Giriş
(3)

netflix-sherlock

owaki
kaldırılmmış mı bende mi sorun var
kaldırılmmış mı bende mi sorun var
0
owaki
(03.06.19)
sende sorun büyük ihtimam
0
dismainpula
(03.06.19)
simdi baktim, duruyor hala.
0
fraise
(03.06.19)
netflixin arama şeysi çok aptal, bazen çıkmıyor olan şey bile. google üzerinden aramayı dene.
0
bxgx
(03.06.19)
(9)

dizi önerisi

denizzz
beğendiğiniz ve tavsiye edeceğiniz 2-3 sezonu aşmayan diziler hangileri?
beğendiğiniz ve tavsiye edeceğiniz 2-3 sezonu aşmayan diziler hangileri?
0
denizzz
(30.05.19)
happy!
0
pgup
(30.05.19)
Sherlock
0
potsdamer
(30.05.19)
The lost room.
0
eksimeksi
(30.05.19)
gomorra la serie
0
gibicibicis
(30.05.19)
animal kingdom
0
Varolus sancısı
(30.05.19)
black mirror. 4 sezon normalde ama her sezon maksimum 4-5 bolum oldugu icin 2 sezonluk diziymis gibi sayilabilir. yeni sezon da yakinda geliyor hem.
0
fraise
(30.05.19)
Dark

Yeni sezonu Haziranda geliyo
0
(s)AINT
(30.05.19)
fargo
0
walter white kilikli
(30.05.19)
rain
stranger things
0
biber
(31.05.19)
(4)

cuma aksami istanbul havaalanina ulasim

in vino veritas
malum kutlu tatil haftasi basliyor cuma gunu. gece 2deki ucaga besiktas'tan kendi aracimizla ulasmak icin kacta yola cikmaliyiz acaba? trafigin nasil olacagini ongoremiyorum. mantikli olan nedir sizce? bi de havalaninin buyuklugu malum, dis hatlar icin 3 saat onceden orada olsak yeterli olur mu ki?
malum kutlu tatil haftasi basliyor cuma gunu. gece 2deki ucaga besiktas'tan kendi aracimizla ulasmak icin kacta yola cikmaliyiz acaba? trafigin nasil olacagini ongoremiyorum. mantikli olan nedir sizce? bi de havalaninin buyuklugu malum, dis hatlar icin 3 saat onceden orada olsak yeterli olur mu ki?
0
in vino veritas
(29.05.19)
Ben mesai cikisi koyulurdum yola.
0
baldan kaymak
(29.05.19)
Üç saat önce orada olman overkill olur. Kalkıştan 2 saat öncesi iyidir. Yol için de Google a bakın işte. Yolda trafik hasdal’dan bağlanınca olur bir süre. Otoparka bırakacaksanız bir 15dk da onun için eklemekte fayda var.
0
catch the arrow
(29.05.19)
Pazar günü uçuş yaptım istanbul havalimani'ndan; havalimani çok büyükmüş korkusundan üç bucuk saat önce ordaydim; 20 dakika içinde valizimi verdim, gümrükten geçtim. Kalan 3 saatte de duty free gezip, kahve içtim. Bayram zamanını bilemem ama normal zamanda hiç o kadar erken gitmeye gerek yok. Havalimani buyuk evet ama yürüme mesafesi ile ilgili bir sorun yaşamadım açıkçası.
0
fraise
(29.05.19)
gece 2 deki ucaga en gec 1 de bagaj verebilirsin, dolayisiyla en gec 00.30 gibi limanda olman lazim, limanin acemisi olmani otopark vs meselesini yurume ivir zivirini katarsak yerinde olsan 21/22 arasi bi saatte cikarim, hatta mumkunse 21 de..
kafan rahat olsun, stres yasama, varsin biraz dolas pasaporttan sonra, zaten avm gibi..
0
alttaraf
(29.05.19)
(7)

Çamaşır Kurutma Makinesi

himmet dayi
Merhabalar,Daha önce birkaç kez sorulmuş ama ekstra sorularım olacak. Yardımcı olursanız çok sevinirim.Kedim var, özellikle bu aylarda çok tüy döküyor. Haliyle kıyafetler nevresim vs. tamamen tüy oluyor. Tüy olması çok dert değil de tüyleri rulo ile almak çok zor geliyor. Kurutma makinesi bunları ço
Merhabalar,

Daha önce birkaç kez sorulmuş ama ekstra sorularım olacak. Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Kedim var, özellikle bu aylarda çok tüy döküyor. Haliyle kıyafetler nevresim vs. tamamen tüy oluyor. Tüy olması çok dert değil de tüyleri rulo ile almak çok zor geliyor. Kurutma makinesi bunları çok iyi alıyormuş anladığım kadarıyla. %100 olmasa da çok rahat ettim diyenler var.
Sorularıma gelecek olursak;

1) Dorğudan önerdeğiniz marka model var mı? Kullanıyorum beğendim diyebileceğiniz?
Bütçe: 2-3 bin arası olabilir. Çok pahalı olmasın ama almış olmak için de almak istemiyorum. Yani işini hakkıyla yapsın ve sağlam olsun.

2) Haftada 1 makine yıkarım, ayda 1 kez haftalık 2 olabilir. Bu anlamda illa A+ enerji tüketimine sahip olanı mı almak lazım yoksa B al çok fark yok mu dersiniz?

Genel bilgiler: Tek başıma yaşıyorum. Ama evladiyelik de alabilirim. Güzel makine sonuçta.
0
himmet dayi
(28.05.19)
Merhaba

B enerji seviyesi genelde ısı pompası içermiyor tüketimleri iki kattan fazla. A + almalısınız. Ben arçelik kullanıyorum 3883 kt memnunum. Tüy konusunda evet faydalı üzerinde makineden çıkınca yapışık kalan hav ve üyleri alıyor. Zaten filtreyi temizleyince anlayacaksınız.
0
cizgilerebasancocuk
(28.05.19)
Beko D82 aldık geçen ay 2.600 TL'ye. Gayet memnunuz.
B alma, enerji tasarrufundan ziyade B tipi olanların teknolojisi farklı oluyor. Isı yoğuşmalı olanı tavsiye ediyorlar genellikle, onlar da genelde A ve üstü sınıfta.
0
cakabo
(28.05.19)
Elektrolüx var. Kurutucuya koymadığım bir şey yok gibi. Çamaşırları program bittiğinde bekletmeden hemen alırsanız kırıştırmıyor. Hatta tişört tarzı şeyleri kot pantolon, havlu vb. ağır çamaşırlardan ayrı kurutursanız makineden çıktığı gibi giyebiliyorsunuz.
0
zombi
(28.05.19)
öncelikle beş kediliyim ve yalnız yaşıyorum.

1. www.hepsiburada.com

çamaşır makinem samsung, alırken çok kararsız kaldım yine samsung alıp almamak konusunda.
çok doğru bir karar vermişim.
hiç öyle evladiyelik bir şey almaya gerek yok, çünkü çok daha düşük bir fiyata, aşırı iyi bir performans sergiliyor.
tabii ki Siemens vb. gibi markalarla karşılaştırmanın anlamı yok.
ama diğer yandan da, kedili evlerde bu tip aletler biraz yıpratılarak kullanılıyor.

eylül ayında almıştım, resmen haldır huldur kullanıyorum.
haftada 3-4 gün günde 2 ila 5 kere falan çalışıyor, yani sık kullanıyorum.

servisinden de memnun kaldım.
tüy toplama olayı gerçekten çok iyi.
ayrıca 10 kiloluk olduğu için kedili evlerde sorun olan koltuk örtüsü, battaniye falan tarzı büyük parça şeyleri de kolayca kurutmak mümkün oluyor.
mesela üç tane büyük boy koltuk örtüsünü falan atıyorum, üstünde tüy müy kalmıyor.

2. o kadarcık kullanıma fark etmez.
ben sık kullanmama rağmen makineyi aldıktan sonra elektrik faturasında bariz bir yükselme fark etmedim.
0
blatta hiberna
(28.05.19)
Ben Siemens kullanıyorum. Kışın bir yazın 3 kedim oluyor evde. Valla 4-5 yıkamada filtreyi çıkarıp temizliyorum ve dehşete kapılıyorum. Onca tüyü yutacaktık resmen...
0
SiyamkedisiZorro
(28.05.19)
Biz de beko'nun bir modelini almıştık geçen sene; 2000 lira civarı bir şey ödedik sanırım. Her çamaşır yıkadıgimda icat edene en sevgi dolu dileklerimi yolluyorum resmen, ozellikle kedili eve şart.

Haftada 2 3 kere çalışıyor bizde; 2 kere çamaşır yıkıyorum bir kere de koltuk örtülerini vs tüyden arındırmak için kısa programda yıkayıp kurutuyorum. Ciddi anlamda tertemiz çıkarıyor çamaşırları. Evde tuy orani azaldi.

Hemen hemen tüm çamaşırları da atıyorum kurutmaya. Bazılarını hassas ayarda kurutuyorum, hafif nemli çıkıyor ama cidden hassas olanlar için böyle yapıyorum. Geri kalanları normal kurutuyorum, şimdiye kadar bir corabim çekti sadece. Çok bekletirseniz kirisiyorlar ama kurutma makinesi biter bitmez çamaşırları çıkarırsanız atlet, ev içinde giyiyecek tişörtler, çarşaflar ve kotlar ütülenmiş gibi oluyor.

Faturaya pek bir yansıması olduğunu da düşünmüyorum. Gayet memnunuz kısacası.
0
fraise
(28.05.19)
merhaba,

ben 8-9 ay önce Profilo'nun KM8351CTR modelini aldım. Evimde 1 tüy yumağı kedi 1 de aşırı tüy döken cocker köpeğim var. Koltuk örtülerini misafir gelmeden önce yıkamadan atıyorum 20 dk havalandırma modunda çalıştığında mağazadan çıkmış gibi tertemiz oluyor. Makineyi alma sebebim kedi-köpek tüyünden gına gelmesiydi benimde. Kurutuma olarak da her şeyi atmayın deseler de ben her şeyi hiç ayırmadan attım, henüz herhangi bir sorun yaşamadım. alırken hoover marka ürünler fiyat nedeniyle aşırı ilgimi çekmişti ancak yorumları okuyunca vazgeçmiştim, sonra bir arkadaşım hoover'ın b enerji tüketimli modelinden tüy toplama amaçlı aldı ve hiç memnun kalmadı. onun makinesine özel bir sorun mu yoksa markanın genel sorunu mu bilemiyorum.
0
ifsitifi
(28.05.19)
(12)

ramazan davulcusuna 1 tl versem

kruvasan
kavga çıkar mı? hatta 25 kuruş falan versem? dilenci miyim ben derse de "ya nesin?" diye cevap versem?çakallar bir de yeni yöntem bulmuş artık baktılar davul çala çala kapılara gelince kimse açmıyor, davul çalmadan geliyorlar artık gafil avlıyorlar insanı kapıyı açınca vermek zorunda kalsın diye çok
kavga çıkar mı? hatta 25 kuruş falan versem? dilenci miyim ben derse de "ya nesin?" diye cevap versem?

çakallar bir de yeni yöntem bulmuş artık baktılar davul çala çala kapılara gelince kimse açmıyor, davul çalmadan geliyorlar artık gafil avlıyorlar insanı kapıyı açınca vermek zorunda kalsın diye çok gıcık oldum.
0
kruvasan
(21.05.19)
Ben oruç tutmuyorum da diyebilirsiniz, hiç vermeyin, vermek zorunda değilsiniz.
0
elikası
(21.05.19)
bi lira olmaz. bu hiç vermemekten daha kötüdür. vermek istemiyorum diyebilirsiniz. ya da 10 lira 20 lira bir şey verin eğer durumunuz bunu kaldırıyorsa.
0
un
(21.05.19)
Ben geçen gün vermedim valla. Normalde kapıya yardım kuruluşlarindan gelenler, derneklerden gelip satis yapan çocuklar vs olunca asla boş göndermem ama ramazan davulcularına vermiyorum. Zaten 2019 yilinda asiri gereksiz bir uygulama. Dediğiniz gibi davul calmadiklari için açmış bulundum; 'oruç tutmuyoruz biz, kusura bakmayın. İyi çalışmalar' deyip kapattım.
0
fraise
(21.05.19)
Kavgayi goze aliyorsan yapabilirsin. Herkesin elinde alarmli cep telefonlari varken bu uygulama kadar sacma bir sey var midir bilmiyorum. Valla ben icimden gelmese de 5 lira verdim. Evde cocuk var; insan bir sey yaparlar diye korkuyor. Resmen harac veriyoruz.
0
kakalamar
(21.05.19)
"kolay gelsin kardes" deyip hicbir sey verme, daha guzel olur. Bunu yapmanda da hicbir sakinca yok.
0
ebabil curnatasi
(21.05.19)
yoo kapıyı açınca da teşekkür edip kapatmışlığım çok. vermek zorunda değilsin.
0
kablelvuku
(21.05.19)
Stres yapacaksan 3 lira ideal. İşsizlik vs var, para kazansınlar
0
kaset
(21.05.19)
Hic verme uzerine les gibi bulasmasin.
0
hot potato
(21.05.19)
içeride bangır bangır müzik çalarken bile kapıyı açmıyorum. ne muhattap olacağım. davulcu lan bu. kim takar.
0
hasmetizm
(21.05.19)
Verme sakın. Verenler yüzünden asalak gibi yapıştılar. Bana mu sordun çalarken dersin...
0
insomnia
(21.05.19)
hiç verme. oruç tutmuyorum, işsizim veya öğrenciyim diyebilirsin.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(21.05.19)
Amaç 1 lira vermekse, 1 lira verilir. Yani bu kadar verebiliyorum denilir. Ya da açıp vermeyeceğim de denilebilir. Hiç gariplik yok bunlarda. Ama kapıyı açıp "dilencisin tabii, ya nesin" demek kavgaya hazır olmak demek yukarıda dendiği gibi. Bunu diyeceğinize kapıyı açmayın. İçeride sizi duymaları önemli değil. Zorla değil sonuçta.
0
windowsguvenlikduvari
(21.05.19)
(6)

hangi mesleğin size uygun olduğuna nasıl karar verdiniz?

beyaz karga
bazen kendimize uygun sandığımız bölümün/mesleğin aslında hiç mi hiç bize göre olmadığını fark ettiğimizde iş işten geçmiş oluyor maalesef. seçimlerinden pişmanlık duymayanlar, bu kararı nasıl verdiler?
bazen kendimize uygun sandığımız bölümün/mesleğin aslında hiç mi hiç bize göre olmadığını fark ettiğimizde iş işten geçmiş oluyor maalesef.


seçimlerinden pişmanlık duymayanlar, bu kararı nasıl verdiler?
0
beyaz karga
(18.05.19)
Sans.
Internette bir form doldurmustum puanimla falan, karsima bazi bolumler cikardi, arastirince geleceg iyi vs diye cikmisti. Ben de sectim ama sifir bilgiyle.
Birincilikle mezun oldum, su anda da iyi bir kariyere sahibim, hepsi 10 tl verip hurriyet kariyer sitesine uye olmamla basladi. Sans yani.
0
logisticsmanager
(18.05.19)
ne güzel cevap verecektim. seçimlerinden pişmanlık duymayanlaraymış soru :)
0
un
(18.05.19)
Sayısal puan ile alan her yere puanım yetiyordu. Ya EE seçecektim ya da Tıp. Tercihim mühendislikten yana oldu, ne yapar ne eder araştırmadım bile. Araştırsam da değişmezdi.
0
Elduinnnn
(18.05.19)
@un, pişman olanlar da cevap verebilir elbette :)
0
🌸beyaz karga
(18.05.19)
Hukuk mezunuyum; girerken çok seveceğimi düşünmüştüm, çocukluğumdan beri güya hayalimdi ama mezun olurken kaçacak delik arıyordum, son sene ders çalışmak işkence haline gelmişti. Hiç ama hiç sevemedim. Ustelik ulkenin hatri sayilir universitelerinden birinden mezunum.

İnsan psikolojisi, ilişkileri, davranışları, beyni, dusunce yapısı vs her zaman çok ilgimi çekmiştir. Hukuk son sınıftayken yavaş yavaş aklıma düşmüştü; mezun olup diplomamı aldıktan sonra ailem ve erkek arkadasimin destegi ile kendimi psikoloji bolümünde buldum. Hukuktan psikolojiye geçişimde hukuk mezunu olanların yurtdışında iş imkanlarının cok kısıtlı olması da var tabii. İlk gittiğim bir hafta 'ben ne yapıyorum bu insanların arasında?' diye düşünürken sonrasında bir an bile pişman olmadım. 4.00 not ortalamasıyla bitirdiğim dönemler bile oldu; ders çalışmak benim için zorunluluk değil, keyif haline geldi. İlk başta tereddüt etmiştim ama iyi ki diyorum simdi.
0
fraise
(18.05.19)
babam, abim, ablam hep isletme mezunu. liseye kadar ben de onlara bakip isletme okumayi planliyordum. lisede okulun bilgisayar olimpiyat takimina secilmistim.orada programlama ogrendim ve hosuma gitti. ilk kod yazmaya basladigim andan itibaren ben bu isi yapicam diye karar vermistim. 15 yil oldu 1 gun bile kod yazmaktan pismanlik duymadim. okumak istedigim universite de ayni sekilde en basindan beri belliydi. hep bogazicinde okumak istedim, isletme yerine bilgisayar muhendisligi yazdim. ondan da pisman olmadim hicbir zaman.

bolumde benim gibi bilg. muhendisligini cok isteyerek gelen ama sonra memnun olmayan arkadaslarim da var. ama onlar daha cok iste oyun oynamayi sevdikleri icin yada iste bilgisayarda takilmayi sevdikleri icin bilg muhendisligi istemisler. ben bir bilgisyar muhendisi profesyonel olarak gunluk ne yapiyorsa onu yapmaya lisede basladim. yani mezun olunca ne yapacagimi biliyordum. o yuzden bir hayal kirikligi yada surpriz olmadi benim icin. bolum tercihi yaparken zaten 4-5 yillik tecrubeli muhendis gibiydim.

onemli olan bence bu mezun olduktan sonra o meslek sahibi ne yapiyor, gunluk rutinleri neler bunlari arastirip, bilmek ve mumkunse tecrube etmek lazim.
0
nickmickyok
(18.05.19)
(22)

Dışarıda emzirme

pastörizesüt
https://images.app.goo.gl/LY47MaYcf19jJvGr6 Bu şekilde emziren bir kadın görseniz rahatsız olur musunuz insanlar bundan neden rahatsız oluyor anlamadım. Çocuğum yok uzun süre sahip olmayı da düşünmüyorum hani çıkış noktam o kadının yaşadığı zorluğu biliyorum şeklinde değil. Sadece bana hiç bir şey i
images.app.goo.gl Bu şekilde emziren bir kadın görseniz rahatsız olur musunuz insanlar bundan neden rahatsız oluyor anlamadım. Çocuğum yok uzun süre sahip olmayı da düşünmüyorum hani çıkış noktam o kadının yaşadığı zorluğu biliyorum şeklinde değil. Sadece bana hiç bir şey ifade etmiyo ama bu konu baya hassas anladığım kadarıyla bir sürü insan tepki gösteriyor. Burda da rahatsız olanlarınız varsa açıklayabilir misiniz? Bir de cinsiyet belirtirseniz sevinirim
0
pastörizesüt
(16.05.19)
olmam.
0
datnet
(16.05.19)
Bayanım, Emziriyorum. Üstüme örtü alıp emzirirken bile bakışlardan rahatsız oluyorum. Türkiye buna hazır değil. Keşke olsa. Çünkü gerçekten çok zor.
0
kafanguzelolmus
(16.05.19)
hamile kadın görünce aklına sex gelen, nereden çıktığını bilmeyen, nasıl yapım aşaması olduğunu bilmeyen insanlar var bu ülkede böyle tabuları aşmak zor.

etrafınızdaki insanlardan rahatsız olmayacak kadar kendinizi buna hazır hissediyorsanız yapabilirsiniz ama abd’de de bile insanlar bakabiliyor, sonuçta merak etmiş olabilir veya bakmak istiyor olabilir bilmiyorum nedenlerini ama mutlaka bakılır.
0
dismainpula
(16.05.19)
Kizkardesim boyle emziriyor. Bi insanin yemek yemesi kadar normal geliyor, ya da yürümesi gibi. Baska bir sey düşünmüyorum. Cok cinsiyetsiz bir durum aslinda fotograftaki, seksüel bir sey yok, bir canlı yavrusunu besliyor ama iste meme olunca...
0
veritaslibertas
(16.05.19)
Ben oluyorum kadınım ( sanırım çocuk doğurma emzirme gibi kavramlara karşı korkum var sebep bu )
0
photo85
(16.05.19)
olurum. memesini açmak zorunda değil ortada. kadınım, aklıma seks geldiği de yok.
0
xvyz
(16.05.19)
@xvyz nasıl bir rahatsızlık hissi oluşuyor merak ettiğim için soruyorum. Mesela bir kadın bir cafede üstsüz otursa tam olarak tanımlayamadığım bir şekilde rahatsız olurum bunun gibi bir şey mi?
0
🌸pastörizesüt
(16.05.19)
turkiey hazir degil herhalde, insan vucudundan utaniyor muyuz yoksa aliskin mi degiliz nedir? tuhaf bir sey amerikanlarda da var bu puritanlik. baksana kadinlar bile rahatsiz oluyor.
erkegim, rahatsiz olmam, cinsel bir cagrisimi da yok, cocugunu emzirebilen bir anne ortamin huzurlu olabilmesinin sinyalidir bence guzel bir sey yani. kendi nasil rahat ediyorsa oyle yapsin.
0
robokot
(16.05.19)
Ben rahatsız olmam; sorun etmem, ayıp olarak görmem ama Türkiye'de kadın için endiselenirim biri laf edecek de üzülecek diye. Daha bugün bostanci'da uc arkadaşım ile gayet günlük giysilerle karşıdan karşıya geçerken adamın biri yüzümüze bakarak 'burası da iyice tozuttu, bir genelev eksik. Şunlara baksana' dedi. Çocuğunu emziren kadına neler derdi kim bilir.
0
fraise
(16.05.19)
kadınım, fazla rahatsız etmez ama tamamen atıyorum yemek yiyen bi insana baktığım nötrlükte bakamam, biraz gerilirim. cinsel çağrışım yaptığından değil, kendimi o şekilde asla düşünemediğim için biraz garip gelir.
0
aseton
(16.05.19)
kısaca açıklayayım. bi kadını kafede üstsüz otururken görsem yanına gidip napıyosun böyle oturamazsın burada falan demem, beni ilgilendirmez. ama rahatsız olur muyum evet olurum. kişisel alanlara verilen anlamlarla ilgili. biri rahatsız olur diğeri olmaz. hayır rahatsız olamazsın, olmayacaksın yaklaşımı da aynı şekilde saçma.
0
xvyz
(16.05.19)
Kadinim. Rahatsiz olmuyorum ama midemi bulandiriyor bu goruntu. Neden bilmiyorum, halbuki cok dogal bisi. Sanirim doguganlik zart zurt hamurumda yok.
0
superfluid
(16.05.19)
sizin gibi postmodernler rahatsız olmayabilir ama ben şahsen rahatsız oluyorum. Bir insan çıkarıp ulu orta işese ondan da rahatsız olurum. Şimdi siz "ikisi aynı şey mi?" diyecekseniz, şimdiden söyleyeyim evet aynı şey.
0
giovanne
(16.05.19)
90'larda Kastamonu'nun bir kasabasında bile kalabalık yolda kaldırıma oturmuş emziren, minibüste emziren kadınlar hatırlıyorum. Yörenin eşarplı genç kadınlarıydı. Hiç öyle emzirme örtüleri yoktu. Bakın Kastamonu diyorum. Hayatın akışından sıradan bir kesitti. Bazı şeylerden rahatsız olmak zorunda bırakılıyoruz gibi şimdilerde..
0
heidi'nin dedesi
(16.05.19)
Benim yazacağımı @heidi yazmış. ben de çok denk geldim böyle köylü/anadolulu diye tabir ettiğimiz kadınlarda. hatta daha 1 ay olmuyor en son gördüğüm. Bir toros aracın içindeydi kadın, çkarmıştı memesini emziriyordu. Dilenciler de çok yapar bunu, umursamazlar pek. Birkaç yıl yurtdışında yaşadım orada da kafelerde parklarda emziriyordu kadınlar çoçuklarını. zaten emzirirken femen aktivistleri gibi görüntü verilmiyor ki, çocuğun kafası kadının eli kapatıyor memenin çoğunu. hiçbiri de beni rahatsız etmedi. Benim felseme ters, ben bir yakınımın yapmasına karşı çıkarım ama başkaları yaparsa da umrumda olmaz, bir tiksinti uyandırmaz bende.
0
bidakikanizialicam
(17.05.19)
@giovanne nasil ayni sey ya? memelinin memesi cinsel organ degildir - fetisize edilebilir ama ayak fetisisti de var sonucta. ona gore davranacaksa kadinlar ful kara carsaf giymeleri lazim. meme insanin ozel tuhaf bir yeri degil erkekte de degil kadinda da degil bir insan bunun nesinden rahatsiz olur aklim almiyor.
0
robokot
(17.05.19)
Rahatsiz olan yazmissin demissiniz ama yazmak istedim :) kadinim, bu analarin 'anayim ben ana, bana her sey hak' tavrina acayip kilim ammmaaa o goruntuye laf edecek insana karsi ciddi ariza cikaririm. Diskilamakla bebek doyurmanin ayni sey oldugunu dusunen insanlarin yemeklerini omur boyu tuvalette yemeleri gerektigini dusunuyorum, ayni sey sonucta.

Disarda emzirmek dunyanin en dogal ve ilk insandan beri var olan aktivitesinin gerceklesitirimesi oldugu gibi hamile ya da annelerin evlere kapatilmasina ugrasan ataerkil duzene baskaldiri anlaminda da cok degerlidir, desteklenmelidir.
0
songforsomeone
(17.05.19)
burada herkes çok genç sanırım, 70-80 kuşağı komple bununla büyüdü türkiyenin hemen her yerinde normal bir şeydi ve çıkarıp emziriyorlardı, üstelik öyle gizleme saklama yoktu ve doğrusu memenin bu kadar cinsel göndermesi de yoktu sanırım 90 lardan sonra filmlerin etkisiyle iyice arttı.

rahatsız olmam, bebek nası emiyo diye bakarım çünkü çok tatlı görünürler o sırada ama kadın rahatsız olur diye bakmayabilirim, algılar değişti iyice.
0
Big bada bum bum
(17.05.19)
Kadınım. Sanki anne-bebek arasındaki bu ilişki daha özel kalmalıymış gibi? Çok saçma ama evet rahatsız olurum.
0
jacque
(17.05.19)
Ben rahatsiz olmam.

Hatta bu konuyu ailemde de konusmustum. Berlin'de yasiyorum, burada toplu tasimada bebegini böyle emziren bir kadin caprazimda oturdugunda kafami cevirdim ama sasirarak etrafimdaki insanlara baktim, acaba onlar bunu nasil karsiliyor diye. Kadinin karsisindaki, yanindaki adam ve ayakta duranlarin hepsi ya kafasini cevirdi ya da pozisyonunu degistirerek kadini görüs alanindan cikardi. Cok net hatirliyorum, cünkü insanlari baya baya gözlemledim nereye bakiyorlar diye. Kimse de agzini acip birsey demedi.

Ben bunu aileme anlattim, medeniyet negzel sey diye ve yengem (3 cocuk annesidir) üzülerek bana okulda velilerle yasadigi bir olayi anlatti. Veli toplantisi gibi bir ortam (sadece kadinlar var) ve kadinlardan biri arka siraya oturup üstünü de kapatarak bebegini emzirmeye calisirken diger kadinlarin hismina ugramis. Vay efendim bebek emzirince "cork, cork" sesler cikiyormus da bu kadin ne yaptigini zannediyormus elalemin yaninda. Bunu diyenlerin hepsi anne, hepsi bir dönem cocuk emzirdi. Yani cocuk emzirmek icin tuvalete falan gidip hijyenik olmayan ortamlarda iki büklüm zorluklarla cocuk emzirmenin hos olmadiginin bilincindeler. Cocugun ac oldugu zaman hemen emzirilmesi gerektigini yoksa sekerinin düsebilecegini de biliyorlar. Ama ona ragmen kadini resmen sözleriyle taciz etmisler.
0
chitosan
(17.05.19)
kendi rahatsız olmuyorsa ben rahatsız olmam. kendisi de türkiye şartlarından dolayı rahatsız olmalı bence. ama insanların tepkisi umrumda değil diyorsa problem yok.
0
Neill
(17.05.19)
ramazan ayında oruç vakti bebek oruç tutmuyor , yemek yiyor diye anneyi ve çocuğu taşlayarak öldürecek insanlar var.
0
Fodera
(17.05.19)
(7)

evinde kedi olanlara sorular

fakyoras
selam,kedi sahiplensek mi diye dusunuyoruz ancak aklimda bazi sorular var. kediler ortalama 10-15 sene yasiyor desek, hayatimizin kucuk diyemeyecegimiz bir bolumunu beraber gecirecegiz demek. boyle bir taahhüte girmeden once emin olmak istiyorum.1. 1-2 sene sonra yurt disina tasinabiliriz. bu tur yu
selam,

kedi sahiplensek mi diye dusunuyoruz ancak aklimda bazi sorular var. kediler ortalama 10-15 sene yasiyor desek, hayatimizin kucuk diyemeyecegimiz bir bolumunu beraber gecirecegiz demek. boyle bir taahhüte girmeden once emin olmak istiyorum.

1. 1-2 sene sonra yurt disina tasinabiliriz. bu tur yurt disina tasinmalarda kedinin durumu ne oluyor? yanimizda goturebiliyor muyuz? goturdugumuz yerde bir sorunla karsilasiyor muyuz?

2- 3-4 sene sonra bebegimiz olursa durum ne olur? bebekle kedi ayni evde bulunabiliyorlar mi? tuyler zarar vermiyor mu? veya kedinin herhangi bir sekilde zarar verme ihtimali var mi? bazen saldirgan olabiliyorlar en nihayetinde. beni cizse onemli degil de el kadar bebegi de bir sey yapar mi? bebegi ve kedisi olanlar ne der bu duruma? aklimiza gelmeyen baska durumlar var mi?

3- cok tuy doktuklerini biliyorum, uzun tuylu kediler tuy dokmez deniliyor. dogru mu bu? tuyler hakkinda ne yapiyorsunuz? yemekten tuy cikmasini cok istemem :(

4- esyalari tirmalamamasi icin neler yapilabilir? siz ne yaparsaniz yapin kafasina gore tirmalar mi yoksa onlemenin yollari var mi?

5- bir iki haftalik tatile giderken ( yurt disi olur - yurt ici olur ) ne yapiyorsunuz? antalyaya gidiyorsunuz diyelim ornegin, onu da mi goturuyorsunuz yaninizda ? otel odasinda mi duruyor hep ? veyahut avrupa turuna cikiyorsunuz ?

sanirim simdilik aklimdaki soru isaretleri bu kadar. kedi sahipleri bu sorunsallar hakkinda ne dusunuyor?

dedigim gibi boyle bir taahhüte girmeden once emin olmak istiyoruz. esya olarak gormedigimiz icin "yapamazsak birakiriz" gibi bir dusuncede degiliz. ne o mutsuz olsun ne de biz.
0
fakyoras
(12.05.19)
1- Götürürsün, aşısını karnesini falanını filanını eksiksiz halledersen sorun olmaz
2-Bebeğim yok bilemiyorum
3-Tüy döküyorlar, insanın kıl dökmesi gibi düşün, haftada 1 tarıyorum o işi öyle halleniyoruz, kediyi tencereye sokmadığın sürece yemeğinden kıl çıkmaz
4-Alıştırılma meselesi, bizim ki tırmalama tahtasını tırmalıyor, ayda 1 tırnaklarını kesiyorum oda sorun olmuyor
5-Arkadaşıma bırakıyorum

Bonus: son paragrafta ki düşüncenizden dolayı tebrik ederim
0
paramolacak
(12.05.19)
hamilelikle ilgili toksoplazmayı araştırabilirsiniz (detayları bilmiyorum, bir yerde dışarı çıkan kedilerde olur falan demişler). hamilelik döneminde bunu bir risk olarak görüp kediyi atanlar oluyor. ama annem bana hamileyken bu test yapılmış mikropla daha önceden zaten temasta bulunduğu ortaya çıkınca sorun olmamış.

bütün kediler tüy döker ama tüy uzunsa dökülen tüyler daha belli olur.

tırmalama konusunda eğitim kediye göre daha zor olabiliyor, bu riski göze almanız gerekir sahiplenecekseniz. perdeleri yırtması, yemek çalması falan olabilecek şeyler.

tatil için kedi otelleri var ama kediye bakabileceğini düşündüğünüz akraba arkadaş vsye bırakabilirsiniz.
0
slow like honey
(12.05.19)
1) gerekli asilari vs yaptirinca yaninda goturebiliyorsun.
2) bizim bebegimiz yok ama bebekli ve kedili aileler biliyorum. kediler durduk yere agresif olmaz. evde kediyi sinirlendiren birisi yoksa bos yere gelip saldirmaz, bebege hic saldirmaz
3)aksine uzun tuylu kedilerin tuyleri daha fazla dokuluyor, yada uzun olduklari icin daha cok goze batiyor. duzenli temizlik ile cok bir sikinti olmuyor. bizim kedi mutfakta tezgahta dolasir, sofraya cikar, yemekleri koklar vs. simdiye kadar hic yemekten tuyu ciktigini gormedim.
4)yapabilecegin cok birsey yok. tirmalama tahtalari vs var. onlardan alabilirsin ama yine de kedi nereyi isterse orayi tirmalar. genelde koltuklari tirmalar. tirmaladigi noktalara tirmalama ortulerinden koyarsaniz koltuklar saglam kalir. bir de tirnaklarini sivriltmek icin tirmaliyor. eger duzenli olarak(haftada 1) tirnaklarini kesersen tirmalayamaz.
5) mamasini suyunu vs verdikten sonra kediler yalniz kalabilir. her gun yada iki gunde bir mamasini suyunu verecek, biraz oynaycak birisi eve gelse yeterli aslinda. ama bu biraz kedinin karakteri ile alakali normalde kediler icin bulundugu ortami degistirmeyin, yeni ortamda daha cok stres olur derler ama mesela bizim kedi gece yalniz kalmayi hic sevmez. bir kere 2 gunlugune yalniz biraktik kedi depresyona girmisti. hicbirsey yememis, saga sola kusmus vs. biz gelince de 2 gun trip atti bize. simdi hic yalniz birakmiyoruz. bakicisi var, bir yere gidecegimiz zaman bakicisina birakiyoruz. 2 gun, 2 hafta, 1,5 ay neyse artik orada kaliyor geri donunce aliyoruz.
0
crucio
(12.05.19)
Benzer bir konu vardı geçen başka bir sitede. Orada kedili anneler cevap yazmışlardı. Hemen hepsinin veteriner hekimi ve kendi hekimleri aynı şeyleri söylemiş. Aşıları düzenli yaptirilirsa ve dışarı cikarilmazsa kedinin anneye de bebeğe de bir zararı yok. Bir de çiğ et yememesi gerekiyormuş. Bizim veteriner hekimin de evinde hem kopek hem kedi var ve eşi ikinci çocuklarını doğurdu geçen. Sohbet etmiştik mesela hiç böyle bir riskten bahsetmedi.

Kedi olan bir dairede kalmistim 3 gun. Mutfak ve salon birdi. Üç gün yemek yaptık, kedi masada tezgahta vs gezdi ama hiç tüy cikmadi. Çok tüy döken bir kedi sahiplenip yemeği de ona yaptirmazsaniz tüy çıkacağını sanmam.

Mekan degisikligi kediye iyi gelmiyor diye biliyorum. Bu durumda kısa tatillerde anahtarı bir yakina bırakmak ve onun arada gelip mama su işini halledip kedi ile biraz vakit geçirmesi daha mantıklı bence.

Yurtdışı olursa alır goturursunuz, arkadaşlar yazmış zaten.
0
elorelia
(12.05.19)
1) yurtdisina alıp götürmekte sorun yok; her ülkenin kendine ait prosedurleri var, birkaç ay önceden ayarlama yaptıktan sonra sorun olmayacaktır. Ben isvicre için araştırdıgimda çip takılması ve 3 ay önceden kuduz vs gibi birkaç aşının yenilenmesini talep ediyorlardı.

2) iç/ dış parazitleri yaptırdıktan, kediyi çiğ etle beslemedikten sonra hiçbir sorun olmaz. Toksoplazmanin iyi yıkanmamis yeşil sebzelerden geçme riski cok çok daha yüksek. Toksoplazmanin gecmesi icin kedide bu parazitin olmasi, esinizin tuvaletini temizledikten sonra hic elini yikamadan yemek yemesi gerekiyor. Etrafımda hamileliğini kedili evde gecirmiş bir sürü kadın var; hiçbirine bir şey olmadı şimdilik. Bebeklerde de bir sorun yok, aksine hayvanla birlikte büyüdükleri için iletişim kabiliyetleri çok daha yüksek. Bizim kedi bebeklerden korkuyor mesela, eve geldiklerinde kaçacak delik alıyor. Yeğenimiz kuyruğunu, bıyıklarını çekiyor; patisini uzatmaya bile yeltenmiyor.

3) mevsim geçişlerinde tuy dokuyorlar tabii ki. Kaliteli mama, iyı bir süpürge, düzenli tarama, kurutma makinesi dortlüsüyle bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz ama mevsim geçişlerinde tuy dökme artışını kabul etmeniz gerekiyor en baştan. Bizimki mutfağa girmiyor. 2 yılda yemekten tüy cikma sayısı 1, onda da kediyi sevip mutfağa gelip tabaklara direkt yemekleri koyan erkek arkadaşımın üstünden düştüğüne adim gibi eminim.

4) bizim kedinin tirmalama huyu yok hatta biblolarin yerinden oynadığıni bile bilmem. Tirmalamasi için kucukken tirmalama tahtası, kutusu aldik; onlara alistirdik. Ayda bir de tirnaklarini kesiyorum, sıfır sorun.

5) anahtarı ablalarimiza bırakıyoruz genelde. Gelip mamasini, suyunu verip birazcık sevip gidiyorlar. Mekan değişikliğinden hoşlanmadığı için evde kalması daha iyi oluyor.
0
fraise
(12.05.19)
2. soru için : bizimki bir müddet bebeğin ısırmasına bile müsade etti baktı olacak gibi değil pati atmaya başladı. ancak tırnaklarını çıkarmadan yumuşak yeriyle vuruyor.
şu aralar uyurken gidip üzerine yatmasına sıkıştırmasına bir şey demiyor. ne zaman ileri geri itip çekmeye çalışırsa o zaman patileyip gönderiyor.
0
oz suser
(12.05.19)
1. Kedinin sağlık durumuna, karakterine ve gideceğiniz yere göre değişir. Avrupa'da daha fazla şey (kuduz aşısı, kan testi) istiyorlar. Bir de havalimanındaki kontroller (kutusundan çıkarıp kucağınıza alıp kontrolden geçmeniz gerek), uçak yolculuğu vs. hayvana eziyet. Eğer kedi kutusuna girmeyi ve kutuda yolculuk etmeyi sevmeyen bir kediniz olursa yolculuk günü hayvana işkence gibi gelecektir.

Bizim pisi böbrek hastası, günde beş farklı ilaç alıyor. Yolculuk etmeyi hiç sevmez. Hastalığı nedeniyle sakinleştirici verilemez, tansiyon ve kalp sorunları da var. Ben hayvana eziyet edip risk almaktansa aileme bırakmayı tercih ettim. Zaten sekiz küsür yılın ardından artık onlar da ufaklığı evin en küçüğü olarak gördükleri için pek bir sıkıntı olmadı.
0
bruce mclaren
(12.05.19)
(10)

oruç tutanların sayısındaki azalış

hocam
sizin de dikkatinizi çekiyor mu? kendimden örnek verecek olursam hadi ailem ve çevrem inançlı olmadığı için tutan kimse yok ama çalıştığım fabrikada 400 küsur kişiden sadece 3-5 kişi tutuyor. geçtiğimiz senelerde bu rakam 50'nin altına düşmezdi kolay kolay.. evimdeki tadilat için 9-10 işçi geldi bu
sizin de dikkatinizi çekiyor mu? kendimden örnek verecek olursam hadi ailem ve çevrem inançlı olmadığı için tutan kimse yok ama çalıştığım fabrikada 400 küsur kişiden sadece 3-5 kişi tutuyor. geçtiğimiz senelerde bu rakam 50'nin altına düşmezdi kolay kolay.. evimdeki tadilat için 9-10 işçi geldi bu hafta. biri bile oruçlu değildi. mavi yakalısından beyaz yakalısına, esnafından öğrencisine tek tük istisnalar hariç oruç tutan yok 5 gündür gördüğüm kadarıyla. gündüz saatlerinde hangi restorana, cafe'ye gitsem ramazan değilmiş gibi kalabalık üstelik. sizin çevrenizde durumlar nasıl?
0
hocam
(10.05.19)
Sınav döneminin yaklaşmasından ötürü düzenli tutan tanıdıklarımın çoğu tutmuyor.
0
adwokat
(10.05.19)
bir azalmadan çok artış görüyorum.
0
mikahakkinen
(10.05.19)
iş ortamında tutan oranı 1/3. sosyal çevrede çok daha az.
0
zgrydn
(10.05.19)
Bence seninki wishful thinking
0
doxanikee
(10.05.19)
bizim ofisin çeyreği falan tutuyor. geçen sene de aynıydı. ha ama oruç tutmayana sokakta tip tip bakmalar azaldı gibi sanki biraz son yıllarda. en azından istanbul'da. onun da nedenini kalabalığa ve dindarların dindar olmayan insan gördükçe edindikleri göz alışkanlığına bağlıyorum.
0
sir gawain
(10.05.19)
yeni bir olay değil, ramazan yaz - bahar aylarına denk geldiğinden beri böyle.
0
Neill
(10.05.19)
Gündüz starbucksa gidelim kahve içelim dedik; etrafımızdaki 3 Starbucks da (ki birbirlerine yakın mesafede degiller) tıklım tıklım doluydu, yer bulamadık. Her zaman gittiğimiz bir cafe var, bari oraya gidelim dedik orasi da yine bayağı kalabalıktı. Üstelik aşırı merkezi bir yerde de değil, beylikduzu'nde oturuyorum. Bu sene benim de benzer sey dikkatimi çekiyor; etrafta hiçbir değişiklik yok gibi. Algıda seçicilik de olabilir tabii.
0
fraise
(10.05.19)
Dindar bi insan olarak söyleyeyim. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık insanlar dinden uzaklaşmaya başladı, geçen ikindi namazına gittim camiye 10 kişi bile yoktu. Çoğu zaten yaşlı.
0
komando kani var bende
(10.05.19)
Nerede olduğuna bağlı. Trabzon'a git mesela böyle düşünmezsin. Benim dikkatimi çekmiyor böyle bir durum. Nispeten muhafazakar semtlerde ve bölgelerde oruç tutan çok, kadıköy'de taksim'de falan çok az mesela. Önceki senelerdeki gibi aynı.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(10.05.19)
geçen seneye göre oruç tutan daha fazla benim gözlemim. hava sıcaklığı arttıkça tutan insan azalıyor.
0
mattiadestro
(10.05.19)
(1)

dışarıda duran açılmamış garnitür

yuvarlanantencereninkapagi
bozulmuş mudur?
bozulmuş mudur?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.05.19)
Son kullanma tarihi geçmemiş, konserve garnitur ise hiçbir şey olmaz. Zaten normalde marketlerde de dolapta değil, raflarda duruyorlar.
0
fraise
(06.05.19)
(4)

Annenize ne aldınız?

ayseee
anneler günü geliyor ne alalım ya bu sene? hediye kalmadı artık. hiçbir şeye ihtiyacı yok gibi..aynı gün bide doğum günü var ne halt yesek bilemedik.
anneler günü geliyor ne alalım ya bu sene? hediye kalmadı artık. hiçbir şeye ihtiyacı yok gibi..aynı gün bide doğum günü var ne halt yesek bilemedik.
0
ayseee
(05.05.19)
Arkadaşımın annesi özel tasarım takılar yapıyor; bir tane tam annemin seveceği tarzda gümüş, akik taşlı kolye ve küpe takımı aldık kardesimle. Yanına da Hugo Boss'tan fular.
0
fraise
(05.05.19)
ben de dusunuyorum daha bakalim. gratis'te falan indirim olcak, ihtiyaci olan bir sey + kucuk bir saksi cicegi alabilirim
0
bugun hava gunluk gureslik
(05.05.19)
Beğendiği bir çanta vardı onu aldım
0
aquarium
(05.05.19)
Ben yurtdışında olduğum için eve çiçek yollatıcam çiçeksepeti'nden :)
0
chitosan
(05.05.19)
(9)

Kizlar yuz kremi ne kullaniyorsunuz?

rayde
Cildim pul pul dokuluyor bazen cok rahatsiz oluyoru. Iyi bi nemlendirici krem ariyorum ama bulamadim. Pure beauty kullandim yeterli gelmedi. Roc un kremini aldim aslinda memnundum ama icinde 3 cesit paraben varmis. Yves rocher e bakayim dedim ondan da memnun olmayanlari okudum baya. Siz ne kullaniyo
Cildim pul pul dokuluyor bazen cok rahatsiz oluyoru. Iyi bi nemlendirici krem ariyorum ama bulamadim. Pure beauty kullandim yeterli gelmedi. Roc un kremini aldim aslinda memnundum ama icinde 3 cesit paraben varmis. Yves rocher e bakayim dedim ondan da memnun olmayanlari okudum baya. Siz ne kullaniyorsunuz?
0
rayde
(04.05.19)
avokado yağı
0
taurina
(04.05.19)
Uzun zamandır Yves Rocher kullanıyorum. Cildine uygun olanı kullanırsan memnun kalırsın bence. Hydra vegetal serisine baktın mı? Cildin çok kuruysa şunu deneyebilirsin:

m.yvesrocher.com.tr
0
siyah noktali film
(04.05.19)
shiseido ürünlerini kullanıyorum ben. cilt tipinize göre krem çeşidi farklılık göstereceğinden öncelikle bir uzmanına danışmakta fayda var.
0
pide
(04.05.19)
Ben de yıllardır la roche posay kullanırım; memnunum.
0
fraise
(04.05.19)
erkek kişisiyim ama cevapladığım için umarım yüzüme kızgın yağ dökmezsiniz.

Pure beauty, iv roşe falan maalesef iyi ürünler değil. iv roşe de bir tane vardı adını hatırlayamadım ama o kadar da iyi değiller genel olarak.

tavsiyem, aloe vera suyu kullanman. tüm gün muazzam nemli tutuyor. zaten üzerinde 72 saate kadar yazıyor ama o kadar tutmadım hiç duştu tonikti derken gidiyor ama cidden ilk 24 saat muazzam faydası var.

şöyle foto da bırakayım da eksiup.com ürün bu

www.gratis.com
0
avatar is back
(04.05.19)
cilt sıkıntılıysa avene ya da la roche posay...
0
e haliyle
(04.05.19)
La roche posay kullanıyorum. Avene, bioderma, vichy gibi markalar da çok öneriliyor. Ek olarak instagramdan @sosyaleczaci hesabını takip etmeni öneririm. Hangi cilt hangi ürünü kullanmalı gibi içerikleriyle beraber detaylıca paylaşıyor.
0
yineiyisinoxford
(04.05.19)
Ben de lierac kullanıyorum, kuru bir cildim var baya nemlendiriyor. Gerçi alnımdaki ince mimik çizgileri için almıştım anti-aging özellikli ama hem kuruluk için hem de çizgiler için iyi geldi tavsiye ederim.
0
carmenta
(05.05.19)
bioderma sensibio light
0
i m cool with that
(05.05.19)
(29)

Çayla aranız nasıl? İçenler? İçmeyenler?

zunkatsar
Günde kaç bardak? Büyüm küçük? Demleme sallama? Şeker? Özel bir marka tercihi? Sadece kahvaltıda? Sadece yemekten sonra? Soğuk çay? Çayla aranız nasıl yani? Ayrıntı verin. Neden? Çünkü çaycılar azalıyor mu ne? Herkes kahveci oldu. Çayın pabucu dama mı atıldı?Hiç içmeyenler? Siz ne yapıyorsunuz? Kahv
Günde kaç bardak? Büyüm küçük? Demleme sallama? Şeker? Özel bir marka tercihi? Sadece kahvaltıda? Sadece yemekten sonra? Soğuk çay? Çayla aranız nasıl yani? Ayrıntı verin.

Neden? Çünkü çaycılar azalıyor mu ne? Herkes kahveci oldu. Çayın pabucu dama mı atıldı?

Hiç içmeyenler? Siz ne yapıyorsunuz? Kahve? Kola?
0
zunkatsar
(27.04.19)
arada demleme içerim. kahve varken çay aramam.
0
scudman1
(27.04.19)
Haftaici calisiyorken rahat bi minimum 8 kupa iciyorum, haftasonu sanirim 5 kupayi gecmiyodur.

Ve tabii ki demleme olmazsa icmem. Sallama cayin ne tadi var ne kokusu.
0
superfluid
(27.04.19)
Tiryakiyim. Sabah sadece kahvaltıda bazen 4 su bardağı içerim. bunun daha öğleni, öğleden sonrası, akşamı var.
Su bardağı ölçüsünde hesaplarsak günde ortalama 15-20 bardak ediyordur.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(27.04.19)
en az 2 büyük bardak içerim. genelde kahvaltıda ve akşam yemeğinden sonra. sallama sevmiyorum, demlenmiş içerim her zaman ama yeni demlenmiş olacak. 3 çay kaşığı şeker kullanırım. soğuk çay, kahve vs sevmem.
0
tabirimekruh
(27.04.19)
Tiryakiler sinifindayim. Yurt dışında uzun süre kalacaksam çayı caydanligimi götürürüm. Benim için medeniyet göstergesidir çay.
0
jenasinans
(27.04.19)
cok icerim turlu turlu, sadece bizim siyah cay degil, evimde en az 5 cesit cay olur. hayatta poset cay almam. hep demleme yaparim. is yerinde kolayima geldigi icin kahve iciyorum (cay demlenmiyor) ama evde genelde cay.
0
kassiopeia
(27.04.19)
Kahvaltıda ve akşam yemeğinden sonra içiyorum. Sallama çay içmem.
0
perfectum
(27.04.19)
hiç içmiyorum gibi bişey. bazen iş yerinde herkes alırken bana da getiriyorlar, yanında sigara verirseniz içerim diyorum, öyle içiyorum ayda 2-3 defa. tadını da sevmiyorum edebiyatını da, azalarak bitmesi çok iyi oldu.

çay içmeyince yerine illa bişey içmeye gerek olacak kadar önemli bişey değil bence bişiler içmek. illa bişey içiyorsak ben en çok su içiyorum ama o sayılmazsa kahveciyim denebilir. günde 2 tane 330'luk french press tüketiyorum, bazen 3 oluyor.
0
Jux
(27.04.19)
Son yıllarda acayip bağımlılık yaptı. kahve falan bir kupa kesiyor. Çay öylemi ama. Günde 10 bardak içerim. Demleme ve şekersiz olarak. İki haftada bir 2-3 gün içmem sonra tekrar devam ederim. Çayın pabucu dama atılmaz, atılamaz. Günde 100 milyondan fazla bardak tüketiliyordur bu ülkede.
0
mekaniker
(27.04.19)
Öğle ve akşam yemeği sonrasinda icerim 1-2 bardak. Evde olunca kahvaltıda da içiyorum ama normalde kahvaltıda sıcak su içerim.
0
Amaranta ursula
(27.04.19)
Günde, 6-7 büyük fincan rahat içerim mesela. Çay sürekli kaynar, kahvaltı faslının ardından epeyce devam eder. Akşamları da aynı ritüel devam eder.

Bağımlıyım muhtemelen ve özellikle "Şu şu çaya hastayım." diyemiyorum. Genelde, evde çay hazırlanırken 5-6 farklı ürün karıştırılır ve o demlenir uzunca bir süre. Bahsettiğim çaylar da belirlidir, kolay kolay şaşmaz. Ancak üretimden kalkacak, öyle alternatifi alınır. 3 yıl kadar önce, bu karışımın bir ayağını aniden piyasadan çektiler. Yerine koyduğumuz çay da karışımın tadını inanılmaz değiştirdi. Hane halkından olmayanlar aşırı beğendi ama uzunca bir süre alışamamıştım. Bir yandan da çay içmem gerektiğinden, bir yıl kadar sütlü içmiştim çayı. Öyle bir bağımlılık yani.

Herkesin kahveci olması da, sadece şahsi tahminim, üçüncü dalga/nesil kahvecilerin yaygınlaşması ile göz önüne çıkan bir şey olabilir belki. Yine de epey bir çaycı mevcut hâlâ.
0
tel tokasini duzelten samuray
(27.04.19)
Bardak sayısı tamamen keyfime bağlı, bir kupa içip sonra demlediğimi dahil unutabiliyorum. Gün boyu da içebiliyorum.
Kalabalık bir kahvaltı sofrasına çok yakıştırır, bir kahvaltı bitene kadar sürekli içerim (herhalde herkes gibi).
Pahalı, ucuz, aromalı, ithal birçok çay arasından bana tek farklı ve güzel gelen çay Karali idi. Nerede bulabileceğimi bilenler aydınlatırsa pek sevinirim.

''Soğuk çay?'' -> Bence çay ve soğuk çay (ticari soğuk çaydan bahsediyorum) aynı anda sevilemez. Sevenler de muhtemelen çayı 6 şekerle içiyordur.
0
Etanglement
(27.04.19)
Yılda 4-5 bardak ancak içiyorumdur; o da bergamotlu filansa. Yıllarca içmesem aramam, bitki çayı içerim ama.
0
fraise
(27.04.19)
Kahvaltıda mutlaka +1 gün içinde aramam
0
aquarium
(27.04.19)
Siyah çay: Ayda 1-2 bardak (o da sadece dışarda kahvaltı yapıyorsak ve muzlu süt yoksa)
Yeşil çay/Beyaz çay: Her sabah 2 kupa (sade değil, mutlaka tarçınlı karanfilli vb)
Diğer bitki çayları: Haftada 1-2
Türk kahvesi: Ortalama 2 günde 1
Diğer tür kahveler: en fazla ayda 1 latte

Bitki çayları şekersiz, kahve az şekerli

Son 10 yıldır falan bu şekilde.
0
su olsam ates olsam
(27.04.19)
Gün içinde en az 10 bardak içiyorum sanırım.Çay bağımlısı olduğumu düşünüyorum.Belirli bir saat içmeyince gerginleşiyorum.İçince bir rahatlıyorum.Kahve de 3-4 bardak içiyorum.
0
Varolus sancısı
(27.04.19)
Kahvaltıda birkaç bardak içerim. Demleme. Çok az şeker. Lipton (demlik poşet çay) ve çaykur.
0
mathenauts
(27.04.19)
hiç sevmem. bi yerlerde ikram ediyorlar bazen ayıp olmasın diye içiyorum. bazen de içmiyorum diye söylerim. aylarca çay içmediğimi bilirim.
kahveyle de pek aram yok. soğuk içecekleri seviyorum.
0
Neill
(27.04.19)
Çay hiç içmem, 10 yıl içmesem aramam. Hayvan gibi su içerim, maden suyu gömerim. Sporun getirdiği disiplin olmalı su tüketimi.
0
karacigerim vur kadehlere
(27.04.19)
Sadece Türkiye´ye gittigimde iciyorum. Akrabalarimla, arkadaslarimla günde belki 3-4 bardak ya da daha fazla, muhabbet ederken. Bunun disinda zevkli gelmiyor bana cay icmek.

Evimde kahve iciyorum. Espresso, cold brew, filtre kahve... Yeni teknikleri, yeni cekirdekleri de denemeyi de seviyorum. Siyah cay yok evimde. Zaten burada cafedekiler sallama cay, o nedenle hic tuketmiyorum.
0
buf-e kür
(27.04.19)
Seylan çayı iyi bir marka olursa çok içerim aromasını seviyorum ama rize çayı çok içermiyorum midemi daha çok zorluyor. Istıkan marka kullanıyorum 6 7 bardak içiyorum galiba. Rize olursa 3 4. Kahvaltıda çay içermiyorum. Kahvaltı da pek yapmıyorum sayılır.
0
Topalordek
(27.04.19)
Sallama içmem.

Günde ortalama 5 su bardağı. Kahve 1 tane. Su dışında birşey de içmem.
0
baldan kaymak
(27.04.19)
hayatımda hiç içmedim
0
owaki
(28.04.19)
günde 5 kupa kesin. 8i aşmıyorumdur herhalde. demleme içiyorum, sallamayı sadece mecbur kalırsam içerim. şeker yok. çaykur rize kullanıyoruz evde. kahve hiç, su çok az tüketiyorum.
0
bxgx
(28.04.19)
neredeyse hiç içmem. kahve varken aramam.
0
nothing in my way
(28.04.19)
Misafir ortamında bazen bir bardak içerim.
Hayatım boyunca hiç kahve tüketmedim.
Yaz, kış farketmez, sürekli
soğuk içecekler tüketirim.
0
lemon cake
(28.04.19)
Sadece bir kez tadına baktım. Hiç içmem. Kola ve türevi içecekleri de ağzıma sürmem. Soğuk çay da içmiyorum ama geçen sene armutlu soğuk beyaz çay gibi bir şey içmiştim onun tadı güzeldi fakat şekerli yani, gerek yok... keyfim varsa öğle yemeğinden sonra türk kahvesi içerim. “Çay/kahve bir şey içer misiniz?” Sorusunın cevabı da hep türk kahvesi oluyor.
0
irene
(28.04.19)
Sabah 2 kupa demkenmiş artı tomurcuklu siyah çay,öğle kendi kavurup,çektiğim 2 kupa filtre kahve akşam da 2 kupa demleme yeşil çay içerim.Tek zevkim bu,hayattta özenerek yaptığım tek şey..
0
arenas
(28.04.19)
tam bir çay manyağıyım. su gibi içerim. etrafta demlik olsun. gerekirse hepsini bitirebilirim.

sabah 4 su bardağı içmeden kahvaltım bitmez.

--------

kız arkadaşım ile beraberken kahve içiyoruz. günde 2 adet venti filtre kahve bitirmişliğimiz vardır dışarıda olduğumuzda.
0
rain when i die
(28.04.19)
(19)

Ailemi ben götürmezsem yolda bir şey olur korkusu

deveyi diken adamin ta kendisi
Eşim gerek kendisi, gerek kızımızla bir yere gitmek istediğinde ne yapıp ne edip refakat etmeden, arabayla kendim götürmeden bir yerlere giderlerse milyon tane felaket senaryosu geliyor aklıma. Yok durakta beklerlerken bir araba durağa dalar, otobüs kaza yapar bir şey olur, sapığın biri dadanır, tin
Eşim gerek kendisi, gerek kızımızla bir yere gitmek istediğinde ne yapıp ne edip refakat etmeden, arabayla kendim götürmeden bir yerlere giderlerse milyon tane felaket senaryosu geliyor aklıma. Yok durakta beklerlerken bir araba durağa dalar, otobüs kaza yapar bir şey olur, sapığın biri dadanır, tinerci yollarını keser, şu bu.

Aslında bunların aklıma gelmesi haksız da bir durum değil. Sokaklarda asayiş yok, olay olduktan sonra da adalet yok.

Herneyse, adım attıkları her yere kesinlikle ben götürüyorum arabayla. Eşim de hafiften bu durumdan sıkılmış durumda ama fazla ses etmiyor.

Bugün izinliydi, kızımla beraber bir arkadaşına öğlen misafirliğine gidecekti. Ben götürecektim. Hafiften bir gerginlik oldu aramızda. Ucundan kenarından bu götürüp, götürdüğün yerden de almakla ilgili bir şey aynı zamanda.

Ben de sinirlendim, ilk defa iyi tamam otobüsle gidersiniz o zaman dedim, çıktım evden. Şimdi kızımın kolu da alçılı zaten.

Aşırı dert oldu içime. Yolda bir şey olsa kendimi suçlayacağım biliyorum. Kayınvalidemle konuşurken oğlum bırak bu kadar el bebek gül bebek etme. Milyonlar toplu ulaşım kullanıyor. Tek kullanan senin eşin çocuğun değil. Bırak böyle yerlere zaten toplu ulaşımla gitsinler. Gideceği yer 2-3 kmlik mesafe. Abartma.
Bir felaket olacaksa senle de olur hem. Psikolojini bozmuşsun resmen. Biraz rahat ol dedi. Ama çocuğun kolu da alçılı dedim. Kolunda alçı olan herkesi babası arabayla götürmüyor. İnsanlar ne ağır hastalarını otobüsle götürüp getirmek zorunda kalıyor. Engellisi, ağır hastası, yaşlısı herkes biniyor otobüse dedi.

Sizce ben bu obsesiflik düzeyindeki takıntımda haksız mıyım?
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(25.04.19)
kısmen haklısın kısmen haksızsın
nasıl dersen 2-3 km lik yere de tek vasıta ile falan gidiliyorsa bırak gitsinler ama anadolu yakasından avrupa yakasına falan tabi sen götür o ayrı.

e çocuğun kolu alçılı falan ise zorlanabilirler eyvallah böyle durumlarda teklif et tamam derse eşin zaten götürürsün yoksa çok darlanabilir. Kafasına göre geliş gidiş saati belirlemek istiyorlar belki seni düşündükleri için saat kısıtlamasına giriyor olabilir buluşmadan tat alamıyor olabilir.

edit: toplamda haksızlığın biraz daha fazla
0
basond
(25.04.19)
Haksızsınız. Her yerde her şey olabilir ama bu sizi haklı çıkarmaz. Ayrıca eşinize de kızınıza da haksızlık olduğunu düşünüyorum. Örneğin kızınız ileride kendini korumayı, yolda dikkatli olmayı nasıl öğrenecek? Tabi ki kimse sağlığıyla, canıyla öğrensin istemiyoruz ama bunlar da dışarıda öğreniliyor, korunaklı alanlarda değil.
0
fotrsapka
(25.04.19)
Cok haklisin yemin ediyorum senin gibiyim. Yok abi kayinvalideni falan dinleme. Ama her dakika da boyle yapamazsin. Takip cihazi falan koy bir araba al esine. Mumkunse celik volvolardan airbagli. Icin rahat etsin. Otobusler falan sapik dolu amk siktir et.
0
baldan kaymak
(25.04.19)
haksızsın , hiç eşi olmayanlar var onlar ne yapsın ?
arabası olmayanlar , babası abisi vs kimsesi olmadan çocuk büyütenler var.
geçen gün 2 genç gördüm kadıköy de otobüsten indiler o karmakarışık duraklarda arkadan otobüsler yanaşıyordu ellerinde bastonla yavaş yavaş yürüyorlardı kaldırıma çıkmalarına yardım ettim teşekkür ettiler yola devam ettiler.
hayat bazıları için çok zor ama yine de bir şekilde her duruma alışıyor insanlar ve yolunu buluyorlar.
çok titizlenme , sakınan göze çöp batar diye içindeki sesi sustur .
0
devilone
(25.04.19)
haksızsın.

bırak çocuk küçüklüğünden itibaren toplu taşıma ile yolculuk etmeyi, oranın kurallarını öğrensin. bu kadar el üstünde tutma. otobüse metroya vapura binsin. bu da hayatın bir rengi, korumaya çalışırken çocuğunu bu renkten mahrum bırakma.

ülke güvensiz ve bu konuda haklısın. fakat sadece toplu taşıma değil, senin araban da güvensiz. bir fark yok.

kayınvalideni dinle.

kendini suçlayacak bir şey de yok. sakin.
0
babilbaligi
(25.04.19)
haksızsın. bu takıntının boyutu ilerlerse eşin neyse de çocuğunun iyiliğini isterken ona kötülük edebilirsin.
0
aquarium
(25.04.19)
Haksızsın demek sana haksızlık olur ama abartıyorsun. Gerek yok biraz relax ol. Onlar senin eşin ve çocuğun, götürmeni isteseler senden çekinecek değiller söylerler. Sen teklif edince de ısrar beklemezler, istiyolarsa zaten hemen kabul ederler. İstemiyolarsa da senin ısrarın bunaltır, devamlı ısrar edersen ve pimpirikli davranırsan hastaneye, acil durumlarda gitmeleri gereken yerlere giderken bile söylemeye çekinir hale gelirler.
Yapma şimdi farketmişsin işte, burdan itibaren yapma artık dur. Teklif et ve sonra sorma artık.
0
megalomaniac
(25.04.19)
haksızsınız. kayınvalideniz güzel özetlemiş.

eşiniz kaç yaşında kadın, evden kendi başına çıkamıyorsa iyi dayanmış.

felaket senaryolarının gerçekleşme olasılığı ne? gerçekleşse bunda sizin sorumluluğunuz ne kadar?

kendi gücümüzü abartıp ("her felaketi engelleyebilirim") çevreyi güvensiz gördükçe ("dünya güvensiz bir yer") ve bu şekilde davrandıkça hayatınız çok zora girecek. siz sürekli götürdükçe, refakat ettikçe de bu obsesyon azalmayacak. çünkü sizin düşünce sisteminize göre siz götürdünüz diye başlarına bir şey gelmedi... pekişiyor bu düşünce.

BDT(Bilişsel davranışçı terapi) gitme olanağınız var mı?

ek not: Bu olayların içinde kızınıza da dünyanın güvensiz bir yer olduğunu aşılıyorsunuz. olaya bir de bu açıdan bakmanızı öneririm.
0
master of ceremonies
(25.04.19)
Çevrenizde gördüğünüz bağımlı, ozguveni düşük kişilerin çoğunun ebeveyni baktığınız zaman sizin gibi asiri koruyucu tavır sergileyen ebeveynler oluyor genelde. Kizinizin ilerde boyle olmasini ister misiniz? Eşinizı de sürekli bu şekilde davranarak sıkıyor olabilirsiniz, kayinvalideniz belki bu yüzden uyarmak istemiştir. Kendisini sürekli kontrol altında hissediyor olabilir. Üstelik sürekli bu şekilde en kötüyü düşünürek en çok kendinizi yipratirsiniz. Söylediği gibi sizin yanınızda iken de başlarına her şey gelebilir. Her şeyi her an kontrol edemezsiniz.

Bazı durumlarda tabii ki siz bırakabilirsiniz, alabilirsiniz, endiselenebilirsiniz; bunlar gayet doğal şeyler ama abartmamak gerekiyor. Bence bir yere gitmeden önce eşinize sorun, bırakmanızı isterse siz götürürsünuz yoksa kendileri gider. O da çocuk değil sonuçta, sürekli birinin yanında olmasına ihtiyaci yok.
0
fraise
(25.04.19)
normalde haksız ama bu ülke şartlarında haklısın. ama her şeyi kontrol edemezsin, üzgünüm. başlarına bir şey geleceği varsa her durumda gelir. seni de çevirip bıçaklayabilirler, şoför senken her şey güllük gülistanlık değil. bence biraz rahatlamaya çalışın, eşiniz patlamaya hazır gibi bu konuda.
0
piremses
(25.04.19)
haklı ya da haksız olmakla ilgili bir durum değil, bu senin kaygın. başlarına kötü bir şey gelme düşüncesine katlanamadığın için oluyor. onların yanında olursam en azından durumu kontrol edebilirim ya da kötü bir şey olursa ben de yanlarında olayım diye düşünüyorsun. terk edilme korkun var aslında, temel sebep bu. ne kadar koruyucu tavır sergilersen onların da gelişimine engel oluyorsun o da ayrı bi konu. terapiye gitme durumun varsa güzel olur. başkalarının rahat ol vs demesi bir işe yaramaz. hatta daha da sinir eder. kontrol edebileceğin bir şey değil çünkü.

bende de var, ordan biliyorum :)
0
olmaz
(25.04.19)
ben benzer sebeplerle eşime zorla araba kullanmayı öğrettim. bensiz bir yere gideceklerinde arabayı ona bırakıyorum.
0
temasettin
(25.04.19)
bu şekilde onları hayatla mücadele konusunda deneyimsiz bırakıyorsun. ve daha da güçsüz hale getiriyorsun. yaptığın düpedüz kötülük. ve bunu iyi niyetle yaptığını zannediyorsun. ben açıkcası acıdım onlara.
çok özür dilerim ama şunu belirtmem lazım. maddi durumum kızıma araba tahsis edip özel şoför tutacak halde. ama yıllardır verdim kentkartı otobüsle gidip geliyor. bazen annesi bırakıyor nadiren de taksi kullanıyor. 18 yaşında ve sokağa çıkmaktan korkuyordu bir zamanlar. bu eğitimi ona benim vermem gerekiyor. pamuklara sararak kimseden koruyamazsın. yarın bir gün evlendiği adam onu her türlü kullanır. böyle olmaması için güçlü bir birey olması için bu şekilde yetiştiriyorum.
0
ground
(25.04.19)
Durum açıkça takıntı, hiçbir takıntı iyi değildir. Çoğu takıntının kötü sonuçları olur.

Sizin senaryonuzda bu özellikle çocuğunuzun kendi hayatı üzerinde yetkin bir birey olarak yetişmesine bir engel. Dahası çocuğunuz bu yaptığınızı kanıksarsa onun için daha çok endişelenmeniz gerekmeli. Hala size karşı çıkabilmesine sevinin. Birgün karşı çıkmaktan vazgeçerse bundan korkmanız gerektiğini anlamaya çalışın, gerçekten kötü bir durum çünkü.
0
mentuhotep
(25.04.19)
bir arkadaşımdan örnek vereyim arkadaşın durumu iyi okul hayatını servisle okula gidip gelmekle geçirmiş üniversite dahil. bir yere gitmek isterse babası kapıdan alıp kapıya bırakmış şimdi kız tek başına asla toplu taşımaya binemiyor. binse ne yapacağını şaşırıyor. akbile dıtdıt diyordu en son. yapma bence bırak hayatı öğrensin.
0
ferrarimizolaydisatardik
(25.04.19)
Endiselenmekte haklisin ama bu onlara kötülükten baska birsey getirmiyor.

Birak toplu tasima kullansinlar, milyonlar kullaniyor. Insanlar doktora otobüsle gidiyor, ne var bunda.
0
chitosan
(25.04.19)
el bebek gül bebek etmek bu değil ayrıca.
neden otobüsle gidiyorlar? uberle, vip taksiyle falan gitsinler?
takıntın obsesifliği geçmiş; yalnız takıntın ailenin konforu üzerine değil, senin onlara fazla müdahil olman üzerine.
0
jimjim
(25.04.19)
takıntı kötüdür takıntı. kaynananı dinle.

ayrıca çok sıkıcı bir durum, eşiniz haklı.
0
kirmizipilotkalem
(25.04.19)
Haksızsınız. Kayınvalideniz sonuna kadar haklı. Zaten neyi engelleyebilirsiniz ki siz götürünce? Kendinizi de fazla abartmayın. Otobüste, toplu taşımada olabilecek her şeyin başka türlüsü sizinle arabada da olabilir. Eşiniz de kocaman insan ayrıca. Sizin öngörebileceğiniz her şeyi o da öngörebilir ve duruma göre hareket edebilir.
0
windowsguvenlikduvari
(25.04.19)
(2)

Yeni evli çifte doğum günü hediyesi

umutsuzevjınıkı
Karı koca ikisi de arkadaşım ve doğum günleri bir hafta arayla olan çifte ne hediye alırdınız. Fırsat bu fırsat sitesinden şık bi otelde masaj mı yada boğazda güzel bi yerde başbaşa akşam yemeği mi daha cazip olur.
Karı koca ikisi de arkadaşım ve doğum günleri bir hafta arayla olan çifte ne hediye alırdınız. Fırsat bu fırsat sitesinden şık bi otelde masaj mı yada boğazda güzel bi yerde başbaşa akşam yemeği mi daha cazip olur.
0
umutsuzevjınıkı
(19.04.19)
pijama takımı alırdım. saydıklarından daha cazip.
0
diffarentiationation
(19.04.19)
Ya masaj önerisine duyuruda oldukça sık denk geliyorum fakat insanların gözden kaçırdıkları nokta su; bazı kişiler masaj sevmez. Mesela ben tanımadığım insanların bana bu kadar çok dokunmasından asla hoşlanmadığım için masaja, spaya vs gitmekten de nefret ederim; hediye gelse gitmem, baskasina veririm. Normal zamanda böyle bir rutinleri varsa o zaman hediye edebilirsiniz.

Bunun dışında ikisinin de seveceği konser, müzikal vs gibi etkinlik bileti de guzel olabilir.
0
fraise
(19.04.19)
(4)

gelin saci ve makyaji

in vino veritas
normalde makyaj yapan biri degilim hatta birkac ay once tamamen biraktim makyaj yapmayi diyebilirim. sadece ozel gunlerde hafif bir makyaj yapiyorum. saclarim da kisa sayilir, omuzlarimin 1 parmak ustunde toplamaya kalktigimda alt kisimlar hala toplanmiyor mesela.evet bu ön bilgiden sonra sorularima
normalde makyaj yapan biri degilim hatta birkac ay once tamamen biraktim makyaj yapmayi diyebilirim. sadece ozel gunlerde hafif bir makyaj yapiyorum. saclarim da kisa sayilir, omuzlarimin 1 parmak ustunde toplamaya kalktigimda alt kisimlar hala toplanmiyor mesela.

evet bu ön bilgiden sonra sorularima geciyorum, uzun bir duvak takmayacagim daha cok kafes/kep/vualet olarak adlandirilan tipte bir duvak dusunuyorum. bununla birlikte nasil bir sac dusunmeliyim bilemiyorum. gelin basi denilen ucubik olusumdan mumkun oldugunca uzak nasil bir sac yaptirmaliyim?

ikinci sorum da su, dedigim gibi fazla makyaj yapan biri olmadim hic yani 33 yasindayim hayatimda hic fondotenim olmadi oyle soyliyim. nasil bi makyaj yaptirmaliyim bilmiyorum. hafif dursun bagirmasin ama guzel gorunsun, sacla kiyafetle butunlesebilsin istiyorum. misal kuaforde makyaj yaptirmaya emin olamiyorum cunku korkunc makyaj yapanlari var biliyorum ve herhangi bir kuaforle sac kestirmek disinda isim olmadigi icin iyidir/kotudur ayrimi da yapamiyorum. ayrica sac-duvak-makyaj uclusu yapildiginda nasil duracak kestiremiyorum. kafamda net bi figur olmadigindan hic fikir de yurutemiyorum :( butce cok kisitli degil, istedigim gibi olacaksa maddiyattan kacinmayacagim.

fikir, oneri, tecrube... hepsine acigim. cok tesekkurler.
0
in vino veritas
(18.04.19)
Mac'te özel günler için makyaj yapılıyor; ücret dahilinde makyaj malzemeleri de satın alıyorsunuz. Bir kuzenim tam sizin dediğiniz gibi bir makyaj istemişti, orda yaptırdı; gayet de güzel oldu. Şubelerle bir görüşün isterseniz.

Bunun dışında sac ve makyaj için daha önceden prova yaptırabilirsiniz. Boylelikle nasıl olduğunu gorursunuz, düğün günü sürpriz yasamazsiniz.
0
fraise
(18.04.19)
Bir arkadaşım var dizilerde vs çalışıyor iyi de makyaj yapıyor istersen yapabilir.
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(19.04.19)
Makyaj yaptirin mutlaka resimlerde gercekten guzel cikiyor. Dogal mat pembe tonlarinda far, guzel bir goz kalemi, dogal duran takma kirpik ve rimel guzel olur.

O gordugunuz korkunclu makyajlar genelde asiri simli far ve allik kullanan keko kuaforlerden kaynaklaniyor. Bir de dogal dugun makyaji tarzi bir sey yazip internetten resim bulup yaptiracaginiz kisiye gosterebilirsiniz. Mac, bobbi brown, uygun fiyatli maybelline sanirim fit me tarzi fondotenler kotu durmuyor kesinlikle.
0
kassiopeia
(19.04.19)
Instagram Melis ilkkilic bir göz atın. Saç için de Vedat kozgul. Allah mesut etsin
0
oligomer
(19.04.19)
(13)

ekrem imamoğlu nasıl biri?

avianthem
olumlu ve olumsuz yönlerini yazar mısınız? özellikle de beylikdüzü'nde oturanlar. imamoğlu'nun beylikdüzü'nde kendi firması vasıtasıyla binalar diktirdiği falan yazıyor mesela orda burda. ne kadar doğru? ya da tamamen çarpıtma mı? bu gibi doğru yahut çarpıtma nasıl haberler var piyasada?bu adama güv
olumlu ve olumsuz yönlerini yazar mısınız? özellikle de beylikdüzü'nde oturanlar.

imamoğlu'nun beylikdüzü'nde kendi firması vasıtasıyla binalar diktirdiği falan yazıyor mesela orda burda. ne kadar doğru? ya da tamamen çarpıtma mı? bu gibi doğru yahut çarpıtma nasıl haberler var piyasada?

bu adama güvenmek istiyorum ama bu ülkede insanlara ve siyasilere ASLA güvenmemek gerektiğini kendime inandıralı yıllar geçti.

ps: türkiye'den defolup gitmeyi aklına koyan bir vatandaş.
0
avianthem
(18.04.19)
Böyle bir şey yapsa akp bunu şimdiye kadar bütün evrene duyururdu
0
Mossy
(18.04.19)
kendilerine benzediği için sevmiyorlar, açığı olsa her türlü kullanılardı. ben de bu seçim sürecinde tanıdım, tam siyaset adamı ağzı iyi laf yapıyor ve cumhurbaşkanınınki gibi hitabeti iyi tipik karadenizli. iyi yanı çok. bence olumsuz yanı her programa katılması. zamanl göreceğiz. yüzünü eskitmemesi lazım bence.
0
mikahakkinen
(18.04.19)
imamogluinsaat.com.tr yaptıkları işler burda.
bence güvenilir bir adam. her şeyden öte yüzü gülüyor bu bile yeter.
0
scudman1
(18.04.19)
Fazla samimi olmasından gelen bir samimiyetsizlik var. Anlatamadım ama anlayan anladı.
0
adwokat
(18.04.19)
Bina diktirmek, müteahhitlik yapmak yasak mı?
0
catch the arrow
(18.04.19)
Daha önceki bir duyuruya daha yazmıştım; hiçbir şey yapmasa o karda kışta sokak hayvanlarına gece yarılarına kadar tonlarca mama dağıtımı yapilmasini sağlayan bir belediye başkaniydi. Yaşam vadisi dedigi proje yeşil alan için sahiden önemli bir proje. Sokaklar istanbul'un çoğu ilçesine göre tertemiz. Yaşlılar için bir sürü hizmetleri vardı. Ücretsiz kültür sanat etkinlikleri var. Kendisinin döneminde kurulan belediyenin verdiği ücretsiz kurslara gidip iyi üniversitelerı kazanan 4 kişi tanıyorum. İlk aklıma gelenler bunlar. Ayrıca pazar günü yürüyüş yaparken parkın birinde kendisine rastlama ihtimalinizin olduğu, belediyenin her türlü etkinliğine katılan, insanlarla içiçe olan biriydi. Bugün erkek arkadaşımın annesi 'bizim koroya hep gelir, halimizi hatrimizi sorup tek tek ilgilenirdi; tanıyorum ben baskanimizi' diye espri yaptı hatta.

Evet inşaat firmaları var ama adam belediye başkanı olmadan önce de vardı. Bu adamin cocuklari da tas yemiyordu herhalde. Herhangi bir yolsuzluğu, haksızlığı olsa simdiye kadar milyonlarca defa görmüştük. Olmayan şeyleri ısıtıp ısıtıp önümüze koyan akp bunları gözden kaçırır miydi sizce?
0
fraise
(18.04.19)
En büyük artısı Erdoğan'ın kullandığı nefret dilini kullanmaması ondan ziyade bağdaştırıcı ılımlı bir dil kullanmasi oldu, Güleryüzu de cabası.
İnsanların artık ümidi yokken geldi, ben Erdoğan'a da nötr'düm
Bunu da kazandıktan sonra tanıdım desem abartmis olmam ama ne biliyim güzel günler için ümitleri yesertti.

Zira bikmistik artık herkes usanmıştı.
0
kirmizipilotkalem
(18.04.19)
Bu arada nötrüm derken bir ara çok nefret ettim sonra baktım fazlasıyla nefret eden var ve bu adam nefret edildikçe o enerjiyle daha da güçleniyor etmemeyi seçtim.
0
kirmizipilotkalem
(18.04.19)
Kendisini tanımıyorum, hâlâ da tanımıyorum. Tanımaktan kastım, 3-3,5 ayda gördüğümden daha fazla bilgim yok ve böylesine önemli bir konuda görev alacak birini, kısa zamanda "Çok iyi adam gerçekten." diyerek etiketlemek pek doğru gelmiyor.

Aday olarak gösterildiğinde, çoğu İstanbullu gibi, "Bu kim Allah aşkına? Kılışdar n'aptın yine ya?!" dediğimi net hatırlıyorum. Daha sonra sorup soruşturdum yalnız, duyduklarım hiç de kötü şeyler değildi.

Yıllardır Beylikdüzü'nde oturan kuzenime sordum ilk olarak. fraise rumuzlu kullanıcının dediklerinden sapmadı; kötü hiçbir şey duymadım. Yaptığı iyi şeylerden, 'hizmetlerden' bahsetti sık sık. Kendisinin ilçe belediye başkanlığı epey iyi görünüyordu yani.

Daha sonra, yakın bir arkadaşımın uzaktan akrabası -çok da uzak değil gerçi- olduğunu öğrendim. Onunla konuştuk, kişilik olarak da o övdü biraz. "Aaağbi, adamlar kaybedecek değiller, kim gelse kazanamaz." şeklinde klişelerin havada uçuştuğu bir gün, söz konusu arkadaşım, "Kazanamayacağını düşünse, bu seçime girmezdi. Kazanırsa şaşırma." gibisinden bir uyarı verdi, kararlılığından bahsetti. Haklı çıktı.

Arkadaşımdan rica edip kendisiyle tanışırım umarım, bir punduna getirip. Bizzat tanıyan biri sıfatıyla genel gözlemimi yazmak umuduyla, şimdilik "Galiba iyi biri." diyeceğim.
0
tel tokasini duzelten samuray
(18.04.19)
Kendisini tanımıyorum.

Ankara'yı Mansur İstanbul'u Binali alsın diyordum. Turgay ile olan programı izledim. İnşallah İmamoğlu kazanır dedim.

CHP ye önyargılı bir şekilde büyütüldüm. Ona rağmen şu an Ankara ve İstanbulu iyi ki bu adamlar kazandı diyorum.

Edit: kuzenim Beylikdüzünde oturuyor memnun mu değil mi sorup editlerim.
0
beni sen öldürme
(18.04.19)
Diktatör wanna be gitsin de, kim gelirse gelsin diyorum.
0
prizmatik
(18.04.19)
hakkında bulabildikleri tek kötü şey taktığı pahalı saatler. seçimler öncesinde varlığından bile haberdar değildim.

İstanbul kendisini seçti ama hepimiz gördük, kendisi seçimden önce, seçim sırasında ve sonrasında büyük emek vererek "atı alan üsküdarı geçti" çabalarına direndi. YSK bile elini taşın altına sokamadı henüz. Böyle tuttuğunu koparan ve hep güzel anılan birisi olduğunu görünce ben de ümitleniyorum.
0
kimlanbu
(18.04.19)
bence ideal biri değil ama geçişler yumuşak olursa daha kalıcı olur. zaten kendisinin kişiliği önemli değil sağ olmayan partilere olan sempatiyi artırsın yeter.
0
bohr atom modeli
(18.04.19)
(9)

Çizgi roman tavsiyesi

dont eat me
Superkahraman temali kesinlikle olmasin.Japon yapimi yani manga olmasin.Turkce olarak satin alacagim.Var mi oneri? :)
Superkahraman temali kesinlikle olmasin.
Japon yapimi yani manga olmasin.
Turkce olarak satin alacagim.

Var mi oneri? :)
0
dont eat me
(16.04.19)
the walking dead
0
unalub
(16.04.19)
Persepolis.
0
Amaranta ursula
(16.04.19)
Ntv yayınlarının çıkardığı Agatha christie romanlarının ve sherlock hikayelerinin çizgi romanlaştırılmış halleri olması lazım
0
helena
(16.04.19)
bence watchmen'e bakmalısın. her ne kadar süperkahraman çizgi romanı olsa da muhtemelen aklına gelen süperkahraman figürünü bulmayacaksın.time'ın tüm zamanların en iyi 100 ingilzice romanı listesine girmiş.

ayrıca ek olarak incal'i öneririm
0
alive2017
(16.04.19)
Saga ve güngezgini.
0
fraise
(16.04.19)
güngezgini+1
filistin - joe sacco
puslu kıtalar atlası - İlban Ertem

aksiyon/macera istersen:
tetikçi serisi - yky
100 kurşun serisi - çizgi düşler
0
late viper
(16.04.19)
Güngezgini +1
0
burka
(17.04.19)
David B. - Epileptik
0
edaddy
(17.04.19)
karakarga yayınları
karakarga.com

baobab yayınları
www.eganba.com

aras yayınlarından ermeni ninem
www.arasyayincilik.com

özge samancı bırak üzülsünler
www.eganba.com

bunların arasında içinde süper kahramanlar olmayan grafik romanlar var
0
freebird5406_2
(17.04.19)
(36)

Yeğenime bi kaç tane vurdum, yanlış mı yaptım?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Durumu olmayanlar için özet sondadır.Merhaba arkadaşlar,Büyük kardeşimin 7- 8 yaşlarında biri kız biri erkek birbirinden fırlama 2 tane çocuğu var. O kadar fırlamalar ki gittikleri her yerde terör estiriyorlar. Terbiye denen bir şey yok. Her istedikleri yapılıyor, alınıyor. Hiç hayır denmiyor. Eğer
Durumu olmayanlar için özet sondadır.

Merhaba arkadaşlar,

Büyük kardeşimin 7- 8 yaşlarında biri kız biri erkek birbirinden fırlama 2 tane çocuğu var. O kadar fırlamalar ki gittikleri her yerde terör estiriyorlar. Terbiye denen bir şey yok. Her istedikleri yapılıyor, alınıyor. Hiç hayır denmiyor. Eğer istedikleri yapılmazsa ağlayarak yaptırmaya çalışıyorlar. Gittikleri her yerde ortalığı birbirine katıyorlar, kimse bir şey demiyor, uyarmıyor. Uyarılsa dahi yalancıktan. Çocuklara anne kızsa baba çocukları kayırıyor, baba kızsa anne kayırıyor. Zaten her şeyin sorumlusu anne ve baba.

Bu çocukları etrafta seven kimse yok, herkes yaka silkiyor. Biz bile lanet ediyoruz o derece. Ben bize geldiklerinde yaramazlık yaptıklarında bağırdığım için çocuklar da annesi de pek sevmez beni. Ama asla vurmam, sadece kızarım. Çünkü çabuk sinirlenen bir insanım. Onun dışında anneleriyle ben pek sevmeyiz birbirimizi.

Her neyse az önce bize geldiler. Erkek olana babası istediği topu almamış da başka bir top almış. O yüzden beyefendi ortalığı birbirine kattı. Ayrıca çok da küfürbaz. Ağza alınmayacak küfürler ediyor, kimse bir şey demiyor. Her neyse bu anneme, annesine vuruyor, onlar uyardıkça onlara küfür ediyor. Bizimkiler de o daha da kudurmasın diye sadece uyarmakla yetiniyor. Kapıları tekmeliyor, benim şalterler attığı için kızdım, kızınca bana da küfretti. Ben de yakasından tutup sendeledim, bu sefer de vurmaya başladı, ben de sert olmayan şekilde vurdum. Annem araladı.

Bu arada annesinin yanında oldu bu olay. Annesi de ona sinirliydi. Annesini falan görmedi gözüm. Belki küsmüştür bilmiyorum ama sabrım tükendi. Ama onlar gittikten sonra küstüklerini düşünüp üzülür gibi oldum. Bazen ne kadar haklı olursam olayım sinirlenince verdiğim kırıcı tepkilerden sonra pişman oluyorum.

Her neyse siz olsanız ne yapardınız? Sizce küsmüşler midir? Olaya diğer taraftan bakınca ebeveyn olsaydınız ne yapardınız? Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim. Kusura bakmayın uzun olduysa.

Özet: Ortalığı birbirine katan fırlama yeğenime birkaç tane vurdum annesinin yanında. Yanlış mı yapmışım? Küsmüşler midir? İki taraftan da bakınca nasıl duruyor?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(07.04.19)
bizde biri öyle bir şey yapsa kan davası başlar, sülale dağılır.

"Annem araladı." ne demek acaba anlayamadım?
0
diffarentiationation
(07.04.19)
Ben de tutamazdım kendimi. Küsme ihtimalleri düşük bence.
0
beni sen öldürme
(07.04.19)
Sadece özeti okudum. Küçükken dayım bize döverim sizi demişti. Aradan 20 küsür yıl geçti, hala bu yüzden sevmem kendisini.
0
inheritance
(07.04.19)
iyi etmişsin bence. sıkma canını. normalde şiddet çözüm değil ama anlattigin seviyede bazen dozunda lazım kendisine gelmesi için (bence)..
0
lata
(07.04.19)
o cocuklarin pedagojik yardima ihtiyaclari var.

aileside cok umursamaz anladigim kadariyla. bu cocuklarin iyi birer birey olmalarini istiyorsaniz bu sart belli ki anne baba cocuk yetistirmeyi bilmiyor. sinir oluyorum sirf cocuk yapmis olmak icin cocuk yapan insanlara.

cocuk o, vurulmaz. cezalandirirsin bir sekilde ama vuramazsin. boyle davranan bir cocuk degil denyetiskin ve senden guclu olsaydi vurabilir miydin? hayir.

uzulmen gereken sey cocukken, ablanin sana kusme ihtimali olmus.

cocuklara vurulmaz, ne yaparlarsa yapsin vurulmaz.
0
batlegolas
(07.04.19)
yani tabii ki siddet dogru degil, yanlis. bir daha vurmazsiniz olur biter.
hem bu yigenlerinizi sabrinizi gelistirmek icin kullanin bence. ne yaparlarsa yapsinlar vurmayin. sabredin.
gercek hayatta sabirli olmak cok sey kazandiriyor insana.
0
Leonardo~Da~Vinci
(07.04.19)
Cocuklarin durumu iyi degil,o konuda haklisin. Ama baskasi benim cocuguma vuracak agzini burnunu kirarim.
0
Traveler
(07.04.19)
Bence yaptığın şey doğru mu bilmem ama iyi yapmışsın. Böyle veledleri çevremde gördükçe ailesi de dahil olmak üzere uyuz oluyorum. Ağza alınmayacak küfürler ne demek o yaşta allah bilir eğitimlidir bide o aile. Bu bağırıp istediğini yaptırma bizim milletin çocuklarda gelenek demekki genlerden geliyor malum Ortadoğulu olunca. Üzülmene gerek yok millete sövüp sayan çocuğu yetistiremeyenler utansın.
0
Topalordek
(07.04.19)
uzman destegi almalari gerekmekte. boyle cocuk yetistirilmez. uzulmeyin.
0
müptezel dostoyevski
(07.04.19)
çocuklara, hele hele sizin olmayan, başka birinin çocuğuna vulumlaz +1 diyorum küçükken tonla dayak yemiş olan biri olarak. benim çocuğuma benden başkası vursa kıyameti koparırım, ne sebeple vurmuş olursa olsun. sorunların esas muhattabı benim, çocuk değil.

unutulur gider muhtemelen olay ama bir daha ne yeğeninize ne bir başkasına yapmayın böyle bir şey. şımarıklar insanları çileden çıkartıyorlar sabretmesi çok zor evet ama bu çocuğun değil ailesinin suçu. ailesine bu durumu anlatmayı deneyebilirsiniz belki pedagojik yardım alırlar. ya da kitap fln hediye edin konuyla ilgili. onun dışında çok iletişmeyin tahammül edemiyorsanız, herkes yeğen sevecek diye bir kaide yok, mesafeli olun. çocuklar sizin değil sonuçta, annesiyle babası nasıl biliyorlarsa öyle yapsınlar.

bir de şöyle düşünün, çocuk sokakta restoranda uçakta fln tanımadığınız birinin çocuğu olsa vurur muydunuz yine? yoksa ailesine mi söylerdiniz çocuklarına sahip çıksınlar diye?
0
taurina
(07.04.19)
O çocuğu öyle yetiştiren büyük ihtimal uzman desteği vs desen tinlamaz. Anlık bir tepki vermişin ama bu birikmiş birşey buna sebep olanlardan biri de ebeveynler. Senin yerinde olsam üzülmezdim.
0
Topalordek
(07.04.19)
Yaramaz olmaları, şımartılmaları, arsızlıkları vs. hiçbiri güzel şeyler değil. Ama bunları düzeltecek olan da siz değilsiniz, yani üzerinize vazife değil o çocukları düzeltmek. Bu yüzden annesi babası kırılmıştır, hatta kendi anneniz de kırılmış ve üzülmüştür.
Ben de çocukları sevmem pek, böyle durumlarda çocukların olduğu ortamda durmamaya çalışıyorum. Onlar hangi odalarda takılıyosa ben başka mekana geçiyorum, mutfağa mesela, yine kurtulamadıysam wc’ye girip kapı kilitli yarım saat falan takılıyorum.
Annesi babası eğitmedikçe kimsenin dedikleri etkili olmaz çocuklara, ne kendinizi yorun ne de ailenizi kırın boş yere.
0
megalomaniac
(07.04.19)
sen amca oluyorsun sanırım. eğer sana ettiği küfüre karşılık senin de annen gibi susman doğru olmazdı. bence bu kadar üzülme.
0
bezginbekir
(07.04.19)
ben anne babanın olduğu ortamda çocuğa bişey yapmazdım, anasına babasına kızardım.(diyorum ama bende ani sinirlenen bir insanım) üzücü bir olay hatalı olanlar anası babası.
0
mikahakkinen
(07.04.19)
Hatalisin
0
elorelia
(07.04.19)
valla çocuk o derece şımarık bir şekilde davranırken annesi babası bir şey yapmıyorsa onlar da suçludur. belki senin yapman gereken ailesine dönüp uyarırmısınız rahatsız oluyorum diye onların tepki göstermesini beklemek olabilirdi. ama onlar da suçsuz değil kesinlikle. sen çocuğuna sahip çıkmazsan başkaları da gelir haddini bildirir.
0
hknty
(07.04.19)
Valla ben de yukardakilere katiliyorum, asil iki sarsilmasi gereken anne baba aslinda da neyse. Ben asil anneanne babaanne ve dedelere uzuldum, torun torun diye beklemislerdir, cocuklari torunlari mahvetmis.
0
kassiopeia
(07.04.19)
Ellerine sağlık.
0
caletti
(07.04.19)
Biraz daha açıklayıcı olmak gerekirse anne ve baba bildiğiniz klasik olanlardan. Pedagoga falan götürün demişsiniz haklı olarak ama o derecede bile bilinçli değil anne baba. Pedagoga götürmek akıllarının ucundan bile geçmez. Böyle bir şeyi önersem güler geçerler, " Artık sen çocuğun olunca götürürsün pedagoga." derler.

Uyarın, bir şey yapın diyince de dalga geçer gibi " Kıyabilir miyim ben hiç ona? " tarzında insanı delirten şeyler söylüyor annesi.

Kendimi haklı çıkarmaya çalışmıyorum ama başkalarına ciddi biçimde rezil olmadan anne ve babanın olaya el atacağını düşünmüyorum.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(07.04.19)
Umarım küsmüşlerdir de bir aha getirmezler.
Nefret ediyorum o tür çocuklardan ve anne babadan sanki dünyada tek çocuk yapan onlar.
0
kirmizipilotkalem
(07.04.19)
yalandan niye vuruyorsun ki, sağlam bir tokat yapıştırsaydın. anneye küfür mü edilir?
0
malheiros
(07.04.19)
Benim yeğenim anneme bana küfürler edip vuracak ben de ailesine kitap armağan edicem ya da yardım almalarını önericem öyle mi gerçekten o kadar komiksiniz ki hayret ediyorum. Net çok iyi yapmışsın ben de aynısını yapardım annesi babası kızarsa onlara da birkaç tane sallardım.
0
pastörizesüt
(07.04.19)
Ben böyle çocuklardan ve ebeveynlerinden cidden nefret ediyorum ama çocuğa vurmasaydın keşke. Bütün suç ebeveynlerde çünkü, onlara laf edebilirdin bence. Sizin evdelerse uslu durursanız şunu yaparız diyenilirdin, buna rağmen devam ediyorlarsa herhangi bir konuda kısıtlayıcı davranabilirdin. Böyle davrandığını için bilgisayarla oynamana izin vermiyorum gibi. Gerçi yeni nesil tabletle doğuyor ama. Bilemiyorum, anne babanın destek alması şart ama sanmam o bilince ulaşacaklarını. O yüzden üzülme boşver.
0
Mossy
(07.04.19)
yanlış yaptın tabii ki. çocukta bir travma yarattın demiyorum, o iş kadar basit değil belki ama yine de senden nefret etseler yeridir.

ayrıca ben kendi dayılarımı düşünüyorum. kim ki onlar? ne hakla vuruyolar? ki ben annem babamdan cüzi miktarda dayak yemiş bi çocuktum.

bunlar sıradan bi insan olarak yorumlarımdı.

çocuklarla çalışan biri olarak yorumlarım ise şiddeti normalleştiriyosunuz. yetişkinlerde görmek bunu pekiştiriyor çocuklarda.

çocuklar uzman desteği alabilir iyi olur.

ama siz de öfke kontrolü için biraz destek alabilirsiniz.
0
ruh i tibbiye
(07.04.19)
bir çocuğun eğitiminden annesi-babası sorumludur. çocuğun kötü yetiştiriliyor olması size sadece kısıtlı söz hakkı verir. siz ebeveynlerini uyarabilirsiniz / değişen bir şey yoksa görüşmemeyi de seçebilirsiniz ama bir çocuğa vuramazsınız.
ne oldu yani terbiye mi ettiniz şimdi çocuğu?
ha küsmüşler midir bilemem, sonuçta küsecek kadar 'düşünceli' bir ebeveynlik de göstermiyorlar.
0
asisamus
(07.04.19)
O kadar çok sinirlendim ki şu anda sokağa çıktım ve dövmek için çocuk arıyorum.

Yanlış yapmamışsınız.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(07.04.19)
bu yüzden çocuk yapmak istemiyorum çünkü yaramaz çocuğa katlanamıyorum. çocuğumu yetiştirmeyi beceremezsem böyle bir çocuk olursa her gün, her gece hayat hem bana, hem çocuğa, hem eşime, hem komşulara zindan olur.

herkes(bende dahil) çocuk yapmamalı.
0
gliderpilot
(07.04.19)
Yanlış evet,
Ama durum ve konumunuz itibariyle yanlış, hem de işlevsiz, çünkü şu anda sadece dayakçı dayı/teyze olacaksınız. Bunu yaptınız diye küfür etmekten geri durmayacaklar mesela. Çünkü evde süregelen bir şeyler var ve bu da onun sonuçlarından biri.

Bir de bir daha olursa diye, o yaşta çocuklar ettikleri kufurlerin, ya da allah belanı versin tipinde söylediklerinin anlamını bilmeyebiliyorlar, aslında öfkesini/hayal kırıklığını ya da başka neyse duygusu, onu ifade etmeyi bilmedikleri için sonuç bu oluyor.

Ha annesi yapsa da işlevsiz olur bence, dayak sadece caydırıcı olabilir ama bu davranışlarına kaynaklık eden şeyleri ortadan kaldırmaz. Hatta bir de "dayak arsizi" olma potansiyellerini beslersiniz çocukların.

Olmuş bir kere de, bir daha yapmayın yani çünkü sizin kötü olmanız dışında bir işe yaramaz yani.
0
dafaisss
(08.04.19)
onlar senin yeğenlerin. ayakları taşa değse en az annesi/babası kadar sen endişelenirsin. en az anne/baba kadar da sevdiğine eminim. ama bazen öyle anlar olabiliyor. kırılsalar da (çocukların anne-babası) uzatacaklarını sanmam. kötü hissetmen de normal. çocukların terbiyeye ihtiyacı var. küfür etmek ne demek? bu konuyu kardeşiniz ve eşiyle yalnız konuşup bir tedbir almalısınız. (bir psikolog mu olur pedagog mu olur onu bilemiyorum.)
0
naksidil
(08.04.19)
Benim annem de ben şirazeyi kaçırınca kulağımı çekerdi. Olur abi öyle şeyler, bazen dayanamıyor insan, tekrarlanmadığı sürece bir şey olmaz bence.
0
ravenclaw
(08.04.19)
normalde etrafta ebeveynleri varsa hicbir cocuga, yegenim bile olsa, terbiye vermeye kalkmam. annesi babasi varken 1- benim haddime degil, 2- anne/babaya saygisizlik, 3- cocukta anne/babaya karsi otorite bozuklugu olusur. ama sizin durumda ebeveyn otoritesi diye bir durum yok. bu durumda ben olsam muhtemelen yine dovmezdim ama arka odaya kilitler cezalandirirdim. cocuga sizin evinizde sizin kurallariniza uymasi gerektigini ogretmeniz lazim ama ebeveynler de bu konuda zayif maalesef. zor bir durum
0
crucio
(08.04.19)
cocuga atilan dayagi mazur gormek ha, vay be, hayretler icinde okuyorum. dayak aziciksa olabilir, cocuk cok cileden cikarmissa atilabilir, sen de baba yarisisin atabilirsin, kufretmis cocuk vur gitsin... koskoca insanlar, belki de egitimli insanlar boyle diyor. pes!
0
jimicik
(08.04.19)
Burada cevap nettir. Şiddet her daim yanlıştır. Çok büyük bir hata yapmışsınız.

Sıkıntılı, bozuk, hasarlı herhangi bir şeyin vurarak düzelmeyeceğini, çalışmadığı için vurduğunuz kumanda; o an çalışsa bile, ertesi gün artık düzelemeyecek kadar bozulduğunda anlamış olmalıydınız. O çocuk da bu kumanda gibi tepki verecek. O an size vurmayı kesti belki ya da küfür etmeyi. Ama böyle devam ederseniz yakında neredeyse düzelemeyecek kadar zarar görecek.
0
windowsguvenlikduvari
(08.04.19)
Bir konuya açıklık getirmek istiyorum yorumlardan sonra. Sadece sert olmayan bir tokat attım ve bacağına vurdum. Biliyorum yanlış ama dayakçı demek de biraz abartı oluyor bana göre.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(08.04.19)
Bu son dediğinizi o kadar çok sık duyuyorum ki şiddet gösterenlerde.

Bir iş vardı yaptığımız, şiddet gösteren insanlarla, mülakat yapıyorduk. Hiç eşinize şiddet uyguladınız mı diye bir sorumuz vardı. Yok diyorlardı hemen. Peki hiç vurdunuz mu diyorduk. Bir kere azıcık vurmuşluğum var diyorlardı, istisnasız. Şimdi siz de aynısını diyorsunuz. Şiddet çalışmalarında çok sık rastlanan bir cümle bu.

Şiddetin size göre yoğunluğunun "az" olması, çocuğa şiddet uyguladığınız gerçeğini değiştirmiyor.
0
windowsguvenlikduvari
(08.04.19)
Emin olun o çocuk sizden tokat yediği için akıllanmayacak; üstüne şiddetin normal bir sey oldugunu düşünüp başkalarına da uygulamasında bir sakınca olmadığına kanaat getirecek. 'Dayak arsızı' denen bir tabir de vardır, büyükler sıkça kullanır. Sizin için bir tokattan ibaret olan şey yeğeniniz için ciddi travma sebebi olabilir. Ülkedeki insanların psikolojileri neden bozuk diye düsunup duruyoruz, temel sebeplerinden biri çocukken maruz kaldıkları şiddet. Şiddetin büyüğü küçüğü de olmaz.

Annesi de size muhakkak darilmistir; yaramaz da olsa çocuğu sonuçta. Benim kendi çocuğuma şiddet uygulama ihtimalim yok, başkası bunu yapsa ortalığı birbirine katacağıma eminim mesela.

Evet, çocuğun bu durumda olmasını normal bulmuyorum ama sizin yaptığınız da asla normal değil. Şiddet ile bir şeyleri çözmeye çalışmak yerine yeğeninizi kazanmaya, sağlıklı bir ruh haline sahip olması için destek olmaya çalışmalısınız. Durumu anlattığınız kadar vahim ise anne babasi ile konuşup profesyonel destek almaları için yonlendirmelisiniz. Küçücük çocuk o, su anki halinden asıl sorumlu olan kisiler de ebeveynleri.

Bu arada bu yaptığınız yüzünden yeğeniniz kesinlikle psikolojisi bozulmuş bir erişkin olacak demiyorum sadece asla bu durumu normallestirmeye çalışmayın. Hatalisiniz, tekrarlamaniz halinde de iz bırakacak bir şey olur bu.
0
fraise
(08.04.19)
(6)

siyah cay uyku kaciriyor mu

mula
kaciriyorsa da kafein gibi her bunyeye etki eden bisey mi, anne babalari pek etkilemiyor gordugum kadariyla
kaciriyorsa da kafein gibi her bunyeye etki eden bisey mi, anne babalari pek etkilemiyor gordugum kadariyla
0
mula
(29.03.19)
siyah çayda da kafein var ve bazı kişilerde uykusuzluk yapıyor doğal olarak; özellikle alışkın olmayan bünyeler etkileniyor. Anne babaları etkilememesinin sebebi tamamen alışkanlık, beni de hiç etkilemezken kardeşimi oldukça etkiler mesela.
0
fraise
(29.03.19)
Benim uykumu kaçırıyor. Kahveden bıktığım zamanlarda siyah/yeşil çay icerim. Ikisinde de kafein var.
0
Amaranta ursula
(29.03.19)
içerisinde teofilin var. uyku kaçırır, sürekli içen biri iseniz fazla etki etmez.

Diğer taraftan, idrara çıkartır. Bu sayede de dolaylı olarak uyku kaçırtır :)
0
aylakadam
(29.03.19)
Teofilin var, uyarıcı etkisi var.
0
but that was just a dream
(29.03.19)
Beni etkilemiyor.
Kahve ve kola etkiliyor.
0
stavro
(29.03.19)
kahve ve çaya alışkanlık kazanıyor bünye bir süre sonra. yani ilk zamanlar iki bardak çay içip saatlerce uyku gelmesini beklerken, bir vakit sonra demlik demlik içip, hiç bişey olmamış gibi uykun gelip uyuyabiliyorsun.
0
killerbee
(30.03.19)
(21)

Temizlik için gelen teyzenin tribi ve anketimsi sorular

tuborg yesili
Temizlik için bir süredir bir teyze geliyordu 15 günde 1. Bu ay denk getiremedik ve 1 hafta atladık. Evde olmayacaktık vs. Ve önceden de söylemiştim, şimdi beni arayıp trip attı ben aslında ayda 1 gitmem 15 günde 1 olmayacaksa size de gelmeyeyim çok yoruluyorum vs diye. sadece bir kereliğe mahsustu
Temizlik için bir süredir bir teyze geliyordu 15 günde 1. Bu ay denk getiremedik ve 1 hafta atladık. Evde olmayacaktık vs. Ve önceden de söylemiştim, şimdi beni arayıp trip attı ben aslında ayda 1 gitmem 15 günde 1 olmayacaksa size de gelmeyeyim çok yoruluyorum vs diye. sadece bir kereliğe mahsustu denk getiremedik dedim.

1) tribinde haklı mı?
2) temizlik için biri geliyor mu ve ne kadar ödüyorsunuz?
3) gereksiz bir harcama mı?

Ayda 2 kez geldiğinden aylık toplam 400 tl ödüyoruz ben bana zaman kazandırdığını düşündüğümden az çok mutluydum ama bu trip olayı beni üzdü ve düşündürdü.
0
tuborg yesili
(28.03.19)
haksız
hayır
gereksiz.
0
a darkness coming
(28.03.19)
1) haksiz. basima gelse o zaman biz baska birini bulalim derdim.
2) gelmiyor.
3) gereksiz bir harcama olup olmadigi sizin toplam gelirinizle alakali sanirim.
0
pilav
(28.03.19)
1. eğer ki "ben kendimi ayda sizden şu kadar alacağım paraya göre ayarlamıştım. madur oldum, bir daha olmazsa iyi olur" deseydi haklıydı. bu şekliyle pek haklı değil. belki dile getirememiştir meramını.

2. gelmiyor kimse.

3. gereksiz harcama diyemem. elinizden gelmiyordur, vaktiniz yoktur, her şeyi geçtim temizlik yapmayı sevmiyorsunuzdur ve çağırırsınız eve birisini.
0
teritori
(28.03.19)
1) Haksiz
2) Gelmiyor
3) Bence gereksiz.
Yaslanip elden ayaktan düsersem o zaman böyle bir hizmet satin alirim.
Parasindan ziyade baskasinin benim evime girip, özel alanimi görmesi fikri hosuma gitmiyor.
0
chitosan
(28.03.19)
Haksiz
Gelmiyor
Gereksiz. Useniyorsaniz ya da evi cok kirletiyoraniz gerekli.
0
stavro
(28.03.19)
1- haksiz. sizi yumusak yuzlu gormus. hizmet sektoru, emekci diye fazladan bir hassasiyet gosteriyor olabilirsiniz ama bu bir is. tanimi ve karsiligi belli. hayir isi degil evinizi temizlemesi.

2- kendim temizliyorum evimi.

3- durumdan duruma degisir. bu bir luks. siz kendi isinizi yapmasi icin birisine para oduyorsunuz. bu sayede temiz bir ev ve hayatiniza 2-3 saat satin almis oluyorsunuz.
0
jimicik
(28.03.19)
1- haksız, çekip gitsin derim.
2- geliyor, 180 (ev villa).
3- kesinlikle aşırı gerekli bir harcama, durumun oldukça sıklığını arttırabilirsin.
evdeki koca ya da erkek sevgili ne kadarda ev işlerine katılırım dese de ana iş maalesef kadınlara düşüyor. kadınlarda kendini ne kadar bu işlerde yıpratırlarsa o kadar gergin olurlar ve ilişkiniz o kadar zedelenir.

ben evlenmeden önce annem, oğlum dışarıda az yemek yiyin, 2 kere sinemaya az gidin ama mutlaka kadın tutun demişti.
0
you and whose army
(28.03.19)
haksiz
istanbul'da yasiyorken 2 haftada 1 geliyordu toplam 250
maddi durumu olan biri icin hic gereksiz oldugunu dusunmuyorum
0
try again fail again fail better
(28.03.19)
1. İlk defa böyle bir şey olduğu için haksız.
2. Geliyor; her gelişi 150 lira. İki haftada bir geliyor, toplamda 300 lira.
3. Benim için gerekli zira bu şekilde zamanımı satın almış oluyorum. Evde olmadığım için cam, banyo duvarı temizleme, ütü yapma vs gibi belli başlı büyük işleri yapamıyorum, yaparsam da çok zaman harcıyorum. Bu yüzden iki haftada bir gelmesi çok iyi oluyor. Kalan zamanlarda genel temizliği ben yapıyorum zaten. Büyük yükü üstümden aldığı için verdiğim paraya asla üzülmüyorum.
0
fraise
(28.03.19)
1 - tribinde haksız, senin yerinde olsam direkt o zaman gelmeyin derdim. çok yorulması senin sorunun değil, iki haftada bir düzenli gelince yorulmuyor da önceden haber vererek hizmeti bir sonraki hafta aldığınızda mı yoruluyor ne saçma, yoruluyorsa bu işi yapmasın. ne kadar gereksiz bir trip ya, durduğum yerde sinirlendim gerçekten.
2 - geliyor, mutlubiev'den 2 haftada 1 temizlik hizmeti alıyoruz, 165 lira (veya üç aşağı bir yukarı benzer bir tutar) ödüyoruz. en son girip bakmadım.
3 - dünyanın en gerekli ev harcaması, siz bu paraya temizliğe ayıracağınız vakti satın alıyorsunuz öyle düşünün.
0
evde liyakat kalmamis
(28.03.19)
1. haksız.
2. gelmiyor.
3. kendiniz temizleyemiyorsanız gerekli. yoksa, temizlik yapan ile beraber bende evde olduğum sürece bir mantıklı tarafı yok bence (standart apartman dairesi için yorumum, bu tabi 20 odalı köşk falan vardır onu bilemem :)).
0
helenart
(28.03.19)
1. Haklı ama ifade ediş biçimi haksız.
2. Haftada 1 geliyor. 150 lira.
3. Bekar bir erkek olarak %100 gerekli!
0
iwasbornonamountainside
(28.03.19)
1) Muhtemelen paranın yeri hazırdır, o nedenle haklı. Ama ifade etme biçimi yanlış. +1
2) 150 TL ödüyorum. Benim sıkıntım sizimkinin tam tersi. Haftada bir gelmesini istiyorum. Sık sık ekiyor.
3) Evim ufak olmasına rağmen benim için gerekli. 4 kedi var, baş edemiyorum. Dip bucak temizlik yapmaya enerjim yok. Yaptığım işi de beğenmiyorum, hijyenik bulmuyorum. Ütü de hallolduğu için çok memnunum.
0
auroraaurora
(28.03.19)
1.değil.
2.gelmiyor.
3.duruma göre değişir.
0
mikahakkinen
(28.03.19)
1)Aylik olarak yaptigi icin belli bi bindirim uyguluyorsa ve alacagi para ile bir yere odeme yapiyorsa sikintiya dusmus olabilir. Sizin maasinizi eksik almanizla ayni sey gibi ama daha kibar bir dille ifade edebilirdi.
2)Annem cam silme zamani geldiginde temizlikci alir. Camlar, ev kapi genel temizligi 250ye yapiyor. Ayda iki kere gelse 500tl.
3)Cam silinecekse cok gerekli ama klasik sil, supur, toz al, banyo tuvalet icinse hic gerek yok. Herkesin yapabilecegi isler.
0
nick konusunda kararsizim
(28.03.19)
1) haksız
2) yarım gün 100 TL
3) gerekli
0
peggy
(28.03.19)
1)genellikle boş günleri kalmıyor, trip yapası varmış yapmış. temizliğinden memnunsanız görmezden gelin. alışkanlığa dönüştürürse bu trip işini, o zaman başka birini araşırırsınız.
2)geliyor. ama ben sade yaşamaya taktığım ve evimde çok az eşya olduğu için normalde 180-200 tl'ye giderken bana 150'ye geliyor.
3)ben yalnız yaşadığım halde düzenli olarak çağırıyorum. beklentilerin, yapmak istediklerin, temizlik işinden hoşlanıp hoşlanmaman, sosyal hayatın gibi gibi bir sürü gerekçesi var. kime göre gerekli kime göre gereksiz? buna siz karar vereceksiniz. mesela ben kendim için son derece gerekli buluyorum çünkü sosyalleşmeyi ve kendine zaman ayırmayı seven bir yapım var.
0
Phoebe
(28.03.19)
1. Haklı ama ifade biçimi yanlış +1
Erken de haber verdik diyorsunuz gerçi, bizim ablayı bir kere alamayacaktık (planlı elektrik kesintisi vardı, gelse de iş yapamayacaktı) durumu söyledik, bir önceki gün gideceği evle konuşup bir seferlik yerimizi değiştirdi. Hem gelirinden olmadı hem bizim işimiz görüldü.

2. Ayda bir geliyor, hatta sizinki gibi normalde herkese iki haftada bir gidiyor ama biz o iki haftayı bir arkadaşımızla paylaştık, bir bize geliyor bir ona gidiyor. 190 veriyoruz günlük.

3. O size bağlı, bence hiç gereksiz değil.
0
kobuzchu kiz
(28.03.19)
1)bana muhtaç neden trip atmayayım kafası bence
özellikle büyükşehirde yaşıyosan görüyorsundur millet bana gel bana gel diye yalvarıyor
çalışan kadın ve erkekler temizlik bir günde bitsin diye neredeyse ağlayacaklar
sonuç:şımarıyorlar
2)hayır
3)değil aslında ama görüyosun sen güvenip eve alıyosun bş de üstüne trip yiyosun :)
0
davy_jones77
(28.03.19)
Bu olaydan alakasız olarak söylüyorum, hayatta asla parasını verdiğiniz bir personelin tribini çekmeyin. Dert dinlenir, anlayışlı olunur bunlar ayrı şeyler ama hem para verip hem sizle alakalı şikayetlerini dinlemek asla olmamalı.

devam ederseniz uzun vadede tepenize çıkar. başka temizlikçi bakmaya başlayın. bu coğrafyada işler böyle. yüzün yumuşak olursa hemen ezmeyi denerler.
0
rosencruz
(28.03.19)
1.gelmeyecegi gunleri onceden soylemek lazimki kadin da magdur olmasin. Baskasina randevu verebilsin o gunler icin. Bu yuzden hem hakli hem haksiz.
2.tum gun 170. (3+1 ama bir oda kullanilmiyor) hali,koltuk,cam, banyo, wc, yerler temizleniyor. Toz almiyor, utu vs yapmiyor.
3.bence gunumuzun bir gerekliligi.
0
nax
(28.03.19)
(27)

En son kimin konserine gittiniz?

fragile lady
Konsere gitme sıklığınız nedir? Bütçenizin ne kadarını ayırıyorsunuz konsere? Bir de en son kimin konserine gittiniz ve nasıldı?
Konsere gitme sıklığınız nedir? Bütçenizin ne kadarını ayırıyorsunuz konsere? Bir de en son kimin konserine gittiniz ve nasıldı?
0
fragile lady
(21.03.19)
Konser, parti, tiyatro, sinema gibi ortamları hiç sevemedim. Kalabalığı sevmiyorum çünkü.

En son Lefkoşa’da yirmi7 konserine gitmiştim. 2016’nın sonları gibi. Güzeldi.
0
(s)AINT
(21.03.19)
karsunun crr konserine gittim. mükemmeldi. 1.5 ayda bir falan güzel buldukça gidiyorum konsere. aylık harcamam 3500 civarı, aldığım biletler 50-70 arası, daha fazlasına içim elvermiyor.
0
neverlose
(21.03.19)
geçen sene 9 konsere gitmişim. genelde de 10 civarı olur senede düşününce. bütçe meselesini de dinlemek istediğim bi grup gelince çok düşünmüyorum. yani harcarken düşünmemi gerektirecek ekstrem paralar olmuyor sonuçta. en son tiger lillies'e gitmiştim geçen ay. cumartesi günü nekropsi var.
0
tepedeki psychedelic adam
(21.03.19)
konserlerde çalışıyordum geçen sene bu zamanlar. haftada 1 falan konser oluyordu. son gittiğim konser mayıs ayında australian pink floyd'du yanlış hatırlamıyorsam.
0
reavelyn
(21.03.19)
sanırım 2016 - haggard. fena değildi.
0
xiii
(21.03.19)
Büyük Ev Ablukada - Moda Kayıkhane konserine gittik bir ay önce kadar. yılda maksimum 5'i geçmiyordur sanırım. düzenli ve tarihleri belirli bir işte çalışmadığım için ileri tarihli bilet almak zor oluyor.
0
amelie poulain
(21.03.19)
en son mor ve otesi konserine gittim aralik sonu gibiydi; gayet guzeldi. firsat buldukca gitmeye calisiyoruz, bazen ayda 2 konser oluyor, bazen 3 ayda bir. Gelecek ay icin 2 konser bir de tiyatro biletimiz var mesela.

bu tarz etkinliklere para harcarken ekstrem bir durum yoksa cok dusunmeyen gruptanim ben de; yillar once gittigim konseri dusununce bile hala o gune donup, asiri keyif aldigimi hatirlayinca parasi neyse verelim diyorum ki fiyatlar da asiri absurt degil sonucta.
0
fraise
(21.03.19)
ortalama 2-3 yılda bir sağlam konsere giderim, gidebilirim. bütçe ayırma durumu yok, gideceğim her konser için bütçemi ciddi anlamda zorlamam gerekiyor, o yüzden 2-3 yılda bir falan kafayı bozup yardırıyorum. en son oomph konserine gittim kiev'de, hayatımın en güzel günlerinden biriydi. ezhel (arkadaşım istemişti) ve tarkan (çocukken sjfsk) konserlerini saymazsak rammstein, prodigy ve oomph'u görebildim. ikisini kiev'de gördüm zaten. kızıl ordu korosu'nu çok istiyordum mesela, geçen geldiler ama param yetmedi ona.

bu vesileyle canım bebeyim ALLES AUS LIEBE'yi paylaşmak isterim, arkadaşım çekmişti galiba bunu,

streamable.com

"görmeden ölmek istemem" diyebileceğim sadece eisbrecher kaldı sanırım. kraftwerk'e çok geç kaldık. onun dışında sevip ettiğim bir sürü grup var ama hiçbiri oomph'un önüne geçemeyecek, biliyorum. bu inanılmazdı benim açımdan. bu saatten sonra hiç gitmesem de olur yani herhalde. bi' eisbrecher kaldı.
0
der meister
(21.03.19)
sıklığı ve bütçe değişiyo ya. oran vermek zor.

geçen ay evrencan gündüz'e gitmiştim. yarın pilli bebek var yanıma birini bulursam ona gidicem.

cumartesi nekropsi var kesin gidicem. dorock'ta sürekli canlı performansları izlerim. temmuz'da manowar var. planlı olan.

konserlerde en çok alkole para gidiyo bu arada.
0
spirit crusher
(21.03.19)
severim, bol bol giderim. en son geçen hafta wooden shjips'e gittim, iyiydi. seyirciyle etkileşim tırttı ama albümdeki gibi çalıyorlar. işte arkaplanda the piper dönemi pf gibi görseller falan vardı onun dışında. mekanı hiç beğenmedim yalnız, ilk kez alt katta izledim salon iksv'de. sıkış tepiş, o iyi değildi. sanatçıyı/grubu ne kadar sevdiğime göre değişiyor ayırdığım bütçe. yeri geliyor 440 liralık bilet alıyorum, yeri geliyor 120 değmez bu gruba diyorum, gitmiyorum. yalnız o aldığım 440 liralık bilet hayatımın en iyi kararlarından biriydi sanırım. sonraki hafta boyunca "daha dün nick cave'in elini tutuyordum, bugün arapların değdiği otobüs tutacaklarını" diye diye ağlamaklı oluyordum ara sıra. o kadar fazla bütçe ayırabileceğim çok az grup vardır zaten. önceki yıl swans gelmişti, ona da o bütçeyi ayırabilirdim fakat 60küsur liraydı sahne önü. çok güzel anılar biriktirip döndüm oradan da. şaman ayini tadında bir konser, sonrasında michael gira'yla bağıra çağıra konuşmaya çalışmam çünkü ikimizin de sağır olması falan. :D konserler ilginç bir şekilde mutlu ediyor beni ya.. seneler sonra bile "ne güzel günlerdi, harika anılardı" diye hatırlıyorum. 2 ay içinde watain'den de benzer beklentilerim var çünkü hem canlı performansını çok sevdiğim grup, hem epeydir bekliyorum. kesin bu bekleyişe değecek bir anı olacak.
0
QweAsdZxc
(21.03.19)
morun ötesine gittim. çok gitmiyorum çünki yaşadığım bölgeye gelmiyor fazla.
0
mikahakkinen
(21.03.19)
2018 - camel, iki-üç gün sonrasında da pearl jam.
0
rahip janick
(21.03.19)
hayatımda hiç gitmedim
0
avatar is back
(21.03.19)
hiç gitmedim.
0
sutlu nescafe
(22.03.19)
Hayatimda hic gitmedim +1
0
dont eat me
(22.03.19)
Temmuz ayında Nijmegen'da Eminem konserine gittim. Muhteşemdi.
0
batlegolas
(22.03.19)
yazin ortalama 2 haftada bir, kisin biraz daha seyrek, ayda bir civari. en son gaye su akyol. güzel gecti. 2 hafta sonra altin gün‘e gidicem.
0
ben de
(22.03.19)
the cat empire - superdi.
0
cooperr
(22.03.19)
Temmuz 2018'deki Joan Baez konserine gittim en son.

Ölümüne sevdiğim belli isimler kırk yılda bir Türkiye'ye uğrayacak olursa paraya acımıyorum hiç. Geçen yılki Robert Plant konseri böyleydi mesela benim için. Bunların dışında rutinde pek konsere gidemiyorum çünkü beklediğim isimler uğramadıkça ilgimi çeken çok bir şey olmuyor maalesef İstanbul'da.
0
ms brownstone
(22.03.19)
Ceylan ertem
0
insomnia
(22.03.19)
shakira / temmuz 2018
0
tabudeviren
(22.03.19)
1- yılda bir.
2- yüzde bir.
3- selda bağcan. antik tiyatrodaydı. hazır tatile gitmişken kendisini babam çok sevdiği için jest amaçlı sürpriz yapmıştım. ama performansına dibim düştü.

artık bana dünyadaki bütün şarkılar arasında en güzel an hangisi diye sorsalar, selda bağcan'ın ''kâtip arzuhalim yaz yare böyle'' kısmını okuyuşu derim. tarif etme hadsizlik ve talihsizliğine girmek istemiyorum ama başka bir evrenden gelmiş gibi o an. hissederek dinlersen ayaklarını yerden kesiyor. masum dizisini bitirdim netflix'te mesela, sırf bu şarkı sayesinde bütün sezon boyunca intro'yu atla'ya tıklamadığım ilk ve son dizi olacaktır.

sonrasında konsere gidilecekse gerçekten değecek bir durum olmalı. sanatçı konserinde ne kadar normalden farklı yorumlarsa yorumlasın, ne kadar doğaçlama yaparsa yapsın, ne kadar konsere özel piyasada olmayan şarkı söylerse söylesin bana yetmez.

iki uç örnek vereyim;

1- www.youtube.com

Mustafa Keser'in bu standup tadında, içtikçe değişen performansını ölmeden görmek isterim. espriler tırt ve bel altı kabul. ama o ağızla enstrüman sesi çıkarması, şarkıların hikayeleri, o fasıl kültürü... bu işin nirvanasındaki, affetsin; fırlamasından görmek isterim yani.

2- www.youtube.com
Aynı şekilde binbir enstürman çalacağını ve son albümlerinden çalmayacağını bilsem Yann Tiersen'i canlı dinlemeden ölmek istemem. Ya da Fazıl Say'ı.
0
onemoremile
(22.03.19)
eskiden güzel gruplar geliyordu, 2007-2013 arası, festivaller vs. sonra güzel konser sayısı giderek azaldı. parov stelar dünya çapında meşhur olmadan önce yılda 2 kez gelirdi, şimdilerde hiç gelmiyor. evde boş boş otururken, 'hadi' diye zıplayıp faithless konserine koşmuşluğumuz var =)) konser maceraları bitmez

sonra bu terör olayları yüzünden, güzel gruplar gelmemeye başladı, dolayısıyla konsere gitme sayısı da azaldı. en son liam gallagher/oasis konserine gittim (temmuz2018), bu yaz belki franz ferdinand'a giderim.

özel bir bütçe yapmıyorum bunun için. illa konseri var diye sevmediğim bir grubun sanatçının konserine gitmem.
0
füt
(22.03.19)
khruangbin
güzeldi
ayda 1-2 konsere gidiyorum
0
superb
(22.03.19)
2018 - gezgin fest'e gittim. bi de oscan and the wolf'a gittim.

yılda 1-2 defa gidiyorum sanırım.
0
ayin yazari
(22.03.19)
Nadiren çok beğendiğim grup gelirse gidiyorum kaç para fark etmez. En son Behemoth'a gittim Volkswagen Arena'da konser,mekan,ses sistemi,görsel herşey mükemmeldi fakat seyirci için aynı şeyi diyemeyeceğim. Zil zurna sarhoş bi şekilde gelip insanları rahatsız edenler,üstüme bira dökenler, kapalı alanda sigara yakanlar, telefonları havaya kaldırıp ortamı bozanlar vs. İnsanlar yüzünden sinemaya falan da gitmiyorum çatır çutur mısır yiyenler, salak salak espiriler yorumlar yapanlar, şap şup öpüşenler vs filme odaklanamıyorum.
0
klakie
(22.03.19)
En son mabel matiz. beğendim sahne enerjisi pozitif biri. ama sahnesinden en çok zevk aldığım athena - mfö.
100- 200 tl arası ayırırım. senede festivaller de dahil olmak üzere 4 5 kere gidiyorumdur. ama istanbul'da yaşamadığım için de imkanlarım kısıtlı.
0
damla sakızlı dondurma
(22.03.19)
(18)

Güzelim ülkelerin mülteci alması

deveyi diken adamin ta kendisi
Merhaba,Maksadım ırkçılık değil. Ancak anlayamadığım bir şey var. Mesela İsviçre ile ilgili belgesel izliyorum. Adamlar bin bir emekle harika bir ülke, harika bir sistem, tıkır tıkır işleyen bir siyasi organizasyon kurmuşlar.Edindiğim veriler yanlış değilse en son hırsızlıktan hüküm giyen suçlu 19 s
Merhaba,
Maksadım ırkçılık değil. Ancak anlayamadığım bir şey var. Mesela İsviçre ile ilgili belgesel izliyorum. Adamlar bin bir emekle harika bir ülke, harika bir sistem, tıkır tıkır işleyen bir siyasi organizasyon kurmuşlar.

Edindiğim veriler yanlış değilse en son hırsızlıktan hüküm giyen suçlu 19 sene önce. Neredeyse ciddi anlamda adli vaka yok. Geçim dertleri yok, ülke ekonomisi iyi. İnsanlar kendilerini doğaya verebilmiş, hobilerine adayabilmiş.

Ülkeleri gayet güvenli, sorun olduğunda da kendilerini koruyacak bir hukuk düzeninden eminler.

Sonra mesela belgesel mülteci konusuna geçiyor, o esnada ekrana bir fotoğraf karesi geliyor. Bazı talepleri olan ortadoğulu göçmenler. O kadar sakin görüntülere maruz kaldıktan sonra o karedeki insanların çatık kaşları, sinirli halleri, ofansif duruşları öyle rahatsız edici ki. Talepleri de şuymuş: çocuklarının "ateist çocuklarla dolu olan" o okullarda okumalarını istemeyip kendi okullarını açmak. Hükümet de bunu kabul etmiş.

Şimdi merak ediyorum, bu ülke böyle mutlu mesutken kalkıp o ülke insanının hiç alışık olmadığı talepleri olan insanları ülkesine almaktaki zoru nedir? Uluslararası anlaşmalar mı? Mecbur mu buna? Bakın taleplerin doğruluğu yanlışlığı değil meselem. İnsanlar mutlu mesut kendi içinde sakin bir hayat sürerken aşırı agresif bir topluluk gelip bir şeyler diretiyor ve onlar da gayet kabul ediyor.

Bu gibi ülkelerin bu işlerle uğraşmaya mecburiyeti uluslararası anlaşmalardan mı kaynaklı?

Şahsi olarak benim kurduğum ve herkesi mutlu eden düzeni beğenmeyip, bir de bağırıp çağıran insanları kulağından tuttuğum gibi kapı dışarı atardım.

Bizim ülkemiz için geçerli değil bu durumlar. Bizde insanlar başka insanlara kapı açmayı inançları için pozitif hamleler, inanç kaynaklı bir yardımseverlik ve yüce gönüllülük, sünnet, ensar-muhacir vb. olarak gördüğü için bir şey demek haddime değil. Ama bu gibi ülkelerin insanlarında bu gibi kavramlar da yok. Onların bu müsamahalarının kaynağı sade ve sadece demokrasi de olamaz?

Edit: Bu arada, batıyı güllük gülistanlık düşünüp, doğuyu yerin dibine gömenlerden değilim. Doğunun bu halde olmasının, tarumar edilmiş ülkelerin batıdan bağımsız olduğunu düşünmüyorum.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(14.03.19)
Istatistikleri bilmiyorum ama sanirim cocuk dogum oraninda azalma olunca baska ülkelerden göcmen aliyorlar.
Bir de kendi insanlari daha cok teknik bilgi beceri, egitim gerektiren islerle ugrasinca bulasikcilik, temizlik, soförlük gibi daha az vasifli isleri göcenlere yaptiriyorlar.
Sonra gelen göcmenlerin de en gec 3. nesildeki torunlari zaten mevcut vatandas gibi oluyor.

2 senedir Almanya'da yasiyorum. Burasiyla ilgili fikrim az cok bu yönde.
0
chitosan
(14.03.19)
+1 chitosan
0
fıytfıyt
(14.03.19)
bu ülke böyle mutlu mesutken kalkıp o ülke insanının hiç alışık olmadığı talepleri olan insanları ülkesine almaktaki zoru nedir?

aslında basit :
diğer ülkelerin siz niye hiç mülteci almıyorsunuz lan bu sayıyı paylamamız gerekiyor demesine fırsat vermeden alıyoz ya olum hatta bak onların kültüründe okul bile açtık ibadet yerleri var vs diyebilmeleri
türkiye herhangi sosyal bir elemeden geçirmeden 5milyon mülteci alır
isviçre okumuş aklı başında 200-300 kişi alır onlara birde lokasyon verir okul verir takılın burda akıllı uslu der.
türkiye isviçre'ye yürümeye kalkarsa bak bi sürü adam aldık diyip üste çıkarlar.

kaynak : norveç'te siyasi parti yönetmiş eski patronum. norveç'e giden 200 suriyeliyi yukardaki cümleler ile özetlemişti.
0
dedim dedim de kime dedim
(14.03.19)
Toplumların yaşadıkları bölgeyi işaretleyip buraya bizden başka kimse gelemez demesi biraz sıkıntılı. Bence evrensel hukuk adına doğru değil. En azından bunu kontrollü yapıyoruz diyorlar. Konu biraz çetrefilli uzun uzun yazıp tartışmak gerek. Ne yani ben ingiltere'yi ve bulunduğu adayı, doğasını merak ediyorum ama ingilizlerden izin almam gerekiyor.
0
kocakum
(14.03.19)
ağzımı bozacağım müsaadenle, bunun başlıca nedeni medeniyete ve güzelliğe düşman olan ultra kapitalist şerefsizlerdir. avrupalılar üremek istemediği ve nüfus yaşlandığı için mecburen göçmen ihtiyacı doğuyor ancak bugün gelinen noktada ucuz iş gücü için "niteliksiz nüfus" bilerek şişiriliyor diye düşünüyorum. bunun en nadide örneği isveç'tir. "çok insan olsun, hepsi köpek gibi yaşasın ki dandik bir pozisyon için 10 bin tane adam başvursun ve ben düşük maaşa çalışmaya dünden razı olan adamı eşek gibi sömürebileyim" zihniyetiyle sosyal demokrasinin, güzel ülkelerin köküne dinamit döşediler.

tabii iş "itoğlu it kapitalistler" deyip geçilecek kadar basit değil. avrupalılarda modernleşme ve rahatlama öyle bir seviyeye ulaştı ki insanlığın en temel içgüdülerinden uzaklaştılar. altışar tane çocuk yapsınlar, paladin basıp en yakın ülkeyi fethetsinler, LEBENSRAUM TİLİLİLİ demiyorum; şartlar çok değişti ama sonuç olarak insanız, hayvanız. bu kadar yumuşak bir tavrın kimseye faydası olmaz, olmayacak.

almanya bu konuda daha iyi ama uzun vadede onlar da göçebilir gibime geliyor. ihtiyaçları kadar alıyorlar, nispeten iyi bir şekilde sisteme entegre ediyorlar. göçmenler neyse de artık mülteciler ciddi bir sorun olmaya başladı. binlerce insanı ya ölüme terk edeceksin (ki bu "binler" sürekli geliyor, milyonlar oluyor) ya da bir şekilde sisteme entegre etmeye çalışacaksın. alternatifin yok.

ortadoğu'daki savaşlar ve 5-10 sene içinde ciddi anlamda canımızı sıkmaya başlayacak olan iklim problemi asıl darbe olacak diye düşünüyorum. bundan 20-30 sene sonra, dünya nüfusunun belki 1 milyarlık kısmı bulunduğu yerde çok ciddi sorunlar yaşayacak ve canından olma pahasına kuzeye gidecek (şu an bile oluyor bu). o zaman ya avrupa kıyıları yüz binlerce cesetle dolacak ya da avrupa diye bir şey kalmayacak. nasıl ki sanayi devrimi'yle birlikte şehir nüfusu aşırı hızlı şekilde arttı, belki 2050'de de nüfusu %300-400 artmış, çin mahallesine dönmüş berlinler görürüz. hatta ne berlin'i, bayburt'un nüfusu 2 milyon olur belki sjfsj.

uzun lafın kısası,

* avrupa beğenmediği göçmenlere muhtaç çünkü iş gücüne ihtiyaçları var. ayrıca yılların getirdiği refah ve hoşgörü artık kendilerini zehirlemeye başladı. ağzını açanın "faşist" olduğu bir ortamda dengeyi tutturmak zor. halbuki göçmenlik/mültecilik alanında yapılacak kısıtlamalar çoğunlukla iki taraf için de faydalı oluyor. plansız, programsız bir şekilde koca bir ulusun nefret objesi haline getirilen mülteciden kime ne fayda gelecek? dünyanın en iyi insanı bile olsa radikalize olur.

* mülteci sorunu katlanarak artacak. ya çok katı politikalar izlenerek bu mülteciler avrupa sınırları dışında tutulacak (suriyelileri bize kilitlediler mesela ne güzel, lol) ya da avrupa bildiğimiz avrupa olmaktan çıkıp zamanla b*ka saracak.

***

ben avrupa'yı severim. şu an çok güzel ve gelişmiş olması falan bir yana, tarihsel olarak da muazzam bir yer. benim için medeniyetin beşiğidir. tamam mezopotamya, anadolu iyi güzel ama avrupa da 200 sene önce keşfedilmiş bir toprak parçası değil.

gelgelelim geleceğini hiç parlak görmüyorum keratanın. rusya, çin, amerika falan tek yumrukta canını alır bunların 10-20 yıla. yavaştan çözülmeye başladılar zaten. daha iyiye gitmesi için tek bir neden göremiyorum. kötüye gitmesi için çok neden var. 20-30 tane ülkeye aynı şeyleri dayatamazsınız. işler iyi giderken sorun olmaz ama bozulduğunda çatlak sesler muhakkak çıkar.

ben şu an imkanım olsa almanya'da yaşarım ama 2030-40 gibi rusya'da olmayı istiyorum. TARAMALI TÜFEĞİMLE sınırda patır kütür çinli, bangladeşli, pakistanlı indiricem giremesinler diye. faşist rus dostlarım sever böyle şeyleri, o ayılar hiç "welcome refugees" falan demez. ben artık küresel ısınma yüzünden karın bile yağmadığı, muz falan yetişen vladivostok'ta takılcam, güneydekiler de kavrulsun bana ne, önceden akıl edip gelselermiş eheh.

***

tabii bir üstte de görüldüğü üzere "adayı görcem, niye ingilizlerden izin almam gereksin, hepimiz kardeşiz" kafasında, hayallerde yaşayan halklar da bunda etkili. arkadaş ingiltere'yi ziyaret etmek veya ingiltere'de yaşamak yasak değil, vize veya oturma izni alman gerekmesi oranın "yasak" ve "ingilizlere ait" olduğu anlamına gelmiyor. pekala gidip yerleşebilir, yaşayabilirsin.

çok merak ediyorum 300 kişinin yaşadığı mahallenize 100 tane suriyeli gelse "eheh ülke hepimizin, onlar da burda yaşasınlar <3" diyecek misiniz? sisteme entegre edilmiş, topluma fayda sağlayacak, ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda alınmış göçmen faydalıdır, güzeldir. o insanların zararı olmaz, aksine faydası olur. gelgelelim gittiği yerin kurallarıyla, kültürüyle alâkası bile olmayan; çoğunlukla sisteme sadece yük oluşturacak, toplumsal düzeni bozacak zırtapozların girişi kimseye fayda sağlamaz. en başta kendileri mağdur olur ama bunu anlamıyor insanlar.
0
der meister
(14.03.19)
Irkci degilim ama konseptli her yazi irkcidir oncelikle bunu bir koyalim. Bunu sadece ben soylemiyorum, Google'a I am not racist but yaz goreceksin. Sana irkcisin demiyorum ama muhtemelen cok hakim olmadigin bir konu bu.

Evvela ne Isvicre ne de bir baska bati ulkesi hayaller ulkesi degil. Her ulkenin kendine ozgu problemleri var. Disaridan bakmak veya uc gunlugune turist olarak gitmek ya da 6 ay ogrenci olarak yasamak bu iluzyonun arkasini gormeniz icin yeterli degil. Bir Isvicre, Almanya veya Isvec gurbetcisine sor hayatin zorluklarini sana anlatacaktir. Hicbiri cennet degil. Turkiye daha iyi demiyorum bakin, cennet degil. Kendine ozgu bizde olmayan sorunlari var, bizde sorun olan bir cok sey de cozume kavusmus.

Multeci neden aliyorlar? Bunu daha once sozlukte de yazdim burada da, okuyan vardir. Hicbir ulke multeci almak istemez, oh oh gelsin multeciler demez. Multecilerle ilgili uluslararasi antlasmalar var, bu cercevede alinirlar, insan haklari sozlesmeleri geregi geldikleri yerler eger guvenli degilse kanunlar cercevesinde geri gonderilemezler.

Gocmen almak baska, multeci almak baska bir seydir. Avrupa'ya gocen Turkler %90 oraninda gocmendir, multeci degil. Gocmen aliminin sebepleri ucuz is gucu veya nitelikli is gucu vb olabilir multeci almanin amaci tamamen mecburiyettir. Turkiye ulkeye girdikten sonra bir Suriyeli'yi ulkesine geri gonderemez. Buna mukabil BM ve AB multeci agirlayan ulkeye finansal destek saglar veya direkt olarak gocmenlere odenek ayirir. Bu bir insanlik meselesidir her ne kadar bir cok insan Turkiye'de buna inanmasa da insan haklari boyle bir seydir. Medeni ve zengin bir ulke olmanin bedeli biraz da budur, bir cok seye kafa cevirebilirsiniz ancak gozunuze sokulan insanlik rezaletlerinde butun dunyanin gozu ustunuzdeyken medeniyetinizin ve zenginliginizin bedelini odemeniz gerekir. Bunu secim donemi Isvec'te liderler arasi tartismalarda cok dinledim. Genel kani ise suydu; biz Isvec'iz biz diger ulkelere oncu olmak zorundayiz, onlar multecilere kapilarini kapatiyor olabilir ama biz bunu yapmayacagiz, biz dunyanin oncu medeniyetiyiz.

Mesela bize garip gelen turlu libosluklari da bu minvalde ilk bu tip ulkeler getiriyor. Cunku gelismekte olan ulke ile gelismis ulkelerin etik ve moral duzeyleri de birbirinden farklidir. Bizde medeniyet yere cop atmamak, rusvet yememek, sirada beklemek ve yaya gecidinde durmaktan ibaret iken Isvec'te bunu en koylu en alt profil insan bile yaptigi icin onlarin burjuvasi icin medeniyet simgesi bizim humanist libos diye elestirdigimiz turlu seylerdir(cinsel ozgurluk gibi, veganizm gibi, cevrecilik gibi, insan esitligi ve multeci haklari gibi)

O insanlarin bagirip cagirmasi, sinirli olmasina falan da senin benim gibi bakmazlar. O insanlar neden boyle? Cunku egitimsizler, cunku onlarin kulturu boyle yetistirmis onlari derler. Sucu o insanda bulmazlar, arkasindaki sebebi gorurler. Sonuc olarak alirlar, egitirler, istihdam ederler, tolore ederler, cocuklarina iyi bir gelecek saglarlar, cocuklari da aileleri gibi degil sistemin yetistirdigi gibi bireyler olur. Sistemleri de sistemi destekleyenleri destekledigi icin bir cok gocmen zaman icinde ayak uydurur sisteme.

Ben multeci alinmasi Avrupa ekonomisine muthis katki sagliyor falan demiyorum ama pragmatist bir dusunceyle yapilmis bir is degil multeci kabulu zaten. Bazen okuyorum Avrupa, ABD'nin ve Cin'in gerisine dusuyor ekonomi savaslarinda diyorlar, sebebini de gocmenlere falan bagliyorlar. Buna en guzel cevabi su videodaki Macar youtuber veriyor.
www.youtube.com

Uzun oldu ama mesele basit bir mesele degil kusra bakmayin.
0
bos gezenin bos ustasi
(14.03.19)
Medeni ulkeler multeci olmadan gelismiyor.

Elit sirket gibi dusun bunlari, mesela x holding olsun. Bakinca burnundan kil aldirmaz top unilerden adam alir herkesten 2 yabanci dil ister.
Ama oranin deposuna uretimine bak asgari ucretli kaynar, sirketi buyuten guc onlardir.

Almanya'nin bu kadar gelismesi hep bundan iste. 50 yildir ulkesine multeci basiyor.
Suriye olayinda da en cok almanya aldi, digerlerinin aldiklari hikaye.

bizim ulkenin de ekonomisini costurdular aslinda. Duzgun yonetilselerdi ya da duzgun secilselerdi bizim ulke de gelisirdi. 100 tane fabrika acacak kadar adam aldik ama fabrikamiz yok.
0
acemi
(14.03.19)
Öncelikle belgeseli kim hazırlamışsa bilgiler yanlış; biz isvicre'nin küçücük şehrinde yaşıyoruz, tüm cocuklugum ve lise yıllarım boyunca ufak tefek de olsa bir sürü hırsızlık vakasına denk gelmişimdir; 2 sene önce bizim evimize de hırsız girdi. Benzer şekilde uyuşturucu, taciz, tecavüz vakaları da insanın olduğu her yerde oldugu gibi İsviçre'de de var; ensest suçlarının avrupa'da en yoğun olduğu ülke. Alice harikalar diyarı değil hiçbir ülke maalesef.

Yukarda da söylendiği gibi göçmen alımının is gücu ihtiyacı ve doğum oranlarının azalması gibi temel nedenleri var. İsvicre ornekleminden gidersek bundan 7-8 sene önce belirli bir süre için vatandaşlığa başvuru yapan çoğu kişinin dosyasında absürt bir durum görmedikleri takdirde kolayca vatandaşlığa geçirdiler zira 2100 civarında nüfus oranında hatlı sayılır bir azalma olacakti; kotalarını istedikleri gibi doldurdunca şimdi vatandaşlık basvurularini yine durdular.

O ülkede doğup büyüyen çocuklar bir süre sonra bir şekilde o sisteme adapte oluyorlar zaten. Ben artık turkiye'de yaşıyorum ama erkek kardeşim üzerinden örnek verirsek; eğitiminin tamamini isvicre'de almış, 4 dil bilen, askerliğini orda yapmış, tamamen o ülkenin gençleri gibi yaşayan bir isvicre vatandaşı. İlerde evlenecek olsa çok yüksek ihtimalle isvicreli biriyle evlenecek zira etrafında türk yok. E kendisi Turkiye'den bu kadar kopukken, doğru düzgün türkçe bile konuşamazken onun çocuğuna türk diyebilir miyiz artık? Soyadı türkçe olsa da aslında bir isvicreli gibi yaşayacak.

Adapte olamayanlar da fabrikalarda, temizlik işlerinde ucuz işgücü olarak görülüyor. Zaten düzgün bir sistem olduğu için en adapte olmayani bile bir şekilde uyum sağlıyor.

Göçmen alımının temelinde bunlar yatıyor.
0
fraise
(14.03.19)
oncelikle irkci degilim demissin, ama bu sorun tamamen irkcilik kaynakli. o cok begendigin ulkelerin bu seviyeye gelmelerinin sebebi, kokeni ne olursa olsun ulkesinde yasayan insanlarin makul taleplerini diger vatandaslarin haklarini cignemeyecek sekilde vermesidir. yine ayni sekilde ulkesinde yasamak isteyen insalarin kokeni, irki vs ile ilgilenmemeleri.
0
crucio
(14.03.19)
"kokeni ne olursa olsun ulkesinde yasayan insanlarin makul taleplerini diger vatandaslarin haklarini cignemeyecek sekilde vermesidir" olay Neverland'de geciyor herhalde.


beyler/bayanlar uzulerek soyluyorum yok boyle birsey. dunyanin en ozgur ulkesine git boyle bir ortam yok, unutun bunlari. ihtiyaci varsa kapiyi acar gocmeni alir ayak isi yaptirmak icin. bir yamuk yaparsan yok eder seni, bu kadar basit.


trafikte polis durdursa, ehliyette osman yaziyorsa tavri farkli olur, mike yaziyorsa farkli. yok boyle birsey diyen yurtdisina sadece arada bir gezip tozmaya cikmistir, yasamamistir.
0
cooperr
(14.03.19)
cooper, neverland'den bildiriyorum olay boyle geciyor. o insanlar cok sevdikleri icin boyle yapmiyorlar ama diger gruplar da zamaninda bu sekilde bazi haklar kazandiklari icin su anda kisitlama getirirlerse diger gruplar da siranin kendilerine gelecegini bildikleri destek oluyorlar ve kucuk olaylar toplumsal krizlere sebep oluyor. ama bu demek degil ki bu gruplara sevgi ile bakiyorlar. isvicre dediginiz ulke dunyadaki en irkci ulkelerden birisidir muhtemelen(almanlar sagolsun) sadece orta dogulu yada turklere karsi degil. alman/isvicreli olmayan guney amerikali, ispanyol, portekiz, polonya vs herkese karsi irkci ve mesafeli yaklasirlar ve bunu sadece ikili iliskilerde gorursun, farkedersin. benim bu gorusum de bir bakima irkcilik aslinda ama 1.5 yil icerisinde yeterince isvicreli/alman ile muhatap olup, yeterince farkli milletten insanlar ile bu konuyu teyit ettirdim ki artik genelleme yapabilecegimi dusunuyorum.
0
crucio
(14.03.19)
bunu gidip alman'a, isvicre'liye sormayacaksin, git isvicre'de yasayan bir afgan'a somali birine falan sor bakalim ne diyor :)

"sadece ikili iliskilerde" degil, devlet ile muhattap olmaya basladiginda da gorursun. ha ben bunu garipsemiyorum onu soyleyeyim, sen oranin vatandasligini alsan da yabancisin adam da sana ona gore davraniyor. sen buna irkcilik diyorsun ben pek oyle oldugunu dusunmuyorum ama bu baska bir tartisma konusu.

kagit ustunde goz boyamalik bazi kanunlar getirilir, eskiden yapilan hatalar icin ozur dilenir, vs. ama pratikte bir etkisi yok. bu tabiiki sadece turklere ya da orta dogululara karsi degil, butun "farkli"lara karsi.
0
cooperr
(14.03.19)
/cooperr
Yaşadığım yerde vatandaştan tek farkım oy verme hakkımın olmaması. Sene sonunda 3. yılımı doldurduğum için belediye seçimlerinde oy kullanma hakkı elde ediyorum hatta, vatandaş değilim bak.

Bunun dışında bir vatandaşın sahip olduğu tüm haklara sahibim. İşsizlik maaşından tut, hastanede tedavi olmaya kadar. Çalıştığım yerde göçmen olduğum için ne daha az para alıyorum ne de daha az iznim var. Herkesle eşit alıyorum.

Irkçılık var mı? Devlet bazında yok ama vatandaş bazında var. Göçmenlerin pek girmediği bir mağazaya girince tip tip bakmalar falan oluyor mesela. Siyah bir İngiliz arkadaş var iş görüşmesine gitti mesela birinde, kurumsal lirket ve değil, ufak basit bir iş. Genelde görüşmeye çağrıldıysan alırlar ama ırkçı şerefsiz ben sen İngilizsin diye alacaktım işe diyor, vazgeçiyor siyah diye. Böyle orçolar var evet. Polisle hiç münasebetim olmadı ahkam kesmeyeyim şimdi ama polis ve güvenlikler genelde ırkçı diye duyarım.

Daha bir kere olsun pasaport sormadılar. Göçmenlerin de kimlik kartı aynı zaten vatandaş ile.
0
bos gezenin bos ustasi
(14.03.19)
@ bgbu

sosyal haklardan bahsetmiyorum. en basidinden calistigin sirket lokal bir firma ise yonetim kuruluna bak, gocmen var mi? uluslararasi bir firma ise, senin bulundugun subadeki yonetici tayfasina bak, gocmen var mi? sence senin yonetici olabilme olasiligin var mi?

ayni sikintilar devlet ile iliskilerde de var. mesela bir vukuat oldu ceza yiyeceksin. ceza sikalasi var, ne kadar ceza yazilacagina polis karar veriyor. alt limit $250, ust limit $1000 diyelim. ben boyle durumlarda hep ust limitten ceza yemisimdir, her ne hikmet ise yerli arkadaslar hep alt limitten yiyor. hayirdir? bunu ne yapacaz, rastlanti mi bu?
0
cooperr
(14.03.19)
Valla ülkenin %20'si göçmen %30'u göçmen köklere sahip, o nedenle evet yönetim kurulunda da devlet dairelerinde de göçmenler var. Yükselme şansım var mı? Yükselmekten kolay ne var? Kimse sorumluluk almak istemiyor buralarda. Herkesin maaşı dolgun zaten, iznim çok olsun, az çalışayım, telefonum çalmasın derdinde insanlar. İşini iyi yaparsan severek yaparsan 3-5 sene içinde departman şefi olursun. Şefim Finli bu arada, abuk subuk bir İsveççesi var. Göçmen yani. Hastanede doktorların yarısı göçmen gene, git devlet dairelerinde personelin %30-40'ı göçmen kökenli.

Polisle münasebetim olmadı dediğim gibi. Ve gene söylediğim gibi bazı negatif durumlarla karşılaşabilirsin bu olur. Öte yandan hastanede falan randevu alırken avantaj. Eşim yerlisi buranın 3 ay sonraya randevu alıyor hastaneden. Ben arayınca 2 hafta sonraya alıyorum. Çünkü göçmene gıcıklık yaparlarsa ırkçılık kartını oynar. Ben yapmam ama kıza gel sevişek diyip yok denince ırkçı mısın neden sevişmiyon benle diye soran tipler gördük burda.

Öte yandan nereye gidersen git. Eğer o yerin kültürünü, mizahını, toplum yapısını içselleştiremezsen ki bu bir yetişkin için çok zordur, öteki olarak kalırsın.

Abd'de ırkçılığın tillahı var. Ama bütün silikon vadisi şirketlerinin yönetim kurulları hintli ve asyalı kaynıyor. Kaç tane wasp var?

Avrupa'da bakanlık yapan göçmenler var. İsveç'te bir ara Mardin doğumlu bir kürt milli eğitim bakanıydı. Hollanda'da parti liderleri falan var türk asıllı. İngiltere'de lordlar kamarasından olup göçmen olan bile var. Sir ünvanı almış ırak doğumlu bilim insanları var vs.

Olay tamamen senin kim olduğunla alakalı, nerede doğduğun veya ne renk olduğunla değil.

Ama balkonda mangal yapıyorsan Avrupa'da evet ötekisin istersen soyadın Johansson olsun, saçın sapsarı olsun farketmez.
0
bos gezenin bos ustasi
(15.03.19)
biz zaten uyum saglamamak icin direnen kisilerden bahsetmiyoruz onlari gec, uyum saglamaya calisanlarin yasadigi ve yasayacagi zorluklardan bahsediyoruz. benim malesef gorduklerim yasadiklarim farkli. bekle ver gor diyorum...


irakli bilmemkime nobel verdiler, oburu basbakan oldu falan filan, bunlar istisna ve goz boyama. vitrinde guzel duruyor, onune havuc koyuyorlar iste. sende bir umit bende o noktaya gelebilirim diye tirmaliyorsun. ne kadar calisirsan calis gelebilir misin, muamma.


universiteden bir arkadasim, babasi turk annesi ingiliz. 3 kardesler, orta dogulu gorunumluler ama turkceleri yok gibi, ingilizce/fransizca konusuyorlar zaten evde. neyse, evde birbirlerine giriyorlar, komsu polis cagiriyor bir vukuat var gidin bakin diye. polis normalde gelir evin genclerini alir goturur olay buyumesin diye milletin yatismasini bekler. gelir gelmez oglanlardan birini vuruyor, cocuk vefat etti. hala mahkemesi suruyor. cocukta silah, bicak falan yok, hepsi zaten okumus etmis isinde gucunde elemanlar. yasadiklari muhit duzgun yani oyle uyusturucu saticisinin evini basmiyorsun, normal orta direk bir ailenin evi.

simdi bu polisler caucasian birinin evine boyle girip evde birini vurabilirler mi? sikar biraz.

sana televizyonda kanada'li polislerin yok gay parade'e katildigini, yok su savasi yapiklarini millete cicek dagittiklarini falan gosteriyorlar. yok kanada'da hapishaneler hilton gibiymis falan filan. alayi palavra.
0
cooperr
(15.03.19)
Siz beni iki dakikada gittiği ülkeyi savunan wannabe ilan ettiniz yok öyle bir şey.

Gizli ırkçılığın ne olduğunu, yabancı olmanın ne olduğunu iyi biliyorum. Ben özbek asıllıyım, Türkiye'de de göçmendim anlayacağınız, tipten ötürü.

Neyse sorun bu değil. 1942'de kısırlaştırmaların, toplama kamplarının olduğu zamanlarda değiliz bunu bir koyalım.

Adın abdullah diye mustafa diye işe giremediğin de oluyor evet. Polisin veya mahkemeye çıksan hakimin belki adiliğine maruz kalma ihtimalimiz de yüksek bunu da kabul ediyorum. Bunlar kişisel gizli veya aleni ırkçılığın sonuçları. Ben size devlet önünde bir fark yok, vatandaş bazında ise ırkçılık dibine kadar var diyorum.

Yarın rte abd'ye savaş açsa abd'deki Türkleri kamplara kapatmayacaklar merak etmeyin. O evreleri geçtik diye düşünüyorum. Tartıştığımız konu zaten göçmenleri neden alıyor bu "cici" ülkeler meselesi.
0
bos gezenin bos ustasi
(15.03.19)
devlet politikasi olmasa o memuru neden ve nasil ise aliyorlar? herkes olayin gayet farkinda, ozellikle boyle tipleri seciyorlar. belki artik kamplara kapat(a)mayabilirler, ama vatandas bile olsan yarin deport yemeyeceginin garantisi yok, adam verdigi hakki geri alabilir, kim ne diyecek? ya seni yarin alip ucaga bindirip turkiye'ye postalasalar kime nereye basvurup itiraz edeceksin? konsolosluga mi? beyaz adamin ne yapacagi belli olmaz :)

wannabe degilsin belki ama fazla guveniyorsun bu elemanlara, kendini saglama almani oneririm, her zaman bir B planin olsun.

evet konuya donecek olursak: koleye ihtiyaci var, aliyor. beyaz/mavi yaka fark etmez.
0
cooperr
(15.03.19)
(3)

Bagkur Odemelerim Ne Olacak?

Jeckson
8 senedir bagkur oduyorum. Simdi yurtdisina tasinma gibi bir durum soz konusu.Bu odedigim paralar ne olacak? Boşa mı gitti onca odedigim para. Bugune kadar ne devlet hastanesine gittim ne ilaç aldım.Ustune soguk su mu içmem lazım?
8 senedir bagkur oduyorum. Simdi yurtdisina tasinma gibi bir durum soz konusu.

Bu odedigim paralar ne olacak? Boşa mı gitti onca odedigim para. Bugune kadar ne devlet hastanesine gittim ne ilaç aldım.

Ustune soguk su mu içmem lazım?
0
Jeckson
(11.03.19)
aynen öyle. yaştan emekli olacağın zaman işe yarar. başka da bir halta yaramaz sgk - bağkur ödemeleri.
0
scudman1
(11.03.19)
soğuk su +1
gün gelir geri dönmek isterseniz ve gerekli prim ödemesini bir şekilde tamamlarsanız emekli olabilir, şirinleri görebilir, Kurt Cobain'i canlı izleyebilirsiniz.
0
angelofdeath
(11.03.19)
Babam turkiye'de çalıştığı yılları, isvicre'ye taşıttı emekli olurken; hem maaşında artış oldu hem de toplu para aldı.

Sizin de gittiğiniz ülke ve o ülkeyle olan anlaşmaya göre emekli olduğunuzda isinize yarayabilir.
0
fraise
(11.03.19)
(3)

Nakit İsviçre franki

chavezding
Nereden alabiliriz? Bankada var mıdır? Kapalı çarşıya mi gidelim?
Nereden alabiliriz? Bankada var mıdır? Kapalı çarşıya mi gidelim?
0
chavezding
(10.03.19)
Merkezi yerlerdeki bankaların çoğunda oluyor.
0
fraise
(10.03.19)
Bankayı bir gün önceden arayarak kesin bulabilirsin.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(10.03.19)
Doviz burolarinda bulunur. Ben Ataturk'teki doviz burosunun birinden almistim gecmiste ama yuklu miktarda bulunmaz, 300 500 frank vardir.
0
bos gezenin bos ustasi
(10.03.19)
(6)

psikoloğum kullandığım ilaçların reçetesini istedi vermeli miyim?

Techsavvy
Dosyalanıp saklanacağını belirtti, ama özel bir psikologa tıbbi resmi reçetemin neden gerekebileceğini anlamadım.Ben işleri ayrı tutma yanlısıyım.Rastlanan bir olay mıdır? yani istemekte haklı mı? söylemem yeterli değil mi?not: verilmezse görüşmelerin sonlanacağını belirtti. Beni sinirlendiren bu ol
Dosyalanıp saklanacağını belirtti, ama özel bir psikologa tıbbi resmi reçetemin neden gerekebileceğini anlamadım.

Ben işleri ayrı tutma yanlısıyım.

Rastlanan bir olay mıdır? yani istemekte haklı mı? söylemem yeterli değil mi?

not: verilmezse görüşmelerin sonlanacağını belirtti. Beni sinirlendiren bu oldu biraz da.
0
Techsavvy
(03.03.19)
pikkolocik sorunların büyük bir kısmı, psikiyatrist ve psikoloğun ortak çalışmasıyla çözülebiliyor.
0
killerbee
(03.03.19)
sorun yok. Lutfen belgelendir. Aldığın ilaçlara göre terapinin niteliği belirlenecek, gelişimin degerlendirelecek. Terapi ve ilaç tedavisi elele gidiyor. Işlerin ayri tutulmasi zaten hem terapiyi hem ilaçları alan beden siz, ayni beden olduğu müddetçe zaten mümkün değil. Bilgilendirilmedikçe bitirmek istemesi de normaldir, sizi nasıl değerlendireceğini bilemeyecektir.
0
velvetmorning
(03.03.19)
İstemeli. İstemeyen psikolog yanlis yapiyor.
0
fever
(03.03.19)
tabi ki haklı, bu kadar basit bir mevzu da triplenmek oldukça saçma. Tüm sağlık işlerinde ilgili konuda ki tıbbi geçmiş istenir, istenmemesi sorun zaten. Ayrıca işleri ayrı tutmak nedir yahu, sanki sanayi kuruluşusun, yediğinden içtiğine ilacın diğer hastalıkların her şeyin psikolojinde bir yansıması var
0
KaraSakall
(03.03.19)
Yani ilaclarini bilmesk onemli ama resmi receteyi istemesi kendini koruma amacli olabilir. Bir kontrolde psikiyatristle beraber takip ettigini gostermek icin olabilir, zira yasalardaki sikintilar nedeniyle psikologlar saglik bakanligi tarafindan sorun yasayabiliyor.
0
red g
(03.03.19)
İstememesi hata olurdu zaten hatta çoğu zaman psikayatrist ve psikolog görüşme de yapar. Ayrı ayrı yurutulecek bir sey degil ki bu, iki uzmanın beraber çalışması gerekir.
0
fraise
(03.03.19)
(8)

Pırlanta yüzük için nerelere bakalım?

fraise
Babam anneme sürpriz pırlanta yüzük almak istiyormus, beraber bakalım dedi fakat ben pırlantadan hoşlanmadığım için konuya çok uzağım. 5 gün kadar istanbul'da babam, bu süre zarfında nerelere bakalım? Avrupa yakası bizim için daha iyi ama anadolu yakası da olur. Bildiğimiz atasay, altinbas gibi kuyu
Babam anneme sürpriz pırlanta yüzük almak istiyormus, beraber bakalım dedi fakat ben pırlantadan hoşlanmadığım için konuya çok uzağım. 5 gün kadar istanbul'da babam, bu süre zarfında nerelere bakalım? Avrupa yakası bizim için daha iyi ama anadolu yakası da olur. Bildiğimiz atasay, altinbas gibi kuyumculara bakmak mi daha iyi olur yoksa kapalı çarşı taraflarına mi gidelim? Alırken dikkat etmemiz gereken bir şeyler var mı? Kampanya vs var mıdır? Annemin alacağı ilk yüzük değil; babam içinden geldiği için almak istiyor simdi, o yuzden çok satafatli ve pahalı bir şey olmasına gerek yok. Aksine zarif ve düz bir şey bakacağız. Her girdiğimiz yerde böyle bir alternatif bulabilir miyiz?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(25.02.19)
Kuyumcukent
0
datnet
(25.02.19)
Atasay gibi yerlerden alinca sertifika da veriyorlar.
0
nax
(25.02.19)
atasaydan falan alırsan markaya para verirsin. ankarada olsan iyi bir kuyumcu var. gia sertifikalı pırlanta veriyor. 0,30dan karattan küçükse sertifika olmaz. kuyumcu sana sertifika vereyim der onlar hikaye. tabi önce kaçlık alacaksınız bu önemli.
0
prasinos
(25.02.19)
burcuokut jewellery

pırlanta harici alternatifleri de var.
0
balik kraker
(26.02.19)
Ariş e bi bakın derim. Anlamak kolay fiyat teklifi ve taş özelliklerini yazıp veriyorlar. Gia gibi uluslararası sertifika şart yoksa riskli. Bu sertifikada taşın içine yazılıyor seri no. ben bakıp gözümle görmüştüm
0
gatherer
(26.02.19)
Fikir olsun diye yazayım; sonuc olarak zen pırlantadan sertifikası vs ile birlikte aldık; gittiğimiz yerdeki çalışanlar bizim ile bayağı güzel de ilgilendiler.
0
🌸fraise
(01.03.19)
ne sertifikası vardı ve kaç karatlık aldınız?
0
prasinos
(01.03.19)
0.35 karat, sertifikasını çok incelemedim açıkçası, 2 ayrı sertifika koydular; bir sirketin sertifikasi bir de uluslararası sertikaymis galiba.

Dediğim gibi pirlanta benim için pek güzel şeyler ifade etmediğinden alıp çıktık gibi oldu; maksat annem mutlu olsun işte. Bana kalsa hayatta almazdım.
0
🌸fraise
(02.03.19)
(10)

Kilolu vejeteryen var mı?

japon balığı
Ben hiç görmedim aranızda goren var mı? Bana nedense bu ikisi yanyana olamaz gibi geliyor.
Ben hiç görmedim aranızda goren var mı? Bana nedense bu ikisi yanyana olamaz gibi geliyor.
0
japon balığı
(23.02.19)
benim çevremde çok var.
0
orijinal nick bulamadim
(23.02.19)
Aksine karbonhidrat ağırlıklı beslenenleri daha kilolu oluyor. Obez vegan tanıdığım bile var. Abur cubur vejeteryanı diye de bir şey var.
0
fasulyek
(23.02.19)
Var tabii ki. Ben de vejetaryenim, kuzenim de. Benim beslenme duzenim sebze ve et dışındaki protein kaynakları üzerine kuruluyken onunki abur cubur ve karbonhidrat üstüne kurulu. Dolayısıyla o benden nerden baksanız 15-20 kilo fazla kiloya sahip ve aynı boylardayiz.
0
fraise
(23.02.19)
Doktor ve vegan olanını tanıdım.
0
karacigerim vur kadehlere
(23.02.19)
O kisi benim, yas pasta borek baklava yiyemez miyim?
0
Traveller
(23.02.19)
(bkz: evren başer)
0
Wasking
(23.02.19)
onlar zaten kilolu olur patates ile makarna yemekten.
0
baldur2
(23.02.19)
Vejetaryenin kilolu olmamasi zor. Sisko olmayani istahsizdir ya da surekli diyettedir zaten muhtemelen.

Ortaokuldan beri vejetaryendim, sut urunlerini cok tuketiyordum. Sut urunleri asiri yagli. Disarida peynirli makarna, pasta, borek... Cunku saglikli ve doyurucu alternatif yoktu birkac sene oncesine kadar. Ciddi diyet yapmam gerekiyordu normal kalabilmek icin.

Ne zaman vegan oldum, tum ekstralar kendiliginden gitmeye basladi, diyete gerek kalmadi.
0
buf-e kür
(23.02.19)
Evet, 3 haneli değerlerdeydi. Hep ekmek, pilav, baklagil. Gayet oluyor.
0
SiyamkedisiZorro
(25.02.19)
slim denebilecek bir arkadaşım, vegan olduktan sonra kilo aldı.
0
füt
(25.02.19)
(7)

beyazlar için...

sanat guresi
ayrı deterjan kullanıyor musunuz? evetse nedir? sıvı mı, toz mu? beyazlar ve renkliler için iki farklı deterjan kullanmak gerçekten yararlı mı?
ayrı deterjan kullanıyor musunuz? evetse nedir? sıvı mı, toz mu? beyazlar ve renkliler için iki farklı deterjan kullanmak gerçekten yararlı mı?
0
sanat guresi
(21.02.19)
Aynı deterjan kullanıyorum. Ancak beyazları kaynatıyorum. En yüksek sıcaklık seviyesindeki programda yıkıyorum yani. Pamuklu olmayan giysiler için uygun değil yalnız.
0
rakidabalikolsa
(22.02.19)
Ayrı kullanmanın yararı var tabi ki, beyazlar için olanı renklilerde kullandığınızda renk soldurduğunu görürsünüz, beyazlar için olanlar daha etkili oluyor. Toz kullanıyoruz.
0
bitse de gitsek
(22.02.19)
Ben renklilere sıvı beyazlarada beyazlar icin toz kullaniyorum.
0
brnbrs
(22.02.19)
2 yıl kadar önce beyaz kıyafetleri hayatımdan çıkardım, o yüzden gerek kalmıyor farklı deterjan kullanmama. Önceden iyi markaların standart beyaz toz deterjanlarından kullanıyordum. Gavur memleketindeyim şu an, burada beyazlar için farklı deterjan görmedim hiç.
0
The_Lollok
(22.02.19)
Siyahlara ayrı deterjan alıyorum. Renkliler ve beyazlar için ise ya ikisine de uyan deterjan ya da ucuz bulduysam beyazlara ayrı deterjan alıyorum. Tüller hariç tüm çamaşırlara sıvı deterjan kullanıyorum.
0
curukturpkokusu
(22.02.19)
beyazlara hangi deterjanı kullanıyorsunuz?
0
🌸sanat guresi
(22.02.19)
Benim hem beyazlar hem siyahlar hem de renkliler için ayrı. Beyaz ve siyahlar için sıvı, diğerleri için toz deterjan kullanıyorum. Beyazlar için olan deterjan daha etkili ve daha beyaz kalmasını sağlıyor. Siyahlar için olan deterjan da siyahların solmasini, deterjan izi kalmasını vs engelliyor. Bence ayri ayri kullanmak gerekiyor kesinlikle.

Genelde ariel ya da omo kullanıyorum ama son seferde domol (rossman'da satiliyor) aldım arkadaşımın tavsiyesi ile.
0
fraise
(22.02.19)
(10)

Büyük istanbul depremi olursa

tuborg yesili
Bir planınız var mı? Kaçma planınız vs. Sağ kalsak bile istanbul’dan bile çıkmamız zor.Ben çok korkuyorum bu depremden. Şimdi deprem olunca yine depreşti korkularım.
Bir planınız var mı? Kaçma planınız vs. Sağ kalsak bile istanbul’dan bile çıkmamız zor.
Ben çok korkuyorum bu depremden. Şimdi deprem olunca yine depreşti korkularım.
0
tuborg yesili
(20.02.19)
ben bir iki defa düşündüm, beyoğlunda yaşıyorum. burdan kaçmam mümkün değil. sonra vazgeçtim düşünmekten.
0
scudman1
(20.02.19)
Maltepe deyim. Planım yok
0
kisa
(20.02.19)
Ben de eskiden çok korkuyordum ama bizim kişisel olarak alacagimiz önlemler çok kısıtlı; devletin bir şeyler yapması gerekiyor, sagolsunlar onlar toplanma alanlarina ev dikmek ile meşgul. O yüzden boşu bosuna düşünüp anksiyete krizlerine girmeme gerek yok deyip boşverdim uzun süredir. Deprem çantamız var, nispeten güvenli bir binada yaşıyoruz ama o kadar. Sağ kalsak da yaşayabileceğimiz kesin değil sonucta.

Umalim da bize denk gelmesin.
0
fraise
(20.02.19)
ben ankara'ya taşındım ama istanbul'da yaşamak zorunda olanların da ümitsiz olmaması gerektiğini düşünüyorum. enkaz altında kalırsanız şansınız çok az tabii ama belki oturduğunuz apartman yıkılmayacak? en azından ilkyardım çantanız, sizi 3-5 gün götürecek kadar temiz su, konserve vs. bulunsun. olası bir depremin korkunç olacağına şüphe yok ancak viyadüklerin çökmesi biraz abartılı geliyor bana. kaos büyük olsa da "istanbul'a ulaşmak mümkün olmayacak" gibi bir durumun olacağını zannetmiyorum. ilk 3-5 gün aşırı zor olacaktır ama sonrasında hayatta kalanlar ve ölümcül yarası bulunmayanlar kurtulabilecektir.

deprem anında ne yapmanız gerektiğini bilin, kendinizi birkaç hafta dışarıdan destek almaksızın yaşayabilmeye hazırlayın. bina üzerinize yıkılmazsa şansınız hiç az değil.
0
der meister
(20.02.19)
99 depreminde dedem ve babannemle adapazarındaydık. Orada bile İstanbul'a geri dönmemiz 1 ayı bulmuştu. Sağımızda solumuzda arama kurtarma çalışmaları yapılırken öyle dışarıda oturup bekliyorduk. Yollar kapalı, afedersiniz ceset kokuları, toz duman, insanların çaresizliği falan çok kötüydü ya. Çocuktum o zamanlar ama hiç unutamam, bunları tekrar yaşamak beni çok korkutuyor.

Planlara gelirsek, plan falan yok. Adapazarından bile aylar sonra çıkıyorsak, istanbul gibi bir yerden çıkamayız. Yan evin büyük bir bahçesi var, 20 yıllık komuşumuz ve ordulular. Onlarla bahçede oturur bekleriz işte 99'da olduğu gibi. Bizim mahalle yıllardır birbirini tanır, bu deprem olursa herkes birbirine yardımcı olur diye düşünüyorum. Haa zaten bu ev yıkılırsa ben ölmüşüm ölmemişim farketmez :D Yıkılırsa ve ben dışarıda olayım beni öldü sayın zaten derim. Yaşamam o saatten sonra :D

Çıkamayız ama çıktık diyelim. Gidebileceğim yerler gebze, ordu, adapazarı olabilir.
0
eazy
(20.02.19)
kadıköyde sahile yakınım. bina büyük ihtimalle ya yıkılır ya da ağır hasar alır. planım pek yok.
0
sutlu nescafe
(20.02.19)
sag kalirsam, diger insanlara yardim ederim. bir yere kacmayacagim. planim bu. ben depremden korkmuyorum.

simdi, bir cay ic. rahatla. sorun yok.
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.02.19)
Davincinin dediği gibi kurtarma çalışmalarına yardım +1
0
lorne malvo
(20.02.19)
Bizim apartman büyük ihtimalle yıkılır, tek umudum çok can çekişmeden ölmek açıkçası.

Eğer bir mucize eseri kurtulursam katırla köyümüze gitmeye çalışırım sanırım.
0
inawen
(20.02.19)
neden herkes evinde yakalanacağını düşünüyor belki işteyken olacak yoldayken metrobüsteyken ne bileyim.eğer bi önlem alınacaksa o çantadan bir de işyerinde bulundurmak lazım bence.
0
hıkmıkzık
(20.02.19)
(15)

Yabancı işveren ile maaş konusunda anlaşamamak

efreet sultan
1 aydır devam eden bir iş görüşmem var. her şey tamam sadece şu maaş konusu kaldı. ilkin telefondan konuştuk, dedim "4500 tl istiyorum." "çok yüksek bu fiyat" dediler. "tamam siz ne veriyorsunuz" dedim. dediler 36 bin*14 maaş. abi bu para 3000 tl filan ediyor. şimdiki maaşımdan da az. "bu tutar çok
1 aydır devam eden bir iş görüşmem var. her şey tamam sadece şu maaş konusu kaldı. ilkin telefondan konuştuk, dedim "4500 tl istiyorum." "çok yüksek bu fiyat" dediler. "tamam siz ne veriyorsunuz" dedim. dediler 36 bin*14 maaş. abi bu para 3000 tl filan ediyor. şimdiki maaşımdan da az. "bu tutar çok az" dedim. "peki son fiyatın 4500 mü" dediler. "he" dedim. bugün demesinler mi 4600 gross. gelmiş bir de bana diyor ki "brüt mü net mi diye sordum sen de brüt dedin." hayır mesajlaştık, mesajlar duruyor bir de yalancılıkla suçluyor beni. madem öyle 4500'e ilk niye çok yüksek dedin. demek ki sen de net üzerinden konuştuğumun farkındasın.

ben de akşam "6500 brüt istiyorum. 4600 filan ediyor o para ama yıl sonunda vergi kesintisiyle 4100 lira olacak zaten o. türkiye'de vergiler ve enflasyon çok yüksek." gibisinden uzun bir mail attım. cevap bekliyorum şimdi.

kurumsal büyük bir şirket ama aşırı pinti çıktılar yav. şirkete girecek ilk çalışanlardan biri olacağım. maaşı şimdiki maaşımdan düşük ama kariyerim açısından işi öğrenir ve tutunursam geleceğim parlak. sizce ne yapmalıyım eğer en fazla 4600 brüt veriyoruz derlerse? yalnız bu paraya yemek dahil. yol yok. iş yeri maslak'ta bir de. 3250 TL = maslak

edit: şirket yabancı. çinlilerle görüşüyorum. euro değil arkadaşlar. tl yazmamışım. heyecan yok :)
0
efreet sultan
(19.02.19)
lennnn!:D yabancı şirket sanıp cevap yazdım kabul et diye.
neyse 2019da 4500 bile çok değil.
hele bi de işin varmış zaten.
aramaya devam canım.
hayır de.
0
jimjim
(19.02.19)
3000-4000 diyince euro sandım başta. Eğet tl ise İstanbul'da bu paraları kazanan garsonlar falan var. Pozisyonu bilmiyorum ama her türlü düşük İstanbul şartlarında. 4000 tl kazanan adam tek başına ev dahi tutamaz adam akıllı.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.02.19)
ben de euro sandım vay anam ölmüşüz haberimiz yok.
işverenler kazanmasa anlıcam da çalışana yem atar gibi maaş vermek ne ya. asla dönme lafından, zaten kendi çaplarında çakallık yapma peşindeler. olmazsa da hayırlısı buymuş dersin.
0
windows95
(19.02.19)
Yabanci isveren ama 600 dolar para mi veriyor.

Geciniz.

Reddet yani.
0
ihanet kac kisilik
(19.02.19)
şirket yeni sanırım. çok şey katacağını belli et. işi bildiğini anlat onlara. parayı da şirkette de yer edin. yarın öbürgün yüksek maaşlar konuşursun şirket iyi kazanırsa
0
avatar is back
(19.02.19)
Zaten hali hazırda işin varken riske girip iş değiştiriyorsun.
Şu anki maaşından en az 30 % fazla istemen lazım net olarak.

İstediğin maaşta diret. Sen niye ödün veriyormuşsun, şirket elini taşın altına soksun.
0
chitosan
(19.02.19)
Yabanci sirketler oyle ya, benim muhendis arkadasa 50 dolar zam yapmislar. Adamin 10 yil tecrubesi var.

Nasil olsa adam cok diye oyle yapiyorlar, kabul etme. ihtiyaclari varsa zaten o parayi verirler.
0
acemi
(19.02.19)
ben şu net-brüt karışıklığını ilk yamuk olarak değerlendiriyorum. maaş beklentisini geçtim olaylar çarpıtılınca iyice güven gidiyor. bana kalırsa da geçiniz.
0
vosvos
(19.02.19)
Soruyu okurken kesin Çin şirketidir demiştim, yanılmadım. Türkiye'deki Çin şirketleri şirket değil çalışma kampı. Size de uzak durmanız için gereken bütün işaretleri vermişler.

Ben yerinizde olsam koşarak kaçardım.
0
bruce mclaren
(19.02.19)
Daha az maasla Cin şirketine gecmeyi dusunmeyin bile.
0
fever
(19.02.19)
ortalama bile olmayan bir üniversiteden yeni mezun olmuş mühendis arkadaşım geçen hafta 3000e ise başladı, asgari ücret olmuş 2000 lira. Bu devirde çok az bir maaş teklif ettikleri, bence kabul etmeyin.
0
fraise
(19.02.19)
Uzakdoğulu şirkette çalışılması çin çapın Tayvan hepsi aynı sektör farketmez
0
manivela
(20.02.19)
Uzakdoğulu şirkette çalışılmaz çin japın Tayvan hepsi aynı sektör farketmez
0
manivela
(20.02.19)
hayır tabi
çünkü hem maaş az, hem de çakallık peşine düşmüşler
zaten işin varmış, hiç değmez bu çinlilerle çalışmaya
0
dafuq
(20.02.19)
icbc muhtemelen, çinli ve maslak diyince. bildiğim kadarıyla orda çinli aşçılar filan 10k dolar kazanıyor, ha keza çinli stajyerler dolar bazında 5-6k civarı. türklere ise hem mobbing hem az maaş :)

hiç düşünme orayı derim.
0
del piero10
(20.02.19)
(4)

aslında sizinle konuşmayan insanlara cevap verdiğiniz oluyor mu ?

denef
benim çok oluyor. en son bu sabah durakta yalnız beklerken bir kız geldi günaydın dedi gülümseyerek ben de hemen gereksiz bir sabah neşesiyle günaydın diye gayet yüksek sesle yanıtladım. meğer arkamdan başka biri geliyormuş. vicdansız kız hiç tepki vermeden gitti. bi miktar salak hissettim. böyle şe
benim çok oluyor. en son bu sabah durakta yalnız beklerken bir kız geldi günaydın dedi gülümseyerek ben de hemen gereksiz bir sabah neşesiyle günaydın diye gayet yüksek sesle yanıtladım. meğer arkamdan başka biri geliyormuş. vicdansız kız hiç tepki vermeden gitti. bi miktar salak hissettim. böyle şeyler başıma çok geliyor bazen bu duruma düşmeyeyim diye ortamda konuşulan hiçbir şeyi üzerime alınmıyorum bu sefer insanlar ikilemek zorunda kalıyor. resmen topluma ayak uydurmak konusunda sıkıntım olduğunu fark ettim bugün. yani herkesin başına gelen rutin bir durumsa sıkıntı yok, değilse benim algılarım yeteri kadar açık değil demek ki. üzülürüm.
0
denef
(15.02.19)
Tek derdin bu olsun panpa :)
0
ovungec zeus
(15.02.19)
Oluyor öyle ya; ben de yaparım ara sıra, sabah saatleri dikkatin oldukca daginij oldugu zamanlar genelde. Bunun daha kötü versiyonu kulağınizda kulaklık varken birinin sizinle konusmaya çalışması bence. Duymadığınız için cevap veremiyorsunuz, insanlar sizin umursamaz ya da kaba olduğunuzu düşünüyor.
0
fraise
(15.02.19)
Biz burda gözünün içine bakarak verdiğimiz selamı almayan hatta görmezlikten gelen insanların sıkıntısını çekerken sizin yaptığınız çok tatlı bee :) kız insan bi gülümser hiç yoktan...

Biz de yapıyoruz bazı bazı, dert değil. Çoğunlukla baykuş bakışı 180 derece başımı evirip çevirip kimse yoksa kardeş payı Kartal sorusunu soruyorum: bağa mı didin?
0
beetlejuice
(15.02.19)
ben bana yapılmadığını fark etsem de cevap veriyorum, el sallayana el sallıyorum. iletişim kurmamak için can çekişiyor çoğu çok eğlenceli izlemesi. şaşırmış gibi yapıyorum sonra. insanlar böyle suratsız değildi ya eskiden.
0
hasmetizm 2046
(15.02.19)
(6)

Fransız vatandaşlığı olup olmadığını öğrenmek?

addicted to you
Merhaba arkadaşlar. Babam bundan seneler önce Fransa'da 7 sene çalışmış. Şu anda oradan emekli maaşı alıyor. Araştırdığım kadarıyla 5 yıl orada yaşamak vatandaşlık için yeterliymiş ama babam vatandaş olup olmadığını kesin olarak bilmiyor. Vatandaşlık için başvurmadığını söylüyor ama vatandaş olmasa
Merhaba arkadaşlar. Babam bundan seneler önce Fransa'da 7 sene çalışmış. Şu anda oradan emekli maaşı alıyor. Araştırdığım kadarıyla 5 yıl orada yaşamak vatandaşlık için yeterliymiş ama babam vatandaş olup olmadığını kesin olarak bilmiyor. Vatandaşlık için başvurmadığını söylüyor ama vatandaş olmasa da emekli maaşı vermezlerdi diyor. Acaba babamın Fransız vatandaşı olup olmadığını öğrenebileceğimiz bir yol var mıdır?
0
addicted to you
(13.02.19)
Vatandaşlık ile emekli maaşının bir ilgisi yok ki. Benim babam da isvicre vatandaşı değil ama isvicre'den emekli. Vatandaş olsaydı emin olun bilirdiniz. Yöne de isterseniz konsoloslugu arayın sorun diyeceğim de insan vatandaş olduğunu bilmez mi yahu, kimlik verirler bir kere.
0
fraise
(13.02.19)
Emekli maasinin vatandaslikla ilgisi yok + vatandasliga basvurmadan kimseye vatandaslik verilmiyor.

Yani %99.9 yoktur. Yine de sorun tabi ama alacaginiz crvap farkli olmaz.
0
kuehles blondes
(13.02.19)
emeklilik vatandasliktan bagimsiz +1.
basvurmadan vatandaslik alamazsin, vermezler(vatandaslik almak istemeyenler de var) +1.
hala oradas yasamiyorsa baban da varandaslik alma hakkini kaybetmistir.
0
crucio
(13.02.19)
7 sene çalışıp emekli maaşı mı bağlamışlar babana?
0
faaip de oiad
(13.02.19)
@faaip de oiad : eger yasi geldiyse(fransa icin 65 sanirim) kac yil calistiginin onemi yok emekli maasi alir. ama calistigi sure boyunca yatirdigi prim oraninda maas alir. yani 7 yillik calisma ile aylik 200-300 euro gibi bir maas baglanir sanirim. ne kadar prim odedigine bagli. yuksek oranda prim yatirim, emeklilik hesabina disardan da para yatirdiysa daha yuksek de alabilir
0
crucio
(14.02.19)
Fransa 360 gün üstü çalışmaya emekli aylığı bağlar. İki ülke arasındaki sosyal güvenlik sözleşmesi böyle. Ayrıca 3 ayda bir pension complementaire yani ek emeklilik maaşı bağlanır. Ama bu maaşların vatandaş olma ile ilgisi yoktur.
0
alibaba06
(14.02.19)
(6)

Psikiyatr Önerisi (İst)

plum
bendeki şeyin adı sanırım kaygı bozukluğu. bunun için önerebileceğiniz bir psikiyatr var mıdır?(psikolog önermeyin lütfen, işim telkinlik değil, ilaçlık)
bendeki şeyin adı sanırım kaygı bozukluğu. bunun için önerebileceğiniz bir psikiyatr var mıdır?

(psikolog önermeyin lütfen, işim telkinlik değil, ilaçlık)
0
plum
(13.02.19)
Telkin değil de terapi yöntemleri var. Zaten işin ilacliksa doktor seni yonelndirir. Psikolog hakan emanetoglu tavsiye ederim.

Dediğim gibi konuşmak değil işi bazı şeylerin farkındalığını oluşturmak.
0
seyyar satıcı
(13.02.19)
Anksiyete bozukluklarında ilaç tedavisinin çok da yararli olmadığını, sadece semptomlari bir nebze azaltabildigini biliyorsunuz değil mi? Kendi kendinize 'benim durumum ilaçlık' diye düşünebilirsiniz ama ilaçlar bu durumda sadece baskilamaya yarar sağlıyor. Bir de siz anksiyete bozukluğu sanarsıniz ama aslında altında yatan neden farklıdır, teşhis konuldu mu size daha önce?

İlla psikayatriste gidecekseniz psikoterapi yöntemlerini de sıkça kullanan bir psikiyatriste gitmenizi öneririm zira kaygı bozukluklarında psikoterapi ilaçtan çok daha etkilidir. Psikoterapi dedigimiz şey de telkin değildir esasinda. Psikayatrist gerekli görürse yanında ilaç tedavisi da uygular (ki bu ilaçlar genelde antidepresan turundedir, kaygıyı geçiren mucizevi bir ilaç yok maalesef)
0
fraise
(13.02.19)
@fraise
isim rica edebilir miyim?
0
🌸plum
(13.02.19)
Doç Dr Önder Kavakcı'yi bir araştırın isterseniz, kendisi aynı zamanda bir öğretim görevlisi ama ilaç tedavisinden ziyade psikoterapiyi de kullanmaya çalışan bir doktor. Bazı durumlarda psikologa yönlendirme de yapıyor. Sizinle nasıl bir çalışma yapacağını doktorunuzun/ psikologunuzun karar vermesi daha doğru olur.
0
fraise
(13.02.19)
gonion
(13.02.19)
İnsanların fikirlerini önemsemedwn direk uzamanla görüşmenizi tavye ederim.

Arm Psikiyatri-Serhat Erkişi

+905306099110

Ücreti 300 tl idi sanırım
0
lekesiz zihin
(13.02.19)
(4)

stefan zweig okumaya hangi kitabından başlayayım?

ayseee
böyle bir şey buldum ama kötü müdür bunun basımı ve anlatımı ?https://www.ucuzkitapal.com/stefan-zweig-seti-10-kitap-kutulu-aperatif-kitap-yayinlari/ne diyorsunuz?
böyle bir şey buldum ama kötü müdür bunun basımı ve anlatımı ?

www.ucuzkitapal.com

ne diyorsunuz?
0
ayseee
(12.02.19)
Valla ben belli bir sirayla gitmedim elime ilk geçen satranç ile başlamıştım cunku linkteki gibi toplu erisme imkanim yoktu o zamanlar. Ha illa bir sirayla okuyacak olsaydim yazarin yazim tarihine/ sırasına gore okurdum galiba.
0
Amaranta ursula
(12.02.19)
Ben de ilk satranc kitabını okumuştum; sonrasında sırayla ince kitaplarından kalın kitaplarına doğru okuma yaptım. İlla belirli bir sıra ile okuma yapmak gerekmiyor bence.
0
fraise
(12.02.19)
böyle bir yayınevinden tavsiye etmem almanızı. çeviri çok fark eder. çevirilerde daha uzmanlaşmış bir yayınevinden alın.
tavsiye edilen ilk kitabı genelde satranç olmaz. bilinmeyen bir kadının mektubu hem kısadır, hem okutur, akıcıdır, hem de onun tarzını tam anlatır.
0
lovemyself
(13.02.19)
satrancla basla is bankasindan al
0
sen nasıl bir insansın
(13.02.19)
(7)

Sizce en iyi yayınevi hangisi?

ayseee
kitaplar için soruyorum bu soruyu.. hangi yayınevi işini en iyi yapıyor?iş bankası mı can mı yoksa bir başka yayınevi mi?
kitaplar için soruyorum bu soruyu.. hangi yayınevi işini en iyi yapıyor?

iş bankası mı can mı yoksa bir başka yayınevi mi?
0
ayseee
(12.02.19)
ayrıntı,yky,iletişim,can. bu yayınevlerini seviyorum.
0
biravekahve
(12.02.19)
İs bankası'nın rus edebiyatında muhteşem çevirmenlerle çalıştığını düşünüyorum.
0
karacigerim vur kadehlere
(12.02.19)
Ayrinti (özellikle kuram/düşünce seriler)
Metis
Dipnot
İletişim favorilerim. Kırmızı kedi de fena değil.
0
Amaranta ursula
(12.02.19)
Metis, ayrıntı, yky, Can, literatür... uzaar gider.
Çok sevdiğim romanların çıktığı yayınevlerinin hepsi kısaca.
Aslında bir kitap beğenildiyse bu yazarın başarısıdır, ama hatalar varsa yayınevine yüklenir. Yazar ortaya hikayeyi koyar, hikayenin genelinde bir tutarsızlık var mı, işleyişi doğru ilerliyor yayınevi kontrol eder. Yayınevi kitabın her şeyiyle ilgilenir. Okur bir romanı beğendiğinde doğru yayıneviyle çalışmış bir yazarın başarısıdır. Bu biraz kompakt bir şey.
0
rakidabalikolsa
(12.02.19)
ayrıntı,
ithaki
iş kültür
yky

gözümden artık düşenler;
can (eskisi gibi çeviri vs genel olarak canlı değil, eski şaaşalı günleri geride kalıyor artık )
metis henüz yakın zamanda çalışanlarına karşı bir hak ihlali oldu, çalışanlar eylem falan yaptılar
0
jimjim
(12.02.19)
Ayrıntı favori yanınevim. Sonrasında iş ve yky. Metis'ı de çok severdim ama jimjim'in yazdığı nedenden ötürü biraz mesafeliyim artık.
0
fraise
(12.02.19)
En çok kitabını aldığım yayınevi İthaki sanırım. Ama Kemal Tahir külliyatını basıp, 23825638163 baskıdan sonra bile hala yazım hatalarıyla karşılaşmak insanın canını sıkıyor.

Metis'i de seviyorum. Özellikle Metis Seçkileri çok iyi. Keşke bir Umberto Eco seçkisi de yapsalar.

İletişim'i de başka yayınevlerinin hem maddi hem de cesaretsizlik nedeniyle basmayacağı Türkiye'nin yakın siyasi tarihine yönelik araştırma kitapları nedeniyle seviyorum. Ama ne yazık ki tıpkı İthaki gibi İletişim'de de epey yazım hatası var. Edebiyat kitapları da güzel. Yaşlı Gemiciyi ilk kez buradan okumuştum.

İş Bankası ve YKY de sevdiğim yayınevleri arasında.

Edit: Kaos'u da anmadan geçmeyeyim. Anarşizm üzerine her kesimden (Stirner'dan Bookchin'e) kült olmuş kitabı gayet güzel bir Türkçeyle çevirip yayımlıyorlar. Bir de çoğu kitabı sadece çevirmekle yetinmiyorlar. Yazarın -varsa- bilinen başka yazılarını veya makelelerini de ekleyip zenginleştiriyorlar.
0
bruce mclaren
(13.02.19)
(3)

moderatöre ulaşmam lazım.

dogumgunundecevrimdisiolanadam
selamlar ahali,arkadaşım duyuru hesabına giriş yapamıyor. şifre hatası verip duruyormuş, yıllardır kullandığından hangi mail ile kayıt olduğunu da hatırlamıyor.kullanıcı adını versek hangi mail ile kayıt olunduğu bilgisini verebilirler mi?teşekkürler. ayrıca mod. kimdir:)
selamlar ahali,

arkadaşım duyuru hesabına giriş yapamıyor. şifre hatası verip duruyormuş, yıllardır kullandığından hangi mail ile kayıt olduğunu da hatırlamıyor.

kullanıcı adını versek hangi mail ile kayıt olunduğu bilgisini verebilirler mi?

teşekkürler.

ayrıca mod. kimdir:)
0
dogumgunundecevrimdisiolanadam
(11.02.19)
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis

(Sitenin en altında mevcut)
0
gonion
(11.02.19)
basond ya da kibritsuyu aktif sanırım. compumaster'a mail de atılabilir.
0
elorelia
(11.02.19)
Mod olarak vereyim; gizlilik geregi böyle bir bilgiyi paylasamayiz. Arkadaşınızın yeniden üye olması ya da şifresini hatırlaması gerekiyor maalesef.
0
fraise
(11.02.19)
(8)

Kedi kumu

hanci bana biraz sarap getir
1. Koku yapmayan ve cok iyi topaklanan ekonomik kedi kumu onerisi alabilirim. Dağılma cok onemli degil.2. Bastan beri topaklanan kumlardan kullandim en pratigi bu dediler oyle mi? Diger cesitleri kullanan var mi?3. 10lt kedi kumu ne kadar sure idare ediyor sizi?4. Kac gunde bir kumun tamamini dokup
1. Koku yapmayan ve cok iyi topaklanan ekonomik kedi kumu onerisi alabilirim. Dağılma cok onemli degil.
2. Bastan beri topaklanan kumlardan kullandim en pratigi bu dediler oyle mi? Diger cesitleri kullanan var mi?
3. 10lt kedi kumu ne kadar sure idare ediyor sizi?
4. Kac gunde bir kumun tamamini dokup yeniden dolduruyorsunuz? Ben gunde 2 kere temizlememe ragmen 1 hafta bile olmadan kokusundan rahatsiz olup bastan dolduruyorum.
0
hanci bana biraz sarap getir
(31.01.19)
sanicat active / sanicat duo
topaklanan kumlar iyidir evet. kristal kumlar falan da zararlı ayrıca.
sanicat active sabun kokulu, güzel kokuyor. 1 hafta olmadan değiştirirseniz iyi olur komple.
0
veritaslibertas
(31.01.19)
-sanicat saniclean kullanıyorum piyasaya sürüldüğünden beri, yemin ederim marka elçisi olsam daha fazla övüp pazarlayamazdım. piyasadaki muadilleri arasında en iyi kum.
-evet en pratiği o, diğerleri dağıldığı için hijyenik değil ve koku yapıyor.
-bir aya yakın kullanıyoruz biz.
-bir ya da iki ayda bir tamamını döküp, kabı da tamamen temizleyip yeniden dolduruyoruz. koku falan olmuyor.
0
evde liyakat kalmamis
(31.01.19)
Sanicat demeye geldim ben de. 1 yıldır eczacibasi pisi pisi kullanıyorduk; bir gün petshop'ta kalmayınca sanicat aldık, bayildim resmen. Artık sadece bunu kullanıyoruz. Hem hic koku yok hem dağılma daha az.

2. Topaklanan kumlar daha iyi.
3. Bize de bir aya yakın gidiyor.
4.sanicat beyaz sabun kokulu olanda 0 koku oluyor resmen ama bu kedinizin tuvalet alışkanlığı ile de ilgili. Yaptiktan sonra kapatan bir kediyse koku daha da az oluyor. Ben her gün temizleyip ayda bir de komple tum kumu değiştiriyorum, kabı iyice yıkıyorum. Koku filan olmuyor.
0
fraise
(31.01.19)
birisi baya detayli arastirma yapmisti burada ya da sozluk de yayinlamisti. bulamadim simdi. ama reflex sari kutunun koku icin en iyisi oldugunu belirtmisti.
ben de reflex kullaniyorum ve memnunum.
0
65 derece
(31.01.19)
Kristal kullandim, pek tavsiye etmem, cam peleti ile ilgili karisik yorumlar var, en iyi secenegin kapali kedi tuvaleti + bentonit oldugunu dusunuyorum.
0
gibicibicis
(31.01.19)
Ben vancat kullanıyorum, 20 kilosunu 44 liraya aldım kargo dahil. 20 litre değil, 20 kilo. :)

Tanıdık tavsiyesiyle 20 kilo çam peletini 50 liraya aldım ama hiç beğenmedim, yarısından fazlası duruyor. İsteyene verebilirim. Yer Ankara.
0
Boğazlıkazak
(31.01.19)
1)sanicat kullanıyoduk. 22-23 lira civarına alıyodum 10 kg'lık internetten, son zamanlarda fiyatı arttığı için mırmır diye bi markanınkini kullanmaya başladık. gayet memnunuz, pek bi farkını göremedik.

2)evet

3)3 ya da 4 hafta gidiyor.

4)10-15 güne tamamını döküp yeniden dolduruyoruz. hergün 1-2 defa temizliyoruz mevcut kumunu.
0
contavolta
(31.01.19)
1 - Sanicat Active Topaklaşan Marsilya Sabunu Kokulu bunu kullanıyorum. Evde 2 tane kedi var ve ikisi de aynı kumu kullanıyor. 3 günde bir temizliyorum kumu ve hiç koku olmuyor. Hatta temizlediğim kumu poşete koyup atmayı unutuyorum o bile koku yapmıyor. O derece güzel tavsiye ederim.

2 - Topaklaşan iyidir. Silikonlar kedi için zararlı.

3 - Tek kedi ise 1.5 ay rahat kullanırsın. Ben 2 kedi için 10 lt kumu 1 ay hatta dah fazla kullanıyorum.

4 - Hepsini dökmeyi anca yeni pakete geçeceğim zaman yapıyorum. 1 paketi açıyorum. Kum kabı dolana kadar kum ekliyorum ve genelde 2 günde 1 temizliyorum. Kum azaldıkça kalanı ekliyorum. En son kum iyice azalınca komple döküp, kabı yıkayıp yeni kum koyuyorum. Önerdiğim kumu alınca koku falan kalmayacak, temizlemeyi unutacaksın. :)
0
Dr_Stat
(31.01.19)
(17)

Birinci Dünya Problemleriniz

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Şimdi hepimizin böyle Afrika’da açlıktan ölen bir çocuğa anlatsak “ya bi siktir git” tepkisi alacağımız dertlerimiz vardır ya, onları anlatıp böyle söylenme partisi yapalım diyorum gece gece, “derdini sikeyim” denme riski olmayan bir ortam yaratalım, şöyle negatif enerji kusalım falan.Ben b
Selamlar.

Şimdi hepimizin böyle Afrika’da açlıktan ölen bir çocuğa anlatsak “ya bi siktir git” tepkisi alacağımız dertlerimiz vardır ya, onları anlatıp böyle söylenme partisi yapalım diyorum gece gece, “derdini sikeyim” denme riski olmayan bir ortam yaratalım, şöyle negatif enerji kusalım falan.

Ben başlayayım mesela, şu avmlerdeki hareket sensörlü sabunluk ve musluklara uyuz oluyorum aq. ya abi bi elimi yıkıycam, sensörün önünde aikido yapıyorum amk ya. bi de su başlıyo 2 saniye sonra kesiliyo ya. Aq beyzbol sopasıyla parçalayasım geliyor aleti.

Evet.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(28.01.19)
Bazen arkadaşlarla dışarda yemek yiyince herkesle ayni şeyi aynı miktarda yememe rağmen herkes doyuyor ama ben doymuyorum. Bu durum acayip canımı sıkıyor. Her zaman doymadım da diyemiyorum. Oha Amaranta bizi de ye diyorlar:/
0
Amaranta ursula
(29.01.19)
nhl ve nba'i çok seviyorum. playofflar aynı dönemde oynanıyor. bir tanesini takip etmek bile büyük zulümken iki tanesine nasıl vakit ayıracağımı bilmiyorum. 6-7 yıldır NHL'i takip ediyordum, ilk kez ikisini birden aktif olarak takip etmeye çalışacağım. bu zamana kadar ya okul olmazdı ya da iş olmazdı... şimdiyse hem okul, hem iş, hem de üstüne iki organizasyon var.

cidden şu dünyada tutkuyla, it oğlu it bir sapık gibi sevdiğim sayılı şey var. nisan ortasından başlayarak hazirana kadarki süreç bayram benim için. gece 9-10 gibi uyanır, kahvemi içer, board'larda muhabbetlere katılır, play-off ağacını inceler, hayallere dalar, maçımı izler, sabah 8-9 gibi yatağıma giderim...

bu sefer öyle olmayacak galiba. hadi işi internetten yaptığım ve keyfime göre ayarlayabildiğim için masrafımı kısıp "iki ay çalışmıyorum" diyebilir, en azından daha az çalışabilirim ama play-off'lar final dönemiyle de çakışıyor aynı zamanda...

tam olarak kimseye bahsedilemeyecek türden birinci dünya problemi. teşekkür ederim bu duyuru için. bu konuda iç dökmeye ihtiyacım vardı. hep böyle mi kalacağım yoksa 30-35 yaşına gelince durulacak mıyım bilmiyorum ama ben şu an tam "yıllık iznimi nisan ortasında kullanırım, en azından ilk turda evde yatar maç izlerim hehe" kafasındayım... yurtdışı gezmesi, dolaşması vs. hafta sonu tatillerinde ya da diğer tatillerle birleştirebileceğim 1-2 günlük izinlerle de yapılır ama 10-30 nisan arası bana bulaşmayın aga.

hadi şimdi öğrenciyiz yine hallediliyor da ben 8-17 arası çalışırken nasıl izleyeceğim bunları? yemek ye, işe git, yolda vakit geçir vs. robot olsan günde 12 saat zaten sokakta geçecek. pfff.

abd'den nefret ettiğim için (ironiye gel lul, nhl & nba aşığı olup abd'den nefret etmek) orada yaşamayı asla düşünmüyorum ama canım sibiryamda yaşasam iyi olabilirdi. gece 2 sabah 8 arası değil de sabah 5-11 arası takılabilirdim. böyle bi durumda mesela 12-21 arası çalışabileceğim bir iş ideal olurdu. hem işe gider hem de hokey izlerdim misler gibi.
0
der meister
(29.01.19)
Bazı minibüs ve iett'lerde cam kenarına oturunca pencerenin önündeki çıkıntı dirseğimi rahat koyabileceğim kadar geniş olmuyor, o zaman nalet ediyorum. Hele ki kışın mont vs. olunca hiç sığmıyor, telefonu tutan elim ağrıyor falan; hiç hoş değil...
0
Bruce
(29.01.19)
@Bruce + 1 :D

Telefonumda, silmeye kıyamadığım ama dinlerken sıra kendisine gelince sürekli sonrakine geçtiğim şarkılar var.
0
m e b
(29.01.19)
Uçakta ben online check-in yapamadan pencere önu ve onlerde olan koltuklar dolmussa resmen hüzünleniyorum, o yolculuk benim için asla iyi olmuyor. Pencere önünde de bir şey yaptigim yok halbuki, uçağa biner binmez uyuyan gruptanim.
0
fraise
(29.01.19)
kulaklığımın temassızlık yapması
0
bardakigüneşgözlüğü
(29.01.19)
Apple Watch üzerinden evin ışıklarını açma kapatma rengini değiştirme fonksiyonu tamamen rastgele olarak bazen çalışmıyor. mal mal koluma bağırıyorum her Siri ışıkları aç diye. gören olsa salak zanneder.
0
roket adam
(29.01.19)
Kapüşonlu bir kıyafet üstüne mont giyince kapüşon kısmı içerde kalıp rahatsızlık veriyor ya onu dışarı montun üzerine çıkarana kadarki rahatsızlık hissinden nefret ediyorum bununla birlikte bazen onu çıkarmaktan üşenip rahatsız ve mutsuz bir şekilde geziyorum.

@roket adam sana sesli güldüm :D

Aa bi de asıl şeyi unutmuşum aslında bu birinci dünya sorunu değil bu ilkel bi sorun niye hala buna bi çözüm bulunmadı anlamıyorum, duştayken suyun sıcaklığını istediğim gibi ayarlayamamak tam ayarladım sanarken soğuması ya da ısınması. Duş başlığını yerlere çalasım geliyor.
0
pastörizesüt
(29.01.19)
Yükseklik ayarlı ofis koltuğunun kolçakları masanın tam ucuna denk geldiğinde kendimi içeri doğru sokamıyorum, çalışmaya hiç uygun bir ortam değil.

Normalde ayarın sabit olması lazım ama bazen bağcığım çözüldüğünde eğilmek zor geliyor, koltuğu indiriyorum ve bu yüzden ayar bozuluyor. Üzücü.
0
Bruce
(29.01.19)
istanbul denen bu köyün yarısı karadenizli ama çay demlemeyi bilmiyorlar. eğer dışarı da çay içeceksem mutlaka çay demli olsun demek zorundayım. yoksa oraletten hallice çay getiriyor amk lavukları.
0
scudman1
(29.01.19)
oje surmedigim halde tırnağımın kırılması, naylon çoraplarımın kaçması, avmdeki baş döndüren kalabalık, bozuk para üstümü vermeyi geciktiren dolmuş şoförü, akan göz makyajı, kulaklığımdaki temassizlik, eteğimin belinin bol gelmesi, başka bir eteğimi yarın tadilata verecek olmam ama terzi bilmemem (çünkü eteğin renki farklı ona uygun ipe sahip terzi bulmam zor)
0
damla sakızlı dondurma
(29.01.19)
Telefondaki S Voice'a Whatsapp'i aç deyince ok diyor ama parmak izi/şifre ile telefon kilidini açmadıkça göstermiyor. E elim ıslak/dolu ki ocağına düşmüşüm S Voice, ne anladım ben senden?
0
wish i could find a way to disappear
(29.01.19)
Sabah arabaya binince soğuk oluyor ya lanet olsun bu soğuklara diyorum.
0
Boris
(29.01.19)
Gotume uygun pantolon yok.
2 senedir 10 taneden fazla pantolon aldim ya toschaklari sikiyor ya bilegin ustundeki kas neyse onu. Ya da acayip bol geliyor.

Allah belasini versin boyle modanin. Dikis makinesi bakiyorum alip kendim dikicem.
0
acemi
(29.01.19)
galiba hayatta hiçbir şeye uyuz olmuyorum. çok boşvermiş bir insanım galiba.
0
kablelvuku
(29.01.19)
O sabunluk ve musluk derdi bende de var, beni ne kadar sinirlendirdigine inanmazsin:)

Yolda yururken onumde birinin agir agir yurumesi.
0
stavro
(29.01.19)
Telefonun şarj yüzdesinin görünmesine sinir oluyorum. %92 %56 gibi rakamlar beni boğuyor. Şarj azalınca düşük güç modunda kendinden açılıyor, gıcık.
0
gerenkyok
(29.01.19)
(6)

7 yaşındaki oğlum korku videoları izliyor engel olamıyoruz

solo
Merhabalar,Öncelikle belirtmem gerekiyor normal şartlarda anne ve baba olarak çocuğumuzun tablet ya da telefon kullanmasına izin vermiyoruz ancak bazen bazı şarkı ve eğitici videoları izlemesine kontrollü olarak izin veriyoruz.Bunu belirttikten sonra asıl konumuza gelelim, bundan yaklaşık 6 ay önce
Merhabalar,

Öncelikle belirtmem gerekiyor normal şartlarda anne ve baba olarak çocuğumuzun tablet ya da telefon kullanmasına izin vermiyoruz ancak bazen bazı şarkı ve eğitici videoları izlemesine kontrollü olarak izin veriyoruz.

Bunu belirttikten sonra asıl konumuza gelelim, bundan yaklaşık 6 ay önce oğlumuz parkta oynarken parkta oynayan yaşça daha büyük bir çocuk elindeki telefondan Youtube'da Büyükanne Granny adında bir video izletmiş parka biz değil anne annesi götürdüğü için farkında olmamış biz götürmüş olsak asla izin vermezdik izlemesine.

O günden sonra oğlumuzda ileri derecede karanlıktan korkma başladı artık karanlıkta tuvalete bile kendisi gidemiyor ışıkları dahi açamaz hale geldi, kendi başına yatağına gidip uyuyan çocuk artık yanında biz olmadan uykuya dalamıyor vs.

Buraya kadar normal bir korku sürecinden söz edebiliriz ancak asıl sorun şu, çocuk hem bu videodan çok korkuyor hem de kendini o videoyu tekrar izlemekten alıkoyamıyor ve bizden habersiz ne zaman telefonlarımızı eline geçirse bu videoları açıp izliyor sanki bir bağımlılık söz konusu telefonlarımıza şifre koyduk ama bir boşlukta şifre girerken görüp biz farketmeden tekrar izliyor.

Ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz anne baba olarak tıkanmış durumdayız ve cidden yardıma ihtiyacımız var, benzer sorunlar yaşayan ya da bu duruma önerisi olan arkadaşların önerilerine açığız.
0
solo
(28.01.19)
geçmiş olsun.
bence çocuk onu tekrar tekrar izleyerek normalleştirmeye çalışıyor.
psikolog veya çocuk psikiyatristi birinden uzman tavsiyesi almanızda fayda var.

benim aklıma gelen, o videodakilerin hikaye olduğunu, gerçek olmadığını, karanlıktan korkmasına gerek olmadığını söyleyip el feneri alabilirsiniz. korktuğunda bunu yakıp bakabilirsin diyerek. ama siz yine de uzmanına sorun.
0
kullanıcı adı
(28.01.19)
bence buradan değil de uzmandan bir tavsiye alın kesinlikle
0
oscar
(29.01.19)
Kesinlikle bir uzmana danışın. Eğer erkenden müdahale edilmezse bu korkular ilerde daha farklı sorunlara da yol açabiliyor.
0
fraise
(29.01.19)
Merhaba sabah sizin duyurunuzunokuduktan sonra az once de sunu okudum;

instagram.com

Dogrudan Baglanti kurmak dogru olmayabilir, yalnizca boyle birsey de var demek istedim
0
füt
(29.01.19)
Bağımlılık gibi olması normal bence, çocuktaki merak en üst düzeyde şu an. Ben ve arkadaşlarım da küçükken öyleydik.

6-7 yaşlarındayken yaz tatillerinde anneannemde kalırdık. Mahallede bizen büyük bir abla bizi toplayıp korkunç hikayeler anlatırdı, genelde dinle ilgili, cinli hikayeler falan. O ara ben de her şeyden korkmaya başlamıştım, ama ilginç bir şekilde her gün o kızın yanına gidip anlattıklarını dinlemek isterdim. Merak herhalde.
Ki sonradan anlıyorum ki psikolojik olarak kötü durumda olan bir çocukmuş o da.

Sonra 9 yaşında yatılı okula başladığımda orada yine geceleri korkunç hikayeler anlatılırdı, hem korkudan tir tir titrerdik, hem hoşumuza giderdi.
Korkunçlu oyunlar oynardık, cin çağırmalar, ayna önünde şeker adamlar vs vs.
Birkaç sene sonra okulda rotten diye ceset fotoğraflarının olduğunu bir internet sitesi keşfedilmişti, çoğumuz oradaki birçok fotoğrafa bakmışızdır. Hiçbiri aklımda bile kalmadı.

Şu an karanlıktan falan korkmuyorum, ruh sağlığım yerinde. Okuldaki psikolog ile düzenli seanslarımız olurdu, belki de o seanslar sayesinde bir travma haline gelmedi bunlar.
Mutlaka bir uzmanla görüşmekte yarar var.
0
peggy
(29.01.19)
benim yegenim de oyle, hem korkuyor hem izlemek istiyor. 8 bucuk yasinda. hala tuvalete tek gitmez. birini kapida beklettirir. ama bebekliginden beri oyle, o ayri. cok ugrastilar ama bir yerden o telefon o ipad bulunuyor iste. ayrica okula gidecek, arkadaslariyla oynayacak, sizin gorus alaninizin disina cikacak bir sekilde. yani kaynaklari yok etmeniz cok mumkun gelmiyor bana.

tabi ki yetkili birileriyle gorusun ama benim yegene yaptigim sey izledigi videonun bir kurgu oldugunu gostermekti. yabanci bir sey izliyordu, hem kuklalar var, hem insanlar. youtubedan kamera arkasi goruntulerini buldum. oturup senaryo yazmak nedir, film nasil cekilir vs. onlari anlattim. baska cocuklarin kendilerinden kucuklere korkunclu seyler izleterek ne amacladiklarini anlattim. oyuna gelmemesini tembihledim falan. sak diye degismiyor durum ama iyi geliyor bu telkinler.
0
jimicik
(29.01.19)
(10)

Tek kişilik 2 baza birleştirilip çift kişilik olur mu?

Aishaerova
Ablamla aynı oda da kalıyoruz 2 tane tek kişilik baza var. Ablam evlenince ben çift kişilik baza almak istiyorum internetten baktım çift kişilik bazalar sanki iki bazanın birleşmiş hali gibi acaba normalde tek kişilik olan bizim bazalarımız da çift kişilik olur mu?
Ablamla aynı oda da kalıyoruz 2 tane tek kişilik baza var. Ablam evlenince ben çift kişilik baza almak istiyorum internetten baktım çift kişilik bazalar sanki iki bazanın birleşmiş hali gibi acaba normalde tek kişilik olan bizim bazalarımız da çift kişilik olur mu?
0
Aishaerova
(28.01.19)
Olmuyor. Hem boyut olarak en az 180x200 gibi bir şey oluyor. Hem de arada boşluk kalıyor ve yataklar hep kayıyor.
0
landho
(28.01.19)
onların(çift kişilik olup da 2 parça olan bazaların) delikleri oluyor ve o deliklerden birleştiriliyorlar. evet teoride olabilir ama ne kadar zahmetli olur bilemiyorum. tabii bi de ne kadar sağlam olur orası da meçhul, sevişirken falan garip sesler çıkarabilir veya fena hareket edebilir 2 ayrı parça.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.01.19)
Denedim daha iyi oluyor. Çift kişilik yatakta uyurken ben dönünce hanım uyanıyordu mesela. 2 tane tek kişilik yatağı birleştirdik sonunda, ben dönünce hanımın yattığı yer sarsılmıyor.

Tek dezavantajı ortaya yatamıyorsun tek başına. Çünkü ortası iki yatağın yan kenarı olduğu için sert oluyor.
0
bos gezenin bos ustasi
(28.01.19)
yan yana iyice birleştir.aradaki boşluk fazla rahatsız etmez muhtemelen.
0
since1907
(28.01.19)
biz yazlikta boyle birlestirmistik, aradaki bosluk bence oldukca rahatsiz ediciydi. sonra onlari verip cift kisilik yatak aldik.
0
fraise
(28.01.19)
gayet guzel olur. aradaki birlesme yeri rahatsiz etmesin istiyorsan yataklarin ustune cift kisilik yatak pedi/koruyucusu alirsin, hem aradaki bosluk rahatsiz etmez, hem de yataklar kirlenmez ve daha uzun omurlu olur

www.ikea.com.tr
0
crucio
(28.01.19)
Iki baza uzerine iki baza boyutunda tek bir yatak alabilirsin.
0
havada bulut
(28.01.19)
olmaz denedim. yataklar arasındaki o ara açılıyor uykudayken. mal gibi arada kalıyorsunuz. dedikleri gibi çift kişiliklerin aralarında vida var.
0
bisorumvargaliba
(28.01.19)
yataklar arasındaki ara açılmaz. şu an kullandığım yatağın bazası bu şekilde. o iki bazayı birleştirmeye yarayan bir vida var her bazada. eğer o vidadan yoksa bile plastik bir parça var 10 liralık. onu takınca 2 bazayı birbirine kenetliyor. üstüne de çift kişilik yatağı attınmı kral oluyor. uzunca bir süredir bu şekilde kullanıyorum.
0
Tears of Devil
(28.01.19)
otellerin çoğu böyle yapıyor.
0
mikahakkinen
(28.01.19)
(7)

fayansin icinden su sizmasi neden olur?

fraise
son iki haftadir kombinin suyu iki gunde bir bitiyordu; dort bes gun once giristeki kaloriferin yaninda ufak bir su birikintisi olusmus, ilk basta sorun petekte sandik, kapattik. hafta ici tesisatci cagirip yaptiracaktik. bugun yine kombinin suyu bitmis, tekrar kontrol ettigimizde fark ettik ki su p
son iki haftadir kombinin suyu iki gunde bir bitiyordu; dort bes gun once giristeki kaloriferin yaninda ufak bir su birikintisi olusmus, ilk basta sorun petekte sandik, kapattik. hafta ici tesisatci cagirip yaptiracaktik. bugun yine kombinin suyu bitmis, tekrar kontrol ettigimizde fark ettik ki su petekten degil, fayans icinden sizdiriyor. Pazartesi tesisatciyi arayacagim ama neden oldugunu merak ettim. boru patlamis olabilir mi? alt komsunun tavanina filan da zarar vermis midir? daha once basina boyle bir sey gelen bir duyurucu vardir belki dedim.

tesekkur ederim simdiden herkese.
0
fraise
(27.01.19)
dirseklerden birinden kaçırıyodur sıva altındaki

pprc borularla yapılıyor, onlar da eritilerek yapıştırılıyor.

eritip yapıştırma işi kolay gibi gözükür ama inceliği çoktur, herkes yapamaz, yapar da böyle olur işte 3 5 vakit sonra kaçırmaya başlar.
0
killerbee
(27.01.19)
biz de yaşadık, sıcak su boruyu patlatmıştı.
0
candide
(27.01.19)
su iner, beton su geçirir.

ısrarla sürekli bir betonu ıslatırsanız eğer alt kata geçer eninde sonunda.

sıva altından olduğu için durumu bilmiyoruz.

suyun miktarını da bilmiyoruz.

havalar iyise çalıştırmayın derim.

yani banyoyu düşünelim, yerde ne var? fayans var, bu fayansların arasında da izolasyon sağlayan derz dolgusu var.

şimdi duvar içinden yürüyorsa direkt olarak beton ıslanacağından alta inebilir.
0
killerbee
(27.01.19)
valla istanbul'dayiz ve ben usuyen biriyim. Evin tum peteklerini kapatmam mumkun degil. bu zamana kadar bir sey olsa sikayete gelirlerdi diye dusunduk sonradan. bir de cok asiri bir su degil, yarim cay bardagi su dokmusuz gibi bir sizintiydi,

Neyse yarin pazar oldugu icin tesisatci bulmak zor diye dusunmustuk ama bulmaya calisacagiz artik.
0
🌸fraise
(27.01.19)
su nereden yol bulursa oradan gider beton içinde. şanslıysanız az bir sızıntı vardır dirsekten ve komple mutfağın içine akıyordur ki büyük ihtimalle öyle. başka bir ihtimal dirsekten büyük sızıntı vardır veya boru patlamıştır(plastik boruysa patlaması pek olası değil aslında, 10-15 yıldır falanda demir boru hiç kullanılmıyor zaten) ve zaten bu durumda 2-3 günde alt kata inerdi. gerçi inse bile bir şey olmaz azıcık tavan boyası gider en fazla. kaloriferi hiç çalıştırmazsanız sızıntı da olmaz daha fazla ama sadece o peteği kapatmak sızıntıyı engellemez (büyük ihtimalle).
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.01.19)
Az su olmasi imkansiz, kombinin icindeki butun su bosaliyor bi yerlerden.

Sadece senin gordugun kisim az.
Su anda komsun niye tavan kufleniyor diye dusunuyordur.
0
acemi
(27.01.19)
Suyun sızdığı yerin bulunması lazım, sızıntıyı bulup tamir ettikten sonra bir süre ıslanan betonun kurumasını beklemek gerekiyor.
0
efx
(27.01.19)
(15)

Çok mutlu olduğunuzda ne yapıyorsunuz?

dont eat me
Kahkaha atmak ve kahkaha atarken gözlerin yaşarmasından başka? :)
Kahkaha atmak ve kahkaha atarken gözlerin yaşarmasından başka? :)
0
dont eat me
(26.01.19)
Zıplarım. Oturuyorsam da yerimde zıplarım.
0
wish i could find a way to disappear
(26.01.19)
moonwalk yaparım.
0
karayel
(26.01.19)
camdan sarkarım.
0
dayrise enterprises
(26.01.19)
genelde hüzünleniyorum ben o kadar mutlu olduktan sonra, açıyorum bi tane de hüzünlü müzik ooh
0
apdulera
(26.01.19)
müzik açar oynarım, müzik yoksa kendim söyler oynarım. yandan yandan
0
windows95
(26.01.19)
amuda kalkarım
0
prasinos
(26.01.19)
Ben de zıplayan gruptanim; etkisi de birkaç gün sürüyor ustelik, çok sevindigim zamanlarda günlerce yerimde duramam.
0
fraise
(26.01.19)
Geçmesini beklerim. Lâkin çok uzun sürmez.
0
iste buralar hep uzay
(26.01.19)
evdeysem evin içinde amaçsızca yürürüm.
0
biravekahve
(26.01.19)
"amuda kalkarım" cevabından sonra "takla atarım" denmesini bekliyorum.

nereden inanalım sevindiğinize di mi ama?
:))

umarım hep mutlu olursunuz.
0
🌸dont eat me
(26.01.19)
beni tanıyanlar "hiç öyle biri olmadığım" için çok şaşırıyor ama dans ediyorum ben. genelde afrikalı kabilelerdeki dayılar gibi acayip acayip hareketler yapıyorum. bazı figürleri taklit ediyorum ama beceremiyorum. kafamın üstünde dönmek istiyorum ama onu yapamıyorum. 100 kiloyum zaten öyle bir şeye kalkışsam boynum kopar muhtemelen.
0
der meister
(26.01.19)
Arkami donup kis kis gulerim sonra buzlar kralicesi moduma geri donerim. Cok da uzatmamak lazim.
0
superfluid
(26.01.19)
dans ederim/şarkıya eşlik ederim bağıra bağıra. roman, cıstak cıstak yabancı müzik allah ne verdiyse.
0
olutaklidi
(26.01.19)
ofis sandalyesiyle olduğum yerde üç beş tur dönerim..
0
strobist
(26.01.19)
Başka insanları sevindiririm, lokum dağıtmak olur, sadaka vermek olur, sokaktaki çocuklara hediyeler olur, olur da olur.
0
antihero
(26.01.19)
(7)

Lens seçiminde göz çapı

feldspar
Doktor göz çapıma 8.6. Yazmış ancak acuvue oasyste sadece 8.8 ve 8.4 seçenekleri var napmalıyım? Tüm çapı 14.2. İki gözün numarası da 1.25Gözlüğü bırakıp ilk kez lens kullanacağım. Fikirlere ihtiyacım var.
Doktor göz çapıma 8.6. Yazmış ancak acuvue oasyste sadece 8.8 ve 8.4 seçenekleri var napmalıyım? Tüm çapı 14.2. İki gözün numarası da 1.25

Gözlüğü bırakıp ilk kez lens kullanacağım. Fikirlere ihtiyacım var.
0
feldspar
(25.01.19)
8.8 de rahatsız etmez bu arada.
0
lcha
(25.01.19)
çap olayını unuttum acıkcası ama Air optix +1 ince bir lens göz rahat ediyor
0
Aşk Adamı
(25.01.19)
Benim göz çapım 8.4; bir keresinde alırken kalmamış diye 8.6 aldım, kutuyu bitirene kadar lanet ettim. Lens gözümden çabucak kayıyor ya da düşüyordu. Bana mı denk geldi bilmiyorum ama bir daha asla farklı bir çapta lens almadım.

Bu arada air optix day&night kullanıyorum lens olarak, kesinlikle tavsiye ederim. Daha önce iki farklı marka kullandım ama son dört yıldır bunu kullanıyorum; aşırı memnunum. Gözünüzde olduğunu unutuyorsunuz bile çoğu zaman.
0
fraise
(25.01.19)
Acuvue kullanmayin.

Airoptix +1
Biofinitiy +10
0
kuehles blondes
(25.01.19)
Bausch Lamb Purevision hd2, tam olarak 8.6 ve 14. Ben bunu kullanıyordum. Gayet memnunum, çapıma da tam uygun. En son birkaç hafta önce muayene oldum. Denemem için acuvue oasys verdi doktor. Bundan da memnumum şimdilik; ama purevision daha konforlu. Bir de bazı lensler çapları küçük olsa da esneyebiliyor. Esneyen lenslerle ilgili optiklerden bilgi alabilirsiniz.
0
siyah noktali film
(25.01.19)
2 farklı dükkandan, 2 farklı senede Acuvue kullandım, memnun kalmadım.
Bilinmedik ve ucuz da gözükse Elegance marka optik lenslerden memnun kalmıştım. Gözümde lens yok gibiydi.
0
ceyrekmunevver
(25.01.19)
ben de ilk defa lens alacagim. umarim silmezler de bir kenarda sessizce takipte kalirim.
0
balik kraker
(26.01.19)
(18)

nereye bagis yapıyorsunuz?

mula
hangi kurum ve kuruluslara?
hangi kurum ve kuruluslara?
0
mula
(24.01.19)
acikacik.org

şöyle bir site var, faaliyet, amaç seçerek kurumlar görülebiliyor
0
freebird5406_2
(24.01.19)
cansuyu
0
hebanon
(24.01.19)
lösev
0
bardakigüneşgözlüğü
(24.01.19)
Darüşşafaka
0
fever
(24.01.19)
Çydd
0
kirmizipilotkalem
(24.01.19)
cagdas yasami destekleme dernegi, nesin vakfi, darussafaka, tema, haysev, losev. her seferinde birini secip yapiyorum.
0
fraise
(24.01.19)
Alikev, tohum, kaçuv
0
levpontryagin
(24.01.19)
kurum kuruluş hatırlamıyorum ama genelde hayvanlarla ilgili olan konularda tedavi ücretine destek oluyorum, onun dışında düzenli olarak kendim kedi maması alıp besleme yapıyorum, babam esnaf olduğu için onun dükkana da mama alıyorum sabah akşam o da çevredeki kedilere veriyor.
0
piremses
(24.01.19)
twitter üzerinde takip ettiğim hayvan hakları savunucularının bildirdiği yerlere yapmaya çalışıyorum. mama, battaniye vb alıp yollamak veya tedavi ücretlerine katkı sağlamak şeklinde
0
avarel dalton
(24.01.19)
Ben de hayvanlar için yapıyorum. Genelde Sokaklarbileyasakbize'ye gönderiyorum her ay ama bunun dışında sosyal medyada mama ya da tedavi masrafı için açılan herhangi bir ilana da yardımcı olmaya çalışıyorum.
0
ms brownstone
(24.01.19)
Mehmetçik Vakfı
Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı
0
grobet
(24.01.19)
losev, unicef ve darussafaka
0
Leonardo~Da~Vinci
(24.01.19)
Darüşşafaka.
0
denhia
(24.01.19)
Losev.
Ama hakkinda pek bilgim oldugundan degil. Isin icinde cocuk var diye.
0
stavro
(24.01.19)
kızılay, ihh, yyd
0
bir soru sorcam
(24.01.19)
Darüssafaka.

Bir de bazen facebook ya da twitter'da dogudaki okullarda ögrencilerin ihtiyaclari yaziliyor. Birkac arkadas birlesip mont, bot falan alip göndermeye calisiyoruz.
0
chitosan
(24.01.19)
çekül
0
since1907
(24.01.19)
bugune kadar yaptiklarim losev, morev, ve bazi hayvan koruma topluluklari
0
jedilance
(24.01.19)
(18)

Zeytini yıkıyor musunuz

allahkitapwesli
Kavanoz ya da açık aldığınızda, fark etmez.
Kavanoz ya da açık aldığınızda, fark etmez.
0
allahkitapwesli
(23.01.19)
Yoo...
0
Ufuk
(23.01.19)
Bir kere sudan geçiririm.
0
diffarentiationation
(23.01.19)
Yıkamıyorum.
0
fotrsapka
(23.01.19)
Eskiden yıkıyordum. Sonra baktım. Yıkamadan yiyen var.
0
nickini vermek istemeyen uye
(23.01.19)
Nadiren
0
sys coyg
(23.01.19)
Yıkıyorum.
0
ms brownstone
(23.01.19)
hangi aşamalardan geçtiğini gördükten sonra 1 gün suda bekletip en az 4 kere yıkıyorum.

aynı şeyi çayı demlerken de yapıyorum. çayı mutlaka bir kere soğuk suda yıkarım.
0
mistikla
(23.01.19)
Yıkamıyorum yıkayanı da anlamıyorum.
0
sacrilegious
(23.01.19)
Yıkıyorum, yıkadıktan sonra bir miktar limon ve zeytinyağı karıştırıp zeytini onun içine koyup öyle yiyorum, tadı çok daha yumuşak ve lezzetli oluyor.
0
talasas
(23.01.19)
Kavanozdan kahvaltılığa koyarken sudan geçiriyorum.
0
baal
(23.01.19)
Cok tuzluysa evet
0
wishmaythşngs
(23.01.19)
Hayir canim ne yikamasi. Sacama sapan bir sey olur yikarsak.
0
stavro
(23.01.19)
yıkıyorum, eskiden özellikle çok boya salardi.
0
damla sakızlı dondurma
(23.01.19)
Evet.
0
i m cool with that
(23.01.19)
10-15 dakika su dolu kasenin içinde beklettikten sonra limon, zeytinyağı ve hafif kekik ile sosluyorum. Soslamasam bile mutlaka suda bekletirim.
0
fraise
(23.01.19)
yıkıyorum hatta suda bekletiyorum epey bir süre yemeden önce, aksi durumda yüksek tansiyon kapıda, günlük tuz tüketimini hayli hayli aşarsınız, zehirdir o
0
speedy
(24.01.19)
zeytini yıkamak ne saçma bişey, arkadaşlar böyle bişeyi nasıl yaparsınız.
0
blue rebel motorcycle club
(24.01.19)
Zeytinlerimizi babam yaptigi icin pek yikamam.ama disaridan alirsam kesin yikarim.
0
brnbrs
(24.01.19)
(10)

Pizza neden bu kadar pahalı?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Ailem tatil nedeniyle yeğenime bakmaya gitti. 1 hafta idare edeceğim. Dün üşendim yemek yapmaya, dışarıdan söyleyeyim dedim. Normalde hiç dışarıdan söyleyen biri değildim ve hayatımda ilk defa dışarıdan pizza söyledim. Dominos' dan söyledim. 1 kola, tek kişilik bir pizza ve sonrad
Merhaba arkadaşlar,

Ailem tatil nedeniyle yeğenime bakmaya gitti. 1 hafta idare edeceğim. Dün üşendim yemek yapmaya, dışarıdan söyleyeyim dedim. Normalde hiç dışarıdan söyleyen biri değildim ve hayatımda ilk defa dışarıdan pizza söyledim. Dominos' dan söyledim. 1 kola, tek kişilik bir pizza ve sonradan telefondaki Dominoscunun sufle de ister misiniz diye sormasıyla olur dedim ve bu üçü 30 TL tuttu. Pizza gelince şoklardan şok beğendim. 30 TL ben buna mı verdim kaldım öyle. Ne bileyim o kadar küçük ki şaşırdım.

Ben kedi kadar yiyen bir insanım ama beni bile doyurmadı. Ne bileyim ben 30 TL' ye 1, 5 iskender yerim dışarıda. Hem de sağlam doyarım. Yani merak ettiğim neden bu kadar pahalı? Hayvan gibi doyayım desek 100 TL' yi gözden çıkarmak lazım. Bunlar ne koyuyorlar da bu pizzanın içine bu kadar pahalı oluyo? Size de pahalı gelmiyo mu?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(23.01.19)
mana veremediğim kadar pahalı geldiği için evde yapıyorum. sana da tavsiye ederim.
0
killerbee
(23.01.19)
Pizzanın kendisi, ham madesi pahalı değil ama dükkan kirası, marka hakkı bedeli, eleman maaşları vb işin içine girince çoğu fast food hemen hemen aynı fiyatlara gelebiliyor.
0
crown
(23.01.19)
Bence de gereksiz pahalı. İçinde de tavuk sosis, tavuk sucuk falan var. Bomboş yani. Hamur yiyosun. Bu nedenle asla pizza yemem. En saçma bulduğum yemek.
0
(s)AINT
(23.01.19)
Tek kişilik pizza dediğin küçük boydur muhtemelen, çocuğu doyurmaz. Genellikle 3 al 2 öde tarzı kampanyalar oluyor ve insanlar o şekilde sipariş ediyor. 3 orta boy yetişkin 2 kişiyi anca doyurur. Promosyonun yanında içecek varsa alırsın, yoksa ayrıca söylemezsin. Kural budur.
0
shangrilla
(23.01.19)
Maliyeti 5-6 lirayı geçmez ama isim hakkı dükkan kirası servis hizmeti derken rakam artıyor. Ben evde yapıyorum gayet güzel oluyor
0
Fritz-X
(23.01.19)
Franchise bedelleri çok yüksek, dominos en aşağı 350-400 bin dolar + kdv idi en son. Bir de şubede kafana göre indirim yapamıyorsun, uyman gereken bir fiyat politikası var.

Ama böyle gitmeyecek çünkü hem kaliteli pizza yapan butik üreticiler artıyor hem de aralarındaki fark azalıyor. İstanbuldaki en kaliteli pizzayı (gerçek İtalyan pizzası) 35-40 tlye yiyebiliyorsun. 8 dilimli büyük pizza oluyor genelde, ince hamur ama doyurucu. Franchiselarda muadili orta boy pizza, onu da kampanya vs ile 2 tane almayınca aynı fiyata denk geliyor.
0
Bruce
(23.01.19)
Ben zincir pizzacilarin pizzalarini gerçekten hiç sevmiyorum; hem tatsız, tuzsuz, kalitesiz hem de bu kalitesizlige rağmen gereksiz pahalı. Biz etrafımızdaki butik pizzacilari tek tek deneyip birkaçını not aldık. Hem çok lezzetliler, verdiğiniz paraya değiyor hem de fiyatları o kadar saçma değil. Size de tavsiye ederim.
0
fraise
(23.01.19)
Ya kampanyaları oluyor. Muhtemelen 5 lira fazla verip seni iki pizza almaya itecek bir şeyler vardı. Ya da x banka kodu ile o pizza 15 liraya geliyordu. Ama sadece bir pizza yemek niyetindeki adama böyle zarar oluyor. Herkes sürekli kampanya mi takip etmek zorunda dersen Domino's böyle maalesef.
0
baal
(23.01.19)
Ne ucuz ki diyebiliriz. Yeşil biberin kilosu 15 tl. olmuş gerisini siz düşünün.
0
sinematikcrop
(24.01.19)
Koyduklari malzemeler hic de pahali degil. Gereksiz pahali bir sey pizza.
30tl cok para degil bana sorarsan, zaten daha asagiya doyulmuyor ama o verdikelri pizza kesinlikle 30tl edecek bir sey degil. Ne lezzet ne de porsiyon buyuklugu olarak.
Uzerinde yazar zaten, kullandiklari sosis, sucuk, jambon, hicbiri dana eti degil hepsi hindi.

Sadece pizza degil hicbir seyin porsiyonu doyurmuyor su an. Sadece fiyat arttirmakla kalmayip porsiyonunu da kucultmusler her seyin. Karisik pide alsan onunla da doymuyorsun, 1.5 ya da duble soylemen lazim artik.
0
stavro
(24.01.19)
(11)

Hangi eyeliner çeşidini almak daha mantıklı?

fraise
Duyurunun makyaj seven kizlari, toplanin. Normalde eyeliner kullanan biri değilim, ara sıra göz kalemi ya da far ile incecik bir çizgi çekiyorum ama cok kalici olmuyor ve dagiliyor onlar. Bu yuzden bir tane alayım da çantamda bulunsun dedim. Normal eyelinerı kullanmak zor geliyor, kalem gibi olanlar
Duyurunun makyaj seven kizlari, toplanin. Normalde eyeliner kullanan biri değilim, ara sıra göz kalemi ya da far ile incecik bir çizgi çekiyorum ama cok kalici olmuyor ve dagiliyor onlar. Bu yuzden bir tane alayım da çantamda bulunsun dedim.

Normal eyelinerı kullanmak zor geliyor, kalem gibi olanlar rahat ama çabuk kuruyor diyorlar. Jel eyeliner fırça ile çekildiği için rahat kullanırım gibi geldi ama emin olamadım.

Benim için önemli olan ince şekilde cekilebilmesi, kullanımın pratik olması ve çabuk kurumamasi. Bu durumda kalem gibi olanları mi almak daha mantikli yoksa jel eyeliner mi? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(23.01.19)
jel eyeliner o kadar da ince çekilmiyor, her ne kadar benim favorim olsa da ince arıyorsan çok düşünme. düşünürsen body shop'tan alabilirsin.

İnce olması için dipliner alabilirsin, ekonomine göre bir kozmetik markasının waterresist bir modeli yeterli olur sana.
0
lcha
(23.01.19)
Diplinerlar hep şişe gibi olan çeşitleri ama ben onları zor kullanıyorum.
0
🌸fraise
(23.01.19)
ben çekmiyorum ama jeli kullanması daha kolay.
0
candide
(23.01.19)
bana en kolay jel eyeliner geliyor hep. çok da kalın olmuyor, incecik sürüyorum diplere. uzun süre gidiyor bir de
0
aquarium
(23.01.19)
www.hepsiburada.com

jelden daha iyi.jel kuruyor uzun vadede. elin kaçınça çok kalın geliyor vs ben diplinerden memnunum.
0
damla sakızlı dondurma
(23.01.19)
miniso da kalem gibi olanlardan var, fiyatı da uygun.
0
kronik
(23.01.19)
Bence incelik için dipliner kullan. İlk kullandığım zamanlar ben de beceremiyordum ama zamanla insanın eli alışıyor yapılamayacak bir şey değil.
0
purrty ploop
(23.01.19)
kalem ile tüp şeklinde olanların kullanım açısından bi farkı yok aslında. ikisi de yumuşak uçlu. ben flormar ya da pastel kullanıyorum, dipliner.
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com

ikisi de hiç kurumuyor neredeyse. ofisteki yedeğim neredeyse bir senedir açık.

bu arada waterproof daha kalıcı sanki ama çıkarması eziyet.
0
elorelia
(23.01.19)
Flormar'ın Precision Artliner Mat Siyah Likit Eyelinerını deneyebilirsin incecik sürülüyor hem de çok kolay kullanılıyor. ilk aldığımda çok ince olduğu için korkmuştum hep alem eyeliner kullanıyordum, süremem gibi gelmişti ama hiç öyle değil alabilirsin.
0
Mossy
(23.01.19)
Daha once kalem eyeliner kullaniyodum ama görüntüsü jel kadar güzel durmuyor bence. Once noteun jel eyelineri kullandim, cok hosuma gitmedi dağılıyordu.
Favorimi buldum, the balm schwing. Bu konuda baya beceriksiz olmama ragmen super rahat sürebiliyorum, çabuk da kuruyor.
0
livaist
(23.01.19)
İnce istiyorsanız bence normal eyeliner'dan şaşmayın. Jelde iş eyeliner fırçasında bitiyor ve pratiklik oranı düşük. O fırçayı sürekli yıkamanız gerekecek, fırça ne kadar ince olsa da çok ince bir sürüş elde edemeyceksiniz falan filan. Ben de The Balm'ın eyeliner'ını kullanıyorum yaklaşık 5 yıldır ve kendisiyle çok mutluyum. Ucu ince ve rahat sürülüyor; sürdüğüm gibi de kalıyor. Bir tane de Maybelline jel eyeliner'ım var ama fırçasını yıkamaya üşendiğim için çok ayda yılda bir kullanıyorum.
0
wish i could find a way to disappear
(23.01.19)
(7)

İlk kez heveslenip bi ajanda aldım kendime

ms brownstone
Ama o kadar düzensiz bir insanım ki ajanda nasıl kullanılır bilmiyorum asdfds. Böyle her gününü düzenli olarak yazabilen ve aradan aylar yıllar geçince kendilerine o günlerini hatırlatacak bir şeyler bırakabilen insanlara özeniyorum ama ciddi ciddi ajanda nasıl kullanılır bilmiyorum sanırım. Siz na
Ama o kadar düzensiz bir insanım ki ajanda nasıl kullanılır bilmiyorum asdfds. Böyle her gününü düzenli olarak yazabilen ve aradan aylar yıllar geçince kendilerine o günlerini hatırlatacak bir şeyler bırakabilen insanlara özeniyorum ama ciddi ciddi ajanda nasıl kullanılır bilmiyorum sanırım.

Siz nasıl kullanıyorsunuz ajandalarınızı? Önceden gününüzü planlayıp mı yazıyorsunuz? Yoksa gün sonunda yaşadıklarınızı falan mı yazıyorsunuz? Ya da neler yazıyorsunuz? Ajanda nasıl kullanılır kısacası?
0
ms brownstone
(22.01.19)
Önünüzdeki haftayı planlamayı deneyin.

Salı Mehmet ile görüş,
Çarşamba Kedinin aşısı
Cuma akşam eniştemle delirmeceler.
Pazar Köye git tavuk yemle.


Gibi :)

Olanı biteni yazarsanız günlük olmuş olur, o da olur tabi ama genelde ileriyi düzenlemek için kullanılıyor.
Tabi artık telefonlar alarmlı hatırlatmalı başka cihazlarla senkronlamalı yaptığı için bu işi fiziksel ajanda görmeyeli epey oluyor insanlar.
0
hedep
(22.01.19)
Ajandayı günlük gibi kullanmıyorum. Sadece işimle ilgili şeyleri yazıyorum ve her sabah mutlaka açıp bakıyorum. Gün içinde de yanımdan ayırmıyorum.

Ayrıca örneğin pazar günü kısmında o haftaya ait harcamalarım, günlerin üst tarafında o gün önemli bir şey varsa yıldızlarım falan oluyor.
0
lisw
(22.01.19)
zorlama kendini ajanda kullanmak için. ajanda geçen yüzyılda kaldı. daha iyi alternatifler var artık.
0
kelepir
(22.01.19)
günlük hayatta ajanda kullanacak kadar boş vaktim yok ne yazık ki, ajandamı iş için kullanıyorum. bir hafta içinde hatırlamam gereken ekstra şeyler olmuyor, olanlar da çok olmadığı için bir yerlere yazmaya ihtiyaç duymuyorum.

evli olmayan, ekstra sorumluluğu olmayan, aşırı sosyal ve girişken olmayan veya freelance çalışmayan birinin ajanda tutmasını gerektirecek bir durum olduğunu düşünmüyorum. arkadaş vs. ile buluşacaksan bunu aklında tutarsın, eve alışveriş yapacaksan bunu da. belki önemli kişilerin doğum gününü yazarsın ki sevdiklerininkiler akılda kalır genelde. ya da ayda yılda bir yapman gereken düzenli şeyleri yazarsın ama bunlar da her gün ajanda tutmayı gerektirecek şeyler değil bence. böyle uzun aralıklı ve nadir şeyler için telefona hatırlatıcı kuruyorum.

belki senin de ajanda tutmaya ihtiyacın yoktur, hm?
0
Bruce
(22.01.19)
Pinterest’e bullet journal yaz arat, karşına muhteşem şeyler çıkacak. Oradaki fikirlerden alır yürürsün.

Ajanda bir ihtiyaçtan çok hobi amaçlı ilgilenilen bir şey halini aldı artık.
0
i m cool with that
(22.01.19)
ben klasik ajanda degil de bullet journal kullaniyorum son bir senedir; her seyimin bu kadar duzenli olmasini cok seviyorum.

her ay basinda o ay icinde gidecegim yerleri, yapacagim etkinlikleri, randevulari vs not aliyorum. Ay basinda kendim icin birkac minik hedef koyuyorum ve bunlari takip ediyorum. O ay icinde izledigim filmleri ve okudugum kitaplari yaziyorum. Spor gunlerimi, ders calisma gunlerimi vs yaziyorum. Bunlarin hepsi tek sayfada oluyor.

yilbasinda o sene icin belirledigim hedefleri ayri bir sayfaya, sene icinde gitmeyi planladigim etkinlikleri, sempozyum ve kongreleri ayri bir sayfaya yaziyorum. Yine okumayi dusundugum kitaplari, gitmek istedigim tiyatro oyunlarini, muzikalleri, konserleri, izlemek isteyecegim belgeselleri vs ayri bir sayfaya yaziyorum. 'Ne okusam?' diye dusundugumde acip bu sayfaya bakiyorum.

bir de ayrica okudugum kitaplar ve izledigim diziler listem var. filmleri ayrica yazmiyorum cunku zaten aylik kisma yaziyorum. Ha yazmasam ne olur, hicbir sey ama ben planli olmayi seviyorum.

Bullet journal kisisellestirilmis ajanda oldugu icin hem kullanimi daha kolay hem de kendize gore egip buktugunuzden daha islevsel bana gore.
0
fraise
(22.01.19)
Bir makalenin ya da romanın hayata dair uyandırdığı bir fikir, bir soru, bir filmden güzel bir pasaj, gün içinde etki bırakmış bir olay ya da insana dair anekdotlar, bazı hatıralarla bağ kurmuş şarkılar, o zaman içindeki insanların ya da hayatın hatırlattıkları, düşündürdükleri...

Aradan zaman geçip de okuyunca insan çok şaşırıyor. Çoğu detayı unutmuş oluyor. Ve hem o zamanı hem de kendine dair şeyleri hatırlamanın verdiği garip bir hazzı hissetmeye sebep oluyor. Entelektüel ufku diri tutup, kendine dair kolektif bir hafızayı da kayıt altına almış oluyorsun.

İlla bir şeyler yazmaya çalışmazsanız, sizi sevk edecek ve içten bir şekilde kaydetmek isteyeceğiniz çok şey olacaktır. Bir de kimsenin görmeyeceği bir şekilde tutarsanız, bilinçaltınız kendini çok daha fazla açacaktır size.
0
levent bilgen
(22.01.19)
(3)

kahve makinesi

takıl yani takmıyo belli
tchibo, sturbucksdakiler gibi latte yapabileceğim makine tavsiye eder misiniz? Üst limit 2bin civarı
tchibo, sturbucksdakiler gibi latte yapabileceğim makine tavsiye eder misiniz?
Üst limit 2bin civarı
0
takıl yani takmıyo belli
(22.01.19)
www.hepsiburada.com

bu ya da daha üst modellerine bakın.
0
veritaslibertas
(22.01.19)
delonghi 2600'e bir oy da benden..
0
schwannoma
(22.01.19)
Biz de delonghi vintage kullanıyoruz 4 yıldır; hiçbir sorunu yok, gayet memnunuz. Yalnız biz aldığımızda 500 lira civarındaydı fiyatı; her şey ne kadar pahalilanmiş, bir kere daha görmüş oldum.
0
fraise
(22.01.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.