ama neye dikkat etmem gerektigini anladim. tesekkurler herkese.

2018’de öyle düşünenler hala zararda olabilir. Xrp 3 dolardı mesela. Bakarsan ilk 5’te.

Bu arada whitepaper falan okuma boşuna. Hepsi birbirinin kopyası zaten. İlk çıkan her coin prim yapıyor. İlla bir şey okuyacaksan tokenomics denilen kısmı oku. Listeleme sonrası ne kadar dump yer fikrin olur.

Nasilsa indigi yere cikiyor demek icin ayi piyasasini gormemis olmak lazim. %30 falan degil, en buyuk hacimli 2. Coin ethereum 1500 dolardan 100 dolara dustu ve cikmasi 3 yil surdu.

Coin piyasasinda uzun vade diye bir seyin mantikli olmadigini dusunuyorum. Dongusel bir borsa bu, boga piyasasi var ve cok daha uzun suren ayi piyasasi var. Donguleri takip ederek iyi para kazanabilirsiniz, al unut ile degil (belki btc icin farkli dusunulebilir, altlar icin degil)

beklersen illaki birisi tutar da, ben herhangi bir insanın o kadar sabırlı kalabileceğini sanmıyorum. o 400 tl 4 bin tl olursa hemen düşmesin diye bozdurur. :) ben dayanamazdım şahsen.

ayrıca binance 10 yıl için doğru bir yöntem mi emin değilim. şifreyi unutabilirsin, telefon numaran değişebilir. ölebilirsin. mail adresin puf olur.

2 yıl önce 400 tl lik yatırımım bugün 22 bin tl oldu... denemeye değer...

Hangi paraları alacağınıza göre değişir. Gidip bilmediğiniz altcoinlere yatırım yapacaksanız paranızı sokakta ihtiyacı olan insanlara vermeniz bile daha makul olur.
Bunun yerine haftalık belli oranlarda (20 lira bile olur) bitcoin alıp artış ya da azalış karşısında hissiyatsız kalarak (yukarıdaki arkadaşın sabırlı kalamamasına örneğindeki gibi) geleceğinize yatırım yapmak en doğrusu.

Ben onu bist icin dusunuyorum. Yani 10 sene beklersen her sey degerlenir de. Bir coin yok olabilir delist olabilir eskiyebilir vs vs. Ama saglam sirketlere girmek daha mantikli ve guvenilir. Zaten o sirketin basina bir sey gelmesi ekonomiyi sarsar. Gec kalinmis olabilir. Herkes takip ediyor hukumetler sirketler. Bu durum seni bizi aşti artik. Bilemiyorum tabi de ben risk ve guvenilirlik kismindayim

Biz eşimle başladık bunam, her hafta 100 er tllik bitcoin alıyoruz. Hiç bozmamak konusunda birbirimize sözler verdik ahasgafaf
Yalnız yüksek alımlarda soğuk cüzdan mı deniyordu o kodla bir borsa dısında saklamak daha mantıklı geliyor bize. Biz ileride ne yaparız su an bilmiyorum ama bi ara iota alıp o sekilde saklamıstık sonra bundan bi cacık olmaz deyip bozduk. İnş pişman olmayız :)

dostlar size bir tavsiye, kriptoparaların şimdiye kadar döngüsel hareket ettiğinin farkında olun ve böyle herkes konuşuyorken değil, millet ağlıyorken birikiminizi yapmaya başlayın.

Bakın 2 yıl önce demiş Boris, evet 2018-19 yatırımlık zamandı. Şu an 2000 dolar gördüğün ether o zaman 89 dolara kadar düştü. Neo şimdi 60 dolar, o zaman 6 dolara kadar düşmüştü.

i.ibb.co

Market büyüdükçe oynamalar azalabilir ama illa ki satış dalgası gelecek. Millet "balon bu, patladı, al işte %70 düştü" dediği zaman alım zamanıdır bence :) geçen cycle öyle yaptım, şimdi sadece satacağım yeri bekliyorum.

nhk +1

Bu piyasa al unut piyasasi degil dongusel bir piyasa. Benzer ir baska duyuru da vardi bugun, insanlar ayi piyasasi gormeden nasilsa dusmuyor diye guvenle girmek istiyor ama 3 sene once oyle dusunup bekleyenlerin parasinin %90i gitti, bekleyip satmayanlarin anaparasi daha yeni cikti. Alacaksaniz ne aldiginizi takibini donguleri teknik temel analizi bilerek girin.

Ben de bir ara öyle düşündüm ancak ortadaki rakamlar belli.

Yüz binlerce insan para yatırıyor. Hepsinin birden kazabilme ihtimali bana mantıksız geliyor. İllaki bir noktada büyük çoğunluğu patlayacak.

Bence koy-unut taktiğine ufak bir ekleme yapın. Paranız 2-3 katına çıkarsa, yatırdığınız miktarı çekin. Sonra unutun. En azından böylece: kar edemeseniz de, hiç zarar etmemiş olursunuz.


.