[]

Güzelim ülkelerin mülteci alması

Merhaba,
Maksadım ırkçılık değil. Ancak anlayamadığım bir şey var. Mesela İsviçre ile ilgili belgesel izliyorum. Adamlar bin bir emekle harika bir ülke, harika bir sistem, tıkır tıkır işleyen bir siyasi organizasyon kurmuşlar.

Edindiğim veriler yanlış değilse en son hırsızlıktan hüküm giyen suçlu 19 sene önce. Neredeyse ciddi anlamda adli vaka yok. Geçim dertleri yok, ülke ekonomisi iyi. İnsanlar kendilerini doğaya verebilmiş, hobilerine adayabilmiş.

Ülkeleri gayet güvenli, sorun olduğunda da kendilerini koruyacak bir hukuk düzeninden eminler.

Sonra mesela belgesel mülteci konusuna geçiyor, o esnada ekrana bir fotoğraf karesi geliyor. Bazı talepleri olan ortadoğulu göçmenler. O kadar sakin görüntülere maruz kaldıktan sonra o karedeki insanların çatık kaşları, sinirli halleri, ofansif duruşları öyle rahatsız edici ki. Talepleri de şuymuş: çocuklarının "ateist çocuklarla dolu olan" o okullarda okumalarını istemeyip kendi okullarını açmak. Hükümet de bunu kabul etmiş.

Şimdi merak ediyorum, bu ülke böyle mutlu mesutken kalkıp o ülke insanının hiç alışık olmadığı talepleri olan insanları ülkesine almaktaki zoru nedir? Uluslararası anlaşmalar mı? Mecbur mu buna? Bakın taleplerin doğruluğu yanlışlığı değil meselem. İnsanlar mutlu mesut kendi içinde sakin bir hayat sürerken aşırı agresif bir topluluk gelip bir şeyler diretiyor ve onlar da gayet kabul ediyor.

Bu gibi ülkelerin bu işlerle uğraşmaya mecburiyeti uluslararası anlaşmalardan mı kaynaklı?

Şahsi olarak benim kurduğum ve herkesi mutlu eden düzeni beğenmeyip, bir de bağırıp çağıran insanları kulağından tuttuğum gibi kapı dışarı atardım.

Bizim ülkemiz için geçerli değil bu durumlar. Bizde insanlar başka insanlara kapı açmayı inançları için pozitif hamleler, inanç kaynaklı bir yardımseverlik ve yüce gönüllülük, sünnet, ensar-muhacir vb. olarak gördüğü için bir şey demek haddime değil. Ama bu gibi ülkelerin insanlarında bu gibi kavramlar da yok. Onların bu müsamahalarının kaynağı sade ve sadece demokrasi de olamaz?

Edit: Bu arada, batıyı güllük gülistanlık düşünüp, doğuyu yerin dibine gömenlerden değilim. Doğunun bu halde olmasının, tarumar edilmiş ülkelerin batıdan bağımsız olduğunu düşünmüyorum.

 
Istatistikleri bilmiyorum ama sanirim cocuk dogum oraninda azalma olunca baska ülkelerden göcmen aliyorlar.
Bir de kendi insanlari daha cok teknik bilgi beceri, egitim gerektiren islerle ugrasinca bulasikcilik, temizlik, soförlük gibi daha az vasifli isleri göcenlere yaptiriyorlar.
Sonra gelen göcmenlerin de en gec 3. nesildeki torunlari zaten mevcut vatandas gibi oluyor.

2 senedir Almanya'da yasiyorum. Burasiyla ilgili fikrim az cok bu yönde.
  • chitosan  (14.03.19 12:39:48) 
+1 chitosan


  • fıytfıyt  (14.03.19 12:42:40) 
bu ülke böyle mutlu mesutken kalkıp o ülke insanının hiç alışık olmadığı talepleri olan insanları ülkesine almaktaki zoru nedir?

aslında basit :
diğer ülkelerin siz niye hiç mülteci almıyorsunuz lan bu sayıyı paylamamız gerekiyor demesine fırsat vermeden alıyoz ya olum hatta bak onların kültüründe okul bile açtık ibadet yerleri var vs diyebilmeleri
türkiye herhangi sosyal bir elemeden geçirmeden 5milyon mülteci alır
isviçre okumuş aklı başında 200-300 kişi alır onlara birde lokasyon verir okul verir takılın burda akıllı uslu der.
türkiye isviçre'ye yürümeye kalkarsa bak bi sürü adam aldık diyip üste çıkarlar.

kaynak : norveç'te siyasi parti yönetmiş eski patronum. norveç'e giden 200 suriyeliyi yukardaki cümleler ile özetlemişti.
  • dedim dedim de kime dedim  (14.03.19 12:47:11) 
Toplumların yaşadıkları bölgeyi işaretleyip buraya bizden başka kimse gelemez demesi biraz sıkıntılı. Bence evrensel hukuk adına doğru değil. En azından bunu kontrollü yapıyoruz diyorlar. Konu biraz çetrefilli uzun uzun yazıp tartışmak gerek. Ne yani ben ingiltere'yi ve bulunduğu adayı, doğasını merak ediyorum ama ingilizlerden izin almam gerekiyor.


  • kocakum  (14.03.19 12:53:12) 
ağzımı bozacağım müsaadenle, bunun başlıca nedeni medeniyete ve güzelliğe düşman olan ultra kapitalist şerefsizlerdir. avrupalılar üremek istemediği ve nüfus yaşlandığı için mecburen göçmen ihtiyacı doğuyor ancak bugün gelinen noktada ucuz iş gücü için "niteliksiz nüfus" bilerek şişiriliyor diye düşünüyorum. bunun en nadide örneği isveç'tir. "çok insan olsun, hepsi köpek gibi yaşasın ki dandik bir pozisyon için 10 bin tane adam başvursun ve ben düşük maaşa çalışmaya dünden razı olan adamı eşek gibi sömürebileyim" zihniyetiyle sosyal demokrasinin, güzel ülkelerin köküne dinamit döşediler.

tabii iş "itoğlu it kapitalistler" deyip geçilecek kadar basit değil. avrupalılarda modernleşme ve rahatlama öyle bir seviyeye ulaştı ki insanlığın en temel içgüdülerinden uzaklaştılar. altışar tane çocuk yapsınlar, paladin basıp en yakın ülkeyi fethetsinler, LEBENSRAUM TİLİLİLİ demiyorum; şartlar çok değişti ama sonuç olarak insanız, hayvanız. bu kadar yumuşak bir tavrın kimseye faydası olmaz, olmayacak.

almanya bu konuda daha iyi ama uzun vadede onlar da göçebilir gibime geliyor. ihtiyaçları kadar alıyorlar, nispeten iyi bir şekilde sisteme entegre ediyorlar. göçmenler neyse de artık mülteciler ciddi bir sorun olmaya başladı. binlerce insanı ya ölüme terk edeceksin (ki bu "binler" sürekli geliyor, milyonlar oluyor) ya da bir şekilde sisteme entegre etmeye çalışacaksın. alternatifin yok.

ortadoğu'daki savaşlar ve 5-10 sene içinde ciddi anlamda canımızı sıkmaya başlayacak olan iklim problemi asıl darbe olacak diye düşünüyorum. bundan 20-30 sene sonra, dünya nüfusunun belki 1 milyarlık kısmı bulunduğu yerde çok ciddi sorunlar yaşayacak ve canından olma pahasına kuzeye gidecek (şu an bile oluyor bu). o zaman ya avrupa kıyıları yüz binlerce cesetle dolacak ya da avrupa diye bir şey kalmayacak. nasıl ki sanayi devrimi'yle birlikte şehir nüfusu aşırı hızlı şekilde arttı, belki 2050'de de nüfusu %300-400 artmış, çin mahallesine dönmüş berlinler görürüz. hatta ne berlin'i, bayburt'un nüfusu 2 milyon olur belki sjfsj.

uzun lafın kısası,

* avrupa beğenmediği göçmenlere muhtaç çünkü iş gücüne ihtiyaçları var. ayrıca yılların getirdiği refah ve hoşgörü artık kendilerini zehirlemeye başladı. ağzını açanın "faşist" olduğu bir ortamda dengeyi tutturmak zor. halbuki göçmenlik/mültecilik alanında yapılacak kısıtlamalar çoğunlukla iki taraf için de faydalı oluyor. plansız, programsız bir şekilde koca bir ulusun nefret objesi haline getirilen mülteciden kime ne fayda gelecek? dünyanın en iyi insanı bile olsa radikalize olur.

* mülteci sorunu katlanarak artacak. ya çok katı politikalar izlenerek bu mülteciler avrupa sınırları dışında tutulacak (suriyelileri bize kilitlediler mesela ne güzel, lol) ya da avrupa bildiğimiz avrupa olmaktan çıkıp zamanla b*ka saracak.

***

ben avrupa'yı severim. şu an çok güzel ve gelişmiş olması falan bir yana, tarihsel olarak da muazzam bir yer. benim için medeniyetin beşiğidir. tamam mezopotamya, anadolu iyi güzel ama avrupa da 200 sene önce keşfedilmiş bir toprak parçası değil.

gelgelelim geleceğini hiç parlak görmüyorum keratanın. rusya, çin, amerika falan tek yumrukta canını alır bunların 10-20 yıla. yavaştan çözülmeye başladılar zaten. daha iyiye gitmesi için tek bir neden göremiyorum. kötüye gitmesi için çok neden var. 20-30 tane ülkeye aynı şeyleri dayatamazsınız. işler iyi giderken sorun olmaz ama bozulduğunda çatlak sesler muhakkak çıkar.

ben şu an imkanım olsa almanya'da yaşarım ama 2030-40 gibi rusya'da olmayı istiyorum. TARAMALI TÜFEĞİMLE sınırda patır kütür çinli, bangladeşli, pakistanlı indiricem giremesinler diye. faşist rus dostlarım sever böyle şeyleri, o ayılar hiç "welcome refugees" falan demez. ben artık küresel ısınma yüzünden karın bile yağmadığı, muz falan yetişen vladivostok'ta takılcam, güneydekiler de kavrulsun bana ne, önceden akıl edip gelselermiş eheh.

***

tabii bir üstte de görüldüğü üzere "adayı görcem, niye ingilizlerden izin almam gereksin, hepimiz kardeşiz" kafasında, hayallerde yaşayan halklar da bunda etkili. arkadaş ingiltere'yi ziyaret etmek veya ingiltere'de yaşamak yasak değil, vize veya oturma izni alman gerekmesi oranın "yasak" ve "ingilizlere ait" olduğu anlamına gelmiyor. pekala gidip yerleşebilir, yaşayabilirsin.

çok merak ediyorum 300 kişinin yaşadığı mahallenize 100 tane suriyeli gelse "eheh ülke hepimizin, onlar da burda yaşasınlar <3" diyecek misiniz? sisteme entegre edilmiş, topluma fayda sağlayacak, ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda alınmış göçmen faydalıdır, güzeldir. o insanların zararı olmaz, aksine faydası olur. gelgelelim gittiği yerin kurallarıyla, kültürüyle alâkası bile olmayan; çoğunlukla sisteme sadece yük oluşturacak, toplumsal düzeni bozacak zırtapozların girişi kimseye fayda sağlamaz. en başta kendileri mağdur olur ama bunu anlamıyor insanlar.
  • der meister  (14.03.19 12:57:32 ~ 13:03:52) 
Irkci degilim ama konseptli her yazi irkcidir oncelikle bunu bir koyalim. Bunu sadece ben soylemiyorum, Google'a I am not racist but yaz goreceksin. Sana irkcisin demiyorum ama muhtemelen cok hakim olmadigin bir konu bu.

Evvela ne Isvicre ne de bir baska bati ulkesi hayaller ulkesi degil. Her ulkenin kendine ozgu problemleri var. Disaridan bakmak veya uc gunlugune turist olarak gitmek ya da 6 ay ogrenci olarak yasamak bu iluzyonun arkasini gormeniz icin yeterli degil. Bir Isvicre, Almanya veya Isvec gurbetcisine sor hayatin zorluklarini sana anlatacaktir. Hicbiri cennet degil. Turkiye daha iyi demiyorum bakin, cennet degil. Kendine ozgu bizde olmayan sorunlari var, bizde sorun olan bir cok sey de cozume kavusmus.

Multeci neden aliyorlar? Bunu daha once sozlukte de yazdim burada da, okuyan vardir. Hicbir ulke multeci almak istemez, oh oh gelsin multeciler demez. Multecilerle ilgili uluslararasi antlasmalar var, bu cercevede alinirlar, insan haklari sozlesmeleri geregi geldikleri yerler eger guvenli degilse kanunlar cercevesinde geri gonderilemezler.

Gocmen almak baska, multeci almak baska bir seydir. Avrupa'ya gocen Turkler %90 oraninda gocmendir, multeci degil. Gocmen aliminin sebepleri ucuz is gucu veya nitelikli is gucu vb olabilir multeci almanin amaci tamamen mecburiyettir. Turkiye ulkeye girdikten sonra bir Suriyeli'yi ulkesine geri gonderemez. Buna mukabil BM ve AB multeci agirlayan ulkeye finansal destek saglar veya direkt olarak gocmenlere odenek ayirir. Bu bir insanlik meselesidir her ne kadar bir cok insan Turkiye'de buna inanmasa da insan haklari boyle bir seydir. Medeni ve zengin bir ulke olmanin bedeli biraz da budur, bir cok seye kafa cevirebilirsiniz ancak gozunuze sokulan insanlik rezaletlerinde butun dunyanin gozu ustunuzdeyken medeniyetinizin ve zenginliginizin bedelini odemeniz gerekir. Bunu secim donemi Isvec'te liderler arasi tartismalarda cok dinledim. Genel kani ise suydu; biz Isvec'iz biz diger ulkelere oncu olmak zorundayiz, onlar multecilere kapilarini kapatiyor olabilir ama biz bunu yapmayacagiz, biz dunyanin oncu medeniyetiyiz.

Mesela bize garip gelen turlu libosluklari da bu minvalde ilk bu tip ulkeler getiriyor. Cunku gelismekte olan ulke ile gelismis ulkelerin etik ve moral duzeyleri de birbirinden farklidir. Bizde medeniyet yere cop atmamak, rusvet yememek, sirada beklemek ve yaya gecidinde durmaktan ibaret iken Isvec'te bunu en koylu en alt profil insan bile yaptigi icin onlarin burjuvasi icin medeniyet simgesi bizim humanist libos diye elestirdigimiz turlu seylerdir(cinsel ozgurluk gibi, veganizm gibi, cevrecilik gibi, insan esitligi ve multeci haklari gibi)

O insanlarin bagirip cagirmasi, sinirli olmasina falan da senin benim gibi bakmazlar. O insanlar neden boyle? Cunku egitimsizler, cunku onlarin kulturu boyle yetistirmis onlari derler. Sucu o insanda bulmazlar, arkasindaki sebebi gorurler. Sonuc olarak alirlar, egitirler, istihdam ederler, tolore ederler, cocuklarina iyi bir gelecek saglarlar, cocuklari da aileleri gibi degil sistemin yetistirdigi gibi bireyler olur. Sistemleri de sistemi destekleyenleri destekledigi icin bir cok gocmen zaman icinde ayak uydurur sisteme.

Ben multeci alinmasi Avrupa ekonomisine muthis katki sagliyor falan demiyorum ama pragmatist bir dusunceyle yapilmis bir is degil multeci kabulu zaten. Bazen okuyorum Avrupa, ABD'nin ve Cin'in gerisine dusuyor ekonomi savaslarinda diyorlar, sebebini de gocmenlere falan bagliyorlar. Buna en guzel cevabi su videodaki Macar youtuber veriyor.
www.youtube.com

Uzun oldu ama mesele basit bir mesele degil kusra bakmayin.
  • bos gezenin bos ustasi  (14.03.19 13:08:34) 
Medeni ulkeler multeci olmadan gelismiyor.

Elit sirket gibi dusun bunlari, mesela x holding olsun. Bakinca burnundan kil aldirmaz top unilerden adam alir herkesten 2 yabanci dil ister.
Ama oranin deposuna uretimine bak asgari ucretli kaynar, sirketi buyuten guc onlardir.

Almanya'nin bu kadar gelismesi hep bundan iste. 50 yildir ulkesine multeci basiyor.
Suriye olayinda da en cok almanya aldi, digerlerinin aldiklari hikaye.

bizim ulkenin de ekonomisini costurdular aslinda. Duzgun yonetilselerdi ya da duzgun secilselerdi bizim ulke de gelisirdi. 100 tane fabrika acacak kadar adam aldik ama fabrikamiz yok.
  • acemi  (14.03.19 16:10:04) 
Öncelikle belgeseli kim hazırlamışsa bilgiler yanlış; biz isvicre'nin küçücük şehrinde yaşıyoruz, tüm cocuklugum ve lise yıllarım boyunca ufak tefek de olsa bir sürü hırsızlık vakasına denk gelmişimdir; 2 sene önce bizim evimize de hırsız girdi. Benzer şekilde uyuşturucu, taciz, tecavüz vakaları da insanın olduğu her yerde oldugu gibi İsviçre'de de var; ensest suçlarının avrupa'da en yoğun olduğu ülke. Alice harikalar diyarı değil hiçbir ülke maalesef.

Yukarda da söylendiği gibi göçmen alımının is gücu ihtiyacı ve doğum oranlarının azalması gibi temel nedenleri var. İsvicre ornekleminden gidersek bundan 7-8 sene önce belirli bir süre için vatandaşlığa başvuru yapan çoğu kişinin dosyasında absürt bir durum görmedikleri takdirde kolayca vatandaşlığa geçirdiler zira 2100 civarında nüfus oranında hatlı sayılır bir azalma olacakti; kotalarını istedikleri gibi doldurdunca şimdi vatandaşlık basvurularini yine durdular.

O ülkede doğup büyüyen çocuklar bir süre sonra bir şekilde o sisteme adapte oluyorlar zaten. Ben artık turkiye'de yaşıyorum ama erkek kardeşim üzerinden örnek verirsek; eğitiminin tamamini isvicre'de almış, 4 dil bilen, askerliğini orda yapmış, tamamen o ülkenin gençleri gibi yaşayan bir isvicre vatandaşı. İlerde evlenecek olsa çok yüksek ihtimalle isvicreli biriyle evlenecek zira etrafında türk yok. E kendisi Turkiye'den bu kadar kopukken, doğru düzgün türkçe bile konuşamazken onun çocuğuna türk diyebilir miyiz artık? Soyadı türkçe olsa da aslında bir isvicreli gibi yaşayacak.

Adapte olamayanlar da fabrikalarda, temizlik işlerinde ucuz işgücü olarak görülüyor. Zaten düzgün bir sistem olduğu için en adapte olmayani bile bir şekilde uyum sağlıyor.

Göçmen alımının temelinde bunlar yatıyor.
  • fraise  (14.03.19 17:20:00 ~ 17:23:11) 
oncelikle irkci degilim demissin, ama bu sorun tamamen irkcilik kaynakli. o cok begendigin ulkelerin bu seviyeye gelmelerinin sebebi, kokeni ne olursa olsun ulkesinde yasayan insanlarin makul taleplerini diger vatandaslarin haklarini cignemeyecek sekilde vermesidir. yine ayni sekilde ulkesinde yasamak isteyen insalarin kokeni, irki vs ile ilgilenmemeleri.


  • crucio  (14.03.19 22:22:23) 
"kokeni ne olursa olsun ulkesinde yasayan insanlarin makul taleplerini diger vatandaslarin haklarini cignemeyecek sekilde vermesidir" olay Neverland'de geciyor herhalde.


beyler/bayanlar uzulerek soyluyorum yok boyle birsey. dunyanin en ozgur ulkesine git boyle bir ortam yok, unutun bunlari. ihtiyaci varsa kapiyi acar gocmeni alir ayak isi yaptirmak icin. bir yamuk yaparsan yok eder seni, bu kadar basit.


trafikte polis durdursa, ehliyette osman yaziyorsa tavri farkli olur, mike yaziyorsa farkli. yok boyle birsey diyen yurtdisina sadece arada bir gezip tozmaya cikmistir, yasamamistir.
  • cooperr  (14.03.19 22:44:51) 
cooper, neverland'den bildiriyorum olay boyle geciyor. o insanlar cok sevdikleri icin boyle yapmiyorlar ama diger gruplar da zamaninda bu sekilde bazi haklar kazandiklari icin su anda kisitlama getirirlerse diger gruplar da siranin kendilerine gelecegini bildikleri destek oluyorlar ve kucuk olaylar toplumsal krizlere sebep oluyor. ama bu demek degil ki bu gruplara sevgi ile bakiyorlar. isvicre dediginiz ulke dunyadaki en irkci ulkelerden birisidir muhtemelen(almanlar sagolsun) sadece orta dogulu yada turklere karsi degil. alman/isvicreli olmayan guney amerikali, ispanyol, portekiz, polonya vs herkese karsi irkci ve mesafeli yaklasirlar ve bunu sadece ikili iliskilerde gorursun, farkedersin. benim bu gorusum de bir bakima irkcilik aslinda ama 1.5 yil icerisinde yeterince isvicreli/alman ile muhatap olup, yeterince farkli milletten insanlar ile bu konuyu teyit ettirdim ki artik genelleme yapabilecegimi dusunuyorum.


  • crucio  (14.03.19 22:54:15 ~ 22:55:46) 
bunu gidip alman'a, isvicre'liye sormayacaksin, git isvicre'de yasayan bir afgan'a somali birine falan sor bakalim ne diyor :)

"sadece ikili iliskilerde" degil, devlet ile muhattap olmaya basladiginda da gorursun. ha ben bunu garipsemiyorum onu soyleyeyim, sen oranin vatandasligini alsan da yabancisin adam da sana ona gore davraniyor. sen buna irkcilik diyorsun ben pek oyle oldugunu dusunmuyorum ama bu baska bir tartisma konusu.

kagit ustunde goz boyamalik bazi kanunlar getirilir, eskiden yapilan hatalar icin ozur dilenir, vs. ama pratikte bir etkisi yok. bu tabiiki sadece turklere ya da orta dogululara karsi degil, butun "farkli"lara karsi.
  • cooperr  (14.03.19 23:30:59 ~ 23:31:32) 
/cooperr
Yaşadığım yerde vatandaştan tek farkım oy verme hakkımın olmaması. Sene sonunda 3. yılımı doldurduğum için belediye seçimlerinde oy kullanma hakkı elde ediyorum hatta, vatandaş değilim bak.

Bunun dışında bir vatandaşın sahip olduğu tüm haklara sahibim. İşsizlik maaşından tut, hastanede tedavi olmaya kadar. Çalıştığım yerde göçmen olduğum için ne daha az para alıyorum ne de daha az iznim var. Herkesle eşit alıyorum.

Irkçılık var mı? Devlet bazında yok ama vatandaş bazında var. Göçmenlerin pek girmediği bir mağazaya girince tip tip bakmalar falan oluyor mesela. Siyah bir İngiliz arkadaş var iş görüşmesine gitti mesela birinde, kurumsal lirket ve değil, ufak basit bir iş. Genelde görüşmeye çağrıldıysan alırlar ama ırkçı şerefsiz ben sen İngilizsin diye alacaktım işe diyor, vazgeçiyor siyah diye. Böyle orçolar var evet. Polisle hiç münasebetim olmadı ahkam kesmeyeyim şimdi ama polis ve güvenlikler genelde ırkçı diye duyarım.

Daha bir kere olsun pasaport sormadılar. Göçmenlerin de kimlik kartı aynı zaten vatandaş ile.
  • bos gezenin bos ustasi  (14.03.19 23:34:46) 
@ bgbu

sosyal haklardan bahsetmiyorum. en basidinden calistigin sirket lokal bir firma ise yonetim kuruluna bak, gocmen var mi? uluslararasi bir firma ise, senin bulundugun subadeki yonetici tayfasina bak, gocmen var mi? sence senin yonetici olabilme olasiligin var mi?

ayni sikintilar devlet ile iliskilerde de var. mesela bir vukuat oldu ceza yiyeceksin. ceza sikalasi var, ne kadar ceza yazilacagina polis karar veriyor. alt limit $250, ust limit $1000 diyelim. ben boyle durumlarda hep ust limitten ceza yemisimdir, her ne hikmet ise yerli arkadaslar hep alt limitten yiyor. hayirdir? bunu ne yapacaz, rastlanti mi bu?
  • cooperr  (14.03.19 23:50:17) 
Valla ülkenin %20'si göçmen %30'u göçmen köklere sahip, o nedenle evet yönetim kurulunda da devlet dairelerinde de göçmenler var. Yükselme şansım var mı? Yükselmekten kolay ne var? Kimse sorumluluk almak istemiyor buralarda. Herkesin maaşı dolgun zaten, iznim çok olsun, az çalışayım, telefonum çalmasın derdinde insanlar. İşini iyi yaparsan severek yaparsan 3-5 sene içinde departman şefi olursun. Şefim Finli bu arada, abuk subuk bir İsveççesi var. Göçmen yani. Hastanede doktorların yarısı göçmen gene, git devlet dairelerinde personelin %30-40'ı göçmen kökenli.

Polisle münasebetim olmadı dediğim gibi. Ve gene söylediğim gibi bazı negatif durumlarla karşılaşabilirsin bu olur. Öte yandan hastanede falan randevu alırken avantaj. Eşim yerlisi buranın 3 ay sonraya randevu alıyor hastaneden. Ben arayınca 2 hafta sonraya alıyorum. Çünkü göçmene gıcıklık yaparlarsa ırkçılık kartını oynar. Ben yapmam ama kıza gel sevişek diyip yok denince ırkçı mısın neden sevişmiyon benle diye soran tipler gördük burda.

Öte yandan nereye gidersen git. Eğer o yerin kültürünü, mizahını, toplum yapısını içselleştiremezsen ki bu bir yetişkin için çok zordur, öteki olarak kalırsın.

Abd'de ırkçılığın tillahı var. Ama bütün silikon vadisi şirketlerinin yönetim kurulları hintli ve asyalı kaynıyor. Kaç tane wasp var?

Avrupa'da bakanlık yapan göçmenler var. İsveç'te bir ara Mardin doğumlu bir kürt milli eğitim bakanıydı. Hollanda'da parti liderleri falan var türk asıllı. İngiltere'de lordlar kamarasından olup göçmen olan bile var. Sir ünvanı almış ırak doğumlu bilim insanları var vs.

Olay tamamen senin kim olduğunla alakalı, nerede doğduğun veya ne renk olduğunla değil.

Ama balkonda mangal yapıyorsan Avrupa'da evet ötekisin istersen soyadın Johansson olsun, saçın sapsarı olsun farketmez.
  • bos gezenin bos ustasi  (15.03.19 15:50:56) 
biz zaten uyum saglamamak icin direnen kisilerden bahsetmiyoruz onlari gec, uyum saglamaya calisanlarin yasadigi ve yasayacagi zorluklardan bahsediyoruz. benim malesef gorduklerim yasadiklarim farkli. bekle ver gor diyorum...


irakli bilmemkime nobel verdiler, oburu basbakan oldu falan filan, bunlar istisna ve goz boyama. vitrinde guzel duruyor, onune havuc koyuyorlar iste. sende bir umit bende o noktaya gelebilirim diye tirmaliyorsun. ne kadar calisirsan calis gelebilir misin, muamma.


universiteden bir arkadasim, babasi turk annesi ingiliz. 3 kardesler, orta dogulu gorunumluler ama turkceleri yok gibi, ingilizce/fransizca konusuyorlar zaten evde. neyse, evde birbirlerine giriyorlar, komsu polis cagiriyor bir vukuat var gidin bakin diye. polis normalde gelir evin genclerini alir goturur olay buyumesin diye milletin yatismasini bekler. gelir gelmez oglanlardan birini vuruyor, cocuk vefat etti. hala mahkemesi suruyor. cocukta silah, bicak falan yok, hepsi zaten okumus etmis isinde gucunde elemanlar. yasadiklari muhit duzgun yani oyle uyusturucu saticisinin evini basmiyorsun, normal orta direk bir ailenin evi.

simdi bu polisler caucasian birinin evine boyle girip evde birini vurabilirler mi? sikar biraz.

sana televizyonda kanada'li polislerin yok gay parade'e katildigini, yok su savasi yapiklarini millete cicek dagittiklarini falan gosteriyorlar. yok kanada'da hapishaneler hilton gibiymis falan filan. alayi palavra.
  • cooperr  (15.03.19 18:24:34) 
Siz beni iki dakikada gittiği ülkeyi savunan wannabe ilan ettiniz yok öyle bir şey.

Gizli ırkçılığın ne olduğunu, yabancı olmanın ne olduğunu iyi biliyorum. Ben özbek asıllıyım, Türkiye'de de göçmendim anlayacağınız, tipten ötürü.

Neyse sorun bu değil. 1942'de kısırlaştırmaların, toplama kamplarının olduğu zamanlarda değiliz bunu bir koyalım.

Adın abdullah diye mustafa diye işe giremediğin de oluyor evet. Polisin veya mahkemeye çıksan hakimin belki adiliğine maruz kalma ihtimalimiz de yüksek bunu da kabul ediyorum. Bunlar kişisel gizli veya aleni ırkçılığın sonuçları. Ben size devlet önünde bir fark yok, vatandaş bazında ise ırkçılık dibine kadar var diyorum.

Yarın rte abd'ye savaş açsa abd'deki Türkleri kamplara kapatmayacaklar merak etmeyin. O evreleri geçtik diye düşünüyorum. Tartıştığımız konu zaten göçmenleri neden alıyor bu "cici" ülkeler meselesi.
  • bos gezenin bos ustasi  (15.03.19 20:01:09) 
devlet politikasi olmasa o memuru neden ve nasil ise aliyorlar? herkes olayin gayet farkinda, ozellikle boyle tipleri seciyorlar. belki artik kamplara kapat(a)mayabilirler, ama vatandas bile olsan yarin deport yemeyeceginin garantisi yok, adam verdigi hakki geri alabilir, kim ne diyecek? ya seni yarin alip ucaga bindirip turkiye'ye postalasalar kime nereye basvurup itiraz edeceksin? konsolosluga mi? beyaz adamin ne yapacagi belli olmaz :)

wannabe degilsin belki ama fazla guveniyorsun bu elemanlara, kendini saglama almani oneririm, her zaman bir B planin olsun.

evet konuya donecek olursak: koleye ihtiyaci var, aliyor. beyaz/mavi yaka fark etmez.
  • cooperr  (15.03.19 22:22:25) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.