1) yurtdisina alıp götürmekte sorun yok; her ülkenin kendine ait prosedurleri var, birkaç ay önceden ayarlama yaptıktan sonra sorun olmayacaktır. Ben isvicre için araştırdıgimda çip takılması ve 3 ay önceden kuduz vs gibi birkaç aşının yenilenmesini talep ediyorlardı.
2) iç/ dış parazitleri yaptırdıktan, kediyi çiğ etle beslemedikten sonra hiçbir sorun olmaz. Toksoplazmanin iyi yıkanmamis yeşil sebzelerden geçme riski cok çok daha yüksek. Toksoplazmanin gecmesi icin kedide bu parazitin olmasi, esinizin tuvaletini temizledikten sonra hic elini yikamadan yemek yemesi gerekiyor. Etrafımda hamileliğini kedili evde gecirmiş bir sürü kadın var; hiçbirine bir şey olmadı şimdilik. Bebeklerde de bir sorun yok, aksine hayvanla birlikte büyüdükleri için iletişim kabiliyetleri çok daha yüksek. Bizim kedi bebeklerden korkuyor mesela, eve geldiklerinde kaçacak delik alıyor. Yeğenimiz kuyruğunu, bıyıklarını çekiyor; patisini uzatmaya bile yeltenmiyor.
3) mevsim geçişlerinde tuy dokuyorlar tabii ki. Kaliteli mama, iyı bir süpürge, düzenli tarama, kurutma makinesi dortlüsüyle bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz ama mevsim geçişlerinde tuy dökme artışını kabul etmeniz gerekiyor en baştan. Bizimki mutfağa girmiyor. 2 yılda yemekten tüy cikma sayısı 1, onda da kediyi sevip mutfağa gelip tabaklara direkt yemekleri koyan erkek arkadaşımın üstünden düştüğüne adim gibi eminim.
4) bizim kedinin tirmalama huyu yok hatta biblolarin yerinden oynadığıni bile bilmem. Tirmalamasi için kucukken tirmalama tahtası, kutusu aldik; onlara alistirdik. Ayda bir de tirnaklarini kesiyorum, sıfır sorun.
5) anahtarı ablalarimiza bırakıyoruz genelde. Gelip mamasini, suyunu verip birazcık sevip gidiyorlar. Mekan değişikliğinden hoşlanmadığı için evde kalması daha iyi oluyor.
0