*eskilerin güneş yağı - çocukluk, anne babayla sarıyer altınkum plajı yaş 3 suya batırılıp çıkarılıyorum, gökkuşağı renkli kırmızı tabanlı köpükten terlik, yeşil beyaz bir mayo, annem gülümsüyor, diğer çocuklar da, diğer anne babalar da, burası cennet olmalı, annemin beni havluya sarışının paha biçilmez duygusu + kuşadası benzer yaşlar, havada süzülen paraşüt, çiçekli bahçeler, küçükoğlu
*naftalin - babaanne, kapalı sandıklar, hiç açılamayacak hazineler, gizlilik, düzen, mutsuzluk + servise girip montunun etrafı kokuttuğu, antipatik bulduğum için kendimden rahatsız olduğum o uzun boylu iri, yarı, suskun ve soğuk sınıf arkadaşı
* fahrenheit - servise giren benden bir yaş büyük diğer çocuk, kendini cool zanneden hakan ve lanet kavunlu sakızı. bir gün sordum bu koku ne kavun mu diye. sonra öğrendim ne olduğunu. kel alaka bir şeymiş görüldüğü üzere.
* yağmur - ebediyet, özgürlük, arınmak, bütünleşmek, bilumum acayip duygular ve bunların bir araya geldiği, eski, yağmurlu acayip bir ergenlik rüyası + bir dolu özel ve genel hatıra. sayamayacağım.
* 212 - otobüs, olasılıklar, heyecanlanmak, gençlik, gizem. güzel, güneş gibi bir gülümseme ve idiotça karşılığım.
* rutubet - ergenlik, mutsuzluk, karanlık, kapalı kapılar ardında birbirini incitmek, apoptosis gibi bir şey
* eski kitap sayfası - lise kütüphanesi ve kütüphaneden atılmalarımın anıları, by şşşş ve 90 yaşında geriye 180 derece yay çizerek şşlayabilmesi+koliler, taşınmak, nedenini bilmeden terk edilen evler, annem ve babamın ardından sürüklenen ben.
* yazın buğday sapı kokusu - çocukluk, yazlığa doğru arşınlanan yollar, ayçiçekleri, bisiklet, şose, eski ve tarihi bir köy, bisiklet tamircisi, maceralar
* iyot - ergenlikte olmasını beklediğim ve dalgalarının altına girdiğim gel-gitler, dalganın iskeleye vurması ve parçalanması, kadıköy hasır'da lisedeyken içilen çay, yerde her şeyi yansıtan o güzelim 1 kat su tabakası.
* gitanes - gördüğüm bir iki esrarlı rüya, akşam pazarı,...
dolu ya. bitmiyor. bunların kokusunu her duyduğumda hepsi birden aklıma üşüşmüyor ama illa ki bir tanesi üşüşüyor. o bir kapı açıyor bazen ve diğerleri ya da burada yazmadığım başka bir sürü şey çağrışımla geliyor. kimi zaman bir geçişle, kimi zaman sıçramalarla.
kokunun verdiği duygu olmasa bu görüntüler çok eksik kalırmış, onu fark ettim. belki de olmazlarmış.onları beraberinde kazıyan bu kokular belki de.
tl;dr:
www.youtube.com